Hafızamızı geliştirmenin bir yolu daha iyi kodlama yöntemleri kullanmaktır. Eğer ayrıntılı kodlamaya tutunursak(angaje olursak), yeni bilgiyi ilgili ve anlamlı bir süreçten geçirebiliriz. Her insanın bilginin üzerinde kendine has ayrıntıya inme metotları ve düzenleri vardır. Önemli olan şey bu düzeni geliştirmek ve materyaller arasında anlamlı bağlar kurabilmektir.
Hafızamızı Geliştirmek İçin Hermann Ebbinghaus’un Katılımlarından Yararlanmak Hermann Ebbinghaus, (1850-1909) hafıza çalışmalarının öncüsüdür. Bu bölümde hafızayı geliştirmeye yardımcı üç tespitini incelemeye çalışacağız. Araştırmasındaki tek katılımcı kendisi olan Ebbinghaus, çeşitli anlamsız hecelerden oluşan bir listeyi ezberleme denemesi yapmıştır. Bu materyalin anlamsız olduğu açıktır ve öğrenmek kolay değildir. Ebbinghaus, çalışmaya başladığı andan itibaren geçen sürede kaç heceyi hatırladığını tespit etmiş ve sonrasında hafızanın önemli bir ilkesini keşfetmiştir: Hafıza ilk hamlede çabucak yok olmakta ama zamanla yok oluş hızı yatay hale gelmektedir. Ebbinghaus’un keşfettiği ikinci önemli prensip boşluk etkisidir. Boşluk etkisi öğrenmenin, bilgi birdenbire ve bir anda değil de zamana yayıldığında daha iyi olacağını işaret etmektedir. Boşluk etkisini, dağılmış uygulama( zamana yayılan uygulama) ,kitlesel uygulama( blok halinde yapılan uygulama) ile daha iyi hafıza sunan bir önceki yaklaşım arasındaki fark temelinde tanımlayabiliriz. Üçüncü ve son prensip ise aşırı öğrenmedir. Bu prensip, bir materyali ne kadar iyi öğrendiğimizi düşünürsek düşünelim uygulamaya ve çalışmaya devam etme temeline dayanır. Geri Getirme Bir bilgi ne kadar iyi kodlanmış ve ne kadar iyi saklanmış olursa olsun, geri getiremezsek bize bir yararı yoktur. Geri getirme, hafızaya depolanmış bilginin tekrar aktive edilme sürecidir.
122