2010-04

Page 1

SAYI / ISSUE 321 NİSAN 2010 / APRIL 2010

ALABİLİRSİNİZ / YOUR COMPLIMENTARY COPY

Antik Zarafet: DENİZLİ Antique Elegance: DENİZLİ

04/10

Bruno Barbey’in İSTANBUL’U Bruno Barbey’s ISTANBUL CHOPIN Çalarken On Playing CHOPIN Yaşasın TATİL Yipee HOLIDAY Sen Bırakana Kadar Bu Takımın PATRONUSUN! You Are BOSS of This Team Until You Quit!

BAĞRI YANIK ÂŞIK

LALETULİP

LOVER WITH BURNING BREAST

sky onayli kapak 0410.indd 1

3/26/10 4:09 PM


E1Á:È: @r>7È Er7 1: .r >5:0-: -89->7 E1 B->-: ! Á È981>

È:0È>


İşTcell’den işletmelere güç verecek İşteKazan Programı.

İşTcell’li şirketiniz Türkiye’nin en büyük markalarının indirim avantajlarıyla masraflarını azaltacak, kazanan işletmeniz olacak.

İşteKazan Programı’na katılmak için www.istcell.com.tr’yi tıklayın.

İŞTCELL’İN GÜCÜ, İŞLETMENİZİN GÜCÜ 1 Mart 2010 tarihinden itibaren ulaştığı maksimum hat sayısının %50’sinden fazlasına ait ödenmemiş borcu bulunmayan ve/veya %50’sinden fazla hattını başka operatöre geçirmemiş şirketler programdan yararlanabilir. İndirimler, her markanın belirlediği ürünlerde geçerli olacaktır. Kampanya kapsamında 2222 ve 5154’e gönderilen şifre SMS’leri 1 SMS/2 kontör olarak ücretlendirilir. Turkcell, program süresini değiştirme, kapsamını sınırlama ve/veya genişletme hakkını saklı tutar. Programdan yararlananlar, www.istcell.com.tr’de yer alan kampanya koşullarını kabul etmiş sayılacaktır. Katılım için verilen bilgiler, altyapı sağlayan firmalarla paylaşılacaktır.

Dergi (215x275 ÇiftSyf).indd 3

23.03.2010 16:35


SAYI / ISSUE 321 NİSAN 2010 / APRIL 2010

ALABİLİRSİNİZ / YOUR COMPLIMENTARY COPY

Antik Zarafet: DENİZLİ Antique Elegance: DENİZLİ

04/10

Bruno Barbey’in İSTANBUL’U Bruno Barbey’s ISTANBUL CHOPIN Çalarken On Playing CHOPIN Yaşasın TATİL Yipee HOLIDAY Sen Bırakana Kadar Bu Takımın PATRONUSUN! You Are BOSS of This Team Until You Quit!

BAĞRI YANIK ÂŞIK

LALETULİP

LOVER WITH BURNING BREAST

sky onayli kapak 0410.indd 1

3/26/10 4:09 PM

NİSAN APRIL

CITYSCOPE 17

İSTANBUL’DA FİLM YAĞMURU FILMS RAIN DOWN ON ISTANBUL

22

17

TAKİPTE KALIN STAY TUNED

26

ÇOCUK OLMAK VARMIŞ! OH, TO BE A CHILD AGAIN...

30

İSTANBUL MODERN’DE BİR AKŞAMÜSTÜ ONE EVENING AT ISTANBUL MODERN

34

22

HİPODROM’UN BELLEĞİ THE HIPPODROME IN MEMORY

38

LİDYALILARIN ÜLKESİNE SEYAHAT JOURNEY TO THE LAND OF THE LYDIANS

40

HELFGOTT BİR KEZ DAHA İSTANBUL’DA HELFGOTT RETURNS TO ISTANBUL

58

42 BAHARIN HAREKETLİ KONSERLERİ THE LIVELY CONCERTS OF SPRING

58 AJANDA AGENDA

62

İLKBAHAR TERAPİSİ SPRING THERAPY

64

64

144

BAĞRI YANIK ÂŞIK: LALE

Lale doğuludur, Hristiyanlık kadar, Musevilik kadar, İslamiyet kadar doğulu… Lale utangaçtır; taze bir gelin kadar, iltifat görmüş bir nazenin kadar utangaçtır… Lale altı yaprağıyla hercaidir; batılar ve kuzeyler kadar, altlar veya üstler kadar…

LOVER WITH BURNING BREAST

The tulip is eastern. As eastern as Judaism, Christianity and Islam. As bashful as a blushing bride, as flustered as a beautiful girl showered with compliments. The sixpetaled tulip is everywhere, high, low, north and west. KAPAK / COVER KAYA-MÜNEVVER ÜÇER KOLEKSIYONU

FESTİVAL ÇIKIŞI BEYOĞLU BEYOĞLU APRÉS-FILM

2 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

002-004-icindekiler SL0410.indd 2

3/26/10 5:33 PM


skylife son c_p.pdf

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

1

15.03.2010

19:08


NİSAN APRIL 10 68

AVRUPA İLE ASYA’NIN SINIRINDA EKATERINBURG ON THE CUSP OF EUROPE AND ASIA

82

102

ANTİK ZARAFET DENİZLİ ANTİQUE ELEGANCE DENİZLİ

94

68

102

82

CHOPIN ÇALARKEN ON PLAYING CHOPIN

BRUNO BARBEY’İN İSTANBUL’U BRUNO BARBEY’S ISTANBUL

112

122

VAPUR PERCERESİNDEN HALİÇ THE GOLDEN HORN FROM A FERRY WINDOW

122

DOLMABAHÇE’NİN SAKLI İNCİSİ THE HIDDEN PEARL OF THE DOLMABAHÇE PALACE

130

YAŞASIN TATİL! YIPPIE HOLIDAY!

140

SEN BIRAKANA KADAR BU TAKIMIN PATRONUSUN! ‘YOU ARE BOSS OF THIS TEAM UNTIL YOU QUIT!’

140

144

94

BAĞRI YANIK ÂŞIK LOVER WITH BURNING BREAST

150

KUZU ETİNİN LEZZETİ THE TASTE OF LAMB

150 161 INFO 162 Sizin için seçtiklerimiz/Upfront, 165 Filmler/Movies, 170 Müzikler/Music, 172 Yemekler/Meal, 174 Online Check-in, 175 Self Check-in, 177 Çevrimiçi/Online, 182 Uçuş Bilgileri/Flight info, 183 Bagaj/Luggage.

4 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

002-004-icindekiler SL0410.indd 4

3/26/10 5:34 PM


VF_1N_SKYLIFE.fh11 3/10/10 2:39 PM Page 6 C

Composite

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


C

M


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


YÖNETİM MANAGEMENT Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Hamdi Topçu Chairman of the Board and of the Executive Committee Türk Hava Yolları Adına Sahibi | Genel Müdür, Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Üyesi Doç. Dr. Temel Kotil Publisher on behalf of Turkish Airlines | CEO, Member of the Board and of the Executive Committee Kurumsal İletişim Başkanı Zeki Çukur Senior Vice President Corporate Communication Halkla İlişkiler Müdürü | Public Relations Manager Murat Öz Aysun Ulusu aulusu@thy.com Ahmet M. Müftüoğlu ahmetm@thy.com Gökçen Ata gokcenata@thy.com Fisun Karyağdı fkaryagdi@thy.com Marka İletişim Danışmanı | Brand Communications Consultant Serdar Özer Öztürk

Türk Hava Yolları Genel Yönetim Binası Atatürk Hava Limanı 34149 iSTANBUL Tel: +90 212 463 63 63 / 1164 YAYIN YÖNETIM

MANAGEMENT

Yayın Grubu Başkanı | President

Serkan Ünal

Grup Koordinatörü | Coordinator

Mehmet Mücahid Demir

Finans Koordinatörü | Finance Coordinator YAPIM Yayın Koordinatörü (Sorumlu) | Editorial Coordinator Kültür-Sanat Editörü | Arts and Culture Editor

PUBLICATION

Tarih Editörü | History Editor Lifestyle Editörü | Lifestyle Editor Gezi Editörü | Travel Editor Redaksiyon Editörü | Copydesk Editor İngilizce Editörü | English Editor Grup Tasarım Direktörü | Group Design Director Fotoğraf Editörü | Photo Editor Yardımcı Fotoğraf Editörü | Assistant Photo Editor Tasarım ve Uygulama | Design and Layout ÖZEL PROJELER

Selim Kara PRODUCTION Serdar Turan serdar.turan@infomag.com.tr Jülide Karahan julide.karahan@infomag.com.tr Hasan Mert Kaya mert.kaya@infomag.com.tr Oktay Tutuş oktay.tutus@infomag.com.tr Melih Uslu melih.uslu@infomag.com.tr Suavi Yazgıç suavi.yazgic@infomag.com.tr Virginia Taylor Saçlıoğlu Nejat Emrah Yörük emrah.yoruk@infomag.com.tr Ahmet Bilal Arslan ahmet.bilal@infomag.com.tr Şahin Aslan sahin.aslan@infomag.com.tr Halil Öter | Bertuğ Yasavullar | İbrahim Kaplan CUSTOM PROJECTS

Koordinatör | Coordinator

Baha Yılmaz

Müşteri Direktörü | Account Director

Çisem Kartal

Müşteri Temsilcisi | Account Executive Editör | Editor Art Direktör | Art Director REKLAM Reklam Satış Müdürü | Advertising Sales Manager Reklam Satış Yöneticisi | Advertising Sales Executive Uluslararası Reklam Satış Yöneticisi | International Ad Sales Manager Marka Müdürü | Brand Manager Üretim Müdürü | Production Manager Reklam Rezervasyon | Ad Reservation Muhasebe | Accounting

Zeynep Nil Suner Aynur Şenol Altun Özkan Oral ADVERTISING Sema Teker Eğilmez sema.teker@infomag.com.tr Ömer Arıcı omer.arici@infomag.com.tr Abidin Karabulut abidin.karabulut@infomag.com.tr +352 (0) 621 51 33 21 Emin Görgün emin.gorgun@infomag.com.tr Gökhan Gönüldaş gokhan.gonuldas@infomag.com.tr İlknur Eruzun ilknur.eruzun@infomag.com.tr Veysi Güneş veysi.gunes@infomag.com.tr

SKYLIFE dergisine internette, www.thy.com üzerinden SKYLIFE ikonuna tıklayarak ulaşabilirsiniz. Access SKYLIFE magazine on the internet by clicking the SKYLIFE icon in www.thy.com

İnfomag Yayıncılık, Bilişim,Tanıtım ve OrganizasyonHizmetleri LTD. ŞTİ. Akatlar Mahallesi, Ebulula Mardin Cad. 4. Gazeteciler Sitesi A8/1 1. Levent / İSTANBUL Tel: +90 212 324 55 15 • Faks: +90 212 324 55 05 skylife@infomag.com.tr • www.infomagyayincilik.com.tr Baskı-Cilt | Printing-Binding Promat Basım Yayın San.ve Tic. A.Ş. Tel: +90 212 622 63 63 • http://www.promat.com.tr

SKYLIFE dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için customer@thy.com adresine mail gönderebilirsiniz. Any suggestions or complaints about SKYLIFE magazine are welcomed and should be addressed to customer@thy.com. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Neither, text nor photographs from this publication may be reproduced either in full or summary without acknowleding the source and without prior permission from the publisher. SKYLIFE, THY tarafından ayda bir yayımlanır. SKYLIFE is published monthly by Turkish Airlines.

8 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

008-kunye.indd 2

3/26/10 5:32 PM




HOŞGELDİNİZ WELCOME ABOARD Değerli Konuklarımız,

Dear Guests,

Nisan ayının gelmesi ile birlikte baharın heyecanı ve iyimserliği fazlası ile hissediliyor. Bu iyimser hava, sektörümüz için de geçerlidir. Havacılık endüstrisi için oldukça zorlu geçen bir yılın ardından, 2010’a yönelik beklentiler uzun bir aradan sonra olumlu bir görünüme kavuştu. IATA bu yıl için havacılık sektöründe öngördüğü toplam zarar beklentisini 5,6 milyar ABD Doları’ndan 2,8 milyar ABD Doları’na indirdi.

The month of April brings with it an abundance of springtime vigor and optimism. And that optimism is spilling over into our sector as well. Following an extremely difficult year, expectations for 2010 in the aviation industry are looking brighter for the first time in a long while, and IATA has halved its forecast of losses in the sector this year from US$ 5.6 billion to US$ 2.8 billion.

Bizler de Türk Hava Yolları olarak, 2009 yılında, sektörün genelinde yaşanan küçülme eğiliminin aksine gerçekleştirdiğimiz büyüme başarısını 2010 yılında daha da artırarak devam ettireceğimizi öngörüyoruz. Zira 2010 yılının ilk sonuçları söz konusu tahminimizi doğrular niteliktedir. Ocak-Şubat ayı verilerine göre bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında arz ettiğimiz koltuk kilometre yüzde 29, yolcu koltuk kilometremiz yüzde 34 ve yolcu sayımız yüzde 25 artış göstermiştir.

Here at Turkish Airlines we envisage that, contrary to the contracting trend that characterized the sector in general in 2009, we are going to preserve, even enhance, our growth in 2010 insofar as initial results for 2010 corroborate our previous estimates. Based on figures for January and February, seat kilometers showed the 29 percent rise, passenger kilometers the 34 percent rise, and number of passengers the 25 rise on last year that we were hoping for.

Talep tarafındaki bu olumlu tabloya ek olarak, DHMİ tarafından Atatürk Havalimanı’nda yürütülmekte olan kapsamlı altyapı çalışmaları ile birlikte terminal işletmecisi TAV tarafından da başta transit bagaj sistemi olmak üzere ilgili projelerin kısa süre içerisinde tamamlanıyor olması, yaz döneminde sağlayacağı rahatlıklar bağlamında büyük önem arz etmektedir. Türk Hava Yolları için son derece olumlu olan bu yatırımların, İstanbul’u havacılıkta önemli bir merkez yapma sürecinde katkıları çok büyüktür. İlave olarak paylaşmak isterim ki, 2009 yılı sonuçlarına göre İstanbul Atatürk Havalimanı, yaklaşık yüzde 5 yolcu artış oranı ile Avrupa’da önemli büyüme kaydeden yegâne havameydanı olmuştur. 2009 yılında, Atatürk Havalimanı’nı kullanan yolcu sayısının üçte ikilik bölümünün, yolcu sayısını bir önceki yıla göre yüzde 11,5 arttıran Türk Hava Yolları tarafından teşkil edilmesi, İstanbul Atatürk Havalimanı’nın söz konusu büyümesinde kritik bir rol oynamıştır.

In addition to these encouraging developments on the supply side, that the comprehensive infrastructure imporovements being done by DHMI at Ataturk Airport and other projects - primarily the baggage transit system - undertaken by terminal operator TAV will be completed soon is very promising in terms of the comforts it shall afford during the summer. Of the utmost importance for Turkish Airlines, these investments are contributing in a big way to the process of transforming Istanbul into a major aviation hub. I would also like to share with you that, based on results for 2009, Istanbul Ataturk Airport was the only airport in Europe that chalked up significant growth during the year with an approximately 5 percent increase in passengers. Turkish Airlines, which increased its number of passengers by 11.5 percent on the previous year, accounted for two-thirds of the passengers that used Ataturk Airport in 2009, a fact that played a critical role in the airport’s growth.

Geçen sene taşıdığımız 11,5 milyon dış hat yolcu sayımızın 4,2 milyonunun İstanbul’u aktarma noktası olarak kullandığı değerlendirildiğinde, hem Türk Hava Yolları’nın küresel bir network taşıyıcısı haline geldiği hem de İstanbul’un verimli bir aktarma noktası olarak yolcular tarafından daha da yoğun bir şekilde tercih edildiği gözlemlenecektir. İstanbul’dan aktarma yapan yolcu sayımızın 2010 yılında altı milyona ulaşmasını beklemekteyiz.

When we consider that 4.2 million of the 11.5 million international passengers we transported in the last year used Istanbul as a connecting point, Turkish Airlines appears to have become a global net carrier and Istanbul the connecting point of choice for many passengers. We are expecting our passengers making connections via Istanbul to reach six million in 2010.

Değerli yolcularımız, Pozitif beklentiler içerisinde olduğumuz bu nisan ayı, kuşkusuz en fazla da çocuklarımız tarafından beklenilmektedir. Tüm dünya çocuklarına armağan edilen 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın onlara yaşattığı mutluluk, baharın coşkusuyla birlikte daha tatlı bir anlam kazanmaktadır. Bu vesile ile sizlere keyifli uçuşlar dilerken, tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlarım.

Dear passengers, The Aprils are mostly being looked forward and welcomed by our children. The happiness that April 23rd Sovereignty and Children’s Day brings to them and to all the world’s children to which it is dedicated, takes on an even more special meaning in spring. I would like to take this opportunity to wish all the world’s children a happy Sovereignty and Children’s Day on April 23rd, and to wish all of you a pleasant flight.

Sevgi ve saygılarımla, Doç. Dr. Temel Kotil, Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi

Sincerely yours, Temel Kotil, Ph.D. CEO and Member of the Board

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 11

011-onsoz.indd 11

3/26/10 6:18 PM




KATKIDA BULUNANLAR CONTRIBUTORS GÜLSİN ONAY

İSKENDER PALA

5 kıtada 63 ülkede konser veren piyanist Onay, romantik dönem ve incelikli Chopin ve Rachmaninov yorumuyla piyano virtüözleri arasında ayrıcalıklı bir yere sahip. Chopin yorumları nedeniyle Polonya Devlet Nişanı ile onurlandırılan Onay, severek yorumladığı Chopin’i yazdı.

Edebiyatçı ve akademisyen Prof. Dr. İskender Pala, 1958’de Uşak’ta dünyaya geldi. Divan Edebiyatı araştırmalarıyla bir çok kitaba imza atan Pala, bir çok televizyon programına imza attı, konferanslar verdi, kırk civarında kitap yazdı ve birçok ödül aldı. ‘Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk’ romanından sonra kültürümüzde lale imgesi etrafında kaleme aldığı ‘Katre-i Matem’ isimli bir roman yazan Pala, SKYLIFE okurları için lalenin kültürümüzdeki yerini anlattı. Literary figure and academic, Prof. Dr. Iskender Pala was born in Uşak in 1958. Pala, who has studied and written several books on Ottoman court literature, has also appeared on a number of television programs, given numerous lectures and written some forty books as well as being the recipient of several awards. Following a novel, ‘Death in Babylon, Love in Istanbul’, Pala wrote another novel, ‘A Drop of Grief’, centered around the tulip as a symbol in Turkish culture. This month he explained the role of the tulip in our culture for SKYLIFE readers.

Pianist Onay, who has given concerts in 63 countries on five continents, has a special place among piano virtuosos with her refined interpretations of the works of the Romantic period, Chopin and Rachmaninoff. Awarded the Medal of Honor of the Polish State for her renditions of Chopin, Onay was designated a State Artist. Onay wrote an article on Chopin, whose works she loves to play.

AKİLE ÇELİK

1964 Ankara doğumlu olan Akile Çelik, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü’nden mezun olduktan sonra TBMM Kütüphane Dokümantasyon ve Tercüme Müdürlüğü’nde çalıştı. “Milli Saraylar İhtisas Kütüphanesi” nin oluşturulması ve Abdülmecid Efendi Kütüphanesi’nin katalog ve tasnif çalışmalarını yürüten Çelik, SKYLIFE okurları için bize bu kütüphanenin tarihini yazdı. Born in Ankara in 1964, Akile Çelik graduated from the Department of Librarianship of the Hacettepe University School of Literature and is employed in the Documentation and Translation Department of the Library of the Turkish Parliament. Çelik who developed the ‘National Palaces Specialty Library’ and is in charge of cataloging and classification in the Abdülmecid Efendi Library, wrote an article about this library for SKYLIFE readers.

ALTAN TANRIKULU

HALÛK DAĞ

TİMUR ÖZKAN

1957 Ankara doğumlu bir mimar olan Özkan, 100’den fazla ülkeyi ve Türkiye’yi karış karış gezdi. İki gezi kitabı yazmış, dört gezi kitabının da editörlüğünü yapmış olan Özkan, bir süre yaşadığı Rusya’nın ilginç kentlerinden Ekaterinburg’u yazdı. Born in Ankara in 1957, architect Timur Özkan has explored Turkey and over 100 other countries inch by inch. He has also written two, and edited four travel books. Özkan, wrote the feature on Ekaterinburg, one of Russia’s most fascinating cities, where he lived briefly.

1968 İzmit doğumlu. 1989 yılında Bogaziçi Üniversitesi’nde okurken gazeteciliğe başladı. Çeşitli yayın organlarında ve gazetelerde spor müdürlüğü yaptı. 1998 yılında NTV’de televizyon yorumculuğuna başladı. Kanal 1 ve Fox TV’nin kuruluş aşamalarında ilk spor müdürlüğü görevini üstlendi. 2005 yılından beri Hürriyet Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapmakta. 2002 yılında Yapı Kredi Yayınları’nda Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş Tarihi olarak üç kitabı çıkartan ekibin sorumlusuydu.

2001 yılında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Üniversite yıllarında, gazetecilik ve basın fotoğrafçılığı eğitimi aldığı Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Haber Ajansı’nda çalıştı. 2002 yılından beri de Yapı Kredi Yayınları’nda çalışıyor. Yazıları bugüne kadar çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanan Dağ, Fransız fotoğrafçı Bruno Barbey ile söyleşi yaptı. Halûk Dağ graduated from the Marmara University School of Communications in 2001. Trained in journalism and photo-journalism during his university years, he worked at the Marmara University School of Communications News Agency. He has been with Yapı Kredi Publications since 2002. Dağ, whose writings have appeared in numerous magazines and newspapers, interviewed the French photographer Bruno Barbey. Born in Izmit in 1968, Tanrıkulu took up journalism while he was a student at Boğaziçi University. Having worked as sports editor for various newspapers and media organizations, he became a television commentator on NTV in 1998 and served as sports editor during the founding phase of Kanal 1 and Fox TV in Turkey. Since 2005 he has been a columnist for the daily Hürriyet. In 2002 he headed the team that brought out three books on the history of Istanbul’s Fenerbahçe, Galatasaray and Beşiktaş soccer teams at Yapı Kredi Publications.

14 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

014-contributor.indd 14

3/26/10 5:27 PM


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K



50

CITYSCOPE Yeni Mimarlık Trendleri İstanbul’da New Trends of Architecture Eylül bitmeden in Istanbul yapmanız gerekenler...

60

Ferzan Özpetek’in Lecce’si Ferzan Özpetek’s Lecce

64

Festival çıkışı Beyoğlu Beyoğlu aprés-film

İSTANBUL’D A FİLM YAĞMURU FILMS RAIN DOWN ON IS TANBUL

Nisan yağmurları baharın, Uluslararası İstanbul Film Festivali ise festival mevsiminin habercisi... April showers are the harbinger of spring, and the International Istanbul Film Festival is harbinger of the festival season. • JÜLİDE KARAHAN

017-065-Cityscope.indd 17

3/26/10 10:40 AM


Bay Hiçkimse Mr. Nobody

ETKİNLİK EVENT

SİNEMA ŞEHRİN ODAĞINDA İlkbahar sürprizli mevsimdir. Bir sabah uyanır, kapıyı açarsınız ve bir bakarsınız ki bahar gelmiş. Mevsimin gediklisi Uluslararası İstanbul Film Festivali de tıpkı bahar gibi birdenbire gelir ve nisan yağmurlarına karışır. Sonrası çorap söküğü… Filmi tiyatro, tiyatroyu müzik, onu da caz izler. 30’una bir basamağı kalan festival, 3 – 18 Nisan tarihleri arasında 57 ülkeden 243 yönetmenin 200’ün üzerinde filmiyle şehirde. Beyoğlu’nda Atlas, Yeni Rüya, Beyoğlu, Sinepop ve Pera Müzesi; Kadıköy’de Kadıköy Sineması, Nişantaşı’nda ise CityLife Cinema (City’s) festival mekânlarından.

HERKESLERDEN ÖNCE Unutulmaz eski filmler, sevilen yönetmenlerin yeni işleri ve listedeki sürprizlerle renk, hareket ve keyif vadeden festivalin ‘Akbank Galaları’nda tam dokuz film var. Herkeslerden önce izlenebilecek bu filmler arasında Amerikalı moda tasarımcısı Tom Ford’un Christopher Isherwood’un romanından uyarladığı ilk filmi ‘Tek Başına Bir Adam’ ile Kanadalı yönetmen Atom Egoyan’ın Hitchock gerilimlerini anımsatan son filmi ‘Büyük Hata’ öne çıkıyor. Tanınmış yönetmenlerin saygın festivallerde gösterilen çoğu ödüllü son yapıtlarından oluşan 23 filmlik bir seçki ‘Dünya Festivallerinden’

bölümünde. Hicivle ağırbaşlılık arasında gidip gelen şiirsel yaklaşımıyla dünyanın birçok ülkesinde ödüller kazanan Filistinli yönetmen Elia Suleiman bu bölümün konuklarından.

FOCUS ON FILM

İLTİMASLI İSTANBUL Her geçen yıl yeni bölüm, salon ve ödüllerle genişleyen festival; İstanbul konulu Türk ve yabancı filmlerden oluşan bir seçkiyi programına dâhil ediyor. İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması vesilesiyle şehre iltimas geçen Kontrol Limitleri Limits of Control

Troçki Trotsky

Spring is the time for surprises. You wake up one morning, and suddenly it’s spring, season of festivals! Like spring itself, the International Istanbul Film Festival is suddenly upon us, mingling with the proverbial April showers. But they won’t dampen your spirits in the least as everything from film and theater to music, even jazz, rains down upon you. One year short of its 30th anniversary, this year’s festival is bringing over 200 films by 243 directors from 57 countries April 3 through 18. Festival venues include the Atlas, Yeni Rüya, Beyoğlu and Sinepop movie theaters as well as Pera Museum in Beyoğlu, CityLife Cinema (City’s) in Nişantaşı, and Kadıköy Cinema on the Asian side.

the latest by the world’s most popular directors, not to mention the inevitable surprises on the list, the festival features a total of nine ‘Akbank Gala’ films. Among these festival ‘first’s are American fashion designer Tom Ford’s A Single Man, adapted from the novel by Christopher Isherwood, and Canadian director Atom Egoyan’s latest, Chloe (Big Mistake), which harks back to the Hitchcock thrillers. A section titled ‘From the World’s Festivals’ features a selection of 23 recent works by prominent directors, most of which have garnered prizes in the world’s top festivals. One of the guests is Palestinian director Elia Suleiman, an award recipient in several countries with his poetic approach that alternates between humor and seriousness.

FESTIVAL ‘FIRST’S

ISTANBUL IN HIGH FAVOR

Promising color, action and fun with everything from memorable oldies to

Growing by the year with new sections as well as added theaters and prizes,

Festivalle ilgili ayrıntılı bilgi için: www.iksv.org/film For information about the festival: www.iksv.org/film

18 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

017-065-Cityscope.indd 18

3/26/10 10:40 AM


‘İstanbul: İçeriden ve Dışarıdan’ isimli bölümde; Jules Dassin’in ‘Topkapı’sından Atıf Yılmaz’ın ‘Ah Güzel İstanbul’una 13 uzun metrajlı film var. Lumiere Kardeşler’in dünyada ikinci kez Haliç’te denediği kamerayla kaydırma hareketini içeren ‘Haliç Manzarası’ adlı kısa film, bölümün merakla beklenenlerinden. Festivalin yeni yüzlerinden ‘Antidepresan’, aralarında Drew Barrymore’un yönettiği ilk film ‘Patenci Kızlar’ın da bulunduğu 10 komedi filmiyle izleyicinin yüzünü güldürecek.

sections 22 bölüm countries 57 ülke 243 yönetmen directors fazla film plus films 200 ’den

Öfke Rage

Hergün Bayram Everyday is Holiday

DAHA FAZLASI Akbank sponsorluğundaki 29. Uluslararası İstanbul Film Festivali, film izlemekten ötesini isteyenleri ihya edecek. Sinema dersleri, söyleşiler, partiler ve sergilerden oluşan yan etkinlikler arasında; Amerikan sinemasının önde gelen yönetmenlerinden David Lynch’in fotoğraf ve gravürlerinden oluşan sergisi var. 9 Nisan’da Artane’de açılacak sergi, Mayıs sonuna dek açık kalacak. Tek Başına Bir Adam A Single Man

the festival this year includes a selection of Turkish and foreign films about Istanbul, which is in high favor in 2010 as European Capital of Culture. Among the eagerly anticipated offerings in this section, ‘Istanbul Inside and Out’, are 13 feature films ranging from Jules Dassin’s ‘Topkapı’ to Atıf Yılmaz’s ‘Ah Güzel Istanbul!’, as well as a short titled ‘Panorama of the Golden Horn’, made in 1896 by the Lumière Brothers using their experimental camera known as the ‘cinematograph’ to record the first images of Turkey in the history of cinema. Sure to bring a smile to viewers’ faces are 10 comedy films, including newcomer ‘Antidepressant’, and Drew Barrymore’s directorial debut, ‘Whip It’, about a roller derby star.

AND MORE Sponsored by Akbank, the 29th International Istanbul Film Festival means more than just a chance to see films. Among the festival’s ancillary activities are film classes, interviews, parties and exhibitions, including one of photographs and engravings by one of the most respected directors in American cinema, David Lynch. Opening at Artane on April, it will run through the end of May.

Patenci Kızlar Whip It

Festivalin yaşam boyu başarı ödülleri; İtalyan sinemasının önde gelen isimlerinden Marco Bellocchio ile Istvan Szabo’nun ‘Mephisto’sundaki rolüyle tanınan Avusturyalı oyuncu Klaus Maria Brandauer’e verilecek. The festival’s lifetime achievement awards will go to Marco Bellocchio, one of the leading names in Italian cinema, and Austrian actor Klaus Maria Brandauer, known for his role in Istvan Szabo’s ‘Mephisto’.

017-065-Cityscope.indd 19

3/26/10 10:40 AM


ETKİNLİK EVENT

RESİMDEN SİNEMAYA… FROM PAINTING TO CINEMA Kayıp Otoban, Mulholland Çıkmazı ve Mavi Kadife gibi filmleriyle tanıdığımız David Lynch, fotoğraf ve gravürleriyle İstanbul’da.

David Lynch, whom we know from films like Lost Highway, Mulholland Drive and Blue Velvet, is in Istanbul with his photographs and engravings.

Güzel şeylerden hoşlanmayan, renkleri fazla gerçekçi bulan, insana özgü ve insandan ayrışan tüm tuhaflıkları, çürümüşlükleri, manevi ve maddi atıkları hayal dünyasına malzeme eden sıra dışı yönetmen David Lynch; 9 Nisan’dan itibaren fotoğraf ve gravürleriyle Tophane’deki Artane’nin konuğu. Yalnız bir ağaç, kaybolmuş bir köpek, köhne bir ev… David Lynch sinemada çalışmaya başlamadan önce soyut dışavurumcu resimler yapıyordu. 1966 yılında ‘Pennsylvania Academy of Fine Arts’ta resim eğitimine devam ederken kendi deyişiyle ‘karanlık’ bir tablosundaki figürün hareket ettiğini gördü, hatta rüzgârın sesini duydu. Resmindeki figürlerin de hareket etmesini isteyen Lynch için sinema dürtüsünün başlangıcı işte bu rastlantıydı. Bunun sonucunda ilk canlandırma filmi ‘Six Men Getting Sick’i yaptı Lynch. İlk uzun metrajlı filmi ‘Eraserhead’ı 1977’de tamamladığında ve film kısa sürede kült olduğunda Amerikan Sineması’nda yerini almıştı sanatçı. Başa, yani resme dönersek; Lynch’in eserlerindeki baskın temanın yozlaşmış bir dünyada tutsak kalmış bir masumluk olduğunu göreceğiz. 29 Mayıs’a kadar…

David Lynch is a exceptional director who hates slick and pretty things, who finds color a little too real, and sees beauty in the darker things; who prefers mistakes and accidents and who is inspired by the peculiarities unique to humankind and makes all their quirks and rot - in short their spiritual and material detritus - the stuff of his imaginary world. And now he is in Istanbul with his photographs and engravings as the guest of Artane in Tophane from April 9th. A lone tree, a lost dog, a crumbling old house... Before David Lynch went into cinema, he used to paint abstract expressionist paintings. As he puts it, “I was in Philadelphia at the Pennsylvania Academy for the Fine Arts. And I was just a painter, and I was happy painting. And then I was working on a painting and it was a figure in a garden. It was pretty much all black and this figure was emerging out of darkness. And there was some little bit of green, you know, coming out. I heard a wind and I saw the figure move. And I thought that I wanted to have some movement, some sound in the painting. I wanted to hear that wind over the figure.” For Lynch the experience was the start of an urge to make films, and he made his first short film, ‘Six Men Getting Sick’, as a result. His first feature film, ‘Eraserhead’, which he finished in 1977, became a cult film within a short time, cementing Lynch’s place in American Cinema. But to get back to where we started: We are going to witness in Lynch’s works the predominant theme of innocence has been trapped in a corrupt world.

LYNCH’TEN… “Yola çıktığım yerle vardığım yer hiçbir zaman aynı olmaz. Resim veya film, her zaman işe bir senaryoyla başlarım ama hiçbir zaman sonuna kadar ona bağlı kalmam. Kendinizi olayların akışına bırakıp açık olduğunuzda, etki ve tepki göstermeye izin verdiğinizde çok daha fazla şey gerçekleşmeye başlıyor. Her iş sizinle ‘konuşur’ ve eğer onu dinlerseniz, sizi hayal bile edemeyeceğiniz yerlere götürür. İşi daha zenginleştiren bu karşılıklı etkileşimdir.”

David Lynch’in fotoğraf ve gravürlerinden oluşan sergi 9 Nisan - 29 Mayıs tarihleri arasında Artane’de. www.artane.org The exhibition of David Lynch’s photographs and engravings is on at Artane April 9 - May 29. www.artane.org

LYNCH SPEAKS... “The place where I start out and the place I arrive at are never the same. Be it painting or film, I always start to work with a script but I never remain faithful to it to the end. When you are open and let yourself go with the flow, when you allow yourself to react and be influenced, a lot more things begin to happen. Every work ‘talks’ with you, and if you listen it will take you places you can’t even imagine. It is this mutual interaction that enriches the work even more.”

20 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

017-065-Cityscope.indd 20

Courtesy of Tandem Press

3/26/10 10:40 AM


RIXOS MARKASINI, RESIDENCE KONFORUYLA YAŞAYIN...

İstanbul’un yeni simgesi RIXOS RESIDENCES BOMONTY; 6 penthouse, 308 modüler süiti ve geliştirdiği özgün kiralama sistemi ile hem benzersiz bir yaşam alanı hem de sürekli değerlenecek bir yatırım aracı sunuyor. Kazanmak, alışkanlığınız olacak...

SKYLIFE RIXOS SUBAT.indd 1

3/15/10 1:44 PM


ETKİNLİK EVENT

TAKİPTE KALIN! STAY TUNED! İlk üç ayı geride bırakan 2010, İstanbul için daha yeni başladı. Takipte kalın! With the first quarter behind it now, Istanbul is starting 2010 all over again. Stay tuned!

Zaman geçiyor. İstanbul, Avrupa Kültür Başkenti olduğu 2010 yılının ilk üç ayını çoktan geride bıraktı bile. Şehrin elinde tamamlanmış bir İstanbul Kongre Merkezi, yenilenmiş bir Muhsin Ertuğrul Sahnesi ve çalışmaları süren bir Sur-i Sultani projesi var. İstanbulluların önündeyse sanatla dolu koskoca dokuz ay... Pek fark edilmiyor belki ama şunu söylemeli: İstanbul’da 2010 yılı içinde gerçekleşen neredeyse tüm etkinlikler bir şekilde İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı destekli. Milli Reasürans Sanat Galerisi’ndeki ‘Avrupa ve Asya - Pasifik Ülkelerindeki Yeni Mimarlık Trendleri’nden İstanbul Modern’deki ‘Gelenekten Çağdaşa’ sergisine, Garajistanbul’daki İstanpoli projesinden Fransız Kültür Merkezi’ndeki ‘Çılgın Sanat Festivali’ne sanatla ilgili neredeyse her şey kültür başkentliği için bir kilometre taşı.

İSTANBUL PULLARI Tarihi yapılar, balık tutan insanlar, martılar ve simitçiler; yani İstanbul’a ait neredeyse tüm simgeler pulların üzerinde. Türkiye’deki tüm PTT Merkezleri’nden ve Filateli Müze şubelerinden herhangi bir ek ücret ödemeden temin edilebilecek pul ve filatelik malzemeler, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, PTT Genel Müdürlüğü, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü işbirliğiyle hazırlandı. İstanbul sevdalıları için…

017-065-Cityscope.indd 22

Time marches on. And Istanbul has already left its first three months as European Capital of Culture far behind. In its wake are an as yet incomplete Istanbul Conference Center, a renovated Muhsin Ertuğrul Theater and the Sur-i Sultani project on which work continues apace. Istanbullites are still looking at nine whole action-packed months. Although perhaps not always apparent, it should be pointed out that almost all the events taking place in Istanbul 2010 are sponsored by the Istanbul 2010 European Capital of Culture Agency. From ‘New Trends of Architecture in Europe and Asia-Pacific’ at the Milli Reasürans Art Gallery and ‘From Traditional to Contemporary’ at Istanbul Modern to the Istanpoli project at Garajistanbul and the ‘Mad Art Festival’ at the French Cultural Center, almost everything relating to art is a milestone of the cultural capital program.

ISTANBUL STAMPS Historic structures, people fishing, seagulls and ‘simit’ vendors, all these Istanbul icons are being featured on commemorative stamps. Available free of charge at all Philately Museum branches and PTT Centers in Turkey, the stamps and other philatelic materials were prepared by the Istanbul 2010 European Capital of Culture Agency, the Department of the PTT, the Mint, and the Department of Stamp Printing. For Istanbul aficionados...

3/26/10 10:40 AM


CANLANDIRANLAR YETENEK KAMPI

ANIMATORS TALENT CAMP

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinliklerinin belki de en eğlencelisi ‘Canlandıranlar Yetenek Kampı’. 2008’de Berat İlk tarafından geliştirilen ‘Canlandıranlar’; animasyon için çalışan, emek veren, üretim yapan ya da yapmak isteyen kişilere odaklanıyor. Proje, Nisan ayında ‘İstanbul’ konulu kısa canlandırma filmleriyle yarışmaya katılacakları bekliyor. Bilgi için: www.canlandiranlar.com

Perhaps one of the most enjoyable of all the Istanbul 2010 European Capital of Culture events is the ‘Animators Talent Camp’, aimed at people who either work in the field of animation or would like to. The project is awaiting participants in April to compete with short animated films about Istanbul. For details: www.canlandiranlar.com

KAZILARDAN KİTABA

The Marmaray-Metro Rescue Excavations, which take Istanbul’s history back 8,500 years, have been turned into a book. Comprised of the papers presented at the Marmaray-Metro Rescue Excavations Symposium, the book deals with the cultural, artistic and geological transformation Istanbul has undergone over the centuries. To be distributed to all libraries.

İstanbul’un tarihini 8500 yıl önceye taşıyan Marmaray - Metro Kurtarma Kazıları kitaplaştı. İstanbul’un geçirdiği kültürel, sanatsal ve jeolojik değişimi ele alan Marmaray – Metro Kurtarma Kazıları Sempozyumu’nda sunulan makaleleri kapsayan kitap tüm kütüphanelere dağıtılacak.

MÜZİĞİ YERİNDE DİNLEMEK DAHA BİR GÜZEL… Zamanının mekânlarında, zamanının müziklerini dinlemek isteyen İstanbullular; ‘İstanbul Mimarisinin Müziği’ etkinlikleri için takipte olsun. Zaman - mekân - müzik ilişkisini kurmayı amaçlayan proje kapsamında; Dolmabahçe Sarayı, Galata Mevlevihanesi, Aynalıkavak Kasrı, Aya İrini, Şale Köşkü, Topkapı Sarayı, Yenikapı Mevlevihanesi ve Kumkapı Ermeni Kilisesi’nde yıl boyunca bir dizi konser gerçekleşecek. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın desteğiyle yola çıkan Türk Musiki Vakfı’nın hayata geçirdiği proje hakkında ayrıntılı bilgi için: www.istanbul2010.org

FROM EXCAVATION TO BOOK

THERE’S NOTHING LIKE LIVE MUSIC... Attention all Istanbullites who love live music! Stay tuned for the ‘Music of Istanbul Architecture’ events. Combining the concepts of time, space and music, the project includes a year-long series of concerts at Dolmabahçe Palace, the Galata Mevlevihane, Aynalıkavak Pavilion, Aya Irini (St. Irene’s), the Şale Pavilion, Topkapı Palace, the Yenikapı Mevlevihane and the Kumkapı Armenian Church. For further details about the project, launched by the Turkish Music Foundation with the backing of the Istanbul 2010 European Capital of Culture Agency: www. istanbul2010.org

İSTANBUL DANS EDİYOR

ISTANBUL IS DANCING

‘İstanbul dans ediyor!’ sloganıyla yola çıkan uluslararası eğitim, üretim ve festival etkinliği ‘Dans Platform İstanbul’ için çalışmalar sürüyor. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetmenliği tarafından tasarlanıp yürütülen proje, Nisan’da başlayıp Aralık’ta sona erecek.

‘Dance Platform Istanbul’ is an international training, production and festival event which was launched with the slogan, ‘Istanbul Is Dancing!’ Designed by the Istanbul 2010 European Capital of Culture Agency Theater and Performing Arts Directorate, it begins in April and runs through December. 2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 23

017-065-Cityscope.indd 23

3/26/10 10:41 AM


is_skylife_21,5x27,5_conv.fh11 3/18/10 4:20 PM Page 1 C

Composite

M


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


ETKİNLİK DÜNYADAN AROUND THE WORLD EVENT

ÇOCUK OLMAK OH, TO BE A CHILD AGAIN... TEM QUAM SAMVARMIŞ! VOLOREREM 23 Nisan’ı, hatta tüm SAM Nisan’ı sanatla iç içe geçirmek Whoever wants to ‘go all art’ on April 23rd, indeed for the TEM QUAM VOLOREREM isteyenler kaleye mum diksin! entire month of April, listen up!

Rehente res enditet hiliquia essus dolorion conet ma autatem quam consequis quas aut veliquatium derum qui inusci omnistrum as

Rehente res enditet hiliquia essus dolorion conet ma autatem quam consequis quas aut veliquatium derum qui inusci omnistrum as

• EPEDMO MAGNISIUM

‘YARININ GENÇLERİ’ Genç yetenekler orkestrasından pazar günü klasiği dinlemeye ne dersiniz? 25 Nisan günü saat 12.00 itibariyle Sakıp Sabancı Müzesi bünyesindeki The Seed’de olun. ‘TOMORROW’S YOUTH’ For a classical music concert by an orchestra of young talents, be at The Seed in the Sakıp Sabancı Museum complex at 12 noon on April 25rd.

