ISTCL_HP_SKYLIFE_430X275.Fh11 9/17/09 2:58 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
ISTCL_HP_SKYLIFE_430X275.Fh11 9/17/09 2:58 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
ARALIK 2009
DECEMBER 2009
ENTRÉE 10 Göz Alıcı ve Zarif
Eye-catching and Graceful
12 Herkes İçin Bir Sürpriz
A Surprise for Everyone
14 Özel Tasarım Yatlar Custom Yachts
16 Mükemmel bir Kayak Deneyimi İçin
For an Unforgettable Skiing Experience
18 Yılın En İyisi
Best of the Year
20 Süper İnce
Super Thin
22 Ebedi Yansımalar
Timeless Reflections
001-09 onsoz.indd 2
11/25/09 8:21 PM
skylife business.fh11 11/20/09 4:15 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
ARALIK 2009
DECEMBER 2009
28 Yeni İncileri ve Değişmeyenleriyle Paris
Good Old Paris Has a New Set of Pearls
50 Osmanlı Nişan ve Madalyaları Ottoman Orders and Medals
58 Tropikal Mélange: Mauritius
Mauritius: A Tropical Mélange
66 Ersin Özince ve Sanata Destek
Ersin Özince and Supporting Art
72 Bir Michelin Restoranında Akşam Yemeği
How To Be The Finest Diner-At a Michelin
78 Sivil Toplumdan Çıkan Lider
Civil Society Bears New Leaders
81 INFO
KAPAK v COVER Osmanlı Donanma Nişanı Sultan Mehmed Reşad Dönemi Order of the Navy Sultan Mehmed Reşad Period Fotoğraf v Photography Fethi İzan Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü özel izniyle. With exclusive permission from the Darphane and Damga Mints Headquarters.
001-09 onsoz.indd 4
11/25/09 8:21 PM
YÖNETİM MANAGEMENT Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin Chairman of the Board Türk Hava Yolları Adına Sahibi | Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi Temel Kotil Publisher on behalf of Turkish Airlines | CEO and Member of the Board Kurumsal İletişim Başkanı Zeki Çukur Senior Vice President Corporate Communication Halkla İlişkiler Müdürü | Public Relations Manager Mehmet Dinler Aysun Ulusu aulusu@thy.com Ahmet M. Müftüoğlu ahmetm@thy.com Gökçen Ata gokcenata@thy.com Marka İletişim Danışmanı | Brand Communications Consultant Serdar Özer Öztürk Türk Hava Yolları Genel Yönetim Binası Atatürk Hava Limanı 34149 iSTANBUL Tel: +90 212 463 63 63 / 1164
YAYIN YÖNETİM Yayın Grubu Başkanı | President Grup Koordinatörü | Coordinator Finans Koordinatörü | Finance Coordinator YAPIM Yayın Koordinatörü (Sorumlu) | Editorial Coordinator
PUBLICATION MANAGEMENT Serkan Ünal Mehmet Mücahid Demir Selim Kara PRODUCTION Serdar Turan serdar.turan@infomag.com.tr
Editörler | Editors
Kültür Sanat | Arts & Culture Tarih | History Lifestyle Gezi | Travel Redaksiyon Editörü | Copydesk Editor İngilizce Editörü | English Editor Grup Tasarım Direktörü | Group Design Director Tasarım Direktörü | Design Head Fotoğraf Editörü | Photo Editor Yardımcı Fotoğraf Editörü | Assistant Photo Editor Tasarım ve Uygulama | Design and Layout ÖZEL PROJELER Koordinatör | Coordinator Müşteri Direktörü | Account Director Editör | Editor Art Direktör | Art Director REKLAM Reklam Satış Müdürü | Advertising Sales Manager Reklam Satış Yöneticisi | Advertising Sales Executive
Uluslararası Reklam Satış Yöneticisi | International Ad Sales Manager Marka Müdürü | Brand Manager
Jülide Karahan julide.karahan@infomag.com.tr Mert Kaya mert.kaya@infomag.com.tr Oktay Tutuş oktay.tutus@infomag.com.tr Melih Uslu melih.uslu@infomag.com.tr Suavi Yazgıç suavi.yazgic@infomag.com.tr Margaret Sönmez Nejat Emrah Yörük emrah.yoruk@infomag.com.tr Eray Makal eray.makal@infomag.com.tr Ahmet Bilal Arslan ahmet.bilal@infomag.com.tr Şahin Aslan sahin.aslan@infomag.com.tr Halil Öter | Yavuz Aydın | Bertuğ Yasavullar | Zeynep Akay CUSTOM PROJECTS Baha Yılmaz Çisem Kartal | Alara Orhon Aynur Şenol Altun Özkan Oral ADVERTISING Sema Teker Eğilmez sema.teker@infomag.com.tr Ömer Arıcı omer.arici@infomag.com.tr Abidin Karabulut abidin.karabulut@infomag.com.tr +352 (0) 621 51 33 21 Emin Görgün emin.gorgun@infomag.com.tr
Üretim Müdürü | Production Manager
Gökhan Gönüldaş gokhan.gonuldas@infomag.com.tr
Reklam Rezervasyon | Ad Reservation
İlknur Eruzun ilknur.eruzun@infomag.com.tr
Muhasebe | Accounting
İnfomag Yayıncılık, Bilişim,Tanıtım ve OrganizasyonHizmetleri LTD. ŞTİ. Akatlar Mahallesi, Ebulula Mardin Cad. 4. Gazeteciler Sitesi A8/1 1. Levent / İSTANBUL Tel: +90 212 324 55 15 • Faks: +90 212 324 55 05 skylife@infomag.com.tr • www.infomagyayincilik.com.tr Baskı-Cilt | Printing-Binding Promat Basım Yayın San.ve Tic. A.Ş. Tel: +90 212 622 63 63 • http://www.promat.com.tr
Veysi Güneş veysi.gunes@infomag.com.tr
Skylife Business dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için customer@thy.com adresine mail gönderebilirsiniz. Any suggestions or complaints about Skylife Business magazine are welcomed and should be addressed to customer@thy.com. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Neither, text nor photographs from this publication may be reproduced either in full or summary without acknowleding the source and without prior permission from the publisher. Skylife Business, THY tarafından ayda bir yayımlanır. Skylife Business is published monthly by Turkish Airlines.
6 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
001-09 onsoz.indd 6
11/25/09 8:21 PM
KELEBEK 215x275 Skylife B#5471C 11/16/09 12:54 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
350_Skylife Basin 215x275 10/19/09 12:00 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Merhaba, Greetings, Yeni bir yıla girmemize sayılı günler kala, geçmişle hesaplaşmak, ders almak; gelecek olanlara karşı ümitle beslenen bir duruş belirlemek için elimizde yeterli zaman hâlâ var. Zaman bulmanın en zor olduğu şey ise belki de sevdiklerimizi mutlu edebilmek için onlara vereceğimiz hediyelerin ne olacağına karar vermektir. Hazırladığımız hediyelik sayfalarımız size bu konuda yardımcı olacak. Zamanında Osmanlı İmparatorluğu’nun üstün hizmet veya kahramanlık göstermiş olanlara hediye olarak verdiği nişan ve madalyalar da dönemin imparatorluk hediyeleri olarak addedilebilir. Kıymetli metaller ve yakut, pırlanta, zümrüt gibi değerli taşlardan yapılan bu gösterişli takılardan özellikle iki tanesini, Donanma Nişanı ve Sancaklı Akka’yı, özel bölmelerinde bulundukları Darphane sergisi dışında ilk defa Skylife Business sayfalarında görebileceksiniz. Henüz kışı tam anlamıyla yaşamamış olsak da moda dünyası önümüzdeki yaz gardırobumuzda neler göreceğimizi dünyanın en büyük şehirlerinde yapılan defilelerle gösterdi. Yazarımız Zeynep Kun, dünya moda haftalarını dört büyük şehirde Paris, Milano, New York, Londra, takip ederek şimdiden yaz için kafanızda fikir oluşmasına yardımcı olacak eğlenceli bir yazı yazdı. Stilinizden ödün vermemek için muhakkak okumanızı tavsiye ediyoruz. Dergimizin seyahat sayfalarına en ilginç ve güzel destinasyon deneyimleriyle sıkça konuk olan Serra Gürçay, Hint Okyanusu’nun incisi Mauritius’taydı. Henüz küresel ısınmadan etkilenmemiş mercan resiflerine dalan, yağmur ormanlarında moto-safariye çıkan ve adanın son dönemde yaptığı yatırımlarla geliştirdiği golf sahalarında kendini ve golf bilgisini sınayan yazar; bu tropikal macerayı cümlelerinde yaşamanız için sizi davet ediyor. Bir başka davet de Mövenpick ve Intercontinental otellerinin eski executive şefi Max Thomae’den. Thomae, Michelin yıldızlı restoranlarda nasıl rezervasyon yaptıracağınızdan, mönüden nasıl yemek seçeceğinize ve ne kadar bahşiş bırakmanız gerektiğine kadar pek çok detaylı bilgiyi vererek, sizi Michelin yıldızlı restoranların dünyasına içeriden bir göz olarak götürecek. Yepyeni mücevher koleksiyonlarından, özel tasarım kayak takımlarına, dünyaca ünlü yat tasarımcısı Ron Holland’ın Türkiye’de ürettiği yatlara göz atmak ve dünyada neler olup bittiğinden haberdar olmak için Entrée sayfalarımızda fazladan birkaç dakika daha oyalanmanızı tavsiye ederiz. Keyifle okumanız dileğiyle. İyi Yolculuklar...
With just a few days left to the New Year, there is still enough time to go over the past, take lessons, and build up hope for what the future will bring us. One of the hardest things to find the time for is deciding what we will be giving to our loved ones to make them happy. We’ve prepared a few pages to help you find the perfect gift. The medals and orders awarded by the Ottoman Empire for extraordinary service and heroism were gifts of an imperial sort. Two of these striking medals, made of valuable metals and gems such as rubies, diamonds, and emeralds, will appear for the first time out of the gallery at the Mint in the pages of Skylife Business – the Order of the Navy and the Medal of Acre. Though we’ve hardly experienced the chill of winter, the world of fashion has already shown what we’ll be seeing in our closets next summer at shows in the world’s grandest cities. Our writer Zeynep Kun followed the fashion events at Paris, Milan, New York, and London, and has produced a playful piece that will start giving you ideas on what to wear next summer. Be sure to read it for the best tips on staying in style. A frequent contributor to our travel pages with her tales of the most interesting and beautiful destinations, Serra Gürçay brings us her latest from the island of Mauritius, jewel of the Indian Ocean. The author dove through coral reefs untouched by global warming, went on a motor safari through the rainforest, and worked on her golfing at the courses that are popping up on the island; she invites you to experience this tropical adventure through her story. We also have a contribution from Max Thomae this month, who has held the position of executive chef at the Mövenpick and Intercontinental hotels. Thomae gives us an insider’s view on the glittery world of Michelin restaurants, with advice on how to make a reservation, choose a meal from the menu, and even how much to tip. Take a few minutes to flip through the Entrée pages for the most up-to-date information on new jewelry collections, specially designed ski sets, automobiles and the yachts designed in Turkey by world famous designer Ron Holland. We hope you enjoy this issue of Skylife Business and wish you a pleasant journey.
SKYLIFE BUSINESS
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 9
001-09 onsoz.indd 9
11/25/09 8:21 PM
Entrée
GÖZ ALICI VE ZARİF EYE-CATCHING AND GRACEFUL v "Mutlak kalite", Avakian
mücevher evinin sahibi Edmond Avakian’ın satın almadan önce baktığı değerli taşlarda aradığı tek kriter. İsviçreli mücevher ustası özenle seçtiği bu taşlardan ürettiği değerli sanat eserlerini Cenevre, Londra, Moskova, New York ve Beverly Hills’teki mağazalarında sergiliyor. Sanat ve mimariden esinlenen tasarımlarında Oryantal ve Latin tatlar ilk görüşte hissediliyor. Haute Joaillerie Koleksiyonu’nda özellikle... Nefes kesici detaylar ve işçilik yanında en doğru kesim ve uygulama sonucu ortaya çıkacak eserin hem göz alıcı hem de inanılmaz zarif olması tek koşul.
v “Absolute quality” is the only criteria that Avakian jewelry owner Edmond Avakian looks for in precious stones. The gems carefully selected by the Swiss jewelry expert are turned into valuable works of art and displayed at shops in Geneva, London, Moscow, New York, and Beverly Hills. An Oriental and Latin flair permeate his designs, which are inspired by art and architecture – which can be seen very clearly in the Haute Joaillerie Collection. Painstaking attention to detail and workmanship bring perfectly cut gems to life in eye-catching, graceful settings. www.avakian.com
10 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
010-025 aralık giris(collect).indd 10
11/25/09 8:52 PM
ix55_Dergiler.fh11 11/19/09 2:28 PM Page 27 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Entrée Cartier Les Must: Yeni koleksiyonuyla Cartier, kadın ve erkek için çeşitli ve gündelik hayatta işe yarar alternatifleriyle bu yılbaşı için şahane bir hediye alternatifi oluşturuyor. Cartier’s new collection for men and women contains various highly practical options that make great gifts. www.cartier.com
HERKES İÇİN BİR SÜRPRİZ! A SURPRISE FOR EVERYONE! v Hediyeler, insanları
birbirine bağlamak için harika bir araç. Göstermek istediğiniz sevginin boyutu ya da önemi ne olursa olsun, onu ufak, büyük herhangi bir objeyle sevdiğinize anlatabilmek kadar güzel, başka ne var? Yaklaşan yeni yıl, tam da bu sebeple, sevdiklerimize tatlı sürprizler yapmak için iyi bir bahane. Peki, sizin aklınızda ona uygun olacağını düşündüğünüz ne var?
v Gifts have a great way of bringing people together. A physical token of your appreciation, large or small, is a good way of letting a special someone know how much you care about them. For precisely this reason, the upcoming new year is a great excuse to surprise our loved ones with a thoughtful gift. So, what do you have in mind?
Louis Vuitton: Küçük boyutları ve şıklıklarıyla bu sezon yine clutch’lar çok gözde. Çanta konusunda dünyadaki otoriterlerden birisi olan Parizyen Louis Vuitton’un yeni modelleriyse ilgiyi hak ediyor. The petite and stylish clutch continues to be a hot item this season. A world authority on handbags, Louis Vouitton’s latest designs from Paris are also worthy of consideration. www.louisvuitton.com
010-025 aralık giris(collect).indd 12
Jacques Lemans: Yeni koleksiyonunda hanımlar için şık tasarımlar göze çarpıyor. Özel günlerde takabilecekleri Swarovski taşlarla süslenmiş modellerden oluşan “La Passion” koleksiyonu “Hayatta sonsuza kadar mutluluk” felsefesiyle sunduğu zarafetini seçkin bir moda anlayışıyla yansıtıyor.
The elegant stylings of Jacques Leman’s latest collection for women are particularly eye catching. Glittering with Swarovski gems, the creations embodied by the “La Passion” collection are a fashionable reflection of Lemans’ credo of lifelong happiness. www.jacqueslemans.com
11/25/09 8:52 PM
Mont Blanc: Gerçek timsah derisinden yapılmış, sertifikalı ve sınırlı sayıda üretilen, koyu kahverengi Mont Blanc çantalar, hatasız işçilikleri ve seçkin görüntüsüyle kışa hazır girmenizi sağlayacak.
House of Waris: Yenilikçi tavrı ve geleneksel teknikleriyle House of Waris, Hindistan’ın en değerli ustalarının geçmişten beri süregelen dövme tekniklerini uyguladığı değerli madenleri, yine en değerli nadide taşlar etrafına sararak oluşturduğu koleksiyonu "Netting" ile arzuladığınız kalbi fethetmek üzere yaratılmış.
Known for their innovative designs and traditional craftsmanship, House of Waris is sure to conquer hearts and souls with their latest “Netting” collection, which combines the ancient forging methods of Indian masters with the choicest gems. www.houseofwaris.com
Mont Blanc’s impeccably crafted dark brown bags are made of genuine crocodile skin. An elegant addition to any winter wardrobe, the bags are certified and produced in limited quantity. www.montblanc.com
Davidoff: Yazı, insanlığın en büyük buluşu. Bu buluşu uygulamak için tarih boyunca kullanılmış araçların ne kadar değiştiğini görebilmek için günümüzdeki kalemlere bakmak yeterli. Davidoff kalemler sanki bu farkı hissettirmek için özel olarak üretilmiş gibi, değil mi? Writing is humanity’s greatest invention. The instruments we write with have been transformed many times throughout history. Davidoff’s latest creations see the modern pen at its most refined.
www.davidoff.com
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 13
010-025 aralık giris(collect).indd 13
11/25/09 8:52 PM
Entrée
2010 Kış'ında teslim edilecek bu çift direkli kotra 46 metre uzunluğa sahip ve sekiz kişilik mürettebat ile 12 kişiye kadar misafir ağırlayabiliyor.
ÖZEL TASARIM YATLAR CUSTOM YACHTS v Denizcilikle, özellikle de yelkenlilerle ilgilenen insanların Ron Holland ismini
duyduğunda akıllarına, tasarımlarıyla farklarını ortaya koyan okyanus yarış yatları ya da mega yatlar geliyor. Denizcilik macerası henüz sekiz yaşındayken başlamış olan Holland, bugün dünyanın çeşitli tersanelerinde tasarım harikası yatlar üretiyor.
TUTKUSUNUN PEŞİNDE BİR DENİZCİ
Yeni Zelanda’da 16 yaşında bir ergenken tekne yapımını öğrenmek için yarım bırakmış okulu Holland. Belki de hayatında verdiği bu en doğru karar sayesinde 19 yaşındayken ilk sekiz metrelik (27ft) yatını tasarlamış ve 21 yaşında tasarımlarına kıymet veren San Francisco’daki Gary Mull’da kendine bir iş bulmuş. Bugün Cork, İrlanda’da faaliyet gösteren Ron Holland Design, tekne tasarımındaki 35 yılın deneyiminden faydalanarak harika yatların altına imzasını atıyor.
TÜRKİYE’DE YAT ÜRETİYOR
Ron Holland Design ekibi bugün Türkiye’de iki farklı tersanede üretim yapıyor. Biri Bodrum’da üretimi devam eden 29 metrelik (95 ft) çift direkli bir kotra, diğeri ise Tuzla, RMK’de üretilen 46 metrelik (150 ft) bir motor yat. Ron Holland Türkiye’nin yat üretimi konusunda artık dünyada gittikçe prestijli bir konuma yükseldiğinin altını çiziyor. Tersanelerdeki üretim standartlarının gün geçtikçe daha da iyiye gittiği dikkatini çekmiş. Gelecekte bu alanda daha çok söz sahibi bir memleket olacağımızı düşünüyor. Yaptığı işe aşık bir adam olduğu işinin en güzel yanlarını sorduğumda verdiği cevaptan belli ediyor kendini: "Yeni müşterilerle tanışmak ve yeni tasarımlar yapmak." En kötü yanıysa: "Hiç durmadan seyahat etmek zorunda olmak."
İki adet 1.300 beygirlik motora sahip bu yatın uzunluğu 45 metre.
14 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
010-025 aralık giris(collect).indd 14
11/25/09 8:52 PM
Slated to meet its new owner in the winter of 2010, this 46-meter ketch carries 12, including crew.
BALİ’DEN DÜNYAYA... FROM BALI TO THE WORLD
Possessing two engines with 1300 horsepower, this yacht measures 45 meters.
v Those with an interest in seamanship, particularly sailing, will doubtlessly associate the name Ron Holland with one-of-a-kind ocean racing yachts and mega yachts. Holland, who started his ocean-bound adventure at the age of tender age eight, now produces his marvelous yachts at shipyards around the world.
SAILING AFTER HIS PASSION Holland left school as a teenager of 16 to learn about boat crafting. Thanks to perhaps the best decision he ever made in his life, he designed his first 8-meter (27 ft) yacht by 19, and at 21 garnered a coveted job with Gary Mull in San Francisco, who noticed his designs early on. Today, Ron Holland Design operates from Cork, Ireland, signing off on spectacular yachts with a 35-year legacy of design experience.
PRODUCING YACHTS IN TURKEY The Ron Holland Design team are currently in production at two shipyards in Turkey. One, in Bodrum, is a 29-meter (95 ft) ketch, and the other a 46-meter (150 ft) motor yacht being produced on the RMK premises in Tuzla. Ron Holland emphasizes Turkey’s recent climb to a prestigious position among the limited number of yacht production points across the world. He has also noticed production standards getting finer day by day, reckoning that Turkey will be an influential force in this field in the near future.. It’s quite obvious from what Holland finds to be the best part of his job that he is indeed a man who loves what he does: “Meeting new clients and creating new designs.” And the worst? “Having to travel non-stop.”
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 15
010-025 aralık giris(collect).indd 15
11/25/09 8:52 PM
Entrée Capalina: Sadece bir kask olarak addetmek yanlış olur. Zai Capalina, Custom Air hava pompalama sistemiyle her takanın kendi kafasına göre ayarlayabileceği harika bir kayak başlığı. Yumuşak deri kulak kısımları ve detaylarıyla lüks ve konforu bir arada sunuyor. Describing it as just a helmet would be a grave mistake. The Zai Capalina ski helmet features a Custom Air system, which pumps a small amount of air to ensure a snug fit on anyone’s head. With soft leather ear padding and a stylish finish, the helmet blends comfort with utmost luxury.
MÜKEMMEL BİR KAYAK DENEYİMİ İÇİN...
FOR AN UNFORGETTABLE SKIING EXPERIENCE... v Dünyanın en iyi kayak
takımları için yine dünyanın en iyi kayakçılarına danışmak şart. İsviçre bu konuda mükemmel bir ülke ve neyse ki Zai, sadece İsviçreliler için kayak takımları üretmiyor. İsviçre’de konuşulan dört resmi dilden birisi olan Romanşça’da "sağlam" anlamına gelen Zai, konuşulduğu bölgelerden biri olan Disentis’teki eski bir Benediktin Manastırı'nın altında üretiliyor. Sağlamlık, hafiflik, güzel tasarım ve mükemmel bir kayak keyfi... Zai’nin üretilen modellerinin hepsinin ortak özellikleri bunlar. Ve bu özellikler de size sınırlarınızı zorlamanız için fırsat tanıyor.
v If you’re looking for the best ski equipment, it’s a good idea to see what the best skiers in the world are using. Switzerland is doubtlessly one of the most accomplished countries in this regard, and luckily, Zai’s products are available for purchase by anyone – not just the Swiss. Headquartered beneath an ancient Benedictine monastery in the Disentis region, Zai takes their name from the word for “tough” in the Rumantsch language, one of the four official languages of Switzerland. www.zai.ch
Tila: Değişik boylardaki Tila modelleri kayak keyfini katlamak için özel olarak geliştirilmiş.
Spada Grisch: Sadece 111 çiftle üretimi sınırlandırılmış bu kayak takımı, taş bir çekirdek üzerine karbon fiber kaplanarak hazırlanıyor. Her seviyedeki kayak meraklıları için kalp çalan bir tasarıma ve teknolojiye sahip.
The Tila series is available in several different sizes, specially designed to maximize your skiing pleasure.
Produced in a limited run of 111 pairs, these skis are made with a core of stone enveloped in carbon fiber. This graceful coupling of design and technology is suitable for novices and experts alike.
16 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
010-025 aralık giris(collect).indd 16
11/25/09 8:52 PM
Pictured slightly larger than actual size.
Please confirm.
Big Pilot’s Watch. Ref. 5004: Your wrist never felt this big before. The case of the top model in the IWC Pilot’s Watch range is a gigantic 46.2 mm in diameter. And the technology inside it is even more impressive: the largest IWC-manufactured automatic movement with its Pellaton winding system is protected against strong magnetic fields by a soft-iron inner case. And, needless to say, envious glances. IWC. Engineered for men.
Mechanical IWC-manufactured movement | Automatic Pellaton winding system | Seven days’ continuous running (figure) | Power reserve display | Date display | Soft-iron inner case for protection against magnetic fields | Antireflective sapphire glass | Water-resistant 6 bar | Stainless steel
Galleria Avm Cgr 0348 Ataköy-İstanbul, TURKEY Tel: +90 212 559 81 59, +90 212 559 55 65 Fax: +90 212 560 08 07 - info@samiwatches.com - www.samiwatches.com
Turkey Skylife F9F 500401_275x215.indd 1
11/15/09 3:55:48 PM
Entrée
YILIN EN İYİSİ BEST OF THE YEAR
v Porsche Panamera, Lüks Performans
Otomobili sınıfında yılın en iyi otomobili seçilerek Altın Direksiyon Ödülü’nü kazandı. Konfor, tasarım ve sürüş performansı konusunda ilk görücüye çıktığı günden bu yana iddialı olan Porsche’nin Gran Turismo’su, otomobil yarışçıları, mühendisler ve ünlülerden oluşan 50 kişilik jüriyi etkilemeyi başardı. 18 yöne ayarlanabilen ön ve sekiz yöne ayarlanabilen arka koltukları, Burmester ses sistemi, deri ön koltukların arka kafa taraflarına yerleştirilmiş eğlence sistemi ekranlarıyla, spor bir otomobilin esnekliğini bir Sedan’ın konforuyla buluşturuyor. 4,8 litrelik V8 motoruyla Panamera S, 400 beygir güç üretirken, Turbo versiyonu 500 beygire kadar çıkabiliyor. www.porsche.com
v The Porsche Panamera has been awarded the Golden Steering Wheel as the best car of the year in the Luxury Performance Class. Noted for excellent comfort, design, and driving performance, Porsche’s Gran Turismo successfully impressed the jury of 50 experts which included racers, engineers, and celebrities. With seats adjustable 18 different ways in the front and 8 in the back, a powerful Burmester sound system, and personal video displays mounted on the back of the leather seats, the Panamera marries the flexiblity of an exotic with the comfort of a sedan. While the Panamera S boasts an impressive 400 hp, driven by a 4.8 liter V8 engine, the Turbo model kicks it up a notch to a screaming 500 hp.
18 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
010-025 aralık giris(collect).indd 18
11/25/09 8:52 PM
Yeni Panamera’nın ön koltuklarının arkasında bulunan ekranlar, misafir yolcuların hızdan başlarının dönmemesi için... The displays behind the front seats on the new Panamera are there to help wary passengers forget how fast they’re really going...
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 19
010-025 aralık giris(collect).indd 19
11/25/09 8:52 PM
Entrée
SÜPER İNCE v Cenevreli saatevi Vacheron Constantin,
1950 ve 1960’lı yıllarda sunduğu dünyanın en ince saatlerinden oluşan Historiques koleksiyonunu yenileyerek, saat yapımında bir kilometre taşı olan bu iki modeli yeniden anıyor. İlk piyasaya çıktıklarında dünyanın en ince kol saatleri unvanını kazanmış bu iki modelin reenkarnasyonları, modern dokunuşlarla geçmişlerinden feyz alarak bugün yeniden doğdu. Sadece 1,64 milimetre kalınlığındaki bu saatler yeni yılla beraber satışa sunulacak.
