1986 02

Page 1


20

bal覺

boy lam

TORK HAVA VOLLARI TURKISH AIRLINES K

D

ll

e

n

50

5700

a d 1. H

~覺norka

T

r

i

32'-0

ayorka

D

'

n

zOOO

A

2000

/(

2900

覺t.:

Lam 覺


Azami Kolkı' Ajjırlıgı (Maximum Take of Welght)

DASH - 7

F- 28

DC-9

B-727 2F2

AIRBUS A-.31 0

19.958 kg .

24.483 kg.

48.989 kg.

86.409 kg .

142.000 kg .

195.048 kg.

DC-10/ 10

Yakıt Kapasıtesı

(Fuel Capacity)

4536 kg.

76211 kg.

11 .180 kg.

24.688 kg.

43 .450 kg .

66.138 kg.

Motor GOcO {Englne Thrust}

11211 shp

9850 lb.

14.500 lb.

15.500 lb.

50.000 /b ,

39.000 lb.

Azami Menzil (Maximum Range}

2220 km.

1887 km.

2405 km .

3518 km .

ssso km

5550 km.

Azami Uçu'

Tavanı

(Maximum Celllng)

25.000 lt.

35.000 lt.

35.000 lt.

42000 lt.

Azami SUrat (Maximum Speed)

440 km/h

825 km/h

870 km/h

900 km/ h

9 29

kmhı

980 km/h

Normal Seyir SOratı (Normal Cruise Speed)

370 km/h

630 km/h

796 km/h

862 km / h

662 km/h

875 km/h

65

11111 15

167

210

345

4 1.000 tt.

42000 tt.

Kolluk Adedi (Seatlng Capaclty)

-

so

TARIFELi UÇUŞLAR (Scheduled Flights) ÖZEL INDIRIMLI Işçi SEFERLERI (Charter Flights)

2 0 00 ııı.O

a

d

e

n

K

n

(Kerpe)

4070 L(lla l. )

N

A404

z

i


Mari~ oro 谋oo 路s


TtrL1t IU.VA TOl,.LAIUJTVllaJIK AllU.I.U

Şubat/February'86 Yıl: 3 Sayı: 34 Türk 1-fava Yollan Adma Sahibi (Publisher) Yılmaz Oral Yaz1 işleri Müdürü (Managing Editor) Uçal Dalgıç Yaym Kurulu (Publishing Board) Emre Betin, Engin Öktemer, Çetin Özbey, Yap1m (Edited By) Cenajans Reklamcılık Osmanlı. Sokak , 19 1

A.Ş.

Taksim/lıtanbul

Tel: 145 07 66, Tlx: 24713 Cnpr. Tr. Fotoğraf (Photography) Nihat Gömleksiz, Sedat Tuna, Şemsi Güner THY Reklam Müdürlüğü Arşivi

Grafik (Graphists) Cenajans/Duygu Tamer Reklam Yönetmenliği (Advertising Representative) Cengiz Yalvaç Cenajans Reklamcılık A.Ş. Osmanlı Sokak, 19 Taksimiistanbul Tel: 145 07 66- 145 46 90

~ ı

Dizgi (Type Setting) Cenajans Reklamcılık

A.Ş.

Renk Aynm1, Filmler ve Baski (Colour Seperation, Filmed and Printed by) Cem Ofset Matbaacı/ık San. A.Ş. istanbul/Turkey Tel: 579 43 13 Yönetim Yeri (Head Office) Türk Hava Yollan Tanıtma ve Halkla ilişkiler Başkanlığı Cumhuriyet Caddesi, 199-201 Elmadağiistanbui Tel: 140 21 59

Yurttan/Dünyadan .... ..... .. .. ....... ... ...... ......... .... ..... ...... ... ...... 2 Last Month In Turkey .... ......................... ...................... .... .4 THY'den Haberler ... .. ... .... ... ...... ... ..... .. .......... ..................... 5 New's From THY ... ....... ............... ... ... ....... ... ...... ........... ..... 6 Kömürlü Şehir Hattı Vapurlarının Son Yaşam Savaşı ........ ...... ...................... .......... ... ...... B- 9 Yachting In Turkey ......... ........ .... .......... 11-12-13-15-16 Vaktiyelerin Milli Kültür ve Belgelerimizdeki ........ .. ..... ........ ...... 18 - 19 - 20 Yeri ... ..... .. .. .. ..... ....... .. The Place of Wakf Charters In Turkish Cultural and Documentary History .. ..... .. .... ...... .. ...... .. ..... ..... ..... . ... ....... .22- 23 - 24 The Unıque Houses of Safranbolu ... ... ... ... ... ......... .26 - 27 Dünden Bugüne Sedef Sanatı ... ... . . . ..... .. ......... ..... 30 - 31 Mother Of - Pe ari Decoration Of Pa st and Present. ... 32 - 33 Safranbolu ve Tipik Evleri .. ....... ..... ......... .... ........ ....... ... ... 35 Türkiye 'de Sigorta Anlayışı. ...... ..... ...... .. ......... .... ............. 36 Fatih Albümü ve Siyah Kalem 'in Resim leri .. ... .... ..... 37- 38 The Album of the Conqueror and the Paintings of Siyah Kalem ... .... ....... ... .. .. .. ......... .. ... .......... .. ........................... 40- 41 The Prince lsland .......... .... ............. ... ............. .. ..43- 44- 45 How To Travel In Turkey ............. .. ................ .. ............... .47 Havacılık Tarihinden Sayfalar ................... ...... ...... ..... .... .. .48 THY Büro ve Acenteleri. .......... ....... .... ... . , .. ... ...... .. ... ... .... .49 Kadın ... .. ...... .. .. ..... ....... .... ..... ... .......... ..... ... .... .... ....... 50 - 51 Eğlencelik ..... .... ..... .... .. .. ........ .. ... ...... .. .... ....... ..... ........ .. .. . 52 Hikaye .. ......... .... ..... .. .... .... .... .. ... ........... .. ....... ...... .......... ... 53 Hotel 's/Restaurants....... ............ ...... .... ... ... ... ..... ... .... ...... .. 54


Dünyanm nüfusu 1 y1lda 79 milyon

D

ünya nüfusu, 1984 Haziran, 1985 Haziran dönemleri arasında 79 milyon artarak 4 milyar 842 milyona yükseldi. Birleşmiş Milletler'In belirlemelerine göre, en yüksek nüfus artışı yüzde 3'1e Afrika'da gerçekleşti ve Kara Kıta ' da yaşayanların sayısı 553 milyona ulaştı. Asya'nın nüfusu yüzde 1. 7 artarak 2 milyar 824 milyona ulaşırken , Avrupa'nın nüfusu yalnızca yüzde 0.4 artarak 492 milyon oldu.

1985'te 892 milyon kişi uçakla yolculuk yapt1.

Uluslararası

Sivil Havacılık Örgütü 'ne (ICAO) üye 156 ülkenin havayolları 1985 yılında toplam 892 milyon yolcu taşıdı. "ICAO" tarafından Montreal 'de yapılan açıklamada, alınan ilk sonuçlara göre üye ülkelerin havayollarının 1984 yılına oranla yüzde 8'1ik bir artışla 1.373.000 milyon kilometre yol katettikleri bildirildi. Açıklamada , havayollarındaki toplam trafi(lin de bir önceki yıla oranla yüzde 6 arttı­ (lı belirtild i.

"KUGU GÖLÜ" BiR KEZ DAHA SAHNELERiMiZDE ... stanbul Devlet Opera ve Balesi 198!1 - 86 sezonunun ikinci yeni prodüksiyonu

1olan Çaykovskl'nin "Kuğu Gölü" balesini sergilerneye başladı. Klasik balenin

bu başyapıtının koreografisini dünyaca ünlü konuk Alman koreograf Peter Van Dyk yaptı ve sahneye koydu . Halen Bonn Devlet Operası Bale Direktörlüğür:ıü yapan sanatçı uzun yıllar dünyanın ünlü sahneler,inde dansçı olarak da ızlandı. . Türkiye 'de daha önce de sergilenen ve Istanbul Devlet Opera ve Balesi'nın Peter Van Dyk'ın de() işik koreagrafisiyle yeniden repertuvara aldı() ı baleyi Romen orkestra şefi Constantin Petrovici yönetiyor. Dekor ve kostümler Osman Şenge­ zer'in. "Kuğu Gölü " balesi'nde Odette-Odile rolünü Milano Scala Operas!'ndan konuk gelen ünlü başbalerine Anna Razzi üstlendi . Prens Siegfried'i ise Özkan Aslan oynuyor.

.

İŞ BANKASI'NIN ŞUBE ADE Dİ 917'YE ULAŞTI.. .

Eankası yun sathına yayılan subele rine ilave-

ten 1985 yılında 13 şube açarak şube adedini 91 7'ye u lastırdı. Avrupa'da şubesi olan tek Banka öze lli ~ini ta s ı · yan I ş Ba nk ası Frankfurt, Berlin, Londra, Le fkoşe. Magosa ve Gime'de Şube l eriyle he r türlü Bankacı · lık iş le mleri ni yaparak hizmet vermektedir. Geçen yılın Aralık ayından itibare n de Bankanın Frankfurt, Köln, Münih, Hamburg ve Stuttgart'laki Temsilcilikleri yeni bir uygulamaya geçerek Cumar· tesileri 8.30 - 13.00 aras ı , haftanın di~e r iş günle ri ise 8.30- 17.30 arası ~le tatili yapmadan vatandaş· lanmızın havale ve di~er işlemlerini s üralli sekilde

yerıne getı rrnektedir.

Bumian

lıaska

Bankası ' nın Ulu s t araras ı

ls

Hava·

linı;ın J ; ı rı n ]mı is ı;ın hııl i\ ı;ııii r k . /\nk.ır;ı F.s<'rı l uırı;ı İzmir Çi ~ li ve Anta lya'da bulunan şa nj b üro ları da qıiııı'ı:ı

2 4 :--ıddl l

d l diık:--.ız l ıi/.lllt:! \V H : It:k (...di l ~lllt ı id

nrıı sıı rrlü rıı ıek ı edir

.

insan Boyu 40 Yaşmda n Sonra Her 1O Yilda 1.5 Santim K1sahyor

, 40 yaşından sonra her 10 yılda birbuçuk santim kısalıyor . 1nSan boyu insan boyunu n 22 kadar belirten uzmanlar, 40

boyunun her 10

yılda

1,5 santim

yaşına kısaldı(lını

uzadı(lını

yaşından

sonra insan

söylediler.

Boy uzamasının hormonlar tarafından düzenlendi(lini kaydeden uzmanlar, " boy uzamasının 22 yaşından sonra durmasına ra(lmen , hafif ve belirsiz büyüme 35-40 yaşına kadar sürer, ama bu yaş ­ tan sonra kısalma. dönemi başlar . Boyun her 1O yılda 1,5 santim kısalması , vücudun aynak kasları­ nın kuruması , sertleşmesi ve karnikierin erimesinden kaynakla n ır. Tedavisi ise halen bulunamamıştır " dediler.

17 Y1ld1r

Başkasmm

Kalbiyle

Yaş1yor

ö(lüs kafasin de, 20 yaşında kazada can veren bir Fransız denizcisinin kalbini 17 yıldır taşıyan Emmanuel Vitria, " bu kalp eskirse Fransız malı bir yapay kalp isterim" dedi. Başkasının kalbiyle en uzun süre yaşayan insan ünvanını alan Emmanuel Vitria (64) , kalp nakli ameliyat ın ın 17. yıldönümü nedeniyle Marsilya'daki evinde gazetecilerle konuşurken , "kalbim beni bile şaşırtan bir düzenle çalışıyor , şimdilik saat gibi" dedi.

G

20 yaşında trafik kazasında hayatını kaybeden denizci Pierre Panson 'un kalbini Vitria 'ya nakleden Operatör doktor Edmond Henry, daha sonra geçirdi(li bir kalp krizi sonucu ölmüştü .


t&\----YURT ~

olarak

DIŞINDA--------. İş9i

yaptığın ız çalı şmalardan sağlad ığınız tasarrufları

BANKAMIZ nezdinde

açtıracağınız

"Kredi Mektuplu

Döviz Tevdiat Hesabında''

döviz olarak biriktirebilirsiniz ---~---Bu hesaplarsize -----~ Vergi ve masraf en yüksek döviz gelirini, alınmaksızın

ıstedi ğ iniz

anda

hesabını zdan

döviz çekebilmenizi,

Lirasını,

Cari kurdan

bozduracagınız

hesabın açılışı , işleyişi ve sagladıgı yararlar h a kkında daha geniş bilgiler aşa ğ ıdaki adreslerden

Bu

temin edilebilir. TEMSILCILIKLERIMIZ ALMANYA !SVIÇRE FRA NKFCRT TEM SILCILlGI Baseler S ır 37/ VII 6000 Fra nkfun t Ma 1n DEl1TSC HLAND Tel 1069 1 23 90 9ı - 99 1069 ı 23 9 ı 00

BOROLARlMIZ

ZC RIH TEMSILCILl GI Cla riden Str :\ o :16 B002 Zu rich SU ISSE Tel 202 8.1 45

ING ILTERE

HOLLANDA

AMERIKA

LONDRA TEM SILCILI\. 1 R e prest• nı a ıın- Off1n·

ROTTERDAM TDISILCII .I\.1 Sl'h1edamse \ " t•sı 51/B :1011 bl· R oııl• rdam HOJ.LA:--;0 Tt•l 10101 ı 4 64 88 !0 101 14 62 i9 Tt•lt•x Romer - :'>L -2 414 :ı

:\EWYDR I\ TD1SILCILI\.I B2t ı · nııed:-latlonsPiaw :'>t'" York :\ Y tOOti ı · s .·\ Tt•l 12121 682 Bi li 12121 6B2 Bi tR

42145 :-lew - llro;ıd Sır

London EC 2 M ı NJ ENGLA:\0 Tt•l 1011 628 3ı 95 1 0ı 1 62B :ıı 96 1011 628 08 96

BERLIN

DüSSELDORF

STUTTGART

Europa Ce nı t• r 16 OG ıooo Bl'rl1n : ıo UEl "TSCHLA!IID Tl'i 10301 26ı ı ı 9 :ı

(;raf-Adolf-Strasst• 45 4000 Düsseldorf ı DEl"TSCHLANU Tt•l ~02111 :IR206ı

S<·hul S ı ra"e 12 A 7000 Sıuııgarı ı DEl"TSCHLAND Tl' i ı07ıll 29 51 15

HAMBURG

HANNOVE R

MUNC HEN

Ste1ndamm 4.9 2000 Hamburg ı DEl"TSCHLA:\D Tt~ 10401 24 o:1 84 10401 24 57 65

Luisen Sır 4 3000 Ha onover ı DEl "TSCHLA:>ill Tr ı 105111 :12 6ı 05 I05ııı :12 61 06

Ka ri Sı rasse 4:1 Laden ıoos BOOO Münfhen 2 DEl"TSCHLAND Tt•l !0891 59 84 58 ı OB9 ı 59 84 59


Federation of International Youth Travel Organisations Conference

The

Exhibitions and Conferences at Ephesus Museum

Th •

year Ephesus Museum will organiISse 18 exhibitions and 24 scientific conferences . Museum d irector, Selahattin Erdemgil said that fifteen of the exhibitions were of paintings a nd d rawings, two of ceram·cs cınd one of p hotographs . Erdemgil said that over the past three years the museum had extended its range of activities to include modem art and c ultural events. "We believe that the role of a m use um is not merely to display antiquities b ut alsoto encourage interest in modem arts. 1985 was a very successful year in this respect, and many artists of national renown

applied to open exhibitions here. In order to meet this demand, we opened the Hikmet Gürcay Modern Art Gallery in 1985, and that iwenty three painting one photographic, one printing techniques, one relief, and one caricature exhibition were held. The same year 26 scientific conferences also took place in the museum."

thirty-sixth annual conference of the Federation ofln temational Youth Travel Organisations will be heldin !zmir on ı2-ı8 Oclober this year. The conference will be held at the Grand Efes Hotel and will be attended by delegates of ı 75 organisations in 42 countries. Six hundred delegates are expected to attend the conference of the Federation of International Youth Travel Organisations (FIYTO), of which Turkey is a member. The decision to hold the annual FIYTO meeting in Turkey was received with enthusiasm in !zmir, and the Mayor of central !zmir, Suha Baykal, held a meeting with !zmir Regional Tourism Director, Guman Kızıl tan, Chairman of the Aegean Travel Agencies Association, Ergün Göksan, and Manager of the Grand Efes Hotel, Nejat Sevdir, to discuss the conference and the contıibution in would make to Turkish tourism. Major Suha Baykal said that the conference presented a superb promotion opportunity for Turkish tourism, and announced that preparations had already been launched. Baykal said that discussions had been held with Turkish Airlines and the Ministry of Touıis m , which will assist with the organisation arrangements. Izmir Culture and Touıism Director, Guman Kızıltan, who has recently been appointed Deputy Undersecretary to the Ministry of Culture and Touıism, said that such opportunities to employ idle off-season capacity were welcomed. Kızıltan also said that conference tourism made a valuable contribution to the promotion of Turkey abroad , and should be encouraged. General Manager ol the Grand Efes Hotel. Nejat Sevdir, 1old the meeting that increased initiatives in the intematıonal shere were a vital factor in the development and promotion of Turkish touıism. Sevdir announced that the Grand Efes Hotel planned to construct a new conference hall seating three thousand people to accommodate the FIYTO conference, and that the foundations of this building would be laid in February. Sevdir alsa added that an indoor swimming pool for young children would be built at the hotel, and that in all between 6 and I 7 billion lira would be investen in new projects. Chairman of the Aegean Travel Agencies Association, Ergün Göksan, said that previous experiences of conference organisaton should be drawn upon for the FIYTO conference, and that all touristic organisations should strive to eliminale all their shortcomings in time for the conference on ı 2- ı 8 October.

