201101

Page 1

OCAK / JANUARY 2011 01/11

Her Şeyden Uzak:

MUSTIQUE

Dünyanın Sonunda: .

yeni zelanda Boğaziçi'nin

yalıları

AWAY FROM EVERYTHING: MUSTIQUE at the edge of the world: new zealand waterfront houses of bosphorus


İŞTCELL’LİLER

AMERİKA VE KANADA’DA İNDİRİMLİ KONUŞUR

İşTcell’liler, Amerika Paketi ile Amerika ve Kanada’da 50 TL’ye tam 50 dakika konuşur; işlerini, yurtdışından da rahatlıkla takip eder. Bu avantajdan yararlanmak için

ABONE AMERIKA

2222

Amerika ve Kanada Paketi’ni yurtiçinde ve yurtdışında Online İşlem’den, 0532 444 0 532 Turkcell Müşteri Hizmetleri’nden, Turkcell Extra’lardan veya SMS ile satın alabilirsiniz. Paketi satın almak için şirket yetkilisi olma şartı aranmaz, hat kullanıcıları Amerika ve Kanada Paketi’ni satın alabilir. Paket satın alındığı anda aktive olur ve 30 gün boyunca geçerlidir. Paket birim fiyatına arama ve aranma yönüne kullanılabilecek dakikalar dahildir. 50 dakika, arama ve aranma yönlerinde istenildiği gibi kullanılabilir. Paket sadece faturalı hatlar için geçerlidir. Ücretlendirme periyodu 60 sn’dir. Ayrıntılı bilgi için: www.turkcell.com.tr/kurumsal

SkyLifeBusiness (21x27 CSyf).indd 2

23.12.2010 17:44


SkylifeBusiness (21,5x27,5 CSyf).indd 3

11.11.2010 15:46


OCAK JANUARY 2011

ENTRÉE 10 Fransız Paradoksu

The French Paradox

11 Sadece Hanımlara

Just for the Ladies

12 MINI ile Scooter

MINI and Scooter

14 Topyekün Alışveriş! All-Out Shopping!

15 Dubai’de MarIa Verchenova

Maria Verchenova in Dubai

16 Dakik Sanat Eserleri

Punctual Works of Art

K H

18 Gök ve Deniz

The Skies and The Seas

20 Tokyo’ya Yeni Bir Anıt

A New Monument for Tokyo

BMW 7 S


BMW 7 Serisi

BMW İletişim Merkezi 0212 337 66 22 www.bmw.com.tr

Sheer Driving Pleasure

KEYİF, BEŞ DUYUNUZU HAREKETE GEÇİRİYOR. Keyif, ayrıntılara önem veriyor. Onun için hiçbir ayrıntı fark edilmeyecek kadar küçük olamaz. Çünkü istediği şey bir otomobil değil; gerçek bir deneyim. Karşısına BMW 7 Serisi çıkınca, kelimeler Keyif’in boğazında düğümleniyor. Beş duyusu da eşsiz işçilik karşısında büyüleniyor. Nasıl büyülenmesin ki? Göz alıcı bir dış gövde. Yorgunluk ve stresten arınmayı sağlayan masaj ünitesi. Kulaklara ziyafet veren, 80GB büyüklüğündeki eğlence sistemi ve 16 adet surround-sound hoparlör. Doğal ahşap ve gerçek derinin cezbedici kokusu. Ve tabii, asla doyulması mümkün olmayan, nefes kesici bir performans. Keyif, zirvenin tadını çıkarıyor.

KEYİF, BMW 7 SERİSİ’DİR. BMW EfficientDynamics Daha az emisyon. Daha fazla sürüş keyfi.

BMW 7 SERISI 21.5x27.5.indd 1

12/14/10 1:55 PM


Skylif

OCAK JANUARY 2011

22 Beklentileri Karşıladı

Meeting Expectations

28 Dünyanın Sonuna Gidin Muhteşem Bir Başlangıç Yapın! A Great Start at Land’s End

36 Dünya Sahnesinde Bir Türk

A Turk on the World Stage

42 Konaklama Modası

Fashionable Accommodation

50 Tasarımın Türk Patronu

The Turkish Design Boss

56 Her Şeyden Uzak

Away from It All!

64 Yine de Yemekler Çok Güzel Still, the Food Is Great

70 Boğaziçi’nin Yalıları

Yalıs: The Waterfront Mansions of the Bosphorus

79 INFO


SkylifeB215x275WASP3609

5.3.2010

9:47

Page 1

ROYAL OAK CARBON CONCEPT TOURBILLON AND CHRONOGRAPH www.audemarspiguet.com


YÖNETİM MANAGEMENT Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Hamdi Topçu Chairman of the Board and of the Executive Committee Türk Hava Yolları Adına Sahibi | Genel Müdür, Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Üyesi Doç. Dr. Temel Kotil Publisher on behalf of Turkish Airlines | CEO and Member of the Board and of the Executive Committee Kurumsal İletişim Başkanı Zeki Çukur Senior Vice President Corporate Communication Halkla İlişkiler Müdürü | Public Relations Manager Murat Öz Aysun Ulusu aulusu@thy.com Ahmet M. Müftüoğlu ahmetm@thy.com Gökçen Ata gokcenata@thy.com Marka İletişim Danışmanı | Brand Communications Consultant Serdar Özer Öztürk Türk Hava Yolları Genel Yönetim Binası Atatürk Hava Limanı 34149 iSTANBUL Tel: +90 212 463 63 63 / 1164

YAYIN YÖNETİM Yayın Grubu Başkanı | President Grup Koordinatörü | Coordinator Finans Koordinatörü | Finance Coordinator YAPIM Yayın Koordinatörü (Sorumlu) | Editorial Coordinator

PUBLICATION MANAGEMENT Serkan Ünal Mehmet Mücahid Demir Selim Kara PRODUCTION Serdar Turan serdar.turan@infomag.com.tr

Editörler | Editors

Kültür Sanat | Arts & Culture Tarih | History Lifestyle Gezi | Travel Redaksiyon Editörü | Copydesk Editor İngilizce Editörü | English Editor Grup Tasarım Direktörü | Group Design Director

Hasan Mert Kaya mert.kaya@infomag.com.tr Oktay Tutuş oktay.tutus@infomag.com.tr Melih Uslu melih.uslu@infomag.com.tr Suavi Yazgıç suavi.yazgic@infomag.com.tr Altan Orhon Nejat Emrah Yörük emrah.yoruk@infomag.com.tr

Fotoğraf Editörü | Photo Editor

Ahmet Bilal Arslan ahmet.bilal@infomag.com.tr

Tasarım ve Uygulama | Design and Layout

Halil Öter | Bertuğ Yasavullar | Gülcan Sümer

ÖZEL PROJELER

CUSTOM PROJECTS

Koordinatör | Coordinator

Baha Yılmaz

Müşteri Direktörü | Account Director

Çisem Kartal

Müşteri Temsilcisi | Account Executive Editör | Editor Art Direktör | Art Director REKLAM Reklam Satış Müdürü | Advertising Sales Manager Reklam Satış Yöneticisi | Advertising Sales Executive Uluslararası Reklam Satış Yöneticisi | International Ad Sales Manager Marka Müdürü | Brand Manager

Zeynep Nil Suner Aynur Şenol Altun Özkan Oral ADVERTISING Sema Teker Eğilmez sema.teker@infomag.com.tr Ömer Arıcı omer.arici@infomag.com.tr Abidin Karabulut abidin.karabulut@infomag.com.tr +352 (0) 621 51 33 21 Emin Görgün emin.gorgun@infomag.com.tr

Üretim Müdürü | Production Manager

Gökhan Gönüldaş gokhan.gonuldas@infomag.com.tr

Reklam Rezervasyon | Ad Reservation

İlknur Eruzun ilknur.eruzun@infomag.com.tr

Muhasebe | Accounting

İnfomag Yayıncılık, Bilişim,Tanıtım ve OrganizasyonHizmetleri LTD. ŞTİ. Akatlar Mahallesi, Ebulula Mardin Cad. 4. Gazeteciler Sitesi A8/1 1. Levent / İSTANBUL Tel: +90 212 324 55 15 • Faks: +90 212 324 55 05 skylife@infomag.com.tr • www.infomagyayincilik.com.tr Baskı-Cilt | Printing-Binding Promat Basım Yayın San.ve Tic. A.Ş. Tel: +90 212 622 63 63 • http://www.promat.com.tr

6 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

Jülide Karahan julide.karahan@infomag.com.tr

Veysi Güneş veysi.gunes@infomag.com.tr

Skylife Business dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için customer@thy.com adresine mail gönderebilirsiniz. Any suggestions or complaints about Skylife Business magazine are welcomed and should be addressed to customer@thy.com. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Neither text nor photographs from this publication may be reproduced either in full or summary without acknowleding the source and without prior permission from the publisher. Skylife Business, THY tarafından ayda bir yayımlanır. Skylife Business is published monthly by Turkish Airlines.

.. ISTA ISTA Abd Abd 343 34 Tel: Tel:

ANK ANK Çan Çan 065 06 Tel: Tel:


TO BE ONE OF A KIND

TO BE ONE OF A KIND

.. .. ISTANBUL BUTIK ISTANBUL BUTIK . .. . Abdi Abdi. Ipekçı Ipekçı. Cad. Cad.No: No:17 17 .. 34360 34360 Nisantasi Nisantasi .. .. Tel: Tel:(0212) (0212)343 34300 0038 38 .. ANKARA ANKARA CLASSICO CLASSICO Çankaya Çankaya Cad. Cad.No: No:30 30 06520 06520 Çankaya Çankaya Tel: Tel:(0312) (0312)441 44171 7181 81

BRB IO RN I OI .NCIO . CMO M


Merhaba, Greetings, Yeni bir yılda daha birlikteyiz. 2010 yılı Türk Hava Yolları için önemli başarılara imzaların atıldığı bir yıl oldu. Yolcu sayımızdan uçak sayımıza, uçtuğumuz nokta sayısından kârlılığa kadar birçok alanda önemli artış sağladık. Türk Hava Yolları’nın global bir marka olma gücünü perçinleyen önemli sponsorluk anlaşmalarına imza attık. Kısacası Türk Hava Yolları dünyanın ekonomik krizle boğuştuğu 2008 ve 2009’dan sonra 2010’u da büyüyerek tamamladı. Bölgesel havayolu şirketinden global havayolu şirketi ligine çıktık. Havayolu taşımacılığı sektöründe dünyada en kârlı şirketler sıralamasında altıncıyız. Dünya sıralamasında sekizinci, Avrupa sıralamasında dördüncü durumdayız. Avrupa Havayolları Birliği’ne üye havayolları içinde son üç yıldır büyüme hızında ilk sıradayız.

Here we are, together again in a new year. 2010 was a year in which Turkish Airlines chalked up a number of successes. From our number of planes and number of passengers to our flight destinations and profitability, we made important strides in every area. We also put our signature on key sponsorship agreements that have consolidated our position as a global trademark. In short, after 2008 and 2009 when the world was wrestling with a severe economic crisis, Turkish Airlines finished 2010 by growing even bigger. We moved up from the regional airline to the global airline league and are now sixth among the world’s most profitable companies in the aviation sector, eighth in the world ranking and fourth in Europe. And among the member airlines of the European Airlines Association we stand in top place by rate of growth in the last three years.

Bu performans ve büyümeyi birbirine paralel yürüyen iki güçlü dinamik sağlıyor. İlki şüphesiz, Türk Hava Yolları’nın uçuş emniyetinden ürün kalitesine kadar her alanda sunduğu hizmetlerin mükemmelliği. Bu bizi rekabetin çok yoğun olduğu havacılık sektöründe özel kılmaktadır. Yolcu sayımızın her yıl artarak büyümesi bunun en önemli işaretidir. Türk Hava Yolları’nın büyüme trendinin ikinci önemli nedeni de Türkiye’dir. Türkiye’nin son yıllarda gerek içeride uyguladığı politikalar gerekse dış politikadaki aktif uygulamaları ülkeyi hem bölgesinde hem de dünyada önemli bir aktör yapmıştır.

We have two powerful dynamics working for us in parallel with that performance and growth. The first, without a doubt, is the impeccable service we offer in every area from flight safety to product quality, which makes us special in the fiercely competitive aviation sector. The sheer growth year after year in the number of our passengers is an important indication of how special we have become. The second important reason for Turkish Airlines’ growth is Turkey itself. The policies Turkey has implemented domestically and its pro-active foreign policy of recent years have made the country a key actor in its region as well as in the world.

Türkiye, iç politikada ekonomi ve demokratikleşme alanlarında önemli adımlar attı. Kişi başına düşen milli gelir 3 bin dolardan 15 bin dolara çıktı. Dış politika alanında Türkiye’nin hem komşuları ile sıfır problem anlayışı ile 65’e yakın ülke ile vizelerin karşılıklı kaldırılması, Orta Doğu ve Afrika’daki açılımları Türkiye’nin bölgesinde ve küresel düzeyde önemli bir aktör olduğunun birer işaretidir.

In domestic policy, Turkey has taken important steps in the areas of democratization and the economy. Per capita income has risen from three thousand to fifteen thousand dollars. In the area of foreign policy, Turkey’s reciprocal lifting of the visa requirement with close to 65 neighboring countries and its concept of zero problems with its neighbors coupled with its initiatives in Africa and the Middle East are signs that it has become a key actor both in the region and at the global level. Following a trend in keeping with the country’s own rise on the global scale, Turkish Airlines too has expanded and risen in the world. We believe that rise and growth are going to continue and gather momentum in 2011.

Türk Hava Yolları küresel ölçekte Türkiye’nin yükselişine uygun bir trend izledi, büyüdü ve yükseldi. 2011’de bu büyüme ve yükselişin ivme kazanarak devam edeceğine inanıyoruz.

8 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011


Değerli Türk Hava Yolları Dostları, 2011 yılında da hedeflerimizi ve bütçemizi belirlerken büyüme eksenli yaklaşımımızdan vazgeçmedik. Bu yıl filomuza 23 adet yeni geniş gövdeli uçak girecek. Başta ABD ve Uzak Doğu olmak üzere yeni hatlar açacağız, mevcut hatlarda da frekans artışı yaparak daha çok sefer gerçekleştireceğiz. Ortaya çıkan bu büyük kapasite artışı ve yeni ürünleri müşterilerimize en etkili şekilde tanıtmak için gerek bu hedef bölgelerde gerekse tüm dünyada, Ortaklığımızın yürütmüş olduğu iletişim stratejilerine uygun olarak sponsorluklar ve farklı yüzlerle tanıtım atağına geçtik. Dünyanın en önemli iki futbol kulübü FC Barcelona ve Manchester United’ın ana sponsoruyuz. Türk Hava Yolları bu iki kulüple birlikte anılıyor artık. Aynı şekilde dünyanın en prestijli basketbol liginin adı artık “Turkish Airlines Euroleague”. Sponsorlukların yanında imaj yüzlerimizle de küresel marka gücümüzü daha da etkin hale getiriyoruz. NBA’nin en ünlü basketbol yıldızı Kobe Bryant, dünya tenisinin bayanlarda bir numaralı ismi Caroline Wozniacki gibi isimler 2011 yılından itibaren global tanıtımımızda marka elçilerimiz oldular.

Dear Friends of Turkish Airlines, As we outline our budget and goals in 2011, we have not swerved from our growth-centered approach. This year 23 new wide-bodied aircraft are going to join our fleet. We are going to open up new routes primarily in the U.S. and the Middle East, and make more flights by increasing frequency on our existing routes. To promote that emerging capacity increase and our new products as effectively as possible, we have gone on the offensive by enlisting new faces and undertaking sponsorship agreements in line with our company’s communications strategy both in our target regions and in the world as a whole. We are the primary sponsor of the world’s foremost two football clubs, FC Barcelona and Manchester United, and Turkish Airlines is mentioned now in the same breath as those two clubs. Similarly, the world’s most prestigious basketball league is now known as the ‘Turkish Airlines Euroleague’. In addition to sponsorships we are also beefing up our global image with new faces. Names like famous NBA star Kobe Bryant and the world’s number one woman tennis player Caroline Wozniacki have become our global brand ambassadors in 2011.

Bütün bu girişimlerimiz, “2023 Stratejisi” olarak adlandırdığımız uzun vadeli yol haritamız çerçevesinde gerçekleşmektedir. Amacımız, Cumhuriyetimizin 100. yılında Türk Hava Yolları’nı küresel alanda zirveye ulaştırmaktır. Bu konuda en büyük şansımız Türk Hava Yolları çalışanları ve Türkiye’nin gücüdür. Bu zorlu hedefe doğru yürürken en büyük güvencemiz ve motivasyonumuz sizlerin Türk Hava Yolları’na gösterdiği derin teveccüh ve ilgidir. Desteğinizin ne kadar değerli olduğunun bilincindeyiz. Sizler, Türk Hava Yolları’nı tercih ettikçe, tüm çalışanlarla birlikte el ele veriyor, daha iyisini sunma yolunda azimle ilerlemeyi sürdürüyoruz.

All these initiatives have been realized as part of the long-term road map that we call our ‘2023 Strategy’. Our objective is to take Turkish Airlines to the summit in the global arena by the 100th anniversary of our Republic. Our greatest hope lies in Turkey’s strength and in our dedicated Turkish Airlines employees. As we advance towards this difficult goal, we derive our greatest confidence and motivation from the interest and favor shown by you, our valued customers. We are well aware of the value of that support. As long as you continue to choose Turkish Airlines we will continue to move forward, hand in hand, with all our employees and to advance resolutely along the path of offering even better service.

İlk ayını yaşadığımız 2011 yılının siz Türk Hava Yolları dostlarına sağlık, mutluluk getirmesini temenni ediyor, hepinize iyi uçuşlar diliyorum.

In this, the first month of 2011, I would like to wish all of you, the Friends of Turkish Airlines, health and happiness in the new year and a pleasant flight.

Saygılarımla, Hamdi Topçu Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı

Sincerely yours, Hamdi Topçu, Chairman Board of Directors and Executive Committee

SKYLIFE BUSINESS 2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 9


ENTRÉE

FRANSIZ PARADOKSU v Bordeaux’ya 20 dakika mesafede bulunan

Les Sources de Caudalie, bir otelden daha çok hayatınızın bir döneminde sığınabileceğiniz bir yuva gibi. Bu yuvada çalışan herkesin de tek bir amacı var: Sizi mutlu etmek. 1999 yılında açıldığından beri birçok ödüle değer görülen bu 40 odalı misafirhane uyguladığı spa terapileriyle meşhur. Yaklaşık 20 yıl önce yapılan bir araştırma otelin konseptini oluşturuyor. Fransız Paradoksu denen bu araştırma, özellikle güneybatı Fransa’daki insanların yaşam stili ve diyetleri sağlıklı bir yaşam için anahtar formülü teşkil ediyor. Otelin geçtiğimiz yıl mart ayında Michelin yıldızı alan aşçısı Nicolas Masse de bu paradoksa uygun mutfağıyla misafirleri baştan çıkarıyor. www.sources-caudalie.com

THE FRENCH PARADOX v Les Sources de Caudalie, located at a twenty-minute distance from Bordeaux, is more of a retreat in which you can take shelter in at some point in your life than a hotel. Everyone working at this retreat has one goal only: to make you happy. This forty-room guesthouse, which has been deemed worthy of many awards since it opened in 1999, is famous for its spa therapies. A study which was conducted approximately twenty years ago is the basis of the hotel’s concept. The study , known as the French Paradox. espouses the lifestyles and diets of people living in the southwest of France in particular as the being the key to a healthy life. The hotel’s chef, Nicolas Masse, received a Michelin star this past March and bedazzles guests with his cooking, making the paradox live up to its name.

10 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011



ENTRÉE

MINI ILE SCOOTER

v Tatlı bir masal ismi gibi bir

birliktelik: MINI Scooter E Concept. Şehir hayatında insanların istediği şeyler belli; daha çok mobilite, daha çok özgürlük, daha çok çevre duyarlılığı. Bu minik motorsikletler bunu çok yakın bir gelecekte başaracak gibi gözüküyor. MINI ve Scooter işbirliğinden doğan bu yeni şehirliler sadece elektrikle çalışıyor ve herhangi bir prizden şarj edilebiliyor. Sıfır karbon emisyonu yanında sportif görünümüne hayatı kolaylaştıracak özellikleri eşlik ediyor. Örneğin akıllı telefonunuzla aracınızı birleştirerek bir bütün olmalarını sağlıyorsunuz. Siz telefonunuzu yerine yerleştirdiğiniz zaman motor çalışıyor ve hareket halindeyken de bir müzik çalar, navigasyon cihazı veya telefon olarak kullanmaya devam edebiliyorsunuz. www.mini.com

MINI AND SCOOTER

v The MINI Scooter E Concept sounds like a sweet pairing right out of a fairy tale. It’s clear what people want in their urban lives: more mobility, more freedom, and more concern for the environment. It looks like these pint-sized motorcycles will be achieving all of this in the very near future. Borne of a collaboration between MINI and Scooter, these new urbanites run solely on electricity and can be charged from any standard power outlet. In addition to producing zero carbon emissions, its sporty appearance is accompanied by several convenient features. For instance, a very wide gamut of functionality can be made available by attaching your smartphone to the vehicle. The engine starts as you plug your phone in, after which you may use it as a media player or navigation device (or simply use of it as a telephone) while in motion.

Yeni MINI With the new Scooter’ın dahili MINI Scooter’s şarj kablosu ile integrated charging tek ihtiyacınız cable, all you have olan bir priz to do is to find a bulmak olacak. power outlet. 12 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011


SADECE JUST FOR HANIMLARA THE LADIES v Ulysse Nardin Executive

Dual Time, güçlü erkekler için geliştirilmiş özel bir saatti. Peki ya güçlü hanımlar? Dünyanın geleceğinde daha fazla söz sahibi olacak güçlü kadınlar için şimdiden ürün gamını genişletmek akıllıca. Executive Lady Dual Time, 1996 yılında patenti alınan teknolojisi sayesinde, saatin içerisinde farklı bir zaman dilimini de göstermesini sağlıyor. Teknolojik olması feminen olmamasını gerektirmiyor tabii. Paslanmaz çelik veya 18 ayar altın gövdesi, sedef kadranı ve ışıldayan pırlanta detaylarıyla güçlü bir duruşa sahip. Tıpkı sahibinin de olmasını istediği gibi... www.ulysse-nardin.ch

v The Ulysse Nardin Executive Dual Time was a special watch made for powerful men. How about powerful women? It’s wise to expand the gamut of products now to appeal to powerful women who will have more say in the future of the world. Thanks to a technology patented in 1996, the Executive Lady Dual Time allows for the display of a different time zone within the watch. Of course, just because it is high-tech doesn’t mean it can’t be feminine. With a stainless steel or 18-carat gold body, mother-of-pearl face, and glistening diamond detail, it possesses a powerful stance – just as its owner desires.

