1993 03

Page 1


HER EvDE, HER DEViRDE FuLLAuroMATIC: ARÇELi K -

-

ı ~

ARÇELIK

' . '- .

~

FULL AUTOMATIC 2300

J

YENi FUL' aUTONlATIC 2 3 0 0

•1 000 devirli•5.5 kg. kapasiteli•24 programli

FULLAUTOMATIC'TE BUGÜN

M ilyonla rca Fui iAutomatic' e

Arçelik'te Bugün

7 FullAutomatic Sizi Bekliyor... işte, bun lardan

eksiksiz hizmeti, sadece gerç ek ve yaygın Arçelik Serv is Teşk ila t ı ve rebilir.

biri : Arçel ik Fu llAutomati c 23 00 . ı 000 dev irli, 5 .5 kg . kapa siteli, "deng es iz yük" kontrollü , 2 4 prog ra m l ı. A rçe lik' in s undu ğ u ko l a y l ı k ve konfora k atıla n yeni bi r Fu iiAutomat ic. Sad ece Arçe lik teknoloj is i her ihtiyaca her

Bu nedenlerl e ı 992 ' de, bir y ıl içinde 520 .000 a ile da ha A rçe lik Ful lAutomati c sa tın al dı , Fu llAutomatic kon fo runu ya ş ama y a b aşl a d ı. Siz de bir Arçel ik Yetkili Sa lı c ı s ı ' ndan tam i s ted i ğ in iz Fu iiAutom ati c' i seç in .

bütçeye , her mekôna uygun Ful lAutomatic' leri üretebilir. - ~- -

PULLAUTOMATIC

.3 1 0 0

PULLAUTOMATIC

2 200

PULLAUTOMATIC

211' 0 0

.-

--

PULL.UTO M ATI C 2 0 0 0

PUL .. AU T OMATIC

2e00

PULLAUTOMATIC

1 000

TÜRKiYE'DE DAHA iYi BiR FULLAUTOMATiC ÜRETiLECEKSE, M A R K A S ı A R Ç E L i K 0 L A C A K T ı R! · · - . . . . . . . ......... . . . . . . ........ . . . .. . .. TÜKITICI •••• ,M. 9 8 0 0"14 02"1

-

980 0

'1 4

IIOVIII · -ı. ~~

0 . 2 2 - 9 8 0 0'14 0 2 3

;;;

L.:.ıl

~

ARÇELI-K

::~K:O~Ç-------------------··-··-••'-·•_ ~ ..,_,._,.,_.. _h·-"·_..._..,_.2_•_··-·•-ücr••••.'•.•••~-·~·,.~·~•·h~.ı·~··~ıı-~ı,o~ı·.~%~,,,.~~\~~§-----·llllllllllllll __.


The watch of the future. From Rado. Rada DiaStar 'Ceramica'. A new chapter in watch history. Case and bracelet perfectly blended into a timepiece of enduring value. Made from a unique material: high-tech ceramics. A scratchproof object of the future that looks just as beautiful after years as on the first day. Uncompromising. Sleek. Beautiful. Boldly created as an embodiment of the essential. For people who value what really counts: perfection of form with lasting worth.

-,4

diff!.reut world

j

Rado DiaStar Ceramica 'Jubile'. Made from scratchproof high-tech ceramics. 覺 n three sizes.

RADO Switzerland

Rado Watch Co. Ltd .. 2543 Lengnau. Switzerland (Tel. 065 519 519)


B

ugün dünyanon dört bic yanmda işa da mı

milyonlarca Nors tar' ın

tercih

bu kadar

edilmesi

rastlantı

Norstar,·

değil ,

Norstar

ge niş

çapta

elbette

bir

bilinçli bir seçim.

h a be rleş me dünyas ının

Northe rn

Telecom'un

ileri

..

dünyas ının

Norstar bir

teknolo jisinin

megastarı.

işad a mının ça lı şma

düzenine hemen uyum

, \\ne ı

devlerinden

yardım~

ürünü .. . Çok yete nekli bir c ı.. .

Çünkü

sağl ar.

Esnek

ya pıs ı tu ş lara

istenilen

verilmesini

mümkün

Dilediğiniz tu şa dile diğini z

işi ev i n

görevi verebilir,

kendi

alış k a nlıkla rını z ı

l eş me

sisteminde n e n üst dü zeyde verim

sü rdü rerek haber-

alabilirsiniz. Norstar teorik dımc ıdır.

mesajlar

Sıvı

pratik bir yar-

ek ra nında

kristal

işlemleri

yönlendirir.

değil

yaparken sizi

Kull anım

belire n

adım adım

kı lavuzu nu

ezberle-

kendini

ge li ştiri r.

me nize gere k kalmaz. Norstar Ge l eceğe aç ık

süre kli bir

ya pı ya

sahip

o ldu ğund a n

ya lnı zca

ka rtu ş unun

değiş tirilm esiy l e

özellikle r kazanabilir.

yaz ılı m

çok

yeni


kurulu ş la

Norstar küçük büyük her ça lış ır .

Farklı

ayrı

kapasitelerde üç bulunmaktadır:

3

dış

modeli

Norstar Mini

8 iç, Compact 6

dış

16 iç,

Modüler ise esne k ya pıs ı ile 8 dış 120 iç hatta kadar hizmet verir. Norstar; duvara mo nte edilebilen ana ünitesi ve 4

ayrı

farklı kull a nım

telefon setiyle

mükemmel bir seri Norstar'la

özelliklerine sahip

ça lı ş m a

h abe rl eş m e

i s t e ndiğ ind e;

o pe ratör

numarayı

isim ile arama ,

kaydı ,

aç ık

lSD 'e

Norsta r..

siste midir. •

4400

yap ısı

aynı

il e tiş imi yap ılabilm e kt ed i r.

Tele komünikasyon kadar

ul aş ıl a n

lojiye sah ip. en l eşme

...

ku lla nış lı

e taş

Türkiye'de. Ve sizinle

a l a nında

en ile ri tekno-

siste mi ...

megas tarı

seri haberdünyasının

güvencesiyle

ça lış mak

Netas-

iletişimin ls tanb uJ (1) lH H • serı

7'ı

harici

detaylı

sayesinde te k hat üzerinde n anda ses ve veri

için

sesli mesaj ve

i ş l e ml er i ,

otomatik

çağ rı

dün yas ı

g

istiyor.

ü

c

ü

Ankara 111117 95 00 l1mlr ISI) 89 H .B Anta lya (jl) 4H SO SO

lfuherlflmr Sıs lt•m ı . sa.ı· u a / Oıel Telrfon Santralı II'ABX

t 't

Say ı sal Şt/ ·


SAYI 1 Nıtmber 119

YIL 1 Year 11

42 ESKI RAMAZANLAR Bygone Ramaza ns By MUAZZEZ ARPACI

48

YÖNETIM

DEVREK BASTONLARI

Yönetim Kurulu Başkan ı/ Cbalmıarı of the &>ard

Walking Sticks Carved Like Lace By NURHAYAT YAZlCI

ERMAN YERDELEN

Türk Hava Yollan A.O. Adına Sahibi 1 Publisber Genel Müdür

52

TEZCAN M . YARAMANCI

ISTANBUL'DA OLIMPIYAT 2000

YAYlN

Istanbul , H ost for dıe O l y mpıcs

Genel Yayın Yönetmeni

Editor-ln-Cbicf

By BAKI CEYLAN

MUSTAFA SÖNMEZ Yazı

1 leri Müdürü/ Managing Editer

1\<lfJttl.!.futoğrafl 1 Cover Pboto

58

MANUEL ÇIT AK

ENGIN OKTEMER

Sanat Danışmaru/ Desig tı Consu/tant DENIZ ŞAHIN BA Ş

BRAVO BERRAK!

Koordinatör / Coordinator

A Star is Bo rn By MANFRED BÜCHER

6

SEMRA SOMERSAN

Editörleri Edltors HAŞMET BABAOCiLU

AYTEKIN HATIPOCiLU Yayın

THY'DEN HABERLER

60

11

BALASAN VE AŞK RESIMLERI

AGENDA

Love Paintings of Balaban

Kurulu/ Pt•biisbi118 &>ard

NERGIS ÇAKIROCiLU MUSTAFA SOKMENOOLU FERDI PIŞKIN Etıg lisb

Editorial

MARY

IŞIN

12

Sanat Yönetmenleri 1 At1 Directors LALEHAN UYSAL YÜCEL ALP lŞM EN Fotoj!r:ıflar

MANUEL ÇITAK (Edltor) ERDALALOK

By RAFFI PORTAKAL

Reklam 1 Advertisi118

Dasıtım

1 Dlstrlbwimı

KEREM ILTER

TeL 574 73 00

(Eıeı)

ll89

Adres 1 Address

[~~~:JANs ı Sok. 19 Taksim IST.

Tel: 251 74 84 (16 hat) Baskı

74

The

Tourisın

Waltz in Vienna

NAR TANESI The Enchanting Pomegranate By CÜNEYT AKALIN

By MUSTAFA SÖNMEZ

78 DUTY FREE ON BOARD

82

Chimaera

1 Productiotı

Osmanlı

By MEHMET BASUTÇU

ÇIRALI

34830 Istanbul Yapım

VIYANA'DA TURIZM VALSI

22

Türk Hav-J Yollan Genel Yönetim Binası Aratürk Hava Limanı

BANGKOK

18

DUYGU TAMER YURDAGÜL ALTINOZ

Tel: 574 73 00 (Exı) 1184/1 185

68

ANTIQUES Üzerinde Eskinin Degerli Tozları

1 Pbotos

By ALPAY KA BACALI

1 Pritılbıg

By MOLLY M . BURKE

THY

UÇUŞ

BILGILERI

28

Flight Information

ASKERIMÜZE

92

A Military Museum in Istanbu l By ASLI KAYABAL

OYUNLAR Puzzles

34

HOrrlyet ot. .t

34625 Sefaköy IST. Tel: 698 58 58

ANTALYA 'DA DAMAK TADI

Renk Ayrımı 1 Colour Separattoıı ATLAS GRAFIK Croıjleld Sludıollnlı

sistemi ik yapılmıştı,.

Kagu 1 Paper L..EYKAM MORZTALER MAGNOMAT

~"'Jt;:}ı~Z:t::ı'::,~~r'::ec~er. a/mtı yapılamaz.

SKYUFE, 71/Y

tmrıfmdan

ayda bir )Yıymılamr.

Sb;:life ls publf.sbed nıotıtbly by 17/Y.

95 VIDEO

A Gourınct's Taste of Antalya By NURSEN GÜNDÜZ

Movies on T1fY Flights

38

96

AŞURE

A Cartoon From

A Delecıable Puclding

SELÇUK DEMIREL


ear Passengers, Airlines all over the world are i11 the tbroes oj a serious crisis. Wbile same are allempting to su1vive this erisis by wl/ing back on person ne/. merging or market sbaring. others have been jorced out oj business. In /asi montb's issue oj Skylife u•e to/d our readers about the progress achieved by Tu rkisb A irlines 11 nder the se circumstances, and gave same statistics issued by the Association of European Airlines. 7bis achievement u ıas the resul! oj the shared reso/ve oj Turkish Airlines nıanagement and personnet to emure to thatthe airlinejorges ahead. This process of expansion was put at ris/..! by union denıands for ltlıreasonable annua/ wage increases of up to 233% and for intervention in management during recent collectiı •e bargaining. Not on(y did the union's decision to sirike endanger the future of Turkish Airlines. one of the feu • etirline compa nies current~y making profi/s on tbeir operalions. bul heraldeel disasterfor Turkish tourism . 77ıe cost of this sirike to tbe Turkish economy uıould have been atleast one billion dollars. bulacaktı. The manageme/11 Irieel eve1y means to reach a reasonable and THY yönetimi, makul ve elengeli bir toplu sözleşme için sendika balanced col/ective bargaining agreement u•ith the union. ile anlaşma imkanlarını sonuna kadar denedi. Ancak sendika Howeııer, wben the union leadership's determination not to yield yöneticilerinin uzlaşma z tutuımı karşısında, sorunlar bu defa became apparent, THY lried e:ı.plaining the situalion direct(y to dognıdan ça lışa nlara anlatıldı. Kendilerine sa~lanan imkan l arın THY person ne/. 1Z1e air/ine employees, i11 appreciation of Ibe wage kadrini bilen ve kunıluşlarının da karşılaştıgı tehlikeyi gören /eve/s and working conditions provided l~y THY. and in recognilion sa~duyulu THY mensupları , yasal haklarını kullanarak of the danger fcıcing the airline, used !heir /ega/ rigbts to reject the sendikanın aldı~ı grev kararını kabul etmeyip grev oylaması sirike actioll cal/ed by the union and demanded a l'Oie by union istediler. Tamamen demokratik bir ortamda yapılan oybma members 011 the decision. By means of this democratic bal/ot, the sonucunda ise, hür iradeleri ile ve büyük bir farkla greve hayır great majority of THY person ne/ expressed tbeir opposilion to the dediler. Türk Hava Y o lları personeli bu davranışı ile, ülke strike. 77ıis action by Turkish Airlines personnet was not on(y an ekonomisine, çalıştı~ı kurulu~a ve kendi menfaatlerine sahip e:xpression of !heir com m ilmeni lo the national economy. to the çıktı~ı gibi sendikal ilişk iler alanında çok ö nemli bir reformun organisation to which they belong, and to !heir own illlerests. bul da kapısını aralad ı. Bu karar ile THY ça lı şa nl a rı , sendikal alsa opened the door to sign!ficant reformsin union re/ations. 7bis hakların bilinç li kullanımı konusunda unutulmaz bir ö rnek decision by THY person ne/ gm•e an unforgellable demonstration of verirken, sendika yöneticilerine grev gibi önemli konularda the rational use of 1111ion rights, reminding union teaders thattheı' tabanın nabzını dinlemeden kendi kişisel tercihleri ile hareket have no rigbt to aci in disregard of the views he/d by their etmeye hakları olmadı~ını da hatırlattı. members. From now on union managers. /ike employers, are Bundan böyle işverenler gibi, sendika yöneticileri de artık daha obliged to adopt a more constructive and conciliatoiJ' al/ilude. yapıcı ve uzla şmac ı bir zihniyeti benimsemek mecburiBoth employers and enıployees depenel entire(y 011 the continued yetindedirler. I şve ren de , çalışan da ancak o işyeri yaşadı~ı exislence of the workplace. The swvival and economic hea/tb of the sürece vardır. Işye rinin devamlılı~ı ve sag lıklı olması taratların organisation should be the shared and prinıal)' cancem of botb mü şterek ve öncelikli ilkesi olmalıdır. Bu aç ıdan bakılırsa toplu pmties. 111 this respect, collective bargaining is not a conjlict, bul a sözleşme müzakereleri bir kavga de~il, karşılıklı uzlaşma means of reaching mutual conseıısus. The point of cansensus is yöntemidir. Toplu sözleşme ise, çalışa nl arı n , işyerinin, wbere the interesis of employees, the organisation. the consumer tüketicinin ve ülke menfaallerinin dengelendigi noktadır . and Ib e nation coincide. The success.ful opera tion of a11 Işyerinin başarısında işveren il e ça lı şan ın , yö netim ile organisation depends primari(y on the co lıstmctiL>e cooperalion sendikanın huzurlu bir berJberligi ana unsurdur. Taraflardan biri between employees, management and unions. 7be dissatisfaction mutsuzsa bu beraberlik sürmez. I şte Türk Hava Yolları personeli of one of these pmties dismpts cooperation . In tb is new example set sendikal yaşantıda gösterdikleri bu yeni örnekle sendika ve by Turkish Airlines persolllıe/ in !heir union relations. they elected yöneticilerin , ülkenin ve ça lışa nların menfaa tleri için mutlu bir for hannunious cooperation in the interesis of mant:q~emenl. beraberlik içinde yaşamalarını istemiştir. employees, Ibe union and Ibe COIIII/ry. 77ıanks TEZCAN M. YARAMANCI Türk Hava Yolları , bu sagduyulu ve demokto the comman sense and democralic ratik davranışla elde ettigi imkanların dege- Genel Müdür 1 President and CEO appmach of i/s pe1~·onnel. u ıbo baue corıjlrmed rini bilen ve iş sahibi olmanın mutluluğunu !heir satisfaction uıi/h !heir working conditions yaşayan personeli ile artık yarınlara daha da and job security, 7iırkisb Airlines nowlooks tu güvenli bakacaktır. tbejiıture u•ilh increased confidence. Saygılarım l a , Your Sincere(y. ayın Yo l culanm ı z,

S

Bütün dünya havayolu ş irketleri , günümüzde büyük bir kri zin içinde bulunm:ıktadırl a r. Bu kr izden kurt ul abi lmek için perso nel azaltanların, birleşenlerin, pazar pay laşa n lann yan ı sıra batanlar da mevcut. Skylife'ın geçen sayısında böyle bir ortamda dahi Türk Hava Yolları'nın nas ıl bir ge l i ş me içinde oldu~unu, Avrupa Hava Yolları Birli~i'nin (AEA) istatistik le rinden sizlere duyurmuştuk. Bu başarı Türk Hava Yolları'nı daha ileriye götürmeyi amaç e dinmi ş yönetici, memur ve i şç ilerimi z in tek vücut hali nde hareket etmelerinin çok olumlu sonucu idi . Bu a tılım süreci, ça lı şan­ larınıızin ba~lı bulundu~u sendikanın Toplu 1 ~ Sözleşmesi görüşmeleri çerçevesinde yılda %233'lere varan ö lçüsüz ücret artışı ve yönetime müdahal e talepleri yüzünden tehlikeye girdi. Üstelik sendikanın aldı~ı grev kararı pek az sa~lıklı havayolu ş i rket i nden biri olan Türk Hava Yolları'nın hayatiyetini tehlikeye sokarken Türk turizmi için de felaket habercisi oldu . Nitekim bu grevin Türk ekonomisinde yol açacagı zarar bir milyar doları

D


THY'DEN HABERLER 1 NEWS

THE PRIME MINISTER'S MIDDLE EAST TOUR

BAŞBAKAN'IN

ORTADOGU GEZİSİ Başbakan

Süleyman Demirel 24-29 Ocak 1993 tarihleri arasında Kuveyt, Riyad , Medine, Cidde, Dubai, Bahreyn ziyaretlerini Türk Hava Yolları'nın Göksu uçagı ile yaptı. Başbakan'a bu gezisinde Devlet Bakanı Cavit Çaglar, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Tarım ve Köy İşleri Bakanı Necmettin Cevheri, Dı şişleri Bakanlıgı, Devlet Planlama Teşkilatı, Hazine ve Dı ş Ticaret ve Savunma Sanayii Müsteşarları, Diyanet İşleri Başkanı, THY Yönetim Kurulu Ba ş k anı ve çeşitli Kamu Kuruluşları Gene l Müdürleri ile üst düzey bürokratlar ve işadamların­ dan müteşekkil 125 kişilik bir heyet refakat etti. Ba ş bakan' ın gezi sonunda THY'ye takdirlerini ifade etmesinden Göksu personeli, ve tüm THY mensuplan büyük"bir mutluluk duydular. •

PrimeMinister Süleyman Demirel paid official visits to Kuwait, Riyadh, Madina, jeddah, Dubai, and Bahrain between 24 and 29 j anuary 1993, by Turkish Airlines "Göksu" airbus. Tbe Prime Minister was accompanied on the tour by Minister of State Cavit Çal!,lar, Foreign Minister Hikmet Çetin, Minister of Agriculture and Rural Affairs Necmettin Cevheri, Foreign Ministry, The State Planning Organization, Treasury and Foreign Trade and Defense Industry Undersecretaries, President of the Religious Affairs Department, THY Chairman , directors of various public seetar organizations, top bureaucrats, and businessmen; altagetber a delegation of 125 persons. The "Göksu" crew were delighted when their passengers expressed their appreciation of the service throughout the visit. •

Göksu uçağının Kaptanı Yahdet Gündüz, THY Halkla ili§kiler Müdürü Mustafa Sökmeno~u ve tüm Göksu personeli Bcqbakan'ın ıeref defterine olumlu intibalannı büyük mutluluk duydular} Yahdet Gündüz, Captain of the Göksu aircraft, THY Public Relations Manager Mustafa Sökmenoğlu, and all the personnel of the Göksu, were delighted at the favourable impressions recorded by the Prime Minister in the Book of Honour. yazmasından

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993


GEZi NOTLARI 1 TRAVEL NOTE$

N 5 F ES NEFES E .ORTADOGU By ABDULLAH URAZ

zam bulvar. Teretuvar, ortada yeşilli refuj ve ışıklandırma . O kadar degil de çevredeki agaçlar ve yeşillik göz dikkatinize hakim oluyor. Yolun sizi büyülemesi, yeşilin agırlıgını dikkatinizden alamıyor .. . Şehirde yükselen binalar, mimari güzellikleri ile caddeleri süslüyor. Havaa l anı ile şehri birbirine baglayan bulvar yol, Abu-Dabi'de bir tane degil. Şehrin neredeyse bütün yolları böylesine geniş, gidiş ve gelişe tahsis edilmiş vaziyette. Birkaç bulvarla iktifa edil-

beri "yeşil" Fakat son yıllarda Yeşil'in degeri iyi anlaşılmış olacak ki, "Yeşil"i savun anlar çoga ldı. Almanya'da "Yeşil "ci ler parti bile kurdu. Türkiye'de "Yeşil" kavgasını merhum meşlektaşım, hocamız, degerli yazar Falih Rıfkı Atay vermiştir. Bogaz'a, Kuzey ve Güney illerimizin sahillerine hayran olanlar, daima yeşil örtünün kaldırılması ve yerine beton inşaatların çıkmas ını tenkit etmektedirler. Bunun başında yabancılar gelir. Bir gerçegi bu yazımda ifade etmek isterim. Bu "Yeşil"in degerini ilk defa Japonya seyahatimde an l adım . Çok güzel mimari binalar, yollar, köprü ve teretuvarlar. Ancak Tokya'da gözüm, bunları süsleyecek yeşili, tabiatı arayıp durdu. Bütün dünya çölleri yeş ill endirmeye çalışırken, biz yeşillerin yerini çöle çevirmeye çalışıyoruz. Bu mücadele için vakıflar, demekler kuruluyor. Tabiatı korumak, deniz, hava ve çevre kirliligini önlemek için çok geç kalmış gayretler var. Bunun için kurulmuş Bakanlık bile var. Ne mesafe alındı? Alınan mesafe bir kenara, geç de olsa bu işlere başlanması , çok isabetlidir. Sayın Başbakan'ın gerekli ve faydalı Ortadogu gezisi, bir yerden bir yere, nefes nefese, adeta koşar­ casına geçti. Rahat rahat şehirleri' görmek, gezmek imkanı yok. · Ama gene de havaalanından şehre giriş, kaldıgınız yerin çevresi hakkında size bir fikir vermeye kafi geliyor. Çöl ortasında su konusu, bir ölçüde halledilmiş. Denizden alınan su, çölün yok edilmesinde önemli rol oynamış. Taşıma su ile degirmen döndürülmüş. Şöylesine bir dolaşmada diyebilirim ki, Dünya'da Abu-Dabi gibi şehre az rastlarsınız. Elde edilen petrol gelirleri, çarçur edilmemiş. Sadece halkın refahına da tahsis edilmemiş. Şehrin imar ve ihyasına, yeşillendirilmesine çok büyük önem verilmiş. Teknolojinin bütün gelişmelerinden istifade edilmiş. Havaalanına indiginiz zaman, yeşilin ilk belirtilerini burada görüyorsunuz. tık şaşkınlık burada başlıyor. Bunu havaalanı ve şehri birbirine baglayan yol takip ediyor. Buna yol demek mümkün degil. Cadde, bulvar ... Hatta bunlardan da öte: tki şerit halinde muazDünyada uzun

yıllardan

kavgası yapılır.

•.J

SKYLIFE MART

memiş .

Diger Ortadogu ülkeleri, mutlaka Abu-Dabi'den geri degil. Şehirlerin hepsini diledigim gibi gezebilmiş ve görebilmiş degilim. Ancak yarım saatligine dalaşma şansını elde ettigim Abu-Dabi'den etkilendigimi söylemek 'isterim. Yeşillik, temizlik, mimari güzellik, geniş bulvar ve caddeler... Kral'ın ha lkına verdigi önem ve bu sayede halkın artan refahı. Petrol sayesinde nüfus başına düşen milli gelir, önemli miktara balig olmuş . Camilerimizin süsledigi bu ülkelerde, dünyada ne varsa, orada da bunları bulmamız mümkün. Fiyatlan Japonya'dan çok ucuz. Çölün üzerinde kurulan şehirleri görmek, gerçekten insanı şaşırtıyor ve zevk veriyor. "Dünyanın neresine gitsem" diye düşünenlerin, Ortadogu'ya, özellikle Abu-Dabi'ye gitmelerini, görmelerini dinlenmelerini tavsiye ederim. Kutsal topraklarda geçen beş gün içinde hala imar ve inşa faaliyetlerinin hızla devam ettigini görüyoruz. Sanırsınız ki, Irakla bir savaş olmamış. Ama bu sıcak harbin tesirleri canlı olarak yaşıyor. Yeni bir savaşa karşı herşey düşünülüyor. Bu arada Iraklılardan alı­ nan Rus ve Japon malı askeri araçlar, tank ve silahlardan oluşan bir sergiyi Kuveytliler bütün dünyaya gösteriyor. Bölgede istikrar ve güvenligin ne kadar önemli oldugu ortaya çıkıyor.. Ve bu geziler sırasında hava alanlannda çalınan lstiklal Marşırnız, meydancia ve yollarda kardeş Müslüman ülke bayraklan ile ayyıl­ dızlı bayragımızın dalgalanması ve Başbakanırİıız' a gösterilen ilgi ve yakınlık göz kamaştınyor. Ortadogu ülkeleri ile ülkemiz arasındaki ilişkilerin çok yönlü olarak daha da gelişecegi anlaşılıyor. •

+

MARCH

1993


THY'DEN HABERLER 1 NEWS

F REQUENT FLYER "M iLEAGE CLUB" ÖZEL YO L CU PROGRAMI Y ENiLENDi Türk Hava Yolları ile uçuyorsunuz. Sık yaptıgınız dış hat yolculuklarınızda tercihiniz Türk Hava Yoiları. Çünkü dünyanın üç kıtasındaki 55 uçuş noktasına; giderek gençleşen filosu , deneyimli pilotları, güleryüzlü hostesleri ile size, yolculugunuzun her anında Türk Hava Yolları'nın özenli, dakik, güvenli, konforlu hizmetinin verileceginin keyfi ve rahatlıgı içinde uçacagınızı biliyorsunuz. Siz degerli yolcularımız için sunacagımız hizmetler hiç bitmeyecek .. Jşte bunlardan birisi daha ... 1 Temmuz 1989'da uygulamaya başladıgımız Frequent Flyer Özel Yolcu Programımız ... Şimdi bu programımızı yeniledik. Frequent Flyer "Mileage Club" ismini verdikArtık uçrugunuz her milin degeri var.Türk Hava Yolları'nın başlatmış oldugu bu yeni uygulamayla, yapacagınız dış hat uçuşları tarafımızdan takip edilecektir. Uçuşlarınızın çıkış ve varış noktaları arasındaki yolculuk mesafeniz, mil karşılıgı olarak hanenize yazılacak ve belirli mil degerierine u laştıgınızda ücretsiz THY biletleri veya diger bazı armaganları kazana-

!erne salonlarında ağırlanma, kısaltılmış check-in süresi, uçak içinde tercilıli koltuk ve ferdi kaza sigortası gibi hizmetlerden yararlanabileceksiniz. 200.000 millik dış hat uçuşunuzu tamamladıgınızda ise, tüm bu hizmetlerimize: Türkiye dışındaki uçuş noktalarımızdan kredili bilet alabilme, uçuş sınıfını yükseltme, acil saglık ve hukuk destegi ile özel saglık hizmetleri de eklenecektir. Ve daha önemlisi, siz de Türk Hava YoUarı'nın en prestijli kartı Altın Kart'a sahip olacaksınız. "Frequent Flyer Card" ayrıntılarını, üyelik kartınızla beraber gönderecegirniz kitapçıkta bulabilirsiniz. "Frequent Flyer" Programına daha evvel üye olan ve 15 Şubat 1993 tarihi itibari ile üyelikleri devam eden yolcularımız için de bazı hatırlatmalar yapalım . (Konu ile ilgili ayrıntılı bir mektup üyelerimizin adreslerine gönderilmiştir.) Mil sistemine geçiş, size hiçbir artı yük getirmiyor .... Tüm üyelerimizi her yönüyle sizlerin yararına olan "Mil" sistemine dönüş­ türüyoruz. Yeni uygulamayla daha önce kazandıgınız ücretsiz biletler karşılıgı sıfırlanan puanlarınız hariç; kalan tüm uçuşlar, (hak mektupları çıkarılmış olsa bile) gerçek uçuş milleriyle hesaplanarak mil sistemine dönüştürülecektir. Üstelik geriye kalan uçuşlarınızın her puanı için de 1.000 mil ekstra prim kazanacaksınız . 15 Şubat 1993'e kadar tüm uçuşlar ve karşılıgı puanlar için aynı işlemler yapıla­ caktır. Bu işlemlerden sonra, hesaplanan mil toplamına geriye dogru en yakın ücretsiz bilet hakkınızı hemen kullanabilecek ve bu hak karşılıgında mil toplamınız sıfırlanmayacaktır. Mil sistemine dönüşümleri yapılırken, ellerinde geçerli Kırmızı FF kartı bulunan üyelerimize Bronz Kart gönderilecek ve bu üyelerimiz, Altın ve Gümüş Kartlı üyelerimizden farklı olarak, 25.000 mil daha teşvik primi ile ödüllendirilecektir.. (25.000 mil ekstra prim verilen Kırmızı Kartlı üyeler, ilk ücretsiz bilet haklarını bu aşamadan sonra kazanırlar.) Her şeye ragmen, eski sistemle kazanılmış hakkınızı kullanmak isterseniz;

caksınız .

Bu imkanlardan yararlanabilmeniz için; hala üye degilseniz, hemen üye olun. Başvuru formunu dikkatlice daldurmanız ve imzalayarak bize yollamanız ya da kabin memurlarımıza iletmeniz yeterli olacaktır. Size önce, ilk ayrıcalıklar dünyasının kapılarını aralayacak Kırmızı Kart'ınızı yollayacagız. Frequent Flyer programında , Kırmızı Kart'ınızı göstererek yapacagınız uçuşlarınızla ücretsiz bilet kazanacaksınız.

Uçuş mesafelerinizin toplamı 50.000 mile ulaştıgm­ da ise, size; rezervasyon önceliği, ayrı bankoda check-in, erken bagaj teslimi, ücretsiz telefon ve faks kullanabilme gibi hizmetlerden yararlanabilmenizi saglayacak Bronz Kart'ınızı gönderecegiz. Yaptığınız uçuşlada 125.000 mile ulaştığınızda Gümüş Kart sahibi olacak ve yukarıdaki hizmetlere ek olarak: İç hatlar rezervasyon önceligi, özel bekSKYLIFE MART

+

MARCH

1993


THY'DEN HABERLER 1 N E WS

-:

yeni sisteme geçiş tarihimiz olan 15 Şubat 1993 'e kadar puanlannız karşılığı ücretsiz biletinizi kullanabileceksiniz. Ancak, kazandığınız ücretsiz uçuşların karşılığı olarak puanlarınız sıfırlanacak ve sadece kalan uçuş

X

X

Dış

X

X

X

X

X

X

Dış

X

X

X

X

X

Dış

X

X

X

X

Dış

X

X

X

X

Dış

X

X

X

X

~ezervasyon

Onceligi

puanlarımza yukarıdaki işlemler uygulanacaktır.

