AIRLINES
Şubat
1992 February
ANADOLU iŞi BAKlR VE PiRiNÇ ESERLER 1 ANATOLIAI'~ COPPER AND BRASS iSTANBUL'DAKi BiZANS HAZiNELERi 1 THE BYZANTINE CITY OF ISTANBUL
DÜNYANIN BİRİNCİ TERCİHİ İSTANBUL'DA • • • BIRINCI YlLlNDA ... istanbul 'da gürü ltCıd en, kirli havadan ve yoğun trafikten düm·acı
i::;,
uzak
anıa
i)nem li
merkeziere yak ın ,
alı~\ ·eri.:; ve eğ l ence m erke zlerine , havaalanına ,
tarihi ve turistik yerlere. otO\'l)l g iri~lerin e yalnızca belirlen en
m.aklıkta ...
salo nu, egzersiz odası ve tüm otel hizmetleriyle Holidav. Inn birin ci v. ılını tamam l adı.
ünlü bir otel va r .. 1lo lidav Inn.
(bk ikalarLı
170 odası , Restaurant ve Barı , 100 ki~ ilik toplant ı
Gelin
bu
Dünyanın
sakin , huzur veren
tercihi sizin de, tercihiniz o lsun .
Atakö\· \larina·da.
STAY W ITH SOMEONE WHO REALLY KNOWS YOU .
.\abi i ) ·u tu .)-1- /() .-llakfjy · iSI:-1,\'/U 'i.
Fe/: O 1 SM! ·ll 10
ortam ı
Fax: O 1 55'J 4<) O'i
Tlx: 20030 H ın n 11:
ya~ayın .
•
1 e rasarruflarınıza imkanlarını
en yüksek gelir sağlayan güçlü yapı
e vurdun her köşesinde en süratli hizmeti sunabilan on-line sistem bankacılık ve geniş muhabir ağı e rüm bankacılık işlemlerini yüksek teknoloji kullanımı ile çözümleyen dinamik bir organizasyon e Ferdi krediden, kredi kartına kadar tüm bireysel bankacılık hizmetlerini alabileceğiniz çağdaş anlayış
e ve sizL evinizdeki
rahatlığınııda ağırlayan,
güleryüzlü çözümler getiren uzman personel sorunlarınıza
m
BANK, çağdaş bankacılığın bu 5 önemli Türkiye çapında 5 önemli noktada sunuyor.
noktasını
TORKIYE TURIZM YAnRIM ve DI$ TICARET BANKASI A.$.
B
A
N
K
em em em em em
IIANK Harbiye: Cumhuriyet Cad. 301 Harbiye/ iSTANBUL TEL: 134 51 60 (10 hal) 131 50 27 IIANK Nuruasmanlye: Nuruasmaniye Cad. 94 CaQai<>Qiu/ ISTANBUl TEL: 512 86 44-46 IIANKAnkara: Cinnch Cad. Göreme Sk. Nazmi Bey iş Merkezi 1/ 2 Kavaklıdere/ANKARA TEL: 127 28 7Q.n IIANK Antalya: Cumhuriyet Cad. 70/ AANTALYA TEL: 18 75 38 (4 hat) IIANK
lımlr.
Cumhuriyet Buivan 87/ A Alsancak/iZMiR TEL: 13 53 54
Dedeman offers you fiv e star comfortand faciliti es; indoor and outdoor pools, meeting rooms,congress halis, ballrooms, restaurants, cas inos, bars, saunas, jakuzzis, solariums and Turkish Baths ...
Dedeman service style and traditional hospitality make the comfort different.
Çok yetenekli şefsekreter
bir
arı
Netaş;
büyüklükteki
yo rs anız ...
üst düzey yöneticile r, küçük ve orta
ekra nına
işye rl e ri
zesiz
için çok
geliş miş
bir şefsek
reter siste mi sunu yor: Norstar. Norstar,
za ma nını z ı
nı z ı sağ l aya n , i ş
ve rimini zi
ya rclım c ıclır.
kull a nın a
a rt ı ra n değe rli
bıra ka bilirs ini z.
ko nu şma
eele rke n
daha etkin
mesaj
tu ğunu z
özelliği
konu ş ma imka nına hızlı
te lefa nlara
bir
layca
sesi
kadar bü yüyebile n
a rka daşla rı -
mesa i nı za
sizi
a dım a dım
le me ni ze yokke n minize
gerek
kalmaz.
i şle m
bir aba neyi
ko la y lıkla
lSD 'e uyumlu
ezbe r-
Norstar,
a raya nl a rı dö ndü ğ ünü z d e
bağlı
değişik
zil
ay ırt
eele-
Norstar ses, görüntü ve
Mesaj e k-
yönle ndirir,
il e ko-
ke ndi te lefo nu -
il e tiş imini
bağ l a r .
devam
bilmenize imkan verir.
f([r. 'ff{{{/jJI '
ile
Dört
ahi-
S ık k onu ş
öze lliği
seçen eği
dün yaya
il e ti ş im ağ ı
özel bir ra nı
dı ş
ve
sahipsiniz.
arama
nuzu il(,
ça lı şmaya
e ri şe b ili rsin i z .
2 abo neele n 120 aba neye
kapasitesiyle , sizi
ile ,
Norstar' ın
bugün
acia nı zcia
size il etir. Siste-
a rayıp · bul a m a clı ğ ını zcl a ,
d eğ il , ya rın
birl eşt ire n
ya pı s ı y l a ya lnız
da en büyük yar-
dımc ını z o l aca ktır. Netaş ' ı
a ray ın.
sa yı sa l şefse kre te r
Size e n uygun Norstar
siste mini
işye rini ze kura l ım.
Nefa$
-
::ı
iletişimin
1s ı a n b u 1 ( 1 ı
ı
-
ı
.~
·+ -
Ankara
(~)
ll ,
9 'i 00
!zmir ( 'il )
1 9 .~3 33
g ü c ü
Anta l ya (3 1 )
1 8 SO 50
iNDEKiLER 1 CONTENTS
s/p sa
s/p 16 ŞUBAT YıllYear
1992FEBRUARY 1O Sayı/Number 1OS
NOTLAR / NO TES
THY Yönetim Kurulu Başkanı Erman Yerdelen ve 6 Genel MüdürTezcan M. Yaramancı'nın Biyografileri e lçimizden Biri • Uçuş Korkusu 12 THY ile Tokyo
EL SANATLARI / HANDICRAFTS
Anadolu İşi Bakır ve Pirinç Eserler
THY'DEN HABERLER/ NEWS
Flying with Turkish Airlines 20
Anatolian Works: Copper and Brass BiR ŞEHiR / A SPECIAL CITY
Peygamberler Kenti Şanlıurfa Şanlıurfa:
EKONOMi / ECONOMY
26
City of the Prophets
Türkiye'de
Doğan Güneş:
GAP
l4
Regeneration of the Fertile Crescent Kapak
Fotografı
1
GELENEK /TRADITION
Aleınci
Çakır
Y EMEK / EA TING OUT
42
Istanbul Gastronomisi
50
The Gastronomy of Istanbul
ve Eseri
The Cra/tsman and Jıis Work
Güreşleri
Camel Wrestiing in Aegean Turkey
Caver Photograph by:
Nevzat
Ege'de Deve
UÇU Ş
NOKTASI / DESTINA TION
Ressamların ilham Kaynağı Provence
58
Provence's Painterly Landscapes PORTRE /PROFILE
Çok Yönlü Bir İşadamı: Bülent Eczacıbaşı
66
Bülent Eczacıbaşı İstanbul'daki Bizans Hazineleri
TARi H /HISTORY
72
Byzantine Istanbul Dergımude yayınlanan yalılardan
kaynak belirtmeksızın tam veya özet alıntı yapılamaz
4 SKYLIFE 2 1992
DUTY FREE THY BiLGiLERi
81
1 THYINFORMATION
88
THY'DEN HABERLER / NEW$ FROM TH Y
Değerli
yolcular,
T ürk Hava Yollan Genel Müdürü olarak tüm Skylife okurlarını en içten duygularımla selamlıyorum. Uçak yolculuğu her dakikası değerli olan günümüz insanının yaşantısında önemli bir yere sahip. En güvenli ve kolay ulaşım biçimi olarak kabul edilen hava yolu sayesinde dünyamız giderek küçülürken pahalı ve zahmetli bir işletme yükü altındaki havayolu şirketleri de kıyasıya
Türk Hava Yollan A.O.
Sanat Yönetmeni
adına sahıbı
Art Dırector Kem a l Öktem
1 Publısher
Tezcan M . Yaramancı
Reklam 1 Adverıısıng Genel Koordınatör
General Coordınatoı Çet ı n Özbey
Duygu T a m er Yurdagü l Altınöz Tel: 574 73 00 (Ext) 1184/1185
Genel Yayın Yönetmenı
1 Dıstnbuuon
Edııor-ın-Chıe(
Dağıtım
Lale Apa Tel: 164 64 20
Mustafa
Yazı işleri Müdürü 1 Edııor
Sökmenoğlu Tel 574 73 00
(Ext) 1186
Ane Oçok IJie y e n Tel: 164 64 20
Adres 1 Address
Yayı n
T ü rk H av a Yoll arı Genel Yönetım
Kurulu
Publıshıng
Board
Engin Öktemer Turgay Tekin Ergun Ergur
Binası
A tatürk Havalim a nı
rekabet içindeler... Milli havayolumuz THY, kuruluşundan bu yana geçen 59 yıl boyunca bu çetin ortamda ayakta kalabilmeyi başarabilmiş ve son dönemlerde de rakiplerinin seviyesine ulaşmıştır. Göreve başladığım günden itibaren bu olumlu gelişmeyi sürdürmek ve Türk Hava Yolları'nı doruk noktaya çıkarmak için büyük gayret içinde olacağımızı belirtmek isterim. Hedef; tam anlamıyla uluslararası bir havayolu yaratmak, "en iyilerden birisi" olmaktır. Havayollan ülkelerinin kartvizitidir. Dolayısıyla, Türk Hava Yollan'nın başa rısı, ülkemizin prestiji ve saygınlı ğına da önemli katkılarda bulunacaktır. Milli kuruluşumuz kamuya hizmet vermektedir. Türk Hava Yolları'nın bu özelliği, verilen hizmetin daha da iyi noktalara ulaştınlmasını gerekli kılıyor. Bunu sağla mak için her düzeydeki tüm personelin meslek aşkı ve titiz/ik ile çalışacağını duyurmak isterim. Havayolu işletmeciliği gibi detaylı ve özen isteyen bir iş alanında, başarıya ulaşmanın anahtarı ekip çalış masıdır. Ben de THY'nı bugüne ulaştıran ekiple bütünleşerek emaneti daha ileriye götürmeye çalışacağım. Bu amaçla ve yolculanmıza daha iyi hizmet edebilmek için her düzeydeki personelin çalışmalarını daha büyük bir dikkat ve özenle sürdüreceğini duyurmak isterim. Tüm kuruluşumuz çalışanlan adına bu taahhüdün altına girmekten büyük bir haz duyduğumu gururla ifade ediyorum. Türk Ha va Yolları için "önce insan" yani emniyet gelir. Bu nedenle de THY'nin çağın en gelişmiş uçaklarından oluşan filosu hiçbir tereddüte yer bırakmayacak titizlikte teknik bakıma sahiptir. Bunun paralelinde, yolcularımıza daha konforlu hizmet sunulmasına yönelik çalışmalar da ağırlıklı olarak sürdürülecektir. Bu konudaki çalışmalarımıza ışık tutacak öneri ve yapıcı eleş tirilerinizi memnuniyetle değerlendireceğimizi bilgilerinize sunuyorum. Türk Hava Yolları'nın bu noktaya gelmesinde payı olan tüm görevlilere şükranlarımı sunar ve aramızdan ayrılmış olanları saygıyla anarken, devraldığım bu değerli kuruluşu daha iyi ve güzele ulaştırmanın azmi ile, siz sayın yolcularımıza Türk Hava Yolları'na güvendiğiniz için teşekkür eder, iyi uçuşlar dilerim.
YeJIIköy 34830 Istanbul
Englısh Edııonal
ACC Ltd Gümü1suyu Istanbul Tel: 145 19 60
Tasanm. yapım. baskı
Fotoğraflar 1 Phoıographs
Apa Ofset
Bünyad Dlnç Refik Ongan Erdal Alok
Levent, Istanbul Tel: 164 64 20
Desıgn.
!Jroducuon.
pnnııng
"'""'\
~rn
Basımev i
Tezcan M. Yaramanci Genel Müdür 2 1992 SKYLIFE
S
THY'DEN HABERLER 1 NEWS FROM TH Y
ERMAN YERDELEN
YÖNETIM KURULU BAŞKANI CHAIRMAN OF THE BOARD
Dear Passengers, A s the president of Turkish Airlines, 1would /ike to extend my warmest greetings to the readers of Skylife. Air travel plays an essentiaf role m the time-conscious society of taday. Our world has become smaffer and more accessibfe thanks to the safe and convenient transportation provided by airline companies. Worfdwide competition between airlines has become increasingfy cut-throat as operating expenses have skyrocketed. Turkish Airlines, Turkey's national rag camer. has been in business for 59 years. In the fast few years, the airline has shown marked improvement reaching o /eve/ comparab/e to other international carriers. 1want to make it cfear from the very beginning of my tenure in this office that this positive development wi/1 continue. 1wi/1 expend every effort to max im ize Turkish Airline 's success. Our aim is to ere ote an international oiriine in the fullest sense. to be "one of the best". Airlines are o nation's visıting card. The success of Turkish Airfines is an im portant element m the prestıge of Turkey and in the esteem ın which our country is he/d. From now on, this responsibility wi/1 be uppermost in our minds. In the oiriine industry, which requires coordinatıon of many efements and careful attention to detail, the key to success is teamwork. One of my goals as president is to en ha nce the trust which Turkish Airfines commands by unifting our team of employees. To achieve this and in order to provide better service to our passengers, we need to carry out our duties with greater care and dedication than ever before. For Turkish Airlines, people come (lrst The Turkısh Airlines reet is made up of the most advanced passenger aircraft available and is meticufously maintaıned. Safety of our passengers wi/1 afways be our (lrst concem. Likewise, efforts to provide passengers with greater comfort and to serve them more cheerfully and efficiently wi/1 continue to receive priority. We welcome your recommendations and constructive criticism so that we may improve our record of passenger satisfaction. 1would /ike to take this opportunity to thank all the employees, post and present, who have contributed to the development of Turkish Airlines, and to express my determination to make Turkey's natıonaf camer one of the best in the world. 1thank our passengers for the faith you have shown in Turkish Airlines and wish you o good right.
Tezcan M.
Yaraman cı Presıdent
6 SKYLIFE 2 1992
rrnan Yerdelen 1938'de İstanbul 'da doğdu . İlkokulu Zonguldak'ta bitirdi. Lise öğrenimini İstanbul'da yaptı ve I şık usesi'nden 1957 y ılında mezun oldu. Bir süre özel İngilizce eğitimi gördü ve İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü'ne bir yıl devam etti. Daha sonra Almanya'da Almanca eğitimi gördü ve Münih ve Wesphalien Wilhelm üniversitelerinde işletme eğitimi yaptı. 1960-1963 yılları arasında Almanya'da kaldıktan sonra Türkiye'ye dönüp, iktisadi ve Ticari İlimler Yüksek Okulu İktisadi İşletmecilik dalından mezun oldu . İki yıllık yedek subaylık dönemini bitirerek bu kez İngiltere'ye gitti . Burada 6 ay süreyle büyük bir Amerikan kuruluşunun lskoçya'daki fabrikasında çeşitli bölümlerde denemeler yaptı . Daha sonra Türkiye'ye dönerek bir aile
E
ş irketinde çalışmaya başladı. Çe şi tli
makina ve benzeri konularda imalat ve ithalat yapan bu şirketin halen üst düzey
TEZCAN M. YARAMANCI GENEL MÜDÜR, YÖNETiM KURULU ÜYESI PRESIOENT 942'de Bor'da doğdu. 1960 yılında İstanbu l Alman Lisesi'ni bitirdi. 1966 yılınd a B. Almanya Hannover Teknik Üniversitesi'nden Makine Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. 1968 yılı nda Hannover Teknik Üniversitesi'nde " İş İd aresi " ihtisasın ı tamamladı ve ayn ı sene içinde Koç Holding Sanayi Koordinatörlüğü ' nd e "Uzman" s ıfatı ile çalı şma hayatına atıldı. 1974 senesinde Asil Çelik A.Ş.'ye genel müdür olarak atand ı. 1981 yılın a kadar bu görevi yürüttü. 1981-1984 yılları aras ında Koç Holding Sanayi Grubu Koordinatörü olarak görev yaptı. 1984-1992 yılları arasında Koç Holding Sanayi, Enerji ve Ticaret Grubu Başkan Yardımcı lığı görevini sürdürdü . Bu görevi es nasın da Koç Holding A.Ş. ve Koç grubu şirke tle rinin üst düzey sevk ve idare sorum l uluğu nu paylaşan Yaramancı, Türk Demir Döküm A.Ş. , İzocam A.Ş., Garanti Koza In şaat A.Ş . , Simko A.Ş . , DemirExport A.Ş . ve Koçtaş A.Ş. kuruluşlarının yönetim kurullarında
ı
yön eticiliğin i yapmaktadır
ve
bazı
özel
şirketlerde ayrıca payları bulunm aktadır .
9 Ocak 1992 tarihinde Türk Hava Yönetim Kurulu Başkanlığı'na atanan Yerdelen, İngilizce ve Alınanca bilmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.
Yolları
om ın istanbul in 1938. Erman Yerdelen finıshed pıımary school ı n Zonguldak, contınuing his education in istanbul. After graduating from Işık High School in 19S7. he studied English privately. He studied for one year in the mathematics department of
B
istanbul Unıversıty. In 1960, he traveled to Germany to study German, later entering the School of Business Administration at Munich and Wesphalien Wilhelm Universities. Mr. Yerdelen retumed to Turkey in 1963 and graduated from the economic administration seetion of the Academy of Economic and Commercial Sciences. Following two years of mılitary service as a reserve oflicer. he went to Great Britaın for a six month intemship at the Scottish factory of a large American company. Back in Turkey, he went to work in a fal'nily company which manufactures and exports machinery, becoming a top manager. He also is a shareholder ın several other private companies. Mr. Yerdelen, who speaks English and German. is married and has two children. He was appointed chairman of the board of directors of Turkish Airlines on january 9. 1992. ın
om in 1942 Bor. Tezcan B graduated from istanbul's German High School in Yaramancı
başkan
ve üye sıfatları ile yer aldı. 9 Ocak 1992 tarihinde Türk Hava Yollan Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu üye liğine atanan Yaraınancı, TÜSİAD ve Türk Arnerikan İş Adamları D e rneği Yönetim Kurulu üyelik görevlerini de yürütmektedir. Levent Rotary Kulübü, Türkiye Müteahhitler Birliği , intes-Inşaat İ şverenler Sendikası , Ekonomik ve Sosyal
Etüdler Konferans Heyeti ve Batı Alınan Mühendisler Birliği üyesidir. Ekvator Cumhuriyeti Istanbul Fahri Başkonsolosluğu görevini de yürüten Yaraınancı'nın, bazı sosyal amaçlı derneklerde de fahri görevleri bulunmaktadır .
Evli ve iki çocuk babası olan ve Almanca bilmektedir.
Yaramancı, İngilizce
1960, eamed a master's degree in mechanical engineering in 1966 and an MBA in 1968 from Hannover Technical University in Germany. He began his career ın 1968 as a spec ialıst in the lndustrial Division of Koç Holding and in 1974 was appointed general manager of Asil Çelik A.Ş .. a steel company. From 1981-84, he served at Koç Holding as the coordinator of the lndustrial Group. From 1984 until his appointment to Turkish Airlines. Mr. Yaramancı acted as the executive vi ce president of the lndustrial, Energy and Commercial Group at Koç Holding and was responsible for managing six companies within the Koç Group. He is on the board of directors of the Assocıation of Turkish lndustrialists and Businessmen and the Turkish American Businessmen's Association. Fluent in German and English. Mr. Yaramancı is married and has two daughters. He was appointed as president and member of the board of directors of Turkish A ı rlines on january 9. 1992. 2 1992 SKYLIFE 7
THY'DEN HABERLER
' ır ·' ···'
THY'nin yeni yönetim kurulu toplandi THY'nin yeni Yönetim Kurulu ilk toplantısını 23 Ocak 1992 Perşembe günü yaptı . Fotoğr.afta soldan sağa Yönetim Kurulu l)yesi Yusuf Bolayırlı , Yönetim Kurulu Uyesi llhami Yılmazer , Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdür Tezcan M . Yaramancı , Yönetim Kurulu Başkanı Erf!~an Yerdelen, Yönetim Kurulu Uyesi Rahmi G.ümrükçüoğlu, Denetim Kurulu Uyesi Prof.. Dr. Ateş Vuran ve Denetim Kurulu Uyesi Semih. Ergin görülüyor. Yönetim Kurulu Uyesi Doç. ı;?r. Ahmet Ertuğrul , Yönetim Kurulu !}yesi Nail Ku~ ve Denetim Kurulu Uyesi Nev:z:at Ozkan hava şartları nedeni ile lstanbul'a gelemedikleri için ilk toplantıya katılamadı lar.
THY acentelerine Yeni Yil Kokteyli ürk Hava Yoll arı, yeni yı l nedeniyle THY acentelerine bir kokteyl verdi. Samimi bir havada geçen toplantıda T HY' nin ye ni Yö netim Kurulu Baş kanı Erman Yerdelen ile yeni Genel Müdü rü Tezcan M. Yaramancı acente yetkilileriyle tanı ştıl ar. T HY Genel Müdürü Tezcan M. Yaram anc ı acente temsilcilerine hitaben yapt ı ğı ko n uşmada yeni yönet im olarak amaçl a rını n T HY'yi clevral cl ı k l a rı noktadan daha da ileri ve iyi bir noktaya ulaş tı rmak o lduğu belirtti. Yaramanc ı ko nu ş ınas ın da şöyl e dedi: "Amac ı mız tam anlamıyl a uluslararası bir havayolu yaratmak, herşeyiyle en iyilerden birisi o lm aktır . Bizim bu hedefe ul aş m ak için h arcayacağı m ız çabada en büyük elestek ve katkının da cepheele uğ raş veren siz değerli acentelerclen geleceğinin idraki içindeyim. Bu sebeple sizlere daha iyi çalışına şartlan sunulmas ı gerektiğine i nan ıyorum. Bu yöndeki ilk intibam olumlu yön leri ağ ır basan bir sistem devralclı ğı m i stikaıneti ncl e cli r. Ancak başa nya giden yolun etkili ve daha iyi teşv i k lerden geçmesi gereğinin de bilinci içindeyim. Çok çalı şı p çok satanların kazancı nın da çok o l ması sağlayan tedbirler önümüzeleki günlerde alı nacaktır . " THY Genel Müdür Yardımcıs ı Günseli Tarhan da k o nu şmas ında, dünya sivil havacı lı ğı ve do l ay ı sıyla da THY'nin tarihlerindeki en kötü yılı geride bırakmanın
T
8 SKYLIFE 2 1992
mutluluğunu yaşad ıklarını
belirtti. Ancak 1991 y ı lın d a THY'de birçok olumlu geli ş menin de ol d uğunu söyleyen Tarhan, bunları şöyle özetledi: "Yı llardır bekletrnede o l duğum uz rezervasyo n sisteminin kararı verilerek Galileo' nun seçim i yapıl dı. Yine geçe n yıl THY kend i ücret otom asyo n sistemini kurdu, geliştirel i ve satı ş n o ktal arında açtı . Her zaman yüzele 20'lerde dol aşınakta olan Türkiye piyasasındaki satış payım ı z, geçen yı lı n son beş ay ı içinde yüzde 36 seviye lerine oturmuştu r . Bu bizler için büyük bi r onur kaynağıd ır. Bunu sizlerin desteği yle gerçekleşti rm i ş bulunuyoruz. Bu sebeple hepinize ayrı ayrı teşekkür ederiz. Aynı zan1anda tarifemizi çok önce
yapıp satı şa
açarak sizlere kolaylık sağl a maya çalı ştık. Moskova üzerinden Tokyo uçuş un u gerçekleştirdik. Bakü ve Beyrut noktalanmızı uçu şa açtık. THT'yi yeniden şekil lenclirdik. Her konuda mekanizasyon çalışmamı zı hızland ırdık Zamanı nda kalkı ş oranın da d iğe r
senelere nazaran büyük kayelettik 1992 yılını da son derece ümitli bir Y1l olarak görınekteyiz." Kokteylde daha sonra 1991 yıl ı n ı n Ağustos-Eki m aylan arasında en çok satış yapa n Se tu r, E n taş, Tekser, İstan b u l Turizm Harbiye, STFA, İrem-tur, İ stanbul T uri zm Sirkeci , Kefeli, Marmara Babil , Tantur ve Fe ustel acentele rine ş ü kran plaketi verildi. • gel i şme l er
iÇiMiZDEN BiRi
Handling Hizmetleri Söz l eşmeler Müdürü Sevim Tüfekçi:
"ilimiz çok titiz ve dikkatli ça111may1 gerektiriyor"
H
avalimanları
hareketli meGenellikle yolcuların heyecanlı ya da telaşlı olduğu sezilir. Bu ya geç kalma endişesi ya uçak yolculuğuna pek alı ş ık olmamanın verdiği tedirginlik, bazen de gideceği yere bir an önce varmak isteğinden kaynaklanır . Bu ruh hali içindeki yolcular, nasıl dev gibi bir hizmet mekanizmasının içinde bulunduklarını pek fark etmezler bile ... Halbuki check-in işlemlerinden bagajın u çağa yüklenmesine, aprondaki ulaşım dan uçaktaki ikrama kadar uzanan bir hizmet zi nciri sessizce uzayıp gider. Tüm bu hizmetler havacılık sektöründe "handling hizmetleri" olarak adlankanlardır.
dırılır.
Bu ay Türk Hava Yolları 'nın en önemli birimlerinden birini oluşturan Handiing Hizmetl eri Sözleşmeler Müdürlüğü'nü ziyaret ediyoruz. Handling Hizmetleri Sözleşme l er Müdürü Sevim Tüfe kçi, THY'nin en kıdemli personelinden biri. Bu yıl kuruluştaki 22. yılını kutluyor. Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Tüfekçi iki yıl serbest avukatlık yaptık tan sonra bu işten pek zevk almadığını fark etmiş. Sonra da bir tesadüf ese ri Türk Hava Yolları'na girmiş. İki yıl trafik bölümünde çalıştıktan sonra memur olarak handling bölümüne geçmiş. 1981 yılınd an bu yana da müdür olarak görev yapıyor.
