SAYI / (224$ 317 ARALIK 2009 / #$"$,!$1 + !Ê+Ê12Ê-Ê9 8.41 ".,/+(,$-3 18 "./8
2NÈ@M !@Ë *TAADKDQHM ÊDGQH ,.2*.5 City of Onion Domes: MOSCOW
12/09
1 ONQS@I ' +4* !É+&É-$1 (MSDQUHDV ' +4* !É+&É-$1 ÉRS@MATK TM #DÈHËDM 8 Y 3./' -$ (RS@MATK R "G@MFHMF %@BD 3./' -$ ,NC@M M 8DMH ,DQJDYH É23 -!4+ LT (R (23 -!4+ 3GD 6NQKC R -DV %@RGHNM "@OHS@K 2T #@LK@R M M ÉYHMCD 3.1.2+ 1 +HED HM @ #QNO NE 6@SDQ 3'$ 3 4142 ,.4-3 (-2
Ê23 -!4+ 4- 8(++(* +Ê, -(
THEODOSIUS
(23 -!4+ 2 8$ 1ˈ.+# ' 1!.1
SKY_LIFE_C.FH11 11/20/09 11:36 AM Page 1 C
M
Y
CM
M
C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
SAYI / ISSUE 317 ARALIK 2009 / DECEMBER 2009
ALABİLİRSİNİZ / YOUR COMPLIMENTARY COPY
Soğan Başı Kubbelerin Şehri: MOSKOVA City of Onion Domes MOSCOW
12/09
Röportaj: HALUK BİLGİNER Interview: HALUK BİLGİNER İstanbul’un Değişen Yüzü: TOPHANE Istanbul’s changing face: TOPHANE Modanın Yeni Merkezi İSTANBUL mu? Is ISTANBUL The World’s New Fashion Capital? Su Damlasının İzinde TOROSLAR Life in a Drop of Water THE TAURUS MOUNTAINS
İSTANBUL’UN 1,600 YILLIK LİMANI
THEODOSIUS
ISTANBUL’S 1,600 YEAROLD HARBOR
ARALIK DECEMBER
CITYSCOPE 17
YENİ SANAT GÜZERGÂHI: İSTANBUL A NEW ADDRESS FOR ART: ISTANBUL
20
KÜLTÜRLER SİNEMA KAVŞAĞINDA CULTURES AT THE CINEMATIC CROSSROAD
20
22
1001 BELGESEL ÖYKÜLERİ 1001 DOCUMENTARIES
23
GÜZEL DE, NE İŞE YARAYACAK? BEAUTIFUL, BUT DOES IT WORK?
26
ANKARA’NIN TARİHİNE YOLCULUK A JOURNEY THROUGH HISTORIC ANKARA
28
28
NAM-I DİĞER AŞK IN OTHER WORDS, LOVE
30
YOKSA BU SON ALBÜM MÜ? COULD THIS BE THE LAST ALBUM?
32
30
KIŞIN SICAK KONSERLERİ WARM WINTER CONCERTS
36 DARISI TÜM
KENTLERİN BAŞINA IZMIR CULTURE WORKSHOP: SETTING AN EXAMPLE
38 BERLİN’DE ÜÇLÜ RESMİ GEÇİT THREE EXHIBITIONS IN BERLIN
46
36
KIŞ GECELERİNİ ISITAN SAHLEP WARMS THE WINTER NIGHTS
70
YAVAŞLIĞIN KEYFİ ESKİŞEHİR
Yüzyıllar öncesinden geliyordu onun yavaşlığı. Yunus Emre’den beri, en çok onun ‘nefes’leri kadar sesi vardı şehrin. Ama hep yavaş, dipten, usulca ve neredeyse sessizliğin sesi gibi. Şiir gibi eski bir şehir. Lirik şehir, Eskişehir… KAPAK FOTOĞRAFI: HAMİT YALÇIN, ESKİŞEHİR
THE SOUNDS OF SILENCE
Its laid back atmosphere goes back centuries. Since the time of Yunus Emre the city has found its voice in his verses. Soft, slow, from deep down inside, almost like the sound of silence. A lyrical city like a poem, an old city like its name, Eskişehir (‘oldcity’). COVER PHOTO: HAMIT YALÇIN, ESKIŞEHİR
4 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
icindekiler_alternatif.indd 2
11/25/09 8:11 PM
VF_MBLMDM_SLIFE_215X275.fh11 11/20/09 3:53 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
ARALIK DECEMBER 09 58
SOĞAN BAŞI KUBBELERİN ŞEHRİ MOSKOVA CITY OF ONION DOMES: MOSCOW
58
84
106
İSTANBUL’UN DEĞİŞEN YÜZÜ: TOPHANE ISTANBUL’S CHANGING FACE
98
KİLİT SORU: BİR İNSAN BU DURUMDA NE YAPAR? HALUK BİLGİNER THE KEY QUESTION: WHAT WOULD ONE DO?
84
106
İSTANBUL’UN 1.600 YILLIK LIMANI THEODOSIUS ISTANBUL’S 1,600 YEAR-OLD HARBOR
124
116
İSTANBUL, SAĞANAĞA HAZIR ISTANBUL IS READY FOR THE ONSLAUGHT
124
SU DAMLASININ İZİNDE TOROSLAR LIFE IN A DROP OF WATER
136
136
MODANIN YENİ MERKEZİ İSTANBUL MU? IS ISTANBUL THE WORLD’S NEW FASHION CAPITAL?
98
146
2010 DÜNYA BASKETBOL ŞAMPİYONASI WORLD BASKETBALL CHAMPIONSHIP
150
ISSIZ GÜZELLİK EBER GÖLÜ ISOLATED BEAUTY EBER LAKE
160
SUALTI HOKEYİ UNDERWATER HOCKEY
170
170
UNUTULMUŞ KANATLI LEZZETLER THE TASTES THAT FLEW AWAY
181 İNFO 182 Sizin için seçtiklerimiz/Upfront, 185 Filmler/Movies, 188 Müzikler/Music, 190 Yemekler/Meal, 193 Web sitesi/Web site, 194 Online Check in 195 Self Check in, 199 Uçuş Bilgileri/Flight info, 200 Bagaj/Luggage.
6 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
icindekiler_alternatif.indd 4
11/25/09 8:12 PM
skylife business.fh11 11/20/09 4:15 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
YÖNETİM MANAGEMENT Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin Chairman of the Board Türk Hava Yolları Adına Sahibi | Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi Temel Kotil Publisher on behalf of Turkish Airlines | CEO and Member of the Board Kurumsal İletişim Başkanı Zeki Çukur Senior Vice President Corporate Communication Halkla İlişkiler Müdürü | Public Relations Manager Mehmet Dinler Aysun Ulusu aulusu@thy.com Ahmet M. Müftüoğlu ahmetm@thy.com Gökçen Ata gokcenata@thy.com Marka İletişim Danışmanı | Brand Communications Consultant Serdar Özer Öztürk
Türk Hava Yolları Genel Yönetim Binası Atatürk Hava Limanı 34149 iSTANBUL Tel: +90 212 463 63 63 / 1164 YAYIN YÖNETIM
MANAGEMENT
Yayın Grubu Başkanı | President
Serkan Ünal
Grup Koordinatörü | Coordinator
Mehmet Mücahid Demir
Finans Koordinatörü | Finance Coordinator YAPIM Yayın Koordinatörü (Sorumlu) | Editorial Coordinator Kültür-Sanat Editörü | Arts and Culture Editor
PUBLICATION
Tarih Editörü | History Editor Lifestyle Editörü | Lifestyle Editor Gezi Editörü | Travel Editor Redaksiyon Editörü | Copydesk Editor İngilizce Editörü | English Editor Grup Tasarım Direktörü | Group Design Director Tasarım Direktörü | Design Head Fotoğraf Editörü | Photo Editor Yardımcı Fotoğraf Editörü | Assistant Photo Editor Tasarım ve Uygulama | Design and Layout ÖZEL PROJELER Koordinatör | Coordinator Müşteri Direktörleri | Account Directors Editör | Editor Art Direktör | Art Director REKLAM Reklam Satış Müdürü | Advertising Sales Manager Reklam Satış Yöneticisi | Advertising Sales Executive
Uluslararası Reklam Satış Yöneticisi | International Ad Sales Manager Marka Müdürü | Brand Manager Üretim Müdürü | Production Manager Reklam Rezervasyon | Ad Reservation Muhasebe | Accounting
Selim Kara PRODUCTION Serdar Turan serdar.turan@infomag.com.tr Jülide Karahan julide.karahan@infomag.com.tr Mert Kaya mert.kaya@infomag.com.tr Oktay Tutuş oktay.tutus@infomag.com.tr Melih Uslu melih.uslu@infomag.com.tr Suavi Yazgıç suavi.yazgic@infomag.com.tr Virginia Taylor Saçlıoğlu Nejat Emrah Yörük emrah.yoruk@infomag.com.tr Eray Makal eray.makal@infomag.com.tr Ahmet Bilal Arslan ahmet.bilal@infomag.com.tr Şahin Aslan sahin.aslan@infomag.com.tr Halil Öter | Yavuz Aydın | Bertuğ Yasavullar | Zeynep Akay CUSTOM PROJECTS Baha Yılmaz Çisem Kartal | Alara Orhon Aynur Şenol Altun Özkan Oral ADVERTISING Sema Teker Eğilmez sema.teker@infomag.com.tr Ömer Arıcı omer.arici@infomag.com.tr Abidin Karabulut abidin.karabulut@infomag.com.tr +352 (0) 621 51 33 21 Emin Görgün emin.gorgun@infomag.com.tr Gökhan Gönüldaş gokhan.gonuldas@infomag.com.tr İlknur Eruzun ilknur.eruzun@infomag.com.tr Veysi Güneş veysi.gunes@infomag.com.tr SKYLIFE dergisine internette, www.thy.com üzerinden SKYLIFE ikonuna tıklayarak ulaşabilirsiniz. Access SKYLIFE magazine on the internet by clicking the SKYLIFE icon in www.thy.com
İnfomag Yayıncılık, Bilişim,Tanıtım ve OrganizasyonHizmetleri LTD. ŞTİ. Akatlar Mahallesi, Ebulula Mardin Cad. 4. Gazeteciler Sitesi A8/1 1. Levent / İSTANBUL Tel: +90 212 324 55 15 • Faks: +90 212 324 55 05 skylife@infomag.com.tr • www.infomagyayincilik.com.tr Baskı-Cilt | Printing-Binding Promat Basım Yayın San.ve Tic. A.Ş. Tel: +90 212 622 63 63 • http://www.promat.com.tr
SKYLIFE dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için customer@thy.com adresine mail gönderebilirsiniz. Any suggestions or complaints about SKYLIFE magazine are welcomed and should be addressed to customer@thy.com. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Neither, text nor photographs from this publication may be reproduced either in full or summary without acknowleding the source and without prior permission from the publisher. SKYLIFE, THY tarafından ayda bir yayımlanır. SKYLIFE is published monthly by Turkish Airlines.
8 SKYLIFE | KASIM | NOVEMBER 2009
kunye.indd 2
11/26/09 12:21 AM
Avea Çağrı Merkezi’ne iki ödül birden: • En iyi Çağrı Merkezi Eğitim Programı • En iyi Çağrı Merkezi Performans Gelişimi
Size daha iyi hizmet sunabilmek için 7 gün 24 saat telefon başındayız. Sesinizi duymak, en büyük mutluluğumuz. İstanbul Çağrı Merkezi 2009 Ödülleri’nde aldığımız 2 ödül, en büyük gururumuz. Bizi aradığınız için sonsuz teşekkürler.
SKYLIFE.indd 1
11/17/09 5:24 PM
HOŞGELDİNİZ WELCOME ABOARD Sayın Konuklarımız,
Dear Guests,
Son ayını yaşadığımız 2009 yılı hava taşımacılığı sektörü için zor bir yıl oldu. Küresel krizin etkisiyle daralan piyasada düşüşler yaşandı. Türk Hava Yolları böyle bir tabloda, tutarlı stratejileri kararlılıkla uygulayarak başarılara imza atmayı sürdürdü.
The last month of 2009 is upon us, bringing to a close what has been an exceptionally challenging year for the air transport industry. As markets dried up and entered a steep decline in the wake of the global economic crisis, Turkish Airlines continued to sign off on a series of great successes thanks to sound strategy.
Uluslararsı bir marka olmaya giden yolda, Türk Hava Yolları 2009 yılını, Oscar ödüllü Hollywood yıldızı Kevin Costner’ın reklam yüzü olduğu ve uluslararası sloganıyla tüm dünyaya seslendiği büyük bir kampanya ile karşıladık. Dünya çapında yayın yapan hemen her kanalda, Türk Hava Yolları’nın bu reklam filmi büyük bir beğeniyle izlendi. Havacılık endüstrisinin ‘Oscar’ları olarak adlandırılan “Skytrax Dünya Ödülleri 2009 (Skytrax World Awards 2009)” sıralamasında Türk Hava Yolları, bölgesinin en iyisi seçilerek 2009 yılı “Güney Avrupa’nın En İyi Havayolu” şirketi unvanına kavuşurken değerlendirme yapılan tüm kategorilerde dört yıldız alan Avrupa’nın tek havayolu şirketi oldu. Türk Hava Yolları Ocak-Kasım döneminde taşıdığı yolcu sayısı bakımından Avrupa Havayolları Birliği (AEA) içinde Avrupa’nın dördüncü büyük havayolu şirketi konumuna yükseldi. Yine AEA’de bir önceki yıl yüzde 6 olan pazar payımız iki puan artarak yüzde 8’e çıktı. Beş yıl önce pazar payımızın yüzde 3 olduğu düşünülürse gelinen noktanın önemi çok daha iyi anlaşılacaktır. Yurtdışı uçuş ağımıza on yeni nokta daha ilave edildi. Bu yıl açılan hatlarla birlikte 2003’te 76 olan dış hat noktası son altı yılda eklenen 43 yeni noktayla 119’a çıkarken, 65 olan filodaki uçak sayısı 136’ya, 10 milyon olan yılda taşınan yolcu sayısı ise yaklaşık 26 milyona ulaştı. Bugün arz ettiğim bu veriler, yakın gelecek için daha iddalı bir tabloyu görme öngörümüzü ve ümidimizi desteklemektedir. Doğal bir transfer noktası (hub) olarak gördüğümüz İstanbul üzerinden taşıdığımız transit yolcu sayımızdaki yüzde 40’ları geçen artış, tüm dünyanın dikkatini çekiyor. 2005 yılında sadece 574 bin kişi İstanbul aktarmalı yurtdışından yurtdışına giderken, bu yıl dıştan dışa transit yolcu sayımız iki milyonu aştı. Türk Hava Yolları’nın büyümesinde önemli bir rolü olan ve İstanbul’a gelen uçaklarımızın üçte birini dolduran transit yolcularımızdaki artışın önümüzdeki yıllarda da aynı hızla devam etmesini bekliyoruz. Sektörün önemli global oyuncularından biri olma hedefine gün geçtikçe daha çok yaklaşan Türk Hava Yolları, 2018 yılına kadar 105 uçak daha filosuna katma kararı almış; bu kararın uygulamasına yönelik olarak da ilk adımı çift koridorlu uçak alımı hususunda atmıştır. Önümüzdeki iki yıl içerisinde teslim alınacak 12 adet Boeing 777 ve 10 adet Airbus 330 uçaklarının yanı sıra iki adet Airbus 330 kargo uçağı 2011 sonuna kadar Türk Hava Yolları’nın filosuna katılmış olacak. Mevcut filomuzdaki geniş gövde uçak sayısının kargo uçakları dâhil 24 olduğu düşünüldüğünde iki yıl içerisinde alınacak 24 uçağın anlamı çok daha iyi anlaşılacaktır. Geniş gövdedeki yolcu taşıma kapasitemiz yüzde 87, kargo taşıma kapasitemiz de yüzde 96 artmış olacak.
On the way toward becoming a global brand, Turkish Airlines enlisted the talent of Oscar-winning Hollywood actor Kevin Costner as the face of its new advertising campaign bearing the slogan “feel like a star”. Aired on television channels around the world, the advertisement was received warmly by international audiences. In The Skytrax World Awards of 2009, known as the “Oscars” of the aviation industry, Turkish Airlines was chosen as the best in its region and received the award for Best Airline of Southern Europe, also gaining the distinction of being the only European airline to receive four stars in all categories. Based on data compiled by the Association of European Airlines (AEA), Turkish Airlines was Europe’s fourth largest airline in terms of number of passengers carried between the months of January and November. Our market share within the AEA also grew in this period from 6% to 8%. Considering this figure was at 3% five years ago, our progress has been very significant indeed. Ten new destinations have been added to our international routes. Since 2003, the number of our international destinations increased from 76 to 119, with 43 locations added over the past 6 years; our fleet of 65 grew to contain 136 aircraft; and the number of passengers we carry grew from 10 million to approximately 26 million. This data strengthens our vision and resolve for strong development in the near future. We have seen an increase of over 40% in the volume of transit passengers going through Istanbul, which we think of as a natural hub for world transportation. While only 574 thousand foreign travelers used Istanbul as a transfer point in 2005, this number exceeded 2 million in the past year. We expect that this influx of transit passengers, who play a significant role in the growth of Turkish Airlines and fill one third of our Istanbul-bound flights, will only grow larger over the next few years. As Turkish Airlines approaches its aim of becoming an important global player in its sector day by day, it has been decided that 105 new aircraft will be added to the fleet by 2018. The first step towards this decision will be realized through the purchase of double-corridored aircraft. 12 Boeing 777 models and 10 Airbus 330 models, besides two Airbus 330 cargo planes, will be acquired within the next two years to join the Turkish Airlines fleet in 2011. The significance of the 24 new aircraft to arrive within the next two years is even more clear when we consider that the current
10 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
contributor.indd 2
26.11.2009 23:36
Geçtiğimiz günlerde açıkladığımız dokuz aylık sonuçlara göre esas faaliyet karımız 610 milyon TL olarak gerçekleşti. Bu yılın zor geçeceğini biliyorduk, planlarımızı buna göre yapmıştık. Hedefimiz krizi fırsata çevirip Türk Hava Yolları’nın 2003 yılından bu yana sürdürmüş olduğu büyümesini devam ettirmekti. Rakiplerimiz kapasite azaltırken, Türk Hava Yolları kapasitesini yüzde 21 arttırdı. Havacılık pazarındaki trafikte ve birim gelirlerde yaşanan düşüşe rağmen Ortaklığımızın kapasite ve trafik artışı ile birlikte esas faaliyet karında yüzde 35 artış sağlaması önemli bir başarıdır. Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıldönümü olan 2023 yılı hedeflerinin altının çizildiği 10. Ulaştırma Şurası’nda, Ulaştırma Bakanımız Sn. Binali Yıldırım tarafından açıklanan 60 milyon yolcu kapasiteli bir havalimanı yapılması ve 750 uçaklı dev filoya sahip bir sivil havacılık projeksiyonu bizler için, hem önümüzü açan hem de ufkumuzu genişleten bir hedef olmuştur. Türkiye’nin hava taşımacılığı sektöründe önemli bir yere gelmesine vesile olan politikaları geliştiren hükümetimiz ve Ulaştırma Bakanımız başta olmak üzere havacılık sektörünü destekleyen bütün kurumlarımıza ve Türk Hava Yolları personeline şükranlarımızı sunmayı bir borç bilirim. Türk Hava Yolları’nın bu yıl beklenenin üzerinde başarı göstermesi yalnızca bizlerin, Türk Hava Yolları çalışanlarının, yüksek gayreti ile değil, aynı zamanda Türkiye’nin canlı sosyo-politik ve ekonomik gelişmesinin bir sonucudur. Bizler bu etkiyi performans artırıcı çarpan olarak isimlendiriyoruz. Havacılık sektöründe son derece önemli bir yere sahip olan ‘Aviation Week’ dergisinin 2008 yılında beş farklı başlıkta ele aldığı sağlıklı bir şirket yapısına sahip olmayı esas alan ve dünyadaki tüm havayollarını kapsayan değerlendirmesinde, Türk Hava Yolları dördüncü sırada yer almıştı. Elde ettiğimiz sonuçlarla bu yıl çok daha iyi bir performans sergileyeceğimizi düşünüyorum. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) 2010 yılında da krizin etkilerinin süreceğini açıkladı. 2009 yılında krizi fırsata çeviren Türk Hava Yolları önümüzdeki yıl da pazara kapasite arz ederek hava taşımacılığından aldığı payı artırmayı hedeflemektedir. Kurumsal birikimimiz ve kaynaklarımızla bunu başarabilecek güçteyiz. Müşteri odaklılık ilkesi ve kaliteli hizmet anlayışıyla sizlere daha konforlu ve daha çok seçenekli uçuş fırsatları sağlayacağız. 2010 yılında Türk Hava Yolları Avrupa’yı Uzak Doğu’ya, Avrasya’yı Amerika kıtasına, Kuzey Ülkelerini Afrika Kıtasına bağlayan dünya çapında önemli bir aktör olma yolunda büyük mesafe kat edeceğine inancım tamdır. Sizlerin gösterdiği ilgiyle büyümesini sürdüren Türk Hava Yolları adına hepinize teşekkür ederim. Yeni yılınızı kutlar, iyi uçuşlar dilerim.
Sevgi ve saygılarımla, Doç. Dr. Temel Kotil, Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi
combined number of wide-bodied passenger and cargo planes is 24. With the new additions, the wide-bodies passenger capacity will rise by 87% while the cargo capacity will grow by 96%. Our recently announced nine-month results show our operating profit at 610 million TL. We knew this year would be challenging and we made our plans accordingly. Turning the economic crisis into an opportunity, we continued the expansion of our operations which we began in 2003. As our rivals focused on reducing their capacity to cut costs, at Turkish Airlines we actually increased capacity by 21%. Despite the industry-wide drop in passengers and unit revenues, we’ve been carrying more passengers than ever and our operating profits have increased by 35% – a very solid indication of our success. Speaking at the 10th Council of Transportation, which outlined goals for our nation’s centennial in the year 2023, Minister of Transportation Binali Yıldırım announced plans toward the construction of an airport serving 60 million passengers and the accumulation of a fleet of 750 civilian aircraft, promising many opportunities and expanding our vision. I am compelled to recognize the efforts toward the advancement of aviation in Turkey by the Minister of Transportation, the government, related institutions, and the staff of Turkish Airlines. Turkish Airlines owes its successes not only to the hard work of its staff, but also to the lively sociopolitical and economic development in Turkey. This has the effect of multiplying our potential to perform. In a five-pronged evaluation focusing on the overall health of the airlines of the world carried out in 2008 by Aviation Week magazine, one of the most respected publications in the field, Turkish Airlines made fourth place. With these results in mind, I can say that we expect to show even better performance over the next year. The International Air Transport Association has announced that the effects of the crisis will carry on into 2010. Just as we turned the crisis into an opportunity in 2009, at Turkish Airlines we’re planning further increases in capacity to claim an even larger share of the air transport market next year. With our customer-oriented focus and commitment to a higher standard of service, we aim to give you more options and greater comfort wherever you choose to fly. I firmly believe that Turkish Airlines will emerge as a key actor in the year 2010, connecting to the Far East, Eurasia to America, and the northern countries to Africa. I thank all of you on behalf of Turkish Airlines, whose continued growth is made possible by your interest. I wish you a happy new year and a pleasant flight.
Sincerely yours, Temel Kotil, Ph.D. CEO and Member of the Board
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 11
contributor.indd 3
26.11.2009 23:36
BCSkylifecon.fh11 11/20/09 6:10 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
BCSkylifecon.fh11 11/20/09 6:10 PM Page 2 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
KATKIDA BULUNANLAR CONTRIBUTORS ALİ ETHEM KESKİN
ALEV ALATLI
Türkiye’nin önde gelen sualtı fotoğrafçılarından biri. 20 yılı aşkın süredir Türkiye ve dünya denizlerinde üç bini aşkın dalış gerçekleştirdi. Sualtı fotoğrafçılığı alanındaki birçok yarışmada birincilik aldı. Mühendislik eğitimini İngiltere’de tamamlayan Keskin, bu kez SKYLIFE için dalıp fotoğrafladı.
Roman yazarı Alev Alatlı, 1944’te İzmir’de doğdu. Japonya’da başlayan eğitimini ABD’de tamamlayan yazar, “Or’da kimse var mı?” dörtlemesine, ‘Schrödinger’in Kedisi’ gibi romanlara, deneme kitaplarına ve tercümelere imza attı. İlâhiyat, Düşünce ve Medeniyet Tarihi üzerinde yoğunlaşan Alatlı ‘Haydi Baştan Alalım’ isimli bir TV programına da imza attı. Gogol’ün İzinde üst başlıklı nehir romanıyla Mihail Aleksandroviç Şolohov 100. Yıl Edebiyat Ödülü alan Alatlı, SKYLIFE için Rusya’nın başkenti Moskova’yı anlattı. Novelist Alev Alatlı was born in Izmir in 1944. She started her education in Japan and completed it in the U.S.A., moving on to complete novels and essay collections like the “Or’da Kimse Var Mı?” quadrilogy and translations such as ‘Schrödinger’s Cat’. While she has also completed a TV program titled “Haydi Baştan Alalım”, Alatlı’s main focus is on theology and the history of thought and civlization. A recipient of the Mikhail Aleksandrovich Sholokhov 100th Year in Literature prize with the river novel from her “Gogol’ün İzinde” series, Alatlı wrote about the Russian capital, Moscow, for SKYLIFE.Outstanding Service, he currently writes a newspaper column and publishes
Keskin is one of Turkey’s prominent underwater photographers, having completed more than three thousand dives in Turkey and various seas of the world during the past 20-odd years. He has won the first place prize in many underwater photography competitions. Originally an engineer who finished his studies in the U.K., Kesin made a dive for this month’s SKYLIFE.
ZEYNEP KIZILTAN
1977 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Eski Önasya Dilleri ve Kültürleri Bölümü’nden mezun oldu. 1978 yılı itibariyle Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı çeşitli kurumlarda görev yaptı, birçok kazı ve araştırmaya katıldı. 1986 itibariyle İstanbul Arkeoloji Müzeleri Eski Şark Eserleri Bölümü’nde uzman olarak çalıştı. 2003 itibariyle müze idari kadrosunda görev aldı. Halen vekâleten müzenin müdürlük görevini yürütmekte.
OSMAN KÜÇÜKOĞLU
1971 Samsun doğumlu Küçükoğlu, lisedeyken amatör olarak başladığı fotoğraf tutkusunu ara vermeksizin geliştirdi. Bilkent Üniversitesi mezunu olan ve bankada çalışan Küçükoğlu SKYLIFE için Moskova fotoğrafları çekti. Born in 1971 in Samsun, Küçükoğlu has persisted in photography ever since he took it up as an amateur during high school. A graduate of Bilkent University, Küçükoğlu works in banking and has photographed Moscow for this issue of SKYLIFE.
HAYDAR ERGÜLEN
1956 Eskişehir doğumlu, ODTÜ Sosyoloji mezunu. Ankara tutkunu, Eskişehir ve Eskişehirspor fanatiği. Şiir ve deneme yazıyor. Bahçeşehir Üniversitesi’nde şiir ve yazı, Bilgi Üniversitesi Adschool’da reklam yazarlığı dersleri veriyor. Ergülen, SKYLIFE için Eskişehir’i kaleme aldı. A METU Sociology graduate, Ergülen was born in Eskişehir in 1956. His other passions include Ankara, Eskişehir and the Eskişehirspor soccer team, as well as writing poetry and essays. Ergülen currently teaches poetry and writing at Bahçeşehir University and copywriting at Bilgi University’s Adschool. Ergülen writes about Eskişehir for this issue of SKYLIFE.
ASLI ULUCA
1980 doğumlu bir ekonomist. Amatör olarak başladığı fotoğrafçılığı bir tutkuya dönüştürdü. Fotoğraf çekmeyi sonsuzluğa ulaşmak olarak niteleyen Uluca, üç yıl yaşadığı Moskova’yı SKYLIFE için fotoğrafladı. Born in 1980, economist Uluca turned her amateur pastime, photography, turned into a passion as she describes it as reaching eternity. She photographed Moscow, where she lived for three
Kızıltan graduated in 1977 from the Ancient Pre-Asian Languages and Cultures Department in Istanbul University’s College of Literature. In 1978, she began working in several instititutions connected to the Ministry of Culture and Tourism and the Directorate of Museum for the Protection of Cultural Heritage. From 1986 onwards with the Ancient Oriental Works Department of the Istanbul Archaeological Museums, she joined the museum’s administration in 2003 and still serves as Managing Director of the institution.
MURAT MURATHANOĞLU
Basketbol maçlarının vazgeçilmezi olan Murathanoğlu, benzersiz sunumu, renkli yorumları ve saha içi söyleşileriyle tanınıyor. 1988 yılında spikerliğe başlayan Murathanoğlu, Türkiye’de NBA ile ilgili ilk yazıyı kaleme alan isimlerden biriydi. Bu sefer SKYLIFE için Dünya Basketbol Şampiyonası’na özel bir bakış açısı sunuyor. An indispensable part of basketball games, Murathanoğlu is renowned for his unmatched sportscasting, colorful interprations and on-court interviews. Murathanoğlu began his career as a sports anchor in 1988 and was one of the first to write about the NBA in Turkey. This time he provides SKYLIFE with an exclusive look at the World Basketball Championship.
14 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
contributor.indd 4
11/25/09 11:29 PM
forumist_215x275_ing.fh11 13/11/09 6:47 PM Page 1 C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
www.forumistanbul.com.tr
TEM HALK
HIG
ALI
HW
AY
Hal-Otogar
(E6
)
Hal-Otogar
F.S.M. BRIDG E M TE AR
KS
-A
Kuru Gıda HaliOtogar
AY
Forum İstanbul/ Kocatepe Metro Station
ESENLER BUS STATION Kartaltepe Yıldırım Kocatepe
LİÇ
HA
Otogar
İNCİRL
İ
Y HWA 5 HIG
E
Otogar
TOPKAPI
AKSARAY
Adidas - Adil Ifl›k - ADL - AFM - Alt›nbafl - Arkadafl PET - Arow - Atasay - Atasun - Atlantis Bowling - Avea - Ayakkab› Dünyas› - B&G - Bal›khane - Bambi - Batik - Benetton/Sisley - Bereket Döner - Bernardo - Bershka - Bijou Brigitte - Bimeks - Bisse - Blue Key - Bolulu Hasan Usta - Bosch - Boyner - Braun - Burger King - Bun Dizayn - Bücürük - C&A - Cafe Tein - Calzedonia - Chakra - C›zb›z Köfte - Claire’s - Colins - Collezione - Cook Shop - Crispino - Çiçek Izgara - Çilek Mobilya - Cümbüfl - D&R - Daily Fresh - Damat Tween - Decathlon - DeFacto - Deichmann - Desa - Dilek Pastanesi - Divarese - Dry Center - Dufy - Earth Cafe - E-Bebek - Eczane - Efor El Mexico - Elisse - Elle - English Home - Ersan’s Kuaför - Esse Container - Euromoda - Fabrika - Fakir - Favori - Flormar - Full Box - GC Store - Gebe - Getto - Gloria Jeans - GNC - Gold Bilgisayar - Gönül Kahvesi Göz Grup - Gratis - Greyder - GS Store - Gülaylar Group - Hac›bozano¤lu - Hac›o¤lu - Hatemo¤lu - HD Döner - HD ‹skender - Hobi Meydan - Hotiç - I AM - Ikea - ‹nci - Intersport - Intimissimi - Irina - ‹kiler Tekstil ‹pekyol - Karaca - Karaf›r›n - Kayseri Mutfa¤› - Kemal Tanca - Ki¤›l› - King Paolo - K›rkp›nar Lokantas› - K›rm›z› fiato Kum Boyama - Komagene - Komflu F›r›n - Konyal› Saat - Koton - Köfteci Ramiz - KRC - La Rambla Cafe - La Senza - Lavazza Cafe - LCW - Let’s Cook - Levi’s - Linens - Little Big - Lotto - Lufian - Mado - Mango - Marks&Spencer - Mavi Jeans - Maxi Toy/Joker - Mc Donald's - Miele - Motivi - Mr Toaster - Mudo - Muya Ne fieker - Network - Nike - Nine West - Nokia Shop - Nu - Nursace - Opmar Optik - Organic&Organic - Otantik Kumpir - Ottoman - Oysho - Ödeme Noktas› - Özsüt - Park Bravo - Penti - Pera Gold - Perla Tea&Coffee Festiva - P›rlant Saat - Piccolo Italiano - Pidart - Pislick - Polaris - Polo Garage - Popeyes - Praktiker - Proses Hobby - Pull&Bear - Puma - Punto By Mirror - Real - Red Apple - Rodi Denim - Roman - Saat& Saat - Sabri Özel Sampi - Samsonite - Samsung - Sarar - Saturn - Sbarro - SCR Saat - Seden Triko - Sega Fun Lab - Sette Silver&Steel - Siemens - So Chic - Sony - Starbucks - Stradivarius - Süvari - Swarovski - Swatch - fiampiyon Kokoreç - fians Oyunlar› - fieker City - Tabanway - Tad›m Pizza - T-Box - Tefal - Tekin Acar - Teknosa - Tepe Home - Tergan - Terzi ‹stanbul - The Body Shop - The Woo - Tiffany - Toyzz Shop - Triumph - Tural› Kumpir - Turkcell Extra - Turkuazoo - Twigy - Twist - U.S. Polo - Vatan Bilgisayar - Verdi - Vestel - Vodafone - Wenice - Yatafl - Yeflil Kundura - YKM - Zara - Z&Co - ZEN Alyans - Zeplin - Zumo
istanbul_hub_21.5x27.5 10/19/09 2:55 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
CITYSCOPE
es s
20
el
m
us, nt
Kültürler sinema kavşağında Cultures at the cinematic Eylül bitmeden crossroads yapmanız gerekenler...
38
Berlin’de ‘İstanbul Next Wave’ “Istanbul Next Wave” hits Berlin
54
St. Petersburg’ta 48 saat
48 Hours in St. Petersburg Santralitanbul’da Yüksel Arslan retrospektifi
ÖMER KALEŞİ, Meyve Taşıyan Derviş Çocuk, 2006 Child Dervish Carrying Fruit
la
YENİ SANAT GÜZERGÂHI: İSTANBUL A NEW ADDRESS FOR ART: ISTANBUL Aralık başında İstanbul’da olmak, kışın farkına iyice Istanbul in early December means varmak demek. Bir de sanattaki son gelişmelerin... a taste of winter... and the latest • JÜLİDE KARAHAN developments in art.
Cityscope.indd 17
11/25/09 9:32 PM
ETKİNLİK EVENT
İstanbul, nicedir, dünya çağdaş sanat haritasının önemli duraklarından biri. Çağdaş sanatla ilgilenen bir sanatsever, İstanbul’a uğramadan geçerse eğer, çok şey kaçırabilir. Sadece Türk çağdaş sanatı değil, dünya sanat sahnesi adına... Çünkü İstanbul’da, son yıllarda, ülkedeki genç sanat birikiminden kaynaklanan enerjinin yanı sıra pek çok uluslararası etkinlik var. Bunlardan biri, belki de en afilisi ‘Contemporary Istanbul’. 3 – 6 Aralık tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda kapılarını sanatsevere dördüncü kez açacak etkinlik, gözleri bir kez daha yedi tepeli şehre çeviriyor.
Tamer Aydın, İsimsiz, 2008 Untitled
Akbank Private Banking ana sponsorluğundaki etkinliğe 71 sanat galerisi ve 11 sanat kurumu katılıyor. 71 art galleries and 11 arts institutions are participating in the event, sponsored by Akbank Private Banking. Emire Konuk 2006
Nadia Arditti, İyimserlik 5, 2008 Optimisim 5
Ahmet Ertuğ, Paris 2008
Istanbul has been a key stop on the world contemporary art itinerary for some time. If a contemporary art lover passes by without stopping in Istanbul, he’ll miss a lot. Not only Turkish contemporary but world art as well... For besides the energy it derives from the country’s young artists, Istanbul in recent years has hosted a number of international events. And one of them, perhaps the coolest of all, is ‘Contemporary Istanbul’. This event, which opens its doors to art lovers for the fourth time at the Lütfî Kırdar Conference and
Exhibition Center December 3-6, is once again turning all eyes on the city of seven hills.
BE PREPARED FOR NEW WORKS With hundreds of works from upwards of seventy galleries in Turkey and abroad, Contemporary Istanbul is all a-tizzy to turn Istanbul into a capital of contemporary art. Its concept, new lighting and green apples aside, four years ago I spent considerable time at Lütfî Kırdar caught up in the spell of the art on display. Right off the bat, Contemporary Istanbul succeeded in earning top kudos from
18 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 18
11/25/09 9:32 PM
‘Contemporary Istanbul’un hedeflerinden biri bölgesel sanatı öne çıkarmak. One of Contemporary Istanbul’s aims is to put regional art on center stage.
Şükrü Karakuş, 2008
Turkey’s contemporary art community, who are notoriously not always of one mind. Last year works valued at a total of 12.5 million dollars were exhibited at this fast rising event. In light of sales figures and ratios at national and international auctions of Turkish contemporary art, we can expect an even higher figure this year. Not only that, but most of these artists’ works are being shown for the first time. So be prepared for the absolute latest in painting, sculpture and photography as well as installation, video and digital art.
Özdemir Altan, 1999
YENİ YAPITLARA HAZIR OLUN Yerli - yabancı 70’ten fazla galerinin yüzlerce yapıtla katıldığı ‘Contemporary Istanbul’, şehri çağdaş sanatın merkezi yapma telaşında. Bundan 4 yıl önceki ziyaretimizde mekânın kurgusu, yenilenen ışıklandırma ve yeşil elmalar bir tarafa; sanat yapıtlarının cazibesine kapılarak epey zaman harcamıştık Lütfi Kırdar’da. ‘Contemporary Istanbul’, birbiriyle hiçbir zaman aynı fikirde olmayan Türkiye çağdaş sanat ortamından tam not almayı daha işin başında başarmıştı. Merdiveni hızlıca ve nefesi kesilmeden tırmanan etkinlikte, geçen yıl 12,5 milyon dolar değerinde eser sergilendi. Türk çağdaş sanatının ulusal ve uluslararası müzayedelerdeki satış
SURİYE ÇAĞDAŞ SANATI CONTEMPORARY ART FROM SYRIA ‘Contemporary Istanbul’da Rusya ve Ortadoğu’dan pek çok çarpıcı örnek bulunuyor. Etkinliğin ‘Yeni Ufuklar / New Horizons’ bölümünde Suriye çağdaş sanatına ‘Art from Syria’ başlığı altında geniş yer ayrılıyor. Contemporary Istanbul features a number of striking examples from Russia and Syria, and ample space is devoted to ‘Art from Syria’ in the event’s ‘New Horizons’ category.
oranları ve rakamları göz önüne alınırsa, bu yıl ‘Contemporary Istanbul’dan daha yüksek rakamlar bekleyebiliriz. Bir de bu defa, sanatçıların eserlerinin çoğu ilk kez sergilenecek. En yeni resim, heykel, fotoğraf, yerleştirme, video art ve dijital sanata hazır olun.
Elvan Alpay, 2008
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 19
Cityscope.indd 19
11/25/09 9:32 PM
ETKİNLİK EVENT
KÜLTÜRLER SİNEMA KAVŞAĞINDA CULTURES AT THE CINEMATIC CROSSROAD Sinema Tarih Buluşması, perdelerini efsanevi kadın pilot Amelia Earhart’ın hayatını anlatan ‘Amelia’ filmiyle açıyor.
POLONYA SİNEMASI POLISH CINEMA Polonya sineması, ‘Beyazperdenin Tanıklığı: Polonya Sinemasına Bakış’ başlığı altında buluşma kapsamında. Seçkide; ‘The Ring With The Crowned Eagle’ ve ‘In Full Gallop’ gibi klasik yapıtların yanı sıra Jacek Borcuch imzalı ‘All That I Love’ gibi güncel örnekler de var. A devoted section, ‘Silverscreen eyewitness: A look at Polish Cinema’, will highlight developments in Polish cinema. The selection includes classic films such as ‘The Ring with the Crowned Eagle’ and ‘In Full Gallop’ as well as contemporary fare like Jacek Borcuch’s ‘All That I Love’.
White Material
İstanbul Uluslararası Sinema Tarih Buluşması, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın geleneksel desteğiyle 12’nci yılında. ‘Avrupa Kültürleri İstanbul Buluşması’ temasıyla 11 – 17 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek buluşmanın perdeleri; Muson Düğünü ve Mississippi gibi ödüllü filmlerin yönetmeni Mira Nair imzalı ‘Amelia’ ile açılıyor. Başrollerini Hilary Swank, Richard Gere ve Ewan McGregor’un paylaştığı film, dünyanın çevresini Ekvator’u izleyerek dolaşma girişimi sırasında kaybolan Amelia Earhart’ın hayatını anlatıyor. Buluşmanın önemli yapıtları arasında; Cormac McCarthy’nin satış listelerini altüst eden son romanından aynı adla uyarlanan ‘The Road’, Claire Denis’in son filmi ‘White Material’ ve Kraliçe Victoria’nın hayatını anlatan ‘The Young Victoria’ bulunuyor.
The cinema and history meet opens with ‘Amelia’, the bio-pic of legendary female pilot Amelia Earhart .
Amelia
‘Amelia’, by awarded director Mira Nair of ‘Monsoon Wedding’ and ‘Mississipi’ fame, opens the 12th annual Istanbul International Meeting of Cinema and History, with the traditional support of the Ministry of Culture and Tourism, between December 11-17. The films will roll under the theme ‘European Cultures meet in Istanbul’. ‘Amelia’ is headlined by Hillary Swank, Richard Gere and Ewan McGregor, as the film follows Amelia Earhart’s disappearance during an attempt to travel the perimeter of the world along the Equator. Other significant titles include a screen adaptation of Cormac McCarthy’s bestselling novel ‘The Road’, Claire Danes’ recent ‘White Material’ and royal bio-pic ‘The Young Victoria’.
20 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 20
11/25/09 9:32 PM
Samsung, orijinal Windows 7 Home Premium ürününü önerir.
Gittiğin her yerde mükemmeli arıyorsan
Samsung Dizüstü Bilgisayar
Samsung Dizüstü Bilgisayar, Windows 7 Home Premium işletim sistemi ve uzun pil ömrü ile asla yarı yolda bırakmaz. Ultra hafif Samsung Dizüstü Bilgisayar’la gez, dolaş, yeni yerler keşfet! Mükemmeli istemekten asla vazgeçme. enhafif.com
Bilgisayarınız, şimdi daha kolay
ETKİNLİK EVENT
1001 BELGESEL ÖYKÜLERİ 1001 DOCUMENTARIES İstanbul Uluslararası 1001 Belgesel The Istanbul 1001 Documentary Film Film Festivali, sanatsevere dünyanın Festival brings art lovers stories bin bir türlü öyküsünü anlatıyor. galore from around the world. Belgesel Sinemacılar Birliği tarafından bu yıl 12. kez düzenlenen festivalin 80 filmlik programında son iki yılda üretilmiş dünya belgeselleri ağırlıkta. 4 - 11 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek festivalin mekânları ise Fransız Kültür Merkezi, Pera Müzesi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Muammer Karaca Tiyatrosu, Kumbara Sanat, Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Tarihi Sümerbank Binası ve Tütün Deposu.
Çin’den kesitler Uluslararası film festivallerinde başarı kazanmış bir yapım olan ‘Petition’, yerel yönetimlerle ilgili şikâyet dilekçelerini eksen alarak Çin’in bugünkü durumundan kesitler sunuyor.
Held this year for the 12th time by the Documentary Filmmakers Association, the festival boasts 80 films, mostly world documentaries produced in the last two years. Venues for the festival, to be held December 4-11, are the French Culture Center, Pera Museum, Tarık Zafer Tunaya Culture Center, Muammer Karaca Theater, Kumbara Sanat, Nazım Hikmet Culture Center, the historic Sümerbank building and the Tobacco Depot.
Slices of life from China
Shown to acclaim at international film festivals, ‘Petition’ presents slices of life from today’s China centered around people seeking redress against local officials.
2010’a doğru…
Towards 2010...
Brezilya’nın kenar mahallelerinden birinde yaşayan sırandan insanların ‘Sosyal Forum’a katılımının hikâyesini anlatan ‘Voices From the Edge’, 2010’da İstanbul’da gerçekleşecek Avrupa Sosyal Forumu açısından bir prova niteliğinde.
‘Voices From the Edge’ documents the struggle of ordinary people living in Brazil’s favelas to take part in the ‘World Social Forum’. A test fun for the European Social Forum slated to take place in Istanbul in 2010.
Hepsi bir arada
All in one
Festivalin müzikle ilgili belgeseller bölümündeki ‘One Man in the Band’; tek başına bir orkestra gibi müzik yapan, yeni müzik enstrümanları icat eden ve onları çalıp, kaydedip, dağıtan birbirinden farklı müzisyenleri ele alıyor.
A film in the festival’s music documentary category, ‘One Man in the Band’ follows an eclectic group of eccentric ‘one-man-band’ musicians who invent their own instruments and play, record and distribute their music.
Boris Ryzhy’nin hayatı
The Life of Boris Ryzhy
Boris Ryzhy, Rusya’da komünizmden kapitalizme geçiş dönemi sırasında intihar ederek hayatına son veren yetenekli genç Rus şairin hayatını anlatıyor.
‘Boris Rhyzy’ tells the story of a talented young Russian poet who took his own life during the transition from Communism to Capitalism in Russia.
Çöpten kitaba… Enis Rıza’nın son filmi ‘Çöpte Dostoyevski Buldum’, festivalde dünya prömiyeri yapılacak belgesellerden biri. Belgesel, hayatını kâğıt çöpçülüğü yaparak kazanan bir gencin bir sahafa dönüşmesinin hikâyesini anlatıyor.
To secondhand bookdealer... Enis Rıza’s ‘Çöpte Dostoyevski Buldum’ is one of the films that will premiere at the festival. The film tells the story of how a young man who made his living collecting waste paper became a secondhand bookdealer. 22 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 22
11/25/09 9:32 PM
ETKİNLİK EVENT
GÜZEL DE, NE İŞE YARAYACAK? BEAUTIFUL, BUT DOES IT WORK? Eğer bu soruyu sıkça sormaya başladıysanız; Türk tasarımcıları bir araya getiren ‘Kesişme Noktası’na uğramalısınız. İvedilikle… If you’ve started asking yourself this question, then you need to stop in quick at ‘Intersecting Point’, an exhibition featuring Turkish designers. Neredeyse herkesin mutfak tezgâhına Philippe Starck’ın limon sıkacağını koyduğu ve beğeninin fonksiyonun koltuğuna kurulduğu şu günlerde; görülmesi gereken nadide bir sergi ‘Kesişme Noktası’. Dünyadaki ‘güzel ama işe yaramaz’ eğilimini araştıran Mahmut Nüvit Doksatlı’nın Türk tasarımcıları bir araya getirdiği serginin mekânı Cihangir’deki Ark Kültür. Sanattan yana bir obje olma niteliğiyle öne çıkan tasarımlar arasında koltuktan masaya, halıdan sandalyeye akla gelen pek çok nesne var. Türk tasarımcıların genel eğilimlerini ve birbiriyle olan diyaloglarını tartışmaya açan serginin en ilginç özelliği ise etiketsizliği. Yani ilginizi çeken tasarımın kime ait olduğunu anlayamıyorsunuz. Sergiyi, 28 Kasım 2002’de aramızdan ayrılan Melih Cevdet Anday’a adayan
Mahmut Nüvit Doksatlı “Biz bir rüzgâr estirdik.” diyor ve ekliyor: “Bu rüzgârın dalga boyunu gelecek gösterecek.” Adnan Serbest, Ahmet Kaleli, Alev Ebuzziya, Aykut Erol, Bihrat Mavitan, Can Yalman, Defne Koz, Ela Cindoruk ve Serhan Gürkan gibi isimlerin katıldığı ‘Kesişme Noktası’ için son tarih 10 Aralık.
‘Kesişme Noktası’, Türk tasarımının tüm önemli isimlerini Cihangir’deki Ark Kültür’de bir araya getirdi. ‘Intersecting Point’ brings the pioneers of Turkish design together at Ark Kultur in Cihangir.
There’s a rare exhibition under way these days when form has hijacked function and just about everybody has a Philippe Starck lemon squeezer on their kitchen countertop. And everybody needs to see it. Curated by Mahmut Nüvit Doksatlı to explore the ‘beautiful but useless’ trend in design, ‘Intersecting Point’ brings together Turkish designers at Cihangir’s Ark Kültür. From tables and chairs to carpets and shirts everything you can think of is on hand among these designs that stand out as would-be art objects. The most fascinating aspect of the exhibition, which opens up to discussion
the prevailing trends among Turkish designers and their dialogues with each other, is the absence of labels. In other words, you don’t know who created any of these designs. “We started something”, says Doksatlı, who has dedicated the exhibition to poet Melih Cevdet Anday, who died in November 2002, adding, “Only time will tell what comes of it.” Designers featured in ‘Intersecting Point’ include Adnan Serbest, Ahmet Kaleli, Alev Ebuzziya, Aykut Erol, Bihrat Mavitan, Can Yalman, Defne Koz, Ela Cindoruk and Serhan Gürkan. Through December 10. 2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 23
Cityscope.indd 23
11/25/09 9:33 PM
KANYON IMAJ 215x275.fh11 11/19/09 9:59 AM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
ETKİNLİK EVENT
ANKARA’NIN TARİHİNE YOLCULUK A JOURNEY THROUGH HISTORIC ANKARA Zaman tünelinden geçip 1923-1938 yılları arasındaki sürece tanıklık edecek olsanız hangi kente gitmek istersiniz?
If you could travel back in a time machine to any city in the years 1923-1938, where would you go?
Elbette Ankara. Cumhuriyet Balosu davetiyeleri, Ankara Palas’ta Gazi ile geçirilmiş mutlu zamana tanıklık eden fotoğraf ve mönüler, heyecanla giyilen şapkalar, titrek el yazısıyla kaleme alınmış Latin harfli mektuplar… Çiftlik ve Baraj otobüslerinin sararmış biletleri, Kızılay mendilleri, Koçzâdeler’den alınmış eşya faturaları ve ‘Garip’ şiirlerin ilk baskıları… Tarih kokulu tüm bu ayrıntılar, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’ndeki ‘Ankara: Kara Kalpaklı Kent 1923 – 1938’ sergisi dâhilinde. Erken Cumhuriyet’in hatıra arşivini tutan serginin küratörlüğünü Ekrem Işın, danışmanlığını ise Turan Tanyer yapıyor. Eşyalar ve fotoğraflar eşliğindeki bu hüzünlü ve gururlu yolculuk için son tarih 28 Mart 2010.
Ankara, of course. Invitations to the first ball of the Republic, menus and photographs documenting happy hours spent by ‘the Gazi’ at the Ankara Palas hotel, enthusiastically donned fedora hats, letters penned hesitantly in the new Latin script... Faded bus tickets to Atatürk Farm and Çubuk Dam, handkerchiefs stamped with the Kızılay star and crescent, receipts for items purchased from Koçzâdeler, original editions of Orhan Veli’s ‘Garip’ poems... All these historic details are part of a new exhibition, ‘City in a Black Kalpak: Ankara 1923-1938’, currently on at the Istanbul Research Institute. Curated by Ekrem Işın with Turan Tanyer as consultant, the exhibition sheds light on the memory archive of the early Republic in a bittersweet journey through photographs and memorabilia. Through March 28, 2010.