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 13


ENTRÉE

TOPYEKÜN ALIŞVERIŞ! v Metropol şehri İstanbul’a

adına ve büyüklüğüne yakışır bir festival: ‘İstanbul Shopping Fest’. 18 Mart – 26 Nisan tarihleri arasında 40 gün 40 gece devam edecek bu alışveriş çılgınlığı şehrin farklı merkezlerine yayılarak bir çığa dönüşecek. Yerli ve yabancı markaların çeşitli indirim fırsatları sunacağı, konserlerin ve gösterilerin yapılacağı etkinliklere tüm alışveriş merkezleri ile İstiklal ve Bağdat Caddeleri, Bakırköy, Fatih, Bahariye, Nişantaşı bölgeleri ve Kapalıçarşı ile Mısır Çarşısı gibi geleneksel alışveriş merkezleri katılacak. www.istanbulshoppingfest.org

14 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

ALL-OUT SHOPPING! v “Istanbul Shopping Fest” is a festival that befits metropolitan Istanbul’s name and size. This shopping craze, which will go on for forty days and forty nights between March 18 and April 26, will spread like an avalanche to various parts of the city. All shopping centers; Istiklal and Baghdad avenue; the districts of Bakırköy, Fatih, Bahariye, and Nişantası; and traditional shopping areas such as the Covered Bazaar and the Egyptian bazaar will be participating in the events, which include sales by brands domestic and foreign as well as concerts and shows.


DUBAI’DE MARIA VERCHENOVA

MARIA VERCHENOVA IN DUBAI

v 2006’daki ilk

v Last month, Maria Verchenova participated in the Omega Dubai Ladies Masters with the sponsorship of Turkish Airlines. The event has occupied an important spot in the United Arab Emirates’ golfing calendar since its first occurence in 2006. Verchenova, who played between December 6 and 11, 2010, flew from Germany to Dubai with Turkish Airlines. Russia’s top golfer is known for maintaining her position in the top ten many times throughout her career.

düzenlenişinden beri Birleşik Arap Emirlikleri’nin golf takviminde önemli bir yere sahip olan Omega Dubai Ladies Masters’da geçtiğimiz ay Maria Verchenova, Türk Hava Yolları sponsorluğuyla yer aldı. 6 – 11 Aralık 2010 tarihlerinde oynayan Verchenova Almanya’dan Dubai’ye Türk Hava Yolları ile uçtu. Rusya’nın bir numarası olan oyuncu kariyeri boyunca birçok defalar ilk 10’daki yerini korumasıyla biliniyor.

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 15


ENTRÉE

HM3 Frog Face

DAKIK SANAT ESERLERI v İnanılmaz derecedeki

v Maximilian

Büsser 2005 yılında, saatçilik konusunda uzman, bağımsız profesyonelleri bir araya getirerek; hep hayalini kurduğu saatleri üretebilmek için Maximilian Büsser & Friends (MB&F) isimli şirketi kurdu. MB&F bugün kendisini artistik bir mikro mühendislik laboratuarı olarak tanımlıyor.

v In 2005, Maximilian Büsser assembled a team of independent, expert professionals in the field of watchmaking and founded Maximilian Büsser & Friends (MB&F) in order to produce the watches he had always dreamed of. MB&F now describes itself as an artistic microengineering laboratory.

16 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

karmaşık saatleriyle ünlü MB&F (Maximilian Büsser&Friends) firmasının sahibi Büsser’e dakik olmak ve zaman arasındaki ilişkiyi sorduğumda “zaman, her anı hazineleştirilmesi gereken bir kavramdır” diyor. Ve ekliyor; “Dakik olmak benim için bir gereklilik ve bunun bir seçim olduğuna kesinlikle inanmıyorum. Zaman ise tüm hayatım diyebilirim, yirmiyi aşkın senedir zaman kavramı ile uğraşıyorum. Ben zamanın içi doldurulması gereken, dolu dolu yaşanılması gereken bir kavram olduğuna inanıyorum.” Daha önce Jaeger Le Coultre ve Harry Winston için çalışan Büsser’in, 2005’te kurduğu firması sadece sekiz kişiden

PUNCTUAL WORKS OF ART When I ask Maximilian Büsser, owner of MB&F (Maximilian Büsser & Friends), on the relationship between punctuality and time, he says, “Time is a concept that must turn every moment into a treasure.” He adds, “Punctuality is a requirement for me, and I absolutely do not believe that this is a choice. As for time, I can say that it is my entire life; I have been struggling with the concept of time for over twenty years. I believe that time is a concept that must be filled and should be experienced fully.” Founded in 2005 by Büsser, who previously worked for Jaeger Le Coultre and Harry Winston, the company consists of only eight people; he says that “there will


oluşuyor ve “asla 12 kişiden fazlası olmayacak” diyor. Yaptıkları işin sonuçlarına bakınca bir saat değil, modern sanat eseri görmeniz muhtemel. Zaten kendisi de bu konuda ısrarlı. Çocukluk hayallerini, arkadaşlarıyla birlikte saat haline getiren firmanın bugüne dek yaptığı farklı limitli modellerin büyük kısmı satılmış durumda. “2007 yılında ilk yaptığım ve 2,5 senelik çalışma gerektiren 97 adet limitli yapılan HM1 modelinden, elimde bugün itibari ile üç tane kaldı ve bir daha yapılmayacak.” Büsser’in saatlere bakış açısı heyecanlı bir oğlan çocuğundan farksız. Oyun dolu ve enteresan tasarımları buradan geliyor. “HM3 uzay gemisi düşünülerek yapıldı ve bundan daha fazla çılgınlaşabileceğimi düşünerek Frog modelini çıkardık. Frog modelim HM3 modelinin butonun tepeden yana alınması ile yapıldı. Gözler saati ve dakikayı gösteriyor, ama aynı zamanda model bir kurbağayı andırıyor. Thunderball Bolt modelini Amerikan A-10 uçakların motorlarını düşünerek tasarladım. Saatin prototipini elime aldığımda bunu kimin alacağını düşünmüştüm ama prototipi gören 38 kişi sipariş verdi. Şu an için bekleme listemiz var.” www.mbandf.com HM4, Thunderbolt

never be more than twelve people.” When looking at the results of their work, it’s likely you’ll see works of modern art rather than watches. Besides, he is quite insistent on this himself. The majority of the various limited models created so far by the company, which brought his childhood dreams to life with the help of his friends, have already been sold. “As of today, there are only three left of the HM1 model, which I first made in 2007, required two and a half years of work, and was limited to ninety-seven units; and it will not be produced again.” Büsser’s approach to watches is no different from that of an excited boy. This is where his playful, interesting designs come from. “The HM3 was made with a space ship in mind, and thinking that I could get a little crazier than that, we came up with the Frog. The Frog was created by shifting the HM3’s button from the top to the side. The eyes indicate the hour and minute, and suggest the image of a model frog. I designed the Thunderbolt with the engines of the American A-10 aircraft in mind. When I held the prototype of the watch in my hand, I wondered who would buy it; but thirty-eight people who saw the prototype placed orders. For now, we have a waiting list.”

JwlryMachine, Boucheron’un HM3 modeli üzerine yorumu.

JwlryMachine is Boucheron’s take on the HM3.

“Tasarımları yaparken kendi çocukluk hayallerimden ilham alıyorum. İsviçre’de şehir dışında otururduk. Okuldan geldikten sonra kendi odamda maket uçaklarım ve savaş gemilerimle dünyayı kurtarırdım. O gün odamda hayal ettiğim her şey bugün tasarladığım saatlerimi oluşturdu.”

“I take inspiration from my own childhood dreams when I’m designing. We lived outside the city in Switzerland. When I came home from school, I would save the world in my room with my model planes and warships. All that I imagined in my room in those days made the watches I design today.”

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 17


ENTRÉE

GÖK VE DENIZ

THE SKIES AND THE SEAS

v Gökyüzünün ve denizlerin

v Blue is the color of the skies and the seas, and carries more meanings for humankind than just that of being a color. Depth, infinity, and peace are a few of these... The planet on which we live is also blue. Is white the only color that comes to your mind to describe purity? How about nobility? And, of course, blue does not slip by the eyes of jewelry designers either. Since gems were borne of the bosom of nature, what could be more natural for them to remind us of nature and attempt to awaken the kinds of feelings that nature itself awakens in people?

rengi mavi, sadece bir renk olmanın ötesinde anlamlar taşıyor insanoğlu için. Derinlik, sonsuzluk duygusu ve barış bunlardan bazıları... Üzerinde yaşadığımız gezegenin de rengi mavi. Saf olanı anlatmak için sadece beyaz mı geliyor aklınıza? Peki ya asaleti tanımlarken? Mavi elbette mücevher tasarımcılarının da asla gözünden kaçmayacak bir renk. Taşlar doğanın bağrından koptuğu için mücevherin onu çağrıştırmasından, onun uyandırdığı hisleri uyandırmaya çalışmasından daha doğal ne olabilir ki?

18 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

de Grisogono, Starfish Bracelet Though de Grisogono is a rather new company, the starfish-shaped bracelet they have designed is the work of masters. The item, which is part of the Swiss brand’s high jewelry collection, consists of 556 244.8-carat blue sapphires and 389 9.35-carat diamonds.

de Grisogono, Denizyıldızı Bileklik Denizyıldızı şeklinde tasarlanmış Grisogono’nun da bilekliği henüz yeni bir marka olmasına rağmen usta işi. İsviçreli markanın yüksek mücevher koleksiyonundaki bu parça, toplamda 244,8 karatlık 556 mavi safir ve 9,35 karatlık 389 pırlantadan oluşuyor. www.degrisogono.com


Piaget, Fiyonk Kolye Piaget’nin yüksek mücevher koleksiyonunda yer alan bu kolye, 18 karat beyaz altın ve 523 adet yaklaşık 27 karatlık pırlantaya sahip. Kolyenin ortasındaki fiyonkta ise 17, 76 karatlık mavi safir mevcut. Kolye ile uyumlu tasarlanmış bir de yüzük var.

Piaget, Bow Necklace This necklace, part of Piaget’s haute jewelry collection, consists of 523 diamonds of approximately 27 carats over 18 carats of white gold and a blue sapphire of 17.76 carats mounted on the bow in the center. There is also a ring designed to go with the necklace.

www.piaget.com/jewellery

Fabergé, Vagabonde Bleue Yüzük Mavinin en güzel ve derin tonlarından oluşan bu yüzüğün ortasında yer alan 12,46 karatlık en büyük safiri, altı tane 10,04 karatlık başka safirler destekliyor. Etraflarında ise sanki dalgaların kıyıya ulaştıkları yerde yarattıkları köpükler gibi pırlantalar sıralı.

Fabergé, Vagabonde Bleue Ring The large sapphire of 12.46 carats located in the center of this ring, which is made up of the most beautiful and deepest tones of blue, is complemented by six other kinds of sapphires of 10.04 carats each. They are surrounded by diamonds that resemble the foam and spray left on the ground by waves lapping up on the shore.

Louis Vuitton, Voile Yüzük Maviyi en güzel yansıtan Aquamarine ile oluşturulmuş ışıltılı yüzük, beyaz altın üzerine safir ve pırlanta ile süslü. Louis Vuitton mücevher işinde önümüzdeki yıllarda dünya devleriyle beraber adı anılan bir marka olacak. Bu yüzük bunun en büyük ispatı.

Louis Vuitton, Voile Ring This sparkly ring is created with aquamarine – a stone that reflects the color blue wonderfully – and is embellished with sapphires and diamonds over white gold. Within the next few years, Louis Vuitton will join the ranks of the world’s giants in jewelry making: this ring is solid evidence that the company shall accomplish the task.

www.louisvuitton.com/hautejoaillerie

www.faberge.com

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 19


ENTRÉE

TOKYO’YA YENI BIR ANIT v Tokyo’nun yeşil ve sakin

bölgesi Akasaka’da, eski Hilton Hotel’in yerinde yükselen The Capitol Hotel Tokyu, ünlü mimar Kengo Kuma’nın geleneksel Japon mimarisi prensiplerini, modern bir çehreye kavuşturduğu binaya uyarlaması sonucu doğmuş. 29 katlı bu yeni lüks otel, özellikle 18 ve 29. katları arasında kalan odalarından panoramik bir Tokyo şehir manzarası sunuyor. Mimar Kengo Kuma özellikle şehirde bir vaha gibi olan bu yeşil bölgede yer alan binayı “Nasıl doğayla iç içe geçmiş hale getirebilirim?” diye düşünerek yola çıkmış. Beşinci katta bulunan özel odaların, doğal manzaraya sahip olmalarının sebebi de bundan. The Capital Tokyu, Hilton’dan aldığı mirası bir üst seviyeye taşıyacak gibi gözüküyor. www.capitolhoteltokyu.com

20 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

A NEW MONUMENT FOR TOKYO v The Capitol Hotel Tokyu in the green, tranquil Tokyo district of Akasaka, standing tall where the old Hilton once stood, was born as the result of renowned architect Kengo Kuma’s adaptation of the principles of traditional Japanese architecture to modern appearances. This new, twenty-nine-floor luxury hotel offers a panoramic view of Tokyo city, particularly in its rooms between the eighteenth and twenty-ninth floors. Architect Kuma Kengo started designing this building, which stands out like an oasis in the city, with the thought “How can I unify the structure with nature?” This is why the special rooms on the fifth floor look on to a view of nature. It looks like The Capitol Tokyu will take what it has inherited from the Hilton to the next level.


Otelin Müdürü Susumu Togashi, Capitol Hotel Tokyu’yu “Japon misafirperverliğinde yeni bir dönem. Tokyo’da Japon gelenekleriyle kültürünü merkez alarak günümüze uyarlayan yeni bir lüks otel” diyerek tanımlıyor.

Susumu Togashi, the hotel’s general manager, describes The Capitol Hotel Tokyu as follows: “It marks a sophisticated new era in Japanese hospitality. It is a new type of luxury hotel in Tokyo that adopts Japanese tradition and culture as its core theme.”

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 21


ENTRテ右

22 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011


BEKLENTILERI MEETING

KARŞILADI

EXPECTATIONS

v Aston Martin’in One-77 isimli

v Aston Martin’s sensational sports vehicle named “One-77” will be entering owners’ garages in the new year. According to statements by the company, its 7.3-liter V12 engine will have 760 horsepower and 760 Nm torque. Sports vehicle enthusiasts have been keeping a close eye on this car due to its power, which exceeds even that of racing vehicles. Only seventyseven of the vehicles are to be produced. The “One-77” emerged unscathed even from Nürburgring Nordschleife, which is where the world’s most ruthless test drives take place. Due to its price, which is almost two million US dollars, it is unsurprising that many people thought they wouldn’t even sell seventy-seven of them. However, in September, the company announced that they had already sold half of the vehicles that will be produced. As deliveries will be starting quite shortly, you may soon expect to encounter cars that pass by you unseen. Watch out!

sansasyonel spor otomobili yeni yılla beraber sahiplerinin garajlarına doğru yola çıkıyor. 7,3 litre motor hacmindeki V12 güç kaynağı, şirketin açıklamalarına göre 760 beygir güce ve 750 Nm tork’a sahip olacak. Bu yarış otomobillerini bile gölgede bırakan güç, otomobilin spor otomobil meraklıları tarafından ilgiyle izlenmesine yol açtı. Nürburgring Nordschleife gibi dünyanın en acımasız test sürüşlerinin yapıldığı bir yerden bile alnının akıyla çıkan araç sadece 77 adet üretilecek. İki milyon ABD Doları’na yaklaşan fiyatı sebebiyle çoğu insanın 77 adedi bile satamayacağını düşünmesi normaldi. Ancak şirket Eylül ayında çoktan üretilen araçların yarısını sattığını söyledi. Önümüzdeki günlerde teslimatlara başlanacak olması çok yakında dünyanın çeşitli yerlerinde yanınızdan aniden geçen ama göremeyeceğiniz araçlar olacağı anlamına geliyor. Dikkat! www.astonmartin.com

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 23


ENTRÉE

LONDON

HIZLI OCAK!

Yepyeni bir yılı karşılarken en seçkin sergiden en heyecanlı yat yarışına kadar pek çok gözde etkinliği kaçırmamak için hızlı olmalısınız.

AUSTRALIA

QUICK JANUARY!

Welcoming the new year, be quick not to miss the worldwide popular events ranging from the most outstanding exhibition to the most exciting yatch race.

SANATSEVERLER Sergi: Gauguin Tate Modern 30 Eylül 2010 – 16 Ocak 2011, Londra

FESTİVALSEVERLER Sydney Festivali 2011 8- 30 Ocak 2011, Sydney, Avustralya

dünyanın dört bir yanından toplanan tablo ve çizimlerin sunulduğu, Post-Empresyonist dönemin Fransız ustasına adanmış bir sergiyle sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Sergi sanatçının hayatını çevreleyen gizemleri, işlerinde kullandığı dini ve efsanevi simgeleri ve kendi sanatsal kimliğini nasıl değiştirdiğini araştırıyor. Bugüne kadar serginin gördüğü ilgiye dayanarak, biletinizi önceden ayırtmanızı şiddetle tavsiye ederiz. Unutmayın; bu olağanüstü sergiyi kaçırmamak için sadece iki haftanız kaldı. www.tate.org.uk/modern/exhibitions/gauguin

katacak olan festivalin programında, dünyanın dört bir yanından gelen sanatçıların sunacağı sıra dışı tiyatro, dans, müzik ve film gösterimleri bulunuyor. Bu sene festival, hemen her ölçekte hikâye anlatımını öne çıkartıyor. Ayrıca Sydney Festivali’nin çağdaş müzik programı, her sene olduğu gibi bu sene de etkinliğin en önemli bölümlerinden birini oluşturuyor. Avustralyalı ve uluslararası yıldız müzisyenlerden oluşan görkemli programda Philip Glass, Paul Kelly, Beach House, Tomasz Stanko gibi pek çok ünlü isim yer alıyor.

v Tate Modern, Londra’da geçtiğimiz 50 sene içinde ilk defa,

ART LOVERS

v Ocak ayı boyunca kent yaşamına olağanüstü bir canlılık

www.sydneyfestival.org.au/2011

Exhibition: Gauguin Tate Modern 30 September 2010 – 16 January 2011, London

FESTIVAL LOVERS

v For the first time in the UK in over 50 years, Tate Modern presents an exhibition dedicated to this master French Post-Impressionist, featuring paintings and drawings from around the world. This exhibition explores the role of the myths around the man, religious and mythical symbols in his work, and the manipulation of his own artistic identity. Advance booking is strongly recommended as the exhibition is proving very popular. Don’t forget; you have only two weeks not to miss this exceptional exhibiton. www.tate.org.uk/modern/exhibitions/gauguin

v The 2011 Festival has a program of exceptional theatre, dance, music and film with artists from all over the world that is set to light up the city from January 8–30. This year it brings narrative to the forefront with storytelling on every scale. Also, once more, Sydney Festival’s contemporary music program is one of its signature strengths. A stellar line-up of international and Australian musicians in 2011 includes Philip Glass, Paul Kelly, Beach House, Tomasz Stanko and many others. www.sydneyfestival.org.au/2011

24 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

Sydney Festival 2011 January 8–30, Sydney, Australia


WELLINGTON

BRUSSELS

ANTİKA SEVERLER 21 - 30 Ocak 201, Brüksel BRAFA, Brüksel Antika ve Güzel Sanatlar Fuarı

SPORSEVERLER Velux 5 Oceans Yat Yarışı 12 Ocak – 6 Şubat, 2011, Wellington

süreli fuarlarından biri. Sergilenen eserlerin kalitesindeki artışla birlikte yükselen uluslararası saygınlığı sayesinde, bu yıl fuara Belçika ve dünya genelinden 38 bin ziyaretçi katılıyor. Özel bölümler: Eski eserler, Okyanusya sanatı, Afrika sanatı, Oryantal sanat, gümüş, antika mücevherat, mobilya ve porselen, çizimler, kakmalar, eski ustalar, modern tablolar, heykeller, halılar, duvar kilimleri, antika ve modern kitaplar, nümizmatik, çağdaş resim, heykel ve fotoğraf. www.brafa.be

etrafını yelkenle ve tek başına dolaşmaya çağırıyor. Bu yıl yarışın en zorlu kısmı, yelkencilerin Wellington’da ilk kez mola vermesi olacak. Denizciler Yeni Zelanda’ya vardıklarında etkileyici bir açık hava fotoğraf sergisinin yanı sıra, kutlamalar, gösterimler, festival etkinlikleri ve yaz eğlencesiyle karşılaşacaklar. Liman bölgesindeki eğlenceler, yelkencilerin bir sonraki durak olan Brezilya’ya doğru yola çıkmalarıyla sona erecek. Brezilya etabının 6 Şubat’ta tamamlanması bekleniyor. www.velux5oceans.com

v Brüksel Antika ve Güzel Sanalar Fuarı BRAFA, dünyanın en uzun

ANTIQUE LOVERS

January 21- 30 2011 BRAFA, The Brussels Antiques & Fine Arts Fair v BRAFA, short for Brussels Antiques & Fine Arts Fair, is one of the longest running fairs in the world. Thanks to the increase of quality and the international reputation, the fair has actually a number of 38.000 visitors from Belgium and abroad. Specialities: Antiquities, Oceanic art, African art, Oriental art, silver, antique jewellery, furniture and works of art from the Middle Ages to the 20th century, curiosities, ceramics, earthenware and porcelain, drawings, engravings, old masters, modern painting, sculpture, carpets, tapestry, antique and modern books, numismatic, contemporary painting and sculpture, photography. www.brafa.be

v Zorlu Velux 5 Oceans yat yarışı katılımcılarını dünyanın

SPORT LOVERS

Velux 5 Oceans Race January 12-Febraury 6, 2011, Wellington v The gruelling Velux 5 Oceans race challenges its entrants to sail solo around the world. This year, the Ultimate Challenge will be stopping over in Wellington for the first time. While the sailors are in New Zealand ongoing celebrations, exhibitions, festival activities and summer fun will be held as well as an impressive outdoor photo exhibit. The harbour-side festivals will end with a ‘bang’ when the race departs for its next stopover, Brazil, on February 6. www.velux5oceans.com

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 25


AILENIN A NEW MEMBER OF YENI ÜYESI THE FAMILY

Dünyada tenisin bir numarası olarak adlandırılan Danimarkalı raket Caroline Wozniacki, Türk Hava Yolları’nin Business Class tanıtım yüzü oldu.

Danish tennis player Caroline Wozniacki, who was named number one player in the world, has become the promotional face for Turkish Airlines’ Business class.