Havuzlu Asmalar House in Safranbolu Undergoes Restaration

T he

famous Havuzlu Asmalar House in the historic Anatelian town of Safranbolu has been purchased by the Turkish Touring and Automobile Association and restoration is underway. Association officials disclosed that the mansion , which isa lovely example of traditional Turkish architecture, will be converted into a hotel, having 35 bedrooms , a Turkish bath and a. restaurant.


1

Cumhurbaşkanımız Kenan Evren

geçtiğimiz ay Tunus, Mısır ve Katar Emirliği'ni kapsayan bir geziye çıktı. Cumhurbaşkanımız bu seyahatini Türk Hava Yolları'nın B- 727 tipi uçağıyla yaptı. Her üç dost ülkede büyük sevgi gösterisiyle karşılanan Cumhurbaşkanımız Evren, buralarda yaptığı ikili görüşmelerde olumlu sonuçlar aldı. Resimde, Evren THY uçağında şeref defterini imzalarken

görülüyor.

Yeni Düsseldorf Charter Terminali Hizmete Girdi

..

·rarlanacağı Terminali geçtiğimiz

TÜRK HAVA YOLLARI AMMAN BÜROSU YENi BiNASINDA HiZMETE GiRDi Türk Hava Yolları'nın Arnman Bürosu geçtiğimiz ay hizmete girdi. Bu münasebetle bir açıklama yapan Türk Hava Yolları Genel Müdür Ticari Yardım­ c ıs ı Osman Ural "Milli Havayolumuzun yurt dışındaki bürolarına büyük önem veriyoruz. Böylece gerek vatandaşlarımıza, gerekse yabancı turistlere daha iyi ve etkin hizmet götürmüş oluyoruz" dedi. Resimde Al Riyadh Center'de faaliyete geçen THY bürosunun bulunduğu bina görülüyor.

işçilerinin

ölçüde yaÜ zeilikle Türk Düsseldorfbüyük yeni charter

ı

ı

ay sonunda düzenlenen törenlerle hizmete girdi. Tam iki gün süren açılış törenlerinde çeşitli ülkelerin gösterileri dikkatle izlenirken , Türk Falklor Ekibi de büyük bir ilgi topladı. Yeni terminal binasında büyükçe bir alanda yer alan Türk Hava Yolları Bürosu işçilerimizeve diğer yolculara yaygın bir hizmet sunacak. Resimlerde , açılış nedeniyle Türk Hava Yolları tarafından düzenlenen stant ve ziyaretçiler görülüyor.


The THY Arnman Office Opens in New Building Turkish Airlines new office in The Amman opened recently . Situat in the Al Riyadh Center, one of the largest business centres in Amman, the office will provide largespale and systematic sales and other services .

Turkish President 's Overseas Visit a Success President Kenan Evren, paid state visits to Tunisia, Egypt and Qatar last month , travelling by a Turkish Airlines B - 727. Evren received a warm welcome in the countries he visited, and official talks produced favourable 路results. In the picture, President Kenan Evren is seen with the Emir of Qatar, Sheikh HalifeThani at the welcoming ceremony.

new charter terminal at The D眉sseldorf, which will be used ex-

New Charter Terminal in Dusseldorf Opens

tensively by Turkish workers in Germany, was opened with two days of ceremonies, at the end of last month. Teams ot daneers and entertaineders from several different countries participated in the ceremonies , including a display by a Turkish folk daneing troupe , which was received enthusiastically. Turkish Airlines has a large office in the new terminal building , and will offer services to Turkish workers and other passengers. The photograph shows the stand prepared by Turkish Airlines for the occasion of the opening.


Adı altın, tadı altın, rengi altııı 'Tuborg ... Erisilıııcz dünya kalitcsiylc, ünlü '11ıborg

!'"* ·::f'f ~

~

~

= __ ~

Yapaş Tü ketim Malları

Pazarlama A . Ş . 1643 . Soka k No: 98. Bay<aklo IZM IR

~ Tel : 16 43 45 110 hat ). 16 7 1 77 13 hat)

Teleks: 52 15:! trv . tr .

(;old ...


de özellikle I stanbul'un bir simgesikömürlü uzun Boğaziçi'nde çalışan

şehirhattı vapurlandır. İnce

bacalanndan kalın siyah bir duman bulutu yükselerek Boğaz'ın mavi sulannda yol alan irili ufaklı , yaşlan 70 - 80'i bulmuş bu vapurlar da, artık tarihe kanşıyor. Geçenlerde bu konuda bir açıklama yapan Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy, elde kalan son kömürlü gemilerin de hizmet dışına alınacağını ve yerine modern gemilerin sefere konulacağını bildirdi. İstanbul'da şehiriçi ulaşımında önemli bir rol

oynayan şehirhattı , vapurlarının , daha modern ve süratli bir şekle dönüştürülmesi , elbette ki gereklidir. Böylece, Boğaziçi'nin Anadolu yakasında oturanlar sabah ve akşamları işlerine ve evlerine daha kısa sürede ulaşabileceklerdir.

Bizce bu uygulama sırasında üzerinde durulması gereken önemli bir nokta vardır. O da şudur; Eski gemiler normal deniz trafi_ğinden çekildikten sonra, Denizcilik Işletmelerince esaslı bir bakıma alınmalı , sonra da bu kömürlü gemiler yalnız turistik amaçla Boğaz'da çalıştın lmalıdır. Yoksa, daha

önceki uygulamalarda görüldüğü gibi, işletmenin hizmet dışı kalan gemileri hurda niyetine satması , bir tarihi gözlerimizin önünden silip götürecektir. Ya da bunların özel kuruluşlarca satın alınması halinde, gemilerin dış görünüşe de, iç düzeni de bozulacak, hatta kimine mazotlu makinalar takılarak o güzellik ve romantizm kaybolup gidecektir. ŞİRKET-İ HAYRiYE' NİN

ÇABALARI

İstanbul'da şehirhattı gemileri

"Şirket'i

Hayriye"

adıyla anılan


işletme tarafından çalıştınlırdı. İlk kuruluş yıllannda Şirket-i

yalnızca

Hayriye,

çalıştırınakla kalmamış , Boğaz'da yeni iskan sahalannın açılmasında, yol yapımında ve halkın mesire yerlerine kolayca ulaşmasında da yardımcı olmuştur . Nitekim, o günlere bakıldığında arşivlerde bu konuda notlar vardır.

gemi

özellikle

Şirket-i Hayriye'nin İşletme Müdürü lshak bey o günleri şöyle

anlatmaktadır: - Şirketimiz Boğaz'ı şenlendirmek,

bir harabe haline gelmesini önlemek için çeşitli çalışmalar yapmaktadır.

yalnız kalmamış, aynı

vapur çalıştırınakla zamanda Boğaz'ın imar

Ahaliye

kolaylıklar gösteriyoruz. Boğaz'da yeni ev yaptıranlara üç

Hayriye

senelik paso veriyoruz, yapı malzemesini ve göç eşyasını bedava taşıyoruz. Muhtelif neşriyatla halka Boğaz'ı sevdiriyoruz. Eldeki vapurlann hepsini sürekli tamir ediyoruz. Bilhassa Üsküdar hattına ehemmiyet veriyoruz. Üsküdar'ı Çamhca'ya kombine biletle bağhyoruz. Üsküdar'a ahali fazla olursa, telefon ederek daha fazla tramvay kaldınlmasını emniyet altına alıyoruz. . Görüldüğü gibi o tarihlerde Şirket-i

ve islahında yardımcı olmuş , halkın rahat ulaşımı için tramvay idaresiyle ortak çalışmaya girmiş, yedek gemi bulundurmuştur. Şimdi, bir zamanlar güvertelerinden gramofonda çalınan plak sesleri yükselen, kazanlarını faryap edince ortalığı kara dumanlar kaplayan şehirhattı gemileri tarihe kanşmak

üzere ... Hiç kuşkusuz İstanbullu 'lar özellikle Boğaziçi'nde oturanlar Kalender'leri, Küçüksu'ları, Güzelhisar'lan çok arayacaklar.


'"'

Nakliyat ve Ticaret

A.Ş.

MiLLETLERARASI NAKLiYAT / INTERNATIONAL TRANSPORT

Bir Küodan-Bin Tona One Küo to One Thousand Tons

MA~DENLI NAKLIYAT ve TICARET A.Ş. MERKEZ 1 HEAD OFFICE: Gülseren Sokak 6/5 ·ANKARA Tel : (41) 30 19 50 Tlx : 44 182 magg

BÖLGE BÜROLARI 1 BRANCH OFFICES: ANKARA ESKiŞEHIR iSTANBUL TEKiRDA~ KAPlKULE iZMIR MERSiN ADANA iSKENDERUN Tel. : (41) 29 91 94 Tel : (221) 18 720 Tel : (1) 144 82 22 Tel : (1861) 27 53 Tel : (1818) 10 72 Tel : (51) 21 20 58 Tel: (741) 19 684 Tel : (711) 33 065 Tel : (881) 12 498 Tlx : 25 544 magı Tlx .: 37 163 mdyo Tlx: 52 104 erso Tlx: 67 428 magc Tlx : 62 419 nar Tlx : 68 133 expe Tlx .: 43 182 maga



WINDS

TEMPERATURES

In summer the winds normally blow from the northwest to the southeast on the central and southem Aegean. This wind is commanIy called the "meltem" although some areas have a local name such as at Çeşme, !zmir and Kuşadas ı where it is called the "imbat". In the early and Iate summer the meltem blows less strongly and the re are days of little or no wind at all. Generally, the meltem will die at night and then resume the next day araund m id day althought it can also blow day andn night for days on end. In the gulfs the wind follows the coast to blow from the west and becomes weaker towards the head of the gulfs. Gusı are particularly violent off the north coast of the Gulf of Gökova and the Gulf of Hisarönü. The meltem also comes in a westerIy directian along the Mediterranean coas ı as fa r the Gulf of Finike.

Average !and temperatures (Centigrade) jan April july Oct. Aegean Region 9 16 28 18

Araund the Gulf of Antalya there are both !and and sea breezes south.and southwesı. In the moming there will often be a !and breeze blowing from the north. Winds in the spring and autumn are a lm ası equally divided between north and south, buı in winter winds and gales are predominan tly from the south.

Medilerranean Region ll

16

28

20

Average sea water temperatures (Centigrade) Aegean Region

jan April j uly Oct. ll 15 26 21

Mediterranean Region\ 18 Note on

und~rwater

18

26

24

diving:

It is possible under specified conditions and

in specified areas to engage in underwater diving. For more detailed information on the subject please contact your nearesı Turkish Information Office. KEMER MARINA

Kemer Marina lies on the northwest side of Kocaburun. ıt is a large modem marina where all the requirements of the yachtsman can be easily obtained Kemer is situated on the ancient Lycian Peninsula. The coast here is a luxuıious beit covered in wild oleanders. Orange and lernon groves, pine

forests and palm trees against the spectacular, backdrop of the Bey Mountains. This intensely colourful region is bathed in sunshine for 300 days a year and the clear turquoise waters, secluded coves, rocky headlands and broad bays fringed by sandy beached are ideal for swimming, diving , sailing and all water-sports With its unspoilt beauty and histarical sites. Kemer has an all season appeal to both the pleasure seeker and the !over of history. ANTALYA MARINA & LEISURE CENTRE

Antalya, the ancient Attalei was founded .jn the 2nd century B.C. by Attalus II of Pergamon and was conquered successively by the Romans and Seljuks. It is possible to visit all of the principal monuments either on foot or by horsedrawn carıiages . There are well preserved city rampariS and the monumental Hadıian's Gate, in beautifully decorated marble, which was built in. ı30 A.D. to commemorate the Emperor's visit to the city. On the Konyaaltı Boulevard at the west of the city is an archaeological museum housing a rich calleetion of ceramics, reliefs, statues, figurines and sarcophagi discovered in the surraunding areas as well as relics of San ta Cia us. A s hort distance from the city square is the iden tifying tandmark of the Yivli Minareli Cami, which was converted from a church to a mosque in the ı3th century by the Seljuk sultan Alaeddin Keykubat and taday houses a small art gallery. From here one can walk downhill along the narrow winding streets of the old quarter lined with pretty wooden houses leading to the picturesque marina. Antalya Marina is one of the best and most attractive centres for yachting touıism on the Med iterranean coast. It boasts charming fish restaurants·. cafes, boutiques, markets and night clubs ete plus an excellent hotel with interesting architecture. In all it is a perfeci compound of the traditional and the modem, ensuring an exeelieni service to worldwide touıism. Indeed, in ı 984 Turkey was awarded the "Golden Apple" -the "Oscar" of the tourism world- for the excellent restaration work on the marina and leisure centre, by the World Federation of Travel Writers and joumalists. MARMARiS MARINA & LEISURE CENTRE

Marmaris is one of the most beautiful malitime parklands in Turkey. Here pine forests stretch down to the shores of an immense bay dotted with tiny islands, bringing cooling breezes even in the heat of summer. All along the shores of the alması landlocked bay are beaches of golden sand. The calm sea is warm eııough for swimming from early May to Iate Oclober. You can find modem hotels, restaurants, cafe and bars in quiet coves. Marmaris itself was the ancient Physkos, an important city on the Anatolian Rhodes-Egypt trade route. Marmaris contains little now to remind us of this impressive pası; apart from a ı 6th century Ottoman citadel and a caravanserai. FETHİYE MARINA

Fethiye Marina lies on the easten side of Fethiye bay. This resort has a charm and beauty all of its own. The houses look down on the little port from a hill crowned by the ruins of the fortress. It is a delight to sail out to the islands or explore the many coves and inlets with lovely beaches along the azure coast. At Fethiye, the ancient Telmessus, there are numerous Lycian rock tombs cut out of the cliff face , with carved facades reproducing the buildings of those far off times. The most remarkable is that known as the Tomb of Amyntas which probably dates from the 4th century B.C.



-

,ğerlendiril-

tk için bazı Lek ve s .ilidir. Evet, dar olm pr olm ıkuı k-•

1

-..-.1-!

~~-'--

411 ___

-


BODRUM MARINA

The marina lies at the north-westem side of Bodrum castle. It is a large and modem marina and

Gü ll ük

Al

~bükü ( TurgutRe is

~~r

* Torba

one of the most popular yachting centres in Turkey. Bodrum, the birthplace of Herodotus, where the Medilerranean and the Aegean meeı , is one of the

MUG LA

GÜLLÜK - GÖCEK ROUTE Gökova

Bad rum

~..i Dalam an •

G6cek

FETHİYE

KÖRFEZi Rodos

(Rhodos)

most beautiful holiday resortsin Turkey, with its Jang waterfront shaded by palm trees. Shopping is a delight in Bodrum. Leather goods of all kinds, natural sponges, and the local blue beads are amonq thP. bargains to be found in the many friendly little shops along the narrow whitewalled streets. Here you will fınd woven rugs , carpets, embroidery and copper. Buy ıoo ı~ lovely and original leisure dothes in soft coııon . And special to Badrum is the lively friendly and Bomeian atmosphere. Indeed, Badrum is the meeting place of the arı community of Turkey and has many smail galleries. Dance the night away in one of the lively discotheques, or just relax over a glass of Aegean wine . In ancient times it was known as Halicamassus, where the Tomb of King Mausolus was one of the seven wonders of the word!. Excavations are now bringing the remains of this mausoleum to light. Badrum Casıle houses the museum, famed for its collection of underwater findsfromancientwrecks. At nearby Göktepeisa 10,000 seat theatre daıing from the 2nd ceturv AD . DATÇA MARINA

Datça is a pleasant sleepy marina visited by a considerable number of yachts. Datça, a picturesque fishing town perched up above the sea, is attractive with its cafes, bars, taver-

ltt


nas, hotels, guest-houses and shops. Go right to the end of the Datça Peninsula to visit the ruins of the ancient Carian city of Knidos, o nce famous as a ce ntre of an and culture. Knidos passessed one of the most beautiful sculptures of antiquity, the Ve n us of Praxiteles, There are the remains of the city walls, a theatre, the circular Temple of Aphrodite and two ancient h arboıırs .

The friendly town of Kaş, with its bars, restaurants and guesthouses is an ideal place for holidays. It is situated at the foot of a mountain along the shores of a wide bay. In the town. the remains of a smail

ANTALYA

FETHİYE- ANTALYA ROUTE

KUŞADASI MARINA Kuşadası Marina is

one of the most imponant touristic marinas of Turkey. Lying at the northem end of Kuşadası town it is close to the imponant l)istorical sites of Efes and the house of the Virgin histarical sites of Ephesus and the house of the Virgin Mary. also by its historic Mehmet Paşa caravanserai, its white minarets, its shady terraces where one can sit, eat grilled fish and huy many tempting bargains from its shops and boutiques. After a long day of excursion araund the many sites of the region. Efes, Priene, Milet, and Didim- Kuşadası provides the ideal atmosphere for relaxing in the restaurants that line the Kordon Promenade and the harbour entrance, enjoying a meal and a glass of exeelieni Turkish wine. For all visitors the clear blue waters golden sands and warm sun, and the lively discoteques and entenainments of Kuşadası will make your holiday an unforgettable experience and a treasured

Lycian theatre and some Lycian rocktombs now s tanıing in the streets ot the town can be seen. Further west, the pretty fıshing viiiage of Kalkan can be visited by road.

Ke mer

ANTALYA

KÖRFEZi

Finike

Kalkan

FiNiKE KÖRFEZi

ÔBeşadalar

merrıory.

