2 minute read
Dilin Biyolojisi ve Gelişimi
Konuşmak, ses tellerini, nefes, dil ve boğaz kontrolünü içine alan hareketleri kapsayan bilişsel, sosyal ve biyolojik süreçler birleşimidir.
Dil genellikle bilgi iletimi için kullanılır ama bu onun sadece dünyevi fonksiyonudur. Çünkü dil aynı zamanda var olan bilgilere erişmeye, sonuçlar çıkarmaya, amaçlar oluşturmaya ve komplike sosyal ilişkiler kurmaya izin verir.
Dil, ses, anlam ve çevresel faktörler çerçevesinde kavramsallaştırılabilir. Fonem, dilimizin temel ses birimleridir. Morfemler(biçimbirim), dildeki en küçük anlam birimleridir. Sentaks(sözdizimi), kelimeleri nasıl bir araya getireceğimizi gösteren grammar kurallarıdır. Bağlamsal bilgi, dilin içeriğinin bir parçası olmayan ama bize yardımcı olan iletişim unsurudur.
Dilin Bileşenleri
Fonem(ses birimi), dilde anlamlı bir fark yaratan en küçük ses birimidir. Örneğin İngilizce’deki “ bit” kelimesinde üç fonem vardır ki bunlar b,i,t… Konuşma dillerinde fonemler, sağırlarda işaretler kullanılarak yapılan el hareket ve şekillerine benzer halde dudak, diş, dil, ses telleri ve boğazlarıyla ortaya çıkarlar. İnsanlar tarafından yapılabilir yüzlerce benzersiz fonem vardır ama birçok dil bunların ancak küçük bir alt kümesini kullanır. İngilizce 45 foneme sahipken diğer diller 15 ile 60 ve üzerinde foneme sahiptir.
Fonemler dilin en küçük ses birimleri iken morfemler ise dildeki en küçük anlam birimlerini yaratan bir veya daha fazla fonemden oluşmuş zincirlerdir. Örneğin İngilizce’de, -re bir hece olarak rewrite ya da repay kelimelerine “tekrar yapmak” anlamına gelen manalar eklemektedir..
Sentaks(sözdizimi), cümle oluşturmamızı sağlayan dile ait kurallar kümesidir. Her dil farklı sentaksa sahiptir. Örneğin İngilizce’nin sentaksı , her cümlenin sıfat ve zarflarla değiştirilmiş isim ve fiile sahip olmasıdır.
Kelimeler sabit anlamlara sahip değillerdir ve konuşulan dilin bağlamsal fonksiyonuna göre yorumlanabilirler. Bağlamsal bilgi yani dili çevreleyen bilgi bize yorum yapmamızda yardım eder.
Dilin Biyolojisi ve Gelişimi
Bir yetişkin olarak ikinci bir dilde uzmanlaşmanın ne kadar zor olduğunu biliriz. Çocuklar ise daha rahat dil öğrenirler. Bir dili öğrenmeye erkenden yönlendirilmemiş çocukların sonradan öğrenme olasılıkları azdır. Fransa’da kaybolan bir çocuk olan ve 12 yaşına kadar bulunamamış Victor ile 18 aylıkken bir odaya kapatılıp 13 yaşına kadar burada tutulan Genie’yi konu alan bir vaka araştırması , mahrum bırakılmış çocuklara ait sadece iki örnektir. Bu çocuklar kurtarıldığında sosyalleşmede ilerleme sağlamışlardır. Fakat hiçbiri dilini geliştirmeyi başaramamıştır.
Bu yüzden çocukların sağır olup olmadıklarının tespiti önemlidir. Erken zamanda işaret diline alıştırılmayan çocukların sonraki zamanda bu dili öğrenme olasılıkları çok zayıftır.
Biyolojik yapıya gelecek olursak; beyindeki Broca Alanı, sol yarıkürenin önünde ve motor korteksin yanında yer alır ve dil üretiminden sorumludur. Bu alan ilk kez Fransız doktor Paul Broca tarafından beynin çeşitli yerlerindeki lezyonları incelerken belirlenmiştir.
Wernicke Alanı ise, işitsel korteks yanındaki beyin alanıdır ve dili anlamadan sorumludur.
Afazi tecrübesi yaşayan hastalar, dil fonksiyonları ciddi şekilde zarar görmüş kişilerdir. Broca afazisi olan insanlar , Wernicke afazisi olanlar gibi konuşma üretmede zorluk çekerlerken aynı zamanda söyledikleri hiçbir anlam ifade etmez ve dili anlama sıkıntısı yaşarlar.
Dil Öğrenmek
Fetus,rahmin dışında konuşulan seslerin boğuk hallerini duyarak aslında doğmadan önce dil öğrenmeye başlar.
Doğduktan sonra ilk yıl süresince ve ilk cümleleri söylemeden çok önce, bebek çoktan dil öğrenmeye başlamıştır bile. Bu öğrenme bir yönüyle aslında konuşma üretmek gibi tanımlanabilir.
7 ay civarlarında bebekler agulamaya ve bir anlamı olmayan istemli sesler çıkarmaya başlarlar. 1 yaşına gelindiğinde ise bu agulamalar öğrendikleri dilin ilk seslerini kullanır. Agulama ,çocuklara, dilin sosyal ve iletişimsel işlevini anlamalarında yardımcı olur.
Bebekler ilk kelimelerini 1 yaş civarında üretirler. Bu da çocuğun kelimeleri sesten daha çok anladığı anı temsil eder.