‘ASTRO BOY’ 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle vitae‘Ülker tellusÇocuk vitaeSineması dolor faucibus Şenliği’; consectetur 3. kez gerçekleşen bu yılSuspendisse diam. Vestibulum lacus, posuere non 130’u aşkın 48 ili vemetus Türkiye’nin Nisan’da 17atvesit18amet gidip, sinemaya Siz deMauris teslim alıyor. salonunu sinema tempor et, vulputate eu velit. adipiscing dui in animasyon film ‘Astro Boy’a teslim olun!

magna convallis in blandit diam pellentesque. Sed ultrices magna sit amet cursus Aprila nisi. Fusce nulla withnec in conjunction 3rd timesuscipit for the purus this year Held Day, the ‘Ülker massa, dictum eget placerat id, pharetra ac enim. In hac and Children’s Sovereignty National 23rd movie congue nisl more than 130 is taking over Festival’ Filmplatea Children’s habitasse dictumst. Suspendisse tempor in 48 provinces of Turkey on April 17 and 18. Come theaters sit amet consectetur. Nullam pharetra augue quis lacus along and lose yourself in the animated film, ‘Astro Boy’. iaculis scelerisque id ac purus. Donec sed odio nisl, vitae sagittis orci. Nulla lacinia tellus vulputate urna malesuada ornare. Morbi at turpis eu diam feugiat eleifend eu quis arcu. Vivamus ut dolor tellus. Suspendisse pulvinar risus et quam facilisis sit amet rhoncus odio vehicula. In sed augue ipsum, mattis egestas quam. Cras sit amet dolor lorem. Nunc porttitor lorem ac metus vehicula placeAceatur, aut odia pliquam quam solupta turepe et enita por aciam alia qui nonseque voluptati velessincit optatem des platius, seni doluptia audistiorum as moluptur serferu ptiorec aeprendant, velicti doluptatisi ditis pelignimod mo doluptatem dolorest es eum destius, utature serovit lab illam acillamus quiscip itiusan daecatem. Et volupit As ut ut opta senderf errorporrum sandisq uiaturia volleca borpos earchicid min nisimin perum, odicabo. Ut quae

‘ÇOCUK MÖNÜSÜ’ 30’una merdiven dayayan Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin ‘Çocuk Mönüsü’nde birbirinden lezzetli üç film var: ‘Eleanor’un Sırrı’, ‘Sevimli Penguin’ ve ‘Elma & Elma Kurdu’. Kaleye mum dikenlerle; 3 – 18 Nisan tarihleri arasındaki hafta sonlarında Nişantaşı City’s ve Kadıköy Sineması’nda buluşalım. Bilgi için: www.iksv.org/film “CHILDREN’S MENU” One short of its 30th year, the International ULLATUSAMUS Suspendisse vitae tellus vitae dolor faucibusIstanbul consectetur three films to DUSDAM/ Film Festival has ULLATUSAMUS its ‘Children’s DUSDAM young appetites on whet non at sit amet diam. Vestibulum metus lacus, posuere ‘Yona Samus, nulles quid es quatatia Secret’, tempor et, vulputate eu velit. Mauris adipiscingMenu’ dui this in year: ‘Eleanor’s apis comnisimi, Apple and the Yona Penguin’ and ‘Thecuscia magna convallis in blandit diam pellentesque.Worm’. Sed ultrices odiossunt. Unt et optat unt p.m. between Weekends at 1:30 and electe Nişantaşıinctas in eaquam magna sit amet purus suscipit cursus nec a nisi.April Fusce nulla 18 at City’s et 3 and Asian side. Fordusdam as min Cinema on thenullatusamus Kadıköy massa, dictum eget placerat id, pharetra ac enim. In hac cone de is quunt que sant aut /film habitasse platea dictumst. Suspendisse tempordetails: conguewww.iksv.org nisl sit Samus, nulles quid es quatatia amet consectetur. Nullam pharetra augue quis lacus iaculis cuscia apis comnisimi, odiossunt. scelerisque id ac purus. Donec sed odio nisl, vitae sagittis orci. Unt et optat unt et eaquam inctas en LİGİ tellus vulputate electe nullatusamus dusdam zenlen T LEGO lacinia urna malesuada ornare. Morbi FIRSNulla fından dü ar Derneği tara mpiyonaları, kl as min cone de is quunt que cu Ço ı tıc ra Şa Ya at turpis eu diam ık Aç feugiat eleifend eu quis arcu. Vivamus pa ru gi Av sant aut 6. First Lego Li leri arasında İstanbul’da ut dolor tellus. pulvinar tarih Suspendisse a 13 risus et quam facilisis nd ğu rlu 21 - 24 Nisan so on g sp ç Holdinodio ul’da tanb sitlaamet vehicula. sed augue ipsum, mattis cak. Korhoncus yapı kara ve İsIn de başlayıp An bitti. Şimdi sıra ir’ İzm a t’t ba Şuegestas quam.l Cras ar dolor lorem. Nunc porttitor sit amet al ak ab üs m en yere vam edac ağı finalde! aut odia pliquam delorem metus placeAceatur, ının yarışac cuklarvehicula 49 ülkenin ço

quam solupta turepe et enita por aciam alia qui nonseque LEAGUE optatem the 6th seni doluptia s of platius, ipdes RST LEGOvelessincit FIvoluptati en Championsh tive Children’s Op an pe ro Eu e Crea ptiorec aeprendant, velicti Th audistiorum nized by theserferu orasgamoluptur ul April Lego League,ditis pelignimod ld in Istanbmo he doluptatisi doluptatem dolorest es eum be ill w n, the local g, in Associatio ld by Koç Ho destius, lab illam acillamus onsoredserovit ry 13 and quiscip itiusan ua br Fe 21-24. Sputature ted in Izmir on ar st ns io m tit fro pe n daecatem. Et volupit voluptat. com w childre d in Istanbul. No in the finals! ncluutdeopta Ascout senderf errorporrum sandisq uiaturia volleca te pe m co ill w es 49 countri borpos earchicid min nisimin perum, odicabo. Ut quae

26 SKYLIFE | ŞUBAT | FEBRUARY 2010

017-065-Cityscope.indd 26

3/26/10 10:41 AM


Madalya 21.5-27.5 3/19/10 1:40 PM Page 1 C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


ETKİNLİK DÜNYADAN AROUND THE WORLD EVENTS de atölye layıp, Suite m u r ip, yo Picasso – lası z celey ları in Müzesi’nin ve daha fa a m e t i i a s r p iğ K e e d ?P ah işle OCU VE Ç ürlerinde ne dersiniz rogramınd SSO v PİCA o’nun gra ı yapmaya ı eğitim p rg.tr ığ s r asso Picas çalışmala in hazırlad amuzesi.o es Pic hop? m r ı e iç e k h i p s t s . k is a g b wor g the : www d ser pretin prints in a ra Museum r e Vollar t. Bilgi için t in u d re own e Pe mevc ASSO mining an king your rogram th r details: Rehente Şres enditet Rehente hiliquia dolorion a a o D PIC res pessus xenditet Sİ hiliquiaulessus dolorion F E l N e m K . a L A n Ü o n n t R e E io N nb E DÜ L say s and th educatio exhibit DRconet uma yacak İstaconsequis L OZMO ma o I tla y ku H d conet autatem quam quas aut autatem quam consequis quas aut nı e g r C li şı ld h ik a nl 5. ya t wou is engravin ssible in t Suite Voll isan’ pek şe ler 23 Nisan’da ‘Wha veliquatium o derum h i’nde ‘23 Nqui p es üş veliquatium derum inusci omnistrum as qui inusci omnistrum as o D üz in s o M is d s zm ak şen ‘O Oyunc treate and more for its Pica ede gerçekle i is r h e t olacak. Müz er-Castell ile eğlencel kukla h t r ll e .t A n ut tog si.org esi’ ve ‘Fab lerde yapıla •ÜlkEPEDMO MAGNISIUM has p eramuze gibi etkinlik rle buluşacak. Bilgi r’ le .p si te w ar ile Cum ww aları ziyaretç om resim çalışm nbuloyuncakmuzesi.c ta .is w için: ww S ZMO DREAM festive occasion LAND OF O a be to g in go arks its ‘April 23rd’ is Toy Museum, which m ew the vi ul nb ay ta m at the Is Visitors ary that day. tivities like 5th annivers made in museum ac ays with es rd puppet pictur Dreams’ and ‘Fun Satu o zm O of d ‘Lan l’. Faber-Castel

TEM QUAM SAM VOLOREREM TEM QUAM SAM VOLOREREM

BOYDAN BOYA SANAT İstanbul Modern Sanat Müzesi 5. Çocuk Şenliği’ni 22 - 25 Nisan tarihleri arasında gerçekleştiriyor. Şenlikte 4 - 6 yaş grubundan çocuklar ‘İz Peşinde’; 7 - 12 yaş arasındaki çocuklar ise ‘Boydan Boya Sanat’ başlıklı etkinliklere katılabilecek. Bilgi için: www.istanbulmodern.org

Suspendisse vitae tellus vitae dolor faucibus consectetur at sit amet diam. Vestibulum metus lacus, posuere non tempor et, vulputate eu velit. Mauris adipiscing dui in magna convallis in blandit diam pellentesque. Sed ultrices magna sit amet purus suscipit cursus nec a nisi. Fusce nulla massa, dictum eget placerat id, pharetra ac enim. In hac habitasse platea dictumst. Suspendisse tempor congue nisl sit amet consectetur. Nullam pharetra augue quis lacus iaculis scelerisque id ac purus. Donec sed odio nisl, vitae ki Tİ arasında SEYAHAorci. 10 yaş tellus YA sagittis Nulla6 -lacinia vulputate urna malesuada İD L at Tekdemir, an 2600 yıl önce nasıl ih N g lo eo Ark ornare. Morbi atnd turpis eu diam feugiat rın bu tacak. eleifend eu quis ara, Lidyalıla yı buluş öykülerini anla lılar çocuklarcu. ra ut dolor tellus. idya ‘L pa ki Vivamus Suspendisse pulvinar risus et ve ı de ın i’n ar yaşadıkl Tör Müzes , 10 ve dat Nedim etkinlikodio ki sit amet rhoncus vehicula. In sed augue redi Vefacilisis da ın am Yapı Kquam sergisi kaps leşecek. yaları’ mattis ek quam. Cras sit amet dolor lorem. ipsum, egestas ve Dün rç ge de in rihler 00/503 isan taporttitor 17 NNunc 252 47 lorem ac metus vehicula placeAceatur, aut için: 0212 Rezervasyon odia pliquam quam solupta turepe et enita por aciam alia relating th is optatem on IP m is TR qui nonseque voluptati velessincit des platius, th IA ir D LY Tekdem lived 2,600 they logist Nihataudistiorum haeodoluptia - howas s Arcseni moluptur serferu ptiorec an di Ly r t en - fo s of the anci they invented money d 17, is tale w aeprendant, velicti doluptatisi ditis pelignimod mo an ho 10 d il an pr ent, on A years ago tion, 10. The eves 6-dolorest exhibiutature ed an doluptatem eum destius, serovit lab ag ith n w re n ild io ch njunct redi’s VedatEt volupit ganized in co ’, at Yapı Kdaecatem. illam quiscip ing oracillamus lditiusan be or W r ei Th s and Lydi heut ‘TAs utanopta eu senderf errorporrum m. 03sandisq uiaturia volleca edim Tör Mus : +90212 252 47 00/5 N borpos earchicid min nisimin perum, odicabo. Ut quae ns io r reservat Fo

END-TO-END ART

ULLATUSAMUS Suspendisse vitae tellus vitae dolor faucibus consectetur its 5th is holdingDUSDAM/ Istanbul Modern Art Museum ULLATUSAMUS DUSDAM include 22-25. Activities at sit amet diam. Vestibulum metus lacus, posuere nons Festival April Children’ Samus, aged nulles4-6quid quatatia andes‘End-totempor et, vulputate eu velit. Mauris adipiscing‘Follow dui in the Trail’ for children cuscia apisFor comnisimi, details: 7-12. End Art’ for children aged magna convallis in blandit diam pellentesque. Sed ultrices odiossunt. Unt et optat unt www.istanbulmodern.org et eaquam inctas electe magna sit amet purus suscipit cursus nec a nisi. Fusce nulla nullatusamus dusdam as min massa, dictum eget placerat id, pharetra ac enim. In hac cone de is quunt que sant aut habitasse platea dictumst. Suspendisse tempor congue nisl sit Samus, nulles quid es quatatia amet consectetur. Nullam pharetra augue quis lacus iaculis cuscia apis comnisimi, odiossunt. scelerisque id ac purus. Donec sed odio nisl, vitae sagittis orci. Unt et optat unt et eaquam inctas electe nullatusamus dusdam Nulla lacinia tellus vulputate urna malesuada ornare. Morbi as min cone de is quunt que at turpis eu diam feugiat eleifend eu quis arcu. Vivamus sant aut ut dolor tellus. Suspendisse pulvinar risus et quam facilisis I ipsum, mattis BAYRAM sit amet rhoncus odioATÖLYE vehicula. sed augue LER In başlıkta toplam 25 farklı bu bahar Santralis egestas quam. Cras sit amet tanbul, dolor lorem. Nunc porttitor çalışmasına ev sahipliği yapacak. Tüm 63 atölye lorem ac metus vehicula placeAceatur, aut odia pliquam atölyeler 23 Nisan’da ‘Atölyeler Bayramı’nı kutluyor. quam solupta turepeBilgi et enita por aciam alia ye.com qui nonseque ntralatol için: www.sa voluptati velessincit optatem des platius, seni doluptia OP DAY WORKSH audistiorum as moluptur serferu ptiorec aeprendant, velicti Santralistanbul is hosting a total of 63 workshops this doluptatisi ditis pelignimodinmo doluptatem dolorest es eum spring 25 different areas. All the workshops will destius, utature serovit lab illam quiscip itiusan For details: p Day’. 23rd as ‘Worksho Aprilacillamus celebrate ntralatolye.com daecatem. Et volupitwww.sa voluptat. As ut ut opta senderf errorporrum sandisq uiaturia volleca borpos earchicid min nisimin perum, odicabo. Ut quae

28 SKYLIFE | ŞUBAT | FEBRUARY 2010

017-065-Cityscope.indd 28

3/26/10 10:41 AM


SKYLIFE.fh11 19/3/10 2:24 PM Page 1

Composite


ETKİNLİK EVENT Murat Murova M-HAY(I)R

İSTANBUL MODERN’DE BİR AKŞAMÜSTÜ ONE EVENING AT ISTANBUL MODERN Orta yaşlı iki hanımefendi İstanbul Modern’deki ‘Gelenekten Çağdaşa’ sergisini geziyor aheste revan. Sohbetlerine kulak kabarttık…

Two middle-aged matrons are touring Istanbul Modern’s ‘From Traditional to Contemporary’ exhibition at their leisure. We eavesdropped on their conversation...

– Ergin İnan’ın bunca eserini bir arada görmeyeli epey zaman oldu. It’s been a long time since I’ve seen so many of Ergin İnan’s works all in one place

– Çok iyi olur. Haftaya muhakkak gidelim. Hava iyi olursa Ortaköy’e de ineriz hem… Good idea. Let’s go next week for sure. If the weather is nice we can go down to Ortaköy too...

–Yok, anımsayamadım. No, I don’t recall it.

– Deme öyle… Murat Morova’yı da özlemişim ben. Balkan Naci İslimyeli ile Bedri Rahmi’yi İş Sanat’ın galerisinde enine boyuna gezeli çok olmuyor daha ama İsmet Doğan, İnci Eviner, Selma Gürbüz ve Ekrem Yalçındağ’ı takip etmek her zaman mümkün değil. Exactly... I’ve missed Murat Morova too. It hasn’t been long since we got a good look at Balkan Naci İslimyeli and Bedri Rahmi at the İş Sanat Gallery, but it isn’t that easy to follow İsmet Doğan, İnci Eviner, Selma Gürbüz and Ekrem Yalçındağ. – Boş ver. Öyle ya da böyle özlediğimiz sanatçıları tadımlık da olsa bir arada gördük. Fena mı oldu? Don’t pay any attention. At least we got a little taste of the painters we’ve missed. Is that so bad?

– Seviyorsun sen onu. Çırağan Palace Kempinski Sanat Galerisi’nde İnan’ın yeni işlerinden oluşan bir sergi açılmış geçenlerde. İstersen oraya da uğrayalım. You like İnan. A new exhibition of his works opened recently at the Çırağan Palace Kempinski Art Gallery. If you like, let’s stop there too. – Ben de Erol Akyavaş’ı özlemişim çok. Şu girişteki ‘Vav’ ne haşmetli, bir o kadar da incelikli. 2000’lerin başında bir Erol Akyavaş Retrospektifi yapılmıştı, hatırlıyor musun? – I’ve really missed Erol Akyavaş. His ‘Vav’ at the entrance... how majestic yet at the same time delicate. There was an Erol Akyavaş retrospective early in the decade, remember? – O zaman daha ‘Kuşatma’ 2 milyon 100 bin liraya satılmamıştı. Pek bu kadar tanınmıyordu usta. İyi ki geldik buraya. ‘Gelenekten Çağdaşa’ küçük bir Akyavaş Retrospektifi gibi. Şunlara bir baksana… Sergi sırf onun için bile görülmeye değer. – ‘Kuşatma’ hadn’t yet gone for more than two million liras at the time. He wasn’t that well known. It’s a good thing we came here. ‘From Traditional to Contemporary’ is like a small-scale Akyavaş retrospective. Just look at these... It’s worth coming to the exhibition just to see him.

Aslında serginin küratörü Levent Çalıkoğlu eleştiriler aldı. Biliyor musun? ‘O var, bu neden yok’ gibi... – Actually the exhibition curator, Levent Çalıkoğlu, came in for a lot of criticism, you know. Things like, ‘You’ve included this. Why not that?’

Ergin İnan İnsan III

017-065-Cityscope.indd 30

Erol Akyavaş E-Hallac-ı Mansur

3/26/10 10:41 AM


ilan 3/25/10 12:02 PM Page 1 C

Composite

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


SKY_LIFE_C.FH11 11/20/09 11:36 AM Page 1 C

M

Y

CM

M


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


ETKİNLİK EVENT

HİPODROM’UN BELLEĞİ THE HIPPODROME IN MEMORY Arkeolojik kalıntılar, minyatürler, gravürler… İstikamet, Pera Müzesi. Konu, Hipodrom’un belleği. Archaeological ruins, engravings, miniatures... Our destination, Pera Museum. The subject, the Hippodrome in memory.

PİCASSO GRAVÜRLERİ Pera Müzesi’nin 18 Nisan’a kadar ağırlayacağı bir diğer sergi de ‘Picasso - Suite Vollard Gravürleri’. 20. yüzyıl sanatının büyük ustası Pablo Picasso’nun sanat simsarı ve yayıncı Ambroise Vollard’ın siparişi üzerine, 1930 – 1937 tarihleri arasında yaptığı 100 baskılık gravür setin tamamı bu sergide…

THE PICASSO ENGRAVINGS İstanbul’a gelip Sultanahmet’e uğramayan var mıdır? Sultanahmet’e uğrayıp Hipodrom’un günümüze ulaşan üç anıtı – Mısır Dikilitaşı, Örme Dikilitaş ve Yılanlı Sütun – görmeyen? Peki, kaç kişi yüzyıllardır varlığını sürdüren Hipodrom’un görkemini ve boyutlarını gözünde canlandırıp serencamını tahmin edebilir? Pek az. O pek azlardan olmak isterseniz, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’nin 3. katındaki ‘Hippodrom / Atmeydanı: İstanbul’un Tarih Sahnesi’ isimli sergiye uğrayabilirsiniz. Hipodromu ve Osmanlı döneminin Atmeydanı’nı gözünüzün önünde adeta canlandıran sergi; yüzük taşlarından fildişi levhalara, kavuk süslerinden sorguç yuvalara, murassa kemerlerden rahlelere olayı hikâyeledikçe hikâyeliyor. Bizans imparatorlarının izlediği araba yarışlarıyla Osmanlı sultanlarının izlediği şenlikleri yan yana görmek ve bu tarihi meydanın serencamına vakıf olmak için 18 Nisan’a dek vaktiniz var. 34 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

017-065-Cityscope.indd 34

Küratörlüğünü Ekrem Işın’ın yaptığı sergi, 18 Nisan’a kadar Pera Müzesi’nde. Bilgi için: www.peramuzesi.org.tr Curated by Ekrem Işın, the exhibition is at Pera Museum through April 18. For details: www.peramuzesi.org.tr

It is inconceivable to come to Istanbul and not visit the Blue Mosque. Or to visit the Blue Mosque and not have a look at the three monuments on the Hippodrome that have survived to our day - the Egyptian Obelisk, the Walled Obelisk and the Serpentine Column. But how many people can conjure up in their mind’s eye the magnitude and splendor of the Hippodrome and its centuries-old history? Not many. If you want to be one of them, then see the exhibition, ‘The Hippodrome/Atmeydanı: Istanbul’s Historical Stage’, on the third floor of the Suna ve İnan Kıraç Pera Museum. The exhibition, which virtually recreates the Byzantine Hippodrome and Ottoman ‘Atmeydanı’, also chronicles the events that occurred here through a host of artifacts ranging from ivory tablets and rings with precious stones to plumed turban ornaments, bejeweled belts and elaborately carved wooden lecterns. If you want to see the chariot races so popular with the Byzantine emperors juxtaposed with the festivals of the Ottoman sultans, there’s still time. Through April 18.

‘Picasso - The Suite Vollard Engravings’ is another exhibition running at the Pera Museum through April 18, featuring the entire set of 100 prints made to special order between 1930 and 1937 by the great master of 20th century art, Pablo Picasso, for art dealer and publisher Ambroise Vollard...

3/26/10 10:42 AM


TÜRK EDEBİYATI AVRUPA YOLUNDA TURKISH LIT GOES TO EUROPE Sofya, Bükreş, Peç, Viyana, Venedik, Zürih, Essen ve Brüksel; Türk edebiyatını ağırlamaya hazırlanıyor.

Sofia, Bucharest, Pecs, Vienna, Venice, Zurich, Essen and Brussels are all getting ready to welcome Turkish literature.

Eserleri pek çok dile çevrilmiş 16 Türk yazar, 4 Mayıs’tan itibaren sekiz Avrupa şehrini dolaşacak. Aralarında Adalet Ağaoğlu, Mario Levi, Sema Kaygusuz, Ahmet Ümit, Elif Şafak, Hasan Ali Topbaş, Ayfer Tunç, Ayşe Kulin, Şebnem İşigüzel ve Perihan Mağden’in de bulunduğu yazarların ilk durağı Sofya. Yazarların Bükreş, Peç, Viyana, Venedik, Zürih ve Essen’le sürecek yolculuğu; 25 Haziran 2010’da gerçekleşecek büyük bir edebiyat buluşmasıyla Brüksel’de sona erecek. Bu büyük yolculuk geçtiğimiz mayıs ayında, Goethe Enstitüsü’nün ‘Avrupa Edebiyatı Türkiye’de – Türk Edebiyatı Avrupa’da’ isimli projesi kapsamında Diyarbakır’da başlamıştı. Sekiz Avrupa ülkesinden, eserleri daha önceden Türkçe’ye çevrilmiş 48 çağdaş yazar, Türkiye’nin 24 kentini tek tek dolaştı. Projenin Türkiye’deki son durağı İstanbul’u, 12 – 16 Nisan tarihleri arasında çeşitli sürprizler bekliyor. Bunlardan biri 16 Nisan akşamı Aya İrini’de gerçekleşecek Ensemble Modern Topluluğu konseri. Bir diğer sürpriz ise iki edebiyat devi Yaşar Kemal ve Günter Grass buluşması.

Sixteen Turkish writers whose works have been translated into multiple languages are going to be touring eight European cities starting from May 4, among them Adalet Ağaoğlu, Mario Levi, Sema Kaygusuz, Ahmet Ümit, Elif Şafak, Hasan Ali Topbaş, Ayfer Tunç, Ayşe Kulin, Şebnem İşigüzel and Perihan Mağden. Following first stop Sofia, the writers’ odyssey will take them to Bucharest, Pecs, Vienna, Venice, Zurich and Essen, culminating in Brussels on 25 June in a major literary meeting. The project kicked off in Diyarbakır last May as part of a Goethe Institut project dubbed ‘European Literature in Turkey - Turkish Literature in Europe’, when forty-eight contemporary writers from eight countries whose works have already been translated into Turkish visited 24 different cities in Turkey. A host of surprises are in store for Istanbul, last stop on the tour, between April 12 and 16. One of them is a concert by ‘Ensemble Modern’ at Aya Irini on the evening of April 16. Another is a meeting of literary giants Yaşar Kemal and Günter Grass.

017-065-Cityscope.indd 35

3/26/10 3:14 PM


ETKİNLİK EVENT

BAHARIN HAREKETLİ KONSERLERİ

THE LIVELY CONCERTS OF SPRING

Nisan ayında doğayla birlikte İstanbul da hareketleniyor. Daha işin başında yorulmayın diye küçük bir konser seçkisi hazırladık size…

Istanbul, like nature, comes to life in April. And we have saved you trouble right at the start by putting together a small selection of concerts...

Özel bir misafir

A special guest

‘Gorecki’ ve ‘Gabriel’ parçalarıyla büyük bir hayran kitlesi kazanan ünlü İngiliz trip - hop grubu Lamb’ın buğulu sesi Lou Rhodes, özel bir solo performans için İstanbul’da. Lamb’ın dağılmasının hemen ardından solo projelere ağırlık veren sanatçı, üçüncü albümü ‘One Good Thing’in turnesi kapsamında 21 Nisan’da Babylon’da olacak. Lamb dışında 808 State, Funkstorung ve The Cinematic Orchestra gibi gruplara vokaliyle destek veren Manchester’lı sanatçı, İstanbul’a baharın gelişini müjdeleyecek.

Lou Rhodes, the dreamy voice of the famous English trip-hop group, Lamb, which won wide acclaim with its tracks ‘Gorecki’ and ‘Gabriel’, is giving a special solo performance in Istanbul. Turning to solo projects after the breakup of Lamb, the artist is going to be at Babylon on April 21 on tour for her third solo album, ‘One Good Thing’. The Manchesterbased artist, who also provided vocals for groups like 808 State, Funkstorung and The Cinematic Orchestra, is bringing spring to Istanbul.

Fransa’nın Tom Waits’i Güncel Fransız müziğinin sıra dışı isimlerinden Arthur H ilk kez İstanbul’da. Sanatçı, müzikal başarısına mizah yeteneğini de eklediği canlı performansıyla 10 Nisan’da Salon sahnesinde olacak.

Jordi Savall’dan ‘İstanbul’ Alain Corneau’nun ‘Dünyanın Tüm Sabahları’ filmine yaptığı müzikle hatırlayacağımız Katalan sanatçı Jordi Savall, İstanbul 2010’u Avrupa’ya taşıyacak ‘Altın Yollar’ projesi nedeniyle İstanbul’a geliyor. Sanatçı, 9 Nisan’da Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda vereceği konserde Osmanlı müziği öğelerine odaklanan son albümü ‘İstanbul’dan parçalar yorumlayacak. Savall’a konserde Kudsi Erguner, Derya Türkan, Yurdal Tokcan, Dimitri Psonis, Pierre Hamon ve Pedro Estevan gibi isimler eşlik ediyor.

France’s Tom Waits

Jordi Savall’s ‘Istanbul’ Known for the music he composed for Alain Corneau’s film, ‘All the Mornings of the World’, Catalan composer Jordi Sawall is coming to Istanbul for his ‘Golden Roads’ project, which will take Istanbul 2010 to Europe. The artist will perform tracks from his most recent album, ‘Istanbul’, in his concert at the Lütfi Kırdar International Conference and Exhibition Center on April 9. Accompanying Savall in the concert are Kudsi Erguner, Derya Türkan, Yurdal Tokcan, Dimitri Psonis, Pierre Hamon and Pedro Estevan.

Infected Mushroom

Infected Mushroom

‘1996 yılında İsrail’de kurulan psychedelic trance grubu Infected Mushroom, 23 Nisan Cuma gecesi Bronx Pi Sahne’de olacak. Konserde ağırlıklı olarak 2009’da yayınladıkları ‘The Legend of the Black Shawarma’ albümlerinden parçalar seslendirecek grup, elektronik altyapılarını psychedelic rock ve heavy metal türleriyle besliyor.

A psychedelic trance group founded in Israel in 1996, Infected Mushroom is going to be on the Bronx Pi Stage Friday night, April 23. The group, whose electronic sound is influenced by psychedelic rock and heavy metal, will perform mainly tracks from their 2009 album, ‘The Legend of the Black Shawarma’.

One of the extraordinary names in contemporary French music, Arthur H is in Istanbul for the first time. Known as the Tom Waits of France, the artist will take the stage at Salon on April 10 in a live performance in which he combines musicality with a talent for comedy.

36 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

017-065-Cityscope.indd 36

3/26/10 10:42 AM


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


ETKİNLİK EVENT

LİDYALILARIN ÜLKESİNE SEYAHAT JOURNEY TO THE LAND OF THE LYDIANS Altını bulan ve parayı icat eden Lidyalıların ülkesine küçük bir seyahat için istikamet: Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi. Yapı Kredi’s Vedat Nedim Tör Museum is our address this month for a brief foray into the land of the Lydians, who discovered gold and invented money. Eski uygarlıklar Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’ni pek seviyorlar. Bundan üç dört sene evvel Çatalhöyüklüler de; evleri, barkları ve çanak çömlekleriyle gelmiş, müzeye yerleşmişlerdi. Şimdiki misafir Lidyalılar. Başta Manisa Müzesi olmak üzere Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İzmir Arkeoloji Müzesi, Efes, Ödemiş, Milet ve Gordion Müzeleri ile Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi’nden gelen toplam 245 eser, ziyaretçileri Lidya Krallığı’nın ihtişamlı günlerine götürüyor. 15 Mayıs’a dek sürecek bu küçük seyahatle yetinmeyenler dümeni Ege Bölgesi’ne kırabilir. Çünkü Lidya Krallığı’nın başkenti Sardeis; Ege sahilinden Anadolu’ya uzanan ana

‘Lidyalılar ve Dünyaları’, 15 Mayıs’a dek Beyoğlu’ndaki Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nde görülebilir. Bilgi için: www.ykykultur.com.tr ‘The Lydians and Their World’. At Yapı Kredi’s Vedat Nedim Tör Museum in Beyoğlu through May 15. For details: www.ykykultur.com.tr

yolların üzerinde, Bozdağ eteklerinde yer alıyor. İlk yerleşimlerin M.Ö. 5000’den itibaren başladığı bölgede Lidyalılar için en parlak dönem M.Ö. 680 ile M.Ö. 547 arası. Erken Yunan kaynaklarına bakılırsa Lidya Kralı ‘altın zengini’ ve ‘altın’ Sardeis’in sıfatı. Yunan ve Roma efsanelerine göre bölgedeki altının varlığı, dokunduğu her şeyi altına çeviren Frig Kralı Midas’ın burada yıkanmasının bir sonucu.

Sardeis kazıları, bugünkü Sart Kasabası’nda Prof. Dr. Nicholas Cahill ve Prof. Dr. Crawford H. Greenewalt öncülüğünde devam ediyor.

017-065-Cityscope.indd 38

The Sardis excavations continue today in the town of Sart under the direction of Prof. Dr. Nicholas Cahill and Prof. Dr. Crawford H. Greenwalt.

Ancient civilizations seem to like the Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Museum. Three years ago Çatalhöyük settled in here with its pots and pans and houses. The current guests are the Lydians, who are strutting their stuff in a total of 245 artifacts representing their splendid civilization, culled mainly from Manisa Museum as well as from the Ankara Museum of the Anatolian Civilizations, the Istanbul Archaeological Museums, the Izmir Archaeological Museum, the museums of Ephesus, Ödemiş, Miletus and Gordion and the Vehbi Koç Sadberk Hanım Museum in Istanbul. Those not satisfied with this limited sampling, which runs through May 15th, can make their way to

the Aegean region to see for themselves. For Sardis (also Sardes or Sardeis), capital of the Lydian kingdom, lies in the foothills of Bozdağ on the main roads into Anatolia from the coast. The Lydians, whose first settlements in the region date to 5000 B.C., enjoyed a golden age between 680 and 547 B.C. Judging by early Greek sources, Sardis was known to be ‘rich in gold’, and the wealth of its king is the origin of the expression, ‘rich as Croesus’. According to Greek and Roman legends, the presence of gold in the region was due to the Phrygian King Midas’s having bathed here. It was said of Midas that everything he touched turned to gold.

3/26/10 10:42 AM


Avea yine konuşturdu Abone başına ortalama konuşma süresinde Avea yine lider! Siz de Avea’ya geçin, her yöne, herkesle rahat rahat konuşun. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) 2009 yılı pazar verileri raporları ve operatörlerin resmi açıklamalarına göredir.

SKYLIFE 21.5X027.5.indd 1

3/18/10 2:44 PM


ETKİNLİK EVENT

HELFGOTT BİR KEZ DAHA İSTANBUL’DA HELFGOTT RETURNS TO ISTANBUL Ünlü piyanist David Helfgott, 6 ve 8 Nisan tarihlerinde İstanbullu müzikseverin karşısında olacak. World-renowned pianist David Helfgott will perform for Istanbul music lovers on April 6th and 8th. Hayatı, Oscar ödüllü ‘Shine’ filmiyle beyazperdeye aktarılan şizofreni hastası David Helfgott; Rahmaninov’un 3. Piyano Konçertosu’nu çalmak için İstanbul’a geliyor. Sanatçı; 6 Nisan’da Aya İrini Müzesi, 8 Nisan’da ise Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda olacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul 2010 Kültür Başkenti Ajansı ve Hürriyet Gazetesi’nin katkılarıyla gerçekleşecek konserlerde Helfgott’a, Naci Özgüç yönetimindeki 70 kişilik İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşlik edecek. Eşi, menajeri, özel doktoru ve yardımcıları dâhil 11 kişilik bir ekiple 4 Nisan’da İstanbul’da olacak Helfgott’ın organizasyondan istediği tek şey, geçen gelişinde çok kısa bir şekilde ziyaret ettiği Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii ve Ayasofya Müzesi’ni rahatça gezebilmek.

Pianist David Helfgott, a diagnosed schizophrenic whose life was adapted for the big screen in the Oscar-winning film ‘Shine’, is coming to Istanbul to perform Rachmaninoff’s Third Piano Concerto. The artist will be at Aya İrini Museum on April 6th and at Lütfi Kırdar Conference and Exhibition Center on April 8th. The 70-member Istanbul State Symphony Orchestra, under conductor Naci Özgüç, will accompany Helfgott in the concerts, which are being realized with contributions by the Istanbul 2010 European Capital of Culture Agency and the daily ‘Hürriyet’. Helfgott, who is coming to Istanbul on April 4th with an 11-member entourage including his wife, his manager, his private physicians and his assistants, has just one request from the concert organizers: to be able to tour at his leisure Topkapı Palace, the Blue Mosque and the Hagia Sophia Museum, all of which he visited only briefly on his previous visit.

GENÇLİK KOROLARI FESTİVALİ ‘Boğaziçi Üniversitesi Gençlik Koroları Festivali’ (KoroFest), 13 – 18 Nisan tarihleri arasında İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı desteğiyle Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşiyor. Albert Long Hall Konserleri ve Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü’nün ortak projesi olan etkinliğin programında Almanya’dan ‘Camerata Vocale Hannover’ ile Macaristan’dan ‘Cantemus Korosu’ yer alıyor.

YOUTH CHOIRS FESTIVAL The ‘Bogaziçi University Youth Choirs Festival’ (Korofest) will take place April 13-18 at Bogaziçi University with the backing of the Istanbul 2010 European Capital of Culture Agency. A joint project of the Albert Long Hall Concert Series and the university’s Music Club, the festival program includes the ‘Camerata Vocale Hannover’ from Germany and the ‘Cantemus Choir’ of Hungary. 40 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

017-065-Cityscope.indd 40

3/26/10 10:43 AM


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


ETKİNLİK EVENT

PACO DE LUCIA VE GİTARI Flamenko’nun efsane gitaristi Paco De Lucia, 10 Nisan’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda. Pek çok gitaristin özenle takip ettiği Paco De Lucia, yepyeni şarkılarıyla çıktığı 2010 dünya turnesi kapsamında İstanbul’a da uğruyor. Carlos Saura’nın ‘Carmen’i ya da Borau’nun ‘La Sabina’sı gibi sinema filmlerinin müziklerine imza atan sanatçı, ‘Los Tarantos’ balesinin kayıtlarıyla hafızalara kazınmıştı. İsmi flamenkoyla bütünleşen Paco De Lucia (Francisco Sanchez Gomez ); henüz beş yaşında gitar dersleri almaya, 11 yaşındaysa sahneye çıkmaya başlamıştı. Ailesi Madrid’e taşınınca Jose Greco’nun grubuna gitarist olarak katılan sanatçı, 1965’te Ricardo Modrego’yla iki albüm kaydetti. Henüz 22 yaşındayken kendi tarzını ortaya koyan Paco De Lucia, 1973’te çıkardığı ‘Fuente y Caudal’ albümüyle tüm dünyada tanındı ve ilk önemli şarkısı ‘Entre dos Aguas’ı kaydetti. 1982’den itibaren piyanist Chick Corea ile işbirliği yapan sanatçı, caz ve flamenko arasında yepyeni bir sayfa açtı. Ve şimdi o sayfayla dünya turnesinde…

PACO DE LUCIA AND HIS GUITAR The legendary flamenco guitarist Paco De Lucia is at Cemal Reşit Rey Concert Hall on April 10th. Followed closely by numerous guitarists, Paco De Lucia is coming to Istanbul with spanking new songs on his 2010 world tour. The artist, who wrote the film music for Carlos Saura’s ‘Carmen’ and Borau’s ‘La Sabina’, engraved his place in memory with his recording of the ballet ‘Los Tarantos’. His name synonymous with flamenco, Paco De Lucia (Francisco Sanchez Gomez) started guitar lessons when he was only five years old and gave his first concert at age 11. The artist, who joined José Greco’s group as guitarist when his family moved to Madrid, recorded two albums with Ricardo Modrego. Paco De Lucia, who had already forged his own style by the age of 22, made a name around the world with his 1973 album ‘Fuente y Caudal’ and recorded his most famous song, ‘Entre dos Aguas’. Collaborating with pianist Chick Corea since 1982, he launched a new style in jazz and flamenco. And now he is taking that style on world tour.

AFRİKA’DAN BİR KONUK Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun nisan ayındaki bir diğer konuğu da Afrika geleneksel müziklerini tüm dünyaya sevdiren Salif Keita. Batı Afrika’nın geleneksel şarkılarını Rail Band ve Ambassadeurs gruplarıyla tüm dünyaya tanıtan sanatçı, yeni albümü ‘La Difference’ ile 3 Nisan’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda.

A GUEST FROM AFRICA ‘Another guest of Cemal Reşit Rey Concert Hall in April is Salif Keita, who has popularized traditional African music around the world. The artist, who has brought the traditional songs of West Africa to the whole world with his groups, Rail Band and The Ambassadors, is at Cemal Reşit Rey Concert Hall with his new album, ‘La Différence’ on April 3rd. 42 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

017-065-Cityscope.indd 42

3/26/10 10:43 AM


SKY_LIFE2010_CON.fh11 3/18/10 2:14 PM Page 1 C

Composite

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


ETKİNLİK EVENT PERA’DA PİYANO GÜNLERİ 4 Nisan’a kadar sürecek Dağ Filmleri Festivali için ayrınt ılı bilgi: www.dagfilmfest.o rg For details about the Mountain Film Festival, which runs through April 4: www.dagfilmfest.o rg

MACERAYA HAZIR MISINIZ? ARE YOU READY FOR SOME A D

Heyecan, macera, spor, keşif, gezi, yolculuk… Hepsi ve daha fazlası için istikamet: ‘Dağ Filmleri Festivali’.

VENTURE?

Excitement, adventure, sports, exploration, touring, travel... There’s all this and more at the ‘Mountain Film Festival’. Dağ Kültürü Derneği’nin bu yıl 5.’sini düzenlediği Dağ Filmleri Festivali, 30 Mart’ta başladı. 4 Nisan’a kadar sürecek festival; yamaç paraşütü, dalış, dağcılık, kaya tırmanışı, kayak ve dağ bisikleti gibi doğa sporlarının konu edindiği filmlerin yanında çevre ve doğa belgesellerini de ağırlıyor. Festivalde; belgesel, kısa film ve kurmaca uzun metraj gibi çeşitli kategorilerde 28’i yerli, 16’sı yabancı toplam 44 film yer alıyor. Altı ayrı tema altında izleyiciyle buluşacak filmler; Fransız Kültür Merkezi, Muammer Karaca Kültür Merkezi ve Aynalıgeçit’te izlenebilecek. Yüzünü gençlere dönen festivalde; doğanın başına gelenleri anlatan ‘Doğanın Direnişi’ konulu bir fotoğraf sergisi de var. Genç Çevre Girişimi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İletişim Kulübü’nün düzenlediği serginin mekânı Muammer Karaca Kültür Merkezi. Gençler için hazırlanan bir diğer etkinlik de festivalin 5. yaş günü partisi. DJ performansı, doğa şarkıları ve video gösterileriyle harmanlanan gecede amaç; festival katılımcılarının doyasıya eğlenmesi. Şarkılar Marsis ve Cahit Berkay’dan…

Organized this year for the 5th time by the Mountain Culture Association, the ‘Mountain Film Festival’ started on March 30. The festival, which runs through April 4, features films about mountain sports such as gliding, diving, mountaineering, rock climbing, skiing and mountain biking, as well as nature and environment documentaries. Included in the festival is a total of 44 films, 28 Turkish and 16 foreign, in such categories as documentary, short, and fictional feature film. Aimed at young people, the festival also includes a photography exhibition on ‘Nature’s Resistance’ about the disasters befalling nature today. The Muammer Karaca Culture Center is the venue for the exhibition, which has been organized by the Youth Environment Initiative and the Communications Club of Mimar Sinan University of the Fine Arts. Another event aimed at young people is the festival’s 5th birthday party. Participants will enjoy themselves to the hilt with DJ performances, nature songs and video films. Songs by Marsis and Cahit Berktay.

‘Pera 5. Piyano Festivali’, 24 Nisan’da İş Sanat Kültür Merkezi Konser Salonu’nda gerçekleşecek açılış konseriyle başlıyor. Pera Güzel Sanatlar Eren Uluergüven Sahnesi’nde 30 Nisan’a kadar sürecek festivalin konukları arasında ünlü piyanist Vivian Hornik Weilerstein ve Prof. Tamara Poddubnaya da var. Pera Güzel Sanatlar Lisesi’nin düzenlediği festival; atölye çalışması, konser, resital ve seminerlerle enginleşen bir programa sahip. Ayrıntılı bilgi için: www.perafestival.org

PIANO DAYS IN PERA ‘The ‘5th Pera Piano Festival’ is kicking off with an opening concert at the concert hall of İş Sanat Culture Center on April 24. Acclaimed pianist Vivian Hornik Weilerstein and Prof. Tamara Poddubnaya are among the guests of the festival, which is on at the Pera Fine Arts Eren Uluergüven Theater through April 30. Organized by Pera Lycée of the Fine Arts, the festival boasts a rich program of concerts and recitals amplified with workshops and seminars. For details: www.perafestival.org

44 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

017-065-Cityscope.indd 44

3/26/10 10:43 AM





DÜNYADAN AROUND THE WORLD

YVES SAINT LAURENT

Fransız moda dünyasının daha çok sanatçıya benzetilebilecek tasarımcısının hayatı tek bir sergide. The life of the French fashion designer, who is more appropriately likened to an artist, in a single exhibition. Petit Palais’de 11 Mart’ta başlayan retrospektif, 29 Ağustos’a dek Saint Laurent’in 307 parçalık hazır giyim ve haute couture elbiselerine odaklanıyor. Sadece bunlar da değil üstelik. Yves Saint Laurent’in yaşam boyu partneri olan Pierre Berge tarafından seçilen bu parçaların hepsine özel fotoğraflar da eşlik ediyor. Tasarımcının eski modellerinden şimdiki Fransa First Lady’si Carla Bruni’nin başında olduğu Pierre Berge-Yves Saint Laurent Vakfı, retrospektifin arkasındaki lokomotif gücü temsil ediyor. Tasarımcının 40 yıla yayılan kariyer macerasını ve moda dünyasını nasıl etkilediğini, insanlara nasıl ilham verdiğini görebilmek için önünüzde hâlâ zaman var. www.yslretrospective.com The retrospective, which opens at the Petit Palais on March 11 and runs through August 29, focuses on Saint Laurent’s 307-piece ready-to-wear and haute couture collection. And that’s not all. Also accompanying the exhibition are special photographs of the pieces, which were chosen by the designer’s lifetime partner, Pierre Bergé. The Pierre Bergé-Yves Saint Laurent Foundation, headed by the designer’s former model, France’s First Lady Carla Bruni, is the prime mover behind the retrospective. There’s still time to see how the designer’s 40-year career impacted on the fashion world and how he was able to inspire people.

017-065-Cityscope.indd 48

3/26/10 10:43 AM



ETKİNLİK EVENT

YENİ MİMARLIK TRENDLERİ NEW TRENDS IN ARCHITECTURE ‘Avrupa ve Asya-Pasifik’te Yeni Mimarlık Trendleri’ sergisinin son durağı İstanbul oldu. Gezmek için h âlâ zamanınız var!

An exhibition, ‘New Trends of Architecture in Europe and Asia-Pacific’, is making its last stop in Istanbul. And there’s still time to see it!

İstanbul Nişantaşı’nda bulunan Milli Reasürans Sanat Galerisi, ‘Avrupa ve Asya-Pasifik’te Yeni Mimarlık Trendleri’ isimli bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 2002 AB-Japonya zirvesinde, dönemin AB Komisyon Başkanı Romano Prodi ve Japonya Başbakanı Junichiro Koizumi tarafından Avrupa ve Asya-Pasifik ülkelerinin arasında mimarlık üzerinden bir kültürel köprü kurma amacı ile başlatılan serginin son durağı İstanbul oldu. Küratörlüğünü Sir Peter Cook ve Toyo Ito’nun yaptığı sergi daha önce 18 kentte sergilendi. Avrupa’dan sekiz, Asya-Pasifik ülkelerinden yedi olmak üzere toplam 15 mimarlık ofisinin işlerinin yanı sıra Türkiye’den de Mimar Han Tümertekin’in bir çalışması da bulunuyor. 9 Mart Salı akşamı düzenlenen bir panelle açılan sergi 10 Nisan’a kadar görülebilir. www.millireasuranssanatgalerisi.com

The Milli Reasürans Art Gallery in Istanbul’s Nişantaşı district is hosting an exhibition, ‘New Trends of Architecture in Europe and Asia-Pacific’. Launched by EU Commission President Romano Prodi and Japanese Prime Minister Junichiro Koizumi at the 2002 EU-Japan summit with the aim of creating a cultural bridge between Europe and the Asia-Pacific countries through architecture, the exhibition has been attributed great importance. Curated by Sir Peter Cook and Toyo Ito, it appeared in 18 cities around the world, before making its final stop in Istanbul. Featuring a total of 15 projects, eight from architectural studios in Europe and seven from the Asia-Pacific countries, the exhibition also includes a project by architect Han Tümertekin of Turkey. Opening on the evening of Tuesday, March 9, the exhibition runs through April 10th.

Zhu Xiaofeng, Scenic Architecture, Çin Zhu Xiaofeng, Scenic Architecture, China

017-065-Cityscope.indd 50

3/26/10 10:43 AM


215x275.FH11 2/16/10 4:48 PM Page 1 C

Composite

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


KİTAP BOOKS

DÜNYAYI OKUMAK İÇİN KİTAP BOOKS FOR READING THE WORLD Dünyayı bir gezegen olarak okunur kılan; üzerinde yaşayan insanlar, o insanların kurdukları ülkeler ve en önemlisi de hayalleri değil midir? Some books let us read the world like a planet. What makes this possible? None other than the people who live on that planet, the countries they have founded and, even more importantly, their dreams... ∏

,

BİR ÜLKE A COUNTRY

BİR İNSAN A MAN

BİR HAYAL A DREAM

Ejderhanın doğuşu

Tanpınar’ı tanımak

Dar alanda seyahat

Çin’in son yirmi - otuz yılda yakaladığı ivmeyi ve geleceğine ilişkin parlak değerlendirmeleri anlamak için geçmişine bakmakta fayda var. Harry Gelber’in ‘Çin ve Dünya’ adlı kitabı, Sarı Nehir kıyılarında yaşayan bir grup kabilenin temelini attığı bu uygarlığın, yüzyıllar süren macerasını adım adım anlatıyor.

Kitaplarını yayınlamak için on sekiz ülkeden talep gelen Ahmet Hamdi Tanpınar’ı, öğrencisi Prof. Dr. Orhan Okay’ın roman kıvamında kaleme aldığı ‘Bir Hülya Adamının Romanı: Ahmet Hamdi Tanpınar’dan okumak, Türk edebiyatına vurulan Tanpınar mührünü tanımak isteyenlere bir fırsat sunuyor.

Birth of the dragon

Getting to know Tanpınar

Xavier de Maistre, 1790’da kendisine verilen oda hapsi cezasını, yazdığı kitapla bir ödüle çevirir. Maistre’nin kendi zihninde yaptığı devr-i âlemi okurken bir insanın yapabileceği en uzun yolculuğun, ancak kendi zihninde gerçekleşeceğine şahit olursunuz. ‘Odamda Seyahat / Odamda Gece Seferleri’ adlı kitapta 20 bin fersah yol tepmeye hazır mısınız?

To understand the momentum China has captured in the last twenty to thirty years and the brilliant assessments regarding its future, it is useful to have a look at its past. Harry Gelber’s book, ‘China and the World’, does just that, explaining step by step the centuries-long development of this civilization founded by a group of clans living on the banks of the Yellow River.

Prof. Dr. Orhan Okay was a student of Ahmet Hamdi Tanpınar, requests to publish whose books have come from eighteen countries. Prof. Okay’s own book, ‘Novel of a Dreamer: Ahmet Hamdi Tanpınar’, which reads like a novel itself, is an opportunity for those eager to take a closer at the mark Tanpınar left on Turkish literature.

017-065-Cityscope.indd 52

Travel in a restricted area Xavier de Maistre transformed imprisonment in his own room in 1790 into opportunity by writing a book about it. While reading about the voyage around the world de Maistre made in his own mind you will witness the longest journey a human being can make, realized here in the mind. Are you up for covering twenty thousand leagues in a book titled ‘Voyage Around My Room’ and its sequel, ‘Night Voyage Around My Room’?

3/26/10 10:43 AM



23 NİSAN VE HATIRALAR REMEMBERING APRIL 23RD Köylüsünden kentlisine, sivilinden askerine kadar elele veren bir milletin özgürlüğe ve bağımsızlığa olan aşkının gözlerinin içi gülen bir çocuk masumluğunda ifadesidir.

• HASAN MERT KAYA

DENİZLER KİTAPEVİ KOLEKSİYONU

TARİH HISTORY

The love of freedom and independence of a nation that joined hands, peasant and citydweller, civilian and soldier alike, is manifested in the smiling eyes of an innocent child.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 23 Nisan 1920’de açılması şerefine Gazi Mustafa Kemal’in Türk çocuklarına bayram olarak armağan ettiği bu tarihi günün gurur ve sevinci, 1979’da tüm dünya çocukları ile paylaşılmaya başlandı. Yurtta ve dünyada barış ilkesiyle yetişen çocukların sevgi ve kardeşlik duyguları ile her yıl bir araya geldiği başka bir bayram dünyada yok.

ÇOCUKLARA VE GENÇLERE EMANET EDİLEN GELECEK Yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kadrolar, ülkenin geleceğinin çocukların ve gençlerin vatan sevgisinde yeşereceğine inanmışlardı. 1920 yılından bugüne büyüyüp, gelişen ve modern Türkiye’yi kurup geliştiren nesiller bu inancı boşa çıkarmadılar.

Gazi Mustafa Kemal (Ataturk) declared April 23, 1920, the day of the inauguration of the Grand National Assembly of Turkey, a holiday in honor of the nation’s children. Starting in 1979 Turkey began sharing its pride and joy in that historic occasion with all the world’s children. There is no other holiday in the world that brings together every year, in feelings of brotherly love, children reared on the principle of peace at home and peace abroad.

ENTRUSTING THE FUTURE TO CHILDREN AND YOUTH In one of the most salient expressions of his progressive views, Ataturk entrusted the nation’s future to its children and young people. And the generations of Turks who founded and have nurtured a growing, developing, modern Turkey from 1920 right up to today have all emerged from among people who themselves were once children.

APRIL 23RD IN ITS 90TH YEAR The April 23rd Festivities, in which children aged 8-14 from more than fifty countries take part annually, will mark their

İlkokul öğrencileri için 1966 yılında hazırlanan bir piyes kitapçığı (solda). 1965 tarihli Öz Bilgiler adlı dergiden 23 Nisan konulu detay (sağda). 1935 yılına ait 23 Nisan Çocuk Haftası kitapçığı (üstte). A playbook prepared for primary school children in 1966 (left). April 23rd detail from a 1965 magazine, ‘Öz Bilgiler’ (Essential Information) (right). An April 23rd Children’s Week booklet from 1935 (above).

017-065-Cityscope.indd 54

3/26/10 10:44 AM


23 NİSAN’IN 90 YILI Her yıl elliden fazla ülkeden 8 – 14 yaş arası çocukların katıldığı 23 Nisan Şenlikleri bu yılki kutlamalarla 90. yıldönümü tamamlayacak. 1920 yılında başlayan bu eşsiz cumhuriyet geleneği zaman içinde kendi tarihini ve literatürünü de oluşturdu.

İLK MECLİS

DENİZLER KİTAPEVİ KOLEKSİYONU

1071 Malazirt Savaşı ile başlayan Anadolu’daki Türk varlığı yüzyıllar boyunca çeşitli beylikler, Anadolu Selçuklu Devleti ve üç kıtada hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu ile devam etti. Osmanlı İmparatorluğu’nun tarih sahnesinden çekilmesiyle birlikte Anadolu’nun bağrında yeni bir Türk devleti filizlendi. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu meclisi olan ilk meclis, Ankara’da 23 Nisan 1920’de açıldı. İki yıl gibi kısa bir sürede kurucu meclis bir çok tarihi karara imza attı. Kuruluşunun üzerinden doksan yıl geçen TBMM’nin çalışmaları devam ederken, çocuklara armağan edilen bayram ise her geçen sene daha geniş bir katılım ve daha büyük bir coşkuyla kutlanıyor.

‘Bayramınız kutlu olsun’, ‘Büyük Millet Meclisi’, ‘Zafer heykeli 1928’, ‘Halâskârımız (Kurtarıcımız)’ ve ‘Ankara’ya Bakış’ yazılı parçalı fotokart. A photo card with sections that read: ‘Happy Holiday’, ‘The Grand National Assembly’, ‘1928 Victory Monument’, ‘Our Savior’ (Ataturk) and ‘A View of Ankara’.

90th anniversary this year. This unique Republican tradition that had its inception in 1920 has over time generated its own history and literature.

THE FIRST PARLIAMENT The Turkish presence in Anatolia began with the Battle of Malazgirt in 1071 and continued down the centuries in a series of Turkish beylicates, the Anatolian Seljuk State and finally the Ottoman Empire, which ruled on three continents. With the withdrawal of the Ottomans from the world stage, a new Turkish state began to send up green shoots in Anatolia. The young Republic of Turkey was promulgated on April 23rd, 1920, with the inauguration of parliament. But the Ottoman government and the sultanate continued to exist. This situation, which lasted for two years, finally came to an end in 1922 when parliament abolished the sultanate in just one of several historic decisions it took during that brief interlude.

23 Nisan konulu törenleri gösteren fotokartlar. Photo cards showing the April 23rd celebrations.

2009 | ARALIK | SKYLIFE 55 55 2010DECEMBER APRIL | NİSAN | SKYLIFE

017-065-Cityscope.indd 55

3/26/10 10:44 AM




AJANDA AGENDA NİSAN/APRIL 10

3

Brüksel’de yaşayan sanatçı

Ali Cabbar, Fernando

Pessoa’nın ‘Huzursuzluğun Kitabı’ndan yola çıkarak hazırladığı ‘Huzursuz Gölge’ isimli kişisel sergisiyle İstanbul’da. Sergi, 7 Nisan’dan itibaren Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’nde görülebilir. Beş yetenekli müzisyenden oluşan Berlin çıkışlı Alman nujazz topluluğu Micatone; ‘Nine Songs’, ‘Is You Is’ ve ‘Nomad Songs’tan sonra 2010’da çıkacak dördüncü albümlerinin arifesinde ilk kez İstanbul’da. Ekip, 3 Nisan akşamı saat 22.00’de Tamirane’de olacak.

Micatone, Germany’s Berlin-based nujazz group of five talented musicians, is coming to Istanbul for the first time on the eve of the release of their fourth album, due out in 2010 following ‘Nine Songs’, ‘Is You Is’ and ‘Nomad Songs. The group will be at Tamirane the evening of April 3rd.

Artist Ali Cabbar, who lives in Brussels, is in Istanbul with a solo exhibition titled ‘Restless Shadow’, inspired by Fernando Pessoa’s, The Book of Disquiet. At Yapı Kredi’s Kâzım Taşkent Art Gallery from April 7th.