TÜRKİYE’NİN KALBİ ANKARA
One of the stops on the journey is a documentary entitled ‘Ankara, Heart of Turkey’ that was shown all over the country in schools, movie theaters and town squares in 1934. The story goes like this: The Soviet Union sends an official delegation including director Seregi Yutkevich to the tenth anniversary celebrations of the Republic. Ataturk asks Yutkevich to shoot a documentary film comparing the old Ankara with the new. The documentary contrasts striking views of Ottoman Ankara with Ankara under the Republic and its 56-minute version is part of the exhibition.
Yolculuğun duraklarından biri; 1934 yılında neredeyse tüm sinema, okul ve meydanlarda gösterilen ‘Türkiye’nin Kalbi Ankara’ belgeseli. Hikâye şöyle: Sovyetler Birliği, Cumhuriyet’in 10. yıl kutlamalarına aralarında yönetmen Sergei Yutkeviç’in de bulunduğu resmî bir heyet gönderir. Atatürk, Yutkeviç’ten, eski ve yeni Ankara’yı karşılaştıran bir belgesel film çekmesini ister. Osmanlı ile Cumhuriyet’in Ankara’sını çarpıcı görüntülerle yansıtan belgeselin 56 dakikalık versiyonu, sergi süresince görülebilecekler arasında.
ANKARA, HEART OF TURKEY
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’ndeki Ankara sergisinde kente dair pek çok ayrıntı yer alıyor. Details of the city abound at the Istanbul Research Institute’s exhibit of Ankara.
26 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 26
11/25/09 9:33 PM
SKYLIFE.FH11 19/10/09 2:18 PM Page 1
Composite
ETKİNLİK EVENT
NAM-I DİĞER AŞK LOVE BY ANY OTHER NAME İstanbul 2010 Kültür Başkenti’nin ilk büyük sergisi açıldı: ‘Osmanlı Döneminde Venedik ve İstanbul; Nam-ı Diğer Aşk’. The first large exhibition within the scope of the Istanbul 2010 European Capital of Culture projects is now open.
Cesare Vecellio
Sakıp Sabancı Müzesi’nde 19 Kasım’da açılan ‘Osmanlı Döneminde Venedik ve İstanbul; Nam-ı Diğer Aşk’ sergisinin niyeti; 15. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan dönemde iki kent arasındaki etkileşimi ve tarihsel birlikteliği anlatabilmek. Sergide, Venedik şehir müzelerinin yanı sıra; Topkapı Sarayı, Yapı Kredi Vedat Nedim Tör, Pera ve Türk ve İslam Eserleri müzelerinden eserler bulunuyor. Serginin; el yazmalarından tablolara, kaftanlardan halılara, paralardan seramiklere, madalyonlardan hediyeliklere geniş bir yelpazesi var. Ortak bir geçmişi temsil eden eserler; yoğun tarihi, diplomatik, askeri, sosyal, sanatsal ve ticari ilişkilere tanıklık ediyor. Her iki şehir açısından da… Sergiyi görmek için son tarih 28 Şubat. Cesare Vecellio
Pietro Libori
Gentile Bellini
‘Venice and Istanbul During the Ottoman Period: Love By Any Other Name’, the first exhibition of the Istanbul 2010 Capital of Culture, opened at the Sakıp Sabancı Museum on November 19. The aim of the exhibition is to chronicle the historical association and interaction between the two cities over a period that lasted from the 15th up to the 20th century. Featured in the exhibition are artifacts culled from museums in Venice as well as from Turkey’s Topkapı Palace, Yapı Kredi Vedat Nedim Tör, Turkish and Islamic Art and Pera Museums. The exhibition includes a wide range of objects from manuscripts, paintings, carpets and caftans to coins, ceramics, medallions and gifts. Representatives of a common past, these artifacts testify to the intense historical, diplomatic, military, commercial, social and artistic relations between the two cities. Through September 28.
İSTANBUL’DAKİ VENEDİKLİLER VENETIANS IN ISTANBUL Osmanlı Bankası Müzesi’nin ‘İstanbul Söyleşileri’ bölümünün bu ayki konusu ‘Ticaret Merkezi İstanbul’dan Bir Kesit: Tarihi Yarımadada Venedikliler’. 9 Aralık’ta gerçekleşecek söyleşinin konuğu ise Doç. Dr. Aygül Ağır. This month’s guest in the Ottoman Bank Museum’s ‘Istanbul Talks’ series is Aygül Ağır, Ph.D., who will speak on December 9 on the subject, ‘Venetians on the Historic Peninsula: A Profile of Commercial Capital Istanbul’.
28 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 28
11/25/09 9:33 PM
215x275_uzay.fh11 11/20/09 3:02 PM Page 1 C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
ETKİNLİK EVENT
YOKSA BU SON ALBÜM MÜ? COULD THIS BE THE LAST ALBUM? Monica Molina, retrospektif nitelikli ‘Autorretrato’ ile ‘Acaba bu son albüm mü?’ sorusunu akla getiriyor.
With her retrospective ‘Autorretrato’, Monica Molina raises the question as to whether this album will be her last.
• JÜLİDE KARAHAN İspanyol sanatçı Monica Molina, son albümü ‘Autorretrato’nun (Self Portrait) kapağına İstanbul’u taşıyarak Türkiye’deki hayranlarına küçük bir jest yaptı. 12 Aralık akşamı İş Sanat’ta müzikseverle buluşacak sanatçı, konsere sayılı gün kala sorularımızı cevapladı. Son zamanlarda en çok karşılaştığınız soru, ‘Autorretrato’nun kapağında neden İstanbul manzarasına yer verdiğiniz olmalı. Evet, neden? İlk İstanbul konserimden bu yana kelimenin tam anlamıyla kente aşığım. Bu fikri bana, yıllardır beraber çalıştığım Pasion Turca ekibinden Sinan Nergis verdi. En güzel şarkılarımı topladığım albümün kapağı için Boğaz’dan daha güzel bir manzara düşünülemez ayrıca. Bu konuda İspanya’da tepki aldınız mı? Sonuçta sponsoru İspanya Devlet Televizyonu olan bir albümden bahsediyoruz… Akdeniz ülkelerinin birbirlerine çok yakın bir duruşu var ve İstanbul İspanyollara çok cazip
geliyor. Özellikle son yıllarda birçok ünlü tatil için İstanbul’a geliyor ve bunu yazılı ve görsel basında anlatıyor. Autorretrato retrospektif bir albüm. Bu tür çalışmalar kariyer basamaklarının sonlarına doğru yapılır. Sizin öyle bir yaklaşımınız var mı? Bu son albüm olabilir mi? Albümün amacı 20 yıllık kariyerimi, beni özellikle yurtdışında keşfeden dinleyicilere sunmak. Autorretrato, ilk albümümü yayınladığım 1989’dan bu yana nasıl olgunlaştığımı ve şimdiki duruşuma nasıl geldiğimi dinleyicilere ve bana hatırlatan bir çalışma. Öyleyse yola devam… Evet, daha yapacağım çok iş var. Öncelikle babam Antonio Molina’nın şarkılarını kaydedeceğim.
ANTONİO MOLİNA’NIN KIZI ANTONIO MOLINA’S DAUGHTER İspanya’nın önemli Flamenko şarkıcılarından Antonio Molina’nın kızı Monica Molina, kısa süren oyunculuk kariyerinin ardından babası gibi müziği seçti. Molina, bugüne dek küçüklü büyüklü 20’ye yakın sinema ve tiyatro yapımında rol aldı. The daughter of Spain’s prominent Flamenco singer, Antonio Molina, Monica Molina eventually followed his footsteps into music after a brief period of acting, during which she starred in small and large roles in a variety of cinema and theater productions.
Making a small gesture to her fans in Turkey, Spanish artist Monica Molina has put Istanbul on the cover of her latest album, ‘Autorretrato’ (Self Portrait). Molina, who is scheduled to perform at Iş Sanat on December 12, answered our questions just days before her concert. Everyone must be asking you these days why you’ve put Istanbul on the cover of ‘Autorretrato’. So, why have you? I’ve been head over heels in love with Istanbul ever since I gave my first concert here. It was Sinan Nergis of the Pasion Turca team, with whom I’ve worked for years, who put the idea in my head. Besides, what landscape could be more fitting than Istanbul for the album on which I’ve collected all my most beautiful songs? Did you get any flak for this in Spain? After all, you do mention that it’s an album sponsored by the Spanish Radio and Television Board.
The Mediterranean countries are very close to one another, and Istanbul appeals strongly to Spaniards. In recent years especially a number of celebrities have come to Istanbul and aired their views in the print and visual media. ‘Autoretrato’ is a retrospective album. The kind of album artists usually make towards the end of their career. Was that what you had in mind? Could this be your last album? The album aims to bring listeners, especially those in foreign countries, my entire 20-year career. ‘Autorretrato’ is a project that reminds me as well as my listeners of how I have developed since my first album in 1989 and how I got where I am today. So, it’s full speed ahead then... That’s right. I still have many things to do. And one of the first will be to record the songs of my father, Antonio Molina.
30 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 30
11/25/09 9:34 PM
Skyelife 21.5x27.5cm.fh11 11/12/09 5:30 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
ETKİNLİK EVENT
KIŞIN SICAK KONSERLERİ WARM WINTER CONCERTS Aralık ayı İstanbullu müziksever için epey hareketli December promises to be a lively, and consequently ve dolayısıyla sıcak geçecek. Daha işin başında warm, month for Istanbul music lovers. Here’s a brief yorulmayın diye, sizin için ufak bir seçki hazırladık. selection, but remember, it’s only the tip of the iceberg.
Oda Orkestrası
Chamber Orchestra
Andrea Tyniec (keman) ve Gloria Campaner’in (piyano) misafir olacağı Akbank Oda Orkestrası konserleri; 23 Aralık’ta Caddebostan Kültür Merkezi’nde, 24 Aralık’ta ise Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda dinlenebilir.
The Akbank Chamber Orchestra concerts with guests Andrea Tyniec (violin) and Gloria Campaner (piano) can be heard at the Caddebostan Culture Center on December 23 and Cemal Reşit Rey Concert Hall on December 24.
Piyanist Matsuev
Pianist Matsuev
Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın Aralık ayı konuğu ünlü piyanist Denis Matsuev. Sanatçı; 16 Aralık’ta Caddebostan Kültür Merkezi’nde ve 17 Aralık’ta da Lütfi Kırdar’da gerçekleştireceği konserlerde Rahmaninov’un Op. 30 Re Minör Piyano Konçertosu’nu çalacak.
Acclaimed Russian pianist Denis Matsuev is the guest in December of the Borusan Istanbul Philharmonic Orchestra. Matsuev will perform Rachmaninoff’s Piano Concerto No. 3 in D minor, Op. 30, at the concerts, to be held at the Caddebostan Culture Center on December 16 and at Lütfî Kırdar on December 17.
Trilok Gurtu
Asi punk çocuk Nigel
Hindistan’ın perküsyon cambazı Trilok Gurtu ve Buziki Orhan aynı sahneyi paylaşmaya hazırlanıyor. 17 Aralık Perşembe gecesi gerçekleşecek konserin mekânı Jolly Joker Balans.
Klasik müzik dünyasının, albümleri milyonlar satan asi ruhlu punk çocuğu Nigel Kennedy, üç gece boyunca İstanbul’da. Zamanın en iyi keman sanatçılarından Kennedy’nin Hendrix klasiklerini yorumlayacağı konserleri 9, 10 ve 11 Aralık’ta Babylon’da.
Trilok Gurtu
Punk and rebel Nigel
India’s famed percussionist Trilok Gurtu is getting ready to share the stage with Turkey’s Buziki Orhan. Jolly Joker Balans is the venue for this concert scheduled for the night of Thursday, December 17.
Rebellious ‘punk’ of classical music with sales of over a million albums, Nigel Kennedy will be in Istanbul this month for three nights. One of the most outstanding violinists of his time, Kennedy will perform Hendrix classics in three concerts at Babylon on December 9, 10 and 11.
32 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 32
11/25/09 9:34 PM
Kisisel_Banking_ilanlar OF.fh11 11/19/09 9:17 PM Page 2 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
ETKİNLİK EVENT
DARISI TÜM KENTLERİN BAŞINA IZMIR CULTURE WORKSHOP: SETTING AN EXAMPLE Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen ‘İzmir Kültür Çalıştayı’, Türkiye’nin tüm kentlerini kıskandırdı. The recently held ‘Izmir Culture Workshop’ has aroused envy in all Turkey’s cities. Artık bütün kentler İzmir’i kıskanıyor. Çünkü İzmir, 24 Ekim Cumartesi günü ‘uluslararası kültür sanat ve tasarım metropolü’ olma yönünde ufak ama ciddi bir adım attı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ‘İzmir Kültür Çalıştayı’, kentte adeta kültürel seferberlik başlattı. İstanbul ve Ankara’dan kalkıp İzmir’e gelen 100 kadar kültür-sanat-tasarım insanı, restore edilen Havagazı Fabrikası’nda, sabahın erken saatlerinden günbatımına kadar ‘geleceğin kültür-sanat kenti İzmir’i konuştu. Kapalı devre yapılan çalıştayda; kültürün özel alana sıkışmasından kamunun çekinikliğine her şey enine boyuna tartışıldı.
EKSİK ÇOK AMA... İzmir’i az biraz bilenler hemen fark eder; İzmir’de hayat, evden ziyade dışarıda geçer. Hele mevsim bahar ya da yazsa. İzmir’in olmazsa olmazları arasında açık hava etkinlikleri başı çeker. İşte bu sebeple liman civarındaki depo ve fabrikalar ile pek az kentin sahip olduğu devasa parkın; nam-ı diğer fuarın elden geçmesi öncelikli. Galeri sayısının 24 olduğu kentte, gelişen yeni müzecilik anlayışı doğrultusunda girişimler yapılması ve çevredeki arkeolojik değerlerin farkına varılması da yapılacaklar listesinin üst sıralarında. Çalıştay sırasında en çok dile getirilen iki büyük proje, Belediye’ye bağlı İzmir Şehir Tiyatrosu’nun kurulması ve Karşıyaka’da görkemli bir opera binası yapılması... Küçük sanat inisiyatifleri, disiplinlerarası çalışmalar, uluslararası festival ve konserler bir de. Çok yakında. Darısı tüm kentlerin başına...
Louvre Müzesi’ndeki eserler arasında Zeus ve Apollon Heykeli de bulunuyor. Two statues, of Zeus and Apollo, are also among the works at the Louvre Museum.
İZMİR’DEN LOUVRE’A MEKTUP İzmir Kültür Çalıştayı’ndan çıkan ve hemen uygulamaya koyulan kararlardan biri, Paris Louvre Müzesi’ne yazılan mektup. Mektup, özetle, Louvre Müzesi’ndeki ‘İzmir’den Smyrna’ya’ sergisinde yer alan eserlerin İzmir’e iade edilmesi gerektiği üzerine… Çalıştay’a katılan tüm kültür sanat insanlarının imza attığı mektubun sonucu merakla bekleniyor. LETTER TO THE LOUVRE FROM IZMIR One of immediate-action outcomes from the Izmir Culture Workshop was the letter addressed to the Louvre Museum in Paris. The letter, in short, requests that the works displayed in the Louvre’s ‘From Smyrna to Izmir’ exhibition be returned to Izmir. Signed by all the prominent cultural and artistic figures that participated in the workshop, the letter’s response is highly anticipated.
Izmir is now the envy of all other cities. For on Saturday, October 24, Izmir took a small but serious step towards becoming an ‘international metropolis of art, culture and design’. Organized by Izmir Metropolitan Municipality, the ‘Izmir Culture Workshop’ launched a virtual culture campaign in the city. Coming to Izmir from Ankara and Istanbul, some 100 experts in the fields of art, culture and design discussed ‘Izmir, art and culture city of the future’ from dawn to dusk at the city’s restored coal-gas factory. Everything from the pawning off of culture onto the private sector to the reluctance of the public sector to get involved was discussed in all its ramifications.
YOU HAVE TO START SOMEWHERE Even those only slightly familiar with Izmir will have noticed that life there is lived mostly outside the home, especially in spring and summer when open-air activities are rife. It is therefore of some urgency that the gigantic park, the likes of which few cities possess, as well as the depots and factories around the port and the famous Izmir fair get a facelift. High on the list of things to be done in this city, whose galleries currently number 24, are initiatives in line with the newly developing concept of museology, and exploitation of the archaeological sites in the vicinity. The two most talked about projects at the workshop were the construction of a new Izmir State Theater attached to the Municipality and of a magnificent new opera house at Karşıyaka. Small art initiatives, interdisciplinary projects, and international festivals and concerts were some of the other topics discussed. Coming soon.
36 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 36
11/25/09 9:34 PM
Composite
DÜNYADAN AROUND THE WORLD
BERLİN’DE ÜÇLÜ RESMİ GEÇİT THREE EXHIBITIONS IN BERLIN İstanbul ve Berlin, kardeş şehir olmalarının 20. yılını üç sergiyi içeren ‘Next Wave’ projesiyle kutluyor. Istanbul and Berlin are celebrating twenty years of being sister cities in the ‘Istanbul Next Wave’ project, which includes three exhibitions. İstanbul ve Berlin Belediyeleri arasındaki ‘kardeş şehir’ ilişkilerinin 20. yılı vesilesiyle Berlin’de açılan sergilerden biri ‘İstanbul Modern-Berlin’. Martin Gropius-Bau’nun ev sahipliği yaptığı sergi, İstanbul Modern’in kalıcı koleksiyonundan seçilen 59 sanatçının 66 eserini içeriyor. Serginin sanatçıları arasında Burhan Doğançay, Erol Akyavaş, Ömer Uluç, Mehmet Güleryüz, Nil Yalter, İnci Eviner, Canan Tolon, Haluk Akakçe, Sarkis, Ramazan Bayrakoğlu, Taner Ceylan ve Pınar Yolaçan gibi pek çok çağdaş isim yer alıyor. Bir diğer sergi ise Beral Madra küratörlüğünde gerçekleşiyor. Türkiye’den 17 kadın sanatçıyı bir araya getiren serginin mekânı Akademie der Künste’nin Pariser Platz’daki binası. Sanatçılar arasında Yeşim Ağaoğlu, Nancy Atakan, İpek Duben, Nezaket Ekici, Gül Ilgaz ve Şükran Moral gibi isimler var. Berlin’deki üçüncü serginin ismi ‘Eleştirel Sanattan Altı Kesit’. Akademie der Künste’nin sanat okulu Hanseatenweg’de açılan serginin dikkat çeken işlerinden biri Halil Altındere’nin ters çevirdiği polis arabası. Üç sergi için de son tarih 17 Ocak 2010.
‘Istanbul Modern-Berlin’ is one of three exhibitions being held in honor of the twentieth anniversary of ‘sister city’ relations between the Istanbul and Berlin municipalities. Hosted by Martin-GropiusBau, the exhibition includes 66 works by 56 artists from Istanbul Modern’s permanent collection. Among those represented are a number of contemporary artists such as Burhan Doğançay, Erol Akyavas, Ömer Uluç, Mehmet Güleryüz, Nil Yalter, İnci Eviner, Canan Tolon, Haluk Akakçe, Sarkis, Ramazan Bayrakoğlu, Taner Ceylan and Pınar Yolaçan. Another exhibition is curated by Beral Madra. The Akademie der Künste building on Pariser Platz is the venue for this exhibition, which brings together 17 women artists from Turkey, among them Yeşim Ağaoğlu, Nancy Atakan, İpek Duben, Nezaket Ekici, Gül Ilgaz and Şükran Moral. The third exhibition in Berlin is ‘Six Positions in Critical Art’. Opened at the Akademie der Künst’s art school on the Hanseatenweg, this exhibition features Halil Altındere’s overturned police car as one of its main attractions. All three exhibitions run through January 17, 2010.
38 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 38
11/25/09 9:35 PM
DÜNYADAN AROUND THE WORLD DAĞ FİLMLERİ FRANSA YOLCUSU
Her yıl mart ayında İstanbul’da düzenlenen ‘Türkiye Dağ Filmleri Festivali’, Fransa yolcusu. Bu yıl 5 yaşına giren etkinlik, ‘Autrans Dağ ve Macera Filmleri Festivali’nin onur konuğu. 2 – 6 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek etkinlikte; film gösterimlerinin yanı sıra pek çok yarışma, söyleşi ve sergi yer alıyor.
MOUNTAIN FILMS EN ROUTE TO PARIS
‘Held in March every year, Turkey’s Mountain Film Festival is making its way to Paris. Marking its fifth year, the event is this year’s guest of honor at the ‘Autrans International Film Festival “Mountains and Adventure”, December 2-6. As well as films, the festival includes a large number of competitions, interviews and exhibitions.
MİAMİ’DE SANAT
‘İsveç ArtBasel’in kardeş fuarı ArtBasel Miami Beach, 3 – 6 Aralık tarihleri arasında Art Deco District’te gerçekleşecek. Çağdaş sanat, müzik, film, mimari ve tasarımı bir araya getiren etkinliğe 250’den fazla galeri ve 2000’den fazla sanatçı katılıyor.
Tony Cragg
KIBRIS’TA BARIŞ KONSERİ
Kıbrıs, 2 Aralık’ta ses getirecek bir klasik müzik konserine ev sahipliği yapıyor. ADAP (Association des Artist pour la Paix) Derneği için düzenlenen ve Birleşmiş Milletler’in desteğini alan konserin mekânı Ledra Palace Oteli’nin salonu. Konserde sahneye; Türkiye’yi temsilen Hüseyin Sermet, Güney Kıbrıs’ı temsilen Cyprien Katsaris, Yunanistan’ı temsilen George E. Lazaridis ve KKTC’yi temsilen Rüya Taner çıkacak.
PEACE CONCERT IN CYPRUS
Cyprus is hosting a fascinating classical music concert on December 2. Ledra Palace Hotel’s ballroom is the venue for this concert, organized by the Association of Artists for Peace (ADAP) with United Nations backing. Pianist Hüseyin Sermet will represent Turkey at the concert, which will also feature pianists Cyprien Katsaris representing Southern Cyprus, George E. Lazaridis representing Greece and Rüya Tamer representing the Turkish Republic of Northern Cyprus.
ART IN MIAMI
Switzerland’s ArtBasel sister fair, ArtBasel Miami Beach will take place at Art Deco District December 3-6. Upwards of 2,000 artists and 250 galleries are taking part in the event, which brings together contemporary art, music, film, architecture and design.
Rüya Taner
TÜRKİYE MEVSİMİ’NDEN…
‘Fransa’da Türkiye Mevsimi’ bütün heyecanıyla sürüyor. Mevsimin dikkat çeken Aralık ayı etkinlikleri arasında; Centre Pompidou’daki video seçkisi, Credac d’Ivry’deki ‘Varyasyonlar’ sergisi, Levent Morgök’ün Galerie Celal’deki ‘Relief’i ve video sanatçısı Ömer Ali Kazma’nın Roubaix Espace Croisé’deki son çalışmaları var.
FROM THE TURKISH SEASON...
‘The Turkish Season in France’ is continuing apace. Noteworthy events in December include a selection of videos at the Pompidou Center, the ‘Variations’ exhibition at Credac d’Ivry, Levent Morgök’s ‘Relief’ at the Galerie Celal, and video artist Ömer Ali Kazma’s latest work at Roubaix Espace Croisé. 40 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 40
11/25/09 9:35 PM
BymenBES_skylife_215x275 11/12/09 2:23 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
AJANDA AGENDA ARALIK/DECEMBER 09 31
28
04
‘Bir Dakikalık Heykeller’ ve ‘Şişman Heykeller’ ile tanınan sanatçı Erwin Wurm’un kendi ismini taşıyan sergisi Aralık boyunca Akbank Sanat’ta. Known for his ‘Fat Sculptures’ and ‘Oneminute Sculptures’, artist Erwin Wurm is at Akbank Sanat through December in an exhibition promoting his work.
Çalışmalarını Berlin’de sürdüren sanatçı Azade Köker’in ‘Hibrid Mekânlar, Koridorlar’ isimli resim ve heykel sergisi 4 Aralık’a kadar Galeri Dell’Arte’de.
04 Koreografisi Zeynep Tanbay’a ait olan dans performansı ARAZ’ın prömiyeri 4 Aralık’ta Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda.
‘‘Hybrid Spaces, Corridors’, an exhibition by artist Azade Köker, who pursues her career in Berlin, is on at Galeri DellArte through December 4.
19
18 Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali, 14 Mayıs – 10 Haziran 2010 tarihleri arasında gerçekleşecek. Festival programında yer almak isteyen yerli projeler, başvurularını 18 Aralık’a kadar İKSV’nin Şişhane’deki yeni binası Deniz Palas’ta yapabilir.
The 17th International Istanbul Theater Festival will take place May 14 to June 10, 2010. Those wishing to participate with projects may apply at the Deniz Palas, Istanbul Foundation of Culture and Art’s new building in Şişhane, through December 18.
05
Müge Akçakoca, Burak Bedenlier, Audrey Bakx, Şükran Mertcan ve Petrit Halilaj’ın yapıtları 5 Aralık’tan itibaren Siemens Sanat’ta.
Choreographer Zeynep Tanbay’s ARAZ dance performance will premiere at Cemal Reşit Ray Concert Hall on December 4.
Works by Müge Akçakova, Burak Bedenlier, Audrey Bakx, Şükran Mertcan and Petrit Halilaj, opens at Siemens Sanat on December 5.
‘Kuşevi Fabrikası’nın makinecileri, 10 - 13 Aralık tarihleri arasında TİM Maslak Show Center’da. Topluluk; sahneye kuracağı antik kuşevi fabrikasında 1920’li yılların müzikleri eşliğinde pandomim ve akrobasi gösterileri yapacak. ‘Kuşevi Fabrikası’ (Bird House Factory) acrobats, jugglers and mimes will construct a birdhouse on stage as they perform to 1920’s tunes at the TIM Maslak Show Center on December 10-13.
05
Geçen yıl Venedik Mimarlık Bienali’nde görücüye çıkan ‘Modern Fin Mimarlığında Müzeler ve Kütüphaneler’ sergisi 24 Kasım’dan bu yana Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde. Fin Mimarlık Müzesi’nin hazırladığı serginin üst başlığı ‘Saklamak ve Paylaşmak’. Kütüphane ve müze gibi kültür yapılarının yeni roller alabileceğine dair ipuçları barındıran serginin son tarihi 19 Aralık.
First featured at last year’s Venice Architecture Biennale, the exhibition, ‘Museums and Libraries in Modern Finnish Architecture’, opened at Milli Reasürans Art Gallery on November 24. Put together by the Finnish Museum of Architecture, the exhibition hints at new roles for cultural institutions such as libraries and museums under the heading, ‘Store and Share’. Through December 19.
Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu, 5 Aralık Cumartesi günü ‘Koleksiyonculuk’ başlıklı bir sempozyuma ev sahipliği yapıyor. Saat 13.30’da başlayıp 17.00’de bitecek iki oturumlu etkinliğin oturum başkanlığını Collection Club Başkanı Şerif Antepli yapıyor. Yapı Kredi Sermet Çifter Hall is hosting a symposium on Collectors and Collecting on Saturday, December 5. Collection Club President Şerif Antepli will chair the two-session event which begins at 1:30 p.m. and ends at 5 p.m.
42 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 42
11/25/09 9:35 PM
27
07
10
Sokak sanatını benimseyen sanat galerisi Milk, illüstratör Engin Öztekin’in ‘Gayri Meşrutiyet’ sergisini ağırlıyor. Sergi için son tarih 27 Aralık. An art gallery that espouses street art, Milk is hosting an exhibition, ‘Gayri Meşrutiyet’, by book illustrator Engin Öztekin through December 27.
Balkan Naci İslimyeli, 40. sanat yılını 10 Aralık’ta İş Sanat Kibele Galerisi’nde açılacak ‘Hava-Su-Toprak-Ateş ve İstanbul’ sergisiyle kutluyor.
10 Büyük ebatlı tuval üzerine akrilik tekniğiyle çalışan Bahar Oganer’in ‘Kristal’ sergisi 10 Aralık’tan itibaren Dirimart’ta.
Balkan Naci İslimyeli is celebrating a forty-year career in an exhibition, ‘Air-Water-Earth-Fire’, opening at İş Sanat Kibele Galerisi on December 10.
19
31 2002’de yitirdiğimiz Mehmet Fuat adına; Eleştiri/İnceleme, Deneme ve Yayıncılık dallarında bu yıl 6. kez verilecek Ödüller için son başvuru tarihi 31 Aralık. Ödüllere 1 Ocak 2009 – 31 Aralık 2009 tarihleri arasında yayımlanan yapıtlar başvurabiliyor.
Originally established in honor of Turkish literary figure Memet Fuat, who died in 2002, awards in the fields of Criticism, the Essay and Publishing will be given again this year for the 6th time. Applicants may enter any works published between January 1 and December 31, 2009.
19
Fotogen Fotoğraf Sanatı Derneği’nin düzenlediği ‘21. Şinasi Barutçu Kupası Fotoğraf Sergisi’, 19 – 31 Aralık tarihleri arasında Fotoğrafevi’nde görülebilir.
Cityscope.indd 43
An exhibition entitled ‘Kristal’ by Bahar Oganer, an artist who works in acrylic on large canvases, opens at Dirimart on December 10.
Organized by the Association for Photogenic Photographic Arts, the 21st Şinasi Barutçu Cup Photography Exhibition can be viewed at Fotoğrafevi December 19.
Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Plastik Sanatlar Bölümü’nde yüksek lisans yapan Selma Tuna Doğan’ın son sergisi 7 Aralık’ta Ziraat Bankası Tünel Sanat Galerisi’nde açılıyor. Tuval üzerine akrilik çalışan sanatçının sergisi için son tarih 25 Aralık. A graduate student in the Plastic Arts Department of Yeditepe University’s School of Fine Arts, Selma Tuna Doğan is opening her new exhibition of acrylics on canvas at Ziraat Bank’s Tünel Art Gallery on December 7. Through December 25.
13 Banu Birecikligil, ‘Gece Karşılaşması’ isimli 4. kişisel sergisiyle 19 Kasım – 19 Aralık tarihleri arasında Galeri X-İst’te sanatseverle buluşuyor. Önceki sergilerinde çocukluk imgeleri, aile fotoğrafları ve gazetelerin görselliğini aynı düzlemde buluşturan sanatçı, son sergisi ‘Gece Karşılaşması’nda dış dünyadan tamamen uzaklaşarak yer ve gök arasında gece yolculuğuna çıkıyor.
Banu Birecikligil is bringing art lover her 4th one-man show, ‘Gece Karşılaşması’ (Nocturnal Encounter), at Galeri X-Ist from November 19 through December 19. The artist, who combined visuals childhood images, family photographs and newspapers in her previous shows, has completely distanced herself from the external world this time to embark on a nocturnal journey between earth and sky.
13. Avrupa Kısa Kulvar Şampiyonası 10 - 13 Aralık tarihlerinde Abdi İpekçi Arena’da yapılacak. 41 ülkeden 866 sporcu ve antrenörün katılacağı yarışma 600 milyon kişi tarafından izlenecek. Şampiyona geçen yıl Hırvatistan’da yapılmıştı. The 13th European Short Track Championship will be held at Abdi İpekçi Arena on December 10-13. 866 athletes and trainers from 41 countries will be in the competition, which is expected to be watched by 600 million. Last year’s championship was held in Croatian.
11/25/09 9:35 PM
SPOR SPORTS
ULUSLARARASI ŞAMPİYONALAR TÜRKİYE’DE INTERNATIONAL CHAMPIONSHIPS VISIT TURKEY 2010 Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul yıl boyunca sürecek birçok kültürel faaliyete hazırlanırken, sporda da önemli gelişmeler yaşanıyor. While Istanbul is busy planning a year of cultural activities in preparation for its 2010 European Capital of Culture role, it’s certainly not staying behind when it comes to sports. • MERT KAYA Tenis: Dünyanın önde gelen tenis organizasyonlarından Sony Ericsson Bayanlar Tenis Turnuvası (WTA Championships) 2011 ve 2013 yılları arasında, üç yıl boyunca İstanbul’da gerçekleştirilecek. Dünyanın en başarılı bayan tenisçilerinin katıldığı bu turnuva oldukça prestijli bir sezon sonu şampiyonası. Pentatlon: Spordaki gelişmeler bununla sınırlı değil. Uluslararası Modern Pentatlon Birliği (UIPM), 2011 Yıldız A Dünya Şampiyonası’nın Türkiye’de gerçekleştirilmesini kararlaştırdı. Temel olarak atıcılık, eskrim, yüzme, binicilik ve atletizm alanlarında düzenlenen şampiyona 18 – 21 Ağustos 2011 tarihlerinde İstanbul’da yapılacak. Dünya Şampiyonası: Uluslararası Üniversiteler Spor Federasyonu’nun (FISU), 2011 Dünya Üniversite Kış Oyunları’nın Erzurum’da düzenleneceğini açıklamasının ardından geçen süre içerisinde Erzurum’da altyapı geliştirme çalışmaları hız kazandı. İtalya’nın Torino kentinde toplanan federasyon yetkililerinin bu kararı tüm Türkiye’de ve özellikle Erzurum’da büyük sevinç ile karşılanmıştı. Uluslararası bu spor organizasyonunun Erzurum’un turizm ve tanıtımına önemli katkılar sağlaması bekleniyor. Yaşanan bu gelişmeler, sporda uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacak olan Türkiye’nin de tanıtımında ve gençlere spor sevgisinin aşılanmasında önemli yararlar sağlayacak.
Tennis: One of the world’s most prominent tennis organizations, three consecutive championships of the Sony Ericsson Women’s Tennis Tournament (WTA Championships) will take place in Istanbul between 2011 and 2013. The world’s most successful female tennis players compete in this prestigious end-of-season cup. Pentathlon: That’s not all for sports. The International Modern Pentathlon Union (UIPM) has decided on Turkey to host the 2011 Star A World Championship. The championship will take place in Istanbul between August 19-21, 2011 in the main fields of archery, fencing, swimming, horse-riding and athetics. World Championship: Shortly following the International University Sports Federation’s (FISU) announcement that the 2011 World University Winter Games will take place in Erzurum, infrastructure developments have been sped up in the city. The decision was made by Federation officials in Torino, Italy, and had been welcomed with joy throughout Turkey, besides Erzurum. This international sports organization is expected to markedly enliven Erzurum’s tourism and publicity. As a whole, these developments will contribute to Turkey’s promotion to more people while young generations will get a chance to embrace a love of sports.
44 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 44
11/25/09 9:35 PM
LEZZET DELICACY KIŞ GECELERİNİ ISITAN
SAHLEP
WARMS THE WINTER NIGHTS Gazlı içecekler, gündelik hayatımızı her ne kadar derinden etkilemiş olsalar da, geleneksel içeceklerimizden olan sahlep, uzun ve soğuk kış gecelerini ısıtmaya devam ediyor.
Although carbonated beverages are part and parcel of our lives today, sahlep, one of Turkey’s traditional drinks, continues to warm the long, cold winter nights. • MERT KAYA
Sahlep doğada, dağlık yabani ortamında kendiliğinden yetişen bir bitki. Kaynaklar sahlebin anavatanının Anadolu toprakları olduğunu belirtiyor. Orkide ailesinden olan sahlebin kullanılan kısmı ise köklerinde bulunan yumrular. Sahlebin yolculuğu bu yumruların toplanmasıyla başlıyor. Sahlebe kalitesini ve güçlü aromasını yumruların sertliği veriyor. Toplama işleminin ardından sütte ya da ayranda kaynatılan yumrular değirmende öğütülerek toz haline getirilip değerlendiriliyor.
Sahlep is a plant that grows wild in the mountainous regions of the east. The sources state that Anatolia is its home. A member of the Orchid family, it is the tubers on the roots of the plant that are used. Sahlep’s journey begins with the gathering of those tubers, whose degree of hardness determines the drink’s quality and intense aroma. After being picked, they are boiled in either milk or ‘ayran’ (yoghurt thinned with water), dried and pulverized in a mill.
HEM LEZZETLİ HEM DE SAĞLIKLI
TASTY AND HEALTHY
Sütün içine katılarak hazırlanan sahlebin içimi gayet latif, kokusu ise son derece hoş. Tarçın dökülerek içildiği zaman bronşit, boğaz ağrısı ve öksürüğe hızla iyi gelen sahlep, kuvvetli kıvam artırıcı özelliği ile de dondurma yapımında çok tercih ediliyor. İçerdiği müsilaj maddesi ile mide ve sindirim sorunlarında tedavi edici özelliğe sahip.
Prepared with milk, sahlep is an elegant drink with a scrumptious taste. Sprinkled with cinnamon, it is an effective remedy for coughs, sore throats and bronchitis, and thanks to its thickening properties also a popular additive in ice cream. The mucilage it contains is useful in treating disorders of the stomach and digestive system.
NADİDE BİR BİTKİ Anadolu topraklarının endemik bitkilerinden olan sahlebin kültür ortamına alınıp, tarımının yapılması çok zor. Çok büyük bir oranda doğadan toplanarak elde edilen sahlebin sürdürülebilirliği için toplayıcıların bilinçlendirilmesi, bitkinin köklerindeki tüm yumruların alınmayıp, en az birinin ve tüm yavru yumruların köklerinde bırakılması gerekiyor.
A RARE PLANT Endemic to Anatolia, sahlep is difficult to cultivate and farm and is therefore largely collected from nature. So that its supply will not be depleted, gatherers need to be made aware not to take all the tubers on the plant’s roots but to leave at least one of the mature and all the baby tubers in place.
46 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 46
11/25/09 9:35 PM
KİTAP BOOK
MEVSİME GÖRE KİTAP BOOKS BY THE SEASON Kimi kışa hemen alışır ve uzun kitapları alır eline; kiminin aklı yazda, gezme tozmadadır daima; kimi ise dört mevsimin dördünde de sonbahar halinde... Some ease into winter, embracing long books, some linger in summertime with itchy feet, and for some, autumn is the eternal season...
KIŞA ALIŞANLARA INURED TO WINTER?
Çirkinlik üzerine güzelleme “Çirkinlik de güzellik kadar tartışılmalı” diyor Umberto Eco. Uzun kış geceleri böyle tartışmalar için birebir. Kitabın önsözünde de vurgulandığı üzere; güzellik ve çirkinlik, farklı zaman ve farklı kültürlerde farklı algılanıyor. Peki, ama ‘güzellik’ ve ‘çirkinlik’ için herkesin kabul edebileceği bir değerler sistemi oluşturulabilir mi? Dostlarınızı ve demli çaylarınızı hazır edin. Kış geçmeden...
SONBAHAR MELANKOLİKLERİNE GOT THE AUTUMN BLUES?
Eğer hâlâ okumadıysanız
YAZI ÖZLEYENLERE MISSING SUMMER?
İki sözcük bir eylem
İyi roman okurlarının uğraması gereken duraklardan biridir Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam’ı. Özellikle de sonbahar melankoliklerinin. Eğer hâlâ uğramadılarsa tabii. Hele ki yayınevi, bu kült romanı 50. yıl özel baskısıyla raflara dizmişken... Roman, 1950’li yıllarda Türk toplumunun gündemine yerleşen bireyselleşme sorununu işliyor.
Yazı daha şimdiden özleyenlere neşeli ve güneşli öyküler lazım. ‘Bozcaada Öyküleri’ gibi. ‘Bozcaada’ya gitmek…’ İki sihirli sözcük, bir eylem. Bir çanta, üç beş öteberi, bir bilet... Bu öyküler; gidenler, gidemeyenler ve hep gitmek isteyenler için. Kadir Aydemir, 34 ayrı yazarın öykülerini bir bir derlemiş. Uzun bir çalışma sürecinin meyvesi olan kitap; çantada, valizde ve çekmecede uzun süre dolaşacak türden.
Making ugliness attractive
Try this
Three magic words
“Ugliness”, says Umberto Eco, “is as worthy of discussion as beauty.” And what better time for the discussion than the long winter months. As he points out in the preface, beauty and ugliness are perceived differently in different times and in different cultures. But can ‘beauty’ and ‘ugliness’ constitute a universally acceptable system of values? Get your friends and your teapots ready. Before winter is over.
Yusuf Atılgan’s ‘Aylak Adam’ (Idle Man) is a must-read for lovers of serious fiction, especially for those with the autumn blues. If they haven’t read it already of course. And particularly since the publisher has brought out a special 50th year edition of this cult novel that treats the question of individualism, which was new in Turkey in the 1950’s.
Gay, sunny stories are in order for those who miss summer. Stories like ‘Bozcaada Tales’. Three magic words: ‘going to Bozcaada...’ A bag, a ticket, a few other things... These stories are for those who go, those who can’t go and those who have always wanted to go. Kadir Aydemir has collected stories by 34 different writers. This book is the kind that will linger long in handbags and suitcases, on tabletops and in drawers.
Cityscope.indd 48
11/25/09 9:36 PM
C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
BİR ŞEHİR BİR ÜNLÜ A CITY AN AUTHOR
AHMET ÜMİT’İN GAZİANTEP’İ AHMET ÜMIT’S GAZIANTEP Ünlü yazar Ahmet Ümit’e, doğup büyüdüğü Gaziantep’i sorduk. We asked renowned writer Ahmet Ümit about Gaziantep, the city where he was born and raised. • MELİH USLU 60’lı yıllarını yaşadığınız Antep nasıldı? Çok daha küçük, sakin ve naif bir Antep vardı. İnsanî değerler ve komşuluk ilişkileri çok güçlüydü. Sokakta iki çocuk kavga ettiğinde bile aileler birbirlerini suçlamaz, bir daha kavga etmemeleri için çocuklarına öğütler verirlerdi. Ayrıca çok daha yeşildi. Evler, bağlar ve bahçeler iç içeydi.
What was Antep like back in the sixties when you lived there? It was a much smaller, quieter and less sophisticated Antep. Neighborliness and human ties were much stronger. If two kids fought in the streets, the families didn’t blame each other but would counsel their children not to get into another fight. It was also much greener. All the houses were set in gardens and vineyards.
Antep’in kitaplarınızdaki etkisi nedir? Kullandığım dilin zengin ve akıcı olmasını Antep’e borçluyum. Kitaplarımdaki cesaret, adalet ve ezilenin yanında olma durumu yöre kültüründen gelir. Kentin köklü tarihi de beni etkilemiştir.
What influence has Antep had on your books? I am indebted to Antep for the flow and richness of the language I use. The courage, justice and concern for the downtrodden in my books derives from the local culture. The city’s deep-rooted history has influenced me as well.
Çiğköfte yapmayı sevdiğinizi biliyoruz. Yöre mutfağının anlamı ne sizce? Antep mutfağını kebaptan ibaret sananlar yanılır. Yörenin asıl ev yemekleri muhteşemdir. Farklı kültürlerin katkısıyla çeşitlenen Antep mutfağı, cennette yer alacak menünün ne olacağı konusunda fikir verebilir.
We know that you enjoy making ‘Çigköfte’ (a Southeastern specialty made with raw minced lamb, fresh parlsley, and hot red pepper). What does the local cuisine signify to you? Anyone who thinks Antep cuisine is confined to kebab is mistaken. The region’s homecooking is magnificent. Antep cuisine has been enriched by the contributions of other cultures. If there is cooking in heaven, then it would have to be Antep cuisine!
Antep’e gitmek isteyenlere ne önerirsiniz? Antep yemeklerinin tadına bakmalarını, Zeugma ve Mozaik Müzesi’ni, Dülük Harabeleri’ni, İslahiye’deki Hitit kalıntılarını ve Rumkale’yi görmelerini öneririm.
The Nâkıp Ali Cinema springs to mind at the mention of Antep. Are you old enough to remember those days? Nâkıp Ali was the first ‘cinémathèque’ in Antep, perhaps in all of eastern Turkey. It was the school that trained people like Ülkü Tamer and Onat Kutlar. I used to go there at ten in the morning and not come out until five in the evening. I would watch five films a day. What would you recommend to people going to Antep? I would tell them to try Antep food, to visit the Zeugma and Mosaic Museum, and to see the Dülük ruins, the Hittite ruins at Islahiye, and the castle of Rumkale.
YİĞİT GÜNEL
Antep denince akla Nâkıp Ali Sineması gelir. Siz o günlere yetişebildiniz mi? Antep’te, belki de Türkiye’nin doğusunda ilk ‘sinematek’in kurulmasını sağlayan, Ülkü Tamer ve Onat Kutlar gibi isimleri yetiştiren ekoldür. Sabah onda girip akşam saat beşte çıkar, günde beş film izlerdim orada.
50 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 50
11/25/09 9:36 PM
C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
SEYAHAT TRAVEL
DAĞDA KIŞ TATILI WINTER HOLIDAY IN THE MOUNTAINS • MELİH USLU
Three suggestions for a winter holiday, on a mountaintop in falling snow, or on the banks of a turquoise blue lake in the heart of the forest.
NASIL GİDİLİR HOW TO GET THERE GÖLCÜK Bolu’ya 15 kilometre uzaklıktaki göle, şehir merkezinden kalkan minibüslerle ya da Seben yolundan ulaşabilirsiniz.
Take a minibus from the city center, or follow the signs for Seben, to reach this lake 15 kilometers from Bolu. KAZDAĞI Küçükkuyu ile Edremit üzerinden Kazdağı köylerine ulaşabilirsiniz. You can reach the Kazdağı villages through Küçükkuyu and Edremit.
TATLI KAÇAMAK Antik dünyanın efsaneleriyle örülü Kazdağı’nda, her şeyden uzak bir dağ evinin şöminesi önünde kışın keyfini sürmeye ne dersiniz? Konforlu butik otellerinde kent kaçkınlarını ağırlayan Kazdağı’nda, bulutlu zirvelerin, antik patikaların ve şelalelerin eşlik ettiği orman içi yürüyüş parkurları ile yörenin meşhur zeytinyağlı yemekleri de sizi bekliyor.
A DELIGHTFUL GETAWAY How about prolonging your winter pleasure by the fireplace in a mountain cabin far from the madding crowd on Kazdağı, a peak steeped in ancient legends? Hiking trails through the forest, cloud-covered peaks, ancient paths and waterfalls all await you at Kazdağı, where cosy boutique hotels welcome vacationers escaping the city. The local olive oil dishes are a bonus.
SPİL DAĞI Manisa’ya 24 kilometre uzaklıktaki Spil Dağı Milli Parkı’na şehir merkezinden levhaları takip ederek ulaşabilirsiniz. From the city center follow the signs for Spil Dağı (Mountain) National Park, 24 kilometers outside Manisa.
GÖLDEN HAYALLER
LAKE DREAMING
Bolu Aladağlar’ın eteklerindeki Gölcük’te, dağ ve göl havasını birlikte yaşayabilirsiniz. Milli Park olarak korumaya alınıp yapılaşmaya kapatılan gölün çevresi; yürüyüş parkurları, ahşap iskeleler ve piknik alanlarıyla süslü. 950 metre yükseklikteki gölde ormanların büyüleyici yansımalarını izlerken, natüralist tablolar çağrışacak zihninizde.
Enjoy both mountain and lake environments at Gölcük, skirting Bolu’s Aladağ mountain range. Off limits to construction of any kind after being declared a National Park, the area around the lake has been fitted with hiking trails, wooden piers and picnic tables. You will be reminded of naturalist scenes when you see the trees reflected in the waters of this lake 950 meters above sea level.
ORMAN DENİZİ
SEA OF TREES
Kışın tadı Ege’nin zirvelerinde çıkar diyenlerdenseniz Manisa yakınlarındaki Spil Dağı Milli Parkı tam size göre. Ömrünü yöreyi ağaçlandırmaya adayan Manisa Tarzanı’nın mekânı olarak bilinen Spil Dağı, Ağlayan Kayası, laleleri, yılkı atları, dağ gölleri, mağaraları, kanyonları ve dağ evleriyle kış aylarında sessizliğin keyfini sürmek isteyenleri ağırlıyor.
If you’re hankering for a taste of winter on a peak in the Aegean, then Spil Dağı National Park near Manisa is just for you. Known as the home of ‘The Tarzan of Manisa’ (Ahmet Bedevi), who dedicated his life to reforesting the area, Spil Dağı, with its tulips, wild horses, mountain lakes, caves, canyons, mountain houses and famous Weeping Rock, welcomes those seeking peace and quiet in the winter months.
BARIŞ HASAN BEDİR, GARO MİLOŞYAN, HASAN ÖNDER
Karlı bir dağ başında ya da ormanlar arasında firuze taşı gibi parıldayan bir gölün kıyısında kışı karşılayabileceğiniz üç öneri.
52 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 52
11/25/09 9:36 PM
KALP KIRIKLIKLARINI ÇEKEMEZ AMA KALBiNiZiN RESMiNi ÇEKER
UNUTMAYIN! ERKEN TANI ÖNEMLiDiR. ERKEN TANI iÇiN iSE HIZ GEREKLiDiR.
İki kalp atışında kalbi tarayan 256 kesit bilgisayarlı PHILIPS BRILLIANCE iCT MEDMAR’la Türkiye’de! Hastalıkların erken teşhisi, doğru tedavisi ve tedavi sonrası takipteki teknolojik dönüm noktalarından biri olan 256 kesit bilgisayarlı PHILIPS BRILLIANCE iCT ile MEDMAR’da tanışmaya hazır olun!
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 1
GÜZELBAHÇE SOKAK NO:27/31 NİŞANTAŞI İSTANBUL TEL: 0212 230 11 44 - 0212 233 23 06 FAX: 0212 233 23 10 www.medmargoruntuleme.com / medmar@medmargoruntuleme.com
medmarilanh.indd 1
25.11.2009 11:31
RUSYA’NIN AVRUPA’YA BAKAN YÜZÜ RUSSIA FACING EUROPE • MERT KAYA
St.Petersburg denince akla ilk gelenler Dostoyevski, Çaykovski, Gogol ve Puşkin’dir. Dostoyevski ‘Petersburg Düşleri’, Karamazof Kardeşler’ ve ‘Beyaz Geceler’ inde, kuzeyin kültürü ve mimarisi ile insanı adeta büyüleyen bu romantik kenti uzun uzun anlatır.
BÜLENT KATKAK
Dostoevsky, Tschaikovsky, Gogol and Pushkin are the names that spring to mind at the mention of St. Petersburg, a romantic and enchanting city of northern culture and architecture immortalized in Dostoevsky’s ‘White Nights’, ‘Brothers Karamazov’ and ‘Crime and Punishment’.
Cityscope.indd 54
11/25/09 9:37 PM
St.Petersburg, Neva Nehri’nin Finlandiya Körfezi’ne döküldüğü deltaya kurulu, yüzü Avrupa’ya dönük bir liman kenti. Üç yüz yıllık geçmişi ile İstanbul, Londra, Roma ve Paris ile kıyaslandığında genç bir kent aslında. Üstün bir şehircilik anlayışını taçlandıran muhteşem bir mimari ile bu mimari dokunun içinde gelişen edebiyat, kültür ve sanat, St.Petersburg’un dünyanın en ünlü kentleri arasında olmasının nedeni. Beş yüzü aşkın köprüyle birbirine bağlanan onlarca kanalda yapılacak bir nehir turu kenti tanımanın en keyifli yolu.
Founded on a delta at the mouth of the River Neva on the Gulf of Finland, St. Petersburg is a port city with its face turned towards Europe. With a three-hundred-year history, it is actually a young city compared with Istanbul, London, Paris and Rome. Its splendid architecture, crowned by a masterful concept of city planning, and the art, culture and literature that have grown up in that urban texture make it one of the world’s most famous cities. A river cruise through the dozens of canals crossed by upwards of five hundred bridges is the most enjoyable way of getting to know this city.
