1992 03

Page 1

AlALIN ES

Mart 1992 March

ANADOLU KADlNI 1ANATOL/AN WOMEN • iSTANBUL'DA FLORENCE NIGHTINGALE'iN AY AK iZLERi 1 FLORENCE NIGHTINGALE AND HER LEGACY IN ISTANBUL


DÜNYANIN BİRİNCİ TERCİHİ İSTANBUL'DA • • • BIRINCI YlLlNDA ... İstanbul'da gürültüden, kirli

ha,·adan n : yoğun

trafikten

merke;.kn:

uzak ama iinemli

yakın,

1....,0

odası ,

Restaurant ve

salonu, egzersi;.

odası

HolidaY. Inn birinci nlını .

İ::;, alı::;veri::; ve eğlence merkezlerine. ha,·aalanına ,

Gelin

dakikalarla belirlenen

uzaklıkta

yalnı1.ca

100 ki::;ilik

tamamladı.

bu sakin. huzur ,·eren

Dünyanın

STAY WITH SOMEONE YOU KNOW.

Tel: O1 560 <~ 1 1O Fax: O1

ortamı

tercihi sizin de. tercih iniz o lsun.

.. Arakö\· .\larina·da.

Sahil Yolu 3 ·1"' 1O Ataköy · iSJ:.\NIU L

toplantı

,.e tüm otel hizmetleriYle

dünyaca ünlü bir otel , ·ar ... 1loliday Inn .

tarihi ve turistik yerlere, otoyol giri::;lerine

Barı .

5 59 4 9 05 Tlx: 20030 1111111

lı:

ya::;ayın.


1 e rasarruflarınıza en yüksek gelir imkanlarını sağlayan

güçlü

yapı

e vurdun her köşesinde en süratli hizmeti sunabilen on-line sistem bankacılık ve geniş muhabir ağı e rüm bankacılık işlemlerini yüksek teknoloji kullanımı ile çözümleyen dinamik bir organizasyon e Ferdi krediden, kredi kartına kadar tüm bireysel bankacılık hizmetlerini alabileceğiniz çağdaş anlayış

e ve sizi, evinizdeki

rahatlığınııda ağırlayan , sorunlarınıza güleryüzlü çözümler getiren

uzman personel

m

BANK, çağdaş bankacılığın bu 5 önemli Türkiye çapında 5 önemli noktada sunuyor.

noktasını

TORKIYE TURIZM YAnRIM ve DIŞ TICARET BANKASI A.Ş.

B

A

N

K

e m

BANK Harbiye: Cumhuriyet Cad. 301 Harbiye/ iSTANBUL TEL: 134 51 60 (10 hal) 131 50 27

e m

BANK Nuruosmantye: Nuruasmantye Cad 94 Cağalo{j l u/iSTANBUL TEL: 512 B6 44·46

e m

BANK Ankara: Cinnch Cad. Gö rerne Sk Nazml Bey iş Merl<ezi 1/ 2 Kavaklıdere 'ANKARA TEL 127 28 70· 72

e m

BANK Anlalya: Cumhuriyet Cad. 70/ AANTALYA TEL: 18 75 38 (4 hal)

e mBANKiımlr:

Cumhuriyet8ulvan87/ AAisancak/iZMiR TEL 135354


THEMARMARA "BUSINESS SUITES" IN THE CONTENTMENT OF FIVE ST AR COMFORT Presenting a new style and service to our guests. "Business Suites" for the pe1jectionist husinessman, where you'llfind all the necessities of an office and more ... With the addition offive star luxury and service.

1111. - -

MARMARA IST A Taksim

Meydan谋

BUL 80090 路Istanbul

Te l .: ( 1 ) 151 46 96 Fax : ( 1 ) 144 05 09 Telex: 24 137 marm tr


Çok yetenekli şefsekreter

bir

arı

Netaş;

büyüklükte ki

yo rs anız ...

üst dü zey yöneticiler, küçük ve o rta

e kra nına

işye rl eri

zesiz

için çok

geliş mi ş

bir

şe fse k­

Norstar,

za m a nını z ı

nı zı sağ l aya n , i ş

verimin izi

ya rdım cıclır .

tu ğ unu z

kull a nına­

d aha etkin

a rtıra n d eğe rl i

ö ze lliğ i

ile ,

ko nu şm a imk a nın a

hı zl ı

telefa nl ara

ça lı ş m ay a

sa hipsini z.

sesi

2 abo neelen 120 aha neye

Dö rt

seçe n eğ i

d evam

S ık ko n u ş­

öze lli ği

arama

e ri şe bilirs in i z .

layca

bir

Norstar' ın a lıi ­

il e ko-

d eğ i ş ik

k o l ay lı k l a

ay ırt

nu zu

kap asitesiyle , sizi

bilmeni ze imkan veri r.

a rk a cl aş l a rı -

nı za

s izi

a dım a d ı m

le me ni ze yo kke n mini ze

gere k

il e ti ş imini

bağ l a r.

ile

Mesaj e k-

yönle ndirir, ka lmaz.

işlem

Norstar,

a raya nl a rı d ö ndü ğ ünü z d e

bağlı

bir aba ney i

ISDN'e uyumlu

ezhe r-

bugü n

oda nı zd a

ı ı

ı

-

·1

5

·1

-

size ile tir. Siste-

Netaş ' ı

·1 )

ı ı 7

9 'i

aray ın .

say ı sa l şefse kret e r

a ray ıp.bul a m a dı ğını zcl a,

An ka r a ı

d eğ il , ya rın

bi rl eş tire n

ya pı s ı y l a ya lnı z

da en bü yü k ya r-

dım c ını z o l aca ktır.

il e

stan bu1 (

eele-

Norstar ses, görüntü ve

dünyaya

il eti ş im ağ ı

özel bir ra nı

dı ş

ve

zil

ke ndi te le fo nu -

kada r b üyüyebile n mesa i

ı

bıra ka bilirs ini z .

k o nu ş m a

ede rke n

rete r sistemi sunuyor: Norstar.

mesaj

OO

ı

z m i r ( 'i ı ı

siste mini i.o;;yc rinize

ti ş

ı <)

Size e n uygun Norstar

.~ .~

imin

.~

5

A n t a 1y a

kura lı m.

g ü c ü (5 ı ı

ı H 'i O 'i O


iÇiNDEKiLER 1 CONTENTS

s/ p 72 MART 1992 MARCH YıllYear

1O

Sayı/Number

106

s/ p 34

THY'DEN HABERLER/ NEWS

ABD Başbakan Demirel'le Tanıştı • THY U lu slararası 6 Bilgisayar Piyasasında • Turkish Airlines Develops Software for International Use e lçimizden Biri

UÇUŞ

Tel Aviv: Denizi Seyreden Metropol Tel Aviv: The Metropolis Overlooking the Sea

18

Anadolu Kadını Anatatian Women

16

SANAT /ART

Türk Çini Sanatı The Splendid Art o/Turkish Tiles

34

ŞEHiR YAŞAMI / CITY LIFE

Dolmuş: İstanbul Sokaklannın Antika Arabaları

44

NOKTASI / DESTINA TION

YAŞAM

/LIFE

The Kapak Fotoğrafı 1 Cover Phowgroph by: Nusret Nurdan Eren Anadolu

Kayseri Kayseri

so

TARiH / HISTORY

İstanbul'da Florence Nightingale'in Ayak izleri

60

Florence Nightinga le and her Legacy in Istanbul

Dergımızde yayınlanan yazılardan belirtmeksızın

Flagship of Istanbul Streets

BiR KENT / A SPECIAL C/TY

Kadını

Anato/ian Women

kaynak

Dolmuş:

tam veya

özet alıntı yapılar-ıaz

4 SKYLIFE 3 1992

SPOR /SPORT

Marmara Denizi Balıkl a rı ve Avc ılı ğı Fishing in and araund Istanbul

72

GELENEK / TRADITION

Ramazan Geldi ... Ho şgeldi ... Ramadan is Here

Bl

FESTiVAL /FESTIVAL

11. U lu slararası İstanbul Film Festivali The llth International Istanbul Film Festival

88

DUTY FREE THY BiLGiLERi /THY INFORMATION

97 104


THY'DEN HABERLER / NEWS FROM THY

Ba,bakan Demirel Amerika'da Başbakan

Süleyman Demirel'in Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptığı resmi geziye yetkililer ve işada mlarının yanı sıra çok sayıda yayın organının genel yayın yönetmeni de katıldı. Gazetecilerin, Türk Hava Yolları 'nın Airbus uçağı ile yapılan yolculuğa ilişkin izienimlerini aşağıda sunuyoruz. Süleyman De mire l ı ı aradan sonra ilk resmi yurtdı ş ı gezisini Am e rika Birleşik Devletleri 'ne yapt ı. Geziye eş i Nazmiye

B

aşbakan

yıllık

konu şma l ar

yapan Ba ş b a kan Dem irel, birço k ABD yetkilis i ve işadamı ile Türkiye'de yatırı m i m kanl arı konusun da toplantılar yaptı. Özel bir THY Airbus uça-

Başba kan

Süleyman Demirel Türk Ha va Yolları'nın şeref

defterini imzalıyor.

Bakanı Cavit Çağlar ve Hikmet Çetin'in ya nı sıra kalabalık bir işadamı toplulu ğu da katıl dı. Cidişte ve dönü şte Türk Hava Yolları ile uçan heyet milli havayo llarının ananevi konuksevediğini ve birinci sı nıf hizmetini tattı. Baş bakan Demirel, bu geziyi ABD Başkanı George Bush'un daveti üzerine ge r çe kl eş tiri rken, uzun yı ll ardır ABD Başkanlığı Konuk e vi Blair Hou se 'da kalan ilk Türk lideri oldu. Demirel, Bush ile gö rü ş m e d en önce Ariington M eza rlı ğı'n daki Meçhul Asker Anıtı'nda çok görkemli bir törene katıldı. Daha sonra Başbakan Demirel, Beyaz Saray'da tarihi bir

Demirel, Devlet Dışişleri Bakanı

Türk Hava Yollan A.O.

Sanat Y önetmenı

adı n a sahıbı

Arı Dırector

1 Publısher

Tezcan M.

Kemal Öktem

Yaramancı

1 Adverıısıng

Reklam Genel Koordınatör

Generol Coordınotor Çetin Ö:ı:bey

Duygu Tamer Yurdagül Altınö:ı: Tel: 574 73 00 (Ext) ı 18411 185

Genel Yayın Y önetmenı Edıtor-ın-Chıe(

Dağıtım

Lale Apa

Mustafa

Tel: 264 64 20 Yazı işlen Müdürü 1 Edııor Ane Oçok Işleyen Tel: 264 64 20 Yayın

Kunulu

Publıshıng

Boord

Engin Öktemer Turgay Tekin Ergun Ergur

1 Dıstnbuuon

Sökmenoğl u

Tel: 574 73 00 (Ext) 1186 Adres 1 Address

görüşme g e r çe kl eş tirdi . Görüşmeler

Türk Hava Yolları Genel Yönetim

"ze nginl eştirilmi ş ortaklık" b az ında

Binası

Atatürk Havalimanı

Yeşilköy

l48l0

Istanbul

English

Edııonol

ACC Ltd GümÜJSUYU Istanbul Tel: 245 19 60 Fotoğraflar

1 Phoıogrophs

Bünyad Dinç Refik Ongan Erdal Alok

T asanm. yapım. baskı Desıgn. p~cuon. pnntıng

ar(~ Apa Ofset Basımevi

Levent, Istanbul Tel: 264 64 20

son ucunda Türkiye ve ABD,

ili şk il e rini

daha da ileriye götürmeye karar verirken. Demirel de ABD kamuoyundan tam puan aldı. Çeşitli forumlarda, Amerikan radyo ve televizyonlannda sık sık konu şan Demirel, Türkiye'nin bölgesinde daha da g üçlü bir istikrar unsuru olmaya devam ettiğini, Sovyetler Birliği'nin d ağı lm as ından son ra ise yeni doğan Orta Asya'daki Müslüman Türk cumhuriyetlerine aşırı dinci un su rların egemen o lmarnası için en et kin duvar olduğunu Amerikalılara anlattı. Washington'da Carnegie Vakfı ve Ulusal Basın Kulübü 'nde de çok etkileyici

ğı

ile New York'a geçen Ba ş bakan Demirel burada Amerika Birl eş ik Devle tleri 'nin önde gelen i şadamlan ve kurulu şlarıyla seri toplantılara devan1 etti. ABD'd e bulunduğu s üre içe risind e Washington Post, Wall Street Journal ve Time dergisinin yazı i şl eri kurullarıyla da toplantı l ar yapan Başbakan , Türkiye'nin sorun larını uzun uzun anlattı. Kendisinin ABD'ye bir şey istemeye değil , bu güçlü ülkeyle beraber güvenilir bir ortak olarak yeni dünya düzenini kurmaya istekli olduğunu , ABD yönetiminin de bunu memnuniyetle karş ıladığını anlattı . Bu a rada De mire l ABD de bulun an Türklerle de sık s ık kucaklaştı. Washington ve ew York'ta çeşitli Türk-Amerikan de rn e kl e rinin etkinlikl e rin e katılarak onlara he m moral ve rdi h em de Türkiye'nin so run larını anlattı. Demirel gezisi ni, Philadelphia Eisenhower Vakfı'nın Liderlik Ni şanı 'nı alarak parlak bir şekild e noktaladı. THY Airbus'ı ile Esenboğa Havaalanı ' na inerken etrafınd akil e re "Canım vatanıma kavu ştu m " diyen De mirel'in gözlerinde büyük bir mutluluk okunuyordu . ilnur Ç evik T urkish D aily N ew s Genel Yay ın Müdürü 3 1992 SKYLI FE

s


THY'DEN HABERLER

Güzel bir okyanus ayiakiiği

ugu es Aufray ' ın La Blanch e Caravelle adlı şa rkı sı. daha uçağa hiç bi nm e den bana u ç ınak h eyeca nını , güze llİ ğİ nİ hi ssetiren şarkıy­ dı. O şark ıyı he p zihnimin özel bölmelerinde sak ladım . Uçmak romantik bir şeyd ir. Nedenin i bilemediğim bir şey, uçaktayken beynimin kim yas ını d eğ iştirir, hayatın s ıkıntı­ larını unuttunır. geriye tutkular, sevgiler, a;;k lar, h eyeca nl ar, kısaca hayatı yaşan­ ınaya değer kı la n en g üzel şeyle ri bırakır. Uçmak, in sanı kendisiyle başbaşa bıra­ kır. O anlar, in sa nın kendi kendisiyle yaşad ığı, h esap la ş tı ğ ı a nlardır . O nedenl e uçakta konuşmayı d eğil , bu g üzel şeyle rle başbaşa kalmayı tercih ederim. Uçakta he p hayal kurarım ... AMERiKA'YA UÇUŞ Atlantik'i aşmanın "jet lag" dı ş ında da özelli kleri var. Saatlerce süren bir okyanııs üzerinde insanın koordinatlarını kaybetmesinin tuhaf bir psikolojisi o ldu ğuna

H

inanıyonım.

Bulutları

de le r e k güneş ı ş ı ğ ı il e ilk a n aldığınız his, g üzel bir tekne ile okyanusa açı lm ak kadar keyifli değil midir? Belki de bunun için dillerin çoğund a , denizde ve havada giden araçlar için "seyretmek" fiili ku llanılı r. At iantik üzerind e so n defa, geçen ay Başbakan Süleyman Demirel'in ABD ziyareti sırasınd a u çtuın. İ ş im ge reği Türk Hava Yo ll arı u ç akl a rı ikin ci evim g ibi oldu. Ama THY ile Atlantik'i ilk defa bu ziyaret için uçtum. Uçağ ın kalabalık lı ğ ı , Başbakan Demirel'in sohbetleri neden iyle, havada bile çalı ;;mak zorunda kaldığım için Atiantik'in keyfini tam olarak çıkaram adım . Ama bana kalan u ç u ş süreci bile 10 bin metreele keyifli bir aylaklık yaşamama imkan verdi. 10 BİN METRE KEYFI Okyanus üzerinde seyreden bir uçak, insanın aşağı daki eng in denize bakı şını da etkili yor. Bu defa başka b az ı şey l e r ele clüşündüm. 10 bin m etrenin türbü l ansı, daha aşağ ıl ardak i türbülan sta n fark lı oluyor. Tıpkı, kıy ıl ardaki deniz dalgalan ile aç ık denizin . açık ve büyük dalgaları arasındaki fa rk gibi, gökyüzünün d e çe;;itli irtifala nnın özellikleri var. · A;;ağılarcl a şi dd etli sa rsıntılar geçi ren uçak. 10 bin metrenin türbülan s ınd a insanı daha az korkutan ağ ır salınımiara geçiyor. Bu ağı r salınımlar ise in san ın bebulu ştuğu nu z

6 SKYLIFE 3 1992

yin labire ntl erini daha k eyifli b içi mel e dola ş ı yor. Bu duyguyu en çok dönüş t e, Philaclalphia'clan kalkışta hissettim. Kötü hava ş artları nedeniyle u çağımı z kalkı şta k ı sa s ür e li bir türbülan s ın e t kisiy le sars ıldı. Bazıl arıını z korktu. Ama uçak bulut tabakalarını de lip batmakta olan g ün eşt e buluştuğu zaman, g ökyüzünün engin derinliklerinin sakinliğine ula ştık. KAYlGI KÜÇÜK OLANlAR Belki de hep bu yüzden, açık elenizleri s ığ kıy ıl ara tercih ettim. Çünkü aç ık elenizler bana he p Dante'nin o g üzel sözleGörüşme/er

sonucunda Türkiye ve ABD ilişkilerinin "zenginleştirilmiş ortaklık"

bazmda daha da ileriye götürü/mesine karar verildi (sağda). Başbakan Süleyman Demirel THY'nin şeref defterine yazdığı yazıda

yolculuk süresince verilen hizmetten duyduğu memnuniyeti belirtti (sağda üstte).

rini h atırl atıyor: "Ve ey s iz kayığı küçük olanlar, gün batmaclan dönün kıyılarınıza ... " Bizim ise kayıklarıınız büyük ve toplum olarak da okyan u sları aşmaya hazır d urumdayız . Phile clalphia'dan hi ç eskal yapmadan direkt olarak 9.5 saatte Ankara'ya gelirken, kafaında dola şa n At iantik ze rr ecikleri bunlardı. Ertuğrul Özkök Hürriyet Gazetesi Genel Yay ın Yönetmeni


ıs- ~~.....ı '9i , ~-~ ...... ~W~..

il"'

U.-,., .. ~

,...tk

' ~~ıı_ '1'1-w.R.L ~-a..._w. ....a.. ı...J-, ,._._ıl'"""

1•ı ~,.. ~-ı....

, ,_,.._ .J-"

.b

rJ.~.c

r ~..ı< . . . . . -r . ı ı c..t<· '·~ ....,.· ..ı. w ..-. . ,..,. .:~-~ ·~(>.'Vv' ~.xiI ,J,.:w

'-W.L...J

·j~ ~<... ~"--.J ..'I'

/..., ,~·-·"-

~ - """-

'"-""'!..·" ""-..__

,_ .

THY Avrupa'nin en iyilerden biri adece Sayın Başbakan' ı n son Amerika gezisinde olduğu gibi zorunlu olarak değil kişisel dı ş hat uçuşlarında da THY'nı tercih eden birisiyim. THY gerçekten son üç yılda müthiş bir atak yaptı. Paris hariç bütün dış uç u şlarda herkese tavsiye ederim. Paris hariç deme-

S

min nede n i de Par is dönüş ü THY'na ayrıl an i nanılmaz kötü ve ilkel bölümde çekilen eziyetin dayanı lmaz boyutlarda olu şunda ... THY b ana göre şu anda Swissair, Lufthansa ve KLM ile birlikte Avrupa'nın en iyi dört havayolu şirketinden birisi. Bu başanya imza atan herkesi yürekten kutluyorum. Z afer Mutlu Sabah gazetesi Gen el Yayın Yönetme ni

3 1992 SKYLIFE 7


THY'DEN HABERLER / NE WS FROM THY

THY Uluslararasi bilgisayar piyasasinda Turkish A irlines Develops Software for International Use yıl İzlanda Havakendi bünyesinde gelişt irdi ği bir paket programı satarak uluslararası bilgisayar piyasasında adı nı duyurmaya başlayan THY Bilgi İ şlem Merkezi, son 5-6 yılda yaptığı çalı şmal arı geçen şu bat ayında, Software A.G. firm asın ın Almanya'daki merkezi Darmstaclt'ta düzen l ed i ğ i Uluslararası

G

eçtiğimiz

yolları'na

Havayolları Konferansı'nda sunduğu

prezantasyon ile tanıttı . Dünyanın her yerinden 50 havayolu ve 17 ilgili kuruluşun katıldığı konferansta THY ekibi çok büyük ilgi ve takdirle karşılanclı. Prezantasyon sonrasında aralarında çeşitli Avrupa, Orta ve Uzakdoğu, Güney Amerika ve Afrika havayoll arının da bul unduğu birçok havayolu, ge l iştiri l e n program paketleriyle ilgile ndiklerini ve bu paketleri satın almak üzere THY Bilgi İşlem Merkezi'ni ziyaret etmek istedikle rini bildirdiler. Bu kapsamda ilk etapta Cezayir, Balk an ve ijerya havayollarının bu ay merkezi ziyaret etmeleri planlanclı. Ayrıca THY'den daha önce Gelir Değerlendirme ve Prorasyon konusunda paket satın almış olan İzlanda Havayolları, kargo rezervasyonu ve eliğer paket programları incelemek üzere tekrar merkezi ziyaret eeleceklerini belirtiler. THY'nin çalı şmal arına gösterilen ilg inin nedeni, birçok geli şmi ş havayolunda yı llar önce eski teknolojiyle, çok zaman, emek ve para harcanarak geliştirilmiş olan benzer programların THY'nda en son teknoloji kullanılarak hazırlanmış olması. Ayrıca bu tür teknoloji kullanılarak geliştirilen uygulamaların kuruluş ve operasyon masraflarının çok daha az olması, bu paketiere olan ilgiyi artırmakta . Dünya piyasalarında henüz havayolları tarafından bu teknoloji ile geliştirilmiş fazla uygulama bulunmadığı için THY'nın bu piyasada söz sahi bi o l acağına inanı lıyo r.

H ale n THY'nd a kullanılmakta olan program paketleri arasında Ekip Planlama (C re w Management), Kargo Reze rvasyonu, Gelir Değerlendirme ve Prorasyon (Revenue Accounting and Proration), Tarife (Schedules), Uçuş / Ye r Harekat (Flight/ Ground Operations) ve Check-in uygul amaları mevcut. • 8 SKYLIFE 3 1992

T

urkish Airlines is making its name known in the market for commercial carrier software applications. In 199 1 T urkish Airlines sold a software package which it had developed to Icelandie Airlines. In February, the work which the Turkish Airlines ED P Center has done in the last 5-6 years was presented at the International Airlines Conference organized by Software A.G. in D anmstadt, Genmany. T he conference was attended by SO airlines and 17 related organizations. The Turkish Airlines presentation was received with great interest and commendation. After the presentation. several airlines. including carrers from Europe. the Middle East. the Far East. South America and Afrıca announced thew ıntention to vi sit the Turkish A irlines ED P Center in .ord er to purchase the software packages. Algerian Airlines, Balkan Air and N igenan Airlines are scheduled to come in March. Icelandie

Airlines, which had previously purchased t he revenue account ing and prorating software package said t hey would visit the center again to study t he cargo reservation and other programs. lnterest in T urkish Airlines' programs stems from the advanced t echnology ut ilized in the programs. Many well-known airlines spent considerable time. elfort and money to develop similar programs many years before, using ol der technol ogies. Utilization of the new technology reduces the establishment and operating expenses of advanced applications. t hus increasi ng int erest in the software. At present. because only a limit ed number of software packages have been developed for commercial carriers with this t echnology. T urkish Airlines believes it can be a major playerin this market worl dwi de. T urkish Airlines currently uses software for crew managment. cargo reservations, revenue accounting and proration, schedules, flight/ground operations and check-in procedures. •


Dünyanın her yerinden 5O havayolu ve 17 ilgili kuruluşun katıldığı Uluslararası

Havayolları Konferansı 'nda THY'nın geliştirdiği

program paketleri büyük ilgi gördü. The software package program that Turk1sh Aır/ıncs has dcveloped and prescntcd ot che lntemovonol Aırlıncs Con(erencc ottrocted mojor mtercst (rom the 50 01rlmes and 17 reloted orgon.zotıons that attended.

3 1992 SKYLIFE 9


iÇiMiZDEN BiRi

ismail Çoban Türk Hava Yollari bünyesinde amatör bir tiyatro kurma çabasinda

T

Çoban,

ürk Hava

binlerce ça-

yaşında.

1988'de THY'ye giren operatör olarak görev yani uçaklara hizmet veren

kuruluşta

yapıyor

araçlan

Yolları'nın

lışanından birisi I sınail Çoban. 31

kullanıyor.

İsmail Çoban işinin dışında merakları

ve ilgi alanları olan, çok yönlü bir kişi. Sanat ateşiyle yanıp tutuşuyor. Oldukça da yoğun bir geçmişi var: Tiyatroda oynamış, fılmlerde, televizyon elizilerinde rol almış. Isınail Çoban sanatla olan gönül bağının nasıl kurulduğunu şöyle anlatıyor: "Türk Hava Yolları'na g irmeden önce çeşitli işlerele çalıştım. Ama bu arada hep sanata ilişkin birşeyler yapmak istiyordum çü nkü kendimde doğuştan bir

ismai/ Çoban evinde kurduğu küçük atölyede eski Istanbul evlerinin maketini yapıyor (üstte). Çoban, "Yorgun Savaşçı " filminde albayın postası rolünde (sağda).

yetenek olduğunu hissediyorclum. İlk kez 1976 yılında Bakırköy Halkevi'nin tiyatrosunda amatör olarak oynadım. 'Hababam Sınıfı' adlı oyunda rol almak üzere 250 kişi arasından seçildiın . Bunu Erteın Eğilmez'in

yönetmenliğini

yaptığı

"Hababaın Sınıfı

Tatilcle' ile Karta! Tibet'in yönett iği 'Hababam S ını fı Dokuz Doğu­ ruyor' filmleri izledi. Bu filmlerele öğ­ rencilerden biriydim. Bu işe devam etmek istiyordum. Onun için Ali Poyrazoğlu'na başvurdum. O da bana televizyoncia oynatılacak bir skeçte rol verdi. Münir Özkul'un 'İbiş'in Rüyası' ile 'Kuyu' adlı televizyon filminde ele oynadım. En keyifli çalı şmamız ise 'Yorgun Savaşçı' oldu. Bu filmele albayın postası rolüncleyclim." Sanata duyduğu heves, merak ve sevgiyle o setten bu tiyatroya koşan İsmail Çoban bir gün bu duygularını freniemek zorunda kalmış. Çünkü geleceğini düşün­ ınesi gerektiğini fark eelerek sürekli bir işe girmesinin şart olduğuna -ailesinin ele telkiniyle- karar vermiş. Çoban, "THY'cle ilk işe başladığımda çok yaclırgaclım" 1 O SKYL IF[' < 1992

eliyor ve bu günlerini şöyle anlatıyor: "Ortaklık'daki ilk işim apron terminal işçi li ği idi. Uçaklara bavul yüklüyorduk. Sinema ve tiyatrodaki çalışmalanından sonra bu iş pek hoşuma gitmedi. Ama yavaş yavaş sevmeye başladım. Hareketli bir ortam, uçaklar kalkıp iniyor... Arkadaş­ lar edindim. bir yıl sonra da operatör oldum ve buraya çok alıştım." Isınail Çoban Türk Hava Yolları bünyesinde amatör bir tiyatro kurma hayali dışında şimdilik sanat çalışınalarını dondurmuş durumda. Ama o hiç boş duramıyor. Şimeli ele bir başka hobisi var: Eski ahşap evlerin maketini yapmak ... Çoban,

"Ben geçm i şe özlem duyan bir insanım." diyor ve hobisinin nasıl ortaya çıktığını anlatıyor: "Geçmişte yaşayan

insanlar, olaylar, o benim hep ilgimi çekmi ştir. İstanbul'u da çok gezerim. Bu gezintilerim sırasında ara sokaklarda eski İstanbul evlerini gördükçe bunları kalıcı kılabiisem diye düşünürdüm. Sonunda bir gün evde maketlerini yapmaya karar verdim. Odaında küçük bir atölye kurduın. Malzeme aldım. Dolaşıp bu evlerin fotoğ­ rafını çekiyorum. Sonra da onlara bakarak eski evlerin cephelerinin maketini yapı­ ~rum." • zamanki insan

i li şkil e ri


s路 oSe /1~~ a'ead Club Hotel Sera Lara-Antalya

Tel.: (31) 191181-191440 Fax: (31) 233577-191290


OSMANLI BANKASI BiREYSEL BANKAClLIK HİZMETLERİNDEN

KONUT KREDİSİ

TAŞlT KREDİSİ

MESLEK KREDİSİ

OZEL DESTEK KREDISI

..

..

Ülkemiz bankacılık geleneğinin deneyimli ismi Osmanlı Bankası, siz seçkin müşterilerine zengin çeşitlilikte ve uygun koşullarla bireysel kredi alternatifleri sunuyor. Bireysel Bankacılıkta da Osmanlı Bankası Farklılığından Yararianın

0

SMA N LI

BAN KA SI

Voyvoda Cad. 35-37 Karaköy, 80000/ lstanbul. Tel: 152 30 00 (30 Hat) Tlx: 25383 diro tr. Fax: 144 64 71, Reuter: Obit


\u di 80... Daha estetik, daha çekici, daha değerli ..

Audi 80 1992 'ye ye pyeni bir çizgi, yepyeni bir yüzle gi ri yor. .. Daha da este tik bir görünüm , daha da çekic i bir ya pı y la g iriyor. Audi 80 ' in yeni çizg ilerini , on unla göz göze gelir ge lmez farkediyorsunuz ... Bu ye ni ç izg ilerin vaad e tti ğ i dün yay ı ise iç ine gird i ğ ini z anda yaşa­ maya b aş lı yo rs unu z ... Daha ge n iş bir iç mekan. daha ayd ınlık, daha konforlu bir atmosfer. .. Sadece Audi ' ye özgü ve e lya pımı bir otomobil kadar özenli i şç ilik ... Standarttara s ı ğ m aya n ve dünyaca ünlü mark a l a rın bi le referans o larak kabul e tti ğ i A udi seçki nli ğ i ...

2000 cc. hacminde enjeksiyon lu motor. hidro lik direksiyon, otom atik caml ar, me rkezi ki lit sistemi , yatabilen arka koltukt arla 430 lt. 'den 712 lt. 'ye ge ni ş l eyen bagaj hacmi gibi konfora yö ne lik öze lli kle rl e birlikte, Aud i ' den b aşka hiçbir mark ada bulamayacağın ı z . özel g üven lik siste mi Procon - Ten ... Audi 80 1992 'de ye pye ni bir çizg iyle karş ını z da ... Benzersiz bir esteti kle, konfordan asla vazgeçmeyen bir güvenlikte. güvenden ödün ver m eyen eşsiz bir . raha tlı kla ve dünyaca ünlü d eğer i y l e ...

S.n1t1 donufen Teknoloıı

Procon • ten: Dar be anın d a. direksi yonu sürücüden u z ak l aştı ran .

aynı

zamanda emniyet

ke m e r lerı n ı

geren güvenlik sistemi.