SUPER THIN v The Genevan watch house Vacheron Constantin has revamped its ultra-thin Historiques collection of the 1950s and 1960s with two additions widely regarded as milestones in the watchmaking industry. The thinnest in the world when first introduced, the watches have been retooled to suit the modern era while retaining traditional sensibility and a thickness of just 1.64mm. They will be available for purchase in the new year. www.vacheron-constantin.com
20 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
010-025 aralık giris(collect).indd 20
11/25/09 8:52 PM
brioni skylife yy.fh11 11/23/09 3:41 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Entrée
EBEDİ YANSIMALAR TIMELESS Yazı • Story by Hande Eagle REFLECTIONS Fotoğraf • Photography by Ahmet Bilal Arslan v1942 senesinde İstanbul’da doğmuş olan Timur Kerim İncedayı,
çağdaş Türk resminin en önde gelen sanatçılarındandır. Sanat hayatının erken dönemlerinden itibaren Roma’da yaşamasına rağmen resimleri hep İstanbul’un oryantal ve mistik ufuk çizgisini betimlemiştir. Genç sanatçılara tavsiyesi de bunun bir göstergesi: ‘Benim genç sanatçılara en önemli tavsiyem kültürel anlamda geçmişi ve gelenekleri daime önemsemeleri ve her zaman hatırlamalarıdır.’ Sergide gösterilen 70 eser İncedayı’nın konsantrasyonunun ve özverisinin bir tasviriydi. Onun gökleri bizi kendi nefesimizin sesinden uzaklaştırıyor, çünkü onun resimlerinde zaman herşeyden ayrı. Hiç bir şey durgun değil ve dingin manzaralarında hayat sabırlı. Hayat adanmışlıkla ve yoğun çalışmayla yaşanıyor, ister manzaralarında tümlenmiş anıtsal taşlarda olsun ister eserlerinde ön planda yer alan soyu tükenen hayvanlar olsun, ister verimliliği andıran topraklara ait camilerin mimarisinde olsun. ‘Ben sanatın içinde daima üretkenliği ve sonucu ön planda tutmuşumdur. Ve benim yaşam biçimim, yaşadıklarım, hayatımı saran hikayeler benim esin kaynağımı oluşturur’ diyor İncedayı. Sanatındaki tüm öğeler görsel bir hikayenin sonsuzluğunu bir araya getirip, bizi kaosun ve parçalanmanın dünyasından alıp heybetli bir güzelliğe götürüyor.
v Born in Istanbul in 1942, Timur Kerim İncedayı is one of the most prominent artists of modern Turkish painting. Although he has been living in Rome since the early days of his art life, his paintings have always depicted the mystic and oriental horizon of Istanbul. His advice to young artists is an indicator of this as well. ‘My most significant advice to young artists is that they should always take cultural and traditional histories seriously and remember them.’ The 70 paintings shown at the exhibition were a portrayal of İncedayı’s concentration and devotion. His skies relieve us from the sound of our own breaths because in his paintings time is estranged. Nothing is still and life is patient in halcyon sceneries. Life is lived in dedication and hard work, be it the monumental stones integrated into his sceneries, be it the extinct animals that take center stage or be it the architecture of mosques that reside in lands reminiscent of fertility. ‘I have always held productivity and results as a priority in art. My life style, experiences, the stories that surround my life create my source of inspiration’, İncedayı says. All the components in his art bring together the endlessness of a visual story that takes us from a world of chaos and disintegration to a place of solemn beauty.
22 v SKYLIFE BUSINESS v EKİM OCTOBER 2009
010-025 aralık giris(collect).indd 22
11/25/09 8:52 PM
Geçtiğimiz ay Sofa Otel'de sergisi açılan Timur Kerim İncedayı’nın, konuşan fırça darbelerinden adanmışlığa, yoğun çalışmaya ve duyguya yönelik pitoresk bir keşif.
A scenic exploration of dedication and hard work through the emotive brush strokes of Timur Kerim İncedayı, who had an exhibition at Sofa Hotel last month.
2009 2009 NOVEMBER OCTOBERKASIM EKİM v SKYLIFE BUSINESS v 23
010-025 aralık giris(collect).indd 23
11/25/09 8:52 PM
Entrée ST. PETERSBURG
CESUR ARALIK
Aralık ayı boyunca en güzel giysilerinizi giyip dışarı çıkın, dans edin ve yılbaşını mutlu ve cesur karşılayın…
DARING DECEMBER Dine, dress and dance your way through December, all the way to the new year.
YEMEK SEVERLER Şef Marc Murphy ile Karayipler 3-20 Aralık - Celebrity Solstice gemisi
SAHNESEVERLER Carmen Operası 7-23 Aralık, La Scala / Milano
üst-uç bir gemi seyahatine ne dersiniz? Gün boyunca ruhunuzu hem leziz yemeklerle, kurs ve yarışmalarla, hem de San Juan, St. Kitts ve St. Maarten adalarının sakin Karayip kıyılarında besleyin. Gemi 13 Aralık’ta Miami’ye 45 dakika uzaklktaki Ft. Lauderdale limanından yola çıkıyor.
seçkiyle açıyor – ama tutkusu eksik değil. Çünkü herkes Carmen’i sever. Daniel Barinboim şefliğini yaptığı operada Jonas Kaufmann Don José rolünde. Bizet’nin bu şaheserinin Fransızca söylenecek olan bu yeni prodüksiyonu 23 Aralık’a kadar belirli günlerde oynuyor.
v New York’un başarılı çağdaş şeflerinden Marc Murphy ile
v La Scala yeni sezonunu önceki senelerden daha hafif bir
FOOD LOVERS
STAGE LOVERS
v Care to join celebrated contemporary chef Marc Murphy on a high-end cruise? Feed your spirit with designer cuisine and culinary courses and competitions sprinkled between stops at the serene Caribbean shores of San Juan, St. Kitts, and St. Maarten. The liner departs from port at Ft. Lauderdale, about 45 minutes from Miami, on December 13. www.celebritycruises.com
v La Scala opens its new season with lighter fare than past years – but not without passion, as everyone loves Carmen. Conducted by Daniel Barinboim and featuring tenor Jonas Kaufmann as Don José, this new production of Bizet’s masterpiece will be sung in French on selected dates until December 23. www.teatroallascala.org
Chef Marc Murphy Caribbean Cruise December 13-20, Celebrity Solstice Cruise Liner
Carmen Opera December 7-23, La Scala | Milan
26 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
010-025 aralık giris(collect).indd 26
11/25/09 8:53 PM
MILAN
NEW YORK
SANATSEVERLER The Art of the Samurai: Japon Silah ve Zırhları, 1156-1868 10 Ocak’a kadar - Metropolitan Museum of Art, New York
ART LOVERS
özenle seçilmiş örneklerle şimdiye dek savaşçı tekniğiyle tanınan samuray kültürünün sanatsal yönüne ışık tutan bu serginin hazırlıkları on yıl sürmüş. Küratör Morihiro Ogawa, serginin çapına dikkat çekerken çoğu eserin şimdiye kadar ancak Şinto tapınaklarında görücüye çıktığını hatırlatıyor. Görkemli kılıçlar, malzemeler ve rütbe belirten aksesuarlar sizi bekliyor.
v 10 years in the making, the exhibition consists of rare and hidden treasures from more than 60 public and private collections in Japan and aims to give visitors a new perspective on samurai culture, known commonly for its martial art, not so much for its craft. Curator Morihiro Ogawa emphasizes the scale of the exhibition which includes rarely seen works from Shinto shrines. Exceptional armour, equipment and decorations of rank await first looks.
v Japonya’dan kamusal ve özel altmış farklı koleksiyondan
Newspeak: British Art Now Şimdiki İngiliz Sanatı 17 Ocak’a kadar, The State Hermitage Museum / St. Petersburg
v Londra’daki Saatchi Gallery ile işbirliği sonucu, son yıllarda
İngiltere’de parlayan yeni sanatçıların yepyeni 50 eseri, Hermitage Müzesi’nin ihtişamı içerisinde sizi dışarıdaki soğuktan koruyacak. Aynı zamanda yayınlanan School of Saatchi’nin aralarında Charles Saatchi’nin de bulunduğu seçici kurulun belirlediği kazananlardan biri, 16 Aralık’ta Hermitage’da açıklanacak.
The Art of the Samurai: Japanese Arms and Armour 1156-1868 Until January 10 - Metropolitan Museum of Art, New York
Newspeak: British Art Now Until January 17 - The State Hermitage Museum / St. Petersburg v London's Saatchi Gallery, emerging art from the UK at the Hermtage. Rush in from the cold to experience 50 brand-new inspiring works in the majestic world of the Hermitage. One of the winners of the program, School of Saatchi, selected by Charles Saatchi among others, will also be declared at the museum on December 16. www.hermitagemuseum.org
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 27
010-025 aralık giris(collect).indd 27
11/25/09 8:53 PM
Plaza Athénée
Paris
YENİ İNCİLERİ VE DEĞİŞMEYENLERİYLE
GOOD OLD PARIS HAS A NEW SET OF PEARLS
Yazı • Story by İzzeddin Çalışlar
Şehirleri herkes ayrı yaşar. Dünyanın sayılı büyük şehirlerinden Paris de bunlardan birisi. Herkesin Paris’i bambaşka elbette, dolayısıyla biz de size Paris’i üç farklı şekilde yaşamanıza olanak sağlayacak bir rehber hazırladık. Hem Paris’i yeniden keşfetmeniz hem de önceki keşiflerinizi yeniden değerlendirmeniz için…
Everybody has their own way of living through the experience of a city. Paris is one of the few great cities of the world, and everybody has their own version of it. We prepared a guide for you to experience Paris in three different ways, not only so you can rediscover Paris but also for you to reassess your past discoveries...
28 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
028 -35 paaris3.indd 28
11/25/09 8:23 PM
Grand Palais
OLMAZSA OLMAZLAR ONE CANNOT DO WITHOUT...
Balthazar
Louis Vuitton
Y
olu Paris’e düşenler, tabii ki yine Champs-Elysées’deki Louis Vuitton flagship binasına uğramadan dönmüyor. Oraya uğramışken, Renault’nun konsept sergisine de bir göz atılıyor. Birçok kişi için La Coupole veya Balthazar yine eşsiz restoranlar. Ritz ya da Costes’dan daha iyi otel olabileceğini düşlemeyeceklerin de sayısı az değildir. Grand Palais şu sıralar Türk misafirleri daha bir çekiyor. Malum, Paris’te sadece kış mevsiminin değil, aynı zamanda ‘Türkiye Mevsimi‘nin de rüzgârı esiyor. Fakat bütün bunların yanında, her büyük metropol gibi Paris de tutkunlarına yenilikler sunuyor, yüksek standartların rekabetinde yaşanan dinamizm, tercihler sırasında üst sıralara tırmanma çabasında olan birçok seçkin noktanın yıldızını parlatıyor.
T
hose who happen stop by Paris don’t tend to return without going by the Louis Vuitton flagship on the ChampsElysées. While already there, why not catch a look at Renault’s concept exhibition? La Coupole and Balthazar are still unique restaurants for many, while the number of those who think that no hotel could ever surpass the Ritz and the Costes is certainly not waning. The Grand Palais has also garnered a fair number of fans lately, especially among Turkish guests, as it’s not just the beginning of winter but of ‘Turkish Season’ in Paris . Besides all these attractions, just like any other metropolis, Paris offers fresh opportunities to its admirers. The dynamic competitive edge borne by high standards help shine the stars of many eminent and flourishing venues striving for the crème de la crème spot.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 29
028 -35 paaris3.indd 29
11/25/09 8:23 PM
Colette
Colette Colette
ALIŞVERİŞ GÜDÜSÜNÜ ZAPTEDEMEYENLERE... IF YOU HAVE AN INSATIABLE APPETITE FOR SHOPPING…
P
aris kulağına çalındığı an, zihnine ‘alışveriş’ kavramı düşenler bilmeli ki, Lafayette’in sağladığı sonsuz konfora rağmen, özellikle küçük köşelerde, ince ayarlı keşifler sonrasında yapılan butiklere doğru yönelim var. Rue Madame’daki A.P.C.’nin özellikle tercih edilmesi de bunun kanıtı. Rue des Francs Bourgeois’daki Autour du Monde da böyle bir butik. Bensimon koleksiyonuyla, bütün bir aileyi bir anda yeni baştan giydirmeye aday. Üstelik hiçbir zaman demode kalma riski olmaksızın... Alışveriş yıldızları arasında Colette’i saymamak olmaz. Paris’i ziyaret eden her milletten bütün seçkinlik arayanların ilk uğrak noktası. Hatta Paris’e sırf Colette’ten alışveriş yapmaya gelenler bile var. Rue Saint Honoré’deki konsept mağaza, on yılı geride bırakmasına rağmen, süksesinden bir dirhem bile kaybetmiş değil. Collette 10. yılını günümüzün en parlak sanatçılarının katıldığı bir sergiyle kutlamıştı. Dünyanın neresinde sıradışı bir markanın, gelecekten haber veren bir tasarımı varsa, onun Colette’de bulunacağından emin olabilirsiniz.
M
inds that wander straight to Paris upon hearing the word ‘shopping’ should know that while Lafayette offers limitless comforts there is an inclination towards boutiques particularly located in its smaller corners, usually found after strenuous discovery. This inclination is made evident by the populariy of A.P.C on Rue Madame. Similarly, Autour de Monde, on Rue de Francs Bourgeois, is a prime candidate for reinventing the whole family’s wardrobe from head to toe with its timeless Bensimon collection. While listing places to shop, we cannot forget Colette. It is the meeting point of all people who visit Paris seeking uniform excellence. In fact, there are many who come to Paris only to shop at Colette. This concept shop on Rue Saint Honoré has been bustling for a decade, never having lost even a little of its success. Colette celebrated its 10th anniversary with an exhibition of some of the brightest artists of our time. Rest assured that you will always find the most futuristic designs from the most extraordinary brands from all around the world at Colette.
30 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
028 -35 paaris3.indd 30
11/25/09 8:23 PM
Kube Hotel
GELMİŞKEN GURME OLDUĞUNU HİSSETMEK İSTEYENLER: FOR THOSE WHO LIKE FEEL GOURMET...
Le Meurice
S
ıradışılığı güncel sanatlarda arayan ve uçuk sergileriyle tüm dünyada adından bahsettiren Palais de Tokyo’nun çatısındaki restoran, kentin gastronomi zenginliğine yeni bir katkı. Le Nomiya, geçtiğimiz yaz ortasında açıldı ve her bakımdan alışılmadık olmayı başardı! Sadece 12 kişinin bir arada yemek yiyebildiği çatıya oturtulmuş cam kutu, Laurent Grasso’nun bir projesi. Mutfağı da tasarımı kadar acayip ve gerek orada bulunmak gerekse Gilles Stassart’ın spesiyalitelerinden tatmak, başlı başına yeni bir Parizyen deneyim. Üstelik mönü de her akşam değişiyor. Mutfak sanatı meraklıları için şef burada bizzat kurslar da düzenliyor. Palais de Tokyo’nun iç avlusunda da Pierre Alexandre Risser’nin tasarladığı yeni mekânı, yine Le Nomiya işletiyor. Passage Ruelle’deki Kube Hotel de Paris’in yeni incilerinden. Tasarımı ve konseptiyle alabildiğine teknolojik ve fütüristik olan otel, açılır açılmaz, restoranıyla da ses getirdi. Çağdaş bir barok anlayış yansıtan atmosferin içinde sağlıklı ve yaratıcı bir Fransız mutfağı uyarlaması tadılıyor. Oteldeki Ice Kube Bar ayrı bir âlem. Daha çok İskandinav dünyasında sunulan buzdan mekân anlayışının Paris tarzına uyarlanmışı olan barın, Fransız deyişiyle,
P
alais de Tokyo, renowned for its extraordinarily contemporary and eccentric exhibitions, is now the talk of the town with its rooftop restaurant, a new addition to Paris’ gastronomic abundance. Le Nomiya opened in the middle of last summer and has managed to be unconventional in every single way. The glass box construction on top of the building, created by Laurent Grasso, seats 12 diners at a time. With Gilles Strassart’s menu changing every evening and a cuisine just as peculiar as the space, Le Nomiya presents a completely new Parisian experience. Those interested in the art of cuisine may also take classes personally from the chef. The new venue designed by Pierre Alexandre Risser in the inner courtyard of Palais de Tokyo is also managed by Le Nomiya. Located along the Passage Ruelle, Kube Hotel also takes its place on Paris’ new string of pearls. As soon as it was opened to service the futuristic, high-tech conceptual hotel became famous first and foremost with its restaurant. Healthy and creative variations on French cuisine are offered in a contemporary-Baroque setting. The hotel’s Ice Kube Bar is another story that needs to be told. This ice-block venue is modelled after the sort usually found
32 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
028 -35 paaris3.indd 32
11/25/09 8:23 PM
Palais de Tokyo
‘C’est hyper cool,’ mekân estetiğini boyutlandırdığı kesin. Eksi on derecede, yirmi ton buz heykel arasında zaman geçirmek için ödenen giriş ücretine kışlık bir parka ve bir çift eldiven dâhil. Kube, pazar günleri sanatçıların katılımıyla renklenen Arty Brunch’ları, çarşambaları kadın DJ’ler eşliğindeki ‘Girly Wednesday’ geceleriyle de Paris’te kendinden bahsettiriyor. Yeni yerlerin açılmasıyla eskilerin pabucu dama atılmıyor. Klasik gurmeler için üç Michelin yıldızlı Le Grand Véfour 200 yıldan beri olduğu gibi, yine doğru adres. Napoléon’dan Jean Cocteau’ya kadar tarihe damga vurmuş birçok ismin tercihi olan bu abidevi restoran, Şef Guy Martin yönetiminde gastronomi günlüğü yazmaya devam ediyor. Ne ödediğini değil, ne yediğini önemseyenler için gerçek bir yaşam deneyimi. Son on yıldır şef deyince ilk akla gelen isim olan Alain Ducasse’ın hazırladığı mönülerin tadına bakmak için Fransa’da gidilebilecek iki adresten biri de Paris’te: 25,Avenue Montaigne’deki Plaza Athenée Restaurant.
in Scandinavia, and fitted to its Parisian surroundings, bringing a whole new dimension to the aesthetics of the space. The result is ‘C’est hyper cool’, as the French say. A winter coat and a pair of gloves are included in the price of entry to the the venue, where you may admire twenty tons of ice sculpture at minus ten degrees celsius. Kube has been Paris’ word-of-mouth ‘it’ place with its ‘Arty Brunch’ on Sundays, peppered with contributing artists, and ‘Girly Wednesday’ nights on Wednesdays accompanied by female DJ’s. Old places don’t vanish when new ones open up. Le Grand Véfour, which has maintained its three Michelin stars for the last 200 years, is still the right place to go for a classic gourmet feast. This monumental restaurant, which has been the preference of many prominent figures, from Napoléon to Jean Cocteau, continues to write a gastronomical diary under the management of Chef Guy Martin. It is a true life experience for those who care more about what they eat rather than what they pay. One of the two addresses in France where you can sample flavors of Alain Ducasse, the most renowned chef of the past decade, is also in Paris: Plaza Athenée Restaurant on Avenue Montaigne 25.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 33
028 -35 paaris3.indd 33
11/25/09 8:23 PM
Fouchon
HIP&COOL DÜNYASININ MERKEZİNİ KEŞFETMEK İSTEYENLER: IF YOU’RE SEARCHING FOR THE EPICENTER OF HIP AND COOL…
Mama Shelter
P
hillipe Starck’ın Centre Pompidou’nun karşısında başlayan Parizyen otel tasarımı öyküsü, Hotel Costes’un yeni adresine taşınmasıyla bitmedi. Tasarımcı, yeni geliştirdiği dizayn konseptini bu kez Mama Shelter’da sergiliyor. Otelde kalmayanlar için bile kentin yeni uğrak noktalarından biri haline gelen Mama Shelter için yaratıcısı blucinin modada yaptığını, bir otel için yaptığını söylüyor. 109 Rue de Bagnolet adresindeki otelde harika bir brasserie ve kentteki sergileri gösteren dev ekranlı masalar var. Otelden elektrikli scooter ve hibrit otomobil kiralanabiliyor. Hava güzelse, otelin portakal bahçesi de açılıyor. Oda fiyatına kullan at fotoğraf makinesi de dâhil. Place de la Madeleine’deyseniz, gurme butik Fauchon’a uğrayıp, birinci kattaki cafe’de yer bulmaya çalışabilirsiniz. Bunu başaranların ilk tercihi ‘fish&chips’in Paris’e uyarlanmışı olan ‘fish&chic’. Son dönem Parisli ünlü şeflerin genellikle füzyon mutfağa yöneldiği görülüyor. 129 Avenue Parmentier’deki yılların Le Châteaubriand’ı da bu rüzgâra kapıldığından beri, öneri listelerinin ilk sırasında. Bask kökenli şef Iñaki Aizpitarte, her gün yeni bir sürprizle mönüyü geliştiriyor. O gün pazarda ne iyiyse onu kullanma politikasıyla, Bastille’de tam anlamıyla küllerinden doğmuş durumda. Marais’ye yönelenler için ilginç bir durak da 69, Rue Des Gravilliers’deki Derrière adlı bistro. Dekorasyonundaki sıradışılığın yanında rehavete kapılan müşterileri için yatak odası da mevcut. Olabildiğince trendy bir gece yaşamak isteyenler için ise Les Halles’deki Chacha Club önerilebilir. Paris’te genellikle olduğu gibi, bar ve gece kulübünü bir restoran eşliğinde sunuyor. Şu aralar çok ‘in’ olduğundan ünlülerin de uğrak noktalarından.
P
hillipe Starck’s Parisian hotel design story, which began right opposite the Centre Pompidou, did not end with Hotel Costes’ move to its new location. This time the designer is exhibiting his newly developed design concept at Mama Shelter. The creator of Mama Shelter (a must-see, even if you’re not a guest) says that he has done what jeans have done for fashion for the design of a hotel. Located on 109 Rue de Bagnolet, the hotel has a great brasserie and tables with massive screens that show previews of exhibitions from around the city. Electric scooters and hybrid cars can be rented directly from the hotel. The orange grove os the hotel is open to visitors when the weather is nice. A disposable camera is also included in the room rate. If you are at Place de la Madeleine you can swing by the gourmet boutique Fauchon and try to find a seat at the café on the first floor. Those who have managed to grab a seat at the café have preferred fish and chips from the menu, which in Paris has been adapted to ‘fish & chic’. Generally, Parisian chefs have had an inclination toward fusion cuisine in the last few years. Le Châteaubriand on 129 Avenue Parmentier has taken off in the same direction and has been at the top of diners’ lists since. Chef Iñaki Aizpitarte, whose origins lie in the Basque region, develops new surprises for the menu daily. With its policy of using only the freshest ingredients in the market on any given day,this spot really does rishes from the ashes in Bastille. For those who are making their way toward Marais, another interesting stop is the bistro Derrière, on 69 Rue Des Gravilliers. There are also bedrooms available for customers who become overwhlemed by the eccentric décor. Chacha Club in Les Halles is suitable for those in need of a trendy romp. As it is customary in Paris, the venue offers a restaurant service alongside its entertainment. As it is a very ‘in’ venue right now it is also a meeting point for well-known faces.
34 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
028 -35 paaris3.indd 34
11/25/09 8:23 PM
La Durée Café de Flore
YÜZDE 100 PARİS ATMOSFERİ ARAYANLAR: IF YOU ARE SEEKING THE ULTIMATE PARIS…
F
Y
üzde yüz Parizyen atmosfer sevenler için, ‘The Café Moderne’ yeni nesil şeflerden Jean-Luc Le François’yla 40, rue Notre Dame des Victoires adresinde. Efsanevi Café de Flôre, Jean Paul Sartre o masaya oturduğundan beri St. Germain’deki adresinde. Bastille’in canlı havasını solumak için ise, Le Square Trousseau’da âlemin en yaratıcı şefi olarak kabul edilen Pierre Gagnaire, birbirinden şık ve lezzetli seçenekler sergiliyor. Moleküler mutfağın bu öncüsü de üç Michelin yıldızını hakedenlerden. Kimine göre bilim adamı, kimine göre sanatçı... Place des Vosgues’un kafeleri arasında seçim yapmak herkesin kendi zevkine kalmış. Fakat pasta ve tatlı deyince, peşinden gidilmeyi hakeden isimlerin başında Pierre Hermé geliyor. Place Vendôme’da açtığı yeni pastanesi ‘Macarons et Chocolats’da gül, yasemin ve amber kokularına bezediği lezzetler gerçekten rakipsiz. Aynı Hotel Ritz’in kendi alanında pabucunu dama attırmaması ve Bar Hemingway’in popülaritesini hiç kaybetmemesi gibi, Black Calvador, Le Baron, Neo ve VIP de gece yarısından sonraki sonsuz saatlerin değişmeyen adresleri. Paris öyle bir şehir ki, onu bir kere görenler bile, birkaç noktasını benimseyip, oraları kendi Paris’i olarak mimleyebiliyor. Dönüp dolaşıp yine Paris’e giden gediklilerle bir kez gidenler arasındaki belki de tek ortak nokta da bu. Paris’e defalarca gitmenin güzel tarafı, yıllar öncesinin anılarını aynı noktalarda yaşabilmeye olanak tanınması. Belki de bu yüzden Paris’in hiç değişmediği söyleniyor. Gidenlerin hep aynı yerlere gitmesinden olmasın sakın! Size arasına eskilerin de karıştığı bir demet yeni seçenek sunduk. Belki bu kez yeni bir Paris keşfetmenize yardımcı olur...
or those who love the atmosphere of ultimate, full-on Paris, ‘The Café Moderne’ is located on Rue Notre Dame des Victoires 40 , under the helm of new-generation chef Jean-Luc Le François. The legendary Café de Flôre is still at the same location in St. Germaine since Jean Paul Sartre first occupied one of its seats. Pierre Gagnaire, who is widely accepted as the most creative chef in the world, exhibits dishes that compete in taste and chicness, if you are in the mood to inhale the lively air of the Bastille. A leader of molecular cuisine, Gagnaire is also one of the few who has earned three Michelin stars. For some, he is a man of science, and for others, an artist. Choosing between the different cafés at Place des Vosgues must be done according to individual tastes. However, when it comes to cakes and desserts, Pierre Hermé is one name to certainly pursue. The sweet delicacies adorned with scents of rose, jasmine and anmber at his new patisserie ‘Macarons et Chocolats’, on Place Vendôme, are truly unrivalled. Just as Hotel Ritz never seems less appealing in its own field and the way Bar Hemingway never loses popularity, Black Calvador, Le Baron, Neo and VIP are the unchanging addresses aprés midnight. Paris is such a city that even those who visit it only once can adopt a few spots and mark them to form his or her own Paris. Perhaps this is the only mutual point between those who go to Paris once and those who go frequently. The best part of revisiting Paris is that it gives you the chance to relive past experiences on the very spot that they happened. Maybe this is why people say Paris never changes. Or, per chance, these frequenters always go to the same places? We have offered you a bundle of new options mixed with the old. Maybe they will help you discover a new Paris this time...