5

7 Antik A.Ş, 11 Nisan’da Swissotel’de gerçekleştireceği ‘Osmanlı Eserleri, Tablolar ve Antikalar’ isimli müzayedesinde Türk

11

hat sanatı ve Türk resminin başyapıtlarını satışa sunuyor. Müzayedenin en gözde eseri Kazasker Mustafa İzzet’in Hilye-i Şerife’si (122x84 cm). Hattat Hasan Rıza, Şeyh Hamdullah, İsmail Hakkı Altunbezer, İsmail Zühdi, Macid Ayral ve Halim Özyazıcı’nın levha ve Hilye-i Şerifeleri’nin de satışa çıktığı müzayedede ayrıca; Hoca Ali Rıza, Süleyman Seyyid, Osman Hamdi Bey, İbrahim Çallı, Halil Paşa, Fausto Zonaro ve Leonardo De Mango gibi isimler de var. Ayrıntılı bilgi için: www.antikas.com. Antique dealers, Antik A.Ş., are putting masterpieces of Turkish painting and calligraphy up for sale in an auction, ‘Ottoman Works, Paintings, and Antiques’, at the Swissotel on April 11. The prized work of the auction is Kazasker Mustafa İzzet’s ‘Hilye-i Şerife (122x84 cm). Other items to be auctioned include: panels and Hilye-i Şerife’s (descriptions of the Prophet Muhammed) by calligraphers Hasan Rıza, Şeyh Hamdullah, İsmail Hakkı Altunbezer, İsmail Zühdi, Macid Ayral and Halim Özyazıcı, as well as works by painters such as Hoca Ali Rıza, Süleyman Seyyid, Osman Hamdi Bey, İbrahim Çallı, Halil Paşa, Fausto Zonaro and Leonardo De Mango. For details: www.antikas.com Mac Art Gallery, 14 Nisan’dan itibaren çağdaş

9

Türk sanatının özgün isimlerinden Arzu Başaran’ın ‘Maduniyet’ isimli kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Bölük pörçük bir duruma, bir nevi parçalanmaya işaret eden Başaran’ın sergisi için son tarih 14 Mayıs.

Dünya prömiyerini 23 Mayıs 2007’de St. Petersburg’da yapan Mata Hari Balesi, Rusya’dan sonra ilk kez Türkiye’de. Bale dünyasının başarılı solistlerinden Makhalina’nın renk katacağı gösteri, 9 – 11 Nisan tarihleri arasında Tim Maslak Show

Center’da izlenebilir.

The Mata Hari Ballet, which premiered in St. Petersburg on May 23, 2007, is now in Turkey for the first time after being performed in Russia. The show, featuring world-class solo ballerina Makhalina, will be at the Tim Maslak Show Center April 9-11.

14

Mac Art Gallery is hosting an exhibition, ‘Maduniyet’, by Arzu Başaran, one of the leading names in contemporary Turkish art, from April 14. Başaran underscores the fragmented nature of the human predicament in her paintings for this show, which runs through May 14th.

58 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

017-065-Cityscope.indd 58

3/26/10 10:44 AM


Bu yıl ilk defa uluslararası boyutta gerçekleşen ‘Akşit Göktürk Konferansı’; 15 -16 Nisan tarihleri arasında İngiliz romancı Maggie Gee ve Türk öykücü Çiler İlhan’ı ağırlıyor. Konferansın mekânı İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü.

15

1920’lerin ilk yıllarında Atlantik Okyanusu’nun iki yakasında kalplere taht kuran ünlü yönetmenler Buster Keaton ve Georges Méliès’in kısa komedi filmleri Akbank Sanat’ta. Caz piyanisti Kent Mete’nin doğaçlamalarıyla eşlik edeceği etkinliğin tarihi 17 Nisan.

Taking on an international dimension this year for the first time, the Akşik Göktürk Conference is hosting English novelist Maggie Gee and Turkish short story writer Çiler İlhan on April 1516. The Istanbul University Department of English Language and Literature is the venue for the conference.

17

17th.

Balat’taki çağdaş sanat mekânı OPAL, 21 Nisan’dan itibaren sanatçı Daniel Garcia Andujar’ın arşivinden oluşan ‘Postkapital Arşivi 1989 – 2001’ isimli sergiye ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Başak Şenova’nın yaptığı sergi için son tarih 27 Haziran.

25

Balat’s contemporary art venue, OPAL, is hosting an exhibition, ‘Postkapital Archive 1989-2001’, from the archives of artist Daniel Garcia Andujar from April 21. Curated by Başak Şenova, the exhibition runs through June 27.

21

Osman Hamdi Bey’den Halil Paşa’ya, İbrahim Çallı’dan Bedri Rahmi Eyüboğlu’na Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne hocalık yapmış tam 85 isim İş Bankası Kibele Sanat Galerisi’nde. ‘Hoca

Prof. Dr. İlhan Özkeçeci’nin son dönem çalışmalarından oluşan resim ve hat sergisi 26 Nisan’a kadar Üsküdar’daki İKSM Sanat Galerisi’nde

An exhibition of Prof. Dr. İlhan Özkeçeci’s latest paintings and calligraphy is on at İKSM Art Gallery in Üsküdar through April 26th.

Proje4L Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi, küratörlüğünü Burcu Pelvanoğlu’nun yaptığı ‘Kaotik Metamorfoz’ isimli sergiye ev sahipliği yapıyor. 29 Nisan’da açılacak sergide; Ansen Atilla, Gözde İlkin, Bahar Oganer, İrfan Önürmen ve Ferhat Özgür gibi isimler var.

Ressamlar, Ressam Hocalar’ isimli sergi için son tarih 24 Nisan.

A total of 85 painters, from Osman Hamdi Bey and Halil Paşa to İbrahim Çallı and Bedri Rahmi Eyüboğlu, all of whom taught at the former Academy of Fine Arts (now Mimar Sinan University), are being featured in an exhibition at İş Sanat Kibele Art Gallery. Titled ‘Teacher - Painters and Painter - Teachers’, it runs through April 24th.

The short comedy films of renowned directors Buster Keaton and Georges Méliès, who captured hearts on both side of the Atlantic in the early 1920’s, are at Akbank Sanat. The event, accompanied by jazz pianist Kent Mete’s improvisations, is on April

Proje4L Contemporary Art Museum is hosting an exhibition, ‘Chaotic Metamorphoses’, curated by Burcu Pelvanoğlu. Featured in the exhibition are Ansen Atilla, Gözde İlkin, Bahar Oganer, Irfan Önurmen and Ferhat Özgür. From April 29th.

29

24 2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 59

017-065-Cityscope.indd 59

3/26/10 10:44 AM


BİR ŞEHİR BİR ÜNLÜ A CITY A DIRECTOR

FERZAN ÖZPETEK’İN LECCE’Sİ FERZAN ÖZPETEK’S LECCE Avrupa’nın prestijli film festivallerinden ödüller alan yönetmen Ferzan Özpetek, son filmi ‘Serseri Mayınlar’ı çektiği İtalya’nın güneydoğu ucundaki Lecce’yi anlattı. Winner of awards at some of Europe’s most prestigious film festivals, director Ferzan Özpetek describes the town of Lecce at the southeastern tip of Italy where he shot his latest film, ‘Mine Vagranti’. • MELİH USLU Why did you choose Lecce for your most recent film? Lecce is a city that combines the splendid pleasures of architecture, nature and history. What’s more, it had eminently suitable locations for my story, plus I have connections there.

Lecce, Troya Savaşı’ndan kaçanlar tarafından kurulmuş. Yöre halkının Anadolu insanıyla benzerliği var mı? Bir yönetmen olarak bu mitolojiden beslenmemek mümkün değil. Anadolu insanı, kent hayatının yıprattığı insanî değerleri yaşatan bir güce sahip. Lecce’de de bunu hissediyorsunuz ama kökeni Troya’ya iner mi bilemiyorum.

Lecce was founded by people fleeing the Trojan War. Do the local people bear any resemblance to the people of Anatolia? As a director it’s impossible not to be influenced by mythology. The people of Anatolia have a strength that sustains the human values that are being eroded by urban life. You can feel the same thing in Lecce but I’m not sure its roots go back to Troy.

Patlıcanlı makarna, barok mimari ve plajlar… Lecce’nin başka neleri meşhur? Her şeyden biraz tatmalısınız. Sebzeli fava ‘fava e cicoria’, ‘ciceri e tria’ ve tatlı olarak da ‘pasticciotto’ denemeyi unutmayın. Lecce’nin mimari dokusunda gezinmek ve plajlarından denize girmek çok keyifli. Meydandaki kahvelerden birinde, Lecce’nin ünlü buzlu bademli espressosunu mutlaka yudumlayın.

Spaghetti with eggplant, Baroque architecture and beaches... What else is Lecce famous for? You have to try a little of everything. The ‘fava e cicoria’ (fava bean puree with chicory), the ‘ciceri a tria’ (chickpeas with garlic, onion and bay leaves on homemade pasta) and, for dessert, don’t forget the ‘pasticciotto’. Strolling through the city’s architectural fabric and swimming on its beaches is very enjoyable. And be sure to sip Lecce’s famous iced, almond-flavored espresso at one of the cafes on the square,

Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği Otranto’ya ev sahipliği yapan Lecce’de Osmanlı izleri belirgin mi? Kaleler Osmanlı yapısı. Pek çok sokağın ismi Türkçe. Sokaklarda gezinmek ‘evinize misafir olmuş’ gibi bir duygu uyandırıyor insanda… Gedik Ahmet Paşa’nın adını taşıyan bir lokanta var mesela. Bir de Napolili köklü ailelerin asalet armalarının ay yıldızlı olması sanıyorum ki Osmanlı’dan geliyor. Kentin tüm dokusunda ve renklerinde kültür karışımının bıraktığı özel bir lezzet hissediyorsunuz.

Lecce was the scene of Mehmet the Conqueror’s victory in the battle of Otranto. Are any vestiges of the Ottomans still in evidence at Lecce? The castles are Ottoman-built. Many streets have Turkish names. You feel like a guest in your own home as you stroll through them. There’s a restaurant named for Gedik Ahmet Pasha, for example. I think the star and crescent coats of arms of the Neapolitan noble families derive from the Ottomans as well. You can sense the special flavor left behind by that cultural mix in all the city’s colors and textures.

AYKAN ÖZ

ENER

Son filminiz için Lecce’yi seçtiniz. Neden? Lecce, mimarisi, doğası ve tarihiyle muhteşem tatları buluşturan bir şehir. Üstelik hikâyeme çok uygun mekân ve ilişkilere sahip olduğu için tercih ettim.

60 SKYLIFE | MART | MARCH 2010

017-065-Cityscope.indd 60

3/26/10 10:44 AM



SEYAHAT TRAVEL

İLKBAHAR TERAPİSİ SPRING THERAPY • MELİH USLU

Yemyeşil kırları, çiçek kokularını ve kuşların şarkılarını çok mu özlediniz? İşte ruhunuza ve bedeninize bahar enerjisini erkenden yaşatabilecek üç yürüyüş önerisi.

Do you ever yearn for the NASIL GİDİLİR? green countryside, the HOW TO GET THERE heady scent of flowers ESKİ DATÇA and the songs of birds? THY ile Bodrum ya da Dalaman’a karayoluyla If you do, here are three Eski Datça’yauçup geçebilirsiniz. suggestions for spring Fly Turkish Arlines to strolls that will refresh Bodrum or Dalaman and travel overland to Old Datça. you in body and soul.

EGE’NİN BADEM ÇİÇEĞİ

ALMOND BLOSSOMS ON THE AEGEAN

Badem çiçekleri, arı vızıltıları ve papatyalı tepeler... Ege’de ilkbaharı erkenden yaşayabileceğiniz en iyi adreslerden biri olan Eski Datça’da, her şey çocukluğumuzun anılarında kalmış gibi. Küçük bir meydanın çevresine serpilmiş bal rengi taş evlerin süsü, begonviller ve acem çiçekleri. Şair Can Yücel’in uzun yıllarını geçirdiği köyün çevresi, yürüyüş parkuru açısından zengin.

Almond blossoms, buzzing bees and daisy-dotted hills... Old Datça is one of the best spots on the Aegean for experiencing an early spring. And everything is exactly as you remember it from childhood. Garlanded with bougainvillea and trumpet creeper, houses of stone the color of honey lie scattered around the tiny square. And the environs of this village, where poet Can Yücel lived for many years, are rich in hiking trails.

ŞİRİNCE

TOSKANA ROMANTİZMİ

TUSCAN ROMANTICISM

İlkbahar aylarında kışkırtıcı bir tazeliğe bürünen Şirince, bozulmamış bir Ege peyzajının ortasında yer alıyor. Tarihi evlerin kademe kademe yükseldiği geniş bir vadi çanağının içine kurulan köyün bağlar ve şeftali bahçeleriyle kaplı tepeleri, Toskana köylerinin romantizmini çağrıştırıyor insanda. El oyaları, zeytinyağı ve keçi peynirinin satıldığı mini çarşı, köyün sürprizlerinden.

Situated in an unspoiled Aegean landscape, Şirince takes on a provocative freshness in spring. The vineyard and peach orchard-covered hills of this village perched on the sides of a wide bowl-like valley where historic houses rise on terraces bring to mind the romantic villages of Tuscany. And the minimarket selling handmade crocheting, olive oil and goat cheese is one of its added boons.

SÜKÛNETİN PEŞİNDE

IN SEARCH OF QUIET

Doğanın büyüleyici uyanışını ıssızlıkla buluşturan Kovada Gölü, Torosların çevrelendiği el değmemiş bir milli parkın içerisinde yer alıyor. Kıyılarında bir tek betonarme yapıya, hatta elektrik tellerine bile rastlanmayan gölün çevresinde sayısız yürüyüş parkuru saklı. İşaretli yürüyüş yollarının ve ahşap seyir iskelelerinin bulunduğu gölde, küçük kumsallardan suya da girilebiliyor.

Lake Kovada, which combines spring’s ravishing rite with utter solitude, is situated inside a national park untouched by human hands in the heart of the Taurus. Not a single concrete structure, not even an overhead power line, is to be seen on the shores of this lake surrounded by countless, well-marked hiking trails. You can swim as well on the small sand beaches of this lake with wooden viewing piers.

THY, İstanbul’dan İzmir’e haftanın her günü karşılıklı sefer düzenliyor. Şirince, havaalanına yaklaşık 60 kilometre uzaklıkta. Turkish Airlines flies from Istanbul to Izmir and back daily. Şirince is 60 kilometers from the airport.

KOVADA GÖLÜ THY’nin İstanbul’dan Isparta’ya haftanın üç günü karşılıklı seferi var. Eğirdir’e 28 kilometre uzaklıktaki göle karayoluyla ulaşılabiliyor. Turkish Airlines flies from Istanbul to İsparta and back three days a week. The lake, 28 kilometers from Eğirdir, is accessible by car.

62 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

017-065-Cityscope.indd 62

3/26/10 10:45 AM


2a d e t a ç ı ky ü z me h a v u z u , 1a d e t k a p a l ı y ü z me h a v u z u , fi t n e s s me r k e z i , s p a( ma s a j o d a l a r ı , j a k u z i , h a ma m, b u h a r o d a s ı ) , p i l a t e s v e y o g as t ü d y o l a r ı , t e n i s k o r t u , b a s k e t b o l s a h a s ı , ç o c u ko y u no d a s ı v e p a r k ı , r e s t a u r a n t b a r , k a r t o y u no d a s ı …

V e h e p s i s a d e c e s i z e ö z e l . . .

Kr eaGr up,İ s t i ny e’ dey eni bi ry aş am anl ay ı ş ı nıhay at ageç i r i y or . . . L’ i s tİ s t i ny eSui t es

İ s t i ny eYok uş uSul hSk .No: 10İ s t i ny e34460İ s t anbul T .02123237030 F .02123237032 www. l i s t i s t i ny e. c om. t r


ROTA ROUTE

FESTİVAL ÇIKIŞI BEYOĞLU BEYOĞLU APRÉS-FILM 3–18 Nisan tarihleri arasında yapılacak 29. İstanbul Film Festivali’nin bu yılki ana mekânı yine Beyoğlu sinemaları. İşte sinema çıkışı İstiklal Caddesi’nde uğrayabileceğiniz sekiz yer. Beyoğlu’s movie theaters once again are this year’s venues for the 29th Istanbul Film Festival, April 3-18. Here are eight great places to stop along İstiklal Caddesi when you come out of the festival films. • MELİH USLU

• EMRAH YÖRÜK

FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ Eski Fransız Hastanesi’nden dönüştürülen kültür merkezi yıl boyu sanat aktivitelerine sahne oluyor. İstiklal Caddesi no: 4’teki mekânın nisan programı da dopdolu. 19. yüzyıl Osmanlı ressamlarının eserlerinin görülebileceği Pera Sergileri, 17 ve 24 Nisan ile 8 Mayıs’ta rehber eşliğinde gezilecek. Tel: 0212 393 81 11 FOTOĞRAFEVİ İstanbul’u, Türkiye’yi ve dünyayı fotoğraf üzerinden okumak için bu mekâna uğramalısınız. Yılın 365 günü sergiler, söyleşiler ve projelerle renklenen mekânda fotoğraf kursları ve geziler de organize ediliyor. Şehrin önde gelen fotoğraf sanatçılarının uğrak yeri olan mekân, Tütüncü Çıkmazı no: 4’te. Tel: 0212 249 02 02 MISIR APARTMANI Galerileri, tiyatrosu ve restoranlarıyla Beyoğlu’nda sanatın yeni adreslerinden. Art Nouveau stilinde inşa edilen 1910 tarihli apartman, İstiklal Caddesi no: 163’te. İstiklal Marşı’nın yazarı vatan şairi Mehmet Akif Ersoy’un bir dönem yaşayıp hayata veda ettiği yüksek tavanlı apartmanın kendisi de bir sanat eseri. GALATASARAY HAMAMI Dan Brown, John Travolta ve Monica Molina gibi isimlerin müşterisi olduğu tarihi hamam, Turnacıbaşı sokak no: 24’te. Geçmişte paşaları ağırlayan 1481 tarihli hamam; köpüklü paşa masajı, tellak şovları ve gelindamat organizasyonlarıyla ünlü. 07:00-22:00 arası açık. Tel: 0212 252 42 42 ASMALIMESCİT Dünyanın en eski metrolarından biri olan Tünel’in karşısındaki geçit ile arkasındaki mahalleye yayılan eğlence mekânları son dönemlerin gözdesi. İran, Thai ve Rum mutfaklarının da aralarında bulunduğu etnik restoranları ve açık hava bistrolarıyla ünlü bölge, İstanbul’un gözde gece kulüplerinin de ev sahibi.

FRENCH CULTURE CENTER Converted from the former French Hospital, the culture center is a scene of artistic activity year round. And the April program for this venue at No. 4 İstiklal Caddesi is jam-packed. The Pera Exhibitions are offering guided tours of the works of 19th century Ottoman painters on April 17 and 24 and May 8. Tel: +90212 393 81 11 FOTOĞRAFEVİ To ‘read’ Istanbul, Turkey and the world in photographs you must pay a visit to this House of Photography, which organizes photography classes and tours, as well as exhibitions, interviews and projects 365 days a year. Hangout of the city’s leading photo artists at No. 4 Tütüncü Çıkmazı. Tel:+90212 249 02 02 MISIR APARTMANI This apartment building is one of Beyoğlu’s newest venues with its galleries, theater and restaurants. Built in 1910 in Art Nouveau style, it stands at No. 163 İstiklal Caddesi, Beyoğlu’s main drag, now a pedestrian zone. One-time residence and place of death of Turkish poet Mehmet Akif Ersoy, who penned the words to the country’s national anthem, this highceilinged apartment is a work of art in its own right. GALATASARAY HAMAM A historic public bathhouse, where personalities like Dan Brown, John Travolta and Monica Molina are customers, at No. 24 Turnacıbaşı Sokak. Dating to 1481, this ‘hamam’ that once welcomed pashas is famous today for its frothy ‘pasha massage’, bath attendants’ demos, and bachelor parties for men and women alike. Open 7 a.m. to 10 p.m. Tel: +90212 252 42 42 ASMALIMESCİT This passageway opposite one of the world’s oldest subways, the ‘Tünel’, with its entertainment venues that spill over into the neighboring district, has become a recent favorite. Boasting sidewalk bistros and ethnic restaurants, including Persian, Thai and Greek, it also hosts some of Istanbul’s hottest nightspots.

PERA MÜZESİ Meşrutiyet Caddesi’ndeki müzede Osmanlı’dan esinlenmiş oryantalist ressamların tabloları ile ‘Anadolu Seramik, Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ sergileniyor. Pablo Picasso’nun Suite Vollard gravürleri ile İstanbul’un Tarih Sahnesi sergileri ise 18 Nisan’a kadar pazartesileri hariç her gün açık. Tel: +90212 334 99 00

PERA MUSEUM Scenes by Ottoman-inspired orientalist painters are exhibited alongside weights and measures at this museum on Meşrutiyet Caddesi. Istanbul’s ‘Tarih Sahnesi’ (Stage of History) exhibitions and Pablo Picasso’s Suite Vollard engravings are also on view here through April 18. Open daily except Mondays. Tel: +90212 334 99 00

64 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

017-065-Cityscope.indd 64

3/26/10 10:45 AM


BALIK PAZARI En lezzetli Boğaz balıklarının tezgâhları süslediği tarihi pazardaki çeşitlilik şaşırtıcı: Midye ve turşucu dükkânları, sahaflar, şarküteriler ve aktarlar... Darbuka ve keman performanslarının şenlendirdiği yakın çevredeki restoranlarda deniz ürünlerinin ve mezelerin tadına mutlaka bakmalısınız.

FISH MARKET The variety is mind-boggling at this historic fish market whose stalls abound with the tastiest of the Bosphorus catch: Mussel and pickle stalls, used bookshops, delicatessens, herbalist shops... You should try the mezze and seafood at the neighboring restaurants which throb with the strains of the Turkish fiddle and drum.

AVRUPA PASAJI Biri Balık Pazarı’na diğeri Galatasaray Meydanı’na açılan iki kapılı tarihi pasaj, nostalji tutkunları için gerçek bir hazine. Osmanlı madalyonları, eski İstanbul plakları, antikalar, şapkalar, fularlar… Dış cephelerini kadın heykellerinin süslediği karşılıklı on bir dükkânın sıralandığı asırlık pasaj, 08:3020:30 arası açık.

AVRUPA PASAJI This historic arcade, which opens onto the Fish Market at one end and Galatasaray Square on the other, is a veritable treasure trove for nostalgia buffs. Ottoman medals, old Istanbul vinyl records, antiques, hats, Ascot ties... A century-old arcade with 11 facing shops whose facades are adorned with statues of women. Open 8:30 a.m. to 8:30 p.m.

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 65

017-065-Cityscope.indd 65

3/26/10 10:46 AM




{

AVRUPA İLE ASYA’NIN SINIRINDA

EKATERINBURG

ON THE CUSP OF EUROPE AND ASIA

68 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

068-081-ekataringburg.indd 68

3/25/10 9:32 PM


{

Coğrafi olarak iki kıtanın sınırında yer alan, tarihi olarak ise Rusya’da bir dönemin kapanışına sahne olan Ekaterinburg’un turistik değeri, en az tarihi değeri kadar önemli On the border between two continents geographically and scene of the end of an era in Russia historically, Ekaterinburg is of no less importance to tourism than it is to history.

068-081-ekataringburg.indd 69

• TİMUR ÖZKAN

3/25/10 9:32 PM


A

Ormanlarla çevrili gölleri, tarihi yapıları ve parklarıyla Ekaterinburg, ziyaretçilerine keyifli bir gezi olanağı sunuyor. With its forest-encircled lakes, historic buildings and numerous parks, Ekaterinburg promises visitors pleasurable touring.

he Istanbul Bosphorus on the south and the Urals in the north are regarded as the boundary between Europe and Asia. Located in the Urals, Ekaterinburg (Russian Yekaterinburg), is the region’s largest center of settlement, and a city in which the Russian tsars have an important place. Tsar Peter I (Peter the Great) founded the city in 1723 as an industrial center and dedicated it to his wife, the Tsarina Catherine I. Later it went down in history as the place where the last Tsar, Nicholas II, was exiled and subsequently murdered. Renamed Sverdlovsk after one of Lenin’s comrades, Sverdlov, from 1924 to 1991, it has reverted to its original name today, but the name Sverdlovsk still appears on train schedules and some old maps. Situated around the River Iset and the small lakes formed by it with a population of 1,371,000, Ekaterinburg is a place easily toured despite being Russia’s third (according to some sources, fourth) largest city. Those who are up to a half hour’s walk from the station to the city center along Lenin Boulevard will first encounter a large church. Located at the spot where the tsar was executed, it was built in 2003 to commemorate

RUTRUM ACCUMSAN

vrupa ile Asya’nın sınırı olarak güneyde İstanbul Boğazı, kuzeyde ise Ural Dağları kabul ediliyor. Urallar üzerinde yer alan ve bölgenin en büyük yerleşim merkezi olan Ekaterinburg’un (Rusçası Yekaterinburg) tarihinde Rus çarlarının önemli bir yeri var. Çar Birinci Petro Romanov’un (Büyük Petro) 1723’te bir sanayi kenti olarak kurduğu ve eşi Çariçe Birinci Katerina’ya adadığı kent, tarihe son Çar İkinci Nikola’nın önce sürgüne gönderildiği, sonra da öldürüldüğü yer olarak geçmiş. Ekaterinburg, 1924’ten 1991’e kadar Lenin’in yoldaşlarından Sverdlov’un adını alarak Sverdlovsk diye anılırken, bugün eski adına dönülmüş. Ancak hâlâ tren tarifelerinde ve bazı eski haritalarda Ekaterinburg’un adı Sverdlosk olarak karşımıza çıkıyor. İset Nehri ile yer yer bu akarsuyun oluşturduğu küçük göller çevresinde kurulan 1,371 milyon nüfuslu Ekaterinburg, Rusya’nın üçüncü (bazı kaynaklara göre dördüncü) büyük kenti olmasına rağmen kolay gezilebilen bir yer. İstasyondan kentin merkezi Lenin Bulvarı’na gelirken, yarım saatlik bir yürüyüşü göze alanların karşısına önce büyük bir kilise çıkıyor. Burası çarın öldürüldüğü yer ve Kan Kilisesi (Hiram na Kirovi) de bu olayın anısına 2003’te yapılmış.

068-081-ekataringburg.indd 70

3/25/10 9:33 PM



Lenin heykelinin yükseldiği şehir merkezi renkli festivallere ev sahipliği yapıyor. The city center, where the Lenin statue arises, is hosting many colourful festivals.

EKATERİNBURG’UN FUAR VE FORUM TAKVİMİ 9 - 10 Nisan 2010; Uluslararası Turizm ve Ticaret Fuarı (Yaz) 5 - 7 Mayıs 2010; VII. Avrupa-Asya Forumu 7 - 9 Eylül 2010; Ziraat Forumu 8 - 9 Ekim 2010; Uluslararası Turizm ve Ticaret Fuarı 24 - 27 Kasım 2010; 10. Ural Mücevher Fuarı

Çar ve ailesi daha sonra Ortodoks kilisesi tarafından kutsandığı için Hiram na Krovi, günümüzde Ortodokslar tarafında hac niyetine ziyaret ediliyor. Büyük bir parkın en yüksek noktasında yer alan ve altın kubbeleriyle dikkat çeken kilise, kentin her yerinden görülebiliyor. ROMANOV’UN PAYLAŞILAMAYAN KEMİKLERİ İkinci Nikola Romanov, 1918’de ailesiyle birlikte burada öldürüldükten sonra da ülke yetkililerin gündeminde yer almaya devam etmiş. Çarın öldürüldüğü Karla Libknehta Caddesi’ndeki ev, 1977’de monarşi sempatizanlarının ilgisini

Göl kıyısında boylu boyunca uzanan Lenin Bulvarı, modern bir şehir görünümüne sahip. Lenin Boulevard along the shores of the lake give the appearance of a modern city.

EKATERINBURG FAIR AND FORUM CALENDAR April 9-10: International Tourism and Trade Fair (Summer) May 5-7: Eighth Europe-Asia Forum September 7-9: Agriculture Forum October 8-9: International Tourism and Trade Fair November 24-27: Tenth Ural Jewelry Fair

the event and named the Hiram na Kirovi, or Church of Blood. Since the tsar and his family were later sanctified by the Orthodox church, Hiram na Kirovi has become a place of pilgrimage today for Russian Orthodox Christians. Situated at the highest spot in a large park, it can be seen from all over the city, commanding notice with its golden domes.

BONES OF THE ROMANOVS After being murdered here with his family in 1918, the Romanov tsar, Nicholas II, continued to occupy the minds of the country’s authorities. The house on Karla Libknekhta Street where the tsar was killed was demolished in 1977 to dispel the attention of royalist sympathizers. Shortly

72 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

068-081-ekataringburg.indd 72

3/25/10 9:33 PM



dağıtmak amacıyla yıkılmış. Bir süre sonra da yerine mütevazı bir anıt ve küçük ahşap bir kilise yapılmış. Yakın tarihte Rusya mahkemelerinde çarın itibarını iade eden bir kanun kabul edilirken, çarın kemiklerini saklamak isteyen kentler arasında büyük çekişmeler yaşanmış. Çarın kemiklerinin bulunduğu Ekaterinburg, başkent Moskova ile Çarlık Rusya’sının başkenti St.Petersburg arasındaki mücadeleyi sonunda St.Petersburg kazanmış. Lenin Bulvarı (Pr.Lenina) üzerinde çeşitli mağazalar, restoranlar ve kafeteryalarla birlikte tiyatro, üniversite gibi pek çok önemli bina yer alıyor. Bulvar üzerinde yürümeye devam edersek, önce bir baraj gölüne daha sonra da Rusya ölçeğinde küçük sayılabilecek bir meydana ve bu meydana açılan bir yaya bölgesine ulaşıyoruz. Lenin Bulvarı’nı kentin merkezi kabul edersek, buralar da bulvarın merkezi sayılabilir. Bu bölgeye Plotinka deniliyor. Plotinka, Rusça’da kıyı anlamına geliyor. İset Nehri’nin ve bu nehir üzerinde yapılan baraj gölünün kıyısı, ‘tarihi merkez’ olarak da adlandırılsa da, yeniden düzenlenmiş haliyle pek tarihi bir yer gibi görünmüyor.

Her yıl yapılan şehir günü kutlamalarında coşku sokaklara taşıyor. Held annually, the exuberant city day celebrations spill over into the streets.

afterwards a modest monument and small wooden church were erected in its place. After a law restoring respect to the tsars was recently passed in Russia’s courts, an enormous struggle soon ensued among the towns wishing to preserve the tsar’s bones. Among the contenders, which included Ekaterinburg where the bones were actually located, the capital Moscow, and the capital of tsarist Russia, St. Petersburg, the latter eventually won. There are a number of important buildings on Lenin Boulevard (Leninsky Prospekt) such as theaters and the universities, together with a variety of shops, restaurants and cafeterias. Continuing our stroll, we come first to a dam reservoir, then to a square that might be considered small by Russian standards, and finally to a pedestrian zone opening onto the square. If Lenin Boulevard is the city center, then this area, known as Plotinka, meaning ‘shore’ in Russian, could be regarded as the central point on the boulevard. And although

74 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

068-081-ekataringburg.indd 74

3/25/10 9:34 PM


Citroen_C3_215x275mm skylife.indd 1

02.03.2010 11:52


EKATERİNBURG’TA FESTİVAL ZAMANI

FESTIVAL TIME IN EKATERINBURG

Ekaterinburg’un kuruluş yıldönümü, her yıl ağustos ayının üçüncü cumartesi günü düzenlenen büyük bir festivalle kutlanıyor. Kentin tarihi merkezi Plotinka ile 1905 Meydanı’nda gerçekleştirilen Şehir Günü Kutlamaları kapsamında; çeşitli açık hava konserleri, folklor ve modern dans gösterileri, antika otomobiller geçidi, yat yarışı, çiçek sergisi ve nikâh töreni gibi etkinlikler düzenleniyor. Her yıl yöre halkıyla birlikte turistlerin de ilgi gösterdiği törenlerde bu yıl kentin kuruluşunun 287. yıldönümü kutlanacak.

The anniversary of the founding of Ekaterinburg is celebrated every year in a grand festival on the third Saturday of August. Events such as open air concerts, folk and modern dance shows, a parade of antique cars, a yacht race, a flower show and weddings are organized as part of the City Day Celebrations, which take place in the area between the city’s historic center at Plotinka and the Square of 1905. This year the city will celebrate its 287th anniversary in ceremonies that are followed by tourists and natives alike.

BUZ BALIKÇILARINDAN BUZ KENT’E Bir kenti kış aylarında yürüyerek gezmenin soğuktan yana biraz zorluğu olsa bile bazı avantajları da olmuyor değil. Örneğin, kış aylarında tamamen donan Kent Gölü (Goroskoy Prud) üzerinde yürüyerek karşıya geçmek ve buzu delerek balık tutmaya çalışan amatör balıkçıları görmek ancak kışın mümkün. Buz heykeller de sadece kışın görülebilecek güzelliklerden. Rusya’da gözde yılbaşı süslemeleri arasında yer alan bu heykeller, bazen çocukların kayak yaptığı bir park mobilyası bazen de usta sanatçıların elinden çıkmış çeşitli figürler olarak karşımıza çıkıyor. En çok görülen figür olan Ded Moroz (Türkçesi Ayaz Dede), Santa Claus ya da Noel Baba’dan başkası değil. Aynı şekilde kalesi, kuleleri, köprüleriyle buzdan yapılan minyatür kentler, Ledovi Gorodok (Buz Kent) olarak adlandırılmış. Ekaterinburg’un buz kenti, her kış kentteki tek Lenin heykelinin de bulunduğu 1905 Meydanı’nda (Ploşad 1905 Goda) kuruluyor. 1905 Meydanı’nın yakınındaki Vaynera Caddesi, (Ul.Vaynera) Uralların Arbat’ı olarak anılan bir yaya bölgesi.

the banks of the dam reservoir constructed here have been dubbed the ‘historic center’, in their newly revamped state they appear anything but dusty history today.

FROM ICE FISHERMEN TO ICE CITY Although strolling around a city in winter has its drawbacks due to the cold, it is not without advantages as well. For example, only in winter is it possible to cross on foot the City Lake (Gorodsky Prud), which freezes over completely, and see the amateur fishermen trying to catch fish through holes they have made in the ice. Ice sculptures are another of the city’s winter-only attractions. These sculptures, which number among Russia’s most popular New Year decorations, take the form now of park furniture made by children, now of masterpieces shaped by the hands of artists. Not surprisingly, the most common ones are of none other than Santa Claus and Ded Moroz (Father Frost). Miniature cities, similarly made of ice, with castles, towers and bridges are known as Ledovi Gorodok (Ice City). Ekaterinburg’s ice city is created every year on the Square of 1905 (Ploshshad 1905 Goda), which also

76 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

068-081-ekataringburg.indd 76

3/25/10 9:34 PM



BAHARDA BAŞKA GÜZEL Sovyetler Birliği döneminde önemli askeri tesislerin yer aldığı Ekaterinburg’a 1990’lara kadar yabancılar girmezken, kent bugün sahip olduğu turizm olanaklarını değerlendirmeye başlamış. Ekaterinburg öncelikle kaplıcalar ve maden suları bakımından zengin kaynaklara sahip ve bu nedenle termal turizm gelişmiş durumda. Ayrıca Ural Dağları’nın üzerinde yer alan Ekaterinburg, kış turizmi açısından da ilgi görüyor. Zengin maden kaynakları ve gelişmiş metal endüstrisi nedeniyle ekonomik açıdan çok zenginleşen kent, kongre turizmine de hazır ve 2009 Haziran’ında Şangay İşbirliği Örgütü ile BRIC Ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) Ekonomi Zirvesi gibi toplantılara ev sahipliği yapmış. Ekaterinburg, bahar ve yaz aylarında ise bir başka güzel. Uzun bir kış döneminden sonra doğaya ve parklara çıkan halk güzel bahar havalarını doğa yürüyüşleri, bisiklet ve motosiklet turları, göllerde tekne gezintileri gibi etkinliklerle değerlendiriyor. Özellikle hem eğlenceli hem de ucuz bir seçenek olan tekne gezintileri turistlerin ilgisini çekiyor.

BEAUTIFUL IN SPRING

Ünlü mezunlarıyla tanınan Ural Devlet Teknik Üniversitesi geniş bir yeşil alana yayılıyor. Ural State Technical University, which is known with its famous graduates, lays down in a wide green area.

While foreigners were banned from Ekaterinburg until the 1990’s due to the key military installations located here in the Soviet period, the city today has begun to exploit its touristic potential. Rich above all in natural springs, Ekaterinburg boasts numerous spas and mineral waters, and thermal tourism is highly developed accordingly. Not only that but Ekaterinburg, which is situated in the Urals, is also a center of winter tourism. Thanks to its abundant mineral springs and advanced metal industry, the city has grown rich economically and is poised now to accommodate conference tourism as well, having already hosted meetings such as the BRIC (Brazil, Russia, India, China) Nations Economic Summit and the Shanghai Cooperation Organization in June 2009. But Ekaterinburg is even more beautiful in spring and summer. Reconnecting with nature and the city’s parks after a long winter, the locals enjoy activities such as nature walks and bicycle and motorcycle outings in the fine spring air as well as boat cruises on the lakes. Fun and cheap, these boat tours are especially popular with tourists.

CITY OF EDUCATION AND CULTURE Ekaterinburg boasts a large number of cultural and educational

RUTRUM ACCUMSAN

EĞİTİM VE KÜLTÜR KENTİ Çok sayıda üniversite, kütüphane, 12 opera-tiyatro, iki filarmoni orkestrası, 35 galeri-sergi salonu, 50 müze gibi eğitim, kültür ve sanat kurumuna ev sahipliği yapan

boasts the city’s only statue of Lenin. Nearby Vaynera Street (Ulitsa Vaynera) is a pedestrian zone known as ‘the Arbat of the Urals’.

78 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

068-081-ekataringburg.indd 78

3/25/10 9:34 PM



NEREDE KALINIR? WHERE TO STAY 54 turistik tesise (bazıları 5 yıldızlı) sahip Ekaterinburg’da oteller orta ve üst gelir grubuna hitap ediyor. Üç günü aşan konaklamalarda polis merkezine kayıt yaptırmak şart. Hotels in Ekaterinburg (some are with five stars), which boasts 54 three touristic accommodations, cater in general to the middle and upper income level. Anyone staying longer than three days in accommodation other than a hotel is required to register with the police.

NASIL GİDİLİR? HOW TO GET THERE THY, İstanbul’dan Ekaterinburg’a pazartesi, çarşamba, cuma ve pazar günleri uçuyor. Pazartesi, salı, perşembe ve cumartesi günleri ise dönüyor.

Ekaterinburg’un bazı önemli üniversiteleri arasında; Maksim Gorki Ural Devlet Üniversitesi, Ural Devlet Teknik Üniversitesi ve Rusya Bilimler Akademisi’nin Urallar Bölümü sayılabilir. Rusya’nın yakın tarihinin en önemli isimlerinden ve yeni Rusya’nın ilk devlet başkanı olan Boris Yeltsin de Ural Politeknik Enstitüsü’nün 1955 mezunları arasında. Kentin ziyaret edilebilecek kültürel mekânları arasında; Urallar Mineral Müzesi, Ekaterinburg Tarih Müzesi, Ural Doğa Müzesi, Uralların Mimarlık Tarihi Müzesi ile Yerel Sanatlar Merkezi ve Güzel Sanatlar Müzesi; sanat kurumları arasında ise opera ve bale tiyatrosu başta olmak üzere Müzikal Komedi Tiyatrosu, Drama Tiyatrosu, Gençlik Tiyatrosu ve Sirk bulunuyor. Ekaterinburg’un yakın çevresinde görülebilecek yerlerin başında, iki kıtanın sınırını temsilen yapılan Avrupa-Asya Anıtı geliyor. Minimalist tarzda inşa edilen anıt, Perm yolunda ve kente 20 kilometre kadar uzaklıkta. Buraya gitmek için araba kiralamışken yoldaki Mafya Mezarlığı (Şirokereshenskoy) ile kuzeyde, Suvakiş Köyü yakınlarındaki Ganina Yama (Romanov’ların Manastırı) da programa dâhil edilebilir.

institutions including libraries, universities twelve opera house/theaters, two symphony orchestras, 35 galleries and exhibition halls, and fifty museums. Among its important academic institutions are Ural Maxim Gorky State University, Ural State Technical University and the Urals Division of the Russian Academy of Sciences. One of the most prominent names in Russia’s recent history and the first head of state of the new Russia, Boris Yeltsin is among the 1955 graduates of the Ural Polytechnic Institute. Among the city’s cultural institutions worth a visit are: the Mineral Museum of the Urals, Ekaterinburg History Museum, the Ural Nature Museum, the Ural Museum of the History of Architecture, and the Local Arts Center and Fine Arts Museum. Among the city’s art institutions are an opera and ballet theater as well as the Musical Comedy Theater, the Drama Theater, the Youth Theater and the Circus. Places to see in the environs include the Europe-Asia Monument representing the city’s location on the cusp of two continents. In minimalist style, the monument is 20 km from the city on the road to Perm. If you rent a car to go there, you might also take in the famous Mafia Cemetery (Shirokorechenskoe) and, to the north, Ganina Yama near the village of Koptyaki with its monastery and the pit where the Romanovs were buried.

İlkbahar aylarında çiçeklerle bezenen park alanları şehre cazip bir görünüm kazandırıyor. Bursting with flowers in early spring, the city’s parks lend it an attractive appearance.

Turkish Airlines flies from Istanbul to Ekaterinburg on Mondays, Wednesdays, Fridays and Saturdays. Return flights are on Mondays, Tuesdays, Thursdays and Saturdays.

NE YENİR? WHAT TO EAT Asya ve Avrupa mutfaklarının da aralarında bulunduğu 800’den fazla restorana sahip olan Ekaterinburg’da yerel tatları keşfetmek için ‘borş’ çorbasını ve ‘pelmeni’ denilen mantıyı deneyebilirsiniz To discover the local flavors of Ekaterinburg with its over 800 restaurants serving European and Asian cuisine, try the ‘borscht’ soup and ‘pelmeni’, or ravioli Ekaterinburg-style.

80 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

068-081-ekataringburg.indd 80

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 80

3/26/10 3:25 PM



082-093-denizli.indd 82

3/25/10 9:36 PM


ANTIQUE ELEGANCE • MELİH USLU

082-093-denizli.indd 83

• AHMET BİLAL ARSLAN

ANTİK ZARAFET

DENİZLİ Ege’nin alımlı kenti Denizli, antik bir zarafetten süzülen dokumaları, şifalı travertenleri, kuş cenneti gölleri ve sanatçılara ilham veren doğasıyla büyülü bir diyar.

Charming city of the Aegean, Denizli is a magic realm with its textiles that exude an antique elegance, its therapeutic travertine pools, its bird sanctuaries and its natural beauty that inspiresartists.

3/25/10 9:36 PM


ROMANTİK BEYAZ ŞİFALI KIRMIZI Yılda bir milyondan fazla ziyaretçi ağırlayan Hierapolis’in yürüyüşle birkaç dakika uzağında bir yeryüzü harikası var: Pamukkale. Kat kat havuzcuklardan oluşan kar beyazı travertenlerin küveti andıran bölmelerine girmek yasak olsa da yamaç paraşütüyle Pamukkale’nin üzerine süzülmek eşsiz bir deneyim. Geniş seyir olanaklarıyla Fethiye’deki Babadağ’a rakip olmaya hazırlanan Pamukkale’de Çökelez Dağı, uçuş için ideal irtifaya sahip. Pamukkale’nin narin travertenlerini korumak için alınan bir diğer önlemse civardaki otellerin Karahayıt’a taşınması. Kırmızı travertenleriyle ünlü Karahayıt’ta yeryüzüne çıkan şifalı su, Pamukkale’nin beyaz suyundan farklı. Yüksek oranda demir iyonları ve onlarca mineral içerdiğinden suyun rengi kırmızı. Güney Ege’nin en güzel sırlarını saklayan Denizli’yi

Kar beyazı travertenlerde oluşan su dolu teraslar, Pamukkale’ye eşsiz bir görünüm kazandırıyor. With its snow-white travertines whose terraces form pools of water, Pamukkale is like no other place on earth.

was sure it had no match in all of Turkey. The thermal waters running over the ruins of columns at Hierapolis form an ancient spa, a miracle of nature, known as Cleopatra’s Pool, that transports those who take the waters back to pre-history. The therapeutic spring waters that bubble to the surface in this region were a source of life for Hierapolis, one of the most prominent health centers of antiquity. The city’s many public baths large and small served guests all day long, redounding to the city’s fame. And the large public bath in the heart of the city has become Hierapolis Museum today. We embark now on a journey of discovery following the waters that have blessed Denizli with a splendid civilization from ancient times right up to the present.

ROMANTIC WHITE AND THERAPEUTIC RED Just a few minutes’ walk from Hierapolis, which welcomes over a million visitors a year, lies a geological wonder: Pamukkale. While it is prohibited to trespass the snow white travertines that form terraces of tiny pools, floating high over Pamukkale in a glider is a unique experience. Çökelez Dağı, a mountain at Pamukkale, which is poised to overtake Fethiye’s Babadağ with its extensive gliding opportunities, is at an ideal altitude for a flight. Another precaution that has been taken to preserve Pamukkale’s delicate travertines is that all the hotels have been moved to Karahayıt. The therapeutic waters that rise to the surface here at Karahayıt with its red travertines differ from the white waters of Pamukkale. They are red because they contain dozens of minerals and a high concentration of iron ions. Following the trail of the waters is a good way of getting to know Denizli and the Aegean

COŞKUN ÖNEN

ürkiye’de bir benzerinin daha olmadığına emindim. Hierapolis’ten kalma yıkık sütunların üzerine dolan termal su, antik bir kaplıca oluşturmuş. Şifalı suya girenleri çağlar öncesine ışınlayan bu mucizenin adı Kleopatra Havuzu. Bölgede yeryüzüne çıkan şifalı su, antik çağın en önemli sağlık merkezlerinden biri olan Hierapolis’in yaşam kaynağı. Kentteki irili ufaklı çok sayıda hamam gün boyu konuk ağırlar, Hierapolis’in ününe ün katarmış. Kent yaşamının kalbinin attığı büyük hamam ise bugün Hierapolis Müzesi. Eski çağlardan bugüne Denizli’ye görkemli bir uygarlık bahşeden suyun izinde keşfe çıkıyoruz.

84 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

082-093-denizli.indd 84

3/25/10 9:37 PM



tanımak için suyun izini sürmek iyi bir yöntem. Şehir merkezinde minik şelaleler, göller ve fıskiyelerle bezeli iki güzel parkın küçüğüne Çamlık, büyüğüne İncilipınar denmiş. Kentin mutena semti Çamlık’taki seyir kalesi, Denizli’yi yüksekten izlemek için güzel bir nokta. Şehri yakından tanımak için ise birkaç saatlik yürüyüş yapmak gerek. Kentin tarihi merkezi Bayramyeri, gezi için iyi bir başlangıç yeri. Etnografya müzesinin yanı başındaki Germiyanoğulları Hamamı tam 763 yıllık. Biraz ilerideki Tarihi Kaleiçi Çarşısı, mücevher, bakır, semer ve ahşap ustalarıyla geleneksel zanaatların hayat bulduğu bir eski zaman pazarı. Vakit öğle saatlerini bulmuşsa dükkânlardan

Köklü bir müzik geleneğine sahip Denizli’de el tezgâhlarında üretilen rengârenk dokumalar vitrinleri süslüyor. Colorful textiles produced on hand looms fill the shop windows at Denizli, which also boasts a well-established musical tradition.

mysteries it harbors. At the city center are two beautiful parks adorned with lakes, fountains and tiny waterfalls, the smaller one known as Çamlık, the larger as İncilipınar. The viewing castle in the city’s exclusive Çamlık district is a perfect spot for gazing down on Denizli from above. But to get to know the city well a few hours’ stroll is in order. Bayramyeri, its historic center, is a good place to start a tour. The Germiyanoğulları Hamam immediately adjacent to the Ethnography Museum is exactly 763 years old. A little further on, the Historic Marketin-the-Castle is an old-time bazaar where the traditional

YAŞAYAN KÜLTÜR HAZİNESİ: HAYRİ DEV

A LIVING CULTURAL TREASURE: HAYRİ DEV

40 Devler denilen atalarımız çok eski zamanlardan beri Denizli’nin güneyindeki şenliklerde yarenlik (çalgıcılık) edermiş. Yaşım 77. Çam düdüğünü çocukken yaylalarda çobanlık ederken öğrenmişim. Yarenlik ederken deyişlerimiz vardır. Çobanlıkta, yaylalarda yaşadıklarımızı anlatırız. 20 sene evveldi, Fransa’dan müzikologlar geldi. Kitabımı yapmışlar. Sonra Avrupa’dan 11 kişilik bir ekip daha geldi. Belgeselimi yaptılar (Derriére la forét/Ormanlar Arkası), Avrupa’nın çoğu yerinde gösterilmiş. 2008 yılında bana bir de unvan (UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Kültürel Miras Taşıyıcısı) verdiler.

Known as the Forty Giants, our forefathers have played at festivals to the south of Denizli since time immemorial. I’m 77. I learned to play the pine wood flute as a shepherd boy in the highlands. We have certain songs that we sing while playing. Songs about being a shepherd and living in the highlands. Twenty years ago some musicologists came from France. They compiled a book about me. Later another 11-member team came from Europe. They made a documentary about me (Derriére la Forêt), which was shown in various parts of Europe. In 2008 they gave also me a title (UNESCO Living Human Treasure and Cultural Heritage Bearer).

86 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

082-093-denizli.indd 86

3/25/10 9:37 PM


ATATÜRK HAVALİMANI’NA 5 DAKİKA

YAKIND

ALIŞVERİŞ OLANAKLARI, FARKLI RESTORAN SEÇENEKLERİ, SİNEMA VE EĞLENCE İMKANLARI İLE YAŞAMINIZA KATKI YAPACAK ATAKÖY ALIŞVERİŞ VE YAŞAM MERKEZİ 14 NİSAN’DA AÇILIYOR.