Türkiye

Genel

D i stribütörü

ÇİFTÇİLER Şirketler Gurubu Zincirlikuyu Meydanı Barbaros Bu l varı No: 62 Tel : 175 07 55 (15 Hat) Fa x :166 50 77

Audi'leri görüp

inceleyebileceğiniz

Çiftçiler Bayileri:

• ADANA :ATLI OTOMOTiV Tel:(lt ) 147 232 • ANKARA: OTONAM Tel: (4) 213 30 02 • ANT AL YA: DOG ANER Tel: (31 } 12 70 93 • BURSA : OTO TEZiŞ Tel. (24) 14 64 2 7 • ESKiŞEHiR : ERKAR A OTOMOTIV Tel (22) 11 21 60 • iSKENDERUN : ANIL TICAREl Tel · (881 ) 18 5 73 • iSTANBUL: ÇI FTÇILE R Te/"175 Ol 55 (5 Hat) · SERVIS OTO Te/"1 74 68 34 ZINCIRLIKUYU • ENKAR OTOMOTIV Tel" 528 21 61 · 586 50 97 SI RKECi • ŞAG UL LAR OTOMOTIV Te1 ·349 80 51 52 Zi VERBEY • Tel: 521 63 93 UNKAPAN I ·iZMiR :VENA OTC Tel. (51 ) 63 6885 ÇANKAYA · SERViS OTO Tel: (5 1)25 Ot 58 • KONYA : GUNDUZLER Tel. (33) 13 1942 • MERSiN : ATERTAŞ Tel: (74} 11 7 67.


Dedeman offers you five star comfort and facilitie s; indoor and outdoor pools, meeting roo覺ns ,congress

halis,

ballrooms, restaurants, casinos, bars, saunas, jakuzzis, solariu覺ns

and Turkish Baths ...

Dede覺nan

service style

and traditional hospitality make the comfort different.


The First Thing to

NV-FSSAM

Look for in Electronics. Today, th ere's an over-abundance of electronics to choose from . And with all of the choices available to you , we ' d like you to keep one thin g in mi nd. O ur name. Beca use th e Panasonic brand is your guara ntee of th e highest quality and performa nce available in th e world of electronics. To see what we mean , just look at our innovative fiat screen color TV with new

Dome Sound. Pick up our amazingiy compact digital video camera with 12X zoom . Experien ce th e superior picture and sound reprodu ction of our newesi Hi-Fi VCR. Or sample any one of o ur leading edge electronics. You' li fin d no one offers m orefor your listening and vi ewing pleasure th an Panasonic. And that' s not just hype. You have our word on it.

Panasonic

NV-S500EN

MISM

• 12 X Digital Zoom • Digital lmage Stabilizer • Digital Effects • Ultra·Com pact Body Weighing Just 700g

NV-F55AM \'"S • Hi-Fi Stereo Sound System • Hi-Fi Karaoke Functions • NTSC 3.58 / 4.43 M Hz. Hi-Fi Recording/ Piayback • 3-System Compatibility (PAL. MESECAM . NTSC)

TC-33V2H THE ONE • Su per Fiat Picture Tube • New Dome Sound System • High 750 line Resolu tion • TC-29 V2 H (29") Alo;o Available


EN ·DAR ... TARİŞBANK, tüm dış işlemlerinizde, dünyanın

dört bir

yanına dağılmış

bankacılık

hizmetleriyle, size çağın hızını kazandırıyor... TARİŞBANK, muhabir bankalarının 85 ülkedeki binlerce şubesi ile, size en hızlı hizmeti vermeye hazırdır.

güçlü

TARISBANK ILE • DUNYASIZE COKYAKIN! .. ••

M

i

L L

i

A Y D ı N

B A N K A S ı

T. A. Ş.

i3TARiSBANK •

GENEL MÜDÜRLÜK Şair Eşref Bulvarı No:3/1 iZM iR Tel :(51) 414304 (5 hat)-415090 (5 hat)-415704 (5 hat) Fax : (51) 257390 S.W.I.F.T. Kod MIAYTR2 1 iLET iŞiM iÇiN Taner Sevinç, Genel Müdür Yardımc ısı (Direkt Hat: 259579) Harniyet Top, Dış i l işki ler Müdürü (Direkt Hat:145099) • Ela Genç, Döviz Pozisyon Müdürü (Direkt Hat:411587) Ender Kırksek i z~ l u , Menkul DeQerler Müdürü (Direkt Hat:145908)


., -

Fas ci nati ng beauty. lmperishable material.

A sure feel for the aesthetically perfect, a personal style \'

;

.

~-

and .a purposeful _di~erentness: these are the character.. .. ,~,: ·istid; ', ofp~'Ople· ~ho)~ear the La Coupole 'CeramLque .·

...~~ ;" ~ .

.\\; :. \.

' ' A' '1'·a.tc:h .: .

.\

•,

~h os~·. tru'~: n ~ture you ewerience wtliıen you put ,• •. . ..... ,:-..

.\

:.

_.

.

~ ~--

.

it qn for} he firs,t.time : soft as velvet, supple , inccnn.parable . 1

.

....

~'

·-.~

\

And imperishably beautiful, th anks to the slightly curved :.· :'"?.:_;;, sapphire crystal and the scratchproof high-t~cb c~ra,r:n i ç_s~ .....~· . : ·>·'· 'Sf~. ....,..:... . .E '' . s .. ' bracelet. Rado La Coupole 'Ceramique' - a beautiful watch that stays beautiful - a w atch that fits as thC?~.gly":: moulded to your wrist. .. ,..-,;. ~'\;:i···;~.'· :ı-.,.·"!::r1~i:!:~ ~ı-.l~

-it dif!!.ie'üFWor.fd

La Coupole 'Ceramique'. Scratchproof high-tech ceramics brace let. In three sizes.

;

RADO Switzerland

Rado Watch Co. Ltd., 2543 Lengnau, Switzerland (Tel. 065 519 519)


UÇUŞ

NOKTASI 1 DESTINA TION

Tel Aviv, /Sf'tiitin • biiftik şeı,,;. ]ü Deleon THY'nin haftada Üf ku uçtultı h modırn ue

I w

lf}ı

z w

o w

cc:

>w

1

U)

1 1 1N z w

o The metropolis overlooking the sea 18 SKYLIFE3 1992

hareketli iş tJe kültür merkezini tMtlatı1f)r. FotolrtJjlar/izet Keribat'ın.



UÇUŞ

NOKTASI IDEST/NA TION

el Aviv havalimanında İsrail'e atılan ilk adım insanda bir iz bırakır. İlginç bir kenttir Tel Aviv. Kimilerine İzmir'i çağrı ş­ tırır, denize dönük yüzü nedeniyle; diğer­ leri için Ankara'd ır , "bürokratik" endamlı yapıları ve "simetrik" yolları nedeniyle. Ama çoğunluk için İstanbu l 'dur çünkü Türkiye'den İ srail'e göç eden Musevilerin büyük bölümü Tel Aviv'e yerleşmiştir .... İlk ad ım (eğer mevsim yazsa) kesif bir sıcakla yüzleştirir in sanı. Diğer mevsimlerde (kış, sonbahar, ilkbahar) durum çok farketmez çünkü ısı yalnızca birkaç derece oynar; Tel Aviv'de a ralık ayı bir İstan­ bul nisanını çağrıştırabilir kolaylıkl a. Ama mevsim ne olursa olsun , kentin ünlü Dizengoff caddesinde gezinen, vitrin seyreden, i şte n eve ya da evden işe koşan, kız ya da erkek arkadaşını bekleyen, dükkanının kapısına çıkıp mallarını deneyimli bir tenor e dasıyla öven insanlar eksik olmaz. Öyle bir cad dedir ki Dizengoff, tüm dünya burada geziniyor dersiniz. Kara kıvırcık saçlı bir Nij eryalıyl a b aş ak sarıs ı Rollandalı eşi , tatlı kakao rengindeki çoc ukları için egzotik oyuncaklar ararlar; b eş dild en konu şa n (ve her birinde anlaşa bil en) b e ş k i şi lik bir öğ­ renci grubu hızlı hı zlı yürür üniversite yönünde; kitap ç ı dükkan i a rı arı kovanı gibi ç alı ş ır; akşam oldu mu da "bar-restaurant"ların renkli ışıklan yanar ...

T

Dizengoffun güneyi silme b ardır, iki da cıvıl cıvıl gençlik tüter. Bir Arjantin gitarının yanı s ı ra Türk udu , Afrika tamtamının ardından İrlanda flütü dinlemek (hem de canlı olarak) hiç şaşırtm az insanları . Bu barlar uluslararası konuk evleridir sanki. Her ulustan bireyin kaynaştığı, ortak dilleri olmazsa da birbirlerinin şerefine kadeh kald ırdığı mekanlar olarak tanımlanabilir. Doğal olarak bu ye rlerde ya lnı zca içki değil , yemek de önemlidir ve uluslararası mutfağın en ilginç örnekleri buralarda sergilenir... Söz yemekten açılmışken, Tel Aviv'in ünlü lokantal arı na ve ın önüle rin e göz atmakta sonsuz yarar var: Shleykes'de bonfile ve biftek yenilir, Amerikan usulü mutfağın leziz örneklerini sunar burası. Kaz ciğeri, yeng eç ve mantar dolması, özellikle ıstakozu ün salmıştır. Biraz ötede geleneksel yemekler sunan Pletzl bulunur. Romanya usulü patlıcan, Macar gul aş, İ spanyol bifteği, Rus çorbas ı bu l okantanın "spesiyalite"leri arasındadır. Tel Aviv'de Çin yemeği meraklılan için de birçok seçenek var. Yushi-Yan Çin Lokantası , adının da çağrı ştırd ığı gibi Won ton çorb ası, Chop Suey, Yushi-Yan ördeği, Szechuan bifteği , Shangai makarnası sunuyor konuklarına . Yemeği n sonunda da Çin çayı ikram ediliyor. Bilindiği gibi, Çin çay ı kus ursuz bir "digestif" olup in sanı kuş gibi hafif yapar! Tenli-Chow ... yan ı

/909'da Akdeniz'in kıyısında kurulmuş

olan Tel Aviv kenti israil'in en can/ı kültür, eğlence ve iş merkezidir (önceki sayfa ve üstte). Tel Aviviiler tatil günlerini şehrin güneşli

plaj/armqa geçirir/er (solda). /srail/i ressam Agam tara findan boyanan bir otel binası (sağda) .

Founded in 1909 on the shores o( the Mediterranean, Tel Aviv is lsrael's liveliest cu/tura/ and business center (front page and above). The city's temperate c/imate

draws residents and tourists to its sandy beaches (le(t). A hotel painted by the lsraeli artist Agam (right).

lO SKYLIFE 3 1992


Tel Aviv offers a kaleidoscope of activities. Jak Deleon explores this active center of finance, business and culture. Turkish Airlines flies to Tel A viv three times a week. Photographs by lzzet Keribar.

T

el Aviv is an intriguing city. lts proximity to the sea makes travellers coming from lzmir feel as if they had never left home. For some. its large administrative buildings and well planned streets will look more like Ankara; but for most Tel Aviv is reminiscent of Istanbul. A bustling cosmopolitan center. TelAvivis home to 3 1992 SKYLIFE 21


UÇUŞ

NOKTASI / DE ST/NA TION

Çin Lükantası da aynı çizgide bir ınönü sunuyor. Hippopotame belki bir lokanta için çok gülünç bir isim ama ama mönüsündeki yemekler Fransız mutfağının kusursuz örnekleri: Asparagus Gratinee, escargot, roquefort, foie gras (Hippo Specialite), mousse au chocolat. Yine Fransız yemekleri sunan Bograshov ve Mimoul, Hint lokantası Tandoori (Tandır), Macar mutfağını Ortadoğu'ya tanıtan Tulipan, uluslararası aşçılığın kusursuz örneklerini sergileyen King Solomon Grill ve Yemen'in egzotik yemeklerini gözler önüne seren Zion Exclusive Tel Aviv'in başlıca lokantaları ... Tel Aviv alı şveri ş meraklıları için de cazip bir kent Alışveriş yaparken sanatsal ağırlıklı "obje"lere yönelenler, Arte Vetro galerisini gezmeli. Ulu slararası üne sahip cam yontucularının yapıtları (klasik ve modern) sergileniyor ve satılıyor Arte Vetro'da. Eğer tercih gümü şten yanaysa, Hazorfim "gümüş fabrikası " mutlaka görülmeli. Hazorfim'in özelliği, geleneksel çizgilere ağırlık veren "otantik" eserler sunması. Sterling Silver'da Kudüs kentinin gümü ş maketi, yine som gümüşte n Damdaki Kemancı ya da Musa heykelciği satın alınabilir. Ak ş am olduğunda bir klasik müzik konseri ya da dans gösterisi izlemek isteyenler için çeşitli olanaklar sunuyor Tel Aviv sahneleri. İsrail Oda Orkestrası'ndan Mozart yorıımları, İsrail Filarmoni Orkestrası 'ndan Chavez, Enescu ve Brit-

most Turl<ish immigrants to lsrael. Temperatures are mild and there is little seasonal fluctuation . Be it summer or winter- you will fınd all sorts of people on the famous Dizengoff Street- people locking through windows, running back and forth to work, waiting for a friend, or a merchant crying out, like a professional tenor, the quality of his ware. The city attracts people from all over the world. A Nigerian with black curly hair and his blond Dutch wife look for exotic toys for their cocoa-colored children. A group of fıve students speaking in different languages walks quickly toward the university. The bookstores are packed with people of all ages. When night falls, the colorful lights of the bars and restaurants spari<le. South Dizengoff is full of lively bars which cater to a young clientele. On any evening you can hear an Argentinean guitarist, a Turi<ish oud player, an African drummer and an Iri sh flutist-all live. These barsarelike l l SKYLIFE 3 1992

international guest houses. People of various cultures and nationalities can . enjoy an evening of music and food even if they don't share the same language. Eating in Tel Aviv is an international adventure. Delicacies from the American kitchen can be found at Shleykes. They are famous for goose liver, mushroomstuffed crabs, and lobster. Further down the street is Pletzl, which serves traditional specialties such as Romanian eggplant, Hungarian goulash, Russian soup and Spanish beefsteak. If you're looking for a Chinese meal in Tel Aviv, you can fınd a fabulous one at Yushi-Yan. They serve a good won-ton soup, chop suey, YushiYan duck, szechuan beef, and shanghai noodles. After this tasty meal you will be served the perfect digestive-Chinese tea. Hippopotame is an odd name for a restaurant but the French cu isi ne here is delicious. Among the selections are asparagus au gratin, escargot. roquefort, and the Hippo specialty- fois gras. Other

outstanding restaurants in Tel Aviv are Bograshov and Mimoul, both serving French foods, the lndian restaurant T andoori, and T ulipan which offers Hungarian cuisine. Besides being a gastronomic delight, Tel Avivis a shopper's paradise. If you are in the mari<et for art objects, be su re to stop in at Arte Vetro which sells the works of many famous glass sculptors. Those who prefer silver will enjoy a trip to the Hazartim silver factory where you can find unique sterling creations such as a model of Jerusalem or a fıddler on a roof. Music in TelAvivis especially fıne . The lsrael Chamber Orchestra often gives Mozart concerts. At the lsrael Philhanmonic, Britten, Enescu and Chavez are often on the program. The Rishon Letzion Symphony Orchestra, the New lsrael Opera, and the Chamber Trio perfonm classical music on a regular basis. Or if you prefer jazz, definitely spend an evening in the jazz Cellar. Dance is also


ten dinlenebilir. Ayrıca Rishon Letzion Senfoni Orkestrası , Yeni İsrail Operası , Oda Triosu, Beersheva Sinfonietta değişik klasik bestecile rin yapıtlarını düzenli olarak sunarlar Tel Aviv sahnelerinde. Eğer caı tercih ediliyorsa, Tel Aviv gecelerini renklendiren Jazz Cellar mutlaka izlenmeli. Dan s tutkunları için Horah Israel (folklorik gösteriler), Kibbutz Çağ­ daş Dans Topluluğu , Bat Dor Dans Topluluğu, Batsheva Dans Topluluğu ve Ruth Ziv-Ayal Dan s Top l ulu ğ u s ık sık Tel Aviv'de perde açar... Ortadoğu'nun başlıca kentlerinden olan Tel Aviv, müze bakımından da oldukça zengin. Tel Aviv Sanat Müzesi uluslararası tablo koleksiyonuyla övünür. Bu müzede aynı zamanda konferanslar, paneller ve seminerler düzenlenmekte. Eski Eserler Müzesi'nde yörenin tarihi arkeolajik bulunttılar aracılığıyla sergilenir. Tel Aviv Tarih Müzesi'nd e bu ilginç ke ntin kuruluşundan günümüze kadarki tarihçesi fotoğraflar, belgeler, maketler ve "audio-visual" gösteriler kanalıyla izlenebilir. Eretz İsrael Müzesi'ndeyse cam, serarnik, nüınizmatik, etnografik ve folklorik bölümler bulunur. Musevilerin tarihi, Diaspora Müzesi'ndeki görsel-işitsel tekniklerin en gelişıni şi olan "chronosphere" tekniğiyle sunuluyor konuklara. Tel Aviv, mü ziğ i , dan sı ve egzotik yemekleriyle her zevke hitabeden; farklı kültürlerin bir potada eridiği ilginç bir • kent.

Deniz ve su sporlan Tel Aviv'de yaşamın aynlmaz bir parçasıdır (solda). Suzan Dalal Sanat Merkezi (sağda üstte) ve Musevi tarihinin gelişmiş teknikler/e anlatıldığı Diaspora Müzesi (sağda altta). Kent çarşı pazarlan ile Türk şehirlerini çağnştınr (altta). Tel Aviv's seaside locotion mokes it on ideal spot (or booting activities (le(t.). The city streets are olive with ort and culture. The Suzan Dolan Center (or Arts is o (ocol point of the city's culturolli(e (right obove). The Diosporo Museum depicts the history or the jews using the lotest audiovisual techniques (below right). Morl<ets teem with (resh produce recai/ing those (ound in Tuoosh cities (below).

very popular. The Horah lsrael folklore group , Kibbutz Contemporary, Bat Dor, Batsheva. and Ruth Ziv-Ayal Dance Groups appear frequently. Tel Aviv is rich in museums. The international art collection at the Tel Aviv Museum is impressive as is the array of seminars and conferences held here. The archaeological exhibits at the Tel Aviv Antiquities Museum trace the history of the region. Photographic, archival and audio-visual material at the Tel Aviv History Museum illuminate the development of the city. At the Eretz lsrael Museum there are interesting displays of coins, glass, ceramics, and folk art. The history of the jews is exhibited at the Diaspora Museum using the chronosphere technique, the latest in audio-visual technology. Wherever your interests lie, you will find Tel Aviv to be a city teeming with life, full of music, dance, exotic food, and a • fascinating mix of cultures. 3 1992 SKYLIFE lJ


A PERCEPTION

OF

·i

'' ·l. ,·

••

1

f

'

,f ı·:

'J

),

Jj.

t'

t '

lı;•

f

,·. -' ,., ~-

·'

.,

........ ı

j,.

ı

'r

·. OPENING APRIL 1992 AN EXCEPTIONAL SETTING ... A DISTINCTIVE WORLD e CEN:rRALLY LOCATED YET QUIETLY SECLUDED ADJOINING YILDIZ IMPERIAL GARDENS e OVERLOOKING THE BOSPHORUS, WITH A SWEEPING VIEW !)l:.. THECITY e 614 ROOMS AND SUlTES e EXECUTIVE FLOORS e ROOMS WITH PRIVATE TERRACES e -SHOPPING AIKADE e SATELLITE TV .e A 400-CAR PARK FOR BUSINESS AND PLEASURE THE RE IS NO PLACE BETTER e ;C.OMPREHENSIVE BUSINESS, MEETING AND CONFERENCE FACILITIES e STATE OF THE ART • LARGE BALLROOM uNıNTERRUPTIID BY eoLuMNS • .BARS • RESTAURANTs • NIGHT cLuB • INDOOR-OUTDOOR -, BUSINEss EQUIPMENT . SWIMMING POOcS e TENNIS CO UR TS ~;:-.

CONl'ACT OFFICE: BARBAROS BULYARI 46/1 I GAMZE APT. BALMUMCU 80700 ISTANBUL(fURKEY TEL: (90-1) 266 ll 29 · 274 10 00 FAX: (90-1) 274 10 88


STYLE

UNIQUE

TO

CONRAD 1

~

1

,

'

~..

SOON TO APPEAR IN ISTANBUL... o

1

":

ı.

FOLLOWING .LONDON, DUBLIN, MEXICO, THE GOLD COAST, :··

ST. MARTIN . AND HONG KONG . • •

-:--;..1. ~

.•• ~

r

~-4.

-

'· .

BE 'ouR GUE.ST AND DISCOVER WHY CONRAD IS THE'-FIRST ·~AME

·-

AMONG INTERNATIONAL HOTELS.

l

ı..

1

'

o

'

o

1,

' ·'

. '

<

"~

"

.

'•

ı

..

ı


YAŞAM /LIFE

ANADOLU KAD NI Anatolian Women lintimüzde gelen

çalı şan kadın d enildiğinde

şe hirli ça lı şa n kadın

ilk akla

- - • - - •oday the term working women generally

oluyor. Oysa

connotes women employed in urban areas. Yet,

nüfusunun önemli bir bölümü köylü olan

over five million women --a large percentage of Turkey' s population-- work in nu ral Anatolia. The

da

az ı msanmayacak

ka-

Karadenizli kadın ın bir yük vardır çünkü bölge bereketli, yapılacak i§ de çoktur. l§te sap toplayan Sinoplu bir kadın (solda) ve Pinti yaylasında açık havada halı dokuyan Giresun/u bir ka dın omuzların da ağı r

dar çok. Bugün ülkemizde 5 mi lyondan faz la kadın tarım

kesimind e

çalışıyor. Kırsal

kesimde,

(sağda).

çalışmak, şehirli kadının

A Black Sea woman (rom Sinop carnes o heavy load harvested (rom the region 's rich (le/ds (left). A Giresun woman weaves in the open Pinti (le/d (right).

aksine, günü ikiye bölen bir eylem hergün

yapması

gündelik Şafak

d eğil ; kadının

gereken

"iş"ler arasında.

sökünce uyanmak,

hayatı erkeği sobayı

ve çocuklan için

yakmak,

kolaylaştırmak:

kahvalt ıyı ha zırlamak,

yemek yapmak, bütün bunlar

sanı ldığı

halı, kumaş

arasında yaratılan

dokumak,

gibi çileli bir hayat olarak

dan Çünkü

çocukluğundan

zamanlarda da

bakımını

work of these women encompasses many tasks: harvesting the fıelds.

tending to the farm animals, carrying wood and water,

fooking after the house and family. Work does not cease at

yapmak. ya

sunset Leisure time is spent knitting socks and sweaters or

örmek. .. Ama bütün bunlar,

weaving carpets and kilims. Engaged in these activities since

algılanmaz

itibaren buna

ve görgtisü bu hayata uyumludur. 16 SKYLIFE 3 1992

taşımak,

evi derleyip toplamak,

tarlaya gitmek, ürünü toplamak, hayvaniann da kilim,

Odun

köy

kadını tarafın-

hazırlanır;

hayat bilgisi

childhood. the Anatelian woman does not peı'ceive her many reponsibilities as burdens. Her difficult job is an age-old tradition. a way of life.


3 1992 SKYLIFE 27


18 SKYLIFE 3 1992


YA~A M / LIFE

Kırsal kesimde çalışan kadınların yaptığı işler ülkenin coğrafi yapısına göre değişir. Fındık,

çay toplar; tütün dizer. Hayvanlarına bakar; peynir, kavurma yapar. Onu kavurucu sıcağın altında, · pamuk toplarken görürüz. Güneyin narenciye bahçelerinde, Ege'nin zeytinliklerinde kadınlar çalışır. Anadolu kadını bununla da yetinmez, halı, kilim dakuyarak aile bütçesine katkıda bulunur. Trabzon'un Uzungöl yöresinde fındık kurutan bir kadın (solda üstte); hasatın kaldırılmasıyla

tarladaki iş bitmez, bu kez hayvanlarm kış boyunca yiyeceği saplar top/anır (solda altta). Anadolu'da güç gerektiren işlerde de kadınlarm rahatlıkla

çalıştığı görülür. Kırsal kesimde yaşayan kadınların gündelik işleri yayiaya çıktıklarmda bir nebze olsun hafıf1er. Otlaktan biçtikleri kilolarca otu sırtlarmda eve taşımak ise onlar için sıradan işlerdir (soğdo üstte ve ortodo). Evin işleri çoğu kez açık hovado yapılır (sağdo altta).

Drying hazelnuts ın Trabzon 's Uzungöl area (above le(t). Work doesn"t end wıth the (all harvest Roots for wınter fodder must be collected be(ore the snow falls(lower le(t). Lıfe is easıer once the famılıes move to cooler summer postures where ki/os of grass are collected for the anıma/s (above nght and center). Much of the housework ıs done in the open air (lower right).

3 1992 SKYLIFE 19


YAŞAM / LIFE

The occupation of the rural woman varies according to geographical location. In the Black Sea region she harvests hazelnuts, tea, and tobacco leaves. In the citrus gardens of Antalya and the olive groves of the Aegean, the Anatolian woman can be seen working under the hot sun. Anadolu kadını hiç boş durmaz. Tarladan, ev işin den arta kalan zamanda da çocukların a kocasma ya çorap, ya kazak örer (en solda üstte) ya da h a lı dokur (solda üstte). Evde üretilen peynir, te reyağ pazarda satılıp, aile bütçesine ufak bir katkı sağlanır (en solda altta). Kırsaf kesimlerde ka dını n omuzunda bir yandan evdeki yaşamı düzenlemek, bir yandan da bahçede ve tarlada çalışmak, ürettiklerini satmak gibi ağır bir sorumluluk bulunur (solda ve sağda) . The Anato/ian woman has littfe feısure tıme. When she's not ın the (iefds she ıs knıtting o sweater or socks (or her men(ofk and chıfdren((ar upper /efi), or weavıng carpets (above /efi). Seliing home-made butter and cheese contnbute to the (amıfy budget ((ar fower /efi). In the ruraf areas o( Anatofia the women must harvest the crops and tend to theır househo/ds (lower /efi and nght).

3 O SKYLIFE 3 1992


3 1992 SKYLIFE

31


An incredible opportunity to mix the thrill of basketball with the perfect holiday: .

FINAL FOUR ISTANBUL'92

'

Final Four '92 .. , April in . · Istanbul: The top tour te~ms of ·.

.

.

European basketball wiU:be battling for the.fina! in Europe's • mosf stunning city .. , . , ·, · ..

·,

. '

• Witness Final Fo ur '92 · ·· ·in lstimb~L You·ıı·never forget it!

That's right. The bali is

·..ı·

April 14-16

EUROPEAN CLU BS BASKETBALL CHAMPIONSHIP


uBana istediğim değil, ihtiyacım olan miktarda krediyi veren ilk banka onlar oldu."

Egebank Kredi Pazarlama Böliimü 'nden bir uzman, performan s anal iz ini yaptığı fabrikanın müdüründen bilgi alıyo r .

~liiiiii

Bir bankaya kredi almak için başvurduğunuzda başınıza gelebilecek en Başanya güzel şey nedir? İstediğiniz miktarda krediyi, kolayca, uygun faizle ir te almanız, değil mi? Yanlış. Egebank'a kredi almak için başvurduğurnda, fabrikarna kadar gelip kredi ulaşalım. istediğim konu hakkında ayrıntılı bilgi elde ettiler. İşirnle ilgili, sektörün genel durumuna kadar, geniş bilgi topladılar. Sonra da, performans analizi ' mi yapıp, istediğim kredi miktarının gerekenden fazla olduğunu anladılar ve çok daha az bir miktarla işirni nasıl halledebileceğiınİ gösterdiler. bazı konularda bakış açıını Egebank'la çalışmak, tamamen değiştirrnerni sağladı. Fena da olmadı doğrusu.

b

lik


SANAT / ART

••

TURK ÇN SANAT The Splendid Art of Turkish Tiles Mükemm.el renkleri ve motifleriyle Selçuk ve Osmanlı çinileri Türk mimarisinin en temel ögeleri arasındadır. Profesör Gönül Öney, çini yapımının 13. yüzyıldan başlayıp 18. yüzyıla kadar süren gelişimini anlatıyor. elç uklu ve O sma nlı usta l a rı n ürettiğ i çiniler, Islam süsle me sanatının dünyadaki e n iyi örnekleri a ra sın dadı r. Anadolu'da 12. ve 13 . yüzy ıld a yapı lmı ş camiie rin duv arlarını süsleye n türkuaz re nkli ve siyah geometrik motifli çiniler son derece gözalıc ıdır . Saray duvarl a rı ise o devirlerdeki yaşamı n can iandınidığı çinilerle bezelidir. Bu çiniler Selçuklu sarayiarına bir masal dünyası havası kazandım. Orta Ana dolu'nun ço rak görüntüsü içind e canlılıkla ı şıldayan çiniler süsledikleri taş ve tuğlad an yapılmış yapılara da zenginlik katarlar. O smanlılar Selçuklulardan devraldıkları çini san atını daha da ileri götürdüler. Osmanlı yapıları İznik çinilerinin muhteşem k ırmı zı sı , yeş ili , firuzesiyle çiçek açtı, şen-

S

!endi ... Imparatorluğun nakkaşhanesind e sanatkarlar, kumaşlar, kitap ciltleri, yazı ve çiniler için birbirinden güzel motifler ve temalar ürettiler. Ünü bug ün bütün dünyayı saran Osmanlı seramikleri artık ulu slararas ı müzaye delerd e rekor fiyatlara sat ılıyor. Türkiye'nin hemen her yerindeki mağazalar­ da bu çinil erin reprodüksiyon l arı n a rastlamak mümkün. Osmanlı çini san at ı Kü tah ya' daki atö lye lerde bu g ün de yaşa maya devam ediyor.

Selçuk çinileri 13. yüzyılda yapılmı ş Selçuklu medrese, cami ve mescidlerinin çoğunun gerek içi gerekse minareleri çinilerle bezelidir. Bu çiniler firuze, patlıcan moru ve siyah sırlı tuğl alar ile s ı rsız tuğlaların birlikte ol u ş-

Sıraltı tekniğinde işlenmiş ve 15 6/ 'e tarih/enen bu iznik çini/eri istanbul'daki Rüstempaşa Camii'ni süslüyor.

A panoply o( colors. these 16th century lznık tı/es ıllumınate

lstanbuf's Rustem mosque.

34 SKYLIFE 3 1992

Paşa


16. yüzyilda yaprak şeki/leriyle süslü bir lznik tabağı. üretilmiş,

16th century Ottoman plates are (etchıng record-high prices at auctıons around the world. 3 1992 SKYLIFE H


SANAT /ART

turduğu

geometrik şe kill e r taş ı r. Mihraplar, duvarlar, kubbeler, eyvanlar ve kemerler ise çoğu kez firuze rengin hakim olduğu geometrik ve bitkisel çini mozaiklerle kaplanmı şbr. Sultan Alaaddin Keykübad 'ın Beyşehi r Gölü kıyı s ınd ak i Kubadabad Saray ı ' nd a o ld uğ u gibi Selçuklu sa r ayl arının çinilerinde çeşitlilik ve yaratıcılık vard ır. Bu çinilerde yı l dı z ve haç şek ill e ri yer alı r. Haç çinilerde rumiler (filiz ya da yaprak biçiminde stilize e dil miş hayvan motifleri) , yı ldı zlarda ise figürler görülür. Bu fi g ürler arası n da sultan, sarayın ileri gelenleri, hizmetkar ve avcıların yanı sı ra av h ayva n l arı ile d oğa ü s tü g üce sahip o ldu ğ un a i nanı l an mito lojik ya r atı kl ar bulunur. Firuze ya da mor renkli rumi desenli çiniler, çevreledikleri yıl dız çinilerle ilginç bir tezat yaratır. Duvarları kaplayan hareketli k o m p o zi syon l a rıyl a renkli ve o l a ğa nü s tü etkileyici olan bu çiniler sarayiara masaisı bir atmosfer kazan dım . Kubadabad Sarayı' nın bize o devirlerin ya-

şam biçimi h akkın da birçok ipucu veren çinileri bugün Konya Karatay Medresesi Müzesi'nde sergilenmekte ...