Contributing to your lasting memories will be the delightful souvenirs and gifts you can buy here, for Kuşadası is famous too as a shopping centre with its abundance of shops and stores. Most popular with tourists in the colourful jewellery from simple colo ured beads and bangles to the most sophisticated of settings in gold and silver. GÜLLÜK MARINA

The deeply indented gulf of Güllük has a large number of well sheltered anchorages. Güllük Marina li es about half way along the eastem side of the gulf. A number of small hotels and restaurants are being built along the coast and local boats run trips across to the ancient harbour of Kıyıkışlacık (Lassos). Here a lovely acropolis houses a theatre, an agora, a harbour, temples, a mausoleum and a necropolis. The famous Dolphin Boy of Lassos was · bom here.

sınacık

O Seferi hi.sa r

ALTlN YUNUS MARINA AND LEISURE CENTRE&ÇEŞME The Altın Yunus

Marina lies on the sheltered south westem shore of Ildırı Bay. The marina and hote l complex provide all the features necessary for an exeelieni holiday. The view from the harbour across the glis tening bay to Ilctın Bay ıslands and the distant mountains is spectacularly beautiful. Çeşme is a typical Aegean town, ıocated at the fanhest end of the Çeşme Peninsula which, with its magnificent coastline, wide sandy beaches and !hermal springs is an ideal holiday centre. The beautiful calm warmth of the Aegean sun and the fresh coolness of the sea breeze are all in perfect harmony. ln many shops and boutiques shoppers can find all kinds of ans and crafts from wood carving to ıewellery , teaıner ıo emoroıaery .

_.

~,

Çeşme cas ıle, nearby the waterfront was built by the Genoese in the 14th century and restored by the Ottomans in the 16th. In the O ıtoman period Çeşme was an imponant medical, thermal and commercial centre anda major maritime base. At Ildırı , 20 km nonh-eası of Çeşme is the impon ant port of Erythrai. From the acropolis there is a magnificent vj ew of Ildırı Bay and the islands.

i

-KAŞ MARINA ,_..,. -.:."!<aş mçırinıı, although smail, is charminqly set

among ,pal.rriirees surrounded by mountains.

ILDIRI- GÜLLÜK ROUTE KUŞADASI

KÖRFEZi


Mesleginin, toplumun, basar1n1n dorugundakiler icin ... BMW BORUSAN OTO Servi s ve Ticaret A. Ş . BMW AG Türk iye Genel Distribütö rü Meclisi Mebusan Cad . No. 323 Salıpazarı / ISTANBUL Tel: 149 40 43-44 Teleks: 25587 bmwb tr.

Görmeyi bilen görgülü gözler için ... Güven verenler için .. . Sadece mükemmele Alışık olanlar için ... Ayrıcalığın alışkanları için ... Yapımcısının şeceresini bilenler için ... Doğru seçim .

BORUSAN ·OTO

o


rimizeleki Yeri" konusunda yaptıguruı kosöyledi:

nuşmada şunlan

-Atayadigan Vakıflanmızın yasal dayanajı ve tapusu nitelijinde olan vakfiyelerin, milli arşiv belgelerimiz arasında önemU bir yeri vardır. Geçmişi günümüze getiren belgeler ~da Seçkin bir yeri olup, insani duygu hislerin en güzel örneklerini içeren vakfiye ve benzeri vakıf belgeler; insanlara yardıin, SOiyal dayanışmayı teşvik, toplumun dertlerine çare aramak, insanlan sevmek ve insanlıjı

ve

V AKFİYELERİN MİLLİ KÜLTÜR V BELGELERİMİZDE •

YERI

akıflar Genel Müdürlügü Kültür ve VTescil Dairesi Başkanı İbrahim Ateş

ile "Vakfiyelerin Milli Kültür ve Belgele-


yüceltmek gibi ulvi düşünce ve duygulano yer aldıgı fevkalade degerli vesikalardır.

/

Bllindigi gibi tarihin bir hayli kaynaklan vardır. Bunlar arasmda vakfiyeler, mahkemelerde hakimierin huzurunda tanzim edilen belgeler olduklan için en çok güvenilen ve en çok değer ifade eden belgelerdendir. Bu itibarla söz konusu vakfiye benzeri vakıf belgelerin inceleDip neşredllmesiyle, sadece vakıf müessesesi degil, aynı zamanda milli tarihimizin bü-

tün bölümleri için çok degerli bilgiler ortaya çıkanlmış olacaktır." İbrahim Ateş'in bu sözlerinin ardından vakıflar ve vakfiyeler Uzerine çeşitli kaynak ve ansiklopedik bilgilere göz atmakta yarar vardır. Kaynaklar Vakıfın tanımı şöyle yapıyor; "Bir kimsenin belirli şartlarla resmi bir senet ya da vasiyet yoluyla mülk ya da parasını bir amme hizmetinin, sürdürülmesi için tüzel kişiliğe sahip bir kuruluş durumuna getirmesi"

Oldukça eski bir geçmişi olan vakıf yalDogu'da degil, Batı ülkelerinde de çaglar öncesi kurulagelmektedir. Önceleri dini amaçlara dayanılarak kurulan vakıflar zamanla toplumsal, insancıl ve sosyal amaçlar güdmeye başlamıştır. · Eski çağ milletlerinde de vakıflar vardı. İskenderye kütüphanesi, Kudüs havuzlan, Zemzem kuyusu, yollar, köprüler birer vakıftı. Mekke'deki Kabe'de Peygamber İbrahim tarafından halka vakfenızca

dilmişti .


İLK VAKlF

İslamiyette ilk vakıf, Peygamberimiz

Hz. Muhammed tarafından Dieret'in 32. Medine'de kuruldu. Hz. Muhammed, kendisine ait olan yedi hurma!ıgı "Müslümanlı~ı Koruma" amacına tahsis etti. "Sevdi~iniz malınızdan başkala­ rına yardım etmedikçe ahiret sevabma nail olamazsınız" ayeti ise Müslümanlarda vakıfların gelişmesinde önemli rol oynadı. Zamanla vakfedilen şeylerin çoğalması vakıt1arın bir kuruma bağlan­ masını gerektirdi. Başına getirilenede Nazır (Bakan) adı verildi. Osmanlılar da vakıflan ayru şekilde ve gelişen şartlara göre yönettiler. Din ve devlet bir olduğu için, vakıflar Kur'an hükümlerine göre ve din adamları sayılan kadılar tarafından yönetilirdi. ayında

Osmanlılar döneminde, vakıflar çok gelişti. Evkaf nezaretinin kurulduğu 19.yüzyıla kadar, vakıf işleri, vakfedenle-

. rin şartianna uygun olarak yönetildL

CUMHURİYET DöNEMİNDE

VAKlFLAR Cumhuriyet döneminde

vakıfların

du-

rumu yeniden ele alındı. 1935 de çıkarı ­ lan Vakıflar Kanunu, eski vakıfların durumunu düzenledi. Bu kanun, Medeni Kanunun kabul edilmesinden önceki vakıfları iki sınıfta topladı: Mülkah ve Mazbut Vakıflar... Mazbut Vakıflarm yönetimi, Vakıflar Genel Müdürlü~ü'ne, Mülhak Vakıfların yönetimi de mütevellilerine bırakıldı. Bunlar daha çok aile vakıflanydı.

Vakıfların yapılan son bağlandı.

idaresi 17 Haziran 1938'de bir kanunla yeni esaslara

FERMANLAR Osmanlılar zamanında herhangi bir iş haklanda padişahın Alarnet-i Şerife denilen tuğralı buyruğu anlamına gelen bu söz Farsça Fermudan kökünden türemiştir. Osmanlı Devletinde fermana kullanıldığı yere göre "biti", "hüküm", "misal", "tevki", "nişan", "berat", "menşur" ve "yarlığ" gibi adlar da verilmiştir. Divani Hat denilen bir yazıyla ele alınan ferman yedi belli durumda yazılırdı.


EGE ,(Aegean) is in our name. When money is on the agenda, think Aegean. That's where money was invented by .the Lydians 2500 years ago. Lydian keen sense of trade changed the way people did business. This fıne tradition is now cherished

in Turkey by Egebank, established in 1927 in Aegean. Represented throughout the world by 279 distinguished banks, Egebank serves just the way one would expect from an experienced bank

Gnn mintad during rlıe period of Croesus, King of 4Kfia. fureparrs of lion and

bulVmcusum. 8..20 gm.

EB EGEBANK A.Ş. Ep.tMnk A.Ş. HHd OttJce and lnt.,etiOMıl OMa/on: Cumhuflyet Bulverı 67, lımır, Turkey. PhoM: (51) 250390 (JO lmeı)-(51) 146239. Telex: 53602'(~bm tr}-52807 fegbm tr} Branchft a..llngln lnt.,elloMI Banlllng: • lzmır Mam Brench. Cumhuflyet SuNarı 61, fzmlf. Turkey. PhOM: (51) 253950 (Simes). Telfu: 53601 (egek tr). • lııanbul Btench Cumhurıyet Cad. 30, Harbiye, Istanbul. Turkey. Phone: (JJ 1484136. Te/ex: 22782 (egbtı tr). • Batıçekapt Branch!lsıanbul Vakıf Hen Sohlı tO. EmmOrıu, lıtanbul, Turkey. PhOM (1) S206050. Tt/fu: 23822 (ebb« tr) • Ankete Branch. SSK Rtnt Tesıs/efi, Zıye Gökalp C«<. 1. C•'fl 17/9, KızıUty, Anhra, Turkey. Pttone·(.CJ) 334178-33417P. Tele.x: 43136 (egbe tr) • Mersın Branch· Uray Cadde11 25, Mersın, Turkey. Phone· (7~1} 21580 Teleıt · 67288 (ebgm tr}. • Adana Branch. Kuru 1<6pru Mah. Zıya Paşa Bul. f22, Adana. Turkey. Phone: (7 11} 10714·10716 Teleıt 62328 feb#Jd tr). • Buru Branch· lnonu Ceddası 127, Bursa. Turkey. Phone (24 1} 27924· 21838. Teleıt: 32268 (egbu tr) . ....ııet 8 ranchea: Akhıur. A laşehır, Aluncakl lımu. Anla/ya, Bandlfma. Denlllı. Dıyarbaklf, Elaz.ıg , Gazıantep, Karflyaltal lzm,, Kayseri, Konya, ManiJa, Nazilli, Ödemiş, Sllıhli, Turgutlu.


The Place of Wakf Charters in Turkish Cultural and Documentary History


ibrahlm Ateş Director of Culture and Registers at the Department of Wakfs. ~harters

legal basis for the Wa k lırusts orarewakfsthe which were such

important institutions for many centuries. The charters and other wakf documents which figure prominently among the documents of the national archives, are inspired by the linesi emotions of charity and compassion. They attest to the desire to help others, encourage community support, and seek solutions to

social problems , motivated by love for one's fellow- man and the desire to exalt mankind . These documents are evidence of the lofty and humane emotions of our ancestors, who were public-spirited, philanthropic and generous enough to put others before themselves. These documents testify to the humanity of the Muslim Turks, whose social attitudes and structure was based on belief in solidarity and cooperation. They are also valuable documents where the study of law, history , economics , theology , science , literature and other disciplines are concemed; and with respect to the fine arts too, they preseni the fınest examples of calligraphy, bincting and illumination. As binding legal documents prepared by the law courts they are reliable sources of historic evidence, and their research and publication

is therefore of value not only to students of wakf history but to historians generally , in the fields of economic, social, urban, topographic, administrative and financial history. From them can be gleaned information about the living conditions of all social classes; how new neighbourhoods were established; where various artisans practised !heir crafts; the development of different trades; values of goods and monetary units; taxes; and the development of scientific, religious and charitable institutions. It is of vital importance to launch a systematic study of wakf charters and other documents; and as the first step in making these valuable sources of historic evidence available to Turkish and foreign scholars, the Department of Wakfs decided to organise this exhibition. Meanwhile, the systematic scann-

~


ing, classifıcation, translation and modemisation of the texts of these documents is underway, simultaneously with their preservation and classifıcation in accordance with modem arehive methods. The wakf charters exhibited at the Sadberk Hanım Museum in Istanbul are but a few of the thousands of originals in existence. Legal theorists del'ine wakf charters as "documents based on the pronouncements and decisions of a judge, and the stateınent made by the wakf donor. " Thus the charter lays down the !ega! identity and regulations of the wakf. Disputes are solved according to the provisions and principles of the charter, and in the event that these are not explicit, the general provisions of the wakf are to be applied. Expert opinion may alsa be taken into account. The wakf charters contain a number of clauses, the fırst consisting ofpraises to God , calls for God's benediction on the Prophet, and verses from the Koran and hadiths of the Prophet canceming rewards for pious and charitable deeds. Fallawing this are the names, titles and addresses of the wakf donor and the provisional trustee, and the statement made by the donor. This statement generally includes the nature of the vakf, the amount of the endowment by which it is to be fınanced; the location, status and boundaries of any property endowed; how the wakf is to be run and how and on what the wakf ineome is to be spent; the identity of the trustees; and the wages of its employees. If the endowment found ıo canform to legal requirements, the judge pronounces it to be valid. After registration the document is sealed by the judge and presented to the parties concemed. Most wakf charters are recorded in the wakf register, although those dating from before the establishment of the Ministry of Wakfs are recorded in the registers of those ministries in charge of wakf alfairs. After the establishment of the Ministry ofWakfs in 1826, earlier records were transferred to this ministry, and in 1936, fallawing the establishment of the Department of Wakfs in Ankara, charters and other wakf documents were taken to Ankara. However, apart from the originals of wafs charters, registers and other documents in the department's archives, there are many wakf account books, records, documents and even wakf charters in various museums, archives and libraries; including the Prime Ministry's Arehive in Istanbul, Topkapı Palace Museum, the Suleymaniye Library, the Mufti's Office in Istanbul, and the Department of Title Deeds and Cadastration. The oldest wakf charter in the archives of the Department of Wakfs is dated 24 December 1048. Of the 237,496 documents in the archives, 26,798 are charters. The archives alsa contain documents canceming new wakfs founded during the era of the Republic, which number 869 as of 15 October 1985. 197 of the historic wakf charters in the archives are masterpieces of calligraphy, illumination and binding and are kept in cases in a special safe.



The Unique Houses of Safranbolu

afranbolu is a town en r6ute S between the Black Sea and Central Anatolian regions, and bears characteristics of both regions. The wooden buildings are typical of Black Sea architecture, while the treeless terrain is typical of the steppe !and of Central Anatolia. lt is said that Safranbolu is derived from "Saffronpolis" meaning "Saffron City", after the saffron crocus once grown extensively in' the region. Saffron was used an important raw material in the Jeather industry. Taday however saffron plays no part in the economy of th~ttown since there is no langer a leather industry, although same villages in the area stili grow these crocuses in smail amounts.


1

The saffron has gone, but its name remains. It is believed that Safranbolu has been settled by man since 4000 BC. In ancient times this region was known as Paphlagonia, but little else is known about it. Very little documentary material from Roman or Byzantine times has been found on the subject of Safranbolu. In 107 1, the town became part of the Turcaman Principality of the Candarids, and its many rivers and well - developed animal husbandry led to the establishment of a flourishing leather industry, for which Safranbolu became famous. The town became part of the Ottoman Empire in 1461, retaining for several centuries its importance as a centre of leather

industry, and becoming a prosperous city. Many mosques, khans, hamam s or Turkish baths and madrasahs, or Islamic theological. colleges were built here. As the city flourished, so its citizens became prosperous, and built for themselves beautiful, spacious mansions. Taday Safranbolu is a monument in itse if; a p lge from history which needs to be conserved for future generations. All over Turkey Ottoman towns and cities are steadily disappearing, so that saving Safranbolu, with its houses which harmanise so perfectly with their surroundings, is a matter of increasing urgency. lndustrialisation is spoiling and destroying the traditional architectural heritage, of which

Safranbolu is a superb example. Since 1975 the conservation of the town has been a well - publicised issue, the general opinion being that the town as a whole, rather than just individual buildings, should be preserved intact.




