TURKISH
AIRLIN ES ~
j
r
MAN DENiZi: BOLU THE BEAUTY IN THE FOREST
e AYlN SOHBETi: TANKUT ÖKTEM INTERVIEW OF THE MONTH: TANKUT ÖKTEM
e EKOLOJI VE EKONOMI ELELE ECOLOGY AND ECONOMY HANDIN HAND
Hertz yetmiş yıldan
kiralık
otomobil, beri dünyada 1 numara.
Hertz rent a car, number 1 worldwide for the last seventy years. ı
1
-
THY YOLCULARINA ÖZEL İNDiRiM
SPECIAL DISCOUNT FOR THY PASSENGERS . -"' .
~~
ı
.ı
ı
'
THY yoJcuları, biniş kartlarını gösterdikleri tüm H ert"Z Havaalanı veya Şehir bürolarında, normal t arife üzerinden % 20 indirimli otomobil kiralayabilirler.
Upon submission oftheir boarding pass, THY passengers will qualify for 20 % discount off the brochure rates in any Hertz Airport or Downtown location countrywide.
3 + İGÜNBEDAVA
3+ İDAYFREE
1.11.1989 - 31.3.1990 tarihleri
arasında
Valid Dates: 1.11.1989-31.3.1990 THY passengers flying to İZMİR, ANTALYA and DALAMAN will qualify for one day free rental from Hertz when they re nt acar for three consecutive days in any of those destinations.
İZMİR ~TALYA, DALAMAN hattında
uçan yolcular en az üç gün otomobil kiraladıJclarında, bir gün ücretsiz otomobil kullanabilirler.
=
Merkez: umhur iyet Cad. 295 80230 H arbiye-İSTANB U L Tel: ( 1) 134 43 00 (5 H at) Telex: 260 19 1yda tr.· 27 42.8 ekt tr. Fax: 1) L41 08 25 EKiNTURİZM kiralık
otomobil
O1.0 1. 1983'ten bu ya na dünya nın 1 num ara lı Hertz'in Türld ye tems[lcisidir.
kurulu ş u
f
Head Office: Cumhuriyet Cad. 295 80230 Harbiye-İstanbul Phone: (1) 134 43 00 (5 Lin es) Telex: 260191yda tr. 27428 ekty tr Fax: (1) 141 08 25 Si nce O1.01 .1983EKiNTOURISM has been Turkey Licencee of Hertz International, number 1 in car rental worldwide.
• • • ICINDEKILER ,
Ocok/}onuory 1990 Yıl/ Year 7 Sayı / Number 80
CONTENTS TU R KISH
'
f:
AIRL IN E S .,._
SKYLiFE
~ :J
;
t.
ıcı:
<(
ARTIK HEDEFiM DÜNYA ÇAPlNDA BAŞARI
MY AIM IS WORLD-W/DE RENOWN
MADRiD••• "ZiL, ŞAL VE GÜL" ŞEHRi MADR/0: THE CITY OF CASTANETS, SHA WLS AND ROSES ~f!ı.IADOLJJ VE T{lAIÇYA KÜLTÜRÜ IÇINDE BIR GEZINTI AN EXCURSION INTO THE CUL TU RES OF ANA TOLIA AND THRACE Türk Hava Yolları A.O. adına sahibi Publisher
BiR ORMAN DENizi : BOLU
Cem M. KOZLU
BÖBREK TAŞINA AYAKTA TEDAVi
Genel Koordinatör General Coordinator
GET RIO OF KIDNEY STONES WITHOUT OPERATION
BOLU: THE BEAUTY IN THE FOREST
Çetin ÖZBEY
EKOLOJi VE EKONOMi ELELE
Yazı Işleri Müdürü
Managing Editar
..
..
Günvar OTMANBOLUK Yayın
Kurulu Publishiryg Board
)
Engin OKTEMER Ünal KÖKSAL Tu(lrul GENCER
ECOLOGY AND ECONOMY HANDIN HAND
FOKUR FOKUR BiR KEYiF: NARGiLE A BUBBLING DELIGHT: NARGILE
ATA KULE ATA KULE: THE ROTATING TOWER
Reklam Advertising
Duygu TAMER Foto(lraflar Photographs
Nihat GÖMLEKSIZ Erdal ALOK , Adres Address
Türk Hava Yolları Genel Müdürlük Binası Yeşilköy - Istanbul Tasarım, yapım, baskı rt
'
Design, production, printing
APA OFSET BASlMEVI Levent, Istanbul Tel: 164 64 20 J<Agıt cinsi:
LEYKAM MURZTALER
"HEYAMOLA, HEYAMOLA BALIKLAR AGA" "PULL AWAY, BOYS! " KIŞ GECELERiNDE KADINSI ÇiZGiLER
FEMININE LINES IN WINTER NIGHTS
2 10 22
28
36 42 52
58 62
yüz çizgilerini taşı Ordu içinden, değişik yörelerden seçtiğimiz 700 model kullandım. Bazen günde 8-1 O büst çalıştığım oldu ki, normal olarak bir sanatçı bir büstü 5-6 günde yapar. Kara Harp Okulu Anıtı dışındaki diğer büyük anıtla nın arasında, Magosa'daki Büyük Özgürlük Anıtı'nı, Zonguldak'taki Maden İşçileri Anıtı'nı, Manisa'daki Büyük Atatürk Anıtı'nı, Milli Eğitim Bakanlığı önündeki Başöğretmen Atatürk Anıtı'nı, Hava Harp Okulu, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı anıtlannı, Amasya Tamimi Anıtı'nı, Kastamonu Türk Kadınları Anıtı'nı, İnegöl'deki Atatürk Anıtı'nı sayabilirim. - Eserlerinizde işlediğiniz ana temalar nelerdir? - Bütün anıtlanmda üzerinde yoğun bir şekilde durduğum temalar, Atatürk'ün çizgisi, devrimierin yaratmış olduğu kardeşlik duygusu, toplumu meydana getiren tüm sınıfların ancak elele verdiğinde daha büyük bir güç olduğu ve beraber mutlu olabilecekleri fikri, Türk kadınının kahramanlığı, fedakarlığı, aile içindeki yeri ve önemi, Türk insanının yurdu _ve halkı için yaptığı tüm fedakarlıklar ve kahramanlıklar ve toplumun devrimlerle beraber yeni Türk Cumhuriyetinin kuruluşunda çektiği sıkıntılar, acılar... Bunlar benim için çok önemli temalar. Anıt Janmda Atatürk'ü işlerken çok önem verdiğim bir noktayı da ayrıca belirtmek isterim: Ben, Atatürk'ü tek başına bir kaide üzerinde göstermekten kaçınmaya çalıştım şimdiye kadar. Sanat hayatım. O'nun, hep yarattı~ı toplumla birlikte bir değer olduğunu aniatmakla geçmiştir. Atatürk'ü yarattığı toplumla birlikte vermediğiniz takdirde, ona ihanet etmiş olursunuz. Neredeyse, "Atatürk'e tapıhyor" diyenlere hak verdirecek şekilde davranmış olursunuz. - Peki heyket yapmaya baş ladığınazdan bugüne, üslüp olarak geçirdiğiniz dönemleri ve bugün gelgelen
insanların
yacaktı.
AYlN SOHBETi: HEYKELTRAŞ TANKUT OKTEM
•
''ARTIK HEDEFIM •• DUNYA CAPIN.D A ~
BAŞARI" Dergimizin bu ayki konuğu, ünlü heykeltraşımız Prof. Dr. Tankul Oktem . Son dönemde uluslararası yarışmalarda aldığı başarılı sonuçlarla sesini y!Jrt dışında da duyuran Tankut Oktem çok verimli bir sanatçı. Şimdiye kadar, Türkiye'de otuz büyük anıta imza atmış . Bunların on tanesi şu anda Türkiye'nin en büyük anıtları . Haftanın üç gününü üniversitede ders vererek, üç gününü de Geml ik'in Kumla köyünde orman içind.~ki otelyesinde geçiren Oktem'le, çalışmaları ve gelecekle ilgili projeleri üzerine konuştuk: - İsterseniz önce, yurt «tışı basöz ederek başlaya lım konuşmaya. Kore ve Almanya 'daki başarılarmızdan •.•. - Efendim, geçen yıl Seul Olimpiyatlan dolayısıyla Kore hükümetince dünyada seçilmiş 162 heykeltraş arasında Kore'ye davet edildim. Orada 162 sanatçının eserleri içinden seçilen ilk lO'un arasına benimki de girdi ve bu 10 heykel, önemli yerlere dikildi. Benimki de, Seul'deki 35 bin kişilik bir kültür merkezi önüne kondu. Bu yıl keza, Almanya'da yapılan bir sempozyumda, sanat eserim başarılı bulundu. Stuttgart yakınlanndaki Böblingen Belediyesi Meydanı 'nda halkın gözü önünde çalıştım. Şu anda bu anıt, Belediye Meydanına dikiliyor. şarılarmızdan
2 SKYLIFE 1/90
Prof Dr. Tankul Öktem:' 1990 yılı için hedeflediQim yere geldim.' Prof Dr. Tankut Öktem: '/ think 1have reached the goals 1set for 1990. •
- Siz yurtiçi yarışmalarda da çok sayıda ödül kazandınız değil mi? Başhca eserlerinizi sayar mısınız bize? - Evet, şimdiye kadar 4-5 tanesi birincilik olmak üzere 1O'dan fazla yan şma kazandım Türkiye'de. Başlıca eserlerimi sayacak olursam, Ankara'daki Kara Harp Okulu Anıtı'ndan başlamarn gerekir. 28 metre yüksekliğinde, 7.40 eninde. Üzerinde 700 figür yer alıyor. Dünyada yaşamış hiç bir sanatçının cesaret edemediği boyutlarda. Bu 700 figürün her biri için ayn model kullandım. Sayın Evren'in üstünde durduğu iki konu vardı. Birincisi, anıtta yaşamış hiçbir komutanın yüzü olmayacaktı; ikincisi de her bir büst, Türkiye'nin farklı yörelerinden
diğiniz noktayı nasıl değerlendiri
yorsunuz? - Ben yıllar önce 1990 yılını kendime bir hedef olarak koymuştum. Bu hedefi şöyle anlatayım : İlk çalışmalarım modem bir çizgi içeri-+
1 ll
-
INTERVIEW OF THE MONTH: SCULPTOR TANKUT ÖKTEM
"MY AIM IS WORLD-Wl DE RENOWN" This month our guest is sculptor Prof. Dr. Tankut Ok te m, o remarkably productive artisi who has crented 30 monumental works in Turkey and gained recognition abroad by his success in international competitions. Ten of these are the biggest monuments in the COiJnlry Prof. Oktem currently divides his time between leeturing at the university three days o week, and working in his forest studio in the Kum/o viiiage of Gem/ik. We asked about his preseni studies and his future projects . -
Almanya'da Böblingen Belediye Meydanı'na dikilen anıt, Tankul Öktem'in son ~.luslararası başarısı . Oktem, çalışmalarını halkın
gözü önünde yürüt müş .
The sculpture in Böblingen City Square in West Germany is Tankul Oktem's latest international success. Öktem put the sclupture together in public.
'
'
SKYLIFE 1/90 3
Geçmişin değil, geleceğin şirketi olmak... 1989'un ilk 9
ayında
335 milyon
do lar ihracat...
·
Bu rekorlar GSD modelinin ve çalışma ilkelerinin doğruluğunu kanıtlıyor.
Şimdi
daha da büyük hedeflere yöneliyoruz.
Sadece 3 yıl içinde ülkeye kazandırılan 1 milyar doları aşkın döviz ...
Çünkü biz yaptıklarımızdan yapacaklarımızia
Teşvik
önlemlerinden yaradandırılan 300'ün üzerinde imalatçı -. ihracatçı kuruluş ...
çok ilgiliyiz.
Çünkü biz geçmişin değil , geleceğin şirketiyiz.
DIŞ TİCARET A.Ş.
San ta işhanı , Müselles Sokak. Esentepe. 802HO İ sta nhul Te lefon: ( ı
) 175 % 00 ( l O Hat ) Te lex: 27975 Telefaks: (1 )
167
36 66
- I would first like to ask you about your accomplishments abroad, your success in Korea and Germany•.. - Well, last year I was invited to Korea as one of the 162 sculptors selected throughout the world by the Korean government on the occasion of the Seoul Olympics. My work was ranked among the first 10 and erected in front of a cultural center which seats 30,000 people . Also this year, my creation was found worthy of merit in a symposium in Germany. I sculpted in public on the city Square of Böblingen, near Stuttgart. Presently, this monument is placed on the same square. - I think you have won several prizes in competitions at home, as well. Could you name us your principal works? - So far I was placed in more than 1O competitions in Turkey. In 4-5 ofthese I won the first prize. As to my principal works, I think I shouldfirst name the Land Military Academy Monument in-+
sindeydi. 1963-73 döneminde, belki de Türkiye'deki ilk soyut uygulamalan ben yaptım. Mesela Eskişehir Yediler Parkı, Vakko Fabrikası Heykeli, Tarabya Oteli Krallar Dairesi Heykeli gibi soyut işler yaptım. Ama giderek şunun farkına vardım ki, Türk toplumu daha bu kadar modem sanat eserlerine hazır değil, bu bir. İkincisi, Türk toplumunun kalıcı, siyasi ve doğru mesajlar veren önemli anıtlara ihtiyacı var. Kaldı ki, böyle bir ihtiyaç somut olarak da doğ muştu . 1973'te Cumhuriyetin 50. yıl dönümü, 1980'de kötü Atatürk heykellerinin değiştirilmesi gibi iki büyük hareket de bu anıt yaptırma olayını körükledi. Dolayısıyla 73'den sonra yine çağdaş sayılabilecek çizgide ve biraz önce söylediğim fıkirler etrafında kompozisyonlar yapmaya başladım. Kendime, I 990'a kadar aynı çizgide devam etmek hedefini koydum, ve sanının bu hedefe ulaştım. Türkiye'de 28 metre yüksekliğindeki Kara Harb Okulu Anıtı , dünyan ı n en büyük anıtlarından . önemli sayılabilecek en az I O büyük -+ The 28 meter high Land Military Academy War College Monument is one of the world's largest. SKYLIFE 1/90 5
prodüksiyonda imzam var. I 990 senesi benim büyük anıtlanm açısından son yılım hemen hemen. Bu yıldan sonra tekrar 73'teki modem çizgime dönmek ve sesimi yurtdışında duyurmak, dünya çapında bir sanatçı olmaya çalışmak gibi bir heves içindeyim. Son iki yılda yurtdışında aldığım sonuçlar bana bu açıdan cesaret verdi. - Bize biraz da çalaşma tarzımzdan söz eder misiniz? - Ben çalışmada ilhama inanmı yorum. Konsantrasyon ve disipline inanıyorum. Bu yüzden, oldukça disiplinli bir çalışma tarzım vardır. Haftada üç günümü Kumla'daki atelyemde çalı şarak geçiririm. Sabah kalktıktan sonra, mutlaka 4-5 kilometre koşanm . Yaz aylannda yarım saat kadar kürek çektikten sonra, kuvvetli bir kahvaltıyla çalışmaya başlarım. Eğer yeterince konsantre olamazsam, ormanda, tabiat içinde yürürüm. Yine olmazsa, yoğun bir şekilde müzik dinlerim . Tabiat içinde olma ve müzik, bende birdenbire coşkulu ve değişik bir ki şi lik yaratır. Damarlanmda o heyecanı duymaya başlayınca da, heykele başlarım . Ve hiç durmadan 10-15 saat çalışırım . O yüzden genelde benim yanımda çalışanlar, iki vardiya halinde bana yardım ederler. -Yöre halkının yaptığınız anıtlara tepkisini ölçme fırsatınız oluyor mu?
19831e dikilen ÖğretmenlerAnıtıda Tankul Öktem'in önemli çalışmalarından.
The 1983 Teachers Monument is one of Tankul Öktem's most important works.
neticilerimizin halkın düzeyini küçümsememesi, onu olduğundan daha geri değerlendirmemesi gerektiğine inanmışımdır hep e
Nasıl karşılıyorlar?
- Türk halkının çok enteresan bir tavvar. Binlerce yıllık bir genetik özelliğe sahip Türk halkı. Anadolu sanatının genetik birikimini bu insanlar genlerinde taşıyorlar ve siz onlara iyi bir şey sundu~unuz vakit, hemen olumlu tepki veriyorlar. Başı mdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum; Amasya Tamimi Anıtı'nı yaparken, bir gün, bir grup sakallı, bereli insan tarafından taşlandık. Daha sonra anıt bitti ve biz ayrılmak üzereyken, sakallı bir bey geldi, elimi öpmek istedi. Yaşlı olduğu için vermedim. Adam, sevgi dolu gözlerle bakıyordu bana. "Birkaç gün önce sizi taşlayan grubun içinde ben de vardım. Ama böyle bir şey olacağını bilmiyordum, biz sizi put yapıyor sanıyorduk" dedi. Demek istediğim, bizim halkımı zda güçlü bir iyiyi, güzeli ayırdetme sezgisi vardır . Ben hem sanatçılanmızın , hem de yörı
6 SKYLIFE 1/90
Ankara. lt is 28 meters high and 7.40 meters wide, and it has 700 figures on it--dimensions no artisı has ventured so far. I used a different model for each of the 700 figures. President Evren insisted on two points: Firstly, the monument wouldn't include the bust of any real commander; secondly, the features of each bust would represent sameone from a different region of Turkey. For this purpose I used 700 models from various regions that we chose from among army members. Somedays 1 would produce as many as 8 or 10 busts, whereasan artist usually spends 5 to 6 days to make a sing/e bust. Apart from the Land Military Academy Monument, among other big monuments 1 can name the Great Monument of Liberty in Magosa, the Monument of Miners in Zonguldak,
the Great Monument of Atatürk in Manisa, tha Monumenl of Atatürk, the Teacher of the Nation in front of the Ministry of Education, the Monumen ts of Air Military Academy, Air Force Headquarters, and Land Force Headquarters, the Monument of Amasya Circular, the Monument of Turkish Women in Kastamonu, and the Atatürk Monument in lnegöl. - What are the main themes in your
sculpture? - The themes reflected primarily in all my monuments are: Atatürk's heritage, the feeling of brotherhood that his reforms have created, the idea that each class of society will he strong and happy only if they cooperate with the other classes; the Turkish woman's patriotism, her spirit of sacrifıce. and significance in the family; all the sacrifrices and heroic deeds of the Turkish people for their country and home/and; and the hardships suffered as the reforms were introduced and the new Turkish Repuhlic were founded ... All these are themes of great sig-
Seul'da 162 eser arasında ilk 1O'a girerek bir kültür merkezi önüne dikilen "Sevgi" anıt ı. .. Tankul Öktem's "Love" sculpture, placed in front of the Seou/ Cu/tura/ Center, was one of 10 pieces chosen among 162 entries.
nificance for me. 1 would also /ike to point out an aspect that 1 have always considered in my monuments commemorating Atatürk. 1 have always avoided depicting Atatürk alone on a pedestal. Throughout my artistic career 1 have tried to express my conviction that it is only by integraring Atatürk with the nation he created that we can properly assess his significance. Otherwise, if you isoiate Atatürkfrom the nation that he strove so hard to create. you will he herraying him. lnfact. you will have justified the claims of those who argue that "Atatürk is idolized". - Can you elaborate on the styles you have adopted since you began sculpturing, and the point you have reached today? -Years ago 1 had set the year 1990 as my deadline. Ler me explain this: My initial works were ina modern design . In 1963-73, 1 produced perhaps the first ahstract sculpture in Turkey. For instance, 1 accomplished such abstract works as Eskişehir Yediler Park, the
statut at Vakko Factory, and the statue at the Royal Suite of the Tarabya Hotel. But 1 gradually came to realize that Turkish society was not yet ready for such modern works of art. What's more, Turkish society was in need oj significant monuments embodying fasring and accurate ideologic·al messages. In fact such a need had already materialized. Two İnıportant events stimulated the need to construct monumental statues: the celebrations of the 50th Anniversary of the Repuhlic in 1973, and the project ai m ing to replace bad Atatürk statues. Consequently after 1973 I started creating compositions, stiliina modern design, hut on the themes 1 have mentioned above. And I set myself the aim oj keeping on the same line until 1990. 1 believe I have accomplished this task. 1 have signed at least 10 huge productions in Turkey. 1990 is almost my last year devoted to monumental works. After 1990 1 would /ike to get hack to my modern style of 1973 and work for world-wide renown by add-
ressing the international public . My success in competitions ahroad during the last two years is encouraging me in this ambitious project. - Could you teli us about your manner of working? - 1 don't believe in inspiration. lnstead, 1 believe in concentration and discipline. Therefore, 1 have quite a strict schedule. 1 spend three days of the week working in my studio in Kumla . In the mornings, 1 habitually jog 4 or 5 kilometers in the forest . 1n summer months, 1 also row for about half an hour, and start working after a whofesome breakfast. If 1 can't concentrate properly, 1 go for a walk in the forest , in nature. If 1 stili can't concentrate, Ilisten intensively to music. Nature and music make me enthusiastic, and when 1 feel this efation 1 start sculpting. Then 1 work continuously for 10-15 hours. For this reason my assistants help me in two shifts. - Do you ever have occasion to observe ho w the local peopk react to your works? W hat is their attitude? - Turkish people have a remarkable attitude. They reflect the genetic accumulation of thousands of years; it's as if they have inherited the rich heritage of milennial Anato/ian art. When you present them with a genuine work of art, they immediately show a favorable reaction . 1 would !ike to teli something that happened to me ; when 1 was working on the Monument of Amasya Circular we were stoned by a group of hearded and capped men . Then, when the sculpture was completed and we were about to leave , a bearded man approached me and tried to grab my hand and kiss it. 1 didn't let him, since he was an old man . He was fo oking at me with eyesfull of love . He said: "I was a member of the group who stoned you a fe w day s ago. But we didn 't know you were making sonething like this, we thought you were making idols." W hat 1 mean is our people have a strong sense of recognizing the good and the beautiful . 1 have always been convinced that neither our artists nor administrators are entitled to despise or underestimate the sensibility of the common people e SKYLIFE 1/90 7
..,
..
DEGISIM #
21
yüzyılın
eşiğin
deki dünyamızda, ekonomiden teknolojiye, siyasetten kültüre ve hayat tarzına kadar herşey büyük bir değişim ve dönüşüm içinde. İşte, Cumhuriyet Türkiye'sinin yarattığı ilk kuruluşlardan biri olan Türk Hava Yolları da , dünyadaki bu hızlı değişime ayak uydurabilmek; daha çağ daş, daha saygın bir kuruluş olarak Avrupa havacılık pazarındaki yerini almak için önemli bir atılım içinde. Türk Hava Yolları, 1990'lı yılları, büyüyen sermayesi, genişleyen ve güçlenen modem filosu; artan sefer sayısı ve yeni uçuş noktaları; yeni tarife sistemi; modern bilgisayarlı Ekip Planlama Sistemi; yeni bir kargo anlayışı, özel yolcu programları, özel indirimleri ve gerek uçaklarının gerekse personelinin yeni görünümü ile kar-
e
Türkiye'den insan manzaraları ve günlük hayattan ilginç kesitler bulacaksınız sayfalanmızda.