Osmanlı İznik çinileri Os m a n l ı Bey li ğ i ve devle tinin güçlenmesiyle birlikte seramik üretiminin merkezi, Konya'dan İzn ik ve Kütahya'ya kaydı.

15. yüzyılın Osmanlı yapılann d a duvarlar çoğunlu k l a pencerenin üst çizgisine kadar tek renkli, sı rlı çinilerle kaplan ırdı. Firuze, yeşil , koyu mavi ya da mor renkli bu çiniler altıgen, kare ve üçgen fo rmlarıyl a çe ş i tl i geo metrik ko mpozisyonlar olu ştururdu .

"C uerd a Seca" ad lı tekn ikle yap ı lan renkli sırla boyan mış çiniler 15. yüzyıldan 16. yüzy ıl ortalanna kadar Bursa, Edirne ve İstan b u l'dak i eserlerde kull anıl d ı. Selçuklu devrinden beri kullanı l an renkIere yenileri eklenmişti: Beyaz, san, fıstık ye şili ve altın sansı... Artık motifler de daha karmaşık bir hal alıyordu . Bitki motif-

Seljuk and Ottoman tiles, with their glorious colors and designs, are an essential element of Turkish architecture. Professor Gönül Öney discusses the development of the ceramic industry from the 1 3th through the 18th century.

T

Konya ince Minare/i Camii'nin firu ze renkli sır/ı tuğla lar/o b ezenmiş minaresinden bir aynntı. Sky-blue tiles punctuate the brick minaret o( Konya 's Ince Mınareli mosque. 3 6 SKYLIFE 3 1992

he ceramic til es of the Seljuk and Ottoman craftsmen are among the finest examples of lslamic decorative art in the world. In the mosques of 12th and 13th century Anatolia vibrant turquoise and black geometric tile patterns stud the wall revetments like jewels in a crown. In the palaces. tiles depicting mythical animals and hunting rituals created an atmesphere of fantasy and delight for the sultan and his royal entourage. On the stark landscape of central Anatolia these tiles sparkled with life. lending a richness to the stone and brick architecture they embellished. The Ottomans took the art of the tile even further and the interior of the ir architecture is awash with the splendid red s. turquoise. and greens of the ıznik kiln productions. In the nakkaşhane, or design center of the Empire, artisans supplied patterns and elaborate decorative themes for textiles. book

covers, manuscripts and tiles. T oday the unsurpassed ceramic art of the Ottomans is fetching record high prices at auctions araund world. In the bazaars throughout Turkey reproductions of varying quality can be found. In some centers, such as Kütahya. ceramicists are producing works of a quality commensurate to that of their predecessors. Geometric and myt hical compositions of Seljuk tiles lnitially several 13th century Seljuk mosques. medreses. or religious schools. the smaller mosques. the masjids. were omamented both inside and on the outer suıiace of the minarets. The pattems used were predominantly geometric compositions of glazed turquoıse. violet and black bricks altemating with unglazed bricks. Tile mosaics were also used to decorate mihrabs. or prayer niches. walls. cupolas. and arches. with turquoise as the


Konya'daki Karatay Medresesi'nin kubbesi (üstte solda); Firuze, çini en çok kullandığı renk olmuştur (solda). Edirne Muradiye Camii'nin mavi-beyaz çini süslemeleri (üstte).

ustalarının

/ntricate black and turquoise patterns decorote the Karatay Medrese of Konya. (obove le(t). Turquoise wos o fovorite co/or among tilemokers. (lower le(t). Tiles from Edıme's Murodiye mosque. (obove right) 3 1992 SKYLIFE

l 7


SANAT / ART

leri Selçuklu örneklerin e kıyas l a daha gerçekçiydi. Kılfi yazıların yanı sıra sülüs yazılar da giderek çoğalıyor; dekorun ana unsuru olmaya başlıyordu . Bu yeni te kni ğ in kullanılmas ıyl a birlikte daha girift ve bazen üç katlı i zieniınİ veren desenler i şlenebiliyordu. Renkli sır­ la boyanmı ş çinilerin, yapıl arı n yakınında kurulan yerel atölyelerde imal e dildi ği sanılıyor. 15. yüzyıl ortal arında Osmanlı u staları

mavi ve beyaz renklerin kullanıl d ığı yeni bir seramik türü yarattılar : Şeffaf, renksiz bir sırla kaplı çiniler ya beyaz zemin üzerine mavi ve firuze tonları , ya da lacivert zemin üzerine beyazla i şlenmi ş desenlerle süslen iyo rdu. Hamuru ve işç ili ğ i çok kaliteli olan bu çiniler çeşitli çiçek desenlerinin yanı sıra şakayık ve lotuslar, Uzakdoğu etkili bulut ve ejder motifleriyle 15. yü zyılın Çing Ming devri porselenlerini hatırlatırlar. Kaliteli, sert beyaz hamurlan da porseleni andırır. Bursa, Edi rn e ve İ sta nbul'da rastlan an bu mavi-b eyaz

grubun çjniden çok çanak-çömlek gibi ser am ik yap ımınd a yayg ın olarak kullanıldı ğı dikk ati çeke r. İ znik ve Kütah ya'daki kaz ı lar son ucu mavi-beyaz imal atının bu merkezlerde yapıldığı kesinlik kazanmıştır.

Osmanlı çinilerinin en yaygın ve ün kazanan örnekleri ise 16. yüzyıl ortalarından itibaren İznik'te üretilenlerdir. Bu çiniler beyaz sert hamurdan imal edilir ve sıraltı tekniği (bisküvi halindeki seramiklerin özel boyalad a bezendikten sonra üzerlerine koruyucu, camsı bir tabaka olan sı r çekilerek fırınlan m as ı yoluyla ge rçekleş­ tirilen süsleme tekn iği) kullanılarak desenlendirilirdi. Yedi rengin kull anıl abil­ diği İznik çinileri özellikle 17. yü zyıldan itibaren tamamen yok olan domates kır­ mızısı ile ünlüdür. Bu renge ilave olarak beyaz, mavi, firuze, lacivert, yeşil ve siyah da k ull an ılı yord u . Bu çini ve seramik e şya l arı n b ez e rn e sinde gö rül e n Jale, karanfil, menekşe , sümbül, nar ve şakayık çiçekleri, elma ve servi ağaçları , asma ve

dominant color. Seljuk tiles from the Kubadabad palace of Alaeddin Keykubad on the shores of Lake Beyşehir display a wider and more creative repertoire of motifs. Various manifestations of the sultan and his royal entourage. as well as symbolical and mythological animals adom the star-shape ti les. The cross- shaped tiles, with their arabesque plant motifs in dark turquoise and purple provide a vivid contrast to the tiles with ligural representation. Used for wall revetments, these imaginative and colorful tiles impart a fairy tale atmesphere to the palace interior. Presently, these tiles are on display in the Karatay Medrese Museum in Konya. Radiant eelers of Ottoman lznik ti les With the transformatian of the Seljuk state into the Ottoman Empire. the main center for ceramic production shifted from Konya to lznik and Kütahya. In ISth century Ottoman architecture. the lavish use of monochrome glazed tiles continued and were generally placed on the walls up to the level of the tops of the windows. These tiles are turquoise. green, dark blue or purple, with various geometrical designs formed by hexagonal tiles, sametimes surrounded by triangles. squares and bordering frames. Colored glazed tiles in the "cuerda seca" technique are seen in Bursa, Edime. and Istanbul from the I Sth to the middle

38 SKYLIFE 3 1992

of the 16th century. White, yellow, gilt and pistachio green begin to be used along with traditional turquoise. blue. eggplant, violet. and black. The floral motifs are mo re realistic than those of the Seljuks and the kulic lettering in inscriptions often is replaced by a variation known as tuluth. A more advanced ceramic technique permits a much more intricate and dense textured composition, sametimes in three layers. T he exact location for the manufacturing ofthese tilesis stili debated; it seems highly probable that these tiles were all manufactured locally. Ottoman craftsmen introduced a new type of bl ue and white tile in the Iate 1Sth century. T he designs of various shades of blue and turquoise contrast with a white background under a transparent glaze. Other tiles display a white glaze over a dark blue background. T hese high quality ti les recall Chinese Ming porcelain from the ISth century and feature peonies and others flowers as well as several Far Eastem motifs such as the Chinese cloud and dragon. T hey are remi niscent of porcelain with the hard, white clay of line quality u sed in their manufacture. In fact. the blue and whit es are more abundantly represented in pottery than ti les. Excavations have clearly proven that the blue and white tiles and pottery were manufactured in lznik with Kütahya as the second center.


istanbul'daki Kıl1ç Ali Paşa Camii'nde bulunan bu çini pano s~ralt1 (so lda). Anadolu'da 12. ve /3. yüzyılda yapılmlŞ camiierin duvarlan firuze ve siyah geometrik motif/i, son derece gözaflc1 çiniler/e b ezenmiştir. tekniğiyle işlenmiştir

An lznik border from lstonbuf's Kıl1ç A/1 Paşa mosque (left). In the mosques of 12th and 13th century Anotofio v1bront turquo1se and black geometnc designs stud the woffs !ike 1ewels in o crown.

3 1992 SKYLIFE

l 9


SANAT / ART

bahar d alları yap ılarda bir cennet bahçesi görünümü ya ratır . Çinbulutu, çintemani gibi Çin desenleri de eskiden beri süregelen Uzakd oğu etkisini yan s ıtır. Teknik, desen ve renk olarak çinilerle aynı paralelde imal edilen seramik çanakçömlek de bugün bütün dünya müze ve koleksiyonların da yer almaktad ır. Osmanlı çinileri genellikle son cemaat cephelerini, yapıları n içinde ise duvarları , pencere alınlıkl arını , mih rapları, sütun ve destekleri süsler. İstanbul'da ünlü Sultanahmet Camii ve Rü ste mpaşa Camii çinileriyle tan ın mı ş yapılardandır. Yüzyıllar boyu Os m a nlı h an e d anın ın yaşam ını sürdürdüğü Topkapı Sarayı da klasik dönem

çinilerinin en güzel örneklerinin yer aldığı bir sivil mimari ö rneği dir. İznik çini ve seramiklerinin kalitesi ı 7. y ü zy ıl orta l a rı n d a n baş l ayarak süratle bozuldu. Ünlü domates kırmızısının yerini can sız bir kahverengi ald ı , d iğer renkler de solukl aştı ve çoğu kez desen konturları n dan taşar oldu. Zemin kirli, sı r kalitesiz hale geldi. ı 7. yüzyıl içinde çini desenler de giderek hareketliliğini kaybetti. İ zni k çi niri liği ı s. yüzyıld a son buldu ancak Kü tahyalı çini ustaları geleneksel çizgiyi bugüne kadar sürdürmeyi b aşar­ dılar. Kütahya çinici liği gün geçtikçe daha kaliteli örnekler üreterek bu güzel san atı hala yaşatıyor. •

Çini ve seramik e~yalar1n bezemesinde görülen lale, karanfil, menek~e, sümbül, nar ve ~akay1k çiçekleri, elma ve servi ağaçlari, asma ve bahar dallari yapllarda bir cennet bahçesi görünümü yarat1r. But the most common and best known Ottoman tiles are the underglazed tiles manufactured in lznik from the middle of the 16th century to the end of the 17th century. Up to seven colors were used to decorate these tiles and the most striking feature is the beautiful. slightly embossed tomato red. a unıque color lost in the mid -17th century. In addıtion to this exquısite crimson. white. blue. turquoise. dark blue. green and black colors adom these remarkable tiles. The decorative motifs that distinguish lznik ceramics have an enduring appeal. Realistically drawn tulips, camations, roses, violets, hyacinths, pomegranate blossoms, peonies. cypress trees, grapes, vases, oil lamps and arabesques give the impression of a veritab le garden of paradi se. Chinese motifs such as the Chinese cloud and three balls reflect the continuing influence of the Far East. Ottoman til es adom inner walls, window pediments, mihrabs and the facade of mosque porticos of many Ottoman mosques and mescids such as the monumental Sultan Ahmet (Biue Mosque) and the intimate Rüstem Paşa Mosque in Istanbul. Among secular buildings, the Topkapı Palace, residence of the Ottoman dynasty for centuries. is the most important and best known example. The quality of Izni k tiles rapidly declines after the middle of the 17th century. The exquisite tomato red is replaced by a dull 40 SKYLIFE 3 1992


Mitolojik hayvan desenli çini/er Kubadabad Sarayı'na masalsr bir atmosfer kazandırır (en solda). Çini ustalan geometrik desen/er, çiçek motifleri ve yazıyı kullanarak eser/erini zenginleştirmişlerdir. Mythologıcal anıma/s

lent a (aıry ta/e atmosphere to the ınıenor o( the Seljuk Kubadabad Palace((ar lcft). Cra(tsmen used an extcnsıve repcrtoırc o( geomcı nc pa ıtems.

~oral mo tı(s.

and

callıg raphy.

brown. The other color-s lose the ı r as the background fades and the quality of the gl aze detenor·ates. Du nng the 17th century the des ı gns become monotonous and less skrllfully rendered. The demrse of the Izni k ceramic workshops in the 1Bt h centu ry heralded the development of a ceramrc industry in Kütahya where tiles of hrgh quality are stı l l produced. • vıbrancy

3 1992 SKYLI FE 41


Ford Festiva neden Canavar? Gü,lü, atalc, güvenli. Az yer, ,olc lcoJar. O IJir canavari 83 HP SAE gücünde, 1323 cc SOHC motor. Yakıt kullanımı : 100 km'de 5,4 litre (90 km/saat hızda). Güçlü frenler (Önde disk, arkada otomatik ayarlı kampana) .

i,ine IJalcın, JaJırın. O IJir canavari Tahminleri n ötesinde geniş iç hacim. Ayarlanabilir ön koltuklar (ileri-geri , aşağı -yukarı) . Ayrı 9yrı katlanabil ir arka koltuklar. On ve arka emniyet kemerleri . Orta konsol. Ayadanabilir ön koltuk başl ıkla rı . Sabit arka koltuk başlıkları . On kapılarda harita cebi .

Her Jeyi var, tam donanımlı

(lul alcsesuarJ. O IJir canavari Elektronik radyo-kasetç'Jiar. Dört hoparlör. Dijital saat. Elek~rikli ön camlar. Renkli camlar. Içerden kumandal ı sağ ve sol ayna . Merkezi kilit. Takometre. Isıtıcılı arka cam. Arka cam yıkayıcı ve sileceği . iki hızlı , fasdalı silecekler. Halojen farlar. içeriden açılan bagaj ve benzin deposu kapağı . Metalik boya .

Baleımı

lcolay, mülcemmel. O IJir canavari

~ Koç

Nasoto NASOTO fJAZARLAMA

A.Ş

Ça y ırh.:ı~ı Snlı.al.. . f ..,tın)l' f,tanlıul

Tel · 277 H9 50 (4 hall

Gl düz vilesıi

Gl otomalik vitesli

Xl5 kapı

Xl 3 kapı


YENi FORD

FESTiVA 8J..IIı " C ANAVAR "

Ford Festlva

~Imdi

'f'ürlclye'de. Ford bayilerinde.

ADANA Adono 0tom Tıc ~Son Ltd Stı Tel l 1 77 58 • Akor Otom Tar So, "'• Tıc AS Tel 15 08 91 AKlAltAY Ağoçlı Tı.ırı.ı.m ve Tıc A $ Tel 49 10 ANKAilA Arıkoro Otomohv Servıı Paz AS Tel 341 08 78 • Erdo{Jonlor AS T.l 31707 27 • Fon Oto Tel 212 19 48 • Gvnhon 0tom AS Tel 342 07 80 • Hıdoy Mot Aroç Son ...e Tıc AS Tel 341 12 32 • Mııırlı Makı,. Tıc AS Tel 231 81 42 • Otolı.oç AS Tel 287 35 50 • T-ı.ın Son ve Tic AS Tel 324 J6 82 &N1'&LYA Otomotor Tıc AS Tel 1 1 21 14 Finike Mehmet 8ılal ve Karde)lerı Tel 16 38 AYDIN/ NaziNi Dıkmenler Koli Şti Tel 12 321 UUKisja/ lonchrmo Mı.ıslubo,Jar Oto Tıc AS Tel 17 080 auaSA Kota• 0tom Mom Paz Tic AS Tel · 21 20 85 aiUciK Karolar Tıc Tel 14 776 ~NAKKAU Önen Otomotrv Tıc ..,e Son AS Tel 18 07 • Atslonlor Tıc ve Son Koli Ştı Tel 10 80 Erine Altan Tıc Tel 10 56 ÇOaUM Erı)lı.enler Koli $ti Tel \4 nA DINiZ:&J Gungor Mot 9 1 9 1 1 1 2 2

~:zfa:nr;p ~~K~ ~::C~~ıc "~ s s;'o~.ıso6 ~f:.:~~a~~~~urC:;~ıc"~~ ~" r: s~~ ~ı~~~~Şt,.J1~r.~ : g~~u.ı. Z! !,~~~·~·St~;t'ı ı~a::~:~~;,~~:~~~~~~·,::·~~c t"t~

i:\ ~i:~

!!"m~~!a. ~;;n;iş ~~ ~!6~! ~·.L,::c~IOŞ:ımr.f;J;-1~c4;.s~"5~4 ;.;r~ ~S ~:t 5r1~ ~ s7or~lr·~• ~lt~n~'!"!~~U:,k~~ v:t"r:ir~~:i3 ~~ .~:~.:~~:~L~ S:·sr•:i~:~:OOO~~b!!;e;! ~

Son .,. Tıc Koli Stı T~ 511 20 84 • Motor Tıc AS Tel 275 72 80 •Met-con Otom Son ,. Tıc AS Tel 257 31 17 • Stondord BeldeA S Tel 232 15 00 • Toprak Oto Tel 342 85 15 • TufeltçıoQiu Turıvn Son veT~ AS Tel 336 12 78 IZMI• AranKoli Stı Tel 138022 • Dv01e•ıY.otorluAroç T~ ve5on AS Tel 225150 • Ege0toAS Tel 120329 • EiıtOtoSon veTıc AS Tel 211767 • Kele,Tıc Tel 217739 •Soy0tom Son ve Tic AS Tti 225427 •CeiOtoTel636226 •Cungu)iugil Otom Mom rıc .,. Son AS Tel 36 82 13 UYII•i Demırel Mot At Tel 16 75 84 KlllfiMI• Meh~ Gvltttı Tel 11 59 KI.KL&RILJ Bıllurlor Oto Tel 10 28 KONYA Dvrmoı Tic AS T.l 12 55 69 • Tutor Korde)ler Motorlu Araç Tıc Tel 13 12 88 KÜ'TAHTA Erez In, Malı Tıc ve Son AS Tel 40 888 MA~ nA Kılıçelion Oto Petrol Tıc ve Son AS Tel 11 052 MAlıi l lA Gul,..l Oto Ud Stı Tel 19 969 Twguttu Tur Oto Tel \4 777 K. MAaAJ Kemolt Makına Tıc AS Tel 13 939 Mu6LA HelvocıoAiv Poı T ıc AS Tel 32 32 Mikl ıM RuJtü Oıer HoleRerı Koli Stı Tel 10 79 MUŞ Oıermolt Otom Mom Poz AS Tel 14 335 NIYfiHI. Anodolu Tıc Tel 26 52 RI ZI Yoı · Kor Otom Tıc AS

~J Zo~8 !~~Y~' ~~"'i 1 ~ USŞ.K~~h~,! ,:~:.k5~&? K~~~~: ~~~i9~~·cSov;oçs:;lu ~!ur;:, ~~~ 3t1~4 ~~-:..'o<;~':~7Kd~~~,!;li:T:z,~2 1!7~e~~~fN

lunotor

Otomorıv Tıc

Ltd

Stı

Tel 21 018 f.

u•ra Avı.oroA!u


ŞEHiR YAŞAMI

ICITY LIFE

~DOLMU Flagship of Istanbul' s streets

istanbul sokaklar1n1n antika arabalari Imposing relics of the gas-guzzling era, vintage automobiles are reincarnated into a new life and purpose as taxis. Adrian Higgs reports on the cars and the men who care for them.

A

fıiend once compaı·ed driving through Istanbul to being in a shoal of fısh moving fast and close. with sudden and unpredictable changes of diı·ection but. if all goes well. no collısıons. A good analogy. which captures the feeling of dı·iving through Istanbul, if not the reality. Recklessly puı;uing the analogy, one can identify different species of fısh within the shoal. the most numerous being the bright yellow taxis of which there are a staggering 18.500, according to Ergün Öcal. the General Secretary for the Istanbul Dıiveı;' Association. They have a tendeney to course through the shoal. only to change directian or stop suddenly as they make predatory dashes for customeı-s, to the exasperation of other drivers. This species also chooses to ignore the sound of di~grunt l ed driveı;' homs and even the loudest wamings bring only a mild response. By contrast. moving sedately through the shoal. commanding respect because oftheir size, age. enoımous fın s , oı· sharkmouth radiator gıills are fı s h of another.


less nimble species; the old dolmuşes shared taxis - which are mostly American-bu ilt cars from t he 1930s. 40s and 50s. There are about 600 such cars in operation. a number unchanged since 1965. O ld though they are. they provide an im portant means of transpo rt for t housands of commuters. With occasional willfulness or obstinacy (a privilege of age). these dolmuşes don't so much swim. or even drive. but amble through the traffic. sometimes lurching to pick up fares. Lovingly maintained and perpetually washed. these cars present a wonderful sight during the day. when the main dolmuş terminals in Taksi m Square take on the appearance of t he parking lot of a Chicago gangst ers' convention. At night. the retleetion s of street lights and window displays glide over polished and chromium-plated curves. "Cieaning the car becomes a sickness," says t he driver of a 1959 Plymouth. " 1don't drop the cloth." D espıte the knocks and serapes of Istanbul traffic. these dolmuşes are kept in pristine condition. IJiıııMost of t he cars retain t he original

Benzinin sudan ucuz olduğu devirlerden kalma gözalici eski zaman otomobilleri, toplu ta~1mac1hkta yeniden hayat bulmakta. Adrian Higgs anlat1yor.

V

aktiyle bir dostum İstanbul trafiğini bir balık sürüsüne benzetmişti. Tıpkı kalabalık

ve hızlı bir balık sürüsü gibi arabalar da ani kararlarla beklenmedik yönlere-sapıveriyor, çarpışıp çarpışmamak insanın

talihine

kalıyordu.

Bu tabii çok

abartılı bir benzetme ama İstanbul'da

araba kullanan insanın hislerini pek güzel dile getiriyor ... Benzetmeyi biraz daha ileri götürecek olursak, sürünün değişik balık türlerinden oluştuğunu da farkedebiliriz. Bu türlerin en kalabalığı, Şoförler Esnaf Odası Genel Sekreteri Ergün Öcal'a göre 18.500 gibi ezici bir çoğun luk gösteren parlak sarı renkli taksiler. Sürüyle birlikte sakin sakin yol alırken. müşteri görünce bir avcı

çevikliğiyle birdenbire yön değiştiren veya duruveren taksiler, bütün diğer sürücülere soğuk terler döktürüyor. Ayrıca , çevredeki arabaların öfkeli kornalarına genellikle pek hafif tepki gösterdiklerine bakılırsa, bunları duymamayı tercih ettikleri akla geliyor. Buna karşılık, çoğunlukla 1930, '40 veya '50 modeli Amerikan arabalarından oluşan ağırkanlı "dolmuş balığı". kendi bildiği yolda hiç acelesiz ilerliyor ve boyutları. yaşı, kocaman kuyrukları ya da köpek balıklarını andıran radyatör ızgara­ sıyla haklı bir saygınlık kazanıyor. 1965'ten bu yana İstanbul ' da 600

civarında dolmu ş ç alışıyor. Yıllanmış

modellerine bakmaksızın binlerce yolcu için son derece önemli bir ulaşım aracı niteliğini koruyan dolmuşlar, yaşlılara özgü bir ayrıcalıkla biraz kapris biraz da inat yaparak balık sürüsüyle birlikte yüzrnekten ziyade, müşteri almak için yaptıkları birkaç manevrayı saymazsanız sanki gezintiye ç ıkmış gibi bir görüntü sergiliyorlar. Bebek gibi ihtimam gören ve sürekli yıkanan bu arabalar, gündüzleri harika bir görüntü oluşturuyor. Hele Taksim 'deki ana dolmuş duraklarında , insan Şikago gangsterler kongresinin park yerine dü ş­ müş gibi hissediyor kendisini. Geceleriyse, cilalı krom yuvarlak hatları sokak lam-

balarından

ve vitrinierden yansıyan ı şıkla 1959 model bir Plymouth'un şöförü, "Arabayı temizlemek hastalık haline geldi. Bezi elimden hiç düşürmüyorum" demekte. Arabalar büyük ölçüde orijinal parçalarını korumakta. Yalnız dizelin görece daha ucuz olması , araç sahiplerini benzine doymak bilmeyen orijinal motorun yerine dize! motoru kullanmaya yöneltmiş . Gene de, hem petrol piyasasındaki dalgalanmalara haz ı rlıksız yakalanmamak, hem de gerekirse aracı tekrar orijinal haline döndürebiirnek için, çoğu dolmuşçu eski motoru da bir köşede hazır bulunduruyor. Araçların içi de dışı kadar gözalıcı. Tüm dolmuşl ara yerleştirilen ara koltuk "strapente", aracın sekiz müşteri alabilmesini sağlamakta . Bu amaçla kimi arabaların şa­ sisi de uzatılmış. Eski arabalarda 2. Dünya Savaşı öncesinden kalma radyoları andı­ ran ön panel, 1950 modellerinde daha düz ve i şlevsel bir görünüm kazanıyor. Direksiyon genellikle alı ş ılagelenden daha büyük; neredeyse gemi dümenierine benzemekte. Bu da anlaşılır bir şey, çünkü bu dolmuşlardan hele bazılarını kullanmak, hafif dalgalı denizde tekne kullanmaktan farksız. Yönetmek değil yön göstermek, emretmek d eğil huyuna gitmek gerekiyor. Üslupları farklı da olsa. tüm arabalarda yaldızlara bulanı yor.

3 1992 SKYLIFE 4S


ŞEHIR YAŞAMI /CirY Llt[

paı1s. with the exception of the engin e. The relative cheapness of diesel has caused owners to replace thirsty petrol engines with diesel ones. However. many keep the oıiginal petrol engınes on hand. paı11y as a hedge against the fiuctuations of the oil market. and paı11y so as to be ab le to refit their cars as neaı· as possible to their original specifications. The inteıior of the cars is just as spectacular as the exterior. Most cars have a strapente. a third bench seat fixed between the front seat and the rear seats. allowıng for a total of eight passengeı-s. Some car chassis are extended to t ake this seat. On the older cars the dashboard looks like a pre -Wor1d War ll radio. w hile those from the 1950s share the fiat. functional style of an eaıiy radiogram. Steering wheels often look disproportionately large: ı·ather like the wheel of a ship. This is appropriate because driving some of these old dolmuşes is like steering a boat that is

gently pitching and rolling: not a matter of dırecting. but guiding: not commanding, but coaxing. Despite the differences in style. all the cars have a homely feel to them. The drivers display photographs of their wives and children. or of themselves from the ir days of military servıce. and mu sic cassettes are strewn about with packets of cigarettes (though passengers. thankfully, are not allowed to smoke). "This ıs my living room" says one driver, cleaıiy refiecting the vıew of many. But why do the drivers keep ııJnning these old caı-s? Sami Çağlar. the owner of a 1952 Volvo built to a 1938 American design. says he spent TL 1 1 million on repairs ir:ı one year. including a handbeaten replacement rear wheel aı·ch. But he states. pointing to the bulbous benchseated ıntenor, "new cars are not so comfoı1able.' · This is only part of the stoıy. The enthusiasm with whıch the dıivers talk about theır cars betrays an infatuation.

'Tm ın love with them." admıtted the of a 1948 Dodge. Dolmuşes tend to ply the same route. so the passengers and the dnvers get to know each other oveı· the years. "1 know 90 per cent of my passengeı:;," says the driver of a 1947 Dodge. "lt is like one famıly." lt ıs not at all unusual to meet men who have been dnvıng for over 20 years. and sometımes with the same caı·. The cars aı·e often handed down from father to son, though not all the drivers are owners. An old dnver may retire and allow someone else to run his car foı· a pmpoı1ion of the ta kin gs. There is no sıgned agreement. no record of fa res. "lt ıs all a matter of trust." says Hacı Yavuz. the dnver of a 1946 Dodge. A ride ın one of these monsters is essentıal for anyone visıtıng Istanbul. The dolmuş system ıs fiexıble and convenıent. if a little bewildeıing to a vısıtor. Each dolmuş works a paı1icular route. ındicated on a sign displayed in the windshield. They do not. however. run to a schedule. drıveı·


but depart when they are full. Despite the size of the cars. it can be a bit squashed in the back. and those with long legs will fınd their knees under theır chins if they sit on the strapente. Passengers pay once the dolmuş starts moving. Money is passed hand over hand to the driver who checks it. counts and hands back the change, all while he steers the car. People get otf at various stops en route and new ones are picked up. The dolmuş system was fırst started by non-Muslim T urks in the Galata district of Istanbul in the 1930s. says Mr. Öcal. As the city has expanded so has the dolmuş system. In the 1960s dolmuş drivers started operating minibuses, which hold more people than the old dolmuşes and bring greater retums. That the old dolmuşes remain despite the competition from the minibuses and the expense of maintenance. is a testament to the enthusiasm of the ir drivers and the ski ll of their mechanics. •

bir ev havası var. Cama takılmış fotoğraf­ larda sürücünün eşi ve çocu kl arı, hatta asker giysileri içinde kendi gençlik hali gülümsüyor, ortalıkta te yp kasetleri ve sigara paketleri göze çarpıyor. (N ey se ki yolcuların sigara iç mes ine izin yok .) "Burası benim oturma odam say ılır" diyen ş öför, belli ki çoğu meslektaşının görüşünü de dile getirmekte. Fakat şöförler niye hahi bu eski araçlarda ısrar ediyorlar? Örneğin, 1938 tarihli bir Amerikan dizaynı doğrultusunda 1952'de yapılmış bir Volvo kullanan Sami Çağlar, aracın tamiratma bir yılda ll milyon TL harcamış. Bu fiyat, el yapımı bir arka teker yuvası gibi zor i ş leml e ri de içermekte. Ama sıralada donatılmış arabas ının genişliğine ş öyl e bir göz atıp. "Yeni arabalar bu kadar rahat değil ... " elernekten ele geri clurnlllyor. Bu, meselenin sadece bir yönü: Şö förl e rin arabaları hakkında konu şmalarına kulak verince, insan karasevclayla kar şı karşıya olduğunu anlamakta gecikmiyor. Nitekim. 1948 model bir Doclge'un sürücüsü, "Hastayım bu arabalara." diyerek durumunu itiraf etmekte gecikmiyor. Dolmuşlar genellikle hep ayn ı hatta çalıştığından, bunca yılda şöförler yolcular birbirini iyice tanımış. 194 7 mod e l bir Doclge'un sürücüsü, "Yolcularımın yüzde 90'ını tanırım. Aile gibiyizclir." eliyor. İstan­ bul'da 20 kü sur y ıldır hep aynı arabayla aynı hatta gidip gelmekte olan ş öförler bile var. Arabalar genellikle babadan oğula inti-

kal ediyor. Fakat her sürücü kullandığı arabanın sahibi değil. Kimi yaşlı sürücüler kendilerini emekliye ayırıp, arabayı karelan yüzde karşılığında bir şöföre teslim ediyorlar. Burada ne bir senet söz konusu, ne de karı el e netlern e k mümkün . 1946 model bir Doclge kullanan Hacı Yavuz'un da belirttiği gibi, "Bu, güven meselesi." İstanbul'a yolu dü şüp de, dolmuşa binmernek olmaz. Yabancılara biraz şaşırtıcı gelmekle birlikte. dolmu ş sistemi son derece esnek ve rahat bir sistem. Her dolmuş, ön camınclaki tabelacla yazılı belirli bir hatta çalışıyor . Yalnız, kalkı ş saate değil, aracın clolmasına bağlı. Arabaların geni şliğin e karşın , arka koltuk biraz sıkışık olabiliyor. Uzun hacaklı yolcularsa, orta sı ­ rada dizlerini nereye s ı ğdıracaklarını ş a­ şırabilirler. Dolmuş kalkınca, yolcular elden ele ücretleri uzatmaya ba ş lıyorlar. Şöför de bir yandan arabay ı kullanırken , bir yandan da parayı sayıp üstü nü uzatıyor. Bunlar yetm ez miş gibi. bir ele yolcu indirip bindirmekle meşgul oluyor. Dolmuş sistemi ilk olarak 1930'larcla, Galata semtinde gayrımüslimler tarafın­ elan başlatılmış. Şehir büyüdükçe, dolmu ş hatl arı da çeşitlenm i ş . 1960'larcla, dolmu ş sürücüleri eski dolmu ş lardan çok daha fazla yolcu alan ve daha çok kar bırakan minibüslere geç i ş yapmışlar. Minibüs rekabe tin e ve müthiş bakım masranarına karşın es ki dolmu ş lar bugün bile ça lı ­ şıyorsa , bunu şöförlerin in saclık aşkına ve tamircilerin ustalığına borçluyuz. •

3 1992 SKYLIFE

47


ZİRAAT•TAM

HİZMET

BANKACILIG

~~ ~~ TC. ZİRAAT BANKASI

BA

RT'LA • • ZIRAAT, SELF SERVIS Bankkart ' ınızla

gece gündüz para çekme-yatırma

imkanı:

Ziraat'in on-line hizmet veren şubelerinde vadesiz hesabı­ nız varsa, hemen bir Bankkart alın . Sonra, ZiraatSelf Servis Terminalinin kolaylığ ı nı yaşayın . Bankaya girmeden Bankkart ' ınızla her an para ve çek vatırın , para çekin, havale gönderin, hesap durumunuzu öğrenin.

