2010-09

Page 1

SAYI / ISSUE 326 EYLÜL 2010 / SEPTEMBER 2010

ALABİLİRSİNİZ / YOUR COMPLIMENTARY COPY

Sevgi Kenti DİYARBAKIR DİYARBAKIR, City of Love

09/10

Fotoğrafın Altın Bileziği: İYİ HİKÂYE Photography’s Gold Bracelet: A GOOD STORY Paris Köprüleri Altında Under the Bridges of Paris Ödül ve Gişenin Birleşmeyen Hikâyesi The Disjointed Story of the Award and the Box Office ANGKOR’UN Kaderi Angkor’s Destiny

AKDENİZ’İN GİZLİ HAZİNESİ THE MEDITERRANEAN’S HIDDEN TREASURE

TARSUS


İŞTCELL’DEN

ŞİRKETLERİ UÇURAN

VINN PAKETLERİ

T İ PAKE . L M İ R TL Dİ AY İN ay sadece 19 ayrımı 6 K L İ B n ilk 6 . arak G

l r içi 4 GB ratlı paket a irimli fiyatla kont y ind 24 ay dan ilk 6 a olma

TOPLU ALIM PA

KETİ Tek seferde 25 ve üzeri toplu VINN alımında, 12 ay boyunca in dirimli fiyatlar.

İstediğiniz yerden internete bağlanmak, şirketiniz için hâlâ problemse ihtiyacınıza uygun 4 VINN paketi İşTcell’de. Limitlere, kotalara, ay sonu fatura sürprizlerine takılmadan işlerinizi VINN hızında çözüp, İşTcell’le kazanın. 444 0 532 www.turkcell.com.tr/kurumsal *Limitini aşmayan pakette, paket limitinin dolumuyla birlikte hız 5 kbps’ye düşecek ve ek paket aşım ücreti alınmayacaktır. **Adil Kullanım Politikası doğrultusunda 15 GB’den sonra hız 128 kbps olacaktır. Kampanya, 15 Eylül 2010’a kadar geçerlidir. Kurumsal Kontratlı 3G Modem Kampanyası’ndan ödenmemiş faturası olmayan ve borçtan kapanmış herhangi bir hattı bulunmayan, Turkcell faturalı hattı olan kurumsal 3G abonelerimiz yararlanabilirler. Kampanyadan faydalanmak için 3G internet hattı aboneliği gerekmektedir. Faturalı 3G internet hatları 3G hızında internet erişimi için hazırlanmış, ses trafiğine açık olmayan sadece internet ve SMS erişimi sağlayan faturalı hatlardır. Kurumsal aboneler en fazla bir hattıyla bir kere kampanyadan faydalanabilir. Bir ay içinde kullanılmayan data miktarı bir sonraki aya devretmez. Taahhüt edilen paket bedeli, data servis bedeliyle cihaz taksit bedellerinin toplamıdır. Paket iptali ya da kampanya süresi dolmadan kampanyadan ayrılmak istenmesi durumunda, cayma bedeli kalan ayların cihaz bedeli toplamı ve çıkmak istenen aya kadar verilen internet paketi indirimlerinden oluşmaktadır. 24 ay ödemeyi taahhüt eden kurumsal aboneler, 1 GB, 4 GB, 8 GB ve Limitsiz Kurumsal Kontratlı 3G Modem paketlerinde ilk 6 ay boyunca sırasıyla 19 TL, 19 TL, 39 TL, 89 TL indirimli paket fiyatından kampanyalı olarak yararlanacaktır. Aboneler kalan 18 ay sırasıyla 29 TL, 39 TL, 69 TL, 99 TL ödeyecektir. Kurumsal toptan fiyatlar, kurumsal firma başına tek seferde 25 ve üzeri toplu satışlar için geçerlidir. 24 ay ödemeyi taahhüt eden, 25 ve üzeri VINN alımlarında kampanya katılım talebinde bulunan kurumsal aboneler, 1 GB, 4 GB, 8 GB, Limitsiz Toptan Kurumsal Kontratlı 3G Modem paketlerinde ilk 12 ay boyunca sırasıyla 19 TL, 29 TL, 49 TL, 89 TL indirimli paket fiyatından kampanyalı olarak yararlanacak, kalan 12 ay sırasıyla 29 TL, 39 TL, 59 TL, 99 TL ödeyecektir. 24 ay ödemeyi taahhüt eden kurumsal aboneler, 1 GB limitli, 4 GB limitli paketlerden sırasıyla 35 TL / ay, 45 TL / ay ödeyerek yararlanabilecektir. Kurumsal Toplu Satış Limitli fiyatları, kurumsal firma başına tek seferde 50 ve üzeri toplu alımlar için geçerlidir. 50 ve üzeri toplu kampanya alımlarında, hatlardan herhangi biri kapatıldığında/iptal edildiğinde, 50 adet pakete ait, internet paketinde o güne kadar verilen faydalar ve cihazın kalan taksidi cayma bedeli olarak yansır. 24 ay ödemeyi taahhüt eden ve 50 ve üzeri kampanya katılım talebinde bulunan kurumsal aboneler, 1 GB limitli, 4 GB limitli 3G Modem paketlerinde ilk 12 ay boyunca sırasıyla 19 TL, 29 TL indirimli paket fiyatından

SkyLife (215x275 CSyf).indd 2

17.08.2010 16:24


LİMİTİNDE DURAN PAKETLER* 1 GB ya da 4 GB’tan fazlasına ihtiyaç duymayanlara 24 ay paket aşım ücretsiz limitinde duran paketler.

**

LİMİTSİZ PAKET

için Limitsiz internet t. ı ödetmeyen pake 99 TL’den fazlasın

kampanyalı olarak yararlanacak, kalan 12 ay sırasıyla 29 TL, 39 TL ödeyecektir. 12 ay ödemeyi taahhüt eden kurumsal aboneler, 1 GB, 4 GB, 8 GB Kurumsal Kontratlı 3G Modem paketlerine 12 ay boyunca sırasıyla 35 TL, 45 TL, 89 TL ödeyecektir. 1 GB ve 4 GB paketini tercih eden aboneler ilk 3 ay için 19 TL ödeyerek kampanyadan yararlanabilecektir. 12 ay ödemeyi taahhüt eden ve limitli paketler için 50 ve üzeri kampanya katılım talebinde bulunan kurumsal aboneler, 1 GB Limitli, 4 GB Limitli Toplu Satış Kurumsal Kontratlı 3G Modem paketlerinde ilk 6 ay boyunca sırasıyla 29 TL, 39 TL indirimli paket fiyatından kampanyalı olarak yararlanacak, kalan 6 ay sırasıyla 39 TL, 49 TL ödeyecektir. Hat açılışı sebebiyle oluşan “Yeni Tesis Özel İletişim Vergisi” 12 ay boyunca taksitlendirilerek abonenin faturasına yansır. TGM Kullanım Vergisi ve TGM Ruhsat Vergisi Faturalı hatlara ayrıca yansıtılacaktır. 3G internet paketleri yurtiçinde Turkcell kapsama alanı içerisinde kullanılabilir, yurtdışı kullanımları için geçerli değildir. Yurtdışında kullanılan data, uluslararası dolaşım tarifesi üzerinden ücretlendirilir. 3G internet paketinin 12 ya da 24 ay boyunca kullanılacağına dair taahhüt verilmesi gerekmektedir. 3G internet paketlerinde ay içerisinde kullanılmayan data bir sonraki aya devretmez. Faturalı 3G internet hatları için limitli paketlerde, 1 GB ya da 4 GB ilgili paket miktarı dolduğunda, paket hızı 5 kbps’ye düşürülecek, ilgili ay için herhangi bir paket aşım ücreti yansıtılmayacaktır. Limitsiz paketlerde ise Adil Kullanım Politikası doğrultusunda 15 GB dolduğunda hız 128 kbps olacaktır. 3G internet paketi yenilendiğinde veya bir sonraki fatura dönemi başlangıcında hız ve ücretlendirme normale dönecektir. İnternet paketi limitinden yüklenen ve indirilen tüm data miktarı düşer. 12 ya da 24 ay sonunda, internet paketi aboneliği otomatik olarak devam edecektir. Aboneliğin devam etmesini istemeyen abonelerimiz, Turkcell Çağrı Merkezi’ni arayarak, paketlerini iptal edebilir. Turkcell 3G bağlantısı, kapsama alanına ve coğrafi koşullara göre değişiklik gösterebilir. 3G hızında internetten yararlanılması için 3G aboneliği gerçekleştirilmiş hatlara Turkcell 3G kapsama alanında, 3G uyumlu cihazlarla bağlantı yapılması gerekmektedir. İnternet bağlantı hızı, 7,2 Mbps’ye çıkabilir, alt limit 3G hızı şebeke yoğunluğuna kullanılan cihaza, bağlanılan siteye göre değişebilir.

SkyLife (215x275 CSyf).indd 3

17.08.2010 16:24


SAYI / ISSUE 326 EYLÜL 2010 / SEPTEMBER 2010

ALABİLİRSİNİZ / YOUR COMPLIMENTARY COPY

Sevgi Kenti DİYARBAKIR DİYARBAKIR, City of Love

09/10

Fotoğrafın Altın Bileziği: İYİ HİKÂYE Photography’s Gold Bracelet: A GOOD STORY Paris Köprüleri Altında Under the Bridges of Paris Ödül ve Gişenin Birleşmeyen Hikâyesi The Disjointed Story of the Award and the Box Office ANGKOR’UN Kaderi Anchor’s Destiny

AKDENİZ’İN GİZLİ HAZİNESİ THE MEDITERRANEAN’S HIDDEN TREASURE

TARSUS

EYLÜL SEPTEMBER

CITYSCOPE 17

17

CAZIN DAMAKTAKİ TADI THE TASTE OF JAZZ

20

U2 SONUNDA… U2 FINALLY…

24

HULDA İSTANBUL’A YAKLAŞTI THE HULDA IS COMING TO ISTANBUL

28

20

BOĞAZA NAZIR OZZY OSBOURNE OZZY OSBOURNE ON THE BOSPHORUS

38

GEÇMIŞTEN GELECEĞE LINKING PAST AND FUTURE

44

BERLİN’DE SEÇMECE FESTİVAL BERLIN FESTIVAL: TAKE YOUR PICK

38

46

DAHA İYİ KENT, DAHA İYİ HAYAT BETTER CITY, BETTER LIFE

52 AJANDA AGENDA

56 7 HARİKA TATİL ÖNERİSİ 7 FABULOUS HOLIDAY DESTINATIONS

56 2 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

60

UZUNGÖL’DE EYLÜL SEPTEMBER IN UZUNGÖL

108

AKDENİZ’İN GİZLİ HAZİNESİ TARSUS

Akdeniz’e ait tüm karakteristik özellikleri içinde barındıran Tarsus doğa ve tarih içerisinde uygarlıkların kucaklaştığı bir coğrafya. THE MEDITERRANEAN’S HIDDEN TREASURE

Harboring all the characteristics typical of the Mediterranean, Tarsus is a geography that has embraced civilization in both nature and history. KAPAK / COVER İSMET DENYELİ



VF_KAPS_

EYLÜL SEPTEMBER 10 64

AFRİKA POTPURİSİ: DARÜSSELAM AFRICAN POTPOURRI: DAR ES SALAAM

82

116

SEVGİ KENTİ DİYARBAKIR DİYARBAKIR, CITY OF LOVE

98

82

108

98

FOTOĞRAFIN ALTIN BİLEZİĞİ: İYİ HİKÂYE PHOTOGRAPHY’S GOLD BRACELET: A GOOD STORY

AKDENİZ’İN GİZLİ HAZİNESİ TARSUS THE MEDITERRANEAN’S HIDDEN TREASURE: TARSUS

116

124

JAPONYA’DA BİR OSMANLI GEMİSİ AN OTTOMAN SHIP IN JAPAN

124

SOUS LES PONTS DE PARIS UNDER THE BRIDGES OF PARIS

136

ÖDÜL VE GİŞENİN BİRLEŞMEYEN HİKÂYESİ THE DISJOINTED STORY OF THE AWARD AND THE BOX OFFICE

144

ANGKOR’UN KADERİ ANGKOR’S DESTINY

144

156

TEKNOLOJİNİN 3 BOYUTU THREE-DIMENSIONAL TECHNOLOGY

136

160

PAMUKKALE’DE UÇUŞAN RENKLER COLORS FLYING AT PAMUKKALE

164

BAYRAMIN AĞIZ TATLARI EID DELICACIES

164 181 INFO 182 Sizin için seçtiklerimiz/Upfront, 185 Filmler/Movies, 190 Müzik/Music, 193 Çevrimiçi/Online, 194 Online Check-in, 195 Self Check-in, 196 Yemek/Meal, 202 Uçuş Bilgileri/Flight info, 203 Bagaj/Luggage.

4 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


VF_KAPS_SKYLIFE_215X275.fh11 8/11/10 6:01 PM Page 1 C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


YÖNETİM MANAGEMENT Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Hamdi Topçu Chairman of the Board and of the Executive Committee Türk Hava Yolları Adına Sahibi | Genel Müdür, Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Üyesi Doç. Dr. Temel Kotil Publisher on behalf of Turkish Airlines | CEO, Member of the Board and of the Executive Committee Kurumsal İletişim Başkanı Zeki Çukur Senior Vice President Corporate Communication Halkla İlişkiler Müdürü | Public Relations Manager Murat Öz Aysun Ulusu aulusu@thy.com Ahmet M. Müftüoğlu ahmetm@thy.com Gökçen Ata gokcenata@thy.com Marka İletişim Danışmanı | Brand Communications Consultant Serdar Özer Öztürk

Türk Hava Yolları Genel Yönetim Binası Atatürk Hava Limanı 34149 iSTANBUL Tel: +90 212 463 63 63 / 1164 YAYIN YÖNETIM

MANAGEMENT

Yayın Grubu Başkanı | President

Serkan Ünal

Grup Koordinatörü | Coordinator

Mehmet Mücahid Demir

Finans Koordinatörü | Finance Coordinator YAPIM Yayın Koordinatörü (Sorumlu) | Editorial Coordinator Kültür-Sanat Editörü | Arts and Culture Editor

PUBLICATION

Tarih Editörü | History Editor Lifestyle Editörü | Lifestyle Editor Gezi Editörü | Travel Editor Redaksiyon Editörü | Copydesk Editor İngilizce Editörü | English Editor Grup Tasarım Direktörü | Group Design Director Fotoğraf Editörü | Photo Editor Tasarım ve Uygulama | Design and Layout ÖZEL PROJELER

Selim Kara PRODUCTION Serdar Turan serdar.turan@infomag.com.tr Jülide Karahan julide.karahan@infomag.com.tr Hasan Mert Kaya mert.kaya@infomag.com.tr Oktay Tutuş oktay.tutus@infomag.com.tr Melih Uslu melih.uslu@infomag.com.tr Suavi Yazgıç suavi.yazgic@infomag.com.tr Virginia Taylor Saçlıoğlu Nejat Emrah Yörük emrah.yoruk@infomag.com.tr Ahmet Bilal Arslan ahmet.bilal@infomag.com.tr Halil Öter | Bertuğ Yasavullar | Gülcan Sümer CUSTOM PROJECTS

Koordinatör | Coordinator

Baha Yılmaz

Müşteri Direktörü | Account Director

Çisem Kartal

Müşteri Temsilcisi | Account Executive Editör | Editor Art Direktör | Art Director REKLAM Reklam Satış Müdürü | Advertising Sales Manager Reklam Satış Yöneticisi | Advertising Sales Executive Uluslararası Reklam Satış Yöneticisi | International Ad Sales Manager Marka Müdürü | Brand Manager Üretim Müdürü | Production Manager Reklam Rezervasyon | Ad Reservation Muhasebe | Accounting

Zeynep Nil Suner Aynur Şenol Altun Özkan Oral ADVERTISING Sema Teker Eğilmez sema.teker@infomag.com.tr Ömer Arıcı omer.arici@infomag.com.tr Abidin Karabulut abidin.karabulut@infomag.com.tr +352 (0) 621 51 33 21 Emin Görgün emin.gorgun@infomag.com.tr Gökhan Gönüldaş gokhan.gonuldas@infomag.com.tr İlknur Eruzun ilknur.eruzun@infomag.com.tr Veysi Güneş veysi.gunes@infomag.com.tr

SKYLIFE dergisine internette, www.thy.com üzerinden SKYLIFE ikonuna tıklayarak ulaşabilirsiniz. Access SKYLIFE magazine on the internet by clicking the SKYLIFE icon in www.thy.com

İnfomag Yayıncılık, Bilişim,Tanıtım ve OrganizasyonHizmetleri LTD. ŞTİ. Akatlar Mahallesi, Ebulula Mardin Cad. 4. Gazeteciler Sitesi A8/1 1. Levent / İSTANBUL Tel: +90 212 324 55 15 • Faks: +90 212 324 55 05 skylife@infomag.com.tr • www.infomagyayincilik.com.tr Baskı-Cilt | Printing-Binding Promat Basım Yayın San.ve Tic. A.Ş. Tel: +90 212 622 63 63 • http://www.promat.com.tr

6 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

SKYLIFE dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için customer@thy.com adresine mail gönderebilirsiniz. Any suggestions or complaints about SKYLIFE magazine are welcomed and should be addressed to customer@thy.com. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Neither, text nor photographs from this publication may be reproduced either in full or summary without acknowleding the source and without prior permission from the publisher. SKYLIFE, THY tarafından ayda bir yayımlanır. SKYLIFE is published monthly by Turkish Airlines.



C

M

Y

CM

MY

CY

MY

K


HOŞGELDİNİZ WELCOME ABOARD Değerli Konuklarımız,

Dear Guests,

Teşekkürler bugün bizimle uçtuğunuz için.

Thank you for flying with us today.

Yaz sezonunun yoğun aylarından birini daha geride bırakmak üzereyiz. Önümüzdeki dönemde siz değerli yolcularımıza daha rahat ve daha seçenekli ürün sunmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

We are about to leave behind what has been another intense summer

Geniş gövde ve uzun menzilli uçak alımı için 2009 yılında siparişini verdiğimiz 12 adet Boeing 777-300 ER ile 11 adet Airbus 330 yolcu uçağı ve iki adet A330F kargo uçağı bu aydan itibaren filomuza katılmaya başlayacak. Yıl sonuna kadar bu uçaklardan 10’u Türk Hava Yolları filosuna girecek ve filomuzdaki geniş gövde yolcu uçağı sayımız 29 olacak. Önümüzdeki yıl sonu itibariyle bu sayı 45’e ulaşacak. Filomuza katılacak yeni uçaklarımız ile 2010 yılı sonunda yolcu uçağı filomuzun ortalama yaşı ise 6,24 olacak. Böylelikle, Avrupa’daki en genç filolardan birine sahip olma konumumuzu devam ettireceğiz.

Twelve Boeing 777-300 ER and 11 Airbus 330 passenger aircraft and two A330F cargo planes, which we ordered in 2009 to acquire wide-bodied and long-range aircraft, will be joining our fleet this month. By the end of the year, ten of these planes will become part of the Turkish Airlines fleet, bringing the number of wide-bodied passenger aircraft in our fleet to 29. This number will go up to 45 by the end of next year. With the new airplanes which will join our fleet, the average age of our passenger aircraft fleet will be 6.24 years. Thus, we will continue to maintain our position of having one of Europe’s youngest fleets.

Filoya katılacak bu uçaklarla birlikte yeni uçak içi konseptimiz de sizlerin beğenisine sunulacak. Bir başka büyük yeniliğimiz ise daha önce sizlere duyurduğumuz ‘Comfort Class’ ürünümüz olacak. Ekonomi sınıfının uygun satın alınabilme yaklaşımını Business konforu ile birleştirmeyi hedefleyen bu ürünümüz Boeing 777 uçaklarında 63 koltukla sizlere sunulacak. Saygıdeğer yolcularımız, Genişleyen ve gençleşen filomuza paralel olarak, uçuş ağımıza yeni noktaları eklemeye devam ediyoruz. ABD’deki New York ve Şikago’dan sonra üçüncü uçuş noktası olarak 7 Kasım’da başlayacak olan Washington uçuşlarımıza Atlanta’yı da ekleyeceğiz. Önümüzdeki yıl Mart ayında açılacak Los Angeles’la birlikte ABD’de beş noktaya sefer yapacağız. Türk Hava Yolları kısa vadede Dakka (Bangladeş), Şiraz (İran), Ho Chi Min City (Vietnam), Malaga (İspanya), Valencia(İspanya), Manila(Filipinler), Basra, Erbil(Irak), Toulouse (Fransa), Guanzou(Çin) hatlarıyla uçuş ağını genişletmeyi sürdürecek. Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen, dünyada da geniş kitleler tarafından takip edilen Dünya Basketbol Şampiyonası’na ana sponsor olduk. İmzaladığımız bu sponsorluk anlaşması ile hem Türk hem de dünya basketbolunun en büyük destekçilerinden biri olduk. Siz değerli yolcularımızın bu ay içerisinde kutlayacağımız Ramazan Bayramı’nı tebrik eder, iyi yolculuklar dilerim.

Sevgi ve saygılarımla, Doç. Dr. Temel Kotil, Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi

month. We are continuing our efforts toward offering you, our valued passengers, greater comfort and choices in our services in the upcoming season.

Our new cabin concept will also be made available for your enjoyment along with the aircraft which will join our fleet. Another one of our great innovations will be our previouslyannounced “Comfort Class” service. This service, which aims to combine the reasonable approach to pricing of Economy Class with the comfort of Business, will we offered to you on the Boeing 777 aircraft in 63 seats. Our respected passengers, As our fleet expands and gets younger, we also continue to add new destinations to our flight network. Following our Washington flights, which will commence on November 7th and will be our third destination in the USA after New York and Chicago, we will also be adding Atlanta. With Los Angeles, which will commence next March, we will be flying to five points in the USA. In the short term, Turkish Airlines will continue to expand its flight network with its routes to Dhaka (Bangladesh), Shiraz (Iran), Ho Chi Minh City (Vietnam), Malaga (Spain), Valencia (Spain), Manila (Philippines), Basra (Iraq), Arbil (Iraq), Toulouse (France), and Guangzhou (China). We have become the main sponsor of the World Basketball Championships, which will be taking place in Turkey for the first time and is also followed by wide audiences around the world. We have become one of the greatest supporters of Turkish and world basketball with the sponsorship agreement that we signed. I extend my best wishes to you, our valued passengers, for the Eid al-Fitr holiday we will be celebrating this month, and wish you a pleasant journey.

Sincerely yours, Temel Kotil, Ph.D. CEO and Member of the Board

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 9




KATKIDA BULUNANLAR CONTRIBUTORS ÖZLEM DİNÇ

FATİH PINAR

Galatasaray Lisesi ve Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat bölümünden mezun oldu. Uluslararası kurumsal firmalarda çeşitli pazarlama görevlerinde çalıştıktan sonra ilk aşkı olan fotoğrafçılığa döndü. Farklı konularda dosyalar hazırlamanın yanı sıra fotoröportajlar yapıyor.

1974 Konya doğumlu. Profesyonel fotoğrafçılığa 1998 yılında başladı. Coğrafya ve gezi dergilerinde, Türkiye ile 20 ülkeden 130 dosyası yayınlandı. Sesli foto-röportajın Türkiye’deki öncü isimlerinden. Halen internet yayınlarına multimedya belgeseller hazırlıyor. 2002’den beri Avrupa’nın saygın fotoğraf ajanslarından, Viyana merkezli Anzenberger’e bağlı çalışıyor. Alex Webb’in fotoğraf atölyesine katıldı. Ed Kashi’nin davetiyle Francisco’da üç ay yaşadı, ‘homeless’ başlıklı bir seri çalıştı.

Graduated from Galatasaray Lycée and Marmara University’s English-language Department of Economics, Dinç returned to her first love, photography, after working in various marketing positions for international corporations. In addition to putting together portfolios on different subjects, she also works as a photojournalist and on special projects.

Born in Konya in 1974, Pınar became a professional photographer in 1998 and has published 120 portfolios from Turkey and 20 other countries in various travel and geographic magazines. One of Turkey’s leading names in audio photojournalism, he is currently producing multimedia documentaries for internet broadcasts. Since 2002 he has been affiliated with the Vienna-based Anzenberger, one of Europe’s most respected photography agencies. He took part in Alex Webb’s photography workshop and spent three months in San Francisco at the invitation of Ed Kashi, working on a series entitled ‘homeless’.

SERKAN ELDELİKLİOĞLU

1994’te Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Türk El Sanatları bölümünden mezun oldu. Son 10 yıldır style life ve yemek çekimlerine ağırlık veren Eldeleklioğlu, halen kendi fotoğraf stüdyosunda çalışmalarına devam ediyor.

VEDAT BAŞARAN

Osmanlı mutfak kültürünü uzun yıllardır araştıran Vedat Başaran, Mutfak Dostları Derneği ve Skal İnternational İstanbul üyesi. Başaran, bayram tatlılarını SKYLIFE okurları için kaleme aldı.

Graduating from the Turkish Handicrafts Department of Mimar Sinan University’s School of Fine Arts in 1994. Focusing on life style and food shoots for the last ten years, Eldeliklioğlu is currently pursuing his photographic work at his own studio.

Researching Turkish cuisine culture for many years, Vedat Başaran is a member of the Friends of Cuisine Association and the Skal International Istanbul. Başaran wrote about sorbets and sherbets for SKYLIFE readers.

YİĞİT GÜNEL

Ankara’da dünyaya geldi. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdi. Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı’nda master yaptı. Birçok reklam ajansında sanat yönetmenliği yaptıktan sonra yıllardır uğraştığı fotoğrafa profesyonel olarak geri dönen Yiğit Günel Roma meydanlarını SKYLIFE için fotoğrafladı.

Born in Ankara, Yiğit Günel graduated from Eskişehir Anadolu University’s School of Communications and did a Master’s degree in Visual Communications Design at Bilgi University. After long nights as artistic director for a number of different advertising agencies, Günel has returned professionally to photography, a hobby of his for years. He photographed the piazzas of Rome for SKYLIFE.

12 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

SKYLIF


SKYLIFE RIXOS R.B HAZIRAN.indd 5

6/11/10 3:52 PM




C

M

Y

CM

MY

CY

MY

K


20

CITYSCOPE

Sonunda... U2 Finally... U2

38

Geçmişten Geleceğe Linking Past and Future

58

CAZIN DAMAKTAKİ TADI Uluslararası İstanbul Caz Festivali’nin tadı henüz damaklardan gitmemişti ki Akbank Caz Festivali’nin haberi geldi.

THE TASTE OF JAZZ While the taste of the International Istanbul Jazz Festival still lingers on the palate, news of the Akbank Jazz Festival is already in.

Roma Açık Şehir Rome Open City


ETKİNLİK EVENT 40’LAMAYA HAZIRLANIN

FARKLI MÜZİKAL KARIŞIMLAR

Temmuz boyunca 50’nin üzerinde konser sayesinde 20 caz gecesini rüyada gibi geçirdik. Şimdi 40’lama zamanı. Bu yıl 20’sine basan Akbank Caz Festivali yaşına uygun şekilde cazla dolu 20 gece vaad ediyor. Festivalin en heyecan verici gruplarından biri Count Basie Orchestra. Caz sahnesini etkileyen önemli ve yenilikçi oluşumlardan biri olarak kabul edilen ve 17 kez Grammy’e layık görülen orkestra, Bill Huges yönetiminde ve Carmen Bradford vokali eşliğinde 23 Eylül’de festivalin açılışını yapacak.

Amerikalı orkestra şefi Count Basie’nin orkestrasının ardından festival, tüm zamanların gelmiş geçmiş en büyük müzik efsanelerinden Sun Ra Arkestra’yı ağırlayacak. Sadece cazla sınırlı kalmayıp sanatın birçok alanındaki sanatçılara ilham veren grup lideri Sun Ra’nın izindeki ekip, canlı performansındaki doğaçlama tekniğiyle Cemal Reşit Rey Konser Salonu’na epey farklı bir deneyim yaşatmayı vaad ediyor. Festivalin bir diğer konuğu Avrupa caz müziğinin gelişimine büyük katkı yapan müzisyenlerden John Surman. Modern Avrupa cazına folk elementler ve hatta İngiliz kilise müziklerini ekleyerek deneysel müzikal karışımlar elde eden Surman’a kontrbasta Chris Laurence ve yaylı dörtlüsü eşlik edecek. Konserin mekânı Aya İrini Müzesi.

Nills Peter

John Surman

PREPARING FOR THE 40 Thanks to more than 50 concerts in July, we enjoyed 20 jazz nights that passed like a dream. Now it’s time to make it forty. Celebrating its 20th anniversary this year, the Akbank Jazz Festival is appropriately promising 20 jazz-filled nights. One of the most exciting of the festival groups is the Count Basie Orchestra. Acknowledged as one of the leading innovative groups on the jazz scene, the 17 time Grammy winner orchestra will open the festival on September 23rd under the direction of Bill Hughes, with Carmen Bradford on vocals.

A MIX OF DIFFERENT MUSIC Following the orchestra of American conductor Count Basie, the festival is welcoming the Sun Ra

Ali Perret


‘CAZIN FIRST LADY’Sİ Gidilmesi tavsiye edilen konserlerden biri de iki Grammy ödülü sahibi Diane Schuur’unki. Carnegie Hall ve White House gibi dünyanın en büyük konser salonlarında Stan Getz, B.B. King, Dizzy Gillespie ve Ray Charles gibi isimlerle sahne alan Schuur ‘Cazın First Lady’si olarak tanınıyor. Konserlerin yanında çeşitli atölye çalışmaları ve panellerin düzenleneceği festivalin bu yılki mekanları; Aya İrini Müzesi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Akbank Sanat Merkezi, Babylon, The Seed, Ghetto, Nardis ve Salon.

Craig Harris

Okay Temiz

Orchestra, one of the greatest musical legends of all time. Following the trail blazed by Sun Ra, who did not confine himself to jazz but inspired a group of artists in several different genres, the team is promising a rather different experience at the Cemal Reşit Rey Concert Hall with its live improvisation technique. Another festival guest is John Surman, who has contributed significantly to the development of European jazz. Contrabass player Chris Laurence and his string quartet will be accompanying Surman, who creates experimental musical mixes by adding folk elements and even Anglican church music to European jazz. Aya İrini Museum is the venue for the concert.

FIRST LADY OF JAZZ Another highly recommended concert is that of two-time Grammy winner Diane Schuur. Known as the ‘First Lady of Jazz’, Schuur has performed with names like Stan Getz, B.B. King, Dizzy Gillespie and Ray Charles at some of the world’s greatest concert venues, like Carnegie Hall, and even at the White House. Venues for this year’s festival, which, besides concerts, also includes an array of workshops and panel discussions, are: Aya İrini Museum, Cemal Reşit Rey Concert Hall, Akbank Art Center, Babylon, The Seed, Ghetto, Nardis and Salon.

Miroslav Vitous

Pozitif organizasyonuyla 12 Ekim’e dek sürecek festival hakkında detaylı bilgi için: www.akbankcaz.com For details of the festival, with organization by Pozitif: www.akbankcaz.com

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 19


ETKİNLİK EVENT

U2

FINALLY...

SONUNDA...

The legendary rock group U2 is going to leave its mark on 2010 with its Istanbul concert, part of its ‘360 tour’…

Efsane rock grubu U2’nun ‘360 ° Tour’ kapsamındaki İstanbul konseri 2010 yılına damgasını vuracak. Bundan 34 yıl önce kurulan ve 1980’lerden beri fırtınalar estiren U2 nihayet İstanbul’da. 6 Eylül’de Atatürk Olimpiyat Stadı’nda verilecek konser, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’un en çok ilgi görecek ve en çok hatırlanacak etkinliklerinden biri olarak tarihe geçecek. Tıpkı 1990’da Avrupa Kültür Başkenti olan Glasgow’daki Pavarotti, Paul Mc Cartney ve Wings ile Frank Sinatra konserleri gibi…

6 Eylül’de Atatürk Olimpiyat Stadı’nda gerçekleşecek U2 konseriyle ilgili ayrıntılı bilgi için: www.iksv.org For details on the U2 concert, to take place at Ataturk Olympic Stadium on September 6: www. iksv.org

Formed 34 years ago and stirring up a storm since the 1980’s, U2 are finally coming to Istanbul. The concert they will give at Ataturk Olympic Stadium on September 6th is going to go down in history as the most popular and memorable event of Istanbul 2010 European Capital of Culture. Just like the concerts of Pavarotti, Paul McCartney and Wings, and Frank Sinatra in Glasgow, European Capital of Culture in 1990.

BONO’NUN KARİZMASI

THE CHARISMA OF BONO

25 Eylül 1976’da bir grup tıfıl lise öğrencisi tarafından kurulan U2’nun emsallerinden farklı bir kariyere sahip olmasında en büyük etken elbette Bono takma adıyla bildiğimiz solist Paul Hewson. 22 Grammy kazanan U2 şarkılarının pek çoğunun sözlerine de imza atan Bono, en sevdiği U2 şarkısını henüz yazmadığını söylüyor. Bono’nun karizmasında aktivist tavrının da epey payı var şüphesiz. Kendini yoksul insanlara ve çevre koruma programlarına adayan U2, 6 Eylül’deki konseriyle İstanbullu sevenlerini birbirine kenetlemeye hazırlanıyor. Konserin ön grubu ise Snow Patrol…

Formed by a group of high school kids on September 25, 1976, U2 has followed a different trajectory from those of its counterparts, due mainly to soloist Paul Hewson, known to us by his stage name ‘Bono’. Bono, who has put his signature on most of the lyrics of U2’s 22 Grammy winning songs, says that he has not yet written his favorite U2 song! The singer’s activist persona clearly has a big share in his charisma. U2, which has dedicated itself to environmental protection programs and the world’s poor, is getting ready to meet its Istanbul fans at the concert on September 6th. Snow Patrol is the concert’s opening band…

20 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010



ETKİNLİK EVENT

TASARIMIN KALBİ İSTANBUL’DA İstanbul tasarımla dolu bir haftaya daha hazırlanıyor. HEART OF DESIGN BEATS IN ISTANBUL Istanbul is getting ready for a week chock full of design.

29 Eylül’de başlayacak İstanbul Tasarım Haftası (Istanbul Design Week) 3 Ekim’e kadar sürecek ve tasarıma dair ne varsa şehre sürükleyecek. Ürün, grafik, multimedya ve moda tasarımı gibi alanlarda çalışan bağımsız genç tasarımcıların ürünlerinin sergileneceği ‘İstanbul Independent’ bölümü haftanın sabırsızlıkla beklenenlerinden. Farklı öğrenci gruplarının katılımıyla belirlenen ve İstanbul’a özel bir tema çerçevesinde oluşturulan projeler, tasarımın farklı dallarından öğrencilerin birbirleriyle etkileşim halinde olmasını sağlayacak. Tasarıma dair dünyaca ünlü isimlerin deneyimlerini paylaşabilecekleri seminer, panel ve konferans organizasyonları güncel tasarım konularının her yönüyle tartışılmasına zemin hazırlayacak. Karim Rashid, Massimilian Fuksas, Michael Young, Tom Tjaarda, Prof. Ron A. Nabarro, Mario Nanni, Sudhir Sharma, Eva Ziegler ve Isao Hosoe gibi isimlerin de bulunduğu konferansları tasarım öğrencilerini buluşturacak atölye çalışmaları izleyecek. 22 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Etkinlikle ilgili detaylı bilgi için: www. istanbuldesignweek.com For details about the events: www.istanbuldesignweek.com

Starting on September 29, Istanbul Design Week will run through October 3, bringing the city everything there is to do with design. Among the week’s most eagerly awaited sections is ‘Istanbul Independent’, which brings together the products of young designers working independently in areas such as product, graphic and fashion design. The projects, chosen with the participation of different student groups and developed around a uniquely Istanbul theme, will ensure interaction between students in the different branches of design. A series of seminars, panels and lectures where worldfamous names in design will share their experiences will lay the groundwork for a discussion of current topics in design in all their ramifications. The lectures, featuring names like Karim Rashid, Massimilian Fuksas, Michael Young, Tom Tjaarda, Prof. Ron. A Nabarro, Mario Nanni, Sudhir Sharma, Eva Ziegler and Isao Hosoe, will be followed by workshops bringing together design students.


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


ETKİNLİK EVENT

HULDA İSTANBUL’A YAKLAŞTI THE HULDA IS COMING TO ISTANBUL İlhan Koman’ın 28 yılını geçirdiği ‘M/S Hulda’ teknesi Eylül’de İstanbul’da olacak. The boat, M/S Hulda, on which sculptor İlhan Koman spent 28 years of life, will be in Istanbul in September.

Heykeltıraş İlhan Koman’ın 1965 yılından itibaren hem ev hem de atölye olarak kullandığı gemisi ‘M/S Hulda’, sanatçının anısını yaşatmak amacıyla 2009 Nisan’ında Stockholm’den yola çıktı. Koman’ın hayatının 28 yılını geçirdiği gemi; kışı Barselona’da atlattıktan sonra Mart itibariyle demir alarak sırasıyla Napoli, Valletta ve Selanik’e uğradı. 21 Eylül’de İstanbul’a ulaşacak ‘M/S Hulda’ demirlediği tüm kentlerde ‘Hulda Festivali’ adı altında iki temel etkinlik gerçekleştiriyor. Biri İlhan Koman’ın bilimsel eserlerinden oluşan sergi, diğeri gençlere yönelik atölye çalışmaları... İlhan Koman’ın içinde yaşamak amacıyla 1965’te satın aldığı ‘Hulda’, 1905’te yelkenli bir yük gemisi olarak İsveç’te üretilmiş. Kültür mirası olması nedeniyle geminin adı o günden bu yana hiç değişmemiş. Zamanının yarısını tekneyle uğraşmakla geçirmekten yakınan İlhan Koman, en güzel ahşap eserlerini hep Hulda’da yapmış. O eserler şimdi gemide sergilenenler arasında. ‘M/S Hulda’ İstanbul’a varışından sonra gezici bir sanat, kültür, eğitim ve bilim merkezi olarak Türkiye’de kalacak. 24 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

İlhan Koman Kültür ve Sanat Vakfı’nın düzenlediği ‘Hulda Festivali Sanat ve Bilim Yolculuğu’ hakkında detaylı bilgi için: www.huldafestival.org For details about the ‘Hulda Festival Journey through Art and Science’, organized by the Ilhan Koman Culture and Art Foundation: www.huldafestival.org

The boat, M/S Hulda, on which sculptor İlhan Koman (1921-1986) lived and worked from 1965, set sail from Stockholm in April 2009 to preserve the artist’s memory. After wintering in Barcelona, the boat, on which Koman spent 28 years of his life, lifted anchor in March, docking in turn at Naples, Valletta and Salonica. Due to reach Istanbul on September 21st, it mounts two basic events under the name ‘Hulda Festival’ in every city it visits: one an exhibition of Koman’s scientific works, the other a series of workshop projects aimed at young people. The ‘Hulda’, which Koman bought in 1965 to live on, is a sailing cargo vessel built in Sweden in 1905. A cultural heritage, the ship’s name has never been changed. Koman, who complained of having to spend half his time maintaining the boat, produced all his best wood sculptures on it. Those sculptures are now among the works exhibited on the ship. After reaching Istanbul, ‘M/S Hulda’ will remain in Turkey as a center of art, culture, science and education.


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


ETKİNLİK EVENT

VİKİNGLERİN İSTANBUL SEYAHATİ THE VIKINGS JOURNEY TO ISTANBUL Vikinglerin bundan tam 1130 yıl önce İstanbul’a yaptıkları efsanevi yolculuk Sihirli Buz Müzesi’nde.

The legendary journey to Istanbul made exactly 1130 years by the Vikings is now in the Magic Ice Museum.

İstanbul’da hafta sonu gezi programınızı yaparken dâhil edebileceğiniz yeni bir adres daha var: Sihirli Buz Müzesi (MAGIC ICE). Müzenin açılış teması Vikinglerin bundan tam 1130 yıl önce İstanbul’a yaptıkları söylenen efsanevi yolculuk. İskandinav heykeltıraşlar tarafından yapılan heykellerden oluşan bir sergiye ev sahipliği yapan müzede, Vikinglerin yolculuğundan bazı sahneler tasvir ediliyor. Hayvan heykelleri, Viking evi, dev Viking gemisi ve Viking Dünya Haritası görüleceklerden sadece birkaçı.

There is a new address you can include when you are making your weekend excursion program in Istanbul: the Magic Ice Museum. The museum’s opening theme is the legendary journey to Istanbul said to have been made by the Vikings exactly 1130 years ago. Some scenes from the Viking journey are portrayed in the museum which hosts an exhibition of statues made by Scandinavian sculptors. Just a few of those that should be seen are animal statues, a Viking house, a huge Viking ship and the Viking World Map.

KUTUPLAR İSTANBUL’DA

THE POLES ARE IN ISTANBUL

Geçtiğimiz aylarda Forum İstanbul’da kapılarını açan müzede 200 ton buz kullanıldı. Mavi renkli buz İsveç’in Jukkasjarvi bölgesindeki Torne nehrinden getirilirken duvarlardaki buz ve kar Türkiye’den sağlandı. Mevsimlere bağlı olmayan ve kapalı bir alanda 365 gün kutupları yaşatma fikrinden esinlenerek oluşturulan müze, özel Eskimo kıyafetleriyle gezilebiliyor. -5 derecede soğutulmuş bir alanda kutup atmosferini yaşamayı vaat eden müze, altı ayda bir sergi konseptini değiştirecek.

Two hundred tons of ice was used in the museum which opened it doors in recent months at the Forum Istanbul. While the blue ice was brought from the Torne River in Sweden’s Jukkasjarvi region, the ice and snow on the walls is from Turkey. Inspired by the idea of reconstructing in a closed area the poles which are independent of seasons and endure 365 days a year, the museum can be visited wearing special Eskimo outfits. Promising to provide a polar atmosphere in an area that has been cooled to -5 degrees, the museum will change its exhibition concept every six months.

26 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


Size layık ve sizin için özel VIP servisini doya doya yaşayın. Bırakın birbirinden kalifiye ve deneyimli personelimiz, tüm detaylara ve ihtiyaçlarınıza göstereceği yakın ilgi ve hassasiyet ile sizleri şımartsın. Muhteşem bahçeler içinde yer alan, teknoloji harikası otelimizde beklentilerinizden ötesini bulacaksınız. İhtiyacınıza bağlı olarak 3’e bölünebilen 2.500 kişi kapasiteli ana toplantı salonu, 1.100 kişi kapasiteli oditoryumu, 24 adet workshop salonları ile 5.000 kişilik organizasyonlar için hazırız. Türkiye’nin en büyük ve ilk Sağlık Bakanlığı onaylı Thalasso & Spa merkezine sahip Starlıght Conventıon Center Thalasso & Spa’ya sizleri bekliyoruz.


ETKİNLİK EVENT

BOĞAZA NAZIR

ON THE BOSPHORUS

Heavy Metal denince akla ilk gelen isimlerden Ozzy Osbourne İstanbul’da.

Sevenlerinin bilhassa sahne performansına hayran kaldığı Ozzy Osbourne, 30 Eylül’de Turkcell Kuruçeşme Arena’da iki kıtanın birleştiği İstanbul Boğazı’na nazır bir konser verecek. Konserleri başlı başına bir festival havasında geçen sanatçının İstanbul performansı merakla bekleniyor. Kendisiyle yapılan bir röportajda “Yeni bir yere gidince her zaman özel bir şeyler çalarım.” diyen Osbourne bakalım İstanbul için nasıl bir sürpriz hazırlıyor?

One of the first names that springs to mind at the mention of Heavy Metal, Ozzy Osbourne is in Istanbul.

30 Eylül’de Turkcell Kuruçeşme Arena’da gerçekleşecek Ozzy Osbourne konseri hakkında detaylı bilgi için: www.bkmonline.net For details on the Ozzy Osbourne concert, to take place at the Türkcell Kuruçeşme Arena on September 30: www.bkmonline.net.

Ozzy Osbourne, whose fans are especially enamored of his stage performances, is giving a concert at Turkcell’s Kuruçeşme Arena overlooking the Istanbul Bosphorus on September 30th. The Istanbul performance of this artist, whose concerts are a festival in their own right, is eagerly awaited. In a recent interview Osbourne said that he always plays something special when he goes to a new place. Let’s see what surprise he has in store for Istanbul.

OZZY BEYAZPERDEDE

OZZY ON THE SILVER SCREEN

Ozzy Osbourne’un ‘Blizzard of Ozz’ (1980) ve ‘Diary of a Madman’ (1981) albümlerinin 30’uncu yıl versiyonları gündemdeyken 10’uncu solo albümü ‘Scream’ geçtiğimiz aylarda piyasaya çıktı. Bugüne kadar yayınlanan albümlerin değişmez gitaristi Zakk Wylde’in yerini Gus G. isimli 28 yaşındaki Yunan gitariste bırakması dikkat çekti. (Asıl adı Kostas Karamitroudis) Bu arada hayranlarına bir müjde: Ozzy’nin biyografisi ‘I Am Ozzy’ ismiyle sinemaya aktarılıyor. Sanatçı kendisini canlandırması için tanınmamış bir oyuncunun seçilmesini istiyormuş.

Osbourne brought out his 10th solo album, ‘Scream’, just a few months ago while the 30th year versions of his albums ‘Blizzard of Ozz’ (1980) and ‘Diary of a Madman’ (1981) were still high on the charts. Noteworthy on this album is that Zakk Wylde, veteran guitarist of all the albums released up to now, has been replaced by a 28-year-old Greek guitarist by the name of Gus G. (His real name is Kostas Karamitroudis) A piece of good news for Osbourne fans: The artisti’s biography, ‘I Am Ozzy’, is being adapted for the silver screen. The artist has asked that an unknown actor be chosen to play him.

