1994 02

Page 1


lmpreza gibi dön kapılı sedanın iki kapılı coupe bir otomobil göıiintüsüne sahip nedeni öncelikle düz ve oval cizgilerin harika bir aerodinamik uyunıda

ol masının

birleşmi olmasıdır.

Ancak kull aruldıgında anlaşılan ikinci bir neden motor ve yol tutuşudur. 1820 cm3 lük 16 sübaplı boxer motor 5600 devirde 103 HP güc verirken 205 km/h son sürate ulaştıgi.nda bu spor göıiinümlü konforlu aile sedanının performans ' ından etkilenmenıek mümkün degildir. 4 tekerden çekişe sahip sistemi, virajlan yııtarcasına alırken yol tutuşunda en ufak bir sapma gözlenmcz. Ayarlanabilir hidrolik direksiyonu süıiicünün komutlanna harfiyen uyar. Yükseklik ayarlı ergononıik koltuklan beli desteklediginden özellikle virajlarda önde oturanlar için olumlu bir rahatlık saglar.Arka koltuklar yatınldıgında bir aileye yeterli olan bagajı 'X,60- %40 oranında ilave hacim kazanır. Kumanda tablosundaki göstergeler, kalorifer dügnıeleri ve sol kapı içinde bulunan cam ve merkezi kilit donanımlan sürücünün dikkatini dajlıtmayacak konumda ve büyüklükte dizayn edilmiştir. Yolcu güvenligine önem veren lmpreza yan darbelere karşı çelik kuşaklada donatılmış olup 100 kın 'de ani fren mesafesi 42m. dir. Sahip oldugu katalitik konvetör ile kurşunsuz benzin kullanan Subaru lmpreza gerçek bir cevre dostudur. Size hatch- back ve sedan modellerini sunan lmpreza için dön dönlük etkileme gücü tesadüf de&ildir.

E-5 Yol" !lzem SoQanOI< KARTAl/ISTANBUL Te IOC16J:IEOOOOF" 10-216J:IE0027

S UBAR U·l HLAS OTOMOTIV SANAYI IC. AS.



YIL/Ycar12

SAYI/ Numbcr 130

YÖNETIM Yönetim Kurulu Başkanı/ Cbalrmaıı of the Board

44

ERMAN YERDELEN

Türk Hava Yollan Adına Sahibi 1

YEŞILÇAM'93 Update on Turkish Cinema By KEMAL KALDI

Publisber oıı beha/f of71-IY Genel Müdür Vek.ilV Aciing Prestdt>tıl a,ıd CEO

YUSUF BOLAYIRLI

YAYlN Genel

Yayın

52

Yönetmeni

Editor-in-C'bief

SARMISAK

MUSTAFA SÖNMEZ Yazı I şleri

MüdüriVManaging &lltor

ENGIN 0KTEMER

Sanat

Damşm:.ın ı/ Design

Kapak foıografı 1 Cover Photo C . ÇETIN - H .CANGÖKÇE

Garlic By SALIH YEŞIL

Consultant

DENIZ ŞAHINBAŞ Koordinaıör

60

1 Coordinator

AHMET DEMIREL

ILK TÜRK KADlN GAZETECI SELMA RlZA

Editör 1 EdUor HAŞMET BABAO~LU Yayın Kunılu/ Pıtblisbing

Board

RUHAT KALAYCIO~LU MUSTAFA SOKMENO~LU FERDI PIŞKIN

4

A W oma n journalisı Amongst the Young Turks By TAHA TOROS

THY'DEN HABERLER

68

English Edltorial IŞIN

MARY

Sanat Yöncancnleri 1 Art Directors LALEHAN UYSAL YOCEL ALP lŞM EN

!'oto!lrnflar 1 Pbotos MANUEL ÇIT AK (Edito r) ERDALALOK

Reklam 1 Adl)(.'l'fislng DUYGU TAMER YURDAGOL ALTINOZ

Tel: 663 63 00 (Exı) 1184/ 1185

8 AGENDA

BOOK REVIEW

10

74

PERTEV NAILI BORATAV A Life Dedicated to Fairy Stories

DUTY FREE ON BOARD

By LEVENT TAYLA

so

Reklam Koordinatörü/

Advertlslng Cc>ardinator NURHAYAT KASABALI

Tel: 663 63 00 (Exı) 1174 Dagıtım

1 Distribwtmı

KEREMILTER

Tel: 663 63 00 (P.xt) 1189 Adres 1 Address Türk Hava Yollan Genel Yönetim Binası üınanı

Atatürk Hava

34830 Istanbul Yapı m 1 Productiorı

18

Baskı -Cilt

1

Printlııg-Birıding

HUrriyet Ofaet Matbaacılık ve Gal.ctecitik A.Ş .

VE REZERVASYON

Information and Reservation

RENGARENK BEYAZ A Rio t of White By LALEHAN UYSAL

24 ANKARA KEDISI The Turkish Angora Cat By TAN ORAL

Osmanlı Sok. I 9 Taksim !ST. Tel: 251 74 84 (16 hat)

DANIŞMA

83 THY UÇUŞ BILGILERI Flight Information

88 OYUNLAR Puzzles

32 DEFNE

94

Daphne and the Laurel Leaves By JALE SILAHTARO<::;LU

Movies on THY Flights

36

96

VIDEO

34625 Sefaköy !ST. Tel: (0-212)698 58 58

Renk

Aynmı

1 Coiour Separatloıı

ARAS G&AJIK

Crosj1e/d Studlo/i,ıJ: sisllntıl ile yapılmıştır. Kagıt/

Paper

LEYKAM MÜRZTALER MAGNOMAT

t=::fo,~yı~~::;;',k~'u~.,, ram

tıe

tJn•t almtı yapılamaz.

SKYfiFE.-iijy ta;fiüdd~-;;ıda bir )"4yımlanır. Skylife is pubflsbed montbly by '11-JY.

SEMERKANTLI BILIM ADAMI ULUG BEY The Astromer of Samarkand By FÜSUN ÖZB ILGEN

Kartposta i: ŞlK

HAMAL

The Elegant Porter By NECDET SAKAO<::;LU


ayın Yolcularımız,

ear Passengers, Social psychology frowns on the idea of an individua/ or an organization praising itself. That is a natural and well established value judgement. That is why in this/etter 1 wi/1 merely report on what two international journals covering the aviation industry have written about THY. The journals I speak of are "A iriine Business" and "Airline". The first of these ımıkla yetineceğim . reputable journa/s in the aviation seetar Sözünü ettiğim dergiler "Airline Budea/s genera/Iy with every aspect of aviasiness" ile "Airline" dergileri. Havacılık endüstrisinin bu saygın dergitian management, white the second covers lerinelen birincisi genelele havacılık individua/ airlines in each issue, subjectyönetimi ile ilgili her konuya değinirken, ikincisi şi rk etl eri ing them to comprehensive tesıs in every respect, and publishes tek tek ele alarak bunları her yönü ile teste tabi tutmakta the results ofthese tesıs with a completely impartial evaluation. ve test sonuçlarını büyük bir tarafsızlıkla yayın l amaktadır . Two artic/es eniit/ed "Turkish Transitions" and "Young "Airline Business" Temmuz sayısında "Geçiş Sürecindeki Turks Come of Age" in the july issue of "Air/ine Business" Türkiye" ve "Çağdaş Jöntürkler" başlıkları altında yayın­ refer to the Javaurab/e developments at 7HY, declaring that the ladığı yaz ıl arda THY'deki olumlu ge li şme l e relen bahsederairline has caught up wih the latest devetopmen/s in aviation, ken, çağı yaka l ad ı ğımıza değinilerek pazarlaand that our change of marketing strategy to ma stratejimizin değişerek, yolcu tercihlerinin give priority to passenger preferences has been USIDeSS the most significant fa ctor in this development. öne a lınm asının , bu geli::1mecle en önemli etThe August-September issue of "Airline" magaken olduğunu belirtmektedir. "Airline" dergisi ise Ağustos-Eylül sayısında zine gives the results of tesis of 7HY performance THY'yi test etmi~ ve Gianni Siccarcli imzası written up by Gianni Siccardi. According to the results of the tesis, menu se/ecile sonuç l arı yaymlam ı ştır. Test sonuçlarına göre, mönü seçimi, yiyecek tion, and the quality of food and drink are ve içki kalitesi "iyi" derece alırken içki ikragradedas "good", and frequency of drink mınclaki süreklilik "çok iyi" o larak nitelenrounds as "very good" . ln-jlight information, miştir. Uçuş sırasında bilgilendirme ise "mümeanwh ile, is deseribed as "excellent". kemmel" olarak vasıfland ırılmı ştır. Gene ayAccording to the same test, seat comfort, aircraft nı testte koltuklarla, uçak içi dekorasyonu, furnishing, cleanliness of the toilets, assortment tuvaletlerin temizliği, gazete ve dergilerin suof newspapers and magazines, and compelence nulması, uçuş personelinin işini bilirliği "çok of flight personnet are judged "very good", iyi" olarak nitelendirilirken, aynı personelin and the courtesy of flight personnet as "excelkibarlığı "mükemmel" bulunmuştur. Testte, lent". içki seçimi ve emniyet bilgilerinele açık lık ile 1be assortment of drinks, clarity of safety inforyer personelinin yolcuya yardımcı olması mation, and assistance offered to passengers by "orta" düzeyinele kalmıştır. Buna karşı her ground personnel is deseribed as jair" . 7be koltukta emniyet kitapçıkları ile Skylife dergiarticle mentions that safety charts and Skylife sinin bulunduğu belirtilmiştir. Uçaklarım ı zın magazine are available at every seat. zamanında ka lkış l arı da olumlu o larak yansı­ Punctuality of departıtre a/so receives a Javartılmıştır. Yazar, yazısının 6'ncı sayfasında bazı ab/e score. On the sixth page of the article the gecikmeterin ise THY'den kaynaklanmaclığı­ writer explains that the occasional delays are nı, mahalli ve dış havaalanları işletmelerinele­ not the fault of 77-!Y, emphasising that these are ki düzensizlikten ileri geldiğini altın ı çizerek caıısed by poor organisation at local and overseas airports. belirtmektedir. Yazıının başında da belirttiğiın gibi dergi lerin As I said at the beginning, I do not intenel to yazcl ıkl arına hiçbir yorum getirmiyorum. comment on what these journa/s have written. However, 1 do Ya lnı z şunu belirtmek istiyorum, testre "orta" diye nitelewish to say that we are aware that we stili have progress to nen içki seçimi, emniyet bilgilerinele açık lık ve yer pe rsonemake in the arecıs deseribed in the test as jair", i.e. choice of linin sizlere daha iyi hizmet verebilıneleri konularında yapdrinks, clarity of safety information, and services provided by mamız gereken daha bazı işler o ldu ğunun biz de farkında­ ground personnel. We are making a serious effort to improve yız ve bunun için ca nla başla çaour performance in these areas. YUSUF BOIAYIRil lışıyoruz. Indeed, 77-fY management and perGenel Müdür V. THY yönetimi ve personeli "müsonnet regard "excelletıt" as less Acıing Presidetıt and CEO kemmel"i bile sizlere az görüyor, than our passengers deserve, and are endeavouring to provide services of hizmetin daha da üstününü sunmak için çabalıyor. an even bigher quality. Iyi yolculuklar. .. Have a good flight.

S

Toplum psikolojisinde, bir kişinin veya bir kuruluşun, kendisi hakkında olum lu şey l er söylemesi erdem kabul edilmez. Bu olağan ve yerleşmi~ bir yargıdır. Işte bu sebepten yazım­ da, havacılık endüstrisi ile ilgili iki uluslararası derginin THY hakkında yazdıklarını sizlere, sadece aktar-

D


FRESH SUCCESS FOR THY'S INTERNATIONAL PROMOTION

THY reklamiarına uluslararası c alanda birincilik ödülü Yolcu isteklerine öncelik veren modem yönetim prensipleri sonucu kabugunu kırarak uluslararası bir ticari kuruluş haline gelen Türk Hava Yo lları ' nın u lu slararası alandaki tan ı t ı mı ve imajını geliştim1e çalışmaları büyük bir başarıyla sürüyor. THY'nin yurtdışında basın ve te levizyon kanallarında yayınlanan rekl am ları , kısa süre içinde üçüncü kez ödüle deger bu lundu. Son olarak, Avru pa'nın en büyük rek lam yarış­ malarından biri olan Epica'93'te, Cenajans/ Grey'in kuruluşumuz için hazırladı g ı ilan lar, kendi kategorisinde fina list oldu . Daha önce de U lu slararası Reklamcılar Birligi'nin (IAA) Londra'da düzenledigi 1993 "En İyi Global TV Kampanyası " yarış­ masında, rek lam filmlerimiz , 281 film arasından dünya ikinciligini kazanmıştı. CNN International ile Channel 4'te uzun süre yayınlanan ve dünya ikinciligini getiren "Pleasant Surprise" ve "New Frontiers" adlı bu filmierin yönetmenligini Julius Cassar

Turkish Airlines, which asa result of modern management principles putting priority on passenger p references has broken out of its shell to become an international commercial concern, is continuing its successful promotion and image building programme in the international sphere. 11fY's press and television advertisements abroad have been awarded the latest prize in a series of three within a brief period. The advertisements designed for THY by Cenajans-Grey have qualified as finalists in tb eir category at Epica'93, one of Europe's faremost advertising contests. Previously our advertising films came second among 281 filmsfrom araund the world in the 1993 Best Global 7V Campaign Cantest be/d by the International Advertising Association in London . These films, entitled "Pleasant Surprise" and ''New Frontiers': which were ranked second in the world, were directed by julias Cassar and were sbown for a considerable time on CNN International and Channel 4. This outstanding success was fallowed by the prestigious AD.Q .A WARD for our advertisement in The Economist magazine. According to a survey carried out by AD.Q.S7UDIES the research division of the Harvey Researcb Company, this advertisement ranked first in terms of "highest recall rate". Consisting of photographs by Tom Gattos, Roger Kilmartin and Ekrem Çalıkoğlu, with the entrance gate of Daimabahçe Palace as a motif, this advertisement entitled "A Heritage of Arrivals and Departures" was selected as the advertising design which attracted the highest level of reader interest. According to the results of this survey, visual recall among readers of this award winning advertisement was 62% and text recall was 23%. The fact that our advertisements have won a third prize within such a briefperiod demonstrates that the international image of 711Y is gathering momentum and that 711Y has become an airline whose name ranks with the major world class companies.

yapm ı şt ı.

Bu büyük başarıyı, The Economist dergisinde yayınlanan rekl amımızın AD .Q.AW ARD ödülüne deger bulunması izledi. Harvey Research Şirketi ' nin araştırma grubu o lan AD.Q.STUDIES tarafından yapılan araştırmada, reklamımız , "en yüksek hatırlanma ora nı " sıralamasında birinci o ldu. Tom Gattos, Roger Kilmartin ve Ekrem Çalıkoglu ' nun fotograflarıyla, Daimabahçe Sarayı ' nın giriş kapısının görsel motif olarak degerlendirildigi "A Heritage of Arrivals and Departures" başlıklı reklam, en yüksek düzeyde okuyucu ilgisini çeken reklam deseni seçildi. Araştırma sonuçlarına göre, birinciligi getiren bu reklamın , okurların yüzde 62'si görsel olarak, yüzde 23'ü de metin o larak hatırladılar. Reklamlarımı zın kısa süre içinde üçüncü kez ödüle layık bulunması , kuruluşumuzun uluslararası alandaki imajının giderek güçlendigini ve THY'nin, ismi, artık dünya çapındaki dev şirketlerle birlikte anı l an bir havayolu o ldugunu açıkca gösteriyor.

+ 4

SKYLIFE

ŞUBAT

FEBRUARY

ı 994

-


B u~n dünyanın

dört bir

yanında,

milyonlarca işadamı Norstar kullanıyor... Bu elbette

rastlantı

seçim. Çünkü

degil, bilinçli bir

haberleşme dünyasının

için sizi adım adım yönlendirir. Geleceğe açık

bir yapıya sahiptir ve yazılım

kartuşunun

duvara monte edilebilen, 4

kazanır.

Farklı

mükemmel bir seri

devlerinden Northem Telecom'un ileri

kapasitelerde üç modeliyle

teknolojisinin ürünü ... Ve haberleşmeyi

her büyüklükte

kolaylaştıran

uygundur.

Opsiyonel

uygulamalara

açık

_,) Norstar esnek dilediginiz

tuş yapısına

tuşa

sahiptir,

dilediginiz görevi

verebilirsiniz. Norstar teorik degil pratik bir

yardımcıdır. Sıvı

kristal

ekranında

kuruluşa

arama ,

4400 harici numarayı isim ile

detaylı çağrı kaydı ,

sistemidir •.

haberle ş me

İş dünyasının mega starı

Norstar, Netaş güvencesinde Türkiye'de ... Ve sizinle

çalışmak

istiyor.

olan

Norstar, sesli mesaj ve otomatik operatör işlemleri,

ayrı

değiştirilmesiyle ;;. " lıiilıilllll!! telefon setiyle kullarulabilen Norstar

yeni özellikler

pek çok özelligi var. ..

kolaylıklar sunabilmektedir. İstencliğinde

tek hat

Nela$

iletişimin

gücü

Istanbul Td: (2 12) 274 34 74 Ankara Td. U l ll 417 9'i 00

beliren mesajlar

yapacağınız iş lemler

üzerinden ses ve veri

iletiş imi

gibi

!zmir Tel : (232) 4119 33 33 Antalya Td: <242) 2411 50 50

• Seri Haberleşme Sistemi: Sayısal Özel Telefon Santralı/PABX ve Sayısal ş4sekrrter Sistem özelliklen·nirı tümünü içeren gelişmiş hir haberleş ml! sistem idir.


Piramitler; asırlardır sırlarını koruyan ve günümüze dek ayakta kalmayı başaran Dünyanın yedi harikasından biri. .. Emaks, Piramitlerin gizemini ve kusursuz tekniğini istanbul'un en popüler

semtlerinden biri olan Ulus'a taşıdı. Uzun yılların deneyimine ve çağdaş şehireiliğin engin bilgisine sahip Yüksek Mimar Turgut Toydemir'in çevreci anlayışı ve özel boyutlarla bezenmiş mimari stili ilı"­ Piramit evlerinin kapılarını elit yaşamlarınıza açıyoruz. Böylesine merkezi bir yerde, öylesine ("'

şehir problemlerinden uzak yaşayabileceksiniz ki...

.

Emaks Piramit evlerinin sırlarının

başında, sizlerin tüm sosyal kültürel ihtiyaçlarını ve yeşile özlemini karşılayacak bir yerleşim var.

Emaks Piramit Evleri'nde, yaz aylarının dayanılmaz özlemini gidereceğiniz açık yüzme havuzu, •

baharları doyasıya yaşayabileceğiniz botanik bahçesi, tenis kortları,soğuk günleri

keyiAe geçirebileceğiniz kapalı ısıtılmış yüzme havuzu ve alışveriş r-<::!JJ: '"- -

merkezi

ile garaj yer alıyor. Dairelerin tümünde açık balkon haline gelebilen seralarınız olacak. Üstelik bu seraların şeffaf etkisi bina cephesine de yansıyacak, aynı etkiyi bina içindeki asansörün şeffaf

yüzeyinde de görebileceksiniz.Kat kaloriferli, çağdaş yaşamın gerektirdiği özel elektronik alarm, görüntülü güvenlik tesisatı, microbiyolojik hava arıtma sistemi, bloklara özel garaj ve rahat yaşamın gerektirdiği Emaks Piramit Evleri'ne özgü diğer konfor ve sistemler sizleri bekliyor.


·~;~··-•'"'

.

~

,, >

·'

/

mutluluğunuz piraınitlerin sırrında...

''"

'

'1 .

r.,_..~"':~~-

.

~

,

EMAKS PiRAMiT EVLERi EMAKS iNŞAAT VE TiCARET A.Ş . MERKEZ: HALASKARGAZi CAD . N0.270 SiMA APT. KAT-5 ŞiŞLi 80220 iSTANBUL TEL: (0212) 2402973-2471114 2403943 Fax: (0212) 2336116 ŞANTiYE TEL (021 2) 257 03 64 - 257 24_80 EMAKS PiRAMiT EVLERiNiN YASAL YAPI iZNi ALINMIŞ VE iNŞAATI BAŞLAMIŞTIR


ŞUBAT

1994

FEBRUARY AGENDA 1 Berlin filarrnoni Solistleri'nden oda müziği, Cemal Rejit Rey (CRR), 19.00. Chamber music from the Berlin Philharrnonic Soloists, Cemal Rejit Rey (CRR), 19.00.

fıirkiye iktisat Tarihi belgeseli TRT 2'de.

Documentary on Turkish economic history, TRT 2.

7 Soprano femandez'in jan resitali, CRR, 19.00. Soprano Femandez's singing recital CRR, 19.00.

9

8

Kainat Barkan Pajonk'un resim sergisi, Toprakbank Sanat'ta. Yarın son gün. Kainat Barkan Pajonk's painting exhibition at Toprakbank Sanat fınishes tomorrow. l'

'

-

. -~ .

>;'~

...........'. -,...................... -. -~" ·-A

14 ~ 15 Müridoğlu'nun anısına belgesel ağırl ıklı sergi Mine Sanat Galerisi'nde. 21 ~ubat'a kadar açık.

Zühtü

Commemorative exhibition, largely documentary. for Zühtü Müridoğlu at Mine Art Gallery until 21 february.

"Yüzyıl Biterken Sosyal Yapı Kredi, Beyoğlu.

Panel entitled "Social Sciences as the Century Draws to a Close", Yapı Kredi, Beyoğlu.

21

22 Rowdr Herrington'un yönettiği Bruce Willis in oynadığı "Vuruj Mesafesi" nin gösterimi Istanbul sinemalannda sürüyor. "Striking Distance" directed _by Rowdy Herrington now showing at Istanbul

Simone Pedroni'den piyano resitali, CRR, 19.00. Piano recital by Simone Pedroni, CRR, 19.00.

Ergin inan resim sergisi, Yapı Kredi, Beyoğlu .

Ergin inan exhibition, Yapı Kredi,

Asır"

8

+

30

"Atejle Çeyrek adlı karma seramik (~ sergisi Destek Sanat Galeris!:nde. "-. Sergide Sabit Karamani ve Unal Cimit için de bir saygı köjesi var. Mixed ceramics exhibition entided "Quarter Century with Fire" at Destek Art Gallery. lndudes commemorative corner for Sabit Karamani and Ünal Cimit.

Bükre} Virtüozlan'ndan senfonik müzik. CRR, 19.00. Symphonic music from the Bucharest Virtuosos, CRR, 19 .00.

ŞUBAT

23 Beyoğlu.

28

S KYLIFE

Bilimler", Söyleji,

FEBRUARY

1994


3

4

Ludwig Dörtlüsü, CRR, 19.00. Ludwig Quartet at CRR, 19 .00.

istanbul Devlet Opera ve Balesi, ~en Dul, Atatürk Kültür Merkezi (AKM), 20.00. The Merry Widow by istanbul State Opera and Ballet, Atatürk Cultural Centre (ACq, 20.00.

17 ihsan Özgen yönetiminde Türk müzi~ konseri, CRR. 19.00. Turkish music concert conducted by ihsan Özgen, CRR. 19 .00.

6

açık.

• Prague Guitar Quartet, CRR. 19.00. • Bahar Kocaman exhibition at Galeri Badem (Ni~anta~ı) open until Bth Febnıary.

10 Londra Mozart Players, CRR, 19.00. London Mozart Players, CRR. 19.00.

5

• Prag Gitar Dörtlüsü, CRR. 19.00. • Bahar Kocaman'ın sergisi, Galeri Badem'de (Ni~ant~ı), 8 ~ubat'a kadar

11

seaıon

12

• .Ramazan b~lıyor. • Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası konseri, ~et. Lucas Plaff, AKM, 19.00. • Ramazan begins. • Concert by Istanbul State Symphony Orchestra with conductor Lucas Plaff, ACC, 19.00.

Nurdan ~eker'in sergisi, Kare Sanat'ta, ll Mart'a kadar açık. Nurdan Öz~eker's exhibition at Kare Sanat, open until ll th March.

18

Modem Dans Toplulu&u, Ankara Opera Sahnesı nde, 20.30'da.

19

istanbul Devlet Opera ve Balesi, Çaykovski'den Mektup Yar, AKM, 19.00. Letter from Tchaikovsky, istanbul Staıe Opera and Ballet, ACC. 19.00.

istanbul Devlet Opera ve Balesi, Roısini'yi Sever misiniz1, AKM, 1SJO. Do You Like Rossini, istanbul State Opera and Ballet, ACC, 1SJO.

25

26 Londra ~ehir Orkestrası'ndan senfonik müzik, CRR. 19.00. Symphonic music by london City Orchestra, CRR. 19.00.

Ediz Tezel'in resim sergisi Cemal Re~it Rey fuayesinde.

9

SKYLIFE

Futbolda 2. devre b~lıyor. Second half of the fooıball begins.

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994

27 Murat Belge ile

Surlar-Kapılar.


A LIFE DEDICATED TO FAIRY STORIES

Masallara adanan bir yaşam: PERTEY NAİLİ BORATAV Falklor alanında uluslararası saygınlığı olan ünlü halkbilimcimize, Kültür Bakanlığı ödül verdi. Boratavları Paris'teki evlerinde Levent Tayla görüntüledi ve yazdı.

An lntenıalional authorily on folklore, Bo ratau recent~v receiued an awardfrom the Turkish M inistry of Culture. Levent Tayla met the Borata us at their home in Paris. emen her çocuk için günün en keyifli an l arıdır onlar. Hani her ak~am yatağa kurulduktan, gözkapaklarının yerçekiminin gücüne dayanamayıp yava~ça a~ağıya doğru süzüldüğü noktaya kadar geçen süre. Onelan sonra düşlerin görünmez kanatlarıyla gizemli bir yolculuk ba~laya­ caktır. Işte bu kısacık araya sıkı~ıveren kocaman bir evrendir masallar. Kimi kez anenin ya da ninenin, bir başka gün babanın ya da cleclenin, "bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde ... " diye başladığı, gündelik mantığın dar ve cansıkıcı kalıplarının ötesinde, imkansız kavramının anlam taşıma­ dığı, pirelerio berber, develerio tellal o l ab ildi ği, uçan halıların hiç şaşkınlık yaratmadığı, kendi tanımını kendi yapan bir evren. Gün gelir büyür çocuklar. Kimbilir, belki onlar periler prensini öyküleri yerine araba modellerini daha cazip bulduklarından, belki de ana-babaların öykü clağarcığı tükendiğinden masallar da anlatılmaz olur. Taa ki o

or almost all children those are the pleasentest moments of the day, from climbing into bed in the evening, until their lids can resisı the force of grauizy no more and slowly slip down over their eyes. Then a mysterious journey on the invisihle wings of dreams commences. Fairy tates are an immense universe squeezed into that hrief interval of time. Whether to/d by a mather or a grandmother, a father or a grandfather, those tanta/izing words "Once upon a time " are the door into a se!fdefined world beyand the narrow and tedious bonds of daily logic, where the concept of the impossible has no meaning, where jleas can be barbers and came/s can be town criers, and where jlying carpets arause not a jlicker of

F

H

astonishmenı.

Then the day comes when children grow up. Who knows, perhaps because they begin to find model cars more entertaining than stories of fairy princes, 10

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994


or perhaps just that their parent's repertoire of stories has run out, these ta/es are to/d no longer. rairy ta/es are dismissed from their lives until those children grow up and have children of their own. The childbood of Pertev Na ili Boratav was filled with the fairy ta/es that his mather used to teli. When be tel/s you, "My mather used to tel/ stories beautifully", his eyes stili sparkle and a miscbievous smile appears on his lips. Wbat made him different from other children is that instead of pushing fairy stories to the back of his mind as just anather of those treasured memories of childbood, was that he continued in search offairy ta/es all his life. ls it only because his mather to/d fairy ta/es so well? Whatever the truth of the matter, his anthologies and studies of the fairy ta/es and folklore to which be has dedicated his life recently earned him the Ministry of Culture 's Award for Outstanding Achievement in Culture and Art. The Culture and Art Award is presented eacb year to

çocuklar daha da büyüyüp kendileri ana-baba olana kadar bir daha sözü edilmez masalların. Pertev Naili Boratav'ın çocukluğu da annesinin anlattığı masallarla geçmiş . Bugün hala "annem çok güzel masal anlatırdı" derken gözlerindeki afacan pırıltıları , dudak kıvrımları­ na siniveren muzip gülümsemeyi bastıramıyor. Onu diger çocuklardan farklı kılan, masalları diger insanlar gibi, geçmişin sıcacık anıları diye belleğinin gizli köşe­ lerine itecek yerde, bir ömür boyu onların peşinden koşmuş olması. Bunun nedeni annesinin çok güzel masal anlatması mıydı yalnızca? Bu sorunun yanıtı ne olursa olsun, bütün ömrünü adadığı masallar ve bu masalları, halk öykülerini derlediği, analiz ettiği yapıt­ ları ona geçtiğimiz günlerde Kültür Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nü getirdi. Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, Kültür Bakanlığı'nca, her yıl, Türk tarihi, edebiyatı, dili, plastik-fonetik ve sahne sanatları, sanat tarihi, mimarlık , arkeoloji, folklor, sinema ve bilim adamları arasından seçilen bir

+ ı ı

SKYLIFE

ŞUBAT

FEBRUARY

1994


.. Fotoğraf_ ~lbümlerinde kalmıı geçnıiı yıliann fotoğraflanna (en ustte). Genç Pertev Naılı Boratav, ku cağınd a çocuk Hurat Boratav ile (üstte). Hayrünnisa Hanım'la geçmiıte (sağda). Browsing through the pası in Prof. Boratav's photograph album (top). The young Pertev Naili Boratav carrying Murat Boratav in his arms (above), and with Hayrünnisa Hanım (right).

bakaıi<en

kişiye veriliyor. Bir önceld yıl Yaşar Kemal'i bu ödüle layık bulan seçici kurul, bu yılki ödülü Pertev Naili Boratav'a verirken gerekçesi şöyle belirtiliyordu: "Demokratikleşme sürecinde oynadıgı etkin rol ve falklor alanın­ da ortaya koydugu başarılı yapıtları ile sevgi ve dostluk baglarını güçlendirerek, toplumun kültürel düzeyinin gelişmesine sagladıgı katkı­ lar nedeniyle Seçici Kurul tarafından ödüle deger bulunan Pertev Naili Boratav, aynı zamanda uluslararası alanda gerçekleştirdigi etkinliklerle ulusal kültürümüzün uluslararası platformda tanıtırnma da büyük katkılar saglamıştır. " Boratav 1907 yılında, bugün Bulgaristan sınırları

one person in the field of Turkish history, literature, language, plastic-phonetic and stage arts, art history, architecture, archeology, folklore, or cinema. Tbe selection committee, which chose Yaşar Kemal for this prize last year, explained its reasons for presenting this year's award to Pertev Naili Boratav as, "his active role in the democratization process and his achievements in the study offalklo re, which have strengthened ties of love and friendsh ip and contributed to raising the cultural level of society. For the above reasons, the selection committee considers Pertev Naili Boratav worthy of this prize. In addition, he has made notab/e contributions to the dissemination of our national cultu re on the international platf orm through his activities in the international sphere."