Bu seçeneği değerlendirmek isteyen üyelerimizin, arzularını en geç 1 Nisan 1993 tarihine kadar bize bildirmeleri gerekmektedir. Aksi halde, mil sistemine geçildikten sonra, tekrar eski sisteme göre hesaplama söz konusu olmayacaktır. Mil sistemiyle FF üyeliğine sınırsız ve süresiz biçim kazandırdık. Ancak, Kırmızı ve Bronz Kart sahibi üyelerin 2 yıl; Gümüş Kart sahibi üyelerin ise birbirini takip eden 4 yıl süresince, hiç dış hat uçuşu gerçekleştirmemeleri halinde; üyelikleri geçersiz sayılacaktır. Altın Kart sahibi üyelerimiz bu uygulamanın dişında tutulacaktır.

Ücretsiz bilet kazanımı ve kullanıınında zaman kısıtlaması kaldırılmı ştır. Uçuş izleme sistemimiz basitleştirilerek, sadece dış hat uçuşunuıda check-in görevlilerimiz e FF üyesi olduğunuzu söylem eniz ve kartınızı göstermeniz yeterli olacaktır. (Yine de olası aksaklıktarda mutabakat sağlamak için, biletinizi veya fotokopisini mutlaka saklayın.) Sayın üyemiz, mil sistemini uygulamadaki amacımız, sunulan avantajların daha sağlıklı bir yol izlenerek sizlere eksiksiz ve zamanında ulaşmasını sağlamaktır. Ancak, sistemin mükemmel işleyebilmesi için, aynı bilgilerin bizlere de sağlıklı biçimde ulaşması gerekmektedir. Bu da ancak sizirı yardımlarınızla gerçekleşebilir . Lütfen adres

Ayrı

Bankoda Check-in

Özel Salonlan Check -in Süresi

Koltuk

Fazla Bagaj Hakkı Erken Bagaj

Te !imi

X

(dış)

Ücretsiz Bilete Fark Ödeyerek Uçuş Yükseltme

X

X

X

X

Otel-Rent aCar

X

X

X

X

Hastane

X X

X

Ücretsiz Telefon ve Fax indirimli Bilet

X

(260.000 milden sonra) Uçuş Sınıfını

X

Yükseltme

X

Ferdi Kaza Sigortası

X

X

X

Magazin-Skylife

X

X

X

Özel Hediyeler

X

X

X

Ücretsiz Bilet

X

X

X

Kredili Bilet

X

X

değişikliklerirıibildirirıiz. Yolculuklarınızda ,

Türk Hava Yolları'nı tercih ettiğiniz sürece, keyifli anlara ve ayrıcalıklı hedef!ere uçmaya devam edeceksiniz. •

SKYLIFE MART

+

MARCH 1993

X


THY.' DEN HABERLER 1 NEWS

THT UÇUŞLARI THY BAmANTIU THT UÇUŞLARI lliUWiıolı~...;....--

MORE FREQUENT FLIGHTS TO EASTERN TURKEY

DOGU' YA DAHA SIK SEFER Türk Hava Yolları Dogu ve Güney Anadolu bölgeleTurkish Airlines has increased its flights to Turkey 's rinde . yaşayan yurttaşiara daha yogun hizmet götüreastern and southern regions, so as to provide a mek, ulaşırri ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmek better transport service for local people in those amacıyla sefer sayısını arttırdı ve uçuş hatlarını yeniprovinces. den düzenledi. Bu yeni düzenin bir parçası olarak da The routings have also been readjusted, with Diyarbakır ile Trabzon havaalanlarını yeni dagıtım Diyarbakır and Trabzon airports as the new distrimerkezleri olarak seçti. İstanbul ve Ankara'dan THY bution centres. seferleriyle, Diyarbakır'a gelen Elazıg, Batman, Muş, Passengers for Elazıg, Batman, Muş, Şanlıuifa and Şanlıurfa, Van yolcuları, THT'nin seferleri ile Van will fly to Diyarbakır, where they will transfer o'iyarbakır'dan bu iliere uçuyorlar. to Turkish Air Transport (THT) flights THY'nin İstanbul ve Ankara'dan diger bir transit to their destinations. merkezi olan Trabzon'a Türk Hava Passengers for Erzincan, Erzurum artan sefer Yolları seferleri ile gelen Erzincan, and Kars will fly by THY to Trabzon, sayıları ve Erzurum ve Kars yolculan yine THT'nin where they will transfer to THT flights yeni kurulan seferleri ile bu kentlere seyahat ediyorto their destinations. lar. Yukarıda belirtilen seferler dışında Under the winter schedule, which dağıtım Türk Hava Taşımacılıgı 27 Mart 1993 ends on 27 March 1993. Turkish Air merkezleri ile Kış Tarifesi sonuna kadar; Ankara'dan Transport will also have flights from Doğu'da Adana , Antalya, Samsun ve Sinop; Ankara to Adana, Antalya, Samsun İstanbul'dan Ankara , Bursa , Denizli, and Sinop; from Istanbul to Ankara, yaşayanların İzmir , Kayseri ve Samsun; İzmir'den Bursa, Denizli, !zmir, Kayseri and Batı ya ulaşımı Adana; Samsun'dan da Sinop'a sefer Samsun; from !zmir to Adana and kolay/aşıyor. yapacak. • from Samsun to Sinop. • SKYLIFE MART

+

MARCH

1993

,_


.......... ......

MART

-

1993

MARCH AGENDA 5 1,.;

(ıedı Philhamıoııic

Exlıibition

.Ankara Sinema Girieri ~ • Woody Alen'ın "Kooılar ve Kanar''ı istanw sinemalannda • Ankara Gnema !layi begin (until 14 Mm) eWoody Alen's ' Husbands and Wıves" Opens at

Solo~ts

Women's

lsııınbul ciııemaı.

)

Çek Filaııııoni Solistleri. Cemal Reyt Rey'de 19.00 Cemal Reşit Rey Concert Hall 19.00

Plıoıograplıic

übıary.

8

~tanbul'da kadın gruplannın

Çolk Fotograf Sergisi Kadın Kütüphanesi Ani Çelik

dUzenledikleri

Kadınlar G"ıinU sokak etkin~lderi Beyoğlu'nda

Diinya

Mehmet 1ıJooy Heykel Sergisi Vakko Beyoğlu Sanat Galerisi'nde Street activities by women's groups in Mehmet fok.oy Sculpnıre Beyoğlu, Istanbul, for Exhibition Vakko Beyoğlu Art Gal1ery T Workl Women's Day

15 "Sahalar" Kartpostal KalelGiyon Sergisi Atatürk Kitaplı~ (son gUn) ''Street Vendors" Postcard Exhibition Atatürk übıary (last day)

22

Oıid< Korea (az Konseri

Cemal Reyt Rey'de 18:30 ve 11:30 Chick Korea jazz Concert Cemal Reşit Rey Concert Hall 18.30 and 21.30

24

"Othello" ~bul Devlet Opera ve Balesi, AKH'de 15:30 "OtheBo" Istanbul Staıe Opera Atatürk Cultural

Centre 15.30

29 30 Ay}egiı1 1\esitafı.

Sanca

Piyaııo

Cemal Reyt Rey'de 19:00 Sanca Piano Recital Cemal Reyt Rey Concert Hall 19.00.

Ay}egiı1

~ker Bayramı ( I.G"ıin)

31 Türkiye - in~ltere Diinya Kupası Grup Eleme Maçı Nalden TRf de Turkey-England World Cup Group Elimination Matdı üve on TRT.

1

\

\

Steve Miner'ın "Forever young" ı Istanbul sinemalannda gösterime ~riyor.



ÜZERİNDE ESKİNİN DEGERLİ TOZLARI

)

A NTIQUES Binlerce eski eserler

yıldansüzülüp

yapıldıkları

dönemin

gelen

yaşama

biçiminden

birşeyler yansıtır.

Suruivals Q/ thousands ofyears Q/ history, old obj ects and works of art rejlect something of the life of the period they stern from . _)

By RAFFI PORTAKAL

Yirmin c i yüzyılın bu son demlerinden geriye doğru bakmak isteyen in san acaba ne yapmalıdır' Acaba en çok hangi şe hir ona geçmişle yaşa­ ma keyfi verir' İstanbul, binlerce yı llık bir zaman koridoru ve onun içindeki gizemli yol-

.)

I wonder which city imparts a sense of the past most keenly, as we look back from the threshold of the twenty-first century? Istanbul is without doubt one of the rare cities in the world in which you can travel back thousands of years through a time tunnel to explore cu lu ğu· yapabileceğimiz the mysteries of the past. Not only dünyada eşi az bulunur şe­ its mosques, churches, fountains hirlerden biridir . Cami leand other architectural monuriyle, kiliseleriyle , saraylaments and the craftsmen who rıyla , çeşme l eriy l e ve diğer created them, but the very streets mimari öğeleriyle ve bunof Istanbul retain the atmoları yaratan sanatk1rlarıyla sphere of Eastern Rome and İ stanbul sokak l arı, Doğu Ottoman Turkey. This priceless Roma kokusu ile Osmanlı heritage goes back still further zevkinin bir arada yaşan­ with the ancient works in the dığı, baha biçilmez bir Archaeological Museum, wbose hazin edir. magnificent calleetion irıcludes the Arkeolajik eserlerden hoşla­ Sarcophagus of Alexander found at nanlar ve ilgi duyanlar için Sidon. Let us turn now to the works Arkeoloji Müzesi mutlaka of art created for interiors: Iznik tiles, görülmesi gereken bir mekandır. calligraphy, carpets - particularly those Bir de iç mekanlar için yaratılanlara now rare Konya and Uşak rugs - silver and bakalım : İznik çinigo/d objects, and many leri, hatlar, halılar Topkapı Sarayı Müzesi'nde 15. yy. Çin' den Ming hanedanına ait bir ibrik. more. These were designed A 1Sth century Ming ewer from the Top k ap ı Palace Museum özellikle bugün artık to enhance the pleasure 1

13 SKYUFE MART +

MARCH

1993


'

1

o

Hattat makasları , bağa k~ıklar, tesbihler, fıldi}i kalem tr~ ve mahtalar, sedef ferman mu h afazası, pirinç ku bur (19.yüzyıl ve 20. yüzyıl b~ ı). Calligraphers scissors, tortoiseshell spoons, rosaries, ivory pe n sharpener, and mother-of-pearl fırma n cases and brass quiver (19 th. cı. and beginning of 20 th. ct.) Photos A rchives of Ra./Ji Portakal

halıl a rı-, g ümü ş ve a ltın eserler ve daha niceleri. Daha keyifle ka hv e içe lim , daha huzurlu ortamda dua edelim, daha rahat oturup , daha dikkatle, titizlikle yazılmış eserleri okuyalıın diyerek , bizle rin kull anması için hep daha mükemmeli arayarak ya ratılmış bu eserler. Binlerce y ıldan süzülüp gelen, günümüze u l aşan eserler, antikalar. .. Hangi birin e, na s ıl

baka lım? Topkapı Sarayı

Müzesi'ndeki I. Ahmed'e (1603-1617) ait oldugu bilin e n ve Su lt anahmet Camii'nin mimari olan Mehmed Aga'nın sedef karlıgı döneminde ya pmı ş oldugu ceviz üzerine sedef ve baga k aplamalı taht, Osman lı sedefçil iginin şa h eser örneklerindendir. Yine Topkapı Sarayı Müzesi' nde bulunan "To pk apı Hançeri" adıyla bilin e n İr an Hükümdan adir

Topkapı Sarayı Müzesi'nde bulunan iran Hükümdan Nadir Şah'a armağan edilmek üzere 1. Mahmud (1730- 1754) tarafından yaptın imı} olan hançer./ A dagger commissioned by Mahmud 1 as a gift for the Persian monarch, Nadir Shah, now in Topkapı. 14

SKY LIFE M ART

+

MARC H

1993

of drinking coffee and reading books, to create settings oj spiritual tranquility in which to pray, to improve the quality oj life . Each crajtsman sought to surpass what had gone bejore, to attain a n ew p erfection. The best place to begin an introductory tour oj Turkish antiques is Topkapı Palace Museum . Here we can see, for instance, the throne of Ahmed I (1603-1617), made by Mehmed Aga, the matheroj-peart inlayer and architect who designed Sultan ahmet (the "Blue'') Mosque. M ade of mother-of-pearl and tortoise-shell inlay in walnut, this is one oj the masterpieces of this arı . The celebrated Topkapı Dagger was made at th e co mmand of Mahmud I (1730-1754) asa


iznik tabak: 16.yüzyıl son çeyreği, çok renkli. gift for Nadir Shah, ruler Şa h 'a armaga n edil mek üzere An lznik dish, Iate 16th century of Persia, but became part I. Mahmud (1730-1754) tarafınof the Ottoman crown jewdan yap tırılmı ş o lan hançer, els. A look at the value placed on imp arato rlu k hazi n esi içinde sarayın önemli parçaları ndan biridir. · works of art in those days, and Burada b ir nefes alıp eski eser the dif.ficult conditions which were surmounted in their korumac ılıgı ile ilgili gerçekiere bir bakalım. Belki bazı degerierin transportation from place to ve gerçeklerin a ltın ı çizersek, eliplace, should prompt us to miz d e ka lanlara da o kadar take even greater care of the antiques which have saygı gösteririz. Bir dü ş ün e lim dilerseniz; 16. , suruived to the present day. 17. , 18 . as ı rla rı ve o gün ü n In past centuries, when the koşull arı nı , yoll arı n ı ve araç l arını. hazardous and long Silk Daha etrafta ne asfalt yollar, ne de Road across Asia was the şose yollar var. Henüz kamyonlar only means of carrying merve uçaklar hayal bile edilmiyor. Varsa chandise to and from the Far yoksa İpek yolu . Dagları , tepeleri, eşki­ East, when there were neither ya l arı aşan kervanlar, ta Çin'den kalkıp asphalted nor paved roads, and when develer, eşekler üstünde gelen, çok çabuk k ı rıla­ trucks and aeroplanes were as yet bilen porselenler, eski deyimi ile fagfuriler. undreamed oj, caravans struggled over mountains Çin porselenleri, bu büyük ve and bra ved bandits to

