1993 11

Page 1


Dünya Teknolojiye

Koşuyor ...

Gelin, Teknolojinizi YenHeyelim !.. Tüm dünyada, başarıdan başanya koşan kuruluşların

ortak bir yanı var : Teknolojiyi

zamanında

yakalamak ve en uygun , en düşük

maliyetle

yatırıma

dönüştürmek ...

Eğer

yarının

siz de

güçlü

kuruluşlan arasında i s tiyorsanız

yer almak

;

gelin teknolojinizi en uygun ko ş ullarda

Vakıf

yenileyelim.

Leasing'in benzersiz hızından ,

hizmetinden,

deneyiminden Vakıf

Leasing ile

girdiğinizde yarın

yararianın

!. .

i ş birliğine

bugün

olduğu

gibi

da kazanan hep siz

olacaksın ı z ...

--- ------ -------------~---

-------~ ~--~-~--

--------------

--~-~--

LEASING VAKJF FiNANSAL KİRAlAMA A.Ş. /80 Milvar TL. .IN/Ilave/i Vak tfLcasing. hir VaktfBa nk

k umluşuJur .

MERKEZ : lrı örıli C:ıd . Gü nıü ~s u yu Vak ıf 1 ~ Hanı No:2 X0090 Taksim 1 ISTANBUL Tel: ( 2 12) 252 96 3 1 (5 haı ) Faks: ( 2 12) 252 96 30 Tlx : 3X I57 Vafk ır A KARA :

C inııah

Cad.

o:72 K: 1 06690 Çankaya 1 ANKARA Tel : ( 3 12) 439 00 34 · 439 04 63 · 439 04 75 Faks: ( J 12) 439 06 XO

İZMIR: Şc lı iı Fcılıi Bey Cad. No:26 K:5 352501 IZM!R Tel : ( 232) 44 1 69 RO ( 3 hal ) Faks: ( 232) 482 09 69


/

lstllllıutVokko/BeyoQiu ~~·~IC6 113·115. 1~ 111151 4092 Vokk0/Kidık6y Sö!lutlııçeşmeC6 78. Altıyoll~ 11134503 23 • Volıko/Ankaro Agıu~ Bulv 113. Yeııışetııı Tel (4141522 85 VHkW!lllir At.ıtiık Bulv 225. Alsarcak Tel 151121 65~ Volıko/Antalyo Cı.ml>.ıııyet C6 w.t. Tel 131141 11 ~ · 42 60 97 · 48 63 32 Vokko/Bursıı Çekııge C6 lnt.ım 101 Tel 124133 37 57 lstlnbut Vllıkor111ti1ksia il!ıııarjı Sk 13.11115115 71 Vllıkoro•riSuodiyt Bagdaı C6 407.111 liO ~ ~l?lınesl Vokkoroıııa/Colltril Ataköy Sahl YGalleı~ Slıı~ıng Mali Bl B0331 lll 559 54 « • VolıkonoırJAnhn At.ıtü~ Bulv 113. Yeııııetoı 141415 22 85 Vııl<konma/IDıiı Atatiık Bulv 226. Als.ırcak 1511 2165 ~ Vllıkoromi/Xupdası Atatu~ Bulv 561~1 7178 Vokkoraaıo/Burso Çetııge C6 Mutlu Sk 2912413560 93 Vokkon11ı.'Aılana M Saıaçıı!llu C6 19/A 1711 53ll52 Vııl<koromı.'Aııtolyo Kooyaaltı C6 S GOlsoy Apt 40/161311 4193 67

® VAI( ··.M o da

I(O

Vakko ' dur "


B

işadamı

milyonlarca Norstar'ın

tercih

dünyanın

ugün

bu kadar

edilmesi

rastlantı

Norstar,·

degil,

dört bic yanmda

geniş

çapta

elbette

bir

bilinçli bir seçim . Çünkü

haberleşme dünyasının

Northern

Telecom'un

ileri

ürünü ... Çok yetenekli bir cı...

kullanıyor ...

Norstar

İş

dünyasının

Norstar bir

devlerinden

teknolojisinin

yardım~

megastarı.

işadamının

düzenine hemen uyum saglar. yapısı tuşlara

istenilen

verilmesini

mümkün

işievin

Dilediginiz tuşa dilediginiz görevi verebilir, kendi

alışkanlı kl arınızı

l eşme

sisteminden en üst düzeyde verim

sürdürerek habe r-

alabilirsiniz. Norstar teorik degil pratik bir yardımcıdır.

Sıvı

ekranında

kristal

beliren

mesajlar işl eml eri yaparken sizi adım adım

yönlendirir.

Kullanım

kılavuzunu

ezberle-

kendini

geliştirir.

menize gerek kalmaz. Norstar Gelecege

açık

sürekli bir

yapıya

sahip

oldugundan

yalnızca

kartuşunun

degiştirilmesiyle

özellikler kazanabilir.

yazılım

çok

yeni


N<)fStar küçük büyük her ça lış ır.

Farklı

ayrı

kapasite lerde üç bulunmaktadır: dı~

3

Modüler ise es nek

modeli

Norstar Mini

8 iç, Compact 6 yapısı

kuruluşla

dış

ile 8

dış

16 iç,

120 iç hatta

kadar hizmet verir. Norstar; duvara monte edilebilen ana ünitesi ve ayrı

4

farklı kullanım

telefon setiyle

mükemmel bir seri

ça lışma

haberleşme

istendiğinde;

orstar'la

operatör

numarayı

isim ile arama,

kaydı ,

açık

ISDN'e

sistemidir. •

4400

harici

yapısı aynı

iletişimi yapılahilınekted ir.

Norstar... Telekomünikasyon bugüne kadar

ulaşılan

lojiye sah ip. en leşme

için

detaylı

sayesinde tek hat üzerinden anda ses ve veri

dünyası

sesli mesaj ve

işlemleri ,

otomatik

çağrı

özelliklerine sahip

en ileri tekno-

kullanışlı

İş

sistemi...

megastarı.. .

Netaş

Türkiye'de. Ye sizinle

alanınc..la

seri haberdünyasının ~üvencesiyle

ç,·alışmak

Netas-

iletişimin

g

ü

istiyor .

c

ü

Ista nbul (1) 274 .H 74 Ankara 14141 7 9S 00 lım ir ISI) K9 H U Antalya (31) 4H SO SO • Juı

llabrrl rplf t> Jıs l r mı

\ayua/ (jut Ttlrfon

Jaff lralı IPAHX t·r .'Jansal ~tj


YIL 1 Year 11

SAYI/ Number 127

YONETIM Yönetim Kurulu B~karu/

Cbalrman of the Board ERMAN YERDELEN

Türk Hav-• Yollan A.O. Adına Sahibi 1Publlsber Genel Müdür TEZCAN M. YARAMANCI

64

YAYlN

ÇAYKOVSKI Cenetary of a Composer

Yayın Yönetmeni Edltor-ln-Cblef

Genel

MUSTAFA SÖNMEZ Ya7.ı Işleri

By FARUK YENER

Müdürü!Managlng Edltor

ENGIN OKTEMER

Sanat

Daruşmaru/Design

Kapak fotografı 1 Cover Photo ARAGÜLER

Consultam

DENIZ ŞAHINBAŞ

Koordinatör 1 Coordinator AHMET DEMIREL

Editör 1 Edltor HAŞMET BABAO~LU Yayın

By NURHAYAT YAZlCI

Kurulu/Publlsblng Board

NERGIS ÇAKIROOLU MUSTAFA SÖKMENO~LU FERDI PIŞKIN Etıgllsb

Edltorial

MARY

I ŞIN

7

80

THY'DEN HABERLER

ŞIFALI SULAR Health-giving Thermal Springs

Sanat Yönetmenleri 1 Art Directors LALEHAN UYSAL YÜCEL ALP IŞMEN

Fotogroflar 1 Pbotos

17

By ABDI ERSOY

AGENDA

86

MANUEL ÇITAK (Edltor) ERDALALOK

18

Reklam 1 Adwrtlsing DUYGUTAMER YURDAGÜL ALTINOZ Tel: 663 63 00 (Ext) ll84/1185

MOUNT AGRI By

YAŞ AR

Aduertlslng Coordlnator NURHAYAT KASABALI

Tel: 663 63 00 (Exı) ll74 Da!ıınm

1 Distribution

KEREM ILTER Tel: 663 63 00 (Ext) 1189

Adres 1 Address Türk Hava Yollan Genel Yönetim Binası AtatOrk Hava ümanl

34830 Istanbul Yapım 1 Produclfmı

l8~~c-'ANS ı Osma nlı

Sok. 19 Taksim !ST. Tel: 251 74 84 ( 16 haı)

1 Prlnlftıg

= HUrriyet OfHt

34625 Sefaköy !ST. Tel: 698 58 58 Renk

Aynmı

1 Colour Separatlon

ATLAS GRAFIK Crosjleld SJudkıllnk sistemille yupılm'!1ır. Kaiıtt

1 Paper

LEYKAM MÜRZTALER MAGNOMAT

J!~~jk,~,('~n~irncden tam ve dzet Q/ınh yapılamDz.

SKYUFB.

11fY UJrofind(m a)da bir yayımlanır.

Skyllje ls Jnd>llsbed monlhly by 11/Y.

Book Review: ISTANBUL ANSIKLOPEDISI

KEMAL

Reklam Koordinatörü/

Baskı

74 ANTEP 'IN ALLI MORLU YEMENILERI The Red and Purple Yemenis of Gaziantep

30 KASIMPATI The Chrysanthemum By ESAT KORKMAZ

36 ISTANBUL KAHVEHANELERI Coffee Houses By SEDATARAL

45 KARUN HAZINESI The Treasure Throve of King Croesus By 0ZG EN ACAR

58

90 DUTY FREE ON BOARD

93 THY UÇUŞ BILGILERI Flight Information

102 OYUNLAR Puzzles

110 VIDEO Movies on THY Flights

112

SON ÇALlŞMALARlYLA ÖZDEMIR ALTAN

A Cartoon From

By LALE ÇAVULDUR

SELÇUK DEMIREL


ayın Yolcularımız,

ear Passengers, Since I consider you to be the true owners of THY, I have promised to keep you constantly updated on our airline's developments. In this frame of reference, I reported vermiştim. Bu çerçevede THY'nin 6 aylık on the results of THY operations over faaliyet sonuçlarını bu sütunlarthe first six months of the year in a da sizlere bildirmiştim. Şimdi recent issue, and this month I give 1993 yılının 9 aylık verilerini ilethe data for the first n ine months of teceğim. Göreceğiniz gibi geçen 1993. As you will see, the figures reflect developments of which we yılın aynı dönemine kıyasla iftihar edilecek gelişmeler var. Bu can be justly proud when compared gelişmelerde THY yöneticileri ve personelinin olduwith those for the same period for the previous year. ğu kadar sizlerin de payı büyüktür. Your contribution to these achievements is equa lly important to that of THY management and personnel. THY'deki " şirket öncelikli" anl ayışı "müşteri öncelikli" anlayışa dönüştüren yönetimimiz, yolcuları şir­ Our administration has abandoned the "company first" approach in favour of the "customer first " approach, ketin imkanları ile yerinıneye zorlama yerine, şirke­ which means that instead of obliging passengers to make tin imkanlarını yolcu taleplerini tatmin için geliştir­ do with the facilities and services available, mY now me yolunu ana ilke olarak benimsemiştir. Böylece operates on the principle of expanding its facilities and uçuş saatleri yolcu tercihine göre belirlenmiş , gelişen talebe uygun olarak filo büyütülmüş ve yeniservices to satisfy customer demands. So flight times have been determined accordlenmiş , ikram hizmet1991-1993: DOKUZ AYLlK SONUÇLAR ing to passenger preferleri uluslararası stan1991-1993: JANUARY- SEPTEMBER ences, the fleet has been dardın üzerine ç ıkarıl­ 1991 1992 1993 enlarged and modernised mış ve sonuçta THY 44 34 58 gerçek anlamda ulus- UÇAK SAYJSI 1Aircıaft in response to demand, 6.822 9.217 . . lararası ticari bir hava- KOLTIJKSAYISI/Seats 5.760 an d ,caterıng servıces 74 UÇUUN NOKTA 1Flight Deslinatioııs 60 79 have been raised to a level yolu haline getirilmiş- SEFERSAYISI/NumberofFiights 26.s43 40.799 52.738 surpassing international tir. ÜCREil.İ YOLCU (bin) 1Paying Passengers (000) 2. 459 3.663 4.763 standards, with the result THY'yi günümüzde ÜCREil.İYOLCU KM(ınilyon)/PayingPassengersKın(million) 3.098 4.849 6.Q63 that THY has become a Avrupa'nın en iyi ha- KARGO(ton)/Caıgo(toııs) 24.411 34.884 41.770 truly international comvayollarından biri hali- PERSONELSAYISI/Personnel 8.266 8.438 9.130 ne getiren bu yak- ' - - - -- - - -- - - - -- -- - -- ------'--' mercial airline. 1banks to this approach 111Y is now one of the best airlaşım işletme neticelerinde de kendini belli ediyor. lines in Europe, as is evident from the operating results. 9 ay lık neticeleri tabloda sunuyoruz. Tabloya bakıldığında sefer sayımızla yolcu sayımı­ The figures for the first nine months of 1993 are shown in the tal;le. zın paralel bir oranda arttığını görüyoruz. Sefer sayı­ mız 1992 Ocak-Eylül döneminde yüzde 30,1 artarThe tab/e above demonstrates that passenger numbers increased in proportion to the increase in flights. While ken, yüzde 31 ,9'luk yolcu artışı dikkate alındığında, the number offlights rose by 30.1 percent over ]anuaryTHY'nin gelişmesinin çok sağlıklı bir şekilde devam etmekte oldugu gerçegi ile karşılaşıyoruz . September 1992, passengers numbers increased by 31.9 "Rakamlar yalan söylemez" deyimi çok gerçekçidir. percent, showing that THY has achieved extremely THY'nin ne kadar olumlu bir yolda ilerledigini istahealthy development over this period. It is perfectly true that figures do not lie. The statistics tistiklerdeki rakamlar da söylemektedir. Yazımızın başında da belirttigirniz gibi, THY'nin confirm that THY is on a Javaurab/e course. emin adıml arla ilerlemesinde, siz yolcularımızın paAs I said at the beginning of my letter, you, our passenyı çok büyüktür. Biz de size layık olmaya çalışıyo­ gers, must take much of the credit for THY's steady and confident progress. Despite all our e.fforts, however, we ruz. Ancak sakınan göze çöp batar misali, zaman zaman hala aksaklıklarımız oluyor. still su.ffer the occasional setback. We TEZCAN M. YARAMANCI hope that our good intentions will tyi niyetimizi dikkate alarak bizleri Genel Müdür 1 President and CEO . allow you to overlook these. hoş göreceginizi umuyoruz. 1bank you once again, I wish you a Sizlere bir kere daha teşekkür edigood flight. yor, iyi yolculuklar diliyorum. Yours Sincerely, Saygılarımla,

S

Sizleri THY'nin gerçek sahipleri kabul ettiğimden, şirketimizle ilgili ge li şme­ ler konusunda sürek li olarak bilgilendireceğime söz

.)

D


manufacture

fabrics

of wide color

design. That's probably why , . our

fabrics

have

been

in

demand for some forty ye rs. Berd~n

Fabrics are manufactured

using the latest technology, in modern facilittes coverlng


PrimeMinister Tansu Çiller: "We are Proud of myn

BAŞBAKAN TANSU ÇiLLER: /

"THY GURURUMUZ OLDU" Başbakan

,r

Tansu Çiller, Eylül ayında, TIIY uçakları ile, Rusya ve Almanya'ya yaptıgı yolculukta, TIIY'nin bu yolculuk süresince verdigi hizmetlerden büyük bir memnunluk duydugunu belirtti. Başbakan Tansu Çiller 20 Eylül 1993 günü Almanya'ya yaptıgı ziyaret sırasında, kendisini bu ülkeye uçuran Airbus uçagının şeref defterine yazdıgı yazıda, TIIY ile ilgili begenisini şu sözlerle ifade etti: "Rusya'dan sonra Almanya'ya olan seyahatimizi de TIIY ile yapmaktan büyük bir memnunluk duydum. TIIY, ve verdigi ervis ile gururuz haline geldi.

P rimeMinister Tansu Çiller expressed great satisfaction with the services provided by Turkish Airlines during her recent visits to Russia and Germany. In the book of honour of the Airbus in which she flew to Germany on 20 September 1993, Prime Minister Tansu Çiller deseribed her favourable impressions of Turkish Airlines in the following terms: "I was delighted to travel by Turkish Airlines first to Russia and now to Germany. We are proud of Turkish Airlines's administration and service. I offer my congratulations." •

ı-')

Bcqbakan Tansu Çiller 20 Eylül 1993 günü Almanya'ya yaptığı yolculuk sırasında Airbus uçağının }eref defterini imzalarken./ Prime Minister Tansu Çiller signing the Airbus book of honour during her flight to Germany on 20 September 1993. 7

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993



PRINCE CHARLES FLIES BY RJ- 100

Prens Charles da Rj-1 00 Kullanıyor

/

İ ngi l tere

H eir to the British Vel i ahtı Throne , Prince Prens Charles 6 Ekim Charles, arrived in 1993 gü nü , RJ-100 Turkey on 6 October jumbolino ile Türkiye'ye geldi. 1993 by a j umboliner to attend a Tü rk i şadam l arıy l a meeting of Turkish bir top l antıya katıl­ businessmen. Prince mak için lstan bul 'a Charles was met at gelen Prens Charles, Atatürk Airport by Ata türk Havaa laTHY Chairman nı ' nda THY Yönetim Erman Yerde/en , Kurulu Başkanı ErPresident and CEO man Yerdelen, Genel Tezcan Yaramancı, Müdür Tezcan Yaraand British diptom a n c ı ve İn g il te ­ mats in Turkey. re' nin Tüı- k i ye ' deki Tbe aircraft used by temsilcileri tarafından Prince Charles is the k a rşı l an d ı. THY'nin ingiltere Veliahtı Prens Charles, Atatürk Havaalanı'nda kendisini kar}ılayanlarla birsame R]-1 00 jumboAn ado lu'dak i kısa likte. Soldan sağa: THY Yönetim Kurulu B~kanı Erman Yerdelen, Genel Müdür Tezcan Yaramancı, Prens Charles ve öteki ilgililer./ Heir to the British throne, Prince liner as teased by pistli havaalanlarına Charles, with the welcoming party at Atatürk Airporı. From left to right THY THY for passenger yolcu taşımak için kiChairman Erman Yerdelen, President and CEO Tezcan Yaramancı and Prince services to those of raladıgı RJ-100 jumCharles. Turkey 's airports bo li no u ça kl arının with short runways. Tbe sight of the royal aireşi olan kraliyet uçagının , alanda , THY u çag ı ile craft with one of1HY's R]-100 was memorable. • burun buruna gelmesi ilginç bir görüntü sergiledi. •

)

Kraliye ı

uçağı

ile THY'nin RJ-1 00

uçağı

Atatürk

Havaalanı'nda

burun buruna./ Prince Charles' aircraft and THY's Rj-100 at Atatürk Airport. 9

SKY LIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


BMW'NiN YENi M43 MOTORUNDAN SONRA... OTOMOBiL KULLANMA ALIŞKANLIGINIZI BiRAZ DEGiSTiRMENiZ GEREKiYOR. -

BMW size sunduğu ayrıcalıklara bir yenisini daha ekliyor. 1994 model 316i ve 318i'ler artık M43 motorlu olarak üretiliyor. M43 yepyeni bir motor ve pek çok şeyi değiştirecek .. otomobi l kullanma alışkanlığınız dahil. Çünkü M43 düşük ve orta devirlerde yüksek tork sağlama özelliğine sah ip . Ayrıca , gaz peda l ına karşı çok hassas . Hızlanırken sık sık vites değiştirmek zorunda bırakmıyor . M43 motorlarda, sürtünme kayıplarını azaltmak için kayış yerine zincir kullanılıyor ve böylece motorun dayanıklılığı artıyor. 91 aktandan 98 oktana kadar, farklı kalitede benzin ku llan ı lmasına olanak

Yenı

M43 motor .

Vuruntu Sıstem

Onleyıcı

ve OlSA

(Farklılaştırılmış

Emme

Manılaldu ı

Sıstemı sayesınd ı·

çok daha yuksek performans ve ya ·•at tasarrufu sağlıyor

'-


tl?·~~{','t .•. ··~ ~

sa ğlayan

M43 ,

yakıt

tüketimini de oldukça azal-

tıyor . Üstelik , düşük atık gaz seviyesiyl e, çevreye karşı

çok duyarlı . BMW'lerin kendine özgü d inami zm i ve eşsiz konforu M43 '1e daha da kusu rsu zlaş ıyor .

M43 motorlu BMW'lerinizle çok daha iyi Otomobiliniz tüm isteklerinize an ında yanıt verecek . Belki bu rahatlığa alışmak biraz vaktinizi alacak . Ama değer doğrusu! Eğer siz de BMW'nin size sunduğu bu yepyeni ayrıcalığı yaşamak isterseni z, lütfen , Borusan Oto ya da Bayilerini arayın ve deneme sürüşü iç: in randevu alın.

_ 1 an laşacaksını z.

.. ·~

.

.

·Po-·

BMW Türkiye Genel Mü messlll Borusan Oto Servis ve Ticaret BMW Merkezi: (212) 591 30 66 Ankara (Diplomatlara ve yabancı

uyruklulara sa tış): (312) 428 25 69 - 467 54 58 Bay ll er: Istanbul • Araç

Tic aret: (212) 266 06 96 • Autorium: (212) 570 22 78 • Başpınarlar Otomotiv: (212) 280 26 72 • Bela Otomotiv: (216) 385 87 38 • Kosiller Oto: (216) 302 24 61 • M ega Otomotiv: (212) 257 81 43 Ankara • TMT Otomotiv: (312) 440 64 62 lzmir • Ege Servis: (232) 461 17 65 Antalya • Kosiller Oto: (242) 243 00 03- 04 Adana • Autorium : (322) 453 9 1 71 Bursa • Çiltlik l ioğlu Oto: (224) 257 08 80 Eskişehir • Agiç Oto (Çiltliklioğlu Oto B ayisi): (222) 234 11 07 Gaziantep • Autorium : (342) 321 77 73

SiZi GELECEÖE ULAŞTlRACAK.


~/J<Vtl/~ THY .f

D~-~ "'33-19')

ı ------------!~~= · =-=~=--~~------===L__ TURK HAVA YOLLARI

READERS VOTE FOR "SKYLIFE"

Okuyucu ''SKYLIFE" Dedi... Anketimizi

öl: .

yanıtlayan

~.

okuyucularımızın çoğunl uğ~

"Skylife"

görüş

L

Amerilca'ya 2 ~işilik

adının değiştirilmemesi

yönünde

U

gı'd'•rdöniry bileli ve ~ -

belirtti.

New York'ta 2 gece konaklama!

!. ~....., -... ~--

"THY, SKYLIFE ad ıyla yayınladıgı bu dergisiyle övgüler alıyor. Ancak, dergimizin adı için zaman zaman farklı yorum yapanlar da oluyor. Bu nedenle, dergimizin adının begenilip begenilmedigini bir ankette tesbit etmek ve begenilmiyorsa yenisini bulmak istiyoruz." Skylife'ın Ocak 1993 sayısında yeralan okuyucuya dönük anket çagrımız bu satırlada başlıyordu. Aynı sayfada, anketimize katılan yolcularımızdan kurayla belirlenecek bir "talihli"ye de Amerika'ya 2 kişilik gidiş-dönüş bileti ve New York'ta 2 gece konaklama armaganımız olacagını duyurmuştuk. Yaklaşık altı ay boyunca katılıma açık tutulan "Skylife'ın Adını Degiştirelim mi?" soruşturmasına geçtigirniz ay sonuna kadar gelen yanıtları, yeterli bulduk. Sizden gelen yanıtlardan çogunluk, derginin Skylife ismiyle devamının yerinde olacagı görüşünü savundu. Anketi yanıtlayanların çogu Skylife isminin degiştiril ­ memesi yönünde oy kullanırken, bazıları isim degişikligi istedi ve alternatif isimler sundu. Yeni isim öneren katılımcıların önerdigi isimler ise büyük bir çeşitlilik gösterdi . Üzerinde en çok birleşilen isimler şöyle: Gökkuşagı, Gökyüzü , Turkuaz, Hezarfen, Merhaba , Anadolu, Kanat. Katılımcılara, anketimize gösterdikleri duyarlılık için teşekkür ediyoruz. Bununla kalmayıp, daha önce belirttigirniz gibi, katılımcılar arasında, noter huzurunda yapılan kura sonucu belirlenen bir okuyucumuzu ABD 'ye gönderiyoruz . Bu talihli okurumuz ODTÜ Kimya Profesörü Leyla Filiz Arat. Okurumuz armagan olarak ABD'ye 2 kişilik gidiş-dönüş bileti kazandı. Konuklarımı z New-York'ta iki gece agırla­ nacak ve harcamaları yine THY'ce karşılanacak. Anketimize gösteri len ilgiye tekrar teşekkür ediyoruz.

' 1

.-. -·-

12

KASIM

-

-·-- -~

"THY has been praised by many passengers for its inflight magazine SKYLIFE. However, the name has come in for criticism by same, so we have decided to conduct an opinion survey to see whether the majority of THY passengers disapprove of the name. lf they do, we wish to find a new name. " This was the introduction to the questionnaire published in the january 1993 issue of Skylife. On the same page we announced that a draw would be held among those who responded to the questionnaire, and that the lucky winner would receive two return tickets to the United States, and free hotel accommodation for two nights in New York. Replies received up to the end of]u ne to the question, "Shall we change Skylife's name?" were included in the fina/ count. Of the valid replies, majority voted to keep the name Skylife. The suggestions for new names displayed wide diversity. Those cited most frequently were as follows: Gökkuşağı (Ra inbow), Gökyüzü (Sky), Turkuaz (Turquoise), Hezarfen, Merhaba (Hel/o), Anadolu (Anatolia), Kanat (Wing). We extend our thanks to those passengers who replied to the survey, and would now /ike to announce the winner of the draw, who gets the chance to fly to the United States by THY. This lucky reader is Prof Dr. Leyla Filiz Arat who receives two return tickets to the United States. Our guests will alsa enjoy a two-night stay in a New York hotel with all expenses paid by THY. Our thanks again to all respondents. •

SKY LıFE

ı.~'ftlf! ..... ~ô... ~.,.,., ....,

+

NOVEMBER

1993


Türkiye'nin en çok satdan split klimas1

Iklim

Programc1s1

O;

yaratıcı,

keyifli,

• 7100 BTU/h'den 108.500

verimli ve ideal

BTU/h'ye kadar 38

ortamlar yaratmak

split klima

çeşit

• Tavan, asma tavan ,

için var.

duvar, yer, salon, multi

O, MITSUBISHI KLIMA. Yazın serinliğin

ve kanal bağlantılı

sahibi ...

tipleriyle her mekan için

Heat Pump sistemi,

farklı

programlama ve

• Mikro kompüter

uzaktan kumanda özellikleriyle yaz ve

seçenekler

kontrollü fonksiyonlar

kış

• Nem alma özelliği

sessiz kontorun sahibi. •

Yurtçapında yaygın

Ileri teknoloji ürünü, servis 1993 model Mitsubishi Klimalar TEMSA güvencesi ile ulaşıyor

../

size ...

lşyerinizde , evinizde diledi~iniz

iklimi

yaşamanız , ola~anüstü

bir atmosferle buluşmanız

için ...

TEM ~ iSTANBUL ~ ANKARA ELEKTRONIK

iZMiR

ADANA

Tel: (0-216) Tel: (0-312) Tel: (0-232) Tel: (0-322)

325 230 422 359

57 38 49 31

60 94- 230 03 40 60- 463 68 23 09- 359 31 26

Fax: (D-216) Fax: (0-312) Fax: (0-232) Fax: (0-322)

325 230 421 359

57 03 82 31

79 39 02 21

MITSUBISHI

..._ C3::L:!::::ıo ~~


~ORLOC

i.-

~~ i o~~ ---------------------------------- ~ WORLD TOURISM SECTOR

.

~/..,

"'ovEM~~I.t

.~ ,rf'"'

CONVENESINİSTANBUL

DÜNYA TURİZMCiLERi İSTANBUL'DA Paris'ten bir grup seyahat acentası temsilgeziye davet edildi. İskandinavların misafırperverligi sayesinde oluşan sıcak atmosferde, işti­ rakçiler arasında güçlü bir dostluk dogdu. Ülkelerine dönüşte bir kulüp kurmaya karar verdiler ve İskandinav dostlarına atfen kulübe "SKAL" adı verildi. 1934'te 7 ülkede 12 kul üp o l uştu ve uluslararası b ir birlik olarak "Association Internationale des Skal Clubs" (A.I.S.C.) kuruldu. 1939'da kulüp sayısı 35'e ulaşan A.I .S.C., İkinci Dünya Savaşı süresince faaliyetlerine ara vermek zorunda ka ldı. Savaş sonrasında olaganüstü bir gelişme gösteren turizm A.I.S.C.'yi de etkiledi ve 1950'de 18 ülkede 53 kulübe ulaşı l dı. Bugün 494 kulüp ve 25 bin üyesi ile dünya turizm hareketinde önemli yer tutmaktadır. Ülkemizde ise, 1956 yılından bu yana İstanbul, Ankara, !zmir, Bursa, Antalya, Badrum Kulüpleri ve ku rulmakta olan Marmaris Kulübü ile 7 kulüp ve 450 üyesi, Türkiye'yi uluslararası turizm platformunda en etkin biçimde temsil etmekte. Bunun sonucunda da, turizm dünyasının en etkin toplantılarından birini oluşturan yıllık A.I.S.C. Uluslararası Kongresi görkemli biçim- ' de gelişti. Her yıl dünyanın önemli bir kentinde yapılan bu kongrenin lstanbul'a alınabilmesi için Türkiye Skal Kulüpleri son 5 yıl içinde yogun çaba sarfetmiş ve 1992'de Cape Town (Güney Afrika) Kongresi 'nde yapılan oylamada, 54. Skal Dünya Kongresi'nin, 7-12 Kasım 1993 tarihleri arasında Istanbul'da yapılmasına oybirligiyle karar vermiştir. 1992 Cape Town Kongre'sine katı l an Skalleague heyetine başkanlık eden Turizm Bakanı Abdü lkadir Ateş ile Turizm Müsteşarı Kore! Göymen'in büyük çaba l arı ve destekleri ile, başarısıyla ülkemizin turizm gelecegini önemli bir şekilde etkileyecek olan bu Kongre'yi lay ı kı ile gerçekleştirebiirnek için, 1992'de kurulmuş olan Organizasyon Komitesi, Türk Skalleaque'lerden aldıkları destekle, 2 bin üst düzey profesyonel turizmciyi en iyi şekilde konuk edebilmek için özveri ile çalışmaktadır. •

1932

cisi

yılında

In 1932 representatives of same Paris ıravet companies were invited to take a holiday in Scandinavia. The warm atmosphere creaıed by the hospiıaliıy of the Scandinavians fostered firm friendships between the participants, who resotved to establish a club upon their return home. Tbey named it SKAL in honour of their Scandinavianfriends. By 1934 there were 12 such clubs in seven countries, and the Association lnternationale des Skal Clubs (A.l.S.C.) wasfounded. By 1939 the number of Skal Clubs had reached 35, but the association was obliged to suspend its activities with the outbreak of the Second World War. Once the war was over tourists made up for the lost years, and by 1950 the A.I.S.C. had 53 member clubs in 18 coımtries. Tourism has expanded ever since, until taday the A.l.S.C. consists of no less than 494 clubs with a total of 25,000 members. Tbe first SKAL clubs in Turkey were founded in 1956, and taday there are seven, in istanbul, Ankara, /zmir, Bursa, Antalya, Badrum and Marmaris, with a total of 450 members. Tbese clubs represent Turkey on the international ıourism platform. Tbe A.l.S.C. International Congress is he/d in a dif.ferent major city araund the world each year, and Turkey 's Skat clubs have spenı the last five years lobbying for the congress to be he/d in Istanbul. At the 1992 Cape Town congress, the A.I.S.C. members voıed unanimously that the fiftyfourıh congress ıake place in istanbul between 7-12 November 1993. Turkish Tourism Minister Abdülkadir Ateş who headed the Ska//eague delegation aı the 1992 Cape Town Congress, and Undersecreıary for Tourism Kore/ Göymen have given their full supporı to the project, devating much time and e.ffort to ensuring that the event is a success. Ybe congress wit/ have a significant influence on the future of Turkish tourism, and the Organisation Commitlee established tası year has been working apace with the support of the Turkish Ska//eague so that the ıwo ıhousand top level professionals representing the world tourism industry enjoy !heir • stay in every respect.