Skylife, göklerdeki bu kısa kodaha hoş ve için gösterdiği de kesintisiz sürdürecek. 1992 yılında uluslararası havacılık alanında oluşacak rekabet ortamına kendini şimdiden hazırlayan, yenileyen, gelişen ve 90'lı yılların Avrupa'sının önde gelen havayollarından biri olma doğrultusunda önemli aşamalar kateden Türk Hava Yolları'na yaraşır bir dergi hazırlama hedefine ne kadar yaklaştığımızı değerlendirecek olan ise yine siz okur-
nukluğunuz süresince, yararlı vakit geçirmeniz çabaları bundan böyle
larımızsınız. uyarılarınızı
Değerli eleştirilerinizi,
ve önerilerinizi bekliyor, saygılar sunuyoruz
e
şılıyor.
Türk Hava Yolları'nın içine girdiği bu büyük atılıma paralel olarak, dergimiz de gerek biçim, gerekse içerik olarak kendini yenileme çalışmalarını sürdürüyor. Bu yenilik çalışmalarının ilk göze çarpanlarından biri, geçen sayımızdan itibaren değişen adımız ve yeni kapak tasarımımız kuşkusuz. Evet, THY Magazin, bundan böyle _yayınını "Skylife" adıyla sürdürüyor. üzeilikle THY'nin yabancı konuklarının dergiınizi yeni adıyla kendilerine daha yakın hissedeceklerini umuyoruz. Dergimizin içeriğinde gerçekleştir ıneyi düşündüğümüz bir dizi yeniliğin başında, konu yelpazesinin genişlemesi geliyor. Bundan böyle okurlarımız her sayımızda çevre sorunlarından el sanatlarına, ekonomiden tarihe ve kültür etkinliklerine kadar çok çeşitli konunun işlendiğini görecek ve mutlaka ilgi alanlarına giren birkaç konuyla karşılaşacaklar. Konu seçiminde, milli olan, otantik olanın yanısıra evrensel olanını da yakalamak ve sunmak baş lıca hedefimiz olacak. Bir ülkenin tanıtımının herşeyden önce o ülkenin insanının tanıtılması anlamına geldiğinin bilincinde olan Yayın Kurulu'muz, bundan böyle dergimizde Türk insanının çeşitli yönleriyle tanı tırnma daha büyük ağırlık verecek. Türkiye'nin çeşitli alanlarda yetiştir diği uluslararası değerleriyle; başarılı
sanatçıları, bilim adamları ve işadam larıyla yapılmış söyleşiierin yanısıra, çocuğu genci ihtiyarı ve kadınıyla
8 SKYLIFE 1/90
TRANSFORMATION
O
n the threshold of the 21st century, our world is undergoing transformations in every field -from economy to technology, from politics to culture and life style.
Turkish Airlines, one of the pioneering enterprises of the Turkish Republic, is keeping abreast oj developments and renewing itselj continuously so as to be able to compele successfully with its European counterparts in air transportation. Turkish Airlines welcomes the 1990's with such significant novelties as increased capital, an enlarged and reinforced modern airfleet and new flight destinations, a computerized Team Planning System, a new cargo regulation, special passenger programmes, special reductions and a new look for the aircraft as well as the personnel. In line with Turkish Airlines' progress, our magazine has also been re newing itself in form and in the content. The change of the title and cover design that took place in our last issue is one of the most significant changes in form. "THY Magazin" is now published under the title "Skylife". We hope that this new title will appeal more, especially to our foreign guests. Foremost among the novelties we are planning te introduce in the content oj the magazine is enlarging the spectrum of subjects covered. Henceforth, in every issue our readers will find articles on subjects as diverse as environmental issues, handicrafts, economy, history and cu/tura/ activities, and will no doubt come across an article within their field of interest. in the selection of subjects our aim is twofold: to capture issues of universal appeal besides reflecting the national and the authentic. Our Publishing Board believes that a country means getting to know its people. So, henceforth more articles will be devoted to introducing the Turkish people with its various aspects. In our magazine, you will find interviews with internationally renowned Turkish artists, scientists and, businessmen, as well as portrays from various parts of Turkish society and interesting cross sections from daily life in Turkey. "Skylife" will continue its efforts to make your flight more enjoyable and more interesting. Of course, readers have the last word. It is the readers who will evaluate our magazine's success and teli how far we have progressed towards the goal set by Turkish Airlines, preparing itself for the arena of international competition in air transportation to start in 1992 by continuous renewal and progress, and aiming to become one of Europe's leading airlines in the J990's. We look forward to your valuable criticism, warning and suggestions
e
TRADIDON... INDIVIDUALITY... AMBIANCE
TIIE DIVAN HAS BEEN AN IRADITION FOR 33 YEARS.
ISTANBUL
COMBINING FIVE-STAR LUXURY WITH A DISTINCTIVE BRAND OF HOSPITALITY, TIIE DIVAN PRIDES ITSELF ON THE UNIQUELY PERSONAL QUALITY OF ITS SERVICE. TIIE ENTIRE HOTEL -FROM THE FINELY APPOINTED GUEST ROOMS TO TIJE RENOWNED RffiTAURANf, ~ THE FRIENDLY PUB AND INVl[IlNG BAR TO TIIE BUSY PATISSERIE-HAS AN AMBIANCE THAT ONLY 33 YEARS OF TRADmON CAN CREATE. TIIE INDMDUAL ATTENTION AND DISTINGUISHED AlMOSPHERE OF TIIE DIVAN MAKES ISTANBUL ruST TIIAT MUCHBETTER.
D ~ Koç
.
I
V
A
N
o
T
E
L
i
CUMHURİYET CADDESi NO 2 ŞlŞLİ 80200 İSTANBUL TURKEY • TELEPHONE: 90-1 -1314100 • TELEX : 22402 OYAN TR • TELEFAX :90-1-148 8527
THY
UÇUŞ
NOKTASI
•
MADRID ••• • "~IL, ŞAL
YE
GUL"SEHRI ••• , Madrid'e gidip de kendini bu şehrin büyüsüne kaptırmamak elde değildir . Sayılı günler bitip de dönüş vakti geldiğinde, gökyüzünün berrak mavisine, tarihi binaların haşmetli güzelliğine, Hamenkanun ahengine, kastanyetlerin ritmine dayamadan ayrılırsınız bu "zil, şal ve gül" beldesi nden .... SKYUFE 1/90 11
r •· ~
<1o,...
Gökyüzünün berrak mavisi ve etrafınızı saran tarihi bi naların ihtişamı sizi büyüleyecektir. The bright blue sky and magnificance of the historic buildings wi/1 enchant you.
ırıl pırıl güneşin
eksik olbulutsuz bir gök yüzü ... Ressamlara ilham veren sonsuz bir berraklık ... Madrid denince ilk akla gelen budur i ş te . İberia yarımadasının tam göbeğin de, Manzanares ırmağı kıyı s ında ve Sierra de Guadarrama'nın eteklerinde kurulu bu başkent, gözünü pırıl pırıl sabah güneşiyle açmayı ve günboy u berrak mavi gökyüzü altında dolaş ınayı seven ler için ideal yerdir. Kral lll. Philip, 1606'da Madrid'i İ s panya'nın başkenti yaptığı zaman. Cervantes'in ünlü kitabı "Donkişot"un ilk bask ı sının üzerinden bir yıl geçmiş ve ünlü roman kahramanının adı dünyaya yayılmı ş tı bile. Madrid, l 7. yüzyıl başlarındaki birkaç yıl dışında, bir daha başkentliği hiç kaybetmedi . Madrid, 1. Dünya Savaşı'na kadar
P
madığı
12 SKYLIFE 1/ 90
gerek dış görünümü , gerek gelenek ve görenekieri bakımınd a n tipik bir Kastilya kasabasıydı. Savaşın bitimiyle birlikte modem yapılar mantar gibi çoğaldı. Son yıllarda ise. sürekli büyümenin doğurduğu bir "gelişme krizi" ya ş anıyor.
Sabahleyin, Ortaçağ'dan kalma kili seler ve manasıırlar. Habsburg'lar ve Burbon'lar dönemlerine ait büyüleyici tarihi yapılar arasında yapacağınız şehir turundan sonra. mutlaka görmeniz gereken yerlerin ba ş ında, Prado Müzesi ge lir. 12 ve 18. yüzyıllar ara s ı İ s pan yol ve Avrupa resim sanatının en seçkin örneklerinin bulunduğu bu müzede. Goya'nın, El Greco'nun , Velasquez'in en ünlü tablolarını seyredebilir, müzenin ek b i nası olan Cason del Buen Retiro'da. New York Modern Sanatl ar Müzesi'nden anavatanına -+
A TURKISH AIRLINES DESTINATION
MADRID: "THE CITY OF CASTANETS, SHAWLSAND ROSES" Every visitor to Modrid is corried owoy by the foscinotion of this enchonting city. When the holiday is over, one is reluctont to port with the ozure sky, the monumentol buildings, the hormony of flomenco and the rhythm of eastonets-all chorocteristic features of this city in o country of "costonets, show/s and roses " in the words of o Turkish poet.
Sarayın doğu kısmın dan bir görüntü ve Don Kişot Heykeli. A view of the cast wing of the Palace and the statue of Don Quixote ..
Madrid'te bir meydan. A square in Madrid. 14 SKYUFE 1/90
yeni dönen Picasso'nun Guemica' sını görebilirsiniz. Madrid'in görülmeden geçilemeyecek güzelliklerinden biri de birbirinden çekici parkland ı r. B un l arın en büyüğü 18. yüzyıl da şehireilik alanında yapılan çalı şmaları n iyi bir örneği sayılan Retiro Park ' tı r. 130 hektarlık bir araziye yayılan bu yqil cennetin ortasında , sandal kiralayabileceğiniz suni bir göl de vardır. Retiro Park'ın yanısıra , 30 bin değişik tür bitkinil) yeraldığı Botanik Bahçelerini , her yıl gül fe stivallerinin düzenlendiği Rosales ve Parque del Oeste parklarını da görülmeye değer yerler arasında saymak gerekir. Tarihi yapılar, parklar ve birbirinden zengin müzelerde geçirilen sabah saatlerinin ardından , sıra artık bir soluk almaya ve bol baharatlı İspanyol mutfağının spesiyallerini tatmaya gelmiş tir. Baz ı ları 200 yıldan daha uzun bir geçmişe sahip olan birçok eski ve ünlü restoran vardır Madrid'te. Bunlardan birinde, Madrid ve Kastil ya mutfağının yemeklerini ; mesela s afranlı pilava değişik tür deniz mahsulleri, tavuk vs. katılarak hazırlanan "paella valenciana"yı veya sarmı s ak ve değişik soslarla pişirilmiş bir tavuk yemeği olan "pollo ala chilindron"u deneyebilirsiniz. Öğleden sonrası , alışveriş için en ideal zamandır. Ve Madrid'te alışveriş deyince akla hemen antika gelir. Şe hirde antika eşya alabileceğiniz çok sayıda yer vardır. Ama bunlann en ünlüsü pitoreks havasıyla turistlerin ilgi merkezlerinden biri olan Rastro'dur. Rastro, bir caddenin iki yanına diziimiş dükkaniardan ibaret bir çeşit bitpazarıdır. İki bölümden oluşur: Antikaların satıldığı bölüm ve kullanılmış eşya satan bölüm ... Aotikacılardan , iyi ve değerli bir tablo, bir gotik heykel, yahut antika bir mobilya alabilir; kullanılmış eşya dükkanlannda ise, mesaJa eski bir matador elbisesi bulabilirsiniz. Ancak hemen ekieyeJim ki, s ıkı bir pazarlıkla fiyatı epey indirebileceğinizi unutmamalısınız . Rastro, haftanın her günü ve günün her saati yerli ve yabancı müş terilerle dolup taşan bir alışveriş yeridir. En güzel saatleri de, pazar sabahlarıdır.
Madrid'te pazar
sabah l arının
-+
Boğa güreşleri Ispanya'nın simgesi gibidir.
Bullfights are a symbol of Spain.
n impeccably smooth, cloudless sky where the sun ne ver stops shining .. . An infinite expanse of azure, inspiration to many painters: This is the first image that Madrid recalls to mind. The Spanish capital, established right in the center of the /beri an peninsula, on the banks of the Ri ver Manıa nares and at the foot of Sierra de Guadarrama, is an ideal place for those who /ike waking up to a bright morning lig ht and wander all day long under a bright blue sky. When Philip lll proclaimed Madrid the capital of Spa in in 1606 a year had elapsed since the first edition oj Cervantes' "Don Quixote" and the fame of the he ro had already spread to the world. Sin ce then, Madrid has always been Spain's capital exceptfor a short interval at the beginning of the 17th century. Until the First World War Madrid used to be a typical Castilian town , in outward appearance as well as in traditions and way of life. After the war, however, the number of modern buildings increased tremendously. As for the recent years , the city has been suffering from an "expansion crisis"
A
caused by uncontrolled and rapid growth . Once in Madrid, you will probably spend your first morning visiting medieval churches and monasteries and impressive histarical buildings which reflect the splendours oj Habshurg and Bourhon rule. But the focus of any sightseeing tour is bound to he the Prado Museum. In the museum , which contains masterpieces of Spanish and European painting from the 12th to the 18th centuries, you can see the most famous works oj Goya , El Greco and Velasque z. In Cason del Buen Retiro, the annex to the museum, Picasso's Guernica, just home from New York Museum oj Modern Art, is displayed. Among the major sights in Madrid are the numerous beautiful parks. The biggest of these is Retiro Park, a remarkah/e product of urban planning daring from the 18th century. In the middle of this 130 hectare haven oj greenery is an artificial lake where you can hire boats. Besides Retiro Park, one is also well advised to visit the Botanic·al Gardens , hoasting 30.000 species of plants, and the parks of Rosales and Parque del Oeste,
which host annual rosefestivals. When the morning hours , spent visiting monumental buildings, parks and rich museums, draw to a close, it's time to taste the spiced specialties oj Spanish cuisine. Madrid boasts several famous restaurants, some oj which are o/der than 200 years. Choose any one ofthese, and try some of the delicious dishesfrom Madrid or Castilian cuisine. For instance. Try "paella valenciana", prepared by adding sea products and chicken to saffron ri ce , or "pollo a la chilindron ", a dish of chicken spiced with garlic and various sauces. The afternoon is the best time for shopping in Madrid, where antiques are the major attractionfor shoppers. There are several places all around the city where you can [ı nd antiques . The most famous of these is the picturesque Rastro, one of the most popu/ar tourisı haunts. Rastro is ajlea market consisting of two rows on both sides of a street. lt has two parts: the part where antiques are so/d, and the part where secondhand objects are so/d. At the antique dea/ers you can come across a good and valuable painting, a gothic statue. or an -+ SKYLIFE 1/90 15
Bir Devre alıp PetroC/ub üyesi olun .. . Taksitleriniz bitmeden tatile başlayın .. . Tatilierinizde dolu dolu tatil yapın .. . Nesiller boyunca kimse nereye gideceğini düşünmesin ...
lliiTIIlfJfi ISTEYIN••. Ve 3800 PetroCiub Üyesi arasında dostlarınızı görün ... Dostlarınızla komşu olun ...
f DOnEm PAZARLAMA/IŞLETME , ,
Tuo"m
ısıeımec oı o g o
ve
T oc ao eı A S
MERKEZ/ ANKARA
ISTANBUL
ANTALYA
Selanik Caddesi 44/14, Süleyman Nazif Sokak 5/ 9, irtibot Bürosu Eğin Apt . Kat 4, Kızılay Park Apt. Kat 3, Ni ~onta ~ı Ali Çetinkaya Cadd esi 50 / B Tel : (4 ) 118 7156 - 118 4914 Tel : (1) 130 6977 - 130 9156 Tel : (31 ) 21 68 35 (4 hat ) Fax: (4 ) 118 8033 Fa x: (1) 130 9156 Fax : (31 ) 21 68 39
ŞANTIYE/SIDE Antolyo -Monovgat Karayolu 65. km, Çalaklı Me vk ii Te l : (324 ) 41145 Fa x: (324 ) 4 1145
L--------------------------------------------------------------------------~
Rasgele marka peynirieri
boşuna taşımayın, ağzı
nızın tadını kaçırmayın.
Hediye olarak götürdüğünüz peynirler sizi utandırmasın, yüzünüzü kızartmasın ... Taciroğlu markası ,
peynirin garantisidir. Ekstra pastörize Taciroğlu ve Peysan peynirleri, yurt içinde ve yurt dışında Türk ağız tadının ve peynirde kalitenin simgesidir.
TACİRDCLU - PEYSAN 'Peyniri bilenler, peyniri seçenler için'
PEYSAN GIDA SANAYi A.Ş . Telefon : 512 22 50 (4 hat) 581 50 06 (3 hat) Telefaks: 520 77 97 Teleks: 23299 bth tr.
Gündüzleri şehir turu ve alışveriş . Hava karardıktan sonra ise, uzun Madrid geceleri ... Sightseeing and shopping li/ls up the day. At sunset start the long Madrid nights .. .
renkli gezilerinden bir diğeri , Plaza Mayon'daki pul ve eski para çarşısında yapılabilir. Saat 1 1'den 13'e kadar açık tutulan bu özel çarşıda, dünyanın dört bir yanından toplanmış eski para ve pulları bulmanız mümkündür. Pazar öğleden sonralarının en gözde eğlencesi ise, şüphesiz boğa gürc~le ridir. İspanya denilince hemen akla gelen boğa güreşleri, ilkbaharın başından sonbahar ortalarına kadar, Plaza Monuınental de las Yentas'ta yap ılır. Boğa güreşine gidip gitmemek, kan görmeye dayanıp dayanınamak meselesi gibi gelir onu tanıınayanlara. Ama gerçekte sporu, baleyi, cesaret ve eaşkuyu hem folklorik hem de aristokratik bir üslupla böylesine bütünleştiren bir başka gösteri türü daha yoktur dense yeridir. Evet, son uç kanla gelir. Ama bu kan , çingene dansçının dudaktan arasın daki kırmızı karanfille , asalet ve cesaret sembo lü kırmızı şalla öylesine köklü bir ge lenek bağı içinded ir ki, 18 SKYLIFE 1/90
seyredenler onda biraz ürpertici de olsa bir şiir havası bulurlar. Akşam yemeğinden önce, barlardan birinde "pinchos" veya "tapas" eşli ğinde içiten küçük bir bardak şaraptan sonra, gece hayatı başlar. Madrid, Avrupa'nın en uykusuz şehirlerinden bi ridir. Sabahın erken saatlerine kadar süren bu serüveni, tiyatro, opera, konser salonlarına gitmek. kalabalı ğa karı ş ıp caddelerde dolaşmak cafe veya barlarda oturmak "Corral de Moreria", "Arco de Cuchilleros", "Los Canasteros" gibi özel flamenko klüplerinden birinde tlaınenko dinlemek sureti y le yaşayabilirs ini z. Sayılı
gün ler bitip de dönüş vakti ince bir hüzün çöker içinize. Gökyüzünün berrak ınavisine; etrafınızı saran tarihi binaların ihtişamına, tlamenkonun ahengine, kastanyetlerin ritınine dayamadan ayrılırsınız bu "zil, şal ve gül" ülkesinden çattığında,
e
antique piece offurniture, white at the secondhand stores the day's catc/t. might he a matador's costume. Don't forgel that hargaining reduces the price considerahly. Rastro is crowded with /oca / customers a~ we ll as foreigners each day of the week and each hour of the day . Howeı ·e r . it is at
i ts hes/ on Sunday mornings. Another interesting outing j(ır a Sunday morning in Madrid would he a ı · isit to th e market of slamJJS and antique coins on Pla:a Mayon. In this special market . kept open hetween ll :00 and 1:00 on ly. you can find a rich co llection of antique coin s and stamps ji"om all o\'er the world. The fa\'Ourite pastime on a Sunday afernorm is , no douht. the hulljlght. The jlrst image that Spain cal/s to mi nd, are the hulljlghts he/d ji"om early spring to mid- autumn in Pla:a Monumental de /as Ventas . For the l'isitor. whether or not to allend a
Habsburg'lar ve Burbon'lar döneminden kalma tarihi
yapılar arasında
gezinmek. bir zaman
yolculuğuna çıkmak
gibidir.
Visiting monumental buildings daling from Habsbourg and Bourbon rule is /ike Irave/ing in a time tunnel.
h,f!llflght seems to he a matter o{lww well one con stand the sight oj hloodshed. Howeı · er. in reality. the lml/jight isa unique spectacle comhilling sport. hollet. daring and enthusiosm in o style re.flecting hoth f(J/kloric and aristocratic traditions. Yes. the en d does im · o!ı · e hloodshed. But the red o{ this hlood is so rich in culturai c0/1/tototions that the spectator sees in it the red camation pressed hetween the gvpsy dancer's lips , or Carmen's red shawl symholi:ing nohility and hral'ery. A Madrid nigltt hegins witlt a glass o{ wine taken with "pinchos" or "tapas" just hefore dinner at o bar. and extends w ı til the early hours of the following day. In your ad\'enturous joumey through the long nigltt. you can go to the tlteater. ope ro. and concert lı al/s. promenade on the aı·enues mixing witlı the crowd. id/e at the cafes or hars. or/iste n to .flomenco
tu n es at suc/ı special jlanıenco c/u bs as "Corral de Moreira". "Arco de Cuclıilleros" or "Los Canasteros". When it's time to leaı •e Madrid. you con't !telp feeling melanc/ıoly. As you leaı ·e this countrı· o( "castanets,
shawls and roses", the exquisite a:ure of the sky and the splendour oj nıonunıental buildings are in your eyes; and the tımes of jlamenco and the · rhythnı of castanets are in your ears e
Büyüleyici güzelliği ve tarih zeng i nliği ile turistlerin kolay kolay ayrılamadığı bir şehirdir Madrid.
Tourists are re/uctant to leave behind the enchanting beauty and histarical splendour ot Madrid . SKYLIFE 1/90 19
In 1984
Starting the cooperation of V/0 SOJUZCHIMEXPORT and DEGERE and first direct contact with Turkish Chemical Sector.
In 1987 andln 1989
The "General Ageney Agreement" was signed between V/0 SOJUZCHIMEXPORT and DEGERE.