Yarının

büyükleri için de

Yaşınız

18'in

aynı

altında

imkanı sağl ar. tanışırsınız.

Ziraat'te teknoloji

konuşur.

~J T.C. ZİRAAT BANKASI " Hizmetbank "

Bankkart geçerli.

da olsa, Ziraat size Bankkart alma Siz de Ziraat Self Servis' le bugünden


BiR ARCELiK MIKRODALGA FIRINLA HAYATINIZ DEGISSIN _,

V

;ii'

Arçelik Mikrodalga Fırınları n beğeneceğ i~fz ve birini mutlaka kendin iz için uygun göreceğin iz üç değişik modeli mevcut: ARMD-560, ARMD-51 0, ARMD-580 . Uçü de birbirinden ş tk, birb irinden modern ve üstün teknolojiye sah ip.

Bir Areelik Mikrodal a Fırınla, mutfak yaşamınız a köklü bır devrim yapın.

·

Bundan böyle oilenize, kendinize ve sevdiklerinize, klsocos1 yaşoma daha fazla z aman oy1nn . Çünkü bir Arçelik Mikrodalga Fmnla yemek pişirmek, danmuş yiyecekleri çözmek, yemek 1s1tmak

dakikolario de{jil soniyeler/el Haydi şimdi, durmaym! Gelin bir Arçelik Yetkili SafiClSI 'na bir Arçelik Mikrodalga Fmn olm. Hayalmiz de{jişsinl

MiKRODALGA iLE PiŞiRMEK Mikrodolgo; elektrik ener;isinin elektromanyetik dalga/ara çevri/erek kullonılmasıdır. Fmnın çalışması stresında besinferin içinden geçen mikrodalgalar besindeki su maleküllerinin hızla titremesine ve sürtünme yoluyla besinin

hızla ısınmas ın a

neden olurlar. Dolayısıyla bir Mikrodalga Fırın/o pişirme süreci minimuma indirgenerek zamandon ve eneriiden çok büyük

tasarruf sa~lanmış olur. Arçelik Mikrodalga Fırınlada yalnızca

" YAŞAMA~ AYRILAN ~

ZAMA N ~ Koç

ll

ARÇELIK

birkaç dakika içinde donmuş

diledi~iniz yeme~i pişirebilir, kaskatı

yiyecekleri çözebilir,

hatta

çı tır

çıllf

ızgoro

yapabilirsiniz. Mutfak

yaşamınızda

kökten bir devrim yaralacak alan Arçelik.

Mikrodalga Fırın/arın, be~enece~iniz ve birini mutlaka kendiniz için uygun görece!Jiniz üç degişik modeli mevcuttur.


YSERI

Orta Anadolu'nun en eski kentlerinden biri olan Kayseri, tarihi eserleri, el sanatları ve mutfağıyla Türkiye'nin ilginç ve önemli şehirlerinden biri. Faruk Pekin bizi, THTnin haftada üç kez uçtuğu Kayseri'de bir gezintiye çıkartıyor.

SO SKYLI FE 3 1992

ticaret merkezi. ba;;kenti, Ortodoks manastır yaşamının biçimlendirildiği kent, Anadolu Selçuklu ve Beylikler Dönemi'nin yetkin yapıtla rının sergilendiği bir açık hava müzesi, pastırma ve halı diyan ... Kayseri tüm bu özellikleri bünyesinde toplamış bir kent. Bu tarihi şehir , zirvesi hep karlarla kaplı 3917 metre yüksekliğindeki Erciyes Dağı'nın kuzeyindeki düzlükte kurulmuş. Erciyes Dağı, Hasandağ ve birçok küçük yanardağ ile birlikte Avanos-Ürgüp-Nev;;ehir çevresindeki peri hacalı jeolojik oluşumların yaratıcısı olmasına rağmen. Kayseri'de benzeri bir doğal örtü yok. Kayseri. Doğu Karadeniz ile Akdeniz ve Batı ile Doğu aras ınd aki yolların kavşa­ ğında yer alelığından yaklaş ık beş bin yı l-

B

bin

yıllık

Kapadokya'nın


The Anatolian city of Kayseri is a rich tapestry of old and new. Faruk Pekin takes us on a tour of its historical monuments and marketplaces. Turkish Air Transport flies to Kayseri three times a week. Kayseri, 4000 tarihinden günümüze kadar ge/ebi/miş zengin bir mimari mirasa sahiptir (sa/da). /3. yüzyıldan kalmış Döner Kümbet (sağda). yıllık

A city

wıth

a

4000 year old hıstory. Kaysen is a nch tapestry of old and new. Chımneys poke through the snow covered roo(s or o medrese and marketplace (le(t). The 13th century Döner Tom b ıs an oddly shaped strucwrc whıch. becausc O/ ıts plan. appears to be revolvıng

____

. ...... \

-( ·- --. ~

,.\

o \: ;

'·;, _.·':../ ..- ....-:_,.,.:ı

(rıght). -~"'···-

dan bu yana önemli bir ticaret merkezi durumunda. Çevresindeki höyüklerden elde edilen kalınt ıl ara bakılırsa ke ntin tarihi M.Ö. 3500'lere, nk Tunç Çağı'na uzanıyor. Kent ve çevre si Asur Ticaret Kolonil e ri Çağı'nın M.Ö. 2000'li yıllardaki en önemli bölgesi. Bugünkü Kays e ri 'ye 22 kın uzaklıktaki Kanis Karuru'dan (Kültepe) elde edilen yazıtlar, mühürler o devrin günlük yaşantısını , özellikle de ticaret y a ş a­ mını aynntılarıyla gözler önüne seriyor. Kent, Hitit İmparatorluğu dön emind e önemini koruyor. M.Ö. 550'de Perslerin egemenliğine giriyor ve Kapadokya Satraplığı'nın merkezi kabul edilip Mazaka olarak adlandırılıyor. Büyük İskend er'in Anadolu'yu fethind e n sonra kurulan Kapadokya Krallığı döneminde ise kentin adı Eusebeia olarak deği ştiriliyor . .....

4,000 year old trading center. the capital of Cappadocia, once a center of orthodox monastic life. an open air museum of the Seljuk and Beylik periods, a land of beautiful carpets and delicious pastııma ... Kayseri is all th is and more. Kayseri sits in a valley to the north of Ercıyes Mountain which, wıth Hasan Mountain and other extinct volcanos. created the fantastic geological fonrnations found ın Avanos, Ürgüp, and Nevşehir. While Kayseri itself doesn't exhibit any unusual topography. we know from archaeological remains found in surraunding tumuli that the city dates from 3.500 B. C. Four thousand years ago. the Assyrian trading colony, Kanis karum. located 22 kilometers outside the

A

present day city of Kayseri. was the cent er of a vital trade route. During the Hittite Empire the city retained its importance as a li nk in commerce between the Black Sea and the Mediterranean. In 550 B.C. the Persians invaded Kayseri and designated it the center of t he province of Cappadocia. When the Romans captured the city in the 1st century B.C. they renamed it Caesarea, from which th e Turkish name Kayseri is derived. In the fırst century A D. it became an important center of Christianity due to St. Basil. an influential fıgure in the development of orthodox monasticism in the region. Kayseri changed hands seve ral times during the following centuries as it fell to the Byzantines, Arabs. Seljuks. Crusaders, Dan ishmends, llkhanids, and fınally the 3 1992 SKYLIFE

S1


BIR KENT 1A SPECIAL CITY

M.Ö. 1. yüzyılın ortasından sonra Roma İmparatorluğu'nun egemenliğine geçen kent

Romalılarca

dınlıyor.

Caesarea olarak adlanBu ad daha sonraları Kayseri'ye

dönüşüyor.

395

y ılınd an

sonra Bizans egemenkalan kent 7. yüzyı ld a Bizanslılar il e Araplar aras ınd a el değişt iriyor. 107l'deki Malazgirt Savaş ı so nras ında Selç ukluların eline geçiyor ve daha sonra sırasıyla H açlılar, Danişmendliler, Anadolu Selçuklulan, İlhanlıl ar, Eretna Beyliği, Osmanlılar, Dulkadıroğullan ve Karamanlıl arın egeme nliğine giriyor. Safavilerin, Memlukluların sa ldırı sına uğruyor ve 1515 yı lınd a kesin olarak Osmanlı Devleti'ne bağlanıyor. Tarihçi Strabon'a göre M.Ö . 1. yüzyılda 400 binlik nüfusa sahip olan Kayseri, 4. yüzyıld a Aziz Büyük Basileus (St. Basil) nedeniyle Hıristiyanlığın önemli bir merkezi oluyor. Basileus, Ortodoks manastır yaşa mını yüzyı ll ardır belirleyen ilkeleri Kayseri ve çevresinde biçimlendiriyor. Kayseri, Türklerin Anadolu'ya ye rleş­ mesi, Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslam­ Ia şmas ı sürecinde yeni bir kültürel sentezin oluşum merkezlerinden. Kayseri'de gezilebilecek yapıtların neredeyse tamamı 13. ve 14. yüzyıll ardan kalma ve birçoğu Anadolu'daki Osmanlı öncesi yapıtların liği nde

52 SKYLIFE 3 1992


Danişment Sultanı

MefikMehmet Gazi tarafından

1135'te yaptırılan Ulu Cami (en solda); Tari hi Kapalıçarşı'nın

önünde bekleyen bir pamuk tüccarı (altta); namaza hazırlık (solda). The GreatMosque in Kayseri was built in the 12th century by the Danishmends (above far left). A woof merchant sits under an ancient vault outside the marketplace (tower left). Preparing for moming prayer (above left).

yetkin örnekleri. Açık aviulu medrese tipinin ilk örneği, ilk hastane yapısı, Anadolu Selçuklulannın ilk külliyesi Kayseri'de yer alıyor.

Kayseri bugün dokuma, uçak onarım, fabrikalan gibi sanayi kurumlan ve modem binalar ile sürekli büyüyor. Kayseri'de gezimize başlayacağırnız yer Cumhuriyet Alanı. Bu alan çevresinde Kayseri'nin bir köyünde doğan Mimar Sinan'a adanan bir park yer alıyor. Alana tepeden bakan Kayseri Kalesi birinci uğ­ rağırnız. lik duvarlan Romalılar döneminde yapıldığı sanılan kalenin kuzey surlarını Bizans İmparatoru Jüstinyen yaptır­ mış. lçkale ve dışkale Keykubat döneminde onarım görmüş. Dışkale bugün tarnamen yıkılmış durumda. Restore edilen içkalenin çok sayıda burcu ve doğu, kuzey ve güney yanlannda birer kapısı var. Kuzey kapısı yanlarında da aslan kabartmalan yer alıyor. Kalenin içi bir pazaryeri sanki. Tarihsel mekanı seyyar satıcılar ve modem dükkanlar kaplamış durumda. Tarih boyunca ünlü bir ticaret merkezi olan Kayseri'de pazaryerleri ve özelleşmiş çarşılar çok sayıda. Bizim için ilginç olanı bedestenler. Hemen Kale'nin arkasından Kayseri'nin Kapalıçarşısı'na giriyoruz. Tam bir meta ve renk cümbüşü. Ufak şişe l erdeki esanslardan, limon kolonşeker

yasına, köpek tasmasından halı ve kilimlere, bakır güğümlere kadar herşeyi bulmak mümkün Kapalıçarşı'da. Satıcılar yoldan geçenleri, seccade, kelle, taban, karyola türleri ile Kayseri, Bünyan, Yanyalı halılanna ya da sırt, kuşgönü, malıle gibi 20 ayrı türüyle pastırmalara, aside, nevzine gibi Kayseri tatlılarına, ya da bakır ibrik ve güğümlere bakmaya çağırıyor. Kapalıçarşı'da kısa bir gezintiden sonra Kale'nin karşısındaki Huand Hatun Külliyesini gezebiliriz. Bu külliye neredeyse Kayseri'nin başyapıtı. Mükemmel kesme taş kaplamalı yapı, Anadolu Selçuklularının ilk külliyesi ve cami, medrese, türbe ve onarımlarla bozulmuş bir hamamdan oluşuyor. Selçuk Sultanı Alaeddin 1. Keykubat'ın eşi Mahperi Huand Hatun için yaptınlmış olan külliye 1238 yılın­ da tamamlanmış. Simetrik yapısı sonradan eklenen sekizgen kümbet ile bozulan Huand (Honat) Hatun Camii, yanlardaki masü kuleler ile adeta bir kale görünümü taşıyor. Külliyenin medresesi ise şu anda etnografik malzemenin de yer aldığı Türkİslam Eserleri Müzesi olarak kullanılıyor. Cumhuriyet Alanı'nın kuzeyinde ise Sahibiye Medresesi yer alıyor. Bu yapı Selçuklu Veziri Hüseyin oğlu mimar Fahrettin Sahip Ata tarafından 1267'de ....

Ottomans. During the unification and islamification of Anatolia, Kayseri became the center of a new cuttural synthesis. Most of the monuments standing in the city today date to the 13th and 14th centuries and are fine examples of preOttoman architecture. T oday Kayseri is a modem city with a developing industrial sector that includes textiles, sugar production, and aircraft repair facilities. Our joumey through Kayseri begins at Cumhuriyet Square in the pari< named after the famous Ottoman architect Sinan. Our first stop is the fortress of Kayseri overlocking the Square. The original walls of the fort are thought to be Roman, and the north walls from the early Byzantine period. The interior and exterior of the fort were repaired during the Seljuk ruler Alaeddin Keyku bad's time, but none of the exterior seetion s of the fort exist. The interior fortress is stili a colorful marl<etplace full of shops and push-cart peddlers. Marl<ets have played an important role in Kayseri's history and today the city stili has several bazaars. In the covered marl<etplace of Kayseri one can find a splendid array of items, from perfumes and dog leashes to carpets and copperware. The merchants call out to potential customers to look at the ir selection of copper ewers and jugs. Those shopping for unique comestibles should try the 20 different types of pastırma and the special Kayseri sweet, aside. Leaving the heady atmesphere of the covered market, we make our way to the Huand Hatun Complex across from the fort. This complex, comprised of a mosque, religious school or medrese, tomb and bath is a masterpiece of Seljuk architecture . lt was buitt for Mahperi Huand Hatun, the wife of Alaeddin Keykubad and was completed in 1238. The addition of an octagonal tomb detracts from the symmetry of the complex, but with its perfectly cut stone walls and the massive towers that surround it, it is an impressive structure. The medrese is now a Turl<ish-lslamic art museum in which there is also a variety of ethnographic material. To the north of Cumhuriyet Square is the Sahibiye Medrese built in 1267 by Fahrettin Sahip Ata, the son of the Seljuk Vizier Hüseyin. North of the Sahibiye Medrese is the Kurşunlu Mosque. Built in the Iate 16th century its name, Kurşunlu , or "lead-covered" indicates that its domes were covered with this material. The narrow streets to the north of 3 1992 SKYLIFE


yaptırılmış. Dükkaniarın kapladığı

Sahiise 1585 yılında yapılan Kurşunlu Cami yer alıyor . Kubbesindeki kaplama nedeniyle kurşunlu olarak adlandırılan bu cami Kayseri'deki en önemli Osmanlı yapıtı. Kurşunlu Camii'nin kuzeyindeki daracık sokaklardan yürüdüğümüzde ise Çifte Medrese'ye varıyoruz. İlk Selçuklu eseri olan Çifte Medrese, Gıyasettin I. Keyhüsrev'in yaptırdığı Tıp Medresesi ile kızkar­ deşi Gevher Nesibe Hatun'un yaptırdığı Şifaiye'den oluşan birbirine bitişik, iki kapılı, iki aviulu bir yapı. Gevher Nesibe Tıp Vurdu Erciyes Üniversitesi'nce onarılıp, Türk ve dünya tıp tarihi ile ilgili resim, gravür ve belgeleri içeren Darüşşifa Müzesi haline getirilmiş . Daha sonra bir Danişmendli eseri olan Kayseri Ulu Cami'yi gezmek için Düvenönü Alanı çevresine gidebiliriz. 12. yüzyıl­ da yaptırılan bu cami son derece ilgi çekici bir mimari yapıya sahip. Selçuklulardan kalma en mük e mmel mozaik çinili mihraba sahip olan Kayseri Kölük Camii'nin mihrabı taşa işlenerek bu camiye konulmuş. Kayseri'de çok sayıda kümbet bulunuyor. Anadolu'ya Selçukluların taşıd ı ğı bir mimari yapı olan kümbetlerin en biye'nin hemen

54 SKYLIFE 3 1992

batısında


BIR KENT 1 A SPECIAL CITY

Ticaret, Kayseri tarihinde her zaman önemli bir rol oynamıştır. Kale duvarları önünde satış yapan bir sokak satıcısı (solda); Kapalıçarşı tam bir meta ve renk cümbüşüdür (solda altta). Ulu Cami'nin dış cephesi ve tek şerefe/i minaresi (sağda).

Trade has always played a vıta/ ro/e ın Kayserı's hıstory. A street peddler awaıts

customers autsıde the (ortress walls

Kurşunlu Mosque take us to the Çifte Medrese and Şifaiye, two Seljuk structures built by Gıyasettin Keyhüsrev and his sister Gevher Nesibe Hatun. Ercıyes University has renovated thıs ancient Seljuk medical complex and it now serves as a medical museum. We now continue to the Düvenönü Square to explore the Great Mosque of Kaysen that was built in the 12th century by the Danishmends. The ıntenor prayer niche is from the Kölük Mosque of Kayseri and contains same of the best Seljuk tilework in existence. An unusual tomb in Kayseri is the Döner or "revolving tomb" built in 1276 for Shah Cihan Hatun. Constructed of cut stone. it is a twelve-sided structure with a conically shaped cap on the

exterior but a circular and domed interior plan. Beautiful stone reliefs of mythical animals and the tree of life decorate the tomb's facade. With its centrasting interior and exterior plans, the Döner Tom b does seem to be tum ing. To the left of the DönerTom b in the Gültepe district stands the Archaeological Museum. Here we can see antiquities from the Assyrian. Hittite, Phrygian, Hellenistic, and Roman periods of the city's rich history. The history of Kayseri is a rich tapestry of diverse cultures. To really get a sense of the city, after visiting the histarical monuments, wander about the intimate streets of the old quarters where stone and wooden houses preserve the • ambiance of days gone by.

(above le(t). Bazaars are packed wıth a splendid array o( goods (below le(t). The stone-(aced walls and ımpressıve mınoret o( Kaysen ·s Great Mosque (nght).

önemlisi Döner Kümbet'tir. Şah Cihan Hatun için 1276 yılında kesme taştan yaptırılan bu kümbet, dıştan 12 köşeli ve konik külahlı, içten yuvarlak ve kubbeli bir plana sahip. Taçkapının bulunduğu cephe üzerinde insan başlı, kanatlı iki pars kabartması, kapının solunda üzerinde çiftbaşlı karta] arması, altında iki aslan ile birlikte hayat ağacı kabartması yer alır. Süslü silindire yakın gövdesi ile bu kümbet insana dönüyormuş duygusu verir. Döner Kümbet'ten sonra sol tarafa dönerek Gültepe semtindeki Kayseri Arkeoloji Müzesi'ni gezebiliriz. 1969'da bugünkü modern biçimine kavuşan müzede Kanes Karum, Aslantepe Geç-Hitit, Frig, Helenistİk ve Roma dönemi kalıntıları sergileniyor. Kayseri hancı olmuş geçenlere; Hattİ­ ler, Asurlular, Hititler, Frigler, Romalılar, Bihnslılar, Araplar, Türkmenler, Moğol­ lar, Ortodokslar, Gregoriyenler, Müslümanlar ... Kerem Aslı'ya burada yanıp kül olmuş . Geriye bugün daracık sokaklarda özgünlüğü korumaya çalışan o güzelim tavanlı, süslü Kayseri evlerindeki anılar kalmış. Bu anıları yakalayacağımız eski Kayseri evleri son uğraklarımız olacak. Bu amaçla dalıyoruz eski Kayseri'nin sokaklanna... • 3 1992 SKYLIFE

SS


BIR KENT 1A SPECIAL CITY

KAYSERI'NIN UNLU PASTIRMASI The Famous Past1rma of Kayseri

rta Asyalı atalarımız, atlarının eyer ceplerine koyduldan etleri, yol boyunca baldırlarıyla sı­ kıştırarak pastırmaya benzer bir yolluk elde ederlermiş. Pastırma Batı'ya doğru göç eden Oğuzlarla Anadolu'ya gelmiş ve Kayseri'yi kendine mesken tutmuş. Osmanlının sınırları genişledikçe ünü

O

yayılmış.

Evliya Çelebi 17. yüzyılda kaleme Seyahatname'sinde pastırmanın adını anmadan geçernemiş ve Kayseri'nin kimyonlu sığır pastırmasından övgüyle sözetmiş. Kayseri bugün de pastırmanın en iyi yapıldığı yer olarak ününü koruyor. Bir kere yemeye başladınız mı durmak için hatırı sayı lır bir irade gücü gerektiren bu ata yadigarı, Türk sofralannın hala vazgeçilmez yiyeceklerinden biri ... Genellikle sığırdan yapılan pastırma, yapıldığı etin niteliğine göre kalitelendiriliyor. Orta büyüklükte bir sığırdan 19, büyük bir sığırdan 26 çeşit pastırma elde ediliyor. Kuşgönü ve sırttan yapılanı ekstra kaliteli; bohça, kenar, şekerpare, aldığı

S6 SKYLIFE 3 1992

but dilmesi, mehle, omuz, kürekten birinci sınıf; bacak, döş, etek, kavram, meme, kelle, dil gibi bölümlerden yapı lanı ise ikinci sın ıf pastırma kabul ediliyor. Et, pastırma oluncaya kadar yaklaşık bir ay boyunca çeşitli işlemlerden geçiriliyor. Kesilen et havanın sıcak­ lığına göre 4-8 saat arası dinlendirildikten sonra kesilip düzeltiliyor ve üstü bıçakla yarılıp bir yanı tuzlandıktan sonra üstüste istif ediliyor. Bu halde yaklaşık bir gün dinlendirilen etler, öteki taraflan da tuzlandıktan sonra yine aynı süre bekletiliyor. Daha sonra açık havada sıcaklığa göre üç günle on gün arasında değişen bir sürede kurumaya bırakılıyor. Ancak etleri kurumaya bırakmadan önce bol suyla yıkayıp fazla tuzlarını da almak gerekiyor. Ardından bir-iki gün çeşitli i şle mlerden geçirilen etler gölgede kurumak üzere birbirine değmeyecek şekilde açık havada asılıyor. Bu halde üç-altı gün bekletildikten sonra da çemenleme işlemi yapılıyor. Sıcak havada 10.24 saat, soğuk havada 1-2 gün çemende yatırılan yapılanı

etlerin, bu s üre sonunda çemenden çıkarılarak fazlalıkları alınıyor ve çemenli kurutma işlemi uygulanıyor. Çemenlenmiş olarak bir süre daha bekletilen et pastırma olarak yenıneye hazır hale geliyor. Çemen pastırmaya esas lezzetini veren bir katkı malzemesi. Ama lezzet vermenin dışında, eti dış etkeniere karşı korumak, mikroplanınasını önlemek, içindeki enzimler ve organik asitler sayesinde pastırmada bulunan mikroplan öldürmek, etin gereğinden fazla kurumasını önlemek, havayla ilişkisini keserek kokmasını ve bozulmasını engellemek, etin içindeki yağların oksitlenerek pastırmayı acılaştırmasını önlemek gibi çok önemli işlevleri de var. Çemen, maydonozgillerden buy otunun tohumunun ezilmesi ve içine sarmısak, kırmızı biber, az miktarda su eklenmesiyle oluşturulan bir karışım. Şarküterilerde, özellikle Mısır Çarşı­ sı'nda tek başına da satı lan ve ekmeğin üzerine sürülüp yendiğinde iştah açan çemen oldukça lezzetli bir yiyecek. .. Pastırmanın, rengi kırmızıya daha


The 17th century Ottoman historian, Evliya Çelebi, enthusiastically praised Kayseri's veal and cummin past1rma in his famous travel account, Seyahatname.

he fame of Kayseri pastırma stretches across the Anatolian plains and through the legends of Turkish history. The nomadic ancestors of the Ottomans fırst brought this delicacy to Kayseri and today pastırma is stili a favorite throughout the country. The 17th century Ottoman traveler, Evliya Çelebi, enthusiastically praised Kayseri 's veal and cummin pastırma in his famous Seyahatname. Pastırma is made generally from veal. The quality of the meat used determines the grade of the pastırma. Extra quality pastırma, the fınest available. comes from the sides of the backbone and bad<. Pastırma made from the shoulder, ru mp.

T

yakın olanı

taze

olduğunu

gösterir, ama bir rengi varsa yapıldıktan sonra da bekletilmi ş ve biraz daha sertleşmiştir. İyi etten yapılmışsa ikisi de lezzetlidir ama hangisinin daha lezzetli olduğuna karar verecek olan elbette sizin damağınız. Meraklıları, pastırmanın salarn gibi makinada dilimle nmesini doğru bulmazlar. Onlara göre, pastınna keskin bir et bıçağıyla elde dilimlenmelidir. Daha öncede n makinada dilimle nip de bir kenara istif e dilmiş incecik pastırma dilimlerine ise kendileri asla yüz vermedikleri gibi başkalarına da tavsiye etmezler. Pastırmayı tazecik, çıtır çıtır bir ekmeği n içind e terletere k; közde, mangalda pi ş irerek; yağda cızırdatıp üstüne yumurta kırarak yiyebilirsiniz. Türk mutfağının vazgeçilmez yemeği pastırmalı kurufasülye de ağıza layık bir yemektir. Pastırma, rakı masasına da çok yakışır . Istanbul'un eski meyhanelerinde n birinde, bulursanız saçları ağarmış şef garsona pastırmalı böre k • söylemeyi ihmal etmeyin. eğer kahverengimsİ

neck and tail are fırst quality. Second quality pastırma is made from the tongue, testicles, head, leg or breast me at. Preparing pastırma takes about a month. The meat is allowed to sit for approximately eight hours and then salted on one side. lt is then stacked and left for a day. The following day the other side is salted and left from three to ten days. Any excess salt is removed. Once the pastırma has dried, the meat is treated with çemen, a spicy mixture made from parsley, garlic, red peppers and water. Çemen is often eaten as an appetizer and can found in butcher shops and most spice markets. The meat is left in çemen from 1O to 48 hours depending on the temperature, and then left to dry again. The darker the meat, the longer it has been left to age. The pastırma is now ready. Bon appetit! •

3 1992 SKYLIFE

S7


RENAULT

2

ı

' ''

Bazı

anlar

vardır. ..

Ya~amı sınırlayan

her.';icyi ardınızda bırakıp,sadece ... ama sadece duygu ların egemen olduğu bir yi1ndişin peşinde yeni serüvcnlcrc doğru kaç-ıp gitmek istediğiniz anlar. .. Özgür olmak ... 1lızın , konforu n . gücün ta dına varmak .. Özlemleri , tutkuları a.';iın.ık . Aydınlık, fcrah bir dünyada yaşamak ... Varolduğunu hissetme k ... Size bu olağanüstü duyguları yaşa ­ tacak otomobilleri Ikna u lt sunuyor ..

Renault 21 C:oncordc. Renault 21 Manager ve Renault 21 sizi ha.';ika hi<:hir otomobilin ve rcmeyeccği olağanüstü duyguları yaşanıaya

cbvct ediyo r. . Renault yetkili .~atıcılarına gelin , bu olağ.ıniistü duyguları :-.iz de ya ~~ ı\ · 111.

Renault 21'lerin

sunduğu

Dışarıdaki ısı,

ortalama

ortalama

hız

zenginlikler: yakıt

gibi bilgileri gösteren

7 fonksiyonlu bilgisayar, elektronik enjeksiyon sistemi, hidrolik ve yükseklik

Q -

Y :\ŞA\ACAK

OT O \1 O B iLLER

ayarlı

direksiyon , momatik ön ve arka camlar, klima , içerden otomatik

RENAULT

tüketimi,

a ynaları , benzersiz Renault 21'i konforcia

ayarlı

rahatlıkta

dikiz

koltuklar

erişilmez kılmaktadır.