İskandinavya ' ya

L___ _ _ _ __ _ _ __ _ _ __ _ _ _ __ _ _ __

_

_ _ _ __ _

14

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993

_ _ _ _ __ _ _ _ _ _ _ _ _ __

_J


Evet, Osmanlı Bankası'nın kapısı size açık . Burada işinizi geliştirmek için ihtiyaç duyduğunuz sağlam destekiere kavuşacaksınız . Osmanlı Bankası, her şeyden önce en yakın dostunuzdur. Sizin, hedeflerinize güvenle ulaşmanızı sağlar. Çünkü Osmanlı Bankası , çözümleri görüp, hızla karar verir, hızla harekete geçer. Çünkü Osmanlı Bankası , müşterisine verdiği önemi ayrıntılarda da gösterir. Hemen bugün , size açılan bu kapıdan girerek Osmanlı Bankası'na ilk adımı atın. Sonraki adımları birlikte atalım.

$

OSMANLI BANKASI


RENAULT

2

ı

•••

Bazı

anlar

vardır. ..

Yaşamı sınırlayan herşeyi ardınızda bırakıp,sadece ... ama

Renault 21 Concorde, Renault 21 Manager ve Renault 21 sizi başka hiçbir otomobilin veremeye-

sadece duyguceği olağanüstü duyguları yaşamaya Iann egemen olduğu bir yönelişin davet ediyor ... Renault yetkili peşinde yeni serüveniere doğru satıcıianna gelin, bu olağanüstü kaçıp gitmek istediğiniz anlar... duyguları siz de ya:;;ayın. Özgür olmak. .. Hızın , konforun, gücün ta dına varmak. .. Özlemleri, tutkulan aşmak ... Aydınlık, ferah bir dünyada yaşamak ... Varolduğunu hissetmek ... Size bu olağanüstü duyguları yaşa­ tacak otomobilleri Renault sunuyor. ..

RENAULT YAŞANACAK

trn@D

OTOMOBILLER

RENAULT-MAIS

(212) 293 26 26

YA

ŞA ·

MA

Renault 21 'lerin

sunduğu

Dışarıdaki ısı ,

ortalama

ortalama

hız

zenginlikler: yakıt

tüketimi,

gibi bilgileri gösteren

7 fonksiyonlu bilgisayar, elektronik enjeksiyon sistemi, hidrolik ve yükseklik

ayarlı

direksiyon, otomatik ön ve arka camlar, klima, içerden otomatik aynaları,

benzersiz

Renault 21'i konforcia

ayarlı

rahatlıkta

dikiz

koltuklar

erişilmez kılmaktadır .


KASIM

1993

NovEMBER AGENDA 4 Futbolda Avrupa laıpalanııda ~ ~nü.

Return matdıes played in the European Cup eliminations.

Figaro'rxın Diı~nü,

AXtl'de. The Haniage of f igaro, ACC.

10

David SomeıM Balesi, Cemal ~ Rey'de, 19.00'da. David Sonnenblud<, balle~ Cemal Re}it Rey, 19.00.

Çaykovskı'nin Yevgeııi

Onyegin·~ AXtl'de, 15JO'da. Tdıaikooky's Yevgeııi Onyegin, ~ 1530.

12

Hanolo Saııkııar G"ıtar

)

Resital~ Cemal ~ Rey'de, 19.00'da.

Çaykovıla'den Heknıp, Bakırköy, 19.00.

Hanolo SanluGır, recit31, Cemal

guitır ~~ Rey,

Atıtiiri(ti

anma ~nü.

Atıtürk Renıeınbrana

19.00.

Day.

15

Trimon Barto Piyano Buıtıan tJmır Yapı

Sergisi.

Kredi hıııir'de. Burlıan Uygur, art extıibition, Cemal ~

_./

Resitıti, Cemal~

Rey'de, 19.00'da.

Ankara Devlet Opera ve Balesi Modem Dans Topkıkı~ giisWisi. Ankara Opera Sahnesı'nde. Ankara State Opera and Ballet's Modem Dance Group perfonns at Ankara House.

l.etter from Tdıaikooky, Bakırköy, 19.00.

~

Dul opereti, AKM'de, 15JO'da. The Heny Wıdow, operetta, ~ 15.30.




be borizon pales far o.ff to the east ... Ahead of us light glimmers behind a wavering haze of dust ... We speed along. I keep asking the driver when the mountain wi/1 come into sight. "We'll see it soon." On and on we drive. Fina/Iy we emerge into a /eve/ plain encircled in every directian by bigh hi/ls. Over the hi/ls we come to anather plain. Stili tbere is no sign of the mountain. The gleam in the east brigbtens. Fine rays of lig ht filter through the dust. Without warning a snowy peak appears. Quite suddenly it is suspended in the sky above us, glittering white, enveloped in the radiance of the morning sun. The driver stops the car. "There is Ağrı. " He smiles beneath his moustache. "A re you planning to climb up there?" A shiver of apprehension grips my heart. Am I really going to? I manfully attempt to conceal my emotions. The mountain sits there /ike a second world perched on this fami/iar one! The eartb seems crushed under its weight. I can fee/ my own back pressed earthwards under Ağrı. Hesitantly I reply, "We 'll see. " The driver bursts out laughing. The closer we get the larger and more awe-inspiring the mountain becomes.

a ötelerde, uzaklarda, doğuda bir aydınlık .... Bu aydınlık önünde, havada salınıp duran toz tabakasının arkasında ... Son süratle il ediyoruz. Şoföre, ikide bir soruyorum: " Dağ nerede?" "Biraz sonra gözükecek. " Gidiyoruz, gidiyoruz ... En sonda dümdüz bir ovaya düşüyoruz. Dört bir yanımız yüksek tepeler ... Yüksek tepelerin ötelerinde dağ. Tepeleri aştıktan sonra bir başka düzlük ... Dağ gene ortalarda yok. Sonra, doğudaki ışıltı çoğalıyor. Tozlardan ince ince ışıklar süzülüyor. Birden karlı bir doruk. Ama birdenbire, tepemizde asılı kalmış gibi, apak, sabah güneşinin ış ıltısına boğulmuş göklerde bir doruk. Şoför otomobili durduruyor.

T

T

"İşte Ağrı." Bıyık altından

yor. "Bey, sen bu

bir de gülü-

dağa mı çıka­

caksın?"

Yüreğime

bir korku dü ş ü­ yor. "Sahiden ben bu dağa mı çıkacağım" Ama elden geldiği kadar belli etmiyorum. Dünyanın üstüne ikinci bir dünya gibi oturmuş dağ! Dünya ağırlığı altında ezili.yor gibi... Ağrı'nın cümle ağırlığını sırtımda duyuyorum. Çekine çekine; "Kısmet..." diyorum. Bu sefer şoför çokça gülüyor. Dağ, biz ne kadar yaklaşır­ sak o kadar büyüyor, hey-

***

We are in the town of Doğubeyazıt, right at the foot of Ağrı . The summit towers over us. You cannot look at it without a ripple of disquiet, without experiencing a chill of remote and utter loneliness. Doğubeyazıt is hot and dusty. But just beyand rise the snowy slopes of Ağrı. The heat does not oppress us as it would elsewhere. The French team who arrived by jeep just after I did stare mesmerised at the mountain. Throughout the day they keep stopping to gaze again and again. Night fal/s. August's outsize stars are splashed against the night sky. The stars c/ing to the summit of Ağrı as if nailed in place. A swathe of stars on the mountain 's peak. At night, in the impenetrable darkness, Ağrı becomes stili more menacing. It seems to divide the world in

betleşiyor.

***

Dogubeyazıt'tayız.

Yani, N~­ tam dibinde ... Ağrı ' nın doruğu tepemizde. İnsan göz açıp doruğa, şöyle ürpermeden, içinden ıssız, yapayalnız kalmış bir korku geçmeden bakamıyor... Dogubeyazıt sıcak, toz duman içinde ... Ama biraz ötemizde Ağrı'nın karlı yamaçları... Sıcak burada nedense başka yerlerdeki tesiri yapmıyor. Ciple benden biraz sonda gelen Fransız heyeti, dağa karşı durmuşlar , habire bakıyorlar. Hayretle, büyümüş gözlerle dağa bakıyorlar. O gün, belki akşama kadar, durmadan dinlenmeden dört dönüp rı ' nın

dağa baktılar.

Ve gece oldu. Gecede ağustos ayının kocaman yıl­ dızları var. Yıldızlar, Ağrı ' nın doruguna yapışmışlar. 20

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993



Adeta

çivilenmişler

gibi ...

Ağrı'nın doruğunda

two. As if beyond it was anather unknown world of giants and fairies ... a /and of legend. Like Mount Kaf offolktale. We are searching for Noah 's ark. Reactions are scornful. But whatever anyone says, our minds are made up. In this darkness, fooking at the mountain veiled in a second, star-taden darkness, the idea that Noah 's legendary ark might indeed have anchored there just a short white before no fonger seems absurd. The deluge might have occurred not in the distant pası but recently. The bat which pierces the night is the first creature to launch itseif of! the ark. Soon the others will descend from the mountain. I discuss Noah 's Ark with the French team. "Is such a thing conceivable? Is it credible?" I ask them. 7bey are perfectly serious. They believe that the ship might really be there on the mountain, and that the honour of discovering it might be theirs . They cite numerous reasons why the remains of the ark could survive so long: It might have been buried under the soil and fossilised; it might have been preserved by ice; and so on and so on. One of them is a thin man of middle height. His name is jean de Riquer. "We are going to ascend the mountain tomorrow, " he declares. "The ark is under the snow in that val-

bir

yıldız harmanı ...

Gecede , gecenin karanlığında Ağrı daha korkunçlaşıyor. Daha heybetli. Dünyayı iki kısma ayınyar sanki. Ötesi apayrı , periler, devler dünyası ... Efsane dünyası... Öyle geliyor insana ... Masalların Kaf dağı. Nuh'un gemisini arıyoruz . Bu da akı l mı, diyen çok. Kim ne derse desin , biz arıyoruz işte. İnsan, bu karanlıkta, karanlığın üstüne ikinci bir karanlık gibi yüklenmiş yıldızl arın ortasındaki dağa bakıyor da, sahiden Nuh'un efsanevi gemisinin biraz önce buraya demirlemiş olduğuna inanıveriyor. Tufan, çok eskiden değil de, biraz önce olmuş gibi .. . Şu geceyi delen yarasa , kendisini gemiden dışarı atan ilk mahluktur. Ötekiler dağdan biraz sonra inecekler. Nuhun gemisi hakkında Fransız heyetiyle konuşu­ yorum. "Böyle bir şey olur mu , olabilir mi?" diye soruyorum. Bu işte gayet ciddiler. Geminin dağda bulunabileceği n i, bu bulma şerefinin de kendilerinin ol acağını söylüyor, geminin enkazının şimdiye kadar nasıl kalabileceginin izahını yapıyorlar: 1- Gemi toprak altında kalıp kömür kesilebilir. 2- Buzların altında kalıp çürümez. Daha buna benzer bir sürü şeyler ... İçlerinden biri var: Zayıf, orta boylu biri. Kutup 22

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


S1cakl1k 0°C'nin alt1na düştüğünde ...


kaşiflerindenmiş. Adı "Yarın

daga

Jean de Riquer. dedi. "Gemi

çıkıyoruz."

şu

ley. " He smiles in deligbt at the prospect. He has a pile of letters from previous Iraveliers to Mount Ağrı, plus plans and maps indicaling likely spots where the ark might be found. Tbe most convincing account is that of a Frencb scientist Louis Marin, who searcbed Ağrı thirty years bejare and c/aimed to have seen an object resembling a ship at a point 1200 metres below the summit. Tbat is where the search will be concentrated

vadideki

karların altındadır."

Sevinç içinde gülümsüyor. Ellerinde, daha önce gezmiş seyyahların mektupları, geminin nerede olabilecegini gösteren planlar, haritalar var. Bundan otuz yıl önce Agrı da incelemede bulunmuş Fransız bilginlerinden Louis Marin'in doruktan 1200 metre aşagıda gemiye benzer cisim gördügü üzerinde çok duruluyor. En büyük araştırma o bölgede yapılacak.

***

One evening, ajter an ajternoon of rain, we find ourselves at our camp on fiat pasture at the foot of *** Mount Ağrı. Tbe soil smells rich and sweet after the Bir yagmur sonu akşamı... Kampımız Agrı'nın eterain. Tbe fragrance is as fresh as spring soil. Such gindeki düzlüktedir. Yagmur sonu topragı mis gibi sweet-smeliing soil must surely be unique to Ağrı. kokuyor. Bu toprak ... Bu toprak bir bahar topragı gibi taze ve tatlı kokuyor. Toprak Tben anather smell mingles with it, one which brings back memories of kokusunun bu kadar tatlısı yalnız Dünyanın üstüne Agrı'ya has olsa gerek. Sonra bu my troubled and vexatious, but ikinci bir dünya gibi toprak kokusuna bir koku daha nonetheless poignant childhood. Tbe karışıyor. Ben bu kokuda dertli, Ceyhan river flowed in front of our oturmu} dağ! Dünya belalı, ama her şeye ragmen tatlı viiiage in Çukurova, and on the ağırlığı altında eziliyor çocuklugumu yaşadım: Bizim Çubanks of the river grew a planı we gibi ... Ağrı'nın cümle kurova'daki köyün önünden Ceycal/ed ''jJüren ". That is the smell han ırmagı akar. Ceyhan ırmagınını which I now discern . What images it ağırlığını sırtımda kıyılarında "püren" dedigirniz bir conjures up! Çukurova in flames ... duyuyorum. bitki vardır. İşte burada, toprak Mount Ağrı streaked with snow. A kokusuna karışan koku, bu "pügulf divides the two! Yel püren The mountain sits ren" kokusudur. İnsan neler reunites our hands on Mount Ağrı. I there like a second world pick a stern and show it to them. Tbey düşünmüyor: Bir yangın içindeki Çukurova ... Ala karlı Agrı dagı. Nesmell it once, and then turn to smell perched on this familiar it again. I am overjoyed. reden nereye! .. Pürenle ellerimiz one! The earth seems Agrı dagında birleşti. Oradaki h~r­ I pick same more of the delicafe flowkese, elime bir tutarn püren alıp crushed under its weight. ers and make a posy. Now those I gösteriyorum. Püreni bir koklayan love back in Istanbul will be ab/e to 1 can feel my own bir daha kokluyor. Buna bir sevinismeli it too. back pressed earthwards yorum ki ... What has bappened tonight? İ am İnce ince püren dallarını koparıp rediscovering my childhood, my under Ağrı. bir demet yapıyorum. İstanbul'daki Çukurova in the joothills of Mount sevdiklerim de püreni koklasınlar .. Ağrı ... with all its poetry, its tribulation. Bu gece n'oldu böyle? Bu gece, bütün çocuklugu*** mu, Çukurovaını buluyorum Ağrı eteklerinde .. . Şii­ Tbe stars on Ağrı 's su m mit are fading. Dawn begins to break far below the summit, over the riyle, belasıyla ... right-hand sboulder. A pa/e gigantic hall is ready to *** Agrı ' nın tepesindeki üşümüş yıldızlar agarıyor. burst into light. It hovers. Day neither breaks nor reddens. A vast hall of trapped lig bt! Gün, dorugun çok aşagılarından, Agrı'nın sağ kanadı üstünden dogar. Orada bir agartı, kocaman, fış­ We turn towards Ağrı. "Good luck. " kırmaya hazırlanmış bir top ışık ... Öyle duruyor. Ne We set out at last. One of the Frencbman has a face drained of colour, his lips tremble. His friends tease gün doguyor, ne de kızarıyor. Kocaman, birikmiş him. bir top ış ık! .. Yönümüzü Ağrı'ya döndük. "Uğurlar olsun. " "Why have you come tben?" Ver elini Ağrı ' nın dorugu ... İçimizde biri var. Yüzü He does not reply. sapsarı kesilmiş dudaktan titriyor. We start to climb. Tbere is no trace of soil here, nothArkadaşlar takılıyorlar: ing but stones beneatb our jeet. Tbe stones and boul"Bu halin var da neden gelirsin?" ders have come from samewhere else. Tbey do not Öteki susuyor. belong bere. Year after year they will be carried furTırmanıyoruz. Eteklerde ayaklarımız toprak görmütber down the slopes, to the !eve/s below. Tbey are a 24

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


... rakiplerim iz titremeye başl1yor.

Soğuk kış

camları

günlerinde, pek

yüzünden

sıkıntılı

çünkü bunun Scorpio değil.

/

anlar yaşarız . Pek

çoğumuz

kullanıcılarının başına

Scorpio'da bulunan, kendi

bi llerde kolay kolay sıcak

çoğumuz, arabamızın

rastlayamayacağınız ısıtmalı

su püskürtmeli buz çözücüler, donan ön

başka

otomobillerin ve sahiplerinin zor

Elbette, hepsi bu cısı

değil!

diyoruz,

gelmesi mümkün

sınıfındaki diğer

sürede temizleyerek yola devam etmenizi

donan

otomo-

ön cam ve

camınızı, kısa

sağlar.

Bu arada,

durumlarını

izlersiniz.

Scorpio'da, bir Scorpio

kullanı­

için vazgeçilmez olan, elektrikli sunroof. hidrolik direk-

siyon,

ısıtmalı

ön kolt uklar

yan aynalar,

ısıtmalı

bu l unmaktadır.

ve elektrik

Otomatik

hız

_, Fren Sistemi, merkezi kilit sistemi, klima ve ise Scorpio'nun

diğer

Aslında

bunların,

lerde

bütün

bulunması

daha pek ~ Koç

çoğunu

ayarındaki

mizi

anlamışsınızdır .

bulamayacağınız

Scorpio'da,

başka

bir standart özellik daha var ... Tüm detay-

larda ve bütün özelliklerde kendini hissettiren "Ford Ve bu imzaya sahip, ülke ve servisierin Bütün

çapına yayılmış,

satıcıla rı n

doğal.

rakipierimize bir Hitchcock filmi gibi

Ne

yazık

ki bu konuda

bir "Mutlu Son" yok. O soğuk uzaklaşan

yetkili

kış

onları

bekleyen

sahnesinde, ufka

tek otomobil Scorpio ve içindeki sizsiniz.

kontrolu, ABS yakıt

kompüteri birkaçı.

tüm otomobil-

beklenir. Ancak tüm bu özellikleri ve standart olarak bulunduran tek otomobil,

Imzası" .

sunduğu "Müşteri Mutluluğu".

bunların,

görünmesi

istediği­

hiçbir atomabilde

kumandalı

standart özelliklerinden sadece Scorpio

hala Scorpio ... Ford Scorpio. Sözü nereye getirmek

SCORPIO GHIA OTOSAN PAZARLAMA

Çayırbaşı Sokak, lstinye, 80860 Istanbul

Tel : 277 89 SO

doğru


taş ... Yerinden oynamış taşlar .. . Taşların, hiçbiri yerli değil. Başka yerlerden gelmiş­ ler. Baş ka yerlere, avaya, aşağılara gidecekler. Ta ş­ lar, kayalar renk renk. Kırmızısı , karası , yeşi l e çalan ... Sa rıs ı da var ... Korkunç, ta ş dolmuş dereler geçiyoruz. Daha ilk başta insan bu d ağa çıkmanın ne kadar zor olduğunu anlıyor. Ayak, toprak yüzü görmüyor, dedim .. . Taşlar da başka dağların taşları gibi yerli deği l. Bir basıyorsun. ayağının a l tındaki taş kayıyor. Şu dağcılık sapasını icat edenin eli dert görmesin. O olmasaydı, gerçekten halimiz dumandı. Kayıp parçalanmak iş­ ten bile değil .. . Dah a şimdiden baş l adık. Ha lbuk i yürüdüğümüz yerle r o kadar dik, sarp da değil. Önden gidenler

yor. He p

multitude of colours ... red, black, greenish, yellow. We cross over streams whose beds are filled with chaotic stones. just a glance shows how dif.ficult the ascent is going to be. Tbere is not a patch of soil to set foot on, I remark. And the stones do not resemble those of other mountains. Treacherously they slip under your foot. Bless whoever invented the mountaineer's stick. Without it we would have been in real trouble. One false step and you could break every bone in your body. We are already struggling, although the slope is not steep at all. Tbose in front shout a warning. "Stonesl" That is a codeword we have agreed between ourselves. When sameone dislodges a rock, they shout so that those below can get out of the way. If it were just a single stone it would not be so bad. But one stone strikes another, and bejare you know it there is a landsiide pouring down. Higher up the sun comes above the horizon at last. Naked, perspiring bodies shine in the light of day. The Eli plateau is stili same way off. Pouring sweat makes it impossible to wear a shirt. Tbe heat is unbearable. Ajter a strenuous five-hour walk we reach Eli. A viiiage of tents encircling a spring belongs to local people grazing their anima/s on the summer pastures. Tbe buttermilk here is delicious. The village women cast surprised glances at these ha/f-naked, exhausted intruders, as they go to and fro bringing refills of buttermilk. A.fter an hour spent enjoying the hospitality of Hasan Çöktü, we set out again. Tbe cool, rarified air of the pasture soan disperses our weariness. Now the climb begins in earnest. Stones constantly detach themselves from the steep, almost vertical slope. We are gripped in a trial of streııgth with Mouııt Ağrı. •

kayal arın

bağırıyorlar : "Taş ! "

Bu bir paroladır. Önden gideni ayağından bir taş kayarsa, aşağıdakiler baş­ larının çaresine baksınlar diye " taş, t aş! " bağırılır. Aşağ ıd a ki de ona göre kendini korur. Kayan bir taş olsa neyse ne! Bir taş , ikinci taş ı getiriyor. Aşağ ı doğru bir taş seli ... Biraz yük selince gü n d oğ du . Ç ı plak, terli b ede nl e r gün ışığında p arlı yor.

Daha Eli yayiasma epey var. Terden gömlek giyilmiyor. Yok u ş yukarı insan s ı ca kt a n çatiayacak Beş saatlik sıkı bir yürüyüşten sonra Eli yaylasın­ d ayı z. Eli yay l asında , bir su başında yay i acı ça dır­ l arı . Çadırlar düzlükte bir oba olmuşlar. Eli yay i ası­ nın ayra nı çok güzel ... Şaş kın şaşkın bizim şu çıplak, yorgun ha limize bakan köylü kadınlar, habire ayran taşıyorlar. Hasan Çöktü 'ye bir saatlik misafirlikten sonra tekrar yola düzülüyoruz. lncecik, serin yayla havası , bir saat içinde bütün yorgunluğum uzu gideriyor. İşte bundan sonradır ki olan oluyor. Sarp, duvar gibi dik, her bakışta dökülen taşlarıyla Ağrı ' yla cebell eşme baş lı yor. • Kemal'in röportajının tamamını ·'Bu Diyar Baştan (Toros Yayınları) adlı kitabından okuyabilirsiniz. Röportaj, "Nuhu n Cemisi Peşinde" başlığı altmda yayımlanmıştır. •

Yaşar

• The full account of Yaşar Kemal's account of the search for Noah 's Ark is published in "Bu Diyar Baştan Başa" published by Toros Yayınları.

Başa "

26

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


-~ANS " 1

lANlMLAYAtllLECEGlNlZ KAVRAMLAR

UEGIŞEBILIR ...

AMA YAKALAYA-

---·-

BİLECEGİNİZ ~

ADRES AsLA!

~aJUw­

swissôteiC


~

TIGI IZ • 1 TE Yeni bir otomobil parayı

kolay

alacaksınız ... Paranız

var, ama bu

Mantııtınız

diyor ki:

Paranı

dikkatli

harcamalısın.

Merkezi kilitleme, elektrikli camlar, içten ayarlanabilir dış

aynalar gerçekten mi gerekli? Kalbiniz itiraz ediyor: Çok gerekli.

rahatlıitı

Onların saıtlayacaıtı

bir düşünsene. Tempra S' in 1.6 lt'lik motoru

rakipleri

arasında

en

düşük:

Kapı

içlerindeki lateral barlar ise güveniiii

tamamlıyor.

Yüksek

performanslı,

aerodinamik ve konforlu bir

otomobilden daha güzel ne olabilir?

hem atak, hem çok ekonomik. Üstelik, rüzgar sürtünme katsayısı

hacmi kategorisindeki tüm otomobillerden daha geniş ve daha ferah.

kazanmadınız.

D~

0.28.

Ayrıca,

Mantııtınız

devam ediyor: Bütün bunlar çok

pahalıya


LBI IZ DE • S DIYOR. mal olmaz kolaylıl•.

mı?

var

Aynca garantisi, servisi ve yedek parça

atı

mı?

Kalbiniz hemen cevap veriyor: Hepsi var... Kilometre olmaksızın

çürümeye

sınırı

1 yıl, pasianma ve

ve

karlı

Opar'ın

l

yıl Tofııl

garantisi. Yurtta yaygın servis

orijinal, hesaplı, bol yedek parça güvencesi.

Üstelik, yeni Tempra S çok hesaplı. Mantıtınız

harika diyor••. Hiçbir pürüz yok. Bu konuda

seninle tam olarak anlaştık. .. Yalnız bir ricam olacak. Yeni Tempra S'i ilk kez ben kullanabilir miyim?

llllDil



öz alıcı sarı, beyaz, kırmızı veya mor çiçekleriyle evimizin önündeki bahçeyi, balkonumuzdaki saksıyı, odamızdaki vazoyu süsleyen kasımpatı veya krizantem, hem sevindirir hem de hüzünlendirir.

G

Golden yellow, white, orange, red or mauve chrysanthemums are an oldfashioned f avourite in gardens, on balconies, in po ts or vases, their blooms at onee j oyful and melancho~y. By

ESAT K OR K MAZ P HOTOS M EHMET ÖZCAN

Sonbaharın

son ayı yaşanırken ağaçların büyük çokendilerine fazla gelen yapraklarını dökmeye ve kış uykusuna hazırlanmaya , yıllık (mevs imlik) otsu bitkiler, ömürlerinin son günlerini yaşamaya, çokyı ll ık otsu bitkilerin çoğu, fizyolojik işl evlerini en aza indirip bir başka babara erteledikleri sev i şmeyi (tozlaşma), üretmeyi (çiçeklenme) ve ürünü (meyveye durma) yeniden yapabilmek, yaratabilmek için kışın çetin koşullarını karşılamaya gi-

As autumn draws in and the trees sbed their tired leaves in preparation for the long winter sleep, as the annuals approach the end of their lives and the perennials settle down to wait for spring and a fresh cycle of pollination, bloarning and fruiting, the chrysanthemum is nature'sfinaljling bejare the winter bleakness. Tbis melancboly sense of ending mixed with joy is epitomised by the chrysanthemum. These exuberant jlowers can be a bunch of affection clutched by a small ebi/d as a gift for its teacber, or a get-well gesture to a sick relative or an elderly person whose rheumatism gets them in its grip as the damp co/d

ğunluğu,

J

ri şir.

Kasımpatı

(krizantem), kışa girmeden önce doğanın son coşkusunu, insanın bu hüznünü dışa vurur: Bir ilkokul öğrencisinin elinde öğretmenine sunulacak bir demet sevgi , bir hasta yakınının e linde hastasına veya soğuk günlerin yaklaş­ masıy l a azan romatizma ağrılarının oyuncağı durumuna düşen yaşlı büyüğe sunulacak bir saygı , adanmışlık simgesi olup çıkar. Kasımpatı (chrysanthemum), bitkiler dünyasının en geniş ailelerinden biri durumunda bulunan b il eş i kg iller (Asteracea) familyasının bir üyesidir. Çin ve Japonya kökenli olan kasımpatı, özellikle Eski dü nyanın yarı sıcak ve ılıman kesim lerinde yaygın olarak yetişir. Temsil edildiği 100 kadar türünün büyük çoğunluğu parklarda-bahçelerde, kesme çiçek olarak tüketilrnek üzere açık alanlarda veya saksı çiçeği olarak seralarda kültive edilir. Kasımpatı zor yetiştirilen, pahalı ve herkesin u l aşama­ dığı bir çiçek değil, tam tersine kolay yetişt i rilen, ucuz, estetik değeri yüksek ve herkesin ulaşabildiği bir sohbahar süs bitkisi, deyim yerindeyse bir halk

THE CHRYSANTHEMUM

)

)

SIMPATI weather approacbes. The chrysanthemum is a member of the order Compositae, one of the largest groups of plants. A native of China and ]apan the chrysantbemum taday grows widely in the temperate regions of the old world. Represented by araund 100 species, the chrysanthemum is widely cultivated on open tand for parks and gardens or as a cutting jlower, and under glass as a potplant. Tbe chrysanthemum is not one of those temperamental, expensive and exclusive jlowers. On the contrary, it is cbeap and easy to cultivate, as well as being high in the }Zora! aesthetic ranking. Tbis perennial with its woody stern was first introduced to France by Captain Blancard in 1789, but only after being grown from seed by Captain Bernet in 1826 did the chrysanthemum gain widespread favour. Many hybrids of Chrysanthemum morlfalium and Chrysanthemum bortorum, with large

çi çeği.