muhteşem

koleksiyon

Sa rayı 'nda

özenle koru -

ş i m di

elb,~e~t-~!'i~l'-~~~[1~~iı]2:

~~~!j~;;;i~~b~ring fragile porcelain

Topkap ı --ı

from China. Every piece of the vast colnuyor. lection of antique Chinese İnsanlar o güzelim eseriere porcelain at Topkapı Palace tarihf geçmiş in , estetik tatlawas carried for thousands of rın ya n ıs ı ra, bu bilgi süzgemiles on the backs of came/s and c inde n ge çe rek baka rsa, donkeys . Such knowl Sır altına mavi ve fıruze renklerle be~eli, 16. yüzyıl iznik çini tabak. etrafın da k i eserleri daha bir edge, as well as their hisA 16th century lznik dish. dikkat ve özenle korur gibitoric and aesthetic value, me geliyor. Bu kısa soluklanmadan sonra isterseniz saray prompts us to preserve antiques with taving care. için yapılmış sedefli, fildişili, mercanlı kaşıklara baka lım. Returning to the palace, /et us look now at the Herbiri bize o günün yaşama biçimi hakkında bilgile r spoons with mother-of-pearl, ivory and coral hanveren bu eserleri, kimbilir hangi ismi bilinmeyen d/es, made especially for the royal household . sanatkar, hangi ince zevkli sultan için veya Each one of us has a story to teli about onu n istekleri dogrultus unda yaratmıştı. life of a bygone age, each made by 16. yüzyıl Osmanlı lmparatorlugu'nun an anonymous craftsman to sate n gö rkem li dönemidir ve bu isfy the refined tastes of an dönemde geleneksel sanatlarımlZI Ottoman sultan. ol u şturan bütün sanat kolları en Tbe 16th century marked the g üze l örne kl erin i vermi ş ti. pinnacle of Ottoman splenOs m a n lı kü ltü rünü mimarlde dour and power, when the Mimar Sinan temsil etm i şse, hat masters of every cra.ft prosanatında da eyh Hamdullah duced works of unsurpassed ve Ahmet Karahisari aynı görevi magnificence and beauty. b aşa rı y l a yeri n e getirm i ş tir. What Mimar Sinan was to Ahmet Karahisari'nin meşh u r besarchitecture, Seyh Hamdu lme lesi iç in Pablo Picasso' nun lah and Ahmet Karahisari "Üstad benden önce modern resmi were to calligraphy. b ul muştu" dedigini hatırlayın . Yazma When Pablo Picasso saw th e eserlerle dopdolu olan saray ın koleksiyobesmete inscribed by nunu görmeyi ister misiniz? Karahisari he declared, iznik tabak. Yakla}ık 1575, çapı 38.5 cm. Be nce görü n . Yin e Türk ve "This master craftsman iznik dish, circa 1575. lslam Eserleri Müzesi'nde ve discovered modern art te k i

:;::

ıs

SKYLIFE MART

+

MARCH

1 993


Türk ve islam Eserleri Müzesi'nde ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde hat sanatımızın en güzel örneklerini görmek mümkündür. i~te Ahmet Karahisari'nin Süleymaniye Kütüphanesi'ndeki En'amından me~hur besmelesi./ The finest examples of Turkish calligraphy are to be seen in the Museum of Turkish and lslamic Arts, and Süleymaniye library. The famous "Besmele" formula by Ahmet Karahisar is at Süleymaniye library.

Karahisari'nin meşhur besınelesini gören Pablo Picasso "Üstad benden önce modern resmi bulmuş" demişti . When Pa h/o Picasso sa w the fa mo us "besmele" inscribed hv Karahisari he declared, "This master crc~ftsman discouered modern a11 hefore I did"

artık pek ender bulunan U~ak halılarına güzel bir örnek. 19.yüzyıl ba~ı U~ak yöresinde dokunmu~ bu yün halıda kına bitkisinden elde edilen

Bugün

kırmızı boyanın da güzelliğin de payı var./ Awool U~ak rug daıing from the early 19th century. The red dye which contributes to the beauty of the rug ib obtained from the henna planı.

!9.yüzy ıl

Sultan ll. Mahmut döneminde dövme tekniği yle altın, civa ve bakır tombak sini. Çapı 71.5 cm./ A beaten copper gilı tray made in the reign of Sultan Mahmud ll, diameter 71.5 cm. karı~ımından yapılmı~

16

SKYLIFE M A RT

+

M ARC H

1993


_)

_)

Eserleri Müzesi'nde ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde hat sanatımızın en güzel örneklerini görmek mümkündür. Veya birkaç ay önce New York'ta karaborsasının bile oldugu büyük üstad Matisse'in Türk minyatürlerinden de etkilendigi sergisinin esin kaynagını gezin. 16. yüzyı l da geleneksel sa natl arı ­ mız arasında önemli yer tutan çin i sana tının en güzel ö rneklerini İstan ­ bul'da Sü leymaniye ve Rüstem Paşa camilerinde görmek mümkün. Özellikle Rü stem Paşa Camii'nde mimaıf ile başarılı bir şek ilde uyuşarak yapı­ nın tabanından kubbesine kadar h eme n h eme n bütün yüzeyle rini kaplayan çini süslemeler görülmeye deger. Tüm bu bilgilerin ışıgında daha birçok özgün eserin tadına hep birlikte vara lım isterseniz. Bir Dogu-Batı sentezi o lan Dolmabahçe Sarayı'nı, onu n daha degişik yaşam biçimine

Topkapı Sarayı

Müzesi'ndeki 1. Ahmed'e (1603-1617) ait, Sultanahmet Camii'nin miman Mehmed Ağa'nın yapmıj olduğu ceviz üzerine sedef ve bağa kaplamalı taht (altta). Aynı tahtın ijlemelerinden detay (üstte)./ The throne made of walnuts inlaid with tortoise shells by the architect of the Blue Mosque, now at the Topkapı Palace Mueum (below); a detail from the same throne (above ).

bakalım.

_)

Tarihler 19. yüzyıl ortaları­ nı gösterirken , Osmanlı sa n a tk a rl arı da dünyada birço k sanat kar gibi, dönemini yaşıyordu ve dönemine uygun eserler meydana getiriyordu. Bir Tophane işi ibrigin tadı , bir g ümü ş divitin e ndamı , asırlardır süregelen bir birikim sonucu idi. Bize tüm bun l arı kaleme a ldır a n da çagdaşlıktır. Sanat eserleri, fizikf güçlükterin ötesinde, estetik olarak da kendilerini korudukları ı ç ın , biz bugün onlardan keyifler a lı yoruz. Herhalde sanat ese ri o lab ilm e nin ince ay rıntıl arından biri de budur. • 17

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993

bejare J did." Would you !ike to see the palace manuscript collection, or same of the finest examples of Turkish calligraphy in the Museum of Turkish and Islamic Arts and Süleymaniye Library? Or the minialures which inspired Matisse? For the most striking array of Turkish tiling, visit the Suleymaniye and Rüstem Pasa mosques in Istanbul. The latter, in particular, is a spectacular sight, with tiling in superb harmony with the architecture covering virtualty the entire interior, from floor to dome. On in time, we can see the East- West synthesis of Dotma bahçe Palace, built at a time when lifestyles too were changing. The 19th century craftsmen who made the works of art here were experiencing those changes and responding to them, as were artists all over the world. The beauty of an ewer made a t Tophane, the proportions of a silver pencase are the outcome of a legacy stretching back for many centuries. The pleasure we obtain from these exquisite objects taday derives not on ly from their mere physical survival over the passage of time, but from their aesthetic values, which are as valid in our time as they were when they • were made.


THE TOURISM W

Viyana'da

n

VİYANA'DA

YAPILAN ULUSLARARASI TURİZM FUARINA TÜRKİYE ÇlKARMASI ... MUSTAFA SÖNMEZ İZLENİMLERİNİ YAZDI, MANUEL ÇITAK GÖRÜNTÜLEDİ.

1VRKh'Y MAKES A SPLASH A1'7HE I!V'n::RNA 170NAl 70URISM FA!R IN VfENi\A ... MUSTAFA SÖNMEZ REJJQRTEJJ HIS /,ıJPRESSJONS. AND MANUEL ÇITAK PH01DCRAPHl!.TJ THEE\'ENf.

aray l arı,

müzelerle dolu "ring"i, görkem li Viyana ... Mozart, Schubert, Liszt, Mahler, Schönberg, Bartok ve diğer usta isimte rin ruh verdiği opera, operet ve konser sa l onlarıy l a Viyana .. . Ve bu ağırbaşlı, bu "ok kalı" tarihi başkentte kar. .. Kar, bir tarihi kente ancak bu kadar yak ı ş ı r! .. Viyana'nın çe kirdeğin de yeralan Stephan Kilisesi'nin saça kl arına konan kar, gökyü zündeki clonuk maviyle doyumsuz bir uyum sergiliyor. Hawelka, Sperl , Museum gibi tarihi kafelerin sıcak orta mını soluma k; espresso, cappuch ino ya da krema lı kahve "Einspa nner" ile ısınmak , Viyana kışında bir başka güzel. .. Karlar a ltınd aki Viyana , Ocak'ın son haftasında büy ük bir turi z m şö leni yaşadı. Viyana Kongre Sa r ay ı 'nın ge ni ş sa l onlarında , dünyanın dört bir yan ınd an gelen turizmciler, ülkele rini Viyanalılara tanıtm ak için ya rı şt ıl ar. Posterler, broşürle r, slaytlar, yoğun kar yağı şına ve soğuğa a ldırmada n fuar alanını dolduran Viyanaltiara davetler yağdırclı. Türkiye, "Ferien 93" ad lı bu u l uslararası fuarcia en geniş a l a nı kaplayan ülke olarak oldukça icldialı yclı. Yak l aş ık 700 metrekarelik bir alana kurulan standlarda Istanbul , Marmaris, Kapadokya, Efes ve Anadolu 'nun diğer sın ı rsız tarihi ve doğal güzellikleri sergilencli. Kamu ve özel kuru lu ş ların birlikte

S

binalarıyla

he Ring, full of places and museums. and the magn!(icent buildings of Vienna ... Opera , operette, and concerl ha/ls insti/led with the spiril of Mozart, Schubert, Liszt, Mabler, Schonberg. and Bartok ... The snouı was the perfeci adornment to this dignified capital city wilh its state~y historic buildings. Tbe snow on the eaves of St.Stephan's Church in the hem1 of Vienna presented a delightful canirast against the dul/ blue of the sky. lnhaling the chee1jitl atmosphere of historic cafes such as Hawelka, Sperl and Museu m and warming up with e~presso , cappuchi110 or coj/ee with cream Einspanner... Vienna had never seemed more beat[jiil than it did in mid-winter. Under ils c/oak of snow, Vi en na was the sce1ıe of a major tourism festival in the fas/ week of}ai/1/CIIY. In the vast halis of Vienna's Congress Pa/ace. countries all over the

T 18

SKYLIFE MART

+

MARCH

1 993


_./

Lothar Schmidt, Türkiye ve KKTC'yi Avusturya'ya tanıtmak için büyük uğraş veriyor./lothar Schmidt specialices in Austrian tours to Turkey and Northern Cyprus.

Türkiye standında "T urkei" adıyla basılıp ücretsiz dağıtılan Turizm Rehberi fuara gelenlere de verildi./ Visitors to the Turkish stand at the Ferien 93 received free copies of a tourism guide on Turkey ca ll ed "T urkei". 19

SK Y U F E

M ART

+

MA RC H

1 993


yeraldığı

bu fuarda Türkiye heyetinde valile r, beleglobe vied to aııract the attention of the Viennese. diye başkanları, kaymakamlar, üst düzey bürokratVisitors who thronged the fair regardless of the heavy lar ve i ş l etmeciler düzeyinde bir katılım o ldu. snow and icy temperatures were bombarded by posters, Fuarların ülk e t an ıtımınd a öne mli yerler i var. brochures, and slide shows. Türkiye'nin 1981'de 300 milyon dolar o lan turizm Turkey made an ambitious showing at Ferien 93, with the ge liri 199 2' d e 4 milya r dolara ul aşt ı. Bu ge lir , biggest stand in the event. A riot of tempting scenes from 1981'de 1.4 milyon o lan turist sayısının 1992'de 7 Istanbul, Marmaris, Cappadocia, Ephesus and the other milyonu aşması yla gerçe kl eşti. countless historic sites and natural bea uty-spots of Söz konus u turizm patlamasıyla beraber 1981'de Anatolia, the stand covered an area of nearly 700 square Türkiye' nin dünya turizm geliri içindeki payı da nıetres. Public and private seetar organisations had come together for the fair, and the Turkısh delegation included yüzd e 0.3'den yüzd e 3.3' lere kadar ç ık tı. Turizm ulu s l araras ı işbölümünde Türkiye'nin şans lı bulungoverners, mayors, and other representatives of top-ranking o.fficialdom, as well as tourism executives. du ğ u sektörler a rasında sayılıyor. Bu kulvarda ülkeler arasında a man s ı z bir rekabet var. Tanıtım , rekaFairs play a crucial role in the promotion of countries with aspirations in the tourism industry. Turkey's tourism bet savaş ında önemli bir silah . Özell ikle fuarlar bu receipts have soared from 300 million dollars in 1981 to savaşın en ö nemli "muharebe al anları." Viyana'daki fuardan sözed erken organizatör firma 4 billion dollars in 1992, white tourist numbers have risen from 1.4 million to 7 million over the same period. In-Tour ve ya ratı cısı Lothar Schmidt'e değinmek gerekiyor. In-Tour, Avusturya'dan Türkiye'ye turist 7bis tourism boom has taken from a share of 0.3 percent getirmek üze re uzm a nl aşm ı ş bir kuruluş. Firma , in world tourism receipts in 1981 to 3.3 percent in 1992. Tourisnı is one of the sectors where Turkey enjoys a disu ğraşını bilinçli o larak Avusturya-Türkiye sın ırl arı­ tinct advantage in the international division of labour. nın dışına taşımıyor, bu çerçevede uzmanlaşıyor. But the conıpetition is formidable. Promotion is the keen1981 'de n 1992'ye Türkiye'ye In-Tour aracılığıyla gelen Avusturyalı turist sayı s ı 200 bini aşm ı ş durumda. est weapon in this war of wits, and fairs provide the foremost battlefields. Avusturya'dan sadece 1992'de Türkiye'ye gelen tuWhite on the subject of the fair at Wiener Messen in ris t say ı s ı 205 bin . Avusturyalılar , Alman lar, Vienna , we canno t pass by Fra ns ızlar ve İn g ilizl erden without mentioning Lothar sonra, Türkiye'ye e n çok Sch midt, ereatar of the tour ge le n turist g rubu. Ki şi operating company, In -Tour. başına y ıllık milli geliri 9 The company specia lises in bin 500 doları bulan zencarrying Aıtsırian tourists to ginliğinin ya nı s ır a turizm Turkey, purposely not making kültürü ge li şkin o lan any attenıpt to diversi.fy beyand Avusturyalılar, Türkiye için these carefully defined limits. önemli bir p ota n siye le In -Tour has been bringing sahipler. Türkiye Avusturya Austria n holidaymakers to pazarını yeni yeni keşfedi­ Turkey since 1981, anda total yor . Bu k eş ift e In-Tour of 205.000 Austrian tourists önemli bir rol oynuyor ve visited Turkey in 1992, rankTürkiye'yi yoğun biçimd e ing them .fourth a.fter Avusturya'da tanıtıyor. German , French and British 1981'den bu yana 36 kataholidaynıakers. log h az ırl aya n firma , 1 milNot only do Austrians enjoy an yon 224 bin adet bastırdığı enviable per capita national bu kataloglarda ye r a lan ineome of 9,500 dollars, but a 215 milyon sayfa il e sophisticated tourism culture. Avusturya lıl ara Türkiye'nin Austrians represent a signi.fitarihsel ve doğa l güze lliklecant potential for Turkish rini tanıtmış. Firmanın tourism, which is newly discov1992'de tanıtım için yapt ı ğ ı ering the Austrian market. harcama 3,2 milyon DM'yi In-Tour plays an importan t buluyor. role in this process of discovery, In -To ur 'u ya ratan isim and is involved in an intensive Lothar Schmidt bir Alman. Viyanalılar bir Türk tarafından işletilen DO&CO'nun pencerelerinden promo lion of Turkey in T ürki ye'yi uzun y ıll ardır Stephen Kilimi'ni seyrediyorlar./ The Vienneıe watch S ı. Sıeph an' ı Austria. Since 1981 the compatanıyan ve çok iyi Türkçe Church from the windows of DO&CO, run buy a Turk. 20

S KYLIFE MART

+

MARCH

1993


_) ı

Kar, Viyana'ya

)

yakı_ııyor, beyazlık

görkemli yapılara

ayrı

bir tad

katıyor./

Snow enhances the

konu şan Schmidt, 1981 'de Türkiye'ye 600 turist getiren firmanın performansını 1992'de 50 bin turiste ç ıkarmış. Bu Avusturya'dan Türkiye'ye her 4 turistten birinin In-Tour kanalıyla gelmesi demek.. 1985'ten bu yana KKTC'yi de gezi programına sokan Schrnidt, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesiminin, KKTC turizmini tanıtma faaliyetlerini , baltalama çabalarını sonuçsuz b ırakma konusunda önemli i ş l er yapmış. 1990'da, dönemin Turizm Bakanı llhan Aküzüm'e iki ay süreyle özel danışmanlık da yapan Schmidt'e, Türkiye'yi tanıtma çabalarından dolayı çeş itli beratlar ve takdir belgeleri verilmiş. Takdir sahiple ri , Evren'den Özal'a, Demirel'den Denktaş'a, Rahmi Koç'tan Selçuk Yaşar'a kadar uza-

beauıy

ny has published 36 catalogues displaying Turkey's histarical and scenic beauty spots, and spent 3.2 million deutscbmarks on in 1992. Lotbar Schmidt. In- Tour's founding jatber, is a German who knows Turkey well and speaks Turkish fluently. He first brought 600 tourists to Turkey in 1981, gradually increasing this to 50.000 in 1992, equivalent to one quarter of all Turkey-bouna Austrian visitors. Since 1985, Schmidt has included Nortbem Cyprus on his tour programme, and made considerable headway against the negative propaganda efforts of Greece and the Greek seetar oj Cypnts.ln 1990 Schmidt spent two months as special advisor to Tourism Minister !lhan Aküzüm, and has been presented with diverse awards and certificates in recognition oj his contributions to Turkey's promolion, by such prominent figures as Evren , Özal, Demirel, Denktaş, Rahmi Koç and Selçuk Yaşar. He has alsa been elected to honorary citizenship oj Side and Marmaris. Visitors to the fair at Wiener Messen step in-from the snoıry world outside to embark on a miniatıtrised world tour. As they leap from continent to continent and country to country amidst a riot of colour created by nations from all over the globe, the Viennese make tbeir first acquaintance with Anato/ian bospitality at the Cappadocia seetion oj the Turkish stand, where they sipped glasses of rakı . •

nı yor.

Side ve Marmaris'ten "Fahri hemşehrilik" beratı da ala n Schmidt daha birçok ödül ve takdire l ay ık görü lmü ş .

Karlar a ltın dak i Viyana'nın sa kinl eri Wiener Messen'deki fuarın kapısından içeri ad ımla rını attık­ l a rınd a bir dünya turuna da başlıyariardı aynı zamanda. Kıtadan kıtaya, ülkeden ülkeye s ıçrayan Viyanalılar dünya h a lkl a rının yarattığı renk tünelinin Türkiye durağında Anadolu konukseverliğiyle ilk s ıcak teması , Kapadokya stand ının s undu ğu ra kıyı yudumlarken yaş ıyorlardı. • 21

SKYLIFE MART

of Vienna and its impressive buildings.

+

MARC H

1993


Gecenin karanlığında, sevgilinin bedeninde~ gelen ate_ş gibi bir sıcaklık ve onun gözle~ini görebilmek için bir ı_şık. l_şte Çıralı. ·


İSTİK BİR DENEYİM İÇİN YÜRÜYÜŞ AYAKKABILARINIZI GİYİP BİR ŞİŞE ŞARAP İLE SERT RÜZGARA HAZlRLlKLI, AGZINDAN ATEŞ

M

FIŞKlRAN OLİMPOS TEPESİNİN YOLUNU TUTUN ...

FOR 1HOSE Wl7H THE PA71i;,NCE TO PUT ON 1Hh7R WALKING SHOES AND GO ARMED WITH A B07TLE OF ROUGJ-1 AND READY WJNE AGAINST mE UNPREDJCTABLE WINDS, mE SIGJ-JT OF THE CHIMAERA CAN AMOUNT TO A MYS17CAL EXPERIENCE ... By MOLLY M . BURKE

Akd eniz

Pbotos MEHMET GÜLBIZ

S ome fifty mi/es south of Antalya, the Reno of Turkey's Mediterranenn coast, is a strange little visited and quickly darkeningforest near the village of Çıra/ı. Continental tourists tend lo head for the seaside or lounge in one of the many comfortab/e ''Pansiyon "s situated amongst orange groves and · sleeping cats. But for those with the patience to put on their watking shoes and go armed with a bottle of rough and ready Kutman wine against the unpredictable winds, the sight of the Chimaera can amount to a mystical experience. According to leg-

kıyılarının

Türkiye'deki Reno'su 50 kilometre güneyinde, Ç ıralı köyü civarında, az kişinin bildiği, akşamları çabuk kararan garip bir orman var. Batılı turistlerin çoğu uyuyan kedileri barındıran portakal bahçeleri arasındaki pansiyonlarda şez­ longlara serilir ya da denizin yolunu tutar. Ama y ürü yüş ayakkabılarını giyip bir ş i şe Kutman şarabı ile sert, beklenmedik rüzgara karşı Olimpos'a yürüyen ler mistik bir dönüşüm yaşa­ yacaklardır . Efsaneye göre, Chimaera, aslanbaşlı, ke ç i-vücutlu, yılan­ kuyruklu , ağzından ateş püsküren bir canavar. Evli bir kadınla ilişki kurduğu için Be lle rophon onu cezal andırmakla görevlendirilmiş. Ama gerçek hayattaki Chimaera ya da halk arasın­ da bilindiği şekliyle Çıralı , bir doğal mucize: Burada Olimpas tepesinin e tekl e rinden ç ıkan altın sarısı-mavi karışımı bitip tükenmek bilmeyen bir a lev ziyaretçileri gözlüyor. Gün ışığında gidenlerin bu manzarayı görmesi biraz zor. Eski bir Yunan tapınağının kalıntılarını koruyan Chimaera'nın kırmızı sürüngen gözleri yalnızca geceleri görünüyor. Ya da , hiç olmazsa üzerine sonradan bir manastırıo in şa edildiği bu tapınak ve onu koruyan gözler tırmanışın ilk aşa­ masında ke ndilerini e le vermiyorlar.. Burada ş imdiy e kadar hiç kazı yapılmamış, tarihiyle ilgili hemen hiç bilgi ele yok ama tapınak muhtemelen Hephaistos gibi bir ateş tanrısına adanmış, manastır da üçüncü yüzyıl aziz ve bilgesi Methodius için yapılmış. Olimpas Tepesi'nin tanrıları ve garip sönük ışık­ l arı arasında büyüyerek gülen a te ş ten mağara Büyük Chimaera sıradan turist için o ldukça acı­ masız bir tırmanışı gerektiriyor. Alevler elenizden görü ldü ğü içi n bir zamanlar Antalya'nın yaklaşık

DAGDA

BİR

ALEV

CHIMAERA end, the Chimaera was a lion-headed, goat-bodied and serpent tailed monster that Bellerophon was sent to taekle as punishiment for his dalliance with a married woman. But the real Chimaera is a natural wonder: an unquenchable Jlame spouting from the mountain in blue and golden bursts which threaten to set fire in the shoes of the unwary. Daytrippers miss the spectacle, for at the first /evet of the climb, the Chimaera 's red, reptilian eyes are visible only aı night, guarding the rubble of a Greek temple on which a vast monastery was later erected. Nothing has been excavated and little information is available, but it seems likely that the temple was dedicated to a fir e God such as Hephaistos and the monastery connected to the third century saint and scholar Methodius. The greater Chimaera, however, is mercifully too steep a eli mb for the average tourist, a cave ofjlame which enlarges and laughs under the weird glow of the waning light and the Gods of Mt. Olympos. As the 23

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993


>-

~

w

</)

z

"'

'::ı

w ::;;:

"~

;;!::

c..

~

~

Olimpos Tepesi'nin tanrıları ve garip sö nük ı_ııkları arasında büyüyerek gülen ate_ıten mağara Büyük Chimaera sıradan turist için oldukça acımasız bir tırmanı.ıı gerektiriyor./ The greater Chımaera, however, is mercifully too steep a climb for the average tourist, a cave of fl ame which enlarges and laughs under the weırd glow of the wanıng lıght and the Gods of Mı. Olynıpos.

flame can be seenfrom the sea, it was once the ritO li mpos , Zoroaster korsan l arın töresel mekanı o lup lranlı ışık ve ak ıl tanrısı Mitra'ya adanmış. ual ground of Zoraasırian pirates dedicated to Üçüncü yü zyı ld a Hıristiyanlık baskın çıkana kaMithra, the Persian gad of lig ht and wisdom. dar, Mitraizm Küçük Asya'da oldukça yaygınmış Mithraism was widespread in Asia Minor until ama il ahiyat ç ılar Batı'daki ouertaken by Christianity in the Third century, but reliegemen inanç üzerinde de gious scholars have noted its etkisi olduğunu söylüyorlar. karanlıkta Mitraizm iyi ve kötü arasın ­ injluence on the West's dominantfaith . Mithraism taught a daki sonsuz çelişki ile kıya­ dua/istic struggle between met gününden bahseder ve good and evi!, a last judgeönerd i ği ah laki kurallara ışık ment and the hope of immoru yan lara ö lümsüz lük vaadedeğil ararız? tality through a strict code of eler. Chimaera piknik yapmak iç in iy i b ir ye r değil. Buna ethics and freemasonry İşte karşılık evrenin muciz e le ri amongst men. Th e Chimaera ü zerine bütün gece oturup is no spot for a picnic but a beşiği. setting worthy of sitting up all düşünmek için bulunmaz bir karanlığında, night u nder a full moon to me ka n. meditate on the mysteries of Göz leri kamaştıran güne~ ateş the universe. You know tha t denizin üzerinden doğup you are silting in the !ap of a ş ağıdaki kilise ka lıntıl arının sıcaklık god as the blinding rod sunüzerinde kanar, ası rl ar sonra h a la duvarda izle ri o lan gü rise bursts over the sea and bleeds into the church ruins neş saatin i yavaş yavaş aydın­ ışık. below, slowly ligh tening the Iatırk en Tanrı'nın kucağında

Ruhaniyette, bizi ürkütücü ileriye götürebilecek sürekli bir umudu de ne o burada: dinin Gecenin sevgilinin bedeninden gelen gibi bir ve onun gözlerini görebilmek için bir 24

S KYLIFE MART

+

MARC H

1993


05MANLI

IIANKA:tl• NUAN

TII:NI

UrUft.lııAK

_)

1

KiŞiYE ÖZEL • HlZLI KREDI 11

_)

Osmanlı Bankası, Bireysel Bankacılık'ta yeni ufuklar açıyor. Yaşarıunıza yepyeni de~erler katacak bir dönem başlauyor.

Ve Osmanlı Bankası bu dönemde 129 yıldır yeni kalan bankaa lık anlay ış ını Bireysel Bankacılık alacunda da hizmetinize sunuyor.Sadece Osma nlı Bankası ' na ait "Kişiye özel Hızlı Kredi" uygulamas ıyla riim ihtiyaçlannızı yaraucı çözümle rle karşı lıyo r.

Osmanlı Bankası'nın "Kişiye özel Hızlı Kredi" uygulamasında konut ihtiyaçlancuz için Kırmızı Kredi'den, taşıt ihtiyaçlannız için Mavi Kredi'den, özel ihtiyaçlancuz için San Kredi'den, mesle~i nizi geliştirmek için YeşU Kredi'den yararla nıyorsunuz .

<-t- 0 KONUT IÇIN .. KIŞIYI Ö.ZIL HI:ZLI KREDI "

"Kişiye ÖZel Hızlı Kredi", adı üstünde kişiye özel... Yani, kredi limiti yok. .. Umltl lmzanız belirliyor. Ve çok hızlı ... Başvurunuza en geç 24 saatte yarut alıyorsunuz. .. Üstelik aldı~ıcuz krediyi Osmanlı Bankası 'na geri öderken ödeme planını kendiniz bellrllyorsunuz ... "Kişiye ÖZel Hızlı Kredi" bir Osmanlı Bankası hizme tidir... Gelin, limitlerini kendi imza nızla belirleyece~iniz Kırmızı, Mavi, YeşU ya da San Kredi'den yararlarun... Gelin , kredi lhtlyaçlannızı Osmanlı Bankası' nın hızlı ve esnek çözümleriyle karşılayın.

SM A N LI 2

TAŞlT

9

y

L

D

BAN KA SI R

IÇIN

ÖZEL DESTEK IÇIN

KIRMI.Z~

' - MAVi

SAR 1

. . KREDI

#' KREDI

KREDI

..A..

ll

Y E N

MESLEK IÇIN

~ YEŞiL

~ KREDI

OSMANLI BANKA ÖZEL BiLGi HATT

(1) 281 48 5 24 SAAT HiZMETiNiZD


(

Gözleri kama}tıran güne} denizin üzerinden doğup a}ağıdaki kilise kalıntılarının üzerinde kanarken evrenin mucizeleri üzerine oturup düjünebelirsiniz../ The blinding rod sunme bursts over the sea and bleeds ınto the church ruıns below, slowly lightenıng the sunwheel paınted cupolas patterns on the wall, stıll vısıble alter so many centurıes. oturduğunuzu sanıyorsunuz ..

sunwhee/ painted cupo/as patuıe Ruhaniyettc, bizi ürkütCıcü terns on the wall, st i ll visib/e ajier so many cen/uries. Whal karanlıkta ileriye götürebile~pirituality do we seek in spirituality bul cek sürek li bir ı şık umudu pronıise the promise of a constanl değil de ne ararız? İşte o bu.flame, the lip,hl forward in the rada: elinin be~iği. flanıe, Gece nin karanlığıncla , sevgipanicking darkness? Here il is: the cradie of religion. Heal in linin bedeninden ge len ate~ the nip,ht /ike the boc(y of the g ibi bir sıcak lık ve onun beloved and the lip,hl by which gözlerini görebilmek için bir to see his fCyes. Here one can ı~ık. Burada insan rahatlıkla cinlere, perilere, canavariara casily believe in djin1ıs and inanabilir ve bu kutsal medragons, and a cu rse on those kanı , tuvaJet kağıtları, gazoz, b/ind .foo/s who wou/d leave kola tenekeleri, pet şişeleri , tissues and cola cans Oll such plastik torbalar ve yemek ho~y grounds. 1bose u'ho have artıkları ile elematan kör budiscovered the Chimaera hy dal a lar a beddua edebilir. the strenp,tb offailbjit! search are understcındah~)l re/uctant in a n ç gücüyle Chimaera'yı ~}'es. keşfedenler ise, bu bilgiyi lo impart the il(/ormation to meraklı turistlere anlatmakta the wor/d's c/umping tenilis tereddüt edeceklerdir. Ama eğer karanlığa hazır­ sboes. But ({you do j/lld il, well-equipped and in lıklı o nu bulursanız, büyCı, sihir ve mislisizmin the clark, you wi/1 at leeıst have access to the source k ay na ğına inebilirsini z. Ku:::;kusuz bu da hekleq/ magic and the earliest co ncepts q/ mysticism. lt is wortb Ibe wait . • m ~d~r. •

Wbat do

seek in but the of a constant the light forward in the panicking darkness? Here it is: the crad/e of religion. Heat in the night !ike the body of the beloved and the lig ht by which to see bis

26

SK V LIFE MART

+

MARCH

1 993



Askeri Müze çağdaş

anlayışa

uygun olarak yeniden düzenlendi ve Şubat ayı

içinde a çıldı. Onbir yeni salon ziyaretçilerini bekliyor. By AS LI KAY ASAL Photos Archives uf the Military M11se11111

A M ILITA RY MUSEUM IN