RAMADA

HOT LS TURKEY Situated in the oldest part of town,Ramada Hotel İstanbul, a renovated masterpiece of architecture from the roaring twenties, lets you discover all the treasures of the past within walking distance ... Nestled in a wonderful scenery with a private beach directly on the Turkish Riviera, the Ramada Renaissance Resort Hotel Antalya offers the charın of ınany surrounding ancient cultures as well as full watersport facilities. ınountain

Conveniently located in the city centre, within close reach to the business district as well as ınany histoncal attractions, Ramada Hotel Mersin, the tallest highrise between Frankfurt and Singapore conceived with its own shopping coınplex, overlooks the entire city with a stunning view of the harbour side and seafront. Each Hotel with its own style and atnıosphere, for you to enjoy the hospitality of the East with the coınfort and luxury of the West... İSTANBUL •

ANTALYA e MERSİN e HOTELS OF THE NEW WAVE. ~

RAMADA HOTELISTANBUL • Ordu Caddesi 226, Laleli • Tel:+ 90.1 513 93 00 • Fax: +90.1. 512 63 90 • Telex: 30222 RAMH TR RAMADA RENAISSANCE RESORT HOTEL ANTALYA • Beldibi, P.O. Box 654 Antalya. Tel.: (90+3214) 3255 & 3257 • Fax: (90+3184) 8130 • Telex: 56552 RRAY TR RAMADA HOTEL MERSİN • Kuvay·ı Milliye Caddesi. No. 165 • TeL: (90+74) 16 10 10 (20 lines) • Fax: (90+74) 16 10 30 • Telex: 67620 USTY TR FOR RESERVATIONS, CONTACT YOUR PROFESSIONAL TRA YEL AGE NT OR ANY OF THE RAMADA RESERVATION OFFICES LOCATED IN AUSTRALIA • CANADA • FRANCE • G-ERMA:'iY • IIO:iG KO~G • IT AL Y • )APAN • NETHERLANDS • SWEDEN e U. K. , lM


TARiH /HISTORY

FLORENCE NIGHTINGALE AND HER LEGACY IN ISTANBUL istanbul'da Florence Nightingale'in ayak izleri It is over a century since The Lady of the Lamp arrived in Istanbul to care for the wounded of the Crimean War. jean Hutchings traces her impact and explores the memorials to the bloody war. n November 1854 when Florence Nightingale and 38 British nurses arrived in Istanbul to care for the wounded from the Crimean War. the scene was already set for a tragedy which left 6,000 men dead. most of them not from their injuries but from diseases contracted in the Barrack Hospital at Scutari on the Asian shore. Conditions in the overcrowded hospital that winter were appalling. Many of the men were su ffering from dysentery as well as the ir wounds; there were virtually no sanitary facilities. There were few beds or blankets; food. water and medical supplies were inadequate. There was an outbreak of cholera. In Britain, the blame for what happened was ultimately laid at the door of the British Army authorities who had failed to see that the building. loaned to the British by the Sultan for use as a hospital. was properly managed and supplied. The petty jealousies of doctors who were not willing to let a group of women run the hospital and resisted the nurses' presence in the wards as well as the alleged reluctance of the then British Ambassador to intervene undoubtedly contributed to the catastrophe. Florence Nightingale faced tremendous odds. In the m id- 19th century nursing was anything but a respected profession. Add to this the fact that many British army officers, products of a rigorously class-divided society. regarded the men they led with contempt. But in two eventful years. Florence Nightingale changed the thinking of a ...._ nation. la id the foundations of the lll"""

854 Kasım ' ında beraberindeki 38 İngiliz h e m ş iresiyle Kı rım Savaşı'nda yaralanan askerlerin bakımı için lstanbul'a ayak basan Florence Nightingale, bir traj edinin doğuşuna tanıklık e tmişti . Bu trajedi birkaç ay içinde 6 bin askerin hayatına mal olacak ve ölüınierin büyük çoğunluğu savaş yaralarından d eğil, Üsküdar'daki Kışla Hastanesi'ni kasıp kavuran bulaş ıcı

1

1

60 SKYLIFE 3 1992

hastalıklardan kaynaklanacakt:ı.

Lambali Kad1n, günüm~zd e n

neredeyse birbuçuk as1r önce istanbul'a ayak basm1,t1. Jean Hut chings Florence Nightingale 'in öyküsünü v e o kanli sava,tan bugüne kalan an1tlar1 anlatiyor.

Yaralılarla dolup ta şa n hastan e, o kış aylannda korkunç bir sahne oluşturmak­ taydı. Sıhhi tesisat yoktu; bu yüzden yaralıların çoğu dizanteriye yakalanıyor­ du. Yatak ve battaniye sayısı pek az, gıda, su ve tıbbi malzemeler ise yetersizdi. Üstelik bir de kolera salgını başgöstermişti . Facianın baş sorumlusu, hastane olarak kullanılmak üzere Padi ş ah tarafından Ingilizierin hizmetine ve ril e n binanın idaresi ve ihtiyaçlarıyla yeterince ilgilenmeyen İngiliz Ordusu yetkilileriydi. Ayrı­ ca, bir yandan hastanenin yönetimini kadınlardan oluşmuş bir gruba teslim etmeye yanaşmayan ve hem şirelerin koğuşlara adım atmasına bile tahammül edemeyen doktorların bencil kıskançlıklan, bir yandan da zamanın İngiltere Büyükelçisi'nin duruma müdahale etmekten kaçınması, bu kıyıını kaçı nılmaz hale getirmekteydi. Florence Nightingale'i son derece zorlu bir mücadele be kliyordu . 19. yüzyılın ortalarında, h e m şire li ğ in meslek olarak en ufak bir saygınlığı yoktu. Üstelik, keskin bir sınıf ayrımı anlayışıyla yetişmiş olan Ingiliz subaylan, çoğunlukla rütbesiz askerleri in sa n yerine koymamak eğ ili ­ mindeydi. Fakat iki yıllık olaylı bir sürecin sonun-



TARIH / HISTORY

nursing profession and was responsible for the beginning of reform in the British Army. "In the midst of the muddle and the fılth. the agony and the defeats," writes Florence Nıghtingale's biographer Cecil Woodham Smith, "she had brought about a revolution." Florence Nightingale, nam ed for the city in which she was bom. came from a well-to-do British family where balls. teas and social gatherings were routine. An intelligent woman. she rebelled against what she saw as a worthless existence. and d efi ed her family in order to study nursing for a few brief weeks in Germany. Florence Nightingale recognized that she could not canfront the army and medical authorities head on. Her initial strategy was to comply with their orders. although this meant withholding care from the wounded. and to use her exceptional organizational skills to bring some order into the chaos in the barracks. Eventually the scale of the disaster and public reaction in Britain to the horrifying reports forced doctors and military authorities to allow her and her nurses to carry out the work they had traveled so far to do. The problems were formidable. Florence Nightingale recognized that the lack of hygiene in the hospital was responsible for the spread of cholera. She was indirectly responsible for getting a sanitary commission to survey the building: she bought clothing and bedding with her own funds and saw to it that the linen was regularly washed. She insisted the men be given nourishing food. None of this fıtted any romanticized view of nursing but over time it worked: gradually the cholera epidemic was stemmed. lt was a tremendous task. Florence Nightingale's struggle to end the nightmare at Scutari - as much a battle with bureaucracy as with disease - broke down the barriers of prejudice and made nursing a respected profession throughout the world. In Britain. Florence Nightingale's name became a household word. Although for many years an invalid. she continued to work for improvements in nursing and the lot of "the common soldier" al most until her death in 19 1O at the age of 90. The Florence Nightingale Museum The form er bancıck hospıtal. today the headquarters of the Turkish First Army. stili deminates the Asian shore opposite Topkapı Palace in a district now known as Üsküdar. In 1954, a ~ 62 SKYLIFE 3 1992

A gronite memorial ın Haydarpaşa

((ront left) and o smail museum ın Üsküdar commemorote the Bntish soldiers who (ought ın the Cnmean W ar and the dedıcated nurse who cared (or them ((ront. left, right). Kırım Savaşı'nda

çarpışan İngiliz askerleri ile İngiliz hemşirenin anısına

Haydarpaşa Gömütlüğü 'nde

dikilen anıt (önceki sayfada solda). Selimiye Kışiası 'nın bir kulesi Florence Nightingale'in hatırasını yaşatmak

için müzeye dönüştürülmüştür.

(önceki ve bu sayfalarda)

da, Florence Nightingale tüm bir ulusun fikirlerini değiştirdi , hem şire lik m esleği­ nin temellerini attı ve Ingiliz Ordusu'nda bir r e formun ko ş ullarını oluşturdu. Nightingale'in biyografisini yazan Cecil Woodham Smith'in sözleriyle, " Kanın , kirin, ı stı rabın ve yenilgilerin ortasında bir devrim yarattı. " Ismini doğduğu kentten alan Florence Nightingale zengin bir Ingiliz ailesinin kızıydı. Bütün bir ömrü bale, çay ve toplantılarla geçiren çevresine isyan et mi ş, ailesinin itirazlarına rağmen zekasının da yard ımıyla Almanya'da birkaç haftalık bir hemşirelik eğitimi görmeyi başarmı ştı . Orduya ve hastane yönetimine do ğru­ dan doğruya itaatsizlik ederek bir şey kazanamayacağını biliyordu Florence Nightingale. Bu nedenle, başlangıçta yaralı l arın bakırnma hiç karı şmamak pahasına da olsa emirlere uydu ve olağanüstü organizasyon yeteneğiyle kı şlada hüküm süren kargaşaya bir düzen getirmekle yetindi. Bu strateji iş e yaradı. Bir süre sonra facianın boyutlan Ingiltere'de duyulup kamuoyu ayağa kalkınca, doktorlar ve ordu yetkilileri geri adım atmak zorunda kaldılar. Artık Florence Nightingale ve h emşire l e ri , u ğ rund a onca yol aştıkları gerçek i şlerini yapmaya başlayabilirle rdi. Problemler hiç de azımsanacak gibi değildi. Florence ightingale öncelikle

salgınının baş sebebi olan hijyene hastane ko şullarına karşı savaş açtı . Değişik kanallan kullanarak bir sıhhi işler komi sy onunun bin ay ı den etlemes ini sağladı; kendi parasıyla hastalara yatak ve giysi aldı ve ça r ş afların düzenli olarak y ıkanma s ı kuralını getirdi. Askerle re besin değeri yüksek bir rejim uygulanmas ını düzenledi. Hemşirelikle ilgili romantik hayallere uygu n ayrıntılar d eği ldi bunlar, ama uzun vadede yararı görüldü; yavaş yavaş kol era salgını silinip gitti. Müthiş bir iş başan lmıştı. Florence Nightingale'in Üsküdar'daki kabusa karş ı verdiği bu mücadele, hem ha sta lığa h em d e bürokrasiye karşı yürüttüğü bu savaş, önyargıları aşarak h e m şire liği dünyaca sayg ın bir meslek haline ge tirdi . Ingiltere'de Florence Nightingale ismi dillerden dü şmez oldu.

kolera aykırı

Sağlığının bozulmasına kar şın çalı ş mayı bırakmayan Florence Nightingale 1910'da

90

yaşında

ölünceye

değin, h emşireliği

"erat"ın yaşam koşullarını geliştirmek uğraş

ve için

vermeyi sürdürdü.

Florence Nightingale Müzesi Halen Birinci Ordu'nun karargahı olarak kullanılan eski Kı ş la Hastanesi bugün de Topkapı Sarayı ' nın tam kar ş ı­ sında Üsküdar kıyılarının tek hakimi durumunda. Rus yay ılmacılığına karşı In-



TARIH 1 HISTORY

hundred years after the outbreak of the Crimean W ar in which Britain and France fought alongside Turkey agaınst Russian expansionism, the Turkish Nurses' Association, with the cooperation of the Turkish First Army Command, opened Florence Nightingale's former quarters in one of the building's fo ur towers as a museum. Three rooms contain memorabilia - photographs, faded newspaper clippings, original letters and a Turkish lantem of the type The Lady of the Lamp carried through the crowded wards 137 years ago. Haydarpaşa Cemetery The men and women who died at Scutari are buried in nearby Haydarpaşa cemetery. The Commonwealth War Graves Commission, which looks after the cemetery, al so cares for the graves of men who died in the two World Wars as well as those of the Crimean dead. There are few tombstones from the Crimean period. The men and women who died from cholera were buried quickly, often in mass graves. Among those whose graves are marked is Edmund Sidney Wason, assistant surgeon attached to 13th Regiment, light infantry who "died in the hospital at Scutari while actively and faithfully discharging his arduous professional duties." The inscription on the grave of 45-year-old Sophia Walford, a matron as the hospital who died on August 30, 1855 says simply "She hath done what she could." On the base of the massive granite memorial erected in 1857 for the officers and men of the British Army who died in the Crimean W arthere is a footnote: ....

Florence Nightingale and her nurses battled wıth disease and bureaucracy and laıd the foundation o( the modem nursıng pro(ession (above le{t). Her desk and mkwell remaın as testament to her superior organizational ta/ent (rıght).

Hem hastalığa hem de bürokrasiye karşı büyük bir mücadele veren Florence Nightingale ve hemşireleri (solda) sonunda başanya ulaştılar. Hemşirelik mesleğinin

kurucusu Nightingale'in çalışma masası(sağda) ve mürekkep hakkası

(solda altta).

g il tere il e Fransa ' nın T ürkl e rle omuz omuza çarp ı ştığı Kırım Savaş ı ' nın başlan­ gıç tarihinden yüz yıl sonra, 1954'te, Türk Hem ş ir e l e r Birliği Birinci Ordu Komutan lı ğı' nın da i ş birliğiyle binanın dört

kulesinden birini müzeye dönüştürdü. Üç odalı müzede fotoğraflar, so lmu ş gazete kupürleri, Florence Nig htingale'in mektupl a rı g ibi anıların yanı sı ra , Lambalı Kadın'ın 137 sene önce o kalabalık koğu ş­ larda eli nde taşıdığı türden bir de lamba sergilenmekte. Haydarpaşa Gömütlü~ü

Üsk üd ar'da can veren ler hemen yakınlardaki H aydarp aşa Göm ütlü ğ ü ' nd e defnedilmi ş. Gerek Kırım Savaşı 'nd a gerekse her iki dünya savaşında ölen askerleri n mezarları, Birle ş ik Krallık Savaş Mezarları Komisyonu'nun so rumlulu ğ u al tında. Kolera yüzünden hayatını kaybeden kadın ve erkekler çoğunlukl a toplu mezarlara göm üldü ğ ü için, Kırım Savaş ı ' ndan geriye pek az m eza rta şı kalmış . 13. Alay Hafi f Piyade Tugayı üyesi yardımcı cerrah Edm und Sidney Waso n ' ın m ezartaşın d a "Sadakatle ve canla başla yerine geti rdiği fazl as ıyl a yorucu mesleki görevle rinin ba ş ında , Üsk üdar'dak i hastanede can verdi" ibaresi yer almakta. 30 Ağu stos 1855'de 45 yaş ınd a ölen has-

'-

64 SKYLIFE 3 1992



TARIH /HISTORY

a bronze plaque ad d ed in 19 54 to the memory of Florence Nightingale "whose work near this cemetery a century ago relieved much human suffenng and laid the foundations for the nursing profession." Crimean Memorial Church On a hill near lstiklal Caddesi. one of lstanbul's busiest shopping streets. is a church which would not be out of place anywhere in Britain. The Crimean Memorial Church. designed by CE. Street. the architect responsible for London' s neo-Gothic Law Courts. was built in 1868 on land granted to the British govemment by Sultan Abdül Mecit. Constructed by British stonemasons. the church was intended to serve the needs of the growing Anglican community in the area as well as to commemorate the men who died in the Crimean W ar. In 1923 a carved oak chancel screen was added in memory of those killed in the Gallipoli campaign in the First World War. Union jacks. fragile now. stili hang high on the walls of the nave. But as wars become part of history and the people who lived through them themselves die. memorials are often neglected and forgotten. By 1934. the church was in use only at Christmas and Easter: regular services were held in St. Helena' s Chapel in the British Consulate. The end came in 1976. The church was deconsecrated. stripped of its fumishings and abandoned. But the situation is changing. The priest now in charge of the church. Father lan Sherwood, believes it is time to restore both the fabric of the building and its role in the Christian community in Istanbul. •

13 7 years ogo The Lady o( the Lamp carried hope and o lanıern /ike this one through the crowded hospital wards (le(c). The Crimean Mernorial Church was built in the Iate IBOO's. Efforts are now being made to restore this {ine neogothic structure. 137 yıl önce Lambalı Kadın buna benzer bir lambay/o karanlık hastane kağu~larını

dola~arak umut dağıtmı~tJ (altta). Beyoğlu 'ndaki Kırım

Kilisesi, Kmm Sava~ı 'nda ölen Ingiliz askerlerinin anısına ingiltere hükümeti tarafindan yaptmlmı~tı (solda)

tabakıcı

Sophia Walford'un mezartaşında ise sadece "Elinden geleni yaptı " yazılı. Kırım Sava ş ı'nd a hayatını kayb e tmiş

İ ngiliz subay ve e ri eri anısına 1857'de

dikilen masif granit anıtın alt bölümünde bir de dip not var: 1954'te eklenen bu bronz p!aka, "Yüz yıl önce bu m e zarlık yakın l a rındaki çalı ş malarıyl a pek çok insanın ızdırabını halifteten ve h em şirelik mesleğinin t emelini atan" Flore nce Nightingale'i yad ediyor. Kınm

Kilisesi

İ s tanbul'un e n i ş l e k alışve riş m er-

kezle rin de n biri olan İ sti klal Caddesi yak ınl a rındaki bir te pecikte , İn g ili z toprakl arınd an

kopup gelmi ş gibi duran bir kilise var. Londra' nın neo-Gotik Adiiye Sarayl an 'nın da mimarı olan C.E. Street'in im zası nı ta ş ıyan Kırım Kili sesi, Sultan Abdülme cit'in İ ng ili z hüküme tin e bağı şladığı bir arsa üzerinde, 1868'de in şa edilmi şti. Kırım Savaş ı ' nda

ölen askerlerin

anı­

sına yaptırıl an ve İngili z taş ustalarının

eseri olan bu kilisenin o dönemde semtte olan Anglikan cemaatin ihti yaç l arına da cevap vermesi tasarl anıyord u . 1923'de, Birinci Dünya Savaşı'nda Gelibolu çıka rtma s ı s ıra s ında ölenlerin anısına yaptınlan meşe oyma bir paravan da kilisede yerini aldı. Duvarlarda ise bugün bile zamana direnmeye çalı şan İngiliz bayraklan asılıydı. Ne var ki, savaşlar tarihe kanşıp o dönemi yaşamı ş insanlar birer birer toprak oldukça, savaş anısına dikilmi ş anıtlar da unutulup ihmale u ğrayabili yor. 1934'e gelindiğinde , kilise artık yalnızca Noel ve Paskalya'da aç ılır, normal ayinler içinse İngiliz Konsolosluğu 'ndaki St. Helena Kilisesi kullanılır o l mu ş tu. Son pe rde 1976'da indi. Kili se n in kut sal s ıfat ı kaldırıldı , dini donanım b oşal t ı lıp bina terk edildi. Fakat bugü n durum ter sine dönm ü ş durumda. Bu güzel neo-gotik yapı kısa bir s üre önce restore edilmeye ba ş l an dı. Kilise şi mdilik sadece özel günlerde ibadete açılıyor. • ge li şmekte


DÜNYADA EN ÇOK SATILAN TELEViZYON: PHILIPS TELEViZYON. ÇALIŞMALARININ

ÖNEMLİ BİR

BÖLÜMÜNÜ ARAŞTIRMA - GELiŞTiRMEYE AYlRARAK TEKNOLOJiK ALANDA DAİMA İLKLERİ YARATAN PHILIPSıİN

TELEViZYONLARI

DA ÜSTÜN

KALİTELİDİR .

GÖRÜNTÜLERİ

SÜPER

NET,

RENKLERİ

OLAGANÜSTÜ GÜZELDİR. ÇÜNKÜ PHILIPS TELEViZYONLARI ULUSLARARASI P HI LIPS KALİTE

VE S TANDARDINA UYGUN OU\RAK ÜRETİLİR.

PHILIP S

63 VE 70 EKRAN

• •

RENKLi TELEVİZYONLAR

e Pal /Secanı e 63 ve70 c nı ıe l evizyo rıl anl:.ı

Ayrıl ab il erı

hoparlörler

(20 Watt) • Ekran üzerinde izlenebilen i ş leml e r

e Otomatik

i s ı asyo n

arama

• 50 program • Zaman aya rlama ve otomatik kapanma • Bilgisayar oyunu,

FAR KI

GÖRECEKS İNİZ .

ÜSTÜ

I Z G I

55 EKRAN RENKLi TELEVİZYON • Pai 'S<:c: ırıı •

düz kare ekran

• Türkçe te le ıex ı • Kabioiu yay ınl ar içın S ka rıalları •

ç

İZ LE Yİ N.

51 EKRAN RENKLi TELEVİZYON

'>') cnı ıcle,· ı zyorıbrJ:ı

düz kare ekran e Kahlolu yayın l ar için S karıalları • Ekran lizer1nJe izlenchilen i~lcnılcr

• Sesi

• O ı o rıı a ıik isı asyon arama

sın ırla yahilerı kılıt sısıenıı

e <ıO p rog ranı

o toma tik

• Zamarı ayarlama ve

kapan nı a .

37 EKRAN RENKLi TELEVİZYON

ka mera ve video girişleri .

PHILIPS




Geleceğin

teknolojisini sunan

bütünüyle yepyeni bir tasanmla

tanışın.

Yeni Mazda 626.

dönemin sonunu, geleceğin başlangıcını sunuyor size.

Yeni Mazda 626;

Stil ve konforu; güvenlik ve heyecanı;

yuvarlak çizgiler, yepyeni bir aerodinamizm,

performans ve ekonomiyi; dünyada bir

dengeli ve hafif yapı ...

GELECEGE YOLCULUK BA

MAZDA MOTOR CORPORATION TÜRKİYE GENEL DiSTRİBÜTÖR Ü

ZOOOcc OOHC 16 valf motor• Full elektronik enjeksiyon sistemi • Azami güç ll S sistemi •Takometre •Oijital saat • Ba rdaklık •K a ldırm a rn e k a ni z ma l ı ön kolt L camlar• Otomatik anten•Ayarlanabilir fas ıl a lı silecekler•Halojen projektör farl:

M ERMERLER

YATIRIM VE PAZARLAMA A.Ş. BARBAROS BULVARl NO.l27, 80700 BEŞIKTI


Kendi s ınıfında, bir üst sınıf

LE MANS 199 1 B IRI NCISI

teliklerini taşıyan bu seçkin otomobil, m s tandartları değ iştiriyor. Hatchback ve 1

:dan ıy l a

sizi geleceğe taşıyor..

Bir Mazda Bayiinde gelecekle tanışın.

;LADI! ...YENİ MAZDA 626. 1

Skw)/SSOOdev./dak.• CD 0.29 sürtünme

ka tsay ı s ı • A yarla na bilir h a va lı

direksiyon • ABS fren

~tlanır arka koltuk • Ön/arka emniyet kemerleri • O tomatik merkezi kilitleme • O tomatik

iksek stop

lambas ı• Kapı

anahtar

aydın latmas ı • Otom atik yakıt/bagaj kapağ ı

açma

tertibatı

fANBUL TEL:(l)274 55 50(5 HAT),(l)275 84 80 (2 HAT),(I)288 13 53(2 HAT) FAX:(I)273 35 59

llidZDd

U YGARLIGA GiDEN YOLDA


SPOR / SPORT

MARMARA DEN Z M BAL KLAR VE AVC LG \J

Fishing in and around Istanbul Kuzeyde Karadeniz, güneyde de Ege'ye açılan bir .iç deniz olan Marmara'nın amatör ve profesyonel balıkçıZara sunduğu türlü seçenekleri Ali Pasiner anlatıyor.

71 SKYLIFE 3 1992

armara coğrafi konumu itibariyle ülkemizin kuzey batı s ınd a yer almı ş bir iç denizdir. Marmara'yı kuzey doğusundaki İstanbul Boğazı Karadeniz' e, güney b atısındaki Çanakkale Boğazı Ege ve Akdeniz'e bağl ar. Böylelikle Karad eniz'den Akdeniz'e akan "a şağı suları " ile Akdeniz'den Karad eniz'e akan "kan al suları " n a geçit verir. Bunun sonucu bir çok türde balığın her iki yöne yaptıkları mevsimsel göçlerin de yolunu çizer. Karadeniz, balıkları ba ş lı ca besini sayılan planktonları içeren zengin bir iç deniz o ldu ğundan uzun göçler yapan ve "geçici" olarak vasıflandırılan pek çok türde balığın besin deposudur. Orkinos, palamut, lüfer, zargana ve istavrit gi bi balık tür leri ni san ay ınd an itibaren Akdeniz, Ege ve Marmara'dan Karadeniz'e göç ederler. Yaz süresince beslenen ve yağlanan bu türler, eylül başından


itibaren Karadeniz'den Ege ve Akdeniz'e dönü ş yaparlar. Her iki göç sıra sında bu balıkların en önemli durak nokta sı Marmara Denizi'dir. Aradıkları ı sıdaki suları bulan balıklar bir süre bu meraya yayılıp besienirken av verir ve sonra da göçlerine devam ederler. Dolayı s ıyl a Marmara'da "geç ici balıkların " e n ço k avianıldı ğ ı ayların ni san-mayı s ve ekim-aralık olduğu­ nu söyleyebiliriz. "Gezici balıklar" diye adlandırdığım ız kolyoz, sardalya, barbunya ve kırlan g ı ç gibi türler ise göçlerini sadece İ stanbul Boğazı giri ş yakın sahalara kadar sürdürüp sonra Marmara ve Ege'ye dönmeyi alı şkanlık e dinmi şlerdir. "Yerli balıkl a r" olarak

isimlendirilen mercan, karagöz, s inağ rit , eşkin a, hani, çipura, orfoz, lahoz, trança ve çeşitli köpek balı ğ ı türleri ise Karadeniz'de istedikleri yaşam ortamını bulamadıklan için Marmara ve Ege Deni zi'ne ye rl eş- ...

Surrounded by the waters of the Bosphorus, Black, Aegean and Marmara seas, Istanbul is a paradise for both amateur and professional fishermen. Fishing expert Ali Pasiner gives Skylife readers some pointers.

T

he Bosphorus links the Black Sea to the southwestem waters of the Dardanelles, Marmara, Aegean and Mediterranean seas. In high fishing season-April through May and from September to December-an astounding variety of fısh follow seasonal migratian pattems through the channels that connect these waters. Migratory fish --bluefısh tunny (orkinos), bonito (palamut) , bluefısh (lüfer). gar-fish (zargana) and horse mackerel (istavrit)-begin their joumey in April. From the Mediterranean these fish pass into the Aegean and Marmara seas, through the Bosphorus and into the planktcn-rich 3 1992 SKYLIFE

73


SPOR / SPORT

meyi tercih etmişlerdir. Bu tür balıklar geneBikle ilkbahar sonundan itibaren kıyı sularına girip sonbahar ortasında sular soğumaya başla­ yınca daha derin sulara çekilirler. Marmara Denizi'nin sınırları doğuda Sarayburnu-Harem, batıda ise GeliboluÇardak Feneri'dir. Bu bölgenin içinde kalan sularda gezici, geçici ve yerli balıklar çeşitli mevsimlerde bulunmakta ve av vermektedir. Karadeniz'den sonra balık üretiminin en önemli bölgelerinden biri olan Marmara'da profesyonel balık av ı eylül ayından mart sonuna kadar yapılmakta ve bu tür avcılıkta rol, gırgır, voli fanyalı ağlar ve paraaketa ku11anıl­ maktadır. Nisandan ağustos sonuna kadar olan süre içinde profesyonel balık avı balıkların yumurta bırakma devresi göz önüne alınarak yasaklanmıştır. Marmara'da amatör balıkçılık genellikle kıyıdan kamışla, denizde ise sandal veya motorelan el altası ile yapılmaktadır. Kamışla yapılan kıyı avcılığının başında çapariyle istavrit, çinekop, yemli olarak izmarit ve lüfer gelmektedir. Bilhassa hafta sonları pek çok amatör balıkçının İstanbul'da Sa-

fana, palamut, torik, mercan, karagöz, kırlangıç ve sinağrit gibi balıkiann avında kullanılmaktadır. balıkç ıların bazı l arı

rayburnu-Kumkapı, Fenerbahçe-Bostancı arası sahil boyunca kamışla balık avlaclık­ larına şahit olabiliriz. Sandaldan el altası olarak yemli, çapari ve kaşık takımları

olta kullabarbunya, tekir, dil, pisi, iskorpit, lipsos, mazak ve kırlangıç gibi kumluk diplerde yatan balıkları fanyalı ağlarla da avlamaktadırlar. Ağiann temizlenmesi biraz zahmetli görünmesine rağ­ men bu tür avianma biçimi altaya kıyasla daha verimli olmaktadır. Balıkiann yemlenme gereksinimlerinin en üst düzeye çıktığı ve dolayısıyla balık avının da en verimli olduğu saatler genellikle sabah güneşin doğuşu ile akşam güneşin batışı sırasındadır. Marmara Denizi'nde sahil boyunca, açık sularda ve Adalar'ın civarında pek çok verimli av bölgesi batıklar ve taşlar mevcuttur. Kumkapı açıkları, Fenerbahçe, Yeşilköy sahilleri, Sedef Adası - Büyükada, BurgazKınalı arası, Hayırsızada çevresi, Tuzla açıkları, Yalova, Marmara Adası, Çekmece, Silivri, Marmara Ereğlisi, Tekirdağ, Şarköy sahilleri belli başlı av bölgelerinelen bazılanclır. Barbunya, tekir, dil ve pisi Marmara'nın en lezzetli balıklarındandır. Kıyı­ ların genellikle kumluk olması bu tür balıkiara dipte yaşamaları için mükemmel bir ortam sağlar. Aviarı genellikle fanyalı

kolyoz, istavrit, izmarit, lüfer, çinekop, ko-

ağlarla yapılır.

74 SKYLIFE 3 1992

Amatör

nımının dışında

Çipura Ege Denizi'nin balığı olmasına Çanakkale Bağazı'na yakın bölgelerde, ku mluk, çakıllık dip lerele seyrek olarak altayla avlanır. Yem olarak kum yengeci, karides veya midye kullanılır. Eşkina beyaz eti olan lezzetli bir balıktır. Taşlık, kayalık diplerde kovuk ve mağara içlerinde yaşar ve "kaya levreği" diye de anılır. Oltayla yapılan avda yem olarak karides ve midye kullanılır. Gelincik midyelik sahillerde yaşayan bir balıktır. Avı sepetlerle yapılır. Gümüş pek çok lokantada sofrayı meze olarak süsleyen nadir balık türlerinden biridir. Avı kepçeyle kıyıya sıkıştırılmak suretiyle yapılır. Sürü halinde gezen balıklardandır. Avı ağlarla, kepçeyle ve küçük iğneli çok ince çapariyle yapılır. Hani, Marmara'da yavaş yavaş kaylıolmakta olan balık türlerinden biridir. Beyaz ve lezzetli eti olan balığın avı oltayla yapılır. Pilakisi ve çorbasıyla meşhur iskorpit ve lipsos balıkları genellikle ağlarla ve altayla avlanır. Yem olarak yaprak biçiminde kesilmiş akyemler kullanılır. Batıcı ve zehirli dikenleri olduğu için av sıra­ sında dikkatli olunmalıdır. İspari, eriştelik tabir edilen yosunlar arasında ve kıyılarda avianan oldukça kılçıklı bir balıktır. Oltayla ve ağla yakalanan bu balığın avında yem olarak rağmen


karldes ve midye kullanılır. lstavrit, yılın hemen hemen her ayında genellikle çapariyle tutulan ve tavası son derece lezzetli olan balıklarımızdandır. Lüfer, torik ve hatta orkinos avında yem olarak kullanılır. Kalkan da hamsi gibi Karadeniz balığı olarak kabul edilir. Ancak Marmara'da seyrek de olsa mevcuttur. Oltayla tesadüfen tutulur. Genellikle trol ağlarından çıkar.

Marmara'nın makbul balıklanndan biri de karagözdür. Avı ağ ve oltayla yapılır. Yem olarak karid e s, sulina ve midye kullanılır. Eti çok lezzetlidir. Kefal, genellikle çevirme ağlarıyla yakalanan beyaz etli ve lezzetli bir balık­ tır. İlkbaharda geçiş yaparken kıyılardan kepçeyle ve yem olarak ekmek içi kullanılarak oltayla avı yapılır. Pilakisi beğe­ nilen yemeklerdendir. Kılıç, Marmara'da yapılan aşırı avcılık yüzünden azalmakta olan balık türlerinden biridir. Beyaz ve lop etinden yapılan şişi ve tranş halinde kesilmiş parçalarından yapılan ızgarası en makbul yemeklerdendir. Avcılığı ağlarla, çıpkınla ve su üstü paraketasıyla yapılır. Kırlangıç gerek tavası ve gerek çorbasıyla Marmara'nın en lezzetli balıkların­ dan biridir. Avı akyem kullanılarak oltayla veya ağla yapılır. IJıııı-

istanbul Bağazı ve Marmara'nın

balıkları çok sayıda balıkçıının geçim kaynağıdır. Kimileri

içinse tatil günlerinin huzurlu ve keyifli geçmesini sağlayan bir hobidir bo/ık avı.

