Puhu Dergi SAYI 08

Page 1

SAYI 08

PUHU

AY L I K S A N AT D E R G İ S İ

AĞUSTOS 2014


İÇİNDEKİLER

sayı o8 ağustos, 2014

03

Atölye Memet Güreli

17

Sanatçı Barış Sarıbaş

25

Sergi Manzara

39

Sanat Tarihi Francis Bacon, 1953 Papalık Portreleri


47

Liste Sanat Tarihinden 4 Alegori

57

Mekan Robinson Crusoe 389

69

Bu Ay Sergi Haberleri


03

AT Ö LY E

memet GÜRELİ


ATÖLYE

04


05

AT Ö LY E


ATÖLYE

06


07

AT Ö LY E

M E M E T G Ü R E L İ ’ N İ N atölyesİ

Memet Güreli’nin atölyesi Galatasaray’da, Aznavur Pasajı’nın teras katında bulunuyor. 1997 yılından beri burada. Atölyenin, sanatçı için çok belirleyici olduğunu söylüyor, kütüphanesinden tutun da onu çevreleyen malzemeye kadar. Bu geniş atölye bir üretim mekanı ama aynı zamanda bir eğitim programı da yürütülmekte. Zaman zaman, sergiler de düzenleniyor. Eşi Buket Güreli de üretimi için bu atölyeyi kullanıyor. Güzel bir terası var ve içeride de pek çok bitki bulunuyor. Depo olarak kullanılan bölümde bir de baskı makinesi var.


ATÖLYE

08


09

AT Ö LY E


ATÖLYE

10

Ressamın yüzeyi değerlendirirken, tercih ettiği, kendine mal ettiği bir paleti olduğunu söylüyor. Rengi seven bir ressam olduğu için paleti de bu yönde oluşuyor. Son zamanlarda yaptığı kolaj çıkışlı resimlerde kolajı da bir palet olarak kullanıyor. Yıllardır oluşturduğu kütüphanesiyle övünüyor. Bu kütüphanede dışavurumcu ressamlar ağırlıklı görünüyor ama farklı disiplinlerden de kitaplar var. Şövalesinde iki tane büyük atölye resmi duruyor. Çevresinden etkilendiğini, yıllardır üretim yaptığı bu atölyenin de böylece bir seri olarak çıkmaya başladığını söylüyor.


11

AT Ö LY E


ATÖLYE

12


13

AT Ö LY E


ATÖLYE

14


15

AT Ö LY E


ATÖLYE

16


17

S A N AT Ç I

BARIŞ SARIBAŞ


SANATÇI

18


19

S A N AT Ç I

N İ ç İ n R E S İ M ya p ı yorsunuz?

Resmimin doruklarına, zirvelerine, ovalarına güneş bu topraklardan doğuyor. Anadolu’dan. En sonda söylenecek olanı şimdi söylemek istiyorum: çünkü dünyayı değiştirmek istiyorum, bunun için resim yapıyorum. Resimle dünya değişir mi, bence değiştirilebilir, neden olmasın. Hayata, dünyaya ve kendi yaşamıma, Anadolu’dan, ‘ışıklar ülkesi’nden bakıyorum. İnsanlığın geldiği gerileme ve ilerlemenin ortasında buluyorum kendimi. Fırçam, boyalarım benden önce bir şeyler yapmak üzere harekete geçiyor. Her gün hayallerimin peşindeyim. İnsanlığa ve geleceğe

Yan Sayfa Tuval üzerine akrilik, kraft kağıdı, yağlı pastel, renkli kalem 150 cm x 150 cm 2001

Sayfa 18 Tuval üzerine akrilik 90 cm x 90 cm 2001


SANATÇI

20


21

S A N AT Ç I


SANATÇI

22


23

S A N AT Ç I


SANATÇI

Sayfa 21 Tuval üzerine akrilik, kraft kağıdı, renkli kalem 100 cm x 120 cm 2001

24

bir şeyler söylemek istiyorum. Renklerin, biçimlerin, formların, çizgilerin, estetiğin gücüyle bağırıyorum. Kellemin içindeki aydınlığı: insanlık tarihinin aydınlığı için var etmeye çalışıyorum ve bunun için de resim yapıyorum.