Boratav was born in Daradere, taday within the borders of Bulgaria, in 1907. At the outbreak of the Balkan ı 2

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEB R U ARY

1994


alışve_rişi sadece alışverişle sınlflasaydık, yaşananların tekrarı olacaktı...

Beğendik -Kocatepe,

Toplam 28.000 rol'lik kapalı alanıyla, Türkiye'deki en büyük ve en çağdaş mağaza. Pm/ pm/ aydınlık mekan/ar. Elerneğin en tazesinden,

otomobilin en yenisine, parfümün

en çarpıasmdan, modanın şık/ığına, yerli- itha/49.500 çeşit ürün. 550 araçlık otoparkıyla başlamadan biten bir sorun. Siz alışverişte, çocuklar oyun bahçesinde. Restoran ve kofeteryada lezzetli mo/alar. Anahtarcı, ayakkabı tamircisi

gibi çağdaş ayrıntılar...

flcspres çamaşır ünitesi ile Beğendik'ten eve giden tertemiz kuru çamaşır/ar. Sankomatlarda hazır bekleyen bankanız. Zorlanmayan bütçe/er. Nakit veya taksit/i alışveriş ya da kredi kartı. Tüketici Hattı ile sorunlarımza 24 saat anında çözüm. Her adımda, her hizmette "insana saygı" Çünkü; Beğendik'ten öncede alışveriş vardı, şimdi Beğendik'te alışveriş farkı

var.

• beğendik r "olışverişin

Kocatepe • Ankara

başkenti"


War when he was just 5 years old his family migratiçinde kalan Dandere'de dünyaya gelmiş. Balkan Saed to Turkey. He began his secondary education at o daha beş yaşındayken TürkiKumkapı French College and graduatedfrom istanye'ye göç etmiş ailesi. 1924 yılında Kumkapı Fransız bul High Schoolfor Boysin 1927. His studies offolkKoleji'nde başladığı orta öğretimini , 1927'de Istanbul lore date back to that period, when his father was a Erkek Lisesi'nde tamamlamış. Folklorla ilgili çalışmala­ civil servant in Mudurnu in northwesl Turkey where rı da o günlere, lise son sınıftayken babasının kaymaBoratav began collecting the folk songs of that kam olarak görev yaptığı Mudurnu 'da halk türkülerini region. When he entered the Faculty of Literature at derlemesine kadar uzanıyor. Aynı yı l Istanbul Üniveristanbul University his interest in folk ta/es and folksitesi Edebiyat Fakültesi'ne girerken artık masallarla, lore was transformed from a bobby into a uocation, halk kültürüyle olan ilişkisini bir hobi olmanın ötesinand even a way of life. The study f the Köroğlu legde bir mesleğe, hatta bir yaşama biçimine dönüştürme kararı vardır aklında. Nitekim üniversite bitirme tezi end which he presented as his undergraduate thesis in his fina/ year was the first study ever made of this o lan Köroğlu Destanı bu alanda ülkemizde yapı lmış legend. Upon graduating, he worked until 1932 as ilk bilimsel çalışmadır . Diplomasını aldıktan sonra da research assistant to his professor Fuad Köprülü at 1932 yılına kadar hocası Fuad Köprülü 'nün asistanı the Turcology Institute. o larak yine aynı üniversiteye Araund this time he accompabağlı Türkiyat Enstitüsü 'nde çalış ır. İşte tam o sıra larda öğren­ nied his students on a study cileriyle birlikte Konya 'ya bir tour to Konya , where they araştırma gezisi düzenlenmiştir. stayed at Konya Women 's Teaeber Training College. Here Istanbul'dan gelen grup Konya he met the college 's literature Kız Öğretmen Okulu 'nda ağ ırl a­ teaeber Hayrünnisa I Ianım . If n acaktır. O birkaç günlük gezi sırasında oku lun edebiyat öğ­ he had not been appointed as literature teaeber to Konya retmeni Hayrünnisa Hanım ' la öylesine tanışır. Birkaç yıl sonra High School a few years later, nothing might have ensued bir zorunlu luğun sonucu olarak from that brief meeting, but on Konya Lisesi'ne öğretmen olaNew Year's Eve 7934, a group rak atanmasa, bu tanışıklık of young people celebrated the unutulup gidecekti belki de. marriage of Pertev and 1934'ü 35'e bağlayan yılbaşı geHayrünnisa in a two storey cesi iki katlı, ama birkaç tabak house which was completely tencere ve bir yatak dışında empty apart from a few plates, bomboş bir evde toplanan saucepans and a bed. 7beir gençler yılbaşıyla birlikte Perfirst child Korkut (Prof Korkut rev'le Hayrünnisa'nın düğünleri­ Boratav) was born in this ni ele kutluyorlardı. lik çocuklaAvni Arba}'ın kaleminden Pertev Naili Boratav. 1 Avni Arbaj's house. "Ever since then we rı Korkut (Prof. Korkut Boratav) portrait of Pertev Naili Boratav. have always instinctively felt bu evde dünyaya geleli. "O gün that the world is celebrating New Year on our honbu gündür her yı lbaşında bütün dünya bizim şerefimi­ our, " says Hayrünnisa Boratav. When they celebratze eğ l eniyor gibi gelir bize" diyor Hayrünnisa Boratav. ed New Year 1994 and their wedding anniversary 93 yılbaşında başbaşa evlilik yıldönümlerini kutlarlartogether as usual, Hayrünnisa Hanım reminded her ken, "görüyor musun Pertev, 49 yılı birlikte gericle bı­ bushand that they had been together for 49 years, raktık" demiş Hayrünnisa Hanım. Ama az sonra çoonly to recall their children 's ages and realise that c uklarının yaş l arı gelmiş akıllarına. Ve o anda on yıllık they were ouı by a decade. This was not their 49th bir hata yapt ıklarını, 49 değil, 59. evlilik yıldönümleri­ but their 59th wedding anniversary. ni kutladıklarını anımsamışlar. Until being appointed professor at Ankara Faculty of 1946 yılında Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde Languages, History and Geography in 1946, Perıeu profesörlük ünvanını elde edene kadar geçen yı ll arda Naili Boratav spent years ıraveliing thhrough Anadolu'yu karış karış dolaşarak falklor ve halk edeAnatolia collecting fo/k literature and other folkloric biyatı ürünlerini deriedi Pertev Naili Boratav. Bundan material. As he set of! for France in 1952 six years altı yıl sonra, 1952'de Fransa 'ya doğru yola çıkarken later, he never guessed that this was to become his bu ülkenin bir anlamda ikinci vatanı olacağı hiç yoksecond home. But only a few months a:fier arriving tu aklında. Ama Paris'e gelişinden hemen birkaç ay the National Gentre for Scientific Research of sonra yabanc ı bilimadamlarına son derece sın ırlı bir France, which appointed an extremely limited numkontenjan ayıran Fransa BilimseJ Araştırmalar Ulusal vaşı'nın çıkmasıyla,

ı4

SKYLIFE

ŞUBAT +

FEBRUARY

1994


''20 ' 0

~•e,.

years To the four comers of the world we sent birds flyin8 worked on with love ~

~o

'o

~ .... Design

We flew out friendships and of every tissue we worked on, we fe lt

° F Fe ~ ,.,

o~

For ever1t

To 8ive you everythin8 you desire from a cloth 5rand new colours, t= e e 'i~ brand new sensations 0 ~ .s-

,.··~

~

e"'

•o

frhe touch ""e

,...-......,

~o

~ 11

° " .,_, e

Let the world be more beautiful !

o,_

e~ 1

ecr t'he

EBA

DENizLi BASMA VE BOYA SANAYii A.Ş. • DENIZU PRINTING AND DYEING IND.INC. TAŞGEÇiT MEVKii P.K. 73 20001 DENiZLi 1 TURKEY PHONE: 0{258) 2660259 (8 UNES) 2660850 (3 LINES) FAX: (258) 2660823 TLX: 59521 DEBA TR.

OFACE: KERESTECiLER SiTESi GÜLDALI SOK. NO: 13 34010 MERTER·iSTJTURKEY PHONE: (212) 502 32 02 • 557 40 35-37·38-584 33 83-55610 54-554 0095 FAX: (212) 584 54 99

••

''


Merkezi'nde çalışmaya başladı. Emekli oluncaya kadar ber of foreign researchers, offef'ed him a post. He aynı merkezde sürdürdügü çalışmalannı, Türk falkloremained at the centre until be retired. His works runu dünyaya tanıtmak amacıyla, Fransızca, Almanca have been pu blished in French, German and ve Macarca olarak yayınladı. Boratav bugün 86 yaşın­ Hungarian. Taday Boratav is 86 years old and he da. Ona daha önce de gerek yurt dışında, gerekse cannot remember precisely the number of books he Türkiye'de başka önemli ödüller kazandıran yapıtlan­ has written, many of which have won him major nın kesin sayısını hatırlamıyor bile. Emeklilik ise onun awards and prizes both in Turkey and abroad. için yalnızca çalışma mekanının eve taşınması anlamı­ Retirement f or him has meant nothing but maving na geliyor. Yoksa çalışmaya ara vermek gibi bir the contents of his study to his own house. Ibe idea düşüncesi yok. Belki bir de altmış yılı aşan bilimsel of giving up work has never even crossed his mind. yaşamının yan ürünlerini , yani kütüphanesindeki kiIbe only change perhaps is that now he has found taplarıyla, yayın l anmamış çalışmalarını nasıl degerientime to consider what to do with the side products of direceği konusunda kafa yarmaya başlamış olması bir the pası 60 years' work; the books in his vast library değişiklik onun için. Evine sığdıramadığı kitaplarını and unpublished manuscripis and recordings of stoFransız Milli Kütüphanesi'ne bağışlamış, Anadolu'nun ries songs and other folklore from the four comers of dört bir köşesinden derlenmiş öyküleri ve halk kültüAnatolia. He has donated those books for which rünün çeşitli unsurlarını içeren there is no room in his house to el yazma l arını ve bant kayıtlan­ the Biblioteque Nationale and nı ise Nantes Üniversitesi'ne. Elthe manuscripts and recordbette, bütün bu kayıtların birer ings to Nantes University, not kopyasının da Türkiye'ye gönforgetting, of course, to send derilmesi koşuluyla. copies of all this material to Prof. Boratav yıll ardır çalışmala­ institutions in Turkey. rını sürdürdüğü Nasreddin HoProf Boratav recently completca çalışmasını kısa bir süre önce ed a study on Nasreddin Hoca tamamladı. Yapıt önümüzdeki which he had been working on günlerde yayma girecek. Ancak for many years, and this book Boratav'a sorarsanız, Hoca ' nın will be published soan . Yet altıyüz kadar öyküsünün deraccording to Boratav this lendiği yapıt henüz sonuçlanstudy, which includes a co/leemaktan çok uzak. Neden mi? tion of 600 Nasreddin Hoca Boratav yanıt olarak bir Nasredstories, is still far from compledin Hoca öyküsü anlatıyor: tion. Wby is that? "Hoca ' nın çok yaşlandığı günIn reply Boratav quotes a lerden bir gün Azrail gelip kapı­ Nasreddin Hoca story: sına dayanmış . Niyeti Hoca ' nın "One day when the Hoca was canını almak. Hoca bakmış duvery old, the angel of death, rum ciddi, 'bana bak Azrail' deAzrael, came to his door with miş, 'insanoğlu bile birinin canı­ the intention of carrying away nı alacağı zaman son arzusunun the Hoca 's soul. Realising that ne olduğunu sorar, sen bana bu the situation was serious, the şansı tanımayacak mısın? ' Azrail, Hoca declared, 'See here, Ressam Şefik Dursalı'nın 1935'te yaptığı portresi önünde, Azrael, even human beings Hoca'nın bu dileğini kabul edip Hayrünnisa Hanım ve Pertev Naili Boratavl Hayrünnisa Hanım .grant their victims one last son arzusunun ne olduğunu in front of the portrait painted by Şefık Bursalı in 1935, and sormuş. Hoca da ölmeden önce Pertev Naili Boratav. wish. Are you going to son bir kez namaz kılmak istediğini söyleyip kapanhegrudge me?' Azrael agreed and asked what the mış secdeye. Üç rekat, beş rekat, on rekat... derken Hoca 's last wish was. He replied that he wanted to böylece uzayıp gidiyormuş Hoca 'nın namazı. Aradan say his prayers one last time, and bent over his hayli zaman geçmiş artık iyiden iyiye sabırsızianan Azprayer rug. But be went on praying and praying, rail dayanarnayıp Allah ' ın huzuruna çıkıp Hoca'dan with no sign of stopp ing. Finally Azrael lost patience dert yanmış . Demiş ki: 'Bu fani benden bir namaz için and went back to heaven, where he complained to izin istedi ama, namazı bir türlü bitmek bilmiyor.' BuGod about the Hoca. 'This mortal asked permission nun üzerine Allah, ' bırak' demiş, 'bırak da gariban ditopray one last time, but he has not stopped yet. ' At lediği gibi kılsın namazını .' lşte benirnki de aynı hethat God said, 'Leave the poor jellaw alone. Let him sap. Ben de son çalışmaını bir türlü bitirmek istemiyopray as much as he pleases.' Tbat is the case witb rum". me. I just cannot bear to finisb my fina/ study. " • •

+

16

SKYLIFE

ŞU BAT

FEBRUAR Y

1994



OF

·~ nk Bu

WHITE

Beyr;Jz

yıl

kayak giysilerinde, içinde çekiciliği ve tehlikeyi aynı anda barındıran kayma duygusuna karşı, hesaplı bir meydan okuma var!

Ski clothing this year confronts the combined sense ofjascination and danger inherent in skiing with calculated challenge.

a

1~1 '

LALEHAN UYSAL

er yıl kar aynı yağar. Beyaz ve sessiz. Ama kayakçılar her yıl ha~ka renklerle kayarlar. Beyaz hep beyaz kalır, ama kırmızı yakut kırmızısına, yeşil asit yeşiline dönü~ür. Kayakçılar yarı~ıyor san ırs ını z, ama on lara hizmet veren firmalar onlardan önce yarı~nıışt ır. llızına yetişilemeyen şey l er vardır , arkanızı dönersiniz geçmiş gitmiştir. lşte o nıodadır.. Modanın uğramadığı bakir hiç bir alan yoktur. Everest'in doruklarında hile sizi o renklendirir, o

H ısı tır.

Siz isterseniz modadan uzak durun . Çünkü moda bu ... Eğer bir klasikseniz sadece kayarken neden bunun dışına çıkmak zorunda kalasınız. Sağından solundan birşey sarkan, yaldız l arı, parıltıları olan bir giysiyi tarzınız değilse neden giymek zorunda kalasınız. Artık özgürsünüz ... Bu yıl kayak giysilerinde gündelik giysilerin rahatlığı ve doğallığı var. Kayak kıya­ fetleri deyince insanın gözünü kör eden renklerle çalışan modacıların tasarımları bu yıl "Out"... Karın beyazlığında kıvılcımlar saçan asit yeşili yeşim rengiyle , safran sarısı terracota ile yer değiştirmiş. Geçmiş yı ll arda­ ki gibi parıltılı değiller ama hep sıcak l ar. Mücevher renkler, ametist, yeşim, yakut kırmızı ­ sı ve beyaz ... Göze batmıyorlar ama görünüyorlar. Her marka , ayrı beğenileri ve ayrı stilleri düşünerek geniş krcasyonlar hazırlamış. Giysilere, aksesuarlara özellikle annrak ve montlara fermuarlara alternatif olarak kolay açılır kapanır yapışkanlı bağlamalar eklenmiş. Hem fonksiyonlu hem de çok pratik.


Karın beyazlığında kıvılcımlar saçan

ue~y

year the snow sıwu •s in the same White and si/ent. Bul skiers ski in new colors eveıy year. White is always white hut red hecomes ruhı• red, and green hecomes acid greeıı. You assume the skiers are competing , hut the companies which suppfy thenı are the real competitors. Same pheııomena are so fast that you cannot keep up with thenı - as you turn your hack they disappear. Fashion is /ike that. 7bere is 110 L'iYRin area where fashion has not insinuated itse/f Eve n on the summit of Everest fashion dietates what colours you should u•ear, fctshion keeps you warm. lt is on~y fashion , you might exclaim. Why should you not ignore it. !lyou r szy!e is classi c, why sh ou Id you he ohliged to compromise your principles u•hen you ski? If an ou(/lt lllith hits and hohs suspeıtded on every side, J<lint and glitter, is not your style why should you he ohliJ<ed to wear it?. Nou • you are free at /ast. This year 's ski dothes have all the comfort and naturalness of dailv u•ear. DesiJ<ns i11 h/inding colors are 011t this yearfor ski wear. Acid green .flashinJ< its sparks across the white spread of snow has heen replaced l~y .fade, and saJ!i·on ye//ou• hy terracotta . The g/itterinJ< co/ou rs of preuious years have .~oııe. and now colours are warm . 7be co/ors ql,~ems ... amethyst, .jade, ruhv . red and white. Colours u•hich are visib/e without irritating the ı::ve. Each firm has desiJ<ned a hroad spectrum of creations to su it many different tastes and s(yles. Clothmg and accessories. particu/arfı' anoraks and blouson jackets. now have Velcro instead of z ips, pulling an enel to frustratinp, .fi1mhling. This innovation

E

uıay.

asit yejili ye}im rengiyle, safran sarısı terracota ile yer deği}tirmij. Geçmi} yıllardaki gibi parılıılı değiller ama hep sıcaklar. Mücevher renkler, ametist, yejim, yakut kırmızısı ve beyaz. .. Göze batmıyortar ama görünüyortar. Acid green flashing its sparks across the white ıpread of snow has been replaced by jade, and saffron yellow by terracotta. The glittering colou11 of previous yea11 have gone, and now colours are warm. The colors of gemı... amethysı. jade, ruby red and white. Colours which are visible without irritating the eye.


Dügmelerse takılara benzer tasarımlarıyla vazgeçilmez aksesuarlar olmuş. Aynntılarla donatılmış kreasyonlardan etkilenmemek mümkün degil. İşte kayakçılar arasında çok tutulan Nevica'nın her türlü detay ve aksesuar düşünülerek hazırlanmış ürünleri! Pusula ve düdük ceplere konmuş. Siste ve çıgda kaybolmalara karşı kayakçının kolayca bulunabilmesini saglayan radar yansıtıcılar, pantolon paçalarına ya da anorak ve montların koliarına yerleştiril­ miş . Kayak malzemelerinde söz sahibi marka Salomon'un kayak ayakkabıları ise ayarlanabilir ortapedik yapıda ve kumaşlarının özelligiyle içlerine su geçirmiyor. Fransız Descente firması bu sektörde Solar alpha adıyla anılan olaganüstü bir kumaşla mucizeler yaratmış. Moda olsun diye degil, deha ürünü ... Bu kumaşla hazırlanan giysiler güneşten a ldıkl arı ültraviyole ışınlarını emiyor, içinde tutuyor, vücuda yayı-

is supremely functional. Buttons designed like jewellery have become essential accessories. It is impossible not to be attracted by garments teeming with detail. 7be popular ski wear label Nevica has produced a 1994 range complete with every imaginab/e detail and accessory! 7bere are compasses and whistles in the pockets. Radar rejlectors which make it easy to find the wearer in the event of getting lost in mountain mists or ava/anehes have been fitted into the trousers and sleeves. Ski boots by Salomon, one of the faremost ski equipment brands, are adjustable and orthopedic, and what is more made of materials which do not allow water to seep through, but do allow the skin to breathe. 7be French firm Descente has created miracles with an extraordinary fabric known as Salar alpha in this sector. 7bis is no mere fashion, but a product of genius. Clothing made with this fabric absorbs the sun 's rays, retains them and disperses their warmth throughout the body. A skier jlies pası you at superhuman speed, in clothes so gossamer thin and light as to delude the eye - a new sight to which you must now become accustomed at ski resorts, because the garments of firms who use Solar alpha keep the body 4 degrees warmer than traditional ski clothing. 7bese garments are so fine, so astonishingly light, that it seems impossible that they should be wearable on a snowy mountain peak. Some Nevica designs enable you to stay even warmer. In an outfit warmed by the sunlight fiZtering through the branches of the snow-laden fir trees you can stay snug and warm at subzero temperatures. Ineredib/e too are the designers. They all have a comman object, which goes further than merely providing the clothes people need for sport: Putting meaning into the brief respites of urban dwellers who have left behind the colours of the rainbow as the gray shadow of over-work is cast over their faces. For professional sportsmen, on the other hand, their target is to provide modern designs to meet up-to-date requirements. A pair of spectacles one day, gloves made of specially woven fabric another, or a clock whose minute dial shows your whereabouts on the globe. Ski wear firms are diversifying all the time to outdo each other in the number of new creations. Salomon, Atomic, Nevica, Numero Uno, Skila, Shneider, Toko, Luhta, O'Neill, Nordica, and Sergio Tacchini are just a few of these names. Same firms have a wide enough range of creations to fit you out head to toe, from ski boots to spectacles. Others concentrate on accessories and cosmetics, watches and sunbum creams. Now it is time for a brief word about the younger gener-

yor. Yanınızdan hınzırca

bir hızla, göz aldatacak kadar ince ve hafif giysilerle kayan biri .. . İşte kayak merkezlerinde görmeye alışmanız gereken yeni bir görüntü . Çünkü kumaş olarak Solar alpha kullanan firmaların giysileri geleneksel kar giysilerinden 4 derece daha sıcak. Dagın karlı zirvesinde giyilemeyecek kadar ince, şaşılacak kadar hafif. Nevica'nın bazı dizaynlarında +5 dereceye kadar sıcak kalınanız mümkün. Çam agaçlarının agır kar yüklü dalları arasından üstünüze akan güneş ışıgından payını alan bu giysiyle -3 derece sogukta, +5 derece sıcak kaymak inanılmaz olmalı ... İnanılmaz olan biraz da tasanmcılar. Hepsinin ortak bir hedefi var. İnsanlara sadece yaptıklan spor için gerekli giysileri saglamaktan öte bir hedef. Gökkuşagının renklerinden süratle uzaklaşan , yüzlerine çalışmanın gri gölgesi 20

!;KYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994


düşmüş şehirli insanların kısa

tatil anlarını anlamlı Profesyonel sporcular içinse, zamanla oluşan ihtiyaçlara çagdaş tasarırnlarla hizmet vermek. Bir gün bir gözlük, bir gün özel dokumalardan bir eldiven ya da küçücük kadranında dünyadaki yerinizi gösteren bir saat dizaynıyla ... Firmalar birbirini çeşitteyerek kreasyonlarını her gün artırıyorlar. Salomon, Atomic, Nevica, Numero Uno, Skila, Shneider, Toko, Luhta, O'Neill, Nerdica, Sergio Tacchini sadece bir kaç isim. Bazı firmalarda sizi baştan aşagı donatabilecek geniş kreasyonlar var. Kayak ayakkabısından gözlüge kadar. Bazıları ise sadece aksesuar ve kozmetige agırlık vermiş. Saatten, güneş yanıklarınız için kremlere kadar... Biraz da Quiksilver'ın çılgın desen ve renklerle tasarladıgı sörflerini, azgın mavi dalgalardan alıp, karın yumuşak tenine dokunduran "grunge" gençlikten söz etmeli. Kumsalda giydikleri tek parça giysilerden farklı olarak üstüste giyinrnek zorunda kaldı­ lar ama kayak merkezlerine "grunge" modasını getirmekte öncü oldular. Bu genç akım medacılan da rahatIatmış olmalı. Öyle ya, klasik bereterin yerine handanalar ya da kafaIanna taktıklan başlanndan büyük bereler. Aneraklar yerine üstüste giyilen uzunlu kısalı birbirinden ayrı stil ve renkte yelekler, kalın-ince karışımı parkalar, montlar ... Dökümtü bol pantolonlar. Herşey üstüste ve gariptir herşey kendine özgü bir uyum içinde ... Griler, hatta beyazlar, morun vişneye giden tonları ... Aquamarin ya da Nil yeşili ... Ya da soft renklerden desenli özgün kumaşlarla tasarlanmış ilginç dügmelerle süslü Luhta'nın montlan ... Üstelik bu giysilerle hem şehirde hem de kar üstünde dolaşabilirsiniz Son söz yine renklerin. Renkleri seviyoruz, elbette ki süslemeleri de. Ama yine de siyahtan söz etmeden bitirmek olmaz. Hiç bir kadın dolabında siyah elbisesiz bir hayat düşünemez . O zaman neden uzun süre bir kayak merkezinde kalan bir kadın için siyah bir kayak giysisi olmasın? İşte sürpriz! Sergio Tacchini'nin tasarımcılanndan siyah bir tulum... Tasarımcılar dahilikierine siyahı da katmış­ lar.. Artık beyaz üstünde çadırını kurmuş renkli bir panayırdayız. Evet, bu yıl kayak giysilerinde, içinde çekiciligi ve tehlikeyi aynı anda barındıran kayma duygusuna karşı, hesaplı bir meydan okuma var. •

ation who have taken their surfooards bearing the weird and wonderful designs of Quicksilver out of the crashing blue waves to set them down on the softly complexioned snow. Grunge youth have been obliged to put on several layers of c/othing instead oj the single piece they wore on the beach, but they have pioneered the grunge jashion at ski resorts. Tbis young mavement must have allawed designers to breathe a sigh of relief. Classic berets have been replaced by bandanas or huge outsized berets. Anoraks have made way for long or short waistcoats in all different styles and colours, wom one over the other, parkas in a mixture of thick and thin material, and blouson jackets. Trousers fa/1 in voluminous folds. Everything is wom one on top of the other, and strangely enough the result is a pleasing kind of harmony. Greys, whites and all shades of purple from mauve to dark cherry, aquamarine or Ni/e green ... And what about Luhta 's

kılmak.

_)

Poıograjlar tçtn

Spontng 'e teşekkür ederiz.

blousons in original fabrics with pastel designs, embellished with eye-catching buttons? Wbat is more you can wear these clothes in the city as well as on the snow slopes. Colours have the last word again. W e love their colours, and of course their decorations. But stil/ we cannot end without a word about black. Can any woman imagine life without a black dress in her wardrobe? So why should there not be a black ski outfit for women Hurray! Sergio Tacchini's designers have brought out a black all-in-one suit, putting black on the ski wear map. We find ourselves in a coloiful fa ir which has erected its tent on a white carpet. Yes, ski clothing this year confronts the combined sense of fascination and danger inherent tn skiing with a calculated challenge. • 21

SKYLIFE

ŞUBAT

+

We thank Sporting for the photographs. FEBRUARY 1994


Tempra SW'yi gördütünüzde, özgün doyulmaz, harika bir tablo

karşısındaymış

Tofaş tarafından artık

tasarımıyla

sizi öylesine etkileyecek Id kendinizi seyrine

gibi hissedeceksini:z.

Türkiye'de üretilen Tempra SW ve Tempra SW AK, bugüne kadar

gördülünüz tüm station-wagon'lardan daha estetik, daha kullanışlı, daha farklı. 5

kişinin

rahatça oturabiidili

kullanışhhtJnı, tqırna alanı

kusursuz biçimde

ve sessiz iç meklm, "sedan" konforuyla "station-wagon"

birleştiriyor.

Arka

koltukları

gerektilinde katlanarak,

geniş

bir

elde ediliyor.

Arka tamponu ise yardımcı

geniş

istendiğinde

geriye dolru düz olarak

açılabiliyor

ve böylece yükleme

işine

bir platform oluşturuyor.

Size daha rahat, daha konforlu bir ortam sunabilmek için Tempra SW'de hidrolik direksiyon, dijital gösterge tablosu, merkezi kilit sistemi, arka emniyet kemerleri, elektrikli ön cam açma mekanizması

gibi özellikler de bulunmakta.

Tempra SW AK modelinde

ayrıca

tam otomatik klima, ön far

yıkama

sistemi, ön sis

lambası,

1


teknolojisiyle tasarlanmış bulunuyor. 90 derece açıiabilen yan

kapılannda

ise, darbelere

karşı

koruyucu lateral barlar 'fflll'.

