201004

Page 1

NİSAN / APRIL 2010 04/10

B

atı Resimlerinde Türk Halıları

İki Farklı İtalya:

milano & ıseo

Eskimeyecek Erkek Stili

takım elbıseler

TIMELESS MEN'S STYLE SUITS

TURKISH CARPETS IN WESTERN ARTS TWO FACES OF ITALY MILAN&ISEO




NİSAN APRIL 2010

ENTRÉE 12 Omega Takımyıldızı

Omega Constellation

13 Amalfi’nin Renkleri... Amalfi’s colors

14 Melankolik Terzi

The Melancholic Tailor

16 Gümüş Kuşların Gölgesi Altında

Under The Shadow Of Silver Birds

18 Cenevre Elektriklendi! Geneva Electrified

22 Hareketli ve Leziz Nisan

Dynamic and Delightful April

001-011-Onsoz.indd 2

3/26/10 7:30 PM


01-09-Onsoz.indd 3

4/23/10 10:34 PM


NİSAN APRIL 2010

26 Büyük, Geleneksel ve Fütüristik

Grand, Traditional and Futuristic

36 Eskimeyecek Erkek Stili Timeless Men’s Style

44 İlmeklerdeki Güzellik Beauty in Knots

52 Sultanlara Layık

Worthy of Sultans

64 Tuval Üzerinde Günlükler Delacroix Journals on Cvanvas

70 Alplerdeki Akdeniz

The Mediterranean At the Alps

79 INFO KAPAK v COVER 19.yüzyıl, kökboya, Konya Halısı 19th century, naturel dye, Konya Carpet Fotoğraf • Photography Fethi İzan

001-011-Onsoz.indd 4

3/26/10 7:30 PM



YÖNETİM MANAGEMENT Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Hamdi Topçu Chairman of the Board and of the Executive Committee Türk Hava Yolları Adına Sahibi | Genel Müdür, Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Üyesi Doç. Dr. Temel Kotil Publisher on behalf of Turkish Airlines | CEO and Member of the Board and of the Executive Committee Kurumsal İletişim Başkanı Zeki Çukur Senior Vice President Corporate Communication Halkla İlişkiler Müdürü | Public Relations Manager Murat Öz Aysun Ulusu aulusu@thy.com Ahmet M. Müftüoğlu ahmetm@thy.com Gökçen Ata gokcenata@thy.com Fisun Karyağdı fkaryagdi@thy.com Marka İletişim Danışmanı | Brand Communications Consultant Serdar Özer Öztürk Türk Hava Yolları Genel Yönetim Binası Atatürk Hava Limanı 34149 iSTANBUL Tel: +90 212 463 63 63 / 1164

YAYIN YÖNETİM Yayın Grubu Başkanı | President Grup Koordinatörü | Coordinator Finans Koordinatörü | Finance Coordinator YAPIM Yayın Koordinatörü (Sorumlu) | Editorial Coordinator

PUBLICATION MANAGEMENT Serkan Ünal Mehmet Mücahid Demir Selim Kara PRODUCTION Serdar Turan serdar.turan@infomag.com.tr

Editörler | Editors

Kültür Sanat | Arts & Culture Tarih | History Lifestyle Gezi | Travel Redaksiyon Editörü | Copydesk Editor İngilizce Editörü | English Editor Grup Tasarım Direktörü | Group Design Director Fotoğraf Editörü | Photo Editor Yardımcı Fotoğraf Editörü | Assistant Photo Editor Tasarım ve Uygulama | Design and Layout ÖZEL PROJELER

Jülide Karahan julide.karahan@infomag.com.tr Hasan Mert Kaya mert.kaya@infomag.com.tr Oktay Tutuş oktay.tutus@infomag.com.tr Melih Uslu melih.uslu@infomag.com.tr Suavi Yazgıç suavi.yazgic@infomag.com.tr Margaret Sönmez Nejat Emrah Yörük emrah.yoruk@infomag.com.tr Ahmet Bilal Arslan ahmet.bilal@infomag.com.tr Şahin Aslan sahin.aslan@infomag.com.tr Halil Öter | Bertuğ Yasavullar | İbrahim Kaplan CUSTOM PROJECTS

Koordinatör | Coordinator

Baha Yılmaz

Müşteri Direktörü | Account Director

Çisem Kartal

Müşteri Temsilcisi | Account Executive Editör | Editor Art Direktör | Art Director REKLAM Reklam Satış Müdürü | Advertising Sales Manager Reklam Satış Yöneticisi | Advertising Sales Executive Uluslararası Reklam Satış Yöneticisi | International Ad Sales Manager Marka Müdürü | Brand Manager

Zeynep Nil Suner Aynur Şenol Altun Özkan Oral ADVERTISING Sema Teker Eğilmez sema.teker@infomag.com.tr Ömer Arıcı omer.arici@infomag.com.tr Abidin Karabulut abidin.karabulut@infomag.com.tr +352 (0) 621 51 33 21 Emin Görgün emin.gorgun@infomag.com.tr

Üretim Müdürü | Production Manager

Gökhan Gönüldaş gokhan.gonuldas@infomag.com.tr

Reklam Rezervasyon | Ad Reservation

İlknur Eruzun ilknur.eruzun@infomag.com.tr

Muhasebe | Accounting

İnfomag Yayıncılık, Bilişim,Tanıtım ve OrganizasyonHizmetleri LTD. ŞTİ. Akatlar Mahallesi, Ebulula Mardin Cad. 4. Gazeteciler Sitesi A8/1 1. Levent / İSTANBUL Tel: +90 212 324 55 15 • Faks: +90 212 324 55 05 skylife@infomag.com.tr • www.infomagyayincilik.com.tr Baskı-Cilt | Printing-Binding Promat Basım Yayın San.ve Tic. A.Ş. Tel: +90 212 622 63 63 • http://www.promat.com.tr

Veysi Güneş veysi.gunes@infomag.com.tr

Skylife Business dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için customer@thy.com adresine mail gönderebilirsiniz. Any suggestions or complaints about Skylife Business magazine are welcomed and should be addressed to customer@thy.com. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Neither, text nor photographs from this publication may be reproduced either in full or summary without acknowleding the source and without prior permission from the publisher. Skylife Business, THY tarafından ayda bir yayımlanır. Skylife Business is published monthly by Turkish Airlines.

6 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

001-011-Onsoz.indd 6

3/26/10 7:30 PM






Merhaba, Greetings, Biliyorsunuz ki Türk halıları her zaman için bir cazibeye sahip olmuştur. Hem dünyanın sayılı iyi halılarından hem de gerçek birer el işçiliği harikası olduklarından, elbette yapıldıkları her dönemde onları görenleri büyülemişti. Buna Batılı ressamlar da dâhil. Bu ay hazırladığımız dosyamızda halıların nasıl olup da bu ressamların tablolarında yer aldıklarını ve bu sayede Doğu ile Batı arasındaki köprünün tıpkı bir halı gibi iki ayrı sanat türüyle kurulduğunu göreceksiniz. Bir başka köprüyü de biz Türkiye’den İtalya’ya kurduk. Skylife Business bu ay İtalya’nın iki farklı bölgesine odaklanarak, ülkenin farklı iki yönünü ortaya koyuyor. Biri şehirli ve modern İtalya’nın simgesi bir dünya başkenti olan Milano. Milano dosyasında özellikle alışveriş rehberimize ve orada yaşayan moda tasarımcısı Ümit Benan ile yaptığımız kısa söyleşiye dikkat edin. Diğeri ise Milano’ya birkaç saat uzaklıktaki gizli cennet Iseo Gölü. Birbirine bu kadar yakın ancak birbirinden bu kadar ayrı olan iki yer, İtalya’nın aslında bağrında birçok farklı kültürü barındıran bir ülke olduğunu gösteriyor. Hazır İtalya’dan bahsetmişken, sahi bilen var mı acaba İtalyanlar neden terzilikte bu kadar başarılılar? Bunun cevabını usta oldukları klasik İtalyan stilini üstün terzilik meziyetleriyle birleştiren, dünya starlarını ve devlet adamlarını giydiren Brioni’nin CEO’su Dr. Andrea Perrone’ye sorduğumuz sorularla aradık. Erkekler için müthiş bir rehber niteliğindeki bu yazıda önümüzdeki sezonun trendlerini de bulacaksınız. Jülide Karahan sanat sayfalarımıza Haluk Akakçe’yi konuk etti. Son dönemlerde oldukça popüler olan sanatçı belki de ilk defa bu kadar samimi bir röportaj gerçekleştiriyor. Eserleri ve sergilerinden daha çok, iç dünyasına yönelik samimi açıklamalarını muhakkak okumalısınız. İstanbul, gün geçtikçe daha önemli bir merkez haline gelmeye başladı. 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmasıyla beraber şehre gelen insan sayısındaki artış artık gözle görülür büyüklükte. Ancak bazı insanlar var ki hiç o kalabalığa karışmadan da şehrin güzelliklerinin tadını en iyi şekilde çıkarabilirler. İşte onlar için bu ay İstanbul’un en eşsiz suitlerini bir araya getirdik. Hepsi birbirinden farklı özellikler sunan bu odaların tek ortak noktaları geçici sahiplerine Osmanlı padişahlarının sahip olduğu ihtişamı sunarak bir anlığına da olsa onlara kendilerini bir sultan gibi hissettirmeleri. Tüm bunlara ek olarak bu yıl yeşil enerjiye odaklanan Cenevre Otomobil Fuarı, dünyadan etkinlikler ve geçtiğimiz ay yitirdiğimiz ünlü moda tasarımcısı Alexander McQueen’in en son koleksiyonu elinizde tuttuğunuz derginin sayfaları arasında. Keşfetmek üzere sizi içeriye buyur ediyoruz. İyi yolculuklar.

As you know, Turkish rugs have always possessed a fantastic charm. These genuine hand-crafted masterpieces, in addition to being among the world’s finest, surely enchanted all who saw them throughout the ages, including Western painters. In the article we’ve put together for this issue, you’ll find out how these carpets ended up in these artists’ paintings and how this juxtaposition of two separate kinds of art – just as in carpets – contributed to the construction of a bridge between East and West. Another bridge we could speak of is the one we built between Turkey and Italy. This month, Skylife Business focuses on two different regions of Italy, exploring two distinct sides of the country. The first one is Milan, the urban world capital which symbolizes modern Italy. Be sure to look at our shopping guide and the brief interview we conducted with fashion designer Ümit Benan, who lives in Milan. The other region we have covered is Iseo Lake, a hidden retreat a few hours away from Milan. These two places, so close yet so far apart, show that Italy is a country which actually harbors a cornucopia of different cultures in its bosom. Speaking of Italy, does anyone really know how Italians got to be such successful tailors? We searched for an answer by asking Dr. Andrea Perrone, CEO of Brioni, which masterfully combines classic Italian style with superior tailoring and is worn by worldfamous celebrities and statesmen. You’ll also find information on the latest trends for the upcoming season in the article, which will also serve as an excellent guide for men. Jülide Karahan welcomed Haluk Akakçe to our art pages this month. This is perhaps one of the most intimate interviews the artist, who has attracted quite a bit of popularity as of late, has given so far. It’s certainly worth a read, containing statements more to do with his inner world than on the subject of his works and exhibitions. Istanbul’s global significance seems to rise every day. There has been a visible influx of people visiting the city after her crowning as the 2010 Cultural Capital of Europe. However, some people prefer to experience the beauty of the city without getting caught up in the crowd. It is for this audience that we gathered Istanbul’s most exquisite suites in one file. The only thing these rooms – which are all of unique character – hold in common is that they all offer the extravagance once enjoyed by Ottoman royalty to their temporary occupants, letting them feel like sultans just for one day. In addition to all of the above, you will also find information on the Geneva Auto Show, where green energy was the uniting principle of the year, events from around the world, and an article on the last collection by Alexander McQueen, the renowned designer who we lost last month. We invite you to come along on this exploration. Have a pleasant journey.

SKYLIFE BUSINESS

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 11

001-011-Onsoz.indd 11

3/26/10 7:30 PM


Entrée

OMEGA TAKIMYILDIZI

v O’nu görmek için çok uzaklara gözlerinizi dikmeye veya

bulutsuz bir gökyüzünü beklemeye gerek yok. Omega’nın yeni özel üretim saati Constellation Baguette, sahip olduğu 459 adet pırlanta ile her koşulda kendini belli ediyor. Yeni Constellation Serisi’ndeki bu özel saat, toplamda 30 karat pırlanta ile ışıldıyor. Ayrıca Omega’nın 1999’dan itibaren kullanmaya başladığı Co-Axial teknolojisi de bu estetik güzelliğin mekanik kısmının da mükemmeliyetini garanti ediyor. Omega Constellation Baguette, kendine has bir saat olduğundan, herhangi bir şekilde bir taşın değiştirilmesi gerekirse bu işlem saatin yapımından daha uzun sürüyor.

Yeni Constellation’daki her bir taş özel olarak kesildiğinden, değiştirilmeleri saatin toplam üretiminden daha uzun sürebiliyor.

OMEGA CONSTELLATION v No need to peer far in the distance or wait for a cloudless sky. Omega’s new custom series watch, the Constellation Baguette, is clearly visible in all conditions thanks to its 459 diamonds. Part of the new Constellation Series, this exquisite watch sparkles with a total of 30 carats of diamonds. The Co-Axial technology that Omega has used since 1999 ensures the mechanical excellence of this aesthetic masterpiece. As the Omega Constellation Baguette is such special watch that if any stone were to require replacement or modification, the process wouldtake longer than the manufacture of the watch itself. www.omegawatches.com

As each stone of the new Constellation is cut specially, having them changed may take longer than the manufacture of the watch itself.

12 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

012-025-Entree.indd 12

3/26/10 7:36 PM


100’den fazla renk kombinasyonuna sahip Positano çantalar timsah, kayman, devekuşu ve kertenkele derisinden üretiliyor.

Boasting over a hundred different color combinations, the Positano totes are made of crocodile, cayman, ostrich, and lizard skin.

AMALFI’NIN RENKLERI...

v ABD’li ünlü tasarımcı Lana Marks’ın önümüzdeki

sezon için kadınlara önerdiği çantası Multicolour Positano Tote, tıpkı ismini aldığı Amalfi Sahili’ndeki kayalara kurulu Positano Köyü’nün tam da şu mevsimde sahip olduğu tüm renklerde üretilebiliyor. 100’den fazla renk kombinasyonuna sahip bu yeni model, timsah derisinden İtalya ve Fransa’daki ustaların ellerinde şekil bulduktan sonra size geliyor; sabrınızın karşılığını başka hiçbir yerde bulamayacağınız bir işçilikle alacağınızı garanti ederek. Arzu nesnesi olmaya aday çantanın fiyatı, hangi malzemelerin kullanılacağına göre değişebiliyor. Değişmeyen tek şeyse Lana Marks’a özel tasarımı.

AMALFI’S COLORS v The Multicolor Positano Tote, the women’s bag created by famed U.S. designer Lana Marks for the upcoming season, is available in all colors of the landscape of its namesake, Positano Village, located along the rocky shores of the Amalfi Coast. Boasting over a hundred different color combinations, the new model is brought to life from crocodile skin in the hands of master craftsmen in Italy and France, with such craftsmanship that makes it well worth your patience. The price of the bag, likely to become the next object of desire, may vary depending on the materials used to make it. Lana Marks’ unique design, however, is the one thing that is invariable. www.lanamarks.com

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 13

012-025-Entree.indd 13

3/26/10 7:37 PM


EntrĂŠe

012-025-Entree.indd 14

3/26/10 7:37 PM


MELANKOLIK TERZI THE MELANCHOLIC TAILOR Yazı • Story by Oktay Tutuş

Ölümünün üzerinden çok geçmeden McQueen, yeni koleksiyonuyla yeniden akıl çeldi.

Not long after his death, McQueen seduces us once again with his new collection.

v Trajik bir şekilde yaşamına son veren İngiliz moda tasarımcısı

v When English fashion designer Alexander McQueen tragically ended his life, the first thing that came to my mind – perhaps due to my occupation – was how his new collection would turn out. The fact that he committed suicide just a few days before his show gives rise to all sorts of questions. However, the 2010/2011 FallWinter collection, unveiled at the start of last month, answered all of the questions in my mind. His right hand, Sarah Burton, says of the collection which McQueen completed 80 percent of before his death, “he wanted to get back to the handicraft he loved, and the things that are being lost in the making of fashion”. It’s a collection which would befit medieval and Byzantine women, in line with the art and fashion sense of the era, but also clearly exhibiting McQueen’s signature style. Precisely as the young Alexander, who was a tailor on Savile Row, had once wanted... The designer – who had also produced an outfit for Prince Charles during the many years that he worked on this famous London street – stood out for his rejection of the fashionable and trendy, often accusing other designers of being charlatans. McQueen also designed costumes for theater plays, despite never passing up a chance to say how much he hated theater. His shows certainly contained elements of the theatrical, completely enchanting his audiences. This is why he is often remembered as a showman along with his fame as a fashion designer. The global fashion industry has lost an incredibly creative and provocative designer. What is left to us now is his final collection and the memory of his successes, articles, sharp tongue and frank interviews. May he rest in peace.

Alexander McQueen’in ardından, işim dolayısıyla belki de ilk aklıma gelen yeni koleksiyonunun ne olacağıydı. Öyle ya, defilesinden sadece birkaç gün önce intihar etmesi insanın aklına türlü türlü soruları getiriyordu. Ancak kafamdaki tüm sorulara geçtiğimiz aybaşında görücüye çıkan 2010/2011 Sonbahar-Kış koleksiyonu cevap verdi. McQueen’in ölmeden önce yüzde 80’lik bir kısmını tamamladığı koleksiyonu için sağ kolu Sarah Burton, “moda endüstrisinde kaybolan ne varsa ona dönmek istedi” diyor. Ortaçağ ve Bizans kadınlarına, dönemin eserlerine ve moda anlayışına uygun ancak McQueen tarzına kesinlikle birebir uyan bir koleksiyon. Tıpkı Savile Row’da terzilik yapan genç Alexander’ın tam olarak istediği gibi. Uzun yıllar terzilik yaptığı Londra’nın bu en ünlü sokağında Prens Charles için de kıyafet diken tasarımcı her zaman modayı, moda olanı ve trendleri reddetmesiyle hatta çoğu zaman da diğer moda tasarımcılarını şarlatan olarak değerlendirmesiyle sivrildi. Tiyatro için de kostüm çalışmaları yapan ancak her fırsatta tiyatrodan nefret ettiğini söyleyen McQueen zaten kendi defilelerini bir tiyatro sahnesinden farksız hazırlıyor ve insanları bununla büyülüyordu. Moda tasarımcısı sıfatının yanına çoğu zaman şovmenin de eklenmesi bundandır. Dünya moda endüstrisi inanılmaz yaratıcı ve provokatif bir tasarımcıyı kaybetti. Bundan sonra ancak taklitleriyle övünebileceğimiz böyle bir tasarımcının elinden çıkan son koleksiyonu dışında başarıları, makaleleri, o sivri dilli ve naif söyleşileri kaldı. Huzur içinde yatsın.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 15

012-025-Entree.indd 15

3/26/10 7:37 PM


Entrée

GÜMÜŞ KUŞLARIN GÖLGESİ ALTINDA UNDER THE SHADOW OF SILVER BIRDS Yazı • Story by Hande Eagle Görseller • Images by Ahmet Bilal Arslan - Fethi İzan v Tasarımcı ve iç mimar Babür Kerim İncedayı, yeni

tasarımlarını benimle paylaşırken “Benim tasarım anlayışım geleneği değerlendirebilmek, olumlu niteliklerini geleceğe aktarabilmek,” diyor. Resim merakı çocukluğunda başlayan İncedayı, kendine özgü tarzı ve düşünceleriyle yeniyi arkeolojiden, tarihten ve Anadolu topraklarının zenginliğinden aldığı ilhamla çok farklı boyutlara taşıyor. Gümüşün kuş figürüyle birleştiği en yeni tasarımları, dolapta toz tutmaya mahkûm bırakılacak objelerin aksine, günlük hayatın bir parçası. Sahiplerine hayatın tadını, kuş figürlü gümüş kulplu kahve fincanlarıyla ve onlara eşlik eden ortası rölyefli kulbuyla yine kuş figürlü tepsiden çıkarma olanağı sağlıyor. Kuşun İncedayı için anlamı özgürlüğün bir simgesi olmasının yanı sıra sevgi bütünlüğünü ve yaşam sevincini aktarmasından doğuyor. Yine kulbunda kuş motifi taşıyan şekerlik, lokumluk ve çerezlik ustalıkla şekillendirilmiş. 2008 senesinde ‘Design Boom Beyond Silver: Milano Uluslararası Gümüş Tasarım’ yarışmasında finalist olmuş lokumluk, form itibariyle hem klasik hem de oldukça modern ve şık.

v“My design concept is making use of the traditional, being able to carry its positive features into the future,” says interior architect and designer Babür Kerim İncedayı as he shares his new designs with me. İncedayı, whose avocation of painting started during his childhood, is conveying the new with his characteristic style and thoughts to a different dimension through the inspiration he gathers from archaeology, history and the abundance of the Anatolian lands. His latest designs are far from objects that will be left in a cupboard to gather dust. On the contrary, the combination of bird and silver featured in coffee cups with silver bird shaped holders and center relieved silver tray with bird shaped handle, will become a part of the daily lives of their owners, offering an opportunity to enjoy life to it’s full. For İncedayı, the meaning of the bird figure is the unity of amity and joy of living as well as being a symbol of freedom. The Turkish delight holder, castor and appetiser bowl which convey the bird figure on their handles are shillfully shaped. The dashing Turkish delight holder with a classical yet modern form became one of the finalists of the 2008 Design Boom Beyond Silver competition in Milan. The

16 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

012-025-Entree.indd 16

3/26/10 7:37 PM


“Benim tasarım anlayışım geleneği değerlendirebilmek, olumlu niteliklerini geleceğe aktarabilmek” “My design concept is making use of the traditional, being able to carry its positive features into the future”

Gümüş üzerine farklı renklerde mineli kuş figürlü kolyeleri de Bizans dönemi takı tasarımlarını andırıyor. Aynı zamanda Yeditepe Üniversitesi Sanat ve Tasarım bölümü kurucusu olan İncedayı hayatın kendisine sunduğu tüm enerji ve çalışma arzusuyla çizmeye, düşünmeye ve tasarlamaya devam ediyor. Şimdiki ve ilerideki çalışmalarını “Urartu ve Hititler gibi medeniyetleri bugünkü kültür yapımıza taşımak ve çağdaş ikonlara dönüştürmek arzusu içindeyim” diyerek anlatıyor. Gerçekten de son derece organik bir his taşıyan tasarımlarda, her bir tasarımının el işçiliğinin alın terini tattığı aşikâr.

silver bird shaped, tri-colour enamelled necklaces resemble the Byzantine jewellery designs of olden days. İncedayı who is also the founder of the Art and Design department at Yeditepe University continues to draw, cerebrate and design with all the energy and the desire to work that life offers him. He expands on his current and future work through these words, “I desire to convey Urartu and Hittite civilisations into today’s cultural structure and to turn them into contemporary icons.” The elbow grease involved in the hand workmanship of each of the designs that carry an organic feel is highly palpable.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 17

012-025-Entree.indd 17

3/26/10 7:37 PM


Entrée CENEVRE ELEKTRIKLENDI!

v Dünyanın en önemli otomobil fuarlarından birisi olan ‘Cenevre

Otomobil Fuarı’, bu sene 80. yılına yakışır şekilde boy gösterdi. Her sene olduğu gibi bu sene de tüm otomobil markalarının birbiriyle yarışan modelleri sergilenirken Cenevre’de ilkler de yaşandı. İlkler sadece yeni otomobillerde değil yeni teknolojilerde de kendini gösterdi. 80. Cenevre Otomobil Fuarı’nın özeti, elektrik fırtınalarına sahne olmasıydı. Hemen hemen tüm markaların muhakkak bir elektrikli veya hibrit model sergilediği fuarda, lüks spor otomobillerin (Ferrari, Porsche) bile hibrit motorlu, çevreci versiyonlar ürettikleri görüldü. Oldukça şaşırtıcı olan bu durum, insanın aklına ister istemez şunu getiriyor: Gelecek elektrikte mi? Yazı • Story by Oktay Tutuş

012-025-Entree.indd 18

3/26/10 7:38 PM


GENEVA ELECTRIFIED

v This year’s Geneva Motor Show, one of the world’s most important automobile conventions, made a splash worthy of its 80th year. As every year at Geneva, automobile brands showed off their various competing models, and the show was also host to a number of firsts – breakthroughs not just in automobiles, but in technologies as well. In essence, the 90th Geneva Motor Show was the stage for an electrical storm of sorts. At the show, where just about every brand unveiled an electrical or hybrid model, even the likes of Ferrari and Porsche were seen touting hybrid engined, environmentally-friendly versions of their luxury sports vehicles. This rather stunning situation brings to mind a question: will the future be electric?

012-025-Entree.indd 19

3/26/10 7:38 PM


Entrée Yeni Distronic Plus sistemi, 40 km hıza kadar öndeki aracı siz direksiyona dokunmadan, frene ya da gaza basmadan takip edebiliyor. Yeni Pre-Safe sistemi ise 360 derece tarama yaparak çarpışmadan 600 milisaniye önce sizi kazaya karşı en uygun pozisyona getiriyor. The new Distronic Plus system can be set to follow the vehicle to the front at speeds of up to 40 km/h without having to touch the steering wheel or step on the brakes or accelerator. The new Pre-Safe system performs a 360-degree scan during the operation of the vehicle, taking appropriate precautions within 600 milliseconds of a potential collision.

012-025-Entree.indd 20

3/26/10 7:39 PM


EVET, GELECEK ELEKTRIKTE!

v Ve bunun en güzel örneklerinden birisi de seri üretime en

yakın olan konsept modeliyle Mercedes-Benz F800 idi. Daimler Grup Araştırma ve Mercedes-Benz Otomobilleri Geliştirme sorumlusu Dr. Thomas Weber, “Kendimizi, müşterilerimizin pratik fayda sağlayabileceği etkileyici bir otomobille çevreye karşı sorumluluğumuzu uzlaştırmaya adadık” diyerek yeni F800’ün gelecekteki otomobillere nasıl şekil vereceğini özetliyor. F800 kalın burnu, kaslı gövdesi ve coupe-sedan arası formuyla dikkat çeken tam şehirli bir otomobil. Kesinlikle erkeksi ve agresif ancak bu sert görünüşünün altında dünyanın sorumluluğunu taşıyacak kadar da yumuşak huylu. 300 beygirlik V6 benzinli motor ve 109 beygirlik elektrik motoruyla çalışan hibrit versiyon, sıfırdan 100 kilometreye 4,7 saniyede çıkıyor. Maksimum hızı saatte 249 km/s ve sadece elektrik motorunu kullanarak 121 km/s hıza ulaşabiliyor. En önemli özelliği ise sadece elektrik motorunu kullanarak 30 kilometre yol kat edebilmesi. Lityum iyon pilleri şehir elektriğinden de şarj edilebilen F800, ileride kurulacak şarj istasyonlarının en gözde modellerinden birisi olacağa benziyor.