Sayfa 22

Barış Sarıbaş, 1997’de Kütahya Anadolu

Tuval üzerine yağlıboya

Güzel Sanatlar Lisesi, Resim Bölümü’nü

80 cm x 100 cm

bitirdi. 1997 ve 1998 yılları arasında

2004

Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Resim Bölümü’nde eğitim gören sanatçı, 1998’de Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü’ne girdi ve 2002’de Hüsamettin Koçan

Yan sayfa

Atölyesi’nden mezun oldu. 1999’dan

Tuval üzerine yağlıboya,

2004’e kadar Ekrem Kahraman’la

akrilik

birlikte çalışan Sarıbaş, yurtiçinde ve

100 cm x 14o cm

yurtdışında çeşitli workshoplara ve

2003

sergilere katıldı. Sanatçı çalışmalarını İstanbul ve İzmir’deki atölyelerinde sürdürmektedir.


25

SERGİ

MANZARA

I C A M , 2 4 T E M M U Z - 21 EYLÜL 2014 YA Z I : AY D I N AYA N


SERGİ

26


27

SERGİ


SERGİ

28

M İ M A R S İ N A N G Ü Z EL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ RES İ M V E H E Y K E L M ÜZESİ’NİN (ICAM) GEÇİCİ SERGİ S A L O N L A R I N DA 2 4 TEMMUZ - 21 EYLÜL 2014 TARİHL E R İ A R A S I N DA ‘ ‘ MANZARA’’ SERGİSİ GÖRÜLEBİLİR.

Yan Sayfa Cevat Dereli Bursa’dan Tuval üzerine yağlıboya 72.5 cm x 91.5 cm

“Görünüşlerin dünyası” olarak anladığımız doğa, kültür ve sanat gibi insani yaratıcılığın dışında kendiliğinden var olan bütünsel dünyayı imler. Bununla birlikte, yaşamsal öneme sahip olup da doğadan tümüyle bağımsız olan hiçbir şey yoktur. Bu durum sanat ve sanatsal üretimler için de geçerlidir. Bir başka söyleyişle sanatın kaynağı ve bir ayağını şöyle ya da böyle dayadığı töz doğadır. Sanatsal tür olarak adı ister manzara, ister peyzaj, görü ya da görünü olsun dolaysız olarak göndermede bulunduğu, ilk anımsattığı ve akla getirdiği şey “doğa”dır. İnsanların ve tüm canlıların tek tek ya da


29

SERGİ


SERGİ

30


31

SERGİ


SERGİ

32


33

SERGİ


SERGİ

Sayfa 30 Bedri Rahmi Eyüboğlu İlk Geçen Treni Seyreden Köylüler Tuval üzerine yağlıboya 100 cm x 120 cm

Yan Sayfa Şeker Ahmet Ali Paşa Erenköy Civarında Tren İstasyonu Tuval üzerine yağlıboya 89.5 cm x 116.5 cm

34

topluluklar halinde içinde yaşadıkları, onlar için yaşamsal öneme sahip, ayrılmaz bir parça olan doğa... Doğa somuttur... Somut olan gerçektir... Sanat ise insan yaratıcılığının ürünü; kurgusal, tasarımsal, düşsel... Konumuzla bağlantılandırırsak, manzara ister gerçek olsun ister düşsel / tasarımsal / üretiliş amacına bağlı olarak her durumda seyirliktir. Yani, doğa somut ve gerçektir, plastik sanatların bir türü olan manzara / görünü resmi ise yanılsamaya dayalı ve “seyirlik”... İnsan somut olan doğadan koptuğu, doğaya, yani gerçeğe yabancılaştığı oranda uyumsuz hale gelir, sorunları artar. Oysa tasarımsal, düşsel bir üretim ve yaratım olan sanat insan için yaşamsal değildir. İnsan seyirlik manzara’dan bağışık yaşayabilir ama doğadan kopuk yaşayamaz. Bununla birlikte insanlık tarihi boyunca adı dönemden döneme farklılıklar gösterse de sanatsız bir dönem yoktur, olmamıştır. Çünkü insan yaratıcılığının en üstün ürünlerinden biri olan