MÜZE KENT
St. Petersburg has witnessed major turning points in Russian history, and all the splendor of the Tsarist period is palpable in this city which was home to the tsars for 200 years. The Hermitage is a must-see among the city’s 103 museums. The world’s third largest after the British Museum and the Louvre, the Hermitage is comprised of five large palaces. Its 1050 galleries house upwards of three million objects. Besides artifacts of the Ancient Egyptian, Hellenistic, Roman, Byzantine, and Islamic civilizations, it also boasts paintings by masters such as Leonardo da Vinci, Raphael, Rembrandt, Van Gogh and Matisse. Other museums worth visiting are the Summer and Winter Palaces, and the Russian, Maritime, Botanical and several Biographical Museums.
St.Petersburg Rus tarihinin dönüm noktalarına ev sahipliği yapmış bir kent. Rus Çarlığı’na 200 yıl başkentlik yapan kentte çarlık döneminin tüm görkemi hissediliyor. St.Petersburg’un 103 müzesinden biri olan Hermitage mutlaka görülmesi gereken bir tarihi zenginliğe sahip . British Museum ve Louvre ile birlikte dünyanın üçüncü büyük müzesi olan Hermitage, beş büyük sarayın birleşmesi ile oluşmuş. Üç milyondan fazla eser olan müzede 1050 salon var. Antik Mısır, Helenistik, Roma, Bizans ve İslam uygarlıklarının eserlerine, Leonardo Da Vinci, Van Gogh, Rembrant, Matisse, Rafael gibi ressamların tabloları eşlik etmekte. Yazlık ve Kışlık Saray, Denizcilik, Biyografi, Botanik ve Rusya müzeleri görülmesi gereken diğer müzeler.
KENTİN KALBİ: NEVSKİ CADDESİ Dünyanın en büyük caddelerinden biri olan Nevski aynı zamanda St.Petersburg’un da en işlek caddesi. Kent mimarisinin en güzel örneklerine rastlanan caddede, donanma binası, Aleksandır Nevski Manastırı, tarihi kilise ve katedraller, alışveriş merkezleri, restoranlar ve sokak sanatçıları görülebilir. Dünyanın en derin metrosunun bulunduğu St.Petersburg’da, Nevski Caddesi’ne kolayca metroyla ulaşabilir ya da taksi tutabilirsiniz.
PETROGRAD – LENİNGRAD - ST.PETERSBURG Kent her ne kadar Çar Büyük Petro tarafından Petrograd adıyla kurulmuş olsa da adını Aziz Petrus ve Paul’den almış. Bolşevik Devrimi bugün Neva kıyısında müze olarak ziyaret edilen Aurora Zırhlısı’ndan çarın kışlık sarayına yapılan top atışlarıyla başlatılmış. Devrimin lideri Lenin’le kentin adı Leningrad olarak değişmiş. Bugün komünist devrim kent pazarlarındaki turistik hediyelik eşyalarda yaşamakta ve kent Almanca adı olan St.Petersburg olarak tanınmakta.
Cityscope.indd 55
A MUSEUM CITY
HEART OF THE CITY: NEVSKY PROSPEKT One of the world’s broadest avenues, Nevsky Prospekt is at the same time St. Petersburg’s busiest thoroughfare. You can find the Russian Admiralty Building, the Monastery of Alexander Nevsky, historic churches and cathedrals, shopping centers, restaurants and street artists on this avenue, which also boasts the finest examples of urban architecture. To reach Nevsky Prospekt, you can either take the Metro, one of the deepest subway systems in the world, or grab a taxi.
PETROGRAD - LENINGRAD - ST. PETERSBURG Although the city was founded as Petrograd by Tsar Peter the Great, it takes its name today from Saints Peter and Paul. Cannons fired on the winter palace from the Cruiser Aurora, a museum today on the banks of the Neva, heralded the start of the Bolshevik Revolution whose leader, Lenin, changed the city’s name to Leningrad. Relics of the communist revolution survive today in the form of souvenirs sold in the city’s markets, and the city has reverted to its original German name, Sankt Peterburg.
11/25/09 9:37 PM
C
M
Y
CM
MY
CY CM
C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
ROTA ROUTE
SULTANAHMET’TEN AHIRKAPI’YA SULTANAHMET TO AHIRKAPI İstanbul’da, hâlâ karakteristik yanlarını koruyan tarihi yarımadadaki bu rotayı bir zaman tüneli olarak kullanabilirsiniz. Retaining many of its characteristic features, this route across the historic peninsula of Istanbul could well serve you as a time tunnel. • MELİH USLU
İslam Eserleri Müzesi ➊ 16. yüzyıl Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan İbrahim Paşa Sarayı’nın odalarında, Türk-İslam sanatının en zengin koleksiyonlarından biri sergileniyor. 1155 tarihli Cizre Ulu Camii’nin ahşap oyma kapısı, Selçuklu çinileri, 15. yüzyıl Kur’an ve el yazmaları görülmeye değer (0212 518 18 05).
Museum of Islamic Arts ➊ One of the richest collections of Turkish-Islamic art awaits you in the masonry halls of celebrated 16th century Ottoman architectural work İbrahim Pasha Palace. Especially worth seeing are the wood-carved gate of Cizre Grand Mosque dating from 1155, Seljuk tiles, and 15th century Ottoman Korans and manuscripts (+90 212 518 18 05).
sağ cephesine bakan Arasta Çarşısı’nda, halılar, kilimler, dokumalar, giyim eşyaları, çini ve seramikler, antikalar, bakır işleri, sedef kakmalı ahşap eşyalar, Beykoz camları, gümüş takılar, nargileler, tablo ve minyatürlerle çeşitli hediyelikler bulabilirsiniz.
flank of Sultanahmet Mosque, Arasta Market teems with hand-woven carpets, rugs, textiles, traditional garments, tiles and potteries with Ottoman patterns, antiques, copperware, wood furniture with mother of pearl inlays and silver ornaments, as well as Beykoz glasses, waterpipes, paintings, miniatures and all kinds of souvenirs.
Bukoleon Sarayı ❹ Sahile inip Marmara Denizi kıyısına
Bukoleon Palace ❹ Once you make your way down to
paralel uzanan Kennedy Caddesi’nden Cankurtaran yönüne 500 metre kadar yürüdüğünüzde, Bizans Sarayı’nın deniz köşkü çıkacak karşınıza. 5. yüzyılda inşa edilen Bizans Sarayı’ndan bugüne kalan tek parça, mermer çerçeveli üç büyük penceresi olan kemerli taş bir duvardan ibaret.
the Marmara shore, a roughly 500 meter walk along the Kennedy Avenue towards Cankurtaran will bring you to the seaside wing of the Byzantian Palace. An arched masonry wall featuring three grand windows with marble frames is all that remains today from the imperial palace built in the 5th century.
BARIŞ HASAN BEDİR, MUSTAFA YILMAZ
Arasta Çarşısı ❷ Sultanahmet Camii’nin
Arasta Bazaar ❷ Overlooking the right
58 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
Cityscope.indd 58
11/25/09 9:37 PM
BARIŞ HASAN BEDİR, MUSTAFA YILMAZ
Özbek Tekkesi ❻ Sokullu Mehmed Paşa Camii’nin hemen arkasında, camiyi andıran ilginç bir yapı bulunuyor. 17. yüzyılda, Osmanlı devleti ile yakın ilişkileri olan Özbekler için inşa edilen tarihi ibadethane, geçmişte Buhara Tekkesi olarak da anılmış. Bir dönem Osmanlı, Özbek ve Çağatay kültürleri üzerine eserlerin yazıldığı bir kültür merkezi işlevi gören yapı, günümüzde İstanbul Tasarım Merkezi olarak kullanılıyor.
Özbek Convent ❻Right behind the Sokullu Mehmed Paşa Mosque, you will find another fascinating example of religious architecture. Built for visitors from Ottoman-allied Uzbekistan in the 17th century, the historic place of worship was also known as the Bukhara Convent in the past. After a stint as an institute of scholarship on Ottoman, Uzbek and Jagatai cultures, the structure currently serves as the İstanbul Design Center.
Kadırga Hamamı ❼ Kadırga Parkı karşısında bulunan hamam, 1734 yılında İkinci Bayezid’in emriyle yaptırılmış. Binaların arasına sıkışmış gibi görünen tarihi hamamın dar kapıları, şaşırtıcı biçimde geniş salonlara açılıyor.
Kadırga Hammam ❼ The hamam featuring separate areas for men and women was built in 1734 on commission from Sultan Bayezid II. Across the street from Kadırga Park, it appears jammed between neighboring buildings.
Küçük Ayasofya ❸ 527 tarihli Aziz Sergius Baküs Kilisesi, İstanbul’un fethinden sonra camiye dönüştürülmüş. Bir zamanlar dervişlerin çile çektiği avlu içindeki 24 hücreli zaviye; günümüzde hat, ebru, gravür ve minyatür gibi el sanatlarının icra edildiği; neyzen ve edebiyatçıların buluştuğu bir kültür merkezi.
Little Hagia Sophia ❸ The 527 built Saint Sergius
Sokullu Mehmed Paşa Camii ❺ Kadırga’da Şehit Çeşmesi Yokuşu
Sokullu Mehmed Paşa Mosque ❺ Located at the Şehit Çeşmesi
Bacchus Church was converted into a mosque following the Turkish conquest of the city. The convent where dervishes did penance in the 24 cells lined along a central courtyard today serves as a bustling cultural center frequented by flutists and literati, with handcraft workshops from calligraphy and paper marbling to gravure and miniature painting.
üzerindeki 1571 tarihli cami, Mimar Sinan’ın eğimli zemine getirdiği dâhice çözüm ile ünlü. Altı farklı zemin üzerine özel taşıyıcı unsurlarla inşa edilen caminin içi , İznik çinileriyle bezeli. İç mekânda kullanılan yeşil taşların Kâbe’den getirildiği rivayetler arasında. 16. yüzyıl Osmanlı camilerinin başyapıtlarından biri olan camide, 90’dan fazla pencere bulunuyor.
Descent in Kadırga, the 1571 built mosque is famed for the ingenious solution of Sinan the Architect. Interior walls are completely covered with blue and green Iznik tiles. There is a rumor that the green stones used indoors were brought over from Kaaba in Mecca. Considered a masterpiece among 16th century Ottoman mosques, the shrine is bathed in light from over 90 windows. 2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 59
Cityscope.indd 59
11/25/09 9:38 PM
SOĞAN BAŞI KUBBELERİN ŞEHRİ
MOSKOVA CITY OF ONION DOMES MOSCOW • ALEV ALATLI
moskova.indd 60
• ASLI ULUCA
11/25/09 9:40 PM
Sivri uçları gökyüzünü işaret eden ateş dili kubbeler, helezoni kıvrımlarla arşa yükselen kuleler, gözlerin Tanrı’ya çevrilmesini sağlarlardı. Onlar yok olunca, başlar eğildi, dikey arayışların yerini yatay gözlemler aldı. Soaring spiral towers and fire-tongued domes pointing to the sky once focused all eyes on God. When they vanished, heads bowed and vertical quests gave way to observations in the horizontal direction.
moskova.indd 61
11/25/09 8:43 PM
D
ostoyevski’nin Karamazov Kardeşler isimli romanında da yer alan eski bir Rus efsanesi, Hazreti Meryem’in cehennemde acı çeken günahkâra tutunup çıkabilmesi için bir soğan uzattığını anlatır. Bunu gören diğer günahkârlar da soğana saldırırlar. Sapı kırılan soğan, kubbeye dönüşürken, cümle cehennemlikler yeniden ateşe düşer, kaybolurlar. Soğan başı kubbeler altın yaldızla boyanırlar ki, kuzey güneşinin zayıf ışınlarını yansıtsınlar. Moskovalılar, karanlık kış günlerinde gökyüzüne alev dilleri gibi yükseldiğini hayal ettikleri soğan başı kubbelerle teselli bulurlar…
SQUARES AND TOWERS A Moscow icon, St. Basil’s Cathedral boasted eight solid gold domes when it was first built. After 1670, they were painted in different colors to commemorate Tsar Ivan the Terrible’s eight separate victories against the Khanate of Kazan (1555-61). The cathedral stands at the south end of Red Square, scene of some of the most dramatic events in Russian history.
RUTRUM ACCUMSAN
MEYDANLAR VE KULELER Moskova’nın simgesi Aziz Basileyos Katedrali (St. Basil’s Cathedral) ilk yapıldığında sekiz kubbesi som altındandır. 1670’den sonra değişik renklerde boyanan kubbeler, Çar Korkunç İvan’ın Kazan Hanlığı’na karşı kazandığı sekiz ayrı zaferi (1555-61) kutlar. Katedral,
A
n old Russian legend also quoted in Dostoevsky’s Brothers Karamazov describes how the Virgin Mary held out an onion to sinners burning in hell so they could catch hold of it and escape. Other sinners noticed and also grabbed for the onion. As its stem snapped, it was transformed into a dome and all the sinners were plunged back into the inferno. Onion domes are gilded to reflect the pale rays of the northern sun. On dark winter days, Moscovites take comfort in these domes, which they imagine rise to the sky like tongues of fire.
moskova.indd 62
11/25/09 8:43 PM
skylife_21.5x27.5_is#1DAA2.fh11 11/19/09 2:10 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Rus tarihinin en dramatik olaylarının sahnelendiği Kızıl Meydan’ın (Kraznaya Ploşçad) güney ucunda yer alır. Kızıl Meydan-Kremlin Kompleksi, Moskova’nın kalbinin attığı yerdir. Şehir gezileri ille de bu adacıktan başlar. Kremlin’in kelime anlamı ‘hisar’dır. Yaklaşık 73 bin metrekarelik bir alanı çevreleyen surların uzunluğu iki bin 235 metre, genişliği yer yer 6,5 metredir. Kremlin’in güney cephesi Moskova Nehri’ne bakar. Doğu cephesi külliye ile Kızıl Meydan’ın arasına set çekerken, Batı cephesi boyunca Aleksandr Bahçesi uzanır. Moskova, 1147 yılında bir karakol şehri olarak kurulduğunda bu surlar güçlendirilmiş tomruklardan ibarettir. 1365 kışında şehri yerle bir eden yangınından sonra kızaklarla taşınan kireçtaşı bloklarıyla yeniden inşa edilir. Zaman içinde eklenen yirmi kadar gözetleme kulesinden en eskisi 1485’de inşa edilen Taynitskaya; en ünlüsü, kapıları ancak resmi günlerde açılan 1491 yapımı Spaaskaya’dır. Efsaneye göre büyülü bir kuledir, Spaaskaya. Kremlin’i düşman istilasından korur. Kutsal kuleye girerken, istavroz çıkarmak, baş eğmek adettendir. Spaaskaya’ya gerekli saygıyı göstermeyen Napolyon’un atının ürktüğü, imparatorun görkemli şapkasının başından uçtuğu hikâye edilir. Kulenin 1917 Ekim Devrimi’nde isabet alan ünlü saati, Lenin’in emri ile tamir edilmiş, çanları Komünist Enternasyonali çalabilecek şekilde değiştirilmiştir. Yüz yıl önce olduğu gibi bugün de (ve Moskova trafiğinin korkunç uğultusuna rağmen) Spaaskaya’nın çanları Kremlin’in çok ötesinden duyulur. Kremlin Kalesi’ni günümüzde ziyaret edenler, Troyksaya veya Borovistkaya Kuleleri’nin altlarındaki kapıları kullanırlar. Şehrin halka açık ilk parklarından birisi olan Aleksandr Bahçesi, 1819’da ıslah edilen Neglinnaya Irmağı’nın olduğu yerdedir. Parkın muhteşem güzellikteki dökme demir kapısı, Napolyon karşısındaki Rus ordularının zaferine göndermedir. Üst bahçede, sosyalist ve komünist düşünürlerin anılarına dikilmiş bir obelisk abide ile Meçhul Asker Anıtı yer alır. YARI-DOĞULU AVRUPALI Kilise ile devletin, yerel ve batı üslupların, eski ile modern Rusya’nın çarpıcı bir karışımıdır, Kızıl Meydan-
Caddelerini dev fıskiyeler ve tarihi kulelerin süslediği Moskova’da, eski devlet adamlarının benzerleri turistlere poz veriyor. Likenesses of old statesmen pose for tourists in Moscow, its avenues lined with huge fountains and historic towers.
Red Square and the Kremlin Complex are where the heart of Moscow beats, and all city tours commence here from the Kremlin, meaning ‘fortress’. The walls encircling this approximately 73,000 square-meter area are 2,235 meters long and 6.5 meters thick in places. The Kremlin’s southern facade meanwhile overlooks the Moskva River, while the eastern facade fronts Red Square and the western facade extends along the length of the Alexander Gardens. When Moscow was founded as a sentry post in 1147, these defense walls consisted of reinforced timbers. After a fire devastated the city in 1365, they were rebuilt using limestock blocks transported to the town on sleds. The oldest of the twenty-some observation towers that were added over time is the Tainitskaya, built in 1485, and the most famous, the 1491-built Spasskaya, whose doors are only opened on official holidays. Legend has it that this sacred tower is enchanted and protects the Kremlin from enemy attack. It is customary to bow one’s head and cross oneself upon entering. Napoleon’s horse is said to have shied and his magnificent hat to have flown off his head when the French general failed to pay the Spasskaya proper respect.
64 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
moskova.indd 64
11/25/09 8:43 PM
Moskova’nın binaları, sokakları ve duvarları gibi metro istasyonları da birer sanat galerisinden farksız. Moscow’s metro stations are no different than art galleries, just like its buildings, streets and walls.
Kremlin Adacığı. Lenin’in mumyasının sergilendiği 1930 yapımı köşeli mozolesinin karşısında, Devlet Alışveriş Merkezi’nin (GUM) bol süslemeli 1893 yapımı cephesi, Kızıl Meydan’ın doğu yakasını tüm ihtişamıyla kaplar. Ortaçağ dini Rus mimarisinin zarif bir çelik iskeletin üstüne oturan cam tavanla bütünleştiği bu binada, 1917 Devrimi’nden önce bin 200 dükkânın faaliyet gösterdiği söylenir. 1928’de Stalin tarafından kapatılan bina, Birinci Beş Yıllık Planı hazırlayan uzmanların kullanımına tahsis edilir. 1990’ların özelleştirme hareketinden sonra restore edilen GUM, halen en ünlü batı markalarına ev sahipliği yapmaktadır. Kızıl Meydan’da yer alan bir diğer görkemli yapı, Devlet Tarih Müzesi’dir. Rus kimliğine revaç vermek suretiyle ulusal farkındalığı geliştirmek isteyen ‘Slavofil’ler ile batılılaştırmacı ‘Zapadniki’ arasındaki mücadele, Devlet Tarih Müzesi’nde cismanileşir. 1780’de nüfusu üç yüz bine yaklaşan bir kent, Moskova. Rusya’nın iç ticaret merkezi; Fransızlar, Almanlar, Yunanlılar, İtalyanlar, İngilizler ve muhtelif Orta Asyalıların yaşadıkları kozmopolit
The tower’s famous clock, which took a hit in the October Revolution of 1917, was repaired at Lenin’s behest and its bells were modified to play the Communist Internationale. Today, as a hundred years ago (and despite the horrendous roar of Moscow’s traffic), the bells of the Spasskaya can still be heard far beyond the Kremlin.
HALF ORIENTAL, HALF EUROPEAN Red Square and the Kremlin form a striking Russian-cumwestern style mix of church and state, ancient and modern. Opposite the 1930-built, octagonal mausoleum where Lenin’s embalmed body lies, the ornate facade of the 1893-built Government Shopping Center GUM fronts the eastern side of Red Square in all its glory. An example of medieval Russian religious architecture in which a glass ceiling complements a delicate steel frame, this building is said to have housed some 1,200 bustling shops before the 1917 Revolution. Closed by Stalin in 1928, it was allocated for the use of the economists and other experts who framed the First Five-Year Plan. Restored in a privatization movement in the 1990’s, GUM today offers the West’s most illustrious brands. Another magnificent building on Red Square is the State Historical Museum, which embodies the struggle between the ‘Slavophiles’, who wanted to develop national consciousness by popularizing the Russian identity, and the westernizing ‘Zapadniks’. A city of close to 300,000 people in 1780 and
66 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
moskova.indd 66
11/25/09 8:44 PM
bir şehir. Avrupa’nın en büyük başkenti, buna karşın, St.Petersburg’la kıyaslandığında ‘yarı-doğulu’, Rus milliyetçisi sayılmaktadır. Eski Moskova’nın başlıca korkusu, yangın. Gelmiş geçmiş batılılaştırmacıların en yamanı sayılan Çariçe Büyük Ekarina döneminde, dar sokakların çevrelediği beş yüze yakın kilise, yüzden fazla ahşap saray var şehirde. Rus mimarisine ışık, Rus düşüncesine aydınlık getirmek; karanlık ve ahşap Moskova şehrini altın gibi parlatmak isteyen Çariçe, ahşap kiliseleri yıkıyor, yerlerine Doryen sütunlu neo-klasik taş saraylar diktiriyor. Büyük Ekarina’nın halk arasındaki lakabı, Birinci Lenin. “Yangın korkusunu büyük ölçüde giderdi ama Moskova’nın evcilliğini yok etti. Rus kültürünün felsefi ve fiziki ikliminin altını üstüne getirdi” diyorlar. Dönemin ünlü Slavofilleri tarafından 1872’de kurulan Devlet Tarih Müzesi’nde Rusya’da halen yaşamakta olan tarih öncesi kavimlere ait eşyalardan, Ramanofların muhtelif zamanlarda satın aldıkları paha biçilmez sanat eserlerine kadar milyonlarca parça sergilenmektedir. Bunlardan bazıları, İskitlere ait som altından eşyalar, 6. yüzyıldan kalma elyazmaları, huş ağacı kabuklarının üzerine yazılmış Novgorod risaleleri. Aralarında İvan Ayvazoski’nin de bulunduğu ‘Rus dirilişi’ ekolüne mensup ressamlar tarafından yapılan duvar resimleri ve süslemeler, 1986-97 arasında yürütülen titiz bir çalışmayla restore edilmiş.
Moscow is a city that has preserved its authentic texture in spite of continual exposure to rebuilding efforts.
the center of Russia’s domestic trade, it was a cosmopolitan city populated by English, French, Germans, Greeks and Italians, as well as an assortment of Central Asians. Europe’s most populous capital city, it was nevertheless regarded as a ‘semi-oriental’ Russian nationalist in comparison with St. Petersburg. Fire was old Moscow’s greatest fear. During the reign of Tsarina Catherine the Great, the boldest westernizer of all time, close to five hundred wooden churches and upwards of a hundred wooden palaces stood in the city’s narrow streets and lanes. The Tsarina, who wanted to bring light to Russian architecture and enlightenment to Russian thought and make the gloomy city of Moscow gleam like gold, razed the old wooden churches and erected in their place neo-classical stone-built palaces with Doric columns. Not inappropriately, Catherine is known as ‘Lenin the First’ among the common people, who say that while she largely eliminated the fear of fire, she destroyed Moscow’s cosy, homey atmosphere in the process and threw the physical and philosophical climate of Russian culture off balance. Built in 1872 by the period’s prominent Slavophiles, the State Historical Museum houses millions of artifacts all the way from objects belonging to the pre-historic tribes that still inhabit Russia today to the priceless works of art purchased at various times by the Romanovs. They include solid gold Scythian treasures, sixth-century manuscripts, and the famous Novgorod letters written on birch bark. Among them are wall paintings and decorations made by members of the ‘Russian Revival’ school, which numbered the painter Aivazovsky among its members. All of them were meticulously restored in a project carried out between 1986 and 1997.
THE NEW MOSCOW Moscow is the world’s third most expensive and seventh most populous city with ten and a half million inhabitants as of June 2009. Home to dozens of internationally respected
RUTRUM ACCUMSAN
YENİ MOSKOVA Dünyanın pahallıkta üçüncü, kalabalıkta yedinci büyük şehri. Haziran 2009 itibariyle nüfusu 10,5 milyon. Uluslararası itibara sahip onlarca bilimsel ve akademik kurumun ev sahibi. Üç havalimanı, dokuz demiryolu istasyonu ve dünyanın, Tokyo’dan sonra, en çok kullanılan metro şebekesinin bulunduğu
Sürekli bir yeniden inşa çabasına maruz kalan ama yine de otantik dokusunu muhafaza eden bir kent Moskova.
68 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
moskova.indd 68
11/25/09 8:44 PM
şehir. Moskova metrosu, ayrıca mimari ve sanat şaheseri. Rusya cumhurbaşkanının rezidansı burada, Rus Hükümeti burada, Rusya Parlamentosu’nun iki kamarası, Devlet Duması ve Federasyon Konseyi burada. Kadim bir siyasi iddia, “Moskova’yı alan, Rusya’yı alır” deyişi… Rusya Çarlığı’nın ve Moskova Dukalığı’nın payitahtı, Sovyetler Birliği’nin başkenti, Moskova. Başka isimleri de var: Tretiy Rim (Üçüncü Roma), Belokamenaya (Beyaz taş); Pervoppestplannaya (İlk taht), Sorok Sorokov (Kırk kırklar).
NE YENİR? WHAT TO EAT
NE ALINIR? WHAT TO BUY
Kent, hamburgerden suşiye kadar farklı beğenilere hitap ediyor. Meksika ve Gürcü mutfakları başta olmak üzere dünya lezzetlerini sunan restoranların yanı sıra, 19. yüzyıl malikânelerinin kristal avizeli salonlarında yerel yemekleri deneyebilirsiniz.
Matruşkalardan semaverlere, ikonlardan kalpaklara ve Orta Asya halılarına kadar her türlü hediyelik eşyayı bulabilirsiniz. El sanatları dükkânlarında el işi kutulardan değerli takılara kadar pek çok ürün satılıyor. Havyar da Rusya’ya özgü ürünlerden.
From hamburgers to sushi, the city offers something to please every palate. In addition to restaurants serving world cuisines such as Mexican and Georgian, you can also sample the local fare in the halls of 19th century mansions graced with crystal chandeliers.
You can find everything from Matroushka dolls, samovars and icons to kalpaks and Central Asian carpets. And a wide range of items from hand-worked boxes to valuable jewelry is sold in the city’s handicraft shops. Caviar is another product unique to Russia.
RUTRUM ACCUMSAN
RUSYA’NIN KALBİ MOSKOVA Ülkenin iki federal şehrinden birisi (diğeri St.Petersburg) olarak Devlet Duma’sında ve Federasyon Konseyi’nde temsilci bulundurma hakkı var. Bu bağlamda, Rusya Federasyonu’nu oluşturan diğer cumhuriyetlerle siyasi alanda eşitlenir. Moskova’nın ayrıca otuz beş sandalyelik kendi yerel Duma’sı ve hükümeti var. Şehrin günümüzdeki yönetimi, Belediye Başkanı Yuri Lujkov’da. 1991’den bu yana görevde olan Lujkov, aynı zamanda Moskova Hükümeti’nin başbakanı. Sovyet sonrası Moskova’ya damgasını vuran adam. 1 Şubat 1995’te göndere çekilen Moskova bayrağı, Başkan Lujkov’un seçimi. Ejderhayı mızrakla öldürdüğü görünen Aziz’in (St.George) en eski tasviri ise Kapadokya’da (Yılanlı Kilise, Göreme).
scientific and academic institutions, it boasts three airports, nine railroad stations and the world’s busiest subway system after Tokyo. The Moscow Metro is also a work of art and architecture. The Russian President’s residence is here, the Russian Government is here, and the two houses of the Russian Parliament, the State Duma and the Federation Council, are here. As the old political adage has it, ‘Whoever takes Moscow, takes Russia’. Capital first of the Grand Duchy of Moscow and then of the Russian Tsars, Moscow was also the capital of the Soviet Union. Its other names include The Third Rome, the White Stone, the First Throne and the City of Forty Churches. Moscow is the heart of Russia. As one of the country’s two federal cities (the other is St. Petersburg), it has the right to representation in the State Duma and the Federation Council and is the political equal in this sense of the other republics that make up the Russian Federation. Moscow also has its own government and 35-seat local Duma. The administration of the city today lies in the hands of Metropolitan Mayor Yuri Lujkov. In office since 1991, Lujkov is also president of the Moscow Government and a man who has left his mark on post-Soviet Moscow. The Moscow flag, which was adopted on 1 February 1995, was President Lujkov’s personal choice. A dark red field with the arms of the city in the center, it also shows St. George stabbing a dragon. The oldest depiction of St. George slaying the dragon meanwhile is in Turkey, in the Yılanlı, or ‘Snake’, Church at Göreme in Cappadocia.
70 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
moskova.indd 70
11/25/09 8:44 PM
NASIL GİDİLİR? HOW TO GET THERE
THY, İstanbul’dan Moskova’ya haftanın her günü, karşılıklı üç sefer düzenliyor. Turkish Airlines has three flights to and from Moscow every day of the week.
moskova.indd 71
11/25/09 8:44 PM
YAVAŞLIĞIN KEYFİ:
ESKİŞEHİR THE SOUNDS OF SILENCE • HAYDAR ERGÜLEN
eskisehir.indd 72
• EVREN ÇELİKER
11/25/09 8:49 PM
Yüzyıllar öncesinden geliyordu onun yavaşlığı. Yunus Emre’den beri, en çok onun ‘nefes’leri kadar sesi vardı şehrin. Ama hep yavaş, dipten, usulca ve neredeyse sessizliğin sesi gibi. Şiir gibi eski bir şehir. Lirik şehir, Eskişehir… Its laid back atmosphere goes back centuries. Since the time of Yunus Emre the city has found its voice in his verses. Soft, slow, from deep down inside, almost like the sound of silence. A lyrical city like a poem, an old city like its name, Eskişehir (‘oldcity’).
eskisehir.indd 73
11/25/09 8:49 PM
Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem
imi çocukluğunu yitirir, kimi şehrini. Sanki insan yitirmek için çocukluğundan ayrılıyormuş gibi. Yitirmek belki de çocukluğun bitimi ve yitimi. Fakat karşınıza bazen öyle bir şehir çıkar ki, siz onu çoktan terketmiş bile olsanız, o sizi ve çocukluğunuzu hiçbir zaman terketmez. Terketmediğini de her gidişinizde verdiği armağanlarla gösterir. Eskişehir’de ortaokula gittiğim yıllarda, Köprübaşı’nda Porsuk kıyısında yürürken bir düş kurardım. O zamanlarda Hayat Mecmuası’ndan okuduğum kimi festival yazılarının da etkisiyle, bu şehrin de sanatı, müziği, kültürü
içtenlikle konuk edecek, ağırlayacak bir yapıya, ruha sahip olduğunu düşünürdüm. Neredeyse 45 yıl önce. Sonra o çocukluk rüyam gerçek oldu, Eskişehir’de yıllardır ekim sonu kasım başı müzik, sinema, dans, caz ve tiyatro festivali yapılıyor, ben orada değilim fakat ne gam!
HAMİT YALÇIN, ALPER ELİTOK
est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam
HER DEM LİRİK Bologna’da ilk örneği görülen bir hareket, ‘yavaş şehir’ hareketi. ‘Yavaşlık’, fazladan tek bir ‘hareket’ bile gerektirmezken böyle bir şehir vardı ülkemizde de: Eskişehir, Yavaşşehir, Usulşehir, Sakinşehir.
74 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
eskisehir.indd 74
11/25/09 8:49 PM
Restore edilmiş tarihi binalar ve altın renkli fıskiyeler kentin silüetini tamamlayan parçalardan bazıları. Restored historical buildings and golden fountains are just a few of the structures that complete the city silhouette.
ome lose their childhood, others their city. Almost as if a person is separated from his childhood in order to lose it. Losing it is perhaps the end of childhood. But occasionally a city appears that, even if you have long since left it, will never abandon you or your childhood. And it proves this to you with its largesse every time you go there. As a middle school student in Eskişehir, I dreamed of strolling along the banks of the Porsuk at Köprübaşı. Having read about festivals in other cities in Turkey’s Hayat Magazine of the time, I thought this city had a soul, a texture, eminently suited for hosting art, music and culture. That was almost 45 years ago. Later that childhood dream of mine came true. For
years now a festival of music, dance, jazz, theater and cinema has been held in Eskişehir every year in late October/early November. I’m not there, but who cares!
LYRICAL MOMENTS It is a movement first observed in Bologna, the ‘slow city’ movement. Here in Turkey we too had our ‘slow’ city, without the need for any ‘movement’ at all: Eskişehir, Old City, Slow City, Quiet City. Its laid back atmosphere goes back centuries. Ever since the time of the mystic poet Yunus Emre (12381328), the city has found its voice in his lines, almost like the sound of silence. Later that silence was occasionally broken 2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 75
eskisehir.indd 75
11/25/09 8:49 PM
İki yakasını taş kemerli küçük köprülerin birleştirdiği Porsuk Çayı’nın kıyıları keyifli bir yürüyüş parkuru. Stone arches bridge the Porsuk’s two banks, which are quite pleasurable for strolls.
by the roar of jets taking off from the nearby airbase. To it was added the roar of cheers in 1965. Cheers for the local soccer team that resounded like heartbeats in this silent city. To the children’s laughter tinkling on school playgrounds were added the fresh young voices of their older brothers and sisters in the university. Voices that brought new life to the city. But always soft and slow, from down deep inside. As its name indicates, Eskişehir is an old city, a lyrical city, like a poem. Not a city even, but a neighborhood. For this degree of peace and quiet is commensurate only with a neighborhood, not a city. The neighborhood spirit, forged of people, the geographies from which they came and the language they invented to explain themselves and understand one another. A spirit that was renewed every year in the Hıdrellez spring festivals of my childhood. No one left his identity behind when he entered this city. Everyone came as he was but lives now as a native. Eskişehir today is a ‘mosaic’ city in Central Anatolia, a city modern yet modestly shrouded in tradition, a city that owes its neighborhood spirit to the enrichment of tradition with innovation. Consequently it strikes one now as a neighborhood, then as several different cities rolled into one, even a Balkan or Central European city. Like a true meeting of East and West, friendly and exuding boundless tolerance.
A RIVER RUNS THROUGH IT... The river runs slowly, as do rivers through its sister cities of Sarajevo, Granada, Prague, Venice... Once plied by caiques, the Porsuk today offers Amsterdam boat cruises and Venetian
HAMİT YALÇIN
Yüzyıllar öncesinden geliyordu onun yavaşlığı. Yunus Emre’den beri, en çok onun ‘nefes’leri kadar bir sesi vardı şehrin. Sonraları bu sessizliği zaman zaman bölen tek ses jet üssünden kalkan jetlerin sesi oldu. O sese, 1965’ten başlayarak ortak bir sevginin sözcükleri eklendi, Eskişehirspor için üç kere Ole! “Es es es ki ki ki” nidaları Eskişehirspor’un rüzgâr gibi esmesi için, o sessiz şehrin kalp atışları gibi duyurdu kendini. İlkokul bahçelerinden yayılan çıngıraklı çocuk kahkahalarına ise üniversiteli abilerinin, ablalarının dirimi duyuran genç, taze sesleri eklendi. Şehir o seslerle yeniledi kendini. Ama hep yavaş, dipten, usulca ve neredeyse sessizliğin sesi gibi. Şiir gibi eski bir şehir. Lirik şehir. Şehir değil de adeta bir semt gibi. Bu sakinlik şehirle değil ancak bir semtle ölçülebilir. Ruh semti: İnsanlardan, geldikleri coğrafyalardan, kendilerini anlatmak ve birbirlerini anlamak üzere kurulmuş olan o dilden örülü. Çocukluğumda yaşadığım Hıdrellez kutlamaları, eğlenceleri o ruhun bahar haliydi. Kimse kimliğini şehrin kapısında bırakıp gölgesiyle girmedi bu şehre, herkes kendisi olarak geldi ama Eskişehirli olarak yaşıyor burada. Bugün İç Anadolu’da bir ‘iç mozaik şehir’ olmasını, hem modern hem mahrem kalmasını, kendini açarken geleneksel temellerini ve yapısını yeniliklerle zenginleştirmesini o semt duygusuna borçlu bir şehir Eskişehir. O nedenle bazen bir semt gibi, bazen de birçok şehir gibi duruyor, bir Balkan 76 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
eskisehir.indd 76
11/25/09 8:50 PM
Skylife(yatirim)C.fh11 11/17/09 11:22 AM Page 1
Composite
gondolas. Gliding beneath magnificent bridges like those of Paris and Prague, you must take in Yalıman Island from end to end. On either side of the river you will see cafes and tea gardens crowded with families and young people, and students stretched out on the grass chatting. With its entertainment venues, Doktorlar Caddesi welcomes young people day and night. The Haller Youth Center is crammed with eating and drinking establishments, an ice-skating rink and a lovely brick theater building. Anybody familiar with the savory pastry known as Tatar Börek knows that the real thing is found here in Eskişehir having been brought here by the Crimean Tartars themselves. Meanwhile the quarter of Taşbaşı is an old market lined with shops arranged according to the Ottoman guild system: cobblers, jewelers, spice merchants, and pastry shops. Here you can also try the famous poppyseed buns that always bring back childhood memories. Besides the performances of the City Theaters and the State Opera and Ballet, you will also notice a host of intriguing sculptures as you stroll around the city. If you like, take a jaunt through Yediler Park and then stop at Aladdin Park where you can admire the splendor of the historic Ataturk Lycée with its typical Republican architecture. There, too, on the hill known as Bademlik, you can climb the slope and say like the poet, “Yesterday I looked down on you from
İÇİNDEN NEHİR GEÇEN... Saraybosna, Granada, Prag, Venedik gibi kızkardeşlerine benzer içinden geçen yavaş akışlı sularıyla. Şimdi eskiden kayıklarla sefasına çıkılan Porsuk nehrini artık Amsterdam botları, Venedik gondollarıyla da dolaşmanın vaktidir. Prag ve Paris köprüleri gibi görkemli köprülerin altından geçerek Yalıman Adası’nı bir uçtan bir uca katetmek gerekir. Adalar’da suyun iki yanında ailelerin gençlerin oturduğu çay bahçelerini, kafeleri, çimenlere uzanmış sohbet eden öğrencileri görürsünüz. Şehir tramvay ile de gezilir yürüyerek de. Doktorlar Caddesi gündüz ve gece, gençleri ağırlıyor eğlence mekânlarıyla. Haller Gençlik Merkezi, o güzelim tuğla yapı tiyatro, paten pisti, yeme-içme mekânlarıyla dolu. Şehrin çeşitli noktalarında çiğ börek dükkânlarına uğramayı unutmayın. Tatar Böreği olarak da bilinen bu böreğin aslını Eskişehir’de yiyeceğinizden emin olun, çünkü Kırım Tatarları getirmişler. Taşbaşı semti ise, içinde Osmanlı lonca düzenine göre sıralanmış dükkânların yer aldığı eski bir çarşı. Ayakkabıcılar, kuyumcular, baharatçılar ve de börekçiler. Burada yöreye özgü haşhaşlı çöreği de deneyebilirsiniz ki bana her seferinde
HAMİT YALÇIN, MURAT CAMKORU, ALPER MERANEZLİOĞLU
şehri gibi de duruyor, bir Orta Avrupa şehri gibi de. Doğuyla batının ‘iç’ten buluşması gibi… Sonsuz bir hoşgörü içinde durmadan gülümsüyor, kahkaha da attığı oluyor zaman zaman, ama kahkahasıyla meşhur değil o, gülümsemesiyle doğal.
Midas Anıtı, Odunpazarı Evleri ve Eskişehir metrosu, kentin geçmişten bugüne uzanan farklı yüzlerini temsil ediyor.
RUTRUM ACCUMSAN
The Midas Monument, Odunpazarı houses and Eskişehir tram represent the city’s evolving facets through history.
78 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
eskisehir.indd 78
11/25/09 8:50 PM
Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam
ODUNPAZARI EVLERİ
THE ODUNPAZARI HOUSES
‘Bin yılın mirası’ olarak nitelenen tarihi Odunpazarı Evleri, Eskişehir’in ilk yerleşim bölgesinde. Söylenceye göre Eskişehir’e yerleşmeyi düşünen halk, Odunpazarı ve Porsuk Çayı’nın bulunduğu bölgelere birer koyun ciğeri asar. Odunpazarı’na asılan ciğer daha geç bozulur, temiz havasından ötürü de ilk yerleşim burada oluşur. Bugün koruma altına alınan tarihi Osmanlı evlerinden restorasyonu yapılan 27 evin, geniş saçakları, kapıları, pencereleri, konsolları, tavanları, dolapları ve diğer ahşap işlerinde büyük bir ustalığın, kalem işçiliği ve oyma sanatının da en güzel örnekleri görülüyor.
Described as a ‘thousand-year-old legacy’, the historic Odunpazarı Houses stand in Eskişehir’s original area of settlement. According to legend, people thinking of settling in Eskişehir hung sheep’s livers, one each in the areas around Odunpazarı and the Porsuk River. The one hung at Odunpazarı took longer to rot so the first settlement grew up there on account of its pure air. The 27 historic Ottoman houses that have been taken under protection and restored today constitute some of the finest examples of master wood workmanship, carving and stenciling with their windows and doors, wide eaves and wooden ceilings, consoles and cabinets and other examples of woodworking.
above, dear Eskişehir,” á la Istanbul poet Yahya Kemal about his city. The Kurşunlu mosque complex will immediately catch your eye. Built in 1525, it includes a madrassa and caravanserai. And in the cemetery at Odunpazarı you will see the tomb of Şeyh Edebali, one of Eskişehir’s three universal sages who expressed all the human virtues in his advice to the early Ottoman sultans. As you make your way back down you will pass the Odunpazarı houses, and the Museum of Contemporary Glass Art will also attract your attention.
FROM YUNUS EMRE TO NASREDDIN HOCA All along Yediler or the Hamamyolu you can see the city’s famous baths. At the end of this road you will find yourself at the bridge, or Köprübaşı, where you absolutely must stop in at one of the gift shops selling the city’s famous Meerschaum pipes. The City Park boasts a 350-meter artificial beach, offering summer sunbathing on the banks of the Porsuk
HAMİT YALÇIN
çocukluğumu yaşatır. Şehir Tiyatroları’nın oyunlar ile Devlet Opera ve Balesi gösterileri dışında, kenti gezerken ilginç heykeller de çıkacaktır karşınıza. Yediler Parkı’ndan geçip dilerseniz Aladdin Parkı’na da uğrayarak, Cumhuriyet Mimarisi’nin izlerini taşıyan tarihi Atatürk Lisesi’nin ihtişamına hayran kalarak, Cumhuriyet Tarihi Müzesi’ni dolaşabilir, oradan da Bademlik tepesinde, ‘sana dün bir tepeden baktım aziz Eskişehir’ demek için yokuşu çıkmaya başlayabilirsiniz. Dikkatinizi hemen Kurşunlu Külliyesi çekecektir, 1525’te yaptırılan bu külliyenin çevresinde medrese ve kervansaray da vardır. Eskişehir’in üç evrensel bilgesinden biri olan, öğütleriyle insan olmanın erdemini dile getiren Şeyh Edebali’nin türbesini de Odunpazarı mezarlığındadır. İnişte yolunuz Odunpazarı evlerinden geçecek, Çağdaş Cam Sanatları Müzesi ilginizi çekecektir. 80 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
eskisehir.indd 80
11/25/09 9:07 PM
odulilan21.5X27.fh11 11/20/09 6:46 PM Page 1
Composite
YUNUS EMRE’DEN NASREDDİN HOCA’YA Yediler ya da Hamamyolu boyunca ise kentin ünlü hamamlarını görebilirsiniz, yolun bitiminde kendinizi Köprübaşı’nda bulacaksınız. Şehre ün katan lületaşından yapılma hediyelik eşya dükkânlarına uğramadan olmaz. Kent Park’taki 350 metrelik yapay plaj da tıpkı Paris örneğinde olduğu gibi yazın Porsuk kıyısında güneşlenmek için bire bir. Musaözü Barajı, Şelale, Fidanlık, Karataş, Çatacık, Hasırca ormaniçi, Kalabak Başı, doğal Kalabak suyunun çıktığı yer, Şoförler Çeşmesi mevkii, Regülatör şehrin piknik alanları arasında. Kızılinler, Sakar Ilıca kaplıcaları şehrin dışında şifalı su kaynakları ve hamamlarının bulunduğu yerler. Hava sporları yapmak için şehirden 36 kilometre uzaklıktaki Türk Hava Kurumu’na ait İnönü Eğitim Merkezi’ne gidebilirsiniz. Frig Vadisi’nde ise, şehre 80 kilometre mesafede, antik
as on the Seine in Paris. Meanwhile Musaözü Dam, Şelale, Fidanlık, Karataş, Çatacık, Hasırca forest, Kalabak Başı with its natural springs, Şoförler fountain, and Regülatör are among the city’s many picnic and recreational areas, while Kızılinler and the Sakar Ilıca with their baths and therapeutic waters are spas located outside the city. If it’s air sports you’re after, you can go to the Turkish Aeronautical Association’s Inönü Training Center 36 kilometers from the city. In the Valley of the Phrygians meanwhile prepare to be
Heykelli parkları, huzurlu külliyeleri ve zarif köprüleriyle Eskişehir, gelenekseli modernle harmanlamayı başaran bir kent.
HAMİT YALÇIN
With its statue-laden parks, serene and elegant bridges, Eskişehir is a city that harmonizes the traditional with the modern.
82 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
eskisehir.indd 82
11/25/09 8:51 PM
bowled over by the famous Midas Monument at the heart of this ancient Roman province. There are numerous monuments and natural geological formations here reminiscent of the fairy chimneys of Cappadocia. Among Eskişehir’s three sages, the natives never tire of praising mystic poet Yunus Emre, who came here from Sarıköy in the town known today by his name and where his grave is also located. Not only that but Nasreddin Hodja, notorious for having declared the village of Sivrihisar Hortu where he was born the ‘center of the world’, is another of Eskişehir’s amiable native sons. And the mosque complex at Seyitgazi, built in honor of Seyyid Battal Gazi, who led the Islamic armies into battle with the Byzantines in the Umayyad period, boasts a tomb and oft-visited shrine. Eskişehir also stands out for its hospitality. When the idea arose of bringing the great Turkish poet Nazım Hikmet’s remains back from Moscow, the village of Doğançayır was the first to act, opening its arms to this poet whose last wish was to rest eternally in the shade of a plane tree in Anatolia. Hikmet is remembered here every year on June 3. There are many reasons to go to Eskişehir and these are just a few of them.
NE YENİR? WHAT TO EAT
NE ALINIR? WHAT TO BUY
Çiğ börek, haşhaşlı çörek, toyga çorbası, kıygaşa, cantık, harşıl, met helvası, nuga helva, bamya çorbası, kelem dolması, halkalı şeker ve simitçilerin “Eskişehir unundan/Kalabak suyundan/yeni çıktı fırından” diye sattıkları Eskişehir simidi.
Sorkun çömleği, Alpu gümüşleri ve lületaşından yapılma kolye, bilezik, ağızlık ve pipoları Köprübaşı’nda ve Eskişehir Garı’ndaki dükkânlarda bulabilirsiniz.
‘Çiğbörek’ savory pastry, poppyseed buns, toyga soup with chickpeas, yoghurt and mint, and a host of other local specialties such as ‘kıygaşa’, ‘cantık’, ‘harşıl’, ‘met’ halvah, nougat halvah, okra soup, stuffed cabbage, hard candy and hot-from-the-oven simits made from Eskişehir flour and Kalabak spring water.
1955 yılında hizmete açılan Eskişehir Tren Garı, hava karardığında farklı renklere bürünüyor. Opened to service since 1955, the Eskişehir train station changes colours at nightfall.
Sorkun ceramics, Alpu silver, and Meerschaum bracelets, necklaces, pipes and cigarette holders are among the items you can find in the shops at Köprübaşı and the Eskişehir railroad station.
HAMİTRUTRUM YALÇIN, ACCUMSAN EVREN ÇELİKEL
Frigya’nın kalbi sayılan ünlü Midas Anıtı’nı görüp büyülenmeye hazırlanın. Kapadokya’daki peribacalarını andıran birçok anıt ve doğal coğrafik yontu var bu alanda. Eskişehir’in üç bilgesinden Yunus Emre’yle hemşehrileri ne kadar övünse azdır. Adı bugün Yunus Emre olan beldeye bağlı Sarıköy’dendir, mezarı da oradadır. Doğduğu Sivrihisar Hortu köyünü ‘dünyanın merkezi’ ilan etmesiyle de meşhur Nasreddin Hoca da güler yüzlü hemşehrisidir kentimizin. Emeviler döneminde İslam ordularının başında Bizans’a karşı çarpışan Seyyid Battal Gazi adına yaptırılan külliye de Seyitgazi ilçesinde, bir türbe, adak yeri ve ziyarettir. Eskişehir konukseverliğiyle de öncü: Büyük şairimiz Nazım Hikmet’in mezarının Moskova’dan getirilmesi söz konusu olunca, bu konuda öncülüğü Doğançayır köyü yaptı. Anadolu’da bir çınar ağacının gölgesinde sonsuz uykusuna yatmak isteyen şaire gönlünü ve kapılarını açan Doğançayır’da, her yıl 3 Haziran’da Nazım Hikmet anması düzenleniyor. Eskişehir’e gitmek için öyle çok sebep var ki, bunlar yalnızca bir kaçı...
84 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
eskisehir.indd 84
11/25/09 8:51 PM
NASIL GİDİLİR? HOW TO GET THERE
THY, İstanbul’dan Eskişehir’e perşembe ve cumartesi hariç, her gün karşılıklı sefer düzenliyor. Turkish Airlines flies to and from Eskişehir daily except Thursdays and Saturdays.
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 85
eskisehir.indd 85
11/25/09 8:51 PM
tophane.indd 86
11/25/09 8:55 PM
İSTANBUL’UN DEĞİŞEN YÜZÜ:
TOPHANE ISTANBUL’S
CHANGING FACE
C İstanbul’un yeni çağdaş sanat güzergâhı Tophane’nin değişimini ve mutenalaşmanın sanat üzerinden nasıl ilerlediğini fotoğraflamak isteyenler için doğru zaman: Şimdi. Istanbul’s new address for contemporary art, Tophane is undergoing a transformation. For those who want to observe the process, now is the time. • JÜLIDE KARAHAN
tophane.indd 87
• ŞAHIN ASLAN
11/25/09 8:55 PM
eç kalmıştı. Buraları pek bilmiyordu da… Hangi sokaktaydı şu galeri? Soracak birilerini aradı, gözleri güler yüzlü yorgancıya ilişti. Bilmez ama tam da kepenklerin indiği şu saatlerde O, etraftaki telaşsız tek kişiydi. “Afedersiniz, yakınlarda bir galeri olacak, tarif edebilir misiniz?” “Hangisini arıyorsun?” “Nasıl yani? Beyoğlu-Nişantaşı-Bebek sathı mahali dışındaki Tophane’de kaç galeri olabilir ki?” “10 kadar...” Ve yorgancı yolu samimiyetle tarifledi. Birbiri ardına açılan galeriler; sırtını İstiklal Caddesi’ne yaslamış, ayaklarını denize uzatmış keyfe keder İstanbul semtlerinden Tophane’nin değiştiğinin/değişmekte olduğunun en açık göstergesi. Semt, özellikle son bir senedir aldı başını gitti. Güzelleşti, kalabalıklaştı, pahalılaştı. Kıssadan hisse; artık Tophane, İstanbul’un çağdaş sanat güzergâhlarından biri, hatta belki de birincisi. Aslında hadisenin ahvali biraz daha eski. Şöyle ki… İLK KIVILCIM Çok değil, bundan 10 sene önce Galatasaray Lisesi’nden aşağı kıvrılan yola, özellikle de belli bir saatten sonra pek girilmezdi. Bir şey olduğundan/ olacağından değil. Olsa olsa 1970’lerden kalma kabadayı efsanelerinden… Bir de belki caddenin ‘Boğazkesen’ olan isminden… Tramvay hattı
Osmanlı döneminde top döküm merkezi olan Tophane-i Amire, şimdilerde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin kullanımında. Once the cannon foundry of the Ottomans, Tophane-i Amire is now used by the Mimar Sinan Fine Arts University.
he’s late, and unfamiliar with the area... Now which street was that gallery on? She looks around for someone to ask and approaches a friendly looking quiltmaker, the only person who seems not to be in a hurry at this hour when the others have already lowered their shutters. “Excuse me, there’s supposed to be a gallery around here. Can you tell me how to get there?” “Which one are you looking for?” “How many galleries can there be in this area?” “Around ten actually...” The quiltmaker gladly points her the way. A spate of gallery openings is the clearest indication of the change underway in Istanbul’s Tophane district, a once neglected quarter that lies with its back nestled against Istiklal Avenue and its feet in the Bosphorus. Gentrification has gathered momentum over the past year especially as the district was snazzed up, becoming first more attractive and, inevitably, more expensive. Long story short, Tophane is one of Istanbul’s addresses, perhaps ‘the’ address, for contemporary art. But the story actually goes back farther than that.