Tempra SW'Ierin 1.6 lt'lik ve 97 beygir gücündeki motoru

aynı

zamanda lcurJUIIIUZ ._,...,~

yakabiliyc;»r. Bu verimli, atak ve güçlü motor, otomatik cut-off sistemiyle, çevreci oldulu albl ,.ıa.,~t da büyük tasarruf satlıyor. Tabii Tempra SWier de, diter

Tofaş

garanti, çürüme ve paslanmaya karşı 3 yıl özel garanti Tofaş'ın

altında.

tUm yurdu kapsayan servis atı lle Opar'ın bol ve hesaplı yedek parça güvetıcesi Ise

her zaman yanınızda. Tofaş'ın

eseri olan bu harika tabioyu görmek için hemen Tofaş baylinize gelin.



nkara'nın

nkara is famous for its pears, boney, muscat armudu, balı, misketi gibi, uzun yutüyleri ile anılan keçisi, tavşanı ve kegrapes, and long silky-baired goats, rabbits and cats. ]ust as those special creatures disi de kendine özgüdür. Sözünü ettigim özel hayvanları şimdilerde ortalarda görmek ne have become increasing rarities, so our reckadar zor ise, onlara belleklerde rastlamak da ollections of tbem have faded. Spurious pbotograpbs bearing not the remotest resemblance to the o kadar zorlaşıyor. Çünkü bugün pek çok yayın organında, bu hayvanların gerçekle yakın uzak ilgisi olmatrue animal, accompanied by equally irrelevant yan fotografları ve o fotograflarla ilgisi olmayan altyacaptions appear in many publications today. At least tbere are statues of the Ankara (Angora) goat zılar yer alıyor. Ankara Keçisi başkent parklarında in the capital's parks, but the Ankara rabbit seems to heykel olarak var belki, ama, Ankara Tavşanı iyice unutulmuş olmalı. Ankara have missed out entirely. Kedisi'ne gelince, o da diAnd when it comes to the ger ünlü kedidaşı Van KeAnkara cat, this fe/ine, disi gibi hergün yeni bir like its fellow Van cat, is yanlışa kurban edilip duthe perpetual victim of ruyor. Gün geçmiyor ki, fresb misrepresentation. bir gözü mavi, bir gözü Hardly a day passes that kehribar sa rısı , beyaz bir a proiograpb of a cat kedi fotografı basılmasın witb one blue and one ve altında bazen "Van Keamber eye does not disi", bazen "Ankara Keappear, randamly disi", inanılması güç ama, labelled "Van Cat" or bazen de "Ankara veya "Ankara Cat" as the ediOrta Anadolu Van Kedisi" gibi ibareler tor's wbim takes him . coğrafyasının bizlere armağanı bulunmasın . Inconceivably, tbere are Oysa Ankara Kedisi, anaeven occasions when olan Ankara kedisini Tan Oral vatanının dışında daha iyi overcome by doubt, the Skylife okurları için yazdı. ve dogru olarak tanınıyor. caption reads "Ankara or Kedilerle ilgili olarak tüm Van cat." Karbeyaz ailesini, dünyada dergi, kitap, anThe Ankara cat is better Hadiye Cangökçe ve siklopedi, fotograf albüknown outside its bomeO. Cem Çetin görüntüledi. mü gibi pek çok yayın land than witbin it. The yapılıyor. Bu yayınlar şöy­ number of periodicals, le bir tarandıgında, Ankabooks, encyclopaedias Tbe story of Ankara cat, ra Kedilerine, tıpkı Van and albums about cats Kedilerine oldugu gibi, publisbed worldwide is which rarely thrives outside its çok özel bir yer ayrıldıgı buge. ]usta brief glance hometand of Central Anatolia, hemen görülecektir. Bu at tbese sbows that the is told by Ta.n Oralfor Skylife yayınlarda, birbirine hiç Ankara cat is accorded a benzemeyen bu iki tür distinguisbed place readers. Hadiye Cangökçe and için, ayrı ayrı; "Türk Anamong its fellows, as is O. Cem Çetin photographed gora Kedisi" ve "Türk Van the Van cat. 1bere is no Kedisi" adları kullanılıyor . tendeney to identify the the Karbeyaz family . Bu fark .için bazen ilginç two species, wbicb are uyanlara da rastlanıyor. known as the Turkish Mesela, Observer serisinAngora Cat and Turkish den "Cats" adlı kitapta, "Angora'lar Türk kedilerinden Van Cat respectively. For instance, in the Observer 'Van'larla karıştınlmamalıdır" türncesinin altı çizilmiş. book of "Cats': the autbor stresses that, "the Angora Bir başka uyarı da 'Cats Catalog'da yer alıyor. Angora should not be confused witb the Turkish Van cats." Kedileri ile İran Kedilerinin karıştırılmamalarının geA similar warning appears in "Cats Catalogue", rektigi söyleniyor ve ekleniyor: "Dogal bir tür sayılan whicb remarks that Angora cats should not be conTürk Angora Kedisi, kedi türleri arasında en eski bilifused with the Turkish Van cat, whicb isa natural nenlerdendir". Aynı yayında, lran Kedisi'nin Allgospecies, is the oldest known breed of cat. " The same ra'nın belki de uzun tüylü bir Afgan Kedisi ile birleş­ 'book suggests that the Persian cat may be descended mesinden türedigi söyleniyor. Ama yine de İran Kedifrom a cross between the Angora and a long-haired lerinin özellikle batı ülkelerinde çok ragbet görme neAfgban cat. The popularity of the Persian cat in

A

A

muşak

ANKARA K EDiSi

\

.../

\

..)

25

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994


Adı io. Tipex'in ilk doğumundan. Be~ çocuk babası, san-ye~il gözlü bir delikanlı. Kulaklan duyuyor ve duyduğu her sesten fena halde korkuyor. 1 His name ıs

io, and he is one of Tipex's fırst liıter. This young yellow-green eyed father of the fıve has perfect hearing. and ıs unnerved by every sound

western CO!IIllries is allrihuted to the fact that the deninin , Angora'ların çok nazik ve nazlı olmaları soA11goras are delicafe a11d shy erealures which .fa i/to nucu Ankara dışında ya~ama ve üreme ~ans l arının o lthrive awayjiwn Ankara. and it is quite true that mayışına bag lı oldugu belirtiliyor. Gerçekten de Ankathe Ankara cal rarefı • adapts to any hut its natural ra Kedisi genellikle ba~ka yerde ya~atılamıyor. Bu kohahitat. nuda Emekli Diplomat Haluk Afra ' nın ilginç hatırlat­ On this subject, 1 ll'OIIId !ike to quote the JI'Ords ql masını buraya almak istiyorum; "30-40 yıl önce Ulus Gazetesi'nde Ziraat Fakültesi profesörlerinden Samuel Haluk Afra, a retireel dip/oma/: " 7birtı• orjörtı • years ago, Professor Samuel Aksoy q/the Agricultu ral Aksoy, Ankara'nın 'negatif e lektrik alanlarından' sözefacltlty wrote a11 article 011 Ankara:, ·negatiJie elecdiyordu . Hatta rahmetli Atatürk'<.~ Ankara ~ehrinin datrica/.fleld.~ ' in lif us neu•spaper. ha güneyde kurulmasını öncrdiğini, The Iate pn!fessor said th_at for this zira negatif e lektrik a l an larının kuru be bad supgested to Atat(irk reason romatizma yaptığını yaz ıyordu. l~te ~ that the 1ıeu • city should he deııe!­ bu makalesinde Prof. Aksoy, negatif oped at a site jitrther south. siliCe e le ktirik alanlarının e tkisin e örnek ...... ~ veya kanıt olarak da Ankara Kedisi, 1//_ B_:.-...~( Ankara Keçisi ve Ankara Tav~anı 'nın ~'1/#/Jı\'tüylerinin uzun ve yumu~ak olmasını rçı..

gösteriyordu. Nitekim , Ingilizler yıllar önce tiftik keçisini üretmek için, sömürgele rinin değişik ikliminden yararl a nma k istemişler, fakat keçiler birkaç kuşak sonra kısa ve seı1 tüylü olup çıkmışlar. Sonunda Güney Afri-

{''~

'/})/

~

~~ ~....._.. ~~ U,...

tl.\ t J 1)

117

"

tf:' (~ ~~ '·'->- "

~

},

ka'da Capetown civarında tiftik ürelimini başarmışlar. Her halde orada da benzer negatif elektrik alanları olmalı " diyor Afra.

1

'< 1\ [fL);,"

~ -·~ -

(..~~~

26

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994

the ne,_~ative electn·calfields caused d1y rheumatism . As mı illustration of his cia im. Prqj: Aksf~J ' remarked the follf!. and so.fi coats of the Ankara cal, goal and rahhit . Years ear!ier the British bad made allempts to i1ıt roduce the A lif!. O ra f!.OCI/ info L'arious d!IJ'erent co!onies. hut each time the bair had hecome coarse a11tl short . Fillalfy. they succeec/ed i11 hreediııp, the species witbout deterioratio11 in ha ir qualily araund Capetou •n in South


Yine birçok eski yabancı yayında, o ipek yumuşa klığın­ da uzun tüyleri olan Ankara Kedisi'ni yok olmaktan kurtardığı için Türk Hükümetlerine ve Ankara Hayvanat Bahçesi yöneticilerine teşek­ kür yazıları yer alıyor. Çünkü bu hayvanlar gerçekten Batı ' da yaşayamıyorlar. Ankara Kedileri ipeksi uzun tüylerini korumakla birlikte değişik renklerde de olabiliyorlar. Ancak ist eğe b ağ lı olarak daha çok süt beyaz renkte üre tilmelerine özen gösterilmiştir. Bu arada hangi türden olursa olsun, yarı 'albino ' sayılan mavi gözlü beyaz kedilerin kulakl arı da sağır oluyor. I şte bu bozukluğu gidermek için yetiştiri­ ciler mavi gözlü kedileri aynı cinsin sarı gözlüleri il e çiftleştiriyorlar. Sonuçta ortaya mavi, sa rı ve arada bir de 'odd eye' de nil e n değişik göz rengi olan beyaz kediler elde ediliyor. Bu sonuncular beğeni k aza ndığ ı için de, bir tür sayı lm a m a ların a karşın, ke ndil e rin e bazen Ankara Ke disi , daha da vahim olmak üzere Van Kedisi ya kış­

Tipex ve Apto'nun

kızı

Foto} Foto, the daughter of Tipex and Apto.

urmaları yap ılage liyor.

Kedile r s udan pek h oş l a n­ mazl ar. Oysa Van Kedileri, ked i türl e ri arasında s uyu sevrneleri ile e n ilginç olanlarıdır. Tebeşir beyazı uzun tüyleri ayaklara doğru azalır­ ke n, boyun çev resi nde gür yeleler oluşturur. Ancak e n belirgin özellikleri, yüzlerinde , gözlerinin üst ya nında ve kulakl a rınd a sa rı -k ı zı l leke le r bulunmasıdır. Yine u ç u şan uzun tü ylü muh teşe m kuyrukları da tümü ile sa rı-kızıl re nktedir. Gözlerinin her ikisi de he r zaman ke hrib a r sarısıdır. Ankara Kedisi ise, olağanüstü yumuşaklıkla ipeksi uzun tüyleri ile di ğe rl e rind e n ay rılı ­ yor. Deği~ik renklerde o la-

Karbeyazın kızı Tipex e}i Apto ile birlikte. ·Tipex, io, Foto ve Menek}e'nin annesi. 1 Tipex, the daughter of Karbeyaz, with her husband, Apto. Tipex is the moıher of lo, Foto and Menek}e.

27

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994

Africa. Tbere must have been simi/ar negative electrical fields therrç." Several foreign publications record that fetters were sent to the Turkish government and Ankara Zoo, thanking them for saving the silky-haired Ankara cat from extinction, because these anima/s could not adapt to conditions in the western countries. Although in the natural state, the Ankara cat comesin various colours, they have been bred to favour the pale mi/ky colouring, which has always been the most sought-after. An interesting characteristic of all serni-albino white cats with blue eyes, whatever their breed, is that they are deaf To overcome this defect, breeders began to crossbreed b/ue-eyed with amber-eyyed cats, resu/ting in "odd-eye " white cats with one blue and one amber eye. Cats with this feature proved popu/ar with p et-owners, and despite the fact that this is not an inherent characteristic of the breed, it became mistakenly known as such. What is more, an even more erroneous confusion with the Van cat arose. Cats as a species have an aversion to water. Yet the Van cats are a remarkable exeeption in this respect. Apart from their love of water, Van cats are alsa distinguished by manes of fur araund their necks, and a thinning of their long chalk-white hair towards their legs . But the most typical feature of this species is the yellowish-red patches above the eyes and on the ears, and their magnificent tails of the same blend of colours. Both eyes of the Van Cat are always amber yellow. The Ankara cal, on the other hand, is dis-


Foto'nun aynı doğumdan kardeşi Menekşe bahçeli bir evde yaşamanın tüm nimetlerinden yararlanıyor. 1 Menekşe is Foto's sister from the same litter.

Ailenin en kıdemlisi Kartıeyaz, kızı Tipex ve ailenin kulaklan duyan babası Apto./ The elder of the family, Kartıeyaz, with her daughter Tipex and Apto.

bilmelerine karşın, daha çok beyaz renkte üretildikleri tinguisbaqle by the outstanding si/ky texture of its fine long fur. için öyle tanınıyorlar. Attempts to breed these cats by well intentioned but Bu yanlışlar düzeltilmeden sürdürülen üretme çabalauninformed owners deceived by these popuZar misrının, nasıl hüsranla sonuçlandığını ise, hergün basın­ conceptions have inevitably had da yer alan ve bu değerli türlerin disastrous results. The species is yok olduklarını belirten yazılardan therefore in steady decline, as we anlıyor insan. Oysa bir Amerikalı learn from sporadic newspaper Albay olan Walter Grant'ın , 60'lı yıllarda, Ankara Hayvanlar Bahçesi reports. Yet back in the 1960s an yöneticileri ile olan ahbaplığı nedeAmerican Colonel, Walter Grant, ni ile elde edip ülkesine götürdüğü arasında persuaded the directors of Ankara bir çift Ankara Kedisi'ni yaşatmayı olanlarıdır. Zoo to Zet him have a pair of başardığını yine yabancı yayınlar­ Ankara cats, which he bred sucdan öğreniyoruz . cessfully in the United States. Orta Anadolu coğrafyasının bizlere lt is to be hoped that the Turkish bir armağanı olan ve tüm dünyada Angora cat, as the species is 'Türk Angora Kedisi' adıyla ünleknown in international Jeline litnen , bu yumuşak ipeksi uçuşan erature, will be rescued bejare it is tüylere sahip değerli kediyi gerçek özellikleri ile tanımak, tanıtmak , too Iate . Accurate information about this beautiful creature is the onu uydurma bilgilerin ve modem exceptıon ın first priority if the breed is not to zamanların tahribatından korumak degenerate beyand repair in its benim için bir özlem ve umut şim­ /and of origin. dilik. • •

Kediler sudan pek hojlanmazlar. Oysa Van Kedileri, kedi türleri suyu ·sevmeleri ile en ilginç

Cats as a species have an aversion to water. Yet the Van cats are a remarkable this respect. 28

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUAR Y

1994


io bebek• lo as ak


2 lL S Ll ~~i tl

P

i lL


UZ

Illi

ömürlü,

gülJelili

"pik döküm" küvct üreticisi Odüksan

IJ

e

öylesi11e

A. Ş. tarafından

. ..

ı

ra b a

Avrupa ' nın

en

büyük

ürctilc:n hu güzelim banyo küvctlcri ve duş tekneleri uzun

ö m ür ı ü dür . Çünkü ta ma nı ı pik d ö k ü m d ii r . Pa s 1anma z , k or o z yon a dayan ı k lı d ır. Öz c 1 c nı ay e kap lı o 1d uğunda n sağlıklıdır . Ç i~. ilmcz , mikrup harındırm a z . Dizaynı c rgononıiktir . İnsan bedeninin kıvrınılarına uyumlu olduğundan

son dcreec ralıattır. Çevre dostudur. Doğa y ı kirlc:tmez , yeniden kullanılabilir. 32 değişik rengi ve 9 ayrı modeli ilc ç ok estetik ve her mek a na u y umludur . Türki y e ' nin her y erinde , bütün Elmor hayilcrinde bulabilirsiniz.

Siz

de

ke11di11ize

e11

uygu11

Adriatik

Odöksa11'1

seçili,

Odöksatı

rabatlığı11ı

Ca11lı,

yaşayı11.

heyeca11l1

gezilerde ...

j Belki

Pasifik

bir

tra11satlar~tikte,

i11ci

İz11ik

lüks

aiJcılaı·t

Yeşilili

belki

arası11da

...

maiJiyle

buluştıtğu

yerde ...

_)

pik döküm küvetleri GENEL DAG ITIM · ElMOR TE SI SAT MA LZ EMESI TICARET A S MERKEZ: Ke me,o lto Cad Ümmehon 7 ı /2 Ko , o köy · ISTAN BU L Tel · 12 12 1 25 1 70 06 16 H all Fak s (2 1 21 249 90 91 BÖlGE TEMSILCIIJKLERI ANKARA Tel: (3 121 43 1 11 32 (2 Hat} Faks· (312 } 43 1 6 1 4 3 IZMIR Tel (232} 433 9 1 95 (2 Hat} Faks (232} 45B 33 33 ADANA Tel · (322} 352 53 55/56 Faks: (322} 351 85 57 SAMSUN Tel (362 } 233 97 57

234 Ol 89 Faks (362} 23 4 O l 89 BURSA Tel (224} 223 43 6 1 220 79 72 Faks (22 4} 220 24 52 ANTALYA Tel (242} 242 27 15

24 2 77 15 Fo k" (242} 242 77 15

ELMOR A. .. $. bir ELGINKAN TOPLULU<\U kurulutudur.



DAPHNE AND

the LAUREL LEAVES

Yolunuz düşerse pikniği boşverip evleri ziyaret edin. Evlerin bahçelerinden, sabun kazanlarından yükselen defne kokularını içinize çekin.

Ifyou happen b_y Harbiye, forget about picnicking but stroll through the gardens instead, breathing inthescent of the soap cauldrons. By JALE SILAHTAROGLU

_)

J

Photos HÜSEYIN ALSANCAK

A smail country town a few kilometres from Antakya: Harbiye. Tbis is the local excursion spot, where families }lock to picnic at weekends, /aden today with plastic bags instead of the baskets of the past. Along the road are the usual appurtenances of such places, tea gardens and kebab restaurants. What distinguishes Harbiye from so many other places of its kind is that the picnickers are not in evidence in the meadows around about. Jnstead they are in local gardens, where cauldrons are boiling merrily away in sbeds. In Harbiye they make laurelleaf soap, that superb fragrance being instilled into the boiling soap, whicb in turn transfers it to the skin, laundry, and bouses. Tbey all take the scent of Harbiye. Formerly, Harbiye was named Daphne, after the nympb who was turned into a laurel tree bere as sbe jled from Apollo. Like all mytbs and legends, the story begins witb "Once upon a time ... " Once upon a time "Apollo saw a beautiful girl on the bank of a river. Her long bair sbone under the sun,

Antakya'ya birkaç kilometre me.safede küçücük bir kasaba: Harbiye. Yörenin mesire yerlerinden biri. Hani şu , çoluk çocuk toplanıp -es kiden sepetlerle şimdi naylon torbalarla- piknik yapıl­ maya gidilen yerlerden ... Yol boyunca da bu tür yerlerin tipik manzarası. .. Et lokantaları , çay bahçeleri ... Harbiye'yi benzeri yerlerden ayı­ ran özellik ise, piknikçilerin gözlerinden uzakta. Evlerin bahçelerindeki, derme çatma müştemi­ latta kaynayan kazanlarda ... Harbiye'de "defne sabunu" yapı­ lıyor. Defne agacının yaprakları­ nın benzersiz kokusu , kazanlarda kaynayan sabunlara veriliyor. Defne kokusu sonra, çamaşırlara, ten! ere siniyor... Evlerin, Harbiye'nin kokusu oluyor. .. Harbiye'nin en eski adlarından biri "Defne" zaten. Rivayet o ki , Defne o topraklarda yaşamış. ApolIon'dan kaçmış ve o topraklarda agaca dönüşüp kök sa lmış. Bütün efsaneler ve öyküler gibi Defne'nin öyküsü de "birgün ... " diye başlar. Birgün Apollon, ırmak kenarında güzel bir genç kız

(

33

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994


görür. Uzun saçları güneşin altında parlayan, gözleri alev saçan bir güzeldir bu. Apolion büyülenmiş gibi bakakalır genç kıza . Bu eşsiz güzel, Defne'dir. Apollon, Defne'yi kocaklayıp sevmek için kendinden emin ilerler. Öyle ya , gençtir, yakışıklıdır ve üstelik " tanrı " dır. Bir genç kız baş ka ne isteyebilir ki! Ama Defne istemez! Onun istedigi yalnız kalmaktır çünkü. Artemis gibi, o da "lekesiz bir kız" olarak kalmaya and içmiştir. Erkeklere kapalı yüregi, Apollon'u görünce korkuyla titrer. Defne kaçmaya baş­ lar. Ama Apolion Defne'nin peşini bırakmaz. Kovalarken bir yandan da bagırır : "Defne, yalvarırım dur. Benden sana zarar gelmez. Beni peşinden sürükleyen, yalnızca sevgimdir. Arkandan koşan ne yabani bir daglı , ne de kaba bir çoban. Ben ışık tanrısıyım. Benim babam, bütün tanrıların en büyügü Zeus .. ." Bu sözler korkusunu azaltmaz Defne'nin; tersine artırır. Kaçınayı sürdürür, ama gücü de giderek tükenıneye ba ş lar. Apollon'a yakalanacagını anladıgı zaman durur, ayagıyla topragı kazıyarak yüreginin bütün ateşiyle

and her ıryes sparkled. Apo/lo was transfi:x:ed at the sight. Tbat ineomparab/e beauty was Daphne. Apo/lo confidently approached the gir/ to embrace her. Wby shouldn 't he be confident, ajter all he was young, hanrisome and immortal. Wbat more could a young gir! want! But Daphne was different. She wanted to be left alone. She had vowed to remain an "unstained ma iden " /ike Artemis. When sh e saw Apollo she tremb/ed with fright and began to jlee, Apo/lo in pursuit. As he ran along he shouted: "Daphne, I beg you, stop. I will not hurt you . It is only love which draws me. It is neither a wild mountain man, nor a rough shepherd who chases you, but the god of light. My father is Zeus, the greatest god oj all. " Far from assuaging Daphne 's jears, these words merely increased her panic. She ran until she was exhausted, and when she had no strength lejt to go on, she stopped, thrust her joot into the earth and cried out in desperation, "O Earth Mother! Cover me, hide me, save me!" Even bejare the words were out oj her mouth, she felt her body becoming heavy and being pul/ed towards the earth . Her skin was transformed into grey hark, and her hair with its jragrance oj spring into leaves. Apollo was a god, but his powers could not match those oj the earth. He could do nothing but watch as Daphne changed into a tree. However, he embraced her one last time, and white her heart yet beat beneath the crusty hark, he sanctified her: "Daphne, from this day on you shall be the sacred tree of Apo/lo. Your leaves shall never fade nor fal/. Tbey shall be the crown adorning the proud heads oj heroes, poets, and all of outstanding achievement. " Our age, in which jolk tates gather dust and myths are despised, has long since dealt the death blow to Apo/lo and Daphne. Daphne's leaves no tonger form laurel crowns on the brows oj heroes. Yet Daphne's leaves - the bay leaj of cookery books - still lend the jragrance of her golden ha ir to delicious dishes, and the soap of Harbiye. So if you happen by Harbiye, jorget about picnicking but stroll through the gardens instead, breathing in the scent of the soap cauldrons. Tben you might see apparations oj poets and champions oj the first Olympics crowned with the hair of that dawncoloured beauty. •

yakarır:

"Ey toprak ana! Beni ört, beni sakla, beni kurtar! " Sözleri daha bitmeden, bedeninin agırlaş ıp topraga dogru çekildigini hisseder. Teni gri bir kabuga dönüşürJikbaharın bütün kokularını taşıyan saçları da yapraklara .. . Apolion bir tanrıdır ama toprak kadar güçlü degildir. Defne'nin b ir agaca dönüşmesini izlemekten başka birşey gelmez elindenYalnızca son bir kez sarılır ve sert kabukların altında Defne'nin kalbi hala çarparken onu kutsar: "Defne, sen bundan sonra Apolion'un kutsal agacı olacaksın. Yaprakların hiç solmayacak, dökülmeyecek. Ve onlar; degerli kahramanların , şairlerirı , büyük işler başaranların başının tacı olacak. Onların magrur alınlarını süsleyecek." Masalların tozlandıgı, mitolojinin itilip kakıldıgı yüzyılımız , Apollon'u çoktan öldürdü. Defne ise, küçük "d" harfiyle baharatlar arasında sıradan bir yeri olan, sıradan bir yaprak. Ne Defne adındaki o alev saçlı güzeli hatırlayan var artık , ne de şairlerin alın­ larını defne yapraklarıyla süslemeyi düşünen! Yine de siz, yolunuz Harbiye'ye düşerse piknigi boşverip evleri ziyaret edin. Evlerin bahçelerinden, sabun kazanlarından yükselen defne kokularını içinize çekin. Şafak rengi bir güzel... O güzelin saçlarıyla alın ları taçlandırılmış şairler, ilk olimpiyatların galipleri sizin de gözünüze görünecektir. • 34

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY 1994


Garanti, bünyesinde hizmet kalitesini düşüren fazlalıklar -gereksiz bürokrasi, eski teknolojiler vs.barındırmaz.

Formunu sürekli koruduğu için müşterisi adına daha hızlı koşabilir, daha çok ağırlık kaldırabilir, daha çok iş yapabilir. Siz de, sizin için sürekli formunu koruyan bir bankayı tercih etmez misiniz? •

GARANTI


THE ASTRONOMER

Oj SAMARKAND: ULUG BEY

SEMERKANTLI BiLiM ADAMI 600 YAŞINDA

Uluğ

Bey

Kopernik'ten 60, Galileo'dan yaklaşık 200 yıl önce dünyanın güneşin çevresinde döndüğünü hesaplamış olan Uluğ Bey, bu hesabında bugünkü tüm hassas aletlerle yapılan ölçümlere göre, sadece bir dakikadan daha az hata yapmış ...

Bey discovered that the earth revolved araund the sun 60 years bejare Copernicus and near~y 200 years bejare Galileo, and calculated the salar year. He was just one minute out in comparison to measurements made with today's precision instruments. Uluğ

By FÜSUN ÖZBILGEN Pbotos KÜLTÜR BAKANLIGI HAGEM ARŞIVI

emerkant ve Buhara Türk tarihinin masal kentleridir. Yüzyıllar önce bu kentlerde yaşanmış olayların öyküleri, dilden dile masal olmuş, nesilleri aşmış, günümüze ulaşmıştır. Bugün Semarkant'ı gezerken o masalların nereden kaynaklandıgını daha iyi anlı­ yoruz. Eski çaglarda yapılmış medreseterin görkemi, turkuaz , yeşil ve sarı çinilerle kaplı devasa kubbeler ve bu renkli dev binaların arasında yitmiş gitmiş, topraktan, kil rengi ev ler ve insanlar ... Bir zamanlardan kalma medeniyerin izlerini hayranlık­ la dolaşırken, yolumuz Ulug Bey'in gözlemevine

arnarkand and Bukhara are cities of legend and romance in Turkish history. Stories of happenings there have been passed down from generatian to generation until they seem but fairy ta/e. Only when we see Samarkand for ourselves do we realise that they were no mere fantasy . Splendid medreses built centuries ago, great domes covered entirely in turquoise, green and yellaw tiles, and among them brown mud-brick houses and people dwarfed by these colourful giants. Marveliing at these remains of a past civilisation, we find ourselves at the observatory of Ulug Bey, the famous astronomer we read about as children and forgot about. His name remains in our minds, but little else. Tbe observatory lies just outside the city, on a site slightly elevated above the completely fiat land around. Surrounded by trees, the three-storey observatory is sunken in the ground and roofed

s

S

düşüyor .

Ulug Bey .. . Hani şu çocukken kitaplarda okudugumuz ünlü astronom. O zaman şöyle bir okuyup geçmişiz, adı usumuzda; ama kendisi hakkında çok da fazla bir araştırmamız yok .. . Semerkant kentinin biraz dışında ve dümdüz kente göre biraz yüksekçe bir yerde kurulu bir gözlemevinin kalıntıları ile karşı karşıyayız. Yere gömülü 36

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY 1994


Uluğ

Bey'in öyküsü, bundan yakl~ık 550 yıl önce Orta Asya'nın masal kenti Semerkant'ta masal gibi bir bilim vahasının kurulduğunu gösteriyor. The story of Uluğ Bey is one of an oasis of scholarship in the fabled Central Asian city of Samarkand about 550 years ago. lllıtstrasyo n

ŞAHIN ERKOÇAK

1

37

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994


bir gözlemevi bu. Üstü bir galeri gibi yarımküre kubbe ile örtülü, dar uzun bir garip yapı. Adeta yeraltına gömülü bir koridor... Kapısında demir parmak lık olduğundan içine giremiyoruz, ama görebiliyoruz. Yarım daire şeklinde oyu lmu ş bu gözlem çukurunun bir yanı iyice derin, öbür ucu yukarı doğru yükseliyor. Kubbenin üstünde küçük gözlem delikleri var. .. Uzunluğu 63 metre genişliği 2 metre ve en derin kısmı yer altında ll metre. 1428 yılında yapı lmı ş. Yanıbaşındaki müze binasında yer alan bir temsili resimde nasıl yapıldığı anlatılıyor. Hayvanlar, filler ve atların sırtında taşınan yükler. .. Müzede, bu gözlemevinde yapılan gökyüzü gözlemlerinin ve Uluğ Bey'in gökyüzü haritalarının örnekleri de yer a lı yor. Yemyeşil ağaçların kuşattığı gözlemevinin girişinde dikili bir taşta, Uluğ Bey 'in freski yer alıyor. Gözlemevinin ön tarafına tam yolun kenarına ise kocaman pembe granit bir U lu ğ Bey heykeli yapıl­ mış. Bu heykelin çevresinde tüm gezegenler yuvarlak bir biçimde temsil ediliyor.. Uluğ Bey, gözlemevinde bundan 550-560 yıl önce, gökyüzünü, yıldızları gözlüyormuş. Öyle yalnız başına gözlem yapan bir meraklı değil. Kadızade-i

Rumi, Kaşi, Ali Kuşçu gibi dönemin ünlü bilginlerini de kent merkezinde kurduğu medresede toplamış. Uluğ Bey Medresesi'nin yanında bir güneş Uluğ Bey Rasathanesi Müze Binası./ saati var. O çagda Semerkant'ta bir astronomi gözlemevi ve astronomi derslerinin verildiği bir üniversite Uluğ Bey'in eseri .. Peki kim bu Uluğ Bey? Timur'un torunu. Timur'un ölümünden sonra iktidara geçen oğulla­ rından Şahruh , Semerkant bölgesini kendi oğlu, yani Timur'un tarunu Uluğ Bey'e verdi. Semerkant'ın da içinde bulunduğu Maveraünnehir eyaJetinin imparator vekili ünvanını alan Uluğ Bey, Semerkant'ı bir bilim ve sanat merkezi haline getirdi. Timur'un eşi olan büyükannesi Saray Mülk Hanım tarafından yetiştirilen Uluğ Bey, 17 yaşında aldığı bu görevi, 38 yı l sürdürdü ve "Timur oğulları Türk rönesa nsı" denilen Orta Asya'daki büyük uygarlık hamlesinin

by a semi-circular dome, through whose apertures Uluğ Bey watched the staı--s. An iron-barred door at the end enables visitors to see in but not to enter a strange long and narrow vaulted corridor beneath the ground, deep at one end and swinging upwards in a concave are. Tbe corridor is 63 metres long, two metres wide, and l l metres in depth at the lowest point. It was built in 1428. A picture in the museum next door represents the obseruatory being constructed, and the building materials being carried on borses and elephants. Tbere are alsa planetary tab/es based on observations made bere and same of Uluğ Bey's own maps of the stars. At the entrance a standing black of stone bears a fresco portraying Uluğ Bey, and at the edge of the road in front of the building is a huge statue of the astronomer made of pink granite, surrounded by the planets. Uluğ Bey watched the heavens from this observatory 550-560 years ago. But he was no lonely recluse. He gathered other famous scientists of the day - Kadızade-i Rumi, Kaşi, Ali Kuşçu and others - at the medrese or college which he founded in Samarkand. Next to the Uluğ Bey Medrese is a sundial, reminding us that the calculation of time according to the mavemen/s of the sun and the p lanets was a major preoccupation of Bey Observatory Museum. matbematicians and astrono-mers in the past. So who was this Uluğ Bey? He was the grandson of the feared Timur Lenk ("the Lame''), ruler of a world empire who swept out of Central Asia and into Anatolia, taking the Turkish sultan Bayezit the Tbunderbolt prisoner. Upon the death of Timur he was succeeded by his son Shahruh, who ap-pointed his son Uluğ Bey governar of Samarkand at the age of 1 7. Uluğ Bey had been brought up by his paternal grandmother, Timur's wife Saray Mülk Hanım, and no doubt she must take same of the credit for the Timurid-Turkish Renaissance which he initiated in Central Asia during his 35 years as governor of this great city.

iil

Uluğ

38

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

\994


Dur Golden Rule ls

A TOTAL COMMITMENT TO QUALITY As a responsible member of the world business community, TEMSA 's golden ru/e has been

a total commitment to "quality".

lt is this "Golden ru/e " that has helped TEMSA towards success and to become the sign of "Guarantee " for products manufactured or provided under its name.

lt is this "Golden Rule " that has he/ped TEMSA to find global partners /ike MITSUBISHI, KOMATSU and SHARP to co-opera te in quality production and products.