Tüfekçi handling işlemlerinin ne anlama geldiğinin pek bilinmediğini belirterek, kelimenin hangi hizmetlerin ifadesi olarak kullanıldığını şöyle anlatıyor:
"Handling
işlemleri. uçuş
öncesi yol-
cuya, uçağa ve kargoya verilen hizmetleri kapsar. Bunun detayını vermek İs tersek; terminallerde yolcuya verilen yani check-in tabir edilen işlemler; yolcunun biletinin ve bagajının kontrol e dilmesi; keza apronda uçağa verilen yükleme ve bo şaltma hizmetleri; u çağın temizlenmesi, ikramın yüklenmesi ve kargo hizmetleri: kargonun depolanması, şehir-meydan arasında taşınması, ulaşım
ve aprondaki ulaşım hizmetleri... Bunların tümüne yani yer hizmetlerine handling diyoruz . Bu hizmetleri genel olarak ramp ve trafik olarak iki kısımda mütalaa ediyoruz. Özellikle yurtdışı İs tasyonlarda genel olarak ramp ve trafik hizmeti aynı kuruluştan alını yor. Bazen iki ayrı kuruluş tarafından verildiği de oluyor. Ücret açısından hangisi Türk Hava Yolları'nın menfaatine ise ve hangisi daha kaliteliyse tercihimiz o yönde oluyor. Türkiye'de sadece Dalaman'da ramp hizmetlerini Havaş'tan alıyoruz. Onun haricinde tüm yurtiçi noktalarda yer hizmetlerini kendi olanakla rımızia yerine getiriyoruz. Yani hem taşıyıcı olarak hem yer hizmet kuruluşu gi,bi faaliyet gösteriyoruz. Yurtdışında handling hizmeti alacağımız şirketlerin seçimi için ön çalış maları bizim müdürlüğümüz yapar. THY'nin yurtdışındaki satış müdürlüklerind e n araştırma yapma l arını istiyoruz. En kaliteli hizmeti en uygun şartlarda veren şirket bizim tercihimiz oluyor. Bu tercihimiz yönünde konuyu Genel Müdürlük'e sunuyoruz. Sonra da IATA'nın öngördüğü standart an l aşma-
larımızı
aktediyoruz." Sevim tüfekçi Handling Hizmetleri Sözleşmeler Müdürlüğü'nün THY'nin iş yükü en ağır ünitelerinden biri olduğunu söylüyor. Tüfekçi müdürlüğün iç işleyişini şöy l e anlatıyor:
"Handling İ şle tmele ri Sözleşmeler Müdurlüğü sözleşme l eri yani bütün Türkiye ve yurtdışındaki meydanlarda
gerek yolcuya gerekse apronda uçağa verilen hizmet anlaşmalarını yapıyo r. Ayrıca · yap ılan bu hizmete ilişkin masraf faturalarının kontrolünü ve bunların ödenmesine ilişkin işlemleri yerine getirir . Buna ilave olarak üst geçiş ödemeleriyle ilgili olarak Sivil Havacılık daireleriyle işlemler yürütülüyor. Avrupa Hava Emniyeti ödemesi var. Bütün bu ödemeler Handling Müdürlü ğü'nce gerçekleştiriliyor ve parasal kontrolleri, keza seterierin yapılıp yapılmadığının kontrolü de müdürlüğü ınüzün sorumluluğu altında .
Yapmış
parasal
olduğumuz
faaliyetlerin bu yıl 300 milyar TL civaBunun kontrolü burada çalışan değeri
rında . 13 arkadaşımız tarafından gerçekleştiri liyor. En büyük sıkıntımız mekanizas-
yona henüz geçernemiş olmamız. En ufacık bir hata Ortaklığın büyük kaybına yol açabilir. Türk Hava Yolları'nın büyük bir kısmında mekanizasyona geçildi, handling kısmında da inşallah bu sene ilk adımı atacağız. Gerçekleştiği takdirde hem Türk Hava Yolları hem de bünyemizde çalışan arkadaş larımız açısından büyük rahatlama olacak." • 2 1992 SKYLIFE 9
SAGLIK
Prof Dr. Saim Giray:
''Uçma korkunuzu yenebilirsiniz'' ünümü zde hava yo lunun en güvenli , zahmetsiz ve çabuk ulaşım tarzı o ld uğu bilinmekte .. . Ancak tüm bu özelliklerin e karşın , bugün dün yada h e r iki kişiden birinin hava araçlarıyla seyahat etmekten çekindiği de bir gerçek ... Özelli kl e hava yo luyla seyahatin alı ş kanlık halin e ge lmi ş o ldu ğu ge li şm i ş ülk e le rd e y apılan araştırmalar h er iki kişiden birinin uçağa binmek te n çe kindiğini ortaya koyuyor. Ancak bu kiş i l e r yine de u çağa binebiliyorlar. Kimi insanlarda ise uçuş korkusu bir fobi düzeyine ulaş ıyor. Bu fob inin adı "aerofobi" ... Ame rika Bi rl eş ik Devletle ri 'nd e Ohio Üniversitesi psiki yatri bölümünde uzu n
G
y ıllar ç alıştıktan so nra ş imdi Türkiye'ye gelen Prof. Dr. Saim Giray aerofobi konusunda uzmanlaşmı ş bir bilim adamı. Prof. Giray ay nı zamanda bir pilot ve u çu ş hocası. Son y ıll arda üç kere At iantik Okyanusu 'nu ke ndi uça ğıy l a geçerek Türkiye'ye ge lmi ş. Şimdi Istanbul'daki Inte rnational Hospital'da fo bi dü zeyinde u ç u ş korku s u ta ş ı yan h astaları te davi ediyor. Bo ş zaman larında ise uçuş hocalığı yap ı yor. Prof. Giray ae rofobinin dün yadaki yaygın lığ ı konu sund a şunları söylüyo r: "H e r iki ki ş id e n biri u ç u ş tan korkar ama bu fob ik derecede d eğildir. Bu korku insana devre devre gelebilir. so nra geçebilir. Daha çok in sa nın çok yorgun ya da ha s ta olduğu za m a nlard a veya b aş ka
Uçma endişesi insanın stres/i zamanlannda daha da yoğunlaşabiliyor. Kimi insanlarda ise bu endişe bir fobiye dönüşüyor. Aerofobinin tedavisinde hastaya stres/e mücadele yöntem/eri öğretiliyor. Uzun y1llar Am erika Bir/eşik Devlet/ednde bu konu üzerinde çal1şan Prof. Dr. Saim Giroy (üstte) aerofobi tedavisinde uzma n laşm iş. Kendi kulland1ğ1 uçağ1yla
Atiantik Okyanusu'nu üç kez geçen Prof. Giray, uçuş hocaliğm1 Türkiye'de de hobi o/orak sürdürüyor.
1 O SKYLIFE 2 1992
ba ~ka stresle r yaşad ı ğı s ırada, böyle bir korku gelebilir. Ama bu kişiler bu e ndişey i taş ı salar da uçarlar. Aerofo b ide ise u çm ası ge re ktiği halde katiyen uçamayan, u ç tuğu takdird e d e paniğ e ya kın bir e ndi şe tablo su veren kim sede n bahsediyoruz. Dünyada bu korku su fobi derecesinde olan ki ş il e rin mikt a rı yüz de I O olarak tespit e dilmi ş. Kadınlar arasında bu oran biraz daha fazla, yüzde 18... " Prof. G iray'ın anlatlığına göre aerofobi çeş i tli şe kill e rd e kendini g österdiği g ibi birkaç fobinin biraraya gelmesi biçiminde de var olabiliyor. Prof. Giray şöyl e örnekler veıiyor: "Bunlardan biri sosyal fobidir ve sa nı yorum memleketimizele fazl asıyla mevcut. 'Ayağ ım yerde n kesilmesin' d ey i ş ini s ık s ı k duyarız. Bunun nede ni uçak seyahatinin ülke mi zd e daha a l ı ş ılm amış bir ul aşım şekli olmas ıdı r. Bazen de aerofobi, kl ostrofobi yan i kapalı yerlerde kalm a korkusu ve yü ks ek lik k orkusu yla birarada görülür. Bu üçü birl eştiğind e dünyada görülen fo bik rea ksiyonların yüzde kırkını oluştururlar." Sevindiıici ya nı, aerofobinin tedavisinin mümkün olmas ı. Bugün dü n ya nın ileri gelen havayolu ş irketl e rind e hava yo lculu ğu e ndi şesi taşıyan ki ş ile ri tedavi eden merkezler bulunu yor. Örneğin British Airways on y ıl dır Guy Hastanesi ile işbirliği yaparak "Hava Yolculuğu E n dişesi" b aş lıklı üç günlük seminer uyguluyor. Ancak bu e ndiş e fobi dü zeyine ulaşmışsa, te k ki ş ilik bir tedavi uygulanma s ı gerekiyo r: "Uçu ş korku su panik derecesine varan, aklını kaç ıracak sanan ki ş ile re bazen haftalarca hatta aylarca sürebilen bir psikoterapi uygulanır. Tabii bu tedaviyi uygulayacak olan doktorun da bu alanda uzman olması gerekiyor. Bu tedavinin amacı kiş i ye uçu ş fobisinin yarattığı stresle daha iyi b aş e d ebi lm e yete n eğ ini kazand ır m aktır. Bu tedavi içinde gevşe me metodlan. nefes alma egzersizleri yer alır . Tedavi a dım adını ilerler, son aşamalarda havaal anına gitmek, kul edeki faaliyetleri izle mek hatta bir simülatörde otu rm ak g ibi uygulamalar yap ılır. " •
YENİ
OPEL ASTRA
NESiLLER
Temiz Hava Filtre Sistemi.
Aktif Emniyet Kemeri Sistemi.
ÖTESi
Yan Darbelerden
Konıma
Sistemi.
3-Yollu Katalitik Konvertör.
Yeni OPEL ASTRA. Kendi kategorisindeki diğer tüm otomobillerin ötesinde. O Her tür yolculuk koşulunda iç mekanı tozdan arındıran Temiz Hava Filtre O Sürücü ve yolcu emniyeti için ·üstün Aktif Emniyet Kemeri Sistenıi. O Çarpma anında maksimum emniyet sağlayan Yan Darbelerden Koruma Sistenıi. O Çevre korumada üstün, temiz egzoz çıkışı sağlayan 3 -Yollu Katalitik Konvertör.* Yeni OPEL ASTRA. Daha iyi bir otomobil. Daha iyi bir seçim.
* Isıege baglı.
==01-HCJAUl'O~.::..:SOI~{~ ~·
i?'f..
CHl.. EUIKJ"<J2
Sistenıi.
OPEL S
NOTLAR 1 NO TES
•
THY ILE TOKYO Flying with Turkish Airlines İşadamı Sak ıp Sabancı, kuruluşundan bu yana Türk
Hava
Yolları
ile yaptığı yolculukları
DC 3 uçakları ile Bana an l atıl el ığın a göre bu DC 3 uçaklan İkinci Dünya Savaş ı sonunda müttefiklerin Mıs ır ' da bıraktıkları nakliye u ç akları imi ş. Bizim THY işletmemiz bunlan alı p yolcu u çağına dönüştürmüş. Branda bezinde n yapı l mış, içi kıtık dolu ko ltukları ile, Adana-Ankara arasınd a ikibuçuk saat süren u çuşu ile bu uçaklar benim için büyük bir lüks idi... Çünkü bunlardan önce Adana'dan tren ile Ankara'ya iki günde, otobüs ile, yolda dinlene dinlene 2-3 günde gidilirdi ... Ardından THY'nin daha yeni, dah a hızlı u ça kları geldi ... Sonra doğrudan Ada na-lstanbul-Adana bağ lantı sı ba ş l adı ... !ş ili şkilerimiz T ürkiye hudutl arı dı şına taştığında İstanbul'dan Napoli'ye veya Marsilya'ya d e ni zyo lu ile gidebiliyorduk (1950'li yıllar). Sonra yaban c ı
B
en
THY'nı
ta nıd ım.
h avayo ll arı İ stanb ul'd an dı ş bağl antılı u ç u şl ara başladı. Biz de imrenerek bu uçaklarla uçtuk (1960'lı yıllar) . Derken THY'nin Avrupa uç u şlan başl adı ... "Acaba, bunlara mı bin sek, yoksa ya ban cı uçakla mı gitsek?" tereddütlerind e n sonra THY u çak l arı na binme a lı şkan lığını kazand ı k
Uzun süredir ben, u çu ş saatlerinin uygun o l ması halinde, THY ile uçuyorum. Bu önceleri bir "zorlama-inat" olarak başladı ... Fakat bugün bu tercih "gönülden gelen bir tercih"... Sadece kend imde değ il , çevremdekilerd e de ay nı tercihi görüyorum. THY'nin d ı ş seferlerincieki iyileşmeyi gö rmek beni mutlu ediyor. Yen i b aş l atılan "business class" u ygulaması , uzun u ç u ş l arda, imkanı olanlara daha farklı seyahat şansını tanıyor. Geçtiği mi z günle rd e bir i ş seyahati için, THY ile İstanbul'dan Tokyo'ya gittim. Aynı yo lculuğu daha önce, çok kere yabancı havayollan ile yapmıştım. Türkiye'den Zürih'e veya Frankfurt'a uça rdım. Orada uçak d eğ i şt irip , bazen de o şe hirlerde lüzum suz şek il de yatarak zal l SKYLIFE 2 1992
anlatıyor.
man h arcay ıp masraf yaparak g id ebilirdim . U nutm ayalım ki, İ stanbul ' dan Frankfurt'a uçar, tekrar Türkiye üzerinden fuzuli olarak geçip, aynca aynı yolu iki kere giderek, deyim yerindeyse "kul ağı tersten göstererek" gidilebilirdi. Bu kere İstanbul'dan , milli havayolumuz ile havalandık İkibuçuk saatte Moskova'ya ulaştık. Mükemmel ikram nedeniyle zaman ın n asıl geçtiğini anlayamadım ... Moskova'da bir saat kaldık. Tekrar hava lanıp , dokuz saatte Tokyo'ya ulaştık. Uçak aynı uçak ... Servis aynı ve hatta daha iyi. Uçuş süresi daha kı sa, konu ş-kalkma daha az .. . Bundan iyisi olur mu? İstanbul-Tokyo-lstanbul u çuşlarının
bir renkli yanından da sözetmek istiyorum . Japon ya'ya, Sabancı Toplul uğ u ' nda çalışan bir yö netici ile birlikte gidiyordum. Yöneticimiz Rıfat Müktesip, tahsilini Japonya'da yaptığından İngi lizce, Fransızca, Almanca'n ın ya nı sıra Japonca 'yı da ana dili gibi bilen biridir. Uçuş başlayınca bir hostesin arkamı zda oturan yolcuyla Japonca konuş tu ğunu duydum . THY hostesleri acaba Japon dilini na s ıl öğrend i diye merak ettim. Meğerse THY çok akıllı bir i ş yapmı ş. Tokyo u çuş l arında, uçaklarda bir ele Japon hostes görevl e ndiriyorm u ş. Japon hostes bulunmas ı Japon yolcu l arı THY u çak larını tercih etmeye t eşvik ediyormuş . Çok hoşuma g itti. THY, bizim havayo lumu z. Biz Türk halkı olarak bu kuru lu şu ne kadar çok clesteklersek, bu kurulu ş o kadar güçlenecek ... Rakip kuruluşl a rl a aynı pistte yarı şabilecek güce kavuşacak. THY yö neticilerini İ s tanbu l -Tokyo lstanbu l bağlantı s ını bu kadar başarılı işletm e le ri nedeniyle kutluyorum. Ancak unutmay ını z ki , bu u ç u ş l a rın başarı sında yöneticiler kadar, uçağı kullanan pilotundan, yo lcuların g ü venliğini ve rahatını sağl ayan hosteslere ve hatta u çağ ı tem izleyen en uçtaki pe rson ele kadar herkesin büyük so rumlulu ğu ve payı var. •
Business magnate Sak1p Sabanci reminisces about his first flights aboard Turkish Airlines and discovers the advantages of the direct IstanbulTokyo route. got to know Turkish Airlines back when they flew DC 3s. Apparently, these aırcraft were orıginally transport planes abandoned in Egypt after World W ar ll by the Allıes. Some had been claimed by T urkısh Airlines and fıtted out as passenger planes. To me, these ai re raft were a great luxury. We sat on hard seats covered wıth canvas. but we got from Adana to Ankara in two and a half hours. The
1
altemative was two days on the train or two to three days on a bus which stopped absolutely everywhere. But soon Turkish Airlines bmught in newer. faster planes and began to fly directly from Adana to Istanbul. In the 1"950s. when our busıness took us abmad. we used to go by sea from Istanbul to Naples or Marseilles. In the 1960s. for·eign airlines started to serve Istanbul and about that trme T urkı sh Airlines began to fly to Eumpe too. At first we debated whether to fly wrth foreign aırlrnes or with Turkish A ı rlrnes. but soon we establrshed a precedent of traveling with our natıonal carııer. For many years. 1have always chosen T urkrsh Aırlines. pmvided that the flıght times were convenrent. This started out as a kı nd of obstinacy. but taday thrs preference ıs fmm the heart. Thıs is tnue not only for me but among others ın my ci re le of acquaintances. Turkish Airlınes has started to provıde the same qualrty servrce as its competitors. wrth one important
difference: it is our national carrier. 1am happy to see the improvement on Turkish Airlrnes' international flights. Business Class gives those with the means the opportunity to experience a more enıoyable ıoumey on long flights. Recently 1flew fmm Istanbul to Tokyo on Turkish Arrlines. Previously 1have made the same flıght on various other foreign airlines. 1would fly fmm Turkey to Zurich or· Frankfurt. There 1would change planes. or sametimes would have to stay ovemight in those cities. wasting both time and money. only to fly back over Turkey the next day' This time we took off fmm Istanbul wıth our national canier. W e reached Moscow rn two and a half hours. Due to the wonderful food and drinks. the hours passed very qurckly. We stayed in Moscow for an hour. took off again and arııved in Tokyo in n ine hours. The airplane is the same as those used by other aırlrnes. The service is the same, and perhaps even more attuned to the special ta st e of T urks. The flight time was
shorter, and t he layovers and waiting time much less. W hat could be better? l'd like to mention a colorful aspect of the Istanbul-Tokyo-lstanbul flight. 1flew to ]apan with Rifat Müktesip, a manager in the Sabancr Group who speaks fluent English, French and German as well as perfect japanese, having studied rn that country. As the flight started, 1noticed him talking to one of the cabin attendants in japanese and 1wondered how a Turkish Airline stewardess had leamed Japanese. Apparently, Turkish Airlines has done a very smart thing. On the Tokyo flights, they have a japanese stewardess on duty in order to encourage japanese passengers to fly with Turkish Airlines. 1 was very pleased to hear this and congratulate the management of Turkish Airlines for nunning the Istanbul-Tokyo flight so successfully. But let' s not forget that the success of these flights also belongs to the pilots. the stewardesses and the employees of Turkish Airlines. • 2 1992 SKYLIFE
13
OSMANLI BANKASI BiREYSEL BANKAClLIK HİZMETLERİNDEN
KONUT KREDİSİ
TAŞlT KREDİSİ
MESLEK KREDİSİ
ÖZEL DESTEK KREDİSİ
Ülkemiz bankacılık geleneğinin deneyimli ismi Osmanlı Bankası, siz seçkin müşterilerine zengin çeşitlilikte ve uygun koşullarla bireysel kredi alternatifleri sunuyor. Bireysel Bankacılıkta da Osmanlı Bankası Farkhlığından Yararianın
OSMAN Ll BANKASI Voyvoda Cad. 35-37 Karaköy, 80000/ lstanbul. Tel: 152 30 00 (30 Hat) 11x: 25383 diro tr. Fax: 144 64 71, Reuter: Obit
TV' u, projeksiyonu, tepegözü,
slaytları, kağıtları ... Unutun!
Prezentasyonda ELECTROHOME çağı yaşamyor. Artı k prezenta syo nlarınızda
TV' u,
projeksiyonu, tepegözü , s laytları , .kağıtları ... Unutun! Her türlü prezentasyon ortamını ELECTROHOME'Ia yaratın , çağı yakalayın. Işinizin kalüesini , prezentasyon kalitenizle bütünleyin.
ELECTROHOME BÜYÜK PERDE PROJEKSiYON S İ STEMİ. video veya bilgisaya rla hazırlanan görüntüleri direkt olarak hüyük perdeye ya n s ıtır. Prezentasyonlara bü yük i ş leme kola y lığı, yüksek teknoloji ve dinamizm getirir. Tüm ayrıntıları -ocla ı ş ığında bilemükemmel bir görüntü kalitesiyle aktarır. Açma-kapama, tüm renk, ı ş ık ve netlik ayarları elektronik ve uzaktan kumandalıdır. Bugün hemen bizi arayın. Size bir. prezentasyon yapalım. Büyük ekran prezentasyon dünya s ını siz ele keş feclin.
Türkiye Yetkili Satıcısı
MBS BiLGiSAYAR
Hizmetleri ve Tic . LTD . ŞTi. Büyükdere Cad. 4/ 7 Şişli - istanbul Tel : 131 80 08 - 13415 66 Fax: 140 36 64
l\~~\t \N ISTANBUL
--
...
-
---
An incredible opportunity to mix the thrill of basketball with the perfect holiday:
FINAL FOUR ISTANBUL'92
Final Fo ur '92 ... April in Istanbul. The top tour teams of European basketรถall wm~ be .
EUROPEAN CLU BS BASKETBALL CHAMPIONSHIP
Toshiba brings you a world of entertainment. Enjoy superb picture and sound quality with 3418DE. lts NICAM & IGR reproduction systems deliver flawless stereo broadcasting. And VCP-CI lets you watch recorded tapes of all systems, or select the V-880MS and you can record as well. Toshiba size bi r e ğ l e n ce d ünyas ı sunar. 341 8DE ile mükemmel resim ve ses kalitesi nin zevkini t adını z. Onun NICAM & !GR reprodüksiyon sistemi kusursuz bir stereo y ay ı n verir. Ye VCP-CI size di ğer sistemlerde kay dedi l mi ş teyp kasetleri ni seyretme o l anağ ını s ağ l ar, veya V-880MS' i seçerek kay ıt yapabi lmenizi temin eder.
34-/NCH LARGE-SCREEN CTV WITH N/CAM & /GR STEREO 34 /NCH-GENİŞ EKRAN CfV İLE N/CAM & /GR STEREO
3418DE •34 " Super C3 Picture Tube •28-System •NICAM & IGR Stereo System •Dynamic Su per Woofer " Bazooka" •Surround All-in-One System •Teletext •34"" Süper C' Resim Tüpü •28 Sistem •NICAM & !GR STEREO SISTEM I •Dinamik Süper Kalite " Bazooka" •Ta mamı tek sistem içinde don atım •Te l e te k sı
WORLDW/DE MULTI-SYSTEM VIDEO CASSETTE PLAYER DÜNYA ÇA PlNDA ÇOK-SISTEI'ı1Li ViDEO KASET ÇA L/CI '
-
....
~
..
VCP-C1
-
~ C1
~
•Automatic Voltage Regulator (AC 110- 240V) • 2-Way NTSC Playback (NTSC 4.43, On PAL TV) • Built-in Humidi ty Resistance •Picture Searc h, Stili and Slow Motion Playback • Otomatik Yo lıaj Rcgülatürü (AC 110240 V) • 2-Yönlü NTSC Ça l ı c ı (PAL TV de TSC4. 43) • Al et Içi nde Rutubet Res i s ıa n sı • Resim Araş t ırma. Durgun ve Yavaş Çalma To s hıba Yetkıh Servıs
Merkez
ÖZKA ELEKTRONiK Bal)dat
C.
29416 Caddebostan Istanbul
TEL 358 63 88
• 4-Head - Fine Long Play (8 Hours) • Noise Redu cer and High-Precision lC •Linear Time CounterfTape Remaining lnd icator •Digital Auto Trac king • 4
Kafal ı - H a"~"
• Gürültü Kc~ici
Utun Çalma (8 Saat) \C A~ırı H a~~a~ i vct Entc~rc~i
• Linear Zaman Say ı c ı>ı .Kalan Teyp Gö>tcrgöi • Diciıal Otomatik Geri Ileri Alma .
In Touch with Tomorrow
TOSHIBA
C
O N R A D
I
BENZERSiZ
KILA~
AÇ lLl Ş NISAN 1992
ÖZEL BİR MEKAN ... FARKLI BIR DÜNYA e YILDIZ SARAYI BAHÇELERI ETEÖINDE, KENTIN GÖRKEMLI PANORAMIK MANZARASINA HAKIM e 614 ODA VE SliiTLER e 3 EXECUTIVE KAT VE ÖZEL TERASLI ODALAR e SIGA RA IÇMEYEN LERE 3 ÖZEL KAT e ALlŞVER lŞ MERKEZI e CASINO e SÜTUNSUZ, BÖLÜNEBILIR BALO SALONU e RESTAURANT'LAR e PATISSERIE e NIGHT CLUB e HEALTH CLUB e BARLAR e AÇIK VE KAPALI YÜZME HAVUZLARI e 3 TENIS KORTU e 400 ARABALIK OTOPARK I Ş INSANLA RI VE TOPLANTlLAR IÇiN IDEAL e TÜM BUSS INESS CENTER HIZMETLERI: ÖZEL IŞ TOPLANTlLAR I, TAN ITIM ORGANIZASYONLARI VE KONGRELER IÇIN CATERING'DEN KONAKLAMAYA TAM HIZMET e ODALARDA SATELLITE TV e BÜRO ILETIŞIM VE KIŞISEL BILGIIŞLEM CIHAZLARI, UZMA PERSO EL e ÖZEL KUR YE VE SEKRETERLIK HIZMETLERI e HlZLI CHECK-IN VE CHECK- OUT İRTIB AT BÜROSU : BAR BAROS BULYARI 46/11 GAMZE APT. BALMUMCU 80700 ISTANBUL TEL: (1 ) 26611 29 - 274 10 00 FAX: (1) 274 10 88
YAŞAMA
GETİRDİGİ
YORUMDUR.
BU ÖZEL YORUM YAKINDA İSTANBUL' DA. LONDRA, DUBLİN , MEKSİKA, GOLD COAST, ST. MARTiN, VE HONG KONG 'DAN SONRA ... KONUGUMUZ OLUN, CO RAD'IN NEDEN ULUSLARARASI OTELCİLİKTE İLK iSiM OLDUGUNU KEŞFEDiN ...
< ~
1::ı
EL SANATLARI /TURKISH HANDICRAFTS
ANATOLIAN METALWORK:
COPPERAND
BRA SS The gleam of copper and the sheen of brass draws Katherine Precht to investigate the cultural significance and aesthetic appeal of traditional Anatolian metalwork.
Anadolu i~i bakir ve pirinç eserler akırcılar and Çadırcılar Streets used to be the center for coppersmiths; the shiny metal wares overilcwed onto the sidewalks from doset-Iike shops as the sound of smail hammers beating out the age-old shapes emanated fmm the ateliers and was heard over hawkers' cr"ies and the other no ises of commerce. T oday, along these same streets only a few metalwork shops remain; Kaya Kalayci's s,hop is one. His grandfather, called Dede by his colleagues. works out of the same shop that has been in the family for 180 years. On either side of the workshop, T-shırts and blue jean vendors have taken over and the sounds which Iili Çadırcılar Street are of Eastem Europeans haggling for goods. Everything about the craft of metalworking seems of another e ra. The ~ various traditional vessels and utensils, ~ used in Anatolia since history began, have ~ almost been usurped by more j; . economical and practical modem
B
""
Anadolu kültürünün törelerine ve ev içi yaşantısına ışık tutan bakır ve pirinçten yapılma kap kacaklar, yerlerini modern sanayi ürünlerine bıraktı. İstanbul'un bir iki sokağında, Anadolu'nun bazı yörelerinde hala ayakta duran bu zanaatı Katherine Precht anlattı.
ve Çaclırc ıl a r sokakbi r zaman lar İ s tanbul'ci a bütün bakır ustalarının me rkezi clurumunclayclı. Pırıl pırıl madend en i şl e nmi ş ürünler kalclırımlara taşar, ç ı ğırtkanla rın se s iyl e bö lün e n alışv e riş uğu ltu su atö lye le rcl e as ı r lı k motifle re biçim ve re n küçük çekiçie rin tıkırtısı aras ınd a eriyip giderdi. Bugünse, o es ki dükkaniardan pe k azı ayakta kalabilm i ş durumda. Örn e ğin Kaya Kalaycı'nın dükkanı .. . 180 senelik bir aile g e l e n eğ ini s ürdüre n ve m es l ek ta ş ları aras ınd a Dede diye an ılan Kala ycı' nın dükkanının iki yanında T-shirt ve blue je a n satan mağazalar var artık. Ve Ça-
B
akırcılar
l arı
dırcılar Sokağı'nı i ş portacılarla çekişe
lO SKYLIFE 2 1992
equivalents. In foımer times copper and brass objects - bowls, ewers. plates were highly prized possessions. especially commissioned from a craftsman and often inscribed with the proud owner's name. A bride's dowry included her all kitchen equipment as well as serving dishes and the paraphemalia of daily living; if she was from a wealthy family she mıght have been lucky enough to bring two or three complete sets to her new household. T oday aluminum, T eflon and plastic seıve the same utilitarian purposes, but without the beauty, or indeed the permanence, of copper and brass. The forms which t he household equipment take are practical as well as aesthetically pleasing; their function offers insight into T urkish domestic life and the rituals of Anatelian culture. In the kitchen, copper wares were preeminent. As copper is an excellent conductor of heat. everything to do with cooking - pots and pans, of every shape and size. utensils, ladles. sieves. and bowls - was fashioned
çe ki şe pa z arlık e de n Doğu Avr up a lı turistlerin sesi dolduruyor. Bakır ve pirinç i şç ili ği ba ka bir çağ ın sanat ı gib i sank i. Anadolu'da tarihin başlangıcından beri kullanılmış olan çeş it çeş it geleneksel kap kacak, yeri ni yavaş yavaş daha ekonomik ve daha pratik modern sanayi ürünlerine b ırakmı ş . Vaktiyle bakır veya pirinçten yap ılm ış tabak, çanak ve tencerelere sahip olmaktan gurur duya rdı ailel e r. Bu ürünl e r zanaatç ılara ısmarlaına yaptırılır, g e ne llikle de bir kö şes inel e sa hibinin a dı y a z ılı o lu rdu. Mutfak gereçleri , sofra ta kımı ve gündelik eşyala r ge linlik kı z ların çey izinin vazgeçilmez bir parçasıydı; gelin zerigin bir ailenin kızıysa, yeni evine eksiksiz iki
from the red metal. Because copper has a poisonous reaction when heated with food. tin plating covered and protected the interior surfaces. There were special vessels which reflected the daily diet of T urks. Bakraç, copper pails for fermenting m ilk into yogurt. were made throughout Anatolia. In various regions. utensils were adapted to the local specialties. In Trabzon, one of the foremost centers of metalwork, coppersmiths stili make frying pans, called a hamsi tava, for frying the famous Black Sea anchovies. lt is a round pan with a long handie and a flat lid which fıts exactly inside the pan. The smail fısh are arranged in the center of the pan, in a radial pattem, and covered with the lid. Once the fısh are cooked, the whole contraption is inverted and the fısh served on the lid. Even until today some trad ıtional households in Anatolia eat their meals off a tepsi, a large raund copper tray: the food presented in covered serving ~
üç takım ge tirdiği bile olurdu. Bugün alüminyum, teflon ve plastik aynı ihtiyaçları peki'ıli'ı karşılayabiliyor. Ama bu çağdaş mutfak gereçlerinde bakırla pirincin güzellİğİnİ ve dayanıklılığ ı nı bulmak mümkün değil. Bugün Anadolu kültürünün törelerine ve ev içi yaşantısına ı şık tutan geleneksel ev gereçleri, hem pratik hem de estetik kaygılarla biçimlendirilmekteydi . Evin odağı olan mutfakta bakır gereçler ağırlık taşırdı . Bakırın kusursuz ısı iletim özelliğind en dolayı , çeşit çeşit, boy boy tencere ve tavalar, çatal b ı çak, kepçe, süzgeç ve çanaklar, kısacası yemek pişirmede kullanılan herşey bu kızıl madenden yap ılı yordu . Isındığı zaman yemekleri
zehiriemernesi için de iç yüzeyleri özenle kal aylanıyordu.