28 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010



_2010-430X275_c 8/19/10 12:03 PM Page 1 C


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


SKYLIFE 8

2010

ÇİFTE KAVRULMUŞ EYLÜL SEPTEMBER DOUBLE TREAT Hep böyle olur. Eylül geldi mi; hangi konsere, hangi sergiye, hangi filme gideceğinizi şaşırırsınız! İşte böyle bir eylülde daha İstanbul’dayız. Üstelik bu defa çifte kavrulmuş bir eylül var karşımızda. Ayın normal seyri bir yana; İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması sebebiyle tüm kültür karıncaları iş başında; tüm ağustos böcekleri seyirde. Seyri unutulmayacaklar arasında, öncelikle ‘Efsane İstanbul: Bizantion’dan İstanbul’a - Bir Başkentin 8000 Yılı’ sergisi var. Serginin son tarihi 4 Eylül. Bu sebeple eğer hâlâ görmediyseniz yarından tezi yok Sakıp Sabancı Müzesi’ne gidip sıraya girmelisiniz.

BU EYLÜL UNUTULMAZ İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın

32 SKYLIFE | AĞUSTOS | AUGUST 2010

Isn’t that always the way? September comes and you can’t decide which concert, which exhibition, which film to go to! ants are also on the job for Istanbul 2010 Capital of Culture while the grasshoppers sit back and watch. Among the events not to be missed is ‘Legendary Istanbul - From Byzantion to Istanbul: 8000 Years of a Capital’, at the Sakıp Sabancı Museum through September 4th. If you still haven’t seen it, tomorrow is none too soon to go there and get in line.

THIS SEPTEMBER IS UNFORGETTABLE

yıllarca anılacak etkinliği U2 konseri de eylülde. Gerçekten unutulmayacak zamanlar içindeyiz. Ayın bir güzelliği de

It’s another such September in Istanbul. As if that weren’t enough, this September is a double treat. Besides all the usual offerings, the cultural

The U2 Concert is another Istanbul 2010 European Capital of Culture event in September that will be remembered for years. We are truly living in unforgettable times. Another boon is that almost the entire month of Ramadan


SKYLIFE 8/18/10 12:11 PM Page 1 C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


2010

ramazanın bir bölümüyle tüm bayramı içine alması. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ramazanı elbette unutmadı. Konser, sergi ve gösteri gibi çeşitli ramazan etkinlikleri yanı sıra Klasik Türk Müziği Yönetmenliği projelerinden ‘Unutulan Bir İstanbul Ritüeli: Teravih-i Enderun ve Cumhur Müezzinliği’, şehrin 29 farklı camisinde ramazan ayı boyunca devam edecek. İlgilenenler için eylül camileri sırasıyla şöyle: Maltepe Merkez Camii, Büyükada II. Abdülhamid Camii, Fatih Yavuzselim Camii, Üsküdar Beylerbeyi Hamid-i Evvel Camii, Ortaköy Büyük Mecidiye Camii, Üsküdar Selimiye Camii, Emirgân II. Abdülhamid Camii ve Sultanahmet Camii.

EVLİYA ÇELEBİ’NİN İZİNDE Sadece İstanbul değil, tüm dünyanın takip ettiği İstanbul Avrupa Kültür Başkenti projelerinden

‘Golden Routes - Altın Yollar’ın üçüncü etabı 20 Eylül itibariyle başlıyor. Balkanlar ve Orta Avrupa’yı Türk seyyahı ‘Evliya Çelebi’nin izinde dolaşacak proje; Bulgaristan, Makedonya, Kosova, Sırbistan, Bosna-Hersek ve Hırvatistan yoluyla bir diğer 2010 Avrupa Kültür Başkenti Pecs’e, oradan Budapeşte, Viyana, Frankfurt, Mannheim ve 2010’un üç Avrupa Kültür Başkenti’nden biri olan Ruhr bölgesine uzanacak. 15 Ekim’e dek sürecek etkinlikler arasında ‘Üç Kadın’, ‘Bezmara’, ‘Sema’dan Nazım – Brecht Buluşması’ konserleri, Zeynep Günsur ve ekibinin ‘aHHval’ adlı çağdaş dans gösterisi ile ‘Evliya Çelebi ve Müzik’ başlıklı bir konferans yer alıyor. Otobüsle yapılacak yolculuğa katılacak ekipte, yazar Emine Çaykara ve fotoğraf sanatçısı Serkan Taycan bulunuyor.

falls in September this year. And Istanbul 2010 European Capital of Culture hasn’t forgotten that. Besides a whole range of Ramadan events like concerts, shows and exhibitions, there is also ‘A Vanishing Istanbul Ritual: Teravih-i Enderun and Public Muezzinship’, a Classical Turkish Music project that will take place in 29 different mosques throughout the month. The mosques in September are, in turn: Maltepe Central Mosque, Büyükada Abdulhamid II Mosque, Yavuz Sultan Selim Mosque at Fatih, Beylerbeyi Hamid-i Evvel Mosque in Üsküdar, the Great Mecidiye

Mosque at Ortaköy, Üsküdar Selimiye Mosque, Abdulhamid II Mosque at Emirgan, and Sultanahmet, or the Blue Mosque.

IN THE FOOTSTEPS OF EVLİYA ÇELEBİ The third phase of ‘Golden Routes’, an Istanbul European Capital of Culture project followed not just by Istanbul but by the whole world, is starting on September 20th. The project, which will trace the footsteps of Turkish traveler Evliya Çelebi in the Balkans and Central Europe, is going through Bulgaria, Macedonia, Kosovo, Serbia, Bosnia-Herzegovina, and

Croatia to Pecs, another 2010 European Capital of Culture, and from there to Budapest, Vienna, Frankfurt and Mannheim to the Ruhr district, another of the three European Capitals of Culture in 2010. Among the events, which run through October 15th, are concerts - ‘Three Women’, ‘Bezmara’ and ‘A Nazım Brecht Meeting by ‘Sema’, a modern dance show called ‘aHHval’ by Zeynep Günsür and her troupe, and a lecture entitled ‘Evliya Çelebi and Music’. Writer Emine Çaykara and photographer Serkan Taycan are on the team, which will make their journey by bus.


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K



DÜNYADAN AROUND THE WORLD

GEÇMİŞTEN GELECEĞE LINKING PAST AND FUTURE

7 Eylül - 14 Kasım 2010 tarihlerinde gerçekleşecek bienalle ilgili ayrıntılı bilgi için: www.taipeibiennial.org For details of TB 10, September 7 November 14: www.taipeibiennial.org

23 yeni sanatçının katıldığı Taipei Bienali 7 Eylül’de başlıyor.

The Taipei Biennial starts on September 7th with participation by 23 new artists.

Küratörlüğünü Hongjohn Lin ve Tirdad Zolghadr’ın üstlendiği 2010 Taipei Bienali (TB10) getirdiği yapısal önerilerle ‘bienalin biçimi’ kavramını ele alıyor. Bienal çılgınlıklarına ilişkin ortak bir küratöryel plan olmamasına rağmen, bugün bir bienalin özgünlüğü sorgulanırken ortaya çıkan muhtemel bir nakarat var. TB10, bu nakaratı irdelerken hem geçmişe bakıyor hem de geleceğe bağlanıyor. Bienalin iddialı etkinlik programı sayesinde Eylül 2010 boyunca yoğun bir takvim sanatseverleri bekliyor. Yeni sanatçı sayısı 23’le sınırlanmış olsa da geçmişten gelen ve geleceğe uzanan işleriyle toplam sanatçı sayısı 50’yi geçiyor. Sanatsal üretim ile şehirsel altyapının bir araya getirilebilmesi için Taipei’deki bağımsız alanların da bienal mekanlarına eklemlenmesi hedeflenmiş. Bir diğer çarpıcı unsur ise, bienal boyunca sürekli olarak yorum yapacak üç refakatçinin varlığı… ‘Sputnik’ isimli bu refakatçiler sadece yorum değil, yeri geldiğinde arabuluculuk da yapıyor.

The 2010 Taipei Biennial (TB10) is reconsidering the biennial format through a number of structural proposals introduced by curators Hongjohn Lin and Tirdad Zolghadr. Despite the absence of a curatorial master plan to scream from the rooftops, a potential leitmotif is the question of what is distinctive of biennials today. TB10 therefore looks both forward and backward as it explores those themes. A full calendar of events awaits art lovers in September 2010 thanks to the biennial’s ambitious program. Although the number of new artists has been restricted to 23, a total of 50 artists are included via collaborations that both revisit the past and reach into the future. Other areas of Taipei have been added to the usual biennial venues to bring together urban infrastructure and artistic production. Another noteworthy addition to this year’s biennial are the ‘Sputniks’, three critical companions who are invited to consistently provide unsparing feedback, taking the form of interventions if necessary.

TB10 SANATÇILARI: TB10 ARTISTS: Can Altay Chang Yun-han Chris Evans Shahab Fotouhi Mario García Torres Christian Jankowski Jao Chia-en Silvia Kolbowski Pak Sheung-chuen Olivia Plender Michael Portnoy Allan Sekula Larry Shao Shi Jin-hua Hito Steyerl Wang Ya-hui Claude Wampler Wong Wai-yin Carey Young 38 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010



C


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


DÜNYADAN AROUND THE WORLD

GELECEĞE HAZIR MISINIZ? ARE YOU READY FOR THE FUTURE? Hiç de arzu etmediğimiz bir gelecek bizi bekliyor olabilir! A very unwanted future may be awaiting us! Hamburg’da bulunan ‘Museum für Kunst und Gewerbe’, “Korkutucu bir gelecekte nasıl hayatta kalabiliriz?” sorusuna cevap arıyor. Müzenin; tüm dünyadan tasarımcı, mimar ve fütüristlerle beraber aradığı bu yanıt, çok da uzak olmayan bir gelecekte gerçekten gerekli olacak. İnsanlığın elbirliğiyle dünyayı nefes alınması imkânsız bir hale getirdiği düşünüldüğünde özellikle... Oksijen seviyesi korkutucu bir şekilde düştüğünde, güneş bizi ısıtmak yerine yakmaya başladığında, içecek su kaynaklarımız tükenmeye yaklaşıp bazılarının tekeline geçtiğinde dünya nasıl bir yer olacak? Kulağa korkutucu gelse de bu tip bir distopyanın gerçekleşmesi uzak değil. Antoine de Saint Exupery’nin Küçük Prens romanında cam bir fanus içerisinde tüm gözlerden sakındığı gülü gibi, ‘İklim Kapsülleri’ sergisi de insanları birer cam fanus veya naylon poşet içerisine hapsediyor. Şimdilik tasarımcıların öngörüleri düzeyinde olsa da; ders çıkarılması gereken, tokat gibi bir sergi bu...

42 SKYLIFE | TEMMUZ HAZİRAN || JULY JUNE2010 2010

‘İklim Kapsülleri’ sergisi 28 Ağustos’tan itibaren Museum für Kunst und Gewerbe’de görülebilir. Ayrıntılı bilgi için: www.mkg-hamburg.de The “Climate Capsules” exhibition can be seen at the Museum für Kunst und Gewerbe beginning August 28th. For detailed information: www.mkg-hamburg.de

The “Museum für Kunst und Gewerbe” in Hamburg seeks an answer to the question of how we can stay alive in a foreboding future. This answer sought by the museum together with designers, architects and futurists from the whole world will actually be needed in the not too distant future. Especially when it is thought that with humanity’s cooperation the world has been brought to the point where it can no longer breathe… What kind of place will the world be when the level of oxygen has fallen in a frightening way, when the sun begins to burn us instead of warming us, and when our drinking water resources close to exhaustion pass to the monopoly of a few? Even if it sounds frightening to the ear, the realization of this type of a dystopia is not far off. Like the rose that hid from all eyes inside a glass jar in Antoine de Saint Exupery’s novel, “Little Prince,” people are imprisoned in a glass jar or nylon bag in the “Climate Capsules” exhibition. Even if it is on the level of designers’ prophesies for now, this is a display that hits hard and from which a lesson should be taken…



DÜNYADAN AROUND THE WORLD

2010 Berlin festivali ile ilgili detaylı bilgi için: www.berlinfestival.de For details about the Berlin Festival: www.berlinfestival.de

BERLİN’DE SEÇMECE FESTİVAL TAKE YOUR PICK: THE BERLIN FESTIVAL Bu yılki Berlin festivali için anons edilen isimler izlenmeye değer! The names announced for this year’s Berlin Festival are well worth following! Eylül’ü Berlin’de geçirmek için pek çok sebep var ama bunların en birincisi Berlin Festivali. Bu yıl 10 – 11 Eylül tarihlerinde Tempelhof Havalimanı’ında gerçekleşecek festivalde; Editors, Fever Ray, LCD Soundsystem, Atari Teenage Rit, Boys Noize ve 2manydjs gibi pek çok yıldız isim var. Fatboy Slim ve Tricky gibi devlerin de yer aldığı festival, tarihi mekânlarda fantastik bir hafta sonu geçirmek için harika bir fırsat. Çoğu kimsenin Norman Cook ismiyle tanıdığı ve bir Berlin tutkunu olan DJ Mastermind bile bu seçkin atmosferi dört gözle bekliyor. Berlin Festivali, daha önce hiç yapılmamış şık etkinliklerle eski kahramanları bir araya getirmesinin ötesinde, dünyanın dört bir yanından bir demet umut vadeden yeni ismi de izleyiciyle tanıştırıyor. Spleen United (Danimarka), Jesse (Finlandiya), The Megaphonic Thrift (Norveç), De Staat (Hollanda), Cast of Cheers (İrlanda), Therese Aune (Norveç), Kimono (İzlanda), Boemklatsch (Hollanda), Yes Cadets (İrlanda) ve Rich Aucoin (Kanada) bu isimlerden bazıları…

44 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

There are many reasons to spend September in Berlin, but the first is surely the Berlin Festival. This year’s festival, at Tempelhof Airport September 10-11, features stars like Editors, Fever Ray, LCD Soundsystem, Atari Teenage Rit, Boys Noize and 2manydjs. The festival, which also includes giants Fatboy Slim and Tricky, is a marvelous opportunity to spend a fantastic weekend in some historic venues. Even DJ Mastermind, a Berlin fan known to many as Norman Cook, is eagerly awaiting the festival’s heady atmosphere. Beyond bringing together the old standbys in chic, never before tried events, the Berlin Festival is also introducing audiences to a host of promising new names from around the world. Spleen United (Denmark), Jesse (Finland), The Megaphonic Thrift (Norway), De Staat (Holland), Cast of Cheers (Ireland), Therese Aune (Norway), Kimono (Iceland), Boemklatsch (Holland), Yes Cadets (Ireland) and Rich Aucoin (Canada), to name just a few.



DÜNYADAN AROUND THE WORLD

DAHA İYİ KENT, DAHA İYİ HAYAT BETTER CITY, BETTER LIFE Daha iyi şehirler ve daha iyi yaşamları amaç edinen 2010 Dünya Expo’su Çin’in Şangay kentinde düzenleniyor.

Promoting better cities and better lives, World Expo 2010, held in the Chinese city of Shanghai.

• HASAN MERT KAYA Her beş yılda bir düzenlenen Expo organizasyonları küresel ölçekte gerçekleştirilen bir kültürel ve mimari uygulamalar yaklaşımı olarak yoğun ilgi görüyor. Expo organizasyonlarını fuarlardan farklı kılan en önemli yaklaşım herhangi bir ürün tanıtımının ve satışının yapılmaması. Expo’larda yeni fikirler, kültürel yorumlar ve dünyanın geleceği için projeler sergileniyor. Expo’ların ticari fuar olmaması eğitsel amaçları ve kültür etkinlikleri temel faaliyet alanı olarak görmesi yaşadığımız çevre ve insan ilişkileri adına büyük önem taşıyor.

The world expositions held every five years are a focus of intense interest as cultural and architectural implementations on a global scale. What distinguishes expos from fairs, is that absolutely no products are promoted or sold. Instead, Expos are occasions for showcasing new ideas, cultural concepts and projects for the future of the world. The fact that expos are non-commercial undertakings that regard educational aims and cultural events as their major area of activity is of great significance for relations between humans and the environment in which we live.

TÜRKİYE PAVYONU

THE TURKEY PAVILION

İnsanlığın en eski anıtsal yapıları arasında olan Mısır piramitlerinden 4.500 yıl önce inşa edilen ve bu yönüyle dünyadaki en eski düzenli yerleşim yeri olan Çatalhöyük,

Built 4,500 years before the pyramids of Egypt, some of the oldest monumental structures ever erected by man, Çatalhöyük is the oldest orderly human settlement in the world. And it is

46 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010



ETKİNLİK EVENT

Türkiye Pavyonu’nun başlangıcında ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor. Öte yandan Türkiye Pavyonu’nda Expo 2010’un Ekim sonuna dek Çin’de düzenleniyor oluşundan hareketle İpek Yolu – Anadolu ilişkisi geleneksel bir Osmanlı kaftanına dönüşen renkli ipek tellerini andıran ışın demetleri ile betimlenerek belirgin biçimde çiziliyor. Sergi alanının sonunda ise Cumhuriyet sonrası oluşan modern Türkiye’nin geçirdiği şehircilik gelişimi, eğitim, sağlık, ulaşım ve altyapı gibi toplum hayatının temel sahalarında yürütülen sürdürülebilir gelişimlerden çarpıcı detaylara yer veriliyor.

leaving visitors awestruck in the first section of the Turkey Pavilion. Taking as its point of departure the fact that Expo 2010 is being held in China to the end of October, the Silk Road - Anatolia connection also features prominently at the Turkey Pavilion, depicted in the form of rays of light reminiscent of colorful silk threads transformed into a traditional Ottoman caftan. Meanwhile, in the last section of the exhibition area, space is given to striking details of the sustainable developments achieved in fundamental aspects of social life, such as the development of urbanization, education, health, transport and infrastructure, in modern Turkey since the founding of the Republic.

Dünya Expo’sunun fikir babası İngiltere Kraliçesi Victoria’nın eşi Prens Albert. 1851 yılında Londra’da tüm ulusların ve her türlü sektörün davet edildiği ‘Büyük Sergi’ adıyla başlayan Expo, insanlığa her düzenlendiğinde farklı bir tema ile ekonomi, bilim, teknoloji ve kültürel paylaşım imkânını sunan en büyük platform özelliğini koruyarak günümüze ulaştı. Brainchild of Prince Albert, husband of England’s Queen Victoria, Expo got its start in London’s ‘Great Exhibition’ of 1851, to which all nations and sectors of industry were invited. It has come down to our day as a major world platform that affords mankind an opportunity to share ideas on the economy, science, technology and culture around a different theme each time it is held. 48 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010



KİTAP BOOKS

İSTANBULLU KİTAPLAR ISTANBUL BOOKS Defalarca keşfedilmiş olsa da konu İstanbul olunca bilmediğiniz bir şey mutlaka çıkar karşınıza, özellikle kitaplarda… Although it’s been discovered countless times, when it’s a question of Istanbul you always come across something you didn’t know, especially in books…

ŞEHRİN BUGÜNÜ TODAY IN THE CITY

ŞEHRİN ROMANI A NOVEL OF THE CITY

ŞEHRİN DÜNÜ YESTERDAY IN THE CITY

Keşif Rotaları

İstanbul Hatırası

İstanbul

‘İstanbul Keşif Rotaları’, İstanbul’da uğranılası mekânları anlatan küçük metinlerden oluşuyor. Sadece İstanbul’u bilmeyenlere değil yıllardır şehirde yaşayanlara bile sürpriz yapan bir kitap bu. 166 mekân hem haritada işaretlenmiş hem fotoğraflanmış hem de kısa ama esprili metinlerle taçlandırılmış.

İstanbul Ahmet Ümit’in başka romanlarına da ev sahipliği yapmıştı. Ama galiba ‘İstanbul Hatırası’nın yeri biraz farklı. Yine Komiser Nevzat yine cinayet... Romanın sayfaları, İstanbul’u polisiye lezzetinde bir rotayla gezmek isteyenlere çok şey vaat ediyor. Kitabın turları da düzenleniyor, bizden hatırlatması.

İtalyan yazar Edmondo de Amicis 19. yüzyılda İstanbul’a gelir. Dersaadet onu fazlasıyla etkiler ve yazar güzel bir seyahatname kaleme alır. Amicis’in ‘İstanbul’u, onun coşkusunu olduğu kadar gördüklerini belgelemesi açısından da önemli. Kitapta yer alan birbirinden güzel gravürler ise cabası.

Avenues for Exploration

Istanbul Memory

‘Istanbul Keşif Rotası’ (Istanbul Exploration Routes) consists of short texts describing the many places worth seeing in the city. The book, a surprise not only to those unfamiliar with the city but even to long-time residents, features 166 sights indicated on maps, photographed and captured in brief but pithy descriptions.

Istanbul has been the setting for other novels by Ahmet Ümit, but his ‘Istanbul Memory’ (İstanbul Hatırası’) has a special place. Again Commissioner Nevzat, again a crime… This book promises much to those eager to discover the city in the footsteps of a detective. Book tours are already being arranged. You heard it here...

Istanbul The Italian writer Edmondo de Amicis came to Istanbul in the 19th century. The Abode of Felicity made a deep impression on the writer, who penned a pleasant book of travels. Amicis’ ‘Istanbul’ is important not only for its indomitable enthusiasm but also for documenting what he saw. And the book’s many lovely engravings are the icing on the cake.



AJANDA AGENDA EYLÜL/SEPTEMBER

2

Tekstil sanatlarıyla ilgilenenler 2 - 30 Eylül tarihleri arasında Sultanahmet Nakkaş Sanat Galerisi’ni ziyaret edebilir. ‘İki Kuşak Tekstil Sanatı’ isimli sergide Nürnberg Güzel Sanatlar Akademisi’nden Prof. Hanns Herpich ve öğrencilerinin eserleri de var. If you’re interested in the textile arts, visit the Nakkaş Art Gallery in Sultanahmet between September 2 and 30. The works of Prof. Hanns Herpich and his students at the Nuremberg Academy of Fine Arts are on display in an exhibition entitled,

Two Generations of Textile Art’.

Türkiye’nin önde gelen konservatuarlarından seçilen öğrencilerden oluşan, Şef Cem Mansur’un liderliğindeki Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası 6 Eylül akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda İtalyan solist Salvatore Accardo ile aynı sahneyi paylaşacak. The National Youth Orchestra, made up of students selected from Turkey’s leading conservatories under the baton of Cem Mansur, will be sharing the stage with Italian soloist Salvatore Accardo at Cemal Reşit Rey Concert Hall the evening of

5

September 6th.

19

6

İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi 19 Eylül’e kadar Murat Germen’in ‘Yol’ isimli sergisini ağırlıyor. Küratörlüğünü Engin

Özendes’in yaptığı sergi izleyiciyi ‘yol’un yaşamın pek çok alanında kullanılan farklı anlamları üzerinde düşünmeye çağırıyor. Sergi mekânına serpiştirilmiş ‘Yol seçimdir, yol tavırdır, yol beklentidir, yol çeşitliliktir, yol başlangıçtır, yol çaredir, yol öğrenmektir, yol şaşırtır, yol öncüdür, yol kaçıştır, yol tekinsizdir, yol oyundur, yol rastlantıdır, yol davadır, yol tecrübedir, yol süreçtir, yol ümittir, yol esrarengizdir’ gibi yazılar da bu amaca hizmet ediyor. The Photography Gallery of Istanbul Modern is hosting Murat Germen’s exhibition, ‘Yol’ (Way), through September 19th.

Curated by Engin Özendes, the exhibition invites the viewer to ponder the different meanings of ‘the way’ in many areas of life. Inscriptions throughout the exhibition space suggesting that the way is a choice, an attitude, an expectation, diversity, a beginning, a solution, learning, a pioneer, an escape, a game, a coincidence, a cause, an experience, a process, hope and a mystery and that it can surprise or spook, all contribute to furthering the artist’s purpose.

Türk ve İslam Eserleri Müzesi 5 Eylül’den itibaren ‘1400. Yılında Kur’an’ isimli çok kapsamlı bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergide, müzenin Yazı ve Yazma Eserler Seksiyonu’na kayıtlı Kur’an-ı Kerimler ve Kur’an-ı Kerim Cüzleri teşhir edilecek.

16 Proje 4L/Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi’nin yeni sergileri 16 Eylül’de açılıyor. Mekânda iki sergi var: Biri genç İtalyan sanatçı Giovanni Ozzola’nın çalışmalarından; diğeri üç genç Türk sanatçı Elif Süsler, Volkan Aslan ve Deniz Üster’in çalışmalarından menkul. Project 4L/Elgiz Museum of Contemporary Art is opening new exhibitions on September 16th. There are two shows at the venue: One, the works of young Italian artist Giovanni Ozzola; the other consisting of works by three young Turkish artists, Elif Süsler, Volkan Arslan and Deniz Üster. 52 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

The Museum of Turkish and Islamic Art is hosting an extremely comprehensive exhibition, ‘The Quran in the Year 1400’, starting from September 5th. Displayed are Holy Qurans and Quranic fragments from the museum’s Calligraphy and Manuscript Section.

5


Rock altyapılarını soul ve caz öğelerle birleştiren İngiliz grup Tindersticks 20 ve 21 Eylül tarihlerinde iki gece üst üste Babylon’da. 1991’de Nottingham’da kurulan Tindersticks, ismini Yunanistan’da bir plajda tesadüfen bulunan kibrit kutusundan alıyor.

20 Uluslararası Tarih ve Sanat Eserlerini Koruma Enstitüsü’nün (IIC) iki yılda bir düzenlediği kongre ilk kez İstanbul’da. 20 - 24 Eylül tarihlerinde Sabancı Center’da yapılacak 23. IIC Kongresi ‘Kültürel Mirası Koruma ve Doğu Akdeniz’ konusuna odaklanıyor. The biennial congress organized by the International Institute for Conservation of Historic and Artistic Works (IIC) is being held for the first time in Istanbul, at the Sabancı Center September 20-24. The 23rd IIC Congress is focusing on ‘The Conservation of Heritage in the Eastern Mediterranean’.

Combining rock infrastructure with elements of soul and jazz, the English group Tindersticks will be at Babylon two consecutive nights, September 20 and 21. Founded in Nottingham in 1991, Tindersticks takes it name from a matchbox found by chance on a beach in Greece.

11 Antik Çağ ahşap boyama sanatının önemli örneklerinden Tatarlı Tümülüsü’nün mezar odası Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nde. M.Ö. 5. yüzyılda Anadolu’da yaşamış insanların hayatına dair önemli bilgiler içeren eseri görmek için son tarih 26 Eylül.

Lokomotif Kültür ve Sanat Derneği’nin Moda’da bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Burunda Sanat Festivali 24 Eylül’de başlıyor.

The grave chamber of the

Tatarlı Tumulus, one of

26 Dünyanın sevilen gösterilerinden ‘Disney

Organized this year for the third time by the Lokomotif Society of Art and Culture in Moda, the Burunda Art Festival starts on September 24th.

24

Bu yıl 2.’si gerçekleşecek Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Malzeme Sergisi 1 - 10 Ekim tarihleri arasında Ankara Sanayi Odası 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde ziyaret edilebilir. Mekânda ayrıca 1 – 5 Ekim tarihleri arasında Ankara Sanayi Fuarı (ANSAF’10) var.

On Ice - Disneyland Macerası’ Avrupa turuna İstanbul’dan başlıyor. 29 Eylül - 10 Ekim tarihleri

arasında Abdi İpekçi Arena’da çocuklar ve aileleriyle buluşacak gösteri, yoluna Ankara ve İzmir’le devam edecek. One of the world’s favorite shows, ‘Disney On

Ice - The Disneyland Adventure’ is starting its

European tour from Istanbul. The show, which will bring children and their families together at the Abdi İpekçi Arena September 29 to October 10, will continue in Ankara and İzmir.

the most significant specimens of ancient painting on wood, is at the Yapı Kredi Vedat Tör Museum. September 26th is the last day for viewing this work, which offers important information about the lives of the people who lived in Anatolia in the 5th century B.C.

13

The Turkish Armed Forces (TSK) Matériel Exhibition, the second of which is being held this year, can be visited at the Ankara Chamber of Industry 1st Organized Industrial Zone, October 1-10. The Ankara Industry Fair (ANSAF’10) will take place at the same venue October 1-5.

ANKARA SANAY‹ FUARI 1-5 Ekim 2010

ASO 1. Organize Sanayi Bölgesi-Sincan/ANKARA Ankara Sanayi Fuarı’na, öncelikle yurt genelinde Savunma Sanayine yönelik üretim yapan ve yapabilecek kabiliyeti olan yan sanayiciler katılarak, hem ana yüklenicilere, hem de yurt dışı üreticilere ve alıcılara imkan ve kabiliyetlerini gösterme olanağı bulacaktır.

Organizasyon

Destekleyenler

M‹LL‹ SAVUNMA BAKANLI⁄I

T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanl›¤›

‹STANBUL SANAY‹ ODASI

ANKARA T‹CARET ODASI

SAVUNMA SANAY‹ MÜSTEfiARLI⁄I

ANKARA VAL‹L‹⁄‹

TÜRK‹YE ‹HRACATÇILAR MECL‹S‹

ANKARA BÜYÜKfiEH‹R BELED‹YES‹

TÜRK STANDARDLARI ENST‹TÜSÜ

S‹NCAN ORGAN‹ZE SANAY‹ BÖLGES‹

Fuarcılık ve Gelifltirme A.fi.

www.aso.org.tr U¤ur Mumcu Cad. No: 78 • 06700 GOP-ANKARA Tel: 0 (312) 446 08 22 (pbx) Faks: 0 (312) 446 08 23

Atatürk Bulvar› No: 193 Kavakl›dere-ANKARA Tel: 0 (312) 417 12 00 Faks: 0 (312) 417 52 05 ANKARA ÜN‹VERS‹TES‹

BU

FUAR

5174

S AY I L I

TOBB EKONOM‹ ve TEKNOLOJ‹ ÜN‹VERS‹TES‹

KANUN

www.ansaf10.com

ATILIM ÜN‹VERS‹TES‹

GEREĞİNCE

TÜRKİYE

ODALAR

VE

BORSALAR

BİRLİĞİ

(TOBB)

İZNİ

İLE

1

DÜZENLENMEKTEDİR.

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 53


BİR ŞEHİR BİR ÜNLÜ A CITY AN AUTHOR

SADIK YALSIZUÇANLAR’IN MALATYA’SI SADIK YALSIZUÇANLAR’S MALATYA Hikâye ve romanları sevilerek okunan yazar Sadık Yalsızuçanlar, doğup, büyüdüğü Malatya’yı Skylife okurlarına anlattı. Born and raised in Malatya, Sadık Yalsızuçanlar is a popular short story writer and novelist in Turkey. He described his hometown for Skylife readers. Malatya denince aklınıza ilk ne geliyor? Mağripli bilge İbn Arabi, öğrencisi Konevi, geleneksel şiirimizin yıldızlarından Niyazi Mısri, Malatyalı Fahri ve tabii ki iri iri şireli kayısılar, üzüm pestilleri, simit pilavı, tarhana, içli köfte, Çarmuzu mahallesi, kocaman lahanalar, mısır tarlaları, Pınar, İstanbul ve Melekbaba sinemaları, ‘Mezarımı Taştan Oyun’ filmindeki Topal Abdo ağıtı, Battal Gazi, Ahmet Turan, Cüneyt Arkın, babam ve dayım… Doğduğunuz şehir olan Malatya hayatınızı nasıl etkiledi? İnsan büyük oranda çocukluğudur. Etkilemez olur mu? Hâlâ etkiliyor. Dönüp dönüp çocukluk yıllarımın imgelerini yazıyorum. Rüyalarımı, acılarımı ve anılarımı… Onlarla yaşıyorum. Hikâye ve romanlarınızda Malatya’dan hangi ilhamları aldınız? Özellikle babamın sinemalarında, yazlık ve kışlık sinemalarda izlediğim onlarca, yüzlerce filmden çok esinlenmişimdir. Çocukken ve ilk gençlik yıllarımda tanıdığım o sıcak, sahici ve samimi insanları; onların arasındaki dostluğu, kentin canlılığını, toprak damlı, eyvanlı, pardaklı evleri anlatmaya başlıyorum. Bugün Malatya’ya gitmek üzere olan birine hangi tavsiyelerde bulunursunuz? Kernek’te çay içmeli, içli köfte, sıkma köfte ve ekşili köfte mutlaka yemeli, kayısı ve mısır bahçelerine uğramalı, Battal Gazi’yi, Selçuk eseri Ulu Camii’ni görmeli, Beylerderesi’ne kesin olarak gitmeli…

What is the first thing that comes to your mind at the mention of Malatya? The Andalusian Arab sage Ibn Arabi and his student Konevi, Niyazi Mısrı and Malatyalı Fahri, two of the leading lights of traditional Turkish poetry, and of course the big, juicy apricots, the ‘pestil’ (big sheets of dried grape pulp), ‘simit pilaff’, tarhana, içli köfte (stuffed meatballs), the enormous cabbages, the cornfields, Pınar, the quarter of Çarmuzu, the Istanbul and Melekbaba movie theaters, Topal Abdo’s lament in the film ‘Carve my Grave of Stone’, Battal Gazi, Ahmet Turan, Cüneyt Arkın, my father, my uncle… How has the city of your birth affected your life? To a large extent a person is his childhood. How could it not affect me? It still does. I look back and write impressions of my childhood years. My dreams, my disappointments, my memories… They are all part of my experience. How has Malatya inspired your novels and short stories? First of all, I have been inspired especially by the tens, the hundreds, of films I watched in my father’s summer and winter movie theaters. I am starting to describe the warm, genuine and sincere people I met as a child and in my early youth, the friendship they shared, the city’s vibrancy, the houses with their arbors, eyvans (large vaulted halls) and flat earthen roofs. What would you recommend to somebody going to Malatya today? He should drink tea at Kernek, he should definitely try the various kinds of meatballs: içli köfte, sıkma köfte and ekşili köfte served in an egg-lemon sauce. He should visit the apricot orchards and the cornfields, he should see Battal Gazi and the Great Seljuk Mosque, he should definitely go to Beylerderesi…

ENER

• HALİT ÖMER CAMCI, SALİH KAYHAN

AYKAN ÖZ

• SUAVİ KEMAL YAZGIÇ



SEYAHAT TRAVEL

HARİKA TATİL ÖNERİSİ FABULOUS HOLIDAY DESTINATIONS Bayramda nereye gideceğinize karar veremediyseniz, Türkiye’nin dört bir köşesinden derlediğimiz tatil alternatiflerine göz atmanızı öneriyoruz. If you haven’t decided where you are going for ‘bayram’, have a look at these holiday alternatives all over Turkey. You will see that there is still a lot you don’t know about this beautiful country of ours. • MELİH USLU

• HALİT ÖMER CAMCI, SALİH KAYHAN

SİNASOS KONAKLARI Nevşehir sınırları içerisindeki Ürgüp’e 15 dakika mesafede bulunan tarihi yerleşimin eski adı Sinasos, yenisi Mustafapaşa. Kapadokya’nın en güzel konaklarına ev sahipliği yapan yörenin hazinelerinden biri olan Gomeda Vadisi’nde, peribacaları, kayalara oyulmuş evler ve gizli kiliseler keşfedilmeyi bekliyor.

KAŞ’TA MULTİ AKTİVİTE Her günün ayrı bir etkinlikle geçtiği bu dinamik programda, Kaş açıklarındaki Kekova Adası çevresinde kano turuyla başlıyor. Ertesi gün Likya yolunda 40 kilometrelik bir bisiklet rotası sizi bekliyor. Programın en heyecanlı bölümlerinden biri de Toroslarda kanyoning. Bu unutulmaz tatilin finali ise tüplü dalış.

56 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

MULTI ACTIVITY IN KAŞ This dynamic program, which offers a different activity every day, starts with a canoe tour around the island of Kekova in the open waters off Kaş. A 40-kilometer bicycle tour along the Lycian Way awaits you the next day. Canyoning in the Taurus is one the most exciting parts of this holiday program, which culminates in scuba diving.

SİNASOS MANSIONS Sinasos is the old name (new name Mustafapaşa) of an historic settlement just 15 minutes from Ürgüp in Nevşehir province. Fairy chimneys, rock-carved dwellings and mysterious churches lie waiting to be discovered in the Gomeda Valley, one of the treasures of this area which boasts some of the most beautiful mansions in Cappadocia.

BOZBURUN YARIMADASI Dalaman Havalimanı’ndan kolayca ulaşılabilen yarımada, sakin koyları ve balıkçı kasabalarıyla tam bir doğa cenneti. Doğal bir limana sahip Bozburun Kasabası ile Selimiye Köyü’ndeki otel ve pansiyonlarda konaklayarak çevreyi gezebilirsiniz. Şelalelerle bezeli yarımadanın ucundaki Taşlıca köyü yılkı atlarıyla ünlü. BOZBURUN PENINSULA Easily accessible from Dalaman Airport, this peninsula is a true natural paradise with its tranquil coves and fishing towns. You can tour the area and stay at one of the many hotels or bed&breakfasts between the village of Selimiye and the town of Bozburun, which boasts a natural harbor. The village of Taşlıca at the tip of this peninsula dotted with waterfalls is famous for its wild horses.


AFYON PERİBACALARI Afyon - İscehisar - İhsaniye üçgeninde, Kapadokya’yı aratmayan volkanik bir plato boylu boyunca uzanıyor. Tarihte Friglerin yurdu olan bölgede, insanlar kayalara oydukları sığınaklarda yaşamlarını sürdürmüşler. Bölgede volkanik tüften bembeyaz vadiler, peribacaları, kaya kiliseleri ve mağara evleri Frig anıtlarıyla iç içe geçmiş.

AFYON FAIRY CHIMNEYS A volcanic plateau to rival that of Cappadocia stretches across the Afyon-İscehisar-İhsaniye triangle. Human beings made their homes in shelters they carved out of the rock in this area which was home to the Phrygians in history. Dazzling white volcanic tufa, fairy chimneys, rock-cut churches and cave dwellings intermingle here with Phrygian monuments.

TOKAT YEMEKLERİ Antikacılar Çarşısı, Zile’nin nostaljik kasaba dokusu ve yazmalarıyla bilinse de Tokat, Anadolu’nun en ilginç lezzet duraklarından biri. Bulgurlu bir tür yaprak sarması olan cevizli bat, bakla sarması, erikli sarma, tereyağlı cevizli sucuk, pekmezli köy pilici ve ayvalı yahni yöre mutfağındaki lezzetlerden sadece birkaçı. TOKAT CUISINE Known for its Antiques Market and the authentic texture of the nostalgic town of Zile and its printed fabrics, Tokat is also one of Anatolia’s most interesting taste stops. A form of vine leaves stuffed with bulghur, walnut ‘bat’, stuffed broad beans, walnut sausage made with butter, spring chicken with grape molasses, and quince stew are just a few of the tasty local dishes.

MENDERES DALYANLARI Milet antik kenti yakınlarında denize dökülen Büyük Menderes Nehri’nin kıyılarında Türkiye’nin en güzel turistik sırlarından bir bölümü yatıyor. Nehrin taşıdığı alüvyonların, körfezin önünü tıkayarak oluşturduğu bir dizi lagün, kaybolmaya yüz tutmuş dalyanların, yüzen balıkçı barınaklarının, pelikan ve flamingoların mesken yeri.

MENDERES WEIRS One of Turkey’s best-kept touristic secrets lies along the banks of the Büyük Menderes River (the Greater Meander of antiquity), which empties into the sea near the ancient city of Miletus. A series of lagoons formed when alluvion carried by the river blocked the opening to the bay, old fishing weirs on the verge of oblivion and fishermen’s wharves form a habitat for flamingoes and pelicans.

GÜRCÜ KİLİSELERİ Katedrali anımsatan boylarıyla insanı etkileyen Gürcü kiliselerini Artvin’de görebilirsiniz. Bazıları bin yıl kadar önce inşa edilmiş olan bu heybetli yapılar, Çoruh Vadisi boyuca dağılmış köylerde yer alıyor. Yusufeli yakınlarındaki Dörtkilise, İşhan köyündeki İşhan ve Çamlıyamaç köyündeki Öşkvank en görkemlileri.

GEORGIAN CHURCHES You can see impressive Georgian churches of cathedral proportions at Artvin in Turkey’s northeast. These majestic structures, some of which date back a thousand years, are scattered in villages along the length of the Çoruh Valley. Dörtkilise (Four Churches) near Yusufeli, İşhan in the village of the same name, and Öşkvank in the village of Çamlıyamaç are the most magnificent. 2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 57


SEYAHAT TRAVEL

ROMA AÇIK ŞEHİR ROME OPEN CITY Roma’nın en önemli yapıtlarının başında hiç kuşkusuz meydanları geliyor. Dar ya da geniş her sokağın sonunda önümüze açılan birbirinden güzel meydanları, şehrin kalbine açılan birer kapı gibi kullanabilirsiniz. There is no doubt that Rome’s piazzas head the list of its most important monuments. These lovely squares that open before us at the end of every street, wide or narrow, are virtual gateways to the heart of the city. • MELİH USLU

1 PİAZZA Dİ SPAGNA Şehrin en gözde mekânlarından birisi olan Piazza di Spagna, ismini İspanyol Büyükelçiliği’ni barındırmak üzere 17. yüzyılda burada inşa edilen Palazzo Spagna’dan almış. Şehrin prestijli alışveriş caddelerine ev sahipliği yapan meydanın en meşhur bölümü ise İspanyol Merdivenleri. 1700’lü yıllarda tepedeki Trinita dei Monti Kilisesi ile meydanı birleştirmek amacıyla inşa edilen merdivenler, romantik çiftlerin akınına uğruyor. Civardaki tarihi kafelerde ise her an ünlü bir aktörle karşılaşmak mümkün.

PIAZZA DI SPAGNA One of the city’s most popular spots, Piazza di Spagna takes it name from the Palazzo Spagna, built here in the 17th century to house the Spanish Embassy. And the Spanish Steps are the most famous part of this square, which is home to the city’s most stylish shopping avenues. Built in the 1700’s to link the square with the Church of the Trinita dei Monti at the top of the hill, the Spanish Steps are thronged with romantic couples throughout the year. And you might run into a famous actor any moment at one of the historic cafes in the vicinity.

• YİĞİT GÜNEL

2 PİAZZA Dİ TREVİ Gregory Peck ile Audrey Hepburn’un ‘Roma Tatili’ filmindeki unutulmaz aşkına fon oluşturan Fontana di Trevi ya da nam-ı diğer Aşk Çeşmesi tüm zarafetiyle karşınızda. 1762 yılında tasarlanan çeşme, Roma’daki benzerlerinin en büyüğü. Dünyanın en çok fotoğraflanan çeşmelerinden birinin bulunduğu meydanı meşhur Roma dondurması eşliğinde izlemek çok keyifli. Dar sokak aralarında ise hediyelik eşya dükkânları, pizza ve makarna büfeleri bulabilirsiniz.

PIAZZA DI TREVI The Fontana di Trevi, or Trevi Fountain, was immortalized by lovers Audrey Hepburn and Gregory Peck in the film Roman Holiday, to which it provided the unforgettable backdrop. Designed in 1862, this elegant fountain is also Rome’s largest. Nothing can beat licking a famous Roman gelato while watching the crowds pass by this square with one of the world’s most photogenic fountains. You can find gift shops, pizzerias and spaghetterias in the back streets.

3 PİAZZA NAVONA İki bin yıllık bir yerleşim bölgesi olan Navona Meydanı, sokak ressamlarıyla tanınıyor. Gece gündüz hareketliliğin hiç eksilmediği meydan, Rönesans’tan bu yana sanatçı ve sanatçı ruhların uğrak yeri. 17. yüzyılda yaşamış ünlü Romalı heykeltıraş Bernini’nin başyapıtı Fontana dei Fiumi de bu meydanda bulunuyor. Bu muhteşem çeşme, dünyanın dört büyük ırmağını (Nil, Rio de la Plata, Ganj, Tuna) temsil ediyor.

PIAZZA NAVONA An area of settlement going back two thousand years, Piazza Navona is known for its street artists. Abuzz with activity night and day, Piazza Navona has been a haunt of artists and those of artistic spirit since the Renaissance. The Fontana dei Fiumi, masterpiece of the famous 17th century Roman sculptor Bernini, also stands here, symbolizing the four major rivers of the world: the Nile, the Rio de la Plata, the Ganges and the Danube).


ULAŞIM / TRANSPORTATION / GETTING THERE THY, İstanbul’dan Roma’ya haftanın her günü karşılıklı sefer düzenliyor. Hareket saatleri, İstanbul’dan 09:05 ve 15:40’ta; Roma’dan 11:40 ve 18:15’te. Tel: 444 08 49 Turkish Airlines flies to Rome and back every day of the week. Departure times are 9:05 a.m. and 3:40 p.m. from Istanbul, and 11:40 a.m. and 6:15 from Rome. Phone: 0090212444 0 849

4 PİAZZA ST. PİETRO Hristiyan âleminin en kutsal mekânlarından birindeyiz. Burası, Şubat 1929’dan bu yana bağımsız bir devlet olarak Papa tarafından idare edilen Vatikan’ın filmlere konu olan kutsal meydanı. Yüzlerce dev sütunun çevrelediği meydanın yakın çevresinde Vatikan Müzesi, Aziz Peter Bazilikası ve Papa’nın özel konutu bulunuyor. Meydandaki en görkemli yapıtlardan biri olan bazilikanın kubbesi, Michelangelo tarafından tasarlanmış.

PIAZZA ST. PIETRO One of the most sacred spots in the Christian world, St. Peter’s Square is home to the Vatican, a sovereign state ruled by the Pope. Around the square, which is surrounded by hundreds of giant columns, stand the Vatican Museum, St.Peter’s Basilica and the Pope’s private residence. The dome of the basilica, one of the most magnificent structures on the piazza, was designed by none other than Michelangelo.

5 CAMPO DEİ FİORİ Meydanın Türkçe anlamı ‘çiçek tarlası’. Herhalde bu meydana yakışabilecek en güzel isimlerden biri. Dünyaca ünlü ressam Caravaggio’nun bir spor müsabakası sonrası yenildiği rakibini bu meydanda öldürdüğü rivayetler arasında. Meydanın ortasındaki heykel ise Giordano Bruno’yu temsil ediyor. İtalya’da bir kahraman gibi görülen Bruno, bir zamanlar dünyanın güneş çevresinde döndüğünü öne sürdüğü için acımasızca yakılmış.