Fotoğraf • Photograph E-BOKS/Ron Angle Wozniacki, üç yıl boyunca sürecek sponsorluk anlaşması için TED Spor Kulübü’nde gerçekleştirilen reklam çekimleri sırasında basın mensuplarına “Türk Hava Yolları ailesinin yeni üyesi olmaktan mutluyum” diyordu. Yüz yüze görüşmemizde ise “Bence Türk Hava Yolları’nın sunabilecek çok şeyi var. Dünya genelinde 160 noktaya uçuyorlar ki bu da tenisin küresel doğasına çok uygun. Türk Hava Yolları ile kolayca ve konforlu seyahatler yapabileceğime inanıyorum; bu benim için çok önemli. Bu ortaklık beni gerçekten heyecanlandırıyor ve çok sayıda Türk hayranım olmasını ümit ediyorum” diyerek heyecanını özetledi. 20 yaşındaki genç sporcu Monte Carlo’da yaşıyor ama sürekli dünyanın başka bir yerinde olmak zorunda. İstanbul için de şunları söylüyor, “İstanbul’a fazla sık gelmedim aslında ama burayı sevdim. 2011 sezonu sonunda WTA Şampiyonası için gelmeyi dört gözle bekliyorum; böylece şehri biraz daha yakından tanıma fırsatı bulacağımı umuyorum.” Wozniacki’yi önümüzdeki günlerde oturduğunuz ayrıcalıklı Business Class koltuklarından birisinde görürseniz şaşırmayın!

26 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

During the advertisement shoots for the three-year sponsorship deal at TED Sports Club, she told members of the press that she “is very happy to be the new member of Turkish Airlines’ family.” When we met with her in person, she expressed her excitement by saying, “I believe that Turkish Airlines has a lot to offer. They fly to 160 locations around the world, which is very suitable to tennis’s global nature. I believe that I will travel in ease and comfort with Turkish Airlines; this is very important for me. This partnership genuinely excites me, and I hope that I shall have a large number of Turkish fans.” The twentyyear-old young athlete lives in Monte Carlo but constantly has to be somewhere else. On Istanbul, she said, “I actually haven’t been to Istanbul very much, but I like it here. I’m really looking forward to coming for the WTA Championships at the end of the 2011 season; I hope I will thus have the chance to get to know the city a little better.” Don’t be surprised if you see Wozniacki in one of the exclusive seats in Business Class soon!


Wozniacki, TED Spor Kulübü’nde gerçekleştirilen reklam çekimleri sırasında basın mensuplarına “Türk Hava Yolları ailesinin yeni üyesi olmaktan mutluyum” diyordu. At TED Sports Club, she told members of the press that Wozniacki “is very happy to be the new member of Turkish Airlines’ family.”


28 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011


DÜNYANIN SONUNA GİDİN MUHTEŞEM BİR A GREAT BAŞLANGIÇ START AT YAPIN! LAND’S END

Bizim bildiğimiz dünya haritasının neredeyse sonunda yer alan Yeni Zelanda, 1642 yılında keşfedilmiş bir yeryüzü cenneti. Yeni Zelanda sizi sakin ancak çok renkli bir dünyaya davet ediyor.

Discovered in 1642, New Zealand is a paradise on earth which is located nearly at the end of the world map that we are accustomed to. New Zealand invites you to a calm yet vibrantly colored world.

Yazı • Story • Fotoğraf • Photograph by Aykut Mercan & Tim Reid

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 29


Ülkeler dünya haritasını konumlandırırken üzerinde yer aldıkları kıtayı merkez kabul edip, diğer kıtaları buna göre haritanın sağına ya da soluna yerleştirir. Bizim bildiğimiz Avrupa merkezli görünümde, Türkiye neredeyse dünyanın orta noktasıyken; Asya ya da Okyanusya ülkelerinde yaygın kullanılan görünümde ise haritanın sağ üst köşesinde buluruz kendimizi. Dünyanın her yerinde yaygın olarak uygulanan bu ufak oyunun temelinde gezegenin merkezinde yer alma amacı yatsa da, bazı ülkeler bu oyuna pek de avantajlı şartlarla başlamazlar. Tıpkı Yeni Zelanda gibi. Bizim bildiğimiz dünya haritasının neredeyse sonunda yer alan Yeni Zelanda, 1642 yılında keşfedilmiş bir yeryüzü cenneti. Konumu itibariyle bazı haritalarda sık sık unutulan bu yalnız ülke, ziyaret edenlerin zihinlerinde unutulmaz bir etki yaratıyor. Tarif edilemeyecek kadar güzel ve bir o kadar da iyi korunan doğası, -her ne kadar atomu ilk kez ayrıştıran bir

30 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

Yeni Zelandalı olsa da- nükleer faaliyetlere izin vermeyen politikası, iyi planlanmış, çok kültürlü şehirleri ve en önemlisi sıcakkanlı insanlarıyla Yeni Zelanda sizi sakin ancak çok renkli bir dünyaya davet ediyor. DÜNYANIN SONUNDAKİ METROPOL: AUCKLAND Pek çoğumuzun Yeni Zelanda’nın başkenti sandığı ama aslında ülkenin en büyük ve en kozmopolit şehri olan Auckland için yapılabilecek en iyi tanımlama “Dünyanın sonundaki metropol.” Bugün dünyanın her köşesinden gelen bir milyonu aşkın insanın yaşadığı şehir, her yıl ülkeyi ziyaret eden milyonlarca turist için de eşsiz bir cazibe merkezi. Burası öyle bir şehir ki, Queen Street’de karmaşa ya da gürültüye maruz kalmadan gökdelenler arasında yürüyüp şık butiklerden önde gelen tasarımcıların ürünlerini alabilir, birkaç blok uzaklaşıp bir plajda okyanusun tadını çıkarabilirsiniz. Hemen ardından Parnell Bölgesi’nde sanat galerilerini gezip; günü, şehrin hip bölgesi Ponsonby’deki birbirinden

When orienting themselves on the world map, countries take the continent they are located on as the center and place the other continents on the left or on the right. While Turkey is nearly at the center of the world in the Eurocentric projection that we are accustomed to, we find ourselves in the upper right corner of the map in the projection that is widespread in Asiatic or Oceanic countries. Though positioning one’s country at the center of the world is what lies at the foundation of this widespread little game, some countries start the game with a little handicap. Such is the case with New Zealand. Discovered in 1642, New Zealand is a paradise on earth which is located nearly at the end of the world map that we are accustomed to. This lone country is often neglected in certain maps due to its position, but it creates


seçkin restoranlarda ziyafet niteliğinde bir akşam yemeğiyle bitirebilirsiniz. Başta Maori sanatı olmak üzere, ülkenin geçmişine dair eşsiz bir birikimin sergilendiği Auckland Müzesi, birçok efsaneye kaynaklık eden volkanik ada Rangitoto, yeni alışveriş ve eğlence bölgesi Newmarket ve Nuffield Street ise Auckland’da geçireceğiniz günlerde mutlaka listenize eklemeniz gerekenler arasında. Eğer şehirden bir süre uzaklaşmak isterseniz cennete feribotla yarım saat uzaklıkta olduğunuzu unutmayın! Çünkü plajları, şaşırtıcı güzellikteki modern mimari örnekleri, hiç kimseyle karşılaşmadan saatlerce yürüyüp hayata yeni bir gözle bakmanızı sağlayabilecek yürüyüş parkurlarıyla Waiheke Adası şehrin hemen açıklarında.

an unforgettable effect in the minds of those who visit it. With its indescribably beautiful and just as well-preserved natural environment; its anti-nuclear stance (although the first to split the atom was a New Zealander); its well-planned and diverse cities; and, most of all, its warm people, New Zealand invites you to a calm yet vibrantly colored world. THE METROPOLIS AT THE END OF THE WORLD: AUCKLAND “The metropolis at the end of the world” could be the best way to describe Auckland, which isn’t the capital of New Zealand – as many of us might think but is the country’s largest and most cosmopolitan city. Today, over one million people from all over the world live in Auckland, which is also a peerless center of attraction for the millions of tourists who visit the country

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 31


ÜÇ KİWİ Yeni Zelanda’dan bahsedip Kiwi’nin ülke için anlamının altını çizmemek olmaz. Uçamayan kanatsız bir kuş olan kiwi bugün adını neredeyse tüm halka vermiş gibi görünüyor. Bu nedenle bir Yeni Zelandalı’ya “Nerelisin?” diye sorduğunuzda “I am a Kiwi” (Ben bir Kiwi’yim) cevabını alırsanız şaşırmayın. Üstelik bu sevimli kuşun adını verdiği tek şey ülke halkı da değil. Aslında Chinese Grooseberry ya da Macau şeftalisi gibi isimlerle tanınan meyve, Yeni Zelanda’ya ulaşmasının ardından ülke halkı tarafından dünyaya kiwi meyvesi adıyla satılmaya başlandı. Bugün dünyanın her yanında kivi (Kiwi) olarak bilinen ve ülkenin neredeyse sembolü olan meyve başlı başlı başına bir pazarlama mucizesi.

32 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

THREE KIWIS We must highlight the importance of the kiwi with regard to New Zealand. The kiwi, a flightless, wingless bird, seems to have lent its name to nearly the entire populace. Thus, if you ask a New Zealander where they are from, don’t be surprised if they reply: “I am a Kiwi.” This lovable bird did not only lend its name to its country’s people. Though the kiwi fruit was originally known as the Chinese gooseberry or the Macaque peach, once it arrived on the island, New Zealanders marketed the fruit to the world as the kiwi. The fruit, which is now known by that name around the world and has come to be nearly synonymous with the country, is a marketing miracle in and of itself.

TAUPO Kuzey Adası’nın adeta kalbinde yer alan Taupo Gölü, yaz kış ışıldayan suları ve çevresindeki göz alıcı doğası ile eşine az rastlanır bir çekim merkezi yaratıyor. Yaklaşık 26 bin 500 yıl önce yaşanan bir volkanik patlamayla oluşmuş ve bugün Yeni Zelanda’nın en büyük gölü olan Taupo’nın hemen kıyısında yer alan Taupo kenti ise mütevazı nüfusuna rağmen, sanat galerilerinden kaplıcalara, Huka Şelaleleri’nden kayak bölgelerine kadar dolu dolu bir içerik sunuyor. Bahar ve yaz aylarında, özellikle de Noel tatili boyunca yüz binlerce kişinin ziyaret ettiği Taupo’da ulusal parklarda yürüyüşler yapabilir, feribotla gölü bir uçtan bir uca kat edebilir, gölü besleyen nehirlerde balığa çıkabilir ya da gölün yer yer sıcak su kaynakları ile beslenen sularında yüzebilirsiniz. NAPIER, ART DECO’NUN EVİ Geçtiğimiz yüzyılın başlarında yaşadığı depremle

each year. Here, you may walk among the skyscrapers on Queen Street without being subject to crowds or noise as you shop for items by leading designers at stylish boutiques, after which you can walk a few blocks toward a nearby beach and enjoy the ocean. Then, you might visit the art galleries in the Parnell District, and end the day at one of the many excellent restaurants in the hip Ponsonby area. Other items you should be sure to add to your list things to do in Auckland are the Auckland Museum, where an unmatched accumulation on the country’s past – most of all, Maori art – is on display; the volcanic island of Rangitoto, which has given rise to many legends; and the new shopping and entertainment areas of Newmarket and Nuffield Street. If you would like to get out of the city for a while, don’t forget that you’re just half an hour away by ferry from paradise: Waiheke Island is just off the shores of the city, with its beaches; astonishingly beautiful examples of modern architecture; and hiking trails, which are bound to give you a new perspective on life as you


walk for hours without coming across another soul.

coğrafi olarak tamamen değişime uğramış olan Napier adeta bir Anka kuşu gibi. Şehrin deniz seviyesinden neredeyse iki metre yükselmesine, dolayısıyla da kent merkezinin büyük kısmının yıkımına neden olan bu büyük felaketin ardından yeniden inşa edilmeye başlanan Napier, dönemin popüler mimari akımı Art Deco’yla adeta yeniden doğmuş. Birbiri ardına yükselmeye başlayan Art Deco yapılara her geçen yıl yenileri eklenerek şehir, günümüzde dünyanın en önemli iki Art Deco merkezinden biri haline gelmiş. Adeta bir açık hava müzesi gibi konuklarını bekleyen şehrin 2007’de UNESCO Kültür Mirası listesine aday gösterilmiş olması da öneminin bir kanıtı. Her yıl şubat ayında düzenlenen Art Deco hafta sonu etkinliklerinde binlerce mimari ve tasarım meraklısının bir araya geldiği kentte zaman zaman bir film platosunda yürüyormuşsunuz hissine kapılacaksınız. Eğer yolunuz düşer de bu naif ama asil şehre giderseniz,

TAUPO Located right in the heart of the North Island, Lake Taupo is a rare beauty, boasting waters that shimmer yearround and eye-catching natural surroundings. The lake was formed by a volcanic eruption which occurred approximately 26,500 years ago and is now New Zealand’s largest. The town of Taupo lies on its shores. In spite of its modest population, the town has much to offer, from art galleries to hot springs, the Huka Falls, and skiing opportunities. During spring and summer – especially during the Christmas holidays, when it receives hundreds of thousands of visitors – you may hike in Taupo’s national parks, traverse the lake on a ferry, go fishing on the lake’s tributary rivers, or swim among the hot water springs which flow into the lake. THE HOME OF ART DECO: NAPIER Napier, which underwent a near-complete geographic change as a result of the earthquake it suffered at the turn of the previous century, is like a phoenix of sorts. Following this great disaster, which caused the town to rise nearly two meters above sea level and destroyed large parts of the town center, Napier was rebuilt and reborn in the Art Deco style that was popular at the time. As new additions were made each year to the Art Deco structures that sprouted in the city, Napier became one of the world’s two most important centers of the Art Deco style. The city awaits its guests like an open-air museum; the fact

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 33


Waimarama Plajı’na uğramadan dönmeyin. Sonsuzluk hissi veren kumsalları ve ardı arkası kesilmeyen dalgaların getirdiği serin suları ile Waimarama’da bir daha asla unutamayacağınız bir deneyim yaşayacaksınız. RAFİNE, KOMPLİKE VE ŞIK Batı dünyasının bilindik markalarından sıkıldıysanız ya da tasarımda yeni bir bakış açısına ihtiyacınız varsa Kiwi’ler aradığınız çözüm olabilir. Tekstilden, aksesuara, endüstriyel tasarımdan mimariye Yeni Zelandalı tasarımcılar adeta harikalar yaratıyor ve bu harikaları dünyanın geri kalanıyla pek de cömertçe paylaşmıyor. Ülkeye gittiğinizde karşılaşacağınız zengin tasarım kültürüne hazırlıklı olmanız için bu isimleri mutlaka aklınızda tutmalısınız.

that it was nominated to the UNESCO Cultural Heritage list in 2007 is proof of its significance. When thousands of architecture and design enthusiasts come together during the Art Deco weekend activities which take place each year in February, you’ll occasionally feel as if you were walking on a film set. If you happen to visit this unaffected yet noble city, don’t return before stopping by Waimarama Beach. You shall have an experience that you will never forget at Waimarama among its seemingly infinite dunes and the cool waters brought by non-stop waves.

MİMARİ & İKONİK YAPILAR: Iron House, Auckland Müzesi, Parnell Bölgesi, Bank of New Zealand Binası, Auckland Limanı Binası

REFINED, COMPLICATED, AND STYLISH If you’re bored of the wellknown brands of the West or need a new perspective in design, the Kiwis might offer a solution. New Zealand’s designers create marvels in areas ranging from textiles to accessories, industrial design, and architecture, and they are not particularly generous about sharing these creations with the rest of the world. Familiarize yourself with the names listed below in order to prepare for the rich design culture you’ll encounter during your trip.

SANAT: Brick Bay Heykel Bahçesi, Auckland Sanat Galerisi

FASHION: Zambese, Working Style, Workshop, Matchi Motchi, Salasai.

MODA: Zambese, Working Style, Workshop, Matchi Motchi, Salasai

34 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

ARCHITECTURE & ICONIC STRUCTURES: Iron House, Auckland Museum, the Parnell District, the Bank of New Zealand building, the Ports of Auckland building. ART: Brick Bay Sculpture Trail, Auckland Art Gallery.


C

M

Y

CM

MY

CY

MY

K


36 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011


DÜNYA SAHNESINDE

BIR TÜRK A TURK ON THE WORLD STAGE

Türkiye’nin dünyada çok tanınan mücevher markası Gilan’ın kurucularından Muharrem Gilan, ABD’deki 10. yılında büyük bir marka olmanın nasıl bir şey olduğunu anlatıyor.

Muharrem Gilan, one of the founders of globally renowned Turkish jewelry brand Gilan, explains what it’s like to be a large brand in their tenth year in the USA.

Yazı • Story • Oktay Tutuş Portre fotoğrafı • Photograph by Şeref Yılmaz Osmanlı İmparatorluğu’nun Kosova’yı fethetmesinden sonra, oraya yerleştirilen ailelerden biri olan Gilan’lar kendi isimleriyle bir köy kurar. Yaklaşık 600 yıl sonra tekrar Bursa’ya dönerler ve ticaretle meşgul olurlar. Gilan ailesi köklü geçmişleri ve insanlar üzerindeki güvenlerini de kullanarak kendilerini mücevher işine atar. İki kardeşin çıktıkları bu yolculuk önce onları İstanbul’a ardından da Türkiye’nin en büyük mücevher markası olarak ABD’ye taşır. Bugün Gilan markası Türkiye’nin yurtdışında en çok bilinen markalarından birisi. Özellikle İstanbul’a ve onun tarihi ve kültürel mirasına sırtını yaslayan tasarımlarıyla Hollywood yıldızlarından, önemli iş insanlarına dek birçok kişinin gönlünü fetheden Gilan, bugünlerde ABD’deki 10. yılını kutluyor ve Batı Yakası’na da erişerek Beverly Hills’de de satılmaya başlıyor.

The Gilans, one of the families to settle in Kosovo after it was conquered by the Ottoman Empire, founded a village there by their own name. Approximately six hundred years later, they returned to Bursa and were involved in trade. Using their deep-rooted background and the trust that they built, the Gilans dove into the business of jewels. The journey that these two brothers embarked on first took them to Istanbul and then to the US as Turkey’s largest jewelry brand. Today, Gilan is one of Turkey’s most well-known brands abroad. Gilan has conquered the hearts and minds of people ranging from Hollywood stars to important executives with its designs, particularly with those based on Istanbul and its historical and cultural inheritance. The company, which is currently celebrating its tenth year in the US, has now branched out to the West Coast as well with retail spots in Beverly Hills.

Dantel Koleksiyonu’ndan pırlanta ve yakutla süslü bileklik. A bracelet from the Lace Collection decorated with diamond and ruby.

Heritage Koleksiyonu’ndan 70 karatlık tanzanit taşlı ve pırlantalı yüzük. A ring from the Heritage Collection with a 70-carat tanzanite stone and diamond. Heritage Koleksiyonu’ndan 13 karatlık damla kesimli elmas yüzük. A 13-carat teardrop-cut diamond ring from the Heritage Collection.

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 37


Zümrüdüanka (Phoenix) Koleksiyonu’ndan 22 karatlık zümrüt ve pırlantalarla bezeli kolye. Contemporary Heritage Koleksiyonu’ndan 15 karatlık elmas yüzük.

A 22-carat emerald necklace from the Phoenix Collection embellished with diamonds.

A 15-carat diamond ring from the Contemporary Heritage Collection.

Bursa, İstanbul ve daha sonrası Avrupa değil ABD? Bunun sebebi nedir? ABD’liler biliyorsun köklü kültürlerden çok etkileniyor. Bunun önemli olduğunu düşündük ve doğru da bir yaklaşımdı. Orada bizi kucakladılar. Bu serüvende size yardımcı olan insanlar oldu mu? Kardeşim Ferhan 2001 yılında ailesiyle ABD’ye yerleşti. Orada iki yıl, lüks mağazacılık konusunda deneyimli olan danışmanlarla beraber çalıştık ve sonra tamamen orası için koleksiyonlar geliştirdik. İstanbul’un mirasını anlatan bu koleksiyonlar onların çok ilgisini çekti. Mücevher sektörü 2001 yılında çok yorgun. Yeni bir şeye ihtiyaç vardı. Biz de o cesareti gösterdik. Tabii doğru bir şey yapıyorsanız, insanlar sizi fark ediyor. Ticaretle meşgul olmuş bir aileden geliyorsunuz. Ama tasarımı daha ön planda tutan bir amaçla mücevher üreten bir şirketiniz var şu anda. Tasarımın daha değerli olduğunu, ileride size daha büyük kapılar açacağını ne zaman anladınız? Gilan’ı kurmadan önce

38 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

Bursa, Istanbul, and then the US. But not Europe. Why? As you know, Americans are very impressed by venerable cultures. We thought this was important and it was the correct approach. They embraced us. Were there any people that helped you on this adventure? My brother Erhan settled in the USA with his family in 2001. We worked with consultants with experience in luxury retail for two years there and developed collections for the region alone. These collections, which related the heritage of Istanbul, really caught their interest. The jewelry sector was a very tired sector in 2001. Something new was needed, and we displayed that courage. Of course, if you’re doing something right, people notice. You come from a family that has been involved in trade. Now, however, you have a company that produces jewels with a mission that places more emphasis on design. When did you understand that design was more valuable and would open larger doors for you in the future? We realized this before

“BIZIM MÜŞTERIMIZ HERKESİN SAHIP OLDUĞU BIR ŞEYE SAHIP OLMAK VEYA TAŞIDIĞI BIR MÜCEVHERIN BIR BAŞKASINDA OLMASINI ISTEMEZ.” “OUR CUSTOMERS WOULD NOT WANT TO OWN SOMETHING THAT EVERYONE DOES OR HAVE SOMEBODY ELSE WEARING THE JEWELS THAT THEY DO.”


bunun farkına vardık. Markayı farklılaştıran şey tasarım. Olmazsa olmaz bir olgu. Dünyadaki başarılı markalar, tasarım ve ürün geliştirme yönleri güçlü olan markalardır. O zaman biz bunu keşfettik ve tasarıma değer veren bir iş planı yaptık.

we founded Gilan. Design is what differentiates a brand; it’s an essential fact. The world’s successful brands are brands that are strong in design and product development. We discovered this back then and made a business plan that valued design.