The trade volume between V/0 SOJUZCHIMEXPORT and DEGERE now represents 12% of all Soviet-Turkish trade. The natural result of this outstanding cooperation:
SODE GROUP DIŞ TiCARET A.Ş. the first Soviet-Turkish joint-venture trading company in Turkey which will primarily be marketing Soviet origin chemicals and sourcing products for Soviet requirements. It is one of the 9 such joint-venture companies of V/0 Sojuzchimexport outside of Soviet Union which will be operating in Turkey, Soviet Union, Middle East and North Africa. The Bank for Foreign Economic Affairs of the USSR and Türkiye İş Bankası A . Ş . announce their official confirmation to participate in SODE Group Dış Ticaret A.S. as partners.
t t t t Para taşunadan alışveriş
yapma
zevkini gönlünüzce yaşamanız ıçın
çağdaş
seçenekler:
GarantiÇek VISA MasterCard
Eurocard m W
GARANTi
BANKASI
Enez kazısı buluntuları , Roma devri tiyatro maskiarı müzede yer alan ilginç eserler ...
EDiRNE ARKEOLOJi VE ETNOGRAFYA MÜZESi
ANADOLU VE TRAKYA •• •• •• I<VLTURl! ICINDE BIR GEZINTI #
•
•
197 1 y ı lında yeni binasına taşınan Edirne Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi, Anadolu ve Trakya medeniyetlerine ait değerli arkeolajik ve etnoğrafik eserleri barındıran zengin müzelerimizden biri . 22 SKYLIFE 1/90
Roman theatre masks and finds from the Enez exavation are among the interesting objects displayed in the Edirne Museum.
ürkiye'nin bellib aşlı müzelerinden biri olan Edirne Müzesi , ilkin 1925 yılında Selimiye Camii külliyes in deki Darü't-tedri s'e, so n olarak da Darü'l-kurra Medresesi' ne taşın a rak 1935 yılında burada ziyaretçilere açılmıştır. Ancak bu binanın , ihtiyaca cevap vermemesi yüzünden, inşaatın a başlanan ve 1970'de tamamlanan yeni bina, 1971 yılında Arkeoloji ve Etnoğ rafya Müzesi adıyla hizmete girmiştir. Müze; halı ve kilimlerin, etnoğrafik eserlerin ve arkeolojik eserlerin yeraldığı başlıca üç bölümden oluşmaktadır. Müzenin yerleşim düzeni içinde ilk bölüm, halı ve kilimiere ayrılmıştır. Bu bölümde, mahalli ve Anadolu'ya ait kil im örnekleri ve Anadolu ' halıları teşhir edilmektedir. Şarköy kilimleri nin, yörük ve türkmen kilimlerinin, Görde s, Bergama, Kırşe hir halı-sec cadelerinin, heybe ve çuval örneklerinin yer aldığı bu bölümden sonra Etnoğrafik Eserler Salonu'na geçilmektedir. Mahalli ve Anadolu sa- -
T
Müzenin Arkeelejik eserler salonunda Prehistorik çağ, Roma, Bizans ve islami devir eserlerinden seçkin örnekler sergileniyor. An outstanding selection of archeological finds from the prehistoric, Roman, Byzantine and lslamic eras are exhibited in the Museum.
EDiRN E ARCHEOLOGICAL AND ETHNOGRAPHICAL MUSEUM
AN EXCURSION INTO THE CULTURES OF ANATOLlA AND THRACE The Edirne Archeological and Ethnographicol Museum, which started exhibiting its collections in its preseni building in 1971 , is one of the richesi museums in Turkey. lt houses archeological and ethnographical works from Anatolia and Thrace. he Edirne Museum was first opened to public in Darü'l tedris in the Selimiye Mosque complex in 1925. ln 1935 it moved to -+
T
*****
Şehir
Merkezinde, Havaalanına 26 km Uzaklıkta, 194 Oda, 316 Yatak Kapasitesi, 27 Suit Daire
Tüm Odalarda Özel Banyo, Direkt Telefon, Uydu Yayını, Renkli TV, Müzik Yayını, Mini Bar ve Klima 600 Kişilik Kokteyl Salonu,
Edirne Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi'nde, Anadolu ve Trakya medeniyeti içinde bir gezinti yapabilirsiniz. At the Edirne Museum you can travel through. Anato/ian and Thracian civilizations.
natının bellibaşlı
eserlerinin tanıtıldığı bu salonda sırasıyla çorap, eldiven. peşkir, uçkur, havlu gibi işlemeler , yemeni ve örtüler yeralmaktadır. Aynca kadın ve erkek giyimlerinden iç gömlek, elbise, şalvar, cepken, ceket ve dolarnalann en güzel örnekleri, mankenli ve mankensiz ziynet eşyalan sergilenmektedir. Gülabdan, buhurdan, dikiş kutulan ve nadide kaşık örnekleriyle ayn biı köşe yapılmış , burada yazı takımı örneklerinden divit-hokka, makas, kalemtraş gibi parçalara da yer verilmiştir. Salonda ateşli silahlar (gümüş, altın ve sedef kakmalı tabanca-tüfek). kesici ve delici silahlar (kılıç , pala, kama, balta, ok ve yay), kalkan ve gürı teşhir edilmektedir. Anadolu ve Trakya medeniyeti eserlerinin gözler önüne serildiği
Arkeolojik Eserler Salonu'nda ise, Prehistorik çağ Anadolu eserlerinden taş idol ve seramik örnekler, Trakya Prehistoryasına ait keramik ve bronz eserler (fibula-yüzük-helezonlar) yeralmaktadır . Daha sonra sırasıyla Klasik çağ, Roma, Bizans ve İslami devir seramiklerinin bazı eserleri teşhir edilmektedir. Roma devri cam eşyası ile tümülüs buluntuları, ayrı birer köşededir. Çeşitli deviriere ait sikke koleksiyonu zengin örnekleriyle, iki vitrinde bulunmaktadır. Yunan, Roma, Bizans ve İslami devirlerin altın gümüş bakır ve bronz paraları, bu salonun dikkate değer eserleri arasındadır. Edirne Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi, Anadolu ve Trakya tarih ve kültürü içinde kısa da olsa bir gezinti yapmak isteyenler için önemli bir uğrak yeridir •
Darü'l-kurra Medrese. However, this building proved inadequate and a new museum building was constructed. Completed in 1970, it was opened to the public in 1971 as the Edirne Archelological and Ethnographical Museum. The Museum consists of three main divisions: carpets and rugs , ethnographical items, and archeological objects. Examples of local and Anato/ian rugs and carpets are joined by Şarköy rugs, carpets and prayer rugs, shoulder bags and sacks.ln the Hall oj Ethnographical Works, local and Anato/ian handicrafts are displayed, including embroidered items such as socks, gloves, napkins, drawstrings and towels, as well as headscarves and tablecloths. Characteristic articles oj clothing from women's and men's wear, such as shirts, dresses, shalwars, embroideredjackets and shawls and pieces of jewellery are also exhibited. In another corner rose water pitchers, scent bottles, sewing boxes, and ornamented spoons are brought together. Next to these, such antique articlesfrom writing sets as pencases, inkwells, scissors and sharpeners are exhibited. In the same hall firearms (pistols and riftes with si/ver, gold and mother-of-pearl inlay), incisory and perforating arms (sword, scimitar, dagger, ax, arrow and bow ), shields and maces are also exhibited. In the Hall of Archeological Works, stone idols and ceramics dating from Prehistoric Anatolia, and ceramic and bronze works (fibula ring and helixes) dating from Prehistoric Thrace are exhibited. Ceramics from the Classical, Roman, Byzantine and lslamic civilization are displayed in addition to Roman glassware and tumulus finds and a rich collection oj coins. Gold, si/ver, copper and bronze coins dating from Greek, Roman , Byzantine, and lslamic periods are among the most remarkable items in this hall. A visit to the Edirne Archeological and Ethnographical Museum will give you the opportunity to make an excursion into the culture and history of Anatolia and Thrace • SKYUFE 1/90 25
Saclartntzda Harikalar • Yarattn .• Sac 1
Kurutmanın
Yeni
Adı..
·•
.JR--~t~\. . . . C-E~
J!. . . . .
Turbo 1600
. 'de !!k Defa rurkl)le
Evde Otelde
·
Işyerinde
• Güvenilir, pratik • 30 sn.monte edilen her zemine kolayca yapışan • ı yıl Garantili ALi CE Turbo ı 600 ıle Saçınızı, Elinizi, Vücudunuzu Kolayca kurutun . Sanyonuzun prestUi ALiCE TURBO ı 600
Elektronik ve Tüketim Ma mü Ileri San . ve Tic A.$. Marpuççular Caddesi, No: ı o Sultanhamam - iSTANBUL Tel
: 5 ı 2 78 24 - 5 ı 2 78 25
5ı9
ı ı
26- 5 ı 9
ı ı
27
Fax : 5 ı 2 99 29 Telex : 3 ı 342 S.E.R.F. ANKARA Tel : ı ı 7 96 70
' . i L/CE f URIJO '6(}(} Lw 1U! A-Ir. tl) .111 UtMA ı d,Otllll<l!t
SAÇLARINIZDA HARiKALARYARATlN••• • .. • • • • •
Orjinal-ithal motor aksarnı Kullanışlı, şık dizayn Pratik, taşınabilir İki ayrı güçte devir 1 yıl garanti
Renk
Üretici ve Genel Satıcı:
Elektronik ve Tüketim Mamülleri San. ve Tic. Marpuççular Cad. Marpuççular iş H anı No: 1O Sultanhamam - iSTANBUL Tel : 5127824-25-5191126-5191127 Fax: 5129929 Telex: 31342 ANKARA Tel: 117 96 70
Saç
, Kurutma Makinanız
* lnantlmaz FiJ!_at * Üstün Kalite * 8 Ay_n
Yeni
A.Ş.
KIŞ TURiZMiNiN GÖZDESi
•
• •
BIR ORMAN DENIZI:
Zengin orman varlığı, karlı dağları, dağlar arasına serpiştirilmiş gölleri ve kaplıcaları ile hem yaz hem de kış turizmi için ideal bir yöremizdir Bolu ... ünyada deniz, göl, dağ ve termal imkanlarını birle şti ren kaç köşe vardır? Bolu, işte bu şanslı köşe lerden biridir. Türkiye'deki doku:z binden fazla bitki türünün yarıdan fazlasını bulabileceğiniz bir orman denizi ... Bu orman denizi içine serpişti rilmiş göller ve akarsular, Karadeniz'e ulaşan kıyılarında uzanan kumsallar dağların eteklerinden fışkıran şifalı sular ve karlı tepeler üzerinde geni~ kayak alanları ...
D
Karadeniz Bölgesi'nin batı kesiminde yeralan Bolu'nun zengin orman varlığı , hem dağ turizmi, hem de avcılık için geniş alanlar sunar. Köroğlu Dağları, "iç ve daş turizme dönük spor turizmi ve kitle sporunun birlikte geliştirileceği kayak merkezleri" sınıflamasında, Bursa Uludağ ve Antalya Beydağları 'ndan sonra üçüncü bölge olarak seçilmiştir. Kayak alanlarının ormanlarla çevrili oluşu, yörenin çekiciliğini daha da arttınr. Köroğlu Dağları'ndaki başlıca
kayak ve dinlenme alanları Kartalkaya ve Sarıalan'dır. Tembel, Kandıra ve Berk Yayiaları ise, büyük çaplı yarışmaların yapılabildiği dağ ve orman iklimi küı yerleri olarak önem taşır. Kayak mevsiminin uzun oluşu (aralık-nisan) karın niteliği ve kalınlığı, pist uzunlukları ve eğimler Köroğlu Dağl arı'ndaki -+ 28 SKYLIFE 1/90
A FAVORITE WINTER RESORT
BOLU: THE BEAUTY IN THE FOREST Dense forests, snow-capped mountains, lakes and thermal springs scattered over the mountains make Bolu an ideal touristic resort in both summer and winter. ow many spots in the world can boast so many blessings at the same time? Bolu is one oj the rare places that offers all these natural beauties: a wealth of forests where you can find more than half oj the over 9000 species of plants; lakes and rivers; beaches on the Black Sea coast; thermal springs at the foot of the mountains and large ski centers on top of snow-capped mountains. .....
H
Abani'ta birçok tesis yanında , kamp kurma alanları da yaygındır. Camps sites and accomodations are abundant.
Büyük şehir hayatının stresinden birkaç gün olsun kurtulmak için ideal bir ortam. An ideal environment to escape the stress of the big cities for a few days.
çeşitli
ve
yöreleri spor turizmi, kitle sporu
yanşmalar açısından elverişli kılar.
Kartalkaya Kayak Tesisleri, BoluSeben yolu üzerinde, Bolu'dan 50 km. 30 SKYUFE 1/90
kadar
u zaklıktadır. Yörenın
ormanlarla gibi
kaplı oluşu, Uludağ'da olduğu
ilkbahar ve yaz başlannda yağmur, kış mevsiminde ise kar yağışlarını ~
Bolu is in tlıe western part of the Black Sea region. /ts extensive foresis offer ahundant f.(rounds for hoth winter tourism and huntin[?. The Köro,~lu mountains have heen seleeled as the third most inıportalll region to be developed asa ski resort. The faremost ski and recreation areas in the Körof!.lu mountains are Kartalkaya and Sarialan. The plateaus of Tembel , Kandira and Berk provide excellenf mountain air for rest cures, as well as suitable grounds for cross-country ski competitions. The long skiing season (December to April), the quality and thickness of the snow, the length and slope of the ski runs make several spots attractive for winter sports. Kartalkaya Ski Center is on the road from Bolu to Seben, 50 km. from Bolu. The fa ct that the area is covered with forests increases rainfall in the spring and snowfall in winter. The average snow thickness in the ski runs is over 1.5 meters. The modern facilities here remain open from December 15 to April/5. One goes up to the skiing area by two chairlifts, one 900 meters and the other 400 meters. Besides six ski runs, Kartalkaya facilities also have covered swimming pools and saunas. Abant is the pearl of Bolu. Abant Lake, 34 km northwest of Bolu , is surrounded by pine , fir and heech forests and covered with water lilies. lt offers a different beauty at each season. The environment of the lake is remarkable for its particularly rich flora; strawberry trees, azaroles, dog roses, b/ackberries, "the shepherd's pillow"- an evergreen plant which grows in the region and keeps alive without wirhering for years - and delicious mushrooms that abound in the countryside in the spring and autumn. In Abant, where summer and winter months riva/ in attractions, besides comfortab/e hotels one can also find numerous camping sites. In the ~
Tere kars1 ;C?•'-!i. savurima ! Bu bir "güzel" Bu
savaşta
tere beş
sizin yanınızda,
karşı beş
güzel renk,
güzel koku,
beş
güzel duygu var.
şişelerde,
Özel cam cildi
savaş .
tahriş
etmeyen
beş değişik
FA var.
Bu FAlardan birini yanınıza tere
karşı
alın,
kendinizi
"top"lu FA roll-on ile savunun. Tazeliği kazanın, mutluluğu kazanı n':~ ·.
® ./.iai A.ş.
Kartalkaya Kayak Tesisleri, Bolu-Seben yolu üzerinde , Bolu'daQ 50 km. kadar uzaklıkta ...
Kartalkaya Ski Center is 50 km. from Bolu on the Bolu-Seben road.
arttıncı rol oynar. Kayak alanlarında, ortalama kar kalınlığı 1.5 metrenin üzerindedir. Burada kayak mevsimi olan 15 Aralık-15 Nisan tarihleri arasında açık kalan modem bir tesis vardır. Biri 900, öteki 400 metre uzunluğundaki iki tele-ski ile kayak alanlarına çıkılır. Altı kayak pistine sahip olan Kartalkaya tesislerinde , ayrıca kapalı yüzme havuzu ve saunalar da mevcuttur. Ve Bolu'nun nazlı kızı AbanL . İlin 34 km. kuzeybatısındaki Abant Gölü, çevresini kuşatan çam, köknar ve kayın ormanları, su yüzünü kaplayan nilüfer çiçekleri ile yılın her mevsiminde ayn bir güzelliktedir. Göl çevresi, nefis kokulu dağ çileği, alıç, kuşbumu, böğürtlen gibi meyveleri, "Çoban yastığı" adı verilen ve hiç kurumayıp canlılığını yıllarca koruyabilen bölgeye has bitkisi, ilkbahar ve sonbahar aylan kırlan dolduran çok lezzetli mantarları ile son derece zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. ; Yaz ve kış aylarında ayrı özellikler sergileyen Abant'ta, gelişmiş konaklama tesisleri yanında , kamp kurma alanları da yaygındır. Turizm Bakanlığı'na ait tesislerde, dışarda kar yağarken kapalı yüzme havuzunda sıcak suda yüzebilir, banyonuzu alırken pencereden karı seyredebilir, hatta göl çevresindeki ormanlarda tavşan, karaca, yaban domuzu avlayabilirsiniz. Ama mevsim bahar veya yaz ise, yapabileceğiniz en güzel şey, göl çevresindeki yedi kilometrelik yürüyüş yolunu izleyerek ormanın sessizliğinin tadını çıkarmak, nilüfer çiçekleriyle kapli göl manzarasında gözlerinizi dinlendirmektir. Abant çevresindeki Kirazlıpınar, Boğazpınarı, İkizpınar, Bederbeyler, yörehin değerli kaynak sularını oluş turur. Denizden yüksekliği 1.325 metre olan Abant Gölü'nün en derin yeri 17 metredir. Yedigöller ise, adeta cennetten bir köşedir. Bolu'nun uçsuz bucaksız orman zenginlikleri yanında, dağlar arasına serpiştirilmiş göller de, ilin -+
32 SKYUFE 1/90
Türkiye'deki dokuz binden fazla bitki !ürünün, yarıdan fazlasını bulabileceğiniz bir orman denizidir bu yöre ... A region where you can find forests and the seashore and over 9000 varities of flora.
touristic facilities of the Ministry oj Tourism, you can swim in the warm waters of the covered swimming pool while it is snowing outside, and watch the snowfall as you swim .. You can also huntfor hare, roe and wild boar in the surrounding forests . But in spring or summer the best thing you can do is to walk along the seven- kilometer track around the lake , and enjoy the ca/m oj
the forest while watching the beautiful sight of the lake covered with water lilies. Kirazlipinar, Boğazpinari , lkizpinar, and Bederbeyler are valuable spring waters in the vicinity of Abant. Abant Lake is at an altitude of 1325 meters, and its deepest spot is 17 me ters. Yedigöller (The Seven Lakes) is paradise on earth . Bolu boasts not -+
It takes two to Tango Four is necessary for international trade. The bu yer, his bank, the seller, and his bank. Over the last sixty years Egebank has acquired a vast store of experience in international trade financing; particularly in the Aegean Region of Turkey. This considerable wealth of experience has brought Egebank acclaim for its expertise Please call ot Mr
Mrs Gıır.ıv Yurrl Assıstant GPrıera ! M.ın.ıqe1
cantacı
Operat ıo ns
Mu 'i t.ıfa Ayarı
Assıst.ınt
Phorıe
Ptıone
Tefex
Te/px letef.ı•
Ms
General Ma rıaqer M,ırketlfiQ r5t r 259191 53 602 egbm If 53 463 egbm tr 53 334 eggh If r51 1 19 48 82 25 70 14
lı$an Y.ıkupoglu
Manager Ovcrscas Oper
ıtıorıs
t51 13 0-1 I.J 53 602 eqtım
le / pf,ı .
5.1 334 eqgl! If ,5, , 19-1882251014
M1H
Fııqen Onc .ırı
Sub
Marıaqer Overo;e,ıs
Doerattorıı;;
Phone
1SI 1 146239
Pfıone
lf'fex
53 60? egtmı tr
Telex
lrlrl,ıx
egtım eggtı
tr If
151 1 79 48 82 ?5 70 14
tı
53 ·163 eqbm tr
Relatıonshıpı;;
53 463 53 334
OvPrseas
RefatiOn'ihıps
Relarıorısf11pı;;
157 1 IJ 62 39 53 602 eqvm If 53 463 eqbm If 53 334 eqql> If / elefax 151 1 79 48 82 25 10 14
S
by customers and correspondents alike.
The growing business potemials of the Aegean Region may one of these days persuade you to make anew choice amongst banks in Turkey. Do not settle for anything less than vast experience and the best contacts. Go for expertise. Go for Egebank. Mr s Nese Nur Aydm Ma rıaaer Forex Phone f51 1 14 01 20 lelex 53 602 egbm If 53 463 egbm If 53 334 eggl> If Telelax 151 1 19 48 82125 10 14
HEAD OFFICE Cumhu,yet Bulv 61 35214/?mff i TURKEY Tel r511 25 03 90 110 lmesı 25 39 50 15 lffiC</ Tetex 53 602 egbm ır 53 463 cgbm tr 53 334 eggl> If Tele f.ıx ı 51 ı 19 -18 82
EGEBANK Of
Turkey
Nilüfer çiçekleri
Abanı
Gölü'nün sembolü gibidir.
Waterlilies are the symbol of Abani Lake.
önemli turizm
varlıklarını oluşturur.
Çevresinde gelişmiş turistik tesisler bulunan Abant'tan sonra, hemen her mevsim ayrı güzellikler sergileyen Yedigöller, mutlaka gidilip görülmesi gereken bir yerdir. Suları birbirine şelale l er le akan tabiat harikası yedi gölün çevresi de adeta bir ağaç denizi<;lir. Yeşilin her tonunu görebil eceğiniz ulu ağaçlar arasından kıvrıla kıvrıla yol bulmaya çalışan derelerde, dünyanın en lezzetli mercan ve .alabalıkları oynaşır.
Ülkemizin en güzel ormaniarına sahip olan Karadeniz Bölgesi'nin batı kesiminde bulunan Yedigöller, 1965 yılında Mill,i Park haline getirilmiştir. Yedigöller havzasında, kayan kitlelerin vadilerin önlerini kapaması sonucu oluşan ve aralarında, ortalama 50-60 metre yükseklik farkı bulunan Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, İncegöl, Sazlıgöl, Büyükgö_l, Küçükgöl adlı bu gölterin çevresi kayın, meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam, sarıçam, köknar, karaağaç ve ıhtarnur ormanlarıyla kaplıdır. Özellikle sonbahar mevsiminde.ağaçların sararan yaprak l arıyla iğnetilerin sağladığı bir renk cümbüşü
içinde olağanüstü görüntü ler veren Yedigöller, sportif balıkcılık imkanları, kamp ve piknik alanları ve geyik üretme istasyonları ile ilginizi çekecek bir yöremizdir. Yedigöller Milli Parkı'na, Ankaraİstanbul karayolunun 190. kilometresinde, Bolu ilinden kuzeye doğru ayrılan yollarla ulaşmak mümkündür. Kartalkaya, Abant ve Yedigöller'in yanısıra, Bolu'yu turizm açısından çekici kılan bir başka zenginlik de kaplıcalarıdır. İldeki termal turizminin başlıca kaynaklarını, il merkezinin 5 km. güneyinde bulunan Aladağ'ın eteklerindeki iki su kaynağı oluşturur. Burada Büyük ve Küçük Kaplıca adı verilen iki tesis ve bir termal oteli vardır. Ayrıca Düzce'de Efteni Kapheası ile, Mudumu'nun 5 km. doğu sundaki Babas Kaplıcaları ve Seben'in 14 km. güneyindeki Bağlum Kaplı caları ilin belli başlı termal kaynaklarıdır.