CAMPO DEI FIORI Appropriately named ‘Field of Flowers’, this lovely square is said to be the place where the famous painter Caravaggio murdered a sports opponent who had defeated him in a contest. A hero to the Italians, Giordano Bruno, who was ruthlessly burned at the stake for claiming that the Earth revolves around the sun, is commemorated in a statue at the center of the square.

6 PİAZZA DEİ CİNQUECENTO Roma’ya kara yolu ya da demir yoluyla gelenleri karşılayan meydan burası. Termini İstasyonu’nda trenden indiğinizde kendinizi direkt bu meydanda buluyorsunuz. Ayrıca Roma’da işleyen neredeyse tüm otobüslerin ana kalkış noktası bu meydanda bulunuyor. Meydan çevresinde daha çok öğrencilerin ve sırt çantalı turistlerin tercih ettiği hostel ve pansiyonlar hizmet veriyor. PIAZZA DEI CINQUECENTO This is the square that greets travelers who arrive in Rome by road or train. You will find yourself on this square the minute you disembark at Termini Station. Starting point for almost all the buses that operate in Rome, it is surrounded by hostels and bed&breakfasts serving students and backpacking tourists.

2010 JUNE | HAZİRAN | SKYLIFE 59


SEYAHAT TRAVEL

UZUNGÖL’DE EYLÜL SEPTEMBER AT UZUNGÖL Yağmursuz, tenha ve bal tadında bir Uzungöl seyahati için vakit bu vakit! Now’s the time for an Uzungöl vacation. No rain, no crowds, a taste of honey… • JÜLİDE KARAHAN

• ÇAĞLAR MENGÜÇ

Gittiğimizde bahardı. Çiçekler şenlenmiş, börtü böcek serpilmiş, kıştan kalan karlar iyice kenara köşeye çekilmişti. Uzungöl’ün yerlisi, köylüsü Faruk Bey “İyi ettiniz, şimdiden geldiniz. Temmuz ve ağustosa kalsaydınız; üzerinize kalabalıkla birlikte beklenmedik sağanaklar yağacaktı.” dedi ve ekledi: “Size bir tavsiye çocuklar; Uzungöl’e eylülde gelin. O zaman hem kalabalık dağılır, hem yağmurlar yorulur, hem taze ballar süzülür.” Şimdi aylardan eylül. Rotayı Karadeniz’e, bilhassa Uzungöl’e kırmanın tam zamanı. Sizi biraz zahmetli bir yolculuk bekliyor ama değecek. Gökyüzünden bırakılmış da etrafa gelişigüzel saçılmış evlerin silme ağaçlardan zor seçildiği yollardan geçe geçe varacaksınız Uzungöl’e. Gözünüz yeşile alıştı zaten. Şimdi sıra mavide. Ama ne mavi!

KAYIT TAMAMSA SOFRAYA! Takip eden beş dakika içinde, hissettiğiniz yorgunluğu bir tarafa 60 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

We went in spring. A festival of flowers and creepy crawly things. No sign of winter’s snows. As Uzungöl native Faruk Bey put it: “It’s good you came now. If you’d waited till July or August, you’d have encountered the summer crowds and sudden downpours.” Then he adds, “One suggestion: come to Uzungöl in the fall. The crowds will have gone, the rains will have died down, and we’ll be extracting the honey fresh from the honeycomb.” Now it’s September. Time

to steer our course towards the Black Sea, Uzungöl in particular. A slightly arduous journey is in store, but it’s worth it. You’ll approach Uzungöl down roads where the houses, scattered at random as if fallen from the sky, are barely visible behind a thick line of trees. So, now your eyes have adapted to the green. Wait till you see the blue!

GET YOUR SHOTS, THEN HEAD FOR THE TABLE! In the next five minutes you’re going to shake off your weariness and start to


feel hungry. But waiting for dinner is a piece of cake. As the sun sets over the lake, you’ll watch the play of light and rush to record it all, forgetting everything, your hunger, even the person you came with… Get your shots and head for the table! Here’s what awaits you: ‘mıhlama’ or ‘kuymak’ (string cheese fried in butter with corn flour), ‘hamsili kaygana’ (anchovy omelette), trout baked on a clay tile, braised pickles, stuffed cabbage and country rice pudding. Consume them slowly, savoring every morsel, and let the fiddlers and folk dancers sweep you along so that you tire early and hit the hay. How will you sleep, you ask? Oh come on…

DON’T FORGET THE HONEY! You will only understand this when you wake up to the bırakacak ve acıkmaya başlayacaksınız ama hiç zor gelmeyecek yemek vaktini beklemek. Güneş göl üzerinden geçip “bu günlük bu kadar” derken siz ışığın oynadığı oyunları izleyecek, olan biteni kayda geçirmenin telaşına düşeceksiniz. Açlığınız dâhil her şeyi unutacaksınız, yanınızdakini bile... Kayıt tamamsa sofraya! Sizi bekleyenler arasında; mıhlama, kuymak, hamsili kaygana, kiremitte alabalık, turşu kavurma, lahana sarma ve güveçte köy sütlacı var. Yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara yemeli ve kemençe çalıp horon tepenlerin sizi sürüklemesine izin vermelisiniz ki erkenden yorulup yatağa düşesiniz. Sizi nasıl bir uykunun beklediğini tahmin etmek mi? Hadi canım!

cool of morning. Morning, the best time on the lake. What to do? Go for a hike? Daydream? Head down for breakfast? It’s up to you. Let’s say you’ve had breakfast, watching the antics of the lake’s madcap wild ducks. It’ll be one glass of tea, then another, and another… Do you really think you could get bored? No way! Rent a bike, take a nature walk, try paragliding, make a jeep safari… these are just a few of the things you can do. Uzungöl will get mistier and mistier as the day progresses. More and more mesmerizing, in other words. Just like in that film, Göl Evi (Lake House)… No doubt about it, you are going to be captivated. But don’t forget that it’s September and just the time to pick up some honey!

BALI SAKIN UNUTMAYIN! Bunu ancak sabah serinliğine uyandığınızda anlarsınız. Sabah ki en güzel vakti gölün. Yürüyüş mü, hülyalara dalmak mı, yoksa doğrudan kahvaltı mı? Seçim sizin. Gölün en delişmen sakinleri yaban ördeklerini izleyerek kahvaltınızı ettiniz diyelim, bir bardak ve bir bardak daha çayla… Şimdi zannediyor musunuz ki sıkılacaksınız? Hiç bile! Bisiklet kiralama, doğa yürüyüşü, yamaç paraşütü ve jeep safari birer birer yapılacaklar arasında. Gün içinde sislendikçe sislenecek Uzungöl. Büyülendikçe büyülenecek yani. Hani ‘Göl Evi’ filmindeki gibi… Kendinizi fazlaca kaptıracaksınız, bu belli. Ama unutmayın ki aylardan eylül ve bal almanın tam zamanı!

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 61




AFRİKA POTPURİSİ

DARÜSSELAM

AFRICAN POTPOURRI: DAR ES SALAAM •

• AHMET BİLAL ARSLAN

Tanzanya’nın en büyük şehri, Zanzibar’dan Kilimanjaro’ya dek birçok güzelliğe açılan bir kapı.

Tanzania’s largest city is the gateway to numerous spots of natural beauty, from Zanzibar to Kilimanjaro.


2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 65




müzayedelerine dâhil oluyor. Üstelik bu pazarda sadece izleyici olarak kalmıyor, pazar yerinin hemen yanında kurulan mutfaklarda birbirinden leziz deniz mahsullerinin tadına bakabiliyorsunuz. Çeşit çeşit ahtapotlar, ağırlıkları yarım kiloya kadar çıkabilen karidesler, kilolarca ağırlığındaki ıstakozlar özellikle “denizden babam çıksa yerim” diyenler için bir şölene dönüştürüyor Darüsselam gezisini… Günün ilerleyen saatlerinde köylerden gelen balık azaldıkça ortada duran iki kilo balık için onlarca insanın espriler eşliğinde çekişmelerini izlemek ayrı bir keyif veriyor insana. MİLYONLARCA YILLIK AYAK İZİ Darüsselam’da mutlaka uğramanız gereken yerlerden biri de doğal tarih müzesi. Müze Afrika’nın insanlık tarihinde ne kadar köklü bir yere sahip olduğunun göstergesi olan eserlerle dolu. Bunlar arasında en ilginç olanı yaklaşık 3,5 milyon yıllık olduğu belirtilen

68 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Darüsselam, Tanzanya’nın diğer egzotik güzelliklerine açılan bir kapı. Dar Es Salaam is Tanzania’s gateway to other exotic beauty spots.

Salaam into a veritable feast for seafood lovers. And as the day advances and the amount of fish arriving from the villages thins out, watching dozens of people bargain goodnaturedly for the two kilos of fish that are left is a rare treat.

MILLION-YEAR-OLD FOOTPRINTS Another must-see sight in Dar Es Salaam is the museum of natural history, which is chock full of artifacts showing how important a place Africa occupies in the history of mankind. The most interesting among them is a human footprint said to be approximately three and a half million years old. The museum offers eminently satisfying visuals for those who would like to understand more about how Tanzania developed and the periods through which it passed.


ABC D


Zanzibar’a ulaştığınızda sizi Darüsselam’ın aksine cezbedici bir sükûnet karşılıyor.

When you arrive in Zanzibar, you will be struck by the all-pervasive calm which is the exact antithesis of Dar Es Salaam’s chaotic bustle.

bir insan ayak izi… Müze, Tanzanya’nın geçtiği süreci ve yaşanan dönemleri anlamak isteyenlere tatmin edici bir görsellik sunuyor. Tarihin yanı sıra yazın son demlerinin de keyfini çıkarmak isteyenler, Darüsselam’ın plajlarını mutlaka denemeli. Diğer bir seçenek de irili ufaklı adalara seyahat. Özellikle yerleşimin olmadığı Bogoya Adası’na gidebilir, gün içerisinde sahilin tadını çıkarırken, gün batımına doğru da keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Darüsselam, Tanzanya’nın diğer egzotik güzelliklerine açılan bir kapı. Örneğin doğal hayatın koruma altında da olsa sürdüğü Serengeti Milli Parkı ve Ngorongoro koruma alanı UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Bu bölgelerdeki turlara katılarak doğal hayatın bir parça da olsa içine girmeniz mümkün. Bir diğer tercih de Hemingway’in gölgesinde huzur bulduğu Kilimanjaro’yu ziyaret etmek. Her ne kadar son dönemde zirvesindeki karlar erimeye yüz tutsa da bu gizemli dağ hâlâ çok etkileyici. ZANZİBAR’A GEÇİŞ Darüsselam’dan başka bir güzelliğe, Zanzibar’a geçme zamanı… Bu egzotik adaya olan tekne yolculuğuyla keyfiniz başlıyor. İki saat süren yolculuk boyunca yanınızdan geçen ülkeye özgü küçük yelkenli tekneler mistik bir seyir sağlıyor. Adaya ulaştığınızda sizi Darüsselam’ın aksine cezbedici 70 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Those interested in savoring not only history but the last drops of summer should definitely give Dar Es Salaam’s beaches a try. Another alternative is a trip to the many islands large and small that lie off the coast. Devoid of all settlement, Bogoya Island, in particular, is an excellent choice. You can bask on the beach during the daytime and take a pleasant stroll at sunset. Dar Es Salaam is Tanzania’s gateway to other exotic beauty as well. Serengeti National Park, for example, where wildlife continues to thrive, albeit under protection, and the Ngorongoro protected area, which is on Unesco’s World Heritage list. Joining tours to these areas will give you a glimpse, up-close if brief, at how wildlife lives. Another possibility is to visit Kilimanjaro, in whose shadow Hemingway found peace. Although its fabled snowcap has begun to melt of late, this enigmatic mountain still has the power to impress.

3

A PASSAGE TO ZANZIBAR It’s time now to move on from Dar Es Salaam to another beauty spot, Zanzibar. The pleasure begins with the boat ride to this exotic island. During the crossing, which takes two hours, tiny sailboats unique to the country will glide past you in a mystical procession. When you reach the island you will be struck by the all-pervasive calm which is the exact antithesis of Dar Es Salaam’s chaotic bustle. The mysterious image of the house where the electricity brought to the island by the British was first used is a sight to behold. Immediately next to this strange looking house, the castle built to fend off

H m

alacati_


ABC D

Özgürlük sınırları aşmaktır. 38°K – Alaçatı, Türkiye

Hayat özgürce yaşandığında çok daha güzel, çok daha keyifli. HSBC Premier Uluslararası Acil Destek ve Asistanlık Hizmeti ile dünyanın neresinde olursanız olun her zaman öncelikli ve ayrıcalıklı hizmet alın, HSBC Premier müşterisi olarak size sunulan fırsatların keyfini çıkarın. • Tüm dünyada HSBC şubelerinde tanınma ve öncelikli hizmet • 2.000 USD Acil Nakit Çekim Hizmeti • 7 / 24 Uluslararası Acil Yardım Hattı +1-908-PREMIER • Acil Kart Yenileme Hizmeti Ayrıcalıklarla dolu bir dünyanın ilk adımı HSBC şubeleri, premier.hsbc.com.tr veya 444 0 112’de. Yaşamınızın sınırlarını siz belirleyin. Sizinleyiz.

HSBC Bank A.Ş. tarafından yayımlanmıştır. Premier, HSBC Bank A.Ş.’nin sunduğu bir hizmet / ürün paketidir. Mevzuata, hesap açma kriterlerine ve yerel düzenleyici kurallara tabidir. 45’i aşkın ülke ve bölgede mevcuttur. HSBC Premier müşterileri, yurtdışı seyahatlerinde acil kart yenileme, nakit çekim, döviz alım satımı gibi uluslararası bankacılık ihtiyaçları için acil destek ve öncelikli hizmetten yararlanırlar.

alacati_skylife_215x275.indd 1

8/17/10 4:49:17 PM


Eğer kendinize gerçek bir iyilik yapmak istiyorsanız bavulunuzu toplayın ve Zanzibar’a gidin. If you want to do yourself a real favor, pack your bag and go to Zanzibar.

Portuguese attacks and the cannon balls on the square in front of it throw light on Zanzibar’s history. The food court set up in a square near the ferry landing is popular with tourists seeking the pleasures of the palate on Zanzibar nights. You can sample here the cooked versions of literally hundreds of varieties of seafood. A stroll through the streets around this tiny square, which is rather quiet even by day, will take you to the sophisticated products of wood carving unique to this island, the doors and window frames of whose houses are densely covered in patterns and decorations. Meanwhile a smaller island only 20 minutes by boat from the Zanzibar capital will greet you with hundred-year-old turtles and peacocks by the dozens. Noteworthy here are the reed houses built on rocks shaped by the waves that pound this island, which takes its name from the turtles that live on it.

RUTRUM ACCUMSAN

bir sükûnet karşılıyor. İngilizler’in adaya getirdiği elektriğin ilk kullanıldığı evin gizemli görüntüsü okyanustan adaya bakıldığında görülmeye değer bir manzara sunuyor. Bu tuhaf görünüşlü evin hemen yanı başındaki Portekiz saldırılarına karşı yapılmış kale ve kalenin önündeki alanda bulunan toplar Zanzibar’ın tarihine ışık tutuyor. Feribot iskelesinin yakınındaki alanda kurulan yemek pazarı Zanzibar gecelerinde değişik damak tatları arayan turistlerin en popüler mekânı. Pazarda aynı anda yüzlerce çeşit deniz ürününün çok değişik usullerde pişirilmiş hallerini tatmanız mümkün. Gündüzleri oldukça sakin olan küçük yerleşkenin sokaklarında dolaşmak sizi ahşap oymacılığının ileri seviyedeki ürünleri ile buluşturuyor. Adada bulunan evlerin kapıları ve pencereleri tamamen adaya özgü yoğun süslemeler ve bezemelerle dolu. Zanzibar’ın merkezine tekne ile 20 dakika uzaklıkta olan küçük bir adada sizi yaşı yüzleri geçmiş kaplumbağalar ve onlarca tavus kuşu karşılıyor. İçinde yaşayan kaplumbağaların adını almış bu adanın etrafını dalgaların şekillendirdiği kayaların üzerine yapılmış sazdan evleri dikkat çekiyor.

72 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


ABC D

SEN SAAT FARKINI HESAPLA YETER!

LOS ANGELES

NEW YORK

LONDON

TOKYO

TÜMDÜNYA PAKETİ İLE DÜNYANIN HER YERİNİ AYDA SADECE 3,5 TL’YE DAKİKASI 30 KURUŞA ARA. Hemen KAYIT yaz 2525’e gönder. Avea ile TümDünya cebinde! Kampanya 17 Ağustos – 17 Kasım 2010 tarihleri arasında TümDünya paketine yeni kayıt yaptıran faturalı aboneler için geçerlidir. Mevcut TümDünya aboneleri, kampanya süresinde paketi iptal ettirip yeniden kayıt yaptırsalar da eski şartlara tabi olacaktır. Faturalı tarifeden faturasız tarifeye geçişte paket sona erecektir. Uluslararası dolaşımda kullanılan operatör alınan çağrılar için ücretlendirme yapıyorsa 1,21 TL /dakika ücreti alınan çağrı ücretine ilave edilecektir. Detaylar için avea.com.tr

avea.com.tr 0555 444 1 500 avea içi 500

avea bayileri


Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam

BAHARAT ADASI Zanzibar yüzlerce dönüme yayılan baharat bahçelerinden dolayı ‘Baharat Adası’ olarak da biliniyor. Adada bulunan baharat bahçelerini dolaştığınızda hayatınız boyunca hep toz veya kurutulmuş hallerini gördüğünüz zencefil, zerdecal, tarçın, karanfil, karabiber, kakao, kahve, vanilya ve sadece aktarlarda rastladığınız onlarca çeşit baharatın doğal halleri ile tanışmanız mümkün. Sizi sık sık hayrete düşüren bu tanışma esnasında mentol dediğimiz şeyin bir ağacın kılcal köklerinden elde edildiğini veya limon kolonyasının aslında bir otun sıkılmasıyla elde edilen sıvıdan yapıldığını öğreniyorsunuz. Zanzibar Adası güneyden kuzeye doğru uzanan ince bir coğrafi yapıya sahip. Adanın güneyine doğru ilerlediğinizde ana yolu takip eden

SPICE ISLAND Zanzibar is also known as the ‘spice island’ for its hundreds of acres of spice gardens. As you wander through them, you can observe in their natural state all the dozens of spices you’ve seen on herbalists’ shelves all your life in either dried or ground form: Cinnamon, cloves, ginger, turmeric, cocoa, coffee, vanilla. During this tour, which will frequently leave you awestruck, you learn that what we call menthol is obtained from the capillary roots of a tree and that lemonscented cologne is actually made of the juice squeezed from an herb. The island of Zanzibar is a thin strip of land extending along a north-south axis. As you go towards the south of the island, you may encounter monkeys in the forests that line the main highway, or stroll on the narrow paths that crisscross these still virgin tracts. Well worth seeing, the rare forests that cover this part of


ABC D


sağlı sollu ormanlarda, maymunlarla karşılaşabilir veya ormanların el değmemiş başka deyişle balta girmemiş kısımlarındaki küçük patikalarda yürüyüşe çıkabilirsiniz. Adanın bu kısmında bulunan ve gelgitlerle yükselen okyanus suları ile beslenen ağaçların oluşturduğu orman görülmeye değer. Dünyada eşi az bulunan bu ağaçların yegâne besin kaynağı okyanusun tuzlu suları. Adanın en güneyindeki köylerden teknelerle açılıp yunusları doğal ortamlarında gözlemlemeniz mümkün. Biraz olsun kafanızı dinlemek ve en ufak bir karmaşadan bile uzak kalmak istiyorsanız, adanın kuzeyindeki uçsuz bucaksız bembeyaz kumsalları ve okyanusa doğru ellerini uzatmış palmiyeleri görmelisiniz. Okyanusun ada halkına en büyük hediyesi dalgaların sahilden 400-500 metre geride kırılıyor olması. Gelgitlerin çok fazla olduğu bölgede okyanus resiflere kadar yürüme imkânı veriyor. Dalgaların sesi sular yükselmiş olsa bile yüzlerce 76 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Adada bulunan evlerin kapıları ve pencereleri tamamen adaya özgü yoğun süslemeler ve bezemelerle dolu. The doors and windows of Zanzibar’s houses are densely covered in patterns and decorations entirely unique to the island.

the island are nourished solely by the ocean waters, which rise and fall with the tides. You can also observe dolphins in their natural habitat by taking a boat from one of the villages on the south of the island. If it’s peace of mind you seek, far from the madding crowd, you should see the endless white sugar sands on the north of the island and the palm trees waving at the waves. But the ocean’s greatest gift to the islanders are the giant waves that break some 400-500 meters off shore. The strong tides in this region make it possible to walk all the way out to the ocean reefs. Even


ABC D

C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


metre öteden geliyor ve sular çekildiğinde resiflerin üzerinde kalan minik gölcüklerden toplanan yosunlar ve denizkestaneleri ada halkı için önemli bir besin kaynağı oluyor. KUMSALDA YÜRÜYÜŞ Sofralarımızdaki tuz kadar ince ve beyaz olan okyanus kumlarının üzerinde koşuşturan küçük siyahî çocukların “Mzungu Mzungu” ( beyaz adama taktıkları isim) hitapları ile etrafınızda dolaşması anılarınızda kalıcı bir yer ediniyor. Eğer kendinize gerçek bir iyilik yapmak istiyorsanız bavulunuzu toplayın ve adaya gidin. Sabah gündoğumu ile kalkıp bembeyaz kumsalların üzerinde yürüyüşe çıkın. Balığa çıkan teknelerin uzak sükûnetini ve kumların üzerinden okyanusa doğru el sallayan palmiyelerin eşsiz güzelliğini izleyin. Okyanusun tuzlu suları ile beslenmiş Hindistan cevizlerini ağaçlardan şarkı söyleyerek indiren çocukların elinden için. Afrika’nın huzurunu, karmaşasını, doğallığını, benzersizliğini yaşamak için girmeniz gereken kapıdır Darüsselam. Üstelik artık sizlere sonuna kadar açık…

78 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Afrika’nın huzurunu, karmaşasını, doğallığını, benzersizliğini yaşamak için girmeniz gereken kapıdır Darüsselam. Dar Es Salaam is your gateway to experiencing Africa’s chaos and calm, its spontaneity and its uniqueness.

when the waters are high, the crash of the waves comes from meters away, and the seaweed and sea urchins left behind in the little pools that form when the tide recedes behind the reefs are an important source of nutrition for the islanders.

A WALK ON THE BEACH Romping over ocean sands like as fine as, white table salt, little black children will surround you and call out, “Mzungu Mzungu!” (their word for the white man), engraving themselves in your memory forever. So, if you want to do yourself a big favor, pack your bag and head for the island. Rise with the sun and take a long walk on the white sand beach. Gaze on a distant scene of fishing boats quietly setting out to sea and the unmatched beauty of palm trees waving at the ocean across the sands. Sip the milk of coconuts, nourished by the ocean’s salty waters and picked by children who sing as they shimmy up the tree trunks. If you want to experience Africa’s peace and chaos and its unparalleled beauty, Dar Es Salaam is your gateway. And it’s open wide…


ABC D


NASIL GİDİLİR? HOW TO GET THERE THY, haftanın üç günü İstanbul’dan Darüsselam’a karşılıklı sefer düzenliyor. Pazartesi, çarşamba ve cumartesi günleri yapılan seferlerde İstanbul’dan hareket 00.30, dönüşler 19.45. Turkish Airlines has scheduled flights from Istanbul to Dar Es Salaam and back three days a week. Departure times from Istanbul are at 12:30 a.m. and returns at 7:45 p.m. for the flights, which are on Mondays, Wednesdays and Saturdays.

NEREDE KALINIR? WHERE TO STAY Tanzanya’nın tarihi kenti Darüsselam’da konaklama alternatifleri bulunsa da konaklama için tercih edilen yer Zanzibar Adası. Turistik zenginlikleriyle ünlü adada beş yıldızlı oteller var. Although there are accommodation alternatives in Tanzania’s historic city of Dar Es Salaam, the island of Zanzibar is the place of choice for lodging. Famous for its touristic richness, the island also boasts five-star hotels.

NE YENİR? WHAT TO EAT Tropikal meyve zengini alan Tanzanya’da ömrünüzde görmediğiniz meyve çeşitlerini bir arada bulabilirsiniz. Ayrıca yöre, balık çeşitleri ve dev karidesler yönünden çok zengin. You can find a variety of exotic fruits like you’ve never seen in your life in Tanzania, which is rich in tropical species. The area is also extremely rich in fish and giant prawns.

80 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam


ABC D

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 81


82 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


SEVGİ KENTİ CITY OF LOVE

DİYARBAKIR

Mezopotamya’nın kuzeyinde, bin yılların kültür denizinde demlenmiş, uygarlığın en büyük ve en güzel havzalarından biridir Diyarbakır. Steeped in a millennia-old sea of culture in northern Mesopotamia, Diyarbakır is one of civilization’s largest and loveliest river basins.

• HASAN MERT KAYA

• FETHİ İZAN - CAN YILMAZ

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 83


B

azalt adı verilen, siyah taştan bir tabaka üstüne kurulu Diyarbakır. Kentin tarihi mimarisine de yansıyan bu kara taşının tersine, köklü geçmişinin görkemi çağlar boyunca bilgeliğin kenti kılmış Diyarbakır’ı. Bilgeliğin getirdiği erdemle olsa gerek, kimliğini oluşturan onlarca medeniyetin izlerini yaşatarak vefasını göstermiş Diyarbakır.

Diyarbakır surları bir açık hava müzesi niteliğinde. Diyarbakır’s city walls are like an open air museum.

D

iyarbakır stands on a layer of black stone known as basalt. In contrast with the darkness of the stone, however, which is reflected in the city’s historic architecture, Diyarbakır’s long and splendid history has made it a city of wise men down the ages. Perhaps a spinoff of the virtue associated with that wisdom, Diyarbakır has remained true to its history by preserving dozens of vestiges of the civilization that constitutes its identity.

AMİDA’DAN DİYARBAKIR’A Bir kentin isimleri, mazisinin bin yıllar öncesine uzanışının ve kurulduğu günden beri cazibe merkezi olmayı sürmesinin ispatıdır. Her bir isim bir öyküdür, kenti zenginleştiren bir efsanedir burada. Antik çağlarda Greklerin ‘Amida’ adıyla andıkları şehir bu adı ufak değişikliklerle yüzyıllar boyunca korudu. Müslüman Arapların MS. 8.yüzyılda bölgeyi fethetmelerinin ardından Amid adı bölgeye yerleşen Bekr bin Vail (Benû Bekr, Bekiroğulları) kabilesine nispetle Diyar-ı Bekir adıyla meşhur oldu. Ama İslam uygarlıkları dönemlerinde Amid adı da yaşadı. Cumhuriyet döneminde Diyarbakır adıyla il oldu kent. Tarihsel süreçte kentin adı ne olursa olsun, bir bilim, ticaret ve kültür merkezi oluşu değişmeyen yegâne özelliği olageldi.

Proof that a city’s history goes back thousands of years, making it an attractive center of settlement from the day it was founded, lies in its names, each one of which is a story, a legend that enriches the city. The city that was known to the ancient Greeks as ‘Amida’, and that has preserved that name with slight changes over the centuries, achieved fame as the ‘Diyar-i Bekir’, or Land of Bakr, thanks to the Sons of Bakr bin Wail, leader of the Bakr tribe, who settled in the area following conquest by the Muslim Arabs in the 8th century. But the name Amid lived on even in the period of the Islamic civilizations. Under the Turkish Republic, Diyarbakır became a province with the city as its capital. But by whatever name it has been known in its long history, Diyarbakır has preserved its identity unchanged as a center of commerce, culture and knowledge.

13 BİN YILIN TARİHİ Diyarbakır yeryüzünde insan yaşamının kesintisiz sürdüğü nadir kentlerden biri. Kentin ilçelerinden Silvan (Meyyafarikin), Eğil ve Ergani yörelerinde yürütülen bilimsel çalışmalarda yerleşik yaşam

Diyarbakır is one of the rare cities on earth that has been continuously inhabited since its founding. Evidence of human settlement going back to 11,000 years B.C.E. has been found in scientific studies conducted around its outlying towns of Silvan (Meyyafarikin), Eğil and Ergani. The invention of agriculture

84 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

FROM AMIDA TO DIYARBAKIR

A 13-THOUSAND-YEAR HISTORY


ABC D


izlerinin M.Ö. 11 bin yılına değin uzandığı anlaşıldı. Hayvanların evcilleştirilmesi, tarım yapılması gibi insanlık tarihinin önemli köşe taşları bu coğrafyayı daha da seçkin kılan özelliklerinden. DİCLE’NİN SEVGİLİSİ Dicle Nehri’ni 2004 yılında ilk gördüğümde uzun uzun seyrettim. O kadar sevdim ki nedenini bilemediğim bir şekilde ileride bir kızım olursa adının Dicle olmasını istedim o an. İlk görüşte hayran olacağınız, büyülü bir güzelliğe sahip bu nehir. Diyarbakır Dicle’siz, Dicle’de Diyarbakırsız düşünülemez. Diyarbakır için Dicle’nin sevgilisi diyebiliriz. Uygarlığın geliştiği bu toprakları, kardeşi Fırat’la bir olup besliyor. Diyarbakır’ın binlerce yıllık tarihinin, efsanelerinin tanığıdır Dicle. Kıyılarında insanoğlunun ilk buğdayı yetiştirdiği, yerleşik yaşama geçmenin en erken örneklerini verdiği ve bir medeniyet anlayışı getirdiği nehirdir. Akıp geçtiği coğrafyaya hayat, bolluk ve bereket taşır. Nehrin suları baharda coşar ve bazen yatağına sığmaz, taşar ama yazın durulur, dingin akar. Bereketli ovaların toprağı onun sularıyla coşar. Güneşin cömertçe ısıttığı bu coğrafyaya aynı bonkörlükle karşılık verir. Suyunu içirir, insanları serinletir ve yeri gelir elektrik olur, aydınlatır kenti. Mervaniler Dönemi’nin kente armağanı olan On Gözlü Köprü’nün altından akar gider Basra Körfezi’ne doğru. HAMRAVAT SUYU’NUN ÖYKÜSÜ Diyarbakır’da suyun anası Dicle’dir ama Dicle’nin de çocuğu, yani kolları çoktur. Lezzetli içimi ile meşhur olan bu suyun ünü zamanında İstanbul’a, ta Osmanlı Sarayı’na kadar ulaşmış. Suyun şöhretinin aktarımını Osmanlı seyyahı Evliya Çelebi’ye bırakalım: “….Eski bilginler, bu Hamravat Suyu içine pamuk koyup sonra yine tartmışlardır….İstanbul’da Eski Saray kapısı önündeki biricik çeşme suyundan ıslanıp kuruyan pamuk ile, bu Diyarbekir Hamravat Suyu’nun pamukları beraber tartılmıştır. Bu kadar hafif sudur. Eğer pamuğu ağır olsa, acı olup faydasızlığına delalet ederdi.

86 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Ulu Cami ve surlar etrafında tarihi ve kültürü soluyacaksınız. You will soak up history and culture around the Great Mosque and the city walls.

and the domestication of animals are among the important landmarks in human history that render this region even more unique.

LOVER OF THE TIGRIS I gazed long at the Tigris (Dicle, or ‘’Deej-leh’ in Turkish) the first time I saw it in 2004. For some mysterious reason I loved it so much that if I had had a daughter at the time I would certainly have named her Dicle. The Tigris has a magical beauty that you will love at first sight. Diyarbakır is unimaginable without the Tigris, and the Tigris without Diyarbakır. We could say that they were made for each other. The Tigris merges with the Euphrates to nourish these lands where civilization evolved. The Tigris is a witness to Diyarbakır’s thousands of years of legendary history as the river on whose banks man first grew grain, where he first made the transition to the sedentary lifestyle, where he developed the concept of civilization. The Tigris brings life, abundance and fertility to the lands through which it flows. Its waters rush in spring, sometimes overflowing their banks, but in summer they flow calm and quiet. The fertile plains come to life with those waters. And the Tigris responds in kind to this land generously warmed by the sun, providing water to drink, cooling its people, even supplying electricity and illumination to her cities. Flowing below the Ten-Arch Bridge, a gift to the city from the period of the Mervanids, the Tigris empties into the Gulf of Basra.

THE STORY OF THE HAMRAVAT The Tigris is the mother of all waters in Diyarbakır, but the Tigris also has many offspring or tributaries. The reputation of


ABC D

C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


Tarihi taş yapılar yaz sıcağında serinlemek için ideal mekânlar. The historic stone structures are ideal places to cool off in the summer heat.

Bu Hamravat Suyu’nun safra, soda ve balgamı mahveylediği tecrübe ile malumdur. Hatta Osmanoğulları’ndan İbrahim Han bu suyun vasıflarını duyunca, “Elbette bana Diyarbekir’den Hamravat Suyu gelsin!” diye hatt-ı şerif ile dergâh-ı ali kapıcı-başısı, memuren Diyarbekir’e gelmiştir. O zaman efendimiz Melek Ahmet Paşa, Kara-Amid valisi idi. Paşa, padişah emrini görünce baş üstüne deyip, onar okka su alır, altı adet gümüşten ve altı kurşundan ve altı adet tutyadan ve altı adet çam boduçlarından, toplam olarak 24 adet gümgümlere sular doldurup ve ağızlarını mühürleyip, gelen kapıcı-başıya on kese de ihsan verip teslim eyledi. On altı kese dahi gümgümlerin masrafını çekip ılgar ile Hamravatı İbrahim Han’a gönderdi. Allah’ın hikmeti bu soğuk saf su İstanbul’a girdiği gün, yeni padişahın tahta oturduğu gün olup, bu Hamravat Suyu, Sultan İbrahim’in oğlu Dördüncü Mehmet Han’a nasip olmuştur. 1056 Recebinin on sekizinci Cumartesi günü, ikindiden sonra tahta oturduğu vakit, ilk olarak Hamravat Suyu içti. Sözün kısası bu Hamravat Suyu Diyarbekir’in yüzsuyudur.” (Evliya Çelebi Seyahatnamesi, Zahuri Danışman Yayını, c. 6, s. 127, 1970.) 88 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Kentteki modern çarşılar ve kafeler günün her saatinde cıvıl cıvıl...

its waters, famous for their taste, once spread all the way to Istanbul, even to the Ottoman Palace. Let us leave the telling of the story to the Ottoman traveler, Evliya Çelebi: “… Wise men of old used to place cotton in the waters of a spring called Hamravat The city’s modern markets and and then weigh it. Cotton that had been soaked in the water of a cafes are abuzz at every hour of prized spring in front of the entrance to the Old Palace in Istanbul the day… and then dried was weighed together with cotton soaked in Diyarbakır’s Hamravat water to see which was the lighter. If the cotton was heavy, this was proof that the water was brackish and of no use. It is known from experience that the water of the Hamravat destroys bile, soda and phlegm. Indeed, when Sultan Ibrahim of the Ottoman dynasty heard of the virtues of this water, the imperial gatekeeper came officially to Diyarbakır with an edict saying, ‘Let the waters of the Hamravat be brought to Istanbul!’ Our lord, Melek Ahmet Pasha, was governor of Kara-Amid at the time. When the pasha saw the Sultan’s order, he immediately complied with the request. Taking ten okkas of water each, he filled a total of 24 pitchers, six of silver, six of gold, six of zinc, and six of glass, and sealed their mouths and handed them over to the chief doorkeeper, to whom he also gave ten purses containing gifts. By Allah’s wisdom, the day this pure, cold water arrived in Istanbul happened to be the day the new sultan was enthroned, so that the water of the Hamravat was vouchsafed to Sultan Mehmed the Fourth, son of Sultan Ibrahim. Saturday, the eighteenth day of Receb 1056 A.H., when the sultan took the throne following the afternoon prayers, the first thing he did was drink the water of the Hamravat. To cut a long story short, the


ABC D


EL-CEZERİ Bilimler tarihinin en önemli isimlerinden olan büyük mühendis ve mucit Ebu’l İzz el Cezeri’nin Diyarbakır’daki yeri ayrı. 12. yüzyılın bu değerli bilgini birçok önemli buluşuna Diyarbakır Artuklu Sarayı’nda imza attı. Mekanik robotların yanı sıra, saat modellerinden hassas terazilere kadar çalışmalar gerçekleştiren el-Cezeri, Leonardo da Vinci’den 150 yıl önce çalışmalarını bir kitap haline getirdi. Dicle Üniversitesi, robotik biliminin babası sayılan el-Cezeri’nin çalışmalarından oluşan modellerin Diyarbakır’da sergilendiği bir müze oluşturulması için çalışmalar yapıyor. İNANCIN KENTİ Diyarbakır’a su ve iklim insanı, insan da medeniyeti ve kültürü getirmiş. Tek tanrılı dinlerin tamamının kutsal değerlerinin yaşadığı kentte, Zerdüşt, Yezidi ve pagan kültürlerinin de izleri bulunuyor. Şehrin 90 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Diyarbakır geleneksel lezzetleri ile baş döndürüyor. Diyarbakır offers a dizzying array of traditional tastes.

water of the Hamravat is the pride of Diyarbakır.” (Evliya Çelebi, Book of Travels, Zahuri Danışman Publication, vol. 6, p. 127, 1970)

AL-JAZARI The great engineer and inventor, Abu’l Izz al-Jazari, one of the most prominent names in the history of science, has a special place in Diyarbakır. This distinguished 12th century sage put his signature on several important discoveries in Diyarbakır’s Artukid Palace. Al-Jazari, who, besides mechanical robots, invented everything from model clocks to sensitive scales, gathered his projects together in a book 150 years before Leonardo da Vinci. Dicle University is currently engaged in efforts to create a museum in Diyarbakır for exhibiting the models that have been developed based on the studies of Al-Jazari, who is regarded as the father of modern robotics.

CITY OF FAITH Water and climate brought humans, and humans civilization and culture, to Diyarbakır. Vestiges of Zoroastrianism and of


ABC D


Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam

önemli merkezlerinden Dağkapı’daki Ulu Cami Anadolu’nun ilk Ulu Camii olma özelliğine sahip. Şam’daki Emevi Camii ile benzeşen bir mimariye sahip olan yapının tarihi antik Yunan, Roma ve Bizans dönemlerine değin uzanmakta. Medrese bölümündeki mihrabın her iki yanındaki döner sütunlar ise Diyarbakır’daki mimari şaheserlerden sadece biri. Ulu Cami’nin yanı başındaki Nebi Camii ise, Anadolu’da Akkoyun’lu döneminden kalan az sayıdaki eser arasında. Meryem Ana ve Keldani Kilisesi dışında yirmi civarında kilisenin bulunduğu Diyarbakır’da Yunus Peygamber’in ve Hristiyanlığın en önemli isimlerinden Aziz George’un da makamı dikkat çekiyor. Diyarbakır İslam tarihi açısından da özel bir öneme sahip. Mekke ve Medine’nin ardından İslam dünyasında en fazla sahabe barındıran kent 541 sahabeye ev sahipliği yapıyor. Diyarbakır genelinde peygamber makamı ve ziyaret yerleri de kentin inanç dünyasını zengin kılıyor. SANAT ŞAHESERİ SURLAR Yapımına ilk olarak ne zaman başlandığı tam olarak bilinmese de, ilk şeklinin Helenistik dönemlerde verildiği düşünülüyor. Uzunluğu altı kilometreye yaklaşan surları bir sanat şaheseri kılan unsurlar ise ortaçağda Artuklu ve Eyyubi egemenliği sırasında 92 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Diyarbakır Surları İslam yazı sanatının şaheser örneklerini barındıran bir açık hava müzesi niteliğinde. Diyarbakır’s city walls are a virtual open air museum harboring exquisite examples of the Islamic art of calligraphy.

the Yezidi and pagan cultures can also be found in this city, which is held sacred by all the monotheistic religions. The Great Mosque at Dağkapı, one of the city’s most important centers, has the distinction of being one of Anatolia’s first so-called great mosques. The history of the building, whose architecture resembles that of the Umayyad Mosque in Damascus, dates back to the ancient Greek, Roman and Byzantine periods. The rotating columns on either side of the pulpit of the madrasa section are just one of the architectural masterpieces of Diyarbakır. Immediately adjacent to the Great Mosque, the Nebi Mosque is among a small number of monuments left from the period of the Akkoyunlu (White Sheep clans) in Anatolia. Berides the Chaldean Church and the Church of the Virgin Mary, there are some 20 other churches in Diyarbakır, where the shrine of the Prophet Jonas and of St. George, one of the most important figures in Christianity, are also noteworthy. Diyarbakır is important in the history of Islam as well, boasting 541 Companions of the Prophet Mohammed (‘sahabe’) in a city which, after Mecca and Medina, harbors the largest number of such personages in the Islamic world. The shrines of the prophets and other places of pilgrimage around Diyarbakır in general enrich the city as a center of faith.

CITY WALLS A MASTERPIECE Although it is not known exactly when work on them began, the city’s defense walls are thought to have been given their original form in the Hellenistic period. Approaching six kilometers in


ABC D

C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


eklenen burç ve kraliyet sembolleri ve yazı sanatının muhteşem örnekleri ile meydana getirilmiş. Kuş bakışı bakıldığında kenti adeta bir kalkan balığı şeklinde sarmalayan surların beş adet çıkış kapısı ve 16 adet de burcu var. DİYARBAKIR HANLARI Çağlar boyunca ticaret yollarının kesiştiği bir cazibe merkezi olan Diyarbakır hanları kentte mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Yapım tarihleri yüzyıllarla ifade edilen hanlar özgün mimarileri ve geniş avluları ile dikkat çekiyor. Tamamı Osmanlılar döneminden kalan hanlar günümüzde genellikle alışveriş ve konaklama amaçlı kullanılıyor. Hemen hepsinin birer öyküsü olan bu hanlar arasında Hasan Paşa Hanı, Deliller Hanı, Çifte Han ve Sülüklü Han’ı görmek için birkaç saat ayırmanızda yarar var. Özellikle Hasan Paşa Hanı’nda yöresel kahvaltı salonlarında hem göze hem de damağa hitap eden eşsiz lezzetleri tadabilirsiniz.

The house where Diyarbakır poet Cahit Sıtkı Tarancı was born. (Bottom left) Courtyard of the Great Mosque(Below) Prof. Dr. Kenan Haspolat, a Diyarbakır fan and creator of the website, www. bilinmeyendiyarbekir.com.

length, they are masterworks of masonry thanks to the towers and royal symbols as well as magnificent examples of the art of calligraphy added in the medieval period under the Artukid and Ayyubid dynasties. From a bird’s-eye view, the city has the shape of a turbot fish inside defense walls punctuated by five gates and sixteen towers.

THE DIYARBAKIR HANS A center of attraction where trade routes intersected down the ages, Diyarbakır’s medieval hans are among the city’s must-see sights. Their dates of construction expressed in centuries, these hans draw attention for their spacious courtyards and original architecture. All products of the Ottoman period, they are used today mainly as shopping centers and hotels. Among the hans, almost each one of which has a story to tell, Hasan Paşa Han, the Çifte or Double Han, and Sülüklü Han are just a few for which you should set aside time. At Hasan Paşa Han in particular you can sample outstanding dishes that appeal to both the eye and the palate in the local coffee salons.

ROSES AND DIYARBAKIR Although it is not well known today, the cultivation of roses dates back to the Assyrian period in Diyarbakır. In the Ottoman period the city’s rose gardens (gülistan) where dozens of varieties were raised were important centers of rose oil and rose water

RUTRUM ACCUMSAN

DİYARBAKIR VE GÜL Günümüzde pek bilinmiyor olsa da, Diyarbakır’da gül yetiştiriciliğinin geçmişi Asur dönemine kadar uzanır. Gülün onlarca çeşidinin yetiştirildiği kent Osmanlı döneminde gülistanlıklar kurulan, yetiştirilen güllerden gülyağı ve gülsuyu elde edilen önemli bir merkezdi. Matrakçı Nasuh’un 16.yüzyılda meydana getirdiği ‘Beyan-ı Menazir-i Sefer-i Irakeyn’ adlı eserinde resmedilen bir minyatürde şehrin

Diyarbakırlı şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğduğu ev. (Sol alt) Ulu Cami avlusu (Altta) www.bilinmeyendiyarbekir. com sitesinin kurucusu ve bir Diyarbakır aşığı olan Prof. Dr. Kenan Haspolat.

94 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


ABC D

Hanlar günümüzde genellikle alışveriş ve konaklama amaçlı kullanılıyor. They are used today mainly as shopping centers and hotels.

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 95


NASIL GİDİLİR? HOW TO GET THERE THY ve AnadoluJet haftanın her günü İstanbul ve Ankara’dan Diyarbakır’a karşılıklı seferler düzenliyor. Turkish Airlines and AnadoluJet fly to Diyarbakır and back from both Istanbul and Ankara every day of the week.

NEREDE KALINIR? WHERE TO STAY Kent merkezinde her bütçeye uygun konaklama imkânı mevcut. Dilerseniz beş yıldızlı otellerde, butik otellerde ya da daha ekonomik konaklama olanağı sunan tesislerde kalabilirsiniz. Tüm konaklama mekânları gayet temiz ve güler yüzle hizmet vermekte. There are accommodation alternatives to fit every budget in the city center. If you like you can stay at a 5-star hotel, a boutique hotel or at facilities offering more modest accommodation. All are spotlessly clean and offer service with a smile.