a ı 453 'te İstanbul ' un fethinde Haliç'e gerile n zinciri görmek sizi h eyeca nla nd ım mı? Osma nlı !mparatorlugu'ndan günümüze ulaşan silahlar, ı 9 ı 3 ' te bir su ikaste kurban gide n Sa draza m Mahmut Şevket Paşa' nın sa l dırı s ıras ında içinde b ulund ug u a ra b a ve k a n l ı gö ml eg i, I. Dü n ya , Ça n a kk a le ve K urtulu ş Savaş l a rı il e Cumh uri ye t Dönemi'nin eserleri .. Ya kın tarihimizi bugüne t aş ıya n pek çok eser, ı 993' e yüzünü yenileyerek giren Askeri Müze 'nin onbir salon unda ziya re tçilerini bekliyor. Askeri Müze ve Kültür Sitesi Ko mutan lı gı Sergileme Kısmı' nın bir yıl içinde haz ırl adıgı yeni bölümlerde, depodaki mevcut yaklaşık 55 .000 eserden ı O . OO O'i sergileniyor. Aske ri Mü ze K ı s ım Amiri , a rkeolog Bin başı Enve r Kibiroglu, müzenin tarihçesi üzerine ş u bilgileri veriyor, "Başlangıçta Aya İrini Kilisesi'nde tutulan cephane, tarihi silah ve araç-gereçlerin korundugu bir tür depo. Bir askeri müze ku rulması dü ş ünces i , ilk kez ı s. yüzyı l da günde me geliyor. ı 726'da Askeri Müze'nin temelini o lu ş tur a n Da r-ül Es li ha kuru luyo r. B urasının Yeniçeri ayakl a nmas ıyl a tahrip ISTANBUL olmas ınd a n sonra, I. Abdülmecit döneminde Harbiye Amba rı olarak nitelendirile n Aya İrin i' d e Asa r- ı Atika Mü ze-i Hümay un k ur u luyo r. Müze, ı 908 'd e 'Müze-i Askeri Hümayun' a dı a ltında tekrar faa liyete geçiyor. ı 940'ta II . Dünya Savaş ı tehlikesine k arş ı Müze içinde ki eserler Nigde ve Kayse ri'ye gönde riliyo r". Savaş so nras ı ı 949' da m üzed e n gönderilen eserler tekrar geri getiriliyor. tık müze binası için Maçka Kışiası düşü­ nülü yor . Buras ı İ TÜ'ye d evred il ince , Harbiye Jimnastik Salonu, müze binas ı olarak seçiliyor. Askeri Müze yeniden 3 ı Agustos ı 959 'da açılıyor. Zaman içinde daha ge niş bir binaya gereksinim duyuluyor. Böylece ıs4ı' d e inşa edilen Atatürk'ün de içinde okudugu Harbiye Kışi ası restore ediliyor ve ı966'da Askeri Müze ve Kültür Sitesi'ne dönüş türü lüyor. Bu bina nın Cumhuriyet Caddesi'ne bakan Bat ı blokuyla, Kuzey blokunun i nşaat ve restorasyonu ı983' t e ta ma ml a nı yo r. N i şa nt aş ı ' n a uzanan yol üzerinde Harbiye K ış i as ı ' nda ki Askeri Müze'ye gelen ziyaretçi, yeni düzenle ne n iki k at lı binada , Osma n lı Dönemi'nden günümüze, heyecan duyacagı ve düşüne­ cegi ta rih i çaglar a ras ı bir gezi ya p acag ını bilmeli. G i r işte Müze'nin genel gezi p l a nını gösteren tabioyu inceledikten sonra yola koyulabilirsiniz. tık bölüm "Atıcı Silahlar Salonu ". Burada, ok, yay ve cirit gibi silahlar sergileniyor. Bu bölümde O kmeyda nı'nd a n gelme ı 80 2 tarihli menzil taş ını , günümüz O km eydanı ' nda bu taş­ lardan hiç k a lm a dı g ını dü ş ün erek dikkatle inceleyin. !kinci Bölüm, "Binicilik Salonu". Eyerler, üzengiler, nal takı mla rı , Yavuz Sultan Selim ve Fatih Sultan Mehmet'in binicilikle ilgili eşya l a rını görebilirsiniz. Bir lstanbu llu o larak, Fatih 'in lsta nbu l'u feth inde Sarayburnu 'yla

T

ASKE •• MUZE The museum bad a face-1(/t for 1 1 ql its exbihition halis, and openedfor uisitors in mid-Fehruarv. Oj the 55, 000 works on the museurn inventory, 10,000 are cu rrent~J' on display.


he great chain which the Byzantines sıretebed across the mouth of the Golden Horn toprevent enemy ships entering, swords wielded by the Ottoman janissaries and the Crusaders, the exquisitely embroidered tents used by the sultans on campaign, and the car in which Grand Vizier Mahmut Şevket Pasha was assassina/ed in 1913 ... All these are among the thousands offascinating exhibits to be seen at the Military Museum in Istanbul. The museum has entered 1993 with aface-liftfor l l of its exhibition halis, which have been completely redesigned and modernised. Of the 55,000 works on the museum inventory, 1O, 000 are currently on disp lay. Museum Director, Major Enver Kibiroğlu, an archaeologist who studied classical and modern Anato/ian archaeology at Ankara University, explained that during Ottoman times old weapons were kept in the Church of Saint Eirene in the first courtyard of Topkapı Palace. The seed of the present museum was sown in 1 726, with the establishment of the Dar-ül Esliha, an armoury for the safekeeping of these old weapons. However, this building was badly damaged during the ]anissary uprising at the turn of the 19th century. During the reign of Sultan A bdü lmecit (1839-1861), the Imperial Museum of Antiquities was established in Saint Eirene. In 1908 th is became the Imperial Military Museum, which remained op en until 1940, when the cantenis were moved to the central Anato/ian cities of Niğde and Kayseri for saf e-keeping during World War II. In 1949, the exhibits were returned to Istanbul, and the search for a suitable building to house them commenced. The exhibits were housed in Maçka Barracks until this building was taken over by Istanbul Technical University, and then moved to Harbiye Gymnasium. The museum reopened to the public in 1959, but it was not long before larger premises were needed. Harbiye Barracks, built in 1841 and where Atatürk had studied as a cadet, were restored and opened as the Military Museum and Cu/tura! Gentre in 1966. Renovation of the West and North blocks was completed in 1983, and these buildings used to house the magnificent embroidered pavilion tents, military costumes, the Atatürk Hall, and memorial room for those kil/ed in action. Renovation of the remaining sections oj the museum was completed last year and the exhibits returned from the museum stores to their cabinets. The newly reopened two-storey building of the Military Museum takes visitors on an enthralling tour across the ages, from the Ottoman period to the present day. Ajter getting your bearings from the plan of the museum in the entrance, you can set out. The first seetion is the Projectile Weapons Room, where you can see such weapons as bows and arrows, javelins and lances. The archery stone daling 1802 was brought here from Okmeydanı , Istanbul 's former archery field. Exceptionally long shots were commemo-

T

.../

(Harbiye'de, Hilton Oteline 5 dakika yürüme mesafesinde olan) Askeri Müze Pazartesi, Salı dışında her gün 09.00-17.00 arası ziyarete açık. Ziyaret günleri 15.00-16.00 arası iki seans Mehter Müziği K onseri veriliyor. The Military Museum (a fıve minute walk from the Hilton Hotel) is open daily except Mondays and Tuesdays from 09.00 to 17 .00. The traditional Mehter military band gives two performances on the days the museum is open, between 15.00 and 16.00.


Karaköy aras ına gerdigi zincirin o~ina li yine bu bölümde sergileniyor, maketiyle birlikte. Kesici Silahlar Salonu ... Bu üçüncü bölüm Avrupa ve İsl a m si lahl a rını içeriyor. Birinci grupta, Ha ç lıla r'da n kalma silahlar , 15. ve 16. y ü zy ılın İta lyan , Alman, Fra nsız miğferleri , ikinci grupta Niğbol u ve I. Kosova Savaşı'nda ku llanılan silahlarla, hançerler, kılıçla r, 16., 17. ve 18. yü zyıl Osmanlı tombak miğfe rl e ri toplanmış. Dördüncü bölüm "Savunma Si l a hl arı"na ayrılmı ş . Bu bölümde vitrinleri, töre n ka l kan l arı, timsah derisi, su kap l umba ğas ı ve fil derisinden savunma kalka nl arı, a teş li silahlar, kapsüllü tabancalar, işl eme l i silahlar ve top modelleri süslüyor. Beşinci bölüm 18 Haziran 1913'te bir suikaste kurban giden Sadrazam Mahmut Şevket Paşa Salonu .. . Paşa 'nın sa l dırıya uğra dığı , kurş unl a d a cam ı parça lanmış a rabası

Miğfer ve zırh gömlek. islam, IS.yy/ Heirnet and armorshirt. Islam, ISth ct.

ilk kez sergileniyor. Olay sı ras ında silahlar da vitrinlerde. Meşrutiye t Dönemi Salonu ... Birinci kattaki son bölüm. Padişah II. Abdülhamid'in yazı masas ı , kendisine hediye edilmiş silahlar, Gazi Ahmet Muhtar Paşa ve ya veri Tevfik Paşa'nın üniformaları bu bölümde görülebilir. Askeri Müze'nin yeniden düze nlenen bölümlerinde, ikinci kat, I. Dünya Savaş ı , Çanakkale Savaşı, Kurtulu ş Savaş ı , Cumhuriyet Dönem i ve Etnografik Eserler Sa l onlarını içeriyor. Yedinc i Bö lüm , l. Dünya Savaşı Sa lo nu , 1922'de Berlin'de şe hit edilen Ta lat Pa şa' nın kan l ı gömleğ i , Avust urya-Maca ri sta n İmparat o rlu ğ u 'nca II. Abdü lha mid 'e h ed iye ed il e n masa takımı, Enver Paşa'nın üniforması. .. Çanakkale Savaş ı Salonu'nda ziyaretçi, Çanakkale'de şe­ hit düşen 57. Alay Komutanı Yarbay Hüseyin Avni'nin üniforma s ı yl a, savaş alanındak i malzeme ile Türk ve Anzak askerlerini temsil eden mankenleri görebilir. Kurtuluş Savaş ı Salonu, milis kuvvetlerinden Demirci Mehmet Efe'ye ait silah ve kıyafe tl e r , General Ka z ım Karabekir, Ali Fuar Cebesoy, Refet Bele, As ı m Gündüz, Şükrü Gökberk ve Avni Ömer Birtel koleks iyonl a rını içeriyor. Büyük Taarruz'da Yunanlı General Trikopis'in karargahında ele geçirilen malzeme de bu bölümde. Cumhuriyet Dönemi Salonu'nda ziyaretçi Kore Savaş ı ve Kıbrıs Barış Hareka tı dönemleriyle ilgili obje ve belgelerle baş başa kalıyor. Etnografik Eserler Salonu , yeni düzenle meler çerçevesinde son bölüm . Bu bölümde Binbaşı Kib i roğl u'nu n aktardığına göre silahlar dış ında çeşitli yollarla Askeri Müze'ye gelmiş pek çok etnografik eşya sergileniyor. Bu arada Müzeyi gezenler çeş itli salonl arın duva rl arında çoğu anonim, tarihi tablol arı da göza rdı etmemeli . Müze re hb e rli ğ ini üstlenen Binbaşı Kibiroğl u'nu n , s ilahların soğuklu ğunu kırmak için as tık­ l a rını söy l e di ği ta blo lar aras ınd a, "Belgrad Seferi" , "Yavuz Selim" "Bektaşi Dervişi Gül Baba'nın Ölümü" , Ali Sami Boyar i mzalı "Turgut Reis", Hasan Rı za imza lı "Viyana Ku şatması", anonim "Mohaç Savaş ı " konulu çalışmalar bulunuyor. • ve

kanlı göml eği

kull a nı l an

Dizçek.

Osmanlı,

16.yy./ Metal Kneecap. Ottoman, 16th ct.

Hamidiye Alay Sancağı, Osmanlı, 19.yy, sonu./ Hamidiye Regismental Flag. Ottoman, end of 19th ct. 30

SKYLI FE MART

+

MARCH

199 3


rated by these stones, none of which stili stand today. Tbe Equestrian Room contains saddles, stirrups, horseshoes and other equipment, including the harnesses used by Sultan Selim Yavuz and Sultan Mehmet the Conqueror. Tbe original chain which the Byzantines sıretebed between Sarayburnu and Karaköy toprevent enemy ships entering the Golden Horn is in this seetion, with a model illustrating its original position. Tbe exhibits in the Bladed Weapons Room include Crusader swords, 15th and 16th century !ta/ian, German and French helmets, as well as Turkish daggers and swords used in the battles of Nikopol (1396) and the first Batıle of Kossovo (1389). Copper gilt Ottoman helmets from the 16th to 19th centuries are also on display here. Tbe Jourth seetion contains ceremonial and combat shields, some made of crocodile hide, turtle shell and elephant h ide, firearms, and cannons. Tbe fifth seetion is devoted to Grand Vizier Mahmut Şevket Pasha, who was assassinated on 18]une 1913. The shirt which Mahmut Pasha was wearing at the time he was shot, the car whose window was shattered in the attack, and the weapons used by his assassins can be seen here. Tbe Constitutional Period Room is the fina! seetion on the ground jloor. Here is Sultan Abdülhamid I/'s desk, firearms presented to him as gifts, and the uniforms of Gazi Ahmet Muhtar Pasha and his aide-de-camp Tevfik Pasha. Exhibits from World War I are shown in Seetion 7, including the bloodstained shirt in which Talat Pasha was assassinated in Berlin in 1922, the set of tabtes presented to Abdülhamid II by the Emperor of AustroHungary, and the uniform of Enver Pasha . · The Battle of Gallipoli is represented by diverse exhibits, including the uniform of Lieutenant Colonel Hüseyin Avni, commander of the Fifty-seventh Regiment, who jel! at Gallipoli, and models of Turkish and Anzak soldiers. Weapons and clothing belonging to irregular Turkish fighters in the War of Independence (1919-1923), the collections of General Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Asım Gündüz, Şükrü Gökberk and Avni Ömer Birtel, and the items found in the Greek headquarters of General Tricoupis after the Greek defeat in August 1922 can be found here.. The Republican Period Room contains objects and documents relating to the Korean War and the peace operation in Cyprus, including the last fetter to his family Jound on First Lieutenant Necmi Tonbul who diedin Cyprus in 1974, and Greek weapons. Tbe Ethnographic Room contains many items of ethnographic interest and paintings of battle scenes, such as "The Campaign of Belgrade " and "The Si ege of Vienna ", and portraits of fa mo us figures in Turkish military history, including Sultan Yavuz Selim and TurgutReis. •

Sadrazam Mahmut Şevket Mahmut Şevket Pa~a.

Çakmaklı tabanca. of 18th ct.

M iğfer. Alman, 15th cı.. 32

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993

Fransız,

P~a'nın arabası

(1913)/ Car of the Grand Vizier

18.yy sonu./ Flintlock Pistol. French, end

IS.yy./ Helmet. German,

Etnografık EHalar Salonu'nda sergilenen 19. y.y porselen duvar tabağı. (Dan i marka) On exhibit in the Etnografıc Room is a porcelain plaıe from Denmark, 19th cı.


Benefon Phones: Pioneer in New Generation NMT 450 Technology.

Benefon Forte NMT 450 r\

l!igl! qualily mrp/1 1/11' e.rcellelll pe,jömw •lcl' iılji·in!Jeareas. Complete 1r i tlt alloccessoriPs.

!}iı•inq

Benefon Class NMT 450 Tlw 1111/.IJ .\'i\1'/' 450 cord ! ~>.\ S carplwue. Justtake the /w •Iliset ır ith .IJOII/o kei'JI in co/1 1111'1 i ıl the rici11ily r!f' you ı· olj cı •, mror/Joat.

Benej01ı

enefon isa leading cellular supplier 11~th a

pendabi lity, strength and outstanding accesso ries

full range of ne1r generatian NMT 450

inciueling data transfer options. Perfection in mobile

phones. They are unique, offering high

c ommu ıı i c ation .

B

accessibi lity, long stand-by and talk times, de-

Bencfon phones set the standard

wherever ~ M T is usecl.

BE E

BE NEFO N • P.O. B. 84 • SF- 24 1O1 Salo • F'inlancl • Tel. int. + 858 24 30400 • Fax int. + :358 24 38 2638 Senefon Oy, a Finnish hi-tech company specializing in ıııobile communications equipment, offers a comprehensive range of mobile phones for NMT 450 and NMT 900 syste ıns. All Senefon products are manufactured in Finland at the coınpany 's modern factory. Over two-thirds of production is exported to nearly twenty count ries worldwide. Senefon e ınploys 130 people. Sal es in 1992 approached USD 25 ıııillion .

450i

The 1ror/d's s mo/lesi a11d 1/,c wost admnced N.\IT 4 iO , /1(11/dfWI'/(1/J/e. /l'i//ı I'I'I'SU ' i l!' .fi•atures includiii!J data/m 1/s.fi>r. fJ{/1!] ,ij0/11' fii'I!({OII 1\' \/1' 450i i111u OII.Y leleco llll/1 11//iration pNiplıem/ and !J 1/11' nwlii/e r!f.fice is tl/Nt'.


)

YE N İ RE NA U LT 2 1... OPTiMA

..1

BU KONFORA, PRESTiJE ÇOK KOLAY ULAŞACAKSlNlZ. Ailenize yeni bir dost katı lıyor ... Optima .. . Optima da bir Renault 21 ... Ve başkaları için ola~anüstü, Renault 21'ler için standart olan özelliklere sahip ...

..../

Optima, atak ve seri. .. Performansı mükemmel... Üstelik, konforda zengin, fiyatta ekonomik. .. Optima, avantajlı fıyatıyla, yakıt ıasarrufuyla,

aile bütçenizi sizin kadar otomobil...

düşünen

bir

'benzemeye çalıştığı' avantajlan ... Bol, orijinal ve garantili yedek parça, yaygın, güçlü satış sonrası hizmetler a~ı . servis güvencesi.. Ve

başkalarının

RENAULT-MAİS

Geniş, çok gen iş iç rnekarnnda sundu~u konforla, rahat ve sıcak atmosferi, atak ve seri kullanımı, merkezi kilit sistemi, otomatik camları, güçlü ve dayanıklı yapısıyla Optima, yaşamınıza yeni de~erler katacak. ..

RENAULT-MAİS yetkili satıcıianna gelin, Optima'run üstün özelliklerini yakından görün ... Optima sizi fıyatıyla şaşırtacak, konforuna, prestijine çok kolay ulaşacaksınız.

@ RENAULT YAŞANACAK

E MNİY ET KEMERİNİZİ

BAGLAYIN

~

YA

ŞA M

A

BAG LA N 1 N . . •

OTOMOBILLER


A GOURMET'S TASTE OfANTALYA

ANTALYA'DA DAMAK TADI Akdeniz'in gizli

tatları

!.Antalya Yemekleri

Yarışması'nda yarıştı. h~1.plore

the myriad.flal'Otll:ç qfAntaö·o ·s rep,iono! cui:·;ine. a seeret treasure troue. By N U RSE N G Ü N DÜ Z

Ş aye t ree nk a rn asyo na itib a r ede nle rde nseniz, idd i a lı ysa nı z, ye m e iç m eye zaa fını z va rsa ke ndini z i Anta lya' da De mete r ya d a Hestia o la ra k tahayyül ede bilirsiniz. As lı nda Side veya Phase lis'de b ir soylu bil e id a re e de bilir. D ü ş ünü n ön ünü zde Akde ni z, e lin izin a l tınd a e n va i çeşi t d e ni z u ru nu , s ırtını z d a Toroslar, a t l a rın gize mli dünyas ı , evcil hayvanla r, ev hay-

Bal kabağı Etli Dolma sebze yemeklerinde dereceye girdi. Stuffed pumkin was among the honorable mentions.

va nl arı .

İy i

bir m u tfa k iç in bund a n bü yük nime t o lur mu ? Antik çagdan be ri insa na d oga nın bu kadar cöme rtçe h e rşey i birde n sundugu çok fa zla yer olmasa ge re k. 1980' le rin Mutfak Peyga mbe ri Pau l Bocu se iyi b ir ye megin pazarda b aşl a dıgına işa re t ediy o r. Si z şaye t Ant a lya se m t p az a rl a rı nd a k e nd ini z d e n geçerek 2-3 saatinizi geçirseyd iniz bu k e l a mın isabetini bizzat y a şayaca kt ını z. O o tla r, o p eyn irl e r, o ma ntarla r; a nlatmak o lm a z, gö rme k , ta tm a k gere k ... Tü rkiy e 'd e y e m e- iç m e d e n

Güllaç yorumuna tatl ı dal ı nda altın kaıı k verildi. In the ıweets category the award was given to "güllaç"

Jüri

altın kaıı k l arı d ağıttı ama diğer yemeklerde gözü kaldı . Many deliciouı dishes couldn't receive awardı.

34

SKYLIFE M ART

+

MARCH

1993

I f you happ en to believe in reincarna tion , and h ave a .fondness.for eating and d rinking, !hen yo u m ight envisage yoursel.f as th e reineamation of Demeter or Hestia in Antalya . Even the most disc riminating gourmet can he sure ojfinding conten t ment in Side or Phaselis. The Mediterranean stretching he.fore you ojfers all kinds of sea.food in ahun dance, w h ite the Ta urus mountains rise heh ind, with !heir spectawlar arrc~y qfjlora and f a u n a to hedeck yo u r tah/e. Wh a t mo re could a cuisine wish .for? Few p /aces can have heen such a cu /i nary corn u copia since ancient times. Gastronomic g um of the 1980s, Pau l Bocuse, helieved tha t a good dinn er sta rted in the market, and once you have sp ent tıuo or three hours wandering in a Irance through the loca/ marke/s qj' An t a ~ ya, you wil/ kn ow th a t h e is rig ht . Those he rhs, those cbeeses, those mushrooms.. words are


a l an l arın (gourbir araya geldikle ri Mutfak D ost l arı D e rn eğ i , Ocak 1993'de Antalya Falez Oteli'nde (fev ka lade bir ev sa h ib i) , 1. An ta lya Yemek le ri Yarışınası'nı düzenledi. Bu yarışına bölge ınutf ağ ının hakim o ldu ğu ge ni ş yelpazede inanı l m az renk le r sundu. Zengin bir mutfak ge l e n eği nin he r türlü bütçe içind e ke ndini

zevk

not adequate to convey th e scene . You must see it for yourseif. In ]anuary 1993, the of th e Fri en ds Cuisine, an association of Turkish gourmets, organised th e First Antalya Cu isine Co mpetition at Antalya Falez Hotel (a superb host, by the way) . Th e array of en tries Durkadın Dönmez'in aileden öğrendiği "Yuvalan" çorba dalında birina for this comp etition oldu./ "Yuvalan" was awarded the first prize in the soup category. was spectacular, representing the colourful and broad specse r g il eyeb i l eceğ ini , MAlZEMESi trum of Antalya 's rich ö n e i e ın ey i aşan 25 250 gr. kuzu eti (kaburga), 6 diş sarımsak, 1 tatlı yarışınacı p e km ez cu linary tradition . kaşıgı kekik, 2 yemek kaşıgı un, ı /2 yemek kaş ıgı From homely to luxuh e lvasından , yuvalansalça, 2 su bardagı bulgur, ı tatlı kaşıgı feslegen, ı ry dishes, the entries dan- e t- ya pra k sa ryumurta, ı yemek kaşıgı tereyag, 1/2 yemek kaşıgı m as ın a u za n a n prepared by the 25 kırmızı biber. competitors who yemekle rl e göste rdipassed the elimina ler. YAPlllŞI tions were outstandJürinin , ye m eğ in Kuzu eti ufak parçalar halinde hazırl anır , diger kalan ing. Th e jury judged görünüşü, otantik orimalzemeler (salça ve tereyag, . kırmı zı biber hariç) the entries according j ina ll iği , yaratı c ı l ık ve yogurularak katı bir hamur elde edilir. Fındık büyükto three criteria: their lezzeti o lm ak ü zere lügünde ufak parçalar haline getirilir. Bunlar kaynar tes pit ettiği krite rl eauthenticity, creativisuya atılır, pişmesine yakın salça-tereyag ve kırmızı ty and flavour . The rine göre, e t yemekbiberden olu şan sosu ilave edilir ve kuvvetli ateş te üç dakika kaynatılarak servis yapılır. Golden Spoon was le ri d a lınd a, "A ltınd a awarded in four cateEt-Yaprak Sarması" , INGREDIENTS go ries, m ea t, soup, ço rba dalında 250 g lamb (ribs), 6 cloves garlic, 1 teaspoon thyme, vegeta ble and sweet Yuva lan , sebze d a lın ­ 2 tablespoons flour, 1/2 tablespoon tomato paste, dishes. Stuffed vineda kı ş yemeği "Ba l 2 cups bulgur (cracked wheat), 1 teaspoon sweet Kabağı Etli Da ima" ve leaves on a bed of basit, 1 egg, 1 tablespoon butter, 1/2 tablespoon red meat won in the meat tatlı dalında ilgi çekici pepper category, "yuva/an " in bir "güllaç" yorumuna th e soup category, a ltın k aş ık verilmesi METHOD stuffed pumpkin in kararlaştırı ld ı. Chop the lamb in smail pieces, mix with the other Türki ye' nin ye m ethe vegeta ble categoingredients (except for the tomato paste, butter and içme alanında maruf ry, and a .fascinating red pepper), and knead into a stiffpaste. Divide into version of "güllaç" in is iml er ind e n o lu şan hazetnut-sized p ieces and to s into boiling water. th e sweets ca tego ry. jüri , saa tl erce sü re n When nearly cooked, prepare a sauce with the tomaThe celeb ra ted ça l ı şma ve tartışma­ to paste, butter and red pepper, add to the saucepan lardan so nr a a ltın gourmets who sat on and boil rapidly over a high heat for three minutes. ka ş ı k l arı d ağ ttırk e n the jury reached their Serve. .fina! decision a.fter kl as ma n d ı ş ı yeme khours of anguished le rd e de in sa nın gözü heartsearching and discussion. Inevita bly many ka l ıyord u. Bazı ek le rle çağda ş bir "Kreasyona" deserving dishes did not receive the Golden Spoon, dönü şeb il ece k yağs ız pekmez helvas ı bunlardan such as the superb .fat-free helva with grape molasses, sadece birisiydi. which has all the makings of a haute cuisine "ereYarı ş m a nın di ğer ö n e ml i bir so nu c u cesare tle ation ". Korkute li'nde n gelerek klasik bir çorbaya , dozunıne t)

..J

YUVALAN-A Special Soup

35

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993


da

kullanılmış

feslerenk katan Durkadın Dönmez'in önümüzdeki yıllarda

ğenle

ALTINDA ET- YAPRAK SARMA Stuffed Vineleaves Over Meat

katılacak yarışınacı ­

lara

açmış

yolu

olmasıydı.

Finike, Side, E l malı , Serik ve diğer yörelerden bundan sonraki yarışmalara hiç duyu l ma mış ne hazinelerin gelebileceği­ ni hayal etmek insanı en az Antalya güneşi kadar ısıtıyor. Bu hazineler emin olunuz, akçelilerden daha büyük bir değer taşıyacaktır.

Mutfak

Dostları

Derneği , diğer

keyifli faaliyetlerinin yanısıra , kültür yaşa­ mımızın en önemli bi l eşenlerinden biri olan yeme-i ç me dünyanızı tespit edebilmenin arzusu içinde bu yarışınayı gelecek yıllarda tekrarlama tasavvurunda. Bu sene yapılan­ ların akisleri; h em bölge hem de yurt sathında

diğ er

kurum ve şa hı s l arı n konuya verdikleri (ve verecek le ri) önem, Antalya Film Festivalinden sonra yeni bir geleneği müjdeliyor. Tekrar başa dönersek , "ye m e -i çm eyi" sev iyorsanız , yani "yaşamaya" bağlıysa­ nız reenkarnasyona itibar etmeseniz bile ne gam; Antik Çağ'a mahsus değil bu keyfi çatmak, belki çeş itler biraz azalmı ş tır ama Antalya'da se nyörlük bugün de kabil. •

Hesude Hanım'ın "Altında Et- Yaprak Sarması" et yemekleri dalında ödül Awarded a prize in the meat category was a dish of stuffed vineleaves over meat. aldı./

MALZEMESi 500 gr. taze yaprak ve salamura, 300 gr. pirinç, ı bardak zeytinyağ, 6 adet soğan, maydanoz, dereotu , ı kg. et veya tavuk (6 eşit parçaya ayrılır), 2 adet domates,l kaşık fıstık, ı kaşık kuş üzümü, tuz, nane, baharatlar YAPILIŞI

Tencerenin içine zeytinyağ konur. Fıstıkla beraber küçük kıyılmış soğan kavrulur. 2 adet domates rendelenir, pirinç yıkanır. Tencerede kavrulur, sonra kuş üzümü , tuz , maydanoz , dereotu, baharatlar konur, dolma içi hazırlanır. Diğer taraftan taze veya salarnura yaprak haşlanır , yıkanır. Et veya tavuk yıkan ı r, temizlenir. Hafif tuzlanır ve tencerenin altına yerleştirilir. Üstüne yaprak sarmaları yerleştirilir. Hafif ateşte pişirilir, tencereden ters çevrilir. Sıcak servis yapılır. INGREDIENTS

500 g fresb or preseroed vineleaves (in brine), 300 g rice, 1 cup olive oil, 6 onions, parsley, dili, 1 kg meat or ebieken (cut into six equal portions),2 tomatoes, 1 tablespoon pine kernels, 1 tablespoon currants, salt, mint, spices METHOD

For the stuffing: Saute the finely cbopped onion and pine kernels in the olive oil. Add two grated tomatoes and the wasbed rice, tben cook for a few minutes. Stir in the currants, salt, cbopped parsley and dill, and spices. Meanwbile, boil the vineleaves for about 1O minutes and rinse tbem. Roll the stuffing up in the leaves. Clean the meat or cbicken, salt ligbtly, and arrange on the bottom of apan. Place the stuffed vineleaves on top. Cook over a genıle beat, and turn upside down onto a disb to serve. Eat white bot. 36

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993

Durkadın Dönmez from Korkuteli, who courageously added sweet basil in perfectly judged proportions to a classic regional soup, has set a commendab/e precedent for juture entrants into this competition. Contemplation of the other undiscovered treasures which may well come to light in future competitions, dishes from Finike, Side, Elma/ı Serik and other districts oj Antalya, is at least as warming to the soul as the sun of Antalya is to the body. These dishes are priceless legacies oj Turkey 's gastronomic culture. The Friends of the Cuisine Association is planning to repeat this competition on an annual basis, as part of its objective of recording the cu linary dimension oj our traditional culture. The enthusiastic response to the event both in Antalya and throughout the country, from individuals and institutions, demonstrates that it has th e potential to become a fixture as firmly entrenched as Antalya Film Festival on the Antalya calendar. If you enjoy eating and drinking, if in other words you enjoy living, then whether you credit reineamation or not you can savour the pleasures of the immortals in Antalya. •


Kişiliğinizle

zaten etkilisiniız. 'l'>}'o,""·~·..<Y-•fSJJ'""' markalada da etkili olun. de biliyorsunuz ;e"-.......... başlarken "Moda Yine Marka" dır.

IRAN CAD. NO: 21/1 06700 KARUM-ANKARA TEL: (4) 467 42 36 FAKS : (4) 467 63 21






AKARA AYETİNE GÖRE KUR'AN RAMAZAN AYlNDA İNDİRİLMİŞTİR. MÜSLÜMAN DÜNYASINDA 11 0NB1R AYlN SULTANI 11 OLARAK BİLİNEN RAMAZAN, GELENEKLERİ İLE AYRlCALlKLI VE RENKLi BİR AYDlR.

B

"SULTAN OF THE ELEVEN il10N17-!S" , IS RA!l1AZAN, A TIME OF J<~S71NG BUT ALSO, A 11ME OF FETING AJVD I-7l<.~S11NG. RAMAZAN WAS THE MONTH WHEN THE REVhLA710N OF mE KORAN TO MUHAMMED COMMENCI<.lJ. Mü slüma n la rca "onbir ayın su l tan ı " olarak t anımlanan ramazan , hicri takvimin dokuzuncu ayıdır ve "oruç ayı " olarak tanımlanır. Ba k ara ayet in e göre de Kur'an ramazan ay ın da indirilmiştir . Osmanlı döneminde, resmi yazışmalarda " R amazan- ı Şe rif" olarak ad l andırıl a n bu ay, ibadetle ri ve gelenekleriyle Müslümanlar için yılın en ayrı ca lıklı ve o kadar da renkli ay ı sayılır . Eski geleneklerden çok şey y itirmiş o lm asına karşın rama-

Known to Muslims as "Su ltan of the eleven months ", Ramazan is the ninth month in the Jslamic calendar, and a month offasting from sunrise to sunset. According to the Al-Baqarah surah of th e Koran, Ramazan was the month when the revelation of the Koran to Muhammed commenced. Ref erred to as Ramazan-i "Şerif, or Holy Ramazan, in Ottoman documents, this month was not only a time of abstinence, but

BYGONE RAMAZANS

ESKi RAMAZANLAR By MUAZZEZ ARPACI Photos Archiues of ERSU PEKI N

zan adetlerinin bir kısmı yaşat ıl maktad ır. Eski İsta nbul 'da ramazan öncesi hummalı bir hazı r­ lık yaşanırdı. Ekonom ik durumuna b ak ılm aks ı zın tüm Müslümanla r, ra m aza nı iyilik e tm e , sevap kazanma günahla rdan k ur t ul ma sevinci ve şevki ile k a rş ıl ard ı. Yoksu l kimselere "zekat" ve "fitre" olarak dağıtılan yard ı mi ara ek o larak semtin yard ı ­ m a muhta ç dul ve fakirlerine çeşitli yiyecekle r, giyecekle r dağıtılırdı. Yılın onbir ay ı b oy un ca tutum lu davranan orta halli a il e ler b ile ramazana duydukları sayg ı il e t ereyağlı Yı l ın onbir ayı boyunca tutumlu ya~ayan l ar bile pilav için mısı r pirinEven those that lived frugally would stock ci, er i şte yerine

equally offeting and feasting. Modern life has seen the disappearance of many of Ramazan 's colourjul traditions. As Ramazan approached, the inhabitants of old Istanbul embarked on a flurry of preparations. Muslims of all degrees gave alms, f ood and clothing to the poor, since Ramazan was a time of charity, f orgiveness and atanement for sin. Egyptian rice for pilaj, the finest Kaygam macarani instead of th e usual "erişte", "razaki" grapes, "üryani" plums and Damascus apricots for stewing , Ramazan için mutfaklarını doldururlard ı. "kaşar" cheese, up their ki tchens for the Ramazan. Kayseri ''Pastırma"

4<!

S KYLIFE MART

+

MARCH

1993