Türk beslenme alı ş kanlıkları mutfak gereçlerine de yansıyarak özel i şlevli kap kacağın üretilmesine neden olmuş. Örneğin yoğurt yapımında kullanılan bakraç bütün Anadolu'da yaygın . Ayrıca yerel spesiyalitelere göre yöreden yöreye d eği şe n gereçler de var. Bakır i şç iliğinin önemli merkezlerinden biri olan Trabzon'da, "hamsi tavası" adı verilen özel kızartma tavaları bugün de üretilmekte; uzun saplı, yuvarlak, kapağı ağzına oturan bir tava bu. Karad eniz'in m eş hur hamsisi tavanın ortasından kenarlara doğru açılarak ye rle ştiriliyor ve sonra kapak bastınlıyor.
Balıklar kızannca tava ters çevrilip kapak da sofraya geliyor. Yakın zamana d eğin tipik bir Anadolu evinde sofra denilince geniş bir bakır teır si anlaşılır, yemeklerse kapaklı salıanlarda sunulurdu. "Çadır sahan" adı verilen bu kapiann görünümü gerçekten de Türk göçebe çadırl arını andınyordu . El yıkama ve abdest alma gibi gündelik ritüeller için armut biçiminde, tek saplı, gagalı bir ibrik ve !eğen kullanılırdı. İçme suyunun koncluğu testi ve güğümlerse hem biçim olarak farklı, hem de kalın boyunlu ve gagasızdı.
Hamam takımı ise sabun kabı ile avuç içine tam oturacak şe kild e tasarlanmış zarif bir tastan oluşuyo rdu . Hamam 2 1992 SKYLIFE
2 1
EL SANATLARi lTURKlSH HA NDICRAFTS
dishes. The silhouette of the lidded platters, called çadı r sahan which means tent-shaped copper dish. do in fact resemble the profıle of Turkish nomadic tents. Other daily rituals. the washing of hands and religious ablutions, involve a spouted pear-shaped single-handled ewer. an ibrik, and a basin. Jugs which hold drinking water. güğ ü m , have a different shape, thicker neck and are spoutless. The bath has its own accoutrements. a box for the bather's soap and an elegant bowl cleverly designed to fit perfectly in the bather's hand. These bowls have an indentation in the center for the middle fıngers. the thumb holds the rim; gripped in this way the bather can scoop up water
taslarının
merkezind e ki girinti , orta
parmakların
kaymaması
ıçın
dü şü nülmü ştür. Böylece insan tek eliyle rahatça su dökünüp yıkanabilir. Türk evlerinin vazgeç ilm ez törel erinde n biri olan kahveyi layığıyla pişirmek için gerçek bir cezve gerekir. Bütün bunların yanı sıra, farklı törenlerde kullanılan çeşit çeşit gereçler de vardır. Örn eğin düğünden önce düzenlenen kına gecelerind e kullanılan kına tozu, yuvarlak, dik kenarlı, inc e oymalarla i ş l e nmiş kalaylı bakır bir tabağa konur. Anadolu i ş i kap ka cak ge ne l bir karakter, bir biçimsel benzerlik taş ımakla beraber, yörelere özgü biçim ve motifler de ayırdedilebilir. Ayn birer üsluba sahip
2 2 SKYLirE 2 1992
,~ \..?
j
baş lı ca bakır ve pirinç i şç iliği merkezleri Kayseri , Tokat, Erzurum, Trabzon, Güneydoğu Anadolu, Bursa ve İstanbul'dur. İran ese rlerinin zarif ve yumuşak kıvrımlarına kıyasla Türk metal işleri daha kuvvetli ve belirgin bir karakter gösterir. Süsle mele rde ge nellikle geometrik motifler, daha nadire n de çiçek motifleri kullanılır. Kimi gereçle rius e bütün dekorasyon u sahibinin isminden ibarettir. Zaman zaman biçimin yanında ikinci planda kaldığı hissedilen bu süslemele r ya yüzeye oyularak. ya da dövme adı verile n te knikl e içte n çeki çlene re k i şl e nir. Bakır,
cağında
Anadolu'nun geleneksel kap kaen çok kullanılan metal. Bunun
with one hand and pour it over himself. The daily cup of coffee, which is almost a household ritual in Turkey necessitates a cezve, a coffee pot. in order to brew the perfect cup. There are certain special shapes which were used for other. mo re infrequent. ceremonies; an engraved round copper plate. washed with tin. w ith a narrow rim holds the powdery henna when women gather on the eve of a bride's wedding to decorate their hands with the red dye. The vessels of Anatolia have a certain character to them. a certain similarity of shape although regional differences in motifs exist. The well-known metalwork centers with identifıable styles are Kayseri. Tokat. Erzurum. Trabzon. the southeast. Bursa and Istanbul. When compared to the gentle. graceful curves of Iranian pieces. Turkish metalwork has a stronger, more assertive quality. The decoration of these objects, which somehow seems secondary to their forms, ranges from geometric to fioral to nothing but a simple inscription of ownership. These embellishments are either engraved on the surface or hammered out from the vessel's inside. a technique called repousse.
bir sebebi, bölgenin bakırdan yana zengin olması. Anadolu'da binlerce yıldır bakır madenieri işl etiliyor. Aynca yumuşak bir metal olduğu için, çekis darbeleriyle kolayca biçim alabiliyor. Ote yandan pirinç, doğal bir cevher değil, bakırla çinkon un alaşımı. Üstelik de sert bir metal; ancak dökm e ya da kalıp üzerinde dövm e yöntemiyle biçimlendirilebiliyor. Örneğin manga! gibi kimi geleneksel eşyalarda bakır ve pirinç bir arada kullanılmışsa da, bu birliktelik sık rastlanan bir durum değil. Bu iki metal çoğun lukla farklı alanlarda, ayrı ayrı kullanılmakta. Mesela Rusya kökenli olan ve bugün de Türkiye'de geçerli çay pişirme usulünün temelini oluşturan semaver, her zaman
Most comman domestic metal vessels in Anatolia were made of cop per. The metal was readily available having been minedin Turl<.ey for millenniums and by nature is a soft substance, easy to hammer into various shapes. Brass, however, is an alloy of copper and zinc; a hard metal. it takes its form in easting or in be ing beaten over a mold. Although same wares, like braziers, mangal, which have been a traditional heat source, are found in both brass and copper, most objects are made of either one metal or the other. Samovars, which came from Russia, were made of brass. Pen and ink boxes, too, which could be wom on a beit were fashioned in brass. The price of brass goods, both old and new, has always been sornewhat higher than the price of copper on es because it is an alloy, more diffıcult to worl<. with and in smaller supply. Old pieces, of both metals, are of course more expensive than modem ones. The permanence of metal. and the ease with which it can be repaired means
that pieces have been araund for a long time and sametimes in several incamations. As Murat Bilir, a well-known dealer of old copper in the Covered Bazaar says, "lt is more than a question of whether a piece is either new or old. In a country such as Tu rl<.ey, when you have 4000-, 5000-year-old pieces decorating your museum shelves, and you call them archaeological pieces, how do deline an object which is 500 years old, when you call a 100 year old piece an antique?" ldentifying an old object is diffıcult for the untrained eye for metal doesn't reveal its age as do other materials. Nonetheless, differences in techniques and skills offer same clues to an object's age. Old vessels were hammered from a 2 solid black of copper, while modem .ş:, copper is processed into sheets which are ~ then beaten into the desired shape.
Consequently, old pieces are generally heavier, their walls thicker. Often old pieces were made in one piece; new ones generally have more seams. Handles alsa offer information about a piece's age. If it is an old copper vessel, an ibrik or a bakraç for example, which was not meant to conduct heat, its handie will alsa be made of copper. For the coppersmith, it was easier, cheaper and faster to make one himself than to have a handie cast in brass. With modem pieces, handles are al most always of brass taday it is the hand worl<. that is more expensive. The fınal aspect of both copper and brass, and the housewife's nightmare, is the polish. Bilir reminds though. "Even the polishing is im portant - that' s the fınal touch. If it is not done properly a masterpiece can look like nothing." •
5000 yıllık ve 'arkeolojik' diye adlandınlan parçalarla süslü bir ülkede, 100 yıllık bir eşyaya antika diyorsak 500 yıllık olanına ne diyeceğiz?" Metal diğer malzemeler gibi yaşını belli etmed i ğinden, tecrübesiz bir gözle eski parçalan ayırdetmek kolay sayılm az. Gene de yapım tekniğinde ve işçilikteki farklılıklar yaş konusunda ipucu verebilir. Eski kaplar, bir büyük bakır kütlenin çekiçlenmesiyle imal edilirdi. Günümüzde ise bakır önce tabaka haline getirilip sonra dövül e rek biçimlendirilmekte. Dolayı sıyla, eski parçalar genellikle daha kalın ve ağır. Aynca eskiler çoğunlukla tek parça halinde yapılmı ş, yenilerde ise daha çok ek yeri bulunuyor.
Sap da bir parçanın yaşını belirten unsurlardan biri. Örneğin ibrik veya bakraç gibi ısıyla ilişkisi olmayan kaplar eğer eskiyse, sapı da bakırdan yapılmı ş olmalı. Çünkü sapı pirinçten döktürrnek yerine bizzat yapmak, eski bakırcılar için her zaman daha kolay, ucuz ve hızlı bir yol olmuş. Yeni parçalardaysa, el işçiliği çok daha pahalı olduğu için saplar hemen her zaman pirinç oluyor. Bakır ve pirinç deyince, son olarak pariatmadan da söz etmek gerek. Ev kadınlannın korkulu rüyasıdır parlatma. Ama Bilir'in de dediği gibi, "parlatma bile önemlidir. İşi o gösterir çünkü. Eğer gereğince parlatılrnamı şsa, şaheser olsa bir şeye benzemez." •
lU
pirinçten yapılmış. Kemere takılabilen kalem ve mürekkepliklerin malzemesi de gene pirinç. Pirinç bir ala ş ım olduğu ve daha az üretildiği için, öteden be ri bu maddeden yapılan eşyalar bakır eşyalara nazaran daha pahalı. Tabii ki, ister bakı r olsun ister pirinç, eski parçalann fiyatı yenilerden daha yüksek. Metal, dayanıklı bir malzeme olduğu ve ko laylıkla tamir edilebildiği için, bu eş yalann geçmişi bir hayli eskilere uzanıyor ve uzun ömrü içinde kılıktan kılığa girmi ş parçalara rastlanabiliyor. Kapalıçarşı ' nın tarunrnış eski bakır satı cısı Murat Bilir'in de dediği gibi, "mesele yalnızca bir parça nın eski olup olmadığı değil. Türkiye gibi müze vitrinieri 4000-
2 1992 SKYLIFE 2J
·A NAME OF DISTINCTION ...
AKTEK
Dressing is special only to mankind ... being selective in clothing makes you much more special Your way of behaving makes you distinctive in society ... and so does your way of dressing Being selective in clothing isa must to be always on the peak ... your being selective in clothing shows how self-respectful you are. AKIN TEKSTIL offers you the best way of dressing, as being well a ware of these essential facts. When dressing is in question, be insistent on AKTEK, the best quality cloth ... and always be on the peak, where everybody wants to be but only a few can.
Gl AKIN TEKSTiL Çırp ı cı
Vel iefe ndi Yolu No : 49 34730 Bakırköy, Istanbul -Türkiye Phones : (90-1) 543 64 40 (10 li nes)- 570 27 60 (6 lin es) Telex : 28712 akın tr. Telefax : (90-1) 583 50 69
.
·J
:1
BEST OF PHILIP S
F 320 UZAKTAN KUMANDALI MÜZİK SE71 •
ÇokfO>ıksiyo nlıl
uz aktan kumanda e 30 hafizalı digital FM
stereo IMW/LW radyo • İstasyon ismi yaz abi/me • Tim er ile istenetz saatte açılıp kapanma • Çijl kaset çalar ue bir kaset dek autoreverse
e Do/by B • CD synchro kayıt • 2 x 1O band grafik ekolayzer e 2 x 90 Watt e ]yollu , bas refleks/i hoparl6rler e Surrowıd Sound
F 330 UZAKTAN KUMANDALI MÜZİK SE71
ve Loudness Control ile daha doygun ve akustik ses • Compact Disc Player bağlantısı
• Çok fonksiyon/u uzaktan kumanda • 3 0 hafızalı digita/ FM
imkanı
stereo IMW/LW radyo e istasyon ismi yazabi/me • Timer ile istenen saatte açı lıp kapanma • Autoreverse çijl kaset çalar • Otomatik parça a rama • CD synchro kayıt sırasında
başka
bir kaynak
dinleme • Do/by BIC • 2 x 140 Watt • 2 x 7 band elektronik ve 10 hafizalı
ekolayzer e ]yollu bas refleks/i hoparlörler e Surround
Sound ve Loudness Co ntrol ile daha
doyg ım
ve ak11stik ses
• Co mpact Disc Player bağlantısı im ka m Detaylı
bilgi için lütfen Philips Tük e tici
İŞTE
PHILIP$ . VE
İŞTE PHILIPS' İN BİR
NUMARALI YO RUMCUSU:
YENi F 300 SERiSi... ÜLAGAN ÜSTÜ SES KALİTESİ VE OLACANÜSTÜ TEKNİK ÖZELLİKLERİYLE PHILIPS'İN YlLDlZI. COMPACT DİSC'İN YARATICISI DA N. M ü ZiK SETi NDE M Ü KEMMELİ ARAYANLAR İ ÇİN . Darıışma
Merkezi ' ni
aray ı nız .
T e l: 900 16 40 3 6
PHILIPS
BiR ŞEHiR 1 A SPECIAL CITY
PEYGAMBERLER KENT Şanliurfa:
ŞANL URFA
City of the prophets
Anadolu'da kurulmuş en eski kentlerden biri olan Şanlıurfa'nın tarihinde GAP'la birlikte yeni bir sayfa açılmakta. THT'nin haftada iki kez uçtuğu kenti Ayşe Üçok anlatıyor. ün eş tam tepede. Ç ı t ç ıkmı yor, derin bir sessizlik hakim kente. Hava öylesine sı cak ki ne r e deyse asfa lt e ri yece k. Sokaklarda tek tük insana rastl anıye r çünkü herkes s ıca ktan korunmak için evine kapanmı ş. Yaşam , havanın biraz d ayanılır hale ge l eceği saatiere kadar e rte l en mi ş gibi. .. Bu , Gün ey d oğ u Anadolu'nun geli ş mi ş kentlerinden Şanlıurfa 'd a tipik bir yaz günü man zarası.. . Şanlıurfa yazlan bütün Türkiye'nin en s ıcak yöresi. Bir kere-
G
26 SKYLIFE 2 1992
46.2 der eceye ç ı ktı ğ ı mevsiminde ise kentte bol yağ ı ş alan, sert bi r kara iklimi hüküm sürüyor. Şanlıu rfa Türkiye'nin gün eydoğusunda k i öne mli , a y nı zama nd a da e n esk i kentlerinden biri . Dicle ve Fırat nehirlerinin a ras ında , tarihin en eski uygarlıkl arının yeşe rdi ğ i bir bölgede, Yuk a rı Mezopotamya'da yer alıyor. 7 bin yıllık bir geç mi şi olan bu tarihi şe hird e kim ler egemenlik kurmamı ş ki! Kentin kuruluşu sind e
s ıc a k lı ğ ın
saptanmı ş . Kı ş
T arihöncesi ç ağ i ara iniyor. Çağlar boyunca Asur, Helen, Roma, Bizans, Emevi, Abbasi, Moğol , Akkoyunlu ve O smanlılar egemenlik kurdu Urfa'da. Kent Birinci Dünya Sava ş ı ' nın sonunda 1919 yı lının Mart ve Ekim aylarında önce İngilizler sonra da Fran sızlar tarafından işgal edildi . Ancak bütün g üçle ri yle i ş gal e kar ş ı koyan U rfalılar 1920'de kenti kurtardı lar. Bu kahramanlık anı s ını y a ş atmak için 1984 y ılında çıkarılan bir yasayla kentin ad ı "Şanlıurfa" olarak deği ştiri ldi.
Ş anlıurfa ili g e ni ş bir plato üze rin e kurulu . Şe hir de Topdağı denilen bir tepenin eteklerinden başlayarak hafif eğimli bir düzlük üzerine yayılıyor. İslam dinin kutsal ki ş il e rinin burada ya şamı ş olma s ı nedeniyle Şanlıurfa "Peygamberler Kenti" diye anılmakta. Ç ağlar boyu dilde n dile aktanlan söylencelere göre Hz. Adem bu topraklarda çiftçilik yaptı . Şuayip Peygambe r bugün Ş anlıurfa yakınl a rınd a kalıntı ları bulunan Şu ay ip şe hrin i kurdu . .....
Ayşe Üçok deseribes the ancient city of Şanliurfa and the changes generated by GAP. Turkish Air Transport flies to Şanliurfa twice a week.
Halilülrahman Külliyesi'nin içindeki dev havuzda ya~ayan balıklar kutsal kabul edilir. The sacred pool o( the Halı/ ArRahman religıous complex ıs teeming with carp.
ftemoon prayers. The sun is at its highest point. A deep silence pessesses the city. The air is so hot it seems the asphalt may melt. The streets are deserted; everyone is at home escaping the sun's blaze. Life has been postponed until the early evening hours when the temperature wi ll be mone bearable. This is a typical summer day in Şanlıurfa, one of southeastem Anatolia's largest cities. Lying in the hottest part of Turkey whene summer temperatures can reach 46.2 centigrade, Şanlıurfa has a harsh climate; in the winter, the weather tums rainy. This city is one of the negion's most im portant as well as one of its oldest. Located between the Tigris and Euphrates rivers in the cnescent whene the world' s oldest civilizations flourished, Şanlıurfa deminates Upper Mesopotamia. In its 7000 years of history, who d id not establish sovereignty over the city! The city's foundation dates to prehistoric times, and over the millenniums, it came under the rule of Assyria, Gneece, Rome, Byzantium, as well as the Umayyad, Abbasid, Mongol. White Sheep T urcoman and Ottoman dynasties. Following the Ottoman defeat in World W ar 1, the city was occupied fırst by the British and then by the Fnench. A popular uprising of its citizens liberated it
A
2 1992 SKYLIFE 27
BIR ŞEHIR 1 A SPECIAL CITY
Cüzzam hastalığına yakalanan Eyüp Peygamber 7 yıl boyunca sa bırla bir mağa rada yaşadı. karısı da onu tedavi etti. Bir başka efsane de Hazreti İbrahim ile Kral Nemrud arasındaki çatı şmayı dile getirmekte: İslam inancına göre Nemrud, Tanrı'ya inanmadığı gibi kendisinin tanrı olduğunu öne süren bir kraldı. Hazreti İbrahim onu tüm insanları ve evreni yaratan tek bir yüce Tanrı'nın varlığına ikna etmek için uğraştı ancak gaddar kral onu cezalandırmak için ateşe attı. Tam o anda bir mucize oldu, ateş suya. odunlar balığa dönüştü. Hz. İbrahim de kendini güllerle donanmı ş bir bahçe içinde buluverdi. Efsanedeki ateşten ol u ş tuğun a inanılan Halilü lrahman Gölü ve bu gölün fazla sula rının boşaldığı Ayn Zeliha gölcüğü
28 SKYLIFE 2 1992
kutsal kabul ediliyor. Bu gölün suyu bir kanalla şehre getirilmiş ve suyun do ldurulduğu dev havuzun etrafına Halilülrahman Külliyesi inşa ed ilmi ş . Külliye, iki cami, iki medrese, türbeler ve hazirelerden oluşuyor. Havuzda da Hz. İbrahim için yakılan ateş in odun l arından oluş tuklarına inanılan ve kutsal kabul edilen balıklar yüzüyor. Avianınası yasak olan bu balıklar özgürce çoğalıp yaşıyo rl ar. Bu kutsal merkez, gerek Urfalıl arın gerekse kenti ziyaret edenlerin s ı kça uğradığ ı , gölgeli ve serin bir mekan ... Kentteki önemli yapılardan biri de Türkiye'nin hemen hemen her şehrinde bir "isimdaşı" bulunan "Ulu Cami". Ancak Şanlıurfa'nın Ulu Camii'ni diğerlerinden fark lı kı l an özelliği, başlangıçta Şaman
dinine ait bir tapınak olarak kurulma s ı. daha sonra Hıristiyanlığın yayılm ası sırasında " Kı zıl Kili se" adın ı alara k kiliseye dönü ş türülmü ş, İ slamiyet'le birlikte de cami haline getirilmiş. Şanlıurfa'da daha birçok cami ve a nı t bulunuyor. Aynca şehre bakan Damlacık dağının eteklerinde Romalıl ar tarafından kurulmu ş olan Urfa Kalesi ile çevresinde kutsal say ıl a n iki m ağa ra da önemli ziyaret yerleri. Sa b ı r s ı z ve sinirli çocukIanna şifa arayanlar Hazreti Eyüp Mağa rası'na gelip duvara bir taş yapıştırmakta . Ayn Zeliha gö lü kıyısındaki Hazreti İbrahim Mağarası ise yanyana iki mağa radan oluşuyor. Birincisi Hz. İbrahim'in doğduğu ve beyaz bir ceylan tarafından b esl endiği, diğeri de annesi Zeliha'ya ... Yapı
Halilülrahman Camii (solda üstte). Bilinen en eski üniversite olan Harran Üniversitesi'nin kalıntıları (solda). Harran Kalesi (sağda).
The mosque o( Halil Ar-Rahman (orms part o( a larger complex o( buıldings (le(t above). The rum s o( the oldest unıvcrsıty ın Anatolıa.
built by Abbasıds ın Harran (le(t) .Most o( the ruıns in ancıent Harran date to the lslamıc era (nght).
in 1920. In 1984 the offıcial name was changed from Urfa to Şanlıurfa (Giorious Urfa) to commemorate this act of courage. Şanlıurfa rests on a broad plateau. beginning at the foot of a hill called Topdağı (Bali Mountain) and spreading down a slight ineline to the fiat plain. The home of many sacred religious figures. it is popularly known as 'The City of the Prophets." According to the legends passed down over the ages. Adam fanmed this land. On the site of the remains of the Prophet Şuayip near Şanlıurfa the city of Şuayip was established. The Prophet job. affiicted with leprosy. lived for seven years in a nearby cave while his wife treated him. Another legend speaks of the confiict between the Prophet Abraham and King Nimrod: according to lslamic belief. Nimrod claimed he was a god himself and refused to believe in the existence of a monotheistic god. Abraham struggled to convince the king that there was only one God who created all world and all the living things in it. until finally the tyrannical ruler punished Abraham by throwing him into a fire. Just then a miraele occunred: the fire turned to water and the buming logs ınto fish . Abı-aham found himself in the middle of rose garden.
The Halil Ar-Rahman Lake is believed to have been created from the fire in the legend; it and the Ayn Zeliha pond into which the lake' s excess water empties are thought to be sac red. Lake water was diverted to Şanlıurfa through a canal and the Halil Ar-Rahman Kulliyesi. or religious complex. was built around a large pool filled with this water. The complex, consists of two mosques. two medreses, or theological schools. tombs and cemeteries. In the pool swim sacred carp, believed to be descended from the buming logs of Nimrod's fire. The carp, protected from fishenmen, multiply and grow old in the pool. This holy complex has created a shady.cool space in the middle of Şanlıurfa' s heat. Another of Şanlıurfa' s most im portant buildings is its Ulu Camii or Great Mosque. a building noted for having been constructed on the foundation s of an earlier shamanistic temple. After the spread of Christianity. the temple was turned into a church. Later. with the conquest of Islam, the religious building was transfonmed into a mosque. Şanlıurfa's long history has left a legacy of monuments. At the foot of Mt. Damlacık which faces the city are the remains of a Roman fortress and two caves which aı-e considered sacred. Those 2 1992 SKYLIFE
29
BIR
ŞEHIR 1 A
SPEC/AL C/TY
ait olduğuna inanılan bu mağaralar kutsal kabul edilmekte. Kentin 40 km gün eydoğu sundaki Harran da tarihi boyunca kültürel ve dinsel mer kez olma öze lli ğ ini koru yan , söz ü e dilm e den geçilemeyecek bir ye rl eş im yeri. Şanlıurfa'ya bağlı Akçakale ilçesinin bu cağ ı Altınb aşak' ın merkezi olan Harran'ın geçmi şi M.Ö. 2000 yıllarına dayanı y or. Putperest ç ağın en büyük şe hrin e a it kalıntıl a rdan g ünümü ze çok azı ul aşa bildi. Topraküstü kalıntıların çoğu da İ slam dönemine ait. Harran'da Abbasiler devrinde kurulmu ş ve Anadolu 'nun en eski ünive rsitesi sayılan Harran Ünivers ites i' nd e n sa dece göze tl e me kul esi ayakta ... Uçs uz bu c ak s ı z dü z ve kurak
lO SKYLIFE 2 1992
Harran O vas ı , ye ry üz ünd e ki e n es ki kubbel i ev ge l e n eğ inin örn e kl e ri olan konik bi çimli evl e ri yle de g örülm eye d eğe r. .. Evlerin sayı sı bugün bin c ivarın d a. Sindirme t e kni ğ iyl e ya pılmı ş, b eş metre yükseklikteki bu evlerde yöre halkı binl e rce y ıllık gele ne kl e rin e sa dık bir biçimde yaşamlarını sürdürüyor. Bütün yönlerden gelen önemli yolları n kav ş ağında bulunan Şanlıurfa ve çevresi binlerce yıl boyunca d eği ş ik uygarlıkların, dill e rin ve dinl e rin birbirine k a rı ş tı ğ ı , birbirini etkile diği bir merkez olmu ş . Gün ey do ğ u Anadolu bölgesinin bu önemli yöresi 2000'li yılların ba ş ında bir ba ş k a öne mli olaya sahn e olacak . Uz un yaz me vs imi boyun ca g ün eş t e kavrul a n
toprak suya kavuşacak. Bu projenin adı GAP yani Güneydoğu Anadolu Projesi. GAP'ın Yukarı Fırat projesi çerçevesinde Fırat n ehri üstü n e kurulan Atatürk Barajı'nda biriken suyun bir bölümü enerji üretiminde, bir bölümü de Şanlıurfa ve Harran oval annın sulanmas ında kullanıl acak. Barajdan Harran'a uzanan 26.4 kilometrelik dev Şanlıurfa Tüneli yoluyla çok geni ş bir arazi sulanacak. Ilk sözü edildiğ ind e rüya gibi gelen ancak her geçe n g ün biraz daha som utl aşan Projenin tamamlanmasıyla birlikte bölge tarihinde yeni bir sayfa açılacak. Yaklaşık 2005 y ılınd a tamamlanacak olan proje bitti ğ ind e Yukarı Mezopotamya binlerce yıl sonra suya olan hasretini giderecek. • Şanlıurfa ve çevresinde gene/ alarak tahıl üretimi yapılıyor (solda üstte). Harran Ovası 'n ın konik biçim/i ilginç evleri (solda). Geleneksel kıyafetleri içindeki yöre kadınları (sağda üstte ve altta).