NE YENİR? WHAT TO EAT Dağkapı’da ciğer yemeyi, Hasan Paşa Han’da ise yöresel kahvaltı yapmayı sakın unutmayın. Diyarbakır’ın muhteşem kadayıfı ise tam bir lezzet efsanesi. Be sure to eat liver at Dağkapı, and have a typical local breakfast at Hasan Paşa Han. Diyarbakır’s magnificent kadayif pastry is a legendary taste.

surlarının dışında büyük gül bahçeleri resmedilir. Evliya Çelebi’de Seyahatnamesi’nde Diyarbakır güllerinden söz ederken: ‘Büyük nehrin aktığı toprakların iki tarafı da “gül bahçeleri” güzel kokulu bostan ve reyhan bahçeleridir. Buralar vilayet halkının altı ay boyunca Diyarbekir’in Dicle fasıllarını yaptıkları mesire yerleridir’ der. MODERN DİYARBAKIR Kabına sığmayan ve gün geçtikçe gelişip büyüyen modern bir kent Diyarbakır. Genç nüfusun dinamizmi ve şehre kattığı hareketlilik kafelerde görülüyor. Bale, dans, tiyatro faaliyetleri yapılan, kitap okuma oranının yüksek olduğu, kültür organizasyonlarının, konserlerin yaz kış devam ettiği bir yaşam var burada. Modern görünümlü alışveriş merkezlerinde Avrupa’da görülen ürünlere ve markalara ulaşmak gayet kolay. Türkiye’nin önemli üniversiteleri arasında yer alan Dicle Üniversitesi’nde binlerce öğrenci eğitim alıyor. İLÇELER Tarih, kültür ve doğa tutkunları için Diyarbakır’ın ilçeleri oldukça zengin. Roma ve Bizans dönemlerinde adı öldürülen kırk Hristiyan aziz nedeniyle ‘Martryopolis’ (Şehitler Kenti) olan, ‘Meyyafarikin’ adıyla Eyyubi Hanedanı’nın önde gelen taht merkezlerinden biri olan Silvan, Selahaddin Eyyubi Camii, Zembilfroş Kalesi, surları ve Malabadi Köprüsü ile bir açık hava müzesi görünümünde. Eğil ve Ergani’deki tarih öncesi mağara yerleşimleri, inanç merkezleri, Kulp’taki ipekböceği yetiştiricileri ve kaplıcalar görülebilecek yerler arasında.

production. Large rose gardens outside the city walls are depicted in a miniature painting in a work, “Beyan-ı Menazir-i Sefer-i Irakeyn’, compiled by Matrakçı Nasuh in the 16th century. Evliya Çelebi also mentions Diyarbakır’s roses in his Book of Travels: “The banks where the great river flows are lined with rose gardens, sweet-smelling vegetable gardens and basil beds. These are the excursion grounds where the people of Diyarbakır make merry on the banks of the Tigris six months of the year.”

MODERN DIYARBAKIR A modern city that fits no molds, Diyarbakır is growing and developing by the day. The dynamism of its young population and the vibrancy they add to the city are evident in the cafes. Life here involves a high rate of book reading as well as concerts and cultural events, including ballet, dance and theater, summer and winter. It’s easy to find all the European products and brands in the city’s modern shopping centers, and thousands of students attend Dicle University, one of Turkey’s leading institutions of higher learning.

THE TOWNS The towns of Diyarbakır province are rich in attractions to lure culture and history buffs as as well as nature enthusiasts. Silvan, the ‘Martyropolis’, so-called because of the forty Christian saints who were martyred here in the Roman and Byzantine periods, or ‘Meyyafarikin’ as it was known as one of the leading capitals of the Ayyubid dynasty, is a virtual open air museum with its city walls, Salahaddin Ayyubi Mosque, Zembilfroş Castle and Malabadi Bridge. The pre-historic cave settlements, religious centers, silkworm growers at Kulp and mineral spas at Eğil and Ergani are among the other sights worth seeing.


ABC D Mezopotamya’nın, sanatın, uygarlığın ve insancın bilge kenti Diyarbakır’da tarih taşlara nakşolmuş. Tek fotoğraf karesinde Grek, Süryani ve İslam medeniyetlerinin yansımalarını sunabilecek zenginlikte bir asil kent Diyarbakır. History is engraved in the very stones at Diyarbakır, Mesopotamia’s wise city of art, civilization and faith, a noble city of a richness that can offer reflections of the Greek, Assyrian and Islamic civilizations in a single photographic frame.

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 97


İYİHİKAYE FOTOĞRAFIN ALTIN BİLEZİGİ

A GOOD PHOTOGRAPHY’S GOLD BRACELET

STORY

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’a gelen Steve McCurry, güçlü bir hikâyenin fotoğraf için ne kadar • JÜLİDE KARAHAN • İSA ŞİMŞEK önemli olduğunu anlattı. Recently in Istanbul, Steve McCurry explained how important a strong story line is in photography.

98 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


AFGAN KIZI ‘Asrın fotoğrafı’ olarak anılan ve dünyaca ünlü bir ikona dönüşen Sharbat Gula’nın fotoğrafı 1985’te National Geographic’te yayınlandığında büyük yankı uyandırır. Sovyetler Birliği ve Afganistan arasındaki savaş sırasında öksüz kalan ve Pakistan’daki bir mülteci kampında Steve McCurry’nin karşısına çıkan Gula’dan uzun yıllar haber alınamaz. 2002 yılında Afgan Kızı’nı bulmak için ciddi şekilde harekete geçen dergi, kızın fotoğrafını bütün mülteci kamplarına dağıtır ve sonunda izini bulur. Afganistan’ın ücra bir köşesinde kocası ve üç çocuğuyla birlikte zor şartlarda yaşayan ‘Afgan Kızı’ epey değişmiştir. Gula’nın yeni fotoğrafları eskisiyle karşılaştırılır ve göz irisinden onun aynı kişi olduğu anlaşılır. 2002 Nisan’ında Afgan Kızı’nı yeni yüzüyle tekrar kapağa taşıyan National Geographic, Gula’nın hacca gitme hayalini gerçeğe dönüştürmekle kalmaz ona finansal yardım da bağlar.

AFGHAN GIRL Dubbed the ‘photograph of the century’ and transformed into a world-famous icon, the photo of Sharbat Gula made a big splash when it appeared in National Geographic in 1985. For years there was no news of Gula, who had been orphaned during the Soviet war in Afghanistan and appeared to Steve McCurry in a refugee camp in Pakistan. Mounting a serious effort to find the girl in 2002, the magazine distributed her photo in all the refugee camps, finding her trail in the end. Living together with her husband and three children under difficult conditions in a remote area of Afghanistan, the ‘Afghan girl’ had changed considerably. But when new photographs of her were compared with the old, the iris of her eye clinched her identity as the same person. Making the Afghan Girl and her new face their cover again in April 2002, National Geographic not only fulfilled her dream of making the Hajj pilgrimage but also helped her financially.

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 99


oto muhabiri Steve McCurry’nin ismini çoğu kişi hatırlamaz ama Rus işgali altındaki Afgan halkının dramını yansıtan yeşil gözlü ‘Afgan Kızı’nın fotoğrafını görmeyen, görüp de hatırlamayan yoktur. Bu etkileyici gözlerin kâşifi geçtiğimiz günlerde İstanbul’daydı. McCurry, şehirde kaldığı üç-beş günde sayısız fotoğraf çekti ve çektirdi. Kayıt cihazına epey mesafeli davranan McCurry; en çok Doğu ülkelerindeki farklı kültür, dil ve dinlerle harmanlanmış insan yüzlerini fotoğraflamayı seviyor. Üç gündür İstanbul’dasınız. Neler fotoğrafladınız? Sultanahmet Meydanı ve civarındaki sokaklarda dolaştım. Pek çok fotoğraf çektim ama özellikle kediler ve uyuyan insanlar takıldı objektifime. Parklarda gölgelere sığınmış uyuyan insanlar ve mezar taşları üzerinde gezinen kediler... İstanbul’a daha önce de çeşitli sebeplerle gelmiştiniz. Bu şehirde muhakkak fotoğraflanmalı dedikleriniz neler? Bu İstanbul’a dördüncü gelişim. Her defasında bambaşka hikâyelerle karşılaşıyorum. Milyonlarca hikâye var burada; hangisini sayayım?

Steve McCurry’nin hikâyesi 1979’da gittiği Hindistan’da başlıyor. Steve McCurry’s story begins in India, where he went in 1979.

hoto correspondent Steve McCurry is a name most people won’t remember, but there is practically no one who has not seen or does not remember his photograph of the green-eyed Afghan girl, which embodies all the drama of the Afghan people under Russian occupation. The man who discovered those haunting eyes was in Istanbul recently. Talking about his experiences as part of the daily Zaman’s 5th, now traditional, +1 Newspaper Design Days, McCurry shot countless photographs during his brief stay in the city. Keeping a respectful distance from the recorder, McCurry loves most of all to photograph human faces that combine the different cultures, religions and languages of the countries of the East. You’ve been in Istanbul three days. What have you photographed? I strolled around Sultanahmet Square and the neighboring streets. I took a lot of photographs, especially of cats and people sleeping. People lolling in the shade of a tree in the parks, cats meandering among the tombstones. Which is more important, color, light, story or technique? They are all equally important.

Hangisi daha önemli? Renk, ışık, hikâye, teknik… Hepsi eşit derecede önemli.

I thought you would say story… Yes, actually, when you think about it, story is more important.

Hikâye diyeceksiniz zannediyordum… Evet, aslında düşününce hikâye daha önemli.

Why? Why? You are a journalist yourself so you should know at

100 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


ABC D

Araç takip sistemlerinde farkl› sektörlerin ortak noktası!


least as well as I do why story is more important.

Neden? Neden mi? Siz de bir gazetecisiniz ve hikâyenin neden daha önemli olduğunu en az benim kadar biliyor olmalısınız. Yazıda evet hikâye ama fotoğrafta başka kriterler de olmalı. Fotoğrafta da önemli olan hikâyedir. Her fotoğrafın bir hikâyeye ihtiyacı vardır. İyi bir hikâye fotoğrafın altın bileziğidir. Bruno Barbey Magnum’un belgeselden sanat fotoğrafına kaydığını söylüyor. Katılıyor musunuz? Evet, haklı. Magnum’da böyle bir yönelim var. Şu anda Magnum’daki fotoğrafların yüzde 70’i artistik. Kendi fotoğraflarınız için ne söyleyebilirsiniz? Sizde de öyle bir yönelim var mı? Ben belgesel fotoğraflar çekiyorum. 102 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

In the case of a piece of writing, yes. But there must be other criteria in photography. In photography, too, story is the important thing. Every photograph needs to have a story. A good story is the gold bracelet of photography. Bruno Barbey says that Magnum has shifted from documentary to artistic photography. Do you agree? Yes, he’s right. There is such a trend at Magnum. The photographs at Magnum are 70% artistic at the moment. What about your own photographs? Are you going in that direction as well? I take documentary photographs. Couldn’t we say that your posed photographs of people are artistic? You probably could, but I don’t think so and that’s not how I work. For one thing, I don’t work in a studio. I take my camera and roam the world, recording what I see. That’s why I regard myself as a documentary photographer. A photograph can of course have artistic elements and still be documentary. There aren’t such clear lines between the two. I also don’t ask people to pose for me. I wait and try to capture the moment.


ABC D


Poz vermiş insanların olduğu fotoğraflarınız için artistik diyemez miyiz? Olasılıklı ama ben öyle düşünmüyorum ve öyle çalışmıyorum. Stüdyoda çalışmıyorum her şeyden önce. Makinemi alıyor ve dünyayı dolaşıyorum. Belgeliyorum. O yüzden de kendimi belgesel fotoğrafçı olarak görüyorum. Bir fotoğraf hem artistik öğeler taşıyıp hem belgesel nitelikli olabilir ayrıca. O kadar keskin çizgiler yok ikisi arasında. Bir de ben kimseden poz vermesini istemiyorum. Bekleyip anı yakalamaya çalışıyorum.

Seyretmek ve beklemek önemli ama asıl mesele bakmak ve görmekte. Bakmayı bilmek ve hissetmek lazım. Watching and waiting are important, but the main thing is to look and see. To know and sense where to look.

That leads directly to the next question, how do you manage to be in the right place at the right time? No one can be in the right place at the right time. Absolutely no one can predict in advance what is going to happen. One can only try and strengthen one’s hunches through training. It’s entirely a matter of experience and patience. Most of the time I can sense when something good is going to happen. It’s very important to understand and anticipate the world, and to gain experience with that over time.

STEVE MCCURRY 1974’te Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nin Güzel Sanatlar ve Mimari Bölümü’nden mezun olan Steve McCurry, spor ve moda fotoğrafları çekip onların haberlerini yaparak gazeteciliğe başlamış. Bir süre sonra yerinde duramaz olunca para biriktirerek Hindistan’a gitmiş. McCurry’nin hikâyesi 1979’da gittiği Hindistan’da başlıyor. Sonrası malum, rüzgâr nereye sürüklerse… İran - Irak Savaşı, eski Yugoslavya’nın parçalanması, Beyrut, Kamboçya, Filipinler, Körfez Savaşı, Sri Lanka ve Afganistan da dâhil olmak üzere uluslararası çatışmaların ve iç savaşların yaşandığı pek çok bölge… 1984’te Pakistan’daki bir mülteci kampında gördüğü Sharbat Gula’yı fotoğraflayan ve bu fotoğrafı 1985’te National Geographic’in kapağına taşıyan McCurry, 1986’dan beri Magnum Photos üyesi. Kariyerine National Geographic’te devam eden New Yorklu fotoğrafçının ‘Magazine Photographer of the Year’, ‘World Press Photo Award’, ‘Oliver Rebbot Memorial Award’ gibi uluslararası birçok ödülü ve yedi kitabı bulunuyor. Graduating from Pennsylvania State University’s Department of Fine Arts and Architecture in 1974, Steve McCurry started working in journalism, shooting sport and fashion photos and writing up their stories. Eventually developing wanderlust, he saved his money and traveled to India, where his story begins in 1979. The rest is history. He went wherever the wind blew him: areas of civil war and international hot spots like the Iran-Iraq War, the breakup of the old Yugoslavia, Beirut, Cambodia, the Philippines, the Gulf War, Sri Lanka and Afghanistan. In 1984 McCurry photographed Sharbat Gula, whom he saw in a refugee camp in Pakistan. The photograph appeared on the cover of National Geographic and McCurry became a member of Magnum Photos, where he has worked since 1986. Pursuing his career at National Geographic, the New York-based photographer is the recipient of the ‘Magazine Photographer of the Year’ award, the World Press Photo Award and the Oliver Rebbot Memorial Award, as well as having seven books to his name.

104 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


ABC D


O zaman doğru soru geliyor: Doğru zamanda doğru yerde olmayı nasıl başarıyorsunuz? Kimse doğru zamanda doğru yerde olamaz. Bunu kimse tam olarak kestiremez. Sadece deneyebilir ve eğitimle tahminlerini güçlendirebilir. Bu tamamen deneyim ve sabırla ilgili. Çoğu zaman iyi bir şeyler çıkacağını hissediyorum. Dünyayı anlamak, öngörmek ve zamanla bunun tecrübesini kazanmak çok önemli. Bir fotoğraf karesi için çok uzun süreler beklediğiniz oluyor mu? Sabırlı olmak elbette gerekli ama öyle saatlerce süren sıkıcı beklemeler olmuyor. Seyretmek ve beklemek önemli ama asıl mesele bakmak ve görmekte. Bakmayı bilmek ve hissetmek lazım. Bir de bazen olur, bazen olmaz. Dün şanslı bir gündü mesela. Öylesine dolaşırken, sadece 15 dakika içinde çok güzel kareler yakaladım. En sevdiğim fotoğraf olan ‘Kum Fırtınasında Dua Eden Kadınlar’ı da hiç beklemediğim bir anda, tamamen şans eseri çektim. Yılın dokuz ayı seyahatte olmak nasıl bir şey? Sizi bekleyenler olmuyor mu? Evet, aslında her defasında beni bekleyenler oluyor. Ama şimdiye kadar ciddi bir problemle karşılaşmadım. Bazen yakınlarım da benimle geliyor, herkes hayatından memnun. Her şeyden önce ben kendimden memnunum. Yer değiştirmeyi seviyorum, bu benim tercihim.

106 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Stüdyoda çalışmıyorum her şeyden önce. Makinemi alıyor ve dünyayı dolaşıyorum. Belgeliyorum. First of all, I don’t work in a studio. I take my camera and roam the world, documenting what I see.

Are there times when you have waited very long for a photograph? It’s important to be patient, of course, but long waits of several hours just don’t work. Watching and waiting are important, but the main thing is to look and to see. You have to know, to have a sense for, how to look. And then of course, sometimes it happens, and sometimes it doesn’t. Yesterday was a lucky day, for example. I was just wandering around and I got some very good shots in only 15 minutes. I shot my favorite photograph, ‘Women Praying in a Sand Storm’, at a completely unexpected moment. It was a pure stroke of luck. What’s it like being on the road nine months of the year? Aren’t there people waiting for you back home? Yes, actually there are people waiting for me every time. But I haven’t encountered a serious problem up to now. Sometimes the people I’m close to come with me and then everybody is happy. Above all else, I am happy with myself. I like to move around, that is my choice.


ABC D


AKDENİZ’İN GİZLİ HAZİNESİ

TARSUS

THE MEDITERRANEAN’S HIDDEN TREASURE • HASAN MERT KAYA

• FATİH PINAR

Akdeniz’e ait tüm karakteristik özellikleri içinde barındıran Tarsus doğa ve tarih içerisinde uygarlıkların kucaklaştığı bir coğrafya. Harboring all the characteristics typical of the Mediterranean, Tarsus is a geography that has embraced civilization in both nature and history.


2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 109


C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

arsus Anadolu’nun Akdeniz’e açılan önemli kapılarından birisi. Türkiye’nin en büyük ilçesi olarak birçok ilden hem nüfus hem de coğrafya olarak daha büyük olan Tarsus, Adana ile Mersin’in tam ortasında ve ikisine de yaklaşık olarak aynı mesafede. Efsaneler, tarihi alanlar ve damak çatlatan lezzetlere bir de insanların güler yüzlü sıcaklığı eklenince bu kentte kendinizi bulmak için kaybolmak isteyeceksiniz. BÜYÜLEYİCİ KÜLTÜREL MİRAS Adı binlerce yıldır değişmeden günümüze kadar gelen Tarsus tam bir açık hava müzesi. Gözlükule Höyüğü’nde 20 yüzyılın ilk yarısında gerçekleştirilen kazılar kent tarihini M.Ö. 8.000’e kadar götürdü. Hititlerin Taşra, Asurların Tarzi olarak adlandırdıkları kentte yaşayan uygarlıkların izleri halen çok canlı. Gündelik yaşam içerisinde bir sokaktan geçerken, bir caminin ya da hamamın 110 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Tarsus Amerikan Koleji bölgenin köklü eğitim kurumlarından. Tarsus sokaklarında müzik ve sanat hayatın bir parçası. Tarsus American College is one of the region’s long-established institutions of learning. Art and music are part and parcel of life in the streets of Tarsus.

arsus is one of Anatolia’s major gateways to the Mediterranean. As Turkey’s largest township, it exceeds many provinces in terms of both population and area. Smack dab between Adana and Mersin, Tarsus lies equidistant from both. And when its friendly people are added to the legends, historic sites and palate-busting flavors, you are going to want to get lost in this city in order to find yourself.

A SPELLBINDING CULTURAL HERITAGE Tarsus, whose name has come down to our day unchanged for thousands of years, is a perfect open air museum. Excavations conducted in the first half of the 20th century at Gözlükule Mound take the city’s history back to 8,000 B.C. Vestiges of the civilizations that thrived in the city, which was called Taşra by the Hittites and Tarzi by the Assyrians, are still visible today. In short, history whispers on every side here as you walk down a street of everyday life and observe the columns of an historic mosque or hamam. Hosting a university and a library of 200,000 volumes in Antiquity, the city became a center of


ABC D

AU-291261 Sky life 21,5x27,5 cm_Almanya_cc.ai

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

1

13.08.2010

18:07


sütunlarına bakarken kısacası her yerden tarih fışkırıyor burada. Antik Çağ’da bir üniversite ve iki yüz bin kitaplık kütüphaneye ev sahipliği yapan kent, stoacı akımın ünlü filozoflarını yetiştiren bir bilim ve felsefe merkezi haline gelmiş. Roma döneminde ise Anadolu’yu Kudüs’e bağlayan geçiş yolu üzerindeki konumuyla Doğu Akdeniz’in en büyük liman kenti olmuş. Beş kilometre kadar sürdüğü tahmin edilen antik yolun henüz sadece 150 metrelik bir kısmı açık. TARİHİN ROMANTİK KAPISI Roma’nın kudretli İmparatoru Julius Caesar’ın Tarsus’a dinlenmeye geldiği M.Ö 47 yılından altı yıl sonra M.Ö 41’de Mısır’dan çok önemli bir konuk gelir Tarsus’a. Yelkenleri erguvan renkli atlastan, kürekleri gümüş, gövdesi altın yaldızlı gemi kraliçe Kleopatra’yı getirdiğinde; sevgilisi Romalı komutan Marcus Antonius, güçlü surlarıyla ünlü kentte onu karşılamaya hazırdı. Masmavi bir gökyüzünün altında Mısır kraliçesinin kente ayak bastığı rivayet edilen Tarsus’un girişindeki taş kemerli Kleopatra Kapısı bu mutlu buluşmanın anısını yaşatıyor.

Ashab-ı Kehf ve Antik yol Tarsus’un en çok ziyaret edilen tarihi mekanları arasında. Cezerye ise yöresel tatlardan. The Ancient Way and the Cave of the Seven Sleepers are among the city’s most visited historic sights. And sweet carrot balls (‘cezerye’) are a local confectionary.

learning and philosophy that trained the famous philosophers of the Stoic school. Situated on the road that joined Anatolia to Jerusalem in the Roman era, it became Eastern Anatolia’s largest port city. Only a 150-meter section is still open of the ancient way that is thought to have extended for five kilometers.

HISTORY’S ROMANTIC GATEWAY Six years after the powerful Roman Emperor Julius Caesar came to Tarsus on holiday in 47 B.C., another very important visitor arrived from Egypt. When the gold gilded ship with silver oars and sails of purple satin arrived carrying Queen Cleopatra, her lover, the Roman commander Mark Antony, was ready to meet her in this city famous for its strong walls. The arched, stone Cleopatra Gate at the entrance to Tarsus, where the Egyptian queen is rumored to have set foot inside the city under a clear blue sky, preserves the memory of that happy reunion.

WHERE LEGEND AND FAITH INTERSECT The name of Tarsus is remembered as much in the holy books of the monotheistic religions as it is in the ancient texts. Tarsus, where those religions met and intersected, is a very important city for the Jewish, Christian and Islamic religions alike.

İNANÇ VE EFSANELERİN KESİŞME NOKTASI Tarsus adı antik metinlerde olduğu kadar semavi dinlerin kutsal metinlerinde de anılır. Semavi dinlerin kesişip buluştuğu Tarsus, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam dinleri açısından oldukça önemli bir kent.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

RUTRUM ACCUMSAN

K

112 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


ABC D

Cadorna Yemek 21.5x27.5 ING+TR.pdf

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

1

20.08.2010

12:16


ASHAB-I KEHF Roma devrinde tek tanrı inancını savunan yedi genç, imparatorun hışmından korunmak için bir mağaraya sığınırlar. Mağarada Allah’ın bir mucizesi olarak üç yüz yılı aşkın bir süre uyurlar ve zalim imparatordan böylelikle kurtulurlar. Kuran-ı Kerim’de de anlatılan bu hadisenin yaşandığı yer olarak kaynaklar Tarsus’u işaret ediyor. Yörede yedi uyurlar mağarası olarak da bilinen Ashab-ı Kehf Mağarası yılın her günü yerli ve yabancı ziyaretçilerle dolup taşıyor. MAKAM CAMİİ M.Ö. 7.yüzyılda Babil Kralı Nebukadnesar (M.Ö 605-562) zamanında yaşayan Danyal Peygamber, İbranileri Babil sürgününden kurtaran peygamber olarak biliniyor. Tarsus’u kuraklık olan bir dönemde ziyaret edişi esnasında karşılaşılan bolluk ve bereket nedeniyle Babil’e dönmemiş, halkın ısrarı üzerine ölünceye dek Tarsus’ta yaşamış ve inanışa göre şimdiki Makam Camii’nin bulunduğu yere gömülmüş. Üç büyük dinin de kabul edip hürmet gösterdiği Danyal peygamberin gömüldüğü alanda kazı çalışmaları yürütülmekte. Makam Camii dışında Ulu Cami olarak da bilinen Cami-i Nur, Eski Cami ve Bilal-i Habeşi makamı da görülmeli Tarsus’tayken. Özellikle Ulu Cami içindeki insanlığı atası Hz.Adem’in oğlu Şit peygamberin, Lokman 114 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

THE SEVEN SLEEPERS

Kırk Kaşık Bedesteni hediyelik alışveriş için ideal. Makam Camii içerisinde Danyel Peygamber’in ziyaretgâhı. St. Paul Kuyusu. Donuktaş adlı yapı Roma devrinden kalma bir tapınak. The Kırk Kaşık Bazaar is an ideal place to shop for souvenirs. The shrine of the Old Testament Prophet Daniel inside Makam Mosque. St. Paul’s Well. Donuktaş, a temple dating to the Roman era.

During the Roman era, seven young defenders of belief in one God took refuge from the emperor’s wrath in a cave. By a miracle of Allah, they slept in that cave for more than three hundred years, thereby being saved from the cruel emperor. The sources point to Tarsus as the place where this incident, which is also described in the Quran, took place. Known as the Cave of the Seven Sleepers, it is thronged with visitors both Turkish and foreign every day of the year.

MAKAM MOSQUE The Prophet Daniel, who lived in the 7th century B.C. in the time of the Babylonian king Nebuchadnezzar (605-562 B.C.), is known as the prophet who rescued the Hebrews from their Babylonian exile. Finding richness and plenty in Tarsus on a visit he made during a period of drought, he did not return to Babylon but at the insistence of the people lived in Tarsus until his death and, according to belief, was buried where the Makam Mosque now stands. Excavations are currently under way in the area where Daniel, who accepted and showed respect to the three great monotheistic religions, is buried. Apart from the Makam Mosque, the Cami-i Nur, also known as the Great Mosque, the Old Mosque and the reputed tomb of Bilal the Abyssinian should also be seen while you are in Tarsus. The shrines of Seth, one of the sons of Adam and Eve and also regarded as a Prophet, of Luqman the Wise, a medieval Muslim sage, and of the Abbasid caliph Al-Mamoun,


ABC D

Hekim’in ve Bağdat’taki meşhur felsefe okulu Beyt ül Hikmet’in kurucucusu Abbasi Halifesi el-Memun’un da ziyaretgâhları görülebilir.

founder of the famous school of philosophy, Bayt al-Hikma (House of Wisdom), at Baghdad, are also worth a visit.

ST.PAUL KİLİSESİ Hristiyanlığın en önde gelen isimlerinden St.Paul Tarsuslu. Adını taşıyan kilise günümüzde anıt kilisemüze olarak ziyaretçilere açık. Hemen yakınındaki St. Paul Kuyusu da en az kilise kadar dikkat çekiyor. Birçok Hristiyan hacının ziyaret ettiği önemli bir nokta olan St. Paul Kilisesi Tarsus’ta turizmi de olumlu etkiliyor.

Saint Paul, one of the leading figures in Christianity, is from Tarsus. The church bearing his name is open to visitors today as a monumental church-museum. Immediately adjacent to it, St. Paul’s Well is at least as noteworthy as the church. A major point of pilgrimage for many Christians, the St. Paul of Tarsus Church also has a positive effect on tourism.

DONUKTAŞ Erken Roma dönemine tarihlenen yapı kalın duvarlarıyla ve özgün mimarisiyle fark ediliyor. Tapınak olarak inşa edildiği tahmin edilen yapının gerçekleştirilecek arkeolojik çalışmalarla daha kapsamlı ortaya çıkacağı kesin.

This stone structure dating to the early Roman period is distinguished by its thick walls and original architecture. Thought to have been built as a temple, it is certain to emerge more comprehensively in the archaeological excavations to be conducted here in the future.

TOROSLARIN HAŞMETİ Tarsus Çukurova’nın doğusunda, Arapça soğuk su anlamına gelen Berdan Çayı’nın kıyısına kurulmuş. Sırtını yasladığı Toros Dağları’nın kolları, üç bin metreyi aşan zirveleri, endemik bitki türleri, buzul gölleri ve özgün köyleriyle doğa ve macera turizmini sevenler için de zengin seçenekler sunuyor.

Tarsus was founded in the eastern part of Çukurova province on the banks of the Berdan River, which means ‘cold water’ in Arabic. The branches of the great Taurus mountain range against which it rests, with their summits exceeding three thousand meters, their endemic plant species, their glacier lakes and their unique villages, offer rich opportunities for lovers of nature and adventure tourism.

ST. PAUL’S CHURCH

DONUKTAŞ

THE GRANDEUR OF THE TAURUS

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 115


JAPONYA’DA BİR OSMANLI GEMİSİ

ERTUĞRUL FIRKATEYNI • BERTA LLEDO – TUFAN TURANLI

116 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

• SUALTI ARKEOLOJİ ENSTİTÜSÜ ARŞİVİ

Ertuğrul Fırkateyni 120 yıl sonra yurda dönüyor. İyi niyet elçisi olarak gittiği Japonya’da batan geminin kalıntıları ve çıkarılan eserler Mersin’den başlayarak birçok şehirde sergilenecek.


The Ottoman frigate Ertuğrul is finally coming home after 120 years. The remains of the sunken vessel, which sailed to Japan on a good will mission, will be exhibited along with the objects recovered from it in several cities, starting with Mersin.

AN OTTOMAN SHIP IN JAPAN

THE FRIGATE ERTUĞRUL

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 117


Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam

1889 - 1890

1876 yılında tahta çıkan Sultan II. Abdülhamit Uzak Doğu’da parlamaya başlayan Japon İmparatorluğu ile ilişkileri geliştirmeye karar verir. 1878’de ‘Seiki’ Okul Gemisi’nin ziyareti ile başlayan bu ilişkiler hızla gelişir ve İmparator Meiji’nin II. Abdülhamit’e İmparatorluğun en büyük nişanı olan Krizantem Nişanı’nı vermesi ve Sultan’ın da buna 1. Rütbe Murassa Nişanı’yla karşılık vermesiyle daha da güçlenir. 1887 Eylül’ünde İmparator Meiji’nin amcası Prens Komatsu’nun ziyaretinden sonra II. Abdülhamit Japonya’ya bir gemi göndermeye karar verir. Seçilen gemi Ertuğrul Fırkateyni’dir. Geminin yaşlı ve bakımsız olması dile getirilerek sefere çıkamayacağı itirazları oluşur. Buna rağmen 79 metrelik firkateyn 609 kişilik mürettebatıyla Miralay Osman Bey komutasında 14 Temmuz 1889’da İstanbul’dan ayrılır. Üç ay sürmesi planlanan sefer kaza ve aksilikler sonucu 11 aylık uzun bir yolculuğa dönüşür. Gemi Tokyo’nun limanı Yokohama’ya varır. Getirdikleri nişan ve hediyeleri İmparator Meiji’ye

118 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

1889-1890

Sultan Abdulhamid II, who came to the throne in 1876, decided to develop Ottoman relations with the Empire of Japan, which was on the rise in the Far East. These relations, which commenced with a visit by the training ship ‘Seiki’ in 1878, developed rapidly and were further strengthened when the Meiji emperor gave the sultan the Japanese Order of the Crysanthemum, the empire’s highest honor, in return for which the sultan gave him a ‘Murassa Nişanı’ of the first degree. It was following the visit of the Meiji emperor’s uncle, Prince Komatsu, in September 1887 that Abdulhamid II made the decision to send a ship to Japan. The vessel chosen was the frigate Ertuğrul. Despite


www.silvansanayi.com

“improving performance through experience and excellence.” Dedicated to reliability and quality since 1957.

In Total 10,000 t/y capacity Gebze Plant offers a wide range Sphero and Steel Rolls to its clients while creating industrial solutions for Rolling Mills around the world.

With its 10,000 t/y capacity, Cevizli plant operates cast steel parts production showing strong stability against severe wear and high thermal stresses in the cement industry.

Being able to meet high quality spare parts requirements of its clients within a short period of time, Silvan is a world wide supplier in the spare parts production.

Specialized on renewable enery system parts and waste incinerators system parts, Silvan supplies globally over 20 years.

Main Factory: Cevizli Yolu No: 75, Maltepe 34846 Istanbul – TURKEY T: + 90 (216) 399 15 55 / 9 lines F: + 90 (216) 352 56 21 / + 90 (216) 383 31 38, info@silvansanayi.com

Gebze Factory: E-5 Karayolu Yanyol Üzeri Köşklü Çeşme Mh. Istanbul Cd. No: 57 Gebze 41400 Kocaeli – TURKEY T: +90 (216) 641 95 25 / 26, F: +90 (216) 641 31 02


sunan Ertuğrul ekibi büyük ilgi görür. Üç ayı geçen bir süre Yokohama’da kaldıktan sonra dönüş yolculuğu başlar. 16 Eylül günü rüzgâr gittikçe kuvvetlenir, akşama doğru şiddetli bir tayfun şeklini alır. 21:30 civarında Japon ana adasının en güney noktası olan Oshima Adası’nın ucundaki Funagora kayalarına çarparak dağılır. Beş yüzün üstünde denizci şehit olur, kurtulan 69 asker ve subay Oshima halkının gayretleriyle tedavi edildikten sonra Hiyei ve Kongo gemileriyle İstanbul’a dönerler. Acı sona rağmen Ertuğrul denizcileri görevlerini başarıyla tamamlamışlardır; iki ülkenin ilişkilerini geliştirmek amacıyla yola çıkmış olan Ertuğrul Fırkateyni Türk-Japon dostluğunun temel taşı olmuştur.

2004 – 2010

1890 yılından beri Ertuğrul Fırkateyni’nin kalıntıları çok iyi bilinen bir noktada yatıyor: Funagora Kayalıkları. Ertuğrul’un hatırası bu adada hâlâ yaşıyor: Denizin azgın sularına yüksekten bakan Ertuğrul Müzesi’nde geminin tarihi ve kalıntıları sergileniyor. Acı kaybımızı ve iki halk arasındaki derin bağları hatırlatan Türk anıtı ise biraz ileride. Yolun sonunda, kurtulan denizcilerin karaya çıkmasına rehberlik eden deniz feneri 120 yıldır olduğu gibi hâlâ ayakta ve Japonya ve dünyanın dört bir yanından adaya gelen ziyaretçileri selamlıyor. Türkiye’de sualtı arkeolojisi alanında seneler boyu çalıştıktan sonra Ertuğrul konusundaki fikrimiz soruldu. 2004 yılında Kushimoto’ya yaptığımız kısa ziyaretten sonra projenin büyük potansiyel vaat

Geminin Japon İmparatoru’ndan Osmanlı Sultanı’na gönderilen ve yerine ulaşamayan hediyelerden oluşan zengin yükünden arta kalanlar. Samples of the vessel’s rich cargo of gifts sent to the Ottoman sultan by the Japanese emperor but never to reach their destination.

objections raised on the grounds that it was old and in disrepair, the 79-meter vessel set sail from Istanbul on July 14, 1889, with a crew of 609 under the command of Commodore Osman Bey. The ship eventually reached Tokyo’s harbor of Yokohama at the end of a lengthy voyage that was intended to take three months but ended up taking eleven due to a series of accidents and other setbacks. The crew of the Ertuğrul presented the honors and gifts they had brought to the Emperor Meiji to great acclaim. After a stay of more than three months at Yokohama, they set sail on the return voyage. But on September 16 a strong wind blew up, turning into a typhoon towards evening. Around 9:30 that night the ship struck the Funagora Rocks at the eastern tip of the island of Oshima off the southern tip of Japan’s main island and was dashed asunder. Upwards of five hundred sailors were killed in the disaster. The 69 sailors and officers who were saved were treated by the people of Oshima and later returned to Istanbul on the vessels Hiyei and Kongo. Despite this tragic ending, the sailors of the Ertuğrul had successfully completed their mission. And the frigate Ertuğrul, which had set out with the purpose of furthering relations between the two countries, became the cornerstone of Turkey-Japan friendship.

2004 – 2010

The remains of the frigate Ertuğrul have been lying in a well-known spot, the Funagora Rocks off the coast of Japan, since 1890. But on the island the Ertuğrul is fully alive. Looking down on the treacherous sea, the Ertuğrul Museum harbors the history and remains of the ship. Not far away, the Turkish monument reminds us of our loss and the deep bond

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

120 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


ABC D

skylifeilan_otomotiv.pdf

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

1

8/18/10

11:17 AM


ettiğine ikna olduk ve hazırlıklara başladık. Türk ve Japon araştırmacılardan oluşan ekibimiz 2007 yılından bu yana fırkateynin kalıntıları üzerinde çalışıyor. Fırtınalar ve deniz hareketleri 120 yıldır gemiden geriye kalanlara zarar vermiş ancak su yüzeyinin 13 metre altında yatan gemi ve denizcilerden geriye kalanlar hâlâ görülebiliyor. Kum ve deniz kabukları arasında subayların düğme, kemer ya da ayakkabılarını, altın ve gümüş sikkeler, tabancalar, kurşunlar ve parçalanan gemiden kalan çivi, palanga, makine parçaları, kapı ve lambalardan kalan kırık camlarla yan yana yatarken gördüğünüzde, ürpertici bir his sizi zamanda geriye doğru bir yolculuğa çıkartıyor. Geminin Japon İmparatoru’ndan Osmanlı Sultanı’na gönderilen ve yerine ulaşamayan hediyelerden oluşan zengin yükünden arta kalanlar, denizin altında yatıyor ve gün ışığına çıkmayı bekliyor: Zarif porselenler ve İstanbul’a Japon sanatının kendine özgü egzotik tadını sunan süslemeleriyle kalaylı tepsiler… Merkezinde imparatorluk ailesinin simgesi olan 12 yapraklı krizantem bulunan süslü tabak, belki de en önemli bulgularımızdan biri. Su altında dört yıl süren arkeolojik çalışmalardan sonra, Bodrum’daki Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü ve Japonya’daki Kushimoto kentinin katkılarıyla, devasa Ertuğrul bulmacasının parçalarını oluşturan 6 binden fazla bulguyu su altından çıkardık, laboratuarımızda temizledik, katalogladık ve fotoğraflarını çektik. Birbirinden çok uzaktaki bu iki halk arasındaki işbirliği ruhu, bu kez bir araştırma projesinde hayat buldu. 122 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Türk ve Japon araştırmacılardan oluşan ekibimiz 2007 yılından bu yana fırkateynin kalıntıları üzerinde çalışıyor. Our team of Turkish and Japanese researchers has been excavating the remains of the frigate since 2007.

between the two countries. And at the end of the trail, the lighthouse that guided the surviving sailors to safety stands as it did 120 years ago, still welcoming visitors from Japan and all over the world. After working many years in the field of underwater archaeology in Turkey, we were asked about the Ertuğrul. A short first visit to the site at Kushimoto in 2004 convinced us of the great potential of the project, and preparations got under way. The Turkish-Japanese team has been excavating the remains of the frigate since 2007. A hundred and twenty years of storms and waves have battered what was left of the wreckage, but at 13 meters under the surface scattered remains of the ship and its sailors are still visible. An eerie feeling transports the visitor back in time when he discovers, among the sand and seashells, the buttons, belts and shoes of naval officers lying side by side with gold and silver coins, guns, bullets and parts of the broken ship: nails, pulleys, engine parts, broken glass from doors, lamps… Samples of what would have been a rich cargo of gifts from the Japanese emperor to the Ottoman sultan lie at the bottom of the sea, undelivered, waiting to be admired, among them delicate porcelains and decorative pewter trays, bringing to İstanbul the exotic taste of Japan’s unique arts. One of the most important finds might be a plate bearing a central decoration of 12 petals of chrysanthemum, symbol of the the imperial dynasty. During four years of underwater archaeological work we raised, cleaned, catalogued and photographed in our laboratory more than 6,000 items, all part of the huge Ertuğrul puzzle that has come to life thanks to the collaboration of the Institute of Nautical Archaeology in Bodrum, Turkey, and the town of Kushimoto in Japan. A research project that symbolizes the spirit of collaboration between these two faraway nations.


ABC D

THE MOST FRUITFUL FAIR OF THE YEAR! 07-10 October 2010 / İstanbul, TÜRKİYE

Your gate to the global markets with 550 exhibitors, 3.000 foreign businessmen from 65 countries and 150.000 domestic visitors.

PLATINUM SPONSOR

GOLDEN SPONSOR

SILVER SPONSOR

BRONZE SPONSOR

TRANSPORTATION SPONSOR

MEDIA SPONSOR


SOUS LES PONTS DE PARIS* • ÖZLEM DİNÇ


Paris denince her ne kadar akla ilk gelen Eiffel Kulesi olsa da, şehrin tarihi, Seine Nehri üzerinden iki yakayı minik dikişler gibi bağlayan 37 köprünün etrafında şekilleniyor. The Eiffel Tower may be the first thing that comes to mind at the mention of Paris, but the city’s history is shaped by the tiny bridges over the River Seine that link the two banks like stitches on cloth.

* Paris’in köprüleri altında. Paris’in köprülerini anlatan en güzel şarkılardan biri 1931 tarihli ‘Under the Bridges of Paris’. * Under the Brigdes of Paris One of the most beautiful songs about the city’s bridges from 1931.


2002 yılından beri Parisliler, her sene 20 Temmuz itibariyle dört hafta boyunca Seine Nehri’nin üç km’lik kısmında palmiye dikilip kum dökülerek plaj haline getirilen Paris Plage’ın keyfini çıkartıyor. Every summer since 2002, Parisians have been enjoying Paris Plage, a beach created by dumping sand and planting palm trees on a 3 km segment of the Seine for four weeks beginning from July 20th.

aris’e seyahate giderken yapılacakların listesi bellidir; Eiffel Kulesi ve Notre Dame’ı görmek, Louvre Müzesi’ni ziyaret etmek, Sacré-Coeur’de bir sanatçıya karikatürünü çizdirmek, Latin mahallesinde café’lerin tadını çıkararak salınırken sokaklarda kaybolmak gibi... Ancak Paris’in dile getirilmeyen güzelliklerinden birini keşfetmek için, şehri tam ortasından ‘Rive Gauche’ (sol yaka) ve ‘Rive Droite’ (sağ yaka) olarak ikiye bölen Seine Nehri’nin ve yüzyıllardır Paris’i Paris yapan köprülerinin izinden gitmeyi denemelisiniz. Paris’te hayat Seine Nehri’nin etrafında dönüyor; en önemli yapıları, tarihi binaları şehrin ‘sağ’ veya ‘sol’ yakalarında dizilirken, en önemli kültürel etkinliklerin yanı sıra günlük hayatın keyifli anları da yine nehrin çevresinde şekilleniyor. Bu yüzden de Paris’in Eiffel Kulesi kadar adı geçmeyen gizli kahramanları arasında 37 köprüsü sayılıyor. KÖPRÜLÜ PARİS TARİHİ Fransa’nın ikinci en uzun nehri ‘Seine’ üzerine kurulmuş olan Paris’te, İstanbul’da olduğu gibi iki yakayı birbirine bağlamak için 2 bin seneden fazladır 126 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

y list of things to do in Paris was clear: see the Eiffel Tower and Notre Dame, visit the Louvre, have a street artist draw my picture in front of the Sacré Coeur, and lose myself in the streets and savor the pleasure of the cafés of the Latin Quarter. But to discover one of Paris’s less talked about secrets, you must follow the River Seine, which divides the city right down the middle into the Rive Gauche and Rive Droite, and its bridges that have made Paris Paris for centuries. Life in Paris revolves around the Seine. The city’s most important buildings and historic structures line up on either the ‘right’ or ‘left’ of the river, and not only its most important cultural events but even the fun moments of everyday life also center around the river. Paris’s 37 bridges are therefore among its unsung heroes.

THE HISTORY OF PARIS’S BRIDGES Bridges have been being built for more than two thousand years in Paris, which stands on France’s second longest river, the Seine, to join the two banks. As the dozens of bridges built to facilitate trade and ensure the distribution of goods coming into the small ports on the river became unable to handle the loads they carried following a series of floods,


ABC D

C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


Seine Nehri kıyıları müzisyenlerin ve romantik çiftlerin uğrak yeri. The banks of the Seine are a popular haunt with musicians and romantic couples.

köprüler inşa ediliyor. Ticareti kolaylaştırmak, nehir üzerindeki küçük limanlara gelen malların dağıtımını sağlamak üzere kurulan bu köprülerin onlarcası taşıdıkları yükleri kaldıramadıklarından, tekne kazalarından ve sel ve yangın felaketlerinden dolayı yıkılmış ve yerine daha sağlam olanları inşa edilmiş. Köprülerin büyük bir kısmında 1910 ve 1955 yıllarındaki sel felaketlerinin izlerini görmek mümkün. Suyun o tarihlerde ulaştığı seviyenin, köprülerin belli yerlerinde tarihle birlikte işaretlenmiş olduğunu görebilirsiniz. Geçtiğimiz yüzyıla kadar köprülerin üzerinde ev ve ticarethaneler bulunurken, günümüzde hepsi tıraşlanmış, birkaçı hariç trafiğe ve yayalara açılmıştır. Paris köprülerini yürüyerek keşfedebileceğiniz gibi, Seine Nehri üzerinde rehberli turlar organize eden ‘Bateau Mouche’ları da tercih edebilirsiniz.

128 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

fires and shipping accidents, they were demolished and more sound ones erected in their place. Traces of the floods of 1910 and 1955 are still visible on most of the bridges, where you can see the level the water reached in those years together with the date. While houses and commercial buildings stood on the bridges until the last century, these have all been cleared today and the bridges, with a few exceptions, opened to vehicle and pedestrian traffic. You can discover the bridges of Paris by strolling over them, or you might prefer to take one of the ‘Bateau Mouche’ guided tours.