35

SERGİ

sanat, bir lüks değil insani bir gereksinimdir. Bu nedenle işlevi, tarihsel çağlar boyunca değişse de hep var olmuş, aynı gerekçeyle de hep var olacaktır. Sanat insanın pozitif, yaratıcı, üretici yanını imler. İnsan için doğa, deyim yerindeyse yeme içme gibi olmazsa olmaz bir nitelik taşır. Bir resim türü olan “manzara/görünü” ise; özellikle estetik düzlemde donanımlı olan bir kimse için onsuz da yaşanabilen ama tarihsel çağlar boyunca nedense hiç vazgeçilmeyen, doğayla sanat arasına giren, sanatçının rolüyle bağlantılı, “haz verici” bir üretim...

Sayfa 37

Sayfa 38

François Gilbert

Leopold Levy

Beyrut’tan Havuzlu Köşk

Peyzaj

Tuval üzerine yağlıboya

Tuval üzerine yağlıboya

95 cm x 135 cm

33 cm x 41 cm


SERGİ

36


37

SERGİ


SERGİ

38


39

S A N AT TA R İ H İ

Francis Bacon, 1953 Papalık Portrelerİ

YA Z I : H U G H M . DAVIES, ÇEVİRİ: DENİZ AKKUŞ


SANAT TARİHİ

40


41

S A N AT TA R İ H İ

S A N D I E G O Ç AĞ DA Ş SANAT MÜZESI’NDE 1999 YILINDA G E R Ç E K L E Ş E N “FRANCIS BACON: 1953 PAPALIK P O R T R E L E R İ ” S E R GISI , SANATÇININ, 1953 YAZINDA YA P TI Ğ I S E KI Z P O R TREY I BI R ARAYA GET IRD I. SERGİN İ N K A P S A M L I B İ R DÖKÜMANTASYONA SAHİP KATAL O Ğ U N DA H U G H M . DAVIES’İN YAZISI VAR.

Uzun meslek yaşamı boyunca Francis Bacon (1909-1992), resimlerinin konusu olarak sebatla insan figürüne eğildi. Soyutlamadan zevk alan Jackson Pollock ve Barnett Newman gibi zamanının diğer önemli ressamlarının aksine, Bacon hiç bir zaman insanların görüntülerini yapmaktan vazgeçmedi.


SANAT TARİHİ

Velázquez Papa X. Innocent Portresi 1650 Tuval üzerine yağlıboya 114 cm x 119 cm Galleria Doria Pamphilj, Rome

42

Fakat bir taraftan figür çalışmanın ebedi geleneğini devam ettirirken, bir taraftan da insan portresi yapmanın derin ve şaşırtıcı yeni yollarını icat ediyor ve kendi resim dünyasının sakinlerinin biçimlerini bozarak “duygu musluklarının kilidini açmak ve dolayısıyla seyirciyi hayata daha şiddetle döndürmek” amacını güdüyordu. Bacon’un en fazla tanınan figürü ve dolayısıyla en ünlü resmi, 1953 yılında yaptığı, Velazquez’in Papa X. Innocent Portresi üzerine bir Etüd adlı haykıran papa portresidir. Resmin ilham kaynağı, Diego Velazquez’in, ikiyüzlülükle Innocent adını alan güçlü ve insafsız bir papayı, olağanüstü bir canlılıkla resmeden portresi idi. 1650 yılında, Velazquez’in İspanya’dan Roma’ya gelişinden hemen sonra, Barok döneminin zirvesinde yapılan resim, Velazquez’in Titian portrelerine ve büyük İtalyan ressamlarına başarılı meydan okuyuşudur. Resmin konusu, dünyanın belki de en güçlü adamıdır. Papalık tahtında kendinden