Büyük mücevher evlerinin çoğunluğunun Avrupa’da olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla uzun zamandır ABD veya diğer ülkelerde satılan lüks mücevherlerde de en çok onların payı var. Burada Gilan’ın diğer markalarla rekabet konusunda zorlandığı anlar ve onlardan sıyrıldığı yerler nerelerdir? Avrupalı markaların tek bir avantajı var o da eskiye dayalı tarihleri. Gerçekten iyi bir altyapıları var. Biz tabii ki bunların hepsini birden yakalamalıydık ve bir ayağımızı da Paris’e attık. Çünkü özellikle tasarım konusunda gelişmiş bir anlayış ve kültür var orada. Hitap ettiğimiz en üst gelir grubundaki müşteri olduğu için, dünyadaki bu markaların mücevherlerini zaten bilen, onları dönem dönem satın alan ve kullanan insanlardı; değişik şeyler arıyorlardı. Bizim müşterimiz herkesin sahip olduğu bir şeye sahip olmak veya taşıdığı bir mücevherin bir başkasında olmasını istemez. Bu markaların yüzlerce satış noktası var. Bu müşterilerin tercih ettiği ayrıcalıklı yaklaşımı ve hizmeti yakalamakta zorlanıyorlar. Ama bizim çok satmak gibi bir amacımız olmadığı için ve tasarımlarımız İstanbul koktuğu için onlardan ayrılıyoruz.

We know that the majority of large jewelry houses are in Europe. Thus, they have the largest share in luxury jewels sold in the USA and in other countries. What are the most difficult aspects that Gilan faces in competing with other brands and what are the areas where Gilan differentiates itself? European brands have just one advantage: their lengthy histories. They really do have good infrastructures. We, of course, had to catch up with all that, and have planted one of our feet in Paris. Particularly in the field of design, there is a highly developed understanding and culture there. As our customers are in the highest income group, they were people who already knew the jewels of these brands in the world and had bought them from time to time, and now they were looking for something else. Our customers would not want to own something that everyone does or have somebody else wearing the jewels that they do. These brands have hundreds of retail locations. The exclusive approach and service preferred by these customers is eluding them. Because we have no aims like selling in great quantities and because our designs bear the fragrance of Istanbul, we stand apart from them.

De Beers geçtiğimiz yıllarda iyi pırlantanın artık zor bulunduğunu ve bundan birkaç sene sonra belki de iki karat üstündeki pırlantaların satışlarını düşürebileceklerinden veya zor bulunur olduğundan

Passionate Heritage Koleksiyonu’ndan 28 karat yakut kullanarak yapılmış kolye. A necklace from the Passionate Heritage Collection made using a 28-carat ruby.

Contemporary Heritage Koleksiyonu’ndan 11 karatlık elmas küpeler. 11-carat diamond earrings from the Contemporary Heritage Collection.

De Beers had made an announcement a few years ago that good diamonds were now

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 39


Drew Barrymore

dolayı fiyatının yükseleceğinden bahseden bir açıklama yapmıştı. Gilan tedarik anlamında dünyadaki diğer büyük markalarla beraber onlarla aynı yolu mu izliyor? Bizim en öncelik verdiğimiz konu tasarım. Tedarikçilerimiz de diğer markalarla hemen hemen aynı. Burada farkı öncelikle nadir bulunan taşları elde etmekle ve o taşlarla yaptığınız tasarımla belirlersiniz.

Mischa Barton

Melissa George

Heritage Koleksiyonu’na ait olan lale motifli broş. A brooch from the Heritage Collection with a tulip design.

Yani eskiden olduğu gibi bir taşın etrafında şekillendirilmiş mücevherler değil; tasarıma göre taşları şekil almış mücevherler dönemindeyiz diyebilir miyiz? Kesinlikle. Ancak ikisi de var. Biz iyi bir taş yakaladığımızda onun etrafında şekillenen bir tasarım da yapıyoruz. Benim gördüğüm kadarıyla pırlantadan başka taşları da mücevher tasarımlarında daha çok görüyoruz. Bunun sebebi pırlantanın az bulunur olması mı? Oradaki amaç aslında tasarım değeri taşıyor. Renkli ve günlük kullanıma da uygun, sadece kasada bekleyen mücevherler değil. Ama aynı zamanda muhteşem nadir bir zümrüt veya yakuttan iyi bir

40 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

Lucy Liu difficult to find and that they could lower sales of diamonds over two carats – or that prices could rise due to rarity – in a few years. Is Gilan following the same path as other large brands in the world regarding procurement? Design is what we prioritize. Our suppliers are more or less the same as the other brands. You create the difference firstly by procuring rare gems and with the design that you make with those gems. So, could we say that we are in the era of gems being shaped around jewels, rather than jewels being shaped around gems? Absolutely. However, both do occur. When we find a good gem, we make a design around it too.

Passionate Heritage Koleksiyonu’ndan 9 karatlık mandarin garnet pırlanta ve elmaslarla tamamlanmış. A 9-carat mandarin garnet from the Passionate Heritage Collection complemented by diamonds and gems.

As far as I have seen, we see gems other than diamonds in jewelry designs more often. Is this because diamonds are hard to find? The purpose there actually has design value. It’s about jewelry that is colorful and suitable for daily use too, not just jewels that wait in a safe. You can also design good


mücevher de tasarlayabilirsiniz. Sadece pırlanta tasarımı kısıtlıyor. Renkli taşlar kadınları daha çok cezbediyor. Safir, yakut, zümrüt... Ama nadir bulunanları kesinlikle! Dior, Chanel ve Louis Vuitton gibi moda evleri yüksek mücevher işinde artık. Gilan’ın da yüksek mücevher segmentinde mücevherleri var. Dünyada bir mücevhere sınırsız para harcayacak çok az insan var diye düşünüyorum. Pazardaki bu yeni oyuncular hakkında ne düşünüyorsunuz? Aslında çok fazla yüksek mücevher müşterisi var, tahmin ettiğinizden daha fazla! Bizim Haute Jewelry dediğimiz, her yerde göremeyeceğiniz ve bir dönem sonra antikalaşıp, müzayede parçası olabilecek bir tasarımı satın almak istyecek çok fazla insan var. Bu insanlar mücevherin markasıyla mı, kendisiyle mi ilgililer daha çok? Marka gücünün bunu olumlu etkilediğini söyleyebilirim. Marka güvenle eşdeğerdir. Ama buradaki kritik nokta tasarımınızın farklı ve onlar için cezbedici olması. Sadece tasarımın değil, taşın da nadir olması lazım. Bu müşteri ürünün kendisine özel olmasını ister. Gilan’ın alâmetifarikası olan tasarım özellikleri nelerdir? En önemlisi, en kritik olanı, Doğu’nun gizemi ve Batı’nın modernizmini birleştiren tasarımlar. Ondan sonra da markanın DNA’sını taşıyan tasarımlar. Üzerinde kullandığınız taşlar sizin mücevherinizi farklı kılar. www.gilan.com

jewelry from a wonderful and rare emerald or ruby. Using only diamonds limits design. Colorful gems care more attractive to women: sapphire, ruby, emerald… The rare ones, though! Fashion houses like Dior, Chanel, and Louis Vuitton are now in the business of haute jewelry. Gilan, too, has items in the haute jewelry segment. I imagine there must be very few people that would spend an unlimited amount of money on a piece of jewelry. What do you think about these new players in the market? Actually, there are many customers, more than you have estimated! There are many people who might want to own what we call haute jewelry, designs you cannot see just anywhere, which could become antiques in a generation or could appear at auctions. Are these people more concerned with the jewel itself or with its brand? I can say that the power of branding has a positive effect on this. Brands are equivalent to trust. The critical point here, however, is that our design is different and attractive to them. It’s not just the design; the gem has to be rare too. Such a customer wants the product to be exclusive to them. What are the hallmarks of Gilan’s designs? The most important, critical characteristic is design that combines the mysteriousness of the East and the modernism of the West. Then there are designs that carry the brand’s DNA. The gems you use on your jewelry make it different.

Bosphorus Dreams Koleksiyonu’na ait bilekliğin tasarımında, beyaz pırlantalar Asya ve Avrupa kıyıları boyunca uzanan yalıları, zümrütler bu kıyıları süsleyen doğayı, safirler ise Boğaz’ın derin sularını simgeliyor.

The diamonds in this necklace from the Bosphorus Dreams Collection symbolize the waterfront mansions lining the shores of Asia and Europe, while the sapphires represent the natural environment along these shores and the sapphires represent the deep waters of the Bosphorus.

“FARKI, ÖNCELIKLE NADIR BULUNAN TAŞLARI ELDE ETMEKLE VE O TAŞLARLA YAPTIĞINIZ TASARIMLA BELIRLERSINIZ.” “YOU CREATE THE DIFFERENCE FIRSTLY BY PROCURING RARE GEMS AND WITH THE DESIGN THAT YOU MAKE WITH THOSE GEMS.”

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 41


KONAKLAMA MODASI FASHIONABLE ACCOMMODATION Yazı • Story • Kerem Yılmaz

Dünyanın dört bir yanında moda evlerinin ve tasarımcıların otelleri varken neden daha azıyla yetinesiniz? Moda ve seyahat... Yan yana geldiklerinde insanın aklına önce seyahatiniz sırasında size yardımcı olabilecek ve şıklığınızı tamamlayabilecek eşyalar ve giysiler geliyor. Bir moda haftasını izlemeye gideceğiniz zaman (ne şanslısınız!) giyeceklerinizin neler olacağını düşünmek için harcayacağınız zaman da aklınıza ilk gelen şey olabilir. Peki, seyahatiniz tamamen bir moda tasarımcısının ellerinde şekil bulmuş bir otelin yatağında son bulsa? Dünyanın dört bir yanında bulunan bazı oteller çeşitli tasarımcılara kendilerini emanet etti ve ediyor. Ya da günümüzde daha da yaygınlaşmaya başladığı gibi moda tasarımcıları kendi markalarıyla oteller açıyor. Tabii ki bu oteller, diğerlerine hiç benzemiyor. Peki kimler, hangi otelleri tasarladı veya hangi otellere sahip?

Fashion houses and designers have hotels all around the world. Why settle for any less? Fashion and travel... If you consider these two topics together, you may think of accessories or clothes that could be of use during your travels and will complete your style. When going to see a fashion week (lucky you!), the time you spend on deciding what your clothes will be may also be on your mind. What if your journey brings you to a hotel that was wrought in the hands of a fashion designer? Certain hotels, located all around the world, have been entrusted to various fashion designers. Alternatively, as is becoming more widespread nowadays, fashion designers are opening hotels under their own brands. Of course, these hotels bear little resemblance to others. So who designed or owns which hotels?

42 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011


2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 43


44 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011


ARMANI HOTEL, DUBAI Giorgio Armani geçtiğimiz yılın Nisan ayında bizzat kurdelesini kestiği otelinin açılışında oldukça memnun bir profil çiziyordu. Nasıl olmasın? Dünyanın ilk Armani markasını taşıyan oteli, dünyanın en yüksek (şimdilik) binasında yer alıyor! Dubai’nin yeni merkezi Burj Halife’nin içerisinde yer alan Armani Hotel, hem tasarımı hem de dekorasyonuyla yüzde 100 klasik İtalyan markasının çizgisini taşıyor. Sadece bir otel demek de zor aslında. Sekiz tane Hint, Akdeniz, Japon ve elbette İtalyan mutfaklarıyla servis yapan restoran, kendine ait bir spa ve özel dükkânlarıyla aslında bina içerisinde ayrı bir dünya gibi. Tabii bu dünya her şeyiyle Armani çizgisinde. Misafirlerine maksimum konforu sunmak için Giorgio Armani her misafir için özel bir lifestyle manager görevlendiriyor. Görevi rezervasyondan, otelden ayrılışınıza hatta daha da ötesine dek sizin isteklerinizle ilgilenmek olan bu görevlilerin tek amacı ziyaretinizden aldığınız zevki katlamak. www.armanihotels.com

ARMANI HOTEL, DUBAI Giorgio Armani seemed quite pleased at the gala of his hotel, which he personally cut the ribbon for last April. How could he not be? The world’s first Armani-branded hotel is located in what is (currently) the tallest building in the world! The Armani Hotel is located in Burj Khalifa, Dubai’s new center, and bears the mark of over a hundred classic Italian brands in both its design and its decoration. To call it a hotel hardly does it justice. The building is a world in and of itself, with eight restaurants serving Indian, Mediterranean, Japanese, and Italian cuisine, its own spa, and specialty shops. Naturally, everything in the building is in full harmony with Armani style. In order to provide the maximum comfort to each of his customers, Giorgio Armani employs a private lifestyle manager for every customer. The only purpose of these employees, whose jobs entail catering to all of your desires from reservation to the time you leave the hotel, is to multiply the pleasure you receive from your stay.

Giorgio Armani bu işten çok keyif almış olacak ki çok yakında dünyanın çeşitli merkezlerinde (Milano, Mısır, New York, Tokyo, Şangay, Londra) Emaar şirketiyle beraber başka otel yatırımları yapacak.

Giorgio Armani must have found this line of work to be very pleasurable, as he will soon be investing in hotels in various important locations around the world (Milan, Egypt, New York, Tokyo, Shanghai, and London) with Emaar Properties.

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 45


Versace aynı isimle Dubai’de de bir otel açmaya hazırlanıyor. Dubai’de yer alacak Palazzo Versace’nin bu coğrafyada yaşayanlara özgü gösteriş merakı ve Versace’nin ışıltılı dünyasıyla birleşince nasıl bir hal alabileceğini düşünebiliyor musunuz? Bir ipucu; soğutmalı bir plajı olacak!

PALAZZO VERSACE GOLD COAST Versace deyince biraz durmalı ve düşünmelisiniz... Ne kadar uzun süre kafa yorsanız da aklınıza gelmeyecek lüksler muhakkak olacaktır. Söz konusu Donatella Versace çünkü. Avustralya’nın Bodrum’u Gold Coast’ta yer alan Palazzo Versace, ısıtmalı havuzları, bir zamanlar Milano’daki halk kütüphanesinde asılı duran dev avizesi, dört bir tarafa saçılmış Roma

46 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

stilindeki heykelleri ve lobinin tabanında yer alan efsanevi Medusa başıyla size İtalya’nın bu güçlü modaevinin özel malikânesinde olduğunuzu hissettiriyor. Günlük konaklama bedeli 550 dolardan başlayan odaların içerisinde en özelleri, parlak sarı mobilyalarıyla devasa Imperial Suite’ler. Donatella Versace’yi burada görmeniz biraz zor ancak yolunuz düşerse her ihtimale karşı zayıf ve şık olmaya dikkat edin. www.palazzoversace.com

Versace is preparing to open a hotel of the same name in Dubai. Can you imagine what the Palazzo Versace to be established in Dubai will be like when the native propensity toward extravagance is combined with Versace’s glitzy world? Here’s a hint: it will have an airconditioned beach! PALAZZO VERSACE GOLD COAST You must stop and think for a moment on mention of Versace… However long you may ponder the subject, there will definitely be luxuries that just do not appear in your mind; after all, we are talking about Donatella Versace. Located on the Gold Coast, the Bodrum of Australia, Palazzo Versace will make you feel as if you are in a private mansion owned by Italy’s most powerful fashion house,

featuring heated pools; a giant chandelier, which once stood hanging in a public library in Milan; Roman-style statues scattered all about the place; and a legendary medusa head on the floor of its lobby. The most exclusive of the rooms, which start at daily rates of 550 dollars, are the giant Imperial Suites equipped with bright yellow furniture. Though you might not run into Donatella Versace here, do be sure to remain svelte and stylish just in case.


HÔTEL DU PETIT MOULIN Tarihsel kostümler, fantastik tasarımlar, şatafatlı kumaşlar, çiçek baskıları, parlak renkler, işlemeli elbiseler ve kabarık etekler... Tüm bunlar size kimi çağrıştırıyor? 2009’da çok acı bir şekilde iflas eden Christian Lacroix, dünyanın en iyi couture tasarımcılarından birisiydi. Şimdilerde pek az sesi çıkan tasarımcı iflasından önce Marais, Paris’te 17 odalı çok güzel bir otele imza atmayı neyse ki akıl etti. Petit Moulin, her bir odası bizzat tasarımcı tarafından tasarlanmış, dekore edilmiş ve belli bir duvarı boyanmış (kendi çizimleri). Her yerinden bir detay, desen ve renk fışkıran odalara uzun süre bakmanız bir süre sonra kendinizi renksiz hissetmenize yol açabilir. Minik bir uyarı! www.hoteldupetitmoulin.com

HÔTEL DU PETIT MOULIN Historical costumes, fantastic designs, exquisite fabrics, flower prints, bright colors, embroidered clothes, and puffy skirts... Do all these things remind you of somebody? Christian Lacroix, who went bankrupt in 2009 in a most awful manner, was one of the world’s best couture designers. The designer, who is rather quiet nowadays, had fortunately thought to place his signature on a lovely hotel of seventeen rooms in Paris before he went bankrupt. Each room in the Petit Moulin was designed, decorated, and had one wall painted (from his own work) by the designer. A word of warning: if you spend a long time gazing at the rooms – which are close to bursting with detail, designs, and colors from every corner – you may start to feel somewhat colorless yourself!

Christian Lacroix’nın sadece bir tane oteli yok. Le Bellechasse isimli Saint Germain’de bulunan başka bir butik otelde daha karakteristik imzası bulunuyor.

Christian Lacroix does not have just one hotel: his characteristic signature is also found in a boutique hotel in Saint Germain named “Le Bellechasse.”

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 47


HOTEL MISSONI Rosita Missoni belki de hiç bu kadar heyecanlanmamıştı! İtalyan modaevi Missoni bugüne dek hiç bir otel işine bulaşmamış olsa da Edinburgh’da yer alan Rezidor Hotel Group’la ortak otelleri bu ilk seferin acemiliğinden oldukça uzak. Missoni’nin alâmetifarikası zikzak ve geometrik desenler; duvarlarda, yatak örtülerinde, vazolarda ve banyo havlularında kullanılan cesur renkler otelin en belirgin özellikleri. Edinburgh’un en iyisi payesini çoktan alan Cucina isimli İtalyan restoranı otelin birinci katında yer alıyor ve 100 kişilik bir kapasite ile harika bir Barolo & Castelmagno peynirli risottoya sahip. Otel her ne kadar bir İtalyan modaevinin esintilerini taşısa da; personelin giydiği klasik Missoni zigzaglarından oluşan kilt’ler size İskoçya’da olduğunuzu hatırlatacaktır. www.hotelmissoni.com

48 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

HOTEL MISSONI Rosita Missoni might never have been so excited before! Though the Italian fashion house Missoni had not previously been involved in the hotel business at all, their joint hotel with Rezidor Hotel Group in Edinburgh is far from a beginner’s effort. The hotel’s most prominent characteristics are the Missoni-trademark zigzagged and geometric designs and the daring colors used on the walls, bedspreads, vases, and bath towels. The Italian restaurant named “Cucina,” which had earned the rank of Edinburgh’s best some time ago, is located on the first floor of the hotel and boasts a capacity of one hundred persons as well as a lovely Barolo & Castelmagno cheese risotto. Though the hotel may carry the traces of an Italian fashion house, the zigzagged Missoni-designed kilts worn by the staff will remind you that you are in Scotland.

Otelin altı katta bulunan 136 odası, Marcel Wanders, Charles Rennie Mackintosh, Eero Saarinen ve Anne Jacobson gibi tasarımcılardan parçalar da içeriyor. Rosita Missoni ‘her şeyi ben tasarlayacağım’ diye diretmemiş!

Spread across six floors, the hotel’s 136 rooms include items by such designers as Marcel Wanders, Charles Rennie Mackintosh, and Anne Jacobson. Rosita Missoni didn’t insist on designing everything herself!


HALEKULANI HOTEL Waikiki’nin en güzel otellerinden Halekulani hiçbir moda tasarımcısına ait değil ancak en özel odasını bir tanesine emanet etmekten çekinmemiş. Çin kökenli ABD’li tasarımcı Vera Wang, özellikle gelinlikleriyle oldukça meşhur. Dolayısıyla otel yönetimi de kendisinden balayı süitini yeniden dekore etmesini istemiş. Wang bu devasa odaya çikolata, lavanta ve fildişi renkleriyle kendi ev eşyaları koleksiyonundan parçaları layık görmüş. Balayının en güzel şekilde geçmesi için en sevdiği romantik komedilerden oluşan bir DVD seçkisi de odada bulunuyor. www.halekulani.com

HALEKULANI HOTEL Halekulani, one of Waikiki’s most beautiful hotels, does not belong to any fashion designer but did entrust its most special room to one. Vera Wang, the US designer of Chinese descent, is especially renowned for her bridal gowns; thus, the hotel management asked her to redecorate the honeymoon suite. Wang found several items in shades of chocolate, lavender, and ivory from her personal collection of home accessories to befit the massive room. A selection of the designer’s favorite romantic comedies is found in the room’s DVD collection in order to provide for an enjoyable honeymoon.

Takıntılı olduğu bilinen Vera Wang bir zamanlar ABD Vogue’un moda editörlüğü görevini yapmıştı. Bu görevi daha sonra Ralph Lauren’de çalışmak üzere kime devretti dersiniz? Anna Wintour.

The famously obsessive Vera Wang had once occupied the post of Vogue USA’s fashion editorship. Who do you suppose she passed the torch on to when she left to work for Ralph Lauren? Anna Wintour.

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 49


50 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011


Puzzle, design-tasarım, Nendo

THE TURKISH DESIGN BOSS Lüks aksesuar tasarımı konusunda dünyanın en iyileri arasına yavaş yavaş giren bir Türk markası da var. Gaia&Gino, yaptığı tasarımlarla 2004’ten beri adından söz ettiren bir marka. Arkasında ise girişimci ruhuna eşlik eden hiperaktif yapısıyla Gaye Çevikel var. There is a Turkish brand that is slowly entering the ranks of the world’s best in luxury accessory design: Gaia & Gino. The brand has made a name for itself with its designs since 2004. Behind it is the entrepreneurial spirit and hyperactive constitution of Gaye Çevikel. Yazı • Story • Oktay Tutuş Fotoğraf • Photograph by Tuna Yılmaz ‘Swarovski Elements at Work’ isimli çok özel bir proje yapıldı geçtiğimiz yılın sonlarında. 10 uluslararası tasarımcının, dünyanın en iyi dokuz üreticisiyle ortak gerçekleştirdiği bu projede amaç, Swarovski kristallerinin endüstriyel tasarımda enteresan kullanım alanlarını keşfetmekti. Uzunca bir süre İstanbul’da lüks alışverişin adresi olan Abdi İpekçi Caddesi’nde

Luxuria isimli mağazanın vitrinini süsleyen devasa nazar boncuğu desenli vazolar, meyve kâseleri ve mumluklar da bu işbirliğinin bir sonucuydu. Sebastian Bergne’nin tasarladığı ‘Eye’ isimli bu koleksiyon limitli olmasının yanı sıra ilk defa Crystal Rocks isimli özel bir ürünle oluşturulması gibi özellikler taşıyordu. Gaye Çevikel’le görüştüğümüz gün kendisi kem gözlerden

A very special project, titled “Swarovski Elements at Work,” was realized near the end of last year. The purpose of the project, which ten international designers collaborated on with the world’s nine best producers for, was to discover interesting areas of use for Swarovski crystals in industrial design. The giant vases bearing evil eyes, fruit bowls, and candleholders that have been decorating the

window of the Luxuria store on Abdi İpekçi Avenue – the focal point of luxury shopping in Istanbul – were the results of this collaboration. This limited collection, titled “Eye” and designed by Sebastian Bergne, was the first of its kind of in many categories; for instance, it was the first to be created with a special product named Crystal Rocks. The day we met with Gaye Çevikel, she stood before these transmogrified

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 51


SEBASTIAN BERGNE’NIN TASARLADIĞI ‘EYE’ İSİMLİ KOLEKSİYON, İZNİK ÇİNİLERİ TEMEL ALINARAK YAPILMIŞ. GÖZLERİN İRİSLERİNDEYSE SİYAH SWAROVSKI KRİSTALLERİ BULUNUYOR. THE “EYE” COLLECTION, WHICH WAS DESIGNED BY SEBASTIAN BERGNE, IS INSPIRED BY THE GLAZED EARTHENWARE OF İZNIK. THE IRISES OF THE EYES CONTAIN BLACK SWAROVSKY CRYSTALS.