(pastrami with garHaymana lic), "sucuk" (ga rli c sausage), caviar, Meccan dates, at least eight varieties of jams, syrups, conjectionary, walnuts, hazelnuts and manymore. Houses were scrubbed from top to bottom, every cupboard and shelf cleaned out, and newly laundered embroidered cloths spread. A ll those special spoons, plates, bowls, cups, glasses, silver trays, embroidered tablecloths, handcloths, and towels which were kept stored away for best, would see the

Kaygam makarnası , yak m ak için ba lmumu a l ırlardı. Sahurluk hoş af için ala razaki, üryani e rik ler, şam kaysı ­ ları, iftarlık iç in kaşar peynirleri , Kayseri pastırmala­ rı , Haymana sucukları , Tirilye zeyti nleri, Batum havyarları , Mekke hurmaları, en aşağı sekiz tür, kavanoz dolusu meyve reçelleri, ş urupl ar , şekerler ,

j

iç ceviz , iç fındık vs. alın ırclı. Her evde ramazan , yerel ev temiz l iğiy­ Şehzadeb~ı'ndaki Direklerarası 'nda ikindi ile akpm arasındaki gezintilerde istanbul ramazan l arının önemli geleneklerindendi. Tiyatro l arıyla ay nı zamanda bir eğlence le karşılanırdı. merkezi olan D i rekl erarası, sahura deği n dolup tajardı. Mutfak rafları , Anather tradition was promenading along the main road at Direklerarası, where the dolaplar bo ş altı lır , theatres and other places of entertainment were congregated. From Iate afternoon unıil si linir, temiz i şle­ sahur in the early hours of the morning, Direklerarası would be crowded with people. meli örtüler, yayg ı ­ lar serilir, ye rl eştirilight of day during Ramazan. lirdL Pirinç şamdanl ar , mangallar, !eğen ve ibrikler During Ramazan two main meals were eaten. "Iftar" ovulur ve parl a tılır , evin bütün bakır kapları , günat sunset, and sahur at daybreak, just bejare sunrise. delik l eğenc ikl e r kalaya verilirciL Both meals displayed as wide a variety of special Güncleliğe kullanılmayan yeni ka ş ıklar, tabaklar, joods and dishes as the family could afford. When the kaseler, fincan lar, barclaklar, gümü ş tepsiler, i ş l e­ gun marking sundown was heard, the family first meli sofra yaygıl arı, elbezleri, havlular ramazanda broke their jast with a draught of "zemzem" water kullanıma sunulurdu . from the well in the courtyard of the Kaaba, a jew Akşam ezanıy l a berabe r orucun bozulmasının olives or Meccan dates, reciting the "besmele" prayer ardından yenilen "iftar yemekleri" ve sabah ezanına in thanksgiving. · yak ın yenilen "sahur yemekleri" büyük bir ç eş itlilik Fa llawing the ve zenginlik gösteevening prayers rirciL Oru ç bozma came the main zama nı bir top evening meal, a tı ş ı y l a cluyurulur, "iftar'~ starting with top a tılınca ya zemsoup, and followed zem, ya zeytin, ya by "mıh lama ", a da Mekke hurması dish of eggs cooked ile besınele çekilewith onions and rek oru ç bozulur'pastırma", "sucuk" du. or minced meat. Akşam n amazının Then came a ragout ardından iftar sofraor roast turkey, sına geç ilirciL stuffed vineleaves, Çorba ile başlayan courgettes or other ye m ek , soğanlı vegetable, meatballs Akjam namaz ı nın ardından iftar sofrasına geçilirdi. Çorba ile bajlayan yemek, soğanlı pastırma , soğanlı sucuk veya kıymalı m ı hlama ile sürerdi such as "kadın sucuk veya kıymalı budu" ( "ladies ' Following the evening prayers came the main evening meal, "iftar". starting with mıhla il e süre rdi. soup, and followed by "mıhlama" . thighs '') in a leman, Sonra etli yemekle43

S KYLIFE M A RT

+

M A RC H

1 993


re geçilirdi. Tencere kebabı veya hindi kızartması, yaprak, kabak gibi et dolmalarından biri, maydanozlu ekşili veya terbiyeli kadın budu gibi köfteler; börekler, iftar sofrasının başlıca yemekleriydi. Sütle, gül suyuyla ıslatılmış, arasına dögülmüş ceviz veya fındık konulan güllaç, iftar yemeğinin "final"i olurdu. !leri gelen devlet adamları ile zenginlerin konaklarında herkese açık iftar sofraları kurulurdu . İftar sıras ında konuklara , özellikle de yoksullara " diş kirası" adı altında para dağıtılırdı. Orta halli ailelerde yedi akşam, evin erkeği, yedi erkek komşusunu; yedi akşam da, yedi evin hanı­ mını iftar yemeğine davet ederdi. Sabaha karşı davul sesleriyle uyanılan salıurda ise sofralar kazandibi, çörek, kaşar peyniri, dil sövüşü , pilav, yoğurt, hoşaf gibi yiyeceklerle donatılırdı. Oruç için niyetten sonra, sabah narnaz ına kadar hatim indirilir, sabah ezanları okunurken sabah namazı kılınır, öğleye kadar uyunurdu . O zamanlar ramazanlarda Müs lümanlara ait dükkanlar, devlet kapıları , mektepler öğleden sonra aç ılır ; hatta bazı Müslümanlar yıllık izinlerini ramazanda geçirirlerdi. Eski İstanbul ramazanlarının renkli geleneklerinden biri de Beyazıt ve Fatih camilerinin avlularında kurulan sergilerdi. Bu sergilerde Hindistan, Yemen ve diğer ülkelerden getirilen

egg and parsley sauce, and "börek"s. Tbese were the principal iftar disbes. Tbe grand fina/e was delicious "güllaç", thin papery starcb wafers soaked in sweet milk flavoured witb rose water, and j"illed witb walnuts or hazelnuts. Tbe housebo/ds oj statesmen and wealthy magnates kept open house for all-comers, who were served an iftar dinner. Not only did the bost have the expense oj serving a meal to sametimes large numbers ojp eople, but was expected to distribute gifts of money known as "diş kirası" (literally "tooth rental'; used to imply a distributive gift) to his guests, or at least to those who were poor. Among middle class Jamilies hospitality was on a less extravagant scale. Tbeir custom was to receive seven neigbbours to dinner on seven evenings during Ramazan, the men being entertained by the master oj the bousehold, and the ladies by its mistress. Towards morning everyone would wake to the beating oj drums in the streets, in time to eat "sahur" bejare sunrise. After "sahur" was over the adults made tbeir "niyet" (formal reso/ve to jast during the coming day), and recited th e Koran until the call to morning prayer. Ha ving performed the prayer, the family would go back to bed and sleep until noon . In the past th e shops, government offices and schools opened only during the ajternoons during Ramazan. !ndeed, those witbout Oruç için niyetten sonra, sabah narnazına kadar hatim indirilir, abdest alınır sabah çeşitli malların yanı any pressing comezaoları okunurken sabah namazı kılınır, sonrada yeniden uyunurdu. sıra tütün , tesbih , mitmen ts made Towards morning everyone would wake to the beaıing of drums in the streets, ağızlık, şekerleme, Ramazan their in time to eaı "ıahur" before ıunriıe. Ablution would be taken, prayers said, and ıhen baharat gibi çok annual holiday. everybody would go back to ıleep. değişik ürünler satıAnath er tradition lırdı. Şehzadebaşı'ndaki Direkler-arası'nda ikindi ile was promenading along the main road at akşam arasındaki gezintiler de İstanbul ramazanlaDireklerarası, where the tbeatres and other places of rının önemli geleneklerindendi. entertainment were congregated. From Iate ajternoon Tiyatrolarıyla aynı zamanda bir eğl ence merkezi until sabur in th e ea rly hours of th e morning, olan Direklerarası, salıura değin dolup taşardı. Şa ir­ Direklerarası would be thronged witb crowds. Poets ler, ramazan dolayısıyla "ramazaniye" adlı kasideler wrote verses in honour of Ramazan known as yazarlar, başta padişah olmak üzere önde gelenlere "ramazaniye", and presented them to the sultan and sunulan "ramazaniye"ler karşılığında önemli bağı ş­ public figures, who were expected to present substanlar alırlardı. tial gifts in return. Whi te th e most prolific En çok ramazaniye yazan Osmanlı şa iri Enderunlu "ramazaniye" writer was the poet Enderunlu Fazı!, Fazıl'dı . En ünlü ramazaniye ise Sabit'in, Sadrazam credit for the most celebrated goes to Sabit, for a Bostancı Mehmet Pa şa'ya sunduğu "Ramazaniye" "ramazaniye" which he presented to Grand Vizier idi. Bostancı Mehmet Pasha. • • 44

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993



iSTANBUL e Adak Elektronik Cihazlar Paz. San. ve Tic. Ltd . Şti . Sirkeci /İstan bul Tel : (I) 513 83 26-27 e Evsen Ev Aletleri Tic. ve San. Ltd. Şti. K. M. Paşa llsranbul Tel: (I) 586 56 67 e Akpı na r Tic. Koli . Şti . Fatih/lsranbul Tel : (I) 521 14 16 e Tariacılar Ev Gereçleri San. ve Tic. Ltd. Şti. Aksaray/İsranbu l Tel: (1) 587 79 17 - 18 e Gen~ İnıaa t T urizm San. ve Tic. Ltd . Şti . Aksaray/İstanbul Tel : (1) 589 09 97 e l~ık Day. Tük . Mali. Tic. ve San. Ltd. Şti. Beşiktıq/İsran bul Tel: (I) 260 41 ll e Gürsey Elektronik San ve T ic. A . Ş . - Merkez: Kadıköy llsranbul Tel: (I) 336 94 74 Şube : Kadıköy/İsranbul Tel: (1) 336 10 66 e Evkur Ev Aletleri Koli. Şti. Tophane /İsta n bul Tel : (1) 245 86 64 e Gürsey Elektrik li Ev Aletleri Paz. San . ve Tic. Ltd. Şti . Kadıköy / İstanbul Tel: (I) 33 7 25 95 e Topc;uo)llu Yapı Malzemeleri ve I n~ . A . Ş . Merkez: Kazasker/İsran b u l Tel: ( 1 361 66 52 Şube : Göztepe/İs tanbul Tel : (I) 36 I 96 80 e SadıkoJllu Day . Tük. Mamülleri Paz. Müessesesi Kadıköy/lstanb u l Tel : (I) 338 1O 72 e Erdem Ticaret- Ertu)lrul Dümen Kad ıköy/ İ s ta nbu l T.el: (1) 3'16 04 09 • Royal Taahhüt Turizm Tic. Ltd . Şti . Caddebostan 1 İstanbul Tel : (1) 359 32 92 ANKARA e Sivas Div riJli Halı Mobi ly' Küçü kesat/Ankara Tel: (4) 418 96 54 e Elektromarket Elektronik Paz. Tic. Ltd . Şti . Kızılay/Ankara Tel: (4) 4 I 7 34 17 e Ahmet Çankaya Sıhhiye 1 Ankara Tel : (4) 229 76 ı;


PHILIPS GÖZÜNÜZÜ 21. YÜZYlLA AÇlYOR. 21. YÜZYIL PARMAGINIZIN UCUNDA. Ph i 1ip s March! i ne üstün görüntü ve ses teknolojisine ek olarak çok önemli birkaç özellik daha sunuyor : Marchline'ın iki ayrı uzaktan kumanda ünitesi var. Ayrıca bilgisayar kontrollü menü s istem i nde kom u tlar içi n 5 ayrı di lden biri n i seçe bili rs in iz. Marchli ne özel k um andası ile parmagın ı zın ucundaki 21. yüzy ıl size renk ve ses dalgaları olarak ulaşır... Marchline hakkında birkaç ayrıntı : e PAIJSECAM/NTSC yayın sistem lerine uygunluk ... • Bilgisayar kontrollü Türkçe teletext. .. 20 sayfalık hafıza ... e Resim içinde resim özelligi ... e Bilgisayar kontrollü menü sis temi ... Komutlarla ilgili 5 ayrı di l seçimi .. . e Çok i şlevli ana uzaktan kumanda ün itesi ... e Kredi kartı büyüklügünde iki nci bir kumanda ünitesi ... e Video, bilgisayar oyunu, kamera, karaoke/ lase r disc p laye r, kulaklık baglantıları.

PHILIPS • Erc ıycs Turizm San . ve Tic . Ltd. Şti . Y . Ayrancı /Ankara Tel: (4) 440 60 66 e Ikizler A.Ş . Ulus 1 Ankara Tel: (4) 311 50 20 e Remzi Çi li ngir Ul us 1 Ankara Tel : (4) 311 42 05 e Yaşar Day . Tüketim M alları Tic. Paz . Ltd . Şti . Yenimahalle/Ankara Tel : (4) 315 36 82 e Akk~ Tic~t Pışkapı /Ankara Tel: (4) 31 1 76 22 e Sedo Makine Tic . Ltd. Ş ti . Bahçeli-

evler/Ankara Tel: (4) 212 38 17 • Em~ Elekuo Merkez A . Ş. ~metevler/Ankara Tel : (4) 345 35 34 IZMIR e Galeri Elektronik San . ve Tic. A .Ş . Merkez: Karşıyakatiz m i r Tel : (5 1 23 Ol 43 Şu~ : Karşıyaka 1 !zmi r Tel: (5 1) 69 19 88 e Özgören N if Ticaret Çankaya/Izmir Tel : (S 1) 89 90 06 e U mit Ticaret - Tunç Yı lmazer Alsancak 1 lzmii Tel : (5 1) 2 1 ·l S 62 • Borel Ticaret - Nuri Kılıç Bornova 1 Iz m ir Tel : (S 1) 811 5 7 60e Külahçıojllu Ege Elektronik San . ve Tic . A . Ş. Çankaya/Izmir Tel : (S 1) ıs 36 07 e Bajlcı Dayan ıklı T üketim M alları Paz. ve Tic. A.Ş . Merkez: Karşıyakalizmir Tel : (51) 68 81 2515 Hat Şu~ : Çamdibi 1 lzmir Tel : (51) 86 63 67 ADANA e Gizerler Dayanıklı Tüketi m Mam ü llerı Sarı ve Tic. A . Ş . Adana Tel : (71) S9 4S 32 • Mesut Gızer Tic. Koli. Ştı . Adana Tel : (7 1) S7 32 94 BURSA e Kermen Halıcılık San . ve Genel Paz . A . Ş. Bursa Tel : (24) 22 30 42 eü, dilek Tekscil San . Ihracat Ithalat ve Paz . A .Ş . Bursa Tel : (24) 54 68 00 • Talat Tümen Bursa Tel: (24) 21 98 81


WALKING STICKS CARVED LIKE LACE

GülAğacını '

Dantel Gibi Işlernek By

NURHAYAT YAZ lCI

Photos

ERDAL YAZ lCI

Bir Karadeniz gezisinde yolumuz düştü Devrek'e; eh bastonlannı ve ustalannı görmeden gidemezdik tabü ki ... Kaldı ki ünlü bastoncu Çelebi Usta'da burada.

q/ mc". Almost eue1y child in Turkey knou•s thallraditional riclcl/e. TI1e answer q/

··(f!.o and so docs he. tappinp, ct!u np, inji·ont

cmu:çe isa u•a/king stick.

48

S KYLIFE MART

+

MARC H

1993


'I

ir bilmece: "Ben giderim o gider, önümde tın eder." Nedir bunun cevabı? Hangimiz bilmeyiz bunun cevabının baston oldugunu ... Biliriz de çogumuz bastonun n as ıl , ne d en ve nerede yapı ldı g ını hiç düşünmemişizdir. Bir Karadeniz gezisinde yolumuz düştü Devrek'e; eh bastonlarını ve ustalarını görmeden gidemezdik tabii ki ... 1lçenin çarşısında dolaşırken "Devrek'in ünlü bastoncusu Çelebi Usta burada" yazılı bez afişi bizi us ta nın atölyesine çekti adeta; ustaları gökte ararken ayag ımızın dibinde bulduk; bundan iyisi can sag lı gı... Eastonun nasıl, ne d en yap ıldıgı, özellikleri üzerine ustayla yapılan hoş sohbet ile bu ! oş dükkanda merakımızı giderdik. Çelebi Usta'nın mekanı iki bölüm. Birinci bölümünü ustaya yardım eden , yani agaçların baston halin e gelinceye degin geçirdigi evreleri kalfalar ve çıraklar tamarnlıyor. Agaç törpülenip düzeltiliyor, üst bölümüne kıvrımlar veriliyor. Burada emek verenler beş altı kişi. Us t anın çalıştıgı bölüm bastonun nakışlarının işlendi­ gi, süslemelerinin yapıldıgı, yani bastona son şek linin verildigi yer. Çelebi Usta masa lamb asının ışıgında baston üzerine nakışlar işliyor; sedef kakmalar yerleşt iri yor. Önünde bazı bastonlara takı­ lacak, üzeri işlemeli gümüş ve a ltın saplar duruyor. Duvarları, atölyesini ziyaret eden veya kendisinin ziyaretine gidip bastonlarını armagan e tti gi devlet büyükleri ve ünlülerin fotografları ile süslü. Kimler yok ki. .. Kenan Evren'den, Turgut Özal'a , İnönü'den Demirel'e, Veysel Atasoy'a , Derviş Eroglu'na kadar. .. Bitirilen bastonlar atölyenin duvarlarında, köşelerde alıc ısı nı bekliyor. Gözlerinizi ayırarnıyors unu z; altın ve gümüş saplısı , kıvrımlısı, motiflisi, sedef kakmalı­ s ı. .. Dört yüz bin liradan, iki milyon liraya kadar fiyatlar degişiyor . Münteka Çelebi bastonculuga elli yaşında başlamış. Degişik ticari ugraşlardan sonra işlerini çocuklarına bırakmış. Boş oturmaktan sıkılıp, balık tutmaktan para kolleksiyonuna degin bir çok dalı hobi edinmiş. Bir gün babasının kırılan hastonunu-şimdi hayatta olmayan- baston ustası Fehmi Işık'a götür-

go and so does be, tapping atong in front of me". Every Turkish ebi/d knows the answer to that traditionat riddte. Of course the answer is a watking stick. But fewer people know where or bow watking sticks are made. During a recent trip to the Black Sea we bappened to visit Devrek, and naturalty we could not go witbout seeing that town 's famous watking sticks and tbeir craftsmen. They were not bard to find. A buge sign carried us straigbt to 'Vevrek 's famous watking stick maker, Çelebi Usta ". In Çelebi Usta's dimly lit worksbop we listened to the craftsman 's account of bow tbese traditional watking sticks are made. His worksbop consists of two rooms. In the first room the apprentices and journeymen complete the first stages of sbaping the staves of cornelian cberry or rose. into sticks. The rougb wood is filed smootb, and the curves of the upper seetion are cut. Five or six peopte are busy at those tasks. Tben the master craftsman does the fine carving and motber-of-pearl in/ay in the second room by the ligbt of a tab/e /amp . On the tab/e are several engraved silver and gold sbeatbs ready to fit onto the hand/es of the watking sticks. Otbers are fitted witb hand/es of wa/nut or bornbeam. On the walls are photograpbs of famous c/ients for wbom Çelebi Usta has made watking sticks. Looking at the array one wonders wbicb ce/ebrity has not eitber visited Çelebi Usta 's worksbop or been presented witb one of his watking sticks as a gift. Kenan Evren, Turgut Özal, Erdal Inönü, Süleyman Demirel and many many otbers. In wbat space is left over from the pbotograpbs are bungfinisbed watking sticks awaiting customers. The variety is dazzling. 1bere are walking sticks witb silver or gold bandles, spiral patterns, motber-of-pearl inlay, and a bost of carved designs. The prices range from four b undred tbousand lira for modest models to two million for the most ricbly decorated. Münteka Çelebi began watking stick carving as a bobby at the age offifty, after be decided to let his children get on witb running the family business. At first be spent his retirement going fisbing, making a numismatic co/lection and other bobbies, but quickly tired of tbem all. Tben one day his Iate fatber's watking stick broke and be took it to the craftsman Febmi Işık to be mended. He

B

tın

J

49

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993


müş; fakat baston istedigi gibi olmamı ş . Bir ka ç kez g idip geldikten sonra bu usta kızmı ş; "Begenmediysen kendin yap" demi ş. O gün , bu gündür bastonculukl a ugra ş ıyor Münte k a Çelebi. Zaten emeklilikte bir destek ge rekiyor u staya; baston gerçekten dest ek oluyor yaşam ına .. . "Öncele ri u graş ırk en stres atardım . Artık bu i ş stres yap ıy or. Azimle bu i ş i sürdürecekustasını geçecek- bir ç ırak bulsam atölyeyi devredecegim. Çalışma yerimi Bolu'ya taş ıyacag ım . Bolu Dagı'nda çarnl a rın a ltınd a kü çük bir ça lı şma yerim o lsun istiyorum. Orada kalabalıktan uzak bir yaşam dü şlüyorum ; sadece benim nerede olabilecegimi bile n sanatsever dostlarıının a ra s ıra b e ni hatıriayıp ziyaretime gelmesi yeter de artar bile ... " Son yıl­ larda bastonuyla ünlenen Devrek'te t a nıtım ag ırlıklı Kültür ve Sanat Festiva li düzenleniyor. Eski ve genç kuşaktan bir çok hastoncunun el emegi, a lın te ri ve göz nuru sonunda yaratılmı ş ürünleri sergilerde sanatsaveriere s unu yor. Mürvet Okur da bu ustalardan bir tanesi. tık önce "Bir kadın nasıl yapar bu işi" diye yad ırg anmış , ama ürünl e ri bir bir ortaya çıkınca deste k görmü ş çevresinden. Mürvet Usta'nın "Kendi stilim" dedigi hastonlan vitrini süslüyor. Devrek bastonu , gövdesi kızılcık veya gül agac ı , sa pı ise -ustanın tercihine göreceviz gürgen ya da me talden (g ümü ş, altın kapl ama ... ) yapılı yor. Bir dantel gibi işlenen oyalı ve nakı ş lı bu bastonlar bir çok devlet büyügüne, ö nemli ki ş il e re, ve dogal olarak da bastoncularla Devrek'e de deste k oluyor.. . •

was not satisfied with the workmanship and after coming and going several times, the craftsman exploded: "If you do not !ike it, then mend it yourself/ " So that is wbat Münteka Çelebi did. And what started as a retirement pastime ended up as a fullyfledged business. "A t first working with my hands was a pleasant relief from stress, but now it has reacbed the stage wh ere it is causing stress instead. As soan as I can find an apprentice devoted to the work and witb the skill to surpass his master I am going to hand the business over. I am planning to move to Bolu and open a tiny workshop under the pine trees on Mount Bolu. My dream is to lead a quiet life away from it all, where only a few friends who appreciate the beautiful things in life will know where I am and visit me occasionally. " For same years now a Culture and Arts Festival has been be/d in Devrek every summer to attract visitors and acquaint them with the towns traditional craft. The artisans, young and old, prepare tbeir finest specimens for exhibit, Mürvet Okur is one of tbem. At first th e townspeople were reluctant to take a woman watking stickmaker seriously, but when they saw what sbe could do all doubts were dispelled. She has not only proved her skill but created her own distinctive style. Her watking sticks hang up in her workshop window. The intricately worked watking sticks whicb have saved so many famous feet a stumble are alsa the mainstay of this attractive provincial town , and the highlight of th e annua l Devrek Festival. •

+

50

S KYLIFE MART

MARC H

1993


Akgün Hotel IsTANBUL (90·1) 525 42 40 (3 Hat)

Hotel Seyhan

Hotel Ofo

Hotel Saray Regency

Onur Hotel

Hotel Gtand Kaptan

ADANA (90· 71) 54 66 55

ANTALYA (90· 31)23 38 BO

SIDE (90·321) 69 163 (2 Hat)

KUŞADASI

ALANYA (90·323) 22 720

(90-636) 22 922




OliMPiYAT PARKI

istanbul 2000 Olimpiyat Oyunları süresince 25 spor dalının 14'üne ev sahipliği yapacak olan Olimpiyat Parkı'nın temsili resmi. 1.893 hektar geni_ıliğinde bir alana kurulacak olan park, çe_ı i tli spor alanlarının yanı sıra dinlence olanaklarını ve Istanbul'un iklim yapısına uygun bitki (ağa~ türlerini içeren bir Olimpiyat Ormanı'nı da kapsayacak.

OlYMPIC PARK Sketch of the Olympic Park where 14 of the 25 sports will be conıesıed during the 2000 Olympic Games in Istanbul. Covering an area of 1893 hectares, the park will include recreational lacilities and an Olympic Arboretum, as well as facilities for 14 different sports. ·

54

S KYLIFE MART

+

MAR C H

1993


OliMPiYAT KÖYÜ istanbul 2000 Olimpiyat Oyunları'na katılması beklenen 15.000 sporcunun konaklama ihtiyaçları, Küçükçekmece Gölü yakınlarında injasına devam edilen 40.000 konutluk Halkalı Toplu Konut projesinin bir bölümü ile karjılanacak. Köy için ayrılan bölgede her türlü konforu sağlayacak aparıman dairelerinin yanısıra, bir sağlık merkezi, dinlenme tesisleri, bir alıjverij merkezi, sauna, kütüphane, meditasyon alanı ve 30.000 metrekarelik antreman sahaları yer alacak. Böylece sporculara güvenli, rahat ve konforlu bir konaklama ortamı sunulacak.

OLYMPIC VILLAGE Accommodation for the estimated 15,000 athletes who will compete in the 2000 Istanbul Olympic Games will be in a seetion of the 40,000-dwelling Halkalı Housing project now being built near lake Küçükçekmece. Apart from the flats with all mod cons, the viiiage will have a health centre, recreaıional facilities, shopping centre, sauna, library, medilation area, and 30,000 square metre training areas, ensuring that the contestants enjoy their sıay in secure and comfortable surroundings.

55

SKYLIFE MART

+

MA RC H

1993


-1

EURO PE

KEME RB l

OLYMPIC PARK

•• • •••• •• •••••

Son yıllarda h al ıerde birçok ul us l araras ı bil}arıya imza atan Türkiye, bu sporu gönül verenlere minnet borcunu 5.000 kijilik görkemli bir halter salonuyla ödeyecek. Oyunlar sona erdikten sonra salon istanbul halkına bir konser ve konferans mekanı olarak hizmet etmeye devam edecek.

.... ····· ...

.

WEIGHT-UFTING HALL As a country which has won international success in weight-lifting over the pası few years, Turkey will repay its debt to its athletes in this field with a magnifı­ cent weight-lifting hall, seating 5000 spectators. Once the Games are over, this hall will be used for concerts and conferences as well as sports events.

•• • ••••• OLYMPIC VILLAGE ••. ••••••• / ··········~··

..

..

T

MPC

.

.

\... ..[±] •.

"". #,. . ... ' ••••

istanbul Olimpiyat Haritası/ Olympic Hap of istanbul.

T

be date, 15 july 2000. Tbe day, Saturday. Tbe city streets are bedecked with flags to celebrate "the greatest show on earth ", a global scale festivity. Tens of thousands of young volunteers are hard at work, some speeding up arrival procedures at the airport, others faci litating traffic flow, and stil! otbers supervising services in the village where the contestants are staying. Tben the streets empty as those with tickets to the opening ceremony take their seats, white the rest of the population settle down in front of their television screen. On every jace is an expressian oj pride at successfully organising a top world event ajter seven years of laborious e.ffort. Soon a ball of flame will stream over the water to the torch, and the twenty-seventh Olympic Games will commence. Yes, Istanbul and Istanbulians are aspiring to host the 2000 Olympics. The fina/ decision will be made on 23 September 1993 in Monaco, and Istanbul is making an all-out e.ffort to win the support oj the seleetion committee. Tbis is an immense undertaking whose ramifications run deeper than promotion, organisation and detailed plan n ing of sports jacilities for 56

S KYLIFE MAR T

KAZLIÇ EŞM J

·········

arih 15 Temmuz 2000 . Günl e rden Cumartesi. Şehrin sokakları , bir dünya bayramını, "yeryüzündeki e n büyük show'u" kutlamak üzeri bayraklada donat ıl mış. Onbinlerce gönüllü genç, harıl harıl ça lış ı­ yor. Kimileri havaa l anındaki giriş leri süratlendirmek, kimileri trafiğin akışını kolaylaştırmak , kimileri de yarışmacıl arın ka l dığı köydeki hizmetleri denetlemek için. İstanbul sokakları ne redeyse boşalmış. Açılış törenine bilet bulamayanlar, evlerinde ki televizyonun başındalar. Herkesin yüzünde yedi yıllık bir çabanın yorgunluğundan çok, bu büyük olayı gerçekl eştirmiş olmanın gururu var. Birazdan bir ateş parçası , bir ateş topu , suyun içinden ilerleyerek meşa leye ul aş acak ve XXVII . Olimpiyat oyu nl arı resmen başlayacak. Evet, İstanb ul ' u n, İstanbullu'nun gündeminde O li mpiyatlar var . İst a nbul , 23 Eylül 1993'te Monako'da yapılacak seçimde 2000 yıli Olimpiyat Oyunları'nın evsahibi olabilmek için bütün gücüyle ça lışıyor. Çalışmalar sadece Oyunlar'ın spor tesislerine , p l anlamasına ve tanıtırnm a yöne lik değil. İstanbu l, Olimpiyat heyecanıyla birlikte kendine de sahip çıkmaya baş ladı. Bir kentlilik bilinci oluşmaya baş ladı İstanbul'da. Belki, son otuz yıl da kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalan güzelliklerine, değerl erine yeniden sahip ç ıkma duygusu bu . Ya da gelecek nesillere bırakacağı mirasa ait vicdan azabı. Be lki de , dokuz milyon a y akl aşa n nüfusun , Avrupa'nın otuz ülkesinden daha kalabalık olmanın getirdiği gücü gösterme ihtiyacı. Hatta 2600 yıllık tarihinin verdiği gururun, özgüve nin dışa vurumu. Muhtemel ki, bugünlerde bütün bu du yg uların hep-

+

MARC H

1993

.~


lA

~G A Z

S I

the Games. Infused with excitement at the prospect, Istanbul is rallying raund a new commitment to selfimprovement. Awareness of its urban identity is growing apace. Ajter thirty years oj ignoring the relentless erosion of the city's heritage, at last the public is becoming conscious of the need to preserve what remains for future generations. Perhaps, too, the population of nearly nine million wants to prove its ability and selfconfidence, or express its pride its 2600-year history. A combination of all these feelings is probably motivating Istanbul in this endeavour. It is encouraging that Istanbul does not view the Olympics merely as organising contests in twenty-five different sports, but like Bareelona sees the event as a potential spark for focusing attention on cultural, social, administrative and environmental issues. Tbe city wishes to make full use of this significant opportunity bejare the make full use oj this significant opportunity bejare the year 2000, and is aware that merely winning the right to host the Olympics is not enough. After winning, it must "think big" in terms of the event's contributions to the city. White on the on hand engaging in project designsfor the Olympic Park which will contain Europe's most magnificent sports jacilities, as a city which has known three major civilisations, and where people oj varying cultures, religions and ethnic identities have lived together in peace over long centuries Istanbul aspires to be a symbol oj world peace. With its well developed telecommunications, several hundred hotels, outstanding array of historic and other sights, as well as the soundly designed Olympic bid to be submitted in February, Istanbul will certainly give the International Olympic Commitlee plenty to think about. •

A_j

N

..

SEA OF MARMARA

o sini birden Olimpiyatlar'ın,

yaşıyor

,

İstanbul.

Güzel olan , spor dalının orga-

sadece yirmi beş nizasyonu olarak algılanmaması. İstanbul, tıpkı Barselona da oldugu gibi, Olimpiyatlar'ın kültürel, sosyal, yönetimsel ve çevresel sorunlarıyla ilgili bir toparlanma kıvılcımı olabilecegini görüyor. Bu büyük fırsatı , 2000 yılın a varmadan her yönüyle degerlendirmek arzusunda. Kazanmak kadar, kazandıktan sonra şehre saglanan katkılar açısından da "büyük dü şünmek" gerektiginin bilincinde. Bir yandan Avrupa'nın en görkemli spor tesislerinin yer a lacagı Olimpiyat Parkı projele ri üzerinde ça lışır­ ken, diger yandan da binlerce yıldır bir çok uygarlıgı , kültürü , dini ve etnik toplulugu barış içinde yaşatabilmiş olmanın verdigi özgüvenle, İstanbul'u dünya barışının simgesi haline getirmek için ugraş ıyor . Gelişmiş telekomünikasyon teknolojisi, sayısız otelleri, eşsiz turistik zenginliklerine ek olarak İstanbul'un Şubat ba ş ında sunacagı saglam proje de İstanbul'un şansını kuvvetlendiren faktörlerin başında yer alıyor. •