••

••

DUNDEN BUGUNE ·sEDEF SANATI M. Mazhar Anacan Sedefkfir caba, asırlan aşıp günümüze kadar gele n, efsanelere, şarkılara, şairlere ilham kayna§ı olan sedefi yeteri kadar tanıyor muyuz? Efsane kadın Venüs'ün, istiridyenin içinde deniz ötesi ülkelerden dünyamıza gelişini , istiridvcnin ic yüzeyinde rıynasan ışıklara mı borçluyuz?. Şair , "Sedef Gibi Parlayan O Güzelim Dişlerin" derken, sedefin sevgilinin diş­ lerinden daha çekici oldu§unu mu anlatmak istemiştir? . Ve nihayet "Ayaöına giymiş sedef nalini aşka düştüm kimse bllme z halimi" türküsünün içli namelerinde sevgilinin ayakları­ na sedef nalınlar mı güzellik katıyor, yoksa iki güze llik biraraya gelmesiyle mi sevdalı dertli, dertli inliyor? Sedefin kayna§ı midye ve istiridye gibi karındanbacaklı yumuşakçaların karada ve denizde yaşayan türlerinin banna§ıdır. Midye ve istiridye gibi yumuşakçalar göz ve beyinden yoksun olmalarına ra§men, su ile buluştu§u ilk andan itibaren, yaşama savaşına başlarlar. Bu canlılar, bir nokta kadar kücük olan varlı­ ~ını koruyabilmeleri için, içine girebileceği bir banneıga, bir eve gereksinme duyar. Salgılan ile duvarl arını oluşturur , bir yandan da kendini geliştirip büyümesini elden bırakmaz. Sal-

A

gılarından oluşan saydam tabakalar bir mımar titizli§i ile şaşmaz ölçüler içinde binayı oluş­ turur. Suyun sıcaklık , tuzluluk, bulanıklılık ve akıntı durumuna göre büyümesini sürdürür

durur. Midye ve istiridyelerin tek kapaklılar ve çift kapaklılar olmak üzere iki ş e kilde oluşlukları görülür. ı.,: ift kapaklılar organik bir menteşe ile birbirine sıkıca kenetlenmiş tir. Kapak açılarak s uda bulunan gıdalar içe ri alınır, işe yaramayan kıs ımlar kapağın aç ılması ile dışarı atılır. Bu bitmez tükenmez tekrarların birinde dışa­ rıya atılamayan bir kum tan e ciğ i hayvanın vücuduna yapışır kalır. Bu istenmeye n misafirden kurtulmanın tek bir yolu vardır, salgılarla onu etkis iz hale getirme k. Bu kum taneciğinin etrafı saydam tabakalarla örülür, örülür ... Günlerden bir gün, insanoğlunun e line geçen bu istiridyenin içindeki inci, o kum tanesinde n başka bir şey de~ildir . Bu yüzde n inci'ye "istiridye nin gözyaşlan" de nilmesi ne kadar yerinde kullanı lm ış bir sözcük .. . Tek kapaklı yum uşakçalar sert bir kayaya yapışarak, hayatlarını orada sürdürür. Büyüme ve banna§ını oluşturma~a başladı§ı andan itibaren evine muntazam pencereler açar. Gı-

dasını bu deliklerden içeri alır. İç yüzeyleri bir renk cümbüşü içindedir, büyülenmiş gibi gözle rinizi ayıramazsınız. Sedef çeşitlerine geçmeden önce, şöyle bir de§erlendirme yaparsak; Sedef, midye ve istiridye gibi yumuşakçalann olduğu gibi, karındanbacaklı yumuşakçalann da barınağı, evidir,. Böyle olmakla beraber, sedefçilikte kullanılabilmeleri için, bazı özelliklere ihtiyaç vardır; Yansıtma olayı, gökkuşaöı renklerinin net bir şekilde görülm esi, renklerin göz zevkini okşaya ca k düzeyde gelişmiş olması ve nihayet sedef kalın ­ lığı, dayanıklılığı yapılacak işin türüne uygun düşmesi gibi. .. Sedef türle ri şöy le dir:

1- Beyaz Sedef; (İnci istiridyesi) Yansıtma yüksek, en çok kullanılan bir sedef. 2- Arusek Sedef: Lugat manası, gelin, gelincik, kınnızı olan arusek, pembe ve yeşil renklerin hakim oldu~u bir sedef. 3- Çöp Sedef: (Çürük sedef) çok renkli bir sedef türü. 4- Taş Sedef: Beyaz, yansıtma olayının çok az oldu~u bir sedef. 5- Mat Sedef: Gri, mat, yansıtma olayı düşük bir sedef. olayı

SEDEFİN TARİHTEKi YERİ Sedelin parlaklı~ı daima ilgi çekmiştir. Deniz kenarında oynayan çocukların , büyük bir coşku içinde topladıklan çeşitli büyüklükte şeytan minaresi, midye ve istiridye kabuklanndan birbirine benzemeyen çeşitli süslemeler yaptıklan cok görülmüştür. Tarihte bu u~raşıya ait bilgi Sümerlilerin, Mezepotamya'nın Tellosunda bulunan ( dala sarılı yaban keçisi) ve yine aynı kaynaklı (dal şeklinde gelişti­ rilmiş arslan 'ın bo!)ayla buluşması) bu iki parça Luvr müzesinde bulunmaktadır. Kı zıldeniz'de inci islindyenin bol miktarda bulunması, bu kabuklada çeşitli motifterin çalısılmasına vesile olmuştur. Ayrıca , bu çalışma tarzı İtalya, Yunanistan ve Kıbrıs'ta da görülmüştür. Çin'de Tang devrinde (618-906) geometrik sedeflerden oluşan bir tabak, en eski Çin sedefçili~ini belgelemektedir. Batı'da, Bizans'ta ve Mısır'da sedef kakmacılı~ı pek kullanılmamış , bunun yerine fıldişi oldukça yüksek düzeyde yer almıştır. Yine fildişi İran ' da , Irak'ta ve bilhasa Ispanya'da Emeviler devrinde büyük önem kazanmıştır. Luvr müzesinde bulunan fildişi bir kutunun üzerinde KURTUBA Halifesi Abdurrahman Salisino~lu El Mugirat narnma yapıl dı~ı yazıl­ mış, (968) tarihi düşülmüştür. Hindistan'da (1560)larda sedef ve ba~ın kullanıl­ dı~ı bilinmektedir. Müslüman Hind eserlerinde m dişi hakimdir. Asra Mahal'in kapısı buna güzel bir örnektir. Orta Asya Türklerinde sedefçili~i belgeliyecek deliller yok olmasına ıa~men, Marko Polo ve birkaç Bizans elçisinin anılannda bu tür eserlerin varlı~ından bahis etmektedirler. Ayrıca , Kazan Tatarlannın sedef ile hat yazdıklan bilinmektedir.

OSMANLI'LARDA SEDEFÇİLİK Osmanlı 'la rda sedelin hangi tarihte başladığı kesin olarak bilinmemekle beraber, mimari ese rle rdeki kapı pencere kanatlan, mihrap ve kürsü, ayrıca . devrinde yapılm ış, yapan sanatkarın im zasını ve yapıldığ ı tarihi belirleyen musaf muhafazalan, yazı masalan ve sandıkça gibi eserlerin incelenmesiyle belirl e rneğe çalışmaktayı z . Bu yıldan hareket ederek, araştırmacılar Balıkes ir Za ğn ospaşa Cami ile Edirne'deki ll. Beya zıt Cami'sinin kapılarını Osmanlı 'larda se defeiliğin başlangıc ı olarak göstermektedirler. Oysa, (Hoca Zade Saadettin) Fatih Sultan Mehmet'in cenaze merasimini a nlatırke n , sundukanın som sedeften yapılmış olduğ unu yazmaktadır . Böyle bir eserin o tarihte bu tür bir iş in ya p ılabil ­ mesi için çok daha geri tarihlere dönmek gerekir. Ne yazıktır ki sundukanın mevcudiyetinden hiçbir iz yoktur. ,Fatih'in türbesi çeşitli tarihlerde kazalar


;

.' ~

atlatmıştır . Bunlardan ilk olanı ( 1509) tarihinde küçük kıyamet olarak adlandırılan zelzeledir. Aynca, Padişah türbelerinin sandukalannın etrafı sedef şe­

bekeler ile çevrildiili halde, Fatih'in türbesinde sedefli şebeke yoktur. Bu türbe. (1 782) de büyük yangında da zarar görmüştür. Sedefçiliilin başlangıç tarihi hakkında yaz ılan yazılarda iki kaynaktan yararlanılmıştır. Sahabenin'in onbirinci asırda türk sedefçiliili, diileri ise Cafer Çelebi'nin Mimar Mehmet Aila ve Risale-i Mimariye. Bu iki eser onbeşinci asırda Topkapı Sarayı 'nda sedefçiliili öilreten atelyelerden söz e tmektedirler.

TARİHİ DEGERLENDİRME: Şöyle bir deilerlendirme yaparsak; Asırlardan beri bilinen sedef, zamanın tekniili ve milletierin sanat anlayışına göre şekil almıştır. Onbeşinci asırdaTürk İslam Sanatı'nın tamamen emrine giren sedef geometrik desenierin bitmek tükenmek bilmeyen, çeşitli dizilişleriyle gelişimini sürdürmüştü. Daha sonra, (kıvnlma, dallanma, ara veya yaı;dımcı baillarla baillanma, birbirini kesme, düi)ümleme gibi yollarla çeşitli kompozisyon imk§nlan veren) rumiler geometrik desenlerle birlikte kullanılmaila başlan­ mış ve doijadan stilize edilerek alınan çiçek motifleri, (Jale, gül, karanfil) kullanılmaila başlanmıştır . Onyedinci yüzyıl sedefçiliilin doruk noktası olmuş­ tur. Daha sonraki asır ve yıllarda barok sanatına duyulan heves ve bir de ekonomik yapının bozulması buna eklenince bu sanattan uzaklaşılmış , ucuz, sanat deileri olmayan eserler üretilmeile başlanmış­ tır. Ancak, Abdülhamit devrinde , yabancı kral ve diplomatlara sedef hediyeler vermek için saray sedefk§rlıilı muhafaza edilmiştir. Ve son asrın sedefk§rı Vasıf Hoca, Kutsal Emanetler Dairesinin kapısını sedefbail ile yapmış, özel aleiyesinde çalışırken, bir yandan da bu sanatın yaşıyabilme çarelerini aramış , Güzel Sanatlar Akademisi 'nde (Sanayi-i Nefize )lsedefçilik dersleri vermiş, ı940'ta hocanın ölümüyle bu sanat burada noktalanmıştı r.

SEDEF SANATl: Sedef bir süsleme aracı olmakla beraber, zaman içinde başlı başına bir sanat kolu haline gelmiştir. Dolayısıyla , ailaç ön planda yer alır. Yapılacak işin türü ve kullanma alanına göre ailaç seçimi yapıl­ maktadır.

SEDEFÇİLİKTE KULLANILAN TEK-

NiKLER: Sedef yapımındaki teknikleri şöyle sıralıyabiliriz. Kakma (gömme) yöntemi, 2- Yapışıırma yöntemi, 3- Macunlu vöntem. ı- Kakma yönteminde sedeflenecek yüz sert bir kalemle çizilir. Tel fıldişi veya kemikten oluşacak ince desenie rin yollan ince iskarpele ile açılarak, tel fıldişi veya kemikten bu yuvalara gömülür. Etrafı çevrilen motiflerin içieri sedeflenmek üzere, oyma kalemleri ile iki veya üç milimetre derinliilinde oyularak sedeflenmeile hazır vaziyete getirilir. Bu yöntem coi)unlukla Şam işi dediilirniz tel ile olusan işlerdir. Eseri İstanbul dediilimiz işler de ise, telin yerine daha çok kemik veya fildişi kullanılmıştır. 2- Yapışıırma yönteminde ise, yüzeylerde oyma iş­ lemi yapılmayarak, sedef yardımcı malzemeler ile birlikte yüzeye yapıştınlır. 3- Macunlu yöntem (Serpme sedef) küçük parça sedefter, bazen bir hat üzerine bazen bir motife veya gelişi güzel serpiştirilerek, yapıştınlırlar ve kalan boşluklar, yapılan işte kullanılan dii)er yardımcı malzerneye uyum saillayacak renkte macunla maı-

cunlanır.

SEDEF EŞYA ÇEŞİTLERİ: Sedef eşyalar toplam teknikleri ve bir de yapılan yöreye göre ad alır. Bu yoldan giderek sedef eşya 9eşitlerini şöyle sıralay~biliriz. Eseri İstanbul, Şam Işi, Viyana Işi, Kudüs Işi...

( ;-.


Mother-of-Pearl Decoration of Past and Present The

gleaming inner surfaces of mollusc shells are the source of the roother-of-peari so valued in the decorative arts. The soft-bodied molluscs build up their own protective shells by emitting a secretion which harqens in layers. In a similar way pearls are formed as the mollusc seeks to cover an irritating grain of sand which gets into its shell. There are many different types of motherof-pearl, ranging from the best quality translucent white, to those in which pink, green and grey shades predominate. The earliest decorative use of shells dates back to the Sumerians, and two such pieces found in Messopotamia depicting a wild goat clinging to a branch, and a fight between a lion and a bull may be seen in the Lauvre in Paris. The abundance of pearl oysters in the Red Sea !ed to a flourishing use of roother-of-peari in the decorative arts of the region, as well as in ltaly, Greece and Cyprus. The earliest example of geometrical patterns using roother of pearl is a Chinese plate of the Tang period (618-906). Although no roother-of-peari items made by the Turks of Central Asia have been found, they are mentioned by Marco Polo and some Byzantine envoys in accounts of their travels. It is known that the Khazan Turks used roother-of-peari in calligraphic art. Under the Ottomans, roother-of-peari became a popular form of decoration, Doors, window shutters and pulpits were inlaid in intricate designs, as were Koran cases, writing desks and many other objects. Although the earliest surviving examples of Ottoman roother-of-peari work are to be seen on the doors of the Zagnospaşa Mosque in Balıkesir, and the Bayezıd II Mosque in Edirne, the histarian Hoca Zade Saadettİn tells us that the coffin of Sultan Mehmet the Conqueror (1432-1481), the seventh Ottoman sultan, was covered entirely with mother-of-pearl, indicating that this craft dates from even earlier times among the Ottomans. Two fifteenth century manuscripts mention workshops at Topkapı Palace where apprentices were taught the art of roother-of-peari inlay. Over the centuries


techniques became more sophisticated and the motifs increasingly complex and varied. The seventeenth century marked the zenith of the art. Subsequently, as baroque art became popular and the economic situation declined, inlay was neglected in favour of crafts which demanded less skill and patience. At the palace however, the inlay workshops were preserved, and here gifts

were made for foreign statesmen and diplomats until the end of the nineteenth century. There are three main inlay techniques: the pattem elemenstmay be set directly into the wood, glued to the surface, or set in paste. The choice of wood is a crucial factor; walnut and linden being preferred for their resistance to warping. In

combination with mother-of-pearl the most favoured materials are tortoiseshell, ebony, and ivory, which form a superb harmony of hue and texture. The narrow strips of wood used to divide the inlay motifs are known as filota. While the filota are stained in a variety of colours in Damascus inlay, plainer colours are preferred in Istanbul inlay.


iron and steel cement Coristli:ıction materials machinery and equiprnent foodstuffs textiles m inerals

chem~Js

automotive industry products duralıle consumer goods

HEAD OFFICE: 1379 Sokak No.59/7- 3521 O- iZ MiR- TURKEY Tel: (51) 148334- 250380 Tlx: 53611 izd tr- 53595 izda tr- 53174 izdt tr Fax: (51) 253338 OFFICES IN TURKEY: ISTANBUL- ANKARA- DENiZLi - MERSiN OFFICES AND REPRESENTATIONS ABROAD: NEW YORK - GENEVA- DÜSSELDORF - MOSCOW- BAGHDAD - JEDDAH - TEHERAN - ALGERIA


00

SAFRANBOLU •

VE TIPIK EVLERI

•Ç Anadolu ile Karadeniz Bölgesi arasında Iözellikleri bir olan Safranbolu, ile iki bölgenin birden karakteristigeçiş noktası

bazı

~ ini taşır .

Evlerdeki ahşap malzeme çoklu ~ u Karadeniz, çevredeki tepeterin a~açsız oluşu da İç Anadolu Bölgesi'nin tipik öme~idir. Rivayet olunur ki, Safranbolu, adın ı bir bitkiden almıştır. Bu, dericilikte önemi büyük safran Kent anlamına gelen "polis" Anadolu Türkçesinde "Bolu" olmuş ve bu yerleşim merkezi Safranbolu olarak anılmıştır . Bugün Safranbolu'da safran yet iştiricili~i ardikkat çeken bir ekonomik etkinlik de~il ­ dir . Çevrede kimi köylerd e hal a yetiştirilmekteyse de, dericili~in önemini yitirmesiyle bu bitkinin de de~eri kalmamış gibidir. Kendi gitmiş , adı kalmış yadig§r. tık

Safranbolu ve

yöresiı .:n, r.~ilattan

4000

yıl

önceleri

başlayan

bir

yerleşme

tarihi

oldu~u

sanılmaktadır. İlkça~da Paflagonya denilen

Bugün Safranbolu, korunması gerekli bir anıt-kent özelli~i taşımaktadır. Tarihsel doku-

bölge içinde bugünkü Safranbolu'nun dip tarihi aydınlık d e ~ildir Roma ve Bizans döneminde bu kentin durumunu ortaya koyacak belgeler yetersizdir. ı 071 sonrasında Canda ~an Türkmen Beyli~i ' nin sınırlan içinde kalan Safranbolu, birçok akarsulara sahip olmakla ve h ayvancılı~ın canlanması ile, dericilik alanında adını duyuran, ünü yaygınlaşan bir kent olmuştur. Osmanlı Devleti egemenli~ ine 1461 yılında katılan kent, bu konudaki önemini yüzyıllar boyu korumuştur. Osmanlı döneminde camiler, hanlar, hamamlar ve medreseler bayındır bir kent durumuna getirilen Safranbolu, halkın maddi gelir durumunun artmasıyla da, sivil mimarinin en güzel örneklerinin gö rüldü~ konaklar, saray yavrusu evlerle dolmuştur.

su içinde ve çevreyle uyumlu evlerden, mahallelerden bir yapı gösteren Osmanlı kentleri giderek yok olmaktadır . Safranbolu 'nun önemi bu yokolma endişesiyle artmaktadır. Endüstriyel gelişme, geçmişin güzel eserlerini de~iştirmekte , bozmakla, yoketmektedir. Anadolu Türk Kültürü açısından Safranbolu evlerinin günümüze de~in bir gereklilik olarak 1975'li yıllardan günümüze de~in güncelli~i­ ni koruyor. Tarihsel gelişim sonucu kentin ev örgüsü mahalle dokusu, do~ası ile uyumu bozulmamalı deniliyor. Gelecek nesillere, eski Türk evleri ve Türk kentini gösterebilmek, tanıtabilmek için Safranbolu'nun bütünüyle korunması gerekmektedir ki , Safranbolu , devletimiz tarafından konınmrıva alınmıştır.