Ormanın, gölün, akarsuyun ve dağın tüm güzellik lerini bir arada tadabileceğiniz bu eşsiz yöreyi henüz görmedinizse, ilk keşif gezisini hemen bu kış yapmanızı tavsiye edebiliriz e
only a wealth of beautiful forests, but also severallakes scattered through out the mountains-another major touristic asset. Yedigöller, with its natural beauty, is definitely worth a visit. Waters of each of the seven lake s flow into the other through waterfalls, creating a wonder of nature. In the streams that meander at the foot oj majestic trees of every shade of green, one can [ı nd the most delicious coral and trout in the world. Yedigöller, in the west part of the Black Sea region, passesses the most beautiful forests in Turkey . The area became a national park in 1965. The lakes in the Yedigöller river basin have been formedasa result of the blackage of valiey outlets by eroding masses oj earth and rocks The lakes Seringöl, Deringöl, Nazligöl, In cegöl, Sazligöl, Büyükgöl, and Küçükgöl have each some 50-60 meters difference oj altitude from the other. Around the lakes are dense forests of beech, oak, horn beech, alde.r, black pine, Scotch pine, fir and linden. Yedigöller becomes particularly spectacular in autumn when the shades ofyellow and red are set against the green of pine trees. Possibilities for fishing, camping and picnic sites and enclosures for deer breeding add to the attraction of the area. One can reach the Yedigöller National park by turning northwards at the /90th km. oj the Ankara-Istanbul highway. Besides Karta/kaya, Abant and Yedigöller, a fourth major touristic attraction in Bolu is its thermal springs. Two springs at the foot oj Aladağ, 5 km south of Bolu, constitute the fo re most spots for thermal tourism. Here, there are two facilities- called the Big Spa and the Smail Spa respectively- and a thermal hotel. Besides, Efteni thermal spring in Düzce, Babas Thermal Springs, 5 km. east of Mudurnu, and Bağ/um Thermal Springs 14 km. south of Seben are other important thermal springs. If you haven't exp lored this exquisite region where you can enjoy the blessings of forests, lakes, rivers and mountains at the same time, then be sure to plan afırst exploratory tour this winter e SKYLIFE 1/90 35
AClYA, AGRIYA, NARKOZA PAYDOS
Yukarıdaki satırları,
BOBREK TASINA AYAKTA TEDAVI #
•
Hastanın böbreğine 4000 ayrı odaktan 3 milimetrekarel ik alanda yoğunlaşacak şekilde dalga la r veril iyor . Bu dalgalar böbrek taşının parçalanıp kum halinde idrar yollarından atılmasını sağlıyor .
S
keyfini
düğmeye
basarken dedi. bir bilimkurgu
her tarafında ışık lar yanan kumanda tablosunun üzerindeydi. Hareketli görüntüden anlaşıldığına göre, araç, kanal boyunca ilerliyordu. Adam aniden durdu, "İşte orada. Kanalın tam ortasın da" dedi. Kanalı tıkayan, geçişi engelleyen cismin imha edilmesi gerekiyordu." Hedef'in koordinatlan derhal bilgisayara verildi. Ko ordinatları hafı zasına alan bilgisayar, birkaç saniye kitlenmişti. Beyaz gömlekli adam avını
romanından aktarmadık, İ s tanbul'da
Biosan Litotripsi Merkezindeyiz. ESL "beyaz gömlekli adam" Dr. Mahmut Tolon ekrandaki hedef ise bir süredir böbrek ağnlan çeken ve o s ırada tedavi gören hastadaki böbrek taşının görüntüsü. Dr. Mahmut Tolon, ESL cihazından gönderdiği güç dalgalanyla böbrek taşını kınyor. Almanya'nın Bonn Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu, 22 yıllık nefroloji uzmanı Dr. Mahmut Tolon ve eşi ultrasonografi uzmanı Dr. Jutta Tolon, iki yıldan bu yana, " vücut dışından verilen güç dalgalarıyla böbrek taşı kırma" , cihazını kullanıyorlar. Böylece hastaya, acı ve ağrı çektirmeden, narkoz vermeden hizmet ediyorlar. Dr. Mahmut Tolon, Türkiye'ye gelişleri ve şu anda yürüttükleri çalışma lar konusundaki sorularımızı, tedavi alanında "ilk" lerden biri olmanın verdiği şevk ve heyecanla ceva pl a ndı cihazının başındaki
rıyor :
-Türkiye'ye
Almanya'nın Bonn Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu Dr. Mahmut Tolon ve eşi Dr. Jutta Tolon, kurdukları
merkezde vücut d ışından verilen güç dalgalarıyla böbrek taşı kırma cihazı kullanıyorlar. Dr. Mahmut To/on, graduated from the Medical Faculty in the University of Bonn, Germany and his wife Dr. Jutta To/on, an ultrasonography specialist, intheir Medical Center worf< with the instrument which splits kidney stones by power waves sent from outside the patient's body.
gelişinizi
ve öncesini
anlatır mısınız?
-1976 yılında eşi m Jutta ile daha bir doktorken Türkiye'ye geldik ve bir üniversitede çalışmaya başladık . Kadro yetersizliği yüzünden Jutta biyoloji bölümünden, bense laborant kadrosundan üniversiteye girdik. Bir süre sonra çeşitli imkan sız lıklar yüzünden burada hizmet veremeyeceğimizi ve tatmin olamayacağımızı anladık . Getirttiğimiz ultrason cihazı bile, parçasının gümrükten çekilemernesi sebebiyle çalıştıolamadı ve biz tekrar Almanya'ya döndük. Bu arada Jutta'nın Bonn Üniversitesi'nden hocası Prof. Hansmann, Siemens'in ultrason cihazını geliştirenlerden biriydi. Jutta' nın ultrasonu öğrendi ği 16-17 yıl öncesinde bile Almanya'da bu cihazdan 3 tane vardı. Bir nefrolog olarak bu tedaviyi Almanya'dan biliyordum ve Türkiye'de bir ihtiyaç olduğunu da görmüş tüm. -Türkiye'de işe başlamanız nasıl oldu? - Biosan'ı İstanbul'lu bazı profesörler ve Almanya'dan dönen hekimler olarak kurduk. Babası , Atatürk'ün de yıllık
36 SKYLIFE 1/90
yaşareasma
"Bombardıman başlıyor"
••
iyah beyaz ekran bir karanyor, bir aydınlanıyordu. İri li ufaklı binlerce cisim, uzayda hızla yol alan bir aracın penceresini andıran ekranın kenarlarında kayboluyorlardı. Neden sonra ekranda ince ve uzun bir yola benzeyen kıvnk bir kanal görününce, operasyonu yöneten beyaz gömlekli adam yavaşça, "Buralarda bir yerde olmalı, fazla uzağa gidemez" dedi . Adamın bir eli
tuzağa kıstırmanın
gülümsedi ve bir
danışmanlığını yapmış
ve Türkiye'de olan Prof. Rupert Wilbrandt'ın katılımıyla ve Alman Kalkınma Bankası'nın kurucu ortaklığıyla, bir şirket olarak 1987 Haziran ayında faaliyete geçtik. İkinci cihaz, ancak 1988 sonunda geldi. Bugün Türkiye'de ESL cihazından 3 adet var. Yakında daha da fazlalaşacaklar ; çünkü dünyada artık böbrektaşı ameliyatlan azalmaktadır. -Kullandığınız cihazın özellikleri ve sağladığı avantajlar nelerdir? -Mesela, şu anda tedavi ettiğimiz hasta İstanbul dışından geldi, akşam tekrar evine dönecek. Yani yatma, narkoz veya hastane yok. Bizim tedavi ünitemiz, modern tıbbın yöneldiği "ayakta tedavi" yöntemine uygun . Hastaneler çok pahalı. Biz Türkiye'ye ilk ESL cihazını getirmekle kalmayıp bir de Avrupa'da ve Türkiye'de ilk ayakta tedavi ünitesini k urduk. Bir baş ka özelliğimiz de, dünyada imal edilen onuncu tamamiyle narkozsuz, ağrı sız bir sistemi kurmamızdır. Avrupa'da en fazla tek böbrekli hasta tedavisi de bizde gerçekleştirildi. Ayrıca Türkiye'de çocuklan tedavi edebilen tek üniteyiz. Hastalarımız arasında 1O aylık çocuklar bile var. -ESL cihazı nasıl çalışıyor? -Böbrek taşlarının kırılması vücut dışından verilen güç dalgalanyla gerçekleştiriliyor. Hasta, beli bir su haznesine, bir başka deyişle bir su yastığına temas edecek şekilde cihazın üstüne yatırılıyor. Cihazda yatan hastanın -+ yaşamış
NEITHER PA/N, NOR ANESTHES/A
GEl RID OF KI DNEY STONES WITHOUT OPERATION The patient's kidney is given waves from 4000 different focal points that are focused on an area of 3 square milimeters. These waves pulverize the kidney stone which is then expelled in the form of sand through the urethra. he black and white screen now brightened up, now faded . Thousands of particle s of every size s!id past the edge of the screen that gave the impression of a speeding spaceship. After a while, when a winding cana! that looked like a long and narrow road appeared on the screen, the man who conducted the operation saidina low voice: "It must be sornewhere around, it can 't be very far." One of his hands rested on the instrument board which glowed with lights. As far as one could teli from the maving picture, the vehicle was progressing through the cana/. The man stopped suddenly. "There it is, right in the middle ... " , he said. The particle that blocked the cana/ and prevented pas-
T
sage had to be destroyed. The coordinates of the "target" were fed to the computer. The computer, now loaded with the coordinates was locked for a few moments. The man in the white shirt smiled with the assurance of a hunter who has trapped his game, and pressed on a button, saying: "Here starts the bombing". The lines above are not quotedfrom a scienceJiction novel; We are at the Biosan Litotripsi Center. The "man in the white shirt", at the ESL instrument is Dr. Mahmut Tolon, and the targer on the screen is the picture of the kidney stone of a patient who has been suffering from kidney pain . Dr. Mahmut Tolan is pulverizing the kidney stone that he has detected from the ESL instrument. Dr. Mahmut To/on, whoisa graduate of the Medical Faculty in the University of Bonn , Germanyanda nephrologist for 22 years, and his wife Dr. Jutta Tolon, an ultrasonography specialist, have been working with the instrument "which splits kidney stones by power waves se nt from outside the patient's body". Thus, they cure the patient without pain or anesthesia. Dr. Mahmut Tolon answers our questions about the ir arrival in Turkey and their present working methods with the characteristic enthusiasm of a pioneer. -How and in what circumstances did you come to Turkey? -In 1976, my wife Jutta and I came to Turkey a year after our graduation and started to work in a university. Out oj lack of permanent staf! posts Jutta had to start work at the biology department and I, at the post of laboratory assistant. After a while we realized that we wouldn't be able to find satisfaction in what we did, neither serve the patients as we wished to , through various limitations. For instance, the ultrasonography instrument that we had caused to be bought from abroad couldn't be made to work because a part of it coultn't be drawnfrom !he customs. So, we decided to go back to Germany. Meanwhile , Prof. Hansmann , Jutta's professor from the University of Bonn, was one of the scientists who had been working on developing Siemens' ul- -+ SKYLIFE 1/90 37
böbreğine
4000 ayrı odaktan 3 milimetrekarelik bir a landa yoğun t aşacak şek ilde güç dal ga l arı veriliyor. Denizdeki dalgaların birleşerek bir kayanın üzerine çarp m al arı gibi bu dalgalar üzerinde yoğ unl aştı kları böbrek taşında patlamalar yapıyorlar. Cihazıınızia yolladığımız güç dalgaları yüzde 95'i su olan böbreğe ve insan vücuduna hiçbir zarar vermeden böbrek taşını parçalayıp kum halinde idrar yolundan at ıl masını sağlıyor.
-Türkiye'de böbreğinde çok kişi var mı ?
taş
olan
-Evet..Çünkü iklim s ı cak, insanlar terteyerek çok su kaybediyorlar. Ayrıca çok tatlı yenilmesi de taş oranını arttırıyor . Ana neden ise beslenme, şişman lık ve hareketsizliktiL Susuzluk da önemli bir etkendir. Örnek olarak Ramazan yaz ay i arına gelirse, taş açısından sorun yaratır. Vücudun uzun süre sus uz bırakılma sı ise taş oluşumunu kolaylaştırır.
-ESL cihazı ile böbrektaşı maliyeti nedir?
kır
manın
-Bu işlem için belirli bir fiyat vermek çok zor. Taşın boyuna, hacmine ve teknik değişkeniikiere göre iş lemin fiyatı belirleniyor. Ama kabaca, taşın büyüklüğüne göre 2 ile 10 milyon lira arasında . Yurt dışında ise, aynı işlem 4 ile 30 milyon liraya maloluyor e
ESL cihazı ile böbrektaşı kırmanın maliyeti Türkiye'de yurtdışına göre yarı yarıya ucuz. Pulverizing kidney stones with the ESL instrument costs half as much in Turkey as abroad.
trason instrument. Some 16-17 years ago, when Jutta /earned to work with the ultrason, the re were only 3 of the se instruments in Germany. As a nephrologist, 1 knew about this treatment when in Germany and had also observed that there was a definite need for this in Turkey, as well. -Under what circumstances did you start work in Turkey? -We have established Biosan as a group of some professors from Istanbul and doctors from Germany. We started operaring as a firm in 1987 with the participation of Prof. Rupert Wilbrandt, whose father has acted as counselor to Atatw·k and lived in Turtey, and with German Development Bankasa charter member. O ur second instrument didn't arrive until the end of 1988. Taday there are 3 ESL instruments in Turkey . This number will increase soon, si nce the number of kidney stone operations is decreasing in the world. -W hat are the properties and advantages of the instruments that you use? -For instance, the patient under treatment now is from outside Istanbul, and he will return home in the evenin[?. This means, he won't be hospitalized or anesthesized. Our treatment unit is in conformity with outpatient treatment method that modern medicine is employing more and more . The hospital costs are very high. We are not only the first to brin[? the ESL instrument to Turkey , but we alsa estab/ished the first outpatient treatment
unit in Turkey and in Europe in this field. Anather thing we can boast of is our having established the tenth system without pain and ansthesia in the world. In Europe the greatest number of treatment of patients with one kidney has been accomplished in our clinic. Besides, we are the only clinic in Turkey to cure child patients. There are even babies of /0 months among our patients. -How does the ESL instrument work? -The kidney stones are sp/it with power waves se nt from outside the patient's body. The patient is laid on the instrument so that he comes info contact with a certain water tankorwater cushion. To the kidney or the patient laying on the tab/e are sent power waves from 4000 differentfoca/ points that concentrate on an area of 3 square mi/imeters. These waves produce explosions on the kidney stone on which they are concen trated.The power waves that are sent with our instruments pulverize the kidney stone wirhout harming the kidney- which is 95 o/o water and the human body, and cause it to be thrown out the body in theform of sand through the urethra . -Are kidney stones a common phenomenon in Turkey? -Yes .. .Since the elimale is hot, people lose a lot of water through perspiration. Besides, eating a lot of desserts also in(.Teases the occurence of stones. The main factor that produces kidney stones is obesity and immobility. Also la ek of water is anather important factor. For example, when the Ramadan fasting occurs in summer months, this affects the formatian of kidney stones negatively. KeepinR the body without water for long periods leads to the formation of ki dney stones. -What is the cost of splitting kidney stones with the ESL instrument? -lt is very difficult to estimate the cost of this operation, since it depends on the size and vol ume of the stone as well as on same technical variables. But the cost varies between 2 and 10 million TL's depending on the size oj the stone. The same operation costs between 4 and 30 million TL's abroad e
HOTELS
-PULLMANlvı
Turkey
Hotels Pullman Etap offer you just what you expect from luxurious prestige hotels around the world - and more Modern standards of comfort. refined with a traditi on of hospital ity Elegant interiors. only matched by an excellent and personalized service A world of its own . where everything seems and is extraordinary A magnificence shared with 261 hotels' in 43 cities of the world AIX·EN·PROVENCE • AL SAHA • AMSTEROAM • ANKARA • /4SWA.N • BANOOL • BOLOGNA • BONN • 80RDEAUX • BRA.l.ZAV1LLE • BRUSSELS • CABOURG e CAIRO • CANNES • CHATELGUYON • COLOGNE • OAKAR • FERNEY IIOl.TAIRE • FLORENCE e FRANKFURT • GENEVA • ISTANBUL • IZMIR • KHAMIS MUSHAYr f LOME • LUGANO • LYONS • MADRID • MARSEllLE • NANTES • NICE • ORLY • OUAGAOOUGOU e PARIS • ROME • ROUEN • SARREBRUCK • SCHIPHOL • THE HAGUE e VE NICE • VIENNA • ZURICH
THE GRAND AND SPARKLING WORLD OF PULLMAN ETAP istanbul • PULLMAN ETAP MARMARA • PULLMA
ETAP ISTANBUL
Tel !11 1'>14646
e PULLMAN ETAP ALTINEL • PULLMAN ETAP MOLA Tel
Tel ı• ı lll 77 60
i41117R~8~
izmir • PULLMAN ETAP IZMIR • PULLMAN ETAP KONAK Tel
ısı ı
Tel 1>11191~00
t940QO
Trabzon • PULLMAN ETAP TRABZON
member of PULLMAN INTERNATIONAL HOTELS
Your Bank at Home. Your Bank in Europe. HBÜ Bank in Turkey will give you a stronger grip on doing successful business here and in Europe. • Full subsidiary of ABN Bank . • Operaticnal in Turkey since 1921. • Over 58 offices in Europe apart from an extensive banking network in Holland. • Progressive and fast, but always prudent. Get in touch with us if you want to get further!
~~
Your Bank at Home. Your Bank in Europe.
HIBUIEiank A subsidiary of ABN Ba nk with over 240 ofTıces worldwide.
İn ö nü Cad. 15. G iimüşs u y u . X0075 Beyoğlu . Istanbul Tel.: (9) 144 88 02 (S lines). Fax : 149 20 08 .
®
DEDEMAN OTELLER ZİNCİRİ turızmine ayrı bir önem veren oedeman oteller! , Türklye · nın tabfat güzelliklerı ve tarih lle ünlü dört seçkin yöresinde geleneksel Dedeman konukseverliğini sunmakta. çağdaş otelin bütün niteliklerine sahip Dedeman Otellerinde kontorun yanısıra, genış sımuıtane sistemli kongre, semıner ve toplantı salonları mevcuttur.
Kongre
zenginliklerı
HOTEL İSTANBUL DEDEMAN merkezinde, Boğaziçi manzaraıı , Atatürk 20 km. mesafede • 378 aır condltlonıu oda ve suıtıerlnde uydu yayınıı TV, müzik sıstemı , direkt telefon ve mınıbar • 24 saat oda servisi • 50400 kişiJik Kongre Salonu • soo kişilik balo salonları , Restaurantıar, Snack Bar • Kokteyl Salonları, 3 Bar, casıno • Kapalı yüzme havuzu • Aeroblk, sauna, masal • yat servisi Yıldız Posta caddesi No: so 80700 Esentepe 1 ISTANBUL TEL: 111 174 88 00 TELEX: 28217 mkd tr FAX: 111 17S 11 00 •
Şehrin Iş
havaalanına
****
HOTEL ANKA,R A DEDEMAN Başşehrımızın diplomatik ve ış merkezinde • 308 aır condltlonıu oda ve sültlerlnde uydu yayınil TV, müzik sıstemı , direkt telefon ve mınıbar • 24 saat oda servisi
•
50·400 kişilik kongre salonu, 750 kişiJik baıo salonu,
Restorantıar, Kokteyı Salonları ,
Bar, Gece Kulübü • Açık yüzme havuzu, aeroblk salonu, sauna, Masa), Türk Hamam ı TEL:
Büklüm SOk. 1. Akay 06660 ANKARA 1 TURKEY 141 117 62 00 TELEX: 42408 dede tr FAX: 111 117 62 14
HOTEL ANTALYA DEDEMAN şerldlnde deniZ manurlfı • 482 aır condıtıonlu oc:ıa ve suıtıerıride uvau Y8Yinlt TV, mOzllc
• AntalYa IÇI, sahil sıstemı,
direkt telefon ve
60-680 leifilik KO(tGre
24 saat
. ..,. m~tmııu. ,,
ON THE THRESHOLD OF THE INTERNATIONAL DECADE OF THE ENVIRONMENT
"ECOLOGY AND ECONOMY HAND IN HAND"
ll
B
iz 95 milyon yıldır buYa siz?" Yuvasını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir kaplumbağanın adeta dile gelerek sarfettiği bu sitem dolu sözlerin, Türkiye'de çevre duyarlılığının artmasında bir dönüm noktası olabileceğini kim bilebilirdi? Ama öyle oldu. Türkiye kamuoyu, belki de ilk defa Dalyan'daki kaplumbağalan korumak için yürütülen kampanya ve bu kampanyanın basma geniş bir biçimde yansıması sayesinde, "Yeşii Hareketi" gündemine aldı . Yıl, 1986 idi. Bir grup insan çıkmış, sanki başka işleri güçleri yokmuş gibi! bir avuç "tosbağa" için ortalığı birbirine katıyor, milyarlık yatırımlan durdurmaya çalışıyordu. Olacak iş miydi bu? Bir tartışmadır başladı kamuoyunda. Kimi önemseyerek, kimi küçümseyerek; kimi kaygıyla , kimi alayla; ama herkes katıldı tartışmaya ... Sonuç, gerçek bir başanydı. Türkiye'de kimilerinin deyişiyle ekoloji, ekonomiye karşı ilk defa zafer kazanıyor ve nesli tükenme tehlikesi altında olan radayız.
kaplumbağaların yumurtalarını bırak
tığı Dalyan bölgesi korumaya alınarak turistik otel projeleri iptal ediliyordu. Bu zaferin baş kahramanı, adı kamuoyunda pek bilinmeyen 700 üyeli mütevazı bir demekti: Doğal Hayatı Koruma Derneği . Ve bu demek, geçtiğimiz aylarda, Dalyan'daki başarılı çalışmalarından dolayı , bir uluslararası ödül de alıyordu. Hem de kimden? Almanya'nın en büyük turizm kuruluşu
44 SKYUFE 1/90
olan Alman Turizm Acenteleri Birliği'nden ... Bir turizm kuruluşunun turistik bir projeyi iptal ettirenleri ödüllendirmesi özellikle anlamlıydı. Evet, turizmciler artık tabii ve kültürel değerler olmadan turizmin de olmayacağ ını ; turizm sektörü ile çevre korumacılannın artık düşman değil , dost olmalan gerektiğin i anlıyorlardı. Demek Başkanı Nergis Yazgan, "Aslında bütün mesele, ekolojiyle ekonomiyi karşı karşıya getiren anlayışların aşılmasında yatıyor" diye başlıyor konuşmasına. Yazgan'a göre, dünyamızda ekonomi ve ekoloji şimdi tamamen ·elele. Kalkınma kavramı da yeni bir boyut kazanıyor çağımızda. Şöyle açıklıyor Yazgan: "Bugünlerde çok kullanılan anahtar bir sözcük var: 'Tüketmeden Kalkınma' ya da 'Sürdürülebilir Kalkınma' sözcüğü. Artık, kaynaklar tüketilerek kullanılıyorsa, bu kalkınma sayılmıyor. Diyelim, bir fabrika üretim yapıyor. Ama bu arada, yanındaki dereyi de kirletiyorsa, işte o fabrikanın üretimine 'kalkınma' gözüyle bakılmıyor. O fabrika ne üretirse üretsin, eğer çevreye negatif bir etki yapıyorsa, ' kalkınma' denmiyor faaliyetine. Çünkü üretilen hiç bir mal ya da hizmet; giden toprağın, suyun, havanan bedelini karşı layamaz. Çünkü bu kaybedilenler hiçbir şekilde yerine konamaz." Doğal Hayatı Koruma Derneği , şimdiye kadarki faaliyetlerini esas olarak yabani kaynaklann korunması üzerinde yoğunlaştıran bir kuruluş. Tür-_.