THE FIRST SPARK Not long ago, the road winding down from Galatasaray Lycée was pretty much off limits, especially after a certain hour. You couldn’t be sure what to expect there. A result perhaps of the street’s name, Boğazkesen, literally ‘throat cutter’. The first to come were the galleries. Then in 1998 the spark was
88 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
tophane.indd 88
11/25/09 8:55 PM
Skyl覺fe_215x275 c.FH11 11/20/08 12:25 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Galeri NON, Aralık sonuna kadar Gökçen Cabadan’ın ‘Kara Kutu’ isimli sergisini ağırlıyor. Galeri NON presents Gökçen Cabadan’s ‘Kara Kutu ‘ (Black Box) exhibition until the end of December.
Kabataş’a; İstiklal Caddesi Tünel’e uzamıştı ama birilerinin yukarıdan sola, aşağıdan sağa sapması vakit aldı. İlk sapanlar galeriler oldu. Kıvılcım, Hayriye Caddesi numara 5’teki Apelyan Apartmanı’nın giriş katında 1998 yılında çaktı. Nuran Terzioğlu; mimar Nevzat Sayın’ın yüreklendirmesiyle mekânı, Armenak Usta’nın marangoz atölyesinden İstanbul’un en romantik galerisi Apel’e çevirdi. 90’ların sonlarında İstanbul’da patlamaya hazır bir sanat ortamı, hatta küratör René Block’un deyişiyle bir ‘İstanbul mucizesi’ vardı. Bu mucizeyi görünür kılan İstanbul Bienali, 1995’te Tophane’deki Antrepo binalarına uğrayarak gözleri semte çevirdi. Ama hareketlenme için yine bienal mekânlarından 4 No’lu Antrepo’nun müzeye dönüşmesi gerekti. İstanbul’un ilk modern müzesi, 17 Aralık 2004 tarihli Avrupa Birliği zirvesinden 4 gün önce açıldı. İşte o akşam; gencinden yaşlısına, hippisinden kelli fellisine tüm sanat camiası Tophane’nin engebesiz ve geniş kaldırımlarından geçerek İstanbul Modern’in açılışına gitti. Bu, semt için bir milattı. MÜZE DEYİP GEÇMEYİN! Ama bir müzenin, bulunduğu semti değiştirmesinin ilk örneği değil... En çarpıcı örneklerden biri, 1977’de tamamlanan Centre Georges Pompidou’nun bataklık anlamına gelen ‘Le Marais’ bölgesinde yaptığı... Kaderine terk edilen ve Hausmann’ın Paris’i dönüştürme projesinin bile fayda etmediği Le Marais bölgesi, müzeyle birlikte birdenbire Latin Querter’deki entelektüellerin ikinci adresi oluverdi. Müzenin ardından peş peşe açılan galeri, mağaza ve cafelerle bölge; Paris’in moda ve sanat merkezlerinden biri şimdi… Tate Modern’in yaptığı da farklı değil. Londra’nın yoksul bölgelerinden birindeki eski bir elektrik
İstanbul’un romantik sanat mekânlarından Galeri Apel’de 5 Aralık’a kadar ‘Salı Pazarı’ resimleri var. ‘Salı Pazarı’ paintings adorn Galeri Apel, one of Istanbul’s most romantic art spaces, until December 5.
lit on the entrance level of the Apelyan Apartment Building at No. 5 Hayriye Caddesi when Nuran Terzioğlu, encouraged by architect Nevzat Sayın, turned a former carpenter’s workshop into Istanbul’s most romantic gallery. By the late 1990’s the art scene in Istanbul was booming. Indeed, curator René Block has called it the ‘Istanbul miracle’. Making this miracle palpable, the Istanbul Biennial turned all eyes on Tophane when it took over the ‘entrepot’ buildings along the shore in 1995. But it would take the conversion of one of the Biennial venues, Antrepot No. 4, into a museum for the process to get firmly under way. Istanbul’s first modern museum opened four days ahead of the European Union summit on December 17, 2004. That evening the entire art community, young and old, hippy and well-heeled alike, traipsed across Tophane’s broad, smooth pavements to flock to the opening of Istanbul Modern. It was a pivotal moment for the district.
90 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
tophane.indd 90
11/25/09 8:55 PM
MORE THAN JUST A MUSEUM
santralini yaşama döndüren Tate Modern, kısa zamanda Thames kıyılarının en popüler mekânı oldu. Müzenin ardından bölgede pek çok galeri açıldı. Onları; tiyatro, tasarımcı, butik otel, cafe ve restoranlar izledi. Şimdi herkes; Tate Modern’in asıl başarısının, kentin atıl bölgelerinden birini yaşanılası bir yere dönüştürmesi olduğunda hemfikir. İstanbul Modern’in sergi, sinema, söyleşi, atölye çalışması, kütüphane ve cafesiyle yaptığı da işte tam böyle. Sanatseverin ayağını müzeye ve Tophane’ye iyiden iyiye alıştırmak… Müzenin açılışını takip eden 9. İstanbul Bienali; Antrepo binaları yanı sıra Tütün Deposu’na da yerleşince Tophane’deki sanat üslerinin sayısı arttı. Sonrası zaten çorap söküğü gibi. Hafriyat Karaköy, Rodeo, Outlet, Non, Pi Artworks ve Galerist Tophane... SEMTİN HAL-İ PÜR MELALİ Tüm bu olanlar semtin günlük yaşamına nasıl aksetti dersiniz? Bir semtin, mahallenin, hatta sokağın hal-i pür melalini merak ediyorsanız ya taksicisini bulacaksınız ya emlakçısını… Öyle yaptık. 43 yıldır Tophane’li Halil Efendi “Canlanıyor buralar. Sanatlı, sanatçılı bir canlanma bu.” diyor ve ekliyor: “En çok Mimar Sinan’da okuyan gençler geliyor. Bir de
Tophane esnafı, birbiri ardına açılan galerilerden ve onları ziyarete gelen sanatseverden memnun. Tophane vendors welcome the artlover traffic coming from the increasing number of new galleries to their own businesses.
This was not the first museum to transform the area in which it was located. One of the best examples of this is Paris’ Pompidou Center, completed in 1977, which completely transformed the quarter known as Le Marais. Abandoned to its fate and excluded even from Haussmann’s 19th century renovation of the city, with the opening of the museum Le Marais suddenly became a hangout for intellectuals second only to the Latin Quarter. With its myriad galleries, shops and cafes today, it is one of the city’s centers of art and fashion. The Tate Modern performed a similar function in London. A converted power plant in one of London’s poorer districts, the Tate Modern quickly became the city’s number one culture venue on the banks of the Thames. In the wake of the museum a number of galleries opened, followed in turn by theaters, design studios, boutiques, hotels, cafes and restaurants. Now everyone is unanimous that Tate Modern’s real success lies in its transformation of one of the city’s idle areas into a vital hub. Istanbul Modern, with its exhibitions, cinema, interviews, workshops, libraries and cafes, has done exactly the same for Tophane by getting art lovers in the habit of going there and to the museum. Immediately after the museum opened, the 9th Istanbul Biennial added the former Tobacco Depot to the entrepot buildings it had taken over earlier, thereby boosting the number of art venues in the district. The rest followed in a snowball effect: Hafriyat Karaköy, Rodeo, Outlet, Non, Pi Artworks and Galerist Tophane...
THE INSIDE STORY They say if you want the inside story about a neighborhood you should ask its taxi drivers and real estate agents. “This place is coming to life,” says Halil Efendi, a native of Tophane for 43 years. “It’s a revival based on art and artists. Mostly
92 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
tophane.indd 92
11/25/09 8:55 PM
SA skylife 21.5x27.5 con.fh11 11/12/09 12:19 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
yabancılar…” 21 yıldır emlakçılık yapan Kenan Abi’ye göreyse 2005’ten beri bir haller oluyor semte: “İki senedir kiralar arttı. 300’lük ev oldu 800’lük. Şimdiki kiracılar; yabancılar, yazarlar, gazeteciler, sanatçılar… Galeriler semti hareketlendirdi, gerçi açılışlarda hareketlenme biraz fazla kaçıyor ya...” Hareketlenmenin faillerinden Galeri Outlet’in sahibi Azra Tüzünoğlu, 2008 Mayıs’ında lokantadan bozarak dönüştürdüğü galerisinin manifestosunda “Outlet; İstanbul’un sanat haritasında Beyoğlu’ndan Fındıklı’ya inen aksın, ‘sanat yürüyüş alanı’ olmasında dönüştürücü bir rol üstlenmeye adaydır.” diyor ve bize söyleyecek söz bırakmıyor. Hediyelik eşya deposundan galeriye dönüşen Non’un sahibesi Derya Demir ise semtin daha da hareketleneceği görüşünde. BİR MUTENALAŞMA HİKÂYESİ Sanatsever; Boğazkesen Caddesi boyunca adres sora sora sergi gezmekten hoşnut. İstanbul’da değilmiş gibi hissedip başka bir hayata dâhil oluyor ve mahalle havası soluyor çünkü. Mahallelinin ise ezberiyle birlikte morali de biraz bozuk. Galataport projesi, mutenalaşma kelimesi, restorasyon süreci…
Tophane’deki hızlı değişimin kira fiyatlarına yansıyor olması mahalle sakinlerini biraz tedirgin ediyor. Tophane’s rapid changes reflect directly on rent rate, a source of anxiety for neighborhood residents.
students from Mimar Sinan University come here,” he adds, “and foreigners too.” Kenan Abi, a real estate agent here for 21 years, says everything changed in 2005. “For two years straight rents skyrocketed. Places that used to go for TL 300 started going for TL 800. The tenants today are artists, writers, journalists, foreigners... The galleries have livened up the district. Sometimes the frenzy is actually a bit too much when they have their openings...” One of the movers behind it all is Galeri Outlet owner Azra Tüzünoğlu. “Outlet is a candidate for playing a transformative role in turning the axis from Beyoğlu down to Fındıkli into an ‘art promenade’ on Istanbul’s cultural map,” she says. Meanwhile Non owner Derya Demir, who turned a gift shop warehouse into a gallery, is of the opinion that the district is going to become even more bustling in the future.
A TALE OF GENTRIFICATION But the locals are a little down in the mouth these days, demoralized by all the talk of ‘gentrification’, the restoration process, and the Galataport Project... Many Tophane denizens live for practically nothing in dilapidated old buildings that nevertheless exude joy and authenticity. But they can feel that change is in the air. “I wonder if we’ll be forced to move,” they ask, already knowing the answer. Twenty or thirty years ago they pulled up roots and moved here, and just thinking about having to leave the district they’ve grown to love and call their own makes them uneasy. The merchants, in contrast, are on cloud nine. The
94 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
tophane.indd 94
11/25/09 8:56 PM
ibs yeni ilan-skylife.fh11 11/18/09 11:35 AM Page 2 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Eski ve bakımsız ama samimi ve neşeli binalarda ucuza oturan pek çok Tophaneli, değişimin etkisini hissediyor. “Taşınmak zorunda kalır mıyız acaba?” diye sorup cevabı içlerinden veriyorlar. 20–30 yıl önce göç edip geldikleri, sevip benimsedikleri semtlerini terk edeceklerini düşündükçe huzursuz oluyorlar. Esnaf ise memnun. Manav, elma armudu tek tek satmaya alışmış. Parkın karşısındaki kuru fasulyeci minderlerinin yüzlerini değiştirip mekânı otantikleştirmiş. Tostçuda kablosuz internet erişimi var. Hediyelik eşya dükkânlarının keyfine diyecek yok. Sattığı ürünleri epey seçkinleştiren Seçkin Bey, uzun uzun ticari kaygılarını anlatıyor ve ekliyor: “Entelektüeller ilgi gösteriyor. Galeriler çoğaldı. Cihangir gibi olacak burası. Üç beş sene sonra yer de bulunmaz.” Seçkin Bey haklı. Kaşla göz arasında bir öğrenci yurdu, bir hostel ve bir suit otel açılmış Boğazkesen’e. Söylentiye göre apart otel için yer arayan 4 – 5 müşteri daha varmış sırada. Bir butik otel, bir mimari tasarım galerisi, şık bir cafe ve üç beş galeri ise yolda. Tophane-i Amire’nin karşı köşesindeki 1905 tarihli Yazıcı Zade Apartmanı ise rezidans hazırlığında… İstanbul Modern, bienal ve galeriler bir yana; yakında Masumiyet Müzesi de açılınca semtin önünde kimse duramayacak. Mutenalaşma kaçınılmaz. Bir semtin günden güne değişen resmini görmek istiyorsanız elinizi çabuk tutun. Sonrasında her şey cilanın altında kalabilir.
Geleceği gören pek çok girişimci Tophane’de otel, pansiyon, rezidans ve cafe açma hazırlığında. Many visionaire entrepreneurs are preparing to open hotels, B&Bs, residences and cafés in Tophane.
greengrocer has gotten used to selling apples and pears one at a time. The vendor of dry beans across the park has reupholstered his cushions to make the place look more authentic. Wireless is available now at the toasted cheese sandwich shop. And the gift shops are doing a land office business. Seçkin Bey, who has significantly upgraded the items he sells, describes his commercial concerns at length, adding, “The intellectuals are taking an interest. There’s been a proliferation of galleries. This area is going to become another Cihangir. Everything will have been grabbed up in three or four years’ time.” Seçkin Bey is right. A student dorm, a hostel and a suite hotel all opened in the twinkling of an eye on Boğazkesen. Rumor has it that some customers are looking for a place to open an apart-hotel, and a boutique hotel, an architectural design gallery, a chic cafe and 3-4 galleries are already in the works. Meanwhile the 1905-built Yazıcı Zade Apartment building on the corner opposite the Imperial Arsenal is preparing to become a posh residence. Istanbul Modern, the biennial and the galleries aside, when the Orhan Pamuk Museum opens in the near future, there will be no stopping this district. Gentrification is inevitable. If you want to see an urban quarter whose face is changing by the day, you’ll have to be quick, because it won’t be long before everything has been glossed over.
96 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
tophane.indd 96
11/25/09 8:56 PM
ilk defa Istanbul’u, Istanbul ilk defa onu görecek... Sara ve eşsiz birçok eser, Türk Resminde 100 Yılın Tablosu Sergisi’nde sanatseverlerle buluşuyor. 30 Nisan 2010’a kadar Rezan Has Müzesi - www.rhm.org.tr
Sara, 1929 Mahmud Cûda
RHM ilan 215x275.indd 1
11/20/09 2:38:11 PM
lal
İstik
.
Cad
Galatasaray Lisesi
k Yo an
Sıra selv iler Ca
d.
s bu Me
Apel Elipsis Galerist Tophane Pi Artworks Outlet Non Rodeo Hafriyat Karaköy İstanbul Modern Siemens Sanat
uş u
d.
a iye C
Cihangir Cami
ncü
Cad
.
Ka
dir
ler
Yo k
uş
u
Deſterd
ar Yok u
şu
Hayr
Tüt ü
Bostaniçi Cami
cı
ara
mb
Ku u
uş
k Yo MSÜ Kültür ve Sanat Merkezi
Maria Kilisesi .
ad
kC
Tophane Kasrı
.
Cad
Me
Nusretiye Cami
en
kes .
Cad
K
d.
ı Ca
t ral
e em
ğaz
Bo
e nd
e
iH
lel
Lü
san
ebu
iM clis-
SANATSEVER İÇİN TOPHANE ROTASI
TOPHANE FOR ART LOVERS
İstiklal’in kalabalığından sıyrılıp Galatasaray’dan aşağıya, illa ki sahafların tozlu raflarını karıştırarak inmeli. Yavaş ve telaşsız. Yeni Çarşı Caddesi’nin Boğazkesen’e döndüğü yol ağzındaki dut ağacının gölgesinde ikamet eden yeşil kulübenin kilimlerine bakmalı sonra. Yalnız tam o noktada biraz dikkatli olmalı. Çünkü Cezayir Sokağı; hoş müzikleri, şen kahkahaları ve rengârenk siluetiyle gönlünüzü çelebilir. Kanmamalı. Zira sırada Galeri Apel ile Galeri Elipsis var. Şimdi gerisin geriye; istikamet Galerist Tophane. Pencerelerden taşan çiçek, çamaşır, çocuk ve türlü çeşit hayatı geride bırakıp ilerlemeli serin serin. Çorbacı, simitçi, yorgancı, envai çeşit tamirci, hediyelik eşyacı… Derken Pi Artworks, Outlet, Non, Rodeo ve Hafriyat Karaköy… Nargilecilerde verilen demli çay ve gözleme molasının ardından büyük tura, yani İstanbul Modern gezisine başlayabilirsiniz. Son bir hamleyle Siemens Sanat’a göz ucuyla bakıp, Akademi’yi selamladıktan sonra; tamam tamam bitti. Siz de bittiniz… Şimdi Fındıklı Parkı’ndan boğazı seyredin ki yorgunluğunuz martı olup uçsun.
Leaving the crowds on Istiklal behind and making your way downhill from Galatasaray, you must browse the dusty offerings on the secondhand bookdealers’ shelves. Slow and easy. See the kilims in the green hut in the shade of a mulberry tree where Yeni Çarşı Caddesi turns into Boğazkesen. But beware, for you’ll be lured by the music and laughter emanating from Cezayir Sokak. Don’t be taken in. Stop at Galeri Apel, then Galeri Elipsis at the top of the Faik Paşa Yokuş. Backtrack to Galerist Tophane. Leave behind the windows bursting with flowers, laundry, kids and life in all its forms and proceed calmly. Pass the soup seller, the simit vendor, the quiltmaker, the repairmen of everything under the sun... You come upon the windows of Pi Artworks, Outlet, Non Rodeo and Hafriyat Karaköy... After a relaxing break at one of the narghileh cafes with steeped tea and a toasted cheese sandwich, you can start your big tour, a jaunt through Istanbul Modern. Almost done, as you steal a glance at Siemens Art and salute Academy painters . Finally, have a seat in Fındıklı Park and drink in the Bosphorus view while your weariness soars away with the seagulls.
98 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
tophane.indd 98
11/25/09 8:56 PM
100 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
haluk bilginer.indd 100
11/25/09 9:12 PM
KİLİT SORU
BİR İNSAN BU DURUMDA NE YAPAR?
THE KEY QUESTION WHAT WOULD ONE DO? • JÜLİDE KARAHAN
7’den 70’e herkesin şapka çıkardığı Haluk Bilginer, oyunculuğun kilit noktalarını anlattı. Loved and respected by everyone from seven to seventy, Turkish actor Haluk Bilginer reveals the key points of the profession.
ahnedeki gibi kalabalık değil. Bir tane Haluk Bilginer var. Oyun bitiyor, perde kapanıyor; O, üzerini değiştirip ‘Haluk’ olarak karşınıza geçiyor. Zamanın geçtiğinin ve bazı şeyleri artık yapamayacak olmanın farkındalığıyla… Çocuk saflığını ceplerinde saklamak isteyen 60’ına merdiven dayamış biri O. Soruya soruyla karşılık verecek denli meraklı. 1985’ten bu yana süren ‘EastEnders’ dizisindeki Kıbrıslı Mehmet Osman rolünü bıraktığında yapımcısının ‘Ne kadar cesursun’ çıkışına ‘Cesur değilim. Aktörüm’ cevabını verecek denli de oyuncu. Derdi, kendi sınırları... Denemeye devam. Bu sezon Oyun Atölyesi’ndeki ‘7 Şekspir Müzikali’ ve Ezel Akay’ın yönettiği ‘7 Kocalı Hürmüz’ ile sahnede ve perdede.
haluk bilginer.indd 101
t isn’t crowded like on the stage. There’s only Haluk Bilginer. The play ends, the curtain falls. He changes and meets us as ‘Haluk’. Aware that time has passed and there are some things he can’t do any more, he’s pushing sixty but still a child at heart. Still sassy enough to answer a question with a question. “How brave you are!” commented his producer when Bilginer gave up his role as the Cypriot Mehmet Osman in the BBC’s ‘EastEnders’ which he’d played since 1985. “I’m not brave,” retorted Bilginer, “I’m an actor.” His one frustration is his own limitations. But he never gives up. This season he is appearing on both stage and screen, in Oyun Atölyesi’s ‘7 Shakespeare Musicals’ and in ‘7 Kocalı Hürmüz,’ directed by Ezel Akay.
11/25/09 9:12 PM
En sevdiğiniz oyuncak neydi? Mikroskop.
What’s your favorite toy? The microscope.
Çok mu meraklıydınız? Çok. Tahmin edemeyeceğiniz kadar... Takma adım ‘meraklı’ydı. Her şeyi sorardım. Şimdi de öyle. Merak etmediğim hiçbir şey yok. Az önce arkadaşlarla konuşuyorduk; ‘İkizler, çok meraklı olur zaten…’ dedi burçlardan anlayan biri.
Are you naturally curious? Very much so. More than you can imagine. ‘Curious’ used to be my nickname. I asked questions about everything. It’s no different now. There is nothing I’m not curious about. As one of my astrologically knowledgeable friends recently observed, ‘Geminis are very curious after all.’
Bilme, tanıma ve anlama isteği sizi oyunculuğa, oyunculuk da daha fazla bilme, tanıma ve anlama isteğine sürüklemiş olabilir mi? Bir sarmal gibi… Kesinlikle. Oyuncu olmamın nedeni meraktır. İnsanı merak ediyorum. İnsanın belli durumlarda ne yapacağını, ne hissedeceğini… ‘Bir insan bu durumda ne yapar?’. Kilit soru bu. Araştırıyor, gözlüyor, anlamaya çalışıyorum; özellikle prova sürecinde. İnsanı anlamak için bir ömür yetmez; o kadar sürede kendinizi bile tanıyamazsınız ama olduğu kadar… Ne kadar tanısak o kadar kârdır ve oyun oynamak bunun en iyi yöntemidir. Çocukken tam da bunu yaparız, oyun oynarız. Ve oyunla kendimizi, çevremizi, dünyayı tanırız. İnsan oyun oynayan yaratıktır. Büyüyünce bunu yapabileceğiniz tek yer de sahnedir.
Could a desire to know and understand have driven you to acting? And acting in turn to know and understand even more? In an endless cycle... Absolutely. Curiosity is the reason I am an actor. I’m curious about people. About what they are going to do or feel in certain situations. ‘What would a person do in this situation?” That’s the key question. I observe, I investigate, I try to understand, especially during the rehearsal process. You could study human beings all your life and never understand them. Not even yourself. But to the extent that we can understand, we benefit, and being an actor is a good way of doing that. That’s exactly what we do as children; we act things out. By doing so we get to know ourselves, our surroundings, and the world. Man is the animal that acts. But the only place you can do that after you grow up is on the stage.
Sahnede izlendiğinizi unutup oyuna daldığınız oluyor mu? O ulaşılacak en son mertebe. Oyunun sizi oynamasına izin verdiğiniz andan itibaren hata yapmazsınız. Oyun sizi oynar, siz oyunu değil. İzlendiğinizi hep hatırlayacaksınız ama izlenmenin sizin oyununuzu etkilemesine izin vermeyeceksiniz. Oyunculukta en önemlisi? Sahicilik ve samimiyet. Başka yok. Teknik… Hiç, hiç, hiç... Çok iyi bir gitarist düşünün. Gitar çalarken re’nin nerede olduğunu arar mı? Gitar artık vücudunun bir parçası gibidir. Re’yi nasıl basacağım diye düşünecek olursa; geçmiş olsun, kimse müzik dinleyemez. Oyuncu sahnede tekniği düşünecek olursa kimse izlemez onu.
When you are on stage do you ever get so caught up in what you’re doing that you forget people are watching you? That’s the highest level you can attain. From the moment you let the play act you, you don’t make a mistake. The plays acts you out, not you the play. You never forget you are being watched, but it shouldn’t affect the way you act. What is the most important part of acting? Being real and genuine. Nothing else matters. What about technique? No, no, no... Think of a good guitarist. Does he look for the notes as he plays? No. The guitar has become an extension of his body. If he was always having to think about which note to play, nobody would listen to his music. If the actor were to think about technique on the stage, nobody would watch him. Müşfik Kenter pats his students on the back and tells them, “Whenever the audience
102 SKYLIFE | DECEMBER | ARALIK 2009
haluk bilginer.indd 102
11/25/09 9:12 PM
Hayalinizdeki işyeri IKEA Kurumsal’da.
Selin Drin, IKEA Kurumsal’dan aldığı destekle hayalindeki işyerini, Kitchen Studio’yu yarattı. Pratik ve yaratıcı çözümler sunan IKEA Kurumsal, yoğun iş temponuzda sizin yerinize her şeyle ilgileniyor. Nakliye ve montaj servisinden ürün seçimine kadar birçok kolaylık IKEA Kurumsal’da sizi bekliyor. Şimdi siz de IKEA Kurumsal tecrübesiyle hayalinizdeki işyerine sahip olun. Ayrıca, işyerinizin fotoğraflarını www.ikeakurumsal.com adresine göndererek işyerinizi tanıtma fırsatını da yakalayın.
www.ikeakurumsal.com Skylife 21.5x27.5.indd 1
11/25/09 10:37 AM
Müşfik Kenter, öğrencilerinin sırtını “Ne zaman ki seni seyreden ‘ne olacak, bunu ben de yaparım!’ der, işte o zaman iyi oynadın demektir koçum!” diye sıvazlıyor. Aynen. Mesela sirkte bir cambaz ip üstünde koşarken, ‘Aaa ne kadar kolay; ben de çıksam aynısını yaparım.’ dediğiniz zaman o cambaz çok iyi bir iş yapıyordur.
says, hey, I could do that, it means you’ve acted well.” Exactly. If you watch a tightrope walker in the circus and say, ‘Wow! That’s looks so easy I could do it,” it means he is doing an exceptional job. Why? Because it’s something extremely difficult. If you thought to yourself, ‘Oh my god, the man is going to fall!’ you wouldn’t enjoy it. If you think, for example, in the theater, ‘Oh god, the man is going to forget his lines,” you don’t derive any pleasure from the performance. The audience has to be able to say, “I could get up there and do the same as Haluk Bilginer.” The thing you do has to appear very easy, completely natural. Anything else means that you are trying to act like you are different from the audience. People want to see a human being on the stage, not an alien. Have you ever watched a bad play?
Çünkü? Çok zor bir şey. ‘Ay adam düştü düşecek’ derseniz keyif almazsınız. Tiyatroda da ‘Ay adam şimdi lafını unutacak’ diye düşünürseniz hiçbir zevk alamazsınız. Seyirci, ‘Ben de çıksam Haluk Bilginer’in aynısını yaparım.’ diyebilmeli. Yaptığınız şey çok kolay gibi görünmeli, son derece doğal olmalı. Öbür türlü kendinizi seyirciden farklı bir yaratık olarak göstermeye çalışıyorsunuz demektir. Seyirci sahnede insan görmek ister; yaratık değil. Siz hiç kötü oyun izlediniz mi? İnsan oyun oynayan yaratıktır. Büyüyünce bunu yapabileceğiniz tek yer de sahnedir. Man is the animal that acts. But the only place you can do that after you grow up is on the stage.
RUTRUM ACCUMSAN
Kötü oyunları unutuyor insan. Hatırda kalacak bir oyuna gelelim: ‘7 Şekspir Müzikali’ne… Oyunu, Türk izleyicisinin anlayacağı kodlarla oluşturduk. Besteler de ona göre... Alaturka, caz, rock, uzun hava… Hepsi var. Eğer birileri ‘Vay Shakespeare’e haksızlık etmişler, uzun hava çalmışlar!’ derse, anlamadım; niye çalmayayım? Nedir bunu engelleyen? Dünyada bir ilki gerçekleştirdik.
People tend to forget bad plays. Let’s turn to one that is memorable, the ‘7 Shakespeare Musicals’. We tried to create a script that would be meaningful to a Turkish audience. Ditto for the music... Alaturca, jazz, rock, Turkish folk tunes. It’s got them all. If somebody says, ‘For shame, they’re playing Turkish folk music, this is a travesty of Shakespeare’, I don’t understand. Why shouldn’t I play Turkish music? What’s to prevent me? This is a first in the world. We have created a musical using only lines from Shakespeare. Words by William Shakespeare. Music by Tolga Çebi. If
104 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
haluk bilginer.indd 104
11/25/09 9:13 PM
ilan_baski_CON.FH11 11/20/09 10:32 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Sadece Shakespeare’in cümlelerinden oluşan bir müzikal yaptık. Sözler kime ait? William Shakespeare. Müzik? Tolga Çebi. Benzer bir şey yapan varsa beni arasın. Gerçekten. Be adam nasıl yaptın; hem insanın inceliklerini bu kadar iyi algılayıp anlat, hem şiir yaz, hem binlerce kelime türet! 500 yıl sonra insan denilen yaratık bu gezegende yaşamaya devam edecekse ki biraz zor, Shakespeare oynamaya da devam edecek. Siz de devam edeceksiniz değil mi? 500 yıl sonra mı? O başka bir konuya giriyor. Kesinlikle devam edeceğim. Ölmeden Kral Lear ve III. Richard olmak isterim.
“Dünyada bir ilki gerçekleştirdik. Sadece Shakespeare’in cümlelerinden oluşan bir müzikal yaptık.” This is a first in the world. We have created a musical using only lines from Shakespeare.
anybody else has done this, please let me know. I mean it! We are in the company of a genius here. First you understood human beings and portrayed them, plus you wrote poetry, you even coined thousands of words! If the creature we call man is going to continue to inhabit this planet 500 years from now, he’s going to keep on playing Shakespeare as well. You’re going to keep on, too, aren’t you? In 500 years? Well, that’s something else. But I’am definitely going to keep on. I’d like to play King Lear and Richard III too before my days are up.
Anneniz oyunu izlemiş ve ‘İnsan gözümüzün önünde doğdu ve öldü be yavrucuğum’ demiş. Hikâyenin, duygunun ve tiyatronun kendisinin herkes tarafından anlaşılması ne kadar önemli? Çok. İşte tam bunu, bir insanın doğumdan ölüme giden yolunu anlatıyoruz. Kavranması zor bir şeyin peşinde değiliz. Öleceğiz hepimiz, söylemek istediğimiz bu. Shakespeare deyince, anlamayacaklarını düşünerek oyuna gitmiyorlar. Ama şunu unutuyorlar; 16. yüzyılda Shakespeare seyirciye oyunlarını oynarken veba salgını varmış. O seyirci bizden daha mı eğitimliydi? Neden anlamayalım ki, benim anlamadığım tek şey bu.
Your mother saw your play and said, “Man lived and died before our eyes.” How important is it that your story your emotions - and your theater itself be understood by everyone?” Very important. That’s exactly what we are portraying: man’s journey from birth to death. What we are after is not something that’s difficult to comprehend. We are all going to die; that’s what we are trying to say. When people hear the name Shakespeare, they don’t go to the play because they think they aren’t going to understand it. But they forget the audiences Shakespeare played to in the 16th century. Were those audiences smarter or better educated than we are? Why shouldn’t we understand Shakespeare? That’s what I don’t understand.
Bir insanın hangi halindesiniz şimdi? Hâlâ ikinci haldeyim. Sırtında çantası, mızmızlana mızmızlana okula giden küçük oğlan çocuğuyum ben. Öyle de öleceğim.
Which of the seven states of man are you in at present? I’m still in the second. A child, a little boy with a schoolbag on his back, grumbling about having to go to school. I’ll die in that state.
106 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
haluk bilginer.indd 106
11/25/09 9:13 PM
Çoklu kandil, M.S. 6-7 yy. pişmiş toprak kandiller. (Solda) İçi su dolu tekne, MRY6 numaralı batık 9. yy (Üstte) Earthenware candle holders, 6-7th c. A.D. (Left) The MRY6 sunken boat, 9th c. A.D. (Above) 108 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
theodisyas.indd 108
11/25/09 10:13 PM
• ZEYNEP KIZILTAN
İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ ARŞİVİ
İSTANBUL’UN 1,600 YILLIK LİMANI THEODOSIUS ISTANBUL’S 1,600 YEAR-OLD HARBOR THEODOSIUS İstanbul Yenikapı’da ortaya çıkarılan Theodosius Limanı’nın tarihi M.S. 4. yüzyıla uzanmakta. Üsküdar ve Sirkeci kazıları ile birlikte gerçekleşen çalışmalarda karşılaşılan eser ve buluntular Osmanlıdan, Bizans, Roma ve Antik Yunana hatta Neolitik devirlere uzanan arkeolojik bir şölen adeta. Unearthed in Istanbul’s Yenikapı, the Harbor of Theodisius dates back to the 4th century A.D. The excavations undertaken here and onsite in Üsküdar and Sirkeci have produced an archaeological splendor of remains from the Ottoman, Byzantine, Roman, Ancient Greek and Neolithic periods.
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 109
theodisyas.indd 109
11/25/09 10:13 PM
est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui
1860 boğaz sualtı geçişi projesi. Fransız mühendis S. PREAULT’nun Sarayburnu ve Üsküdar arasında tasarladığı proje. (Üstte) MRY 6 numaralı batığın kazıldığı görüntü. 9yy. (Sağda) MRY 1 no.lu batığın yükü olan anforalar. 10-11. yy. (Altta) Kazı alanında tasnif çalışmaları. (Altta Sağda) The 1860 underwater strait passage project, designed by French architect S. Preault behind Sarayburnu and Üsküdar. (Above) The MRY6 sunken boat, 9th c. A.D. (Right) Amphoras from the MRY1 cargo load, 10-11th c. A.D. (Below) On-site classifications underway.
TAKSİM ATATÜRK KÜTÜPHANESİ ARŞİVİ/ TAKSİM ATATURK LIBRARY ARCHIVE
YENİKAPI THEODOSIUS LİMANI KAZILARI Theodosius Limanı’nın yeri yazılı kaynaklar ile eski haritalardan biliniyordu. Ancak Bizans ekonomisinde önemli bir yere sahip bu limanın planı, büyüklüğü ve gerçek konumu bilinmiyordu. Byzantion, Anadolu ile Balkanlar, Karadeniz ile Ege dünyası arasında zorunlu bir geçiş noktasında kuruldu. Bu durum kentin gelişmesine büyük katkı sağladı. Byzantion, sahip olduğu limanları nedeniyle ticaret yollarının kontrolünü elinde tuttu. Theodosius Limanı, I.Theodosius (M.S. 379–395) tarafından Roma İmparatorluğu’nun büyüyen yeni başşehrinin ihtiyaçlarını karşılamak için yaptırılmıştı. Liman, derin doğal koyun güney tarafına, doğudan batıya doğru uzanan bir dalgakıranın yapılmasıyla oluşmuştu. Limanda girişi gözetlemeye yarayan büyük bir kule ve diğer yapılarla bilikte İskenderiye veya başka yerlerden büyük gemilerle getirilen tahılın depolanması için silolar bulunuyordu. Söz konusu siloların limanın mille dolduğu 10. yüzyıldan sonra alternatifsiz bir şekilde kullanıldığı kaynaklardan biliniyor. Liman alanında sürdürülen arkeolojik kazılarda, Marmaray kazı alanında 13, Metro kazı alanında 21 olmak üzere toplam 34 tekne tespit edildi. Zamana karşı duramayan Theodosius Limanı, sularını limanın yapıldığı doğal koya boşaltan Lykos, yani Bayrampaşa
Yenikapı kazı alanı
RUTRUM ACCUMSAN
üzyıllar boyunca iki imparatorluğa başkentlik yapan İstanbul, tarihin her döneminde önemini korudu. Yeditepe üzerine kurulmuş görkemli camiler, Galata, Pera, Kız Kulesi ve Haliç, seyyahlara ilham kaynağı oldu. Ancak akan zamanla birlikte büyüyerek bir megakente dönüşen şehir, 19. yüzyılda başlayan ve artarak devam eden bir ulaşım sorunuyla karşı karşıya. Kentin bu sorununu çözmek üzere Marmaray ve Metro Projeleri geliştirildi. Ulaştırma Bakanlığı tarafından başlatılan Marmaray Projesi, İstanbul’un Asya ve Avrupa kıtalarındaki demir yolu hatlarını boğazın altından geçen bir tüp tünel vasıtasıyla birbirine bağlayacak. Tarihi dokuya sahip bu istasyon alanlarında, Marmaray ve Metro inşaat kazılarından önce, 2004 yılında, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü tarafından arkeolojik kazılara başlandı. Farklı uzmanlık alanlarından oluşan, geniş katılımlı kazı ekipleri tarafından yürütülen arkeolojik kazılar sırasında, gün ışığına çıkartılan kültür varlıkları, İstanbul’un kültür tarihine önemli ölçüde katkı sağladı. Özellikle yüzlerce yıl İstanbul’un sebze ve meyve bahçeleri olarak bilinen ve Osmanlı Dönemi’nde “Vlanga” olarak adlandırılan Yenikapı’da, Bizans Dönemi’nin önemli limanlarından olan Theodosius Limanı gün ışığına çıkartıldı. 4. yüzyılda kurulan ve 7. yüzyıla kadar aktif olarak kullanılan bu limanın zaman içinde dolarak karaya katıldığı ve bostan olarak kullanıldığı, 16.yüzyılın ortalarında İstanbul’u ziyaret eden seyyahların notlarından biliniyor.
110 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
theodisyas.indd 110
11/25/09 10:14 PM
C
apital of two empires over the centuries, Istanbul has preserved its importance in every period of history. The majestic mosques spread over its seven hills, the districts of Galata and Pera, the Virgin’s Tower and the Golden Horn were a constant source of inspiration to travelers. But the city, which swelled in time to a megalopolis, now faces a transportation problem that began in the 19th century and continues today, a problem the Metro and Marmaray (subway and rail link) projects were created to solve. Initiated by the Department of Transportation, the Marmaray Project will establish a rail link between the European and Asian continents via a tunnel under the Bosphorus. Before digging for the Metro and Marmaray construction began, archaeological excavations were undertaken by the Istanbul Archaeological Museums in 2004 in the historical texture around the terminals. The cultural treasures brought to light in the excavations, which are being conducted by dig teams with broad participation from diverse areas of expertise, have made a significant contribution to Istanbul’s cultural history. In particular, the Harbor of Theodosius, one of the most important harbors of the Byzantine period, was brought to light at Yenikapı (‘Vlanga’ in the Ottoman period), a district known for hundreds of years as Istanbul’s fruit and vegetable garden. It is also known from the field notes of travelers who visited Istanbul in the mid-16th century that this harbor, which was built in the 4th century and used up to the 7th century, silted up over time, becoming part of the mainland and used as a truck garden.
THE HARBOR OF THEODOSIUS EXCAVATIONS AT YENIKAPI
TAKSİM ATATÜRK KÜTÜPHANESİ ARŞİVİ/ TAKSİM ATATURK LIBRARY ARCHIVE
The location of the Harbor of Theodosius was already known from both the written sources and ancient maps. Not known however were the layout, size and exact position of this harbor, which played a key role in the Byzantine economy. Byzantion was founded at the strategic crossroads between Anatolia and the Balkans and passage from the Aegean and to the Black Sea, a location that contributed enormously to the growth of the city, which came to control the commercial routes thanks to its harbors. Construction of Theodosius Harbor was commissioned by Theodosius I (379-395 A.D.) to meet the needs of the Eastern Roman Empire’s rapidly growing new capital. The harbor was created by building a breakwater that ran from east to west along the south side of a deep natural bay. As well as other structures, a large tower at the far end for guarding the harbor entrance and silos for storing the grain brought by large ships from Alexandria and other ports stood around the harbor. Among them, the Alexandria silo is known from sources to have been the city’s only silo that was still in use in the 10th century when the harbor had largely silted up. A total of 34 ships were discovered, 13 in the Marmaray excavation and 21 in the Metro excavation, in the archaeological digs undertaken in the harbor area. Falling prey to time, the Harbor of Theodosius silted up with alluvion carried by the Lycos (Bayrampaşa) River, whose waters
theodisyas.indd 111
11/25/09 10:14 PM
Pişmiş topraktan kandil MRY (Marmaray) Sandalet tabanı 5-7 yy. Ahşap. MRY (Marmaray) Tarak 9-10 yy. ahşap Seramik kap Osmanlı dönemi Earthenware candle MRY sandal sole, wooden, 5-7th c. A.D. MRY comb, wooden,9-10th c. A.D. Ceramic Pot, Ottoman period
emptied into the natural bay at the time the harbor was built, leaving it inland about kilometer and half from the Sea of Marmara coast. Farming activity and construction in the city also contributed to the silting process. Most of the shipwrecks found in the Harbor of Theodosius as a result of the excavations are at the eastern end near the harbor entrance. The harbor is thought to have silted up from the western end to the east and the eastern end to have remained in use until a natural disaster at the end of the 10th or the beginning of the 11th century - perhaps a particularly violent ‘lodos’ (south wind) - largely destroyed the ships anchored here. One of this ships, called YK 1 and thought to have come from Marmara Island laden with amphorae and to have anchored here, is understood from the cargo it was carrying and from the two iron anchors inside it to have been anchored at the harbor when it sank. The YK 12 is another shipwreck with cargo that has been located in the excavations under way in the harbor area. Besides 16 intact amphorae produced at Ganos (GaziköyTekirdağ), a large number of amphorae fragments were also found on this ship. While it is impossible at present to say with certainty what sort of disaster struck these ships when they sank in the harbor, it is assumed that they were struck by some natural disaster such as a storm or tsunami while others were abandoned because they had outlived their usefulness.
RUTRUM ACCUMSAN
Deresi’nin taşıdığı alüvyonların birikmesi sonucu doldu ve Marmara Denizi’nden yaklaşık 1,5 km uzaklaşarak kara içinde kaldı. Limanın dolmasında yapılaşma ve tarımsal faaliyetlerin de etkisi var. Kazılar sonucu, Theodosius Limanı’nda tespit edilen batıkların çoğu, limanın girişine yakın doğu ucunda bulunuyor. Limanın, batı ucundan başlayarak doğuya doğru dolduğu, doğu ucun ise 10. yüzyılın sonunda veya 11.yüzyılın başlarında doğal bir afetin, belki de çok şiddetli bir lodos fırtınasının, limandaki tekneleri büyük ölçüde tahrip etmesine kadar kullanıldığı düşünülüyor. Bu teknelerden, YK 1 olarak isimlendirilen ve Marmara Adası’ndan yüklediği amforalarla gelip limana demirlediği tahmin edilen teknenin battığında limanda demirli olduğu, taşıdığı yükten ve içinde bulunan iki demir çapadan anlaşılıyor. Amforalardan oluşan yükü batarken kırılarak deniz yatağına dağılmış. Liman alanı içinde sürdürülen kazılarda, yüküyle battığı tespit edilen ikinci tekne ise YK 12’dir. Bu teknenin içinde, Ganos (Gaziköy-Tekirdağ) üretimli sağlam durumdaki 16 amforayla birlikte, çok sayıda kırık amfora parçaları bulundu. Teknelerin liman içinde ne tür bir felaketle karşılaşarak battıklarını kesin olarak söylemek şu an için mümkün değil, ancak, fırtına ya da tsunami gibi bir doğal afete uğradıkları, bazı teknelerinde ömrünü tamamladıkları için terk edildikleri düşünülüyor. Yenikapı kazı alanının batısında, 100 ada olarak isimlendirilen 2. Bölge ile bu bölgenin doğusunda kalan 3. Bölgede sürdürülen kazılarda, ortaya çıkarılan mimari kalıntılar, İstanbul’un tarihi ile ilgili önemli verileri ortaya koyuyor. Limanın
112 SKYLIFE | CUSTRUM | FACİEDİS 2009
theodisyas.indd 112
11/25/09 10:14 PM
Untitled-1 11/19/09 4:13 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
SİRKECİ Marmaray Projesi kapsamında Sirkeci İstasyonunun kuzey ve güney giriş alanları ile batı ve doğu şaftlarda sürdürülen arkeolojik çalışmalar, İstanbul gibi çok yoğun yapılaşmanın olduğu bir kentin tarihsel gelişiminin saptanması açısından bir şans olarak değerlendirilmeli. Sirkeci’de şaft alanları ile Gar alanı içinde sürdürülen kazılarda Geç Osmanlı, Bizans ve Erken Bizans Dönemleri’ne ait mimari kalıntılar ile Roma öncesi döneme ait küçük buluntu ve çanak çömlek tespit edildi. Archaeological studies underway in the western and eastern shafts and north and south entrance areas of the Sirkeci Rail Station, as part of the Marmaray project,offer an excellent opportunity for establishing the stratigraphy of a densely built city like Istanbul. Structural remains from the Early Byzantine, Byzantine and Late Ottoman periods, as well as pottery and small finds from the pre-Roman period have been unearthed.
Sirkeci kazısı Kap parçası M.Ö 5 yy. (Kadın resimli) Sirkeci Doğu Şaft Kazı alanı (Yuvarlak kazı mekanı) MRY (Marmaray) Kantar ağırlığı 6-7 yy. Bronz. Yonca ağızlı oinochoe M.Ö. 6 yy. başı Pişmiş Toprak
mendirek içinde kalan en batı ucunda kuzey/güney doğrultusunda, dörtgen formlu blok taşlardan yapılan bir rıhtım tespit edildi. Rıhtım taşlarının hemen önünde, birbirine paralel olarak iki sıra halinde uzanan ahşap kazıklar, olasılıkla rıhtımın uzantısı olarak kullanılan bir iskeleye ait. Metro alanında sürdürülen kazılarda alanın kuzeybatı kesiminde, limanın dolmaya başladığı, M.S. 13. yüzyılda inşa edildi. Kilise içinde ve çevresinde sürdürülen kazılarda 23 mezar açığa çıkarıldı. Limanın, Metro kazı alanında kalan bölümünde genişliği 4,80 m. uzunluğu 11,70 m. olan kalın ve sık kazıklardan yapılmış ikinci bir iskele tespit edildi. Bu iskele kazıklarının üst kısmında I.Iustiniaus’a (M.S. 527–565) ait altın bir sikke bulundu.
The architectural remains uncovered to the west of the Yenikapı excavation area in the excavations being conducted in the 2nd Zone and in the 3rd Zone to the east of it constitute important data for the history of Istanbul. A quay made of rectangular stone blocks has been identified along a north/south axis at the westernmost edge inside the breakwater. The wooden piles that extend in two parallel rows immediately in front of the stone blocks probably belong to a landing that served as an extension of the quay. A church building opened up in the northwest sector in the excavations underway in the Metro area was constructed in the 13th century A.D. when the harbor had already begun to silt up. Twenty-three graves have been also brought to light in the excavations under way in and around this church. A second landing, 4.8 meters wide and 11.7 meters long and built of closely spaced piles, has been identified in the part of the harbor inside the Metro excavation area. A gold coin from the time of Justinian I (527-565 A.D.) was found in these excavations.
RUTRUM ACCUMSAN
Sirkeci site, bowl fragment with female, 5th c. B.C. Sirkeci site, Eastern shaft MRY Steelyard weight, bronze-lead, 6-7th c. A.D. Clover-mouth oinochoe, earthenware, early 6th c. B.C.
114 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
theodisyas.indd 114
11/25/09 10:15 PM
Experience of 30 years High quality products Office chairs,working groups, office systems Following global and technoloji
www.flekssit.com.tr
Marmaray ve Metro Projesi kapsamında yürütülen Yenikapı kazılarında yaklaşık 25 bin eser tespit edildi. Buluntuların en önemli özelliği, dönemin ticareti, günlük yaşamı, ekonomisi ve dini inançları ile ilgili bilgiler vermesi. Gemi sahiplerinin isimleri ve nereli olduklarının yazılı olduğu pişmiş toprak levha, taş ve demir çapalar, batık teknelere ait makara, halat gibi buluntular ile 10. yüzyıla tarihlenen amfora gövdesi üzerine kazınmış gemi betimi, dönemin gemiciliği ve gemi tipleri hakkında bilgi vermesi açısından önemli. Ayrıca takunyalar, taraklar, kaşıklar gibi onlarca çeşitte, yaklaşık 2500 adet ahşap eser bulundu. Athena büstü şeklinde kantar ağırlığı, bronz terazi ve ağırlıkları, kurşun yazıtlar, ekmek damgaları, İsa heykelciği, haçlar, İsa betimli cam kâseler, deri sandaletler, fildişi ve kemik aletler de dönemin günlük yaşamını yansıtıyorlar.
Yenikapı kazı alanı (altta). Üsküdar kazı alanı (Sağ altta). Terazi Aksamı 5-7 yy. Bronz MRY (Marmaray) (Sol altta) Yenikapı excavation site (Below). Üsküdar site (Bottom, right). MRY scale axis, bronze, 5-7th c. A.D. (Bottom, right)
Close to 25,000 artifacts have been discovered so far in the Yenikapı excavations, which are being conducted as part of the Marmaray and Metro Project. The most salient feature of these finds is the information they provide about trade, everyday life, the economy and religious beliefs in the period. Finds such as baked clay tablets inscribed with the names and places of origin of ship owners, stone and iron anchors, capstans and hawsers belonging to the sunken ships and the image of a ship inscribed on an amphora dating to the 10th century are important in terms of providing information about shipping and ship types in the period. Additional finds include close to 2,500 wooden items such as bath clogs, combs and spoons of a dozen different varieties. A scale weight in the shape of a bust of Athena, a bronze balance and weights, lead tablets, bread stamps, a Christ figure, glass bowls with images of Christ, leather sandals, and tools made of bone and ivory reflect everyday life in the period.
ÜSKÜDAR Marmaray Projesi’nin diğer bir istasyonu olan Üsküdar Meydanı’ndaki arkeolojik kazı çalışmaları 2004 yılında başladı ve 2008 yılında tamamlandı. Üsküdar Meydanı kazısında daha önceden çeşitli kaynaklardan varlığını bildiğimiz bir arastanın temel kalıntılarına rastlandı. Alt evrelere yer yer yapılan sondajlarla ulaşıldı. 7 m derinliğe kadar inilen sondajlarda dolgu toprak içinde arkeolojik malzeme tespit edildi. Kazılarda, Roma Dönemi ve öncesine ait herhangi bir mimari kalıntıya rastlanılamamasına rağmen, yoğun miktarda Roma, Geç Roma ve Bizans Dönemi’ne ait küçük eser bulundu.
RUTRUM ACCUMSAN
Archaeological excavations at Üsküdar Square, another terminal of the Marmaray project, began in 2004 and were completed in 2008. In the Üsküdar Square excavation, remains were found of the foundation of a bazaar the existence of which was known previously from a number of sources. The foundation was reached by drilling in the sub-strata up to a depth of 7 meters, and archaeological material was discovered in the fill dirt. Although no architectural remains from the Roman or earlier periods were encountered in the excavations, a large amount of pottery was recovered together with oil-lamps, stamp seals and coins from the Roman, Late Roman and Byzantine period.