ALIŞVERİŞ Abdullah Kiğılı, Atalar, Atasay, Austin Reed, Ayyıldız, B & G, Batik, Benetton 0-12, Benetton, Beymen, BM Club, Boyner Evde, Boyner Sports, CK, D & R, Damat, Darty, Desa, Divaresse, DKNY, English Home, Euromoda, Exe, F & S Gümüş, Fabrika, Flower, Fred Perry, Gant, GNC, Gülaylar, Hisar, Home Sweet Home, Hotiç, İnci, İpekyol, Lacoste, LCW, Loft, LTB, M.A.C, Manga Kuaför, Mango, Mehmet Cümbüş, Mendos, Migros, Mikasa, &Style, Network, Pharma Ataköy Eczanesi, Pırlant Saat, Porland, Ramsey, Roman, Saat & Saat, Samsonite, So Chic, Sun Art Optik, Tanca Plus, Tefal, Tekin Acar, Teknosa, Ten, The She, Toyzz Shop, Twist, US Polo, Watsons, Yargıcı, Z & Co. YEME-İÇME Arifoğlu, Backhaus, Beymen Bej Café, Bind, Burger King, Çiçek Izgara, Haribo, HD İskender, Kahve Dünyası, Kumpir Box, Mado, Malatya Pazarı, Marmaris Büfe, Mc Donalds, Midpoint, Mirano Restaurant, Namlı Gurme, Nandos, N’Fes, Pizza Keyfi, Popeyes, Ramiz, Sbarr o, Starbucks, Sushico, Tersane Balık, Vitamin Zamanı EĞLENCE Cinemars, Starpark Çocuk Eğlence Merkezi HİZMET Cellini, Dry Clean, EMY Stil & Tasarım, ETS, Game Over, Tobacco House.

w w w .atakoyplus.com


yayılan kokular iştahınızı kabartacak. Kuzu etinin özel taş fırınlarda uzun saatler pişirilmesiyle hazırlanan Denizli kebabını denememek olmaz. Sıcak pide üzerinde çeşitli sebzelerle servis edilen bu özgün kebabı 37 yıldır hazırlayan Hüseyin Manisalı, etin lezzetini sakız ağacı közünde pişmesine bağlıyor. Palmiyelerin karşılıklı sıralandığı Atatürk Bulvarı, mağazaları ve alışveriş merkezleriyle gün boyu canlı. Sinemalar, tiyatrolar, kafeler ve lokantalarla dolu Çınar Meydanı çevresindeki sokakların müdavimi, Pamukkale Üniversitesi öğrencileri.

Coppersmiths and textile masters display their labors of love in Denizli’s markets and bazaars.

handicrafts are kept alive by coppersmiths, woodworking masters, jewelers and saddlers. If you happen to be there around noon, the aromas wafting up from the shops are sure to whet your appetite, and there’s no leaving without trying the roast lamb known as ‘Denizli kebab’ which is cooked for hours in special stone ovens. Hüseyin Manisalı, who for 37 years has been preparing this original kebab, served with a medley of vegetables atop of wedges of hot ‘pide’, attributes the flavor of the meat to its being cooked on the embers of the ‘sakız’ tree (Liquidambar orientalis). Palm-lined Ataturk Boulevard with its department stores and shopping centers is abuzz the livelong day. And the area around Çınar (Plane Tree) Square, chock full of cinemas, theaters, cafes and restaurants, is a popular hangout with Pamukkale University students.

WORTHY OF SULTANS It’s not difficult to find gift items at Denizli, which has become one of Turkey’s leading centers for textile manufacturing in recent years. Handkerchiefs embroidered with roosters, Buldan cloth, Tavas embroidery and lace, and colorful printed fabrics can be found by the thousands in Babadağlılar Han on İstasyon Cadde, one of the city’s unique venues. But if you are not satisfied with the variety

RUTRUM ACCUMSAN

SULTANLARA LAYIK Son yıllarda tekstil üretiminde Türkiye’nin önemli merkezlerinden biri haline gelen Denizli’de hediyelik bulmanız zor olmayacak. Horoz işlemeli mendiller, Buldan bezleri, Tavas işleri, iğne oyaları ve renk renk yazmaların bin bir türlüsünü bulabileceğiniz İstasyon Caddesi’ndeki Babadağlılar Hanı şehrin özgün adreslerinden. On katlı handaki çeşitlilikle yetinmek istemezseniz dokumalarıyla ünlü Buldan’a uğrayın. Osmanlı döneminde sultan ve paşalara giysi dikilen Buldan’da ince bir zarafetten süzülen el dokumaları ahşap tezgâhlarda hayat buluyor. Her

Bakır ve dokuma ustaları, el emeği göz nuru işlerini çarşılarda sergiliyor.

88 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

082-093-denizli.indd 88

3/25/10 9:37 PM


MTG_215x275son 3/17/10 5:19 PM Page 1 C

Composite

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


köşesi Anadolu kokan Buldan evlerini gezerken artık anılarda kalmış zamanlara uzanacaksınız. Denizli denince akla gelen bir diğer şey ise horoz. 2004 yılında kültürel değer olarak tescillenen Denizli horozu, göz alıcı tüyleri ve bayılana dek ötüşüyle ünlü. Denizli horozunu koruma çalışmalarında görevli Ziraat Mühendisi Mustafa Ünal, ötme süresinin 25–30 saniyeye kadar çıkabildiğini anlatıyor. Sadece horoz değil görülmesi gereken kuş türü çok Denizli’de. 250’den fazla kuş türüne barınak olan Denizli’deki en iyi gözlem noktaları sulak alanlar. Çivril’deki Işıklı Gölü, Çardak’ta bulunan Acı Göl ve Buldan yakınlarındaki Süleymanlı Gölü kuş gözlemi ve botanik gezileri için dört mevsim uygun. Denizli Fotoğraf Sanatçıları Derneği üyesi ve kuş gözlemcisi Ümit Özgür’e yöredeki çeşitliliği soruyoruz. Şah kartalı, kara akbaba, ulu doğan, toy, peçeli baykuş gibi nadir bulunan türlerin yanı sıra; Anadolu sıvacısı, taş bülbülü, kızıl kirazkuşu ve karaboğazlı ötleğen gibi türlerin önemli bir kısmının Denizli’de yaşadığını anlatıyor bize. Yörede canlı türlerinin zenginliğiyle ünlü bir de milli park var. Ege Bölgesi’nin en yüksek noktası olan 2 bin 528 metrelik Honaz Dağı’nın adını taşıyan doğal alan, Dünya Hava Oyunları’na

Tarihi Kaleiçi Çarşısı ve uzun ötüşüyle ünlü Denizli horozu, şehrin özgün değerlerinden. The historic Market-in-theCastle and the Denizli rooster, famous for its long-winded crowing, are two of the city’s unique cultural assets.

offered by this ten-story ‘han’, then make a stop at Buldan itself, of textile fame, whose fine hand-woven fabrics, made on wooden looms, were used to fashion garments for pashas and sultans in the Ottoman period. You will feel you have gone back in time as you stroll among Buldan’s quintessentially Anatolian houses. Another Denizli icon is the rooster. Officially registered as a cultural asset in 2004, the Denizli rooster is famous for its vivid feathers and longwinded crowing. Mustafa Ünal, an agricultural engineer who is responsible for the preservation of the Denizli rooster, describes how it can crow without interruption for up to 25-30 seconds. But the rooster is not the only bird to see in Denizli, whose wetlands, which boast excellent observation points, provide a refuge for over 250 species. Lake Işıklı at Çivril, Acı Göl, a brackish lake at Çardak, and Lake Süleymanlı near Buldan are suitable for botanical walks and bird watching the year round. We ask birder and Denizli Photographers Club member Ümit Özgür about the region’s biological diversity. Besides such rare species as the imperial eagle, black vulture, great falcon, great bustard and barn owl, he tells us, a significant number of other species such as the Krüper’s nuthatch, white-throated robin, Cretzschmar’s bunting and Rüppell’s warbler also inhabit the Denizli region. There is a national park as well, famous for its rich variety of animal

90 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

082-093-denizli.indd 90

3/25/10 9:37 PM



species. And Honaz Dağı, a mountain and natural area which at 2,528 meters is the highest point of the Aegean region, has also hosted the World Air Games. Meanwhile the waterfalls at Denizli will please nature buffs: Güney (South) Falls, an official natural monument, are 8 km from the town of the same name, while Gümüşsu, where the waters fall from a height of 30 meters, are east of Çivril.

A TOWN ENAMORED OF MUSIC Painter İbrahim Çallı, and musicians Selahaddin Pınar, Özay Gönlüm, Hayri Dağ, Mehmet Şakır (Akkulak) and Sezen Aksu are just a few famous Turks who were born in Denizli. A barometer of this city’s passion for music is the keen interest shown in the concerts organized in memory of Özay Gönlüm, who made his reputation playing his own version of the traditional string ‘saz’, which he called the ‘yarende’, a composite of three folk instruments, the tanbur, bağlama and cura. The radio stations, houses of music and musical

EZGİLERE TUTKUN KENT İbrahim Çallı, Selahaddin Pınar, Özay Gönlüm, Hayri Dağ, Mehmet Şakır (Akkulak) ve Sezen Aksu... Denizli’de dünyaya gelip sanatlarını yeryüzüne taşıyan isimlerden sadece birkaçı. Tanbura, bağlama ve cura üçlüsünden oluşan ‘yaren’ adını verdiği sazıyla ünlenen Özay Gönlüm’ün anısına düzenlenen konserlere gösterilen yoğun ilgi, kentteki müzik tutkusunun kanıtlarından. Şehir merkezindeki radyo

Özay Gönlüm’ün sazında hayat bulan Denizli ezgileri, genç kuşağın elinde gelecek nesillere taşınıyor. Coming to life on Özay Gönlüm’s saz, Denizli’s melodies are being preserved for future generations by the city’s young musicians. RUTRUM ACCUMSAN

da ev sahipliği yapmış. Denizli’deki şelaleler de doğa tutkunlarının memnun edecek. Güney ilçesine sekiz kilometre uzaklıktaki Güney Şelalesi tescilli bir tabiat anıtı. 30 metre yüksekten dökülen Gümüşsu ise Çivril’in doğusunda.

92 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

082-093-denizli.indd 92

3/25/10 9:37 PM


istasyonları, müzik evleri, enstrüman satan dükkânlar ile dernek ve kulüplerin bolluğu da öyle. Pamukkale Üniversitesi bünyesindeki organizasyonlar da kentteki müzik duyarlığını çeşitlendiriyor. Denizli Belediyesi, kentte ezgilere duyulan bu ilgiyi fark edip eski un fabrikasını konservatuvara dönüştürmüş. Denizli’de Karacaoğlan türküleriyle başlayıp zeybek havalarıyla devam eden müzik geleneği, genç kuşakların elinde geleceğe taşınıyor. Denizli’nin umut vaat eden gruplarından PUL’un gitaristi Onur Çelik, kentteki müzik potansiyelinin görünenden çok daha fazla olduğunu söylüyor. Üstelik bu müzik sevgisi sadece şehir merkezi için de geçerli değil. Denizli’nin uzak ilçesi Çameli’nde cuma günleri kurulan yerel pazarda satılan vırvırlı çalgılar (kabak kemanı), üç telli bağlamalar ve çam düdükleri müziğe duyulan ilginin kırsalda da var olduğunu gösteriyor. Müzik arşivlerine göre Denizli yaylalarında eskiden beri çok sesli bir müzik geleneği var. 19. yüzyılın başından beri köy düğünlerinde müzik icra eden yayla müzisyenlerinin son temsilcilerinden biri de Hasan Yıldırım. Kemanı üç tel üzerinden çalıyor. İkisi ince tel ve karar sesini veren bir sırma tel. Ege’nin su perisi Denizli, tarih boyunca kendisine büyülü ezgiler kazandıran insanlarıyla güzel. Kente görkemli bir uygarlık bahşeden şifalı suların akışı da bir ezgi değil mi zaten?

Buldan dokumaları, şifalı travertenler ve antik harabeler, Denizli’nin turistik cazibeleri arasında yer alıyor. Buldan textiles, therapeutic mineral waters and ancient ruins are among Denizli’s many touristic attractions.

A’DAN Z’YE AZ BİLİNEN DENİZLİ AZİZ PAVLUS YOLU: Laodikeia Antik Kenti, İncil’de adı geçen yedi kiliseden birinin ev sahibi. CİP SAFARİ: Cip safari için merkez alınabilecek üç bölge: Kefe Yaylası, Dağdere ve Kartal Gölü. DOĞA YÜRÜYÜŞÜ: Çivril’deki Akdağ Tabiat Parkı, tam da yürüyüş tutkunlarına göre. FAYTON: Sarayköy ilçesinde yapılan faytonlar, Türkiye’nin yanı sıra dünyadan da talep görüyor. HONAZ KİRAZI: Denizli kebabı dışında, Tavas pidesi, Serinhisar leblebisi ve Honaz kirazı meşhur. KELOĞLAN MAĞARASI: Kaklık ve Keloğlan Mağaraları, binlerce yıllık sarkıt ve dikitleriyle ilginç. OLTA BALIKÇILIĞI: Gökpınar ve Adıgüzel Baraj Gölleri, spor amaçlı olta balıkçılığı için ideal. RAFTİNG: Dalaman Çayı’nın Acıpayam kıyıları ile Güney Şelalesi’ne bağlı akarsu yatakları. TOKALI KANYONU: Vahşi doğasıyla ünlü kanyonu, yırtıcı kuş türlerini gözlemlemek için uygun. ZENGİN KONAKLAMA: Beş yıldızlı otellerden köy pansiyonlarına geniş konaklama seçenekleri var. NASIL GİDİLİR? THY, İstanbul’dan Denizli’ye her gün, sabah ve akşam olmak üzere, karşılıklı; Ankara’dan ise pazar hariç her gün uçuyor.

instrument shops in the city center and the vast array of musical societies and clubs also attest to the locals’ love of music, as do the musical organizations of Pamukkale University, which add further diversity to the picture. Recognizing the city’s fondness for music, Denizli Municipality converted the old flour factory into a conservatory. The musical tradition here, all the way from Karacaoğlan folk songs to ‘zeybek’ folk dances, is moving into the future now in the hands of the city’s young people. One promising Denizli group is ‘Pul’, whose guitarist, Onur Çelik, says that the city’s potential for music is even greater than meets the eye. This love of music is not confined to the city center either. The stringed gourds, 3-string ‘bağlama’s and and pine wood flutes sold at the local market set up on Saturdays in the outlying town of Çameli attest to an interest in music in the rural areas as well. Judging by music archives, there has been a tradition of polyphonic music in the Denizli highlands from way back. Hasan Yıldırım is one of the most recent representatives of the highland musicians who have performed at village weddings since the early 19th century. Somewhat idiosyncratically, he plays the violin on three strings, two of the normal thin strings and one thicker, silver-wrapped one. Sea-nymph of the Aegean, Denizli down the centuries has been known for its friendly people and their beautiful music. And is not the rippling sound of the therapeutic springs that bestowed a magnificent civilization on the city a melody in its own right?

DENİZLİ FROM A TO Z ACCOMMODATION ALTERNATIVES: Everything from village bed&breakfasts to five-star hotels is available. HONAZ CHERRIES: Besides kebab, Denizli is famous for its Tavas ‘pide’, its Serinhisar ‘leblebi’ (roasted chickpeas) and its Honaz cherries. JEEP SAFARIS: Three areas are suitable for jeep safaris: Kefe Highland, Dağdere and Lake Kartal. KELOĞLAN CAVE: The Kaklık and Keloğlan Caves fascinate with their millennia-old stalactites and stalagmites. LINE FISHING: Lake Gökpınar and the Adıgüzel Dam reservoir are ideal for sport fishing with a line and hook. NATURE WALKS: Akdağ Nature Park at Çivril is ideal for nature walk enthusiasts. PHAETONS: The phaetons produced in the town of Sarayköy are in demand in Turkey and around the world. RAFTING: The banks of the Dalaman River at Acıpayam and the rivers connecting to Güney Falls are ideal for this sport. ST. PAUL’S WAY: Location of the ancient city of Laodiceia and one of the Seven Churches mentioned in the New Testament. TOKALI CANYON: Famous for its wild nature, this canyon is also a good place for observing birds of prey. HOW TO GET THERE? Turkish Airlines flies from Istanbul to Denizli and back every day, morning and evening, and from Ankara daily except Sundays.

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 93

082-093-denizli.indd 93

3/25/10 9:37 PM


94 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

094-103-chopin.indd 94

3/25/10 9:38 PM


Chopin çalarken ON PLAYING CHOPIN... • GÜLSİN ONAY

• ZEYNEP AKAY

Kısacık yaşamına 230’un üzerinde yapıt sığdıran Chopin, doğumunun 200. yılında tüm dünyada sayısız etkinlikle anılıyor. Onun müziğini bu kadar özel yapanın ne olduğunu Gülsin Onay’ın kaleminden dinledik. Chopin, who crammed over 230 works into his brief life, is being remembered this year, the 200th anniversary of his birth, in numerous events around the world. Pianist Gülsin Onay has described for us what makes Chopin’s music so special.

B

undan tam 200 yıl önce Varşova’nın küçük bir kasabasında doğmuş ve kısacık ömrüne sığdırdığı besteleriyle sayısız müzisyenin kalbine sızmıştı Chopin. Onlardan biri de bendim. Altı yaşında İstanbul Radyosu’nda ilk konserimi verdiğimde çaldığım eserlerin arasında Chopin’in Vals’i vardı. Sonraki yıllarda tüm sonsuzluğuyla piyano edebiyatı beni büyüleyerek önümde uzanıyor ve her besteci beni kendi dünyasına çağırıyordu. Keşfetmenin baş döndürücü heyecanıyla geçen günlerden, artık o evrendeki pek çok dünya için vatanım diyebileceğim bu günlere, Chopin’in müziği hep

094-103-chopin.indd 95

B

orn in a small town near Warsaw exactly 200 years ago, Chopin in his brief lifetime burrowed his way into the hearts of countless musicians. And I am one of them. When I gave my first recital at Istanbul Radio at the age of six, one of the pieces I played was a Chopin waltz. In subsequent years the piano literature captivated me, stretching out before me in all its endless richness as every composer one by one invited me into his world. From those dizzying days of discovery to these, when I can truly say of many worlds in that universe that they have become my homeland, Chopin’s music has always been part of my repertoire and occupied a special place in my heart. If I ever give a concert without him on

3/25/10 9:38 PM


KALBİNİ VARŞOVA’DA BIRAKTI repertuarımın ve kalbimin başköşesinde durur. Konser programlarımda yer almayan bir dönem olursa özler, gidip evde çalarım. Aslında ister piyanist ister dinleyici, herkesin Chopin’le yolu er ya da geç kesişiyor ve herkes kendini ona yakın hissediyor. Pek çok insan onun sayesinde klasik müzik sever olmuş, pek çok müziksever onun sayesinde piyanoya âşık olmuştur. Chopin, bir şekilde, çok benzer duyguları yaşamış olduğumuz hissini uyandırıyor bizde. GİZLİ ANLAŞMA Chopin çalan her piyanist, besteciyle arasında gizli bir anlaşma olduğunu düşünür. Chopin’in o eseri kendisi için yazdığı ve onu en iyi kendisinin anladığı duygusunu taşır. Diğer yandan, Chopin’le arasındaki mesafeyi korumuş meşhur piyanistlerin sayısı hiç de az değildir. Örneğin Glenn Gould, Alfred Brendel hiç koymazlar repertuarlarına Chopin’i. Maalesef koyduğu halde onun ruhunu yansıtamayanlar da vardır: Pollini ve Richter gibi… Chopin’in şiirini ve kadife akıcılığını hissetmek için çok yumuşak bir teknik gerekir. Coşkunun doruğunda bile romantik haykırışlar vardır ara seslerde. Farklı eleştirmenler bana “dram ve zarafetin ideal karışımı”, “müşfik bir narinlikle güçlü tuşeyi birleştirdi” gibi değerlendirmeler yapmıştı; gerçekten de Chopin’de diğer tüm bestecilerden daha önemlidir bu karışım. Ve tabii hep Chopin’in adıyla anılan Rubinstein, Alfred Cortot, Dinu Lipatti, Horowitz gibi piyanistler de vardır… SUDA YÜZEN BALIK Bense Chopin çalarken kendimi suda yüzen bir balıkmışım gibi hissediyorum. Onun müziğinin

Chopin’in doğduğu Varşova’nın Zelazowa Wola köyündeki ev, bugün bir müze. Chopin’in ilk sahneye çıktığı Başkanlık Sarayı ile Ostrogski Şatosu’ndaki Chopin Müzesi görülebilir. Bestecinin kalbi, Kutsal Haç Kilisesi’nde (Kosciol Sw. Krzyza). 65.Uluslararası Chopin Festivali, 6–14 Ağustos’ta Duszniki Zdoj’da. www.chopin.festival.pl

HE LEFT HIS HEART IN WARSAW The house where Chopin was born in the Warsaw village of Zelazowa Wola, is a museum today. The Chopin Museum is in the Ostrogski Chateau (today’s Presidential Palace), where the composer first appeared on stage. His heart, preserved in alcohol, is in the Church of the Holy Cross (Kosciol Sw. Krzyza). The 65th International Chopin Festival will be held August 6-15 in Duszniki Zdoj. www.chopin.festival.pl

the program, I miss him and play him when I go home. When I gave my first recital at Istanbul Radio at the age of six, one of the pieces I played was a Chopin waltz. In subsequent years the piano literature captivated me, stretching out before me in all its endless richness as every composer one by one invited me into his world. From those dizzying days of discovery to these, when I can truly say of many worlds in that universe that they have become my homeland, Chopin’s music has always been part of my repertoire and occupied a special place in my heart. If I ever give a concert without him on the program, I miss him and play him when I go home. Whether pianist or listener, everyone’s path sooner or later intersects with Chopin, and everyone feels close to him. Many people have become classical music lovers, and many music buffs lovers of the piano, thanks to him. For Chopin arouses in us the feeling that we have experienced emotions very similar to his.

A MYSTERIOUS UNDERSTANDING Every pianist who plays Chopin believes there is a mysterious understanding between herself and the composer. A feeling that Chopin composed that work specially for her and that she understands it best. At the same time there is also no small number of pianists who have kept their distance from Chopin. Glenn Gould and Alfred Brendel, for example, have never included Chopin in their repertoires. Unfortunately there are also those like Pollini and Richter who, although they have included Chopin, are not able to convey his spirit... A very soft touch is necessary to evoke the poetry of Chopin and his velvety flow. Even at the height of his exuberance there are romantic cries in the intermediate sounds. Various critics have used terms like ‘an ideal blend of

96 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

094-103-chopin.indd 96

3/25/10 9:38 PM


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


CHOPİN’İN İZİNDE VİYANA Chopin’in vals izlediği Viyana’daki opera sarayları bestecinin ruhunu taşıyor. Chopin’in eserlerini ilk kez arşivleyen Avusturya Ulusal Kitaplığı (Österreichische Nationalbibliothek) ziyarete açık. Besteciye ait fotoğraf, nota ve çeşitli objelerin görülebileceği Haus der Musik’teki ‘Chopin Viyana’da sergisi 30 Nisan’a kadar açık. www.hausdermusik.com

CHOPIN IN VIENNA The opera houses in Vienna where Chopin saw the waltz are permeated with the composer’s spirit. The Austrian National Library, which was the first to archive the composer’s works, is open to visitors. An exhibition, ‘Chopin in Vienna’, with photographs, musical scores and and various objects belonging to Chopin, is on at the Haus der Musik though April 30. www.hausdermusik.com

içinde soluk alıp veriyor; adeta onun doğal akıntısıyla, dalgalarıyla hareket ediyorum. 19 yaşında, onun aynı yaşlarda bestelediği 2. Piyano Konçertosu’nu çalarken tam manasıyla başka diyarlara gider, saatlerce piyanodan ayrılamazdım. 12 yaşında Paris’te, bir zamanlar onun da en üst kattaki penceresinden aynı manzarayı gördüğü Montmartre çatılarına bakan evimizde, özellikle üçlüler için yazdığı etüdü öylesine zevkle ve sabırla çalışmıştım ki hocalar dahi hayran kalmıştı. Paris’te Chopin’le evlerimizden aynı manzarayı paylaştığımız gibi, onunla ortak yönlerimiz olduğunu düşünmek mutluluk veriyor bana. Mesela köyleri çok sever, köylülerle yaptığı müziksiz sohbetlerden de büyük keyif ve hatta ilham alırmış. Ben im de her yaz bu dönemlerim en mutlu zamanlarımdır. Doğayla iç içe yaşamlarda müziğin ahengini hissederim. Chopin tiyatro ve taklit yeteneği ile sosyal ortamlarda herkesi şaşırtırmış. Bu benim de inanılmaz keyifle yaptığım bir şeydir. Diğer yandan sosyalleşmeyi ve davetleri sevdiği kadar piyanosuyla baş başa kalmayı da severmiş; bu duyguyu öyle iyi biliyorum ki! Giyimine de düşkünmüş, hatta ilk konserinden onun aklında kalan dantel yakası, benimse kırmızı kelebekli pabuçlarım… CHOPIN’İN ŞEHRİ: VARŞOVA Varşova Filarmoni ile ilk konserimde ünlü Polonyalı şef Wislocki ile çalmıştım. Onun çehresinde Chopin’in hatlarını görür gibi olmuş; orkestra üyelerinin Lehçe konuşmalarını pür dikkat dinlemiştim. Varşova Senfoni ile turnelerimizde ise Lehçe’yi biraz öğrenmiştim; Chopin’in dilini bilmek beni ona yakınlaştıracak hissiyle... Hele Polonya Devlet Nişanı aldığım gün hissettiklerimi tarif etmek çok zor! Chopin’in çok sevdiği vatanıyla benim de resmi bir bağım olması, hem de onun müziği nedeniyle bu payeye layık görülmüş olmam aramızdaki bağı iyice kuvvetlendirmişti. Onun geçtiği yerlerden geçmeyi; belki etkilendiği,

drama and elegance’, or ‘he combined a gentle delicacy with a powerful touch’; and it’s true that this mix is more important in Chopin than in all other composers. Of course there are also pianists like Rubinstein, Alfred Cortot, Dinu Lipatti and Horowitz whose names are synonymous with Chopin.

A FISH SWIMMING IN WATER For me, when I play Chopin I feel like a fish swimming in water. I live and breathe his music, as if I am moving with his natural ebb and flow. At the age of nineteen when I played his Second Piano Concerto, which he composed at the same age, I went into another world in the true sense of the word and could not tear myself away from the piano for hours at a time. When I was twelve we lived in Paris, in a house overlooking the roofs of Montmartre with the same view that Chopin had once seen from his window on the top floor. I practiced his ‘triplets’ étude (Op. 25, No. 2) with such perseverance and enthusiasm that even my teachers were astonished. Sharing the same view as Chopin from our house in Paris made me happy as did the thought that we had some things in common. He loved villages, for example, and took great pleasure, even inspiration, from the conversations, not about music, that he had with the villagers. For me as well, summers are always my happiest times. I feel the harmony of music in a life lived in communion with nature. Chopin surprised everybody in his social circle with his talent for theater and mimicry. This is also something I take incredible pleasure in doing. On the other hand, he loved being alone with the piano as much as he loved parties and socializing, and I know that feeling so well! He liked nice clothes, too, and what he remembered from his first recital was his lace collar; in my case it’s my red butterfly shoes...

CHOPIN’S CITY: WARSAW In my first concert with the Warsaw Philharmonic I played

98 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

094-103-chopin.indd 98

3/25/10 9:38 PM



PARİS’E HEP ÂŞIKTI Paris’te Chopin’in izini sürmek için Orleans 6’daki Salon Chopin’e, Chaptal 16’daki Romantik Hayat Müzesi’ne (Musée du Romantisme) ve mezarının bulunduğu PereLachaise’e uğrayabilirsiniz. Chopin’in piyanosu ile eşyalarının sergilendiği ‘Bestecinin Atölyesi’ adlı sergi, 6 Haziran’a dek Cite de Musique’te. www.cite-musique.fr

FOREVER ENAMORED OF PARIS To follow Chopin’s trail in Paris, you may go to the Salon Chopin at 6, quai d’Orléans, the Musée du Romantisme at 16, Rue Chaptal, and the composer’s grave in Père Lachaise cemetery. An exhibition, ‘The Composer’s Studio’, featuring his piano and other items, is on at Cité de Musique through June 6. www.cite-musique.com.fr

belki etkilediği ortamlara neredeyse iki yüz yıl sonra temas etmeyi seviyorum. Chopin’in şehrine – hayatının en mutlu yıllarını, çocukluğunu ve gençliğini (39 yaşında hayata veda ettiğini düşünürsek, aslında ömrünün tam yarısını) geçirdiği Varşova’ya her gidişimde hâlâ heyecan duyarım. VİYANA VE PARİS Diğer yandan, memleket hasretini ilk defa derinden hissettiği, sevdikleri için endişelenerek geçirdiği ve yaşadığı çok renkli sosyal hayata rağmen ona müzikal olarak pek de kucak açmamış. Viyana’ya ne zaman gitsem şehrin tüm o ihtişamının içinde yüreğim burkulur. Aslında yaşadığı tüm şehirlerde, hatta babası Fransız olduğu halde Paris’te bile, kendisini hep Polonyalı hissetmiş Chopin; ülkesinden ilham almış. Son derece milliyetçiymiş… O ne kadar milliyetçiydiyse de dünyaya mal olmuştur ve piyano ile ilgili herkes hangi milliyetten olursa olsun Chopin ile de yakın - uzak mutlaka akrabadır.

Chopin’i anma etkinlikleri; Varşova, Viyana, Paris ve Londra başta olmak üzere tüm dünyada yıl boyunca sürecek. Events commemorating Chopin’s birth will take place in Warsaw, Vienna, Paris, London and around the world throughout the year.

under the famous Polish conductor, Wislocki. I seemed to see the lines of Chopin’s visage in his face, and I listened with rapt attention to the members of the orchestra speaking Polish. I picked up a little Polish in my tours with the Warsaw Symphony in the conviction that learning Chopin’s language would bring me closer to him. It is very difficult for me to describe my emotions the day I received the Medal of Honor of the Polish State! Having an official tie with the country Chopin loved so much, and being deemed worthy of this because of his music, infinitely strengthened the bond between us. I love to go to places where he went, to be in contact almost two hundred years later with environments that perhaps influenced him, or on which he had an influence. I still get excited every time I go to Chopin’s city, Warsaw, where he spent his happiest years - his boyhood and youth (half his life when you consider that he died at the age of 39).

VIENNA AND PARIS At the same time, whenever I go to Vienna, where he felt profound homesickness for the first time, where he lived filled with worry for his loved ones, and which never really embraced him musically despite its vibrant social life, my heart is wrenched by all that city’s splendid opulence. Actually Chopin always felt himself to be a Pole in all the cities where he lived, even in Paris and even though his father was French. Chopin took his inspiration from his country. He was extremely nationalistic... But no matter how nationalistic he was, he has become the property of the world, and everyone who is interested in the piano, regardless of their nationality, is related to Chopin to some degree.

100 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

094-103-chopin.indd 100

3/25/10 9:39 PM



102-111-burono/acilis.indd 102

3/25/10 9:40 PM


BRUNO BARBEY’İN İSTANBUL’U Magnum Photos üyesi Bruno Barbey’in, üzerinde uzun zamandır çalıştığı İstanbul projesi nihayet sonuçlandı. ‘İstanbul’ başlıklı sergi, 16 Nisan’dan itibaren Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu’nda.

BRUNO BARBEY’S ISTANBUL Bruno Barbey has finally completed the Istanbul project on which he has been working so long. Now the exhibition, titled ‘Istanbul’, can be seen at Yapı Kredi’s Sermet Çifter Salon starting from April 16rd. • HALÛK DAĞ

102-111-burono/acilis.indd 103

3/25/10 9:40 PM


enri Cartier-Bresson ve arkadaşlarının 63 yıl önce kurduğu Magnum Photos’un 44 yılına damgasını vurmuş bir fotoğrafçı Bruno Barbey. Siyah beyaz fotoğraf geleneğini renkli fotoğraflarıyla değiştiren ve yeni bir dönem başlatan Barbey, 20. yüzyılın tarihi olaylarına fotoğraf makinesiyle tanıklık etti. Kendisini bir savaş fotoğrafçısı olarak görmese de Filistin’den İrlanda’ya, Vietnam’dan Nijerya’ya, Irak’tan Bangladeş’e, Kamboçya’dan İran’a, dünyanın dört bir yanındaki çatışma bölgelerinde çalıştı. Babasının işi dolayısıyla Fas’ta doğup büyüyen ve pek çok çocuk gibi pilot olmak isteyen Barbey, burs kazanıp Fransa’nın en genç pilotu olma fırsatını yakalasa da, kendi deyişiyle “Saint-Exupéry devrinin kapandığını” anlayarak fotoğraf ve grafik sanatlar eğitimi alacağı İsviçre’deki ‘l’Ecole des Arts et Métiers’e kaydoldu. Sanatçının ilk büyük projesi ‘İtalyanlar’dı. Bir ulusun ruhunu yakalamak amacıyla giriştiği bu çalışma ona 1966’da Magnum’un kapılarını açtı. ‘Mayıs 68’ projesinin yakaladığı başarının ardından 1979 - 1981 yılları arasında çalkantılı günler geçiren Polonya’yı fotoğrafladı sanatçı. Büyük ses getiren ve daha sonra kitaba dönüşen bu proje, bugün renkli fotoröportajın öncüleri arasında gösteriliyor. Barbey, bir diğer önemli renkli fotoğraf projesini yaklaşık 35 yıldır Fas’ta sürdürüyor. Canlı renklere

Roma, 1964, İtalyanlar serisi, Fotoğraf: Bruno Barbey Rome, 1964, The Italians series Photographs: Bruno Barbey

B

runo Barbey is a photographer who for 44 years has left his mark on Magnum Photos, founded 63 years ago by Henri Cartier-Bresson and his colleagues. Barbey, who transformed the black-and-white tradition by ushering in a new era with his impressive color photographs, bore witness to the events of 20th century history with his camera. Although he does not regard himself as a war photographer, he has worked in conflict zones all over the world from Palestine, Vietnam, Iraq and Cambodia to Ireland, Nigeria, Bangladesh and Iran. Born and raised in Morocco because of his father’s job and eager like many boys to be a pilot, Barbey landed a scholarship to study in France and become the country’s youngest pilot. But soon realizing, as he put it, that ‘the age of Saint-Exupéry was over’, he enrolled instead in Switzerland’s École des Arts et Métiers, where he would study photography and the graphic arts. ‘The Italians’ was his first major project, a project in which he tried to capture the soul of a nation and which opened Magnum’s doors to him in 1966. Following his success with the ‘May 1968’ project, the artist photographed Poland during the turbulent days of 1979-1981. This project, which had a profound impact and was later turned into a book, is acknowledged today as having pioneered color photo-journalism. Barbey pursued another of his important color photography projects in Morocco for approximately 35 years. The most recent exhibition, ‘Istanbul’, of this artist who is

104 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

102-111-burono/acilis.indd 104

3/25/10 9:40 PM


ve gölgelere tukun olan sanatçının son sergisi ‘İstanbul’, 16 Nisan – 30 Mayıs tarihleri arasında Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu’nda ziyaretçiyle buluşacak. Sergide, 60’i aşkın renkli fotoğraf yer alıyor. Genç yaşta gerçekleştirdiği siyah beyaz projeleriyle adını duyuran Barbey, renkli fotoğrafta da bir o kadar maharetli. Sanatçının ışığı ve renkleri kullanmadaki ustalığı ile İstanbul ve İstanbullularla kurduğu sıcak ilişki, sergideki fotoğraflarda hemen hissediliyor. Fotoğrafçının objektifine takılanlar arasında; Asya’dan Avrupa’ya gidip gelen vapurlar, Bizans ve Osmanlı yapılarının şekillendirdiği tarihi doku, çokkültürlülük, şehrin renkli gece hayatı, Avrasya Maratonu, futbol maçları ve kuş pazarları var. Bruno Barbey ile sergi hazırlıkları sırasında konuştuk...

Floransa, 1964, İtalyanlar serisi, Fotoğraf: Bruno Barbey Florence, 1964, The Italians series, Photographs: Bruno Barbey

addicted to color and shadow, is open to visitors at Yapı Kredi’s Sermet Çifter Salon April 16 through May 30. Part of Istanbul 2010 European Capital of Culture, the exhibition includes more than 70 color photographs. Barbey, who made a name for himself with the black-andwhite projects he carried out in his youth, is equally proficient when it comes to color. His masterful use of light and color and the warm relationship he forged with Istanbul and its people can be felt immediately in the photographs in the exhibition. Among the items seen through the artist’s lens are the ferryboats that ply back and forth between Europe and Asia, the city’s historic texture shaped by its Byzantine and

Ne zamandır İstanbul’u fotoğraflıyorsunuz? İstanbul’a ilk kez 1968’de Vogue fotoğraf çekimi için gelmiştim. Ancak bu, kısa süreli bir ziyaretti. Sergi projesi için özellikle 2005 yılından beri İstanbul’a sık sık geliyorum. Her seferinde farklı mevsimleri seçtim ve en az 2 - 3 hafta konakladım. İstanbul kültürel zenginliklerle dolu bir dünya mirası ve bu bende her seferinde İstanbul’u ve İstanbulluları fotoğraflama isteği uyandırıyor. 2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 105

102-111-burono/acilis.indd 105

3/25/10 9:40 PM


‘İtalyanlar’ serisi için, “İtalyanların fotoğrafla ilgili herhangi bir sorunları yoktur. Fotoğraf çektirmek onları rahatsız etmez.” demiştiniz. Aynı şey İstanbullular için de geçerli mi? Evet, aynı şey İstanbullular için de geçerli. İstanbullular çok sıcakkanlı ve nazikler. Çekimler sırasından herhangi bir sıkıtı yaşamadım. Diğer bazı büyük şehirlere oranla İstanbulluların daha az stresli bir hayat sürmeleri burada çalışmayı kolaylaştırıyor. Sanırım zor olan şey, insanların fotoğraflarının çekilmesinden inanılmaz şekilde çekindikleri Paris’te ya da fotoğraf makinesinin kötü şans getirdiğinin düşünüldüğü Fas’ta çalışmak. Renklere ve ışığa tutkun bir fotoğrafçı olarak İstanbul’un en çok hangi yönü sizi cezbetti? Avrupa şehirlerine kıyasla dinamik bir şehir İstanbul. Benim için çok daha ilgi çekici ve keyifli. Öncelikle İstanbul’un genç toplumu ve onun dinamizi beni çok etkiliyor. Şehirde, modernizmin yanı sıra hâlâ korunan gelenekler var. 2005’te başladığım çekimlerden beri İstanbul’daki inanılmaz değişime tanıklık ediyorum. Metro hatlarının sayısı her geçen gün artıyor, Asya ve Avrupa’yı Boğaz’ın altından birbirine bağlayan Marmaray Projesi ilerliyor, devasa

Bruno Barbey 2005 yılından beri İstanbul’u fotoğraflıyor. Bruno Barbey has been photographing Istanbul since 2005.

Ottoman structures, its multiculturalism, its vibrant nightlife, the Eurasia Marathon, soccer matches and bird markets. We talked recently with Barbey as the exhibition was being prepared. How long have you been photographing Istanbul? I first came to Istanbul in 1968 for a Vogue photo shoot. But that was a brief visit. I’ve been coming to Istanbul frequently since 2005 for the exhibition project. I’ve come in different seasons and stayed at least 2-3 weeks each time. Istanbul is a world heritage chock full of cultural richness, and this always evokes in me a desire to photograph the city and its people. You said of the ‘Italians’ series that Italians have no problem with photography. “Being photographed doesn’t make them uncomfortable,” you said. Is the same true of Istanbullu’s? Yes, it is. Istanbul people are very warm and kind. I experienced no difficulties of any sort during the shoots. Compared with other big cities the people of Istanbul lead a less stressful life, which makes it easy to work here. I think the difficult thing is to work in Morocco, where the camera is thought to bring bad luck, or in Paris where people are unbelievably reluctant to have their picture taken.

106 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

102-111-burono/acilis.indd 106

3/25/10 9:40 PM



projeler hayata geçiyor, yeni alışveriş ve kültür merkezleri açılıyor. Asya ve Avrupa’yı birleştiren Boğaziçi de beni çok etkiliyor. Sabahları kalkıp vapurla işlerine giden İstanbulluları fotoğraflamak çok keyifli. İstanbul’a gelen tüm Magnum fotoğrafçılarının yolu mutlaka Ara Güler’in Galatasaray’daki ofisinden geçer. Sizin Ara Güler’le dostluğunuz nasıl başladı? Ara Güler’in fotoğrafçılığı kültür mirasının bir parçası. Magnum Ajansı’nda fotoğrafçılar çok yakın ilişkiler geliştiriyor. Ara ile olan dostluğumuz onlarca yıl geriye gidiyor. Özellikle İstanbul’da kaldığım sürelerde birlikte çok vakit geçirdik. Ara’nın nezaketini ve misafirperverliğini keşfetme fırsatı yakaladım. Sizi, İstanbul’da keyifle dijital fotoğraf makinenizi kullanırken gördük. Sergideki fotoğrafların hepsi dijital mi? Evet, fotoğrafların neredeyse tamamını dijital fotoğraf makinesiyle çektim.

Haliç ve Boğaziçi’nin güzellikleri Barbey’i çok etkilemiş. Barbey was very impressed by the beauty of the Bosphorus and the Golden Horn.

As a photographer who is addicted to color and light, what most attracted you to Istanbul? Istanbul is a dynamic city compared with the cities of Europe. For me it is more interesting and more fun. Most of all, Istanbul’s young population and their dynamism have a great impact on me. There are still traditions that are preserved in the city alongside modernism. Since 2005 when I began my shoots, I have witnessed an incredible change in Istanbul. The number of metro lines is increasing by the day. The Marmaray Project to join Europe and Asia by a tunnel under the Bosphorus is going forward, giant projects are unfolding and new shopping malls and culture centers opening. The Bosphorus has a big effect on me too. It’s very enjoyable to photograph Istanbul people getting up in the morning and going to work by ferry. All the Magnum photographers that come to Istanbul always make their way to Ara Güler’s office in Galatasaray. How did your friendship with Ara Güler begin? Ara Güler’s photography is a part of the cultural heritage. Photographers at the Magnum Agency develop very close relationships. My friendship with Ara goes back decades. We spent a lot of time together especially when I was in Istanbul. I had an opportunity to discover Ara’s kindness and hospitality.

108 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

102-111-burono/acilis.indd 108

3/25/10 9:40 PM



Dijital fotoğraf sizin fotoğrafa bakışınızı nasıl etkiledi? Sizce dijital fotoğraf-analog fotoğraf ayrımı yapmak doğru mu? Ben her zaman fotoğrafta yeni tekniklerle çalışmayı severim. Çünkü bu beraberinde fotoğraf çekmek için yeni tarzlar getirir. Örneğin ben, renkli filmi ilk kullananlardan biriydim. Bu yeni tarzları deneyerek ilginç şeyler gerçekleştirebiliriz. Dijital fotoğraf, en düşük ışık şartlarında bile fotoğraf çekmemize olanak sağlıyor. Analog fotoğraf makineleriyle bunu gerçekleştiremiyorduk. Bir fotoğraf projesine başlarken sergi açmak, kitap yapmak gibi belli bir hedeflerle mi yola çıkarsınız yoksa bunları projenin gidişatı mı belirler? Tüm kıtalarda pek çok ülkeyi dolaştım. Haber dergilerinde yayımlanması amacıyla birçok kısa seyahat gerçekleştirdim. Bir bölgede birkaç defadan fazla kaldıysam bu beni özellikle heyecanlandırıyor ve diyorum ki, keşfetmek için daha fazla zaman gerekir. Derinlemesine bir proje gerçekleştirdiğimde sergi açarak ve özellikle bir kitap yayımlayarak iz bırakıyorum. Son dönemde Brezilya ve Güney Kore üzerine çalışıyorsunuz. Projeleriniz ne aşamada? 40 yıldan beri Brezilya’ya seyahatler gerçekleştiriyorum. 2008 yılında ‘Brezilya’da

Barbey’in ‘İstanbul’ sergisinde 60 fotoğraf yer alıyor. There are 60 photographs in Barbey’s ‘Istanbul’ series.

We have seen you happily using your digital camera in Istanbul. Are all the photos in the exhibition digital photos? Yes, I took almost all of them with a digital camera. How has the digital photograph affected your view of photography? Do you think it’s correct to make a distinction between digital photography and analog photography? I always like to work with new techniques, because they always brings with them new styles of taking photographs. I was one of the first to use color film, for example. You can do interesting things by trying new styles. Digital photography enables us to take photographs under even the dimmest light conditions. Something we were not able to do with analog cameras. When you embarked on this photography project, did you have specific goals in mind like holding an exhibition or publishing a book, or does the course the project takes determine those things? I have traveled in many countries on all the continents. I have taken many short trips for the purpose of publishing in news magazines. If I have stayed more than a few times in a particular region this excites me and I say that I need more time to explore it. When I carry out an in-depth project, I leave something behind by holding an exhibition or, especially, publishing a book. Recently you have been working in Brazil and South Korea. In what stage are those projects? I have been making trips to Brazil for the last forty years.

110 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

102-111-burono/acilis.indd 110

3/25/10 9:41 PM


Barbey, çekimler için geldiği İstanbul’da eski dostu Ara Güler’le birlikte... Barbey with old friend, Ara Güler during the shoot in Istanbul...

Fransa Yılı’ etkinlikleri kapsamında, Sao Paulo’daki Pinacoteca Müzesi’nde bir sergi açtım. Kore hakkında Paris’te altı Koreli sanatçıyla bir sergi açtım. Ayrıca Kore üzerine bir kitap projem de var. Bunlara ek olarak bir sergi projesi için son zamanlarda Şangay’ı fotoğraflıyorum. Yeni projelerinizde foto-röportajdan uzaklaştığınızı düşünüyor musunuz? Bundan 44 yıl önce Magnum’a katıldığımda fotoröportajı keşfettim. Büyük sosyal olaylara tanıklık ettim, çatışma bölgelerinde çalıştım. Ancak tarihi, kültürel ve sosyal yönü olan konular hep önceliğimdi. Son yıllarda özellikle kültürel projelerle daha çok ilgileniyorum. Dünyanın güzel yanlarına tanıklık etmeyi tercih ediyorum.

COŞKUN AŞAR

Foto-röportajın altın çağı sonra erdi, kamuoyunu etkileme gücü eski günlerin çok gerisinde. Geleceği nasıl görüyorsunuz? Ben o dönemde çalışma fırsatı buldum. O günlerdeki gibi röportajlar yapmak isteyenlerin sayısı gittikçe artsa da bu röportajları finanse edebilecek dergiler artık yok. Dijital fotoğrafın yayınlanma hızı fotoğrafçının tek başına çalışmasını engelliyor. Daha önceleri editörlerle iletişimimiz haftadan haftaya olurdu; bu süre şimdi neredeyse dakikada bire indi. Böylece, pek çok Magnum üyesi arkadaşım gibi ben de daha az konuya daha çok zaman harcamayı tercih ediyorum. 63 yıl önce kurulduğunda foto-röportaja ağırlık veren Magnum, bugün farklı tarzlarda işler üreten fotoğrafçılara da kapılarını açan kozmopolit bir organizasyona dönüştü. Toplumsal koşullara paralel olarak Magnum’un geçirdiği bu dönüşümü nasıl görüyorsunuz? Foto-röportaj uzun zamandır düşüşte. Fotoğrafçılar sergi ve fotoğraf baskılarının satışı gibi yeni iş alanlarıyla ilgileniyor. Sonuç olarak Magnum’da da pek çok farklı tarz oluştu. Ajansta, basın fotoğrafçılığından sanat fotoğrafına doğru bir gidiş söz konusu.

In 2008 I held an exhibition at the Pinocoteca Museum in Sao Paulo as part of ‘French Year in Brazil’. I also held an exhibition about Korea in Paris with six Koreans. I have a book project on Korea, too. I have also been photographing Shanghai recently for an exhibition project. Do you think your new projects are getting away from photo-journalism? I discovered photo-journalism when I first joined Magnum 44 years ago. I witnessed major socio-political events, I worked in conflict zones. But subjects with a historical, cultural and social aspect were always a priority with me. In recent years I have taken more interest in cultural projects especially. I would rather see the world’s beautiful sides for a change. The golden age of photo-journalism is at en end. The old days when it impacted the public are far behind. How do you envision the future? I got a chance to work during that heyday. Even if the number of those wanting to do journalism as in those days increases, the magazines that could finance that kind of journalism no longer exist. The speed of transmission of digital photographs keeps photographers from working on their won. Earlier, we would only communicate with editors from week to week. Now that period has been reduced to almost once a minute. Like many of my Magnum colleagues, I too would rather spend more time on fewer subjects. Magnum focused on photo-journalism when it was founded 62 years ago. Today it has become a cosmopolitan organization that opens its door to photographers who work in a variety of styles. How do you view this transformation that Magnum has undergone in parallel with social change? Photo-journalism has been in decline for a long time. Photographers are getting interested in new lines of work like exhibitions and the sale of photographic prints. As a result, many different styles have developed at Magnum, too. There is a trend from press photography to artistic photography at the agency.

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 111

102-111-burono/acilis.indd 111

3/25/10 9:41 PM


8 EYÜP

7 SÜTLÜCE

5 6

HASKÖY

AYVANSARAY

VAPUR PERCERESİNDEN HALİÇTHE GOLDEN HORN FROM A FERRY WINDOW • MELİH USLU

4 FENER

• AHMET BİLAL ARSLAN

Geniş seyir zevkini konforla birleştiren panoramik gezi vapurları ile Haliç gezisi artık çok daha keyifli. Üsküdar’dan Haliç’e uzanan 50 dakikalık rotanın her iskelesi İstanbul’un kalbine açılan birer kapı gibi. A cruise up the Golden Horn is more pleasurable now on the panoramic tour ferries than combine comfort with wide-angle viewing. And every stop on the 50-minute itinerary from Üsküdar up the estuary is like a window on the heart of Istanbul.