OliMPiK MARiNA

ISTANBUL2000 Ql

OLYMPIC MARINA Fenerbahçe Bay, which has provided shelter for boats since Byzantine times, and the nearby marina will be the ideal setting for sailing races during the Olympics. Connections with the other Olympic facilities will be by lstanbul's fleet of fast and modern sea buses.

57

SKYLIFE MART

Bizans döneminden Osmaniriara kadar çağlar boyunca bir su sporları merkezi olan Fenerbahçe Koyu, hemen yakınındaki yat limanının da sağlayacağı destekle, Olimpiyatlar süresince yelken yarıjları için ideal bir ortam sağlayacak. Bu merkezin diğer Olimpiyat tesisleriyle bağlantısını, hızlı ve modern deniz otobüsleri sağlayacak.

+

MARCH

1 993


ASTAR IS BORN

BRAVO BERRAK! 12

yaşındaki yılında

küçük bir Türk kızı buz pateninde büyük başarı kazandı. 1990 ilk kez katıldığı Yıldız Testlerinde altın madalya aldı, şimdi de başarıdan başanya koşuyor.

A 12 year-old Turkish gir! is racing with

the best skaters in Switzerland. She won herfirst gold 1nedal in 1990 and is now preparing for more seriuos and rnore d~fficult tests. By MANFRED SUCHER Amerikalı

besteci George Gershwin hala hayatta o l saydı "Paris'te Bir Amerikalı" operetine "Cenevre'de bir Türk Kızı" isimli bir ek yazıp buz pateninde büyük yetenek o lan 12 yaşındaki bir kü çük kızın hayatını anlatırdı.

Berrak Destanlı ilk defa 1989 yılında Cenevre'de Belediye'nin organize ettiği buz pateni kurs l arında keşfedildi. Geçmişte pek çok İsviçreli buz pateni şampiyonunu yetiştiren baş öğretmen

Peter Grütter o zaman daha dokuz yaşında olan Berrak'ın yeteneğini farketti. Berrak'ın annesiyle babasına , kızı Buz Pateni Kulübü'ne yazdırmalarını söyledi, bu arada da kendi Berrak'a hocalık etmeye başladı . Oysa Berrak'ın iyi bir çift buz pateni bile yoktu, kaldı ki ailesinin hali vakti de pek yerinde değildi. Berrak hızla ilerledi. Ama buz pateninin nekadar pahalı bir spor olduğunu, kızın ailesinin ekonomik durumunu ve bu alanda mali destek bulmanın zorluklannı iyi bilen Grütter, aileyi daha fazla zorlamaya korktu.

Berrak'ın yeteneği daha 9 y~ında iken Belediye'nin kurslarında ke}fedildi.

Berrak Destanlı's talent was fırst discovered at courses organised by the Town Council in Geneva when she was only nine. 58

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993

If the American composer George Gershwin were still alive he would perhaps write a sequel to ''An American in Paris" entitled "A Turkish Gir! in Geneva" about a 12-year-old gir/ who has made it in the very diffıcult span oj figure skating.Berrak Destanlı's talent was first discovered at courses organised by the Town Council in Geneva. Trainer Peter Grütter, who has many Swiss figure skating champions to his credit noticed Berrak's potential when she was a 9 year-old and without even a decent pair oj skates. He advised her parents to register her as a member oj the club and began to train Berrak himselj. She progressed rapidly, but aware oj the jamily's limited financial means, Grütter hesitated to burden them with the huge costs that figure skating involves. Meanwhile Berrak passed all the preliminary tests oj the Des Patineurs de Geneve Skating Club, and in Iate 1990 entered and won her first competition. 1be study oj the e:x:tremely difficult double jumps usually takes six to eight years, yet


Bu arada Berrak Cenevre'deki buz pateni kulübü Des Patineurs'ün bütün ön testlerini geçti. 1990' da ilk yanşmasına katıldı ve tabii ki kazandı. Buz pateninde çift atlamak en zor işlerden biri: Bunu öllfenmek genellikle altı ile sekiz yıl arası bir zaman alıyor. Ama Berrak bunu bir buçuk yıl gibi kısa bir sürede becerdi. Aynca Intergold Test'i dahil altı ulusal

Buz pateninde çift atlamak en zor i}lerden biri; bunu öğrenmek genellikle al tı ila sekiz yı l arası bir zaman alıyor. Ama Berrak bunu birbuçuk yıl gibi kı sa bir sürede becerdi. The study of the extremely difficult double jumps usually takes six to eight years, yet Berrak learned them in jusı eighteen monıhs .

sınavdan beşini kazandı. Burılan başkalan

altı-sekiz yılda yaparken, o bir yıl içinde hepsinin üstesinden geldi. Daha yakın

Berrak

bir zamanda da, 1992' de, Championnat Suisse Espoir'ın eleme sınavlarını geçti. Şimdi çok zor olan çift dönüşleri (havada ikibuçuk dönüş) öllfeniyor. Bu, serbest stilde son aşama olan Altın Test'i geçmek için gerekli bir ön koşul. Berrak yakında İsviçre'nin en iyi buz patencileriyle yarışacak. e yazık ki İsviçre Buz Pateni Federasyonu'nun Berrak gibi yeteneklere mali destek saglarna olanagı yok, bu kişile­ rin hepsi mesleklerinin zirvesine gelene kadar ailelerinin desteği ile yetinmek zorunda. Patencirnize yürekten başan dileklerirn.i.zi iletiyoruz. İyi şanslar

Berrak.

Destanlı

yakında isviçre'nin

en iyi buz patenci leri~e yan}acak. Ama bunun için mali destek gerekiyor. Soon Berrak Destanlı will be competing against the best skaters in Switzerland, buı she needs fınancial support. Berrak teamed them in just eighteen months. She alsa passed five of the six national tests including the Intergold Test; in a year, rather than the usual six or more. Most recently she has passed the eliminations for the Championnat Suisse Espoir, and a fortnight previously became the championne Roman de Espoirs. Right now she is practising the very diffıcult .figure daub/e axel, compulsory for the .final Goldtests in freesty/e. Soan Berrak will be competing against Switzerland's .finest skaters. Unfortunately the Swiss Ice Skating Federation has no funds to assist young ta/ents such as Berrak who have to count on the support ojparents and teachers until they are really top ıoorld skaters. Wishing Berrak the best oj luck.. .. •

• 59

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993


LOVE PAINTINGS

of

_Bcı,la, VE AŞK RESiMLERi Akademik öğrenim görmediği halde kendisini sanat çevrelerine kabul ettirmiş ressam İbrahim Balaban, acılı bir gençliğin ardından üne kavuştu.

Without an academic training behind him, Balahan has made it to the top of the art world in Turkey. By ALPAY KABACALI

Ihrahim Balahan is a painter without an academic training hehind him who has made it to the top of the art world in Turkey. Tbe events of his life have shaped his development as an artist to such a degree, that his hiography is the natural starting point. Born in the village of Seç, Bursa, in 1921, Ihrahim found himself in prison at the tender age of 16, and not through his own fault. In the mountains near his village was a cave, large enough to take two hundred sheep. Two local men started storing marijuana in this hideout and producing hashish. Tbey told Ihrahim 's father Hasan Çavuş that they had a lucrative business going and o.ffered him a partnership if he would invest ten lira . Whether Hasan Ça vuş was duped, or whether he knew the illicit nature of the venture is unclear, but anyway he went ahead. One day the man he usually detailed to come and go to the cavern was not available, and so he sent his son instead. Ihrahim set of! cheerfully, innocently unaware of what fate had in store.

İbrahim Balaban, akademik ögretim görmedigi halde kendisini sanat çevrelerine kabul ettirmiş bir ressam. Bur sa' nın Seç köyünde 1921'de dogan İbrahim, on altısında "mapus"a düşüyor. Bir serüven bile degil bu, onun için. Elma toplamaya gider gibi gidiyor ... Dagın yamacında bir in var, iki yüz koyun alacak büyüklükte. lki köylü oraya hi.n tkeneviri depo etmişler, esrar üretiyorlar. İbrahim'in babası Hasan Çavuş'a, "Karlı bir iş tuttuk, 10 lira ver, seni de ortak edelim," demiş ler. O , işin içyüzünü bilerek ya 60

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993


da bilmeyerek,

vermiş

adamını gönderirmiş

10 lirayı , ortak olmuş . Bir ine. O gün yollayacak kimse

Tbe previous nigbt an informer bad reported this profitab/e business to the local po/ice and the cavern was surrounded. Tbe two hasbisb producers were captured. Ihrahim jled into the mountains and escaped, but not for long. Soan be found bimself bebind bars, where be assuaged his anger at this undeseroed prison sentence by drawing portraits of the other inmates. Since be was a young ebi/d be bad been fond of drawing, and it belped pass the time until be was released three montbs later. His liberty was sbortlived, bowever, as be was ordered to pay a fine of sixteen tbousand lira - a buge amount of money in those days. Unab/e to muster such a sum, it was back to prison again, this time for three years. He

bulamayınca , oglu İbrahim'e iş buyurmuş. İbrahim de türkü söyleye söyleye varmış dagın yamacına. Hiçbir şeyden haberi yok. .. Gece karakola ihbarda bulunulmuş, ine giden yollar kuşatılmış. Mavzerler patlıyor.. . Esrar üreten iki kişi yakalanıyor. İbrahim daga ç ıkıp kurtuluyor. Sonra da "içeriye" dü şüyor . Orada "yüregine öfke, kafasına bilgi, eline beceri" giriyor. Küçüklügünden beri ötede beride resim çizmeye çabalayan Balaban, başlıyor içerdekilerin portrelerini yapmaya .. . 61

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993


Üç ay sonra salıveriliyor. Ve öğreniyor ki, 16 bin lira para cezasına hüküm giymiş. Çok büyük para! Bunu hapse çeviriyorlar. Üç yıl yatması gerekiyor. Yeniden cezaevi ... Üç yıllık köy okulunu bitiren İbrahim orada okumaya, okuduklarını anlamaya çalışıyor ; kitaplar, sözlükler getirtiyor. lşte o sırada ünlü şair Nazım Hikmet geliyor Bursa mapushanesine. içerdekiler ondan söz ediyorlar hep . "Kim ki bu Nazım Hikmet?" diye soruyor Balaban. Anlatılanlar kafasını karıştırıyor. Onun resim yaptığını öğrenince, "Aman," diyor, "para vereyim de, benim resmimi de yapsın . " Amacı, ondan "hüner kapmak." "Para almaz," diyorlar, Balaban büsbütün şaşırıyor. Birisi, "yalnız boya parası a lır ," diyor. Balaban 250 kuruş götürüyor resmini yaptır­ mak için ... Nazım Hikmet diz çöktürüyor onu; kalemini diklemesine , yanlamasına uzatıp ölçü alarak çiziyor. Ağzında da üfürük (ıslık). Balaban da ondan öğrendiklerini uyguluyor öteki mahpusların portrelerini yaparken. Bir yandan da üfürük çalı­ yor. "Evvelce böyle yapmazdı, kalemi yüzümüze doğru tutmazdı , " diyor mahpuslar. "Zenaatı kaprnış ustadan." Babası bir kızla Ferhat ile nişanlamı ş

Balaban'ı. Kızı almak isteyen bir başkası varmış, o da hapse düşmüş. Onu içerde hiç rahat bırakmıyor. Günün birinde de vuruyor (bıçaklıyor) ... Üç yıllık cezası dolup da dışarıya çıkınca, babası everiyor (evlendiriyor) Balaban'ı. Ama o hiçbir şey­ le ilgilenmiyor. Başında büyük dert var, dünyası kararmış. Yaşadığı toplumda bir delikanlının vurulması demek, aşağılanması, ele güne rezil olması demek ... Ancak öcünü alırsa kurtulabiliyor bu onursuzluktan. Bu yüzden, Balaban da insan içine çıka­ mıyor. Ya evde oturup resim çiziyor ya da kırda bayırda dolaşıyor. Bir de tabanca ediniyor. Ve günün birinde kıyamet kopuyor; "düşmanı" mezara gidiyor, kendisi -on ay sonra- yeniden mahpushaneye ... İşte bu üçüncü girişte, Nazım Hikmet'e çırak duruyor. Artık dünyası pırıl pırıl... Yıllarca, durup dinlenmeden çizip boyuyor. Ama tablolarının hiçbiri istediği gibi değil. Bir eksiklik var ... Ustası , onun bu tedirginliğinin ayrımında. Bir gün çağırıyor Balaban'ı, "ders yapacağız", diyor. tık gün felsefe

passed the time improving his reading ( he had only studied for three years at the viiiage school), and trying to understand what he read with the help of dictionaries. Tben one day the famous poet Nazım Hikmet was sent to Bursa Prison. Tbe other prisoners kept tatking about this celebrated jellaw inmate, and Balaba n was deeply affected by the account of Nazım Hikmet, especially by the fact that he was a painter as well as a poet. He resolved to get Nazım Hikmet topaint his own portrait so that he could learn from the skills of a "real " artist. Nazım Hikmet did not take payment, but only accepted the cost of the paint, so Balahan gave him 250 kuruş and observed carefully the way he held out his pencil to get the measurements correctly, whistling between his teeth at the same time. Balahan went away with his portrait and with Nazım Hikmet 's technique engraved in his mind. From now on, he too held up his pencil and whistled between his teeth as he drew his portraits, in imitatian of the great master. Meanwhile , Ihrahim 's father had arranged for his engagement to a local girl, but unfortunately somebody else was in love with her already. When this thwarted !over was sent to the same prison, he took the Şirin, 1990 opportunity to stab Balaban, fortunately not inflicting a mortat wound. When at last the three years were up, Balahan went straight back to his village and got married, but he was obsessed by the desire to take revenge on his jealous riva!, who as be saw it bad humiliated and dishonoured him. He became withdrawn and unsociable, spending all day either painting or wandering alone in the countryside. He got himself a revolver, and waited for his chance. One day it came, and his enemy found himself in the grave, white Balahan went for his third spell in prison. Back in prison Balahan apprenticed himself to Nazım Hikmet, devating himself to work with zest. For years be drew and painted, but none of his paintings satisfied him. Tbere was something missing. Nazım Hikmet was aware of Balaba n 's discontent and one day he called him and announced that they were going to begin lessons. Tbe first tesson was philosophy. Nazım Hikmet talked and Balahan listened. The fallawing day he repeated wbat he had leamt to his teacher, bejare going

62

S KY LIFE MART

+

MARCH

1993


J

Küfeli

Kadınlar,

Köye

Dönü_ı,

1991

1992

63

SKYLIFE MART

+

MARCH

1 993


64

S KYLIFE MART

+

MARC H

1993


dersi ... Usta anlatıyor, çırak dinliyor. Ertesi gün kenon to the second tesson in sociology, and a third in polidisine anlatılanl arı bir bir yineliyor ustasına. İkinci tics and economics. The lessons took place in theyard as they walked up and down for exercise, without books, gü n sosyo loji, ü çün cü gün ekonomi po li tik ... paper or pencils. Maltada volta atarlarken a nl atı lıyor dersler. Defter, Two or three months later, the lessons drew to an end. "! kalem, kağıt, kitap yok ... İki üç ay sonra dersler sona eriyor. azım Hikmet, am a great poet, and you are a great painter, " Nazım "Ben büyük şa irim , sen de büyük ressamsın," diyor. Hikmet to/d Balaban. "Repeat that after me. " Every day he made Balahan recite this formula. "Tekrarla bu sözü ." Balaban yineliyor. Usta bunu Soan afterwards master and apprentice were parted. her gün söyletiyor. Balahan was sent to the semi-open prison at lmralı, Bir ara ustayla çırak birbirinden ayrılıyor . Balaban'ı where the public prosecutor arranged for him to go out İmralı 'ya, yarı açık cezaevine yolluyorlar. Savcının into the surraunding countryside and paint farm anisağladığı o lanakla Balaban orada iki y ıl eşek l eri , öküzleri, doğayı çiziyor. tık tablosunu oranın dokma/s and landscapes. He so/d his first painting to the toru satın a lıyor. Balaban şaşıp kalıyor bir resim için prison doctor. Balahan was astounded that anyone kendisine para ödenmesine ... Yeni gelen savcı ise, would actually pay money for one of his paintings. When a new and unsympaönce onu Edirne'ye, Yanık Kış l a'yı boyamaya gönderithetic public prosecutor was yor, ardından hücre hapsiappointed, however, Balahan 's luck changed. Due ne. Ve "infazını yakarak" Bursa Cezaevine geri yollufor release in two months yar. İki ay sonra ç ıkacak­ thanks to remission for good conduct, Balahan found himken, sekiz y ıl daha yatmas ı gerekiyor. Ama ne gam! Bir seif first confined to his eel! kez daha ustasına kavuştu and then the remission caneel/ed. A further eight years in ya! ... prison foomed ahead of him. 1950'de çıkan Af Yasası Balaban'a özgürlüğünü geri Yet far from regretting it, he veriyor. Askerl iğini yap ıyor, was delighted to be reunited with Nazım Hikmet in Bursa. 1953'te Fransız Kü ltür Merkezi'nde ilk sergisini açı­ A couple of years on, and in yor. Elli dolayında tablosu 1950 Balahan was finally satılıyor bu sergide. Önce released under a general köyüne gidip evleniyor, aramnesty. He completed his dından Anadolu 'yu dolaşa­ military service, and in 1953 rak Hitit kabartmalarını , beheld his first exhibition at the French Cultural Centre. reket tanrılarını inceliyor; bunlardan "maya alıyor." Araund fifty of his paintings Ekin Biçen, 1992 Balaban, daha ilk sergisinde found buyers. After returning dikkatleri çekmeye başlato his viiiage to remarry, mıştı. Ünlü Türk ressamı Abidin Dino, bu sergiden Balahan embarked on a tour of Anatolia, discovering önce, 1950'de, Yaprak dergisinde çıkan yazısında the Hittite reliefs and ancient fertility gaddesses which şöy le diyordu: were to inspire the next period of his work. "Balaban'ın resimlerine vuruldum, günlerce bunları Balaba n 's first exhibition attracted unusuat attention, but even bejare it opened we find the renowned Turkish düşündüm, sevindim, kaygılandım. ( ... ) 'Hapishane Avlusundaki Kadınlar' resminin önünde, Giotto'nun artisı Abidin Dino writing of Balahan 's work in Yaprak isminden başka isim gelmiyor akla. Resmin kurumagazine, "! was struck by Balahan 's paintings. For days 1 thought of them, delighted in them, and fretted luşu, yüzlerin özü, duruşlar, hepsi ezberimde. Ba l ahan'ın resmi neden bu kadar yer etti bende? over them ... Standing in front of "Women in a Prison Balahan'ın yağız bir atı var ki, aklımdan çıkmıyor, Yard " no other name but Giotto occurred to me. The arkadan çiz ilmi ş, boynunu yere eğmiş bir at. compasifian of the painting, the expressian of the jaces, Balahan'ın at ı , elleri ile görmesini bilen bir ressamı the attitudes are still clear in my memory. Why has Balahan 's work made such an impression on me? There haber veriyor. Belli ki Balaban, o atın bakımı ile uğra şmı ş, onu eyerlemiş, sulamış tımar etmiş, otlatis a dark-coloured horse by Balahan whose image is mış. Böylesine b ir ilgi ile çizilen at, Balahan'ın at ı engraved in my mind, a horse in rear view, with a bent neck. Balaba n 's horse speaks of an artisı who knows olur. İşin içinde sevgi ile bilgi birarada." Balaban, kendine özgü üslubuyla uzun bir dönem how to see with his hands. We are left in no doubt that 65

SKYLIFE MART

+

MARCH

1 993


kı rsa l kesim yaşa mını aktardı tab l oları na ... Balahan has groomed that horse, sadd/ed him, given Kendi kendini yinelemekten ka ç ınan Balaban, yeni him water, taken him to graze. A horse drawn with such tekniklere , -kendi resim dünyasının dı ş ına feeling can only be Balahan 's. Here we have love and ç ıkmada n- yeni tema arayış l arı na yöneldi . Artık saknowledge interknit. " natını dö nemlere ayırıyor: Bi rinc i Dönem, ik inc i Balahan devoted a long period to depicting rura/ scenes Dönem, akışs ı Dönem, Oyuncaks ı Dönem, vb ... in his own distinctive style: O nun 1970' lerden so nra d izi resimlere aktardığı Balahan is an artist who auoids repeating himse!(, yet baş l ı ca te ma la rı ş öy l e remains true to his own sıra l ayabi l iriz: Ke n te concep t of a rt . He has göçen ier i ve Al ma n cons tantly sough t new yaşantının ya'ya i şç i göçünü konu techniques and new a la n "Ka l d ı rı ml arda th emes, so that his work izdüşümüdür. Do l aşa nl a r " ve "Göç", can be divided info dis"üretenl erin Su re tle ri ", tinc t p eriods: th e Early " Çocuk l arı n Sev in c i", Period, the Second Period, kabuğunu "Anadolu Kadın l arı" .. . the Decorative Period, So n se rg isi n dek i a n a and so on. insanı te m a , " Ge ç mi ş in MaThe main them'e in his last sa la D ur u ş u"d u r. A ş ı k exhih it ion ıuas "The Garip , Ke re m ile As lı , Reflect ion of th e Past in değil, Leyla ile Mecnu n , FerFairytale ". Fo/k stories hat ile Şiri n g ibi ha lk such as Aşık Garip, Kerem hikaye lerini , Ka ragöz and As lı . Leyla and il e H aciva t ' ı , asred Mecnun , Ferhat and d in Hoca'y ı yeni bi r Şi rin , th e shadoıu-play duya rlı k l a i ş l eye n Ba characters Karagöz and laba n, bu temayı baş ka Ha cıva t, and Nasreddin bir ta nı ml a da dile getiHoca are treated with a ri yo r: "A ş kıın ı zın Resfresh sensitiui ty by Bame Duru ş u . " laban, who defines th is K ull a n d ı ğ ı tek ni k ie re theme alternatively as, gelince .. . Bunlar, kendi "The Rejlection of our Love de n eyler ini n son u cu in Painting ". o lan tekniklerdir. His techniques are those Tutka t ı resim yü zeyine which he has developed by yayarak açık-koyu farkexpe rim en t a ti on. l a rıy l a kapatmak , kenSpreading glue over the dis inin "oy m a res im" canvas to produce can ad ını ve rd iğ i resmi detras/s of light and dark; rin li k izlenimi uyandı­ the division info separate ra n ç izgil erle alan lara areas by means of lines, bö lm e, y ine kendi n e giving th e impression of özgü ı ş ı k -gö l ge k ull adepth, which he refers to nı ml arı ... as "carved painting "; and Balaba n, aynı zamanda his uniqu e use of light b ir yazar ik is i a nı - ro­ and shade may be cited as ma n , ü ç ü den e m e ler examples. topl a mı ni te liği n de beş Balahan is alsa the author Leyla ile Mecnun, 1992 kitab ı var: Şa ir Baba ve of two autobiographica/ Damdaki ler, 1968; Dağnovels and three collecda Duru ş ma , 1990 ; Ba la b a n , 1962; t z, 1965; tions of essays ( "Şair Baba ve Damdakiler ", 1968, l zdü ş üm ü, 1969. Yanın yüzyı llı k sa nat geçmişine "Dağda Duruşma ", 1990, "Balaban ", 1962, "Iz", 1965, sahip b u otod idakt ressa m ın , Türk resim ge l e n eğ in ­ and "Jzdüşümü ", 1969). This autodidactic artist who den kay naklanan özgün üslubu yla çağda ş sa nat ı ­ has been painting for half a cen tıtt)l has made a place m ı zda ke nd ine bir yer açm ı ş bu l unduğunu söyleyefor b imse(/ in Turkish modern art with his unique style biliriz. • originating in traditional Turkish art . •

"Sanat,

Konu bir özdür, her öz kendi yapar. Ben santimetrik ölçülerle diyalektik ölçülerle resmediyorum. "

66

SKYLIFE MART

+

MAR C H

1993


By NECDET SAKAOGLU

Geçmiş

Zam

an Olur ki

1 ONCE UPON

A TIME

YEŞİLI<ÖY İSTASYONU A miniature locomotive hauling wooden carriages... Some of the passengers waiting for the tiny suburban train to depart are Levantines, or Freshwater Franks as they are known in local parlance. Their chic clothing in imitatian of European fashions distinguishes them from the rest of the passengers, who are market gardeners in rough working clothes, soft shapeless "fez"es on their heads. Two such disparate sectors of society formed an interesting "Ottoman na tion• . The sign on the carriage doors reads "Saint Stephano Station- Constantinople" (in French) and "Aya Stafanos Istasyonu " (in old Turkish). White Istanbul's wealthy Greek and Artnenian families sought a peaceful retreat from the clamour of Istanbul, so poets, artists and novelists came here in search of inspiration. Yet this tranquil viston is deceptive. Yeşilköy was the scene of several momentous events in recent history. During the Ottoman war with Russia (1877-78), the Russian army advanced as far as Çatalca, and Commander-in-Chief Grand Duke Nicholas, accompanied by a pseudo-civilian force of 1500, arrived in Yeşilköy to oversee the Ayastefanos Treaty. The treaty was signed on 3 March 1878 by Foreign Minister Saffet Pasha, Turkish Ambassador to Berlin, Sadu/lah Bey, and the Russian delegates Coımt lgnatiev and Nelidof Forty years later the members of the Ottoman Parliament, which dispersed following the rebellion of reactionaries known as the Thirty-first of March lncident, reconvened at Yeşilköy Clıtb under Talat Pasha •

Minyatür bir lokomotif, ahşap vagonlar. Bu bir banliyö şi­ mendiferidir. Kalkış saatini bekleyenierin bir bölümü Tatlısu Frenideri veya batılılann deyimiyle Levantenlerdir. Avrupa esintili giysileri ve şıklıklan dikkati çekiyor. Berikiler, kalıpsız fesli, yelek mintan ve poturdan oluşan kaba giysili, küfelerindeki zerzevatı satnuş , bostanlanna dönecek olan bahçıvanlar­ dır. Bu iki grup ilginç bir "Millet-i Osmaniye" meydana getiriyor . K a rtın üstünde , Fransızca "San Stefano Garı", "Konstantinopl" (İstanbul) ve Arap harfleriyle de "Aya Stafanos İstasyonu" yazılı. Zengin Rumlar, Ermeniler, İstan­ bul'un hayhuyundan uzak dinlenir; ozanlar, ressamlar, romancılar buraya ilham almaya gelirlerdi. Yeşilköy' ün yakın tarihimizde, acı heyecanlı olaylara tanıklığı da sözkonusudur. Rus Ordu l arı '93 Harbi'nde Çatalca'ya kadar ilerlediğinde , Başkomutan Grandük Nikola, 1500 kişi­ lik sivil asker bir tehdit kadrosu ile gelip burada oturmuş ; 3 Mart 1878'de Ayestefanos Antlaşması , Hariciye Nazırı Saffet Paşa, Berlin Sefiri Sadullah Bey ile Rus delegeleri Kont İgnatiyef ve elidof arasında burada imzalanmıştı. 1909'da Hareket Ordusu'nun öncüleri, İstanbul ' a girmezden önce, ilkin bu istasyonu işgal etmişler; 31 Mart Vak'asını izleyen günlerde ise dağılma durumunda kalan Meclis-i Meb'usan'ı, Tal'at Paşa Yeşilköy Kulübünde "Meclis-i Milli" adı altında toplamayı başarmıştı. •

67

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993



Tn:~~oftng~undu~ng

tn graceful, caresstng movements.. This gigiın~ metrop~lts im;mediately captures the visitor's affectio'ns in its ligbt P.'l'nnr,.ır.P.:

-

KOKULARIN VE RENKLER·I N SONSUZLUGU

Bangkok okşayıcı deviniınlerle, zarif elleriyl~ insanı bir çırpıda kucaklayan, ~anki giz(!iiıli · çağnlarla yüklü bir ma~al dünyasının sevimli devlerinden


angkok sıcak , hareketli , gürültülü ve yepyeni kokularla dolu bir kent. Okşay ıcı devinimlerle kı vrılan ince parmaklı zarif elleriyle insa nı bir ç ırpıd a , hafifçe kuca kl ay ıve re n dev bir metropol var ka rş ımda .. . Sanki gizemli çagrıl a rl a yü klü bir masal d ün yas ının sevimli devlerinden biri cömertçe kucak aç mış, ne kadar da çok kolu var bu devin! S ayı l amayaca k kadar çok.. Bu ilk izlenimlerin s ıra l a ndıgı gerisinde gizlenen ka rmaşık dokunun içerdigi yogun gerçekleri daha ilk gün, ilk saatlerle birlikte, tek

B

Belki de arkide bahçelerindeki

te k k avra m aya b aş l ayacag ıın . Kentleri birbirlerinde n ay ı ran e n önemli öge, sa ldıkla rı ko kLıl a r degil mıdır? Kokusuz ke ntleri kim sever ki! Bangko k'u bir dizi tropikal meyve, sebze ve limo nlu bitki kok ul a rı y l a sa rmaş dol aş buldum. B az ıl a rı burun d o kul a rıını o k şaya n yumu şa k kokula rdı ; b az ıları da ge nz iıni ya kı yordu . Her köşe başınd a bir yenisi karşuna çıka n , acı ya da sert, ama birbirinden çok fa rklı , ta nıma dık kokul a rdı bunlar... İlk önce göze çarpan altın rengidir. !rili ufa klı Buda heykelleri üzerine, önlerinde diz çöken ka l a b a lıkl a r ta rafında n ya pı ş tınlan a ltın renkli ince k ag ıt parçac ık­ l a rı , ilk rüzga rlara yelken aç mış tı r ... Sonra da Buda heykellerini içinde ba rındıra n ya da bahçelerinde güneşe, yıldızlara ve sıca k yagınurl ara sunan tapınakla­ rın ı şı l tılı mimarisi göz k a ınaş tırır. Uçl a rınd a y ıl a n baş ları kıvrılan zarif ça tılı sa rayl a rın ça rpıcı renklerle süslü kı v ılcımlı cepheleri, pa rlak ku bbelere uyum içinde eşlik ede r... Nas ıl olup da, bunca pa rl a klı ga, onca yogun motife ve re nk cü mbü şü n e karşın , ne gözünüze ne de gönlünüze agır gelmeyen bir estetik bütünlük örnegi o lu şturab ildikl e rini bir türlü anlayamadıg ını z tapına kl a r ve saraylar gezersiniz ... Belki de, a rkide bahçelerindeki a kıl almaz renklerin doga llıgınd a n es irrl e nmi ş tir Tay l a ndlı mimarlar ve sana tç ılar. Gü zelim çiçeklerin k o kuları , ku ş ku s u z ülkedeki tüm yara tıcıların baş larını döndü rmü ş , onları dogurgan bir sarhoşlu gun içine iti ve rmiştir.. . Geleneksel müzik eş lig ind e , göz a lı c ı giysileriyle sizleri za m a nın durdugu bir çaga götürüveren genç kı z­ lada genç erkeklerin ya ptık l a rı da ns l a rın büyüleyici ritmine h az ırlık l ı olmak ge re kir. O ezgilerde ve o devinimlerde kutsal bir tan , dinsel bir boyut va rd ır sanki . Bangko k'ta bir p azar saba hı geçirecekserri z eger, kente yü z kilo metre u za klı kta bulunan Damnoern Saduak yüzer p a za rını ziyaret etmelisiniz. Nehrin taş ı ­ dığı nemli dumanlara, dar ka n a ll a rı dolduran sandallarda sergilenen rengarenk meyve ve sebzenin taze ko kusuyla birlikte, yüzer lokantalarda saba htan beri k a ynayıp duran ac ılı nefis çarba l a rın s ı cak b uh a rı da karışacaktır .. . "Damnoern Saduak'a nasıl gideriz?" diye sakın korkmayın. İngiltere 'de ve İstanbul'da otomobil kulla nmışsa nı z eger, Bangkok'ta da ra h a tlıkl a