PONT NEUF Despite its name, the Pont Neuf, or ‘new bridge’, is Paris’s oldest and most famous, having been in place since it was built with only some repairs. Its construction began in 1578 during the reign of Henri III, but was only completed in 1604 during the reign of Henry IV, an equestrian statue of whom was erected on it at his death. Besides being the first such statue of the time, it also had the distinction of being the first


ABC D

C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


PONT NEUF Paris’in, yapıldığından beri sadece tamir görerek ayakta kalan en eski ve en ünlü köprüsü, adının aksine, “yeni köprü” anlamına gelen le Pont Neuf. 1578 yılında III. Henri yönetiminde yapımına başlanmış, fakat 1604’te IV. Henri yönetiminde bitirilebilmiş olan köprünün üzerinde, IV. Henri öldüğü zaman dikilen atlı heykeli bulunuyor. Bu, o zamanlar yapılan ilk atlı heykel olmanın yanı sıra aynı zamanda halka sergilenen ilk heykel olma özelliğini de taşıyordu. En önemli özellikleri; zamanında yapılan en geniş köprülerden biri olması ve kaldırımları olması. Sonraki 200 yıl boyunca diğer köprüler kaldırımsız yapılmış. Şehrin göbeğinde sol kıyı boyunca görebileceğiniz seyyar kitapçıların kökeni, ilk olarak 1670 yılında bu köprü üzerinde açılan küçük kitap dükkânlarına dayanıyor. III. ALEXANDRE KÖPRÜSÜ Paris’in en geniş köprüsü olma özelliğini taşıyan III. Alexandre köprüsünün yapılmasına, 1900 yılındaki ‘Exposition Universelle’ (Expo Dünya Fuarı) için 1896’da karar verilmiş. Rusya-Fransa işbirliğini simgelemesi açısından ilk taşı çar II. Nicolas tarafından konmuştur. ‘Belle Epoque’ (Güzel Çağ) döneminin dekoratif ve sanatsal ruhunu simgeler.

130 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Heykellerle süslü Paris köprüleri geceleri bir başka güzel. Adorned with statues, the bridges of Paris are even more beautiful by night.

statue of its time open to viewing by the common people. Among the Pont Neuf’s most prominent characteristics are that it was one of the widest bridges of its day and that it boasted pedestrian pavements, something which the bridges built over the next 200 years would all lack. The itinerant booksellers you see today all along the Left Bank also have their roots in the tiny bookstalls that first opened on this bridge in 1670.

THE BRIDGE OF ALEXANDRE III The decision to build the Pont Alexandre III, Paris’s widest bridge, was taken in 1896 for the Exposition Universelle, or World Fair, of 1900. The first stone of this bridge, which symbolized the decorative style and artistic spirit of the ‘Belle Epoque’, was laid by Tsar Nicholas II as a symbol of RussianFrench cooperation. At either end of the bridge stand four winged horses (pegasus) on 17-meter-high columns, symbolizing art, science, commerce and industry. Illuminated by 32 large street lamps and classified as a ‘historic bridge’, the Pont Alexandre III stands on the banks of the Grand Palais and Petit Palais. Newlyweds in Paris often have their picture taken here against the backdrop of the bridge’s splendid beauty.

SOME OF THE OTHER BRIDGES The Pont Saint-Louis connects the small islands of Cité and Saint Louis in the middle of the Seine. This bridge, first built


ABC D


Köprü başlarında, 17 metrelik sütunların üzerinde sanatı, bilimi, ticareti ve endüstriyi simgeleyen dört adet pegasus (kanatlı at) bulunur. 32 büyük sokak feneriyle aydınlatılmış olan ve “tarihi yapı” sınıflandırmasında yer alan köprü, Grand Palais ve Petit Palais’nin kıyısına kurulmuştur. Görkemli ve güzel olması nedeniyle Paris’te evlenen çiftlerin çoğu burada fotoğraf çektirmeyi tercih ediyor. DİĞER KÖPRÜLERDEN BAZILARI Saint-Louis Köprüsü, Seine Nehri’nin ortasında bulunan Cité ve Saint Louis adacıklarını birbirine bağlıyor. İlk olarak Saint-Landry köprüsü adıyla 1630 yılında inşa edilen köprü, aşırı yük ve kaza nedenleriyle sekiz defa yıkılıp yeniden yapıldı. 1969’da, Notre Dame’ın ihtişamını ortaya çıkartması için son hali yalın inşaa edilen ve 9. köprü olan Saint-Louis güvenlik nedeniyle araç trafiğine kapalı tutuluyor. Notre Dame’ın sol tarafında yer alan Archevêché Köprüsü ise Paris’in en dar ve alçak köprüsü olması nedeniyle pek çok kez gözden geçirilmesi söz konusu olsa da1848’de inşa edilen haliyle kalabilmiş köprülerden. Aynı zamanda ilk 30 yılında geçiş ücreti uygulaması gerçekleştirilen ilk köprülerden. Fransız krallarının ikametgâhı olan ancak Charles V’in terketmesi üzerine devlet hapishanesine çevrilen Conciergerie ve Adalet Sarayı’nın kıyısında ise en uzun köprülerden biri olan Pont au Change uzanıyor. İlk olarak 1378’de inşaa edilen köprü, adını üzerine konuşlandırılan kuyumcu 132 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Notre Dame Katedrali’ni fon alan taş köprünün yakın çevresinde açık hava kitapçıları var. Open air book stalls near the stone bridge with the Cathedral of Notre Dame in the background.

in 1630 as the Pont Saint-Landry, was later demolished and rebuilt a total of eight times due to accidents and overloading. In its ninth and final form, the Pont Saint-Louis, built in 1969 to set off the splendor of Notre-Dame, is closed to vehicle traffic today for safety. The Pont de l’Archevêché, or Archbishop’s Bridge, to the left of Notre Dame is one of the few bridges that still stands as it was built, in 1848, even though it has been inspected over a number of times as Paris’s narrowest and lowest bridge. It was also one of the first bridges to charge a fare for crossing during its first thirty years. Meanwhile the Pont au Change, one of the city’s longest bridges, extends along the banks of the Palace of Justice and the Conciergerie, residence of the French kings until it


ABC D


134 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


ABC D

ve takasçı dükkânlarından alıyor. 1621’de çıkan bir yangında üstündeki evlerle birlikte kül olduktan sonra son haline 1860’da kavuşmuş. Victor Hugo’nun Sefiller romanı, bir zamanlar katillerin kol gezdiği bu köprüde geciyor. Müfettiş Javert’in kendini Seine sularına bıraktığı köprüyü hatırlar mısınız? Seine Nehri üzerinde son olarak, hayatını Jean Paul Sartre ile paylaşmış olan ünlü Fransız yazar ve filozof Simone de Beauvoir’ın anısına 2006 yılında bir köprü inşa edilmiştir. Seine Nehri üzerinde yapacağınız tekne turu ile Paris’in en güzel köprülerini daha yakından görebilirsiniz.

was abandoned by Charles V and turned into a state prison. First built in 1378, this bridge takes its name from the jewelers’ and moneychangers’ shops that once stood on it. After it was reduced to ashes together with the houses on it in a fire that broke out in 1621, it assumed its final form in 1860. Victor Hugo’s Les Misérables is set on this bridge, where murderers once prowled with impunity. Remember the bridge from which Inspector Javert hurled himself into the water? Finally, in 2006, a bridge was erected on the Seine in memory of Simone de Beauvoir, the famous French writer and philosopher who was the life partner of JeanPaul Sartre.

You can get a close-up view of Paris’s most beautiful bridges from a boat tour on the Seine.

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 135


ÖDÜL VE GİŞENİN BİRLEŞMEYEN HİKÂYESİ

Türk sineması aldığı ödüllerle giderek artan biçimde dünyanın ilgisini çekmeye devam ediyor. Yönetmenlerin harıl harıl yeni filmlerini çektiği şu günlerde yakın geçmişe bakmak faydalı olacak…

THE BROKEN STORY OF THE AWARD AND THE BOX OFFICE Turkish cinema continues to draw increased attention from the world with the awards it has received. It will be quite beneficial to take a look at the recent past now, at a time when directors are fervently shooting new movies. • GÜL YAŞARTÜRK


REC

00 09 45


ürk Sineması son yıllarda altın çağını yaşıyor. Bunun tek sebebi uluslararası saygın festivallerde alınan ödüller değil kuşkusuz. Yerli yapımlar, geçmiş dönemlerin aksine, her yıl en çok izlenen filmler listesinde ilk on içerisinde yer alıyor. Ancak karşımızdaki tablo her yönüyle olumlu bir sürece işaret etmiyor. Uluslararası alanda beğeni toplayan yerli yapımlar, en çok izlenen ilk on film arasında hiçbir zaman yer almıyor. 1990’lı yıllar Türkiye’de sinemanın canlandığı, oldukça önemli bir dönemeçtir. 1996 yılında ilk kez bir yerli yapım, Eşkıya (Yavuz Turgul) yabancı filmleri geride bırakarak izleyici rekoru kırdı. Eşkıya ile birlikte popüler sinema yükselişe geçerken, komedi ve melodramla seyirci yeniden salonlara çekildi. 1990’lı yılların diğer bir özelliği ilk filmlerini kendi olanaklarıyla çeken, dolayısıyla düşük bütçeli filmlere imza atan Derviş Zaim, Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz, Reha Erdem ve Yeşim Ustaoğlu gibi bağımsız bir yönetmen kuşağının doğuşuna tanıklık etmesidir. RİSKLİ VE MİNİMALİST ANLATIMLAR Çıkış yapan yönetmenlerin küçük ölçekli hikâyelerini maddi açıdan riskli minimalist anlatım olanaklarıyla ifade etmesi, ana akım sinemanın karşısında alternatif bir sinemanın da doğuşunu müjdeledi. Maddi imkânların sınırlı oluşu, bağımsız sinemacıların filmlerini uluslararası alandaki ortaklıklarla yapmasını gerektirdi. Uluslararası alanda kurulan ortaklıklar; yönetmenlerin uluslararası festivallere katılımını kolaylaştırırken, diğer taraftan filmlerinin ‘festival filmi’ ya da popüler deyişle ‘sanat filmi’ olarak adlandırılmasına neden oldu. Piano Piano Bacaksız (Tunç Başaran 1991), Berdel (Atıf Yılmaz 1991), Gizli Yüz (Ömer Kavur 1991), Masumiyet (Zeki Demirkubuz 1997), Lola + Bilidikid (Kutluğ Ataman 1999), Güneşe Yolculuk (Yeşim Ustaoğlu 1999), 3. Sayfa (Zeki Demirkubuz 1999), Kaç Para Kaç (Reha Edem 1999) 90’lı yılların uluslararası alanda başarı kazanan yapımları olarak öne çıkarken Ağır Roman (Mustafa Altıoklar 1997), Her Şey Çok Güzel Olacak (Ömer Vargı 1998), Cumhuriyet (Ziya Öztan 1998), Propaganda (Sinan Çetin 1999) en çok izlenen yerli yapımlar arasında yer aldı. Filmlere genel olarak baktığımızda bugünün öncülü olan temaları görmek mümkündür. Demizkubuz ve 138 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

1990’lı yıllar; düşük bütçeli filmlere imza atan Derviş Zaim, Nuri Bilge Ceylan ve Zeki Demirkubuz gibi bağımsız bir yönetmen kuşağının doğuşuna tanıklık etti. The 1990’s witnessed the birth of a generation of independent film directors like Derviş Zaim, Nuri Bilge Ceylan and Zeki Demirkubuz.

urkish cinema has been experiencing its golden age over the last few years. Certainly the only reason for this isn’t just the awards received at respected festivals. As opposed to the past, local productions are among the top ten most watched films each year. However, the picture before us isn’t entirely peachy. Domestic productions which receive acclaim in the international arena are never listed among the top ten most watched films. The 1990s witnessed a significant period of activity for cinema in Turkey. In 1996, a domestic production – Eşkıya (“Bandit”, by Yavuz Turgul) – broke box office records for the first time, leaving foreign films in the dust. As popular cinema was on the rise with Eşkıya, audiences were once again drawn to theaters by comedies and dramas. The rise of a generation of independent directors such as Derviş Zaim, Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz, Reha Erdem, and Yeşim Ustaoğlu, who shot their first films by their own means – thus creating low budget films – was another important development of the 1990s.

RISKY AND MINIMALIST NARRATIVES These upcoming directors expressed their small-scale stories with minimalist, financially risky narratives heralded the birth of an alternative in the face of mainstream cinema. Limited budgets made it necessary for independent filmmakers to create their films with the support of international partnerships. While partnerships made in the international arena made it easier for directors to participate in international festivals, as a result of the situation, the directors’ films were labeled “festival films” or “art films” in popular parlance. While Piano Piano Bacaksız (“Piano Piano Kid”, Tunç Başaran, 1991), Berdel (Atıf Yılmaz, 1991), Gizli Yüz (“Secret Face”, Ömer Kavur, 1991), Lola + Bilidikid (“Lola and Billy The Kid”, Kutluğ Ataman, 1999), Güneşe Yolculuk (“Journey to the Sun”, Yeşim Ustaoğlu, 1999), 3. Sayfa (“The Third Page”, Zeki Demirkubuz, 1999) stood out in the 1990s for achieving success in the international arena, Ağır Roman (“Cholera Street”, Mustafa Altıoklar, 1997), Her Şey Çok Güzel Olacak (“Everything’s Gonna Be Great”, Ömer Vargı, 1998), Cumhuriyet (“Republic”, Ziya Öztan, 1999), and Propaganda (Sinan Çetin, 1999) were among the most


ABC D


Ustaoğlu filmleri, yoksulların öykülerini Yeşilçam’dan alışık olduğumuz melodram kalıpları dışında işlemesiyle Türk Sineması için oldukça yeni ve farklı olana işaret eder. Gişede başarılı olan filmlerden Cumhuriyet, Türkiye’nin zengin tarihinin sinemaya tam anlamıyla yansıtılmamasından kaynaklanan boşluğu doldurmaya çalışır. Her Şey Çok Güzel Olacak, Cem Yılmaz’ın sinema perdesinde göründüğü ilk filmdir ve Yılmaz’ın sinema izleyicisi üzerindeki etkisinin ilk örneğidir. 2000’Lİ YILLAR Türk Sineması için 2000’li yıllar ödüllerin de gişe başarısının da arttığı yıllardır. Türk Sineması yurt dışında tıpkı İran sineması ya da Güney Kore sineması gibi oldukça popüler hale gelir ve dikkatleri üzerine çeker. Başta Nuri Bilge Ceylan olmak üzere; Zeki Demirkubuz, Reha Erdem, Yeşim Ustaoğlu ve Semih Kaplanoğlu uluslararası festival çevrelerinde en çok konuşulan isimler arasında yer alır. Alman film eleştirmeni Rüdiger Suchsland, Bal için kaleme aldığı yazısında Yeşim Ustaoğlu ve Reha Erdem’den de söz ederek, Erdem’in Beş Vakit filminin son on yılın en iyi Türk filmi olduğunu belirtir. 2007- 2008 yıllarındaysa adı geçen yönetmenlerle çalışmış genç kuşak sinemacılar ve onların ilk filmlerinin taze soluğu göze çarpar. ‘Yeni Sinema Hareketi’ adında bir grup kuran genç sinemacılar belgesele yakın bir üslubu benimserler. Politik konular ve öz yaşamsal öyküler sıkça işlenir, farklı kimliklere ve çocuklara yer verilir. Karadeniz mekân olarak kullanılmaya başlanır. Bulutları 140 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Başta Nuri Bilge Ceylan olmak üzere; Reha Erdem, Yeşim Ustaoğlu ve Semih Kaplanoğlu uluslararası festival çevrelerinde en çok konuşulan isimler arasında. Reha Erdem, Yeşim Ustaoğlu, Semih Kaplanoğlu and especially Nuri Bilge Ceylan were among names mentioned most in international festival circles.

viewed domestic productions. When looking at films in general, it’s possible to recognize themes which are antecedents to those of today. The films of Demirkubuz and Ustaoğlu, which explored the stories of the impoverished outside the traditional dramatic tropes of Yeşilçam, signaled the arrival of a fairly new and different approach to Turkish cinema. Cumhuriyet (“Republic”), one of the films which succeeded at the box office, tries to fill the gap created by the neglect of Turkey’s rich history in the field of cinema. Her Şey Çok Güzel Olacak (“Everything’s Gonna Be Great”) is the first film which has Cem Yılmaz appearing on the silver screen and is the first example of Yılmaz’s effect on the audience.

THE 2000s Awards received and the box office success of Turkish films increased during the 2000s. Turkish cinema became quite popular abroad, just like Iranian or South Korean cinema, and attracted much attention. The likes of Nuri Bilge Ceylan as well as Zeki Demirkubuz, Reha Erdem, Yeşim Ustaoğlu, and Semih Kaplanoğlu were among the most talked about figures in international festival circles. In his essay for the film Bal (“Honey”), German film critic Rüdiger Suchsland also mentions Yeşim Ustaoğlu and Reha Erdem, indicating that Erdem’s Beş Vakit (“Times and Winds”) was the best Turkish film of the past ten years. Meanwhile, striking the eye in 2007-2008 was a new generation of filmmakers who worked with the aforementioned directors along with the fresh approach of their first films. The young filmmakers, who created a group under the name “The New Cinema Movement”, adopted a documentary-style approach. Political subjects and autobiographical stories are frequently featured, while different identities and children are also included. The Black Sea region comes forward as a


ABC D


Beklerken’in öncüsü olduğu belgesel üslubu Sonbahar, Gitmek, İki Dil Bir Bavul ve Köprüdekiler devam ettirir. Hiçbir Yerde, Çamur, Beynelmilel, Sonbahar ve Fırtına gündemdeki siyasi gelişmelerle ilgilenen yapımlardır. Takva, Adem’in Trenleri ve Uzak İhtimal din adamlarına alışık olmadığımız, farklı bir açıdan bakarlar. Yusuf Üçlemesi olarak da anılan Yumurta, Süt ve Bal, Beş Vakit, Tatil Kitabı, Mommo ve Hayat Var taşrada çocuk olma halini, çocukluktan ergenliğe geçişi, kısaca büyümeyi ve bu süreçte yaşananları anlatır. Vavien ve Gölgesizler sinemamızda bugüne dek rastladığımız taşra yorumlarına ciddi bir yenilik getirir. Bulutları Beklerken, Pandora’nın Kutusu, Sonbahar ve Bal filmleriyle, Karadeniz Bölgesi’nin olağanüstü coğrafyası sinemamızda belki de ilk kez yansıtılır. GİŞEYE YANSIYANLAR 2000’li yılların gişe filmlerinin arkasında genellikle Gani Müjde, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar, Çağan Irmak, Mahsun Kırmızıgül, Osman Sınav, Necati, Zübeyr ve Raci Şaşmaz isimlerine rastlarız. Gişede başarılı olan Türk filmleri, dünya sinemasının da tarihinde yeri olan evrensel kalıpları benimser. Müjde, Erdoğan, Yılmaz ve Gökbakar’ın filmlerini örnek verebileceğimiz komedi, Irmak ve Kırmızıgül’ün filmlerini örnek verebileceğimiz 142 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Semih Kaplanoğlu’nun Yumurta, Süt ve Bal’ı uluslararası film festivallerinin beğenilen filmlerinden... Bal, 60. Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı aldı. Semih Kaplanoğlu’s Yumurta (Egg), Süt (Milk) and Bal (Honey) were among films popular at festivals… Bal received the 60th Berlin Film Festival’s Golden Bear Award.

popular location. The documentary style pioneered by Bulutları Beklerken (“Waiting for the Clouds”) was succeeded by Sonbahar (“Autumn”), Gitmek (“My Marlon and Brando”), İki Dil Bir Bavul (“On the Way to School”), and Köprüdekiler (“Men on the Bridge”). Hiçbir Yerde (“In Nowhere Land”), Çamur (“Mud”), Beynelmilel (“The International”), Sonbahar (“Autumn”), and Fırtına (“The Storm”) are involved in current political developments. Takva (“A Man’s Fear of God”), Adem’in Trenleri (“Adam and the Devil”), and Uzak İhtimal (“Wrong Rosary”) approach the clerical establishment from a different, unconventional perspective. Yumurta (“Egg”), Süt (“Milk”), and Bal (“Honey”), also known as the “Yusuf Trilogy”, Beş Vakit (“Times and Winds”), Tatil Kitabı (“Summer Book”), Mommo, and Hayat Var (“My Only Sunshine”) tell the story of being a child in the backwater provinces and the transition from childhood to adolescence – essentially, the process and experience of growing up. Vavien and Gölgesizler (“The Shadowless”) bring about significant innovations regarding the notion of provinces as covered by films so far. The remarkable geography of the Black Sea region is depicted in Turkish cinema for perhaps the first time in Bulutları Beklerken (“Waiting for the Clouds”), Pandora’nın Kutusu (“Pandora’s Box”), Sonbahar (“Autumn”), and Bal (“Honey”).

REFLECTIONS AT THE BOX OFFICE Gani Müjde, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Sahan Gökbakar, Çağan Irmak, Mahsun Kırmızıgül, Osman Sınav, Necati, Zübeyr, and Raci Şaşmaz are usually the ones behind the box office films of the 2000s. Turkish films which are successful at the box office typically embrace universal tropes which are also found in the history of world cinema. Comedy films, which can be exemplified by the productions of Müjde, Erdoğan, Yılmaz, and Gökbakar; drama films, such as those by Irmak and Kırmızıgül; and period films with a strong nationalist bent such as Mustafa, 120, and Veda (“Farewell”) were met with great interest. We could say that the first example of adapting sketches and characterizations from television to the silver screen was Levent Kırca’s Son (“Last”). While the idea that Recep İvedik – which made its mark on the past three years – could not be considered within any category or genre framework has been


ABC D

melodram ile Mustafa, 120, Veda gibi milliyetçi yanı ağır basan dönem filmleri ilgiyle karşılanır. Televizyondaki skeçlerin ve tiplemelerin sinema perdesine uyarlanmasının ilk örneğinin Levent Kırca’nın Son filmi olduğunu söyleyebiliriz. Son üç yıla damgasını vuran Recep İvedik’in herhangi bir kategori ya da tür çerçevesinde ele alınamayacağı görüşü sinema yazarları çevresinde yaygın olsa da, Şafak Sezer de Kadri’nin Götürdüğü Yere Git ve Kutsal Damacana gibi filmlerde televizyondaki tiplemelerini sinema perdesine uyarlamayı sürdürüyor. Genellikle melodram türünde yapıtlara imza atan Irmak ve Kırmızıgül’ün filmleriyse, kimi zaman politik kimi zaman sosyal içerikli konularıyla kamuoyunda yoğun tartışmalara konu oluyor. Gişede başarılı olmalarının yanı sıra eleştirmenlerin de dikkatini çekmeleriyle aslında önemli bir yere oturuyorlar. Asmalı Konak’ın öncüsü olduğu televizyon dizisi uyarlamalarının Kurtlar Vadisi serisi, Muro ve Çok Film Hareketler Bunlar gibi yapımlarla karşımıza çıkmaya devam etmesi, televizyon sinema işbirliğinin uzun vadede süreceğinin göstergesi. Türk Sineması’nda gişeden söz etmişken ilk kez Deli Yürek filmiyle sinema perdesinde yer alan Kenan İmirzalıoğlu’nun, Son Osmanlı Yandım Ali, Kabadayı ve Ejder Kapanı filmleriyle gişe başarısını garanti eden bir yıldız oyuncu haline geldiğini ve Yeşilçam filmlerinde Tarık Akan, Kadir İnanır ya da Cüneyt Arkın’ın gücüne sahip günümüzdeki tek oyuncu olduğunu da eklemek gerekir.

widespread among film critics, Şafak Sezer continues to adapt his characterizations on television to the silver screen in films such as Kadri’nin Götürdüğü Yere Git (“Go To The Place That Kadri Taken You”) and Kutsal Damacana (“Holy Carboy”). The films of Irmak and Kırmızıgül, typical dramas, became the subject of intense public debate with their topics, which range from the political to the social. Besides being successful at the box office, they also take a serious stand as they attract the attention of critics. That television series adaptations, pioneered by Asmalı Konak (“Vine Mansion”), continue to appear before us with such productions as the Kurtlar Vadisi (“Valley of the Wolves”) series, Muro, and Çok Güzel Hareketler Bunlar (roughly, “These Are Very Nice Actions”), this is an indication of the collaborative relationship between television and film will continue in the long term. Speaking of the box office in Turkish cinema, it is necessary to add that Kenan İmirzalıoğlu, who first appeared on screen with Deli Yürek (“Crazy Heart”), has become a star actor who ensures box office success with the films Son Osmanlı Yandım Ali (“The Last Ottoman: Yandım Ali”), Kabadayı (“For Love and Honor”), and Ejder Kapanı (“Dragon Trap”), and is currently the only actor who possesses the prowess of classical Yeşilçam era actors such as Tarık Akan, Kadir İnanır, or Cüneyt Arkın. 2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 143



Sanayi öncesi dönemin en geniş yerleşimlerinden biri olan Angkor önemini nasıl kaybetti? How did Angkor, which was one of the largest settlements before the industrial revolution, lose its importance? • SERDAR TURAN

• ÖMER SERKAN BAKIR

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 145


B

ugün Kamboçya, Tayland, Laos ve Burma sınırları içerisinde kalan Angkor, Khmer uygarlığı tarafından oluşturulan ve dünyanın en önemli tapınaklarının yer aldığı bölgedir. Her biri ayrı birer mimari şaheser olan bu tapınaklar ve yerleşim merkezleri, UNESCO Dünya Mirası kapsamı içerisinde. Angkor’un M.S. 9. yüzyılda kurulmaya başlandığı biliniyor. Daha sonra bölge 15. yüzyılın ortalarına doğru kaderine terk edilmeye başlandı ve orman, nerdeyse tüm şehri kaplayarak 400 yıla yakın bir süre gizledi. 1860 yılında Fransız gezgin Henri Mouhot’un bölgeyi yeniden keşfetmesine dek birkaç keşiş ve yerli arasında efsane olarak anlatılan Angkor gün yüzüne çıkmaya başladı. Angkor’un ana yerleşimi 1000 kilometrekarelik bir alana yayılıyordu ve sanayi dönemi öncesinde kurulan en büyük insan yerleşimiydi. Sonra bu uygarlık birkaç yüzyıl içerisinde tarih sahnesinden silindi. Kâdim krallık büyük bir savaşla mı çökmüştü? Yoksa doğanın sınırlarını zorlamaları sonlarını mı getirmişti? Cevaplar tam olarak bilinmese de kanallar, tapınaklar ve birbirinden estetik yapılarla süslü Angkor şehri üzerine yapılan bilimsel araştırmalar bizlere bazı ipuçları sunuyor. Önemli bir kısmı hâlâ ormanın içinde saklı olan bu yerleşim hakkında Sidney Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı Büyük 146 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Kutsal şehir anlamına gelen Angkor bölgesindeki en ünlü ve en görkemli tapınak “Angkor Wat”. “Angkor Wat”, the most famous and magnificent temple in the area of Ankgor, which means “holy city”.

emaining within the borders of Cambodia, Thailand, Laos and Burma today, Angkor was formed by the Khmer civilization and is a region that includes the world’s most important temples. Each an architectural masterpiece, these temples and settlement centers have been included within the framework of the UNESCO World Heritage. It is known that Angkor began to be established in the 9th century A.D. Later towards the middle of the 15th century it began to be abandoned to its fate and the forest, covering almost the whole city, hid it for close to 400 years. Known as a legend by a few discoverers and the locals until Henry Mouhot, a French traveler, rediscovered it in 1860, it then began to emerge into the open. Angkor’s main settlement stretched over a 1000 square meter area and it was the biggest human settlement made before the industrial age. Later within several centuries this civilization was erased from history. Was the ancient kingdom ruined by war? Or did it push nature’s limits? Although the answers are not fully known, scientific research made on Angkor, which is adorned with canals, temples and very esthetic structures, gives us some clues. In regard to this settlement, an important part of which is still hidden in the forest, a group of researchers from the University of Sidney are working on what they call the Greater Angkor Project. The work in which radar and satellite photographs are used together with ultrasonic investigation has brought to light more than 74 temples, hundreds of


ABC D


Angkor Projesi adını verdikleri bir çalışma yürütüyor. NASA’dan radar ve uydu fotoğraflarının yanı sıra ultrasonik incelemelerin de kullanıldığı çalışma 74’ten fazla tapınak, yüzlerce ev ve diğer yapıyı gün yüzüne çıkardı. Bu çalışma, Angkor’un yaklaşık 600 yıl önce yok oluşunda insanın doğayı düşünmeden tüketmesinin önemli payı olduğunu ortaya koyuyor. SUYA HÜKMETMEK Angkor’da yaşayanların tek hayat kaynağı tarımdı. Özellikle de pirinç. Bu nedenle su hayati öneme sahipti. Dolayısıla Angkor bir kanallar şehri olarak tasarlandı. Bugün bile araştırmacıları hayrete düşüren bir mimari anlayışla kurulan kanallar, su taşıma ve depolama sisteminin can damarlarıydı. Su rezervlerini uzun süreliğine sağlamak için hacmi 60 milyon metreküpe kadar varan sarnıçlar yapılmıştı. Bu kanal yapısı ayrıca bölgede kaçınılmaz olan Muson yağmurları sonucunda gelen selleri de engelleyecek kapasiteye sahipti. Angkor Tapınakları/Ömer S. Bakır

Angkor bölgesine ilk kez 2002 yılında gitmiştim. Sadece kitaplardan okuduğumuz ve fotoğraflarını bildiğimiz bu bölgeye ilk ayak basışımdan itibaren o kadar etkilendim ki, döndükten sonra ilk yaptığım iş, tekrar Angkor’a gidebilme planları yapmaktı. İnsanı kendine hayran bırakan mimari başarısı, mistik havası, tabiatı, sakin insanları, etkileyici törenleri ve efsaneleri ile Angkor, yüzyıllarca kayıp şehir olarak dilden dile anlatıldı. Bu efsane şehir tekrar keşfinden itibaren günümüze kadar, bulunduğu bölgenin ve dünyamızın en önemli kültür miraslarından biri olmaya devam ediyor. Angkor bölgesinde onlarca irili ufaklı tapınak bulunuyor. İlk başta görmeniz gereken en önemli beş tapınak: Angkor Wat, Angkor Thom, Bayon, Ta Prohm, Preah Khan’dır. İkinci derecedeki tapınaklar arasında ise şunları sayabilirim: Banteay Kdei, Prasat Kravan, Pre Rup, Banteay Samre, Ta Som.

148 SKYLIFE | AĞUSTOS| AUGUST 2010

Angkor Tapınakları, sadece mimari açıdan değil, gizemli ve kutsal yapısıyla da dünya koruma mirasının en üst sıralarında yerini almış önemli bir merkezdir. The temples of Angkor are among the most important protected world heritage sites not just from an architectural perspective, but also for their mysterious and sacred nature.

ANGKOR TEMPLES/ÖMER S. BAKIR I first went to the Angkor region in 2002. From the moment I set foot on this region which I only knew from books I had read and photographs I had seen, I was so impressed that the first thing I did upon my return was to make plans to go back to Angkor. With its amazing architectural success, mystical atmosphere, nature, calm inhabitants, impressive ceremonies and legends, Angkor was described for centuries by one language and another as a lost city. Since this legendary city was rediscovered to date, it has continued to be one of its own region’s and the world’s most important cultural heritages. There are dozens of large and small temples in the Angkor region. The five most important ones you need to see at first are: Angkor Wat, Angkor Thom, Bayon, Ta Prohm, and Preah Khan. Among secondary temples I can mention are the following: Banteay Kdei, Prasat Kravan, Pre Rup, Banteay Samre, and Ta Som.

houses and other structures. This work shows that man’s consuming nature with abandonment had a share in the extinction of Angkor approximately 600 years ago.

CONTROLLING WATER The only source of life for those living in Angkor was agriculture. Especially rice. For this reason, water was vital. Consequently, Angkor was designed as a city of canals. Made with an architectural concept that even amazes researchers today, the canals were the main veins of the water carrying and storage system. In order to provide long availability of the water reserves, as large as 60 million cubic cisterns were made. Also this canal structure had the capacity to prevent floods that resulted from the irrevocable Monsoon rains in this area. Normally this system worked perfectly and, nurturing the civilization, it enlarged it. However, at the end the Angkor settlement reached a critical growth limit. In order to develop the infrastructure, nature began to be destroyed. And according to the theory, nature did not hesitate to take revenge. While making research on trees in the area close to 1000


ABC D


H

HAS Her şey yolundayken bu yapı kusursuz çalışıyordu ve medeniyeti besleyerek büyütüyordu. Fakat sonunda Angkor yerleşimi kritik büyüme sınırına geldi. Altyapıyı geliştirmek için doğa tahrip edilmeye başladı. Ve teoriye göre doğa intikamını almakta gecikmedi… Columbia Üniversitesi’nden Brendan Buckley ve ekibi, bölgede 1000 yaşına yakın ağaçlar üzerinde bir araştırma yaparken ilginç bir bulguya rastladılar. Ağaçların gövdelerindeki halkalar, 1250-2008 yılları arasındaki iklim şartlarını anlamamıza yardımcı olacak ipuçlarıydı. Ekibin yaptığı çalışma yaklaşık 1330-1360 yılları arasında 30 yıllık bir kuraklık dönemi yaşandığını ortaya koydu. Bu dönem, tam da Khmer medeniyetinin gerilemeye başladığı yıllardı. Ayrıca 1400-1420 arasında birkaç kez gerçekleşen üzün süreli kuraklıklar tespit edildi. Bu bulgunun sağlaması Angkor ve çevresindeki mimari yapılardı. Önceleri sürekli artan hacimlerde sarnıçlar inşa eden Angkor halkı daha sonra bu sarnıçların hacmini 5 milyon metreküpe kadar 150 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Angelina Jolie’nin oynadığı “Lara Croft - Tomb Raider” filminin bazı sahneleri Ta Prohm tapınağında çekilmişti. Some of the scenes for the film “Lara Croft – Tomb Raider”, which starred Angelina Jolie, were shot at the Ta Prohm temple.

years of age, Brendan Buckley and his team at Columbia University made an interesting find. The rings in the trunks of the trees were clues that would help us understand the climate conditions in the years from 1250-2008. The team’s work showed that there was a 30 year period of drought from 1330-1360. This period was exactly when the Khmer civilization began to retrogress. In addition, long draughts were determined that occurred several times from 1400-1420. It was the architectural structures in Angkor and its


ABC D

YAPI MALZEMELERİ FUARI BUILDING MATERIALS FAIR TASARIM, MİMARLIK, İNOVASYON VE TEKNOLOJİNİN YENİ BULUŞMA NOKTASI NEW MEETING POINT FOR DESIGN, ARCHITECTURE , INNOVATION AND TECHNOLOGY

30 EYLÜL - 03 EKİM 2010 İSTANBUL FUAR MERKEZİ, CNR EXPO SEPTEMBER 30 - NOVEMBER 03, 2010 ISTANBUL EXHIBITION CENTER, CNR EXPO

TÜRKİYE’NİN

THE FIRST CONSTRUCTION MATERIALS FAIR OF TURKEY THAT EN KAPSAMLI ETKİNLİK PROGRAMINA SAHİP HAS THE MOST EXTENSIVE EVENT PROGRAMME

TEKNOLOJİYİ EN YOĞUN KULLANAN USES TECHNOLOGY INTENSIVELY

EN YAYGIN İLETİŞİM KAMPANYASINI YÜRÜTEN LEADS THE MOST WIDESPREAD COMMUNICATIONS CAMPAIGN

ULUSLARARASI HEDEFLERİ EN YÜKSEK HAS THE HIGHEST TARGET OF THE INTERNATIONAL MARKET

EN RAHAT ETTİREN MAKES SURE OF YOUR COMFORT

ÇEVRESEL KONULARA ODAKLI İLK FOCUSES ON ENVIROMENTAL ISSUES

YAPI MALZEMELERİ FUARI KAPILARINI AÇIYOR

IS OPENING ITS DOORS

BUILDIST.COM.TR / BUILDIST.MOBI / YAPIMALZEMELERIFUARI.COM

Bu fuar 5174 sayılı kanun gereğince Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) izniyle düzenlenmektedir. This exhibition pursuant to Law No. 5174 Turkey Union of Chambers and Commodity Exchanges (TOBB) is held with permission.

Mobil barkod okuyucuyu cep telefonunuza yüklemek için: http://m.buildist.com.tr/mobiletag


Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam

küçültmüşlerdi. Yani suyun oranının çok ciddi biçimde azaldığı anlaşılıyordu. Bunun yanı sıra kanal sistemi git gide genişlemiş ve daha farklı alanlara yayılmıştı. Angkor halkı, suya erişmek için kanalları elden geçirmiş ve yapısını değiştirmeye başlamıştı. Barajlar ve köprülerde onarım ve güçlendirme çalışmaları yapıldığına dair işaretler vardı. BÜYÜMENİN BEDELİ Tüm bu bulgular şu tabloyu ortaya koyuyor: Angkor büyüdü, genişledi. Bu süreçte insan doğayı hoyratça kullandı. Ardından gelen büyük kıtlık, şehrin ana sistemi olan kanalların yapısının değişmesine neden oldu. Bu da kanal sisteminin stabilitesini bozdu, bu sistemin aşırı büyümesi suyun kontrolünün kaybedilmesine neden oldu. Sistem aşırı Muson yağışlarında suyu engelleme özelliğini kaybetti ve sel baskınlarının önüne geçilemedi. Yani ilk dönemlerde Angkor’un ve Khmer en değerli varlığı olan su kontrol sistemi bir anlamda onların sonunu hazırladı. Angkor halkı, yaşadıkları sorunların nedenlerini analiz edip çözümler geliştirmektense sorunlu bölgeyi terk edip 152 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

surroundings that allowed for this discovery. Formerly constructing cisterns with constantly increasing volumes, the Angkor people later decreased the volume of the cisterns to 5 million cubic meters. In other words, it was understood that the water ratio fell in a very serious way. In addition, the canal system continued to expand and spread to different areas. In other words, the Angkor people overhauled the canals and began to change their structure in order to reach water. There are signs that dams and bridges were repaired and strengthened.

THE PRICE OF GROWTH All these findings produce this picture: Angkor grew and expanded. During this process man abused nature. The great famine that followed caused the structure of canals, the city’s main system, to change. This destroyed the stability of the canal system. The extreme growth of the system caused a loss of control over the water. The system lost its ability to control the water from the Monsoon rains and could not prevent flooding. In other words, the water control system, the most valuable asset of Angkor and Khmer during the early periods, in a sense prepared their demise. Instead of analyzing


ABC D

%100 el Kürertslarda Standa

%100

Yerli

rla

İş Uygulamaları . Veri Merkezi . İletişim Ağı . İş İstasyonları Danışmanlık, Çözüm, Dışkaynak Hizmetleri

www.kocsistem.com.tr

Kaynakla


başka bir bölgede sistemin aynısını bu kez daha büyük ölçekte kurmayı yeğledi. Yaşanan bu doğal felaketlerin yanı sıra her gelişmekte olan medeniyette olduğu gibi Khmerlerde de sosyoekonomik çözülmeler gerçekleşmeye başlamıştı. Khmer sisteminde merkezi tapınaklar hem dini hem de ekonomik olarak ana merkezlerdi. Gelir sistemi, tarımsal vergilendirmeye dayanıyordu. Zamanla Khmerler de bölgede gelişen ticaretle tanıştılar. Orta kesim ve daha sonra burjuvazi oluştu. Alışılagelmiş vergi sistemi yetersiz kalmaya başladı. Burjuvazi, özel mülk edindikçe güçlendi ve merkezi yönetimin etkisinden çıkmaya başladı. Bu arada bölgede hızla yayılan Budizm de Khmer medeniyetini etkisi altına aldı. Tüm bu sosyal ve ekonomik gelişmeler varlığını merkezi idare üzerine kuran Khmerlerin âdem-i merkeziyetçi bir yapıya geçmelerine ve sistemin çatlamasına neden oldu. Sistemin etkinliğinin azalmasıyla birlikte yaşanan iç karışıklılar, düşmanların baskısı ve yağmalar, halkı büyük merkezi yerleşimlerden daha küçük ve korunaklı alanlara yöneltti. Angkor bölgesinin insanları su ile var olmuşlar, yüzyıllarca suyu kontrol etmek için inanılmaz mimari sistemler kurmuşlar ve doğanın sunduklarıyla yetinmişlerdi. Ne zaman ki bu sınırları aşmaya başladılar, kendi çöküşlerini de hazırlamış oldular.

Angkor Wat’ın Kamboçya için önemi çok büyük. Görsel, mimari ve sanatsal açıdan görkeminin dışında ülke bayrağına girmeye hak kazanmış bir tapınak. Angkor Wat is of great importance to Cambodia. Besides its visual, architectural, and artistic magnificence, it is a temple which has earned the right to be depicted on its country’s flag.

the problems they were experiencing and developing solutions, the Angkor people chose to abandon the area and establish the same system in another region, but with larger dimensions this time. In addition to the natural disasters experienced -just as with every developing civilization- socio-economic disintegration began for the Khmers. The central temples in the Khmer system were main centers in both religion and the economy. The revenue system was based on agricultural taxation. With time the Khmers were introduced to the trade developing in the region. A middle class and later bourgeoisie formed. The familiar tax system began to be inadequate. The bourgeoisie became more powerful as it acquired property and it began to escape from the influence of the central government. Meanwhile Buddhism which was spreading rapidly in the region took the Khmer Civilization under its influence. The presence of all these social and economic developments led to the Khmers passing to a decentralized structure and the ruin of the centralized administration system. The internal conflicts that arose with the dwindling influence of the system and the oppression and plundering of enemies led the people to settle in smaller, protected areas as opposed to large central settlements. The people of the Angkor region had flourished with water for centuries, established unbelievable architectural systems to control the water and sufficed with what nature provided them. At the point they began to exceed these limits, they prepared their own end.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

154 SKYLIFE | AĞUSTOS| AUGUST 2010


ABC D

C

M

Y

CM

MY

CY

MY

K


tüm mın , ticaret, a ş a itim ler y oloji ılıyor. Eğ eğlence kânlarla e n k e lu t zla yay eleri, uğu im ümlerd oyut z Üç b larına hı ş görüşmnin sund yutlu çö an i p la i o n j a , b a o y a l a knol r. Üç lüğü rıy rlam paza ası bu te önüşüyo direktör boyutla düny lılaşıp, d eknoloji ’yi bütün fark rım ve t ir ile 3D tasa l Candev Hali ştuk. konu

U U T T U U Y Y BOO E • ŞER

156 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

F YIL

MAZ

• HA

ME SAN

RT K

AYA

ding sprealds of e r a ies wor nolog life. The , businessll h c e t s of nal re a ting ensio h all area e, marke inment a s this m i d g ie ta rc Threeidly throu , comme and enter possibilit and all rap ucation iations by the bout 3D irector ed negot ormed lked a vir, a d onal f i a trans . We t Cande imens s. being gy offers ith Halil r three-d solution fo sw olo technmification chnology e its ra ign and t s of de


alil Candevir, teknolojinin sunduğu 3D fırsatını kullanıp küresel krizde iş potansiyelini yüzde 400 arttırmayı başaran bir isim. Kısaca ‘3D’ olarak adlandırılan bu teknolojinin detaylarını Candevir’le görüştük.

alil Candevir is a man who took advantage of the opportunity offered by three-dimensional technology to boost his business potential by 400 per cent. We discussed with him the details of the technology known for short as ‘3D’.