Gram constıtutes the lorgest crop of the region araund Şanlıurfa (obove left). Conicol houses form an ınterestıng indigenous architecture (left). Women of the oreo weor o dıstınctive form of trodıtıonal dress.
searching for a cu re for imtable children visit the cave of the Prophet job and stick a stone on the wall. The two sacred caves of the Prophet Abraham are next to each other the shores of Ayn Zel iha Lake: in one he was bom and nurtured by a white doe and the other is thought to have belonged to his mother Zeliha. Forty kilometers to the southeast lies the famed beehive viiiage of Harran. an ancient center of culture and religions. In the vast arid Harran plain, timber was a scarce resource and the inhabitants adapted their domestic architecture to the situation by building conical houses of sun-dried mud. T oday around a thousand houses, which reach a height of fıve meters, remain. Harran's history stretches back to 2000 B.C. Very few remains of the idol-worshipping city have survived; most of the n.ıins above ground date to the lslamic era. The oldest university in Anatolia was founded by the Abbasids in Harran although only a spy tower remaıns.
Şanlıurfa has, over the millenniums. seen the evolution of cultures, languages and religions, and at the beginning of the 2 1st century. this crucial region of southeast Anatolia will witness another important event. The earth which dries up every summer undeı- the relentless sun with be watered and made fertile. The Southeast Anatolia Project (GAP) will revitalize the region's economy. In the framework of the Euphrates project. the water whıch fiows through the Atatürk Dam will be used to generate electrıcity and to imgate the Şanlıurfa and Harran plain. 1.7 million hectares will be imgated with water t hat will pass through the gigantic 26.4 kilometer-long Şanlıurfa Tunnel. The project. which at fırst seemed like a dream. is slowly becoming real and is expected to support the development of the region's agrıculture. Scheduled to be completed in 2005. GAP will bring an end to the drought that has affiicted Upper Mesopotamia for thousands of years. •
lB
ıli
• • FIL.._._.._._
sWJı
MAU
EN DAR.~.
TARİŞBANK, tüm dış işlemlerinizde, dünyanın dört bir yanına dağılmış güçlü bankacılık hizmetleriyle, size çağın hızını kazandırıyor... TARİŞBANK, muhabir bankalarının 85 ülkedeki binlerce şubesi ile, size en hızlı hizmeti vermeye hazırdır.
•
•
TARISBANK ILE • DUNYASIZE COKYAKIN! .. ••
M
i
L L
i
A Y D ı N
B A N K A S ı
T. A. Ş.
il TARISBANK •
GENEL MÜDÜRLÜK Şair Eşref Bulvarı No:3/1 iZMiR Tel :(51) 414304 (5 hat)-415090 (5 hat)-415704 (5 hat) Fax : (51) 257390 S.W.I.FT. Kod MIAYTR2 1 iLETiŞiM iÇiN Taner Sevinç, Genel Müdür Yardımcısı (Direkt Hat: 259579) Hamiyel Top, Dış ilişkiler Müdürü (Direkt Hat:145099) • Ela Genç, Döviz Pozisyon Müdürü (Direkt Hat:411587) Ender Kırksekiz~lu . Menkul DS\')erler Müdürü (Direkt Hat:145908)
The First Thing to Look for in Electronics. Today, there's an over-abundance of electronics to choose from. And with all of the choices available to you, we ' d like you to keep one thi ng in mi nd. Our name. Because the Pan(\sonic brand is your guarantee of the highest quality and performance available in the world of electronics. To see what we mean, just look at our in novative fiat screen color lV with new
Dome Sound. Pick up our amazingiy compact digital video camera with 12X zoom. Experience the superior picture and sound reproduction of our newest Hi-Fi VCR . Or sample any one of our leading edge electronics. You ' li find no one offers morefor your listening and viewing pleasure than Panasonic. And that' s not just hype. You have our word on it.
Panasonic
NV-FSSAM
NV-SSOOEN IVJ.ISI:!I o 12X Oigilal Zoom o Oigilallmage Stabilizer o Oigilal Effects o Ultra路Compad Body Weighing Jusl 700g
NV-FSSAM lVI-IS o o o
Hi路Fi Stereo Sound System o Hi路Fi Karaoke Functions NTSC 3.58/ 4.43 M Hz. Hi路Fi Recording/ Piayback 3-System Compatibility (PAL. MESECAM. NTSC)
TC-33V2H THE ONE Su per Fiat Piclure Tube o New Dome Sound System High 750 Line Resolulion o TC.29V2H (29") Also Available 0
o
-
.路 of the Fertlle . Crescent erat1on
"""
EKONOMI I ECONOMY
K
uzey Anadolu da ğ larından kaynaklanan F ı rat ve Dicle neh irleri arasın d a kalan havza tarih boyunca en eski ve
köklü uygarlıkların beşiği olmu ştur. "İki ırm ak arasındaki ülke" anlamına gelen Me zopo tamya'ya hayat vere n Fırat ve Dicl e, Türk iye'd e n sonra Suriye ve Irak'tan geçer ve Şattülarap'ı olu şturarak Basra Körfe zi' ne d ökü lür . Hav z anın bug ün ülke mi zin s ını rları içind e kalan bölümüne tarihten gelen bir adla Yukarı Mezopotamya denilmekte ... Yü z y ıll ar boyu bu toprakl ara hakim olan Sümerler, Akatlar, Asurlular iki nebirde n faydalanarak tarımda unutulmaz muci zele r ge rçe kl eş tirdil e r. Tarihin babası Herodot Mezopotamya'clan şöyle söz eder:
GAP'la birden fazla hedefe ula ş ılmak isteniyor: Öncelikle bölgenin ekonomik yap ı s ını i yi l eş tir e rek g e li r seviye sini yükseltme k, tarım sektöründ e üretim, verimlilik ve istihdam imka nlarını ç oğal mak, nüfus göçünü durdurarak bölgedeki büyük şeh i rlerin nüfus emme kapasitesini artırmak ve bölge kaynaklarını da harekete geçirerek kararlı ve devaınlı bir ekonomik büyürneyi ge rçe kl eş tirip ihracatı fazlalaş tı rmak ... 1 9 60 ' l ı yıllarda bir sulama ve e ne rji projesi olarak dü ş ünül e n , 1984'te n sonraysa bir entegre kalkınma projesine dönü ş türü l e n G ü n e ydoğ u Anadolu Projesi'nde 7'si Aş ağı Fırat h avzas ı ve 6'sı da Dicle Havzas ı 'nd a olmak üzere sulama ve enerji amaçlı toplam 13 proje paketi yer almakta. Projenin tamaınında 22 adet baraj Dünyadaki benzerleri arasında gövde hacmi bakımından üçüncü sırada
yer alan Atatürk (önceki sayfada ve sağda) ve Hidroelektrik Santralı (altta). GAP'la birlikte tarım üretiminde patlama bekleniyor (solda). Barajı
The colossol Atatürk Dam is the third largest eorth-(ıfled dam ın the world (front page and nght, tower right). The region owoits on ogriculturol explosıon (le(t).
"B i l di ğ imi z toprakların en bereketlisi bu topraktır ve en çok ürünü burası verir. Ürünle ri bakımınd an o kadar iyi bir toprakt ır ki , norm al y ıll ard a bire iki yü z ve bereket y ıll arında bire üç yüz verir. Bunu bilen Babil Kraliçesi Nitokris, kenti ikiye ayır a n Fırat Irma ğ ı'na yuk a rı do ğ ru
kanallar kazclırarak, öyle g irintili ç ıkın tılı bir yatak açtırdı ki, ırmak b azı Asur köyleri içinelen üç kez geçer oldu." Bu zenginlikler beldesi M e zopotaınya, şimeli bir kere daha yaratılıyor : Dicle ve Fırat'a gem vuruluyor. Kısaca GAP d iye anı l an Gün eydo ğ u Anadolu Projesi'yle bu tarihi yöre, binlerce yı l sonra yen ielen kalkınma yolunda ... Avrupa 'nın en büyük ve clü nyanıa önde gelen entegre kal kınma projelerinden biri olan GAP Türkiye Cumhuriyeti tarihinin de e n büyük yat ı rımı .. . GAP, sadece sulama ve enerji d eğil , sanayi, eğitim, sağ lı k, ta rım ve al tyap ı konul a rını da kapsayan bir projeler demeti. l6 SKYLIFE 2 1992
ve 19 tan e hidroelektrik sa ntralı ile 630 kilom e tr e u z unlu ğ unda s ulam a kanalı bulunuyor. Ülk emi z, su potansiyeli aç ı sından Avrupa'da Norveç'ten so nra ikinci s ır ada. Ancak Türkiye sahip olduğu su gücünün bugün ancak yüzde lO'unu kullanabiliyor. Ve ekilebilecek yaklaşık 30 milyon hektar arazinin 3,5 mi lyon h e ktarı s ul a n ıyor. Türkiye'de her yıl 180 milyar metreküp su akarsulardan denize akmakta. GAP'la, bo şa akıp giden bu suyun yans ını ta ş ıyan Fı rat ve Dicle ne hirle rinin kontrol altın a alınmas ı hedefleniyor. Proje tamaml andığında ülkemizin bug ün yılda 40 milyar kilovatsaat olan elektrik üretimi, 67 milyar kilovatsaate çıkacak . Halen sulanan 3,5 milyon hektar arazi de yakl aş ık yüzele 50 artarak, 5,2 milyon hektar olacak. Projenin şu and a en önemli kısmını, yapılm a kta olan e ne rji ve sulama tesisleri olu şturuyor. Bu çerçeveele bugün dün- ~
GAP, the acronym for the Southeastern Anatolian Project, is bringing life once again to ancient Mesopotamia. Gültekin Çizgen provides some statistics about this ambitious project.
T
he effort to retum southeast Anatolia t o its hist o ric fertility is a process more t han 30 years in the making, and costi ng approximately $30 billion. GAP aims to reanimat e the T igris-Euphrates basin by providing irrigat ion and electricity
to the arid. sparsely populated area. The Atat羹rk Dam. the third largest earth-f覺lled dam in the world. 覺s just one of the 13 integrated projects which comprise GAP. As early as 3000 B.C. the crescent of land stretching between the Tigris and Euphrates Rivers was recognized as ideal for irrigation and cultivation. In these fertile river valleys of ancient Mesopotamia, the foundations of civilization were laid. Writing, the concept of a govemment. and the rudiments of mathematics, astronomy. and physics emerged from this early agricultural revolution. T oday. this same region is experiencing another revolution: the Southeastem Anatelian Project. One of the primary goals of the GAP project is to increase signif覺cantly the amount of arable lan d in eight provinces of southeast Anatolia. The number of jobs in the region in both the agricultural and the light industrial sectors is also 2 1992 SKYLIFE
l 7
EKONOMI IECONOMY
yanın en büyük baraj projelerinden biri Türkiye'de gerçekleşiyor: Atatürk Barajı ... Atatürk Barajı devasa boyutlarda bir eser. Bu baraj , 6 Keban Barajı ve bir de Karakaya Barajı'nın toplamına eşit... Fırat nehri üzerinde gerçekleştirilen Atatürk Barajı ve Hidroelektrik Santralı'nın en önemli özelliği tamamen ulusal kaynaklarca finanse edilmesi ve bütünüyle Türk mühendis ve teknisyenlerince projelendirilip inşa edilmesi .. . Gövde dolgusu 80 ay içinde bitirilen Atatürk Barajı faaliyete geçtiğinde, barajdaki santral yurdumuzun şimdi ürettiği toplam enerjinin yaklaşık dörtte birini tek başına sağlayacak.
Dolgu baraj türünde inşa edilen Atatürk dünyadaki benzerleri arasında yükseklik bakımından dokuzuncu, göl hacmi bakımından onbeşinci, hidroelektrik bakımından onyedinci , gövde hacmi bakımından üçüncü sırada yer alıyor. Atatürk Barajı'nın drenaj havzası 92 bin kilometrekare ve gövde yüksekliği temelden 169 metre. Baraj gölünde birikecek olan su miktarı ise 48.7 milyar metreküp ... Bu "tekno loji anıtı"nın devasa boyutlarını aktarabilmek için basit bir örnek verelim: Barajda su sızmalarını önlemek için enjekte edilen betonla, Türkiye genelinde 100 metrekarelik 55 bin konut inşa etmek mümkün. Bugüne kadar 3 milyar 80 milyon dolar harcanmış olan barajın inşaatında 7 bin işçi ve 200 mühendis çalışıyor. GAP'ın, bölgenin kaderini etkileyecek bir başka proje paketi de barajdaki biriken suyun, binlerce yıldır onu hasretle bekleyen Şanlıurfa ve Harran Ovalan'na ak ı t ılma sı ... Atatürk Barajı'ndaki su Barajı,
Şanlıurfa
Tüneli vasıtas ıyla bu ovalara ulaştırılacak. Dünyanın en uzun su tüneli olan bu tünel son sistem teknoloji ile yine Türk firmalan nca inşa edilmekte. Şanlı urfa Tüneli 7.62 metre çapında, 26.4 kilometre uzunluğunda iki adet tünelden meydana gelmekte. Şanlıurfa tünelleri vasıtasıyla Şanlıurfa-Harran ve MardinCeylanpınar ovalarında toplam olarak 476,474 hektar tanm arazisi sulanacak. GAP'la birlikte, 2000 yılında Türkiye'nin toplam milli gelirinin yüzde 12 artması, uygulanan modern tarım metodları sonucu 80 milyon in sanın beslenmesi, 3.3 milyon insana iş imkanı sağ lanması, bölge dışına göç hareketinin yavaşlaması ve bölgede kentleşmenin hızlanması bekleniyor. GAP Bölge Kalkınma Strajesinde yatırım alanları olarak bu ğ da y işleme, pamuk işleme, yem ve yemeklik sanayiler, hayvancılık ürünlerinin işlenmesi, inşaat malzemeleri üretimi, imalat sanayü, ambalaj ve turizm sektörleri belirlenmiş durumda ... Bugün GAP bölgesi seferber; yeni üretim teknikleri deneniyor, sulama kanaletleri döşeniyor, kurulan istasyonlarda çok sayıda ürünün farklı çeşit lerinin sulu tarım şartlarına uyumu
GAP bölgede 3,3 milyon insana yeni i§ alanı açacak (altta solda). Dünyanın en uzun su tüneli olan Şanlıurfa Tüneli son sistem teknolojiyle in§a ediliyor (sağda) . Atatürk Barajı 'nın in§aatında 7 bin i§çi ve 200 mühendis çalı§ıyor (altta sağda).
3.3 million new jobs wi/1 be created in the GAP region (below left). The Şanlıurfa irrigation tunnel is the longest in the world and has been constructed with the latest technology (right). By 2005 new farmlands equivalent to the total cultivable /and of the Netherlands wi/1 be created in southeast Turk-ey (below right).
araştınlıyor.
Bu büyük gayret ve emeklerin sonucunda bölge bugünkü çöl görünümünden kurtularak yarın Türkiye'nin en zengin, en verimli, en ileri ovalarına dönüşecek. .. Atatürk, bir zamanlar "Bir insanlık gölü in ş a edelim" demiş ve bu talimatla da Fı rat nehri üzerindeki ilk araştırmalar başlamıştı. 2000'li yıllara doğru Atatürk'ün • bu rüyası gerçekleşmiş olacak... expected to multiply dramatically. When completed 3.3 million people will be able to fınd employment in wheat and cotton processing. animal husbandry. electronics. and tourism, as well as other areas. The area will become substantially more urbanized, and by 2005 at least twelve cities in the region are expected to have populations of over 100,000. The magnit ude of GAP is aweinspiring. When completed. the number of dams on the Tigris and Euphrates rivers will total 22: these should bring almost 1.7 million hectares of land under irrigation. New farmlands equivalent to the total cultivable land of the N etherlands will be created, increasing T url<ey's overall agricultural production signifıcantly. Additionally the amount of hydroelectric generating capacity will
increase to over 67 billion kilowatts. At present two of the projected 14 dams on the Euphrates River-the Karakaya and the Hancağız- have been completed, and the colossal Atatürk dam is expected to be fully operaticnal in the near future. A joint efiört of Turkish engineers and contractors, deservedly the dam is a source of national pride. The ultimate goal of GAP is to consolidate the region as an agro-related export base. With projected costs of over $30 billion, it constitutes the largest and most ambitious endeavor ever undertaken in the history of the Turkish Republic. By 2005, the expected completion date of the mammoth project, this ancient slice of Mesopotamian land - the Fertile Crescent - will flourish once again. • 2 1992 SKYLIFE 39
z
R A A T •
T A M
HİZMET
BANKAClLIG
s
~' T.C. ZİRAAT BANKASI
Ziraat Bankkart'ınız varsa, 365 gün, 24 saat.. .
•
ZIRAAT • • SIZE BIR TELEF KADAR YAKIN Ziraat'in konuşan teknolojisi, size 365 gün, 24 saat hesap bakiyenizi söyler, altın ve döviz fiyatlarıy la, fonlar konusunda bilgi verir. İlk yapacağın ız, bir Bankkart sahibi olmak. Çünkü Bankkart'ınızla, size en yakın tuşlu telefondan Ziraat Self Servis Mesaj Bilgi Bankası'nı istediğiniz an ara rsın ız. Bankkart numararuzı ve şifrenizi tuşlayıp, h esabınızla ilgili öğrenmek istediğiniz herşeyi Ziraat' e sorarsınız. İşte bu kadar basit.
Ziraat'te teknoloji gerçekten kon uşur,
yararlanıiı.
Ziraat Self Servis Mesaj Bankası telefonlar ı: Ankara (4) 141 41 41 İzmir (51) 41 41 41 İstanbul (1) 188 41 41
~~
T.C. ZİRAAT BANKASI Hizmetbank Daima halkın yanında
GELENEK /TRADITION
CAMEL WRESTLING IN AEGEAN TURKEY Ege'de deve gürelleri During the winter along Turkey's Aegean coast, the battle between two camels provides entertainment for area's residen ts. Chris Hellier deseribes this traditional sport.
A magnifıcent tülü heads to a vıllage festival (left). WresUmg came/s baıtle it out (or the tıt/e o( national champ10n in the antlque stad1um at Ephesus m westem Turkey (above). Köy festivaline götürülmekte olan muhteşem bir tülü (solda). Efes'teki antik stadyumda yapilan deve güreşi (üstte).
t began with the tinkling of bel ls and ended with a muffled whine. Fırtına . whose name means Stormy, a halfton wrestling camel, forced his neck between the front of Emerald and, locked in a shaggy embrace, pushed and jostled his opponent For fıve minutes an enthusiastic crowd of villagers egged on the combatants until F ırtına got the edge. Emerald bit the dust, regained his footing and made an inelegant dash for the exit Fırtına had won another round of Turkey's Annual Camel Wrestling Championships. Long after summer tourists have left Turkey's westem shores, camel owners and their supporters gather in Aegean villages for the winter cam el wrestling season. Their goal on the wrestling circuit is the Selçuk championships, held in the antique stad ium of Ephesus. One local efe, or viiiage notabi e, decked out in an elaborate costume just for the event explained: "lt' s the dream of every cameleer to see his camel win here." Cam el wrestling usually takes place on Sundays between December and February. T ourists may vi sit the region for its mild climate but camel owners cheer if the re's a chill in the air; the co Ider the weather the better the camels fıght T oday, the re are only a few thousand camels left in Turkey. Earlier this century they were a common beas't of burden for the semi-nomadic Yürük people of the T au rus Mountains and other mountainous areas of southwest Turkey. Nineteenth century travelers frequently spotted
1
camels loaded with tents and cooking pots striding between winter houses and summer pastures. A few are stil i kept for the same purpose, or for transporting oranges to the market. but the ir historic role has largely been usurped by truc ks and donkeys. During the Ottoman Empire. camel caravans plied the trade routes which crisscrossed Asia Minor. stopp ı ng for the night at huge caravanserais, many of which can stili be seen on or near Turkey' s main roads. The beasts were also dressed up for imperial festivities and used as mounts for the janissary army during warfare. Camels dressed in omate drapes, sparkling with mirrors. with pompoms and tinkling bells were also a common feature in t he holy SuıTe-i Humayun processions from Istanbul to the holy cities of Mecca and Medina. Each year on the 16th day of Shaban, the eighth month of the Moslem year, processions left the palace gates loaded with holy gifts and ceremonial keys. for the long joumey to the distant desert states. At the beginning of this century an American trave ller ı n Turkey, H.G. Dwight. watched the passing of the sacred caravan and deseribed one camel which "wore a green silk saddlecloth embroidered in white. and above that a tali green howdah (a pavilion or omamental seat fıxed to the animal's back) with gold embroidery; and ostrich plumes nodded from him in tufts. and at his knees he wore caps of colored beads." Wrestling camels, too, are dressed up for the fıghting season but they are .....
Ege k1y11ar1nda klf aylarinda düzenlenen deve gürefieri ya,ama renk kat1yor. Bu geleneksel sporu Chris Hellier anlatiyor.
beş dakikalık bir İtişmenin sonunda, Fırtına üstünlüğü ele geçirdi. Zümrüt yere düştü, doğruldu, kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırdığı
g ibi kendisini saha
dı ş ına attı. Fırtına her sene düzenlenen Türkiye Deve Güreşi Şampiyonası'nda bir karşılaşmayı daha kazanmıştı. Deve güreşi sezonundan tipik bir sahne bu. Her sene kış aylan gelip de turistler Türkiye'nin Batı sahillerinden ayrılınca,
Ege köylerinde deve sahiplerinin ve taraftarlarının günü başlıyor. Tek tek köylerde düzenlenen elernelerin hedefıyse, Efes'teki antik stadyumda yapılan Selçuk şampiyonasına katılabilmek. Güreşler
N
olan
Fırtına,
eşe li çıngırak
s e sl e riyl e
başlayan karşılaşma, boğuk
bir iniltiyle son buldu. Yarım tonluk bir güre ş devesi boynunu rakibi Zümrüt'ün ön
a ya kları arasına sokmayı ba ş armı ş tı.
Adeta
kucaklaşmış
gibi ke netle nen iki birbirl e rini itm eye ba ş ladılar. H eyecanlı köylülerin tezahüratıyla geçen
g ür eş çi
A wooly cantender GWGitS the batt/e. Güreşçi deve bekliyor.
sırasını
şerefine zengin bir geleneksel kıyafete bürünmüş bir zeybeğin de belirttiği gibi,
"Her deve sahibinin en büyük hayali, deve sinin Selçuk'ta şampiyon olduğunu görmek!" Deve güre şleri aralıktan şubata kadar, genellikle pazar günleri yapılmakta. Turistler bu bölgenin ılıman iklimine hayran olabilir. fakat deve sahipleri her zaman
GELENEK 1 TRADITION
more highly prized than their working cousins. Wrestlers, known as tulus. are a cross between Bactrian and Arabian camels. A one-humped dromedary, a light camel used for racing in the Arabian states, is bred with a two-humped
front legs of its opponent; the other does likewise, and both jostle and push, their back legs splayed inelegantly behind. A tu lu has two ways of winning a bout. If he succeeds in toppling his challenger by pushing him onto his side, it' s a knock out.
Spectators eagerly discussing the odds and placing bets on the next raund (le(t). Every cameleer dreams o( seeing his camel win the Selçuk champıonships (right). Güreşler sırasında
seyirciler arasmda do hararetli tartışmafor oluyor (solda) . Devesinin Selçuk'ta şampiyon olduğunu
görmek, her deve sahibinin hayalidir (soğdo).
Bactrian camel, originating, like the T urks, from Central Asia. If the offspring is a one-humped male it is a tulu, a much stronger and larger beast than either of its parents. On the day befor·e the National Ephesus Championships contending tulus are brought from surTounding villages to Selçuk, a 30 minute walk from Turkey's most impressive antique site. Here they are paraded around the streets, bells hung from the ir necks, clanging as they plod along. Folk daneers accompany the preliminaries in the town square and musicians keep up a raucous rhythm on zuma and drum. The big day begins early. From eight or nine o'clock onwards camels are led along an old tree-lined road between Selçuk and Ephesus. Here they assemble near the ancient stadium at the entrance to the ruined city. And as the first wrestlers are led into the ring. eri es of encouragement rise from the crowd. Camel wrestling, in effect, is an enactment of the natural rutting rites. One tu lu forces its head between the 44 SKYLIFE 2 1992
A lesser win, occurs if one of the camels submits and flees the fıght. Normally little incentive is needed for the tulus to set to. But any signs of reluctance are soon overcome by provoking inherent male jealousy; a young female camel is brought into the ring. A fıght is assured' Once the bout is under way camels may become deadlocked. In this case, two team s of seven rope bearers, the urganciler. are on hand to pull the camels apart. a feat that often seems to require more strength than the fight itself. T ulus are specially trained for their brutish lifestyle, beginning at four to seven years old, and a good wrestler may continue until he is 25 or more. Viiiage audiences for this most curious of sports appear to have grown in recent years although as a distinctly rural pastime it is spumed by the urban middle classes. Foreign visitors are few in number and those who anrve in the area a couple of days before the festival will have the nonmally crowded ruins of Ephesus almost to themselves. •
soğ uktan yana; çünkü hava s oğudukça, develelin p e rformans ı da yükseliyor. Bugün Türkiye'de yal nızca birkaç bin kadar deve var. Oysa daha bu yüzyılını başında, deve Toroslar'da ve gü n ey-batı Türkiye'nin diğer dağlık bölgelerinde yaşayan yörüklerin her i ş ine yarayan gayet yaygın kullanı l an bir yük hayvanıydı. 19. yü zyıld a yolu bu bölgeye dü şe n seyyahlarsa, kıl ça dır ve tencereleri y ükl enmiş, yayiayla kışlak arasında gidip gelen develere s ık sık rastlarlardı. Günümüzde de aynı i şlevi gören veya pazara portakal götürm ekte kullanılan birkaç de ve yok d eğ il, ama artık devenin tarihi rolünü büyük ölçüde kamyon ve eşe k paylaşmı ş bulunuyor. O sman lıl ar döneminde, deve kervanları Ön Asya'yı bir ağ gibi ören ticaret yollannda mekik dokur, geceleri de ana yolların civa rın da bug ün bile gö rebil e c eğ ini z devasa kervansaraylarda konaklarlardı. Saray şe nlikl e ri için süslenip donatılan devele r , savaş zamanında da Yeniçeri ordusunun vazgeçilmez bineklerindendi. Aynalarla i şl e nmi ş zarif örtüler, ponponlar ve çanlarla donatılmı ş develer, İ stan bul'dan kutsal Mekke ve Medine şehirle-
rine doğru yola çıkan Sürre-i Hümayun hac alayın ın da başlıca unsurlarından biriydi. Sembolik anahtarlar ve kutsal armağanlar taşıyan bu alay her sene Hi cri takvimin sekizi nci ay ı olan Şaban'ın 16'sında saray kapılanndan çık ıp uzak çöl eyaletlerine doğru bitmez tükenınez yolcu luğuna başlıyordu. Bu yüzyılın başında tören alayını görme fırsatını bulmuş olan Amerikalı seyyah H.G. Dwight, develerden birini şöyle anlatmakta: "Üzerinde beyaz nakışlı yeşil ipekten bir eğer örtüsü, sırtındaysa sırmalada işlenmiş büyükbir yeşil tahtirevan vardı. Başına devekuşu tüyleri, dizlerine renkli boncuklar takılmıştı."