TE M TEM®e AUTOMOTIVE GROUP

), MITSUBISHI MOTORS lntercıty

buses. trucks

Lıght commcrcıaı vehıcıe:

Plıone

0322 428 2ı 70/ ı o ııne> Fax 0322·428 ı O 24 ıeıex 63856 oıe m ır

TEM®e CONSTRUCTION EQUIPMENT GROUP

KOMABU

TEM®e ELECTRONICS DIVISION MITSUBISHI MI: AY V LTD. l tıiDUST •I .: S,

Earthmovıng machınes. forklılts

Phone Fax

®e

Aır condıtıoners

02ı6377 49 50 02ı6377 04 38 ı 8938647

SHARP Electronıc

Teletex

Phone

02ı6325

Fax

cash

regısters

57 64/5 hnes

02ı63255779 ı 8963037

Teıeıex

TEM ®O ısa member of the ®O BANCI Group


kurucusu oldu. Uluğ Bey turned Sam-arkand into a centre of Ulug Bey, Semerkant bölgesini babası adına yönetscholarship and art. Although he ruled the region mişti , bilim ve inceleme adamıydı ama gerçek bir hüon behalf of his father for so long, he was a sehatkümdar ve yönetici degildi. Nitekim babası Şahruh ' un ar rather than a teader and administrator. ölümünden sonra durumu pek iyi idare edemedi. SulAfter his father Sultan Şahruh 's death on 12 tan Şahruh'un öldügü 12 Mart 1447 tarihinde Ulug March 144 7 he acceded to the throne of the Bey Dogu Türklerinin hakanlıgı koltuguna, yani deTimurid Empire (although this is regarded as heir desi Timur'un koltuguna oturdu. Ancak bu yöneticilito the earlier Mongol empires of Asia, Timur himgi üç yıl sürebildi. 55 yaşında Semerkant'ta kılıçla ölse{( was in fact a Turcaman from Transoxania dürüldü. Suikastı oglu Sultan Rüknettin Mirza'nın düand his wife a princess of the Turkish Çağa tay zenledigi söylenir. khanate). Uluğ Bey only suroived for three years Ancak bir teze göre de çagının bu büyük bilim adamı as emperor. He was assassinated by a swordsman oglu tarafından tahttan indirildi ve hapsedildi. Sonra in Samarkand at the age of 55, rumour being da gerici mollalar tarafından bagularak öldürüldü. that the assassination was engineered by his son Ulug Bey'in Semerkant'taki Medresesi Registan deniSultan Rüknettin Mirza . Anather version has it len kent merkezindeki sitede bulunuyor. Burada 15that his son overthrew Uluğ Bey, who was la ter 17 asırlar arasında inşa edilmiş üç büyük medrese, bir strangled by reactionary mollas. dörtgenin üç kenan gibi diziimiş ve ortasında bir Tbe Uluğ Bey Medrese is situated in the Registan meydan yer alıyor. tık yapılan medrese Ulug Bey'in. or central square of Samarkand, around which Orta Asya'nın 1417'de inşa edilmeye başlanan en are three large medreses built between the 15 th önemli medresesi ve egitim merkezi. Felsefe, mateand 17th centuries. matik ve astronomide teConstruction of Ul uğ Bey 's medrese commel bilimlerin üretildigi bu merkezde büyük ve süslü menced in 1417, and it bir giriş kapısı bulunuyor. became the most renowned educational Registan denilen bu yerde ilk yapılan Ulug Bey Medinstitution of Central resesi'nin kapısında şöyle Asia, advancing the frontiers of knowledge yazıyor: " Kadın, erkek tüm Müslümanl arın ilim tahsil in philosophy, mathematics and astronomy. etmesi farzdır. " Yüzlerce yıl önce doguOver the huge decorative portat it writes: nun en görkemli bilim yuvasında çagını atiayan bir "Learning is the religörüş ve çagını atiayan bir gious duty of all Semerkant Registan (kumluk alan) ve solda Uluğ Bey Medresesi. Samarkand Registan, and Uluğ Bey Medrese to the left. yaklaşım. Buna paralel Muslims, women and o larak da çagını atiayan men. " büyük teori ve hesaplamalar... Semerkant GözlemeTbis was the progressive outlook of what was the greatest seat of learning in the east five centuries vi 'nde yıllarca gökyüzünü , yıldızları ve gezegenleri ago. Here theories of the universe and knowledge gözleyen Ulug Bey "Ziyc" isimli büyük eserinde, eski Yunan ve Arap bilginlerinin astronomi hesaplarındaki were far in advance of their time. In his major yanlışları düzeltiyor ve bugünün bilgilerine çok yakın work on astronomy entitled "Ziyc", Uluğ Bey corrakarnları elde ediyordu. Eski Türklerin kullandıgı ve rected the calculations of a.lncient Greek andArab bugün bile bilimsel deger taşıyan 12 Hayvanlı Takvim scbolars, approaching cl sely to those of modern hakkında da Ziyc'de geniş bilgi verilmekteydi. Evrescience. He gives a det i/ed account of the early Turkish calendar'b ed on a cycle of twelve years nin yaradılışından başlayan bu takvime göre, örnegin 1974 yılında 88 milyon 640 bin 450 yılı başlamıştır. ... named after different animals, which is stil! of scientific interest today. Tbis calendar puts the Semerkant'taki rasathanede gözledigimiz bu uzun. yecreation of the world at over 88 million years ago raltı koridorunun sekstant sistemine göre kuruldugu belirtiliyor. Sekstant (altılık) denilen bu alet göksel se(88,640,450 years, to be precise, as of 1974). Tbis yirde enlem ve boylam belirlemek amacıyla gök ciwork was first translated into Latin by john simleri ile ufuk çizgisi arasındaki açıyı ölçüyor. Aygıt, Greaves, a professor at Oxford University, in the mid-1 7th century, and this was followed by severüzeri derecelendirilmiş bir çember yayı ile çemberin merkezine tutturolmuş hareketli bir radyal koldan al other translations into both Latin and French.

SKYLIFE

40 ŞUBAT +

FEBRUARY

1994


Önce, bu teknolojinin sunduğu özelliklerle tanışın .

Süspansiyon: Dört tekerlekte birbirinden çift salıncaklı... Tekerlekle yol aras ın ­ daki açı hep 9rf. Mükemmel bir yol tutuş ve manevra kabiliyeti ... Olağanüstü bir sürüş konforu için araştırmacı bir Oretim zihniyetinin OrOnO. Programlı enjeksiyon (PGM-FI): Motordan maksimum verimliliği elde etmeye yönelik, bilgisayar kontrol lO OstOn bir enjeksiyon sistemi. Her yakıt damlasında , daha fazla güç ve tasarruf için ... Motor: 16 subaplı, 135 PS (DIN), 2000cc SOHC motorun esin kaynağı yarış otomobağımsız,

bi Ileri... Temel özelliği maksimum performans ve optimum yakıt tüketimini bir arada sunması. Güvenlik: Güçlendirilmiş gövde ve şasesiyle, kaçınılmaz çarpma ve darbe alma durumlarında bile maksimum güvenlik ... Ferahlık: Ergonomik iç mekan, ferahlığı , genişliği , her yönden mükemmel geniş bakış açısıyla çok konforlu... Genel tasarım , döşeme kumaşları , taban halısı, iç mekan renkleri ve ayrıntılarla tavizsiz bir zerafeti gözlerinizin önüne seriyor. Hafif: Döküm tekniği ve motor parçalarının üretim özellikleriyle ağırlık ve sürtünme minimum ... Ve dizayn: Havayı bir ok gibi yarmaya hazır .

Accord '94'e bir daha bakın. Etkilenmemek elde Accord '94, Honda'rıırı yenilikçi ve verimliliğe yönelik araştırmalarının son mükemmel örneği ... Bugüne kadarki en iyi otomobili üretmeye çalışmış bir zekanın zaferi... değil!

Yeni ACCORD

~

Farkli ve üstün bir teknoloji, eşsiz bir güzellikle sakli. Yeni Honda Accord.

TÜRKIYE

GENEL

OISTRIBOTORÜ

Anadolu Honda Otomobilcilik A.Ş. Bir Anadolu Endüstri Holding ve Honda Motor Co. ltd. ortaklıl)ıdır.


oluşuyor. Yer altına gömülü bulunan gözlemevinde de yarım bir yeraltı çemberi ve üzerinde hareketi saglayan bir ray sistemi bulunuyordu. Sekstantın çember yayı 60 derece uzunlugunda , yani çemberin altıda biri kadar oluyormuş. Bu sistemle kurulan gözlemevinde Ulug Bey ve çevresindeki bilginler gökyüzünü inceleyerek dünyanın kendi çevresinde ve güneşin çevresinde dönmekte oldugunu belirledikleri gibi bu dönüşün süresini de bugünün rakamların a eş degerde saptamışlar. Ulug Bey'in ölümünden sonra Semı:;rkant'ın bu parlak ilim dönemi kapanmış. Gözlemevi topraga gömülüp yok ol muş. Bir rivayete göre "gelecegi ve yıldızları okudugu için" ona tepki duyan gerici mollalar tarafından bogolduktan sonra, gözlemevi de yıkılıp toprak doldurulmuş .. Aradan yüzyıllar geçtikten sonra 1908 yılında Rus arkeolog Vyatkin tarafından bulunmuş bu gözlemevi. Uzun süren kazı çalışmalarından sonra yeraltı enkazı temizlenmi ş; yıkılmış olan kubbe onarılıp eski haline dönüştürülmüş. Yanındaki şimdi müze olarak kullanılan bina yeniden yapılmış. Vyatkin'in mezarı da hemen gözlemevinin bahçesinde. Ulug Bey'in öyküsü, bundan yaklaşık 550 yıl önce Orta Asya'nın masal kenti Semerkant'ta masal gibi bir bilim vahasının kuroldugunu gösteriyor. Bugün çagının çok gerisinde kalmış bulunan bu kentte, yüzyıllarca önce bir bilim önderi çag atlamış. Sadece çagını degil evreni bile aşmış bu bilim adamı. Ayaklarının üstüne bastıgı yerin evrenin merkezi olmadıgını, dünyanın güneşin çevresinde dolanıp durdugunu saptamış. Dahası dünyanın ilk yaradılışından bu yana takvimini yapmış. Yıldızları gözleyip çizelgeye dökmü ş, gökyüzünün haritalarını çıkarmış ... Semerkant'ta ilginç bir gözlemevi kurup Orta Asya ' nın bu ça tı­ sından evreni keşfeden Uluğ Bey'in ayakları da öylesine yere basıyormuş ki, hem bir üniversite sistemi kurarak gelecek kuşakları egitmiş, hem de kadın erkek her Müslümana egitimin farz oldugunu medresesinin kapısına yazdırarak , bugünkü çağ­ dışı yobaz l arın din anlayışına o yıllarda 5-6 çag atlatmış ... Dünyamızı geliştiren, ufkumuzu genişleten Uluğ Bey'lere insanların ilerleme ve beyinsel geliş­ me hızına ivme kattıkları için şükranlarımızı sunuyoruz •

The long are-shaped eorridor within the obseroatory funetioned /ike a sextant, enabling the longitude and latitude of the heavenly bodies to be ealeulated by measuring their angular positions. Along the euroing floor the degrees were marked of! in steps, and a rail system down the eentre enabled a suspended index arm to swing along the 60 degree are. Uluğ Bey eoncluded from the results of his observations that the earth turned on its own axis and araund the sım, a diseovery whieh predated that of Copemicus by 60 years and Galileo 's canfirmation of the heliocentric theory by nearly 200 years. Upon the death of Ulug Bey, this outstanding period of scholarship in Samarkand faded, the scholars who had worked with hım dispersed and the obseroatory was abandoned. Whether he was really murdered by religious fanaties angered by what they claimed to be impudent attempts to fareteli the future in the stars will never be known for certain. Centuries later in 1908 the obseroatory was rediscovered by the Russian archaeologist Vyatkin. After exeavation of the three-storey structure was completed the dome was repaired, and the buiiding next to it restoredas a museum. Vyatkin, who devoted his life to the project, is buried in the obseroatory garden. The story of Ulug Bey is one of an oasis of sehatarship in the fabled Central Asian city of Samarkand about 550 years ago. Here he discovered that the earth beneath our feet was not the centre of the universe as previously assumed, but revolved continuously about the sun. From his calculations of the positions of the planets and Uluğ stars, Ulug Bey drew up tabtes and maps. A city which was once in advance of its time is now far behind it. Ulug Bey's importance lay not only in his own contributions to knowledge, but to the system of higher educalian which he founded for generations to follow. His declaration that teaming is the religious duty of not just men but alsa women, which he had inscribed on the door of his medrese speaks as much to the relig ious fundamentalists of taday as il did tn his WII/Pmporaries •

The grandson of Timur, Bey devoted himself to science at his observatory in Samarkand. In 1908 the observatory was excavated by a Russian archaeologist, and today his maps of the heavens are on exhibit near the site.

- -' S KYLIFE

42 ŞUBAT+

FEBRUA" v

ıgg ,·


Mevduat Hesabınız s a ği ı ki ı nı ı?

s a ğ lı ğ ı

ö n e mli olmayabilir. Ama O s m a n lı Ban k ası ' nda öyle değil! Osmanlı Bankası, zı

bir

da

bankacılık

ları

olarak görüyor. V e yeni sizlere yepyeni oldu ğ u kadar çok sağlıklı bir hizmet s unuyor : H ASTANE SİGORTALI

HESABI

Osmanlı Bankası'nda

vadeli ya da vadesiz m ev du at sahibi olanlar, Ha s t a ne Sigortalı Mevduat Hesabı sayesinde , bir miktar prim

Çünkü, h er

~ OSMANLI "Kapıınız 0 - 2 I 2 - 251 18 99'dan

sağlık

sağlık sigortanız

parçası

EVDUAT

sigortalanıyor.

vermesi! Şu anda varsa bile düşünmeyin, hemen bugün bir Osmanlı Bankası şu­ besine uğrayın , müşteri tems ilcimizle görüşerek H a stane Si gortalı Mevduat He s abı'yla ilgili her aynntıyı öğrenin. Sadece ken dinizin değil, s evdiklerinizin de s ağlığını güvence altına alın . Bizden

sizin sağlığını ­ hizmetlerinin

yılda

M

konusunda

şeyi n

baş ı sağ lı k!

BANKASI sıze

ayrıntılı

açık"

bilgi alabilirsiniz .


UPDATE On TURKISH CINEMA 1993

Yeşilçam By KEMAL KALDI

1992'de

Yeşilçam,

topu topu sadece 34 sinema filmi üretebilmişti. Bitirdiğimiz yılda, bu rakam ikiye katlandı.

In 1992 Yeşilçam - the Turkish Hollywood - only produced 34 cinema films, but last year this figure doubled.

Turkish cinema featured prominently on the art agenda throughout 1993 . Amidst international awards, asıo­ unding box office mcords and rumours of bankruptcy, the Turkish cinema ended 1993 wilh a total of 76 new (ilms! Yet Hollywood posters were stili in evidence at the doors of most cine mas. White in 1992 Yeşilçam- the Turkish Hollywood - only produced 34 cinema films, /ası year this figure was doubled. Producers unab/e to stern the relentless wave of American films, nar to find cinemas in which to show their films, turned their attention to television films, making ten in 1993. Only assured of an audience through the teleuision screen, the cinema has been ab/e to survive by means of grants total/ing 600 million liras provided by the Ministry of Culture. In 1991, 15 local.film projects received 200 million lira each, white in 1993, 26 .films received a total of 1.5 billion lira: Hoca Ahmet Yasevi, Şahmeran, Çözülmeler, Tersine

Türki ye 'de yerli sinema , 1993 y ılı boyunca sanat gündeminden eksik olmadı. Kazanılmış

uluslararası

ödüller, "dudak uçuklatan" gişe rekorları ve battı­ batıyor denilen s in emamı z­ dan, 365 günde toplam 76 yerli yapım! Buna karşın bütün si nema sa l onlarının kapıl arında Hollywood afiş­ leri! 1992'de Yeşilçam, topu topu sadece 34 sinema filmi üret ebilmişti. Bitirdiğimiz yılda,

bu rakam ikiye katAmerikan filmlerinin baliuğundan gösterime ç ıkac ak salon bulamayan yapımcılar , artık sayıları giderek 10'u bulan televizyon kanalları için film üretmeye iyice soyundu lar 1993'de. Seyircisiyle ancak televizyon aracı lı ğıyla buluşabi­ len s in emayı , Kültür Bakanlığı ' nın verdiği 600 milyon lira lık teşvik ikramiyeleri de besledi . 1991 yılında 15 yerli projeye 200'er milyon lira, 1993'te de 26 filme toplam 7,5 milyar lira destek verildi. Hoca Ahmed Yesevi, Şahmeran , Çözülmeler, Tersin~ Dünya, Babam Askerde, Ağır Roman , Yabancı , landı.

44

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994


Aşk

Ölümden de Soguktur, Sekizinci Saat, ora nın tz, Hicazkar, Amerikalı , Manisa Tarzanı, 7892, !stanbul Annenindir Çocugum, tsimsiz, Gece Melek ve Bizim Çocuklar, Ay Vakti, İstanbul Kanatlarımın Altında, Kırmızı Bir Taş, Yalnız Salih, Kız Kulesi Aşkları, Kaybolmuş Öyküler, Süheda Hanı­ rnın Ortanca Kızı , Şarlo ... Kültür B akanlıgı ' nın ü ç yıldır uyguladıgı teşvikle bugüne kadar 50'ye yakın film çekildi. Bu filmlerden bazıları , 1993'de İstan­ bul, Ankara, Adana, Antalya film festivallerinde ve uluslar a r ası film festivallerinde çeşit­ li ödüller kazandı­ lar : Ateş Üs tünde Yürümek/Yavuz Özkan (1991) , tki Kadın/Yavuz Özkan, (1991) Zıkkımın Kökü / Memduh Ün (1993), Tersine Dünya/ Ersin · Pertan (1993), Mavi Sürgün/ Erden Kıral (1993) , Gölge Oyunu/ Yavuz Turgul (1993) Amerikalı/ Şerif Gören, Yolcu / Ba şar Sabun cu , Çıplak/Ali Özgentürk. .. Nazım Hikmet'in Yolcu adlı eserinden yola ç ıkan B aşar Sabuncu (1943) tiyatro kökenli bir yönetmen. Daha sonra sinamaya yöneldi ve 1985'ten bu yana altı film çekti. Son filmi Yolcu'da Müjde Ar ve Tarık Akan ile çalıştı. Yolcu, 1993 'ün son h aft a l a rınd a vizyona girdi. Müjde Ar bu filmdeki başarısıyla 1993 Antalya Altın Portakal Yarışması'nda En lyi K a dın Oyuncu Ödülü'nü kazandı. Orhan oguz da sinemaya geç gelen yönetmenlerden. tık filmi Herşeye Ragmen'i 1987'de çeken Oguz'un Dönersen Islık Çal adlı filmi , dördüncü eseri. 1948 Kırklareli dogumlu yönetmen bu filmde iki 'gece kuşunun ' öyküsünü anlatıyor. Barmen bir cüce ile bir travestinin öyküsü . Bir Beyoglu belgeseli de

Dünya, Babam Askerde, Agır Roman, Yabancı, Aşk Ölümden de Soguktur, Sekizinci Saat, Naranın Doganı, Iz, Hicazkar, Amerikalı, Manisa Tarzanı, 78-79, istanbul Annenindir Çocugum, isimsiz, Gece Melek ve Bizim Çocuklar, Ay Vakti, istanbul Kanatlarımın A ltında, Kırmızı Bir Taş, Yalnız Salih, Kız Kulesi Aşık/arı, Kaybolmuş Öykü /er, Süheda Hanımın Ortanca Kızı, and Şarlo. Over the three years during which the Ministry of Culture has offered grants as an incentive for the film industry, nearly 50 films have been financed in this way. During 1993, same of them have won prizes at film Jestivals in istanbul, Ankara, Adana and Antalya and international film festivals, among them Ateş Üstünde Yürümek (Wa lking On Fire)! Yavuz Özkan (1991), iki Kadın (Two Women)!Yavuz Özkan (1991), Zıkkımın Kökü (The Root Of Poison)! Memduh Ün (1993), Tersine Dünya (An Upside Down World)/ Ersin Pertan (1993) , Mavi Sürgün (Blu e Exile)! Erden Kıral (1993), Gölge Oyunu (Shadow Play)!Yavuz Tugrul (1993), Amerikalı (The American)! Şerif Gören, Yolcu (The Traveller)!Başar Sabuncu, Çıplak (Naked)l Ali Özgentürk. Başar Sabuncu (born 1943) who based his film on Nazım Hikmet 's book "Yolcu " (The Traveller), is a director who began his career in the theatre. Later on he turned to cinema and since 1985 has directed six films, the latest being Yolcu with Müjde Ar and Tarık Akan. The film made its debut towards the end oj 1993. Müjde Ar's role in this film won her the best actress award at the 1993 Antalya Golden Orange Festival. Orhan Oguz (born 1948) is anather director who

Doganı ,

45

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994


denebilir bu filme. Y ılın , konusu bakımından en ilg i çe ki ci filmlerinden ola n Dönersen Islık Ça l'da Fikret Kuşkan ile Mevlut Demiryay oynadıl ar. Zıkkımın Kökü , 1920 doğumlu Memduh Ün 'e öm rünün ikin ci baharını ya ş attı. 73 ya ş ındaki yapımcı-yönetmen bu filmiyle birçok ödü le layık görüldü . 1993 European Festivali En İyi Yönetmen Ödülü'nü , 8. International Film Festivali 'nde en büyük ödül olan Altın Fil'i, İspanya Asturyas Festivali 'nde En İyi Yönetmen Ödülü ile Hindistan 'da Daipur Festivali'nde En İyi Film Ödü lü'nü ka zandı. Zıkkımın Kökü ayrıca , Adana Altın Koza Festivali 'nde En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İ yi Se n aryo (Memcluh Ün/ Macit Koper) , En İyi Erkek Oyuncu ödüllerine de l ayık görüldü. Orhan Kemal'in ay-

came Iate to cinema, directing his first film Herşeye (Despite Everything) in 1987. His Dönersen Is/ık Çal (Whistle If You Come Back) is his fourth film, the story of two "night birds ", a dwarf who works as a barman and a transvestite. This film is almost a documentary on life in Jstanbul 's district of Beyoğlu, where life is at once sleazy, cosmopolitan, "and nostalgic. One of the most fascinating films of 1983 .where subject is concerned, Dönersen Is/ık Çal stars Pikret Kuşkan and Mevlut Demiryay. Zıkkımın Kökü marks the second spring in Memduh Ün 's (bom 1920) career. Thisfilm won many awardsfor the 73 year old producer-director, as well as the best director award at the 1993 European Festival, the main award - The Golden Elephan t - at the 8th International Film Festiva l, the best director award at the Spanish Asturyas Festival, and the best film award at the Daipur Festival in India, as well as the best film , best director, best screenplay award (Memduh Ün-Macit Koper) and the best aCtor award at the Adana Golden Pine- cone Festival. Tersine Dünya by Ersin Pertan based on the novel of the same name by Orhan Kemal f eatured a cast including Demet Akbağ, Rasim Ertekin , Lale Mansur, Berhan Rağmen

nı ad lı romanından

Ersin Pertan ' ın çektiTersine Dünya adlı filmele Demet Akbağ, Rasim Ertek in , Lale Mans ur, Berhan Şi m şek , Sevdağ Ferdağ, Jale Arıkan , Suat Sungur, Erdinç Akbaş , Tomris lncer, Suzan Aksoy , Sevim Gelenbe, Ca nda n Sabuncu gibi oy un c ul a r rol ği

ald ıl ar. Kadın-erkek

rollerinin tersine çevrildiği bir film Tersine Dünya. 1993 Anta lya Altın Portakal Film Yarışmasında En İyi Yardımcı

Şimşek, Sevdağ Ferdağ,

jale Arıkan , Sua t Sungur, Erdinç Akbaş, Tomris lncer, Suzan Aksoy, Sevim Gelenbe, and Candan Sabuncu. The ro/es of men and woman are reversed in th is film, which won the best 'supporting actress award in the Antalya Golden Orange Film Cantest and will be released early in the new year. Ali Özgen_türk's fifth long film, Çıplak was produced jointly by Castas Ferris of Greece, director of Rembetiko, and Roger Wielgus of France and sponso-

Kadın

Oyuncu ödü llü Tersine Dünya , yeni yı lın ilk günlerinele gösterilecek. Ortak yapımc ılığ ını Yunanistan 'dan Castas ferris ("Rembetiko"nun yönetmeni) ve Fransa'dan Roger Wielgus'un üstlendiği , Eurimages ve Türk Kültür Bakanlığı ' nın desteklediği , Ali Özgentü rk'ün beşin­ ci uzun filmi Çıplak , çıplağı olmayan bir film de olsa, hi ç gös t eri lm ediği halele geçen yılın en çok 46 SKYLIFE

ŞUBAT +

FEBRUARY

1994


ARTIK HER İKİ YAKADA DA DENTA-MED VAR!

991 yılından beri Ba~dat Caddesi Çlftehavuzlar'da

1

1

hizmet veren Denta-Med, Etiler'de açtı~1 ikinci Diş

Tedavi Merkezi ile artık Istanbul'un her iki yakasında da hizmet veriyor. Denta -Med

DENTA-MED'de neler yapılır ? Ortodonti (Çarpık dişierin

düzeltilmesi)

Periodontoloji (Diş eti hastalıkları tedavisi) Pedodonti (Çocuk diş

hastalıkları

lmplantoloji (Çene kemi~i içerisine konulan yapay dişler)

uzman

diş

cihaziarı

Diş

Tedavi Merkezlerinde,

hekimleri, modern

ayrı branşlarda

diş hekimli~inin

en

gelişmiş

ile yalnızca kendi branşlarında görev yapıyor.

Prostodonti (Tüm kron köprü ve protezleri)

SO'yi aşkın sa~lık personeli ve yardımcıları, yetişkin ve

Endodonti (Kanal tedavileri)

çocuklar için ayrı muayenehaneleri ve laboratuvarları ile

Cerrahi tedavisi) (Çene cerrahisi ve esteti~i)

Denta-Med,

dişierinizle

ilgili tüm

sorunlarınız

için,

Istanbul'un her iki yakasında haftanın 7 günü sizi bekliyor.

DENTA·MED DIŞ TEDAVI MERKEZLERI Çlftehavuzlar: Ba~dat Caddesi No: 228 Tel : {216) 386 29 70 {6 Hat} Fax : {216} 368 50 31

Etiler: Nispetiye Caddesi. Dalmaz Center. No: 50 Kat 2 Tel: {212} 263 30 34 {212} "2Z7 03 04 {6 Hat} ( 15 Şubat"taı sonra)

Fax: {2 12} 287 03 09

Laboratuvar: BaOdat Caddesi. Şaşkınbakkal

Tel: {216} 358 17 12

-:~


konuşulan

filmlerinden biriydi. 1993'de Sumru Yavrucuk, Hülya Karakaş, Erdal Küçükkömürcü, Adnan Tönel ve Meral Çetinkaya ' nın başrolü paylaştığı Çıplak İstanbul ' da altı haftada çekildi. Filmin baş kişileri , Güzel SanatAmerikalı lar Akedemisi'nde çıplak modellik yapan iki kadın, bunların kocaları ve bir zamanlar Osmanlı paşalarına modellik yapmış yaşlı bir çıplak model kadından oluşuyor. Çıplak'ın ünlü kameramanı ise, Bosnalı yönetmen Emir Kustirika 'nın Babam İş Gezisinde, Dolly Bell'i Hatırlıyor musun, Çingeneler Zamanı ve Arizona Rüyası adlı filmlerinin görüntü yönetmeni Vilko Filac idi. Çıplak ' ın müziklerini de uluslarası bir sanatçı , Rembetiko ve Seni Seviyorum Roza ' nın Yunanlı bayan bestecisi Thesia Panayiotou hazırladı. Çıplak , 1993 Altın Portakal Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Laboratuar, En İyi Seslendirme ödüllerini kazandı. Ayrıca, Kahire, İskenderiye , Varna, Montpelier, Tokyo, Venedik, Valencia festivallerine davet edildi. Biten yılda, zaten az sayıda salon bulup gösterim şansını yakalayan yerli filmler arasında, gişe şam­ piyonu olarak sıralayabileceklerimizin ba ş ını Şerif Gören'in Amerikalı ' sı çekti. Seçkin Yaşar ' ın Sarı Tebessüm'li de gişede oldukça başarılıydı. •

Illiilli

-

red by Eurimages and the Turkish Ministry of Culture. It became one of the most talked offilms of the year, despite the taek of nude scenes promised by the title nor being shown at any cinema. Sumru Yavrucuk, Hülya Karakaş, Erdal Küçükkömürcü, Adnan Tönel and Meral Çetinkaya shared the lead ro/es in Çıplak, which wasfilmed in istanbul over a period ofsix weeks. The main characters of the film were two women working as nude models at the Academy of Fine Arts, their husbands, and an elderly nude model who in her younger years had sat for Ottoman pashas. Çıplak 's famous cameraman was Vilko Filac, cinematographer for such films as Babam !ş Gezisinde (My Father's Business Trip) by the Bosnian director Emir Kustirica, Dolly Bell'i Halırtıyor musun (Do You Remember Dolly Beli), Çingeneler Zamanı (Time of the Gypsies) andArizona Rüyası ( Arizona Dream). The music for Çıplak (Naked) was composed by Thesia Panayiotu, Greek composer of the sound track for Rembetiko and Seni Seviyorum Roza (I Love You Rosa). Çıplak won the special jury prize, best photography, best laboratory, and best sound prizes at the 1993 Golden Orange Film Festival. The film has been invited to the Cairo, Alexandria, Varna , Montpelier, Tokyo, Ven ice and Valencia film festivals. Among the Turkish films which found venues for showing last year, Amerikalı directed by Şerif Gören was the box office champion. Seçkin Yaşar 's San Tebessüm (Yellow Smile) was anather box office success. •

48

S KYLIF E

Ş UBAT

+

FEBRUARY

1994


AYA DAHA ÖNCE AYAK BASABiLIRDiK.