akıl

almaz renklerı

Perhaps Thailand's architects were inspired by the


B

ı doaallıg"ından esin/enmiştir Tay/and'lı ö

~pectacular

angkok is a hot, vibrant, noisy city peruaded by unaccustomed smells. Tapering fingers undutating in graceful, caressing movements, this gigantic metropolis immediately captures the visitor's a.ffections in its light embrace. Like a friendly giant out of the world offairytale loaded with mysterious innuendos/connotations has opened his innumerable arms wide in welcome. Ear~y on the first day the full impact of the reality concealed behind the expected first impressions begins to assert itself One by one I perceive the diverse dimensions of this city's complex texture. Smells are the characteristic which most sharply distinguish cities from one another. Indeed, I would go further and deny that anyone can love a city without smell at all. Bangkok is infused with the scents of tropical fruit and vegetables, pleasantly mild with a hint of leman, and other raw smells which catch at your throat. At each corner I encountered new and co ntrasting smells, every one completely strange. Go/d is the colour which strikes the eye first.... the scraps of gilded tissue paper attached to the large and smail statues of Buddha by the worshippers who kneel bejare them flutter in the warm breeze .. .. the glittering architecture of the temples sheltering the Buddhas, or in whose grounds the sage is exposed to the sun, to the stars or the ra in .... the graceful palace roofs embellished with writhing serpent's heads, the sparkling jacades in vivid colors, and the golden domes. Astonishingly, all that shimmer and glitter, tortuous motifs and rainbow colours combine in an aesthetic who/e which oppresses neither the eye nor the spirit. Perhaps Thailand's architects and artists were inspired by the spectacular natural colours of the orchid gardens. The fragrance of those lovery jlowers must have captivated all the creative artists in the country, inspiring them with a fertile intoxication. The enchanting rhythm of the dances by young men and gir/s dressed in gardens.... eye- catching costumes carries you back into an age where time has stood stil!. In those melodies and movements there seems to be a ::.piritual dawning, a sacred dimension. lf you are going to spend a Sunday morning in Bangkok then you should not miss seeing the floating market at Damnoern Saduak, 100 kilometres from the city. The boats crowding the narrow canals are heaped with multi-coloured fruits and vegetables, whose fresh fragrance m ing/es with the damp fumes from the river and the hot steam rising from the delicious peppery soup

mimarlar...

natural colours of the orchid


bu l aca k s ınızd ır! O s ı cak günün öglede n ise, mutlaka Ba şke nt'in göbeği ndeki büyük saray ı gezmeye ayırm alıs ını z. Çünkü , bütün bu zenginiikierin çok boyutluluğuna , kra lın a rtık tümüyle ziyaretçitere terkettiği o görkemli yap ıl arı gezerke n tanık o l acaksınız . Ayrıca , sarayın içinde bulunan Wat Phra Keo Tapınağına gi receksiniz; ve o rada, yoğun bir dekor içinele ya kınlı ğıyla elikkati çeken, zümrütten yontu lmu ş Buda heyketine bakmaya doyamayacaksınız ... Buda heykell eri boy boy, biçim biçimclir... Bağclaş kurmu ş Budalar, yatarak clinlenen Budalar, şişman Buclalar, s ı ska Budalar , hayvanlarla konu şa n Bu dalar. .. Çünkü insanlar da çeş it çeş ittir , biçim biçimd ir; birbirlerinde n farklıdırlar. .. O kokuları damıtan , o renkleri yenielen yaratan , o sarayl a rı ve tapınakları sevgiyle kuran , o çiçekleri yetiş­ tiren ve k o parıp koklayan , o kanallarda hem yık a­ nan, hem yüzen, hem ele a lı ş veriş yapan insanlar; genellikle gü ler yüzlü , sevecen görünümlü Tayl andlılar. .. Annelerine insanların güzelliği, kızları poz verirken fo t oğraf makinarula yak l aşınca bana dönüp içtenlikl e gülümseyen albenili küçük kız l ar; kanallar üzerindeki which has been simmering since morning abaard evlerinin yeş il karanlık sulara gömü len merdivenlethe floating restaurants. rincle çamaş ır ya da bula şık yıkarken, geçeniere dostSave the afternoon for visiting the great palace in ça el sallaya n ya rı ç ıplak kadınlar ; parlak dişleriyle içthe centre oj Bangkok, now abandoned entirely to tenlikle gülümseyen çocuklar ... sightseers. In these imposing buildings once inhabVe o in sa nların gü ze lliği, genç kızları ve erkekleriyle ited by the Thai king you will witness the multisanki Romalı bir heykeltra ş ın elinelen ç ıkmı şças ına dimensionality oj all these riches. Within the pürüzsüz yüz ve beden çizgileri , elengeli boyutlarıyla , palace complex is the Wat Phra Keo Temple, sanki kusursuz bir estetik güze ll iğ in simgesi olan hawhere the austere simplicity oj the statue oj fif insanlar. .. Buddha carved from emerald is in striking conTaylancllıl arın , sözcüğün her an l am ıyla hafif olduklatrast to the luxuriant decoration surraunding it. rını , odan ıza masaj yapmaya gelen zarif genç kızın , Th e statues oj Buddha are oj a ll shapes and bir ara nereye kaybolduğunu , nasıl olup ta sanki gösizes .. .Buddhas cross legged, Buddhas reclining, rünmez ellerle s ırt adelelerinizcle uçan bir rüzgar esfat Buddhas, thin Buddhas, Buddhas tatking to tircliğ ini clüşündüğünüz anda daha iyi anlayacaks ı ­ animals. In other words, Buddha displays all the nı z ... Çü nkü o narin kız, tüm bedeniyle sırt ını z ın üzediversity oj tower marta/s. rindedir aslında ... İnce bilekli hafif ayakları da, uzun The Thai people who distill those peifumes, who ve zarif parmaklı elleri kadar hünerliclir... recreate the colours qf the orchids, who lovingly Ve o güzelim genç kızların tutsak o ldukl a rı barakhabuild those palaces and temples, who grow the nelere sokaktan geçenleri çağ ıran hırıltılı sesler ... jlowers and savour their jragrance, who wash, Gezcl i ğ ini z tapınaklardaki saygılı kalabalıkların sessiz ama için için yaşam kaynayan dinginliği , sizi önce şaş ı rtacak, sonra da meraklandıracaktır; Bud i znı' i ta-

yolunuzu so nrasını

Ve o

nım aya, öğrenmeye çağıracaktır.

Budist felsefe , temelde, dünyamızdaki yaşamın acı , keder ve üzüntü üzerine kuruldu ğu sap tamasınd an ya da varsay ımınd an- yola ç ıkar. insanoğlunun bu acı lard a n , yaşama ilişkin tüm yanılgılardan ve boş haya ll erden kurtulm as ının tek yolu, "her tür clürtü, zevk, istek ve hevesten arınara k , görünüşler ardında­ ki gerçekleri görebilmesi ve " irvana"ya, yani gerçek "tükeniş"e ul aşa bilm es iclir" der. .. İnsa nl a r o lduğu kadar hayvanlar da seviliyorclu bu

genç

ve erkekleriyl•


•anki ..)

swim and shop in the canals are warmhearted and friendly . Charming children with broad smiles turn from their mothers when I approach with my camera, and halj-naked women washing laundry or dishes on the steps which plunge into the shadowy green water of the canals behind their houses wave to those who pass. The beauty of these people, the young gir/s and youths, is as jlawless as if they had been carved by a Roman sculptor. Tbe proportions of their jacial features and bodies are perject, a blueprint for beauty personified. The Thai people are as light as a feather or a breath of wind. And I am not just speaking metaphorically. Tbe faint breeze played over the muscles oj your back by what you imagine at first to be the invisible hands of the elegant young masseuse in the hotel, is in fa ct the gir! herself standing on top ofyou! Her s fender ankled jeet are as skilled at massage as her graceful hands. Romalı heykeltraşın çıkmış Tben there are the strident voices cal/ing to passers-by to avail themselves oj the brothels where those delightful young kentte. Sokaklar kedi ve köpeklerle, maymun ve yı­ gir/s are captive ... lanlarla doluydu. İnsanlardan korkup kaçmıyordu bu The silent yet animated scene in the ternp/es hayvanlar. Belli ki, itilip kakılmaya degil de, okşan­ thronged with milling crowds oj respectful worshipmaya alışkındılar daha çok ... pers arouses first surprise, then curiosity about Tayland, toplumsal çelişkileriyle de çok renkli ve çok Buddhism. kokulu bir ülke kuşkusuz. Ayrıca , bazı za rarlı su ların , Buddhist philosophy is based on the assumption yüzyılların besleyip geliştirdigi geleneklerin saglamthat life in this world is inevitably fraught with laştırdıgı derin kültürel köklere dek ula ştıgına tanık grief and pain. Tbe only way for human beings to olacaksınız. İster iç sorunlardan kaynaklansın, ister obtain release from suffering, to see life unclouded küstah bir turizm anlayışından ; bu kara sular, binlerby misconceptions and empty dreams is to purify ce yıllık bir geçmişin damıttıgı degerieri yavaş yavaş themselves from all compulsions, pleasures, desires eritme tehlikesini taşımaktadır. Bu kocaman tuzaklara and ambitions, so as to perceive the truth behind düşmemeye özen gösteren Taylandlılarla tanışma olaappearences, and to achieve "nirvana", or the nagı bulan meraklı, dikkatli ve saygılı bir ziyaretçi extinction of individual consciousness. Like peoiçin, Bangkok yolculugu hemen unutulmaz bir masaple, anima/s get their share of affection in this city. la dönüşecektir ... Tbe streets are full of cats and dogs, monkeys and Uzak ülkelere giderken, yorucu yolculuklar korkutur snakes, which show no signs of jear when people insanın gözünü hep. Oysa uçaktan taptaze inebiliyorapproach . C/early they are more used to being sanız Uzak Dogu'nun bin bir gece masalları dünyası­ stroked than chased away. na daha hemen dalabilirsiniz. • Tbailand has its problems, certainly, deriving both from internal issues and the ruthlessly commercialised attitude oj the tourism industry, and these are threatening to erode the country's deep-rooted cultural heritage. However, the Thais are assiduously sidestepping the traps which these present. Tbis first encounter with the thousand and one wonders of Thailand have only conjirmed my reso/ve to go on travelling, the further the better. Especially since we twentieth century ıraveliers can arrive rested after a comfortab/e journey by air rather than jooting it as Buddha did. •

bir

elinden

gibi...




Tanrı,

nan, kulları­ gözünü, gönlünü ferahlatmak için mi yoksa karnını doyurmak için mi yarattı? Ya da

D id Go d create

the pomegranate to deligbt the eye, the saul and th e heart of humankind, or to satisfy Tanrı'nın sanatçı th eir appetites? kulları , bir meyve Or did men take olarak yaratılan bu what was created nimeti, bildiklerini as a fruit and okuyup k e ndi exploit it for their emellerine mi ale t own ends? Harita/ Map ALP IŞ MEN ettiler? Bedri RahIn the poetry oj mi'nin dizelerinde n ar tanesi, Hint Okyanusu'nun Bedri Rahmi, his metaphorical description of the derinliklerindeki bir istiridyenin içine yuva l anmış pomegranate kernel conjures up an image of a bir inci tanesini çağrıştırmıyor mu? pearl nesting in an oyster in the very depths of the Karadutum, çatalkaram, çingenem / Nar tanem, nur Indian Ocean . tanem, bir tanem . Yaşar Kemal is anather writer who has been captiYaşar Kemal de kendisini narın büyüsünü kaptıran­ vated by the pomegranate. lardan. Okuma-yazmaya başlayışını narlı satı rl ada His account of learning to read casts the anlatıyor. pomegranate in a leading role: "The alphabet was "Alfabede nar resimleri vardı. Ömründe daha illustrated with pictures of pomegranates. I öyle sihirli bir büyüye rastlamadım. e kahad never encountered such an enchantdar harf varsa hepsini durmadan yazing object in my life. I wrote every fetdım . Bir de sanki alfabede n ardan ter over and over again, and as if ba ş ka resim yokmuş .gibi hep nar the book contained no other picresmi çizdim." tures but these, I always drew Gerçekten büyülü bir ya nı var pomegranates. " narın. Dahası, kutsal da sayılıyor. There is really an au ra oj magic Kitabı Mukaddes'de Hz. lsa'nın about the pomegranate. Indeed dişleri nar tanelerine benzetiliit has always been endowed yor; Hz. Muhammed'e ili şkin öywith a sacred character, and is külerde de nardan sözediliyor. mentioned both in the Bible Sanatçılardan sözederke n , resand in the Hadith, stories about samlar nasıl unutulabilir? Acaba the life ofMuhammed. nar çiçeği rengini gölgede bıraka­ Let us not forget the relationship bilecek bir başka renk var mıdır? oj painters to the pomegranate. Diğer bir deyiş le nar çiçeğinden güWhat lovelier colour is there than zel bir çiçek var mıdır? that oj the pomegranate flower? Küçük, çelimsiz bir çalıyı a ndıran nar ağa­ Indeed, what lovelier jlower is there? And cının , elips biçimli parlak yeş il yapart has oflen sought to represent them . raklarının ve ince uzun dallarının uçThe pomegranate tree is hardly a tree larına yerleştirdiği çiçekler, baharın at all, but a small and far from en önemli, en güzel tanı kl arından biimposing bush, with elliptical shiny ridir. Güzelliğinin o da farkındadır. green leaves. The beautiful flowers Çoğu Nar çi çeğ inin 5-7 !o plu borumsu çagrow on the tips of the long slim nak bölümü çiçek saldıktan sonra branches, and herald the arrival of yazarın dökülmez, olgunlaşan meyvenin tespring. pesinde taç gibi ka lır. Lopların araThe plant itse/f is not unconscious oj olmuş sından çıkan gösterişli taç yapraklar, its charms. The attractive sepals proŞimdi çiçeğe çok ho ş bir görünüm kazanjecting from the lobes enhance the dırir. Çiçekten fışkıran meyve , yazın appearance of the jlower, and having sıcağinı yedikten sonra sonbaharda jlowered the pipe-shaped lobes remain yavaş yavaş olgunlaşmaya başlar. Salike a crown on the summit of the sularından rı, kırmızı ve kahverengi a la calı ve mature fruit. derimsi bir kabukla örtülü meyveleHa ving grown in the summer heat, nın

Nar bir bereket simgesi. esini bir meyve. de en sevilen meyve biri. 76

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993


rio içi bölmelere ayrılmıştır. Her bölmede çok sayıda kırmızımsı renkli saydam tane bulunur. Nar taneleri yani.. . ar bir bereket simges idir. Geleneksel Zekeriya sofralarının , ay-

P( nneora ne !fe ,....,

the pomegranate gently matures in the autumn, its leathery skin turning a mixture oj yellow, red and brown hues. The fruit is full oj seeds, each berb{t/nıedtctne contained in a brilliant red tart pulp rılmaz parçalarındandır. and enclosed by afine membrane. Anavatanı İran olduğu sanılan nar A thicker membrane further divides t ağaçları , Akdeniz yöresini de çok sethe fruit into numerous segments. ver. Zaten fazla müşkülpesent bir The pomegranate symbolises jertility, ağaç sayılmaz. and was a standing jeature of Bu nedenledir ki, ülkemizde nar ancient fertility ri tes. tbc reutiJ!cllt ağaçları Akdeniz kuşağına yayılmış­ Presumed to have originated in Perinte:tınal tır. İçel , en çok nar yetiştiren ildir. sia, the pomegranate is jond oj a Aydın , İzmir, Hatay, Adana gibi kıyı Med iterranean climate, but not jussy ll'(JrJJlS kuşağında yer alan iller de belli başlı about its environment. So it is a tree nar üreticisi iller arasındadır. which is cultivated throughout southNar üretimi yer yer kıyıdan biraz içerieern and southwestern Turkey, and re kadar sokularak Gaziantep, Siirt even iniand in Gaziantep, Siirt and Denizli Urfa gibi gibi iliere kadar Denizli. The principal pomeyayılır. Devlet İstatistik Enstitügranate growing area is !çel, but sü 'nün verilerine göre 1980'lerin it is alsa extensively grown in sonunda Türkiye'de yakl aşık 2.5 Aydın, !z mir, Hatay, Adana milyon dolayında nar ağacı buand other provinces on the lunuyordu ve aynı y ıl 45 bin Mediterranean and Aegean ton dolayında nar üretilmişti . coasts. According to the State Toplam 2.5 milyon nar ağacının Institute oj Statistics, Turkey küçümsenmeyecek bir sayı olhas approximately 2.5 million duğu, bazı kıyaslamalada kolaypomegranate trees, and an ca anl aşılabilir . Dünyanın en büannual production oj 45,000 yük incir üreticisi olan Türkiye'de tons. This is no mean figure when yaklaşık 10 milyon incir, l l milyon compared to those ojfar more comdolayında portakal ve 7.5 milyon domercial fruits such as the fig (oj layında mandalina ağacı olduğu düşünü­ which Turkey is the largest world prolürse, nar ağacı sayısının hiç de az olmadığı ducer) with 1O million trees, the orange with ortaya çıkar. 45 bin tonluk nar üretiminin büyük böl l million trees, and the mandarine orange with lümü iç tüketime gidiyor, ihraç edilen miktar az . 7.5 miltion trees. Özellikle çocuklar tarafından çok sevilen nar çoğun­ Most of Turkey's pomegranates are consumed on lukla taze olarak tüketilir. Suyundan ş urup ve likör the domestic market, and a small proportion is de hazırlanır ancak, en çok bilinen kullanım al anı , exported. Children are particularly jond oj nar ekşisidir. pomegranates, probably as much because they are ar ekşisi, Güney Anadolu'nun ekşi tadı elde etmek fun to eat as because oj the fla vour. The juice is için limonun yerine yaygın biçimde kullandığı bir delicious Jresh or made into syrups and liqueur. maddedir. Tıpkı koruk suyu gibi. Nar suyu salataya, Then th ere is the tart pomegranate molasses, çeş itli sebze yemeklerine konur. Nar kabukları halk known as "nar ekşisi", which is a traditional ingrearasında ishal tedavisinde kullanılır. Ayrıca nar agadient of southern Anato/ian cuisine, widely used cının gövde kabuklarından bağırsak şeritlerine karşı instead oj lernon to impart a sour flavour to salads ilaç yap ımında yararlanılır. and cooked vegetable dishes. İşte çok türü olmadığından çeşitli iklim koşullarına Pomegranate skin is used in herbal medicine as a kolayca uyum sağ l ayan , İran doğumlu, Akdeniz cure for diarrheoa, and the hark oj the tree in the yöresini çok seven, nemli olmayan oldukça sıcak treatment oj intestinal worms. That in short is the iklimli yörelere bayılan bir ağacın o güzelim meystory oj the Persian-born fruit, so delicious to eat, vesi narın kısa öyküsü. so beautiful to look at, and with such symbolic e dersiniz, tıpkı incir gibi üzüm gibi kutsal sayılan connotation. bu meyveyi Tanrı , kullarının gözünü-gönlünü ferahSo do you think that God created this sacred fruit latmak için mi, yoksa karnını doyurmak için mi yato deligbt man 's eye and heart, or to satisfy his rattı acaba? • appetite? •

,·ki n is used in

os o cttrej()r dic rrhcuo. ond

(l

1

77

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993


DUTY FREE

On

BOAR D

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY

FREE PERFUMES PARFÜMLER FAHRENHEIT Eau de Toilette Spray 50 ml/ AS 100ml.

50 DM - 50 DM CHANEL NO 5 Eau de Toilette Spray 50 ml.

63 DM BEAUTIFUL Eau de Parfum Spray 30 ml.

64 DM KNOWING Eau de Parfum Spray 30 ml.

68 DM PARIS Eau de Toilette Spray 50ml. 55 DM OPlUM Eau de Toilette Spray 30ml. 58 DM JAZZ Eau de Toilette Spray 50ml. 43 DM

KOUROS Eau de Toilette Spray 50ml. 45 DM


DUTY FREE On

BOARD

DUNE Eau de Toilette Nat. Spray 50 ml. 60 DM PO I SON de Toilette Spray 50ml. 68 DM

Eaıt

SPIRITS IÇKILER

GRANT'S W?ıı:SkY

20 DM BALLANTlN ES W?ıiskY

20 DM

.).B. W?ıisky

20 DM

YENI RAKI 6 DM SAMSUN EXPORT 14 DM


DUTY FREE

On

CIGARETTES SIGARALAR

CAM EL Filters 1OO's 18 DM

CAM EL Filters Box 18 DM

MARLBORO lOO's

18 DM

CARTIER 17 DM

ROTHMANS 17 DM

BOARD


BIZ • • BU OLIMPIVATI YAPARlZ! B ir D ü n y a

Mar kas ı

KOMATSU

TÜ,RKIVE için TÜRKIVE'de TEM ® e

tarafında n

,-"''"'H•,..,., 0

ü retiliyor.

,

~

ı~

f ~,.loFoot-'"'"

KOMATSU OLiMPiYATLARI DA iNŞA EDER.

TE M

®e

KOMARU TEM €}G) KOMATSU L TO Türkıye Oıserıb..:.ıtOrü ve lısensh Uret.ıcıeıdır

URETIMTESISLERI Ad•n• fiOLGE TESKILATI · l • t•n bul

Ank e,..

1.,..,,.

o Tel (71)4615ED{SI-Iel;) ı Tel (1)37?4950(1:21-Cet.J

Feıc (?1)461844 FeM (1)3770438

ıTei(4)34S4040191-1etl

Fax· (4)3463334

ı

FBJ~ . (e1)3e:5ı684 Feııı (?1)461844

Tel

~1)3531

73

Aden•

ı Tel (?1)461S90[6~)

Dly•r!Hı kor

Teı

(83)21 ?Oe&23932BFaJc . (B3]22Cie~


DANIŞMA VE REZERVASYON/

DIŞ BÜROLAR

FRANKFURT Baseler Str. 35 - 37 6000 FrJnkfun

BOMBAY Makcr Clıanı bcrs 305 rd. floor No. 3055 Neriman Poinl Bomtxı.y 400021 Tel, SM, (22) 2040744-587 56 57 Rez, (22) 2043605

INTERNATIONAL OFFICES

ABUS~~:~~ ~~e? and Sons Harib Tower 1 Ground Floor Jnıersecıion Eleara Road 1 Airpoıt P.O. Box 698 Tel, Rez, 338845 BS, 211194 ADIS·ABABA (GSA) Ethiopian Airlines Bole Airpoıt P.O Bo" 1755 Tel: (25) (1) 182222 ALMAATA Tel: SM: (7) (3Z72) 50 62 19 Rez, (7) (3Z72) 50 62 20 AMMAN Jabal Arnman Third Cirde A Riy:ıdh Cenıre 8ıh floor Tel, M 1 Rez (962-6) 659102- 659112 AMSTEADAM Stadhouderskade ı. 1054 ES Teh SM 1 Rez (020) 6853801 (4 lines - ha ı)

Information and Reseruation

Amsıerdam

ATHENS ·ATINA 19. Filelllnon sır. 105 57 Aıhens Tel: SM : (Ol) 3245975 Rez, (Ol) 3222569 - 3221035 3220561 - 3246024 BANGKOK Gulf Express Transport Ageney CP. Tower 3rd Floor 313 Silom Road 10500 Bangkok Thailand Tel, SM: (2) 2310308 Rez/BS: (2) 2310300-07 (8 lines-haı)

Main

Tel, S~t (069) 273007 1 6/ı 7 Rez, (069) 273 00720121/22/23 1-(GSA) Nc..:nıi Öc. S 1-5. 68oo

BRUSSELS·BR0KSEL 5 l C.ıntersteen, 1000 Bnıxelles Tel, SM: (32) (2) 51 26781- 82 Rez;, (32) (2) 5ıl 7676

CAl RO· KAHtRE Mousufa Karnci Sq. No. 3 Tel, Rez: 3908960/6ı (GSA) lmperial Travel Center 26 Mahmoud Basiouny Str. Tel, (20) (2) 761769- 758939 Bahnhofsvoıplaız ı-5000

Culogne

HAMBURG

Adenauer.ıllee

10 2000 Hamburg ı Tel, (49) (040) 241472 (4 lines/ha ı)

HANNOVER 13nga-Lauhe No.

ı

Hııs ı Hacıyev Cad. ll Baku, Azerbaijan Tel, SM: (22) 651119 BS, (22) 941943 /942505

BARCELONA•BARSELONA Paseo de Grasia No: 49-1 Tel: (343) 4875349 BEIJING-PEKIN (GSA) CAAC Beijing Sales Office 117 Dongsi Wesı Sıreel Tel, (665) 558861 - 551031 BEIRUT·BEYRUT Mazda Building 5th. floor. Auı"'ırade }al-El Dıb Tel: <96tX1) 408096407236 (GSA) Pan Asiaıic Gefınor Cenıre Rue Clernenceau P.O. Box 1ı3- 5486 Tel' 867425-36ı230-31 BELGRADE·BELGRAD TRG Marksa 1 Engclsa 814 ııooo Belgrade Teh SM: (ll) 333m Rez, (ll) 332561 (GSA) JAT Yug"'lavi:ın Airlincs Ho Si Minova 16 11070 Novi Beograd Tel' Rez, (ll) 2222123

1240 60

HELSIN KI

Alcksan ı crinka ıu 48 B 306 00100 Helsinki Tel' SM, (358) (0) 628ı73 Rez: (358) (O) 628199

COPENHAGEN·KOPENHAG Ved Vesıerpoıt 6 ı6ı2 Copenhagen Tel: SM, (33) 144055 Rez" (33) ı44499

HONG KONG (GSA) Best Holidays Ltd. RMS ı603-4 Fl<.'<.~ House 38 Gloucesıer Rd. Tel, (852) 8611311

DHAHRAN·DAHRAN (GSA) ABC Tr.ıvel Ageney King Alıdulaziz Str. A ln i m r.ı n Complex: Ccntre 1'.0. Bo" 739 Alkhobar 3 ı952 Tck (66) <3> R950044-m4904-B947917

JEDDAH·CIDDE Clty Center Bldg. ı2113 Medine Road. P.O. Box. 11563 Tel, (966) (2) 6600127 (4 lines/ha ı) (GSA) AllC Travel Ageney Medine Road Alquiıhmi Bldg. P.O. Box. 11 679 Tel: (966) (2) 6S ı 8300-65ı9440

DHAKA·DAKKA (GSA) Bengal Airlift lıd . 54 MOiijh<.'CI C.A. Dhaka 1000 Tek 243059 DAMASCUS·ŞAM

Alfarckıo Str. Jbn. Zeydoun Bldg. 3rd floor Tel: SM, (ll) 227266 Rez, (ll) 228284-239n()-232190

JOHANNESBURG(GSA) South African Airways P.O. Ilox. m B Tel' (713) 2206

(lO lines-haı)

(GSA) Al Faradees Travel and Tourism Ageney Dar el Mouhandeseen Bldg. Maysoloun Sır. P.O. Box' 8339 Tel, ( ll) 227266-239n()- 232 ı 90

KARACHI·KARAÇI Avenue Centre StrJdıe n Road Td: SM' (9221) 525922-525766 Rez, (9221) 5ı3837-5 25487 (GSA) PaktOrk Tr.ıvel Agcncies J2 Avenue Ccnrrc Str"J chcn Road Tel, SM' (922 1) SI 3837

(lO lines-haı)

DOHA·KATAR (GSA) AI-Rayan Travel Ag<.-ney 1'.0 . Bo" 363 Tel, SM: (974) 32 9963 Rez, (974) 4ı29U-ı2

LEFKOŞA

DU BAl

Os manpaşa Cad. No' 32 Tel: (520) 7 1382-7106 t-n l24 (GSA) Geçiıka le Teh 520 cn ıı 31

Almakıoum Street 63 B Shaikh Rashld Bldg. P.O. Box: 1200 Tel, (97 1) (4) 226o:~S-2ı5970 (GSA) Sweedan Tmding Co. (Sa me address/aynı adres)

SENGHAZI-BINGAZI Tripoli Offıce Tel, (061) 922011/ 12/ 13

DUBLIN (GSA) Aer üngus Dublin Airpoıt Tel, (3531) 370011

BERLIN Budapester Strasse 8 ıooo Berlin 30 Teh (030) 2624033 SM: (030) 2624035 Rez: (030) 2624033134

DUSSELDORF Graf Adolf Sır. No. 21 4000 Dusseldorf ı Tel, (49) (0211) 373062 (6 lines-haı) .

LJSBON·LIZBON (GSA) TAP- Edifıco 25, Acropon Lisboa S Ponugal Tel, (3511) 899121 LONDON·LONDRA Hannaver Sir. 11-12

London W. ı R 9HF Tel, SM, Re-L: (071) 4994499 (5 lines-haı)

TURKISH

BUSINESS CLASS AIRLINES 82

SKYLIFE MART

+

MARCH 1 993

MADRID Pl :ıza

de Espana

IH Torrc de

MANILLA·MANILA (GSA) Deks Air Ine. no1 Golden Rock llldg. ı68 Sala:do Sır. l.t.'gaspi Yiliage Makari Mc..1t0 .. Manilla Tel, (2) 8121455-8ı21452-l!l23865 MILAN·MILANO Via 1'. da Cannohio 3720ı22 Milano Tel, SM, (021 866350 Rez, (02) 805623~3976

ı9

TeUiM/Rı....,(4ı)(5ıı)

Td, SM: (0221) ı34443 Re-.c (0221) 134071n2 BS, (0221) ı34073

Bangladeslı

BAKU

ı Q980

GENEVA-CENEVRE Rue de Chanıepouleı No. 1·3 ı201 Geneva Tel, (022) 731 6120-73 1 6ı 29-73 1 2 1 94

TAROM, Ul, Republic 16 Tel, (09J 147433

LYON 91 Ruc Bugea ud 69006 Lyon Tel, (33) 7824 1324

7n 28008 Madrid Tel, (34) (1 ) 54 1 6426-54ı6849

Mannheiın

Tel, (0621)

BUCHAREST-B0KREŞ

COLOGNE·KÖLN

ı

MOSCOW ·MOSKOVA Kuznctsk')' Mosı 1/8 Tel, (7) (095) 2924345 2925121-292ı667

Fax: 2002245 (GSA) Aerofl01 Dobrynın<kay:ı

Tel, (7) (095)

UL 7

2388ı13

MUNICH ·MONIH Baycrsırasse 43 8000 München 2 Tel: SM, (49) 189) 5ı4ı0920/21 Reıc (49) (89) St 4 ı0922 (GSA) Kon ı Re isen Markplaız 2 8870 Günzbung Tel, (08221) 6036 • 6037 MUSCAT-MASKAT (GSA) AZD TrJvel and Tourism Agendes I.I.C, P.O. Box. 5490 Ruwi,

MLL~at

Tel, 1968) 70730H073 10 NEWYORK 821 U.N. Pla7.a 4ılı Floor N.Y. ıOOI 7 U.S.A Tel, SM, (1) (212) 8678925 Reıc (1) (212) 9865050 NICE (GSA) Sulıan Tourisme 28 Rue Masena 06000 Tel, (931 'ifl7207 NURNBERG Am Plarer 8-8500 Numherg80

Tel, (49) (911) 265301 102 PARIS 2 Rue de L'Echelle 75001 Paris Tel, (1) 4260.!808-4 2605675 PRAGUE·PRAG Ccskoslan:n•ke Aerlolinc Revoyochil, 160 ı 5 Praque Tel: (422) 2146 RIYADH· RIYAD Khalidiya Bldg.

ı

Olaya Main Str.

P.O. Box. 25ı94 Riy:ıdh 11466 Tel, SM/Rez, (966) (1) 463ı6004632807 (GSAl AllC Tmvel Ageney (Same address-aynı adres) Tel, C966l (1 ) 22022624/25 ROME·ROMA Plaza Dclla Republica 55 00 185 Ronıc Tel, SM' (039) (06) 4873368 Rez, (039) (06) 4819535-4827149 (GSAl Arrigo Group !ıd. 248 Tower Road Sliena Malta Tel, (4) 80426


ROTTERDAM Weeııa- Zuid 140 3012 NC lH SM 1 Rez, (10) 43321n -4332465 SEOUL-SEUL (GSA ) KAL Building 41-3 Seasoınun Dong Jun~-gu Republic of Korea Tel: cs22) 7517-ı ıs SINGAPORE· SINGAPUR 54s Orchard Road 02-18/21 Far Eası Slıopping Cenıer Singapore 0923 Tel: (65) 7324556 SOFIA·SOFYA Al S!amholiski ll A Tel: SM/Rez: 8&3596-874220 (GSA) Sofıa Airpon Tel: (2) 661690 STOCKHOLM·STOKHOLM Vasagaıan 7 P.O. Box. 73 10121 Stockholm Tel: (08) 21R534/35 STRASBUORG·STRASBU RG 2 Allee de La Robensau 67000 Str.ısburg Tel: (33) (8&) 250017/ S2 14 13 (3 haı) STUTTGART

l.auıcnsclılager Str. 20 7000 sıuııgan ı Tel: SM: (07 11) 221444 Rez: (071 1) 22 144S- 226808S

SYDNEY·SIDNEY American Express Tower 1602 38& George Strecı NSW 2000 Sydney Tel: SM: (02) 2332 10S Rez: (02) 2211711 TAIPEI ( GSA ) Golden Foundaıioo Tour.; Corp. SF, 134 S<.>c. 4. Chung Hsiao Rd. Lung Men Bldg. Tel: (02) n3-3266 TEHRAN· TAHRA N Osıad Moıa hari Ave. No: 239 Tel: SM: (21) 627464 Rez: (2 ı) 646926 TELAVIV Hayarkon Str. 78 Tclaviv Tel: (03) Sl72333-34-3S TOKYO

Toıonooı

Rappon Blgd 4. n. 1-16-1 Toıonom Minati-ku Tokyo 10S Tel: (81) (3) 5251151 ı- ~2511SS1

TR

1P~0~~.;.~:ıA:.,~~~Sır~ Algeria Sq. Tel: (21821) 48798-38236

TUNISIA- TUNUS Complex El Meduel Boulevard Ouleı Haffouz Eıage 3 Tunis Tel: SM: (1) 786473-787033 VI EN NA· VIYANA A 1010Wicn Opemgasse 3 Tel: (222) 5862024 (5 lines-haı) ZURICH· ZORIH Tal Strasse 58 8001 Zurich Tel: SM: (1) 2111008-2111047 Rez: (1) 21 11070/71-2118567

II Ç BÜROLAR

ERZURUM 100. Yıl Cad. SSK Ranı Tesisleri No. 24 Tel: (Ol 1) ll904-13409-18S30 FETHIVE ( GSA) , MUIILA Fetur Turiı.m ve Seyahat Acentası Aıaıork Cad. Tel: Rez: (6151) 2034-2443 GAZIANTEP Aıaıürk Bulvan No. 38/ C Tel: SM: (9185) 101563-64 Rez: (9185) 1015654> HATAY(GSA ) An-Tur, Anıakya Turizm ve

DOM ESTIC OFFICES ADANA S!adyum Cad. No. ı Tel: SM: (71) 54154S Rez: (71) S37247-S43 143-543S3S-542393 llS: (71) S30867 AFYONKARAHISAR ( GSA ) Gold Turizm ve Scyalıaı Acenıası Merkez: Otogar gi~i No. ı Emirdag-Afyoo Tel: <4981) 1194-1044 ubt:: Emek Otel girişi Tel: (491) 18&36

Seyahaı At-enıası

lnönii Cad. No. 37 Tel: (891) 15893- 17282 ISTANBUL lsıanbul Rez: (1) 574 82 00 (25 lines-haı) Cumhuriye< Cad. No. 199-201 Kat. 3 Harbiye Tel: (1) 2464017- 24713:\S-2402316 SM: (1) 2301817 Pıomosyon/Promoıion: 248 90 26 Saı~ Bürolan- Sales Offices