Karşılaşmalar şerefine aynı şekilde süslenip püslenen güreş develeri, aslınd a işçi akrabalanndan çok daha değerliler. Tülü adı da verilen g üreşç i deve, Bactria ve Arap melezi. Arap ülkelerinde yanş hayvanı olarak yetiştirilen tek hörgüçlü küçük develer, Türkler gibi Orta Asya'dan gelmiş olan iki hörgüçlü Bactria develeriyle çiftleştiriliyor. Eğer doğan yavru tek hörgüçlü bir erkekse, bu ana-babasından çok daha güçlü ve büyük bir deve, yani tülü
oluyor. Tıpkı katır gibi, tülü de kısır bir hayvan. Ulusal Efes Şampiyonası'na bir gün kala, Türkiye'nin bu en etkileyici sit alanına yürüyerek 30 dakika mesafede kurulmuş Selçuk, çevre köylerdeki karşılaşmaları kazanmış tülülerle dolup taş maya baş lı yor. Önce, boyunları çanlarla süslenmiş develer sokaklarda gezdiıilip hayranianna tanıtılıyor. Sonra kasaba meydanında folklor ve davul-zurna eşliğinde ön karşılaş malar yapılıyor. Büyük gün, erken başlıyor. Sabah sekiz -dokuz sulannda Selçuk'tan çıkan develer eski ve ağaçlıklı bir yolu aşıp Efes'e ulaşı yor, yıkık kentin hemen girişinde, antik stadyumun civarında toplanıyorlar. Ve seyircilerin tezahüratı arasında, ilk güreş çiler sahaya çıkıyor. Aslında deve güreşi doğal çiftleşme sürecinin bir uzantısı sayılabilir. İki tülü rakiplerinin ön ayakları arasına başlarını sokuyor ve pek sakil bir görüntüyle iki yana aştıklan arka ayaklarından destek alarak birbirlerini itmeye başlıyorlar. Galibiyetin iki türü var: Tülülerden biri rakibini yan devirmeyi ba şa rırsa, nakavt etmiş
sayılıyor.
Rakibine pes ettirip sahadan tülü ise hükmen galip sayılıyor. Normalde, tülüleri birbirine düşürmek için pek fazla bahaneye gerek yok. Ama isteksizlik gösteren olursa, genç bir dişi deve sahada görü nür görünmez erkek kıskançlığı ağır basıyor ve güreş başlıyor! Gerçi, eşit kuvvetteki develerin ye ni şeme yip kenetlenmiş vaziyette kalması da ihtimal dahilinde. Bu durumda, yedişer kişiden oluşan iki urgancı takımı güreşi bile gölgede bırakan bir kuvvet gösterisiyle develeri çekip ayırıyor. Bu vahşi spor için özel olarak yetişti rilen tülüler, güreşe dört-yedi yaşlarında başlamaktalar. Iyi bir güreşçi en az yirmibeş yaşına kadar kariyerini sürdürebiliyor. Her ne kadar şehirli orta sın ıflar bu tuhaf köy eğlencesini küçümsüyorsa da, köylerde deve güreşinin günden güne daha popüler hale geldiği belirtiliyor. Yabancı ziyaretçilerin pek rağbet gösterınediği deve güreşleri, aslında festivalden birkaç gün önce bölgeye inmeniz şartıyla, normalde son derece kalabalık olan Efes harabelerini de doya doya gezmek için enteresan bir vesile oluşturuyor. • kaçıran
2 1992 SKYLIFE 4S
Borsacılık uzmanlık işidir. Biz uzmanız ve konumuzda iddialıyız. Gelin karşılıklı görüşelim, size ücretsiz danışmanlık yapalım. Adınıza dünyanın her yerinde işlem yapalım,
tüm dünya borsalarını ayağınıza getirelim! Size sadece Türkiye'deki tüm yelpazeyi değil, Dünya yelpazesini de sunuyoruz.
inanıyoruz.lnandırıyoruz. Kazandırıyoruz.
ÇARMEN (Ç~lRi~ ~ [Nbl]~lM~lUHL [Q)~@J~[Ri[L~lRi ~0~ 0 "Konusunda bir numara" MERKEZ: inönü Cad. Çarmen Merkez Binası No. 66 Taksim-istanbul Tel: ı / ıS2 76 SO (9 Hat)/ Fax: ı /ı 4S 34 87- 1/ısı 96 6S KADlKÖY ŞUBESI : Tuğlacıbaş ı Mah . Bağdat Cad. Göksel iş Merkezi Kat. 2 D. 4 Kızıltoprak-istanbul Tel : ı /348 82 82 (3 Hat)/ Fax: ı /348 83 76 ANKARA ŞUBESI: Simon Belivar Cad. No. S/ ı Çankaya-Ankara Tel : 4/ ı40 9S 00 (S Hat)/ Fa x: 4/ ı40 9S 06 IZMIR ŞUBESI: Cumhuriyet Bulvarı No. 9S Kat. ı -2-3 Alsancak-izmir Tel: sı / ı9 7ı 78/Sı/ ı9 28 48/Sı / ı9 23 97 /Sı 1 ı3 sı 96/Fax: Sı / ı3 39 88 SAMSUN ŞUBESI : Cumhuriyet Meydan ı Orta klar i ş Hanı Kat. 3 Samsun Tel: 36ı / ıS7 694/36ı / ıS7 69S/36ı ;ı s7 698/ Fax: 36ı ; ıs7 699
YOU MA Y LIVE THIS PRIVILEGED PAMPERING, TOO. We offer you your expactations with the perfection in all its traditionality, a meticulous care and an impeccable service. Just to make your business and pleasure trips something beyond the routine , to Jet you live every single moment to the fullest of pleasure, complacency a nd privilege. Starting with the "Speci al Limousine Service" cqmfort starting already at the airport.
HOTEL
ffierit ALTINEL Estoblishmrnt of NET GROUP OF COMPANIES.
06570 Tando~an - ANKARA 1 TĂ&#x153;RKIYE Tel : 9.4.231 77 60 (30 Lines) Fax: 9.4.230 23 30 Te1ex: 44419 Ebot Tr.
~(~
... Lütfen dild<at. .. Attention pl ••• Bitte Achtung ... Attention s'il vou platt... AKTiF BANKACillK
Only Yapı Kredi ATMs (Automated Teller Machines) are at your service in Turkish airports. Furthermore only Yapı Kredi ATMs are connected to VISA, MasterCard/Eurocard and Plus System international ATM network. You may obtain instant cash from Yapı Kredi ATMs located in the arrival halis of istanbul Atatürk, Ankara Esenboğa. izmir Adnan Menderes, Dalaman. Antalya and Adana airports. Yapı Kredi ATMs are alsa available 24 hours aday, at 400 convenient locations in Turkey and the Turkish Republic of Northern Cyprus.
Have a nice flight.
Yapı
Kredi'nin "24 saat bankacılık" anlayışının ürünü olan Telebankalar. havaalanlarında da günün 24 saati hizmetinizdedir. Yalnızca Yapı
Kred i'nin , Türkiye'nin 6 büyük havaalanında sunduğu bu "özel hizmet''ten tüm Telecard. Genç Telecard ve Yapı Kredi kredi kartı sahipleri yararlanabilir. istanbul Atatürk, Ankara Esenboğa . izmir Adnan Menderes. Dalaman. Antalya ve Adana havaalanlarının iç Hatlar Geliş Terminalleri 'nde, Türkiye'nin dört bir yanında ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunan 400 Telebanka 'dan dilediğiniz an para çekebilir, para ya da çek yatırabilir. hava le yapabilirsiniz. iyi uçuşları
" Yapı
siz de Kredi imkanlar y a ş a m a y a. b a ş Telebanka rahatlığını
Dünyası " nda VA Df ~ KREDI• ı a y ı n . ~~~ yaşayın! "hizmette sınır yoktur"
YEMEK /EAT/NG OUT
•
•
•
lSTAN BUL GASTRONOMISI
The Gastronomy of Istanbul İsta nbu l 'un sosyal ve gastronomik yaşamını yakından
takip eden Alaeddin Asna, kentin sevdiği arasında bizi bir gezintiye çıkarıyor.
G
ü ze l
y e m eğ i
se ve nl er için
İ stanbu l uzun yı ll ar dünya nın say ılı
m e rk ezle rin elen biri Bu yüzy ılın ba ş l a nnda Pera'da görülmeye b aş l ayan yüksek sta ncl a rtlı restoranl ar, SO'li, 60'lı y ı llarda o lm uştur.
Zakantaları
k e ntin ötek i se mtl e rin e yayılmışt ı r . Boğaz 'ın Arnavutköy-Tarabya, ÇengelköyAnado lu hisarı şe ritleri ile Moda ve Yeilköy yöreleri balık l okantaları ile ün yapmaya başlamı ştır.
Başka ülkelerele old uğu gibi İ stan- liJı ı ı.
Alaeddin Asna, a well-known commentator on the social and gastronomic life of Istanbul, leads a tour of his favorite restaurants. or those who love good food, Istanbul offers a unique cuisine in settings of unparalleled elegance and charm. At the beginning of the 19th century, restaurants of high standards began to emerge in Pera, and as the city grew in the 19 SOs and 60s, they spread to other districts.
F
S Restoran güzel yemekleri kadar şık ve zarif ortamıyla da . insanı etkiler (solda). Restoranın zengin mönüsünden "Kızarmış Erişte/i
Deniz Kereviti" (en solda). In the elegont o( the S Restourant the Boked Crowfish on Posta ıs o delectoble house speciolity not to be mıssed. surroundıngs
Fish restaurants sprang up along both sides of the Bosphorus from Amavutköy to Tarabya on the European sıde and from ÇengelkÖy to Anadoluhisarı on the Asian coast. Other affluent areas such as Moda and Yeşilköy also began to attract entrepreneurial restauranteurs. As in other cıties. the social change in lstanbul's residentıa l districts influenced the fortunes of restaurants. The fate of the restaurants of Pera. Moda. Büyü kada. T arabya and Etiler have paralleled the lifestyle of Istanbul' s elite. At the end of the 1960s, the gastronomic center revolved around the big hotel restaurants and Taksi m - that is old Pera. In the 1970s. it began to move towards Etıler. In migrating toward the Nişantaşı- Maçka district. the restaurants removed themselves from Pera. perhaps neveı· to retum. No matter how much effort is
made to ı·evıve Beyoğ lu. Pera ıs alı·eady ıust a page ın the hıstoıy of Istanbul. The
kebab and hamburger ıoınts of Çıçek and Kı·apen arcades aı·e a clear ı ndıcat ı on of thıs decline. The establıshment of Istanbul' s gastr·onomıc center ın Nışantaşı and Maçka does not over>hadow the exrstence of good r·estaur·ants ı n other aı·eas. Among these hıgh - qualıty r·estaur·ants. whıch ar·e peıtıaps more numemus than those ın the city center. ther·e aı·e those whıch ın terms of locatıon. rnterıor· and exterıor appear·ance. cuısıne. cleanlrness and servıce ar·e on par· wıth the best r·estaurants ın the worid. lt ıs . however. necessary to qualıfy thrs boast by pointıng out that even ın lstanbul's best dınrng rooms ttıere ar·e occasronal slıps ın servrce and cleanlrness. Another weak poınt ın Istanbul
restaurants for· whıch they can not be ıs the absence of non-T urkısh blamed wınes. lt ıs foribrdden to ımport wine into T uri<:ey. Although all kı n ds of non-Turkish alcoholic drinks can be found . it is ım possıble to choose a Fr·ench. ltalran or Calrfom ıa wıne to accompany your meal. 1can recıte my favonte r·estaurants ın one breath: S. Drvan Hotel. Kanlıca Körfez. Park Şamdan ı n N ışantaş ı. Kalyon on the coast road. and Liman Lokantasr ın Karaköy. Wıth a second breath. 1would also add Piazza in Maçka. the H ilton Roof. Yenı Bebek. the Four Seasons and Çatı ın Tüne l. A r·estaurant's appearance. style and specıalıtıes are crucral factors to its success. At S Restaurant. the beauty of its decor· and ıts ımm ense seafood plate are ıts sıgnatur·e. Located above the Bntrsh Petr·ol statron ın Bebek. S's candle-l ı t 2 1992 SKYLIFE
S1
YEMEK / EAT/NG OUT
Hilton'un Roofu ve leziz yemekleriyle kentin önemli restoranlarından biridir (altta sağda ve solda). R estoranın deniz ürünleri spesiyalitesi (yanda).
bul'da da semtlerin sosyal d eğişimi ranların ya şa mını e tkil e mi şt ir.
resloPe ra , Moda, Büyükada, Tarabya, Etiler restoranlarının geçirdiği evreler, İstanbul elilinin yaşam biçimi ile müthiş bir paralellik gösterir. 60'1ı yıliann suıııına doğru büyük otelierin restoranları ile Taksim'e , yani eski Pera'nın uç noktasına dönen gastronomi merkezi, 70'li yı llarda önce Etiler yöresine s ıçramı ş, so nra da Nişanta ş ı Maçka eksenine geçerek Pera'dan belki de bir daha hiç dönmeye cek biçimde uzaklaşmıştır. Çünkü ne kadar yeniden
manzorası
Same o( lstanbul's (ınest cuisine and a spectacular vıew can be enjoyed at the Hı/ton Roof
caniandınimaya uğraşılırsa uğra ş ıl s ın ,
Pera İstanbul için artık sadece bir tarih
setti ng and live music are fine complements to its un paralleled cuisine. At Körfez the sea bass baked in salt elegantly presented and delicious, as well as the zucchini salad are known throughout Istanbul. And if you are located on the European side of the city Körfez 's private boat will escort you across the Bosphorus. You cannot find the same atmesphere at eithe r Liman or Kalyon. However, the delicious menu at Kalyon, especially the okra in olive oil. and the noodles and eggplant d is hes at Liman, together with the restaurants' charming locations illustrate the im portance of watching nostalgic Istanbul while enjoying a meal. At Yeni Bebek, the atmesphere is unlike the elegance of S Restaurant or the charm of Liman. Here you can glimpse the Bosphorus though the ferres docking at t he harbor and the sailboats at anehor in the bay. At Yeni Bebek, you will find t he freshest fish presented by waiters trained for the years in the art of courteous service. If the Turkish magnate Vehbi Koç S2 SKYLIFE 2 1992
chooses to eat yogurt kebab in a restaurant, then this kebab must be exceptional. Although l've never tried it, there probably is a special pleasure in eating yogurt kebab in the elegant surroundings of the Divan, a restaurant which offers superb Fren ch and Turkish cuisine. For Mr. Koç, owning the Divan must be an added incentive for patronizing its menu. At Park Şamdan , patrons relish delicacies, such as the exquisite semizotu (purslane) salad with yogurt sauce. and enjoy fine service in an ambience which makes them feel they are in their own homes. The managers of Park Şamdan have created a unique world behind the ch ic basement door of an ordinary Nişantaşı apartment building. Similarly Çatı, which is reached by elevator in a typical old Beyoğlu office building, gives no clue in its exterior that one of the city's best restaurants li es within. Although its style is not Park Şamdan chic. Çatı overlooks old Pera, whıch, together with a good meal. transports you to a world of 19th century
sayfası dır.
İ s tanbu l
gastronomi merkezinin Nişantaşı- Maçka eksenine otu rma sı, bu merkezin dışındaki semtlere dağılmış güzel restoranların varlığını gölgeleyemez. Sayıları belki merkezdekilerden daha fa zla olan bu yükse k sta nd a rtlı restoranlar arasında konumlan, iç ve dı ş gö rünümleri, mutfakları, temizlik ve servis kalitesi ile dünyadaki benzerlerini aratmayacak düzeyde olanlar da bu lunmakt adır. Bu özellikl ere ek olarak müşteri kalitesi ya da 'e mbian ce' il e 'special menu' ya da restoranın kendine has yemek çeşitleri, restoran değerlendir-
mesinde
kullanılan uluslararası
kriterler
o lduğuna göre, İ stanbul'da dünya stand ar tlarında
pek çok restoran bulundu-
ğun u söylemek, hak sız bir böbürlenme olmayacaktır. Yine de bu kibiri hafiflet-
mek için bir gerçeği de hemen vurgulamak gerekir. En iyi restoranlanmı zda bile bazen servis ve temizlik konusunda aksamalara rastlanabiliyor. Restoranlarımızın kendilerinden kaynaklanmayan bir ba şka eksikleri de yabancı şaraptır. Her türlü yabancı içkiyi bulabileceğiniz Türk restoranlannda, Türkiye'ye şarap ithali yasak olduğu için konuğu nu za bir California ya da Avustralya
şarabı
ikram etme olanağınız yoktur. Herkesin sevdiği bir ya da birkaç restoran vard ı r. Bir restoran ın yemeğini ve konumunu seversiniz. Ya da havasından, masalarda oturan in sa nların temiz yüzlerinden, gıcır gıcır kolalı örtülerden, ı şıl dayan çata l -bıçak ve bardaklardan, garso nların güleryüzlü servisinden etkilenirsiniz. Benim restoranlanın arasında bir solukta s ıra l ayab il ece k l e rim S, Divan Oteli Lokantası, Kanlı ca' daki Körfez, Ni şa n taşı ' ndaki Park Şamdan , Sahil Yolu'ndaki Kalyon ve Karaköy'deki Liman Lokantası'dır. Bu listeye Maçka'daki Piazza, .....
2 1992 SKYLIFE
Sl
YEMEK E.ATING OUT
Hilton Roof. Yeni Bebek. Tünel'deki Four Seasons ve Çat ı 'yı ekleyebilirsiniz. Bir de çok liniii olup basında ve toplumd a s ık sözli ed ilen ve ve benim hiçbir konuğumu götüremeyeceğim yerler vardır. Ama onların li stesi o kadar uzundur ki burada sözleri edilemez. O kocaman deniz tirlinleri salatası tabağının yanında sadece ortamın güzelliğine bakarak bile doyabileceğiniz S Restoran'ın yanı sıra Körfez'in tuzda levrek ve kabak salatas ını keyifle yemenizi sağla yacak kola lı örlli ve peçeteler, bir restoranda görlinllinlin önemini vurgulayan belirg in örneklerdir. Bu ortamı ne Liman ne de Kalyon lok antalarında bulabi lirs ini z. Ama zeytinyağlı bamya ba ş la olmak ü zere mönüsiindeki her yemeği ağız tacl ı yla y i yeceğiniz Kalyon ile eri şte ve patlıcan yemeklerinden biiyük keyif al acağınız Liman, restoran konumu-
S 4 SKYLIFE 2 1992
nun da, yemek yerken nostaljik lstanbul'u seyretmenin de ne kadar önemli olduğu nu kanıtlarlar. Bebek Lokantası'nda ise bunlardan ne birincisi. ne ikincisi vardır. Boğazı ancak Bebek iske lesine bağ l anan vapur ve teknelerin arasından seyreclebi lirsiniz. Ama Bebek Lokantası'ncla balığın en iyisini, y ıll arın eleneyimini güleryüzlerinde ta~ıyan J.!<ırsonların sunduğu tabaklarda bulabilirsiniz. Eğer Vehbi Koç bir restoı·anda yağurt lu kebap yemeyi tercih ediyorsa bu kebabın bir hikıııcti olmalıdır. Fransız ve Türk mutfaklarının güzel örııeklerini Divan atmosferinde sunan bir ba~ka restoran bulmak kolay değildir . Hiç denemeelim ama bu ortamda yoğurtlu kebap yemenin bile herhalde başka bir keyfi vardır. Nefıs yemeği ve servisinin yanı sıra insana kendi evinde olduğu izlenimini veren
Park Şa ımlan 'da yoğurtlu semizotu salatasını bile zevkle yersiniz. Bir sokak arasın dan merclive nl e in ile n alelade bir apartman bodrumu Şamdan yöneticilerin in elinde şı k bir kapı ardında ayrı bir dü nya o l mu ş tur. Tıpkı B eyoğlu'ndaki eski bir iş hanının asansörle ç ıkılan tepesindeki Çatı gibi. Içi Park Şam d an gibi olmasa da orada da pe ncerelerden, daın l arın ardın d a uzanan es ki Pera. güzel yemek ler eş li ğinde insanı b aşka diinyalara götü rmektedir. Oysa örneğin Piazza iç ve dış görlinliınli ile sizi güzel yemeğe hazırlayan ve kahvenizin son yuclumun da bu hazırlı ğın boşuna olmadığını düşündüren bir gourmet salonuclur. Girerken de ç ıkark en de yerken de mutlusunuzdur. Küçük testilerdeki kırmızı şa rabıııızı bile isterseniz iki dakikada soğutarak sunan Piazza'daki servisten ve örneğin limonlu risotto'clan o
kadar mutlu olursunuz ki ufacık nouvelle cuisine porsiyonlada bile doyabilirsiniz. Büyük otel olanaklanndan ve Hilton'un o nefis konumundan yararlanan Roof restoran için belki şunu da söyleyebilirsiniz: Bu avantajlan varken iyi olmaya mahkum! Four Seasons Lokantası yukanda sözü edilen restoranların hiçbirine benzemez. Bu küçük lokal. Beyoğlu karmaşası içinde yıllardır direnen bir yabancının, zarafetini hala koruyan bir İngiliz kadının yarattığı huzurlu ortamı ile insanın göz ve damak zevkine cevap veren bir restorandır. Bu yaz ının ilk metninde bir yerden daha söz ediliyordu . Yazıyı bitirdikten sonra bir daha gittiğim bu restoran ne yazık ki listenin dışında kaldı. Dilerim siz bu yazıyı okuyuncaya kadar buradaki restoranlar içinde aynı olumsuz deği şime uğrayan çıkmaz. Yaşam ne kadar hızlı! Her şey ne kadar çabuk değişiyor! • Aksamadan yapılan bir servis eşliğinde /eziz yemek/er yenebi/en Piazza tam bir gourmet salonudur (solda). Özellik/e deniz ürünleriyle ün yapan Körfez Restoran 'ın mönüsünde "Ekmek Güveç" gibi ilginç yemek/er de yer alıyor (üstte ve sağda). Pıazza has the look and ambıance of a cozy gowmet salon (le(t). Famous far ıts creative seafood dıshes. Kör(ez's "Ekmek Güveç" ıs partıcularly delıoous
(above and nght).
elegance. lt's a convenıent spot for an after-theater dinner. Both the interior and extenor look of Pıazza ıs that of a gouımet salon. At Piazza customers eat well and enjoy their meal to the last sip of coffee. The service they even is atte n t ıve and pı-ofess ı onal
allow the carafes of red wine to breathe for two minutes before pouring. The ıisotto with leman satisfies even with smail nouvelle cuisine portions. The Hilton Roof makes good use of the Hilton's envıab l e location as well as the advantages belonging to a grand hotel. When these advantages exist. it is ımpossible not to be good' Four Seasons doesn't resemble any of the aforementioned eateries. This smail restaurant caters to visual and gastronomic pleasures in a peaceful atmesphere created by an English woman who. for years has struggled to preserve its chanrn am id the chaos of Beyoğlu . 1sincerely hope that you won't experience disappointments in any of my favorite restaurants. But life moves quickly and the fortunes of Istanbul restaurants change at the same pace!
•
2 1992 SKYLIFE
SS
PROVENCE'S PAINTERLY LANDSCAPES Ressamlarin ilham Provence
kaynaği
Chris Hellier deseribes the inspirational towns and countryside of one of France's most picturesque regions. Turkish Airlines jlies to Lyon, a hundred miles north of Provence, twice a week. SB SKYLII'E 2 1992
The 17 th century castic o( Vauvenarques swnds on the non hem rank o( the Saım Vıcroıre rnountaın near Aıx -en-Provence. Pıcasso ıs buned ın the east/e grounds. 17. yüzyıldan kalma Vauvenarques şatasu Aix-en-Provence yakınlarında, Saint Victoire dağının kuzey eteğinde yükseliyor. Picasso'nun mezarı da şato arazisinde bulunuyor.
Chris Hellier Fransa'nin güneyindeki en pitoresk bölgelerinden biri olan Provence'1n ressamiara ilham veren ~ehir ve k1rlar1n1 anlat1yor. Türk Hava Yollari, Provence'ln kuzeyindeki Lyon' a haftada iki kez uçuyor. eza nn e, Van Gog h , Picasso gibi sanat tarihinin en önemli tuvall e rind e is im le rinin Prov e n ce'lı l a rı ve Provence manzaralarını eb ed il eştirmi ş olmaları , bir tesadüf olabilir mi? 1839'da bölgenin eski başkentinde do ğa n ge rçe k Prove n ce u stas ı Paul Cezanne, keski n hatlı Saint Victoire d ağını empresyonizme özgü bir yoğ un l ukla r es m et rııi ş ti . Onunla aynı dönemd e ıstıraplı bir sanat yaşamı süren Vincent Van Gogh, bölgenin serviierini ve ayçiçeklerini o benzersiz üsllıbu yla tuvale döktü. Cezanne'dan etkilenen Picasso ise, erken dönem kübistlere yakış ı r muğlak lıktaki "Les De moi se ll es d 'Avignon " (Avignon'lu Genç Kızlar) eseri ni üretmekle kalmadı, hayatının son yı ll a rını da " Cezanne'ın dağ ı "nın kuzey yamaç l arında satı n aldı ğ ı şatod a geçirdi. Prove nce 'ın çarpıcı ınanzaraları, ılıman iklimi ve yoğu n, berrak ışığı , Picasso ve Van Gogh'un a rdından bug ün de yeni ziyaretç ile ri ve genç ressa ml a rı mıknatı s g ibi cezbetmekte. Cote D'Azur boyunca sıra l a nan Cannes, Nice, veya St. Tropez, kumsallar ve gece haya tı vaad ediyor insana. Fakat gerçek Provence içeride, yamaçlara kurulmu ş mahmur köylerde ve kasabalarda g izli. Kı y ı kuşağının ge risinde, Provence iki saatlik öğle yemekleri ve uzun geceleriyle sakin, acelesiz bir yaşam sürüyor. Gölgeli köy meydanlarında iri demir toplarla oynanan ' boule' oyunu, keçi yarışları ve köy festivalleri, sonbaharda ve kışın toplanan mantarlar, Provence taş rasının vazgeçilmez unsurları . Yaz aylarında , kuzey ProvP.nce'ın yüksek yayiaları b aş tan ba şa lavanta çiçekleriyl e donanıyor. Bereketli topraklar asma ve zeytin ağaçlarıyla, ormaniarsa Akdeniz'in tipik
C
t is little coincidence that some of the greatest names in the history of French art - Cezanne. Van Gogh. Picasso - have ımmortalized the people and landscapes of Provence in their canvasses. Provence's true master. Paul Cezanne. bom in the fonrner capital of the region in 1839. paınted the sharkfinned bul k of the Sa int Victoire mountain with the intensity of the impressionists. His tortured contemporary. Vincent Van Gogh, painted the region 's cypresses and sunflowers in his inimitable style. And Picasso, influenced by Cezanne, depicted his 'Les Demoiselles d'Avignon' with the ambiguity of the early cubists. In later life he bought a castle on the northem slopes of 'Cezanne's mountain'. Today's visitors and budding artısts are
1
dı·awn
to Provence for much the same reasons as Picasso and Van Gogh: for its stunning landscapes. agreeable clımate. and the ıntensıty and clarity of the lıght. Beaches and nıght l ife can be found in abundance along the Cote D'Azur. in Cannes. Nice or St. T ropez. But the real Provence lies iniand ın the sleepy hi llside vıllages and market towns. Away from the coastal beit. Provencal life continues at a l eısurely pace wıth two hour lunches and even longer evenings. Rural Provence is the home of baule, a less sophisticated version of bowls played ın shady viiiage squares: of goat races and vı l lage fetes: of mu sh room collecting each fall and truffle hunting in the depths of winter. In the summer the high plateaus of northem Provence are ....