116 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
theodisyas.indd 116
11/25/09 10:15 PM
İSTANBUL, SAĞANAĞA HAZIR
ISTANBUL IS READY FOR THE ONSLAUGHT • JÜLİDE KARAHAN
• AHMET BİLAL ARSLAN
İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkentliği’ni deneyimlemesine sayılı gün kaldı. Şehir, bir yıl sürecek kültür-sanat sağanağına hazır. The days are numbered until Istanbul becomes a 2010 European Capital of Culture. The city is ready for a year-long onslaught of culture and the arts.
2010.indd 118
11/25/09 10:05 PM
zerinde bir garip heyecan, bir tatlı telaş. Pırıl pırıl gözleri... ‘İstanbul’un Genç Gönüllüleri: 18 – 70 Projesi’ne katılmış, Atlas Pasajı’ndaki toplantılara gidip eğitimlerden geçmiş; görevlendirilmeyi bekliyor. U2 konserinde çalışacak belki... 18 yaşın bütün enerjisiyle 2010 İstanbul Kültür Başkenti sürecinin içinde. İşten çıkmış yorgun annesine, 2010’un İstanbul’a kazandıracaklarını bir bir anlatabilme derdinde. İyi, peki, tamam... İsterse diğer gönüllülerle birlikte 13 Aralık’taki Tarihi Yarımada gezisine gidebilir. Kültür Başkentliği’nden beklenen tam da bu değil mi? Etkinlikler etrafında toplanan gençler ve onların pırıltılı gözleri… 2010’u havai fişek gösterileri eşliğinde karşılamamıza sayılı gün kaldı. Zaman geçtikçe; sevinen, üzülen, coşan ve kızanlar çoğalıyor. 15 milyon insanın aynı anda mutlu olması, kentin 40 ilçesinde aynı anda güneş açması gibi bir şey ki; İstanbul için bu neredeyse imkânsız. Ama endişeye mahal yok. Avrupa Komisyonu Kültür, Eğitim ve Spor Direktörü Robert Palmer’ın hazırladığı meşhur ‘Palmer Raporu’na göre her şey normal seyrinde. Girişimden fiili sürece geçerken her kent; türlü zorluk, mutsuzluk
2010.indd 119
earing a strange excitement, a sweet sort of flurry.... With gleaming eyes she is waiting to be appointed to her duties after joining ‘Young Volunteers of Istanbul: 18-70’ and having gone through training sessions by attending the meetings at the Atlas Passage. Perhaps she’ll work at organising the U2 concert. She is going through the process of Istanbul 2010 European Capital of Culture with the overwhelming energy of an 18 year old. Her only worry is to be able to tell her tired mother who got back from the office all tired that the year 2010 has a lot to offer to Istanbul. Okay, well, alright...If she wants she has been granted the permission to go to the Historical Peninsula with other volunteers on December 13. Isn’t this what is expected of a city that is the capital of culture? Young people who gather around cultural activities and their glaring eyes. There are only a handful of days until we celebrate 2010 with fireworks. As time passes by there are more people who are happy, sad, enthused and angry. 15 million people being happy in correlation is just like the sunrise being visible in all 40 districts of the city at the same time, which is rather impossible in Istanbul. However, there is no reason to worry. According to the famous Palmer Report prepared by the European Commission’s Director of Culture, Education and
11/25/09 10:05 PM
Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam
ve hoşnutsuzluk atlatıyor. Rapora göre şimdi iletişim zamanı. Bu minvalde gönüllülerin bir numaralı görevi de, karşılarına çıkan herkese kültür başkentliğinin bir kent için ne ifade ettiğini anlatmak. 2011 VE SONRASI On yıl sonra; “İstanbul gerçekten başarılı bir Avrupa Kültür Başkenti (AKB)’ydi” diyebilmemiz için cümle şöyle sürmeli: “Çünkü ‘falanca uygulama’ 2010’da başladı. O ‘falanca uygulama’ sayısı ile başarı doğru orantılı. İşlem yapabilmek için daha bir on yıl beklememiz gerektiğine göre; olasılıkları bir kenara bırakalım ve eldeki kazanımlara bakalım. Bir kere hiçbir şey olmasa bile İstanbul, proje kurgulayabilme iradesini taşıyan bazı inatçı bireyler kazandı. Sivil toplum, devlet, kamu sektörü ve özel sektör; Kültür Başkentliği sayesinde düşündü, taşındı, yazdı, çizdi, üretti. Ve bu sayede kabul olsun
Avrupa Kültür Derneği, 2007’nin ilk aylarında ‘Geçmişten Geleceğe Avrupa Kültür Başkentleri’ başlıklı bir dizi toplantı yapmış ve geçmiş yıllardaki AKB yöneticilerinin tecrübelerini dinlememize olanak sağlamıştı. The European Foundation of Culture had organized a series of meetings titled ‘European Capital of Cultures from Past to the Future’, giving us the opportunity of listening to the experiences of the executives of European Capital of Culture in the past years.
Sports Robert Palmer, everything is under control. As each city actualises initiatives it goes through variable difficulties, stresses and discontent. According to the report, it’s now time for communication. As a result, the most important duty of volunteers is to explain what it means to be a capital of culture for a city to everyone who they come across.
2011 AND THE AFTERMATH For us to be able to say ‘Istanbul was a successful city as a European Capital of Culture (ECC)’ in 10 years time, the sentence needs to continue as such: ‘because such and such implementation started in 2010’. That ‘such and such’ implementation is directly related to the rate of success. Since we need another ten years to assess the success rate, let’s leave expectations to one side and have a look at the gains at hand. First of all, even if nothing else succeeds, Istanbul has earned stubborn individuals who have the ambition to mount projects. Civil society, the government, the public sector
STEVE AUSTEN (1987 AKB AMSTERDAM)
(1987 ECC AMSTERDAM)
HUGO DE GREEF (2002 AKB BRUGGE)
(2002 ECC BRUGES)
Büyük etkinliklere değil; geleceğe yönelik ilişkilere ve umut verici yeni kurum, ağ, faaliyet ve devam edecek sivil toplum kuruluşlarına yatırım yaptık. Bu tecrübe halen var olan projelerin gerçekleşmesine yol açtı ki bunlardan biri Felix Meritis Vakfı.
We invested in new corporations, networks, activities and progressing civil society organizations that have promising futures and relationships that focus on the future rather than big events. These experiences lead to projects that still exist; one of which is the Felix Meritis Foundation.
2002, gelecek yıllar için bir başlangıçtı. Yılın kendisi harikaydı ama asıl önemlisi AKB’nin geleceğe dönük tarafı. Kent yönetimi tarafından kurulan bağımsız organizasyonumuz muhafaza edildi ve 5 yılda bir kentte etkinlik düzenlemeye devam ediyor.
2002 was seen as a start for future years. That year was a wonderful year but what’s important is the forward-facing aspect of the ECC. Our independent organization that had been established by city management was protected and it continues to organize events in the city every 5 years.
120 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
2010.indd 120
11/25/09 10:05 PM
ibs yeni ilan-skylife.fh11 11/18/09 11:35 AM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
olmasın proje hazırlayıp sunmayı, onlara sponsor arayıp bulmayı öğrendi. Bu sürecin tam ortasındaki kültür-sanat aktörleri; 13 Kasım 2006’dan bu yana bir şekilde göz önünde. (İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti ilan edildiği tarih) Öyle olduğu için daha düzenli ve dikkatliler. Çünkü artık onlar da Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) müzakere sürecinde yaşadığı kontrollerin benzerlerine tâbiler. Kültür Başkentliği’nin kaçınılmaz getirilerinden biri de sanatçılar arasındaki iletişimin artması. Dünyanın çeşitli ülkelerinden pek çok kültür-sanat insanı 2010 yılı içinde bir şekilde İstanbul’a gelecek. Bu dolaşımı sağlayacak yeterince sergi, konser, gösteri, panel ve sempozyum var programda; merak etmeyin. Ama asıl 2010 yılında İstanbul’a yedi ile on milyon arasında turist gelmesi bekleniyor. Ki aslında düşününce şehirde hiçbir şey olmasa bile organizatörler ‘Avrupa Kültür Başkentliği’ etiketini kullanarak milyonlarca bilet satacak. Örnek olarak 2004 AKB Lille’e dokuz
Merkezi Atlas Pasajı’nda olan ‘2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’, an itibariyle 421 projeye destek veriyor. Headquartered at the Atlas Passage the ‘2010 Istanbul European Capital of Culture Agency’ currently supports 421 projects.
thought out plans, wrote them down and produced ideas thanks to the Capital of Culture project. As a result, they learned to prepare and present projects, and to find sponsors for their projects regardless of the outcome. The arts and culture actors that have been right at the center of this process have been in the public eye since November 13, 2006 (The day on which Istanbul was announced as a 2010 ECC). As a result, they are more alert and better organized, because they are also amenable to similar controls that Turkey is going through with regard to its European Union (EU) membership debate. One of the inevitable advantages of being a capital of culture is the increase of communication between artists. Many arts and culture people from different countries of the world will be visiting Istanbul during 2010. Don’t be alarmed as there are plenty of exhibitions, concerts, shows, panels and symposiums on the schedule to aid the circulation of events. However, more importantly Istanbul is expected to host seven to ten million tourists in 2010. In fact, even if nothing was taking place in the city organisers will still be selling millions of tickets by utilizing
NELE HERTLING (1988 AKB BERLİN)
ECC BERLIN
PER SVENSON (1998 AKB STOKHOLM)
ECC STOCKHOLM
Merkezde olmayan mekânlara gitmeye ve Batı Berlin’i gelişen çağdaş sanat projeleri laboratuarı yapmaya çalıştık. İşbirliklerimiz bugün hâlâ sürüyor. Ağ kurmak çok önemli. ‘Bir kişi hiç kişidir, iki kişi birden iyidir, üç kişi herkesi arkasına alır.’
We tried to go to venues that weren’t at the city centre and make West Berlin a laboratory for developing modern art projects. Our collaborations are still intact. It is very important to create networks. ‘One person is no person at all, two is better than one, three people has everybody’s backing’.
Stocholm, 90’ların başında kültürel açıdan ünlü değildi. Kent 1998’den sonra uluslararası düzeyde ünlendi. Turistleri çekmek ve kenti Avrupa’nın kültür haritasında konumlandırmak için çok çalıştık ama ünlü olmak ekstradan geldi.
In early 1990’s Stockholm wasn’t famous for its cultural events. After 1998 the city became famous in an international level. We worked very hard to host more tourists and to be located on Europe’s map of culture but fame arrived as a bonus.
122 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
2010.indd 122
11/25/09 10:06 PM
milyon ziyaretçi gittiğini ve kentin ekonomik olarak yüzde 20 büyüdüğünü gösterebiliriz. Aynı şekilde 2002 AKB Brugge de Belçika nüfusunun yüzde 9,5’unun kenti o yıl ziyaret ettiğine dair kayda sahip. Tabii ki yapılan her şeyin en büyük müşterisi, doğrudan kentte yaşayanlar. Onları en çok ilgilendiren projeler ise kentsel dönüşüm, şehircilik, çevre ve sosyal içerikli olanlar. Tamamlanmış bir İstanbul Kongre Merkezi, yenilenmiş bir Muhsin Ertuğrul Sahnesi ve çalışmaları süren bir Sur-i Sultani şimdilik elimizde olanlar. KENT PAZARLAMA MODELİ Avrupa Kültür Başkentliği’nin 1990’lardan itibaren tıpkı bienaller gibi bir ‘kent pazarlama modeli’ haline geldiği malum. Bu durumu kavrayıp avantaja dönüştüren ilk kent 1990 AKB Glasgow (İskoçya). Bunca yıl sonra başarısı hâlâ herkesin dilinde olan Glasgow’da üç önemli konser gerçekleşmiş. Pavarotti, Paul Mc Cartney ve Wings ile Frank Sinatra... Herkes bu üç konseri 1990 tecrübesinin en çarpıcı olayları olarak hatırlıyor. Ama etkinliğin sanat yönetmeni Palmer’a göre bu konserler programın bir parçası bile değil. Şehirdeki olay elitist bakış açısından uzak durulması ve etkinliğin herkese nüfuz edebilmesi. Palmer’ın en önemli tavsiyesi şu: “Mit’i/Efsaneyi yönetmek gerek.” ‘Palmer Raporu’na göre de durum böyle: AKB olarak başarılı sayılan kentlerin en önemli ortak özelliği, etkinlikleri neredeyse şehirdeki herkese ulaştırabilmeleri. Elimizde İstanbul’un ilçelerini tek tek dolaşan bir ‘Taşınabilir Sanat’ örneği var ama başarının kilit cümlesini kurmak için vakit henüz erken.
the ‘European Capital of Culture’ label. For example, as a 2004 European Capital of Culture, Lille hosted nine million visitors and experienced 20 percent economic growth. During its run as a 2002 European Capital of Culture, Bruges hosted a recorded 9, 5 percent of the Belgian population. Naturally, the greatest customers of all the activities taking place are the inhabitants of the city. Projects that draw the attention of most of these people are projects that include social and environmental aspects, urban transformation and city planning. What we have in our palm currently is the completed Istanbul Center for Congress, a refurbished Muhsin Ertuğrul Arena and Sur-i Sultani that is still under construction.
CITY MARKETING MODEL It is a fact that being a European Capital for Culture has become a city marketing model since the 1990s, just like the biennials .The first city to realize this situation and to turn it into an advantage was the European Capital of Culture Glasgow in 1990. Three concerts that are still proudly talked about took place in Glasgow at the time. These were Pavarotti, Paul McCartney and Wings with Frank Sinatra. Everybody remembers these three concerts as the most striking experience in the year 1990. However, according to the art director of the event, Palmer, these concerts weren’t even organised as a part of the program. What was important was that the event in the city would stray away from an elitist outlook and would indwell everyone. Palmer’s most crucial advice is that ‘you have to manage the myth’. The situation is as such according to the Palmer Report: The most important common characteristic of successful European Capitals of Culture is that they have managed to deliver activities to all the inhabitants of the city. We now have at hand ‘Portable Art’ that travels through the districts of the city one by one as an example of this, but it’s yet early to talk of its success.
124 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
2010.indd 124
11/25/09 10:06 PM
SU DAMLASININ İZİNDE
TOROSLAR LIFE IN A DROP OF WATER
THE TAURUS MOUNTAINS su damlası.indd 126
11/25/09 10:17 PM
Türkiye’nin güney kıyılarını bir gerdanlık gibi süsleyen Toros Dağları’nda, görkemli uygarlıklara hayat veren su damlasının büyüleyici yolculuğunun izini sürmeye ne dersiniz? The Taurus Mountains grace Turkey’s southern coast like a necklace. How would you like to follow the spellbinding trail of a drop of water that continues to give life to glorious civilizations? • MELİH USLU
su damlası.indd 127
• ALİ ETHEM KESKİN
11/25/09 10:17 PM
Gökova Körfezi’nin kıyısından başlayıp Suriye’ye kadar uzanan yaklaşık iki bin kilometrelik bir dağ silsilesi olan Toroslarda yaşamın ana kaynağı su. Antalya yakınlarındaki
Güver Uçurumu
gibi derin kanyonları biçimlendiren
de yine bu sihirli damlacıklardan başkası değil.
Water is the main source of life in the Taurus Mountains, which stretch for close to 2,000 kilometers from the Bay of Gökova to the Syrian border. And the force that carved out deep canyons like the
Precipice of Güver near Antalya is none other than one of those
magical drops.
su damlası.indd 128
11/25/09 10:17 PM
Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam
USPENDISSE VITAE TELLUS Suspendisse vitae tellus vitae dolor faucibus consectetur at sit amet diam. Vestibulum metus lacus, posuere non tempor et, vulputate eu velit. Mauris adipiscing dui in magna convallis in blandit diam pellentesque. Sed ultrices magna sit amet purus suscipit cursus nec a nisi. Fusce nulla massa, dictum eget placerat id, pharetra ac enim. In hac habitasse platea dictumst. Suspendisse tempor congue nisl sit amet consectetur. Nullam pharetra augue quis lacus iaculis scelerisque id ac purus. Donec sed odio nisl, vitae sagittis orci. Nulla lacinia tellus vulputate urna malesuada ornare. Morbi at turpis eu diam feugiat eleifend eu quis arcu. Vivamus ut dolor tellus. Suspendisse pulvinar risus et quam facilisis sit amet rhoncus odio vehicula. In sed augue ipsum, mattis egestas quam. Cras sit amet dolor lorem. Nunc porttitor lorem ac metus vehicula placerat. Duis sollicitudin, dui at imperdiet condimentum, nisi enim adipiscing turpis, et consequat erat nibh eget arcu. Sed mauris libero, blandit id condimentum quis, porta euismod nibh. Fusce luctus, magna sed ullamcorper pharetra, est leo ornare nisi, non Yüksekliği 4 bin metreye ulaşan çeşitli tincidunt nisl libero id urna. Donec mattis orci Toroslardaki nisi. Morbi pellentesque mi diam. Integer lobortis ipsum kaynaklardan çıkan buz gibi pınarlar, sarp yamaçlardan Akdeniz’e ut arcu pulvinar non euismod neque dignissim. doğru akarken çevresine deeget hayat verir. Nadir Phasellus leo ligula, hendrerit pellentesque eget, bulunan bitki
ve hayvan türleri, zengin minerallerle beslerken doğayı convallis eu lorem. Cumsuyun sociistaşıdığı natoque penatibus et magnis dis parturient montes, nascetur ridiculus bin bir renge mus. Proin id mauris augue, et luctus metus. Duis sit boyar.
amet massa leo, accumsan aliquet risus. Pellentesque Issuing from gelid sources high in the mountains, which soar up to 4,000 porttitor accumsan ullamcorper. Vivamus at tortor meters waters cascade down sheer slopes straight nisi. Fusceininaltitude, odio vitae spring ante tincidunt porta. Nulla vitae lorem sit amet sapien ut into the Mediterranean. Fedpharetra by richeuismod waterborne minerals, rare et ligula. Nulla facilisi. Mauris placerat felis vitae species of plants and animals paint nature massa placerat tincidunt. Maecenas nec ligula ut risus feugiat pretium et sed est. Cras sagittis ornare tellus et mattis. Curabitur egestas urna id nibh lacinia bibendum.
in a thousand colors.
Integer accumsan, libero sit amet ultricies imperdiet, dui ligula euismod orci, in malesuada erat purus id turpis. Phasellus id orci mi, in blandit nulla. In hac habitasse platea dictumst. Quisque urna lacus,
piscing elit. Etiam in odio leo. Aenean nec sem a enim mollis fermentum. Vestibulum tempus orci in nunc mollis feugiat. Mauris ac magna at urna lobortis convallis. Donec varius fermentum justo, id eleifend leo suscipit sed. Cras auctor fermentum viverra. Phasellus et dolor quis sem pharetra cursus eu a diam. Sed sit amet lacinia ante. Mauris vitae neque lacus, non sodales eros. Nullam lacus lacus, iaculis a scelerisque in, volutpat in leo. Praesent nisl risus, malesuada et dictum sit amet, sodales a elit. Nulla facilisi. Pellentesque porttitor pellentesque ligula et blandit. Suspendisse vitae tellus vitae dolor faucibus consectetur at sit amet diam. Vestibulum metus lacus, posuere non tempor et, vulputate eu velit. Mauris adipiscing dui in magna convallis in blandit diam pellentesque. Sed ultrices magna sit amet purus suscipit cursus nec a nisi. Fusce nulla massa, dictum eget placerat id, pharetra ac enim. In hac habitasse platea dictumst. Suspendisse tempor congue nisl sit amet consectetur. Nullam pharetra augue quis lacus iaculis scelerisque id ac purus. Donec sed odio nisl, vitae sagittis orci. Nulla lacinia tellus vulputate urna malesuada ornare. Morbi at turpis eu diam feugiat eleifend eu quis arcu. Vivamus ut dolor tellus. Suspendisse pulvinar risus et quam facilisis sit amet rhoncus odio vehicula. In sed augue ipsum, mattis egestas quam. Cras sit amet dolor lorem. Nunc porttitor lorem ac metus vehicula placerat.
DUIS SOLLICITUDIN Duis sollicitudin, dui at imperdiet condimentum, nisi enim adipiscing turpis, et consequat erat nibh eget arcu. Sed mauris libero, blandit id condimentum quis, porta euismod nibh. Fusce luctus, magna sed ullamcorper pharetra, est leo ornare nisi, non tincidunt nisl libero id urna. Donec mattis orci nisi. Morbi pellentesque mi diam. Integer lobortis ipsum ut arcu pulvinar non euismod neque dignissim. Phasellus leo ligula, hendrerit eget pellentesque eget, convallis eu lorem. Cum sociis natoque penatibus et magnis dis parturient montes, nascetur ridiculus mus. Proin id mauris augue, et luctus metus. Duis sit amet massa leo, accumsan aliquet risus. Pellentesque porttitor accumsan ullamcorper. Vivamus at tortor nisi. Fusce in odio vitae ante tincidunt porta. Nulla vitae lorem sit amet sapien pharetra euismod ut et ligula. Nulla facilisi. Mauris placerat felis vitae massa placerat tincidunt. Maecenas nec ligula ut risus feugiat pretium et sed est. Cras sagittis ornare tellus et mattis. Curabitur egestas urna id nibh lacinia bibendum. Integer accumsan, libero sit amet ultricies imperdiet, dui ligula euismod orci, in malesuada erat purus id turpis. Phasellus id orci mi, in blandit nulla. In hac habitasse platea dictumst. Quisque urna lacus, interdum at accumsan at, sollicitudin vitae libero. Aliquam ac ante ut tortor bibendum volutpat ut eget quam. Ut tincidunt justo ut erat cursus molestie. Vivamus bibendum sagittis velit, et rutrum tortor consectetur non. Suspendisse id tempor tellus. Praesent tellus eros, tincidunt sed ullamcorper vitae, rhoncus at libero. Duis non eros a lectus tempus volutpat.
RUTRUM ACCUMSAN
rem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Etiam in odio leo. Aenean nec sem a enim mollis fermentum. Vestibulum tempus orci in nunc mollis feugiat. Mauris ac magna at urna lobortis convallis. Donec varius fermentum justo, id eleifend leo suscipit sed. Cras auctor fermentum viverra. Phasellus et dolor quis sem pharetra cursus eu a diam. Sed sit amet lacinia ante. Mauris vitae neque lacus, non sodales eros. Nullam lacus lacus, iaculis a scelerisque in, volutpat in leo. Praesent nisl risus, malesuada et dictum sit amet, sodales a elit. Nulla facilisi. Pellentesque porttitor pellentesque ligula et blandit.
130 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
su damlası.indd 130
11/25/09 10:17 PM
CAD_SKYLIFE 11/23/09 6:59 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam
USPENDISSE VITAE TELLUS Suspendisse vitae tellus vitae dolor faucibus consectetur at sit amet diam. Vestibulum metus lacus, posuere non tempor et, vulputate eu velit. Mauris adipiscing dui in magna convallis in blandit diam pellentesque. Sed ultrices magna sit amet purus suscipit cursus nec a nisi. Fusce nulla massa, dictum eget placerat id, pharetra ac enim. In hac habitasse platea dictumst. Suspendisse tempor congue nisl sit amet consectetur. Nullam pharetra augue quis lacus iaculis scelerisque id ac purus. Donec sed odio nisl, vitae sagittis orci. Nulla lacinia tellus vulputate urna malesuada ornare. Morbi at turpis eu diam feugiat eleifend eu quis arcu. Vivamus ut dolor tellus. Suspendisse pulvinar risus et quam facilisis sit amet rhoncus odio vehicula. In sed augue ipsum, mattis egestas quam. Cras sit amet dolor lorem. Nunc porttitor lorem ac metus vehicula placerat. Duis sollicitudin, dui at imperdiet condimentum, nisi enim adipiscing turpis, et consequat erat nibh eget arcu. Sed mauris libero, blandit id condimentum quis, porta euismod nibh. Fusce luctus, magna kaynaklardan çıkan sular kimi zaman birleşerek, sedFarklı ullamcorper pharetra, est leo ornare nisi, non debisi yüksek nehirlere dönüşür. Birkaç kilometre tincidunt nisl libero id urna. Donec mattis orci nisi. Morbi pellentesque mi diam. Integer lobortis ipsum çağladıktan sonra yeniden yeraltında kaybolurlar. ut arcu pulvinar non euismod neque dignissim. Gün ışığı ile adeta saklambaç oynayan Phasellus leo ligula, hendrerit eget pellentesque eget, damlacıklar, busociis oyun sırasında convallis eu lorem. Cum natoque penatibus et magnis dis parturient montes, nascetur ridiculus mus. Proin id mauris augue, et luctus metus. Duis sit oluşturmayı da ihmal etmez. amet massa leo, accumsan aliquet risus. Pellentesque porttitor accumsan ullamcorper. Vivamus at tortor nisi. Fusce in odio vitae ante tincidunt porta. Nulla vitae lorem sit amet sapien pharetra euismod ut et ligula. Nulla facilisi. Mauris placerat felis vitae massa placerat tincidunt. Maecenas nec ligula ut risus feugiat pretium et sed est. Cras sagittis ornare tellus et mattis. Curabitur egestas urna id nibh lacinia bibendum.
gizemli mağaralar
Integer accumsan, libero sit amet ultricies imperdiet, dui ligula euismod orci, in malesuada erat purus id turpis. Phasellus id orci mi, in blandit nulla. In hac habitasse platea dictumst. Quisque urna lacus,
piscing elit. Etiam in odio leo. Aenean nec sem a enim mollis fermentum. Vestibulum tempus orci in nunc mollis feugiat. Mauris ac magna at urna lobortis convallis. Donec varius fermentum justo, id eleifend leo suscipit sed. Cras auctor fermentum viverra. Phasellus et dolor quis sem pharetra cursus eu a diam. Sed sit amet lacinia ante. Mauris vitae neque lacus, non sodales eros. Nullam lacus lacus, iaculis a scelerisque in, volutpat in leo. Praesent nisl risus, malesuada et dictum sit amet, sodales a elit. Nulla facilisi. Pellentesque porttitor pellentesque ligula et blandit.
Arising from numerous sources, the waters occasionally
Suspendisse vitae tellus vitae dolor faucibus consectetur at sit amet diam. Vestibulum metus lacus, posuere non again underground after rushing alongeu forvelit. a Mauris adipiscing dui in magna tempor et, vulputate convallis in blandit diam pellentesque. Sed ultrices magna few kilometers. The droplets meanwhile sit amet purus suscipit cursus nec a nisi. Fusce nulla massa, dictum eget placerat id, pharetra ac enim. In hac habitasse with the sunlight, forever platea dictumst.forming Suspendisse tempor congue nisl sit amet consectetur. Nullam pharetra augue quis lacus iaculis mysterious caves. scelerisque id ac purus. Donec sed odio nisl, vitae sagittis orci. Nulla lacinia tellus vulputate urna malesuada ornare. Morbi at turpis eu diam feugiat eleifend eu quis arcu. Vivamus ut dolor tellus. Suspendisse pulvinar risus et quam facilisis sit amet rhoncus odio vehicula. In sed augue ipsum, mattis egestas quam. Cras sit amet dolor lorem. Nunc porttitor lorem ac metus vehicula placerat. merge into fast-flowing rivers, only to disappear
play hide-and-seek
DUIS SOLLICITUDIN Duis sollicitudin, dui at imperdiet condimentum, nisi enim adipiscing turpis, et consequat erat nibh eget arcu. Sed mauris libero, blandit id condimentum quis, porta euismod nibh. Fusce luctus, magna sed ullamcorper pharetra, est leo ornare nisi, non tincidunt nisl libero id urna. Donec mattis orci nisi. Morbi pellentesque mi diam. Integer lobortis ipsum ut arcu pulvinar non euismod neque dignissim. Phasellus leo ligula, hendrerit eget pellentesque eget, convallis eu lorem. Cum sociis natoque penatibus et magnis dis parturient montes, nascetur ridiculus mus. Proin id mauris augue, et luctus metus. Duis sit amet massa leo, accumsan aliquet risus. Pellentesque porttitor accumsan ullamcorper. Vivamus at tortor nisi. Fusce in odio vitae ante tincidunt porta. Nulla vitae lorem sit amet sapien pharetra euismod ut et ligula. Nulla facilisi. Mauris placerat felis vitae massa placerat tincidunt. Maecenas nec ligula ut risus feugiat pretium et sed est. Cras sagittis ornare tellus et mattis. Curabitur egestas urna id nibh lacinia bibendum. Integer accumsan, libero sit amet ultricies imperdiet, dui ligula euismod orci, in malesuada erat purus id turpis. Phasellus id orci mi, in blandit nulla. In hac habitasse platea dictumst. Quisque urna lacus, interdum at accumsan at, sollicitudin vitae libero. Aliquam ac ante ut tortor bibendum volutpat ut eget quam. Ut tincidunt justo ut erat cursus molestie. Vivamus bibendum sagittis velit, et rutrum tortor consectetur non. Suspendisse id tempor tellus. Praesent tellus eros, tincidunt sed ullamcorper vitae, rhoncus at libero. Duis non eros a lectus tempus volutpat.
RUTRUM ACCUMSAN
rem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Etiam in odio leo. Aenean nec sem a enim mollis fermentum. Vestibulum tempus orci in nunc mollis feugiat. Mauris ac magna at urna lobortis convallis. Donec varius fermentum justo, id eleifend leo suscipit sed. Cras auctor fermentum viverra. Phasellus et dolor quis sem pharetra cursus eu a diam. Sed sit amet lacinia ante. Mauris vitae neque lacus, non sodales eros. Nullam lacus lacus, iaculis a scelerisque in, volutpat in leo. Praesent nisl risus, malesuada et dictum sit amet, sodales a elit. Nulla facilisi. Pellentesque porttitor pellentesque ligula et blandit.
132 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
su damlası.indd 132
11/25/09 10:18 PM
Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam
Kış aylarında kristalleşerek zirveleri beyaza boyayan damlacıklar, ısı sıfırın altına düştüğünde
buza
dönüşür. İlkbaharda eriyen karlar nehirleri ve doğayı coşturur. Sonbaharda yağmurlar artar, yazı ise sular çekilir.
Crystalizing in winter, the drops
ice the summits white
when the temperature falls below zero. Churning up rivers in spring, the melting snows energize nature. Rainfall increases in autumn, while in summer the waters recede.
Beyond creating a stunning landscape,
Yerköprü Falls southwest of
Karaman are also transformed into an energy resource. .And before reaching
the Mediterranean their waters mingle with those of the river to give us the Göksu Delta.
Karaman’ın güneybatısındaki
etkileyici bir manzara sunmakla kalmaz, enerji kaynağına dönüşür. Suları
nehre karışan şelale, Akdeniz’e ulaşmazdan önce Göksu Deltası’nı hediye eder bizlere.
RUTRUM ACCUMSAN
Yerköprü Şelalesi,
134 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
su damlası.indd 134
11/25/09 10:18 PM
Obis quis ipsaepe riostes aliberiam quamus, que omni dolorrume conectur? Qui soluptatem que si voluptatur autatem est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam
There is a vibrant underwater world in the Taurus that we almost never see. Like curious children of nature,
water lilies
lift their heads from the riverbeds to the towering peaks and skies above. Further testimony to water’s life-giving force is in clear evidence along the river banks.
Çoğu zaman farkına varamadığımız renkli bir sualtı
dünyası vardır Torosların. Akarsuların dibinden güneşe ve zirvelere doğru başını uzatan nilüferler, doğanın meraklı çocukları
gibidir.
Suyun doğaya verdiği canı NASIL GİDİLİR? GETTING THERE
Doğa yürüyüşü, tırmanış, dağ bisikleti, cip safari, kamp, rafting ve yamaç paraşütü gibi pek çok aktivite olanağı sunan Torosların Türkiye’deki turistik merkezi, Antalya. THY, İstanbul, Ankara ve İzmir’den Antalya’ya haftanın her günü karşılıklı seferler düzenleniyor. Tarifeli seferler için www. thy.com’a bakabilirsiniz.
The Taurus Mountains offer a plethora of activities ranging from nature walks, climbs, mountain biking, 4x4 safaris, camping and rafting to paragliding. The touristic epicenter for access to these mountains is Antalya. Turkish Airlines runs flights from Istanbul, Ankara and Izmir to Antalya and back daily. Please visit www.thy.com for timetables.
RUTRUM ACCUMSAN
nehir kıyılarında belirgin biçiminde görebilirsiniz.
136 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
su damlası.indd 136
11/25/09 10:18 PM
138 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
moda_merkezi.indd 138
11/25/09 10:24 PM
MODANIN YENİ MERKEZİ
İSTANBUL MU? IS ISTANBUL THE WORLD’S NEW FASHION CAPITAL? Art arda yapılan moda günleriyle İstanbul, dünya moda camiasının yeni cazibe merkezi olma yolunda ilerliyor olabilir mi? With its current spate of fashion days, could be Istanbul poised to become the new capital of the international fashion community? • OKTAY TUTUŞ
• FASHIONABLEISTANBUL EMRE DOĞRU-MUSTAFA NURDOĞDU SİNAN KELEVRA - BEGÜM YETİŞ
moda_merkezi.indd 139
11/25/09 10:24 PM
A
vrupa Kültür Başkenti olmasına sayılı günler kaldı İstanbul’un. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yakın zamanda tüm dünyanın ilgisi bir şekilde üzerimizde olacak. İstanbul’un bu ilgiyi uzun zamandır hak ettiği ve nihayetinde layığını bulacağı kimsenin yadsıyamayacağı bir gerçek. 2010 için yapılmış hazırlıkların yanında İstanbul geçtiğimiz aylarda çeşitli moda etkinliklerine de sahne oldu. Önce, ağustos ayında İstanbul Fashion Days ardından da ekim ayında yapılan Fashionableİstanbul. İki etkinliğin de ortak paydası, İstanbul’u dünyanın sayılı moda merkezleri arasında hatırı sayılır ve sağlam bir yere oturtmak. Amaç çok büyük. Dolayısıyla yapılacak işler de aynı ölçüde... Peki, İstanbul gerçekten New York, Milano, Paris ve Londra gibi bir moda merkezi olabilir mi?
İstanbul Fashion Days’de geçtiğimiz Ağustos’ta defile yapan Hatice Gökçe, Türkiye’deki az sayıda erkek kıyafeti tasarımcılarından birisi. Hatice Gökçe, who also showed a collection during this past August’s Istanbul Fashion days, is one of the rare menswear designers in Turkey.
FEM GÜÇLÜTÜRK BERNAYLAFEM PR AJANSI ORTAĞI PARTNER, BERAYLAFEM PR AGENCY Yaratıcılıkta ilerliyoruz ama arabesk anlayışla. Şekle dayalı içeriksiz projelerle ancak geçici sesler çıkarabiliyoruz. Hükmü sürmüyor. Eleştiriye gelemiyoruz, geriye dönüp nerede hata yaptık, ne ders çıkaralım demiyor, bir işi daha kazası belasız atlatmanın rahatlamasını ve ego patlamasını doya doya yaşıyoruz. Kısacası moda merkezi olmamamız için ‘toplumsal’ çok sebep var, bir paragrafa sığmaz. Ama denemeden de durulmaz. We’re becoming more creative but with an ‘arabesque’ mentality. We are only able to make our voice heard intermittently through superficial projects that are devoid of real content. They don’t last. We can’t take any criticism. We can’t look back and see where we went wrong and take a lesson from our mistakes. Instead we gloat when we get through some event without a disaster and it goes to our head. In short, there are many ‘societal’ reasons why we can’t become a fashion capital. So many that they exceed the bounds of a single paragraph. Nevertheless, I can’t refrain from mentioning them.
he countdown has begun to Istanbul’s becoming a 2010 European Capital of Culture. All eyes, particularly in the European countries, will soon be on us. Nor would anyone deny that Istanbul is finally receiving the attention she has long deserved. While a flurry of preparations are under way in response to that attention, Istanbul has also been the scene of several important world fashion events. First, Istanbul Fashion Days in August were followed in October by FashionableIstanbul. The common denominator of the two was to carve out a new niche for the city among the world’s handful of genuine fashion capitals. The aim is high. And the work to be done is commensurate with it. So, can Istanbul really become a fashion capital like New York, Milan, Paris and London? To answer this question, it is essential first of all to understand what makes these cities fashion capitals. The
BAHAR KORÇAN MODA TASARIMCILARI DERNEĞİ BAŞKANI FASHION DESIGNER AND CHAIRWOMAN OF THE FASHION DESIGNERS ASSOCIATION Dünya değişiyor. Dünyadaki yenilik her alanda güçlü bir değişim gösterirken biz İstanbul’u bir moda merkezi yapacağız demenin eski bir yüklem olacağının farkına vardık. İstanbul modada hazır giyim markaları, ihracatı ve tasarımcıları ile dünyaya iyi bir alternatif olabilir dedik. Modayı besleyen tüm yan kolları ile (moda fotoğrafçısı, mankeni, editörü vs.) iyi ve sağlam bir alternatif oldu bile İstanbul. The world is changing. Innovation is bringing about change in every area. We’ve realized that saying we are going to make Istanbul a fashion capital has become old hat. We said that Istanbul could be a viable alternative to the rest of the world with its designers, exports and ready-to-wear brands. With all the ancillary branches that feed the fashion industry (fashion photographers, models, editors etc), Istanbul has already become a sound and viable alternative.
140 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
moda_merkezi.indd 140
11/25/09 10:24 PM
Sky_Life_21.5x27.5convert 6/11/09 1:49 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Bu sorunun cevabını verebilmek için öncelikle bu şehirlerin moda merkezi olmalarını sağlayan yönlerini çok iyi algılamak lazım geliyor. Bir şehrin moda merkezi olabilmesi için sadece bir moda haftası düzenlenmesi yeterlidir diye bir düşünce asla kabul edilemez. Sonuçta o bir hafta için koskoca aylar boyunca çalışılıyor, görüşülüyor, hazırlıklar yapılıyor. Bir moda haftası top yekûn bir etkinlik. BİZİM NEYİMİZ EKSİK? Öncelikle o şehrin dokusu ne kadar ilham verici, bu önemli. Bu açıdan İstanbul’un hiçbir eksiği yok. Ancak diğer şehirlere baktığınızda hepsinin moda tasarımı konusunda ileride olduğunu görüyoruz. Bu FERİDE TANSUĞ L’APPART PR İSTANBUL İstanbul bir moda ve tasarım merkezi olur ve olacaktır. Bu yolda hızlı adımlarla ilerliyor. Son dönemlerde gerçekleştirilen ve gerçekleştirilecek projeler de buna yön vermekte. Türk markalarını ve Türk tasarımcılarını destekleyen ve yurtdışına daha iyi bir şekilde anlatan projeler çoğaldıkça kendimizi daha iyi ifade edebiliyor olacağız. Uluslararası markalaşma süreçlerine daha önce bu kadar önem verilmiyordu. Belki bu konuyu önemsemekte geciksek de kısa sürede aradaki farkı kapatacağımıza inanıyorum. Istanbul is and will be a design and fashion capital. She is advancing rapidly down this path guided by projects realized in the recent period and currently under way. We are going to be able to express ourselves even better as projects that support Turkish brands and Turkish designers and promote them more effectively abroad proliferate. Never before has such emphasis been placed on the international branding process. We may have been late to appreciate its importance, but I believe that we are rapidly going to close the gap.
İstanbul geçtiğimiz yıllar içerisinde önemli moda etkinliklerine sahne oldu. Istanbul has hosted many significant fashion events in the past few years.
notion that simply staging a fashion week is sufficient is completely off base. Talks are held, preparations are made, people toil for months on end to make such a week happen. But in the end but a fashion week is a one-off event.
WHAT ARE WE LACKING? Above all else it is important that a city be inspiring. Istanbul lacks for nothing in this sense But when we look at the other cities, we see that all of them are quite advanced when it comes to fashion design. This has to do with the residents’ design consciousness and degree of interest. A common complaint among designers who live and work in Istanbul and offer their designs to these cities is that they fail to get the feedback they desire. This is not a matter merely of
ÖZLEM SÜER MODA TASARIMCISI FASHION DESIGNER Köklerinde müthiş birikimler yatan ve herkese ilham olabilecek güzellikler barındıran topraklarda yaşıyoruz. Bunun gittikçe farkedilir olması, prestij sahibi yabancı basının İstanbul’u görülmesi gereken şehirler arasına koyması, moda analistlerinin, yabancı moda tasarımcılarının şehrimizde daha fazla zaman geçirmeye başlaması güzel gelişmelerin daha çok başında olduğumuzun habercisi. Umutluyum ülkem ve şehrim adına. We live in a land with deep-rooted tradition and beauty to inspire everyone. This is gradually being noticed and Istanbul is entering the ranks of the cities recognized by the prestigious foreign press. Foreign fashion designers are starting to spend more time here too. All these things are an indication that we stand on the brink of favorable developments. I am hopeful for my country and my city.
142 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
moda_merkezi.indd 142
11/25/09 10:25 PM
C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
JEAN PAUL CAUVIN FASHION DAILY NEWS ( PARIS) MODA EDİTÖRÜ FASHION EDITOR, FASHION DAILY NEWS
PP FROM LONGWY PP FROM LONGWY TASARIMCISI / DESIGNER
Türkiye’de tekstil endüstrisi ve giyim çok kuvvetli. Bu sektörde yükselmeye oynayan Çin veya Hindistan’a kıyasla Türkiye’deki imalat çok daha kaliteli ve uygun fiyatlarda. Bütün bunlar ülke için çok büyük artılar. İstanbul’un ayrıca başka avantajları da var; nüfus farklı ve çok genç, bu da şehre farklı dinamikler katıyor. Eğer toplum, devlet, şehir yaratıcılığı destekler ve genç tasarımcılara bu yolu açarsa, İstanbul’un Paris, Milano, New York ve Londra gibi yerlerin yanında yer alabilmek için çok şansı var. The textile and apparel industries are strong in Turkey. Turkey’s manufactures are of higher quality and more attractively priced by comparison with China and India, who are looking to rise in this sector. All these are big pluses for a country. Istanbul also has advantages: her population is diverse and very young, which gives the city a special dynamism. If the people, the state and the city support creativity and clear the way ahead for young designers, Istanbul has a good chance of taking its place among cities like Paris, Milan, London and New York.
da şehirlilerin tasarım bilincinin ne kadar yüksek olduğuyla ve ilgilerinin boyutuyla alakalı. İstanbul’da yaşayan ve tasarımlarını bu şehirdekilere sunan tasarımcıların ortak problemi de layıkıyla geri dönüş alamamak. Bu sadece insanların ilgisiyle değil, bu konuda özelleşmiş ve kendisini yetiştirmiş basın mensuplarının desteğiyle mümkün olur. Diğer dört büyük şehrin İstanbul’dan açık ara önde olduğu konuların başında da bu geliyor: Etkili bir basın desteği. Bu, tasarımcıların kendilerini geliştirmeleri, isimlerini ve işlerini duyurabilmeleri açısından onlara en büyük şansı tanıyan çok önemli bir unsur. Türkiye, tekstil ihracatı konusunda dünyada oldukça iyi bir konumda. Üretim açısından dünya devleriyle yarışan bir tekstil endüstrisi var. Bu denli büyük ölçüde üretim yapabilecek kapasitede bir ülkenin, sahip olduğu marka sayısının bu kadar az olması ve marka bilinci konusunda kendini yeterince geliştirememesi ise eksik yönleri. İstanbul’un bir diğer eksiği ise kendi markalarını uluslararası arenada duyuramaması. Hâlihazırda yurtdışında oldukça iyi işler yapan ve büyük başarılara imza atmış moda
İstanbul bence kozmopolit, dünyanın geri kalanında olup bitenden haberdar ve açıkgörüşlü yapısıyla moda merkezi olmaya hazır. Genç nesil umut ve gelecek vadediyor. Geriye tek kalan; ülkenin, bu fikir liderlerine en iyi şekilde sanatlarını icra edebilmeleri için fırsat tanıması. With its open-minded, cosmopolitan outlook and awareness of what’s going on in the rest of the world, Istanbul in my mind is poised to become a fashion capital. The younger generation hold out hope for the future. You have talented and impressive artists in many branches of the arts. The only thing missing is to give these young intellects an opportunity to practice their art in the best possible way.
Fashionableİstanbul, dünyaca ünlü moda tasarımcılarının ilk defa İstanbul’da defile yapmaları açısından önemliydi. Fashionableİstanbul played a critical role by bringing globally renowned designers’ fashion shows to Istanbul for the first time.
people’s interest; it depends as well on members of the press who have trained and specialized in this area. And one of the ways in which these four cities are way ahead of Istanbul is that they have strong press support, which is a key factor in enabling designers to develop themselves and make their names and their work known. With a textile industry that can compete with the world’s giants, Turkey is in a relatively good global position as far textile exports go. How unfortunate then that a country with a capacity for production of this magnitude has so few brand names and has for so long been unable to develop the concept of brand awareness. Another way Istanbul falls short is that she fails to make her brands known in the international arena. We currently have fashion designers abroad who are doing exceptionally good work and have scored big successes, but they can be counted on the fingers of one hand. And a large segment of the population unfortunately regard them as out of reach or their designs as unwearable. The biggest pluses of the other great fashion capitals are that they support their designers and provide enthusiastic potential designers with a wide range of incentives. There’s no denying as well the support of buyers who appreciate and
144 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
moda_merkezi.indd 144
11/25/09 10:25 PM
METİN GÜRSOY PR VE PAZARLAMA DANIŞMANI PR AND MARKETING CONSULTANT Bu sorunun cevabını başka bir soru sorarak vermek lazım. İstanbul moda merkezi olmalı mı? Cevabı ise tamamen stratejik bir karar. Çünkü şehirler sadece orada yaşayanlar istediği için değil, içinde bulunduğu devletler de desteklediği ya da arzu ettiği için herhangi bir konuda merkez oluyorlar. İstanbul’a gelince tamamen şahsi görüşüm olarak alınması kaydıyla: Hayır. İstanbul moda merkezi olmamalı. Çünkü İstanbul moda merkezi olmaktan daha iyi, daha güçlü ve köklü bazı konularda merkez olmaya itilmeli ya da destek görmelidir. Ya da şehri rahat bırakmalı ve bu engin enerjisini akışına bırakmalıyız. This question has to be answered with another question: Should Istanbul be a fashion capital? And the answer depends on an entirely strategic decision, because cities become centers in any field whatsoever not only because the people who live there want them to but because the states of which they are a part also desire and support this. With the proviso that it be taken as my own personal view, I would say, no, Istanbul should not be a fashion capital. For rather than being a center of fashion, Istanbul should be pushed and supported to become a center of something higher, something of more substance. Or else we should just leave the city be and see where the flow of its boundless energy takes it.
tasarımcılarımız var ama sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az. Ve maalesef toplumun büyük kesimi onları ulaşılmaz ya da tasarımları giyilemez olarak düşünüyor. Diğer büyük moda merkezlerinin en büyük artıları, hem kendi tasarımcılarına sahip çıkmaları hem de hevesli tasarımcılar için her türlü imkânı sunuyor olmaları. Tasarıma önem veren alıcıların desteği de yadsınamaz. DOĞAL AVANTAJLAR İstanbul, doğal coğrafi konumuyla ilham verici olduğu kadar bir tasarımcıya tasarımlarını dünyaya ulaştırma konusunda da lojistik altyapı da sağlıyor. Eski Dünya’nın merkezindeki konumu onu eşsiz kılsa da, bu lojistik desteği tasarımcılarına ne kadar sunuyor/sunabiliyor, ya da tasarımcılar bundan ne kadar faydalanıyor; tartışılır. Başka bir eksiklik de tekstil üretimi yapan firmaların tasarımı ve tasarımcıları ikinci plana atmaları. Yetenekli tasarımcıların elinden çıkma özgün tasarımlar üretebilecek ve bu sayede tasarımcıların da isimlerini dünyaya duyurabilecekken, risk almayıp, zaten klişeleşmiş modeller üzerinden üretime devam eden firmaların da kendilerini silkelemeleri ve değişen dünyada tasarımın ne kadar önemli olduğunu görmeleri gerekiyor. Bu olmadığı sürece büyük moda evlerine yan koleksiyonlar üreten bir ülke olmaktan öteye çok da gidilemeyecek. Kısacası İstanbul’un moda merkezi olması için önünde yürümesi gereken bir yol var. Bu yolda üzerine en çok görev düşenler de onu yaşayanlar olarak bizleriz. Kendi kültürümüze, tasarımcılarımıza sahip çıkar ve kendi moda tasarımı endüstrimizi yaşatırsak, gerisi kendiliğinden gelecektir.
İstanbul, gerçekten bir moda merkezi olabilir mi? Bunu zaman gösterecek... Can Istanbul truly become a fashion capital? Time will tell...
value design. Due to its natural geographical situation Istanbul is not only an inspiration to designers, it also offers a designer the logistical infrastructure for transporting his designs to the world. Nevertheless, while its location at the heart of the Old World renders it unique, it is debatable how much logistical support this actually offers/can offer designers and the extent to which designers take advantage of it. Another weakness is that textile-producing firms relegate design and designers to the back burner. Instead of producing original designs by talented designers, thereby promoting their names around the world, firms avoid risk by recycling the same old hackneyed designs when what they need to do is realize how important design has become in our changing world. As long as this doesn’t change, Turkey is never going to be more than a country producing ancillary collections for the great fashion houses of Europe. In short, Istanbul has a long way to go to becoming a fashion capital. The brunt of the responsibility is ours to bear as we go down this road. If we support our culture and stand behind our designers and keep our fashion design industry alive, the rest will follow automatically.
146 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
moda_merkezi.indd 146
11/25/09 10:25 PM
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 147
DÜNYA BASKETBOL ŞAMPiYONASI
2010 WORLD BASKETBALL CHAMPIONSHIP
Dünyanın en önemli basketbol organizasyonun ev sahibi Türkiye.
Turkey will host the world’s most important basketball organization.
ürkiye tarihinin en büyük ve önemli spor organizasyonuna sadece aylar kaldı. 28 Ağustos-12 Eylül arasında Türkiye’de gerçekleştirilecek olan 2010 FIBA Dünya Şampiyonası, dünyanın dört bir yanından aldığı çok iyi yorumlarla Türkiye için büyük bir başarıya dönüşen 2001 FIBA Avrupa Şampiyonası’nı bile gölgede bırakacağa benzer. Şimdi Türkiye var gücüyle Avrupa Şampiyonası’nın daha büyük ve daha iyi bir versiyonuna; Dünya Şampiyonası’na hazırlanıyor.
he greatest and most important sports organization in the history of Turkey is only months away. The 2010 FIBA World Championship, which will be held in Turkey from August 28th to September 12th, will eclipse the 2001 FIBA European Championship which was also hosted by Turkey. A great success for the country, not just for the court, the 2001 organization had also received rave reviews from all over the world.