NASA 1961'de

B aşkan

Kennedy ' den Apoila projesi için onay

Ancak Kennedy'den sonraki temkinli

politikacı

tarafından

Oysa, ileri

görüşlü

yatırımcılara

Geleceoe

yatırım

yapmayı

proje

ve yöneticiler

yavaşlatıldı .

girişimlerin ,

Armstrong

yıllarda

aldı .

cesur destekçilere , geleceoe inanan

gereksinimi

vardır .

Ay'a çok daha önce ayak basabilirdi . düşünüyorsanız ,

beklemeyin .

Halk Leasing size destek olmaya

hazır.

Halk Finansal Kiralama A.Ş. Merkez: 19 May ı s Cad . No : 1 Go lden Plaza Kal2 80220 Ş i ş l i , ısta n b L

Tel 230 92 48 · 234 48 79 Faks : 230 46 69 Ankara: Cinnah Caddesi No:102 / 4 Çankaya

Tel: 440 71 96 - 440 55 82 - 440 50 06 Faks : 440 65 37


Size konfor ve seçkin bir çizgi sunuyor. Otomobilde her şeyden çok stil ve konfor arayanların ideal tercihi . Yumuşak sürüşü ve rahatlığıyla, sizi şehirlerarası yollarda keyifle taşıyacak, şehir içinde ise trafik stresinden uzak tutacak . CL Sedan modellerinde, standart pek çok özellik var : Renkli camlar, merkezi kilit sistemi, elektrikli ön camlar, yükseklik ayarlı sürücü koltuğu ve arka koltukta kol dayanağı gibi . CLX Sedan, 1.6 litrelik DOHC -16 supaplı, EEC I V bilgisayar kontrollü ve elektronik enjeksiyonlu ZETEC motoruyla daha da yüksek verimli ve üstün performanslı. Ayarlanabil ir hid rolik direksiyonu sürüş keyfini artırıyor . Arka koltuk baş dayanakları ~ Koç

ve konforlu iç döşemesi yolculara rahat bir ortamda seyahat olanağı yaratıyor. Escort Sedan'ın dış görünüşü daha da heyecan verici. Gövde renginde tamponlar ve yan aynalar; özel tasarımlı spoiler, metalik boya ve alüminyum alaşımlı jantların güzelliğiyle bütünleşiyor . Escort Sedan'lara isteğe bağlı olarak eklenen klima, yolculuğunuz sırasında tam istediğiniz ortamı yaratıyor .

Ford için sizin ve sevdiklerinizin güvenliği her şeyden önce gelir. Bu yüzden bütün Escort 'lar, çelik güvenlik kafesi ve yan darbelerden koruyan çelik emniyet kuşaklarıyla donatılmıştır . Escort Sedan'larda hem önde,


Ford Yetkili Satıcıları: Adana Akar Oto Tel: (0-3lll 4 3~ 08 91 Toroto Tel : (0-322) 428 24 04 Ankara Beyoto Tel: (0-312) 353 29 53 Erd~anlar

Tel : (0-3 12) 3 17 03 04 Hi day Tel: (0-31 2) 342 10 or Let Oto Tel: (0-312) 436 54 78 Otokoç Tel : (0-312) 287 35 50 Antalya Bilall er Tel : (0-242) 321 70 71 Otomotör Tel: (0-242) 24 1 2 1 14 Aydın

Dikmenler Tel: (0-256) 313 15 60 Bursa Sönmez Koç Tel: (0-224) 261 03 27 Denizli Kaan Otomotiv Tel: (0-258) 268 24 98 E12ı1111m

Hamle Tel: (0-442) 234 28 91 Esilifehir Poıı;uk

Tel: (0-222) 227 74 37 Gıulant.p ~anlar

Tel: (0-342) 323 23 13

Hatay Ovalı

Tel: (0-326) 215 65 64 Istanbul Adım Otomoti v Tel: (0-21 6) 39 1 07 00 Atakoç Tel : (0-216) 302 36 31 Bojjaziçi Tel: (0-21 6) 417 41 59 Bozkurt Tel: (0-21 2) 509 96 00 Er-Eks Tel: (0 -212) 521 06 02 KeleJier Tel : (0-2 12) 612 29 53 Mot ör Ticaret Tel: (0-2 12) 275 72 80 Standard Belde Tel: (0-212) 232 15 00 Şahsuvar~lu

Tel: (0-2 16) 441 42 78 TemOto Tel: (0-21 6) 335 11 66 /zmir Çeloto Tel: (0-232) 441 41 34 Ege Oto Tel: (0-232) 484 20 75 Özkıran

hem de ark ada emn iyet ke merleri va r dır . Bir Escort 'u yak ı ndan i nc e l ediğ i n iz d e, g üvenl i ğini art ıran daha pek çok ö z ell i ğ i olduğunu göreceksin iz. Ford, uluslararası deneyimleri sayesinde, otomob ilseverlere hep daha iyi otomobiller sunar . Tasarımı daha iyi ... teknolojis i daha iyi ... mühend i sliği da ha iyi otomobiller. Ford, tüm dünyada müşteri lerin i n düşünce ve görüşleri ni d eğerlendirmesiyle tanınır . Bu ; Ford'un, kaliteye ve " Tam Müşteri Mutluluğu" na verd i ğ i önemin b ır göstergesidir. Bu anlayışın en açık kanıtlarından biri de; satış, servis ve yedek parça ihtiyacını en iyi şekilde karşılayabilmek amacıyla sürekli olarak genişletilen yetkil i satı c ı ağıdır. Ama siz yine de bu okuduklarınızia yetinmeyin . Hemen bugün, size en yakın Ford Yetkili Satı cısı'na gelin . Hem geleneksel " Tam Müşteri Mutluluğu" anlayışımızia ta n ışın , hem de seçeceğ i ni z Escort 'la bir deneme sürüşü ya p ı n . Sizi bekliyoruz.

Tel: (0-232) 368 35 49 Kocaeli Es Oto Tel : (0-262) 331 33 34

Malatya Kılıçaslan

Tel: (0-422) 321 10 52 Mu{J/a He lvacı~lu

Tel: (0-252) 214 32 32

Sakarya Akgün Tel : (0-264) 275 55 50

Samsun

Ford'da hep daha fazlas1n1 bulacaks1n1z.

SomaJ Tel : (0-3 62) 256 01 57 Zonguldak Azim Tel: (0-372) 3< 3 07 45 Ço k y a kın d a 13 n o k t ac Jaha Fo r d Yetk • > atıcıl h iz metP ıı" ~ Pkt •




Havanın

iyice geç karardığı bir yaz akşa mı. !şten O ne summer evening when the tiays are long, you döndünüz. Masayı balkana kurdunuz. Roka, çıtır çı­ have just got home from work. You have laid the tır. Beyaz peynir, enfes. Kavun, mis gibi kokuyor. balcony table for supper. Th e rocket is crisp and Pa tlıcan-b iber kızartma s ı, hala ılık , ağ ı zda dağılıyor. fresh. Th e ereamy white cheese is delicious. The Ama o ne! Yoğurdun sarınısağı yok. Bir anda keyfiınelon is sweet and jragrant. The fried aubergines niz ka ç ıyor. Sarmısaksız patlıcan-biber kı zartm as ı and peppers are stil! warm and melt in the mouth. olur mu? Veya mantı , cacık yahut da işkembe çorBul what is this! Th ere is no garlic in the yogurt. bası? Düşünces i bile kötü. O güzelim zeytin yağlıl a­ Your mood qf euphoria sinks and jades. What use ra, kütür kütür turş ulara, o benzersiz tad ı verenlera re fried aubergines and peppers without garlic? den biri de sarmısak değil mi? How could you possibly enjoy mantı, cacık or tripe Sarmısak ikilem yaratan bir bitki. !nsan sa rmısağı soup without it? Garlicless food does not bear consever veya nefret eder. templation. Subtle or Gerçi ye rken , insa n a conspicuous, garlic is mis gibi gelen ve iştah one of the ingredients a kaba rtan koku su , yegreat many vegetable mek bittikten sonra , ne dishes and pickles just yazık ki aynı duyguyu can 't do without. uyandırmaz . Hel e siz Garlic is an equivocal sarınısaklı birşey yemevegetable. People either mişseniz de karşınızda­ love it or bate it. It is ki yemişse, durum datrue that the taste which ha da çekilmez olabilir. is so delicious and Ama gülü seven dikearouses the appetite nine katlanacak. Maywhite you eat it is f ar danoz, karanfil , naneli from pleasurable as a tabietler veya çikletler lingering ajtermath. If ne güne duruyor? one person has eaten a Sarınısağa özgün koku dish containing garlic ve lezzetin i, i çe rdiği white the other has not, kükürtlü, uçucu bir tür th e situation is even yağ veriyor. Bileş imin ­ worse. But the !over of de bu yağ ın yanısıra roses must put up with sakkaroz, glikoz gibi the thorns, as they say. karbonhidratlar, proteWhat are parsley, in, kalsiyum, fosfor ve cloves, mint tablets and demir ile A, B ve C vichewing gum for, if not taminl e ri bulunuyor. to neutralise the smell oj Türkiye 'nin yıllık sargarlic? mısak üretimi, 70 bin The distinctive sm ell tonu kuru , 25 bin tonu and flavour drive from taze o lm a k üz e re 95 a sulphurous vo latile bin tonu buluyor. Türk oil. In addition garlic Sarmısağa özgün koku ve leuetini, içerd iği kükürtlü, uçucu bir tür yağ veriyor./ mutfağının temel çeş ni The distincıive smell and flavour of garlic derive from a sulphurous volatile oil. contains saccbarose, vericilerinden biri o lglucose and other carduğu için, ülkenin hemen hemen her yerinde ye tiş­ bohydrates, protein, calcium, phosphorus, iron and tiriliyor. Bununla birlikte, Balıkesir, Gaziantep, Kasvitamins A, B and C. Turkey 's annual garlic protamonu ve Nevşehir kuru sa rmı sa k ; yine Gaziantep, duction is 95,000 tons, 70,000 tons oj which are Urfa ve Hatay da taze sa rmısak üretiminde başı çedried and 25, 000 tons of which are so/d fresh. Since kiyor. it is used so widely in the Turkish cuisine, garlic is Sarmısak, Ortadoğu ve Akdeniz mutfağının klasiklegrown almost everywhere in the country, the main rinden biri. Yüzyıllardan beri tspanya 'dan Türkiareas oj dried garlic production being Balıkesir, ye'ye, Mıs ır ' d a n Cezayir'e kadar, bu bölgelerdeki Gaziantep, Kastamonu and Nevşehir and oj fresh tüm ülkelerde, hem bir tatlandırıcı ve koku verici, garlic Gaziantep, Urfa and Hatay. hem de ş ifalı , hatta kimi zaman büyülü özellikler Garlic is a classic ingredieni oj Middle East and atfedilen bir bitki olarak kullanılıyor. Mısırlılar , güMediterranean cuisines. For centuries it has been nümüzden 7 bin yıl önce, sarm ı sağ ı güçlü bir uyaused to give jragrance and jlavour throughout the 54

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994


Alfa Romeo Türkiye Genel Distribütörü : Zeytinoğlu Ticaret ve Sanayi A .Ş. (212) 233 88 25 Yetkili Satıcılar: iSTANBUL (Göztepe) Zeytinoğlu (216) 302 63 98 ANKARA Karsel (312) 447 02 55 iZMiR Al ro (232) 388 16 82 BURSA Zimaş (224) 261 02 60 ESKiŞEHiR Zeytinoğlu (222) 335 72 90

ll ZEYTiNOGLU TICA R ET

VE

SANAYIA.Ş


ran olarak tanıyor, aynı zamanda "koruyucu ve iyiözelliklere sahip olduğunu biliyorlardı. Antik Yunan'da, yarışlardan önce atietiere bol bol sarmısak yedirilir ve bunun onlara, daha büyük istek, güç ve heyecan verdiğine inanılırdı. Eski insanlar kolera, veba gibi korkunç hastalıklara karşı, yıll arca

lands of these regions, from Spain to Turkey and from Egypt to Algeria, where at the same time it is valued for its therapuetic and even magical properties. Seven thousand years ago the Egyptians recognised garlic as a powerful stimulant, and they were aware of its healing properties and that it gave protection against disease. In ancient Greece athletes sarınısakl a savaştı lar. ate large quantites of garlic before contests in the Bugünkü Akdeniz mutfağındaki çarba l arın atası nı su, tuz, sirke, zeytinyağı , ekmek ve sarınısağın bir belief that it gave them stamina and energy, and karışımı oluşturur. Bu çorbadaki her maddenin, beenhanced their self-confidence. In the past people tried to ward off cholera, the plague and other den sağlığı açısından çok temel bir işlevi vardır: s~ vücudun sıvı , ekmek karbonhidrat, zeyti nyağı enerji feared diseases with garlic. gereksinimini karşılar; The ancestor of many tuz , suyun vücutta tusoups in the Meditertut masını sağ l ar; sirke ranean cuisine today canlılık verir; sarmısak wds a mixture of water, ise vitamin ve mineral salt, vinegar, olive-oil, deposudur, ama bunbread and garlic. Each dan da önemlisi "geniş­ of the ingredients in this letici" etkisiyle terlemesoup played a vital yi hızlandırır. Pişirmeyi function in bodily bile gerektirmeyen bu health: water provided karışım, Mezopotomthe liquid the body ya'nın kurak bölgeleneeded, bread the carrind eki haşin doğa bohydrates, and olivekoşullarıyla başa çık ­ oil energy, whi te sa lt mak için mükemmel helped to retain the bir reçeteydi. Arapların fluid, vinegar gave İspanya 'ya getirdiği sarvigour, and garlic was a store of vitamins and mısak oradan tüm Akdeniz'e yayıldı. minerals. But the most important quality of all Batı Avrupa'da ise, sarmısağın daha değişik was its dilatory effect bir k ull an ımın a şahit which brought on o lu yoruz : Vampirleri sweating. Tbis mixture, u zaklaştıran güç. Batılı­ which did not even lar, yakın zaman lara need cooking, was the kadar sarın ı sağa u zak perfect recipe for surdurdular. Eski Yunanlı­ vivaZ in the inhospitable ların deyimiyle bu "koarid terrain of kuşmuş gül"ün , doğu­ Mesopotamia. This ancient soup was introbatı kültürünün gizlice Akdenizli veya Ortadoğulu için, sarm ı sak sevmeyen kişi, ancak, "ağzının tadını" bilmeyen biri olabilir. 1 In the Mediterranean or the Middle East sameone who çatıştığı noktalardan bidu c ed into Spain via dislikes garlic can only be a person who does not appreciate the joys of the palate. Arabia and from there rini ol uşturduğu söyleto the entire Mediterranean. In Central Europe we nebilir. Avrupalı , sarm ısaktan nefret eder; kentindefind a di.fferent use for garlic ... as a means of keepki göçmen mahallelerini saran yoğun sarmısak koing vampires at bay. Until recent years northern kusunu "tahammül edilmez" bulur. Buna karşılık, Europeans gave a wide berth to garlic . Tb is "rotten bir Akdenizli veya Ortadoğulu için, sarmısak sevrose", as the ancient Greeks cal/ed it, is one of the meyen kişi, ancak, " ağzının tadını " bilmeyen biri underlying points of conflict between eastern and olabilir. western cultures. Tbe average European loathes garNeyse ki, arada sarınısağın kıymetini bilen Batılılar lic, finding the heavy smell in neighborhoods inhabda çıkıyor. Örneğin, Alexander Dumas, Dictionnaire ited by migrants quite insupportable. In the de la Cuisine adlı eserinde şöyle yazar: "ProvenMediterranean or the Middle East, on the other ce'de hava sarmısak kokusuyla öylesine yüklüdür hand, someone who dislikes garlic can only be a ki, insan çok rahat nefes alır. "19. yüzyıl şairi Fredeperson who does not appreciate the joys of the ric Mistral ise, sarını sağ ı bir başka türlü yüceltir: leştirici "

56

SKYLIFE

ŞUBAT

+

F EBRU ARY

1994

\.....



i}kembe çorbası .den ince.. mutlaka .sarmısak hatırlanır. Ger~ek bir i}ke.mbe çorbası bol sarmısaklı olandır. Ama, sarmısak mutlaka sirkeyle karı}tırılmalı, çorba ayrıca, kırmızı bıberle susle~melıdır./ Tn pe so up ıs ınextrıcably assocıated wıth garlıc, of whıch re al tn pe so up needs plenty. Remember to mix the crushed garlıc wıth vınegar, and sprınkle red pepper on the soup when serving.

palate. Nonetheless there are same Northern Europeans who do appreciate the value of garlic. For example Alexander Dumas in his Grand Dictionaire de la Cuisine wrote "the air in Provence is impregnated with the arama of garlic, which assists respiration ". 1be 19th century poet Frederic Mistral exalts garlic in anather way: "Who can resist the mood of comradeship created by the superb arama of divine aioli?" Aioli, a mayonnaise sauce with garlic, is said to be the invention of the cruel Emperor Nero who set Rame abiaze and then watched it bum. ·With the canfirmation oj the health giving properties ojgarlic by modern science, and the spread of interest in health food and natural products the aversion for garlic began to diminish. During the Second World War troops carried garlic as an antiseptic in their first-aid boxes. Recent research has discovered that the allium found in garlic is effective in preventing heart disease. As a result of all these factors garlic lovers are on the increase and this condiment has begun to take its rightful place in world cuisines. In spring, try putting fresh garlic instead of spring onim" into your sa/ad to discover an ineredib/e jla-

"Tanrısal

aioli'nin enfes kokusunun yarattıgı dostluk havas ın a kim karşı koyabilir?" (Alioli: sarın ı sa klı mayonez. Roma 'yı yaktırıp seyrine bakan Neron'un butu şu oldugu söylenir). Modern bilimin, sarm ı sagın ş ifa verici özelliklerini kabul etmesi ve dünyada saglıklı, dogal beslenmeden yana olanların yaygınl aş­ mas ı y l a birlikte, sarm ısak a leyhtarı akıml ar da güç kaybetmeye başladı. 2. Dünya Savaş ı sırasında, askerler ilk yard ım çantala-

Mutfaklarımızın

vazgeçilmez lezzetlendiricisi sarmısağın,

geçmijte, Batı Avrupa'da ilginç bir biçimde kullanıldığını

biliyoruz: Vampirleri uzaklajtıran

güç.

rında,

antiseptik o larak

sarmısak taşıyorlardı.

Yasarmısaktaki allium maddesinin kalp hastalıklarının tedavisinde, etkili bir madde oldugunu ortaya koydu. Böylece sarmısak-severl er çoga lm aya ve sarmısak dünya mutfaklarında hakettigi yeri almaya başladı. Baharda, sarmısak yeni ç ıktıgında , yeşil salatayı taze sogan yerine taze sarmısakla yapmayı deneyin. Lezzet farkına inanamayap ıl an

son

araştırma l ar,

caksınız.

[!()/"

• 58 SKYUFE

ŞU BAT +

FEBRUARY

1994


your time the right way! ~pend

There are several kitchenware manufacturers in Turkey. Most of th em produce in hi gh quality a nd according to European standarts. You will notice our name after spe nding yo ur valuab le time looking after th em . That is why yo u sho uld spend your time properl y and cho ose TENPA produc ts You may th en spend rest of yo ur time for your hobbies and to have so mc fun. Let your day be the fruitful one.

DAYANlKLI TÜKETIM MALLARI SANAYI VE TIC. A.Ş. Darülaceze Cad . Famas 1~ Merkezi No : 43 /2 80270 Okmeydanı -Istanbul TÜRKIYE TEL: O ( 212) 222 28 55 (3 LINES) Fax: O ( 212) 222 28 51


A WOMAN JOURNALlST AM ONGST THE YOUNG TURKS Onclokuzuncu asrın sonunda, Istanbul'dan Paris'e kaçarak, Jöntürklerin liclerlerinclen olan ağa­ beyi Ahmet Rıza Bey'e ulaşan Selma Rıza Hanım, kültür ağırlıklı bir ailenin son kızıyclı. Babası Ali Rıza Bey, devletin iç ve dış teşkilatında başarılı hizmetler vermiş , 1877 yılında, ilk Osmanlı Parlamentosu 'nda görev alınış ünlü bir kültür adaınıydı. Annesi ise, Avusturya kökenli , aydın bir kadın olan aile Hanım ' dı. Selma Hanım ' ın babası Ali Rıza Bey'in halk arasındaki adı Ingiliz Ali Bey'cli. Bu Ali Bey, aslında , Ingiliz değildi. Kırım Savaşı ' ncla ülkemize gelen İngilizlerle yakın dostluk kurması ve onlar gibi giyinmesi nedeniyle kendisine Ingiliz Ali Bey

S elma Rıza Hanım fled from Istanbul to Paris in the Iate 19th century to join her brother Ahmet Rıza Bey, one oj the teaders of the Young Turks. She was the youngest daughter oj a respected and cuZtured family. Her father Ali Rıza Bey served in various governments posts both at home and abroad, and was a member of the first Ottoman parliament in 1877. Her mother, Naile Hanım, was Austrian, a well educated woman oj inte/leetual interests. Selma Hanım 's Jather, Ali Rıza Bey, was nicknamed Ingiliz Ali Bey, not on account of any English blood in his veins but because he became close friends with the British who came to Turkey during the Crimean War and adopted English clenmiştir! fashions of dress. Ali Bey, cliplomat Ali Bey met his wife olarak Viyana'da göduring his diplamatic rev yaptığı sırada taposting in Vienna. nıdığı kızla cvlcnnıi!:_i Naile Hanım adopted ve Müslüınanlığı kaIslam and the couple bul eden Naile Haenjoyed a long and nım ' la çok mutlu bir happy marriage. Tbey yuva kurmuştur. had seven childreıı, Bunların , ikisi erkek, two boys and five beşi kız olmak üzere girls. Tbeir eldest son, yedi çocukları oldu. By TAHA TOROS Ahmet Rıza Bey, one En büyükleri , yakın siyasi tarihimizin ünlü sinıalarından , Jöntürk liderleof the teaders of the Young Turks mavement who later rinelen ve 1908 lnkılabı ' nclan sonra Osmanlı Parlaserved as speaker in the Ottoman parliaınent jounded mentosu 'nun başkanı olan Ahmet Rıza Bcyclir. ajier the 1908 revolution, became one of the faremost Sultan Abclülhamicl 'in sıkıyönetimine karşı başkaldıra­ figures of modern palilical history. rak yurt clı~ına çıkan Ahmet Rıza Bey, yayınladığı gaRebelling against the absolute rule imposed by Sultan zetelerle, düzenlediği toplantılardaki konuşınalarıyla Abdülhamit, he fled abroad, where he published newshürriyet güneşinin doğmasını isteyen bir vatanseverpapers and address ed meetings in opposition to the

İLK TÜRK

KADlN G AZE TECi

Selma Rıza 60

S KYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994


di. Kendisinin, kızkardeşlerinin en küçügü olan Selma Hanım'ın egitiminde de büyük rolü olmuştur. Selma Rıza , İstanbul'da özel hocalar tarafından yetiş­ tirildi. Ailesinden habersiz olarak, 19'uncu asrın sonIanna dogru tasarladıgı firar projesini, kıyafet degişti­ rerek uyguladı ve Paris'e, Ahmet Rıza'nın yanına gitti. Bu olay, gerek İstanbul'daki aydınlar, gerekse Avrupa'da muhtelif ülkelerde yaşayan Jöntürkler tarafın­ dan takdirle karşılandı. Selma Rıza, Paris'te güçlü Fransızca'sıyla Sorbonne'a devam etti. Araştırmalanınıza göre, Sorbonne'da okuyan ilk Türk kızıdır. Türkçe'de bir edip kudretindeki kalemi, Paris'te Fransızca 'sıyla da zirveye ulaştı. Selma Hanım, 10 yıla yakın süren Paris yaşamında , siyasi bir örgüt niteligindeki Osmanlı İttihat ve Terakki Cemi-. · yeti mensuplan arasında tek kadın üyeydi. İnkıliip tarihimizde, İstibdat Dönemi olarak nitelendirilen yönetime karşı Paris'te, Fransızca olarak çıkartılan Meşveret ile Türkçe olarak yayın­ lanan Şura-yı Ümmet adlı gazeteler, ilke olarak, hürriyeti savunuyor ve ülkenin Batılı anlamda bir yönetime kavuşturulma­ sıyl a, hür düşüncenin yerleşti­ rilmesini amaçlıyordu. Ahmet Rıza Bey'in çıkardıgı bu gazetelerde Selma Rıza Hanım, üstün bir gayretle, geeeli gündüzlü çalıştı. Çetin mücadele yıl­ lanndan sonra yurt dışındaki Jöntürklerin emelleri gerçekleşti. 1908 inkıHibı ülkeye meşrutiyet rejimini getirdi. 1908 Meşrutiyeti'nin ilanı siyasi tarihimizde yepyeni bir sayfa açtı. Amaçlarına ulaşan Jöntürklerin tümü ülkeye döndü. Bu Jöntürkler arasında , tek kadın olan Selma Hanım da vardı. Dönemin ünlü kadınlarından Fatma Aliye, Mihrinisa, Nigar Hanım gibi edebiyat mensupları ile, dönemin aydın kadınlarını temsil eden ve adeta onların sembolü olan Nasip Hanım, Selma Rıza Hanım'ın, renkli ve derin bilgilerle Paris'ten döndügünü görmekte , kadınlık adına gururlandılar. Fatma Aliye Hanım ' ın kardeşi Emine Serniye Hanım, onun kafasındaki bilgilere duydugu hayranlıgı sohbetlerinde dile getirdigi gibi, belki de aynı konuda onun gibi zengin bilgiler edinmeye heveslenerek, gittigi Avrupa ülkelerinde ikametini uzatmıştır . Selma Hanım ' la aileleri arasında çok yakınlık ve kültür akrabalıgı bulunan ünlü edebiyatçımız Sami Paşazade Sezai Bey de Selma Hanım'ı, kadınlıgın tacı olarak nitelemiş ve sohbetlerinde bu ko-

regime. A deeply patriotic man, Ali Rıza Bey longed desperately to see the sun of liberty rise in Turkey. His views exerted a strong injluence over his youngest sisterSelma Hanım, who was educated at home by private tutors in istanbul. Fired by the ideals oj the young Turks, Selma Rıza resolved to to join her brotber in exile. Sbe planned her escape carefully, and her family bad no inkling of her intentions. Sbe left the country in disguise and travelled to Paris at the end of the 19th century. This exploit aroused the admiration of botb intellectuals in Istanbul and Young Turks living in various European countries. Selma Rıza was jl.uent in Frencb and so able to attend courses at the Sorbonne in Paris. As far as I have been able to determine, sbe was the first Turkish gir! to study at this university. Already a talented writer in Turkish , Selma Rıza 's writing in Frencb reacbed a new beight in Paris . During the nearly 1O years wbicb sbe spent in that city, Selma Hanım remained the sole woman member of the Ottoman Union and Progress Committee, the outlawed political party wbicb was later to take over the country. Ahmet Rıza Bey brougbt out two newspapers in Paris, the Frencb language Meşveret and Turkish Şura-yı Ümmet . Botb fiercely attacked the absolutist rule of Sultan Abdülhamit II, advocating freedam of thought and democracy in Turkey. Selma Rıza Hanım devoted berself to the cause, working day and nigbt on articlesfor these newspapers. Nearly ten years later the dreams of the Young Turks who bad been pursuing tbeir struggle in exile for so many years came true. The revolution of 1908, fallawing wbicb Abdülhamit was deposed, reintroduced constitutional government into Ottoman Turkey. The proclamation of the Second Constitution in 1908 opened a new page in Turkish political history. All the Young Turks returned home, including the only woman in tbeir ranks, Selma Hanım . Noted women of the period, such as the writers Fatma Aliye, Mihri Nisa and Nigar Hanım, and above all Nasip Hanım, who exemplified the intel/ectual woman of her time, were proud of Selma Rıza Hanım when sbe returned from Paris so knowledgeab/e and experienced in political campaigning. Fatma Aliye Hanım 's younger sister Emine Semibe Hanım was an outspoken admirer of Selma Rıza Hanım, and inspired by her example 61

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994


nuyu dile getirmiştir. went to Europe in search of simi/ar Selma Hanım 1908 Eylülü'nde İs­ enlightenment. The famous tanbul'a dönünce, gazetecilikle Turkish writer, Sami Paşazade meşgul olmadı. Kendisini kültürel Sezai Bey, who was a close friend ve sosyal agırlıklı konulara verdi. of Se/ma Hanım and her family, Profesör Besim Ömer Paşa ile ardeseribed Se/ma Hanım as the kadaşlarının projesini hazırladık­ crown of womanhood. ları Osmanlı Hilal-i Ahmer (Kızı­ When Se/ma Hanım returned to lay) Cemiyeti'nin kurucuları araIstanbul in September 1908 she sında yer aldı. did not take up journalism again, Bu kuruluşun 5 yıl genel sekreinstead devating her time to culterligini üstlendi. e var ki Ostural pursuits and voluntary work. manlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin She became one of the founding idaresinde, görüşlerine ve vicdamembers of the Red Grescent nına ters düşen bazı aksaklıklar Society, plansfor which bad been gördü ve bunların düzeltilmesi drawn up by Prof Besim Ömer konusunda uyarılarda bulundu . Paşa and his colleagues. She was Bu uyarıları uygulanmayınca istigeneral secretary for the Red fa etti. Ancak istifası Kızılay heyeGrescent for five years, until ti tarafından kabul edilmedi ve ıs­ angered by practices of which sbe Selma Hanım Paris'te Monge Meydanı'na bakan 4 nolu rarla vazifesine devamı rica olundisapproved in its administration, evde oturmu~tu. 1 Selma hanım lived at no 4, Place de du. Bu konuda şifahi ve yazılı and frustrated to see her remonMonge in Paris. olarak yapılan tüm ricaları redstrances on tbese issues ignored, detti. sbe tendered her resignation . Although the commitlee Selma Hanım 1899'dan itibaren "sosyal açıdan karefused to accept her resignation and insisted that sbe dın " konusu üzerinde çalıştı. Kendisinden önce düncontinue, sbe rejected all tbese all pleas, both verbal and written. yada &u konuyu ele alanların tüm eserlerini okudu. Yaptıgı etüdlerle Paris'te gerek Jöntürkler, gerekse Since 1899, Selma Hanım bad studied women s role in Fransız aydınları arasında bu konunun uzmanı olasociety, reading every book on the subject written anyrak tanındı. Büyük bir tevazu içerisinde kalan çekinwhere in the world, and became an acknowledged expert both among the Young Turks and among Frencb gen yaradılışı yüzünden bilgi hazinesini geniş kitlelere aktaramadı. Ancak, Fransa'daki edebiyatçılar , sosintellectuals. Retiring and shy, sbe failed to pass on her knowledge to more than a few others. Nonetheless writyologlar, özellikle de Claude Farrere, onu yetenekli bir sosyolog olarak tanımladı. ers, sociologists, and above all the French writer Glaude Farrere recognised herasa talented sociologist. ÜlkemizdeSelma Rıza ' nın edebi varlıgı, sosyal konuIn Turkey Selma Rıza s journalistic career and social lardaki kişiligi çok eski bir antolojide yarım yamalak dile getirilmiş bulunuyor. Kendisi hakkında ülkemizwork receive mention only briejly in an old anthology, and no serious study has been made of her contribude ciddi bir araştırma da yapılmamıştır. Ama, Selma Hanım'a, Türkiye'ye ilişkin Fransızca, hatta İngilizce tions in eitber field. Yet we catch a glimpse of her, if in silhouette, in Frencb and yayınlarda, siluet nitelieven English works on ginde de olsa, rastlanTurkey. maktadır. The notes left by Selma Selma Hanım'ın bırak­ Hanım, and her impastıgı notlar, bazı tanın­ sioned correspondence mış kişilerle, gazete başyazadarıyla yaptıgı with famous individuals and newspapers reveal çetin yazışmalar da bir her extraordinary patriovatanperverlik örnegi tism. Selma Hanım was göstermektedir. Kadın­ the only person to lar hakkındaki yanlış, respond with scholarly köhnemiş telakki ve arguments to prejudiced yayın l arı ilmi açıdan tek başına cevaplayan and outdated views about women. A pioneer Selma Hanım bu konufor women 's rights, her nun öncüsüdür. Bütün }ura-yı Ümmet gazetesi Paris'te bu binada çıkıyordu. 1 }ura-yı Ümmeı newspaper was published in this building in Paris. yazılarında, saglam göenligbtened views and

---

62

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994


B

A ,)' K 1~ 1V T

Siz bu kenti sevenler, Siz bu kentteki kötü tasarımcı 'nın farkını yaşamış

fark edenler, Siz düzensiz

olanlar, Siz gözleri

ne inenler,

yerleşimden yakınanlar,

ayrıntıları

detayın kıymetini

Siz gerçek bir

yapımaların güvenilmezfiğini inceliği­

seçebilenler, evrensel güzellikterin

bilenler, Ve siz ince eleyip

müjdem var, · "Sezar Aygen County" sizler için sesi ile

l. i

sık

dokuyanlar, Sizlere bi?

oluşturuldu.

uyanıp, çıplak

Bu mini köyde

kuş

ayakta çimenlere basma-

nın tadını çıkaracak,

ile birlikte olacak,

en

gelişmiş

teknoloji

saygın kişilerle komşu-

luk edecek,

yaşamınızı

dünyasında

sürdüreceksiniz. Sizleri

komşuluğa

bir estetik

davet ediyorum.