43

S A N AT TA R İ H İ

emin, ex cathedra – yanılmaz ve bir anlamıyla da katedral koltuğunda - olmaktan rahat, ve Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi sıfatıyla oturmaktadır. Velazquez’in bu resimdeki başarısının en parlak tarafı, bir taraftan talepkar müşterisi papayı, yakışıklı figür ve harika işcilikle tatmin etmesi, bir taraftan da gelecek dönemlere, o düzenli ve ciddi fasadın altında yatan bozuk karakter ve gizli hilebazlığa dair tartışmasız bir ipucu bırakabilmesidir. “Figür yakamı bırakmıyor, bir takıntı halinde... mükemmelliği,” Bacon, Velazquez’in Papa X. Innocent’ın Portresi resmini papalık portreleriyle yeniden yaratacaktır. Des Moines Sanat Merkezi’nde bulunan Velazquez’in Papa X. Innocent Portresi üzerine bir Etüd çalışmasında Bacon, İspanyol ressamın özgüvenli müşterisi ve rahat liderini, haykıran bir kurbana dönüştürerek 17. Yüzyıl figürünü günceller. Sanki bir elektrikli sandalyeye kelepçelenmiş gibi kıstırılmış, gülünç zenne kılıklı süje, dış güç-

Sayfa 40 Portre için Çalışma V (Kardinal V) 1953 Tuval üzerine yağlıboya 152 cm x 116 cm Hirshhorn Müzesi Koleksiyonu

Yan Sayfa Portre için Çalışma I 1953 Tuval üzerine yağlıboya 152 cm x 116 cm Denise ve Andrew Saul Koleksiyonu, New York


SANAT TARİHİ

44


45

S A N AT TA R İ H İ


SANAT TARİHİ

46

ler veya iç psikozlarıyla gayrıihtiyari hareket etmektedir. Velazquez’in Innocent’ının ebedi sessizliğinin yerini, Bacon’da, koltuğun zorda olan, işkence gören, bilinçsiz esirinin istemsiz bağırışı almıştır. Savaş sonrası varoluşcu kaygının daha mahvedici bir betimlemesi veya Nietzsche’nin Tanrı öldü deklarasyonunun uygulamalı örneği olan bir dönemde imanın daha inandırıcı bir reddini hayal etmek pek mümkün değildir.

Yan Sayfa Portre için Çalışma II 1953 Tuval üzerine yağlıboya 152 cm x 114 cm Özel koleksiyon


47

LİSTE

SANAT TARİHİNDEN 4 ALEGORİ


LİSTE

48


49

LİSTE

A L E GO R İ H A K K I N DA

Sayfa 48 Giovanni Bellini Kutsal Alegori 1490 - 1500 Tuval üzerine yağlıboya 73 cm x 119 cm Galleria degli Uffizi,

Alegori, sözlük anlamıyla; bir görüntü, bir yaşantı veya bir davranışın daha iyi kavranmasını sağlamak için göz önünde canlandırıp dile getirme, yerine koyma. Sembolizmle sıklıkla karşılaştırılan alegoriyi William Blake şöyle ayırıyor: “Hayal ya da imgelem” [bu sözcüklerle sembolizmi kastediyor] “gerçekten var olan ve mutlak olan bir şeyin ifadesidir. Hikâye ya da Alegori ise, Belleğin kızlarıdır.”1 (Skop, Resimde Sembolizm, W. B. Yeats, çev. Nursu Örge) Alegori, resimde otobiyografik olabiliyor: Courbet’nin sanat hayatının 7 yılını daha iyi kavranması için göz önünde canlandırması, Beckmann’ın 10 triptik alegori resmini anılarından yapması gibi.

Floransa,

Sayfa 51 Sandro Botticelli Primavera 1482 Panel üzerine tempera 203 cm x 314 cm Galleria degli Uffizi, Floransa


LİSTE

50

BELLİNİ

Göl kıyısından korkuluklarla ayrılmış geniş mermer bir terasta Meryem sunağın yanında oturmuş ve sunağın üstünde bereketi simgeleyen boynuz var. Ortada ağacın etrafında 4 çocuk oynuyor. Arka planda, geniş gölün arkasında kayalıklarda, insanlar ve hayvanların olduğu bir manzara bulunuyor, kıyıda ise, bir çoban ve bir at adam.


51

LİSTE


LİSTE

52

BOTTİCELLİ

Sandro Botticelli’nin baharın gelişini tasvir eden ‘‘Bahar’’ resminde Venüs, resmin merkezinde, diğer figürlerden biraz daha geride duruyor. Üstünde Cupid, danseden Üç Güzeller’e okunu hedef alıyor. Aşk tanrıçasının bahçesi, solda kılıcı ve kırmızı peleriniyle Merkür tarafından korunuyor. Sağda, rüzgarların tanrısı Zephiros, Chloris’i takip ediyor, yanlarında ise bahar tanrıçası Flora etrafa çiçek saçıyor.