012-025-Entree.indd 21

YES, THE FUTURE IS ELECTRIC! v One of the best examples of this is Mercedes-Benz’s F800 concept model vehicle that is perhaps the closest to mass production models. Dr. Thomas Weber, responsible for Daimler Group Research & Mercedes-Benz Cars Development, explains how the F800 will affect the design of future automobiles: “We are dedicated to reconciling our responsibility for the environment with practical customer utility in a fascinating automobile”. The F800 is a real metropolitan car, bluntnosed, muscular, and eye-catching with its coupe-sedan hybrid form factor. Certainly masculine and aggressive; but beneath this tough appearance, one finds a sincere sense of concern and responsibility for the environment .The hybrid version, which runs on a 300 horsepower V6 gasoline engine and a 109 horsepower electric motor, accelerates from zero to a hundred kilometers in 4.7 seconds. Its maximum speed is 249 km/h and it can reach 121/ km/h solely using the electric motor. Its outstanding characteristic is that it can cover 30 kilometers on electricity alone. It seems that the F800, whose lithium ion batteries can also be charged from a domestic mains, will be among the flashiest cars at charging stations in the future. www.mercedes-benz.com

3/26/10 7:39 PM


Entrée EGYPT

HAREKETLİ VE LEZİZ NİSAN

Baharın kendini iyice hissettirdiği nisan ayı boyunca, sadece müzik ve sanat dolu günler değil, aynı zamanda özel lezzetler sunan etkinlikler de sizleri bekliyor.

DYNAMIC AND DELIGHTFUL APRIL The spring blossoms everywhere during April while not only days full of art and music but also delightful special events are waiting for you. LONDON

ÇİKOLATASEVERLER Salon du Chocolat 1 – 4 Nisan | Kahire, Mısır

SANATSEVERLER Afrika İzlenimleri: Para, madalya ve pullar 1 Nisan 2010 – 6 Şubat 2011 | The British Museum, London

dünyanın en popüler metropollerinde boy gösteren Salon du Chocolat, çikolata müptelalarıyla Nisan’da Kahire’de buluşuyor. Çocuk atölyeleri, konferanslar, canlı çikolata yapım şovları ve defile gibi çeşitli etkinlikleri barındıran zengin programıyla Salon du Chocolat dünyanın en tatlı festivali olmaya aday.

banknot, madalya ve pul görsellerini içeriyor. Bu minyatür sanat eserleri, Afrika’nın ve insanlarının değişen ulusal kimliklerini yansıtıyor, kültür ve mirasına övgüde bulunuyor. 17 ülkenin sömürgeden kurtuluşunun 50 yıldönümünü kutladığı 2010 yılında tüm dünyanın ilgisi Afrika’ya yoğunlaşmış durumda.

v Daha önce New York’tan Paris’e, Tokyo’dan Moskova’ya

CHOCOLATE LOVERS

v Sergi, Afrika kıtası için son 100 yılda yapılmış madeni para,

ART LOVERS

Salon du Chocolat April 1 – 4 | Cairo, Egypt

Impressions of Africa: Money, medals and stamps 1 April 2010 – 6 February 2011 | The British Museum, London

v Salon du Chocolat will be hailing chocoholics this April at Cairo, having previously appeared at the world’s most popular metropolises from New York to Paris, Tokyo, and Moscow. With a rich program featuring a wide range events including children’s workshops, conferences, live chocolate production displays, and fashion shows, Salon du Chocolat is a sure contender for the title of “world’s sweetest festival”.

v The exhibition is looking at the images of Africa presented on the coins, banknotes, medals and stamps made for the continent during the past 100 years. These miniature art works reflect changing national identities, and celebrate the cultures and heritage of Africa and its people. In 2010 the world’s attention is focused on Africa, as 17 countries celebrate the 50th anniversary of independence from colonial rule.

www.salonduchocolategypte.com

www.britishmuseum.org

22 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

012-025-Entree.indd 22

3/26/10 7:39 PM


NEW YORK

SANATSEVERLER Picasso, Metropolitan Sanat Müzesi’nde 27 Nisan – 1 Ağustos 2010 | MET, New York

MÜZİKSEVERLER Sensation White Festivali, Anhembi April 17, 2010 | Sao Paulo

derinlemesine yer veren sergi, bir dönüm noktası niteliğinde. 250 adet eseri kapsayan sergide hem Picasso’nun The Metropolitan Museum of Art bünyesinde yer alan ve daha önce tümü bir arada görülmemiş tüm resim, çizim, heykel ve seramik çalışmalarına, hem de sanatçının özel baskı resimlerinden bir seçkiye ev sahipliği yapıyor. Müze’nin koleksiyonu, sanatçının uzun ve etkileyici kariyerinin izini sürerek çok yönlü dehasını en geniş haliyle yansıtıyor.

ikincisi gerçekleşecek olan Sensation etkinliğiyle birlikte bir kez daha beyazlara bürünecek ve Beyazlar Okyanusu’nun derinliklerine dalacak. Bu yıl, izleyiciler su ve sualtı dünyasının merkezde olduğu bir gösterinin içine dalacaklar. 6.5 saat boyunca 72 bin metrekarelik bir çatının (geçen yılkinden yüzde 20 daha büyük) altındaki büyüleyici ve sofistike atmosferde, şelaleler ve nefes kesici görsel efektler, dev denizanaları ve dansçılar ile aynı sahneyi paylaşacak.

v Müzenin koleksiyonunda yer alan Pablo Picasso eserlerine ilk kez

v Sao Paulo, 17 Nisan 2010’da Pavilhão de Exposições do Anhembi’de

ART LOVERS

MUSIC LOVERS

v This landmark exhibition is the first to focus exclusively on works by Pablo Picasso in the Museum’s collection. It features 250 works, including the Museum’s complete holdings of paintings, drawings, sculptures, and ceramics by Picasso—never before seen in their entirety—as well as a selection of the artist’s prints. The Museum’s collection reflects the full breadth of the artist’s multi–sided genius as it asserted itself over the course of his long and influential career.

São Paulo will dress up in white once again and will be taken to the depths of the Ocean Of White as the second Brazilian edition of Sensation lands in São Paulo on Saturday the 17th April 2010 at the Pavilhão de Exposições do Anhembi. In this edition, the audience will submerge in a spectacle where water and the underwater universe are the central elements. For 6.5 hours under a 72,000 m2 roof - 20% bigger than last year - water fountains and breathtaking effects which will share the stage with gigantic jellyfishes and dancers, all together in an atmosphere filled with glamour and sophistication.

Picasso In The Metropolitan Museum of Art April 27 – August 1, 2010 | MET, New York

www.metmuseum.org

Sensation White São Paulo at Anhembi April 17, 2010 | Sao Paulo

http://www.sensation.com 2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 23

012-025-Entree.indd 23

3/26/10 7:39 PM


Entrée

SINGAPORE

PARIS MODASEVERLER Çağdaş Modanın Mükemmel Tarihçesi I: 70’ler-80’ler 1 Nisan – 10 Ekim 2010 | Les Arts Decoratifs, Paris

YEMEKSEVERLER World Gourmet Summit 2010 14 Nisan | Singapur

bu ilk sergisini iki bölüm halinde düzenliyor. Geçtiğimiz sonbaharda ‘Çağdaş Modanın Mükemmel Tarihçesi’ adlı yayınla başlayan proje şimdi iki ardışık sergiyle farklı bir yönde devam ediyor. Tarihi ve seçici bir moda resrospektifi sunan bu iki fazlı serginin ilki 70 ve 80’leri, ikincisi ise 90 ve 2000’leri kapsıyor.

Gourmet Summit 2010 kapsamında tezgâhın arkasında olmayı sevenlerle buluşuyor. İki Michelin yıldız sahibi şef, yapacağı üç saatlik atölyede İtalyan mutfağının lezzetini ve püf noktalarını paylaşacak.

v Les Arts Décoratifs çağdaş moda tarihinin izlerini süren

FASHION LOVERS

An Ideal History of Contemporary Fashion, vol. I: 70-80 1 April –10 October 2010 | Les Arts Decoratifs, Paris v Les Arts Décoratifs is organising the first exhibition retracing the history of contemporary fashion, in two parts. The project began last autumn with the publication of ‘An Ideal History of Contemporary Fashion’, and continues in a different dimension with two consecutive exhibitions. The first of this “two-volume” historic and selective retrospective of fashion will cover the 70s and 80s, the second the 90s and 2000s

v Ünlü İtalyan şef Alfonso Laccarino 14 Nisan’da World

FOOD LOVERS

World Gourmet Summit 2010 April 14 | Singapore v Renowned Italian chef Alfonso Iaccarino will be coming together with those who enjoy being behind the kitchen counter. The double-Michelin starred chef will be sharing delights of Italian cuisine and providing tips in the three-hour workshop. www.worldgourmetsummit.com

www.lesartsdecoratifs.fr

24 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

012-025-Entree.indd 24

3/26/10 7:39 PM


E

NEW ORLEANS

SHANGHAI SPORSEVERLER 15. Çin (Şangay) Uluslararası Boat Show 8 – 11 Nisan | Shanghai Exhibition Centre, Shangai

CAZSEVERLER New Orleans Jazz & Heritage Festival 23 Nisan – 2 Mayıs | New Orleans

kurulan Shangai, bu yıl 15.’si düzenlenecek olan CIBS ile 400’den fazla markaya ev sahipliği yapacak. 4 bin metrekarelik alanda görücüye çıkacak sayısız yatın ve ekipmanın yanı sıra 15’in üzerinde lüks yat da limanda ziyarete açık olacak.

yeni müzikali ‘Love Never Dies’, Paris Opera Binası’ndaki sığınağından kaçıp Atlantik’i aşarak Coney Island’a taşınıp oradaki panayır yerinde dolaşan hayalet karakter ‘The Phantom’un hikâyesini devam ettiriyor. Bu yeni şov, size tutku ve entrikalarla örülü bir lunapark tren yolculuğu heyecanı yaşatıyor ve ‘aşkın hiç ölmediğini’ gerçekten kanıtlıyor.

v Anlamı ‘deniz üstü’ olup aslında nehir deltası üzerine

SPORTS LOVERS

15th China (Shanghai) International Boat Show April 8 – 11 | Shanghai Exhibition Center, Shangai v For this year’s CIBS fair, which will be the 15th, Shangai – which means “above the sea” and is actually founded on top a river delta – will be hosting over 400 different brands. Besides the countless yachts and units of equipment which will be on show in an area encompassing 4,000 square meters, over 15 luxury yachts will also be open for visitation at the docks. www.boatshowchina.com

v Andrew Lloyd Webber’in uzun zamandır beklenen

JAZZ LOVERS

New Orleans Jazz & Heritage Festival April 23 – May 2 | New Orleans v Not long after the festivities of Mardi Gras, New Orleans’ biggest jazz festival will be featuring an unforgettable musical feast for jazz aficionados pouring in from all over the world. While the list of performers who will take the stage at the festival includes such greats as Aretha Franklin, Simon & Garfunkel, Lionel Richie, and Elvis Costello, the inclusion of Steve Martin and Pearl Jam is quite intriguing. www.nojazzfest.com

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 25

012-025-Entree.indd 25

3/26/10 7:39 PM


BÜYÜK, GELENEKSEL VE FÜTÜRİSTİK İtalyan fütürizminin kurucusu Filippo Marinetti’nin 1909’da kaleme aldığı Fütürist Manifesto’da Milano için söylediği bu sözler, bugün şehrin tüm varoluş alanlarının öngörülmüş, yerinde bir özeti.

GRAND, TRADITIONAL AND FUTURISTIC These words stated by the founder of Italian futurism, Filippo Marinetti in 1909 in his Futurist Manifesto are a befitting summary envisaged in all existing spaces of the city today. Yazı • Story by Oktay Tutuş

026-035-Milano.indd 26

3/26/10 8:03 PM


Grande..

Tradizionale

E futurista 026-035-Milano.indd 27

3/26/10 8:03 PM


F

ütürist Manifesto’nun Milano için anlamı ne olabilir? Bugün dünyanın en modern tasarımlarını yapan tasarım ofislerine, tasarımcılara ve bu ürünlerin satıldığı dükkanlara ev sahipliği yapması; Marinetti’nin Manifesto’sunun optimist bir sonucu olabilir pekala. Şehrin her yanına sinmiş o koku, dünyanın en büyük değil belki, ancak en çeşitli ve zengin şehirlerinden birisinin sahip olduğu tüm üretim ve geliştirme kanallarının topyekûn kokusu. Özellikle kış aylarında Milano’nun havası İstanbul’da yaşayan birisi için oldukça kuru ve sert gelebilir. Deniz etkisinden uzak olduğu için de benim gibi havadan dolayı baş ağrıları çekebilen bir insan için yaşaması ideal bir şehir değil. Ama içinde bulunduğumuz mevsim ve nisan ayı itibariyle canlanan Milano’da konaklamak için daha uygun bir zaman kesinlikle düşünemiyorum. Moda haftalarından silkinmiş, ağır kalabalığını ve kışın sertliğini üzerinden atmış, bahara uyanan ve canlanmanın hemen her yerde görülebileceği bir Milano… Mevsimin bir şehre ne kadar yakışabileceğini, hemen her evin camından, balkonundan, güneşe bakan herhangi bir elverişli yerinden fırlamış bitki ve çiçeklerden anlayabilirsiniz. Milano, belki çok yeşil bir şehir değil ancak bütün sakinleri evlerinde muhakkak bir bitki yetiştiriyor. Büyük bir şehir de değil… Büyük olmamasına rağmen görülecek şeylerin zenginliği yüzünden onu bir güne sığdırabilmek imkânsız. Sizi içine çeken renkli dükkânlar, vitrinler ve sokaklarda dolaşan, her biri şehirde ikamet eden ünlü bir moda tasarımcısı tarafından özenle giydirilmiş ve sokağa salınmış gibi duran insanlar; size bu şehirde ya çok yabancılık çektirecek ya da kendinizi buralı hissedeceksiniz. Söz konusu Milano olunca arada bir duygu hissetmemek mümkün değil.

28 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

026-035-Milano.indd 28

3/26/10 8:03 PM


UNDER THE INFLUENCE OF FUTURISM What could be the meaning of the Futurist Manifesto for Milan? The fact that it hosts the world’s foremost design companies, designers and shops that sell these products (which design the most modern designs) could easily be an optimistic result of Marinetti’s Manifesto. That smell which has been absorbed by all corners of the city is the total smell of all the production and development channels belonging to one of the richest and diverse cities of the world, even if not the biggest. Someone living in Istanbul can find the the winter weather in Milan quite harsh and dry. It’s not an ideal city of residence for people like me who get headaches as a result of the weather; as it is far from the sea. However, because of the season and the April weather that has livened up I cannot think of a better time to stay in Milan. A Milan which shook off the busyness and crowds of fashion weeks, left the harsh cold of winter behind, awakening into spring and where you can see the rebirth of the city almost everywhere...You can gather how much this season suits the city from the plants and flowers overflowing from almost every house’s window sills, balconies and other places where the sunlight shins upon. Milan is perhaps not the greenest of cities but all its residents nurture a plant in their homes. It’s not a big city but it’s difficult to cover all the things that need to be seen in a day due to the variety of sights to be seen. The colourful shops, shop windows and the residents of the city whom look like they have been dressed by designers and let on the streets are either going to make you feel like a complete stranger or you will feel as if you belong here. For the better, talking about Milan inevitably makes one emotional once in a while.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 29

026-035-Milano.indd 29

3/26/10 8:03 PM


İTALYA VE DÜNYANIN TASARIM BAŞKENTİ

Nisan ayında herhangi bir moda haftası yok belki ama dünyanın en önemli mobilya ve tasarım objeler fuarlarından birisi olan Salone Del Mobile var. Kürenin her yerinden gelen tasarımcılar, öğrenciler, satın alma sorumluları, meraklılar ve gazeteciler şehrin hemen her yanına yayılarak İtalyanların neden bu konuda bu kadar iyi olduklarını anlamaya çalışarak zaman geçiriyor, eğleniyor, şehre bulaşıyor ve onu soluyorlar. Sahi İtalyanlar neden bu kadar başarılı? Neden dünyanın en önemli moda evleri burada bulunuyor? Milano’nun bir moda ve tasarım merkezi olması öncelikle bir ticaret merkezi olmasından kaynaklanıyor. Aslında Alman olan ancak İtalya’nın kuzeyinde üç farklı dilin beraber konuşulduğu Bolzano isimli özerk bir bölgede yaşayan arkadaşım Marius, biraz da objektif olarak bakabildiğinden olsa gerek, İtalyanların başarısını oldukça liberal olmalarına bağlıyor. Sahip oldukları köklü mirası çok iyi bilmek ve bunu pazarlamada kullanmak da İtalyanların en iyi yaptıkları işlerden. Bugün dünyanın en iyi kumaşlarıyla, en iyi kesimleri ve dikişlerini İtalyanların yaptığı aşikârdır. Zaten İtalyanlar da sanıyorum ki bu payeyi başka bir milletin elde etmesine izin vermezler. Ancak bunu pazarlamada da çok yetenekli olduklarını söylemek gerek. Zaten Milano’nun en önemli gelir kaynaklarından birisi de moda. Büyük moda evlerinin birçoğunun merkezi ve en güzel dükkânları burada bulunuyor. Milano’yu alışverişin de başkenti yapmaya yeter! Milano’dayken gerçek bir şehir havası ve İtalya deneyimi

THE DESIGN CAPITAL OF ITALY AND THE WORLD

During April there isn’t a specific fashion week but there’s Salone Del Mobile which is one of the most important furniture and design objects expositions in the world. Designers, students, sales representatives, enthusiasts and journalists from all around the globe spread to all corners of the city having fun, breathing, integrating and spending time in the city wondering why Italians are so advanced in this specific subject. Really, why are Italians so successful in this matter? Why are all the most important fashion houses of the world located here? The reason why Milan is a fashion and design capital is because its foremost a centre for commerce. My friend Marius is German but lives in an autonomous region called Bolzano in northern Italy where three different languages are spoken and therefore seems to consider the subject objectively and relates the Italian success to their considerably liberal outlook. One of the things that the Italians are best at is knowing their deep-rooted heritage and using that knowledge in marketing. It is apodeictic that it is Italians who make the best forms and stitching on the best fabrics of the world. As a matter of fact I suppose that the Italians would never allow this honor to be acquired by any other country. However, it must be stated that they are also very talented in marketing it. As a matter of fact, one of the most important sources of Milan’s income is fashion. The headquarters of the biggest fashion houses and their most appealing shops are

30 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

026-035-Milano.indd 30

3/26/10 8:03 PM


yaşamak isterseniz görmeniz gereken yer Brera. İki üç katlı evlerin, oldukça pahalı mobilya dükkânlarının, sanat galerilerinin mekânı burası. Ayrıca şehirde gördüğünüz tüm o lüks otomobillerin nereye gittiğini burada dolaşırken anlayabilirsiniz. Birçok eserin yanı sıra Milano’daki en önemli yapıt Leonardo da Vinci’nin 15. yüzyılda yaptığı Last Supper, İsa’nın Son Akşam Yemeği isimli freski Santa Maria delle Grazie’de bulunuyor. Muhakkak önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor görmek için çünkü çok ziyarete açık olduğu günler çok kısıtlı. D’uomo’da Galleria Vittorio Emanuele II’yi gözden kaçırmanız imkânsız. Devasa bir alışveriş merkezi. Revaklarla donanmış bu 19. yüzyıl yapısı zamanından beri hep haute couture ürünlerin satıldığı bir merkez olmuş. Bu durum bugün devam etse de cephesindeki alt katlara yerleşmiş fast-food restoranları biraz sinir bozucu. Tam Monte Napolione (Milano’nun moda merkezi) ve Galleria’nın kesişme noktasında, gerçek bir Milanolunun da yapacağı üzere Luigi’den bir Panzerotti (içi peynir ve şarküteri ürünleriyle doldurulmuş hamur kızartması) alıp La Scala’ya karşı yerken ayaküzeri sohbet edebilir, yeni birileriyle tanışabilirsiniz. İçinize çekeceğiniz o cıvıl cıvıl havayı sakın hemen bırakmayın daha uzunca bir yol kat edeceğinizden nefesinize ihtiyacınız olacak. Milano’da yapılabilecekler o kadar fazla ki… Siz en iyisi sizin için derlediğimiz sayfalarımıza göz atın. Alışveriş, yemek, konaklama ve kültür seçkimiz, Milano’yu tıpkı yerlisi gibi rahatça gezebilmenizi sağlayacak.

located here. This all more than enough to make Milan the capital of shopping. If you want to have the opportunity to inhale the real air of the city and live a thoroughly Italian experience the place you must see is Brera. This is the location of two-three storey houses, very expensive furniture shops and art galleries. Moreover, you can also witness where all those luxurious automobiles are going as you stroll along here. Among many other works of art one of the most important works in Milan is the fresco of Last Supper made by Leonardo da Vinci in the 15th century located in Santa Maria delle Grazie. You must book in advance as the visitation days are limited. It is impossible to miss the Galleria Vittorio Emannuele II at the Duomo. This is a massive shopping centre. This 19th century building decorated with portico has always been a centre where haute couture products are sold. Even though it is still so today, the fast-food restaurants now located on lower floors are infuriating. Where Monte Napolione (Milan’s fashion centre) and the Galleria intersect you can get a Panzerotti ( a sort of fried pastry filled with cheese and meat products) from Luigi just like a Milanese would and eat it across from the La Scala as you chat along and meet new people. Don’t exhale that chirpy air quickly as you will need your breath to cover the rest of the distance. There are so many things you can do in Milan... The best thing is for you to have a look at the pages we have put together for you. Information on shopping, food, accommodation and our choice of cultural activities will help you get about the city just like the Milanese.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 31

026-035-Milano.indd 31

3/26/10 8:03 PM


MİLANO REHBERİ

Ne yapmalı? Şehre yabancı olan birçok kişinin yaptığı gibi siz de öncelikle Duomo ve Piazza’dan şehri dolaşmaya başlayabilirsiniz. Teatro alla Scala, San Siro Stadyumu, Galleria Vittorio Emanuele II, Castello Sforzesco, Pinacoteca di Brera ve Via Montenapoleone görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Navigli ve Brera, turistlerin çok fazla dolaşmadığı ancak popüler olan diğer yerler. Brera’da muhakkak küçük galerileri ve mobilya dükkânlarını gezmek gerekli! Nisan ayınca yapılacak Salone del Mobile’deki yeniliklere ve tasarımlara göz atmadan sakın dönmeyin! Ne yemeli? Milano’da yemek seçenekleri neredeyse sonsuz. Öncelikle şehirdeki büyükten küçüğe tüm restoranlarda her gün 18.30–21.30 arasında uygulanan bir aperativo geleneği var. Sadece içeceğinizin parasını ödeyerek bulunduğu restoranının kendince hazırladığı açık büfe yemeklerden dilediğinizce yiyebiliyorsunuz. Dolayısıyla gideceğiniz yerin ne olduğuna göre yiyecekleriniz de değişiyor. Naviglio Grande üzerindeki Bond’da deniz mahsullü aperativo alabilecekken; Straf Hotel’de daha mütevazı olanlarını bulabilirsiniz Ya da daha sakin ve nispeten daha az dikkat çeken bir yer olan Iguana. Cova Pasticceria’da durmalı ve bir dilim kek ve kahve ile yorgunluğunuzu tatlandırarak ötelemelisiniz. 1817’de kurulan bu pastane, Milano’daki en pahalı yeme-içme duraklarından birisi. Önceden rezervasyon yaptırmak kaydıyla Armani Nobu, Just Cavalli Cafe veya Dolce&Gabbana’nın yeni restoranı Gold, moda tasarımcılarının şehre kazandırdığı lezzet durakları. Moda haftaları sırasında tüm

ünlü modelleri ve tasarımcıları buralarda görmek mümkün. İlginç dekorasyonuyla Ta Hua da ünlülerin ve iş adamlarının uğrak yeri. Burası için de muhakkak rezervasyon şart! Duomo’ya on dakika yürüme mesafesindeki (ancak kiralayacağınız bir Ferrari ile gitmeniz daha mantıklı olacaktır) Bulgari Hotel, hem spa deneyimleri hem de yeme-içme için müthiş bir adres. Bunların dışında, sıcak carpacciosuyla ünlü Giallo, balıklarıyla meşhur La Risacca Blu ve 6 da uğrayabileceğiniz yerlerden. Ne almalı? Como Caddesi’ndeki Corso Como 10, dünyanın en önemli konsept mağazalarından birisi. Hemen her tasarımcıdan çok özel parçalar, bir moda kütüphanesi ve üst katında bir sergi alanı var. Dünyadan dergiler, kitaplar ve çok ama çok özel parçalar burada satılıyor. Naviglio Grande’nin tam ortasında yer alan Antonioli de konsept bir mağaza ancak burada gerçekten seçilmiş parçalar satılıyor. Burada her şeyi bulmak çok zor ama aradıklarınız çok özel şeylerse yeriniz burası. Eğer avant-garde bir moda anlayışınız varsa Corso di Porta T ticinese’deki Frip size uygun parçalara sahip. Viale Col di Lana’da bulunan Wok da istediğiniz türdeki Avant-garde parçaları bulabileceğiniz başka bir adres. Aradığınızı buralardan bulamazsanız Via Montenapoleone sizi çağırıyor. Milano’nun ve haliyle de tüm Avrupa’nın moda merkezi olan bu caddede Milanese moda tasarımcılarının dükkânlarını gezebilir; baş dönmenizi bir dondurma ile geçirebilirsiniz. Son olarak eğer seyahatiniz her ayın son pazarına denk geliyorsa, muhakkak Naviglio’da kurulan ikinci el pazarına uğrayın. Buranın Türkiye’den de çok müdavimi olduğunu eklemek gerek!

32 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

026-035-Milano.indd 32

3/26/10 8:04 PM


MILAN CITY GUIDE Things to Do As so many others who are first time visitors do you can start browsing around the city from the Duomo and the Piazza. Places such as the Teatro alla Scala, the San Siro stadium, Galleria Vittoria Emanuelle II, Castello Sforzesco, Pinocoteca di Brera and Via Montenapoleone are among the first places you should visit. Navigli and Brera are places that tourists usually don’t visit but they are rather popular places. You must visit the small galleries and furniture shops in Brera. Don’t return from your journey without having a look at the innovations and designs at Salone del Mobile organised throughout April! What to Eat The variety of food in Milan is almost infinite. The traditional aperativo is available in all restaurants; big and small, between 18:30 -21:30 daily. By just paying for your drinks you can eat as much as you want from the buffet prepared by the restaurant. Therefore, the choice of food changes with the restaurant you go to. While you can eat seafood aperativo at Bon on Naviglio Grande you can find a more humble choice at Straf Hotel. Or a calmer and comparatively less salient restaurant, Iguana. You should stop by at Cova Pasticceria and refresh your tiredness by sweetening it with a slice of cake and a cup of coffee. Established in 1817, it is one of the most expensive eateries in Milan. Armani Nabu, Just Cavalli Cafe or the new restaurant of Dolce&Gabbana, Gold are delicacy stops established by fashion designers and advanced booking is a must. With its interesting decorative design

Ta Hua is one of the haunts of business men and celebrities. You must book in advance for this venue, too. The Bulgari Hotel, ten minutes walk from the Duomo (although you will probably find it makes more sense to drive there with a rented Ferrari) is a great place for its spa as well as its dining and wining. Other than these, the eminent Giallo serving warm carpaccio, the famous La Risacca Blu serving fish, and 6 are places you can visit. What to Buy Corso Como 10 on Como Street is one of the most important concept shops of the world. There are very special pieces from almost all designers, a fashion library and an upper level that hosts the exhibition area. Magazines, books and very special pieces from all around the world are sold here. Antonioli, located right in the middle of Naviglio Grande, is also a concept shop but very select pieces are sold here. It is very difficult to find everything you might be looking for but if what you want is something really special then this is the place. If you have an avant-garde taste in fashion ‘Frip’ on Corsa di Porta Ticinese is another address where you can find something suitable. ‘Wok’ located on Viale Col di Lana, is also another shop where you can find avant-garde pieces of your liking. If you cannot find what you are looking for in these shops then head for Via Monenapoleone. You can visit the Milanese fashion designers’ shops on this street which is also the centre of fashion in Milan and the world as you overcome your dizziness with an ice cream. Finally, if your journey is on the last Sunday of the month you must go and visit the second-hand market organised in Naviglio. This place has more denizens than the whole of Turkey!