TÜRKiYE'DE SiGO-RTJ A ANLAYISI , ' ' Size de çıkabilir" sözcü{lü Milli Piyango, Spor Toto , At Yarışları veya di{ler talih oyunlarında şansını deneyen binlerce, hatta milyonlarca kişi için tatlı birer düş kurmaya yeterlidir. 1984 yılı gelir vergisi şampiyonunun talih oyunları sektöründen çıkması da bu sektöre büyük fonların akmakta oldu{lunu pek net bir şekilde gösteriyor. Geçen yılda Milli Piyango idaresinin bilet sat ı şlarından elde etti{~ i gayri safi hasıla tahminimizce 100 milyardan az de{lildir. Türkiye'de 22'si milli 14'ü yabancı 36 sigorta ve 4 Reasürans şirketi faaliyet göstermektedir. Bu sigorta şirketlerinin 1984 sonu itibariyle sigorta prim istihsalleri 85.2 milyar liradır . Bu rakamın 1985 sonunda 140-150 milyara ulaşması beklenmektedir. Ülkemizdeki sigorta şirketleri, sigorta işlemle­ rini altıb i n civarında acente aracılı{lıyla yapmaktadırlar. Bu şirketlerin 1984 sonunda yarattıkları toplam primi n şirket başına ortalaması , 2.4 milyar, acente başı n a prim ortalaması ise 14.2 milyon lira civarındadır. Nüfusu 51.4 milyon ve yıllık gayri safi milli hasılası yaklaşık 30 trilyon lira, olan günümüz Türkiye'sinde, sigorta sektörünün ulaştığı rakamların doyurucu olup olmadı{~ ı konusunda bir yargıya varabilmek için, kiş i başına düşen yıllık ortalama sigorta priminin sadece 1.700 lira oldu{lunu görmek yeterlidir. Kişi başına yıllık ortalama sigorta primi Malezya, Irak, Yunanistan, Tunus, Fild işi, Fas, Peru , iran hatta Kenya'da dahi Türkiye 'den daha yüksek rakama ulaşmış durumdadır. Ticari ve Sanayi rizikolarla ilgili sigorta primleri ayrıma tabi tutulur, sadece sivil rizikolar dikkate alınırsa fert başına ortalama sigorta primi yıllık 100 lira düzeyine iner. Bu da ortaya garip bir gerçek çı­ kartır .

" Size de çıkabilir " sloganı ile satılan bir milli piyango bileti 1.000.- 1.600 lira kişi başına ortalama sigorta primi yıllık 100 lira civarında ... ilerde meydana gelmesi muhtemel tehlikeden doğacak zararın giderilmesinin önceden yapılan ödemeler (prim) karşı l ı{lında taahhüt edilmesi olayı hukuk dilinde sigortadır. Bir tarafta prim ödeyen sigortalı , diğer tarafta zararın giderilmesini taahhüt eden sigartacı ve bunlarla birlikte gerekli hukuki düzenlemeyi yapan devlet vardır. 1.8.1927 tarih ve 1160 sayılı mükerrer sigorta inhisarı hakkında kanun . 1959 yılında yürürlü ğe giren 7397 sayılı " Sigorta Şirketlerinin Murakabesi Hakkında Kanun " ile 1956 yılında kabul edilen " Türk Ticaret Kanunu 'nun" sigorta hukuku bölümü sigorta olayının hukuki yapısını oluşturmaktadır .

Milli sigorta şirket l erinin kuruluşu Cumhuriyet'te n sonraki y ı llarda gerçekleşmiştir . O yıllara ka-

dar piyasaya tamamen yabancı sigorta şirketleri hakim olmuştur . Cumhuriyet döneminde milli şir­ ketlerin gelişmesiyle yabancı şirketlerin payı % 5-6 nisbetine inmiştir. Türk sigorta şirketleri, bugün , gerek yetişmiş eleman gerekse teknik yapı bakımından her türlü sigortacılığı başarı ile yapabilecek bir duruma erişmiştir . Sigorta sektörücıe, Türk ekonomisine katkısı yönünden bakıldığında ekonomik yapı içinde nisbi öneminin fevkalade az olduğu görülür. Sektörün , Türk ekonomisinin gelişmesine katkıda bulunabilmesi ve etkinliğini duyurabilmesi , yatırım ve üretimi geniş çapta ve etkili bir biçimde desteklemesine ba{llıdır . Bunun için de üretim ve yatı­ rım sahalarına arz edilmek üzere fon yaratması şarttır. Fon arzı ise sigorta primi arttırılması ve primierin zamanında tahsili ile do{lru orantılıdır. Türk sigorta sektörünün üzerine düşen görevi yerine getirabilmesi ve etkinliğini duyurabilmesi yıllık istihsalini 1-2 senede asgari 600-700 milyar lira seviyelerine yükseltmesi halinde mümkündür. Bu rakama ulaşabilmek için gerekli potansiyel de mevcuttur. Türk sigorta sektörünün en kısa sürede geliş­ mesini tamamiayabiimesi için; Halkımız sigorta konusunda kitle iletişim araçları aracılığıyla aydın­ Iatıimasına önem verilmesi gerekmektedir. Ozellikle TAT' nin , ağırlıkl ı olarak televizyondasigorta konusunda yapaca{lı yayınların sağlayacağı sonuç ülke ekonomisi açısından değerlidir . Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğinin önderli{linde yapılacak kampanyalar da yarar sa{llayacakt ı r . Pek çok kimse sigorta primlerinin çok yüksek miktarlarda oldu{lunu düşünür . Oysa 1O milyon lira değerinde bir gayrimenkulün yıllık yangın sigorta priminin sadece 4.520 lira olduğu geniş halk kitleleri tarafından bilinmez. Yangın sigorta primi gibi deprem , seylap, fırtına , yer kayması , dahili su , hava taşıtları, kar ağırlığı , enkaz kaldırma masrafları , mali mesuliyet, emtea nakli , tekne , CMR . abonman , kaza, ferdi kaza , emniyeti suistimal , hırsızlık , cam kırılması , makina montajı ... ve diger sigortalarda da primler böylesine düşük­ tür. Bu hususlarda da halk kitleleri aydınlatıl ­ malıdır .

1984 yılında Türkiye 'de meydana gelen kaza yangınlarda tahminen 200 milyarlık ekonomik değer yok olmuştur . Bu yılda sigorta şirketlerinin sigortalılarına ödediği yangın ve kaza hasar lazm inat ları ise 20.8 milyar liradır . Buna göre sigorta teminatı altına alınmam ış yaklaşık 180 milyarlık ekonomik d~erin yokolması sonucu ; binlerce kişi yıllar boyu binbir zahmetle sahip oldukları servet , mal ve mülkden bir anda yoksun kalmışlardır. Felaketin ne zaman gelece~i hiç belli olmaz . Bu açıdan yine talih oyun l arı ıç i n kullanılan bir ve

s logan ı buraya kaydetmek hatalı olmayacak veya karamsar bir tablo çizmeyecektir. " Belki de sıra sizde" . Gerek bireyler bakımından gerek sigorta olayındaki reasürans ilişkileri nedeniyle ülke ekonomisi açısından ekonpmik varlığımızın kaderciliğe terkedilmemesi gerçeği...ve' sigortanın önemi yapılaca~ kampanyalarda üzerinde önemli durulacak ··konulardandır. Devletin bu tip aydınlatıc ı kampanyaları çeşitli yollardan ve vasıtalarla özendirmesi ve desteklemesi de ülke ekonomisine katkısı yönünden tartışılmaz fayda sa{llayacaktır . Ülke ekonomisine en fazla yarar sağlayacak si gorta branşı da hayat sigortasıdır. Bu türün gelişmesini · di {ler faktörlerle birlikte enflasyon · ziyadesiyle etkilemektedir. Hayat sig o rtasın ı n gelişmesini engelleyen enflasyon faktörünün berIaraf edilebilmesi , yıllık tahmini enflasyon oranlarının sigorta primlerine uygulanabilir bir sistemin geliştirilmesine bağlıdır. Bu durumda, sigortalı enflasyon nedeniyle zarara u{lramayacak , sigorta şirketleri oluşturacakları fonları yatırıma ve üretime sevk edeceklerdir. Her yıl iş hayatına atılan 100 binler emeklilik dönemlerinde Sosyal Sigortalar, Ba{lkur veya Emeklilik Sandığının sa{llayaca{lı imkAnlara ek olarak bir emeklilik maaş ı daha alacaklardır . Bu nedenle hayat sigortasının bugünkü durumu yeniden de{ler1endirilmeli ve gelişmesi için gerekli önlem ler alınmalıdır . Sigorta sektörünün istenilen düzeye varabiimesi için , konuya istihsal _çıranları bakımından da yaklaşmakta yarar var. Ulkemizde irili ufaklı altı­ bin civarında acente mevcuttur. Profesyonel sigorta acentesi olanlar belki bir rakamın yüzde 1O'u dahi değil. Sigorta şirketleri arasındaki gereksiz çekişme , zaman zaman acentalar arası na mesleğin ciddiyetine sahip olmayanların karışmasına neden olmaktadır . Bu durum hem sigortalllara hemde sektöre zararvermektedir.Bugünlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi 'ne sevk edilmek üzere olan yeni Sigorta Murakabe Kanun tasarısı yasalaşırken acentelerin durumu da yeniden de{lerlendirilmelidir. Ayrıca Türkiye Sigorta Reasürans Şirketleri Birli{li bünyesinde sigorta acenteleri bakımından merkezi bir istihbarat ve bilgi de{lerlendirme bölümü kurularak, sigorta sektörü daha sağlıklı bir istihsal teşkilalına kavuş ­ turulmalıdır . Sigorta şirketleri

tahsilat açısından da konu üzerinde ciddiyelle durmalıdır. Sadece kağıt üzerinde yazılı sigorta priminin sektöre yarar deği l zarar verdiği dikkatten kaçmamalıdır. Şirketler uzun vade veya di{ler tavizler vererek haksız rekabet yapmak yerine yeni işler yaratmaya çalış­ malıdır .

Bugün var olan haksız rekabet yerine, yeni yasal düzenlemeler ile şirketler i n tam rekabet şart ­ larında çalışmaları temin edilir ise çok daha mükemmel sonuçlar alacakları kesindir. Sigorta sektörü bakımından Katma Değer Vergisi ile ilgili yasa d~işik açılardan yorumlanmaktadır . Batı ülkelerinde sigorta sektörü katma de{ler vergisi kapsam dışındadır . Halkımızın gerektiği şekilde aydınlatılması , önümüzdeki dönemlerde yapılacak olan yasal düzenlemenin sektörün gelişmesi açısından yararlı olabilmesi ve sonuçda Türk Sigorta Sektörünün arzu edilen düzeye ulaşabilmesi için , diğer faktörlerin yanında sigartacı dostlarım ı zın büroların­ dan ve sektörün kapalı devresinden çıkarak , biraz daha aktif olmaları gerektiği de dikkatten kaçmamalıdır .

Sigorta sektörü kendi içindeki sorunları çözmeye çalışırken , sigortallların da bu sektöre inanması ve yıllar boyu çalışarak elde ettikleri servetlerini gelecekleri için sigorta güvencesi altına almaları gereklidir. Spor toto, milli piyango, at yarışı şans iş idir . Sigorta olarak ve ettirerek , kötü kaderin önüne geçmek ise insanın şansını yaratması anlamına gelir.


Tarih Gün

Işığına Çıktı

••

••

FATIH ALBUMU VE SIYAH • KALEM 'IN RESIMLERI. •

••

Prof. Mazhar Şevket S~at birtarihçimiz 1953'den buyana, otuz süre üzerinde Siyah

lpşiroğlu'un y ılı aşan

Kalem

çalıştığ ı

adıyla

bilinen 49 resim, Prof. İpşiroğlu'nun en son yorumlannı kapsayan "Bozlur Rüzgan 1 Siyah Kalem" adlı kitabının yayını nedeniyle yine günün konusu oldu. Kitapda yer alan röprödiksiyonlann boyutlan orijinal eserlerin boyutunda olup, numaralı ve mühürlü olarak sunuldu. Topkapı Sarayı Müzesi kitaplığında bulunan Fatih Albümün'de yer alan resimlerin, ne zaman, nerede, kimin tarafından yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. FATİH ALBÜMÜ Fatih zamanında resim sanatı İslam dünyasındaki sınırlannı aşmış, Fatih'i dinsizlikle suç]atacak boyutlara varmıştı . Avrupa 'nın Ortaçağ ' dan çıkmasında ,

"insan"a ve "tabiat"a çevrilmede en etkili rolü oynamış olan resim sanatının , Fatih döneminde bu denli önem

kazanması, İtalyan ressamlarının İstanbul'a

çağnlı olmalan bir rastlantı değildi. Ne var ki hareket başladığı yerde birdenbire engellendiği için Osmanlı sanatının resim yoluyla Rönesansa katılm a im kanı olmamıştır. Osmanlı tarihinde ancak Fatih devrine ait olduğu sanılan eseriere ait fıkir verebilecek ip uçlannın "Fatih Albümü" olarak anılan bir koleksiyanda bulundu!:)u biliniyor. "Fatih Albümü" diye sözüledilen 2152 , 2153 ve 2160 sayılı ciltler bugün Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nde bulunuyor. Albümün bu adı almasının nedeni 2153 numaralı ciltte Beliini'nin öğre ncisi olan Sinan Bey'e ait Fatih'in ünlü çiçekli portresiyle, aynı ciltte İtalyan


sanatçı

s anılan

Costa nzo da Ferrara'nun yaptı!:)ı bir Fatih portresinin bulunması ile

açıklanmıştır.

Bir çok sayfalann tümüyle, ya da kısmen yok edild i~i iddia edilen Fatih Albümü 'nün başlıca ressamı ise Mehmed Siyah Kalem'dir.

MEHMED SİYAH KALEM Hakkında kesin bilgilere sahip olunamadıysa da Siyah Kalem'e ilişkin ansiklopedi ve Çeşitli kaynaklar şunları yazıyorlar; XN- XV. yüzyıllarda yaşamış, yaşamına ilişkin hiç birşey bilinmeyen, bugünkü anlatım tarzını andıran nitelikteki

resim çalışmaları ile efsanevi bir sanatçı kimli!:ji kazanmış minyatür ressamı. "Mehmed Siyah Kalem" im za lı bu resimlerin hepsinin aynı kişiye ait olup olmadı!:)ı da kesinlik kazanmayan yanlardan biri. Hareketli insan figürlerinin bir maska benzeyen çehreleri, korkunç v12 trajiktir Siyah Kalem 'in resimlerinde ... Kaslar ve elbise büklümleri çok abartmalı . İncelik ve yumuşaklıktan çok, korkunç şekiller görülür. Yüzlerdeki derin çizgiler, dışanya fırlamış dişler, yılan ve alev gibi kıvrılan saçlar, sakallar, vücutları enerji ve dinamizrrıle doludur. El ve ayaklarda güçlü bir gerçekçilik görülmekle birlikte, tabiat dışı bir ifade vardır. Bazı yabancı koleksiyonlarda da rastlanan "Mehmed Siyah Kalem" imzalı resimlerin Topkapı Sarayı ' ndakı cilllerde bulunan örnekleri ka!:jıt ya da ipekli kumaş üzerine yapılmıştır .

Siyah Kalem'in "Fatih Albümü"nde bulunan eserleri arasında orman yaşamını, dü~n alayım, şeytan ve melekleri, de~nekli kocakan ve yaşlı kadınları , dervişleri, kaplan ve bo~a bo!:)uşmasını tasvir eden sahneler vardır.


Details...

~ather, craft, styling and travelling all depend on details. Desa hand crafred leather luggage and personal bags leaves the travel details to you. Desa Head Offlce/ Factory_ Abdi lpekçi Cad . 56, B ayrampaşa-lstanbui /TUR.KEY

Tel: 577 53 52 - 576 82 61 Telex: 22 739 desk tr. Cable: DESA KOL-ISTAN BU L Retall Shop_!; Desa Osmanbey Rumeli Cad . Matba a cı Osmanbey Sok. 61, Osmanbey- Istanbul Desa Erenköy Ba!)dat Cad. 318/22, Erenköy- Istanbul Desa Beyazıt So!)ana!)a Cami i Sok. Akosman lşhanı 2, Beyaz ı t-lstanbul

Tel : 526 72 48- 528

oo

18


History Come to Light

The Album of the Conqueror and the Paintings of Siyah Kalem urkish art bistorian Professor Mazhar T has been for over thirty years, since 1953, on 49 Şevket lpşıroğlu

workıng

miniatures contained in the Album of the Conqueror in Topkapı Palace Museum. Professor lpşiroğlu has recently published a book about these miniatures in which they are reproduced in the original size. The book has been printed in a limited.

numbered and sealed edition . lt has been impossible to establish with any certainty the identity of the artist, or when and where these drawings were executed.

The Album of the Conqueror . During the reign of Sultan Mehmet the Conqueror, figurative art flourished.

exceeding the constraints placed on it by Islam to the extent that the Conqueror was accused of heresy . As Europe emerged from the Middle Ages pictorial art played a principal role in the new awareness of man and nature, and it is no coincidencc that during the reign of Sultan Mehmet pictorial art came to the fore and many !tali an pa inters were invited to Istanbul .


1

However, with the death of this sultan the bar on pictorial representation was once more imposed. preventing Ottoman art from contributing to the Renaissance. The Album of the Conqueror provides vital evidence regarding the identification of works of art thought to date from the reign of this sultan. Three volumes of the album are taday in Topkap覺 Palace Library, classified under numbers 2152, 2153 and 2160. The title "The Album of the Conqueror'' derives from manuscript number 2153, which contains the famous "flower" portrait of the Conqueror, executed by Sinan Bey, a student of Bellini. The same volume alsa contains anather portrait of the Conqueror thought to have been painted by the Italian artist. Costanzo da Ferrara. However, the paintings in the album, many pages of which are missing or partially destroyed today, were largely the work of Mehmet Siyah Kalem.