112-121-halic.indd 112

3/25/10 9:42 PM


3 KASIMPAŞA

ÜSKÜDAR

1

2 EMİNÖNÜ-HALİÇ

112-121-halic.indd 113

3/25/10 9:42 PM


1

Haliç iskeleleri, cami ve çarşılara açılıyor. The Golden Horn ferry landings lead to mosques and markets.

ASYA’DAN AVRUPA’YA Yanı başımızda Kız Kulesi, karşı tepede Topkapı Sarayı, önümüzde Üçüncü Ahmet Çeşmesi... Üsküdar’da, vapura binmeden önce yürüyüşe çıkıp çevrenin tadını çıkarmak gerek. Sahil yürüyüşü için Salacak ya da Kuzguncuk, alışveriş için Üsküdar Çarşısı ideal. Mihrimah Sultan - Şemsi Paşa - Valide Sultan rotasını izleyerek üç zarif Osmanlı camisini buluşturabilirsiniz. Meydandaki büfelerden gazete ve dergiler alarak yolculuğunuzu daha keyifli hale getirebilirsiniz. Üsküdar’dan Haliç’e giden vapurlar, 07.30 – 16.00 ile 17.45 – 20.45 arası saat başı hareket ediyor. Pazar ve resmi tatil günlerinde ilk hareket 10.30’da. Toplam 50 dakika süren yolculuk, tek yön için kişi başı 1,50 TL. Venedik’teki Büyük Kanal’ı aynı sürede gezdiren dünyaca ünlü ‘vaporetto’lardan çok daha konforlu ve ferah olan panoramik gezi vapurlarında çay 0,50; kahve 1,50 TL. Martılar eşliğinde iskeleden ayrılan vapurumuz, 15 dakikada Eminönü’ne ulaşıyor. Mısır Çarşısı, Yeni Camii ve Kapalıçarşı gibi İstanbul klasiklerine açılan Eminönü İskelesi’nden sonra Haliç sularına yöneliyoruz.

FROM ASIA TO EUROPE On our right the Virgin’s Tower, on the slope opposite,Topkapı Palace, and in front of us the fountain of Ahmet III. Before boarding the ferry at Üsküdar we must first take a turn around the area to savor its atmosphere. Salacak or Kuzguncuk is ideal for a stroll on the coast, the Üsküdar Market for shopping. Following the Mihrimah Sultan - Şemsi Paşa - Valide Sultan route, you will combine views of three graceful Ottoman mosques. Your cruise will be even more enjoyable if you pick up a few newspapers and magazines at one of the kiosk on the square. Ferries up the Golden Horn leave from Üsküdar every hour on the hour from 7:30 in the morning to 4 in the afternoon and again from 5:45 to 8:45 p.m. On Sundays and official holidays the first ferry is at 10:30 a.m. The trip, which takes a total of 50 minutes, costs TL 1.50 per person one way. Tea is TL .50 and coffee TL 1.50 on the panoramic tour ferries which are far more spacious and comfortable than the world famous ‘vaporetto’s that cover the Grand Canal at Venice in the same amount of time. Pulling away from the landing in the company of seagulls, our ferry reaches Eminönü in 15 minutes. From the Eminönü Landing, which leads to Istanbul landmarks like the Egyptian Bazaar, the Yeni Cami or New Mosque, and the Grand Bazaar, we head into the Golden Horn.

114 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

112-121-halic.indd 114

3/25/10 9:42 PM



BAHRİYENİN KALBİNDE Bir zamanlar Osmanlı denizciliğinin kalbi olan Kasımpaşa’ya doğru yaklaşıyoruz. Karşı tepede yükselen Galata Kulesi, vapur güvertesinden bir başka güzel görünüyor. Semtin karşı komşusu Cibali’deki tarihi tütün fabrikası bugün bir üniversite. İskelenin solundaki Tarihi Haliç Tersanesi’nin anlatacak çok şeyi var gibi. Osmanlı döneminde bahriye nezareti olarak inşa edilen Kuzey Deniz Saha Komutanlığı ise iskelenin hemen sağında. Sahildeki parkı süsleyen aslanlı heykel, ünlü Osmanlı denizcisi Cezayirli Hasan Paşa’ya ait. Bir zamanlar paşaların, yüksek rütbeli denizcilerin, ulema ve saray eşrafının köşkleriyle bezeli olan Kasımpaşa, Kanuni’nin paşalarından Güzelce Kasım’dan almış adını. Lale Devri’nin, sünnet ve düğün alaylarının, Ramazan şenliklerinin en coşkulu mekânı olan semt, farklı kültürlerin birlikte yaşadığı bir yer günümüzde. Bizans’tan bu yana şehrin gözde yaşam alanı olan Haliç, asırlardır olduğu gibi Osmanlı mozaiğini yaşatmayı sürdürüyor. Atatürk Köprüsü’nü geride bırakıp Haliç’in derinliklerine doğru ilerliyoruz.

THE HEART OF OTTOMAN NAVIGATION

2

Haliç gezi vapurları eşsiz manzaralar vaat ediyor. The Golden Horn tour ferries promise matchless vistas.

RUTRUM ACCUMSAN

We are approaching Kasımpaşa, once the hub of Ottoman navigation. The Galata Tower which rises on the hill opposite us appears even more beautiful from the decks of a ferry. The historic tobacco factory in the neighboring district of Cibali is a university today. Built in the Ottoman period as the Ministry of the Navy, the North Field Naval Command stands immediately to the right of the landing. The sculpture with a lion in the park on the shore is of the famous Ottoman seafarer Cezayirli Hasan Paşa. Once dotted with the mansions of pashas, high-ranking naval officers, men of the religious hierarchy and palace notables, Kasımpaşa took its name from Güzelce Kasım, one of Suleiman the Magnificent’s generals. This quarter, the scene of the most colorful wedding and circumcision processions and Ramazan festivities during the Tulip Era, in our day is a place where different cultures exist side by side. One of the city’s most fashionable residential addresses since Byzantine times, the Golden Horn continues to preserve the Ottoman cultural mosaic as it has for centuries.

112-121-halic.indd 116

3/25/10 9:42 PM


galata_skylife.indd 1

17.03.2010 17:44


EVRENSEL MİRAS: FENER Karşı tepede yükselen ‘Kırmızı Okul’ ya da resmi adıyla Fener Rum Lisesi, Fener İskelesi’ne yaklaştığımızın habercisi. Cumbalı taş evlerin sıralandığı dik yokuşlar, İstanbul’un en güzel tepelerinden birine tırmanıyor. Bizanslıların ‘petrion’ (kaya) diye adlandırdığı tepenin zirvesindeki Yavuz Selim Camii, Fatih’in Çarşamba semtinde. Fatih Sultan Mehmet’in sağladığı ayrıcalıklar sayesinde gelişen çok kültürlü geçmiş, semtteki her adımda kendisini hissettiriyor. Ortodoks âleminin kutsal merkezi olan patrikhane de burada. Sahildeki Bulgar Kilisesi’nin dökme demirden inşa edildiğine inanmak zor. Viyana’da dökülüp Tuna Nehri ve Karadeniz üzerinden Haliç’e getirilen kilisenin karşısında zarif bir bina göze çarpıyor. Kadın Eserleri Kütüphanesi konser, sergi ve söyleşi gibi etkinlikleriyle şehrin önemli kültür mekânlarından. Fener’in komşu mahallesi Balat, 15. yüzyılda İspanya’dan getirilen ‘sefarad’ların İstanbul’daki en önemli yerleşimlerinden biri olmuş. Fener’den Balat’a uzanan dar sokaklar, eski evleri, sanat galerileri ve tarihi yapılarıyla fotoğraf tutkunları için bir plato gibi.

3

Fener sokakları kültür mekânlarıyla dolu. The streets of Fener are chock full of cultural.

UNIVERSAL HERITAGE: FENER The ‘Red School’, or, as it is known officially, Fener Greek High School on the hill opposite tells us we are approaching the Fener landing. Lined with stone houses with cantilevered balconies, the steep slopes here rise to one of Istanbul’s most beautiful hills. The Mosque of Selim I on the crest of the hill the Byzantines called ‘petrion’ (rock) is in the Fatih district of Çarşamba. Its multicultural past, which developed thanks to the privileges accorded to it by its namesake, ‘Fatih’, aka Mehmet the Conqueror, makes itself felt at every step. The patriarchate, or holy center of the Orthodox world, is also located here. It is hard to believe that the Bulgarian Church on the shore is made of cast iron. Directly opposite this church, which was cast in Vienna and floated down the Danube and across the Black Sea to the Golden Horn, stands an elegant structure, the Women’s Library, one of the city’s leading cultural venues, hosting concerts, exhibitions and informal chats. Fener’s neighboring district, Balat, became one of Istanbul’s most important areas of settlement for the ‘sefarad’ or Sephardic Jews brought here from Spain in the 15th century. The narrow streets, old houses, art galleries and historic structures stretching from Fener to Balat form a virtual filmset for photography buffs. 118 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

112-121-halic.indd 118

3/25/10 9:42 PM



TERSANE BAHÇELERİ Altın Boynuz adıyla tanınan Haliç’in biraz olsun daraldığı bölümde karşılıklı iki güzel iskele bizi bekliyor: Önce Hasköy sonra Ayvansaray. Hasköy İskelesi’nin yanı başındaki Rahmi Koç Sanayi Müzesi, restore edilmiş eski tersane binalarında hizmet veriyor. Sultan Abdülaziz’in saltanat vagonu, Atatürk’ün traktörü, 19. yüzyıl bisikletleri, yüzyıllık lokomotifler, savaş uçakları ve denizaltılarla sanayi tarihimizi gözler önüne seren müzede eğlenceli saatler geçirebilirsiniz. Haliç manzaralı Hasköy Parkı’nın yakın çevresindeki küçük esnaf lokantaları ise sakatat yemekleriyle ünlü. Karşı kıyıdaki Ayvansaray’da ilkbaharın renk ve kokularını duyumsayabileceğiniz yarım saatlik koru içi yürüyüşünün ödülü, eski bir Osmanlı sarayı. Osmanlı dönemindeki doğal güzellikleri dillere destan olan Tersane Bahçesi içerisindeki Aynalıkavak Kasrı’nın ilk yapılışı, 17. yüzyılın başına kadar uzanıyor. Yaz aylarında bahçesi bir konser mekânına dönüşen kasrın zemin katında geleneksel Türk çalgılarının sergilendiği bir de müze bulunuyor. THE TERSANE GARDENS Two lovely ferry landings await us opposite each other at the slight narrows in the estuary, known in Turkish as the ‘Haliç’ (Khaleej, or Arabic for ‘gulf’): first Hasköy, then Ayvansaray. Immediately adjacent to the Hasköy landing, the Rahmi Koç Museum of Industry is housed in the restored old buildings of the imperial ‘tersane’ or shipyards. You can spend many enjoyable hours in this museum with its panoramic history of Turkish industry as manifested in 19th century bicycles, century-old locomotives and warplanes as well as Ataturk’s tractor and the imperial carriage of Sultan Abdülaziz. And the tiny working class restaurants in the area around Hasköy Park with its Golden Horn view are famous for their sweetbreads and specialty meats. An old Ottoman palace is our reward for a half hour’s stroll through the grove at Ayvansaray on the opposite shore, bursting with the scents and hues of spring. Aynalıkavak Pavillion in the Tersane Garden, of legendary beauty in the Ottoman period, was first constructed in the early 17th century. The pavilion, whose garden becomes a concert venue in summer, houses a museum on the first floor where traditional Turkish musical instruments are displayed.

4

112-121-halic.indd 120

3/25/10 9:43 PM


PIERRE LOTI’S PLACE

PİYER LOTİ’NİN MEKÂNI Haliç Köprüsü’nün gölgesinde boylu boyunca uzanan Feshane, 1826 yılında Osmanlı ordusunun fes ihtiyacını karşılamak üzere inşa edilmiş. Ramazan şenliklerinin düzenlendiği yapının taç kapısı ve İkinci Mahmut Salonu görülmeye değer. Sütlüce’den sonraki son iskelemiz Eyüp’te çarşı meydanı beş dakika mesafede. Yazar Refik Halit Karay’ın “İstanbullular için yarı Mekke kabul edilir” dediği Eyüp’te, semtin anıt yapısı olan Eyüp Sultan Camii, Fatih Sultan Mehmet tarafından burada yaşamını yitiren İslam orduları komutanı Ebu Eyyüp Ensarî anısına yaptırılmış. Külliye içerisinde türbesi bulunan komutan, Hazreti Muhammed’in akrabası ve yakın arkadaşı olduğu için kendisine özel bir değer addediliyor. Camiler, medreseler ve türbelerle bezeli olan yakın çevredeki tek padişah mezarı Sultan Mehmet Reşat’a ait. Adını, Fransız gezgin - yazar Piyer Loti’den alan manzaralı tepeye tırmanmak için en iyi yöntem, teleferik yolculuğu. Her gün 08.00 – 22.00 saatleri arasında çalışan teleferik, tek yön için kişi başı 1,50 TL. Âşık olduğu Türk kadının uğruna İstanbul’a yerleşen Fransız yazar Loti, sık sık bu tepeye gelir, saatlerce oturup Haliç’i izlermiş. Ne dersiniz, İstanbul’un ruhuna inmek için iyi bir yol değil mi?

112-121-halic.indd 121

Extending along the shore in the shadow of the Golden Horn bridge, the ‘Feshane’ was originally built as a factory to produce fezzes for the Ottoman army in 1826. The arched portal and Salon of Mahmut II of this structure where Ramazan festivals were held is well worth seeing. After Sütlüce, our last stop is the market square at Eyüp just five minutes away. Described as being ‘second only to Mecca for Istanbullites’ by writer Refik Halit Karay, Eyüp boasts the monumental Eyüp Sultan Mosque, icon of the quarter, construction of which was commissioned by Mehmet the Conqueror in memory of the commander of the Islamic armies, Abu Ayyub Ansari, who lost his life here. The commander, whose tomb stands inside the mosque complex, is accorded special respect as a relative and close companion of the Prophet Muhammed. The only imperial grave in the environs, which are chock full of mosques, madrasas and tombs, is that of Sultan Mehmet Reşat. To climb the hill named for the 19th century French writer and traveler Pierre Loti with its panoramic view, your best bet is to ride the telefrique. Operating every day between 8 am. and 10 p.m., it costs only TL 1.50 one-way. Loti, who settled in Istanbul for the sake of the woman he loved, came here often and sat for hours gazing at the Golden Horn landscape. And there is no better way of penetrating the soul of Istanbul even today.

5

3/25/10 9:43 PM


• AKİLE ÇELİK

• AHMET BİLAL ARSLAN

DOLMABAHÇE’NİN SAKLI İNCİSİ:

ABDÜLMECİD EFENDİ KÜTÜPHANESİ THE HIDDEN PEARL OF THE DOLMABAHÇE PALACE

THE LIBRARY OF ABDUL MEDJID EFFENDI Osmanlı İmparatorluğu’nun son veliahdı ve son halifesi olan Abdülmecid Efendi’nin Dolmabahçe Sarayı Hünkâr Dairesi’nin sofasında bulunan Abdülmecid Efendi Kütüphanesi, bünyesinde barındırdığı 10,867 adet eser ile önemli bir nadir eser kütüphanesi. Located in the Sultan’s Suites hall of Dolmabahçe Palace, the Abdul Medjid Library of the last heir and caliph of the Ottoman Empire, Abdul Medjid Effendi, is an important library that embodies 10,867 rare works.

122 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

122-129-abdul mecid.indd 122

3/25/10 9:45 PM


2010 MARCH | MART | SKYLIFE 123

122-129-abdul mecid.indd 123

3/25/10 9:45 PM


anatçı ve entelektüel kişiliği ile Türk kültür ve sanat tarihinde özel bir yeri olan Abdülmecid Efendi (1868- 1944), Osmanlı İmparatorluğu’nun 32. Padişahı Sultan Abdülaziz ile Hayranıdil Kadın’ın oğlu olarak Dolmabahçe Sarayı’nda dünyaya geldi. Döneminde ‘ressam şehzade’ olarak anılacak kadar iyi resim yapan ve saray ressamı Zonaro’dan resim dersleri alan Abdülmecid Efendi, 200’den fazla olduğu rivayet edilen tabloları ile yurt içinde ve yurt dışında çeşitli sergilere katıldı. Abdülmecid Efendi, batı müziği ile de yakından ilgilenen, keman, viyolensel, piyano ve klavsen çalan çok yönlü bir kişilikti. Sanata ve sanatçıya her zaman destek olmuş; edebiyat, sanat ve siyaset çevrelerinin yanı sıra devrinin önde gelen yerli ve Avrupalı aydınları ile samimi dostluklar kurmuştu. ZENGİN BİR KOLEKSİYON Sanatçı kimliğinin yanı sıra okumaya olan düşkünlüğü ve entelektüel kişiliği geniş bir kütüphane koleksiyonuna sahip olmasını sağladı. Abdülmecid Efendi için kütüphanesi her zaman çok önemli olmuş, şehzadeliği döneminde yaşadığı Feriye Sarayı’nda çok sevdiği babası Sultan Abdülaziz’in öldüğü odayı kütüphane olarak kullanmıştır. 1918 yılında Veliaht olduğu zaman, kütüphanesini Dolmabahçe Sarayı Veliaht Dairesi’nin Selamlık bölümünün üst katına, deniz tarafındaki baştan ikinci odasına taşıdı.

Halife Abdülmecid Efendi Kütüphanesi zengin bir içeriğe ve nadir eserlere ev sahipliği yapıyor. The Abdul Medjid Library hosts a rich collection of rare books.

A

bdul Medjid Effendi (1868-1944), who has a special place in Turkish culture and art history due to his intellect and artistic personality, was born at the Dolmabahçe Palace as the son of the 32nd sultan of the Ottoman Empire, Sultan Abdulaziz, and Hayranıdil Kadınefendi. Abdul Medjid Effendi, who was tutored in painting by Zonaro, was good enough to be called the ‘painter Prince’ and took part in domestic and foreign exhibitions with what is said to be a collection of over 200 paintings. Abdul Medjid Effendi was a man of sophisticated tastes with a genuine interest in western music. He played the violin, cello, piano and harpsichord. Ever a patron of the arts and artists, as well as befriending circles in literature, art and politics, he also forged cordial relations with the leading local and European luminaries of his time.

A SUBSTANTIAL COLLECTION His intellectual personality and fondness for reading, together with his artistic persona, enabled him to establish a wideranging collection of books. His library was always very important to him and he used the room in which his beloved father Sultan Abdulaziz died in at the Feriye Palace (where he lived during the time he was a prince) as his library. In 1918 when he became the heir, he moved his library to the second room on the sea front on the upper floor of the Selamlik (Men’s Quarters) of the Sultan’s Suite at Dolmabahçe Palace. As well as reading and writing, Abdul Medjid Effendi also conducted all his important meetings in this library. He

124 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

122-129-abdul mecid.indd 124

3/25/10 9:45 PM



Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam

Kütüphane oldukça sade ancak seçkin bir tasarım zevkini yansıtıyor. Rather plain in appearance, the library nevertheless reflects a highly refined taste in design.

Abdülmecid Efendi bütün önemli görüşmelerini bu kütüphanede yapmış, okumuş, yazmış, Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı gibi devrin önemli olaylarını kütüphane odasında takip etmiş ve en son Büyük Millet Meclisi tarafından halife seçilmesi üzerine saltanat feragatnamesini ve hilafet beyannamesini bu odada imzalamıştı. 1922 yılında halife seçildikten sonra Dolmabahçe Sarayı’na yerleşince, kütüphanesini de Mabeyn bölümündeki Hünkâr Dairesi’nin sofasına nakletti. Halifeliği döneminde de çalışmalarını ve önemli görüşmelerini kütüphanede gerçekleştirdi. Hatta 3 Mart 1924 akşamı halifeliğin kaldırıldığı ve ailesiyle birlikte yurt dışına çıkması gerektiği, kendisine yine kütüphanede bildirildi. BATI VE DOĞU LİTERATÜRÜ Abdülmecid Efendi çok iyi derecede Fransızca ve Almanca, yayınları takip edebilecek derecede de İngilizce öğrenmişti. Kütüphane kataloğunda Fransız Edebiyatı konu başlığında bulunan 204 adet eserin içinde Victor Hugo, Anatole France, Emile Zola gibi ünlü yazarların cilt cilt kitapları bulunuyordu. Alman Edebiyatı konu başlığında ise 99 adet eserin içinde de Goethe, Henrik İbsen, Schiller gibi ünlü edebiyatçıların kitapları yer almakta. Abdülmecid Efendi bu kitapları sadece bir koleksiyoner mantığıyla biriktirmemiş, bizzat okumuş ve incelemiş. Kütüphanede bulunan pek çok kitap; altları

Kitaplık ünlü saray ressamı Fausto Zonaro’dan izler taşıyor. Abdülmecid Efendi Zonaro’dan resim dersleri almıştı. The library bears traces of the palace painter Fausto Zonaro, from whom Abdul Medjid Effendi took painting lessons.

followed the important events of the period here, too, such as the First World War, and the Turkish War of Independence, and signed his regency release and the declaration of his caliphate following his election as caliph by the Grand National Assembly. Upon moving to the Dolmabahçe Palace following his election as caliph in 1922, he transferred his library to the Sultan’s Suites hall in the Sultan’s chamber. He also executed his most important duties and conducted meetings of his caliphate at the library. Indeed it was in this library that he was informed that the caliphate had been abolished and that he had to leave the country with his family on March 3rd, 1924.

WESTERN AND EASTERN LITERATURE Abdul Medjid Effendi learned French and German to an advanced level and had sufficient command of English to be able to follow the publications of his time. Among the 204 works of literature in his library catalogue, under the subject heading of French literature are many bound volumes by such famous writers as Victor Hugo, Anatole France and Emile Zola. Under the subject heading of German literature, there are 99 works by celebrated authors such as Goethe, Henrik Ibsen and Schiller. Far from being just a book collector, Abdul

126 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

122-129-abdul mecid.indd 126

3/25/10 9:45 PM


çizili cümleler, sayfa kenarlarına alınmış notlar, çeşitli yerlerinde yazılı tarihler ve atılan imzalarla okunmuşluğun izlerini taşıyor.

Kitaplar arasında Osmanlıca, Arapça ve Farsça el yazması ve matbu eserler bulunuyor.

KİTAP SATIN ALAN HALİFE Kütüphanedeki kitapların bir kısmı da yazarları tarafından imzalanarak Abdülmecid Efendi’ye hediye edilmiş. Ancak kütüphane koleksiyonunun büyük çoğunluğunu Abdülmecid Efendi’nin yurt içi ve yurt dışındaki yayınevlerinden satın aldığı eserler oluşturuyor. Librairie S. H. Weiss ve Gerard Freres gibi yabancı Kitabhane-i İbrahim Hilmi, Tefeyyüz Kitabhanesi, Vatan Mücellidhanesi gibi yerli yayınevlerinden kitap satın aldığı, ciltleme ve abonelik bedellerini ödediğine dair faturalar arşiv belgeleri arasında bulunuyor. Kütüphanedeki kitaplar genellikle 1840–1920

Among the books are manuscripts as well as printed works in Ottoman Turkish, Arabic and Persian

122-129-abdul mecid.indd 127

Medjid Effendi personally read and analysed these works. Many of the books in the library exhibit signs of having been read in underlined sentences, notes in empty margins and scribbled dates, along with signatures in various places.

THE CALIPH WHO PURCHASED BOOKS Some of the books in the library were autographed by their authors and presented to Abdul Medjid Effendi as gifts. The majority of the books in the library collection however were purchased from domestic and foreign publishing houses by Abdul Medjid Effendi himself. Signs that he bought books from foreign publishing houses such as Librairie S. H. Weiss and Gerard Frères as well as from domestic publishers such as Kitabhane-i İbrahim Hilmi, Tefeyyüz Kitabhanesi and Vatan Mücellidhanesi and that he paid for binding costs and subscriptions are evident in the invoices kept in the archives.

3/25/10 9:45 PM


yılları arasına tarihleniyor. Bununla beraber Hicri 1039 tarihli Kur’an, 996 tarihli Manzum Siyer gibi yazma eserler de kütüphane koleksiyonu içinde yer alıyor. CİLT SANATININ GÜZEL ÖRNEKLERİ Kütüphanede bulunan eserlerin birçoğu ciltleri açısından da önemlidir. Cilt malzemesi olarak deri, kumaş (atlas, kadife gibi), ahşap, mermer kullanılmış. Ciltlerin üzerleri altın yaldızlı Osmanlı Arması, tuğra, ay yıldız formu ve 19. yüzyıl motifleri ile süslü. Kütüphane koleksiyonunun önemli parçaları arasında Abdülmecid Efendi ve ailesine ait fotoğraflar ve çeşitli albümler de bulunuyor. Bu fotoğraf ve albümler gerek geçmiş imparatorların güç ve görkemini yansıtması bakımından etkileyici, eski manzaraların keyfini yansıtması bakımından nostaljik, çeşitli kişi ve mekânların anlaşılmasına katkıları bakımından da tarihi belge özelliği taşıyor. MÜZİĞE DAİR ESERLER Abdülmecid Efendi’nin resim ve müziğe olan yakın ilgisi kütüphane koleksiyonuna da yansımış. Müzikle ilgili koleksiyonun hemen hemen tamamı Schuman, Haydn, Mozart, Beethoven gibi klasik batı müziğinin önemli bestekârlarının eserlerinden oluşuyor. Resim sanatı ile ilgili kitapların arasında Preziosi’nin “Stamboul Souvenir D’Orient” isimli eseri ve Adolphe

Kendisi de iyi bir ressam olan Abdülmecid Efendi’nin bu sanata olan sevgisi eserlerde ve mekânda görülüyor. An accomplished painter himself, Abdul Medjid Effendi’s love of art is evident in the library and its works.

The books in the library generally date from 1840 to 1920. A Koran dating back to 1039 on the Hijri calendar and handwritten works such as Manzum Siyer dating back to 996 are also among the works in the collection.

FINE EXAMPLES OF THE ART OF BOOKBINDING Many of the works in the library are also important because of their bindings. The materials used for these bindings include leather, fabrics (satin and velvet), wood and marble. The bindings are emblazoned with the Ottoman coat of arms in gold gilt and decorated with tughras (stylized sultan’s signatures), the star and crescent, and 19th century motifs. Photographs and albums belonging to Abdul Medjid Effendi and his family are also among the most important pieces in the library collection. These photographs and albums are impressive due to the fact that they reflect the power and glory of past emperors, nostalgic because they echo the pleasure in old landscapes; and historically significant due to their contribution to our understanding of various people and places.

WORKS RELATING TO MUSIC Abdul Medjid Effendi’s close interest in art and music is also

128 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

122-129-abdul mecid.indd 128

3/25/10 9:45 PM


Thalasso’nun “L’Art Otoman; Les Peintres de Turquie” (Osmanlı Sanatı; Türkiye Ressamları) adlı eserin Abdülmecid Efendi’ye ithaf edilmiş olan bir numaralı nüshası dikkat çekiyor. MUSTAFA KEMAL’DEN İZLER 3 Mart 1924’te halifeliğin kaldırılması ve Halife Abdülmecid Efendi’nin ailesi ile birlikte yurt dışına gönderilmesinden sonra Dolmabahçe Sarayı’nda saltanat ve halifelik dönemi kapandı. 1 Temmuz 1927’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’na gelişiyle birlikte yeni bir dönem başladı. Abdülmecid Efendi Kütüphanesi de Atatürk’ten ve Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’nda bulunduğu dönemden izler taşımakta. Kütüphanede “Ziraat-ı Fenni” “Türkiye Salnamesi” “Rubaiyat-ı Hayyam’dan Manzum Tercümeler” isimli Atatürk’e ithaf edilmiş kitapların yanı sıra, Cumhuriyetin 10. yıl kutlamalarına ait albüm ve fotoğraflar da bulunmakta. Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’nda bulunduğu dönemde Abdülmecid Efendi Kütüphanesi’nden faydalandığını, özellikle Türk Tarihi, Osmanlı Tarihi, Asya Tarihi, Rus Tarihi, Coğrafya ve seyahatnamelerle ilgili olan kitaplardan bazılarını Ankara’ya götürerek okuduktan sonra iade ettiğini arşiv belgelerinden öğrenmekteyiz. Devam eden envanter çalışmaları, araştırma aşamasında olan sayısallaştırma ve konservasyon çalışmaları sebebiyle şimdilik sadece kurum personeline açık olan Abdülmecid Efendi Kütüphanesi, yerli ve yabancı kitap, süreli yayın ve görsel malzemenin dönemin tarihini çok yönlü ve açık bir biçimde yansıtması özelliği ile son dönem tarih ve saray araştırmaları için önemli bir bilgi ve belge merkezi niteliği taşıyor.

Kütüphanede cilt sanatının Osmalı ve Avrupa kökenli değişik örnekleri bulunuyor. Kitapların bir çoğu yazarları tarafından Abdülmecid Efendi adına imzalı ve ithaflı. The collection includes a variety of examples of the Ottoman and European art of bookbinding. Many of the books are autographed by their authors and dedicated to Abdul Medjid Effendi.

evident in his library collection. Almost all of his collection on music consists of works by important western classical music composers such as Schuman, Haydn, Mozart and Beethoven. Preziosi’s ‘Stamboul Souvenir D’Orient’ and Adolphe Thalasso’s original copy of ‘L’Art Ottoman; Les Peintres de Turquie’ inscribed for Abdul Medjid Effendi are among the art books that stand out.

TRACES OF MUSTAFA KEMAL ATATÜRK After the caliphate was abolished and Caliph Abdul Medjid Effendi sent abroad with his family on March 3rd, 1924, the period of the regency and caliphate at Dolmabahçe Palace came to an end. A new era was ushered in with the arrival of Mustafa Kemal Atatürk, founder of the Turkish Republic, at the Dolmabahçe Palace on July 1st, 1927. The library of Abdul Medjid Effendi also bears traces of Atatürk and his period of residcnce at Dolmabahçe. Among books such as Ziraat-ı Fenni (The Science of Agriculture), Türkiye Salnamesi (the Turkish Yearbook) and Omar Khayyam’s Manzum Tercümeler (Translated Poems), inscribed for Atatürk, there are also photographs and albums dating back to the tenth anniversary of the Turkish Republic. We know from the archival documents that during his time at the Dolmabahçe Palace Atatürk also made use of Abdul Medjid’s library and that he took some of the books on Turkish, Ottoman, Asian and Russian history as well as geography and travel books with him to Ankara and returned them to the library after reading them. Currently accessible only to employees of the institution (due to on-going inventory work, numbering and conservation projects), the Adbul Medjid Library is a significant center of information and data for late-period history and research on palaces because of its collection of domestic and foreign books and its presentation of the periodicals and visual materials of the time in a multi-purpose and categorical manner. 2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 129

122-129-abdul mecid.indd 129

3/25/10 9:45 PM


23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı her zaman olduğu gibi bu yıl da kutluyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasının anısına çocuklara armağan edilen bu özel gün, üç günlük seyahate çıkmak için de bir fırsat. İşte çocukların kalbini çalacak bir tatil için yüze yakın öneri. • MELİH USLU

• EFE YÖRÜK

YIPEE HOLIDAY

This year as always, April 23rd is being enthusiastically celebrated in Turkey as National Sovereignty and Children’s Day. This special day, commemorating the opening of parliament and honoring children, offers an opportunity for a threeday outing. Here are close to a hundred suggestions on for a holiday sure to steal children’s hearts away.

130-139-23 nisan.indd 130

3/25/10 9:48 PM


130-139-23 nisan.indd 131

3/25/10 9:48 PM


Hayvanat bahçeleri, müzeler ve lunaparklar... İstanbul’da çocukların eğlenceli vakit geçirebileceği mekân çok. Museums, zoos, fun fairs... there is no shortage of Istanbul venues were children can have a ball.

stanbul 2010 European Capital of Culture offers countless walking tours to please the tiny traveler. To spend your holiday in the heart of nature, you can start your tour on the city’s Anatolian side. The Kanlıca coast is ideal for photographing the Judas trees that transform the Bosporus slopes into a cloud of purple. And the quarter’s famous groves, including its inimitable yoghurt dusted with powdered sugar, are perfect picnic and recreational areas. Or, make the little ones happy by renting a boat at Beykoz and fishing in the Bosphorus. Branch out into the Çamlıca Hills to witness the great bird migration that is repeated every spring. For more than birds, you can see 300 different animal species, including lions, penguins and zebras, at the Boğaziçi Hayvanat Bahçesi (zoo) at Darıca Bayramoğlu. If it’s aquatic creatures you love, ten thousand different species await you at the Turkuazoo (+90 212 240 27 40), a 80-meter underwater tunnel which is Turkey’s first public aquarium. The Üsküdar-Kadıköy route is another fun itinerary for the kids. The Kite Museum (+90 216 553 23 37) at Üsküdar not only takes you into the colorful world of kites, you can also learn to make kites in its workshops. After touring the Toy Museum (+90 216 359 45 50) in Göztepe, you can enjoy a ride on the merry-go-round or a gondola or take a wild spin in the bumper cars at the Bostancı Lunapark (+90 216 384 72 10).

RUTRUM ACCUMSAN

ÇOCUKLARIN İSTANBUL’U 2010 Avrupa Kültür Başkenti, minik gezginleri mutlu edecek sayısız gezi parkuruna sahip. Tatilinizi doğanın kucağında geçirmek için geziye Anadolu Yakası’ndan başlayabilirsiniz. Boğaz’a bakan yamaçları renk cümbüşüne çeviren erguvanları fotoğraflamak için Kanlıca kıyıları ideal. Çocukların çok sevdiği pudra şekerli yoğurduyla ünlü semtin koruları birer piknik ve oyun alanı. Beykoz sahilinden sandal ya da tekne kiralayıp Boğaz’da balık tutmak küçük dostlarınızı mutlu edecek. İlkbahar aylarında yaşanan büyük kuş göçüne tanıklık etmek için Çamlıca tepelerine uzanmalısınız. Kuşlarla yetinmeyip aslan, penguen, zebra gibi türlerin de bulunduğu 300 farklı hayvanı görebileceğiniz Boğaziçi Hayvanat Bahçesi Darıca Bayramoğlu’nda. Favoriniz deniz canlılarıysa 80 metrelik sualtı tüneliyle Türkiye’nin ilk gezi akvaryumu olan Turkuazoo’da (0212 240 27 40) 10 bin farklı canlı türü sizi bekliyor. Üsküdar – Kadıköy hattı da çocuklar için eğlencelik bir güzergâh. Üsküdar’daki Uçurtma Müzesi’nde (0216 553 23 37) uçurtmaların renkli dünyasıyla buluşabilir, atölyelerde uçurtma yapımını öğrenebilirsiniz. Göztepe’deki Oyuncak Müzesi’ni (0216 359 45 50) gezdikten sonra Bostancı Lunaparkı’nda (0216 384 72 10) gondolun, atlıkarıncanın ve çarpışan arabaların tadını çıkarabilirsiniz.

132 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

130-139-23 nisan.indd 132

3/25/10 9:49 PM


ADALARA BAHAR ERKEN GELİR Bostancı’dan Adalar’a martılar eşliğinde yapılacak vapur yolculuğuyla çocuklarınızın kalbini fethedebilirsiniz. Kedilerin çok sevdiği Burgazada sokaklarında gezinirken çocuğunuza Sait Faik öyküleri anlatabilir, Büyükada’da fayton ya da bisiklet turu yapabilir, Heybeliada kırlarında mimoza toplayabilirsiniz. İstanbul’da çocuğunuza unutulmaz anlar yaşatabilecek bir diğer güzergâh ise Haliç kıyıları. Eyüp Sultan Camii civarındaki tarihi dükkânlarda satılan nostaljik oyuncaklara çocuklarınız bayılacak. Bez bebekler, teneke otomobiller, topaçlar ve daha neler neler… Kâğıt helva, uçan balon ve pamuk şekeri satıcılarının gezindiği meydanda cuma günleri öğle saatlerinde yapılan mehter gösterisi de cabası. Teleferikle Piyer Loti Tepesi’ne tırmanıp Haliç’i kuşbakışı izledikten sonra Türkiye hazinelerinin minyatürlerinin sergilendiği Miniatürk’ü (0212 222 28 82) gezebilirsiniz. Haliç’in kıyısındaki Rahmi Koç Müzesi (0212 369 66 00), antika otomobillerden gemi ve uçaklara dek pek çok objeyi barındırıyor. Müzeyi ziyaret eden çocuklar ‘ne nasıl çalışır’ bölümünde makinelerin işleyişini deneyerek öğrenebiliyor. Haliç çevresinde çocukların ilgisini çekebilecek iki mekân daha var: Santral İstanbul ve Enerji Müzesi (0212 311 78 09) ile Dophinarium Yunus Gösteri Merkezi (0212 581 78 78).

SPRING COMES EARLY TO THE ISLANDS You can capture your children’s hearts with a ferry ride from Bostancı to the Islands in the company of seagulls. As you stroll through the streets of Burgazada, much loved by cats, you can tell your child about the stories of Sait Faik. On Büyükada you can take a bicycle tour or a turn around the island in a phaeton. You can gather mimosas in the countryside on Heybeliada. The banks of the Golden Horn meanwhile offer another memorable outing for children. They’ll go bananas over the old-fashioned toys sold in the tiny historic shops near Eyüp Sultan Mosque. Dolls, toy cars, tops and much, much more. Wafer halvah and cotton candy vendors vie with balloon men on the square on Fridays when an Ottoman military band concert at noon offers an added boon. Take the telefrique up Pierre Loti Hill for a bird’s-eye view of the estuary before touring Miniatürk (+90 212 222 28 82) with its miniature models of Turkey’s architectural monuments. The Rahmi Koç Museum (+90 212 369 66 00) on the Golden Horn houses a host of objects from antique cars to ships and airplanes, and young visitors can learn how each machine works in a section designed expressly for that purpose. Two more venues sure to capture children’s interest around the Golden Horn are Santral Istanbul and Energy Museum (+90 212 311 78 090 and the Dolphinarium (+90 212 581 78 78).

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 133

130-139-23 nisan.indd 133

3/25/10 9:49 PM


MARMARA’NIN HAZİNELERİ İstanbul çevresinde yapacağınız birkaç saatlik yolculukla çocuklarınıza yeni seyahat deneyimleri kazandırabilirsiniz. İstanbul’a bir saat uzaklıktaki Terkos Gölü’nün kıyıları, yürüyüş, olta balıkçılığı ve kano turları için uygun. Salaş balık restoranlarına rastlayabileceğiniz bölgenin sürprizlerinden biri de, Durusu Park Atlı Spor Kulübü (0212 767 91 11). Açık ve kapalı manejleri, özel eğitimli atları, orman içi ve göl kıyısı parkurlarıyla Durusu hem çocuklar hem de büyükler için gerçek bir eğlencelik. İstanbul’dan karayoluyla üç saat kadar uzaklaşmayı göze alanlar için ilk önerimiz, Manyas Gölü Kuş Cenneti. Bandırma’ya 20 dakika mesafedeki milli park alanında kuş gözlem istasyonu ve gölde yaşayan kuş türlerinin tanıtıldığı bir müze bulunuyor. Kestane şekeriyle gezinize tat katabileceğiniz Bursa’da, Osmangazi’deki Karagöz Evi (0224 220 26 26) çocukların çok sevdiği mekânlardan. Geleneksel gölge tiyatromuzu anlatan 61 parça eserin sergilendiği mekânda, her cumartesi saat 11.00’de Karagöz Hacivat oyunu var. İrili ufaklı göllerle bezeli Bolu, çocuklar için tam bir gezi cenneti. Abant Gölü çevresinde fayton turu ya da Aladağlar’da doğa kampı gibi aktiviteler, çocuklarınıza farklı bir tatil deneyiminin yanı sıra özgüven, paylaşım ve doğa sevgisi gibi özellikler de kazandıracak.

TREASURES OF THE MARMARA You can give your child a new travel experience on a journey of just a few hours to Istanbul’s outlying areas. The shores of Lake Terkos a scant hour outside the city are suitable for hiking, line fishing and canoeing. Durusu Park Equestrian Sports Club (+90 212 767 91 11) is another surprise of this region where you will encounter rustic fish restaurants. With its open and enclosed riding areas, specially trained horses, and forest and lakeshore hiking trails, Durusu is a recreational area in the true sense of the word for adults and children alike. For those who are up to a three-hour train trip outside the city, our first suggestion is the Lake Manyas Bird Sanctuary. This national park 20 minutes from Bandırma boasts a bird observation station as well as a museum featuring the bird species that inhabit the lake area. Meanwhile at Bursa, where you can sweeten your travels with the local chestnut candy, the Karagöz House (+90 224 220 26 26) at Osmangazi is another favorite with children. This venue, where 61 different items are on display illustrating Turkish traditional shadow theater, puts on a Karagöz-Hacivat puppet play every Saturday at 11 a.m. Bolu, dotted with lakes large and small, is a travel haven for the kids which, besides activities such as a phaeton tour around Lake Abant or a nature camp at Aladağlar, will give children a different vacation experience while also teaching self-confidence, sharing and a love of nature.

134 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

130-139-23 nisan.indd 134

3/25/10 9:50 PM



Doğa sporları ve hayvanlarla yapılan çeşitli etkinlikler, çocukların çok sevdiği tatil anları arasında yer alıyor. Nature sports and interacting with animals are among the activities children enjoy most on holiday.

ON THE TRAIL OF A CARIAN PRINCESS It’s not difficult to discover places that will more than please a child along the coastal strip from Izmir to Antalya. Starting from the Toy Museum (+90 232 425 75 13) in Izmir, you can proceed directly to Kuşadası. Don’t be surprised if you run into some crested pelicans at the Dilek Peninsula National Park, a ‘biogenetic reserve’ recognized by the Council of Europe. After Adaland (+90 256 618 12 52), the region’s largest water park, if you stop at the Doğanbey Flora and Fauna Museum (+90 256 537 63 27) you will see all the living species that inhabit the area. Having come this far, how about meeting a Carian Princess? The skeleton of a princess, uncovered near Bodrum in 1989, has been dressed by a British cosmetic surgery team. The 40-year-old princess, who lived approximately 2,400 years ago, can be seen at the Bodrum Underwater Archaeological Museum (+90 252 316 25 16). Whether this lovely princess will awaken to Prince Charming’s kiss is anybody’s guess, but one thing is sure: the children are going to love the free-range horses at the village of Taşlıca near Bozburun. There is also a beautiful and very special beach nearby: Iztuzu Beach at Dalyan, one of Anatolia’s most important habitats for the Caretta caretta sea turtle. Floating through the air with your child in a glider at Babadağ in Fethiye is just the thing for adrenaline addicts. And no child will turn up his nose at a waterfall tour on camelback at Manavgat.

RUTRUM ACCUMSAN

KARYALI PRENSES’İN PEŞİNDE İzmir’den Antalya’ya uzanan kıyı şeridi üzerinde çocuğunuzun fazlasıyla mutlu edebilecek yerler keşfetmeniz zor değil. İzmir’deki Oyuncak Müzesi’nden (0232 425 75 13) başlayarak Kuşadası’na doğru yol alabilirsiniz. Avrupa Konseyi tarafından ‘biyogenetik rezerv alanı’ kabul edilen Dilek Yarımadası Milli Parkı’nda tepeli pelikanlarla karşılaşırsanız şaşırmayın. Bölgenin en büyük su parkı olan Adaland’tan (0256 618 12 52) sonra Doğanbey Flora ve Fauna Müzesi’ne (0256 537 63 27) uğrarsanız, yörede yaşayan canlı türlerini görebilirsiniz. Buralara kadar gelmişken Karyalı Prenses’le tanışmaya ne dersiniz? 1989’da Bodrum yakınlarında bulunan prenses iskeleti, estetik cerrahlardan oluşan İngiliz bir ekip tarafından giydirilmiş. Yaklaşık 2 bin 400 yıl önce yaşayan prensesin 40 yaşlarındaki hali Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde (0252 316 25 16). Güzel prenses, beyaz atlı prensin öpücüğüyle uyanır mı bilinmez ama Bozburun’a yakın Taşlıca köyündeki yılkı atlarını çocuklar çok sevecek. Yakın çevrede çok özel bir güzel kumsal var: Dalyan’daki İztuzu Plajı, Caretta caretta deniz kaplumbağalarının Anadolu’daki en önemli yaşam alanlarından. Fethiye’deki Babadağ’dan çocuğunuzla birlikte yamaç paraşütüyle süzülmek adrenalin tutkunlarına göre. Manavgat’ta deve sırtında şelale turu da çocukların vazgeçilmezlerinden.

136 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

130-139-23 nisan.indd 136

3/25/10 9:50 PM



DOĞANIN KUCAĞINDA Bu kez denizden uzak, doğal ve kültürel güzelliklere yakın bir gezi için başkent semalarındayız. 23 Nisan’ın anlam ve önemine uygun olarak Anıtkabir ve Eski Meclis Binası’yla (0312 311 04 73) başlayabileceğiniz geziye, Ankara Parkları ile devam edebilirsiniz. Minik yol arkadaşlarınıza başkentin doğal güzelliklerini gösterebileceğiniz en güzel yerlerden biri de Kızılcahamam. Zirveleri karla kaplı Erciyes Dağı’nın eşsiz manzarasına karşı dingin sularda süzülmek için Kayseri’ye uzanıyoruz bu kez de. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli sulak alanlarından biri olan Sultansazlığı Milli Parkı, dört tarafı yüksek dağlarla çevrili Develi Havzası’nda yer alıyor. Kuş ve yaban hayatı gözlemi için ideal alanlardan biri olan doğal alan, çocuklarınızı bir doğasever yapmaya aday. Buralara kadar gelmişken Kapadokya’ya uğramamak olmaz. Peribacaları, yeraltı kentleri, kaya kiliseleri, güvercin yuvaları ve seramik atölyeleriyle bezeli olan Kapadokya, çocuklara masalsı bir coğrafya vaat ediyor. Dağ bisikletinden balon turuna, doğa yürüyüşünden cip safariye sayısız aktivite olanağı sunan bölgede görülmesi gereken yer bol. Göreme Açık Hava Müzesi, Ürgüp, Güvercinlik Vadisi, Avanos, Paşabağı, Uçhisar ve Sinasos... Sahi siz Kızılçukur’daki büyüleyici günbatımını daha görmediniz mi?

IN THE HEART OF NATURE Far from the sea, this time we are in the skies of the capital, Ankara, for an excursion into the heart of nature as well as culture. Appropriately for April 23rd, you can start this outing with a tour of ‘Anıtkabir’ (Ataturk’s Mausoleum) and the Old Parliament Building (+90 312 311 04 73) and continue on to the Ankara Parks. Another of the most outstanding places of natural beauty you can show your mini traveling companions near the capital is Kızılcahamam. This time we branch out as well to Kayseri, set against the matchless backdrop of Mt. Erciyes and its snow-capped peaks, to glide through the still waters of Sultansazlığı National Park, one of the leading wetlands not only of Turkey but of the world, in the Develi Basin surrounded by high mountains on four sides. A natural area ideal for observing birds and other wildlife, it is sure to turn your children into instant nature buffs. It would make no sense to come this far and not stop at Cappadocia. Dotted with fairy chimneys, underground cities, rock-cut churches, pigeons’ nests and pottery workshops, Cappadocia promises children a magical mystery tour. There are many places to visit in this must-see region that offers countless activities from mountain biking and balloon rides to nature walks and jeep safaris. Göreme Open Air Museum, Ürgüp, Güvercinlik Valley, Avanos, Paşabağı, Uçhisar and Sinasos... And by the way, have you ever watched the sunset at Kızılçukur?

138 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

130-139-23 nisan.indd 138

3/25/10 9:50 PM


XEROX_ILAN_SKYLIFE 3/22/10 6:00 PM Page 1 C

Composite

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


140-143-manchester.indd 140

3/30/10 12:09 PM


SEN BIRAKANA KADAR BU TAKIMIN PATRONUSUN! ‘YOU ARE BOSS OF THIS TEAM UNTIL YOU QUIT!’ • ALTAN TANRIKULU Global bir marka olma yolunda hızla ilerleyen Türk Hava Yolları, Barcelona’dan sonra bir başka önemli takım olan Manchester United’e sponsor oldu. Rapidly on the way to becoming a global trademark, Turkish Airlines became sponsor of another great team, Manchester United, following its sponsorship agreement with FC Barcelona.

140-143-manchester.indd 141

3/30/10 12:09 PM


arih 26 Mayıs 1999. Dünya futbolunun iki devi Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu için karşı karşıya. Bayern Münih 6. dakikada Bassler’in attığı golle 1–0 önde ve normal sürenin bitimine saniyeler var… MANCHESTER UNITED Protokol tribününde oturan UEFA Başkanı Johansson ve Asbaşkan Şenes Erzik yenlerinden kalkıp kupa töreni için zemin katına inmeye hazırlanıyorlar. Zemine indiklerinde son düdük çalmış, maç bitmiş. Johansson Erzik’e, “Üzülmesi gerekenler seviniyor, sevinmesi gerekenler üzülüyor, ne oldu böyle?” diye soruyor. Manchester United futbol tarihinin en unutulmaz finallerinden birinde 90 ve 90 artı ikide bulduğu iki golle, oyuna sonradan giren Sheringam’ın ve Solkjaer’le Avrupa şampiyonu oluyor. Adını Avrupa’nın devleri arasına iyice yazdırıyor. Alex Ferguson Kraliçe’den Sir unvanını alıyor. United adı, Çin’den ABD’ye, Türkiye’den Afrika’ya kadar hemen her kıtada dünyanın en güçlü kulüplerinden biri olarak anılmaya başlıyor. İki dakikada değişiyor belki de bir kulübün kaderi. FUTBOL BU Ama bu iki dakikalık kaderin değişmesi büyük bir istikrarın sonucu aslında. 13 yıl artı iki dakika belki. 1986’da Ron Atkinson’un yerine göreve gelen Ferguson tam yedi yıl takımı şampiyon yapamamasına karşın işine karışılmadan görevde kalmış. Hem de bir İskoç olmasına karşın. Sonra, sonrası malûm. 12 yılda gelen dokuz Premier Leageu şampiyonluğu. Aynı yıl bütün kupaları toplayan takım olma özelliği. Cantona, Giggs, C. Ronaldo, Rooney, Neville, Beckham, Scholes, Ferdinand, Van der Saar, Van Nistelrooy gibi dünya futbolunun yıldızlarını aynı potada eriten bir teknik adam. Manchester United şirketleştikten sonra iki Amerikalı; Joel Glazer ve Avram Glazer tarafından satın alınmıştı. Bu iki işadamı Ferguson’a açık çek verdi: “Sen bırakana kadar bu takımın patronu sensin…’’ İŞÇİLERİN TAKIMI 1878 yılında Newton Heath adıyla işçilerin kulübü olarak kurulmuştu Manchester United. 1902 yılında bir işadamı tarafından satın alındı ve şimdiki adı konuldu. Manchester United büyük başarılarının ardından Kırmızı Şeytanlar lakabını alırken bir büyük üzüntü de yaşadı. 1956 ve 57 yıllarında üst üste iki kez şampiyon olan kadro Almanya’da Münih’teki uçak kazasında sekiz oyuncusunu kaybetti. Takımın diğer oyuncularının önemli bölümü sakat kaldı. Bu faicaya karşın Sir Matt Busby gençlerden kurduğu kadroyla önce iki kez İngiltere şampiyonluğu yaşadı, ardından 1968 yılında ilk kez bir İngiliz takımının Avrupa Şampiyonu olmasını sağladı.

t’s May 26, 1999. Barcelona’s Nou Camp Stadium is packed. World football’s two giants are facing off in the European Champions League final. Bayern Münich is ahead by 1-0 with Bassler’s goal in the sixth minute, and it is only seconds to the end of normal playing time.