For mony

resıdents

of Istanbul,

(ıshıng

the Mormora Seo

ıs

a challengmg

occupotion. For others ıt ıs o peoceful respite on o Sunday oftemoon.

Black Sea. Here they spend the summer, returning to southem waters in early September. T he transit ory members of the species- the chub mackerel (kolyoz), sardine (sardalya). red mullet (barbunya) and red gumard (kı rlangıç) are sornewhat less adventuresome and migrate only as far as the entrance of the Black Sea. returning to the Marmara and Aegean once the cold weather arrves. Among the more sedentary fısh are the common pandora (mercan), striped sea brearn (karagöz). dentex (sinağıit) , brown meagre (eskina). comber (hani), and gilt head sea brearn (çipura). T he Black Sea holds no attraction for these members of t he species; they move only short distances between the Marmara and Aegean shores and back again to deeper waters when temperat ures drop. If you prefer shore-fıshing there are several areas within the city where you can cast your line. O n any balmy Istanbul Sunday. amateur fishermen crowd the Bosphorus and Marmara shores between Sarayburnu and Kumka p ı on the European side and Fenerbahçe and Bostancı on the Asian side. As an amateur you can also

drop your line or a gill net from a boat and pull in different kinds of bottom fısh such as red mullet. common sole (dil), plaice (pisi). striped red mullet (t ekir). and red gumard. If you w ish to venture out into deeper waters there are a number of productive fısh i ng areas around t he shipwrecks near the Marmara and Pri nces' lslands, the shores of Yeşilköy, Yalova, Cekmeçe, Silivri, and Tekirdağ. Wit h some ski ll and a bit of luck you could pull in horsemackeral. snapper (kofana), b l uefısh , and pickeral (izmarit). Professional fishing is permitted between September and March and prohibited from April through August when fısh are spawning. As in most parts of the world, the best time to catch fish is when they are feeding- at sunrise and sunset And if you have left your fishing gear at home, you can buy hook. line and lure, and even rent a boat, from one of the locals for a nominal fee. At the height of fıshing season, the variety of fish which can be found in the Marmara Sea is astounding. Each species of fıs h requires from both the amateur and the professional a unique fıshing 3 1992 SKYLIFE

75


SPOR /SPORT

Kofana, lüferin irisine verilen isimdir. olan bu balığın ve hatta köftesi son derece lezzetlidir. Lüfer avındaki gibi oltayla yapılan avında yem olarak canlı cansız bütün akyemler kullanılır . Yırtıcı, sald ı rgan ve çok güçlü bir balıktır. Av s ıra s ında o l tayı kestirme rnek ve balığı kaçırmamak için balıkçının son derece çabuk ve dikkatli olması gerekir. Ayrıca ka ş ıkla ve uzun oltayla da avı yapılır. Kolyoz sürü halinde gezen ve çapariyle avianan bir balıktır. Uskumruya çok benzemesine rağme n eti onun kadar lezzetli

Avı en zevkli ve keyifli ızgarası, fırında pilakisi

değildir. Marmara'n ı n

naclid e balı ğ ı olan son derece zevklidir. Kaşıkla, yapay yemle, canlı karidesle, dip sürtmesiyle yapılan avı maharet ister. Beyaz eti çok lezze tlidi r. Mayonezlisi ve buğu­ laması s ofraların başlıca yemeklerini teş­ kil eder. Mercan da levrek gibi beyaz etli olup Marmara'nın naclide balıklarındandır. Avı oltayla yapı lır. Ye m olarak g e n ellikle sübye ve karides kullanılır. Buğulaması ve ızgarası çok lezzetlidir. Mezgi t de Karad eniz balıklarından s ayı lmasına rağ­ men geçişi sırasında Marmara'da av verir. Beyaz etli olan bu balığın kılçığı azdır ve tavas ı , haşlaması, buğulaması lezzetlidir. Av ı oltayla aky e m , midye ve karid e s levreğin avı

kullanılarak yapılır. Orkino s avı gırgır a ğ l arıyla yapıl­

maktaysa da kend ine güvenen amatör balıkçılar oltayla da bu balı ğ ı avlarlar. Orkinosun 150 ile 400 kilo arasında 76 SKYLIFE 3 1992

türlerinin avı büyük tecrübe gerektirir. Yem olarak canlı veya cans ız iri istavrit, kolyoz, torik veya kofana kullanılır. Özel olta takımlarıyla yapı l an avın da o l tay ı kullanan balıkçıya ikinci bir kişi zıpkınla yardımcı olur. Eti ticari amaçla konserve yapılmak üzere satılır. Palamut sürü halinde göç yapan balıklardandır. Oltayla veya çapariyle yapılan avı hayli keyiflidir. Tavası, ızgaras ı yapılır. Yağlı olan eti lezzetlidir. Ayrıca çiğ olarak tuzlanıp yapılan lakerdası sofralarımızın başlıca mezelerinden biridir. Sardalya y ağlı ve çok lezzetli bir balıktır. Avı ağlarla yapılır. Tesadüfen çapariye de atlayabilir. Asma yaprağına sarı­ larak yapılan ızgara s ı çok lezizdir. Uzun olta, yapay yemler ve kaşıkla hareket halinde motordan avianan sin ağrit çok sert ve mücadeleci bir balıktır . Eti beyaz ve çok lezzetlidir. Kırma taşlık kıyılarda geze r. B u ğul a ma s ı , ı zgarası ve irile rinin kafasından çorbası yapılır.

Us kumru a ş ırı avianma nedeniyle Marmara'da yok denecek kadar azalmı ş bir balıktı r. Sürü halinde gezer ve çapariyle avlanır. Tavası , dolm ası , ı zgarası ve pilakisi yapılır. Eti oldukça lezzetlidir. Lüfer. sinağrit gibi saldırgan balıkların avında canlı yem olarak kullanılan zargana çok ki ş i tarafından bilinmemesine rağm e n lezzetli bir balıktır. Pilakisi ve tavası yapılır.

Marmara Denizi sadece balıkları ile karidesi, midyesi, çok azalmış olan istakozu ve çeşitli deniz mahsulleri ile ün yapmış bir denizimizdir. • değil

taetic And. of course. each fısh has its own special taste. Among t he most delicious of t he fısh in t he Marmara Sea are the red and striped mullet, sole. plaice, striped sea brearn and red gumard. The fırst four ofthese fısh are generally caught with a gi ll or masked net whi le the latter two can be caught with either a net or baited fıshing li ne. Grilled or prepared in a cold oil dish called pilaki the white meat of all these fısh is very tasty. The brown meagre, also known as a rock bass, can be found in caves or on rocky bottoms and is most easily caught with shrimp or mussel bait. The best bait to use for its cousin, the sea bass (levrek) is a spoon lure. Served with mayonnaise or steamed it is o ne of the great delicacies from the Marmara Sea. Some of the Black Sea fısh which can be caught in the Marmara during t he migration season are the anchovy (hamsi), turbot (kalkan) and cod (mezgit). The anchovy moves in large schools and is often served as an appetizer in restaurants. lt is usually caught with nets, a many-hooked line or a hand-net while the turbot often requires a trawl net. The fısh which present the greatest challege to the fısherman are the bluefısh and the bluefısh tunny. The former is a powerful, agressive fısh and it's not uncommon to break a line when fıshing for it. The bluefısh tun ny can reach weights up to 400 kilos and is caught with a purse seine net using bonito, chub or macke ral as bait. Generally the meat from this fısh is canned. Special care should also be taken when fıshing for the scorpion (iskorpit) and the lipsos as both have poisonous spikes. Once caught, the delicious soup and pilaki made with their meat is worth all the risk. Unfortunately, many fısh are becoming extinct in the Marmara Sea. The com be r (hani), swordfısh (kılıç) and mackeral (uskumru) are popular but t hey are being over-fıshed and soon there will be o nly a few of these species remaining in t he Marmara. The astonishing variety of species in the seas around Istanbu l are a powerful inducement to the professional and amateur fıshermen alike. 1 have only mentioned a sampling of what you may d iseover on the other end of your li ne if you cast it into t he Marmara Sea. For those who have yet to develop a passion for fıshing, you will never be disappointed when you select one of t he Marmara fısh for your seafood entree. •


CUKUROVA • Cukurova ithalat ihracat T.A.Ş.

ve

iSTANBUL Gn. Md: (1) 133 01 80 (15 hal). ADANA : (71) 15 11 47 (5 hal) , ANKARA . (41 287 33 00 (12 hal). DIYARBAKlR · (831) 57600 (7 hal) iSTANBUL-KARTAL: (1) 395 34 60 (5 hal). ISTANBUL·TOPKAPI : (1) 567 88 18 (12 hal) , IZMIR : (51) 18 24 75. BURSA· (24135 35 44 .ERZURUM (011 ) 23499 KAYSERI : (35) 16 9168, KONYA: (33) 16 31 71 • 16 05 9Q . KÜTAHYA : {231) 13342. MARMARIS {612)12475. TRABZON · (031) 53747 • 50287

cı:

I


c

Semiramis

l

ll

b

Badrum ' un 30 km. kuzeyinde Güllük Körfezi ... 1. 4 mif.yon m 2 içinde zey tin gölcük /er. iki

h te

adım

ağaçları.

ötede dalyan

ı•e

sahip

türkua z deni z ...

doğal

sağlıklı

11

d ii

11 '

saygılı,

tatil

ortamı

uyumlu ...

o/ıw , hu ak~·amdan

iti -

Ç ii n k ii fu 11 ak s e s uar ta ma m -

11

Made "

/anmı ,~

Semiramis Club

.. Dilerseniz bugün

taş

ı• e

. insana ve çevreye

işte

baren

" Sıl'iss

a d a 3 OOO ' i

doğayla

üretilmiş ..

Ev i 11 iz e

merm er. En ileri . en

ii t ii

teknolojisi y le

palmiyeler. dere/er ,

ye 11 i ta t il e v i 11 iz i n çe l' re s i . . gelince:

yapı

ya~·amaya

durumda!

baş/ayın:

lsıtma -soğ utma , iiste/ik dilediğiniz

d er e c e d e d e 1' re d e. B 11 z d o 1ab ı nı z. iç i n d e k i s o li 11 k

ii z e r i

11

d e t e s i s v e l ii k s k o

11

ut


içecekler/e

ha z ır . Ha v lularınız , sabun/arınız , sıcak

Sll)' Unu z , tt)'du anteniniz, maid-ser vice 'i niz, 5 konforıı)'la

otel

Semiramis'te diğer

anlatma)'a

ha z ırı z .

)lıldızlı

sizi bekli)'Or .

yararlanacağınız

konfor

ve

ödeme

k o 1ay lı k 1ar ını

a )' rı nt ı s ı )' 1a

Bu telefon tatil

anla.y ışını z ı

S E M

R A M

s

ve ha)' alı n ı zı )'e n i 1ey e c e k : ( 1) 2 7 8 1 O 6 2 Istanbul Bürosu: Karanfil Cad . ~o : -ıl Iç Leı·ent HOCı .\0 Istanbul Tel : (ll l 7R 10 Cı l· rx 29 ,H · l 7H 111 9i · l7H 16 4l faks · ( i ) rx .\S l l Semlramis NRT AG: \atural

t

a t ı. 1

O

1a

ll

a

~ ı

'

.._

R e><ıu rces

Semiramis Güllük : P.K. lO Güllük 4R6-o Milas·

mNTERVAL 1'\: T I IC'\ \11 0:"\·\1

TradinK AG K4r Zurzach · ISVIÇRF. Mu ~la

Tel :

((ı l ,P)

ll40 faks :

((ı 1~-)

11-9


SAKIP SABANCI SEYAHATLERİNDE THY'Yİ TERCiH

FREQUENT FLYER ÜYE Sİ GÜMÜŞ KART SAHiBi


HV-MG330 Today, incompatibility is on the way out. lncompatible systems? lncompatible power supplies? To you, these problems are history. Your AIWA HV-MG330 video deck adjusts automatically to all voltage standards. lt plays videos recorded in every major broadcast format, and its Digital Converter lets you convert from PAL to NTSC or from NTSC to PAL. Now it's easy to exchange videos with tartlung family or freinds. lt all adds up to a borderless world of viewing pleasure.

• Multi Digital Converter System (PAL+-+ NTSC) • Multi System Compatible-recording and playback (PAUMESECAM/NTSC 3.58/NTSC 4.43) • Digital Effect- Digital stili and Flash motion • Digital Auto Tracking • Auto Voltage (90V - 2f/JV usable)

HV-EI02

HV-ESOSMkll

Our Best Seller VCP !ncluding a ShuHie Remote Controller and Auto Voltage Compatibility at a Reasonable Price

Employing ShuHie Remote Control, Linerecording and Auto Voltage System to Extend User Convenience

-------------------------------

VX-TIOOOMkll TV and VCR Packed into One Unitwith 3-System Compatibility Enhances Easy Operation

-

~

<Tl'O --·-~- -

--

.

- ·-

.

HV-G70 lncorporating a Wide Variety of Popular Feature~ AutoVoltage and Full Automatic Functioning

8.1111~ REGIONAL DISTRIBUTION CENTER/MIDOLE EAST & AFRICA: AIWA GULF CO. P.O. BOX 16774 JEBEL All , OUBAI ·U.A.E. TEL 084·56013 FAX 084·56135 TLX 49130 A1WA CO EM DISTRIBUTED BY: AL SAYEGH BROTHERS TRADING (U .A.E.) TEL 04-285956. AHMED AB DUL WAHED AB DULLAN TRAOING EST (SA UDI ARABIA) JEDDAH HEAD OFFICE TEL 642533316425777. RIYADH BRANCH TEL 403120114031368 . AL KHOBAR BRANCH TEL 8986935 HUSSAIN FAHAD AL·OMAR EST. (KUWAIT) TEL 4742480. ALMOAYYEO ELECTRONICS (BAHRAIN) TEL 253435/275347 OHI ELECTRONICS (SULTANATE OF OMAN) TEl 7060101793608. SATUR N ELEKTRONICK SAN VE TIC LTD STI (TURKEY) TEL 01·1357624 AFTEA SALES SERVICES ARE AL SO AVAILAB LE IN THE ABOvE COUNTRIES AND ı N IRA.NIPAK ITSTAN!IN DIAIEGYP T


GELENEK / TRAD/TION

RAMAZAN •

GELDI

1 1 1

HOŞ GELDI

1 1 1

Ramadan is here Bedensel ve ruhsal terbiye ayı olarak kabul edilen Ramazan 'ın kendine özgü geleneklerini Vural Sözer anlatıyor. art ayı içinde yolu Türkiye'ye düşecek yabancılar, ilginç gözlemlerde bulunabilirler ... Dikkatlerini çekecek olan ilk şey, geceleri ı şı ! ışı! aydınlatılan camiler ve minarelerin arasında boydan boya uzanan ışıklı yazı lar o l acakt ı r: " Ho şge ldin ", "Onbir ayın sultanı". Sonra, neredeyse sabahlara kadar açık dükkanlar ... Geceyarısı bile servis yapan lokantalar. Bu coşkun un sebebi Ramazan ayıdır. Ramazan Arapların kullandığı Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Müslümanların kutsal ki tab ı Kur'an, Ramazan ayı içinde inmeye ba ş lamı ş, yine orucu uyulması zorunlu kılan ayetlerin ini ş i de Ramazan'da olmuştur. Bu nedenle yılın di ğe r ayları Müslümanlığın ibadet koşullannı tam olarak yerine getirmeyenler bile Ramazan boyunca, otuz g ün oruç tutmaya özen gösterirler. Bütün bir yıl her gün içki içenler, sigara tiryakileri, fazla kilolanndan kurtulmayı başaramayanlar, otuz gün Ram azan'ı bir bedensel ve ruhsal terbiye ayı olarak da kabul ederler. Gün boyu oruç tutarak, hiç olmazsa bir süre al ı şkanlıklannı yenmeye, nefislerini dizginlemeye çalışmış olurlar. Oruç, gece, gün doğmadan önce yenilen "sahur" yemeğiyl e, akşam, günbat ı­ mındaki "iftar" yemeği aras ında geçe n

M

Bl SKYLIFE 3 1992

süreyi kapsar. Oruçlu olan bir kimse bu süre içinde yememenin, içmemenin ötesinde, kötü söz söylemez, kavga etmez, dedikodu yapmaz, cinselliği ise değil eyleme geçmek, aklından bile geçirmez. Eskiler, "Ramazan'ın onbeşi yokuş, onbeşi iniş" derlerdi. Doğrudur. İlk günler oru-cun etkisi daha belirgin olur. Hele sigara tiryakileri için. Osmanlı döneminde Ramazan ayı aile ve toplum yaşamında sosyal etkinlikleri ve gelenekleri olan bir aydı. Hatırlı, varlık­ lı kişiler; paşalar, ağalar, beyler kapılannı aç ık tutar, davetli, davetsiz gelenleri iftar safralanna buyur ederlerdi. Konuklar arasınd a yoksul olanlar varsa, onları ayrıca "diş kirası" denilen balışi şler ve bağı şlada sevindirirlerdi. Özellikle İstanbul'un büyük kahvehane, gazino ve tiyatrolarında Karagöz, meddalı, ortaoyunu, kanto izlenerek salıura kadar vakit geçi rilirdi. Sahur vaktini haber vermek için mahalle bekçileri sokakları davul çalarak dolaşırlar, erken yatmış olanlan uyandırırlardı. Ertesi gün çarş ı , pazar ancak öğlene doğru can l anırdı. Şeh irler bu denli kalabalık , hayat böylesin e telaş lı değildi . Müslümanlığın bir şartı olmasına rağmen, çok yaşlılar, midesi aç lığa, susuzluğa dayanamayanlar, bebek emziren anneler, yolculuk yapanlar oruç tutmayabilirlerdi.

Ya da Ramazan çıktıktan sonra tutarak, borçlannı öderlerdi. Tutabilecek durumda olduğu halde tutmayanlar ise, oruç yedikleri her g ün e karşılık bir yoks ul u doyurmak zorundaydı. Ramazan geleneğinin en görkemli yanı iftar sofrasıdır. Oruç tutulan evlerde bugün de çok önceden Ramazan hazırlığı yapılır. Yiyecek, içecek h er zamankinden fazla bulundurulur. Eskiden iftar vakti, akşam ezanının yanı sıra şehirde top atılarak da duyurulurdu. Sofra başında bekleşenler birbirine sorardı: "Okundu mu?" ... Ya da "Top atıldı mı? .. " Zaman çok önemli. Çünkü bir saniye bile erken birşey yemek ya da içmek, o gün tutulan orucu geçersiz kılar. Şimdi iftar vaktini radyo ya da televizyon haber veriyor. İstanbul'da iftar topu yerine atom atılsa kim duyar ki? Türkiye'nin nüfusu o zamanlar İstanbul'un şi mdiki nüfusunun iki buçuk katıyd ı! İftar sofrasında önce iftariye yenir. İfta­ riye reçd(ler), peynir(ler) , simit, pide, pastırma, sucuk, hurma ve zeytinden oluşan bir açış ye m eğidir. Mideye birden yüklenınemek için. Sonra sigaralar tellendirilir, küçük bir mola verilir. Evde namazında, niyazınd a olanlar varsa, onlanıi. akşam namazını kılm ası beklenir ve sofraya oturulur. Var lıklı sından orta hallisine kadar her evin iftar sofras ı gerçek bir


şölendir. Çorba, etler, sıcak ve soğuk sebzeler, börek, pilav, hoşaf, baklava, güllaç iftar sofralarının baş yemekleridir. Sofradan kalkıldıktan bir süre sonra, ibadetle beden sağlığını birleştiren otuzüç rekatlık uzun bir namaz, "teravih namazı" kılınır ... Ve sahura hazırlanılır. Özetle, sonuçta Şeker Bayramı'yla kutlanan, coşkulu, hareketli kutsal bir aydır Ramazan. Bugün Batı takvimi kullanıldığı için, Hicri takvimin her yıl on-onbir gün önce gelen Ramazan ayı Türkiye'de üç yılda bir ba şka aya rastlar. Doğal olarak başka mevsimlere de. Örneğin otuzaltı yıl sonra yine marta rastlayacak. Kısa, serin kış günlerine göre, uzun ve sıcak yaz günleri oruç tutmak daha bir özveri ve dayanıklılık gerektirir. Ağustos ayına rastlayan Ramazanlardan birinde, Karadenizli Temel, kahvede oturmu ş iftarı bekliyormuş . Sıcak mı s ıc ak, insanın

gözünü n önünden şerbet l erin, saatler. .. Kahveye üç yabancı turist gelmiş. Biri ko la, biri gazoz, biri de mewe suyu i stemiş. Ba şlamışlar Temel'in karşısında ağızlarını şa pırdata şupurdata içmeye ... Temel on ları bir süre yut-kuna, imrene izledikten sonra, kalkş urupların geçtiği

mış yanlarına gitmiş: "B aa bakun ... " d e miş,

metini bilun .. :" 1

"dininuzun

kıy-

Ramadan is a time of spiritual atonement, self-discipline and communal rejoicing. Vural Sözer talks about the traditions surrounding this sacred month. amadan. the nınth month of the lslamic lu nar calender. falls in March this year. While Turkey ı s a secular country. ıts populatı on is predominantly Muslim and the ntuals of Ramadan are observed by many. In Turkey. this special time of year is marked by illuminated inscriptions hung between the minarets of mosques. These proclaım "Hoş Geldinız" (welcome) or "On b ı r Ayın Sultanı" (the month of Ramadan ıs the sultan of the other 1 1 months). Shops and restauı-ants are open into the wee hours of the moming and restaurants serve until midnight. Drummers stroll the streets announcing the beginning and en d of fastı ng hours. Outside bakeries people eagerly await the

R

warm fiat pide bread that traditionally is eaten at Ramadan. According to the Koran, Ramadan is when believers fast and fınd the spiritual strength to discipline the ir vices. For those accustomed to wine. cigarettes and revelry, the holy month can be a time of great hardship. When Ramadan falls during the hot summer months, fasting is paı1 i cularly arduous. Fasting. or o ruç occurs between sahur. the dawn repast. and iftar, the meal eaten at sunset No food or drink should be consumed during the day. One should refrain from swearing. gossiping. and intimate relations w ith the opposite sex. The fırst fifteen days of Ramadan are the most difficult. especially for those addicted to cigarettes. According to the Ko ran. the aged and unhealthy as well as nursing mothers and travelers are exempt from fasting. although they can compensate by fasting at another time of the year or providing Ramadan meals for the needy. In Ottoman times the month of Ramadan was marked by family gatherings and celebrations. Wealthy pashas and lords opened their doors and we lcomed guests to the iftar tab le. Poorer guests were often given smail gifts. In the coffee houses and theaters. shadow puppet or Karagöz performances, humorous plays called orta oyun. improvisational theater would last until sahur when weary reveliers would take to their beds. Markets opened and life began again at noon the next day. The most magnifıcent aspect of the Ramadan tradition has always been the iftar table. In Ottoman times the breaking of the fast w as announced by cannon fire and the müezzin's call. Today the anxiously awaited moment is announced on television and radio. Before the actual iftar meal is eaten, a splendid an-ay of appetizers consisting of jams. cheeses. dates. olives, sausages and various breads, known as iftariye is consumed. Cigarettes are then smoked and stomachs given a rest. A prayer is offered and the meal begins! Even in modest homes the iftar meal is a feast of soups. meat. vegetables. pilaf. pastries, arid güllaç - a specıal Ramadan dessert made with rose water. The meal ı s followed by a prayer called the teravih namaz. The 3 1 days of Ramadan - days of spiritual atenement and purifıcation come to a conclusion with the Şeker Bay ram ı. or sugar holiday. Believers break the fast with gifts of chocolate and can d ies and pay visits to relatives and friends. • 3 1992 SKYLIFE 83


Kısa

Vade

Alacağınız

bilgisayar en

gelişmiş ayrıntıların doğru

ve uyumlu bütünü olmalı. Hız, verim, kapasite ve ergonomisiyle hemen işe yaramal ı.

Orta Vade

Uzun Vade

Diğer

Gelecekte ortaya .çıkacak teknolojik gelişmelerle gelişebilmeli. Otomasyon ve bilgisayar ağı içinde güçlü bir birim olarak yer alacak üstünlüklere sahip olmalı.

bilgisayarlar ve iletişim sistemleri ile tam uyumlu olm a lı. Tüm işletim sistemleri ve yazılım paketlerinin en uç noktalarında çalışabilmeli.

lST bilgisayar teknolojisini ülkemize çözümler üretmek için yorumluyor. Teknolojideki tüm yenilikleri dünya ile aynı anda uygulayarak hemen, sonra ve daha sonra beklentileri tam karşılayacak bilgisayarlar sunuyor. Ve uzman teknik kadrosu, eksiksiz yedek parça stoklarıyla bilgisayarlarının hiç durmaksızın yüksek verimle çalışmasını sağlıyor. Bilgisayara geçmek için ince hesap yapın. lST bilgisayarlarını mutlaka inceleyin. Üstünlüklerini göreceksiniz ! doğru


... Lütfen dikkat. .. Attention please ... Bitte Achtung ... Attention s'il vous plait. .. AKTiF BANKACillK

Yapı

Kredi'nin "24 saat bankacılık " anlayışının ürünü olan Telebankalar. havaalanlarında da günün 24 saati hizmetinizdedir.

Only Yapı Kredi ATMs (Automated Teller Machines) are at your service in Turkish airports. Furthermore only Yapı Kredi ATMs are connected to VISA. MasterCard/Eurocard and Plus System international ATM network.

Kredi'nin , Türkiye'nin 6 büyük havaalanında sunduğu bu "özel hizmet"ten tüm Telecard. Genç Telecard ve Yapı Kredi kredi kartı sahipleri yararlanabilir. Yalnızca Yapı

You may obtain instant cash from Yapı Kredi ATMs located in the arrival halis of istanbul Atatürk. Ankara Esenboğ a . izmir Adnan Menderes. Dalaman. Antalya and Adana airports.

istanbul Atatürk. Ankara Esenboğa . izmir Adnan Menderes. Dalaman. Antalya ve Adana havaalanlarının iç Hatlar Geliş Terminalleri 'nde. Türkiye'nin dört bir yanında ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 'nde bulunan 400 Telebanka'dan dilediğiniz an para çekebilir. para ya da çek yatırabilir. havale yapabilirsiniz.

Yapı

Kredi ATMs are also available 24 hours aday. at 400 convenient locations in Turkey and the Turkish Republic of Nort hern Cyprus. Have a nice flight.

iyi uçuşları

" Yapı

Dünyası " nda VAPf ~ KREDI• ''"' '1{

Siz de Kredi imkanlar y a ş a m a y a b a ş 1 a y ı n . Telebanka rahatlığını yaşayın!

"hizmette

sınır

yoktur"


TV'u, projeksiyonu, tepegözü,

slaytları, kağıtları ... Unutun!

Prezentasyonda ELECTROHOME çağı ya§aınyor. Artık prezentasyonlarınızda

TVu ,

projeksiyonu , tepegözü, slaytları, kağıtları ... Unutun! Her türlü prezentasyon ortamını ELECTROHOME 1la yaratın, çağı yakalayın. İşinizin kalitesini, prezentasyon kalitenizle bütünleyin.

ELECTROHOME BÜYÜK PERDE PROJEKSiYON SİSTEMİı video veya bilgisayarla hazırlanan görüntü leri direkt olarak büyük perdeye yansıtır. Prezentasyonlara büyük işle m e kolaylığı, yüksek teknoloji ve dinamizm getirir. Tüm ayrıntılan -oda ışığında bilemükemmel bir görüntü kalitesiyle aktarır. Açma-kapama, tüm renk , ışık ve nrtlik ayarları elektronik ve uzaktan kumandalıdır. Bugün hemen bizi arayın. Size bir prezentasyon yapa lım. Büyük ekran prezentasyon dünyasını siz de keşfed in.

Türkiye Yetkili Satıcısı

MBS Hizmet leri ve Tic. LTD. ŞTi. Büyükdere Cad. 4/7 Şişli - istanbul Tel: 131 80 08 - 13415 66 Fax: 140 36 64


Konukseverlik bizim doğam1zda var... M A R M A R

S ...

Yemyeşilçam ormanlarının,

masmavi denizin, içiçe koyların insanlara kucak açtığı yer. Her yıl ziyaretine gelen konuklarına aynı güzelliği sunan, onları tekrar

tekrar ağırlamaktan mutlu olan Marmaris. Yaşlı dünyamızın bozulmamış, kirlenmemiş son köşelerinden biri.

işte bizim doğamız. Önce konukseverlik, sonra yılların deneyimi ile sunulan beş yıldızi ı konfor.

Sakin bir dinlenme ortamı, yoğun iş toplantıları ya da çılgınca eğlenceli bir tatil .. . Aradığınız her ne olursa olsun

bizim doğamızda bulacaksınız .

~

~

ALTINYUNUS

*****

Pamucak Mevkii, 48700 Marmaris · Muğla /Turkey Tel: 19-612)1361713 hat) -19-6125)2200 pbx. Fax: 19-612)11214 Tlx: 50601 mayn tr· 50589 alyu tr.


FESTIVAL 1 FESTIVAL

11 ULUSLARARASI ISTANBUL FILM FESTIVALI •

The 1 1th International Istanbul Film Festival İstanbul Film Festivali bu yıl bir ustalar şölenine dönüşüyor.

Sevin Okyay festivali n geçmişine ve bu yılki göz a tıyor.

p rogra mın a

88 SKYLIFE 3 1992

"... Sinema yeryüzünün en olağanüstü ve en tehlikeli silahıdır, tetiği çeken özgür bir zihin ise. Düşlerin, duyarlık ların ve içgüdülerin en etkin anlatım aracı. Sinernatografik görüntüterin yaratıcı işleyişi, bütün insancıl anlatım araçları içinde, zihnin uykudaki işleyişine en yakın o/anıdır. Film, düşlerin irade dışı taklidi gibidir. Brımius, sinema salonunun ağır ağır kararışı nı, insanın gözlerini kapamasına benzetiyor. işte o anda başlar ekranda ve insan ruhunun derinliklerinde, b ilinça ltına doğru bir gece yolculuğu. Görüntüler peşpeşe "açılır" ve "kararır", tıpkı düştekiler gibi. Zaman ve mekan katı sınırlarını yitirir,


The excitement and pleasure of going to the movies intensifies in Istanbul from March 14th to l9th when close to 1SO films from around the world are screened in several of the city's cinemas. Skylife looks at this year's offerings. "Telin Ucundaki Ya§am ", ÇinAlmanya-Ingiltere yap ım ı bir fılm, Chen Kaige yönetmi§.

Scene (ram the Chinese {ı/m, Bion Zou Bioon Chong, dırected by Chen Koıge.

"The cinemo. when allawed freedam o( expression, is one o( the most extroordinory and dangerous weapons on earth. lt is o power(ul medium (or the expressian o( senses and instincts; it comes the closest to imitating dreams. lndeed Brunius /iken s the dimming o( the theater lights to the dosing o( one's eyes. The odyssey in to the dark. recesses o( the mınd begın. Consecutive images are ınterrupted, as in o dream, by black spaces. The boundaries o( tıme and space give way to o different kind o( chronology. A century fas ts but o second. ..." Onat Kutlar The International Istanbul Film Festival, now in its 1 1th year, has been instrumental in bringing the magic of the cinema back to Istanbul. Between March 14 and 29th, 127 foreign fılms and 16 Turkish films will be scneened in five movie theaters. 1 1 T urkısh films will enter the national competition. Consensus, a Turkish film directed by Oğuzhan T ercan. explones the life and tragic death of Abd i lpekçi. a prominent Istanbul joumalist. lt will be screened for the international film

isteğe göre daralır ya da genişler. Kronolojik zaman ya da sürenin görece değerleri, artık gerçeklikteki gibi değildir. Bir dakikada birkaç yüzyıl geçer gider, hareketler gecikmeleri giderir bir anda. "

Bir yıl önce

bunları yazmış

Onat Kutlar.