Dibi odunsu, çokyıllık otsu bir bitki olan kasımpatı, 1789'da Kaptan Blancard tarafından Fransa'ya sokuldu, ancak 1826'da Kaptan Bernet tarafından tohumla üretildikten sonra değer kazanabildL Bu yolla, Chrysanthemum morifolium ve Chrysanthemum hortorum türlerinin, iri alımlı çiçekli çok sayıda me31 SKYLIFE KASIM +

NOVEMBER

1993


lezi geliştirildi. Bunlar arasında saksılar için yuvarlak, kıvrık, saçak, kesme çiçek için yalın, katmerli veya ponponlu çiçek tipleriyle belirgin ırklar sayılabilir.

Chrysanthemum coronarium (beyaz veya sarı çiçekli); Chrysanthemum carinatum (kokart çiçekli) ve Chrysanthemum segetum (büyük çiçekli) türleri bahçeler için özellikle tercih edilir. Kasımpatının hoş kokulu, almaşık dizilişii parçalı yaprakları vardır. Uzun bir sap ucunda ve ortak bir çiçek tablası üzerinde toplanmış yalnızca dilsi veya dilsi ve tüpsü çiçekleriyle belirgindir; çiçek tablasını kuşatan bürgüyapraklarla birlikte bu çiçek topluloguna kömeç adı verilir. Yabani türlerde küçük, kültür türlerinde büyük olan bu kömeç, dışarıdan bakıldıgında iri ve tek bir çiçek olarak

Çin ve japonya kökenli olan kasımpatı, özellikle ya~lı dünyanın yarı sıcak ve ılıman kesimlerinde yaygın olarak yeti~ir. Anative of China and japan the chrysanthemum today grows widely in the temperate regions of the old world.

algılanır .

Göz alıcı sarı, beyaz, turuncu, kır­ mızı veya mor çiçekleriyle evimizin önündeki bahçeyi, balkonumuzdaki saksıyı, salonumuzdaki, odamızdaki vazoyu süsleyen kasımpatı veya krizantem, bizi hem hüzünlendiriyor, hem de sevindiriyor. • 32 SKYLIFE KASIM+

NOVEMBER

1993

showy flowers , have been cultivated. There are spherical, curlypetalled varieties for pots, and plain, daub/e or panpan bloamed chrysanthemums grown as jlorist 's jlowers. Chrysanthemum coronarium (white or yellaw jlowers), Chrysanthemum carinatum and the large bloamed Chrysanthemum segetum are particularly valued for gardens. The chrysanthemum has a pleasant fragrance, and is distinguished by hemispherical or nearly fiat invo lutes, wıth imbricated scales, which are membranous at the margin, the florets of the disk are tubular and hermaphrodite , those of the ray strap-shaped and female , the fruit destitute of pappus, and with leafy stems. The capitulum is smaller in the wild varieties and larger in cultivated varieties, appearing as a single large jlower. Golden yellow, white, orange, red or mauve chrysanthemums are an oldfashioned favourite · in gardens, on balconies, in pots or vases, their blooms at once joyful and melancholy. •


~(~

Şimdi Dünyanın

AKTiFBAHKACIUK

Telecard'la:

her yerinde alışveriş edebilirsiniz.

Daha fazla

)

Bu imkanlar yalnızca

Türkiye'nin en yaygın . en geçerli banka kartı Telecard, şimdi , Plus sisteminin yanı sıra , uluslararası hlunet

!C

veren VISA Electron. Maestro ve Clrrus sistemlerine de b a !jlandı. Telecard VISA Electron/Pius ya da Telecard r:

~

""

V/SA

Maestro/Cirrus'tan• birine sahip oldu!junuzda. dünyanın ve Türkiye'nin her yerinde. yüz binlerce noktadan

Yapı

ba!jlı

Kredi' de!

ve diledi!jiniz an. diledi!jiniz yerde kullanabilece!jin iz çek defteri. Yapı Kredi

• •

J

Imka nlar Dünyası' n ın size sundu!ju sayı sız

hesabımza ulaşıp para

kolaylıklarda n yalnı zca birkaçıd ır.

şubenlze u!jrayıp

çekebilirsiniz. Dahası. milyonlarca işyerinde alışveriş

Telecard sahipleri... hemen Telecard'ınızı yenlleyln. Telecard 'ı olmayanlar ... siz de

edebilirsiniz. Telecard'la, havaalanlarında , garlarda, hatta karayollarında seyahat

hemen Yapı Kredi'ye gelin. Türkiye'nin en yaygın, en

,

geçerli banka kartına siz de sahip olun: dünyanın her yerinde alışveriş ve para çekme Imklimndan siz de yararlanın . Burası Yapı Kredi. Bu kart Telecard.

ederken bile para çekeblllrslnlz. Türkiye'de havaalanlarında otomatik vezneleri bulunan ve Otobankalar'ıyla otomobilinizden inmeden para çekme imkanı sunan tek banka kartı Telecard 'dır . Telecard ayrıca 926 noktada Türkiye'nin en yaygın ATM a!jından hizmet al nıanızı. binlerce ma!jazada alışveriş etmenizi sa!jlar. '

Cetveli. vadesiz hesabımza

~ Te leeard'la para yatırır. para çeker. havale yapar. hatta bile

ı ...ı/t...

_) 'PI.IJS ~

diiPdi!ji niz anda

Yap ı

faturalarınızı

ödeyeblllrslnlz. Yapı Kredi Imkanlar Dünyası ' nın anahtarı Telecard. gece-gündüz demeden yı lda 365 gün. günde 24 saat. Kredi'den hizmet aımanızı sa!jla r . Yalnızca

Burası Yapı

Kredi.

YAPI~KREDi

te lı !fonu nu zun birkaç tuşuna dokunarak ulaşabi l ece!j i niz

Ale Banka. her ay adresinize gönderilen Vadesiz Hesap Bildirim

b

1(

"hizmette

sınır

yoktur"

Te lecard konusunda AlaBanka'dan bilgi alabilirsiniz: Istanbul : (212) 280 01 01 Ankara : (312) 480 01 01 lzmlr: (232) 80 01 01 • Tum dünyaya yayılmış 130.000 VISA. 96.000 Plus ve 135.000 Cirrus ATM'i (otomatik vezne) 24 saat boyunca hizmetinlzdedir. Aynca 2.500.000 VISA Electron. 380.000 Maestro

noktası nda alışve riş

edebilirsiniz.



Zor beğenenlerden olduğunuzu düşünüyorsanız ... Yer ve Duvar Seramiklerimizi, özgün mekanlarda, yeni estetik tattarla yaşamak isteyenler için

özgün desenierin Türk ve İtalyan tasanmcılar tarafından, çağdaş

akımlar

izlenerek oluşturulması ...

Pek çok renk, desen ve boyut atifi. "Zor beğenenlerin" Vitra aro Seramiklerle yarattıkları mekanıarı gördüğümüzde,

"onlan bile" memnun edebildiğimizi anlıyoruz.



COFFEE HOUSES

r

Istanbul Kahvehaneleri Salacak'taki İskele Kahvesi, Beyazıt'ta Çorlulu Alipaşa Medresesi, Eyüp sırtlarındaki Piyer Loti Kahvesi, geçmişten bugüne kalabilmiş kahvehanelerden birkaçı. A fe w coffee ho-uses retaining something of their traditional character are stil! to be found in İstanbul, such as the Şark Kahvehanesi and İskele Kahvesi in Salacak, Çorlu/u Alipaşa Medresesi in Beyazıt, and Pzyer Loti Kahvesi on the hill above Eyüp. Text & Pbotos SEDAT ARAL lllustrations SUZAN KENTLI

J, ı

Gönü l ne kahve ister ne kahvehane Gönül ahbap ister, kahve bahane ... Eski kahvehanelerin hemen hepsinde görürsünüz bu sözleri . Süslü harflerle yazılmış bir tabelada karş ı­ nıza çıkar. Aslında , kahvenin Türkiye'deki serüvenini özetler. "Kahvenin de ne serüveni olacak" diyeceksiniz. Peki, örnegin Bogaziçi'nin derinliklerinde binlerce çuval çekirdek kahvenin yattıgını söylerse k. .. Buna da , "ahbaplıgın " neden oldugunu eklersek. .. Kahve, hem devlet siyasetine girmiş, hem de telvesindeki küçücük çizgilerle ne aşkların müjdesini vermiş benzersiz bir içecek. Ama önceleri yalnızca develerin ilgisini çekmiş . Bundan yüzlerce yıl önce. Develer, Arap yarımadasında o zamanlar adı henüz konmamış bir çeşit agacın yapraklarını çigner ve keyifle gevşerlermiş . Denir

'T be beart wisbes neitber for coffee nar the coffee house, Only for companionsbip, the coffee is but an excuse". Tbis couplet, executed in decorative calligrapby, bangs in every o/dfasbioned coffee house in Turkey and puts the story of coffee in a nutsbell. Tbis story migbt well be entitled "The Adventures of Coffee ", as you would agree if I were to tel/ you that tbousands of sacks of coffee beans once rotted in the deptbs of the Bosphorus, and that "companionsbip" was the cause of this incident. Coffee has a long and cbequered history in Turkey. It has been a contentious politica/ issue, and a vebic/e offortune teliers who faresee love and passian in the coffee grounds. Yet at first only the came/s took any notice of the coffee tree. Hundreds of years ago, Arabian came/s used to chew the /eaves of a tree witb no name. Tbe blissful expressian on tbeir faces must have drawn the atten37

SKYLIFE KAS IM

+

NOVEMBER

1993



ki, bu keyif dikkati çekmiş ve ağacın yaprakları kaynatılıp hoş bir içecek e lde edilmiş. Bir başka rivayete göre ise, kahvenin mucidi, açlıktan bitap hale gelm i ş bir derviştir. Bütün bunlar rivayet... Bilinen ise, bundan 590 yıl önce Mekke, Medine ve Kahire 'de içiimeye başlandığı. Kahvenin Türkiye'ye gelişi , 1540' lı yıllarda Kanuni Sultan Süleyman dönemine rastlıyor. O y ıll arda gemiPierre loti lerle İstanbul'a getiri lmi ş. Ama kısa süre sonra "yasak" duvarına çarpmış bu gemiler. Şeyhülislam Ebussuud Efendi , "kömürl eşinceye kadar kavrulmuş şeylerin haram olduğu" fetvasını vermiş. Bu fetva üzerine, Tophane rıhtı­ mındaki kahve yüklü gemiler, binlerce çuvallık yükleriyle birlikte batırılmış. Aradan on yıl geçmeden kahve yine İstanbul ' da görünmüş ama ... 1554 yılında İstanbul'un ilk kahvehanesi açılmış. Şam ' dan gelen Şems adlı bir kadınla , Halep'ten gelen Hakem adlı bir kişi Tahtakale'de büyük birer kahvehane açmış . Bu ilk kahvehaneleri hızla diğerleri izlemiş. İstanbullu lar, birer kahve içip ahbaplık etmek için kahvehaneleri

tion of tbeir drivers, who tried boiling up the leaves and produced a pleasant tasıing drink. Anather version of the story attributes the disovery of coffee to a dervisb, who ate it in desperation when be was starving. But let us leave the shaky area of legend for the firm ground offa ct, and say that 590 years lll';;;.II:Sf=~~~! - ago coffee began to be drunk in Mecca, Medina and Cairo. It was in the 1540s that coffee first appeared in Turkey, during the reign of Sultan Süleyman the Magnificent. Loads of coffee poured into the city's ports until this new commodity was dealt its first blow by prohibition. Şeybülislam Ebussuud Efendi, bigbest o.ffi.cial in the elerical bierarcby, declared that all substances roasted until they were scorcbed were haram (contrary to boly law), upon wbicb sbips !aden witb coffee standing at Tophane docks were su nk. Less than a decade later, bowever, coffee was once again on the market, and in 1554 the first coffee house opened in Istanbul. A woman from Damascus named Şems and a man from Aleppo named Hakem each opened a large coffee house in Tahtakale. Otbers followed in rapid succession, as the citizens of Istanbul flocked to the coffee bouses to enjoy the genial company of friends as they sipped the new drink. In the Iate 1500s, tbere was neitber television nar cinema. Daily life was not constantly cbanging under the sway offasbion or new technology, so topics of canversation were limited. Wbat was tbere to ta/k about? Politics, naturally, was the focal point of discussion at the coffee bouses. This did not please the authorities, who viewed these establisbments as botbeds of dissent, so on the pretence that coffee was barmful they sbut tbem down. Between 1603 and 1617, not a coffee house dared open its doors. Tben coffee prevailed again, and coffee bouses sprang up, only to be probibited again in 1633, when a fire whicb broke out in a coffee house destroyed most of the district oj Cibali. This fina/ probibition was the longest and most severe. The coffee bouses remained etased for no less than 30 years. What is more, drinking coffee and smoking tobacco were forbidden entirely, on pa in of death. But after this violent period of prohibition drew to a close, nothing but good fortune and soaring success was read in the coffee grounds.

doldurmuş.

)

Bir düşünün: 1500'lü . yı ll arın sonları .. . Ne TV ne sinema var! Döviz kurları, yeni markalar gibi sohbet konuları da yok! Ne konuşulacak? Kahvehanderin müdavimleri elbette siyaset konuşurmuş. Yani "devlet sohbeti" yaparm ı ş . Kuşkusuz bu, her dönemde olduğu gibi, o dönemde de hoşa gitmemiş . Kahve "bahane" edilip kahvehaneler kapatılmış. 1603 ile 1617 yılları arasında İstanbul 'un kahvehaneleri insansızlığa terkedilmiş. Ama sonra ... Kahve bir kez daha galip gelmiş ve kahvehaneler açılmış. Sonra bir yasaklama daha ... Bu kez, 1633 yılında, bir kahve ocağında başlayan yangın Cibali'nin büyük bölümünü kül edince kapatma kararı ge lmiş . Ve bu son yasak en uzun ömürlüsü olmuş. Tam 30 Salacak iskele Kahvesi yı l boyunca kahvehaneler kapalı kalmış . Dahası , kahve ve tütünün içilmesi tümüyle yasaklanıp , içenler idamla cezalandırı l m ı ş. Bu şiddet dolu yasaklama dönemi de bitmiş sonunda. Kahvenin falında bundan sonra hep başarılar , yükselmeler çıkmış ... Siz bakmayın bugünkü 39

SKYLIFE KAS IM

+

NOVEMBER

1993


Dostlar, Kastamonu, Doğu kıraathanelerine! Eskiden kahvehaneler, seçkin birer kulüptü. Dış kapı­ dan girerdiniz, ortasında fıskiyeli bir havuzun bulunduğu geniş bir mekanla karşılaşırdınız. Ocağın yanında, hatırlı müşteriler için ayrılmış bir sedir bulunurdu. Diğerleri için de kerevetler. .. Sedirde, dönemin ünlü isimlerine, şair ve yazariarına rastlamak mümkündü. Kerevettekiler, bu önemli kişile­ rin anlattıklarını can kulağıyla dinler, arada bir söze karışıp fikirlerini açıklardı. Bu sohbetler, sedirdekileri bazen zirveye çıkarır , bazen de zindana

The coffee houses oj old istanbul were the clubs of their day, where one could pass the time of day in pleasant conversation with friends. The more congenial the surroundings, the langer customers would stay, and the coffee houses were designed accordingly. The entrance opened onto a large room with a fountain playing in an omamental pool in the centre. Along three sides of the courtyard were benches, and beside the fireplace on the fourth side was a comfortab/e divan for javoured customers. On the divan one could meet poets, writers, and other famous names oj the time. The occupants oj the benches would prick their ears to hear the conversation of these V!Ps, and occasionally put in a word. Coffee house gatherings could \ make or break a man 's \ reputation, by a single misjudged remark in the hearing oj the wrong person. At that time a barher plied his trade in each coffee house (a practise stili jound in country districts to day). Equipped with his portab/e shaving kit, he sat in a corner ready to serve customers. In place of the posters of popuZar football teams or jamous actors and acıresses on cafe walls taday were pictures of the Lord Ali 's camel or the lron Wrestler in combat with a lion. A few coffee houses retaining something of their traditional character are stili to be found in istanbul, such as the Şark Kahvehanesi in the Grand Bazaar and that in Cankurtaran run by the unjorgettable film actor Erol Taş. Then there is iskele Kahvesi in Salacak, Çorlu/u Alipaşa Medresesi in Beyazıt, and Piyer Loti Kahvesi on the hill above Eyüp. Many more once famous coffee houses have disappeared, swept away by fires or the changing winds of jashion, such as Küllük in Beyazıt, Kanuni Esasi in Tepebaşı, ikbal in Nuruosmaniye, and Durula/im in Vezneciler. Coffee houses taday are largely places where the unemployed and retired white away the time. Coffee is stili an excuse, but the old flavour has gone! •

düşürürdü.

Uzun saatierin geçirildiği kahvehanelerde bir köşede berber, seyyar takımıyla hazır beklerdi. Duvarları Şahmeran tasvirleri, Demir Pehlivan ' ın aslanla güreşi­ ni gösteren resimler, "Ah, mine! aşk" yazı­ ları süslerdi. Şimdi­ lerde bu resimlerin yerini, büyük futbol takımlarının posterleri, ünlü film oyuncularının portreleri aldı. Yine de tek tük de olsa, Kapalı­ çarşı ' daki Şark Kahvehanesi'nde olduğu gibi, "eski"den izler bulabilirsiniz. Hatta, İstanbul ' un

~

bazı

semtlerinde eski tulumbacı kahvehanelerine bile rastlayabilirsiniz. Sinemanın unutulmaz oyuncusu Erol Taş ' ın işlettiği Cankurtaran'daki kahvehane gibi ... Salacak 'taki İskele Kahvesi , Beyazıt'ta Çorlulu Alipaşa Medresesi, Eyüp sırtlarındaki Piyer Loti Kahvesi de, geçmiş­ ten bugüne kalabilmiş çok az sayıda kahvehanelerden birkaçı. Beyazıt'taki Külli.ık , Tepebaşı ' ndaki Kanuni Esasi, Nuruosmaniye'deki İkbal , Vezneciler'deki DarulaJim kahvehaneleri gibi niceleri isP. ya yangınlarda yokolup gittiler ya da modern zamanların rüzgarı­ na yenildiler. Kahvehaneler artık işsiz gençlerin ve köşesine çekilmiş yaşlıların zamanı tükettikleri yerler. Kahve • yine "bahane" ... Ama eski tadı yok! 40

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993



Işte

ARÇELIK

ARÇELIK FULL AUTOMATIC 2800

1

BEYAZLAR SABIT RENKLILER

W [p

'

·~--

Y uketKı Donıı.mo Sen-ı~

o aoo o aoo

o aoo

211 4021

211 •o22 211 4023

numarolıvcrebız

telefonloumız

24 ••at

hozmetonızdıedıı

e

~


utomat1c

u

KISA PROGRAM SlKMII

SENTETIKLER NARlN ÇAMAŞlRLAR '--=-'---''-=-...:.::....J

YUNLULER NARlN SlKMII

., '"c:,'-ı

c.o t.TI•

·~

-~

8?• Og • 0.9 \)~

-"

A r çelik, çift su girişli , ekonomik , FullAutomatic m o delini geliştirdi : Arçelik FullAutomatic 2800 . • Çift su gırışı •

5 kg . kuru çamaşır kapasitesi

• Tam 20 yıkama programı • Özel yünlü ve ekonomi

programları .

.- r çelik FullAutomatic 2800 , he r yönden mükemmel ve prat i k .

Ta m

Arad1ğ1n1z

FullAutomatic


Panasonic


THE TREASURE TROVE

of KING CROESUS

KAR UN HAZiNESi _,

The man who del'Oted 23 years to tracking dow n the stolen lreasure q/ Croesus and was inslrumental in the recoı •ery of the lreasure from New York Metropolitan Musezmı. joumalistözgen

Karun Hazinesi 1nin New York 1tan Türkiye 1ye geri getirilmesinde, bir gazeteci olarak 23 yıl emek veren Özgen Acar,

hazinenin kaçırılıp geri alınma öyküsünü Skylife 1a yazdı. New York'taki Metropolitan Sanat Müzesi (MED, dünyadaki sayılı ansiklopedik müzelerin en başında gelir. Cografya olarak yatay, tarih olarak dikey, dünya sanatının her dalında a lfaben in tüm harflerini içerecek zenginlikte kolleksiyonlara sahiptir. MET'in, birkaç h afta ön cesine degin, (L) harfinin "Lidya Eserleri" bölümünde dünyanın en zengin kolleksiyonu vardı. Ama artık yok. .. MET, "Karun Hazineleri" denilen, bu "Lidya Eserleri"ni 1965-68 yılları arasında satın alarak müzede (L) harfindeki büyük boşlugu doldurmakla kalmamış, dünya nın e n zengin hazinelerinden birini de ele

Th e Metropolitan Museum of Art in New York is the foremost encyclopaedic museum in th e world, with collections representing the geographic dimension on a worldwide scale, the time dimension from prehistory to the present day, and every art in the alphabet. Until a few weeks ago, the museum passessed the richest calleetion in the world under the fetter "L"for Lydian art. But no longer... This fabulous cache of Lydian art known as the Croesus Treasure, was purchased by the Metropolitan Museum between 1965 and 1968. Not only did the museum fill in the gap u nder "L", but became proud owner of one of the most outstanding treasıtre troves ever discovered. Tbe museum originally paid araund 1. 7 million dot-

geçirmişti.

Müze, o tarihte 172 parça esere yaklaşık 1,7 milyon dolar ödemişti. Daha sonra bunlara 1980'lerin başı45

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


larsfor 7 72 items be/onging to the trove, but brought the number up to araund 250 with a series of additional acquisitions up to the early 1980s. Taday the auction value of the treasure is estimated at 30 million dollars. The Lydian hoard purchased over two decades by the Metropolitan deriued enlirely from illegal excauations of monumental tombs in the southwestern Turkish province of Uşak. From here the finds were smuggled abroad and eventually so/d to th e museum . The ancient Lydian capital qj' Sardis is situated near the town of Salihli. Sardis enjoyed its heyday under King Croesus in the mid-6th century BC, a time marked by peace with the Greek colonies to the west and spectacular Lydian riches deseribed by Heredotus. lndeed Croesus was so rich that his name is stil/ cited taday in the idiarn "as rich as Croesus ", in Turkish and many other languages. This wealth derived from the go/d carried by the waters of the Gediz river (the ancient Hermus) which was the lifeblood of Lydian trade. Excavations of Sardis are stil! underway taday under a team of American archaeologists. The ancient go/d refineries which they discouered have been restored and are now open to the public. The combination qj' wealth and trade inspired th e Lydians to invent coinage as a medium of exchange, and the treasıtre hunters ' dream is to d iseover so me of the first minted coins daling from the 7th century BC made of a natural altay of go/d and silver known as electrom . So much ıuealth attracted the

na kadar yeni parçalar da eklenmişti. Hazinenin bugünkü müzayede değeri­ nin 30 milyon dolar (yaklaşık 360 milyar lira) olduğu tahmin ediliyor. Müzenin çeşitli aşamalarda a l dığı hazinenin tümü Türkiye 'de Uşak ili yöresindeki çeş itli anıt mezarlarda yapı­ lan yasadışı kazılarda bulunmu ş ve daha sonra tarihi eser ka ça kç ılannca Türkiye dışına ç ıkanlarak METe satılmıştı. Başkenti Salihli İlçesi yakı­ nındaki Sardes antik kenti olan Lidya Devleti, M. Ö. 6. yüzyılın ortalarında en görkemli dönemine Kral Krezüs (Karun) zamanında ula şmıştı. Türkçe'ye ve yabancı dillere "Karun gibi zengin ... " kavramının geçmesine neden olan Lidya kralının zenginliği, ülkesini sulayan Gediz Nehri'nin taşıdığı altın madeninelen kaynaklıyordu. Altının yarattığı zenginlik, komşulan ile yaptığı ticaretre Lidya 'ya üstünlük sağlamıştı. Sardes 'de kazılarını günümüzde de sürdüren Amerikalı arkeologlar, bulduklan antik altın a rıtma ocaklarını restore ettikten sonra turistlerin ziyaretine açmışlardır. Bu zenginlik ve ticaret olgusu, tarihte paranın ilk kez Liclyalılarca keşfine ele neden olmuştur. M. Ö. 7 yüzyılda "elektrom" denilen ve doğa­ da altın-gümüş bileşiğinelen oluşan bu ilk sikkeler bugün pek çok clefine avetsının rüyasını süslemektedir. Lidya'nın bu zenginliği, kıs­ kan ç lığı üzerine çek ince, Persler Anadolu'yu istila ettiklerinde Sardes'i ele kuşa­ tarak Kral Karun'un egemenliğine son vermişlerdi. Lidya kral, kraliçe, prens ve prenseslerinin , komutanlannın hatta Pers yöneticilerine ait yüzlerce anıtsal mezara bugün Manisa-Uşak illeri nele 46

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


Temelinde etkin bir organizasyon ve ekip çalışması olan yeni genel müdürlük binamıza taşın dık. Büyükdere Caddes i, 63 Maslak 80670 istanbul Tel: 285 40 40 Faks: 285 40 40 Teleks: 27635 gatı - tr

. GARANTI


rastlanır.

jealousy of Lydia 's riva ls, and the advancing Persians besieged Sardis and dethroned King Croesus, whose fate remains a puzzle to this day. Hundreds of monumental tombs belonging not only to Lydian kings, queens, princes and princesses, and genera/s but alsa to Persian governors are scattered about the provinces of Manisa and Uşak. In 1965 one of these tumu/i at the viiiage of Mıdıklı in Uşak was opened and robbed. The vast quantity of jewellery and votive objects made of go/d and silver discovered in the tomb were first smuggled to Europe via !zmir and then so/d to the Metropolitan Museum . Between 1966 and 1968 numerous tumuli, such as lkiztepe, Toptepe, and Aktepe, mainly in the district of Güre in Uşak, were robbed. Their contents found a ready buyer in the Metropolitan Museum, which was intent on filling out the gaps u nder the fetter "L ". However, the museum carefully resisted the temptation to put its acquisitions on exhibit, instead seereting them away in steel safes away from curious eyes. In August 1970, a British journalist named Peter Hopkirk arrived in Turkey to follow up a rumour that royal treasure smuggled from Turkey had been so/d to the Metropolitan Museum. As a Jellaw journalisı Hopkirk enlisted my aid and we investigated the matter, but failed to unearth any concrete jacts. Upon his return to London, Hopkirk published an article on the subject, and then /et it drop. For the next 23 years I continued where he had left off. l approached the Metropolitan Museum in October 1970 and again in April 1981, but museum o.fficials not only declined to release any information about the treasure, but denied any knowledge of it. The museum was lying law until the juss had died down, with the idea ofproducing this illegal acquisition once everyone had forgolten about it. This was the taetic which the museum habitually employed in such cases. But patience was wearing thin among the rich museum patrons whose donations had paid for the cache, and they began to press for it to be put on exhibit. Torn between prudence and the need to appease its

1965 yılında Uşak'ın Mıdıklı Köyünde tümülüs denilen bu anıtsal mezarlardan biri, kaçak kazıyla soyulmuştu. İçinden çıkan çok çeşitli mücevher, altın ve gümüşden yapılmış kutsal eşya İzmir üzerinden önce Avrupa 'ya kaçırılmış ve daha sonra da MET'e s atılmıştı. Bu kazıdan kendi payiarına önemli para kazanan köylülerin yaşam biçimindeki değişiklik, komşu köylerdeki kişileri de kaçak kazılara yöneltmişti. 1966-68 yılları arasında özellikle Uşak 'ın Güre Bucağı çevresindeki İkiztepe, Toptepe, Aktepe gibi tümülüsler soyulmuş ve bunlardan çıkan hazineler de (L) harfini bütünlemek için MET'e pazarlanmıştı. Müze, bunları sergilerneye çıkarmadan, yıllarca çelik kasalarda gizleme yolunu seçti. Ağustos 1970'te, Peter Hopkirk adlı bir İngiliz gazeteci "Türkiye'den kaçırılmış bir kraliyet hazinesinin Metropolitan Müzesi'ne satıldı­ ğına" ilişkin aldığı duyumu incelemek üzere Türkiye'ye geldi. Kendisi ile birlikte bu konuda yaptığımız çalışma­ larda , Türkiye açısından olayı doğrulayacak mutlak bir sonuca u laşamadık. İn­ giliz mes l ekdaş Londra'ya döndü ve bu konuda bir haber yazarak çalışmasını noktaladı. Bu noktadan sonra başladığım araştırma­ larım bugüne değin aralık­ sız 23 yıl sürdü. Ekim 1970'de, Nisan 1981'de bir gazeteci olarak New York'ta MET'e yaptı­ ğım çeşitli başvurularda bu konuda bir sonuç alamadım. Müze , değil hazine hakkında bilgi vermek, varlığı hakkında bile konuş­ muyordu. Müze, kaçırılmış ve iyiniyetle satın alınmamış bu hazineye ilişkin toz fırtınasının yarışmasını, olayı herkesin unutmasını bekliyordu. Müzenin geleneksel yöntemi bunu gerektiriyordu. Ancak , bu hazinenin alınmasına müzeye maddi bağış ve desteği yapan zengin sanatseverler de -yıllar geçtikçe- bunların bir an önce sergilenmesinde sabırsızlık gösteriyorlardı.

Müzenin bu ikilemi 1984 yazma kadar sürdü. MET, 250 kadar eserden 55 'ini çeşitli Yunan ve Roma eserleri arasına karıştırarak " Doğu Yunan Eserleri" adı altında sessizce günışığına çıkartarak , bağış 48 SKYLIFE KASIM+

NOVEMBER

1993


AMERiKA DAHA ÖNCE KEŞFEDiLEBiLiRDi

Batı ' ya

Kristal Kolomb ,

doQru yelken açma proje si ni

gerçekleştirmek

için 1485 ' ten 1492 ' ye kadar

Ispanya Kraliçesi'nin lütfunu bekledi . Oysa, ileri

görüşlü

girişimlerin ,

yatırımcılara

cesur destekçilere , geleceQe inanan

gereksinimi

Amerika çok daha önce Gelecege

yatırım

yapmayı

vardır .

keşfedilebilirdi .

düşünüyorsan1z ,

beklemeyin .

Halk Leasing size destek olmaya

hazır .