MANCHESTER UNITED Seated in the VIP stand, UEFA President Johansson and Prime Minister Şenes Erzik are getting ready to head down to the ground for the cup ceremony. By the time they get there, the last whistle has been blown and the match is over. “Those who should have been sad are happy, those who should have been happy sad,” says Johansson to Erzik. “What happened?’ In one of the most memorable finals in football history, Manchester United is European Champion with two goals, one in the 90th and one in the 92nd minute, by Solkskjær and Sheringam, who entered the game late. Manchester United has joined the ranks of Europe’s giants, and Alex Ferguson is knighted by the queen. The fate of a team is changed in two minutes, and United becomes a household word in countries from the U.S. and China to Turkey and Africa as one of the world’s strongest teams.

THIS IS FOOTBALL... This sudden transformation is actually the result of an enormous stability. Two minutes preceded by thirteen years. Replacing Ron Atkinson in 1986, Ferguson stayed on, without interference, for exactly seven years despite not being able to make his team a champ. And despite being a Scot! The rest is history. Nine Premier League Championships in twelve years. The distinction of being the only team to collect all the cups in a single year. A technical manager who could get a group world football stars like Cantona, Giggs, C. Ronaldo, Rooney, Neville, Backham, Scholes, Ferdinand, Van der Saar, and Van Nistelrooy to play together as a team. When Manchester United was incorporated, it was bought out by two American businessmen, Joel and Avram Glazer, who gave Ferguson a blank check: “You’re boss of this team until you decide to quit!”

A WORKINGMEN’S TEAM Manchester United was formed in 1878 as a workingmen’s team by the name of Newton Heath. In 1902 it was bought by a businessman and renamed Manchester United. Dubbed the ‘Red Devils’ following its enormous success, it suffered a tragic setback when it lost eight players from the team that had been champion two years in a row, 1956 and ’57, in a plane crash in Munich, Germany that left the better part of the team’s other players injured. Despite this tragedy, Manchester twice grabbed the English championship with a young team formed by Sir Matt Busby, and went on to become the first English team to capture the European Championship in 1968.

142 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

140-143-manchester.indd 142

3/25/10 9:53 PM


MÜTHİŞ FİNAL Bir futbol delisi olarak 21 Mayıs gecesi Moskova’da Şampiyonlar Ligi finalini izlemek üzere tribündeki yerimi almıştım. Harika bir atmosfer vardı tribünlerde. Önce Ronaldo sonra Drogba’nın golleri geldi ve uzatmaya gidildi. Penaltı atışlarında Ronaldo’nun vuruşunu kalecinin kurtarması üzerine Chelsea’liler Avrupa Şampiyonu olmuşçasına sevindiler. Ancak Anelka topu kaleciye teslim edip, son vuruşta Terry’nin ayağı kayınca Manchester United 10 yıl sonra tekrar Avrupa’nın en büyüğü oldu. O maç bitiminde Kızıl Meydan’daki bir Japon lokantasında sabaha kadar Manchester United taraftarlarıyla birlikteydim. Onlara maçın kadrosunu içeren listelerden verince çılgına döndüler. Hepsi takımdaki yıldızları çok seviyordu ama Cantona onlar için bir başkaydı. Bir Fransız’ı içlerindeki isyanın bayrağı yapmışlardı. BÜYÜK TAKIM, BÜYÜK SPONSOR Ve yıllar sonra daha büyük hedeflere uçmak için de bir Türk şirketini Türk Hava Yolları’nı seçtiler. Artık yarı Barça’lı, yarı Manchester’lıyım. Ben 22 Mayıs’ta Madrid’te olacağım. Dilerim bu iki takım da finalde olur. Daha düdük çalmadan kazanan biz oluruz!

A GREAT FINAL A football fanatic, I was in Moscow for the European Champions League final in Moscow the night of May 21st, 2008. There was a thrilling atmosphere in the stands. Following two goals, first by Ronaldo, then by Drogba, the match went into overtime. When the goalkeeper blocked Ronaldo’s kick during the penalty shots, the Chelsea fans went wild thinking the Championship was theirs. But when Anelka surrendered the ball to the goalie and Terry’s foot slipped on the last kick, Manchester United was once again the greatest in Europe after a gap of ten years. After that match I was with the Manchester United fans in a Japanese restaurant on Red Square until morning. They went bananas when I gave them the official team lists I’d been sent as a journalist. They loved all the stars on the team, but Cantona, even though he had given up soccer years before, still had a special place in their hearts.

GREAT TEAM, GREAT SPONSOR And now, years later, Manchester have again chosen a Turkish company, Turkish Airlines, to fly them to even greater goals. I’m a half-Barca, half-Manchester fan now. I’m going to be in Madrid on May 22nd. And I hope both teams will be in the finals. But the winner is going to be us, before the whistle is even blown! .

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 143

140-143-manchester.indd 143

3/25/10 9:53 PM


144 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

144-149-lale.indd 144

3/25/10 9:55 PM


Bağrı yanık âşık

Lale doğuludur, Hristiyanlık kadar, Musevilik kadar, İslamiyet kadar doğulu… Lale utangaçtır; taze bir gelin kadar, iltifat görmüş bir nazenin kadar utangaçtır… Lale altı yaprağıyla hercaidir; batılar ve kuzeyler kadar, altlar veya üstler kadar… • İSKENDER PALA • KAYA-MÜNEVVER ÜÇER KOLEKSİYONU

LOVER WITH BURNING BREAST The tulip is eastern. As eastern as Judaism, Christianity and Islam. As bashful as a blushing bride, as flustered as a beautiful girl showered with compliments. The six-petaled tulip is everywhere, high, low, north and west.

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 145


atih Sultan Mehmet, İstanbul’u lalelerin açtığı günlerde aldı. Lakin o yıllarda İstanbul’da hiç lale açmamış, Bizans ise henüz lale diye bir çiçeği tanımamıştı. Çünkü laleyi ta Orta Asya yaylalarından, atlarının terkisine atıp Türkler getirmişler, gittikleri her yere de taşıyıp durmuşlardı. İstanbul alındıktan sonra her yıl lale mevsimi geldiğinde, vaktiyle Fatih’in karadan gemilerini yürüttüğü Haliç yamaçlarında lalelerden rengârenk fener alayları düzenlemeleri de, sonradan Sadabad (kutlulukla mamur olan yer) adını verdikleri sahillerde eğlenceler yaparak fethin sevincini lalenin albenisine katmaları da biraz bundandı. Çünkü bu sayede İstanbul’u her yıl bir kez daha sevip binlerce yıllık birikimini bir kez daha sahiplenmiş oluyorlardı. Dahası, geldikleri coğrafyanın çiçeklerini de kabulleniyor, seviyor, onların da güzelliğine değer verip lale ile aynı tarhlar içinde yetiştiriyorlardı. Tıpkı yeni coğrafyalarında buldukları değişik dinlerden ve ırklardan insanları, farklı desenleri, ayrı çizgileri sahiplendikleri gibi… Amma yine de lale başka bir yerde duruyordu. Lale belirleyiciydi. Çünkü İslam adına semboller içeriyor, ‘Allah’ adını oluşturan harflerle yazılıyor veya içinden ‘hilal’ sözcüğü çıkartılabiliyordu. Bunun için lale İstanbul’un alnına bir doğulu kimlik gibi vuruldu, yüzyıllarca böyle algılandı. LALE DOĞULUDUR Lale doğuludur, Hristiyanlık kadar, Musevilik kadar, İslamiyet kadar doğulu… Lale utangaçtır; taze bir gelin kadar, iltifat görmüş bir nazenin kadar utangaçtır… Lale altı yaprağıyla hercaidir; batılar ve kuzeyler kadar, altlar veya üstler kadar… Lale sabr u sebatın adıdır, Ekim mevsiminde ekilip Nisan mevsiminde açacak kadar… Lale âşkın adıdır… Lale bağrındaki karalarla bir âşıkın adıdır; kadife kadife taç yaprağı üzerindeki çiğ tanesine yıldırım düşüp debağrını yakmış gibi bir âşıkın adı… ŞAİRLERİN GÖZDESİ Her medeniyetin ana çizgilerini yüklenen nesneler vardır; dıştan bakıldığında bir ayrıntıdan ibaretmiş gibi görünürler, ancak hakikatte bütün bir sosyal hayatı etkileyerek toplu vicdanda yer edinirler. Bir ulusun kültür ve sanat birikimini oluşturan pek çok alanda karşımıza çıkar bu zarif göstergeler. Selim ve ince zevkin ürünü olur çoğunlukla ve estetik boyutta zevke dönüşür. Lale Türkler için işte o çiçektir. Nitekim Türk evinde onun adı gelenek olmuş, zevk olmuş, güzellik olmuştur. Lâlezâr mesirelerinden Sa’dâbâd eğlencelerine, Çerağan fasıllarından gülistan meclislerine bütün bir sosyal hayatı harmanlamıştır. Şairler laleden ödünç aldıkları teşbihlerle beyitlerini süslerken, nakkaşlar, ebrucular, hakkâklar, oymacılar ve mermerbürler, çiniciler ve daha niceler, kâğıtları, suları, metalleri, ahşapları, taşları, çamurları desen desen lalelerle bezendirip zarif bir medeniyet meydana getirmişlerdi.

Diğer lale çeşitleriyle kıyaslandığında ok gibi ince uzun çiçeği ile zarif İstanbul lalesi görenleri kendine âşık eden bir lale cinsiydi. Compared with other varieties, the elegant Istanbul tulip means love at first sight with its long, thin, arrow-shaped flower.

ehmed the Conqueror took Istanbul in the tulip season. But there were no tulips in the city at the time, for the Byzantines were not acquainted with that flower. It was the Turks who brought the tulip on their horses from the steppes of Central Asia and took it with them wherever they went. Following the conquest, the Conqueror in time organized colorful lantern processions with tulips on the banks of the Golden Horn every year when tulip season rolled around. Later, the alluring tulip was incorporated into celebrations of the conquest in entertainments staged along the banks of Sadabad (the Sweet Waters of Europe). It was thanks to this that the Ottomans came to love Istanbul more every year, making its millennia-old history their own. More than that, they also loved the flowers of their new homeland and, admiring their beauty, grew tulips alongside them in the same flower beds, just as they assimilated the different styles and ways and the people of different races and religions they encountered in their new home. But still the tulip occupied a special place and played a determining role, for it embodied the symbols of Islam. It could be written with the same Arabic characters as the word ‘Allah’ or turned into the word ‘hilal’ (crescent). Consequently the tulip was stamped on the forehead of Istanbul like a mark of eastern identity and came to be perceived as such over the centuries.

THE TULIP IS EASTERN The tulip is eastern, as eastern as Judaism, Christianity and Islam. The tulip is as bashful as a blushing bride, as flustered as a beautiful girl showered with compliments. The six-petaled tulip is everywhere, high, low, north and west. The tulip signifies patience and constancy. Planted in October, it blooms in April. The tulip signifies love. A lover with black brand marks on his breast. An ardent lover on whose velvet head dewdrops land like lightning.

BELOVED OF POETS Every civilization has certain objects that represent its essential character. Viewed from outside, they may appear as mere details, but in fact they are deeply ingrained in the public consciousness because they impact on all of social life. Such elegant indicators often manifest themselves in a nation’s particular areas of cultural and artistic achievement, becoming products of sound, fine taste and transformed into pleasures of an aesthetic nature. The tulip is just that flower for the Turks. Indeed, its name is synonymous with a tradition, an object of pleasure, a thing of beauty in the Turkish home. From excursions to the imperial tulip garden of Lâlezar and entertainments at Sadabad on the Sweet Waters of Europe to musical evenings at Çerağan and gatherings in the rose garden, the tulip was part and parcel of Ottoman social life. Poets adorned their couplets with metaphors borrowed from the tulip, and painters, paper marbling artists, engravers, wood carvers, marble sculptors, tile makers and many others adorned their paper, water, wood, metal, stones and clay with tulip designs, giving rise in the process to a civilization of grace and elegance.

146 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

144-149-lale.indd 146

3/25/10 9:55 PM


Bu yolda sürekli güvendesiniz!

KoçSistem sunduğu İş ve Teknoloji Çözümleri ile müşterilerine konforlu, sürdürülebilir ve kesintisiz bir yolculuk sunuyor.

www.kocsistem.com.tr | 444 0 262


LALE OSMANLIDA GÜZELLEŞTİ Kanuni zamanına kadar fazla ehlî olmayan ve daha ziyade şakayık (gelincik çiçeği) türünden yayvan ve bodur çiçekler açan lale, zamanla Kırım ve Manisa gibi yerlerden soğan desteleri halinde İstanbul toprağına düşünce, burada sanki yolculuğunun sonuna gelmişçesine durmuş, dinlenmiş, güzelleşmiş, süslenmişti. Sonraki zamanlarda nefis renkler ve şekiller alarak müstesna bahçelere süs oldu. O yıllarda ilk defa yetiştirilen “Lâle-i Rumî”den (İstanbul Lalesi) sonra İstanbul pazarlarına yüzlerce isim altında altın, sim, ipek vs. ile bağlanarak deste deste sökün edip geldi, daima el üstünde tutuldu, başlara tac edilip kulaklara süs yazıldı. Artık devletin en yüksek rütbeli memurları başta olmak üzere lale yetiştirmekte yarışan ve farklı bir lale elde etmek için bütün bir yıl didinen bilge bahçıvanlar (mesela Kanuni’nin ünlü şeyhülislamı ve hukuk adamı Ebussuud Efendi) hayat sürüyorlardı. Bahçeleri, bağları, kırları çiçeklerle doluydu, ama yine de lale yetiştirmekten geri kalmıyorlar, hatta sarayın lalezârında yetiştirilen lâlelerin ihtiyaç fazlasını pazarlarda satarak geliriyle kâh saray masraflarını karşılıyor; kâh yardıma muhtaç olanları sevindiriyorlardı.

Little cultivated and found more in the form of short, scrubby poppy-like flowers until the age of Suleyman the Magnificent, the tulip eventually arrived in the form of bulbs from places like the Crimea and Manisa, taking root in Istanbul soil as if it had reached the end of its journey, and becoming ever more beautiful, vital and ornamental. In subsequent periods it took on outstanding shapes and colors as an adornment of exclusive gardens. After the ‘Lâle-i Rumî’, or Istanbul tulip, first grown in those years, tulips hit Istanbul’s markets under hundreds of names, bound together in bunches with gold, silver or silk thread, and always held in high favor either as a crown on the head or an adornment behind the ear. Eventually even the highest ranking men of state were competing with each other to grow tulips, while gardenerscholars spent their lives striving to produce a new strain each year (Suleyman the Magnificent’s famous şeyhülislam, Ebussuud Efendi, being one of them). Gardens, vineyards and the Istanbul countryside were literally bursting with flowers, but still the Ottomans never stopped growing tulips. Indeed the surplus tulips grown in the palace ‘lâlezar’ (tulip garden) were sold in the city’s markets and the revenues used to meet certain palace expenses or to aid those in need.

BUGÜN MÜ? Bugün İstanbul lale ile yeniden buluştu, ama yazık ki lale borsası hâlâ Hollanda’da ve Kanada’da kuruluyor!

Istanbul today has rediscovered the tulip, but unfortunately Holland and Canada now have a corner on the international market!

İSİMLERDEN FAL TUTTUM Gelin, bu isimlerden fal tutalım şimdi de… Önce her bir kelimeyi İstanbul bahçelerinde açan bir lale ile örtüştürerek gözümüzün önüne getirelim ve mesela ‘gece kandili’nde lalenin şeklini, bir ‘bahar sabahı’nda kızıl rengini hayal edelim… Sonra düşüncelere dalalım ve derin suallerle uyanalım: Bir ‘gönül yarası’nın görüntüsüne kapılınca gönlündeki yaralarını hatırlamayanımız olabilir mi? Yahut ‘allı yemeni’nin karşısında ‘Pullu yemeni’ de diyen o hazin türküyü mırıldanmayanımız?! Ya “sultan kılıcı”nda gizliden gizliye kendini gösteren o haşmet ve ihtişam hissine ne demeli? Sırasıyla ‘hüzn-i matem’, ‘esenlik kadehi’, ‘ay tutulması’, hayatın –e halinde, -de halinde, -den halinde akisleri! Bazen bir ‘şeb-i yelda’da kanayan ‘hasret yarası’; bazen bir ‘gönül yuvası’nda yangın çıkaran ‘meş’ale’! Galiba atalarımız bir lale fidanından ömürlerinin her sahnesini damıtmak üzere yarışmışlar, laleye yalnızca başlıklarının kıvrımlarında veya başlarının üzerinde yer vermekle kalmayıp onu renk renk, nakış nakış kalplerine de işlemişler. Alkışlar, o devr-i kadim efendilerine! TÜLBENT VE TULPAN Kanunî devrinde İstanbul’da büyükelçi olarak bulunan Avusturyalı ünlü seyyah ve yazar O. G. Busbecq, hatıralarında, Batı dillerindeki ‘tulip’ (Latince tulipa, Almanca tulpe, Fransızca tulipe, İngilizce tulip, İtalyanca tulipano, Rusça tul’pan) kelimesinin Türkler

144-149-lale.indd 148

EVEN MORE BEAUTIFUL UNDER THE OTTOMANS

AND TODAY?

WORD GAME WITH TULIPS Come, let us now play a word game with tulips. Let us first picture in our mind’s eye every word that was used to name the tulips that bloomed in Istanbul’s gardens, and try to imagine, for example, the color red in one of the ‘Spring Morning’ variety, or the shape of an ‘Oil Lamp of the Night’. Let us then lose ourselves in thought and wake up asking profound questions, such as: Is there anyone who is not reminded of heartache upon seeing the ‘Heart’s Wound’ tulip? Anyone who does not start humming the sad folk song ‘Pullu yemeni’ upon seeing an ‘Allı Yemeni’ tulip? And what about the sense of splendor and opulence that characterizes the ‘Sultan’s Sword’ variety? Or the “Grief of Mourning’, the ‘Cup of Felicity’ and the ‘Lunar Eclipse’, which correspond to all the declensions of life itself - the pain of separation expressed in the blood red ‘Longest Night of the Year’, or the fiery torch of the ‘Heart’s Nest’! Our forefathers strove to express every aspect of their lives in tulip metaphors. Not content merely to stick a tulip in the folds of their turban or behind their ear, they worked it, color by color, thread by thread, into their very hearts.

BY ANY OTHER NAME... The famous Austrian traveler and writer, O.G. Busbecq, who came to Istanbul as an ambassador in the time of Suleiman the Magnificent, says in his memoirs that the word ‘tulip’ in the western languages (tulipa in Latin, tulpe in German, tulipe in French, tulip in English, tulipano in Italian and tul’pan in Russian) was pronounced ‘tulipan’ by the Turks and was related to the word ‘tülbent’, which referred to the length

3/25/10 9:55 PM


tarafından ‘tulipan’ şeklinde telaffuz edildiğini ve bunun da Türklerin başlarına sardıkları “tülbent” ile alakalı bulunduğunu yazarak Avrupa’nın laleyi Osmanlılar aracılığıyla tanıdığını söyler. İstanbul’un eski şehir efsanelerinden birine göre Busbecq, bir bahar ikindisinde Ayasofya önündeki çardak kahvelerinden birinde otururken karşısındaki iskemlelerden birine de henüz bıyıkları yeni terlemiş bir delikanlı çöker. Başındaki serpuşun kenarından kulağına doğru sarkan bir lale goncası vardır. Muhtemelen sevdiği kıza “Lale! / Koydun beni bu hâle / Gönül böyle giderse / Meskenim tımarhane / Aşkınla girdim bu hâle (Said Bey)” mesajını vermek için bu goncayı başına takmış, sonra da orada unutmuştur. Busbecq, ne Türkler’in kulağa çiçek takma âdetinden haberdardır, ne de kendi ülkesinde böyle bir çiçek görmüştür. Ama çiçek çok güzel görünmektedir ve adını öğrenmek ister. Delikanlıya yaklaşır, parmağıyla işaret ederek ecnebi aksanla sorar: Bu, ne-dir, a-fen-di? Delikanlı başındaki serpuşun kumaşını sorduğunu zannederek heceler: Tül-bent! Tüüül-bent! Ertesi günlerde Busbecq, Hollanda’daki bir dostuna İstanbul sahaflarından satın aldığı el yazması kitapları göndermek üzere bir sandık hazırlatmıştır. Sandığı gemiye vermeden önce ciltlerin arasına şu not ile birlikte birkaç da lale soğanı koyar: Aziz dostum! Bu soğanlar sana yakut renginde çiçekler verecek. Türkler adına Tulipan diyorlar!

of muslin they wrapped around their heads as a turban. Busbecq also says that Europe came to know the tulip through the Ottomans. According to one of Istanbul’s oldest urban legends, a young man just out of puberty once sank into chair opposite Busbecq, who was sitting at an outdoor coffeehouse in front of the Hagia Sophia one spring afternoon. A tulip was dangling down over the young man’s ear from his turban. Most probably he had stuck the tulip behind his ear to proclaim his love for a girl by the name of Lâle (meaning tulip): ‘Lale! / You put me in this state / If my heart goes on like this / I’ll end up in the madhouse / I entered this state because of love for you (Said Bey)”, and later forgotten it was there. Busbecq was neither aware of the Turkish custom of sticking a flower behind one’s ear, nor had he ever seen such a flower in his own country. Approaching the young man, he pointed to the tulip and asked in a heavy, foreign accent: “Sir, what is this? And the young man, thinking he was being asked the word for the cloth he had wound around his head, replied, ‘Tül - bent!’ (muslin), clearly enunciating each syllable so the foreigner could understand. In the days that followed, Busbecq packed a box of manuscripts he had purchased from the Istanbul book market to send to a friend in Holland. Before handing the crate over to the ship, he enclosed a few tulip bulbs and the following note among the volumes: ‘Dear Friend! These bulbs will give you flowers the color of rubies. The Turks call them Tulipan!”

Tarihin spekülasyona dayalı ilk ekonomik krizine lale sebep oldu. Lale Çılgınlığı olarak adlandırılan dönemde lale soğanları aşırı değer kazanıp, aniden çöküşe geçti ve bu yüzden büyük iflaslar yaşandı. Bu dönemde ticari sözleşmeler, gayrimenkul kiraları ve satışlarında ödemeler lale soğanları ile yapıldı. Bazı lale soğanları, işinde usta bir zanaatkârın yıllık gelirinin on katı fiyatla rahatlıkla satılıyordu. The tulip triggered the world’s first speculationbased economic crisis! In the period known as Tulip Madness, tulip bulbs became excessively over-valued, and when the market suddenly collapsed, dealers lost everything. During this time, when commercial agreements, real estate sales and rentals were all negotiated in tulip bulbs, certain bulbs went for ten times the annual income of a skilled artisan.

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 149

144-149-lale.indd 149

3/25/10 9:55 PM


KUZU CİĞERİ SARMA Malzemeler: 400 gr kuzu ciğeri (kuşbaşı doğranmış), 300 gr pirinç, 150 gr tereyağı, 1 adet kuzu gömlek yağı, 1 adet orta boy ve ince doğranmış kuru soğan, 1 yemek kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı karabiber, 1 yemek kaşığı nane, 300 gr et suyu.

LAMB’S LIVER WRAPPED IN SUET Ingredients: 400 gr lamb’s liver (cut into small chunks), 300 gr rice, 150 gr butter, 1 whole sheet of lamb suet, 1 medium onion, chopped fine, 1 tsp salt, 1/2 tsp black pepper, 1 tsp dried mint, 300 gr meat stock.

Hazırlanışı: Gömlek yağı çukur bir tepsiye alınıp üzerine ılık su dökülerek yumuşaması için bekletilir. Tencerede tereyağı eritilir, ince doğranmış kuru soğan ilave edilip soğan pembeleşinceye kadar kavrulur. Kuşbaşı doğranmış ciğerler eklenir 2 – 3 dakika kavrulur. Islatılmış pirinç süzdürülür tencereye boşaltılır. Yaklaşık 10 – 12 dakika hepsi beraber kavrulur. Tuz, karabiber, nane ve et suyu katılır. İyice karıştırdıktan sonra ağır ateşte demlemeye bırakılır. Suyunu çekip demlendikten sonra soğumaya bırakılır. Islatılan gömlek yağı 20 cm çapında kesilir. Hazırlanan iç pilav gömlek yağının ortasına konulur, kenarlarından toparlanarak sarılır. Kenar tarafları alta gelecek şekilde fırın tepsisine yerleştirilir. 170 derece fırında 15 dakika bekletilir. Kızardıktan sonra sıcak 150 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010olarak servis edilir.

Preparation: Place the lamb suet in a deep pot and cover with lukewarm water to soften. Melt the butter in a skillet, add the finely chopped onion and saute until it begins to color. Add the chunks of liver and saute 2-3 minutes. Rinse and drain the rice and empty into the pot. Saute together for 10-12 minutes. Add the salt, pepper, dried mint and meat stock. Mix well and let simmer over low heat until the liquids are absorbed, then cool. Cut the piece of lamb suet into a 20-cm diameter round, arrange the rice mixture in the center and fold up the sides. Place with the folded sides down on a baking sheet and bake in a 170 °C oven for 15 minutes until golden brown. Serve piping hot.

150-154-yemek.indd 150

3/25/10 9:56 PM


KUZU ETİNİN LEZZETİ THE TASTE OF LAMB

Her ne kadar son 20 yılda sığır ve dana etlerinin tüketimi geçmişe oranla artış gösterse de bu topraklarda yaşayanların imkânları dâhilinde tercih edecekleri tek kırmızı et, kuzu etidir. Even though consumption of beef and veal has risen in Turkey over the last twenty years, lamb remains the red meat of choice of Turks who can afford it.

D

ünyanın batısının kırmızı et tercihi büyük çoğunlukla büyükbaş hayvanlardan karşılanır. Buna karşılık bizde küçükbaşa ilgi daha fazla. Bu tercih farkında kuzu etinin lezzetinin dışında, bulunduğumuz coğrafyaya dair birçok neden mevcut. Dünyada ilk defa evcilleştirilen sürü hayvanı olan koyunun anavatanı, Anadolu’nun güneyinden İran’ın güneyine kadar uzanıyor. Nitekim geçtiğimiz günlerde Anadolu’da yabani koyunun fotoğrafı çekildi. Tüm dünyaya bu coğrafyadan yayıldığı kabul edilen koyun ve koyunculuğun insanlığa katkıları ise saymakla bitmez. Koyunlar, kendisine has sindirim sistemi sayesinde yabani otların ve çalılıkların bulunduğu her ortamda beslenme yeteneğine sahipler. Bu özelliğinden ötürü koyun ve koyunculuk tüm dünyaya kolayca yayıldı. Son derece evcilleştirilmeye müsait olan koyun adeta, yünü, sütü ve eti ile bulunduğumuz coğrafyada yaşayan toplumların en önemli geçim kaynağı. Bu geviş getiren sevimli hayvan, mistik çağlardan itibaren, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet dinlerinde yer alan önemli bir törensel simge. Çatal Höyük’te yapılan kazılarda günümüzden 6–7 bin yıl öncesinden kalma koç kafataslarına rastlanmıştır. Bilindiği gibi koç kurban etme ibadeti günümüzde de İslamiyet dünyasında devam ediyor. Gerek maddi gerekse manevi değerleri göz önüne alındığında Orta Asya, Anadolu ve Orta Doğu üçgeninde koyun ve koyunculuk geleneksel boyutları içinde değerlendirilir. Batıda fazla tercih edilmeyen koyun sütünden yapılan peynir ve yoğurt ülkemizde ağzının tadını bilenlerin özellikle aradığı ürünlerdir. Bütün bunların yanı sıra geleneksel halı ve kilimcilik alanında Türkiye’nin dünya çapında elde ettiği şöhretinde bu sevimli hayvanın yününün payı unutulmamalı. Çoğunlukla sebze, meyve ve baharatlar katılan etler belli bir miktar sıvı (su, elma veya üzüm suyu vs.) katılarak pişirilir. Bütün kuzu genellikle kutlamalar veya özel günlerde çevirme, fırında ve kuyu fırınında tandır şeklinde adeta etler dökülünceye kadar pişirilir. Kebap bölgemizin en çok sevilen pişirme tekniklerinden biridir; kuşbaşı kesilmiş etlerden ve adına zırh denilen büyük doğrama bıçağı kullanılarak doğranmış etlerden ya da bir miktar kuyruk yağı katılarak yapılan kıymadan müthiş kebaplar pişirilir. Kuzunun kellesinden ciğerine, işkembesine ve paçasına kadar her tarafından, incelmiş lezzetler üretilmesine günümüzde de devam ediyor. • VEDAT BAŞARAN

150-154-yemek.indd 151

• SERKAN ELDELEKLİOĞLU

he western world’s demand for red meat is met mainly by beef. Here in Turkey on the other hand lamb and mutton remain in favor. Apart from its flavor, there are many reasons for this, all relating to the geography in which we live. The homeland of the sheep, the first herd animal in the world to be domesticated. extends all the way from southern Anatolia to the south of Iran, as evidenced by the fact that a wild sheep was photographed in Anatolia only recently. The benefits of sheep herding and mutton, which are acknowledged to have spread all over the world from Anatolia, are countless. Thanks to its unique digestive system, sheep are able to feed in any environment with wild grasses and brush, a characteristic that facilitated the spread of sheep and sheep herding all over the world. Eminently suitable for domestication, the sheep, with its wool, milk and meat, is a vital source of livelihood for peoples who live in this part of the world. This cuddly, ruminating animal has also been a potent ceremonial symbol in Judaism, Christianity and Islam from the earliest times. Rams’ skulls from six and seven thousand years ago were unearthed in excavations at the Neolithic settlement of Çatalhöyük in Central Anatolia. And it is well known that the ritual slaughtering of rams continues in the Islamic world even today. In view of both the material and spiritual value of sheep, sheep herding continues to be practiced traditionally in Central Asia, Anatolia and the Middle East. Sheepskins were used for preparing food in early periods before the development of cooking vessels. Mixed with onions and spices, pieces of meat were stuffed inside a sheepskin and left to cook in a heated pit. While not held in particularly high regard in the West, cheese and yoghurt made from sheep’s milk are sought-after products in Turkey, especially among connoisseurs. Not only that, but the contribution of these adorable animals’ wool to Turkey’s world-famous tradition of carpet and kilim weaving should not be forgotten. Lamb or mutton is usually cooked in a small amount of liquid (water, or apple or grape juice) to which fruits, vegetables and spices have been added. On holidays or special occasions, a whole lamb may be roasted either on a spit or in an oven or tandoor until the meat literally falls off the bone. This is one of the most popular ways of preparing lamb in Turkey’s ‘kebab’ region. Cut into chunks or chopped with a cleaver and mixed a little sheep tail fat for flavor, it makes terrific kebabs. From its head and liver to its entrails (tripe) and trotters, all the parts of the sheep continue to be used in Turkey today to produce dishes of outstanding taste. 2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 151

3/25/10 9:56 PM


PORTAKALLI VE SAKIZLI UYKULUK YAHNİSİ Malzemeler: 1 kg kuzu uykuluk,12 adet arpacık soğan, 2 adet damla sakızı (2 gr), 1 adet portakal kabuğu (rendelenir ve suyu sıkılır), 1 tatlı kaşığı biber salçası, 2 yemek kaşığı tereyağı, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karabiber, ¼ demet maydanoz yaprağı.

est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam

STEWED SWEETBREADS WITH ORANGE AND GUM MASTIC Ingredients: 1 kg lamb sweetbreads, 12 pearl onions, 2 chunks of gum mastic (2 gr), juice and grated rind of one orange, 1 tbsp red pepper paste, 2 tbsp butter, 1 tsp salt, 1/2 tsp black pepper, 1/4 bunch flat-leaf parsley . Preparation: Clean the sweetbreads, remove the outer membranes and cut into small pieces. Wash and rinse. Melt the butter in a skillet and saute the pearl onions until they begin to color. Then add the sweetbreads, mix together and continue to saute for 2-3 minutes. Add the pepper sauce and continue sauteing. When the pepper sauce is well cooked, add the gum mastic, grated orange rind and orange juice, salt and pepper and mix well. When it begins to boil, add the parsley and let simmer over low heat for 10-15 minutes. Serve piping hot.

RUTRUM ACCUMSAN

Hazırlanışı: Uykuluk temizlenir. Zarları ayıklanır ve ufak parçalar halinde kesilir. Yıkanır ve suyu süzdürülür. Tavada tereyağı eritilir, arpacık soğanlar atılır pembeleşinceye kadar karıştırılır. Sonra uykuluk ilave edilir. 2 – 3 dakika beraber karıştırılır. Biber salçası eklenip kavurmaya devam edilir. Salça iyice kavrulduktan sonra damla sakızı, portakal kabuğu rendesi ve suyu dökülür, tuz ve karabiber eklendikten sonra hepsi beraber karıştırılır. Kaynamaya başlayınca maydanoz yaprakları ilave edilip ağır ateşte kaynamaya bırakılır. Yaklaşık 10 – 15 dakika kadar kaynadıktan sonra pişmiş olur. Sıcak olarak servis edilir.

Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem

152 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

150-154-yemek.indd 152

3/25/10 9:56 PM


KUZU İNCİK Malzemeler: 4 adet kuzu incik but, 20 adet erik kurusu, 8 adet uzun patlıcan, 40 gr taze iç fındık, 1 adet kuru soğan, 1 adet kırmızıbiber, biberiye, tabak süslemek için baharat. Beğendi Malzemesi: 8 adet patlıcan, 2 çorba kaşığı un, 1 su bardağı süt, 1 çorba kaşığı tereyağı, yeterince muskat tuz ve biber. Hazırlanışı: İncikler bir tencerede soğan, sarımsak ile sotelenir. Salçası ve suyu ilave edilip 2,5 saat kaynatılır. Piştikten sonra soğutulup, kemiğinden ayrılır. Ufak parçalara bölünür. Tencerede kalan sos koyulaşana kadar çektirilip kıvamı ve yoğunluğu artırılır. Haşlanan etlere taze fındık içi katılıp kalıplara doldurulur. Temizlenmiş incik kemikleri bu kalıpların ortasına tekrar koyulur. Erik Püresi: Kuru erikler suda haşlanır. Çekirdekler çıkartılıp püre haline getirilir. Bir spatula ile kalıplara yerleştirdiğimiz etlerin üzerine sürülür. Patlıcan Püresi: Patlıcanlar közlenip soyulur. Çekirdekleri ayıklanır ve kalburdan geçirilir. Bir tencerede tereyağı eritilip un ilave edilir. Un biraz kavrulduktan sonra süt ilave edilip beşamel yapılır. Daha sonra kalburdan geçirdiğimiz patlıcanlar ilave edilir ve son olarak muskat tuz ve biber ile tatlandırılır. Daha sonra köpük krema makinesi içersine koyulur ve tabağa sıkılır. Patlıcan köpüğü servis tabağına sıkılır. Üzerine kuzu incikler koyulup çektirilmiş sos ile birlikte servis edilir.

LAMB SHANKS EN TERRINE Ingredients: 4 lamb shanks, 20 prunes, 8 long eggplants, 40 gr fresh hazelnuts, 1 onion, 1 hot red pepper and one sprig of fresh rosemary for decoration. Ingredients for ‘Beğendi’ (Eggplant Béchamel): 8 eggplants, 2 tbsp flour, 1 cup milk, 1 tbsp butter, nutmeg, salt and pepper to taste. Ingredients: Saute the lamb shanks in a pot with onion, garlic. Add tomato sauce and water and let simmer for two and a half hours. When tender, cool, remove the meat from the bone and shred. Reduce the liquids in the pot to the consistency of a thick sauce. Add shelled, fresh hazelnuts to the cooked meat and fill the terrines. Place one cleaned shank bone in the center of each terrine. Prune Puree: Boil the prunes in water. Remove the pits and puree. Spread with a spatula over the meat in the terrines. Eggplant Puree: Roast the eggplants until soft and remove the skins. Clean out the seeds and force the eggplant through a sieve. Melt the butter in a skillet and add the flour. When the flour is browned slightly, add the milk to make a Béchamel sauce. Then add the sieved eggplants and season with salt, pepper and nutmeg. Place in a pastry tube and squeeze onto a serving plate. Arrange the lamb shanks on top and serve with the sauce.

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 153

150-154-yemek.indd 153

3/25/10 9:57 PM


AYVALI VE ŞEVKET-İ BOSTANLI KUZU TARAKLIK Malzemeler: ½ adet ayva dilimi, 1 adet 2 kemikli kuzu pirzola (150 gr), 100 gr şevket-i bostan, 1 yemek kaşığı pekmez, 2 yemek kaşığı tereyağı, 1 çay kaşığı tuz, ½ çay kaşığı karabiber, 2 dal taze kekik, 2 yemek kaşığı zeytinyağı, 2 diş sarımsak, 1 adet ufak boy kuru soğan (ince doğranmış). Şevket-i Bostanın Terbiyesi: 1 adet yumurta sarısı, 1 yemek kaşığı yoğurt, 1 tatlı kaşığı un, 1 çay kaşığı tuz. Tüm malzeme çırpılır. Kaynayan şevket-i bostan terbiye edilir.

Golden Thistle sauce 1 egg yolk, 1 tbsp yoghurt, 1 tbsp flour, 1 tsp salt. Whisk together and add slowly to the boiling thistle water. Preparation: Clean the lamb chops and sprinkle with salt and pepper. Heat the olive oil in a skillet and brown the lamb chops well on both sides. Add the quince slices and drizzle with the molasses and mix together with the lamb. Add half a cup of water and bring to a boil. Remove the lamb chops and quince to a baking sheet and bake for around 25 minutes in a 170 C oven. Clean, wash and divide the golden thistle into equal portions. Melt the butter in a skillet and saute the onion and garlic together with the golden thistle. After 3-4 minutes, add one cup of water and let simmer over low heat. When the thistle is almost done, slowly add the egg sauce. Bring back to a boil and remove from the heat. Remove the cooked lamb chops and quince slices to a serving platter and arrange the golden thistle at the side as a garnish. Add a half spoonful of butter to the lamb and quince juices in the pan and bring to a boil. Drizzle this sauce over the lamb chops and quince.

RUTRUM ACCUMSAN

Hazırlanışı: Pirzolalar temizlenir. Tuz ve biber serpilir. Tavada zeytinyağı kızdırılır, Pirzolaların her iki tarafı da kızartılır. Ayva dilimleri ilave edilerek üzerine pekmez gezdirilir, hepsi birlikte karıştırılır. ½ su bardağı su ilave edilerek bir taşım kaynatılır. Pirzola ve ayvalar fırın tepsisine alınır. Yaklaşık 170 derecede 25 dakika kadar bekletilir. Şevket-i bostan ayıklanır. Yıkanır ve eşit parçalara bölünür. Tavada tereyağı eritilir. Soğan sarımsak ve şevket-i bostan birlikte sotelenir. 3 – 4 dakika kavrulduktan sonra 1 su bardağı su ilave edilir, ağır ateşte pişmeye bırakılır. Şevket-i bostan pişmeye yakın terbiyesi yedirilir. Bir taşım kaynadıktan sonra ocaktan alınır. Pişen pirzolalar ve ayva dilimleri servis tabağına alınır, yanına garnitür olarak şevket-i bostan konulur. Tavada pirzola ve ayvanın suyu yarım kaşık tereyağı ile kaynatılır. Kaynayan sos pirzola ve ayvanın üzerine gezdirilir.

LAMB CHOPS WITH QUINCE AND GOLDEN THISTLE Ingredients: Half a quince, sliced, 150 gr lamb chops on the bone, 100 gr golden thistle (Scolymus hispanicus), 1 tbsp ‘pekmez’ (Turkish grape molasses), 2 tbsp butter, 1 tsp salt, 1/2 tsp black pepper, 2 sprigs of fresh thyme, 2 tbsp olive oil, 2 cloves garlic, 1 small onion, finely chopped.

154 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

150-154-yemek.indd 154

3/25/10 9:57 PM



THY HABER TURKISH AIRLINES NEWS THY IDE ULAŞIM SPONSORU

TURKISH AIRLINES IS IDE TRANSPORTATION SPONSOR

Dünyanın en büyük seyahat profesyonelleri topluluğu olan ASTA’nın (American Society of Travel Agents) her yıl dünyanın değişik bir şehrini merkez olarak seçtiği turizm fuarı IDE (International Destination Expo) 19-22 Nisan 2010 tarihleri arasında İstanbul’da düzenleniyor. İş ve yatırım yapmak üzere karlı, büyüyen ve ileriye yönelik çalışmaya değer bir perakende satış pazarı aramayı amaçlayan ASTA, 1931’de kuruldu ve hâlen 140 ülkede faal.

The tourism fair IDE (International Destination Expo), for which ASTA (American Society of Travel Agents), the world’s largest association of travel professionals, choses a different city of the world every year, is being held this year in Istanbul, April 19-22, 2010. ASTA, which seeks profitable, growing and future-oriented retail sales markets for doing business and making investments, was formed in 1931 and is currently active in 140 countries.

W

W

120. UÇUŞ NOKTASI BOLONYA’YA AÇILDI

BOLOGNA INAUGURATED AS 120TH DESTINATION

Türk Hava Yolları, 1 Mart Pazartesi günü 120. yurtdışı uçuş noktası olan Bolonya seferlerini haftada yedi gün karşılıklı seferlerle başlattı. Bolonya,Türk Hava Yolları’nın İtalya’da Roma, Milano ve Venedik’ten sonra sefer düzenlediği 4. uçuş noktası olma özelliğini taşıyor. İstanbul/ Bolonya hattının ilk uçuşuna AHL Mülki İdare Amiri Mehmet Ali Ulutaş, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, Yönetim Kurulu Üyesi Turan Erol ve Bolonya Satış Müdürü Tarkan İnce’nin yanı sıra üst düzey yöneticiler ve basın mensupları katıldı. İlk uçuş 1 Mart akşamı Bolonya Havalimanı’nda düzenlenen basın toplantısının ardından Reenzo Sarayı’nda basın mensuplarının katılımıyla düzenlenen gala gecesi ile kutlandı. Düzenlenen basın toplantısında konuşan THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, “50 yıldan beri uçtuğumuz İtalya’ya yeni bir uçuş noktası daha açıyoruz. Bolonya hattı bizim için önemli bir hat olacak.” diye konuştu.

Turkish Airlines introduced daily return flights to Bologna, its 120th destination abroad, on Monday, March 1st. Bologna is the airline’s fourth flight destination in Italy following Rome, Milan and Venice. Taking part in the inaugural flight on the Istanbul/Bologna route were Ataturk Airport Civil Aviation Chief Mehmet Ali Ulutaş, Turkish Airlines’ Board Chairman Hamdi Topçü, Board Member Turan Erol, and Bologna Sales Manager Tarkan İnce as well as top level officials and members of the press. Following a press conference at Bologna Airport on the evening of March 1st, the first flight was celebrated together with members of the press in a gala evening at the Reenzo Palace. Speaking at the press conference, Turkish Airlines Board Chairman Hamdi Topçu said, “We are opening a new flight destination in Italy, where we have been flying for 50 years. The Bologna route is going to be very important for us.”

1

172 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

156-154-thy_haber_SL0310.indd 156

1

118 119 120 121 122 3/26/10 4:46 PM


ATATÜRK HAVALİMANI’NDA HİNA MATSURİ

e

THY’nin de sponsoru olduğu 2010 Türkiye’de Japon yılı etkinliklerinin bir halkasına da Atatürk Havalimanı ev sahipliği yaptı. ‘Hina Matsuri’-‘Kız Çocukları Festivali’ Japonya’da kutlanan geleneksel bir festival olup, genç kızların doğumlarını ve sağlıklı bir şekilde büyümelerini kutlamak için bin yıldan beri düzenlenmektedir. Bu festivali kutlamak için, evlerde birkaç hafta boyunca minyatür figürler sergilenir. Minyatür figürler, Kral ve Kraliçe, yardımcıları, hizmetkarları ve çalgıcılardan oluşur. Japonya’da her sene 3 Mart günü, kız çocuğu olan aileler, sergiledikleri minyatür figürleri göstermek için evlerine akraba ve tanıdıklarını davet edip, geleneksel Japon yemekleri yiyerek bu festivali kutlarlar. Bu çerçevede Japonya’dan getirilen minyatür bebekler yedi katlı, yaklaşık iki metre yüksekliğinde cam bir paravan içinde sergilendi. Serginin açılışını Japonya İstanbul Başkonsolosu Hayashi Katsuyoshi ile THY Üretim Planlama Başkanı Akif Konar yaptı. Konar, havalimanında kendileriyle ortak sergi açma planı yapan Japon yetkililere teşekkür etti. Konuşmalardan sonra Japon ve Türk yöresel kıyafetli çocuklar ile kimonolu Japon yetkililer eşliğinde mini bir çocuk tiyatro gösterisi yapildi. Sergi, havalimanını kullanan yerli ve yabancı yolcuların ilgi odağı oldu.

HINA MATSURI AT ATATURK AIRPORT

e

Ataturk Airport has hosted another in the series of events planned for Japan Year in Turkey, of which Turkish Airlines is a sponsor. A traditional Girls’ Festival celebrated in Japan, “Hina Matsuri” is been held every year for the last 1,000 years to celebrate the birth and healthy growth of young girls. Dolls, including a King and Queen and their attendants and servants, are displayed for several weeks in Japanese homes in observance of the festival, which is celebrated every year on March 3rd by inviting relatives and acquaintances over to see the dolls and consume traditional Japanese dishes. Dolls brought in from Japan for the festival were displayed on a special, approximately two-meter-high glass screen at the airport. Japan’s Consul-General in Istanbul, Hayashi Katsuyoshi, and Turkish Airlines President for Production Planning, Akif Konar, opened the festival. Konar thanked the Japanese officials who helped to plan the exhibition jointly with Turkish Airlines. Following the talks, Turkish and Japanese children in local costumes presented a children’s mini theater performance accompanied by women dressed in kimonos. The exhibition was a focus of interest for Turkish and foreign passengers using the airport.

THY, MAROUSSİ BC İLE ANA SPONSORLUK ANLAŞMASI İMZALADI

j

Türk Hava Yolları, Yunanistan’ın en başarılı basketbol kulüplerinden Maroussi Basketbol Kulübü ile bir buçuk yıllık Ana Sponsorluk Anlaşması yaptı. Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı Faruk Çizmecioğlu ise konuyla ilgili olarak, “THY, Yunanistan’ın en başarılı basketbol kulüplerinden biri olan Maroussi BC takımıyla yapılan sponsorluk anlaşmasından büyük memnuniyet duyuyor. Bu sponsorluk anlaşması ile birlikte Maroussi Basketbol takımına başarılar dilerken, öte yandan bu anlaşmanın Türkiye ile Yunanistan arasındaki dostluğa da büyük bir katkı sağlayacağına inanmaktayız.” açıklamasında bulundu.

TURKISH AIRLINES SIGNS SPONSORSHIP AGREEMENT WITH MAROUSSI BC

j

Turkish Airlines has signed a year and a half Primary Sponsorship Agreement with Maroussi Basketball Club, one of Greece’s most successful teams. Vice-President for Marketing and Sales Faruk Çizmecioğlu had this to say about the agreement: “Turkish Airlines is very pleased about its sponsorship agreement with Maroussi BC, one of Greece’s most successful basketball clubs. As we wish the team success through the agreement, we also believe that it is going to contribute significantly to friendship between Turkey and Greece.”

2010 NİSAN | APRIL | SKYLIFE 173

156-154-thy_haber_SL0310.indd 157

3/26/10 4:46 PM


THY HABER TURKISH AIRLINES NEWS PAKİSTAN’DA KFC İLE İŞBİRLİĞİ

COOPERATION WITH KFC IN PAKISTAN

THY, gerçekleştirdiği tanıtım faaliyeti çerçevesinde fast food zinciri Kentucky Fried Chicken ile yaptığı işbirliği ile Pakistan’da bulunan 63 KFC şubesinde geçerli olacak bir kampanya başlattı. 2010 yılı Mart ile Haziran ayları arasında KFC müşterileri, her ay üç THY bileti kazanabilecek. Bu amaçla gerçekleştirilecek çekilişlerin daha çok kişiye ulaşması için 4 ay 4 farklı şehirde sanatçıların, büyükelçilerin davet edildiği organizasyonlar düzenlenecek. Marka tanınırlığını yükseltmek için de evlere servis telefon numarasında THY’den bilet kazanma şansı olduğu duyurulacak.

As part of its promotional activities, Turkish Airlines has launched a campaign at 63 branches in Pakistan of the fast food chain, Kentucky Fried Chicken. During the campaign, KFC customers will win three Turkish Airlines tickets each month from March through June of this year. To ensure that the drawings reach more people, a series of events is being organized, to which ambassadors and celebrities will be invited, one a month in four different cities over the four-month period. To increase brand recognition, the chance to win a Turkish Airlines ticket will be announced on the home delivery telephone number.

r

r

THY 18 MART ŞEHİTLER GÜNÜ’NÜ UNUTMADI

V

18 Mart Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Türk Hava Yolları, Edirnekapı THY Şehitliği’nde bir tören düzenledi. İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, THY Genel Müdürü Temel Kotil ile çok sayıda THY personelinin ve vatandaşın katıldığı törende şehitlerimiz rahmetle anıldı. Saygı duruşundan sonra Türk Hava Yolları, şehit ailelerine taziyelerini iletti.