Y. Müh. Mimar Sezar AYGAN

MERKEZOFIS r; ÖRF.W : SOl\.-\ K 8/5 IJM80 KA \ .AKU/JFRF - :\SK -IR:\

Td (0-3 12! hıx.

4fıi

10-3/2)

59 95- 4fı i 59 9fı

4fıi

54 31


rüşü ,

zengin kültür dagarcığı belirgindir ve bagımsız­ pro.found knowledge are evident in all her writings. She hürriyet, kadın konularında seyrine doyum olspeaks persuasively and with untiring enthusiasm on the maz bir ışık taşımaktadır. subjects of liberty, independence and women. Se/ma Rıza Selma Rıza Hanım ' ın , edebiyat, tarih ve sosyoloji bilHanını 's unders/anding of literature, histmy, sociology gisinin yanısıra siyaset alanındaki birikimleri de Paand politics nıatured and richened during her years in ris'teki yıllarında o l gu nla şmış ve zenginleşınişti. BiParis. When Turkey enıerged de.feated .from World War I, rinci Dün ya Harbi ' nd e n the Allies set about impleyenik ç ıkan Türkiye'yi parmenting the principles laid çalamak isteyen Batılılar down by Woodrow Wilson in Wilson 'un ortaya attığ ı fitheir endeavour to .fragment kirleri uygulamaya koyulthe Ottomaıı Empit·e and dular. Osmanlı İmparator­ erase it .from the nıap. As the luğu ' nu haritadan silmek Ottoma11 governnıent debatisteyen ga lip devletler ed counter-nıeasu res most karşısında alınacak önlemiııtellectuals and statesmen ler Babıali ' de konuşulur­ were overwhelmed by ken , aydınlar ve devlet despair. adamlarının birçogu bunaThe Wilson Points Associlım içe risindeydile r. Bu sı­ ation was established by the rada Istanbul'da Wilson iııcreasing number of people Prensipleri Cemiyeri kuruwho en visaged the .futu re of 16 Haziran 1992. Selma Hanım, Claude Farrere ile istanbul'da. 1 16 june 1922. Selma Hanım with Claude Ferrere in istanbul. larak ınandacılık yandaşları Turkey under American türedi. Bunlar kurtulu ş u mandate. They believed that Amerikan mandacılığında the status quo cou/d be pregörüyorlardı. Bu devletin served by placi ng Turkey himayesine sığınarak statüuııder American protectioıı. konun koruoacağına inanı­ The only wonıan to stand up yorlardı. Bütün bu devlet against this.formidable array adamlarına, gazetecilere ve of statesmen, jourııalists, and edebiyatçılara karş ı ç ıkan writers was Se/ma Rıza tek kadın Selma Rıza HaHanım . nım oldu . Manda yandaşla­ She /auııched bitter attacks rına ac ı kelimelerle ve ceon these supporters of an saretle mektuplar gönderAmerican nıaııdate, and di. e var ki bu mektuplar wrote outspoken fetters işgal kuvvetleri kumandanexpressing her views which were intercepted by larınca sansüre uğradı. Mütareke the censors of the Selma Rıza Hanım, eğitici yıllarında ~ r·············---··--·1 Fransıziarın occupying .forces. ve kültür ağırlıklı iki de roistanbul' daki : : a Se/ma man hazırladı. 1910-1912 Rıza Hanını .. ... işgal kuvvetleri alsa wrote two llOUyılları aras ında yazdığı ve kumandanı ~i ; e/s, but neither these ~' : Boğazi ç i ' ni hüzünlü bir General Pele ile. 1: : ııor her pasıoral duygusallıkla , pastoral ni1 .1 . Selma Hanım poems describing the teliğiyl e yansıtan şi irleri gi~->···················.} with General Pele, Bosphorus in evocabi , bu roman ları da yayın­ ~/....:.:..ı_,.;ı.;~,P1ı~ı:. commander of the ! r,~- -p,... tiue and em ot iv e lanamadı. French occupatıon ;:f;?~~7 terms which she Bu ilk kadın gazetecim iz, p forces. during 1wv;f4.;.._ e~..:..ı "'"- t,..;ıf "' wrote between 1910ne yazık ki topluınumuza the Armisıice. cı... ..... ,Ji. ~n-. Man.. .. 1912 were ever pubgereği gibi yansımadan, Selma Rıza, Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeri'nin 5 yıl genel sekreterliğini yaptı. lished. 1931 Şubatı ' nda, 59 yaş ın­ For fıve years Selma Rıza was general secretary of the Otıoman Red Crescent Society. The .first Turkish da iken hayattan ayrıldı. Cenazesinde sadece 5 kiş inin bulunması ayrı bir hüwoma n journalisı di ed at the age of 59 in February 1941 , without receiuing the recognition she so justly zün kaynağıdır. • deserved. All the more tragic is the .fact that just .five peoTaha Toıvs '1111 geçen st~)'lmtzda yt~)'lllfcll tan "Ltlllllll1ine" baş!tklt ple attended the .funeral of this courageous and .foresight)'aZISIIIda, /?/'istem Paşa ile Halil Rtfcll Paşa'11111 resimaltlan lık ,

I

.. 1

.

~~ ı J #>-I

t

;::1:1~:

·karışımşltr. Dt'izeltir. özt'i r dileriz.