Halk Fi nansal Ki ralam a A . Ş . Merke z: 19 May ıs Cad No 1 Golden Plaza Kat 2. 80220 Şışti . Ista nbul

Tel 230 92 48 • 234 48 79 Faks 230 46 69 An k ara : Cinnah Caddesı No 102/ 4 Çankaya

Tel 440 71 96 • 440 55 82 · 440 50 06 Faks 440 65 37


yapan l arı

tatmin yoluna gitti. Gerek sergiele ve gepatmns the museum managed to detay the decision rek eserleri ile ilgili katalogcia ne Lidya ne de Türkiunti/1984. That year 55 of the objects were tentaliveye sözcükleri geçiyordu. Kata logda, sadece Lidya Iy put on display, mixed inconspicously amongst Kralı Karun'a bir göndermeyle yetiniliyorclu. Greek and Roman artefacts. Any unwelcome atıen­ Kasım 1984'te New York'a gittiğimele yine ilk işi m tion was diverted by labelling them euphemistically METe u ğramak o ldu. Daha önce bu eserleri görmeas "Eastern Greek". Neither Iabe /s nor catalogue diğim halde, Türkiye'de köylü le r ve arkeologlarla made any mention of the words Lydia or Turkey, the kon u şara k , kitaplar okuyarak yaptı ğım incelemeler sole clue to their origin being a reference to King sonucunda hazi nenin parçalarını görür görmez bir Croesus. anda tanıdım . When I next uisited New York in November 1984, I Türkiye'ye döndüğümde yetkililere bilgi verdikten went straight to the Metropolitan Museum. Although I sonra, araştırmalarımı bu kez Uşak yöresinde had neuer seen the objects before, I recognised them yoğu nl aştı rdı m. at a glance as belonging to the missing hoard from 1986 baharında olayın içyüzünü ve kaçakçılık zincimy conversations with Turkish villagers and archaerinin tüm halkalarını bir dizi yazı ile açık l adım. ologists and information gleaned from books. Türkiye, önce ABD Dışişleri Bakanlığı ' na hazinenin On my return to Turkey I informed the authorities geri verilmesi için başvurd u . Washington, Ankara 'ya about the treasure 's whereabouts before heading to resmi ya nıtıncla, "sorunun, özel bir k u rulu ş o lan müUşak to continue my investigations. By the spring of ze ile doğrudan cloğnıya çözülmesi" yolunu göster1986 I had unravelled the entire thread of the treadi. sure's discovery and the means whereby it had been ew York ' ta iki smuggled abroad, Amerikalı avukatla and disclosed the aniaşan Türk Hüdetails in a series of kümeti , MET'e newspaper articles. "sorunu mahkemeThe Turkish authorye gitmeden uz l aşı ities began by ile çözme" önerisiapproaching the US ni yapt ı. Müze, bu Department of State ö n eriye k arş ıl ık with a request for "buyrun mahkemethe treasure 's restiye" dedi. tution. Washington Türk Hükümeti, bu informed Ankara yanıt üzerine METi that the question New York'da dava should be taken up etti. Türkiye , "Kadirectly with the Karun Hazinesi'nin bir bölümünün bulunduğu Uşak'ta ikiztepe tümülüsüne ilk giren demirci run Haz ines i" ile museum, since it Osman Ünsal, mezarın ağzında./ The tomb chamber of the ikiztepe tumulus in Uşak, where ilgili tü m kanıt ve was a private instipart of the Treasure of Croesus was fo und. Blacksmith Osman Unıal, picıured above, was the tan ı k ifade leri ni tution . firıt to enter the tumulus 25 years ago. mahkemeye sundu . Having hired two MET aradan 20 yılı aşkın bir süre geçtiği için TürkiAmerican lawyers, the Turkish government proposed ye'nin hazine üzerindeki hakkının "zama n aş ı mına " to the Metropolitan Museum that the matter be seli/ed ugraclıgını, bu eserler ABD 'ye yasal o larak gircligi out of court. However, the mııseum retorted that için, kendisinin "iyiniyetli " olduğunu ve Türkiye'nin Turkey should take the allegations to cow1 if it fe/t so dava dilekçesinin reeldini istedi. inclined. In due course Turkey presen/ed !he availTürkiye ise, müze deposunda bu eserlerin yıllarca able evidence and witnesses to the court in New York. sak l anmasında "iyiniyet bulunmadığını ", bunun "zaIn response to !he Turkish claims, !he Metropolilan man aş ı mını durdurduğunu " ve METin bu eserlerin Museum asserted that since the purchase had taken "Türkiye'clen kaçak çıkarı l d ı ğın ı bildiğ i n i " mahkeplace 20 years ago the period of limitation had run mede ı s ra rl a savundu. out making it unactionable; and in addition that Ya rg ı ç, d avalı müzenin itirazl arını reddetti ve davacı since the ohjects had entered the United States legally, Türkiye Cumhuriyeti lehinde üç önemli ara karar the museum had acted in goodfaith. verdi. Turkey counter--claimed that since the museum had Birincisi, bu olayda zaman aşıını sözkonusu değildi. gone to great leng!hs to concea/ the ohjects for so Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti açısından zaman aşımı, many years, it could not claim to have acted in good ancak haz inenin yerini öğrencliği anelan itibaren faith; that deliherale concealment meant that limitageçerliydi. İkincisi , müze bunların kaçırılmış o l duğution of action did not apply; and that the museum 50

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


TOPTAN/KERESTEÇiLER SiTESi SELVi SOK. NO: 17 MERTE-R - -İSTANBUL TEL: 539 84 2-y.554--. 15 75-554 16 47

FAX: 539 84 05


nu bile bile aldıgı için iyiniyetli degildi. Üçüncüsü, Türkiye, sergilenmeyen öteki 200 kadar eseri kendisinin saptayacagı bir bilim heyetine, müze deposuna tek tek inceletme hakkına sahipti. Uluslararas ı özel hukuk açısından Türkiye için önemli bir dönüm noktas ı oluşturan bu karar üzerine, Türk Hükümeti ikisi Amerikalı, dördü Türk olmak üzere altı arkeologu müzeye incelemeye gönderdi. Uzmanlar, METin çelik kasalarında gizlenen hazineyi tek tek incelediler, fotograflarını aldılar. Uzmanlar, daha sonra raporlarını mahkemeye gönderdiklerinde, ilginç bir başka kanıtı da bunlara eklediler. Kaçakçılar Aktepe Tümölüsünde duvar resimlerini kesip müzeye satmışl ardı. Ancak, sıva üzerindeki resmin bir bölümü duvarda kalmıştı. Bu kalan bölümün kopyası New York'a gönderildiginde, oradaki duvar resimleri ile bir bilmecenin parçalarında oldugu gibi yüzde yüzlük bir uyum ortaya ç ıktı. MET Yönetim Kurulu ; yargıcın ara kararı ve öteki verileri degeriendiren kendi avukatlarının verdigi ve davanın kesinlikle kaybedilebilecegine ilişkin rapor üzerine "acı gerçegi" ögrenmiş oldu. Bunun üzerine daha ö nc e " u z l aş ı " yolunu kabul etmeyen MET Aralık 1992'de, yüksek düzeyde üç yöneticisini Ankara 'ya Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlügü ile görüş­ meye gönderdi. Dokuz ay süren görüşmelerin başında müze "hazineyi yarı

had been aware that the objects had been removed from Turkey illegally. Tbe judge dismissed the objections of the museum and ruled in favour of the Republic of Turkey on three vital points. First of all, there was no question of limitation, since time only begun to run for Turkey as of the moment when the whereabouts of the objects became known. Secondly, the museum had not been acting in good faith, and knew that the objects had been smuggled. Tbirdly, Turkey was given the right to appoint a committee of experts to search for the remaining 200 objects in the museum depots. Tbese initial rulings of the court marked a crucial turning point for Turkey in terms of international civil {aw. A commission of six archaeologists, two American and four Turkish, was sent to the museum, where they examined and photographed all the items reposing in the museum 's steel safes. When the experts submitted tbeir reports to the court, they bad anather interesting piece of evidence to add. Tbe smugglers bad cut out the wall paintings in the Aktepe tumulus and sold these to the museum, too. But a fragment from the frescoes had been left behind. When a copy of the remaining fragment was sent to New York it was found to fit exactly into place /ike the missing piece of a jigsaw. The museum board of governors were now warned by tbeir attorneys that tbere was every likelihood of their losing the case. Having rejected the original proposal to reacb an out-ofcourt settlement, the museum now double-tracked and sent three high-level museum administrators to Ankara in December 1992 to discuss the matter with the Department of Monuments and Museums. During negotiations lasting nine months, the museum started out by offering to sbare the treasure fiftyfifty. Tbe Turkish Ministry of Culture stood its ground, bowever, and by degrees the museum yielded. On 22 September 1993, the museum threw in the glove and signed an agreement relinquishing the treasure to Turkey. Initially five of the most valuable silver objects were sent to Turkey as a symbolic acknowledgement, and the museum undertook to deliver the remainder by 22 October 1993. •

yarıya payla ş ma " pazarlı gı

yapmak istedi. Ancak Kültür Bakanlıgı ' nın ısrarlı tutumu karşısında m üze aşamalı bir biçimde geri çekilmek zorunda kaldı. MET, "pes" ettigini 22 Eylül'de New York'ta imzaladıgı bir anlaşma ile Türk Hükümeti'ne bildirdi. Bir simge olarak da en degerli beş g ümü ş eser önceden Türkiye'ye gönderildi. Hazinenin geri kalan bölümünün de 22 Ekim'e kadar Türkiye'ye teslimi konusunda anlaşmaya varıldı. Ş imdi , Kültür Bakan lıgı bunları önce İ stanbul ve sonra Ankara'da sergileyecek. Daha sonra da Uşak Müzesi'nde yapıla cak yeni ek bölümde "Karun Hazineleri "nin kaçınlanı ve kaçınlamayanı biraraya konulup, ziyarete aç ıl acak. Bakanlıgın , bu arada hazinelerin çıktıgı tümülüsleri de restore edip, çıkan eserlerin kopyalan ile birlikte ziyarete açmayı planladıgı bildiriliyor. • 52

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


.

BIR ALlN, . .TANE . ....., ŞIRKETINIZIN BAŞ AGRISINI • • HEMEN GEÇIRIN.

.

o

;ıı .,

IBM AS 1400 ~ -4.~ Çok kullanıcılı orta boy sistemler sınıfında lz.'~ dünyanın en çok satan , bir numaralı ct~ sistemi IBM AS/400 'e sahip bir i ş l e tm e " yakın çevrenizd e mutlaka vardır. H e r işletmenin gözbebeği AS/400'ü onlara sorun , size şöyle diyeceklerdir: AS/400 , ş a şırt ac ak kadar kı s a sürede işiniz e uyum sağlayıp size destek vermeye başlar . Üstelik, lB M AS/400'de şirke tinizin tüm ticari uygulama ihtiyaçlanna çözüm getiren Şirk et Yönetim Programı AÇlN ~ BAŞLAYlN var. Adı üstünde! IBM AS/400 ile , s unduğu hazır ve hızlı çözümlerle bir an önce tanışın , h e m karınızı h e m d e verimliliğinizi kısa sürede arttırın.

-'

AÇlN ~ BAŞLAYlN s atı ş t a n

tüm •

il e, bü yüm e kt e olan ş irk e tinizin muhasebeye, stoktan b ordroya karma ş ıkl aşa n

i ş le ml e rini k o l ay l aş tırın .

AÇlN ~ BAŞLAYlN'ın

size sağ ladı ğ ı olanaklarla 1994 Maliye B a k a nlığı' nın t e bli ğine gör e uy gul a nm as ı zo runlu ol a n T ekdü ze n Muha se b e Sis t emi 'n e h az ır ola r a k girin . y ılın a,

• AS/400 ile, i ş ini z in ger ektirdii;,>i ölçüde y atırım ya pın . İ şini z ge li ş tik çe ihti yac a gö r e s ist emi d e ge li ş tir e r ek ya tırımınızı koru yun . e AS / 4 00 v e AÇlN ~ BAŞLAYlN , e k s ik s iz b ir yaz ılım /do n a nını çöz ümüdür . S i z i b e kl e nm ed ik h a r cam a lad a kar ş ı k a r ş ıya bırakmaz .

e AS/400'ün bütün • S is t e min kulla ıucı ya

y azılıml a rı

Türkçedir .

kull a nımı

s on d erece kola y o ldu ğ u gibi , yol gösteren ve eği t e n özel programlara sahiptir.

1993 SONUNA KADAR YAPILAN TESLİMA'ITA ÇOK UYGUN ÖDEME KOŞULLARIYLA!

_

---- _.._ -------._ ---------.

Ayrıntılı

bilgi için 0.212.280 09

OO'ı

arayabilirsiniz.

TUIJJSAIJ U'I1ISIDJR


[ Geçmiş Zaman Olur ~ :":::E.::~A TIME sospnore

By NECDET SAKAOCLU

uo

Constant\nop\e.

ın

Eski Istanbul ya~amıncla , Yeniköy'den öte, Bo~az ' ın Rum e li yakası " bilad-ı mechCıle " (bilinmeyen yerler) sayılırmış. Balkanlar ' ın Geni kasabasından göçen Kalpaklı Ulahlar burada isk an cclilmiş l er. Buraya uzun zaman Geni Köyü clenilmi~. Sonradan bu ad Yeniköy olımış. Evliyil Çelebi , burayı Kanuru'nin şen­ l enclircl i~ini , kıy ı da baglı bahçeli üç bin (!) ev ve yalı bulunclugunu anlat ır. Incieyan ise bir Kenar Kadısının görevl i olduğu Yeniköy'ü, küçük bir ke nt görünümünele betimler. Eski ressamlar ve gravürcüle r, buradaki yalıları , birbiri üstünde. e li bö~ründe l e rl e elenize iyice sokulmuş görkemli yapılar olarak resmetmişlerd i r. 19. yüzyı lda . Batı zevkiyle çehre değiştiren Yeniköy 'e yerli gayriınüslim zengin ler, sefaret mensupları rağbet etmekteycliler. Yalılarda, cumba lı sofalar, aydın lık odalar. kahve ocakları , aşçı ve ayvaz odaları , kayıkhaneler , haremele denizüstü oda ları , bahçe odası , sand ık odası , sofalı hamam, camekan, nıutfaklar , mahzenler, arkada seeili bahçeler ve içinele su kaynayan bir koru parçası vardı. Hanımefendiler, pancurları açıp Mek kizade poyrazı teneffüs ederler; gerelanları nı bu esinriyle serinletirlercli. Miss Pardea ise büyülencliği lstanbul 'u anlatırken "Türkler doğaya tutkun. Evlerinin her penceresinelen bir başka güzellik yakalamak gibi bir in ce li ğe sah ipler. Shakespeare, Ronıeo-juliet'teki balkon sahnesini olası­ lık l a Boğazi ç i ' ndeki Türk bahçelerini hayalinde canlandırarak yazı111ş olmalı! " eler. •

old Istanbu l li;j'e , th e European sbore of the Bosphortts beyand Yeniköy was Iiiile visited. Kalpak Wa/lachians jinm the town of Geni in Ibe Balkans migra/ed here, and for a lonR time !heir viiiaRe was known as Geni Köyu. later corrttpted to Yeniköy. 7be 17/h century writer Evl~va Çelebi reports that Sultan Süleyman the Magnijlcenl encouraRed sel/Iement in the area, and that tbere were three thmtscmd (.!) houses set in gardens and orchards here. Incieya n conj!rms that Yeniköy was a small town, and early paintings and enRravings depict tbe serried ranks ofgrand waterfront houses , !h ei r upper sturies jellied 011/ over the Bosphorus. lıı the 19/h century western influence changed the appearance of Yeniköy, as wealthy Christian families and foreign dip/omals nıoved in. Behind the waterfront houses, with !heir bay windows, well !it roums, servan/s quarlers, boathouses, garden roums, harem salon:; overhanRing the sea, kitchens, and Titrkish baths, were terraced Rardens and spinneys through which slreams jlowed. 7be ladies of the house could open !heir shutters to fet in the hrisk sea breeze in ho! weather. Miss Julia Pardoe wrote: "Shakespeare must have had a visian of the Bosphorus, when he wrote th e garden scene in Romeo and jllliet! All the Orientals idolize jlowers. Euery good house upun the border of the cbannel has a paı1erre, /erraced of/from the sea, ofiubich you obtain glimpses through the lalliced windows." •

+

54

SKYLIFE KAS IM

NOVEMBER

1993


Here is a practical guide to finding money in Turkey. Your ow n money of cours e !

1 /

V/SA Pamukbank's ATM's are connecıed to ı he international ATM net\\'orks ,)

or V ISA 1

MasterCard 1 Plus 1 Ci rrus 1 EuroCheque 1 Prcstigc.

ımıetical way

to kccp in touch with your account back home . You can withdraw instant cash. 24

-1

h,ıurs

•.... -

~

Thi s is the most

aday

at over 400 locat ions

"'llfPUJS

in Turkey .

PAMUKBANK ~


YENI OPEL ASTRA SPORTIVE

KONFORLU BİR SPOR OTOMOBİLİN İÇ YÜZÜ! .. ÇekJruneden seyretmeyi sürdürebillrsinizl Opel Astra Sportive'in "spor giysilerine" hayran olup içyüzünü merak eden ilk siz değilsiniz. Şüphesiz sürücü koltuğunda oturmayı hayal eden ilk kişi de siz al madınız. Şu anda, içyüzünü incelediğiniz bu yakışıklı otomobil, size yalnızca ne kadar konforlu olduğunu g<;>steriyor. Oysa konfor, her çizgisinde, onunla yaşayacağınız her anda tadına varacağınız özelliklerden yalnızca bir tanesi. O hayran hayran seyrettiğiniz

sürücü koltuğuna oturduğunuzda, Opel Astra Sportive, sizi süratiyle, güçlü motoruyla da tanıştıra ca k . Astra Sportive'i kullandığınızda, bu oto mobilin "spor bir otomobil konforlu da olabilir'· mantığını kanıılamak için üretildiğini düşünebilirsiniz. Eğer öyle düşünürseniz, diyeceğimiz tek bir şey var: " haklısınız ". Opel Astra Sportive. Daha iyi bir otomobil Daha iyi bir seçim.

OPEL S


YENİ

KAYAKÇILAR "Astra Club", benzerlerinin tümünden çok daha

geniş

bir

otomobil. Ailenin her üyesi için yeri var. Hatta aile üyelerinin kalabalık aksesuarlı

habileri için bile. "Astra

üstün Alman teknolojisinden olduğu

yararlanıldı.

CL UB

OPEL ASTRA

Club " ın

üretiminde

Tüm Opellerde

gibi Astra Club da çevreye zarar vermeyen

koşullarda,

c

KULU BU

)

çevreyi kirletmeyen maddelerle üretildi. Aitelenizle birlikte, unutamayacağınız

geçirmeden "Astra

anlar

yaşamak istiyorsanız,

Club"ın

şartlarını öğrenmek

siz de vakit

üyelerinden birisi olun. Kulübe

için Opel bayiterine

kayıt

başvurabilirsiniz .

1

Opel Astı"a!Club. Daha iyi bir otomobil. Daha iyi bir seçim.

OPEL S




ll

ll

zdemir Altan (b. 1931) is one of the most radical modern Turkish artists, whose work has developed through numerous phases from impressionism to action painting. The injluence of Cezanne is evident in his early work, after which he went on to paint in the cubist style, experimenting with a wide range of techniques. In the 1970s, under the injluence of Pop Art, he did spectacular large-scale carpets, one of which is now in the Radio Building (1969) and another in the Yapı Kredi collection (1974). His "New Figuration" period collages often juxtapose mechanical objects (cars, motorcycles, machines) with human figures which appear to be pasted on the background. Altan

zdemir Altan 0931) günümüz Türk resminin en radikal sanatçılarından biri. Halen Mimar Sinan Üniversitesi, Resim Bölümü'nde öğretim üyeliği yapan sanatçı, yaşa­ mının ilk yıllarında Cezaone etkileri görülen empresyonist, daha sonra da kübist resimler yaparak boya resminin tüm tekniklerini denemiştir. 1970'li yıllarda PopA11 etkisinde büyük boyutlu, etkileyici halılar yapmıştır. Bunlardan iki tanesi Radyoevi'nde (1969), diğeri de Yapı Kredi Koleksiyonu 'nda (1974) yer almaktadır. Bu tarihlerde başla­ yan PopA11 çalışmaları, daha sonra kolaj tekniğini kullanarak yaptığı "Yeni Figürasyon" döneminde de devam etmiştir. Bu dönemde genellikle, mekanik parçaları (araba, motosiklet, makinalar), insan ve çocuk figü rleriy le kontrast oluşturacak şekilde b iraraya getirmiştir. Figürler, kolaj yönteminde olduğu gibi arka boşluğa yapıştırıl­ mış izlenimi vermektedirler. Sanatçı, önceden hazırlamış olduğu bu kolaj eskizlerini daha sonra yağlı boya ve akrilikle tuvale geçirmiştir. Bu kompozisyonlarda oluşturduğu yarı rasyonel dünya , sanatçının Türkiye'nin düzensiz l iği ve düşünce sistemi üzerine eleştirel diyalo-

o

o

ğunun başlangıcıdır. Sanatına yön veren en etken gücün "tepki " olduğunu söyleyen Özdemir Altan, 1985 yılın­ dan itibaren daha renkli, daha ışıklı , derinlikli, resimlerinde uyumu, dengeyi bozmaya çalı şan yeni bir döneme baş l ar. Çevresinde rastladığı, başkaları­ nın yaptığı şemaları, mimari planları, krokileri, öğrenci resimlerini, letraset harflerini birbirleriyle hiçbir ilgisi olmayan bir düzen ve uyumsuzluk içinde kullanır. Resmin; güzel , uyumlu , dengeli , mantıklı olması gerektiğine inananlara karşı çıkar

Kazım T3ikent Sanat Galerisi için h azı rlanan dördüncü pano çalı~m as ı, 1992. Karı~ı k malzeme 220x51 Ocm. The fourth panel made for Kazım Taıkent Art Gallery, 1992, 220x51 Ocm. ve kökenierden gelenlerin beraberliği " oluşunu tarif eder. "Aralarında kavused these collage sketches as the basis for paintings ram, köken ve mantık farkları olan ögeler birlikte in oils and acryllic on canvas. The semi-rational sanatı oluştururlar", düşüncesinin , kendisini başka ­ world which he creates in these compositions marks l arının yaptıklarını birleştirme noktasına kadar göthe beginning of the artist's critica/ interlocution on türmesine izin vermiştir. Turkey 's incoherence and thought system. 50 yıllık sanat yaşamı boyunca hiçbir üsluba uzun Özdemir Altan declares that, "reaction is the most süre bağl anmadan çalışan Özdemir Altan, sanat tariinjluential force in art, " and this belief is rejlected in hinin tüm kavramlarını yeniden sorgu layarak kendihis post-1985 paintings which attempt to jolt coher-

sanatçı. " Sağlıklı yaşamın, fark lı mant ı k

60

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


ni akademik geleneklerden özgürleştirmiştir. Son dönem pano çalışmalarına "Köpek Gezdirme Alanları Yaygınlaştırma Projesi" ismini veren sanatçı, Dadaist bir yaklaşımla, mizahi karakterini birleş­ tirir. 24 Ekim 1988 günü ilk kez Akedemi'nin sergi salonunda gerçekleştirdigi pano, 350x900 cm boyutlarında, 30 m2'lik bir yüzey üzerine yapılan üç boyutlu bir çalışma idi. Degişik sanatçılardan boyamalarını istedigi parçalarla, sergi salonunda, Özdemir Altan, davedilerin önünde bir sanat olayı (action painting, performance) gerçekleştirir . Daha önceden görmedigi, getirilmiş olan degişik parçaları, nesneleri 30 m2'lik pano üzerinde kendi ve birlikte çalışanların istegi dogrultusunda tesadüfi olarak bir-

ence and balance. The paintings of this new period are more colourful, more luminous, and have greater depth . He employs elements encountered at random, such as diagrams, architectural plans, sketches, paintings by his students (he teaches painting at Mimar Sinan University Fine Arts Faculty), Letraset fetters and so on, juxtaposing them in a compositian which rejects any relationship or compatibility between them. He discounts the idea that art should be beautiful, harmonious, balanced and rational, comparing it instead to a healthy society, life, which he believes is "the conjunction ofpeople of disparate logic and origin. " The idea that "elements which differ in concept, origin and logic form art in combination, " allows him to carry his approach to the extreme of collocating works by others. Throughout his 50 years as an artist Özdemir Altan has never remained tied to one style for long. By reinterrogating all the concepts of art history, he has liberated himself from academic traditions. His recent panels, named Jacaetiously the Dog Watking Area Expansion Project, combine a Dadaist approach with humour. The panel which was created in the Academy exhibition hall on 24 October 1988 measures 350x900 cm and is a three dimensional work covering an area of 30 square metres. Özdemir Altan invited various artists to paint individual pieces beforehand, and these were put together in an action painting performance bejare an audience. The different sections and objects, none of which he had seen before, were placed at randam on the panel by Altan and his helpers. In demonstrating how people and objects of divergent origin can take their place in an art work, Altan proceeded to include his grandehi/d as a living element. This was to emphasise that the work could be altered at will, and the elements of art assembled in any situation. "The multi-dimensional and multi-canceptual structure of contemporary art is the chemical unpredictability in the combination offoreign genes which subsumes their individual qualities, " explains Özdemir Altan. He probes this radical idea to its ulti-

leştirir. Farklı

kökenli insanların ve nesnelerin sanat yer alabileceklerini gösteren sanatçı, canlı varlık olarak torununu da resmin içine katarak yapıtın bir kez daha degişebilirligini, sanat ögelerinin herhangi bir yerde buluşabilecegini vurgular. "Günümüz sanatındaki çok boyutlu ve çok anlarnlı­ lıgı gerçekleştiren yapı, bu teker teker nitelikli olması zorunluluk gerektirmeyen yabancı genlerin birlikte varlıgındaki kimyasal şaşırtıcılıktır " diyen yapıtı

içinde

nasıl

61 SKYLIFE KASIM+

NOVEMBER

1993


"Köpek Gezdirme Alanları Yaygınla}tırma Projesi". Tuval üzerine akrilik, 300x400 cm./ "Dog·Walking Area Expamion Project". Acrylic on Canvas. 300x400 cm.

Resim ve Heykel Müzeleri__Derneği tarafından ısmarlanan üçüncü pano çalı}ması sırasında Ozdemir Altan. 1 Ozdemir Altan during the action painting of the third panel commissioned by the Museum of Painting and Sculpture Society. 366x732 cm.

Öforion, 1974. Akrilik. 130xl95 cm. 1 Euphorion, 1974, 130xi9S cm. Acryllic. 62

SKYLI FE KASIM

+

NOVEMBER

1993


Özdemir Altan bu radikal dü ş üncesini sonuna dek sorgulayarak, "Köpek Gezdirme Alanları Yaygınlaştırma Projesi"ne devam e d e r. 1990, 1991 yıllannda kendisinden istenilen ve son olarak Kazım Taşkent Galerisi'ndeki sergisinde yaptığı pano ça lı şmalarında, giderek kendi müdahelelerini, birleştiriciliğini yok etmeye ba ş l ar. Fark l ı kavram l arı birarada yaşamaya zorunlu kılarken , tesadüfili k ön plana gelmeye başlar. Sanatçı, fonu , siyah-beyaz egemenliğinde, sert, kaba ve hoyrat boyar. Üzerine gelecek olan parçalada kontrast oluşturmak ister. Deği şi k sa n a tç ılar ve çocuklar tarafından boyanan parçalar, resim yüzeyinin üzerinde umulmadık şe kilde buluştuk l arı zaman ortaya çıkan sürprizierin ra hatsız ediciliği, kısa süreli düş kırıklıklarına yol açsa da "olma-

mate conclusion with his Dog Watking Area Expansion Project. In the pane/s which he executed during 1990 and 1991, the last performed at the Kazım Taşkent Gallery, his own interpositions began to inh ibit the process of cohesion. In fareing disparate concepts to coexist, randomness comes to the fare. Altan paints the ground with harsh, coar'Se and clumsy strokes, predominantly in black and white, so as to form a canırast with the fragments which are imposed upon it. When the pieces painted by different artists and children are assembled in an unpremeditated composition on the surface of the panel, the disturbing phenomena which give rise to momentary disappointment confirm the fact that "they should be because they should not be", according to Özdemir Altan.

Osman Harndi Salonu'nda ilk pano çah}masından ayrıntı ve pano düzenlemesinde son detay; salıocağa torununu yerie}tirirken Özdemir Altan. 1988, karı}ık malzeme, 350x900 cm. 1 Part of the fırst panel executed in the Osman Harndi Hall, and Ozdemir Altan placing a child in a swing as the fınishing detail. ması gerektiği için olması gerekir düş üncesi sonucu kesinleştiriyor", diyor Özdemir Altan. Kimsenin önceden tahmin edemediği, yaratıcılığın tek bir sanatçının mülkiyetinde sınırlı kalmadığı, güzel ve uyumlu olmayan bu panolar, izleyicinin alışmış olduğu estetik kavramlarını zorlar. Rönesans'tan bu yana oluşturulan akademik kuralları sorgulayan Altan, sanat yaşamında en uç noktalara gidebilecek cesaret ve yaratıcılığı göstermiş­ tir. Uyuşu k b ir estetik beğeniye teslim olmamaya çağ ırır yapıtları. Farklı olan l arın çe li ş kili beraberliklerinden doğacak sonuçlara hazır almamızın yöntemini yalın şekilde ifade ederler. •

These entirely unpredictable pane/s which reject the monopoly of a single artist, and which are neither beautiful nor harmonious, are works which cal/ into question the aesthetic concepts to which the viewer is accustomed. Özdemir Altan questions the academic and aesthetic rules which have built up since the Renaissance, and displays the courage and creativity to carry his art to ultimate extremes. His works invite the viewer not to surrender to numbing aesthetic values. They express in overt terms the means whereby we can prepare ourselves for the contradictory coexistence of things quite irreconcilable with one another. •

Özdemir Altan 'ın bu ay içinde iki sergisi var. 19 Mine Sanat Galerisi'nde, 20 Kasım 'da Kare Sanat Galerisi'nde başlıyor/ar.

This month two exhibitions of his work will be running, at Mine Art Gallery (opens 19 November) and Kare Art Gallery (opens 20 November).

Kasım 'da

63

SKYLI FE KASIM

+

NOVEMBER

1993


CENTENARY

of A COMPOSER

aykovski By

FARUK YENER

In the centenary

Ölümünün üzerinden 100 yıl geçen ünlü besteci, eserleriyle

year of his death Tchaikovsky lives again on the

İstanbul

İstanhul

sahnelerinde de

stage.

yaşıyor.