Üç boyutlu yayınlar tüm dünyada giderek yaygınlaşırken, teknolojik açıdan gelişimlerini de sürdürüyorlar. Peki, nasıl oluyor da görüntüyü üç boyutlu görüyoruz? Üç boyutlu teknolojilere geçmeden önce, üç boyutlu derinlik ipuçlarından bahsetmemizde fayda olduğunu düşünüyorum. Biz üç boyut algısını – dünyamızı, iki gözümüzün beynimiz ile kusursuz işbirliği sayesinde meydana getiririz. Beynimiz her bir gözümüzün algıladığı iki ayrı resmin derinliğine ait haritayı, resimler arasındaki farklılıkları işleyerek oluşturur. Bu işlem sayesinde izlenmekte olan nesnenin mesafesi hakkında bilgi sahibi oluruz. Üç boyutlu görüntü teknolojilerinde sadece tek gözle izlemenin ötesinde, her göze ayrı görüntü vermeye doğru ilerledikçe, 3D görüntü beyni gerçek bir üç boyutlu ortamı izlediğine ikna etmeye çalışıyor. Yapay üç boyutlu ortamlar gerçekte mümkün olmayan koşullar yaratarak beynin yanılmasına ve izleyicilerde rahatsızlık yaratmasına sebep

As three-dimensional technologies are gradually spreading throughout the world, they are also continuing to evolve technologically. So how is it that we can see an image in three dimensions? Before we get to three-dimensional technologies, it will be useful to talk a little about depth perception. We perceive the world in three dimensions thanks to the perfect cooperation between our two eyes and our brain, which processes the differences between the two different pictures perceived by our two eyes to create a single 3D image or ‘depth map’. Thanks to this processing, we know how far away an object we are looking at is from us. In three-dimensional technologies, beyond merely tracking an object with one eye, each eye also scans the object to give a separate image. As it does so, the 3D image tries to convince the brain that it is looking at a real three-dimensional medium. By creating conditions that are impossible in reality, artificial three-dimensional mediums can fool the brain, as well as making the viewer uncomfortable. The first step in creating a lifelike and trwtworthy three-dimensional image is

UTTUU BBOOYYU

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 157


Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam

olabilir. Gerçekçi ve güvenli bir üç boyutlu görüntü oluşturmanın ilk adımı, insanın görüntü algılama sisteminin nasıl çalıştığını anlamaktır. Bu konuyu biraz daha açabilir miyiz? Anlaşılır bir dille izah etmeye çalışayım. Biz tek gözle 11 farklı derinlik bilgisine sahibiz. Sınıflandırılma yaparsak bunlar: Renk (aydınlanma/gölgelenme), boyut ve hareket. Gerçek dünyada yaşarken öğrendiğimiz ise nesnelerin ne kadar benzer göründükleri ve nasıl değerlendirildikleri. Örneğin bir nesne diğerinin önünü kapatıp görünmesini engellediğinde, ilk nesnenin ikincinin önünde olduğu sonucuna varırız. Bakış konumunu değiştirdiğimizde de ikinci nesnenin görüldüğünü fark ederiz. Üç boyut efekti oluştururken kullanılan ipucu şudur: “Arkada gizli olanı ortaya çıkartmak için önünden çekil!” Alan derinliği yani odak derinlik ölçmenin bir diğer yoludur. Bir diğeri ise doku geçişlerindeki farklılıklardır. Havadan perspektifin yani atmosferin çok uzak alanların görünümü üzerindeki etkisi ise üç boyutta yadsınamaz. Motion parallax yani hareket ıraksaması, hareket halindeki bir araçta yakın nesnelerin mesafesi hakkında ipuçları oluşturur. Üç boyutlu görüntü teknolojilerinde hangi alanlarda yükseliş görülmekte? Fikri mülkiyet çözümleri hizmeti veren Thomson Reuters’in yaptığı araştırmaya göre 3D televizyon, üç boyutlu fotoğrafçılık ve sinema teknolojilerinin yükselişte olduğu tespit edilmişti. Zaten 2010 senesi ikinci çeyreğinden itibaren 3D teknolojisinin TV’lerle hayatımıza girdiğini siz de fark etmişsinizdir. 2009’da dokunmatik ekranın altın çağını yaşadığı düşünüldüğünde, 2010’un üç boyutlu çözümlerde atak yapması beklenilen bir durumdu. Bundan sonraki adımın hangi mecralarda olmasını bekliyorsunuz? Bence bir sonraki adım bilgisayarlar ve oyun konsolları olacak. Bir de reklamcılık sektöründe

158 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

UTTUU BBOOYYU

2010’un üç boyutlu çözümlerde atak yapması beklenilen bir durumdu. Three dimensional solutions can be expected to surge ahead in 2010.

to understand how humans perceive images in the first place. Can you explain that in more detail? Let me try to put it in simple terms. We receive 11 different kinds of information about depth with just one eye, To classify them: color, brightness (light/shadow), size and movement. What we learn by living in the real world is how alike objects appear to be, and how they are to be interpreted. For example, when one object obscures another and prevents it from being seen, we conclude that the first object is in front of the second. When we change our perspective, we realize that the second object is visible as well. The clue to creating the three-dimensional effect is this: “Get out from in front to reveal what’s hidden in back!” Another way we judge distance is by measuring depth of field, or focal depth. And still another is through differences in texture. It is undeniable for example that, from the air, perspective, in other words, the atmosphere, affects how distant areas appear in three dimensions. Meanwhile motion parallax, or apparent displacement, provides clues about the distance of nearby objects from a moving vehicle. In which areas are three-dimensional technologies on the rise? Research conducted by Thomson Reuters, an information company that produces intellectual property solutions, has determined a rise in 3D television and in three-dimensional photography and film technologies. You can’t help but have noticed that 3D technology has entered our lives through TV in the second half of 2010. If we consider that 2009 was the golden age of the touch screen, then three dimensional solutions can be expected to surge ahead in 2010. In which areas do you expect the next step to be taken? In my view, the next step will be computers and game consoles. I believe 3D will soon be on the increase in the advertising sector as well on account of its innovative nature and high-definition performance. It is of course inevitable that 3D will capture the attention of advertisers. So, can you tell us something about the


ABC D

areas of use of three dimensional imaging technologies in advertising? Not only can 3D be used to promote products and firms of every kind, it can also be used in in-shop and in-store POP/ POS (point of purchasing/point of sale) solutions. It is a fact that three dimensional technologies are innovative. So, in your view, what is it about 3D that ensures that its products create a high level of perception in people? Actually they ensure that an object that is not real is nevertheless perceived as real and they create in a person a sense of touching that object. The object draws a person to it and takes him in. As an advertiser, I can say that this property is the main reason we offer 3D solutions.

yüksek algı performansından ve inovatif özelliklerinden dolayı yükselişe geçeceğini düşünüyorum. Reklam verenlerin ilgisini çekmesi kaçınılmaz elbette. Peki, üç boyutlu görüntü teknolojilerinin reklamcılıkta kullanım alanlarından bahsedebilir misiniz? Her türlü organizasyon, ürün tanıtım etkinliklerinde kullanılabildiği gibi, shop-in shop ve in-store, POP/ POS çözümlerinde de kullanılmaktadır. Üç boyutlu görüntü teknolojilerinin inovatif olduğu bir gerçek. Peki, sizce bu ürünlerin kişide yüksek algı yaratmasını sağlayan birincil özelliği nedir? Aslında reel olmayan bir nesnenin reelmiş gibi algılanmasını sağlayıp, kişide o nesneye dokunma hissi yaratmasıdır. Nesnenin kişiyi yanına çekmesi, içine almasıdır. Bu özellik reklamcı olarak bizim 3D çözümleri sunmamızın ana sebebidir diyebiliriz.

UTTUU BBOYYU

As you see it, why are things moving so slowly in this field? The products come from abroad, and the balance of supply, demand and price is out of whack at the moment. For the sake of producing an effective solution, we are solving the production part of the business in-house to provide some financial relief to the advertiser, lowering costs by reducing his software load.

Bu teknolojilerin ülkemizde kullanım sıklığından bahseder misiniz? Üç boyutlu sistemlerin gelişmesiyle birlikte reklam verenler; pazardaki rekabeti düşünerek farklılık yaratmak için; ürünlerinin teşhir ve tanıtımında beklenenden yavaş bir seyirde rağbet göstermeye başladılar.

RUTRUM ACCUMSAN

Bunun yavaş seyrinin sebebi sizce nedir? Ürünlerin yurt dışından temin edilmesi ayrıca arztalep-fiyat dengesinin şu an için efektif olmaması. Efektif çözüm getirme adına mali konuda reklam vereni rahatlatmak için işin yapım kısmını kendi bünyemizde çözüyoruz. Bu sayede reklam veren üzerindeki yazılım yükünü azaltarak maliyetlerini düşürüyoruz.

159 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 159


PAMUKKALE’DE UÇUŞAN RENKLER COLORS FLYING AT PAMUKKALE


2010 yılı ‘Yamaç Paraşütü Dünya Kupası Süperfinal Yarışması’ Eylül ayında Denizli Pamukkale’de gerçekleştirilecek. Yıl içersinde farklı kıtalarda gerçekleşen yedi ana yarışmanın sonunda en başarılı olan pilotlar, bu yarışmada uçabilme şansına sahip olabilecek. The “2010 Paragliding World Cup Superfinal Competition” will be held in the Denizli Pamukkale region in September. Successful pilots from seven main competitions held throughout the year in different continents will have a chance to soar in this race. çmak, kuşkusuz insanoğlunun gelmiş geçmiş en büyük rüyası. Çoğu insanın rüyalarında sayısız kere kendilerini uçarken hayal etmeleri bu özlemin eseri olmalı. İnsanın uçmak için yaratılmadığını öne sürenlere inatla, kartalları kıskandıracak bir zerafet ve yetenekle uçabilen bu insanlar bulutlardan karınca gibi görünen diğerlerine bakarken ne düşünürler? Muhtemelen hiç birşey! Uçuş insanı gündelik sorunlardan uzaklaştıran bir terapi veya meditasyon gibi bu pilotların doğasında önemli bir yer tutuyor. Uçamadıkları zamanda gözleri gökyüzünde ve dağlarda olan bu insanlar, uçamayınca muhtemel olarak bulutlara yükselip süzülme hayalleri kuruyor olmalılar…

• SEMİH SAYIR

ndoubtedly flying is the biggest past and present dream of mankind. Most people’s imagining themselves flying countless times in their dreams must be a result of this desire. Contrary to the claim that man was not created to fly, these people are able to soar with a grace and talent that would make eagles jealous. While looking down from the clouds and seeing others as ants, what do they think? Probably nothing! Flying holds an important place in the lives of these pilots like a therapy or meditation that distances one from daily problems. With their eyes in the skies and on the mountains when they are not able to fly, these people probably are imagining that they are rising to the clouds and soaring…


Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam

NİÇİN YAMAÇ PARAŞÜTÜ? Yamaç paraşütünde sıcak hava akımları ve rüzgârlar yardımıyla uzun uçuşlar gerçekleşebiliyor. Yamaç paraşütü yarışmalarında ise belirlenen rotayı en kısa zamanda uçan pilot, daha fazla puan alarak sıralamalarda üst sıralara yükseliyor. Sınırsız bir gökyüzü altında uzayıp giden yollar dağlar, göller ve akarsular, uçan insanların içerisinde tarifsiz duygular uyandırıyor. Saate yaklaşık 40-50 km hızla yapılabilen uçuşlarda 4 bin-5 bin metre gibi yüksekliklere çıkabilmek hiçte ender rastlanan bir durum değil. Uçuş yapan sporcunun teknik bilgi ve tecrübesinin yanında hava şartlarına bağlı olarak yapılan uzun mesafe uçuşları, XC yani Cross country diye adlandırılıyor. Bu uçuşlar 5-6 saat gibi sürebiliyor ve 200 km üstünde mesafeleri bile kat etmek mümkün oluyor. Peki, göçmen kuşlar gibi dünyanın her kıtasında, farklı coğrafyalarda uçan bu insanları bir araya getiren dürtü ne olabilir? Sayısız defalar Fransa ve Dünya şampiyonu olmuş Fransız pilot Patrick Berod yarışmalarda uçmanın ruh halini şöyle açıklıyor: “Benim için yamaç paraşütü yarışmaları farklı uçuş tekniği ve tecrübesi olan pilotların bir araya geldiği yer. Doğadaki kuşlar gibi hepsinin farklı bir yapısı ve özelliği var. Küçük kuşlar, büyük kanatlı kuşlar, şişman kuşlar, yırtıcı kuşlar gibi pilotlar da farklı özellikler taşıyor ve bu farklılık onlarla beraber uçmayı özel kılıyor. Aynı amaç için aynı rotada uçan yüzü aşkın pilotla uçmak göçmen kuşlarla yola çıkmak gibi bir duygu..Bir süre sonra diğer pilotlar sizin aileniz haline geliveriyor.”

WHY PARAGLIDING? With the help of hot air currents and winds in paraglider soaring, long flights can be made. However, in paragliding competition the pilot who flies the predetermined route in the shortest period of time earns more points and takes a place at the top of the list. Soaring over roads, mountains, lakes and streams under an infinite sky awakens indescribable feelings in a person. It is not uncommon to rise to heights of 4-5 thousands meters in flights that are made at a speed of 40-50 kilometers an hour. Long distance flights that are tied to weather conditions as well as the sportsman’s technical knowledge and experience are called XC or cross-country flights. They can last 5-6 hours and it is even possible to travel more than 200 kilometers. So what can be the instinct that brings together these people who fly like migratory birds in every continent and in different geographies of the world? Having been a French and world champion countless of times, French pilot Patrick Berod describes his state while flying in competion like this: “For me paragliding races are a place where pilots with different flying techniques and experience come together. Like birds in nature, each has a different makeup and uniqueness. Pilots have different characteristics like small birds, large-winged birds, fat birds and ferocious birds, and these differences make flying with them special. Close to one-hundred pilots flying for the same purpose on the same route gives a feeling like starting off on a flight with migratory birds. After a while the other pilots become like family to you.


ABC D

ŞAMPİYONLAR DENİZLİ’DE Denizli Pamukkale civarında 1800 metre yüksekliğindeki Küçük Çökelez ve 2460 metre yüksekliğindeki Honaz Dağı, yamaç paraşütü sporunun tecrübeli pilotlarına hitap eden en gözde uçuş bölgelerinden kabul ediliyor. Aynı bölgede 1997 yılında yapılan Dünya Hava Oyunları da zaten bu iddiayı doğrular şekilde çok başarılı olarak icra edilmiş. 18 yaşından 60 yaşına kadar fiziki durumu elverişli olan her sporcuya hitap eden yamaç paraşütü sporu özgürlüğü gerçek anlamda tadabilmek için eşsiz alternatifler sunuyor. 2010’un 22 Eylül’ünde Pamukkale’de başlayacak olan ‘Yamaç Paraşütü Dünya Kupası Süperfinal Yarışması’nda yıl içerisinde farklı kıtalarda gerçekleşen yedi ana yarışmanın sonunda en iyi başarıyı gösteren pilotlar uçabilme şansına sahip olabilecek. Yani şampiyonlar şampiyonu, Denizli göğünde kendini ispatlamış olacak. Bu yarışmayı Küçük Çökelez Dağı ve gökyüzü bütün sessizliğiyle ve sabırsızca bekliyor. Yolunuz o tarihlerde o taraflara düşerse gökyüzüne bakmayı sakın unutmayın.. Neler görebileceğinizi tahmin bile edemezsiniz..

CHAMPIONS ARE AT DENİZLİ In the Denizli Pamukkale region Küçük Çökelez Mountain at an altitude of 1800 meters and Honaz Mountain at an altitude of 2460 meters are considered by experienced paragliding pilots as among the best flying areas. The World Air Games held in the same region in 1997 confirmed this claim with a big success. Appealing to everyone from 18 to 60 years of age who is physically fit, slope soaring presents an unequaled opportunity to get the taste of freedom. Successful pilots from seven main competitions held throughout the year in different continents will have a chance to fly in the “Paragliding World Cup Superfinal Competition” which will be held on September 22, 2010 at Pamukkale. In other words, the champion of champions will prove himself in the Denizli skies. The Küçük Çökelez Mountain and skies are silently and impatiently waiting for this race. If your path falls there around that time, don’t forget to look up at the sky… You can’t even imagine what you might see…


164 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


BAYRAMIN AĞIZ TATLARI EID DELICACIES • VEDAT BAŞARAN

• SERKAN ELDELEKLİOĞLU

Gelişen dünya şartları, beraberinde geleneksel ramazan ayı ve bayram hazırlıkları kavramlarının yapısını da değiştirmiştir.

Changing world conditions have also transformed the conceptual structures of Ramadan and preparation for Eid.

slam dünyasında on bir ayın sultanı olarak algılanan ramazan ve bayramı özellikle ülkemizde sosyalleşmenin en yoğunlaştığı neredeyse bir festival derecesinde yaşanmaktaydı. İçinde herkesin imkânı yettiğince çeşitli yiyecekleri ve içecekleri sofrasında bulundurmak, her zamankinden daha fazla ibadet etmek, fakirin zenginin herkesin katıldığı eğlencelere katılmak gibi etkinlikler yer almaktaydı. Her yaştan insan hareketlerinin yoğunlaştığı ramazan ve bayram günleri özellikle yemek türlerinin zirveye çıktığı ve sofraların parlatıldığı günlerdi. Bayram vaktine yaklaştıkça en önemli hazırlıklar bayramlık kıyafetlerin, hediyelerin, bahşişlerin, yiyecek ve içecek ikramlarının hazırlanmasıydı. Özellikle bahşişler ve hediyeler arife gününde takdim olunurdu. Arife gecesi konaklarda aşçıbaşılar un kurabiyesi (sakızlı) ve un helvası hazırlar, varaklar ve balmumundan yapılmış süslerle bezenmiş tepsilerde ev sahiplerine ikram edilirdi. Boşaltılan tepsinin içine keseler konularak aşçılara geri gönderilirdi. Bayram ikramları yoğunluklu olarak sakızlı lokum, badem ezmesi, miskli akide şekeri (maalesef artık yapılmıyor), altın mineli gümüş zarflı fincanlar içinde kakuleli kahve, şerbet ve baklava gibi şekerli yiyecek ve içeceklerden oluşmakta. Belki de bu nedenden ötürü ramazan bayramı aynı zamanda ‘şeker bayramı’ olarak anılıyor. Saray mutfaklarında ‘Taam-ı Paşayan’ yemek listelerinde 1650 tarihli bayram ziyafetinde yer alan baklava, ramazan bayramının tatlı ikramlarının en önemli tatlısı olup hala günümüzdeki önemini koruyor. Özellikle ülkemizin tamamında geleneksel olarak ev baklavası bayram için üretiliyor. Özellikle ev hanımları bayram için yapılacak baklava hazırlıklarını konu komşu bir araya gelerek hummalı, tantanalı ve içine biraz telaş katılmış keyifli bir çalışma yaparlar. Evlerde üretimi son derece zahmetli olan baklava hane hanımının kendi elleriyle hazırladığı ve bayram misafirlerine gururla sunduğu bir ikramdır. Zira baklava yapımındaki gereken mahareti ve tadımındaki yüksek keyfiyle bence tatlıların zirvesidir.

nown as the “sultan of eleven months” in the Islamic world, Ramadan and its holiday, Eid, were celebrated at a degree approaching that of a festival as socialization was at its most concentrated, particularly in our country. It included such activities as having various foods and drinks at all tables, according to what everybody could afford; praying more than usual; and participating in events which were joined by rich and poor alike. The days of Ramadan and of the Eid, when the activities of people of all ages intensified, were a time when varieties of food reached new heights and when dining tables shone brightly. As Eid approached, the most important preparations were for special holiday clothes, gifts, tips, and offerings of food and drink. Tips and gifts, especially, were presented on the arife, or the day before the holiday. On the eve of the arife, head cooks at mansions would prepare flour cookies (with mastic) and flour halvah, serving them to the masters of the house on trays adorned with decorations made from gold leaf and beeswax. Small pouches would be placed on the emptied trays, which were then sent back to the cooks. Eid offerings largely consist of sugary foods and drinks such as Turkish delight with mastic, almond paste, akide candy with musk (a type of hard candy which is unfortunately not made anymore), coffee with cardamom served in gold enameled cups on silver stands, sherbet, and baklava. Perhaps this is why Eid is also known as the “sugar holiday”. Baklava, which was part of the Eid feast of 1650 according to the palace kitchens’ “Taam-ı Paşayan” food lists, is the most important dessert among those offered at Eid and still preserves its importance to this day. Homemade baklava has especially been produced in our country as part of holiday tradition. Housewives in particular would gather with their friends end neighbors, working in a pleasantly feverish and grandiose – if somewhat anxious – manner as they made preparations for the holiday baklava. Baklava, which is quite laborious to produce at home, is an offering which the lady of the house prepares with her own hands and is proudly served to holiday visitors. In my opinion, due to the skill needed in its preparation and the great pleasure in tasting it, baklava is the apex of desserts. 2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 165


BADEM EZMESİ Malzemeler: 250 gr toz badem, 1 yumurtanın beyazı, 300 gr pudra şekeri. Hazırlanışı: Toz badem, yumurtanın beyazı ve pudra şekeri bir kabın içine veya mermer bir tezgâhta iyice yoğrularak hazır hale getirilir. Sonra istenilen şekilde kesilir.

ALMOND PASTE Ingredients: 250 g powdered almonds, white of 1 egg, 300 g confectioner’s sugar Preparation: Knead powdered almonds, egg white, and confectioner’s sugar in a bowl or on a marble counter. Cut as desired.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

RUTRUM ACCUMSAN

K

166 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


ABC D

C

M

Y

CM

MY

CY

MY

K


İNCİR UYUŞTURMASI Malzemeler: 500 gr kuru incir, 1 kg süt. Hazırlanışı: İncirlerin sapları koparılıp ince ince doğranır. Çukur bir kabın içerisine alınır. Üzerini örtecek kadar ılık su konulup 15 – 20 dakika bekletilir. İncirler süzüldükten sonra tencereye alınır ve sütün yarısı boşaltılır. Ocakta kısık ateşte tahta kaşık veya spatula ile ağır ağır karıştırılarak pişirilir. Kaynayınca sütün kalan kısmı da boşaltılır ve 25 dakika püre kıvamına gelinceye kadar ağır ateşte pişirilir. Soğuyunca servis edilir. Arzuya göre üzerine toz ceviz serpiştirilir.

FIG PUDDING Ingredients: 500 g dried figs, 1 kg milk. Preparation: Remove stems from figs and chop finely, then place them in a bowl. Add enough warm water to cover them and let sit for 15-20 minutes. After draining the figs, put them in a pot and add half of the milk. Cook over a stove on low heat , slowly stirring with a wooden spoon or spatula. When it has boiled, add the remaining milk and cook over a slow flame for 25 minutes until it has reached the consistency of puree. Serve when it has cooled down, adding powdered walnuts if desired.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

RUTRUM ACCUMSAN

K

168 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


ABC D

C

M

Y

CM

MY

CY

MY

K


EV USULÜ CEVİZLİ BAKLAVA Malzemeler: 500 gr un, 100 gr nişasta, 250 gr tereyağı, 10 gr tuz, 2 yumurta, 150 gr ceviz içi,100 gr su. Hazırlanışı: Un ve tuz karıştırılır ince elekten geçirilerek ortası havuz gibi açılır. Yumurta ilave edilerek yoğrulur, su eklenerek iyice yoğrulur ve kulak memesi kıvamından sert olacak şekilde bir hamur hazırlanır. Hazırlanan hamur eşit şekilde küçük pazılara bölünerek üzeri nemli bir bezle örtülüp 30 dakika dinlendirilir. Sonra pazıların arasına nişasta serpiştirilip, ince yufkalar açılır. Tepsi yağlanıp yufkalar dizilir. Yufkalar dizilirken hepsinin arasına erimiş tereyağ gezdirilir. Yarısı olduğunda ceviz içi serpiştirilir. Kalan yufkalar cevizin üzerine dizildikten sonra istenilen şekilde kesilir. Kalan tereyağı üzerine gezdirilir. 175 derecede yaklaşık 40 dakika pişirilir. Kızardıktan sonra tepside biriken yağ süzdürülür Diğer tarafta kaynamış olan şurup kızaran baklavanın üzerinde gezdirilir. ( Şurup ve baklava sıcak olmalıdır. ) Soğuk olarak servis edilir

HOME STYLE BAKLAVA WITH WALNUTS Ingredients: 500 g flour, 100 g starch, 250 g butter, 10 g salt, 2 eggs, 150 g walnut halves, 100 g water. Preparation: Combine flour and salt and filter through a fine sieve. Make a depression in the middle. Add eggs and knead. Add water and knead strongly until dough has reached a consistency thicker than that of an earlobe. Divide the dough into small lumps of equal size. Cover with a damp cloth and let them sit for 30 minutes. Then sprinkle starch between lumps and roll into thin sheets. Grease a pan and lay out sheets, drizzling melted butter between them. Sprinkle crushed walnuts over sheets when half of them have been laid out. Cut as desired after laying out the remaining sheet and drizzle the remaining butter over them. Bake for approximately 40 minutes at 175 °C. Drain oil that has accumulated in pan once it becomes crispy. Drizzle the syrup which has been boiling in the meantime over the baklava (the syrup and baklava must be hot). Serve cold.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

170 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010


C

M

Y

CM

MY

CY

MY

K


THY HABER TURKISH AIRLINES NEWS ŞİİRİN SULTANLARI HAVALİMANINDA

‘SULTANS OF POETRY’ AT ISTANBUL AIRPORT

Prof. Dr. İskender Pala’nın derlediği 23 Osmanlı sultanının şiirlerinden oluşan ‘Şiirin Sultanları’ sergisi, Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali TAV Galeri’de açıldı. Açılışta konuşan Prof. Dr. İskender Pala, Orta Çağ’ın, sözün çok önemli olduğu bir çağ olduğunu vurguladı. Pala “Şiire o kadar bürokrasinin, devlet işlerinin ve savaşların arasında zaman ayırmalarının altında yatan sebep, şiirin gücü ile devletin gücünü birleştirmek ve onu adeta zafer haline dönüştürebilmek içindir’’ dedi. SKYLIFE dergisi, Türk Hava Yolları ve TAV Havalimanları Holding’in destekleri ile açılan sergide padişahlara ait şiirlerin İngilizce ve Arapça çevirileri yer alıyor.

‘Sultans of Poetry’, an exhibition of poems by 23 Ottoman sultans collected by Prof. Dr. İskender Pala, has opened in the International Departures Lounge GAV Gallery at Istanbul’s Ataturk Airport. Prof. Dr. İskender Pala, who spoke at the opening, emphasized the point that the Middle Ages were a time when the word reigned supreme. Pala said “The reason why they set aside the time for poetry among all that bureaucracy, governance, and wars was in order to combine the power of poetry with the power of the government and to literally transform it into a victory.” The exhibition, backed by SKYLIFE magazine, Turkish Airlines and TAV Airports Holding, includes English and Arabic translations of poems penned by the Ottoman sultans.

¡

THY VE ZORLU’DAN YENİ İŞBİRLİĞİ

¡

THY Teknik A.Ş. ve Zorlu O&M Enerji Tesisleri İşletme ve Bakım Hizmetleri A.Ş. Ortak Girişim için anlaşmaya vardı. Anlaşma ile Türk Hava Yolları ve Zorlu O&M’in yüzde 50-yüzde 50 ortaklığında; teknik bilgi, uluslararası deneyim, uzman teknik personel ve güçlü marka temelleri üzerine kurulu bir işbirliği oluşturuluyor. THY ve THY Teknik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, “Zorlu O&M’in hizmet verdiği endüstriyel gaz türbinlerinin bakımı THY Teknik A.Ş. tarafından gerçekleştiriliyor. Bugün burada imzalanacak anlaşma ile her iki şirket sinerjisini ve gücünü birleştirecek” açıklamasında bulundu.

172 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

A NEW COLLABORATION BETWEEN THY AND ZORLU

¡

‘THY Technic Co. and Zorlu O&M Energy Facilities Administration and Maintenance Co. have come to an agreement on a joint initiative. A mutual effort based on technical knowledge, international experience, expert technical personnel, and strong brand fundamentals is being established by Turkish Airlines and Zorlu O&M as part of an equal partnership. Hamdi Topçu, Chairman of the Boards of THY and THY Technic Co., announced that “The maintenance of the industrial gas turbines offered by Zorlu O&M is being done by THY Technic Co. With the agreement that will be signed here today, both companies will be joining their synergy and forces.

¡


THY 12 DEV ADAMA SPONSOR

9

THY, 12 Ağustos 2010 tarihinde yapılan imza töreni ile 2,5 yıllığına Türkiye Basketbol Federasyonu’nun (TBF) ana sponsoru oldu. İmza törenine THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, THY Genel Müdürü Temel Kotil ve TBF Başkanı Turgay Demirel’in yanı sıra A Milli Erkek Basketbol Takımı oyuncuları katıldı. Törende konuşan THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu: “Barcelona, Manchester United, Euro League ve FIBA sponsorluklarımızın ardından Basketbol Milli takımımızla yaptığımız sponsorluk hayırlı olsun.” dedi.

THY İÇİN GÖKYÜZÜNDE BASKETBOL MAÇI

A BASKETBALL GAME IN THE SKIES FOR TURKISH AIRLINES

Basketbol Milli Takımlar ana sponsoru THY, A Milli Erkek Basketbol Takımına destek için çektiği reklam filmi ile bir rekora da imza attı. Gökyüzünde oynanan maçla dünyanın en yüksek ve en hızlı basket maçı gerçekleşti. ‘Türkler Uçuyor’ isimli reklam filminin çekimleri için Dünya Basketbol Şampiyonası’nın da yapılacağı Kayseri’deki atlama noktası seçildi. Yedi milli paraşütçünün görev aldığı çekimlerde 5 bin metreye ulaşıldı. Çekimlere Hidayet Türkoğlu, Kerem Tunçeri ve Ömer Onan başta olmak üzere Basketbol Milli Takım oyuncularının tam kadro katıldı. Rabarba Dijital Ajansı tarafından gerçekleştirilen filmin yönetmenliğini Emre Şahin yaptı.

Turkish Airlines, the primary sponsor of the Basketball National Teams, has signed off on a record with the ad film it shot in support of the Turkish National Men’s Basketball Team. The match, which was played in the sky, was the highest and fastest basketball game that has ever taken place. The jumping point in Kayseri, which is also where the World Basketball Championships will be held, were chosen for the shooting of the ad film titled “The Turks Are Flying”. Seven national parachutists participated in the shoots, which occurred at a top altitude of five thousand meters, as well as a full crew from the National Basketball Team including Hidayet Türkoğlu, Kerem Tunçeri, and Ömer Onan. The film, which was created by Rabarba Digital Agency, was directed by Emre Şahin.

I

TURKISH AIRLINES SPONSORS 12 GIANT MEN

9

Turkish Airlines became the main sponsor of the Turkey Basketball Federation for two and a half years in a signing ceremony on August 12. Besides the Chairman of the Board of Turkish Airlines, Hamdi Topçu; CEO of Turkish Airlines, Temel Kotil; and Turgay Demirel, President of the TBF; members of our National Men’s Basketball Team also participated in the signing ceremony. “Following our sponsorship of Barcelona, Manchester United, the Euro League and FIBA, may this new sponsorship with our National Basketball team bring good luck to all involved,” said Turkish Airlines’ board chairman Hamdi Topçu, who spoke at the ceremony.

I

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 173


THY HABER TURKISH AIRLINES NEWS TAYLAND’DA THY İMZASI

TURKISH AIRLINES SIGNATURE IN THAILAND

Tayland’da Kral Bhumibol Adulyadej ve Kraliçe Sirikit’in evliliğinin 60. yıldönümü ve anneler günü olarak da kutlanan Kraliçe’nin doğum günü nedeniyle düzenlenen “Royal Orchid Paradise” Fuarı’nın ana sponsorlarından biri de THY oldu. THY Pazarlama Şefi Salih Keçe’nin çeşitli hediyelerle birlikte uçak maketi hediye ettiği Prenses Bajra Kitiyabha, şirketimize bir plaket takdim etti.

Turkish Airlines was one of the main sponsors of the ‘Royal Orchid Paradise’ fair, held in Thailand in honor of the 60th anniversary of the marriage of King Bhumibol Adulyadej and Queen Sirikit and the Queen’s birthday, which is also celebrated as mother’s day. Turkish Airlines marketing manager Salih Keçe gave various gifts and a model plane to Princess Bajra Kitiyabha and she in return presented a plate for our company.

2

2

THY İLE US AIRWAYS ORTAKLIĞI

TURKISH AIRLINES - US AIRWAYS PARTNERSHIP

THY ve US Airways arasında imzalanan ortak uçuş anlaşmasıyla, her iki havayolu uçuşlarında birbirilerinin kodlarını kullanacak ve yolcularına daha fazla seçenek sunabilecek. THY Genel Müdür Yardımcısı (Ticari) Orhan Sivrikaya, hem THY hem de US Airways için bu anlaşmanın yolcularımıza daha fazla hizmet sunma sürecinde son derece önemli olduğunu belirtti.

‘Under a joint flight agreement signed between Turkish Airlines and US Airways, both airlines will be able to use each other’s codes, thereby offering passengers more flight alternatives. Turkish Airlines Vice-President (Commercial) Orhan Sivrikaya pointed out that the agreement is of paramount importance for both airlines as part of the process of bringing passengers better service.

w

w

THY’YE YEŞİL BİNA ÖDÜLÜ

©

THY Teknik A.Ş.’nin Pratt & Whitney’in ortaklığı ile İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda kurulan Türk Motor Merkezi, çevreye duyarlı uygulamaları nedeniyle ‘Altın’ standardı ile ödüllendirildi. THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü ve Türk Motor Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. İsmail Demir “Türkiye’de ilkleri gerçekleştiriyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi.

©

The Turkish Motor Center, set up at Istanbul’s Sabiha Gökçen Airport in a Turkish Technic Inc. - Pratt & Whitney partnership, has been awarded a ‘Gold’ standard for its environmentally sensitive implementations. “We are happy to be realizing firsts in Turkey,” said Turkish Technic President and Turkish Motor Center Board Chairman İsmail Demir, Ph.D.

İSTANBUL CUP ŞAMPİYONLARINA BİLET

TICKETS FOR ISTANBUL CUP CHAMPIONS

İlki 2005 yılında düzenlenen ve bayanlardaki küresel profesyonel tenis turu Sony Ericsson WTA Turu’nun Türkiye ayağı İstanbul Cup 24 Temmuz1 Ağustos tarihlerinde THY sponsorluğunda ENKA Tesisleri’nde gerçekleştirildi. THY çiftler şampiyonları Jasmin Woehr-Eleni Daniilidou ile teklerde ilk sırayı alan Anastasia Pavlyuchenkova’ya bilet hediye etti.

‘The Turkey leg of the Sony Ericsson WTA Tour, a global professional tennis tour for women first held in 2005, was realized at the ENKA Facilities July 24-August 1 with Turkish Airlines sponsorship. Turkish Airlines presented gift tickets to doubles champions Jasmin Woehr and Eleni Daniilidou and singles top place Anastasia Pavlyuchenkova.

G

174 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

TURKISH AIRLINES CAPTURES GREEN BUILDING AWARD

G


THY’DEN ABD’YE İKİ DİREKT UÇUŞ DAHA

TURKISH AIRLINES OFFERS TWO MORE DIRECT FLIGHTS TO THE U.S.

THY, İstanbul’dan yeni başlatacağı seferler ile Los Angeles ve Washington’a direkt uçma imkânı sunacak. 30 Haziran 2011 tarihine kadar gerçekleşecek seyahatlerde, İstanbul’dan Los Angeles’a gidiş-dönüş 1081 Avro, Washington’a 1038 Avro’dan (tüm vergi ve harçlar dâhil) başlayan indirimli ücretlerle seyahat edilebilecek. 7 Kasım 2010 tarihinde başlayacak karşılıklı Washington seferleri, salı, çarşamba, perşembe, cuma ve pazar olmak üzere haftada beş gün, 3 Mart 2011 tarihinden itibaren haftada dört sefer olarak gerçekleşecek karşılıklı Los Angeles uçuşları ise salı, perşembe, cumartesi ve pazar günleri gerçekleştirilecektir.

Turkish Airlines is offering two new direct flights to the U.S., this time to Los Angeles and Washington, D.C. The flights will be available at discounted fares starting from 1081 Euros round-trip to Los Angeles and 1038 Euros round-trip to Washington, D.C. (all taxes and fees included) through June 30, 2011. The flights to Washington flights will begin on November 7th, 2010, and will occur five days a week on Tuesdays, Wednesdays, Thursdays, Fridays, and Sundays, while the Los Angeles flights will occur four times a week as of March 3rd, 2011, on Tuesdays, Thursdays, Saturdays, and Fridays.

W

W

SHOP&MILES TURGUTREİS CUP SONA ERDİ

Shop&Miles Turgutreis Cup, 31 Temmuz Cumartesi günü Turgutreis etabının ardından sona erdi. Shop&Miles Turgutreis Cup’ta ASTERISK-UNO takımı, Shop&Miles ve THY’nin desteği ile 26 Eylül – 3 Ekim tarihleri arasında, St. Tropez’de gerçekleştirilecek ve dünyanın en ünlü yelkencilerinin yarıştığı ‘Les Voiles de Saint-Tropez’de ülkemizi gururla temsil etmeye hak kazandı.

RADISSON OTELLERİ, ‘MILES&SMILES’DA YERİNİ ALDI

e

JACKIE CHAN’Lİ ÇEKİLİŞ

JACKIE CHAN DRAW

Şangay Belediye’sinin düzenlediği Çin’in deprem ve doğal afet bölgelerinin yeniden yapılandırılmasına bağış toplama etkinliğine THY de iki Şangay-İstanbul gidiş-dönüş Business Class bileti ile katkıda bulundu. Etkinlikte açık arttırmaya çıkarılan biletler, bağışçıya Uzak Doğu’nun ünlü sinema adamlarından Jackie Chan tarafından takdim edildi.

Turkish Airlines has contributed two Shanghai-Istanbul roundtrip Business Class tickets to a donation campaign organized by the Shanghai municipality for the reconstruction of China’s earthquake and natural disaster zones. The tickets, which were put on auction, were presented to the donors by popular Far East film star, Jackie Chan.

L

L

Radisson Otelleri ve THY arasında yapılan anlaşma ile Temmuz ayından itibaren tüm Miles&Smiles üyeleri, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki Radisson Blu otellerinde konaklamaları halinde 500 bonus mil kazanmaya başladılar. Ayrıca, üyeler 15 Temmuz – 15 Eylül tarihleri arasında yapılan konaklamalardan iki kat mil kazanacaklar.

SHOPS&MILES TURGUTREİS CUP ENDS

‘Shop&Miles Turgutreis Cup concluded on Saturday, July 31, following its final Turgutreis leg. In the Turgutreis Cup, the ASTERISKUNO team won the right to proudly represent Turkey in ‘Les Voiles de Saint-Tropez’, scheduled to take place in St. Tropez between September 26 and October 3 with Shop&Miles and Turkish Airlines sponsorship. The world’s top sailors will compete in the race.

RADISSON HOTELS JOIN MILES&SMILES

e

‘Under an agreement concluded between Turkish Airlines and the Radisson Hotels, as of July this year all Miles&Smiles members will earn 500 bonus miles when they stay at Radisson Blu hotels in Europe, Africa and the Middle East. In addition, members will earn double miles for stays at these hotels between July 15 and September 15. 2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 175


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


C

M

Y

CM

MY

CY CMY

K


C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

F FTG, Tü

r k Bask

sh i w TG

ce c u s es

etbol T akımı’n

s

rk u T s to

a başa

sk a B ish

r ılar di

e

am e T l l tba

.

ler.

www.ftg.org.tr


184

INFO

187 193

En güncel bilgi ve haberler THY AVOD sisteminde

‘Garfield ‘ filminin yönetmeni Mark A.Z. Dippé Mark A.Z. Dippé is the director of ‘Garfield’.

Get updates and latest news on the Turkish Airlines AVOD system.

THY uçuşlarında henüz “UÇUŞ MODU” uygulaması bulunmadığından lütfen cep telefonlarınızı uçakta kapalı tutunuz.

thy.com’a kısa bir ziyaretle hayat artık daha kolay! Life is easier now with a short visit to thy.com.

182

CITY OF ANGELS

Since FLIGHT MODE isn’t available on board, please keep your cellphones off.

ÖNCE BULMACAYI BULUN, SONRA BULMACALARI Bulmaca ekimizi koltuk gözünde bulamadıysanız ayda iki kez yenilenen ve sekiz sayfaya çıkan ekimizi kabin görevlisinden isteyiniz.

PUZZLES: FIND THEM TO SOLVE THEM If you couldn’t spot our puzzle supplement in your seat pocket, please request our puzzle booklet from the cabin crew. The supplement has reached eight pages in length and is updated twice a month.

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 181


ÖNE ÇIKANLAR UP FRONT “PİJAMALARIMI GÖTÜREBİLİR MİYİM?”

Melek, az evvel canını aldığı küçük kıza soruyor: “En çok neyi sevmiştin? Yani dünyada…” diye. Oyuncak ayısını sürüyerek yanında götüren kız, hiç tereddütsüz “Pijamalarımı” diyor ve ekliyor: “Diğer tarafa onları da götürebilir miyim?” Hatırladınız mı? ‘Melekler Şehri’nden bir sahne… Başrollerini Nicholas Cage ve Meg Ryan’ın paylaştığı filmde; hayatı ve kendimizi fazlasıyla ciddiye alarak sorduğumuz “Birbirimize ne kadar uygunuz?”, “Fedakârlık sınırı nedir?” gibi soruların cevapları mevcut. Ciddi ciddi sormaya devam mı ediyorsunuz? İzleyin ve sınırlarınızı aşın. Pijamalarınızı götüremeyeceksiniz bu arada!

“CAN I TAKE MY PAJAMAS?”

DATE NIGHT

An angel is asking a little girl whose soul he just taken: “What did you love most...back in the world?” Her teddy bear in tow, the girl pipes up: “My pajamas! Can I take them with me to the other side?” Remember? A scene from City of Angels starring Nicholas Cage and Meg Ryan. The usual questions you ask when you take life and yourself too seriously: Are we really suited for each other? What are the limits of sacrifice? The usual answers… Are you still seriously asking? Then watch the movie and exceed your bounds. And, no, you can’t take your pajamas along!

182 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

VEJETARYENLERE ÖZEL LEZZETLER

SPECIAL TASTES FOR VEGETARIANS

Zengin mönü seçkimiz içinde vejetaryenleri de unutmadık. Hiçbir hayvansal gıda içermeyen vejetaryen yemeklerimiz günlük üretimler ve bitkilerden elde edilen ürünler kullanılarak hazırlanıyor. Ayrıca özel yemek alternatiflerimiz içinde Jain alışkanlıklarına göre hazırlanan Vejetaryen Hindu yemeği de mevcut.

We also didn’t forget about our vegetarian guests among our rich menus. Vegetarian meals, containing no animal by products, are being prepared with fresh ingredients and all plant derived foods. Additionally,Vegeterian Jain meals which are prepared according to Jain customs,are also one of our special meal alternatives.

Türk Havayolları’ndaki özel yemek seçenekleri için sayfa 196’e bakınız

For more details about the special courses please refer to page 196.


SİZİN İÇİN SEÇTİK: YILDIZLAR GEÇİDİ Yolcularımızın seyahatleri esnasında geçirdikleri vakitleri hem keyifli hem de dolu dolu yaşamaları için sunduğumuz hizmetlerden biri de müzik kanallarımız. Hemen her tür müzikten en güncel, en popüler müzisyenlere ve eserlere bu kanallardan ulaşmanız mümkün. Çok zengin müzik kanallarımız hakkında fikir vermek için size kısa bir tercih listesi hazırladık.

WE HAVE SELECTED FOR YOU: STAR PARADE Another service we offer our passengers, for them to enjoy their time to the fullest during their journey, are the music channels. With them you have access to almost any popular singer or track of any kind of music. To give you an idea about our well-stocked music channels, we have prepared a selection for you. CAZ JAZZ & BLUES

TÜRK POP TURKISH POP

Paul Brown Tarkan The Rhythm Method Sevdanın Son Vuruşu

CHILLOUT Pretz Goodbye Ferrers

Sıla Bana Biraz Renk Ver

Pretz Chapel Stile

Yvonne Sanchez Rainbow

Funda Arar Yak Gel

Roebeck 1000 Miles

Byron Woods Fly Away

Atiye&Teoman Kal

Roebeck No Calming Ride

Shirley Horn Hit The Road Jack

Sertab Erener Ital Groove Ai Kago Monkeys Placid You’ D Be So Nice To Açık Adres Come Home Imaginings (Ibiza Detaylı bilgi: sayfa 190 More info: page 190

HABERSİZ KALMAYIN

Uçuşlarımız hakkında en güncel bilgilere ulaşacağınız, o an bulunduğunuz rota, zaman dilimi gibi bilgilere de AVOD sisteminden ulaşabilirsiniz. Dünya haberleri saat başı güncellenerek sunulmaktadır.

GET THE LATEST NEWS You can reach all the flight information details from the AVOD system. World news is updated hourly.

STAR ALLIANCE HAKKINDA Star Alliance ağı uluslararası seyahat edenlere dünya çapında erişim, tanınma ve kesintisiz hizmet vermek amacıyla 1997 yılında kurulan ilk gerçek küresel havayolları birliğidir. Birliğin pazarda gördüğü kabul, Hava Ulaşımı Dünya Pazar Liderliği Ödülü (Air Transport World Market Leadership Award) ve hem Business Traveller Dergisi hem de Skytrax tarafından verilen En İyi Havayolu Birliği ödülleri de dahil olmak üzere, pek çok ödülle tescillenmiştir. Birliğe üye havayolları şunlardır: Adria Airways, Aegean Airlines, Air Canada, Air China, Air New Zealand, ANA, Asiana Airlines, Austrian, Blue1, bmi, Brussels Airlines, Continental Airlines, Croatia Airlines, EGYPTAIR, LOT Polish Airlines, Lufthansa, Scandinavian Airlines, Shanghai Airlines, Singapore Airlines, South African Airways, Spanair, SWISS, TAM Airlines, TAP Portugal, Türk Hava Yolları, THAI, United and US Airways. Pek yakında Air India’nın da birliğe üye olacağı açıklanmıştır. Star Alliance müşterilerine toplam 181 ülkede bulunan 1172 hava alanından günde 21 bin 200 uçuş sağlamaktadır.

ABOUT STAR ALLIANCE The Star Alliance network was established in 1997 as the first truly global airline alliance to offer worldwide reach, recognition and seamless service to the international traveller. Its acceptance by the market has been recognised by numerous awards, including the Air Transport World Market Leadership Award, Best Airline Alliance by both Business Traveller Magazine and Skytrax. The member airlines are: Adria Airways, Aegean Airlines, Air Canada, Air China, Air New Zealand, ANA, Asiana Airlines, Austrian, Blue1, bmi, Brussels Airlines, Continental Airlines, Croatia Airlines, EGYPTAIR, LOT Polish Airlines, Lufthansa, Scandinavian Airlines, Shanghai Airlines, Singapore Airlines, South African Airways, Spanair, SWISS, TAM Airlines, TAP Portugal, Turkish Airlines, THAI, United and US Airways. Air India has been announced as a future member. Overall, the Star Alliance network offers over 21,200 daily flights to 1,172 airports in 181 countries.

AEGEAN AIRLINES, STAR ALLIANCE AĞINA KATILDI

Aegean Airlines’ın Star Alliance ağına katıldığını duyurmaktan onur duyuyoruz. Böylece Birlik genelinde alışık olduğunuz ayrıcalıklardan artık Yunanistan’da da faydalanabileceksiniz. Seyahat sebebiniz ister iş, ister zevk olsun, uçağa binme ve bagaj alımında öncelik, özel bekleme salonuna giriş gibi çeşitli özel ayrıcalıklardan yararlanabilirsiniz. Daha fazla bilgi edinmek için www.staralliance.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Bu sizin hakkınız.

AEGEAN AIRLINES HAS NOW JOINED THE STAR ALLIANCE NETWORK. We’re proud to announce that Aegean Airlines has joined the Star Alliance network, which means that you can now enjoy the alliance-wide benefits that you are used to, throughout Greece. So, whether you’re flying for business or pleasure, you can enjoy a range exclusive benefits that include priority boarding, lounge access and priority baggage. To find out more please visit www.staralliance.com You’ve earned it.


ÖNE ÇIKANLAR UP FRONT AVOD NEDİR? A330, B777, bazı A340 ve bazı A321 (C/CL) tipi uçaklarımız ile gerçekleştirilen belirli hatlarda, kabin içi eğlenceye yönelik AVOD (Audio Video On Demand) dijital sistemi kullanılıyor. Yolcularımız program seçimlerini koltuklarındaki kumandayla ya da ekranlarına dokunarak seçebilirler. AVOD sistemindeki programlar, “Bilgi”, “Eğlence” ve “İletişim”den oluşmakta. Eğlencede her zevke filmler; her isteğe cevap veren kısa program kanalı; Pop’tan Türk Sanat Müziği’ne, Jazz’dan New Age’e zengin bir yelpazede müzik dinleme imkânı yer almakta. Ayrıca bireysel ve çoklu oyunculu oyun, çocuk ve sesli kitap kanalları da var İletişim bölümünde ise kısa mesaj/elektronik posta iletişimi kurulabilir. Haber kanalında ise dünya haberlerinin metinleri yolcularımıza sunulmakta. On-line gerçekleştirilen yayında hava durumu haberleri dört saatte bir, diğer haberler de saat başı yenilenmektedir. Bilgi bölümünde; Filo, Kargo, Türk Hava Yolları Özel Yolcu Programı, Destinasyon Rehberi, Türkiye Bilgi Rehberi, Havaalanı Haritası, Uçuş Haritası, Uçuş Kamerası yer almakta. Uçağın önünde ve altındaki iki kamera ile tüm yolcularımız iniş ve kalkışı izleyebilmektedir.