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 35
028 -35 paaris3.indd 35
11/25/09 8:23 PM
Phillip Lim
Zamanı takip eden geridekalır!
Uzmanlar ekonomik krizin moda üzerindeki etkilerini tartışadursunlar 2010 Yaz modelleri çoktan çizildi, dikildi ve podyumda yürüdü bile! İşte önümüzdeki Yaz neler giyeceğimize dair ipuçları...
DON’T STAY BEHIND WHILE TRYING TO KEEP UP! Let the experts debate the recession’s effects on fashion. The styles of Summer 2010 have already been drafted, sewn, and paraded down catwalks! We’ve collected the best tips on what to wear in the upcoming summer season.
Yazı • Story by Zeynep Kun Modayı takip etmek zor zanaat. Öncelikle kendinizi ne giyip ne giymemeniz gerekenleri söyleyen moda dergilerinden soyutlayacak, sonra her sezon gardırobunuza bahar temizliği başlığıyla yaklaşan moda editörlerinden sakınacaksınız. Defalarca denk geldiğiniz “iş kıyafetinizle geceye şık devam etme tüyoları”nı da resimli açıklamalarıyla kenara ittiniz mi tamamdır, kulak tıkaçlarınızı takın, yanımıza gelin! 2010 Yazı’na işin duayenlerine göz atarak başlayın... Paris, Londra, New York ve Milano Moda Haftaları’ndan sizler için ayıkladığımız detaylar geliyor...
Keeping track of fashion isn’t easy. First you need to draw yourself away from those know-it-all fashion magazines that try to manipulate what you should or shouldn’t be wearing, and then you have to dodge the fashion editors going on about cleaning out your wardrobe each season. Toss out those tired articles you’ve seen time and time again offering “hot tips on staying stylish through the evening with your office attire”, plug your ears, and come by our side! Take a few hints from the masters as you prepare for the summer of 2010… We’ve picked out the best details and trends from the fashion weeks in Paris, London, New York, and Milan, and we’re going to share them with you.
36 v SKYLIFE BUSINESS v KASIM NOVEMBER 2009
036-045moda.indd 36
11/25/09 8:27 PM
Tracy Reese
GRİ, MAVİ, MOR, SARI, YEŞİL... BAŞKA RENK KALDI MI?
v Zaten, hepinizin beş vitrin,
yirmi beş adımda kendi kendinize keşfedebileceğiniz sezon renklerinden çok gizli bir bilgiymiş gibi bahsetmeye, balları aka aka satır aralarını doldurmaya, gerek yok. Kısa ve öz olacağım. 2010 Yazı’nda gri, sarı, mor ve gök mavisi tonları revaçta. Listeyi daha fazla uzatmadan sezon renklerini iki grupta özetlemeyi öneriyorum. Bir yanda makinede yıkanmaktan rengi atmış görünümlü, soluk mavi, gri, bej ve yeşiller diğer yanda partide gecelemiş canlı kırmızı, turkuaz ve sarılar...
Davidelfin
Tommy Hilfiger
GRAY, BLUE, PURPLE, YELLOW, GREEN… ANYTHING ELSE? v As I trust that you’ll be able to figure out the basic color scheme for the upcoming season after a brief stroll by a handful of shop windows, I’m going to keep this part short and sweet. Next summer’s palette will be based on combinations of gray, yellow, purple, and sky blue. Without trying to drown you in the particulars, I’d like to point out two schemes to look out for: washed out tones, including faded blue, gray, beige, and green, and vibrant reds, turquoise, and yellows fit for a night of partying.
Burberry 2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 37
036-045moda.indd 37
11/25/09 8:27 PM
EĞLENCELİK BASKILAR
v Bu yaz desenlere, rengârenk
grafik baskılara boğuluyoruz. Anna Sui’nin 70’li yıllara nostalji yaşatan koleksiyonu, geçtiğimiz New York Moda Haftası’nda adeta sirk havasında geçen bir şovla tanıtıldı. Defilenin ardından yıldızlı, puantiyeli ve pek tabii bir Anna Sui klasiği olan çiçekli baskılar konuşuldu. Mary Katrantzou’nun 2008 Kışı’nda Londra Moda Haftası’na bomba gibi düşen mücevher baskılı elbiseleri, sizi zengin gösterdiği kadar mücevher taşıma külfetinden de kurtarıyordu. Katrantzou’nun bu yaz için tasarladığı koleksiyondaysa birbirinden canlı renklerde grafik desenler yer alıyor. Manish Arora’nın el emeği göz nuru işlemeli grafik çalışmalarını da yine bu kategoride yâd edebiliriz... Elinizi korkak alıştırmayın, mümkünse desenli bir parçayı bu yaz mutlaka gardırobunuza katın!
LIVELY PRINTS v This summer we’ll find ourselves knee-deep in intricate designs and colorful prints. Anna Sui’s 1970s-inspired collection debuted recently at New York Fashion Week with great fanfare, bringing to mind the energy of a circus. Talk of sequins, polka dots, and Sui’s well-known flower prints dominated post-show discussions. Mary Katrantzou’s jewel-studded dresses back in the winter of 2008 made us all seem a little richer, absolving us of the need to carry around all those heavy adornments ourselves. Her designs for the upcoming summer focus more on intricate patterns featuring highly vibrant colors. Manish Arora’s carefully crafted prints are in the same basket. So don’t hesitate to add some wild prints and patterns to your closet this summer!
Custo Barcelona
Anna Sui Manish Arora
Michael Angel
38 v SKYLIFE BUSINESS v KASIM NOVEMBER 2009
036-045moda.indd 38
11/25/09 8:27 PM
Ermenegildo Zegna
GECE GÜNDÜZ TRENÇKOT
v Son yılarda kırmızı halıda bile
görünen zamansız trençkotlar her mekâna ve her zamana ayak uydurmayı başarıyor. Trençkot denince akla ilk gelen isim Burberry. Marka, bu bahar için pudra ve bej tonlarında modeller hazırlığında. Sezonda en az trençkotlar kadar, ince deri ceketler de giyilecek. Yaz için özel olarak inceltilen hakiki ve yapay deri kumaşlar çoğu koleksiyonu gençleştiriyor. Sıcakta deriyi düşünemeyenler Lanvin’in erkek koleksiyonuna göz atmalı. T-shirt’ten şorta, pantolondan cekete kadar pek çok parça tiril tiril deri görünümlü. Üstelik hiç de sıkışık durmuyor…
Tommy Hilfiger Tommy Hilfiger
TRENCHCOATS – ALL DAY AND ALL NIGHT v Appropriate and timeless at any occasion, the trenchcoat has even made an appearance on the red carpet in the past few years. If you’re thinking about a trenchcoat, Burberry is likely one of the first brands that springs to mind. They’re gearing up with a spring palette of powder and beige. Lightweight leather jackets are also going to be popular in the upcoming season. This trend in leather extends to the summer with paper-thin genuine and faux leather showing up in many designs. Take a look at the men’s collection by Lanvin if you’re having a hard time with the idea of leather in the heat. The leather look is broadly prominent, from t-shirts to shorts, trousers, and naturally, jackets. And it doesn’t seem stifling at all.
Ermenegildo Zegna
Burberry
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 39
036-045moda.indd 39
11/25/09 8:28 PM
Dolce & Gabbana
Prada
SUITS
TAKIM ELBİSELER
v Erkekler için takım elbise
almak hiçbir zaman kolay olmadı. Kaliteli kumaş ve kesimi arayıp da bulmak, ardından da tüm bu ince detayların bütünde güzel durmasını istemek aslında hayal değil... Ancak bunu başarabilen çok az moda tasarımcısı var. Üzerinize kalıp gibi oturan el dikimi takım elbiseleriyle ismini duyuran Ermenegildo Zegna örneğin, yıllardır dar kesimin (slim cut) sıkı takipçilerinden. Ancak önümüzdeki aylardan itibaren moda tasarımcılarını daha maskülen tarzda, dökümlü kumaşlarla çalışırken göreceğiz. Bu değişimin en sağlam habercilerinden biri de Paris Moda Haftası’nda podyuma çıkan Dior etiketli pantolonlar oldu. Boyları biraz çekmiş hatta bilekleri açıkta bırakan dökümlü pantolonlara Dolce & Gabbana ikilisi de yeni koleksiyonunda bol bol yer veriyor. Bu yıl, takım elbise cephesinde uzun zamandır varlığını unutturan yeleklerin muhteşem dönüşünü de kutluyor olacağız. Prada, Milano Moda Haftası’nda neredeyse yeleksiz tek manken bile yürütmedi; ister gündüz ister gece için olsun, her kombinasyona bir yelek mutlaka kondurmuştu.
Dolce & Gabbana
v Picking out the right suit for a man has never been particularly easy. A suit combining decent material with a flattering cut and a smattering of well-placed detail is really not much to ask for. Yet few designers are capable of bringing these elements together in a coherent way. Well known for his handmade suits that fit like a glove, Ermenegildo Zegna has for years been a staunch proponent of the slim cut style. But in the next few months you’ll notice a movement toward richer fabrics with traditionally masculine features. Dior has been a harbinger of this trend with their trousers that appeared during Paris Fashion Week. Trousers bearing a fitted, slightly shortened appearance that leaves the ankles exposed are featured heavily in the new collection by Dolce & Gabbana. Boisterous collars on suits are also expected to make a comeback this year, emerging from a lengthy absence. Prada hardly let a single model on the catwalk in Milan without a collar – whether daytime or nighttime, every outfit was accompanied by a flashy collar.
Dior
Ermenegildo Zegna
40 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
036-045moda.indd 40
11/25/09 8:28 PM
Monarchy Collection
Tommy Hilfiger
DÜĞME MESELESİ
v Müjde, erkek ceketlerinde
benimsenen tek düğme modasının ömrü azaldı! Tek düğmeleri fazlasıyla gördük ve artık orijinal olmaktan uzaklaştı. Üstelik bir de düğme sayısı çoğaldıkça giyen kişinin daha uzun gözükeceği rivayeti var... Boyunuz 1,80’in üzerinde değilse tek düğmeli ceketlerden kaçınmanızı tavsiye ediyoruz. Bu bahar, sıkça göreceğimiz modelse iki düğmeli modern ceketler. Her ne kadar Tom Ford ve Ralph Lauren gibi bazı moda tasarımcıları doğrudan üç düğmeyi tercih etse de çoğunluk iki düğmede karar kılmış durumda. Bizden uyarması...
Hugo Boss
BUTTON BUSINESS v Good news – the lone button fashion on men’s jackets is finally coming to an end! We’ve seen more than enough singlebuttoned jackets for a lifetime and there’s really nothing unique about it anymore. It’s said that a generous amount of buttons on a jacket can make you appear taller. Unless you’re taller than 180cm, we suggest you stay away from single-buttons. This spring we’re more likely to see modern cuts featuring two buttons. Though some designers such as Tom Ford and Ralph Lauren are going with three, two buttons will be the most common. Keep that in mind when you’re buying a new jacket.
2009 NOVEMBER KASIM v SKYLIFE BUSINESS v 41
036-045moda.indd 41
11/25/09 8:28 PM
Tommy Hilfiger
SHORT AND SWEET: ONE-PIECE OUTFITS v Overalls and jumpsuits are a big deal in most of the women’s collections. These loose-fitting, layered designs are quite feminine, so forget about those dumpy overalls that workers used to wear in the 80s. More specifically, we can point to several eye-catching examples from the DKNY collection which fasten at the waist or at the shoulders. One of the many American fashion designers to incorporate this new fashion, Tommy Hilfiger is pushing the trenchcoat-overalls combo in powder. And from the New York Fashion Week, you’d be hardpressed to tell the difference between a long dress and Cynthia Steffe and Diane von Furstenberg‘s flowing, flowerprinted overalls.
Diane Von Furstenberg
DKNY
KISA VE ÖZ: TEK PARÇA
v Kadın koleksiyonlarının
çoğunda tek parça tulumlar göze çarpıyor. Dökümlü ve bol tulumlar deyince aklınıza, 80’li yıllarda sokağa düşen işçi tulumları gelmesin sakın... Bu tulumlar oldukça feminen bir görünüme sahip. Daha ayrıntılı bilgi için DKNY koleksiyonundaki birbirinden canlı renklerde podyuma çıkan belden kuşaklı ve askılı tulum modellerini sıralayabiliriz.
Bu sezon tulumlara değinen pek çok ABD’li moda tasarımcısından biri de pudra renginde trençkotlarını yine aynı renklerdeki şık tulumlarla kombinleyen Tommy Hilfiger. Yine New York Moda Haftası’nda gözümüze ilişen, Cynthia Steffe ve Diane Von Furstenberg imzalı, yerleri süpüren çiçekli tulum örnekleriniyse uzun elbiseden ayırt etmesi oldukça zor.
42 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
036-045moda.indd 42
11/25/09 8:28 PM
Mara Hoffman
Carlos Miele
İNCE VE SAYDAM KUMAŞLAR
LIGHT AND AIRY FABRICS
v Yaz akşamlarında uçuşan
elbiselerle boy göstermeye hazır mısınız? Zira bu sezona damgasını vuracak kadın silueti; ipeksi tiril tiril kumaşlardan yere kadar uzanan elbiseler. Şifon elbiseler üzerinde mavi ve pembenin her tonunu uçuşturan ve birbirinden iddialı tasarımlara imza atan isimse: Carlos Miele. Yalnız o değil, hangi koleksiyona bakarsanız bakın mutlaka sözünü ettiğimiz akışkanlıktaki uzun elbiselerden en az bir tanesine denk geliyorsunuz. Bu modanın en iyi uygulayıcılarından biri de BCBGMaxazria. Koleksiyonlarında envai çeşit ipeksi uzun elbise bulunduruyorlar...
v Are you ready to waltz around in those long, rippling outfits this summer? Lustrous, delicate fabrics hanging from the female figure all the way to the floor are going to make their mark on this season’s clothing. Pairing all shades of blue and pink chiffon, Carlos Miele is set to make waves with his latest and greatest. It’s not just Miele, either – long and flowing is well-represented in every collection this year. BCBGMaxazria puts this style into practice most beautifully with countless silky dresses in their repertoire.
Carlos Miele
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 43
036-045moda.indd 43
11/25/09 8:28 PM
Monarchy Collection
HEAVY METAL
v Bu kış, 80’li yılların geri
dönüşüne tanıklık ettik. Bitti sanıyorsanız, yanılıyorsunuz... Vatkalı omuzlar ve taytlar belki o kadar göz önünde olmayacak ama disko yıllarının vazgeçemediği metalik kumaşlar vitrinlerde en ön sırada görülecek. Neredeyse tüm koleksiyonunu metalik mavilerle donatan Monarchy Collection bu modanın öncülerinden. Kadınlar kadar en az erkekler de bu yaz metal kumaşlara bulanacak. New York Moda Haftası’nda Afrika modasını desteklemek üzere Arise Dergisi sponsoluğunda podyuma çıkan tasarımlardan, ünlü manken Tyson Beckford’un tanıttığı parlak pantolon halen konuşuluyor ve moda blog’larını meşgul ediyor. Metalik kumaşları gündelik yaşamda hatta ofisinize kadar girmiş dolaşırken görürseniz, şaşırmayın, şimdiden gözlerinizi alıştırın.
African Promise Collective
Cynthia Steffe Trias
HEAVY METAL v If you think the wave of 80s nostalgia is coming to an end this winter, think again. Perhaps shoulder pads and tights won’t be too prominent, but store windows will be positively gleaming with the metallic sheen of disco. Monarchy Collection is at the forefront of this trend, going heavy on metallic blue in their new line. This holds true for men and women alike. The shimmering trousers worn by
Tyson Beckford at the Africa Show put on by Arise Magazine during New York Fashion Week are still being discussed and continue to occupy headlines on fashion blogs. Get used to metallic, and don’t be surprised to see these materials on the street or even in the office.
44 v SKYLIFE BUSINESS v KASIM NOVEMBER 2009
036-045moda.indd 44
11/25/09 8:28 PM
CHECKERS AND TARTAN
Issey Miyake
v Checkered jackets and tartan dresses aired out, got lighter and came back. If there’s a plaid shirt or tartan skirt hanging in the back of your wardrobe, now would be the time to bring them out because this summer, garb from sports jackets to suits will be checkered out. Duckie Brown’s men’s collection shows us how to carry these to daytime. Squares and plaid will extend beyond casual wear into sharp jackets you can match with suits as well as jeans.
Junya Watanabe
KARE VE EKOSELER
Duckie Brown
v Kareli ceketler, ekoseli elbiseler
yazlıklara büründü, yeniden karşımıza çıktı. Dolabınızın bir köşesinde hala sakladığınız bir oduncu gömleği veya İskoç etek varsa, ortaya çıkarmanın tam zamanı çünkü bu yaz, spor ceketten takım elbiseye kadar her yer karelere bölünüyor. Gündelik hayata karışan örnekleri için Duckie Brown’un erkek koleksiyonunu örnek gösterebiliriz. Ancak kareler sadece spor giyimle kendini sınırlama niyetinde değil, takım elbiselere ve jean’lerle kombinleyebileceğiniz şık ceketlere dahi sıçramış durumda...
Academy of Art University
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 45
036-045moda.indd 45
26.11.2009 09:06
Spontane Samimiyet: Pop-Up Dükkân Evriliyor
Spontaneous Splendor: The Pop-Up Store Evolves Yazı • Story by Alara Orhon
GPS programı yazabilecek derecede haşır neşir olduğunuz bir mahallede yürürken birden bire davetkâr bir çadırla veya daha önce boş olan alanda döşenmiş bir konteynırla karşılaşıyorsunuz. Bu fenomen, geçici olarak açılan, genelde bilindik markaların adı altında hem seçkinlik hem ulaşılabilirlik sunan, sonra da aniden yokolan ‘pop-up’ dükkandan başkası değil. İlk pop-up çıktığından beri neredeyse on yıl geçti ama trend, fani doğasına meydan okuyarak tam gaz devam ediyor. Son zamanların ekonomik hüsranında işyerleri için hızlı dönüşüm sağlayan pop-up’lar, alışveriş yapanlar içinse yeni bir arınma kaynağı: bir taraftan keşif yapmayı özleten aşırı planlanmış, bilgi enflasyonuyla akıp giden yaşamlarımızı tazelemek, bir taraftan belirsizliği tekrar iyi bir şey olarak görebilmek isteyenler için özenle yerleştirilmiş kısa süreli butikler ayrıcılığa samimi bir geçit sunuyorlar.
POP-UP LÜKS
Adını daha uzun dönemli perakende konseptleriyle ün salan Vacant’ın kurucusu Russell Miller’ın taktığı pop-up dükkânların ilk jenerasyonu Levi’s, Nike, GAP, hatta eBay gibi kitlesel markaların cepleri niteliğindeydi. Sonra daha niş durumdaki, alternatif sanat-müzikaksesuar ve ortak tasarım projeleri geldi. Her şeyi şimdi ve burada isterken pop-up’lar artık bizi yeniyi keşfetmek için çabalamaya, ayrıcalık açlığımızı bastırmaya çağırıyor. Ve artık bu akım niş değil, tam tersine ‘chic’. Chanel, Fendi, Prada, Proenza Schouler ve Azzaro, pop-up’ı kucaklayarak en alımlı ürünlerini aynı derecede seçkin mekânlarda sergileyen üst uç isimlerden sadece birkaçı. Geçtiğimiz yaz Hermés, dev turuncu kutularının ardında sakladığı plaj tasarımları, ‘fiyat için lütfen sorunuz’ etiketli özel deri eyer modeli ve klasik aksesuarlarıyla Hamptons sahilindekilere güzel bir sürpriz yaptı. Pop-up, yeni yorumlar sunarken sıkça duyusal bir deneyim de olabiliyor. Mesela Chanel’in 2008’de New York’ta açılan Zaha Hadid imzalı pleksiglas kozasını, markanın kapitone el çantası gibi ikon parçalarının içine girebileceğiniz boyutta versiyonlar süslüyordu. Geçen kış da Yves Saint Laurent’ın Stefano Pilati tasarımlı Edition Unisex serisinin Le Smoking’i baz alan takımlarına ve hassas hırkalarına Great Jones Street’in işlenmemiş mekanı harika bir çerçeve olmuştu. Bu “olayların” çoğu geride kalsa da, kaçırdığınıza endişelenmeye ge-
Strolling down a so-familiaryou-could-program-a-GPS-code neighborhood, you are confronted by a splash of color on plexiglass, or a cool glow beckons you from a daintily lit tent, or perhaps suddenly there’s a decked-out industrial container in the usually empty lot. Is it here for only two nights or two months? You’ve chanced upon a pop-up store, the term for temporary spaces that are familiarly branded and diversely curated, offering exclusivity and accesibility at once. And then they’re gone. It’s nearly been a decade since the first pop-up appeared and despite its ephemeral nature, the trend is stronger than ever. A quick boost for business in the recent downturn, pop-ups are a new source of refinement for shoppers: with over-cautious planning and the abundance of information leaving us with wanderlust on the one hand, the longing to see uncertainty in a good light on the other, carefully curated limitedtime boutiques may offer a genuine gateway to exclusivity.
POP-UP LUXURY As we strive for unique selfcuration, shops have also evolved in a world where everything is too available. The first pop-ups, coined so by long-term flexible retailer Vacant’s founder Russ Miller,
took form as pockets for mass staples like Levi’s, Nike, the GAP, even eBay. More niche, arts-musicaccessories and high-design collaborative efforts followed. With the need to have “it” here and now, pop-ups have evolved to prompt us to seek out the new while curbing our exclusivity appetite. It’s no longer about niche, but full-on chic. Chanel, Fendi, YSL, Prada, Proenza Schouler and Azzaro are just a few upscale names who have embraced the trend, putting their most coveted items on a pedestal in similarly coveted locations. Last summer, Hamptons beachgoers got a surprise stacked-orange dose of Hermés with special
46 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
046-049popup.indd 46
11/25/09 8:32 PM
Prada Pop-Up, Paris
POP-UP VIZYONER Pop-up terimini 1999’da Tokyo’da geliştirdiği konseptle bulan ve şirketi Vacant ile “neredeyse dünyanın tüm büyük şehirlerinde” çeşitli markalar için pop-up dükkan açan Russell Miller ile pop-up’ın geleceğini ve Glasgow Havaalanı’nda yeni açtığı “hem ilham verici hem heyecanlı bir bekleme alanı” olacak Planeshop’u konuştuk. Konsept nasıl gelişti, nasıl evrildi? Perakende kontratlarının hep uzun soluklu olduğunu, ve başka yerlerde yaşayan tüketicilerin özel ve ‘limited edition’ ürünlere ulaşmak için çok fazla seyahat etmek istemeyeceğini farkettik. Dolayısıyla pop-up dükkan kısa dönemlerle açılıp başka şehirlere taşınıyor.
Chanel, Fendi, Prada, Proenza Schouler ve Azzaro, pop-up’ı kucaklayarak en alımlı ürünlerini aynı derecede seçkin mekânlarda sergileyen üst uç isimlerden sadece birkaçı. Chanel, Fendi, YSL, Prada, Proenza Schouler and Azzaro are just a few upscale names who have embraced the trend, putting their most coveted items on a pedestal in similarly coveted locations.
beach-wear as well as a one-off “price available upon request” leather saddle, among classic accessory pieces. While the popup brings refreshed renditions, a visit can often be of the more sensory variety. Chanel’s temporary boutique in 2008, housed in a plexiglass pod by Zaha Hadid in NYC, featured giant crawl-in versions of such icons as the quilted purse. Yves Saint Laurent’s Edition Unisex debuted at its temporary boutique in New York last winter on Great Jones Street, the raw space framing Stefano Pilati’s Le Smoking-inspired tuxes and fragile cardigans. With most of these happenings
now behind us, there’s no need to fret as some are going a bit more steady, say for a year, like at Comme des Garçons, which has spearheaded the guerilla designer collaboration movement with grace. You may have caught a conceptual smorgasbord when their first guerilla boutique sprouted like a blade of glass through concrete fiveyears ago in East Berlin, or later in Barcelona, Singapore, Reykjavik, or at a former greengrocer’s in Warsaw, among others. The brand’s collaboration with Louis Vuitton at Tokyo’s new Dover Street Market project recently met shoppers with coolly customized LV totes by Rei Kawakubo.
Pop-up’ı “Normal” dükkandan daha heyecanlı kılan nedir? Tüketiciler arkadaşlarına anlatacak birşeyler “bulmayı” çok sevdiğinden pop-up dükkanın en güzel yanı, çok ağır pazarlanması olmasa bile keşfedilmemiş bir markanın ürünlerini sergiliyor olması. Tabii ki konumunu planlamak ve ürün zenginliği, iç tasarım ve atmosferi de çok önemli. Havaalanını tüm alışveriş alanını kaplayacak olan Planeshop nasıl olacak? İçinden dışına, mekanı ele geçiren markaların özel ürünlerine kadar sürekli değişen bir yer olacak Planeshop. Daha önce kullanılmamış yeni dijital ve projeksiyon teknolojilerini kullandık. Sunduğumuz tüm gastronomik seçenekler için seyahat edip bizzat tadım yaptık. Şu aralar en geçerli değer ‘şimdi’lik. 2010 için ne gibi ipuçlarınız var, nelere dikkat etmeli? 2010 için Twitter sayfamızdan takip edebileceğiniz belli planlarımız var. Bir yandan da Nike, Comme des Garçons, Chanel, Colette ve Levi’s pop-up dükkanları takibinizde olsun.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 47
046-049popup.indd 47
11/25/09 8:32 PM
Zaha Hadid’in Chanel için tasarladığı gezici prefabrike sergi alanı: Mobile Art Zaha Hadid’s travelling exhibition space for Chanel: Mobile Art
rek yok – bazıları daha uzun soluklu olmaya kararlı, bir sene süren kavramsal dükkân çalışmaları yapan Comme des Garçons gibi. Gerilla tasarımcı işbirliklerine zarafetle öncülük etmiş olan markanın bu yöndeki ilk girişimine beş sene önce asfalt çatlağından yükselen çimen gibi belirdiği Doğu Berlin’de, ya da sonrasında Barselona, Singapur, Reykjavik veya Varşova’da dönüştürülmüş bir manavda rastlamış olabilirsiniz. Geçenlerde Louis Vuitton’la Tokyo’daki yeni Dover Street Market projesinde bir araya gelen marka, Rei Kawakubo’nun elinden çıkmış LV modelleriyle matrak moda severlerin karşısına çıktı. Bu butikler, bir kerelik birleşmelerin ideal örneği – hızlı davranırsanız, şu an süren ‘Vogue Nippon x CDG’ butiğinden az rastlanır kumaşlarla kaplı bir çift Visvim tekne mokasenine ya da sınırlı sayıda basılmış bir t-şörte sahip olabilirsiniz. Mekâna özel hazırlanmış vitrin mankenleri (tasarımları da Karl Lagerfeld’e ait) bile ziyaret sebebiniz olabilir. Bazen bir şeyi satın almaktan öte sırf “ben oradaydım” diyebilmenin ayrıcalığı ve internetten sipariş vermek fazla kolay olmuşken gerçek bir deneyim yaşamak bile yetiyor.