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 33

026-035-Milano.indd 33

3/26/10 8:04 PM


MİLANO’DA BİR TÜRK

Milano’da dolaşırken rastlayabileceğiniz tasarımcılardan birisine özellikle dikkat etmeniz gerekli. Çünkü ileride adından daha sık söz edilecek, Milano’da yaşayan ve yıldızı gün geçtikçe parlayan Türk tasarımcı Ümit Benan olabilir. Daha önce Marc Jacobs ve Rıfat Özbek ile çalışmış olan Benan, ikinci koleksiyonuyla İtalya’da L’uomo Vogue ve Pitti Immagine tarafından verilen ‘WHO IS ON NEXT’ isimli ödülü aldı. Milano’da yaşamak neye benziyor? Dünyanın sayılı ve belli başlı moda şehirlerinden olduğu için her zaman yeniliklerle iç içe olmayı sağlıyor. Benim işim için de moda merkezinde olmak son derece önemli.

Ümit Benan’ı Milano’da nerelerde görebiliriz? Sabah Radeztsky’de kahvaltı ederken görebilirsiniz. Gün içinde genellikle atölyedeyim. Vakit buldukça Downtown Spor Kulübü’ne giderim. Akşam yemek içinse Corso Garibaldi çevresindeki restoranları tercih ederim. Milano da geceleri fazla dışarı çıkmıyorum. Ümit Benan tasarımları nerelerden alınabilir? Dünyanın en önde gelen konsept mağazalarında: Colette, Paris; Dover Street, Londra; Saks Fifth Avenue, New York; Maxfields, Los Angeles; United Arrows, Japonya; Leeco, Kore; Boo, Lüksemburg ve daha bir çok mağazada bulunabilir. www.umitbenan.com

34 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

026-035-Milano.indd 34

3/26/10 8:04 PM


A TURK IN MILAN You have to specifically pay attention to one of the designers that you can come across as you stroll in Milan. He will be spoken of more and more with time. This person is Ümit Benan, a flourishing Turkish designer who lives in Milan. Benan, who worked with Marc Jacobs and Rıfat Özbek, received the ‘Who is on Next’ award from the L’uomo Vogue and Pitti Immagine for his second collection. What’s living in Milan like? It enables proximity with innovations because it is one

of the few cities of the world where fashion is so important. Living in a fashion centre is important for my line of work. Where in Milan can we see Ümit Benan? You can see me having breakfast at Radeztsky. During the day I am usually at my studio. I go to the Downtown Sports Club as and when I find time. For dinner, I prefer restaurants around Corso Garibaldi. I don’t go out much in Milan at night.

Where can one purchase Ümit Benan designs? In the leading concept shops of the world: Colette in Paris, Dover Street in London, Saks Fifth Avenue in New York, Maxfields in Los Angeles, United Arrows in Japan, Leeco in Korea, Boo in Luxembourg and many other shops.

ÜMİT BENAN MİLANO TOP 5 7 Zero, Japon restoranı. 7 Via Verdi’deki Milano Libri kitapçısı. 7 Radetzky’de klasik müzik eşliğinde kahvaltı. 7 Formafoto Galerisi ve orada düzenlenen sergiler. 7 Yazın Naviglio Bölgesi. 7 Japanese restaurant, Zero 7 Milano Libri Bookstore at Via Verdi 7 Radetzky 7 Formafoto Gallery and it’s exhibitions 7 Naviglio Region in summer

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 35

026-035-Milano.indd 35

3/26/10 8:04 PM


Eskimeyecek TIMELESS erkek stili MEN’S STYLE Yazı • Story by Oktay Tutuş

Takım elbiseler, görünen o ki birkaç yüzyıl daha erkeklerin gardırobunu işgal edecek. Peki, onlar hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? Takım elbiseler birkaç yüzyıldır erkeklerin ve son dönemde de kadınların hayatlarında oldukça büyük bir yer tutuyor. Özellikle kurumsal şirketlerin çalışanları olan erkekler için hayatlarının bir dönemi muhakkak takım elbise giyerek, kalan kısmının büyük bir bölümü de kravat seçmekle veya onlara gömlek uydurmakla geçiyor. Tabii ki tıraş olmak ve saçlarını düzeltmek gibi işleri de eklerseniz zamanınızın büyük bir bölümü aslında işinize hazırlanmakla geçiyor demektir. Elbette tüm bunlar, sizi birisi

036-043_Broni.indd 36

It seems that suits will occupy men’s wardrobes for a few more centuries yet. How much do you really know about them? Suits have occupied a large place in the lives of men for the past few centuries, and lately in women’s lives as well. Especially for those working in corporate jobs, most men will spend a period of their lives wearing suits, while a decent amount of the remaining time will be devoted to choosing ties and shirts that go with them. With the addition of tasks such as shaving and grooming one’s hair, it becomes apparent that a significant amount of time is spent getting ready for work. Of course, this is only applicable if you don’t

3/26/10 3:46 PM


036-043_Broni.indd 37

3/26/10 3:46 PM


hazırlamıyorsa geçerli. Bu durumda eşiniz, belki de bir yardımcınız var demektir. Ancak size yakışacak en iyi takım elbiseyi, gömleği, kravatı, yine sizden başkası bilemez. Stiliniz karakterinizin bir yansımasıysa eğer, giydikleriniz de karakterinizin bir parçası demektir. Kendi karakteriniz konusunda en çok bilgi sahibi olan sizseniz, hangi tür seçimlerin karakterinize ve daha da önemlisi bedeninize en uygun olduğunu anlamak için bir rehbere ihtiyacınız var demektir. Dünyaca ünlü erkek giyim firması Brioni’nin CEO’su Dr. Andrea Perrone ile yaptığımız söyleşi tam da bu noktada size her gün kendinizi giymek zorunda hissettiğiniz takım elbisenize bir adım daha yaklaştıracak ve inanılmaz bilgilerle sizi aydınlatacak. En iyi takım elbise nasıl olmalıdır? Kimler takım elbise giymemelidir? Hangi gömlek ve kravat takım elbisenizi tamamlar? Yeni sezonun renkleri nelerdir? Tüm bu soruların cevabını aşağıda bulacaksınız. Bir takım elbisenin olmazsa olmazları nelerdir? Bir takım elbisenin stili zarif, kumaşı zengin olmalıdır ve vücuda ikinci bir deri gibi oturmalıdır. Böyle bir takım elbiseyi seçerken nelere dikkat etmek gerekli? Bir takım elbise müşterisi öncelikle kendi ihtiyaçlarını ve günlük hayatındaki kıyafet zorunluluğuna dikkat etmeli. Ayrıca desen ve kumaş seçiminde, kendi zevkleri çok önemli.

have someone else to get you all spruced up – in which case you might have a spouse or assistant to help you with this. However, you are still the best judge of what kind of suit, shirt, and tie suits you the best. If your style is a reflection of your character, then your clothes are part of your character. And while you might possess the most knowledge on your own character, you’ll find that a guide can help you make choices which complement your character, and, most importantly, what fits your body the best. Our interview with Dr. Andrea Perrone, CEO of world-famous menswear company Brioni, will bring you one step closer to the suit you must wear every day and will provide you with amazing facts on the subject. What is the ideal suit? Who shouldn’t wear suits? Which shirt and tie will complete a suit? What are the colors of the new season? You’ll find answers to all of these below. What are the musts of a suit? A suit must be elegant in terms of style and a second skin in terms of fit. What should be considered when selecting a suit? A customer should first think in terms of his own needs and the dress code which he must adhere to, followed by his lifestyle and physical characteristics. Are these also the things that tailors must pay attention to?

38 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

036-043_Broni.indd 38

3/26/10 3:47 PM


Terzilerin de aynı şekilde dikkat etmesi gereken şeyler bunlar mıdır? Evet. Örneğin bir Brioni terzisi müşterisinin ihtiyaçlarına, gündelik hayatındaki kıyafet zorunluluğuna, yaşam şekline ve fiziksel durumuna dikkat etmelidir. Çok merak ettiğim bir şey var, acaba hayatı boyunca hiç takım elbise giymemesi gereken erkekler var mı? Kesinlikle evet, tıpkı herhangi başka bir kıyafette de olabileceği gibi... Hayatları boyunca hep gündelik giyinmeyi seven insanlar vardır; bir jean pantolon ve t-shirt ile de şıklığı yakalayabilirler. Her şey sizin eğitim durumunuza ve davranışlarınıza göre değişebilir. Fakat başka önemli bir mevzu ise kıyafet zorunluluğudur. Takım elbise bir kurumun özüyle ilgili bir parçadır ve olmazsa olmazdır. Önceki soruyla paralel olarak; her vücut tipindeki erkek için bir takım elbise üretmek mümkün müdür? Eğer mümkünse nasıl? Kesinlikle evet; her vücut tipi için her bir takım elbise parçası üretilebilir. Örneğin bir Japon Sumo güreşi şampiyonu için yaptığımız bir takım elbiseden söz edebilirim. İnanılmazdı! Ancak burada önemli olan sadece ölçüler değildir; müşterinin ölçülerini almak ilk adımdır. Daha sonra vücudun bölümleri arasındaki mükemmel dengeyi bulmak; sonrasında da müşterinin psikolojik durumunu, beklentilerini ve ihtiyaçlarını anlamak geliyor. Tüm bunların sonucu mükemmel oturan bir takım elbise

Yes. For instance, a Brioni tailor must pay attention to his customer’s needs, daily dress code requirements, lifestyle, and physique. There is one thing I really wonder – are there any men who should not ever be seen in a suit? Definitely yes, as for any kind of clothing... There are people who want to dress casually at all times; they can appear elegant even with a pair of jeans and a t-shirt. It all depends on your educational background and on your behavior. However, dress code requirements are another important issue here: the suit is, after all, the quintessential item of the establishment. In line with the above question, can a perfect suit be produced for each kind of man? If so, how? Absolutely. Suits and related items can be made for any body type. For instance, we once made a suit for a Japanese sumo wrestling champion. It was unbelievable! But this isn’t just about measurements; taking the customer’s measures is merely the first step. Then, we need to find the perfect balance which suits the proportions of their body, after which we must strive to understand the psychology, expectations, and needs of our clients. Such careful consideration should result in a perfectly fitting suit conveying the desired image.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 39

036-043_Broni.indd 39

3/26/10 3:47 PM


ve doğru imaj olmalıdır.

“Tek bir düğme deliğini dikmek 35 dakika sürmektedir.” “The creation of a single buttonhole takes 35 minutes.”

Takım elbiseyi gömlekle, kravatla ve diğer aksesuarlarla kombine ederken yapılan en büyük yanlışlar nelerdir? Bunlardan uzak durmak için ne yapılmalı? İlk olarak asla fazla abartılı olmamalı. Baştan aşağı her şey belli bir harmoni içerisinde ve güne uygun olmalı. Bunların yanında; özellikle düğün gibi gündüz seremonilerinde giyilen takımlar asla siyah olmamalı! Renk, gömlek ve kravat için uygun ve kabul edilebilirdir. Takım elbiseyle muhakkak kravat takılmalıdır. Her beyefendinin gardırobunda muhakkak lacivert bir spor ceket ve gri pantolon bulunmalıdır (böylece resmi olmayan durumlarda bunları renkli bir gömlek veya kravatla; resmi olanlarında ise klasik bir gömlek ve kravatla tamamlayabilirsiniz). Resmi ayakkabılar her zaman çorapla giyilmelidir. Kravat düğümleri asla çok geniş ya da büyük olmamalıdır. Akşam giyilen takımlar sade mavi veya çok koyu gri olmalıdır ve beyaz gömlekle tamamlanmalıdır (bu durumda bir beyefendi gömleğinin üzerine renkli bir kravat seçebilir).

Sizce bir takım elbisenin en önemli parçası hangisi? Bizim için terzilik ve klasik stilimiz çok önemli ve eşsizdir. Bu yüzden

What are the greatest mistakes made when combining suits with ties and other accessories? What can be done to avoid them? Firstly, avoid excess. Everything, from head to toe, ought to be in harmony and suited to the occasion. To elaborate – a morning suit, particularly of the type worn to daytime ceremonies such as weddings, cannot be in black! A tie is an essential item with a suit. Every gentleman ought to keep a navy blue sports jacket and gray trousers in his closet (so, for casual meetings, one can get away with combining these with a colorful shirt or tie, while at formal occasions the outfit can be worn with a more conventional shirt and tie). Formal shoes must always be worn with socks. The knot of a tie should never be too wide or large. Evening suits must be plain, in blue or very dark gray, worn with a white shirt (though in this case a gentleman can feel free to experiment with colorful ties).

What do you think is the most important part of a suit? Our impeccable sartorial workmanship and classic style is very important to us – 440 hands (220 people) are employed in the production of one suit, each of them in charge of distinct tasks. A jacket, for instance, is the result of 5,000 hand-woven stitches, 84 percent of them on the interior – the interior is the most

“Bir takım elbisenin stili zarif, kumaşı zengin olmalıdır ve vücuda ikinci bir deri gibi oturmalıdır.” “A suit must be elegant in terms of style and a second skin in terms of fit.”

Brioni CEO’su Dr. Andrea Perrone CEO of Brioni

40 v SKYLIFE BUSINESS v MART MARCH 2010

036-043_Broni.indd 40

3/26/10 3:47 PM


important part of a jacket; the whole point of the jacket for some. The manufacture of a Brioni suit takes approximately 22 hours, which can go up to 30 hours for a custom job; the creation of a single buttonhole takes 35 minutes. The ironing is almost equally as important – every fabric demands different ironing procedures. This passion must be what sets Italian tailors apart from companies which produce factory-made suits... Italian tailoring and attention to detail has been a worldwide benchmark since the 1950s. For over 65 years, it has offered the highest degree of quality and sophistication, highlighting a deeprooted sartorial tradition and an expert sense of craftsmanship. The power suit has been recognized for years as a symbol of captains of industry, top executives and businessmen, statesmen, and the stars of stage and screen. As a testament to our widely accepted excellence, Brioni was named the most prestigious luxury band in the USA, the result of an independent survey conducted by the Luxury Institute of New York in 2007.

“Bir ceket 5 bin adet el dikişinden meydana gelir.” “A jacket, for instance, is the result of 5,000 hand-woven stitches,”

What can you say about the upcoming season? What can men expect this spring and summer? Outfits will tend to be more casual this season, reflecting a more relaxed and elegant lifestyle – not just during the weekends, but also for more formal occasions and business meetings. Innovative uses of color, cut, and fabric all reflect this emphasis on a relaxed lifestyle, which is today’s real luxury – without compromising the fundamental rules of Abruzzo-based tailoring, which Brioni has practiced for about 60 years! Sand-colored silk, midnight blue, military green or lightweight leather jackets and

bir takım elbise üzerinde 440 el (220 kişi) çalışır ve her biri ayrı bir iş yapar. Bir ceket 5 bin adet el dikişinden meydana gelir ve bunun yüzde 84’ü iç kısmındadır. Dolayısıyla en önemli parça ceketin iç kısmı, bundan dolayı da cekettir. Bir Brioni takım elbiseyi dikmek yaklaşık 22 saat, özel siparişlerdeyse 30 saati bulurken; tek bir düğme deliğini dikmek 35 dakika sürmektedir. Diğer en önemli parçası ise ütüdür. Her bir kumaş için ayrı ütü prosedürleri uygulanmalıdır. İtalyan terzileri hazır giyim takım elbise yapan fabrikalardan ayıran sadece bu işe duydukları tutku olmasa gerek... İtalyan terziliği ve mükemmelliği 1950’lerden beri tüm dünyada bir ölçü olmuştur. Ve 65 yıldır aralıksız en yüksek kalite ve sofistikasyonu sunmaktadır. Made in Italy, kökleri çok derine inen bir terzilik geleneğini ve uzman işçiliğin altını çizmektedir. Bir Brioni takımın zamansız zarifliği buradan gelir. Power suit (yapılan işe uygun olarak giyilen takım elbise), yıllardır endüstri patronları, üst düzey yöneticiler ve iş adamları, politikacılar, sahne ve ekran yıldızları tarafından dünyanın en güçlü insanlarının bir sembolü olarak kabul edilmiştir. Bugün dünyada bizi tercih eden birçok insanın kabul ettiği mükemmelliğimiz 2007 yılında Luxury Institute of New York tarafından yürütülen bağımsız bir araştırma sonucunda, Brioni markasının ABD’deki en prestijli lüks erkek giyim markası seçilmesiyle taçlandırıldı.

2010 MARCH MART v SKYLIFE BUSINESS v 41

036-043_Broni.indd 41

3/26/10 3:48 PM


“Renk paletleri bu yıl çoğunlukla bej, aşıboyası, safran ve gök mavisine odaklanmış durumda.” “This year’s palette is centered on beige, ocher, saffron, and sky-blue.”

Peki, önümüzdeki sezon için neler söyleyebilirsiniz? Bu ilkbahar ve yaz, erkekleri neler bekliyor? Bu sezon yeni zarif yaşam tarzını yansıtacak şekilde kıyafetler daha gündelik olacak, üstelik sadece hafta sonları için değil resmi durumlarda ve iş toplantılarında da. Daha çok rahat bir yaşam tarzını (günümüzün gerçek lüks anlayışı) yansıtan; renk, kesim ve kumaşın yenilikçi kullanımı söz konusu. Elbette Brioni’nin yaklaşık 60 yıldır temsil ettiği Abruzzo terziciliğinin kurallarını çiğnemeden! Kum rengi ipek, gece mavisi ve asker yeşili veya çok hafif deri safari ceketler ve ceketler bu sezonun olmazsa olmazları. Çoğunlukla bermudalar ve pamuklu t-shirt’ler ile giyilecekler. Takım elbiseler iki veya üç parçalı. Çoğunlukla uyumlu gülkurusu rengi gömlekler ve mikro desenli kravatlarla tamamlanıyorlar. Daha önce de bir spor ceketin (blazer) olmazsa olmaz olduğunu söylemiştim. Özellikle de denizci mavisi fakat gümüşle süslenmiş bir blazer, istenirse resmi bir gömlek, çok yumuşak bir kaşmir veya aşıboyasından pudra ve maviye dek değişen renklerde ipek polo t-shirt’lerle giyilebilir. Renk paletleri bu yıl çoğunlukla bej, aşıboyası, safran ve gök mavisine odaklanmış durumda. Kumaşlarsa özellikle hafif olacak şekilde seçildi: Yün, ultra yumuşak kaşmir, pamuk ve ipek.

İtalyan terzileri hazır giyim takım elbise yapan fabrikalardan ayıran sadece bu işe duydukları tutku olmasa gerek... This passion must be what sets Italian tailors apart from companies which produce factory-made suits... bush jackets are the must-haves of this season, mostly worn in combination with Bermudas and cotton t-shirts. Suits are two or three-pieced, worn mostly with dusty rose shirts and ties bearing micro-designs. As I said before, a sports jacket (or blazer) is essential – particularly a navy blue blazer embellished with silver can be worn with a formal shirt or an ultrasoft cashmere or silk polo shirt in various colors, ranging from white to yellow ocher, and from powder to midnight blue. This year’s palette is centered on beige, ocher, saffron, and skyblue, while fabrics are selected especially for their lightness – wool, ultra-soft cashmere, cotton and silk.

42 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

036-043_Broni.indd 42

3/26/10 3:48 PM



İlmeklerdeki Güzellik:

Batı Resminde Anadolu Halıları

BEAUTY IN KNOTS: ANATOLIAN CARPETS IN WESTERN PAINTINGS Marco Polo’dan kısa bir zaman sonra halılar Türkiye’den ve İran’dan Venedik’e ithal edilmiş ve buradan da Avrupa’nın diğer bölgelerine ulaştırılmışlardı. 16. ve 17. yüzyılın birçok Hollandalı ressamı, resimlerinde Türk halılarını betimlediler. Soon after Marco Polo, carpets from Turkey and Iran began to be imported into Venice and from here they were transported to other parts of Europe. Many Dutch painters of 16th and 17th centuries depicted Turkish carpets in their paintings. Yazı • Story by Hande Eagle Görseller • Images by Fethi İzan

044-051-Halilar.indd 44

3/26/10 9:36 PM


Hans Holbein the Younger, (Genç) (1533), Framy Elçileri, The Ambassadors of Frammy, National Gallery, London, UK. © The Bridgeman Art Library.

Günümüzde halı denildiğinde çoğu insanın aklına ayakları sıcak, topukları yumuşak tutmaya yarayan tek kat dokunmuş bir tekstil ürünü geliyor. Bir duvar halısı sergisi düzenlendiğinde, bu eserleri görmek için hevesli davranabiliyoruz. Ancak popüler kültürün sırılsıklam ettiği bir dönemde yaşarken sanki geleneklerin önemini, hayatımızdaki ve tarihimizdeki değerini unutuyoruz. Zaman çabuk geçiyor ve aslında bakışımızın en istekli talipleri olan narin detaylara hiç dikkat etmiyoruz.

Nowadays when most people think of carpets they think of a layer of woven fabric that keeps their feet warm and heels soft. If there is a tapestry exhibition we might feel inclined to go and see the works. Other than that, we live in an era drenched in popular culture and we seem to forget the importance of tradition and its certain place in our history and lives. Time passes by quickly and we never really pay attention to the delicate details that seek our gaze the most.

1272’de Marco Polo Doğu’yu gezdiğinde Selçuklu döneminde yapılan Türk halılarının halesi tarafından sarmalandığını hissetmişti. Farklı renklerin eşlik ettiği desenler, dillerin anlatamadığı hikâyeler anlatıyordu. İşte şimdi, bizde ilmeklerdeki güzelliğin ihtişamının farkına varmanıza yardımcı olacak nefes kesici örneklerle kısa bir hikâye anlatmaya başlıyoruz.

In 1272 Marco Polo visited the Orient and found himself wrapped in the aura of Turkish carpets made in the Seljuk period. The patterns accompanied in different colours on the carpets told stories that tongues couldn’t. Here we are then, to tell a little story with a few breath taking examples that could perhaps help you catch a glimpse of the glory of beauty in knots.

044-051-Halilar.indd 45

3/26/10 9:36 PM


Rembrandt van Rijn, (1662) Kumaş üreticileri locası müşavirleri, The Syndics of the Clothmaker’s Guild, © Rijksmuseum, Amsterdam.

Tarih boyunca, daha doğrusu 14. yüzyıl itibariyle halılardaki figüratif ‘erken dönem hayvan’ desenleri İtalyan resminde belirmeye başlamıştı. 15. yüzyılın ortasında bu figüratif desenler geometrik desenlerin yerini aldı. Bu değişimle beraber halılar zenginliğin, gücün ve statünün sembolleri olmanın yanı sıra konforun bir göstergesi haline geldiler. Marco Polo’dan kısa bir zaman sonra halılar Türkiye’den ve İran’dan Venedik’e ithal edilmiş ve buradan da Avrupa’nın diğer bölgelerine ulaştırılmışlardı. 16. ve 17. yüzyılın birçok Hollandalı ressamı, resimlerinde Türk halılarını betimlediler. Ancak halıların resimlerde bu kadar çok yer almasının sebebi halıların Hollandalıların hayatında ayrılmaz bir yeri olması değildi. Çünkü ölüm kayıtlarında ve Hollandalı tüccarların gemilerindeki kargo envanterlerinde fazla miktarda halıya rastlanmamıştır Bazı ressamlar, müşterilerine halıları kendileri temin ederlerdi ve bu nedenle aynı halı farklı nesillerden ressamların tablolarında tekrar ve tekrar görülmektedir. Onno Ydema Johannes Vermeer’ın ‘Müzik Dersi’ (1662-1664 civarı) adlı tablosundaki halının ressamın aslına sadık kalarak resimlediği bir Uşak halısı olduğunu ileri sürüyor. Bilhassa bu tabloda halının masa üzerine konumlandırılmış olması, halı dokunmasında büyük yeri olan ve ciddi bir gayret gerektiren zanaatkârlığa olan hayranlığı ve saygıyı gösteriyor. Doğu’yla Batı arasındaki halı ticareti, barışı resmileştirmek ve ticareti dengelemek açısından oldukça önemliydi. Örneğin, Macar Kralı Matthias Corvinus ve Sultan Beyazıd II arasında 1483’te kararlaştırılan antlaşma şöyle diyordu, “Adı daha önceden bahsedilen Macar Kralının tüccarları benim muzaffer topraklarıma hür olarak gidip gelebilir ve ticaret yapabilirler. Bu kişilerle gelen kişiler ve değerli eşyaları benim yetki alanımdaki kişilerden hiçbir zarar görmeyeceklerdir. Benim tüccarlarım da tıpkı onlar gibi gelip gideceklerdir ve kimseden kötü muammele ya da zarar görmeyeceklerdir.” Rembrandt Van Rijn tarafından sipariş üzerine yapılmış olan ‘Kumaş Üreticileri Locası Müşavirleri’(1662) tablosu Kumaş Üreticileri Locası’nın muavinlerini önlerindeki masanın üzerindeki büyük kumaşı incelerken gösterir. Yapımında dökülen ter, kumaşın sıkı dokunmuşluğu,

William Larkin, Edward Sackville Portresi, Portrait of Edward Sackville (c.1613) Kenwood House, London, UK © English Heritage. NMR / The Bridgeman Art Library.

Throughout history, more specifically from the 14th century onwards ‘early animal’ design carpets started making an appearance in Italian paintings. These took on their latter form with geometrical designs in mid 15th century. Along with this change carpets came to be symbols of wealth, power and status in paintings as well as an indicator of comfort. Soon after Marco Polo, carpets from Turkey and Iran began to be imported into Venice and from here they were transported to other parts of Europe. Many Dutch painters of 16th and 17th centuries depicted Turkish carpets in their paintings, although the reason why so many painters connoted carpets wasn’t really because they were an integral part of Dutch living as they do not appear in death inventories and cargo inventories of Dutch merchant ships. Some painters used to supply clients with carpets and the same carpet can be seen many a time in the works of different generations of artists. Onno Ydema claims that the carpet in ‘The Music Lesson’ by Johannes Vermeer (ca. 1662-1664) is a faithfully described Ushak type from Turkey. In this specific painting, we see the carpet placed on the table which shows admiration and respect for the arduous workmanship involved in weaving the carpet. The carpet trade from the east to the west was significant in establishing peace and stabilising commerce. For example, the treaty that was agreed upon between the Hungarian King Matthias Corvinus and Sultan Bayezid II of Turkey in 1483 stated, “The merchants of the aforementioned Hungarian king...are at liberty to come and go and do business in my victorious domains and their persons and valuables shall suffer no harm at the inhabitants of my realm. My merchants shall likewise come and go and shall suffer no illtreatment or damage from any one”.

46 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

044-051-Halilar.indd 46

3/26/10 9:37 PM


15., 16., 17., yüzyıllarda halıları eserlerinde titizlikle resmeden diğer ressamlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz. Carlo Crivelli, Hans Memling, Jan Van Eyck, Gentile Bellini, Domenico Ghirlandaio, Lorenzo Lotto, Michelangelo Merisi da Caravaggio, William Duyster ve Johann A. Angermayer.