1

uzak tuttuğuna inanılan bu form değiştirmiş nazar boncuklarının önünde gülerek poz veriyordu. Mutluluğuna değecek bir nazarı önlemek için belki de... Gaia&Gino isimli markası Türkiye’de henüz çok da fazla bilinmiyor. Elbette bilen insanların sayısı yadsınamayacak kadar ancak tüm toplumla kucaklaşmış bir marka olduğundan da söz edemeyiz. Bunda belli bir ürün gamına sahip olmaları ve sadece lüks tüketim pazarına yönelik ürünler yapmaları kuşkusuz en büyük etken. Kendi lakabı Gaia ve köpeği Gino’dan ismini alan markası, bugün 40 ülkede yaklaşık 300 mağazada satılıyor. Bunların arasında NY MoMA, Paul Smith, Le Bon Marchė, 10 Corso Como gibi yerler var. 2004 yılında kurulmuş bir marka için oldukça büyük bir başarı ama Gaye Çevikel’in macerası daha öncesine uzanıyor. Ve o macera Çevikel’i bugün eriştiği noktaya getiriyor. Sürekli enerji dolu olması ve çalışmasını saymazsak... “Decorum beni bugün yaptığım işe getirdi. Türkiye’deki ilk tasarım mağazasını biz açtık. Aksesuardan mobilyaya bir dolu tasarım markasını

52 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

evil eyes, which are believed to protect one from malicious gazes, posing with a smile on her face. Perhaps she did this to prevent a misfortune that would affect her happiness. Her brand Gaia & Gino is not that well known in Turkey yet. Of course, the number of people who do know of it is nothing to scoff at, but we can’t say that it has been widely embraced by the public. Undoubtedly, the greatest reason for this is that their limited range of products is aimed only toward luxury consumption. Her brand, which got its name from her own nickname, Gaia, and her dog, Gino, is now sold at approximately three hundred stores in forty countries, including such spots as NY MoMA, Paul Smith, Le Bon Marché, and 10 Corso Como. This is a fairly large success for a brand that was founded in 2004, but Gaye Çevikel’s adventure dates back earlier than that. And that adventure is what brought Çevikel to the point she is at today, if we discount her work and the fact that she is constantly full of energy. “Decorum brought to the work that I do today. We opened the first design store in Turkey. We brought a bunch of

1-Sebastian Bergne 2-Cali, design-tasarım, Karim Rashid 3-Gino, design-tasarım, Harry Allen

3


Türkiye’ye getirdik. Bunların en önemlisi Alessi’ydi, ki Alessi’yle birlikte bugün yaptığım işi öğrenme şansım oldu. Zaman içinde dünyadaki tüm tasarım etkinliklerine katılıp; Türkiye’den katılan tek bir marka bile olmadığını görmek beni çok üzdü. Ve bu birikimle 2001 - 2002 yılında yeni bir marka yaratmamız gerektiğini ofisteki arkadaşlarımla da konuştum. Şimdikinin tam tersini yapmaktı amacımız; yani dünyaya Türkiye’den tasarım götürmekti. Ben hiç rahat duramam. Mutlaka yeni bir proje yapmam gerekiyor. Benim için çok heyecanlıydı çünkü sıfırdan bir şeye başladık. Sıfırdan bir şey yaratmak çok önemliydi. Bugün sorsanız yapmam. Çünkü çok zor olduğunun bu kadar farkında değildim, hayal kuruyordum. Ama “Bugün pişman mısın?” diye sorsanız “Hayır.” derim. Çok mutluyum. Yaptığım işe ‘tasarım girişimciliği’ diyorum. Misyonum, Türkiye’den çıkan ve bizden sonra çıkacak olan tasarım markalarına öncülük etmek. Çünkü bizler Türk tasarım olgusunu oturtmak zorundayız. Ben (bir girişimci olarak) ve Türkiye’den çıkan diğer Türk tasarımcılar bunu

oluşturursak; bizden sonra gelecek nesiller dünyada Türk tasarımını devam ettirebilir.” Gaia&Gino’nun Türkiye’nin en ünlü tasarımcılarından Defne Koz’la başladığı yolculuğu 2012’den itibaren Autoban ve Emir Uras gibi önemli başka Türk tasarımcılarla devam edecek. Türk tasarımcılarla işbirliği yapmanın yanında Gaye Çevikel aslında bugüne dek hep uluslararası pazarda markasına IDEA, Red Dot, Design Plus ve Good Design gibi seçkin ödüller getirecek başarılı tasarımcılarla çalıştı. Arik Levy, Constantin Boym, Harry Allen, Jaime Hayon, Karim Rashid, Nendo (Oki Sato) bu isimler arasında. Peki kendisi bir tasarımcı olmadığı halde iyi tasarımı, inanacağı bir ürün olarak ortaya çıkaracak süreçlere nasıl dâhil oluyor? “Tasarımı görünce ilk önce heyecanlanmalıyım. Eğer tersi bir durumsa, o ürün dünyanın en ticari ürünü de

design brands to Turkey, from accessories to furniture. The most important of these was Alessi, and I had the chance to learn the work I do now with Alessi. In time, as I started to attend design events around the world, it greatly saddened me to see that there was not a single participating brand from Turkey. And with this accumulation of experience, I spoke to my friends at the office about how we needed to create a new brand around 2001-2002. Our purpose was to do the exact opposite of our current purpose – to bring designs to the world from Turkey. I can never sit still. I must always do new projects. It was very exciting for me because we started something from scratch. It was very important to create something from scratch. If you asked me today, I wouldn’t do it. I didn’t realize that it was that difficult, I was dreaming. But if you were to ask me “Do you regret it today?” I would say “No.” I’m very happy. I call the work that I do “design entrepreneurship.” My mission is to be a pioneer for design brands that have emerged – or will emerge after us – in Turkey, because we

need to solidify the concept of Turkish design. If other Turkish designers emerging in Turkey and I (as an entrepreneur) accomplish this, the generations that will come after us may ensure the continuation of Turkish design in the world.” The adventure that Gaia & Gino started with Defne Koz, one of Turkey’s most famous designers, will continue with other important Turkish designers, most importantly Autoban and Emir Uras, as of 2012... In addition to collaborating with Turkish designers, Gaye Çevikel has also been continually working with successful designers who would bring select prizes such as the IDEA, Red Dot, Design Plus, and Good Design to her brand in the international market as well. Arik Levy, Constantin Boym, Harry Allen, Jaime Hayon, Karim Rashid, and Nendo (Oki Sato) are among the aforementioned designers. So, not being a designer herself, how is she included in processes that turn good design into a product that she believes in? “When I see the design, I must first become excited. If the opposite is the case, it won’t matter even if it’s the world’s most commercial product. Therefore, it must absolutely, seriously excite me; it must blow me away. If you make a solely commercial

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 53


1

ARIK LEVY, CONSTANTIN BOYM, HARRY ALLEN, JAIME HAYON, KARIM RASHID, NENDO (OKI SATO) GAIA & GINO’NUN TASARIMCILARI ARASINDA. ARIK LEVY, CONSTANTIN BOYM, HARRY ALLEN, JAIME HAYON, KARIM RASHID, AND NENDO (OKI SATO) ARE AMONG GAIA & GINO’S DESIGNERS.

4

olsa fark etmez. Onun için beni mutlaka ve mutlaka ciddi şekilde heyecanlandırıp, havaya uçurması gerekiyor. Sırf ticari bir ürün yaparsanız o biz değiliz. Ticari ürünle iyi tasarımın birbirine yaklaştığı çizgiyi çok iyi tutturmak gerek. Bunu başaran firmalar zaten dünyada çok güçlü. Bu konuda iyi bir eğitim aldım. Yıllardır bu işin içindeyim. Hepsi görmek ve öğrenmekle ilgili. Bir de gözünüz varsa tamam.” Gaye Çevikel bu gözle acaba yeni koleksiyonunu (Eye, Sebastian Bergne) mu kast ediyordu diye düşünürken kısa görüşmemizin sonuna geliyoruz. O yerinde duramayıp mağazaya gelen başka insanlarla ilgilenirken ben de Gaia&Gino ürünlerine

bakıyorum. Harry Allen’ın tasarladığı Gino isimli minik optik camdan köpekler gözüme takılıyor... Ve Türk tasarımcılarla yapacağı yeni koleksiyonlarda neler olabileceğini düşünerek ayrılıyorum. Gaia&Gino’nun yolu buradan sonra uzun. Önce Orta Doğu’da koleksiyon tanıtımlarına katılacak Gaye Çevikel, oradan da yılın belli zamanlarını geçirdiği New York’a dönecek. Zaten ABD, en iyi müşterisi konumunda. Henüz Türkiye’de yeni satışa başlayan marka rüştünü ispat etmiş olmanın rahatlığını üzerinde taşıyor. İlk mağazasını 2012 yılında New York’ta açacak. Belki de sonra İstanbul... Kim bilir... www.gaiagino.com

1-Matrix, design-tasarım; Constantin Boym 2-Mistic, design-tasarım, Arik Levy 2

3-Grid, design-tasarım, Jaime Hayon 4-Metropolitan, design-tasarım, Harry Allen

3 product, well, that’s not us. One must aim for a careful balance between a commercial product and excellent design. Companies that accomplish this are very powerful in the world anyway. I received a good education on this subject. I have been in this business for years. It all has to do with seeing and learning. And if you’ve got an eye, that’s it.” As I think about whether Gaye Çevikel was referring to her new collection (“Eye,” Sebastian Bergne) by this eye, we come to the end of our short meeting. In her restless fashion, she starts to attend to the other people that have arrived in the store while I look at Gaia & Gino’s products. My

eyes are drawn to the Harry Allen-designed miniature dogs of optical glass, called Gino...I leave the store wondering what could be in the new collections she will do with Turkish designers. Gaia & Gino has a long road ahead of it. After attending promotional events in the Middle East for her collections, Gaye Çevikel will return to New York, where she spends parts of the year. After all, the US is her best customer. The brand, which has only just started sales in Turkey, bears the assurance of having already proved its mettle. She will open the first of her own stores in New York in 2012. Perhaps Istanbul will come next... Who knows?

54 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

Turkish


Turkish_ 210x270.indd 1

12/8/10 2:37 PM


56 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011


AWAY FROM IT ALL! Haritada yerini bile gösteremeyeceğiniz bir adaya gidiyoruz, yanınıza neler alacaksınız? We’re going to an island that you can’t even point out on a map. What will you take with you? Yazı • Story • Nuray Burnazoğlu

Karayipler’de bulunan birçok adadan biri Mustique. Bugüne dek ismini hiç duymamış olabilirsiniz. Hatta bu yazıyı okuyana dek varlığından haberiniz bile yoktu belki de... Veya onu deneyimlemiş şanslı azınlık içerisinde yer aldığınızdan şu an yüzünüze hafif bir gülümseme yayıldı. Mustique de işte bu şekilde gülümseyenlerin çoğunlukta olduğu bir ada. Saint Vincent ve Grenadinler’e bağlı olan bu ada aslında bir bakıma kendi içerisinde ayrı bir

Mustique is one of the many islands found in the Caribbean. You might not have heard its name till now. In fact, before reading this article, you might not have known it even existed. Or, if you happen to be among the lucky few that have experienced it, perhaps a slight smile has just spread across your face. Indeed, Mustique is an island where those who smile as described are in the majority. In a sense, though it is technically part of Saint Vincent and the Grenadines,

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 57


dünya olarak adlandırılsa yeridir. Dışarıdan belli sayıda insanın gelebildiği ada özel bir şirketin kontrolünde tutuluyor. Mustique Company isimli bu şirket, adada yer alan yüz kadar villanın dünya üzerinde 17 ülkede bulunan sahiplerinin temsilcisi. Bu şanslı kalabalığın sahip olduğu birbirinden farklı villaların hepsinde hâkim olan Karayip mimari esintisi dışında dekorasyonlarından, büyüklüklerine ve renkli bahçelerine kadar çoğunun özellikleri birbirinden farklı. Zaten burada yaşayanların çoğu da birbirlerini evlerinden tanıyor. Bu villalardan biri

58 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

the island may be regarded as a world of itself. The island is held by a private company and access to outsiders is limited. The company, called Mustique Company, represents the owners – who hail from seventeen different countries around the world – of the hundred-odd villas located on the island. The prevailing influence of Caribbean architecture aside, the numerous villas owned by the aforementioned lucky crowd vary greatly in their features, décor, sizes, and colorful gardens. Most who live here identify each other by their houses. Here’s the best part – one of these villas can be yours for a time!


dilerseniz belli bir süreliğine sizin olabiliyor. İşin en güzel tarafı da bu! Peki, bu minik cennete nasıl ulaşılır? En makul yol kendi özel jetinizle sonradan yapılma olduğu çok belli mini pisti üzerine konmanız olacaktır ancak kendinize ait bir jetiniz yoksa o zaman Barbados üzerinden gitmeniz mümkün. Buradan da 50 dakika süren bir yolculukla kendinize ait adanıza (en azından bir süreliğine, bir parçası da olsa) varabilirsiniz. Daha maceracı bir alternatif

So how does one reach this miniature paradise? The most fitting way would be to touch down on the diminutive runway – clearly an afterthought – in your private jet. If, however, you do not have a jet of your own, you may reach your private island (for a certain time, at least, and if only in part) via a fifty minute journey from Barbados. There is a more adventurous alternative: a lengthy catamaran voyage from Bequia. If you happen to tire of the turquoise glimmer of the open seas of the Caribbean, you may go snorkeling during stops and see

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 59


var: Katamaran. Bequia’dan kalkan bu katamaranlar size uzun bir yolculuk imkânı sağlıyor. Engin Karayip Denizi’nin turkuaz maviliğinden sıkılırsanız şayet, molalarda şnorkelle dalıp, az derinde ne dünyalar saklı olduğunu görebilirsiniz. Şahsen tüm gün sürecek böyle bir yolculuktansa uçakla gitmeyi tercih edenlerdenim. Size de öneririm. Mustique, 1960’ta Prenses Margaret’in Les Jolies Eaux isimli muhteşem villasını inşa ettirdikten sonra başka bir kader çizgisinde yürümeye başlamış. O zamandan günümüze dünyaca ünlü film yıldızları, müzisyenler ve moda tasarımcılarının gizli cenneti haline gelmesine şaşırmamalı. Bugünse kendini bir yıldız gibi hissetmek isteyecek ve en az onlar kadar para harcayabilecek insanlara kapısı açık. 70’ten fazla villa özel amaçlarla kiraya veriliyor. Bunların arasında yedi veya daha üzerinde yatak odasına sahip olanlar da var nispeten daha sevimli olanlar da. Haftalık 5 bin – 150 bin ABD Doları arasında değişen fiyatları, adanın ve villanızın sunduğu hizmetler ve güzellikler söz konusu olduğunda çok da fazla değil. Bu fiyata minimum üç kişiden oluşan personeliniz, bir tane adaya özgü golf aracı benzeri taşıtınız da dâhil. Adaya vardığınızda

60 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

what worlds are hidden just below the surface. Personally, I prefer to fly rather than to embark on such a long trip. I suggest you do the same. Mustique’s fates were altered after Princess Margaret’s marvelous villa, named Les Jolies Eaux, was built on it in 1960. It should come as no surprise that the island has since become a hidden paradise for world-famous film stars, musicians, and fashion designers. Today, its doors are open to all who want to feel like stars and are prepared to spend just as much money as they do. Over seventy villas, ranging from those with seven or more bedrooms to relatively cozier ones, are rented out privately. Weekly rates, which may vary between US $5,000 and $150,000, are not too high when considering the services and beauty offered by the island


yapacaklarınız arasında sahip olduğu üç restoranda yemek yemek, minik butiklerinden alışveriş yapmak veya saf doğasının tadını çıkarmak gibi seçenekleriniz var. Romantik plaj piknikleri, doğa yürüyüşleri veya golf... Aklınızdan çıkarmamanız gereken buraya ayak bastığınız andan itibaren gizli bir anlaşmaya varmışçasına kendinizi buranın havasına kaptırmak olmalı. Siz ne kadar yerelleşirseniz o da size o kadar kucak açıyor.

and your villa. These prices also include a personal staff of at least three as well as an islandstyle golf cart. You have several options when you arrive at the island, such as dining at one of its three restaurants, shopping at its small boutiques, or enjoying its pristine natural environment by way of romantic picnics on the beach, hiking, or golf... Simply let yourself fall into the flow of the island – the more you grow accustomed to its ways, the more it shall open itself up to you.

HANGİ VİLLA SİZİN İÇİN? Mustique, hepsi birbirinden farklı birçok villaya sahip. Büyük bir çoğunluğu şahıslara ait olan villaları Mustique Company isminde bir şirket kiraya veriyor. Bu yıl eklenen yeni villalarla sayı 70’in üzerinde

WHICH VILLA IS FOR YOU? The many villas on Mustique differ greatly from one another. The vast majority of the villas belong to individuals and are rented out by a company named the Mustique Company. There are over seventy villas on the island with the additions that were made

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 61


ve doluluk oranı da oldukça iyi. Planlarınızı yapmanızda fayda var, ne de olsa böyle bir seyahat için birçok şeyi göze alacaksınız. SAPPHIRE Üç yatak odalı Sapphire bir zamanlar adanın müdürlüğü görevini yapmış olan kişiye ait ve adanın sosyal yaşamında önemli bir yeri var. Üç yatak odalı ve beş kişilik bir ekipçe çekilip çevriliyor. COCCOLOBA Dört yatak odalı villanın 125 filmden oluşan bir seçkiyle hizmet veren kendine ait sinema salonu bulunuyor. Altı kişilik servis ekibi, dilerseniz size havuz başında veya şamdanla aydınlatılan yemek odasında harika bir akşam yemeği hazırlayabilir. Coccoloba mimari özellikleriyle ön plana çıkıyor. HUMMINGBIRD Kalabalık bir aileyseniz eğer Hummingbird tam size göre. Toplamda 26 kişiyi ağırlayabilen bu villanın 20 metrelik bir havuzu, spa odası, oyun odası gibi özellikleri bulunuyor.

62 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

this year, and occupancy rates are high. It will be beneficial to plan ahead; you will have a lot to consider for such a trip. SAPPHIRE The three-bedroom Sapphire belongs to the person who was once the director of the island and it maintains an important spot in the social scene. Everything is taken care of by the villa’s staff of five. COCCOLOBA The four-bedroom villa has its very own movie theater which offers a selection of 125 films. Its staff of six may prepare a marvelous dinner for you by the poolside or in the candle-lit dining


Tasarımı İtalyan mimar Paolo Piva tarafından yapılmış.

room at your behest. Coccoloba is especially notable for its architecture.

MARIA ADELE HOUSE Üç kata yayılmış bir güzellik. Şüphesiz adadaki villalar birbirinden çok farklı ancak Maria Adele House gerçek bir Karayipli. Beş yatak odalı bu villa özellikle detaycı olanlar için. Mobilyalar, kumaşlar ve iç dekorasyonu daha yeni tamamlanmış ve ekibiyle beraber hizmete hazır.

HUMMINGBIRD Hummingbird is perfect large families. The villa, which can host a total of twenty-six people, boasts such features as a 20 meter pool, a spa room, and a games room. It was designed by Italian architect Paolo Piva.

PARADISO Mustique’de herkes için düşünülmüş bir detay muhakkak var dedirten cinsten! Feng Shui’ye göre tasarlanmış Paradiso’da minik bir şelaleniz de var. Yüksek tavanlı yatak odası, ayrı bir ofisi, minik bir ağaç evi de diğer güzellikleri. SHEHEREZADE Adanın güney tarafında yer alan villa, kalabalık gruplar veya aileler için ideal. Verilecek partiler için geniş bir veranda, kendine ait bir tenis kortu gibi özelliklerine sahip olduğu dört yatak odası ve üç de misafir evi eşlik ediyor. Üstelik misafir evlerinin yüzme havuzu ayrı.

MARIA ADELE HOUSE A beauty spread across three stories. The islands on the villas are very different from one another indeed, but Maria Adele House is a true Caribbean. This five-bedroom villa – whose interior design, upholstery, and furnishings were just completed – is especially well-suited for those with an eye for detail and is ready to serve you along with its staff. PARADISO There is something for everyone on Mustique. Paradiso was designed according to the principles of Feng Shui and also boasts a small waterfall. Other perks include a high-ceilinged bedroom, a separate study, and a miniature tree house. SHEHEREZADE This villa, which is located on the south side of the island, is ideal for large groups or families. Its four bedrooms and three guest houses are complemented by such features as a veranda for parties and its own tennis court. Furthermore, the guest houses have their own pool.

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 63


99 Ad

99 Names

64 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011


YİNE DE

YEMEKLER

ÇOK GÜZEL…

STILL, THE FOOD IS GREAT “Tuhaf. Çok önemli eserlerim bitti. Almak isteseniz de yok. 50 ya da 100 yıl sonra biri sanat tarihine baktığında en önemli işlerimin Türkiye’de olmadığını fark edecek.” diyor ve ekliyor Kutluğ Ataman: “Ama yine de yemekler çok güzel…”

“It’s strange. My really important works are done. Even if you would like to buy them, there aren’t any. When somebody looks at art history in fifty or one hundred years, they’ll realize that my most important works are not in Turkey,” says Kutluğ Ataman, and adds, “But still, the food is great...”

Yazı • Story • Jülide Karahan Çoğu koleksiyoner; ‘Zamanında eserlerini almadığınız için şimdi pişman olduğunuz isimler var mı?’ sorusunun cevabını ‘Kutluğ Ataman’ olarak veriyor. Ne yazık ki şimdi çok pahalı, dahası bulunmuyor… Ataman da tuhaf bulmakla birlikte doğruluyor durumu. Dünyanın dört bir yanında pek çok önemli koleksiyonda eserleri bulunan sanatçının Türkiye’de - bilinen - iki işi var. Üzücü.

