2 minute read
Hafızamızı Geliştirmek İçin Hermann Ebbinghaus’un Katılımlarından Yararlanmak
Hafızamızı geliştirmenin bir yolu daha iyi kodlama yöntemleri kullanmaktır. Eğer ayrıntılı kodlamaya tutunursak(angaje olursak), yeni bilgiyi ilgili ve anlamlı bir süreçten geçirebiliriz.
Her insanın bilginin üzerinde kendine has ayrıntıya inme metotları ve düzenleri vardır. Önemli olan şey bu düzeni geliştirmek ve materyaller arasında anlamlı bağlar kurabilmektir.
Hafızamızı Geliştirmek İçin Hermann Ebbinghaus’un Katılımlarından Yararlanmak
Hermann Ebbinghaus, (1850-1909)hafızaçalışmalarının öncüsüdür. Bubölümde hafızayı geliştirmeye yardımcı üç tespitini incelemeye çalışacağız.
Araştırmasındaki tek katılımcı kendisi olan Ebbinghaus, çeşitli anlamsız hecelerden oluşan bir listeyi ezberleme denemesi yapmıştır. Bu materyalin anlamsız olduğu açıktır ve öğrenmek kolay değildir. Ebbinghaus, çalışmaya başladığı andan itibaren geçen sürede kaç heceyi hatırladığını tespit etmiş ve sonrasında hafızanın önemli bir ilkesini keşfetmiştir: Hafıza ilk hamlede çabucak yok olmakta ama zamanla yok oluş hızı yatay hale gelmektedir.
Ebbinghaus’un keşfettiği ikinci önemli prensip boşluk etkisidir. Boşluk etkisi öğrenmenin, bilgi birdenbire ve bir anda değil de zamana yayıldığında daha iyi olacağını işaret etmektedir. Boşluk etkisini, dağılmış uygulama( zamana yayılan uygulama) ,kitlesel uygulama( blok halinde yapılan uygulama) ile daha iyi hafıza sunan bir önceki yaklaşım arasındaki fark temelinde tanımlayabiliriz.
Üçüncü ve son prensip ise aşırı öğrenmedir. Bu prensip, bir materyali ne kadar iyi öğrendiğimizi düşünürsek düşünelim uygulamaya ve çalışmaya devam etme temeline dayanır.
Geri Getirme
Bir bilgi ne kadar iyi kodlanmış ve ne kadar iyi saklanmış olursa olsun, geri getiremezsek bize bir yararı yoktur. Geri getirme, hafızaya depolanmış bilginin tekrar aktive edilme sürecidir.
Hepimiz geri getirme başarısızlığını “dilimin ucunda” fenomeni diye bildiğimiz “hatırlamaya çalıştığımız şeyi bildiğimizden emin olup onu ortaya çıkaramamak” durumuyla tecrübe etmişizdir. 10 tane eyaleti yanlarında parantez açarak başkentleriyle okuyup birbirimize sorduğumuzda bazılarında başarısız olduğumuzu görebiliriz. Dilimin ucunda tecrübesi bilgiyi geri getirme yetersizliğine en iyi örnektir.
Biz geri getirme şartları ile bilgileri kodlarımız şartlar benzer olduğunda hatırlamayı veya geri getirmeyi başarırız. Buna duruma bağlı geri getirme denmektedir. Eğer bilginin öğrenildiği dış ortam hatırlandığı durum ya da ortam eşleşiyorsa bu geri getirme ve hatırlamada belirgin bir artış sağlar.
Kodlamanın yapıldığı psikolojik an ile anıların geri geldiği anki psikoloji eşleşiyorsa bu durumu hale bağlı geri getirme diye nitelendiriyoruz.
İnsanlar kendilerine gösterilen listenin başında ve sonunda olan kelimeleri ya da bilgileri hatırlamaya eğilimlidirler. Buna seri(sıralı) pozisyon eğrisi diyoruz.
Başka bir tespit ise geriye dönük girişimdir. Geriye dönük girişim, yeni öğrenilen bir bilginin daha önceden öğrendiğimiz bir bilgiyi geri getirme yeteneğimizi bozmasıdır. Örneğin yeni bir bilgisayar dili öğrendiğinizi farz edelim. Sonra buna benzer başka bir dil daha öğrendiğinizde daha önce yapmadığınız şekilde hatalar yaptığınızı ve karışıklık yaşadığınızı fark edersiniz. İşte bu durum geriye dönük girişim olarak ifade edilir.
Proaktif müdahale ise geriye dönük girişimin tersidir ve ileriye doğru çalışır. Proaktif müdahalede, önceki öğrenme sonradan öğrenmeyi deneyeceğimiz bilgiyi kodlama yeteneğimizi bozar…
Uzun Dönem Hafızanın Yapısı: Kategoriler, Prototipler ve Şemalar
Uzun dönem hafızada depolanan anılar izole değildir ama birbirleriyle ortak özellikleri olan ilişkili anıların iletişim ağı olan kategorilere ayrılır. Kategori içindeki ilişkili kavramlar dağılan aktivasyon yardımıyla birbirlerine bağlanırlar. Dağılan aktivasyon, bir kategoriye ait biröğe harekete geçtiği zaman diğer ilişkili öğenin de harekete geçmesidir( örn: tornavidanın İngiliz anahtarını hatırlatması) Kategori üyeleri kategori prototipleri ile karşılaştırılabilir. Kategori prototipi, o kategoriye ait en belirgin veya en tipik kategori üyesidir. Örneğin narbülbülü ve serçe, kuş kategorisinin oldukça belirgin prototipleriyken penguenler daha az dikkat çeken prototip örnekleridir.