Johannes Vermeer, ‘Müzik Dersi’ (1662-1664) ‘The Music Lesson’, St. James’ Palace, Royal Collection © 2010 Photo Ann Ronan / Heritage Images / Scala, Florence.

sıcak ve pürüzsüz dokusu sebebiyle kumaşı halis ve yünlü bir kumaş olarak tanımlamamıza yol açıyor. Masanın etrafında oturmakta olan beş adamın portresi, kumaşın incelendiği Staalhoof’un örnekleme salonu için sipariş edilmişti. ‘Klasik’ Türk halısı olarak adlandırılan, büyük desenli Holbein III tipi halıyı betimleyen bir diğer sürükleyici tablo ise 1533’te Hans Holbein (genç) tarafından yapılmış olan ‘Framy Elçileri’. Bu resimde halı sadece dekoratif bir öğe olarak kullanılmamış, eserin yüceliği ortaya çıkartılmıştır. Daha evvelden de değerlendirildiği gibi, kilim ve usturlabın yer aldığı üst raf cenneti, ilahi kitabının ve udun yer aldığı alt raf yaşayan dünyayı ve tüm bunların altında yer alan anamorfozcu kafatası ölümü temsil etmektedir.

Some other important artists of 15th, 16th and 17th centuries who have meticulously represented Anatolian carpets in their works are Carlo Crivelli, Hans Memling, Jan Van Eyck, Gentile Bellini, Domenico Ghirlandaio, Lorenzo Lotto, Michelangelo Merisi da Caravaggio William Duyster, Johann A. Angermayer.

Painted upon commission by Rembrandt Van Rijn, The Syndics of the Clothmaker’s Guild (1662) shows inspectors of the Clothmaker’s Guild assessing the the laken cloth placed on the table. The laken cloth can be described as a fine, woollen fabric which is the outcome of a sudatory procedure due to its close-knit, warm and smooth texture. The portrait of the five men placed around the table was ordered for the sampling hall, Staalhoof, where the cloth was examined. Another gripping painting that appears to connote what is called a ‘classical’ Turkish rug; large pattern Holbein Type III, is Ambassadors of Framy painted by Hans Holbein the Younger in 1533. The rug isn’t just a decorative element here, it is seen as a magnanimous work. It has been widely analysed that the upper shelf along with the rug and astrolabe depicts the heavens, the lower shelf with the hymn book and lute depicts the living world and the anamorphic skull below all the paraphernalia connotes death.

William Larkin’in, tarihi bu üç eserin arasına denk gelen, ikonik Edward Sackville (4. Dorset Kontu) portresinde (1613 civarı) kırmızının, beyazın ve altın tonlarının oluşturduğu göz kamaştırıcı kompozisyonuna tanık oluyoruz. Resim, bu dört tablonun arasında figürün halının üzerinde ayakta durduğu tek eser olma özelliğini taşıyor. Bu duruş müdaviminin statüsüne ve gücüne işaret ediyor. Tablonun yapıldığı aynı senede Edward Sackville 2. Lord Kinloss Edward Bruce’la düello yapmıştı. Tesadüfen olup olmadığı tartışılır, ancak tablonun sol üst köşesindeki Latince yazı ‘Portus Non Cursum’un da anlamı “Ben sığınak aramıyorum” anlamına gelir. Bu Sackville’in, Lotto halılarının desenine benzeyen Oryantal desenli kırmızı bir halının üzerinde, cesaretinin ve korkusuzluğunun altını çiziyor.

Dating back to the middle of these three paintings, William Larkin’s iconic portrait of the 4th Earl of Dorset, Edward Sackville (ca.1613) we witness a blaring composition with tones of red, white and gold. This is the only painting out of the three that the figure is standing on the rug, pointing to the status and power of the patron. Edward Sackville had fought a duel with Edward Bruce, 2nd Lord Kinloss in the same year the painting was made. Coincidentally or not, the inscription on the upper left corner of the painting reads ‘Portus Non Cursum’ in Latin, meaning ‘I am not running to a refuge’, emphasising his bravery and fearlessness on a red carpet with Oriental pattern which is similar to a Lotto carpet.

“Ya hiçbir şey yoksa ve her şey bir aldanmadan ibaretse? O takdirde, halım için kesinlikle fazla para ödedim” diyen Woody Allen’dı. Ancak, kökboyanın mahiyetini taşıyan bu sıra dışı halıların tümünün kalbin aynı odacığında mantığa ve sanata dair bir üstünlük ve aşk duygusu yaşamamıza neden olduklarını hissediyorum.

It was Woody Allen who said, “What if everything is an illusion and nothing exists? In that case, I definitely overpaid for my carpet.” However, I feel that all these extraordinary carpets conveying the quality of madder plant enable a certain sense of transcendence and love for logic and art held in the same ventricle of the heart.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 47

044-051-Halilar.indd 47

3/26/10 9:37 PM


İhtişamlı Halılar GRAND CARPETS

Altta görünen halı Madalyonlu Uşak halısıdır. Üstte görününen halıysa Yıldızlı Uşak halısı olarak adlandırılır. İkisi de Philadephia Museum of Art koleksiyonunda yer almış olan halıların birebir reprodüksiyonudur ve orijinaliyle aynı incelik, ve aynı sıklıkta düğüm sayısına sahiptir. Her iki halının orijinali 16. yüzyıla dayanır.

The carpet underneath is Medallion Ushak type and the carpet on top is Star Ushak. These examples are exact replicas of the originals which are in the collection of Philadelphia Museum of Art. These examples are the same thickness and have the same number of knots as the originals. The originals of these carpets date back to the 16th century.

Nakkaş Halı Koleksiyonundan From the Collection of Nakkaş Carpets

Geometrinin Dokusu THE TEXTURE OF GEOMETRY

İkiside Bergama dediğimiz halı grubuna ait olup, 19. yüzyıla dayanır. Geometrik desenin ağırlıkta olduğu bu halılar aslında çeyiz halılarıdır. İki halıda yün üzerine yündür.

Both belonging to the group which we call Bergama, their history dates back to 19th century. These carpets which have a predominantly geometric style are in fact carpets made/ bought for dowries. Both are all wool construction.

48 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

044-051-Halilar.indd 48

3/26/10 9:37 PM


Yün Mücevherler WOOLLEN JEWELS

Konya yöresine ait halılar, 18. ve 19 yüzyıllarda üretilmiştir. Bu halıların örnekleri İstanbul’daki Türk ve İslam Eserleri Müzesinde de bulunmaktadır. Alttaki halının fiyatı 25,000 Euro, üstteki halının fiyatı ise 15,000 Euro civarındadır.

These Konya carpets were produced in the 18th and 19th centuries. Examples of both of these carpets can be found in the Turkish and Islamic Arts Museum in Istanbul. The carpet underneath is worth around 25,000 Euros and the one on top is worth around 15,000 Euros.

Cennetten Armağanlar HEAVENSENT GIFTS

Bu halılar reprodüksiyondur. Sağda en alttaki halı karpuzlu, servi ağaçlı Samsun halısı. Bir üstündeki ise Servi Ağaçlı Samsun halısınında orijinali yine İslam Eserleri Müzesinde bulunmaktadır. Bu dörtlü grubun en katmanındaki halıysa Cennet Bahçesi isimli halıdır. Bu halı 2008’de Atlanta Magnificent Carpet Award’a layık görülmüştür. Halı cennette giden dört yolu tasvir etmektedir. Samsun halılarının yünü genellikle pamuktur.

044-051-Halilar.indd 49

These carpets are reproductions. The carpet on the right at the bottom is a Samsun carpet with cypress and watermelons. The original of the Samsun carpet with cypress, visible on top of the Zara carpet, is also part of the collection in the Turkish and Islamic Arts Museum in Istanbul. The carpet underneath these three carpets is called “The Garden of Eden” and has been awarded the Magnificent Carpet Award in Atlanta in 2008. This carpet depicts the four roads that lead to heaven. Samsun carpets are mostly made of cotton wool.

3/26/10 9:38 PM


Anadolu’nun Emeği

THE ENDEAVOUR OF ANATOLIA Üst Görsel: Bu Konya halısı Orta Anadolu’da yapılmış olup, 50-60 yaşlarındadır. Yüzde yüz yünden yapılmış halıda kısmen kök boya kullanılmıştır. Orta Görsel: Karakeçeli halısı olarak adlandırılan bu halı Anadolu’da Kütahya- Balıkesir yöresinde yapılmıştır. 19. yüzyılın sonlarında dokunmuştur ve yüzde yüz yündür. Tamamında kök boya kullanılmıştır. Alt Görsel: Bu Kömürcü Kula halısı Batı Anadolu’da Manisa’da yapılmıştır. 50-60 yaşlarında olan halıda yüzde yüz yündür ve kısmen kök boya kullanılmıştır.

Top Image: This Konya carpet was made in Middle Anatolia and dates back to 50-60 years. It is 100 % wool and partially dyed with natural dyes. Middle Image: This carpet called, Karakeçeli, was made in Anatolia, specifically in the region of Kütahy-Balıkesir. It was weaved towards the end of the 19th century and is 100% wool. The entire carpet was made with natural dyes. Bottom Image: This Kömürcü Kula carpet was made in Western Anatolia in Manisa and dates back to 50-60 years. It is 100 % wool and partially dyed with natural dyes.

Adnan&Hasan Halıcılık Koleksiyonundan From the Collection of Adnan&Hasan Carpets

Kaligrafik Osmanlı İpek Dokuma, 18. yüzyıl, Türkiye. 116.4x 71.3 cm. Sotheby’s İslam Eserleri Müzayedesinde, 7 Ekim 2009 tarihinde 43,250 İngiliz Sterlinine satılmıştır.

An Ottoman Silk Calligraphic Textile, 18th century, Turkey. 116.4 x 71.3 cm. Sold for 43,250 GBP at Sotheby’s Arts of the Islamic World auction on 7th October 2009.

Tüm Hakları Sotheby’s’e aittir. All rights reserved to Sotheby’s ©2010

50 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

044-051-Halilar.indd 50

3/26/10 9:38 PM


“SANAT ESERI GIBI HALILAR”

“Anadolu’da her yörede farklı halılar dokunmuştur. Konya, Kayseri, Ladik, Bergama, Ezine, Uşak, Kula, Gördes gibi her biri farklı yörelerde üretilen halılar, halı sanatı açısından önemli bir çeşitlilik sunar. El halısında, kullanılan malzeme, kaliteyi belirleyen önemli bir kriterdir. İyi bir malzeme, kökboyası ve işçilikle birleşince ortaya sanat eseri gibi halılar çıkar. Halının malzemesi fiyatı da belirler. El dokumaları, Türk kültüründe önemli bir sanat dalı. Saray için üretilmiş halılar kadar Anadolu halılarındaki yaratıcılık da hayranlık uyandıracak kadar çeşitlilik sunuyor. Bu zenginliği yaşamının bir parçası haline getirmek isteyenler kültürlü ve belli bir gelir seviyesinin üzerindeki kişiler. Bu nedenle iş dünyasının halıya ilgisi büyük… Eskitilmiş bir halıyı antika diye satın almamak için mutlaka eksper desteği almak gerekli. Alırken de satarken de güvenilir, sertifika veren adreslerden alışveriş Erhan Şekerözü yapılmasını öneriyoruz. Bir Nakkaş Halı, Halı Uzmanı Nakkaş Rug, Carpet Expert halıya antika denebilmesi için en az 100 yıllık olması gerekiyor. Bu durumda antika halının yaşını tespit edebilmek önemli… Tarih bilgileri çoğu zaman halıya dokunmuştur. Antika halılarda çoğunlukla kök boya kullanılmıştır. Kimyasal boyalar, kök boyalara göre farklı görünür. Kök boya, halıya canlı renk verir, yıllar geçtikçe de renk güzelleşir. Bazı yörelerin halılarında kimi renkler, belirli dönemlerden sonra kullanılmamaya başlanmıştır. Bu özellikleri bilmek hem halının dokunduğu yöreyi hem yaşını tahmin ederken bize yardım eden bilgilerdir. Dokuma teknikleri, halının ölçüsü, antika halı alırken dikkatle incelenmesi gereken diğer özelliklerdir. En önemlisi elbette halının nadir bulunacak bir eser olması. Halının kondüsyonu da önemlidir. Aile yadigârı bir halı veya seccadeye sahipseniz bu parçaları eskimeye karşı korumak gerekir.”

044-051-Halilar.indd 51

“CARPETS AS WORKS OF ART” All regions have different carpet styles in Anatolia. Carpets produced in different regions like Konya, Kayseri, Ladik, Bergama, Ezine, Uşak, Kula and Gördes provide a significant variety in respect of the art of carpet weaving. The materials used in hand carpets is an important criteria in assessing quality. When fine materials, madder plant dye, craftsmanship come together, carpets that carry the qualities of works of art are created. The materials used in carpet making determine the price of the carpet. Hand weaved carpets are an important branch of art in the Turkish culture. The admirable creativity in carpets produced in Anatolia offer as much variety as carpets produced for palaces. People who want to integrate this richness into their lives are highly cultured people who have the means to a certain level of monetary wealth. In order to avoid buying a worn out carpet as an antique, expert advice is required. We advise people to buy and sell their carpets from trustworthy sources that supply certificates. A carpet needs to be at least 100 years old to be categorised as an antique. In this stance it is important to identify the age of the antique carpet. Most of the time, the carpet bears its history in its weave. Antique carpets are mostly made with madder plant dyes. Chemical dyes have different look compared to madder plant dyes. Madder plant dyes give the carpet a lively colour and the colour becomes more beautiful as time passes by. In the carpets of certain regions some colours have were not used after certain periods. Knowing these qualities constitutes to important information which helps us identify the region and the age of the carpet. Other qualities that need to be inspected while buying an antique carpet are weaving techniques and the size of the carpet. What’s most important is that the carpet is rare. The condition of the carpet is also important. If you have an heirloom carpet or prayer rug you have to protect these against aging.

3/26/10 9:39 PM


luks_suit.indd 52

3/26/10 2:45 PM


Sultanlara layık! WORTHY OF SULTANS

İstanbul’un büyüsünü görüp de hissetmemek mümkün değil. Peki, bu büyüyü onu yaşarken daim kılmak nasıl olurdu? Şehrin en büyüğünden en küçüğüne tüm lüks suitleri, bu büyüyü en iyi şekilde yaşayabilmeniz için sizi davet ediyor. Kendinizi bir kaç günlüğüne de olsa tam bir sultan gibi hissedebilmeniz için...

It is impossible not to feel the charm of Istanbul after you’ve seen the city. However, what would it be like to make this charm permanent while experiencing her? All the luxurious suites of the city, big and small, are inviting you to experience the city in the best way possible. For you to feel exactly like a sultan even if for only a few days.

Yazı • Story by Oktay Tutuş

Hotel Les Ottomans, Hürrem Sultan

Boğaz’ın Avrupa Yakası hattı üzerindeki en ilgi çekici butik otellerinden olan Les Ottomans, odalarına Osmanlı sultanlarının eşlerinin isimlerini vermiş. Bunlardan en ünlüsü ve en özeli de Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Hürrem Sultan’dan ismini almış olanı. Hürrem Sultan, Osmanlı tarihinde ilk defa bir imparatorla resmi nikâhı olan eş unvanına sahip tek kadın olmasıyla meşhur. Onun adını taşıyan bu odaysa tamamen mermer kaplı banyosu, jakuzisi, havuz manzaralı yatak odası, panoramik Boğaz manzaralı sekiz kişilik yemek masalı oturma odasıyla küçük bir otelin sunduğu ayrıcalıkların hepsine sahip. Örneğin kendinizi Boğaz’ın tek hâkimi hissetmek gibi... www.lesottomans.com

Les Ottomans, one of the most interesting boutique hotels of the Bosphorus on the European side, has named its rooms after the wives of Ottoman sultans. The most famous and the most exclusive of these rooms is the one named after Suleiman the Magnificent’s wife Hürrem Sultan. Hürrem Sultan is famous for being the first and only woman in Ottoman history to have a civil marriage with an emperor. This room named after her offers all the privileges of a small hotel with its marble covered bathroom and jaccuzi, bedroom with a scenery of the pool, living room with its eight seater dining room with a panoramic view of the Bosphorus. Here, you can feel as if you are the sole master of the Bosphorus.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 53

luks_suit.indd 53

3/26/10 2:45 PM


Four Seasons Hotel Bosphorus, Atik Paşa Suite

Çırağan ile aynı hat üzerinde yer alan Tarihi Atik Paşa Yalısı’nın ikinci katındaki Atik Paşa Suit, tıpkı Sultan Suit gibi Boğaz’ın en güzel yerlerinden birisinde konumlanmış. İstenirse tek, iki veya üç kişilik versiyonlar halinde kiralanabiliyor olması onu nispeten daha ekonomik bir sultanlık deneyimi için makul kılıyor. Toplamda 377 metrekarelik bir alanda yemek ve yatak odaları, Türk hamamı, buhar odaları ve maun ağacından Osmanlı-Türk motifleri taşıyan mobilyaları var. www.fourseasons.com

Located on the same car line as Çırağan, the Atik Pasha Suite on the second floor of the historical Atik Pasha mansion is positioned on one of the most beautiful points of the Bosphorus, just like the Sultan Suite. The suite can be rented for use by a single person or by a group of two or three which makes it a more affordable option while enjoying the comforts of a sultan. In a total area of 377 m² it features a dining room and bedrooms, Turkish bath, steam rooms, and mahogany furnitures with Ottoman-Turkish designs.

54 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

luks_suit.indd 54

3/26/10 2:46 PM


A’jia Hotel, Pasha Suite

Boğaziçi’nin en güzel yerlerinden birinde, Asya yakasında, 19. Yüzyıldan kalma bir yalı düşünün... Ve o yalının dekorasyonunu tamamen yenileyerek günümüzün minimal anlayışına yakınlaştırıp modern bir kimliğe kavuşturun. Sonuç: A’jia Hotel. Boğaz’da kendinizi daha modern bir sultan gibi hissetmek isterseniz A’jia butik otelin Pasha isimli ve Boğaz’a açılan en büyük balkona sahip odası size göre. Asya yakasında oluşu onu şehrin kalbinden uzak tutmuyor çünkü kendine ait bir motorla sürekli iki yaka arasında sefer yapıyor. Sahip olduğu restoran da İstanbul’un damak zevklerinin peşinde koşanların listesinde... www.ajiahotel.com

Think of a 19th century mansion located on one of the most beautiful parts of the Bosphorus on the Asian side. Then, combine it with a modern identity through visualising it as a building which has been renovated and decorated in minimalist style. The result will be the A’jia Hotel. If you want to feel more like a modern Sultan then the room named Pasha, which also has the biggest balcony out of all the other rooms, at the A’jia boutique hotel is exactly what you are looking for. The fact that it is on the Asian side of the Bosphorus does not make it far from the heart of the city as there is a private boat that goes back and forth between the two coasts. It’s restaurant is enlisted in the places to go list for those who are in pursuit of an Istanbulite palate.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 55

luks_suit.indd 55

3/26/10 2:46 PM


The Ritz Carlton İstanbul, Presidential Suite

Boğaz’a yukarıdan bakan özel bir terasta bulunan jakuziden manzarayı izlemek Ritz Carlton’da da mümkün. 75 metrekarelik özel dekorlu teras hem yazın özel güneşlenme alanı hem de romantik akşam yemekleri için ideal. Her türlü teknolojik yenilikle donatılmış akıllı odada her şey tek bir merkezden kontrol edilebiliyor. Dilerseniz Boğaz manzaralı bir banyosu da mevcut. Presidential Suite, imparatorluklara başkent yapmış İstanbul’a yakışacak şekilde Roma, Bizans ve Osmanlı mirasına saygı duruşu niteliğinde üç farklı imparatorluktan da izler taşıyan bir dekorasyona sahip. www.ritzcarlton.com/istanbul It is possible to watch the scenery overlooking the Bosphorus from a private terrace in a jacuzzi at the RitzCarlton. The exclusively designed 75 m² terrace is ideal for both private sunbathing in the summer and romantic dinners. Everything in the intelligently designed room equipped with all the new technological innovations can be controlled with single remote control system. If you wish you can also use the bathroom with the Bosphorus view. Befitting Istanbul’s history as the capital of three empires, the Presidential Suite has a décor that traces the style of these three empires; Roman, Byzantine and Ottoman showing respect for all their heritages.

Çırağan Palace Kempinski, Sultan Suit

İstanbul’da içerisinde bir zamanlar padişahların yaşamış olduğu gerçek bir saray olan Çırağan’da yer alan bir suit düşünün ve bu suit Avrupa’nın en büyüklerinden biri (375 metrekare) olmasının yanında dünyanın en güzel manzarasına da bir kol boyu mesafeden bakıyor olsun. Sultan Suit, saray ressamı Fausto Zanaro replikalarıyla süslü duvarları, saray tarzı yatağı, Rokoko ve Barok tarzı tavan süslemeleri ve kendine ait Türk hamamıyla yeterince etkileyiciyken havaalanına sunduğu helikopter ve özel Boğaz turu gibi hizmetleriyle de şımartıcı. Luciano Pavarotti, İspanya Kralı Juan Carlos II ve eşi Kraliçe Sofia, Ürdün Kralı Hüseyin ve eşi, ünlü sanatçı Liza Minelli ve ABD eski Başkanı Bill Clinton gibi ünlü konukları olan odanın, sadece sizin isteklerinize cevap veren kâhyaları da bulunuyor. www.kempinski.com

Think of a suite located in an actual palace, the Çırağan Palace, where Sultans lived once upon a time in Istanbul. Now, think about the fact that its one of the biggest suites in Europe (375 m²) and is an arm’s length from the most beautiful scenery of the world. While the Sultan Suite is impressive enough with its replicate of Fausto Zonaro murals, palace style bed, ceiling decorations in the style of Rococo and Baroque and its own Turkish bath, it is also rather pampering with its helicopter service to the airport and private Bosphorus tour. The room; which has hosted guests such as Luciano Pavarotti, King of Spain Juan Carlos II and his wife Queen Sofia, King of Jordan Hussein and his wife, Liza Minelli and the former President of USA Bill Clinton; also offers chamberlains serve your needs.

56 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

luks_suit.indd 56

3/26/10 2:46 PM


Park Hyatt İstanbul, Maçka Palas

Yüzyıla dayanan geçmişiyle İstanbul’un en önemli simgelerinden biri olan ve Kerime Nadir, Abdülhak Hamid Tarhan gibi önemli simâlara ev sahipliği yapan Maçka Palas, Park Hyatt Istanbul ile şehrin en seçkin alışveriş ve yerleşim merkezlerinden Nişantaşı’nda misafirlerini ağırlıyor. İç dekorasyonu New York’un tanınmış firmalarından Gerner Kronick+Valcarcel Architects’den Randy Gerner tarafından gerçekleştirilen oda en üst katta ve köşede, 250 metrekarelik bir alanda yer alıyor. Gizliliğinize düşkünseniz eğer ana cadde üzerinden odaya çıkan özel bir asansör de mevcut. www.istanbul.park.hyatt.com

Maçka Palas, one of the most important symbols of Istanbul dating back to a hundred years has hosted important figures such as Kerime Nadir and Abdulhak Hamid Tarhan. Functioning currently as Maçka Palas -Park Hyatt Istanbul, is hosting its guests in Nişantaşı, the most exclusive residential and shopping district of the city. The King Suite is located at the corner of the top floor and is 250m². The interior has been decorated by Randy Gerner of the renowned design company of New York Gerner Kornick and Valcarcel Architects. If you are fond of privacy you can also take the lift that has an entrance from the main street directly to the room.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 57

luks_suit.indd 57

3/26/10 2:47 PM


“IMAGINATION IS MY GREATEST RESPONSIBILITY” Röportaj • Interview by Jülide Karahan Görseller • Images by Ahmet Bilal Arslan

058-063-HalukAkakce.indd 58

3/26/10 2:49 PM


058-063-HalukAkakce.indd 59

3/26/10 2:49 PM


Haluk Akakçe ‘Untitled’ 2010

Çağdaş Sanat Olabilmesi İçin◆ Annem, tek başına iki erkek evladı, Türkiye’de en iyi şekilde yetiştirebilmiş çok güçlü bir kadın. Beni hep şaşırtıyor. Yıllar önce ben daha kariyerimin başlarındayken New York’a geldi. ‘Koleksiyonerlerin Seçimi’ isimli karma bir sergiye katılmıştım. Amerika’da 10 önemli koleksiyonerin ümit vaat eden sanatçıları seçtiği bir sergi… O zamanlar ufak ebatlı ve çok detaylı işler yapıyordum. Yeni mezundum. Bir ofiste mimar olarak çalışıyordum. Ufak bir masam vardı ve sadece masamın ebadı kadar iş yapabiliyordum. Annemi sergiye götürdüm. Benim küçük desenlerimi dikkatle inceledi. Hemen karşısında 3 metreye 6 metre bir resmi vardı, gözü ona takıldı ve dedi ki: “Seninki çok güzel, kırılgan ve naif. Ama bu iş, şu karşı duvardaki ebatta olsaydı ancak o zaman çağdaş sanat olabilirdi.” Dünyaca ünlü sanatçıların işlerinin ebatlarını inceleyince ona hak verdim. Annemden çok şey öğrendim, onun zekâsına hayranım.

Dört yıl aradan sonra Londra’da kişisel bir sergi açmaya hazırlanan Haluk Akakçe “Hayal gücü benim en büyük sorumluluğum” diyor.

As he prepares for a personal exhibition after a four-year hiatus, Haluk Akakçe says “imagination is my greatest responsibility”.

Sanatçı Haluk Akakçe ile İstanbul defterini birkaç mevsimliğine kapatmaya hazırlandığı günlerde Sofa Otel’de buluştuk. Üzerinde rahat bir kıyafet, yüzünde tatlı bir gülümseme… Dört yıl aradan sonra Londra’da kişisel bir sergi açacak olmanın heyecanı var üzerinde. Sergi, Alison Jacques Gallery’de 29 Nisan’dan itibaren görülebilecek. Önce New York’a gidip sergisinin eksik ve gediklerini tamamlayacak, sonra Londra’ya geçecek Akakçe. Onun aklında insanın özüne daha ne kadar inebileceği ya da enerjinin yaşam düzlemindeki yeni tezahürleri; bizim defterimizde “Eseriniz sizden alındığı fiyatın üç katına satıldığında ne hissediyorsunuz?” ya da “New York, Londra, İstanbul… Her bir şehirde bambaşka hayatlar mı yaşıyorsunuz?” minvalinde sorular… Bu, evdeki hesabın çarşıya uymadığı bir söyleşi.

We met with artist Haluk Akakçe at the Sofa Hotel as he was preparing to close the book on Istanbul for a few seasons. He wore a comfortable outfit and a sweet smile on his face. He bears the excitement of opening a personal exhibition in London for the first time in four years. The exhibition can be seen at the Alison Jacques Gallery after April 29. After swinging by New York to fill in the gaps and gather the finishing touches for his exhibition, Akakçe will move on to London. While his mind buzzes with questions about how deep one can reach inside the soul or on the novel manifestations of energy on the plane of life, ours are more concerned with those such as “How do you feel when your works are sold at three times the prices you were offered?” or “New York, London, Istanbul... Do you lead a different life in every city?” Things don’t turn out how you might expect them to in this interview.

Kamusal bir projeye öneri olarak hazırladığınız ‘Cennet Bahçesinden’ isimli dev ağaç formunun dalları arasında ilerleyen, ilerlerken bir yandan gerileyen kırmızı bir top/elma çarpıyor göze. İlerledikçe gerilemek ve aynı noktaya sonsuz kere gelmek… Nasıl bir his bu?

In “The Garden”, which you created as a proposal for a public arts project, the image of red ball or apple darting through the branches of what appears to be a giant tree-like formation strikes the eye. Retreating in its progression, eternally returning to the same point... How do you describe this feeling?