Sevindirici olan Kutluğ Ataman’ın geçtiğimiz ay İstanbul Modern’de açılan ‘İçimdeki Düşman’ isimli retrospektifi. Sergide sanatçının Türkiye’de daha önce hiç görülmemiş sekiz işi yer alıyor. Görücüye çıkan eser sayısının 11 olduğu düşünüldüğünde Ataman’ın dünyaya ne denli yakın, ülkesine ise ne denli uzak olduğu enikonu anlaşılıyor.

Most collectors respond to the question “Are there any people whose works you regret not buying in time?” with the answer “Kutluğ Ataman.” Unfortunately, they are too expensive nowadays; furthermore, they cannot be found on the market... Ataman confirms this situation, along with finding it strange. There are only two known works in Turkey by the artist, whose works may be found in several

very significant collections all around the world. It’s saddening. What is heartening, however, is Kutluğ Ataman’s retrospective exhibition titled “The Enemy Inside Me,” which opened at the Istanbul Modern last month. There are eight works by the artist that have never been seen before in Turkey at the exhibit. Considering that eleven of his works were put out for sale,

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 65


Bu Bir Fasit Daire

It’s a Vicious Circle

Cennet

Paradise

99 Ad

99 Names

GECİKMELİ BİR EVE DÖNÜŞ Kutluğ Ataman’ı heyecanlandıran 49 yaşında retrospektif sergi açmak değil, bu sergiyi İstanbul’da açmak... Tophane’de doğup büyümüş, genellikle İstanbul’da yaşamış olsa da dünyayı - eserleriyle - dolaşmış birinin 13 yıllık arayışı ve birikimiyle birlikte başladığı yere; Tophane’ye dönmesi… Daire/çember/ döngü tamamlanmış olmalı… Onca yıllık kimlik arayışının toplu resmigeçidi niteliğindeki serginin küratörlüğünü İstanbul Modern Şef Küratörü Levent Çalıkoğlu yapıyor. Ataman’ın uluslararası sanat ortamında kilometre taşı olmuş çalışmalarının yanı sıra daha önce Avrupa’da

66 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

it becomes thoroughly clear just how close Ataman is to the world and how distant he is from his country. DELAYED HOMECOMING It’s not opening a retrospective exhibit at age forty-nine that excites Kutluğ Ataman, it’s opening this exhibit in Istanbul.... Though he was born and raised in Tophane, and has generally lived in Istanbul, that a person who has traveled the world through his works has returned to where he started – Tophane – with the accumulation of thirteen years of searching seems to represent the completion of a cycle. The exhibit, which stands as a public panoply of dozens of years of searching for an

Veronica Read’in 4 Mevsimi

The 4 Seasons of Veronica Read

SERGIDEKI 11 VIDEONUN 11’I DE ‘KIMLIK INŞASI’ ÜZERINE… ELEVEN OUT OF THE ELEVEN VIDEOS AT THE EXHIBIT ARE ABOUT THE “CONSTRUCTION OF IDENTITY.”


gösterilmemiş bir eserini de içeriyor sergi: ‘Dilenciler’. Thomas Dane Gallery ve 29. Sao Paulo Bienali 2010 tarafından desteklenen çalışma, yedi ekrandan oluşuyor ve Ataman’ın diğer birçok videosundan farklı olarak sesi görüntüye dâhil etmiyor. Sergide; sanatçının 1999 Venedik Bienali için ürettiği ‘Peruk Takan Kadınlar’ isimli işi yanı sıra; saplantılı biçimde evinde 900 çiçek soğanıyla yaşayan ve onların yılda bir kez çiçek açmasını sabırla bekleyen ‘Veronica Read’in 4 Mevsimi’ ile kendini tırtıllarının kelebeklere dönüşümünü güvence altına almaya adamış bir kelebek koleksiyoncusunu anlatan ‘Stefan’ın Odası’ da var. Sergideki 11 videonun 11’i de ‘kimlik inşası’ üzerine… Anlattığı tüm karakterleri ‘benliğinin uzantıları, hayatının izleri ve kendi oto portreleri’ olarak tanımlayan sanatçı, “Konu edindiğim tüm kişiler bana benliğimin doğal uzantıları gibi geliyor. İnsanlarla film yapmamın sebebi sadece

identity, is curated by Istanbul Modern Chief Curator Levent Çalıkoğlu. In addition to works by Ataman that have become milestones in the international arts scene, the exhibit also contains an item that was never previously displayed in Europe: “Beggars.” The work – which was supported by the Thomas Dane Gallery and the 29th São Paulo Biennial 2010 – consists of seven screens, and unlike many other videos by the artist, does not include audio. Besides “Women Who Wear Wigs,” which the artist made for 1999’s Venice Biennial, the exhibit contains the works “The Four Seasons of ‘Veronica Read’,” who lives in a house with nine hundred flower bulbs and obsessively – yet patiently – waits for them to bloom once a year, and “Stefan’s Room,” which is about a butterfly collector who has dedicated himself to standing guard over the metamorphosis of caterpillars to butterflies. Eleven out of the eleven videos at the exhibit are about the “construction of identity.” The artist, who describes all the characters he explores as being about “the extensions of personality, the traces of life, and [his] own selfportraits,” says “All the people that have been my subjects seem like natural extensions of my personality. The reason why I make films with people is not just because they’re interesting, but because they

KUTLUĞ ATAMAN’IN 6 MART’TAN BU YANA ROMA MAXXI’DE SERGILENEN ‘MEZOPOTAMYA DRAMATURJILERI’ ISIMLI IŞI ÖNÜMÜZDEKI AYLARDA İSTANBUL ARTER’E GELECEK. KUTLUĞ ATAMAN’S “MESOPOTAMIAN DRAMATURGIES,” WHICH HAS BEEN ON DISPLAY AT MAXXI ROME SINCE MARCH 6, WILL COME TO ARTER ISTANBUL IN THE UPCOMING MONTHS.

Veronica Read’in 4 Mevsimi

The 4 Seasons of Veronica Read

Ruhuma Asla

Never My Soul

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 67


Veronica Read’in 4 Mevsimi

The 4 Seasons of Veronica Read

ilginç olmaları değil, benimle aynı sorunlara ve saplantılara sahip olmaları” diyor. Şaşırtıcı hikâyelere sahip olan ve onları anlatan insanları adeta bıçkın bir gazeteci gibi bulup anlatan Ataman; izleyiciye, karşısındakiyle/ekrandakiyle kahve içiyormuş gibi bir his veriyor. EKRANIN TARİHİ Küçüklüğünden itibaren radyo ve televizyonların dibinden ayrılmayan Ataman için ilk dönüm noktası, dünyaya geldiği varlıklı ailenin boğaza bakan yazlık evini bir film ekibine kiralaması olmuş. 6 – 12 yaşın tüm yazlarını film ekibiyle geçiren Ataman, o günlerden kalanları “Hayatla ilişkim hep birtakım oyunlar, kurgular ve senaryolar üzerinden oldu. Başka insanlara bu açıdan baktığım için hayatı biraz oyun gibi görüyorum. Sonuçta sen istediğin kadar gerçeklik içerisinde yaşadığını düşün, o gerçeklikle olan zihinsel ilişkinde birtakım şeyleri mutlaka kurguluyorsun. Gerçekliği algılayışın üzerinden kendine bir senaryo yazıyorsun ve o senaryonun başrol oyuncusu oluyorsun…” cümleleriyle anlatıyor. Gerçekler ve kurgular bir yana Kutluğ Ataman’a göre en önemlisi, kimsen o olmak ya da kim olduğunu zannediyorsan o olmak… Seyirciyi, filmleri ve kahramanları göründükleri gibi kabul etmeye değil

68 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

have the same problems and hang-ups that I do.” Ataman, who discovers and explores people who possess surprising stories in the manner of a relentless journalist, gives the viewer a feeling as if they are having a coffee with the person before them on the screen. THE HISTORY OF THE SCREEN The first turning point for Ataman, who has been glued to the side of radios and televisions since childhood, was when the summer house of the wealthy family he was born into – which looked out on to the Bosphorus – was rented out to a film crew. “My relationship with life always occurred through certain games, inventions, and scenarios. Because I look at other people from this perspective, I see life as being a bit like a game. At the end of the day, however much you believe you are living in reality, you necessarily invent certain things in that mental relationship with that reality. You write a script for yourself from your perception of reality, and become the star of that scenario,” is how Ataman, who spent all of his summers between the ages of six and twelve with the film crew, explains what stuck from those days. Realities and fictions aside, according to Kutluğ Ataman, the most important thing is to be whoever you are or whoever you think you are...

Ruhuma Asla

Never My Soul


ASYA’NIN İLK BEŞ SANATÇISI ARASINDA

de alt metne bakmaya ve buzdağının altındakileri düşünmeye davet eden sanatçı, hazır pişmiş cevaplarla yetinmiyor ve hem kendini hem izleyiciyi zorluyor; bunu seviyor. Şöyle diyor: “İzleyiciyi yormayı seviyorum. Sorular sorup onların kendi kendileriyle çeliştikleri noktaları öne çıkarmaya çalışıyorum. Soru sormak çok yararlı. Bir şeyin cevabını bulduğun an daha fazla kapı açılıyor, o kapılardan geçip daha fazla soru soruyorsun… Ve bu böyle devam ediyor.” Sorular sorup kapılardan geçmeye cesareti olanlar 6 Mart’a dek İstanbul Modern’deki ‘İçimdeki Düşman’ sergisini ziyaret edebilir.

The artist invites viewers to consider the subtext – what lies beneath the iceberg – instead of accepting films and their protagonists at face value; he is not content with off-the-shelf answers; he pushes himself and his viewers, and he likes this. He says, “I like to wear out the viewer. I like to ask the questions and highlight the places where they contradict themselves. Asking questions is very useful. The moment you find an answer to something, the door widens a little more; you pass through those doors and ask more questions... And it goes on like that.” Those who have the courage to ask questions and pass through doors may visit “The Enemy Inside Me” at Istanbul Modern until March 6.

1961 İstanbul doğumlu Kutluğ Ataman; Galatasaray Lisesi’nin ardından Mimar Sinan ve Sorbonne Üniversitesi’ne devam etti. 1980’lerin ortalarında California Üniversitesi’nde sinema ve çağdaş sanat eğitimi alan sanatçının senaryosunu yazıp yönettiği ilk uzun metrajlı film 1994 yapımlı ‘Karanlık Sular’. İlk büyük çıkışını 1997 yılında katıldığı Uluslararası İstanbul Bienali ile yapan sanatçı, 2004 yılında Carnegie Ödülü’nü aldı. Aynı yıl Turner Ödülü finalisti olan Ataman, 2009’da Abraaj Capital Sanat Ödülü’nü kazandı. En son 2011 Princess Margriet Routes Ödülü’ne layık görülen sanatçı, ArtAsiaPacific dergisince Asyalı en önemli beş sanatçıdan biri olarak gösterildi.

ONE OF THE TOP FIVE ARTISTS IN ASIA Kutluğ Ataman was born in Istanbul in 1961. After graduating from Galatasaray High School, he continued his education at Mimar Sinan University and La Sorbonne, and studied film and modern arts at UCLA in the mid-80s. The first feature-length film written and directed by the artist was 1994’s “Serpent’s Tale.” The artist, who made his first big splash at the International Istanbul Biennial in 1997, received the Carnegie Prize in 2004; he was also shortlisted for the Turner Prize that year. Ataman won the Abraaj Capital Art Prize in 2009. The artist, who was most recently deemed worthy of the Princess Margriet Routes Award in 2011, was named by ArtAsiaPacific magazine as one of the five most important Asian artists.

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 69


B

YALIS: THE WATERFRONT MANSIONS OF THE BOSPHORUS

OĞAZIÇI’NIN YALILARI

İstanbul deyince akla hemen Boğaz ve onun bugüne dek gelmiş eşsiz yalıları gelir. On mention of Istanbul, one immediately thinks of the Bosphorus and its unmatched waterfront mansions that stand to this day. Yazı • Story • Murat Belge Fotoğraf • Photograph Ahmet Bilal Aslan

70 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011


Fazıl Bey Yalısı, Vaniköy

Ahmet Nazif Paşa Yalısı, Vaniköy

Hasip Paşa Yalısı, Beylerbeyi

Ahşap ev, İstanbul’un iklimiyle uyum içindedir. Kışlar genellikle ılık olduğu, sert geçmediği için, yeterince sıcak tutar. Yazlarıysa serinlik sağlar. Daha ucuza mal olmasının yanı sıra bu iklim özelliklerinden ötürü İstanbul’da konut mimarisi çok büyük ölçekte ahşaba dayanmıştır. Zenginlerin de ahşap tercih etmeleri bunun yalnız ekonomik kaygılara dayanmadığını gösterir. Zaman içinde konut tipleri farklılık göstermeye de başlamıştır. Bir konakla bir yalıyı yan yana koyduğunuzda, buna bir de yazlık köşkü eklediğinizde, hepsinin ayrı ayrı özellikleri olduğunu görürsünüz. “Yalı” kelimesi Yunanca’dan gelir ve “kıyı” anlamı taşır. İstanbul’da da yalnız Boğaz’da değil, bütün deniz üstündeki evlere “yalı” denirdi. Ama zamanla deniz kıyıları yeni beton binalarla dolarken eski tip ahşap yalılar aşağı yukarı yalnız Boğaz’da görülebilir hale geldi. Onun için biraz yarıbilinçli bir şekilde kelimeyi “Boğaz kıyısında ev” anlamında kullanmaya başladık. Zaten Boğaz kıyıları dışında denizin tam yanına kurulup oturmuş bina da pek görülmüyor. Ahşap mimarinin birçok sevimliliği, erdemi sayılabilir; ancak bunlara karşılık bir de kötü yanı var: Yangına dayanıklı olmaması. Dolayısıyla yangınlar eski İstanbul’u kasıp

The wooden house is well suited to Istanbul’s climate. As winters are generally mild, not harsh, they stay warm enough. In the summer, they remain cool. Due to these climatic characteristics, as well as lower costs, residential architecture in Istanbul was largely based on wood. That the wealthy also opt for wood shows that this is not just due to economic concerns. In time, differences have started to arise among types of residences as well. When comparing a “konak” (the typical Turkish mansion), a “yalı” (waterfront mansion), and a summer lodge, you will see that each has their own qualities. The word “yalı” comes from Greek and means “shore.” In Istanbul, all houses by the sea – not just those on the Bosphorus – were called yalıs. But as the seaside became packed with new concrete buildings, the old-fashioned wooden yalıs could, more or less, only be seen along the Bosphorus. This is why we started, in a somewhat semi-conscious manner, to use the word to mean “a house on the shores of the Bosphorus.” Besides, buildings built right at the edge of the sea are rarely seen other than on the shores of the Bosphorus. Wooden architecture has much appeal and many virtues, but it also has a bad side: it’s

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 71


F

Kâmil Paşa Yalısı, Kuzguncuk kavurmuş, bir yangında iki, üç, dört bin binanın yok olduğu görülmüştür. Kalan ahşap evleri de “betonarme-modernizm” merakı silip süpürdüğü için bu eski İstanbul’u hatırlatacak fazla bina kalmamıştır. Bu bakımdan Boğaziçi’nde de kaybolanlar için hayıflanırken, “gene de kalanlar var” diye sevinmek de gerekiyor. Kaç tane ahşap konak kaldı ki bugüne? İyi kötü, daha çok yalı duruyor. İçlerinde çok güzelleri de var: Sadullah Paşa, Edip Efendi, Fethi Paşa, Zarif Mustafa Paşa, Hekimbaşı, Şerifler, Kıbrıslılar, Ostrorog gibi. YALI SAHİBİ OLMAK BİR AYRICALIK Bunlardan bazılarının yapılışı 18. yüzyıla kadar uzanır ki bu da zaten böyle görkemli yalıların ortaya çıkmaya başladığı zamandır. Boğaz’da yolculuk akımdan ötürü zordur. Lale Devri ile birlikte, kayıkla kente gidip gelebilecek, daha doğrusu, o kayığın sekiz on kürekçisini işe alabilecek “rical” bu yalıları da yapmaya girişmişti. Yani Boğaz’da

72 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

yalı sahibi olmak yalnızca bu kaymak tabakanın bedelini ödeyebildiği bir ayrıcalıktı. 19. yüzyıl ortalarına doğru buharlı vapur satın alınıp Boğaz seferleri başlayınca, olay “demokratize” edilmiş oldu; insanlar rahatça gidip gelmeye başladılar. O zamana kadar sebze, meyve yetiştirenler ve balıkçıların oluşturduğu Boğaz köylerinde sıra sıra yalılar dikildi. Mehmet Rauf ’un Eylül romanında gördüğümüz gibi, yazın Boğaz’da yalı kiralayamamak “sosyal bir ayıp” haline geldi. Boğaz köyünün yapısını, yaşayışını değiştiren vapur olunca, vapur iskelesi de köyü geri kalan hayata bağlayan

not fire-resistant. Thus, fires wreaked havoc in old Istanbul; two, three, four thousand buildings have been known to disappear in a single fire. And as the remaining wooden houses were swept away by a passion for reinforced concrete and modernism, there are not many buildings remaining to remind us of the Istanbul of old. In this regard, while bemoaning those that have been lost, one must also be happy for those that do remain on the Bosphorus. How many wooden “konaks” still stand today? Yalıs, for better or for worse, remain in greater quantity. And there are some very beautiful ones among them, such as Sadullah Paşa, Edip

Efendi, Fethi Paşa, Zarif Mustafa Paşa, Hekimbaşı, Şerifler, Kıbrıslılar, and Ostrorog. OWNING A YALI IS A PRIVILEGE The construction of some of these dates back to the 18th century, which is just when such magnificent yalıs had started to appear. Travel is difficult on the Bosphorus due to the current. With the Tulip Era, dignitaries who could commute to town by boat – or, rather, who could employ the eight to ten rowers for a boat – set about building such yalıs; thus, to own a yalı on the Bosphorus was a privilege that could only be afforded by the aforementioned crème de la crème of society. When steamships were bought in the 19th century and voyages along the Bosphorus commenced, the situation had been “democratized”; people started to go to and fro comfortably. Rows of yalıs were erected in Bosphorus villages that were made up of fruit and vegetable growers and fishermen. As we saw in Mehmet Rauf’s novel “Eylül” (September), not being able to rent a yalı on the Bosphorus in the summertime


can damarı işlevini kazandı (kara yolu çok yenidir). İskele üstüne fıkralar üretildi: Kaptan yalıları sıyırarak iskeleye yanaşırken geliş saatini bilen sevgilisi kahvesini pişirir ve yalının balkonundan kaptan köşküne uzatırmış. Geç kalan bir kaptana hesap sorduklarında, “Çengelköy’ün zerzevatı, Beylerbeyi’nin teşrifatı olmasa…” diye cevap vermiş; Çengelköy’de sandık sandık sebze meyve yüklenirmiş, Beylerbeyi’nde kibarlar birbirine “siz buyurun”, “Estağfurullah, önce siz buyurun” der, kimse vapura binmezmiş… Köyü hayata bağlayan vapur ama yalıyı daha kısa mesafeli yerlere bağlayan da kayık. Onun için hemen hemen bütün yalıların bir kayıkhanesi olur, misafirliğe kayıkla gidilir, bazen alışverişe de çıkılırdı. Tabii bir de “mesire” sefası var. Yalı sakinleri örneğin Küçüksu-Göksu mesiresine de kayıkla gider, yanlarında da “musikişinaslar kayığı” olurdu. Zerzevatçı, balıkçı, kömürcü denizden, kayıkla gelirdi, hâlâ da geliyordur.

became a “social faux pas.” When the steamship changed the structure and lifestyle of the Bosphorus village, the pier assumed the function of the artery which connected the village to the rest of life (at this point, the road was very new). Jokes were created about the pier: as a captain grazed by the yalıs to approach the pier, his lover – who knew when he was to arrive – would heat his coffee and hand it from the balcony of the yalı to where he stood on the bridge. In another story, when they questioned a captain that was late, he replied, “If it weren’t for the vegetables in Çengelköy and the formalities in Beylerbeyi...” Crates and crates of vegetables were loaded on at Çengelköy; next, at Beylerbeyi, the district’s refined folk would politely make way for one another, continually insisting that the other go first, so that nobody would board the ship... The steamship is what connects the village to life, but the boat is what connects the yalı to places at shorter distances. Thus, almost all yalıs had their own boathouses; one would go to visit others by

“YALI” KELIMESI YUNANCA’DAN GELIR VE “KIYI” ANLAMI TAŞIR. İSTANBUL’DA DA YALNIZ BOĞAZ’DA DEĞIL, BÜTÜN DENIZ ÜSTÜNDEKI EVLERE “YALI” DENIRDI. THE WORD “YALI” COMES FROM GREEK AND MEANS “SHORE.” IN ISTANBUL, ALL HOUSES BY THE SEA – NOT JUST THOSE ON THE BOSPHORUS – WERE CALLED YALIS.

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 73


74 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

çıkarılıp serilmiş, uyunuyorsa, “yatak odası” ; gündüz hizmetçiler sinilerle yemekleri getirip sehpaların üstüne oturtmuşsa, “yemek odası”, misafirleri gelmiş, sohbete koyulmuşlarsa, “misafir odası.” Tabi geniş ailenin bir araya gelmesini sağlayan “büyük oda”, “sofa” gibi yerler de bulunurdu. Eski, klasik yalılara baktığınızda “balkon” görmezsiniz. Kocaman bahçeler içinde duran bu binalar “açık hava” ihtiyacını da bahçede giderir. Ev, zaten, havadan korunmak içindir. Deniz üstünde yaşamak

boat, and would sometimes also go out to shop by boat as well. Of course, there is also the matter of the “mesire,” or outdoor excursions such as picnics. Residents of the yalıs would, for instance, go on excursions to KüçüksuGöksü on the Anatolian side by boat too, accompanied by a “musicians’ boat.” Vegetable sellers, fishermen, coal sellers would come from the sea by boat; they still do.