53

LİSTE

g u s tav e c o u r b e t

Courbet, ‘‘Madem ki onlara nesneler yeterli gelmiyor ve ruh istiyorlar, her ikisini de onlara göstereceğim.’’ diyor. Benim resmim gerçek (bu gerçeklik için) bir alegori (bu da ruh için) olacak’’ diyor. ‘‘Sanat hayatının yedi yılını gösteren gerçek bir alegori’’de Courbet atölyesine dostlarını, sanatseverleri ve günlük hayattan insanları dolduruyor. Merkezde ise resim yapan kendisi, modeli ve merakla Courbet’yi seyreden bir çocuk bulunuyor.


LİSTE

54


55

LİSTE


LİSTE

56

Sayfa 54 Gustave Courbet Sanatçının Atölyesi 1854 - 1855

max beckmann

Tuval üzerine yağlıboya 361 cm x 598 cm Musee d’Orsay, Paris

1932 - 1950 yılları arasında yaptığı 10 alegorik triptik resimden sekizincisi ‘‘Başlangıç’’ Beckmann’ın çocukluğuyla ilgili. Sağ panelde Almanya’daki okul günleri, soldaki hayali dünyayla dengelenmiş. Ortadaki panelde ise bu iki dünya bir birine giriyor.

Yan Sayfa Max Beckmann Başlangıç 1949 Tuval üzerine yağlıboya 175 cm x 318 cm The Metropolitan Museum of Art, New York


57

mekan

rob覺nson crusoe 389


mekan

58


59

mekan


mekan

60

R O B I N S O N C R U S O E 389, SANAT KITABI BAKMAK I ÇI N G ID IL E BI L E C E K Ö N EMLI MEKANLARDAN B IRI OLMA Ö Z E L LIĞ I N I Y E N I MEKANI SALT BEYOĞLU 4. KATTA KO R U YO R .

Robinson Crusoe 389, 1994 yılında İstiklal Caddesi 389 numarada kuruldu. ‘‘Duvarlar Boyunca Kitap’’ sözüyle yola çıkarak, tavana kadar uzanan rafları ve kitap seçkisiyle İstanbul’un en güzel kitabevlerinden biriydi. 2014 yılında, kitabeviyle özdeşleşen mekanından çıkmak zorunda kalınca, Salt Beyoğlu’nun 4. katına taşındı. Sanat kitaplarına ayrılan bölüm eski mekanında tavana kadar çıkan raflarda iken şu an girişte, daha ulaşılabilir konumda ve kitapları incelemek için masalar mevcut. Robinson Crusoe 389, sanat kitabı bakmak için gidilebilecek önemli mekanlardan biri olma özelliğini koruyor.


61

mekan

R O B I N S O N C R U S O E 389’UN SANAT KITAPLARI BÖLÜ M Ü N D E N D E S E N KITAPLARI

‘‘Hopper Drawing’’ Edward Hopper’ın desenleri ve çalışma metodlarını kapsamlı bir şekilde belgeleyen 256 sayfalık bir kitap. 2013 yılında Whitney Museum of American Art tarafından yayınlanan bu kitapta Carter E. Foster, sanatçının desenlerini inceliyor. Hazırlık eskizi niteliğindeki desenler Hopper’ın yağlıboya resimlerine nasıl ulaştığı yolunda ipuçları taşıyor. (Yan sayfa)

Robinson, Türkiye’deki ressamların kitap ve kataloglarına ulaşmak için de iyi bir mekan. Güleryüz’ün 200 sayfalık koyu yeşil kapaklı desen kitabı: ‘‘Temmuz 94 Desen Güncesi’’ çizimleri ve metinleri Mehmet Güleryüz tarafından, doğrudan ofset baskı plakaları üzerine gerçekleştirilmiştir. Yüz desenden oluşan günce, ofset baskı tekniği ile basılmış, 001’den 300’e kadar sanatçı tarafından numaralandıktan sonra baskı plakaları noter huzurunda imha edilmiştir. (Sayfa 63)


mekan

62


63

mekan


mekan

64


65

mekan

2011 yılında yayınlanan ‘‘Lyonel Feininger: Drawings and Watercolors’’ sanatçının 97 işini barındırıyor. Berliner Secession, Die Brücke, Blaue Reiter ve Bauhaus akımlarıyla ilişkilendirilebilecek işler üreten Alman-Amerikan sanatçı Lyonel Feininger’in bu kitapta daha kişisel ve özel çalışmaları olarak görülen suluboya ve desenleri bulunuyor. (Sayfa 64)