TURKISH AIRLINES REMEMBERS MARTYRS’ DAY, MARCH 18TH

V

Turkish Airlines held a ceremony at its cemetery in Edirnekapı on Martyrs’ Day, March 18th. All the men and women who have lost their lives for their country were remembered at the ceremony, which was attended by the Governor of Istanbul province, Muammer Güler, the Mayor of the Metropolitan Istanbul Municipality, Kadir Topbaş, the Chief of the Istanbul Police Department, Hüseyin Çapkın, Turkish Airlines’ CEO Temel Kotil and a large number of the airline’s personnel as well as private citizens. Following a moment of silence, Turkish Airlines conveyed its condolences to the families of the fallen.

THY’YE EN İYİ PAZARLAMA ÖDÜLÜ

q

Budapeşte Havalimanı İdaresi tarafından her yıl düzenlenen geleneksel ‘Havacılık Oscarları’ ödül töreninde Türk Hava Yolları Macaristan Müdürlüğü, 2009 yılının ‘En İyi Pazarlama’ ödülüne layık görüldü. Budapeşte Millenaris binasında düzenlenen ve havacılık sektöründen seçkin konukların katıldığı gecede ödülü THY Macaristan Müdürü Levend Arısoy, Budapeşte Havalimanı CEO’su Jost Lammers’in elinden aldı. Geçtiğimiz yıl düzenlenen törende de 2008 yılının ‘En İyi Pazarlama’ ödülü Türk Hava Yolları’na verilmişti.

TURKISH AIRLINES WINS BEST MARKETING AWARD

q

Turkish Airlines Hungary was deemed worthy of the ‘Best Marketing’ award in 2009 at the awards ceremony for the traditional ‘Aviation Oscars’, organized annually by the Budapest Airport Authority. Turkish Airlines’ Hungary Manager Levend Arısoy accepted the award from Budapest Airport CEO Jost Lammers at the evening, held at the Millenaris building in Budapest with the participation of selected guests form the aviation sector. The ‘Best Marketing’ award for 2008 was also given to Turkish Airlines in a ceremony held last year.

THY SWISS İŞBİRLİĞİ 1 NİSAN’DA BAŞLIYOR

j

17 Mart 2010’da imzalanan işbirliği anlaşmasına göre Türk Hava Yolları ve Swiss International Airlines’ın, İstanbul–Zürih, İstanbul–Cenevre ve İstanbul-Basel uçuşları codeshare seferler olacak ve uçuş tarifeleri birbirine uyumlu hale getirilecek. Her iki havayolunun özel yolcu programlarına dâhil yolcuları 1 Nisan’dan itibaren THY ve Swiss hatlarında mil toplayabilecek ve bu milleri her iki havayolunda kullanabilecekler.

TURKISH AIRLINES-SWISS COOPERATION TO START IN APRIL

j 158 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

156-154-thy_haber_SL0310.indd 158

According to the cooperative agreement, which was signed on March 17, Turkish Airlines and Swiss International Airlines will coordinate their flight timetables and make codeshare flights on the Istanbul-Zurich, Istanbul-Geneva and Istanbul-Basel routes. Starting from April 1st, members of both airlines’ frequent flyer programs will also be able to earn miles on the Turkish Airlines and Swiss International routes as well as using those miles on both airlines.

3/26/10 4:46 PM


THY OLD TRAFFORD STADI’NA ÇIKIYOR

B

Türk Hava Yolları, Manchester United’ın resmi sponsoru oldu. İmzalanan üç buçuk yıllık sponsorluk anlaşmasına göre THY, takım oyuncularını tüm maçlarına, turnuvalara ve eğitim kamplarına taşıyacak ve Old Trafford stadındaki tüm reklam panolarında THY’nin logosu yer alacak. Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu; “Türk Hava Yolları, dünyanın en saygıdeğer futbol takımlarından birine resmi sponsor olmaktan büyük memnuniyet duymaktadır. Bu anlaşmanın Türk Hava Yolları markasına büyük değer katacağı kanaatindeyim. Manchester United gibi her konuda 1. sınıf kalite ile en iyiyi amaçlamaktayız. Türk Hava Yolları, bu sponsorluk anlaşmasına büyük önem vermektedir, dünyanın en önemli futbol kulüplerinden biri ile çalışmaktan büyük heyecan duymaktayız.” açıklamasında bulundu.

TURKISH AIRLINES GOES TO OLD TRAFFORD

B

Turkish Airlines has become an official sponsor of Manchester United. Under the three and a half year agreement, Turkish Airlines will transport members of the team to all matches, tournaments and training camps, and the airline’s logo will appear on all advertising panels at Old Trafford Stadium. Turkish Airlines’ Board Chairman Hamdi Topçu made the following announcement regarding the agreement: “Turkish Airlines takes great pleasure in being deemed worthy to be an official sponsor of one of the world’s most respected football teams. I believe that this agreement is going to add great value to the Turkish Airlines trademark. Like Manchester United, we aim for the very best with first class quality in every area. We are very excited to be working with one of the world’s top football clubs.”

THY, ITB BERLIN 2010 FUARINDAYDI

q

87 ülkede turizm alanında faaliyet gösteren 11 bin 127 şirketin katıldığı ITB (Uluslararasi Turizm Borsası) Berlin 2010 Fuarına, Türk Hava Yolları 140m2’lik özel standıyla katıldı. Türkiye’nin partner ülke olması nedeni ile ayrı bir önem kazanan ITB 2010 fuarında THY standı, hem dizaynı, hem de içeriği ile beğeni topladı. B 777 first class kabin tanıtımı, miles&smiles yolcu programı, network ağı ve yeni uçuş hatlarının yanı sıra yaz tarife programının işlendiği THY standında, Boeing 777 simülatörü büyük ilgi çekerken, fuar boyunca yapılan çekilişlerde uçak maketleri ve eşantiyonların yanı sıra, THY’nin sponsoru olduğu Barcelona ve Manchester United takimlarına ait atkı ve formalar da ziyaretcilere hediye edildi. ‘Aviation Day’ kapsamında THY Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil’in sunumunu yaptığı ‘Havacılıkta Global Sorunlar ve Türk Hava Yolları’nın Başarısı’ konulu konferans, yerli ve yabancı basın mensupları ile profesyonel katılımcılar tarafından büyük beğeni ile izlendi. Kotil, toplantı sonrası gazetecilere yaptığı açıklamalarda, THY’nin, kriz yılı olan 2009’u bir fırsat yılı olarak değerlendirerek, kapasitesini ve yolcu sayısını büyük oranda artırdığını ifade ederken, hedeflerinin Avrupa’nın en büyük üç havayolu şirketi arasına girmek olduğunu belirtti.

TURKISH AIRLINES AT ITB BERLIN 2010

q

ITB (International Tourism Bourse), one of the world’s largest travel trade shows, is held annually in Berlin, Germany. Turkish Airlines took part recently with a special stand in ITB Berlin 2010, which saw the participation of 11,127 tourism industry firms from 87 countries. The 140 sq m Turkish Airlines stand was a focus of special interest for its B 777 simulator. Uniforms, mufflers, model airplanes and other promotional items were distributed to visitors in drawings held every two hours at the stand. A conference on ‘Global Challenges and Turkish Airlines Success’, at which Turkish Airlines’ CEO, Temel Kotil, gave a presentation as part of ‘Aviation Day’, was followed with interest by participating tourism professionals and members of the Turkish and foreign press. Kotil said later in a statement to the press that the airline had put the crisis year 2009 to good use as a year of opportunity by significantly expanding its capacity and increasing its number of passengers, adding that its goal is to enter the ranks of Europe’s three largest airlines. 2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 159

156-154-thy_haber_SL0310.indd 159

3/26/10 4:46 PM


ftg_ilan_baski.pdf

3/22/10

7:39:19 PM

Hazelnuts

Most of your favorite flavors are accompanied by Turkish hazelnuts. With Turkish hazelnuts, every flavor gain plus value. Sevdiğiniz bir çok lezzete Türk fındığı eşlik ediyor. Türk fındığının bulunduğu her tad artı değer kazanıyor.

www.ftg.org.tr


INFO 164

En güncel bilgi ve haberler THY AVOD sisteminde Get updates and latest news on the Turkish Airlines AVOD system.

THY uçuşlarında henüz “UÇUŞ MODU” uygulaması bulunmadığından lütfen cep telefonlarınızı uçakta kapalı tutunuz.

166

‘The Whole Nine filminde Bruce Willis başrolde.

177

Bruce Willis stars in ‘The Whole Nine’.

162

thy.com’a kısa bir ziyaretle hayat artık daha kolay! Life is easier now with a short visit to thy.com.

THE INFORMANT Gerçek hayattan sinema perdesine From real life to screen

Since FLIGHT MODE isn’t available on board, please keep your cellphones off.

ÖNCE BULMACAYI BULUN, SONRA BULMACALARI Bulmaca ekimizi koltuk gözünde bulamadıysanız ayda iki kez yenilenen ve sekiz sayfaya çıkan ekimizi kabin görevlisinden isteyiniz.

PUZZLES: FIND THEM TO SOLVE THEM If you couldn’t spot our puzzle supplement in your seat pocket, please request our puzzle booklet from the cabin crew. The supplement has reached eight pages in length and is updated twice a month.

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 161

161-192-skyinfo_SL0310.indd 161

3/25/10 9:59 PM


ÖNE ÇIKANLAR UP FRONT GERÇEK HAYATTAN SİNEMA PERDESİNE

‘The Informant’, 1990’ların başında yaşanan

tuhaf bir ajanlık hikâyesini gerçek hayattan sinema perdesine aktarıyor. Bir yönetici çalıştığı şirketin müşterileri dolandırdığını fark ederse ne yapmaz? FBI’a başvurmaz mesela... Ama hayat bazen film gibi olabiliyor. ‘The Informant’ın esas adamı Matt Damon, yapılmayacak olanı itinayla yapıyor. Film, Kurt Eichenwald’ın 2000 yılında yayınlanan ve çok satanlar listesine giren ‘The Informant: A True Story’ adlı romanından uyarlanmış. Yönetmen koltuğunda Steven Soderbergh’in oturduğu filmin en ilginç tarafı, suçluları ele veren esas adamın FBI tarafından ‘kahraman’ ilan edilip iyi halden 8,5 yıl hapis yemesi. Üstelik gerçek hayatta… Nedenini merak ediyorsanız hayata değil, ekrana bakın!

FROM REAL LIFE TO SCREEN

The Informant’ is the screen version of a wacky whistleblower’s story that actually happened in the early nineties. What would a good company man do if he realized the corporation he worked for was involved in a scam? He would not, for example, go to the FBI... But sometimes life imitates cinema. The protagonist, played by Matt Damon, goes out of his way to do the unthinkable. The film is an adaptation of Kurt Eichenwald’s best-seller, ‘The Informant: A True Story’, published in 2000. The most interesting part of this Steven Soderbergh film is that the man who blows the whistle on the criminals and is hailed as a ‘hero’ by the FBI ends up getting eight and a half years for his good behavior. In real life no less! If you want to know why, take a look at life, not at the screen!

İPUCU: BAGAJINIZ SİZE YÜK OLMASIN... Serbest bagaj taşıma hakkınızın uçuş ve bilete göre nasıl değiştiğini duymuş muydunuz? Peki ya kabin içi bagajınızın ebatları ve ağırlığı ne olmalı? Bagajınızın başına bir şey gelirse thy.com’dan takip edebileceğinizi biliyor muydunuz? Bagajınızla ilgili tüm detaylar için lütfen sayfa 183’e bakınız.

TIP: DON’T LET YOUR LUGGAGE WEIGH ON YOU… Have you heard that the free luggage allowance differs according to your flight and ticket? How about the dimensions and weight of your cabin baggage? Did you know that you can follow your baggage in case of loss or damage? For full details on your luggage please refer to page 183.

24 saat / 7 gün www. tkcargo.com adresinden kargolarınızı takip edebilirsiniz. You may track your cargo any time 24/7 via www.tkcargo.com.

162 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

161-192-skyinfo_SL0310.indd 162

3/25/10 10:00 PM


SİZİN İÇİN SEÇTİK: YILDIZLAR GEÇİDİ Yolcularımızın seyahatleri esnasında geçirdikleri vakitleri hem keyifli hem de dolu dolu yaşamaları için sunduğumuz hizmetlerden biri de müzik kanallarımız. Hemen her tür müzikten en güncel, en popüler müzisyenlere ve eserlere bu kanallardan ulaşmanız mümkün. Çok zengin müzik kanallarımız hakkında fikir vermek için size kısa bir tercih listesi hazırladık.

WE HAVE SELECTED FOR YOU: STAR PARADE Another service we offer our passengers, for them to enjoy their time to the fullest during their journey, are the music channels. With them you have access to almost any popular singer or track of any kind of music. To give you an idea about our well-stocked music channels, we have prepared a selection for you. CAZ JAZZ

TÜRK POP TURKISH POP

NEW AGE

Diana Krall Let’s Fall In Love

Kenan Doğulu Beyaz Yalan

Trincha Live From Heart

Stanley Clarke Quiet Aftternoon

Nazan Öncel Hatırına Sustum

Poe Haunted

Mindi Abair True Blue

Funda Arar Yak Gel

Blue Stone Dreamcatcher

Byron Woods Fly Away

Göksel Baksana Talihe

Vargo The Moment

Jaheim My Place

Manga Beni Benimle Bırak

Zero 7 Destiny

VEJETARYENLERE ÖZEL LEZZETLER

SPECIAL TASTES FOR VEGETARIANS

Zengin mönü seçkimiz içinde vejetaryenleri de unutmadık. Hiçbir hayvansal gıda içermeyen vejetaryen yemeklerimiz günlük üretimler ve bitkilerden elde edilen ürünler kullanılarak hazırlanıyor. Ayrıca özel yemek alternatiflerimiz içinde Jain alışkanlıklarına göre hazırlanan Vejetaryen Hindu yemeği de mevcut.

We also didn’t forget about our vegetarian guests among our rich menus. Vegetarian meals, containing no animal by products, are being prepared with fresh ingredients and all plant derived foods. Additionally,Vegeterian Jain meals which are prepared according to Jain customs,are also one of our special meal alternatives.

Türk Havayolları’ndaki özel yemek seçenekleri için sayfa 172’e bakınız

For more details about the special courses please refer to page 172.

Detaylı bilgi: sayfa 170 More info: page 170

HABERSİZ KALMAYIN

Uçuşlarımız hakkında en güncel bilgilere ulaşacağınız, o an bulunduğunuz rota, zaman dilimi gibi bilgilere de AVOD sisteminden ulaşabilirsiniz. Dünya haberleri saat başı güncellenerek sunulmaktadır.

Uçuşlarımızda son dönem filmlerden sevilen müziklere, yolculuğunuzu keyifli hale getirecek pek çok alternatif mevcut. In our flights there are lots of alternatives for you such as pleasurable blockbuster movies and the latest music hits.

GET THE LATEST NEWS You can reach all the flight information details from the AVOD system. World news is updated hourly.

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 163

161-192-skyinfo_SL0310.indd 163

3/25/10 10:00 PM


ÖNE ÇIKANLAR UP FRONT AVOD NEDİR? A330, B777, bazı A340 ve bazı A321 (C/CL) tipi uçaklarımız ile gerçekleştirilen belirli hatlarda, kabin içi eğlenceye yönelik AVOD (Audio Video On Demand) dijital sistemi kullanılıyor. Yolcularımız program seçimlerini koltuklarındaki kumandayla ya da ekranlarına dokunarak seçebilirler. AVOD sistemindeki programlar, “Bilgi”, “Eğlence” ve “İletişim”den oluşmakta. Eğlencede her zevke filmler; her isteğe cevap veren kısa program kanalı; Pop’tan Türk Sanat Müziği’ne, Jazz’dan New Age’e zengin bir yelpazede müzik dinleme imkânı yer almakta. Ayrıca bireysel ve çoklu oyunculu oyun, çocuk ve sesli kitap kanalları da var İletişim bölümünde ise kısa mesaj/elektronik posta iletişimi kurulabilir. Haber kanalında ise dünya haberlerinin metinleri yolcularımıza sunulmakta. On-line gerçekleştirilen yayında hava durumu haberleri dört saatte bir, diğer haberler de saat başı yenilenmektedir. Bilgi bölümünde; Filo, Kargo, Türk Hava Yolları Özel Yolcu Programı, Destinasyon Rehberi, Türkiye Bilgi Rehberi, Havaalanı Haritası, Uçuş Haritası, Uçuş Kamerası yer almakta. Uçağın önünde ve altındaki iki kamera ile tüm yolcularımız iniş ve kalkışı izleyebilmektedir.

BİLGİ Filo • Kargo • Türk HavaYolları Özel Yolcu Programı • Destinasyon Rehberi • Türkiye Bilgi Rehberi • Havaalanı Haritası • Uçuş Haritası • Uydu, Küre, Gündüz|gece, Gece, Uçuş Rotası, Pilot Görüşü, Zaman Dilimi, Uçuş Bilgisi gibi farklı seçeneklerle görüntülemeyi sağlayan dünya haritası • Uçuş Kamerası: Uçağın önünde ve altındaki iki kamera ile tüm yolcularımız iniş ve kalkışı izleyebilmektedir. • Bağlantılı Seferler Kanalı: Yolcularımız şimdilik sadece İstanbul istasyonundan devam edecekleri bağlantılı seferlerine ilişkin kapı, sefer saati, rötar vs bilgilerini bu kanaldan öğrenebileceklerdir.

INFORMATION Fleet • Cargo • Turkish Airlines’ Frequent Flyer Program v Destinations Guide • Informative Guide to Turkey • Map • Flight Map • Advanced Ixplore: World Map can be followed in Globe, Satellite, Day|Night, Night, Fllow Plane, Pilot’s view, Time Zone, Flight Info view alternatives. All maps can be zoomed. • Flight Camera: All passengers can watch take off and landing on two cameras mounted in the front and back of the plane. • Connecting to Gate: Passengers can follow their connecting flights’ time, gate number, delay info etc. from this channel, at the moment just from Istanbul Airport.

WHAT IS AVOD? The digital AVOD (Audio Video on Demand) in-cabin entertainment system is in use on certain routes served by our A330, A340, B777 and A321 (C/CL) -type aircraft. Passengers can select their program either from the panel in the arm of the seat or simply by touching the screen. Programs in the AVOD system fall into three categories: ‘Information’, ‘Entertainment’ and ‘Communications’. The entertainment program includes films to suit every taste, a short program channel to meet every demand, and a rich spectrum of musical listening from Pop, Jazz and New Age to Turkish Art Music. Also available are a Game Channel with games for single or multiple players, a Children’s Channel, Audio Books. The communications program enables passengers to send and receive short text messages and E-mail. The news channel offers world news, and the on-line broadcast updates the weather forecast every four hours and the news every hour on the hour. ‘Information’ section includes the following choices; Fleet, Cargo, Turkish Airlines’ Frequent Flyer Program, Destinations Guide, Informative Guide to Turkey, Airport Map, Flight Map, and Flight Camera. All passengers can watch takeoff and landing on two cameras mounted in the front and back of the plane.

EĞLENCE Film kanalı • Kısa program kanalı (dizi, belgesel, çizgi film) • Müzik (250 CD’lik albüm + radyo kanalları) • Oyun Kanalı (Bireysel ya da çoklu oyunculu) • Çocuk Kanalı • Sesli Kitap Kanalı.

İLETİŞİM Kısa mesaj|elektronik posta gönderme|alma • Her bir kısa mesaj ve|veya elektronik posta 1.60 USD ile ücretlendirilir. • Geçerli olan bir kredi kartınızı telefonun yan yüzünden geçirip okutarak kısa mesaj|elektronik posta gönderebilir ya da alabilirsiniz. • İniş esnasında teknik sebepler nedeniyle gönderilemeyen mesaj için ücret alınmayacaktır. • Kısa mesajınızı veya Elektronik postanızı gönderilen adrese ulaştırma garantisi verilememektedir. • On Line Haber Yayını • Ekonomi, Magazin, finans, hava durumu vs. içerikli dünya haberleri text halinde yolcularımıza sunulur. • Hava durumu haberleri 4 saatte bir, diğer haberler saat başı yenilenir.

ENTERTAINMENT Film channel • Short films channel (series, documentaries and cartoons) • Music (a 250CD album + radio stations) • Game Channel (for single or multiple players) • Children’s Channel • Audio Books.

COMMUNICATION Send and receive SMS|email • Each SMS and|or E-mail fee is 1.60 USD • All our passengers are able to send and receive SMS and E-mail by swiping a valid credit card to the system and approve charging amount of 1.60 USD both for to send and receive. • You will not be charged for unsent messages. • We cannot guarantee delivery of email and sms messages. • Live Text News • World news such as Economy, Financial, Magazine, Weather etc. are presented in Live Text News Channel • Weather news are renewed in every 4 hours, the other news are renewed every hour.

164 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

161-192-skyinfo_SL0310.indd 164

3/25/10 10:00 PM


FİLM MOVIE THE INFORMANT!

Oyuncular | Cast Frank Welker, Matt Damon, Melanie Lynskey, Scott Bakula, Patton Oswalt Yönetmen | Director: Steven Soderbergh Çarpıcı gerçek bir öyküye dayanan bu heyecanlı komedide, büyük bir şirkette çalışan manikdepresif Mark Whitacre, şirketin vergilerde dolandırıcılık yaptığını anlar ve FBI’a onlar için gönüllü muhbirlik yapmak istediğini belirtir.

POST GRAD

Oyuncular | Cast Alexis Bledel, Jane Lynch, Michael Keaton Yönetmen | Director: Vicky Jenson

Based on a fascinating true story, this comedic thriller recounts the tale of Mark Whitacre, a brilliant corporate man who was the highest-ranking executive to ever turn whistleblower in U.S. history. A hero who becomes mentally unhinged.

Ryden Malby üniversiteden mezun olunca her biri birbirinden ilginç olan aile üyeleri ile yıllar sonra yeniden bir arada yaşamak durumunda kalır. When recent college graduate Ryden Malby can’t nab her dream job in publishing, she is forced to move back in with her eccentric family. Torn between her best friend and her hot next-door neighbor, Ryden realises she needs a new life plan.

ALL ABOUT STEVE

Oyuncular | Cast Bradley Cooper, Sandra Bullock, Ken Jeong, DJ Qualls, Thomas Haden Church Yönetmen | Director: Philip Traill Gazeteler için bulmaca hazırlayan Mary,ilk randevusu sonrasında bir TV muhabirine delicesine aşık olur. Bütün ülkeyi gezerek türlü haberlerde kendini gösterecek ve ona birbirleri için yaratıldıklarını göstermeye çalışacak. Sandra Bullock stars in this romantic comedy about a crossword puzzle creator who falls for a TV journalist after one blind date. Madly in love, she follows him around the country as he moves from one major breaking story to another.

WHITEOUT Oyuncular | Cast Kate Beckinsale, Columbus Short, Tom Skerrit, Alex O’Loughlin, Gabriel Macht Yönetmen | Director: Dominic Sena Antartika’da görevli Carrie Stetko, bölgede işlenmiş bir cinayet için görevlendirilir. Antartika altı ay boyunca karanlığa gömülmeden önce bu soruşturmayı çözmek zorundadır. U.S. Marshall Carrie Stetko is sent to the most unforgiving place on Earth just days before the start of the polar winter to investigate Antarctica’s mysterious first homicide -- a quest that leads her to secrets buried far below the ice. 2009 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 165

161-192-skyinfo_SL0310.indd 165

3/25/10 10:00 PM


FİLM MOVIE THE WHOLE NINE YARDS Oyuncular | Cast: Kevin Pollack, Bruce Willis, Matthew Perry, Rosanna Arquette Yönetmen | Director: Jonathan Lynn Kiralık katil olan Jimmy, Oz Oseransky’nin yeni komşusudur. Oz, sinirlerine hakim olamayan bir diş hekimidir. Birbirine hiç benzemeyen bu iki adamı kader biraraya getirmiştir. Jimmy “The Tulip”, a hit-man with heart, is Oz Oseransky’s new neighbor. Oz, a skittish Montreal dentist, would love to rid himself of his shrewish Canadian wife, who promises him a divorce if he informs on The Tulip. A breezy farce ensues!

THE NAMESAKE

Oyuncular | Cast Jacinda Barrett, Tabu, Kal Penn, Zuleikha Robinson, Yönetmen | Director: Mira Nair Bangladeş’ten gelen Ashoke ve Ashima New York City’ye yerleşirler ve çocuklarının geleceğinin iyi olacağını düşünmektedirler. Ancak, oğulları Gogol anne ve babasına itaat ile kuramk istediği kendi yaşamı arasında bocalamaya başlar... When Bengali immigrants Ashoke and Ashima move to New York City, they are proud of the opportunities their children can enjoy. However, their son Gogol is later torn between parental loyalty and his own ideas about life...

FAME: THE ORIGINAL MOVIE

Oyuncular | Cast Lee Currer, Irene Cara, Paul McCrane, Albert Hague, Antonia Franceschi, Eddie Barth, Tresa Hughes Yönetmen | Director: Alan Parker NYC’de High School of Performing Arts okulunda şöhret sahibi olmak için yanıp tutuşan bir grup dansçı, şarkıcı ve aktörün yaşamını konu alan Oscar ödüllü film. Bu gençler şöhrete kavuşabilecekler mi acaba? The original Oscar-winning hit that chronicles a group of talented dancers, singers, and actors as they make their way through NYC’s High School of Performing Arts in pursuit of that elusive goal -- fame. Can these kids make it to the top?

WALL STREET Oyuncular | Cast: Martin Sheen, Michael Douglas, James Spader, Daryl Hannah, Charlie Sheen Yönetmen | Director: Oliver Stone Gordon Gekko, hisse senedi uzmanı Bud Fox’u şüpheli işlemler yapmaya zorlar – ama dizginlenemeyen hırsı kısa süre içinde tüm Fox ailesini tehdit eder... Bu film Michael Douglas’a Oscar® kazandırdı. Corporate raider Gordon Gekko initiates fledgling stocks trader Bud Fox into the beguiling art of questionable deals – but unfettered greed soon threatens the whole Fox family... This anti-capitalist classic won Michael Douglas an Oscar®.

166 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

161-192-skyinfo_SL0310.indd 166

3/25/10 10:00 PM


AMELIA Oyuncular | Cast: Christopher Eccleston, Hilary Swank, Richard Gere, Mia Wasikowska, Ewan McGregor Yönetmen | Director: Mira Nair Amelia kadın bir pilot olarak yaptığı cesaret abidesi uçuşlarıyla ünlü tarihi bir karakterdir. Film, 1937 yılında Pasifik üzerinde dünyayı turlamak için yola koyulan ve sonra kayıplara karışan Amelia Vidal’ ın hayatı üzerine kurulu. Oscar® winner Hillary Swank plays the legendary aviator whose pioneering solo flights made her a celebrity. Born in Kansas, Earhart didn’t learn to fly until her twenties, yet flew solo across the Atlantic just twelve years later.

MASTER AND COMMANDER

OCEAN’S ELEVEN

Oyuncular | Cast: Billy Boyd, Russell Crowe, Paul Bettany, James D’Arcy Yönetmen | Director: Peter Weir

Oyuncular | Cast Julia Roberts, Brad Pitt, George Clooney, Matt Damon, Andy Garcia, Casey Affleck, Don Cheadle, Carl Reiner Yönetmen | Director: Steven Soderbergh

Napolyon savaşları sırasında Captain Jack Aubrey’e Britanya savaş gemisi HMS Surprise’ ile, daha hızlı ve ağır silahlı Fransız gemisi ‘’Acheron’’u batırması görevi verilir... Sürükleyici bir deniz savaşı öyküsü. During the Napoleonic Wars, Captain Jack Aubrey steers the British warship HMS Surprise on a seemingly hopeless mission to intercept and destroy the ‘’Acheron,’’ a faster and more heavilyarmed French privateer... A rousing seafaring epic.

ADanny Ocean hapisten yeni çıkmış bir soyguncudur. Ancak Danny’nin hapisten çıkınca giriştiği ilk şey tarihin en büyük kumarhane soygununu gerçekleştirmeye çalışmak olacaktır. Just out of prison, Danny Ocean forms a crack team to empty the vault of Terry Benedict’s three Las Vegas casinos. But how can Danny get away with the loot -- and woo his ex-wife back from Benedict? A slick remake of the Rat-Pack classic.

MRS. DOUBTFIRE Oyuncular | Cast: Lisa Jakub, Pierce Brosnan, Robin Williams, Sally Field, Matthew Lawrence Yönetmen | Director: Michael Mann Eşi boşanma davası açtığında, baba Daniel Hillard çocuklarının velayetini kaybeder. Bunalım içine giren Daniel dadı kılılığına girer ve kendi üç çocuğuna bakmak üzere işe alınır... Williams’dan bir komedi şaheseri! When his wife files for divorce, devoted father Daniel Hillard loses custody of his kids. In desperation, Daniel disguises himself as a matronly British nanny and hires on to look after his own three children... Williams’ comic triumph!

2009 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 167

161-192-skyinfo_SL0310.indd 167

3/25/10 10:01 PM


Okyanus aşırı ve Avrupa seferlerimizde yolcularımıza sunulan Video Gösterim programlarımız uçak tipine ve uçuş süresine bağlı olarak değişmektedir.

FİLM MOVIE

ROBOTS

Oyuncular | Cast Ewan McGregor, Robin Williams, Mel Brooks, Paul Giamatti, Halle Berry, Stanley Tucci Yönetmen | Director: Chris Wedge Çok sevdiğimiz “Buz Devri” animasyonunun Oscar ödüllü yönetmeni Chris Wedge, bu kez bizleri sevimli görünüşlü robotların dünyasına götürüyor.

THE DEPARTED

Oyuncular | Cast: Matt Damon, Mark Wahlberg, Martin Sheen, Leonardo DiCaprio, Jack Nicholson Yönetmen | Director: Steven Soderbergh

From the makers of ICE AGE, a visual treat with a stellar vocal cast: in a future peopled by humanoid robots, young inventor Rodney journeys to Robot City where he discovers a plan to make robots obsolete. Can Rodney save his fellow ‘Bots?

Boston’da geçen sürükleyici bir macera: mafya babası Frank Costello’yu alt etmek için polis çaylak polis memuru Billy Costigan’u görevlendirir. Hızlı ve hareketli bir film. A convoluted thriller set in Boston: to take down mob boss Frank Costello, the police get rookie cop Billy Costigan to infiltrate his gang -- while Costello’s protege, Colin, rises through the ranks of the police... Gritty and vibrant.

LADY IN THE WATER

Oyuncular | Cast Sarita Choudhury, Jeffrey Wright, Paul Giamatti, Yönetmen | Director: M. Night Shyamalan Utangaç inşaat yöneticisi Cleveland Heep genç kadını boğulmaktan kurtardığında, başka yaratıkların evine dönmesine engel olduklarını ve sadece Cleveland’ın ona yardımcı olabileceğini söyler... Sürükleyici ve büyüleyici bir macera. When reclusive building manager Cleveland Heep rescues a mysterious young woman from the pool, she claims that creatures from another world are stalking her and only Cleveland can help her return home... A riveting tale of magic and menace.

MISS CONGENIALITY Oyuncular | Cast: Michael Caine, Sandra Bullock, Benjamin Bratt, William Shatner, Ernie Hudson Yönetmen | Director: Donald Petrie Güzellik yarışmasında gizli ajan olarak görev yapan FBI Özel Ajanı Gracie Hart ‘’Miss New Jersey’’ kılığındadır ve makyajla baştan aşağı yenilenmiştir – ama o yakın dövüş sanatında güzellik yarışmasına katılmaktan daha beceriklidir! On an undercover assignment to protect the contestants of a beauty pageant, FBI Special Agent Gracie Hart is dubbed ‘’Miss New Jersey’’ and given a pygmalion makeover -- although she’s better at hand-to-hand combat than graceful walks!

168 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

161-192-skyinfo_SL0310.indd 168

3/25/10 10:01 PM


The video programs available to passengers on our European and trans-Atlantic flights vary with the type of aircraft and length of the flight.

RIVER OF NO RETURN Oyuncular | Cast: Rory Calhoun, Marilyn Monroe, Robert Mitchum Yönetmen | Director: Otto Preminger Baba ve oğlu nehirden bir kumarbaz ile karısını kurtardıklarında, kumarbaz atı ve silahı alıp kaçar ve karısını arkada bırakır ve bu arada, düşman yerliler ise hızla yaklaşmaktadır. Klasik bir Kovboy Filmi, Marilyn Monroe oynuyor. When a father and son rescue a gambler and his wife from a raging river, the gambler steals the horse and rifle, and leaves his wife behind. Meanwhile, hostile Indians are closing in fast. A classic American western staring Marilyn Monroe..

HOW TO STEAL A MILLION

WHERE THE WILD THINGS ARE

Oyuncular | Cast: Catherine Keener, Forest Whitaker, Paul Dano, Catherine O’Hara, James Gandolfini Yönetmen | Director: Spike Jonze

Oyuncular | Cast: Peter O’Toole, Audrey Hepburn Yönetmen | Director: William Wyler

Maurice Sendak’ın sevilen çocuk kitabının büyük ekrana yansıtılmış şekli! Max, akıllı ama hassas ve alıngan bir çocuktur ve evdeki sıkıcı hayatından Vahşi Şeyler ile dolu gizemli bir adaya kaçış yapar – orada Kral ilan edilir!

Malikanesinde usta sanat eserlerini taklit ederek hayatını kazanan Bonnet, 1 milyon dolar değerindeki Cellini Venus’unu sergilettiği müzenin bilimsel inceleme yapma kararı almasıyla ümitsiz duruma düşer.

Maurice Sendak’s beloved children’s book comes to life on the big screen! Max, a rambunctious and sensitive child, escapes the frustrations of home to an island inhabited by mysterious creatures, The Wild Things -where he is crowned King!

PICTURE PERFECT

Oyuncular | Cast Jay Mohr, Kevin Bacon, Olympia Dukakis, Jennifer Aniston Yönetmen | Director: Glenn Gordon Caron

The beloved Hollywood comedy classic featuring Audrey Hepburn as the beautiful granddaughter of Paris’ greatest art forger. In desperation she unwittingly hires a museum detective to steal a forged sculpture of Venus before it’s exposed..

Jennifer Anniston, hala bekâr olduğu için önemli bir pozisyonu kaçıran genç bir reklam yöneticisini oynuyor. Bir nişanlısı olduğunu açıkladığında, işte terfi ettirilmeye başlar ama – herkes olmayan nişanlısı ile tanışmak istemektedirler. Jennifer Anniston plays a junior advertising executive who is passed over for an important promotion because she’s still single. When she invents a fiancée, she starts to advance at work, but there’s a catch -- everyone wants to meet him.

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 2009 SEPTEMBER | EYLÜL |169 SKYLIFE 000

161-192-skyinfo_SL0310.indd 169

3/25/10 10:01 PM


Uzmanlar göre Mozart’ın müziği, akneden Alzheimer’a pek çok hastalığın tedavisinde etkili.

MÜZİK MUSIC KLASİK MÜZİK CLASSICAL MUSIC

POP HITLINE

Craig Armstrong Weather Storm • Tchaikovsky Piano Concerto No1 In B Flat Minor • Elgar Nimrod • Tschaikovsky Dance of The Reed Flutes • Alexander Borodin Sring Quartet No2 In D Major Notturno Andante • Ludwig Van Beethoven Piano Sonata No8 in C minor • Gabriel Faure Pavane (Arr. Craig Leon) • Samuel Barber Adagio For Strings • Johann Pachelbel Canon In D • Giuseppe Verdi La Donna E Mobile (Rigoletto) • Antonio Vivaldi Concerto ‘L’estate’, RV 315 - III- Presto • Frédéric Chopin Piano Concerto No1 In E Minor • Michael Nyman The Heart Asks Pleasure First • Johann Sebastian Bach Air ‘On The G String’ • Johannes Brahms Waltz No. 15 In A Flat • Gustav Mahler Symphony No. 5 In C Sharp Minor - IV. Adagietto • Sergei Rachmaninow Piano Concerto No. 2 In C Minor (Opening) • Wolfgang Amadeus Mozart Lacrimosa (Requiem In D Minor K626) • Johann Strauss On The Beautiful Blue Danube • Stanley Myers Cavatina • Craig Armstrong Balcony Scene • Wolfgang Amadeus Mozart Piano Concerto No21 in C • Vaughan Williams Greensleeves • Johann Sebastian Bach Goldberg Variations

CAZ JAZZ Earl Klugh Sleepyhead • Herbie Hancock Solitude • Diana Krall Lets Fall In Love • Ramsey Lewis Sun Goddess • Weather Report A Remark You Made • Stanley Clarke Quiet Afternoon • The Sax Pack Fallin For You • Rick Braun Shining Star • Peter White Dreamwalk (with Phil Kenzie on Alto Sax) • Mindi Abair True Blue • Marion Meadows Suede • Byron Woods Fly Away • Brian Simpson It’s All Good • Dave Koz Faces of The Heart • Chuck Loeb Tropical • Jaheim My Place • Kenny G Silhouette • Stan Getz

& João Gilberto Ft. A. Carlos Jobim Desafinado • Luis Armstrong What A Wonderful World

Black Eyed Peas Boom Boom Pow • Beyonce Halo • Jamie Foxx Blame It (On The Alcohol) ft. T-Pain • Jordin Sparks Battlefield • Kid Cudi Day ‘N’ Nite • Shinedown Second Chance • Sean Kingston Fire Burning • Adam Lambert Mad World • Keri Hilson Knock You Down • Keith Urban Kiss A Girl • Black Eyed Peas I Gotta Feeling • Kris Allen No Boundaries • Lady Gaga Love Game • Souljah Boy Kiss Me Thru The Phone • Kelly Clarkson I Do Not Hook Up • T.I ft Justin Timberlake Dead and Gone • Kristina Debarge Goodbye • David Cook Permanent • Pink Please Don’t Leave Me • Charice Note to God • Nickelback If Today Was Your Last Day • Lady Antebellum I Run To You • Taylor Swift You Belong With Me

HAFİF MÜZİK EASY LISTENING

Berlin Take My Breath Away • Roxette Listen To Your Heart • Brian Ferry & Roxy Music Jealous Guy • Fleetwood Mac Seven Wonders • Crowded House Don’t Dream It’s Over • Duran Duran Ordinary World • Frankie Goes To Hollywood The Power Of Love • George Michael with Aretha Franklin I Knew You Were Waiting (For Me) • Phil Collins Separate Lives • Hall and Oates She’s Gone • Whitesnake Is This Love • Carly Simon & Michael McDonald You Belong To Me • Foreigner I Want To Know What Love Is • The Corrs What Can I Do • George Michael A Different Corner • Nazareth Love Hurts • Extreme More than Words • Joe Cocker & Jennifer Warnes Up Where We Belong • Sinead O’Connor Nothing Compares To You • Firehouse Love Of A Lifetime

NEW AGE

Amethystium

Arcus • Emiliana Torrini Unemployed In Summertime • Paul Schwarz Veni Redemptor Gentium • Trincha Live From Heart • Achillea Amor (Parte I) • 3rd Force Echoes of a Dream • B-Tribe Sensual • Poe Haunted • Jens Gad Navajo • Blue Stone Dreamcatcher • Cantoma Essarai • Agron Love My Soul • Diane Arkenstone Under The Blue Sky • Kevin Wood Honoring Tradition • Vargo The Moment • Narsilion Faraway • Medwyn Goodall The Willow • Zero 7 Destiny

Avustralya kökenli country muzik sanatçısı Keith Urban, şu sıralar önümüzdeki aylarda çıkacağı küçük dünya turnesine hazırlanıyor. Sanatçı 16 Nisan’da Floransa, 24 Nisan’da California, 29 Mayıs’ta Lousiana’da olacak.. New Zealand-born Australian country music singer Keith Urban is getting ready to take off on a short world tour in the months ahead. The singer will appear in Florence on April 16, California on April 24, Louisiana on May 29. .

Müzik programları okyanus aşırı seferlerimiz ile uçuş süresine bağlı olarak Avrupa seferlerimizde müzik sistemine sahip uçak tiplerinde dinlenebilmektedir. Music program can be listened to on long distance flights and Europe flights depending on the flight duration with the aircrafts equipped with music system.

170 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

161-192-skyinfo_SL0310.indd 170

3/25/10 10:01 PM


According to the experts, the music of Mozart is effective in treating a raft of diseases from acne to Alzheimer’s.

UÇAK TİPİNE GÖRE MÜZİK KANALLARI MUSIC CHANNELS BY CRAFT TYPE A340

FEATURED TURKISH ARTIST FEATURED TURKISH ARTIST A330

A320|21

B737-800

Caz Jazz Hafif Müzik Easy Listening Pop Hitline Klasik Classical New Age Türkçe Pop Turkish Pop Ayın Sanatçısı Featured Artist (Tr) Türk Halk + Sanat Traditional + Classical Turkish Uçağa giriş Boarding

TÜRK SANAT MÜZİĞİ + HALK MÜZİĞİ TRADITIONAL + CLASSICAL TURKISH Zeki Müren İmkânsız • Muazzez Ersoy Gözlerimden Yüzün • Yılmaz Morgül Köprüler Yaptırdım • Hülya Sözer Mihrabım Diyerek • Umut Akyürek Artık Yeşerecek Bir Dalım Yok • Zekai Tunca Eski Dostlar • Emel Sayın Bülbülün Çilesi • Muazzez Abacı Yaşımı Sormayın • Necmettin Yıldırım Nasıl Geçti Habersiz • Mediha Demirkıran Seninle Bir Sonbahar • Emel Sayın Duydum ki Unutmuşsun • Hüner Coşkuner Seni Ben Ellerin Olsun • Cengiz Kurtoğlu Tara Saçını Tara • Şükriye Tutkun Pencereden Kar Geliyor • Orhan Hakalmaz Aslım Paktır • Arzu Oy Sevdiğim • Kıvırcık Ali Bir Selam Sal • Elif Yıldız Kalenin Bedenleri • Onur Akın 33 Kurşun • İlkay Akkaya Ordunun Dereleri • Kubat Sen Gülersen • Şevval Sam Dertliyim Kederliyim • Aydın Öztürk Bela Çiçeğim

• Notalar Savaşınca (Kıbrıs Belgeselinden) • Sarı Zeybek • Yeşilada (Kıbrıs Belgeseli) • Zaman İçinde • Fahir Atakoğlu 2 Sultan • Uzaklara • Beyoğlu • Geçiniz • As One As One • Hayat • Sonbahar About Autumn • La Luna As One As One World Lounge Mix • One Onun için • Beyza’nın Kadınları Soundtrack Beyza’nın Kadınları • İz Geze Geze • Gözyaşı • İstanbul (Sertab Erener) • İlk Aşk • Ağır Roman Bale Suiti 2 • Istanbul In Blue Istanbul In Blue

BATI YAKASI

TÜRK POP MÜZİĞİ TURKISH POP Nalan Yaralıyım • Özgün Zilli • Ajda Pekkan Resim • Murat Boz Özledim • Gülben Ergen Giden Günlerim Oldu • Kenan Doğulu Beyaz Yalan • Niran Ünsal Sen Nasıl Delikanlısın • Serdar Ortaç Hadi Çal • Nazan Öncel Hatırına Sustum • Yalın Ah Be Kardeşim • Funda Arar Yak Gel • Gökhan Tepe Çok Özlüyorum • Sıla İnşallah • Batı Yakası 4 Gün Önce • Göksel Baksana Talihe • Manga Beni Benimle Bırak • Ziynet Sali Beş Çayı • Meyra Karar Bize Ait • Müslüm Gürses Tutamıyorum Zamanı • Gülben Ergen Söz • Teoman Çoban Yıldızı • Ebru Yaşar İçime Çeke Çeke

161-192-skyinfo_SL0310.indd 171

Fahir Atakoğlu 1 12 • Demirkırat (Jenerik) • Deniz • Mavi

Türkiye’nin genç gruplarından Batı Yakası’nın temelleri, 2003’te iki arkadaş Ergün ve Korhan’ın ellerine gitarı almasıyla atıldı. O zamanlar okulun bazı etkinliklerinde ve küçük kafelerde çalıyorlardı. Rock grubu kurmaya karar verdiklerinde biri, Ergün, mecburen davula geçti. Lise arkadaşları İlkay (elektrogitar) ve Tolga’yı (basgitar) da yanlarına alarak isimlerinin baş harflerinden oluşan E.T.K.İ.’yi kurdular. Çanakkale, Türkiye’nin en batısında olduğundan oy birliğiyle ‘Batı Yakası’ isminde karar kılan grup; 2008’de bir müzik yarışmasına katıldı ve birinci oldu. İlk albümlerini geçtiğimiz Mayıs ayında grubun ismiyle çıkaran Batı Yakası, o konser senin bu konser benim gezmeye devam ediyor.

One of Turkey’s up-and-coming young rock groups, Batı Yakası (West Side) got its start when two friends, Ergün and Korhan, got their hands on guitars back in 2003. Playing at school events and in small cafes, they eventually formed their own group, which meant Ergün had to take up percussion. Adding high school buddies İlkay (electroguitar) and Tolga (bass guitar) to the group, they formed E.T.K.İ (IMPACT), using the first initials of their first names. The group, which voted unanimously to take the name ‘West Side’ since Çanakkale is Turkey’s westernmost point, entered a music contest in 2008 and won. Bringing out their first album last May under the same name as the group, West Side, they continue to give concerts all over the place.

3/25/10 10:01 PM


YEMEK FOOD ÖZEL YEMEK SERVİSİ

UNUTMAYIN!

Yapılan araştırmalar, özel yemek servisinin yolcularımızın bireysel ihtiyaçlarını karşılamak anlamında son derece önemli olduğunu kanıtlamaktadır. Türk Hava Yolları A.O. yüksek kalite standartlarında üretilen özel yemek servisi ile; yolcularımıza uçaklarımızda özel misafir konumunda olduklarını hissettirmenin yanı sıra, yolculuklarının uzun süre hatırlanabilecek güzel hatıralarla dolu olmasını da amaçlamaktadır.

DBML ( DİABETİK YEMEK) Kan şekeri düzeyini belli bir seviyede tutmak zorunda olan yolcularımız için hazırlanan yemek tipidir.

yemek tipidir. Türk Hava Yolları’nın uçuşlarında sunulan tüm yemek çeşitleri MOML (Müslüman Yemeği) kuralları kapsamındadır.

• Özel Yemek talepleri uçuş rezervasyonu sırasında veya uçuştan en az 24 saat öncesinde yapılmalıdır.

FPML (MEYVE ÇEŞİTLERİNDEN

• Gıdalara karşı herhangi bir alerjik durumu olan yolcularımızdan, özel yemek siparişleri sırasında doktor raporu ile birlikte bu konunun iletilmesi talep edilmektedir.

GFML (GLUTENSİZ YEMEK) Tahıl proteinine alerjik olan yolcularımız için sunulmakta olan; buğday, arpa, yulaf ve çavdar gibi ürünlerin kesinlikle kullanılmadığı yemek tipidir.

NLML (AZ LAKTOZLU YEMEK) Süt proteinine alerjisi olan yolcularımız tarafından tercih edilen bu özel yemekte, süt ve süt ürünleri kullanılmamaktadır.

IATA üyesi olan tüm havayolları, kuruluşun belirlemiş olduğu tiplerde özel yemekleri uçaklarında sunmaktadır.

• İç hat seferlerimizde özel yemek servisi bulunmamaktadır.

• Türk Hava Yolları’nın uçuşlarında sunulan tüm yemek çeşitleri MOML (Müslüman Yemeği) kuralları kapsamındadır. AVML

(HİNT TİPİ VEJETARYEN YEMEK)

Hayvansal protein içermeyen Asya/ Hint tipi baharatlı vejeteryan yemek çeşididir. BBML (BEBEK YEMEĞI) Hazır kavanoz bebek mamaları istek üzerine uçaklarımızda sunulmaktadır. Mamalar meyveli ve sebzeli olarak 2 çeşittir. Ailelerin yanlarında kendi mamalarını getirmeleri halinde uçuş ekibimiz hazırlaması konusunda yardımcı olabilecektir.

OLUŞAN YEMEK)

Meyve çeşitlerinden oluşan yemek tipidir.

HNML (HİNT YEMEĞİ) İçeriğinde sığır eti ve yumurta kullanılmayan Hint tipi vejeteryan yemek. (Tüm Hindistan seferlerimizde YC için sunulan sıcak yemek seçenekleri arasında Hint yemeği seçeneğimiz de özel yemek siparişi verilmeksizin uçaklarımızda sunulmaktadır.) KSML (KOSHER YEMEĞİ) Tamamıyla Musevi beslenme kural ve inançları doğrultusunda hazırlanarak sunulan yemek tipleridir. LCML (DÜŞÜK KALORİLİ YEMEK) Düşük yağlı, yüksek proteinli ve şeker içeriği bakımından düşük seviyede olan yiyecekler ile hazırlanan yemek tipidir.

BLML (SİNDİRİMİ KOLAY YEMEK) Bu yemek tipi sindirim sistemi ve çiğneme problemi olan yolcularımız içindir.

LFML (AZ YAĞLI YEMEK) Hayvansal yağlar bakımından zayıf, kızartma ve yumurta içermeyen yemek tipidir.

CHML (CHILD MEAL / ÇOCUK YEMEĞİ) Görsel olarak eğlenceli bir tabak dizayn ve sunumu ile çocuklara hitap edebilecek ürünler ile hazırlanan yemek tipidir. 02-12 yaş arası çoçuk yolcularımız için önerilmektedir.