In Turkey, the struggle to profeel sea turtles from extinction ended successfully. At the same time the issue awakened the public to the importance of environmental protection. Behind this accomplishment is a modest organization, The Society for the Protection of Nature. Now that we have entered the 90 's, proclaimed to be the "International Decade of the Environment", Skylife interviewed Nergis Yazgan , the president of the Society.
"W
e have been here for 95 million years. What aboutyou?" These words of reproach mig ht as well belong to a sea turtle faced with the danger of losing its home . These words served asa slogan in the fıght to preserve the sea turtles of Dalyan on the southwest coast of Anatolia, a battle which awakened environment consciousness in Turkey. The wide publicizing of this campaign provoked the intere st of the Turkish public in the "Green M ovement" . In 1986, a smail group of people began to fight the construction of a large hotel on Dalyan beach in order to preserve the sea turtles . This unprecedented event started a public controversy. At the end, for the first time in Turkey, ecological concerns prevailed over economic ones and part of Dalyan district was set apart as a wildlife preserve, since it was here , on the Dalyan beach, that sea turtles
Dalyan iztuzu kumsalına dikilen halkı uyarıcı tabe/alardan biri. Sign on the lztuzu beach, Dalyan, explaining to the visitors what is al/owed and what not white visiting the beach.
facing extinction left their eggs. Thus, projeers for the construction of touristic hotels on this spot were caneel/ed. The hero of this victory was a society with some 700 members, which had so far remained obscure to the public: The Society for the Protection
of Nature. This organization subsequently received an international reward for its successful work in Dalyan. What makes the incident more remarkable is that this prize was awarded by German Union ofTourism Agencies, one of the biggest touristic enterprises in Germany. Thus a-+
başvuruluyor ve korunması gereken hayvan ve bitkiler kaçınlıyor. Mesela bir Kafkas engereği bir milyona, bir doğan SO milyona alıcı buluyor bu piyasada." Halbuki sürüngenler de yırtıcı kuşlar da Merkez Av Komisyonu Kararları ile koruma altında ... Peki ne yapılmalı? Derneğin bu konudaki görüşüne göre, yetiştireme yeceğimiz hiçbir canlı türünü tüketmemeliyiz. Dolayı s ryl a, Türkiye'den yabani hiçbir bitki ve hayvanın götürülmesine izin vermemeliyiz. Korumamız gereken bu tür canlılara, tıpkı arkeolajik eseriere yap ılan muameleyi yapmalıyız.
Saz Horozu Türkiye'de sadece Göksu
Deltası ' nda yaşamaktadır .
In Turkey the Purple Ga/lunule breeds only ih the Göksu De/ta .
kiye, yabani kaynaklar açısından hala zengin bir ülke. Bütün Avrupa'da 10.000 tür bitki mevcut, bundan 3.000'i "endemik" yani sadece Avrupada yaşa yan cinsten. Öte yanda bu bitkilerden 9.000 türü Türkiye'de de yaşıyor ve bunlardan 2.500'ü Türkiye endemiği yani yalnız Türkiye'de yaşıyor. Biz bu bitkilerimize bu genetik kaynaklanınıza sahip çıkmazsak hem biz hem de bütün dünya bunları sons uza dek kaybedecek. Batıda nesli tükeneo bir çok ku ş ve yırtıcı hayvan türü bizde henüz kaybolmamış. İşte demek, bütün bu zenginlikleri korumayı asil görev edinmiş. Bu amaçla, herşeyden önce bir envanter yapılması ve sahip olduğumuz yabani kaynaklann ortaya dökülmesi gerekiyor. Demek, envanter çalışmasına katkıda bulunmak amacıyla işe bir ucundan başlamı ş ve ülkemizin önemli kuş alanlarını tesbite yönelik bir alan çalışması yürütmüş. 46 SKYLI FE 1/90
Sonuçta, kitap haline getirilen "Türkiye'nin Önemli Kuş Alanları" adlı çalışma, diğer alanlarda da yapılması gereken envanter çalış malarına güzel bir örnek teşkil edecek nitelikte. Ayrıca Demek, ikinci önemli envanter çalışmasını Türkiyenin tüm Ege ve Akdeniz sahillerinin uzun süreli taranarak önemli 17 kaplumbağa üreme alanlarını tesbit eden projenin hazırlanma sıyla başardı.
Nergis Yazgan, yabani kaynakları tehdit eden en önemli tehlikelerden birinin de, büyük çapta yürütülen hayvan ve bitki ihrac ı olduğunu vurguluyor ve şöyle diyor: "Bu alanda yoğun bir trafik yaşanıyor Türkiye'de. Bugün kaçak veya !ega! yollardan yürütülen yabani doğa ihracı, dünyada uyuşturucu madde kaçakçılığı boyutlarına ulaş mış durumda. Sınırdan geçmek için insanlar ayarlanıyor, çeşitli yollara
Demek yöneticileri s ık sık, "Niçin bunca büyük ekolojik dertler ortada dururken, hava kirlenmesi, ozon delinmesi gibi meseleler varken, birkaç kuşun, bitkinin korunması için uğraşıyorsunuz?" gibi sorularla karşı la şmışlar. Nergis Yazgan, şöy le cevap veriyor: "Ben bu soruları, Türkiye'de çevreci hareketin henüz oldukça geri durumda olmasma bağlıyorum. Bugün batıda o kadar çok sayıda kuruluş bu alanda faaliyet gösteriyor ki, şaşıyor insan. Hepsi de ayrı ayrı faaliyet alanları saptamışlar kendilerine. Kimi kuşları koruyor, kimi ozonla uğraşıyor, kimi erozyonla. Ve hiç kimse de onlara, 'neden sadece kuşlar' ya da 'neden sadece ozon' diye sormuyor. Tabii, aralarmda sıkı işbirlikleri de var. Biz, kendimize seçtiğimiz faaliyet alanma uygun olarak bir türün korunmasından yola çıkıyoruz. Ama sonuçta, suyu da, toprağı da, turizmi de insanı da korumuş oluyoruz. Yani bir uçtan başlıyor ve oradan kalkıp temel sorunlara geliyoruz. Mesela, kaptumbağayı koruyalım dediğimiz zaman Dalyan'ın korunması gündeme geldi. Sonra, 'Bir de Akdeniz'e bakalım' dedik. Gördük ki, başka alanlar da var. O zaman onların da korunması gündeme geldi. Tabii, bu bölgeleri korumak, o bölgelerdeki insanları, o bölgenin turizmini, hatta hatta arkeolojisini korumak demektir." Demek, Dalyan'daki çalışmalarını turistik tesis projesinin durdurulmasın dan sonra da devam ettirmiş. Aslında,-+
touristic enterprise was rewarding on organization for having a touristic project cancelled . Tour operators were thus proving themselves aware oj the fa ct that without natural and cu/tura! va lu es there wou ld he no tourism and that tour operatm·s and environm entalists had hetter cooperate thanfight. According to Nergis Yazgan: "In fact all is a matter of leaving behind the mentality that pits ecology against economy." According to Ya zgan . in our day, ecology and economy go hand in hand throughout the world and consequently the concept of development has assumed a new dimension . She efaborates on this: "There isa key phrase nowadays: development without consumption and sustainable development. Suppose a factory is producing, but polluting a nearby stream with its waste products. Then this factory 's activity is not considered to be contributing to development. Whatever a factory manufactures, if in the meantime it produces a negative effect on the environment, its activity is not 'development', because no goods or services that ar.e produced can make up for the polluted soil, water, or air. Whatever is destroyed in nature can by no means be replaced." The Society for the Protection oj Ağaç Kurbağas ı.
Tree frog.
Nature has so farfocusedi ts work on the preservation of plant and animal life. Yazgan explained: "Turkey stili has ab undant plantand wildlife resources. In the whole of Europe there are 10,000 species ofplants. Ofthese, 3,000 are endemic, that iş, they only grow in Europe. On the other hand, 9,000 species are found in Turkey and out of this total, 2,500 species are endemic to Turkey. If we don't care for the se plants, they wili be lost to us and rest of the world forever. Many birds and predatory anima/s that have died out in the west have not yel been wiped out in Turkey. The mission oj our Society is to preserve this wealth. To do this, an inventory has to be made of the plant arıd wildlife resources extant in Turkey. As a contribution to this effort we undertook a field study to determine the most important bird paradises in Turkey. This study has been transformed into a book entitled "lmportant Bird Paradises in Turkey" which hopefully will serve as an example for inventories yel to be made. In addition, the Society made a second important inventory. lt has researched Turkey's Aegean and Mediterranean coasts over long periods of time and prepared a project for 17 Turlle Breeding Reserves." Nergis Yazgan points out that one of
the most important dangers threatening plant and wildlife is the widescale animal and plant exportation . Sh e commented: "In Turkey there is a heavy traffic in this field. Today, the smuggling and legal exportation oj wildlife has reached the level of drug traffic. To transport plants and anima/s across the border people are hired, several means are employed anda way is fo und to smuggle plants and animals under protection abroad. Caucasian adders seli for TLJ million and a falcon is worth TL 50 million on this market. Supposedly both reptiles and birds of prey are protected by the Acts of Central Hunting Committee." What is to be done ? The Society is oj the opinion that we should not /et any species become extinct, since they are irreplaceable resources. Consequently, we shouldn't allow any wild plant or animal to be exported from Turkey . For the protection of these resources we must show the same care that we show in the preservation of archeological remains. Th e Society's administrators have often fa ced the fallawin g question : "Why do you make so much effortfor the protection of a couple of birds and plants, white there are so many serious ecological problems such as air pollution and the hole in the -+
asıl çalışmanın
bundan sonra başla söyleyen yöneticiler, yaz ayları boyunca yörede yoğun bir eğitim ve bilinçlendirrne faaliyetinin sürdüğünü belirtiyorlar. İztuzu kumsalma dikilen halkı uyarıcı tabelalar; dağıtılan binlerce broşür, poster, kartpostal ve kitap; kasaba içinde kurulan Danışma Merkezi; 4,5 kilometrelik kumsal boyunca çakılan kazıklarla oluşturulan "yumurtlama çizgisi", bu çalışma lardan yalnızca birkaçı ve işin en sevindirici yanı , kumsaldan yararlanan yerli ve yabancı herkesin, tabelalardaki uyarı lara gönüllü uyması olmuş. Yaz boyunca, bütün güneş şemsiyeleri ve şezlonglar "yumurtlama çizgisi"nin gerisinde kurulmuş. Nergis Yazgan, "Halktaki bu bilinci görünce, doğayı koruma çalışmalarında çok ender oluşan bir mutluluk ve gurur kapladı içimizi" diye anlatıyor. Başkan ayrıca, koruma çalışmaları sırasında Özel Çevre Koruma Alanları Kurumu ile gerçekleştirdikleri güzel işbirliğinin katkısını da altını çizerek belirtiyor. Ama çevrecilerin devletle, bürokrasiyle ve mevzuatla aralarının her zaman Dalyan'daki gibi yolunda gittiğini söylemek de zor. Bu konuda önemli şika yetleri ve talepleri var demek yöneticilerinin. Herşeyden önce, mevcut yasa ve yönetmelikterin tam olarak oturmayışından, denetlemenin ve dığını
cezaların yetersizliğinden yakınıyor
l~r. Öte yandan, hala birçok önemli projenin, Çevre Etki Değerlendirmesi yapılmadan yürürlüğe konması da bir başka büyük eksiklik. Elbette, ayrı bir Çevre Bakanlığı kurulması talebi geliyor hemen ardından. Nergis Yazgan, son hükümette Devlet Bakanlıklanndan birinin yalnızca çevreden sorumlu bakan olarak görevlendirilmesinin, Çevre Bakanlı ğı'na doğru bir gidiş olduğuna sevinerek işaret ediyor. Ama hemen arkasından ekliyor: "Ancak bu bakanlığın diğer bakanlıklardan farklı bir konumu olması gerekir. Biz dernek olarak bu konuda bir model de öneriyoruz. Çevre Bakanlığı'nın bütün bakanlıkların faaliyetlerini filtre edecek bir bakanlık olmasının yararına inanıyoruz."
Doğal Hayatı
1990
Koruma Derneği, bu günlerde,
yılına girdiğimiz
"90'h yıllan çevre sorunlarma adave dünyanın oluşumundan bu yana yaşadığı en kirli, en tahripkar bir yüzyılın son on yılını doldurduğumuz göz önüne alınırsa, bunun bir "dünya borcu" olduğunu hayalım" çağnsmı yapıyor
tırlatıyor
e
ozone layer?" Nergis Yazgan answers in the following way: "I think this kind of question is asked because the environmentalist movement is stili rather undeveloped in Turkey. In Western countries one is surprised to see the abundance of organizations that are active in this field. Each oj these has designated a particular field of activity for itself. One of them is concerned with protecting the birds, one is deaüng with the problem of ozone depletion, another with erosion. No one asks them why they deal "only with the birds" or "only with ozone". Naturally, there is a close cooperation between them. As for us, our point of departure is, in accordance with our field of study, the protection of a certain species. But in realizing this aim, in the long run, we are making for the protection oj water, soil, tourism and man himself.· That is, we start at one end but finaUy arrive at the basic problems. For instance, when we campaigned for the protection of sea turtles, the question of the protection of Dalyan district arose. Then we wanted to have a look at the Mediterranetın itself, .and found out that the re are other areas that need protection as well. Then their pro-tection become topical, in turn. Naturally, protecting these regions means protecting the people, tourism and even archeological sites in the area. "
Insanların attıliı çöpler yavru deniz kaplumbağaları için büyük bir tehlike oluşturuyor (yukarıda). Saka kuşlarının salıverilmesi (yanda).
Human waste on beaches is a great danger for young sea turtles (above). The release of Goldfinches (on the right).
The Society's work in Dalyan continued after the hotel project was cancelled. During the summer months, an intensiv,e campaign for educaling the public was carried out. Warnıng signposts were placed on the lztuzu beach; hundreds of brochures, posters, postcards and books were distributed; an Information Center was set up in the· town; and the "EggLaying Line" wasformed by erecting stakes along the 4.5 kilometers' beach. These are only a few of the activites included in the campaign. Remarkably, everyone -whether local or foreign- complied with the warnings on the signposts voluntarily. Throughout the summer, all sun umbrellas and chaise lounges were set behind the "Egg-Laying Line". Nergis Yazgan says: "On seeing the public so conscientious we felt so happy and proud." She underiine d the contribution of the Association for the Protection of Special Areas which successfully cooperated with the Society in the work to preserve Dalyan. But it would be difficult to daim that environmentalists always have an easy time with the authorities, the bureaucracy and the regulations , as
happened in Dalyan . The Society's administrators have important complaints and demandson this issue. They complain, above all, of the ambiguity of the preseni laws and regulations and the insufficieny of the supervision and fines. Meanwhile , the fact that many important projeers are going ahead without studying the environmental impact constitutes anather important problem. One solution is to set up an autonomous Ministry of the Environment. According to Nergis Yazgan, the appointment of a State Minister respansib/e for the environment is an important development in this direction. But she adds: "however, this ministry should have a unique position. W e are proposing a model for this. W e believe in the benefits of establish-ing a Ministry of the Environment that would filter dow n the activity of aU the other ministries." As we enter the last decade of the century, The Society for the Protection of Nature offers dedicating the 1990's to environmental issues in recompense for the most polluted and the most destructive century in the history of the world• SKYLIFE 1/90 49
Bu harika kartı hala almadınız mı? Bu kart, Bankamatik Kartı'dır! Bankamatik Kartı sahibi, dilediği an,
+ Hesabından para çekebilir. + Hesabına para yatırabilir. + Bir başka hesaba havale gönderebilir. + Hesap durumunu kontrol edebilir. + Nerelerde Bankamatik var, öğrenebilir. Elektronik hizmet veren bir İş Bankası şubesinde vadesiz hesabı olan herkes, Bankamatik Kartı alabilir. ''Bankamatik Kartı cebinizde... 24 saat emrinizde!"
Paranız
••
•
TURKIVE
•
IŞ
BANKASI
CERTIFICATE OF
ORIGIN This is to certify that
eH覺.Wtliam Yreyt has purchased in TIJRKEY on the date of
a gem覺ine Turkish carpet the distinguished and inimitable properties of which are recorded below for future reference of whoever it may concem.
Origin
Design
:Rtreke
1001 nowers
Size
HANO MAOE
TURKISH CARPET
Type of knors
(jhordes
·~:.
H
az, biraz daha haz, bir tutarn daha keyif... İnsanlar, çağlar boyu bunun peşinde koşmamış mıdır?
Bu· uğurda nice keşif, nice buluş germidir? Bu keşiflerden biri de nargiledir. Nargile, zamanımızdan beş yüzyıl önce ilk defa Hindistan'da kullanılmaya baş lanmış, oradan DOğu Asya, Mısır, Arabistan, İran, Kuzey ve Döğu Afrika'ya yayılarak Osmanlılara kadar ulaşmış ve her ülkede ayn bir biçim, ayn bir isim almıştır. Hintiiierin dilinde Narçil, Mısırlılann dilinde Nargil, İranlılarda Galyan, Osmanlılarda Nargüle olçekleşmemiş
muştur.
Önceleri, Hintiiierin esrar içiminde nargile, tütünün keyif verici bir madde olduğunun farkedilmesinden sonra lranlılar tarafından tütün içiminde kullanılmıştır. Etnoğ rafya Müzesi Araştırmacısı Günay kullandıkları
54 SKYLIFE 1/90
Gerçek'in, Antika Dergisinde, yayınla nan bir araştırmasına göre, nargilenin Osmanlılara girişi I 7. yüzyıla rastlar. Osmanlılar nargileyi kendi zevklerine göre geliştirerek daha kullanışlı hale getirmişlerdir. Mesela, "ser"in üstüne tütün koymaya elverişli pişmiş topraktan bir lüle ile marpuçun ağıza giren kısmına imame eklemişlerdir. Gövdeyi cam, billur, sırça, porselen ve hatta gümüşten yapmışlar, serierin uç kısmına bitki motifleri ve oymatarla süslü lüle malıfazalan ilave etmiş lerdir. Özellikle saray için yaptırılan kıymetli taşlarla süslü murassa nargiteler değerli sanat eserleridir. Osmanlılar devrinde kullanılan en güzel nargileler, Beykoz Atelyelerinde ya-
A BUBBLING DELIGHT
•
NARGILE Nargile was firsl used in lndia 500 years ago, and was introduced to the Ollaman society in the 17th century. Taday, this ceremonial method of en;oying tobacco has become abso/ete in Turkey bul royal nargiles from the palaces of Istanbul are exhibited in the Topkapı Palace museum. The quartz bottles, go/d or silver bowls and stone embedded "marpuç"es make them precious ob;ects of art.
pinch of tobacco means another pinch of delight ... Nargile "tömbeki" adlı tütünün duThroughout the centuries manını sudan geçirip, fazla nikotinini mankind has devised innumerable suda bırakmak suretiyle yıkayarak ways to take de lig ht from tobacco and iç ilmesini sağlayan alettir diyebiliriz.-+ made several inventions in his pursuit pılanlardır.
A
Günümüzden beşyüz yıl önce Hindistan'da kullanılmaya başlanan nargile, artık tarihe karışıyor.
Nargi/e, first usedin lndia 500 years ago, is fast becoming out of date.
ofpleasure. One ofthese inventions is nargile, which was fırst usedin lndia 500 years ago and then spread westward to East Asia, Egypt, Arabia , Iran, North and East Africa, assuming a different shape and different name in each country. The lndians have cal/ed it Narçil , the Egyptians Nargil, the Persians Galyan, and the Ottomans, Nargile. The lndians initially used the nargile to smoke hashish. After discovery of the special properties of tobacco , the Persians started to use it to smoke tobacco. According to the research published in the "Antika" journal by Güney Gerçek, researcher in the Ethnographical Museum , nar-_.
Tömbeki, yalnızca nargilede kullanı lan ve anavatanı İran olan bir cins tütündür. Nargileler, kullandış ve tömbekinin içilişine göre bazı bölümlerden meydana gelirler. Bunlar, "lüle", "ser", "gövde", "marpuç" ve "imame"dir. Lüle, nargilenin en üst kısmında bulunan ve üzerine tömbeki konulan, çömlekçi çamurundan yapılmış, üzeri delikli bir tabladır. Tömbekinin yakıldığı bu kısma, aynı zamanda "ateş lik" de denir. Osmanlı devrinde lülecilik önemli bir sanat kolu halini almıştı, hatta Tophane'de özel Lüleciler Çarşısı vardı. Bugün Ankara Etnoğrafya Müzesi'nde, eski devirlerden kalma üzerieri yaldız lı, işlemeli ve perdalılı lülelerden ör• nekler görmek mümkündür. Ser, lüle ile gövde arasında, sert madenlerden yapılmış bir parçadır. Oymalarla süslü olan uç kısmı, lüleye malı fazalık yapacak biçimdedir. Ser, genellikle pirinç, bakır ya da bronzdandır. Ama çok özel olarak gümüşten yapıl mış olanlan da vardır. Nargile şişesi de denilen gövde kıs mı, çoğunlukla boynu dar, karnı geniş bir sürahi biçiminde olup cam, çini, seramik, porselen sırça, maden ve gü-
müşten yapılır. Osmanlılar döneminde kristal ve billurdan. yapılan nargile şi şeleri üzerindeki süslemeler birer sanat şaheseri sayılabilir.