Mehmet Siyah Kalem Nothing 繚is known about the life of Siyahkalem, although he was a miniature artist of legendary fame, except that he was bom in the second half of the fourteenth century and died in the first half of the fifteenth century. It has not even been established with any certainty whether the paintings which bear his signature are in fact all his work, but they are all characterised by a modern representative approach out of keeping with his time. The faces of the lively human figu re覺> resemble fearful and tragic masks. The muscles and cloth folds of the clothes are greatly exaggerated. There is no tenderness or delicacy in the pictures;

instead the grotesque predominates. The faces are lined with deep creases, the teeth project from the mouths, and the hair and beards curl tortuously like serpents or flames. The bodies are filled with energy and dynamism. White the hands and feet are drawn with powerful realism. the expressions of the figures are unnatural. The paintings on paper or silk and bearing the signature of Mehmet Siyah Kalem in foreign collections, are the same as those in the album at Topkap覺 Palace. Among the scenes portrayed in the Siyahkalem paintings in the album are life in the forest, a wedding procession, satan and his angels, old women, dervishes, and a tige r attacking a bull.


Yahnm mallar1 sanayönde ylllar1n tecrilbesi

ls1,8u ar, Güc

DESA Ülkemiz sanayiinin ISL BUHAR ve GÜÇ ihtiyacı için alev borulu. su borulu kazan lar. atık ısı kazanları ve büyük proses buharı ihtiyacı olan işletme l er için buhar+ elektrik enerjisi sağ layan bileşik santraller kurmaktadır. Kömür. fuel-oiL gaz ve diğer yakıtlar için her türde yakma sistemlerin ~ uygulayan DESA. Batı Alman Standardkessel işbirliği ile Ulkemizdeki en yüksek sistem verimlerine ulaşmıştır. Komple tesis taahhütleri. gıda ve kimya sanayiine dönük paslanmaz çelik proses ve depolama kapları DESA' nın hizmetleri arasındadır. DESA ISL BUHAR ve GUÇ üretiminde uzmandır. DESA 25 yıllık tecrübesiyle yatı rım malları sanayiinin önemli ismidir. BIR

0

Yf>SAA, HOLDING KlRU.JŞU)UR.

m~~~ DEMIR, KAZAN MAKINA SANAYii A.S. ve

GENEL MÜDÜRLÜK VE FABRiKA Kartel Durağı, 3541 OGaziemir- iZMiR Tel/Fax: (951 ) 276200 Tlx: 53202 ddkm tr

FENNi MAllEME SATIŞ VE T.EKNiK SERviS Akdeniz Cad. 5/C 3521 OIZMIR TEl: ( 9 51) 252566-255718

iSTANBUL IRTiBAT BÜROSU Setüstü. Paland uz Han 7. 80040 Kabataş -ISTANBUL Tel: (91) 143 49 73 Tlx: 24104 dyo tr


The Prin e 路 路 Islands


Th

n ine Princes Islands, as they were . e known formerly, are set in glistening water like a pearl necklace adorning Istanbul Sivriada (Qksiya), Yassıada (Plati), Kınalıada (Proti), Burgaz (Antigon), Hey beliada (Halki). Büyükada (Prinkipi). Sedef and Kaşık (Pide) islands are a fovourite summer excursion spot for local and foreign tourists . Kınalıada , Burgazada, Heybeliada and Büyükada are the most popular, with numerous restaurants, cafes and other touristic facilities. There are


Motorised vehicles on the islands, where transportation is provided by delightful horsedrawn phaetons,-which can be hired for island tours.

Aft ef

aday spent on the beach , you can sip Turkish raki at a shorefront restaurant as you watch the sun set, and feel your affection for Istanbul grow. There is a frequent and regular ferry service

from !stanbul city centre to the islands, and this boat trip is an enjoyable opportunity to see Istanbul from the sea. As you sip a glass of tea or soft drink on deck, the silhouette of a city which has enchanted so many others before you, will take you under its speell. visit to the Princes Islands a must for any A visitor to Istanbul who wants to experience the many different faces of this city.




-

00 ~m!!.

\$~~c!le3ın ~~~& !~ ~an ~\lfi~\$~QJQJ lli~~\SQ)~

Farman F. 60 Gollath Ülke: Fransa Yapımcı: Avlons H. et M.Farman Tip: Sivil ta,ımacılık Yıl: 1919 Motor: Iki Saimson C.M.9. dokuz silindirli radyal 260 HP Kanat arası uzunluğu: 26,5 m Uzunluk: 14.33 m Yükseklik: 5 m Ağırlık: 4.770 kilo Seyir hızı: 2000 metre yükseklikte 120 km/saat Azami yükseklik: 4000 m. Menzll: 400 km. Mürettebat: 2 Yolcu: 12

iLK TARiFELi UÇUŞ VE iLK UÇAK

S

ivil

havacılığın

ilk

yıllarında

hayaller ve projeler suya düfBrken, lik tarifeli hava yolları faaliyete geçiyorlardı. Sivil havacılığın lik günlerinin baş­ lıca uçaklarından biri, çift motorlu Fransız Farman F.60 Goliath Idi. Bu büyük çift kanatlı uçak, 1918 yılında bomba uçağı .olarak tasarım· la nd ı ve çok geçmeden sivil kullanım Için değiştirildi. On yıl dünyanın bir çok yerinde kullanıldı ve savaş sonrası döneminin en ünlü sivil yolcu uçaklarından biri oldu. Avrupa'nın başlıca hava yollanndan bazılannda ve Belçika, Çekoslovakya, Polonya ve Romanya 'da hizmet gördü. lik senesinde Farman F.60 uçağı bir kaç dünya rekoru yapıp 29 Mart 1920 tarihinde Parls-Londra uçuşlannda kullanılmak üzere Compagnle dea Grande Expresa Aerlens tarafından seçildi. Farman F.60'1n dünya rekorları, ticari havacılığın ilk yıllarının önemli olaygerçekleştirilmesi imkAnsız

larından sayılırlar.

1 Nisan 1919 tarihinde dört yolcu taşıyan bir Farman F.60 bir saat beş dakika süren bir tır­ manmadan sonra 6300 metreye ulaştı ve Iki günsonra ondörtyolcutaşıyan bli'başka!lıay­ nı sürede 6200 metreye tırmandı. S Mayıs1919 tarihinde bir Farman F.60 yirmi-beş yolcu lle bir saat onbef dakika Içertainde 51 00 metreye yükseldi. Aynı yılın Ağustos ayında uçak, sekiz klflllk mürettebat lle Paris 'ten Kasabalanka 'ya olan 2050 kilometrelik mesafeyi 18 seat 23 dakikada uçtu. Toplam altmıf kadar Farman F.60 Goliath uçağı tarifeli UÇUflarda kullanıldı ve 1933 yı­ lında bunlardan bazıları hAli uçuyordu. Hava-

cılığın

o yıllarda hAli emekleme düzeyinde olduğu düfünülürae, bu uçağın yaygın kullanılıfı f&fırtıcıdır. Bir tane Farman 1930 yılına kadar 2962 saat 25 dakikalık ve bir başkası 1933 yılına kadar 3843 saatlik uçuf yapmıftır. Diğer beğenllen ve yaygın olarak kullanılan bir uçak, hafif taşıma uçağı olan çift kanatlı Blerlot Spad ldl. Bu uçal)ın lik tipi olan Spad 33, ilk uçuşunu Aralık 1920'de yaptı . Bu tek motorlu uçak, bef yolcu taşıyablllyordu: dördü kablnde, biri pllotun yanında. Bu bafBnlı uçaktan kırk tane yapıldı ve Fransız , Fransız­ Romen ve Belçikalı flrketlerde hizmet gördüler. 1921 yılında çıkan Ikinci Spad uçağı olan Spad 46 da beğeniidi ve 51 tane yapıldı , çoğu Fransa lle Doğu Avrupa ülkeleri arasında kullanıldı.

Bu arada Ingiltere'dekilik sava, sonrası tlcari uçaklardan biri, ağır bombardıman uçağı olan Ylekere Vlmy 'nin tadll edilmiş fBkll ldl. Gövdesl tamamen del)lftlrllerek on klflllk bir kabln elde edildl ve prototlpln, lik uçuşu 13 NIsan 1919 tarihinde yapıldı. Londra-Kolonya uçuşlannda kullanılan Ylekara Vlmy uçağından 40 tane 1920-21 yıllarında Çln 'e satıldı. Değl­ flk motortarta ve tadll edilmiş kanatiarta bir tane daha Eylül1922 tarihinde Rusya 'ya tealim edildi. Müttefflk Kontrol Komisyonu 'nun bütün kı­ aıtlamalarına rağmen, Almanya yine de kendi

lafımacılık uçağı olan Junkera-F 13'u yapıp kullanmayı başardı . Bu uçak, tümden metal olan dlrsekll tek kanatlı uçaklannın lik örneği ldl. Ticari havacılığın gellfmealnde bu uçal)ın katkısı çok büyüktür. Yapılan 320 F 13 uçağı iki dünya savaşın arasında dünyanın he-

sivil

men hemen her yerinde hizmet gördüler. Bu F 13 uçal)ın ı n hem dayanıklılı!)ı ve güvenlllrll!)i, hem de yapımc ı, f lrketlnin genlf kapsamlı satıf kolaylıkları ve tefvlklerlne borçludur. Gelece!)i öngören bu flrket, havayollarının kurulması ve geliştirUmesine deatek olup uçaklan taksitle satmaktan bafka, onları kiraladı hatta bedava bile verdi. F 13'un prototipi lik uçufu 25 Haziran 1919 tarihinde yaptı ve o yıl sekiz klflyle 6750 metreye tırmanıp rekor yaptı. Ancak uçağın ticari başarısı 1921 'de başladı. O yıl Junkers şirketi kendi hava yolunu, Junkers-Luftverkehr'i kurdu. Altmış tane F 13 uçağıyla Almanya-Macaristan ve !sviçreAvusturya arasında uçuşlar düzenledi. 1926 yı­ lına kadar bu uçaklar toplam 15 milyon kilometre uçup, 281 .748 yolcu taşımıştı. Deutsche Lufthansa kurulunca da elli kadar F 13 uçağı yeni milli hava yo lla rı n ın fllosuna alındı . 1928 yılında A l manya ' nın 43 iç hatında yolcu ve 2 hatta yük taşiyorlardı. 1938 yılında artık Junkers F 13 kullanımdan alındı . başarı ,

REMINISCENCES Arif Demirer (Form er Chairman of the Board of Directors of THY, and former cabinet minister.) ··ı was the first "eputy general manager of the Sta te Airways Department in 1938. I had just retumed from completing my studies in Germany and was eligible for an overseas stu· dent discount of SOo/o on the air ticket As this came to less than the train fare I had always

chosen to fly between Turkey and Germany, and came to love flying. "At that time general manager of the Sta te Airways was Hasan Fehmi Bey. He was de\IOted to his job and took a close interest in everything. The day I made my first flight fro m Ankara to Istanbul, he stayed by the wireless throughout the flight, until he was informed that the aircraft had landed safely at Yeşilköy." (1938)

Captain Mehmet Arahacı told us alıout that Athens Airport used to be known as Hassani Airport: "The first time we flew to Athens we discovered that the radio call name for the flight tower was Hassani Airport. This name continued in use for many years before it was chan-

ged . We were told that the !and on which the airport was built had belonged to a Turk named Hasan Agha, and his name had been given to the airport." ( 1947)


Türk Hava ABUDABI - ABU DHABI: GSA. Sultan Bin Yousul and Sons Sheikh Handan St. Tel : (9712) 33 87 61 32 62 60/49 ADANA: Stadyum Cad . No: 1 Tel : (711) 431 43-372 47 AMMAN: Jabal Arnman Riyadh Center Bth Floor P.O.Box 39177 Tel : (06) 65 91 02 65 91 12 GSA Skyways T.T .T. Sait King . Hussein Road P.O.Box 1318 Tel: (06) 63 70 7521 904 AMSTERDAM: Leidsestraat 61017/ PA, Tel: (020) 22 79 84 1 85 1 86 1 87 ANKARA: Hipodrom Cad . Gar Yanı Tel : (41) 12 49 00 /4312 49 33 - 12 49 10- 12 62 00/8 ANKARA: Kavaklıdere , Atatürk Bulvarı 167 1 A Tel : (4 1) 25 52 5833 76 27-12 44 90 ANTALYA: Hastane Cad . No: 66 Tel: (311) 128 30-234 32 ATiNA - ATHENS : Phileltion Str. 19, Athens 118 Tel : (01) 322 10 35322 25 69 - 324 60 24 324 59 75 BA~DAT - BAGHDAD: Hamed Hasan ai-Obaidi Travel Office Saadoun Str. iskender Stephan Building

Yolları,

Müracaat ve Rezervasyon-Turkish Airlines, Information and Reservations

Tel: (01) 888 13 83888 21 68 - 887 50 92 BELGRAD: TRG Marksa 1 Engelsa 8/IV. 11000 Tel : (011) 33 25 61 33 32 67 BERLIN: Budapester Sır 18 B 1000 Berlin 30 Tel : (030) 262 40 33262 40 34

BR0KSEL - BRUXELLES 51 Cantersiean 1000 Bruxelles Tel : (02) 512 67 81/82 5117676 BURSA: Cemal Nadir Cad . Kocagil Apt. Tel: (241) 218 66 111 67 - 128 38 CENEVRE- GENEVA: Rue Chantepoulet No: 1 -3- 1201 , Geneva Tel: (022) 31 61 2031 61 29 CIDOE - JEDDAH: City Center Annex 12- 13 Medina Road P.O.Box 18816 Tel : (02) 660 01 27 6600674-6600815660 17 43 GSA ABC Travel Ageney Medina Road Falcan Building P.O .Box 11679; Tel: (02) 653 27 84653 13 76 - 651 79 00 651 83 00 DAHRAN - DHAHRAN: GSA ABC , Travel Ageney King Abdulaziz St. Al Khodari Bldg. Al Khobar Dhahran Tel : (03) 895 oo 44895 49 04 - 894 79 17

DALAMAN: Dalaman Havaalanı , Mu()la Tel : 180- 244 DIYARBAKlR: izzetpaşa Cad . Demir Oteli altı Tel : (831) 123 14116 74 - 101 01 DOHA(KATAR- QATAR): Al - Rayan Travel Ageney GSA. Tel : (974) 82 19 10 32 12 26 - 41 29 09 DUBAI: Sweedan , Trading Company GSA. 63 b , Sheikh Rashid Bldg. Almaktoom Street Tel: (971 - 4) 22 60 38 DUBLIN : GSA. Aer Lingus- Upper O'Connel Str. 40 Dublin Tel : (01) 37 77 33 DUSSELDORF: Graf Adolf Str. 41 4000 Dusseldorf 1 Tel : (0211) 37 47 99 - 37 40 80 - 37 40 89 ELAZI~: Rızaiye Mah. Şehit llhanlar Cad . No: 26 Tel: (811) 115 76-123 00 ERZURUM: Hastaneler Cad . 38 Evler, No: 26/ B Tel: (011) 119 04134 09- 185 30 FRANKFURT: Basaler Str. 35- 37, 6000 Frankfurt Main Tel : (069) 25 30 31/32/33 GAZIANTEP: Atatürk Bulvarı No: 38 1 C, Tel : (851) 154 35 - 203 82 HAMBURG: Adenauer Allee 10 2000,

Yeni Rak1 (Exp) 70 Cl 6- DM Whisky 37,5 Cl 8.-DM Whisky 100 Cl 17.-DM (White Label , White Horse, 100 Pipers, Johny Walker, JB , Haig , Black White , Ballantines, Long John) Samsun EXP 13.-DM Marlboro 1OO'S 20.-DM Parliament 1OO 'S 20.-DM Palimali 1OO 'S 20.-DM Kent 1OO'S 20.-DM Benson K.S 20.-DM Rothmans K.S 20.-DM Dunhill K. S. 20.-DM Camel Filter 20.-DM Winston K.S 20.-DM HB K.S 16.-DM Lord K.S 16.-DM Lux K.S 16.-DM Yuka rıdaki fiyat lar dergim izi n bas ı m tarih i iti bariyle geçerli dir. These prices are valid offect from the printing date of the magazine.