TESADÜFÎ TURIST
Alışveriş davranışları uzmanı Martin Lindstrom’un ‘Buyology’ kitabında kanıtladığı gibi, alışveriş terapisi çok gerçek bir fenomen – yeni bir şeye sahip olmanın yarattığı dopamin patlaması, hem sosyal duygularımızı harekete geçiriyor, hem de kendimize bakış açımızı tazeliyor. Siz de geçici bir ziyaretçiyseniz bu heyecanı ikiye katlayın: Prada’nın geçtiğimiz yaz Paris’in Place Beauvau’sunda açtığı görkemli iki kat pop-up’ından kurşuni gri saffiano deri çanta almak, kesinlikle fazlasıyla kalabalık olan Milano’daki Galleria Vittoria Emanuele II’yi, deneyim keyfi anlamında geçmiştir. Gucci’nin 18 stil ile sınırlı sayıda ürettiği spor ayakkabılarından oluşan Icon Temporary serisi de bu sonbahar Ronson modeli (tasarımcısı müzik prodüktörü Mark Ronson) lansmanıyla başladı. Her ay gezerek üç kıtaya ulaşacak olan bu ayakkabılar, satıldığı her şehre özel tasarlanmış kutularında yeni sahipleriyle buluşuyor. Bu görkemli kovalama oyunu kıyafetle bitmiyor. San Francisco sokaklarının leziz seyyar krem brülecisi Crème Brûlée Cart, bazen ‘açılış’a sadece 15 dakika kala Twitter’dan yeni konumunu açıklıyor. Daha bütünsel bir deneyim için Glasgow Havaalanın’daki yeni Planeshop da gelip-geçenlere sürekli değişen moda, gastronomi ve müzik seçkileriyle süreksizliği yücelten bir alışveriş anlayışı sunacak. İlk anki deneyimin yeniliği zamanla geçse de, bulduğunuz cevherin heyecanı kalıyor. 2010’da daha da ev dekorasyonu ve elektronik’le ilgili pop-up’lar için gözünüz açık olsun. Şaşırmaya da alışın.
The boutique concepts are the epitome of one-off communion– if you’re quick, you may grab a rareprint pair of Visvim topsiders or limited t-shirts during the current “Vogue Nippon x CDG” run. Just a glimpse of the custom mannequins (by Karl Lagerfeld) may be worth the visit. Sometimes, it’s not even about buying but the pure privilege of saying “I was there”, and having a real-time experience when online ordering is just too easy.
THE ACCIDENTAL TOURIST The thrill of a find from a handpicked flea market combined with upscale selection makes recent pop-ups even more enticing. Retail therapy is a very real phenomenon, re-confirmed by shopper-psych guru Martin Lindstrom in Buyology – the burst of dopamine that comes with the rush of a new buy can fuel our social emotions and restore self-regard. Double the excitement if you too are temporarily visiting: buying a steely-grey saffiano leather purse from Prada’s unprecendented two-storey pop-
up on Paris’ Place Beauvau surely beat the always over-crowded Galleria Vittorio Emanuele II in Milan by experience this summer. Gucci’s Icon Temporary series kicked off this fall in New York with the Ronson sneaker (by music producer Mark Ronson) and will be touring each month through three continents, with 18 limited edition styles all specially packaged according to location. The glorified chase doesn’t end with apparel: San Francisco’s elusive Crème Brûlée Cart tweets as it trawls to its next location, sometimes as close as 15 minutes to “opening” with scrumptious new flavors. For a more holistic experience, Glasgow Airport’s new Planeshop will embody transience with exclusive fashion, food and music finds refreshed regularly for passersthrough. While the novelty of first arrival may wear off, the thrill of the find lasts. Expect more home and gadget-related pop-ups in 2010, and get used to being surprised – there’s still much to be wonderfully breathless about.
48 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
046-049popup.indd 48
11/25/09 8:32 PM
-
GELECEK PROGRAM UPCOMING PICKS
POP-UP VISIONAIRE
Go Vacant http://twitter.com/vacantshop
Russell Miller has been using the term pop-up for stores around the world with his company, Vacant, since coming up with concept in 1999 in Tokyo and going on to open pop-ups for many brands in “pretty much every major city in the world”.
Phaidon Pop-Up Store, New York City, 100 Wooster Street
Sanat kitapları yayınevinin ilk butiği Ocak 2010’a kadar açık. Mutlaka Nan Goldin gibi isimlerin koleksiyoner baskılarından edinin. The art publishing mecca’s first boutique opens in NYC through January 2010. Pick up a collector’s edition of the likes of Nan Goldin.
Miller, whose most recent venture is Planeshop at Glasgow Airport, which will be “both inspirational and exciting while waiting for takeoff”, talks future pop-up.
Comme des Garçons Dover Street Market, Tokyo, 5-12-3 Minami Aoyama Minato-ku TEL: 81(0) 3-5468-8301
How did this concept develop and evolve? We realized that retail leases were usually only long term, and that other consumers in other locations may not want to travel so far to find exclusive and limited merchandise, hence the concept of a Popup shop which opens for a limited duration, and then moves to another city.
Comme des Garçons’un mikrokozmosunda ne olup bittiğini anlamak için..
Drop in to see what temporary microcosmos Comme des Garçons concocts next. Gucci Icon Temporary
Bu ay Miami’ye taşınan spor ayakkabı şöleni, 2010’un ilk aylarında Londra ve Tokyo’da karşınza çıkabilir.
What makes pop-up so much more thrilling than the “regular” shop? Consumers always love to ‘find’ something to tell their friends about, so the appeal of the Popup store, even if it is not heavily marketed is great for unknown brands looking to showcase their merchandise. Location planning is essential, as is the product range, interior and atmosphere of the store.
Catch it next in Miami this month and in London and Tokyo early 2010 for a footwear fete.
POP UP GURME POP UP GOURMET Crème Brûlée Cart, San Francisco Haftalık sürpriz tatların lavanta’dan White Russian’a uzandığı seyyar krem brüleci, günlük konumunu sekiz bin küsur takipçisiyle paylaşıyor. Weekly flavors from lavender to White Russian remain a surprise while the daily location for 8,000odd followers is updated daily. http://twitter.com/CremeBruleeCart
How about Planeshop, an entire airport shopping area? Planeshop will be an ever-changing environment, from the interior and exterior of the shop, to the brands taking over the space with limited edition and exclusive products. We have also added a lot of new digital and projection technology into it, and personally travelled for and tasted the gastronomic selection we offer. With the greatest currency being “now”ness, can you hint at watchouts for 2010? We have a few pop-ups planned for 2010, which will be announced on our Twitter page, but keep an eye out for pop-up stores from Nike, Comme Des Garçons, Chanel, Colette and Levi’s.
Commes Des Garçons’un Los Angeles’de açtığı pop up dükkan Comme Des Garçons pop-up in Los Angeles
Marmite Pop-Up Shop, Londra “Ya sev ya nefret et” sloganıyla ünlenen kült mayalı kahvaltılık markası tam da yılbaşı tatili öncesi Regent Street’te açılıyor. Risk seviyorsanız, henüz Marmite’la tanışmayanlara hediyelik paketlerle sürpriz yapın. The “love it or hate it” cult yeast spread brand is popping up on Regent Street just in time for the holidays. Pick up a few gift bags if you feel like taking a chance with strangers to Marmite. 82 Regent Street, Quadrant Arcade, W1
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 49
046-049popup.indd 49
11/25/09 8:32 PM
50 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
050-057 osmanli.indd 50
26.11.2009 09:07
Osmanlı Nisan TARİHİN ESTETİK TANIKLARI
ve Madalyaları
OTTOMAN ORDERS AND MEDALS
Yazı • Story by Metin Erüreten | Görseller • Photos by Fethi İzan
HANDSOME WITNESSES OF HISTORY
Kıymetli metal ve değerli taşlardan gösterişli bir şekilde imal edilen madalya ve nişanları taşıyan kişiler dolaylı olarak devletin üstün gücünü ve zenginliğini de etraflarına hissettirirler.
Those bestowed with exquisite orders and medals made of valuable metals and precious gems in turn carry these tokens as a symbol of governmental power and wealth.
Tarihin en eski devirlerinden beri hükümdarlar, kendi tebaalarına ve topluma yararlı olmuş yabancı kişilere çeşitli hediyeler ve ödüller verdiler. İlk gerçek örnekleri Roma İmparatorluğu’nda görülen ve kelime olarak İtalyanca ‘medaglia’ sözcüğünden türeyen madalyalar, metal üzerine darp edilmiş sikkeler gibi devletin ve yöneticilerin simgelerini taşıyan bir şekilde ödüllendirme aracı olarak kullanılmaya başladı. Bu uygulama zaman içinde pek çok devlette ve özellikle rönesans ile birlikte Avrupa’da yaygınlaştı. Yirminci yüzyıla yaklaşıldığında ise madalyayı ve onun bir türü olan nişanı kullanmayan devlet neredeyse yoktu. Madalyalar prensip itibarıyla monoblok, yani tek parça metalden, para gibi darp edilirler. Nişanlar ise tek parça olmayıp, çeşitli bölümler halinde ve kuyumculuk sanatının dökümcülük, sadekârlık, minecilik, taş mıhlayıcılığı gibi uğraşlarının uygulanması, imal edilen parçaların birbirine monte edilmeleri ve hatta bazı bölümleri de madalyalarda olduğu gibi darp yoluyla oluşturulurlar.
Since the dawn of civilization, rulers have granted various gifts and awards to individuals who have shown their value to their society and its constituents. The modern conception of the medal (the word descends from the Italian “medaglia”) first appeared in the Roman Empire as a struck coin bearing the symbol of a government or ruler as a way of rewarding valor and loyalty. This approach grew in popularity over time, particularly following the Dark Ages, eventually reaching widespread usage in the countries of Europe. By the 20th century, almost all countries found a use for the medal. As a matter of principle, medals are struck from a single piece of metal – very much like a coin. By contrast, orders typically consist of multiple parts; these are made by casting, forging, enamel work, and stone setting, and carefully pieced together to form the completed product. Many murky chapters of history have been il-
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 51
050-057 osmanli.indd 51
11/25/09 9:44 PM
Tarihin pek çok karanlık kalmış tarafı nümismatik biliminin yardımıyla, para ve madalyaların incelenmesi sonucunda aydınlığa kavuşturulur. Madalyalar nümismatik biliminin önemli bir bölümünü kapsar. Nümismatik araştırmalar sonucunda devletlerin, onu yönetenlerin ve o ülke insanlarının, kültürleri, dilleri, inançları, siyasetleri, teknolojileri öğrenilir.
OSMANLI’DA İLK MADALYALAR
luminated through the study of coins and medals using the science of numismatics. Numismatic research can help reveal the culture, language, beliefs, politics, and technologies of a nation and its people.
THE EARLIEST MEDALS OF THE OTTOMAN ERA The Ottoman Empire, largest and most long-lived of the Turkish nations, started using medals and orders in its last 250 years, after they had TESİSAT-I ASKERİYE◆ Bu madalyanın göğse takılan küçük already been popular in Europe for some time. boyu ile hatıra olarak saklanan altın Though medals were ordered from abroad in the ve gümüşten büyük çeşitleri mevcut. 1480s for Mehmed II, domestic production and distribution didn’t truly begin until the 1730s under the reign of Mahmud I. Slowly spreading rough the empire, the craft of medals reached its MEDAL OF MILITARY apex under the coinage reform enacted by AbdülFACILITIES◆ mecid, who brought minting machines, equipment This medal was created in smaller and craftsmen from England. Up to the final days sizes to be worn on the uniform as of the empire, the production and distribution of well as larger commemorative forms medals and commemorative decorations continin gold and silver. ued to grow, representing the highest form of Ottoman art and culture.
Türklerin kurmuş oldukları devletlerin en büyüğü, en uzun sürelisi ve zamanında dünyanın en büyük güçlerinden biri olan Osmanlı İmparatorluğu son 250 yıllık döneminde, Avrupa’da daha önce kullanılmakta olan madalya ve nişanları pek çok nedenle kendi yapısı içinde oluşturarak kullandı. 1480’li yıllarda Fatih Sultan Mehmed adına yurt dışına madalyalar ısmarlandıysa da, gerçek anlamda madalya imal etmeye ve dağıtmaya, Sultan 1. Mahmud devrinde 1730’larda başlandı. Bu zamandan itibaren yavaş yavaş yaygınlaşan madalyalar, Sultan Abdülmecid’in gerçekleştirdiği sikke reformu ve bunun için İngiltere’den getirilen darphane makineleri, malzemeleri ve teknik personeli ile en yüksek seviyesine ulaştı. İmparatorluğun son dönemine kadar Osmanlı sanatının ve zevkinin doruk noktasını vurgulayan, kurdeleleri ile tâlik edilen yani elbise üzerine takılan veya saklanmak üzere verilen hatıra madalyalarının imali ve dağıtımı yaygınlaşarak devam etti.
BİR MADALYA NE ANLATIR?
Madalyalar, diğer ülkelerde olduğu gibi Osmanlı Devleti’nde de önemli siyasal, sosyal ve ekonomik olayların göstergeleridir. Savaşlar, anlaşmalar, yenilik hareketleri, yasal düzenlemeler, seyahatler, ziyaretler, sergi ve yarışmalar, sosyal yardımlar madalyalarla teşvik ve tescil edildiler. Madalyaların daha görkemli bir çeşidi olan ve devlet hizmetinde yararlılık, bağlılık ve fedakârlık gösteren vatandaşlara ve yabancılara, hazineden büyük harcamalar yapılarak imal ettirilen ve dağıtılan nişanlar, madalyalardan daha sonra ortaya çıkar ve popülerliğini imparatorluğun sonuna kadar devam eder. Sultan III.Selim’in 1798 yılında İngiliz Amirali Nelson’un Fransız donanmasını Abukır’da yakması üzerine, kendisine ortasında ay ve yıldız, etrafında pırlantalı ışınlar bulunan ve bir belgede “Hilâl Nişanı”olarak da adı geçen nişanı yaptırarak vermesi ile, ilk Osmanlı nişanları tarih sahnesinde görülmeye başladı. Sultan II. Mahmud döneminde yaygınlaşmaya başlayan nişanlar, İmparatorluğun son dönemine kadar değişik isimlerle ve formlarla, diğer padişahlar tarafında da devam ettirilerek dağıtılmış, bunlar hakkında yasal düzenlemeler hazırlanarak belirli kurallara tabi tutulur. Osmanlı İmparatorluğu’nda, madalya ve nişanlar, padişah buyruğu olan hatt-ı hümayûnlarla ve iradelerle meydana getirilir ve yine padişah buyrukları ile ihsan edilirler. Ayrıca resmi Osmanlı madalya ve nişanları berat adı verilen ve bir nevi ferman sayılabilecek, tanıtıcı ruhsat niteliğindeki belge ile beraber sahiplerine verildiler.
WHAT DOES A MEDAL SAY? As in other countries, medals in the Ottoman Empire were used to symbolize important events in the political, social and economic spheres of life. Wars, treaties, endeavors, legal arrangements, journeys, visits, displays and competitions, and social works were awarded and commemorated with medals. After medals came into wider use, orders were devised as a more elaborate, expensive decoration awarding extraordinary ability, loyalty and sacrifice on part of citizens and foreigners, maintaining their popularity until the final days of the empire. Ottoman decorations made their first significant mark on history following the crushing defeat of the French fleet at the Bay of Aboukir at the hands of Sir Horatio Nelson in 1798, when Sultan Selim III awarded the British admiral’s victory with the Order of the Crescent, featuring an elaborate crescent and star in the center surrounded by glimmering rays made of precious gems. First spreading during the reign of Mahmud II, orders of many different forms and titles were designated and awarded by all subsequent sultans under a set of regulations governing their manufacture and use. Medals and orders in the Ottoman Empire were created and awarded on the based on royal edicts and decrees issued by the sultan. In addition, official Ottoman medals and orders were issued with a document known as berat, serving as a certificate of ownership and authenticity.
52 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
050-057 osmanli.indd 52
11/25/09 9:44 PM
MECLİS-İ MEBUSAN◆
Altın, gümüş ve mineden mamul olan bu nişan İkinci Meşrutiyet Dönemi’nde, görev alameti olarak milletvekillerine verilmiştir.
ORDER OF THE CHAMBER OF DEPUTIES◆ This order, made of gold, silver and enamel, was given to members of the parliament during the Second Constitutional Era as a token of service.
ŞEFKAT NİŞANI◆
Sultan II.Abdülhamid 1878 yılında, yalnızca kadınlara verilmek üzere Şefkat Nişanı adı ile bir nişan yaptırmıştır. Üç dereceli ve birinci derecesi şemseli olan bu çok zarif mücevher nişana hak kazanabilmek için savaş zamanlarında ve afet hallerinde yardım ve insanlık hizmeti göstermek şarttı.
ORDER OF COMPASSION◆◆ The Order of Compassion was introduced by Abdülhamid II in 1878 as an award exclusively for women. The third and first degrees of the award carried the seal of the sun. This elegant order was only awarded for humanitarian work in times of war and disaster.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 53
050-057 osmanli.indd 53
11/25/09 9:44 PM
54 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
050-057 osmanli.indd 54
11/25/09 9:44 PM
DONANMA NİŞANI◆
Altın, gümüş, pırlanta ve mineden imal edilmiş olan bu nişan Osmanlı Donanması’nın gelişmesi için yardımda bulunacaklara verilmek üzere tasarlanmıştır. Denizciliği son derece güzel bir şekilde çağrıştıran bu görkemli nişanın yaptırılan yegâne örneği Darphane Sergisi’ndedir. Nişan, Meclis-i Vükela tarafından onaylanmamış ve üretilmemiştir.
ORDER OF THE NAVY◆ Made of gold, silver, diamond, and enamel, this order was created to reward those who aided the growth and development of the Ottoman Navy. Featuring an elaborate design of marine imagery, this order was probably rejected by the cabinet due to its costly production.The single example that was produced is proudly displayed in the museum of the Darphane (the Mint).
FERAHİ◆
Altından dikdörtgen şeklinde darbedilen İlk Osmanlı madalyası olan Ferahi üzerinde; “Allah muhafızların en hayırlısıdır ve o rahmet edenlerin en merhametlisidir.” yazıyor.
FERAHI◆
This rectangular golden medal, the first of its kind, is inscribed ‘Allah is the greatest of saviours and the most merciful of all’.
OSMANİ NİŞANI◆
Sultan Abdülaziz tarafından çıkartılan Osmani Nişanı dört dereceli olup birinci derecesinin mücevherlisi vardır. Bu nişanın arka tarafı Osmanlı devletinin kuruluşunu simgeleyen davul ve sancaklar içermektedir. Bu nişana sahip olabilmek için en az 20 yıl devlete başarılı hizmet etmiş olmak gerekliydi.
ORDER OF OSMAN◆
Introduced in four degrees by Abdülaziz I, the first degree of this order carries a large gem. Symbolizing the creation of the Ottoman Empire, the reverse of the order bears an inscription marking the year the Ottoman Empire was formed with drums and banners. At least 20 years of service were required to be eligible for this order.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 55
050-057 osmanli.indd 55
26.11.2009 09:10
TANZİMAT MADALYASI◆
Bir reform hareketi olan Tanzimat Fermanı dolayısıyla, yarım kilo ağırlığındaki bu muhteşem madalya Brüksel’de imal edilerek özellikle Avrupa’daki elçiliklere ve devlet ileri gelenlerine hediye edilmiştir.
ORDER OF MECID◆
TANZIMAT (REFORM ERA) MEDAL◆
Carrying the name and seal of Abdülmecid I, the Order of Mecid was produced in five degrees of prestige.. The first degree of the order features a gem laid in diamond and ruby in its center, known as a murassa, consisting of approximately 700 precious stones and weighing in at close to 50 carats. This prized order reflected the most refined of Ottoman tastes and was used until the very last days of the Ottoman Empire.
Weighing in at half a kilo, this astonishing medal was produced in Brussels and presented especially to embassies and statesmen in Europe to commemorate the Tanzimat (Reform) Declaration.
ÂLİ İMTIYAZ NİŞANI◆ Tek rütbeli olarak ihdas edilen bu nişan II.Abdülhamid’in çıkarttığı nişanların en görkemlisidir. Üç parçadan oluşmuş bu mücevherli nişan çok sınırlı sayıda üretilmiş, pek azı yabancı hükümdarlara da verilmiştir.
ORDER OF SUBLIME PRIVILEGE◆
Produced in a single degree, this order was the most elaborate order introduced by Abdülhamid I. Very few examples of this gemstudded three-piece award were actually produced, some of which were presented to foreign rulers.
56 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
050-057 osmanli.indd 56
26.11.2009 09:13
Courtesy of Turkish State Mint | Istanbul Archaeology Museums | Yavuz Büyüktuncay Collection
Sultan Abdülmecid’in adını ve ortasında tuğrasını taşıyan Mecidi Nişanı beş dereceli olarak çıkartılmıştır. Birinci derecesinin murassası, yani pırlanta ve yakutlarla donatılmış mücevherlisi vardır. Bir murassa nişan ve şemsesi toplam 50 kırat kadar ve yaklaşık 700 küsur değerli taş içermektedir. Osmanlı zevkini en güzel şekilde yansıtan ve döneminde çok sevilen bu nişan hayatiyetini devletin sonuna kadar sürdürmüştür.
Darphane Genel Müdürlüğü | İstanbul Arkeoloji Müzeleri | Yavuz Büyüktuncay Koleksiyonu izniyle
MECİDİ NİŞANI◆
Darphane Genel Müdürlüğü | İstanbul Arkeoloji Müzeleri | Yavuz Büyüktuncay Koleksiyonu izniyle
Courtesy of Turkish State Mint | Istanbul Archaeology Museums | Yavuz Büyüktuncay Collection
SANCAKLI AKKA◆
Osmanlı ve müttefik subay ve askerlerine verilmek üzere Akka madalyalarının altın, gümüş ve pırlantalı tipleri yapılarak dağıtılmıştır. Ön tarafı sancaklı, arka tarafı Latince Acre-Syria yazılarını ihtiva eden çok nadir bir tipi ise, büyük ihtimalle yabancılara verilmek üzere tasarlanmıştır.
MEDAL OF ACRE WITH BANNER ◆
Several versions of the medal of Acre, including gold, silver, and diamond, were distributed to members of the Ottoman and allied navies. A rarer kind, carrying a banner and inscribed with the text “Acre-Syria”, was probably designed with foreign recipients in mind.
SİLİSTRE◆
Osmanlı devleti adına Brüksel’de basımı gerçekleştirilen büyük çaplı, çok sanatkârane yapılmış bronz hatıra madalyası üzerinde Sultan Abdülmecid’in portresi ile arkada kılıç tutan kadın figürü, Osmanlı devletinin batılılaşma yolundaki fikirlerini ve çabalarını göz önüne koyması açısından dikkate değerdir.
SILISTRA◆
The large commemorative bronze medal was artfully designed, bearing a portrait of Abdülmecid I with a swordwielding female figure in the background – signifying a growing acceptance of Western artistic values in Ottoman society.
HANEDAN-I ÂL-I OSMAN
Tek rütbeli olan, altın ve mineden mamul kolye şeklindeki bu nişan özellikle hanedan üyelerine, çok sınırlı olarak da devlete büyük hizmette bulunanlara verilmiştir.
ORDER OF THE SUBLIME HOUSE OF OSMAN ◆
Produced in a single degree, this award took the shape of a golden necklace adorned with enamel and was given primarily to members of the royal family, though exceptions were made in cases of extraordinary service. 2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 57
050-057 osmanli.indd 57
26.11.2009 09:13
seyahat travel v
M
58 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
058-065mauritius.indd 58
11/25/09 9:52 PM
Mauritius
Tropikal Mélange*: A Tropical Mélange
Yazı • Story by Serra Gürçay
Hint Okyanusu’nda turizm cenneti Mauritius adasına giden Serra Gürçay, mercan resiflerine daldı, yağmur ormanlarının içinde motosafariye çıktı, golfünü geliştirmeye çalışırken kendini adanın créole ritmine kaptırdı.
Serra Gürçay dived through coral reefs, roamed the rainforests on a motor safari, and found herself caught up in the créole beat of the island while perfecting her golf game on the island of Mauritius in the Indian Ocean.
Yazı • Story by Serra Gürçay, Görseller • Images by Serra Gürçay,
*Karışım 2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 59
058-065mauritius.indd 59
11/25/09 9:52 PM
H Bir asır boyunca (1715-1810) Fransa yönetiminde kalan ada, sonradan İngiliz kolonisi olmuş ama her zaman Fransızların “joie de vivre”ini kimliğinde taşımaya özen gösteriyor.