F

YALILARIN BÖLÜMLERİ Osmanlı ailesi bu çağlarda bildiğimiz “çekirdek aile”ye doğru evriliyordu: anne-baba ve çocuklar. Ama “yalı” başka bir şeydi. Yaz aylarını bir arada geçirmek üzere herkes bir araya gelirdi. Bu şekilde daha eski zamanların “kalabalık aile”sine dönülürdü. Yalının odaları, birer aileye tahsis olunurdu. 19. yüzyıl sonlarına kadar bir konutun odaları arasında işlevsel iş bölümü pek oluşmamıştı. Yalı düzeninde de, odadakiler ne yapıyorsa, oda o işin odası olurdu. Gece olmuş, yüklüklerden döşekler

THE SECTIONS OF YALIS In this era, the Ottoman family was evolving toward the familiar “nuclear family”:


epey fazla rutubet demek olduğu için, zaten eylülün ötesinde yalıda yaşamak “şayan-ı tavsiye” değildir. Kiralama faslında genellikle “Cumhuriyet Bayramı’na kadar” denilir, ama o kadar süre kalabilen pek görünmez. Eylül sonuna doğru hareket başlar, “şehre” dönülür. Bahçe keyfini tamamlayan bir öğe “mehtabiye”dir. Gündüzün, güneşin hışmından korunduğumuz ahşap tertibatın adına “kameriye” demişiz, yani onu ayla ilişkilendirmişiz (belki elimizde taşıdığımız nesneye “şemsiye” dediğimiz için).

mother, father, and children. But the “yalı” was something else. Everyone would reunite in order to spend the summer months together, thus returning to the “crowded family” of past times. Each room in the yalı was assigned to a family. A functional division of tasks among the rooms of a residence did not emerge until the end of the 19th century. In the yalı arrangement, too, a room was for whatever the occupants of a room were using it for. If it was night, bedding had been brought out of the cupboards, and people were sleeping,

it was a “bedroom”; if the servants brought out food on trays during the daytime and placed them on the counters, it was a “dining room”; if guests had arrived and were engaging in conversation, it was a “guest room.” Of course, there were also spaces such as the “great room” and “long room,” which allowed a large family to come together in one area. You won’t see a “balcony” when looking at old, classical yalıs. These buildings sit in large gardens, and fulfill their needs for open air in these gardens as well. Besides, a house is meant to shelter

Hasip Paşa Yalısı, Beylerbeyi

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 75


Fethi Paşa Yalısı, Kuzguncuk

Onun için yalnız mehtap seyretmek için yapılmış bir de “mehtabiye” oluyor. Aslında bunun için de bir çeşit “mehtap mesiresi” mümkün. Örneğin Kanlıca “Körfez’inin” kuzey kıyısını çeviren tepe, İstanbul’un en güzel mehtap seyredilen yeri olarak ünlenmiştir. Buraya ayın on dördünde gitmek gerekir. Saati gelince ay önünüzdeki tepeden testekerlek doğar (doğudan), rengi önce turuncudur, yükseldikçe sararır. Siz onu seyrederken bir yandan da aşağıya, altınızdaki koyda yansıyan ışığına göz atarsınız. Keyif, iki katına çıkar. Ama bu iş o kadar sık yapılmaz; başka günlerde ayın temaşaını yalınızın bahçesindeki mehtabiyede eda edebilirsiniz. PATLICAN KURBANI YALILAR Büyük, “tam teşekküllü” yalıların mutfağı, çamaşırhanesi vb. ayrı-kâgir-

76 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

against the elements. In any case, as living on the sea meant quite a bit of damp, staying at a yalı past September is not recommended. When making arrangements for rent, the lease is typically agreed to last “until Republic Day” (October 29th), though few are known to stay for that long. The occupants start moving out toward the end of September and return to “the city.” One element which completes the pleasures of the garden is the “mehtabiye” (derived from “mehtap,” or moonlight). We have given the wooden structure that shelters us from the glare of the day and sunshine the name “kameriye” (a gazebo, derived from “kamer,” or moon), so we have associated it with the moon (perhaps because we call the umbrella “şemsiye,” deriving from “shams,” meaning sun in Arabic). Thus, one made solely for watching the moonlight becomes a “mehtabiye.” Actually, a “moonlight excursion” of sorts

Kalkavan Yalısı

A


A

bir yapıdır. Şimdilerde bütün bu “müştemilat” kısımları da kiraya veriliyor tabii. Bahçe varsa ateş yakmak ve ızgara yapmak kolaylaşır. Gene de, bu ahşap dolu ortamda dikkatli olmak, tedbiri elden bırakmamak gerekir. Eski İstanbul folklorunda “patlıcan”a yangının baş sorumlusu gözüyle bakılırdı. Yaz gelince patlıcan mevsimi başlar, İstanbul halkı patlıcan kızartması yaparken arada bir dalınca, yangının bundan çıktığına inanılırdı. Boğaziçi yalıları arasında da patlıcan kurbanı olanlar vardı mutlaka. Sözün kısası, yalı hayatı İstanbul hayatının bir parçasıdır, ama çok özel bir parçasıdır ve yalı sakini de elbette İstanbullu birisidir ama o da çok özel bir İstanbulludur.

is also possible. For instance, the hill encircling the northern shore of Kanlıca Bay earned a reputation as being the best place to watch the moonlight in Istanbul. One ought to come here on the fourteenth of the month. When the hour strikes, the round moon emerges from behind the hill ahead (from the east); its color is orange at first, and it turns yellow as it rises. As you watch it, you’ll also cast a downward glance at its light reflecting off the cove below, doubling your pleasure. But this can’t be done very often; on other days, you may enjoy observing the moon from the “mehtabiye” in your yalı’s garden. YALIS: VICTIMS OF THE EGGPLANT? The kitchen, laundry room, etc. of large, fully featured

yalıs are housed in a separate building. Nowadays, of course, these “outbuilding” sections are also rented out. If there is a garden, it will be easier to light fires and have a grill. Still, one must be careful and maintain their guard in these surroundings of wood. The eggplant was seen as the chief culprit in fires in old Istanbul lore. The eggplant goes into season when summer arrives; it was believed that fires began when the populace of Istanbul got distracted as they were roasting eggplants. There were certainly victims of the eggplant among the yalıs of the Bosphorus too. In short, yalı life is a part of Istanbul life – a very special part of it – and the yalı resident is surely an Istanbulite, though a very special one.

F Hatice Sultan Yalısı, Ortaköy

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 77


C

M

Y

CM

MY

CY

MY

K


INFO Yeni Film: Ekip Para İçin Toplandı

First Class’da İyi Uykular

Size Özel Servislerimiz İçin..

80

83

84

New Movie: Following The Money

Sweet Dreams in First Class

Our Exclusive Services for You...

Özel Lezzetlere Hazır mısınız? Ready for Unique Delicacies?

94

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 79


Sizin İçin Seçtiklerimiz UPFRONT

EKİP PARA İÇİN TOPLANDI

FOLLOWING THE MONEY v 23 yıl önce çekilen ‘Borsa’ (Wall Street) filminin yönetmeni Oliver Stone, yapımcısı Edward R. Pressman ve elbette de başrol oyuncusu Michael Douglas, aynı konu için bir araya gelerek ‘Borsa: Para Asla Uyumaz’ (Wall Street: Money Never Sleeps) filmi için kolları sıvadılar. Üç Oscar sahibi Oliver Stone’un vizörünü ekonomi dünyasına çevirdiği filmde kâh yükselip kâh dip yapan borsa dünyasının arka planında yaşanan kavgalar ve entrikalar anlatılıyor. Hikâye, ilk filmde entrikaları ile tanınan ve hapse düşen eski borsacı Gekko’nun yolunun ikinci filmde genç bir borsacı ile kesişmesiyle başlıyor.

v Oliver Stone, director of the film “Wall Street,” which was shot twenty-three years ago; Edward R. Pressman, its producer; and, of course, its starring actor Michael Douglas have come together to address the same subject for the film “Wall Street: Money Never Sleeps.” Three-time Oscar winner Oliver Stone turns his viewfinder to the world of finance in the film, which is about the conflicts and schemes that occur in the shady underbelly of the constantly fluctuating market environment. The story starts as veteran markets guru Gekko, who was known for his schemes in the first film and has since gone to jail, crosses paths with a young speculator.

İYİ VE KÖTÜ BAYKUŞLAR

GOOD OWLS, BAD OWLS v İnsanlar kadim zamanlarından beri hikâyelerinde iyi ve kötünün mücadelesini defalarca anlattılar ve görünen o ki anlatmaya devam da edecekler. ‘Baykuş Krallığı Efsanesi’ (Legend of the Guardians) her yaşa hitap eden bir animasyon. Zack Snyder’in yönettiği film, Kathryn Lasky’nin ‘Guardians of Ga’Hoole’ adlı romanından uyarlandı. İki kardeş baykuş olan Soren ve Kludd kendilerini üstün kabul eden ve ‘safkan olanlar’ diye isimlendiren kötü niyetli baykuşların eline düşerler. Bakalım iki kardeş özgürlüklerine nasıl kavuşacaklardır?

80 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

v People have been telling the story of the conflict between good and evil since ancient times, and it seems they shall continue to do so. “Legend of the Guardians: The Owls of Ga’Hoole” is an animated film that appeals to all ages. The film, directed by Zack Snyder, was adapted from Kathryn Lasky’s novel titled “Guardians of Ga’Hoole.” Two strigiform brothers named Soren and Kludd fall into the hands of the supremacist evil owls known as the “Pure Ones.” How will the two brothers regain their freedom?


Filmler hakkında daha detaylı bilgi için: Sayfa 86

DİJİTAL BİLGİ VE EĞLENCE

DIGITAL INFO & ENTERTAINMENT

v Eğlence sistemimizde 23 inç’lik düz ekranlardan Bose marka kulaklıklarla sizin için seçilmiş olan 400 farklı albümden oluşan müzik yayınını dinleyebilirsiniz. Klasik, vizyon, uluslararası ve çocuk filmlerinden oluşan film seçenekleri ile çeşitli dizi, belgesel ve çizgi filmlerden oluşan kısa program kanalını izleyebilirsiniz. Tüm bu hizmetlere ilave olarak bireysel ve çoklu oyunculu 20 adet interaktif oyun kanalı, küçük yolcularımız için ayrı çocuk kanalı ve sesli kitaplar da beğeninize sunuluyor. Yolculuğunuz esnasında eğlence sisteminde yer alan bilgi kanalını kullanarak saat başı güncellenen ekonomi, magazin, finans haberlerine, dört saatte bir güncellenen hava durumu haberlerine erişebilirsiniz. Ayrıca kısa mesaj ve elektronik posta gönderebilir ve yine koltuktaki ekranlarınıza mesaj ya da e-posta alabilir, ister koltuktan koltuğa, isterseniz de yerdeki yakınlarınıza telefon ile ulaşabilir, bağlantılı seferler kanalından, bağlantılı seferlerinizin bilgilerini öğrenebilirsiniz. Yolcularımız seyahatleri esnasında süitlerinde laptop ile çalışabilecektir.

v On the 23” flat screen of our entertainment system, you can choose from a wide array of entertainment, including music broadcast via Bose earphones, with 400 different albums selected for your enjoyment, a movie of your choice selected from classical, now showing, international or children’s movies, or follow the short program channel, which contains various series, documentaries and cartoons. In addition to all these services, there is also a games channel containing 20 different individual or multi-player video games, a separate children’s channel for young travelers, and audio books. Using the information channel in our entertainment system, you can access magazines, economic and financial news (updated hourly), and the weather forecast (updated every four hours). In addition, you can send and receive messages from your screen. Additionally, you can make seat-to-seat calls or call your relatives on the ground by telephone, or find information on your connecting flights on the connecting flights channel. Soon passengers will also be able to use their laptops in their seats.

RENKLİ RÜYALAR v First Class’taki misafirlerimiz dinlenmek istediklerinde koltukları kabin ekibimiz tarafından yatak konumuna getirilecektir. Üzerine özel çarşaflı alez (kaz tüyü) serildikten sonra, iki adet yastık ve yorgan emrinize tahsis edilecektir. Ayrıca özel tasarlanmış pijamalar ve terlikler lavanta kokuları içeren özel bir çantada size takdim edilecektir.

SWEET DREAMS v When our First Class guests wish to go to sleep, their chairs are converted into a bed by the cabin staff, and an exclusive cover (filled with duck down) with a special sheet will be spread out and two pillows and a quilt will be provided. Specially designed pyjamas and slippers will also be provided in a lavenderscented special case.

For more information about movies, please refer to page 86

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 81


BUSINESS CLASS Özel Hizmetler EXCLUSIVE SERVICES UÇUŞ ÖNCESİ HİZMETLER v Değerli Business Class yolcularımız, THY olarak size sunduğumuz ayrıcalıklı hizmetleri anlatmak bize mutluluk verecek. Business Class’tan yararlanan yolcularımız, ayrı bankoda check-in yaparken bir yandan da öncelikli yer tercihi fırsatından yararlanabilecek. Bankoda bagajınız için özel Business Class Etiketi, CIP Salonuna Giriş ve Uçağınıza Biniş Kartınız verilecektir. Özel salonumuzdaki telefon/fakstan yararlanıp, TV/Müzik yayını eşliğinde limitsiz ikramın keyfini çıkarıp, yerli-yabancı gazete ve dergilere göz atarken uçağınızı düşünmeyin. Çünkü tüm yolcular uçağa yerleştikten sonra uçağa yönlendirilecek ve bagajlar için özel tanıtıcı etiket ve ayrı yükleme hakkına sahip olacaksınız. Bu arada diğer yolculardan farklı olarak 20 değil 30 kg serbest bagaj taşıma (Parça - bagaj sistemi uygulanan Atlantik aşırı uçuşlar için iki parça serbest bagaj hakkı) ve iki parça el bagajı taşıma hakkınız olduğunu hatırlatırız. (Ülke kuralları gereği İngiltere çıkışlı yolcular sadece bir parça el bagajı taşıyabilir.) Business Class ve Elite Plus kart sahibi yolcularımız yurt dışından İstanbul’a gelmek üzere check-in işlemi yaptırdıkları esnada verilecek olan ‘fast track’ kartlarıyla İstanbul Atatürk Hava Limanı’na varışlarında geliş katındaki 29–30 numaralı pasaport kontrol bankosundan geçişlerini sağlayabilirler.

CIP (ÖZEL BEKLEME) SALONU v Sizi özel bekleme salonuna davet ediyoruz. Biniş kartınızı sizi karşılayan CIP Salon hostesimize bırakınız, uçağınızın kalkışından önce size haber verilecektir. Güzel bir müzik eşliğinde içeceğinizi hiçbir ücret ödemeden yudumlayabilir, ikramlarımızın lezzetine bakabilirsiniz. Ayrıca faks gönderilerinizi ücretsiz yapabilir, internete kablosuz erişim aracılığı ile ücretsiz bağlanabilirsiniz. Televizyon seyredip, Business Center’da işlerinizi kesintisiz sürdürebilir, günlük yerli ve yabancı gazetelere, dergilere göz atabilirsiniz. CIP’lerde yararlanacağınız hizmetler elbette bunlarla sınırlı değil. Kişiye özel banyo kiti kullanarak duş alma imkanı sunmamızın yanı sıra anne ve babalar bebek alt değiştirme pusetlerini kullanabilirler. Ayrıca bay ve bayan tuvaletlerinin yanı sıra özürlülerin ihtiyaçları da unutulmadı. Salonumuzda mescit de mevcut.

RAHATINIZ İÇİN v Günlük yerli ve yabancı gazete, çeşitli konularda dergi servisimize ilaveten, uzun dış seyahati yapan yolcularımız uçuşlarının daha konforlu olması için çorap, gözlük, el kremi gibi ürünler içeren çantalardan yararlanabilecekler.

Business Class yolcularımız 30 kg serbest bagaj taşıma (Parça-bagaj sistemi uygulanan Atlantik aşırı uçuşlar için iki parça serbest bagaj hakkı) ve iki parça el bagajı taşıma hakkına sahiptir. 82 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011


SERVICES EXCLUSIVE TO BUSINESS CLASS PASSENGERS v Dear Business Class passengers, We’d like to take this opportunity to inform you about some of our exclusive services. Instead of waiting in long lines, take advantage of the Business Class counter, where exclusive Business Class luggage tags, and your CIP/ VIP lounge entrance and your boarding card will be issued. Relax in the exclusive lounge or take advantage of telephone, fax, TV/ Music broadcasting, limitless food and snacks, as well as local and foreign newspapers and magazines. Don’t worry about time since you have priority for seat selection, exclusive luggage tags and separate loading of the luggage while you’ll be directed to the plane once all passengers are on board. In the meantime, allow us to remind you again that your free luggage allowance is 30 kg (two pieces of free luggage on transatlantic flights where the piece-luggage system is applicable) instead of 20 kg in economy and you have two pieces of hand luggage allowance (subject to law, only one piece of hand luggage for passengers departing from the UK). Business Class and Elite Plus card holder passengers can obtain a “fast track” card during their check-in on their return to Istanbul and upon arrival at Istanbul Ataturk Airport; they can use passport control kiosks the 29-30.

CIP (EXCLUSIVE WAITING) LOUNGE v We’d like to invite you to the exclusive waiting lounge. If you wish, leave your boarding card with our CIP Lounge hostess receiving you at the CIP Lounge and you will be informed before the departure of your flight. In our lounge, enjoy the free catering service (hot and cold soft drinks, fresh squeezed orange juice, sandwiches, croissants, pastries, tarts, tartlets, sweet and salted biscuits, nuts, and hot soup until 11 am and after 8 pm). Listening to pleasant music, you can sip a drink, send a fax and connect to the internet via WLAN—all free of charge. You can also watch TV, continue your work in the Business Center, or leaf through the local and foreign daily newspapers and magazines. If you need to freshen up there are also shower facilities, so don’t forget to ask for your personal bath kit and towel at reception. For parents, a diaper changing trolley is also available. Men’s and women’s toilets (including disabled) are also easily accessible. For spiritual matters there’s a prayer room in the lounge.

FOR YOUR COMFORT v Local and foreign daily newspapers and magazines are available for our passengers to choose from. In addition, for the comfort of our Transoceanic Business Class Passengers, an amenity kit containing a pair of socks, hand cream, and eyeglasses is available.

For our Business Class passengers, 30 kg free luggage allowance (two pieces of free luggage on transatlantic flights where the piece-luggage system is applicable) and two pieces of hand luggage allowance are provided.

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 83


FIRST CLASS Özel Hizmetler

EXCLUSIVE SERVICES İSTANBUL ATATÜRK HAVALİMANI’NDA VERİLEN HİZMETLER

KALKIŞ ESNASINDA v Değerli First Class yolcuları, İstanbul il sınırları içinde limuzin hizmetinden (Mercedes-S, Mercedes Viano VIP Design) yararlanarak buraya geldiniz. Limuzin hizmeti istemeyen yolcularımız ise talepleri halinde Atatürk Havalimanında ücretsiz vale ve yedi güne kadar otopark hizmetinden yararlanabilir. Dış Hatlar Terminali E-girişinde Prime Class personeli tarafından kapıda karşılandıktan sonra uçak kapısına kadar size refakat edeceğiz. Size özel salon hizmeti (Prime Class), checkin bankosu ve pasaport kontrol noktasından yararlanabilirsiniz.

Çıkış harç pulunu check-in aşamasında ücretsiz olarak temin edebileceğinizi unutmayınız. Bunların yanı sıra talebiniz halinde bagajlarınızı ücretsiz kaplamaktan, terminal içindeki tüm transferlerinizi özel araç ile sağlamaktan kıvanç duyacağız. Size uçuşa 30 dakika kalana kadar Ekapısından yolcu kabulü sunuyoruz.

VARIŞ ESNASINDA

KABİN İÇİ HİZMETLERİMİZ

v Değerli First Class yolcuları,

v Değerli First Class yolcuları,

Prime Class personeli tarafından uçağın kapısında karşılandınız. İstanbul il sınırları içinde limuzin hizmetinden yararlanmak için görevli personel eşliğinde limuzin ya da aracınıza kadar transfer hizmetinizi gerçekleştirebiliriz. Özel pasaport bankosundan ve fast-track’tan yararlanırken terminal içindeki tüm transferlerin özel araç ile sağlandığını hatırlatırız. Uzun menzilli uçuşlardan yararlanan transit First Class yolcularımıza ise talepleri halinde Atatürk Havalimanı Airport Hotel’de 24 saat konaklama hizmeti verebiliriz.

Uçuş kabinine hoş geldiniz. Burada günlük yerli ve yabancı gazeteler, çeşitli dergiler beğeninize sunulmakta. Konforunuz için her ayrıntıyı düşündük. Diş fırçası, diş macunu, saç fırçası, dünyaca tanınmış seçkin markalı parfüm, krem, dudak nemlendiricisi, çorap ve göz bandından oluşan “amenity kit” servisimiz mevcut. Uyumak isteyen yolcularımızın koltukları ise kabin ekibimiz tarafından yatak konumuna getirilecek. Üzerine özel çarşaflı alez (kaz tüyü) serildikten sonra, iki adet yastık ve yorgan emrinize tahsis edilecektir. Ayrıca özel tasarlanmış pijamalar ve terlikler lavanta kokuları içeren özel bir çantada size takdim edilecek. Tıraş olmak isteyen erkek yolcularımız için tuvaletlerde tıraş bıçağı ve köpüğü bulunmakta.

First Class yolcularımızın serbest bagaj taşıma hakkı 60 kg’ dır.

MILES & SMILES ÜYELERİNE ÖZEL AVANTAJLAR v Değerli Miles&Smiles Classic ve Classic Plus üyelerimiz. Türk Hava Yolları ücretli First Class uçuşlarından ekonomi sınıf mil değerinin iki katı, Elite ve Elite plus üyesiyseniz de ekonomi sınıf mil değerinin üç katı mil kazanıyorsunuz. Miles&Smiles üyelerimiz de Türk Hava Yolları ödül bilet tablosunda yer alan

84 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

limitli yer kapasiteli ödül bilet ve limitli yer kapasiteli refakatçi bilet First Class mil değerleriyle Türk Hava Yolları uçuşlarında First Class ödül bilet düzenletebilirler. Ödül bilet mil değerlerine www.thy.com/smiles web sayfasından ulaşılabilirsiniz. Uzun menzilli uçuşlarda ücretli gidiş/dönüş First Class bilet ile

seyahat eden Classic ve Classic Plus üyelerimizin, mevcut kart statüsü Elite karta yükseltilir. Uzun menzilli uçuşlarda (Hong Kong, Singapur, Bangkok) ücretli gidiş/dönüş First Class bilet ile seyahat eden Elite Kart üyelerinin mevcut Elite Kart sürelerinin bitiminden itibaren iki yıl daha uzatılacağını

hatırlatırız. Uzun menzilli uçuşlarda ücretli gidiş/dönüş First Class bilet ile seyahat eden ancak Miles&Smiles üyesi olmayan yolcularımıza üyelik açılarak Elite kart verilecektir. Ücretli biletteki yolcuya verilen tüm hizmetlerden Miles&Smiles ödül bilet ile seyahat eden yolcular da yararlanabilir.


SERVICES OFFERED AT ISTANBUL ATATÜRK AIRPORT

ON ARRIVALS

ON DEPARTURES

v Dear First Class passengers,

v Dear First Class passengers,

You will be welcomed at the plane door by Prime Class personnel. Limousine service within Istanbul city limits and transfer services under the escort of an appointed staff member to the limousine or passenger’s vehicle are all at your disposal. We’re pleased to remind you that an exclusive passport desk, fast-track service and provision within the terminal by special vehicles are also available at your convenience. For long distance travel, you may also take advantage of a 24-hour stopover service at the Atatürk Airport Hotel, available upon request.