Nargile şişesi içinde, su ve lüleden inen ince bir boru vardır. Bu ince boru ile gelen duman, su içinde biraz temizlenmiş ve tömbeki tütününün nikotini bir ölçüde anndınlmış olur. Marpuç, bir ucu nargilenin şişesine takılan, öbür ucunda da imame bulunan bükülebilir hortumdur. Marpuç yapmak için iki parmak eninde kesilmiş renkli meşin şeritler çirişlenip, uzun bir demir çubuk boyunca sarılır. Üstüne sarmal biçimde ince san tel dolanıp kurumaya bırakılır. Daha sonra, demir çubuk çekilip marpuç kullanılacak hale getirilir. Marpuçların ağıza alınan ucuna imame denir. Eskiden imameler çoğunlukla kehribardan yapılır, gümüş ve altın halkalarla süslenirdi. Bu halkaların mine, elmas, yakut, zümrüt gibi değerli taşlarla süslendiği de olurdu. İmamelerin ağza gelen bölümüne de "baş pare" denirdi. Marpuççuluk 19. yüzyılda bir sanat kolu, halini almıştı. O devirde, İstanbul'da Mahmutpaşa Yokuşu'nun alt başıyla Mısır Çarşısı arasında Marpuççular Çarşısı vardı. Semt, bugün de Marpuççular adıyla
Tömbeki yalnızca nargilede kullanılan ve anavatanı Iran olan bir cins tütündür. Tömbeki is a special tobacco usedin nargile only. /ts hometand is tran.
56 SKYLIFE 1/90
anılır.
Nargilenin içimi ise şöyledir: İlk önce, lüle üzerine tömbeki, onun üstüne de ateş konur. Marpuçun ucundaki imame ağıza alınıp emildiğinde, şişe nin üst kısmında bulunan boşluktaki hava dumanla birlikte lüleden geçer ve buna bağlı, ucu suya dalmış ince boru vasıtasıyla suya girer. Sonra bu su ile yıkanarak şişenin su üstündek.; boş kıs mnı doldurur. Bu kısımla bağlantılı olan marpuçla hava emildiğinde, duman ağıza gelir. Osmanlı kahve kültüründe, nargilelerin zengin bir yeri vardır. Kahvehanelerde nargile içmek için özel bölümler aynlır, bazen de bu iş için özel kahvehaneler açılırdı. Günümüzde bazı büyük kentlerde, sayılan çok azalmış olmakla birlikte hala nargile kahvehaneleri ya da nargile bulunduran kahvehaneler vardır. Bunların en popüleri ise, İstanbul Kapalıçarşı'daki Şark Kahvehanesi'dir. Bir gün yolunuz düşer de uğrarsanız, özel olarak hazırlan mış dibek kahvenizi yudumlarken bir nagile fokurdatmak, size nostaljik bir keyif verebilir e
gile was introduced into Ottoman society in the 17th century. The Ottomans developed nargile according to their taste by giving it a more practical form. For instance, they have added a c/ay bowl-"lüle" on the "ser" to ho/d tobacco, and an "imame" to the mouth of marpuç. They made the body out of glass, crystal, porcelain or even si/ver, adding ornamentation in the form of plant motifs and engravings. Especially the nargiles made for the palace and embedded with stones are valuable works of art. The most beautiful nargiles in the Ottomans were produced in the Beykoz Ateliers. In nargile, the smoke of the tobacco cal/ed "tömbeki" is passed through water and washed, leaving the excess nicotine in the water. Tömbeki isa kind of tobacco which is used in nargile only and whose home/and is Iran. Nargiles consist of several joints, each serving a specific function in the smoking oftömbeki: These are "lüle",
Günümüzde bazı büyük şehirlerde hala nargile bulunduran kahvehaneler vardır. Today in some big cities there are stili coffee houses where nargile is available.
"ser", "gövde", "marpuç" and "imame". "Lüle" is the part at the top of the nargile where the tömbeki is placed. lt isa tray with ho/es , made out of potter's clay . On this part the tömbeki is /it. In the Ottomans making of lüle had become an important branch of handicraft. There was even a special market in Tophane for the craftsmen who made "lüles" . The Ankara Ethnographical Museum exhibits several sarnp/es of gilded, polished or engraved lüles, exemplifying the lüle workmanship of the pa st. "Ser" isa piece out oj hard metal, between the lüle and the trunk. !ts end, covered with engravings, serves asa case to the lüle . Ser is usually out of brass, copper, or bronze. However, one can alsa meet specially produced silver ones. The trunk alsa cal/ed the nargile bottle is in the shape of a jar with a narrow neck and wide belly, and is made out of glass, tile, ceramic, porcelain, crystal, metal or si/ver. In the Ottoman period the ornamentation on the crystal nargile bottles has turned them into works of art. The nargile bottle contains water
anda thin pipe coming from the lüle . beki is placed on the lüle, then, it is !it The smoke that comes through this by fire. When the imame at the end oj pipe is sornewhat refined and the ni- the marpuç is sucked, the smoke and cotine content of the tömbeki tobacco the air in the space at the top part of the is reduced. bottle pass through the lüle and enter "Marpuç" is the flexible hose the water through the pipe attached to attached to the nargile bottle. At its the lüle and submerged into the water. free end there is an "imame". To make Then, after it is washed in this bubbling the marpuç colored leather strips are water, the smoke fills the empty space pasred araund a long iron rod. After in the top part of the bottle. When air is winding a thin brass wire in the form oj sucked with the marpuç attached to a spiral over it, it is left to dry. Then the this part, the smoke is taken in. iron rod is pul!ed away and the marpuç Nargiles have a significant place in is readyfor use. The end ofthe marpuç the Ottoman tradition of coffee that is taken to the mouth is cal/ed houses. There used to be separate "imame".ln the pastimames were u- divisions in coffee houses for the sually made of amber and ornamented nargile smokers, and, even special with silver or go/d rings. Sametimes coffee houses devoted to nargile these rings would also be decorated smoking. Taday in some of our big with enamel or such gems as dia- cities, there are stil/ a few coffee monds, rubies, emeralds. The endmost housesfor nargile smokers or coffee part of the imame is called "baş pare". houses where nargile is available. The Marpuç making had become a branch most popu/ar one among them is the of art in the 19th century. At that time Şark Kahvehanesi (Oriental Coffee there was a Marpuççular Çarşısı House) in the Covered Bazaar in (Market of Marpuç Makers) between İstanbul. If you happen to cal/ at this the lower end of Mahmutpaşa street outhentic place you may enjoy and Egyptian Bazaar in Istanbul. The smoking a nargile while rasting the neighbourhood is stilf re-ferred to as specially prepared mortar ground Marpuççular. coffee, and reminisce nostalgically How to smoke nargile? First, töm- about the mysterious Orient • SKYLIFE 1/90 57
•
ANKARA'YA YENI SEMBOL
ATA KULE Halk arasında "Döner Kule" olarak ad l andırı la n 1 25 metre yüksekliğindeki Ata Kule'nin restoranı ve kokteyl salonları saatte bir tur dönüş yapıyor. Yapıda ayrıca açık seyir terası, 217 dükkôn ve çok say ı da cafe var .
aris deyince akla ilk gelen şeylerden biri Eyfel Kulesi'dir. Londra denilince mutlaka, Big Ben hatırlanır. Pisa ise, ünlü eğri kulesiyle dünyada tanın
P
mıştır.
Pek yakında, Ankara'da, böyle bir sembol yapıya kavuşuyor: Ata Kule .... Cumhuriyet'in kurulduğu yıllarda, 20-30 bin kişilik Ankara'yı sembolleştiren Kale ve çevresi, şehrin hızla büyümesi yüzünden artık bu özelliğini kaybetmiş durumda. İşte, Çankaya'da yükselen yapı , şimdi onun yerini alacak.
A NEW lANDMARK FOR ANKARA
ATA KULE: THE ROlATING TOWER The restaurant and cocktail halis of 125 m. high Ata Kule, -known by the public as the "Rotating Tower"comp/etes o rotation every hour. The building o/so has o pönorama terrace, 2 17 shops and several cafes.
ne of ıhe first things that Paris brings to mind is the Eiffel Tower. London reminds us oj Big Ben and Pisa is alsa famous for its leaning tower. Now, Ankara too wil/ have a tower to symbolize th e city, Turkey's capital since 1923. During the first years of the Republic, the historic citadel symbolized the city, which had a population of just 20,000 to 30,000. However, the rapid growth of the city eclipsed the visual significance of the citadel. Now , the new tower in Ankaralılar, yabancı konuklarına şe Çankaya is set to replace the citadel as hirlerini tanıtmak istediklerinde, bir -+ a principal tandmark in the capital's silhouette. The site of Ata Kule is located between Cinnah Caddesi and Çankaya, covering a total area of 23,000 square meters. The groundwork for the tower was laid in April 1987. Two glass elevators carry 16 persons each to the top of the 125-meter tower which can be use d for cangresses, meetings and receptions.ln the rotating part are a restaurant and cocktail lounges. This area, which completes one full rotation every hour, covers an area oj 350 square meters. Below the restaurant floor is the open- air "Panoramic Terrace", which gives the inhabitants of Ankara the
Ata Kule, Cinnah ile Çankaya caddesi arasında kalan, yan tesisleriyle birlikte 23 bin metrekarelik bir alanı kapsıyor. Nisan 1~87'de temeli atılan I 25 metre yüksekliğindeki kuleye 16 'şa r kişilik panoramik iki asansörle çıkılıyor. Her türlü kongre, toplantı ve resepsiyona elverişli olan kulenin döner kısmında restaurant ve kokteyl salonlan yer alıyor. Saatte bir tur dönecek olan bu alan 350 metrekare. Lokanta katının altında ise, açık olan "Açık Seyir Terası" yer alıyor. Bundan böyle
O
opportunity to show
Ankara' nın
yeni sembol yapısı Ata Kule'nin içinden bir görünüş .
An interior view of Ata Kule, Ankara 's new symbol. SS SKYL/FE 1/90
tlıeir
x uests a
bird's eye view of the city while dining. Ata Kule , referred to as the "Rotating Tower" by the people oj Ankara alsa houses hundreds of shops, several cafes, a two-floor carpark, -+
Anıtsal Yapılar A.Ş. tarafından
"yap-işlet-devret"
len
modeli ile inşa edi-
yapının müteahhitliğini Kutlutaş
fırınası yapmış.
Proje ise, Mimar Ragıp ve taklitçiliğe düşmeden, bugünün ileri teknolojisini ehlileştirmek" olduğu nu söyleyen Ragıp Buluç şöyle devam ediyor: "Mirasına inandığım zengin mimari geçmişimizden bazı noktalar yakaladım. Bu noktalardan en önemlisi, insan ilişkilerine değer veren Doğu düşünce sistemine dayalı, tevazu ile görkemleşen insani boyutlar ve bu boyuttarla oluşturulan mekan zincirleri meydana getirebilmek ... " Gerek kullanılan teknoloji, gerek mimari çizgisi bakımından çağdaş Türkiye'nin başkentine yaraşır bir yapı karakteri gösteren Ata Kule'nin, Ankaralıların sosyal hayatına yeni bir canlılık ve renk katması bekleniyor e Buluç'a ait.
Ata Kule'de restoran, kokteyl salonları ve seyir terası dışında 217 dükkan buunuyor. In addition to restaurants, cocktaillounges anda panoramic terrace, Ata Kule contains 217 shops.
saat içinde hem yemek yer ve içkilerini yudumlarken, hem de bütün şehri kuş bakışı gösterebilecekler. Ankarablar arasında "Döner Kule" olarak anılan Ata Kule'de restaurant, kokteyl salonlan ve seyir terası dışında aynca 217 dükkan, çok sayıda cafe, iki katlı bir otopark ve dinlenme alanları 60 SKYLIFE 1/90
bulunuyor. Ata Kule, bu suretle yalnızca bir alışveriş merkezi değil, aynı zamanda bir buluşma, dinlenme ve eğlence merkezi de olacak. Şu anda çarşı kısmı faaliyete geçirilen yapının restaurant bölümünün de leniyor.
yakında açılması
bek-
Amacının, "kopyacılığa
and recreation areas. Designed to functioning as more than a shopping center, Ata Kule will serve as a meeting place anda center of relaxation and entertainment. At present, the shopping area is open and the restaurant seetion is expected to start operaring in the near future. The well-known firm of Kutlutaş acted as cm;ıtractor of the building which is being constructed by Anıtsal Yapılar A.Ş. on the Buiid-OperateTransfer model. Architect Ragıp B uluç aimed to make use of today's advanced technology without copying and imitating. "I have tried to capture several key features from Turkey's rich architectural heritage. Most important is to ereale a series oj spaces which combine modesty and splendour on a human scale, thus rejlecting the value placed on human relationships by the philosophies oj the East." Ata Kule is a striking example oj thearchitecture of contemporary Turkey, both in terms of technology and design. The Rotaring Tower will undoubtably enrich both the skyline and the sociallife of Ankara e
Türkiye'de ilk defa
ak1f lt1n üstü n d e ki mza •
1
V a k
f Ba n k '
1
n
1
Kendi adına alt ı n çıkaran ilk Türk bankası VakıfBank. Altının adı, Vak ıfAi t ın .
VakıfAitın , isviçre'de bası lıyor, uluslararas ı standartlarda, 999,9 ayarında saf, külçe altın. VakıfAitın ,
dilerseniz Türkiye'de, dilerseniz dünyanın her yerinde paraya çevrilebilir.
VakıfAitın , Vakıfbank'ta
küçük tasarruflarınızı da için 5 ve 1O gram olarak satılıyor.
değerlendirebilmeniz
VakıfAitın , armağan etmek, "altın bir anı" bırakmak için çok uygun.
vakıfAıtın'a Dikkatle sakın. Bu
~
Q,j
\JUklfDDU~nk 1~
altında VakıfBank'ın imzası var. Y~
T ür kiye
VakıfAltın Va k ıfB a n k 'ta.
Istanbul Menkul K ıy rret l e r M e rkezı Ankara Menkul Kı ymet i e r Me rkezı l zm ı r Menkul K ıy met l e r Me rkez ı
VakıflarBankas ı
Kad ı koy Şubes ı
( ı ı s ı9 44 87 sı 3 ı 2 32 s ı 3 21 91 (4) 127 87 62 127 87 89 · (51) 25 40 94 ° 25 4425 (4 hat ) o
o
o
Mec ıdıyekoy Şubesı Beyaği u Şu bes ı Bakı r koy Şubes ı
•(ı) • ( 1) ( 1) ( ı)
346 174 149 583
98 5 ı 346 98 54 346 25 74 63 38 174 10 20 (5 hat) 99 79 152 98 33 ( 1O hat) 30 00 ( ı O hat) o
o
o
o
TURKiVEIDE BALlKÇlLAR
"HEYAMOLA, HEYAMOLA BALIKLAR AGA'' Bal ıkçılık zor iştir, kahırlı iştir. Ama aynı zamanda tiryokisi olunan bir iştir. Ekmek poralarını denizden çıkarmak için günlerini , hatta aylarını deniz ananın kucağında geçiren balıkçınırı asıl evi arasıdır. O orada rahattır. Onu "koro tutar"-
M
artıların ca nhıra ş ç ı ğ lık
sonraları ağların o n a rılnıası , bakını
ları
i ş l e ri ve t anıiraıla geçer. Akşama doğru ise. eğe r deniz izin verirse, "V ira Bismillah" ve "Rastgele" ses leri aras ında ver e lini mavi sular. .. Balık ç ılık zor i ş. ama balık yakalamak ş imdi eski s i kadar zor değil. Artık balığa çık ı p da g ünlerce, haftalarca dolaşmak yok . Eskis i g ib i. reisin y ıll a rın içinden süzülüp gele n tec rübes ine. sezg isine de ihtiyaç yok balığın yer ini keşfetmek için .. . Teknelerdeki radarlar. hem de çeşit li renklerle, cinsini bile be lirtecek kadar büyük bir kes inli kle tesbit eder balı ğ ın
arasında
binbir g üçI ük le çek i!e n to nlarca a ğ ırlı ğ ındaki ağ l ar ... Donduruc u rüzga r, ağlardan süz ülüp yağm ur gibi dökülen soğu k sular, azgın dal galar. .. Projektörlerin sa rı ı ş ı ğ ı al tında mu ş ambaları. las ti k ç izmel e riyle soğ u ğa. rü zga ra ve dalga lara karş ı savaşan tayfa lar. .. Gönüllerde ay nı umutlu b e kleyi~ . ağ ı zlarda aynı içte n ~a rkı : "Heyamola, heyaınola balıklar ağa ... " B a lık ç ılık zo r i ~t ir, kahıı·lı i ş tir. Ama aynı zamanda tiryakis i o lunan bir i ş tir. Günlerini. aylarını. hatt a y ıll a rını deniz üstünde ceviz kabu ğ u misali çalkalana çalkalana geç ire n ba lık ç ı iç in, e ngin sular şefka tli bir ana kucağı gibidir. Onlar o rada rah a ttır. o nl a rı "kara tutar" . Balık ç ının hay a tı, bir te rs düzen şek linde kuru lmu şt ur. Herkes uyurken, o de ni zin ortasındadır. Sabah he rk es s ı cak yatak larınd an kalkmaya ha z ır landı ğ ı saatlerde, o yakaladığt balı ğ ı getirmekted ir. Sonra öğleye kadar biraz uyku. Uyku dedikse, öyle derinden d eğ il. Ti lki uykusu ... Sonra bir yemek . Ya h a nı s İ bu ğ ulam as ıdır pişen ya palamut ı zgara. Ya da üç baba tarikle ha z ırl an mı ş bir ziyafet ve yanında mutlaka soğan ... Öğ ün aralarında da, içine pe kmez s ürülmü ş ekmek vardı r ellerinde. Ayaza kar ş ı direnen gövdelerine kan , can vers in di ye. Öğleden 62 SKYLIFE 1/90
ye rını.
Radar si n ya l iy le birlikte, e n hareke ti i an lar ba ş l ar tek nede. Önce heme n bir şamanei r a atılarak a kıntı ö lçü lür, elibin durumuna bakılır ve he r şey uyg un sa. nı et r e l e rce uzunlu ğ und aki ağ l ar de ni zin bağ rına bırak ılır. Ar tık h eyecan lı bir k oş u ş turma başlamıştır teknede. Kimse yeri nde duranıaz. Hepsinin dilinde ve gönlünde ay nı dilek: "Haydi bakalım rastgele" "Berekete rastgele" Bütün ağ denize sa lındıktan sonra, projektörler yakılır. Zifiri karanlık, yerini parlak bir ı ş ık seline bırakmıştır ş imdi. Tayfalann kimisi zincirin başına geçerken, kimisi de ağ ı toplanıaya b aş l a mı ş tır. Hepsinin gözleri , denizden ge lecek ekmek parasına. kıyıda bek leyen ço luk çoc u ğ un rı zk ına diki lmi ş tir. Dal galarl a sallanan tek-
nede. dondurucu soğuğa karşı çı l gınca bir ça lı ş madır bu. Yaklaşık bir saat sü re n mücadele sonunda. ağlar tekrar yavaş yavaş çekilmeye başlanır ve ağlar toplanclıkça. tekne nin çevres inele ç ı ğ lık atan martıların say ı s ı da artar. İ şte. tüm balıkçıların e n sev inçl i an ı ge lmi ş tir art ık . Güverte. ağiara bürünnıü~ gümüş re nkli balıklarla doludur. De ni zde bir karııaval ya~an nıaktadır. Gümüş bir karnaval... Balığın tek neye a lınm asıyla birlikte, yorgu n bedenler bir parça gevşer. Ama iş daha bitmeıniştir. Ağa düşen balıkların c ins lerine göre ay rılm as ı . daha sonra kasalara doldurulnıası ve kasaların balıkh aneye götürü lm ek üzere yedek motora yüklenmesi gerekir. Bütün bu i şler bittiğinde ise ya yen i bir ağ atı l acak, ya da denizin kucağında beşik gibi sa ll a nan yataklarda bir parça kestirilecektir. Sabah. gü nün ilk ı ş ıkları yla birlikte. dönüş h az ırlı ğ ı baş l ar. Tayfalar. e l- -+
1
FISHERMEN IN TURKEY
"PULL AWAY, BOYS!" A fisherman 's iob is no doubt difficult and painful; Yel, no fisherman would give it up, since, more than o iob, it is o way of life, to which one becomes addicted. The fisherman 's true home is the sea where he stays days, even months on end to earn o living. He is in his element on the sea. In fact, he is "/andsick" on /and. eavy nets pul/ed in to the heart-rending cries of sea gulls .... A freezing wind, the shower of co/d water straining through the nets, huge waves ... Under
H
the yellaw light of the projectors the crew in their raincoats and rubber boots, struggling with the co/d, the wind and the waves. All share the same hope: Seeing the netsfull offısh . A fisherman's job is difficult and abrasive. But, it is also a job to which one becomes addicted. For the fısher man who spends days, months, even years on the sea, swaying about in the waves /ike a nutshell, the open sea is as familiar as an affectionate mother. He {eel s in his element the re, and ge ts "landsick" when he is on /and. The fisherman's schedule is quite the opposite of other people. When everybody else is asleep, he is in the middle of the sea. While everyone is just getting up, he brings back the fısh he has caught. Then he takes a nap until noon. Forlunch he has anchovy stew or grilled bonito. If he has caught a couple of large bonitos, he is in for a feast. Onions are a must for
every meal . Between meals he has a sandwich with grape molasses- to increase the resistance of his body withstanding the frost . The afternoon is devared to the repair of nets and mainfenance of boats and equipment. Towards evening, if the sea is suitable, he sails away again, not forgetting to exchange wishes for good luck with other fıshermen, by exclaiming "Vira Hismillah" and "Rastgele" ... Though a fisherman's job is demanding, nowadays it is less diffıcult than in the past. One doesn't need to sailfor days andweekson end in order to fish . Neither does one have to depend on the skipper's experience and intuition to discover fish. The radars on the boat determine the location ofthefısh accurately; Infact, they eve n predict the species offısh by co/or signals. Upon the signals of the radar, the fishing boat comes alive. First the -+ SKYLIFE 1/90 63
lerinde buğusu tüten bol şeke rli çaylarını yuduml ar ve il k s igaralarını tcl lendirirken, tekne bumunu limana dönmüştür. Martıların refakatinde g irilir limana. Deniz ana, bu g ün de gü lm ü~tür yüzlerine. Tüm cönıert li ğiy l e bağrını açmış ve binbir ernek le besleyip bü y üttü ğ ü yavruların ı bir daha ikranı etmiştir onlara. Pek i ya yarın? Ya gelecek ay? Ya da ge lecek y ıl da sürdürecek midir aynı cöme ı11i ği ni ? ... İn sa no ğ lu 'n un bu an l aşılmaz doyunısuz lu ğ una ; trollerle. dinanıitlerle g irişti ği ci nayetl erine. onlara s un d u ğu nimet Ierin hovarda bir müasyed i sav urga nlığıyla talan edi li ş ine d a rılıp küsıııeyecek midir? Onlardan yüz çevirnı eyece k midir? .. Gündüzleri onarımlar yapılır. ver elini mavi sular.
Akşama doğru
ise
. Repairs are done during the day. Towards evening the fishermen set out again for the deep blue waters .
....