Hint Okyanusu’nun üzerinden Ekvator’un güneyine doğru ilerliyoruz. Şu an aşağıda Madagaskar’ı geçip yüzümü doğuya çevirdim. Soğuk ülkeleri terk edip, sıcak adalara göç eden kuşlar gibi her geçtiğim yerde durmak istiyorum. Uçağın küçük penceresinden bakınca mavinin içinde irili ufaklı yeşil lekeler farkediliyor. Bir süre sonra, pike yapacağım Mauritius adası uzakta göründü. Kara parçasına yaklaştıkça adanın yapısı belirginleşiyor: Özellikle batı kıyılarında denizin şeffaf mavi rengi ve tesislerin bolluğu, orta kısımlarda otoyollar ve Hindistan’ı anımsatan sık ve düzensiz yapılaşmayı 200 bin yıl önce sönmüş sivri ve yeşil volkanik tepeler gölgeliyor. Doğu kıyılarında az sayıda otele karşılık yeşil golf sahaları ve küçük adaları seçebiliyorum. Adanın güneyinde yer alan ve ülkenin ilk başbakanı Sir Seewoosagur Ramgoolam’ın ismini taşıyan havaalanına indiğimde pasaport kontrolünde “Bon-zoor bienvenue a l’ile Maurice” (Merhaba Mauritius’a hoşgeldiniz) diyen güler yüzlü esmer adalının Fransızcasını anlamakta zorlanıyorum. Resmi dil İngilizce olsa da, adalılar en fazla “Créole” denilen eski Fransız sömürgesi adalarda konuşulan
Afrika dilleriyle karışmış bir Fransızca kullanıyorlar. Bir asır boyunca (1715-1810) Fransa yönetiminde kalan ada, sonradan İngiliz kolonisi olmuş ama her zaman Fransızların ‘joie de vivre’ini kimliğinde taşımaya özen gösteriyor. Dışarı çıktığımda, aralık ayının bu coğrafyada en sıcak aylardan biri olduğunu yüzüme çarpan nem sayesinde hatırlıyorum. Adanın kuzey batısındaki otelimize götürecek olan şoförümüzü, sefertasından yediği kişniş otuyla hazırlanmış yemeğinin son lokmalarını silip süpürürken buluyoruz. Burnuma gelen baharat kokusunun adanın genel havasından mı, yoksa aracın içinden mi geldiğine henüz karar veremedim. Yolculuğumuz uzun sürecek. Güneyden kuzeye 65 kilometre olan adanın genişliği de 45 kilometre. Yine de trafik oldukça karışık, 1,2 milyon nüfus sanki adanın ortasında kümelenmiş. Turistik tesisler ve zengin batılıların malikâneleri sahil şeridinin neredeyse tamamını kapatmış. Özellikle de bizim gittiğimiz ‘Flic en Flac’ bölgesi şık rezidanslar ve otellerle dolu. M1 otoyolundan kuzeye doğru ilerlerken taksi şoförünün çekik gözleri dikkatimi çekiyor. “Nerelisin?” diye soruyorum. Cevabı “Mélange” (karışım) oluyor. Adada
G
60 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
058-065mauritius.indd 60
11/25/09 9:52 PM
G
Gliding through the sky miles above the Indian Ocean, we cross over to the south side of the Equator. I’m facing eastward as we pass Madagascar below. I wish I could stop everywhere along the way like a bird migrating to the warmer spots in the winter. I can start to make out the green splotches on the blue canvas below as I glance out the tiny airplane windows. My destination, the island of Mauritius, begins to materialize in the distance. As we get closer, I start to form a bird’s eye picture of the land: crystal clear waters, especially off the east shores; highway and roads through the center; haphazard urban development that brings to mind the chaos of India overshadowed by steep volcanic peaks that have been inactive for more than 200 thousand years. As I go through passport control at the airport on the south
end of the island, named for Sir Seewoosagur Ramgoolam, the country’s first prime minister, a jolly-looking man greets me to the island with heavily accented French - “Bon-zoor bienvenue a l’ile Maurice” (“Hello, welcome to Mauritius”). Although English is the official language, islanders carry out their day-to-day business in créole, a colonial artifact based on the French language with African elements mixed in. Though the island eventually became a colony of England, it was administered by France for nearly a century (1715-1810) and the natives enthusiastically preserve the “joi de vivre” of the French. Stepping outside, I’m reminded by the humidity that December is one of the hottest times of the year in this part of the world. Our driver is waiting for us in the car, polishing off the last of his meal from a steel dish before he takes
us to our hotel on the northwest of the island. The spicy scent of coriander lingers in the air, though I’m not sure if it’s coming from inside the vehicle or from the surrounding outdoors. It’s going to be a long drive up to the hotel. The island is about 65 kilometers long from north to south, and 45 kilometers wide. The traffic can be rather chaotic too, as it seems the population of 1.2 million is packed very tightly in the center of the island. Resorts and mansions belonging to rich Westerners occupy nearly all the coastline, particularly in the “Flic en Flac” district where our hotel is located. As we slowly drive up the M1 highway, I notice the driver’s slightly slanted eyes and ask where he’s from. “Mélange”, he replies – a mixture. Though the island’s population is mostly Indian, European, and African, he tells me there’s a significant Chinese minority
Though the island eventually became a colony of England, it was administered by France for nearly a century (1715-1810) and the natives enthusiastically preserve the “joi de vivre” of the French.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 61
058-065mauritius.indd 61
11/25/09 9:52 PM
Hint Okyanusu’nun daha kuzeyinde kalan Maldivler’in aksine burada küresel ısınma sonucu mercan resifleri zarar görmemiş.
Hint, Avrupalı ve Afrikalıların yanı sıra Çin kökenli bir azınlığın da yaşadığını anlatıyor. Yaşadıkları her ülkede olduğu gibi burada da Uzakdoğulular, yemek, kültür ve alışkanlıklarını adaya taşımışlar. İnce uzun saza benzeyen ve ucu püskül püskül şeker kristalleri ile bezenmiş şeker tarlalarını geçiyoruz. Direksiyon başındaki gönüllü rehberimiz, mutlaka “L’aventure du sucre” isimli şık butiğe ve eski şeker fabrikasına uğrayıp farklı kıvamlarda ve renklerde satılan ham şekerlerden almamızı öneriyor. Mauritius, asırlardır dünyanın önde gelen şeker üreticilerinden biri. Turizm gelişmeden önce yerlilerin tek geçim kaynağı şekermiş. Püsküllerin arasından denizi görünce tarlalar da ilgi alanımdan çıkıveriyor. Şimdi tek derdim bir an önce üzerimdeki fazlalıklardan kurtulup kendimi sulara bırakmak.
BALIK TRAFİĞİ
Mercan resiflerinin oluşturduğu lagünün içine çok geçmeden dalıyorum. İlk adımlarda su derin olmamasına rağmen denizin dibi fazlasıyla renkli ve hareketli. Hint okyanusunun daha kuzeyinde kalan Maldivler’in aksine burada küresel ısınma sonucu mercan resifleri zarar görmemiş. Rengârenk mercanları seyrederken kendimi derinlerde buluyor ve başımın üzerinden aheste aheste geçen balık sürülerinin çokluğu ve canlı renkleri karşısında şaşırıp kalıyorum. Aquarium isimli kayalık bölgeye şnorkelle veya tekneyle gelip tüple dalınıyor. Daha tecrübeliler için Rempart L’herbe’de (veya diğer adıyla köpek balığı noktası) yapılan tüp dalışlarında köpek balığı, denizyıldızları, barakuda görmenin garantili olduğu söyleniyor. Ben bunları düşünürken aşağıda garip bir canlı görüyorum: Denizin dibinde iki ayak üzerinde yürüyen dev bir gövde. Dikkatli bakınca gördüğümün, kafasına dev bir kavanoz geçirmiş iri yarı bir insan olduğunu farkediyorum. Jules Verne’in ‘Denizin Altında 20 Bin Fersah’ kitabının sayfalarından fırlamış gibi duran bu karakter insanı şok etmeye yetiyor. Suyun üstüne çıktığımda rehber anlatıyor: “Kavanozun içerisinde gemiden pompalanan hava sayesinde
as well, along with their cuisine, culture and habits. We pass by fields of sugar cane, tall reeds shining with crystalline sugar. Our driver suggests we stop to sample the countless multi-colored sweets at “L’aventure du sucre”, a handsome gift shop by the old refinery. Mauritius has been one of the world’s leading exporters of sugar for hundreds of years. I decline the offer as I notice the sea peeking out from behind the reeds. Right now, I want to leave my luggage and cares behind and dive into the cool waters of the Indian Ocean.
FISH TRAFFIC Before long I ‘m diving in the lagoon, a natural structure formed by the coral reef. The water isn’t very deep, but the sea floor is alive with color and movement. Unlike the Maldives, at the north end of the Indian Ocean, the reefs here are so far untouched by the damaging effects of global warming. As the water gets deeper, I dive to get a closer look at the coral. Suddenly I’m dazzled by the vibrant colors of the innumerably many different kinds of fish swimming above me. The rocky area dubbed aquarium is a popular spot for scuba diving, reachable by boat or snorkeling. Experienced divers may prefer Rempart L’herbe, also known as shark point, where they are likely to come across sharks, starfish, and barracuda. My thoughts are suddenly interrupted when I notice a strange creature ambling across the ocean floor, a giant torso with two feet. On closer inspection, it turns out to be a burly man with some sort of giant jar over his head. He looked like he stepped
62 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
058-065mauritius.indd 62
11/25/09 9:53 PM
denizin altında yürüme turları düzenleyenler de var.” Yanımdaki çevreye duyarlı Fransız’ın: “Bu aktiviteyi devlet yasaklamalı çünkü denizin dibinde yürüyerek canlılara, sualtındaki dokuya ve mercanlara zarar veriliyor” sözlerini dikkate değer bulup bu yürüyüşe heveslenmiyorum. Çevre konusundaki sohbete akşam yemeğinde devam etmek üzere sözleşiyoruz.
SÉGA DANSI EŞLİĞİNDE MİLYONER SALATASI
Akşam kumsalın üzerine kurulmuş masalar biraz ilerideki plaj ateşini görüyor. Havadaki kokudan yemeklerin Hint ağırlıklı olduğunu anlamak için iyi bir buruna sahip olmaya gerek yok. Elbette, balık ve deniz mahsullerinin bu kadar bol olması şaşırtıcı değil. Ancak tek bir tabakta bulacağınız çeşit için aynı şeyi söyleyemem. Adanın tüm mutfaklarını bir arada sunan çok uğraşılmış bir ‘fusion’dan bahsetmiyorum. Önümde duran ‘Ahtapot Masalé’ buna iyi bir örnek: Créole usulü bol baharatlı ahtapot, başkent Port Louis’den gelmiş, yanında Hint usulü mercimek ve Çin tarzı ıspanak ve beyaz pilav var. Tropikal meyvelerle süslü salatanın üzerinde bir adet palmiye kalbi duruyor. Enginarı andıran bu sulu, hafif ve beyaz yiyeceği
Unlike the Maldives, at the north end of the Indian Ocean, the reefs here are so far untouched by the damaging effects of global warming.
right out of Jules Verne’s Twenty Thousand Leagues Under the Sea. When I resurface, the guide explains: “It’s a diving bell. The air is pumped from the surface to the enclosure. They have tours, if you would like to try”. Next to me, a conscientious Frenchman objects: “The government needs to ban this activity. It disturbs the wildlife and damages the reef”. I decline the offer. We
agreed to discuss the environment over dinner.
SÉGA DANCE AND MILLIONAIRE’S SALAD I have a clear view of the campfire further down the beach as I sit at our table. A rich scent drifts through the evening air, clearly hinting at the Indian roots of the local cuisine. Naturally, you can expect a great deal of seafood, though not often in the same dish. Mind you, I’m not talking about the kind of place where you’d get a fusion meal designed to showcase island’s numerous offerings. The octopus masalé sitting in front of me is a good example: Créole style spicy octopus (from Port Louis, the
2009 OCTOBER EKİM v SKYLIFE BUSINESS v 63
058-065mauritius.indd 63
11/25/09 9:53 PM
YAĞMUR ORMANLARINDA MOTO-SAFARİ
Adanın güneyi daha yeşil ve el değmemiş olduğundan moto-safari için o bölgedeki Black River Gorges Milli Parkı’na gidiyorum. Kaskımı giyip ATV’ye biniyor ve konvoy halinde ormanın içine dalıyorum. Etrafta farklı türde maymunlar, kuşlar ve endemik bitki örtüsü dikkatimi çekiyor. Adanın sembolü olan büyük gagalı dodo kuşlarının nesli tükenmiş ama onları aratmayacak türde renkli kanatlılar görmek mümkün. Yaklaşık üç saat süren moto-safari sırasında önden giden ve deneyimli grubu takip etmekte zorlanıyor, yaya olarak devam eden turda bol enerji sarfediyorum. Öğlen saatlerine yaklaşınca hava iyice sıcaklaştığından safariciler de ortalardan çekiliyor. Bu aktiviteyi organize eden firma özellikle kapalı havalarda
capital) with Indian dal lentils, Chinese spinach, and white rice. A salad sits on the table, dotted with fruit and crowned by a heart of palm. Reminiscent of artichoke, this watery, delicate vegetable is excised from the trunk of palm trees. This operation usually ends up killing the tree – an expensive proposition – hence the name “millionaire’s salad”. I turn to the Frenchman, who I now know visits the island every year. “They grow it commercially nowadays. These, too, are from a farm”, he explains. I carry on with my meal, feeling some relief. A movement around the campfire catches my attention. The local girls start moving to the creole music and perform the traditional Séga dance by our tables. The rhythm is very close to the calypso beat that we’re more familiar with. Then the girls have each of the guests stand up. Before long we’ve got something of a carnival going on, with the dancing and music and colorful clothes. I noticed that the dancers don’t move their upper bodies at all, only their hips. Seeing my
ineptitude, the girl next to me started shouting: en bas, en bas (down, down)! I figure out that I need to slowly lean toward the ground as I dance. I say “I’m going on a motor safari tomorrow, I need to get up early”, which excused me of the activities with some difficulty. Motor safari in the rainforest I’m on my way to the Black River Gorges National Park on the south end of the island, which is still untouched and wild. Donning my helmet, I climb on the ATV and dive into the forest with the rest of the convoy. We’re surrounded by various monkeys, birds, and innumerable kinds of plants. The dodo, the national bird, is long extinct, but colorful birds of all shapes and sizes are abundant. Through the three-hour long journey I have a hard time keeping up with the experienced group ahead of me, though I push along with all of my might. By midday, most safari-goers have retreated to avoid the searing heat. The officials representing the tour company tell me that overcast
Images courtesy of | Taj Private Hotel | Paradis Hotel | Sun Resorts | Naiad Resorts | izniyle
eskiden palmiyenin gövdesinde belli bir bölgeyi soyarak elde ediyorlarmış. Bu işlem sonucu ağaç kuruyormuş. Bu yüzden salatanın bir diğer ismi de milyoner salatası. Adaya her sene geldiğini öğrendiğim Fransız’la göz göze geliyorum: “Bunların artık kültive edilmişleri var, bu yediğimiz de onlardan biri” diyor. Bu lafın üzerine lokmamın keyfini çıkartmaya devam ediyorum. O sırada, kumsaldaki ateşin yanında bir hareketlilik başlıyor. Yerli kızlar “créole” müziği eşliğinde adaya özgü Séga dansı yaparak yanımıza geliyor. Ritimler bizim daha yakından tanıdığımız “calypso”ya çok yakın. Kızlar tüm davetlileri sırayla dansa kaldırıyor. Çok geçmeden, renkli kıyafetlerle plajda bir karnaval havası esiyor. Bedenlerin üst kısmı hiç oynamıyor, alışık olanlar sadece belden aşağısını kıvırıyor. Herhalde beni sopa yutmuş gibi bulduğundan karşımdaki kız ...en bas...en bas (aşağıya, aşağıya) diye bağırmaya başladı. Dans ederken yavaş yavaş aşağıya eğilmem gerektiğini anlıyorum.“Yarın moto-safariye çıkacağım, erken kalkmam lazım” diyerek ellerinden zor kurtuluyorum.
64 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
058-065mauritius.indd 64
11/25/09 9:53 PM
Images courtesy of | Taj Private Hotel | Paradis Hotel | Sun Resorts | Naiad Resorts | izniyle
Mauritius, son yıllarda golfçülerin popüler destinasyonları arasında bulunuyor.
Mauritius has earned rank among popular golf destinations in recent years.
çok dolu olduklarını ve araçları önceden ayırtmak gerektiğini tembihleyerek beni yolcu ediyor.
GOLF ADASI
Aslında Mauritius’da kapalı havalarda yapılacak aktivitelerin başında son beş senede adada iyice popülerleşen golf sporu olduğunu biliyorum. Adanın özellikle doğu yakasındaki otellerin golf sahaları güzellikleriyle ünlü. Bunlar arasında en ünlülerinden biri Le Touesserok Golf Kulübü. Bu saha dünyada çok az örneği olan otelin hemen karşısındaki ‘Ile aux Cerfs’ geyik adasında yer alıyor. Tüm ada sadece bir golf sahasından ibaret. Bernhard Langer’in tasarladığı 18 delikli saha 72 par’lık şampiyonlar sahası. Langer: “Tüm duyuların harekete geçeceği bir sahayı düşledim, inanılması güç doğal güzelliklerin yanında sahanın zorlayıcı olmasına da dikkat ettim,” diyerek tanımlıyor başyapıtını. Golf sahasında birkaç ‘swing’ denemesinden sonra Langer’in sözleri daha bir anlam kazanıyor. Güneşi batırmak üzereyim. Bu saatte yapılması gereken en güzel aktivitenin verandada oturup gün batımını izlemek olduğunu Mauritius’a gelen herkes bilir. Üstelik otele dönmeden önce biraz enerji toplamam gerek. Bu sefer kumsaldaki Séga dansından kolay kolay paçayı kurtaramayabilirim.
days are a very popular time and warn that I would need to reserve a vehicle in advance.
ISLAND OF GOLF Golfing has been a major activity on Mauritius in the past five years, and the courses on the east side of the island are worldrenowned for their beauty. Le Tousserok Resort’s Ile aux Cerfs Golf Course is one of Mauritius’s most prestigious and unique golfing establishments, located on a small island overlooking the hotel. The whole island is a golf course. Designed by Bernhard Langer, the course features 18 holes with a par of 72. When asked to describe
his masterpiece, Langer says: “I created a course that would enliven all of the senses, a challenging course surrounded by unbelievable natural beauty”. After a few swings on the green, I start to agree with Langer’s assessment. The sun will set soon. Anyone who’s been to Mauritius will know that the best thing to do would be to sit on the porch to watch the sunset. Besides, I need to catch my breath before returning to the hotel – I have a feeling the Séga dancers won’t let me get away so easily this time.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 65
058-065mauritius.indd 65
11/25/09 9:53 PM
66 v SKYLIFE BUSINESS v KASIM NOVEMBER 2009
066-071 ersin_ozince.indd 66
11/25/09 8:39 PM
SANATA DESTEK TEMEL VAROLUŞ NEDENLERİMİZDEN BİRİ Adı İş Bankası ile özdeşleşen Genel Müdür Ersin Özince ile kültür sanat endüstrisini, İş Bankası’nın kültüre verdiği önemi ve gelecekteki hedeflerini konuştuk. Röportaj • Interview by Mert Kaya Görseller • Images by Ahmet Bilal Arslan
We discussed the industries of art, culture and the support given to them by IsBank with General Manager Ersin Özince, whose name has become eponymous with the institution.
SUPPORTING ART IS A RAISON D’ÊTRE FOR US 2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 67
066-071 ersin_ozince.indd 67
11/25/09 8:39 PM
“İş Bankası’nın kültür-sanat faaliyetleri çok geniş bir ana mukaveleyle, daha kuruluş döneminde hazırlanan ana sözleşmede çok geniş olarak da tarif edilmiş. Ve bu misyon, bu kimlik zaman içerisinde değil, en başından itibaren oturtulmuş.” “IsBank’s culture and arts-related activities had been stated in a broad-ranging contract which was clarified in great detail within the first days of Isbank’s establishment. This mission and identity did not develop over time, it was embedded from the beginning.”
1975’te mezun olur olmaz İş Bankası’nda stajyer müfettiş yardımcısı olarak işe başlamışsınız ve o gün bu gündür oradasınız. Bu durum kariyerinizde ve özel yaşamınızda ne gibi avantaj ve dezavantajlar oluşturdu? İstikrarın insan hayatında bir dezavantaj oluşturacağını düşünmüyorum. Öte yandan İş Bankası gibi bir ulusal müessesede, Atatürk’ün kurduğu bir Cumhuriyet kurumunda en üst göreve kadar yükselebilmek benim için büyük bir gurur ve onur. Bu nedenle böyle bir dönemi; neredeyse çalışma hayatımın tamamı, bir ömrün ise yarısı olarak adlandırılabilecek bir dönemi İş Bankası’nda geçirmekten ötürü son derece memnunum. İş Bankası’nda görev yapmak insanın çok çeşitli açılımlar yapmasını da sağlar. Ben bugüne dek İş Bankası’nın bir çok iştirakinde, -Türkiye Şişe Cam Fabrikası’ndan, Avrupa’da kurulu İş Bankası GMBH’ya, Rabak Metalurji firmasına kadar- çok çeşitli yan kuruluşlarda da yönetim kurulu üyeliği yaptım. Yani İş Bankası’ndaki bankacılık hayatı, yöneticilerin yalnızca bankacılık yapmaları ve İş Bankası ile geçmiyor. 1970’ler kültür endüstrisi kavramının ülkemizde kullanılmaya başlandığı yıllar. İKSV 1973’te kuruldu mesela. Ayrıca özellikle bankalar, sanat alanına yatırım yapmaya başladı. İş Bankası’nın o yıllarda sanata yaklaşımı nasıldı? İş Bankası’nın belirttiğiniz yıllardan sonra Türkiye’de kurulan her türlü sivil toplum kuruluşuna kurucu olarak katıldığını görüyoruz. Örneğin İKSV’nin kurucularından birisidir İş Bankası. Bunun yanı sıra birçok başka sivil toplum örgütünün
066-071 ersin_ozince.indd 68
After graduating in 1975, you started your first job as an auditing intern and since then you have been working for the same corporation. What advantages and disadvantages did this bring to your career and private life? I do not think that stability constitutes any disadvantages in human life. On the other hand, it is a great source of pride and honour that I have been able to climb to the top in a national corporation such as IsBank, which was established by Atatürk as a corporation of the republic. Therefore, I am very happy to have spent this period which covers the whole of my business life, or what may be referred to as half a life time here. Working at IsBank enables one to really branch out in different ways. Until now I have been on the boards for many of the bank’s ventures from Turkey’s Şişe Cam Glass Factory to the GMBH and the Rabak Metallurgical firm. In short, a manager’s banking life at IsBank does not end with banking and IsBank itself. The 1970s are known as the era in which the culture industry became a viable concept. For example, İKSV (the
Istanbul Center for Culture and the Arts) was established in 1973. Moreover, during this time banks had started to invest in the area of art quite prominently. What was the approach of IsBank towards art in those years? After the years you referred to, we see that IsBank became the founder of many civil society organizations established in Turkey. For example, IsBank is one of the founders of IKSV, besides being a founding member or supporter of many different civil society organizations. However, the relationship of Isbank with art and culture goes back to older times. During the early and unstable years of Turkish painting we see that IsBank bought many pieces and supported the growth of art and painters by sponsoring exhibitions. Today IsBank has an important art collection containing over 2000 pieces. In the area of culture we see that cultural publications, especially those established by Hasan Ali Yücel – The Iş Türk Limited Company- have been continuing their work for over 60 years. IsBank’s culture and arts-related activities had been stated in a broad-ranging contract which was clarified in great detail
11/25/09 8:39 PM
İş Bankası Müzesi
IsBank Museum
de kurucu üyesi ya da destekçisi olmuştur banka. Ancak, aslında İş Bankası’nın kültür ve sanatla ilişkisi çok daha eskilere dayanıyor. Banka, kuruluş yıllarından itibaren resim sanatını, Türk ressamlarını desteklemeyi bir misyon olarak görüyor. Türk resminin emekleme dönemlerinde ressamların, İş Bankası tarafından eserleri alınarak, sergilerine sponsor olunarak desteklendiğini görüyoruz. Onun için de bugün İş Bankası’nın 2 binin üzerinde parçadan oluşan çok ciddi bir resim koleksiyonu var. Yağlıboya tablolar çoğunlukta bu koleksiyonda. Kültür konusunda da özellikle Hasan Ali Yücel tarafından kurulan kültür yayınları-İş Türk Limited Şirketi- yaklaşık 60 yıldır faaliyetini sürdürmekte. İş Bankası’nın kültür -sanat faaliyetleri çok geniş bir ana mukaveleyle, daha kuruluş döneminde hazırlanan ana sözleşmede çok geniş olarak da tarif edilmiş. Ve bu misyon, bu kimlik zaman içerisinde değil, en başından itibaren oturtulmuş.
İş Bankası’nın, İş Sanat’taki retrospektif sergilerde zaman zaman ve parça parça açığa çıkardığı bu koleksiyonu topluca sergilemek gibi bir niyeti var mı? Evet, var. Özellikle İstanbul’da bulunan bazı tarihi binalarımızı biz müze olarak değerlendirecek bir perspektife geldik. Yenicami’deki cumhuriyet öncesi dönemden kalma bir binamızı bir bankacılık müzesine çevirdik. Beyoğlu’nda bulunan eski
within the first days of IsBank’s establishment. This mission and identity did not develop over time, it was embedded from the beginning. Does IsBank have any intentions for a collective exhibition to showcase its complete collection, part of which have been displayed in retrospectives at İş Sanat? Yes, it does have that intent. We have especially arrived at a perspective from which we can convert our historical buildings in Istanbul into museums. We have turned one of our buildings, pre-Republic in age, into a banking museum in Yenicami. We are now considering the opportunity to turn one of our oldest and biggest branch
offices in Beyoğlu into an art museum and center to exhibit our paintings collectively. Does the bank continue to collect works? And is there a particular tendency? If you’d rather not name names, can you say whether you will continue with modern Turkish art or are you leaning into contemporary pieces? Unfortunately, while it may have been the right thing to do, we do not have such intentions. We may consider it after we arrive at the museum phase. However, on principle IsBank supports artists’ exhibitions, especially emerging artists, and aims to claim a work for its collection as the artist sees fit in return. We have observed that
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 69
066-071 ersin_ozince.indd 69
11/25/09 8:39 PM
“İş Bankası prensip olarak sanatçıların sergilerini, bilhassa amatör sanatçıların sergilerini destekler… Bunun özellikle amatör sanatçılar açısından olumlu bir katkı ve dürtü olduğunu gözlemliyoruz.” “On principle, IsBank supports artists’ exhibitions, especially emerging artists... We have observed that this has been a positive, constructive incentive for amateur artists.”
ve en büyük şube binalarımızdan birini de bir sanat müzesi ve sanat merkezi haline getirip, resimlerimizi de orada toplu olarak sergilemeyi düşünüyoruz.