L ate at night a fierce

Geceyarısı ,

Moskova yöresindeki Brilov köyünde iki katlı köşk güçlü fırtına yla sarsılı­ yor, yapının tek bir penceresinde panjurlar arasından ölgün ve titrek bir lamba ışığı sızı­ yordu. Bir başka odadaki l anıba ışığının , perdelerinin sı kıca kapalı olması neden iyle dışarıdan görülmesi olanaksızdı. Odadaki piyanoya kollarıyla yaslanmı ş kırk yaşlarında· bir adam önündeki nota sayfasına dalmı ş gitmiş, gözlerinden sızan yaşları farketm e mi şti bile. Ancak yeni bir fırtına sesiyle başını kaldırdı ve "Aleksey, Aleksey Sofranov!" diye seslendi. Içeri giren uzun boylu, yüzü kaba çizgilerle kaplı genç adama ancak duyu lur bir sesle: "çay, çay getir çabuk!" dedi , sonra gene da l d ı gitti. Piyano başındaki adam Piyotr llyiç Çaykovski idi. Çay gelir gelmez yudumladı, kalemi hakkaya daldı­ np yazınaya koyuldu: "Sevgili Modya, bu mektubu Avrupa 'dan dönüşt e sığındığım Brilov'dan yazıyo­ rum . Iki ay önce İsvi ç re ' de Clarense'deki otelele tamamladığım 'Yevgeni Onyegin'in partisyanunu açtım , ba ştan sona ça lıp söyledim. Tek dinleyici ben-

storm shook the twostorey house in Brilov, a village near Moscow . From behind the shutters of a single window the pale quivering light of a lamp filtered into the darkness. Tightly drawn curtains shut out the light in the other rooms . A man of araund forty years old leaned on the piano staring at the sheet of music in front of him. He seemed lost in thought, unconscious of the tears welling in his eyes. But as the gale renewed its attack on the house, he lifted his head and cal/ed, "Alexi, Alexi Sofranov!" As a tali young man with coarse features entered the room, he said in a barely audib/e voice, "Tea, bring tea quickly, "and jel! into a reverie again. The man at the piano was Piotr Ilyich Tchaikovsky. 7be moment the tea arrived he took a sip, dipped his pen into the inkpot and began to write: ''Dear Modia, 1 am writing this fetter from Brilov where I have taken refuge upon my returnfrom Europe. I have just played and sung the s core for Eugene Onegin, which 1 completed at the hotel in Clarense in Switzerland, 64

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


YO

Hyundai, bir

Sonata

başyap1t1

1994

yeniden

Modeliyle ,

Ön ( Yükseklik ayarli) ve arka emniyet kemerleri. Zaman ayarif arka cam

Güç ve görünümündeki uyuma yeni bir konfor, yeni bir ş ıklık kazandırdı.

s

Otomatik anten. " Otomatik Sabit H1z Ayan" (Cruise Control). Dijital saat. Çok yönlü ayarlanabilen sürücü koltuğu ve ortopedik koltuklar.

y o rum/adi .

rezistans1. Air condition. Içten kumandall bagaj ve benzin depo kapak/an.

Teknolojik üstünlük ile estetik

Merkezi kilit. Bardak gözü. Gövde rengi tampon ve dikiz ayna/an. Sis farlan

çkinliğl birleştirdi.

isteğe bağli hava yast1ğ1 ve kilitlenmeyen fren sistemi (ABS).

Sonata yorumunun özelliklerini lütfen dinleyin: Üstten çift eksantrik (DOHC) Mekanik aksam1 2 y 1/ veya 50.000 km., gövdesi paslanmaya karş1

ve 16 supap sistemiyle güçlendirilmiş 2000 cc'lik enjeksiyonlu, yüksek

5 y1/ veya 160.000 km. , garantili.

perfoiTT1anslf 139 BG motor... Aerodinamik ve Şik tasanm. Yüksekliği ayarlanabilen hidrolik direksiyon. Elektrikli kapi camlan ve dikiz ayna/an.

Sonata,

Renkli cam. Zaman ayarif silecek/er. 4 hopartörtü stereo radyo-kasetçalar.

etkileyici

bir

başyapıtın

günümüzdeki

yorumu . . .

~1

A "SAN HYUNDAI MOTORLU ARAÇLAR

SATIŞ A.Ş.

EsKi Buyükdere Cad . Yunus Emre Sok . No: 112·7. 4. Levent 80660 Istanbul Te l: 280 63 10 (4 hat) · 279 80 67 · 279 32 03 Fa c 280 62 99

HYUnDRI .. Yar1n1 Ureten Teknoloji


elim. Bu dinleyici eserelen çok etkilendi , bitircliğincle uzun uzun ağl adı ve besteciyi övdü. Şimdi en öneın­ li sorun, seyircinin de besteciyle aynı duyguları pay-

from beginning to end. The only listener was myself. This listener was much moved by the opera, cried at length when it was over, and praised the composer. The most important question was that the audience laşmas ıydı. " share the composer's emotions. " Çaykovski 1840 y ılınd a bir bahar günü uzak bir Rus Tchaikousky was born in a remote Russian town in kentinde doğdu, müziğe daha küçük yaş l arda ilgi the spring of 1840, and his interest in music began duydu, lise öğrenimini yaptıktan sonra Petersburg'da as a young ebi/d. Afler completing his secondary Maliye Bakanlığı ' na memur oldu , Konservatuvara yazıldı. Bunu ilk deneysel eserleriyle birlikte Moskova education he took a post at the Ministry of Finance in St. Petersburg, but soan resigned to study at the Konservatuvarı öğretmenliği izledi. Büyük ilgi duyconseruatory, where he wrote his .first experimental duğu opera al anında ilk denemesini 1868'de 'Voyvoworks, and subsequently took up a teaching post. His da ' ile yaptı. Bunu ertesi yıl 'Undine', 1872'de 'Opriçnik', 1874'de 'Demirci Vakula ' izledi. Özel yaşamın­ firsl operatic work was The Voyevoda which he wrote daki sürekli bunalımlar, dış ülkelerde huzursuz geziin 1868, .followed by Undine in 1869 and The Oprichnik in 1872. In 1874 came Vakula the Smith. ler esin ine uygun bir metin bulmasını engelledi. 1877 yılı Ocak ayında bir kı ş akşamı Moskova ' nın Distracted by a turbulent emotionallife and unsatis.factory trips abroad, bazı tanınmış sanatçıları şömin e kar ş ısınd a sohbet Tchaikousky failed to find an inspiring text on which eelerierken genç, güzel bir to base a new opera until kad ın , opera sanatçısı Elizaone co/d ]anuary evening veta Lavrovskaya , yanında in 1877. He was silting by oturan ince, solgun yüzlü , the .fire conversing with sivri sakallı, kelebek gözlüklü otuz-otuz beş yaşların­ same of Moscow 's most daki adama döndü ve "sevrenowned musicians when gili Piyotr", dedi, "demek a young and beaut~ful woman, the opera singer yeni bir opera için konu buElizaveta Lavrovskaya, l am ı yors u n , bir ele Puş­ kin'in, 'Yevgeni Onyegin'ini turned to the thin, paleclenesene" . Adam yanıtladı .faced man in his thirties with the pointed beard and kadını: "Ama , dedi , bu bir pince-nez who was silting manzum öyküsüdür, oyun beside her and said, "Dear değil ki. .. " kadın üsteledi: "Evet, biliyorum, ama sen Piotr, if you cannot .find a subject .for your new opera, gene bir kez dene. " why not try Pushkin ·s Genç adam besteci Piyotr Çaykovski ve eşi Antonia Milyukova. 1 Tchaikovsky and his wife Antonia t lyiç Çaykovsk i o geceyi Eugene Onegin. " The man Milyukova. uykusuz geçirdi , saclık uşa­ replied, "Bul that is a balğı Aleksey Sofranev odasındaki ışığın sabaha kadar !ad, not a play." "Yes, I know," replied the woman, yand ığ ını gördü ve besteci ertesi sabah manzum bir "but jus/ try it once. " öyküden doğacak yeni eserinin planını a klında haThal night Tchaikousky passed a sleepless night. His zırlamış olarak oturd u çalışma masasına ... faith.ful va/et Alexi Sofranou noticed that the lamp burned un/il dawn. By the time he sat down at his Çaykovski'nin arkadaşı ozan K. S. Şilovski ' nin daha desk the next morning the outline of his new opera sonraki bazı düzeltmelerine kar~ın Çaykovski kendi tasarladığı plana çok az değişikliklerl e uyarak metni was c/ea r i n Tchaikovsky 's m i nd. The story was hazırlamıştır . Bestecinin yaşanıını yazanlar, metnin based on Pushkin 's poem. hemen tümüyle besteciye ait olduğunu savunurlar, Apart .from same minor changes made later by hatta onun Puşkin'e ait bazı olay ve sözleri değiştir­ Tchaikousky 's friend, the poet K. S. Shilousky, the text d iğ i n i belirtirler. Puşkin ' in öyküsüncieki son sözler: remained much as Tchaikovsky had original~y con"Ölüm, ah ölüm! Sana sığınıyorunı. " Bu türnce Çayceiued. Biographers of tbe composer assert that kovski tarafından şöyle değiştirildi: "Ah , bu ne acı , almasi the entire text is the work q(Tchaikousky himne onursuzluk! e zavallı kaderim varmı ş benim! " se(j; rather than Shilousky. In adapting the poem, Besteci nıanzum öyküyü dikkatle okuduktan sonra Tchaikousky ailered both the aciian and the diasanki büyülenıniş , kardeşi Modest'e (Modya) yazdığı logue. White Pushkin 's poem ends with the words, mektupta ne gibi değişiklikler dü ş ündüğünü, etkin "Death, O death! I take sanctuary in you, " elizeleri n asıl saptadığını , sonuçta Puşkin ' e olan derin Tcbaikousky makes Eugene Onegin declare, '·O, what

+

66

SKYLIFE K AS IM

NOVEMBER

1993

.

r



bitterness, what disgrace! What an ignoble Jate is mine!" After reading the ballad carejully he was entbralled. He wrote a fetter to his brother Modest (Modia) explaining what changes he pfanned, how he had sefected the significant lines, and the deep adıniration he now jeft for Pushkin. To his wealthy patroness, Madame von Meck, he wrote that the scenes with Tatyana had caused him most dif.ficulty and that he had frequently been unsure how to portray her. Tchaikovsky compfeted the famous fetter scene of the opera a week a.fter reading the ballad. It is said that the telters written by Antonia Milyukova, the student who fell in fove with him, in.fluenced this scene. lndeed, it was these fetters and a sense of obligation which prompted Tchaikovsky to marry her. Although the composer deserted her within a few days

hayran lığını anlatmıştı.

Madame von Meck 'e , konıyucusu olan bu çok varlıklı kadına, bir başka mektubunda ise, kendisini en çok yoran bölüm leri n Tatyana ' nın sahneleri o l duğunu, onu tanımlamakta çok kez kuşkulara

düştüğünü

yazmıştı.

Çaykovski eserin ünlü mektup sahnesini öyküyü okuduktan bir hafta sonra tamamlamıştı. Bu ça lı şmada besÇaykovski 28 yel}ında Moskova'da. Tchaikovsky at the age of 28 in leeinin kendisine aşık Moscow. öğrencisi Antonia Milyukova'nın yazd ı ğ ı mekt u pl arın etkisi ol duğu söyle nir. Çaykovski bu mektup l arın etkisi ve ruhsal baskısı sonucu kız la evlenmiş , birkaç gün süren bu evlilik bestecinin Fransa'ya kadar kaçmasıyla sona ermişti. Ancak , sanatçı kızla yasal bağlarını ölünceye dek sürdürmek zorunda ka l mış , boşamamış , geziclen dönüşte bu kez iyi bir haberle karşılaşmıştı; Madame von Meck kendisine alt ı bin ruble maaş bağlıyordu .

Clarense Gölü k ı yısındaki otelele eserin kapağ ını son n otl arı yazdıktan sonra kapatan besteci, operadaki karakterlerin yeterince çözümünden ötürü mutluyclu. Tatyana ve Lenki 'ye büyük ödün vermiş , ancak Yevgeni Onyegin'i sevmemişti. Bu duygusunu eserele kolayca sezmek olanağı vardır. Opera ilk kez 1879 yılı ll Ocak günü Moskova 'da Mali Tiyatrosunda Konservatuvar öğre n cileri tarafından temsil edi l miş , besteci sonuçta çok mutlu olmuştu . Ancak, eserin ö nem li temsil i 1881 yılı l l Ocak akşamı Moskova'da Bo lşoy Tiyatrosu 'nda yapı l mış, olu mlu yargıl ar alınmıştı. Böylece Puşkin ' in (1799-1837), bu büyük ozanın Rus operasındaki ağırlığı yeni bir katkı daha kazanmıştı. Ozan önce ilk önemli ulusal Rus bestecisi sayılan M. l. Glinka 'nın (1804-1857) 'Ruslan ve Liyudmila' adlı eseriyle girmişti opera sahnesine. Daha sonra N. Rimski-Korsakof (1844-1908) üç operas ının konusunu onun eserlerinden a l mıştı: "Mozart ve Salieri', 'Çar Sultan' ve 'Altın Horoz'. M. Musorgski (1839-1881) ozana 'Boris Godunov' adlı başyapıtı ile yaklaşmış , Sezar Kui ise (1835-1918) 'Yüzbaşının Kı­ zı ' adlı önemli operasını kazanmıştı. P. l. Çaykovski bu konuda en verimli örneklerden biri olmuştur. İş­ te, Puşkin' i n eserlerinden betelediği eserler: 'Yevgeni Onyegin', 'Maça Kızı', 'Poltava ' adlı manzuın öyküden 'Mazeppa'. S. Rahmaninofun (1873-1943) 'Tut-

andjled to France, he ıvasunab/e to obtain a divorce' and the marriage remained legally valid until his death. Upon his return .from abroad, Tchaikovsky received the good news that Madame von Meck was to pay him an annual allaıvance ofsix thousand rubles. A.fter writing the fina! notes to the opera in a hotel on the shore of Lake Clarense, Tchaikovsky ıvas relieved to have resolved the characters in the opera. His indulgence towards Tatyana and Lenski, and taek of a.ffectionfor Eugene Onegin are unmistakable. Ibe opera was first petformed at Maly 7beatre by the Conservatory students on ll january 18 79. Tchaikovsky was delighted with the finished produc68

SKYLIFE KASIM +

NOVEMBER

1993


kulu Şöva lye'si ve 'Çingeneler' adlı şiirden 'Aieko', 1 Stravinski'nin (1882-1971) ' Kolumna'nın Küçük Evi' adlı öyküden 'Mavra'. Çaykovski 'Yevgeni Onyegin'den yüreklenerek 1879'da 'Orlean Bakiresi'ni , 1883 'de 'Mazeppa ', 1887'de ' Büyücü Kadın', 1890'cla ' Maça Kızı ' ve 1891'de 'Yolante' ad lı sahne eserlerini verdi. 1877 bestecinin yaşamında 'Kader Y ılı ' olarak kaldı; 'Yevgeni Onyegin'in bestelenişi, Maclame von Meck'le mektuplaşmaların başlaması, evlilik ve derin bunalımlar sonucu ka ç ış , sürekli Avrupa gezi lerinin başlaması , Maclame von Meck'in öcleneği ile özgürlük , Amerika gezisi, Cambridge Üniversitesi'nden onur payesi verilişi , 1889'da gemiyle yaptığı gezide İstanbul 'da üç gün kalış ve Tifl is'e geçiş , genelele Peduşkino, Brilov ve Kamenka adlı köylerdeki köşkler­ de, Plişetseyevo ve KaHnka'da kendi malı köşklerde

tion. Tbe professional premiere he/d at the Bolshoi Tbeatre in Moscow on ll ]anuary 1881 was given a rapturous reception. So Eugene Onegin was yet anather contribution to Russian opera by Pushkin (1799-1837). Tbe work of this great poet first appears in operatic form with Ruslan and Lyudmila, composed by Mikhail Glinka (1804-1857), the first major Russian composer of the nalionalist school. Nikolay Rimsky-Korsakov (1844-1908) went on to base three of his operas on Pushkin :- works: Mozart and Salieri, Tbe Tale of Tsar Sa/tan, and Tbe Golden Cockerel. Mussorgsky (1839-1881) wrote his eponymous operatic masterpiece on Pushkin 's Boris Godunov, while Cesar Cui (1835-1918) composed The Capta in 's Daughter as his major full-length opera. Tchaikovsky based three operas on Pushkin 's poetry, with Eugene Onegin, The Queen of Spades, and Mazeppa (from Po/tava). Rakhmaninov (1873-1943) composed Aleko (from Tbe Gypsies), and Tbe Miserly Knight, white Stravinsky (1882-1971) based his Mavra on The Little House at Kolomna. Encouraged by the success of Eugene Onegin, Tchaikovsky wrote The Maid of Orleans in 1879, Mazeppa in 1883, Tbe Enchantress in 1887, The Queen of Spades in 1890, and _..,. _ Yolanta in 1891. ..8:Tbe year 1877 was a fateful year for the comÇaykovski'nin "Yevgeni Onyegin"ini istanbul'da Aytaç Hanizade sahneye poser, marked by the completion of Eugene koyuyor. 1 Tchaikovsky's "Eugene Onegın" is being staged by Aytaç Onegin and the start of his correspondence Hanizade in Istanbul. with Madame von Meck, his doomed marriage and emotional crises, from which he jled to Europe. Tbis was followed by years of liberty which Madame von Meck 's allowance gave him, his jourııey to America, an honorary doctorate from Cambridge University, and a cruise in 1889 which brought him to Istanbul for three days, and on to Tb/isi. Tbe last years of his life were divided between country houses in the villages of Pedushkino, Brilov and Kamenka, and his own houses at Plishetseyevo and Kalinka. He died of cholera in St Petersburg on 4 November 1893. son yıllar ve 1893 yılı 4 Kasım günü Petersburg'da Coinciding with the height of the nationalist revival kolera nedeniyle ölüm. Çaykovski yurdunun kültür ve müzik çevrelerinde in Russian culture, Tchaikovsky's music was for a uzun süre batıya aşırı eğilimiyle tanımlanmış, öyle long time scorned as excessively westerııised. As a tanınarak Rus müziği konusunda tutucu bir cephe result he was not admitted to "The Five ", a group sharing overt nationalisı views. The error of this oluştura n ve 'Rus Beşleri ' adıyl a bilinen gruba alın­ judgment was later acknowledged by Igor Stravinsky, mamıştı. Ancak, daha sonraki yıllar bu yargının ne who said, "In my view Tchaikovsky is the most denli yan lış olduğunu göstermiş , örneğin !gor Stravinski şöyl e demişti: "Bence bütün Rus bestecileri Russian of all Russian composers. " And Dmitry Shostakovich declared, "Tchaikovsky 's artistic underarasında en çok Rus olan Çaykovski 'dir"'. Dimitri standing and his music have always been an inexŞostakoviç'in yargısı da şöy le: "Çaykovski'nin sanat tinguishable and ineradicable injluence, impressed anlayışı ve müziği bilincimin altında sönmeyen, silinmeyen etki ve baskısıyla kaldı daima .·· • • on my subcoııscious. " 69 SKYLIFE KAS I M +

NOVEMBER

1993


BOOK REVIEW 70TH ANNIVERSARY

7O.

Oj the LAUSANNE TREATY

Yıldönümünde

Lozan

Mustafa Kemal Atatürk In his speech of 1927, Mustafa Kemal Büyük Nutuk'unda şöyAtatürk declared, "I believe that the le diyor: "Lozan Barış precepts contained in the Lausanne Antiaşması ' nın ihtiva ettiği Peace Treaty do not bear further esasları, diğer barış tekliflecomparison with other peace riyle daha fazla mukayeseye proposals. This treaty documahal o lm adığı fikrindeyim. ments the fact that the Bu antlaşma, Türk milleti aleyattempt to destroy the hine, yüzyıllardan beri hazırlanTurkish nation, an mış ve Sevr Antiaşması'yla tamamobject which has landığı san ılmı ş büyük bir suikastin been harboured sonuçsuz kald ığını bildirir bir belgefor hundreds of dir. Osmanlı tarihinde benzeri göıiil- 1!!!~~~::;;;;;;;--::~ years and which it memiş bir siyasi zafer eseridir". was thought wou.ld be 23 Nisan 1920'de Ankara 'da TBMM 'nin realised by the Sevres Treaty, has come to nothaçılmasıyla kurulan yeni Türk Devleti , 24 Teming. It is the ou.tcome of a political victory, the muz 1923'de Lozan Anti aşması'nın imzalanmasıy/ike of which was never seen in Ollaman histola , uluslararası alanda hukuki ve siyasi aç ıl arelan ry." eleğerini dünyaya kabul ettirdi. T.C. Kültür BaThe new Turkish state which was established on kanlığı , ya lnı zca Türkiye'nin tarihinde değil, in23 April 1920 with the opening of the Turkish san lığın ve diplomasinin tarihinde de bir dönüm Grand National Assembly in Ankara, won internoktasını oluşturan Lozan Antiaşması'nın 70. yılnational /ega/ and political recognition with the clönümü vesi lesiyle kapsamlı bir ça lı şma yayınlasigning of the Lau.sanne Treaty on 24 july 1923. dı. "70. Yıldönümünde Lozan" başlıklı ça lışmayı · Mehmet Özel is editar of 70th Anniversary of the hazırlayan Mehmet Özel. Metni Prof. Dr. Hamza Lau.sanne Treaty, the text was wrilten by Eroğlu kaleme alınış, fotoğraf-belge araştırma göProfHamza Eroglu, and Nail Tan researched revini Nail Tan yürütmüş, İnönü Vakfı Yönetim the photographs and documents. The book Kurulu Başkanı Özden Toker de yayının clanışbegins with the Turkish victory which elinebed manlığını üstlenmiş . Kitap, öncelikle, Büyük Zathe War of Jndependence and traces the events fer'den başlayarak barışa giden yolu irdeliyor. which /ed up to peace. The selection q/ delegates Konferans'a gidecek başde l ege ve elelegelerin seto the Lausanne Conference, and the two stages çimi konusunun ardından , Konferans'ın açılışı ile qfpeace negotiations are examined in detail. An birinci ve ikinci dönem barış görüşmel eri incel eevaluation qf the contents of the peace treaty, its niyor. Barış antlaşmasının i çeriği cleğerlendirildiksigning, and rat(fication by the Turkish partiaten sonra antlaşmanın imzalanması ve konunun ment are then discussed. TBMM'nde görüşülüp oylanınası konuları ele a lı A comparison of the Lausanne Treaty ıvith other nı yor. Lozan Antiaşması'nı diğer savaş sonrası bapeace treaties signed in the wake q/ ıvars is folrış ant l aşma l arıyla karşı l aşt ıran bölümü, a ntla şmaloıved by an examination of the implications nın ö nem ve değerini irdeleyen bölüm izliyor. Kiand sign(ficance qf the treaty. tabın son bölümünde Lozan sonras ı gel i şme l er The fina/ seetion reviews the post-Lausanne üzerinde cluruluyor. Bol ve güzel fotoğraflada developments. Ybe book is well illustrated with görsel açıdan ze nginleştirilmiş olan kitabın sophotographs, and ends ıvith a Lausanne nunda bir ele Lozan Kronolojisi var. • Chronology. • 70

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


(

) 覺

/

1



-.tE L DAGITIM:

MOR TESISAT MALZEMESI TIC. A.Ş. RKEZ: ISTANBULKEMERALTI CAD. ÜMMEHAN 71/2 KARAKÖY TEL: (212) 251 70 06 (6 HAT) FAKS: (212) 249 90 91 LGE TEMSILCILIKLERI: ANKARA TEL: (312) 428 Ol 18 (2 HAT) FAKS: (312) 428 Ol 19IZMIR TEL: (232) 433 91 95 (2 HAT) FAKS: (232) 458 33 ADANA TEL: (322) 352 53 55 - 56 FAKS: (322) 351 87 57 SAMSUN TEL: (362) 233 97 57 - 234 Ol 89 FAKS: (362) 234 Ol 89 BURSA TEL: (224) 43 61 - 220 79 72 FAKS: (224) 220 24 52 ANTALYA TEL: (242) 242 27 15 - 242 77 15 FAKS: (242) 242 77 15 l!l..l·ld'ffljl!iJIW''IIHNI•ııaii"!!!ftMj


74

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


THE RED AND PURPLE YEMENIS

of GAZIANTEP

Antep 'in Allı M orlu Yemenileri Antep'te Şükrü Usta'nın eviadiyelik yemenileri her kalıba uyar her ayağa uydurulur. Yurt dışında bile ünleri var. By

)

NURHAYAT YAZ lCI

ERDAL YAZlCI

The traditionalfootwear nzade by craftsrnen in Gaziantep is tbe '~vemeni". personalised tofit eueJyj()()/. aziantep' in yöreye özgü baharattan fıstığa, kurutu l muş biberden çeşit çeş it peynire değin satı l an , çok çeşnili , çok renkli çarşı­ s ınd a nereye bakacağınıza ne a l acağınıza karar veremezsiniz. Biraz ilerideki sağlı sollu dükkaniarın önleri ise bir başka alem. Yemenici dükkanının vitrinini süsleyen a llı , morlu yemeni a lır götürür sizi oraya ... Az önce kurutulmuş kırmızı biber ve yeşil biberierin grafik dizgisinden al yemenilere kayar gözleriniz. İster istemez dokunmak incelemek gelir içinizden. Dokununca anlarsın ız, kıv­ rılı p bükülmeyen, üstü öküz, a ltı manda derisi yemenilerin dayanıklılığın ı. .. İçeride n ustanın sesi buyur eder sizi. Etrafı el dikişi; ta mamı u stan ın i şi. .. Usta yemenilerini öve öve bitiremez. Bu kadar methini duyduktan sonra bir çift al yemeni almadan geçemezsiniz Antep'den ... "Biz eskiden çarık yapardık. Otuz yı l oldu , art ık çarık yap mı yo ru z. Çarı k art ık tarih oldu. Yaptığımız yeme niler evlad iyeliktir. Dağda , bayırda y ıll ar y ılı giy, parçalanmaz. Şimdik i su ni kösele ayakkabılar daha haftas ın a varmadan parçalanıyor. Manda derisi çok kalın ve sağl amd ır ; elde dikilmesi çok zordur; bu yüzden yemeni ağır olur, ama temiz olur. Artık s i pa riş üzerine çalışıyoruz ; posta! ve sandalet de yapıyoruz ... " Ş ükrü Usta'nın yemenileri yurtdış ın da bi le ün l enıniş ... "Amerika'da tahsil yapan öğre n c il er imi z Antep'ten yemeni götürüyorlar ora-

he colourful displays of spices, pistachio nuts, dried red and green peppers and local cheeses in Caziantep'sfood shops rejlect the rich variety of this southeastern province's famous cuisine. Having feasted your eyes on this rainbow of edib/e delights, you are attracted next to the windows of shops seliing "yemen i ", the traditional light shoes of red and putple leather worn by the local people. Ybe desire to reach out and feel their texture is irresistib/e, and one touch tel/s you that here is a shoe that will survive all sorts of rough watking From the shadow of his shop the shoemaker invites you inside, and embarks on an accolade of this traditiona/ footwear whose so/es are ınade of water bujfalo leather and uppers of oxhide. Having heard so much in their favour who can resisı huying a pa ir qf red yemeni as a keepsake from Gaziantep? "We used to make 'çarık ' (rawhide sandals) too," he explains, "but it has been thirty years since we gave up. No one wears !hem anymore. Ybese yemenis never wear out, you can pass them onto your children as heirlooms. They wi/1 serve you well for years on the roughest ground, not !ike those modern shoes with artificial leather so/es which .fal/ to bits within a week. Water buffalo hide is thick and strong, so they are d{fficult to sew by hand and heavy . But they are sound(y m ade and coınfortable.

G

_,

Photos

T

75

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


We on~y make yemenis to order these days, as well as boots and sa nda/s. " Şükrü Usta 's yemen is have even made a name in America. ApjJaren t~y /oca/ young people stu dy ing abroad have found th at yemenis are popu/ar presen is for their friends. Yemenis are made to fit /ike a g love. Having bought a pail~ !/you .flnd that they are too tight or /oose, th e shoemaker adjusts them to fit perfect~Ji. In ho! weather - and Gazian tep 's summers are blazing - yemenis never make you r feel sweaty or sore, declares Şükrü Usta . T'l.1e art of making yemen is has died elsewhere in Turkey, a 11 d ilyo 11 wea r yours in Istanbul you wi/1 attract so me stClltled ,~ lances .fi·om people su rp rised lo see that yemenis stil/ exist, or even wondering what those stra nge shoes are . These days, apar/ ji"Om people who have visited Gaziantep, few people have ever seen a pair. As demand drops same of the shoemakers have been obliged lo diversify. Mehmet Hayri Çakırop)u has turned half his shop in/o a stalioners. He can not make a living out of yemenis any longer, hut he cou ld not hear to g ive up his trade altogether. "'lt is 1101 ea:.y mou!ding the leei/her and sewing it, bul 1 am used to th e smell of the leather, " he explains. ··1 will go on making yemenis so long as 1 have got the streng th left in my hands. " He comp la ins that people make jim of biın for branching info stationer_v. "1 have to la ugh a t the ahsurdity too, hut it is sad real~y, ·· be sigbs. •

!ara; b a kiava götürecek d eğ ill erd i ya' .. " Herşeyi Antep ustalarının zevk ini yansıtıyor. Yemeniyi a ldı ­ nız , ayağ ını z ı mı ra h a t s ı z

etti?

Kol ayı

var: Hemen kakü ç ük ve bol ge lm es i önlenir. Kısacası h er ayağa uydurulur yemenil e r. Ş ükrü ve Hasan Usta lar yemenilerinin, yaz mevsimind e-s ı cak lard a- giyi len, e n id ea l ayakkab ı olduğunu döne döne anlalıb a alınır,

tıyo rl a r: " Ş imdiki ayakkab ı­

lar yaz ın s ı cağında ayakları yakar, kavurur; ama bizimkiler terletmez, pişirmez, koku yapmaz ... " Yeme nicilik artık yok olan za n aa tl a rd a n ... An tep'ten a ldığ ını z yemenil eri İstan­ bul'da giyinmeye görün !.. Meraklı gözler hemen tarar ayaklarınızı; şaşkın gözlerdeki a nlamı hemen yakalarsın ı z ; "Ha la yapılıyor mu yemeni; nerede acep? .. " Antep'in yemenici lerini ş imdil e rde turistler ve fotoğrafçılardan gayri şehir dış ınd a kaç kiş i tanıyor? .. Ta lep az lı ğ ı nedeniyle Mehmet Ha yri Çakı r oğ lu aıtık i ş değiştirmiş; dükkanının ya rısınd a kırt asiye, di ğer yarısında

yemeni sa"Yemeni art ık karın doyurmuyor; b ir vitrin attım , kırta s i ye mal zemesi satıyorum ; ama as ıl işimiz de rile rl e. Kola y değ il deriyi ka lıb a sokup biçimlendirmek, dikm e k , a dam etmek ... alışmı ş ı z bir kere bu meredin kokusu na; kırtasiyecili­ ğe baş l asak da vazgeçemeyiz yeme nicil ikte n .. . elim, ayağım tutun caya kadar yaparım. So nra sı mı ? .. " Gelecek, u stanın düşünce­ lerinde çok berrak deği l : " Gelip, geçen gülmeye baş­ ladı halimi ze; hiç yemeniciden kırt asiyec i bir o lur mu diye; ne yapal ım biz de gü le riz ağianacak haliıni ze ..." • tılıy or.