• MURAT MURATHANOĞLU
basketbol2010.indd 148
11/25/09 10:29 PM
basketbol2010.indd 149
11/25/09 10:29 PM
İlk adım 15 Aralık 2009’da Çırağan Sarayı Kempinski’de yapılacak olan 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’nın kura çekiminde atılacak. Kura çekimi öncesinde FIBA Merkez Yönetim Kurulu toplanıp bu muhteşem organizasyonda final oynayacak 4 takımı seçecek ve toplantı sonrası “wildcard” alan takımlar anons edilecek. 14 Aralık gecesi Türk Basketbol Federasyonu başkanı Turgay Demirel, FIBA Merkez Yönetim Kurulu ve çeşitli ülkelerin Türkiye’de bulunan temsilcilerinin onuruna vereceği yemekli bir resepsiyona ev sahipliği yapacak. Demirel, son 18 yıldır Türk Basketbol Federasyonu başkanlığı görevini yürütüyor ve kendisinin geniş vizyonu sayesinde Türkiye ilk kez 2001 FIBA Avrupa Şampiyonası’na ev sahipliği yapmıştı. 24 ülke Türkiye’de şampiyonaya katılıyor olacak: Son şampiyon İspanya, olimpik altın madalya sahibi ABD, Arjantin, Sırbistan, Slovenya, Fransa, Yunanistan, Brezilya ve ev sahibi Türkiye, ülkesine madalya kazandırması, hatta altın madalyayı alması beklenen favori takımlar arasında bulunuyor. Kobe Bryant, Lebron James, Dwyane Wade, Pau Gasol, Yao Ming, Manu Ginobili, Tony Parker gibi dünyaca ünlü basketbol oyuncuları, Türk yıldız Hidayet Türkoğlu ve diğer pek çok basketbol yıldızı sahalarda olacak. Dev oyuncuların tüm yeteneklerini sergileyecekleri ve tüm dünyadaki hayranların odak noktası olacak olan bu organizasyon, Türk sporu ve Türk basketbolu için inanılmaz bir fırsat niteliğinde. Japonya’daki 2006 FIBA Dünya Şampiyonası’nın dünyanın 132 ülkesindeki 779 milyon televizyon izleyicisine ulaştığının; dünyanın dört bir yanından gelen ve basketbol tarihindeki en iyi oyunları canlı izlemeye can atan hayranlara 225.000 adet bilet satıldığının bilincinde olan Türk halkı ise heyecanlı bir bekleyişte. Bu, Türkiye’nin en büyük rüyası olan Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapabilmek için de harika bir referans.
1982 KOLOMBİYA COLOMBIA
ŞAMPİYON / CHAMPION RUSYA / RUSSIA basketbol2010.indd 150
Now Turkey as a nation is getting ready for a bigger and better version of the European Championship; The World Championship. The first step will be taken on the 15th of December, 2009, as the draw for the 2010 FIBA World Championship will be held at the Çırağan Palace Kempinski in Istanbul. Prior to the draw, the FIBA Central Board will decide the final four teams to take part in this great event, as the “wild cards” will be decided and announced after their meeting. On the night of December 14, Turkish Basketball Federation president Mr Turgay Demirel will host a dinner reception in honor of the FIBA Central Board and the delegations of the various countries who are in Turkey for the draw the following day. Mr. Demirel has been the president of Turkish Basketball for the last 18 years and it was his vision that led to Turkey hosting first the 2001 FIBA European Championship, and now the 2010 FIBA World Championship. There will be 24 countries present in Turkey, including the last champions Spain, the Olympic gold medalist USA, Argentina, Serbia, Slovenia, France, Greece, Brazil and host Turkey are just some of the favorites to take home a medal, perhaps the gold. World stars such as Kobe Bryant, Lebron James, Dwyane Wade, Pau Gasol, Yao Ming, Manu Ginobili, Tony Parker, and Turkey’s own Hidayet Türkoğlu and many other stars of basketball will take stage. A giant stage where the giants of basketball will display their talents for all of the world to see and a great opportunity for Turkey, a great opportunity for Turkish sports and Turkish basketball. The Turkish people are filled with excitement and anticipation, fully aware of the fact that the 2006 FIBA World Championship in Japan reached 779 million television viewers in 132 countries and some 225.000 tickets were sold as fans from all over the world watched some of the greatest games in the history of basketball live. This would be a great reference for Turkey’s ultimate dream; the dream of hosting the Olympic Games.
1986 İSPANYA SPAIN
ŞAMPİYON / CHAMPION A.B.D. / U.S.A
1990 ARJANTİN ARGENTINA
ŞAMPİYON / CHAMPION YUGOSLAVYA /YUGOSLAVIA
1994 KANADA CANADA
ŞAMPİYON / CHAMPION A.B.D. / U.S.A 11/25/09 10:29 PM
JOSE CALDERON (İSPANYA): “En iyi oyunculara karşı oynamak istersiniz. Tüm istediğiniz budur. Bence muhteşem bir kadroya (ABD Milli Takımı) sahipler. Dolayısıyla, umarım herkes geri gelecek. Ama şimdi istediğiniz gibi çıkıp her oyunu kazanmak kolay değil. Her akşam oynamaya hazılıklı olmak lazım. Kolay oyun diye bir şey yok.”
KOBE BRYANT(ABD): “Ülkemi temsil edebilmek, benim için üzerinde düşünmeye gerek bile olmayan bir şans. Eğer ABD milli takımında olmamı isterlerse, ben oyundayım.”
JOSE CALDERON (SPAIN): “You want to play against the best players. Thats what you want. I think they have a great team (USA National Team). So hopefully everybody will come back. But now you can’t just go out and win every game. You’ve got to be ready to play every night. There is no such thing as an easy game.”
KOBE BRYANT(USA): “The chance to represent your country, that’s not even a thought-process for me. If they want me to be on it (USA National Team) , I’m all game.”
1998 YUNANİSTAN GREECE
ŞAMPİYON / CHAMPION YUGOSLAVYA /YUGOSLAVIA basketbol2010.indd 151
ANDREI KIRILENKO (RUSYA): “Herşey wildcard alıp almamamıza bağlı. Eğer alırsak kesinlikle oynamak isterim. Takımda olmayı isterim. Bu yıl ailevi sorunlar yaşadım ve oynayabilecek durumda değildim. Eğer wildcard alabilirsek Ağustos’ta Türkiye’de olacağım.” ANDREI KIRILENKO (RUSSIA): “Everything depends on if we get a wildcard or not. If we get a wildcard, I definately want to play. I want to be on the team. This year I had family problems and was not in shape to play. If we get a wildcard I will be in Turkey in August.”
2002 A.B.D. U.S.A
ŞAMPİYON / CHAMPION YUGOSLAVYA /YUGOSLAVIA
CARMELO ANTHONY (ABD): “1994’ten beri dünya şampiyonluğu kazanmadığımızın farkındayım. Dünya şampiyonluğu madalyasını ve Londra’dan bir altın madalya daha kazanabilmek için çabalıyorum. Buna hiçbir engel yok (oynayıp oynamamakla ilgili kararı üzerine). Jerry (Colangelo) bana teklif etti ve ona direkt “ben varım” dedim. Bana kadroyla ilgili ne düşündüğümü sordu, “ben oyundayım” diye cevap verdim.” CARMELO ANTHONY (USA): “I know that we haven’t won a World Championship since 1994. We want to change that. I’m trying to get a World Championship medal and then another gold medal from London. There was really nothing to it (His decision about playing.) Jerry (Colangelo) asked me and I just told him I was in. He asked me what I thought about the team. I told him I was in.”
2006 JAPONYA JAPAN
2010 TÜRKİYE TURKEY
ŞAMPİYON / CHAMPION İSPANYA /SPAIN 11/25/09 10:29 PM
eber.indd 152
11/25/09 10:33 PM
ISSIZ GÜZELLİK
EBER GÖLÜ ISOLATED BEAUTY EBER LAKE •
• HAMİT YALÇIN
Burdur’un hem mavi hem yeşil gölü olarak tanınan Eber; kuşları, sazlıkları, balıkları, çiçekleri, yüzen adacıkları ve derin sessizliğiyle Anadolu’nun keşfedilmemiş köşelerinden biri. Tinged with shades of blue and green, Burdur’s Lake Eber is hidden away in a quiet corner of Anatolia, full of birds, reeds, flowers, and tiny islands.
A
nadolu, göllere tutkundur; göller de Anadolu’ya. Ondandır Anadolu’nun dört bir yanının göllerle dolu oluşu. Suların göllere akışı. Ondandır insanlarımızın göllere sevdası. Kimi zaman yeşile bürünür üstleri, kimi zaman da masmavi gökyüzüyle örtünüverirler sessizce. SU KUŞLARININ VATANI Afyonkarahisar’a bağlı Bolvadin ilçesi sınırları içindeki beldeden almış ismini Eber Gölü. Kuzeyini Emir Dağları, güneyini ise Sultan Dağları sarıp sarmalamaktadır. Sularını Eber’e boşaltan Akarçay ise kaynak oluşturur, besler onu elinden geldiğince. O Akarçay ki neredeyse koca
eber.indd 153
A
natolia is a land dotted with lakes all over, fed by countless streams and rivers that form a delicate blue fabric around the plains, mountains, and forests. Our people are naturally drawn to these lakes, whether they appear in a shade of green, or take on the deep blue of the sky above.
HOME OF THE WATERFOWL Lake Eber gets its name from an area in the Bolvadin district of Afyonkarahisar. Bound by the Emir Mountains to the north and the Sultan Mountains to the south, the lake is fed by the Akarçay River which flows gingerly over a good deal of Afyonkarahisar Province. Encompassing 62 square kilometers, Lake Eber is one of a handful of untouched habitats for Turkish wildlife, including such bird species as the pygmy cormorant,
11/25/09 10:33 PM
bir Afyonkarahisar topraklarını sulayarak dökülür Eber’e. 62 kilometrekarelik yüzey alanıyla ülkemizin yabanıl hayatı bozulmamış sayılı göllerinden biri olan Eber, çok sayıda canlıya da mesken oluşturmaktadır. Küçük karabatak, bayağı kaşıkçı, Dalmaçya pelikanı, bayağı balaban, alaca balıkçıl, erguvani balıkçıl bunlardan sadece bazıları. Gölün sazlık ve topraklık alanında yuvalamış bu kuşların göl üstündeki uçuşları bir seremoni gibidir. Sabahın ilk ışıklarını göl üzerinde karşılayan bu kuşları, günün son ışıklarını da havada uğurlarken görürsünüz. Sandallarınıza binip süzülmek istersiniz gölün yüzeyinde. Binlerce kuşun gelmesiyle başlar bahar Eber’de. Her ses bir renk getirir. Coşar büyütür sevinci. Saz ve yosun kokusuna taze bir kuş kokusu karışır sonra. Gün içinde büyür gider kalabalıklar. Baharı burada başlatan pelikanlar, yazın sona erdiğini de hatırlatırlar bize gidişleriyle… Kuşsuz kalır Eber, sessiz kalır. Çiçekler solar kuşların ayrılmasıyla. Göl kenarlarının, dere kıyılarının, dağların, ovaların o rengârenk çiçekleri solar. Hele biri var ki içlerinde; her şeyiyle buraların çiçeği, özbeöz Eber çiçeği. Botanikçiler tarafından 1982 yılında keşfedilen Thermopsis Turcica, dünya üzerinde sadece Akşehir ve Eber Gölleri’nin güney kıyılarında, parçalı populasyonlar şeklinde yayılış gösteren bir çiçektir. Yerel isimleri ise ‘Eber sarısı’ veya ‘piyam’dır. Eber görüldüğü üzere, doğanın kendine has bir çiçeği ile de taçlandırılmış, adıyla anılmıştır.
Ağaçlar ve çayırlarla kaplı çevresinde balıkçı kulübeleri bulunan Eber Gölü, pastoral bir tabloyu çağrıştırıyor. The fishermen’s huts among the trees and meadows on the shore add to Lake Eber’s pastoral mystique.
the common spoonbill, Dalmatian pelican, squacco heron, and purple heron. There is an element of ceremony to the way these birds glide effortlessly over the lake once they emerge from their nests in the marshy areas and reeds on the shore. These birds greet each new day on the surface of the lake; at dusk, they bid the day farewell as they fly overhead, trying to make the best use of the remaining light. It’s enough to make you want to set off in a rowboat so you can join them in their dance. The arrival of springtime at Lake Eber is marked by an influx of thousands of birds, bringing a breathtaking storm of sound and color to the ordinarily tranquil landscape. The air is permeated with the earthy smell of the birds and aromas of reed and moss. The storm grows though the day. The pelicans leave at the end of summer just as they came in at spring, leaving nothing behind. Lake Eber falls into silence and the flowers that decorate the shores, mountains, and plains start to fade away. There is one flower in particular that makes its mark on Eber. Unknown to botanists until 1982, Thermopsis turcica flourishes exclusively in patches on the southern shores of Lake Akşehir and Lake Eber. It is known to the locals as Eber sarısı (Eber yellow) or piyam. This is Lake Eber’s gift to the natural world.
THE LAKE AND ITS PEOPLE Far away from the city, Lake Eber is a favorite spot for birdwatchers. Its distance is a small price to pay for such beauty; after all, every rose has its thorn. Of course, the birds and fish are not solely the providence of birdwatchers from the city and local fishermen – though the natives prepare excellent meals of the
154 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
eber.indd 154
11/25/09 10:33 PM
GÖL İNSANLARI Kuş sevdalılarının kentten uzak bir gözlem alanıdır Eber Gölü. Uzaktır belki büyük kentlerin kuş sevdalılarına, ama her güzelliğin bir bedeli vardır Eber’de. Bu seyrine doyulmaz güzellik bir çaba bekler sevdalısından da. Elbette Eber’in yaban hayatına ait kuşlar uzaklardan gelenin, Eber’in balıkları da yerli köylüsünün hakkı değildir yalnızca. Gelen en leziz balık çeşitlerini de sunmaktadır. Sazan, aynalı sazan, turna ve kaya balığı çeşitleriyle göl balıkçılığını yaratan bu biyolojik ortam, çevre köylülerinin de en büyük geçim kaynaklarından birini oluşturmaktadır. Uçuşan kuşların arasında gördüğünüz o mavinin en mavisi, kırmızının en kırmızsı ile boyanmış sandallar, yöre balıkçılarının ekmek tekneleridir. Kâh balık avlamaya çıkarlar gölün yüzeyine, kâh saz kesip, kamış toplamaya. Ya Eberli balıkçılar? Hem yemeği olur onun Eber hem de yatağı… Eber, onun öğünüdür. Eber onun evi, kulübesi, geçim kaynağıdır. Hatta Eber onun düğünüdür. Düğün mevsimi hasat sonu değil midir ki? Sadece balıkçıların mı sanki? Gölün kenarını mesken tutmuş tüm köylülerin geçim kaynağı olan kamış hasadı, çocuklarının da geleceği, istikbalidir. Kimine geçim
Kıyıları sazlıklarla çevrelenen Eber Gölü’nde balık avlamak asırlardır süren bir gelenek. Fishing on the reedy banks of Lake Eber is a tradition that dates back many centuries.
fish. Populations of carp, mirror carp, northern pike, and gudgeon make this a natural fishing spot, providing livelihood for many nearby villages. The red and blue boats you see floating among the birds belong to the native fishermen. Sometimes they’ll go out on the lake to catch fish, sometimes they’ll cut and gather reeds. For the fishermen of Eber, the lake is both their home and the source of their meals. Perhaps it is where they got married. Isn’t it the best time to get married right after the harvest season? Does the lake belong only to the fishermen? The harvesting of reeds provides a livelihood and a future for all the villagers who live by the shore, and it will do so for their children too. What makes a livelihood for some makes an allowance for others, pocket money, even a dowry or bride price. Lake Eber is just this bountiful - for the bird, for the reed, for the fisherman, and for the hunter. At the right time of the year, fishermen flock to Lake Eber and stay throughout the season. It’ll be many months before they go back home, for now, they live in reed huts put up on the shores of the lake. They’ll hardly notice when their little homes become flooded when the lake rises, responding with this a gem of Anatolian wisdom: “Sir, we have forgotten all about the lake rising. It’s just trying to assert itself.”
156 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
eber.indd 156
11/25/09 10:33 PM
Mavi ve yeşili buluşturan göl, içinde yaşayan balık çeşitleriyle yöre insanının sofralarına bereket dağıtıyor. est, cones es doluptat. Nis nis nobitatium inietur? Qui cus etur alibus, et iusci auditas sequatur modigendam
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 157
eber.indd 157
11/25/09 10:34 PM
FLOATING ISLETS
parası, kimine harçlık, kimine okul harçlığı, kimine de düğün parasıdır. Eber böylesine bereketlidir işte! Kuşuna da, sazına da, balığına, avcısına da. Balıkçılar iş mevsiminde Eber Gölü’nün sakinidir. Evine bile uğramaz aylar boyu, kendine gölün kamışlarından bir kulübe yapmış, gölün kenarını mesken tutmuştur. Aldırmaz hiç şimdilerde gölün yükselip de kulübesini bastığına. Sular altında kaldığına. O her Anadolu köylüsünün ermişliğiyle cevaplar bu durumu: “Beyim yıllar var ki unuttuk Gölün yükselmesini. O da bizden hesap sormaktadır”
Karlı dağlara karşı suya açılan sandallar, dev sazlık demetleri ve kanatlanan su kuşları Eber Gölü’ne özgü görüntüler oluşturuyor. Boats floating against the backdrop of snowy mountains, giant bouquets of reeds, and fluttering waterfowl are part of the lake’s unique imagery.
The lake was once part of a much larger lake, which also contained Lake Akşehir. As nearby sources dried up, Lake Akşehir separated from Lake Eber and became an independent body of water. After a long struggle with draught, Lake Eber has been revived thanks to the dedicated efforts of environmental activists, local officials, and the native population toward tearing down the dams that prevented the flow of fresh water to the lake. At dawn, a cloud of fog lightly kisses the surface of the lake before disappearing. It’s cold, a little frosty even. But when the sharp smell of the reeds starts to fill the air, you know that Lake Eber has warmed up. This is what ties the villagers, the lake, and the reeds all together. Lake Eber is also one of our nation’s most ecologically diverse lakes. Small islets float on the surface of the lake, silently drifting in the breeze, creating a sort of natural labyrinth for boats. So, how about it? Wouldn’t you like to explore and enjoy this little known piece of heaven in Anatolia?
RUTRUM ACCUMSAN
YÜZEN ADACIKLAR Avlanan balıklar, ‘rızık’ alındıktan sonra civar yerleşim bölgelerine götürülüp satılmakta, kesilip toplanan kamışlar ise, şark köşelerinde yer alan ‘Berdi yastıkları’nın iç malzemesi olmak üzere küçük imalathanelere gönderilmektedir. Ev ve otellerdeki nostalji odalarını süsleyen Berdi yastıkları, Eber Gölü’nden çıkarılan kızıl renkli kamış ve hasır otlarıyla hünerli ellerde yapılmaktadır ki, benzerlerini başka yörelerde görmek pek mümkün olmamaktadır. Göl eski zamanlarda Akşehir Gölü ile büyükçe tek bir göl halindedir. Fakat zamanla su kaynaklarının azalması ile Akşehir Gölü, Eber Gölü’nden ayrılarak ayrı bir göl olur. Uzun süre kuraklıkla mücadele eden Eber Gölü için sivil toplum temsilcileri, yerel yöneticiler ve çevre halkının da gayretiyle iyileştirme ve kurtarma önerileri hayata geçirilmiş, çevre nehirlerin göle ulaşmasını önleyen bentler yıkılarak taze su akışı sağlanmış ve Eber yeniden hayat bulmuştur. Bir sis bulutu alır gider sabahın ilk saatlerinde. Biraz soğuktur. Biraz ayaz. Keskin bir sazlık kokusu kaplarsa ortalığı, bilin ki Eber ısınmıştır artık size. Öylesine bir dostluktur Eber ile köylüsünün ‘kamış’ diye andığı sazlıklarla olan dostluğu. Ekolojik olarak da ülkemizin en bol gıdalı göllerindendir. Gölün yüzeyinde ‘kopak’ denilen hareket halinde adacıklar vardır. Rüzgârın da etkisiyle yer değiştiren adacıkların arasından açılan yolaklarda motor ve kayıklarla gezdiğinizde kendinizi doğal bir labirentte hissedebilirsiniz. Ne dersiniz? Anadolu’nun bu az bilinen cennet köşesini keşfetmek ve keyfini sürmek için yeterince nedeniniz yok mu?
After the fish have been caught and a certain amount has been set aside for the family, they are taken to nearby settlements and put on sale. The reeds that were cut and gathered are sent to small workshops to be used as filler in traditional Berdi cushions. A key element of the recreated traditional family rooms in homes and hotels, the Berdi cushions made with crimson reed and wicker from Lake Eber are completely unlike those produced in other regions.
158 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
eber.indd 158
11/25/09 10:34 PM
THYmobil_215x275.fh11 19/11/2009 2:04 PM Page 1 C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
160 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
su alti hokeyi.indd 160
11/25/09 10:41 PM
SUALTI HOKEYI UNDERWATER HOCKEY
Türkiye’nin Avrupa şampiyonu olması sonrasında ilginin hızla arttığı sualtı hokeyi, katılımcılarına her saniyesi heyecan ve mücadele yüklü dakikalar yaşatıyor. • MELİH USLU lk bakışta su dolu bir havuzun zemininde minik bir topu kapmaya çalışan çılgın bir grup gibi görünüyorlar. Oysa Türkiye’yi geçtiğimiz yıl Avrupa Şampiyonu yapan Sualtı Hokeyi Erkek Milli Takımı’nın oyuncuları onlar. Antrenman için genellikle hafta sonu ya da akşamları buluşuyorlar. Çünkü hemen hepsi öğrenci veya çalışıyor. Beş yıl öncesine kadar bu sporu yapacak malzeme bile bulamazken, şimdi gelinen noktaya şaşırıyorlar. Öyle ki Türkiye’de sualtı hokeyi
A sport that offers players a thrilling contest every second, interest in underwater hockey is growing rapidly since Turkey won the European championship. • TÜRKİYE SUALTI SPORLARI FEDERASYONU
A
t first glance they appear to be a group of crazy people trying to maneuver a tiny ball at the bottom of a pool filled with water. In fact, they are the players on the Men’s Underwater Hockey Team who last year made Turkey European Champion. They usually train evenings and weekends because almost all of them either work or are students. They are amazed at the prominence today of this sport, for which the requisite equipment was not even available five years ago. Now, not only have men’s and women’s underwater hockey leagues been formed in Turkey, the country has even become an exporter of
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 161
su alti hokeyi.indd 161
11/25/09 10:41 PM
erkek ve bayan liglerinin kurulmasının ötesinde, ‘pak’ adı verilen sualtı hokeyi topunu dünyaya ihraç eder hale gelmiş ülkemiz. Su sporlarına meraklı gençler arasında hızla yaygınlaşan sualtı hokeyine gösterilen bu ilgide, milli takımın elde ettiği başarıların payı büyük kuşkusuz. Dünyada 1952 yılından beri oynanan bu ilginç spor, ilk kez 1999 yılında oynanmış Türkiye’de. İlk yıllar gol atmakta bile zorluk çeken milli takıma 2005’te sihirli bir değnek dokunmuş adeta. 2005’te Fransa’da yapılan Avrupa Şampiyonası’nda erkeklerde beşinci, bayanlarda ise altıncı olmuş Ay yıldızlılarımız. Sualtı hokeyinde bir milat olan bu tarihten sonra sürekli yükseltmişiz çıtamızı. 2007’de İtalya’da hem bayanlar hem de erkeklerde dünya ikincisi; 2008’de ise erkeklerde Avrupa şampiyonu, bayanlarda Avrupa üçüncüsü olunca flaşlar patlamaya başlamış millilerimizin üzerinde.
pucks. The national team’s success is no doubt responsible for this rising interest in the sport, which is spreading rapidly among young people keen on water sports. Played across the world since 1952, this fascinating sport was first played in Turkey in 1999. Then, in 2005, the national team, which until then had barely scored a goal, was virtually touched by a magic wand when the Turkish stars came in fifth in the men’s and sixth in the women’s in the European Championship held in France in that year. After that turning point, we continued to raise the bar. Second in the world in both men’s and women’s leagues in Italy in 2007, the flashbulbs began popping in earnest in 2008 when our national teams were European champion in men’s and third in women’s.
ELDİVEN / GLOVES Sopayı kontrol eden eli koruyan silikondan üretilmiş eldiven Made of silicone and used to protect the hand that holds the stick
SOPA / STICK Pak’ı kontrol etmeye yarayan bumerang şeklinde ağaçtan veya plastikten malzeme A boomerang made of wood or plastic and used to maneuver the puck
PAK / PUCK Buz hokeyindekine benzeyen kauçukla kaplı sualtı hokeyi topu The underwater hockey ‘ball’, made of rubber like the puck used in ice hockey
PALET / SWIMFINS Yüzmeyi kolaylaştıran sualtı ayakkabısı Underwater shoes that facilitate swimming
BAŞLIK / CAP Üzerinde oyuncu numarası yazan sutopu şapkası Like a water polo cap with the player’s number on it
ŞNORKEL, MASKE / SNORKEL, MASK Dalış sporunda da kullanılan sualtı gözlüğü Sualtında nefes almayı sağlayan kısa boru Underwater goggles used in diving sports A short tube that enables the player to breathe under water
HOW IT’S PLAYED Underwater hockey is a sport played with sticks on the bottom of a swimming pool between teams of six members (ten counting substitutes) wearing basic equipment such as a swimsuit, a water polo cap, swimfins, a mask, a snorkel and gloves. There are three referees at every match, one in the 162 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
su alti hokeyi.indd 162
11/25/09 10:42 PM
NASIL OYNANIYOR? Sualtı hokeyi başlık, mayo, palet, maske, şnorkel, eldiven gibi temel ekipmanı giymiş altışar kişiden oluşan iki takım arasında, yüzme havuzu dibinde, sopalar ile oynanan bir sualtı sporu. Maçlarda ikisi suda, biri de havuz kenarında olmak üzere üç hakem görev alıyor. Oyunun amacı, sualtı hokeyi sopası yardımıyla ‘pak’ dediğimiz topun sürülerek ve sürekli paslaşarak karşı takımın kalesine gol atmak. Yoğun efor harcanması gereken bir spor olduğu için oyuncu değişimi sınırsız ve serbest. Dört oyuncunun sürekli yedekte beklemesi şart. Hokey sopasını tutmayan serbest elin, kural dışı kullanılması, pak’ı elle veya sopayı yanlış bir şekilde kullanarak ilerletme, rakip oyuncuyu kasıtlı engelleme, çarpma ve önünü kesme, yedek veya cezalı oyuncunun kural dışı havuza girmesi, rakibin üzerine atlama gibi durumlar ise faul sayılıyor. Kasıtlı faullerin cezası, iki veya beş dakika oyundan uzaklaştırma.
water and two poolside. The point of the game is to maneuver the puck into the opposing team’s goal using sticks to advance it across the pool bottom by passing it back and forth among the players. Since underwater hockey is a sport requiring great effort, there are no restrictions on the number of players that can be substituted or how often, and there must always be four substitute players waiting in reserve at any time. Fouls include using one’s free hand against the rules, advancing the puck with one’s hand or by using the stick incorrectly, and intentionally blocking, striking or intercepting another player. If a player jumps on an opponent or if a substitute player or a player who has been awarded a penalty enters the pool out of turn that too is regarded as a foul. The penalty for an intentional foul is suspension from play for two to five minutes.
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 163
su alti hokeyi.indd 163
11/25/09 10:42 PM
YÜZME BİLMEK YETERLİ Dünya Sualtı Hokeyi Şampiyonası’nda görev alan ilk Türk hakemi Oğuz Aydın’ın söylediğine bakılırsa suyu seven ve yüzmeyi bilen bu sporu yapabilir. Her dakikası heyecanlı bir mücadeleyle geçen sualtı hokeyi için kondisyon şart. Sadece İstanbul, Ankara ve İzmir’de değil tam 41 ilimizde bulunan sualtı hokeyi kulüplerinden birine katılıp eğitim almak mümkün. Üstelik bu kulüplerin çoğunda sualtı rugby’si oynama şansı da var. Sualtı hokeyi ile ilgili en çok merak edilen şeylerden biri de oyuncuların sualtında nasıl iletişim kurduğu. Hemen söyleyelim: Sopalarını yere vurarak. Kimin kim olduğu ise oyuncuların sırtlarına ve kollarına yazılan numaralar ile anlaşılıyor. Peki, sualtında yapılan maçlar nasıl izleniyor? Maçları kaydeden üç adet sualtı kamerasının görüntüleri perdelere yansıtılıyor ve maçlar bu sayede rahatça izlenebiliyor.
KNOWING HOW TO SWIM IS ALL YOU NEED According to Oğuz Aydın, the first Turk to referee a World Underwater Hockey Championship, anyone who loves the water and knows how to swim can play this sport. But being in condition is a must since the game is a thrilling contest every minute. If you want to learn, you can join one of Turkey’s underwater hockey clubs, not just in Ankara, Istanbul and Izmir but in 41 different provinces. What’s more, most of these clubs also offer underwater rugby. One of most frequently asked questions about underwater hockey is how the players communicate with each other. I’ll tell you right away: by striking their pucks against the pool bottom. The players can be distinguished by the numbers on their backs and shoulders. So, how can you watch a match played under surfaces? Recorded games, three underwater cameras transmit images to screens making it easy to follow the play.
164 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
su alti hokeyi.indd 164
11/25/09 10:42 PM
“İNGİLTERE’Yİ YENDİK, TÜRKİYE AVRUPA ŞAMPİYONU OLDU” CEM EKŞİOĞLU (SUALTI HOKEYİ ERKEK MİLLİ TAKIMI KAPTANI) “2000 yılından beri milli takımdayım. 2008’de Türkiye’nin Avrupa Şampiyonu olduğu final maçı unutulmazdı. Rakibimiz İngiltere çok güçlü ve deneyimliydi. İlk gol onlardan geldi. Asistini yaptığım golle eşitliği sağladık. Maç başa baş geçiyordu. Zor pozisyonda attığım golle 2–1 öne geçtik. Sonra farkı ikiye çıkardık. İngilizler şaşkındı. Son dakikalarda buldukları gol şampiyonluğumuzu engellemeye yetmedi. Türkiye, 3–2 biten maç sonunda Avrupa Şampiyonu oldu. Henüz on yıldır bu sporun oynandığı bir ülke olarak Türkiye’nin bu başarısı dünya sualtı hokeyi tarihi için bile önemli. Maalesef Avrupa Şampiyonu bir ülke olmamıza rağmen bu spor ülkemizde yeterince tanınmıyor. Aslında çok basit ve eğlenceli bir spor. Yüzme becerisine sahip, 12 yaşından büyük, takım sporu yapabileceğini düşünen ve suyun altında mücadele etmeye hazır herkes yapabilir. Suyun altında aklınızın ucundan geçmeyecek hareketlerle takım arkadaşlarınızla beraber rakip takımlara gol atmaya hazırsanız, Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu ile irtibata geçebilirsiniz.”
“TURKEY DEFEATED ENGLAND TO BECOME EUROPEAN CHAMPION” CEM EKŞIOĞLU (CAPTAIN OF THE MEN’S UNDERWATER HOCKEY NATIONAL TEAM) “I’ve been on the national team since 2000. I’ll never forget the final match in 2008 when Turkey became European champion. England was our opponent and they were very strong and experienced. They scored the first goal. We evened that up with a goal that I assisted. The match was going head to head. Then we got ahead 2 to 1 with a goal I made from a difficult position. Then we doubled the difference. The English were stunned. But the goal they scored in the final seconds wasn’t enough to keep us from becoming champion. The match ended 3-2 with Turkey as European Champion. A success like this for Turkey where the sport hadn’t yet been played for ten years is impressive, even in the history of underwater hockey. Unfortunately however the sport is not sufficiently known in Turkey even though we are world champions. It’s actually a very simple and enjoyable sport. Anyone 12 years and up who knows how to swim, thinks he can play a team sport and is prepared to play underwater can do it. If you are prepared to work with your teammates to score goals against the opposing team by making movements you’d never dreamt of making under the water, just contact the Underwater Sports Federation of Turkey.” 2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 165
su alti hokeyi.indd 165
11/25/09 10:42 PM
DİJİTAL ÇAĞIN OYUNLARI GAMES OF THE DIGITAL AGE
• AHMET USTA
İlk dijital görüntülü oyun 1952 yılında Alexander S. Douglas tarafından geliştirilmesinden beri köprünün altından çok su aktı. Hızla gelişen teknolojiyi en yakından takip eden bu oyunlar, Matrix filminde anlatılan sanal dünyanın hiç de kurgu ürünü olmadığını gösteriyor. A lot of water has passed under the bridge since Alexander S. Douglas developed the first digitally imaged game in 1952. Close followers of rapidly developing technology, these games prove that the virtual world depicted in the 1999 film ‘The Matrix’ is not science fiction at all.
dijital oyunlar.indd 166
11/25/09 10:44 PM
B
ir sonbahar gecesinin hafif esintisi ile dalgalandı saçlarım. Attığım her bir adımda bastığım toprağın üstünde kümelenmiş olan yaprakların hışırtısı dışında ses çıkartmamak için büyük dikkat harcarken, bir sineğin vızıltısını andıran hafif bir ses ile başımı sola doğru çevirdim. Kulakları sağır edercesine büyük bir gürültü ile patlayan bombanın şok dalgası ile bedenim sarsılırken, kulaklığımdan yankılanan “Tuzağa düştük, geri çekilin!” ikazını dikkate almayarak tam otomatik silahımın tetiğine bastım ve çılgıncasına ateş etmeye başladım. Kurşunlar dört bir yandan uçuşup, adrenalin damarlarımda dolaşırken annemin sesini duydum; “Yemek hazır, haydi sofraya…” Tarih öncesi çağlardan bu yana oyunlar ve oyunculuk insan hayatında önemli bir role sahip. Yeni doğmuş bir bebeğin ilk gülücüklerinde saklı olan bakışlar hayatının değişen her döneminde farklı bir tezahür ile kendini göstermeye devam edecek. Belki insanın doğal yapısında saklı olan bir gizemin yansıması belki de hayatın kendisinin bir oyun olmasıdır bunun nedeni ama insan evladı her zaman şeklini, adını, kurallarını değiştirerek oyunlar oynamayı sever. Günümüz teknolojisi ile artık oturma odalarımızda yüksek çözünürlükte görsellik, çevresel ses gibi gerçekliğin sınırlarına yaklaşan imkânları kullanarak tenis oynamak, takımlar kurarak futbol maçları yapmak, farklı kimliklere bürünmüş arkadaşlar ile internet üzerinde hiç keşfedilmemiş maceralara çıkmak mümkün hale gelmiş durumda. Dünya tarihinde ilk dijital görüntülü oyun 1952 yılında
dijital oyunlar.indd 167
t was autumn. An evening breeze gently ruffled my hair. Fallen leaves crunched underfoot at every step. At a slight noise like the buzzing of a fly I turned my head to the left, taking care to make no other sound. A bomb exploded with a deafening roar. As my body was jolted by the shock wave, a warning resounded in my ears, “Retreat! We’ve been ambushed.”. Ignoring it, I pressed the trigger of my automatic weapon and began firing wildly. Bullets were flying all around. As the adrenaline was coursing through my veins I heard my mother’s voice call, “Dinner’s ready. Come to the table...” Games and gaming have been part and parcel of human life since time immemorial. Concealed in a newborn baby’s first laughter are looks that will continue to manifest themselves in different forms through every changing period of his life, the reflection perhaps of a mystery embedded in man’s nature... Perhaps life itself is a game. For the creature known as man loves to continuously change his shape, his name and the rules by playing games. With today’s technology, it is possible to embark on entirely undiscovered adventures over the internet with friends disguised in myriad identities, to form teams and play soccer matches, to play tennis using capabilities that approach the bounds of the real, such as ambient sound and high resolution visuals. And we can do all this right in our own living room! The first game with digital image in world history was developed in 1952 by Alexander S. Douglas. A game by the name of OXO (AKA tic-tac-toe) that he invented for his doctoral thesis on human-computer interaction at Cambridge University, it was played on a 35x16 resolution screen using a translatable telephone intermediary. It was followed in 1958
11/25/09 10:44 PM
Alexander S. Douglas tarafından geliştirildi. Cambridge Üniversitesi’nde insan-bilgisayar etkileşimi üzerine yazdığı doktora tezi için hazırlanan OXO (bilinen adı ile tic-tac-toe)ismindeki oyun, çevirmeli bir telefon arabirimi ve 35x16 çözünürlükteki bir ekran aracılığıyla oynanmaktaydı. OXO’yu 1958 yılında bir osiloskop vasıtası ile oynanan basit tenis oyunu Tennis for Two takip etti. Ancak her ne kadar bu programlar dijital oyun tarihinin ilkleri olarak kabul edilse bile, dijital oyunların son kullanıcılara yaygın şekilde ulaşması için en az bir on sene daha gerekiyordu. 1960’lı yılların sonuna kadar gelişmekte olan teknolojiye paralel olarak gerçekleşen dijital oyun tasarımlarının siyah beyaz kocaman noktalardan oluşan ekranlarda görüntülenen devasa büyülükte piksellerin ötesine geçemediğini görüyoruz. Bu çalışmaların içinde en başarılı olan dijital oyun 1961 yılında MIT öğrencileri tarafından geliştirilen Spacewar! olarak bilinir. Spacewar! Siyah bir ekranda iki kişi tarafından kontrol edilerek bir birine roketler atan iki uzay gemisi ile oynanmaktadır ve rakipler bir birlerine ateş ederken ekranın ortasında bulunan dev bir karadelikden kaçmaya çalışırlar. Dünyanın çeşitli üniversitelerinde ve şirketlerinde gerçekleştirilen bu çalışmalar yeni bir dönemin ayak sesleridir aslında. JETONLU OYUN MAKİNELERİNİN DEVRİ 1971 yılının Eylül ayında Stanford Üniversitesinin öğrenci kulübüne yerleştirilen Galaxy Game, dijital oyun tarihinde jetonla çalışan ilk oyun makinesidir. Aynı yıl Nolan Bushnell ve Ted Dabney tarafından Spacewar! temel alınarak geliştirilen Computer Space isimli oyun makinesi bin 500 adet üretilmiş ancak oyuna alışma süreci zor olduğu için ticari başarı elde edememiştir. Buna rağmen Computer Space seri olarak üretilen ilk jetonlu oyun cihazıdır. Ticari olarak büyük başarı elden eden ilk jetonlu oyun makinesi ise 1972 yılında Atari tarafından üretilen Pong olarak karşımıza çıkar. Atari’nin 19.000 üzerinde Pong makinesi satması ile birlikte 1978 yılında Taito tarafından Space Invaders ve 1979 yılında Atari tarafından Asteroids isimli oyun cihazları piyasaya sürülmüştür. 1980 yılında dünyanın ilk renkli Arcade oyunu olan Pac-Man 30’a yaklaşan yaşına rağmen bu gün dahi popülerliğini sürdüren eğlenceli bir oyundur.
by Tennis for Two, a simple tennis game played by means of an oscilloscope. Despite these firsts in the history of digital games, it would be another ten years at least before such games became widespread. Toward end of the sixties, the digital games designed in parallel with developing technology did not go beyond a few gigantic pixels on screens consisting of enormous black and white dots. Commonly acknowledged as the most successful digital game among them is Spacewar! Developed by MIT students in 1961, Spacewar! is played by two players each one controlling a spaceship that can fire missiles. The two spacecraft fire at each other on a black screen, all the while trying to avoid being sucked into a black hole in the center. Such experiments, conducted in various universities and firms around the world, were the harbingers of a new era in gaming.
TOKEN-OPERATED MACHINES Installed in a student club at Stanford University in September 1971, Galaxy Game is the first token-operated game machine in the history of digital gaming. Based on Spacewar! and developed in the same year by Nolan Bushnell and Ted Dabney, a game machine by the name of Computer Space, the first in the series of the same name, failed to achieve commercial success because it was too difficult to learn. The first commercially successful token-operated game machine is Pong, produced by Atari in 1972. After Atari sold over 19,000 Pong machines, first Space Invaders was marketed by Taito in 1978, followed by a game device called Asteriods marketed in 1979. The world’s first color Arcade game, Pac-Man, produced in 1980, is a fun game that preserves its popularity even today despite being almost 30 years old.
GAMES ENTER THE HOME Personal computers slowly began to enter the home in the 1980’s. Simple programming languages like BASIC on these first generation PC’s enabled users to write their own games. There are numerous success stories of people who formed companies by selling games they had developed at home during the decade. Formed in 1982, Electronic Arts, for example, has grown today into a giant group of companies that include some of the world’s largest game studios. A steady proliferation in the number of digital games has spawned a dizzying variety of game genres such as Action-
OYUNLARIN EVLERE GİRİŞ DEVRİ 1980’li yıllar ile birlikte kişisel bilgisayarların (Personal Computer – PC) yavaş yavaş evlere girmeye başladığını görüyoruz. Bu ilk nesil PC’ler üzerinde yer alan BASIC gibi temel programlama dilleri ile kullanıcılar kendi basit oyunlarını artık yazabilir hale gelmişlerdi. 1980’li yıllar evlerinde geliştirdikleri oyunları satarak
dijital oyunlar.indd 168
11/25/09 10:44 PM
kendi şirketlerini kuran pek çok başarı hikâyesinin başlangıcıdır aslında. 1982 yılında kurulan Electronic Arts bu gün hala dünyanın en büyük oyun stüdyolarını bünyesinde barındıran devasa bir şirketler topluluğuna dönüşmüştür. Dijital oyun sayısının gittikçe artması, oyun dünyasında çok çeşitli oyun türlerinin de oluşmasına olanak sağlamıştır. Macera, Dövüş, Puzzle, Platform, Yarış, Rol Yapma, Strateji, Simülasyon gibi türler doğmuştur. Zork, Dragon’s Lair, Pac-Man, Donkey Kong, Metroid, Dragon Quest, Metal Gear, Battlezone gibi oyunlar 1980’li yıllara damgasını vurmuş önemli isimlerdir. Aynı dönemde Commodore, Atari, Sinclair, Apple firmaları tarafından üretilen PC ve oyun cihazları sayesinde dijital oyunların ve bilgisayarların artık bir lüks olmaktan sıyrılıp hayatın bir parçası haline gelmeye başladığını görüyoruz. MİLENYUMA DOĞRU Sony PlayStation, Nintendo GameCube gibi sadece oyun oynamaya yönelik cihazlar ve kişisel bilgisayarların ucuzlaması sayesinde 1990 ve 2000 yılı arasında piyasaya sürülen on binlerce oyunla beraber üç boyutlu oyunların çağı da başlamış oldu. Aynı yıllarda Internet’in hayatımıza girmesi ise yeni bir kavramı sundu bizlere; Online Oyunlar. Artık sadece bilgisayara karşı değil, dünyanın dört bir köşesindeki gerçek insanlara karşı veya beraber oyun oynamak mümkün hale gelmişti. MİLENYUM ÇAĞININ HARİKALARI Bugün gerçek görüntülerden farkını anlamak için çok büyük dikkat gerektiren, gelişen teknolojiye paralel olarak ses ve vücut hareketlerimiz ile kontrol edebildiğimiz, sadece bilgisayara karşı değil World of Warcraft gibi yapımların sunduğu sanal dünyalarda, 12 milyondan fazla insanın buluşabildiği oyunlara sahibiz. Yapmak istediğiniz ne olursa olsun kontrol edebileceğiniz sanal bir karakter ve dünya mutlaka var. Dilerseniz kılıcınızı veya büyülerinizi belinize dolayıp korkunç ejderhalara karşı savaşabilir, dilerseniz bir uzay pilotu olarak galaksilerde yolculuğa çıkabilir, kendinize bir ev kurup içini istediğiniz gibi döşeyerek arkadaşlarınıza davet verebilirsiniz. Dünyanın en pahalı futbol oyuncuları ve takımları ile aynı sahayı paylaşabilir bir yandan meyve suyunuzu yudumlayabilirsiniz. Üstelik bunları yapmak için evinizde oturmanıza dahi gerek yok, cebinize sığan mobil cihazlar için geliştirilmiş on binlerce oyun bulunmakta. Saklambaç oynadığımız günlerin hatıralarını çocuklarımız ile paylaştığınızda belki geçmişe özlem ile bakabiliriz elbette. Ancak değişmeyen tek şeyin değişim olduğu dünyada, çocuklarımız kendi çocuklarına, oyun oynarken ekrana baktıklarını söylediklerinde, torunlarımızın inanmaz gözler ile bakıp sonra da Matrixvari dünyalara adım atmayacaklarından emin olabilir miyiz? Kesinlikle hayır… 2009 FACİEDİS | CUSTRUM | SKYLIFE 169
dijital oyunlar.indd 169
Adventure, Fighting, Maze, Platform, Racing, Role-playing, Strategy and Simulation games. Games such as Zork, Dragon’s Lair, Pac-Man, Donkey Kong, Metroid, Dragon Quest, Metal Gear, and Battlezone are important names that left their mark on the 1980’s. In the same period, thanks to PC’s and game devices produced by such firms as Commodore, Atari, Sinclair and Apple digital games and computers ceased being a luxury and became part and parcel of everyday life.
TOWARDS THE MILLENNIUM When the price of personal computers and devices like Sony PlayStation and Nintendo Game Cube intended exclusively for playing games started to come down, the age of threedimensional games was born with the tens of thousands of games that were put on the market between 1990 and 2000. The entry of the internet into our lives in the same years offered a whole new concept: online games. It was possible now to play games not just against the computer but with or against real people all around the world.
THE WONDERS OF THE MILLENNIUM In line with advances in technology, we have games today that can hardly be distinguished from real images and that we can control with our voice and bodily movements. Games that can bring together more than 12 million people in the virtual worlds created by producers like World of Warcraft. Whatever you want to do, there is definitely a virtual character and world that you can control. If you like, you can strap your sword or your spells to your waist and battle horrific dragons, or you can travel to distant galaxies as a space pilot, or even build a house, furnish it as you please and invite your friends over. You can share the football turf with the world’s most expensive players and teams while simultaneously sipping your fruit juice. What’s more, you don’t even need to be at home to do these things. You can find tens of thousands of games on the mobile devices that fit in your pocket. When you share with your children your memories of the days when you played hide-and-seek, you may of course look back on the past with nostalgia. But if there’s one thing that doesn’t change in this world it’s change, and when our children tell their own children how they played games on computer screens, can we be sure our grandchildren are not going to step into a Matrix world and gape at them in disbelief? No way!
11/25/09 10:44 PM
UNUTULMUŞ KANATLI LEZZETLER THE TASTES THAT FLEW AWAY Kümes hayvanı ve kuşlardan yapılan birçok yemeğimiz tarihi yemek kitaplarının arasında kaldı. Endüstrileşme öncesinde sofralarda kolayca yer bulan ve mutfak kültürümüzün gözdelerinden olan bu yemeklerden bazılarına göz attık.
Many dishes made from game and birds have remained in historical cookbooks. We revisited a few samples of this cuisine that dates back to pre-industrialized times, when they were easier to make.
170 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
yemek.indd 170
• VEDAT BAŞARAN
• SERKAN ELDELEKLİOĞLU
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 170
11/25/09 10:49 PM
D
ünyadaki eski yemek kitaplarında kümes hayvanları ve kuşlar ile yapılan yemek tariflerine geniş bir bölüm ayrılır. Özellikle tarihi mutfağımızın önemli kaynak kitaplarından biri olan Ahmet Şevket Efendi’nin yazmış olduğu ‘Aşçı Mektebi’ kitabının içerisinde yüzün üzerinde kümes hayvanları ve kuşlar ile yapılan yemek tarifleri mevcuttur. Sayının bu kadar yüksek olmasının nedeni ise söz konusu yemek tariflerinin içinde uluslararası tariflerinin de bulunmasından kaynaklanıyor. Fakat kümes hayvanlarının ve kuşların çeşitlerine bakıldığında, günümüzde sofralarımızda ve çarşıda bulunmayan birçok kümes hayvanı ve kuşa da kitapta yer veriliyor. Kentsel ve kırsal yaşamın iç içe geçtiği dönemlerde kümes hayvanları ve kuşların günlük sofralarda yer alması olağan. Zira endüstriyelleşmenin henüz olgunlaşmadığı zamanlarda çarşı – pazar sisteminin geçerli olduğu bir hayat tarzı devam ediyordu. Şehir merkezlerine getirilen satılabilecek her türlü kümes hayvanına ve kuşlara ulaşmak mümkündü. Ayrıca şehir civarında yaşayanlar, kendi bahçelerinde gerek yumurtası gerekse eti için bahçelerindeki kümeslerde tavuk, kaz, ördek, bıldırcın ve keklik gibi bazı kümes hayvanlarını besliyorlardı ki böylece hiç olmazsa günlük sofralarında bu hayvanların etinden yapılmış yemekleri tüketme imkânı söz konusuydu. Şimdiyse kırsal yaşam kültüründe evlerde kümes hayvanlarının besiciliği devam ederken, kentlerde bu imkân tamamen ortadan kalktı. MUTFAK HAFIZASINDAN SEÇMELER Tarihi yemek kitapları içinde en önemlilerinden biri olan ‘Ev Kadını’ adlı yemek kitabında ‘kuş çorbası’ tarifi bulunuyor. Kuş çorbası bildiğimiz adı saka olan ‘ökse’ kuşundan yapılıyor. Bir çorba için önce 15 – 20 kuşun tüyleri yolunur, içleri temizlenir, ütülenir (ateş üzerinde ince tüylerin yakılması), dakik (un) ile yıkandıktan sonra tekrar dakik (un) içinde yarım saat bekletilir. Böylece kokusunun giderilmesi sağlanır. Günümüz için ilginç olan diğer kuş yemekleri arasında güvercin kebap, tavus kuşu kebap, sülün yahnisi, ördek yahnisi, kaz kebabı, hindi kapama, lahanalı kaz kızartması, çulluk, karatavuk, sığırcık, toygar kızartması gibi halk mutfağımızdan kaybolan yemekler bulunuyor. Bugünün halk mutfağında artık kümes hayvanları içinde en yoğun olarak tavuk pişiriliyor. Özellikle ‘tavukgöğsü’ tatlısı evrensel gastronominin en çok ilgisini çeken bir tariftir. Bu tatlıyı ilk kez yiyenler, tatlının tavuk eti ile yapıldığına inanmakta zorluk çekerler. Taze piliçten yapılan bu tatlının adı nedense ‘tavukgöğsü’dür. Osmanlı tatlıcıları günümüzden farklı olarak bu tatlıya, tatlının şekillendiği tepsinin üzerine badem yağı sürerek daha nefasetli olmasını sağlıyorlardı.
yemek.indd 171
A
glance at the old cookbooks of the world reveals a staggering array of dishes made with poultry and game birds. In particular, Ahmet Şevket Efendi’s book, ‘Aşçı Mektebi’ (School for Cooks), one of the oldest sources on the history of Turkish cuisine, includes over a hundred such recipes. The reason for this high number can only be explained in terms of the international recipes among them. Nevertheless, the variety of poultry and birds mentioned includes many no longer found on our tables or in markets today. It was normal that birds and poultry should be part of the daily diet in pre-industrial periods when urban life was closely integrated with rural life and the market system still functioned vigorously. Brought to city centers from the rural areas, birds and poultry could easily be found in urban markets. Not only that, but people who lived on the edge of the city raised birds such as chickens, geese, ducks, quail and partridges in their gardens both for their eggs and their meat, which were therefore staples of their everyday diet. While poultry continues to be raised today in rural area, this practice has died out completely in the cities.
SELECTIONS FROM A CULINARY MEMORY One of the most important of Turkey’s historical cookbooks, ‘Ev Kadını’ (The Housewife), has a recipe for ‘bird soup’ made from the flesh of the goldfinch. Preparation of the soup involves first plucking, gutting and singeing some 15-20 birds, dipping them in flour once and then letting them sit covered in flour for half an hour to eliminate the odor. Among other dishes made with birds that strike us as interesting today are pigeon kebab, peacock kebab, pheasant stew, duck stew, goose kebab, turkey stew and grilled goose with cabbage, as well as grilled woodcock, blackbird, starling and lark. All have disappeared today from our popular cuisine, in which chicken is now the only form of poultry cooked with frequency. In Ottoman cuisine, on the other hand, chicken occupied an important place in the preparation of food of all kinds, constituting a key ingredient in everything from broth to desserts. While some of these recipes, such as ‘stewed chicken with tart pomegranate’, ‘memnuniyye’, ‘mahmudiyye’ and ‘kırmak’ chicken kebab may have faded into oblivion today, others such as Circassian chicken, stewed chicken, stuffed wings, stuffed chicken, and chicken breast pudding preserve their popularity. The last in particular is a dessert that has attracted widespread interest among world gastronomes. Those who eat it for the first time never fail to be incredulous when they hear that it is made of chicken. Made from the flesh fresh young chickens, this dessert is nevertheless called by the name ‘Tavukgöğsü’ or ‘Chicken’s Breast’ for some inexplicable reason. Unlike today’s chefs, however, Ottoman sweet makers obtained an even more outstanding result by first greasing the pudding mold with oil of almond.