LSML (AZ TUZLU YEMEK) Minimum düzeyde sodyum/tuz içeren yemek tipidir. MOML (MÜSLÜMAN YEMEĞİ) İçeriğinde domuz ve/veya domuz ürünleri bulunmayan, üretim aşamalarında alkol kullanılmayan

RVML (ÇİĞ SEBZE/MEYVE YEMEĞİ) Çiğ sebze ve meyvelerden oluşan yemek tipidir. SFML(DENİZ ÜRÜNLERİI YEMEĞİ) Deniz ürünleri içeren yemek tipidir. VGML (KOYU KURALLARA BAĞLI VEJETARYEN YEMEK)

Koyu kurallara bağlı, süt ürünleri de içermeyen vejeteryen yemek tipidir. VJML (JAIN (VEJETARYEN HİNDU) YEMEĞİ)

‘Jain’ alışkanlıklarına göre hazırlanan Vejetaryen Hindu yemek tipidir. VLML (YUMURTA VE SÜT ÜRÜNÜ KULLANILABİLEN VEJETARYEN YEMEK)

Et, balık, deniz ürünleri içermemektedir. İçeriğinde süt, tereyağ, peynir vs. ürünler kullanılabilen yemek tipidir. VOML (SEBZE VE MEYVELER İLE

HAZIRLANAN VEJETARYEN YEMEK)

Sebze ve meyveler ile hazırlanan vejetaryen yemek tipidir. SPML (ÖZEL YEMEK (KUTLAMA PASTASI))

Doğum günleri, yıldönümleri gibi özel günler için sunulan kutlama pastasıdır.

Fotoğraflarda gözüken menü içeriklerindeki ürünler mevsimlere, uçulan hatlara ve kalkış saatlerine göre değişebilmektedir.

DBML (DIABETIC MEAL)

GFML (GLUTEN FREE MEAL)

CHML (CHILD MEAL)

172 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

161-192-skyinfo_SL0310.indd 172

3/25/10 10:02 PM


SPECIAL MEAL SERVICE

Recent polls carried out show that meeting special meal requirements is of the utmost importance for customer satisfaction. By presenting special meals with the highest degree of quality and consistency, Turkish Airlines aims to make your travel a memorable one, besides making you feel like a special guest on our flights. IATA member airlines, supply the special meal types that are defined according to IATA SPML guidelines.

DON’T FORGET!

• There is no special meal

DBML (DIABETIC MEAL) For those who need to manage their blood sugar levels.

• Special meal requests have

FPML (FRUIT PLATTER MEAL)

service on our domestic flights.

to be done during your reservation to a flight or at least 24 hours in advance of your flight.

• Please advise if you have any allergies, like nut allergy etc., with a doctor’s report.

• All the meals served in Turkish Airlines can be determined as MOML (Muslim Meal).

AVML (VEGETARIAN HINDU / ASIATIC MEAL )

Spicy vegetarian combinations with limited use of dairy products. BBML (BABY MEAL ) Two types (with fruit and vegetable) of glass jar baby food will be available on request. If parents bring their own, our cabin crew would help for preparation. BLML (BLAND MEAL) For those with digestive tract, gut disorders or chewing problems. CHML (CHILD MEAL)

Contains a combination of appropriate and nicely decorated foods which appeal to children. Recomended for children aged 02-12 years.

CHML (CHILD MEAL)

Contains seasonal fresh fruits. GFML (GLUTEN INTOLERANT MEAL)

Supplied for those who are allergic to grain flour which does not contain products like wheat, barley, oat and rye. HNML (HINDU MEAL)

Vegetarian food prepared in an Indian style which does not contain beef or eggs. (We serve Hindu meal choices in our India flights for YC services.) KSML (KOSHER MEAL)

These meals are prepared to comply with Jewish dietary laws. LCML (LOW CALORIE MEAL) A low calorie diet should not contain excessive protein portions and should be low in fat and sugar. LFML (LOW FAT MEAL) High fiber meal with reduced amounts of fat. Does not contain eggs or products fried in fat.

Airlines can be determined as MOML. NLML (LOW LACTOSE MEAL) Generally prefered by customers who are allergic to dairy products. Does not contain dairy products or their derivatives. RVML (VEGETARIAN RAW MEAL) Contains only raw vegetables or fruits. SFML (SEA FOOD MEAL) Contains a selection of seafood. VGML (STRICT VEGETARIAN MEAL)

No dairy products.

VJML (JAIN MEAL) Hindu Vegetarian food prepared Indian style, based on Jain customs. VLML (VEGETARIAN LACTO OVO MEAL)

Does not contain meat or seafood. May contain dairy products such as milk, butter, cheese etc. VOML (VEGETARIAN ORIENTAL MEAL)

LSML (LOW SALT MEAL) Low sodium meal; prepared with ingredients that are low in salt and sodium content.

Prepared with vegetables and fruits.

MOML (MUSLIM MEAL ) Does not contain pork, and/or pork products. Also alcohol is not used in the production process. All the meals served by Turkish

Cake for greetings like birthdays and honeymoons.

SPML (SPECIAL MEAL (CELEBRATION CAKE))

The contents of the meals in the photographs may be different according to the season, destination points and departure time.

SFML (SEAFOOD MEAL)

VGML (VEGETARIAN MEAL)

HNML&JNML (HINDU MEAL- JAIN MEAL)

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 173

161-192-skyinfo_SL0310.indd 173

3/25/10 10:02 PM


ONLINE CHECK-IN

Online Check-in işlemlerinizi uçuşunuzun kalkış saatinden 24 saat öncesinden başlayıp uçuşunuza 90 dakika kalıncaya dek gerçekleştirebilirsiniz. Online check-in is available from 24 hours to 90 minutes before the departure time of your flight.

NASIL YAPILIR? HOW TO CHECK-IN ONLINE

1

2 3

4 AVANTAJLARI NEDİR? WHAT ARE THE ADVANTAGES?

• Tüm uçuşlara ait koltukları seçebilir, • Miles&Smiles kart bilginizin sisteme • You can select your own seats for all flights. işlenmesini sağlayabilirsiniz. • You can enter your Miles&Smiles card • ‘Koltuk değiştirme’ imkânından information if it has not been recorded faydalanabilir,

• You can also use the seat change facility.

in your reservation.

• www.thy.com adresinde bulunan

‘Online İşlemler’ bölümünde işleminizi isim ve soyadı bilgilerinizin yanı sıra, elektronik bilet numaranızı ya da rezervasyon numaranızı (PNR) yazarak başlatabilirsiniz. • By using the ‘Online Services’ link from www.thy.com you can initiate your check-in online. Besides your name, you need to enter your Electronic Ticket number or Reservation Code (PNR). •Rezervasyon kaydınızdan check-in yapmak istediğiniz yolcuları seçerek oturmak istediğiniz koltukları belirleyebilirsiniz. Bu aşamada bağlantılı tüm uçuşlara check-in yapabilirsiniz. • You can select the passengers that you want to check-in online from your reservation record and then you can select your seats. You can also check in online for connected flights.

•E-posta veya cep telefonu bilginizi

girerek check-in işleminizin son durumu hakkında bilgi talep edebilirsiniz. •You can ask for information about the status of your check-in by entering your e-mail address or mobile phone number.

• Uygulamanın geçerli olduğu

istasyonlardan başlayan uçuşlarınız için biniş kartı bastıktan sonra doğrudan biniş kapısına gidebilirsiniz. (Bu işlem elektronik biletli yolcularımız için geçerlidir.) • At the airport, get your boarding cards printed out at Departures where this application is in use and then you can proceed directly to the boarding gate.(Only for the passengers with e-tickets)

• Eğer bagajınız yok ise uçuş kartınızı bastırıp doğrudan uçuş kapısına gidebilirsiniz. Bagajınız var ise size özel Online Check-in kontuarından bagaj işlemlerinizi yaptırabilirsiniz. • If you do not have any baggage you can proceed directly to the boarding gate after printing out your boarding card. If you have baggage you can complete your baggage operation from online check-in desks at the airport.

174 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

161-192-skyinfo_SL0310.indd 174

3/25/10 10:02 PM


Daha fazla bilgi almak için

www.thy.com’u

ziyaret edebilirsiniz.

For further information please visit www.thy.com

SELF CHECK-IN NASIL YAPILIR? HOW TO DO SELF CHECK-IN?

1 2

• Havalimanına ulaştığınızda

Self Check-in cihazlarının ekranına dokunarak uygulamayı başlatabilirsiniz. • At the airport you can easily initiate your check-in by using our Self-Check-in kiosks.

• Tercihinize göre Miles&Smiles veya

herhangi bir banka kartınızı kullanarak ya da ad, soyad yanı sıra Rezervasyon Kodu (PNR) veya Elektronik Bilet numaranızı girerek bir sonraki adıma ilerleyebilirsiniz. (Biletini internet üzerinden kredi kartı ile alan yolcularımızın check-in yapabilmeleri için ödemeyi yaptıkları kredi kartını kullanmaları gerekmektedir.) • Based on your preference you can either use your Miles&Smiles or any credit/debit card or enter your name and surname and your Reservation Code (PNR) or Electronic Ticket number to proceed the next step. (Passengers who have purchased their tickets via the internet using a credit card need to use the same card to be able to check-in.)

3

• Uçuş bilgilerinize ulaştıktan sonra

4

• Biniş kartınızı bastırabilir ve doğrudan

listeden kendinizi ve|veya beraberinizde check-in yapmak istediğiniz yolcuları seçerek oturmak istediğiniz koltukları belirleyebilirsiniz. • After viewing your flight information, you can select your name and/or those of any accompanying passengers that you want to check-in, and then you can choose your seats.

uçuş kapısına gidebilirsiniz.

• You can then print your boarding cards and proceed directly to the boarding gate.

BAGAJINIZ VARSA... IF YOU HAVE BAGGAGE... Bagaj işlemlerinizi check-in bankolarından ya da ‘Bagaj Teslim Bankosu’ndan tamamlayabilirsiniz. You may check your baggage from check-in desks or from the ‘Baggage Drop Off’ points. 2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 175

161-192-skyinfo_SL0310.indd 175

3/25/10 10:02 PM





thy.com 34 dilde yayında thy.com is online in 34 languages

ONLİNE ORTAMDA SEYAHATİNİZİ PLANLAYIN

Gideceğiniz destinasyondaki otel rezervasyonlarını yapabilirsiniz.

PLAN YOUR TRIP ONLINE You may book the hotel reservations for your destinations.

ÇEVRİMİÇİ ONLINE ONLINE İŞLEMLER İLE ZAMAN KAZANIN Online biletten check-in’e birçok işlemi thy.com’dan yapabilirsiniz.

SAVE TIME WITH THE ONLINE SERVICES You may buy your online ticket & check-in via thy. com.

BİLGİ EDİNİN

Türk Hava Yolları ile ilgili merak ettiğiniz her şey burada.

GET INFO Everything you want to know about Turkish Airlines is here.

SKYLIFE DERGİSİNİ OKUYUN Skylife dergisinin tüm içeriğine online ulaşabilirsiniz.

READ SKYLIFE MAGAZINE You can access the whole content of Skylife magazine.

MİLLERİNİZİ YÖNETİN Miles&Smiles üyeleri milleriyle ilgili her türlü işlemi online yapabilir.

MANAGE YOUR MILES Miles&Smiles members can easily manage their accounts online.

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 177

161-192-skyinfo_SL0310.indd 177

3/25/10 10:02 PM


MİSAFİRLERİMİZ OUR GUESTS BEBEKLER İÇİN • Bebek maması,

uçuşlarımızda “özel yemek” kapsamındadır. Rezervasyon sırasında ve tarifeli kalkış saatinden en az 24 saat önce; özel yemek (BBML - Bebek Maması) talebi yapmalısınız. • Cam kavanozda verilen mamalarda meyveli ve sebzeli iki seçenek bulunmaktadır. • Özel yemek talebinde bulunamayan yolcularımız için İstanbul ve Ankara çıkışlı iç hat ve tüm dış hat uçuşlarımızda, uçaklarımızda kısıtlı miktarda ekstra bebek maması bulundurulmaktadır. Talep etmek için lütfen kabin ekbimize bildiriniz. Yoğun talepten dolayı tükenmiş ise özür dileriz. • Yer numaranızı alırken, bebeğinizin olduğunu ve önde oturmanız gerektiğini hatırlatmalısınız. Kabin girişinde, sağ, sol veya orta sıra koltukların önündeki pusetleri kullanabilirsiniz. (Her uçağımızda bebek puseti mevcut değildir) • Bebeğinizin bakımı için, özel modifikasyonlu tuvaletleri kullanabilirsiniz.

INFANT PASSENGERS

• Since baby food falls into the

category of ‘special food’ on our flights, special food (Baby Food) request must be made either when making a reservation, or at least 24 hours before scheduled takeoff. • Two types of baby food, fruit and vegetable, are available in jars. • In case of failure to request in advance, a limited amount of extra baby food is available on flights originating from Istanbul and Ankara airports. Please contact our cabin crew for your request. We apologize if baby food has run out due to high demand. •You must specify that you have an infant with you at check-in so that you can be placed in the front row of seats. You can use the cribs, which can be hung on the walls at the entrance to the cabin in front of the right, left and central rows of seats (Cribs are not available for all types of flights.) • You may use the specially modified lavatories for baby care.

HASTA VE BEBEK BEKLEYEN YOLCULAR İÇİN

• Hasta yolcu için bilet

alınırken ‘Hasta Yolcu Formu’ düzenlenerek bilete iliştirilmelidir. Hasta yolcunun seyahat edebilmesi için hastalık türünü belirten ve hastalığın yolculuğa engel olmayacağına dair son 10 gün içinde alınmış doktor raporu gereklidir. • Bakıma muhtaç olan yolcu, refakatçi ile kabul edilir. • Tek bebek bekleyen yolcular, 28. haftadan-36. haftaya kadar doktorundan alınmış (son 7 gün içinde ) “Uçakla Seyahatinde Herhangi Bir Sakınca Yoktur” rapor ile uçuşa kabul edilebilir. 36 haftadan sonra ise doktor raporu olsa dahi kabul edilmez. • İki veya daha fazla bebek bekleyen yolcular, 28. haftadan- 32. haftaya kadar doktorundan son 7 gün içinde alınmış “Uçakla Seyahatinde Herhangi Bir Sakınca Yoktur” raporu ile uçuşa kabul edilebilir. 32 haftadan sonra ise doktor raporu olsa dahi kabul edilmez. • Tüm doktor raporları üzerinde raporu düzenleyen doktorun adı, soyadı, diploma numarası ve imzası bulunması zorunludur.

EVCİL HAYVANLAR İÇİN • Uçak kabininde evcil hayvan

taşıyabilmeniz için rezervasyon yaptırmalısınız. • Evcil hayvan, yolcu tarafından getirilen uygun özel bir kafes, kutu ya da çanta içerisinde kabine alınır. Standartlara uymayan muhafazalar kabul edilmez. Yolcu, evcil hayvanın geçerli bir sağlık belgesi ve aşı kağıdını yanında bulundurmalıdır. • Evcil hayvanlar kabinde oldukları süre içinde bulundukları muhafazalarından çıkartılamaz ve muhafazalar sahiplerinin oturdukları koltukların önünde kabin içindeki

SICK PASSENGERS AND EXPECTANT MOTHERS

• While purchasing the ticket,

a Sick Passenger Form must be filled and attached to the cover of the ticket. A medical clearance is obligatory and it must be dated max 10 days prior to the flight date. • Passenger whose illness is severe enough to require care cannot fly unaccompanied. • If the mother is pregnant with one baby; she is permitted to travel between 28-36 weeks of the pregnancy with the medical clearance (issuing date max 7 days) which states “Fit to travel by air carriage” by the doctor. It is not permitted to travel after 36 weeks pregnancy even with a medical clearance. • If the mother is expecting twins or more; it is permitted to travel between 28-32 weeks of the pregnancy with the medical clearance (issuing date max 7 days) which states “Fit to travel by air carriage” by the doctor. It is not permitted to travel after 32 weeks pregnancy even with a medical clearance. • The doctor’s name, surname, diploma number and signature must be shown clearly on the medical clearance.

PETS gidiş ve gelişe engel olmayacak şekilde yerleştirilir. • Yolcu kabininde taşınması mümkün olmayan evcil hayvanlar ise yolcu tarafından sağlanan ve gerekli şartlara uygun muhafazaların içinde, kargo kompartmanında taşınır. • Check-in sırasında sadece kedi ve köpek (amerikan pitbull terrier, amerikan staffordshire terrier, bull terrier, staffordshire bull terrier, japanese tosa, dogo argentino, doberman, rottweiller gibi tehlike arz eden köpekler hariç) kabul edilir.

• Reservations are required for carriage

of pets in the cabin. • Passengers may carry pets in the cabin only if they are in cages which meet airline specifications. Domestic animals flying in the passenger cabin must possess a valid and up-to-date record of health and vaccination. •While on the aircraft, pets are not allowed out of their containers, which must be placed in front of the owner’s seat so as not to obstruct movement within the cabin.

•Pets, which cannot be carried in the

cabin, can be carried in the hold in appropriate containers supplied by their owners. • Only cats and dogs (except American pitbull terrier, American Staffordshire terrier, bull terrier, Staffordshire bull terrier, Japanese tosa, dogo argentino, doberman, rottweiller etc type of fighting dogs) are allowed on Turkish Airlines flights.

178 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

161-192-skyinfo_SL0310.indd 178

3/25/10 10:02 PM


GÖÇMEN YÖNETMELİĞİ IMMIGRATION REGULATIONS ABD’ye uçakla giden bütün yolcuların (ya da her aileyi temsilen yalnızca bir kişinin) Gümrük Deklare Formu doldurması gerekmektedir. ABD vatandaşları, yeşil kart sahipleri, Kanada vatandaşları ya da yeni göçmenlerin dışında, geçerli bir ABD vizesine sahip ve son varış noktası ABD ya da ABD’nin dışındaki bir ülkeye transit olan yolcuların beyaz renkli I-94 formunu doldurması zorunludur. Aşağıda adı geçen ülkelerden birine ait bir pasaportla giriş yapıyorsanız ya da ABD vizesi olmadan (vize muafiyet programı altında) transit yolcu gibi konaklıyorsanız yeşil renkli I-94W formunu doldurulmanız gerekmektedir. Ülkeler: Andorra, Avustralya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Almanya, Büyük Britanya, İzlanda, İtalya, Japonya, Liechtenstein, Lüksemburg, Monako, Hollanda, Yeni Zelanda,Norveç, San Marino, İspanya, İsveç ve İsviçre.

If you are flying to the United States, please note that all passengers (or one passenger per family) must complete a Customs Declaration Form. Apart from US citizens, greencard holders, Canadian citizens and new immigrants, all passengers travelling to the United States, whether as their final destination or in transit to another country, are obliged to fill out the white I-94 form. The green I-94W form must be completed if you hold a passport from one of the countries below or if you are making an intermediate stop in U.S as a transit passenger without a U.S. visa under the visa waiver program. Countries: Andorra, Australia, Austria, Belgium, Denmark, Finland, France, Germany, Great Britain, Iceland, Italy, Japan, Liechtestein, Luxembourg, Monaco, Netherlands, New Zealand, Norway, San Marino, Spain, Sweden or Switzerland.

N

161-192-skyinfo_SL0310.indd 179

3/25/10 10:02 PM


B 777-300 ER Uçak adedi • Number of aircraft: 4 Azami kalkış ağırlığı Maximum take off weight: 351.534 kg (TC-JJA,JJB,-JJC), 337.926 kg (TC-JJD) Kanat açıklığı • Wing span: 64.80 m Gövde uzunluğu • Length: 73.90 m Yerden yüksekliği • Height: 18.75 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 900 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 312 Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 33, 34 (EC); 49 (BC) ; 90 FC Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 43.100 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 14.685 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 57.784 kg|201.6 m3

A 340-311|313 Uçak adedi • Number of aircraft: 9 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 257.000 kg (A 340-311), 275.000 kg (A340-313) Kanat açıklığı • Wing span: 60.30 m Gövde uzunluğu • Length: 63.69 m Yerden yüksekliği • Height: 16.85 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 890 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 270 (TC-JIJ , TC-JIK 278 yolcu) Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 33,34(EC);60 (BC) (TC-JIJ , TC-JIK 71-73 inch) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 41.100 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 11.952 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 44.836 kg|152.80 m3

A 330-203 Uçak adedi • Number of aircraft: 7 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 233.000 kg Kanat açıklığı • Wing span: 60.30 m Gövde uzunluğu • Length: 58.80 m Yerden yüksekliği • Height: 17.40 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 890 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 250 (TC-JNA-...-JNE), 281 (TC-JNF,-JNG) Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 32, 33 (EC); 55, 61 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 41.000 ft Azami menzil • Maximum passenger range:10.371 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 37.528 kg|105.95 m3

A321-231|211 Uçak adedi • Number of aircraft: 21 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 89.000 kg Kanat açıklığı • Wing span: 34.09 m Gövde uzunluğu • Length: 44.51 m Yerden yüksekliği • Height: 11.76 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 835|844 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 178/181/194/195/196/210 Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30, 31, 32 (EC); 33, 34, 36, 48 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 39.000 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 2.250|3.200 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 12.837-11.548 kg/58-46.49 m3

180 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

161-192-skyinfo_SL0310.indd 180

3/25/10 10:02 PM


B 737-800 Uçak adedi • Number of aircraft: 47 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 79.015 kg Kanat açıklığı • Wing span: 34.31 m|35.78 m Gövde uzunluğu • Length: 39.47 m Yerden yüksekliği • Height: 12.55 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 858 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 165 (TC-JFC-...-JGF, TCJGJ...-JGP,TC-JGY...-JHF), 155 (TC-JGG...-JGI, TC-JGR...-JGV) Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30 (EC); 31 (EC); 35, 38 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 41.000 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 4.755 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 8.408 kg|45.05 m3

B 737-700 Uçak adedi • Number of aircraft: 2 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 61.998 kg Kanat açıklığı • Wing span: 35.80 m Gövde uzunluğu • Length: 33.60 m Yerden yüksekliği • Height: 12.55 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 858 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 149 Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 41.000 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 1.800 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 4178 kg | 27.30 m3

A 320-232 Uçak adedi • Number of aircraft:: 22 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 73.500|77.000 kg Kanat açıklığı • Wing span: 33.91 m|34.09 m Gövde uzunluğu • Length: 37.57 m Yerden yüksekliği • Height: 11. 76 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 858 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 159/162/167 Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30, 31 (EC); 32, 33 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 39.000|39.800 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 2.963|3.350 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 9.435 kg|37.06 m3

B 737-400 Uçak adedi • Number of aircraft: 3 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight 68.038|65.090|64.637 kg Kanat açıklığı • Wing span: 28.90 m Gövde uzunluğu • Length: 36.40 m Yerden yüksekliği • Height: 11.13 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 797 km|h Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 150

Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30, 31, 32 (EC); 34 (B C) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 37.000 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 3.350 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 7.491 kg|39.22 m3

A 319-132 Uçak adedi • Number of aircraft: 4 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight 70.000 kg Kanat açıklığı • Wing span: 34.10 m Gövde uzunluğu • Length: 33.84 m Yerden yüksekliği • Height: 11.76 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 844 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 132 Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30 (EC); 37 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 39.800 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 3.704 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 6.786 kg

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 181

161-192-skyinfo_SL0310.indd 181

3/25/10 10:03 PM


UÇUŞ BİLGİLERİ FLIGHT INFO İstanbul’dan | From Istanbul ABU DABI | ABU DHABI AUH ADDIS ABABA ADD ALMATY ALA AMMAN AMM AMSTERDAM AMS ASTANA TSE AŞKABAD | ASHGABAD ASB ATİNA | ATHENS ATH BAĞDAT | BAGHDAD (BGW) BAHRAIN BAH BAKÜ | BAKU GYD (BAK) BANGKOK BKK BARCELONA BCN BASEL BSL BATUM BUS BELGRAD | BELGRADE BEG BERLIN TXL BEYRUT | BEIRUT BEY BIRMINGHAM BHX BİNGAZİ BEN BİŞKEK | BISHKEK FRU BRÜKSEL | BRUSSELS BRU BOLONYA | BOLOGNO BLQ BUDAPEŞTE | BUDAPEST BUD BÜKREŞ | BUCHAREST OTP (BUH) CAKARTA | JAKARTA CGK CAPE TOWN CPT CENEVRE | GENEVA GVA CEZAYİR | ALGIERS ALG CIDDE | JEDDAH JED DAKAR | DAKKAR DKR DİNYEPER | DNEPROPETROVSK DNK DOHA DOH DONETSK DOK DUBAI DXB DUBLIN DUB DUŞANBE | DUSHANBE DYU DÜSSELDORF DUS EKATERINBURG SVX FRANKFURT FRA GOTEBORG GOT HALEP|ALEPPO ALP HAMBURG HAM HANNOVER HAJ HARTUM | KHARTOUM KRT HELSINKI HEL HONG KONG HKG JOHANNESBURG JNB KAHİRE | CAIRO CAI KARAÇİ | KARACHI KHI KAZABLANKA|CASABLANCA CMN (CAS) KAZAN KZN KOPENHAG | COPENHAGEN CPH KİŞİNEV | CHISINAU KIV KİEV KBP (IEV) KÖLN | COLOGNE CGN KUVEYT KWI LAGOS LOS LEFKOŞA ECN LİZBON | LISBON LIS LONDRA | LONDON LON (LHR) LJUBLJANA LJU LVIV LWO LYON LYS MADRID MAD MANCHESTER MAN Antalya’dan | From Antalya STOCKHOLM ARN DUSSELDORF DUS PARİS CDG MOSKOVA SVO MİLANO MXP

Dergimizin bu sayfasında yayımlanan km ve mil (deniz mili) değerleri, uçağın uçtuğu irtifada takip ettiği rotanın yer üzerindeki iz düşümünün ölçülen mesafesidir.

Km 3246 3935 4145 1528 2356 3902 2636 580 1890 2787 1845 7819 2278 1963 1122 893 1858 1046 2750 1395 4047 2228 1565 1189 576 9816 9185 1952 2471 2584 5480 1009 3122 1150 3274 3033 3587 2182 3035 1909 2389 993 2180 2061 2963 2292 9078 7920 1293 4210 3469 2252 2109 724 1109 2146 2632 4852 837 3484 2580 1337 1149 2174 2821 2785 Km 2831 2626 2872 2296 2307

N. Miles 1753 2125 2238 825 1272 2107 1423 313 1021 1505 996 4222 1230 1060 606 482 1003 565 1485 753 2185 1203 845 642 311 5300 4959 1054 1334 1395 2959 545 1686 621 1768 1638 1937 1178 1639 1031 1290 536 1177 1113 1600 1238 4902 4276 698 2273 1873 1216 1139 391 599 1159 1421 2620 452 1881 1393 722 620 1174 152 1504 N. Miles 1529 1418 1551 1240 1246

The distance in kilometres and nautical miles in the table on this page is the projected distance on the ground for the route flown by the aircraft.

İstanbul’dan | From Istanbul MEDİNE | MEDINA MED MEŞHED | MASHAD MHD MİLANO | MILAN MXP (MIL) MINSK MSQ MOSKOVA | MOSCOW SVO (MOW) MUMBAI BOM MUSKAT | MUSCAT MCT MÜNİH | MUNICH MUC NEW YORK JFK (NYC) NAIROBI NBO NICE NCE NÜRNBERG | NUREMBERG NUE ODESSA ODS OSAKA KIX OSLO OSL PARIS CDG PEKİN | BEIJING BJS PRAG | PRAGUE PRG PRİŞTİNA | PRISTINA PRN RIGA RIX RIYAD | RIYADH RUH ROMA | ROME (FIUMICINO) FCO ROSTOV ROV SAN’A SAH SAO-PAULO SAO SARAYBOSNA | SARAJEVO SJJ SEUL | SEOUL ICN (SEL) SIMFEROPOL SIP SİNGAPUR | SINGAPORE SIN SOFYA | SOFIA SOF ST. PETERSBURG LED STOCKHOLM ARN (STO) STUTTGART STR ŞAM | DAMASCUS DAM ŞANGAY | SHANGHAI PVG ŞİKAGO | CHICAGO ORD (CHI) TAHRAN | TEHRAN IKA TAŞKENT | TASHKENT TAS TEBRİZ | TABRIZ TBZ TEL AVIV TLV TİFLİS | TBILISI TBS TİRAN | TIRANA TIA TOKYO NRT (TYO) TORONTO YYZ TRABLUS | TRIPOLI TIP TUNUS | TUNIS TUN UFA UFA ÜSKÜP | SKOPJE SKP VARŞOVA | WARSAW WAW VENEDİK | VENICE VCE VİYANA | VIENNA VIE YENİ DELHİ | NEW DELHI DEL ZAGREB ZAG ZÜRİH | ZURICH ZRH İstanbul’dan | From Istanbul (Sabiha Gökçen Airport) AMSTERDAM AMS BERLİN SXF HANNOVER HAJ KÖLN | COLOGNE CGN MOSKOVA | MOSCOW DME LONDRA | LONDON LON (STN) STUTTGART STR MÜNİH MUC

Uçaklarımızın içindeki monitörlerde görülen rakam ise, uçağın havada katettiği mesafedir.

Km 2399 2806 1735 1561 1932 5014 3531 1637 8575 4884 1983 1733 663 10536 2734 2358 7690 1613 860 1866 2602 1489 1379 3550 10905 1461 8708 659 9172 574 2253 2408 1830 1193 8566 9204 2165 3517 1552 1261 1439 872 10149 8597 1941 1796 2619 704 1446 1510 1356 4841 1198 1830

N. Miles 1295 1515 937 843 1043 2707 1907 884 4630 2637 1071 936 358 5689 1476 1273 4152 871 464 1008 1405 804 745 1917 5888 789 4702 356 4953 310 1217 1300 988 644 4625 4970 1169 1899 838 681 777 471 5480 4642 1048 970 1414 380 781 815 732 2614 647 988

Km

N. Miles

2403 1939 2215 2225 1995 2667 1938 1739

1297 1047 1196 1201 1077 1440 1046 939

The figure shown on the cabin monitors give the actual distance flown by the aircraft through the air, including adjustments of direction to compensate for wind, and other weather conditions.

Ankara’dan | From Ankara (Esenboğa Airport) AMSTERDAM AMS BRÜKSEL | BRUSSELS BRU DÜSSELDORF DUS FRANKFURT FRA TAHRAN | TEHRAN IKA VİYANA | VIENNE VIE PARIS CDG KÖLN | COLOGNE CGN MÜNİH | MUNICH MUC

Km N. Miles 2702 2590 2495 2299 1764 1699 2724 2481 2000

İstanbul’dan | From Istanbul (Atatürk Airport) ADANA ADA ADIYAMAN ADF ANKARA ESB ANTALYA AYT BATMAN BAL BODRUM | MİLAS BJV ÇANAKKALE CKZ DALAMAN DLM DENİZLİ DNZ DİYARBAKIR DIY ELAZIĞ EZS ERZİNCAN ERC ERZURUM ERZ ESKİŞEHİR AOE GAZİANTEP GZT HATAY HTY ISPARTA ISE İZMİR ADB KAHRAMANMARAŞ KCM KARS KSY KAYSERİ ASR KONYA KYA MALATYA MLX MARDİN MQM MERZİFON MZH MUŞ MSR NEVŞEHİR NAV SAMSUN SZF SİNOP SIC SİVAS VAS ŞANLIURFA GNY TRABZON TZX UŞAK USQ VAN VAN Ankara’dan | From Ankara (Esenboğa Airport) İSTANBUL İST İZMİR ADB SABİHA GÖKÇEN SAW İstanbul’dan | From Istanbul (Sabiha Gökçen Airport) ADANA ADA ANKARA ESB ANTALYA AYT İZMİR ADB BODRUM BJV DALAMAN DLM

Türk Hava Yolları Özel Yolcu Programı Miles&Smiles’da uygulanan mil değerleri ise, Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı’nın (IATA) yayımlamış olduğu rakamlar olup yukarıda yazılan mil değerlerinden farklıdır.

1459 1398 1347 1241 952 917 1471 1340 1080 Km 824 955 459 535 1144 526 267 648 461 1087 961 987 1091 305 983 959 463 419 874 1265 696 530 861 1140 610 1168 635 698 543 734 1072 974 424 1304 Km 467 645 402 Km 780 402 489 431 555 564

The miles used by Turkish Airline’s Frequent Flyer Programme Miles&Smiles are those published by the International Air Transport Association (IATA) and therefore they are different from the distances in miles noted above.

* Gümrük uygulaması olan istasyonlarımız; İstanbul (IST), Ankara (ESB), İzmir (ADB), Antalya (AYT), Adana (ADA), Trabzon (TZX), Gaziantep (GZT), Dalaman (DLM), Bodrum (BJV), Samsun (SZF), Konya (KYA), Kayseri (ASR), Denizli (DNZ), Nevşehir (NAV), Hatay (HTY)‘dır. * Customs; Istanbul (IST), Ankara (ESB), Izmir (ADB), Antalya (AYT), Adana (ADA), Trabzon (TZX), Gaziantep (GZT), Dalaman (DLM), Bodrum (BJV), Samsun (SZF), Konya (KYA), Kayseri (ASR), Denizli 182 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010 (DNZ), Nevşehir (NAV), Hatay (HTY).

161-192-skyinfo_SL0310.indd 182

3/25/10 10:03 PM


BAGAJ LUGGAGE • Seyahat ettiğiniz

havayolu şirketinden bagajınızı nereye kadar etiketleyeceğini ve kaç kiloya kadar taşıma hakkınız olduğunu öğrenip biletinizden kontrol ediniz.

• Please check destination to

which your baggage should be labelled and the weight limit marked on your ticket.

• THY’nda kabine

alabileceğiniz el bagajları standart boyut ve ağırlığı 23x40x55 cm ve 8 kg’dır.

• Turkish Airlines allows one piece of cabin baggage measuring 23x40x55 cm and weighting a maximum of 8 kg.

• Bagajınıza kişisel

bilgilerinizi içeren isim adres etiketini mutlaka takınız. Etiketleri bankolarımızdan temin edebilirsiniz.

• Every piece of your baggage

should be labelled with your name, telephone number and destination adress. Tags are available from our check-in desks.

• Bagajlarınızın teslim

işlemini adınıza yaptırınız ve etiketlerinizi kontrol ediniz. Bagajınızı başka yolcu adına kaydettirirseniz, kayıp veya hasarda tarafınıza tazminat ödenmesi mümkün olmaz.

• Present your baggage in your

own name, and check the information on the baggage receipts given to you. If your baggage is registered in the name of another passenger, you will not be able to claim for lost or damaged baggage.

• Uçağa binmeden bagaj

gösterme uygulaması varsa bagajınızı görevlilere

gösteriniz.

• You may be required to

identify your baggage before boarding. Please point out each piece of your baggage to the staff member on duty.

• Serbest bagaj taşıma

hakkı uçuş ve bilete göre değişmekte olup taşıma hakkınızı aştığınız takdirde fazla bagaj ücreti ödemeniz gerektiğini unutmayınız.

• Free Baggage Allowance

differs according to flight and ticket. If your baggage exceeds the weight allowance, remember that you will be liable to pay additional charges.

• First Class 60 kg

Business Class 30 kg Economy Class 20 kg Business Class (Amerika ve Kanada uçuşlarında): Maksimum iki adet (bir adet 32 kg.) / Economy Class (Amerika ve Kanada uçuşlarında): Maksimum iki adet (bir adet 23 kg). Business Class için her bir parçanın üç boyutu toplamının maksimum 158 cm, Economy Class için iki parçanın üç boyutu toplamının maksimum 273 cm yi geçmemesi gerekmektedir. 32 kg’ı aşan bagajlar hiç bir şekilde check-in işlemi esnasında kabul edilmemektedir. Bagaj/ bagajlarınızın taşıma esnasında fazla doluluktan dolayı zarar görmemesi için genişlik sınırlarını ve ağırlık taşıma kapasitesini zorlamayınız.

32 kg) Economy Class (For USA and Canada flights): two pieces max. (Each piece 23 kg) For Business Class sum of the three dimensions of each piece is maximum 158 cm. For Economy Class sum of the three dimensions of two pieces is maximum 273 cm. Baggage exceeding 32 kg. will not be accepted

in Turkish Airlines flights. Do not overfill your suitcases and bags beyond their weight or volume capacity. This can lead to the handle breaking and other damage to your baggage.

• Knives, pen-knives, nail

scissors, cigarette lighters and other cutting, piercing and explosive items are not allowed in the cabin for security reasons.

• Kesici, delici ve patlayıcı

eşyaların kabinde bulunması güvenlik açısından sakıncalıdır, lütfen yanınızda bulundurmayınız

Bagajınız kaybolursa | hasar görürse… If your baggage is lost | damaged… • Varışınızda teslim alamadığınız

bagajınız ve anında fark edebileceğiniz türden hasarlarınız için, havalimanını terk etmeden önce Kayıp ve Bulunan Eşya Ofisine yapacağınız başvuruda biletinizi, bagaj etiketinizi, kimliğinizi ibraz ediniz.

• Anında fark edemediğiniz hasar

ve eksiklikler içinse 7 günde ilgili havayoluna müracaat ediniz.

•Bagajınız 5 gün içinde bulunamadığı

takdirde bagaj talep formunuz, orijinal biletiniz, bagaj etiket(leriniz, -varsa- fazla bagaj biletiniz ve kimlik belgeniz ile birlikte en yakın THY ofisine veya Bagaj Aksaklıkları Takip Merkezi Müdürlüğü’ne müracaat ediniz.

• In the case of luggage that does not arrive

at your destination, or that arrives with immediately apparent damage, present your your ticket, baggage claim check and ID to the Lost and Found Office before leaving the airport.

• With damage that only becomes apparent

later, contact the airline in question within seven days of your travel date.

• Should your baggage not be traced within

5 days, please apply to the nearest Turkish Airlines office or Baggage Tracing Center with your Property Irregularity Report, original ticket, original baggage receipt(s), excess baggage receipt (if any) and a valid identification document.

İrtibat Bilgileri: Contact Information: Tel: +90 212 444 0 849 Fax: +90 212 465 23 87 Email: bat@thy.com Web: www.thy.com

. First Class 60 kg / Business Class 30 kg / Economy Class 20 kg / Business Class (For USA and Canada flights): two pieces max. (Each piece

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 183

161-192-skyinfo_SL0310.indd 183

3/25/10 10:03 PM


Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan, iç hat noktalarına haftanın her günü minimum kargo taşımaları gerçekleştirilmektedir. Minimum cargo transport service is given daily to domestic destinations from Istanbul Sabiha Gökçen Airport.

KARGO CARGO THY KARGO NE TAŞIR?

THY KARGOYA NASIL ULAŞILIR?

Tekstil ürünleri, yedek parça, makine aksamı, hi-tech ürünler, çiçek, canlı hayvan, deri, yaş sebze, meyve, veya değerli eşyalarınız...

24 saat | 7 gün internet üzerinden, www.TKCargo. com adresinden kargolarınızı sürekli takip edebilir, iç hat kargo ücret ve tarife bilgilerimize ulaşabilirsiniz.

THY KARGO NEREYE TAŞIR? Uzakdoğu’dan Amerika’ya, Avrupa’dan Ortadoğu ve Afrika’ya kargo taşıdığımızı biliyor musunuz? Yolcu uçaklarının kargo kompartımanlarının yanı sıra 36 ton kapasiteli A310-304 kargo uçakları ile de kargo hizmeti sunan THY Kargo, tarifeli kargo seferleri düzenlediği Frankfurt, Maastricht, Londra, Tel Aviv, Şam, Almaata, Delhi, Paris, Zürih, Köln, Tiflis, Dubai, Cezayir, Milano, Amman, Casablanca, Madrid, Priştine, Kahire, Beyrut , Tiran ve Trablusgarp noktalarına sizlerden gelen talepler doğrultusunda yenilerini ekleyecektir.

Alo Kargo Servisimiz vasıtasıyla 24 saat telefonunuzun tuşlarını kullanarak, konşimento numaranız ile kargonuz hakkında her türlü bilgiyi öğrenebilirsiniz. Türkiye’den yurtdışına kargo göndermek istediğinizde, size gümrük işlemleri, konşimento kesimi, ücretlendirme, paketleme vs. konularında yardımcı olacak IATA (Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği) üyesi kargo acentelerimize başvurmalısınız. IATA üyesi kargo acentelerimizin erişim bilgilerine, (+90) 212 463 63 63 | 5815-5841 no’lu telefonlardan ulaşabilirsiniz.

BİLİYOR MUSUNUZ ? DID YOU KNOW? Kargonuzu, tarifeli yolcu ve kargo uçak seferlerimizin yanı sıra, özel kira (charter) seferlerimiz ile istediğiniz gün ve saatte, istediğiniz yere taşımamız mümkün.

If you want to send your cargo not on one of our scheduled passenger or cargo flights but on a special charter flight, we can transport it any time to any place you wish.

Kargo Erişim Cargo Service Access

(+90) 212 465 25 25 7 hat | lines

Sabiha Gökçen Havaalanı / Airport

(+90) 216 588 02 09 (+90) 216 585 59 34 (+90) 216 585 59 35 Yurtdışından Türkiye’ye kargo göndermek istediğinizde ilgili ülkedeki satış ofisimizle bağlantı kurmanız gerekecektir. If you want to send cargo to Turkey from abroad, you will need to contact our sales offices in the country from which you are sending.

WHAT DOES THY CARGO TRANSPORT? Textile products, automobile and machinery spare parts, hi-tech products, fresh flowers, live animals, leather, fresh fruits and vegetables and your valuable goods…

WHERE DOES THY CARGO TRANSPORT TO? Did you know that we are transporting cargo from the Far East, the Middle East and Europe to America and Africa on the same plane as you? In addition to the cargo compartments of its passenger aircrafts, Turkish Airlines Cargo also offers cargo services with its 36 tons capacity A310-304 cargo aircrafts which are scheduled to fly from Istanbul to Frankfurt, Maastricht, London, Tel Aviv, Damascus, Almaty, Delhi, Paris, Zurich, Cologne, Tbilisi, Dubai, Algiers, Milan, Amman, Casablanca, Madrid, Pristina, Cairo, Beirut, Tiran and Tripoli. In line with demands coming from you, its customers, it is now going to add new destinations to these.

HOW TO REACH THY CARGO You may track your cargo once you have sent it over the Internet any time 24|7 www. TKCargo.com. You may also call our Alo Cargo Service 24 hours a day for information by punching in your airwaybill number on your touch-tone phone. If you want to send cargo abroad from Turkey, you may consult our cargo agents. As members of IATA (International Air Transporters Association), they will assist you with customs formalities, airwaybill issuance, rates, packaging and other questions. You may reach our IATA-member cargo agents by phoning (+90) 212 463 63 63 | 5815-5841.

THY Kargo Özel Kira Seferlerine Nasıl Ulaşılır? (+90) 212 465 24 67 (+90) 212 463 63 63 | 5311 | 5807 no’lu telefonları arayarak (+90) 212 465 24 74’e faks çekerek, cargocharter@thy.com adresine mail göndererek ulaşabilirsiniz.

How Can You Reach Special Charter Service?

For your special charter requests by call (+90) 212 465 24 67 (+90) 463 63 63 | 5311 | 5807 , by sending a fax to (+90) 212 465 24 74 by sending e-mail to cargocharter@thy.com 184 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

161-192-skyinfo_SL0310.indd 184

3/25/10 10:03 PM


THY uçuşlarında henüz “UÇUŞ MODU” uygulaması bulunmadığından lütfen cep telefonlarınızı uçakta kapalı tutunuz. Since FLIGHT MODE isn’t available on board, please keep your cellphones off.

GÜVENLİK SECURITY

LÜTFEN KAPALI TUTUNUZ!

ÜZERİNİZDE VEYA EL BAGAJINDA TAŞIMAYINIZ!

Uçak içerisinde, inişte, kalkışta ve tüm uçuş boyunca kullanılması, ayrıca açık bırakılması yasak cihazlar.

Çakı, bıçak, tornavida, iğne, jilet gibi tüm kesici ve delici aletler yasaktır.

PLEASE TURN OFF!

DON’T CARRY IN YOUR CABIN BAGGAGE

Equipment which it is forbidden to use or turn on during take off or landing, and throughout the flight.

All kinds of cutting equipments such as jack-knife, knife, screwdriver, needle and razor are forbidden.

BAVULUNUZDA | EL BAGAJINIZDA RİSK TAŞIMAYIN!

ABD SEFERLERİNDE Çakmak, kibrit vb. tutuşturucuları üzerinizde, el bagajınızda ve bavulunuzda taşımanız kesinlikle yasaktır.

Parfüm gibi alkollu sıvılar, boya ve tiner gibi yanıcı her türlü maddeyi yanınıza almayınız.

FOR U.S. FLIGHTS

DON’T TAKE ANY RISK WITH YOU

It’s forbidden to carry lighters and matches on your person, in your cabin and checked baggage.

Don’t take any kind off flammables materials such as parfumes, paint and thinner

• Tüm uçuş boyunca

• The operation of the following

• Uçuş emniyeti için

•Using the following items

kullanılması sakıncalı ve yasak olan cihazlar: Radyo ve telsiz vericileri, uzaktan kumandalı oyuncaklar ve elektromanyetik dalga yayan tüm aletler. inişte, kalkışta ve kemer ikaz ışıkları yanarken kullanılması sakıncalı ve yasak olan cihazlar: Mp3 çalar, elektronik oyunlar, taşınabilir bilgisayar, disk çalar, radyo ve televizyon alıcıları, taşınabilir video aletleri, DVD, VCD ve benzeri batarya ile çalışan elektronik ve elektrikli aletler.

items is forbidden during the entire flight: Radio and TV transmitter, walky talkies, remote controlled toys and any other electronic equipment transmitting electromagnetic waves. is forbidden during take off, landing and when the seat belt sign is on: Mp3 players, electronic games, portable computers, compact disc players, radio and TV receivers, portable video equipment, DVD, VCD or similar battery powered electrical and electronic equipment.

• Uçuş aletlerini olumsuz

yönde etkilediği ve uçuş emniyetini tehdit ettiği için lütfen cep telefonlarınızı uçuş boyunca kapalı tuttuğunuza emin olunuz.

•Since Mobile phones

interfere with the flight instruments and compromise flight safety, pease make sure that yours is switched off during your flight.

•Duty-free mağazalarından •All tax-free liquid items veya uçuş esnasında satın alınan sıvı maddelerin kapalı, özel poşetlerin içerisinde faturası ile birlikte taşınması gerekmektedir. Lütfen seyahatinizin son noktasına kadar kapalı poşetleri açmayınız. Aksi takdirde güvenlik kontrol noktalarında poşetin içeriğine el konulabilir.

purchased at the airport Duty-Free Shops or on board must be in sealed, special plastic bag with the receipt. Please do not open the sealed bag until the final destination. Otherwise the content of bag maybe seized at security check point.

Eğer AB ülkelerinde ya da ABD aktarmalı bir uçuşunuz var ise önceden satın alınmış olan dutyfree ürünlerinin (100 ml’yi aşan) kilitli poşetlerin içerisinde dahi olsa el bagajı olarak taşınmasına izin verilmemektedir. If you have any flight transfer in EU countries or in United States, all dutyfree liquid items (over 100 ml) which have already purchased in sealed bags are not allowed to carry as hand luggage.

Tüm uçuş boyunca, lütfen sigara, pipo, puro vb. tütün mamullerini içmeyiniz. Please refrain from smoking cigarettes, pipes and cigars during the flight.

2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 185

161-192-skyinfo_SL0310.indd 185

3/25/10 10:03 PM


www.europcar.com/turkish It’s time to multiply your driving pleasure. Just visit the website above, book and rent a car between the 1st and the 30 th of April 2010 and pick up 500 bonus Miles. And as we know, 500+500 make 1000. There are even special promotional rates for domestic rentals in Turkey. A great addition to any trip. Sürüş keyfinizi şimdi arttırma zamanı. Yukarıdaki web sitesini ziyaret edin, rezervasyon yaptırıp 1 - 30 Nisan tarihleri arasında otomobil kiralayın ve extra 500 bonus Mil kazanın. Ayrıca, Türkiye’de yapılacak kiralamalarda size özel fiyatlardan yararlanma ayrıcalıgını ¨ yaşayın.





ATATÜRK HAVALİMANI / ATATÜRK AIRPORT

190 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

161-192-skyinfo_SL0310.indd 190

3/25/10 10:03 PM


2010 APRIL | NİSAN | SKYLIFE 191

161-192-skyinfo_SL0310.indd 191

3/25/10 10:03 PM


SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI / SABİHA GÖKÇEN AIRPORT

THY’nin Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan yurtdışı uçuşları başladı!

GİDEN YOLCU KATI DEPARTURES LEVEL

Turkish Airlines’ international flights from Sabiha Gökçen Airport have started!

GELEN YOLCU KATI ARRIVALS LEVEL

İdari Bölümler Office Areas

Airport Hotel Airport Hotel

Danışma Information

Otobüs Bus

Dış Hatlar Yolcu Koridoru International Passengers Hall

Bagaj Alım Baggage Claim

Duty Free Mağazaları Duty Free Shops

Otopark Carpark

İç Hatlar Yolcu Koridoru Domestic Passengers Hall

Bagaj Arabaları Baggage Trolleys

Elektronik Check-in Electronic Check-in

Pasaport Kontrol Passport Control

THY Bilet Satış THY Ticket Sales

Check-in Kontuarları Check-in Counters

Güvenlik Kontrol Security Control

Taksi Taxi

Anadolu Jet Bilet Satış Anadolu Jet Ticket Sales

CIP Salonu Merdiveni CIP Lounge Stairs

Havaş Servis Havaş Service

Yiyecek İçecek Alanları F&B Areas

192 SKYLIFE | NİSAN | APRIL 2010

161-192-skyinfo_SL0310.indd 192

3/25/10 10:04 PM


E1Á:È: @r>7È Er7 1: .r >5:0-: -89->7 E1 B->-: ! Á È981>

È:0È>


SAYI / (224$ -Ê2 - /1(+ + !Ê+Ê12Ê-Ê9 8.41 ".,/+(,$-3 18 "./8

MSHJ 9@Q@EDS #$-É9+É

04/

!QTMN !@QADX HM É23 -!4+ 4 !QTMN !@QADX R (23 -!4+ CHOPIN Çalarken On Playing CHOPIN 8@Ë@R M 3 3É+ 8HODD '.+(# 8 2DM ! Q@J@M@ *@C@Q !T 3@J L M / 31.-424- You Are BOSS of This Team Until You Quit!

! È1( 8 -(* ¦Ë(*

LALETULİP

LOVER WITH BURNING BREAST


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.