76

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


-----------------------------***** -----------------------------

FIVE NEW STARS IN THE SKY OF ISTANBUL. he sky above the Bosporus is full of stars. To be one of the "stars" here one has to shine especially bright. Therefore we have decided to add five new stars to the Bosporus skies. New Holiday Inn Crowne Plaza Istanbul... a de luxe hotel with outstanding architecture and a very special atmosphere. An impressive location at the Marina Ataköy and 298 delightful guest rooms and suites (all with a view of the Marmara Sea and the fascinating skyscape) fulfill every wish. The excellent service, a choice of restaurants and bars cater to every need. Conference facilities accommodate up to 900 persons in comfort. A fitness centre with swimming pool and tennis courts offer active and relaxing enjoyment. The two "stars"-the present 4-star Holiday Inn and the new 5-star Holiday Inn Crowne Plaza-welcome you under the breath-taking sky of Istanbul.

T

r

-'

Sf$*~ ~\U\.

CROWNE PLAZA~ STAY WITH SOMEONE YOU KNOW.

ISTAN BUL Sahilyolu Ataköy 347 10, Istanbul Ph one: (90·1) S6o 8100 Fax: (90-1) 56o 81 55

ISTANBUL ATAKÖY MARINA Sahilyolu Ataköy 347 10, Istanbul Phone: (90-I) S6o 4I 10 Fax: (90-1} 559 49 OS


1 gram bile Fotoğ raflarda, verdiğinizde a rdındaki

ekrani arda, tüm yeni otomobi ll er ımı l pırı l d ı r. Değe rli bir o to m obi l satın almaya ka ra r

hiç kuşkusu z onun gerçek yüzünü ve gerçek gücünü görmek isteyeceksiniz. Conma, d ı ş görünümü r

her ay rıntıcia aynı kaliteyi araya nl ar için tasarlan d ı. Hiç taviz vermeden ve hiç süs l eı:ne ge reği

duymadan. Yeni Co ro na 2.0 lt. "lik enjeksiyonlu, çift eksantrikli ve I 6

supap lı

motoru ilc gücü nü se rg ile rke n,

ya kı t

tüketiminele son derece alçakgö nüllü. Düşük aerodinamik katsayısı, üstü n motor gücü ve i v nı e l en nı es i y l e '" u laş ı y or.

kategorisindeki en y üksek süratc

Balkaro«lu - ADANA Id: 1 lll) 4 'd 'JR m !JI 40 I'J Toyan - Çankaya, ANKARA

TOYOTA- SABANCI OTOMOTIV SAN. VE TIC. A . Ş . H 1 '>40.

JJJ l'• bl

Malh'Jil'.

ISI

ANBIJI

Id

( J.l/ l l l l 10 14 (!

Tayota Plaza 11'1 (

l'ıfo)

Uşaklılar

/J.I lı'l JO

ll. ıı

1

94 Corona'da sta nda rt o larak

Alıan • BALIKESIR lt-1 : ( (,(, ) 4 ') qr, ')') f 41 /4 /[ / 41 Ib 40

Id : ( JJ·I) !ll. ·Hı 44 / JIJ Hı 44 / .UO HH HI

Toyota Plaza Men - Yeniyol, BURSA Id · ( JH) l'ı4 r,fı Ofı { 1'>·1 '>fı OH 1 1'>4 JO l.H

Tayota Plaza Özkanlar - DENIZLI Id

- AYDIN

/11 b'l 1/

istediği n i z de,

Ai.k.oy unlu - Çatalfınn, BURSA

Id: 1 11/) 440 'l l 4H (! ILı ı 1 Toyota Plaza Dörtnal - Büyüksanayi. ANKARA rd 1 ı ı.' ı 141 ı o 'J'• 1 •, tt.ır ı Göksoylar - ANT AL YA

TOYOTA ®e Gül..,u yu Mt·vkii. Ank;ını A..,fa\ıı.

Bu g ücü fren iemek

(l'>fll!MI4/4H\I II.ı t)

Inter - ERZURUM /14 h'l ll

ki :\ 0!1) HI 'lJ'J

·l l HI

Sam ·

ESKIŞEHIR

Id : ( J.lJ 1 JHl'lO 10 { JJO'J040 Muhittinoğ l u -G AZ I ANTEP Id : 1 H'ı 1 ll 'ı'ı 'ıl { 4 ll.ıt 1 Binbayla r - ls krndrrun , HATAY 1d: ( J1& 1 b ll Hı h8 f 61 1 ·1 1 l)8

Toyota Plaza Ün lülrr - ISPARTA Id : l1 4b) 111 91 04 /lJ J 'Jl O& f Özyıldınm - Mersin, IÇEL Id · ! IJ<I) Jl'• \ 101

f llh l'l /'>

ll

•ı ~


makyaj yok! ) lT

alan ABS

dı· vam

(Anıi - loek

Brake System) tehlike

ettiriyor ve tam güvenlik

B it ün bunlar bir Tayota sahibi S;ıt ı cılık cıı

sistemini Tayota Plaza

büyük kalite

yatırımını

anında

devreye girerek. direksiyon hakimiyetinizi fren süresince

sağlıyor.

olmanın

anlayışı

size

getireceği

üzerine kurarak,

yenilikterin sadece bir Satış.

Servis ve Yedek

kısmı.

Par~·ada

Toyotasa, Yetkili Türk otomotiv

_..,C o rona'nın gerçek gücü yansıttığını artık biliyorsunuz!

foy o a Plaza Gök.tuşa~ı - Altuniz.ad~. ISTANBUL IC' I ~

1 'lll 1 J IO 49 901 '•

ll . ı ı

1

foy o a Plaza Koltaş - Dolapd~re . ISTANBUL ll·l : \ l ll) 2')1 47 00 ( ._,

ll . ı l ı

®TOVOTA

Tayota Plaza Otomotiv - Topkapı . lST ANBUL h·l:l 111 ı '>44 ttcı(ı•,fıll.ııJ / ı,oı ı:.r, 181 '>l l .ıı 1 1 '•hl41 11 Tayota Plaza Sonkar Id

Havaalanı , ISTANBUL

foy o a Plaza Dumankaya - Ptndii., ISTANBUL ll-l ı ,,rı ı ı1• ı o•:ı 11 t JJ'I ı;.ı J 1 ı1•ı ı1 -ı ı ,,.,ı H""

Tayota Plaza Borov a lı - Bornova. IZMIR I d 1 1 IJ ı ı t~ı ı•ı '•! .ı~~ı ıı~ı •m 4/~ı 11 on Tay- Oto - KAYSERI Id

(

J'ı/)

Jlh lO/')

lll

Id Id

Çarokıran - AJsancak, IZMIR Id ( JJJ) 41>1 '•'• '•') ·1 .' 1 01 10

- Stlamiçtşme , ISTANBUL k i ( 'IL) H.d )'l (,r, / lhO (,) 'ıH

Kocat'li Kaya - lzmil. KOCAELI

}')

ı

11 )

1'•

~Jl

40

ı

b

ll.ıı

1

Otojt'n - KONYA

(lll)b'•l'.OOO!& II. ıt)

J rta) öy - Ulus, ISTANBUL kl 1 IJJ) J.~,/ I'J 10 1 J ll .ıı)

'l'at.J

pazarının

hizmetinize sunuyor.

ı

/ l l JJ M

ll ll lll

1 Jl 'JO Kfı

Ya -Tu - MUGLA 11'1

o~ı

KJ

Id

ı

.'')! l 11·1

Tuzcuoı]:Ju

Id (

.llı·l

1ı~1

ı

lfo/l Jbb'l4

Id {4b/ Yörtık

Pulmak - MANISA Hı ı!

h-1

ıxıı •lll.ı ı ı

Toyota Plaza St'çil - TRABZON

IJ/ l / l l '•0 1·1

1-·1 1 l

Toyota Plaza Ot'rindt'rt'lt'r - SAMSUN

1d

ı

Jl'o /0 /U { ll'• /1 1'•

Toyota Plaz.a

- Adapazan , SAKARYA

].lll 1.1 1/

.lll ll 1K

1 1h Ifı H 1

Tüylüoı]:lu

ld(l/1)1\fıl/·1 /

fl·l

l lı

- VAN

( 4 1! ı ! \fo H'ı R'•

-

E~ı]:li,

111.H I O'o

1 1·1 /l /l ı

ZONGULDAK


HEALTH-GIVING THERMAL SPRINGS

ŞIFALI

SULAR

Önemli bir jeotermal kuşak üzerinde olan Türkiye kaynak zenginliği açısından dünyadaki ilk 7 ülke arasında . Located ona mc~jor geotherrna! beit, Turkey is among the top seuen countries in the world i ll terms of the rm al ,..,prings. By ABDI ERSOY

hroughout its long history as a cradie of diverse civilisations, Turkey 's many thermal springs have ministered to the sick and infirm. Among the most famous thermal . spas, where people have sought health since antiquity are Agememnun in !zmir, Sardis in Manisa, Sultaniye in Muğla , Asclepion in Pergamum, Pamukkale in Denizli, Kurşun/u in Yalova, Ilgın in Konya, and Çekirge in Bursa. Chief physician at Oruçoğlu Thermal Resort, Dr. Erol Aksak, explains that legends about the origins of thermal springs oflen point to their accidental discovery. When people became aware of their therapeutic quality they attrihuted it to diuine power and held the water to he sacred. Cults grew up araund the springs and temples were erected.

sahip ve çeşitli uyo lan yurdumuzda , bu medeniyetlerin işlettiği ve bugüne kadar korunabiimiş pek çok kaplıca-hamam bulunuyor. Meşhur Türk Hamarniarına örnek olarak , l zınir-Agememnun, Manisa-Sarel, Muğla-Sul­ taniye , Bergama-Asklepion , Deniz li -Pam ukkale , Yalova-Kurşunlu , Konya-Ilgın , Bursa-Çekirge Kaplı­ calarını gösterebiliriz. "Ş ifalı su" ad ı da verilen te rmalin tarihçesi konusunda , Türkiye'nin önde gelen terınal turizmi tesislerinden "Thermal Resort Oruçoğlu " nun Kür Merkezi Ba ş h ekimi Dr. Erol Aksak , şu bilgiyi veriyor: "Efsanele rden öğrenildiği kadarıyla , birçok şifalı su tesadüfe bağlı olarak bulunmuştur. Eski çağlarda insanlar şifa lı suyun tedavi edici etkisini gördükçe şifa lı suların kudretine tapınmışlardır. Bu sular etrafına mabedler yapm ı ş l ar , ş ifalı suları engin bir tarihi

Z

geçmişe

T

garlıklara beşiklik etmiş

kutsamışlarclır.

Milanan önce, Afrika , Mısır ve Madagaskar sıcak sularının din ve sağlık amacıyla kullanıldığı Tevrat 'tan öğrenilmektedir. Cer-

80

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


men ve Keltlerin kullandıkları St. Moritz'de M.Ö. 2000'e tarihleneo kaplıcalara ait yapılar bulunmuş­ tur. Etiler ve Friglere ait kalıntılar da Anadolu'daki kaplıca uygulamalarına ait örneklerdir. Modern tıbbın kurucusu Hipokrates "De aturo Hominis" adlı kitabında doğal kaynaklada tedavinin esasını, ekolojik yaklaşımla açıklayan ilk bilim ada-

From the Old Testament we discover that thermal springs in Egypt, Madagascar and other parts of Africa were valued both for their medicinal and their sacred properties. At St. Moritz the remains of buildings daıing from 2000 EC have been found araund the springs, white in Anatolia the Hittites and Phrygians built baths at numerous sites. Hippocrates, the father of modern medicine, was the first scienfist to explain the medicinal value of !hermal springs in terms of natural science, in his treatise, "De Naturo Hominis". Under the Romans, medical treatment at hot springs became widespread. Soldiers returning from war went to the springs for cu res, and sportsmen took the waters as part of their health regimen . The architectural contribution of the Romans to balneotherapy (Ibe technical term for the treatment of disease by means of mineral springs) was alsa immense. During the 18th and 19th centuries, mineral springs in Italy, France and other European countries began to play a major role in the medical treat-

mıdır.

Romalılarda kaplıca

tedavisi daha verimli bir anlam Bir yandan askerlerin savaş sonrası hastalıklarının tedavisi, diğer yandan spor amacıyla sı­ cak su kaynaklarını değerlendiren Romalılar, mimari yönden de balneoterapiye katkıda bulunmuştur. 18. ve 19. yy'da İtalya, Fransa ve diğer Avnıpa ülkelerinde de kullanılmaya başlanması, kaplıca tedavisine daha da ciddiyet kazandırmıştır. Kaplıca hekimliğinin sosyal ve hukuksal durumu da ele alınmış, tedavi, tıp akademilerinin denetimine verilerek tıbbi ilkeler konulmu ştur. Kaplıca tedavisiyle ilgili bilimsel yayınların , Türklerde ne zaman başladığı kesin olarak bilinmiyor. Bilinen ilk yayın 1731 yılındaki Bursalı hekim Ali Münşi kazanmıştır.

r

Turizm Bakanlığı'ndan yatırım ve işletme belgesi almış toplam tesis sayısı 34. Bu tesislerin tamamlanması ile belgeli termal yatak sayısı 6878'e ulaşacak. The Ministry of Tourism has issued investment and operating licenses to 34 thermal hotels, and when all these are completed, licensed thermal beds will number 6878. 81 S KYLIFE KASIM +

NOVEMBER

1993


TÜRKiYE'NiN BELLi BAŞLI TERMAL SULARI Principal Tbermal Springs in Turkey 15- MU(;LA,

1- ISTANBUL, Ya lova Kaplıeast (13+1) ( 1. 8 , 9, 13) 2- BURSA, Kükürtlü Kaplıeast 2/A- BURSA, Oylat Kaplıeast (B+l) (1, 8 , 9, 13) 3- BURSA, Eski Kapitea (B) (1 , 3, 5, 6, 8. 11, 13) 4- BU RSA, Armutlu Kaplıeast (B+l) (1 , 8, 9, 13) 5- BALIKESlR, Gönen Kaplıeast (B+!) (1 , 2, 8 , 9, 13) 6- ÇANAKKALE, Kestanbol Kap l ıeast (B+l) (1, 2, 4, 8, ll) 7- EDREM IT, Güre Kaplıeast (B+ DK) (1, 2, 5, 8, 9, 13) 8- BALIKESlR, Edremit Derınan Kaplıeast (1, 3, 4, 7 , 13) 9- !ZMIR, Dikili Kaplıeast (B) (1 , 8 , 9, 13) 10- BALIKESlR, Hisaralan Kaplıeast (1 , 5, ll, 13) 10/A- BALIKESlR, Pamukçu Kap. (B) Cl, 4, 7, 9, 5, 13) 10/B- BALIKESlR , Kcpckler _..,-' Kaplıeast (B+Ç+l) (1 , 2, 3, 4, 7, 8, 13) ll- !ZMIR . Balçova Kap lı east (Agaınemnun) (13) O , 8 , 9, 13) 12- !ZMIR, Çeşıne Kaplıeast (B+I+Ç+DK) (1, 5, 8, 9. 13) 13/A- !ZMIR, Kuşadası Davutlar Kaplıcısı (B) (1 , 2, 3. 4, 13) 13/B- AYD IN, Alangüllü Kaplıeast (B) O, 2, 3, 4, 13) 14- MU(;LA , Bodruın Karada Kaplıeast (B+l+DKl (1. 2, 8 , 9,

Köyceğiz Sultaniye Kaplıeast (B+l+DK) (1, 3, 4,

8. 9, 13) Köyceğiz Küçükağaç Kap . (B) (1, 3, 4, 8, 9, 13) 17- DENIZLI, Pamukkale Ecirli Kap.(B) (1 , 3, 4, 8 , 9, 13) 18- DENIZLI, Pamukkale Karahayıl Kaplıeast (B +!) (1, 3, 4, 8, 9, 13)

16- MU(;LA,

19- KÜTAHYA, Simav Enyal Kaplıeast (B) (1, 3, 5, 7, 13) 20- KÜTAHYA, Simav Ged iz Kaplıeast (B+!) (1, 8, 9, 13) 21- KÜTAHYA, Gediz K. Muratdağı Kaplıeast (B+!) (1 , 5, 7 , 8, 9) 22- AFYON , Sandıklı Hüdai Kaplıeast (B+ I+Ç) (1 , 5, 6, 7, 8, 9, 12, 13) 23- AFYON , Ömer Gece k Kaptıcası (B) (1 , 2, 3, 4, 5) 24- AFYON, Gazlıgöl Kaptıcası (B+!) (1 , 2, 3, 4, 5, 13) 25- KÜTAHYA , Harlek Kapt ıcası (B+l) (1 , 8, 9, 13) 26- KÜTAHYA, Yoncalı Kaplıeast (B+I+Ç) (1 , 7, 8, 9, 13) 27- ESK I ŞEH IR , Sıcaksuları (B) (1, 7, 11, 13) 27/A: ESKIŞEH IR , Hasırcı liteası (B) (1, 3, 7, 13) 28- ESKI ŞEH IR , Sarıcakaya Kaplıeast (B+t) (1, 7, ll , 6, 9, 13) 28/A- ESKIŞEHIR , Yarıkçı Kaplıeast (B) (1, 3, 9, 13) 28/ B- ESKIŞEHIR , Hamamkara hisar (Çardak) Kaplıeast (B+t) (1 , 7, 8. 9, 13) 29- BOLU, Büyük Kaplıca (B+t) (1, 8, 9, 13) 29/ A- SAKARYA, Ak yazı Kaplıeast 29/B- BOLU, Mudurnu Babas (B+!) (1 , 3, 8 , 9, 13) 29/C- BOLU, Yeniçağa

U) 82

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


J

49- SIIRT , Billuris Kaptıcası (B+!) (1, 2, 5, 10) 49/A- Bl GÖL , Hista Kaptıcası (B) (1 , 4, 5, 2) 50- BINGÖL, Kös Kaptıcası (B+I) ( 1, 3, 5, 7, 8) 51- ERZURUM, Ilıca Kaptıcası (B) (1, 2, 9, 7, 13) 52- ERZURUM , Pasinler Kap. (B) (1 , 8, 9, 7, 13) 52/A- ERZURUM , Köprüköy (B) Cl , 4, 8, 9, 13) 53- VA , Erciş Yılantı Kaplıcas ı

54- RIZE , Ayder Kaptıcası (B) (1, 2, 5, 7) 55- ORDU , Fatsa Kaptıcası (B+!) (1 , 9, ll) 56- SAMSUN, Havza Kaptıcası (B+I)) (1, 5, 8, 9) 56/ A- SAMSUN, La dik (B+!) (1, 6, 9, 13) 57- ISTANBUL, Tuzla Içmeleri (!) (6, 8, 13) 58- ÇANKIRI, Çavundur Kaplıcaları (B+I) (1 , 3. 8, 9, 13) 58/A- ÇORUM, Figani (B+I) (1 , 9, 13) 59- TOKAT, Reşadiye Kaplıcaları 59/A- TOKAT, Sulusaray 60- AGRl, Diyadin (B+I) Cl, 2, 3, 4, 8, 9, 13) 61- B1TIIS, Çukur (B+Ç) (1, 4, 8, 9, 13) 62- ZONGULDAK, A. Çayır (B+!) (1, 5, 7, 8, 9, 13)

AÇIKLAMALAR 1 Notes

29/D- BOLU, Derdin 30- ANKARA, Beypazarı Durlu Kap. (B+!) (1, 2, 5, 7, 8, 9) 31- ANKARA, Ayaş Kaptıcası ve Içmeleri (B+!) (1, 5, 7, 8, 13) 32- ANKARA, Ayaş Karakaya Kaptıcası (B) (1 , 3, 6, 8, 13) 33- ANKARA. Kızıicabamam Kaptıcası (B) (1 , 3, 6, 8, 13) 34- ANKARA, Seyhamamı Kaptıcası (B+I) (1, 8, 9, 13) 35- ANKARA, Haymana Kaplıcaları (B+!) (1 , 3, 4, 8, 9, 13) 36- KONYA, Ilgın Kaptıcası (B+!) (1, 7, 9, 13) 37- KIRŞEHlR, Terme Kaptıcası (B+I) (1, 8, 9, 13) 38- KIRŞEHlR , Çiçekdağı Kaptıcası (B+!) (1 , 3, 6, 7, 8, 13) 39- NEVŞEHIR, Kozaklı Kaptıcası (B+!) (1, 2, 7, 8, 9, 13) 40- YOZGAT, Cavlak Kaptıcası (B+I) (1 , 3, 6, 7, 8, 9, 13) 40/A- YOZGAT, Sarıkaya (B+!) (3, 8, 13) 41- NIGDE, Çiftehan Kaptıcası (B+!) (1 , 2, 8, 9, 13) 41/A- NIGDE, Ziga Kaptıcası (B+!) (1, 2, 5, 8, 9, 13) 42- ADANA, Haruniye Kaptıcası (B+!) (1, 2, 8, 9, 13) 42/A- MERSİ , Mersin (B+İ+Ç) Cl , 2, 5, 7, 8, 9, 13) 43- KAYSERİ, Bayramhacı Kaptıcası (B+!) (1, 2, 5, 7, 8, 9, 13) 44- AMASYA, Gözdek Kaptıcası (B+!) (1, 9, 13) 4 5- AMASYA, Terziköy Kaptıcası (B+!) (1 , 8, 9, 13) 46- SIVAS, Sıcakçernıik Kaplıcas ı (B+!) (1, 8, 9. 13) 47- SIVAS, Balıklıçem1ik Kaptıcası (B+!) (1 , 2, 8, 9, ll , 13) 48- D lY ARBA KIR, Çermik Kaptıcası (B+!) (1 , 2, 4, 9, 13)

B= Banyo/ Bath; İ=lçnıece/ Mineral Springs, Ç=Çanıur/Mu d; DK=Deniz Küıii/ Sea water therapy. Mineralize termal suların ve bunlara ait çamurların olumlu etki yaptığı başlıca hastalıklar 1 Diseasesfor which thennal springs and associated nıud baths have a recognised therapeutic effect: 1- Romarizmal hastalıklar/ Rheunıatic diseases 2- Deri hastalıkları 1 Skin diseases 3- Dolaşım ve kalp hastalıkları / Circulatory and heart diseases 4- Solumını yolu hastalıkları/ Respiratory diseases 5- Kadın hastalıkları / Gynecological diseases 6- Iç salgı sistemi hastalıkları / Glaııdular diseases 7- Sinir sisteminin uyarılmasıl Stinıulation of the nervous system 8- Sindirim sistemi hastalıkları/ Digestive system diseases 9- Göz hastalıkları/ Opbthalnıic diseases 10- Bel ağrıları/ Low-back pain 11- Hastalık ve ameliyat sonrası rahats ı zlıkları/ Post-operative complaiııts and convalescence. 12- Kemik ve kireçlennıe/ Osteological diseasesaııd calcification 13- Metaboliznıa bozuklukları/ Metabolic deficiencies.

Kaynak: TC Turizm

Bakanlı~

83

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993

1 Source: Turkish

Hinisıry

of Tourism.


Efendi 'nin "Bidaotül Müptedi" adıy la şifa lı su lar hakment of the time. Standards were drawn up for the quality of the facilities as well as the properties of the kında yazdığı eserdir. water itself, and supervision of treatment at spas 1933 yı lında Atatürk bu konuya önem vererek, üniversite reformu eş liğinde, Türkiye'de ilk tıp fakü ltesi was invested in medical academies. The earliest known Turkish book on the subject, olan l.Ü.T.F.'nde ilk balneoloji kürsüsünün kurulmasın ı ve Yalova kap lı ca l a nnın örnek kuruluş o lm ası "Bidaotul Muptedi", was published in 1731 by Ali emrini vermiştir." Münşi Efendi, a doctor from Bursa. Günümüzde, Rusya, Çin, Japonya, Cezayir, Tunus, Mustafa Kemal Atatürk, himself a frequenter of Çek Cumhuriyeti, Almanya, Fransa, İta lya, İspanya, thermal springs, instructed the establishment of Avusturya, Romanya, İsviçre, Bulgaristan, Yunanistan Turkey's first department of balneology at Istanbul ve Macaristan'da kaplıca turizmi o l anak l arı bulunUniversity in 1933. 1be magnificent thermal baths maktadır. AT ülkelerinde ve özellikle Almanya'da at Yalova, daıingfrom Ottoman times, were cited as an example for all spa development in the country. termalizm çok gelişmiş ve termal turizmi, ülke turizm Spa tourism is thriving taday in Russia, China, sektöründe önemli bir noktaya gelmiştir. Türkiye jeolojik açıdan Alpin Orojenik Kuşağı olarak ]apan, Algeria, Tunisia , the Czech Republic, Germany, France, Italy, Spain, Austria, Romania, adlandırılan genç bir dağ zinciri ve aynı zamanda önemli bir jeotermal ku şak üzerinde bu lunuyor. TürSwitzerland, Bulgaria, Greece and Hungary. kiye, kaynak zenginliği bakımından dünyada ilk 7 Turkey is situated on a young mountain chain ülke içinde yer a lıyor . known in geological jargon as Böylesine büyük bir olanağa rağ­ the Alpine orogenic beit, which is men, iç pazar dışında, dış turizme at the same time a major geotherhitap edecek dünya standartların­ mal area . As a result Turkey daki tesis sayımız 6 'yı geçmiyor. ranks seventh in the world in Bunlar Terma l Otel, Termal Kür terms of its thermal resources. Merkezi, Kür Parkı gibi ayrı fonksiDespite such potential, Turkey yonları Avrupa standartlarında sağ­ stili only has six spas which layabilen belgeli tesislerdir. Afmatch up to international stanyon 'da bulunan Oruçoğl u Termal dards, and its numerous thermal Resort, Göne n Kaplıca l a rı , Balçosprings cater almasi enlirely for va-!zmir ve Sandıklı-Afyon kaplıca­ the domestic market. The ları bu kapsamda önem li termal Oruçoğlu Thermal Resort in merkezleridir. Diğer kaplıcalarda Afyon, and those at Gönen , sadece konaklama birimleri geliş­ Balçova (/zmir) and Sandık/ı miş olup , çağdaş terapi üniteleri (Afyonkarahisar) are the main bulunmuyor. licensed spas coming up to Kap lı ca tedavisi "Balneoterapi'nin , European standards. Many of the sağ lık koruyucu, organizman ın others provide only accommodaModern termal tesislerinden biri de Afyon Oruçoğlu çevre koşullarına karşı direncini artion, without modern therapy Tesisleri'dir 1 Oruçoğlu in Afyon is one of Turkey's tırıcı , bastiık i arı tedavi edici özelli kunits. modern thermal resorts. leri klinik araştırma l arla kanıtlanHowever, the Ministry of Tourism

has issued investment and operating licenses to 34 thermal hotels, and when all these are completed, licensed thermal beds will number 6878. 1be health-giving properties of balneotherapy, not only in treating disease, but alsa in enhancing health and resistance to disease, have been proved by elinical studies. And therapy is not the only va/uab/e use to which thermal springs can be put. 1be hat water is an energy saving way of heating swimming pools, greenhouses, hate/s and dwellings. So far Turkey eınploys only 3 percent of the country's potential in terms of its mineral springs. But both the Tourism Ministry and entrepreneurs in the tourism industry are endeavouring to harness more of this potential, to put Turkey on the ınap of spa tourism . •

mış.