‘‘German Master Drawings from the Koenigs Collection’’ kitabında Jost Amman, Sebald Beham, Lucas Cranach, Hans Holbein, Hans Baldung Grien, Adam Elsheimer, Wolf Huber, Augustin Hirschvogel gibi Alman ustaların desenleri bulunuyor. 2005 yılında yayınlanan kitabın girişinde Dr. Albert Elen, Koenigs koleksiyonunun tarihini anlatıyor. (Yan sayfa)


mekan

66




69

HABER

bu ay

ALEXANDER CALDER GOUACHES

L o n d r a , T O K YO v e n e w yo r k ’ ta n 3 sergİ

Londra, Gagosian Gallery’de 10 Haziran - 29 Ağustos 2014 tarihleri arasında görülebilecek Alexander Calder’in guaj resimlerinin çıkış noktası kayalar, güneş sistemleri ve kaktüsler.


HABER

70

Manner and P r e pa r at i o n

Edward Hopper and Photography

Form, ölçü, renk, çizgi ve tuvalin kendisiyle ilgilenen Yui Yaegashi’nin resimleri 27 Temmuz - 31 Ağustos 2014 tarihleri arasında Tokyo, Misako & Rosen’de sergilenmekte.

‘‘Edward Hopper ve Fotoğraf’’ sergisi, müzenin koleksiyonundaki Hopper resimleriyle, ışığın manipüle edildiği günlük hayatı konu alan fotoğrafları bir araya getiriyor. Sergi 17 Temmuz - 19 Ekim 2014 tarihleri arasında Whitney Museum of American Art’ta.


71

HABER

L’ESPACE CRITIQUE

A n k a r a , b o d r u m ve İ s ta n b u l’ da n 3 s ergİ

Abidin Dino, Arif Dino, Canan Tolon, Ergin İnan, Erol Akyavaş, Ilgım Veryeri, İnci Eviner, Mehmet Koyunoğlu, Mithat Şen, Murat Morova, Ömer Uluç, Selma Gürbüz, Tiraje Dikmen’in özgün baskılardan oluşan ‘‘L’Espace Critique’’ sergisi 23 Haziran - 23 Ağustos 2014 tarihleri arasında Galeri Nev, Ankara’da görülebilir.


HABER

72

D E V RI M E R BI L

yazlık 2014

Devrim Erbil’in yeni resimlerini sergilediği “İstanbul’dan Bodrum’a: Mavi”, Mine Sanat Galerisi Bodrum Palmarina’da 26 Temmuz - 24 Ağustos 2014 tarihleri arasında.

İstanbul, Nişantaşı’ndaki Artisan Sanat Galerisi’nde 18 Haziran - 13 Eylül 2014 tarihleri arasında ‘‘Yazlık 2014’’ karma sergisi ziyarete açık olacak. Sergideki ressamlardan bazıları: Komet, Burhan Uygur, Zeki Faik İzer, Cihat Burak, Fikret Mualla, Avni Arbaş, Aliye Berger ve Adnan Varınca.


K A PA K R E S M İ : M E M E T G Ü R E L İ ’ N İN ATÖLYESİNDEN


KÜ N Y E

A R G E PA K I R TA S İ Y E Ü R Ü N L E R İ LT D ŞTİ ADINA İMTİYAZ SAHİBİ: E S AT M A L B E L E Ğ İ YAY I N YÖ N E T M e n İ : AY DA D EM İ R C İ YAY I N KU R U L U : A DA T U N C E R , Ü L KÜ P E H L İ VA N O Ğ LU, YİĞİT YAZICI K AT K I DA B U L U N A N L A R : U l a ş Pa r k a n , D E N İ Z A K KU Ş


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.