60 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

058-063-HalukAkakce.indd 60

3/26/10 2:49 PM


On Contemporary Art• My mother is a very strong woman who has raised two sons in Turkey in the best way possible. She never stops surprising me. Years ago, when I was at the very start of my career, she came to New York. I was participating in a mixed media exhibition called “Collector’s Choice”, an exhibition where ten of America’s important collectors selected promising artists... In those days, I produced smallscale, highly detailed works. I was just graduated. I was employed as an architect at an office. I had a small desk, and the dimensions of my work was limited by the size of this desk. I took my mother to the exhibition. She carefully inspected my tiny designs. “Yours is very beautiful, fragile and pure. But if this were the size of that one on that wall over there, only then would it be contemporary art”. I found her to be correct after I considered the dimensions of pieces made by world famous artists. I learned a lot from my mother; I admire her intelligence. Vermek isteğim his, geçmişle geleceğin durduramadığımız, bizim kontrolümüzde olmayan bağlantısı. Geçmiş nasıl geleceği etkiliyorsa, gelecek de geçmişi etkileyebilir. Umutlarla yansıttığımız gelecek hayali ve tecrübesi bugün yaşadıklarımızı belirliyor. Ben buna inanıyorum. Şu an olduğumuz kişinin geleceği, gelecek geldiğinde bambaşka birinin şimdisi olabiliyor. Karşınıza biri çıkıyor ve külliyen değişiyorsunuz. Hayat sürpriz, beklenmedik tesadüf ya da kader; ne denir bilmiyorum ama o kadar dolu ki bunlarla. İşlerimde yaşam maceramızdaki sihri bir şekilde anlamaya, anlatmaya ve yaşamaya çalışıyorum.

The feeling I tried to convey is about the relationship of the past with the future, an inextricable connection which is beyond our control. Just as the past affects the future, the future also affects the past. The future reflected by our hopes, fantasies, and experiences determines how we live today. This is what I believe. The future of the person we are now might assume the current form of a completely different person when the future actually rolls about. You come across somebody and you change completely. I don’t know if you’d call it surprise, unexpected coincidence, or fate, but life is packed full of these kinds of things. In my work, I strive to understand, explain, and experience the magic of the adventures that are our lives.

Bugün çok istediği bir şey iki sene sonra gerçekleştiğinde, o gün bu günkü kişi olmadığı için o şeyi de artık istemiyor olabiliyor insan... Ne kadar garip değil mi? Ama nedense belli bir yaşa kadar ben bunun farkında değildim. Kendim için gelecek hayal edip oraya gitmek üzere… Neyse. Ben kendimle çok vakit geçirirdim. Ulaşmak istediğim idealler vardı fakat hayat beni bile o kadar çok şaşırttı ki… Artık sorgulamıyorum. Sadece iyi niyet ve olabildiğince temiz kalple yaşamın ellerine kendimi teslim ediyorum. Beni nereye götürürse götürsünler hislerimden korkmuyorum. Bizi biz yapan değerleri anlayabilmemiz için uzak kutuplara gitmemiz gerekebiliyor. Belki de yeni bir boyuta ulaşmanın tek yolu budur.

When something a person bears an intense desire for today materializes two years later, they might not even want that thing anymore – for they are no longer that person that they were today.... Isn’t that so strange? But for some reason I wasn’t cognizant of this until a certain age. Back when I was dreaming of a future for myself and trying to figure out a way to get there... Anyway. I spent a lot of time with myself. There were some ideals that I had wanted to fulfill, but life presented so many unexpected surprises... I don’t question it anymore. I’ve surrendered myself to life with the best of intentions and the cleanest heart I could have. I’m not afraid of my feelings, no matter where they may lead me. Sometimes we need to cover great distances to understand the values which make us who we are. Perhaps this is the only way of reaching new dimensions.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 61

058-063-HalukAkakce.indd 61

3/26/10 2:49 PM


Haluk Akakçe, ‘Truely, Madly, Deeply’ 2010

‘Sky Is The Limit’◆ İstanbul’dan önce Londra ve New York’ta tanınan sanatçı Haluk Akakçe, işleri dünyanın ünlü koleksiyonerleri tarafından kapışılan; MoMA’dan Tate Modern’e prestijli müzelerde sergiler açan bir sanatçı. 1970 doğumlu Akakçe, Ankara Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık bölümünü bitirdikten sonra Londra Royal College of Art ve The School of the Art Institute of Chicago’da sanat üzerine yüksek lisans yaptı. İlk kişisel sergisini 1997’de Chicago’da açan sanatçının çalışma alanı oldukça geniş: Video performans, duvar resmi, yağlıboya resim, yerleştirme ve kâğıt üzerine işler… Sanatçı, Las Vegas valisinin davetiyle 2006 yılına damgasını vuran projesi ‘Sky Is The Limit’i Fremont Caddesi’ndeki Viva Vision ekranı için yaptı. Akakçe’nin bu dev projesini Maison Louis Vuitton Champs-Elysées’deki eseri izledi.

Kendinizi arıyorsunuz diyebilir miyiz? Orhan Pamuk Kara Kitap’ta uyarmıştı yalnız: “Dünyadaki en zor şey insanın kendisi olabilmesidir.” Ömür boyu verdiğimiz bir mücadele demek istemiyorum, atıldığımız bir macera hayat. İnsanın kendini araması, kapasitesini keşfetmesi çok önemli. Ruh, beyin ve kalp bize biçilen öykülerden çok daha fazla tecrübe potansiyeline sahip ve bunu arayıp bulmak bizim görevimiz. Dahası yaratıcıya karşı sorumluluğumuz. Kim olduğumuzu anlamak ve bunu yaparken de O’na olan saygıdan ödün vermemek… Özellikle hayal gücünü gerektiren işler için gerekli bu. Hayal gücü benim en büyük sorumluluğum. Ben desteklemezsem kimse desteklemez. Bu yüzden “Bütün dünya sana sırtını dönse bile ben dönmeyeceğim. Ben senin arkadaşınım.” diyorum kendime.

Can we say that you’re searching for yourself? Mind that Orhan Pamuk had warned about this in The Black Book: “The hardest thing in the world is for a person to be themselves.”

Sormak durumundayım. Güncellik adına… Korumayı mı soracaksınız?

I really must ask, being of current interest...

Yok. Ama tamam; oradan gidelim. Popüler kültüre bunca hizmet niye? Bir hayat içinde birkaç hayatı yaşayabilme gücü kadar müthiş bir şey yok. Ben bunu seviyorum ve gerekli buluyorum. Hayat bir tiyatro sahnesi gibi. Mesela şu görüntümle söyleyeceğim şeyler, garip bir şapkayla söyleyeceklerimden farklı. O garip şapkalı kişi benim Mualla Paker’in oğlu Haluk olarak denemediğim şeyleri yapabiliyor. Ben bu oyunu seviyorum. Dışavurumum kimilerine kötü geliyor olsa da ben şunu biliyorum: Böyle bir konuma gelmek için kendime izin

I’m not trying to say it’s a life-long struggle; rather, life is an adventure which we go on. The search for oneself and the discovery of one’s capacities is very important. Soul, mind and heart bear much greater potential for experience than we are often told, and it is our mission to search for and find this potential. Even more important is our responsibility to the maker. To understand who we are without conceding our responsibility to Him. This is especially needed for tasks which demand imagination. Imagination is my greatest responsibility. If I don’t stick up for it, no-one will. This is why I tell myself “Even if the whole world turns your back on you, I won’t. I am your friend”.

Are you going to ask about preservation?

No. But, okay, let’s go from there. Why all this servitude to popular culture? There is nothing more terrific than the power to live several lives in the span of one life. I love this and I find it necessary. Life is like the stage of a theater. For instance, the things I say as I am dressed now are different than what I might say if I were to wear an odd hat. That person with the odd hat can do the things that I haven’t tried as Haluk, son of Mualla Paker. I like this play. Even if my exterior expression seems tasteless to some, there is one thing that I know for sure: I allowed myself to reach this level. I’m not going to let anyone jam me into a box.

62 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

058-063-HalukAkakce.indd 62

3/26/10 2:49 PM


“The Sky Is The Limit”• Haluk Akakçe, who gained recognition in London and New York before Istanbul, is an artist whose works are highly sought after by the world’s top collectors and have been displayed at prestigious museums from MoMA to the Tate Modern. Born in 1970, Akakçe completed a degree in Interior Design at Ankara Bilkent University, and moved on to postgraduate studies at the London Royal College of Art and the School of the Art Institute of Chicago. The artist, who had his first personal exhibit in 1997 in Chicago, has produced work in a broad range of areas: video performance, wall art, oil paintings, installations and paper-based works.... By invitation of the mayor of Las Vegas, the artist made his mark on the year 2006 with the project titled “The Sky Is The Limit”, which was displayed on the Viva Vision canopy. This massive undertaking by Akakçe was followed by his piece at Maison Louis Vuitton Champs-Elysées. verdim. Kimsenin istediği paketin içine girmeyeceğim. Bu, klasik bir ‘kendini ispatlamış sanatçı davranışı’ mı? Sanatçıysanız daha önemli. Farklılaşmak ve özgürlüğü tatmak gerekir. Bir an gelir “Ben bu boyaları püskürteceğim” dersiniz. Artık kendinizi ispatlamışsınızdır. Çok çalıştım, çok çaba sarf ettim. En büyük şansım bu benim. Özel ve iyi bir eğitim alabilmem için çaba sarf eden biri daha var tabii: Annem. Anneniz Mualla Hanım popüler kültür hizmetine ne diyor? Eskiden çok kızıyordu. Birkaç yıl önce Paris’te bir sergim vardı. Annemle de neredeyse 1,5 senedir görüşmemiştik. Saçlarım çok uzundu o zaman, bir de kıvırcık. Arkadaşlarım ‘yürüyen bulut’ diyordu bana. Paris sokaklarında turistler fotoğraf çekmek istiyordu, o derece. Annem otele geldi, kapıyı açtım. Yaptığı ilk şey resepsiyonu arayıp “Berber var mı?” diye sormak oldu. Bir de, bunu söylemek çok zor ama bazen yanlış insanlarla zaman geçirdiğimi, dostluk kurduğumu söylüyor. “Bu kadar eğitim, görgü, terbiye; ne alaka” diyor. Ama ben herkese, her şeye meraklıyım. Olmamız gereken kişi olabilmemiz için hepimizin birçok tecrübeden geçmesi gerekiyor, iyi ya da kötü. Herkesten öğreneceğim çok şey var ve bundan vazgeçmeyeceğim; kim ne derse desin.

Haluk Akakçe ‘Untitled’ 2010

Is this the “typical attitude of an artist who has proven himself”? It’s more important if you’re an artist. One must differentiate themselves and have a taste of freedom. A moment will come along when you’ll say “I’m going to squirt these paints all over the place”. Now you have proven yourself. I worked a lot; I put in a lot of effort. Of course, there is another person who went through great pains to ensure that I received good private education – my mother.

What does your mother, Mualla Hanım, think of your affinity for popular culture? Well, she used to get quite upset about it in the past. A few years ago, I had a show in Paris. My mother and I hadn’t seen each other for almost one and a half years. Back then my hair was very long; and it was curly. Friends called me the “walking cloud”, to the extent that tourists on the streets of Paris wanted to take pictures of me. My mother arrived at the hotel and I opened the door. The first thing she did was to call up the reception and ask for the nearest barber. Furthermore (and this is pretty hard to admit), she also said that I sometimes spent my time and made friends with the wrong kinds of people. “So much education, a good upbringing, good manners... I don’t understand”, she says. But I’m interested in everyone and everything. To be the people that we are, all of us need to go through a whole bunch of experiences – good or bad. I’ve got a lot to learn from everybody and I won’t give this up, no matter what anyone says.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 63

058-063-HalukAkakce.indd 63

3/26/10 2:49 PM


Delacroix TUVAL ÜZERİNDE GÜNLÜKLER

JOURNALS ON CANVAS

64 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

Delacroix.indd 64

3/26/10 2:51 PM


x

“Bu sabah gezindim ve uzun uzun denizi inceledim. Güneş arkamdaydı ve önümdeki dalgaların yüzü sarı renkteydi. Ufkun yüzeyi de gökyüzünü yansıtıyordu. Bulutların gölgesi bütün bunların üzerinden koşuyordu ve etkileyici görüntüler sunuyordu. Ufukta denizin hem mavi hem yeşil olduğu yerde gölgeler mor renginde görünüyordu.” ( 25 Ağustos 1854, Delacroix Günlüğü)1 “I went for a stroll this morning and observed the sea at length. The sun was behind me and the face of the waves before me were yellow. The surface of the horizon reflected the sky. The shadow of the clouds were coursing above all these and provided an impressive imagery. In places where the sea was both blue and green shadows appeared in colour purple on the horizon.” (25th August 1854, Delacroix Journals)1 Yazı • Story by Hande Eagle Ferdinand Victor Eugène Delacroix 1798’de Paris yakınlarındaki Charenton’da doğdu. Annesi hamile kaldığında babası Charles- François Delacroix kısır olduğundan, biyolojik babasının aslında aile dostu Fransız diplomat Talleyland olduğu tartışma konusu olmuştur. Nitekim 1805’te babasının ve 1814’de annesinin ölümünün ardından Delacroix kariyeri boyunca Talleyland tarafından korunmuştur. 16 Aralık 2010’dan beri Ulusal Eugène Delacroix Müzesi’nde yer alan ‘Delacroix Tutkusu: Karen B. Cohen Koleksiyonu’ isimli sergi ‘Romantizm Prensi’2nin çeşitli eserlerini ziyaretçilere sunuyor. Sergi, büyük taslak defterleri, Delacroix’nın Raphael ve Rubens’dan kopyalamış olduğu büyük dekoratif duvar resimleri, dini konular üzerine eserlerinin yanı sıra Shakespeare ve George Sand’den ilham

Ferdinand Victor Eugène Delacroix was born in 1798 in Charenton near Paris. His father Charles-François Delacroix was infertile at the time of conception and it is much debated that his biological father was in fact the French diplomat Talleyrand who was a friend of the family. After the deaths of his father in 1805 and mother in 1814 Delacroix was protected by Talleyrand throughout his career. ‘A Passion for Delacroix: The Karen B. Cohen Collection’ has been on display in Musée National Eugène Delacroix since 16th December 2010 presenting a wide array of works of art from the ‘Prince of Romanticism’2. The exhibition included large-leaf sketchbooks, copies of Raphael and Rubens’s big decorative murals by Delacroix, works on religious subjects as well as illustrations

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 65

Delacroix.indd 65

3/26/10 2:51 PM


bularak yaptığı çizimler, vahşi hayvanların inspired by works of Shakespeare and George dövüş sahneleri ve gösterişli Fas tablolarını DELACROIX Eugène Sand, fight scenes between wild animals and içeriyor. Sergilenmiş olan 90 eser Karen B. Sıtmalı Kaplan’ın mürekkeple çizimi (1839), flamboyant Moroccan scenes. The 90 works Cohen Koleksiyonu’ndan, Louvre’dan ve exhibited include the Karen B. Cohen collection Tiger with Ague (1839) Fransa’daki diğer kamu koleksiyonlarından 13,1 x 18,7 cm alongside additional pieces from the Louvre and derlenmiş. Sergi, Delacroix’nın sanat pieces from other public collections in France. © Collection Karen B. Cohen, New York hayatının neredeyse tüm aşamalarını The exhibition encompassed nearly all stages kapsıyor ve izleyiciye Delacroix’ya dair iyi of Delacroix’s art life and provides the audience bir içgörü sunuyor. with great insight. Ancak, Delacroix’nın dehasının özünü anlamak ve However, a closer consideration of Delacroix’s life and art are tam anlamıyla kavrayabilmek için daha ince dokunmuş bir required to understand and capture the essence of his genius. değerlendirme gerekiyor.

HAFIZA VE İMGELEM: GEÇMİŞ, BUGÜN VE GELECEK

“Tecrübelerimin belleğini korumam iki yönde görmemi sağlıyor: Geçmiş geri dönecektir. Gelecek ise her zaman orada varolacaktır.”3 Delacroix’nın 24 yaşından itibaren tutmuş olduğu günlüğünde devamlı olarak bahsettiği en önemli konulardan biri hafıza ve geçmiş, bugün ve gelecek kavramlarıdır. Geçmişini göz önünde bulundurursak, 16 yaşında öksüz kalmış biri olan Delacroix’in şüpheci ve müstehzi bir kişilik sergilemesine şaşırmak pek de mümkün değildir. Devamlı, hafızasının yetersizliği ve zaman kavramının farkındalığıyla iç içe. “Hafızam günden güne öylesine yetersiz bir hal alıyor ki, hiçbir şeyi kontrol edemiyorum; ne geçmişi, ki onu hep unutuyorum, ne hemen hemen şimdiyi,

MEMORY & IMAGINATION: PAST, PRESENT AND FUTURE “By conserving the memory of my experiences, I can see doubly: the past will return. The future will always be there.”3 One of the most important issues that Delacroix wrote about repeatedly in his journals, which he kept from the age of 24, is memory and the concepts of past, present and future. Given his background one can conclude, unsurprisingly perhaps, that becoming an orphan at the age of 16 left him suspicious and cynical. He is constantly alerted by his defective memory and the notion of time. This is evident in the following excerpt: “ My memory fails me so badly day by day that I am no longer in command of anything, neither the past, which I forget, nor scarcely of the present, when I am almost always so busy with one thing that I

66 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

Delacroix.indd 66

3/26/10 2:51 PM


çünkü bir şeyle çok meşgulken yapmam lose sight of, or fear losing sight of what gereken şeyi gözden kaçırıyorum ya da I should be doing, nor even of the future, DELACROIX Eugène gözden kaçırmaktan korkuyorum; ne since I am never confident that I haven’t ‘Kaplanın Yere Devirdiği Vahşi At’ (1828) de geleceği çünkü bir şeyler planlamış already planned something... A man without “Wild Horse Felled by Tiger” (1828) olmadığımdan hiçbir zaman emin memory doesn’t know what he can count on, Suluboya, guvaş ve mürkkep, 13,5 x 20,1 cm olamıyorum. Hafızası yerinde olmayan everything betrays him.”4 Nevertheless, we © Collection Karen B. Cohen, New York bir adam neye bel bağlayacağını bilemez, can say that he is also rather confident of çünkü herşey onu aldatır.” 4 Ama yine his heroic stance. During certain periods his de cesur tutumundan emin olduğunu söyleyebiliriz. Belirli works met with negative remarks though in later years they were dönemlerde olumsuz yorumlarla karşılaşan eserleri sonralarda acknowledged and praised. “I have strived, or rather my energy tanınmış ve övülmüştür.“Bir başka yönde çabaladım ya da daha has strived, in another direction: I shall be the herald for those doğrusu canla başla çabaladım. Ben büyük şeyler başaracak who will do great things.”5 Baudelaire was one of his admirers and 5 olanların habercisi olacağım.” Baudelaire bir Delacroix hayranıydı later referred to Delacroix as “the last of the great artists of the ve onu “Rönesans’ın en iyi sanatçılarının sonuncusu ve Modern Renaissance and the first modern”. 6In 1824, at the age of 26, 6 dönem sanatçılarının ilki’ olarak adlandırmıştır. 1824’de Delacroix was referred to as “the pupil of Tintoretto” by Stendhal7 Delacroix 26 yaşındayken fırça kullanış biçimini ve fırçasını who noted the way he used his brush and dipped into various daldırdığı çeşitli renk tonlarını farkeden Stendhal ise Delacroix’yı shades of colour. While Impressionists, Renoir and Manet saw ‘Tintoretto’nun talebesi’7 olarak adlandırmıştır. Modern dönemde that Delacroix was not afraid of trying new forms and ideas, in the Picasso, Delacroix’nın Cezayirli Kadınlar üzerine yaptığı modern period Picasso was involved in analysing and interpreting çalışmaları incelemekle ve yorumlamakla uğraşmıştır, Renoir ve Delacroix’s work on the Women of Algiers. All in all, Delacroix’s Manet gibi Empresyonistler de Delacroix’nın yeni formları ve passion for the past, present and the future are carried into today fikirleri denemekten çekinmediğini görmüşlerdir. Bütün olarak by his unceasing worry of remembering. değerlendirildiğinde, Delacroix’nın geçmişe, bugüne ve geleceğe olan tutkusu onun bitmez tükenmez anımsama endişesiyle DELIVERING THOUGHTS THROUGH PAINT günümüze taşınıyor. As a painter of the Romantic era, Delacroix’s aim wasn’t just to

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 67

Delacroix.indd 67

3/26/10 2:51 PM


Karen B. Cohen, New York’taki Metropolitan Museum of Art’ta fahri vasi olmakla beraber Delacroix eserlerine duyduğu ilgi ve diğer Romantik dönem ressamlarından oluşan koleksiyonuyla en önemli Amerikalı koleksiyonerlerden biridir. Karen B. Cohen who is an Honorary Trustee for the Metropolitan Museum of Art in NewYork and is one of the most prominent American collectors, especially with regard to her interest for the works of Delacroix along with her collection of works from other Romantics.

DELACROIX Eugène Fas sultanı Mulay Abd-el Rahman’ın Mornay’de askerleriyle eskizi 1832-1833, Tuval üzerine yağlı boya, 31 x 40 cm © Musée des Beaux-arts de Dijon, donation Pierre et Kathleen Granville Sketch of Mulay Abd-el Rahman, The Moroccan Sultan at Mornay with followers Oil on canvas

BOYAYLA DÜŞÜNCE AKTARMAK

Romantik dönem ressamı olan Delacroix’nın amacı sadece harici gerçekliği anlatan görüntüler sunmak değil, üzerinde çalıştığı öznelere duygu ve hareket kazandırmaktı. Günlüğünde resim yapmanın düşünce aktarmak üzerine kurulmasının önemini anlatıyor: “Güzel bir resim yaptığımda bir düşünce yazmıyorum. Öyle diyorlar. Ne kadar cahiller! Resmi tüm avantajlarından yoksun bırakıyorlar.”8 Rengi ve fırça darbelerini kullanışı kendi iç haline göre değişiyor. Örneğin, ‘Sıtmalı Kaplan’ın mürekkeple çizimi (1839) belki de bir kilisede sipariş üzerine resim yaparken sıtma ateşine yakalandığı zamanı betimliyor. Suluboya guvaş karışımı ‘Kaplanın Yere Devirdiği Vahşi At’ (1828) tablosunun ise ‘insanlığın zaaflarını görüntüsünü’9 temsil ettiği sonucuna varılabilir. Suluboya ve guvaşın beraber kullanılması Delacroix’ya özgü bir tekniktir. 1825’te İngiltere’ye yaptığı seyahatten ortaya çıkan bu tekniğe sanat eleştirmenleri sonraları ‘İngiliz tekniği’

DELACROIX Eugène Yunan kostümleri çalışması, Tuval üzerine yağlı boya, 45,4 x 40 cm Greek costumes Oil on canvas © Collection Karen B. Cohen, New York depict scenes of external reality but to give emotion and motion to the subjects of his study. He discusses the importance of seeing painting as a way of delivering thought in his journal.“When I have painted a fine picture, I have not written a thought. That’s what they say. How simple-minded they are! They deprive painting of all its advantages.”8 The way he uses colour and brush stroke changes with the state of his internal being. For example, in his ink sketch of the “Tiger with Ague” (1839) perhaps recalls the time he got malaria while painting a commission in a church and his watercolour and gouache mix painting of “Wild Horse Felled by Tiger” (1828) could be interpreted to represent his “image of human vice.”9 Using watercolour and gouache together was a style specific to Delacroix. Art critics would later name it the “English technique” as it evolved from his trip to Britain in 1825. During which time he lithographed 17 plates of Goethe’s Faust. Even though he never actually went to Greece painted “The Massacre of Chios” (1824) and made sketches of Greek costumes. Drawing costumes and sketching scenes from Shakespeare plays were also a long lasting interest for him. His trip to Spain and North Africa in 1832 enabled a new understanding of space and colour in his paintings. The watercolour “The Moroccan with Horse” (1832) symbolises the similarities between the nobility

68 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

Delacroix.indd 68

3/26/10 2:51 PM


DELACROIX Eugène

adını vermişlerdir. Ayrıca Delacroix in the west and east by portraying Atlı Faslı 1832-1837 bu dönemde Goethe’nin Faust’undan power and status on horseback in the Suluboya, 21,7 x 29,6 cm esinlenerek 17 litografi de üretmiştir. footsteps of the Orientalist tradition. © Collection Karen B. Cohen, New York 10 Yunanistan’a hiç gitmemiş olmasına The fact that the painting is in “The Moroccan with Horse” (1832) Watercolour rağmen “Sakız Adası Katliamı”(1824) adlı watercolour can be said to give it a tablosunun yanı sıra Yunan kostümlerinin delicate nature compared to his more çizimlerini de yapmıştır. Kostüm çizimleri ve Shakespeare’in vibrant oil and gouache paintings. oyunlarından bölümler üzerine yaptığı çalışmaları da uzun süreli In conclusion, one can easily see why collectors such as bir ilgi alanı olmuştur. 1832’de İspanya ve Kuzey Afrika’ya yapmış Karen B. Cohen have rightly tried hard to accumulate a collection olduğu seyahatler resimlerinde yeni bir boşluk ve renk anlayışını of Delacroix paintings. It is not just about his dedication to beraberinde getirmiştir. ‘Atlı Faslı’ (1832) suluboyasında batılı ve capturing the essence of the past, present and the future but also doğulu soylular arasındaki benzerlikleri, gücü ve statüyü at sırtında his diligence in producing such an immense collection of works resimleyerek Oryantalist geleneğin adımlarını sembolize etmiştir.10 throughout his career which emphasise the nature of a true artist, Daha canlı yağlıboya ve guaj resimleriyle karşılaştırıldığında resmin trying to denote the changes of colour in nature through scientific suluboya olmasının resme hassas bir nitelik sağladığı kanısına study and establishing the relationship between the palette and the varmak mümkündür. eye. After all, it was him who said “Colour gives the appearance of Sonuç olarak, Karen B. Cohen gibi koleksiyonerlerin Delacroix life.”11 1 Une Passion Pour Delacroix: La Collection Karen B. Cohen, Musee du Louvre, 2009, Exhibition eserlerinden oluşan bir koleksiyonu bir araya getirmek için Catalogue. çabalamalarının nedeni rahatlıkla anlaşılabilir. Bu çabalarının 2 Gilles Neret, Eugène Delacroix 1798-1863: The Prince of Romanticism, 2000, Taschen. Damisch & Richard Miller, Reading Delacroix’s Journal, The MIT Press, Vol. 15, 1980. sebebi sadece Delacroix’nın geçmişin, bugünün ve geleceğin özünü 34 Hubert Hubert Damisch & Richard Miller, Reading Delacroix’s Journal, The MIT Press, Vol. 15, 1980. yakalamaya olan bağlılığı değil, aynı zamanda doğadaki renklerin 5 Hubert Damisch & Richard Miller, Reading Delacroix’s Journal, The MIT Press, Vol. 15, 1980. 6 Gilles Neret, Eugène Delacroix 1798-1863: The Prince of Romanticism, 2000, Taschen. değişimini bilimsel yöntemlerle resimlemeye çalışan ve gözle palet 7 Gilles Neret, Eugène Delacroix 1798-1863: The Prince of Romanticism, 2000, Taschen. arasındaki ilişkiyi kuran gerçek bir sanatçının doğasını vurgulayan 8 Hubert Damisch & Richard Miller, Reading Delacroix’s Journal, The MIT Press, Vol. 15, 1980. 9 Eve Twose Kliman, Delacroix’s Lions and Tigers: A Link Between Man and Nature, The Art Bulletin, kariyeri boyunca ürettiği eserlerin tamamında gösterdiği 1982,Vol: 64. 11 çalışkanlıktır. Ne de olsa, ‘Canlılığın görüntüsü renkten oluşur’ 10 Jennifer W. Olmsted, The Sultan’s Authority: Delacroix, Painting and Politics at the Salon of 1845, The Art Bulletin, Vol: 91, 2009. diyen kendisiydi. 11 Gilles Neret, Eugène Delacroix 1798-1863: The Prince of Romanticism, 2000, Taschen.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 69

Delacroix.indd 69

3/26/10 2:51 PM


Alplerdeki Akdeniz

THE MEDITERRANEAN AT THE ALPS

70 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

iseo_lake.indd 70

3/26/10 7:19 PM


Yazı • Story by Oktay Tutuş

İtalya’nın kuzeyindeki Iseo Gölü ve çevresindeki kasabalar, nerede olduğunuzu bilmeseniz, size pekâlâ kendilerini Akdenizli gibi yutturabilirler.