11/25/09 10:49 PM
DUCK WITH POMEGRANATE INGREDIENTS: 1 whole duck, 1 pomegranate, 1 tbsp pine nuts, browned, 4 quinces, 2 tbsp pomegranate molasses, 1 tsp salt, 2 bay leaves, 1 tbsp black peppercorns, 1/2 cup olive oil, 1 onion, chopped fine, 1 carrot, chopped, 4 cloves of garlic, 1 spring of fresh rosemary.
YAPILIŞI: Önce ördek içi ayıklanır. Tüyleri yakılır. Su ile yıkanır ve suyu süzdürülür. Fırın tepsisine ördek alınır ince doğranmış kuru soğan, havuç, defneyaprağı, tuz, biberiye dalı, taze karabiber, sarımsak, zeytinyağı ve pekmez hepsi karıştırılır ve ördeğe sürülür. Üzeri yağlı kâğıt ile örtülür. 170 derecelik fırında bir saat kadar pişirilir. Pişmeye yakın yağlı kâğıt alınır. Ördeğin üzeri açılır yağından kaşıkla ördeğin üzerine dökülür. Nar gibi kızarınca fırında alınır. Ayvalar dört parçaya bölünür. Çekirdek yatağı alınır. Biraz zeytinyağı ve pekmezle karıştırılır. Fırın tepsisine alınır 170 derecede 25 dakika kadar bekletilir. 4 dilim alınır ve geri kalan ayvalar püre gibi karıştırılır. Ördek göğüs ve but olarak ayıklanır. Ördek servis kabına alınarak yanına pekmezli ayva püresi ve ayva dilimleri konulur. Üzerine nar taneleri ve çam fıstık serpilir. Kendi suyundan 2 kaşık üzerine gezdirilir ve sıcak olarak servis edilir.
PREPARATION: Clean the duck and singe the feathers. Then rinse well in water and let drain. Place the duck on a baking sheet. Mix together the chopped carrot and onion, the bay leaf, the salt and pepper, the black peppercorns, garlic, olive oil and molasses and spread over the duck. Cover with greased aluminum foil and bake for one hour in a 170° C. oven. When the duck is almost done, remove the wax paper and baste with oil. When golden brown, remove from the oven. Quarter the quinces and remove the seeds. Mix with a little olive oil and molasses. Place on a baking sheet and let stand in the oven for 25 minutes at 170° C. Save four slices and puree the rest. Carve the duck, separating the breast and the drumsticks. Remove the duck to a serving platter and spread the quince slices and puree around it. Sprinkle with pomegranate seeds and browned pine nuts, and drizzle with 2 tbsp of the juices. Serve piping hot.
RUTRUM ACCUMSAN
NARLI ÖRDEK MALZEMELER: 1 adet bütün ördek, 1 adet nar, 1 yemek kaşığı kavrulmuş çam fıstık, 4 adet ayva ,2 yemek kaşığı nar pekmezi, 1 yemek kaşığı tuz, 2 adet defneyaprağı, 1 yemek kaşığı tane karabiber, ½ su bardağı zeytinyağı, 1 adet kuru soğan, 1 adet havuç, 4 diş sarımsak, 1 biberiye dalı.
172 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
yemek.indd 172
11/25/09 10:49 PM
BILDIRCINLI KAZ DOLMASI MALZEMELER: 1 adet bütün kaz, 8 adet bıldırcın, 500gr pirinç, 180 gr tereyağı, ½ su bardağı zeytinyağı, 2 yemek kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı beyaz toz biber, 2 adet kabuk tarçın,1 çay kaşığı yenibahar, 3 yemek kaşığı fıstık, 2 yemek kaşığı kuş üzümü, 4 adet defneyaprağı, ¼ demet dereotu, 5 yemek kaşığı doğranmış kaz ve bıldırcınların ciğeri. YAPILIŞI: Kaz ve bıldırcınlar ayıklanır, içi boşaltılır tüyleri yakılarak su ile yıkanır. Kaz fırın tepsisine alınarak tuz, beyaz toz biber, defneyaprağı ve zeytinyağı ile iyice soslanır. Üzeri yağlı kağıt ile kapatılır. 170° C fırında 2.5 saat süreyle pişirilir. Pişmeye yakın folyo kağıdı çıkarılır. Bıldırcınlar da fırın tepsisine alınarak tuz, beyaz toz biber, defneyaprağı ve zeytinyağ ile iyice soslanır. Üzeri yağlı kağıt ile kapatılır. 170° C fırında 1 saat 20 dakika süreyle pişirilir. Pişmeye yakın yağlı kağıt çıkarılır. Diğer tarafta iç pilavı hazırlamak için önceden ıslatılan pirinç yıkanır ve suyu süzdürülür. Tencerede tereyağının yarısı eritilip çam fıstığı ilave edilip 2 – 3 dakika kavrulur. İnce doğranmış kuru soğan eklenerek soğanlar pembeleşinceye kadar kavrulur. İnce doğranmış kaz ve bıldırcın ciğerleri eklenip 2 dakika kavrulduktan sonra tuz, beyaz toz biber, kabuk tarçın, yenibahar, ıslanmış ve suyu süzülmüş kuş üzümü ilave edilip suyu dökülür. Ağır ateşte kaynamaya bırakılır. Geri kalan tereyağ ayrı bir tencere eritilir. Suyu süzdürülen pirinç tencereye boşaltılır. Ağır ateşte yaklaşık 10 – 12 dakika kavrulduktan sonra, kaynamakta olan ciğerli karışım kavrulan pirincin üzerine dökülür. İyice karıştırılıp kapağı kapatılır. Ağır ateşte demlemeye bırakılır. İç pilav suyunu çekip demlendikten sonra doğranmış dereotu ilave edilerek karıştırılır. Tepsiden alınan bıldırcınların içi hazırlanan pilavla çok sıkı olamayacak şekilde doldurulur. Tepsiden alınan kaza biraz pilav ve bıldırcınlar doldurulur. İçi doldurulan kaz fırın tepsisine alınıp tekrar fırında 180° C’de 5 dakika kızarması için bekletilir. STUFFED GOOSE WITH QUAIL INGREDIENTS: 1 whole goose, 8 quail, 500 gr rice, 180 gr butter, 1/2 cup olive oil, 2 tsp salt, 1/2 tsp ground white pepper, 2 sticks of cinnamon, 1/4 tsp allspice, 3 tbsp pine nuts, 2 tbsp currants, soaked and drained, 4 bay leaves, 1/4 bunch fresh dill, 5 tbsp chopped goose and quail livers. PREPARATION: Clean and gut the quail and the goose, singe the feathers and wash well in water. Place the goose on a baking sheet and rub well with the salt, ground white pepper, bay leaf and olive oil. Cover with greased aluminum foil and roast in a 170° C oven for two and a half hours. When almost done, remove the foil. On another baking sheet, do the same with the quail. To prepare the rice pilaff stuffing, first rinse the rice in water and let drain. Melt half the butter in a skillet and brown the pine nuts for 2-3 minutes. Add the finely chopped onion, and continue sauteing until it begins to color. Then add the chopped goose and quail livers and saute for 2 more minutes. Add the salt, ground white pepper, cinnamon stick, allspice, currants, pine nuts and water and let simmer over low heat. Melt the remaining butter, in another skillet and add the drained rice. Saute about 10-12 minutes over low heat, then at the browned liver mixture. MIx well, cover tightly and let steep over low heat. When the water has been absorbed, add the chopped fresh dill and mix well. Stuff the quail loosely with the pilaff. Then stuff the goose with a little of the pilaff and quail mixture. Return the stuffed goose to a 180° C oven for five minutes until golden brown. 2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 173
yemek.indd 173
11/25/09 10:49 PM
HAMURLU ÇERKEZ TAVUĞU MALZEMELER: 300gr tavuk göğsü, 300 gr istridye mantarı, 4 yemek kaşığı ceviz içi, 4 yemek kaşığı tereyağı, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 çay kaşığı beyaz toz biber, 4 adet baklava yufkası, 4 yemek kaşığı krema, 1 adet kuru soğan 1 adet havuç
PREPARATION: Clean and wash the chicken breasts and remove to a pot. Add the chopped carrot and onion and the salt and enough water to cover. Let simmer over low heat. Chop the mushrooms fine and saute for 3-4 minutes, then add the salt, pepper and cream. When the mixture begins to boil, add the shredded chicken breast and bring back to the boil. Remove from the fire, sprinkle with the walnut meats and let cool. Spread the yufka sheet in a pan and place the chicken mixture in the center. Join the edges of the yufka and bind together to form a bundle. Melt the remaining butter in a skillet and pour over the top. Place in a 170° C oven for 12 minutes until brown. Remove from the oven. Drizzle a serving dish with 1 spoonful of the tomato sauce, and pour the rest over the browned chicken. Drizzle the pomegranate syrup around the sides and serve piping hot.
RUTRUM ACCUMSAN
YAPILIŞI: Önce tavuk göğsü temizlenip yıkandıktan sonra tencereye alınır. Üzerini geçecek kadar su dökülüp doğranmış havuç, soğan ve tuz ilave edilerek ağır ateşte pişmeye bırakılır. Mantar ince şekilde doğranarak sotelenir. 3 – 4 dakika karıştırdıktan sonra tuz, biber ve krema eklenir, kaynamaya başlayınca haşlanmış tavuk göğsü ince şekilde parçalara bölünüp mantarlı karışıma ilave edilir. Beraber bir taşım kaynadıktan sonra ocaktan alınır ceviz içi serpiştirilip karıştırarak soğumaya bırakılır. Baklava hamuru 40 cm çapında ince bir şekilde açalır. Hamurun ortasına iç malzeme konulur. Hamurun kenarları birleştirilip toplanarak bohça gibi bağlanır. Tavada kalan tereyağı eritip üzerinde dökülür. Fırında 170° C’de 12 dakika kızarıncaya kadar bekletilir. Fırından sıcak olarak alınır. Servis tabağına 1 kaşık domates sos dökülür hamur üzerine konulur. Etrafına nar ekşisi gezdirilir ve sıcak olarak servis edilir.
CIRCASSIAN CHICKEN EN PAPILLOTE Ingredients: 300 gr chicken breast, shredded, 300 gr oyster mushrooms, 4 tbsp walnut meats, 4 tbsp butter, 1 tsp salt, 1/4 tsp ground white pepper, 4 sheets of ‘yufka’ (Turkish filo), 4 tbsp cream, 1 onion, chopped, 1 carrot, chopped,
174 SKYLIFE | CUSTRUM | FACİEDİS 2009
yemek.indd 174
11/25/09 10:49 PM
TAVUKGÖĞSÜ MALZEMELER: 1 litre süt, 200 gr toz şeker, 50 gr haşlanmış tavuk göğsü eti, 100 gr pirinç unu, yarım çay kaşığı toz tarçın. YAPILIŞI: Tavuk göğsünü iyice haşlayıp didikleyin. Süt ve toz şekeri kaynatıp pirinç unu ve haşlanmış tavukları ilave edip birlikte 15 dakika kadar ağır ateşte karıştırarak pişirin. Düz bir tepsi veya kâselere boşaltıp soğumasını bekleyin. İsteğe göre toz tarçın ya da dondurma ekleyip servis edilir.
yemek.indd 175
CHICKEN BREAST PUDDING INGREDIENTS: 1 liter of milk, 200 gr granulated sugar, 50 gr boiled chicken breast, 100 gr rice flour, 1/2 tsp ground cinnamon. PREPARATION: Fully boil the chicken and then ground with a fork. Boil the milk with the sugar and then add the rice flour and pieces of cooked chicken, cooking over medium to heavy heat for 15 minutes. Pour into a flat tray or bowls and cool. Serve with cinnamon or ice-cream.
11/25/09 10:49 PM
THY HABER TURKISH AIRLINES NEWS
BARSELONA UÇUŞLARININ 10. YILI KUTLANIYOR...
CELEBRATING TEN YEARS OF FLIGHTS TO BARCELONA
Türk Hava Yolları Barselona uçuşlarının 10. Yılı, Genel Müdürümüz Doç. Dr. Temel Kotil ve Güney Avrupa ve Afrika’dan sorumlu Başkan Yardımcısı Ziya Taşkent’in katıldığı etkinlikle kutlandı. Barselona’daki tarihi borsa binasının etkileyici atmosferinde düzenlenen geceye, aralarında Barcelona Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Xavier Carbonell, Katalonya Havaalanı İşletmesi CEO’su Oriol Balaguer, FC Barcelona Spor Kulübü Pazarlama Direktörü Lander Unzueta ve Barselona Başkonsolosumuz Haldun Koç’un da aralarında bulunduğu çok sayıda seçkin konuk ve sektör temsilcisi katıldı. Geceye ev sahipliği yapan THY Barselona Satış Müdürü Serdar Külçür yaptığı konuşmada, Türk Hava Yolları’nın İspanya pazarında her gün büyüdüğünü vurgularken, son üç yıl içinde haftada 3 frekanstan 14 frekansa yükselen uçuşların 21’e çıkarılması için uğraştıklarını ifade etti. Klasik Türk müziğinden örnekler sunulan gece, 10. Yıl pastasının kesilmesi ile sona erdi.
The tenth anniversary of Turkish Airlines’ flights to Barcelona was celebrated at an event attended by our President and CEO, Temel Kotil, Ph.D., and Vice-President for Southern Europe and Africa, Ziya Taşkent. Also present at the evening, held in the impressive atmosphere of Barcelona’s historic stock exchange building, were Xavier Carbonell, Chairman of the Barcelona Chamber of Commerce, Oriol Balaguer, CEO of Catalonia Airport Operations, Lander Unzueta, Marketing Director of FC Barcelona Sports Club, and Haldun Koç, Turkey’s Consul-General in Barcelona, as well as a large number of select guests and sector representatives. In a talk he gave at the evening, host Serdar Külçür, Turkish Airlines’ Barcelona Sales Manager, said that the airline’s share in the Spanish market was growing by the day and that they were working to increase to 21 the number of weekly flights, which has risen from 3 to 14 in the last three years. Guests were treated to offerings from Classical Turkish music at the evening, which ended with the cutting of a Tenth Anniversary cake.
T Barcelona
T
176 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
thy_haber.indd 2
11/26/09 12:29 AM
THY’YE ÖDÜL
TURKISH AIRLINES RECEIVES AWARD
Worldspan ve Galileo’yu bünyesinde bulunduran Travelport Nordic’in yaptığı değerlendirmede Kopenhag Müdürlüğü üzerinden Türk Hava Yolları’na “2009 Yılının En İyi Havayolu Şirketi” ödülü verildi.
Travelport Nordic, which includes Worldspan and Galileo in its group of companies, has awarded Turkish Airlines the “Best Airline of 2009” title through evaluations of THY’s Copenhagen Office
THY’YE CEPTEN ULAŞIN
TURKISH AIRLINES MOBILE ACCESS
Türk Hava Yolları Web Sitesi’nde (www.thy.com) gerçekleştirilebilen işlemlerin cep telefonlarıyla da yapılabilmesi mümkün olacak. Projenin ilk fazında cep telefonu aracılığı ile yurt içi bilet alma imkânı sağlanıyor. Üstelik tüm check-in işlemleri cep telefonlarından yapılabilecek. İstek doğrultusunda Atatürk Havalimanı İç Hatlar Terminalinde biniş kartı (Boarding Pass) 2D barkod formatında cep telefonlarına gönderilebilecek ve uçağa biniş mobil biniş kartı ile gerçekleşebilecek. Cep telefonundan THY’nin tüm uçuş bilgilerine ulaşabilen yolcularımız bagaj takibini de cep telefonu üzerinden yapabilecekler. Ayrıca Miles & Smiles üyelerimiz de web sitemizde yaşadıkları avantajlara cep telefonu ortamında da sahip olabilecekler. THY’nin kargo hizmetlerinden yararlananlar da internet üzerinden verdiğimiz hizmetlere cep telefonundan ulaşabilecekler. Mobil THY’den yararlanmak isteyenlerin Java uygulaması için: http://indir.mobil.thy.com ya da 6849’a THY Mobil yazıp sms göndermesi ve gelen uygulamayı yüklemesi yeterli olurken, wap uygulamasına erişim için http://mobil.thy.com’a ulaşmak yeterli.
You will soon be able to access all the functions on the Turkish Airlines website (www.thy.com) from your mobile device. In the initial phase of the project, as well as purchasing tickets for flights in Turkey you will also be able to check in using your mobile. By popular demand, you will soon be able to have your Boarding Pass for the Domestic Terminal at Istanbul Ataturk Airport sent to your mobile device in 2D barcode format and to board your flight using your mobile boarding pass. Our passengers will also be able to access all Turkish Airlines’ flight information on their mobiles, even down to tracking their baggage. What’s more, members of our Miles&Smiles frequent flyer program will be able to enjoy all the advantages of our website over their mobile devices, including access to Turkish Airlines cargo for users of its services. If you would like to access Turkish Airlines Mobile, just activate Java script by sending an SMS either to erişim:http://indir. mobil,thy.com or to THY Mobil at 6849 and download the application. For WAP, just go to erişim:http://mobil.thy.com.
thy_haber.indd 3
11/26/09 12:29 AM
THY HABER TURKISH AIRLINES NEWS
THY 2009 PAZARLAMA ZİRVESİ YAPILDI
THY HOLDS 2009 MARKETING SUMMIT
Türk Hava Yolları’nın 2009 Pazarlama Zirvesi, 20-21 Kasım tarihleri arasında Antalya’da yapıldı. Açılış konuşması THY İcra Komitesi ve Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlitekin tarafından yapılan zirvede, THY Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Temel Kotil, 360 derecelik bakış ile sektördeki rakipleri ve trendleri vurguladı. Ticari Genel Müdür Yardımcısı Orhan Sivrikaya ise, yaptığı konuşmada THY’nin 2009-2010 dönemi için öngörülen hedefler ve yeniliklerinden bahsetti. Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkan Vekili Hamdi Topçu, Doç. Dr. Temel Kotil ve Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Birdal’ın yer aldığı bölümde ise katılımcıların soruları cevaplandı. Zirvede ev sahibi olarak sunum yapan Pazarlama ve Satış Başkanı Faruk Çizmecioğlu ise, THY’nin “NEXT in Travel” projesi kapsamında 2010 yılına ilişkin derinleşme ve gelişme planlarına değindi. THY yöneticilerinin ve uzman isimlerinin bilgiler aktardığı zirveye, ünlü isimler de konuşmacı olarak katıldı. Dünyaca ünlü ve sektörün önde gelen isimlerinde Prof. Dr. Rigas Doganis ise havacılık sektörünün dünya genelindeki trendleri gösteren ve soru-cevap bölümüyle sonlanan bir sunumla zirveye katıldı. Psikolog yazar Doğan Cüceloğlu ‘İş Yerinde İnsan Olmak ve Motivasyon Sanatı’ konusuna değinirken, reklam sektörünün tanınan isimlerinden Serdar Erener THY’nin reklam stratejisi ve çalışmalarını içeren bir sunum yaptı.
Turkish Airlines’ 2009 Marketing Summit was held in Ankara between November 20-21. The summit opened with a speech by Candan Karlitekin, THY’s Chairman of the Executive Committee and of the Board, while THY’s CEO and Member of the Board Temel Kotil emphasized sector competition and trends from a 360-degree perspective. THY’s foreseen goals and innovations for the 2009-2010 period were presented by Executive Vice President (Commercial) Orhan Sivrikaya. Participants’ questions were answered during a special session mediated by Deputy Chairman of the Board, Hamdi Topçu, Temel Kotil, Ph.D, and Member of the Board Orhan Birdal. THY’s “NEXT in Travel” project was detailed by Faruk Çizmecioğlu, President of Marketing and Sales and the host of the summit, highlighting developmental plans to deepen its scope in 2010. Attended by THY managers and field experts, the summit also featured prominent names. Esteemed aviation figure Prof. Dr. Rigas Doganis made a presentation on global trends in the industry, completing his speech with a Q & A session. Renowned psychologist and writer Doğan Cüceloğlu elaborated on ‘Being Human in the Workplace and the Art of Motivation’, while prominent advertising creative Serdar Erener made a presentation on Turkish Airlines’ advertising strategy and creative work.
w
w
178 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
thy_haber.indd 4
11/26/09 12:29 AM
Cocuklu_ilan_skylife_baski.fh11 11/20/09 5:40 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
THY 79_ilan_215x275 11/24/09 1:53 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
INFO 185
‘The Code” filminde Morgan Freeman ve Antonio Banderas başrollerde. Morgan Freeman and Antonio Banderas share the lead in The Code.
187
“Devrim Arabaları”nda Haluk Bilginer’e Halit Ergenç eşlik ediyor.
199
Halit Ergenç accompanies Haluk Bilginer in “Devrim Arabaları”.
THY’nin kış tarifesindeki tüm destinasyonlar ve uçuş detayları… All the destination and flight details for Turkish Airlines’ winter schedule…
Yıldızlar Geçidi Tablosu sayfa 183
Star Parade Schedule page 183
ÖNCE BULMACAYI BULUN, SONRA BULMACALARI Bulmaca ekimizi koltuk gözünde bulamadıysanız ayda iki kez yenilenen ve sekiz sayfaya çıkan ekimizi kabin görevlisinden isteyiniz
PUZZLES: FIND THEM TO SOLVE THEM If you couldn’t spot our puzzle suplement in your seat pocket, please request our puzzle booklet from cabin crew. The supplement has reached eight pages in lenght and is renewed twice a month
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 181
163_192skyinfo_SL1109.indd 181
11/25/09 10:58 PM
ÖNE ÇIKANLAR UP FRONT
DURDURUN ZAMANI İNECEK VAR
Şimdiki halinizin, geçmiş zamanınızı ziyaret edip durması ya da gelecekteki sizin şimdinize haberler uçurması… Audrey Niffenegger’ın aynı adlı bilimkurgu romanından beyazperdeye uyarlanan ‘Zaman Yolcusunun Karısı’nın olayı işte tam bu. Kahramanımız Henry, geçmiş ve gelecek arasında gidip gelen biri. Zaman yolcusu Henry’yi Eric Bana, eşi Clare’i ise ‘Not Defteri’nden hatırlayacağınız Rachel McAdams oynuyor. Robert Schwentke’nin yönettiği ‘Zaman Yolcusunun Karısı’, vizyonla aynı anda THY ekranlarında..
Uçuşlarımızda son dönem filmlerden sevilen müziklere, yolculuğunuzu keyifli hale getirecek pek çok alternatif mevcut.
STOP THE CLOCK
Imagine your current self constantly visiting your future self, or receiving news from what lies ahead while you are still in the ‘now’… Adapted from Audrey Niffenegger’s science fiction novel of the same name, ‘The Time Traveler’s Wife’ is all about visitation across boundaries. Our main character Henry, played by Eric Bana, is able to travel between the past and the future. His wife Clare is portrayed by Rachel McAdams of ‘The Notebook’ fame. Directed by Robert Schwentke, ‘The Time Traveler’s Wife’ will be on Turkish Airlines screens at the same time as its cinema release.
İPUCU: BAGAJINIZ SİZE YÜK OLMASIN... Serbest bagaj taşıma hakkınızın uçuş ve bilete göre nasıl değiştiğini duymuş muydunuz? Peki ya kabin içi bagajınızın ebatları ve ağırlığı ne olmalı? Bagajınızın başına bir şey gelirse thy.com’dan takip edebileceğinizi biliyor muydunuz? Bagajınızla ilgili tüm detaylar için lütfen sayfa 200’e bakınız.
TIP: DON’T LET YOUR LUGGAGE WEIGH ON YOU… Have you heard that the free luggage allowance differs according to your flight and ticket? How about the dimensions and weight of your cabin baggage? Did you know that you can follow your baggage in case of loss or damage? For full details on your luggage please refer to page 200.
24 saat / 7 gün www. tkcargo.com adresinden kargolarınızı takip edebilirsiniz. You may track your cargo any time 24/7 via www.tkcargo.com.
182 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
163_192skyinfo_SL1109.indd 182
11/25/09 10:59 PM
In our flights there are lots of alternatives for you such as pleasurable blockbuster movies and the latest music hits.
SİZİN İÇİN SEÇTİK: YILDIZLAR GEÇİDİ Yolcularımızın seyahatleri esnasında geçirdikleri vakitleri hem keyifli hem de dolu dolu yaşamaları için sunduğumuz hizmetlerden biri de müzik kanallarımız. Hemen her tür müzikten en güncel, en popüler müzisyenlere ve eserlere bu kanallardan ulaşmanız mümkün. Çok zengin müzik kanallarımız hakkında fikir vermek için size kısa bir tercih listesi hazırladık.
WE HAVE SELECTED FOR YOU: STAR PARADE Another service we offer our passengers, for them to enjoy their time to the fullest during their journey, are the music channels. With them you have access to almost any popular singer or track of any kind of music. In order to be able to give you an idea about our well-stocked music channels, we have prepared a selection for you. KLASİK MÜZİK CLASSICAL MUSIC POP | HITLINE Black Eyed Peas Boom Boom Pow
Trincha Live From Heart
Johann Pachelbel Canon In D
Kid Cudi Day ‘N’ Nite
B-Tribe Sensual
Pink Please Don’t Leave Me
Vargo The Moment
Vaughan Williams Greensleeves
Beyonce Halo
Zero 7 Destiny
Detaylı bilgi: sayfa 188 More info: page 188
Uçuşlarımız hakkında en güncel bilgilere ulaşacağınız, o an bulunduğunuz rota, zaman dilimi gibi bilgilere de AVOD sisteminden ulaşabilirsiniz. Dünya haberleri saat başı güncellenerek sunulmaktadır.
GET THE LATEST NEWS You can reach all the flight information details from the AVOD system. World news are updated hourly.
Zengin mönü seçkimiz içinde vejetaryenleri de unutmadık. Hiçbir hayvansal gıda içermeyen vejetaryen yemeklerimiz günlük üretimler ve bitkilerden elde edilen ürünler kullanılarak hazırlanıyor. Ayrıca özel yemek alternatiflerimiz içinde Jain alışkanlıklarına göre hazırlanan Vejetaryen Hindu yemeği de mevcut.
We also didn’t forget about our vegetarian guests among our rich menus. Vegetarian meals, not including any food of animal byproducts, are being prepared with daily products and all plant derived foods. Additionally,Vegeterian Jain meals which are prepared according to Jain customs,are also one of our special meal alternatives.
Türk Havayolları’ndaki özel yemek seçenekleri için sayfa 190’e bakınız
For more details about the special courses please refer to page 191.
Blue Stone Dreamcatcher
Johann Strauss On The Beautiful Blue Danube
HABERSİZ KALMAYIN
SPECIAL TASTES FOR VEGETARIANS
NEW AGE
Samuel Barber Adagio For Strings
Keith Urban Sebastian Bach Air ‘On The G String’ Kiss A Girl
VEJETARYENLERE ÖZEL LEZZETLER
ARALIK AYI FIRSATLARI DECEMBER OFFERS Dönem Period
Nereden From
Nereye To
01-07 Aralık / December
İstanbul
Moskova, Viyana, Hanover
08-14 Aralık / December
İstanbul
Lyon, Bahreyn, Frankfurt
15-21 Aralık / December
İstanbul
Paris, Sanaa, Stuttgart
22-31 Aralık / December
İstanbul
Nice, Casablanca, Münih
01-07 Aralık / December
İstanbul
Osaka
08-14 Aralık / December
İstanbul
Şangay
15-21 Aralık / December
İstanbul
Pekin
22-30 Aralık / December
İstanbul
Chicago
Özel fiyatlarımızı öğrenmek için lütfen 444 0 849 no’lu Çağrı Merkezimizi arayınız. To learn about our promotional offers please contact call center +90 212 444 0 849.
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 183
163_192skyinfo_SL1109.indd 183
11/25/09 10:59 PM
ÖNE ÇIKANLAR UP FRONT FAHİR ATAKOĞLU ve ‘ISTANBUL IN BLUE’’
‘IF’ albümünü 2005 yılında çıkaran Fahir Atakoğlu, ‘İstanbul in Blue’ albümünü o sıralarda kurgulamaya başladı. IF’teki takıma Mike Stern, Wayne Krantz ve Bob Franceshini’yi ekleyen sanatçı, albümün kayıtlarını 3 günde tamamladı. Albümdeki 10 parçanın sonuncusu ‘İstanbul in Blue’nun bestesini ailesine duyduğu özlemi anlatmak için yazan Atakoğlu’nun yeni albümü ise yolda…
FAHİR ATAKOĞLU and ‘ISTANBUL IN BLUE’’ Fahir Atakoğlu launched his ‘IF’ album in 2005 but he had already started to work on his next album, ‘Istanbul in Blue.’ He added Mike Stern, Wayne Krantz and Bob Franceshini to his ‘IF’ team and they completed ‘Istanbul in Blue’ in three days. Atakoğlu expresses his yearning for his family in the last of these 10 songs, which have the same name as the album. And he has already started to work on his next album…
AVOD NEDİR?
WHAT IS AVOD?
Uzun menzilli uçaklarımızda, kabin içi eğlenceye yönelik AVOD (Audio Video On Demand) dijital sistemi kullanılmaktadır. AVOD sisteminde yer alan programlar üç ana başlık altındadır:
The digital AVOD (Audio Video On Demand) in-cabin entertainment system is in use on long haul routes served by our extended range aircrafts. Programs of the AVOD system fall into three categories:
BİLGİ Filo • Kargo • Türk HavaYolları Özel Yolcu Programı • Destinasyon Rehberi • Türkiye Bilgi Rehberi • Havaalanı Haritası • Uçuş Haritası • Uydu, Küre, Gündüz|gece, Gece, Uçuş Rotası, Pilot Görüşü, Zaman Dilimi, Uçuş Bilgisi gibi farklı seçeneklerle görüntülemeyi sağlayan dünya haritası • Uçuş Kamerası: Uçağın önünde ve altındaki iki kamera ile tüm yolcularımız iniş ve kalkışı izleyebilmektedir. • Bağlantılı Seferler Kanalı: Yolcularımız şimdilik sadece İstanbul istasyonundan devam edecekleri bağlantılı seferlerine ilişkin kapı, sefer saati, rötar vs bilgilerini bu kanaldan öğrenebileceklerdir.
EĞLENCE Film kanalı • Kısa program kanalı (dizi, belgesel, çizgi film) • Müzik (250 CD’lik albüm + radyo kanalları) • Oyun Kanalı (Bireysel ya da çoklu oyunculu) • Çocuk Kanalı • Sesli Kitap Kanalı.
İLETİŞİM Kısa mesaj|elektronik posta gönderme|alma • Her bir kısa mesaj ve|veya elektronik posta 1.60 USD ile ücretlendirilir. • Geçerli olan bir kredi kartınızı telefonun yan yüzünden geçirip okutarak kısa mesaj|elektronik posta gönderebilir ya da alabilirsiniz. • İniş esnasında teknik sebepler nedeniyle gönderilemeyen mesaj için ücret alınmayacaktır. • Kısa mesajınızı veya Elektronik postanızı gönderilen adrese ulaştırma garantisi verilememektedir. • On Line Haber Yayını • Ekonomi, Magazin, finans, hava durumu vs. içerikli dünya haberleri text halinde yolcularımıza sunulur. • Hava durumu haberleri 4 saatte bir, diğer haberler saat başı yenilenir.
INFORMATION Fleet • Cargo • Turkish Airlines’ Frequent Flyer Program v Destinations Guide • Informative Guide to Turkey • Map • Flight Map • Advanced Ixplore: World Map can be followed in Globe, Satellite, Day|Night, Night, Fllow Plane, Pilot’s view, Time Zone, Flight Info view alternatives. All maps can be zoomed. • Flight Camera: All passengers can watch take off and landing on two cameras mounted in the front and back of the plane. • Connecting to Gate: Passengers can follow their connecting flights’ time, gate number, delay info etc. from this channel, at the moment just from Istanbul Airport.
ENTERTAINMENT Film channel • Short films channel (series, documentaries and cartoons) • Music (a 250CD album + radio stations) • Game Channel (for single or multiple players) • Children’s Channel • Audio Books.
COMMUNICATION Send and receive SMS|email • Each SMS and|or E-mail fee is 1.60 USD • All our passengers are able to send and receive SMS and E-mail by swiping a valid credit card to the system and approve charging amount of 1.60 USD both for to send and receive. • You will not be charged for unsent messages. • We cannot guarantee delivery of email and sms messages. • Live Text News • World news such as Economy, Financial, Magazine, Weather etc. are presented in Live Text News Channel • Weather news are renewed in every 4 hours, the other news are renewed every hour.
184 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
163_192skyinfo_SL1109.indd 184
11/25/09 10:59 PM
FİLM MOVIE HARDWIRED
Oyuncular | Cast Cuba Gooding Jr, .Val Kilmer, Michael Ironside Yönetmen | Director: Ernie Barbarash Anti ütopik bir gelecekte, bir araba kazasından geriye sağ kalan tek kişinin beynine deneysel bir implant takılır. Bu yonga sayesinde adam hayatta kalsa da, belleğini yitirmiştir ve gerçek hayata gömülü reklamlar görmeye başlar.
THE ANSWERMAN
Oyuncular | Cast Jeff Daniels, Lauren Graham, Lou Taylor Pucci Yönetmen | Director: John Hindman
In a dystopian future, the sole survivor of a car accident is fitted with an experimental brain implant. Although the chip keeps him alive, it comes with a price: his memory is gone and he sees embedded advertising in real life.
Arlen Faber, bir neslin manevi yaşantısını etkileyen “Ben ve Tanrı” kitabının yazarıdır. Arlen’in yaşamı, yalnız bir anne olan Elizabeth ve hayatın anlamını arayan genç Kris ile kesişir, ikisi de yanıtları Arlen’den öğrenmek ister. Arlen Faber is the author of “Me and God”, a book that has redefined spirituality for a whole generation. Arlen’s life collides with Elizabeth, a single mum, and Kris, a young man searching for meaning, who both hope that Arlen has the answers.
THE CODE
RAB NE BANA DI JOJI
Oyuncular | Cast Shahrukh Khan, Anushka Sharma, Vinay Pathak, Shonali Nagrani Yönetmen | Director: Aditya Chopra İyi kalpli, dürüst bir adam olan Surinder Sahni, tam zıddı olan bir kadınla, gösterişli ve hayat dolu Taani ile karşılaşır. Bunun ardından kahkaha, gözyaşları ve bolca aşkla dolu bir yolculuk başlar.
Oyuncular | Cast Morgan Freeman, Antonio Banderas, Radha Mitchell, Robert Forster Yönetmen | Director: Mimi Leder New York’da geçen bu filmde, son bir iş yapıp Rus mafyasına borcunu ödemek isteyen usta bir hırsız, hiç kimsenin giremeyeceği bir yerde korunan iki meşhur Fabergé yumurtasını çalmak için ünlü bir hırsızın yardımını ister. Set in New York City, a master thief recruits a notorious crook to help him steal two famous Fabergé eggs from an impenetrable vault, in an effort to pull off one final job and repay his debt to the Russian mob.
Surinder Sahni, a kind-hearted, honest man, meets his total opposite and finds love in the flamboyant, vivacious Taani. What follows is a journey filled with laughter, tears and a lot of love.
163_192skyinfo_SL1109.indd 185
11/25/09 10:59 PM
Okyanus aşırı ve Avrupa seferlerimizde yolcularımıza sunulan Video Gösterim programlarımız uçak tipine ve uçuş süresine bağlı olarak değişmektedir.
FİLM MOVIE
THE PROPOSAL
Oyuncular | Cast Sandra Bullock, Ryan Reynolds, Malin Akerman Yönetmen | Director: Anne Fletcher New York’da editörlük yapan Margaret, Kanada’ya sınır dışı edilme tehlikesiyle karşılaşır. Margaret hemen asistanı Andrew ile nişanlı olduğunu açıklar. Ancak elinde fazla iş olan asistanı, bunu kabul etmek için bir koşul ileri sürer. Margaret is an editor in New York who faces deportation to Canada. She quickly declares that she’s engaged to her over-burdened assistant Andrew, who agrees to go along with this under one condition.
DONDURMAM GAYMAK
Oyuncular | Cast: Turan Özdemir Yönetmen | Director: Yüksel Aksu
Dondurma satıcısı Ali, büyük dondurma markalarıyla rekabet etmek için yeni sarı motosikletiyle köyünde dondurmalarını pazarlamaktadır. Motosikleti çalındığı zaman büyük dondurma üreticisi firmaları suçlar. Ice cream salesman Ali tries to survive the competition from the big ice cream brands, by promoting his ice cream in his village, using his new yellow motorbike. But, when his motorbike is stolen, he accuses the big ice cream brands.
MY SISTER’S KEEPER
Oyuncular | Cast Cameron Diaz, Alex Baldwin, Jason Patric Yönetmen | Director: Nick Cassavetes Sara ile Brian’ın kızı Kate lösemi olunca onu kurtarmak için bir çocuk daha yaparlar. Ama Anna büyüyüp 11 yaşına gelince, vücuduyla ilgili kararlarda söz sahibi olmak için anne babasına dava açar ve Kate’in yaşamı tehlikeye girer. When Sara and Brian Fitzgerald learn that their daughter, Kate, has leukemia, they conceive Anna to help save her. But when Anna, now 11, sues her parents for medical emancipation, Kate’s survival is left to fate.
ICE AGE 3 Oyuncular | Cast: Ray Romano, John Leguziamo, Denis Leary Yönetmen | Director: Carlos Saldanha Ünlü ‘Ice Age’ ve ‘Ice Age: The Meltdown’ filmlerinin kahramanları tekrar aramızda, bu sefer inanılmaz bir maceraya atılıyor. Kahramanlarımız buzların altında, dinazorların yaşadığı gizli bir dünyayı keşfediyor. The sub-zero heroes from the worldwide blockbusters ‘Ice Age’ and ‘Ice Age: The Meltdown’ are back, with an incredible adventure. This time, they are beneath the ice, discovering a world of dinosaurs.
186 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
163_192skyinfo_SL1109.indd 186
11/25/09 10:59 PM
The video programs available to passengers on our European and trans-Atlantic flights vary with the type of aircraft and length of the flight.
OYE LUCKY! LUCKY OYE! Oyuncular | Cast: Abhay Deol, Paresh Rawal, Neetu Chandra, Archana Puran Singh Yönetmen | Director: Dibakar Banerjee Konusu Delhi’de geçen bu filmde, orta sınıf bir ailede büyüyen bir erkek çoçuğun hırsızlığa giden hayat öyküsü ele alınıyor. Lucky’nin ergenlik yılları, babasıyla ilişkisi ve arkadaşları anlatılıyor. ‘Oye Lucky! Lucky Oye!’, set in Delhi, traces Lucky’s journey from a middle class boy to a thief. Following his teenage years, his relationship with his father, his first crush and his friends.
THE TIME TRAVELER’S WIFE
MUTLULUK
Oyuncular | Cast: Talat Bulut, Özgü Namal, Murat Han Yönetmen | Director: Abdullah Oğuz
Oyuncular | Cast: Rachel Mc Adams, Eric Bana, Arliss Howard Yönetmen | Director: Robert Schwentke
Meryem baygın bulunur. Ailesi, bekaretinin bozulmasına Meryem’in razı olduğuna inanır ve onu öldürmeye karar verir. Bu görevi akrabası Cemal’e verirler. Bu arada Prof. İrfan Kurudal İstanbul’daki hayatını terk eder.
Clare, Henry ile birlikte olmalarının kaderleri olduğuna inanmaktadır. Ancak ne zaman ayrılacaklarını bilemez, çünkü Henry genetik bozukluğu nedeniyle zaman içerisinde devamlı ileriye ve geriye yolculuk yapmaktadır.
Meryem is found unconscious. Her family believe that she has willingly had her chastity corrupted, and so decide to kill her. The task is given to her relative Cemal. Meanwhile, Professor Irfan Kurudal leaves his life in İstanbul.
DEVRİM ARABALARI
Oyuncular | Cast Taner Birsel, Halit Ergenç, Haluk Bilginer Yönetmen | Director: Tolga Örnek
Clare believes she and Henry are destined to be together. But she never knows when they will be separated as Henry is cursed with a genetic anomaly that causes him to live life on a shifting timeline, skipping back and forth.
1961 yılında Türkiye kendi arabalarını üretememektedir. Ama Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, yerli üretim iki otomobilin yapılmasını emredince, herkes çalışmaya başlar. Ellerinde yalnızca 130 günleri vardır. In the year 1961, Turkey was unable to produce its own cars. But when the president, Cemal Gürsel, demands the nation to build 2 domestic cars, without any hesitation they immediately start work. However, they only have 130 days.
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 187
163_192skyinfo_SL1109.indd 187
11/25/09 10:59 PM
Bach ailesinin nesiller boyunca 50 kadar tanınmış müzisyen yetiştirdiğini biliyor muydunuz?
MÜZİK MUSIC KLASİK MÜZİK CLASSICAL MUSIC
POP HITLINE
Craig Armstrong Weather Storm • Tchaikovsky Piano Concerto No1 In B Flat Minor • Elgar Nimrod • Tschaikovsky Dance of The Reed Flutes • Alexander Borodin Sring Quartet No2 In D Major Notturno Andante • Ludwig Van Beethoven Piano Sonata No8 in C minor • Gabriel Faure Pavane (Arr. Craig Leon) • Samuel Barber Adagio For Strings • Johann Pachelbel Canon In D • Giuseppe Verdi La Donna E Mobile (Rigoletto) • Antonio Vivaldi Concerto ‘L’estate’, RV 315 - III- Presto • Frédéric Chopin Piano Concerto No1 In E Minor • Michael Nyman The Heart Asks Pleasure First • Johann Sebastian Bach Air ‘On The G String’ • Johannes Brahms Waltz No. 15 In A Flat • Gustav Mahler Symphony No. 5 In C Sharp Minor - IV. Adagietto • Sergei Rachmaninow Piano Concerto No. 2 In C Minor (Opening) • Wolfgang Amadeus Mozart Lacrimosa (Requiem In D Minor K626) • Johann Strauss On The Beautiful Blue Danube • Stanley Myers Cavatina • Craig Armstrong Balcony Scene • Wolfgang Amadeus Mozart Piano Concerto No21 in C • Vaughan Williams Greensleeves • Johann Sebastian Bach Goldberg Variations
CAZ JAZZ Earl Klugh Sleepyhead • Herbie Hancock Solitude • Diana Krall Lets Fall In Love • Ramsey Lewis Sun Goddess • Weather Report A Remark You Made • Stanley Clarke Quiet Afternoon • The Sax Pack Fallin For You • Rick Braun Shining Star • Peter White Dreamwalk (with Phil Kenzie on Alto Sax) • Mindi Abair True Blue • Marion Meadows Suede • Byron Woods Fly Away • Brian Simpson It’s All Good • Dave Koz Faces of The Heart • Chuck Loeb Tropical • Jaheim My Place • Kenny G Silhouette • Stan Getz
& João Gilberto Ft. A. Carlos Jobim Desafinado • Luis Armstrong What A Wonderful World
Black Eyed Peas Boom Boom Pow • Beyonce Halo • Jamie Foxx Blame It (On The Alcohol) ft. T-Pain • Jordin Sparks Battlefield • Kid Cudi Day ‘N’ Nite • Shinedown Second Chance • Sean Kingston Fire Burning • Adam Lambert Mad World • Keri Hilson Knock You Down • Keith Urban Kiss A Girl • Black Eyed Peas I Gotta Feeling • Kris Allen No Boundaries • Lady Gaga Love Game • Souljah Boy Kiss Me Thru The Phone • Kelly Clarkson I Do Not Hook Up • T.I ft Justin Timberlake Dead and Gone • Kristina Debarge Goodbye • David Cook Permanent • Pink Please Don’t Leave Me • Charice Note to God • Nickelback If Today Was Your Last Day • Lady Antebellum I Run To You • Taylor Swift You Belong With Me
HAFİF MÜZİK EASY LISTENING
Berlin Take My Breath Away • Roxette Listen To Your Heart • Brian Ferry & Roxy Music Jealous Guy • Fleetwood Mac Seven Wonders • Crowded House Don’t Dream It’s Over • Duran Duran Ordinary World • Frankie Goes To Hollywood The Power Of Love • George Michael with Aretha Franklin I Knew You Were Waiting (For Me) • Phil Collins Separate Lives • Hall and Oates She’s Gone • Whitesnake Is This Love • Carly Simon & Michael McDonald You Belong To Me • Foreigner I Want To Know What Love Is • The Corrs What Can I Do • George Michael A Different Corner • Nazareth Love Hurts • Extreme More than Words • Joe Cocker & Jennifer Warnes Up Where We Belong • Sinead O’Connor Nothing Compares To You • Firehouse Love Of A Lifetime
NEW AGE
Amethystium
Arcus • Emiliana Torrini Unemployed In Summertime • Paul Schwarz Veni Redemptor Gentium • Trincha Live From Heart • Achillea Amor (Parte I) • 3rd Force Echoes of a Dream • B-Tribe Sensual • Poe Haunted • Jens Gad Navajo • Blue Stone Dreamcatcher • Cantoma Essarai • Agron Love My Soul • Diane Arkenstone Under The Blue Sky • Kevin Wood Honoring Tradition • Vargo The Moment • Narsilion Faraway • Medwyn Goodall The Willow • Zero 7 Destiny
Müzik programları okyanus aşırı seferlerimiz ile uçuş süresine bağlı olarak Avrupa seferlerimizde müzik sistemine sahip uçak tiplerinde dinlenebilmektedir. Music program can be listened to on long distance flights and Europe flights depending on the flight duration with the aircrafts equipped with music system.
188 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
163_192skyinfo_SL1109.indd 188
11/25/09 10:59 PM
Did you know that the Bach family produced more than 50 noted musicians over several generations?
UÇAK TİPİNE GÖRE MÜZİK KANALLARI MUSIC CHANNELS BY CRAFT TYPE A340
FEATURED TURKISH ARTIST FEATURED TURKISH ARTIST A330
A320|21
B737-800
Caz Jazz Hafif Müzik Easy Listening Pop Hitline Klasik Classical New Age Türkçe Pop Turkish Pop Ayın Sanatçısı Featured Artist (Tr) Türk Halk + Sanat Traditional + Classical Turkish Uçağa giriş Boarding
TÜRK SANAT MÜZİĞİ + HALK MÜZİĞİ TRADITIONAL + CLASSICAL TURKISH Zeki Müren İmkânsız • Muazzez Ersoy Gözlerimden Yüzün • Yılmaz Morgül Köprüler Yaptırdım • Hülya Sözer Mihrabım Diyerek • Umut Akyürek Artık Yeşerecek Bir Dalım Yok • Zekai Tunca Eski Dostlar • Emel Sayın Bülbülün Çilesi • Muazzez Abacı Yaşımı Sormayın • Necmettin Yıldırım Nasıl Geçti Habersiz • Mediha Demirkıran Seninle Bir Sonbahar • Emel Sayın Duydum ki Unutmuşsun • Hüner Coşkuner Seni Ben Ellerin Olsun • Cengiz Kurtoğlu Tara Saçını Tara • Şükriye Tutkun Pencereden Kar Geliyor • Orhan Hakalmaz Aslım Paktır • Arzu Oy Sevdiğim • Kıvırcık Ali Bir Selam Sal • Elif Yıldız Kalenin Bedenleri • Onur Akın 33 Kurşun • İlkay Akkaya Ordunun Dereleri • Kubat Sen Gülersen • Şevval Sam Dertliyim Kederliyim • Aydın Öztürk Bela Çiçeğim
• Notalar Savaşınca (Kıbrıs Belgeselinden) • Sarı Zeybek • Yeşilada (Kıbrıs Belgeseli) • Zaman İçinde • Fahir Atakoğlu 2 Sultan • Uzaklara • Beyoğlu • Geçiniz • As One As One • Hayat • Sonbahar About Autumn • La Luna As One As One World Lounge Mix • One Onun için • Beyza’nın Kadınları Soundtrack Beyza’nın Kadınları • İz Geze Geze • Gözyaşı • İstanbul (Sertab Erener) • İlk Aşk • Ağır Roman Bale Suiti 2 • Istanbul In Blue Istanbul In Blue
MANGA HÂLÂ YOLLARDA
TÜRK POP MÜZİĞİ TURKISH POP Nalan Yaralıyım • Özgün Zilli • Ajda Pekkan Resim • Murat Boz Özledim • Gülben Ergen Giden Günlerim Oldu • Kenan Doğulu Beyaz Yalan • Niran Ünsal Sen Nasıl Delikanlısın • Serdar Ortaç Hadi Çal • Nazan Öncel Hatırına Sustum • Yalın Ah Be Kardeşim • Funda Arar Yak Gel • Gökhan Tepe Çok Özlüyorum • Sıla İnşallah • Batı Yakası 4 Gün Önce • Göksel Baksana Talihe • Manga Beni Benimle Bırak • Ziynet Sali Beş Çayı • Meyra Karar Bize Ait • Müslüm Gürses Tutamıyorum Zamanı • Gülben Ergen Söz • Teoman Çoban Yıldızı • Ebru Yaşar İçime Çeke Çeke
163_192skyinfo_SL1109.indd 189
Fahir Atakoğlu 1 12 • Demirkırat (Jenerik) • Deniz • Mavi
Yıllarca Ankara’nın çeşitli gruplarında çaldılar. Kendi şarkılarını yapma isteğiyle bir araya geldiklerinde ‘maNga’ dediler kendilerine. Ferman Akgül (vokal), Yağmur Sarıgül (gitar), Cem Bahtiyar (basgitar), Özgür Can Öney (davul) ve Efe Yılmaz (turntable) bu niyetle stüdyoya ilk defa 2001 kışında girdi. Çıkan ilk şarkı ‘Kal Yanımda’ idi. ‘Sing Your Song’ adlı bir müzik yarışmasından haberdar olmaları, şarkıyı oraya yollamaları ve yıllarca yaşadıkları Ankara’dan çıkıp İstanbul’a gelmeleriyle işler ciddileşti. Ama ilk albümleri için biraz daha beklemeleri gerekti. İlk albüm Aralık 2004’te ses verdi. ‘Bir Kadın Çizeceksin’in yükselişi, durmak bilmeyen röportaj ve televizyon programları… Daha şaşkınlığı üzerlerinden atamadan turne yolunda buldular kendilerini. Hâlâ yollardalar…
MANGA’S STILL ON THE ROAD For years they played in various bands around Ankara. And when they finally came together with the desire to make their own songs, they decided to call themselves “maNga”. It was with this desire that band members Ferman Akgül (vocals), Yağmur Sarıgül (guitar), Cem Bahtiyar (bass guitar), Özgür Can Öney (drumsl) and Efe Yılmaz (turntable) entered a recording studio for the first time in the winter of 2001. Their first song “Kal Yanımda” was followed by their awareness of a contest called “Sing Your Song”, submitting the song and things eventually getting serious as they left Ankara for Istanbul, after many years. They did have to wait a while longer for the release of their first album, which debuted in December 2004. The rise of “Bir Kadın Çizeceksin” continued with non-stop interviews and TV appearances… and suddenly they found themselves touring. They are still on the road...
11/25/09 10:59 PM
YEMEK FOOD ÖZEL YEMEK SERVİSİ
UNUTMAYIN!