Termal suların ş ifa özelliği ile beraber, jeotermal enerjiden de yararlanı l arak termal tesislerin, havuzların, seraların , evlerin, ilçelerin ısıttiması sağl a nabi li­ yor. Terınal suyun uygun alana özelliğ inin değişıne­ den taşınması sayesinde arazi spekülasyonu da ö nlenebiliyor. Tüm olumlu şart l ar ve talebe k arş ın termalizm Türkiye'de hak ettiği noktaya henüz ul aşamamı ş . Bu potansiyelin ancak yüzde 3'ü kullanılıyor. Bu potansiyelin daha iyi kullanılması yönü nde hem Turizm Bakanlığı, hem de turizm girişimcileri ö nemli projeler hazırlıyor ve kaynak zenginliği yönünden dünyada ilk 7 ülke içinde yer alan Türkiye 'yi termal turizminde de daha ileri bir noktaya taşımada çaba gösteriyorlar. • 84

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993



BOOK REVIEW

İSTANBUL ENCYCLOPAEDIA İstanbul beşiklik ettiği de-

The eight-volume istanbu l ğişik kültürlerin ve toplumEncyclopaedia to be published jointly by the History ların görkemli sanat ürünlerinin, renkli törelerinin , Foundation and the Ministry of Culture will be an indisyaşamlarının sergilendiği evrensel bir müze; günümüzde pensable rf!ference book for a yaşanan hızlı toplumsal decity which has been a cradie ğişmenin ve geleceğin kent, to many dUJerent cultures. insan, kültür sorunlarının bir istanbul is a universal museaynası ; bir tarihin hem sahum in terms of the spectacular works of art, colourful nesi hem tanığı. Öte yandan, coğrafi konum, doğal yapı customs, and daily life of the ve güzellikleriyle, dünyanın past, and has been both a sayılı köşelerinden biri; 10 stage and witness of history. milyonu aşkın nüfusunun At the same time it is a city qj" yarattığı sorunlarla da bir şe­ the future undergoing rapid hircilik düğümü . social change, a mirror of Tarih Vakfı ile Kültür Bakanhuman and cu/tura! problığı ' nın ortak yapımı olarak lems, and a challenge to city yayın yaşamına ilk adımını planners with a population Tarih Vakfı ile atan İstanbul Ansıklopedi­ already in excess of 10 milKültür Bakanlığı'nın lion. istanbul's location has si 'nin fikri, öncelikle , Istanortak yayını olan 8 ciltlik for centuries been recognised bu l'un olağanüstü özelliklerinin ürünü olmuş. İstanbul as one oj the loveliest in the istanbul Ansiklopedisi kenti , konumuyla , tarihiyle, world. ya yın yaşamına hızlı gelişmesi ve kimi özellik The city's outstanding charve güzelliklerinin yok olması­ acteristics gave rise to the ilk adımını attı. na yol açan sorunlarıyla, tek idea ofproducing an istanbul tek kitapların, araştırmaların boyutlarını aşan geEncyclopaedia, whose comprehensive scope niş kapsamlı bir derlemeyi, bir ansiklopediyi would include istanbul's history, people, buildadeta kendisi zorlamış. ings, geography, and problems. Kent tarihlerinin , monografilerinin , turistik kent Although histories, monographies and guides to rehberlerinin yaygınlığına karşın , kent ansiklopecities are commonplace, city encyclopaedias are disi alışılmış bir kavram , sık rastlanan bir ürün a rarity. Apart from the single volumeAn değil. Londra kenti için hazırlanmış tek ciltlik An Encyclopaedia of London, the only other examEncyclopedia of London dışında , bu alandaki ples we are aware of belong again to istanbul. pek az sayıdaki örnek yine lstanbul'a ait. Kent Faremost among these is the unfinished encyansiklopedisinin ilk önemli örneğini veren Reşat clopaedia written by Reşat Ekrem Koçu (1905Ekrem Koçu (1905-1975), Türklerin 1stanbul'u 1975), who compiled a work covering the 500 fethinden sonraki 500 yıllık bir zaman kesitini years of istanbul's history following the Turkish kapsayan ve İstanbul ' un camilerini, tekkelerini, conquest, and whose entries dealt with a wide türbelerini, çeşmelerini , saraylarını , kahvehanelerange qf subjects including the city's mosques, rini, hanlarını, hanıamlarını, devlet adamlarını , tekkes (dervish lodges) , tombs, fountains , hocalarını , clervişlerini, hatta hırsızlarını, kumarpalaces, coffee houses, hans, hamams, statesbaz l arını, kentin ve çevresinin bütün güzelliklerimen, clerics, dervishes, and even ils thieves and ni, yaşanan ilginç ve önemli olayları , İstanbul argamblers. !nstead of photographs this work was 86

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993

\


"'

j

1

illustrated by line drawings. Although Koçu gosunu vb folklorik ağırlıkta veren; fotoğraf yedeuoted his life to his encyclopaedia and manrine özel olarak hazırlanmış desenler kullanan aged to publish l l volumes before his death, he bir eser tasarlamıştı. Koçu , büyük özveri ve kişi­ was stili only up to the entry "Gökçınar ". In sel çaba ile, iki kez giriştiği 0944 ve 1958) an1968, the histarian Mithat Sertoğlu prepared the siklopedi yayımını ölümüne kadar sürdürdü (ll one-volume Jllustrated Istanbul Eneyetopaedta cilt; 173 fasikül) ve ancak " Gökçınar" maddesine for Yeni Istanbul newspaper, followed in 1982 by kadar gelebildi. 1968'de Yeni İstanbul gazetesithe four-volume Istanbul Cultural and Art nin Mithat Sertoğlu ' na hazırlatıp ek olarak verdiEncyclopaedia, which got more than half way ği tek ciltlik Resimli Büyük İstanbul Ansiklopethrough the alphabet, up to Ozansoy. disi bir yana bırakılırsa , ikinci büyük girişim Terl:.xperts in a wide range of cüman gazetesinin 1982 fields have written articles on yılında başladığı , 4. ciltte history, geography, demogra"Ozansoy " maddesinde phy, economics, art, music, kalan İstanbul Kültür ve literature, city planning, govSanat Ansiklopedisi oldu. Değişik bilim ve sanat dallarından uzmanların titiz çalışmalarla saptadık­ ları tarih, coğrafya, deınografya, ekonomi, sanat, müzik, edebiyat, miistanbul evrensel bir müze; toplumsal deği.ımenin ve gelecemarlık, şehircilik, yöneğin kent, insan, kültür sorunlarının bir aynası; bir tarihin tim, belediye hizmetleri, hem sahnesi hem · tanığı. 1Omilyonu a.ıkın nüfusunun yarattı­ kurumlar, dernekler, siyağı sorunlarla da bir .ıehircilik düğümü./ Istanbul is a universal ve toplumsal örgütlensal museum in terms of the spectacular works of art, colourful customs, and daily life of the pası, and has been both a meler, kadın, folklor, eği­ stage and wiıness of history. tim , sağlık, eğlence, dil , din, sinema, tiyatro, gündelik yaşam , çalışına hayatı, önemli olaylar, spor, turizm, seıntler, yollar, bağ ve bahçeler vb 70 farklı alandan seçilmiş ernment, institutions. sociyaklaşık 6 bin maddeyi eties, women, folklore, eduiçeren 7 ciltlik İstanbul cation, health, entertainAnsiklopedisi 'ni bir anment, language, religion, siklopedik sözlük tamamcinema, theatre, daily life, lıyor. 8. cilt, ilk 7 cilde commerce, events, sport, tourism, individual disgirmeyen 6 bin kadar kısa maddeyi içeriyor. tricts q( the city, roads, gardens and so on. Tbere Çeşitli konuları içeren, yarım ansiklopedi sütuwill be a total q( 6000 articles on 70 different nundan on ansiklopedi sayfasına kadar çeşitli subjects in the first seven volumes, white the uzunluklardaki yaklaşık 6 bin maddenin ana koeighth will consist of explanations of terms not nulara ve alanlara dengeli bir dağılımı gözetilreadily to be found e/sewhere. miş . Fiziki mekanlar, doğal yapı , coğrafya , ilçe, Tbe entries vary from half a co/u mn to ten pages semt, cadde, sokak ve camilerden çeşmelere , in length. Places, buildings and naturalfeatures yalılardan hisarlara, saraylardan köşklere yapılar , make up 45 percent of the total entries, white toplam madde sayısının yaklaşık yüzde 45 'ini cultural, social and economic subjects account meydana getiriyor. for 55 percent. İstanbul Ansiklopedisi, özellikle Istanbul tutkunTbe entries are richly illustrated with engravings, larının kütüphanelerinde bulunması gerekli bir photographs and maps. çalışma niteliğinde. 87

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


DUTY FREE

On

BOARD

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY

FREE ~

PERFUMES PARFÜMLER

FAHRENHEIT Eaıı

de To i/etle Spray 50 ml/ AS 1OOm/.

50 DM - 50 DM

DUNE Eau de Toilette Nat. Spray 50 ml. 60DM POISON Eau de Toilette Spray 50ml. 68 DM

CHRISTIAN D IOR Make-Up Palette

60 DM

CHANEL NO 5 Hlllt de Toilelle Spray 50 ml.

63 DM

'

\

1,


DUTY FREE

On

BOARD

BOUCHERON LADIES LINE Eau de Toi/ette Spray 50ml. 65 DM

BOUCHERON MEN'S LINE Eau de Toilette Spray 50ml. 55 DM

BOUCHERON

BOUCHERON OPlUM Eau de Toilette Spray 30ml. 58 DM

PARIS l!.au de Toilette Spray

50 ml.

55 DM

KOUROS ha u de Toilette Spray 50ml. 45DM

JAZZ &ıu de Toilette Sp ray 50ml. 43 DM

KNOWING .Eau de Parfmn Spmy 30 ml.

68 DM

BEAUTIFUL Eau de Parfum Sprt~l' 30 ml.

64 DM

-'' ACCESORY AKSESUAR VAKKO Eşarp

120 DM


DUTY FREE

On

BOARD

SPIRITS IÇKILER

GRANT'S Wbisky 20DM

BALLANTlN ES Wbisky 20 DM

J .B. Wbisky 20DM f

YENI RAKI 7 DM

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY

FREE CIGARETTES SIGARALAR

(@uer . CARTIER 22 DM LORD EXTRA 22 DM

VENDOME

EXTHA


DUTY FREE

On BOARD

ROTHMANS 22 DM

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY F.R EE CAM EL Filters ı 00' s 22 DM

CAM EL FilterBox 22 DM

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY FREE

SAMSUN EXPORT 15 DM


DUTY FREE On

MARLBORO 100's

22 DM

BOARD


DANIŞMA VE REZERVASYON

DIŞ BOROLAR

Sultan Bin Yousuf and Sons Harib Tower 1 Ground Floor lntersection Ek.'Cir.l Rood 1 Airport P.O. Box 698 Tel: Rez: 338845 llS: 211194 ADIB-ABABA (GSA)

Airlines Bole Airport Tel: (25) (1) 182222

ı755

ALMAATA

Tel: SM: (7) (3272) 50 62 19 Rez: (7) (3272) 50 62 20

AM MAN

jabal Aınm:ın Third Ciıde A Riyadlı C<."!ltre 8th floor Tel: SM 1 Rez (962.6) 659102-659112

AMSTERDAM

Stadlıoudernt:ıde 2. 1054 ~:S Anı-1eıdam Tel: SM 1 Rez (0201 6853801 (4 lincs- hat)

ı9,

Filellinon Stı. 105 57 Athen< Tel: SM: (Ol) 3245975 Rez: (Ol) 3222569- 3221035 3220561 - 3246024

BAHRAIN ·BAHREYN

Manama Tmvcl Company W.L.L. P.O. l!ox 828 Manama - Babmin Tel: (973) 211896 Fax: \973) 211638 BANGKOK

Gulf Express Transport Agellly CP. Tower 3ıd Floor 313 Silom Road 10500 Bangkok Thailand Tel: SM: (2) 23ı0308 Re7JilS: (2) 2310300-07 (8 lines-haı)

BAKU

Husı Hacıyev Cad. ll Baku, Tel: SM: (22) 651119 llS: (22) 941943 / 942505

Azeıboijan

BARCIILONA·BARSELONA Paseo de Grasia No: 49-1

Tel: (343) 4875349

Mannheim

TAROM. Ul. Republic 16 Tel: (09) 147433 CAl RO· KAHIRE

HAMBURG

Mousıafa Karnci Sq. No. 3 Tel: Re-L: 3908')60/6ı (GSA) lmpcri:ıl Travel Center 26 Mahmoud Basiouny Sır. Tel: 120) (2) 76ı769- 751!939

Cologne 1

Tel: SM: 10221l 1:\-144:1 Rez: 10221) 134071/72 !tS: (0221) t}i07.l

HELSINKI

48 B 3o6 OOıOO Helsinki Tel: SM: (358) (O) 628ı73 Rez: (358) (O) 628ı99

Wd Vesterport 6 1612 Copt."llhagen Td: SM: !331 144055 Rez: (33) 144499

RMS 1603-4 F1eet House 38 Gloucesıcr Rd. Tel: (852) 8611311

ABC Tr.ı1·d Ageney King Abdulaziz Sır. AJnimrJn C.oınplcx (~-ntre 1'.0. Box: 739 Alklıobaı 3ı952 Tel: (66) (.ll 89500-i4-ll9'i-i904-89479ı7

City Center Bldg. 121ı3 Medine Road. P.O. Box. ıı563 Tel: (966) (2) 6600127 (4 lines!hat) (GSA) ABC Travel Ageney Mt..ııne Road Alquithmi Bldg. P.O. Box. 11679 Tel: (966) (2) 6518300.6519440

llengal Airlifi !.ıd. 54 Moıijhecl C.A. Dhaka 1000 Banglade>h Tel: 243059 DAMASCUS·ŞAM

Alfardos Str. Ilm. Zeydoun Dldg. 3rd flooı Td: SM: (ll) 227266 Rez: Ol) 228284-239n0-232190 (lO lines-hat) (GSA) Al Faradet-s Travel and

JOHANNESBURG(GSA)

South African Airways P.O. Box. ms Tel: (713) 22o6

Tel: SM: (9221) 5684139 Rez: (9221) 56857~S685487 (GSA) PaktOrk Travel Agcocies 12 Avcnue Centre Stıachcn Road Tel: SM: (9221) 5685922

BELGRADE·BELGRAD

TRG Maıksa 1 Engelsa 8/4 11000 llelgrade Tel: SM: (ll) 3332n Rez: (ll) 332561 (GSA) )AT Yugoslavian Aiılines Ho Si Minova !6 11070 Novi BeogrJd Tel: Rez: (ll) 2222123

Al-Rayan Tıavel Ageney P.O. Box: 363 Tel: SM: (974) 32 9963 Rez: (974) 1ı29ıı-12

KUWAIT•KUVEYT Fah:ıd

Al-Salem Sır. Dowliah Complex P.O. Box 23959 13ı00 Safat- Ku,.-ait Tel: (96S) 24538-1().21 2422889 LEFKOŞA

DU BAl

52 ı.1ehmet Akif Cad. No 54 Tel: (520) 7lo6ı-7ı382-nı24

Ainıaktoum Sın:et

63 B Shaikh Ra'hid Bldg. P.O. llox: ı200 Tel: (971 ı (4) 226038-21S970 (GSAI Sw«-dan Trading Co. (Same addre~vaynı adres)

Hannover Sır. 11-12 London W. ı R 9HF Tel: SM: Rez: (07ı) 4994499 (5 lint.-.-hat)

At'f üngus Dublin Aiıport Tel: 0531) 370011

BENGHAZI·BINGAZI TripoliOffi("C

Tel: (o61) 922011 / 12113

LYON

DUSSELDORF

91 Rue llugeaud

Gıaf

8 1000 &..-lin 30

Tel: (030) 2624033 SM: (030) 2624035 Rez: (030) 2624033/34

89912ı

LONDON•LONDRA

DUBLIN (GSA)

Adolf Sır. No. 21 40212 Dusseldoıf Tel: (49) (0211) 373o62

690o6 Lyon Tel: (33) 7824ı324 MADRID

Pla7.a de Espana 18 Torre de 7/7 28000 Madrid Tel: (34) (]) 54ı6426-54ı6849

(61int-s-h:ıt)

TURKISH

MANCHESTER

Michael Howcll ltavia Tr.ıvel !.ıd. Salford MandlC>1er MB 6FY (o61) 740 50 95 GSA: Sam Travel Premier House Suite 229 22 Dcan.<gatc Manchester M3 IPH Tel: (061) 832 1228

BUSINESS CLASS AIRLINES 93

S K YLI FE K A SI M

+

NOVEMBE R

t 993

AZD Travel and Tourism Agencies U.C, P.O. Box. 5490 Ruwi, Muscat Tel: (968) 707303-707310 NEWYORK

821 U.N. Plaza 4ılı Floor N.Y. IOOı7 U.S.A Tel: SM: (1) (2ı2) 8678925 Rez: (1) (2 ı 2) 9865050

Sultan Toorismc 28 Rue Ma.en:ı o6000 . Tel: (93) Bn1JJ7 NURNBERG

Aın PlarerS-8500

Numberg80 Tel: (49) (9ıl)

26530ı/02

PARIS

ı Rue Seribe 75009 Paris Tel: (331) 42664750- 42664739

PRAGUI!• PRAG

Ceskoslaven.<ke Aeıloline Revoyoclıil, 160 ı5 Praque ı Tel: (422) 2ı46

RIYADH•RIYAD

LISBON·LIZBON (GSA)

TAP- Eclifıco 25, Aeropoıt Lisboa 5 Portugal Tel: (35ıl)

·MO NIH

NICE(GSA)

KARACHI·KARAÇI .o\vcnuc Ccntre Si.rachcn Road

DOHA·KATAR (GSA)

Kuznetsky Mosı 1/8 Tel: (7) (095) 2924345 2925ı2ı-292i66; Fax: 2002245 (GSA) Aerofl<K Dobrynıııskaya UL7 Tel: (7) (095) 2388113

MUSCAT·MA!sKAT (GSA)

JI!DDAH•CIDDE

DHAKA·DAKKA (GSA)

MOSCOW ·MOSKOVA

Bayersır.ısse 43 8000 MOnchen 2 Tel: SM: (49) (89) 514 ı0920/21 Rez: (49) (89) 5ı4!0922 (GSA) Kont Reisen Maıkplatz 2 8870 GOnz.bung Tel: (08221) 6036- 6037

HONG KONG (GSA) llest Holidays !.ıd.

DHAHRAN·DAHRAN (GSA)

Via P. da C:ınnobio 3720122 Mil;ıno Tel: SM: (02) 866350 Rez: (02) 80562.'13-8053976

MUNICH

Alekııanterinkatu

cl Mouhandesccn l!ldg. P.O. Box: H339 Tel: (ll) 227266-239770-232ı90 (lO !int-s-hat)

Ma7.da Building Sth. floor. Aulosırade )al-El Dıb Tel: (96ıXI) 400l96-407236 (GSA) Pan Asiaıle Gdinur Centre Rue Clemeııce:ıu P.O. Box 113- 5486 Tel: 867425-361230-31

10 2000 Hamburg 1 24 ı 472

Hahnbof Sır. 8, 30ı59 Hannovcr Tel: SM: (41) (5ıl) 3048216 llS: Rez: (41)(5ıl) 3048210 / 4 hat

Maı•soloun Sır.

BEIRUT·BEYRUT

Aden:ıucralice

Ter. (49) (040) (4 lines!hat) H ANNOVER

COLOGNE· KÖLN

Makati Metro - Manilla Tel: (2) 8121455MILAN·MILANO

Rue de Ch:ınıcpoult1 No. 1-3 120 ı Gencva Tel: (022) 73ı6J20-73ı6ı29-73ı2 194

BUCHAREST-B0KREŞ

1611 Salcedo Sir. Legaspi Viiiage

8ı21452-8ı23865

Tel: (0621) 1091!0 GENEVA- CENEVRE

Daı

CAAC Beijing Sales Office ıı 7 Oongsi wesı Stım Tel: (665) 558861 - 551031

l!udapeı.1er Sııasse

51 Canıco;ıecn, 1000 Bruxelles Tel: SM: (321 (2) 5126781-82 Rez: (32) (2) 5117676

Tourism Agl·ncy

BIEIJING-PEKIN (GSA)

!Jek.• Air Ine.

no ı Golden Rock Btdıı.

ı

Tel: SM: (o69) 27300716/ 17 Rez: (o69) 273 00720/21/22123 1-(GSA) Nt"<mi ÖC. S 1-5, 6800

COPENHAGEN·KOPENHAG

ATHENS ·ATINA

BERLIN

600o Fıankfun Main

BRUSSELS·BR0KSEL

l!ahnhofsvoıplatz ı-;ooo

MANILLA•MANILA (GSA)

Basclcr Sır. 35 - 37

Maker Chamber.; 305 rd. Flooı No. 3055 Nt'rinıan Point Bombay 400021 Tel: SM: (22) 20407+1-587 56 57 Rez: (22) 2043605

ABU DHABI (GSA)

P.O Box:

FRANKFURT

BOMBAY

INTERNATIONAL OFFICES

Eıhiopian

1 Information and Reservation

Khalidiya Bldg. Olaya "Main Sır. P.O. Box. 25194 Riyadh 11466 Td: SM/Rez: (966) (ll 463ı6004632807 (GSA) ABC Travcl Ageney (Same address-aynı adres) Tel: (966) (1) 22022624/ 25 ROME·ROMA

Plaza Dclla Republic-J SS 00 ıs5 Rome Tel: SM: (039) (06) 4873368 Rez: (039) (06) 48ı9;35-4827ı49 (GSA) Arrigo Group Ltd. 248 Tower Road Sliena Malta Tel: (4) 80426 ROTTERDAM Wecna - 6o8 O 3012 CN Rotterdam Tel: (lO) 4:l32ıT- 4:132465


DANIŞMA VE REZERVASYON 1 Information and Reservation

SEOUL·SEUL (GSA) KAL Bullding 41-3 Seasomun Dong Jung-gu Republic of Kon:a Tel: (822) 7517-115 SINGAPORE·SINGAPUR ·nıe Prnmenade 06-11 300 Oıchard Road Singapure 0923 Tel: Rez: (65) 7324556 SOFIA·SOFYA Al Stamboliski ll A Tel: SM/Rez: 88359Ml74220 (GSA) Sofıa.Airpoıt Tel: (2) 661690 STOCKHOLM·STOKHOLM Vasag;.uan 7

P.O. Box. 73 10121 Stockholm Tel: (O!!) 218534135 STRASBUORG·STRASBURG 2 Alk-e de La Robcıtsau 67000 Str.ısburg Tel: (33) (88) 250017/ 52 14 13 (3 haı) STUTTGART Lautt.-nschlagcr Str. 20 7000 Stuııgaıt ı Tel: SM: (071l) 221444 Rez: (071 1) 221445- 226808S SYDNEY·SIDNEY American Expres.'i Towt.-r 1602 388 George Stn....oet 1\SW 2000 Sydnt'Y Tel: SM: (02) 2332105 Rez: (02) 22ıı 7 ı ı TAIPEI (GSA) Golck.~ Foundation Tour:ı a:ırp.

SF, ı34 &-c. 4, Chung Hsiao Rd. Lung Men llldg. Tel: (02) n3-3266

TEHRAN·TAHRAN üsıad Moıaluıri Ave. No: 239 Tel: SM: (21) 627464 Rez: (2ı) 646926 TELAVIV Hayarkon sır. 78 Telaviv Tel: (03) 5172333-34-35 TOKYO Toronam Rappon Blgd 4. n. ı-ı6-1 Tonınonı Minali-ku Tokyo lOS

Tel: (8ıt(3) S251 ı m - 525ıı5sı TRI POLI • TRABLUS Mohamın<.-d Megarif sır. Algeria Sq. Tel: (2ı821) 487911-38236 TUNISIA• TUNUS C.onıp lex El Mechıel lloulev-•rd OUleı liaffouz Etagc 3 Tunis Tel: SM: (1) 786173-787033 VI EN NA· VIYANA A 1010 Wien Opemg-.ı.'"'

3

Tel: (1) 5862024 (S line-s-hal) ZURICH·ZORIH Tal Str.ısse 58 8001 Zurich Tel: SM: (1) 21110011-21110-17 Rez: (1) 2111070171-21 IH'i(>7

IÇ BOROLAR

ERZURUM ıoo. Yıl

DOMESTIC OFFICES ADANA Stadyum Cad. No. ı Tel: SM: (322) 4541545 Rez: (0322) 4537247~1543 ı 43-4543S384542393. llS: (0322) 4S~7 AFYONKARAHISAR ( GSA) Gold Turizm ,.., Seyahaı An·ntaS> Merkez: Otogar girişi No. ı Enıirdag-Afycm

Tel: (4981) 119-1-ı0-14 Şube: Emek Otel ~irişi Tel: (491) 1R836 AKSARAY (GSA )

I-Aksaray Turizm ve Se)•ahat Accntası Use k;ırşısı Kütüphane Sok. No: d /2

Td: t481l 123 32 2-Ak.-.a ray Se)rahat Zafer Ma h. 1le\'let

Cad. SSK Ranı Tes. No. 24 Tel: SM: (0-142) 2188S30 BS: Rez: (0442) 2181904- 2183409 FETHIYE (GSA), MU ÖLA Fetur Turizm ve &·yahat AL-entası Atatürk Cad. Tel: Rez: (6151) 2034-2443 GAZIANTEP Aıaıürk Bulv-Jn No. 38/C Tel: BS: (0342) 2301563-64 llS: Rez: <0342) 230156S-66 HATAY(GSA) An-Tur. Antakya Turizm ve Sı..:.yahat Acent:ısı. lnönü Cad. No ..'i7 Tel: (891) ı5893- 17282 ISTANBUL lsıanhul Rez: (1) 6636363 Cumhuriyet Cad.

No: 1 Ortakiıy

No. 191)-201 Kaı. l Harhiyl:' 1H (1) 2464017- 2471338-2402316

Td: (1462l 3471

SM: (J)

An~nt~ı.o;ı

ll:ısıan~si Karşı.'\ı

llipodrom Cad. Gar

Saıış

yanı

Tel: (4) 3124900 SM: (·tl .~ı0471S Rez_-_- (4) 3090400 (lO line-s-hat) BS: (4) 3ı24900/43 lnfl Danışma: (4) 3 1 249 ı0-3124900-/33 Bakanlıklar Saıış Bürosu (Sales Office): Aıaıürk Bulvan 167/ A Tel: (4) 4176499 (GSA) Ça~u Turizm ve SL-yahaı Acentası. Atatürk Cad. Adalılar Sak. No: ı6 Şcreflikoçhisar/Ankara Td: (4S41) 2383 ANTALYA Cumhuriye! Cad. Ö7.cl Idare l · hanı alu Tel: SM: (0242) 24ıOS58- 2428S22 Rez: (0242) 2426272 - 2423432 2412830 BS: (0242) 2427862 (GSA) An Turilm ve Sl'Yahat Arentası Bostancı Pınar Cad. no: 16 Alanya Tel: (323) 11194- 1182ı BODRUM (GSA) , MUCLA Tournlpin TrJvel Agı:nt'Y Yeniçarşı 6. Snk. No: 6 Tel: (614) 63 32S- 68 733

l'IS 90 26 Bürolan - Salt-s Offices

Bahariye Cad. Oper-J lşhanı Kat 2 Tel: (1) 3371876-3371891 2. Harbiye Cumhuriyet Gad.

199/ 201 Tel: (1) 2250556 (6 Lines/hat) Taksim Gczi Dükkaniarı No: 10 Taksim Tel: (1) 2521106 (6 Lines/haı) Aksar•y Satış MOdürlügü Mw;ıafa Kemal Paşa Cad. Tel: SM: (1) 5882538-5881221 llS: (1) 5867793-5867514-5881222 ı . SirkC'<.i Gar K:ırşısı,

Do~uhank

Ham :ılı>, Kaı: 1 Tel: (1) S284808-S228888-5284261 IZMIR Bilyük Efe-s Oteli alu Tel: (0232) 4 ı -1 ı220 (6Jines-hatllnf./Da nışına :

(0232) 4141220n5-76

SM: 10232) 4140H02

Temiz Cad. No: 16/B !!ursa Tel: (24) 22 !Wiı Rez: (24) 211167-212838

BINIŞ KARTI 1 BOARDING PASS

"'"' Nama

Turizm ve Sey-Jhat

KIRŞEHIR ( GSA ) Ç"ıvu;.o~u Turilm

ve Seyahat At'entası Atatürk Bulvan AnkarJ Cad. Tüct:arlar l şlıam K:ıt 3. No: 3ı6 Tel: (487) 211 72

KONYA Alaaddin Cad. No. 22 Kat ı / 106 Tel: SM: (0332) 3S24676 llS-Rez: (0332) 3512000-35 12032 I.(GSA) Vatan Seyahat Acenıas> Ankar• Cad. Ayvaz Pas:ıjı No.41 Cihanbeyli-Konya Tel: (3421) 1367 2.(GSA) Orhangazi Yddız Scy. Arentası Alatürk Cad. Nn. 10/ A Kulu-KOll)'ıt

Tel: (3424)

MALATYA Kanalboyu Cad. No. 10 Orduevi Tel: (821) 11920-1648') Rez: (821) 11922-14053

RIZE llelediye Karşısı Tel: (054) 30591-92-93 SAKARYA ( GSA ) Sakarya Turizm re Seyahat Arentası Kudüs Cad. Birlik lşham Kal: 3 Tel: (26) 74 96 88 SAMSUN

Kazımpaşı Cad. No. ıl /A Tel: (362) 4322323-43134;54315065

TEKIRDAC ( GSA ) Tr.ıkya Turizm ve Seyahat Atatürk Bulvan No. 68 Tel: (1861) 8438139

Arentası

Kemerkaya Mah.

ML'f<lan ı)arkı k:ırşL.,ı Tel: SM: (0462) 3222219 BS: Rez: (0462) 321 1680-3213446

Gün/Dofe

UŞAK

TURKISH AIRLINES TVRK HAVA YOllARI

BIN IŞ KARTI 1 BOARDING PASS

..

Uçt.JI No 1 Fliglıf No

( GSA )

Varan Seyahat Acenıası

fi'\ 'CJ

Vef No/ Seat No

DIYARBAKlR Kültür Soımyı Sok. No. 15 Tel: BS: (04ı2l24042H-243.l66 Rez: (04 ı 2ı 222.ll-l-226ı4 .l ELAZIC Şt-hiı 1\hotnloır C:ıd. No: 26 D Tel: BS (Sil) H.\7.\0 Rı·z : (8ıl! Hl576-82300 ERZINCAN ( GSA )

I sıncıpaşa

Cad. No.85 Kat 2 Tel: (6-111) 2033 VAN

Enver Perihanoglu Iş Merkezi Cumhuriyet Cad. No. 196 Tel: SM: (061) 11768 BS: (061) ıt241

YOZGAT ( GSA ) Çavuşoglu Turizm ve Sc..,-. Acenta~ı llo;e Cad. Sayarhr lşhanı l\o.13 Tel: llS: (473) ı 9 193 SM: (473) 13946

Ç. . Kopoo/Go18

An:ntası

REZ: Rezervasyon/Reservatioo

TURKISH AIRLINES TURK HAVA YOLLARI

Tel: 102j) 221-1

94 SKYLIFE KASIM +

K>ırş"ı

MARMARIS Atatürk Cad. No. 3018 Tel: SM/Rez: (6ı2) 23751/52/53 MERSIN lstildal Cad. 27 Sak. Çelebi lşhanı No.6, 33060 Mersin Tel: SM: (0324) 23212n BS: Rez: (0324) 232127S-23302742330100-2315232-2330275

TK

DENIZLI l><iklal Cad. No: 27/ B 20100 l.lt:nizli Td: (62l 641l6>1 64866!-648671

ı7ıl)-1350

(GSA), AYDIN Osman Turizm 1kar<'t A.Ş. Atatürk Bulvan Yaı Limanı karşısı TeH636) 1420S

KU Ş ADASI

UçUJ Ncı 1 Flglıt No

DALAMAN , MUCLA Tel: Rez: (6ı 191 S29ı

ı

TRABZON

Accnı:ıı.ı

Yt..-niyol Moth. KulakM7. Sok. No: 4/ A Tel: (469) 43928

l,obı Turiı.m \'c Scyah;u Cumhurip..1 ı\lt.')'llını Bclcdiyl' SiiL>si No. 2

KAYSERI Sahabiye Malı . Yıldmnı Cad. No. l'el: (35) 31JOOı-3ı3947

Rez: (0232) 't258280 <5 lines/hal) Chaner Rez: 10232) ·114ı220t35

Çakırhamam

ÇORUM (GSA)

Ud.Şti.

Konya Cad. No. SS Onnan Işleınıesi karşı.~ı. Karoman Tel: <343) 148S9/ 20680

1. Kadıköy

413S ı21

BURSA

Ç:ıvuşot;lu

2301Hı7

Prumu.~yon/PrumUlion:

ANKARA

KARAMAN ( GSA ) Cici Turizm Seyahat Tic San ve

NOVEMBER

1993

(i'\

'CJ

SM : Satış Müdürii/Sales Manager GSA: Genel Satış Aceotas> GcnerJI Sales Ageney BS : Bik1 Saıış/ Tkkc1 Salt-s


\....

Işletme

dolayı

ISTANBUL BRUSSELS BRUSSELS NEW YORK NEW YORK ISTANBUL ISTANBUL BANGKOK BANGKOK SINGAPUR SINGAPUR BANGKOK BANGKOK ISTANBUL ISTANBUL MOSCOW MOSCOW TOKYO TOKYO MOSCOW MOSCOW ISTANBUL ISTANBUL LONDON LONDON ISTANBUL ISTANBUL PARIS PARIS ISTANBUL

:~

!i

uçuş

süresi

c

~

m a

degişebilir.

Ll

m Ll ·

m a

Ll

04

ı 1

t3

t3

06

1

0

~

~

f@]

_;

0

~

~

m

07

~

08

~

09

lO

·•JtılcKJ -1 j J.iJ J _,,_ .-~r· :~ ~Ntfı~ /~Qg~~ Y~rEW' ~J~~~--f~: :~ !s~[~(F:~V) ~~~19~ı}·:·- ·-~~t-:{:~#·: ;nJ:D!~NE~tRA~jaoı~vitiı~~~ -~ " ?: _~:

05

~-

1 Due to unexpected operational occurences, service time and jlying hours may change.

m---r o

m

'' lbJj

..