Banka eser toplamaya devam ediyor mu? Ve öncelikli tercihi ne? Eğer isim vermek istemiyorsanız… Modern Türk sanatına devam mı yoksa çağdaş sanat eserlerine bir yönelim var mı? Maalesef böyle çok koleksiyon amaçlı bir yönelişimiz yok. Olsaydı belki daha doğru olurdu. Ama bunu müze aşamasına geldikten sonra düşünebiliriz. Ancak İş Bankası prensip olarak sanatçıların sergilerini, bilhassa amatör sanatçıların sergilerini destekler ve bu desteği karşısında da sanatçının uygun göreceği bir eserini de koleksiyonuna hibe etmesini amaçlar. Bunun özellikle amatör sanatçılar açısından olumlu bir katkı ve dürtü olduğunu gözlemliyoruz. Stresle nasıl başa çıkıyorsunuz? Küçük tüyolar verebilir misiniz? Su sesi ve kanaryanızı biliyoruz ama. Daha başka? Ben işimle ilgili doğrusu çok yorulduğumu söyleyemem. Tam bir ekip anlayışı içerisinde ve iş bölümünü her seviyede çok iyi yapmış olarak çalışırız. İş arkadaşlarımın çok büyük bir bölümü iş hayatım boyunca tanıdığım arkadaşlarım. Dolayısıyla iyi yetişmiş, iyi seçilmiş ve birbirini iyi tanıyan bir ekibin içinde çalışmaktan ötürü, herhangi bir yöneticiye nazaran çok avantajlıyım. Biz İş Bankası’nda dışarıdan transferle yönetici almadığımız için bu
this has been a positive, constructive incentive for amateur artists. Could you give us small tips as to how you cope with stress? Besides what we know, like water sounds and your canary? I cannot truly say that I get tired because of my job. We work with team spirit and a very well organized delegation of tasks at all levels. Most of my colleagues are friends that I have known throughout my career. Therefore I have
an advantage over any other manager in the fact that I work with well educated, well chosen individuals who know each other well. We are a different organization because at IsBank we do not transfer individuals into management from outside the corporation. However, I can’t really say that I fully integrate myself with my job. I have thought of myself as someone who has been trying to be beneficial to his country in all his efforts, so the stress of banking doesn’t affect me so much. The responsibility and anxiety I feel
70 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
066-071 ersin_ozince.indd 70
11/25/09 8:39 PM
bakımdan biraz farklı bir örgütüz. Ancak ben hiçbir zaman kendimi işimle tam anlamıyla bütünleştirdiğimi söyleyemem. Hiç böyle düşünmedim. Galiba kendimi bir bankacı değil, bir yönetici hatta kendi kuruluşunun ötesinde her bir çabasında ülkesine yararlı olmaya çalışan biri olarak düşündüm. O nedenle bankacılığın stresleri beni bir yere kadar yoruyor. Çok da fazla bankacılığın stresleri ile ilgili olmayabiliyorum. Ülkenin içinde bulunduğu sorunlar beni daha çok endişelendiriyor. Bir ebeveyn olarak duyduğum sorumluluk ve endişe bir banka yöneticisi olarak duyduğumdan çok daha fazla. Dolayısıyla bunun dışında da yetişkin bir insan olarak böyle güzel bir ülkede, böyle güzel bir şehirde daha çok doğayla, insanlarla haşır neşir olarak ortamımı değiştiriyorum diyeyim.
Sizin fotoğrafçılık ve balıkçılık gibi hobileriniz de var. Bu hobilerin size ve iş yaşamınıza katkısı nedir? İş yaşamım, kişisel yaşamımın küçük bir parçası. Ben kendimi hiçbir zaman iş sahibi bir insan yahut bir yönetici olarak görüyor değilim. Her şeyden önce bir insan olarak hayatımı mümkün olduğunca arzularıma, ideallerime ve prensiplerime uygun olarak yaşamaya gayret ediyorum. O nedenle hobilerimi iş hayatıma alternatif değil, ama hayatımın esas parçaları olarak görüyorum. İş hayatım hobilerim gibi hayatımda sadece bütünün bir parçasıdır. Dolayısıyla esas olan, mevcut olan ve bundan sonra da geliştirebileceğim hobilerimdir.
as a parent is far greater. I can say that, as an adult, instead of resting I just change my atmosphere and socialize in this beautiful country and its beautiful nature. You also have hobbies such as photography and fishing. What do these contribute to you and your business life? My business life is a small part of my personal life. I never see myself as a person with a job or as an executive. Above all, as a human being, I try to live my life according to my desires, ideals and principles as much as possible. As a result I see my hobbies as the main components of my life rather than alternative activities to my business life. My business life is a part of the whole of my life just like my hobbies. Therefore, the fundamentals are what I have now and the hobbies I may develop in the future.
“Türk resminin emekleme dönemlerinde, ressamların İş Bankası tarafından eserleri alınarak, sergilerine sponsor olunarak desteklendiğini görüyoruz. ” “During the early and unstable years of Turkish painting we see that Isbank bought many pieces and supported the growth of art and painters by sponsoring exhibitions.”
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 71
066-071 ersin_ozince.indd 71
11/25/09 8:39 PM
bir
Michelin
restoranında aksam yemegi..
HOW TO BE THE FINEST DINER—AT A MICHELIN
Yazı • Story by Max Thomae
Mövenpick ve Intercontinental otellerinin eski ünlü şefi Max Thomae, Michelin yıldızlı restoranlarda yemek yemenin en güzel taraflarını, içeriden bir göz olarak anlattı.
Celebrated executive chef Max Thomae of Mövenpick and Intercontinental Hotel fame gave us an insider’s view on the finer points of dining at a Michelin restaurant.
SEÇENEKLER, SEÇENEKLER
SELECTIONS, SELECTIONS
Michelin restoranları önemli ölçüde uzmanlaştıkları mutfaklarla ya da sundukları atmosferle fark yaratırlar; El Celler’ın ‘duygusal mutfağı’, Thomas Keller’ın New York’taki Per Se’si, İngiltere’nin arzu nesnesi Fat Duck, Arzak’ın Bask spesiyaliteleri ve gerçek İskandinav mutfağı sunan Noma; 2010 Michelin listesinin üst sıralarındaki coğrafi ve yerel mutfaklara en güzel örnekleri teşkil ediyor. Neyse ki restoranlara ait bilgiler, özel yemekler, şeflerin hikayeleri ve restoranların lokasyonları gibi gerekli bilgileri internetten veya rehber kitaplardan edinmek mümkün.
Michelin restaurants differ significantly in the cuisine they specialize in or the atmosphere they cultivate; El Celler’s ‘emotional cuisine’, Thomas Keller’s Per Se in New York, England’s coveted Fat Duck, Arzak’s basque specialties and the seriously Scandinavian Noma only represent a handful of the geographic and culinary variety living at the top of the 2010 Michelin roster. Fortunately, you’ll be able to find all of the necessary information on the internet or in guidebooks, including locations, details about the chef and signature dishes, menus, and photographs.
72 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
072-77michelin.indd 72
26.11.2009 07:07
İstridyeli Turp Ravioli, Fat Duck Restoran Radish Ravioli of Oyster, Fat Duck Restaurant
SEÇIM ANI
Çoğu zaman rezervasyonları altı ay sonrası kadar dolu olan bu restoranlardan birisine yemeğe giderken muhakkak iyi hazırlanmak isteyeceksiniz. Eğer yeterince erken rezervasyon yaptırabilirseniz; pencere kenarı veya mutfak çalışanları yemeğinizi hazırlarken onları izleme fırsatı bulabileceğiniz açık mutfaklı restoranlarda mutfağın yanı gibi yerlerde oturma şansı yakalayabilirsiniz. Eğer özel istekleriniz varsa veya yerinizden memnun kalmadıysanız bunu şefe bildirmeyi unutmayın.
THE DECISIVE MOMENT You’ll want to prepare well in advance for an evening out at one of these restaurants, as they often have bookings going back as far as six months. If you make a reservation early enough, you’ll have a better chance at getting that choice seat by the window or by the open kitchens at some restaurants, where you can watch the staff as they prepare your meal. Be sure to tell the maître d’ if you have any special requests or if you are unsatisfied with your dining arrangements.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 73
072-77michelin.indd 73
26.11.2009 07:07
Karnabahar Risotto, Fat Duck Restoran Cauliflower Risotto, Fat Duck Restaurant
İŞIN EN ÖNEMLI KISMI
Rezervasyon yaptırırken muhakkak geçerli olan mönüyü sormanız gerekli – her Michelin restoranının kendine has bir mutfak anlayışı, mevsimlere göre değişen mönüleri vardır ve yemekleri tıpkı bir haute couture defileye çıkacak bir modele kıyafet hazırlar gibi hazırlarlar. Detaylı bir iletişim bilgisi vermeye hazır olun. Başınıza gelmesi ihtimali çok az olsa da, restoran sizi rezervasyonunuz olduğu günde misafir edemeyebilir. O zaman size başka bir güne rezervasyon verilecektir ve emin olun o gün geldiğinde oldukça şımartılacaksınız.
DOĞRU SEÇIM
Bir şefle özdeşleşmiş, imza yemekler vardır. Bunlarla ilgili bilgiyi online kaynaklardan veya rehber kitaplardan edinebilirsiniz. Eğer mönüyle ilgili bir sorunuz varsa restoranı aramanız en mantıklısı. Restoran mutfağının sunduğu en iyi yemeklerin 12 tanesinin küçük porsiyonlarından oluşan bir tadım mönüsü, genellikle her Michelin restoranında yapılan bir uygulamadır. Eğer tercihinizi à la carte yemeklerden yana kullanacaksanız, mönüyle ilgili sormak istediğiniz her şeyi cevaplayacak bir garson yanınızda hazır bulunacaktır.
MAKING THE MOST OF IT Ask about the current menu when you’re making a reservation – Michelin restaurants are in a class of their own and typically have seasonal menus, unveiling special dishes much like haute couture pieces at a fashion show. Be prepared to leave detailed contact information. In the unlikely event that the restaurant cannot accommodate you at the arranged time, you will be offered another date and you can be sure to receive exceptional treatment.
THE RIGHT CHOICE Information on a chef’s signature dishes can be found online or in guidebooks. Call the restaurant if you have any questions about the menu. Tasting menus are a popular choice at many restaurants, consisting of up to 12 small portions of the finest dishes that the kitchen has to offer. If you choose to go à la carte, the waiter will be there to answer any questions you may have about the menu.
74 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
072-77michelin.indd 74
26.11.2009 07:07
DAMAK TADINIZI BILIN
Her ne kadar mönüden bir yemek seçerken biraz maceracı davranmanın bir zararı olmasa da, mönünün sunduğu seçki içerisinde damak zevkinize uymayacak yemekler de bulunabilir. Çoğunlukla özellikle hoşlanmadığınız bir baharatı veya malzemeyi öğrenmeniz mümkün. Örneğin kişniş Türkiye’de çok fazla kullanılmaz. Yemek sonrası damağı ferahlatmak için kullanıldığı anları saymazsak yemeğin içerisinde esas bir bileşen olarak bulunmaz. Bu restoranların bazılarının özellikle belli bölgelerin mutfaklarına odaklandıklarını ve o bölgelerde sıklıkla kullanılan bazı spesifik baharatların olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Belli malzemelerden hoşlanmama gibi bir durumunuz veya daha da önemlisi alerjiniz varsa; kötü tecrübeleri önceden savuşturmak adına garsonunuza bunları söylemeyi unutmayın.
KNOW YOUR PALATE Though it doesn’t usually hurt to be a bit adventuresome when selecting a dish from the menu, there can be some items that you are unlikely to enjoy on account of your palate. Most of the time you will be able to sniff out a particular spice or ingredient that you don’t get along with. For example, coriander is not usually heavily used in Turkey, except maybe for cleansing the palate after a meal, not as a main ingredient. Keep in mind that restaurants serving the cuisine of a particular region may have a typical set of herbs and spices they use often. If you have an aversion to certain ingredients, especially if you are allergic, be sure to let your waiter know so you can avoid an unpleasant experience.
Lavantalı İstridye ve Passion Fruit Jölesi, Fat Duck Restoran Jelly of Oyster and Passion Fruit with Lavender, Fat Duck Restaurant 2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 75
072-77michelin.indd 75
26.11.2009 07:07
Images courtesy of Fat Duck | Mugaritz | El Celler | Alinea | Pierre Gagnaire Restaurant | izniyle
MÖNÜ DIŞINA ÇIKMAK
Restoran görevlileri sizi en iyi şekilde ağırlamak için ellerinden geleni yapacaktır. Ancak sizin de rezervasyonunuzu yaptırırken dikkat etmeniz gerekenler var. Restorana gittiğinizde temin edilememiş bir malzeme veya yapımı çok uzun sürecek bir yemek olabilir.
İYI LÜTUFLAR
Eğer gerçekten düzgün bir restoran nasıl olur diye merak edenlerdenseniz, çok yoğun bir akşam olmamak kaydıyla, restoran görevlileri size restoranı gezdirmeye hevesli olacaktır. Yine ilgiliyseniz eğer, garsonunuza sizi şefle tanıştırmasını söyleyebilir; ve teşekkür edebilirsiniz. Bir Michelin restoranında akşam yemeği için oldukça önemli bir meblağ ödeyeceksiniz; dolayısıyla aklınızdakileri sormaktan ve deneyiminizi taçlandıracak bilgileri edinmekten çekinmeyin. Eğer restorana tekrar gelmeyi düşünüyorsanız iyi bir bahşiş – yüzde 15 – bırakmayı unutmayın. Garsonların keskin bir hafızaları vardır ve iyi bir müşteriye her zaman daha ilgili olurlar. Eğer yemeğinizden gerçekten etkilendiyseniz, mutfak çalışanları için de bahşiş bırakabilirsiniz. Her restoranda olduğu gibi Michelin restoranlarında da mutfağı, yardımcı aşçılar ve mutfak personeli işletir. El Celler Restaurant 76 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
072-77michelin.indd 76
26.11.2009 07:07
Alinea Mutfak Alinea Kitchen
Pastel Çikolata, Mugaritz Restoran Pastel Chocolate, Mugaritz Restaurant
Pierre Gagnaire Restaurant
Images courtesy of Fat Duck | Mugaritz | El Celler | Alinea | Pierre Gagnaire Restaurant | izniyle
Denizci Jölesi, Mugaritz Restoran Gel Marinero, Mugaritz Restaurant
GOING OFF-MENU The staff will do their best to accommodate any requests you may have, but it’s always a good idea to let them know when you’re making your reservation; an ingredient may not be in stock when you arrive at the restaurant, or a dish may take too long to prepare.
GOOD GRACES If you are especially enthusiastic about a certain restaurant, the staff will usually be eager to show you around the establishment – provided they’re not having a busy night. If you’re interested, ask your waiter to be introduced to the chef so you can thank him; you can improve your chances exponentially by sending a nice bottle of wine to the kitchen. The sommelier will answer any of your questions about the wine, and may give you a tour of the cellar if he’s not too busy. You’re paying a handsome sum for a night out at a Michelin, make the most of it and don’t hesitate to ask about any aspect of the experience. Be sure to tip well if you plan to come back, at least fifteen percent: waiters have acute memories and they will make sure that a good customer is always taken care of. If you have been really impressed by a meal, consider offering a tip to the kitchen staff as well – line cooks and other personnel run the backstage show at any restaurant, more so at a Michelin.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 77
072-77michelin.indd 77
26.11.2009 07:08
Yazı • Story by Salim Kadıbeşegil Görsel • Image by İhsan Uysal
SİVİL TOPLUMDAN ÇIKAN LİDER CIVIL SOCIETY BEARS NEW LEADERS “Dünyanın önde gelen ekolojik ürün fuarlarından biri olan Biofach Amerika’yı düzenleyen New Hope Media tarafından ekolojik yaşam ve tarım alanında dünyada geleceğin beş liderinden biri seçilen kişi.” “Ekşi Sözlük” Victor Ananias ile ilgili bu bilgiyi veriyor. “Dünyada geleceğin beş liderinden biri…”! Küresel ısınmanın, yok olan tarım alanlarının, alarm zilleri çalan su kaynaklarının, domuz gribinin oluşturduğu bir gündemin içinde Victor’la ilgili böyle bir sunuş profilini daha da önemli bir konuma taşıyor. Wall Street duvarının çatlamasından sonra, ekonomide, siyasette, sivil toplumda hangi liderler bizi özlemini duyduğumuz ‘yaşam kalitesine’ taşıyacak? Hangileri önümüzü görmemizi sağlayacak? Hangileri, gündemin kaotik, karmaşık görüntüsü ve içinden çıkılmaz toz bulutunun ardında gerçekten gelecekte nasıl bir dünyanın bizi beklediğini gösterecek?
078-79iderlik.indd 78
“He is identified as one of the five people who are seen as the leaders of the world in the future in the subject area of ecological habitats and agriculture by New Hope Media who organize Biofach America - one of the most prominent expositions in the world to concentrate on ecological products.” The ‘Sourtimes’ site gives us the information stated above on Victor Ananias. “One of the five leaders of the world in the future!” An agenda which consists of global warming, vanishing agricultural lands, the ringing alarm bells on the decrease fresh water sources and swine flu makes a profile such as Victor’s even more important. After the crackdown of the Wall Street, which leaders in civil society, politics and finance will be the ones bringing us closer to the quality of life that we long to attain? Which one out of them will enable us to see our futures? Which leaders will show us the kind of world that really awaits us in the future amidst the chaotic, complicated and beclouded agenda that we live through day by day?
11/25/09 8:46 PM
EKOLOJİK HAYATIN HER YERİNDE
Victor 1971 doğumlu. Babası Şilili. Çocukluğunda ailesiyle Bodrum’da doğal yaşamın izlerini sürmeye başladı ve ekolojik mimari, tarım, mutfak kültürü gibi konuların her biri ile ilgili konferanslar verecek düzeyde bilgi donanımına sahip oldu. Sadece ülkemizde değil, bu alanlarda uluslararası düzeyde ‘bilirkişi’ konumunda bir kanaat önderi olarak tanımlanıyor. Pazarlardan çiftliklere, organik tarım yasasından, tohumculuk çalışmalarına kadar ekolojik hayatın her yerinde Victor’un ve bir avuç Buğday gönüllüsünün izine rastlamak mümkün. New Hope Media tarafından ekolojik yaşam ve tarım alanında dünyada geleceğin beş liderinden biri gösterilen Victor Ananias’ı yazı konusu yapmamın nedeni, bu yüzyıla yön verecek liderler için bir ipucu yakalamış olmamız. Çünkü, dünyamızın her konuda ihtiyaç duyduğu liderler, bu gezegenin ve insanlığın ortak değerlerini simgeleyen konulara odaklanmış, kendilerini bilgi ve birikim ile donatmış, paylaşıma açık, en sert rüzgarlarda bile eğilmeden, bükülmeden yürüyebilmiş, toplumun çıkarlarını her daim gözetmiş kişiler olarak tanımlanıyor. Victor gibi.. Victorlar gibi…
TÜM DEĞERLER ÇÖPE GİDERKEN
Ocak 1984’te Apple’ın George Orwell’in 1984 romanından esinlenerek uyarladığı reklam filmi bilgi çağının başlama vuruşu oldu. 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılması ile 20. yüzyıla damgasını vuran sistemler domino taşları gibi devrilmeye başladı. 2009’da Wall Street’in çatlamasıyla da geçen yüzyıla ait tüm değerler çöpe atıldı. Siyasette, ekonomide, sivil toplumun düzeninde oyunun kurallarının yeniden belirlendiği bir dönemden geçiyoruz artık. “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” yaklaşımı bir anda gerçek oldu. BM, IMF, Dünya Bankası gibi 1950’lerin gereksinimlerini karşılamak üzere oluşturulmuş kurumsal yapıların raf ömürleri çoktan doldu. Yani her şey ‘sil baştan’! Bu yeni dönem doğal olarak kendi liderlerini toplumla tanıştıracak. Siyasette Obama, Afrika kökenli bir Amerikalı’nın ABD Başkanı olabileceği gerçeği ile buluşturdu bizleri. Finansta asırlık şirketlerin yerinde yeller eserken, 20’li yaşlardaki girişimcilerin yeni iş modelleri büyük firmaların değerlerini solluyor.
SİVİL TOPLUMUN YÜKSELİŞİ
Diğer yanda da ‘sivil toplumun’ etki gücü yükseliyor. Hatta “oyunun kurallarını onların belirlediği”ni görüyoruz. Gerektiğinde yükselen sesleri ile yüz milyonlarca, milyarlarca dolarlık yatırım projelerini durdurabildiklerine tanık olmaktayız. Eğer ‘bizler’ sivil toplumun bir parçası isek, bu değişimin de mimarları arasında sayılıyoruz. Değilsek, değişimin rüzgarında bir köşeye acımasızca savruluveriyoruz. Bilgi teknolojilerinin gelişim ve yaygınlığıyla dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun insanoğlu; hakkaniyet, şeffaflık, hesap verebilirlik ve toplum ile tüm gezegene karşı sorumlu davranmanın arkasında birleşti. İnsanlık, köken ve kimlik ayrımı gözetmeksizin ‘aynı dili’ konuşur oldu. Kültürel yok olmanın eşiğinden dönüldü. Bunu sivil toplum başardı. Şimdi, siyasette ve iş dünyasında Victor’lar lazım. Daha yaşanılası bir dünya için.
IN EVERY ASPECT OF ECO-LIVING Victor was born in 1971. His father is Chilean. He began a life immersed in nature in Bodrum where he spent his childhood and has since developed himself in the areas of ecological architecture, agriculture and cuisine culture to the extent that he is able to give conferences all three topics. He is not only identified as an ‘authority’ in these areas in Turkey but he is also considered an ‘opinion leader’ on an international level. From ecological farms, to laws on organic agriculture and studies on seedgrowing, it is possible to see Victor’s and a handful of Buğday volunteers’ influence. Victor Ananias (identified as one of the five leaders of the world in the future by New Hope Media in the areas of ecological habitats and agriculture) is someone to write about, because taking him as an example, we foresee the kind of leaders who will shape this century. Because the leaders we need globally, in all areas of life, are identified as those who have focused on subjects that represent the common values of the planet and of humankind, those who have equipped themselves with information and experience, those who are open to sharing, those who have not bent in the strongest of winds and made headway while guarding society’s benefits in all possible ways. Just like Victor, and others like Victor...
ALL VALUES GONE TO DUST Apple’s TV ad that ran in January 1984, inspired George Orwell’s novel, 1984, kicked off the information age. With the demolition of the Berlin Wall in 1989 systems ingrained during the 20th century fell like dominoes. As Wall Street also cracked in 2009, all values of the past century are now gone to dust. We are going through an era in which all the rules of the game are being re-identified through the order of politics, economics and civil society. ‘Nothing will ever be the same again’ has become reality. The shelf lives of corporate structures such as the UN, the IMF and the World Bank, created to cover the necessities of 1950s, have reached their expiry dates long ago. In other words, we’re starting from scratch. Naturally this new era will introduce its leaders to society. Obama has shown us that an African American can become the president of the United States. Financial institutions that have been active for centuries vanished as new business models developed by entrepreneurs in their 20s left the world’s biggest companies in their shadows with new value.
THE RISE OF CIVIL SOCIETY While all these are taking place, the influence of ‘civil society’ is also increasing. In fact we come face to face with the fact that they are the ones who ‘decide the rules of the game’. We witness that they have the power to put an end to investment projects worth hundreds and millions of dollars with their loudening voices. If we are a part of civil society we are also seen as the architects of change. If we are not, we get swept to the side by the atrocious winds of change. With the development and extensity of information technology humanity has met under the values of justice, transparency, accountability and responsibility toward the planet as a whole through the societies they live in, regardless of where they live. Humanity has started to speak the same language regardless of race, religion, language, sex or identity. We have come away from the threshold of cultural depletion and it was civil society that achieved this. Now, we need more people like Victor in politics and in business, all in all for a more habitable world.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 79
078-79iderlik.indd 79
11/25/09 8:46 PM
first calss ing ilan 21.5x27.5 10/19/09 2:52 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
INFO Yeni Film: Son Oyun
First Class’da İyi Uykular
Size Özel Servislerimiz İçin..
82
83
84
New Movie: The Code
Sweet Dreams in First Class
Our Exclusive Services for You...
Özel Lezzetlere Hazır mısınız? Ready for unique delicacies?
94
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 81
081-096 BusinesINFOAralik.indd 81
26.11.2009 09:15
Sizin İçin Seçtiklerimiz UPFRONT MICHAEL JACKSON’U ÖN SIRADAN İZLEMEK
MICHAEL JACKSON’IN HİT’LERİ BU AY UÇUŞLARIMIZDA THIS MONTH, MICHAEL JACKSON HITS ARE ON OUR FLIGHTS
FEATURED INT. ARTIST v MICHAEL JACKSON ABC • Ben • Got To Be There • Blame It On The Boogie • Can You Feel It • Shake Your Body (Down To The Ground) • Don’t Stop ‘Til You Get Enough • Rock With You • She’s Out Of My Life • Off The Wall • Girlfriend • Wanna Be Startin’ Somethin’ • The Girl Is Mine (with Paul McCartney) • Billie Jean • Beat It • Human Nature • P.Y.T. (Pretty Young Thing) • Thriller • Liberian Girl • Bad • I Just Can’t Stop Loving You • The Way You Make Me Feel • Man In The Mirror • Dirty Diana • Smooth Criminal • Black or White • Heal The World • Remember The Time • In The Closet • Who Is It • Will You Be There • You Are Not Alone • Earth Song • Cry • Whatever Happens (ft Carlos Santana) • Gone Too Soon
SON OYUN THE CODE
OYUNCULAR • Cast: Antonio Banderas, Morgan Freeman YÖNETMEN • Director: Mimi Leder
GİŞE FİLMLERİ KANALINDA SEYREDEBİLİRSİNİZ WATCH IT ON THE BLOCKBUSTER MOVIES CHANNEL
v Son Oyun, Rus mafyasına borcunu ödeyebilmek için genç bir hırsızın yardımıyla son defa büyük bir işe giren usta bir soyguncunun hikâyesini anlatıyor. Film, sinemanın iki büyük yıldızı Morgan Freeman ve Antonio Banderas’ı beyaz perdede ilk kez buluşturması bakımından önemli. Silahlı korumalar, kilitli kasalar ve parmak iziyle açılan kapılar ardında korunan servetler… Ödenecek borçlar ve hayatı kurtarılacak güzel bir kadın… Her şey aslında çok tanıdık. Bulgaristan ve New York’ta geçen macera için yönetmen Mimi Leder, farklı ülkelerden gelen oyuncuları bir araya toplamış. Avustralyalı Radha Mitchell, New Yorklu Robert Forester, Hırvat Rode Serbedzija ve Romanyalı Marcel Iures gibi…
v Albümleri, dansı, giysileri ve tavırlarıyla 80 ve 90’lara damgasını vuran Michael Jackson bir kez daha hayranlarının karşısında. Kasım başında tüm dünyada vizyona giren ‘This Is It’ isimli film; sanatçının bu yaz Londra O2 Arena’da gerçekleştireceği ve tüm biletleri satılmış konserlerinin prova ve kamera arkası görüntülerinden oluşuyor. 26 Haziran 2009’da hayatını kaybeden sanatçının yakınlarından tam destek gören film; yüz saati aşkın kamera arkası çekim, Jackson’ın birçok şarkısı ve günler süren prova görüntülerini içeriyor. High definition formatında, dijital ses kalitesi ile hazırlanan filmin bazı sahneleri üç boyutlu. Aralarında ‘Thriller’ın da bulunduğu üç yeni video klibi içeren filmin yönetmen koltuğunda ‘High School Musical’dan tanıdığımız Kenny Ortege var. ‘This Is It’; izleyiciye, Jackson’ı daha önce hiç görmedikleri bir şekilde görebilme ayrıcalığı sunuyor. Üstelik ön sıralardan…
A FRONT ROW SEAT TO MICHAEL JACKSON
v His albums, his dances, his clothes, and his attitude all shaped the 80s and 90s. Now, Michael Jackson will meet with fans once more in November release This is It, a film containing backstage and rehearsal footage from what would have been his sold-out summer concert at London’s O2 Arena. Produced with full support from Jackson’s family and friends, 100 hours of footage, tracks, and daylong rehearsal scenes celebrate the artist’s last effort before his death on June 26, 2009. Some scenes from the full HD, digital audiorecorded film are in 3D. Director Kenny Ortege of High School Musical fame also created three new music videos, including one for “Thriller”, featured in the film. This is It provides a view on Michael Jackson like never before, and from the very front row…
v The Code tells the story of a veteran thief who enlists the help of a younger burglar to pay off his debt to the Russian mafia in what will be his last big heist. The film’s most noteworthy detail is Morgan Freeman and Antonia Banderas playing off each other’s lines for the first time. Everything else is quite familiar --- armed guards, locked safes, fingerprint-regulated doors protecting massive fortunes… There’s debt to pay off and a beautiful woman whose life must be saved. Set in Bulgaria and New York, and directed by Mimi Leder who aimed to bring a multinational cast together, the film features Australian Radha Mitchell, New Yorker Robert Forest, Croatian Rode Serbedzija and Romanian Marcel Lures.