$

~~~n . 64

SKYLI FE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

~ ~i·

1994

......


n i

eıneı:ı:ıli bll' bôlülllü şebll' dıŞ:ınaau .,~

önleuılerln abPB>ral<- otel r ezerv'as cll ar ı<.arşıs:ında b.ertıan!1.i bir gôz önÜlle abPB>r ak. yeni bll'

ı(l:l'eceği

erek. gerek.li n surette "

taıı:ınat:ın veri\Jll.esi gere

rab.atsız edlliOeı:o.e" k.Ul'a~

gOll boyunca konferans salonunda 1:

ı 300

faaliyet raporu

öğleye kadar 1:

.net\lill{:urulu tlyelerının b.er

ıkrete!'Yanın J'iAZIR

-\a

U>-

an kiJTilluŞIJIIlu.z tarafJ!lÖll

ıyelerın çantalarıru salondıı., geçmeleri

rı.ca edildiğınde ortalJ.I1,•

nuda rekabete

iŞlerin nasıl

~~1"\-rnnbil tahsis

edilJ:O.eSi

Doküman Pro≤.;i .. Günümüz··un hareketi"ı ı.ş dunya s ının

konfernn s ort•

degıl V.

..

toplanı. , . tın değerli o

V

• y gun

m ında her Cur1u.. doküman 1 mi? Kritik 1 a kadar an arda • i ş i en.n yetişmerli in.

gormek

lsıec? XEROX,

V

g 'hangi firma de ge nndeki . dok ..

ureı.p çoğaltm• kon usunda size, öteki markalardan um,.,ıanno" daha ..

.

altın

V

k aps amlı

•~

R: Enriko Ali

.

Azer

çöz··um 1er getiriyor...

lş~-hanı ÇO«W~~=·.,---xiiinv;-;;;:;---~ ı ~"" ,,::,:!~J:; ,~;:·•· w';,~'""''"

A.Ş.

~~l•rı 80280 ISTANBU A.223 San. ve Tı;ısıemleri San. ve TıcMl ~~~m leri~~~24) Tel:(3 ,:.";""· 12) 43~Ize ı~~:~~~~ON: lero:Elekıronik 138/ABC Kavaklıde BuroMakinalanveOıve lnp:ııaş Rekıanı!.ıık~~KARA Lıdi"· Tel:(462) ıiı: )i~(4 hal) Fax:(312) 427 . '<'•'•'"" "' Tıc.':~ıepe M M,,.,; · •"' Lıd. Şıı. Tcl:(282) ~jŞ~ı~ KaO:r= Tel :(3l ANTALYA:A •• Tıc. ve"'Se~i'"·~ ~~UroAraçlan ,,::,!; m Th''"Bılgısayar " "'' .::; . ......,..., Tic omoııvanııımA. San. veŞ .Tei-(332 Tı) 3'1 . 236 62 94 S nadolu3159 Büro c. A.Ş. Tel:(322 ) 351 AMSUN: Orkan ~:ıp Soltak No: 12/5 Konak

2 427

.

62 44/351 79 44


SELMA RIZA HANIM 'IN Y AZILARINDAN ÖRNEKLER EXRACTS FROM THE WRITINGS OF SELMA RlZA HANlM en bı'iyiik başarılarından biri de, buMilletler'i niteliğinde olan Cenevre'deki Cem~yet-i Akvam ile yazışmasıdır. Se/ma Rıza Ham m 'ın bu kurıiluşa yazdığı mektup o kadar etkili olmuştur ki, kendisi Cenevre:ye davet edilmiş,fakat, işgal kuvvetleri ku mandanları oraya gitmesine izin vermemiş­ tir. Se/ma Rıza Hamm 'ın Cemiyet-i Akvanı 'a yazdığı mektubun özeti

Se/ma

Rıza Hamm'ın

gı'inı'in Birleşmiş

şöyledir:

"lstanbu l'un işgalinde, gerek Rusya'dan gerek diger ülkelerden hayli sıgınmacı bu şehre gelmiş bulunuyor. Bu arada fakirlik ve kadınlık adına utanılacak olaylar da artmış­ tır. Bu o lay, toplumu sarsmakta ve feci akıbetiere götürmektedir. Bu açıdan Cemiyet-i Akvam'ın harekete geçmesi gerekmektedir". Selma Rıza Hanım'ın bu mektubu Cemiyet-i Akvam'da yankı bulur ve etkili olur. Bu kuruluş, Selımı Rıza Hanım'ın başını çekıigi kadınlar

komitesine bir cevap verir ve olayın incelenmesi için ilgililere emirler vererek, lstanbul'a temsilciler gönderir. •

O ne of the most memorable achievements of Selma Rıza Hanım was her correspondence with the League of ations in Geneva, the forerunner of today's United ations. The letter which she wrote to this organisation had such impact that she was invited to Geneva, but the commander of the occupying forces refused permission for her to travel abroad. The summary of Selma Rıza Hanım ' s letter to the League of Nations is as follows: "Many refugees have arrived in occupied Istanbul from Russia and other countries. The ineidence of poverty and violatioııs of women have increased. This situation is u ndennining our society and sweeping it to a disastrous conclusioıı . ll is essenfiat therefore that the League of Nations lake action." This fetter by Se/ma Rıza Hanım Selma Rıza'nın bıraktığı notlar, bazı tanınmı~ ki~ilerle yaptığı caıtsed reverberations at the League yazı~malar birer vatanperverlik örneği gösteriyor. 1 Selma of Nations, which seni a reply to the Hanım's patriotism is evident in her notes and corresponCommillee of Women /ed by Se/ma dence with several famous contemporaries. Rıza Hanını and instrıtcted those concerned to investigate the al/egations, senc/ing representatives to Istanbul/o obse1ve the siluation. •

After reading an article entit led lkdam gazele"Poetry and Woman" in lkelam newsL'e kadın" başlıklı paper, Selma Rıza Hanım wrote a !etyazı ı/zerine, Sami Paşazade Sezen· ter to Sami Paşazade Sezai Bey. The Bey'e bir mektup göndermiş/ir. taefollowing extract from this letter bi bir uslupla kaleme alınalı 19 Kacouched in literary style, dated 19 sım 19 17 tarihli bu mektubun bir ovember 1917 is as follows: bölüm ii şöyledir: " ... My es leemed brother, can you " ... Muhterem biraderim. Hiç şiirsiz imagine a woman without poetry? bir kadın tasavvur edebilir misin? .?;,.).,;. ~..f. ,;,,., (;.ı~ ~;...;-...---.i ..s~· .. Even in a peasani wonıan sowing Tarlasında bugday eken, başak top.$: --!ı'.J .y;. <V~~·~-!' ..,._v !.f.;J: ": :.>?~ -{.· · wheat in her field, gathering the layan, dereele çocugunu yıkayan , <-, '') ' \c .!": ~ .:. v. - .;....,p. ~ :J: ,, v') -~rı~/ com, bathing her ebi/d in the streanı kulubesinde hamur yoguran bir and kneading dough in her collaf!.e, köylü kadının bile, evza-ü etvarın­ • J~ -~ '-'r ~ "':J:'~. - ~.~:.._"> -..~~'.). her mode of conduct reveals a ji-af!,da, dikkat edilirse cüz'i ve iptidaf ~ --:' ~~~ •J:. ;w;,-•, _:.~ IV• ,>,, j) j,• ->~, mentm:y and primilive poet1y upon bir şiirin mevcudiyeti görü lür. Ya ·i--"'~11 ~~· .:.:>;....-- ... !J.;.c:. "':--:""/) :v-1 close scnttiny. What about tbe otbers, sonra, digerleri , biraz yi.ikselenler, ~}~W :_ı~ !)j o)J...,;.l" ~/?,)> \.f, -ıı;,ı ./.:.J>! those who rise slight!y aboue tbeirfe/hüsn-ü zarafetinden nasibedar o lanlow~~ wbo have tbeir share of d iseemlar, o hüsn-ü zarafeti dünya üstünde Ineni and who slrive to give tbat discernmenl a permaneni payıdar etmeye çalışanlar. Bütün bunlar şiirden ayrılma lı place in tbe world? Should all these be deprived of poetry? mı? Looking .from a.far I see that taday !here is an obsession witb Uzaktan bakıyerum ve görüyorum: Bugün ortada maddiyamateria/ goods, or to be more precise -please exeuse the ta, daha dogrusu, tabiri mazur göri.inüz, madeniyara dogru e:ı.:pression - wilh precioıts meta/s!... I am not suprised at all fazla bir meyl, fazla bir düşkünlük var! ... Böyle bir zamantbat poet1y is considered un necessary, use/ess and even degenda şiirin lüzumsuz, faydasız ve hatta muzır adetedilmesine erale. Bul is it right .for a woman to /en d her supporllo s11ch a hiçbir suretle taaccüp etmiyorum. Fakat bir kadının bu hali sililalion and to encourage the public to do likewise? Ybey say terviç ve ha l kı da bu yola teşvik etmesini caiz midir? Siz if we distance o/lrselvesfrom poetry we wi/1 see the truth. Oh if söyleyiniz; şiirden uzaklaşırsak hakikati gö recekm i şiz. Ah OII~J' wedid 1101 see, notteam about such a truth! keşke böyle bir hakikati görmesek, ögrenmesek! Sizden isI beg q( yo11, Sir, explain in a feu• brie.f wo1ds that the separatirham ederim efendim, bu temenni edi len ayrı lıgın yalınız tion they so desire is a catastrophy not only .for woman, bul kadın için degil, bütün beşeriyer için bir felaket, büyük bir .for the enli re human race; a .femful deprivcttioıı. • ınahrumiyeı oldugunu birkaç sözle ilan ediniz.. •

S e/ma Rıza sinde çıkan

J/anım. "şiir

,

..

'

\

/

..

#

..

s.-.

66

SKYUFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

O994


1938~ den

beri

Türkiye~ deki değişinderin .J

IBM, l938'de Türkiye'ye ilk geldiğinde, birçokları için henüz anlamını bilmedikleri üç harften ibaretti. Ama bu üç harf'in içerdiği anlam ve simgelediği kalite çok kısa sürede anlaşıldı. IBM Türk, bugüne kadar, Türkiye'deki bütün deği­ şimierin içinde yer aldı. Kamudan özele, sanayiden ulaştırma ve enerjiye, eği­ timden ticarete, turizme, bankacılığa

içindeyiz.

kadar, her sektöre bilgi teknolojisi alanında ürün ve hizmetler sundu. Sunduğu ürün ve hizmetlerin kalitesini, müşterilerinin memnuniyeti ve başarısıyla ölçen ffiM Türk, üstün kalitede ürün ve hizmetler sunınayı gelecekte de sürdürecek.

---------------- -------·-----.


BOOK REVIEW PIONEERS

/~ı ·

Oj PHOTOGRAPHY IN

MUHSIN MERT

TURKEY

TÜRKİYE' DE F OTOGRAFIN ÖNCÜLERİ An exhibition of 19th century Ottoman photographs belonging to Pierre de Gigord is now on at the Museum of Turkish and lslamic Arts in Istanbul. Entitled "Pioneers of Photography in Turkey " the exhibition has been organ ised jointly by the French Cu ltural Centre and the Ottoman Bank, and will remain open through 1994.

Pierre de Gigord'nun 19. yüzyıl Osmanlı dönenıine ait koleksiyonundan 235 fotoğ­ raf Istanbul 'da Türk ve Islam Eserleri Müzesi 'nde sergileniyor. Fransız Kültür Merkezi ve Osmanlı Bankası'nın işbirliğiyle

"Türkiye'de Fotoğrafın Öncüleri '' ad ı yla açılan sergi 1994'te de açık kalacak ve ilgiyle izlcnnıcyc aday. Fransız Kültür Merkezi 'nin yine Osmanlı Bankası ' nın katkılarıyla sergi için hazırladığı katalog, basit ve alışı­ !!~::::::;;;----;., All 235 photographs are reproduced in the exhibition catalagelmiş boyutları çok aşıyor ve kalıcı , logue, which isa beautiful~y produced book in değerli bir kitap görünümü taşıyor. 270 its own right. Cansisiing of over 270 pages printed sayfayı aşan katalog, birinci hamur kağıon high quality paper, detailed information is given da basılmış ve orijinallerine uygun olarak about each photograph . The text was wriften in çoğaltılan fotoğraflar geniş biçimde tanıtılmış. MetinleTurkish and French by the famous photograph hisri, ünlü fotoğraf tarihçileri Gilbert Beauge ve Engin torians Gilbert Beauge and Engin Çizgen. Looking Çizgen tarafından Türkçe ve Frans ı zca o larak kaleme through these pages one is carried back down the alınan kata logu karıştırırken, adeta zaman tüneli ne gilunnet of time to the pası century and the Ottoman riyor, geçen yüzyıla , Osmanlı dönemine uzanıveriyor­ era. As the authors tel! us in the introduction, "the sunuz. Bu nokta katalogun hemen girişinde de şöy l e photograph is possibly the greatest gift to cu/tura! vurgulanıyor: "Teknolojinin kültür tarihine belki de en history, bringing us not only stili instants in time büyük armağanı olan fotoğraf, bize sadece donmuş but a glimpse into the world to which they belonged görüntüler değil , o görüntüterin ardındaki koca bir and the key to the challenging riddle of those pası dünyayı , geçmiş yaşamiara ait çözmekte zorlandığımız lives ". bilmecenin anahtarını da getirmektedir". The catalogue defines the exhibition in the fallawing Katalog, sergiyi de şöyle tanım lı yor: "Gizemli Doğu, terms: "The mysterious Orient has attracted westernbilindiği gibi , çok eski çağlardan beri Batı l ıların ilgisini ers since very early times, and this interest has been çekmiş , bu ilgi sayıs ı z seyahatnameye, resim ve edebirejl.ected in travelogues, art and literature. The use yata yansımıştı r. Fotoğrafın bu alanda kullanı l mas ı y l a of photography in this field has left us a matchless da, bize benzersiz bir belge kaynağı aktarılmaktadır. documentary heritage. These photographs teli the Geçmişteki uçsuz bucaksız Osmanlı Imparatorluğu ' nun story of the lands, houses and peoples of the topraklarını, evlerini, insanını bize bu fotoğraflar anlatOttoman Empire, conveying lost memories and the makta , bugün artık yok olmuş anıtları , çevremizin start/ing changes which our society has undergone şaşırtıcı değişimini bu soluk yansırnalarda görmekte, in these faded reflections, and enabling us to bir anlamda kendi geçmişimizi öğrenmekte, dersler çı­ understand our own past and learn its lessons. Tn karahilnıekteyiz . Bu yüzden, daha önce de pek çok this respect we are not only proud and honoured to yabancı koleksiyonu konuk etmiş olan Türk ve Islam preseni a world famous photograph calleetion at the Eserleri Müzesi'nde bu kez dünyaca ünlü bir fotoğraf Museum of Turkish and Jslamic Arts, which has koleksiyonunu sergilemekten sadece onur ve kıvanç hosted many foreign col!ections before, but are alsa değil , kü ltür tarihimizin bir bölümünü aydın l atmak gibi confident that this exhibition throws new light on bir görevi yerine getirmen in huzurunu da duymakta-

'

yız'' .

Türkiye'de Fotoğraf'ın Öncüleri Sergisi'ni mutlaka izlemenizi ve sergi kataloğu için kütüphanenizin en seçkin köşelerinden birinde şimdiden yer ayırınanızı salık veririz.

our culıural history". We recommend that you visit the Pioneers of Photography in Turkey exhibition at the first opportunity and find room on your shelves for this invaluable exhibition catalogue. •

68

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994


ŞiMDi ZAMANI DOGRU KULLANMAK

ÇOK KOLAY Zamanı doğru kullanmanız

için belirli belirli yerlerde bu l unmanıza gerek yok. Cebinizde doğru te lefonun bulunması yeter. Ericsson GH 197 dijital cep telefonu, cebinize sığacak kadar küçük ve hafif. Üstelik güçlü ve akıllı. Sizin herkese, herkesin size kolayca ulaşmasını sağlıyor. Üstün kapasiteli standart pili sayesinde 3 saatten faz la konuşma olanağını sunuyor, 15 saat konuşmaya hazır kon umda bekliyor. Akıllı yazı l ım ı ve 99 isimnumara kapasiteli hafızası, bi lgi leri ekranında gösterme öze lli ği, tek tuşla 20 menüye ulaşma özell i ği ~e ergonomik tasarımı, üstünlüklerinden sadece birkaçı. Bütün bunları kullanmak ise konuşmak kadar doğal ve kolay. Tümünü burada sayamadığımız birçok özelliğine karşın herşey koşullarda,

birkaç tuşa dokunınak l a hallediliyor. Ericsson dijital cep telefonu, tek elle bi le kullanılabiliyor . Ericsson aynı zamanda geniş aksesuar desteği ne sahip. Size özel SIM kartı, bükülebilir anteni, yedek pili, adaptörlü şarj ünitesi, kemer askısı, araç içi kullanım seti ve diğer aksesuarlarıyla cihazınızı her yerde kullanabiliyorsunuz. Ericsson sizi yarı yolda bırakmıyor. Siz standart pilini şarj ederken, o yedek piliyle çalışmaya devam ediyor. Sizin de cebinizde bir Ericsson bulunsun, hayarınız daha kolay olsun. Ericsson'da her şey daha kolay bir yaşam için.

CEP TELEFONUNDA

ERICSSON

TÜRK İ YE GENEL DAGITJCISI: KVK Mobil Telefon Sistemleri Tel : (0-216) 416 33 16 İSTANBUL


BOOK REVIEW Executive's Handbook Turkey'94 By Intermedia İstanbul,

1993

Üç yıldır yabancı işadamları için Türk basının günlük ve haftalık İngilizce özetini yaparak abonelerine faksla ulaştırılan Intermedia, Türkiye yıllığının yeni sayısını yayınladı. Bu yıl üçüncüsü yayınla­ nan yıllık , İngilizce olarak kaleme alınmış ve "Executive's Handbook: Turkey'94 adını taşıyor. Avnı­ pa, Amerika , Uzak Doğu ve Türk Cumhuriyetleri'nde dağıtılan Turkey'94 özellikle işadamlarına yönelik olarak hazırlanmış. Yıllık , Türkiye ile iş bağlantısı olan işa­ damlarının günlük çalışınalarında gereksinim duydukları temel bilgileri sistematik bir biçimde sunuyor. Yıllığın içinde, ayrıca , Türkiye'deki 500 büyük şirketten , bankalara , leasing şirketlerinclen , medya kuruluşlarına , reklam ajanslarınclan , Türk ve yabancı havayollarına, otellerclen , restoranlara kadar geniş bir bilgi yelpazesi var.

lntermedia , which has been preparing daily and week!y English summaries qj'the Turkish press for foreign businessmen for the pasi three years and faxing them to subscribers. has just published its third Turkish yearbook. Entitled "Executive's Handbook: Turkey '94", this English language yearbook is being distributed in America, Europe, the Far East and the Turkic Republics. Designed for those doing business with Turkey, the handbook prouides al/ basic information that users might need in systemised form. The information covered inc!udes a list of the 500 largest Turkish companies and aduertising agencies, Turkish and foreign airlines, hotels, restaurants and much else.

Merkez

Bankası

1950-2000

Koleksi onu The Central Bank 1950-2000 Calleetion Editörler Ali Artun & Selda Samuncuoğlu

Ankara, 1993

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası , 1990 Sonbaharı ' nda "19502000 Koleksiyonu" tasarısını güneleme getirmişti. Bu tasarı şu baş­ lıkları kapsıyordu: Eserlerin araştı­ rılarak derlenınesi , gerekli koşul­ larda korunmaları, görsel ve belgesel arşiv oluşturulması , sergileme ve katologlama, eserlerin içerde ve dışarda clolaşımı , sanat tarihi çalışmaları ve müzeoloji, restorasyon gibi dallarda eğitim. Bu başlıklardaki çalışınalardan öncelik taşıyanları birbiri ardına yaşa­ ma geçirildi. Son olarak Banka ' nın değişik biriınlerinin, kuruluşların­

elan bu yana edindikleri bütün eserler taranarak, 1994 Ocak ve Şubat aylarında Ankara Atatürk Kültür Merkezi'nde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Çağdaş Türk Sanatı Koleksiyonu I. Sergisi açıldı. Kuşe kağıda, büyük boy olarak basılan sergi kataloğu, yak7ü SKYLIFE

ŞUBAT+

FEBRUARY

1994

!aşık 300 sayfadan oluşuyor. Ali Artun ve Selcia Soınuncuoğlu ' nun yayma hazırladığı katalogcia şu sanatçıların eserlerine yer verilmiş: Fikret Mualla, Zeki Faik İzer, Hakkı Anlı, Selim Turan, Nejacl Devrim, Mübin Orhan, Eeciri Rahmi Eyüboğlu, Abidin Dino , Avni Arbaş, Orhan Peker, Turan Erol, Erol Akyavaş, Ömer Uluç , Yüksel Arslan, Behçet Safa, Mehmet Güleryüz, Alaettin Aksoy, Komet, Burhan Uygur, Birol Kutadgu, Ergin İnan, Neşe Erclok, Jale Erzen, Adnan Çoker, Burhan Doğançay, Halil Akdeniz, Şükrü Aysan, Meriç Hızal, Osman Dinç, Serhat Kiraz, Kemal Önsoy, Canan Tolon, Serdar Arat, Mithat Şen, Bedri Baykaın, Elif Ayiter, Selına Gürbüz.

The Turkish Central Bank first brought up the idea for the "1950-2000 Calleetion" in autumn 1990. The plan covered the fallawing headings: Research and compilation, conserualion under suitable conditions, the formatian of a visual and documentary archive, exhibiting and catologing, exhibition tours both at home and abroad, art hist01JI studies and museology, and training in such areas as restoration. One by one, in order of priority, these subjects have been taek/ed. Finally a.fter going through all the ıuorks of art obtained or purchased by the bank since its establishment, the selected ıuorks are now on exhibition from january through February 1994 at Ankara Atatürk Cultural Center, entitled Turkish Central Bank Contemporary Turkish Art Calleetion Exhibition I. The exhibition catalogue on art paper in large format coıısists of approximately 300 pages. The catalogue edited by Ali Artun and Se/da Somuncuoğlu , and paintings by numerous artists are illustrated in it.


BOOK REVIEW İstanbul

Gezi Rehberi

İstanbul

Tour Guide

By Murat Belge Tarih

Vakfı

Yurt

Yayınları,

1stanbul,1993 Tarih Vakfı Yurt Yayın l arı, Murat Belge'nin son kitabı , !stanbul Gezi Rehberi'ni yayınlandı. Murat Belge, kendine has üslubuyla yazdığı bu kitapta, !stanbul'u sokak sokak gezdiriyor ve anlatıyor. Son derece işlevsel bir ça lı şma. Diyelim ki Unkapanı Köprüsü 'nden Bozdoğan Kemeri'ne doğru gidiyorsunuz. Ana caddenin sağında solunda ne var ne yok ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz. Üstelik merakınız uyanır şöy le sağdan Zeyrek 'e doğru sapayım derseniz, bilmediğiniz yepyeni bir İstanbu l semtini ke şfe debilirsini z. Her bölümde yer alan harita ve krokileriyle !stanbul'u gezmek ve öğrenmek isteyenler için bir elkitabı. Ama bununla bitmiyor. Murat Belge'nin kültür birikimi süzülüp sayfalara yerleşm iş. Kendi yorumlarını , merak edip araştırdığı, gü ldü ğü hikiiyeleri, hüznünü , sevgisini de getirmiş gezilere. Gezmeye başla­ madan kitabı, yalnızca bir kitap olarak da baştan sona okuyabilir ve tadını ç ıkarabilirsini z.

Zeyrek to discover an area of istanbul you never realized existed. With maps andplansfor every chapter, this handbook is for those interested to learn about istanbul in depth, not just skimming over its surface. And this is no mass of dry information either. As Murat Belge shows you araund the city he admixes his own interpretations, curiosity, amusing anecdotes, nostalgia and deep love for the city. This is a book in its own right as well as a guide, one which makes memorable reading even bejare you set out on your own journey of discovery.

Türkiye'de Piyango Tarihi Tbe History Foundation has published istanbul Tour Guide, the latest book by Murat Belge. In Murat Belge's distinctive style, he takes his readers on a fascinating street by street tour of istanbul. He has other start/ing information about the city's obscurest corners. Let us say that you are going from Unkapanı Bridge towards Bozdoğan Aqueduct. From this guide you will discover exactly what you are seeing to your right and left, and if your curiosity is whetted by this time, you may decide to turn right towards

ve Milli Piyango

İdaresi

The History of the Lottery in Turkey and the National Lotte Office By Mete Tunçay İdaresi Yayını,

Milli Piyango Ankara, 1993.

Mete Tunçay ' ın , T.C. Milli Piyango !daresi Genel Müdürlüğü için , Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Vakfı adına hazırladığı "Türki71

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994

ye'de Piyango Tarihi ve Milli Piyango !daresi" başlıklı incelemesi geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Yedi bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde piyango kavramı ve geçmişi inceleniyor. İkinci bölüm Osmanlı döneminde düzenlenen piyangoları ayrıntılı olarak ele alıyor. Üçüncü bölüm 1926-1939 dönemindeki Teyyare Piyangosu 'na ayrılırken, dördüncü bölümde Milli Piyango İdaresi'nin 19391992 dönemindeki çalışmaları inceleniyor. Beşinci bölümde eski ünlü bayiler tanıtılıyor. Altıncı bölüm "basında piyango incelemeleri örnekler" son bölüm ise " karşı­ lığı nakit o lmayan piyangolar" başlığını taşıyor. Birinci hamur kağıda, büyük boy olarak basılmış 464 sayfalık kitabın sonunda geçmişten bügüne piyangoları tanıtan renkli fotoğrafiara yer verilmiş.

Mete Tunçay 's study of "The History of the Lottery in Turkey and the National Lottery Office" written on behaif of the Turkish Economic and Social Foundation, for the National Lottery Qffice directorate, was published last month. Consisting of seven chapters, the first discusses the concept and history of lotteries. The second chapter examines in detail the lotteries he/d during the Ottoman period. Chapter three dea/s with the Aircraft Lottery held between 1926 and 1939 and the forth with the work of the National Lottery Office between 1939 and 1992. Tbe fifth chapter recalls the famous lottery ticket seliers of the past. Tbe sixth gives extracts from press reports on lotteries, and the last dea/s with lotteries offering non-cash prizes. Printed on art paper in large format, the 464 page book ends with a series of colour plates illustrating lotteries from past to present.


UÇUŞ IKRAM PLANI Bazı uçuşlarımızda

Ol

TK 581

t==== TK

ISTANBUL BRUSSELS BRUSSELS NEW YORK

m TK

m

f4

m

06

07

08

09

10

ll

12

D

-- o

m

f4

m

BANGKOK SINGAPUR

f4

SINGAPUR BANGKOK

f4 l!l m

BANGKOK ISTANBUL

f4

mo

ISTANBUL LONDON

TK 9801982

LONDON ISTANBUL

f4

a m c

TK 925/927

ISTANBUL PARIS

f4

m a

TK 9261928

PARIS ISTANBUL

f4

m

TK 592

ISTANBUL TOKYO

f4 l!l

TOKYO ISTANBUL

~

593

05

TK 979/981

====~ TK

04

OJ

• mD

f4

NEW YORK ISTANBUL BANGKOK

02

f4

ISTANBUL 582 ~== TK

1 Inflight Service Plan

verdigirniz ilcram hizmetlerimiz 1 W e are pleased to inform you of our Inflig ht Seroice Plan on some jlights

f4 gJ(f}

-- o Hı

l!l

O

ISTANBUL TASHKENT TASHKENT ALMA ATA ALMA ATA ISTANBUL ISTANBUL ALMA ATA ALMA ATA TASHKENT TK 641

TASHKENT ISTANBUL

TK 560

ISTANBUL KARACHI

f4 • m o

~-~~

TK 561

(4

KARACHI ISTANBUL

APERITIF

c

DUTY FREE

~

m

[J

:

HDVIE/Film

I ş letme

nedenlerinden

dolayı

servis ve

uçuş

süresi

COFFEE & TEA 1 Çay & Kahve

1! LUNCH 1 Ö~en Yeme~

SNACK

(!)

BREAKlAIT 1 Kahv~ıı

dejlişebilir.

DINHER 1 Alqam

Yeme~

LIGHT HEAL / Hafif Yemek

1 Due to unexpected operationa/ occurences. service time and jlying hours may change.

72

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994

ll


Karadentz

.

I

Tekstilciler ... dericiler ... haz• r giy i nı ci ler ... Dünyaya açılmak için başka fuar yok! Dünya pazarianna girmek için aradıgınız fırsat

Kumaştan hazır

giyime, iplikten dügmeye ...

tam karşınızda ... Pret '94 Tekstil ve Hazır Giyim

hangi alanda çalışıyor olursanız olun, onlarla iş

Fuarı. 24-27 Şubat tarihleri arasında izmir'de.

yapma olanaklarını yakalayacaksınız. Böylece

Bu fuarda kumaş, deri ve hazır giyim sektörlerinde üreticiden kuruluşlardan nın

ithalatçıya,

Aynntılı

bilgi ve

başvuru

Bu olanaklardan yararlanmak için, Pret '94'te

girdi saglayan

magaza zincirlerine kadar dünya-

önde gelen pek çok

siz de dünya pazarlarında bir yer edineceksiniz.

şirketiyle tanışacaksınız .

standınızı

için

hemen ayırtın. Çünkü dünyaya açılmak

başka

Pret yok!

için:

IZFAŞ lzmir Fuan, izmir

Tel: (0-232) 482 12 70 (S hat) Faks: (0-232) 42S 43 42 - 484 90 SS

24-27 ŞUBAT 1994


DUTY FREE

On

BOARD

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY

FREE PERFUMES PARFÜMLER

FAHRENHEIT Eau de Toifette Spray 50 mf/ AS TOOmf.

56 DM - 55 D M DUNE Eau de Toilette Nat. Spray 50 ml. 62 DM POISON Eau de Toilette Spray 50ml. 80 DM

:HRISTIAN DIOR Make-Up 60DM CHANEL NO 5 Eau de Toffette Spray 50 mf.

65 DM

\


DUTY FREE

On

BOARt

KNOWING Eau de Parfum Spray 30 m

71 DM BEAUTIFUL Eau de Paifum Spray 30 m

70DM

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY

FREE OPlUM Eau de Toilette Spray 30ml. 60DM PARIS Eau de Toi/ette Spray 50ml. 62 DM KOUROS Eau de Toilette Spray 50ml. 50DM JAZZ Eau de Toi/ette Spray 50ml. 45 DM ACCESORY AKSESUAR

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY

FREE

VAKKO Eşarp

120 DM


DUTY FREE On

BOARD

BOUCHERON LADIES LINE

t:au de Toilette Spray 50ml. 65 DM

BOUCHERON MEN 'S LINE Eaıı

de To ilelle Spray

50ml.

60 DM

BOUCHERON SANTOS de Cartier Eatt de Toilelle Spray 50 ml.

80 DM PASHA de Cartier Eau de Toilelle Spray 50 ml. 80 DM M U ST de Cartier Eau de Toilelle Spray 50 ml. 75 DM PANTHERE de Cartier Eau de Toilelle Spray 50 ml. 75 DM

K ENZ O POUR HOMME

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY KENZO E't111

de Toi/e/le Spray 50 ml.

70 DM

FREE


DUTY FR E E On

BOARD

SPIRITS IÇKILER GRANT' S Whisky 20DM BALLANTlN ES Whisky 20DM

J .B . Whisky 20DM

YEN I RAKI 7 DM

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY

FREE CIGARETTES SIGARALAR

CARTIER 22 DM LORD EXTRA 22 DM


DUTY FREE

On

BOARD

ROTHMANS 22 DM

TÜRK HAVA YOLLARI TURKISH AIRLINES

DUTY

FREE CAM EL Filters JOO's 22 DM

CAM EL Filters Box

22 DM

TÜR K HAVA VOLLARI TURKISH AIRLINES

.. SAMSUN EXPORT 15 DM

D UTY

FREE


DUTY FREE On

MARLBORO 100's 22 DM

BOARD


DANIŞMA VE REZERVASYON

DIŞ BOROLAR

IllERLIN

INTERNATIONAL OFFICES

BOMBAY

Harib Tower 1 Ground Floor Jntcrst."t.t.ion of Airıx>rt Road and Elcctr.ı Road. P.O. Box 698 Tel: Rez: (97 12) 338845 BS: (9712) 211 194 ADIS-ABABA (GSA)

Ethiopian Airlines llole Airpon P.O Box: 1755 Tel: (25 1-1) 182222 ALMAATA

Hotel Otrar Room 102- 103 Gogol Str. No: 73 Tel: BS 1 Rez: (J) (3272) 5o62203311 54 AM MAN

jabal Arnman Thiıd Girele A. Riyadh Gentre &h Floor Tel: BS 1 Rez (962-6) 659ı02 - 659112

AMSTIERDAM

Stıdhouderskadc

2, 1054 ES Amslerdam Tel: BS 1 Rez (3120) 6853801 (~ lines-hat)

Daseter Str. 35 - ri 60329 Frankfurt Tel: BS: (49) (069) 27300731132 Rez: (49) (069) 27330072012ı122123 (GSA) Neoni ÖC

Maker Chambcrs V 3rd. Floor No. 305 Ne n nıa n Poi n ıs 100-201 Bombay Tel: BS: (9 1-22) 2040744- 28756S7 Rez: (9 1-22) 2043605 BRUSSELS-BR0KSEL

SI Cant eıstccn , 1000 Bnıxelles Tel: BS: (32-2) 502071ı Rez: (32-2) Sl26781 - Sl267825110453- sı 17676

BUCHAREST-B0KREŞ (GSA)

Tarom 10, Brezolanu Sir. Tel: (401) 61 50499 -6152747

s ı-5, 68 ı 6ı Mannhdııı Tel: (o621) 10980 GIENI!YA.CIENIEVRIE

Rue de Chanıepouleı No. 1-3 120ı Genev2 Tel: (4 HJ22) 73ı6ı2073ı6J29 -7387796 HAMBURG

Adenauerailee 10 20097 Hamburg Tel: (49) (040) 241472 (4 line&-hat)

CAl RO- KAHIRE MusıafJ Kemal Sok. No. 3 Tel: Rez: (20-2) 3908960 - 39oo.l<i ı (GSA) lmperial Travel Center 26 Mahmoud Basiouny Str. Tel: (20-2) 761769 - 758939- 760071

HANNOYIER

Bahnhof Str. 8, 301S9 Hannover Tel: (49) (0511) 3()48210 (4 1iııe:&ba0 HELSIN KI

Aleksanterinkatu 48B 3o6 ooıoo Helsinki Tel: BS: (358) (O) 628 ı73 Rez: (358) (O) 628ı99

COLOGNE·KÖLN

Trankgasse 7-9 50667 Cologııe Tel: BS: (49-0221) 134443 Rez: (49-0221) 134071/72173

HONG KONG (GSA

Best Holidays Ud. Rms

COPENHAGEN·KOPENHAG

ASHKHABAD·ASKABAT

Tel: (736) (32) 5f1666 - 5ı2218

ATHIENS - ATINA

PhileUilon Str. No: 19 10557 Athens Tel: BS: (30-Qı) 3222569 Rez: (30-01) 3221035 - 32225693220561 BAHRAIN • IIAHRIEYN

Manama Travel Company W.L.L P.O. Box 828 Manama - Bahrain Tel: (973) 211896

BAKU

Cad. No: ı ı Baku Tel: (789) (22) 94ı943-942505-6512ı9 Husı Hacıycv

IIANGKOK (GSA)

Gulf Express Transport Ageney CP. Tower 3rd Level 313 Silom Road, ıo;oo Bangkok Tel: Reı/BS: (66-2) 2310300 (7 lines-hat) IIARCIELONA-BARSI:LONA Isı

P'RANKFURT

Budapester Strasse 8 10787 Berlin Tel: BS: Rez.: (30) 2624033/W 3S

ABUs~~:~~~~~~? and Sons

Paseo de Gr:ısia No: 49 Tel: (34) (3) 4875349

1 Information and Reseroation

Floor

IIIEIJING-PEKIN (GSA)

Mazda Building 5th. l'loor. Aulosırade Jal El Dıb Tel: (961) (1) 408096-407236 (GSA) Pan Aslatic Gefınor Cen~ Rue Clernenceau P.O. Box 113- 5486 Tel: (96ıı OJ 867425-361230-36ı231 TRG Nikole Pasica 8/IV 11000 Belgrade Tel: BS: (38-ı 1) 3332n-33256 ı (GSA) )AT Yugoslavian Airlines Ho Si Minova ı6 11070 Novi lleograd Tel: Rez: (38-11) 22221 23 Tripoli Office Tel: BS: (o61) 922011/ 12113

DAMABCUS-ŞAM

Alfardos Str. Jbern Zaklun Bldg. 3rd 1'1 . Tel: (96}- ı 1) 2227266 - 2239n0 GSA: AI-Faradees T. Tourism Ageney Dar-El Mouhandesccn Bldg. Maysaloun Str. P.O. lloıc. 8389 Tel: <96H ı) 2228284 - 2239nO 2232190 (lO lirıes-hat)

JOHANNIESIIURG(GSA)

South African Airways P.O. Box. n7B Tel: (713) 2206 ı2 Avenue Gentre Strachen Road Tel: BS: (92) (21) 5682078 Rez: (92) (2ı) 5685922 568S766 - 5685487 GSA: Paktürk Enterprises lmtaı Plaza 85 Tel: (92) (21) 303503 - 301029

ABC Tr:ıvel Ageney King Abdiliaziz Str. Alnimran Complex Gentre P.O. Box: 739 Alkhobar 31952 Tel: (66-3) 8950044 - 8954904

4 Karl Marks Street No: 4 Apc 22 Tel: 229ı550 KUWAIT·KUYI!YT

DOHA·KATAR (GSA)

Fabad AI.S..Iem Sır. Dowllah Complex P.O. Box 23959 ı3100 Safaı- Kuwait Tel, <965) 2453820/21 - 2422889

Al-Rayan Travel Ageney P.O. lloıc 363 Tel: SM: (974) 4ı2911 - 4129ı2

DUI!IAI

6}-B Sheikh Hamdan Bldg. Al Maktoum Str. P.O. Box: 1200 Tel: (971-4) 226038-21S970 (GSA) Swaidan Tr:ı d ing Co.Ud. (Same add ress/aynı adres)

S2 !11ehmet Akif Cad. No: 54 Tel: (392) 227ıo6ı-2271382-2mı 24 LlSliON-LIZBON (GSA) Edificio 25, Aeropon Lisbon-S

Tel: (3511) 899121

Aerlingus Dublin Airp:>ıı Tel: (3S31) 370011

LONDON-LONDRA 11 - ı2 Hannover Str.

Graf Adolf Str. No. 21 402 ı 2 Dusseldorf Tel: (49) (211) 373o62

LOS ANGELllS

AMR GSA Services

S230 Patille Concouı>e Drive Suite 200 Tel: (3ıO) 6434S95

TURKISH

MADRID Priııcesa, ı

Torre de Madrid,

PLT OF 7 28008 Madrid

Tel: <9-9-341)

54 ı6426 -

80 SKYL!FE

ŞUBAT +

ABC Travel Ageney Al Mansou r Str. Al Khazendar Bldg. Tel: (02) 5434887

MEDINA-MEDINE

ABC Tr:ıve l Ageney Kurban Al N:ızıl Str. Behind Sdny Co. Tel: (966) (04) 8224426 - 822 ı 828

MOSCOW ·MOSKOVA

Kuzneısky Most No: ı /8 Tel: (J) (095) 292434S-2925ı 2 ı-292 ı 667 GSk Aerollot Fnızenskaya Naberezhnaya 4 Tel: (J) (095) 2466996

MUNICH -MONIH

Bayer Strasse 43 D-80335 München Tel: BS: (49) (089) 51410920121 Rez: (49) (089) 5ı4ı0922123/24/25 AZDTravel and Tourism Agencies llC, P.O. Box. 5490 Ruwi, Muscat Tel: (968) 70730}-707310 NEW YORK 82ı

U.N. Plaza 4th 1'loor N.Y. ı0017 Tel: (1) (212) 9865050 Sultan Sari 28 Rue Massena Tel: (33) (93) Bn207 NURNBERG

Am Plaerrer 8 90429 Numberg Tel, (49) (0911) 92972ı4 - 9297216

FEBRUARY t994

1 Rue Seribe 75009 Paris Tel: (3}-1) 42664740 - 42664739 PRAGUE·PRAG (GSA)

Ceskoslavenske Aeroline Revoyochi, ı60 15 Praque Tel: (422) 2146

ı

Khalldiya Bldg. Olaya Main Str. P.O. Box. 2S194 Riyadh 11466 Tel: (966) (1) 4631600 - 4632087 GSA: ABC Tr.ıvel Ageney (Same address-aynı adres) Tel: (966) (1) 4632807 Plaza Del1a Republica SS 0018S Rome Tel: BS: (39) (6) 4873368 Rez: (39) (6) 481953S - 4827149

91 Rue Bugeaud 690o6Lyon Tel: (33) 7824ı324

AIRLINES

MECCA-MEKKE

ROME-ROMA

LYON

BUSINESS CLASS

Deks Air Ine. Golden Rock Bldg. 168 Salcedo Str. Legaspi Vdlage Makali Metro Tel: (63-2) 81214SS-81214SHll23865 noı

RIYADH·RIYAD

London WIR 9HF Tel: (44) (071) 4994499 (Siine&-haO

DUSSELDORF

MANILA (GSA)

PARIS

LEP'KOŞA

DUBLIN (GSA )

Manchester Aifport M22 5 WY Tel: (o61) 4B96ı6ı GSA: Sam Travel Premier House Suke 229 22 Deonsgate Manchester M3 !PH Tel: (o61) 8321228

NICE (GSA)

KI EY ıooo

MANCHIESTIER Room 1163 TenninaiTwo

MUSCAT-MASKAT (GSA)

KARACHI·KARAÇI

DHAHRAN·DAHRAN (GSA)

llengal Airlift Ltd. 54 Motijheel C.A. Dhaka Tel: 243059

BEIRUT·IIIEYRUT

IIENGHAZI-BINGAZI

42S5 Aman Coner Blvd. MD423S Fonh Wonh TX 76155 Tel, (800) 288-2S20

DHAKA·DAKKA (GSA)

CMC lleij!ng Sales Office 117 Dongsi Weııt Street Tel: (665) 55886ı - 55ı03ı

IIELGRADIE-BELGRAD

City Center Bldg. ı 21ı3 Medina Road. P.O. Box. 11563 Tel: (966) (02) 6600127 GSA: ABC Tr:ıvel Ageney Medina Road Alquithmi Bldg. P.O. Box. 11679 Tel: (966) (02) 6S18300-6532856

AMR GSA Services

Group Limited 248 Tower Road, Sliema Tel: (356) 31664S - 3ı6705

Via P. Da Cannobio 37 Milan Tel: (39) (2) 8056233 - 80S3976

JEDDAH-CIDDE

DALLAS ( GSA)

Aırigo

MILAN-MILANO

1603-4 Fleeı House 38 Gloucester Rd . . Tel: (8S2) 86ı 3 ııı

Ved Vesterpon 6 1612 Copenhagen Tel: BS: (4S-33) 14405S- 144499 Rez: (45-33) 1 45ı90

MALTA (GSA)

5416849

ROTTERDAM

Weena - 6080 30ı2 CN Tel: (31) (!OJ 4332m - 4332465


DANIŞMA VE REZERVASYON

SIIOUL-SIIUL (GSA) Kal BuiJding 41-3 )ung-gu Republic of Korea Tel: (822) 7517-115

ADANA

SINGAPORII•SINGAPUR 300 Oıdıaıd Road The Pıoınenade No: 06-11 Singapere 0923 Tel: Rez: (65) 7324556- 7324557 SOI"IA·SOI"YA Saboma Sır. No: 11-A Tel: (359) (2) 883596 - 874220 GSA: Sofia Airport Tel: (359) (2) 661690 STOCKHOLM·STOKHOLM Vasagaıan 7 P.O. Box. 73 10121 Stockholm Tel: (46) (8) 218534- 218535 STRASOURG-STRASBURG 2 Allee De La Robeıtsau 67000 Strasbourg Tel: (33) (88) 521413 (3 lines-hat)250017 Lauıenschlager Sır.

DIYARBAKlR tnono cad. No: 8 Tel: (412) 2212314- 2226!43 GSk Gir21 Seyahat Acenıası Tel: (412) 2213054-2235733 lE LAZili Şehit Uhanlar Cad. No: 26/D Tel: BS (424) 2183730 Rez: (424) 2181576-2182300

BÜROLAR

DOMESTIC OFFICES

Seasomun-Dooıı

STUTTGART

1 Information and Reseroation

20

70173 sıunsart ı Tel: (49) (711) 221444-2268a!-2263475 SYDNEY·SIDNEY American Eııpress Tower Suite 1602 388 George Street NSW 2000 Sydney Tel: (02) 2332105 - 2211711 TAli" (GSA) ABC Travel Ageney Shubra Sır. Saudi Cairo Bank Kaışısı Tel: (966) (02) 7324m TAIPIEI (GSA) Golden Foundation Tours Corp. SF, 134 See. 4, Chung Hsigo E.R.D. Lung Meh Bldg. Tel: (02) n33266 TASHKIENT-TAŞKENT

Tel: (83712) 332788 TIEHRAN·TAHRAN Ostad Moıahari Avenue No: 239 Tel: BS: (98) (21) 6469026 Rez: (98) (21) 627464 TIELAVIV Hayatkon Sır. NO: 78 53432 Tel: (972) (03) 5172333134/35 5173505- 5172336-5103686 TOKYO

Toranoınon Rappoıt,

4th Floor, 1-16-1 Toranoınon Minato-ku Tokyo 105 Tel: Rez: {81) (03) 52511511 Tel: BS: 52511551 GSk Kindai Air System GM Bldg. &h Floor 4-1().10 Ginza Oıuo-ku Tokyo Tel: (81) (03) 35439781 TRIPOLI·TRABLUS Muhammed Megarif Sır. Cezayir Sq. Tel: (218) (21) 48798-38236 TUNISIA·TUNUS Complex El Mechtel Boulevard Ouleı HaiTouz tunis Elllge 2 Tel: (216) (1) 786473 - 787033 Vliı:NNA· VIYANA

Opemgasse 3 1010 Wien Tel: (43) (222) 5862024- 5876795 ZURICH-Z0RIH Ta! Sırasse 58 ımı Zurich Tel: (41)(1) 2111070- 2lll071 21 18567 - 2118567 - 2111047

Stııdyum Cad. No. 32 Tel: BS: (322) 4580867 Rez: (322) 4542393 - 4543538 4537247 - 4543143

AI"YONKARAHISAR (GSA) Gold TUrizm ve Seyahat Acentıısı Cumhuriye! Meydaru Otogar gi~. No.! EmirdaA Tel: (272) 4415194- 4415044

llliZINCAN (GS A) Polat TUrizm ve Seyahat Acentası Cumhuriyet Meydanı , Belediye Sitesi No: 2 Tel: (446) 2146784

AKSARAY (GSA) !-Aksaray TUrizm ve Seyahat Acentıısı Lise Karşısı KOt\lphane Sok. D/ 2 Tel: (382) 2132332 2-Aksar:ıy Seyahat Acentıısı Zafer Mah. Devlet Haslllnesi Karşısı No: 1 Ortaköy Tel: (382) 3518462-3513471

IIRZURUM 50. Yd Cad. SSK Rant Tes. No. 24 Tel: (442) 2188550 Rez: (442) 2181904-2183409 ESKIS IEHIR (GSA) Yllre Turizm !şleıinecilik ve Tıc. AŞ Tel: (222) 2316500 (4liııes-hat)2310448 - 2315295

ANKARA Hipodrom Cad. Gar Yanı BS: (312) 3124900 Rez: (312) 3090400 (15 lines-hat) Şehir Ofısi-Town Office: Atatilrk Bulvan 167/A Bakanlıklar Tel: (312) 4176499- 3124900/385 GSA: Çavuşoglu TUrizm ve Seyahat Acenııısı Ankara Cad. Çavumlu Sok. Kat: ı No:! Şerellikoçhisar/Ankara Tel: (312) 6872383

Fıı:THIYII

(GSA), MUÖLA FeturTUrizm ve Seyahat Acenıası Kordon Boyu 48300 Fethiye Tel: (252) 6142034-6142443-6146076

GAZIANTEP Atatürk Bulvan No. 30/B Tel: BS: (342) 2301563-64 Rez: (342) 230156~ HATAY(GSA) Ant-Tur, Anlllkya TUrizm ve Seyahat Acenııısı. !nönü Cad. No: 15/D Antııkya-Haıay

ANTALYA Cumhuriye! Cad. Özel !dare !şlıanı A!b Tel: SM: (242) 2410558- 2428522 Rez: (242) 2426272 - 2423432 2412830 BS: (242) 2427862 GSA: Pamfilya Turizm Hasiline Cad. Şöhretler Sitesi 122 Sok. 21/B Keıner Tel: (242) 8144719- 8144720 GSA: Pamf~ya TUrizm Camii Sok. No: ı 1/3 Side Tel: (242) 7531345 GSA: An TUrizm Seyahat Acentıısı Çarşı Mah. Damlataş Cad. Alanya Tel: (242) 513 ll 94

"ÇaVUf091u Turizm ve Seyahat Acentası AbtOJk Cad. No: 7/2 Tel: (386) 2121172- 2121718

KONYA

Alaadılin Cad. No. 22 Kat l/lo6 Te!: (332) 2512000- 2512032 1. (GSA) Vaıan Seyahat Acentıısı Ankara Cad. Ayvaz Pasajı No: 41 ClhanbeyU Tel: (332) 6732306 - 6731367 2. (GSA) Orhangazi Y~dız Seyahat Acentası, Atııt\lrk Cad. No. 10/ A Kulu Tel: (332) 6416350 - 64!6710

(GSA), AYDIN Osman TUrizm ticaret AŞ !nönO Bulvan No: 18/A Tel: (256) 6!44205 - 6149382

KUŞADASI

MALATYA Kanalboyu Cad. No: 10 Orduevi Kaışısı Tel: (422) 3211~3211922-3214053 MARMARIS Atatilrk Cad. No: 5().8 Tel: (252) 4123751 - 4123752 MERSIN !stiklal Cad. 27. Sok. Çelebi !şharu No: 7 Tel: (324) 2315232- 23212782330100- 2330274 MUŞ

ISTANBUL A. !stanbul Sa~ MOdOriOgü Cumhuriye! Cad. No. 199-201 Kat: 3 Harbiye Rez: (212) 6636363 BS: (212) 2482631-2464017-2471338 Satış Bürolan - Sales Offices ı. Kadıköy

TUrizm ve Seyahat Acentıısı Cad. V"~yeı karşısı Tel: (436) 2123070 Isıasyon

RIZıı:

Kazdal Camii Yaru Belediye Sosyal

BURSA

Haşim !ıcan

Cad. No: 73 Tel: (224) 2211 !67 - 221zB38

IZMIR

Gaziosmanpaşı

Bulvan No: 1/F Büyiik Efes Oteli Altı Tel: Rez: (232) 4258280 BS: (232) 4841220 (51ines-hal)

TUgıaş !şhanı

ÇORUM (GSA) Çavumlu Turizm ve Seyahat Arentası Yeniyol Mah. Kulaksız Sok. No: 4/ A Tel: (364) 2243928 - 2245789

KAR~~~ v~G~tat Acentıısı Orman !şleımesi Karşısı Konya Cad. No. 55 Tel: (338) 2114859- 2!206oo

DALAMA N, MU~LA Tel: Rez: (252) 6925899 Tel: llS: (252) 6925499

KARS (GSA) Sınır TUrizm ve Seyahat Acentıısı AllitOrk Cad. No: 80 Tel: (474) 2233839

DENIZLI !stiklal Cad. No: 27/B 20100 Denizli Tel: (258) 2648661-2648671 Tel: SM: (258) 2648651

KAYSERI Sahabiye Mah. Y~dınm Cad. No. 1 Tel: (352) 2223858 81

ŞUBAT +

FEBRU ARY

H~er Binası Ka~ ı

Tel: (464) 2130591 - 2130592 SAKARYA (GSA) Sakarya TUr ve Seyahat Acentıısı Kudiis Cad. Birlik !şhanı Kat: 3 No: 23 Adapazan Tel: (264) 2749688 SAMSUN

Bahariye Cad. Opera !şhanı, Kat 2 TeL (216) 3371876-3371891 2. Harbiye Cumhuriyeı Cad. No: 199/ 201 Tel, (212) 2250556 (6 Unes-hat) 3. Taksim Gezi Dükkani an No: 1O Tel: (212) 25211o6 (6 Unes/hat) B. Aksaray Satış MüdOrlOgü Musıafa Kemal Paşa Cad. No: 79 Tel: Rez: (212) 6636363 BS: (212) 5881221-5881222-5284808 Satış BOrolan - Sales Offices 1. Sirkeci Hamidiye Cad. Dojlubank !şharu No: 26 Tel: (212) 5228888-5284261 2. Aksaray Mustafa Kemal Paşa cad. No: 27 Tel: (212) 632~322587

BODRUM (GSA), MU~LA Youralpin Travel Ageney Yeniçallı 6. Sok. No: 6 Tel: (252) 3168733- 3166325

(GSA)

Muşovası

Tel: (326) 2157532- 2157252

BATMAN (GSA) Bat-Air 1\ırizm ve Seyahat Acentası, Diyaıbakır Cad. PTT karşısı, BayramoAiu Ap. No: 12 Tel: (488) 21391492139222- 2134085

S KY LI F E

KIII,IIHiıt (GSA)

1994

Kazımpaşa Cad. No. ll/ A Tel: BS: (362) 4313455 - 4315065 Rez: (362) 4318260

SIVAS (GSA) Sivas Turizm ve Seyahat Acentıısı !sııısyon Cad. 30. Y~ Sitesi, No: 7-ll Tel: (346) 2211147-2213687-2244624 (GSA) Kalıru TUrizm Seyahat Acentıısı Atat\lrk Bulvan, Ak Ap. No: 5/A Tel: (414) 3122057- 3122058

ŞANLIURFA

TEKIRDA& (GSA) Ttııkya

TUrizm ve Seyahat Acentıısı

Atııtilrk

Bulvan No. 68 Tel: (282) 26!8438 - 26!8439 TRABZON

Keınerkaya Mah. Meydan Parkı Karşısı Tel: (462) 3211~3213446 UŞAK (GSA) Vaıan Seyahat Acentıısı lsmetpaşı cad. No: 85 Kat: 2 Tel: (276) 2152033- 2125129

VAN

Enver Perihan<>Aiu !ş Merkezi Cumhuriyet Cad. No: 196 Tel: (432) 2161019- 2161241

YOZGAT (GSA) Çavuşoglu TUrizm ve Sey. Acentıısı Lise Cad. No: 6 Kat: 3 Tel: (354) 2129193 - 2123946 REZ: Rezeıvasyon!Reservation SM : Sa~ MOdüri!ISales Manager GSA: Genel Sa~ Acentıısı General Sales Ageney BS : Bileı Sa~ Tickeı Sales


"(::7

1 Karpathos

o

200km

© Carta lüthi + Ramseier (

1 ; 6500000

iiij_______ -----

"'

NiJxos

Chios

[)

~

1

1

1

1 1

1

-+--

0 {Jarna

1

1 1

1

1

1

B

L

A

K

c A

R

K

A

D

~

s

,

fib'

<

4

o~

IV /

~

C E'RIV

Biyar

R

4?

o

Tuapse·

I

~ ~

1

ı

l

l:

~-

Batumıp

ı

1

\)

- ..1

.

Kut


UÇUŞ BILGILERI

Flight Information

MESAFELER FLIGHT DISTANCES

~~ ~]

ı:~

~!

Istanbul'dan /From Istanbul

~ N uı

~ uı ır

~

r-ıo aı

"'

~~

- E

~~

Mil

ALMAATAALA

3927

2534

AMMAN AMM

1680

754

ABU DABI/ABU DHABI AUH

3429

1869

AMSTERDAM AMS

2209

1373

566

345

BAHRAIN BAH

2587

BAKÜ BAK

<(!;: o <( <( <t <t ~ z <t <tloz

~N~ t'l 0N t'l ID (')

'<1

r-

LEFKOŞA

767

I:CN

M tl

1552

LYON LYS

1994

1233

MADRID MAD

2713

1687

MILANO/MILAN MXP

1701

1038

1607

MOSKOVAIMOSCOW MOW

1779

1091

2147

1108

MÜNIHIMUNICH MUC

1567

BANGKOK BKK

7478

4647

NEWYORK NYC

8051

5009

BARGELONA BCN

2230

1387

NICE NCE

2037

1117

BASEL BSL

1839

1144

NURNBERG NUE

1674

1042

812

507

PARIS/ORLY ORY

2240

1392

BERLIN SXF

1716

1076

RIYAD/RIYADH RUH

2456

1527

BEYRUT/BEIRUT BEY

1054

614

BELGRAD/BELGRADE BEG

<t<t

Km 2512

ATINAIATHENS ATH

(')-

~~

Km

LONDRA/LONDON LHR

975

ROMA( ROM E/

BINGAZI/SENGHAZI BEN

1247

1384

852

BOMBAY BOM

4820

2995

SINGAPURISINGAPORE SIN 8662

5381

BRÜKSEUBRUSSELS BRU

2166

1347

SOFY A/SOFIA SOF

488

304

CENEVRE/GENEVA GVA

1911

1189

STOKHOLM/

CIDDE/JEDDAH .JED

2377

1477

STOCKHOLM ARN

2050

1364

DUBAI DXB

3007

1868

STRASBOURG SXB

1863

1159

DÜSSELDORF DUS

2038

1267

STUTTGART STR

1760

1095

FIUMICINO FCO

~~ ~]

~ıo~>Ul

FRANKFURT FRA

1862

1158

ŞAMIDAMASCUS

1082

672

]<:ı

~<tffi-t:J

HAMBURG HAM

1986

1236

TAHRAN/TEHRAN THR

2043

1270

Z3j>Z~

HANNOVER HA.J

1927

1205

2118

HELSINKI HEL

2166

-

KAHIREICAIRO CAl

1229

764

<

KARAÇVKARACHIKHI

3957

2459

(/)

KOPENHAG/

ınJ! u

ır <( ~

N

o-~z

-ıruı>Ul

~!:!~~;:;

z

ı-

o ~2 ı-

!DNN~IOCO

"'"'"' t'li'-!D

;ıa;

!D(') t'l!D -

'<1

,J lll

TOKYO NRT

8999

5755

TUNUS/TUNUSIA TUN

1667

1038 779

1240

ZÜRIHIZURıCH ZRH

1762

1096

2171

1349

A31Q-203

A 340-311

RJ-100

142000

2'57 000

44225

225

288

99

9362

E

~

......

~ ~

ıı.

~

lll

.i

:E

'<:

< tl)

1037

1992

KUVEYT KWI

lıl

1669

1252

'<:

D:

701

TRABLUSITRIPOLI TIP

VIYANA/VıENNA VIE

.i

....

1136

1249

(!) lı...

3360

2009

I

~

TAŞKENTTAS

TELAVIVTLV

COPENHAGEN CPH KÖLN/COLOGNE CGN

:J

DAM

2 ~

~

!;:.Jo

THYUÇAK TIPLERI VE ÖZELLIKLERI

u

TYPE AND CONFIGURATION OF THY AIRCRAFT

~

ırı-

-c-<~eı.ıı.l!l <tiD~ Z.J

:E uı

DC9·32

<t

:J~~(!)5iil ~~

A 310.304

AZAMI KALKIŞ AGIRUGI

<t~ır~~z Ul:)