Hamburg 1 Tel : (040) 24 14 7224 14 73 HANNOVER: 3000 H annover Lan ge Laube Sır . 19, Tel : (0511) 32 60 87/88 ISTANBUL: Abidei Hürriyet Cad. Vakıf Iş Hanı , Kat. 2, Şişli Tel : (01) 146 40 17 - 146 38 48 IZMIR: Büyük Efes Oteli altı, Tel: (51) 14 12 20 - 25 82 BO (5 hat) KAHIRE - CAIRO: GSA. imperial Travel Center, Mahmoud Bassiouny Str. No: 26 Tel : (02) 76 17 69 - 76 00 71 - 75 89 39 - 73 34 00 KARA_ ÇI - KARACHI: PAKTURK Travel Agencies 12 Avenue Gentre Stracher Rd. Tel: (021) 52 74 71 /7252 32 49 KAYSERI: Serçe Önü Mah . Yıldırım Cad. 1 Tel : (351) 139 47- 110 01 KONYA: Mevlana Cad . Belediye Sarayı No: 39 Tel (331) 120 32- 100 00 KOPENHAGCOPENHAGEN Ved vasterport 6 1612, Tel : (01) 14 44 9914 51 90 KÖLN: Trankgasse 7 - 9 5000 Köln- 1 Tel : (0221) 13 40 71 /73 13 44 43 KUVEYT - KUWAIT: Alkazami Travel Agencies " Aiabrar" Salem Str. Tel : (965) 41 29 07-45 26 20 1 1,2,3, LEFKOSE - NICOSIA: Cengiz Han Sokak No: 5, Köşklü Çiftlik Tel : (520) 710 61 -713 82 LONDRA - LONDON: Hanover Str. 11 - 12 W. 1 Tel: (01) 499 92 47-499 92 48 - 499 92 40 MADRID: Plaza de Espana Torre de Madrid Planla 4 Officina No: 20 Tel: (01) 463 23 12-463 23 51 MALATYA: Dörtyol Halep Cad. No: 1 Tel: (821) 119 22- 140 53 MARMARIS: Atatürk Bulvarı 30 1 B MERSIN: istiklal Cad. 27. Sokak Çelebi işhanı No: 2, Tel: (741) 21 278- 15 232 MILANO - MILAN: Via Albricci 3; 20122 Tel: (02) 86 63 50 - 805 62 33 - 805 39 76 MÜNIH - MUNICH: 2 Bayarn Str. 43 - 45 /1 8, München Tel: (089) 53 94 15-53 94 17/18/19 NORNBERG: 8500 Nürnberg Am. Pherrer 80

Tel : (0911) 26 53 01-26 53 02 PARIS: 34 Avenue de L'Opera 75002 et 11 Tel: (01) 742 60 85 -265 17 10 RIYAD- RIYADH: GSA ABC. Travel Ageney Al Arbaeen Str. Tel: (01) 477 90 03 -477 90 55 RIZE: Belediye karşısı , Tel: (054) 110 07 ROMA- ROME: Piazza della, Republ ica 55 - 00185 Tel : (06) 475 11 49 - 475 95 35 ROTTERDAM: Weena 140 3012 Cr. Tel : (10) 33 21 77-33 24 65 SAMSUN: Kazımpaşa Cad . No: 11/A. Tel : (361) 134 55 - 182 60 SIVAS: Belediye Sitesi 11 . Blok No: 7 , Tel: (477) 11147-13687 SOFYA- SOFIA: Bul. AL. Stamboliiski Nall-a Tel: (02) 87 42 40 - (02) 88 35 96 STOKHOLMSTOCKHOLM: Vasagatan 7; 10120 Stockholm , Tel: (08) 21 85 34/ 35 STUTTGART: Lautenschlager Str. 20.7000 Stuttgart 1 Tel: (0711) 2214 44 - 22 14 45 ŞAM - DAMASCUS: GSA. Al - Faradees Travel and Tourism Ageney P.O.Box 6132 Maysaloun St. Dar el Mauhandeseen , Damascus- Syrial Tel : (011) 22 72 66 - 23 21 90 (10 hat) TAH RAN - TEHRAN: 4000 Avenue Hafez 3 rd. floor No. 7 College Crossing Tehran Tel : (021) 66 90 26 - 66 46 09 TRABZON: Kemerkaya Mah. Meydan Parkı karşısı

Tel : (031) 116 80 - 134 46 TRIPOLI: Muhammed Megarif Str. Cezayir Sq. Tel : (021) 382 36 - 487 98 TOKYO: GSA JAL. Daini Building Merunouchi Tokyo Tel : (02) 74 35 51 VAN: Enver Perihano()lu iş Merkezi, Cumhuriyet Cad . 196 Tel : (0611) 1241- 1768 VIYANA - VIENNA: Operngasse 3, 1010 Wien , Tel : (0222) 56 37 96 - 56 37 68 ZORIH - ZURICH: Tal Str. 58. 8001 Zurich , Tel: (01) 211 85 67-211 10 70/71


IŞTE,

1986 'NI

MAYOLARI • Arkadaki çapraz askılan ve kemeri ile bu mayo, sadece plajda değil, geceleri etekle de g!yilebiliyor. çıkanlahilen

Kış rağmen ,

mevsiminde olmamıza ı 986 ' nın mayoları hazırlandı bile ... Hatta bu mayoları giyenler de oldu. Kapalı yüzme havuzlarının müşterileri yeni yılda, yeni

moda mayolarla yüzmeye başladılar.

ı 986 yazının mayoları, lycra veya işleme tabi tutulmuş pamuklu kumaşlardan yapılm ış , vücut hatlarını ortaya çıkaran bu güzel mayolar, geceleri etekle, çarşıda da bir gömlekle bile giyilebiliyor. Böylece, mayolar suda giyilen giysi olmaktan çıkıp, modanın doruğuna varıyorlar.

Her zamanki gibi Paris başlıca merkezi.. . Dünyanın en lüks mayoları, Paris'teki mağazalarda satılıyor. En ucuzu beşyüz Fransız Frangı olan mayolar, elli değişik model ve on renkte üretilmiştir. modanın

• Spor giyinmekten hoşlananlar için, Valisere'nin bu mayosu bir hayli ilgi çekici ...



BULMACA

SOLDAN SAGA: 1- Küçük ve az kapalı körfez-Konya iline bağlı bir ilçe-Tatlı bir besin maddesi. 2- Uyanmış , uyurnamış - Kırılmış taş döşenip , silindir geçirilerek yapılan yol. 3- Genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa sürüp gelen, çoğunlukla insanların ya da tanrıların başından geçen olağandışı olayları anlatan öykü-Isı, sıcaklık. 4- Manisa iline bağlı bir ilçe-Bir tür papağan . 5- Bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adı-B i r kimsenin sağ iken, öldükten sonra yapılmasını istedi~i şey-Öç almayı amaçlayan gizli d ü şmanl ı k. 6- Yaba n cı paralar ı n ulusal para cinsinden değeri -Sı r sak[ayan , ç.ğzı sıkı. 7- Sığırın öd kesesinden ç ı kan taş-Bir binek hayvanı-Herhang i bir nedenden doğan ivecenlik . 8- Osmanlı devrinin polis memuru-Hisse-Bir tur kumaş . 9- Vuruşma , Dirbirini öldürme- Peygamberçiçeği, mavi kantaron. 10- Lityumun simgesi-Etrafı su ile çevrili kara parçası-Şimdi , şu anda-Bir nota. 11-lmtihan-Göz, alın ve yanak arasında , elmacık kemiğinin üstünde bulunan çukurumsu bölge-Tasa, kaygı. 12- Uyarma, uyarı-Yarınını düşünmeden günü gününe tasasız , derbeder bir yaşayışı olan-Birinin başkası aleyhine mahkemeye başvurması. YUKARIDAN AŞAGIYA : 1- Ortaya para koyarak , oynanan ta lih oyunu-Tüze, adalet-Bir nota. 2- Bir çeşit dar tentene-Bir şeyin olabilmesi durumu , ihtimal.3- Yasalara uygun, legai-Ağtabaka. 4- Hizmet hayvanlarının tırnaklarına çakıl an demir parçası-içinde para ya da de~erli eşya saklanan çelik dolap-Yeter miktarda olmayan, yetmeyen . 5- R~hber-Yanardağ ifrazatı. 6- Beyaz-Bir tür alkollü içki. 7- Ayak, bileklerini de içine alan, kapalı jimnastik ayakkabısı-Alt, alttaki, aşa­ ğı. 8- Amerikyumun simgesi-Az çok ayrıntıları verilerek anlatılan olay-Beddua. 9- Nitelik-Kirlıliği gösteren iz 1O- Kiraya verilerek, gelir getiren ev, dükkan gibi mülk-Bir kimseyle karşılaşıldı­ ~ında, birinin yanına gidi l diğinde ya da yanından uzaklaşıldığ ı nda kendisine sözle ya da işa­ ret le bir nezaket gösterisi yapma. 11- Bir meyve-Bir şeyi n tutulup çekilecek yeri, tutamaç . 12- Ağacın kollarından her biri-Acılar karşısında dayanma gücünü yitirmeyen. 13- 1600-1750 yılları arasında klasik sanatı izleyen resim, mimarlık biçemi-Bir çoğul takısı-Galyumun simgesi. 14- Pamuktan düz dokuma, kaputbezi-Postu kaplan postu gibi çizgi li bir tür Afrika zebiri. 15- Ruh-Kimi hastalıklar sırasında görülen derin bir dalgınlık durumu .


asan usta , küçük kentin lağım temızleyı- ­ cisiydi . Bu iş pek hoşuna gitmiyordu . Ama hoşuna gitsin gitmesin, bu işi yapmak zorundaydı . Geçimini bu işten sağlıyordu . Katlandığı bu iş­ ten başka , on sekiz yaşından beri , kendi eliyle üç tonl uk bir "Tirandil " yapmaya başlamıştı. Kayık evi nin önünde , den iz kenarındaydı. Aradan otuz yıl geçtiği halde gemiyi bir türlü bitirememişti. Kavıqın bunca yıl önce kuru lan iskeletinden , otuz yıl sonra, bir tahtası kalmamıştı ki yenilmiş olmasın . Kaburgalar, kaplamalar, karina braçyollar, küpeşieler çürüdükçe Hasan usta, yeni kereste satın alıp , onları değiştiriyordu . işte bundan ötürü kayığın hemen her bir parçası üçer dörder kez

H

ACIKLIKLAR ' YOLCUSU Halikarnas

Bal1kçısı

yenilenmiştir.

Zaman olur, Hasan usta kayığın yanına uğra­ Rüzgar kayığı kuru yapraklarla ve çercöple doldururdu. Kayığın başaltına güvercinler yavru lar, direğini de serçeler tünek edin irdi. Günün birinde Hasan usta, elde çeKiçle çivi , b ı r de testere ç ı ka geldi . i şe koyulmazdan önce havada " vıcırrr " ederek dolanan kırlangıçlara baktı , " Diledikleri gibi uçuyorlar" dedi , " darısı başıma " diye ekledi , derin bir soluk aldı. Boş tekneyi tokmakladıkça , kayık davul gibi öterdi. Hasan usta , gemicilerin canciğer dostuydu . Hepsiyle değil ama, kimi gemicilerin gemileri denizde yüzen bakkal dükkanlarıydı. Yani alım satım yerleriydi. Hasan usta, onlara bir gözatışta , ölçüp biçmiş olurdu . " Boş ver" der, omuz silker, yürür giderdi . Ama gemiciler arasında hiçbir yerde durmadan dinlenmeden hep uçmak, bir kez görülünce eskimiş olan yerden yeniye fırlamak isteyenler vardı ki , onlara içi ıs ı nırdı. Bunlar nerede bulunursa bulunsunlar, bir başka yere gitmeye canatariard ı. Artlarına bakmadan , başlarını geriye çevirip • "Yazık oldu bunca mala!" demeden hep ileriye aşanlar vardı. Ne ev, ne bark ne soy, ne sop bilirlerdı. Ancak milyonlarca dönüm açık engin denizleri vardı, birbiri ardındaki ufuklarıyla ... Bugün burada, yarın orada, durmadan başka bir şeyin peşinde koşariard ı. Dünya onlar ıçın şoy­ le oturup da dirsekierini dayayamayacak kadar dardı. Işte Hasan usta bu gemıcilere rastıayınc_a, birden onlara kaynaşırdı. Vureklerinde ölen türküleri mi dinliyordu neydi? Bu gemiciler nereye gitmek istiyorlardı? Bilinmeyen bir ülkeye mi? Hepsi de o bilinmeyen ülkenin yolcusuydu belki de. Lağı m temizleyicisi Hasan usta da, doğdu doğal ı o bilinmeyen ülkenin, özlemini duyuyordu. Kümes tavuğu ve ahır i ne ği deği ldi. Kırk şu kadar yıldan beri, onu bilinmeyen ülkeye götürecek olan kayığı yapıyordu . Fakat işleri hiç düzgün gitmiyordu; hep aksilikler çıkıyordu . Kayığı bir türlü bitiremiyordu, vesselam ... mazdı.

Yine bir gün Hasan ustayı kayığının başında buldum . Kan ter içinde uğraşıyordu . Bana: "A canım" dedi, " Şu kayığa çocukluğumdan be_ ri uğ­ raşır dururum , hala bitirmek nasip olmadı. Omür boşu boşuna, pisi pisine geçti gitti yahu! Delikanlı iken evlenmek lazım , dediler. Dırdır ettiler. Bin dereden su getirdiler. Başın dinç olur, kayığı çarçabuk tamamlarsın dediler. Kayığı yüzüstü bı­ raktık evlendik. Sonra çocuklar doğdu . Biri hastalan ır öbürü düşer kafasını patlatır . Kayığı yapmak için değil , doktora para yetiştirmek için lağım boşalttı m. Kırk yıldır kayığı yapacağım yerde lağım temizliyorum. Ama artık bu yıl , ne olursa olsu n kayığı bitireceğim . Zenginlerden Hacı Abdullah'la Murat ağanın lağımları boşaltılacak . Herifler kırk yıldan beri lağımlarını tepeleme doldurmuşlar. Hem de yağlı yağlı. işte o işten elime epeyce para geçecek. Kayığın boyası nı , ötesini berisini satın alırım . Sonra yallah denize!" diye baqırdı. Başını denizden tarafa döndürdü . Bakışı ufka uzayıp eridi. Masmavi havada Kırtangıçlar ölüyordu . Hasan ustanın sesi Kırılır gibi ol-

du . " Acaba ölmeden önce karşıdal<i . açıklığa varabilek miyim?" dedi. Deniz ışıl ı şıldı. Ikimiz de denize bir dakika kadar bakakaldık . Hasan ustanın sesi titredi. Parmağı ile uzakları gösterdi : " Ne kadar yakın geliyor bazen. Bilmem neden orada hep varmak istediğim bir yer var. Hem kimi kez ne kolay geliyor. Sanki elini uzatıverince tutacaksın. Fakat amma da güç ha! Tuhaf şey doğrusu! " dedi . Başını acı acı salladı. Yine çekicinin güm güm ötüşüne karlangıçların vıcırtısı karıştı.

j

Aradan iki üç yıl mı ne geçti. Günün birinde Hasan usta kayığını bitirdi. Kay ı ğın tamamlandığını duyunca herkes katıla katıla güldü . Herkes tamamlanmamış kayığa o kadar alışmıştı ki, kay ı -

ğın

birnesi pek tuhaf bir olay olmu şt u , onla r ıcın . Bütün halk, çoluğu çocuğuyla , kay ı ğın den ize kakılması iin yardıma geldi. Tırandil amma da yak ı­ şıklıydı doğrusu! Sancak ve iskele bo rdola r ıncı dayatılan desteklerle , kumsal üstünde yatan kırk ayaklı koca bir ejdere benziyordu . Pruvası , usta bir si l ahçının elinden çıkma bir Kılıç gıbı KesKındı. Sanki karşına bir dalga çık ı nca , onu sepetlernesine Kesecek, suların serpintileri göklere dek fır ­ layacak, gökdeki serpintilerden gök kuşakları inecek, kayık da bunlar arasından bir türkü gibi geçecekti. Başında , sağdave solda : san ki kay ığın denize bakan gözleriymiş gibi, kayığın adı " Umut" yazılıydı. Aksakallı Hasan usta kayığın üstüne çık ­ mış , dümen yerine yaslanmışt ı. Yaşl ı olma sı n a rağmen gözleri parlıyordu. Bakışlarını den ize çevirmişti. Kayığa dümenini takmışlardı. Hasan usta da, sağ eliyle yekeyi kavrıyordu. Sanki bir imparatordu da elinde imparatorluk asasını tutuyord u. Önünde en saf, en durumaviden pırıl pırıl ı şılda ­ yan bir enginlik yayılıyordu . Dalgacıklar şıpırdayan su dillerini u zat ıyorlar , geminin ayaklarını öpüyorlardı. Deniz, o taze taze tuz kokan ılı k nefesiyle. seven bir kadın gibi kay ı ğa doğru soluyordu . " Gel! Gel! " diye türkü söylüyordL• . " Gel koynu ma gir! Ben senin mavi saçlı , mavi bakışl ı, mavi gülüşlü sevgilinim . Sana koynurnda can vereceğim , sağnağımla ruh vereceğim , seni güçlü kanatla üzerinde uçuracağım , neden orada cansı z bir odun yığın ı gibi duruyorsun? Sen ormandaki o köklü ve çakılı duruşundan bezip usanmadın mı? Gel ... lşığa , güneşe , rüzgara , denize, aç ık ­ lara, uzaklara çık . Dalgaların üzerine binip yaylan , Kabaran göğsünle fırtınaları paçavralar gibi y ırt . gerilere çarp yunus balık ları nın uçar kefallerin, açık deniz k ılı çlarının yoldaşı ol! Denizcinin uçan yanık türküsü ol!" diye çağırıyordu . Orda toplanan , halk güneşten mi , ış ıktan mı, denizden mi çınlayan bu yalvarışı için için duyar g i bı oldu . Çoluk çocuk, büyük , küçük , bir türkü tutturdular. Herkes göğsünü kayığa dayadı. Yüzlerce insan kayığı göğüsleriyle ilmeye başladı. Kayık canlanır gibi oldu. Titredi. Çırpındı. Karinesinin altına konan direkleri gıcırlatarak , sanki orada toplanan yüzlerce insanın çığlığıymış gibi denize fır­ ladı. Kaydı. Görkemli görkemli yüzdü. Orada toplanmış olan tüm insanlar: " Yaşa! yaşa! Hasan usta, kayığın uğurlu olsun!. .. " diye bağırdılar. Hasan usta kayığın arkasına kurulmuş , yekeyi hiç kıpırdamadan tutuyordu . Kayığı denize itenler deniz suyunu, avuç avuç alıp Hasan ustanın arkasından serpiyorlardı üzerine. Kayık, güçlü iliş ­ ten aldığı hı zla suların üzerine kayarak uzaklaş ı­ yordu . Karadakiler Hasan ustaya arkadan bakıyorlardı. Hasan usta ne ses çıkarıyor , ne de elini olsun kıpırdatıyordu . Karadakiler bir daha olanca sesleriyle hep bir ağızdan : " Uğurlu olsun Hasan usta" diye bağırdılar . Hasan usta düşün ­ eeye dalmış gibi hiç oralı olmuyordu . Karadakiler merak ettiler. Çevreye bakınıp bir kayık aradılar, ama bulamadılar. Birkaç delikanlı soyunup deniz daldı. .. Onlar uzaklaşmakta olan kayığa doğru yüzerlerken, iki martı havada çark etti. Gidip kayığın küpeşiesine kondu . Kayığa varan del i kan l arı lar, soluk soluğa tırma­ nıp içine at l adılar . Sonra gelip gördüklerini an lattılar . Hasan usta kayıkta ölmüş ... Yü zündeki çok mutlu bir gülümsemeyle önündeki açıklıkla­ ra bakıyormuş . Gömülme iznini yazacak olan doktor: " Hasan usta sevincinden , yürek durmasından öldü " demiş. Köy muhtarı da doktora : " Allah rahmet eylesin, dünya lağımcılığından kurtuldu " diye Konuşmuş. Doktor da, --o çoktan kurtuıduyau , kayığın ı yapmaya başladığı zaman kurtulmuştu " diye cevaplamış . Hasan ustayı gömmek için tabut yapmamışlar . Kayığına uzatıp, deniz kıyısına gömmüşler .