82 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
081-096 BusinesINFOAralik.indd 82
11/25/09 9:41 PM
Filmler hakkında daha detaylı bilgi için: Sayfa 88
DİJİTAL BİLGİ VE EĞLENCE
DIGITAL INFO & ENTERTAINMENT
v Eğlence sistemimizde 23 inç’lik düz ekranlardan Bose marka kulaklıklarla sizin için seçilmiş olan 250 farklı albümden oluşan müzik yayınını dinleyebilirsiniz. Klasik, vizyon, uluslararası ve çocuk filmlerinden oluşan film seçenekleri ile çeşitli dizi, belgesel ve çizgi filmlerden oluşan kısa program kanalını izleyebilirsiniz. Tüm bu hizmetlere ilave olarak bireysel ve çoklu oyunculu 17 adet interaktif oyun kanalı, küçük yolcularımız için ayrı çocuk kanalı ve sesli kitaplar da beğeninize sunuluyor. Yolculuğunuz esnasında eğlence sisteminde yer alan bilgi kanalını kullanarak saat başı güncellenen ekonomi, magazin, finans haberlerine, dört saatte bir güncellenen hava durumu haberlerine erişebilirsiniz. Ayrıca kısa mesaj ve elektronik posta gönderebilir ve yine koltuktaki ekranlarınıza mesaj ya da e-posta alabilir, ister koltuktan koltuğa, isterseniz de yerdeki yakınlarınıza telefon ile ulaşabilir, bağlantılı seferler kanalından, bağlantılı seferlerinizin bilgilerini öğrenebilirsiniz. Yolcularımız seyahatleri esnasında süitlerinde laptop ile çalışabilecektir.
v On the 23” flat screen of our entertainment system, you can select from a wide array of entertainment, including the music broadcast via Bose earphones, with 250 different albums selected for your enjoyment, the movie of your choice selected from Classical, Invision, International or Children’s movies, or follow the short program channel, which contains various series, documentaries and cartoons. In addition to all these services, there is also a games channel containing 17 different individual or multi-player video games, a separate Children’s channel for young travelers, and Audio Books, including a variety of preferences. Using the information channel in our entertainment system, you can access magazines, economic and financial news (updated hourly), and the weather forecast (updated every four hours). In addition, you can send and receive messages on your screen. Moreover, you can make seat-to-seat calls or call your relations on the ground by telephone, or find information on your connecting flights on the connecting flights channel. Soon passengers will also be able to use their laptops in their seats.
RENKLİ RÜYALAR v First Class’taki misafirlerimiz dinlenmek istediklerinde koltukları kabin ekibimiz tarafından yatak konumuna getirilecektir. Üzerine özel çarşaflı alez (kaz tüyü) serildikten sonra, iki adet yastık ve yorgan emrinize tahsis edilecektir. Ayrıca özel tasarlanmış pijamalar ve terlikler lavanta kokuları içeren özel bir çantada size takdim edilecektir.
SWEET DREAMS v When our First Class guests wish to go to sleep, their chairs are converted into a bed by the cabin staff, and an exclusive cover (filled with duck down) with a special sheet will be spread out and two pillows and a quilt will be provided. Specially designed pyjamas and slippers will also be provided in a lavenderscented special case.
For more information about movies, please refer to page 88
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 83
081-096 BusinesINFOAralik.indd 83
11/25/09 9:41 PM
BUSINESS CLASS Özel Hizmetler EXCLUSIVE SERVICES UÇUŞ ÖNCESİ HİZMETLER v Değerli Business Class yolcularımız, THY olarak size sunduğumuz ayrıcalıklı hizmetleri anlatmak bize mutluluk verecek. Business Class’tan yararlanan yolcularımız, ayrı bankoda check-in yaparken bir yandan da öncelikli yer tercihi fırsatından yararlanabilecek. Bankoda bagajınız için özel Business Class Etiketi, CIP Salonuna Giriş ve Uçağınıza Biniş Kartınız verilecektir. Özel salonumuzdaki telefon/fakstan yararlanıp, TV/Müzik yayını eşliğinde limitsiz ikramın keyfini çıkarıp, yerli-yabancı gazete ve dergilere göz atarken uçağınızı düşünmeyin. Çünkü tüm yolcular uçağa yerleştikten sonra uçağa yönlendirilecek ve bagajlar için özel tanıtıcı etiket ve ayrı yükleme hakkına sahip olacaksınız. Bu arada diğer yolculardan farklı olarak 20 değil 30 kg serbest bagaj taşıma (Parça - bagaj sistemi uygulanan Atlantik aşırı uçuşlar için iki parça serbest bagaj hakkı) ve iki parça el bagajı taşıma hakkınız olduğunu hatırlatırız. (Ülke kuralları gereği İngiltere çıkışlı yolcular sadece bir parça el bagajı taşıyabilir.) Business Class ve Elite Plus kart sahibi yolcularımız yurt dışından İstanbul’a gelmek üzere check-in işlemi yaptırdıkları esnada verilecek olan ‘fast track’ kartlarıyla İstanbul Atatürk Hava Limanı’na varışlarında geliş katındaki 29–30 numaralı pasaport kontrol bankosundan geçişlerini sağlayabilirler.
CIP (ÖZEL BEKLEME) SALONU v Sizi özel bekleme salonuna davet ediyoruz. Biniş kartınızı sizi karşılayan CIP Salon hostesimize bırakınız, uçağınızın kalkışından önce size haber verilecektir. Güzel bir müzik eşliğinde içeceğinizi hiçbir ücret ödemeden yudumlayabilir, ikramlarımızın lezzetine bakabilirsiniz. Ayrıca faks gönderilerinizi ücretsiz yapabilir, internete kablosuz erişim aracılığı ile ücretsiz bağlanabilirsiniz. Televizyon seyredip, Business Center’da işlerinizi kesintisiz sürdürebilir, günlük yerli ve yabancı gazetelere, dergilere göz atabilirsiniz. CIP’lerde yararlanacağınız hizmetler elbette bunlarla sınırlı değil. Kişiye özel banyo kiti kullanarak duş alma imkanı sunmamızın yanı sıra anne ve babalar bebek alt değiştirme pusetlerini kullanabilirler. Ayrıca bay ve bayan tuvaletlerinin yanı sıra özürlülerin ihtiyaçları da unutulmadı. Salonumuzda mescit de mevcut.
RAHATINIZ İÇİN v Günlük yerli ve yabancı gazete, çeşitli konularda dergi servisimize ilaveten, uzun dış seyahati yapan yolcularımız uçuşlarının daha konforlu olması için çorap, gözlük, el kremi gibi ürünler içeren çantalardan yararlanabilecekler.
Business Class yolcularımız 30 kg serbest bagaj taşıma (Parça-bagaj sistemi uygulanan Atlantik aşırı uçuşlar için iki parça serbest bagaj hakkı) ve iki parça el bagajı taşıma hakkına sahiptir.
84 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
081-096 BusinesINFOAralik.indd 84
11/25/09 9:41 PM
SERVICES EXCLUSIVE TO BUSINESS CLASS PASSENGERS v Dear Business Class passengers, We’d like to take this opportunity to inform you about some of our exclusive services. Instead of waiting in long queues, benefit from the Business Class counter, where exclusive Business Class luggage tags, and your CIP/VIP lounge entrance and boarding card will be issued. Relax in the exclusive lounge or take advantage of telephone, fax, TV/ Music broadcasting, limitless food and snacks, as well as local and foreign newspapers and magazines. Don’t worry about time since you have priority for seat selection, exclusive luggage tags and separate loading of the luggage while you’ll be directed to the plane once all passengers are on board. In the mean time, allow us to remind you again that your free luggage allowance is 30 kg (two pieces of free luggage on transatlantic flights where the piece-luggage system is applicable) instead of 20 kg in economy and you have two pieces of hand luggage allowance (subject to law, only one piece of hand luggage for passengers departing from the UK). Business Class and Elite Plus card holder passengers can obtain a “fast track” card during their check-in on their return to Istanbul and upon arrival at Istanbul Ataturk Airport; they can use passport control kiosks the 29-30.
CIP (EXCLUSIVE WAITING) LOUNGE v We’d like to invite you to the exclusive waiting lounge. If you wish, leave your boarding card with our CIP Lounge hostess receiving you at the CIP Lounge and you will be informed before the departure of your flight. In our lounge, enjoy the free catering service (hot and cold soft drinks, fresh squeezed orange juice, sandwiches, croissants, pastries, tarts, tartlets, sweet and salted biscuits, nuts, and hot soup until 11 am and after 8 pm). Listening to pleasant music, you can sip a drink, send a fax and connect to the internet via WLAN—all free of charge. You can also watch TV, continue your work in the Business Center, or leaf through the local and foreign daily newspapers and magazines. If you need to freshen up there are also shower facilities, so don’t forget to ask for your personal bath kit and towel at reception. For parents, a baby nappy changing trolley is also available. Men’s and women’s toilets (including disabled) are also easily accessible. For spiritual matters there’s a prayer room in the lounge.
FOR YOUR COMFORT v Local and foreign daily newspapers and magazines are available for our passengers to choose from. In addition, for the comfort of our Transoceanic Business Class Passengers, an amenity kit containing a pair of socks, hand cream and eyeglasses is available.
For our Business Class passengers, 30 kg free luggage allowance (two pieces of free luggage on transatlantic flights where the piece-luggage system is applicable) and two pieces of hand luggage allowance is provided.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 85
081-096 BusinesINFOAralik.indd 85
11/25/09 9:42 PM
FIRST CLASS Özel Hizmetler EXCLUSIVE SERVICES İSTANBUL ATATÜRK HAVALİMANI’NDA VERİLEN HİZMETLER
KALKIŞ ESNASINDA v Değerli First Class yolcuları, İstanbul il sınırları içinde limuzin hizmetinden (Mercedes-S, Mercedes Viano VIP Design) yararlanarak buraya geldiniz. Limuzin hizmeti istemeyen yolcularımız ise talepleri halinde Atatürk Havalimanında ücretsiz vale ve yedi güne kadar otopark hizmetinden yararlanabilir. Dış Hatlar Terminali E-girişinde Prime Class personeli tarafından kapıda karşılandıktan sonra uçak kapısına kadar size refakat edeceğiz. Size özel salon hizmeti (Prime Class), checkin bankosu ve pasaport kontrol noktasından yararlanabilirsiniz.
Çıkış harç pulunu check-in aşamasında ücretsiz olarak temin edebileceğinizi unutmayınız. Bunların yanı sıra talebiniz halinde bagajlarınızı ücretsiz kaplamaktan, terminal içindeki tüm transferlerinizi özel araç ile sağlamaktan kıvanç duyacağız. Size uçuşa 30 dakika kalana kadar E- kapısından yolcu kabulü sunuyoruz.
VARIŞ ESNASINDA
KABİN İÇİ HİZMETLERİMİZ
v Değerli First Class yolcuları,
v Değerli First Class yolcuları,
Prime Class personeli tarafından uçağın kapısında karşılandınız. İstanbul il sınırları içinde limuzin hizmetinden yararlanmak için görevli personel eşliğinde limuzin ya da aracınıza kadar transfer hizmetinizi gerçekleştirebiliriz. Özel pasaport bankosundan ve fast-track’tan yararlanırken terminal içindeki tüm transferlerin özel araç ile sağlandığını hatırlatırız. Uzun menzilli uçuşlardan yararlanan transit First Class yolcularımıza ise talepleri halinde Atatürk Havalimanı Airport Hotel’de 24 saat konaklama hizmeti verebiliriz.
Uçuş kabinine hoş geldiniz. Burada günlük yerli ve yabancı gazeteler, çeşitli dergiler beğeninize sunulmakta. Konforunuz için her ayrıntıyı düşündük. Diş fırçası, diş macunu, saç fırçası, dünyaca tanınmış seçkin markalı parfüm, krem, dudak nemlendiricisi, çorap ve göz bandından oluşan “amenity kit” servisimiz mevcut. Uyumak isteyen yolcularımızın koltukları ise kabin ekibimiz tarafından yatak konumuna getirilecek. Üzerine özel çarşaflı alez (kaz tüyü) serildikten sonra, iki adet yastık ve yorgan emrinize tahsis edilecektir. Ayrıca özel tasarlanmış pijamalar ve terlikler lavanta kokuları içeren özel bir çantada size takdim edilecek. Tıraş olmak isteyen erkek yolcularımız için tuvaletlerde tıraş bıçağı ve köpüğü bulunmakta.
First Class yolcularımızın serbest bagaj taşıma hakkı 60 kg’dır.
MILES & SMILES ÜYELERİNE ÖZEL AVANTAJLAR v Değerli Miles&Smiles Classic ve Classic Plus üyelerimiz. Türk Hava Yolları ücretli First Class uçuşlarından ekonomi sınıf mil değerinin iki katı, Elite ve Elite plus üyesiyseniz de ekonomi sınıf mil değerinin üç katı mil kazanıyorsunuz. Miles&Smiles üyelerimiz de Türk Hava Yolları ödül bilet tablosunda yer alan
limitli yer kapasiteli ödül bilet ve limitli yer kapasiteli refakatçi bilet First Class mil değerleriyle Türk Hava Yolları uçuşlarında First Class ödül bilet düzenletebilirler. Ödül bilet mil değerlerine www.thy.com/smiles web sayfasından ulaşılabilirsiniz. Uzun menzilli uçuşlarda ücretli gidiş/dönüş First Class bilet ile
seyahat eden Classic ve Classic Plus üyelerimizin, mevcut kart statüsü Elite karta yükseltilir. Uzun menzilli uçuşlarda (Hong Kong, Singapur, Bangkok) ücretli gidiş/dönüş First Class bilet ile seyahat eden Elite Kart üyelerinin mevcut Elite Kart sürelerinin bitiminden itibaren iki yıl daha uzatılacağını hatırlatırız. Uzun
menzilli uçuşlarda ücretli gidiş/ dönüş First Class bilet ile seyahat eden ancak Miles&Smiles üyesi olmayan yolcularımıza üyelik açılarak Elite kart verilecektir. Ücretli biletteki yolcuya verilen tüm hizmetlerden Miles&Smiles ödül bilet ile seyahat eden yolcular da yararlanabilir.
86 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
081-096 BusinesINFOAralik.indd 86
11/25/09 9:42 PM
SERVICES OFFERED AT ISTANBUL ATATÜRK AIRPORT
ON DEPARTURE FLIGHTS v Dear First Class passengers, Within Istanbul city limits a limousine service is available (Mercedes-S, Mercedes Viano VIP Design). For passengers who do not wish to use the limousine service, there is a free valet service with up to 7 days of free parking, available on demand. After the welcome reception of our Prime Class Personnel at the E-entrance gate of the International Flights Terminal, you’ll be escorted to the plane door. Exclusive lounge service (Prime Class), exclusive check-in counter and exclusive passport control point are all waiting for you.
Please allow us to remind you that your provision of departure dues and luggage coating (if required) are provided free of charge at check-in. We’ll be pleased to facilitate your transfers within the terminal by special vehicles. Besides, you’ll have acceptance to the plane through Gate-E until 30 minutes before the flight and are permitted up to 60 kg of checked luggage.
ON ARRIVAL FLIGHTS
FIRST CLASS INCABIN SERVICES
v Dear First Class passengers,
v Dear First Class Passengers,
You will be welcomed at the plane door by Prime Class personnel. Limousine service within Istanbul city limits and transfer services under the escort of an appointed staff member to the limousine or passenger’s vehicle are all at your disposal. We’re pleased to remind you that an exclusive passport desk, fast-track service and provision within the terminal by special vehicles are also available at your convenience. For long distance travel, you may also take advantage of a 24-hour stop-over service at the Atatürk Airport Hotel, available upon request.
Welcome on board. Your choice of Turkish and foreign daily newspapers and magazines are available. It’s been our intention to bring whatever is necessary for your comfort. An amenity kit, containing a toothbrush, toothpaste, hair brush, a bottle of perfume by a well-known brand, skin cream, lip moisturizer, a pair of socks and an eye mask is available. When you’re ready to sleep, your chair can be converted into a bed by the cabin staff, with an exclusive cover (filled with duck down) with a special sheet, and two pillows and a quilt spread out by your cabin attendant. Exclusively designed pyjamas and slippers are also available for your comfort. For our male passengers who wish to shave, shaving cream and razors are provided in the toilets.
First Class passengers are allowed to carry luggage up to 60 kg.
SPECIAL ADVANTAGES FOR MILES & SMILES MEMBERS v Miles&Smiles Classic and Classic Plus members earn twice the economy class points on paid Turkish Airlines First Class Flights, and Elite and Elite Plus members earn three times the economy class miles points. Our Miles&Smiles members can have limited amounts of award tickets and limited amounts of companion
tickets issued, shown in the award ticket tables, and can have First Class award tickets issued for Turkish Airlines flights, using their mileage points as indicated in the tables. Award tickets, and miles points can be accessed via the www.thy.com/smiles web page. Classic or Classic Plus members, who travel on long-distance flights
by paid First Class return tickets, can upgrade their cards to Elite cards. Elite card holders who travel on long distance flights (Hong Kong, Singapore, Bangkok) by paid first class tickets, will have their Elite card membership extended for another two years from the expiry date of the card. For passengers who travel on
long-distance flights by a paid First Class return ticket, but who are not Miles&Smiles members, a membership is assigned and an Elite card will be issued. All Miles&Smiles award ticket holders may benefit from the services available for the paid ticket holders.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 87
081-096 BusinesINFOAralik.indd 87
11/25/09 9:42 PM
The Answerman
Filmler MOVIES HARDWIRED
GİŞE FİLMLERİ BLOCKBUSTER MOVIES THE TIME TRAVELER’S WIFE
Oyuncular • Cast: Rachel Mc Adams, Eric Bana, Arliss Howard Yönetmen • Director: Robert Schwentke v Clare, Henry ile birlikte olmalarının kaderleri olduğuna inanmaktadır. Ancak ne zaman ayrılacaklarını bilemez, çünkü Henry genetik bozukluğu nedeniyle zaman içerisinde devamlı ileriye ve geriye yolculuk yapmaktadır.
Oyuncular • Cast: Cuba Gooding Jr, .Val Kilmer, Michael Ironside Yönetmen • Director: Ernie Barbarash v Anti ütopik bir gelecekte, bir otomobil kazasından geriye sağ kalan tek kişinin beynine deneysel bir implant takılır. Bu yonga sayesinde adam hayatta kalsa da, belleğini yitirmiştir ve gerçek hayata gömülü reklamlar görmeye başlar v In a dystopian future, the sole survivor of a car accident is fitted with an experimental brain implant. Although the chip keeps him alive, it comes with a price: his memory is gone and he sees embedded advertising in real life. The Time Traveler’s Wife
Oyuncular • Cast: Jeff Daniels, Lauren Graham, Lou Taylor Pucci Yönetmen • Director: John Hindman v Arlen Faber, bir neslin manevi yaşantısını etkileyen “Ben ve Tanrı” kitabının yazarıdır. Arlen’in yaşamı, yalnız bir anne olan Elizabeth ve hayatın anlamını arayan genç Kris ile kesişir, ikisi de yanıtları Arlen’den öğrenmek ister. v Arlen Faber is the author of “Me and God”, a book that’s redefined spirituality for a whole generation. Arlen’s life collides with Elizabeth, a single mum, and Kris, a young man searching for meaning, who both hope that Arlen has the answers.
v Clare believes she and Henry are destined to be together. But she never knows when they will be separated as Henry is cursed with a genetic anomaly that causes him to live life on a shifting timeline, skipping back and forth.
DEVRİM ARABALARI
THE CODE
Oyuncular • Cast: Taner Birsel, Halit Ergenç, Haluk Bilginer Yönetmen • Director: Tolga Örnek v New York’da editörlük yapan Margaret, Kanada’ya sınır dışı edilme tehlikesiyle karşılaşır. Margaret hemen asistanı Andrew ile nişanlı olduğunu açıklar. Ancak elinde fazla iş olan asistanı, bunu kabul etmek için bir koşul ileri sürer.
Oyuncular • Cast: Morgan Freeman, Antonio Banderas, Radha Mitchell, Robert Forster Yönetmen • Director: Mimi Leder v New York’da geçen bu filmde, son bir iş yapıp Rus mafyasına borcunu ödemek isteyen usta bir hırsız, hiç kimsenin giremeyeceği bir yerde korunan iki meşhur Faberge yumurtasını çalmak için ünlü bir hırsızın yardımını ister. v Set in New York City, a master thief recruits a notorious thief to help him steal two famous Faberge eggs from an impenetrable vault. In an effort to pull off one final job and repay his debt to the Russian mob.
THE ANSWERMAN
ULUSLARARASI FİLMLER INTERNATIONAL MOVIES OYE LUCKY! LUCKY OYE!
Oyuncular • Cast: Abhay Deol, Paresh Rawal, Neetu Chandra, Archana Puran Singh Yönetmen • Director: Dibakar Banerjee v Konusu Delhi’de geçen bu filmde, orta sınıf bir ailede büyüyen bir erkek çoçuğun hırsızlığa giden hayat öyküsü ele alınıyor. Lucky’nin ergenlik yılları, babasıyla ilişkisi ve arkadaşları anlatılıyor. v ‘Oye Lucky! Lucky Oye!’, set in Delhi, traces Lucky’s journey from a middle class boy to a thief, through his teenage years, his relationship with his father, his first crush and his friends. Oye Lucky! Lucky Oye
v Margaret is an editor in New York who faces deportation to Canada. She quickly declares that she’s engaged to her overburdened assistant Andrew, who agrees to go along with this under one condition. Devrim Arabaları
Rab Ne Bana Do Joji 88 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
081-096 BusinesINFOAralik.indd 88
11/25/09 9:42 PM
BU AYIN YENİLERİ
ASHES OF TIME REDUX Oyuncular • Cast: Tony Leung, Maggie Cheung, Brigitte Lin Yönetmen • Director: Wong Kar Wai
THIS MONTH’S NEW SHOWS
KLASİKLER CLASSIC MOVIES
v Ouyang Feng ünlü bir kılıç ustası olmayı ister. Sevdiği kadınla, kılıç maceraları arasında bir tercih yapması gerekince, ikinciyi seçer. Çöle yerleşen Feng, üstlendiği suikast görevlerini buradaki yetenekli kılıç ustalarına yaptırır. v Ouyang Feng’s ambition is to become a famous swordsman. When faced with a choice between the woman he loves and martial adventures, he chooses the latter. He moves to the desert where he finds skilled swordsmen to carry out his killings.
ROOKIES
Oyuncular • Cast: Ryuta Sato, Hayato Ichihara, Keisuke Koide Yönetmen • Director: Yuichiro Hirakawa v Kendini işine adamış bir öğretmen, uyumsuz gençlerden oluşan bir basket takımını adam etmeye çalışır. Bay Kawato, takımı ülke çapında yarı finale kadar çıkartır. Basket takımının hayalleri gerçekleşecek midir? v A devoted teacher tries to reform a baseball team of misfit youths. Mr. Kawato guides the team into the semi-final tournament, leading to a final chance at the National Championship. Will the dreams of this baseball team come true?
CHEAPER BY THE DOZEN
Oyuncular • Cast: Steve Martin, Bonnie Hunt, Hilary Duff, Tom Welling Yönetmen • Director: Shaun Levy Steve Martin
Rookies
v Küçük bir kasabanın futbol koçu ile karısı 12 çocuklarıyla beraber çok sakin bir hayat sürmektedir. Ama bir büyük futbol takımından koçluk teklifi gelince, şehre taşınma ve artan iş yükü, yaşamlarını alt üst eder. v A small-town football coach and his wife lead a surprisingly idyllic life with their twelve children. But when he gets an offer to coach a Big Ten football team, a move to the city and his increasing workload turn the clan upside down.
THE LAST KING OF SCOTLAND Yönetmen • Director: Michelle Pfeiffer, George Clooney Yönetmen • Director: Michael Hoffman
v Kriz anında Dr. Carrigan’ın yaklaşımından etkilenen Uganda Başkanı Amin, onu kişisel doktoru olarak seçer. Ama Carrigan kısa zamanda Amin’in ne kadar vahşi olduğunu ve kendi suç ortaklığını farkeder. v Impressed by Dr. Carrigan’s brazen attitude in a moment of crisis, the newly self- appointed Ugandan President Amin picks him as his personal physician. But Carrigan soon awakens to Amin’s savagery, and his own complicity in it.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 89
081-096 BusinesINFOAralik.indd 89
11/25/09 9:42 PM
Filmler MOVIES KISA PROGRAMLAR SHORT FEATURES CHUCK Chuck vs The Alma Mater v Chuck Bartowski, içinde şifreli hükümet sırları olan bir e-postayı açınca dünyanın kaderine karar verecek kişi haline gelir. Bu bölümde Chuck, eski arkadaşı Bryce Larkin hakkındaki gerçeği öğrenir. v When Chuck Bartowski opens an e-mail encoded with government secrets, it leads to the fate of the world being left in his hands. In this episode, Chuck learns the truth about a former friend, Bryce Larkin.