~~~ S!~ <tıDCı.ıJı.ıJJ!l

8727·2F2 8737-400 8737·500

~~

ı.ıax

r•

qrwtwJıt Cfil

48989

86408

68038

60702

153000

107

164

150

11 200

2A500

16 1<40

161<40

48872

44000

100365

2)(14500 LB

3X15500 LB

2)(23500 LB

2)(20000 LB

2)(52000 LB

2)(48000 LB

4X31200 LB

4X7000 LB

8100

6480

11952

1600

41000

31000

KOLTUK ADEDI

Soıttıt -N-00

(!)

(/)

:J

u z < ı-

>-

I

ııt:

J

~ (/)o :ı ()o :ı

>-

I

ı-

1

S!~o. :E~e

bp<lbnlıt

FlM!/"""*' (Kg)

117

210

MOTORGÜCÜ

I

lı...

f6 2 !Dı;ı~ı;ı~

-

U) ı-

"""*'

YAKIT KAPASITEsi

1.ıJ

LıJ

~Z-<~2~

o :i~ (/)

ı-

...

(!)

~

I

:J lı...

.... D:

lll .J lll ıı.

< tl) lıl

:E

AZAMI MENziL

~~~<tZz

~

"'

:J!Çır:)ID

[i!~'Sl<t~~

wcı!:l~ı->

~

~

]

~ .i

:!~~~ıe8 1'-t'l'<l-'<1'<1 '<: ~

E

~

......

~

~

Z<t

~

<(ıo!;:~BN oel~ıoz~

-<ot

~ ~

<tır~<t~::ı ı!

l § ~~~~:)~ CZZ<(<(W

~

.. RoıwtiKııtl

2500

3450

3350

3865

35000

42000

37000

37000

870

900

856

856

796

862

698

6008

7710

7500

9

7

21

AZAMI UÇUŞ TAVANI -.ıAbııdııtm

41000

41 100

2

1 ~

-

~

<t<t<tıDCC

'<:

~8~ r-ra ll;~

<tl-

ırıı.z

uııro

:E;!N uı-.Jm :J z <t ~ ı:

;:;.

AZAMISÜRAT -

!iptwJ(KJWbr)

NORMAL SEYIR S0RA11 Nomrlll Oufsr 5ptwJ (Km/br)

900

900

945

820

860

860

890

780

4460

18650

25000

41409

3741

2

7

7

698

KARGO KAPASITEsi CJıı:ıo Of.*ily (fil

UÇAKADEDI Numbtr ıf l'faııes

83 SKYLIFE

ŞUBAT+

FEBRUARY

1994

2

5




r

\

E

R

A

B

S

E

A

MALDIVES ISLANDS

----+-- - - -

Am~ranre

ls

SE'(CHELLES

Ald11br11 lt .

G!Praıa

,

O pemba

ct!}os

o.

M oranı ,

.._. • • '"

~ (Fr_)

1

C&rf

l.~ (SIIydı.) ~

F11rqııh•rls.

(Seych.J Clpd"Amjrl ~Atıteseıana HeiiVıHt o:; .......

M A DA

Vohımanna

S CA R

D'-

N

1

o

c

E


SEA

OF

OKHOTSK

Simulıt

lunl'

Kun-.Nri· '

Urup lturup

\\\

'f.. V

SJıiktlfMH6

Shibatw·t6

Og•s•w•r•lı.

p

c H""' ~ """'"lı

A

~to b.

f Vok•no

o

F 1

c

E

A

"

..... NORTHERN

PH ILIPP/NE

.

~

MARlANA ISLANDS

S E A

p-

a.,...,

o ·~ 0 Sopon

~

s.,,.n

~ Rot•

E

Gd"'"

...

Nicobsrls. o

""''

tlftthıls

1

i

n

1 s

e

(USA /

FEDERATED STATES OF MICRONE!

t-

J

A

N Newlr$nd

A

N

ıso

"' CD cana

1500 K ıloınt111S

lDDD

1sq

soo luctıı + R&mseıer

lı~

(AınrrJ

Cocos

JllVB

1000 M•In

Beme

C9

ChristtMI I. (Aıt•tr 1

... -

·-'-·

1211'

150'


Tıcari

otomobil

Bir

firtıno

t.ntanın

TUrkiy.'nin plaka isaren

Çözüınl~~ 88

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994

c.-.


_/

(1) gazellini

" M o da A r t 覺 k /v/ arkad覺 r " r

1 l __ . h.l _ . ')1 /1

f"LL.7f'\f'\ V .... .. ...., I, I,...J .... .. -

AI'\.IVADA T-1 . 1")1'"\\

A L "'?

A"''

""",..


Crosswords •••••••••••••••••••••••

30. Decrease in size 3ı. Spoken DOWN

ı8.

ACROSS ı.

Tartışmasız,

tüm zamanlarm en büyük oyun sonu etüdü uzmanı olan Alexei Alexeyevich Troitzky'nin dehasından kaynaklanan bir etüt. Beyaz oynar ve bu çok zor durumda beraberligi saglar. Alexei Alexeyevich Troitzk:y, probably the all-time 'great' of end-game study composers, offers you this end-game study from the abundant table of his genius. White to play and draw:

Tender 5. Bird's bill 8. Garden offruittrees 9. Bitter plant ı ı. Iretand 13. King with the golden toıtch ı5. Gtossy fabric ı6. Muse, pander 17. Vase

92

•• ~

6s42

. 9642 + R62 + VS

Ctassfool 20. Trunk of the body 2ı . Melt 22. Portent 24.Rank 25. Retait 27. Large Solullons 92 (-

Şekildeki 7 desenden hangisinin silindir

briç

KUZEY

ereatıtre

ı9.

SiLiNDiRiN i z i 'i s 'i g r 'i d V

Çözümler Solu/lons . .

~

Greek letter Charge on one's accoıtnt 2ı. 'Rainbow' fish 23. Tropicat biossam 26. Religious song 28. lncrease in pay 29. Overshadow ı9.

ı. Sewing join 2. Noıtrishment 3. Entertain for free 4. Timid 5. Smash 6. Prepare for pubtication 7. Eager ıo. Book calleetion ı2. Rowdy ı4. Bed cover ı5. Stow-moving

tarafından ya pıldıgını

bulabilecek misiniz?

GÜNEY ~

Wbich one of theseven impressions wasmadeby the roller?

A 10

. ARDVS + AVS + AD6

Batı

pikle araya girdikten sonra 5 sanzatu pik ruasını çıka r , Dogu trefl ikilisini defos eder. asıl devam edersiniz?

Çözümler

oynanmaktadır. Batı

Solutioııs ~

92 -

90

SKYLIFE

ŞU BAT

+

FEBRUARY

1994


ÇSAN~

I

1Al~llVlLAY1illlLt~tull~lZ

I\AVKAlVlLAK

Utlrl~ttilLlK.

AMA YAKALAYA~'4ı..,..........- _. .". .._. . ~ BİLECEGİNİZ

ADRES AsLA!

??~

swissôteiD


ÇÖZÜMLER 1 SOLUTIONS

YAPMAYlN! DON'T!

'

\

CROSSWORDS

Sayın Yolcularımız

1

Uçuş

emniyeti için; veya "Kemerlerinizi Baglayınız" ikaz ı ş ıkl arı yanarken; walkman, elektronik oyunlar, laptop kompüter ve benzeri elektronik inişte, kalkı şta

cihaziarın kullanılması yasaktır.

Ladies and Cent/emen For M~fety reasmıs, it is forbidden to use any electronically operated device such as walkmans, electronic entertainment devices and taptop computers, during take-off, tanding or when the 1asten seat belt" sign is on.

ACROSS: 1. Sofl, 5. Beak, 8. Orchard, 9. Aloe, ll. Eire, 13 . Midas, 15. Satin, 76. 7bink, 1 7. Urn, 18. Eta, 19. Debi!, 21. Trou t, 23. Lotus, 26. Hymn, 28. Rise, 29. Eclipse, 30. Wane, 31. Oral. IXJWN: 1. Seam, 2. Food, 3. Treat, 4. Shy, 5. Break, 6. Edit, 7. Keen, 10. Library, 12. Riotous, 14. Sheet, 15. Snail, 19. Dunce, 20. Toı-so, 2 1. 7baw, 22. Omen, 24. Tier, 25. Sel!, 27. Big.

Satranç 1 CHESS ı.

KfS+ Şe7 2. KeS+! Şd6 3. Kel FxK (Aksi halde Kgl ve ardından piyonu 4. Ş h3! (Bütün amaç buydu. Şimdi, Siyah vezir ya da kale a lırsa, yapacak hamlesi olmayan Beyaz beraberlige he men u l aşır) 4.. .... gl=A+ (Tek ham le) S. Şg2 Ae2 (Bu da zorunlu) 6. Şfl ve beyaz bir alet kazanarak beraberligi saglar. Tam manasıyla bi r sihirba zlık ... Bir de ikinci varyant var: 1. KfS+ Şg7 2. Şh3! gl=V 3. KgS+ F veya VxK pat. 1. R/5+ Ke7 2. Re5+! Kd6 3. Re1 BxR (othenvise RgJ) 4. Kh3! (the pointnow Black ca nnot promote to rook or queen, which would both /ead to instant stalemate) 4 ... ... g 1=N+ (Forced) 5. Kg2 Ne2 (Forced) 6. K/1 and While wins a piece, leaving·a drawn position. Magic! 7bere isa secondaıy variation as well: 1. R/5+ Kg7 2 . Kh3! gl=Q 3. Rg5+ B or QxR stalemate. alır)

briç tık

eli asla a ldıktan sonra körleri çekip körleri çekip, Batıyı pik l O'la yatırırs ın ız . Batının elinde sadece iki pik olabilir ve on l a rı alabilir. Batı eger körlere pikten başka kagıt atarsa, attıgı kagıttan üç el verir. ~

RDV9873

. 7

B

+ D87 +R9 Sayın Yo l cu l arınıız

Tüm

uçuş

boyunca,

compact disc player, radyo ve televizyon a lıcı l arı

ile

i s i g ri d

3 numara lı desen. No:3

taşınabilir

te le fonlar ve telsiz c ih az l arı,

yolcular

tarafından

kesinlikle

kullanılamaz.

Ladies and Genllemen DuritıP.

tbe e111ire

.f1igbt, the operation of

compact disc players, radio and TV recivers, portab/e phones and walkie talkies is strictly prohibited.

92

S KY LIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

D

G

siLINDIRIN Izi l'

ı 994

~

K

--

• 1083 • lO 9 4 3 +108 7432

-


1. İstanbul ' un ilk sakinleri nereyi yerl eşim a l an ı seçmiş­

lerdir? a. Kadıköy. b. Bizantian c. Yarımburgaz

İstanbul · ve •

d. Pendik 2. Boğaz'ın en eski yalısı 1699'da yapılmış. Bu yalıyı bilir misiniz? a. Amcazade Hüseyin Paşa Ya/ısı b. Şerifler Ya/ısı c. Sadu/lah Paşa Ya/ısı d. Kıbrıslı Mehmet Emin Ya/ısı 3. İstanbul'da Osmanlılarca yaptırı lan ilk saray .. . a. Topkapı Sarayı b. EskiSaray c. Çıragan Sarayı d . Beylerbeyi Sarayı 4 .. İstanbul 'da ilk belediyenin kuruluş yılı ve ilk belediye başkanı a. Osman Raşid Paşa, 1855 b. Ahmet Şükrü Bey, 1860 c. Hüseyin Hasib Bey, 1862 d. Server Bey, 1863 5. İstanbul 'da ilk havaalanı kaç yılında açıldı? a. 1890 b. 1911

b. 1926

c. 1928 d. 1931

7. İstanbu l 'da ilk imar planı 1824'de yapıldı. Kim yaptı? a. Fransız Kaufter b. Alman Moltle

Ilkler

Magarası

man faaliyete geçti? a. 1924

c. Bekir Paşa d. !talyan Storoi 8. İstanbul'un ilk hastanesi hangisidir? a. Fatih Darüşşifası b. Karacaahmet Cüzzamhanesi c. Atik Va/ide Darüşşifası d. Süleymaniye Darüşşifası 9. İstanbul'a ilk demiryolu 1870'de geldi. Edirneİstanbul hattı 318 km idi. İmtiyazlı olan grup, a. Fransız-Be/çika-lsviçre yatınmcılarıydı b. ingiliz yatınmcılarıydı c. Alman-Avusturya yatırımcılarıydı d. Alman-italyan yatınmcılarıydı 10. İstanbul'da ilk banka 1862'de kuruldu. Hangisiydi? a. Deutche Bank b. Türkiye Milli Bankası c. Osmanlı Bankası

d. Ziraat Bankası

c. 1918

d. 1928 6. İstanbul ' da kent içi

ulaşımda

Yanıtlar: 1. c, 2. a, 3. b, 4. a, 5. b, 6. d, 7. b, 8. a. 9. a, 10. c.

ilk otobüs ne za93

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994


THY VIDEO PROGRAMI 1

BAT MAN RETURNS OYUNCULAR 1 CAST

Michael Keaton, Michelle Preiffer, Danny De Vito YÖNETMEN 1 DIRECTOR

Tim Burton Japonca-İngilizce,

Türkçe Altyazı/Japanese, English, Turkish subtitles. Batman, Gotham şe hrinin karanlık komedi ustası Danny De Vito tarafından canlandırılan şeyta ni Penguen ve Michelle Pfeiffer tarafından ca nlandırılan gizemli Kedikadın'dan korumak için harekete geçer. Batman, bu macera sın­ da , ş imdiy e kadar karş ısına ç ıka n en güçlü dü ş manlarıyla şe hrinin gelecegi için savaşır.

Bessie'ye kocasının Meksika'da öldürüldügü bildirilir. Veracruz'a kocasının eşyalarını toplamaya giden Bessie, üzerine kriptik kodla notlar a lı nmış beyzbol kartları bulur. Ulusl ararası bir entrikaya bu yolla bulaş ınca , kocarun soru işareti içindeki yaşamını çözmeye başlar. Bu sı­ rada tanıştıgı Fergus Lamb ona yardım ederek kalbini kazanmayı başarır. Ama Lamb ' ın organizasyonu "Feed The World" kocasının ölümüyle ilgili midir? Acaba Bessie sırrı zamanında çözebilecek midir?

şova lyesi, şehri,

Batman returns to the screen in the gripping epic adventure that pits the Dark Knight of Gotham City against an array offascinating vil/ains, from the evi/ Penguin to the sinuous, mysterious Catwoman. "Batman Returns " brings a dazz ling and complete/y fresh realization of Gotham City and ils inhabitants to cinematic life, as Batman batı/es for the saul of his city against his most fiendish opponents yet.

Bessie's husband is reported kil/ed in Mexico. Bessie travels to Veracruz to col/ect his personal belongings and while going through them, finds a pack of basebal/ cards marked with a cryptic code. Bessie begins to unravel the cyphers and stumbles into an international intrigue. As she untangles her husbands checkered life, Bessie encounters Fergus Lamb who aids her on her adventure and in the process wins her heart . But is Lamb 's organization, "Feed The World", involved in her husband 's dark past? Can Bessie so/ve the mystery in time to save her life?

RUBY C AlRO

PO SSE

OYUNCULAR 1 CAST

OYUNCULAR 1 CAST

Andie McDowell, Liam Neeson. YÖNETMEN 1 DIRECTOR

Mario Van Peebles, Stephen Baldwin, Charles Lane, Tiny Lister, Big Daddy Kane.

Graham Clifford İngilizce ,

Türkçe altyazı/ English, Turkish subtitles.

YÖNETMEN 1 DIRECTOR

Preston Holmes, Jim Steeleh 94

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

\994

İngilizce, Türkçe altyazı/English, Turkish subtitles. Vahşi Batı Amerika'nın destanı .. . Posse, birlikte gezen birlikte dögüşen, o l madıgı yerde adaleti kendileri saglayan bir kanun kaçagı çetesiyle ilgilidir. Bu film, ş imdiye kadar benzeri yapılmamış bir Vahşi Batı hikayesidir.

A saga of the wild and untamed American West, Posse is about a tight knit bunch of outlaws who ride together and fight together, seizing justice where it is not given and carving out their niche on the American frontier. 7bis is the Wild West as il has never been portrayed in the, history offilm ... WEEKEND AT BERNlES ll OYUNCULAR 1 CAST

Andrew Mc Carthy, Jonathan Silverman, Terry Kiser. YÖNETMEN 1 DIRECTOR

Don Carmody, Victor Dral İngilizce , Türkçe Turkish subtitles.

altyazı/ English ,

Hampton adasındak i i nanılmaz hafta sonundan sonra, Larry Wilson ve Richard Parker New York'a döner. Bernie'nin cesedini morga götürdükten sonra işten atıldıklarını ögrenirler. Daha da kötüsü , Lomax ' ın 2 milyon doları hesabına geçirmesine yardımcı olduk l arı sanılır. Parayı bulup isimlerini temize ç ıkartmak için Bernie'nin vücudunu morgdan çalıp tekrar saate ve katiilere karşı yarıştı kl arı adaya dönmeleri gerekmektedir.

-


Tbis is anather spool.f from Me/ Brooks comedy stab/e. In this film be aims his satirical arrow at the Robin Hood legend. In asligbt twist on the original story, Robin and bis extreme~y merry men try to free England, white our hero attempts to rescue Maid Marian in a joke-fil/ed hilarious conıedy. having survived an outrageous weekend on Hampton Is/and, Larry Wilson and Richard Parker retum to New York City. After dropping Bemie 's body o.ff at the morgue, they retımı to work on~y to discover they have been fired, aııd worse, that they are suspected of helping Lomax embezzle $2 ınillion. To recover the money so they can clear their names, they stea/ Bemie's body from the morgue and head once againfor the islands where they race against time, mysterious rituals and mo b kil/ers

Ajıer

ROBIN HOOD : MEN IN TIGHT5 OYUNCUlAR 1 CA ST

Ca rey Elves, Tracey Ullman , Mel Brooks. YÖNETMEN 1 DIRECTOR

Mel Brooks. !ngilizce, Türkçe altyazı/ English, Turkish subtitles. Mel Brooks, bu filminde Robin Hooc! efsanesine taşlamalarda bulunuyor. Bu espiri dolu komeclicle, asıl efsanenin biraz zıttı bir şekilele Robin ve fazla mutlu adam l arı Ingiltere'yi kurtarmaya çalışırken bizim kahramanımız da Marian ' ın peşine düşer.

mak olan mükemmel işi, saclık ve iyi bir bilimadamı olan arkadaş ı Harry ve gerçek aşkı bulclugu sevgilisi Helen'la geçirmekteclir. Hayat ona istedigi herşeyi hemen hemen vermiştir.

1939'cla test p il otLı Daniel McCormick , hayatını B-52 uçaklarını uçur-

In 1939 test pilot Daniel McCornıick has the world by the tail, and he is having the time of his life. He has the perfect job flyi ng B-52s for the newly formed Air Co1ps. He has a terrific best friend /oya! buddy and truly brilliant scientist, Harry Finley. And he has his tn1e love at his side - his childhood sweetheart and beauti.ful soul-mate, He/en. Life has given him almost eve1ything he wanted.

AIRBU5 340 MÜZIK YAYlNLARI

MU51C ON BOARD AIRBU5 340'5

FOREVER YOUNG OYUNCUlAR 1 CAST

Mel Gibson , George Wenclt, lsabel Glasser, Elijah Woocl, Jamie Lee Cuıtis . YÖNETMEN / DIRECTOR

Steve Miner. Ingilizce, Japonca, Türkçe altyaz ı/English , Japanese, Turkish subtitles.

Kanal

MüzikTürü

Klasik Bat ı Müzigi 1 Opera Klasik Türk Müzigi Müzikal Filmler ve Film Müzikleri Türk Hafif Müzigi Pop Müzik Unututmayanlar Jazz Modern Müzikaller Easy Listening Nosta lji (Olclies) Harci Rock Çigan

1

2 3 4

5

6 7 8 9

lO ll 12

Entertainment Selectiotı

2

Easy Listening Unforgettables Classical Turkish Music Turkish Pop Music PopMusic Classical Music Modern Musicals

3 4

5 6 7 8

95

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

Classical Music Classical Turkish Music Film Music and Musicals Turkish Pop PopMusic Unforgettable jazz Stage Musicals Easy Listening 0/dies Rock Tzigane

Kanal

Soft Müzik Unutulmayanlar Klasik Türk Müzigi Türk Pop Müzigi Pop Müzik Klasik Müzik Modern Müztkaller 1994

Chamıel

1 2 3 4 5 6

7 8 9 10 11 12

MU51C ON BOARD AIRBU5 310'5

AIRBU5 310 MÜZIK YAYlNLARI MüzikTürü

E11tertaitıment Selectiotı

Cha11nel

2

3 4 5 6 7 8


Geçmiş

Zaman Olur ki 1 ONCE UPON A TIME

THE

ş

Jl

ELEGANT

By NECDET SAKAOG LU

PORTER

Jk H am_a

İstanbul'un hareketli

P orters were a practical solution for Jstanbul 's transport problems in both commercial and daily life. Honesty and reliability were the foremost qualities to be sought in a porter, for ma l arıdır. Sırtiarına whom it should make no vurdu klarının altın vedifference whether the ya tuz torbası olmasısack they carried containın onlarca bir farkı ned salt or gold. Large yoktur. numbers of porters used Eski Bahçekapısı, to work in Eski Gümrük (Eminönü), Bahçekapısı , Gümrük Sebzehane , Keres(Eminönü), Sebzehane, .teciler, Hasır, Ayazma , Keresteciler, H asır, Unkapanı, Cibali, FeAyazma, Unkapanı, ner, Balat, Eyüp, ÇatCibali, Fener, Balat, ! adı iskeleleri, SultanEyüp, Çatiadı iskelesi, selim Çarş ı sı, Aksaray Sultanselim Çarşısı, Meydanı, Cuma Aksaray Square, Cuma Pazarı, Tavuk Pazarı, Pazarı , Tavuk Pazarı , Ayasaf-ya Çarşısı, Ayasofya Çarşısı, Eskicuma Çarşısı. .. ~ Eskicuma Çarsısı, and on Ga lata cihetinde ~ the other side of the Kasımpaşa, Kürkçü, >-: Golden Horn in Galata ~ Semek, Azap-kapıs ı , ~ at Kasımpaşa, Kürkçü, Tophane, Fın-dıklı is~ Semek, Azapkapısı, k e 1e 1e ri , karşı da L.o._,._,._ _ _ ___;=~-----------",.__-=ıı_ "' Tophane and Fi nd ıki ı . Üsküdar iskelesi ve çarşısı, gedik düzeninde iskelesi, and on the other side of the Bosphorus at çalışa n hamallarla doluydu. Nar h defterlerinde Üsküdar Quay. 7be rates set by the city authorities for bunlar için, mesafe! ere göre 1 akçeden 5 akçethe porters varied from one to five akçe according to ye kadar ücretler belirlenmişti. distance. 7be porters carried goods either by means of Bunları yöneten hama l başılar vardı. Bazı a sadd/e-like contraption strapped to their backs h arna ll ar "esb" (bey gir) ile, bazıları grup known as an "esb", in groupsusing poles to which the halinde "s ırık"la, bazıları da "ip"le taşıma yapgoods were slung, or using ropes. Porters working illemaktaydılar. Kaçak çalışanlara, harnal esnafına gally and not attached to any of the companies under özgü, çatalı mühürlü ipleri bulunmadıgı için a chief porter did not possess these ropes, whose ends İstanbu ll u lar "ipsiz" demekte ve güvenmemekborean o.fficial stamp, and they were therefore known teydiler. as "ropeless ", which came to mean anyone not to be Resimde, 20. yy başında garlarda ve yolcu vatrusted. 7be picture showsan elegant porter working purlarının yanaştıgı rıhtımlarda ç1lışan şık bir at the train stations and passenger docks of !stanbul harnal görülüyor • in the early 20th century. •

ticaret dünyasında ve gündelik yaşamında harna l lık pratik bir çözümdür. Hamal l arın ilk akla ge len özellikleri de dürüst ve güvenilir ol-

96

SKYLIFE

ŞUBAT

+

FEBRUARY

1994


OPEL VECTRA----

_)

VECTRA'NIN EMNiYET KEMERLERİ SADECE SİZİ KORUR. ÇÜNKÜ BU OTOMOBİL KENDİSİNİ KORUMAYI BİLİR ... Türkiye'de üretilen Opel Vectra'da bulunan özellikler gergili emniyet kemerleri ve kapı

içi çift çelik barlar ile

bambaşka

sınırlı değil.

Çünkü Vectra

başka

bir otomobil

değil

bir dünya... Katalitik konvertör, ABS fren sistemi, airbag ve

sunroof da sadece Vectra'da ... Vectra almak için hangisi daha iyi bir neden dersiniz?

WorldCup

USA94

OPEL-8-



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.