BALIKCILIGIMIZ , Sekiz bin kilometreyi aşan kıyı beşbin kilometrekarelik göller, binaltıyüz kilometrekarelik baraj gölleri ve gö letler, yüzyetmişbe ş bin kilometreyi aşan akarsularımız ... İ şte , balıkçılığın geliş mesi için bulunmaz kaynaklar. .. Bütün bu zenginiikierin yanısıra, ülkemizin su ürünleri potansiyelini yükselten iki önemli avantaj daha var: Bunlardan ilki, Akdeniz ve Karadeniz'in göçmen balıklarının Marmara Denizi'nde yumurtlaması; ikincisi ise Saros Körfezi'nin yılan balıklarının toplanma ve sardalyaların yumurtlama bölgesi olmasıdır. Böylece Türkiye , Karadeniz, Akdeniz ve Ege'de kıyılan olan tüm ülkeler karşısında büyük bir tabii imtiyaza sahiptir. Türkiye'nin su ürünleri potansiyeli de, miktar ve çeşit bakımından hayli zengindir. Denizlerdeki balık türlerinin sayısı Karadeniz'de 203, Ege'de 300, Akdeniz'de 471 olarak bilinmekte, ancak balık stokları Karadeniz'den Akdeniz' e doğru azalkuşağı,
maktadır.
64 SKYLIFE 1/90
Ülkemizde avianan deniz balık yerli ve göçmen olmak üzere ikiye ayrılır. Yerli balıklar denince ilk akla gelenler, barbunya, kırlangıç, mezgit, tekir, mercan gibi balıklardır. Göçmen balıklar ise Karadeniz-Ege arasında göç eder ve mevsimine göre Türk karasulanınıza girerler. Bunlardan hamsi, istavrit, lüfer, orkinos, palamut, kılıç ekonomik bakımdan önem taşırlar. Türkiye'de balıkçılığın geçmişine kısaca baktığımızda, 19. yy sonu ile 20. yy baş larınd a dalyanc ılı ğın bü yük ağırlıkta olduğunu görürüz. Bu dönemde deniz ürünleri üretiminin yarıdan fazlası İ s tanbul'da gerçekl eşirdi. Ancak 1950'den sonra, Doğu Karadeniz, İ stanbul 'u geçerek ön sı ray ı a ldı. Bu y ıll arda dalyan balık ç ılığının yerini, küçük teknelerle ları ,
yapılan kıyı balıkçılığı aldı. Balıkçı
teknelerine kılması,
yavaş yavaş
hızlı
ve
motor !a-
yaygın
ulaşım
sağ layan karayolları ağının
mesi, Et ve
Balık
büyüKurumu'nun so-
ğ ukhava depolarının yapımına baş lanma s ı,
üretimi
hızlandırdı.
Ama 1970 yı lından sonra görüldü ve 1980'den sonra hız kazandı. 1950'li yıllarda balıkçılıktaki asıl gelişme
150 bin ton civarında olan toplam su ürünleri üretimi, 70'1i yılların sonunda 350 bin tona, 80'1i yıllarda ise 500 bin tonun üzerine çıktı. Ancak üretim artarken, balık türlerinin toplam üretim içindeki paylarında önemli değişiklikler oldu. Bazı balık türleri giderek azalıyordu. I 97 5 sonrasında yüksek oran lı bir gelişme gösteren su ürünleri üretimimizin, dünya toplamı içindeki payı da hızla arttı. Bugün Türkiye, sayıları 200'e varan dünya devletleri içinde 30'unculuk gibi ön bir sırada yeralıyor. Ve gerek deniz, gerek iç su potansiyelimiz, bugünkü yerimizin çok ilerisine geçmemize imkan sağ lı yor. Bunun gerçekleşeb ilm esi ise, büyük ölçüde balıkçılığımızın açık deniz balıkçılığına elverişli daha büyük ve ileri tekneler ve donanııniara kavuşmasına; balıkçı limanlarının yeterl i sayı ve. niteliğe eriş mesine; soğuk hava depolarının, balık işleme ve dondurma tesislerinin daha yüksek kapasitelere ulaşma sına, frigorifik taşımacılığın geliş mesine,yanlış av ianma usullerinin önlenmesine ve etkili bir çevre koruma programının uygulanmasına bağlı.
strength of the current is measured by means of a huoy. the sea hattom is examined. and the n. if eı·er_whing is in order, me ters of net s are cas ı info the sea. Now an excited rush has started on board. Everyone gets impatient, wishing each other good luck and an abundant catch. After all the net is cast, projectors are !it. Pitch dark has now heen replaced by a bright flood of light . White same of the crew is busy with the clıain, others have started drawing the net. All of the m are impatient to see the yi e/d of[ısh- the ir daily bread, and the living of their families waiting on the shore . They work madly on the hoat , swaying by the rough sea, withstanding the freezing wind. After a struggle tasıing perhaps an hour, the nets are drawn slowly. As the nets rise to the swface, the cries of the sea gul/s havering over the fishing boat gain intensity. Now is the happiest moment of all fishermen. The deck is covered with silvery fish entangled in the nets. The glitter of the fish teaming in the nets ereares a feast for the eyes, a carnival on the sea. Once the fish is heaved on board. ıense nerves re fax; But, the task of the flshermen is not over yer. They have to sort out the fish in the net, s to re the m in cases and load the cases on to the spare motorhoat that wi/1 take them to the fish market. After all these tasks are carried out, they wi/1 either cast a new net, or have a cat nap in their beds, rocking alorıg with the waves. In the morning, in fact at dawn, the flshing hoat starts i ts joumey hack. As the crew gulps down thcir hor. wc/1sugared tea. and smoke thcir first cigarettes. the hoat is alrcady ncaring the harbor. Sea gul/s escort the hoat into the harhor. Mather sea has heen generous again today , and offered them her offspring that she had nurtureri with great care. But what ahout tomorrow? Or next month? Or next year? Wi/1 she always he as generous? Won't she ever take offence at mankind's irrational greed. the c-rimes it commits by ıraw/ing and using dynamite -~ W on 'r she ever react to man's mindless plundering of the hlessings she offers and withhold her favors ?
FISHING IN
TURKEY A coastline of more than eight thousand kilometers' length, five ıhousand square kilometers of lakes, one thousand six hundred square kilometers of dam /akes. and rivers of more than a hundred and seventy five thousand kilometers' length .. . Here is an excellent potential for the flourishirıg of fıshing .. . Besides all this wealth, there are two other favorah/e conditions to increase our country's potential of water products: The first of these is the facı that the fish migrating between the Mediterranean and the Black Sea lay eggs in the Sea oj Marmara . The second advantage is the fact that the Bay of Saros in the Sea of Marmara is the area where eels gather and sardines lay eggs . Thus Turkey is endowed with an important natural advantaşe over the other cowıtries with coasts on the Black Sea, the Mediten·anean or the Aegean. Turkey has, in fa ct, quite a rich potential of water products. hoth in quantity and the kinds of fish that te em in it s se as . The re are 203 species offish in the Black Sea, 300 in the Aegean, and 471 in the Mediterranean. Yet, the stocks of fish eleeline as one proceeds from the Black Sea to the Mediterranean. Salt water fish in Turkey fa/1 into two groups: domestic and migratory. Domestic fish include red mu//et, red gurnard, whiting, surmu// et and coral. Migratory fish migrate hetween the Aegean and the Black Sea and enter Turkish waters
in certain seasons . Among these migratory fish. anclıovy. mackerel. bluefish, tuna, bonito and swordfish are quite significant economically. When we investigate the history of fishing in Turkey, we see that at the end of the19th century and beginning of the 20th fish traps occupied an important place. Alsa, at this time Istanbul supplied more thau half of the yi e/d of sea products. However, after 1950, the eastern Black Sea eclipsed Istanbul in production. Meanwhile, coast fishing with smail boats was replacing fish traps. The fixing of motors to the fishing hoats , the spread of hiJ?hway network-which speeded up transportation, and the construction of the cold stores of the Meat and Fish Processing Center all contributed to the increase of productivity. Yer. it was only after 1970 that fishing yi e/d developed considerably, and this development was evenfaster after 1980. White the total yi e/d of water products was at 150.000 tmıs in the 1950's , this f/gure rose to 350.000 tons at the end of the 70's and exceeded 500,000 tons in the 80's. However, as the yie/d was inercasing rapidly, the percentage of different kinds oj fish in the total production alsa changed. In other words. same species were gradually declining. Turkey's yield of water products, white inercasing rapidly after 1975, also increased its share in the world production . Taday Turkey is ranked 30th among some 200 countries in yield of water products. In fact our potential provides us with the opportunity to increase our rank fimher. The rea/i:ation of this aim is dependent on the usage of higgcr and berter-equipped hoats that would e ncaurage the spread of open sea fishing, the increase in the number and capacity ofjlshing ports, the improvement in the capacity of fish processing and free:ing facilities. the prevention of harnıful fishing methods, and the application of an efficient environmental protection programme. SKYLIFE 1/90 65
Slldamen tafta bir gece elbisesi ... Yılın vazgeçilmez aksesuan olan siyah tül bir şalla birlikte kullanılmış. 30'1ann havasını ve çizgilerini taşıyan bir kıyafet. Beymen'den.
An evening dress out of purple taffeta ... Worn with a black voile shawl, the indispensable accesory of the season. An outfit that bears the stamp of the 30's, from Beymen.
ve siyah desenli, büzgülü tafta etekle organza kollu bluzdan oluşan bu abl}te kıyafet, bel hattını ortaya çıkarması, renkleri ve kumaş cinsiyle sezonun birçok özelliğini yansıtıyor.
Altın rengi
This evening dress is composed of go/d coloured, black printed smocked taffeta skirt and blouse with organza sleeves. With its accentuated waistline, its colours and its fabric, it represents the outstanding trends of the season.
1990 KIŞ ABiYELERi
•
KIŞ
GECELE.RIN_DE KADINSI CIZGILER ~
1990 kış sezonunun abiye kıyofetlerinde kısa ve uzun, dar ve geniş
biroraya geliyor . Ama hepsinin ortak bir noktası var : Vücudun tabii biçimini, hatlarını ortoya çıkartmak. Gece kıyofetlerinin vazgeçilmez kumaşı yine kadife. ister düz, ister baskılı olsun ipek kadifeler gecelerin buğulu ışıltıları. Doğu motifli hazırlanon el işleriyle y9pılan bezerneler de sezonun en önemli özelliklerinden. Ote yandan altın takılar yine revoçto. Yazın da kullanılan antik görüntülü takılar, kadite kumaşlar ve taşlarla süsleniyor . 66 SKYLIFE 1/90
Onna'dan siyah fule yündendore Işlemeli
bolerol u birtakım. Kıyafetln
en önemli özelliklerinden biri de çokkalın
deri kemeri.
1990 WINTER EVENING DRESSES
FEMININE LINES IN WINTER NIGHTS In the evening dresses of 1990 Winter both long ond short, tight ond wide have their own ploce. But they ogree on one point: to occentuate the natural cantour of the woman 's body. In general, dothes ore A-shaped ond devoid of shoulder paddings; they focus on the waistline. While the tight waistline goes up along the bust, the skirts get wider as they reach the ankles. Pleated and be/1-shaped skirts are bock; Chanel skirts right under the knee are alsa on the fashion scene. Ve/vet is indispensable for evening dresses again. Si/k velvets, whether plain or in print designs have the pride of place on winter nights. Hand made embroideries in oriental motifs are amon_g highlights of this season. ChiHon , organza and lace, popu/ar in summer outfits, keep their prominence in winter evening dresses, as well.
An outfit with a bolero with gold embroidery on black wooi.A very wide black leather beit is an essential part of the outfit. SKYLIFE 1/90 67
Bu sezonun kumaşiara getirdiği yenilik, gerçeğinden ayırt edilemeyecek görüntüde astragan ve leopar desenleri. Bu kumaşlar bol ve uzun eteklerde, bedeni saran yelekierde çok gözde. The newesi look in fabrics this season is leopard and asirakhan patterns that can't be distinguished from the real thing. Long, full skirts and vests that fasten at the waist made out of leopard or astrakhan- patterned fabrics are very popu/ar this winter. 68 SKYLIFE 1/90
Beymen'den uçuk mavi şifon bir elbise. Derin bir yırtmacı var. Yine şitondan taba bir eşarpla göğüs kısmı kapanıyor. A pa/e blue chiffon dress from Beymen with a deep slit in the skirt . A tobacco brown chiffon scarf conceals the law cut bodice.
MÜRACAAT VE REZERVASYON •INFORMATION AND RESERVATION DIŞ BÜROLAR
INTERNATIONAL OFFICES ABU DHABI (GSA) Sultan Bin Yousuf and Sons Sh eikh Hamdan Str . P.O .Box. 698 Ta SM: (9712) 3166 56 BS: (9712) 211134
Rez: (9712) 33 88 45 ADIS- ABABA (GSAI Stho p la n A i rlines
Bole Airport P.D .Box . 1755 125 11 ı 18222 2
'l5i
ALGIERS - CEZAYIR 63 Rue Larbi Ben M 'hıdı 'Bi 1213 -2) 647821 -6393 90 /91 AM MAN Ja bal Arnman Third Circle Al Riyadh Center 8th Floor P.O .Box . 39177 b 1962 -6) 659102 -6'59112 AMSTERDAM
leidsestraat 6 . 1017 / PA
'l5/
SM : 1020~ 227986-203754 Rez : 10201 227984 / 85 /86/ 87
ATHENS - ATINA Ph ileilinon S tr. No. 19 'l5i (01 ı 3245975 SM : 101) 3246024 · 3222569 ·3221035 BAOHDAD - BAGDAT M eridian's Street Bu ildlng 3/B 'l5i 11 ı 7187703/04
o
TÜRK HAVA VOLLARI TURKISH AIRLINES
KABIN BAGAJI CA BIN BAGGAGE
BERLIN Budapester Str . No . 18 B 1000 Berlin 30 10301 2624033 SM : 1030) 2624035 Rez : 10301 2624033/34 IGSAI BAB 1. 1000 Berlin 36 Orani en Str . 5 6125060· 6125091 2 . 1000 Berlin 65 luxemburger Sır . 34 4616130 4624032 3 . 1000 Berlin 44 Fulda Sır . 58 ,.. 6613017 -6235029 BOMBAY Mak er Charnber~ V 3rd . Fl oo r No 305 Neriman Po int 400021 E. SM : 122) 2040744 Rez : 122) 2043605 BRUSSELS · BRUKSEL 51 Cantersteen 1000 Bruxelles ·- 13221 5126781 / 82 -5117676 BUCHAREST - BÜKAEŞ (GSA) TAROM. Uı , Republie 16 147433 BUDAPEST - BUDAPEŞTE (GSA) MAlEV. Roosevelt . Ter . 2 1052 Budapası ,. 136 1 ı 189033 CAIRO - KA HIRE Moustala Kar:1al Sq. No . 3 ' Rez : 3908960 / 61 (G SA ) lmperial Travel Center 26 Mahmoud Basıouny Str . ., 12021 758939 · 760071 761769 COLOGNE - KÖLN Trankgasse 7 9 ··•. SM : {0221) Rez : 10221) BS : 102211
5000 Köln - 1 134443 134071/72 134073
DAMASCUS - ŞAM (GSA ) Al Faradees Travel and Tourism Ageney Dar El Mouhandeseen Maysaloun S tr . P.O .Box . 8176 ..:i- 111 ı 227266·239770 232190 110 lines / hatl DELHI 56. Janpath, 1st Floor New Del hi 110001 SM : 111) 3326661 Rez : 111) 3326602 BS : 3326613 DHAHRAN - D AH RAN King Abdulaziz Sır . Alnimran Complex Centre P.O .Box 739 Alkhobar 31952 13) 8950044-8954904-8947917 IGSA) ABC Travel Ageney (Same address/aynı adres)
BANGKOK ( GSA) Gulf Express Trasport Ageney
CP . Tower Jr d level 313 Silom Road Bangkok 10500 Tlıailand
=
'!S
2310300
Aırport
Bur eau 166·21 5352621 / 22
BAHRAIN - BAHREYN Car Park Bldg .
Govt . Ave. Manama
'l5/
SM : 1973) 243 4 56 Rez: 1973) 252344
BELGRADE - BELGRAD TAG Ma rksa Engelsa 8 / 4 11000 Beograd 'l5/ SM : 1111 332561 -333277 (GSAI Yugoslavian Airlines (JATI
Sava Center M. Popovica 9 P.O .Box . JAT 11170 1111 145797
'l5i
70 SKYUFE 1/90
DOHA - KATAR (GSA ) Al Rayan Travel Ageney P.O Box 363 197 4 1 412911/12 412909 321910 DU BAl A lmak toum Street 63 Shaıkh Ra sh ı d Bilg PO Box 1200 -- 197 141 285827 237230 fGSAI Sweeden Trading Co . (Same address / aynı adres) Rez 226038 -215970 DUBLIN IGSA\ Air lıngus Oublin Airport 13531 ı 370011 DU SSELDORF Graf Adolf Sır No. 41 4000 Dusseldorf 1 Rez 102 11 ) 374080 -374089
FRANKFURT Basaler Str. 35 -37 6000 Frankfurt r SM : 1069) 27300717 Rez : 1069) 27300720 / 21 / 22 (GSAI Neemi Oc S 1. 5. 6800 Mann heim t_' 10621) 109BO
---rACIRLI(
\ ~-C)T--
kg. Giı:JeceCj
HAN N OVER lange -laube No. 19 , . 10511 ı 320398 Rez : 105111 326087 / 88 HELSINKI (GSA) 1. Finnair Mannerheimintie 102 00250 Helsinki 25 ~ 190) 410411 2 . Ten Tours ltd . Spansor Mechellninka tu 12· 14 001000 Hel sinki t:-r 190) 440844 JEDDAH - CIDDE City Center Annex 12 / 13 Medina Road . P O.Box . 11563 ., 121 6600127 14 lines / hat) (GSA) ABC Travel Ageney Med ina Road Alquithmi Bldg . P.0 .8ox . 11679 (2) 651B300· 6519964-6519440 JOHANNESBURG ( GSA) South Africa Airways P.O Box . 7778 ,,., 1713) 2206 KARACHf - KARAÇI (GSA) Pakti..ı rk Travel Agenefes 12 Avenue Centre Strachen Road <1" SM : 16 121 523249 · 527 471 /72 KUALA LUMPUR Equatorial Hotel Ground Floor lot 6 Jalan Sultan lsmaif b' 160) 2614055 -2614058 KUWAIT - KUVEYT Borj Al -Hamam Building Abdulla AI -Mubarak Street C; SM: (9651 2412577 Rez : 1965) 2406475 · 2424639 -2421703 IGSAI AI -Kazemi Travel Ageneies Fahad Al -Salem S tr . AI -Abrar Bldg P.O Box . 23959 Safat 13100 ~ Rez : {965) 2406475 · 24 21703-2 424639 LEFKOŞA
Osmanpass Cad No : 32 ,~ 1020) 71382 - 71061 77124 77344 IGSA) 1 . KTHY Bedrettin Demirel Cad . 10201 71901 2 . KTHY 02314-795 / 681 Geç itkale : (5201 77124 LISBON - LIZBON IGSA) TAP · Edifı ee 25 . Aerooprt li sboa 5 Portu gal 13511) 899121 LONDON - LONDRA Hannover Str 11 · 12 lond on W . 1 SM : 1011 4999249 Rez : 101) 4999247 / 48 -4081393 BS · {0 1 1 4999240
YI!R
. OESTINATION
BBU
GENEVA - CENEVRE Rue de Chantepoulet No. 1-3 1201 Geneva , , 1022) 3!6!29 -312194·316120 HAMBURG Adenauerallee 1 O 2000 Hamburg 1 1040) 241472 12 lines/hal) IGSAI Erdemir Reisen Altona Max Brauer Allee 38 2000 Hamburg 50 1040) 3893521 / 22
-~T
BRUSSELS
ll
28000
UÇUŞ
NO FLIGH T N O
ll
28000
BRUSSELS
LOS ANGELES ( GSA ) Cargo /K argo Flyinp Tiger line Ine . 7401 World Way ~ 1213) 6 46 -6161 LYON 91 Rue Bugeaud 69006 lyon 'i':'! 1337) 78241324
MAD RIO Plaze De Espana 18 Torre de Madrid 28008 4th Floor No ; 30 r SM : 13411 542565B BS : 13411 4632312 -4632351 M ILAN - MILAND Via P. da Cannobio 37 20122 Milana i'· 102) 8056233 -8053976-866350 MOSCOW - MOSKOVA (GSA) AEROFLOT leningradsky Prospekt 37 ·u 1095) 1555494 MUNICH - MUNIH Bayerstrass e 43 8000 Munchen 2 ·:__, SM : 1089) 51410913/15/16 BS : 1089) 51410920/21 Ru : 10891 51410922 / 23 / 24 / 25 (GS A ) 1. Reiseburo Kont 8870 Gunzburg Jahnstrasse 13 Munchen ~ 08221 -4500-30398 2 . Reiseburo Öztekin Okkuran Bahnhofsplatz 1 Unterfuehrung 12 7900 Ulm 0731 -64326 MUSCAT - OMAN (GSA) AZO Ttavel and Tourism Agenefes llC . P.O .Box . 8274 Mutrah , Museat / Suhanate of Oman !~ 1968) 707303 -707310 NEW YORK 821 U .N . Plaza 4th Floor N .Y. 10017 U .S.A . ~ 11212) 2129865050 / 51 NURNBERG Am -Piarrer 8 -8500 Nurnberg 80 f:'r 10911 ı 265301 / 02
VIENNA • VIYANA . . -. OperngassEı -. 3 .A,· "10.10 ~ Wierlna
~ 10222). 56376~: 563796 - 587795 W A RSA W- VARŞOVA IGSA) Polish Airlin.es ~ ( t!.O T) 39. 17 Stycznia St ._ 00 -906
B
{,'\
\D
1221460-411
ZURICH - ZüRIH f.~ f Strasse 58/62 - ;-~ 001"' Zurich ·
T~RKISH
TURK HAVA V
102002
. ·-~· •. · 'to"1 ( 21110"i0./71
•Jc"iıüROLAR . .•
-
#
,.
.•
·,_
\
.DOMESTIC ·OFFICE S AD.ANA Stadyum Cad. No.. 1
icr SM : 171) 141545 Rez : (71) 137247- 143143 143538-142393 : 111 ı 130867
~s
AFYONKARAHISAR (GSA) · Gold J"urlzin v8 Seyahat · Aoentası Merkez: Otogar girişi · No . .1 Emirdağ -Afyon '5' (4981ı 11'94-1044 .• Şube: Emek Otel girişi '5' (491 ı 18836 ANKARA • Hipodrom Cad. Gar ~ l4ı
yanı
BS :
14ı
.
3124900 / 43
lnf ./ Danıfma : 141. 3124910-3124900/ 33 Bakanlık lar Satıt Bürosu ( Salu Office) : · Atatürk Bulvan 1671A
{GSA)
ELAZIC Şehit
MERSIN 27 . Sok. No. 2
llhanlar Cad . No. 26
'{5< IB111 11576-1_2300
~
ERZINCAN (OSA) · Polat Turizm ve Seyahat Acentası Cumhuriyet Meydanı Belediye Sitesi No. 2 ~ I023ı
2214
ERZURUM
100. Yıl C~d . SSK Rant Tesisleri No. 24
~ Rez :
~ 1011118530-11904-13409
B
B
18911 15B93-172B2
ISTANBUL • Cumhuriyet C. d .~ "'o . 1Ş9 ~ 201 Kat. 3 Harbiye
1111 (4541) 2383 . 3119
Rez: 131) 115238-112B30 1234321 -126272
BS : 131) 1 27862 (GSAI • .,.