İstanbul Film Festivali'nin onuncu yılına

bir kilometre taşı koymak için. Elinde bu çocuğa hoşgörüyle bakarak. Gerçekten de, yüzbinlere varan yandaş­ Iarına kavuşmadan önce, birkaç kişinin eline doğmuş bir çocuk çünkü bu festival. 1965-1980 arasındaki Sinematek deneyiminin daha teri kurumadan, 1982'de ilk adımlarını theddüt içinde attı. "Anne" İstanbul Festivali, henüz on yılını tamamlanmamış ama, iki ayağı üzerinde güvenle dururken, Şakir Eczacıbaşı'nın isteği üzerine Vecdi Sayar Konak Sineması'nda büyümüş

filmle festival açılışını yaptı. Kutlar, Sayar'la birlikte Atilla Darsay ve Hülya Uçansu, Sinematek'ten sonra, bu sefer daha geniş bir çatı altında birleşmişlerdi: İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı. Kafalanndaki büyülü feneri bu kez de burada yakmak için. Evet, yıl 1982. Henüz "Uluslararası İs­ tanbul Film Festivali" yok ortalarda. "Uluslararası İstanbul Festivali" çerçevesinde gösterilen alt filmden oluşan bir film haftası söz konusu: "Val e ntino" (Ken Russell), Diva Uean-Jacques Beineix), Maliere (Ariane Mnouchkine), "Güzel Anılar" (Francis Mankiewicz) ve "Şu Çılgın Sinemacılar" Uiri Menzel) . Festivalle anlamlı bir ilişki kurabilmek için, gösterilen filmlerde "Sanatlar ve Sinema" teması seçilmişti. Bir yıl sonra ise bu etkinlik "Uluslarası İ stanbul Sinema gösterilen

altı

Eczacıbaşı,

competition. Recogn ized by the International Film Producers' Federation as one of the 40 most important festivals in the world, the International Istanbul Film Festival presents the Golden T ulip award for the best new film of the year. Eleven films from Sweden. Germany, the U.S .. China, Iran. Poland, Australia, France, Bulgaria, Turkey and Gneece are competing for this honor. This year the Festival is celebrating the achievements of fıve master dinectors: Ingmar Bergman, Pier Paolo Pasol ini, Akira Kurosawa, Paul Cox and Muhsin Ertuğrul. T welve dassic French films ane shown in the Cahiers de Cinema series, from jean Renoir's 1954 Fnench Cancan to jacques Doillon's 1990 Le Petit Criminal. A Fanewell to Two Friends pays tribute to the talent of the Iate Yves Montand and Klaus Kinski. Other series explone a variety of themes: arts and the movies, adaptations. the SOOth anniversary of the discovery of America, mystery, nature, men, women and youth. Young Stars of the World Cinema features the work of Barlbara Kopple, Dani Levy and Lars von T rier. From World Festivals a se leetion of

Günleri" adıyla düzenlenip, bütün festival süresine yayıldı. 1983'te sinemaseved ere bir ay boyunca 36 film sunuldu. Festivalin ilk Türk filmleri "At" (Ali Özgen türk) , "Mine" (Atıf Yılmaz), "Dolap Beygiri" (Atıf Yılmaz) , "Göl" (Ömer Kavur) ve "Kırık Bir Aşk Hikayesi"ydi. Saygı sunulan ilk ustası da Mısırlı yönetmen Yusuf Şahin. "Merkez Garı", "Toprak", "Niçin İskenderiye?" ve "Bellek" adlı filmleriyle. Festival, adı üstünde, bir şe nlik havasıyla sarar kentleri. İstanbul Festivali de neredeyse başlangıcından itibaren İstan­ bul'u öylece sarmıştı. Bir telaş, bir koşuş­ turma. Derken, sinema diğer etkinlik dallarından ayrıldı ve seyircilerin ihtisas alanları belirlendi. Gerçi sanata adını yazdırmış olan herkes her tür etkinlikten bir miktar nasibini alıyordu ama, öncelikleri vardı (Sonra, tiyatro oyunları da ayrı IJııııı3 1992 SKYLIFE

89


FESTIVAL 1 FESTIVAL

bir festivalin çatısı altında toplanınca, bu tasnif büsbütün belirginleşti). Sinemayı ilk sıraya koyan kişiler için Sinema Günleri (daha sonra da, film festivali) başka türlü göremeyecekleri filmiere ulaşmanın bir yoluydu. Ama bun un da ötesinde. bir heyecandı, bir koşuştur­ maydı. Şehirle birlikte yaşanan. şehri de etkileyen bir olaydı. Bu olayın içindeki (ve dışındaki) kişilerle, hatta mekiının kendisiyle bir büyüyü birlikte yaşamaktı, paylaşmaktı.

Bu yıl film festivalinin "usta"larınclan biri olan Ingmar Bergman, kıpırdayan görüntülere ilk kez nasıl hakim olduğunu "Büyülü Fener"de şöyle anlatıyor: "Geceyarısı kararımı verelim. Kardeşimi uyandırdım ve ona karlı bir alışveriş önerclim. Onun sinemalograf aygıtına karşılık bendeki yüz kurşun askerin tamamını verecektim. Kardeşimin büyük bir ordusu vardı ve arkadaşlarıyla sık sık savaş oyunlarına katılıyordu. Anlaşma. iki tarafın da memnuniyeti ile sonuçlandı. Sinemalograf artık beniındi. Ertesi sabah erkenelen kalkıp çocuk odasının bitişiğİndek i büyük kilere kapandım. Aygıtı bir sandığı üzerine yerleştirdim, gazla 90 SKYLIFE 3 1992

çalışan lambasını yaktım, mercekten çı­ kan ışık demetini karşı duvarın beyaz yüzeyine yönelttim. Sonra filmi taktı m. Önce yemyeşil bir çayır belirdi duvarda. Çimenlerin üstünde folklorik giysileriyle bir genç kadın uyuyordu. Aygıtın kolunu çevirdim (Anlatmam olanaksız bu duyguyu, heyecanıını dile getirecek bir sözcük asla bulamam. Ama nerede, hangi durumda olursa olsun, bugün bile ayırd­ edebilirim o sıcak metal kokusunu, odanın naftalin ve toz kokusunu). Kolu çeviriyordum ve genç kız uyanıyordu . Önce oturuyor. sonra usulca ayağa kalkıp geriniyordu. Sonra da dönüp sağ tarafta kayboluyordu. Kolu çevirmeye devam edersem yeniden yapıyordu aynı hareketleri. Genç kız kıpırdıyorclu ... " Şehir de kıpırdıyorclu . lstiklal Cacldesi'nde insanların akışı değişmişti. Hatta o akışın saatleri, yoğunluğu, kıvamı ve bileşenleri bile (Hatta, geçmiş yıllarda, henüz Beyoğlu'na bir çeki düzen verme işine girişilmem i şken, Cadde-i Kebir'in mutad sakinleri onbeş günlüğüne caddelerini işgal eden bu yeni yetmelere karşı için için kinleniyor gibiydi ler). Her şey değişiyordu. Seyyar kitapçıların sayısı ço-

ğalıyor, satı lan malların niteliği liği

de şenliksel bir Bab Kafetarya'da

de, nice-

değişime uğruyordu. kapıya

bir duyuru "Film Festivali süresince gece 12.00'ye kadar açığız". Tabii, pazar günleri de. Istanbul'da (ve mutlaka dünyada da) sinemayı en çok seven insanlardan biri, Emek Sineması'nın emektar müdürü Hikmet Bey, akın akın üzerine gelen in sanların hepsinin bitmeyen (ve ne yazık ki hep birkaç belirli filmde yoğun laşan) dileklerini yerine getiremeyip bir kısmı nı geri çevirmenin ızdıra­ bını yaşıyordu. Başka türlü biraraya gelemeyen eski dostlar, eski düşmanlar, eski sevgililer buluşuyordu. Bir film festivalinde, sinemanın yüzü suyu hürmetine bulu şmuş olmak da, insanlan ayrıca memnun ediyordu. Bunca olumluğa karşın, bir olumsuz yanı da vardı festivalin: Bütçelerin, bu onbeş günde aldıkları yaranın etkisinden kolay kolay kurtulamayışı. .. Buluşulan, karşılaşılan sadece birinci elden dostlar ve aşinalar değildi ama. Belki insanın kendi dostlarından bile aşina oldukları halde karşı karşıya gel in eceği hiç umulmayan kişileri de görüyordunuz festival sokaklarında. 8. Uluslararası lstanas ılmı ştı, elyazıs ı yla:


"Gölge Ustası" (en solda) festiva/e Yunanistan'dan katılıyor. "Werther" (solda) ise bir /sveç fılmi; yönetmeni Hakan Alexandersson. The Greek (ı/m. O Drapetis by Le{tens Xanthopoulo ((ar /efi.). Werth er. o Swedısh (ı/m dırected by Hakan Alexandersson (le {i.).

bul Film Festivali'nde öyle bir "yabancı, s inemacı ve m eşhur" misafir yoğunluğu yaşanmıştı ki, amatör sinemaseverler bile kolay kolay "ünlü yabancı" beğe nmez olmuştu. Öyle ya, Emek ile Sine Pop'un sokağındaki pidecinin önünde otururken aşağıdan Aragon geliyor, biraz ötenizden Mihalkov geçiyordu (Müjde Ar, mahallemizin kızı gibi bir şey olmuştu). Kieslowski, Emek Sineması'nın girişindebir köş eye çekilmiş, alarnet-i farika s ı olan dünya ahvaline bulaşmaz şair çekingenliğiyl e duruyordu . Sonra, siz tam Dünya'daki film e g irmek üzereyken, Hülya Uçansu yanında yakı şıklı, uzun boylu, güleryüzlü ve fena halde birine b enzettiğiniz bir adamla önünüzden geçip g iriyorrlu içeri. Bu adam acaba o sandığım adam mı? O, e lbette. Bernardo Bertolucci, Krszytof Kieslowiski'nin filmini izlemeye gelmiş Dünya'ya. Bertolucci, bir günlük kı sa misafirliğinin ardından uçağa yetiş­

rnek üzeri havaalanına giderken, şe nlik atmosferinin k e ndisind e uyandırdığı şaş kınlığı "Tuhaf bir elektrik var bu k e ntte " diy e dile getiriyordu. "Ad e ta e rotik bir tutku." Bu tutku, şe hrin k e ndi si nd en olduğu kadar, festival

17 movies which have won acclaim at other film festival s will be shown. The T url<.ish Cinema is screening the best of recent T url<.ish films. An air of celebration accompan ies the Festival each year. Movie lovers wait with great anticipation to see a rich anray of films that will never be shown commercially. But the Festival is more than movies. lt's the excitement of dashing from one theater to another. the dıscussions afterwards over a cup of coffee. the magic of be ing with other people and in myriad places all in a single evening. Newly renovated lstiklal Caddesi is gearing up fo r the March event. Bookstalls will take over the streetcomers and most restaurants will be stay open until midnight. Hikmet Bey, the renowned director of the Emek theater. regrets only two things about the festival: tuming avid fans away from a sold-out showing, and the dent all those tickets make in a student's budget. The Film Festival, then known as Istanbul Filmdays, got its start in 1982 with a six-film repertoire at the Konak Theater. Organized by Şakir Eczacıbaşı and Onat Kutlar as an off-shoot of the summertime Istanbul Music Festival. it was a huge

success in a city bereft of decent movies. Foreign exchange diffıculties and unrealistically low ticket prices had made movie going a thing of the past. In following years, under the auspices of the Istanbul Foundation for Culture and Art, the programs became larger and more ambitious. The enthusiastic response of overilow crowds proved conclusively that the city had a large au dience of moviegoers. In time, with the renovation of commercial theaters, the cinema in Istanbul revived and first-run films- always subtitled, not dubbedbegan to show here not long after they opened in Europe. But the Film Festival offers something more than popular American and European films. lt is a chance to explore the history of the movies and a rare opportunity to see new films from all over the world. Tickets prices are 15,000 TL for regular admission and 10,000 TL for a student ticket Reservations can be made through the Istanbul Foundation for Culture and Art or purchased from the individual theatres starting March 12th. Programs describing the fılms, dates and the locations of the theaters are available at the Atatürl<. Cultural Center in Taksim. •

kıvılcımından

Kendi halinde, iyi niyetli bir girişimdi önceleri. Filmlerinin sayısı gittikçe artarak, dört yılı "Sinema Günleri" sıfa­ tıyla geçirdi. Sonra, 1989 yılı başında , dünya festivallerinin koordinasyonunu üstlenen FIAPF (Uluslararası Film Yapımcıları Dernekle ri Federasyonu) tarafından, "özel konulu, yarışmalı festival" olarak tanındı. Dünyanın en önemli kırk fe stivali arasına girdi. Yetişkin saflarına dahil oluşu ise, adının "Uluslararası İstanbul Film Festivali " olarak değiş­ mesiyle resmile şti. Bu yıl, dünyaya gelişi­ nin onbirinci yılını kutluyor. İ stanbul 'u yavaştan bir heyecan sarmaya başladı bile. Yaklaşan festival sezonunun heyecanı. Şehir belli belirsiz kıpır­ danıyor. Bir yandan, şenlikler arasındaki nispeten durgun zaman diliminin miskinliğinden kurtulmaya çalışırken, bir yandan da ticari sinemanın tozlarını silkeliyor. ll. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin ortalığı kasıp kavurmasına ne kaldı ki şunun şurasında? Kıdemli , neredeyse kadrolu seyirciler de ufukta gözüken baharın yanı sıra, minik minik sarsıntılar hissetmeye başladılar. Adrenalin • yükseliyor.

da kaynaklanıyordu. Bergman ise, karlı bir alışveriş sonucu kard eş ind e n sinematografi aldığı günden be ri, o büyülü fe nerin ı ş ı ğ ında ilerliyor. Uppsala'lı protestan rahibin oğlu, bu yıl altı filmiyle; "Çıplak Gece" , "B ir Yaz Gecesi Tebessümleri", ''Yaban Çilekleri", "Sessizlik", "Çığlıklar ve Fısıltılar" ve "Güz Sonatı" ile katılacak fe stivale. Aslında , festival yöneticilerinin birkaç yıllık yoğun çabalarının h epsi bu yıl meyvelerini verdi ve festival bir ustalar şölenine, hatta bir Sinematek'in "i çind e kil e r " listesine dönü şt ü. Dört filmiyl e Akira Kurosawa, tam oniki filmiyl e Pie r Paolo Pasolini, "Cahiers de Cinema" ekibinin filmleri sadık izleyicile ri ne red eyse bir seçim yapma çıkmazına sürüklüyor. Çünkü 14 Mart ile 29 Mart arasındaki o kısacık sürede, klasikierin yanı sıra daha genç ustalar da var: Paul Cox, Spike Lee, David Mamet, ]on Jost, Suzanne Osten, Taviani biraderler, Eric Rochant, Karen Shakhnazarov, john Waters, Lars von Trie r, Dani Levy, Nacer Khe mif, Peter Weir, Pe rcy Adlon , Nikita Mikhalkov, Srdjan Karanovi c, Alain Tanner, Zhang Yimou ve daha niceleri.

3 1992 SKYLIFE 91


YOU MAY EXPERIENCE THIS PRIVILEGED PAMPERING, TOO We wi/1 exceed your expectations with traditional perjection . meticulous care and impeccable service. Just to make your business and pleasure trips something beyand the routine, to /et you live every moment to the fullest, /et us ojfer you pleasure and privilege. Ir all srarrs wilh your arrival ar the airporr where y ou will be greeted wilh "Special Limousine Service" comj'or/.

HOTEL

ffierit ALTINEL

- - - - - Establirhm~nl of NET GROUP OF COMPANJES. - - - - - -

Tel : 9.4.231 77 60 (30 Lines) Fax : 9.4 .230 23 30 Telex : 44419 06570 Tand~an - ANKARA 1 TÜRKIYE

Eboı

Tr.


EVRENSEL YATIRIMCI'DAN!

inanıyoruz. inand~r~yoruz. Kazand~r~yoruz.

ÇARMEN ~~~~~ ~u~u ~~ruHL [Q)~(GJ~~lL~lR1 ~ . ~ . ._

"Konusunda bir numara"

ÇARMEN BINASI: inönü Cad. No. 66 Gümüşsuyu-Taksim-istanbul Tel: 1/252 76 50 (9 Hat) Fax: 1/245 34 87-1/251 96 65 KADlKÖY/ ANKARNizMiR/SAMSUN Şubeleriyle hizmetinizdeyiz.



OPEL

VECTRA

BİR DENEME SÜRÜŞÜYLE

GÖRECEKSiNiZ: BİR BAŞKA OTOMOBİL DEGİL,

B AMBAŞKA Bugünlerde bir Opel bayüne giderseniz heyecan dolu bir dünyayla karşılaşacaksınız : Opel Vectra dünyasıyla ... Almanya'da tasarlanan, Türkiye'de üretilen Opel Vectra, deneme sürüşü için hazır. Vectra'nın ferah ve konforlu iç mekanını, mükemmel aerodinamik tasarımını, hidrolik direksiyon (standart model hariç) keyfini, 1.8 ve 2.0i litrelik üstün Opel motorunun sagl ad ıgı yol performansını keşfedin. Türkiye'nin her bölgesine

BiR

DUNYA

yayılmış servis ve yedek parça agını tanıyın . Sıradan bir otomobili degil, Türkiye'nin en heyecan verici otomobilini kullanın . Opel Vectra ile bir deneme sürüşü için bir Opel bayiine mutlaka ugrayın .

Daha iyi bir otomobil. Daha iyi bir seçim.

,.~~~~[ OPEL S


bankanın olanaklarıyla

Büyük bir

henüz

tanışmayanlar

BU BILAN CO ILE CALISIN 1991 , dünyada ve Türkiye'de ekonominin

1991

açısından çeşitli

geneli ve finans sektörü Bankası'nın

gösterdiği sağlıklı

önem

bu

sonunda 452 mil yar kar eden

Garanti , bu

olumsuzluklar içeren bir yıl oldu. Garanti

yılı

600

m ilya rlık

100 mil yara

koşullarda

Büyük bir

büyüme, özellikle

kazanıyor.

karı ya tırıma dönüştürmeyi

sermayesini , 1 tr ilyon

çık arma kararı aldı.

bankanın

size

sunacağı tanışmadıysanız,

büyük olanaklarla henü z

Garanti 19 91 Bilançosu •nun ana kalemlerini

siz de Garanti'ye gelin.

birlikte inceleyelim.

avantajlarından ya rarlanın .

• Aktif % 83

toplamı:

m

GARANTI W BANKASI

• Özkaynaklar: % 90 artışla 917 milyar. • Mevduat:

"Y ıldız " olmanın

.

ll trilyon 670 mil yar.

artış .

seçti:

Artış oranı % 73,

toplam 7 trilyon 269 milyar.

• Krediler : Yine

% 73 artışla

4 trilyon 857 milyara

ula ş ı yor.

• Dövizli İşlemler: Bu alanda ula şılan büyüklük tam 5,5 milya r dolar.

199! YILI GARANTi

Bilanço Ana 3 1. 1 2 . 1 9 9 1 -

Ka 1e m ı · e r ı (Karşılaştırmalı) 3 1 . 12 1 9 9 . · O (M ilyar TL)

KASA VE BANKALAR MENKUL DEGERLER MEVDUAT MUNZAM KARŞILIKLARI KREDILER

TAKi . . . PTEKJ ALACAKLAR (NET)

ÖZET

Öz et K ·

ar-Zarar (Ka 1 rşı aştırma/ı)

3 1 . 12 . 19 9 1

--lliL

-.l22Q_

3.027,4

1.392,9

1.139,2

662,4

796,3

524 ,8

4.85 7,5

2.815 .4

333,8

228,1

576,9

318.7

IŞTIRAKLER VE KURULUŞLAR (NE SABIT KlYMETLER (NE1)

1)

PASiF MEVDUAT

KULLANILAN KREDiLER ÖZKAYNAKLAR MENKUL J(JYMET iŞLEMHACMi f'r'riJ

,,, ryonTL;

BİLANÇosu

7.269,9

4.209,9

1.418,0

821,8

916,9

482,3

33,2

18,2

31.12.1990 (Mil

yar TL)

FAiz GELiRLERi FAiZ GİDERLERi NET FAiz GELiRi FAiZ DIŞI GELiRLER FAiz DIŞI GİDERLER KARŞILIKLA R

VERGi ÖNCESi KAR VERGi KARŞILIGI NET DÖNEM KAR!

-li2L ~ 2.53 ı ,3

1.229.7

~~ 1.205,6 734,0

500,6

325,2

(1.381,1)

(571,2)

~ ~ 490,2 227.7

~ ~ 452,1 202 ,2

-


- 1 _.,!


·.

..

-

DUTY FREE ON BOARD

... ~·

•''

Marlboro ıoo•s

22.DM Marlboro Light ıoo•s

22 DM

~

'

;..o ·

)

.

""' .

~}

'

•,

..,,


Camel Lights ' ıoo•s

22DM

Camel Filter Box 22 DM

Cartter 22 DM

Rothmans .22DM

-----------

{;trlier vENDOME

.· 1.

. Lotd Extra · 2/DM 1' 1 ··-

:

,.,.

Samsun Export /6DM

J


...

-

· ......

DUTY FREE ON BOARD

,

'~

~- •. F-

.

· 'i-

'·

-

Paris Eau de Toilette Spray 50 ml 55 DM Oplum Eau de Toilette Spray 30-ml SBDM

Jazz Eau de T oilette Spray 50 ml 43DM Kouros Eau de Toilette Sp ray 50 ml 45DM

Chanel No

.,

s

Eau de Toilette Spray 50 ml 63DM

....-·· ~·· -;:( ....

.{

.

Beautlful Eau de Parfum Spray 30 ml 64DM Knowlng Eau de Parfum Spray 30 ml 68DM

••

Samsara Eau de' Parfume Spray SO ml 68DM

DavldoH Eau de Toilette Atomiseur 75 ml 49DM

/.r ~ "··

. ..

,,.. '!" -

. '1',..

_.

• ,


•,

Vakk~ · ı<rav'at , _';fek: '65 DM -:;"Mendilli:.·95 . . DM :-va~ko Eşa,.P .,

· f'l6

-:""'.'

DM .. . • · ~

'

· :ıotlnnle .

. :,Walk•r Whisky

··: .-ıo.pM

.' Gord~n's · •.. ÖryGin '

, >(§DM -'.

·- Grant•s . Whisky,,... 20 ·ÔM '


.

"

.;ı.

'

..

'

DUTY FREE ON BOARD

.. Barclay 100' 5 22DM

l.J ITK.\ 10\\ J.\K

l ,• '

-


THY ViDEO PROGRAMI /VIDEO PROGRAM

undeı-coveı- as a teacher in oı-der to catch a kılleı-. The father of one of the childı-en is a murderer looking foı- hıs ex-wifc and chıld in order to take the child away from her. She, it tums out. ıs a beautiful school teacher ın whom the detective takes mor-e than a

until he goes

Life Stinks

kındergarten

O yuncular 1 Cast: Me/ Brooks. Lesley Ann Warren. Jeffrey Tam bor. Stuart Pankın, Howard Moms. çgözlü site yapımcısı . Brooks. tüm varlığını genele bırakıp, Los Angeles sokaklarında bir kuru şsu z , bir ay yaşamak üzere bahse girer. Zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Brooks bugüne kadar hayatın bütün acı gerçeklerinden uzak yaşamıştır. Ama bahse girmesiyle birlikte bir günde Bol.t binasının en üstünden. sokaktakı kimsesizler ordusunun arasına katılıve rir. Dün herşey toz pembe iken. bugün hayat kokuşmuştur.

A

passıng inteı-est.

young couple. Ben and Flo. decıde to adopt a chıld. Soon the seven -year-old imp cı-eates a hell ın theıı- quiet home. He becomes the terroı- of the couple's lıfe. Ben who believes love wıll solve eveıything decides he has to protect his family. An Amencan famıly drama with comıcal scenes.

A

Kindergarten Cop

oney-hungry developer Brooks makes a bet that he can survıve on the streets of Los Angeles foı- one month wıth no money. Bom wıth a silver spoon in his mouth. he doesn't undeı-stand the ı-ealıtıes of lıfe untıl he makes a bıg mıstake. In one day. he goes from the top of the Bolt Buıldıng to the bottom of Skıd Row. Yesteı-day. the world w as hı s bed of roses. T oday. life

M

stınks .

Oyuncular 1 Cast: Arnold Schworzenegger, Penelope Ann Mı/ler. Porne/o Reed

D

edektif john Kimble bir katili yakalamak için yuva öğretmeni kılığına girer. Katil. yuvadeki çocuklardan birinin b a basıdır ve boşandığı karısınd a k alan çocuğunu kaç ırmak için planlar yapmaktadır. Kimble. katilin harekete geçmesini b e kl ediği sırad a, çocuklarla birlikte geçirdiği tatlı saatler sonucunda k endisinin hiç bilme di ği yönlerini keşfe d e r.

While he is waıting for the kıller to make his move. the under-cover cop leams there is a much softer side to his nature than even he imagined and, in the end, it is haı-d to teli who has leamed a bigger lesson --the kids in his class or the cop.

Robin Hood O yuncu lar 1 Cast: Kevın Costner, Morgan Freernan, Chnstton 5/ater

K

ral Ri ch~rd ' la birlikte .Haçlı Seferl e rı ne katılmak uzere

İngiltere'den ayrılan Locksley'li Robin, esir dü ştüğü hapishaneden kaçarak memleketine döner. Ve Nottingham ' ın kötü ruhlu yöneticisinin kralı tahtından indirmek üzer e arkasından planlar hazırladı ğını, hal kı soyd u ğun u ve babasını öldürdüğünü öğre nir.

Heyecan ve mizalı dolu bir film .. .

Müzik Türü

en ve Flo çifti, çocukları olmadığı için bir evlatlık almaya karar verirler. Yedi yaşındaki bu küçük şeytan kısa zamanda sessiz ve sakin evlerinde bir cehennem yaratır. Sevginin h e rşey i halled ebil eceğ in e inanan Ben, ailesini korumak için elinden geleni yapar.

B

Fılm

2 3

Klasık Müzık

4

Film

Problem Child O yu ncu lar 1 Cast: john Rıtter. Anıy Ya~beck. Mıchael Olı ver. joe k Worden

AiRBUS UÇAKLARlNDA Y APlLAN MÜZiK YAYlNLARI

T liıi< M lizi ğı

s

Oraloıyo

6

Yunus Emre

T

he mean streets of Los Angeles have prepaı-ed detectıve john Kımble for JUSt about anythıng. Anythıng, that

(Esın Avşar)

D

ıs.

obı n H ood: prince of thieves.

r\m ıxes action, thrills and large doses of humoı- as it tel ls the ta le of Rob ın of Locksley, who has left England with Kıng Richard to fight ın the Crusades. After escaping from pnson, Robin H ood retums to England to find that the evil Sheriff of Nottingham ıs plotting to overthrow the absent king. has pillaged the land. slain Robin's father, and seeks the heart of the beautiful Lady Marion.

Pop-Rock

7 8

MUSIC ON BOARD AIRBUSES Entertainment Seleetion Movıe

Classıcal Musıc

2 3 4

T urkısh

s

Movıe

Musıc

Oratorio Esin Avşar sı ngs Yunus Emre's songs Pop-Rock

3 1992 SKYLIFE

6

7 8

1OJ


MÜRACAAT VE REZERVASYON / INFORMATION AND RESERVATION

DIŞ BÜROLARI

BUCHAREST ~BÜKREŞ (GSA)

INTERNATIONAL OFFICES

GENEVA-CENEVRE Rue de (hantepoulet No 1-3 1201 Geneva Tel: (022) 7ı 161207316129-7312194

TAROM. Ul. Republ c 16 Tel: (09)147433

CAIRO-KAHIRE Moustafa Kamel. Sq. No. 3 Tel: Rez: 3908960/61 (GSA) lmpenal Trave Center 26 Mahmoud Basıouny Str. Tel: (20) (2) 761769-758939

ABU DHABI (GSA) Su.tan Bn Yousuf and Sons Hanb Tower 1Ground Fıoor lntersectıon Eectra Roaa 1 A.rport PO Box 698 Teı RedıBB45 BS211194

Bahnhofsvorplatz 1- scx:x:ı Cologne Te; SM. (0221) 1]444] Rez. (0221) 134071n2 BS· (0221) Lı407ı

PO Box 1755 Te (25)(1) 182222 Ammarı Thırd C•rc e Rıyaon Centre 8th fioor

Te SM 1 Rez (962-6) 659102-659112

AMSTERDAM Stadhouderskaae 2. 1054 ES Arnsterdam Tei SM 1 Rez (020) 6853801(41ınes-hat)

ATHENS-ATINA 19. Fı.e ınan Su. 105 57 Atnens

Gulf ExpressTransport Ageney CP Towe' ırd Fıoor ı ı 3 Slam Road 10500 Bang<ok Thaıland Te SM. (2) 2310308 Rez/BS (2) 23 10300-07 (8 nes-hat) Azerbaııan

USSR

Te (8922) 98511•

BEIJING-PEKIN (GSA) CAAC Beıııng Sa es O'f ce 117 Dongsı Wcst Street Te (665)

Lcnga-Laube No. 19 Tei:SM/Rez:(49)(0511) 1318599

558861-S510ıı

BEIRUT-BEYRUT GO Pan Asıat:c Gefınor Centre R..ıe

Cemenceau P.O. Box 113-5486

Te

867425-361230-ıı

BELGRADE-BELGRAD TRG Ma"'a 1Engelsa 8/4 1ı 000 Belgrade Te SM ( 1) ll3277 Rez (ll) ıJ2561 (GSA) JA- Yugoslavıan Aırlınes Ho Sı Mınova 16 ll 070 Nov. Beograd

Te'· Rez: (ll) 2222123

Helsırıkı

Te SM (ll) 144055 Rez: (ll) 144499

Tel SM (358) (0) 628173 Rez (358) (O) 628199 (GSA) Ten Tours Ltd

DHAHRAN-DAHRAN (GSA) ABC Traveı Ageney Kıng Abdulazız Str A!nımran Comp ex Centre PO. Box: 739 Alkhooar ı 1952 Tel (66) (l) 89500•4-8954904 -8947917

DAMASCUS-ŞAM

Aıfardos Str lrd ~oor

lbn. Zeydoun Bldg.