BİLGİ Filo • Kargo • Türk HavaYolları Özel Yolcu Programı • Destinasyon Rehberi • Türkiye Bilgi Rehberi • Havaalanı Haritası • Uçuş Haritası • Uydu, Küre, Gündüz|gece, Gece, Uçuş Rotası, Pilot Görüşü, Zaman Dilimi, Uçuş Bilgisi gibi farklı seçeneklerle görüntülemeyi sağlayan dünya haritası • Uçuş Kamerası: Uçağın önünde ve altındaki iki kamera ile tüm yolcularımız iniş ve kalkışı izleyebilmektedir. • Bağlantılı Seferler Kanalı: Yolcularımız şimdilik sadece İstanbul istasyonundan devam edecekleri bağlantılı seferlerine ilişkin kapı, sefer saati, rötar vs bilgilerini bu kanaldan öğrenebileceklerdir.

INFORMATION Fleet • Cargo • Turkish Airlines’ Frequent Flyer Program v Destinations Guide • Informative Guide to Turkey • Map • Flight Map • Advanced Ixplore: World Map can be followed in Globe, Satellite, Day|Night, Night, Fllow Plane, Pilot’s view, Time Zone, Flight Info view alternatives. All maps can be zoomed. • Flight Camera: All passengers can watch take off and landing on two cameras mounted in the front and back of the plane. • Connecting to Gate: Passengers can follow their connecting flights’ time, gate number, delay info etc. from this channel, at the moment just from Istanbul Airport.

WHAT IS AVOD? The digital AVOD (Audio Video on Demand) in-cabin entertainment system is in use on certain routes served by our A330, A340, B777 and A321 (C/CL) -type aircraft. Passengers can select their program either from the panel in the arm of the seat or simply by touching the screen. Programs in the AVOD system fall into three categories: ‘Information’, ‘Entertainment’ and ‘Communications’. The entertainment program includes films to suit every taste, a short program channel to meet every demand, and a rich spectrum of musical listening from Pop, Jazz and New Age to Turkish Art Music. Also available are a Game Channel with games for single or multiple players, a Children’s Channel, Audio Books. The communications program enables passengers to send and receive short text messages and E-mail. The news channel offers world news, and the on-line broadcast updates the weather forecast every four hours and the news every hour on the hour. ‘Information’ section includes the following choices; Fleet, Cargo, Turkish Airlines’ Frequent Flyer Program, Destinations Guide, Informative Guide to Turkey, Airport Map, Flight Map, and Flight Camera. All passengers can watch takeoff and landing on two cameras mounted in the front and back of the plane.

184 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

EĞLENCE Film kanalı • Kısa program kanalı (dizi, belgesel, çizgi film) • Müzik (250 CD’lik albüm + radyo kanalları) • Oyun Kanalı (Bireysel ya da çoklu oyunculu) • Çocuk Kanalı • Sesli Kitap Kanalı.

İLETİŞİM Kısa mesaj|elektronik posta gönderme|alma • Her bir kısa mesaj ve|veya elektronik posta 1.60 USD ile ücretlendirilir. • Geçerli olan bir kredi kartınızı telefonun yan yüzünden geçirip okutarak kısa mesaj|elektronik posta gönderebilir ya da alabilirsiniz. • İniş esnasında teknik sebepler nedeniyle gönderilemeyen mesaj için ücret alınmayacaktır. • Kısa mesajınızı veya Elektronik postanızı gönderilen adrese ulaştırma garantisi verilememektedir. • On Line Haber Yayını • Ekonomi, Magazin, finans, hava durumu vs. içerikli dünya haberleri text halinde yolcularımıza sunulur. • Hava durumu haberleri 4 saatte bir, diğer haberler saat başı yenilenir.

ENTERTAINMENT Film channel • Short films channel (series, documentaries and cartoons) • Music (a 250CD album + radio stations) • Game Channel (for single or multiple players) • Children’s Channel • Audio Books.

COMMUNICATION Send and receive SMS|email • Each SMS and|or E-mail fee is 1.60 USD • All our passengers are able to send and receive SMS and E-mail by swiping a valid credit card to the system and approve charging amount of 1.60 USD both for to send and receive. • You will not be charged for unsent messages. • We cannot guarantee delivery of email and sms messages. • Live Text News • World news such as Economy, Financial, Magazine, Weather etc. are presented in Live Text News Channel • Weather news are renewed in every 4 hours, the other news are renewed every hour.


FİLM MOVIE

GİŞE FİLMLERİ BLOCKBUSTER MOVIES A TEAM Oyuncular | Cast: Woody Harrelson, Bradley Cooper, Sharlto Copley, Liam Neeson, Quinton Rampage Jackson, Jessica Biel Yönetmen | Director: Joe Carnahan İşlemedikleri bir suçla yargılanan bir grup Özel Kuvvetler üyesi, isimlerini bu olaydan sildirmek için bir araya gelip asıl suçluyu bulmaya soyunurlar. A group of Iraq War veterans looks to clear their name with the U.S. military, who suspect the four men of committing a crime for which they were framed.

MARMADUKE Oyuncular | Cast: Owen Wilson, Emma Stone, George Lopez, Christopher Mintz-Plasse , Steve Coogan Yönetmen | Director: Tom Dey Phil ailesi Kansas’tan California’ya taşındıklarında köpekleri Marmaduke’un hayatı alt üst olur. Uçarı kırmalarla safkanlar arasındaki mahalle kavgasında taraf seçmek, rüyalarının safkan dişisine kur yapmak zorundadır When Phil uproots the clan from Kansas to California,

Marmaduke finds his life turned upside-down. He must navigate the volatile Mutts vs. Pedigrees turf wars, woo the purebred of his dreams

ROCKET SINGH: SALES MAN Oyuncular | Cast: Ranbir Kapoor, Shazahn Padamsee, Gauhar Khan,Prem Chopra Yönetmen | Director: Shimit Amin

on the big screen, Sameer overcomes every hurdle that comes his way and finally realises that someties life gives you that one chance which you must grab.

JUST WRIGHT Oyuncular | Cast Paula Patton, Queen Latifah, Pam Grier, Common,Mehcad Brooks Yönetmen | Director Sanaa Hamri

Vicdanı ile profesyonel iş hayatının gerektirdikleri arasında dengeyi saglamaya çalışan yeni mezun bir gençin hikayesi... The story of a fresh graduate who zenters the world of sales and tries to find a balance between the demands of the ‘profesional’ way, and the way of his heart.

Fizyoterapist basketbol oyuncusuna aşık olursa... A physical therapist falls for the basketball player

CHANCE PE DANCE

Modern bir Sinderella masalı... “Cinderella” the dancing everafter fairy tale.

Oyuncular | Cast: Shahid Kapoor, Genelia D’Souza, Satish Shah, Vikas Bhalla, Kurush Deboo, Mohnish Behl Yönetmen | Director: Ken Ghosh Sammer’in hayali aktör olmaktır. Bu yolculukta Sameer’in inişleri ve çıkışları olur. Beklentiler ve hayal kırıklıkları. Sameer önüne gelen her engelle mücadele edecektir... In his quest to get a break

ANOTHER CINDERELLA STORY Oyuncular | Cast Selena Gomez, Andrew Seeley , Jane Lynch Yönetmen | Director Thomas McCarthy

THE LOOSERS Oyuncular | Cast Chris Evans, Zoe SaldanaJeffrey, Dean Morgan, Idris Elba , Columbus Short Yönetmen | Director Sylvain White İhanet ve intikamın macera dolu öyküsü... An explosive action tale of betrayal and revenge.

SCOOBY DOO! THE MYSTERY BEGINS Oyuncular | Cast Kate Melton, Hayley Kiyoko, Robbie Amell, Nick Palatas, Frank Welker Yönetmen | Director Brian Levant Scooby-Doo macera

başlıyor... What brings best friends together?

WAKE UP SID Oyuncular | Cast Ranbir Kapoor, Konkona Sen Sharma, Shruti Bapna, Krutika Bolaki, Namit Das Yönetmen | Director Ayan Mukherjee

adjust rural life.

DATE NIGHT

Oyuncular | Cast Steve Carell, Tina Fey, Taraji P. Henson, Mila Kunis, Common, Jimmi Simpson, Leighton Meester and Mark Wahlberg Yönetmen | Director Shawn Levy

Sidharth yaşamı için sorumluluk almaya başlar. Sidharth starts taking responsibility for his life.

Claire ve Phil evliliklerine renk katmak isterler. Claire and Phil want to reignite their marriage.

PAA

I THINK I LOVE MY WIFE

Oyuncular | Cast Bachchan, Abhishek Bachchan, Vidya Balan, Paresh Rawal, Arundathi Nag Yönetmen | Director R. Balki Auro hızlı yaşlanma hastalığıyla pençeleşen bir çocuktur. Auro suffers from accelerated ageing illness.

DIARY OF A WIMPY KID Oyuncular | Cast Zachary Gordon, Robert Capron, Rachael Harris, Steve Zahn, Connor Fielding Yönetmen | Director Thor Freudenthal Saftirik Greg’in komik günlükleri... Meet the kid who made “wimpy” cool

Oyuncular | Cast Chris Rock, Gina Torres, Dennis Albanese, Krista Coyle, Eliza Coupe, Cassandra Freeman. Yönetmen | Director Chris Rock Evlilikte kimsenin çığlığı duyulmaz. In marriage no one can hear you scream.

WAITRESS Oyuncular | Cast Keri Russell, Jeremy Sisto Cheryl Hines, Nathan Fillion, Andy Griffith, Eddie Jemison, Lew Temple Yönetmen | Director Adrienne Shelly Jenna kasabasına yeni taşınan kişiyle tanışır.

FLICKA 2

Oyuncular | Cast Cast: Patrick Warburton, Tammin Sursok, Clint Black. Yönetmen | Director Michael Damian 14 yaşındaki bir kız kırsal hayata alışmaya çalışır. A fourteen year old girl tries to

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 185


FİLM MOVIE

GİŞE FİLMLERİ BLOCKBUSTER MOVIES

Batman and Robin are bolstered by a new partner, Batgirl.

BATMAN RETURNS Oyuncular | Cast Michael Keaton, Danny De Vito, Michelle Pfeiffer, Christopher Walken Yönetmen | Director Tim Burton Penguen, iş kralı Shreck ile ittifak oluşturur. The Penguin forms an alliance with business mogul Shreck.

AVATAR Jenna meets a newcomer to her town.

with her estranged father.

CLASH OF TITANS

Oyuncular | Cast Emma Roberts, Craig Gellis, Rich Cooper, Max Thieriot. Yönetmen | Director Andrew Fleming

Oyuncular | Cast Sam Worthington, Liam Neeson, Ralph Fiennes, Jason Flemyng. Yönetmen | Director Louis Leterrie

NANCY DREW

Pers Mitolojisini konu alan bir macera. A film adaption of the myth of Perseus.

Nancy Drew uzun zamandır çözülemeyen dosyayı araştıracaktır. Teen detective Nancy Drew discovers a long-unsolved case.

COP OUT

BATMAN

Oyuncular | Cast Bruce Willis, Tracy Morgan, Juan Carlos Hernández. Yönetmen | Director Kevin Smith İki Newyork polisi beyzbol kartlarının izini sürer. Two NYPD partners are on the trail of a baseball card.

FREE WILLY Oyuncular | Cast Keiko, Jason James Richter, Lori Petty, Jayne Atkinson, August Schellenberg. Yönetmen | Director Simon Wincer Genç kız yaz tatilini görüşmediği babasıyla geçirecektir. A teen spends the summer

186 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Oyuncular | Cast Michael Keaton, Jack Nicholson, Kim Basinger, Jack Palance Yönetmen | Director Tim Burton Batman en tehlikeli düşmanı Joker ile karşılaşacaktır. Batman meets his most dangerous foe, the Joker.

BATMAN AND ROBIN Oyuncular | Cast George Clooney, Chris O’Donnell, Alicia Silverstone, Uma Thurman Yönetmen | Director Joel Schumacher Batman ve Robin yeni arkadaşları Batgirl ile daha güçlenir.

Oyuncular | Cast Sam Worthington, Zoe Saldana, Sigourney Weaver, Stephen Lang, Joel Moore. Yönetmen | Director James Cameron Avatar bizi muhteşeminde otesinde bir dünyaya götürüyor. AVATAR takes us to a spectacular world beyond imagination.

CRAZY HEART Oyuncular | Cast Jeff Bridges, James Keane, Anna Felix, Paul Herman, Tom Bower. Yönetmen | Director Scott Cooper Blake, bayan bir gazeteci ile tanışınca hayatı değişir. A country music singer’s lifestyle changes by a reporter.

THE BLINDE SIDE Oyuncular | Cast Sandra Bullock, Tim McGraw, Quinton Aaron, Jae Head, Lily Collins. Yönetmen | Director John Lee Hancock Evlatlık edinilen Micheal ve yeni ailesinin hikayesi. A family story who helps Micheal to fulfill his potential.

SHERLOCK HOLMES Oyuncular | Cast Robert Downey Jr., Jude Law, Rachel McAdams, Mark Strong, Eddie Marsan. Yönetmen | Director Guy Ritchie Holmes ve cesur ortağı en son maceralarına atılıyorlar. Holmes and his partner Watson on their latest challenge.

NINJA ASSASSIN Oyuncular | Cast Jonathan Chan-Pensley, Rain, Naomie Haris, Ben Miles, Rick Yune. Yönetmen | Director James McTeigue Raizo intikamını almak için hazırdır. Raizo preparing to exact his revenge.

FANTASTIC MR. FOX Oyuncular | Cast George Clooney, Meryl Streep, Jason Schwartzman, Bill Murray. Yönetmen | Director Wes Anderson Tilkinin kızgın çiftçilerle mucadelesi. Roald Dahl’s novel about a fox battling angry farmers.

OUR FAMILY WEDDING Oyuncular | Cast Forest Whitaker, Brad Boyd America Ferrera, Lucia Ramirez Carlos Mencia, Miguel Ramirez Regina King – Angela Yönetmen | Director Rick Famuyiwa Genç çift, babaları onları ayırmadan evvel evlenmelidir. The young couple try to get married until dads make apart.

WHAT HAPPENS IN VEGAS Oyuncular | Cast Cameron Diaz, Ashton Kutcher, Rob Corddry, Lake Bell. Yönetmen | Director Tom Vaughan Üç milyon dolar kazanan çift... Ancak kazanan kim… Something weird happens at the night of debauchery.

VALENTINE’S DAY Oyuncular | Cast Jessica Alba, Kathy Bates, Jessica Biel, Bradley Cooper, Eric Dane. Yönetmen | Director Garry Marshall Romantik komedi “Valentine’s Day” ile aşık olacaksınız. You’ll fall in love with “Valentine’s Day”.Sweet and funny.

LAKE HOUSE Oyuncular | Cast Keanu Reeves, Sandra Bullock, Christopher Plummer, Ebon MossBachrach. Yönetmen | Director Alejandro Agresti 2 yıl zaman farkıyla yaşanan olağanüstü bir aşk hikayesi. An extraordinary romance being lived two years apart.

THE CURIOUS CASE OF BENJAMIN BUTON Oyuncular | Cast Brad Pitt, Tilda Swinton, Julia Ormond, Taraji P. Henson Yönetmen | Director David Fincher Yaşlı adam, sevgilisinin tam zıttı yönünde büyümektedir. An old man grows in opposite directions with his lover.


KLASİK FİLMLER MOVIE CLUB

ES

NIM’S ISLAND Oyuncular | Cast: Jodie Foster, Abigail Breslin, Gerard Butler, Alphonso McAuley, Peter Callan Yönetmen | Director Jennifer Flackett Mark Levin Nim’in Adası maceraların hüküm sürdüğü egzotik bir adadır. Nim ilhamını efsanelerden ve kitaplarından alır. Yaşadığı tropik ada tehdit altına girince yardım etmesi için kahramanına başvurur. Nim’s Island, a place where imagination runs wild and adventure rules. Nim inspired by legends and books, when her island is threatened she reaches out to her hero for help.

GARFIELD GETS REAL Oyuncular | Cast: Frank Welker, Harold Perrineau Jr., Jason Marsden, Fred Tatasciore Yönetmen | Director Mark A.Z. Dippé Karikatür yıldızı olmanın tek düzeliğinden sıkılan Garfield, gazete sayfasından firar ederek “gerçek dünyanın” yolunu tutar. Ancak gazete baskıya girmeden geri dönmediği takdirde çizgi serinin iptal edileceğini öğrenir.

Tired with his routine as a comic strip star, Garfield escapes the page and heads into the “real world”. But he learns his comic will be cancelled if he doesn’t return before the newspaper goes to print.

RUSH HOUR 3 Oyuncular | Cast: Chris Tucker, Jackie Chan, Max von Sydow, Hiroyuki Sanada, Yvan Attal, Youki Kudoh, Noémie Lenoir, Tzi Ma, Henry O Yönetmen | Director Brett Ratner Dedektif Carter ve Müfettiş Lee, pek de alışkın olmadıkları bir yerde Paris sokaklarında suçluların peşinde yeni bir mücadele veriyorlar. Fakat bu şehirde işleri o kadar da kolay olmayacaktır. LAPD detective James Carter and Chinese Chief Inspector Lee travel to Paris to battle a wing of the Chinese organized crime family, the Triads.

AUGUST RUSH Oyuncular | Cast: Freddie Highmore, Keri Russell, Jonathan Rhys Meyers ,Robin Williams Yönetmen | Director Kirsten Sheridan Lyla Novacek çok yetenekli bir viyolonselisttir.

Washington Square’deki bir partide İrlandalı gitarist Louis Connelly ile tanışır. Müzik aşkını paylaşırlarken birbirlerine de aşık olurlar... “August Rush” tells the story of a charismatic young Irish guitarist and a sheltered young cellist who have a chance encounter one magical night above New York’s Washington Square.

CITY OF ANGELS Oyuncular | Cast David Ryall, Ian McElhinney, Harry Treadaway, Tim Robbins, Bill Murray Yönetmen | Director Gil Kenan Hastalarından birini hiç sebep yokken ameliyat masasında kaybeden kalp cerrahı Dr Rice`ın kendine güveni alt üst olmuştur. Los Angeles üzerinde gezinen melek Seth o sırada Maggie`den etkilenir ve ona güvenini tekrar kazanmasında yardımcı olucaktır. A passionate romantic tale about faith, happiness and loss. A guardian angel falls in love with a real woman

and must choose whether to remain an angel or become mortal, with all of mortality’s attendant joys and heartaches.

FIREWALL Oyuncular | Cast: Harrison Ford, Paul Bettany, Virginia Madsen, Mary Lynn Rajskub, Robert Patrick, Robert Forster, Alan Arkin, Jimmy Bennett, Carly Schroeder Yönetmen | Director Richard Loncraine Jack Stanfield mutlu bir evliliği olan bilgisayar uzmanıdır. Eşi ve iki çocuğuyla mutlu bir hayatı olan Jack’in en büyük zaafı ailesidir.Bunu fark eden teknoloji hastası bir soyguncu

Jack’in çalıştığı bankadan vurgun yapabilmek için aileyi rehin alır. Jack Stanfield is a bank security expert whose specialty is designing infallible theft-proof financial computer systems. When a ruthless criminal mastermind kidnaps his family,Jack is forced to find flaw in his system and steal $100 million.

P.S I LOVE YOU Oyuncular | Cast: Hilary Swank, Gerard Butler, Lisa Kudrow, Gina Gershon, James Marsters, Kathy Bates, Harry Connick Jr., Jeffrey Dean Morgan Yönetmen | Director Richard LaGravenese Hoş ve zeki bir kadın olan Holly, eşi Gery ile oldukça mutludur. Ancak Gery ölümcül bir hastalığa yakalanır. Bunu öğrenen Holly’nin de hayatı kararır. Gery ölmeden önce ona farklı zamanlarda eline ulaşacak şekilde düzenlenmiş bir dizi mektup yazar. A grieving young widow discovers her late husband has left her a list of tasks revealed

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 187


FİLM MOVIE

KLASİK FİLMLER MOVIE CLUB

Okyanus aşırı ve Avrupa seferlerimizde yolcularımıza sunulan Video Gösterim programlarımız uçak tipine ve uçuş süresine bağlı olarak değişmektedir.

iki silahşör kiralar. Appaloosa revolves around a pair of hired guns who come to clean up a dangerous town run by a ruthless, powerful rancher and his band of outlaws.

DUMA Oyuncular | Cast Alex Michaeletos, Campbell Scott, Mary Makhatho, Nthabiseng Kenoshi, Hope Davis Yönetmen | Director Carroll Ballard

in ten messages delivered anonymously, intended to ease her out of grief and transition her to a new life.

LIVE FREE OR DIE HARD Oyuncular | Cast: Bruce Willis, Timothy Olyphant, Justin Long, Maggie Q, Cliff Curtis Yönetmen | Director: Len Wiseman Bir bilgisayar korsanlar çetesi, Amerika’nın bilgisayar altyapısına saldırp, bütün sistemleri kapatmaktadır. Fakat suçlular eski moda bir polis ve zeki bir bilgisayar cambazını hesaba katmamışlardır. An attack on the U.S. infrastructure begins to shut down the entire nation. The offenders behind the scheme has figured out every modern angle but never figured on an old-school “analog” fly in the “digital” ointment.

CITY OF EMBER Oyuncular | Cast: David Ryall, Lan McElhinney, Harry Treadaway, Tim Robbins, Bill Murray Yönetmen | Director

188 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Gil Kenan İki kardeş, Ember kentinin kuruluşundan beri var olan gizemi çözmek ve insanlara gün ışığını sağlamak için çareler aramaya başlarlar. Two teenagers in a race against time, must search Ember for clues that will unlock the ancient mystery of the city’s existence, and help the citizens escape before the lights go out forever.

FOOL’S GOLD Oyuncular | Cast Matthew McConaughey, Kate Hudson, Donald

Sutherland, Alexis Dziena, Ewen Bremner Yönetmen | Director Andy Tennant Yeni boşanmış çift Tess ve Ben macera dolu bir denizaltı hazine avına çıkarlar. Ancak mafya Bigg Bunny’den önce hazineye ulaşmaları gerekmektedir. Tess and Ben go for the gold as a just-divorced couple who bicker and banter their way through an adventure packed undersea treasure hunt. Now all he has to do is get the gold, get the girl and get going before Bigg Bunny gets him.

MEET DAVE Oyuncular | Cast Eddie Murphy, Elizabeth Banks, Gabrielle Union, Scott Caan, Ed Helms Yönetmen | Director Brian Robbins Küçük uzaylıların kullandığı bir uzay gemisi, insan kılığındadır. Uzaylılar gezegenlerini kurtarmaya çalışırken yeni bir sorunla karşılaşırlar, çünkü uzay gemileri dünyalı bir kadına aşık olur. A crew of miniature aliens operate a spaceship that has a human form. While trying to save their planet, the aliens encounter a new problem, as their ship becomes smitten with an Earth woman.

APPALOOSA Oyuncular | Cast Robert Jauregui, Jeremy Irons, Timothy V. Murphy, Luce Rains, James Tarwater, Boyd Kestner, Gabriel Marantz Yönetmen | Director Ed Harris Kuralsız, tehlikeli çiftlik sahibi ve kanunsuz adamlarından kurtulmak isteyen Appaloosa kasabası

Bazı dostluklar diğerlerinden daha vahşidir.12 yaşındaki Xan’in kendisinin büyüttüğü çitayı özgürlüğüne kavuşturmak için ait olduğu vahşi doğaya geri götürmesinin heyecanlı hikâyesini anlatıyor. Duma is the tale of an unbreakable bond of friendship between a cheetah and a young boy, who faces the true test of love when he must cross the whole of Southern Africa to return his best friend to his rightful home in the wilds. Bu kategorideki diğer filmlerimiz / Our other movies on this category: • Walk The Line • The Pelican Brief • Lady In The Water • The Devil Wears Prada • Mrs. Doubtfire • Casablanca • The Golden Compass • Ocean’s Eleven • The Shawshank Redemption • The Whole Nine Yards • The Bridges Of Madison County • Fame: The Original Movie • Wall Street • Master And Commander • River Of No Return • How To Steal A Million • Picture Perfect • Miss Congeniality


The video programs available to passengers on our European and trans-Atlantic flights vary with the type of aircraft and length of the flight.

DİZİLER / TV SERIES KOMEDİ / SITCOM FRIENDS: THE ONE WITH RACHELS Rachel Paris’e taşınma hazırlıkları yaparken arkadaşları da onun için bir veda partisi organize edeceklerdir. Rachel tüm dostlarıyla birebir özel anlar paylaşarak vedalaşıcaktır. Ancak bir dostu ihmal edildiği gerekçesiyle ona dargındır. As Rachel prepares to leave for Paris, the gang hosts a farewell party for her. Instead of facing them all together, she takes each person aside to offer a private good-bye. But one friend is offended when he is excluded.

YES, DEAR: SHOULD I BRING A JACKET Greg Kim’in Christine’i dinlediğini, Christine de Jimmy’nin Greg’i dinlediğini fark eder ve bunu birbirlerinin yararına kullanmaya karar verirler. When Greg realizes Kim listens to Christine, but not him - and Christine realizes Jimmy listens to Greg, but not her - they decide to trade favors influencing each other’s spouses.

THE BIG BANG THEORY: THE PRECIOUS FRAGMENTATION Çocuklar bit pazarında Yüzüklerin Efendisi filmine ait yüzüğü bulurlar. Ama seçim yapmak zorunda kalırlar: yüzük mü? Arkadaşlık mı? When the guys find a rare movie prop ring from The Lord of the Rings at a garage sale, it threatens to tear them apart -forcing them to choose the ring or their friendship.

Diğer Komedi Dizilerimiz/ Our Other Sitcoms • Better Off Ted: Through Rose Colored Hazmat Suits • How I Met Your Mother • The New Adventures Of Old Christine: Open Water • Arrested Development: Top Banana

DRAM / DRAMA NYPD BLUE: OEDIPUS WRECKED Sipowicz bir uyuşturuca satıcısının ölümünden dolayı şüpheli olarak sorgulanmak üzere göz altına alınır. Şehrin banliyölerinden birinde bir bayanın üzerinde uyuşturucu bulunur. Uyuşturucunun oğluna ait olduğundan şüphelenilir.

KISA PROGRAMLAR SHORT FEATURES

Sipowicz is taken hostage in an interrogation room by a suspect in the murder of a pot dealer and two of her friends. A suburban mom found with drugs in her purse appears to be covering for her son.

GOSSIP GIRL: THE LADY VANISHED Chuck, annesi olması ihtimali olan kadın hakkında daha çok bilgi edinecektir. Dan ve Vanessa ise başka insanlarla çıkmak konusundaki başarısızlıklarıyla mücadele ediyorlardır. Rufus’un ve Lily’in, Jenny ile Damien’ın ilişkisine olan şüphesi artar. Chuck learns more about the woman who may or may not be his mother. Dan and Vanessa struggle through the awkwardness of dating other people. Plus, Rufus and Lily grow suspect of Jenny’s relationship with Damien.

Diğer Dram Dizilerimiz / Our Other Dramas • Glee: matress • Fringe • Cold Case • Shark • The Mentalist • Red Tide • The Closer

• X-Files • Lie To Me • The Lady Vanished • Smallville • Chuck • Boston Legal The Black Widow • Prison Break • 24 • Pushing Daisies • Hank • Bones

KISA PROGRAMLAR / SHORT FEATURES THE SIMPSONS: AMERICAN HISTORY XCELLENT Bay Burns hırsızlık suçlamasıyla hapse gönderilirken, nükleer santrali çalıştırma konusunda Smithers’ı görevlendirir. Bu sırada Bart ise Lisa’ya çiftlik konusunda yardımcı olmaktadır. When Mr. Burns is sent to prison for possessing stolen art, he places Smithers in charge of running the nuclear-power plant; and Bart helps Lisa maintain an ant farm.

KNOWN UNIVERSE: SIZING UP THE UNIVERSE Bilinen evrende boyut önemlidir. Hayal edilemeyecek büyüklükten akıl almaz küçüklüğe kadar evrende boyutu inceler, bize ve evren anlayışımıza tam olarak ne ifade ettiğini gösteririz. In the known universe, size matters. From the unimaginably big to the incomprehensibly small, we explore size in the universe and show exactly what it means to us and our understanding of the universe.

MEGASTRUCTURES : WORLD’S TALLEST TV TOWER Çin’de bulunan guangzhou gezi ve tv kulesi dünyadaki en uzun tv kulesidir.doğal afetlere dayanabilecek yapıdadır. Kulenin ortasındaki aldatıcı burgu bu binayı kendi mega sınıfına koyar. The guangzhou sightseeing and television tower in china is the tallest television Tower on earth.tough enough to withstand assaults from nature. A deceptively simple twist in the middle of the tower sets this building in a mega class of its own.

Diğer Kısa Programlarımız/ Our Other Short Features • Naked Science 5: Time Machine • Big Bigger Biggest 2 : Dam • Monkey Thieves : Fangs Market • Megastructures: Super Sky Tram • Wild Russia: Siberia • Racing To America: The Oldest Rookie • Inside Marine One • Naked Science 6 : Super Diamonds • 21st Century Shark • Reverse Exploration 1 • Food Lovers Guide To The Planet : The Spice Road • Jean-Michel Cousteau’s Ocean Adventure: Return To The Amazon 2 • Lion Army • My Music Brain • The Simpsons: Color Yellow • The Simpsons: Stealing First Base

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 189


MÜZİK MUSIC YABANCI MÜZİK Foreign Music JAZZ & BLUES 1. Monkmasters - In Walked Bud (Remix) 2. Paul Brown - The Rhythm Method 3. Rigmor Gustafsson - Don’t Do It In Here 4. Shirley Horn - Hit The Road Jack 5. Silvana Malta - Samba Rosgado 6. Sixth Finger - Prelude To An Ocean 7. The Irrelevants - Cue In The Jungle 8. Wanda Sa - It’s To Late 9. Ai Kago - You’ D Be So Nice To Come Home 10. Yvonne Sanchez - Rainbow

CHILLOUT 1. Ital Groove Monkeys - Placid Imaginings (Ibiza Sunset Mix) 2. Kandante - Riding The Silver Plateau (Feat. Dj Smooth) (Buddha Bar Mix) 3. One Cool Fossil - This Changing World (Part 1) 4. Planet Collision - Love Runs Deep (Feat. Smoking Heros) (Ibiza Mix) 5. Pretz - Chapel Stile 6. Pretz - Fooby Scooo 7. Pretz - Goodbye Ferrers 8. Roebeck - 1000 Miles

9. Roebeck - No Calming Ride 10. Will O The Wisp - Touching The Sky (Zero Cult Remix)

SPIRITUAL & MEDITATION 1. Magna Canta - Recordare 2. Makyo - Chandan 3. Mind & Body 4. Monica Ramos - Elements 5. Mysteria - In My Soul 6. Mysteria - Sky Chill 7. Spritual & Medidation Dergi 812 8. Spritual & Medidation 9. The Essence - You Are Part Of Everything 10. Traquil Sea 11. Upanishad - Shaman Winds 12. Winds Of Change

CLASSIC

1. Ludwig Van Beethoven Romance No.2 İn F 2. Maurice Ravel - Pavane Pour Une Infante Défunte, Lent 3. Max Bruch - Violin Concerto No.1 İn G Minor, Op.26, 2nd Movement. Adagio 4. Nicolai Rimsky - Korsakov - Scheherazade, Op.35; 3rd Movement. Andantino Quasi Allegretto 5. Pietro Mascagni - Cavalleria Rusticana 6. Serge Rachmaninoff - Vocalise, Op.34 No.14

7. Wolfgang Amadeus Mozart - Clarinet Concerto In A. K.622; 2nd Movement. Adagio 8. Wolfgang Amadeus Mozart - Die Zauberflöte, K.620 Die Zauberflöte, K.620 9. Wolfgang Amadeus Mozart Le Nozze Di Figaro, K.492 (The Marriage Of Figaro) 10. Wolfgang Amadeus Mozart Serenade In G

ALBÜMLER / ALBUMS Madonna Sticky & Sweet Tour Beat Goes On Medley (Feat. Kanye West) • Candy Shop Medley • Devil Wouldn’t Recognize You • Get Stupid Medley • Give It 2 Me • Human Nature • La Isla Bonita 2008 • Like A Prayer 2008 • Music 2008 • She’s Not Me • Spanish Lesson • Vogue 2008 • You Must Love Me

David Guetta / One Love I Got A Feeling • Toy Friend • Sound Of Letting Go •Sexy Bitch • Getting Over • One Love • It’s The Way You Love Me • When Love Takes Over • Memories • If We Ever • Choose • Missing You • I Wanna Go Crazy • On The Dance Floor • How Soon Is Now

Lady Gaga The Fame Monster Bad Romance • Alejandro • Monster • Speechless • Dance In The Dark • Telephone • So Happy I Could Die • Teeth

Justin Bieber My World2.0 Baby •Somebody To Love • Stuck In The Moment • Usmile • Runaway Love • Never Let You Go •Overboard • Eenie Meenie • Up • That Should Be Me

Lena Meyer My Cassette Player Satellite • My Cassette Player •

190 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Not Following •I Like To Bang My Head • My Same • Caterpillar In The Rain • Love Me • Touch A New Day • Bee • You Can’t Stop Me • Mr. Curiosity • I Just Want Your Kiss • Wonderful Dreaming

Jason Mraz We Steal Things Make It Mine • I’m Yours • Lucky • Butterfly • Live High • Love For A Child • Details In Fabric • Coyotes • Only Human • Dynamo • If It Kills Me • Beautiful Mess

Snoop Dogg Malice’n Wonderland Intro•I Wanna Rock • 2 Minute Warning • 1800 • Different Languages • Gangsta Luv • Pronto • That’s Tha Homie • Upside Down • Secrets • Pimpinain’tez • Luvdrunk •

Special • Outro

Chris Brown Graffiti I Can Transform Ya • Sing Like Me • Crawl • So Cold • What I Do • Famous Girl • Take My Time • I.Y.A • Pass Out (Ft. Eva Simons) •Wait (Ft. Trey Songz & The Game) • Lucky Me • Fallin’ Down • I’ll Go • Girlfriend

Nat King Cole Best Of Let There Be Love • When I Fall In Love • Monalisa • A Nightingale Sang In Berkeley Square • Too Young • Smile • Pretend • Nature Boy • Love Letters • Let’s Face The Music And Dance

Robin Thicke Something Else You’re My Baby • Side Step •


Magic • Ms. Harmony • Dreamworld • Loverman • Hard On My Love • The Sweetest Love • Something Else • Shadow Of Doubt • Cry No More • Tie My Hands • Everybody’s A Star • Ebb And Flow • I’m Coming Home • Magic

The Bird &The Bee Interpreting The Masters Volume 1 Atri Heard It Ontheradio • I Can’t Go For That • Rich Girl • Sara Smile • Kiss On My List • Maneater • She’s Gone • Private Eyes • One On One

Norah Jones The Fall Chasing Pirates • Event Hough • Lightasa Feather • Young Blood • I Wouldn’t Need You • Waiting • It’s Gonna Be • You’ve Ruined Me • Back To Manhattan • Stuck • December • Tell Yer Mama • Man Of The Hour

Ten Tenors Con La Orquesta De Rtve Cd1 Overture/Funiculi Funicula • Mattinata • Torna A Surriento • Besame Mucho • En Aranjuez Con Tu Amor • Moon River • What A Wonderful World • Who Wants To Live Forever • The Boxer • Amigos Para Siempre • Granada • Nessun Dorma • In My Life

Sarah Chang Kurt Masur Dresden Philharmonie Bruch Brahms Violin Concertos

Heartbreaker • Immigrant Song • Since I’ve Been Loving You • Rock And Roll • Black Dog • When The Levee Breaks • Stairway To Heaven

Diana Krall The Girl In The Other Room Stop This World • The Girl In The Other Room • Temptation Almost Blue• I’ve Changed My Address • Love Me Lıke A Man • I’m Pulling Through• Black Crow • Narrow Daylight • Abandoned Masquerade • I’m Coming Through • Departure Bay • I’ll Never Be The Same • Sometimes I Just Freak Out

Mothership Cd2 The Song Remains The Same • Over The Hills And Far Away • D’yer Mak’er • Noquarter • Trampled Underfoot • Houses Of The Holy • Kashmir • Nobody’s Fault But Mine • Achilles Last Stand • In The Evening • All My Love

Lady Antebellum Need You Now Need You Now • Our Kind Of Love • American Honey • Hello World • Perfect Day • Love This Pain • When You Got A Good Thing • Stars To Night • If I Knew Then • Lookin For A Good Time • Ready To Love Again • I Run To You

Carrie Underwood Play On

Led Zeppelin Mothership cd1

Cowboy Casanova•Quitter • Mama’s Song• Change • Undo It • Someday When I Stop Loving • You• Songs Like This• Temporary Home • This Time • Look At Me • Unapologize • What Can I Say • Play On

Good Times Bad Times • Communication Breakdown • Dazed And Confused • Babe I’m Gonna Leave You • Whole Lotta Love • Ramble On •

On Verra Demain • LaissezNous Passer • Je Suis Jaloux • Dans Ta Chambre • Dis-Moi Que

#1ingmi • #1ingmi • #1ingmi • In,D,Op • In,D,Op • In,D,Op

Dany Brillant Puerto Rico

Tu M’aimes • J’ai Envie De Vivre • Je T’aime Trop Pour T’épouser • Si C’était à Refaire... • Léah • My Way

Canım Acıyo 19-Barbaros-6.His 20-Ceynur-Aşk 21-Sertab Erener-Açık Adres 22-Kolpa-Böyle Ayrılık Olmaz 23-Soner Sarıkabadayı&Murat Boz-İki Medeni İnsan 24-Ziynet Sali-Bizde Böyle 25-Demet Akalın-Tecrübe 26-Gülşen-Bi An Gel 27-Hande Yener-Sopa 28-Ayşe Özyılmazel-Enerji 29-Nil Özalp-Acıkolik 30-Soner Sarıkabadayı-Buz

Monica Molina Best Of Abriendo Puertas • Fuera De La Ley • Tu Despedida• Como El Aire • Y De Qué Manera • Pequeño Fado • De Cal Y Arena • Oh Amores • Entre Tus Ojos Y Los Mios • Nana Para Candela • Besos Usados • Vuela • A Paso Lento • Amado • Por Haberte Conocido • Donde Sea Que Hoy Estés • Ay Amor • Amar En Tiempos Revueltos • De Tu Mano •

Buika&Chucho Valdes El Último Trago Soledad • Sombras • Las Ciudades • Cruz De Olvido • El Andariego • El Último Trago • Se Me Hizo Facil • Un Mundo Raro • Las Simples Cosas • Somos • Luz De Luna • Vamonos

YERLİ MÜZİK Turkish Music HITS 1-Özgün-Yana Yana 2-Demet Akalın-Bu Benim Partim 3-Tarkan-Sevdanın Son Vuruşu 4-Çağrı-Gücüm Yok 5-Gökhan Türkmen-Biraz

TÜRKÇE ALBÜMLER / TURKISH ALBUMS Ayrılık 6-Sıla-Bana Biraz Renk Ver 7-Demir Demirkan-Aşktan Öte 8-Pamela-Benim Farkım 9-Mustafa Ceceli-Dön 10-Ferhat Göçer-Kızım 11-Gülşen -Ezberbozan 12-Serdar Ortaç-Kara Kedi 13-Emre Aydın-Bu Yağmurlar 14-Atiye&Teoman-Kal 15-Yıldız Usmanova & YaşarSeni Severdim 16-Gripin-Durma Yağmur Durma 17-Ferhat Göçer-Üzüm 18-Nil Karaibrahimgil-Çok

Gripin M.S. 05 03 2010 • Emre Aydın - Kağıt Evler • Demet Akalın -Zirve 2010 • Mirkelam&Kargo – RRDP • Ferhat Göçer - Biz Aşkımıza Bakalım • Hepsi - Geri Dönüşüm • Pamela - Stil Zengini • Hande Yener - Hande’ye Neler Oluyor? • Feridun Düzağaç - Fd7 • Göksel - Hayat Rüya Gibi • Mor Ve Ötesi - Masumiyetin Ziyan Olmaz • Athena – Pis • Yaşar - Eski





thy.com 34 dilde yayında thy.com is online in 34 languages

ONLİNE ORTAMDA SEYAHATİNİZİ PLANLAYIN

Gideceğiniz destinasyondaki otel rezervasyonlarını yapabilirsiniz.

PLAN YOUR TRIP ONLINE You may book the hotel reservations for your destinations.

ÇEVRİMİÇİ ONLINE ONLINE İŞLEMLER İLE ZAMAN KAZANIN Online biletten check-in’e birçok işlemi thy.com’dan yapabilirsiniz.

SAVE TIME WITH THE ONLINE SERVICES You may buy your online ticket & check-in via thy. com.

BİLGİ EDİNİN

Türk Hava Yolları ile ilgili merak ettiğiniz her şey burada.

GET INFO Everything you want to know about Turkish Airlines is here.

SKYLIFE DERGİSİNİ OKUYUN Skylife dergisinin tüm içeriğine online ulaşabilirsiniz.

READ SKYLIFE MAGAZINE You can access the whole content of Skylife magazine.

MİLLERİNİZİ YÖNETİN Miles&Smiles üyeleri milleriyle ilgili her türlü işlemi online yapabilir.

MANAGE YOUR MILES Miles&Smiles members can easily manage their accounts online.

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 193


ONLINE CHECK-IN

Online Check-in işlemlerinizi uçuşunuzun kalkış saatinden 24 saat öncesinden başlayıp uçuşunuza 90 dakika kalıncaya dek gerçekleştirebilirsiniz. Online check-in is available from 24 hours to 90 minutes before the departure time of your flight.

NASIL YAPILIR? HOW TO CHECK-IN ONLINE

1

2 3

4 AVANTAJLARI NEDİR? WHAT ARE THE ADVANTAGES?

• Tüm uçuşlara ait koltukları seçebilir, • Miles&Smiles kart bilginizin sisteme • You can select your own seats for all flights. işlenmesini sağlayabilirsiniz. • You can enter your Miles&Smiles card • ‘Koltuk değiştirme’ imkânından information if it has not been recorded faydalanabilir,

• You can also use the seat change facility.

194 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

in your reservation.

• www.thy.com adresinde bulunan

‘Online İşlemler’ bölümünde işleminizi isim ve soyadı bilgilerinizin yanı sıra, elektronik bilet numaranızı ya da rezervasyon numaranızı (PNR) yazarak başlatabilirsiniz. • By using the ‘Online Services’ link from www.thy.com you can initiate your check-in online. Besides your name, you need to enter your Electronic Ticket number or Reservation Code (PNR). •Rezervasyon kaydınızdan check-in yapmak istediğiniz yolcuları seçerek oturmak istediğiniz koltukları belirleyebilirsiniz. Bu aşamada bağlantılı tüm uçuşlara check-in yapabilirsiniz. • You can select the passengers that you want to check-in online from your reservation record and then you can select your seats. You can also check in online for connected flights.

•E-posta veya cep telefonu bilginizi

girerek check-in işleminizin son durumu hakkında bilgi talep edebilirsiniz. •You can ask for information about the status of your check-in by entering your e-mail address or mobile phone number.

• Uygulamanın geçerli olduğu

istasyonlardan başlayan uçuşlarınız için biniş kartı bastıktan sonra doğrudan biniş kapısına gidebilirsiniz. (Bu işlem elektronik biletli yolcularımız için geçerlidir.) • At the airport, get your boarding cards printed out at Departures where this application is in use and then you can proceed directly to the boarding gate.(Only for the passengers with e-tickets)

• Eğer bagajınız yok ise uçuş kartınızı bastırıp doğrudan uçuş kapısına gidebilirsiniz. Bagajınız var ise size özel Online Check-in kontuarından bagaj işlemlerinizi yaptırabilirsiniz. • If you do not have any baggage you can proceed directly to the boarding gate after printing out your boarding card. If you have baggage you can complete your baggage operation from online check-in desks at the airport.


Daha fazla bilgi almak için

www.thy.com’u

ziyaret edebilirsiniz.

For further information please visit www.thy.com

SELF CHECK-IN NASIL YAPILIR? HOW TO DO SELF CHECK-IN?

1 2

• Havalimanına ulaştığınızda

Self Check-in cihazlarının ekranına dokunarak uygulamayı başlatabilirsiniz. • At the airport you can easily initiate your check-in by using our Self-Check-in kiosks.

• Tercihinize göre Miles&Smiles veya

herhangi bir banka kartınızı kullanarak ya da ad, soyad yanı sıra Rezervasyon Kodu (PNR) veya Elektronik Bilet numaranızı girerek bir sonraki adıma ilerleyebilirsiniz. (Biletini internet üzerinden kredi kartı ile alan yolcularımızın check-in yapabilmeleri için ödemeyi yaptıkları kredi kartını kullanmaları gerekmektedir.) • Based on your preference you can either use your Miles&Smiles or any credit/debit card or enter your name and surname and your Reservation Code (PNR) or Electronic Ticket number to proceed the next step. (Passengers who have purchased their tickets via the internet using a credit card need to use the same card to be able to check-in.)

3

• Uçuş bilgilerinize ulaştıktan sonra

4

• Biniş kartınızı bastırabilir ve doğrudan

listeden kendinizi ve|veya beraberinizde check-in yapmak istediğiniz yolcuları seçerek oturmak istediğiniz koltukları belirleyebilirsiniz. • After viewing your flight information, you can select your name and/or those of any accompanying passengers that you want to check-in, and then you can choose your seats.

uçuş kapısına gidebilirsiniz.