If you didn’t know you are at the Alps, Lake Iseo and the surrounding towns inNorthern Italy could easily fool you into thinking you are on the Mediterranean shore.

BAŞKA BIR İTALYA

A DIFFERENT KIND OF ITALY

İtalya’nın kuzeyi, Alplere yakın oluşuyla bambaşka bir yere dönüşüyor. İklim değişiyor, nüfus seyrekleşiyor, kasabalar güzelleşiyor, doğa bir başka seriliyor gözünüzün önünde... Milano gibi gerçekten kalabalık ve gürültülü, hengâmeden geçilmeyen bir şehirden sadece bir trene atlayarak (veya otomobille) kuzey batı istikametinde gideceğiniz bir iki saatlik bir yolculuk, size yolda bunları hissettirecek. Kendinizi başka bir dünyanın sınırından geçmiş ve geride bıraktığınız dünyaya acır halde bulacaksınız. İşte tam da

eum quo enis dereptaspis velitati temporro ipsae volluptas evendis magnatiiscim aliquam vit, cus, non con pedis mod ulligenda eum et eossimaximin exero consect inulpar uptatior sit optam versperrum am natur asperis perit facepro omnimus eaquia nes verepro quae ipsaerunt am se et volecep erciur secest, ut doleniae pliqui omnimus.

OMNIS VOLOR SAPICAE

Fut late ex et quamenducit eum eum aut explabore, non rem quia sequia doluptur sita que alis voluptur, incto consendebis aut ullent ea conecep errumqui alibusa nimpor maion pelecepra vellati adictur, optas sinverume dolut repuditati que distrum et es dio. Susam, nobis doloreperume dolupid modio tem es natis inctem idunt doluptatat omnimus apelici isimpostium doluptam eaque nonsenis et, aut dolupta volum, offic to cum re nulpa nus estia consequatis re lamet faccume nitatur sitia cus que nis rem laborem dollit as etus. Aquatate volo ea qui animin cum rest, nemolo estium et volumque re prepudi tassitem ex et remodig nimaio ius iditati simod ut eaquatur, ventota consero dolor sin ea voluptati re resci dolorro omni quas parum re sequi nossimi, sereriatium essim con.

Due to it’s proximity to the Alps, Northern Italy is a completely different kind of place. The climate changes, the population is scattered, the towns are prettier and nature unravels before you in a way you have never witnessed before. A journey of two hours toward north west on a train (or by car), from a crowded and noisy city like Milan where you cannot get away from ruckus, will make you feel these things on the way there. You will feel as if you have crossed the border to a different world and feel pity for the world you have just left. And exactly then, during the journey just before

At elus cors conihil istemul icaet? quam adeesilnemus viverum simissenem int. Fue que auconsici pectum mo ia in nosterbit pra re fernin Itanu simmore mentrum iactus vium quod rem publicam ia adhum tem quidem nequoncum et renam moltus, sicienin tum nonsimmo videfent? qui publibus hoc ore cas etem te ignost vilicie ntiquod con tatines. Tus cotiu es horis. Senatquos vis hos Catum mante, at. Serit pra diem conficiorum iam huc teriven atanum firicon rei te, ut imorei sus, quasdam re nero ut itist gra, que cere mertemo videfaccia et; es! Orunte avoltilicaes bonsula vid am publicamquam intraripio conterevit.

TASDAM CONESIGIT in Etrarium iampra pore ari confir quo ubli effrem quit a con tebut prei publi, quam tercerum, que me dinc rebultuame essimul abussente, fue con serfere nicit; es Mae etil vehebere nos, eo, ocum te nes! Udeperem iam. Leribus hostis nimurs faciere in publicae con sero erei poenihilicum tem dem si proximortiam int. Grae caetil hostiam qua deSerra publiam vis omne prari publibuntem tuit. Befauct odiem. Marissultor a mis rentensuli, orte alabena. Caverra vernimus, fur.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 71

iseo_lake.indd 71

3/26/10 7:19 PM


bu yolculuk sırasında, çok da kuzeye varmadan, karşınıza Iseo Gölü çıkacak. Brescia ve Bergamo şehirlerine çok yakın olan Iseo Gölü İtalyanlarca çok fazla tanıtılmıyor. Çok fazla tanınan ancak tanıtılmayan bir göl... Bunun sebebini herhangi bir yüksek tepeden göle bakarken anlıyorsunuz. Karşınızda duran, cennetin yeryüzündeki tasviri gibi: Küçük kumsallar, zeytin ağaçları, suya eğilen kayalar, renkli çiçekler, tarlalar... Iseo İtalya’nın en büyük göllerinden birisi. Brescia ve Bergamo arasında neredeyse tam olarak ikiye bölünmüş. Üzerinde Güney Avrupa’nın en büyük göl adası olan Montisola bulunuyor. Tıpkı İstanbul’daki Büyükada gibi ancak çok çok daha farklı. Iseo’nun etrafında yer alan bağlar, bahçeler, tarlalar ve Ortaçağa özgü manastır ve şatolarıyla öne çıkan kasabalar her mevsimde bambaşka renklere bürünüyor. Ama en uygun mevsim içinde bulunduğumuz aydan itibaren başlıyor. Hemen her yerden fışkıracak rengârenk çiçekler ve yöreye özgü kokular aklınızı başınızdan alabilir. Bir ressamın klişe bir cennetvari manzara çizdiğini ve sizi de içerisine koyduğunu düşünün. Burası gerçekten öyle bir yer.

MONTISOLA’DA TAZE BALIK

Kendinizi atacağınız Alp Dağları’na bakan bir villada, sabah uyanınca tipik bir İtalyan kahvaltısı yapıp muhakkak güne erken başlamalısınız. Iseo Gölü’nün etrafında yürüdüğünüz zaman göreceksiniz ki bu gölün sahibi Montisola. Göl kıyısında konuşlanmış Sale Marasino ve Iseo gibi küçük kasabalardan kalkan teknelerden birisine atlayıp, kısa bir yolculuktan sonra adaya ulaşabilirsiniz. Turizm mevsiminin başlangıcı olmasına rağmen buraların bomboş olduklarını göreceksiniz. Genel olarak Iseo Gölü’ne turist akını zaten yok. Birkaç İngiliz ve Alman ile karşılaşmanız olası hepsi bu. Geriye kalanlar Iseo’nun sakinleri. Montisola üç kilometre genişliğinde bir ada. Üzerinde sadece 2 bin kişi yaşıyor. Otomobil yok, motosiklet yok, gürültü yok! Onların yerine Arnavut kaldırımlı sokaklarında yürürken çıkaracağınız ayak seslerinizi duyacak ve belki birbirleriyle o günü selamlamak adına konuşan ada sakinlerini görecek, onlarla selamlaşacaksınız.

72 v SKYLIFE BUSINESS v MART MARCH 2010

iseo_lake.indd 72

3/26/10 7:19 PM


you get to the north you will see Lake Iseo. Close to Brescia and Bergamo, Lake Iseo hasn’t introduced much to tourists by Italians. This is a lake that’s better known than mentioned. You understand the reason for this as you view the lake from any high hill. What you face is a depiction of heaven on earth: small beaches, olive trees, rocks on the shore, colourful flowers and fields. Iseo is one of the most important lakes in Italy. It’s nearly split in half between Brescia and Bergamo. Montisola, the biggest lake island of southern Europe is located here. It’s exactly like Istanbul’s Büyükada (Pringipo) but a lot different too. The orchards, gardens, fields and towns famous for their Middle age monastaries and castles surrounding Lake Iseo become adorned with different colours every season. However, the best season starts from this month. The multi-coloured flowers that springs from anywhere and everywhere and scents indigenous to the region can enrapture you. Think of a cliché heaven-like scenery painted by an artist with yourself in it. This is exactly that kind of place.

FRESH FISH AT MONTISOLA You must start the day early, after waking up in a villa you rented overlooking the Alps and having a typical Italian breakfast. When you walk around Lake Iseo you will realise that it’s proprietor is Montisola. You can reach the island after a short journey on a boat which takes off from one of the small towns located on the shore such as Sale Marasino and Iseo. Even though it’s the beginning of the tourist season you will see that these places are quite empty. You might come by a few British or German tourists, but that’s really it, as the rest of the people are from Iseo. The island of Montisola is three kilometres long. There are only two thousand people living here. There are no cars or motorbikes. Hence, there’s no noise. Instead you will hear your footsteps as you walk down its cobbled pavements, hear the residents of the island greet each other and you’ll greet them, too. Cafés and restaurants located on the shore of Montisola are really suitable for lunch. If you’d like to crown your lunch with a fish caught by a fishing rod you’ll have to go to the fishing town called Peschiera Maragli. On your way there you will see porches adorned with bougainvillea. Don’t let the feel of

2010 MARCH MART v SKYLIFE BUSINESS v 73

iseo_lake.indd 73

3/26/10 7:20 PM


Montisola’nın kıyısında bulunan cafeler ve restoranlar öğle yemeği için çok uygun. Özellikle elle avlanmış bir balıkla öğle yemeğinizi taçlandırmak isterseniz Peschiera Maragli isimli balıkçı kasabasına ulaşmanız gerek. Yürürken yolda rengârenk begonvillerle süslü revaklar göreceksiniz. Cennetin kapılarından geçiyorsunuz gibi bir his, hiç de yabancı gelmesin.

YÜZME, KANO, SPA VE GOLF

Iseo Gölü’nde Montisola’dan başka Loreto ve San Paolo isimli iki küçük ada daha bulunuyor. Özel mülk olan bu adalara sadece sahipleri gidebiliyor. Isola di Loreto’ya yakından bakabilme fırsatı yakalayabilirseniz, sahibinin ne kadar şanslı olduğunu düşüneceksiniz. Gölde yapılacak aktiviteler oldukça çeşitli; mevsime göre değişmekle beraber dilerseniz yüzme, windsurf, balık avı, dalgıçlık, kano veya yelkenliyle gezinti yapabilirsiniz. Üzerinizden geçen nemli bulutların düşürdüğü gölgeler içerisindeyken yüzmek... Bunların yanında dilerseniz at binebilir veya bisikletle, tüm gölün etrafında dolaşan bisiklet yolunu izleyerek tüm günü geçirebilirsiniz. Iseo Gölü kıyısında bulunan birçok farklı merkezde spa kürlerine teslim olma imkânınız var. Gölün kendisinin bir terapi gibi olduğu düşünülecek olursa, uygulanan terapilerin güzelliği daha net anlaşılabilir. Iseo’nun kıyı kasabalarından biri olan Franciacorta, üzüm bağlarıyla olduğu kadar golf tutkunlarının ağzını sulandıracak sahalarıyla da meşhur. 1927’de kurulan Franciacorta Golf Club, 1984’te yörenin tanınmış müteahhitlerinden Vittorio Moretti tarafından yeniden yapılandırılmış. Eski kulübü tümden elden geçiren mimarlar Pete Dye ve Marco Croze sayesinde bugün yörenin coğrafi koşullarıyla uyumlu, ağaçlar ve rengârenk güllerle süslenmiş, yapay bir göl ve köprü ile taçlandırılmış. Golfe tutkun birisiyseniz, Franciacorta sizin için biçilmiş bir kaftan.

74 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

iseo_lake.indd 74

3/26/10 7:20 PM


going through the doors of heaven be a stranger to you.

SWIMMING, CANOEING, SPAS AND GOLFING There are two more islands on Lake Iseo other than Montisola, called Loreto and San Paolo. Only the residents can access these islands, which are privately owned. If you have the opportunity of viewing Isola di Loreto from close you will realise how lucky the owner is. The activities that are available at the lake are rich in variety. Though the variety changes with the season, you can go swimming, windsurfing, fishing, scubadiving, canoeing or go touring with a sailing boat. Swimming among the shadows cast by the humid clouds coursing over... Alongside these, if you wish you can go horse riding or spend the day cycling on the bicycle route around the lake. You have the opportunity of giving into spa cures in different spa centres located along the shore of Lake Iseo. If you think that the lake itself is therapeutic you can appreciate the effect of the therapies available better. Franciacorta, one of the beach towns of Iseo, is just as famous for its golf courses that make golf fans drool, as it is for its vineyards. Franciacorta Golf Club established in 1927, has been res-structured in 1984 by one of the best-known contractors of the region, Vittorio Moretti. Thanks to the efforts of architects Pete Dye and Marco Croze who renovated the entire club the course is befitting with the geographical requirements of the region, adorned with trees and multicoloured roses and is crowned with an artificial lake and bridge. If you are a golf fan, Franciacorta is cut out for you.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 75

iseo_lake.indd 75

3/26/10 7:20 PM


NERELERE GITMELI?

Iseo’nun etrafını çevreleyen büyüklü küçüklü birçok kasaba bulunuyor. Hepsinin de ayrı ayrı lezzetleri var. Öncelikle Brescia ve Bergamo gibi iki büyük şehir var. Gölün Brescia sınırları içerisinde bulunan ve ona adını veren Iseo kasabası geniş meydanları ve mesire yerleriyle tam da buranın ruhunu yansıtan yer. Yakınlardaki bir vadide yer alan Marone tuhaf yer şekilleriyle meşhur. Gerçekten çok ilginç olan bu piramitleri görmeniz gerekli. Sale Marasino alelade bir kasaba ancak görmeye değer. Zaten Montisola’ya geçecekseniz burası teknelerin kalktığı duraklardan bir tanesi. Valcamonica isimli Alplerin en büyük vadilerinden (90 kilometre) birisiyle göle bağlanan Pisogne de görmeye değer. Bergamo sınırları içerisinde bulunan Sarnico aslında gerçek bir tarih öncesi kasabası. Kökleri eskiye uzanan bu kasabada küçük bir resim galerisi San Nazario Kilisesi’ni bulabilirsiniz. Kilisedeki fresklere özellikle dikkat edin. Geniş kireçtaşı ocaklarının yanında bulunan balıkçı kasabası Riva di Solto ve önemli bir çelik fabrikası bulunan Castro görebileceğiniz diğer kasabalar. Ağır şekilde sanayi barındıran böylesi bir cennetin nasıl olup da hala bu güzellikte kaldığına şaşırmamak işten değil. Nispeten daha turistik olan Lovere’de bu şaşkınlık yerini eğlenceye terk edebilir. Çünkü Lovere turistik atraksiyonlarıyla ve gece hayatıyla meşhur. Ama buraya kadar gelmişken turistlerle eğlenmek yerine Montisola’daki balıkçı kasabaları olan Siviano, Sensole ve Carzano’da kendinizi doğaya teslim edin ve balık yiyin derim. Cure de, Montisola’nın en yüksek noktası. Burası da bir manastırla taçlandırılmış. Montisola’yı Büyükada’ya benzetmem için bir sebep daha! 76 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

iseo_lake.indd 76

3/26/10 7:20 PM


NEREDE KALINIR? WHERE TO STAY v L’ALBERETA RELAIS & CHATEAUX

www.albereta.it

v HOTEL ARABA FENICE

www.arabafenicehotel.it

v HOTEL DE CHARME CAPPUCCINI

www.cappuccini.it

v HOTEL RELAIS FRANCIACORTA

www.relaisfranciacorta.it

v FRANCIACORTA GOLF HOTEL

www.franciacortagolfhotel.it

v RELAIS I DUE ROCCOLI

www.idueroccoli.com

v ISEOLAGO HOTEL

www.iseolagohotel.it

v HOTEL LA FONTE

www.lafontehotel.com

v ROMANTIK HOTEL MIRABELLA ISEO

www.relasimirabella.it

v HOTEL RIVALAGO

www.rivalago.it

v HOTEL EMPIRE RESORT

www.hotelempireresort.it

www.bradipotravel.com/istanbul@bradipotravel.com

WHERE TO GO There are many big and small towns surrounding Lake Iseo and they all have different feels. Firstly, there are two big cities, Brescia and Bergamo. The town of Iseo, located by the lake within the borders of Brescia and which gives the lake its name, reflects the soul of the place with its large agoras and recreation spots. Marone, located on a near-by valley is famous for its strange natural ground formations. In fact, if you are going to go to Montisola this is one of the stops where the boats leave from. Pisogne, linking to the lake through one of the biggest valleys of the Alps called Valcamonica (90 km) is also worth seeing. Sarnico, located within the borders of Bergamo, is in fact a true pre-historic town. You can visit the San Nazario church which has a small art gallery. Don’t forget to pay attention to the frescos in the church. The fishing town of Riva di Solto nearby large limestone quarries and Castro which hosts an important steel factory are among the other towns you can visit. It’s impossible not being surprised by the beauty of such a heaven that accommodates heavy industry. In Lovere where it’s comparatively more touristy the surprise can leave its place to more fun because Lovere is famous for its tourist attractions and night life. However, instead of frolicking with tourists I’d advise you to surrender yourself to nature and enjoy fish at the fishing towns of Siviano, Sensole and Carzano at Montisola. Cure is the highest point of Montisola which is crowned with a monastery which is another reason for me to liken Montisola to Büyükada (Pringipo)!

NEREDE YENİR? WHERE TO EAT v RISTORANTE AL PORTO

www.alportoclusane.it

RISTORANTE ANTICA VALERIANA www.concaverde.it CASCINA CARRETTO www.cascinacarretto.it CASCINA CLARABELLA www.cascinaclarabella.it TRATTORIA DA GINA www.trattoriadagina.it RISTORANTE PIZZERIA DA SANDRO www.clusane.com/dasandro.htm ANTICA TRATTORIA DEL GALLO www.clusane.com/gallo.htm RISTORANTE DISPENSA PANI E VINI www.dispensafranciacorta.com RISTORANTE DUE COLOMBE www.duecolombe.com TRATTORIA IL GALLO ROSSO www.algallorosso.it RISTORANTE GUALTIERO MARCHESI www.marchesi.it 2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 77

iseo_lake.indd 77

3/26/10 7:20 PM



INFO Yeni Film: The Informant!

First Class’da İyi Uykular

Size Özel Servislerimiz İçin..

82

83

84

New Movie: The Informant!

Sweet Dreams in First Class

Our Exclusive Services for You...

Özel Lezzetlere Hazır mısınız? Ready for unique delicacies?

94

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 79

079-096-INFO.indd 79

3/26/10 9:26 PM


Sizin İçin Seçtiklerimiz UPFRONT MICHAEL JACKSON’U ÖN SIRADAN İZLEMEK

MICHAEL JACKSON’IN HİT’LERİ BU AY UÇUŞLARIMIZDA THIS MONTH, MICHAEL JACKSON HITS ARE ON OUR FLIGHTS

FEATURED INT. ARTIST v MICHAEL JACKSON ABC • Ben • Got To Be There • Blame It On The Boogie • Can You Feel It • Shake Your Body (Down To The Ground) • Don’t Stop ‘Til You Get Enough • Rock With You • She’s Out Of My Life • Off The Wall • Girlfriend • Wanna Be Startin’ Somethin’ • The Girl Is Mine (with Paul McCartney) • Billie Jean • Beat It • Human Nature • P.Y.T. (Pretty Young Thing) • Thriller • Liberian Girl • Bad • I Just Can’t Stop Loving You • The Way You Make Me Feel • Man In The Mirror • Dirty Diana • Smooth Criminal • Black or White • Heal The World • Remember The Time • In The Closet • Who Is It • Will You Be There • You Are Not Alone • Earth Song • Cry • Whatever Happens (ft Carlos Santana) • Gone Too Soon

THE INFORMANT!

OYUNCULAR • Cast: Frank Welker, Matt Damon, Melanie Lynskey, Scott Bakula, Patton Oswalt YÖNETMEN • Director: Steven Soderbergh

GİŞE FİLMLERİ KANALINDA SEYREDEBİLİRSİNİZ WATCH IT ON THE BLOCKBUSTER MOVIES CHANNEL

v Albümleri, dansı, giysileri ve tavırlarıyla 80 ve 90’lara damgasını vuran Michael Jackson bir kez daha hayranlarının karşısında. Kasım başında tüm dünyada vizyona giren ‘This Is It’ isimli film; sanatçının bu yaz Londra O2 Arena’da gerçekleştireceği ve tüm biletleri satılmış konserlerinin prova ve kamera arkası görüntülerinden oluşuyor. 26 Haziran 2009’da hayatını kaybeden sanatçının yakınlarından tam destek gören film; yüz saati aşkın kamera arkası çekim, Jackson’ın birçok şarkısı ve günler süren prova görüntülerini içeriyor. High definition formatında, dijital ses kalitesi ile hazırlanan filmin bazı sahneleri üç boyutlu. Aralarında ‘Thriller’ın da bulunduğu üç yeni video klibi içeren filmin yönetmen koltuğunda ‘High School Musical’dan tanıdığımız Kenny Ortege var. ‘This Is It’; izleyiciye, Jackson’ı daha önce hiç görmedikleri bir şekilde görebilme ayrıcalığı sunuyor. Üstelik ön sıralardan…

A FRONT ROW SEAT TO MICHAEL JACKSON

v His albums, his dances, his clothes, and his attitude all shaped the 80s and 90s. Now, Michael Jackson will meet with fans once more in November release This is It, a film containing backstage and rehearsal footage from what would have been his sold-out summer concert at London’s O2 Arena. Produced with full support from Jackson’s family and friends, 100 hours of footage, tracks, and daylong rehearsal scenes celebrate the artist’s last effort before his death on June 26, 2009. Some scenes from the full HD, digital audiorecorded film are in 3D. Director Kenny Ortege of High School Musical fame also created three new music videos, including one for “Thriller”, featured in the film. This is It provides a view on Michael Jackson like never before, and from the very front row…

v ‘The Informant’, 1990’ların başında yaşanan tuhaf bir ajanlık hikâyesini gerçek hayattan sinema perdesine aktarıyor. Bir yönetici çalıştığı şirketin müşterileri dolandırdığını fark ederse ne yapmaz? FBI’a başvurmaz mesela... Ama hayat bazen film gibi olabiliyor. ‘The Informant’ın esas adamı Matt Damon, yapılmayacak olanı itinayla yapıyor. Film, Kurt Eichenwald’ın 2000 yılında yayınlanan ve çok satanlar listesine giren ‘The Informant: A True Story’ adlı romanından uyarlanmış. Yönetmen koltuğunda Steven Soderbergh’in oturduğu filmin en ilginç tarafı, suçluları ele veren esas adamın FBI tarafından ‘kahraman’ ilan edilip iyi halden 8,5 yıl hapis yemesi. Üstelik gerçek hayatta… Nedenini merak ediyorsanız hayata değil, ekrana bakın! v ‘The Informant’ is the screen version of a wacky whistleblower’s story that actually happened in the early nineties. What would a good company man do if he realized the corporation he worked for was involved in a scam? He would not, for example, go to the FBI... But sometimes life imitates cinema. The protagonist, played by Matt Damon, goes out of his way to do the unthinkable. The film is an adaptation of Kurt Eichenwald’s best-seller, ‘The Informant: A True Story’, published in 2000. The most interesting part of this Steven Soderbergh film is that the man who blows the whistle on the criminals and is hailed as a ‘hero’ by the FBI ends up getting eight and a half years for his good behavior. In real life no less! If you want to know why, take a look at life, not at the screen!

80 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

079-096-INFO.indd 80

3/26/10 9:26 PM


Filmler hakkında daha detaylı bilgi için: Sayfa 88

DİJİTAL BİLGİ VE EĞLENCE

DIGITAL INFO & ENTERTAINMENT

v Eğlence sistemimizde 23 inç’lik düz ekranlardan Bose marka kulaklıklarla sizin için seçilmiş olan 250 farklı albümden oluşan müzik yayınını dinleyebilirsiniz. Klasik, vizyon, uluslararası ve çocuk filmlerinden oluşan film seçenekleri ile çeşitli dizi, belgesel ve çizgi filmlerden oluşan kısa program kanalını izleyebilirsiniz. Tüm bu hizmetlere ilave olarak bireysel ve çoklu oyunculu 17 adet interaktif oyun kanalı, küçük yolcularımız için ayrı çocuk kanalı ve sesli kitaplar da beğeninize sunuluyor. Yolculuğunuz esnasında eğlence sisteminde yer alan bilgi kanalını kullanarak saat başı güncellenen ekonomi, magazin, finans haberlerine, dört saatte bir güncellenen hava durumu haberlerine erişebilirsiniz. Ayrıca kısa mesaj ve elektronik posta gönderebilir ve yine koltuktaki ekranlarınıza mesaj ya da e-posta alabilir, ister koltuktan koltuğa, isterseniz de yerdeki yakınlarınıza telefon ile ulaşabilir, bağlantılı seferler kanalından, bağlantılı seferlerinizin bilgilerini öğrenebilirsiniz. Yolcularımız seyahatleri esnasında süitlerinde laptop ile çalışabilecektir.

v On the 23” flat screen of our entertainment system, you can select from a wide array of entertainment, including the music broadcast via Bose earphones, with 250 different albums selected for your enjoyment, the movie of your choice selected from Classical, Invision, International or Children’s movies, or follow the short program channel, which contains various series, documentaries and cartoons. In addition to all these services, there is also a games channel containing 17 different individual or multi-player video games, a separate Children’s channel for young travelers, and Audio Books, including a variety of preferences. Using the information channel in our entertainment system, you can access magazines, economic and financial news (updated hourly), and the weather forecast (updated every four hours). In addition, you can send and receive messages on your screen. Moreover, you can make seat-to-seat calls or call your relations on the ground by telephone, or find information on your connecting flights on the connecting flights channel. Soon passengers will also be able to use their laptops in their seats.

RENKLİ RÜYALAR v First Class’taki misafirlerimiz dinlenmek istediklerinde koltukları kabin ekibimiz tarafından yatak konumuna getirilecektir. Üzerine özel çarşaflı alez (kaz tüyü) serildikten sonra, iki adet yastık ve yorgan emrinize tahsis edilecektir. Ayrıca özel tasarlanmış pijamalar ve terlikler lavanta kokuları içeren özel bir çantada size takdim edilecektir.

SWEET DREAMS v When our First Class guests wish to go to sleep, their chairs are converted into a bed by the cabin staff, and an exclusive cover (filled with duck down) with a special sheet will be spread out and two pillows and a quilt will be provided. Specially designed pyjamas and slippers will also be provided in a lavenderscented special case.