Te SM. (ll) 227266 Rez ( 11) 228284-2]9770-232190 ( 1Ohnes-hat) (GSA) Al Faradees Travel and Tounsm Ageney Dar e Mouhandeseen Bdg Mayso.oun Str PO. Box: 8339 Tel: (ll) 227266-239770-232190 (lO hnes-hat)

Mechehnınkatu

12-14 00100

He'sınkı

Best Holıaays Ltd. RMS 160ı-4 Fleet House 38 Gloucester Rd. Te· (852) 861ıııı

JEDDAH-CIDDE Cıty

Center B'dg. 12/1 3 Medıne Road POBox 11563 Tel: (966) (2) 6600127 (•lınes/hat)

(GSA) ABC Trave: Ageney Medıne Road Alqunhmı Bldg PO Box 11679 Tel: (966) (2) 6518300-6S 19440

JOHANNESBURG (GSA) South Afncan Aırways PO.Box. 7778 Tel: (71 l) 2206

KARACHI-KARAÇI DOHA-KATAR (GSA) A -Rayan Trave. Ageney PO Box J6ı Tel: SM: (97•) ı29963 Rez (974) 412911-12

DU BAl Amaktoum Street 63 B Sha:kh Rash'd Blag PO Box 1200 Te (971) (4) 226038-215970 (GSA) 5weedan Tradıng Co. (Same address/aynı adres) Aer Lıngus Dubhn Aırport Tel: (3531) 370011

Tnpo' Office

Tel: (061) 922011/12/13

DUSSELDORF

BERLIN Budapester Strase 8

Graf Adolf Str. No. 4 1 40C0 Dusseldoıf ı Tel: Rez: (49) (0211) 374080/89

1000 Beri ın 30 Teı (030) 2624033 SM (030) 2624035 Rez (030) 2624033/34

FRANKFURT

BOMBAY

Maker Cnambe~ 305 rd. Floor No. 30SS Nenman Poınt Bombay 400 021 Te SM: (22) 2040744 Rez (22) 2043605

BRUSSELS-BRÜKSEL S1 Cantersteen ıcx:x:ı Bruxe .es TeL SM: (32) (2) 5126781-82 Rez. (32) (2) 5117676

Base er Str. 35-37 6000 Frankfurt Ma:n 1 Tel: SM: (069) 27300716/17 Rez: (069) 273 00720/21/22/2ı 1-(GSA) Necmı Oc S 1-5. 6800 Mann-he,m Te (0621) 10980 2-(G5A) Re•sebüro Aslan Hınter Bleıcher S7 6500 Maınz Te• (061 ı ı) 690ı250-6903923 l-(G5A) De•a Re:sen GMBH Börsenstrasse 17 6000 Frankfurt-Meın Tel: (069) 1291066/67

Avenue Centre Strachen Road Te SM. (9221) 525922-525766 Rez. (9221) 51 3837-525487 (GSA) Paktürk Travel Agencıes 12 Avenue Centre Strachen Road Tel: SM: (9221) 51 3837 LEFKOŞA

Osmanpaıa

Cad No: 32 Tel· (520) 71382-71061 -77124 (GSA) Geçıtkale Tel: 520 (771 ı ı ı

LISBON-LIZBON (GSA) TAP-Edıf:co

25. Aeroport Lısboa S Portugal Tel: (3511) 899121

LONDON-LONDRA i-" annover Str. 11-12

London W.l R 9HF Tel SM- Rez: (071) 4994499 (5 hnes-hat)

LYON 91 Rı...e Bugeaud 69006 Lyon Te (ll) 78241324

MADRID Plaza de Espana 18Torrede Madnd 717 28008 Madnd Tel: (ı4) (1) 5416426-5416849

TURKISH

BUS INESS CLASS AIRLINES

T~AKISH AIALINES ~\ TUAK HAVA YOLLARI ~

HONG KONG (GSA)

DUBLIN (GSA)

BENGHAZI-BINGAZI

1 04 SKYLIFE 3 1992

ııı8590-

A eksantennkatu 48 B 306 00 100

Ved Vesterpo'i: 6 1612 Copenhagen

Bengal Arlıft Ltd 54 Motııhee! CA Dhaka 1000 Bangladesh Tel243059

BANGKOK (GSA)

11 BAKU.

HANNOVER ı

DHAKA-DAKKA (GSA)

Te SM. (O 1) 3245975 Rez (Ol) 3222569-3221035 3220561-]246024

Lenın Aveıue

ı

C/PLOUNGE

HELSIN KI

jaba:

BAKU

'""''"'}< ·~'""" ............. ..........."""., ..,.,...,.,,a

Adenauerallee 1O 2000 Hamburg 1 Tel: (49) (040) 241472 (4 hnes!hat)

COPENHAGEN-KOPENHAG

AMMAN

A

_

HAMBURG

COLOGNE-KÖLN

ADIS-ABABA (GSA) Eth•opıan Aırlınes Bo. e Aırport

fi.EOUENT fLYER .

MANILA-MANILA (GSA) DeksAırlnc

770 1 Golden Rock B!dg 168 saıcedo Str Legaspı Vıllage Makatı Metro - Manda Tel: (2) 8121455-8121452-8123865

MILAN-MILANO Vıa

P. da Cannobıo 37 20122 Tel: SM: (02) 866350 Rez: (02) 80562ıl-8053976

Mılano

MOSCOW-MOSKOVA Kuznetsky Most lll Tel: SM/Rez: (7)(095) 2921667-2922151 (GSA) AEROFLOT Lenıngradsky Prospekt 37 Tel: (7) (095) 155S494

MUNICH-MÜNIH Bayerstrasse .a 3 SOCO Ml.inchen 2 Tel: SM (49) (89) 51410920/21 Rez: (49) (89) 51410922 (GSA) Kont Re:sen Markplau 2 8870 Günzbung Tel: (08221) 6036 - 60ı7

MUSCAT-MASKAT (GSA) AZD Travel and Tounsm Agenc es LLC. PO Box. 5490 Ruwı, Muscat Teı. (968) 707303-707310

NEW YORK 821 UN Plaza 4th Fıoor NY 10017 USA Tel: SM. (1) (212) 8678925 Rez: ( 1) (212) 9865050

NURNBERG Am Plarer 8-8500 Numberg 80 Te. (49) (911) 265301102

PARIS 2 Rue de L'Echelle 75001 Pans Tel: (1) 42602808-42605675

PRAGUE-PRAG (GSA) Ceskoslavenske Aeroline RevoyaChil , 160 1S Praque 1 Tel (422) 2146

RIYADH-RIYAD Khalıdıya Bldg Olaya Maın Str. PO Box. 25194 Rıyadh ı 1466 Tel: SM-Rez:(966) (1) 4631600-4632807 (GSA) ABC Travel Ageney (Same address-ayn1 adres) Tel: (966) ( 1) 22022624/25

ROME-ROMA Plaza Della Republıca 55 00185 Rame Tel: SM: (039) (06) 4873368 Rez: (Oı9) (06) 4819535-4827149 (GSA) Amga Group Ltd. 248 Tower Road Slıena Marta Tel: (4) 8042 6


DIYARBAKlR KüıtUr Sarayı

KARAMAN (ıcı Tunzm Seyahat T•c. San. ve Ltd. Şt Konya Caa_ No.SS Om-arı lş;etMes karş~sı Karaman

Sak. No. 1S

Te< SMi (831) 40428-4]]66 BS Rez (831) 12314-26143

Te (3431) •l8S9 ELAZIG Şehrt lıhanlar

Cad No: 24

23100

le SM 1 Rez 12300-11576

KAYSERI Sahab.ye Mah. Y ıd.nm Cad. No. ı

ERZINCAN (GSA)

Te (lS) 111001

Poıat Tunzm 'e Seta"at Acerıtas Cvılhuryet MeyCa'lı Be;ed·ye Stes

No.2

Te. (023) 2214 ERZURUM

KIRŞEHIR (GSA) Çavuşoglu f unzm ve Seyahat Acentas AtatUrk: Bvlvan Ankara Caa T.Jccarlar işhar>

100. Y Cad. SSK Rant Tesısier No 24

Kat J No 316 Te (487) 21172

Te; (011) 11904-13409-18530 FETHIVE (GSA) , MUG LA ROTTERDAM Weena - zu,a 1•0 3012 NC Tel SM 1 Rez [10) 4ll2177-•JJ24o5

iÇ BÜROLARI DOMESTIC OFFICES

Te (822) 7517-115 SINGAPORE-SINGAPUR 545 Orcharc Roaa 02-21 ana 02-18 Far East Snoo::n'g Ce"ter 0923 A Stambo,so:: ll A Te SM Rez (65) 7324556157 SOFIA-SOFYA A Stamboııso<ı 1 A

Te' SM - ReL 883596-874220 (GSA) Saf,a A 'JlO' Te (2)661690 STOCKHOLM-STOKHOLM Vasagaıao 7 PO Box 73 10 21 Stockho;m

Teli (08) 218534/]5 STUTTGART Lautersch·ager Str_ 20

~r;oss~u~;71: 2214•4 Rez, (071 1) 22144S - 226808S SYDNEY-SIDNEY Amencan Express Tower 602 388 George Street NSW 2000 Sydney Teli SM. (02) 2332105 Rez (02) 2211711 TAIPEI (GSA) Go:den Founcat on Tours Corp

SF, 13.:. See. 4 C"'u"''g Hs ao Rd Lung Men Bıdg

Te' (02) 773-3266 TEHRAN- TAHRAN Ostad Mota.,an Ave No: 239 Teli SM. (21) 627464 Rez (21) 669026-627383 TELAVIV Hayari<orı Str Teıavıv

78

Teı

(OJ) 5172333-34-35

TOKYO V•tur )apan Company Ltd lshıı Bdg. 16-8. 1-Cnome Taranaman

M,nato-ku Tokyo 1OS

Te' SM (03) 3595-3051 Rez (Ol) 3595-2901102/03 TRIPOLI - TRABLUS Mohammed Meganf Str

Algeca Sq Tel (21821) 48798-38236 TUNISIA- TUNUS Comp ex E, Mechte Bou evard Ouıet Haffouz Etage 3 Tun ıs

Teli SM 1 Rez (1) 786473-7870]] VIENNA- VIYANA A 1O1O Wıen Operl"gasse 3 Teli (222) S86202 4 (5 ,nes-hat) ZURICH-ZÜRIH

Tal Strasse 53 800 1 Zunch Teı SM (1) 2111008-2111047 Rel:(l 2 1107017 -2118S67

Aıaadd.o

Te•

ADANA S:acy._.rr Cac No 1 Te• SM 71) 415 45 Rez '' 3 7 2.!7-143~.!3 1•3538- 1•2393 BS '7 130867

Otoga~ g~r:ş

Şcoe E~e<

'e 49

2 (GSA) Omangaz,

YıldtZ Sey Acentas Atatürl< Cad. No: 10/A Kulu -Konya

No

lnö"~

Te .. (891 15893-17282 ıs:a"o:..ıı

ı9~.ıQ4.:

Te" (636) 1-'2 05 MALATYA

Rez (1 ) )74 82 00 (25 ıres - rıa~)

C... ""'"'f\.Jrye~ Cad No_

Kanaıboyu Cad. No. 1OOrduevı karş•sı

ı99-20 1

Tet (821) 11920-16489 Rez. (821) 11922-140SJ

r<a:_ 3 Har:ı.ye Te 1 1464017-1-'71338-1'02316 SM ' 1 1301817

se -<a""Ş s <:..ı,_.p'1a"'e So<.. No: c/2 Te ·'8' 2332 2 AKsa~ar Se:ıa'"'?.: Acen:as Za'e~ Ma"'. Dev e: Has:a'"'es Ka--ş s 0.-:aKö, 1-162) 34 71

Pro'T'osyon/Prof'1otıorı: 1482631 Sa: ş B~'O!an · Sa es Offces

MARMARIS Atatürk Cad No. 30/B Tel SM/Rezo(612) 13751/Sl/53

r<ac "<Ö; Ba.--,a.- 'le Cad. O::ıera lşhan. Ka:.

le

2

MERSIN

istıkla' Cad. 27. Sok Çeıebılş--.anı No: 6 33060 Mersın

1 Jl71876-ll71891

2. Ha'Uye C~..- .....,'"'uryet Cad 199.'20 1

Tel: (OSI) IS232-21278-l0274-l0100

Te. '1' 1316120-2 -22 3_ Şşhane

ANKARA

Te

H·pocrom Cad. Gar yarı ı

Te '' 3124900 SM :4 3; 04745 Rez 4 3090•00 11 O oes-ha:) BS (4) 3 2<900,•:] lo'. Danşeıa· ' 3 24910-312<900-133 Ba<arı, "'iar Sat ş Bürosu (Sa'es O« ce) Atatürl< B._ı!v3'"' : 67/A

T~.;rzrıı ve

Seya~at

Acerı:as ı

RIZE

1 I454208;09-14S·;2J8-1440296

Şerefiıo<oç!-ıısar' A"'<.ara

Te. (45 4 1 2383

Be!edıye karşısı

Aksarav Sat ş n~d . >~ugL. :-'"t.Js:a'a Ke,....,a' Pa?J. Cac

Te SM. ( 1 5882538-5881221 BS 11i58o7793 5867514-5881222

Teli (054) 11007-15513 SAKARYA (GSA) Sal<aıya Tunzm v~ Seyahat Acentas KuCüs Caa B rlık lşhan1 Kat 3

ı.

S . . <ec Gar Ka '"Ş s Do~ubar.::: lşna" a.~ Ka:. 1

Te, (91) 5223

Te1 ( 1 528 '8 08-5228888-528 4 261 IZMIR Büyü.::: E'es O:e aitı

Te (SI) 141220(6,neslhat)-135ı21 lnfJDan şma (SI) 1<122005-76 SM. (SI) 1'0802 Re; 151) 258280 iS lınes/ha: C"ı".e' Re? 151 141)20 ı

A:atürK Cao ACa' ar Sol<.. No: 16

SAMSUN Kaz m paşa Cad No. 11; A Te: SM (36) 118260-115065 Rez (36) 115065-122323 TEKIRDAG (GSA) Trakya Tunzm ve Seyahat Acentas Atatürl< Bulvan No. 68

M (1861) 8438/39

ANTALYA

Cumhurye: Cad. Öze lcare ışrıa,.,, a·t

le SMi(l1)128522-l '0558 Rez. ,311112830-115238 12]4]2-126272 BS (ll) 127862 (GSA) Ar Tul"lzrr ve Seyarıa: Ace"tası Bestane P '"lar Cac. 'lO: 6 A ar)·a Te :JF 11194-1182 BODRUM (GSA) , MUGLA Touraıp '1 Tra-.·e· Ageney Neyzen Te-/ K Cac No: 2 18 Te· (61'1) 3325- 1786

kARTI 1 60ARDIJ\G PASS

TRABZON Kemerkaya Mah. Meydan Parkı karşısı

Te.. SM: (031) 22219 BS. (OJ 1) 13446-1 1680 UŞAK

ısmetpaşa

Cad. No. 85 Kat2 Te, (6411) 2033 VAN

Te"" z Cac No: 16/8 Bdrsa Te (241 W 866

TeSM.(061) 11768 BS (061) 11241

BI NI Ş KARTI / BOARDII'I.(, P-155 ~ ('f

167-212838

! v zrr ve

Seyarıai.

. Enver Penhanogıu ış Merl<ezı (Lomhunyet Cad No. 196

" "

~·-·ı

.. o

YOZGAT (GSA) Çavuşogıu Tunzm ye Seyahat Acentası Lı se Cad. Sayarlar lşhan1 No: 13

Te BS (47]) 19193 SM. (473) 13946

ÇORUM liGSAl ÇavL.ŞOğ~.;

(GSA)

Vatan Seyahat Acentas

TK

TURKISH AlALIN ES (i\ TÜRK HAVA YOLLARI \C)

ÇakııtıaMa'T"

'24ı21

BINIŞ

(,unl(}.ı/t'

BURSA

Rez.

(GSA) , A YDlN

Osman Turz'T'I r,caret A.Ş Atatürk Buıvarı Yat Lman. ka~ıs

Cac. No. 37

ISTANBUL

Ote g "Ş 8836

Çavuşo~ıv

KUŞADASI

Ace-ıtas

-A<Sa--ay T.f7"" ve Sevarıa: Acer:ası

'GSA)

Teii (3421) 1367

Te SM 19 85) IOIS6J-64 Re; :9181 1O1561-66 A"-Tur. Arı~akya Tu'TT' 'e Seyalıat

AKSARAY (GSAi

"Jo Te

(ıhanoey!,-Konya

Ata:_ ..-ı.: Buıvarı No_ 38/(

HATAY (GSA)

[re- ~cag-N,on

Te' 4981. i

Cac. No. 22 Kat lll 06 112000-112032

Te. (3424) 1710- 1350

AFYONKARAHISAR IGSAI Goıc Turzr>: ,e Se 1ahat ;\ce":as Me'i<ez

:ııı

1 (GSA) Vatan Seyahat Acentas' Ankara Caa. Ayva7 Pasa, No "-1

GAZIANTEP

SEOUL-SEUL (GSA) KAL Buıidıng 41-3 Seaso'Tiun Dong Jung-gu Republıc o' Korea

KONYA

FETURTunzm ve Seyahat Acerıtas,

Atatürk Cad Te, Rez(6151 2034-2443

Ace":as

Yen ya: Man. KulaKS z Sak. No:..: A

TK

Te, (469: 4)928 Rez : Rezervasyon 1 Rese'Yatıon

DALAMAN, MU GLA Te Rez 6119) 29

SM

: Sat·Ş Müdürü Sa es Manager

DENIZLI ls: k'a (aa. No: 2 Zeytıncı Apt at,

Te! i621

.:s 66

GSA :

-'8671

GSA:Köseog u Tu,.. zrn ve Seyahat Acerıtas E:nve,.. Paşa Cac. No:9 ı Teı to21 13746-)070)

Gerıel

Sat ş Acentas,

Genere Sa es Ageney TURKISH AIALINES (i\ TÜRK HAVA YOLlARI ~

BS

: B e! Sa: ş

T c.:::e: Sa es

3 1992 SKYLIFE

1 OS


Genel Müdürlük: istik lal Cad . 230/ 4 80050 Beyoğlu/ iSTANBUL Tel: (1) 251 87 05 (5 Hat) Telefax: (1) 244 56 38-251 87 93 Telex: 25311 Hor tr. - 38366 Honk tr. Teletex: (18) 931212 Hnts-tr. Adana: Tel : (71) 157726 - 156486 Ankara: Tel : (4) 1178437/ 38 Antalya: Tel: (31) 150448 - 168966 Bandırma: Tel : (198) 11544 Bursa: Tel: (24) 468667-68 Ceyhan: Tel: (7321) 5881 Diyarbakır. Tel : (831) 30132 Doğubeyazıt: Tel : (0278) 2708 Gebze: Tel: (199) 11771 - 19596 iskenderun: Tel : (881) 12344- 32744 lzmir. Tel: (51) 214754-219648 Kapıkule: Tel: (1818) 1322 Konya: Tel : (33) 151809 Mersin: T el : (741) 25530 (5 Hat) Samsun: Tel : (36) 116351 Şanlıurfa: Tel : (871) 35037 Tekirdağ: Tel: (186) 10906 Tütünçiftlik: Tel (21)171 102-184915 Münih: Tel: (089) 7250041,43 • Trieste: Tel: (040) 630771 • Bağdat: Tel : (9641) 7185645 • Tahran: Tel : (21) 831061


~

o...

m

-< ,--=;;

7'

N VI

366

484

476

409

1035

ANKARA ESB

ANTALYA AYT

DALAMAN DLM

DENiZLi DNZ

DiYARBAKIR D lY

714

VAN VAN

TRABZON TZX

MALATYA MLX

iZMiR ADB

GAZiANTEP GZT

ERZURUM ERZ

Istanbul'dan (km)/From Istanbul (km)

MESAFELER 1 THY FL/GHT DISTANCES

THY UÇUŞLARI 1 THY FLIGHTS THT UÇUŞLARI 1 THT FLIGHTS

ADANA ADA

-

1270

920

841

332

871

1050

580 700

SFQ

ELAZIG EZS

394

803

396

551

ŞANLIURFA

BURSA BTZ

BATMAN EAL

ANTALYA AYT

ADANA ADA

SAMSUN SSX

KAYSERi ASR

BURSA BTZ

702

648

139

Istanbul'dan (km)/ From İstan bul (km)

MESAFELER 1 THT FLIGHT DISTANCES Ankara'dan (km)/ From Ankara (km)

ADANA ADA

783

l zmir'de ıı (km) / From !zmir (km)

V\

m

z

R r-

V\

m

~

o

'-..

::ı::ı

~

-1

J>

:z:

-n


DIŞ

HATLAR i lNTERNATlONAL LINES

108 SKYUFE 3 1992



DIŞ

HATLAR i lNTERNATlONAL LINES

So kat r o l femen D HCI

MALDiV ADALARI

--11

.;

Ekvator

H

N

T

o

-r

K

y

A

N

u s u

Choçıos To k ımod . (Ing 1

1 ı ı

O SKYLIFE 3 1992


UÇU$ BiLGiLERi I FL/GHT INFORMATION

MESAFELER 1 FLIGHT DISTANCES Istanbul'dan (km) / From Istanbul (km) AMMAN AMM

1680

LEFKOŞA

AMSTERDAM AMS

2209

LONDRA 1 LONDON LHR

ATiNA 1 ATHENS ATH

767 2SI2

LYON LYS

1994

BAKÜ BAK

2147

MADRiD MAD

2713

BANGKOK BKK

7478

MiLANO 1 M ILAN MXP

1701

BASEL BSL

1839

MOSKOVA 1 MOSCOW MOW

1779

S66

BELGRAD 1 BELGRADE BEG

MÜNiH 1 MUNICH MUC

IS67

1716

NEWYORK NYC

80SI

BEYRUT 1 BEIRUT BEY

IOS4

NURNBERG NUE

BiNG\Zi / BENGHAZI BEN

1247

PARiS 1 Orly OR.Y

BOMBAY BOM

4820

RiYAD 1 RIYADH RUH

BRÜKSEL 1 BRUSSELS BRU

2166

ROMA 1 RQME 1 F\)Jmıcıno FCO

1384

CENEVRE 1 GENEVA GVA

191 1

SiNGAPUR 1 SINGAPüRE SIN

8662

812

BERLiN SXF

o

ECN

1674 2240

/

24S6

CiDDE 1JEDDAH JED

2377

SOFY A 1 SOFIA SOF

DUBAi DXB

3007

STOKHOLM 1 STOCKHOLM ARN

2209

488

DÜSSELDORF DUS

2038

STUTIGART STR

1760

FRANKFURT FRA

1862

HAMBURG HAM

1986

2043

HANNOVER HAJ

1927

1 DAMASCUS DAM TAHRAN 1 TEHRAN THR TELAViV TLV

HELSiNKi HEL

2166

TRABLUS 1 TRIPOLI TIP

1669

KAHiRE 1 CAIRO CAl

1229

TOKYO NRT

8999

KARAÇi 1 KARACHI KHI

39S7

TUNUS 1 TUNUSIA TUN

1667

KOPENHAG 1 COPENHAGEN CPH

2009

ViYANA 1 VIENNA VIE

12S2

KÖLN 1 COLOGNE CGN

1992

ZÜRiH 1 ZURICH ZRH

1762

ŞAM

1082 1136

THY-THT UÇAK TiPLERi VE ÖZELLiKLERi TYPE AND CONFIGURA TION OF AIRCRAFT THT H oı -

nan

..... .....

DC 9-32

B 727-2F2

B 737-400

A 31 0-304

A 310-203

BAe-ATP

48 989 kg

86 408 kg

68 038 kg

IS3 000 kg

142 000 kg

22 930 kg

107

164

ıso

210

22S

64

16 140 kg

48 872 kg

44 000 kg

5 080 kg

2x2 300 hp

Azami KalkıJ Ağırlığı

"' "' ~ Paiauar

Max Take

OffWeıght

~

1

~

Koltuk Adedi

<:)

~

Seatıng Capacıty

t? . \ . ~

~

Cı'__---/

'<-

.

IKuz

.

Yakıt Kapasıtesı

Fuel Capaoty

.

rn ol

· • GELEBES ~

J:3!~

ll 200 kg

24

soo kg

Motor Gücü Engıne

o

Thrust

3xl5 SOO Ib

2x23 SOO Ib

2x5S 000 Ib

2x50 000 Ib

2 40S km

3 425 km

3 889 km

8 100 km

6 480 km

3

3S 000 ft

42 000 ft

37 000 ft

41 000 ft

41 100 ft

2S 000 ft

870 km/hr

900 kmlhr

8S6 km/hr

900 km/hr

900 km/hr

475 km/hr

796 km/hr

862 km/hr

648 km/hr

860 km/hr

860 km/hr

4SO km/hr

6 088 kg

7710 kg

18 650 kg

2S 000 kg

9

9

7

7

Azami Menzll Maxımum

e

2x14 SOO Ib

Azami

Range

soo

km

U~UJ Tavanı

Maxımum Altıtude

Azami Sürat

A

Maxı mum

O'

Speed

Normal Seyir Süratl Nonmal

Cruıse

Speed

Kargo Kapasitesi Cargo Capacıty

7

soo kg

Uçak Aded i Number Of Planes

2

2

3

1992 SKYLIFE

lll


BULMAC A

2

3 4

s 6f---+--+7

8

f----+-f---+-

9

10

ll 12

SOLDAN SAGA 1- "Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır", "Biz Heybeli'de her gece mehtaba ç ıka rdık", "Sazlar çalınır Çamlıca'nın bahçelerinde", "Akasyalar açarken" gibi şarkı larıyla tanınan ve geçtiğimiz günlerde 92 yaşındayken ölen Türk bestecisi O s manlılarda gece bekÇisi 2- Yurdumuzun en önemli kayak merkezi olan dağ Teriemekten ya da s ı caktan vücutta görülen küçük pembe kabartılar - Yok sözcüğünün karşıtı - Uzaklık anlatmakta kullanılan söz 3- Üflemeli bir çalgı -"Dar Kapı", "Vatikan'ın Zindanları", "Pastoral Senfoni", "Kalpazanlar" gibi romanları dilimize ele çevrilen ve 1947 Nobel Öclülü'nü kazanan ünlü Fransız yazarı - İstenç zayıflığı 4Asya'da bir ülke - Manganez elementinin simgesi - Bir renk - İnce bir halatın ucuna kurşu n parçası b ağlanarak yapıl an kırbaç

5- Ege Bölgesi'nin güney kesiminde bir körfez - Bir meyve - Güzel kokulu bir tür kavun &- Çarçabuk, anında, hemen - Anti! Adaları'nda , öze llikle Haiti'd e yaşaya n karaderililerin dini - "O yer" anlamında kullanılan sözcük - Bir not 7- Tabakl anmı ş deri - İstanbul'un Eminönü meydanındaki ünlü cami -Ya ratı cısının adı bilinmeyen yapıt 8- Tuzağa clü şürülen şey - I ş­ lenecek bir nesneele bulunması gereken ı s ının ve nemin yeterli olması durumu Akım ş iddeti birimi kiloamperin simgesi Yurdumuzda turistik bir göl - Ortodokslarda tahta pano üzerine yap ıl an her türlü elinsel resme verilen ad 9- Şeker ve nişas­ tayla yapı l an bir tür tatlı - Yapıları örten süslü çatı ve saçaklar - Mert, kaleneler ve babacan kimse 10- Motorlu taş ıtların elektriği n i sağlayan aygıt - Çabuk davranan, çevik - Bakırın simgesi - Suclun ön kı smın­ dan elde eelilen dana eti ll - Hizmet hayvanlarının ayaklarına çakılan demir - Bir 1 ll SKYLIFE 3 1992

kömür cinsi - Kabaı1 ma bir figür oluştura­ cak biçimde yontulınuş d eğe rli taş - Posta hizmetlerinde Adana'nın kısa yazdışı Ince dantel 12- Voleybol ve teniste oyunun her bir bölümüne verilen ad - İstavrit balı ğının kü çüğü - Tümör- Plan. YUKARIDAN AŞAGIYA 1- 196 1 yılında ilk in sa nlı uzay yokulu ğu nu gerçe kl eştiren ve bir eğitim u ç u ş u s ıra s ında 1968'de dü şe rek ölen ünlü Rus kozmanotu 2- Bir orgaııımız- Bir sanat yapıtının çizilerek ya da boyanarak yap ılmı ş kopyası - Kakım da denilen bir kürk hayvanı. 3- Gerek yurtiçinele gerekse yurtdı­ ş ında verdiği konserlerle uluslarara sı bir üne sahip olan ve "Devlet Sanatçısı" ünvanını da taşıyan kadın k e m a ncımız İ svi ç re'ye özgü. ağaç kütüklerinden yap ılm a dağ evi 4- Bir salgı bezi dokusunda geli şen tehlikesiz ur - Istem dı şı yapılan hareket 5- Demiryo lu - Bir vadi ya da nebir üzerinden geç i ş i sağl ayan yüksek ve uzun köprü 6- Pamuk, yün gibi şey l e ri eğ irm e kte kullaııılan araç - Görülmeyen, ancak cluyularla sezilebilen, soyut- Yahya Kemal B eyatlı 'nın hece ölçüsüyle yazdığı tek şiiri 7- En kısa zaman süresi - Ses - Kimi ha s t a lıkları tedavi a macıyla bir bez üzerine yayılıp vücuda koyulan, koyuca lapa ya da özel biçimele yapı lmı ş eczah parça 8- Mezar - Bir malın cinsini ve fiyatını gösteren küçük kağıt 9- Halı ya da kilim dokunan tezgah - Kalsiyum elementinin simgesi- Yapma, etme 10- Osmanlı devletinde sancak beylerine verilen unvan - Bir yerde biriken s ıvıları dı şa rıy a akıtmakta kullaııılan boru ya da oluk ll- Bir cins Ingiliz birası - Do ğu Karadeniz Bölgesi'nde yetişen ve kara ağu da denen bir bitki - Eski dilde su 12- Letonya'nın baş­ kenti - Giriş. ön söz 13- Kayak - Saka Türk-

lerinin ünlü destanı - Faz ı! Hüsnü Dağ­ l arca'nın bir ş iir kitabı 14- Tanrı'ya yalvarma- Yemin - Yüz metrekare tutarında yüzey ölçüsü birimi 15- Şarkıcılığının yanı sıra "Itiraf', "Yaşamak İçin", "Sen ve Ben", "Gel Sevişelim" gibi filmlerde çizdiği başa rılı kompozisyonlarıyla da tanınan ve geçtiğimiz günlerde 70 yaşındayken ölen ünlü Fransız şarkıcı ve sinema oyuncusu 1&- Tropikal bölgelerde yetişen ve yumruları besin olarak kullanılan bir bitki - Ağır, kalın, dayanıklı ve sağlam 17- Kars yöresinde yaygın Azerbaycan kökenli bir halk oyunu 18- Mesafe - Yunan mitolojisine göre uçmayı başaran ilk insan 19- Bir yarı­ ş ın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri - Büyük yerleşim merkezlerinin üzerinde toplanan kirli hava - Şaş­ ma belirten bir ünlem 20- Afrika'nın doğu­ sunda toplu olarak yapılan yabani hayvan avı - Havaalanlarında bulunan ve çevredeki uçuşl arı denetlerneye yarayan sistem. · BULMACANIN ÇÖZÜMÜ JBABN·PB.JUS -QZ B}.,-llOWS-<Il?lJ -6T SO.IB)jJ·BJV·S ·ST V·V·JUBWnZJV ·LT ıun)l-oJB_ı-v -91 pumuow s;:ıAA -sT JV·ıuv ·B11Q·O ·tT n-nsy-ns·J)jS ·f:T ;:ı:mqJQ·Blll(I ·ZT BV\[·JBWO)l-;(J['v' ·IT :'!B)jV·BAJ[J!W ·OT B)jJ·BJ·JBpsr -6 N-J;())jJ1J·uıs il ı)jB;.,-uo.-uv -y ·L )jO·JA;(J liBW-~!-9 )jDPBAJA-ABH'S .L·)j!.l -wou;:ıpy-v ;(J[BS·UB)l BU11S ·f: sy-;:ıAQJQN·IJ UpBllB!) JJI1J... ·T :llA~ll~ trnpUIDfOJ.... JBSB_ı·JO·B:'!BJI)l·l;(JS ·ZT BAO·NOV·;(JWB)l ·)jO)l·[BN ·11 A-JBn ·11J·)jJW·D)j'v'·I -QT Bl!y ·)jBlSBJV·;(JA!P!S;:ıN -6 UO)jj·JUBqy-B)ı-AB.L-A'v' il WJUOUV·JWBJ JU;(J}.,-UQ!) ·L !S·BJ0-11POA -muıwBıv -9 N-BwBrnBs-)j!JJ·BAO)jQ!) -s BdJnısn -v-ıv-uw·uBJJ -v .JUBz-;:ı P!9 ;(JJPUV -ı\;:ı ·H ·f: B.L·JBA-)j![!SJ -~Bpnın s;:ısy - AOS.ıy lUIS'v' JJBS;(J}._ ·T :ll~llS UllpJOS

-z

-z


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.