CHUCK Chuck vs The Crown Vic v Chuck Bartowski, içinde şifreli hükümet sırları olan bir e-postayı açınca dünyanın kaderine karar
verecek kişi haline gelir. Bu bölümde Chuck, siyasi ilişkileri olan bir dolandırıcıyı durdurmak için Sarah’ın kocası rolünü üstlenir. v When Chuck Bartowski opens an e-mail encoded with government secrets, it leads to the fate of the world being left in his hands. In this episode, Chuck pretends to be Sarah’s husband on a mission to stop a politically connected counterfeiter.
BIG BANG THEORY The Dumpling Paradox v Fizikçiler Sheldon ve Leonard yan daireye taşınan güzel bir kızla karşılaşınca, laboratuvar dışında yaşamı bilmediklerini farkederler. Bu bölümde, çaresiz kalan adamlar, Penny’den, iki kişilik Halo takımlarından birine katılmasını isterler. v When physicists Sheldon and Leonard meet a beautiful girl moving in next door, they realize they know nothing about life outside the lab. In this episode, in desperation, the guys ask Penny to join one of their two-person Halo teams.
BIG BANG THEORY The Grasshopper Experiment v Fizikçiler Sheldon ve Leonard yan daireye taşınan güzel bir kızla karşılaşınca, laboratuvar dışında yaşamı bilmediklerini farkederler. Bu bölümde, anne babasının tanımadığı bir kızla randevu ayarladığı Koothrappali ne yapacağını bilemez. v When physicists Sheldon and Leonard meet meet a beautiful girl moving in next door, they realize they know nothing about life outside the lab. In this episode, Koothrappali is overwhelmed when his parents arrange a blind date for him.
HOW IT WORKS v How It Works ile dünyada çok yaygın bazı nesnelerin, inanılmaz icatların ve iddialı inşaatların iç yüzünü öğrenebileceksiniz. Mükemmel çekimlerle büyüleyici ve şaşırtıcı pek çok süreci izleyebileceksiniz.
v How It Works brings you the inside story of some of the world’s most familiar objects, incredible inventions and ambitious constructions. The footage captures a huge range of fascinating and surprising processes.
DELUXE v Deluxe, zevk almanın zirvesini merak edenler için. Bu özel seride lüks yaşamın sırlarını öğreneceksiniz. Modadan lüks evlere, şık ikonlardan arzulanan nesnelere kadar artık hiçbir şey için düş kurmayın, hepsini Deluxe ile keşfedin. v Deluxe is about ultimate indulgence. The secrets to luxurious living are revealed with this exclusive series. From haute couture to heavenly havens, chic icons to objects of desire. Don’t dream about it, discover it with Deluxe.
PLANET LUXURY Gems/Shoes/Espresso v Planet Luxury, yeryüzündeki en kaliteli şeyleri konu alıyor. Dünyanın dört bir yanında enfes şeylerin kaynağına giderek, bunların nasıl yapıldığını, neden bu kadar pahalı olduğunu ve bunları kimlerin aldığını göreceksiniz. v Planet Luxury is about the best of the best. By travelling internationally to the source, the audience finds out how exquisite items are made, why they cost so much and who shells out the money to buy them.
CHEESE SLICES The Champion of English Cheese v Cheese Slices, dünyanın en sevilen peynirleri ile bunları yaratanların tutkuları ve becerilerine göz atıyor. Bu bölümde Will, İngiltere’de dolaşarak, ülkenin beğenilen peynirlerini keşfediyor.
Big Bang Theory
v Cheese Slices explores the world’s best-loved cheeses plus the passion and skill of the cheese makers who create them. Here, Will travels across England to find out about several popular cheeses across the country.
90 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
081-096 BusinesINFOAralik.indd 90
11/25/09 9:42 PM
ALBÜMLER ALBUMS TURKISH
AYIN SANATÇISI:
Muazzez Abacı Sevdiklerinizle • Alpay Küçük Bir Öykü... Best Of Alpay • Ben Deniz Olsun • Bengü İki Melek • Göksel Mektubumu Buldun mu? • Hadise Kahraman • Kenan Doğulu Patron • Mustafa Sandal Karizma • Nilüfer Hayal • Sezen Aksu Yürüyorum Düş Bahçelerinde • Redd 21 • Çeşitli Sanatçılar İz – Nefes • Arzu Ne Fayda • Osman Murat Tuğsuz Genç Sufi - Young Sufi • Fahir Atakoğlu Featured Turkish Artist
FEATURED ARTIST OF THE MONTH:
FAHİR ATAKOĞLU
INTERNATIONAL Black Eyed Peas The E.N.D. • Chrisette Michele Epiphany • Keri Hilson In a Perfect World • Shinedown The Sound Of Madness • Taylor Swift Fearless • Green Day 21st Century Breakdown • Simply Red Greatest Hits • Kenny G Rhythm & Romance • Fazıl Say 1001 Nights In The Harem • Various Artists Salsa Hits 2009: The #1 Series • Delerium Nuages Du Monde • Deuter Spiritual Healing • Jens Gad Le Spa Sonique • Santana The Woodstock Experience • Michael Jackson Featured International Artist
Black Eyed Peas
Müzik MUSIC
Fahir Atakoğlu
BU AYIN YENİLERİ THIS MONTH’S NEW SOUNDS
GRAMMY ADAYI BİR ALBÜM DAHA…
ANOTHER GRAMMY NOMINATED ALBUM
Olumlu eleştiriler alan ‘Istanbul In Blue’nun devamını yapmayı düşünüyor musunuz? ‘Istanbul In Blue’ gerçekten çok olumlu tepkiler aldı. Hatta Dünya müziği listelerinde tam üç kez 1 numaraya yükseldi. Caz listelerinde ilk 20’lerde yer aldı. Bütün bunlar bana yeni çalışmalar yapmam için güç veriyor aslında.
Are you thinking of continuing the concept of ‘Istanbul in Blue’ following its positive criticism? ‘Istanbul in Blue’ did indeed receive very positive feedback. In fact it reached number 1, three times in the World Music lists. It was ranked in the top 20 of the Jazz lists. Actually, all this success gives me the power to undertake new projects.
Son albümünüz ‘Faces and Places’ nasıl bir çalışma? ‘Faces and Places’ geçtiğimiz Temmuz sonunda Amerika’da yayınlanmış; bayramda ise Türkiye’de yayınlanacak son albümüm. Tüm besteleri bana ait. Yine çok önemli müzisyenlerle çalışıldı. Yıllardır, benim gibi rüyalarının peşinde, dünyanın değişik ülkelerinden Amerika’ya göç etmiş müzisyenlerle çalışıyorum. Her biri bana ilham veriyor. Basta hem solo çalışmaları, hem de Chick Corea’dan tanıdığımız John Patitucci; davulda Horacio ‘El Negro’ Hernandez; saksafonda Yellow Jackets grubundan Bob Mintzer, trompette Randy Brecker; gitarlarda Brezilyalı Romero Lubambo, İspanya’dan Flamenco gitaristi Rene Toledo, New York’tan Wayne Krantz ve perküsyonda yine Brezilyali Rogerio Boccato… Ayrıca ‘Yaylı sazlar’ grubu da bize eşlik etti. Albümün Grammy’e aday gösterilmesi söz konusu olabilir mi? Önemli müzisyenlerle çalıştım. Tüm müzisyenler kendilerine özgün renkleri bütün samimiyetleriyle müziğime taşıdılar. Hatta albümün içinde okuyacağınız üzere albümü onlara ithaf ettim. Güvendiğim bir çalışma; bu albümle de bu sene Grammy’e aday gösterileceğime inanıyorum.
What would you say about your latest album ‘Faces and Places’? ‘Faces and Places’ is my last album, which released in America last July, and will be released in Turkey after Ramadan. All the compositions belong to me. Once again, we worked with great musicians. I have been working with musicians (in pursuit of their dreams) who have emmigrated to United States from different countries, just like me, for years. Each and every one of them is a source of inspiration for me. On the bass is John Patitucci whom we know from his solo work and Chick Corea. On the drums is Horacio ‘El Negro’ Hernandez. On the saxophone we have Bob Mintzer from Yellow Jackets. Rounding up; Randy Brecker on trumpet; on the guitars is Brazilian Romera Lubambo; Flamenco guitars from Rene Toledo of Spain; New York’s Wayne Krantz on electric guitar and finally, on percussion, again from Brazil, is Rogerio Boccato... ‘Yaylı sazlar’ also accompanied us. Do you think that there is a possibility that the album will be nominated for a Grammy? I worked with important musicians. All the musicians carried colors of their own to my music with sincerity. In fact, as you will read in the album notes - I have dedicated ‘Faces and Places’ to them. It’s a project that I trust and I do believe that this album will be nominated for a Grammy this year.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 91
081-096 BusinesINFOAralik.indd 91
11/25/09 9:42 PM
Müzik MUSIC
KLASİK MÜZİK v CLASSICAL MUSIC
ULUSLARARASI SESLER INTERNATIONAL VOICES HAFİF MÜZİK v EASY LISTENING
POP HITLINE Black Eyed Peas Boom Boom Pow • Beyonce Halo • Jamie Foxx Blame It (On The Alcohol) ft. T-Pain • Jordin Sparks Battlefield • Kid Cudi Day ‘N’ Nite • Shinedown • Second Chance • Sean Kingston Fire Burning • Adam Lambert Mad World • Keri Hilson Knock You Down • Keith Urban Kiss A Girl • Black Eyed Peas • I Gotta Feeling • Kris Allen No Boundaries • Lady Gaga Love Game • Souljah Boy Kiss Me Thru The Phone • Kelly Clarkson I Do Not Hook Up • T.I ft Justin Timberlake Dead and Gone • Kristina Debarge Goodbye • David Cook Permanent • Pink Please Don’t Leave Me • Charice Note to God • Nickelback If Today Was Your Last Day • Lady Antebellum I Run To You • Taylor Swift You Belong With Me
CAZ v JAZZ Earl Klugh Sleepyhead • Herbie Hancock Solitude • Diana Krall Lets Fall In Love • Ramsey Lewis Sun Goddess • Weather Report A Remark You Made • Stanley Clarke Quiet Afternoon • The Sax Pack Fallin For You • Rick Braun Shining Star • Peter White Dreamwalk (with Phil Kenzie on Alto Sax) • Mindi Abair True Blue • Marion Meadows Suede • Byron Woods Fly Away • Brian Simpson It’s All Good • Dave Koz Faces of The Heart • Chuck Loeb Tropical • Jaheim My Place • Kenny G Silhouette • Stan Getz & João Gilberto Ft. A. Carlos Jobim Desafinado • Luis Armstrong What A Wonderful World
Berlin Take My Breath Away • Roxette Listen To Your Heart • Brian Ferry & Roxy Music Jealous Guy • Fleetwood Mac Seven Wonders • Crowded House Don’t Dream It’s Over • Duran Duran Ordinary World • Frankie Goes To Hollywood The Power Of Love • George Michael with Aretha Franklin I Knew You Were Waiting (For Me) • Phil Collins Separate Lives • Hall and Oates She’s Gone • Whitesnake Is This Love • Carly Simon & Michael McDonald You Belong To Me • Foreigner I Want To Know What Love Is • The Corrs What Can I Do • George Michael A Different Corner • Nazareth Love Hurts • Extreme More than Words • Joe Cocker & Jennifer Warnes Up Where We Belong • Sinead O’Connor Nothing Compares To You • Firehouse Love Of A Lifetime
Johann Sebastian Bach
NEW AGE Amethystium Arcus • Emiliana Torrini Unemployed In Summertime • Paul Schwarz Veni Redemptor Gentium • Trincha Live From Heart • Achillea Amor (Parte I) • 3rd Force Echoes of a Dream • B-Tribe Sensual Poe Haunted • Jens Gad Navajo • Blue Stone Dreamcatcher • Cantoma Essarai • Agron Love My Soul • Diane Arkenstone Under The Blue Sky • Kevin Wood Honoring Tradition • Vargo The Moment • Narsilion Faraway • Medwyn Goodall The Willow • Zero 7 Destiny
92 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
081-096 BusinesINFOAralik.indd 92
Craig Armstrong Weather Storm • Tchaikovsky Piano Concerto No1 In B Flat Minor • Elgar Nimrod • Tschaikovsky Dance of The Reed Flutes • Alexander Borodin String Quartet No2 In D Major Notturno Andante • Ludwig Van Beethoven Piano Sonata No8 in C minor • Gabriel Faure Pavane (Arr. Craig Leon) • Samuel Barber Adagio For Strings • Johann Pachelbel Canon In D • Giuseppe Verdi La Donna E Mobile (Rigoletto) • Antonio Vivaldi Concerto ‘L’estate’, RV 315 - III- Presto • Frédéric Chopin Piano Concerto No1 In E Minor • Michael Nyman The Heart Asks Pleasure First • Johann Sebastian Bach Air ‘On The G String’ • Johannes Brahms Waltz No. 15 In A Flat • Gustav Mahler Symphony No. 5 In C Sharp Minor - IV. Adagietto • Sergei Rachmaninow Piano Concerto No. 2 In C Minor (Opening) • Wolfgang Amadeus Mozart Lacrimosa (Requiem In D Minor K626) • Johann Strauss On The Beautiful Blue Danube • Stanley Myers Cavatina • Craig Armstrong Balcony Scene • Wolfgang Amadeus Mozart Piano Concerto No21 in C • Vaughan Williams Greensleeves • Johann Sebastian Bach Goldberg Variations
Lady Gaga
11/25/09 9:42 PM
TÜRKÇE MÜZİK SEÇKİSİ SELECTED TURKISH TUNES
Bengü
TÜRK SANAT MÜZİĞİ+HALK MÜZİĞİ v TRADITIONAL + CLASSICAL TURKISH Zeki Müren İmkansız • Muazzez Ersoy Gözlerimden Yüzün • Yılmaz Morgül Köprüler Yaptırdım • Hülya Sözer Mihrabım Diyerek • Umut Akyürek Artık Yeşerecek Bir Dalım Yok • Zekai Tunca Eski Dostlar • Emel Sayın Bülbülün Çilesi • Muazzez Abacı Yaşımı Sormayın • Necmettin Yıldırım Nasıl Geçti Habersiz • Mediha Demirkıran Seninle Bir Sonbahar • Emel Sayın Duydum ki Unutmuşsun • Hüner Coşkuner Seni Ben Ellerin Olsun • Cengiz Kurtoğlu Tara Saçını Tara • Şükriye Tutkun Pencereden Kar Geliyor • Orhan Hakalmaz Aslım Paktır • Arzu Oy Sevdiğim • Kıvırcık Ali Bir Selam Sal • Elif Yıldız Kalenin Bedenleri • Onur Akın 33 Kurşun • İlkay Akkaya Ordunun Dereleri • Kubat Sen Gülersen • Şevval Sam Dertliyim Kederliyim • Aydın Öztürk Bela Çiçeğim
FEATURED TURKISH ARTIST v FEATURED TURKISH ARTIST: FAHİR ATAKOĞLU 12 • Demirkırat (Jenerik) • Deniz • Mavi • Notalar Savaşınca (Kıbrıs Belgeselinden) • Sarı Zeybek • Yeşilada (Kıbrıs Belgeseli) • Zaman İçinde • Sultan • Uzaklara • Beyoğlu • Geçiniz • As One • Hayat • Sonbahar • About Autumn • As One World Lounge Mix • Onun için • Beyza’nın Kadınları • Geze Geze • Gözyaşı • İstanbul (Sertab Erener) • İlk • Aşk • Ağır Roman Bale Suiti 2 • Istanbul In Blue
FAHİR ATAKOĞLU VE ‘ISTANBUL IN BLUE’’ ‘IF’ albümünü 2005 yılında çıkaran Fahir Atakoğlu, ‘İstanbul in Blue’ albümünü o sıralarda kurgulamaya başladı. IF’teki takıma Mike Stern, Wayne Krantz ve Bob Franceshini’yi ekleyen sanatçı, albümün kayıtlarını üç günde tamamladı. Albümdeki 10 parçanın sonuncusu ‘İstanbul in Blue’nun bestesini ailesine duyduğu özlemi anlatmak için yazan Atakoğlu’nun yeni albümü ise: Faces and Places.
FAHİR ATAKOĞLU AND ‘ISTANBUL IN BLUE’’ Fahir Atakoğlu launched his ‘IF’ album in 2005 but he had already started to work on his next album, ‘Istanbul in Blue.’ He added Mike Stern, Wayne Krantz and Bob Franceshini to his ‘IF’ team and they completed ‘Istanbul in Blue’ in three days. Atakoğlu expresses his yearning to his family in the last of these 10 songs, which has the same name as the album. His new work titled as “Faces & Places.”
Şevval Sam
Meyra
TÜRK POP MÜZİĞİ v TURKISH POP Nalan Yaralıyım • Özgün Zilli • Ajda Pekkan Resim • Murat Boz Özledim • Gülben Ergen Giden Günlerim Oldu • Kenan Doğulu Beyaz Yalan • Niran Ünsal Sen Nasıl Delikanlısın • Serdar Ortaç Hadi Çal • Nazan Öncel Hatırına Sustum • Yalın Ah Be Kardeşim • Funda Arar Yak Gel • Gökhan Tepe Çok Özlüyorum • Sıla İnşallah • Batı Yakası 4 Gün Önce • Göksel Baksana Talihe • Manga Beni Benimle Bırak • Ziynet Sali Beş Çayı • Meyra Karar Bize Ait • Müslüm Gürses Tutamıyorum Zamanı • Gülben Ergen Söz • Teoman Çoban Yıldızı • Ebru Yaşar İçime Çeke Çeke
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 93
081-096 BusinesINFOAralik.indd 93
11/25/09 9:42 PM
İkram CATERING BUSINESS CLASS İÇ HATLAR v İç hat seferlerinin tamamında yeni menü ve porselen malzemelerle sunulan yeni ‘Business Class’ikram konseptinde yedi günde bir değişen menü tipleri servis edilerek çeşitlilik sağlanmakta ve sık seyahat eden yolculara farklı menüler tatma fırsatı sunulmaktadır. v Saat 02:00 ile 09:59 arasında servis edilen B/C sıcak kahvaltı menülerde; tereyağı ve reçel ile birlikte peynir, zeytin çeşitleri vardır. Meyve salatası veya yoğurt çeşitlerinin yanı sıra ana yemek tabağında sıcak kahvaltı servisi mevcuttur. v Saat 10:00 ile 16:59 ve 21:00 ile 01:59 arasında servis edilen soğuk yemek menü içeriklerinde şarküteri ve zeytinyağlı ürünlerden oluşturulan tabaklar, saat 17:00 ile 20:59 arasında ise sıcak yemek servisi bulunmaktadır. Yemek saatlerinde uçuşu olan tüm seferlerde Türk ve dünya mutfaklarından seçilen nefis tatlı çeşitleri dönüşümlü olarak sunulmaktadır. Sıcak ekmek çeşitleri ile birlikte ikram edilen menüleri haricinde alkollü ve alkolsüz zengin içecek çeşitlerinin servisi devam etmektedir.
DIŞ HATLAR v Uçuş süresine göre kısa menzilli olan hatlarda genel olarak soğuk servis sunulmakta olup orta ve uzun menzilli hatlarda kalkış saatlerine göre iki seçenekli sıcak kahvaltı ya da üç seçenekli sıcak yemek alternatifiniz olacaktır: Diyet uyguluyorsanız ya da özel bir tercihiniz varsa THY Özel Menüleri yardımınıza koşacak. v Farklı damak tadı arayanlar dünyaca ünlü konyakları, likörleri ile “digestive içkileri” deneyebilir.
OKYANUS AŞIRI BUSINESS CLASS YOLCULARIMIZ v İsme özel menü kartlarımız yolcularımıza dağıtıldıktan sonra, yolcuların yapacakları seçimlere göre yemek servisi başlar. Seferlerin kalkış saatine göre ilk olarak yedi çeşit ordövr/meze ya da hafif yemek tepsisi içinde seçenekli ordövr ve mezeler ile yemek servisine geçilir. Daha sonra sıra çorbalara gelir. v Ana yemek servisi ise üç sıcak yemek seçeneğinden oluşur ve Türk Mutfağından da lezzetleri seçenekleri içerir. Sıcak yemek tabaklarının dekorasyonu konuyla ilgili eğitim almış kabin ekiplerimiz için özel olarak hazırlanan talimatlara göre yapılmaktadır. Yemek servisini takiben, peynir, meyve ve zengin tatlı çeşitleri sunulmaktadır. Sıcak ve soğuk tatlı çeşitlerimiz mevcut olup, leziz Türk tatlıları da servise sunulur. v Yemek servisinden sonra çay kahve servisi son dereceli kaliteli likor ve konyaklarımız eşliğinde yapılmaktadır.
DOMESTIC FLIGHTS v On all domestic flights, within the new “Business Class” concept, a new menu is prepared every seven days and served up on porcelain dishes; in this way variety is achieved and frequent flyers are given the opportunity to taste different menus. v On the B/C hot breakfast menu (served between 2 am and 09:59 am) cheese and olives are served alongside butter and jam. In addition to fruit salad and a variety of yoghurts, a hot breakfast will be served. v On the cold food menu (served between 10 am and 4:59 pm and 9 pm and 1:59 am), we offer a variety of delicacies and cold dishes prepared in olive oil. Hot meals are served between 5 pm and 8:59 pm. On all flights selected desserts from both Turkish and international cuisine are served at meal times, on a rotating basis. v A variety of hot breads are served with all meals, as well as a wide range of soft drinks and alcoholic beverages are served for your enjoyment.
v Tüm seferlerde alkollü ve alkolsüz içecek servisi geniş yelpazesi ile yolculara ikram edilir. Çay (adaçayı, siyah çay, ıhlamur, yeşil çay, karışık bitki çayı), kahve (instant ve filtre kahve), meyve suları, çeşitli meşrubatlar haricinde seçilip belirlenen zengin içki servisi mevcuttur. Ayrıca Hazır Türk Kahvesi, espresso, cappucino ve sıcak çikolata servisi de vardır.
INTERNATIONAL FLIGHTS
v Menü detayları ve servis tipleri operasyonel şartlar, uçulan tarih, hat ve saate göre değişebilir.
v Please feel free to sample world famous brandies, liqueurs and other digestive drinks.
v Depending on the flight duration, you will have a choice of 2 hot breakfasts on short flights and a choice of 3 hot meals on long flights. If you have special dietary needs or if you have a specific choice, THY special menus are at your disposal.
TRANSOCEANIC BUSINESS CLASS PASSENGERS v After individual menu cards are distributed to our passengers, the meals selected by the passengers are served. Depending on the departure time of the flight, the meal service will generally commences with appetizers, hors d’oeuvres or light dishes of 7 different choices. Soups are also served. v The main meal provides a choice of 3 hot dishes, which include delicious choices from Turkish cuisine. The arrangement of the hot meals is conducted by our specially trained cabin staff, according to specific instructions. v Following the meal service, cheese, fruits and a rich variety of desserts are served. A rich selection of hot and cold desserts from Turkey and around the world will be served served as well. v After the food has been served, tea and coffee, as well as high quality liqueurs and brandies will be offered. v On all flights, a wide range of drinks are available to our guests. Besides a variety of teas (sage tea, black tea, linden tea, green tea, mixed herbal tea), coffee (instant and filtered), fruit juices and various soft drinks, we also offer a wide variety of alcoholic beverages. In addition to these, we also provide Turkish coffee, espresso, cappuccino and hot chocolate. v Menu details and service types may vary according to operational conditions, flight dates, routes and the times.
94 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
081-096 BusinesINFOAralik.indd 94
11/25/09 9:42 PM
FIRST CLASS v Özel tasarımlı menü kartları dağıtılmasıyla birlikte yolcunun arzu ettiği aperatif içecek kanepe ile sunulur. Uçuş süresi boyunca istediğiniz zaman dilediğiniz yemeği yiyebilirsiniz. Servis zamanı kısıtlaması bulunmamaktadır.
v While the specially designed menu cards are distributed, an aperitif of the passenger’s choice is served with canapés. During the flight, you can eat whatever food you wish, whenever you feel like having it. There is no limit to service time.
v Yemek servisinde değişik Türk mezeleri, uluslararası mutfaklardan ordövr seçenekleri sunulmakta olup okyanus aşırı seferlerimizde ayrıca havyar servisi yapılmaktadır.
v There are different Turkish appetizers, choice of hors d’oeuvres from international cuisines. On transoceanic flights, caviar is also served. v A main dish menu consisting of 4 choices (meat/fish/far eastern/ vegetarian) and a soup service is available for our passengers.
v Dört seçenekli ana yemek menüsü (et / balık /Uzakdoğu yemeği / vejetaryen) ve çorba servisi konuklarımıza sunulmaktadır.
v There is also a choice of sweets, including Turkish and international desserts are present, as well as an assortment of cheese and fruit.
v Çeşitli Türk ve dünya tatlılarının da yer aldığı tatlı, peynir ve meyve servisi seçenekleri bulunmaktadır. v Geleneksel Türk çayı cam bardaklarda limon eşliğinde, Türk kahvesi ise lokum eşliğinde sunulmaktadır. Cappucino ve espresso yanı sıra çeşitli “soft drink” ve bitki çayları uçağımızda bulunmaktadır. v Türk ve dünya şaraplarından seçenekler ve diğer aperatif alkol çeşitleri yer almaktadır.
v Traditional Turkish tea is served in a glass with lemon, and Turkish coffee is served accompanied by Turkish delight. Cappuccino and espresso, as well as various soft drinks and herbal teas are also available. v Turkish and international wines, beer and various spirits and liquors are readily available throughout the flight.
2009 DECEMBER ARALIK v SKYLIFE BUSINESS v 95
081-096 BusinesINFOAralik.indd 95
11/25/09 9:42 PM
ATATÜRK HAVALİMANI | ATATÜRK AIRPORT
İç Hatlar Terminali Domestic Terminal
201 207
202
206 203
208 209
205
204
210 211 212 213 214 215 216 217
DIŞ HATLAR GİDİŞ INTERNATIONAL DEPARTURE
218 219 220 221 222 223
İç Hatlar Terminali Domestic Terminal
2
201 207
202
206 203
208 209
205
204
210 211 212 213 214 215 216 217 218 219
DIŞ HATLAR GELİŞ INTERNATIONAL ARRIVAL
220 221 222 223 207
206
208 209 210 211
Otopark Parking
Yiyecek & içecek Food & Beverage
Pasaport Kontrol Passport Control
Bagaj Alımı Baggage Claim
Danışma Info
Duty Free
Metro Subway
Havalimanı Oteli Airport Hotel
CIP SALONU CIP LOUNGE
Self Check-in
Servis Shuttle
Cafe
212
96 v SKYLIFE BUSINESS v ARALIK DECEMBER 2009
081-096 BusinesINFOAralik.indd 96
11/25/09 9:42 PM