For more information about movies, please refer to page 88

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 81

079-096-INFO.indd 81

3/26/10 9:26 PM


BUSINESS CLASS Özel Hizmetler EXCLUSIVE SERVICES UÇUŞ ÖNCESİ HİZMETLER v Değerli Business Class yolcularımız, THY olarak size sunduğumuz ayrıcalıklı hizmetleri anlatmak bize mutluluk verecek. Business Class’tan yararlanan yolcularımız, ayrı bankoda check-in yaparken bir yandan da öncelikli yer tercihi fırsatından yararlanabilecek. Bankoda bagajınız için özel Business Class Etiketi, CIP Salonuna Giriş ve Uçağınıza Biniş Kartınız verilecektir. Özel salonumuzdaki telefon/fakstan yararlanıp, TV/Müzik yayını eşliğinde limitsiz ikramın keyfini çıkarıp, yerli-yabancı gazete ve dergilere göz atarken uçağınızı düşünmeyin. Çünkü tüm yolcular uçağa yerleştikten sonra uçağa yönlendirilecek ve bagajlar için özel tanıtıcı etiket ve ayrı yükleme hakkına sahip olacaksınız. Bu arada diğer yolculardan farklı olarak 20 değil 30 kg serbest bagaj taşıma (Parça - bagaj sistemi uygulanan Atlantik aşırı uçuşlar için iki parça serbest bagaj hakkı) ve iki parça el bagajı taşıma hakkınız olduğunu hatırlatırız. (Ülke kuralları gereği İngiltere çıkışlı yolcular sadece bir parça el bagajı taşıyabilir.) Business Class ve Elite Plus kart sahibi yolcularımız yurt dışından İstanbul’a gelmek üzere check-in işlemi yaptırdıkları esnada verilecek olan ‘fast track’ kartlarıyla İstanbul Atatürk Hava Limanı’na varışlarında geliş katındaki 29–30 numaralı pasaport kontrol bankosundan geçişlerini sağlayabilirler.

CIP (ÖZEL BEKLEME) SALONU v Sizi özel bekleme salonuna davet ediyoruz. Biniş kartınızı sizi karşılayan CIP Salon hostesimize bırakınız, uçağınızın kalkışından önce size haber verilecektir. Güzel bir müzik eşliğinde içeceğinizi hiçbir ücret ödemeden yudumlayabilir, ikramlarımızın lezzetine bakabilirsiniz. Ayrıca faks gönderilerinizi ücretsiz yapabilir, internete kablosuz erişim aracılığı ile ücretsiz bağlanabilirsiniz. Televizyon seyredip, Business Center’da işlerinizi kesintisiz sürdürebilir, günlük yerli ve yabancı gazetelere, dergilere göz atabilirsiniz. CIP’lerde yararlanacağınız hizmetler elbette bunlarla sınırlı değil. Kişiye özel banyo kiti kullanarak duş alma imkanı sunmamızın yanı sıra anne ve babalar bebek alt değiştirme pusetlerini kullanabilirler. Ayrıca bay ve bayan tuvaletlerinin yanı sıra özürlülerin ihtiyaçları da unutulmadı. Salonumuzda mescit de mevcut.

RAHATINIZ İÇİN v Günlük yerli ve yabancı gazete, çeşitli konularda dergi servisimize ilaveten, uzun dış seyahati yapan yolcularımız uçuşlarının daha konforlu olması için çorap, gözlük, el kremi gibi ürünler içeren çantalardan yararlanabilecekler.

Business Class yolcularımız 30 kg serbest bagaj taşıma (Parça-bagaj sistemi uygulanan Atlantik aşırı uçuşlar için iki parça serbest bagaj hakkı) ve iki parça el bagajı taşıma hakkına sahiptir.

82 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

079-096-INFO.indd 82

3/26/10 9:27 PM


SERVICES EXCLUSIVE TO BUSINESS CLASS PASSENGERS v Dear Business Class passengers, We’d like to take this opportunity to inform you about some of our exclusive services. Instead of waiting in long queues, benefit from the Business Class counter, where exclusive Business Class luggage tags, and your CIP/VIP lounge entrance and boarding card will be issued. Relax in the exclusive lounge or take advantage of telephone, fax, TV/ Music broadcasting, limitless food and snacks, as well as local and foreign newspapers and magazines. Don’t worry about time since you have priority for seat selection, exclusive luggage tags and separate loading of the luggage while you’ll be directed to the plane once all passengers are on board. In the mean time, allow us to remind you again that your free luggage allowance is 30 kg (two pieces of free luggage on transatlantic flights where the piece-luggage system is applicable) instead of 20 kg in economy and you have two pieces of hand luggage allowance (subject to law, only one piece of hand luggage for passengers departing from the UK). Business Class and Elite Plus card holder passengers can obtain a “fast track” card during their check-in on their return to Istanbul and upon arrival at Istanbul Ataturk Airport; they can use passport control kiosks the 29-30.

CIP (EXCLUSIVE WAITING) LOUNGE v We’d like to invite you to the exclusive waiting lounge. If you wish, leave your boarding card with our CIP Lounge hostess receiving you at the CIP Lounge and you will be informed before the departure of your flight. In our lounge, enjoy the free catering service (hot and cold soft drinks, fresh squeezed orange juice, sandwiches, croissants, pastries, tarts, tartlets, sweet and salted biscuits, nuts, and hot soup until 11 am and after 8 pm). Listening to pleasant music, you can sip a drink, send a fax and connect to the internet via WLAN—all free of charge. You can also watch TV, continue your work in the Business Center, or leaf through the local and foreign daily newspapers and magazines. If you need to freshen up there are also shower facilities, so don’t forget to ask for your personal bath kit and towel at reception. For parents, a baby nappy changing trolley is also available. Men’s and women’s toilets (including disabled) are also easily accessible. For spiritual matters there’s a prayer room in the lounge.

FOR YOUR COMFORT v Local and foreign daily newspapers and magazines are available for our passengers to choose from. In addition, for the comfort of our Transoceanic Business Class Passengers, an amenity kit containing a pair of socks, hand cream and eyeglasses is available.

For our Business Class passengers, 30 kg free luggage allowance (two pieces of free luggage on transatlantic flights where the piece-luggage system is applicable) and two pieces of hand luggage allowance is provided.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 83

079-096-INFO.indd 83

3/26/10 9:27 PM


FIRST CLASS Özel Hizmetler EXCLUSIVE SERVICES İSTANBUL ATATÜRK HAVALİMANI’NDA VERİLEN HİZMETLER

KALKIŞ ESNASINDA v Değerli First Class yolcuları, İstanbul il sınırları içinde limuzin hizmetinden (Mercedes-S, Mercedes Viano VIP Design) yararlanarak buraya geldiniz. Limuzin hizmeti istemeyen yolcularımız ise talepleri halinde Atatürk Havalimanında ücretsiz vale ve yedi güne kadar otopark hizmetinden yararlanabilir. Dış Hatlar Terminali E-girişinde Prime Class personeli tarafından kapıda karşılandıktan sonra uçak kapısına kadar size refakat edeceğiz. Size özel salon hizmeti (Prime Class), checkin bankosu ve pasaport kontrol noktasından yararlanabilirsiniz.

Çıkış harç pulunu check-in aşamasında ücretsiz olarak temin edebileceğinizi unutmayınız. Bunların yanı sıra talebiniz halinde bagajlarınızı ücretsiz kaplamaktan, terminal içindeki tüm transferlerinizi özel araç ile sağlamaktan kıvanç duyacağız. Size uçuşa 30 dakika kalana kadar E- kapısından yolcu kabulü sunuyoruz.

VARIŞ ESNASINDA

KABİN İÇİ HİZMETLERİMİZ

v Değerli First Class yolcuları,

v Değerli First Class yolcuları,

Prime Class personeli tarafından uçağın kapısında karşılandınız. İstanbul il sınırları içinde limuzin hizmetinden yararlanmak için görevli personel eşliğinde limuzin ya da aracınıza kadar transfer hizmetinizi gerçekleştirebiliriz. Özel pasaport bankosundan ve fast-track’tan yararlanırken terminal içindeki tüm transferlerin özel araç ile sağlandığını hatırlatırız. Uzun menzilli uçuşlardan yararlanan transit First Class yolcularımıza ise talepleri halinde Atatürk Havalimanı Airport Hotel’de 24 saat konaklama hizmeti verebiliriz.

Uçuş kabinine hoş geldiniz. Burada günlük yerli ve yabancı gazeteler, çeşitli dergiler beğeninize sunulmakta. Konforunuz için her ayrıntıyı düşündük. Diş fırçası, diş macunu, saç fırçası, dünyaca tanınmış seçkin markalı parfüm, krem, dudak nemlendiricisi, çorap ve göz bandından oluşan “amenity kit” servisimiz mevcut. Uyumak isteyen yolcularımızın koltukları ise kabin ekibimiz tarafından yatak konumuna getirilecek. Üzerine özel çarşaflı alez (kaz tüyü) serildikten sonra, iki adet yastık ve yorgan emrinize tahsis edilecektir. Ayrıca özel tasarlanmış pijamalar ve terlikler lavanta kokuları içeren özel bir çantada size takdim edilecek. Tıraş olmak isteyen erkek yolcularımız için tuvaletlerde tıraş bıçağı ve köpüğü bulunmakta.

First Class yolcularımızın serbest bagaj taşıma hakkı 60 kg’dır.

MILES & SMILES ÜYELERİNE ÖZEL AVANTAJLAR v Değerli Miles&Smiles Classic ve Classic Plus üyelerimiz. Türk Hava Yolları ücretli First Class uçuşlarından ekonomi sınıf mil değerinin iki katı, Elite ve Elite plus üyesiyseniz de ekonomi sınıf mil değerinin üç katı mil kazanıyorsunuz. Miles&Smiles üyelerimiz de Türk Hava Yolları ödül bilet tablosunda yer alan

limitli yer kapasiteli ödül bilet ve limitli yer kapasiteli refakatçi bilet First Class mil değerleriyle Türk Hava Yolları uçuşlarında First Class ödül bilet düzenletebilirler. Ödül bilet mil değerlerine www.thy.com/smiles web sayfasından ulaşılabilirsiniz. Uzun menzilli uçuşlarda ücretli gidiş/dönüş First Class bilet ile

seyahat eden Classic ve Classic Plus üyelerimizin, mevcut kart statüsü Elite karta yükseltilir. Uzun menzilli uçuşlarda (Hong Kong, Singapur, Bangkok) ücretli gidiş/dönüş First Class bilet ile seyahat eden Elite Kart üyelerinin mevcut Elite Kart sürelerinin bitiminden itibaren iki yıl daha uzatılacağını hatırlatırız. Uzun

menzilli uçuşlarda ücretli gidiş/ dönüş First Class bilet ile seyahat eden ancak Miles&Smiles üyesi olmayan yolcularımıza üyelik açılarak Elite kart verilecektir. Ücretli biletteki yolcuya verilen tüm hizmetlerden Miles&Smiles ödül bilet ile seyahat eden yolcular da yararlanabilir.

84 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

079-096-INFO.indd 84

3/26/10 9:27 PM


SERVICES OFFERED AT ISTANBUL ATATÜRK AIRPORT

ON DEPARTURE FLIGHTS v Dear First Class passengers, Within Istanbul city limits a limousine service is available (Mercedes-S, Mercedes Viano VIP Design). For passengers who do not wish to use the limousine service, there is a free valet service with up to 7 days of free parking, available on demand. After the welcome reception of our Prime Class Personnel at the E-entrance gate of the International Flights Terminal, you’ll be escorted to the plane door. Exclusive lounge service (Prime Class), exclusive check-in counter and exclusive passport control point are all waiting for you.

Please allow us to remind you that your provision of departure dues and luggage coating (if required) are provided free of charge at check-in. We’ll be pleased to facilitate your transfers within the terminal by special vehicles. Besides, you’ll have acceptance to the plane through Gate-E until 30 minutes before the flight and are permitted up to 60 kg of checked luggage.

ON ARRIVAL FLIGHTS

FIRST CLASS INCABIN SERVICES

v Dear First Class passengers,

v Dear First Class Passengers,

You will be welcomed at the plane door by Prime Class personnel. Limousine service within Istanbul city limits and transfer services under the escort of an appointed staff member to the limousine or passenger’s vehicle are all at your disposal. We’re pleased to remind you that an exclusive passport desk, fast-track service and provision within the terminal by special vehicles are also available at your convenience. For long distance travel, you may also take advantage of a 24-hour stop-over service at the Atatürk Airport Hotel, available upon request.

Welcome on board. Your choice of Turkish and foreign daily newspapers and magazines are available. It’s been our intention to bring whatever is necessary for your comfort. An amenity kit, containing a toothbrush, toothpaste, hair brush, a bottle of perfume by a well-known brand, skin cream, lip moisturizer, a pair of socks and an eye mask is available. When you’re ready to sleep, your chair can be converted into a bed by the cabin staff, with an exclusive cover (filled with duck down) with a special sheet, and two pillows and a quilt spread out by your cabin attendant. Exclusively designed pyjamas and slippers are also available for your comfort. For our male passengers who wish to shave, shaving cream and razors are provided in the toilets.

First Class passengers are allowed to carry luggage up to 60 kg.

SPECIAL ADVANTAGES FOR MILES & SMILES MEMBERS v Miles&Smiles Classic and Classic Plus members earn twice the economy class points on paid Turkish Airlines First Class Flights, and Elite and Elite Plus members earn three times the economy class miles points. Our Miles&Smiles members can have limited amounts of award tickets and limited amounts of companion

tickets issued, shown in the award ticket tables, and can have First Class award tickets issued for Turkish Airlines flights, using their mileage points as indicated in the tables. Award tickets, and miles points can be accessed via the www.thy.com/smiles web page. Classic or Classic Plus members, who travel on long-distance flights

by paid First Class return tickets, can upgrade their cards to Elite cards. Elite card holders who travel on long distance flights (Hong Kong, Singapore, Bangkok) by paid first class tickets, will have their Elite card membership extended for another two years from the expiry date of the card. For passengers who travel on

long-distance flights by a paid First Class return ticket, but who are not Miles&Smiles members, a membership is assigned and an Elite card will be issued. All Miles&Smiles award ticket holders may benefit from the services available for the paid ticket holders.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 85

079-096-INFO.indd 85

3/26/10 9:27 PM


The Informant!

Filmler MOVIES AMELIA

GİŞE FİLMLERİ BLOCKBUSTER MOVIES ALL ABOUT STEVE

Oyuncular • Cast: Bradley Cooper, Sandra Bullock, Ken Jeong, DJ Qualls, Thomas Haden Church Yönetmen • Director: Philip Traill v Gazeteler için bulmaca hazırlayan Mary,ilk randevusu sonrasında bir TV muhabirine delicesine aşık olur. Bütün ülkeyi gezerek türlü haberlerde kendini gösterecek ve ona birbirleri için yaratıldıklarını göstermeye çalışacak.

Oyuncular • Cast: Christopher Eccleston, Hilary Swank, Richard Gere, Mia Wasikowska, Ewan McGregor Yönetmen • Director: Mira Nair vAmelia kadın bir pilot olarak yaptığı cesaret abidesi uçuşlarıyla ünlü tarihi bir karakterdir.1937 yılında Pasifik üzerinde dünyayı turlamak için yola koyulan ve sonra kayıplara karışan Amelia Vidal’ ın hayatı üzerine kurulu. v Oscar® winner Hillary Swank plays the legendary aviator whose pioneering solo flights made her a celebrity. Born in Kansas, Earhart didn’t learn to fly until her twenties, yet flew solo across the Atlantic just twelve years later.

Where the Wild Things Are

v Sandra Bullock stars in

v U.S. Marshall Carrie Stetko is sent to the most unforgiving place on Earth just days before the start of the polar winter to investigate Antarctica’s mysterious first homicide -a quest that leads her to secrets buried far below the ice.

v Çarpıcı gerçek bir öyküye dayanan bu heyecanlı komedide, büyük bir şirkette çalışan manikdepresif Mark Whitacre, şirketin vergilerde dolandırıcılık yaptığını anlar ve FBI’a onlar için gönüllü muhbirlik yapmak istediğini belirtir. story, this comedic thriller recounts the tale of Mark Whitacre, a brilliant corporate man who was the highestranking executive to ever turn whistleblower in U.S. history. A hero who becomes mentally unhinged.

WHITEOUT

v Antartika’da görevli Carrie Stetko, bölgede işlenmiş bir cinayet için görevlendirilir. Antartika altı ay boyunca karanlığa gömülmeden önce bu soruşturmayı çözmek zorundadır.

Oyuncular • Cast: Frank Welker, Matt Damon, Melanie Lynskey, Scott Bakula, Patton Oswalt Yönetmen • Director: Steven Soderbergh

v Based on a fascinating true

this romantic comedy about a crossword puzzle creator who falls for a TV journalist after one blind date. Madly in love, she follows him around the country as he moves from one major breaking story to another.

Oyuncular • Cast: Kate Beckinsale, Columbus Short, Tom Skerrit, Alex O’Loughlin, Gabriel Macht Yönetmen • Director: Dominic Sena

THE INFORMANT!

WHERE THE WILD THINGS ARE

Oyuncular • Cast: Catherine Keener, Forest Whitaker, Paul Dano, Catherine O’Hara, James Gandolfini Yönetmen • Director: Spike Jonze v Maurice Sendak’ın sevilen çocuk kitabının büyük ekrana yansıtılmış şekli! Max, akıllı ama hassas ve alıngan bir çocuktur ve evdeki sıkıcı hayatından Vahşi Şeyler ile dolu gizemli bir adaya kaçış yapar – orada Kral ilan edilir! v Maurice Sendak’s beloved children’s book comes to life on the big screen! Max, a rambunctious and sensitive child, escapes the frustrations of home to an island inhabited by mysterious creatures, The Wild Things -where he is crowned King!

AMELIA Puplic Enemies Whiteout

Oyuncular • Cast: Alexis Bledel, Jane Lynch, Michael Keaton Yönetmen • Director: Mira Nair v Ryden Malby üniversiteden mezun olunca. Her biri birbirinden ilginç olan aile üyeleri ile yıllar sonra yeniden bir arada yaşamak durumunda kalır. v When recent college graduate Ryden Malby can’t nab her dream job in publishing, she is forced to move back in with her eccentric family. Torn between her best friend and her hot next-door neighbor, Ryden realises she needs a new life plan.

86 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

079-096-INFO.indd 86

3/26/10 9:27 PM


Wall Street

Walk the Line

KLASİKLER CLASSIC MOVIES WALK THE LINE

The Golden Compass

v Lyra’nın kendi ve Kuzey ışıklarının ötesindeki paralel dünyaları tehdit eden bir savaşın içindedir. Müttefkleri ile Altın Pusulanın yardımıyla, Lyra tüm becerilerini ve cesaretini kullanarak onu takip eden şeytanı yenmek zorundadır...

v Johnny Cash’in Arkansas’daki zorlu geçmişinden uyuşturucu bağımlılığına ve şöhrete kadar uzanan ve biricik aşkı Amerikan folk yıldızı June Carter ile olan ilişkisini anlatan bir film. v A poignant biopic of Johnny Cash, from his hardscrabble roots in Arkansas, his struggles with drug addiction and fame, and his lifelong love for country star June Carter... Winner of three Golden Globe Awards and five Oscar® nominations.

THE PELICAN BRIEF

Oyuncular • Cast: Sam Shepard, Denzel Washington, Julia Roberts, John Heard Yönetmen • Director: Alan J. Pakula

THE GOLDEN COMPASS Oyuncular • Cast: Eva Green, Nicole Kidman, Dakota Blue Richards, Daniel Craig, Yönetmen • Director: Chris Weitz

Oyuncular • Cast: Reese Witherspoon, Robert Patrick, Shelby Lynne, Joaquin Phoenix Yönetmen • Director: James Mangold

v A great war is coming that

The Pelican Brief

threatens Lyra’s world, as well as all parallel worlds beyond the Northern lights. With her band of allies, and guided by the Golden Compass, Lyra needs all her skill and courage to elude the evil pursuing her...

WALL STREET

Oyuncular • Cast: Martin Sheen, Michael Douglas, James Spader, Daryl Hannah, Charlie Sheen Yönetmen • Director: Oliver Stone

v Hukuk öğrencisi,Darby Shaw (Julia Roberts), iki Yüksek Mahkeme yargıcının öldürülmesiyle ilgili bir dosya yazıyor. Ancak bu dosya yanlış insanların eline geçiyor ve Darby’nin peşine düşüyorlar.

v Gordon Gekko, hisse senedi uzmanı Bud Fox’u şüpheli işlemler yapmaya zorlar – ama dizginlenemeyen hırsı kısa süre içinde tüm Fox ailesini tehdit eder... Bu film Michael Douglas’a Oscar® kazandırdı.

v Law student Darby Shaw

v Corporate raider Gordon

connects the assassinations of two Supreme Court Justices and forwards her theory to her professor -- who informs the FBI. However, the clues lead all the way to the Oval Office! A brooding conspiracy thriller.

Gekko initiates fledgling stocks trader Bud Fox into the beguiling art of questionable deals – but unfettered greed soon threatens the whole Fox family... This anticapitalist classic won Michael Douglas an Oscar®.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 87

079-096-INFO.indd 87

3/26/10 9:27 PM


The Devil Wears Prada

LADY IN THE WATER

Oyuncular • Cast: Sarita Choudhury, Jeffrey Wright, Paul Giamatti, Bob Balaban, Bryce Dallas Howard Yönetmen • Director: M. Night Shyamalan

MASTER AND COMMANDER

Oyuncular • Cast: Billy Boyd, Russell Crowe, Paul Bettany, James D’Arcy Yönetmen • Director: Peter Weir

v Utangaç inşaat yöneticisi Cleveland Heep genç kadını boğulmaktan kurtardığında, başka yaratıkların evine dönmesine engel olduklarını ve sadece Cleveland’ın ona yardımcı olabileceğini söyler... Sürükleyici ve büyüleyici bir macera.

v Napolyon savaşları sırasında Captain Jack Aubrey’e Britanya savaş gemisi HMS Surprise’ ile, daha hızlı ve ağır silahlı Fransız gemisi ‘’Acheron’’u batırması görevi verilir... Sürükleyici bir deniz savaşı öyküsü.

v When reclusive building

v During the Napoleonic Wars,

manager Cleveland Heep rescues a mysterious young woman from the pool, she claims that creatures from another world are stalking her and only Cleveland can help her return home... A riveting tale of magic and menace.

CASABLANCA

Oyuncular • Cast: Ingrid Bergman, Peter Lorre, Humphrey Bogart, Paul Henreid Yönetmen • Director: Michael Curtiz v II. Dünya Savaşı sırasında Rick’in Kasablanka’daki gazinosu, Victor ve Ilsa Laszlo gibi göçmenlerin rağbet ettiği bir yerdir. Yardım talebine Rick karşı çıkar, çünkü Ilsa’yı daha önceden tanımaktadır... Üç Oscar® sahibi bir film.

THE DEVIL WEARS PRADA

Oyuncular • Cast: Stanley Tucci, Anne Hathaway, Meryl Streep, Simon Baker, Gisele Bundchen Yönetmen • Director: David Frankel

MRS. DOUBTFIRE

Oyuncular • Cast: Lisa Jakub, Pierce Brosnan, Robin Williams, Sally Field, Matthew Lawrence Yönetmen • Director: Chris Columbus

Captain Jack Aubrey steers the British warship HMS Surprise on a seemingly hopeless mission to intercept and destroy the ‘’Acheron,’’ a faster and more heavily-armed French privateer... A rousing seafaring epic.

THE DEPARTED

Oyuncular • Cast: Matt Damon, Mark Wahlberg, Martin Sheen, Leonardo DiCaprio, Jack Nicholson Yönetmen • Director: Martin Scorcese

v Moda editörü Miranda Priestly, inatçı bir eski muhabir olan Andy Sachs’a Runway magazinde asistan olarak görev verir. Andy başarılı olur ama vicdanı ile de karşı karşıya kalır...

v Eşi boşanma davası açtığında, baba Daniel Hillard çocuklarının velayetini kaybeder. Bunalım içine giren Daniel dadı kılılığına girer ve kendi üç çocuğuna bakmak üzere işe alınır... Williams’dan bir komedi şaheseri!

v During WWII, Rick’s café in

v Based on the best-seller:

v When his wife files for divorce,

v A convoluted thriller set

Casablanca is the hottest night spot and a popular meeting place for refugees -like Victor and Ilsa Laszlo. When asked for help, Rick hesitates, for he and Ilsa are no strangers... Winner of three Oscars®.

imperious fashion editor Miranda Priestly gives Andy Sachs, a geeky journalism major, a job as her assistant at Runway magazine. Andy blossoms into a looker but soon faces a crisis of conscience... Wicked satire!

devoted father Daniel Hillard loses custody of his kids. In desperation, Daniel disguises himself as a matronly British nanny and hires on to look after his own three children...Williams’ comic triumph!

in Boston: to take down mob boss Frank Costello, the police get rookie cop Billy Costigan to infiltrate his gang -while Costello’s protege, Colin, rises through the ranks of the police... Gritty and vibrant.

v Boston’da geçen sürükleyici bir macera: mafya babası Frank Costello’yu alt etmek için polis çaylak polis memuru Billy Costigan’u görevlendirir. Hızlı ve hareketli bir film.

88 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

079-096-INFO.indd 88

3/26/10 9:28 PM


Cloudy with a Chance of Meatballs

ULUSLARARASI FİLMLER INTERNATIONAL MOVIES ÇOCUKLAR İÇİN KIDS’ MOVIES

POKER KING (POU HARK WONG)

Oyuncular • Cast: Ching Wan Lau, Louis Koo, Stephy Tang Yönetmen • Director: Hing-Ka Chan

CLOUDY WITH A CHANCE OF MEATBALLS

v Babası ölünce Jack’e Macau’da büyük bir kumarhane miras olarak kalır. Ama kısa süre içinde babasının sert tavırlı iş ortağının başka düşünceleri olduğunu fark eder. Bu sürükleyici ama eğlenceli Çin filminde poker, para ve güç oyunları var. v When his father dies,

Oyuncular • Cast: Anna Faris, Andy Samberg, Bruce Campbell, James Caan, Bill Hader Yönetmen • Director: Chris Miller, Phil Lord v Flint, suyu yiyeceğe dönüştüren bir makine yapar – bulutlardan artık köfte yağmaktadır. Bir hayal edin, dondurmadan tepeler, krep şurubundan şelaleler veya Eyfel kulesini kürdan gibi gösteren sandviç.

Queen to Play (Joueuse)

Jack inherits a giant casino conglomerate based in Macau, but he soon learns that his father’s hard-edged business partner has other ideas, in this gripping but humorous Chinese movie about poker, money and power.

v Flint invents a machine which transforms water into food -soon the clouds are raining meatballs. Imagine ice cream dunes, maple syrup downpours, hotdog hail or a club sandwich big enough for the Eifel Tower to serve as toothpick!

QUEEN TO PLAY (JOUEUSE)

Oyuncular • Cast:�������������� Sandrine Bonnaire, Francis Renaud, Alexandra Gentil, Kevin Kline, Valérie Lagrange Yönetmen • Director: Caroline Bottaro v Korsikalı hizmetçi monoton hayatını değiştirecek bir uğraşı keşfeder. Tesadüfen karşılaştığı satranç oyununa aşık olur. Gizemli doktorun yardımıyla kendini geliştirmeye başlar ama ailesi ve köyden arkadaşlarını kızdırır. v An unassuming Corsican housemaid upturns her monotonous life when she accidentally falls in love with the game of chess. She sets out to master the game with help from a mysterious doctor, but soon alienates her family and fellow villagers.

Poker King (Pou hark wong)

CHARLIE AND THE CHOCOLATE FACTORY Oyuncular • Cast: Helena Bonham Carter, Freddie Highmore, Johnny Depp, James Fox Yönetmen • Director: Tim Burton

Casablanca

v Charlie ailesi ile zor bir şekilde geçinen fakir bir çocuktur. Tüm dünya ve Charlie, çikolata fabrikasıyla zengin olmuş Willy Wonka’nın ( Johnny Depp) esrarengiz ve yıllardır kapalı olan fabrikasını merak etmektedir. v From cult director Tim Burton, a visual treat: Charlie Bucket, a poor waif living in the shadow of Willy Wonka’s chocolate factory, wins a tour of the factory -led by the eccentric chocolatier himself... Weird and wondrous!