Arı
D._~mlataş
•.'tJ:/
1323ı
Turizm ve Sevahat Acentası Cad . Kanmaz Ap . Alanya
11194-11B21
. BuRSA· ..... Cemal Nadir Cad . No. 8 / A Kocagll Ap. ~ 124ı
111 1464017-147133B SM: (1)1301B17 ·
~
~
DALAMAN. :MUCLA
'\!Y.R.~zc~(61 ·1 91' 1899
DENizı:ı ·,;.;;:..ı
K6!$eoOiu T_ u rizm ve Seyahat Acentaeı Cad . 113-B
En Verpaşa
·'5' 1621) 13746-14500
IZMIR Büyük Efes Oteli altı • · ızsı 1511 141220 (6 lines / hat) • 135121 lnf~/ Danıfma : 151) 141226 ·
SM : 151 ı 140802
•
Rez : (51) 258280 15 iınes/hi.tl Cherter Rez: (61)141220/ 35
Vildıırm
Cad . No. 1
I GSA)
ı .
~ SM :
1061) 11768 BS : 10611 1124 1
Seyahat Acentası use -Cad. Sayartar lşhanı No: 13 1111 (473) 19193
Rezervasyon Reservation
THY
'I'UIIIC HAVA YDLLAIIII • TUIIIICI.H AIRILIN • •
BOAROING PASS
M ALATYA Kana lboyu Cad . No. 10 Orduevi karş ı sı ~
SM Satış Müdüı:ii
Sales Manager
134211 1367
2 . Cl-Tur Turizm ve Seyahat Konya Cad . No . 55 Karaman-Konya
Acentası
GSA : Genel Satış Acer . tası General Sales
BS Bilet Satış Ticket Sales
18211 1 1920-164B9 Rez: (821 ) 11922-14053
MARMARIS Atatürk Cad . No. 30 / 8 ~ SM :
1612) 13751/ 52
Rez: 1612 ) 13751 / 52 / 53
.
Rez
Vatan Sayahat Acentası Ankara Cad . Ayvaz Pasaj ı No. 41 Cihanbeyl l- Konya ~
(641 1 ı 2033
Çavuşol)lu .Turizm ve
12000-12032 EM : (331 ı 24676
'Ci 13431 1 4859
·..
~
~ i 331 ı
Gün/Da te
..
( OSA ) Vatan Seyahat Acentaaı ·• ısmetpaşa Cad . No. 85 Ket. 2
YOZGAT (GSA) .
1111 (467) 21172
~."(2161 1 7.8831 ,7 •1 86473 -787033 . . . .:· --:-· ·.·_.: ,:~· '':".
U ŞA K
kONYA A taadd ln Cad . No. 22 Kat. l / 106
TK
118611 B438/39
(0311 22219 , BS : (0311 13446 - 1_ 1 _~80
13511 13947
ve seyahat Acen1as ı AtatOrk Bulvan Ankara Cad. KederDOlu lşhan ı Kat: 1 No: 316
, •.
~
VAN Enver PerlhanoOiu ı, Merkezi . Cumhuriyet Cad . No. 196
Rez: 1351 ).. 11001
Uçuş!Flight
1871 11 34305-2205B
~ SM :
Çavuşol)lu Turtım
BiNiŞ KARTI
~
T EI<IRDAC ( OSA ) Trakya Turizm ve Seyahat AceNası Atatürk Bulvarı No. 68 " · · -.-.;
TRABZON . • . Kemerkav.a Mah. Meydan _Parkı k~r,iaı
KIRŞEHIR (GSA)
T UNii{ Ti.JNtıs ' ., ;"'·· · : c_§f!.P' Ie~~Ei~lJ~c{)h~'j r ~QUieva'id: "!' ~ ~-· 0 0 ,8t: t:f~ f f_ooZı' E t8g~·~ 3 Turlls ;·:.;
( OSA ) Necati Demirkol Atatürk Sulvan A k Ap. 5/ A
BS : 111 5~8.7514-5B677S3 -5881222
~
1477111147-136B7
111528460B
KAYSERI Sahablve Mah.
isim/Name
~
6 . Abaray Satıf . M üdürlüOO Mustafa Kamil Pa9a Cad . ~ SM : 11 ı 5882S3B-5B81•221
~ IB311 10101 -12314-26143
Cad. No. 11 1A (361) 18260-13455-15065 Rez : (3811 15065
ŞANLIURFA
4 . Takatm Cumhuriyet Cad . Gezl DükkAniarı '{5< 111 1452454-14524B2 5. Slrlı:ecl Gar kar9ısı OoOubank lshanı allı .Kat. 1
,DIYARBAKlR 1-ttet Paşa Cad·. Demir Oteli atıı
1261) 5223
girı,ı
111 1470121 -1470180
~
11007-15513
SIVAS Belediye Sitesi H Blok No. 7
~ 111 1454208/09-145423B-1440296
221866
>~·r~<24) 211167 -212838
kar,ıaı
Klzımpafa
~
Şlşhanı
3.
2332
SAM SUN
111 3371876-3371891
2 . Hilton Hilton Oteli
1054ı
~
Promosyon / Promotlon : 1482631 Satış Büroları - Sales Offices 1. Kadıköy Bahariye Cad . Opera lshanı Kat.
altı
(6151} 2034-2443
SAKARYA 1OSA 1 Saltarya Turlım ve Sayahat Acentası Uzunçarfı No. 1 ·
~
ANTALYA Hastan·a Cad . özel Idare lshanı '{5J SM : 131ı 128522-110558
14B3ı
RIZE Belediye
ÇavuşoQ i u
Turizm ve seyahat Acefıtası Adalılar Sok. AtatOri< Cad. No: 16 Şe_reflikoçhisar/Ankara
15232 - 21~78 - 30274
NillDE ( OSA) Aksaray Turizm ve Seyahat Acentası Use kar,ısı Kütüphane Sok . 0/2 Aksaray-NIOda
GAZIANTEP <\tatürk Buivarı No. 38 / C ~ 18511115435-120382
~
1741 ı
MUCLA ( OSA ) 1. Badrum Touralpln Travel Ageney Neyzen Tevfik Cad . No. 21"8 Badrum '{5< 181 41) 1786-3325 2. FETU R, Fethiye Turizm Seyahat Acentası Atatürk Cad . Fethlye -
HATA Y (OSA} Ant· Tur, Antakya. Turizm ve Sevahat Acentesi lnönü Cad . No. 37
3124900
SM: ı4ı 3104745 Rez : 141 3126200
•''•
AIR
CA Kargo Cargo SKYUFE 1/90 71
Türkiye'nin en geniş ekran/1 televizyonu
ARÇELiK ÇOKEKRANLI Arçelik Çokekranh, 76 cm ekramylo Türkiye 'nin en gerıis ekrarı/1 televizyorıudur. Üstelik Arçelik Çokekran/1 oym onda iki kana/, birden -video bağlantlSI olmadonhareketli olarak izleyebileceğiniz televizyorıdur. Arçelik Çokekrarıli ile, tek tuşa dokurıorak uydu yoy,rılonno göz otobilir, görüntürıün yerini değ1ştirebilir, büyültebilirsirıiz. K1sOCOS1, Arçelik Çokekran/1 mükemmel bir televizyon; üstelik bir değil bir koç kere!
~ ARÇELIK
iNSANIN SEÇME_ ŞANSINA SAHIP OLMASI GÜZEL ŞEY•.. işte farklı tasarım ları, farklı yetenekleri ve farklı
renkleriyle, değişik ihtiyaç ve zevklere cevap veren telefonlar.
Efes... ince, çağdaş, fonksiyonel bir tasarım ... Masada kullanılabilir, duvara asılabilir ... Evin her köşesine taşınabilir.
Side... Haberleşmede estetik boyutu ... Görüşürken not almanız için de zarif bir bloknot ve kalem .. Ve tuşlu darbeli tipler için özel bir yetenek: Son numara tekrarı . Be/k1s... Modern, zarif, göz okşayıcı çizgilerin ardında gizlenen ileri teknoloji ... Akılcı tasarım ... Masada ve duvarda kullanılabilme özelliği.
Oino P/us... Hafızalı özel telefon ... Sizin belirleyeceğiniz 20 numarayı tek tuşla arama kolaylığı... Saati ve aranan numarayı bildiren dijital gösterge ... Gizlilik kapağı. Ege... Oteller, işyerleri ve evler için özel bir tasarım ... Özel hizmet tuşları ... Görüntülü
zil... Mesaj göstergesi. işte beş ayrı, beş çağdaş telefon. Ama bir
ortak özellikleri var: Hepsi de telekomünikasyon sektörünün önderi Netaş'ın ürünü. Netaş 22 yıldır Türkiye'nin telefon ve santral ihtiyaçlarını karşılıyor. Bugün ülkemizde 4 milyonu aşkın Netaş telefonu güvenle kullanılıyor ...
Netas Netaş istanbul: Büyükdere Cad. Hayat Apt 28 / B 82290 Mecidiyeköy / istanbul Tel : t 74 34 74 Fax : 173 38 60 Netaş Ankara: Meşrutiyet Cad. No 2 Kök işhanı Kat 3 06640 Kızılay 1 Ankara Tel: 117 22 00 Fax: 117 08 32 Netaş izmir: Gaziosmanpaşa Bulvarı No 8 Kat 2 35210 Pasaport / izmir Tel: 19 33 33 Fax: 19 33 34 Netaş Adana: Atatürk Bulvarı Lokman Apt B Blok Kat 1 Daire 1 01060 Adana Tel: 13 04 72- 13 81 18 Netaş Antalya: Anatartalar Cad. No 20 Can Apt Kat 5 07040 Antalya Tel: 18 50 50 - 18 50 51 Merkez ve Fabrika: Alemdag Cad. 81244 Umraniye / istanbul Tel: 335 11 00 Telex: 29 475 neft tr Fax: 335 69 58
DUTY FREE ON BOARD THY uçaklarında uygulanan gümrüksöz içki ve sigara fiatları . Turkish Airlines in flight price list for spirits and tobaccos Rakı
70cl.
6,50.-DM
100cL
16.-DM
Pipers, Ballantines. J.B.)
100cl.
19.-DM
Samsun
Exp.
14.-DM
Yeni
Gordon's Cin Whisky (John Walker,
Yukarıdaki
fiatlar dergimizin
basım
Mar1boro
100's
20.-DM
Parliament
100's
20.-DM
H.B.
K.S.
18.-DM
Lord
K.S.
18,-DM
Rothrnans
K.S.
18.-DM
Donhill
K.S.
18.-DM
Camel
Filter
18.-DM
SilkCut
K. S.
18.-DM
Emte
K.S.
18.-DM
Palimali
IOO's
18.-DM
Kent
100's
18.-DM
tarihi itibariyle geçerlidir. These prices are valid at the printing date of Magazine
~~~~
~
'('~
~ :
- . ..
m
~ ..,.,
(/1
·
.,
·t:~' i\ >~~~::.
'·
,~,.
...,
'}-~;:
3
tr;'1-~ıe_'
~,:.!~~;-~"':.-.;=
~- ~FP ~
,.,
.. ;&·n
.-,.,,.
M,
.
,~f~~;~~~;;,
f
••
1":
._,
" 'ı;
~:;#. <::~ ?..:ti';'; •( ~ ..... .,,, ,,_
·:-,; t-l;;·... ... ,. _:-
i<
!' .. ,. ~ ~~7:)1,_ ~~'f.-:j. • .~,.:: '?ı.••: ~ • ı"' . "t.... "' "'· . ,.., ••
....
istanbul'dan 1 From Istanbul
~:-~~·(~~~-~~,.;
;..~
-.j· ',., • .-_
J;._.i·-~
.-->
,Y..I
.
r"f:-il''ı-~1_.i_:_"''-=.:
. :1\/1ESAFE(ER/DESTINATIONS iÇ . HAT~RJDOMESTIC LINES
-.
-~
ADANAADA ~NKARA ESB ANTALYA AYT DALAMAN OLM DiYAF1BAKIR DIY ERZURWM ER-Z .-:· GAZiANTEP GZT .
~t,.,.;
--J
.....
--!
~11. ";~::~;..,
;_,...
'714 366 484 ,,, "' 476 ' 035 f' .~;,; ,-1 050, ,_ı.' .. 871 ·~ı .. t'-
~
V AN ~~
~AN ~.~ .-;: -
,.,. :1':}
TR~BZ.ON ·TZX
.
IZMIR ADB KAYSERi ASR KONYAKYA MALATYAMLX
l
315
1364
924 920
463
620
!lı
~"!
.-1
,r;.:
~,.·~ -~
··~
...~~,.,
ı.i.~-~~~~
·~·,,.sı ..
_: -~_.s_·•·
:;,;
.,.
:~~·~t't:
.,._
•
Dublln
Liverpool
••
\~{
Morıeı-e'l
Cordifl
•
o B rest
• Rennes
•
,_
E
.76 SKYLIFE 1/90
Beyaz Deniz
Tob
Tiu r
•
Vilnlus_..
• Minsk
G~zRusya
1
•R
,,,
•enizi
N
...
·?
'(:,::;... DENili
,,'•· '
Lokkodiv
di
".(.',.
Comerin Bur.
j
SEYLAN 1
Colombo
r
MACD;V AD I.AlU
1 ı
"i"
'0 ':.___,_
H
i
T
Ekvator
o
K
A
N
u s u
Choçıos
Tokımod. (Ing 1
-78 SKYUFE 1/90
y
j
--
BULMACA 1
2
3 4
5 6 7
8
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
1
2 3 4 5 6 7
8 9 10 11
12 SOLDANSAGA 1- Türk Hava Yolları'nın 53. dış uçuş noktası olarak açılan Sovyetler Birliği'nin başşehri ... Erkek tarafından akraba olanlar... Adem ile Havva'nın Cennet'ten çıkarıldıktan sonra ilk buluştukları, Mekke doğusundaki tepe. 2Bir sayının kendisiyle kaç kere çarpıla cağını gösteren ve o sayının sağ üst köşesine yazılan rakam ... Türk Hava Yolları'nın 1947 yılında açılan ilk dış hat uçuş noktası. .. Renksiz, sarınısağa benzer kokusu olan ve aydınlatmada, kaynakçılıkta yararlanılan hidrokarbonlu gaz ... Bir edat. 3- Matbaacılıkta, kopya tekniğine göre çekilmiş pozitif veya negatif filmlerden oluşan montaj provası. .. Bir kimseyi gıyabında çekiştirme. 4- Avrupa'da IX-XVI. yüzyıllar arasında hüküm süren küçük hükümdarlara verilen ad ... Esirler (eski dil) ... Ced. 5- Spinoza'nın metafizik sistemini açıklayan ve ölümünden sonra yayınlanan temel eseri ... Deniz kuvvetlerinde en yüksek rütbeli subay (general karşılığı) ... Donuk renkli ... Dolayısıyla anlatma. 6- Satrançta kaleyi şahının yanına getirip, şahı da öbür yanına geçirerek yapılan ve tek hamle sayılan kombine hareket ... Halk (eski dil) ... Dinarnitin (trinitro toluen) kısa yazılışı ... Baş (eski dil) ... Batı Türkistan'da, Hazar'dan sonra Asya'nın en büyük gölü. 7- Keder, üzüntü ... Saygısız, işlenmemiş ... Kraliçe ... Fi-
80 SKYLIFE 1/90
ölçü aletlerinin ölçeğinde bölümlerden her biri. 8Kahverenginin bir tonu ... Kastamonu'nun turistik bir ilçesi ... Hazreti Musa'ya "I OEmir" in indirildiği dağ ... Baba (eski dil, Arapça). 9- Midesi boş olan ... Bazı tarihçilere göre Roma şeh rini yaktıran ünlü Roma diktatörü ... Kabaca "efendim", "evet" ... Kur'an-ı Kerim'in I 14 bölümünden her biri. 10Başsağlığı. .. Victor Hugo'nun en ünlü eseri ... Bir nota. ll- Palaskada taşınan ve tüfeğin ucuna takılarak kullanılan kısa kılıç ... İlk insan, ilk peygamber. .. Muğla'ya bağlı bir ilçe. 12- Uşak'a bağlı bir ilçe ... Vücut zayıflığı ve dayanıksızlığının yol açtığı hastalık .. . zikte,
çeşitli
işaretlenmiş
Açıklama .
YUKARIDAN AŞAGIY A 1- Kitabın, gazetenin, derginin içinde yazılı olanlar. 2- Kimyada osmiyum ... Kadınların omuzlarına aldıkları geniş
ve uzun kürk eşarp ... Xl. yüzyılın sonlarında Ege'de güçlü bir donanma kuran ve denizciliğimizin piri sayılan Türk beyi. 3- Tahta sopalar ve toplarla, kaleler arasında oynanan bir İngiliz oyunu ... Şüphe. 4- Bir harfin okunuşu ... İlave ... Ege bölgesinde bir ilimiz. 5- Almanya'da geniş otoyol... Bir renk. 6- Kırklareli'ne bağlı bir ilçe ... İstanbul'da, Beşiktaş'ta bir semt. 7Devletin şeklini, yasama, yürütme ve yargı organlarınin" yapısını ve işleyiş
tarzını ,
temel hak ve hürriyetleri. belirleyen kanun ... Bir sayı. 8- Bilgin ... Ley'in yüzde biri değerindeki Romen parası. .. Eski Mısır' ın Güneş tanrısı. 9Ayıplama, azarlama, paylama (eski dil) ... Temiz, katışıksız. 10- Güneş sistemimizin ikinci büyük gezegeni ... Az kavrulmuş açık malt ve çiğ şerbetçio tundan yapılan İngiliz birası. ll- Favori ... Genellikle ipek olan, fakat pamuk veya yünden de dokunan düz ve parlak kumaş ... Depremler sonucunda meydana gelen kırıkiara verilen ad. 12- Bir mal ve hizmetin maddi karşılığı, fiyat... "Çalışıp çabalayan" anlamında bir kadın adı. 13- Azı ayıl tan, çoğu bayıltan narkoz maddesi ... Şart takısı. .. Bir işi görmede, bir sanatı yapmada kullanılan araç. 14Sürdürme ... Işık akı s ı birimi lümen'in kısa yazılışı. 15- İslamın dördüncü halifesi ... Ticari malların sınırlı bir süre için saklandığı yer, depo. 16- Namazda secde ile tamamlanan bölüm ... Genişlik ... Gün (eski dil). 17- Bir elektrik üreticinin pozitif kutbu ... Doğu Anadolu bölgesinden çıkan ve Hazar Denizi'ne dökülen nehir. .. Arapça olumsuzluk edatı. 18- Geometride bir çember içinde kalan düzlem parçasına verilen ad ... Osmanlı ların, Romanya'nın Eflak halkı na verdikleri ad. 19- Düşman (eski dil) ... Serüven. 20- Bir cetvel çeşidi ... Öğrenci ... Küçük bitki.
E
N
T
D E c K E N E s -.....--FROHE WELT DER TEXTILIEN
GEGRÜNDET 1951 -IN TARSUS
BERDAN MERTER Keresteder Sitesi, Zeytin Sok. 16, Merter - Istanbul 1 Turkey Fax: (1) 557 ll 81 BERDAN TEKSTIL SANAYI VE TIC. A.Ş. Adana Asfaltı, 7. Km. Tarsus 1 Turkey Tel: (761) 203 30 (5 lines),, Fax: (761) 203 38, Tlx: 63846 bert tr - 63853 eken tr BERTEXTEXTILIEN UNDHANDELSGmbH BrönnerStr. 17,6Frankfurt 1, W. GermanyTel: (069)282177- 28 21 78, Fax: (069) 28 21 76, Tlx: 41 2824 berda d FINLOWER LTD. 17 Wells Street, Landan WIP 3FP, United Kingdam Tel: (Ol) 636 04 35-636 04 36, Fax: (Ol) 631 44 93, Tlx: 297126 linlan g
..
THY üzel Yolcu Programı
Frequent Ayer kolaylığıyla uçun ...
Şimdi Türk Hava Yolları ' nın "Frequent Flyer" Özel Yolcu Progr.ımı'na üye o lanlar, beklemesiz check-in ayrı ca lığ ıyla uçuyor. 11-IY'nin "Frequent Flyer" Özel Yolcu Programı ' na üye o lun, özel kartınızı a lın . Hem, dünyanın 50 kentine bedava uçma h akkı kazan ın , hem özel yolcu o lmanın
• ClP Salonu: Yundışı ~- ıkı ş l a rını zda özel ClP Salonları ' nda agırlanacaksınız . • Bagaj İ şle mlerinde Kolaylık: Bagaj işlem le rinizde de ayr ı ca lıklı hizmetimizden yararlanacaksınız .
ayrıcalığını yaşayın .
"Frequent Flyer" Özel Yolcu Programı ayrıcalıkları:
• Öncelikli Rezerva~-yon: k ve dı~ hatlardaki rezervasyon tal eplerinizde size ö ncelik
J ~~
"'" ...,... ''"""' fi.EQUENT p-vER@ TURKISH AIALINES
tanınaca ktır.
Bedav-.ı Bilet: Türk Hava Yo ll arı ile yaptı · ğın ı z yundı ş ı yolculukların sayısına göre
•
giderek anan sayıda ücretsiz gid i ş - dönüş biletleri kazanacak~ınız . Dış
Kazana~
uçuş
hat adedi
tür ve adedi
(ıt~k
von)
(~ ı dış donuş)
6 adl1
1 adt~ ı"· hat
H adt•t
2 adt.1: ı"· hat
ıı
adt't
ı
ı 6 adeı
ad<1
1 adt.-1
dış
hat
dış
hat
.
bilet
1 adet: ı"· hat ı
l2 atk't
" Frcqucnı
adt.>t
dış
hat
Flyer" Özel Yolcu Programı oycsi
olmak için:
• Beklemesiz Check-in : Yuniçinden yun· dı şına uçarken check - in iş l e ml e rinizi Business Class banko larında , bekl eme· den yapt ı rab il eceksiniz.
Ha\'aalanı n~ ~t.·hirlt:nJt.* ki
TI rYSatı~ Bunll;.ırı ilt.· 11 fYac.:l'ntt' ll:'rinı.len saAbya cağınız Frequenı Fly...'r hro~urundeki formu dolUurarak Ptyc ilt•tin. ı~·vunımı7 ı...'n kı:-.a :..urede Uq(er lenllirilet·ek. Frequent Flyer U)'l' kanınızsizt: ul~tırılaraktır.
n
t lygulanul 1-
19H9, 1an·bindeha.$1ımı ıstır
..
TURK HAVA VOLLARI Sizinle birlikte, daima daha yükseklere...