ADANA • Büyük Sürmeli Oteli, Özler Cad. Kuruköprü, Jel.: 2ı944 (5 hat) Tlx: 62282 • Divan Oteli, Inönü Cad. Kuruköprü Tel.: 2270ı (4 hat) Tlx: 62330 ANKARA • Büyük Ankara Oteli Atatürk Bulvar ı83 Tel.: 34 49 20/20 hat Tlx: 42398 GTELTR • Dedernan Oteli Büklüm Sok. ı Tel.: 34 49 80-5 hat Tlx: 42408 DEDE-TR • Kent Oteli Mithatpaşa Cad. 4 Tel.: 3ı211ı (8 hat) Tlx: 42424 KENT TR • Bulvar PalasOteli Atatürk Bulvarı ı4ı Tel.: 34 2ı 80-89 Tlx: 426ı3 BLVDTR • Etap Mola Oteli İzmir Cad. 27 /ı Tel.: 33 90 65 (4 hat) • Stad Oteli Burathane Mey. Ulus Tel.: ı24220 Tlx: 42248 HOS-TR • Tunalı Oteli Tunalı Hilmi Cad. 119 Tel.: 278ıOO-ı/2 274082-272505 Tlx: 42ı42 YEL-TR. • Büyük Sünneli Oteli, Cihan Sokak Sıhhiye Tel.: 305240 (ı O hat) Tlx: 44110 • Otel Evkuran Dr. Mediha Elden Sok. No: 40 Kızılay-Ankara. Tel.: 34 0 7 86-33 2ı ıo ELMADAG • Turhan Elmadağ Tel.: 34 44 20

Dağevi

Yakupabdal Köyü

ANTALYA • Talya Oteli Fevzi Çakmak Cad. Tel.: ı5600 (9 hat) Tlx: 5611ı TATA-TR. • Büyük Otel Cumhuriyet Cad. 57 Tel.: 11499-ı2543 • Tatoğ­ lu Oteli Kazım Gökalp Cad. 9ı Tel.: ı2119ı2798 • Turhan Adalya Oteli Kaleiçi Yat Limanı Tel.: ı8066/67 Tlx: 5624ı TBA-TR • Motel Antalya Lara Yolu 84 Tel.: 14609 Tlx: 56231 ALANYA • Alantur Oteli Çamyolu Köyü Tel.: ı224-ı924 Tlx: 56ı43 ATUR-TR • Alanya Büyük Oteli Güller Pınarı Mah. Tel.: 1138-2ı72 • Banana Moteli Cikcikli Köyü Tel.: ı548-3595 • Turtaş Moteli Serapsu Mevkii Konaklı Köyü Tel.: Konaklı ı • Panorama Moteli Güller Pınar Mah. 52 Tel.: 118ı-1252 • Yeni Model international Keykubat Cad. Tel.: 1195 ALANYNİNCEKUM

• Aspendos Moteli İncekum Avsallar Tel.: ·0 491-92 • İncekum Moteli İncekum Tel.: 7-149120 • Yalıhan Moteli İncekum Tel.: 10-162 SİDE

• Side Cennet Motel Athena Side Tel.: ı7-ı67 • Turtel Moteli Selimiye Köyü Tel.: 22 25-93 Tlx.: 56ı98 TTL-TR. İSTANBUL

• Büyük Tarabya Oteli Kefeliköy Cad. Tel.: ı62 ı o OO-ı62 07 ı o Tlx: 26203 HTRB-TR • Çınar Oteli Yeşilköy Tel.: 573 29 ı o Tlx: 22208 ÇINTRN • Divan Oteli Cumhuriyet Cad. 2 E .dağ Tel.: 146 40 20 (ı O hat) Tlx: 22402 DVAN TR • Etap Marmara Oteli Taksim Meydanı Tel.: ı44 88 50 Tlx: 24ı37 ETMA-TR • Sheraton Oteli Taksim Parkı Taksim Tel.: 1489000 Tlx.: 22729 SHER-TR • Pera PalasOteli Meşrutiyet Cad. 98/ıOO Tel.: ı45 22 30 (ıO hat) Tlx.: 24ı52 PERA-TR. • İstanbul Dedernan Oteli Yıl­ dız Posta Cad. No: 50 Esentepe Tel.: ı 72 88 00 (20 hat) TlX.: 22238 MKD-TR • Turhan Cariton Oteli Yeniköy Tel.: ı62 10 20-25 Tlx.: 22660 CARL-TR • Dilson Oteli Sıraselviler Cad. 49 Taksim Tel.: ı43 30 32 Tlx.: 244ı5 VD • Kalyon Oteli Sahil Yolu Sultanahmet Tel.: 526 62 50/51 Tlx.: 23364 KLYN-TR • Keban Oteli Sı­ ra Selviler 5ı Taksim Tel.: ı43 33 ıo (4 hat) • Olcay Oteli Millet Cad. ı87 Topkapı Tel. 585 32 20/34 Tlx.: 23209 OLGA-TR • T.M.T. Oteli Gayrettepe Tel.: ı673334 • Kenndey Oteli Sı-

raselviler Cad. 70 Taksim Tel.: ı43 40 90/92 • Opera Oteli İnönü Cad. 38-42 Taksim Tel.: ı43 55 27/29 • Plaza Oteli Sıraselviler Cad. Arslan Yatağı ı9 Tel.: 145 32 73/4 • Santral Oteli Sıraselviler Cad. Billurcu Sok. 26 Tel.: 145 41 20 (4 hat) Tlx: 24625 SANT-TR Suadiye Oteli Plaj yolu Sok.51 Suadiye Tel.: 358 l l 20/7Tlx: 23150 MUSA-TR • Bebek Oteli Cevdetpaşa Cad. Bebek Tel.: ı63 30 00/1-2 Tlx: 22577 •Hilton Oteli Harbiye Tel.: 146 70 50 Tlx.: 22379 ISHI-TR • Etap Istanbul Oteli Meşrutiyet Cad. 35 Tel.: 144 88 50 (9 hat) Tlx: 24345 • Maçka Oteli Eytem Cad. 35 Tel.: 140 ı o 53-140 31 03 Tlx: 23114 MAKO-TR • Harem Oteli Selimi· ye/Üsküdar Tel: 333 20 25 - 29 Tlx: 22482 HRM-TR • Büyük Sünneli Oteli Gayrettepe Tel.: 172 l l 60-ı72 05 15 Tlx.: 26655 SURT-TR ATAKÖY • Otel Demirköy Ataköy Tel.: 5729580 • Ataköy C Moteli Sahil Yolu Tel.: 572 08 02/3-572 49 56

Kavşağı

Tel.: Bergama 1 173

ÇEŞME

• Turhan Çeşme Oteli Ilıca Tel.: 1240-1 Tlx.: 52268 OTLE-TR • Altınyunus Tatil Köyü Boya-· lık Mevkii Tel.: 1250 Tlx: 52830 TR. URLA . • Nebioğlu Tatil Köyü Tel.: Urla/lskele 20 Tel.: İzmir 149105 BO DRUM • BODRUM Baraz ·Oteli Cumhuriyet Cad. 58 Tel.: 57-714 Halikarnas Motel Kumbahçe Mah. Cumhuriyet Cad. Tel.: 1073 T .M.T. Moteli Ak çebuk P .K. 63 Tel.: 423-440 Kaktüs Motel Or· takent Tel.: 10 Aktemis Pansiyon Cumhuriyet Cad. Tel.: 53 • Datça Dorya Motel Esenadaİskele Tel.: 35-36

KİLYOS

TURGUTREiS • TURGUTREiS Kortan Oteli Tel.: 50

• Turhan Kilyos Moteli Kilyos Tel.: 142 02 88 Tlx.: 23770

FETHİYE

KUMBURGAZ • Marin Oteli Silivri Yolu 6 km. Tel.: 102

• Likya Oteli Karagözler Mah. Tel.: 11.~9-1690 Tlx.: 530ı8 LKYA-TR • Meri Motel Olüdeniz Tel: ı

İZMİR

• Büyük Efes Oteli Cumhuriyet Mey. Tel.: 144300 Tlx.: 52341 EFES-TR • Etap İzmir Oteli Cumhuriyet Bul. 138 Tel.: 144290-99 Tlx.: 52463 ANER-TR • Kısmet Oteli 137 Sok. 9 Tel.: 217050-52 • Anba Oteli Cumhuriyet Bulvan 124 Tel.: 144380-4 Tlx: 52449 ATAS-TR • İz­ mir PalasOteli Vasıf Çınar Bul. Tel.: 21 55 83 Tlx.: 5263ı KIZ-TR • Karaca Oteli 1379 Sok. l/ı2. A Tel.: 144426-ı44445-131498 Tlx.: 52459 • Macan Moteli Sakran Köyü Aliağa Tel.: Şakran 30 • Balçova Oteli Tel.: 155413 BEl> ~"' . . • b, • T usan Bergama Moteli Bergama-İzmir Yolu

MARMAR İS

• Atiantik Oteli Atatürk Cad. 34 Tel.: 1218-1236 • Lidya Oteli Siteler Mah. 130 Tel.: 10ı6-10261355 Tlx.: 52540 • Marmaris Oteli Atatürk Cad. 30 Tel.: 1380-1173 • Poseiden Motel Kemeraltı Mah. Dergah Meykii Tel.: 1840-1841/421 • Martı Tatil Köyü Içmeler Köyü Tel..: 1930/32 Tlx.: 52969 MAMA-TR Tlx.: 52573 MlAK-TR • Turhan Marmaris Tatil Köyü Tel.: ı843 (4 hat) Tlx.: 52529 TKÖY-TR. MERSİN • Otel Atlıhan İstiklal Caddesi No: 168 Tel.:

(741) 24153 (5 hat)

RESTAURANTS ANKARA Altınnal

Restoran ( ı ) Cinnah Cad. 67 Çankaya T el: 38 44 64 - 65 China Town Çin E!]lence Merkezi ( 1) Gaz ios m anpaşa Tel: 27 71 SO 27 70 46 RV Restoran ( ı ) Tahran Cad. ı3 Kavak lıd e re

Tel 27 43 44 · 27 03 76 Washington Restoran ( ı) Bayındır So k. 28/A Kızı l ay

Tel: 60

ı

7 89 64 · ı 7

ı2

ANTALYA Hisa r Turistik Tesisleri (Ö) Kaleiçi Tel: 52 8 ı Liman Taverna ( ı ) Kaleiçi E!]lence Merkezi Ya ı Restoran (ı) Kaleiçi Etjlence Merkezi Orkinos. B ira-Şarap

Termııı a l Lo kanıası

Bar (I) Kaleiçi E!jlence Merkezi

İSTANBUL

Resa ı Lokanıas ı (ı ) Plaj Yolu 18 Suadivc Tel: 358 63 83

Malta Köşkü (Ö) Yıldız Parkı Besiktaş

İZMİR

Pembe Köşk (Ö) Emirgan Piyerloti Kahvesi (Ö) Gümüşsuyu Cad. Karya !jd ı Sok. 5 Eyüp

Park Restoran ( 1) Kültür Parkı

İki zler Lokanıası ( ı

Paleı Lokaıııası (ı Ya lı Cad . 294

Emirgan Topkapı Sar_ay Lo kanıası (O)

)

K arş ıyaka

Tel: ll R4 36

Top kapı Sarayı İçi

MERSİN

(ı)

Se lamiçeşme

Tel: 356 08 ı 3 Beyti Lo kanıas ı ( ı ) Orman Sok. 33 F'lorya Tel: 573 93 73 · 57392 ı 2 L iman Lokanıası ( ı ) Rıhtım Cad. Karaköy Tel: 144 93 49 Usaş Hav aliman ı

)

Fevzi Çakmak Mah. 163 . Bomova Tel: ı8 30 85

Sarıköşk (Ö)

Tel: 526 27 27 Arnareord Restoran Ba!jdat Cad. 208

( 1)

Yesilköy T el: 573 14 24

Elahil

l.okanıası

ı

ı M <>.z iıir Ki'ı\'i'ı

ı 1

Te>l i';i

MUGLA Lokanıası ( ı )

Ak tur

ı Bod ruııı -Biıez Tel : K<ıbukunı 1 ı Victo 2 Lokanıası ( ı Daıca

Tc:J ·

!Ofı

)


Zevkle banyo

döşenmiş

gömme telefonlu,minibarlı, 3 kanal müzik yayınlı, renkli TV ve video'lu, Idimatize oda ve suite daireleri, enternasyonal ve Türk mutfagının seekin yemeklerinin sunuldugu restoranları, gece klüpleri, balo ve seminer salonları, kuaför ve herher salonları, bu~ tikleri, kapalı garaj lan , yüzme havuzlan, sauna ve Türk hamamlan, talih oyunlan salonu ve 24 saat hizmeti nize hazır, seçkin personeli ile "SÜRMELİ KONUKSE VERLİGİNİ" s izlere sunmaktan mutluluk duyanz.

:ı:ı

,..m ~

)>

-<

W e would be happy to offer you "SÜRMELİ HOSPITALITY" with our tastefully furnished aircontioned rooms and suits with built-in bath tub, telephone, 3channel piped in music,color TV and video set; restaurant where selected dishes of both Turkish and-inter national cuisines are served; night clubs, hall rooms and serninar halis. hairdressing and barher shops, boutiques, dosed-in garages , swimming pools, saunas and Turkish baths, gaming rooms, and our selected personnel who will be at your service araund the clock.

BUYUK SÜRMELi OTELi ADANA/ ANKARA /İSTANBUL


Kaleterasit hazır sıvalarının 26 değişik rengi ve 5 değişik tipi vardır. Her türlü hava şartlarına karşt dayanıklıdır. Tatbikatı çok kolaydır. Kaleterasit'i merdane ya da mala kullanarak kolayca tatbik edebilirsiniz. Binalartntztn dtş cephelerini güzelleştirmek için yapacağınız en uygun seçim Kaleterasit'tir.

ll!mllm7E!rasil"akıllı secim"

SlVA SANAYi A . Ş . lFab,rika,· Reşit Paşa Cad . No: 125, Avcılar- istanbul Tel : 573 48 87



. . ..ıçt,ye

·,,

aış uçuş no..KiaJ.arı ııaı·1w~.ı

<1

40

e

A

/(

D

h'

N


domestic and international .network system 60

50

DC-9lt

TORK HAVAVOLLARI TURKISH AIRLINES 30

.......

j

~··

,

,q

.

n ( ~ ·i r f e~

···· ..•

i

···············

IÇ HATLAR

j DOMESTIC ROUTES 40

/

1

R

u

. ..s.. . . ~

.·········


.1-

f:

If on your travels in Turkey you need a bank for any reason at all, !et it be İş (say ISH) Bank Because we make it easy for you. We make it easy just by be ing there. As the country's largest commercial bank we have over 900 branches in Turkey al one and seven ab road. We make it easy because we understand the needs of the inter-

ı

l

national business community, to which we ourselves belong. The first telephone number below is your access to profound know-how, and immediate can-do. Cal! us, and !et us prove it.

iŞ BAKIKil

' Iş ', pronounced as in T urkish , means 'business· .

Head Office:

Branches abroad:

Frankfurt/ Main

Ankara. Turkey

London Ucenced depa;it taker 2 ı Aldennanburv london EC2V 7 1~ Tel: (O l ) 606 71) 1 nx: 89'; ı 543 tıbank g

Ka iser Strasse 3

Foreign Department: Alxli lpek(i Cad. No. "''; 804 12 Maçka. Istanbul Tel : ( ı) 133 03 60 nx : 31000 ısex tr

0 ·6000 Frankfun Main Tel : (069) 29 90 10 nx : 4 ı 8938) ısc h d

ı

W. Berlin Ad mi ral Strasse 37 D· 1000 W. Berlin 36 Tel : (030) 6 14 3034 The IRI 481 ı schb d

Branc hes in the Turkish Republic of Nonhem Cyprus: Lefkoşe

Tix: 57123 tısb tk

Ercan Airpon (Exchange Office) Tix : 57123 tısb tk Magosa Tix : 57179 ısbm tk Girne Tix: 57233 ısh tk

Representative Offi.ces: W. Germany Frankfon/ Main Tix; 414 1 43 ı sch d Cologne Tix : 8886609 ısch d

Hamburg Tix: 2173975 ıshh d Munich nx: 528347 ısmue d Stuttgan Tix : 722746 ı sdı u Holland The Hague Tix: 34259 ısban ni


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.