• You can then print your boarding cards and proceed directly to the boarding gate.

BAGAJINIZ VARSA... IF YOU HAVE BAGGAGE... Bagaj işlemlerinizi check-in bankolarından ya da ‘Bagaj Teslim Bankosu’ndan tamamlayabilirsiniz. You may check your baggage from check-in desks or from the ‘Baggage Drop Off’ points. 2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 195


YEMEK FOOD ÖZEL YEMEK SERVİSİ

UNUTMAYIN!

Yapılan araştırmalar, özel yemek servisinin yolcularımızın bireysel ihtiyaçlarını karşılamak anlamında son derece önemli olduğunu kanıtlamaktadır. Türk Hava Yolları A.O. yüksek kalite standartlarında üretilen özel yemek servisi ile; yolcularımıza uçaklarımızda özel misafir konumunda olduklarını hissettirmenin yanı sıra, yolculuklarının uzun süre hatırlanabilecek güzel hatıralarla dolu olmasını da amaçlamaktadır.

DBML ( DİABETİK YEMEK) Kan şekeri düzeyini belli bir seviyede tutmak zorunda olan yolcularımız için hazırlanan yemek tipidir.

yemek tipidir. Türk Hava Yolları’nın uçuşlarında sunulan tüm yemek çeşitleri MOML (Müslüman Yemeği) kuralları kapsamındadır.

• Özel Yemek talepleri uçuş rezervasyonu sırasında veya uçuştan en az 24 saat öncesinde yapılmalıdır.

FPML (MEYVE ÇEŞİTLERİNDEN

• Gıdalara karşı herhangi bir alerjik durumu olan yolcularımızdan, özel yemek siparişleri sırasında doktor raporu ile birlikte bu konunun iletilmesi talep edilmektedir.

GFML (GLUTENSİZ YEMEK) Tahıl proteinine alerjik olan yolcularımız için sunulmakta olan; buğday, arpa, yulaf ve çavdar gibi ürünlerin kesinlikle kullanılmadığı yemek tipidir.

NLML (AZ LAKTOZLU YEMEK) Süt proteinine alerjisi olan yolcularımız tarafından tercih edilen bu özel yemekte, süt ve süt ürünleri kullanılmamaktadır.

IATA üyesi olan tüm havayolları, kuruluşun belirlemiş olduğu tiplerde özel yemekleri uçaklarında sunmaktadır.

• İç hat seferlerimizde özel yemek servisi bulunmamaktadır.

• Türk Hava Yolları’nın uçuşlarında sunulan tüm yemek çeşitleri MOML (Müslüman Yemeği) kuralları kapsamındadır. AVML

(HİNT TİPİ VEJETARYEN YEMEK)

Hayvansal protein içermeyen Asya/ Hint tipi baharatlı vejeteryan yemek çeşididir. BBML (BEBEK YEMEĞI) Hazır kavanoz bebek mamaları istek üzerine uçaklarımızda sunulmaktadır. Mamalar meyveli ve sebzeli olarak 2 çeşittir. Ailelerin yanlarında kendi mamalarını getirmeleri halinde uçuş ekibimiz hazırlaması konusunda yardımcı olabilecektir.

OLUŞAN YEMEK)

Meyve çeşitlerinden oluşan yemek tipidir.

HNML (HİNT YEMEĞİ) İçeriğinde sığır eti ve yumurta kullanılmayan Hint tipi vejeteryan yemek. (Tüm Hindistan seferlerimizde YC için sunulan sıcak yemek seçenekleri arasında Hint yemeği seçeneğimiz de özel yemek siparişi verilmeksizin uçaklarımızda sunulmaktadır.) KSML (KOSHER YEMEĞİ) Tamamıyla Musevi beslenme kural ve inançları doğrultusunda hazırlanarak sunulan yemek tipleridir. LCML (DÜŞÜK KALORİLİ YEMEK) Düşük yağlı, yüksek proteinli ve şeker içeriği bakımından düşük seviyede olan yiyecekler ile hazırlanan yemek tipidir.

BLML (SİNDİRİMİ KOLAY YEMEK) Bu yemek tipi sindirim sistemi ve çiğneme problemi olan yolcularımız içindir.

LFML (AZ YAĞLI YEMEK) Hayvansal yağlar bakımından zayıf, kızartma ve yumurta içermeyen yemek tipidir.

CHML (CHILD MEAL / ÇOCUK YEMEĞİ) Görsel olarak eğlenceli bir tabak dizayn ve sunumu ile çocuklara hitap edebilecek ürünler ile hazırlanan yemek tipidir. 02-12 yaş arası çoçuk yolcularımız için önerilmektedir.

LSML (AZ TUZLU YEMEK) Minimum düzeyde sodyum/tuz içeren yemek tipidir. MOML (MÜSLÜMAN YEMEĞİ) İçeriğinde domuz ve/veya domuz ürünleri bulunmayan, üretim aşamalarında alkol kullanılmayan

Fotoğraflarda gözüken menü içeriklerindeki ürünler mevsimlere, uçulan hatlara ve kalkış saatlerine göre değişebilmektedir.

DBML (DIABETIC MEAL)

196 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

GFML (GLUTEN FREE MEAL)

CHML (CHILD MEAL)

RVML (ÇİĞ SEBZE/MEYVE YEMEĞİ) Çiğ sebze ve meyvelerden oluşan yemek tipidir. SFML(DENİZ ÜRÜNLERİI YEMEĞİ) Deniz ürünleri içeren yemek tipidir. VGML (KOYU KURALLARA BAĞLI VEJETARYEN YEMEK)

Koyu kurallara bağlı, süt ürünleri de içermeyen vejeteryen yemek tipidir. VJML (JAIN (VEJETARYEN HİNDU) YEMEĞİ)

‘Jain’ alışkanlıklarına göre hazırlanan Vejetaryen Hindu yemek tipidir. VLML (YUMURTA VE SÜT ÜRÜNÜ KULLANILABİLEN VEJETARYEN YEMEK)

Et, balık, deniz ürünleri içermemektedir. İçeriğinde süt, tereyağ, peynir vs. ürünler kullanılabilen yemek tipidir. VOML (SEBZE VE MEYVELER İLE

HAZIRLANAN VEJETARYEN YEMEK)

Sebze ve meyveler ile hazırlanan vejetaryen yemek tipidir. SPML (ÖZEL YEMEK (KUTLAMA PASTASI))

Doğum günleri, yıldönümleri gibi özel günler için sunulan kutlama pastasıdır.


SPECIAL MEAL SERVICE

Recent polls carried out show that meeting special meal requirements is of the utmost importance for customer satisfaction. By presenting special meals with the highest degree of quality and consistency, Turkish Airlines aims to make your travel a memorable one, besides making you feel like a special guest on our flights. IATA member airlines, supply the special meal types that are defined according to IATA SPML guidelines.

DON’T FORGET!

• There is no special meal

DBML (DIABETIC MEAL) For those who need to manage their blood sugar levels.

• Special meal requests have

FPML (FRUIT PLATTER MEAL)

service on our domestic flights.

to be done during your reservation to a flight or at least 24 hours in advance of your flight.

• Please advise if you have any allergies, like nut allergy etc., with a doctor’s report.

• All the meals served in Turkish Airlines can be determined as MOML (Muslim Meal).

AVML (VEGETARIAN HINDU / ASIATIC MEAL )

Spicy vegetarian combinations with limited use of dairy products. BBML (BABY MEAL ) Two types (with fruit and vegetable) of glass jar baby food will be available on request. If parents bring their own, our cabin crew would help for preparation. BLML (BLAND MEAL) For those with digestive tract, gut disorders or chewing problems. CHML (CHILD MEAL)

Contains a combination of appropriate and nicely decorated foods which appeal to children. Recomended for children aged 02-12 years.

CHML (CHILD MEAL)

Contains seasonal fresh fruits. GFML (GLUTEN INTOLERANT MEAL)

Supplied for those who are allergic to grain flour which does not contain products like wheat, barley, oat and rye. HNML (HINDU MEAL)

Vegetarian food prepared in an Indian style which does not contain beef or eggs. (We serve Hindu meal choices in our India flights for YC services.) KSML (KOSHER MEAL)

These meals are prepared to comply with Jewish dietary laws. LCML (LOW CALORIE MEAL) A low calorie diet should not contain excessive protein portions and should be low in fat and sugar. LFML (LOW FAT MEAL) High fiber meal with reduced amounts of fat. Does not contain eggs or products fried in fat. LSML (LOW SALT MEAL) Low sodium meal; prepared with ingredients that are low in salt and sodium content. MOML (MUSLIM MEAL ) Does not contain pork, and/or pork products. Also alcohol is not used in the production process. All the meals served by Turkish

Airlines can be determined as MOML. NLML (LOW LACTOSE MEAL) Generally prefered by customers who are allergic to dairy products. Does not contain dairy products or their derivatives. RVML (VEGETARIAN RAW MEAL) Contains only raw vegetables or fruits. SFML (SEA FOOD MEAL) Contains a selection of seafood. VGML (STRICT VEGETARIAN MEAL)

No dairy products.

VJML (JAIN MEAL) Hindu Vegetarian food prepared Indian style, based on Jain customs. VLML (VEGETARIAN LACTO OVO MEAL)

Does not contain meat or seafood. May contain dairy products such as milk, butter, cheese etc. VOML (VEGETARIAN ORIENTAL MEAL)

Prepared with vegetables and fruits. SPML (SPECIAL MEAL (CELEBRATION CAKE))

Cake for greetings like birthdays and honeymoons.

The contents of the meals in the photographs may be different according to the season, destination points and departure time.

SFML (SEAFOOD MEAL)

VGML (VEGETARIAN MEAL)

HNML&JNML (HINDU MEAL- JAIN MEAL)

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 197


MİSAFİRLERİMİZ OUR GUESTS BEBEKLER İÇİN • Bebek maması,

uçuşlarımızda “özel yemek” kapsamındadır. Rezervasyon sırasında ve tarifeli kalkış saatinden en az 24 saat önce; özel yemek (BBML - Bebek Maması) talebi yapmalısınız. • Cam kavanozda verilen mamalarda meyveli ve sebzeli iki seçenek bulunmaktadır. • Özel yemek talebinde bulunamayan yolcularımız için İstanbul ve Ankara çıkışlı iç hat ve tüm dış hat uçuşlarımızda, uçaklarımızda kısıtlı miktarda ekstra bebek maması bulundurulmaktadır. Talep etmek için lütfen kabin ekbimize bildiriniz. Yoğun talepten dolayı tükenmiş ise özür dileriz. • Yer numaranızı alırken, bebeğinizin olduğunu ve önde oturmanız gerektiğini hatırlatmalısınız. Kabin girişinde, sağ, sol veya orta sıra koltukların önündeki pusetleri kullanabilirsiniz. (Her uçağımızda bebek puseti mevcut değildir) • Bebeğinizin bakımı için, özel modifikasyonlu tuvaletleri kullanabilirsiniz.

INFANT PASSENGERS

• Since baby food falls into the

category of ‘special food’ on our flights, special food (Baby Food) request must be made either when making a reservation, or at least 24 hours before scheduled takeoff. • Two types of baby food, fruit and vegetable, are available in jars. • In case of failure to request in advance, a limited amount of extra baby food is available on flights originating from Istanbul and Ankara airports. Please contact our cabin crew for your request. We apologize if baby food has run out due to high demand. •You must specify that you have an infant with you at check-in so that you can be placed in the front row of seats. You can use the cribs, which can be hung on the walls at the entrance to the cabin in front of the right, left and central rows of seats (Cribs are not available for all types of flights.) • You may use the specially modified lavatories for baby care.

HASTA VE BEBEK BEKLEYEN YOLCULAR İÇİN

• Hasta yolcu için bilet

alınırken ‘Hasta Yolcu Formu’ düzenlenerek bilete iliştirilmelidir. Hasta yolcunun seyahat edebilmesi için hastalık türünü belirten ve hastalığın yolculuğa engel olmayacağına dair son 10 gün içinde alınmış doktor raporu gereklidir. • Bakıma muhtaç olan yolcu, refakatçi ile kabul edilir. • Tek bebek bekleyen yolcular, 28. haftadan-36. haftaya kadar doktorundan alınmış (son 7 gün içinde ) “Uçakla Seyahatinde Herhangi Bir Sakınca Yoktur” rapor ile uçuşa kabul edilebilir. 36 haftadan sonra ise doktor raporu olsa dahi kabul edilmez. • İki veya daha fazla bebek bekleyen yolcular, 28. haftadan- 32. haftaya kadar doktorundan son 7 gün içinde alınmış “Uçakla Seyahatinde Herhangi Bir Sakınca Yoktur” raporu ile uçuşa kabul edilebilir. 32 haftadan sonra ise doktor raporu olsa dahi kabul edilmez. • Tüm doktor raporları üzerinde raporu düzenleyen doktorun adı, soyadı, diploma numarası ve imzası bulunması zorunludur.

EVCİL HAYVANLAR İÇİN • Uçak kabininde evcil hayvan

taşıyabilmeniz için rezervasyon yaptırmalısınız. • Evcil hayvan, yolcu tarafından getirilen uygun özel bir kafes, kutu ya da çanta içerisinde kabine alınır. Standartlara uymayan muhafazalar kabul edilmez. Yolcu, evcil hayvanın geçerli bir sağlık belgesi ve aşı kağıdını yanında bulundurmalıdır. • Evcil hayvanlar kabinde oldukları süre içinde bulundukları muhafazalarından çıkartılamaz ve muhafazalar sahiplerinin oturdukları koltukların önünde kabin içindeki

198 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

SICK PASSENGERS AND EXPECTANT MOTHERS

• While purchasing the ticket,

a Sick Passenger Form must be filled and attached to the cover of the ticket. A medical clearance is obligatory and it must be dated max 10 days prior to the flight date. • Passenger whose illness is severe enough to require care cannot fly unaccompanied. • If the mother is pregnant with one baby; she is permitted to travel between 28-36 weeks of the pregnancy with the medical clearance (issuing date max 7 days) which states “Fit to travel by air carriage” by the doctor. It is not permitted to travel after 36 weeks pregnancy even with a medical clearance. • If the mother is expecting twins or more; it is permitted to travel between 28-32 weeks of the pregnancy with the medical clearance (issuing date max 7 days) which states “Fit to travel by air carriage” by the doctor. It is not permitted to travel after 32 weeks pregnancy even with a medical clearance. • The doctor’s name, surname, diploma number and signature must be shown clearly on the medical clearance.

PETS gidiş ve gelişe engel olmayacak şekilde yerleştirilir. • Yolcu kabininde taşınması mümkün olmayan evcil hayvanlar ise yolcu tarafından sağlanan ve gerekli şartlara uygun muhafazaların içinde, kargo kompartmanında taşınır. • Check-in sırasında sadece kedi ve köpek (amerikan pitbull terrier, amerikan staffordshire terrier, bull terrier, staffordshire bull terrier, japanese tosa, dogo argentino, doberman, rottweiller gibi tehlike arz eden köpekler hariç) kabul edilir.

• Reservations are required for carriage

of pets in the cabin. • Passengers may carry pets in the cabin only if they are in cages which meet airline specifications. Domestic animals flying in the passenger cabin must possess a valid and up-to-date record of health and vaccination. •While on the aircraft, pets are not allowed out of their containers, which must be placed in front of the owner’s seat so as not to obstruct movement within the cabin.

•Pets, which cannot be carried in the

cabin, can be carried in the hold in appropriate containers supplied by their owners. • Only cats and dogs (except American pitbull terrier, American Staffordshire terrier, bull terrier, Staffordshire bull terrier, Japanese tosa, dogo argentino, doberman, rottweiller etc type of fighting dogs) are allowed on Turkish Airlines flights.


GÖÇMEN YÖNETMELİĞİ IMMIGRATION REGULATIONS ABD’ye uçakla giden bütün yolcuların (ya da her aileyi temsilen yalnızca bir kişinin) Gümrük Deklare Formu doldurması gerekmektedir. ABD vatandaşları, yeşil kart sahipleri, Kanada vatandaşları ya da yeni göçmenlerin dışında, geçerli bir ABD vizesine sahip ve son varış noktası ABD ya da ABD’nin dışındaki bir ülkeye transit olan yolcuların beyaz renkli I-94 formunu doldurması zorunludur. Aşağıda adı geçen ülkelerden birine ait bir pasaportla giriş yapıyorsanız ya da ABD vizesi olmadan (vize muafiyet programı altında) transit yolcu gibi konaklıyorsanız yeşil renkli I-94W formunu doldurulmanız gerekmektedir. Ülkeler: Andorra, Avustralya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Almanya, Büyük Britanya, İzlanda, İtalya, Japonya, Liechtenstein, Lüksemburg, Monako, Hollanda, Yeni Zelanda,Norveç, San Marino, İspanya, İsveç ve İsviçre.

If you are flying to the United States, please note that all passengers (or one passenger per family) must complete a Customs Declaration Form. Apart from US citizens, greencard holders, Canadian citizens and new immigrants, all passengers travelling to the United States, whether as their final destination or in transit to another country, are obliged to fill out the white I-94 form. The green I-94W form must be completed if you hold a passport from one of the countries below or if you are making an intermediate stop in U.S as a transit passenger without a U.S. visa under the visa waiver program. Countries: Andorra, Australia, Austria, Belgium, Denmark, Finland, France, Germany, Great Britain, Iceland, Italy, Japan, Liechtestein, Luxembourg, Monaco, Netherlands, New Zealand, Norway, San Marino, Spain, Sweden or Switzerland.

N


B 777-300 ER Uçak adedi • Number of aircraft: 4 Azami kalkış ağırlığı Maximum take off weight: 351.534 kg (TC-JJA,JJB,-JJC), 337.926 kg (TC-JJD) Kanat açıklığı • Wing span: 64.80 m Gövde uzunluğu • Length: 73.90 m Yerden yüksekliği • Height: 18.75 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 900 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 312 Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 33, 34 (EC); 49 (BC) ; 90 FC Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 43.100 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 14.685 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 57.784 kg|201.6 m3

A 340-311|313 Uçak adedi • Number of aircraft: 9 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 257.000 kg (A 340-311), 275.000 kg (A340-313) Kanat açıklığı • Wing span: 60.30 m Gövde uzunluğu • Length: 63.69 m Yerden yüksekliği • Height: 16.85 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 890 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 270 (TC-JIJ , TC-JIK 278 yolcu) Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 33,34(EC);60 (BC) (TC-JIJ , TC-JIK 71-73 inch) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 41.100 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 11.952 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 44.836 kg|152.80 m3

A 330-203 Uçak adedi • Number of aircraft: 7 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 233.000 kg Kanat açıklığı • Wing span: 60.30 m Gövde uzunluğu • Length: 58.80 m Yerden yüksekliği • Height: 17.40 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 890 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 250 (TC-JNA-...-JNE), 281 (TC-JNF,-JNG) Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 32, 33 (EC); 55, 61 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 41.000 ft Azami menzil • Maximum passenger range:10.371 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 37.528 kg|105.95 m3

A321-231|211 Uçak adedi • Number of aircraft: 21 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 89.000 kg Kanat açıklığı • Wing span: 34.09 m Gövde uzunluğu • Length: 44.51 m Yerden yüksekliği • Height: 11.76 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 835|844 km|h

200 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 178/181/194/195/196/210 Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30, 31, 32 (EC); 33, 34, 36, 48 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 39.000 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 2.250|3.200 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 12.837-11.548 kg/58-46.49 m3


B 737-800 Uçak adedi • Number of aircraft: 42 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 79.015 kg Kanat açıklığı • Wing span: 34.31 m|35.78 m Gövde uzunluğu • Length: 39.47 m Yerden yüksekliği • Height: 12.55 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 858 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 165 (TC-JFC-...-JGF, TCJGJ...-JGP,TC-JGY...-JHF), 155 (TC-JGG...-JGI, TC-JGR...-JGV) Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30 (EC); 31 (EC); 35, 38 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 41.000 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 4.755 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 8.408 kg|45.05 m3

B 737-700 Uçak adedi • Number of aircraft: 4 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 61.998 kg Kanat açıklığı • Wing span: 35.80 m Gövde uzunluğu • Length: 33.60 m Yerden yüksekliği • Height: 12.55 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 858 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 149 Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 41.000 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 4.648 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 4178 kg | 27.30 m3

A 320-232 Uçak adedi • Number of aircraft:: 25 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 73.500|77.000 kg Kanat açıklığı • Wing span: 33.91 m|34.09 m Gövde uzunluğu • Length: 37.57 m Yerden yüksekliği • Height: 11. 76 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 858 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 159/162/167 Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30, 31 (EC); 32, 33 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 39.000|39.800 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 2.963|3.350 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 9.435 kg|37.06 m3

B 737-400 Uçak adedi • Number of aircraft: 3 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight 68.038|65.090|64.637 kg Kanat açıklığı • Wing span: 28.90 m Gövde uzunluğu • Length: 36.40 m Yerden yüksekliği • Height: 11.13 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 797 km|h Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 150

Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30, 31, 32 (EC); 34 (B C) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 37.000 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 3.350 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 7.491 kg|39.22 m3

A 319-132 Uçak adedi • Number of aircraft: 5 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight 70.000 kg Kanat açıklığı • Wing span: 34.10 m Gövde uzunluğu • Length: 33.84 m Yerden yüksekliği • Height: 11.76 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 844 km|h

Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 132 Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30 (EC); 37 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 39.800 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 3.704 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 6.786 kg

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 201


Kazandığınız miller bu sayfada The miles you have earned are on this page

UÇUŞ BİLGİLERİ FLIGHT INFO İstanbul’dan | From Istanbul ABU DABI | ABU DHABI AUH ADDIS ABABA ADD AKRA | ACCRA ACC ALMATY ALA AMMAN AMM AMSTERDAM AMS ASTANA TSE AŞKABAD | ASHGABAD ASB ATİNA | ATHENS ATH BAĞDAT | BAGHDAD (BGW) BAHRAIN BAH BAKÜ | BAKU GYD (BAK) BANGKOK BKK BARCELONA BCN BASEL BSL BATUM BUS BELGRAD | BELGRADE BEG BERLIN TXL BEYRUT | BEIRUT BEY BIRMINGHAM BHX BİNGAZİ BEN BİŞKEK | BISHKEK FRU BRÜKSEL | BRUSSELS BRU BOLONYA | BOLOGNO BLQ BUDAPEŞTE | BUDAPEST BUD BÜKREŞ | BUCHAREST OTP (BUH) CAKARTA | JAKARTA CGK CAPE TOWN CPT CENEVRE | GENEVA GVA CEZAYİR | ALGIERS ALG CIDDE | JEDDAH JED DAKAR | DAKKAR DKR DARÜSSELAM | DAR ES SALAAM DAR DİNYEPER | DNEPROPETROVSK DNK DOHA DOH DONETSK DOK DUBAI DXB DUBLIN DUB DUŞANBE | DUSHANBE DYU DÜSSELDORF DUS ENTEBBE EBB EKATERINBURG SVX FRANKFURT FRA GOTEBORG GOT HALEP|ALEPPO ALP HAMBURG HAM HANNOVER HAJ HARTUM | KHARTOUM KRT HELSINKI HEL HONG KONG HKG İSKENDERIYE | ALEXANDRIA ALY JOHANNESBURG JNB KAHİRE | CAIRO CAI KARAÇİ | KARACHI KHI KAZABLANKA|CASABLANCA CMN (CAS) KAZAN KZN KOPENHAG | COPENHAGEN CPH KİŞİNEV | CHISINAU KIV KİEV KBP (IEV) KÖLN | COLOGNE CGN KUVEYT KWI LAGOS LOS LEFKOŞA ECN LİZBON | LISBON LIS LONDRA | LONDON LON (LHR) LJUBLJANA LJU LVIV LWO LYON LYS MADRID MAD MANCHESTER MAN

Km 3246 3935 5133 4145 1528 2356 3902 2636 580 1890 2787 1845 7819 2278 1963 1122 893 1858 1046 2750 1395 4047 2228 1565 1189 576 9816 9185 1952 2471 2584 5480 5571 1009 3122 1150 3274 3033 3587 2182 4687 3035 1909 2389 993 2180 2061 2963 2292 9078 1231 7920 1293 4210 3469 2252 2109 724 1109 2146 2632 4852 837 3484 2580 1337 1149 2174 2821 2785

M&S Miles 1867 2294 3105 2439 754 1373 2128 1582 500 995 1607 1108 4647 1387 1144 654 507 1076 614 1645 782 2328 1347 934 652 500 5897 5427 1189 1405 1477 3318 3378 596 1698 657 1870 1832 2116 1267 2840 1791 1158 1398 561 1236 1198 1771 1347 4977 872 4637 764 2459 2057 1374 1249 500 656 1240 1349 2849 500 2003 1552 804 955 1233 1687 1674

Antalya’dan | From Antalya STOCKHOLM ARN DUSSELDORF DUS PARİS CDG MOSKOVA SVO MİLANO MXP

Km 2831 2626 2872 2296 2307

M&S Miles 1529 1418 1551 1240 1246

Dergimizin bu sayfasında yayımlanan km değerleri, uçağın uçtuğu irtifada takip ettiği rotanın yer üzerindeki iz düşümünün ölçülen mesafesidir.

The distance in kilometres in the table on this page is the projected distance on the ground for the route flown by the aircraft.

İstanbul’dan | From Istanbul MEDİNE | MEDINA MED MEŞHED | MASHAD MHD MİLANO | MILAN MXP (MIL) MINSK MSQ MOSKOVA | MOSCOW SVO (MOW) MUMBAI BOM MUSKAT | MUSCAT MCT MÜNİH | MUNICH MUC NEW YORK JFK (NYC) NAIROBI NBO NICE NCE NÜRNBERG | NUREMBERG NUE ODESSA ODS OSAKA KIX OSLO OSL PARIS CDG PEKİN | BEIJING BJS PODGORİCA TGD PRAG | PRAGUE PRG PRİŞTİNA | PRISTINA PRN RIGA RIX RIYAD | RIYADH RUH ROMA | ROME (FIUMICINO) FCO ROSTOV ROV SAN’A SAH SAO-PAULO SAO SARAYBOSNA | SARAJEVO SJJ SEUL | SEOUL ICN (SEL) SIMFEROPOL SIP SİNGAPUR | SINGAPORE SIN SOÇİ | SOCHİ AER SOFYA | SOFIA SOF ST. PETERSBURG LED STOCKHOLM ARN (STO) STUTTGART STR ŞAM | DAMASCUS DAM ŞANGAY | SHANGHAI PVG ŞİKAGO | CHICAGO ORD (CHI) ŞİRAZ | SHIRAZ SYZ TAHRAN | TEHRAN IKA TAŞKENT | TASHKENT TAS TEBRİZ | TABRIZ TBZ TEL AVIV TLV TİFLİS | TBILISI TBS TİRAN | TIRANA TIA TOKYO NRT (TYO) TORONTO YYZ TRABLUS | TRIPOLI TIP TUNUS | TUNIS TUN UFA UFA ÜSKÜP | SKOPJE SKP VARŞOVA | WARSAW WAW VENEDİK | VENICE VCE VİYANA | VIENNA VIE YENİ DELHİ | NEW DELHI DEL ZAGREB ZAG ZÜRİH | ZURICH ZRH İstanbul’dan | From Istanbul (Sabiha Gökçen Airport) BRUKSEL BRU MÜNİH | MUNICH MUC İzmir ‘den From İzmir DUSSELDORF DUS FRANKFURT FRA PARIS CDG

Uçaklarımızın içindeki monitörlerde görülen rakam ise, uçağın havada katettiği mesafedir.

Km 2399 2806 1735 1561 1932 5014 3531 1637 8575 4884 1983 1733 663 10536 2734 2358 7690 961 1613 860 1866 2602 1489 1379 3550 10905 1461 8708 659 9172 973 574 2253 2408 1830 1193 8566 9204 2652 2165 3517 1552 1261 1439 872 10149 8597 1941 1796 2619 704 1446 1510 1356 4841 1198 1830

M&S Miles 1297 1728 1034 893 1091 2995 2099 978 5009 2962 1117 1042 500 5652 1522 1392 4395 695 943 500 1124 1523 852 696 1992 6610 569 5198 500 5386 583 500 1304 1369 1095 672 4999 5477 1617 1270 2090 948 701 832 500 5755 5115 1027 1038 1553 500 858 885 779 2834 720 1096

Km

M&S Miles

2326 1731 Km 2292 2483 2066

1347 978 M&S Miles 1320 1205 1413

The figure shown on the cabin monitors give the actual distance flown by the aircraft through the air, including adjustments of direction to compensate for wind, and other weather conditions.

İstanbul’dan | From Istanbul (Atatürk Airport) ADANA ADA ADIYAMAN ADF ANKARA ESB ANTALYA AYT BATMAN BAL BODRUM | MİLAS BJV ÇANAKKALE CKZ DALAMAN DLM DENİZLİ DNZ DİYARBAKIR DIY ELAZIĞ EZS ERZİNCAN ERC ERZURUM ERZ ESKİŞEHİR AOE GAZİANTEP GZT HATAY HTY ISPARTA ISE İZMİR ADB KAHRAMANMARAŞ KCM KARS KSY KAYSERİ ASR KONYA KYA MALATYA MLX MARDİN MQM MERZİFON MZH MUŞ MSR NEVŞEHİR NAV SAMSUN SZF SİNOP SIC SİVAS VAS ŞANLIURFA GNY TRABZON TZX UŞAK USQ VAN VAN Ankara’dan | From Ankara (Esenboğa Airport) İSTANBUL İST SABİHA GÖKÇEN SAW İstanbul’dan | From Istanbul (Sabiha Gökçen Airport) ADANA ADA ANKARA ESB ANTALYA AYT İZMİR ADB BODRUM BJV GAZİANTEP GZT ŞANLIURFA GNY DALAMAN DLM Ankara’dan | From Ankara (Esenboğa Airport) MÜNİH | MUNICH MUC PARIS CDG

Türk Hava Yolları Özel Yolcu Programı Miles&Smiles’da uygulanan mil değerleri ise, Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı’nın (IATA) yayımlamış olduğu rakamlar olup yukarıdaki tabloda belirtilmiştir.

Km

M&S Miles

824 955 459 535 1144 526 267 648 461 1087 961 987 1091 305 983 959 463 419 874 1265 696 530 861 1140 610 1168 635 698 543 734 1072 974 424 1304 Km

443 562 250 301 690 265 250 296 250 642 579 571 653 250 540 487 250 250 495 747 389 288 523 684 344 684 340 393 320 436 601 572 250 789 M&S Miles

467 402 Km

250 250 M&S Miles

780 402 489 431 555 998 902 564 Km

443 250 301 250 265 540 601 296 M&S Miles

2000 2724

1189 1611

The miles used by Turkish Airline’s Frequent Flyer Programme Miles&Smiles are those published by the International Air Transport Association (IATA) and therefore they are noted in the very right column of the table above.

* Gümrük uygulaması olan istasyonlarımız; İstanbul (IST), Ankara (ESB), İzmir (ADB), Antalya (AYT), Adana (ADA), Trabzon (TZX), Gaziantep (GZT), Dalaman (DLM), Bodrum (BJV), Samsun (SZF), Konya (KYA), Kayseri (ASR), Denizli (DNZ), Nevşehir (NAV), Hatay (HTY)‘dır. * Customs; Istanbul (IST), Ankara (ESB), Izmir (ADB), Antalya (AYT), Adana (ADA), Trabzon (TZX), Gaziantep (GZT), Dalaman (DLM), Bodrum (BJV), Samsun (SZF), Konya (KYA), Kayseri (ASR), Denizli (DNZ), 202 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010 Nevşehir (NAV), Hatay (HTY).


BAGAJ LUGGAGE • Seyahat ettiğiniz

havayolu şirketinden bagajınızı nereye kadar etiketleyeceğini ve kaç kiloya kadar taşıma hakkınız olduğunu öğrenip biletinizden kontrol ediniz.

• Please check destination to

which your baggage should be labelled and the weight limit marked on your ticket.

• THY’nda kabine

alabileceğiniz el bagajları standart boyut ve ağırlığı 23x40 x55 cm ve 8 kg’dır.

• Turkish Airlines allows one piece of cabin baggage measuring 23x40x55 cm and weighting a maximum of 8 kg.

• Bagajınıza kişisel

bilgilerinizi içeren isim adres etiketini mutlaka takınız. Etiketleri bankolarımızdan temin edebilirsiniz.

• Every piece of your baggage

should be labelled with your name, telephone number and destination adress. Tags are available from our check-in desks.

• Bagajlarınızın teslim

işlemini adınıza yaptırınız ve etiketlerinizi kontrol ediniz. Bagajınızı başka yolcu adına kaydettirirseniz, kayıp veya hasarda tarafınıza tazminat ödenmesi mümkün olmaz.

• Present your baggage in your

own name, and check the information on the baggage receipts given to you. If your baggage is registered in the name of another passenger, you will not be able to claim for lost or damaged baggage.

• Uçağa binmeden bagaj

gösterme uygulaması varsa bagajınızı görevlilere

gösteriniz.

• You may be required to

identify your baggage before boarding. Please point out each piece of your baggage to the staff member on duty.

• Serbest bagaj taşıma

hakkı uçuş ve bilete göre değişmekte olup taşıma hakkınızı aştığınız takdirde fazla bagaj ücreti ödemeniz gerektiğini unutmayınız.

• Free Baggage Allowance

differs according to flight and ticket. If your baggage exceeds the weight allowance, remember that you will be liable to pay additional charges.

• First Class 60 kg

Business Class 30 kg Economy Class 20 kg Business Class (Amerika ve Kanada uçuşlarında): Maksimum iki adet (bir adet 32 kg.) / Economy Class (Amerika ve Kanada uçuşlarında): Maksimum iki adet (bir adet 23 kg). Business Class için her bir parçanın üç boyutu toplamının maksimum 158 cm, Economy Class için iki parçanın üç boyutu toplamının maksimum 273 cm yi geçmemesi gerekmektedir. 32 kg’ı aşan bagajlar hiç bir şekilde check-in işlemi esnasında kabul edilmemektedir. Bagaj/ bagajlarınızın taşıma esnasında fazla doluluktan dolayı zarar görmemesi için genişlik sınırlarını ve ağırlık taşıma kapasitesini zorlamayınız.

32 kg) Economy Class (For USA and Canada flights): two pieces max. (Each piece 23 kg) For Business Class sum of the three dimensions of each piece is maximum 158 cm. For Economy Class sum of the three dimensions of two pieces is maximum 273 cm. Baggage exceeding 32 kg. will not be accepted

in Turkish Airlines flights. Do not overfill your suitcases and bags beyond their weight or volume capacity. This can lead to the handle breaking and other damage to your baggage.

• Knives, pen-knives, nail

scissors, cigarette lighters and other cutting, piercing and explosive items are not allowed in the cabin for security reasons.

• Kesici, delici ve patlayıcı

eşyaların kabinde bulunması güvenlik açısından sakıncalıdır, lütfen yanınızda bulundurmayınız

Bagajınız kaybolursa | hasar görürse… If your baggage is lost | damaged… • Varışınızda teslim alamadığınız

bagajınız ve anında fark edebileceğiniz türden hasarlarınız için, havalimanını terk etmeden önce Kayıp ve Bulunan Eşya Ofisine yapacağınız başvuruda biletinizi, bagaj etiketinizi, kimliğinizi ibraz ediniz.

• Anında fark edemediğiniz hasar

ve eksiklikler içinse 7 günde ilgili havayoluna müracaat ediniz.

•Bagajınız 5 gün içinde bulunamadığı

takdirde bagaj talep formunuz, orijinal biletiniz, bagaj etiket(leriniz, -varsa- fazla bagaj biletiniz ve kimlik belgeniz ile birlikte en yakın THY ofisine veya Bagaj Aksaklıkları Takip Merkezi Müdürlüğü’ne müracaat ediniz.

• In the case of luggage that does not arrive

at your destination, or that arrives with immediately apparent damage, present your your ticket, baggage claim check and ID to the Lost and Found Office before leaving the airport.

• With damage that only becomes apparent

later, contact the airline in question within seven days of your travel date.

• Should your baggage not be traced within

5 days, please apply to the nearest Turkish Airlines office or Baggage Tracing Center with your Property Irregularity Report, original ticket, original baggage receipt(s), excess baggage receipt (if any) and a valid identification document.

İrtibat Bilgileri: Contact Information: Tel: +90 212 444 0 849 Fax: +90 212 465 23 87 Email: bat@thy.com Web: www.thy.com

. First Class 60 kg / Business Class 30 kg / Economy Class 20 kg / Business Class (For USA and Canada flights): two pieces max. (Each piece

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 203


KARGO CARGO TURKISH CARGO İŞİNİZİ DÜNYAYA TAŞIR

Deneyim, özen ve teknik bilgi donanımı ile Turkish Cargo, canlı hayvandan tekstile, değerli kargodan tehlikeli maddelere, bozulabilir kargodan yüksek teknoloji ürünlerine ve küçük paketlerinize kadar her türlü kargonuzun yüksek servis kalitesi ile taşınmasını sağlar..

DÜNYANIN HER YERİNE KARGO TAŞIDIĞIMIZI BİLİYOR MUSUNUZ?

Dünyanın beş kıtasına yayılmış istasyonları ile Turkish Cargo servis ağı çok geniştir. Entegre olmuş uçuş ve kamyon ağımız ile 160’dan fazla noktaya ulaşmakta ve böylelikle siz müşterilerimize uluslararası networkler içinde en

genişlerinden birisini sunmaktayız. Yolcu uçaklarının kargo kompartımanında sefer yaptığımız tüm uçuş noktalarının yanı sıra 36 ton kapasiteli dört adet A310–304 kargo uçağı ile kargo hizmeti sunan Turkish Cargo, tarifeli kargo seferleri düzenlediği Frankfurt, Maastricht, Londra, Tel Aviv, Şam, Almaata, Delhi, Paris, Zürih, Köln, Tiflis, Dubai, Cezayir, Milano, Amman, Casablanca, Madrid, Priştine, Kahire, Beyrut, Tiran ve Trablusgarp noktalarına sizlerden gelen talepler doğrultusunda yeni noktalar ekleyecektir. Uzun menzilli kargo seferlerine ilki Eylül 2010 ve ikincisi Mart 2011 tarihlerinde olmak üzere iki adet A330200F’in filoya katılması ile başlanacaktır. -İsteğiniz üzerine dünyanın her noktasına özel charter seferleri düzenlenebilir.

Turkish Cargo İletişim Turkish Cargo Contacts İstanbul Kargo (+90) 212 465 22 22 Ankara (+90) 312 398 03 52-285 İzmir (+90) 232 274 23 00 Adana (+90) 322 432 77 12 Sabiha Gökçen Havaalanı / Airport: (+90) 216 58802095855934- 5855935

GLOBALIZE YOUR BUSINESS WITH TURKISH CARGO

Experience, care and knowhow enable TURKISH CARGO to correctly transport every type of cargo ranging from small packages to livestock, textile products, valuables, dangerous goods, perishables and hi-tech products.

DO YOU KNOW THAT WE CARRY CARGO ALL AROUND THE WORLD?

With stations spanning 5 continents, TURKISH CARGO service has a widespread network. Our integrated flight and trucking network, we cover more than 160 destinations, and providing you one of the largest international route network. Besides all network points where passenger flights are in operation, Turkish Cargo offers scheduled flights to

following 22 destinations with its 4 a310-304 freighter: Beirut, Cairo, Dubai, Cologne, Tbilisi, Damascus, Amman, Tel aviv, Almaty, New delhi, Frankfurt, Maastricht, Zurich, Paris, Madrid, Pristina, Milan, Algeria, Tripoli, Casablanca, Tiran, London. Additional freighter destinations will be added to our network upon your requests. The long-haul freighter services will be launched with the introduction of 2 A330-200F, first in September 2010, and the latter in March 2011 . -Special charter flights for any place in the world can also be arranged upon your request . For detailed information: (+90)2124652467 or (+90)2124636363/53115807 cargocharter@thy.com

Bilgi için; (+90)2124652467 (+90)2124636363/53115807 cargocharter@thy.com

BİLİYOR MUSUNUZ ? DID YOU KNOW? Turkish CARGO tüm yurtiçi noktalara iç hat kargo taşıması yapmaktadır. Tüm şahıslar aracısız olarak iç hat kargolarını Turkish CARGO’nun ilgili havalimanı ofislerine başvurarak uçuş ağındaki tüm iç hat noktalarına gönderebilirler. Kargolarınızı web sitemiz üzerinden sürekli takip edebilirsiniz: www.tkcargo.com

Turkish Cargo offers cargo services for all domestic points. All persons can send their cargo or personal goods to every domestic points by applying Turkish CARGO related airport offices without a need of any intermediaries. You may track your cargo over internet anytime : www. tkcargo.com

Bilgi için ayrıca ALO Kargo servisimizi 7/24 arayabilirsiniz: (+90) 212 465 25 25

You may call our Alo Cargo Service 24/7 for information. (+90) 212 465 25 25

204 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010

Nasıl Kargo Gönderirim? Lütfen, gönderinizi yapacağınız ülkedeki kargo satış ofislerimiz ile irtibata geçiniz. Türkiye’den kargo göndermek isterseniz, ilgili IATA üyesi acenteler ile temasa geçebilirsiniz. Web sitemizde ilgili iletişim detaylarını bulabilirsiniz. Daha fazla bilgi için aşağıda verilen telefon numaralarını arayabilirsiniz: (+90) 212 4636363-/ 5303- 5808- 5828- 5824- 5825

How Do I Send Cargo? Please contact with our cargo sales offices in country from which you are sending cargo. If you want to send cargo from Turkey, you may consult IATA member cargo agents in Turkey. You can find the detailed lists in our web site www.tkcargo.com You can contact with following phone numbers for more information (+90) 212 4636363-/ 5303- 5808- 5828- 5824- 5825


THY uçuşlarında henüz “UÇUŞ MODU” uygulaması bulunmadığından lütfen cep telefonlarınızı uçakta kapalı tutunuz. Since FLIGHT MODE isn’t available on board, please keep your cellphones off.

GÜVENLİK SECURITY

LÜTFEN KAPALI TUTUNUZ!

ÜZERİNİZDE VEYA EL BAGAJINDA TAŞIMAYINIZ!

Uçak içerisinde, inişte, kalkışta ve tüm uçuş boyunca kullanılması, ayrıca açık bırakılması yasak cihazlar.

Çakı, bıçak, tornavida, iğne, jilet gibi tüm kesici ve delici aletler yasaktır.

PLEASE TURN OFF!

DON’T CARRY IN YOUR CABIN BAGGAGE

Equipment which it is forbidden to use or turn on during take off or landing, and throughout the flight.

All kinds of cutting equipments such as jack-knife, knife, screwdriver, needle and razor are forbidden.

BAVULUNUZDA | EL BAGAJINIZDA RİSK TAŞIMAYIN!

ABD SEFERLERİNDE Çakmak, kibrit vb. tutuşturucuları üzerinizde, el bagajınızda ve bavulunuzda taşımanız kesinlikle yasaktır.

Parfüm gibi alkollu sıvılar, boya ve tiner gibi yanıcı her türlü maddeyi yanınıza almayınız.

FOR U.S. FLIGHTS

DON’T TAKE ANY RISK WITH YOU

It’s forbidden to carry lighters and matches on your person, in your cabin and checked baggage.

Don’t take any kind off flammables materials such as parfumes, paint and thinner

• Tüm uçuş boyunca

kullanılması sakıncalı ve yasak olan cihazlar: Radyo ve telsiz vericileri, uzaktan kumandalı oyuncaklar ve elektromanyetik dalga yayan tüm aletler.

•Duty-free mağazalarından

veya uçuş esnasında satın alınan sıvı maddelerin kapalı, özel poşetlerin içerisinde faturası ile birlikte taşınması gerekmektedir. Lütfen seyahatinizin son noktasına kadar kapalı poşetleri açmayınız. Aksi takdirde güvenlik kontrol noktalarında poşetin içeriğine el konulabilir.

• The operation of the following

items is forbidden during the entire flight: Radio and TV transmitter, walky talkies, remote controlled toys and any other electronic equipment transmitting electromagnetic waves.

•All tax-free liquid items

purchased at the airport DutyFree Shops or on board must be in sealed, special plastic bag with the receipt. Please do not open the sealed bag until the final destination. Otherwise the content of bag maybe seized at security check point.

• Türk Hava Yolları şirket

• According to Turkish Airlines

•Türk Hava Yolları şirket

• According to Turkish Airlines

• Uçuş emniyeti için inişte,

• Using the following items

kuralları gereği, B/C tuvaletleri ve elbise dolapları yalnız B/C yolcularımızın kullanımı içindir. kuralları gereği, uçak içerisinde yolcuların yanlarında taşıdıkları alkollü içeceklerin tüketilmesine izin verilmemektedir.

kalkışta ve kemer ikaz ışıkları yanarken kullanılması sakıncalı ve yasak olan cihazlar: Mp3 çalar, elektronik oyunlar, taşınabilir bilgisayar, disk çalar, radyo ve televizyon alıcıları, taşınabilir video aletleri, DVD, VCD ve benzeri batarya ile çalışan elektronik ve elektrikli aletler.

company rules, B/C restrooms and coatrooms are only for the use of B/C passengers.

company rules, passengers are not permitted to consume their own alchoholic beverages.

is forbidden during take off, landing and when the seat belt sign is on: Mp3 players, electronic games, portable computers, compact disc players, radio and TV receivers, portable video equipment, DVD, VCD or similar battery powered electrical and electronic equipment.

Eğer AB ülkelerinde ya da ABD aktarmalı bir uçuşunuz var ise önceden satın alınmış olan dutyfree ürünlerinin (100 ml’yi aşan) kilitli poşetlerin içerisinde dahi olsa el bagajı olarak taşınmasına izin verilmemektedir. If you have any flight transfer in EU countries or in United States, all dutyfree liquid items (over 100 ml) which have already purchased in sealed bags are not allowed to carry as hand luggage.

Tüm uçuş boyunca, lütfen sigara, pipo, puro vb. tütün mamullerini içmeyiniz. Please refrain from smoking cigarettes, pipes and cigars during the flight.

2010 SEPTEMBER | EYLÜL | SKYLIFE 205




208 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2010




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.