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 89

079-096-INFO.indd 89

3/26/10 9:28 PM


Filmler MOVIES MY NAME IS EARL Quit Smoking v Earl kendisi yerine haksız yere hapse giren adama itirafta bulunur. Bu arada Joy, Earl’ü öldürerek mirasına konmak ister.

KISA PROGRAMLAR SHORT FEATURES HOW I MET YOUR MOTHER Purple Giraffe

v Earl tackles two items on his karma list: making up for all the second-hand smoke he’s inflicted, and confessing to a man who served time for a crime Earl committed. Meanwhile, Joy decides to kill Earl so she can inherit his money.

THE BIG BANG THEORY The Bat Jar Conjecture

v Ted tesadüfen tanışmayı umduğu Robin’i verdiği partiye davet eder. O gelmeyince bir parti daha, daha sonra bir parti daha verir. Bu arada Lily’nin doymak bilmez iştahı Marshall’ın tezini yazmasına engel olmaktadır.

v Fizikçiler Sheldon ve Leonard yan daireye taşınan güzel bir kızla karşılaşınca, laboratuvar dışında yaşamı bilmediklerini farkederler. Bu bölümde, çaresiz kalan adamlar, Penny’den, iki kişilik Halo takımlarından birine katılmasını isterler.

v Ted throws a party and invites

v When physicists Sheldon and

Robin, so he can ‘run into her’ in a casual way. When she misses the party he throws another one the next night, and the next. Meanwhile Lily’s insatiable desire for Marshall prevents him from writing a paper.

Leonard meet a beautiful girl moving in next door, they realize they know nothing about life outside the lab. In this episode, in desperation, the guys ask Penny to join one of their two-person Halo teams.

ARRESTED DEVELOPMENT Top Banana

THE MENTALIST Red Tide

v Baba hapse girip aile varlıkları dondurulunca, zengin ve uzun geçmişi olan aile kenetlenir. Michael ise Bluth Frozen Banana Stand dahil, aile işlerinin başına geçmek arzusundadır.

v Santa Marta sahilinde boğulmuş bir kız cesedi bulunduğunda, diğer sörfçü arkadaşları şüpheliler arasına alınır. Soruşturmalar tıkanınca, Patrick yeteneklerini kullanarak katilin kim olduğunu bulmak ve onu yakalamak zorunda kalır.

v A wealthy, multi-generational

v When a drowned girl’s body is

family bonds together after the patriarch is arrested and the family assets are frozen. With his father imprisoned, Michael attempts to gain control of the business, including the Bluth Frozen Banana Stand.

found on the Santa Marta beach, many of her surfer friends are among the suspects. When the interviews lead to nothing, Patrick uses his various subtle skills to determine and catch the killer.

PUSHING DAISIES Dummy

BOSTON LEGAL The Black Widow

v Bir oto tamircisi bir araba kazasında ölünce, Ned şüphelenir. Bir aracı test etmek üzere olan bir şirkette çalıştığını öğrenir. Bu arada, Chuck nasıl olup da Ned’in kendisini hayata döndürdüğünü öğrenmek istemektedir.

v Emmy® ve Golden Globe® birincisi: Shore ve Brad zengin kocasını zehirlemekle suçlanan bir kadını savunmaktadırlar ve Tara, dilsiz bir viyolonselisti taciz etmekle suçlanan bir doktoru savunmak zorunda kaldığında, eski aşkı ile karşılaşır.

v When a car expert is found dead after a hit-and-run accident, Ned suspects foul play. He finds out the deceased worked for a company that was about to launch an experimental car. Chuck wants answers about how Ned brought her back to life.

v Emmy® and Golden Globe® winner: Shore and Brad represent a woman accused of poisoning her rich elderly husband; and Tara finds herself battling an old flame when she has to defend a doctor accused of indecently assaulting a mute cellist.

OCEAN ADVENTURE: Call Of The Killer Whale v Katil balinaların sayısı dünyada 100,000 adetten azdır ve hem kuzey hem de güney yarımkürede onların peşinden giden JeanMichel Cousteau ve takımının bu muhteşem serüvenlerini izleyebilirsiniz. v Orcas number fewer than 100,000 worldwide and learning about them is a global endeavor for Jean-Michel Cousteau and his team of explorers, who travel to both the northern and southern hemispheres to seek out these amazing killer whales.

How I Met Your Mother

90 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

079-096-INFO.indd 90

3/26/10 9:28 PM


ALBÜMLER ALBUMS TURKISH

AYIN SANATÇISI:

Muazzez Abacı Sevdiklerinizle • Alpay Küçük Bir Öykü... Best Of Alpay • Ben Deniz Olsun • Bengü İki Melek • Göksel Mektubumu Buldun mu? • Hadise Kahraman • Kenan Doğulu Patron • Mustafa Sandal Karizma • Nilüfer Hayal • Sezen Aksu Yürüyorum Düş Bahçelerinde • Redd 21 • Çeşitli Sanatçılar İz – Nefes • Arzu Ne Fayda • Osman Murat Tuğsuz Genç Sufi - Young Sufi • Fahir Atakoğlu Featured Turkish Artist

FEATURED ARTIST OF THE MONTH:

FAHİR ATAKOĞLU

INTERNATIONAL Black Eyed Peas The E.N.D. • Chrisette Michele Epiphany • Keri Hilson In a Perfect World • Shinedown The Sound Of Madness • Taylor Swift Fearless • Green Day 21st Century Breakdown • Simply Red Greatest Hits • Kenny G Rhythm & Romance • Fazıl Say 1001 Nights In The Harem • Various Artists Salsa Hits 2009: The #1 Series • Delerium Nuages Du Monde • Deuter Spiritual Healing • Jens Gad Le Spa Sonique • Santana The Woodstock Experience • Michael Jackson Featured International Artist

Müzik MUSIC

Fahir Atakoğlu

BU AYIN YENİLERİ THIS MONTH’S NEW SOUNDS

GRAMMY ADAYI BİR ALBÜM DAHA…

ANOTHER GRAMMY NOMINATED ALBUM

Olumlu eleştiriler alan ‘Istanbul In Blue’nun devamını yapmayı düşünüyor musunuz? ‘Istanbul In Blue’ gerçekten çok olumlu tepkiler aldı. Hatta Dünya müziği listelerinde tam üç kez 1 numaraya yükseldi. Caz listelerinde ilk 20’lerde yer aldı. Bütün bunlar bana yeni çalışmalar yapmam için güç veriyor aslında.

Are you thinking of continuing the concept of ‘Istanbul in Blue’ following its positive criticism? ‘Istanbul in Blue’ did indeed receive very positive feedback. In fact it reached number 1, three times in the World Music lists. It was ranked in the top 20 of the Jazz lists. Actually, all this success gives me the power to undertake new projects.

Son albümünüz ‘Faces and Places’ nasıl bir çalışma? ‘Faces and Places’ geçtiğimiz Temmuz sonunda Amerika’da yayınlanmış; bayramda ise Türkiye’de yayınlanacak son albümüm. Tüm besteleri bana ait. Yine çok önemli müzisyenlerle çalışıldı. Yıllardır, benim gibi rüyalarının peşinde, dünyanın değişik ülkelerinden Amerika’ya göç etmiş müzisyenlerle çalışıyorum. Her biri bana ilham veriyor. Basta hem solo çalışmaları, hem de Chick Corea’dan tanıdığımız John Patitucci; davulda Horacio ‘El Negro’ Hernandez; saksafonda Yellow Jackets grubundan Bob Mintzer, trompette Randy Brecker; gitarlarda Brezilyalı Romero Lubambo, İspanya’dan Flamenco gitaristi Rene Toledo, New York’tan Wayne Krantz ve perküsyonda yine Brezilyali Rogerio Boccato… Ayrıca ‘Yaylı sazlar’ grubu da bize eşlik etti. Albümün Grammy’e aday gösterilmesi söz konusu olabilir mi? Önemli müzisyenlerle çalıştım. Tüm müzisyenler kendilerine özgün renkleri bütün samimiyetleriyle müziğime taşıdılar. Hatta albümün içinde okuyacağınız üzere albümü onlara ithaf ettim. Güvendiğim bir çalışma; bu albümle de bu sene Grammy’e aday gösterileceğime inanıyorum.

Black Eyed Peas

What would you say about your latest album ‘Faces and Places’? ‘Faces and Places’ is my last album, which released in America last July, and will be released in Turkey after Ramadan. All the compositions belong to me. Once again, we worked with great musicians. I have been working with musicians (in pursuit of their dreams) who have emmigrated to United States from different countries, just like me, for years. Each and every one of them is a source of inspiration for me. On the bass is John Patitucci whom we know from his solo work and Chick Corea. On the drums is Horacio ‘El Negro’ Hernandez. On the saxophone we have Bob Mintzer from Yellow Jackets. Rounding up; Randy Brecker on trumpet; on the guitars is Brazilian Romera Lubambo; Flamenco guitars from Rene Toledo of Spain; New York’s Wayne Krantz on electric guitar and finally, on percussion, again from Brazil, is Rogerio Boccato... ‘Yaylı sazlar’ also accompanied us. Do you think that there is a possibility that the album will be nominated for a Grammy? I worked with important musicians. All the musicians carried colors of their own to my music with sincerity. In fact, as you will read in the album notes - I have dedicated ‘Faces and Places’ to them. It’s a project that I trust and I do believe that this album will be nominated for a Grammy this year.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 91

079-096-INFO.indd 91

3/26/10 9:28 PM


Müzik MUSIC

KLASİK MÜZİK v CLASSICAL MUSIC

ULUSLARARASI SESLER INTERNATIONAL VOICES POP HITLINE Black Eyed Peas Boom Boom Pow • Beyonce Halo • Jamie Foxx Blame It (On The Alcohol) ft. T-Pain • Jordin Sparks Battlefield • Kid Cudi Day ‘N’ Nite • Shinedown • Second Chance • Sean Kingston Fire Burning • Adam Lambert Mad World • Keri Hilson Knock You Down • Keith Urban Kiss A Girl • Black Eyed Peas • I Gotta Feeling • Kris Allen No Boundaries • Lady Gaga Love Game • Souljah Boy Kiss Me Thru The Phone • Kelly Clarkson I Do Not Hook Up • T.I ft Justin Timberlake Dead and Gone • Kristina Debarge Goodbye • David Cook Permanent • Pink Please Don’t Leave Me • Charice Note to God • Nickelback If Today Was Your Last Day • Lady Antebellum I Run To You • Taylor Swift You Belong With Me

CAZ v JAZZ Earl Klugh Sleepyhead • Herbie Hancock Solitude • Diana Krall Lets Fall In Love • Ramsey Lewis Sun Goddess • Weather Report A Remark You Made • Stanley Clarke Quiet Afternoon • The Sax Pack Fallin For You • Rick Braun Shining Star • Peter White Dreamwalk (with Phil Kenzie on Alto Sax) • Mindi Abair True Blue • Marion Meadows Suede • Byron Woods Fly Away • Brian Simpson It’s All Good • Dave Koz Faces of The Heart • Chuck Loeb Tropical • Jaheim My Place • Kenny G Silhouette • Stan Getz & João Gilberto Ft. A. Carlos Jobim Desafinado • Luis Armstrong What A Wonderful World

92 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

079-096-INFO.indd 92

HAFİF MÜZİK v EASY LISTENING Berlin Take My Breath Away • Roxette Listen To Your Heart • Brian Ferry & Roxy Music Jealous Guy • Fleetwood Mac Seven Wonders • Crowded House Don’t Dream It’s Over • Duran Duran Ordinary World • Frankie Goes To Hollywood The Power Of Love • George Michael with Aretha Franklin I Knew You Were Waiting (For Me) • Phil Collins Separate Lives • Hall and Oates She’s Gone • Whitesnake Is This Love • Carly Simon & Michael McDonald You Belong To Me • Foreigner I Want To Know What Love Is • The Corrs What Can I Do • George Michael A Different Corner • Nazareth Love Hurts • Extreme More than Words • Joe Cocker & Jennifer Warnes Up Where We Belong • Sinead O’Connor Nothing Compares To You • Firehouse Love Of A Lifetime

Craig Armstrong Weather Storm • Tchaikovsky Piano Concerto No1 In B Flat Minor • Elgar Nimrod • Tschaikovsky Dance of The Reed Flutes • Alexander Borodin String Quartet No2 In D Major Notturno Andante • Ludwig Van Beethoven Piano Sonata No8 in C minor • Gabriel Faure Pavane (Arr. Craig Leon) • Samuel Barber Adagio For Strings • Johann Pachelbel Canon In D • Giuseppe Verdi La Donna E Mobile (Rigoletto) • Antonio Vivaldi Concerto ‘L’estate’, RV 315 - III- Presto • Frédéric Chopin Piano Concerto No1 In E Minor • Michael Nyman The Heart Asks Pleasure First • Johann Sebastian Bach Air ‘On The G String’ • Johannes Brahms Waltz No. 15 In A Flat • Gustav Mahler Symphony No. 5 In C Sharp Minor - IV. Adagietto • Sergei Rachmaninow Piano Concerto No. 2 In C Minor (Opening) • Wolfgang Amadeus Mozart Lacrimosa (Requiem In D Minor K626) • Johann Strauss On The Beautiful Blue Danube • Stanley Myers Cavatina • Craig Armstrong Balcony Scene • Wolfgang Amadeus Mozart Piano Concerto No21 in C • Vaughan Williams Greensleeves • Johann Sebastian Bach Goldberg Variations

Johann Sebastian Bach

NEW AGE Amethystium Arcus • Emiliana Torrini Unemployed In Summertime • Paul Schwarz Veni Redemptor Gentium • Trincha Live From Heart • Achillea Amor (Parte I) • 3rd Force Echoes of a Dream • B-Tribe Sensual Poe Haunted • Jens Gad Navajo • Blue Stone Dreamcatcher • Cantoma Essarai • Agron Love My Soul • Diane Arkenstone Under The Blue Sky • Kevin Wood Honoring Tradition • Vargo The Moment • Narsilion Faraway • Medwyn Goodall The Willow • Zero 7 Destiny

Lady Gaga

3/26/10 9:28 PM


TÜRKÇE MÜZİK SEÇKİSİ SELECTED TURKISH TUNES

Bengü

TÜRK SANAT MÜZİĞİ+HALK MÜZİĞİ TRADITIONAL + CLASSICAL TURKISH Zeki Müren İmkansız • Muazzez Ersoy Gözlerimden Yüzün • Yılmaz Morgül Köprüler Yaptırdım • Hülya Sözer Mihrabım Diyerek • Umut Akyürek Artık Yeşerecek Bir Dalım Yok • Zekai Tunca Eski Dostlar • Emel Sayın Bülbülün Çilesi • Muazzez Abacı Yaşımı Sormayın • Necmettin Yıldırım Nasıl Geçti Habersiz • Mediha Demirkıran Seninle Bir Sonbahar • Emel Sayın Duydum ki Unutmuşsun • Hüner Coşkuner Seni Ben Ellerin Olsun • Cengiz Kurtoğlu Tara Saçını Tara • Şükriye Tutkun Pencereden Kar Geliyor • Orhan Hakalmaz Aslım Paktır • Arzu Oy Sevdiğim • Kıvırcık Ali Bir Selam Sal • Elif Yıldız Kalenin Bedenleri • Onur Akın 33 Kurşun • İlkay Akkaya Ordunun Dereleri • Kubat Sen Gülersen • Şevval Sam Dertliyim Kederliyim • Aydın Öztürk Bela Çiçeğim

FEATURED TURKISH ARTIST v FEATURED TURKISH ARTIST: FAHİR ATAKOĞLU 12 • Demirkırat (Jenerik) • Deniz • Mavi • Notalar Savaşınca (Kıbrıs Belgeselinden) • Sarı Zeybek • Yeşilada (Kıbrıs Belgeseli) • Zaman İçinde • Sultan • Uzaklara • Beyoğlu • Geçiniz • As One • Hayat • Sonbahar • About Autumn • As One World Lounge Mix • Onun için • Beyza’nın Kadınları • Geze Geze • Gözyaşı • İstanbul (Sertab Erener) • İlk • Aşk • Ağır Roman Bale Suiti 2 • Istanbul In Blue

FAHİR ATAKOĞLU VE ‘ISTANBUL IN BLUE’’ ‘IF’ albümünü 2005 yılında çıkaran Fahir Atakoğlu, ‘İstanbul in Blue’ albümünü o sıralarda kurgulamaya başladı. IF’teki takıma Mike Stern, Wayne Krantz ve Bob Franceshini’yi ekleyen sanatçı, albümün kayıtlarını üç günde tamamladı. Albümdeki 10 parçanın sonuncusu ‘İstanbul in Blue’nun bestesini ailesine duyduğu özlemi anlatmak için yazan Atakoğlu’nun yeni albümü ise: Faces and Places.

FAHİR ATAKOĞLU AND ‘ISTANBUL IN BLUE’’ Fahir Atakoğlu launched his ‘IF’ album in 2005 but he had already started to work on his next album, ‘Istanbul in Blue.’ He added Mike Stern, Wayne Krantz and Bob Franceshini to his ‘IF’ team and they completed ‘Istanbul in Blue’ in three days. Atakoğlu expresses his yearning to his family in the last of these 10 songs, which has the same name as the album. His new work titled as “Faces & Places.”

Meyra

Şevval Sam

TÜRK POP MÜZİĞİ TURKISH POP Nalan Yaralıyım • Özgün Zilli • Ajda Pekkan Resim • Murat Boz Özledim • Gülben Ergen Giden Günlerim Oldu • Kenan Doğulu Beyaz Yalan • Niran Ünsal Sen Nasıl Delikanlısın • Serdar Ortaç Hadi Çal • Nazan Öncel Hatırına Sustum • Yalın Ah Be Kardeşim • Funda Arar Yak Gel • Gökhan Tepe Çok Özlüyorum • Sıla İnşallah • Batı Yakası 4 Gün Önce • Göksel Baksana Talihe • Manga Beni Benimle Bırak • Ziynet Sali Beş Çayı • Meyra Karar Bize Ait • Müslüm Gürses Tutamıyorum Zamanı • Gülben Ergen Söz • Teoman Çoban Yıldızı • Ebru Yaşar İçime Çeke Çeke

UÇAĞA GİRİŞ MÜZİĞİ BOARDING MUSIC Ferid Alnar Concerto for Kanun – I Moderato • Ferid Alnar Concerto for Kanun – III Allegro Poco Moderato • A. Akaçça, Ç. Erçağ, B. Canözer Hasret • Mercan Dede Napas • Kayahan Masal Yüzlüm • Mercan Dede Halitus • Furtuna Keyif • Ayhan Günyıl Gitti Gideli • Best of Ethnic Music Serap • Doğan Canku Sultan-ı Yegah Sirto • İncesaz & Macar Radyo Senfoni Ork. Güneş Yolu • İncesaz & Macar Radyo Senfoni Ork. Göç Yolu • İncesaz & Macar Radyo Senfoni Ork. Kral Yolu • İncesaz & Macar Radyo Senfoni Ork. Baharat Yolu • İncesaz & Macar Radyo Senfoni Ork. İpek Yolu • İncesaz & Macar Radyo Senfoni Ork. Hezarfen

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 93

079-096-INFO.indd 93

3/26/10 9:28 PM


İkram CATERING BUSINESS CLASS İÇ HATLAR v İç hat seferlerinin tamamında yeni menü ve porselen malzemelerle sunulan yeni ‘Business Class’ikram konseptinde yedi günde bir değişen menü tipleri servis edilerek çeşitlilik sağlanmakta ve sık seyahat eden yolculara farklı menüler tatma fırsatı sunulmaktadır. v Saat 02:00 ile 09:59 arasında servis edilen B/C sıcak kahvaltı menülerde; tereyağı ve reçel ile birlikte peynir, zeytin çeşitleri vardır. Meyve salatası veya yoğurt çeşitlerinin yanı sıra ana yemek tabağında sıcak kahvaltı servisi mevcuttur. v Saat 10:00 ile 16:59 ve 21:00 ile 01:59 arasında servis edilen soğuk yemek menü içeriklerinde şarküteri ve zeytinyağlı ürünlerden oluşturulan tabaklar, saat 17:00 ile 20:59 arasında ise sıcak yemek servisi bulunmaktadır. Yemek saatlerinde uçuşu olan tüm seferlerde Türk ve dünya mutfaklarından seçilen nefis tatlı çeşitleri dönüşümlü olarak sunulmaktadır. Sıcak ekmek çeşitleri ile birlikte ikram edilen menüleri haricinde alkollü ve alkolsüz zengin içecek çeşitlerinin servisi devam etmektedir.

DIŞ HATLAR v Uçuş süresine göre kısa menzilli olan hatlarda genel olarak soğuk servis sunulmakta olup orta ve uzun menzilli hatlarda kalkış saatlerine göre iki seçenekli sıcak kahvaltı ya da üç seçenekli sıcak yemek alternatifiniz olacaktır: Diyet uyguluyorsanız ya da özel bir tercihiniz varsa THY Özel Menüleri yardımınıza koşacak. v Farklı damak tadı arayanlar dünyaca ünlü konyakları, likörleri ile “digestive içkileri” deneyebilir.

OKYANUS AŞIRI BUSINESS CLASS YOLCULARIMIZ v İsme özel menü kartlarımız yolcularımıza dağıtıldıktan sonra, yolcuların yapacakları seçimlere göre yemek servisi başlar. Seferlerin kalkış saatine göre ilk olarak yedi çeşit ordövr/meze ya da hafif yemek tepsisi içinde seçenekli ordövr ve mezeler ile yemek servisine geçilir. Daha sonra sıra çorbalara gelir. v Ana yemek servisi ise üç sıcak yemek seçeneğinden oluşur ve Türk Mutfağından da lezzetleri seçenekleri içerir. Sıcak yemek tabaklarının dekorasyonu konuyla ilgili eğitim almış kabin ekiplerimiz için özel olarak hazırlanan talimatlara göre yapılmaktadır. Yemek servisini takiben, peynir, meyve ve zengin tatlı çeşitleri sunulmaktadır. Sıcak ve soğuk tatlı çeşitlerimiz mevcut olup, leziz Türk tatlıları da servise sunulur. v Yemek servisinden sonra çay kahve servisi son dereceli kaliteli likor ve konyaklarımız eşliğinde yapılmaktadır.

DOMESTIC FLIGHTS v On all domestic flights, within the new “Business Class” concept, a new menu is prepared every seven days and served up on porcelain dishes; in this way variety is achieved and frequent flyers are given the opportunity to taste different menus. v On the B/C hot breakfast menu (served between 2 am and 09:59 am) cheese and olives are served alongside butter and jam. In addition to fruit salad and a variety of yoghurts, a hot breakfast will be served. v On the cold food menu (served between 10 am and 4:59 pm and 9 pm and 1:59 am), we offer a variety of delicacies and cold dishes prepared in olive oil. Hot meals are served between 5 pm and 8:59 pm. On all flights selected desserts from both Turkish and international cuisine are served at meal times, on a rotating basis. v A variety of hot breads are served with all meals, as well as a wide range of soft drinks and alcoholic beverages are served for your enjoyment.

v Tüm seferlerde alkollü ve alkolsüz içecek servisi geniş yelpazesi ile yolculara ikram edilir. Çay (adaçayı, siyah çay, ıhlamur, yeşil çay, karışık bitki çayı), kahve (instant ve filtre kahve), meyve suları, çeşitli meşrubatlar haricinde seçilip belirlenen zengin içki servisi mevcuttur. Ayrıca Hazır Türk Kahvesi, espresso, cappucino ve sıcak çikolata servisi de vardır.

INTERNATIONAL FLIGHTS

v Menü detayları ve servis tipleri operasyonel şartlar, uçulan tarih, hat ve saate göre değişebilir.

v Please feel free to sample world famous brandies, liqueurs and other digestive drinks.

v Depending on the flight duration, you will have a choice of 2 hot breakfasts on short flights and a choice of 3 hot meals on long flights. If you have special dietary needs or if you have a specific choice, THY special menus are at your disposal.

TRANSOCEANIC BUSINESS CLASS PASSENGERS v After individual menu cards are distributed to our passengers, the meals selected by the passengers are served. Depending on the departure time of the flight, the meal service will generally commences with appetizers, hors d’oeuvres or light dishes of 7 different choices. Soups are also served. v The main meal provides a choice of 3 hot dishes, which include delicious choices from Turkish cuisine. The arrangement of the hot meals is conducted by our specially trained cabin staff, according to specific instructions. v Following the meal service, cheese, fruits and a rich variety of desserts are served. A rich selection of hot and cold desserts from Turkey and around the world will be served served as well. v After the food has been served, tea and coffee, as well as high quality liqueurs and brandies will be offered. v On all flights, a wide range of drinks are available to our guests. Besides a variety of teas (sage tea, black tea, linden tea, green tea, mixed herbal tea), coffee (instant and filtered), fruit juices and various soft drinks, we also offer a wide variety of alcoholic beverages. In addition to these, we also provide Turkish coffee, espresso, cappuccino and hot chocolate. v Menu details and service types may vary according to operational conditions, flight dates, routes and the times.

94 v SKYLIFE BUSINESS v ŞUBAT FEBRUARY 2010

079-096-INFO.indd 94

3/26/10 9:28 PM


FIRST CLASS v Özel tasarımlı menü kartları dağıtılmasıyla birlikte yolcunun arzu ettiği aperatif içecek kanepe ile sunulur. Uçuş süresi boyunca istediğiniz zaman dilediğiniz yemeği yiyebilirsiniz. Servis zamanı kısıtlaması bulunmamaktadır.

v While the specially designed menu cards are distributed, an aperitif of the passenger’s choice is served with canapés. During the flight, you can eat whatever food you wish, whenever you feel like having it. There is no limit to service time.

v Yemek servisinde değişik Türk mezeleri, uluslararası mutfaklardan ordövr seçenekleri sunulmakta olup okyanus aşırı seferlerimizde ayrıca havyar servisi yapılmaktadır.

v There are different Turkish appetizers, choice of hors d’oeuvres from international cuisines. On transoceanic flights, caviar is also served.

v Dört seçenekli ana yemek menüsü (et / balık /Uzakdoğu yemeği / vejetaryen) ve çorba servisi konuklarımıza sunulmaktadır. v Çeşitli Türk ve dünya tatlılarının da yer aldığı tatlı, peynir ve meyve servisi seçenekleri bulunmaktadır. v Geleneksel Türk çayı cam bardaklarda limon eşliğinde, Türk kahvesi ise lokum eşliğinde sunulmaktadır. Cappucino ve espresso yanı sıra çeşitli “soft drink” ve bitki çayları uçağımızda bulunmaktadır. v Türk ve dünya şaraplarından seçenekler ve diğer aperatif alkol çeşitleri yer almaktadır.

v A main dish menu consisting of 4 choices (meat/fish/far eastern/ vegetarian) and a soup service is available for our passengers. v There is also a choice of sweets, including Turkish and international desserts are present, as well as an assortment of cheese and fruit. v Traditional Turkish tea is served in a glass with lemon, and Turkish coffee is served accompanied by Turkish delight. Cappuccino and espresso, as well as various soft drinks and herbal teas are also available. v Turkish and international wines, beer and various spirits and liquors are readily available throughout the flight.

2010 APRIL NİSAN v SKYLIFE BUSINESS v 95

079-096-INFO.indd 95

3/26/10 9:28 PM


ATATÜRK HAVALİMANI | ATATÜRK AIRPORT 96 v SKYLIFE BUSINESS v NİSAN APRIL 2010

079-096-INFO.indd 96

3/26/10 9:28 PM




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.