2 1992 SKYLIFE
S9
abiaze with lavender. Olive trees and vines grow in the more favored soils. and umbrella pines typify the Mediteınnean forest. Rain is ı·are. and summer skies are scoured deep blue by the mistral. a fierce wind that howls the length of the Rhone. Above all. rural Provence ıs the home of the vi ne loving peasant. For them tomon·ow is anather day. Visıtors find Provence equally relaxıng. lt takes tıme to appreciate and enjoy the local cuısine. The dassic bouillabaisse. a fish stew of scorpion-fish. gumard and conger eel ıs found throughout the regıon. Other fish may be added. according to taste: a fıllet of so le, a slice of turbot. a handful of mussels or a freshly caught crab. The dısh is especially good accompanıed by a local white wine. Aside from the food. relaxed pace and dramatic landscapes. such as the picturesque Luberon mountaıns or the dramatic Verdon Gorge. Provence ıs graced with a wealth of hıstonc towns and cities. For fıve centunes the ı·egıon 60 SKYLIFE 2 1992
was a Roman province whose rich architectural legacy remains. Rome was the model for a series of early towns ıncluding Arles, Nimes, Aix-en-Provence and Orange. Orange lies ın the nmth of the regıon, the fırst maıoı· Pmvencal town ı-eached fmm Lyon. Chıef among its celebrated Roman ruıns ıs a splendıd Roman theater. the best preserved ın France. Louis XIV descr·ibed the stage wall as "the most beautiful of the kıngdom." Second only to the ımpressive theater is a rerrıaıi<able tıiurrıphal arch decorated wıth battle scenes and milıtaıy tmphies. South of Orange lıe Avignon. Arles and Aıx. each wıth ıts own character· yet shanng a common Provencal hentage. The Roman arena at Arles remaıns an ı mpoı1ant venue for summer spectacles. notably ıts bull fights. Wıth its narrow str·eets. Roman rernaıns. several ımpor1ant churches and themıal baths. Arles is a paradise for students of architecture. Van Gogh w as so enamored of the cıty
UÇUŞ
NOKTASI / DEST/NATION
süslü. Yağmur nadire n ve Rhone boyunu kasıp kavuran ac ımasız Mistral rüzgan yaz aylannda göğe o benzersiz mavi rengini bahşediyor. Fakat Provence taşra sı herşeyden önce şarap seve r köylüleriyle m eş hur. He r i ş i yarına bırakm ak tan hiç gocunmayan bu k öylüle r. ziyare tç ile rin i de rah a tlatıp ge v şe tm e kte hi ç gecikmiyor. Ye rel yemeklere alı şm ak pek kolay sayılmaz. Yöre nin klasik ye m eğ i , iskorpit, kırlang ı ç b a lı ğı ve yı l a nbalı ğ ı g ibi de ni z ürünl e-
that he spent the last two years of his life here. In that time he produced more than 300 paintings including such noted tableaux as 'L'Arlesienne' (the woman from Arles). 'Boats on the Beach' and 'Van Gogh's House'. Although his house and studio no langer stand. visitors can make a pilgrimage to the old monastery of St. Paul de Mousole where. following bouts of madness. he isolated himself soon before his death. Wıthın the monastery's ciaisteı-ed walls he continued to paint "trying to express intense human passıon in red and green." A trip to Provence ıs far from complete without a few days spent in and araund Avignon. renowned for its colossal Palace of the Popes and the summeı· festival of dramatic art. The former. part fortress. part palace. begun by Benait XII duı"ing the 14th century. has an imposıng facade of Gothic towe rs and crenelations overlocking a large square. T oday. Avignon is an ımportant commercial center. appreciatıve of but not ...
ç adır ç amlarıyla
rinden
yağıyor
Aşçının
The (ashıonable viiiage o( Gordes perched upon o rocky platform m central Provence (above). An old wmdmill stands as o remınder o( the mıstra/. o fierce wınd that blows the length o( the Rhone vol/ey (nght). Archıtecwral Atloses support many o( the balconıes ın the 17th century houses o( A ıx-en Provence (le(t). Orta Pravence'da karta/ gibi kayalık bir platform üzerine kurulu Gordes köyü (üstte). Geçmişi hatırlatan eski bir yeldeğirmeni (solda). Aix-enProvence'm 17. yüzyıldan kalma evleri heykeller/e yuvası
bezenmiştir (sağda).
yapılan balık çorbas ı,
bouillabaisse.
zevkine göre daha b aşka b alı k larla, bir avuç midyeyle, hatta taze yengeçle çeş itl e ndirebildiği bu çorba, hele yörenin beyaz şarabı eşliğind e gerçekten nefis. Yemekl eri, ace lesiz ya ş antı s ı ve pitoresk Luberon dağlan ya da dramatik Verdon Uçurumu gibi çarpıcı manzaralan bir yana, Prove nc e tarihi şe hir ve kasabalardan yan a da ço k şa n s lı . Bölgeyi b eş y ü zy ıl boyunca ege m e nliğind e bulundu-
rhe (ashıonablc resort o( Sr. Tropc7 (above). An antıquc market (or Provencal (umıture and pottery (lc(t). Ochcr clıffs ot Roussıllon. o source (or the cxtractıon o( rhe
mıneral (rıght).
Saint Tropez rıhtımı (üstte). Pravence tarzı mobilya ve çanak çöm/eğin satı/dığı
antika
pazarı
(solda).
Fransa 'nın başlıca
demir yatakları Roussillon yamaçlarındadır (sağda).
dwelling upon its histonc papal links. Those in search of wildlıfe and limitless horizons head for· the broad expanses of the Camar-gue. a prcturesque plain at the mouth of the Rhone. Here. wild herds of bu lls and horses roam freely and a 18.000 hectares zoological park has been set aside for migratory birds including pink flamingoes. herons and a variety of ducks. Less than an hour's drive east of the Camargue lies the old regional caprtal and birihplace of Paul Cezanne. Aix-en Provence. Bui lt lar-gely on the wealth of its university founded in 1409. the city has retained the 17th and IBth century character of its streets. The most elegant neo-classical buildings display richly decorated facades and grand doorways.
UÇUŞ
NOKTASI /DEST/NA TION
ran Roma İmparatorluğu'ndan bugüne zengin bir mimari miras kalmış. Arles, Nimes, A.ix-e n-Provence ve Orange gibi bir dizi eski şehir Roma kent modelini yans ı tmakta.
Lyon'dan ulaşılan ilk büyük Provence kenti, bölgenin kuzeyindeki Orange. Kentin ünlü Roma kalıntılarının en önemlisi. Fransa'da türünün en iyi korunmuş örneği olan muhteşem bir Roma amfitiyatrosu . 14. Louis'nin sahne duvarını "krallığın en güzeli" diye tanımlamış olduğu bu etkil eyici aınfitiyatro kadar görülmeye değe r bir diğe r eserse, savaş sahneleri ve askeri başarıların aııılanyla donatılmış bir zafer takı. Orange ' ın güneyinde sıralanan Avignon, Arles ve Aix. kendilerine özgü karakteristiklerinin yanı sıra ortak Provence mirasını da yansıtmakta. Arles'daki Roma arenası bugün de başta boğa güreşleri olmak üzere çeşitli yazlık gösterilere sahne oluyor. Daracık sokakları, Roma kalıntıları. çok sayıdaki tarihi kilisesi ve kaplıcalarıyla Arles mimari me raklıları için gerçek bir cennet. Van Gogh bu kente öylesine tutulmu ş ki, hayatının son iki yılını burada geçirmi ş . Bu süre içinde , "L'Arlesienne" (Arles'lı Kadın), "Kumsaldaki Kayıklar" ve "Van Gogh'un Evi" gibi ünlü tablolarını da içeren üçyüzden fazla eser vermiş . Gerçi Van Gogh'un evi ve stüdyosu bugün ayakta d eğ il, fakat çılgınlık krizlerinin ardın dan sanatçının ölmeden kısa bir süre önce invizaya çekildiği es ki St. Paul de Mousele manastırını ziyaret etmek mümkün. Van Gogh ınanasıırın yüksek rluvarları ardında da "insana has yoğun tutkuları kırmızı ve yeşille ifade etme çaba sıyla" resim yapmayı sürdümıüş. Provence'a gidip de Avignon kentinde ve çevresi nd e birkaç gün geçirnıemek Aıx ıs al so a cıty of water and fountaıns. Along the maın boulevaı·d. the 17th centu ıy Cours Mirabeau. the pavements are shaded by giant plane trees and the summer heat cooled by ınoss covered fountains. Fountaıns commeınorate a 1Sth centuıy king. Rene; another is dedıcated to anonymous preachers; a third is caıved to represent four dolphins. Every square and comeı· of the old town. it seems, has a fountain of its own. Aix's aristocratic prosperity gives it an unhurried aır. For visitors. it ıs a cıty 'par excellence' for promenading and shopping in the trendy boutiques. And little can better a pastis or cool beer sıpped slowly in a Cours Mirebeau cafe • while watching the world go by.
olmaz. Yaz aylarında yapılan tiyatro festivaliyle ünlü Avignon'un bir diğer önemli özelliği de devasa Papalar Sarayı. Yapı mına 14. yüzyılda Papa 12. Benoit tarafından başlanan yarı kale yan saray niteliğindeki bu dev yapı, Gotik kule ve burçlardan oluşan etkileyici cephesiyle geniş bir meydana hükmetmekte. Avignon bugün önemli bir ticaret merkezi. Provence doğal hayatı ve uçsuz bucaksız ufukları özleyen ziyaretçil e rin e ise, Rhon e ağzında, res im gibi güzel Camargue ovasını sunmakta. Yabani boğa ve at süıiileriniıı serbestçe dolaştığı geniş Camargue düzlüklerinde. göz alıcı pembe flamingolar, turnalar ve çeşit çeş it ördekler de dahil olmak üzere tüm göçmen kuşlar için 18 bin hektarlık bir de doğal park ayrılmış . Camargue'dan doğuya doğru bir saatlik bir araba yolculuğuyla, bölge nin eski başkenti ve Paul Cezaone'ın doğum yeri olan Aix-en-Provence'a ula ş ılınakta . Varlığını büyük ölçüde 1409'da kurulmuş olan üniversitesinin zengin l iğin e borçlu olan kent, 17. ve 18. yüzyıl özelliklerini hala koruyan sokaklarıyla kendind en emin bir zarafet sergiliyor. Neo-klasik dön emden kalma en güzel binalar ince ince işl e n miş cepheler ve göz alıcı kapılarla süslü . Aix aynı zamanda bir su ve çeşmeler kenti . Kaldırımları dev kavak ağaçlarıyla gölgelenmiş onyedinci yüzyıl ese ri ana cadele Cours Mirabeau , yaz sıcağında yosun kaplı çeşmelerle soluklanıyor. Aristokratik servetiyle. Aix'de de sakin bir atmosfer hakim. Gerek yürüyüş, gerekse son moda bulikierden alışveriş yapmak için ziyaretçilere eşsiz bir ortam sunuyor. Hele Cours Mirabeau'da bir cafe'de oturup pastis veya soğuk bira yu dumlayarak çevreyi seyre dalmanııı keyfin e doy uın yok! •
TURKISH HOSPITALITY EUROPEAN STYLE RIGHT IN THE CENTER OF ISTANBUL For a few daysora few hours, when yo u are a gues t of th e hotel The Marmara Istanbul you witness a uniqu e fa ce t offive-star co mfort ; " Turkish hospitality " flavour ed with a European understand in g of serv ice. You will find this uniqu eness right in th e ce nter of l stanhul , with 390 newly de co rated lux urious rooms , 16 Business Suites, 3 Restaurants, 2 Bars with live mu sic, Turki sh hath , Swimming pool , Casina and Convention centers up to 1500 capa city, The Ballroom and th e "Brasserie "for a spe cial sunday Brunch.
~
- - - T H E -- -
MARMARA ISTA NBUL Taksim Meydan覺 80090 - Istanbul Tel.:(l) 251 46 96 Fax:(l) 244 05 09 Telex: 24 137 marm tr
Yandaki grafikte kaç ok var?
Bazı
gerçekler yoruma bağlı,
bazıları ise apaçıktır.--.. ===
ÇUKUROVA
ÇUKUROVA FORKLiFT
Cukurova ithalat ve ihracat T.A.Ş.
iSTANBUL Gn . Md : (1) 233 01 80 (15 hal). ADANA: (71) 15 11 47 (5 hat) . ANKARA: (4) 287 33 00 (12 hal) . DiYARBAKlR: (831) 57600 (7 hat) . ISTANBUL-KARTAL: (1) 395 34 60 (5 hat). iSTANBUL-TOPKAPI : (1) 567 88 18 (12 hat). iZMiR: (51) 18 24 75. BURSA: (24) 35 35 44 .ERZURUM : (011) 23499 KAYSERi : (35) 16 91 68. KONYA: (33) 16 31 71 - 16 05 90 . KÜTAHYA: (231) 13342. MARMARiS: (612) 12475, TRABZON : (031) 53747 • 50287
cr :ı:
PORTRE 1 PROFILE
••
ÇOK YÖNLÜ BiR iŞADAMI
BULENT
ECZAClBAŞI
Günün 24 saatini holding genel müdürlüğü, TÜSİAD Başkanlığı, spor, yoğun bir sosyal yaşam ile ailesi arasında paylq§tıran genç kuşak işadamlarından Bülent Eczacıbaşı ile Ayşe Uçok sohbet etti.
B
ülent
Eczacıbaşı
annatürden ilaçtan kağıt ve kağıt ürünlerine, yapı gereçlerinden kozmetik ürünlerine kadar çok geniş bir yelpazeye yayılan dev Eczacıbaşı imparatorluğunun zirvesindeki isim. Dedesi Ferit Eczacıbaşı 'nın kolonya üretim iyle başlayıp, bab as ı Nejat Eczacıba şı 'nın geliştirerek bugünkü hal ine getirdiği holdingin ikinci kuşak yöneticisi Bülent Eczacıbaş ı aynı zamanda Türkiye'deki işadam l arının t e msilcisi ve etkili bir kuruluş olan TÜSİAD'ın da başkanı. Bülent Eczacıbaşı, İngilizce ve Almanca'yı mükemmel konuşan, gerek kendi iş alanında gerekse iş dünyasında konuya hakimiyetiyle tanınan; düzenli aile yaşantısı ve sporculuk yönü bulunan çağ daş ve modem bir işadamı... Bugün 43 yaşında olan Bülent Eczacıbaşı daha ortaokul sırala rınd ayken geleceğini J)lanlaınıştı. Mutlaka iş h ayaseramiğe,
tına atıl acak, babasının kurmuş olduğu
müessesede görev a l acaktı . Hedefi babası gibi başanlı bir i ş adamı olm aktı . Ama bu hedefe hangi yoldan ulaşacaktı? "Oğullann çok genç yaşlardan itibaren babalarını örnek almaları -özellikle de babaları başarılı bir ki ş i ise- san ıyorum doğal bir şeydir. Öte yandan fen ve mühendislik alanına da çok ilgi duyuyordum. Yüksek öğrenimimi teknik alanda yapmazsam ileride p i şman lık duyabilir im diye düşündüm. Ayrıca mühendislik al anında eğitim görmemin iş h ayatın a atı lm a hedefim ile çe li şmed i ğine inanıyordum . Böylece kimya mühendisliğini meslek olarak seçtim." Eczacıbaşı, Londra ve Amerika Birle ş ik Devletleri'nde öğrenimini tamamladıktan sonra 1974 yılında "planlama uzmanı" sıfatıyl a holdinge girerek basamakları birer bire r tırmanmaya baş ladı. 1980'de İpek Kağıt A . Ş. genel
Bülent Eczac1ba,., chemical engineer, executive manager, sportsman. and president of TÜSiAD, is one of the new generatian of Turkish businessmen. Ay'e Üçok talks with him. ülent E czacıbaşı is one of the prominent members of the vast Eczacıbaşı em pire. a group invo lved in the manufacturing of everything from pharmaceut icals. sanitary fıtt ings . ceramic t iles and paper products to constnuction materials and health care products. Eczacı başı is a second generatian manager of the family enterprise. which had its origins in the lzmir pharmacy owned by his grandfather. Süleyman Ferit Bey. The business grew to its present magnitude u nder the management of his father, Nejat Eczacıbaşı. At 4 3. Bülent Eczacıbaşı is president of TÜSiAD, the most important organization of T url<ish busi nessmen and industrialists. " 1thi nk it' s natural for a son to want to follow in the footste ps of his father, especially if t he latter has been successfu 1. But 1 was also interested in science and engi neering and felt 1 wou ld regret not havi ng a university education in a technical fiel d. 1 di dn't think that my training as an engineer would conflict with my aspirations to become a businessman. so 1 · initially chose chemical engineering as my profession."
B
2 1992 SKYLIFE
67
PORTRE 1 PROFILE
Müdürlüğü'ne, 1985'te de holdingin genel müdürlüğüne getirildi. Bülent Eczacıbaşı çalı şkan ve zeki bir insan. İnsanlarla kolay diyalog kurabiliyor. Planlı ve disiplinli çalı şma tarzıyla
tanınıyor. Eczacıbaşı, soyadının yaşamı
boyunca kendisine sağladığı olanakları da hiç ya d s ımıyor. Ama insanın kendi adını taşıyan bir kuruluşta yönetici olmasının da bazı zorlukl arı olduğunu altını çizerek vurguluyor: "Sizin, ş irk e tt e çalışan binlerce kişiden daha akıllı ve yetenekli olduğunu z için orada oturmad ığın ı zı herkes bilir. Ama hiç d eğilse , yerinizi tam anlamıyla doldurduğunuzu kanıtl amak zorundası nızdır.
Bu da önemli bir sorumluluktur. planlarken leyleğin getirip bacadan bıraktığı patron olmak yolunu seçenler bu sorumlulukla birlikte yaşamayı kabul ediyorlar demektir." Bülent Eczac ıba ş ı bir kimya mühendisi, ancak mesleği yerine yöneticilik yapıyor. Gördüğü eğitim l e hiç ilgisi olmayan bu işi s ürdürürken eksiğin i kapatmak için çok çaba göstermesi geGe l eceğini
ların
deneyim kazanarak yetişmesinden rahatsız olmazlar. Tam tersine, kuruluşun ve bütün işlerin gelecekteki başa rısının buna bağlı o ldu ğunu bilirler" diyor ve sonra gülerek devam ediyor: "Kendim de öyle olmaya çalışının ama ne kadar başarılı olurum bilmiyorum. Bazen kendimi ne kadar ciddiye aldığımı farkeder, dehşete düşerim." Bülent Eczacıb aşı'na göre artık ancak dünyada her alanda yaşad ığımız hızlı değişim ile küres e lleşmeye ayak uydurabilen yöneticiler başarılı olabilecek. Her türlü yeniliğe ve fikre açık olmayan, değişik ülkelerden farklı kültürlere sahip insanlarla kolaylıkla ilişki kuramayan insanlar ise uluslararası rekabette başa rısızlığa mahkum ... Eczacıbaşı ülkemizin genç kuşak iş adamlarından ... Kendi kuşağıyla eski kuşak yönetici ve işadamiarını karşı l aştırmas; istendiğinde , arada temel farklılıklar olm adığına inandığını söylüyor, bir nokta hariç: "nginç bir farklılığı bazen ülkenin g eleceğine bakış açı l a rında görüyorum. Türkiye'nin nereler-
"Türkiye'nin nerelerden nerelere geldiğini bilen 'eski ku~ak', ülkenin geleceğine çok daha fazla güvenle, geçici zorluklarin a~11acağ1na hiç ku~ku duymadan fakat sorunlari da gözardi etmeden ve hayalciliğe kapiimadan bakiyor!' rekmiş:
"Özel çalışmalar ve eğitim progile yöneticiliğin gerektirdiği teorik bilgileri edinmeye gayret ettim. Yüksek öğrenimimin bir bölümünü i ş idaresi konusunda yapsaydım kuşkusuz çok yararını görürdüm." Ancak Bülent Eczacıbaşı yöneticilikte bazı temel ilkeleri kavramanın, deneyimin ve insan ili şkileri nin teorik bilgiden daha önemli ramları
olduğunu dü şünüyor.
Tecrübeye de büyük değer veriyor Ama ona göre tecrübenin aslınd a yaşl a hiç bir ilgisi yok. Onun için tecrübe bir i ş in başında geçirilen sürenin iyi değe rlendirilmesi demek. .. Bülent Eczacıba ş ı i ş yaşantısında "yaptığı i şi ciddiye alan, kendini ciddiye almayan" insanlarla çalı şmaktan hoşla nıyor. Çünkü "Bu kişiler insan ilişkile rinde, in sa nl arı motive etmekte, adam seçmekte ve adam çalıştırmakta başarılı oluyor. " Eczac ıb aş ı , "Bu tür insanların kendi kendileri ile kavgaları olmadığı için yan l arında üstün yetenekli insanEczacıbaşı.
68 SKYLIFE 2 1992
den nerelere geldiğini bilen 'eski kuşak' , ülke nin g e l e c e ğin e çok daha fazla güvenle, geçici zorlukl arın aşı l acağına hiç kuşku duymadan fakat sorunları da gözardı etmed en ve hayalciliğ e kap ılm adan bakıyor. 'Yeni kuşağın' onlardan öğreneceği çok şey var." Bir yandan holding yönetimi diğer yandan TÜSİAD gibi bir kuru lu şun başka nlı ğı derken işe ayırdığı zaman Bülent Eczacıbaşı'nın 24 saatinin önemli bir bölümünü yutuyor. Eczacıbaşı i şten sonra herhangi bir arkadaş toplantı s ı veya bir sosyal olay olm adığı sürece akşamları evinde ailesiyle birlikte geçirmeyi tercih ediyor. Eşi Oya Eczacıbaşı ve çocuklarıyla geçirdiği saatler onun için en değerli zaman dilimleri.. . Eczacı b aşı denildiğinde insanın aklına ilk gelen kültür ve sanat faaliyetleri Bülent Eczac ıb aşı ve eşinin yaşamında da özel yere sahip. Spor ise Eczac ıb aşı çiftinin yüreğinde taht kurmu ş . Bin icilik ve atları en büyük tutkulanndan biri... •
Fluent in English and German, Eczacı b aş ı completed his education in London and the U nited States and began climbing the corporate ladder in 1974 when he became the planning specialist of E czacıbaşı Holding. In 1980 he was appointed as general manager of Ipek Kağıt Tissue Paper Co. and in 1985 became a director of Eczacıbaşı Holding. H ard-working and intelligent. he fınds it easy to communicate with others, and is known for his organized and disciplined style. While acknowledging that his name has brought him considerable opportunities, he points out that it is not always easy working for a family concem. " Everyone knows that you're not sitting up there because you're brighter or more talented than the thousands of other people working in the company, so it's im portant to prove you can do your job wel l. Those who, by their birthright. have become the boss, should recognize and accept thi.s responsibility."
"Everyone knows that you're not sitting up there because you're brighter or more talented than the thousands of other people working in the company, so it's important to prove you can do your job well. •• For Eczacıbaşı, personal relations and an understanding of certain principles of management are far more important than theoretical knowledge. Experience, he says. is very valuable but not necessarily related to age. Eczacıbaşı prefers to work with "those who take what they do, but not themselves, seriously. Such people are successful in personal relations, in selecting the right person for a job, and in motivating others. They are not threatened by training employees more capable than themselves. In fact, these
managers are aware that the future success of the company depends upon the people they are training." Smiling he adds, "1 try to be that way myself. but 1 don't know how successful 1am. Sametimes l'm horrified at how seriously 1 take myself." In today's world, the importance of keeping pace with the rapid rate of change cannot be overestimated. "Businessmen who are closed to new ideas and cannot establish good relationships with people from other cultures are bound to fail in the
international marketplace." Eczacıbaşı represents the new generatian of businessmen. W hen asked to compare his colleagues with the older generation, he says that there are no basic differences, except for one point: "The older generatian has seen how far Turkey has come and fook to the future with greater trust and optimism. At the same time, they have their feet tirmly on the ground and continue to confront problems realistically. The new generatian has a lot to leam from them." Between his responsibilities at the Holding and his duties as president of TüSiAD, most of Eczacıbaşı's day is devoted to work. But he is very much a family man, and feels the time he spends with his wife, Oya, and his children is the most valuable and enjoyable. The Eczacıbaşıs are active in lstanbul's cultural life. In their leisure time, Eczacıbaşı and his wife enjoy a variety of sports and are avid equestrians. • 2 1992 SKYLIFE 69
E
L
A
N
T
A
L
... and its x,y,z.
Location: On the westem edge of Antalya, the most important holiday center of Turkey. Falez Hotel Antalya is a 5 star hotel with 320 rooms and 22 suites also offering an executive Business Floor. Facilities: You are provided with a choice of superb restaurants and four bars. You will also find 1200 rn 2 swimming pool at 3 levels with heated indoor pool. Sport: 4 tennis courts with floodlights, tennis practice room, fully equipped fitness center, sailing, windsurfing, pedal boats, golf practice court (pitch & putt, putting green, driving nets.)
h覺centives, seminars, conferences and banquets: 7 halls and rooms from 25 to 400 m 2 with complete sound projectian equipment. If required, simultaneous translation and other equipments.
FAL EZ HOTEL Konyaalt覺 Falez Mevkii, Antalya Tel : (9-31) 18 50 00/ 25 Lines Telex: 56081 faiz-tr. Fax: 18 50 25-18 50 26
y
A
TARIH 1 HISTORY
. 覺
BYZANTINE ISTANBUL istanbul'dak i Bizans hazineleri Istanbul, like few cities in the world, has been the capital of two great empires. Gareth ]enkins researches what remains of the treasures of Byzantium.
TARIH / HISTORY
C
onstantine the Great's decision to transfer the capital of the Roman Empire from ltaly to Byzantium was one of the great tuming points in history. lt was an inspired choice. Set on a hilly promontory at the mouth of the Bosphorus, Byzantium was almost impregnable to attack and dominated the vital trade route to the Black Sea. Constantine took a keen interest in the transformatian of the smail coastal settlement into an imperial capital. When the city was formally dedicated in 330 AD. he called it New Rome. But it was under his name that the city was to take its place in history. As Constantinople, it became the capital of an empire that lasted over 1000 years. To Westem travelers, accustomed to the cramped villages of Dark Age Europe, Constantinople was a place of wonder, a vast teeming metropolis of magnif覺cent buildings and fabulous wealth. To the Byzantines it was simply "The City," the center not just of the empire but of the who le world. Artists, traders, philosophers and craftsmen flocked to Constantinople, all making the ir own contribution to the city's unique character. Within a hundred years of its foundation the city had outgrown its boundaries, and Emperor Theodosius ll had to erect new defenses to accommodate the burgeoning population. The new walls were over 12 meters high and ran for nearly six kilometers. The defenses were to be breached only twice: in 1204 by the armies of the Fourth Crusade; and in 1453 when the city finally fell to the Turks. The sea walls have almost disappeared,
Haghia Eirene is one of the most beautiful Byzantine churches in existence and is a tandmark in the history of architecture. Restored in the 6th century by the Emperor )ustinian, it is the second largest medieval Christian sanctuary in the city. During the Istanbul Festival it is often the site of classical music concerts. Aya irini varolan en güzel Bizans kiliselerinden biridir. 6. yüzyılda imparator Jüstinyen tarafından restore ettirilen yapı istanbul'daki Ortaçağ kiliseleri arasında büyüklük açısından ikinci sırada yer alıyor. istanbul Festivali sırasında Aya irini birçok klasik müzik konserine sahne oluyor.
istanbul, ard1 ard1na iki büyük imparatorluğun başkenti olma baht1na ermiş bir avuç şehirden biri. Gareth Jenkins Bizans hazinelerinden artakalani anlatiyor.