AKSARAY ( GSA ) 1-Ak.<aray Turizm ve 5eyahaı Acenıası Lio;e karşısı KOıüpha ne Sok. 'o: d/2 Tel: (481) 123 32 2-Aksar.ıy Seyahaı Acenıası

Zafer Mah. Devler No: ı Onaköy Tel: (1462) 3471

liasıanesi Karşısı

ANKARA

Hipodıom Cad. Gar yanı Tel: (4) 3124900 SM: (4) 3104745 Rez:: (4) 3090400 (10 lines-haı) BS: (4) 3124900/43 ınfJ Dan~ma: (4) 312491()-3124900-/33 ll:ıkanlıklar Sat~ Sürosu (Sales Office): Aıaıürk Bulvan ı67/A Tel: (4) 4176499 (GSA) Çavuşoglu Turizm ve Scya haı Acenıası. Aıaıürk Cad. Adalılar Sok. No: 16 Şerenikoçhisar/Ankar• Tel: (4S41) 2383

ı. Kadıköy

Bahariye Cad. Opera lşlıanı Kat 2 Tel: (1) 3371876-3371891 2. Harbiye Cumhuriye< Cad. 199/ 201 Tel: (1) 2250556 (6 Linesllıat) Taksim Gezi l)(lkkanlan No: lO Taksim Tel: (1) 2S21106 (6 Lines/hat) Aksaray Saı~ Müdürlügü Musıafa Kemal P:ış.1 Cad. Tel: SM: (1) 58&2538-58&1221 BS: (1) 5867793-586751458&1222 1. Sirkeci Gar Karşısı , Dogubank I ş Hanı alu, Kaı: 1 Tel: (1) 5284008-5228888-5284261 IZMIR Büyük Efes Oteli alıı Tel: (51) 141220 (61ines-lıaı)­

ANTALYA

Cumlıuriycı Cad. Özel Idare lşhanı alıı

Tei:SM:(31) 128S22-110558 Rez: (31) ı 1283()- 11S23S- 123432126272 BS: (31) 127862 (GSA) An Turizm ve Seyalıaı Acenıası Bosıana Pınar Cad. no: 16 Alanya Tel: (323) ı ı 194- ı 1821 BODRUM (GSA ), MU (; LA Tour:ılpin Travel Ageney Yeniç:ırşı 6. Sok. No: 6 Tel: (614) 63 325- 68 733 BURSA

Çakırhamam

ı3Sl2ı

lnf./Da n~ma : (51) 141220n5-76 SM: (S I) ı40802 Rez: (S I) 258280 (5 lines/lıaı) Chaner Rez: (S ll 141220/3S

Temiz Cad.

No: 16/llllur.;a Tel: (24) 22 1866 Rez: (24) 21 1167-2 12838

SIM~ UIHI 1 tJOiallOI!toC PA~S

ÇORU M (GSA) Çavuşog lu Turizm ve Seyahat A cenıas ı Yeniyol Malı. Kulaksız Sok. No: 4/ A Tel: (469) 4.l928

1\"'1 """

1/oıthf""'>

TK

lıd . Şıi.

Konya Cad. No. S5 Onrıan karşısı , Karaman Tel: (343) 14859/ 20680

Işletmesi

KAYSERI

Salıabiye Mah. Yıldırım Cad. No. Tel: (3S) 311001-313947

(GSA ) Turizm ve 5eyalıaı Acenıası Bulvan Ankara Cad. Tüccarlar lşlıanı Kaı 3, No: 316 Tel: (487) 21172 Çavuşoglu

Aıaıürk

KONYA Alaaddin Cad. No. 22 Kaı 1/ 106 Tel: (33) Sll00()-512032-524676 l.(GSA) Vaıan Seyalıaı Acenıası Ankara Cad. Ayvaz l'asajı No.41 Cihanlx."Yii-Konya Tel: (342ı) 1367 2.(GSA) Orhangazi Yıldız sey. Acenıası Aıaıürk Cad. No. 10/A Kulu-Konya Tel: (3424) 171()-1350 (GSA), AYDIN Osman Turizm Ticaıeı A.Ş. Aıaıürk Bulvan Yaı Limanı karşısı Tel: (636) 14205

KUŞADASI

MALATYA Kanalboyu Cad. No. 1OOrduevi Tel: (821) ı 192()-16489 Rez: (821) 11922-14053

TURKISH AIRLINU ("i'\ TÜRK HAVA YOUARI ~ til M~ -. o\IUI 1 80f1Nl1/M , PA.'t5

DIYARBAKlR

Külıür Samyı Sok. No. ıs Tel: BS: (832) 40428-43366 Rez: (832) 22314-26143 ELAZI(; Şehiı ll hanlar Cad. No: 26/D Tel: BS (811) 83730 Rez: (811) 81576-82300 ERZINCAN ( GSA ) Polaı Turtım ve Scyahaı Acenıası Cumhuriye< Meydanı Belediye Siıesi No. 2 Tel: (023) 2214

RIZE Belediye Karşısı Tel: (054) 30591-92-93 SAKARYA ( GSA) Sakarya Turizm ve Seyalıaı Acenıası Kudüs Cad. Birlik lşlıanı Kaı: 3 Tel: (26) 74 96 8& SAMSUN

Kazımpaşa Cad. No.ll / A Tel: SM: (36) 11826()-ll5065 Rez: (36) ll5065-ı22323

TEKIRDAÖ (GSA) Trakya Turizm ve Seyahaı Aıaıürk Bulvan No. 68 Tel: (1861) 8438/39

Acenıası

TRABZON Kemerkaya Mah. Meydan Parkı karşısı Tel: SM: (031) 22219 BS: (031) 13446-1168o

VAN

Enver Perihanojllu Iş Merkezi Cumhuriye<Cad. o. 196 Tel: SM: (061) 11768 BS: (061) ıı 241

YOZGAT (GSA) Çavuşoj!lu Turizm ve TK

Scyalıaı Acenıası

Lise Cad. Sayarlar lşlıanı No.l3 Tel: BS: (473) 19193 SM: (473) 13946

TUIKISH AliUNU ('i\ fÜIK HAVA YOLlAlti ~

83

+

MARCH 1993

Karşısı

MARMARIS Aıaıiirk Cad. No. 30/B Tel: SM/Rez: (612) 23751/ 52/53 MERSIN l sıiklal C.ıd. 27 Sok. Çelebi lşlıanı No.6, 33060 Mersin Tel: (74) 115232-121278130274-130100

(GSA) Vatan Seyahat Acentası lsmeıpaşa Cad. No.SS Kaı 2 Tel: (6411) 2033

DEN IZL I lstildal Cad. No: 27/ B 20ıoo Denizli Tel: (62) 648651 648661-648671

ı

KIRŞEHIR

UŞAK

DA LAMAN, MU(;L A Tel: Rez: (6119) S291

SKYLIFE MART

KARAMAN (GSA) Cici Turizm Seyalıaı Tic San ve

REZ: Rezerv.ısyon/Reservatioo SM : Sal~ MOdOıil/Sales Manager GSA: Genel Saı~ Acenıası General Sales Ageney BS : Bileı Saıış/ Tickeı Sales



UÇUŞ BILGILERI

<t

l!l

MESAFELER FLIG H T D ISTA N CE S

lstanbul'dan (km)/From Istanbul (km) ALMAATA ALA

3927

L EF KOŞA

AMMAN AMM

1680

LON DRA/LON D ON LHR

AB U D ABI/A BU DH A B I AUH

3429

LYON LYS

AMSTE R DAM AMS

2209

MAD R ID MAD

-:ı::J

Z <( <(f-

oz <(<(

(/)

f-

1994 2713

.

MILANO/M ILAN MXP

170 1

M OSKOVA/MOSCOW MOW

1779

BAKÜ BAK

2147

MÜN IH/M UNIC H MUC

1567

BANGKOK B K K

7478

NEWYORK NYC

8051

u

BARGELONA BCN

2230

NICE NCE

2037

iii

BASEL BSL

1839

NU R N B ERG NUE

1674

0..

BELGRAD/BELGRADE BEG

812

PARIS/O RLY ORY

2240

z

BE RLIN SXF

1716

R IYAD/R IYADH RUH

2456

B EYR U T /BE IR U T BEY

1054

ROMA( ROM E/

1-

<<ı:

2512

2587

t'-l!l

<>-

767

ECN

BAHRAIN BAH

ATINA/ATHENS ATH ('() aı

o<

Flight Information

o üi

566

BINGAZI/SENGHAZI BEN

1247

FIUMIC INO FCO

1384

BOMBAY BOM

4820

SINGAPURJS INGAPORE SIN

8662

B RÜKSE U B RUSSELS BRU

2166

SOFYAISOFIA SOF

CENEVRE/GENEVA GVA

191 1

STOK H O L M/

CIDDE/JEDDA H J ED

2377

S T OCKHOL M ARN

2050

D U BAI DXB

3007

STRASBOU RG SXB

1863

DÜSSELDORF DUS

2038

STUTTGAR T STR

1760

FRANKFURT FRA

1862

ŞAM /DAMASC U S

HAMB U RG HAM

1986

TAHRAN/TEH RAN THR

2043 3360

488

1082

DAM

I

H ANNOVE R HAJ

1927

TAŞK E NT

C>

J

H ELSINKI HEL

2166

T E LAV IV TLV

1 136

lı.

KA H IREJCAIRO CAl

1229

TRAB L US/TRI POLI TIP

1669

f-

KARAÇ I/KARACHI KHI

3957

TOKYO NRT

8999

f-

KOPEN H AG/

TUNUS/TU N U SIA TUN

1667

I

ıı::

TAS

COPENHAGEN CPH

2009

VIYANA/VıENNA VIE

1252

KOLN/COLOGNE CGN

1992

ZÜRIH/ZU RICH ZRH

1762

KUVEYT KWI

2171

T HY-THT UÇAK T I PLER I VE ÖZELLIK L ERI

lıl

.J

TYPE AND CONFIGURAT ION OF THY-THT A IRCRAFT

lıl

IL

THT

cı: ın

DC9-32 B727-2F2 8737-400 A 310-304 A 310-203 BAE-ATP

lıl

1 :E

AZAMI KALKIŞ A~ IRLI~ I Max Take OjfWeıgbt (Kg)

(fJ

w u (/)

f-

I

C>

:J lı.

>-

I

f-

z<( f-

(f)

o fI

C>

J

LL.

.. )o

X

.... ıı:: lıl

.J

lıl

N ~ 0:: (!) w :::!:

YAKIT KAPASITESI Fııel Ciıptıctty (Kg)

Etıgitıe 7bnıst

0:: :ı

N 0::

68 038

153 000

142 000

107

164

150

210

225

ll 200

24 500

16 140

48872

44000

5080

2X 14500 3X15500 LB LB

2X23500 LB

2X52000 LB

2X48000 LB

2X2300 HP

w

22 930

64

AZAMI MENZI L 2 500

3 450

3 350

8 100

6 480

3 500

35 000

42 000

37 000

41 000

4 1 100

25000

AZAMISÜRAT Maximum Speed (Km/br)

870

900

856

900

900

475

NORMAL SEYI R SORATI Normal Cnıtse Speed (kmibr)

796

862

698

860

860

450

6 088

7 710

7 500

18 650

25000

10

7

7

Maximum Ra11ge (Km)

AZAMI U Ç UŞ TAVAN I Maximum Altttılde (FO

KARGO KAPASITESI Ciıl80 Capacity (Kg)

lıl

UÇAKADEDI Number of Pfa11es

:E

86 408

MOTORGÜCÜ

IL cı: ın

48 989

KOLTUK ADEDI S..Hng Ciıpacity (Kg)

9

85

SKYLIFE MART

+

MARCH 1993

7

4






BOOK REVIEW

iSTANBUL & TÜRKiYE TARİH VAKFI'NIN İNGiLiZCE İSTANBUL DERGİSİ/ BIANNUAL İSTANBUL '9 2 SELECTIONS. 150.000 TL 1 $ 15.00. Zi n dankapı, Degi ımen Sokak 15. 34460 Eminönü/İstanbul Tel. 90 (1) 513 5235.

Ekonomik ve Sosyal Tarih Vakfı tarafından bir yıl­ dır, üç ayda bir

The Economic and Social Histoıy foundation of Turkey published an English version of the ''Istanbul" magazine that it bad been putling out on a tri-montbly basis for the pasi year. Called "Biannual Istanbul", the new publication in English consists oj a se/ection of arlicles that bad ear/ier been printed in the Turkish version of the magasine. 7be selection has been prepared for publication by professor of architecture I/han Tekeli, professor of /iterature .fa/e Par/a, social scientist Orhan Silier and journalisi Zeynep Avet. The tilfes of same of the artic/es are as jollows: "/stanbul is Universal". "Daily Life in Constanlinople", "Istanbul's Roman-Byzantine Identity". "The Ethnic Structure of Galata", "Wihich Jstanbu/ian?", "Mass Transportation in 150 Years", 7be Pa/aces of the Sultanas". •

yayııJ1lanmakta

olan Istanbul dergisinden seçme makale lerin İng i ­ lizceleri "Biannual Istanbu l" baş l ıgıyla yayımlandı. !lhan Tekeli, Orhan Silier, Zeynep Avcı, jale Parla gibi isiınie­ rin yönlendirdiği yayında 92 seçkisine giren başlı­ ca yazılar şunlar: "Istanbul Evrenseldir", Konstantinapol'de Günlük Hayat", "İstanbul'un Roma Bizans Kimliği" , "Galata'nın Etnik Yapısı" , "İstan­ bul Kültürünün Belirsiz Karakteri", "Hangi İstan­ bu l! u?", "Son 150 Yılda Kitle Ulaşımı", "Sultanların Saray l arı" .

I ntemıadia,

which has been supp~yingforeign businessmen witb English summaries of the Turkish dai~v and week~y press by faxfor the pasttwo years, has now published its second a/manac. "Turkey Almanac '93, RYecutiue's Handbook", prepared witb businessmen in mind, is distributed in Europe, 7be United States, tbe Far tast and the Turkic Republics. Alnıanac '93 presents, in systematic form , all the basic information wbich a businessmen dea/ing wilh Turkey might need, as well as politica/ and economic oueruiews for 1992. Tbe Alma na c coue1-s a w ide ra nge of top i es all the way from Turkisb economic aJtd political deuelopments, usefıt! s/alistical illformalion , the Turkic Republics to Turkey's largesi 500 conı­ panies, banks, nıedia, corporalions, advertising agencies, public see/or organisations, foreign embassies and consulates iıı Turkey, Turkey's ouerseas enıbassies and consulates. Turkish and foreign airlines, marili me lines, State Railways, bus companies and Irauel agencies, hote/s, restaurants, bars, discotheques, hospitals, international a11d inter-city telepbone and telex codes. •

EXECUTIVE'S HANDBOOK TIJRKEY ALMANAC' 93 İstanbu l: INTERMEDIA, 264 Pages. 125.000 TL./ $ 12.99. Te le pho ne (90) (1) 269 26 54 or 269 03 28. İ k i yıldır yabancı işadamları için

günlük ve haftalık özetini yaparak abonelerine fax la ulaştıran Intermedia , Ingi lizce bir Türkiye yıllığı yayınladı. Ilki geçen yıl yayınlanmış olan yıllık "Turkey Almanac '93 1 Executive's Handbook" adını taşıyor. Avrupa , Amerika, Uzak Doğu ve Türki Cumhuriyetlerde dağıtılan Turkey Almanac '93 özellikle işadamlarına yönelik olarak hazırlanmış. Alınanac '93 , Türkiye ile iş bağlantısı olan işa­ dam l arının günlük ça l ışmalarında gereksinim d uydu kl arı temel bi lgi leri sistematik bir biçimele s u n uyor. Ayrıca Alınanac'ın içinde Türkiye'deki 500 büyük şirketten, bankalara, leasing şirketlerinden , medya kuru l uşlarına, reklam ajanslarından, Türk ve yabancı havayollarına, otellerden, restoraniara kadar geniş bir bilgi yelpazesi var. •

Türk

basının

İng i lizce

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993


Mitsubishi Klima, ortam sıcaklığını istenilen derecede tutan "Heat Pump" sistemiyle size istediğiniz iklimi yaşatır ... Kışın ısıtır, yazın dilediğinizce

serinletir ... Önceden programlayın veya dokunun uzaktan

e 7100 BTU'dan l 08.500 BTU 'ya kadar 38 çeşit split klima • Tavan . a sma tavan . duvar. yer. salon. multi ve kanal bağlantılı tipleriyle her mekan için farklı seçenekler • Mikro kompüter kontrollü fonksiyonlar • Kısa süreli elektrik kesintileri ve hatalı kullanımdan doğacak aksaklıklar

için '3 dakika zaman röleli' koruma mekanizması

• Nem alma fonksiyonu • Stoktan hemen teslim • Yurtçapında yaygın servis güvencesi

kumandasına

Hawaii'nin ideal ortamını odanıza,

işyeri n ize,

evinize

getirin ...

TEM ~ ELEKTRONiK

iSTANBUL ANKARA iZMiR ADANA

:Tel: 325 57 60 Fax: 325 57 79 :Tel: 230 38 94- 230 03 40 Fax: 230 03 39 :Tel: 22 49 60 - 63 68 23 Fax: 21 82 02 :Tel: 59.31 09-59 31 26 Fax: 59 31 21

MITSUBISHI

C3:c:=!::,EJ~~


igYUNLAR 1 PUZZLES

2

3

4

5

6

7

8

9

1o 1 1 1 2 1 3 14 1 5 1 6 1 7 1 8 1 9 20

2 3 4 5 6

7

8 9

10 11

12 SOIDANSAGA 1- Fotografta görclügünüz ünlü ti yatro ve sinema

sanatçımız

- Av uç ya da parmak tutul ab ilen miktar. 2- Vücutta biriken azotlu madde - M.Ö. 73 y ılında Ro ma'ya karş ı ayaklana n kölele rin lideri olan ünlü g laclyatör - joh a nn St r auss'ı n üç perdelik hafıf operası. 3- Aynı adlı bitkiden elele eel il en tozla yapılan sıcak içecek "Vanya Dayı ", " Viş ne Ba hçesi", "Martı" gibi tiyatro yapıt l a rının yanı sıra ustası o ldug u kısa öyküleriyle ele tanınmı ş Rus yaza rı . 4Ana motifin yinele nmesinde n ibaret ca nlı ve ha reketli bestelere verilen ad - Ilke l bir sila h - En önemli kitle i l eti~ im aracının kısa yaz ılı~ ı - Kale he ndegi - Bilg içlik tasiayan kimse. 5Avrupa'da büyük bir yarımada - 1928 y ılında doga n ve Türkiye'de yaratıcı fotograçılıgın u lu s t arardsı ala nda ün k aza nmı ş e n ö ne mli temsilcile rinelen olan fotoğrJ f sanatç ıını z - Su geçi rın ez kuma ş tan yap ıl a n bir çeş it spor ce ket. 6- Gü ney Afrika ' nın plaka i şa reti Il iş kin , deggin - Uzun y ıllar Ankara Sanat Tiyatrosu'nda Ç"J i ışmış ve burada sahnelenen "72. Koğu ş". "Durclurun Dün yayı Inecek V;ır" , " Sakın ca lı Pi yad e" gibi oyu nlardaki doğal. sıcak ve özgün yorumlarıyla tanınmı~ tiyatro sanatçım ı z. 7- Kullanma - Akım şiddet i birimi kiloa mpe rin kısa yaz ılı ş ı. 8- Giysi - Mcxlaya. giyime ve süse çok düşkün kadın - Vo l eylxıl ve teniste servis atışı sırasında to pun l'ileye u ç larıyla

degmesi. 9- Hüc re ya pısında bulunan ve protei nlerin o lu ş turulma s ında ö ne mli rol oynaya n asit gnıbunun kısa yazdışı - Güzel söz söyleme sa n atı. 10- Osmanlı devletinin Kuzey Afrika'daki son toprJk larını da yitirdiği a ntl aşmanın adı - Bir motonın alt bölümü ile üst bölümü a rasında he r türlü gaz geçişini önlemek amacıyla kullanılan es ne k me tal pa rça - Ovada ya da dere kıyısında ça lı ve d ik e n topluluğu . ll- Koyun sütünden yap ıl a n içi küflü peynir - Duman le kesi - Eski Mısır ' da güneş tanrısı. 12- I şa re t - Sırt clayamaya ya rar ye r - Kumard a ve kimi a lışveri ~ i~lerinde para yerine kul l a nılan pul.

YUKARIDAN AŞAGIYA: 1- "Sokak Kızı lnna" , "Kcşa nlı Ali Destanı". Serçesi", "Ferhat il e Şi rin " g ibi oyu nl a rdaki ba şa rılı ro ll e ri yle t anı nmı ş , .a nılarını " Kıld a n In ce Kılı ç tan Kes kin ce" a dındaki kit ab ında toplamış ünlü kadın tiyatro sanatç ımı z. 2- Rütbesiz asker - En küçük izci kunıl uşu - Uğursu z. 3- Cümlenin ögele rinde n biri - Kulplu ve c mzikli su kabı. 4- Antalya Körfezi'nin güneybatı kıyısında bir koyun. bu koyu ku zeyde n sı nırla yan burnun ,·e burada bulunan birtakım lı arabelerin ad ı - l3ir nota. 5- Bir Avrupa ü lk esinin başkenti - Köpek - Atlas Okyanusu'nda Po rtekiz'c ait takımacla. 6Eskriıııde bir karsı laşma türü . Ce,·ik - Ilir isi "Ka ldırım

92

SKY LIFE MART

+

MARC H

1993

ya ptıra bilme

gücü. 7- Bir incele me sonucu içeren yaz ı - Ölülerin konu ldugu ve otopsi yapıldığı yer. 8- Klipto n e le me ntinin simgesi - Ittihat ve Terakki fırkasının ö nd e gelenlerinden o lup l 926'da l z mir 'd e Atarürk'e karşı haz ırl a nan suikast girişiminele suçlu gö rül e rek lstiklal Mahkemesi'nce gıyaben id a nıa ma hküm eel il e n ve bir arkadaşının evinde kıstırılınca tav uk kümesinde intihar eden po l itik ac ı. 9Soy undan gel in e n kims e - Fırında iyice pi şirilerek kunıtulan peksimet. 10- Bir nota Gece - Acı portakal esa nsı ve kınakımı özütü içere n soda tipi. ll- Çı plak kafalı , dazlak. 12- Giz li ye r, k ö~e bucak - Eski dilele yaba ncı la r . ecnebiler. 13- Tıra~ için kullanıl an çok keskin bıçak - A y nı a hır adına koşa n ya rı ş at ia rına verile n ad. 14- Müstahkem yerKüçük gemi - Anta lya' nın turistik bir ilçesi. 15- Eski elilde göz - Evrensel alıcı olan kan g rubu. 16- Gemilerde ya da rıhtımlarcla yük l e me-bo~a ltma iş lerinele kullanılan agırl ık

kaldırm a aracı. 17- Bir sporcia eriş iimi ş dereeele rin en üstünü . 18- "Arad ılar bir tenhada bu ldu lar 1 Yasiandılar şivgala rım kırdı lar 1 Yaz .. .. .. ay ında bir od vereliler 1 Yandım g ittim ala k ar lı dag iken" ( KarJcaoğ l a n). 19- Osmanlılar'da pad i şa lıın muhafızlıgını ya pan as ke r s ınıfı. 20- Bir barajın faz la suyunu ak ıtmak için ya pılan düzen.

Çözümler 94 (...


OYUNLAR / PUZZLES

Satranç Jri§$S C. B. Keech'in bir proble mi. Beyaz oynar ve 4 hamlede mat eder. Anahtar hamleyi bulmanızın pek zor o lmayacağını dü ş ünü yo ruz .

Mata giden diğer hamleler ise oldukça güzel.

A problem by C B. Keech . White is to play and achieve checkmate infour moves. 7be key-move is not so difficult to spot. but the follow-up is delightful. Çözüm ler

Solulions C ..

94

briç

~

ACROSS 1. ManaRe 5. Angel's inslnmıent 8. Sti.O. 10. Sluggish 12. Go!Fclu!J 14. Moral decli11e 16. Bung, stopper 17. English no!Jiemcm 19. Gasp. breathe heavi(y 20. fl w ite 22. Sme/1 st roııg(y 23. Stimulate to creativity 24. Day!Jreak 26. Headgear 27. Hint, t1jJ 29. \V()()((Y p/a lll 3 1. E:r:cursion 33. Reversal oforder 37. A!Jridged, candensed 38. lmpmdent 39. Terlllis-co/1.11 exchange 40. 7biT.>efeet 4 1. Urısightlı• DOWN

1. Major town 2. Forgiveness 3. Verdi opera 4. USco in 6. Stick

Crosswords

7. Viclim 8. Wrench, sprain 9. Ewvpean 11 . Relevant, suita!Jie 13. Faımer's crop guard 15. Loss of hope 16.jewelleıy u nil 18. Ahatement (3-2) 20. Fire's remaiııs 2 1. Gear

+5 '1 9742 + 854 + A 10854

8j

Wbich of the four weights will rise, and which fa ll when the engtneer turns the handle? Çözümler

Solutions C ..

+ A 109642 '1 RD5 + R7 . D2

94

Silindirin yapugı desen, bu yedi desenden hangisidir?

\flbich of the sewn impressions made by the roller?

ıaıs

Doğu oyu nu 1 pik ile açt ıkta n sonra Güney 2 SA'ya oynamaktadır. Batı , piki tek o ldu ğu için kendi re ngini çıkma yı te rcih eelerek tre tl

beş l is ini ç ıkmı ş tır . Doğu damı Nasıl

devam edersiniz?

94 C '-

Mekanizmanın kolu ok yönünde hareket ettirilince, A, B, C ve D agırlıklanndan hangileri yukan çıkar, hangileri aşagıya düşer?

+ RV83 '1 A86 + V93 + RV7

koymuştur.

So/utions -

ÇARKLAR I "Weight Away

+ D7 '1 V 103 + AD1062 . 963

j

25.Author 28. 1nner coating 30.Aiways 3 1. Very smail 32. Nim!Jry active 34. Dutch cheese 35. Be m oodiry u.nresponsive 36. Withholdfronı

Çözüm~~

c.-.

_____ ._ DESENLER

VISIGRID 93

SKYLIFE MART

+

MARC H

1993

Çözümler Solutimıs C ..

94


MEKTUPLAR 1 LETTERS TO SKYLIFE

Dear Sirs:

ÇÖZÜMLER 1 SOLUTIONS

I have travelled to Turkey approximately 9 times o n business and pleasure and enjoy yo ur country v e ıy much . One of the best "to ur guides" available is yo ur excelle nt in-flight publicatio n SKYLIFE. I a lways take the complimentary copy from the plane anel have them a ll at my home fo r re fe re nce. In a clditi o n , between trips, the staff at the urnbe rg THY Office have bee n gracio usly provicling me with back copies. Unfo rtunate ly, they clicln't have any Decembe r 1992 issues avai lable . I was inte rested in picking up two copies because of an article that featurecl the "Grand Bazaar." I travellecl to Turkey in November 1992 anel rece ivecl that is sue . Co ulcl yo u se nd me tw o December 1992 issues (one is fo r a colleague in lta ly and the second is for myself)? Wo ulcl it be possible to subscr ibe to SKYLIFE in arele r to rece ive it o n a regular basis? I rea lize that this is an unusual request anel appreciate any assistance you can provicle. Sincere ly, Michael O'Donovan

Say ın

CROSSWORDS ACROSS: 1. Cope 5. Hwp 8 . Rigid / 0. Torpid 12. Mashie 14. Dealdence 16. Cork 1 7. Earl 19. Pa n! 20 . Ask 22. Reek 23. lnspire 24. Dawn 26. f-Iat 27. Clue 29. Tree 3 1. Trip 33. ln version 37. Polled 38. VIILllise 39. Ra ll y 40. Ya rd 4 1. Ug ~y . DOWN 1. Ci(y 2. Pa rdo n 3. A ida 4. D im e 6. Adhere 7. Prev 8. Rick 9. Da1ıe ll . Perlineni 13. Scarecrow 15. Despair 16. Cara / 18. Let-up 20. Ash 2 1. Ki/ 25. Wriler 28. Lining 30. h'uer 3 7. Tiny32. Spiy34. Eda m 35. Su/k 36. Deny.

Satranç 1 CHESS 1. f7 Fg8 (Aksi halde 2. f8=V ve mat) 2. f8=F! Fe6 3. Af6 ve siya h ne oyna rsa oy n as ın 4. Fg7 mat).

7.}7 Bg8 (otherwise 2. }8=Q ım ıi/d he ma /e) 2. }8=8 / Be6 3.N(6 a ny move 4. Bg7 ma /e.

briç Gün ey bu e li a lıp ka ra e mp as ı ya pa rsa defans dört tre fl , bir ka ra ve bir pik a la ra k oyunu ba tıraca ktır . Te hlike li bir d ö nü ş o lm a dı ğı için Gün ey ilk tre fli almam a lıdır . D oğu muhte me le n tre fl e deva m edecektir, a ma a ı1ık Ba tı ' nın a ntres i ve Doğu ' nun tre fli k a lm a mı ş o ldug undan defans ancak beş e l ya pabilir (G üney d ö rt kara, bir tre fl , bir kö r ve iki pik a lır).

Sönmez,

Bu me ktu bun ama c ının ba sit bir hayran lı k ifades i degil , bir kutlama , bir s a yg ı , ya pıl a n iyi ve g üze le destek o l ması en büyük a rwın. Bu kutla ma o rtaya SKYLIFE gibi bir dergiyi ç ıkaran ça lı ş ma yap ı c ıların a . Derginizi b ilin ç li olara k ilk d e fa Ar a lık ay ınd a Düsseldorf-lstanbul u ç u ş um s ıras ınd a o kuclum , ve almay ı unu tarak u ça kt a n indim. Iç in el e b e nim senele rce ilgimi çeken ama yurt d ı ş ında fa zla m eşg u l o l amaclıg ım konu l arın çogu va rdı. Bu de rgi yi na s ıl e lde edebilecegimi sorclugum Ankara-Kö ln u ç u ş unun Kab in Şefi H anı m e fe ndi , bu ar z uınu sayın Kapta n İs ma il Kartaler'e ile ttigini ve S ay ın Kartale r'in benim le şahsen konu ş m a k ist e di ğ ini söy le di . Kı sa a ma çok sıcak bir gö rü şm e d e n sonra Sayın Kartaler bu konuyla bizzat il g il enec e ğin e söz ve rd i. Sayın Karta le r'in 16.1.1993 günü ve rdi ğ i söz bug ün yerine gelel i ve be ni özellikle mutlu etti. Konul a rın öze llikle ciddi bir şe ki l el e i ş l e nmi ş o l m as ı , k o nul arın seçilmesi kadar g üzel. Bunun için sizi ve ça lı şma a rk ada ş larınızı bir ke re d a h a y ür e kt e n

ÇARKLAR/ ıf e(!.!,bf Au•ay A ve 13 y uk a rı ç ıkark e n , C ve D aşağ ı ya A a nd B wi/1 rise; C a nd D will f al/.

DESEN LER/ VISIGRI D 4 num a ra lı desen silind ir lmpressioll n o: 4

ta ra fınd a n ya pılmı ştır.

••••••••••••••••••••••• BULMACA

••••••••••••••••••••••• ı

2

kutl a rım . Sayg ıl a rıml a,

Dr. Med . H.Ulus

94

SKYLI F E MART

dü ş er .

+

M A RC H

ı 993

3

4

5

6

7

B

9

ı oı ıı 2 ı 3

ı4ı 5 ı 6 ı 7 ı B ı 920


THY ViDEO PROGRAMI 1

LAST OF THE MOHICANS OYUNCUlAR I CAST Daniel Day-Lewis, Macieleine Stowe YÖNETMEN

1 DIRECTOR

Michael Mann James Fenimore Cooper'ın Amerika'da geçen Fransız-Kızılderili savaşını konu alan romantik macerasından yola çık ılarak yapı l an bu fi lmel e ünlü In gi li z oyuncu Daniel Day-Lewis oynuyor. Lewis Kızılelerili olarak yetiştir il en bir ln giliz'i. Hawkeye'ı; Macieleine Stowe ise ona aşık olan kadını canlanclırıyor.

Glover is about to relire when he and partner Gibson .find themse!ves in the midst of an escala/ing war with a former cop turned criminal mastermind. The working de.finition of niindless entertai11ment. which, in spite of lazy writing , pointless plot tıırns and a particularfcy stupid opening sequence, manages to crank out. enough tbrills, laughs and violent actioıı to rate as acceptable escapist fare.

YÖNETMEN Brian Levant

1 DIRECTOR

ewton ailesini n fertleri evde balık hari ç diğer hayvanlardan uzak bir hayat yaşamak t ayd ı. Taa ki sevim li , Beethoven adlı bir St. Bernartl onların yaşamı­ nı ve eşya larını sonsuza dek

UNLAWFUL ENTRY OYUNCUlAR 1 CAST

değiştirineeye

Kuı1

Russell , Ray Liotta anel Macieleine Stowe. YÖNETMEN 1 DIRECTOR

Jonathan Kaplan

Based on the James Fenim01·e Cooper romantic adoenture about the French and lndian War in America, Da11iel Day-Le w is port ray s I la w k eye. the Englishman raised as an Anıericall Jn clia11. and Stou •e portrays the lady whofal/s in lol'e with him.

BEETHOVEN OYUNCUlAR I CAST Charles Grodin, Bonnie Hunt, Deanjones

Michael ve Karen Carr , insanlara inanmak için yetiştirilmi~ti. Özellikle polis, doktor ve elinadamlarından kendilerine gelebilecek bir alclatmacaya karşı uyarılmamışlarclı. Ev lerine düzenlenen bir soyguncla polisi aradılar. Pete Davis'le o zaman tanıştılar. Saldırı l arla dolu, umutsuz bir dünyada sadece on l arın iyiligini düşünen bu adama sıkıca bağlanclılar. Evli çift ve Davis arasındaki profesyo nel i ş ilişkisi , özel bir dostluğa dön üştü. Sonra da hayatiarına terör kan~;tı.

LETHAL WEAPON 3 OYUNCUIAR/ CAST Mel Gibson , Danny Glover, joe Pesci

kadar.

The members of th e Newton family are people people. They are even fisb people. But George Newton never dreamed tbey would ever be dog people. Unti l a loveah!e St. Bernard nameel Beethoven, 185 pounds of devotion , courage, and drool changed !heir lives and the upholste1:Y on !heir .fimıitureforever. After escaping from Ibe grips of an evi/ dog tbe.fi ring that robbed the pet store he was in. Beethoveıı, who bid all nigbt in a co/d, damp trasb can aıvakes to realize that be hasfound the home of his dreams. /ts a ve1y tic(y house witb a uel)' tidy bedge anda ve1y tic(vyard witb a ve1y openfront door. AIRBUS MÜZIK YAYlNLARI

YÖNETMEN/DIRECTOR MüzikTürü

Richard Donner Glover emekliye ayrılmak üzereyken ortalıı Gibson ile birlikte , eleba:ıısı polis esk isi olan bir çeteyle sava~ın ortasına düşerler. Tuhaf bir açılışla başlayan film. sonradan ilginç bir maceraya dönüşüyor.

Michael and Karen Carr were raised to trust people -especial(y professionals 1ike physic ian s. m i n isiers and policeme11. After an anneel robber)' alfempt on !heir suhurban house. the coup!e did u•hat c111yone uıould do they cal/ed tbe po/ice. 71.?at is when the)' meet Los A11ge/es poticeman Pele Davis and immediate(v warmed to bis cari11p, and se11sitiue attitude. Daoies also 1-elisbes bis 1-elationsbip uıith the cil'illialls. /ben. terror hef.iillS to creep info each q/tbeir /iues. 95

SKYLIFE MART

+

MARCH

1993

Kanal

Film

2

Klasik Müzik Türk Sanat Müzigi Pop Müzik Türk Müzigi ( Enstrüıııanıal) Türk Hafif Müzigi

3

Rnek

~

')

6 7 8

MUSIC ON BOARD AIRBUSES Erıtertairınıent Selectiorı

lllol'ie C1assica / Music C1assical Titrkisb Music Pop /ıl u sic 7itrkisb Music ( fiiSI/'1/IIIenta/) Turkish Pop Music Rock

Cba rmel

2

J

4

5 6 7

8


. - - - - - - - - - - - - SELÇUK DEM IR EL' den- - - - - - - - ,

..,..


ORTA-ASYA TÜRK CUMHURİYETLERİ FİRMA VE İŞ ADAMLARINI BEKLiYOR T).

THE TURK/C REPUBLICS OF CENTRALASlA EXPECTS FOREIGN COMPAN/ES AND BUSINESSMEN

Azerbaycan - Kazakistan - K1rg1zi~tan - Özbekistan - Türkmenistan Cumhuriyetlerine münferit ve özel uçaklarla grup gezileri düzenlenir.

We errange group trip• by cilarter tllghts to the Republlcs of Azerbaljan. Kazakhstan. Kyrghyzstan. Uzbefdstan and Turkmenistan.

iMBAT FUARCillK

*

HORATANITIM

*

ULUSAL TURiZM

MERKEZ 1HEAD OFFICE : Selanik Cad . 41 /3 06650 Kızılay-Ankara 1TÜRKiYE Tel: 41 8 00 59-417 06 03-418 56 75 Fax: 417 52 53 Telex: 46 515 Org. tr UBE 1BRANCH OFACE : Prof.Dr. Nurettin !ZharÖktel Sok. 18/6 80260 Şişli-istanbullTÜRKlYE Tel: 232 72 46-232 6125-?47 50 70 Fax: 231 57 83


Garanti 'den doğaya küçük bir teşekkür: .. . t

etkınlik/ere katkıda

bulunuyor. Ve bu yaklaşımı yeni Vis'a kredi kartının tasanmına da yansıtıyor. Kart sahiplenne yeni Vis'a 'lannz kzsa zamanda ulaştınyor. Çocuklanmzza, gençleninize, onlardan ödünç aldzğzmzz dül])layı tertemiz bzrakabzlmek içzn: Garantz' 'den doğaya küçük bir teşekkür. ..

Garanti Bankası, y urtiçi ve yurtdışı Vis'a kredi kartlanndan sağlanan kaynağin bir bölümüyle; kredi kartı sahiplenne hiçbir külfet y üklemeden, doğalyaşamın korunmasına destek oluyor. Doğal Hayatı Koruma Demeğz· 'mn, ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği * içınde gerçekleştirdiği

ülkemize yönelik proje ve

..

.

Efl GARANTI BANKASI * Garanti Bankası. yurtiçi ve yurtdışı kredi kartlanndan sag!anan kayna~ bir bölümüyle: kredi karıı sahiplerine h~b~ kü~et yüklemeden. d~ i yaşamın korunmasına desıek oluyor. Koruma Derneği ' nin ülkemizde yürüttüğü b~bca projeler: "Menderes Delrası ve Bafa Gölü Koruma Projesi", "Göksu Delrası Çevresel Kalkınma Projesi", "Kızılırmak Delrası Koruma Projesi". "1\irk ~ Biıkilerinin Yerü üretim Projesi". " Kıyı Yönetmi Projesi" ve "Önemü llııŞ Alanlan Projesi". Doğal Hayaıı Koruma Dem~ ıüm bu projelerini 1\irkiye'de T.C. Çevre Bakanbği. merkezi ve yerel idari b~ler. üniversiteler ve çeşitli spcnsor kuruluşlar: yurtdışında "Dünya Dog;ıyı Koruma Vakfı " (WWFJ , "Uiuslara rasıllııŞian Koruma Konseyi" QCBP), "lbur Du Valat Biyoloji Merkezi" (Station Biologique lbur Du Valat). "Hayvan ve Bitki Koruma Dern~" (FFPS). "Kraliyet llııŞian Koruma Dern~ " (RSPB) başta olmak üzere ro çok kurum lt kurulıışla işruüği içinde yürütmekte®. ~1 Hayaıı


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.