1!1

03

o

m

,m 1

m

02

m ,,~,

m

~~ rı,r

-~ ı-·

~

6

6

ii

servis ve

__,

.

ii

fj

ı

fi]

Ibl -m

ii ii

-

fj-

ıroı

0 11J m

ii

ii

-

a

6

6

Ol

sundugumuz ikram hizmetleri 1 Catering serviceson THY jlights exceeding 3 hours

fj

uçuşlarunızda

nedenlerinden

926/928

TK

925/927

TK

980/982

TK

979/981

TK

593

TK

592

TK

573

TK

572

TK

582

TK

581

TK

3 Saatten uzun süreli

UÇUŞ iKRAM PLANI 1 Inflight Service Plan

\....


)

"'

1 : 6500000

ZOOKm

'--- - - ' - - ----,• . ı

0

/JKarpathas

·ıı l)

~

B

L

A ı<

A

___.lııebo lu

C

Sevastopol'

R

K

A

D

s

C E

E"

0

IV 1

E

R IV

4

E"

4? -9 ~

V-ıı\\i


UÇUŞ BILGILERI

MESAFELER

Flight Information

FLIGHT DISTANCES

Istanbul'dan /From Istanbul

Km

Mil

ALMAATA ALA

3927

2534

AMMAN AMM

1680

754

ABU DABI/ABU DHABI AUH

3429

AMSTERDAM AMS

Km LEFKOŞA

ECN

Mil

767

LONDRA/LONDON LHR

2512

1552

1869

LYON LYS

1994

1233

2209

1373

MADRID MAD

2713

1687

566

345

MILANO/MILAN MXP

1701

1038

BAHRAIN BAH

2587

1607

MOSKOVAIMOSCOW MOW

1779

1091

BAKÜ BAK

2147

1108

MÜNIH/MUNICH MUC

1567

975

BANGKOK BKK

7478

4647

NEW YORK NYC

8051

5009

BARGELONA BCN

2230

1387

NICE NCE

2037

1117

BASEL BSL

1839

1144

NURNBERG NUE

1674

1042

PARIS/ORLY ORY

2240

1'392

RIYAD/RtYADH RUH

2456

1527

ATINAIATHENS ATH

BELGRAD/BELGRADE BEG

812

507

BERLIN SXF

1716

1076

BEYRUT/BEIRUT BEY

1054

614

BINGAZI/SENGHAZI BEN

1247

BOMBAY BOM

4820

ROMA( RO ME/ FIUMICINO FCO

1384

852

2995

SINGAPUR/SINGAPORE SIN

8662

5381

488

304

BRÜKSEUBRUSSELS BRU

2166

1347

SOFYAISOFIA SOF

CENEVRE/GENEVA GVA

1911

1189

STOKHOL~/

CIDDEIJEDDAH .JED

2377

1477

STOCKHOLM ARN

2050

1364

DUBAI DXB

3007

1868

STRASBOURG SXB

1863

1159

DÜSSELDORF DUS

2038

1267

STUTTGART STR

1760

1095

FRANKFURT FRA

1862

1158

ŞAM/DAMASCUS

1082

672

HAMBURG HAM

1986

1236

TAHRAN/TEHRAN THR

2043

1270

HANNOVER HA.J

1927

1205

2118

HELSINKI HEL

2166

KAHIREICAIRO CAl

1229

764

KARAÇI/KARACHI KHI

3957

2459

KOPENHAG/

DAM

TAŞKENTTAS

3360

TELAVIVTLV

1136

701

TRABLUSITRIPOLI TIP

1669

1037

TOKYO NRT

8999

5755

TUNUSITUNUSIA TUN

1667

1038

COPENHAGEN CPH

2009

1249

VIYANAIVIENNA YlE

1252

779

KÖLN/COLOGNE CGN

1992

1240

ZORIH/ZURtCH ZRH

1762

1096

KUVEYT KWI

2171

1349

A 31()-203

A 340-311

RJ-100

142 000

257 000

44225

225

288

99

9362

THYUÇAK TIPLERI VE ÖZELLIKLERI

TYPE AND CONFIGURATION OF THY AIRCRAFT DC9-32

8727·2F2 8737-400 8737·SOO

A 31()-304

AZAMI KALKIŞ A~IRU~I MaxTakecyfW~(/(g)

48 989

86 408

68 038

107

164

ıso

ll 200

24 soo

16 140

16140

48 872

44000

108365

2X 14500

3X 15SOO

2X23SOO

2)(20000

2X52000

2X48000

4X31200

60702

153 000

KOLTUK ADEDI Stıııitw Cqrıcily

117

210

YAKIT KAPASITESI fileiCtıi»cily(/(g)

uı ı­

I Cl

:J lı..

>-

I

ı-

.J

MOTORGÜCÜ EnguıelbiWI

w u

z ~ If)

o

ir! ~

1-

(J)o :ı

LL

()o :ı

>-

I

ı-

l

LB

LB

LB

AZAMI MENZIL Marif!Wm llmtge (Km)

2 SOO

3 450

3 350

3865

AZAMI UÇUŞ TAVANI MarimumAIIilude!ff)

35000

42000

37000

37000

870

900

856

856

796

862

698

6 088

7 71 0

7 soo

9

7

19

:ı::

Cl

LB

4X7000

LB

LB

LB

LB

B 100

6480

11 952

1600

41000

31000

41000

41 100

AZAMISÜRAT Ma.ıimum Spml (Kmtbr)

900

900

945

820

860

860

890

780

4 460

18 650

25 000

41 409

3741

2

7

7

:J

.... D:

lıl

.J lıl

ıı.

cr:

Ul lıl

NORMAL SEYIR SORATI NomıoJ Clııi<e Spml (Kmtbr)

698

KARGO KAPASITEsi Catııo Cqrıcily O!&!

UÇAKADEDI

Numbt,.of Planes

E 97

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993

2

4




S

E

A

'ı

MALDI VE S

S Rt l LA N KA

JSLANDS

J

-, ., -

o

Aldabra ls.

'Praıa

QCm OS

M oıom c;.

Farquharlı.

Capd'Amb,

..

+

(Stlych.)

Anıeserana

HeiiV1IIe oı 0

M ahoffl(Ft.}

-

c

n.Ç

·

MA 'fA ·

t

Voh1manna

S CA R

1

1~

1

60'


SEA

OF

OKHOTSK

40'

Suff'l/s.u Jıuslııchlt~

!O'

p

c

F

A

Omto ls

D K~NIIIIs 0 ( Vaka no ls 1

o

c

E _

A

N

M illig

10'

NORTHERN

PH I L I P P / N E ._

MARlANA JSLANDS

S E A E

N

G

~

A

1

Gugu.,

< -~ 0 S..pan ~ s.~n Rot11

mı~

A ndamen-ls. flnd.l

lO'

tlflthı ls

Nicobar/s.

8 ELA U Komr

""''

Paklu ls

?

"' Pt.lapls

C a ro

l

i

n

1 s.

e

tU S A l

'""'

FEDERATED STATES OF MICRONESJA

+ _.ll A

O'

N

N _!__..,...:::__---::;---~, :;;,~j--ınıouo Mııu 1~0 ~ııo

!ıOO

t

ıooı

- a:> Cana Luthı ... Ramserer Beme Cocos

ti

{Aı.sr,J

90'

ısoo ı. .ıoııe ıers

C9

lll' Chnstrrn~sl

T t MOR

tAu~t• l

110'

110'

150'


larakıtı

jtktniı

b~küvi

Giysi kolu

Bir

Çözün~~~(. .

102

SKYLIFE KASIM

+

noıa

NOVEMBER

1993


.'

• •

gaıellini Moda

artık markadır.

Iran Caddesi No. 21/1 06700 Kovaklıdere/ Ankara Tel : (0-312) 467 42 36 Fax: (0-312) 467 63 21 <;/. 1VNI VERSACE CO/.I.EZION!i IJONNA Al rtliNNO INVliRNO 1993- 1994


Satranç

Crosswords •

DOWN

1. Eastern ternp/e 2. Hat with a hriın

Bu ayki sorumuz iki bölümden oluşuyor .

Şekildeki dunımda, Siyah ı...

A.

..

d2?? oynuyor ve hemen kaybediyor? Nasıl kaybetti? B. Siyah, 1.. ... d2 oynamak yerine, başka türlü oynayıp , hemen ve çok güzel bir biçimde kazanabilirdi. Nasıl?

Black is to play and the puzzle is in two parts: A. Black actually played (from this position) 1..... d2?? and lost. How did he lose? B. Instead ofplaying 1... .. d2??, Black could have won quickly and prettily - How? Çözü~Ier

Solutıons (. . .

108

~

• briç

••

+AR84 • A52 + A 107 +ARD

K B

D G

+ • + +

32 D96 4 8 V107432

ACROSS 7. Raundeel sto ne

5. Scare 9. Foot joinl 10. Quick look 1 7. Chn:sıian festival 12. Glowing coal 14. Shy aniınal 1 7. Neverthe/ess 18. Long story 20. Dart 22. Grieve 23. Weir 24. Chuın

Batı

kör va lesini yerden küçük verilir ve Dogu ruayla a lı r. Kör üçlüsünü oynar. Elden altılı, Batı'dan yedili oynanır; yerden asla alırsın ı z. Nasıl devam edersini z?

GÜNEY

BATI

KUZEY

Pas

Pas

Pas

2 SA

Pas

3 Trefl

Pas

Pas

4 Trefl

Pas

3 SA 6 Trefl ...

Solutions -

ıosC~ı.-

V A z o L A lJases

çıkar,

DOGU

25. SE county 28. Shy 31. Prohihition, han 32. Offer 34. Eat a ıneal 35. Christınas song 3 7. Political party 38. Dispositian 39. Mechanical man 40. Cricket team 41. Be contrite

3. Shoe-tie 4. Foe 5. Navy 6. Back 7. Fancy cake 8. Scottish plaid 13. Plead 15. Ruh out 16. Wild West show 18. Coınpact 19. Cereal 21. Cand/e substance 22. Floor cover 25. Devetop 26. Fitm 27. Coniferous tree 29. Tiny 30. Overcoıne 32. Aristaerat 33. Giver 35. Reınedy 36. Arriving after time

R

Şe kild ek i

12

vazodan birbirinin tamamen

ayn ı s ı

olan dördünü bulabilecek misiniz?

Which four of these twelve vases are identical? Çözümler

Solutionsc. . . 108

Çüzümlcr,. . .

108'

104

SKYLIFE KASIM

+

NOVEMBER

1993


_,

The Copies. XEROX has been the king of copying for a generation. And no wonder. We invented it! But that doesn't mean we're resting on our laurels. At XEROX, quality is our basic business principle.

Th . ıt

means whichever XEROX copier is best for your needs, you

will always get quality copies guaranteed to look like the real thing - never !ike copies of copies.

XEROX Büro Araçlan Tic. ve Servis

A.Ş.

Kasa> Sokak No: 12/5 Konak A1.cr l şhanı Eo;c nıcpc 80280 iSTANBU L Tc l:(212) 274 93 54 Fax:(2 12) 267 09 04 Aıaı ü rk Bul van No: 138/ABC Kavak lıdcrc 06640 AN KARA Tc l:(3 12) 427 3 1 55(4 lincs) Fax:(3 12) 427 3 1 59 İZMİR : Enriko Ali txrt i Büro A r..ı~:la rı Tic. ve San. A.Ş. Tel: (232) 463 K7 9 1192 AN KARA: Te mpo Buro S i-.ıcm lcri Tel: (312) 23~ 50 09 TRABZON: Kame r Ncşriyat Lld.Şti . Tel: (462) 32 1 80 H8 ANTA LYA: Anadolu BUro Araç lan Tic. ve Scrvi' Lld. Şt ı . Tel: (2-t2) 24X 55 3X BU RSA: Bo's Bilgi h lcm Qfi, Si,tı.!ın lcri San. ve Tic. Ltd.Şti . Tel: (224 ) 223 23 54 KONYA : İnpata~ Rekl amcı lık ve T:ınıt ıın A.Ş. Tel : CH2) 236 62 94 SA M SUN: O rk an iıh alat İ h r:u:aı Ltd. Ş ıi . Tel: (362) 43 1 26 '13 Ç"OR L U: Tckkom Bilgisayar San. ve Tic. Ltd . Şti . Tel: (282) 651 7 1 8 1


Sayın Yolcularunız,/

Ladies and Gentlemen,

emniyeti için; ini şte , kalkı şta veya "Kemerlerinizi bağlay ınız " ikaz ı şıklan yanarken; walkman , elektronik oyunlar, laptop kompüter ve benzeri elektronik cihaziann kulJanılması yasaktır. Uçuş

For safety reasmıs, it is forbidden to use any electronically opemted device such as walkmans, electronic entertainment devices and taptop computers, during take-o.IJ, tanding or when the 'Jasten seat belt" sign is on.

'

\

\

1 1

Tüm uçuş boyunca, compact disk player, radyo ve televizyon ve telsiz cihazlan, yolcular tarafından kesinlikle kullanılamaz.

alıcılan

ile

taşınabilir

telefonlar

Duri11g the etıtire flight, the operation of compact disc players, radio and TV receivers, p ortab/e p hones and walkie talkies is strictly prohibited.

THY'DE TELEFON VE FAKS DEGIŞIKLIGI

CHANGE IN TELEPHONE AND FAX NUMBERS IN THY THY YEŞİLKÖY YENİ TELEFON NUMARALARl

New Telephone Numbers GENEL MÜDÜRLÜK SANTRAL! - Head Office REZERVASYON SANTRALI - Reservation KARGO REZERVASYON SANTRALI - Cargo Reservation YENİ FAKS NUMARALARl

1 New Fax Numbers

663 47 44 663 49 04

GENEL MÜDÜRLÜK- Head Office

106

S K Y LI FE KAS IM

663 63 00 663 63 63 663 46 00

+

N OV EMBER

1993


GÜNÜMÜZ iŞ DÜNYASI NA YÖNVEREN BiR ÇOK iŞADAMlNlN ÇOCUKLUGUNDA DA HOROZ VARDI !

.

-'

j

BHOROZ

..

• n • '

" 1 9 4 2 ' d 'e n

beri"


TÜRKiYE'DEKi YABANCIHASTANELER

ÇÖZÜMLER 1 SOLUTIO C

OSSWORDS

ACROSS

-FOREIGN HOSPITALS IN TURKEY

1. Pebble, 5. Fright, 9. Ankle, 10. Clcınce, 11 . Easter, 12. Ember, 14. Deer, 1 7. Yet, 18. Saga, 20. Arrow, 22. Mourn, 23. Dam, 24. Pal, 25. Hssex, 28. Timid, 3 1. Veto, 32. Bid, 34. Dine. 35. Ca rol. 37. babour. 38. Natu re, 39. Robot, 40. Eleven, 4 1. Repent. DOWN

1. Pagoda, 2. Boater, 3. Lace, 4. Eııemy, 5 . Fleet, 6. Reaı; 7. Ciiteau, 8. Taıtan, 73. Beg, 75. Erase, 76. Rodeo, 78. Solid, 79. Crain, 2 7. Wax, 22. Ma t, 25. Eva/ve, 26. Sta ble, 27. Fir. 29. Minllle, 30. Defeat, 32. Ba ran, 33. Do noı; 3 5 . Cure, 36. La /e.

Satranç 1 CHFS:A. 1.. ... d 2?? hamles inden sonra , Beyaz rakibini şöyl e mat etti: 2. Yh6+! gxh6 3. g7! mat. B. Siyah 1.. .. . d2?? yerine şöyle oynasa k aza nı yordu : 1.. ... Vxg2+ 2. Vxg2 Fd5!!. Şimdi , Beyaz, 3. Vxe2 oynamak zorunda ve Siya h 3..... dxe2 oynar ve c sütunundaki piyonunu bir hamle sonra vezir yaparak k aza nır. Beya z, bu piyonu a rtık tutam ı yor! A . He lost because, ajter 1 .... c/2??, White has a very neat fo rced mate in lli'O: 2. Qh6+! gxh6 3. g7! mate. B . What Black should have playeel is: 1 ..... Qxg2+ 2. Qxg2 Bd5!! which man or less f orces White to p lay 3. Qxe2 dxe2, when the black e-pawn wi/1 queen next move.

b

Tel: (1) 58270325471600 (4)

ANKARA rı

ıı

ll

Amerikan Hava ÜssüBalgat Ankara Tel: (4) 42599434253257-4252241 İSTANBUL ı.ı

\

1 rı

tn

""

ı· t

1

\ . 1(

Beyoglu Istanbul Tel: (1 ) 24776042411423

r.. 1' .,

\

\qı~ıur .ı '->Lı

ı

1

Bereketzade Medresesi Sok. 5/7 Karaköy Istanbul Tel: (1) 2432590 (2) ı

1\.ııık lı 1\ııı

Büyükdere Cad . 22-24 Şişli Istanbul Tel: (1 ) 2461020 (5)

+ RV 3 2 B +5

D

G

Istanbul Cad. 82 Istanbul Tel: (1 ) 5747802 (25) Fax: (1 ) 5734939 Yeşilköy

Deftertar Yoku ş u 37 Tophane Istanbul Tel: (1 ) 2499751 (2)

Zekir Baş ı Sok. 20 Yedikule Istanbul Tel: (1) 5825050 (5)

ll

Yolu Belgrad Kapı 2, Zeytinburnu Istanbul

İZMİR ı

ı ı

!zmir 108

SKYLIFE KASIM

cı ı ı

K

\lı \lll

Fatih Istanbul Tel: (1) 52411565258996

Balıklı

'1 V 10 8 7

) ll

Güzelbahçe Sok. Nişantaşı !stanbul Tel: (1) 2314050 (20)

ı

ı

+ 10 9 7 6

ı ı

Sıraselviler

Cad. 119 Taksim !stanbul Tel: (1) 2517100 (7)

.

cı · ı

1··uz k or _ç mu htemc en Ba tı a o c uguna gorc, ·· Do.. rtr o rt c e pı·k ı· varsa sıkıştırabilir. Kozları bitirin; AR pik; pik kupu ; trefll er; karo as ı : ya yerde ki pik ya da eldeki kö r dokuzlusu sagla n acaktır. Ama bunun çok kötü bir oyun o ldugunu he rhalde fark etmi şs ini zclir. Çünkü başarı o lasılıgı skuizden çok da ha yüksek olan mükemme l bir e l-yer t ra mpa nı z vardır: karo as; ka ro kupu ; pik rua; ka ro kupu ; pik as; koz onlusuyla pik kupu; trefl dam; koz valesiyle pik kupu ; trefl rua; trefl as (elden kay ıp kör defosu); kör dam! Çok kötü bir pik, karo veya trefl dagılımı dışında bu oyun ta rzının ba tarı yoktur. Skuiz ise yüzde e llinin a ltında bir şanstır. Ya lnı z el-yer trampa sının başa n ya ul aşa h ilm es i için dakik bir zamanlama şa rttır. Bu konuda en ufak bir dikkatsizlik eli be rbat ede r.

+

NOVEMBER

ı 993

+D V5 '1 R3

+ D9654 +986

VAZOLAR 1 3, 6, 8 ve 1O num a ra lı vazola r. Nos . 3, 6, 8 and 10.


TEB

mü§terisi olmanın anlamı paranın ötesindedir.

"Dünyanın

halıları

Marco Polo Seyahatnamesi'nde en güzel Konya'da yapılıyor" diye yazıyor. Günlüğüne bu notu düşmeden önce Selçuklu kızlarının Gördes düğümüyle dokudukları, kenarları Küfi desenli bu şaheseri gördü mü bilemeyiz. Ama şunu biliyoruz: 1200'lü yıllarda Konya Alaaddin Camii'ne serilen bu eşsiz halı, değerini bilen kişilerin elinde büyük bir itina ile korunduğu için 700 yıl varlığını muhafaza ettiği gibi paha biçilmez ölçüde değer de kazandı. Müşterilerimiz arasında

Onlar,

eski eser

meraklılarının olması rastlantı değil.

kişisel varlıklarının muhafazası

ve

değerlendirilmesi

konusunda

bir bankadan da aynı itinayı görmek isterler. Türk Ekonomi Bankası'nın bunun için en doğru seçenek olduğunu bilirler. Bu nedenle TEB Özel Bankacılık Bölümü'nün müşterisi olmayı tercih etmişlerdir.

---ı@)-KİŞİSEL YATIRIM YÖNETİMİ


THY ViDEO P R O GRAMI 1

SIDEKICKS OYUNCUlAR 1 CAST

Chuck Norris, jonathan Brandis, Mako, Beau Bridges. YÖNETMEN 1 DIRECTOR Aaron Norris . 101 dakika/ minutes. Macera/ Adventure ingilizce, Türkçe a l tyaz ı/ English, Turkish subtitles. Ba rr y, haya l d ün yas ın da yaşayan, Chu ck No rris'e hayran bir gençtir. Kendisine karate ile birlikte, kendine güve nme ve sayg ı y ı öğre te n Mr. Lee ile ta n ışınca hayal d ü nyasında yaşa­ may ı b ı rak ı r. Okul un karate takıınıyla yap ı l a n b ir k arş ıl aşmacia Chuck o rri s ' le gerçek ten karş ıl aşır ve o nda n ya rd ı m a lır .

104 da kika/ mi nutes. Macera/ Adventure. ingilizce, Türkçe altyazı/ English, Turkish subtitles. Genç ve güzel antrapolog Daisy'nin esrarengiz bir biçimde kaçırılması, Luigi ve Mario ' nun, hayatlarının maceras ı na at ıl malarına yol açar. Cesaret isteyen ve tehlikelerle dolu bu kurtarma operasyonu sırasında ka h raınan l arımız, yeteneklerinin yanı­ sıra şanslarını da kullanırlar.

ilk şey Farmer' ın Marran ' ın çevresincleki herşeyi değiştirmeye başlamış olmasıdır.

In pursuil of Daisy, a lovely young anthropologist mysteriously kidnapped and .forced through the portals of a paral/el world, love-struck Luigi and dozm-to-eartb Ma rio }Ind themselves in the adventure q/ a l!letime where ski//, spirit, and plai11 du mb luck combine in the al/empt at a daring, hazardous rescue. THE BODYGUARD

Barry is a day dreame1; who imagines himselfas tbe sidekick of action hero, Chuck Norris. An awkward, asth matic loner, Barry retreats illfO his f antasies till he meets Mr. Lee, who teaches him karate, as well as buiiding his se/f-respect a nd confidence. In a showdown with the school bul~y·s karale team, it is Bany s turn to gel help f rom his sidekick, Chuck Norris. SUPER MARIO BROS OYUNCUlAR 1 CAST

Bob Hoskins, john Leguizamo, Dennis Ho pper, Samantha Mathis. YÖNETMEN 1 DIRECTOR Rocky Mo rto n, Annabel Jonkel.

A .flamboyant singer and actress, Rachel does not think she needs a 1~)1the-book bodyguard, and doesn ., mind saying so. Bul her manager who knows that Racbel has been the recipient ql same very threateninp, Jan /el/ers , persuades a reluctcuıt Farmer to lake tbejoh. 7be 1ıe.YI thing they know, Frank Farmer is cbanging almasi everytbi1ıg ahout the surroundings of Rache/ Marron 's 1(/e and she is changinp, the core of his.

OYUNCUlAR 1 CAST

C LIFFHANG ER

Kevin Costner, Whitney Houston .

OYUNCUlAR 1 CAST

YÖNETMEN 1 DIRECTOR

Sylvester Stallone , John Lithgow, Michael Rooker, janine Turner.

Mick jackson.

YÖNETMEN 1 DIRECTOR

120 dakika/ minutes. Macera/ Adventure japonca, Ingilizce, Türkçe altyazı/ Japanese, English , Turkish subtitles. Oldukça ün lü bir şarkıcı ve aktris olan Rachel Marron, b ir koruma görevlisine ihtiyacı olmadığını her yerele söylemesine rağmen, onun oldukça ciddi tehdit mektupları alelı­ ğını bilen ınanejeri , profesyonel bir koruımı görevlisi olan Frank Farmer ' ı onu koruma görevini üstlenmeye ikn;ı l'dn. Daha sonr;ı Lırk ettikleri ııo

SKYLIFE KASIM +

NOVEMBER

1993

Re nny 1-!arlin. 112 dakika /ıninutes. Macera/ Aclventure. Ingilizce, Türkçe altyazı/ English, Turkish subtitles. Profesyonel bir dağcı olan Gabe Walker, kendisini. tecrübesiz bir clağcı kızın ölümünden sorumlu tutmaktadır. Ölen kızın nişanlısı da bu kazadan ekılayı Gabe'i suçlaınaktadır. Bu trajecliye dayanamayan Gabe,


98 dakika/ minutes. Komedi-Dram/Comedy-Drama. !ngilizce, Türkçe altyazı/ English, Turkish subtitles"

Rocky Kurtarma Ekibi'ndeki görevi nde n , arkadaşların ı ve sevdiği kadını bırakarak ay rılır.

Olağan "

Seni once ınore to Pennsylvania, to cover the annual Groundhog Day festiva l, television weatberman Phill Connors (Murrey) finds hiınself stuck in time, endlessly repealing February 2nd. Trying to make the best of his absurd situation, Phil becomes both master and uictim of his peculiar predicaınent. JACK THE BEAR OYUNCUlAR 1 CAST )

She was an inexperienced climber, sbe trusted him to rescue her, but sornetbing went wrong high aboue the valley jloor.. . and Cabe Walker (Stallone) has been blaıning hiınself for her death ever since. Unab/e to dea/ with the tragedy, Cabe quits his job with the Rocky Mountain Rescue Team and jlees from his once cberisbed mountains, leaving behind his self-esteeın, his friends and the woınan be loves. GROUNDHOG DAY OYUNCUlAR 1 CAST

Bill Murray, Andie Mac Dowell. YÖNETMEN 1 DIRECTOR

Harold Ramis. 103 dakika/ minutes. Komed VComedy japonca, İngilizce, Türkçe a l tyazı/ Ja panese, English, Turkish subtitles. Bir festivali izlemek a m ac ı y l a Pennsylvania 'ya gide n televizyon hava rapo rc usu Phil Connors ( Murray), kendisini zamanın içinde s ıkı ş ıp kalmı ş bir şe kild e, he p 2 Ş u bat ' ı tekra r ed e r durumda bulur. Yarın korkusu o lmaya n ve elinde ge reğ ind e n fazla zamanı buluna n Phil , bu durumd an en iyi b içimde yararlanmaya ça lı ş ır.

Danny De Vito, Gary Sinise, Robert Steinmiller Jr. , Julia Louis-Dreyfuss. YÖNETMEN 1 DIRECTOR

Marshall Herskovitz.

Kanal

Klasik Batı Müziği 1 Opera Klas ik Türk Müziği Müzikal Filmler ve Film Müzikleri Türk Hafif Müziği Pop Müzik Unutulmayanlar Jazz Modem Müzikaller Easy Listening Nostalji (Oldies) Hard Rock Çigan

ı

2 3 4 5 6 7 8

9 10 ll 12

Soft Müzik Unutulmayanlar Klasik Türk Müziği Türk Pop Müziği Pop Müzik Klas ik Müzik Modern Müzikalle r

NOVEMBER

Classical Music Classical Turkish Music Film Music and Musicals Turkish Pop PopMusic

1 2

3 4 5 6

Unforgetıable

jazz Stage Musicals Easy Listening 0/dies Rock Tzigane

7 8

9 10 11 12

Entertainment Selection

Cbannel

2

Easy Listening Unforgettables Classical Turkish Music Turkish Pop Music PopMusic Classical Music Modern Musicals

2 3 4 5 6 7 8

4 5

6 7 8

1993

Cbannel

Kanal

3

111 SKYLIFE KASIM +

Entertainment Selection

MUSI C ON BOARD AI RBUS 31 O'S

AIRBUS 310 MÜZIK YAYlNLARI MüzikTürü

The word "average" does not fit the Leary family. Not that the word necessarily applies to anyone on th eir strange Oakland Street. But of all the housebo/ds on the black, the Leary c/an is viewed as especially peculiar. Nothing notewortby seeıns to bappen on this street, but after the Leary faın ­ ily's arrival a series of incidents ereale a baunting ınood, leading to a surpising cliınax. MUSIC ON BOARD AIR BUS 340'5

AIRBUS 340 MÜZIK YAYlNLARI MüzikTürü

Lea ry ailesini ta nıml a mak içi n uygun bir t a nım d eğ ildir. Oakland Caddesi 'nde yaşayan herhangi bir kimseyi tanımlamak için de yeterli değildir. Fakat diğer evlerde yaşayan la ra kıyasla , Leary ailesi özellikl e garip olarak damgalanmıştır. Olaylar, Leary ailesinin caddeye yerl eş mesinde n sonra baş lar.


SELÇUK DEMiREL'den _ _

.

-------

;!

.:!

~-

-

--- -


YAŞAMIN AZ BULUNUR HAZLARlNDAN BiRi:

SAAB 900 CABRIOLET TURBO

Saab 900 Cabriolet, 1986'da ilk çıktığı günden beri, tüm dünyada satış rekorları kıran bir klasik. Elbette, tüm yaşamlarını 'mükemmellik' ve 'seçkin zevkler' üzerine kuranlar için yaratıldı. Saab 900 Cabriolet, üstü kapalı başka bir modelin uyarlaması değil ; her ay rıntısı " üstü açık bir Saab mükemmelliği " için düşünülmüş , tümüyle eşsiz bir

yaşam ınızda hissetmek isteyeceğini z biri, belki bir Saab 900 Cabriolet kullanmanın keyfi olabilir. Saab 900 Cabriolet, Saab Showroom 'da sizi bekl iyo r.

Sizin de

şeylerden

SAAB. MÜKEMMELLiK... HiÇ TAViZSiZ.

tasarım .

Bir tuşa dokunarak otomatik olarak açılıp kapanabilen tavanı , benzer otomobillerin çok azında bulabileceğiniz bir kolaylık. Üstelik, çok katmanlı, tam yalıtımlı tavanı, ısıtmalı arka penceresi ve standart air condition'ı sayesinde yaz-kış güvenle, zevkle kullanılabiliyor . Saab 900 Cabriolet, nefes kesici performansı , dört kişinin -bagajlarıyla birlikte- rahatça yolculuk edebilmesini sağlayan geniş iç hacmi ile de, üst ü açıiabilen otomobillerin 'hiç eksiksiz', 'hiç kusursuz' olabileceğin i kanıtlıyor.

Türkiye Genel Distribütörü

Genoto General Otomotiv Pazarlama ve Ticaret A.Ş. Suadiye (Showroom) Tel: 302 41 12113 Genoto bir

Doguş

Holding

A.Ş. kuruluşudur.


....o W 路 ~

::> w

c.

z ~ ...谋

z

z

>

o


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.