Yapılan araştırmalar, özel yemek ihtiyacının ve servisinin yolcularımızın bireysel ihtiyaçlarını karşılaması anlamında son derece önemli olduğunu kanıtlamaktadır. Türk Hava Yolları yüksek kalite standartlarında üretilen özel yemek sunumu ile yolcularımızın uçaklarımızda özel misafir konumunda olduklarını hissettirmenin yanı sıra, yolculuklarının uzun süre hatırlanabilecek güzel hatıralarla dolu olmasını da amaçlamaktadır.
uçuş rezervasyonunuz sırasında veya uçuştan en az 24 saat öncesinde yapılmalıdır. • Gıdalara karşı herhangi bir alerjik durumunuz varsa, lütfen doktor raporunuz ile birlikte bu konuyu iletiniz. • İç hat seferlerimizde özel yemek servisimiz yoktur. • Türk Hava Yolları’nın uçuşlarında sunulan tüm yemek çeşitleri MOML (Müslüman Yemeği) kuralları kapsamındadır.
• Özel yemek talepleri
AVML (VEGETARIAN HINDU MEAL) Hint tipi, baharatlı vejetaryen yemek. BBML (BABY MEAL) Kavanoz hazır bebek mamaları istek üzerine verilebilir. Ailelerin yanlarında mamalarını getirmeleri halinde uçuş ekibimiz hazırlanması konusunda yardımcı olacaktır. BLML (BLAND MEAL) Bu yemek tipi sindirim sistemi ve bağırsak düzensizlikleri yaşayan ve çiğneme problemi olan yolcularımız içindir. CHML (CHILD MEAL) Eğlenceli bir tabak sunumu ile servis edilir. 2-12 yaş arası çocuklar için önerilmektedir. DBML (DIABETIC MEAL) Kan şekerini düzenli tutmak zorunda olanlar içindir. Fotoğraflarda gözüken menü içeriklerindeki ürünler mevsimlere, uçulan hatlara ve kalkış saatlerine göre değişebilmektedir.
DBML (DIABETIC MEAL)
GFML (GLUTEN FREE MEAL)
GFML (GLUTEN INTOLERANT MEAL) Buğday ya da buğday unu, arpa, yulaf ve çavdar, ekmek, kekler, hamur işleri, sosis ya da un ana malzemeli yiyecekler kesinlikle kullanılmaz.
Süt proteinine alerjisi olan yolcularımız tarafından tercih edilen bu özel yemekte, süt ve süt ürünleri kullanılmaz.
HNML (HINDU MEAL) İçeriğinde sığır eti olmayan Hint tipi Vejetaryen yemeği. (Ayrıca Hindistan seferlerimizde YC için sunulan yemek seçenekleri içinde Hint yemeği kurallarına göre hazırlanan yemek alternatifleri de bulunmaktadır.)
SFML (SEAFOOD MEAL) Deniz Ürünleri Yemeği.
KSML (KOSHER MEAL) Bu yemekler tamamıyla Musevi beslenme kuralları ve inançlarına göre hazırlanır. LCML (LOW CALORIE MEAL) Düşük yağlı, yüksek proteinli ve şeker içeriği bakımından düşük seviyede olan yiyecekler ile hazırlanır. LFML (LOW FAT MEAL) Hayvansal yağlar bakımından zayıf, kızartma ve yumurta içermeyen yemekleri kapsar. LSML (LOW SALT | SODIUM MEAL) Minimum sodyum ve çok az tuz kullanılan yemek.
RVML (RAW MEAL) Çiğ sebze ve meyvelerden oluşan yemek çeşididir.
SPML (SPECIAL OCCASION CAKE) Doğum günü, yıldönümü gibi özel günler için kutlama pastasıdır. VGML (VEGETARIAN MEAL) Koyu kurallara bağlı, süt ürünleri de içermeyen, vejetaryen yemek. VJML (VEGETARIAN JAIN MEAL) “Jain” alışkanlıklarına göre hazırlanan Vejataryen Hindu yemeği. VLML (VEGETARIAN LACTO OVO MEAL) Et, balık, deniz ürünleri içermemektedir. İçeriğinde süt, tereyağı, peynir vs. bulunan günlük üretimler kullanılabilir. VOML (VEGETARIAN ORIENTAL MEAL) Sebze ve meyveler ile hazırlanan vejetaryen yemek.
MOML (MUSLIM MEAL)
İçeriğinde domuz ve domuz ürünleri bulunmaz, yemeğin hiçbir aşamasında alkol kullanılmaz. NLML (LOW LACTOSE MEAL)
CHML (CHILD MEAL)
190 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
163_192skyinfo_SL1109.indd 190
11/25/09 11:00 PM
SPECIAL MEAL SERVICE
DON’T FORGET!
Recent polls carried out, have shown that meeting special meal requirements is of utmost importance for customer satisfaction. By presenting special meals with the highest degree of quality and consistency, Turkish Airlines aims not only to make you feel like you are a special guest on our airplanes, but also wishes to make your travelling experience with us a memorable one.
CHML (CHILD MEAL)
• Special meal requests have
to be done during your reservation to a flight or at least 24 hours in advance of your flight. • Please advise if you have any allergies, like nut allergy etc., with a doctor report. • Special meal requests can not be taken in domestic flights. AVML (VEGETARIAN HINDU MEAL)
These meals use only a limited amount of Dairy Products. BBML (BABY MEAL) Tinned baby food will be available on request. Parents are advised to bring their usual powdered milk which can be prepared and heated in the aircraft by our cabin crew. BLML (BLAND MEAL) For those with digestive tract, gut disorders or chewing problems. CHML (CHILD MEAL)
Contains a combination of familiar fun foods. For children aged 2-12 years. DBML (DIABETIC MEAL)
For those who need to manage their blood sugar levels. GFML (GLUTEN INTOLERANT MEAL) Does not contain wheat or wheat flour, barley oats and
rye bread cakes (unless wheat free) pastry, sausages or any flour based products. HNML (HINDU MEAL) Hindu meal - vegetarian food prepared in an Indian style which contains no beef, veal or pork, but with lamb, domestic fowl, other meats, fish and milk products. KSML (KOSHER MEAL) These meals are prepared to comply with Jewish dietary laws. LCML (LOW CALORIE MEAL) A low calorie diet should not contain excessive protein portions and should be low in fat and sugar.
RVML (VEGETARIAN RAW MEAL)
Contains only raw vegetables or fruits. SFML (SEAFOOD MEAL)
Contains a selection of seafood for those restricted to eating seafood only. SPML (SPECIAL OCCASION CAKE)
Cake for your birthday, anniversary etc. VJML (VEGETARIAN JAIN MEAL) Hindu Meal Vegetarian food prepared in Indian style, based on Jain customs. VLML (VEGETARIAN LACTO OVO MEAL)
LFML (LOW FAT MEAL) High fibre meal with reduced amounts of fat. Does not contain egg, fried products in fat.
Does not contains meat, fish or seafood. May contain dairy products such as milk, butter, cheese etc.
LSML (LOW SALT | SODIUM MEAL)
Strict Western vegetarian meal (no milk products).
Low sodium meal; prepared with ingredients that are low in salt and sodium content.
VOML (VEGETARIAN ORIENTAL MEAL) Vegetarian Oriental Meal Vegetarian food along with fruits and vegetables.
MOML (MUSLIM MEAL)
Does not contain pork, byproducts of pork or foodstuffs containing alcohol. NLML (LOW MEAL) Does not contain cheese dairy products and their derivatives and lactose or milk products.
VGML (VEGETARIAN MEAL)
The contents of the meals in the photographs may be different according to the season, destination points and departure time.
SFML (SEAFOOD MEAL)
VGML (VEGETARIAN MEAL)
HNML&JNML (HINDU MEAL- JAIN MEAL)
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 191
163_192skyinfo_SL1109.indd 191
11/25/09 11:00 PM
thy.com 34 dilde yayında thy.com is online in 34 languages
ONLİNE ORTAMDA SEYAHATİNİZİ PLANLAYIN
Gideceğiniz destinasyondaki otel rezervasyonlarını yapabilirsiniz.
PLAN YOUR TRIP ONLINE You may book the hotel reservations for your destinations.
ÇEVRİMİÇİ ONLINE ONLINE İŞLEMLER İLE ZAMAN KAZANIN Online biletten check-in’e birçok işlemi thy.com’dan yapabilirsiniz.
SAVE TIME WITH THE ONLINE SERVICES You may buy your online ticket & check-in via thy. com.
BİLGİ EDİNİN
Türk Hava Yolları ile ilgili merak ettiğiniz her şey burada.
GET INFO Everything you want to know about Turkish Airlines is here.
SKYLIFE DERGİSİNİ OKUYUN Skylife dergisinin tüm içeriğine online ulaşabilirsiniz.
READ SKYLIFE MAGAZINE You can access the whole content of Skylife magazine.
MİLLERİNİZİ YÖNETİN Miles&Smiles üyeleri milleriyle ilgili her türlü işlemi online yapabilir.
MANAGE YOUR MILES Miles&Smiles members can easily manage their accounts online.
2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 193
163_192skyinfo_SL1109.indd 193
11/25/09 11:00 PM
ONLINE CHECK-IN
Online Check-in işlemlerinizi uçuşunuzun kalkış saatinden 24 saat öncesinden başlayıp uçuşunuza 90 dakika kalıncaya dek gerçekleştirebilirsiniz. Online check-in is available from 24 hours to 90 minutes before the departure time of your flight.
NASIL YAPILIR? HOW TO CHECK-IN ONLINE
1
2 3
4 AVANTAJLARI NEDİR? WHAT ARE THE ADVANTAGES?
• Tüm uçuşlara ait koltukları seçebilir, • Miles&Smiles kart bilginizin sisteme • You can select your own seats for all flights. işlenmesini sağlayabilirsiniz. • You can enter your Miles&Smiles card • ‘Koltuk değiştirme’ imkânından information if it has not been recorded faydalanabilir,
• You can also use the seat change facility.
in your reservation.
• www.thy.com adresinde bulunan
‘Online İşlemler’ bölümünde işleminizi isim ve soyadı bilgilerinizin yanı sıra, elektronik bilet numaranızı ya da rezervasyon numaranızı (PNR) yazarak başlatabilirsiniz. • By using the ‘Online Services’ link from www.thy.com you can initiate your check-in online. Besides your name, you need to enter your Electronic Ticket number or Reservation Code (PNR). •Rezervasyon kaydınızdan check-in yapmak istediğiniz yolcuları seçerek oturmak istediğiniz koltukları belirleyebilirsiniz. Bu aşamada bağlantılı tüm uçuşlara check-in yapabilirsiniz. • You can select the passengers that you want to check-in online from your reservation record and then you can select your seats. You can also check in online for connected flights.
•E-posta veya cep telefonu bilginizi
girerek check-in işleminizin son durumu hakkında bilgi talep edebilirsiniz. •You can ask for information about the status of your check-in by entering your e-mail address or mobile phone number.
• Uygulamanın geçerli olduğu
istasyonlardan başlayan uçuşlarınız için biniş kartı bastıktan sonra doğrudan biniş kapısına gidebilirsiniz. (Bu işlem elektronik biletli yolcularımız için geçerlidir.) • At the airport, get your boarding cards printed out at Departures where this application is in use and then you can proceed directly to the boarding gate.(Only for the passengers with e-tickets)
• Eğer bagajınız yok ise uçuş kartınızı bastırıp doğrudan uçuş kapısına gidebilirsiniz. Bagajınız var ise size özel Online Check-in kontuarından bagaj işlemlerinizi yaptırabilirsiniz. • If you do not have any baggage you can proceed directly to the boarding gate after printing out your boarding card. If you have baggage you can complete your baggage operation from online check-in desks at the airport.
194 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
163_192skyinfo_SL1109.indd 194
11/25/09 11:00 PM
Daha fazla bilgi almak için www.thy.com’u ziyaret edebilirsiniz. For further information please visit www.thy.com
SELF CHECK-IN NASIL YAPILIR? HOW TO DO SELF CHECK-IN?
1 2
• Havalimanına ulaştığınızda
Self Check-in cihazlarının ekranına dokunarak uygulamayı başlatabilirsiniz. • At the airport you can easily initiate your check-in by using our Self-Check-in kiosks.
• Tercihinize göre Miles&Smiles veya
herhangi bir banka kartınızı kullanarak ya da ad, soyad yanı sıra Rezervasyon Kodu (PNR) veya Elektronik Bilet numaranızı girerek bir sonraki adıma ilerleyebilirsiniz. (Biletini internet üzerinden kredi kartı ile alan yolcularımızın check-in yapabilmeleri için ödemeyi yaptıkları kredi kartını kullanmaları gerekmektedir.) • Based on your preference you can either use your Miles&Smiles or any credit/debit card or enter your name and surname and your Reservation Code (PNR) or Electronic Ticket number to proceed the next step. (Passengers who have purchased their tickets via the internet using a credit card need to use the same card to be able to check-in.)
3
• Uçuş bilgilerinize ulaştıktan sonra
4
• Biniş kartınızı bastırabilir ve doğrudan
listeden kendinizi ve|veya beraberinizde check-in yapmak istediğiniz yolcuları seçerek oturmak istediğiniz koltukları belirleyebilirsiniz. • After viewing your flight information, you can select your name and/or those of any accompanying passengers that you want to check-in, and then you can choose your seats.
uçuş kapısına gidebilirsiniz.
• You can then print your boarding cards and proceed directly to the boarding gate.
BAGAJINIZ VARSA... IF YOU HAVE BAGGAGE... Bagaj işlemlerinizi check-in bankolarından ya da ‘Bagaj Teslim Bankosu’ndan tamamlayabilirsiniz. You may check your baggage from check-in desks or from the ‘Baggage Drop Off’ points. 2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 195
163_192skyinfo_SL1109.indd 195
11/25/09 11:00 PM
MİSAFİRLERİMİZ OUR GUESTS BEBEKLER İÇİN • Bebek maması,
uçuşlarımızda “özel yemek” kapsamındadır. Rezervasyon sırasında ve tarifeli kalkış saatinden en az 24 saat önce; özel yemek (BBML - Bebek Maması) talebi yapmalısınız. • Cam kavanozda verilen mamalarda meyveli ve sebzeli iki seçenek bulunmaktadır. • Özel yemek talebinde bulunamayan yolcularımız için İstanbul ve Ankara çıkışlı iç hat ve tüm dış hat uçuşlarımızda, uçaklarımızda kısıtlı miktarda ekstra bebek maması bulundurulmaktadır. Talep etmek için lütfen kabin ekbimize bildiriniz. Yoğun talepten dolayı tükenmiş ise özür dileriz. • Yer numaranızı alırken, bebeğinizin olduğunu ve önde oturmanız gerektiğini hatırlatmalısınız. Kabin girişinde, sağ, sol veya orta sıra koltukların önündeki pusetleri kullanabilirsiniz. (Her uçağımızda bebek puseti mevcut değildir) • Bebeğinizin bakımı için, özel modifikasyonlu tuvaletleri kullanabilirsiniz.
INFANT PASSENGERS
• Since baby food falls into the
category of ‘special food’ on our flights, special food (Baby Food) request must be made either when making a reservation, or at least 24 hours before scheduled takeoff. • Two types of baby food, fruit and vegetable, are available in jars. • In case of failure to request in advance, a limited amount of extra baby food is available on flights originating from Istanbul and Ankara airports. Please contact our cabin crew for your request. We apologize if baby food has run out due to high demand. •You must specify that you have an infant with you at check-in so that you can be placed in the front row of seats. You can use the cribs, which can be hung on the walls at the entrance to the cabin in front of the right, left and central rows of seats (Cribs are not available for all types of flights.) • You may use the specially modified lavatories for baby care.
HASTA VE BEBEK BEKLEYEN YOLCULAR İÇİN
• Hasta yolcu için bilet
alınırken ‘Hasta Yolcu Formu’ düzenlenerek bilete iliştirilmelidir. Hasta yolcunun seyahat edebilmesi için hastalık türünü belirten ve hastalığın yolculuğa engel olmayacağına dair son 10 gün içinde alınmış doktor raporu gereklidir. • Bakıma muhtaç olan yolcu, refakatçi ile kabul edilir. • Tek bebek bekleyen yolcular, 28. haftadan-36. haftaya kadar doktorundan alınmış (son 7 gün içinde ) “Uçakla Seyahatinde Herhangi Bir Sakınca Yoktur” rapor ile uçuşa kabul edilebilir. 36 haftadan sonra ise doktor raporu olsa dahi kabul edilmez. • İki veya daha fazla bebek bekleyen yolcular, 28. haftadan- 32. haftaya kadar doktorundan son 7 gün içinde alınmış “Uçakla Seyahatinde Herhangi Bir Sakınca Yoktur” raporu ile uçuşa kabul edilebilir. 32 haftadan sonra ise doktor raporu olsa dahi kabul edilmez. • Tüm doktor raporları üzerinde raporu düzenleyen doktorun adı, soyadı, diploma numarası ve imzası bulunması zorunludur.
EVCİL HAYVANLAR İÇİN • Uçak kabininde evcil hayvan
taşıyabilmeniz için rezervasyon yaptırmalısınız. • Evcil hayvan, yolcu tarafından getirilen uygun özel bir kafes, kutu ya da çanta içerisinde kabine alınır. Standartlara uymayan muhafazalar kabul edilmez. Yolcu, evcil hayvanın geçerli bir sağlık belgesi ve aşı kağıdını yanında bulundurmalıdır. • Evcil hayvanlar kabinde oldukları süre içinde bulundukları muhafazalarından çıkartılamaz ve muhafazalar sahiplerinin oturdukları koltukların önünde kabin içindeki
SICK PASSENGERS AND EXPECTANT MOTHERS
• While purchasing the ticket,
a Sick Passenger Form must be filled and attached to the cover of the ticket. A medical clearance is obligatory and it must be dated max 10 days prior to the flight date. • Passenger whose illness is severe enough to require care cannot fly unaccompanied. • If the mother is pregnant with one baby; she is permitted to travel between 28-36 weeks of the pregnancy with the medical clearance (issuing date max 7 days) which states “Fit to travel by air carriage” by the doctor. It is not permitted to travel after 36 weeks pregnancy even with a medical clearance. • If the mother is expecting twins or more; it is permitted to travel between 28-32 weeks of the pregnancy with the medical clearance (issuing date max 7 days) which states “Fit to travel by air carriage” by the doctor. It is not permitted to travel after 32 weeks pregnancy even with a medical clearance. • The doctor’s name, surname, diploma number and signature must be shown clearly on the medical clearance.
PETS gidiş ve gelişe engel olmayacak şekilde yerleştirilir. • Yolcu kabininde taşınması mümkün olmayan evcil hayvanlar ise yolcu tarafından sağlanan ve gerekli şartlara uygun muhafazaların içinde, kargo kompartmanında taşınır. • Check-in sırasında sadece kedi ve köpek (amerikan pitbull terrier, amerikan staffordshire terrier, bull terrier, staffordshire bull terrier, japanese tosa, dogo argentino, doberman, rottweiller gibi tehlike arz eden köpekler hariç) kabul edilir.
• Reservations are required for carriage
of pets in the cabin. • Passengers may carry pets in the cabin only if they are in cages which meet airline specifications. Domestic animals flying in the passenger cabin must possess a valid and up-to-date record of health and vaccination. •While on the aircraft, pets are not allowed out of their containers, which must be placed in front of the owner’s seat so as not to obstruct movement within the cabin.
•Pets, which cannot be carried in the
cabin, can be carried in the hold in appropriate containers supplied by their owners. • Only cats and dogs (except American pitbull terrier, American Staffordshire terrier, bull terrier, Staffordshire bull terrier, Japanese tosa, dogo argentino, doberman, rottweiller etc type of fighting dogs) are allowed on Turkish Airlines flights.
196 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
163_192skyinfo_SL1109.indd 196
11/25/09 11:00 PM
GÖÇMEN YÖNETMELİĞİ IMMIGRATION REGULATIONS ABD’ye uçakla giden bütün yolcuların (ya da her aileyi temsilen yalnızca bir kişinin) Gümrük Deklare Formu doldurması gerekmektedir. ABD vatandaşları, yeşil kart sahipleri, Kanada vatandaşları ya da yeni göçmenlerin dışında, geçerli bir ABD vizesine sahip ve son varış noktası ABD ya da ABD’nin dışındaki bir ülkeye transit olan yolcuların beyaz renkli I-94 formunu doldurması zorunludur. Aşağıda adı geçen ülkelerden birine ait bir pasaportla giriş yapıyorsanız ya da ABD vizesi olmadan (vize muafiyet programı altında) transit yolcu gibi konaklıyorsanız yeşil renkli I-94W formunu doldurulmanız gerekmektedir. Ülkeler: Andorra, Avustralya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Almanya, Büyük Britanya, İzlanda, İtalya, Japonya, Liechtenstein, Lüksemburg, Monako, Hollanda, Yeni Zelanda,Norveç, San Marino, İspanya, İsveç ve İsviçre.
If you are flying to the United States, please note that all passengers (or one passenger per family) must complete a Customs Declaration Form. Apart from US citizens, greencard holders, Canadian citizens and new immigrants, all passengers travelling to the United States, whether as their final destination or in transit to another country, are obliged to fill out the white I-94 form. The green I-94W form must be completed if you hold a passport from one of the countries below or if you are making an intermediate stop in U.S as a transit passenger without a U.S. visa under the visa waiver program. Countries: Andorra, Australia, Austria, Belgium, Denmark, Finland, France, Germany, Great Britain, Iceland, Italy, Japan, Liechtestein, Luxembourg, Monaco, Netherlands, New Zealand, Norway, San Marino, Spain, Sweden or Switzerland.
N
163_192skyinfo_SL1109.indd 197
11/25/09 11:00 PM
B 777-300 ER Uçak adedi • Number of aircraft: 4 Azami kalkış ağırlığı Maximum take off weight: 351.534 kg (TC-JJA,JJB,-JJC), 337.926 kg (TC-JJD) Kanat açıklığı • Wing span: 64.80 m Gövde uzunluğu • Length: 73.90 m Yerden yüksekliği • Height: 18.75 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 900 km|h
Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 312 Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 33, 34 (EC); 49 (BC) ; 90 FC Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 43.100 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 14.685 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 57.784 kg|201.6 m3
A 340-311|313 Uçak adedi • Number of aircraft: 9 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 257.000 kg (A 340-311), 275.000 kg (A340-313) Kanat açıklığı • Wing span: 60.30 m Gövde uzunluğu • Length: 63.69 m Yerden yüksekliği • Height: 16.85 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 890 km|h
Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 270 (TC-JIJ , TC-JIK 278 yolcu) Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 33,34(EC);60 (BC) (TC-JIJ , TC-JIK 71-73 inch) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 41.100 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 11.952 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 44.836 kg|152.80 m3
A 330-203 Uçak adedi • Number of aircraft: 7 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 233.000 kg Kanat açıklığı • Wing span: 60.30 m Gövde uzunluğu • Length: 58.80 m Yerden yüksekliği • Height: 17.40 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 890 km|h
Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 250 (TC-JNA-...-JNE), 281 (TC-JNF,-JNG) Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 32, 33 (EC); 55, 61 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 41.000 ft Azami menzil • Maximum passenger range:10.371 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 37.528 kg|105.95 m3
A 321-111|231|211 Uçak adedi • Number of aircraft: 21 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 89.000 kg Kanat açıklığı • Wing span: 34.09 m Gövde uzunluğu • Length: 44.51 m Yerden yüksekliği • Height: 11.76 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 835|844 km|h
Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 178/181/194/195/196/210 Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30, 31, 32 (EC); 33, 34, 36, 48 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 39.000 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 2.250|3.200 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 12.837-11.548 kg/58-46.49 m3
B 737-800
Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 165 (TC-JFC-...-JGF, TCJGJ...-JGP,TC-JGY...-JHF), 155 (TC-JGG...-JGI, TC-JGR...-JGV) Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30 (EC); 31 (EC); 35, 38 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 41.000 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 4.755 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 8.408 kg|45.05 m3
Uçak adedi • Number of aircraft: 48 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 79.015 kg Kanat açıklığı • Wing span: 34.31 m|35.78 m Gövde uzunluğu • Length: 39.47 m Yerden yüksekliği • Height: 12.55 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 858 km|h
A 320-214|232 Uçak adedi • Number of aircraft:: 22 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight: 73.500|77.000 kg Kanat açıklığı • Wing span: 33.91 m|34.09 m Gövde uzunluğu • Length: 37.57 m Yerden yüksekliği • Height: 11. 76 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 858 km|h
Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 159/162/167 Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30, 31 (EC); 32, 33 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 39.000|39.800 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 2.963|3.350 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 9.435 kg|37.06 m3
B 737-400 Uçak adedi • Number of aircraft: 5 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight 68.038|65.090|64.637 kg Kanat açıklığı • Wing span: 28.90 m Gövde uzunluğu • Length: 36.40 m Yerden yüksekliği • Height: 11.13 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 797 km|h
Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 150 Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30, 31, 32 (EC); 34 (B C) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 37.000 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 3.350 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 7.491 kg|39.22 m3
A 319-132 Uçak adedi • Number of aircraft: 4 Azami kalkış ağırlığı • Maximum take off weight 70.000 kg Kanat açıklığı • Wing span: 34.10 m Gövde uzunluğu • Length: 33.84 m Yerden yüksekliği • Height: 11.76 m Yatay uçuş sürati: • Cruise speed: 844 km|h
Yolcu kapasitesi • Passenger capacity: 132 Koltuk aralığı • Seat pitch (inch): 30 (EC); 37 (BC) Azami yatay uçuş yüksekliği • Maximum cruising altitude: 39.800 ft Azami menzil • Maximum passenger range: 3.704 km Azami kargo kapasitesi • Maximum cargo capacity: 6.786 kg
198 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
163_192skyinfo_SL1109.indd 198
11/25/09 11:00 PM
UÇUŞ BİLGİLERİ FLIGHT INFO İstanbul’dan | From Istanbul ABU DABI | ABU DHABI AUH ADDIS ABABA ADD ALMATY ALA AMMAN AMM AMSTERDAM AMS ASTANA TSE AŞKABAD | ASHGABAD ASB ATİNA | ATHENS ATH BAĞDAT | BAGHDAD (BGW) BAHRAIN BAH BAKÜ | BAKU GYD (BAK) BANGKOK BKK BARCELONA BCN BASEL BSL BATUM BUS BELGRAD | BELGRADE BEG BERLIN TXL BEYRUT | BEIRUT BEY BIRMINGHAM BHX BİNGAZİ BEN BİŞKEK | BISHKEK FRU BRÜKSEL | BRUSSELS BRU BUDAPEŞTE | BUDAPEST BUD BÜKREŞ | BUCHAREST OTP (BUH) CAKARTA | JAKARTA CGK CAPE TOWN CPT CENEVRE | GENEVA GVA CEZAYİR | ALGIERS ALG CIDDE | JEDDAH JED DAKAR | DAKKAR DKR DİNYEPER | DNEPROPETROVSK DNK DOHA DOH DONETSK DOK DUBAI DXB DUBLIN DUB DUŞANBE | DUSHANBE DYU DÜSSELDORF DUS EKATERINBURG SVX FRANKFURT FRA GOTEBORG GOT HALEP|ALEPPO ALP HAMBURG HAM HANNOVER HAJ HARTUM | KHARTOUM KRT HELSINKI HEL HONG KONG HKG JOHANNESBURG JNB KAHİRE | CAIRO CAI KARAÇİ | KARACHI KHI KAZABLANKA|CASABLANCA CMN (CAS) KAZAN KZN KOPENHAG | COPENHAGEN CPH KİŞİNEV | CHISINAU KIV KİEV KBP (IEV) KÖLN | COLOGNE CGN KUVEYT KWI LAGOS LOS LEFKOŞA ECN LİZBON | LISBON LIS LONDRA | LONDON LON (LHR) LJUBLJANA LJU LVIV LWO LYON LYS MADRID MAD MANCHESTER MAN
Dergimizin bu sayfasında yayımlanan km ve mil (deniz mili) değerleri, uçağın uçtuğu irtifada takip ettiği rotanın yer üzerindeki iz düşümünün ölçülen mesafesidir.
Km 3246 3935 4145 1528 2356 3902 2636 580 1890 2787 1845 7819 2278 1963 1122 893 1858 1046 2750 1395 4047 2228 1189 576 9816 9185 1952 2471 2584 5480 1009 3122 1150 3274 3033 3587 2182 3035 1909 2389 993 2180 2061 2963 2292 9078 7920 1293 4210 3469 2252 2109 724 1109 2146 2632 4852 837 3484 2580 1337 1149 2174 2821 2785
N. Miles 1753 2125 2238 825 1272 2107 1423 313 1021 1505 996 4222 1230 1060 606 482 1003 565 1485 753 2185 1203 642 311 5300 4959 1054 1334 1395 2959 545 1686 621 1768 1638 1937 1178 1639 1031 1290 536 1177 1113 1600 1238 4902 4276 698 2273 1873 1216 1139 391 599 1159 1421 2620 452 1881 1393 722 620 1174 152 1504
The distance in kilometres and nautical miles in the table on this page is the projected distance on the ground for the route flown by the aircraft.
İstanbul’dan | From Istanbul MEDİNE | MEDINA MED MEŞHED | MASHAD MHD MİLANO | MILAN MXP (MIL) MINSK MSQ MOSKOVA | MOSCOW SVO (MOW) MUMBAI BOM MUSKAT | MUSCAT MCT MÜNİH | MUNICH MUC NEW YORK JFK (NYC) NAIROBI NBO NICE NCE NÜRNBERG | NUREMBERG NUE ODESSA ODS OSAKA KIX OSLO OSL PARIS CDG PEKİN | BEIJING BJS PRAG | PRAGUE PRG PRİŞTİNA | PRISTINA PRN RIGA RIX RIYAD | RIYADH RUH ROMA | ROME (FIUMICINO) FCO ROSTOV ROV SAN’A SAH SAO-PAULO SAO SARAYBOSNA | SARAJEVO SJJ SEUL | SEOUL ICN (SEL) SIMFEROPOL SIP SİNGAPUR | SINGAPORE SIN SOFYA | SOFIA SOF ST. PETERSBURG LED STOCKHOLM ARN (STO) STUTTGART STR ŞAM | DAMASCUS DAM ŞANGAY | SHANGHAI PVG ŞİKAGO | CHICAGO ORD (CHI) TAHRAN | TEHRAN IKA TAŞKENT | TASHKENT TAS TEBRİZ | TABRIZ TBZ TEL AVIV TLV TİFLİS | TBILISI TBS TİRAN | TIRANA TIA TOKYO NRT (TYO) TORONTO YYZ TRABLUS | TRIPOLI TIP TUNUS | TUNIS TUN UFA UFA ÜSKÜP | SKOPJE SKP VARŞOVA | WARSAW WAW VENEDİK | VENICE VCE VİYANA | VIENNA VIE YENİ DELHİ | NEW DELHI DEL ZAGREB ZAG ZÜRİH | ZURICH ZRH İstanbul’dan | From Istanbul (Sabiha Gökçen Airport) AMSTERDAM AMS BERLİN SXF HANNOVER HAJ KÖLN | COLOGNE CGN MOSKOVA | MOSCOW DME LONDRA | LONDON LON (STN) STUTTGART STR
Uçaklarımızın içindeki monitörlerde görülen rakam ise, uçağın havada katettiği mesafedir.
Km 2399 2806 1735 1561 1932 5014 3531 1637 8575 4884 1983 1733 663 10536 2734 2358 7690 1613 860 1866 2602 1489 1379 3550 10905 1461 8708 659 9172 574 2253 2408 1830 1193 8566 9204 2165 3517 1552 1261 1439 872 10149 8597 1941 1796 2619 704 1446 1510 1356 4841 1198 1830
N. Miles 1295 1515 937 843 1043 2707 1907 884 4630 2637 1071 936 358 5689 1476 1273 4152 871 464 1008 1405 804 745 1917 5888 789 4702 356 4953 310 1217 1300 988 644 4625 4970 1169 1899 838 681 777 471 5480 4642 1048 970 1414 380 781 815 732 2614 647 988
Km
N. Miles
2403 1939 2215 2225 1995 2667 1938
1297 1047 1196 1201 1077 1440 1046
The figure shown on the cabin monitors give the actual distance flown by the aircraft through the air, including adjustments of direction to compensate for wind, and other weather conditions.
Ankara’dan | From Ankara (Esenboğa Airport) AMSTERDAM AMS BRÜKSEL | BRUSSELS BRU DÜSSELDORF DUS FRANKFURT FRA TAHRAN | TEHRAN IKA VİYANA | VIENNE VIE
Km N. Miles 2702 2590 2495 2299 1764 1699
İstanbul’dan | From Istanbul (Atatürk Airport) ADANA ADIYAMAN ADF ANKARA ESB ANTALYA AYT BATMAN BAL BODRUM | MİLAS BJV ÇANAKKALE CKZ DALAMAN DLM DENİZLİ DNZ DİYARBAKIR DIY ELAZIĞ EZS ERZİNCAN ERC ERZURUM ERZ ESKİŞEHİR AOE GAZİANTEP GZT HATAY HTY ISPARTA ISE İZMİR ADB KAHRAMANMARAŞ KCM KARS KSY KAYSERİ ASR KONYA KYA MALATYA MLX MARDİN MQM MERZİFON MZH MUŞ MSR NEVŞEHİR NAV SAMSUN SZF SİNOP SIC SİVAS VAS ŞANLIURFA GNY TRABZON TZX VAN VAN Ankara’dan | From Ankara (Esenboğa Airport) İSTANBUL İST İZMİR ADB SABİHA GÖKÇEN SAW İstanbul’dan | From Istanbul (Sabiha Gökçen Airport) ADANA ADA ANKARA ESB ANTALYA AYT İZMİR ADB
Türk Hava Yolları Özel Yolcu Programı Miles&Smiles’da uygulanan mil değerleri ise, Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı’nın (IATA) yayımlamış olduğu rakamlar olup yukarıda yazılan mil değerlerinden farklıdır.
1459 1398 1347 1241 952 917
Km 824 955 459 535 1144 526 267 648 461 1087 961 987 1091 305 983 959 463 419 874 1265 696 530 861 1140 610 1168 635 698 543 734 1072 974 1304 Km 467 645 402 Km 780 402 489 431
The miles used by Turkish Airline’s Frequent Flyer Programme Miles&Smiles are those published by the International Air Transport Association (IATA) and therefore they are different from the distances in miles noted above.
* Gümrük uygulaması olan istasyonlarımız; İstanbul (IST), Ankara (ESB), İzmir (ADB), Antalya (AYT), Adana (ADA), Trabzon (TZX), Gaziantep (GZT), Dalaman (DLM), Bodrum (BJV), Samsun (SZF), Konya (KYA), Kayseri (ASR), Denizli (DNZ), Nevşehir (NAV), Malatya (MLX) ‘dır. * Customs; Istanbul (IST), Ankara (ESB), Izmir (ADB), Antalya (AYT), Adana (ADA), Trabzon (TZX), Gaziantep (GZT), Dalaman (DLM), Bodrum (BJV), Samsun (SZF), Konya (KYA), Kayseri (ASR), Denizli (DNZ), Nevşehir (NAV), Malatya (MLX).
163_192skyinfo_SL1109.indd 199
11/25/09 11:21 PM
BAGAJ LUGGAGE • Seyahat ettiğiniz
havayolu şirketinden bagajınızı nereye kadar etiketleyeceğini ve kaç kiloya kadar taşıma hakkınız olduğunu öğrenip biletinizden kontrol ediniz.
• Please check destination to
which your baggage should be labelled and the weight limit marked on your ticket.
• THY’nda kabine
alabileceğiniz el bagajları standart boyut ve ağırlığı 23x40x55 cm ve 8 kg’dır.
• Turkish Airlines allows one piece of cabin baggage measuring 23x40x55 cm and weighting a maximum of 8 kg.
• Bagajınıza kişisel
bilgilerinizi içeren isim adres etiketini mutlaka takınız. Etiketleri bankolarımızdan temin edebilirsiniz.
• Every piece of your baggage
should be labelled with your name, telephone number and destination adress. Tags are available from our check-in desks.
• Bagajlarınızın teslim
işlemini adınıza yaptırınız ve etiketlerinizi kontrol ediniz. Bagajınızı başka yolcu adına kaydettirirseniz, kayıp veya hasarda tarafınıza tazminat ödenmesi mümkün olmaz.
• Present your baggage in your
own name, and check the information on the baggage receipts given to you. If your baggage is registered in the name of another passenger, you will not be able to claim for lost or damaged baggage.
• Uçağa binmeden bagaj
gösterme uygulaması varsa bagajınızı görevlilere
gösteriniz.
• You may be required to
identify your baggage before boarding. Please point out each piece of your baggage to the staff member on duty.
• Serbest bagaj taşıma
hakkı uçuş ve bilete göre değişmekte olup taşıma hakkınızı aştığınız takdirde fazla bagaj ücreti ödemeniz gerektiğini unutmayınız.
• Free Baggage Allowance
differs according to flight and ticket. If your baggage exceeds the weight allowance, remember that you will be liable to pay additional charges.
• First Class 60 kg
Business Class 30 kg Economy Class 20 kg Business Class (Amerika ve Kanada uçuşlarında): Maksimum iki adet (bir adet 32 kg.) / Economy Class (Amerika ve Kanada uçuşlarında): Maksimum iki adet (bir adet 23 kg). Business Class için her bir parçanın üç boyutu toplamının maksimum 158 cm, Economy Class için iki parçanın üç boyutu toplamının maksimum 273 cm yi geçmemesi gerekmektedir. 32 kg’ı aşan bagajlar hiç bir şekilde check-in işlemi esnasında kabul edilmemektedir. Bagaj/ bagajlarınızın taşıma esnasında fazla doluluktan dolayı zarar görmemesi için genişlik sınırlarını ve ağırlık taşıma kapasitesini zorlamayınız.
32 kg) Economy Class (For USA and Canada flights): two pieces max. (Each piece 23 kg) For Business Class sum of the three dimensions of each piece is maximum 158 cm. For Economy Class sum of the three dimensions of two pieces is maximum 273 cm. Baggage exceeding 32 kg. will not be accepted
in Turkish Airlines flights. Do not overfill your suitcases and bags beyond their weight or volume capacity. This can lead to the handle breaking and other damage to your baggage.
• Knives, pen-knives, nail
scissors, cigarette lighters and other cutting, piercing and explosive items are not allowed in the cabin for security reasons.
• Kesici, delici ve patlayıcı
eşyaların kabinde bulunması güvenlik açısından sakıncalıdır, lütfen yanınızda bulundurmayınız
Bagajınız kaybolursa | hasar görürse… If your baggage is lost | damaged… • Varışınızda teslim alamadığınız
bagajınız ve anında fark edebileceğiniz türden hasarlarınız için, havalimanını terk etmeden önce Kayıp ve Bulunan Eşya Ofisine yapacağınız başvuruda biletinizi, bagaj etiketinizi, kimliğinizi ibraz ediniz.
• Anında fark edemediğiniz hasar
ve eksiklikler içinse 7 günde ilgili havayoluna müracaat ediniz.
•Bagajınız 5 gün içinde bulunamadığı
takdirde bagaj talep formunuz, orijinal biletiniz, bagaj etiket(leriniz, -varsa- fazla bagaj biletiniz ve kimlik belgeniz ile birlikte en yakın THY ofisine veya Bagaj Aksaklıkları Takip Merkezi Müdürlüğü’ne müracaat ediniz.
• In the case of luggage that does not arrive
at your destination, or that arrives with immediately apparent damage, present your your ticket, baggage claim check and ID to the Lost and Found Office before leaving the airport.
• With damage that only becomes apparent
later, contact the airline in question within seven days of your travel date.
• Should your baggage not be traced within
5 days, please apply to the nearest Turkish Airlines office or Baggage Tracing Center with your Property Irregularity Report, original ticket, original baggage receipt(s), excess baggage receipt (if any) and a valid identification document.
İrtibat Bilgileri: Contact Information: Tel: +90 212 444 0 849 Fax: +90 212 465 23 87 Email: bat@thy.com Web: www.thy.com
. First Class 60 kg / Business Class 30 kg / Economy Class 20 kg / Business Class (For USA and Canada flights): two pieces max. (Each piece
200 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
163_192skyinfo_SL1109.indd 200
11/25/09 11:00 PM
Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan, iç hat noktalarına haftanın her günü minimum kargo taşımaları gerçekleştirilmektedir. Minimum cargo transport service is given daily to domestic destinations from Istanbul Sabiha Gökçen Airport.
KARGO CARGO THY KARGO NE TAŞIR?
THY KARGOYA NASIL ULAŞILIR?
Tekstil ürünleri, yedek parça, makine aksamı, hi-tech ürünler, çiçek, canlı hayvan, deri, yaş sebze, meyve, veya değerli eşyalarınız...
24 saat | 7 gün internet üzerinden, www.TKCargo. com adresinden kargolarınızı sürekli takip edebilir, iç hat kargo ücret ve tarife bilgilerimize ulaşabilirsiniz.
THY KARGO NEREYE TAŞIR? Uzakdoğu’dan Amerika’ya, Avrupa’dan Ortadoğu ve Afrika’ya kargo taşıdığımızı biliyor musunuz?
Alo Kargo Servisimiz vasıtasıyla 24 saat telefonunuzun tuşlarını kullanarak, konşimento numaranız ile kargonuz hakkında her türlü bilgiyi öğrenebilirsiniz.
Yolcu uçaklarının kargo kompartımanlarının yanı sıra 36 ton kapasiteli A310-304 kargo uçakları ile de kargo hizmeti sunan THY Kargo, tarifeli kargo seferleri düzenlediği Frankfurt, Maastricht, Londra, Tel Aviv, Şam, Almaata, Delhi, Paris, Zürih, Köln, Tiflis, Dubai, Cezayir, Milano, Amman, Casablanca, Madrid, Priştine, Kahire ve Beyrut noktalarına sizlerden gelen talepler doğrultusunda yenilerini ekleyecektir.
Türkiye’den yurtdışına kargo göndermek istediğinizde, size gümrük işlemleri, konşimento kesimi, ücretlendirme, paketleme vs. konularında yardımcı olacak IATA (Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği) üyesi kargo acentelerimize başvurmalısınız. IATA üyesi kargo acentelerimizin erişim bilgilerine, (+90) 212 463 63 63 | 5815-5841 no’lu telefonlardan ulaşabilirsiniz.
BİLİYOR MUSUNUZ ? DID YOU KNOW? Kargonuzu, tarifeli yolcu ve kargo uçak seferlerimizin yanı sıra, özel kira (charter) seferlerimiz ile istediğiniz gün ve saatte, istediğiniz yere taşımamız mümkün.
If you want to send your cargo not on one of our scheduled passenger or cargo flights but on a special charter flight, we can transport it any time to any place you wish.
Kargo Erişim Cargo Service Access
(+90) 212 465 25 25 7 hat | lines
Sabiha Gökçen Havaalanı / Airport
(+90) 216 588 02 09 (+90) 216 585 59 34 (+90) 216 585 59 35 Yurtdışından Türkiye’ye kargo göndermek istediğinizde ilgili ülkedeki satış ofisimizle bağlantı kurmanız gerekecektir. If you want to send cargo to Turkey from abroad, you will need to contact our sales offices in the country from which you are sending.
WHAT DOES THY CARGO TRANSPORT? Textile products, automobile and machinery spare parts, hi-tech products, fresh flowers, live animals, leather, fresh fruits and vegetables and your valuable goods…
WHERE DOES THY CARGO TRANSPORT TO? Did you know that we are transporting cargo from the Far East, the Middle East and Europe to America and Africa on the same plane as you? In addition to the cargo compartments of its passenger aircrafts, Turkish Airlines Cargo also offers cargo services with its 36 tons capacity A310-304 cargo aircrafts which are scheduled to fly from Istanbul to Frankfurt, Maastricht, London, Tel Aviv, Damascus, Almaty, Delhi, Paris, Zurich, Cologne, Tbilisi, Dubai, Algiers, Milan, Amman, Casablanca, Madrid, Pristina, Cairo and Beirut. In line with demands coming from you, its customers, it is now going to add new destinations to these.
HOW TO REACH THY CARGO You may track your cargo once you have sent it over the Internet any time 24|7 www. TKCargo.com. You may also call our Alo Cargo Service 24 hours a day for information by punching in your airwaybill number on your touch-tone phone. If you want to send cargo abroad from Turkey, you may consult our cargo agents. As members of IATA (International Air Transporters Association), they will assist you with customs formalities, airwaybill issuance, rates, packaging and other questions. You may reach our IATA-member cargo agents by phoning (+90) 212 463 63 63 | 5815-5841.
THY Kargo Özel Kira Seferlerine Nasıl Ulaşılır? (+90) 212 465 24 67 (+90) 212 463 63 63 | 5311 | 5807 no’lu telefonları arayarak (+90) 212 465 24 74’e faks çekerek, cargocharter@thy.com adresine mail göndererek ulaşabilirsiniz.
How Can You Reach Special Charter Service?
For your special charter requests by call (+90) 212 465 24 67 (+90) 463 63 63 | 5311 | 5807 , by sending a fax to (+90) 212 465 24 74 by sending e-mail to cargocharter@thy.com 2009 DECEMBER | ARALIK | SKYLIFE 201
163_192skyinfo_SL1109.indd 201
11/25/09 11:01 PM
C
M
Y
CM
MY
CY CMY
C
K
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
businnes_upgrade_skylife_y.fh11 10/16/09 3:34 PM Page 1 C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Composite
2 SKYLIFE | EYLÜL | SEPTEMBER 2009
üclü_ilan.indd 2
11/22/09 3:16 AM
C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
TERMİNAL TERMINAL ATATÜRK HAVAALANI / ATATÜRK AIRPORT
Gidiş Katı Departure
İç Hatlar Terminali
Geliş Katı Arrival
Otopark Parking
Yiyecek & içecek Food & Beverage
Pasaport Kontrol Passport Control
Bagaj Alımı Baggage Claim
Danışma Info
Duty Free
Metro
Havalimanı Oteli
CIP SALONU CIP LOUNGE
Self Check-in
Servis Shuttle
Cafe
206 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
163_192skyinfo_SL1109.indd 206
11/25/09 11:01 PM
SABİHA GÖKÇEN HAVAALANI / SABİHA GÖKÇEN AIRPORT Gidiş Katı Departure
Geliş Katı Arrival
Otopark Parking
Yiyecek & İçecek Food & Beverage
Pasaport Kontrol Passport Control
Bagaj Alımı Baggage Claim
Danışma Info
Duty Free
Güvenlik Kontrol Security Control
Taxi
Havalimanı Oteli Airport Hotel
Elektronik Check-in Electronic Check-in
Check-in
Otobüs Bus
Havaş Servis Havaş Shuttle
Havaş Servis Havaş Shuttle
163_192skyinfo_SL1109.indd 207
11/25/09 11:01 PM
GÜVENLİK SECURITY LÜTFEN KAPALI TUTUNUZ!
ÜZERİNİZDE VEYA EL BAGAJINDA TAŞIMAYINIZ!
Uçak içerisinde, inişte, kalkışta ve tüm uçuş boyunca kullanılması, ayrıca açık bırakılması yasak cihazlar.
Çakı, bıçak, tornavida, iğne, jilet gibi tüm kesici ve delici aletler yasaktır.
PLEASE TURN OFF!
DON’T CARRY IN YOUR CABIN BAGGAGE
Equipment which it is forbidden to use or turn on during take off or landing, and throughout the flight.
All kinds of cutting equipments such as jack-knife, knife, screwdriver, needle and razor are forbidden.
BAVULUNUZDA | EL BAGAJINIZDA RİSK TAŞIMAYIN!
ABD SEFERLERİNDE Çakmak, kibrit vb. tutuşturucuları üzerinizde, el bagajınızda ve bavulunuzda taşımanız kesinlikle yasaktır.
Parfüm gibi alkollu sıvılar, boya ve tiner gibi yanıcı her türlü maddeyi yanınıza almayınız.
FOR U.S. FLIGHTS
DON’T TAKE ANY RISK WITH YOU
It’s forbidden to carry lighters and matches on your person, in your cabin and checked baggage.
Don’t take any kind off flammables materials such as parfumes, paint and thinner
• Tüm uçuş boyunca
• The operation of the following
• Uçuş emniyeti için
•Using the following items
kullanılması sakıncalı ve yasak olan cihazlar: Radyo ve telsiz vericileri, uzaktan kumandalı oyuncaklar ve elektromanyetik dalga yayan tüm aletler. inişte, kalkışta ve kemer ikaz ışıkları yanarken kullanılması sakıncalı ve yasak olan cihazlar: Mp3 çalar, elektronik oyunlar, taşınabilir bilgisayar, disk çalar, radyo ve televizyon alıcıları, taşınabilir video aletleri, DVD, VCD ve benzeri batarya ile çalışan elektronik ve elektrikli aletler.
items is forbidden during the entire flight: Radio and TV transmitter, walky talkies, remote controlled toys and any other electronic equipment transmitting electromagnetic waves. is forbidden during take off, landing and when the seat belt sign is on: Mp3 players, electronic games, portable computers, compact disc players, radio and TV receivers, portable video equipment, DVD, VCD or similar battery powered electrical and electronic equipment.
• Uçuş aletlerini olumsuz
yönde etkilediği ve uçuş emniyetini tehdit ettiği için lütfen cep telefonlarınızı uçuş boyunca kapalı tuttuğunuza emin olunuz.
•Since Mobile phones
interfere with the flight instruments and compromise flight safety, pease make sure that yours is switched off during your flight.
•Duty-free mağazalarından •All tax-free liquid items veya uçuş esnasında satın alınan sıvı maddelerin kapalı, özel poşetlerin içerisinde faturası ile birlikte taşınması gerekmektedir. Lütfen seyahatinizin son noktasına kadar kapalı poşetleri açmayınız. Aksi takdirde güvenlik kontrol noktalarında poşetin içeriğine el konulabilir.
purchased at the airport Duty-Free Shops or on board must be in sealed, special plastic bag with the receipt. Please do not open the sealed bag until the final destination. Otherwise the content of bag maybe seized at security check point.
Eğer AB ülkelerinde ya da ABD aktarmalı bir uçuşunuz var ise önceden satın alınmış olan dutyfree ürünlerinin (100 ml’yi aşan) kilitli poşetlerin içerisinde dahi olsa el bagajı olarak taşınmasına izin verilmemektedir. If you have any flight transfer in EU countries or in United States, all dutyfree liquid items (over 100 ml) which have already purchased in sealed bags are not allowed to carry as hand luggage.
Tüm uçuş boyunca, lütfen sigara, pipo, puro vb. tütün mamullerini içmeyiniz. Please refrain from smoking cigarettes, pipes and cigars during the flight.
208 SKYLIFE | ARALIK | DECEMBER 2009
163_192skyinfo_SL1109.indd 208
11/25/09 11:01 PM
SAYI / (224$ 317 ARALIK 2009 / #$"$,!$1 + !Ê+Ê12Ê-Ê9 8.41 ".,/+(,$-3 18 "./8
2NÈ@M !@Ë *TAADKDQHM ÊDGQH ,.2*.5 City of Onion Domes: MOSCOW
12/09
1 ONQS@I ' +4* !É+&É-$1 (MSDQUHDV ' +4* !É+&É-$1 ÉRS@MATK TM #DÈHËDM 8 Y 3./' -$ (RS@MATK R "G@MFHMF %@BD 3./' -$ ,NC@M M 8DMH ,DQJDYH É23 -!4+ LT (R (23 -!4+ 3GD 6NQKC R -DV %@RGHNM "@OHS@K 2T #@LK@R M M ÉYHMCD 3.1.2+ 1 +HED HM @ #QNO NE 6@SDQ 3'$ 3 4142 ,.4-3 (-2
Ê23 -!4+ 4- 8(++(* +Ê, -(
THEODOSIUS
(23 -!4+ 2 8$ 1ˈ.+# ' 1!.1