B
üyük Konstantin' in, Roma
İmparator 2. Theodosius dönemind e
İmparatorluğu'nun başkenti ni İtalya'dan Bizans'a nakletme
yüksekliği
karan, tarihin dönüm noktalanndan birini oluşturdu. Mükemmel bir seçimdi bu . Boğaz'ın giri şin deki dağlık bir burunda yükselen Byzantium, hemen tümüyle korunaklı konumuyla, Karadeniz'e açılan yaşamsal önemdeki ticaret yoluna hükmediyordu. Konstantin bu küçük kıyı şehrini bir imparatorluk ba şken tin e dönüştürmek için özel bir çaba harcadı. Milartan sonra 330 yılında, resmi bir törenle şehrini Yeni Roma diye adlandırdı imparator. Fakat kent tarihe kurucusunun adıyla geçecek ve Konstantinopolis ismiyle, 1000 yıldan fazla yaşayan bir imparatorluğun başkenti olacaktı. Karanlı k Çağ Avrupası ' nın
dar ve sı kentlerine, köylerine alı şmış Batılı gezginler için, şahane yapılan ve efsanevi servetiyle geniş bir ufka yayılan Konstantinopolis, bir masal şehri gibiydi. Bizanslılar yalnızca imparatorluğun değil, bütün dünyanın merkezi olarak gördükleri bu metropole kısaca "Şehir " diyorlardı. Dört bir yandan Konstantinopolis'e akan sanatçılar, tüccarlar, filozof ve zanaatkarlar kente benzersiz bir karakter kışık
kazandırmıştı. Kurul uşundan
yüz yıl sonra kent nüfusu öylesine artınıştı ki, eski sınırlar yetersiz kalıyor, nüfusun önemli bir bölümü surların dı ş ında yaş ıyo rdu. Bu nedenle but the land walls have survived. A massive beit of brick and stone, studded with 96 towers, they are stili awesome over 1500 years after the ir construction. Near the Ottoman fortress of Yedikule, one can stili see the Golden Gate, the triumphal arch reserved for the emperor and favored guests. The heart of the city was the Great Palace, which was located in the area now known as Sultanahmet. lt was not a single building but an immense complex of palaces, gardens, churches, chapels, barracks, administrative buildings and imperial workshops. T oday only a few stones remain on the surface. But excavations earlier this century uncovered a magnificent floor ....
12 metreyi, uzu nluğuysa 5-6 bulan yeni kara surlan inşa edildi. Bu surlar yalnızca iki kez yetersiz kalacak, önce 1204'de 4. Haçlı Seteri ordulan şehre girmeyi b aşaracak, nihayet 1453'de Konstantinopolis Türklerin eline geçecekti. Deniz surlannın büyük ölçüde yıkılmış olmasına karşılık, kara surlan günümüze kadar gelebilmiş bulunuyor. Tuğla ve taş tan yapılmış, 96 kuleyle donatılmı ş bu muazzam kuşak , in şas ından 1500 y ı l sonra, bugün bile insanı etkilemekte. Güneyde, Yedikule'deki Osmanlı zindam yakınlarında bugün hala ayakta duran Altınkapı , yalnı zca imparator ile son derece önemli ziyaretçilere ayrılmış bir zafer takı idi. Kentin y ür eği, bugün Sultanahmet olarak adlandırılan semtte kurulmuş Büyük Saray'da atıyordu . Bu saray tek bir kütle değil, saraylardan , bahçelerden, büyüklü küçüklü kiliselerden, kışlalardan, idari bina ve imparatorluk atölyelerinden oluşan dev bir kompleksti. Büyük Saray'dan bugün yer üstünde yal nızca bir kaçtaş kalm ış bulunuyor. kın'yi
Yüzyılın ba ş ında gerçekleştiril en kazı
larda ortaya çıkan muhteşem yer mozaiği ise, Sultanahmet'in arkasındaki Mozaik Müzesi'nde korunmakta. Bir zamanlar saraydaki bir avlunun tabanını süsleyen bu mozaik, hayvan figürleri, çiçekler ve ağaçtarla b eze nmi ş usta i ş i kır ·Sahne-
Lıght (ı/ters
in through the windows o( Hoghıo Sophio Illumınoting ıts mystıcal
mtenor (le {i:). Now o museum. vısıtors to Hoghıo Sophıo can see vestıges o( thıs great strucwre's Chnstion and Isiome post (below). A mosoıc ın the vestıbule o( the Hoghıo Sophıo
depıcts the Virgin Mary and Christ Child recciving models o( the oty and church (rom the Emperors Constantinc and justınıon (nght). Cross vaults m Haghıo Sophıa (lower nght).
Ayasofra'nm pencerelerinden içeri süzülen ışık yapınm gizemli ortammı aydmlatiyor (solda). Ayasofra Müzesi'nde H~ristiyan ve islam mimarisinin belirgin özelliklerini birarada görmek mümkündür (solda oltto). Koridorun giriş k_apısmm üzerinde lmparator 1. Konstantin ile imparator 1. jüstinyen'i kucağmda lsa bulunan Meryem'e şehrin ve Ayasofra'nin maketlerini verirken gösteren bir mozaik bulunuyor (sağda). Ayasofra'nin kubbeli koridorlan (sağda altta). mosaıc
from the courtyard of the palace. Now housed ın ·,he Mosaıc Museum behınd the Blue Mosque. its beautifully crafted scenes are filled wıth depictions of animals. nowers and trees: a rural idyll far removed from the pomp and elaborate ı·itual of the court. Emperors built other palaces in the city. From the 12th century on the court moved to Blachemae. inside the land walls. From here the last emperor. Constantine XII Dragases. went out to his death dunng the T urk.s' final si ege. To the west of the Great Palace lay the Hippodrome. where the Byzantınes would gather to watch chariot races and circus games. Oval in shape. the racetrack
TARIH 1 HISTORY
leriyle, saray hayatının şatafatına ve karmaşık protokolüne taban tabana zıt bir ortam çiziyor. Kentte daha başka imparator sarayları da var. 12. yüzyıldan itibaren, imparatorlar kara surlarının hemen içinde bulunan Blachemae Sarayı'na taşınmıştı. Son imparator Konstantin XII. Dragoses de 1453'de, ku ş atma sıras ında, ölümüyle sonuçlanan sefere bu saraydan çıktı. Büyük Saray'ın batısında, Hipodrom bulunmakta. Bizan slıların, araba yarı şlarını ve gösterileri izlemek için sık sık biraraya geldi ğ i Hipodrom'un yarı ş pisti ova! biçimliydi ve tam merkezinden geçen, sütunl ar ve obelisklerden olu ş muş bir çizgiyle ikiye bölünmü ştü. Omurga diye adlandırılan bu çizgi bugün de fark edilebiliyor. Maviler ve Yeşiller olmak üzere iki ana kampa ayrılan seyirciler, yarı ş larda mode rn futbol izleyicisini aratmayacak bir heyecan gösteriyordu . En büyük araba yarı şçılarından biri olan Porphyrius adına dikilmi ş heykellelin kaideleri, halen Arkeoloji Müzesi'ndeki Bizans Salonu'nda sergilenmekte. Co şkulu taraftarların ayaklanması da sık sık görülen bir olaydı. 532'de güçlerini birleştirilen Maviler ve Yeşiller lmparator ]üstinyen'e karş ı isyan bayrağını açmış, g üçlükle bastırılan isyan binlerce ki şinin hay atına ve k e ntin büyük bölümünün yıkılmasına ma.lolmu ştu.
Ne var ki, bu yıkım Jüstinyen'in kenti yeni baştan ve daha büyük ölçekte inşa etmesine olanak sağladı. Bu yeniden inşa ç alı ş masının şah e se ri , Ayasofya'dır. Devasa bir mimari yapıt olan Ayasofya, bugün bile sırf boyutlarıyla insanın nefesini kesebiliyor. O muhteşem basık kubbenin altında durup da mekan ve sonsuzluk hissiyle ezilmemek elde değil. was divided down the center by a line of columns and obelisks known as the spine. stili clearly visible taday. The spectators were split into two main factions. the Blues and the Greens. and followed the races with all the fervor of modem football suppoıters. The plinths of the statues erected to Porphyrius. one of the greatest of charioteers. are preserved in in the Archaeological Museum. Passian often ran high and riots were not uncommon. In 532 the Blues and the Greens joined forces and rose up against the emperor Justınian. By the t rme the rioters were brought under control. thousands lay dead and most of the city
was in ruins. The destruction. however. provided Justinian with the opportunity to rebuild the city on a grander scale. His masterpiece is Haghia Sophia. the chunch of Holy Wisdom. lt is a co lossal achievement. Even taday its sheer size is breathtaking. As one stands beneath its magnificent fiat dome it is hard not to feel overwhelmed by the sen se of vastness. Two other of justinian's churches. SS Sergius and Bacchus and Haghia Eirene. have also survived. Though smaller and less imposing than Haghia Sophia they are nevertheless both superb examples of the golden age of Byzantine architecture. ~ The finest surviving examples of
Byzantine decorative art are contained in the church of St. Saviour in Chora ( Kariye Camii). The interior of the church is covered with a superb collection of brilliantly colored mosaics and subtly shaded frescoes. lronically, for all their warmth and vitality, the paintings date from the 14th century when the empire was already in inrevocable decline. A great problem facing the Byzantines was supplying the city with water. They constructed a huge networl<. of cistems and aqueducts. Much of it is stili in use. The fourth century aqueduct of Valens, which daminates the skyline in Unkapan覺, stili carried water in the 19th century. Istanbul has more than 40 Byzantine cistems. The most impressive is the Y erebatan cistem. now restored and opened as a museum. A vast underground chamber. with the water lapping araund the ancient columns. it has
TARIH /HISTORY
The Yerebotan cistem supplied water ta the palace precincts and Haghia Sophia (left). Taday in the restored underground chamber. c/assica/ music reverberates through dramatıca/Iy /it columns, and tourists toss coins at the Roman Medusa head (below left). At St Saviour in Chora (Kariye Camıi) a superb 14th century (resco i//ustrates Christ m judgement (below right). Bizans imparatorluğu zamanmda şehrin su ihtiyacını karşılamak yapılan su depolarının en büyüğü
amaoyla
olan Yerebotan Sarayı 'nda 336 adet taş sütun bulunur (solda). Turistler dev sarn/Cm içindeki Medusa başına para atıp dilekte bulunur (solda altta). Kariye Camii'nin içi rengarenk mozaikler ve (resklerle bezelidir (altta).
a haunting, almost mystical. beauty. Until recently it was stili possible to trace the outline of Constantine's city in the streets and squares of Istanbul. The advent of the automobile, and the demand for wider road s, has blunred but not destroyed the lines the ancient city. In Yeniçeriler Caddesi, the Hooped Column marks the site of the former Fonu m of Constantine. The modem Divanyolu stili follows the line of the ancient Mese. Constantinople's main thoroughfare. The history of the city u nder the T urks has been characterized by adaptation rather than destnuction. Churches were co nverted into mosques and ancient stone reused in new buildings. This continuity can even be seen in the city's name. When people talked of go ing to Constantinople. they simply said "eis tin polin" (Greek for "to the city"); this. in time. has evolved into "Istanbul." •
]üstinyen'in kiliselerinden ikisi daha günümüze ulaşmış durumda. Aya Sergius ve Bacchus Kilisesi ile Aya İrini , Ayasafya'dan daha kü ç ük olmakla birlikte , Bizans mimarisinin altın çağına mükemmel birer örnek teşkil ediyor. Bizans süsle me sanatının günümüze kadar gelebilen en güzel ömekleriyse, Kari ye Camii'nde. Yapının iç m e k a nı pırıl pınl renkli mozaikler ve ustaca boyanmış treskierden oluşan enfes bir koleksiyonla bezenmi ş.
Bizan siılan en çok u ğra ş tıran sorunlardan biri de, kente su temin etme sorunuydu. Bu kaygıyla in şa edilen o muazzam sam ıçlar, su yolları ve su kemerleri şeb ekesi büyük ölçüde bugün de kullanılmakta. Örneğin Unkapanı 'nda ufku belirleyen 4. yüzyıl eseri Valens Kemeri diye anılan Bozdoğan Su Kemeri 19. yüzyılda hfıla su taşıyordu. İstanbul'da 40'ın üzerinde Bizans sarnıcı var. Bunlardan en etkileyicisi, restorasyondan geçip müzeye dönüştürülen Yerebatan Sarayı . Sular içinden yükselen sütunlarıyla bu geniş yeraltı eseri büyüleyici bir güzelliğe sahip. Yakın zamana kadar, İ stanbul'un sokaklarında ve meydanlarında Konstantin'in şeh rinin ana hatl arını farketme k mümkündü. Yolları geni şletmek zorunlu hale gelince, antik kentin hatları yok olmadıysa bile bir hayli b e lir sizl eş ti . Bugün Yeniçeriler Caddesi'ndeki Çemb e rlitaş, bir zamanlar Konstantin'in Forum'unun burada bulundu ğ un a i ş aret etmekte. Çağda ş Divanyolu ise hala Konstantin'in ana caddesi olan antik Mese'nin rotasını izliyor. •
Koşoşturrnak
SAGLIKLI YAŞAMAK iÇiN
SPORLA ZAYIFLAYlN
Geç Olınadan, D i n ç O 1 u n.
CVT 1
BODYGUARD 168R KoşuBandi
• 3.2-7.5 km/hr. hızlan arasında yürüme/koşma olanağı verir, • %3'-12' arasında meyili istenilen açıda ayarlanabilir, • Yürüme/koşma alanı : 330x1.073 mm, • Elektronik ve dijital hız, mesafe, zaman ve kalori göstergeli, • Acil durumlarda cihazı durdunma olanağı.
olmamaJı!
istenmeyen kilolardan kurtulmak, formunuzu korumak, kondisyonunuzu geliştirmek, sıresinizi
atmak için;
koşullarıyla rahatınız
değişen
mevsim
kaçmadan
zaman, istediğiniz kadar yapmanın
DYNAFLEX
mazeretiniz
çalışın ,
istediğiniz
spor
zevkini yaşayın .
• Amerika'da en son yenilik "KAUÇUK" sistemli,
• 35 değişik egzersiz hareketi yapabilen mer1<ez, , 1Okauçuk band ile 90 Kg'a değer ağı~ık arttı rabilme olanaklı, , Merdiven çıkma cihazının ağırlığı arttın labilir.
--
VOIT Vantilatörlü Bisiklet , LCD sistemli eleldronik göstergeli mesafe, devir sayısı,
tempo, zaman, yükleme miktarı, kaJori göstergeli, • Çift harekeUi gidon yapısı, ayar1anabilir vantilatör hızı, • Sabitlenebilen gidon yapısı, • Anatomik yapıya Uygtil ve yükseldiği ayaı1anabilen
VOIT .SCX230 Electronic
Stair Climber , Tüm fonlcs~onlar elektronik olarak gösterilir mesafe, zaman, tempo, kalori, yüklleme miktarl, hareket sayısı, • Hareketin sertliği 1Oayn derecede ayarlanabilir, • Yan kollan sayesinde hareket rahatlığı tQmin edilir, • Profesyonel ve sessiz birmodeldir.
FiNSPOR D1$ T1C. LTD.
ŞTI.
Nüzhetiye Cad. No: 42 80690 lhlamur/Beşiktaş istanbul Tel: 1597057(4Hat) Fax:(1)1519754
•:; .........
~~·
~
·-s":·~ ;7__(,. ?~~- ;-r_y_:~-.--; ~:./--~·-;._:~<·~....... ..s:-·.,..,....~~-· ··. '".rr~ -"', . .
r
EAU DE TOILETTE
N路 s
CHANEL PA~ I 5
VAPORI SATE U P A[CHAQGEAB L E
THY ViDEO PROGRAMI / VIDEO PROGRAM
Mermaids
Home Alone
Oyuncular 1 Cast: Cher, Bob Hopkins, Winona Ryder
Oyuncular 1 Cast: Macaulay
960'l arın Amerika' s ı. Bayan Flax, büyük kızı Charlotte ve küçüğü Kate'in b abalarının evi terketmesinden sonraki 18'inci evlerine yerleşmek üzere East Port'a gelmeleriyle macera başlar . Kasabadaki bir ayakkabı dükkanının sahibi olan Lou I..ansky, Bn. Flax'i romantik bir ili şkiye sürükleyerek onun
evin'in ailesi yılbaşından 3 gün önce Paris' e giderken Kevin'i evde tek ba şına unuturlar. Bu küçük afacan ise onun evde
1
Cu/kin, joe Pesci, Danie/ Stern
K
yalnız olduğu nu keşfe den korkunç {!) hırsızlardan
korunmak için çevreye bubi tuzakları kurar.
bağımsı z ki şiliğinin sınırlarını
Bu sırada büyük Charlotte da manastı r b akıcı s ı Joe'ya kalbini kaptınr. Charlotte'un sevgilisiyle oldu ğu bir sırad a küçük Kate'in ölümden dönmesi büyük kızla annesinin arasını açar ...
and seductively attentive. Inside the Bumey household, however. things are not as they appear to be ...
zorlamaktad ı r.
kız
Green Card Oyuncular 1 Cast: Gerard
Depardieu, Andie MacDowe/1, Bebe Neuwirth
W
S
et in 1963. the sunset of America's age of innocence. Mermaids follows the unconventional Flax fami ly as they arrive in the smail Massachusetts coastal town of East Port, their 18th home as Mrs. Flax insists. " Life is change. and death is dwelling on the past or staying in one place too long." Enter Lou Landsky, the kind and patient local shoestore proprietor. who draws Mrs. Flax into an unlikely romance. At the same t ime. Charlotte fınds herself irresistibly attracted to joe. a handsome, but curiously withdrawn convent caretaker. Eventually. when emotional turma il divides and almost conquers Charlotte and Mrs. Flax, and the you ng Kate suffers a nearfatal accident. this family of mermaids -- women who are half in one world, half in anather -- is forced to reconcile their differences and become whole once again.
hen Kevin's family rush off on a holiday trip to Paris three days before Christmas. they accidentally leave the youngster behind to deck the halis all by himself -not with boughs of holly. but with a barrage of boobytraps to keep out a bumbling pair of house burglars who have discovered that this tough little tyke is home alone when they case his house for a robbery.
Sleeping With the Enemy Oyuncular 1 Cast: ju/ia Roberts,
F Amerika'dan
ran sız vatandaşı
George,
hayatını
değiştirebi l ecek
bir i ş teklifi fakat bir tek engel vard ı , "oturma izni". Bu izni alm an ın en kolay yolu da bir Amerikan vatandaşı ile evlenmek! Doğma büyüme New Yorklu olan Bronte ise hayallerinin evini bulmu ştu. Fakat bu evi sadece evli olanlar kiralayabiliyordu. George'un Amerika'da kalabilmesi Bronte'un da istediği e~i kiralayabilmesi için iki gencin evlenmekten başka çaresi yoktur. almı ştı.
Müzik Türü
Patrick Bergin, Kevin Anderson
1
aura, Marti~ ~um ey ile 4 yıl lıı.önce evlendıgınde Martin'in kendisine olan tutkusunun de rinliğini bilemiyordu. Dı şarıdan ideal bir çift olarak görünüyorlardı. Martin yakışıklı ve başarılı bir erkek, kendisi de güzel ve mükemmel bir evkadını olarak onun tüm ihtiyaçlarını karşılayacak birisiydi. Ancak Surney'lerin evinde her şey göründüğü gibi değildi ..
W
hen Laura married Martin Bumey nearly four years ago. she had no way of knowing the depth of his passian for her. On the outside. they are the ideal couple. As a beautiful and perfect housewife. she sees to his every need. He is handsome. successul
AiRBUS UÇAKLARlNDA YAPILAN MÜZiK YAYlNLARI
A
French national, George. has been offered a job in the United States. but he needs a green card. The fastest way to obtain one is to manry an American citizen. Bronte, a native New Yorker. has just seen the perfect apartment which is available to married couples only. Though George and Bronte are strangers, a mutual friend anranges a "marriage of convenience." When the feds investigate thei r union. they must unite for real and memerize the ir fıctional history.
Film Film Klasik Müzik Türk Müziği Oratoryo Yunus Emre (Esin Avşar) Pop-Rock
2 3 4
s 6 7
8
MUSIC ON BO ARD AIRBUSES Entertainment Selection Movie 2 Movie 3 Classical Music 4 Turkish Music Oratorio 6 Esin Avşar sings Yunus Emre's songs 7 Pop-Rock 8
s
2 1992 SKYLIFE
87
MÜRACAAT VE REZERVASYON / INFORMAT/ON AND RESERVATION
DIŞ BÜROLAR/
INTERNATIONAL OFFICES
BUCHAREST ~BÜKREi (GSA) TAROM. Ul. Republıc 16 Tel· (09)147433
Sultan
Moustafa Kamel Sq. No. 3 Tel: Rer 3908960/61 (GSA) lmpena' Travel Center
lntersectıon
26 Mahmoud Basıouny Str.
Bın Yousuf and Sons Hanb TONer 1Ground floor
Fectra Road 1 Aırport PO Box 698 Teı Rer33884S BS 211194
ADIS-ABABA (GSAJ fthıopıan Aırıırıes Boıe
A rpor:
PO Box. 17S5 Teı (25)(1) 182222
COLOGNE-KÖLN
fR.eouENT fLYER _...
HAMBURG Adenauera:,ee
!Jro>I.,Qll"f"H'
ı O 2000 Hambu']; 1 Te, (49) (040) 241472
......... ~ .. ını ..u
CIPLOUNGE
(4lıne>lhat)
HANNOVER 1-SOOO Cologne 1
Tel SM (02211 134443 Rez :0221 , 13407 ı BS. (0221 134073
m
langa-laube No. 19
"e· SM Rez •9• (05ı 1) 318590318599
llfi(N-
HELSINKI COPENHAGEN- KOPENHAG
AMMA N Jabal Amman Thırd Cırcıe
A Rıyadh Centre Sth floor Tel: SM 1 Rez (962-6) 659102- 659112
AMSTERDAM 5tadhoude"kade 2. 1054 ES Amste·dam Tel SM 1 Rez (020) 6853801 (4 ınes-hat)
ATHENS-ATINA 19, F·iel •non Str 105 57 Atnens Tc. SM (Ol) 3245975 Rez (Ol) 3222569-3221035 3220561-3246024
BANGKOK (GSAJ Guıf hp.-ess f ransport Ageney CP Tower 3rd Fıoor 313 Sııom
Road 10500 Bangkok fhaı and lel· SM '2) 2310308 Rez/BS (ll 2310300-07 ~8 Lnes-hatı
BAKU l en ın Avenue ll BAKU. Azerbaııan USSR Te1:(8922) 9851 14
BEIJING-PEKIN (GSA) Beıpng Sales Office Dongsı West Street
CAAC
117
Te: (20) (2) 761769-758939 Baıınnofsvorplau
Rve de (hantepoulet No. ı- 3 20ı Geneva
Tel: (022) 73161 207316129-7312194
CAIRO·KAHIRE ABU DHABI (GSA)
GENEVA-CENEVRE
fc, (665) 558861-551031
BEIRUT-BEYRUT GO Pan Asıatıc Ge~nor Centre Rue Oemenceau PO Box 113·5486 Te: 867425-361230-31
BELGRADE·BELGRAD TRG Mari<sa 1Engel sa 814 11000 Belgrade Tel SM. (ll) 333277 Rc1 (ll) 332561 (GSA) JA f Yugoslavıan Aırlınes Ho Sı Mırova 16 ll 070 Novı Beograd Tel: Rer (ll) 2222123
Aeı<.Santennkatu
48 B 306 00 ı 00
Ved Vesterport 6 ı6ı2 Copenhagen
Helsrıkı
Tel SM. (33) 144055 Rez. (33) 144499
"el SM (358) (O) 628173 Rez. (358) (0) 628199 (GSA) Ten Tau" Ltd
DHAHRAN-DAHRAN (GSA) ABC Traveı Ageney Kıng Abduıaı:z Str A:nımran Compıex (entre
PO Box 739 Aıkhobar 3 1952 Teı (66) (3) 8950044-8954904 -8947917
DHAKA·DAKKA (GSA) Bengaı Aırl f; ltd 54 Mot, rıee CA D"al.c 1000 Bangladesh
Teı
243059
Mechelınınkatu
12 14 00100
Helsın~
Best Holıdays Ltd RMS 1603-4 Fleet House 38 Gloucester Rd Teı (852)8611311
JEDDAH- CIDDE Cty Center Bldg 12/13 Medıne
Road.
PO.Box 11563 Teı :966) :2) 6600127
DAMASCUS- iAM Alfardo S:r lbn./cydourı Biog 3rd floor
(GSA) ABC Tra,eı Ageney
Te, SM. ıl lı 227266 Rezili) 228284-239770-232190
Medıne Road Aıquıthmı Bldg
(IOiınes-hat)
POBox 11679 Te: (966) (2) 6518300-6519440
(GSA) A! faradees Travel and Tounsm Ageney Dar el Mouhandeseen Bldg Maysoıoun Str
PO Box 8339 Tel (ll) 227266-239770-232190 (10 oes-hat)
ı·i
_nes/hat,
JOHANNESBURG (GSA) South Afncan Aırways
POBox 7778 Tel: (713) 2206
KARACH I-KARAÇI DOHA-KATAR (GSA) Aı-Rayan
1raveı Agcııcy
PO. Box. 363 Teı SM.: (974) 329963 Rez ı974J 412911 12
Avcnuc Centre Strachen Road leı
SM (9221) 525922-525766 Rez (9221) 513837-525487 (GSA) Paktuck Trave Agenc•es 12 Avenue Centre Road
SıraeMen
DU BAl Aım;ıxtoum Stree: Sharkı Rashıd Bıdg
63 B
PO Box 1200 Teı (971) (4) 226038-215970 (GSA) Sweedan f radıng Co. (Same address/aynı adres)
Te, SM (9221) 513837
LEFKOiA
Osmanpaşa Cad No: 32 Tel (520) 71382-71061-77124 (GSA) Geçıtkale Tel: 520 (77113)
DURLIN (GSA)
BENGHAZI-BINGAZI Tnpolı
Office fcl (061)922011112113
Aer lıngus Dublın Aırport
lel: (3531) 370011
DUSSELDORF
BERLIN Budapesteı-
Str. No. ıs B ICXXJ Berlın 30 1eı (030) 2624033 SM (030) 2624035 Re1 '030) 2624033/34
BOMBAY Maker Chambel"!i 30S rd. Fıoor No. 30)) Nenn"an Poınt Bornbay ·!00 02ı
'22:
1eı SM 2040744 Rez 'll! 2043605
Teı
Re1 49; '0211) 374080189
LONDON-LONDRA ~ larınover
Str. 11 12 London W 1 R 9Hf
SM Rez. (071) 4999240147/48
3)- 37 6000 frano:;'ur:. Ma n 1
Te' SM '0691 27300716117 Rez (069ı 273 00720121'22123 (GSAJ Nec., Oc S
TAP-f dıfico 25. Aeroport lısboa S Portuga'
Teı
FRANKFURT Bascıer S~r.
LISBON-LIZBON (GSA) le: (3511) 899121
Gnf Adoıf Str. No. 41 4000 DLısseidorf ı
5 6800 Mal'n-he m
LYON 91 Ruc Bugeaud 69006l vorı
Te
B RUSSELS-BRÜKSEL
Te•: (06131 , 69032\0-6903923 3-ıG5A) De ta Reısen GMBH
51 Cantersteen ı (XX) Bf\.lxeLes
Te! SM. (32) (2) 5126781-82 Re1 (ll) (2) 5117676
Bö~enstrassc ı7 6000 Frankfur: -Mcın
Te 1 (069) 1291066167
MANILA-MAN ILA (GSA; Deks
Aır
Ine.
7701 Go ı den Rocl< B'dg 168 Salcedo Str legaspt V ııage MaKatı Metro
Manıla
Te: (2) 8121455-81 ı 1452-8123865
MILAN-MILANO Vıa P da Carınobıo 37 20 ı22 Mıiano
Tel SM. (02) 866350 Rez. (02) 8056233-8053976
MOSCOW- MOSKOVA Kuznetsky Most ı/3
Tel: SM/Rez: (7)(095) 2921667-2922151 (GSA) AEROFLOT Lenıngradsky Prospekt 37 Tel (7) (095) 1555494
MUNICH-MÜNIH Baye<sırasse 43 8000 Munchen 2 Teı. SM. (49) (89) 51410920121 Rez (49) (89) 51410922 'GSA) Kont Re seo
Markpıatı 2 8870 Gunzoung
Te• (08221) 6036 - 6037
MUSCAT- MASKAT
(G5Aı
AZD Travel and Tounsm Agencıes Ruwı,
ı el
LLC. PO Box 5490
Muscat
(968) 707303·707310
NEWYORK 821 UN Plaza 4th Floor NY 10017 U.S.A SM (1) (212) 8678925 Rez· ( 1) (2 12) 9865050
Teı
NURNBERG Am Plarer 8-SSOO Numberg BO Teı
(49
(911ı
265301/02
PARIS
331 782" 1324
Te (0621)10980 2-IGSA) Rese::ıLJro Asıan Hınter B e crıer ) 7 6)00 Ma nz
TURKISH AIRLINES fi\ TURK HAVA YOLLARI ~
HONG KONG (GSA)
MADRID P aza ce Espa"a 18 TorTe de Madnd 7/7
28008 Madnd Tel: '3·1) (ll 5'-16426-5416849
2 Rue de llcneı e
75001 Paos Teı (ll 42602808-42605675
PRAGUE-PRAG (GSA) Ceskoslavenske Aerolırc Revoyochıı. 160 IS Praque ı Teı
r·'22) 2146
RIY ADH-RIY AD Khalıdıya
Bldg. Olaya Maın Str
P.O. Box. 25194 Rıyaah ı ı
466
Tel SM-Rez.(966) (1) 4631600-4632807 (GSAı ABC Toıveı Ageney (Same adaress-aynı aares)
TURKISH
Teı
(966;
ı
22022624'25
ROME-ROMA
BUSINESS CLASS AIRLINES
P aza Deııa Republtca
55 00185 Ro"'e Te SM. (039) (06)4873368 Rez. (039) (06) 4819535-4827 49 (GSA) Amga Gcoup Lta 248 Tower Road Si:ena Malta Teı
88 SKYLIFE 2 1992
(4) 80426
DIYARBAKlR Küoür Saray• Sok No. 15 Tel: SM: (83 1) 40428-43366 BS: Rez: (831) 12314-26143
KARAMAN Cıcı
Tunzm Seyahat
Tıc.
San. ve Ltd.
Ştı.
Konya Cad. No.55 Orman ljletmeso karşısı
Karaman
Tel: (343 1) 48'>9
ELAZI~ Şehot
llhanlar Cad. No 24 Tel SM-Rez: 12300-11576
23100 KAYSERI Sahabıye
ERZINCAN (GSA)
Mah.
Yıldrnm
Cad. No.l
Tel: (35) 111001
Polat Tunzm ve Seyahat Acentası Cumhunyet Meydanı Beledı~e Sıtesı No.2
lel (023) 2214
KIRŞEHIR (GSA) Çavuşo~lu Tunzm ve Seyahat Acentası
Atatürl< Bulvan Ankara Cad Tüccarlar tşhan1
ERZURUM 100.
Cad. SSK Rant
Yıl
Tesıslerı
Kat ı No: 316 Tel (487)21172
No. 24
Tel (011) 11904-13409-18530 ROTTERDAM Weena - Zuod 140 lO 12 NC Tel: SM-Rez: (lO) 4ll2177-4ll2465 SEOUL·SEUL (GSA) KAL Buoldong 41-l Seasomun Oong
Jung-gu Republ< of Konea Te1:(822)7517-115 SINGAPORE·SINGAPUR 545 Orı:hard Road 02-21 and 02-18 Far East Shoppong Center 0923 Al Stambohs~ 11 A Tel: SM:-Rez: (65) 7324556157 SOFIA·SOFYA Al Stambohs~ 11 A Tel: SM- Rez: 883596-874220 (GSA) Sof~ Aorport Tel· (2)661690 STOCKHOLM-STOKHOLM Vasagatan 7 P.O Box. 73 10121 Stockholm Tel (08) 218534135 STUTTGART lautenschlager Str 20 7000 Stunga't ı Te. SM (0711) 221<44 Rer (0711) 221445 - l26808S SYDNEY· SIDNEY Amencan ExpressTower 1602 388 George Street NSW 2000 Sydney Te. SM (02) 23321 OS Rez: (Ol) 2211711 Foundatıon
Tou~ Corp.
8F, 1]4 See. 4, Chung Hsoao Rd Lung Men Bldg Tel: (02) 773-3266 TEHRAN ·TAHRAN Ostad Metahan Ave. No 239 Tel SM (21) 62746• Rez: (21) 669026-627383 TELAVIV Hayarl<on Str 78
DOMESTIC OFFICES
Emorılag-Afyon
AKSARAY (GSA) t -AkSaray Tunzm ve Seyahat Acentas·
Telavıv
Tel: (Ol) 5172lll-l4-JS TOKYO Vrtur )apan Compar"y Ltd lshıı Bldg. 16-8. 1-Chome Taranaman Mınato-ku ToKyo 105
Te. SM. (Ol) 3595-3051 Rer (Ol) JS95-290 1/Ol/OJ TRIPOLI • TRABLUS Mohammed Meganf Str
Algena Sq Tel (21821) 48798-38236 TUNISIA· TUNUS Corrıpıex El Mechte Bouıevard Ouıet Haffouz Eta.ge 3 Tı..-·ııs
Te: SM-Rez (1 786473-787033 VIENNA • V lY ANA A 1010 Wen Opemgasse J Tel: (222) 5862024 (5 •nes-hat) ZURICH-Z0RIH Taı Svasse 58 8001 Z..ınch Te, SM (1) 2111008-2111047 Rez: (1) 2111070/71-2118567
Kütüphane Sak. No: d/2
Tel:(481) 12332 Hastanesı KaJ1ısı
Cad. Ga,. yarı. Te, 4' ]12•900 SM ') 3104745 Rez. (4) 3090400 ( 10 Jones-hat) BS (4) J 124900/43 lnfl Damşma (4) 3124910-3124900-/J] Hıpodrom
Bürosu
Promosyon!Promot.on: 1482631 SUrolan - Sales Offıces
Satış
MALATYA Kanalboyu Cad. No. 1OOrduev• Tel: (821) 11920-16489 Rez. (821) 11922-140SJ
karıoso
MARMARIS Ataturl< Cad. No. 30/B Tel: SM-Rez: (612) 137SI/5l/5J
Kadıköy
Te (1) 3371876-3371891 2 Hartıye
MERSIN lst·k-al Cad. 27. Sok Çe eb• işhan• No: 6 33060 Me,-,on Te< (051) 15232-21278-30274-30100 RIZE
Te (1)145•208/09-1'542]8-1 4 40296
Be edıye
Aksaray Satış MudürlLgü Mustafa Kemal Paşa Cad
Te (054) 11007-15513
Te, SM. (1) 5882538-5881221 BS (1) 5867793-5867514-5881222
karşrsı
SAKARYA (GSA) Sak.arya Tunzm ve Seyahat Acentası Kudüs (ad_ Bırlık lşhanı Kat 3
1. Sırkec Gar karşrsı DogubanW: işhanı artı Kat 1
Te (91)5223
Tel (1 528 48 08-5228888-5284261
(Sales Atatürl< Bulvan 167/A Çavu~ogı~ Turızm
Tel: (636) 142 05
ISTANBUL istanbul Rez: (1) 574 82 00 (251ones-hat) Cumhunyet Cad No. 199-201 Kat J Hartıoye Teı (1) 1464017-1471338-1402316 SM. (1) 1]01817 ı
(GSA) , AYDIN
Osman Tunzm Tıcaret AŞ. At.atüric: Bulvan Yat Lımanı karşısı
Cumhurıyet Cad 1991201 Te~ (1) 1316120-21-22 3. Şışhane
ANKARA
Sat-ş o~ ceı:
KUŞADASI
inönü Cad. No. 37 Tel (891) 15893-17282
Bahanye (ad_ Opera işhanı Kat 2
2. Aksaray Seyahat Acentası
<.iar
No. 41
Tel: (3421) 1367 2. (GSA) Ortıangazı Yold~ Sey Acentaso Atatürl< Cad. No: 10/A Kulu -Konya Tel:(l424) 1710-1350
Acentası
Te .. (4981) 1194-1044 Şube: Emek Otel gonş• Te1. (491) 18836
Bakanı
Ayvaı Pasaıı Cıhanbeyiı-Konya
Ankara Cad.
An-Tur. Antakya Tunzm ve Seyahat
Gold Tunzm ve Seyahat Acentası Merkez: Otogar gınşı No 1
Zafer Ma rı. Dev•et o 1 Ortaköy Te· 1462)3471
KONYA A"'ddon Cad. No. 22 Kat 11106 Tel: (ll) 112000-112032 ı. (GSA) Vatan Seyahat Acentaso
HATAY (GSA)
AFYONKARAH ISAR (GSA)
Lıse kaf1ısı
FETHIYE (GSA) , MU~LA FETUR Tunzm ve Seyahat Acentası Atatürl< Cad. Tel: Rez (6151) 2034-2443 GAZIANTEP Atatürl< Bulvan No. 38/C Tel: SM. (9185) 101563-64 Rez: (9185) 101565-66
ADANA Stadyum Cad. No. 1 Te· SM (71) 14154S Rez (71) 137247-14314] 143538-142]93 BS (71) 130867
(GSA)
TAIPEI (GSA) Golden
iÇ BÜROLARI
SAMSUN ve
Seya~at
Acerıtası
Atatürx Cad Ada!ı ar Sok No: 16 Şere+'l·<.oçhısar/ Ankaı-a
Te> (4541) 2383
iZ MIR Buyü< Efes Ote a1 Te: (51) 141220(6 ones/hat) 1]5121 lnfJDanoşma (51) 141220175-76 SM. (51) 140802 Rez: (51) 258280 (5 hnes/hat) (haotec Rez (51) 141220/35
K.!ıompaşa Cad No. 11/A Te SM (36) 118260-11506S Rez (36) 115065-122323
TEKIRDAG (GSA) Trakya Tunzm ve Seyahat Atatüric: Bulvan No. 68
Acentası
Te: (1861) 8438/39
ANTALYA
CJI"'ltıunyet Cad_ Öze: Idare işhanı a-~' Te SM (lll 128522-110558 Rez ı ı 11 112830-1 5238 123432-126272 BS.(lll 27862
BINI$
Uç~
Tel (lll) 11194-11821
TK
Touralpın Traveı Ageney
eyzen Tevtk Cad. No: 218 Tel (6141) 3325 • 1786 BURSA Çak.Jmamam Temız Cad
No: 16/B Bursa Tel (24) 221866 Rez (24) 211167-212838
TRABZON Kemerkaya Mah. Meydan Pari<.•
UŞAK
No 1 Flıghl No
__ T~,...-.zrn .-e Seyarıat Acentas Yen yo Ma"l. Ku aı<SıZ So~<. No:.:: A
(GSA)
Yatan Seyahat Acentası ısmetpaşa
Cad. No. 85 Katl Tel (6411)2033
Gun /0..1<-
VAN TURKISH AIRLINES f'i'\ TÜRK HAVA YOUARI ~ lll ... ı$ Jo.AIITI 1 BOAJlOI'G
Enver Penhano~lu iş Merkez• Cumhunyet Cad. No. 196
Teo SM.(061) 11768 BS:(061) 11241
PA\~
YOZGAT (GSA) Çavuşoğlu Tunzm _ve Seyahat Acentası Lıse Cad. Sayarlar lşhanı No: 13
VefNO /St-ol/ No
Te .. BS. (473) 19193 SM. •73) 13946
ÇORUM 'GSA) Çavuşo~
ka~ıs
Tei SM (031) 22219 BS. (Ol ll 1]446-11680
(GSA) An Tunzm .·e Seyahat Acentası Bostancı Pınar Cad. no 16 Alanya
BODRUM (GSA, , MU ~ LA
KARTI / IJOAıllDI"C PA~~
Uç~
No 1 rltRhl No
TK
Tel 1469' '3928 Rez : Rezervasyon Reserv-at on
DALAMAN, MU ~ LA Te Re"(61191 291
SM
:
Sat•ş
Mudurü 1 Sales Manager
DENIZLI (GSA) lst·kJa; Cad. Delıldıç•rıar Mah Leytınc Apt Altı Teı
GSA : Genel Sat ş Acentas• General Sa es Ageney
(621) 1]746-50705
GSA.Köseoğlt..
T ."'z.,., "e Seyahat
Acentas Enverpaşa
Cad No 191
TURKISH AIALINES ~ TUAK HAVA YOLLARI ~
2 1992 SKYLIFE 89
Hosphorus, Renault :ll <..:oncor<le , Golden Horn, Ayasotya, Renault :.!1 Manager, Blue Mosque, Süleymaniye, Renault 21, Pamukkale, Kapadokya, Renault l l Flash , Efes , Bodrum , Renault ll GTS , Antalya, Kemer, Renault 9 Broadway, Nemrut Dağı , Sümela Manastırı , Renault 9 Spring .. .
Topkapı Sarayı,
TURKEY HAS SO MANY VALUES OF WORLD RENOWNED ... Besides her histarical and natural riches, Turkey has other values of world renowned ... one of which is Renault... Renault cars which are famous all over the world for their quality, technology and comfort are offered to you in Turkey by Oyak Renault. .. in 5 different models and 10 distinct types w ith tens of alternate options ... So why not choose a Renault car that will bring you closer to the other riches of Turkey ... and at hors taxe prices, too ... Let Renault im port new values into your life, like thousandS of other Turkish families with its quality up to international standards, widespread and capable after sales service,
o
and plenty of gen u ine sp are parts ...
OYAK-RENAULT Tel: 151 86 00 Fax: 152 51 63 Expon Service
MESAFELER 1 THY FLIGHT DISTANCES
THY UÇ U Ş LA RI/ THY FLIGHTS THT U Ç UŞ LARI / THT FLIGHTS
~
m
=;;
-< r
V> A
ADANA ADA ANKARA ESR ANTALYA AYT DALAMAN OLM ,.._, DENiZLi DNZ DiYARBAKIR D lY :8 ,.._,
714 366 484 476 409 1035
ERZURUM ERZ GAZiANTEP GZT iZMiR ADB MALATYA MLX TRABZON TZX VAN VAN
İstanbul'dan (km)/From Istanbul (km)
-
1050 871 332 841 920 1270
ADANA ADA ANTALYA AYT BATMAN EAL BURSA BTZ ELAZIG EZS ŞANLIURFA SFQ
551 396 803 394 580 700
BURSA BTZ KAYSERi ASR SAMSUN SSX
139 648 702
İstanbul'dan (km) 1From Istanbul (km)
MESAFELER 1 THT FLIGHT DISTANCES Ankara'dan (km) 1From Ankara (km)
ADANA ADA
783
İzmir'den (km)/From !zmir (km)
tn
2 m
r--
n:::!
tn
~ m
c::ı
'
:::ıı:ı
~
~
:1>
:z:
on
DIŞ
HATLAR i lNTERNATlONAL LINES
1
ürkne y
Wıc~ inv rness •
Adaları
A~e rdeen 1
• oundee
Glasgaw•
• •
Lıverpoo l
••
Cork
•
Moncne'>\e<
Cordiff
• •
o Brest
• Ren nes
•
Nontes
•
,.
Robo t
•
92 SKYLIFE 2 1992
DENiZi
Newcostl e
l#
Ko~ablonka
aurg t
Edim
•
Be l ta sı
KUZEY
Leed s
ÜYÜK RITANYA
DAN i MARKA
..
"
.
;; Vooso
av le
•
Khrf
--;;;;a ıv o
f '~'
• rallınn
Estonya
•
To tu
oping
• Rıga
Letonyo Dougavpıls •
Bat, 0
Klo oeda •
•
•k
Litvanya • Kounos e Kolınıngrod • -------""···\ Vılnıus
s. •
<;rnoıensk
• Mınsk
\ . Grodno Beyaz Rusya Brıonsı< • 1 · ~o ruysk • • ~ G 1 Bonovıcı • erne 1 1 t' srest
Jarşova •
Bıolystok 1
ydgoszcz n
~"
•
.odz • 1 Cz· stoCho'NG
Cer ıgov
',•
l
.ONVA
•
~
L~blın \.., 'j
N
,c-:.__,~~-"-'-~~
1
/
1
Lvov •
Vınnıtso
•
• oonec
•
idanov Aza k
Stov~opol
Demıt
Krosn
Kere . K ı rım
S ıvas topol •
• Sımterapal
D
Of
Arm~vır
•
\.
• Moyko Novorossivsk
E
N i
Bağdat.._.
R
2 1992 SKYLIFE 93
DIŞ
HATLAR 1 INTERNATIONAL LIN ES
/
Comorin
MALDiV ADL ARI
Ekvator
H
N
T
K Choqos Tokımod.
(Ing
94 SKYLJFE 2 1992
ı
y
A
N
u s u
U U$ BiLGiLERi / FLIGHT INFORMATION
;~ ·
MESAFELER 1 FLIGHT DISTANCES
)>
~ o
;::
o
o
Ok inovo {ABUl
Cl~" . .
oEI'Iiı_ı /
~ C:O
~ \ C::
~
"'< .· _... ~ı····
-~ c: <:
~·
?10~;
"'
C/)
(km) / From Istanbul (km)
AMMAN AMM
1680
AMSTERDAM AMS ATiNA 1 ATHENS ATH
2209
ll
- ~
LEFKOŞA
ECN LONDRA 1 LONDON LHR LYON LYS
767 2SI2
MADRiD MAD
2713
1994
BAKÜ BAK
S66 2147
BANGKOK BKK
7478
MiLANO 1 MILAN MXP
1701
BASEL BSL BELGRAD 1 BELGRADE BEG BERLiN SXF BEYRUT 1 BEIRUT BEY BiNGAZi 1 BENGHAZI BEN BOMBAY BOM BRÜKSEL 1 BRUSSELS BRU
1839 812
MOSKOVA 1 MOSCOW MOW MÜNiH 1 MUNICH MUC
1779 IS67
1716 IOS4 1247 4820 2166
NEWYORK NYC NURNBERG NUE PARiS 1 Orly ORY RiYAD 1 RIYADH RUH
80SI 1674
CENEVRE 1 GENEVA GVA CiDDE 1JEDDAH JED
1911 2377
ROMA 1 ROME 1 Flumicino FCO SiNGAPUR 1 SINGAPüRE SIN SOFYA 1 SOFIA SOF
DUBAi DXB
3007
STOKHOLM 1 STOCKHOLM ARN
DÜSSELDORF DUS FRANKFURT FRA HAMBURG HAM
2038 1862 1986
STUTTGART STR
HANNOVER HAJ HELSiNKi HEL KAHiRE 1 CAIRO CAl KARAÇi 1 KARACHf KHI KOPENHAG 1 COPENHAGEN CPH
1927 2166 1229 39S7 2009 1992
KÖLN 1 COLOGNE CGN
2240 24S6 1384 8662 488 2209 1760 1082
ŞAM 1 DAMASCUS DAM TAHRAN 1 TEHRAN THR TELAViV TLV
2043 1136
TRABLUS 1 TRIPOLI TIP
1669
TOKYO NRT TUNUS 1 TUNUSIA TUN ViYANA 1 VIENNA VIE ZÜRiH 1 ZURICH ZRH
8999 1667 1252 1762
THY-THT UÇAK TiPLERi VE ÖZELLiKLERi TYPE AND CONFIGURA TION OF AIRCRAFT
(lCıty ~
a i - non
..... .....
1
İstanbul' d an
DC 9-32
B 727-2F2
B 737-400
A 310-304
A 3 10-203
THT BAe-ATP
48 989 kg
86 408 kg
68 038 kg
IS3 000 kg
142000kg
22 930 kg
107
164
ISO
210
225
64
16 140 kg
48 872 kg
44 000 kg
s 080 kg
A:ı:aml KalkıJ Ağırlığı
Max Take Off Weıght
~
Koltuk Adedi
""
<:ı
~
Seatıng Capacıty
Polouor •
(ı~
Yakıt Kapasitesi Fuel Capacrty
__.-4_
<v ~~
ll 200 kg
24
soo kg
Motor Gücü
2xl4 SOO Ib
3xiS SOO Ib
2x23 SOO Ib
2 40S km
3 42S km
3 889 km
8 IOOkm
6 480 km
3 soo km
3S 000 ft
42 000 ft
37 000 ft
41 OOOft
41 IOOft
25 000 ft
Sürat Maximum Speed
870 km/hr
900 kmlhr
8S6 kmlhr
900 kmlhr
900 kmlhr
47S kmlhr
Normal Seyir Süratl Normal Cn.ıise Speed
796 km/hr
862 km/hr
648 km/hr
860 kmlhr
860 km/hr
4SO km/hr
6 088 kg
7710kg
7 soo kg
18 6SO kg
2S 000 kg
9
9
2
7
7
Engıne Thn.ıst
2xSS 000 Ib 2xSO 000 Ib
2x2 300 hp
A:ı:aml Men:ı:ll
Maxı mum A:ı:aml
Range
UÇUJ Tavanı Altitude
Maxımum
A:ı:aml
A O'
Kargo Kapasitesi Cargo Capacity UçakAdedi Number Of Planes
2 2 1992 SKYLJFE
95
BULMACA
2
3
1--+-
4
s 6
7
~-+--+-~--~-
8
9
SOLDAN SAGA 1- 1910 yılında doğmuş, özellikle duvar dekorasyon u, pano ve şömine üstüne seramik çalı ş mal arı ya pmı ş, ul uslara rası yarışma l arda birço k ödül kazanmış seramik san atçımız - "Al sazını sen sevdieeğim şe n h evesinle", "Yüzüm şen, h atı ram şe n, medisim şen, mevkiim gül şen", "Ne g ülün re ng ini sevdim ne de bülbül sesini" g ibi şa rkılarıyl a tanınmış Ermeni asıllı Türk besleeisi 2- Kokulu tohumu h amur i ş l e rind e ve rakı cı lı kta kull anıl an bitki - Pence re önlerine beton, mozaik, mermer, tah ta gibi şeylerd en yapılmı ş dar çıkıntı - Uzaklı k anlatmakta kullanılan bir söz - Eski Mı sır'da güneş tanrı sı 3- İlgi çek ici ve d eğ i ş ik kimse - "Gül el im oynayalı m ..... al alım dünyadan" (Nedim) Etyemez 4- Köpek - Muğ l a ilindeki h avaalanının ad ı - Bir şey i anımsamak için ya zıl a n kısa yazı - Gözleri görmeye n SYunan mitolojis inde intikam tanrıçası Duvar içinde bırakılan oyuk bölüm - Eski Türklerde bir bab anın taşınmaz ınallarının mira sç ı sı e n kü çü k oğu l - Rey 6- Süt, yoğurt, peynir, ayran gibi yiyecek ve içeceklere verilen ad - H ayvanl a rın su içtikleri taş ya da ağaçtan oyma kap - İste nç zayıflığı 7- Bir cins karta! - Brezilya'nın en büyük k e ntinin kısa söy l en i ş i- Müstahk e ın yer - Tü rk m a lını s imge leyen harfler - Motorlu taşı tl arda direksiyon ile tekerl ek ar asındak i b ağ i antı y ı sağ l ayan mil 8- Pamuk ya da ipekle kanşık pamuktan dokunm uş kalın ve ensiz kumaş Kimi g ü reşç il er in g ü reşte kispet yerin e giyd ikleri, ka lın bezde n yapı l mış ya da keçi kılınd an örülınü ş giysi - Bir gösterme sıfatı - Basık , lo ş ve nemli yer 9- Su - Deri96 SKYLIFE 2 1992
yi kull anılabilecek duruma getirmek için uygulanan işleml e r in tümü - Oruç ay ı İran 'ın plaka işareti 10- Karaman ilinde bir ilçe - Çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova - Ayak bileklerini de içine alan jimnastik ayakkab ı sı ll- Voleybol ve teniste servis atışı sırasınd a topun fıleye değmesi - Erm enistan 'ın b aşken ti - Yugoslavya'nın plaka işareti- j apo n kökenli bir dövü ş spom 12- At yarış lannda, bir ko şunun birincisini tahmin etme esasına dayalı mü ş terek bahis oyunu - Eski Türkler arasında yayg ın olan ve doğaya tapma ya da doğaüstü mhlara inanma temeline d ayalı elin - Domates, baharat gibi şeyl erl e yapılan ve kimi yemekierin üzerine dökülen terbiye
YUKARIDAN AŞAGIYA 1- 1877-1955 y ıll a rı aras ınd a yaşam ı ş. yurdumu zda ilk gözlemevini kurmu ş ve uzun y ıll ar buranın müclürlü ğünü yapmı ş ünlü Türk astronomu ve meteoroloji bilgini 2- Birim- Büyük Sahra'cla göçebe olarak yaşayan bir halk 3- Şarkının sert bir biçimele vurgu land ığı disko müzik üslubu - Bira yapmak için çimlenclirilip kumlularak hazı rl a nmı ş arpa - Madencilikle ilgili bir kunıluşum uz un kı sa yazılış ı - 4- Notada durak işareti - Bir yapıtın başına konulan, yetkili bir kişinin yazd ığı övücü tanı t ma yazıs ı 5- İyi niteliklerini yi tirmi ş , soysuz - İ slamiyet'ten önceki Türk edebiyatında ağı t anl amında kulla nı lan sözcük Üflemeli bir çalgı 6- En kısa zaman süresi - Can lı - Limonluk 7- Hindistan'da halkın ay rılmı ş o ld uğu birbirine karş ı kapalı sı nıfl arı n adı - Bir Asya ülkesini n başkenti 8- İnce ve düzgün dokunmuş pamuklu kumaş - Deniz elibi nelen biraz y ukarıda yü-
zen balıkları avlamakta kull anı l an torbalı büyük ağ 9- Yurdumuzda bi r petrol b ölgesi - Yumurtadan yeni çıkmı ş ve h enüz ayakları o lu ş mamı ş yavru kurbağa lOGüzel sanat - Uzağı iyi göremeyen - Dince aziz sayı l an kimi k adın l ara verilen saygı ünvanı ll - Yass ı gümüş külçesi - İnsan türünün belli başlı ve sürekli çeşitl erind en h er biri 12- Dünya e cl e biyatçılarını biraraya geti rmeyi am aç layan ku rul uşun simgesi - Ad ya da numara çekilerek oynanan şans oyun larının ge nel a dı 13- Bir renk - Halk ınüziğine özgü telli bir çalgı Akaju da elenilen büyük bir orman ağac ı 14- Piston - O smanlı İmparatorluğu ' nda g ümrük vergisi 15- jokeylerin giyd iği kenarsı z başlık - Bir asitteki hidrojenin yerini bir b azın almasıyla o lu şan bileşim - Eneler, seyrek 16- Devletçilik - Sonuçsuz, başarı s ı z - 17- Bir meyve- Yapısına gi rd iğ i sözcüğe olumsuz anlam katan bir önek Argoda çok çalışan öğre n ciye verilen ad 18- Şaşma belirten bir ünlem - Yeryüzü Tevfik Fikret'in ünlü bir şiiri 19 - Yalnı zlık korku su - Bir nota 20 - Kars, Er zurum, Artvin dolaylarında çalgı s ız olarak oyanan bir h alk oyunu - İstanbul'un su gereksiniminin büyük kı smını karşılayan göl
BUlMACANIN ÇÖZÜMÜ sos-wzıuııwBS-UBAUB9-ZI o ppı !V-n ku-eAp 3 -ıaN ){ -sa){-5u>ı-ea
-n
-)j;} U;}WJ3 -O [ ıı-uııZBWB~-ıdas - J-BV\1 -6 aqz ı -na-ııctııd -nuın){ -s ıo~-wı-ıo-oru: -!~d[lQ-L JBBZ-)jll]BklllB~-9 -g AO-U!>\dl -s!N-s.!sawaN-s Bwv-ıoN-uBw-e ıııa-a-n -v uaAı-eıa[aA-Wll){-z-ctıı-E -e~--eı-ıad-eı-ej -UOSB U'If u aS u a uı!H -jllJO){ ııı\a JDd -[
-z