Within Istanbul city limits a limousine service is available (Mercedes-S, Mercedes Viano VIP Design). For passengers who do not wish to use the limousine service, there is a free valet service with up to 7 days of free parking, available on demand. After the welcome reception of our Prime Class Personnel at the E-entrance gate of the International Flights Terminal, you’ll be escorted to the plane door. Exclusive lounge service (Prime Class), exclusive check-in counter and exclusive passport control point are all waiting for you.

FIRST CLASS INCABIN SERVICES v Dear First Class Passengers,

Please allow us to remind you that your provision of departure dues and luggage coating (if required) are provided free of charge at check-in. We’ll be pleased to facilitate your transfers within the terminal by special vehicles. Besides, you’ll have acceptance to the plane through Gate-E until 30 minutes before the flight and are permitted up to 60 kg of checked luggage.

First Class passengers are allowed to carry luggage up to 60 kg.

Welcome on board. Your choice of Turkish and foreign daily newspapers and magazines are available. It’s been our intention to bring whatever is necessary for your comfort. An amenity kit, containing a toothbrush, toothpaste, hair brush, a bottle of perfume by a well-known brand, skin cream, lip moisturizer, a pair of socks, and an eye mask is available. When you’re ready to sleep, your chair can be converted into a bed by the cabin staff, with an exclusive cover (filled with duck down) with a special sheet, and two pillows and a quilt spread out by your cabin attendant. Exclusively designed pyjamas and slippers are also available for your comfort. For our male passengers who wish to shave, shaving cream and razors are provided in the toilets.

SPECIAL ADVANTAGES FOR MILES & SMILES MEMBERS v Miles&Smiles Classic and Classic Plus members earn twice the economy class points on paid Turkish Airlines First Class Flights, and Elite and Elite Plus members earn three times the economy class miles points. Our Miles&Smiles members can have limited amounts of award tickets and limited amounts

of companion tickets issued, shown in the award ticket tables, and can have First Class award tickets issued for Turkish Airlines flights, using their mileage points as indicated in the tables. Award tickets and miles points can be accessed via the www.thy. com/smiles web page. Classic or Classic Plus members, who

travel on long-distance flights by paid First Class return tickets, can upgrade their cards to Elite cards. Elite card holders who travel on long distance flights (Hong Kong, Singapore, Bangkok) by paid first class tickets, will have their Elite card membership extended for another two years from the expiry date of the card.

For passengers who travel on long-distance flights by a paid First Class return ticket, but who are not Miles&Smiles members, a membership is assigned and an Elite card will be issued. All Miles&Smiles award ticket holders may benefit from the services available for the paid ticket holders.

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 85


Filmler MOVIES

GİŞE FİLMLERİ BOX OFFICE FILMS

Wall Street

WALL STREET: MONEY NEVER SLEEPS

LIFE AS WE KNOW IT

v Uzun yılların ardından hapisten çıkan Gekko kendini bir zamanlar egemen olduğu dünyanın dışında bulur. Kızıyla arasındali kopuk ilişkiyi düzeltmek için, kızının nişanlısı Jacob’la finansal bir ittifak oluşturur.

Oyuncular • Cast: Shia LaBeouf, Michael Douglas, Carey Mulligan Yönetmen • Director: Oliver Stone

v Emerging from a lengthy prison stint, Gekko finds himself on the outside of a world he once dominated. Looking to repair his damaged relationship with his daughter Winnie, Gekko forms an alliance with her fiance Jacob.

LEGEND OF THE GUARDIANS

EAT, PRAY, LOVE

Oyuncular • Cast: Jim Sturgess, Hugo Weaving, David Wenham Yönetmen • Director: Zack Snyder

Oyuncular • Cast: Julia Roberts, I. Gusti Ayu Puspawati, Hadi Subiyanto, Billy Crudup Yönetmen • Director: Ryan Murphy

v Holly yükselmekte olan bir restoran işletmecisi, Eric ise gelecek vaat eden bir tv yönetmenidir. Felaket bir randevunun ardından, tek ortak yanlarının birbirlerinden hoşlanmamaları ve vaftiz kızları Sophie’ye karşı duydukları sevgi olduğunu anlarlar.

v Film, Soren adlı genç baykuşun hikayesini anlatıyor. Soren babasının anlattığı “Ga’hoole Koruyucuları”nın destanlarından çok etkilenmiştir. Ga’hoole’lar tüm baykuş soyunu kötülüklerden korumak için savaşan efsane koruyuculardır.

v Liz Gilbert mucize arayışındadır ve kendi gerçek benliğini yeniden keşfederken dünyayı dolaşır. Boşanmadan sonraki hayatının dönüm noktasında işinden bir yıllık izin alır ve hayatını değiştirmek için herşeyi riske atar.

v Holly is an up-and-coming

v The film follows Soren, a young

v Liz Gilbert is a modern woman

owl enthralled by his father’s epic stories of the Guardians of Ga’Hoole, a mythic band of winged warriors who had fought a great battle to save all of owlkind from the evil Pure Ones.

on a quest to marvel at and travel the world while rediscovering her true inner self. At a crossroads after a divorce, she takes a yearlong sabbatical from her job and risk everything to change her life.

THE TOWN

DENNIS THE MENACE CHRISTMAS

Oyuncular • Cast: Katherine Heigl, Josh Duhamel, Josh Lucas Yönetmen • Director: Greg Berlanti

caterer and Eric is a promising network sports director. After a disastrous first date, the only thing they have in common is their dislike for each other and their love for their goddaughter, Sophie.

NEVER LET ME GO

Oyuncular • Cast: Keira Knightley, Carey Mulligan, Andrew Garfield Yönetmen • Director: Mark Romanek v Kathy, Tommy ve Ruth çocukluklarını yatılı okulunda geçirmiştir. Okulun korumasından çıktıklarında ve kaderlerinin korkunç gerçeği ortaya çıktığında aşk, kıskançlık ve ihanet duygularıyla da yüzleşmek zorunda kalırlar. v Kathy, Tommy and Ruth spend their childhood at a boarding school. When they leave the shelter of the school and the truth of their fate is revealed to them, they must also confront the deep feelings of love, jealousy, and betrayal.

86 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

Oyuncular • Cast: Ben Affleck, Rebecca Hall, Jon Hamm Yönetmen • Director: Ben Affleck

Inception

v Doug MacRay acımasız banka soyguncularının lideridir. Sahip olduğu tek aile suç ortaklarıdır, özellikle de ona kardeşi kadar yakın olan Jem. v Doug MacRay is the leader of a crew of ruthless bank robbers. The only family Doug has are his partners in crime, especially Jem, who, is the closest thing Doug ever had to a brother.

Oyuncular • Cast: Maxwell Perry Cotton, Robert Wagner, Louise Fletcher, Isaac Durnford Yönetmen • Director: Ron Oliver v Dennis’in başı mahallenin kabadayısıyla derttedir ama o aksi komşuları Bay Wilson’a yılbaşı ruhunu aşılamak için elinden geleni yapar. Ancak Bay Wilson bir şekilde Dennis’in yılbaşı ruhunu yok etmeyi başarır. v While Dennis has problems of his own with the neighborhood bully, he does his best to pass on the Christmas Spirit to grumpy neighbor Mr. Wilson. Mr. Wilson somehow manages to break Dennis’s Christmas spirit.


Avatar

INCEPTION

GOING THE DISTANCE

Oyuncular • Cast: Leonardo DiCaprio, Joseph Gordon-Levitt, Ellen Page, Tom Hardy, Ken Watanabe Yönetmen • Director: Christopher Nolan

Oyuncular • Cast: Drew Barrymore, Justin Long, Charlie Day, Jason Sudeikis, Christina Applegate Yönetmen • Director: Nanette Burstein

v Dom Cobb çok yetenekli bir hırsızdır. Uzmanlık alanı, zihnin en savunmasız olduğu rüya görme anında, bilinçaltının derinliklerindeki değerli sırları çekip çıkarmak ve onları çalmaktır...

v Erin, okuldaki son yılını bitirmek için, San Francisco’ya döndüğünde, erkek arkadaşı Garrett, beklediği terfiyi alailmek için, Manhattan’da kalır. Webkamera baglantısı ve sık uçuşlarla ikil güçlüklerin üstesinden gelmeye çalışırlar.

v Dom Cobb is a skilled thief, the absolute best in the dangerous art of extraction: stealing valuable secrets from deep within the subconscious during the dream state when the mind is at its most vulnerable.

RAMONA AND BEEZUS Oyuncular • Cast:Joey King, Selena Gomez, John Corbett, Bridget Moynahan, Ginnifer Goodwin Yönetmen • Director: Elizabeth Allen

v Ramona’nın renkli hayalgücü, sınırsız enerjisi ve kazaya eğilimli antikalıkları en büyük sorunlarıyla yüzleşmelerinde ailesine yardım ederken sınanır. Bu arada Ramona, başarılı ablası Beezus’la da uğraşmak zorundadır. v Ramona’s vivid imagination, boundless energy, and accidentprone antics are put to the test when she helps her family face its biggest challenge. Along the way, Ramona must deal with her overachieving older sister Beezus.

v When Erin moves to San Francisco to finish her last year of school, boyfriend Garrett, stays in Manhattan to wait on that promotion he’s been promised. With a webcam connection and frequent flier miles, the two navigate the pitfalls.

AVATAR SPECIAL EDITION (ADD’L SCENES)

Oyuncular • Cast: Sam Worthington, Zoe Saldana, Sigourney Weaver. Yönetmen • Director: James Cameron v Gönülsüz bir kahraman Pandora medeniyetini dünyalı askeri bir şirketin güçlerinden kurtarmak için kahramanca bir savaşa önderlik ederken kurtuluş ve keşif dolu bir yolculuğa başlar. v A reluctant hero embarks on a journey of redemption and discovery as he leads a heroic battle to save a civilization from powerful, Earth-based corporate forces.

Going The Distance

JONAH HEX

Oyuncular • Cast:Josh Brolin, John Malkovich, Megan Fox, Michael Fassbender, Will Arnett, John Gallagher Jr., Tom Wopat, Michael Shannon Yönetmen • Director: Jimmy Hayward v Jonah Hex son çare olarak başvurulan, herkesin ve herşeyin izini sürebilen bir ödül avcısıdır. Ölümden dönmüş olan Jonah’nın vahşi geçmişi efsanelere konu olmuş ve onu bir ayağı bu dünyada bir ayağı öbür dünyada bırakmıştır. v Jonah Hex is a bounty hunter of last resort, who can track down anyone and anything. Having survived death, Jonah’s violent history is steeped in myth and legend, and has left him with one foot in the natural world and one on the other side.

VAMPIRES SUCK

Oyuncular • Cast: Jenn Proske, Matt Lanter, Diedrich Bader, Chris Riggi. Yönetmen • Director: Jason Friedberg, Aaron Seltzer v Endişeli bir genç kız olan Becca iki erkek arasında kararsız kalmıştır; gizemli ve karamsar Edward (bir vampir) ile güçlü ve dayanıklı Jacob (bir kurtadam) arasında. v Becca, an angsty non-vampire teen, is severly torn between two boys. She is drawn to the mysterious and moody Edward (a vampire), but she is also compelled by the strong and stable Jacob (a werewolf).

SHERLOCK HOLMES

Oyuncular • Cast: Robert Downey Jr., Jude Law, Rachel McAdams, Mark Strong, Eddie Marsan. Yönetmen • Director: Guy Ritchie v Holmes ve cesur ortağı en son maceralarına atılıyorlar. v Holmes and his brave partner Watson on their latest adventure.

AVATAR

Oyuncular • Cast: Sam Worthington, Zoe Saldana, Sigourney Weaver, Stephen Lang, Joel Moore Yönetmen • Director: James Cameron v Avatar bizi muhteşeminde otesinde bir dunyaya götürüyor. v Avatar takes us to a spectacular world beyond imagination.

CLASH OF TITANS

Oyuncular • Cast: Sam Worthington, Liam Neeson, Ralph Fiennes, Jason Flemyng. Yönetmen • Director: Louis Leterrier v Mitolojiyi konu alan bir macera. v A film adaption of the myth of Perseus.

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 87


KLASİKLER CLASSICS THE ROCKER

Oyuncular • Cast: Rainn Wilson, Josh Gad, Christina Applegate Yönetmen • Director: Peter Cattaneo v Robert, atılana kadar, 80’lerin heavy metal grubu Vesuvius’un davulcusuydu. 20 yıl sonra tam da bütün ümidini kaybetmişken, yeğeninin lisedeki rock grubu A.D.D.’nin yeni bir davulcu aradığını duyar. v Robert was drummer for the 80’s hair band Vesuvius, until he’s been kicked out. 20 years after just when he has finally given up all hope, he hears that his nephew’s high school rock band A.D.D. is looking for a new drummer.

TROY

Oyuncular • Cast: Brad Pitt, Eric Bana, Orlando Bloom Yönetmen • Director: Wolfgang Petersen v Truva Prensi Paris ve Sparta Kraliçesi Helen Yunanlılarla Truvalılar arasında bir savaşı ateşler. İki medeniyet çarpıştığında, efsane savaşçı Aşil, Yunanlıların Truva duvarları üzerindeki zaferlerinin anahtarı olarak ortaya çıkar. v Prince Paris of Troy and Queen Helen of Sparta, ignites a war between the Trojans and the united tribes of Greece. When the two civilizations clash, legendary warrior Achilles emerges as the key to the Greeks’ victory for defeat over the seemingly invincible walls of Troy.

88 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

Troy

FORGET PARIS

Oyuncular • Cast: Billy Crystal, Debra Winger, Joe Mantegna, Cynthia Stevenson Yönetmen • Director: Billy Crystal v Bir basketbol hakemi olan Mickey, babasını gömmek üzere Fransa’ya giderken uçtuğu havayolunda çalışan ve Paris’te yaşayan bir Amerikalı olan Ellen’la karşılaşır ve ona aşık olur. Ancak ilişkileri pek zorlu yoldan geçer. v Mickey, a basketball referee who travels to France to bury his father meet and fall in love with Ellen, an American living in Paris who works for the airline he flies on. But their relationship goes through many difficult patches.

THE RAID

Oyuncular • Cast: Van Heflin, Anne Bancroft, Richard Boone, Lee Marvin Yönetmen • Director: Hugo Fregonese v Bir grup suçortağı mahkum Kanada’ya kaçarlar ve küçük bir Vermont kasabası olan St. Alban’ı kuşatarak birlik kuvvetlerinin dikkatini dağıtmayı planlar.

DOCTOR DOLITTLE (5): MILLION DOLLAR MUTTS Oyuncular • Cast: Kyla Pratt, Tegan Moss, Brandon Jay McLaren, Jason Bryden. Yönetmen • Director: Alex Zamm

v Başkan Maya Dolittle’ı köpeği ile ilgili problemi çözmesi için Washington’a çağırır.

v A band of Confederate prisoners

v The President calls on Maya

who escape to Canada and begin planning to distract Union forces by laying siege to St. Albans, a small Vermont town.

Dolittle to come to Washington to help solve the riddle of what’s wrong with the first dog.

The Rocker

FOREVER YOUNG

Oyuncular • Cast:Mel Gibson, Jamie Lee Curtis, Elijah Wood, Isabel Glasser Yönetmen • Director: Steve Miner v Bir test pilotu gizli bir deneyin parçası olarak dondurulur. Onlarca yıl sonra uyandığında bir çocukla arkadaş olur. Bu arkadaşlık sayesinde öğrenirler ki zaman hiç kimse için beklemez ama gerçek aşk sonsuza dek sürer. v A test pilot is frozen as part of a secret experiment. When he awakens decades later, he befriends a young boy. Through this relationship, both learn that time waits for no one - but true love lasts forever.

4 FOR TEXAS

500 DAYS OF SUMMER

v İki güzel kadın, Anita Ekberg ve Ursula Andress, iki dansçı kovboy Frank Sinatra ve Dean Martin. Bu muhteşem dörtlü ile muhteşem bir westerne hazır olun.

v Gerçek aşkın varolduğuna inanmayan bir kadın (Deschanel) ve ona aşık olan genç bir adam (Gordon-Levitt) hakkında sıradışı bir romantic komedi.

v When you’ve got two beautiful

v An offbeat romantic comedy

women Anita Ekberg and Ursula Andress and the two swinginest cowboys ever to come along-Frank Sinatra and Dean Martin-you know you’re in for a wild, wild, Western.

about a woman (Deschanel) who doesn’t believe true love exists, and the young man (Gordon-Levitt) who falls for her.

Oyuncular • Cast: Frank Sinatra, Dean Martin, Anita Ekberg, Ursula Andress, Charles Bronson Yönetmen • Director: Robert Aldrich

Oyuncular • Cast:Joseph Gordon-Levitt, Zooey Deschanel, Geoffrey Arend, Chloe Moretz Yönetmen • Director: Marc Webb


ULUSLARARASI FİLMLER INTERNATIONAL FILMS BLADES OF BLOOD

Oyuncular • Cast: Cha SeungWon, Hwang Jeong-Min, Baek Seong-Hyeon, Han Ji-Hye Yönetmen • Director: Lee Jun-Ik v Koalisyon lideri olan Lee’nin hayali ülkedeki yozlaşmayı yoketmek ve kralın yerine geçmektir. Kör kılıç ustası Hwang ise güç hırsıyla gözü dönmüş Lee’den öld ürülen arkadaşının intikamını almak için planlar yapmaktadır. v As leader of the coalition, Lee has a vision of eradicating corruption and an aspiration to become king. Having been at the wrath of power hungry Lee, blind swordsman Hwang sets out to reap revenge on his former friend.

ACCIDENTAL KIDNAPPER

Oyuncular • Cast:Shô Aikawa, Eiichiro Funakoshi, Katsunori Takahashi Yönetmen • Director: Hideo Sakaki v Hideyoshi Date’in 38 yıllık hayatında bir gün bile şansı yaver gitmemiştir. Geleceğini düşündüğü bir sırada 6 yaşındaki Densuke sessizce arabasına biner Hideyoshi durumu fırsata çevirip çocuğu kaçırmış gibi fidye istemeye karar verir. v Hideyoshi Date has had no luck in his thirty eight years of life. As he contemplates his future, six year old Densuke creeps into his car. Hideyoshi sees an opportunity to earn serious cash by faking the youngster’s kidnap.

FLOWERS

Oyuncular • Cast: Yu Aoi, Kyoka Suzuki, Yuko Takeuchi, Yukie Nakama, Ryoko Hirosue, Rena Tanaka Yönetmen • Director: Norihiro Koizumi v Çiçekler, üç nesle yayılan bir destandaki, güçlü ve asil bir kadının kıymetli anlarını tasvir ediyor.

Twilight Gangsters

IP MAN 2

Oyuncular • Cast: Dennis To, Sammo Hung, Yuan Biao, Fan Siu Wong, Crystal Huang Yönetmen • Director: Wilson Yip

v Flowers depicts the precious moments of strong, noble women in a saga spanning three generations.

LITTLE BIG SOLDIER

v Çin-Japonya savaşı sırasında Ip Man, acımasız Japon ordusuyla çarpışarak Çin’in saygınlığını korudu. Şimdi intikam riski altında, ailesiyle birlikte yeni bir hayata başlamayı amaçladığı Hong Kong’a kaçıyor.

Oyuncular • Cast: Jackie Chan, Rongguang Yu, Leehom Wang, Ken Lo, Sung-jun Yoo Yönetmen • Director: Sheng Ding v Liang ve Wei şehirlerinden taburlar, ölmek veya öldürmekten başka şansları olmayan ordularla çarpışır. Kanlı savaşın ardından piyade eri Liang ve genç bir Wei generalinden başka hayatta kalan olmaz.

v During the Sino-Japanese war, Ip Man protected the dignity of Chinese by defeating a violent Japanese army. Now at risk of revenge, he escapes to Hong Kong where he proposes to start a new life with his family.

v Battalions from Liang and Wei states collide, with armies having the choice to kill or be killed. After a bloody battle, Liang foot soldier and young Wei General are the only two to survive.

TWILIGHT GANGSTERS Blades of Blood Little Big Soldier

Oyuncular • Cast: Kim HeeWon, Kang Kyeong-Heon, Jang Won-Yeong, Bae Sung-Woo. Yönetmen • Director: Hyo-jin Kang v Zar zor biriktirdikleri paralarını banka soygununda kaybeden üç inatçı büyükanne bankayı soyup birikimlerini geri almaya karar verir. v After losing their hard earned savings in a bank robbery, three feisty grandmothers turn themselves into larger than life bank robbers in an effort to reclaim what’s rightfully theirs.

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 89


Charlie and the Chocolate Factory

ULUSLARARASI FİLMLER INTERNATIONAL FILMS

ÇOCUKLAR İÇİN KIDS’ MOVIES CATS & DOGS

Seslendiren • Cast: Sean Hayes, Alec Baldwin, Susan Sarandon, Tobey Maguire, Joe Pantoliano Yönetmen • Director: Lawrence Guterman

AISHA

Oyuncular • Cast: Sonam Kapoor, Abhay Deol, Arunoday Singh, Cyrus Sahukar Yönetmen • Director: Rajshree Ojha v Aisha herkesinin işin kendi işi olduğunan inanır. Arjun ise Aisha’nın kendi işiyle ilgilenmesi gerektiğini düşünmektedir. Aisha’nın dünyasına hoşgeldiniz, burda aşk oyunları oynamak 1 2 3 kadar kolay, yeter ki Arjun youlna çıkmasın.

Aisha

v In the age-old battle between cats and dogs, one cat has taken things a paw too far. Kitty Galore, formerly an agent for MEOWS, has gone rogue and hatched a diabolical plan to bring her canine enemies to heel.

v Aisha believes everyone’s business is her business. Arjun believes Aisha should mind her own business. Welcome to Aisha’s world where playing cupid is as easy as 123 if only that Arjun would stay out of her way!

CHARLIE AND THE CHOCOLATE FACTORY

Oyuncular • Cast: Helena Bonham Carter, Freddie Highmore, Johnny Depp, James Fox Yönetmen • Director: Tim Burton

UDAAN

Oyuncular • Cast: Ronit Roy, Ram Kapoor, Rajat Barmecha Yönetmen • Director: Vikramaditya Motwane

Udaan

v Yatılı okulda geçen 8 yılın ardından Jamshedpur’a dönen Rohan babasının çelik fabrikasında çalışmak zorundadır. Bu arada kendinden küçük bir erkek üvey kardeşi olduğunu öğrenir.

90 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

v Charlie ailesi ile zor bir şekilde geçinen fakir bir çocuktur. Tüm dünya ve Charlie, çikolata fabrikasıyla zengin olmuş Willy Wonka’nın ( Johnny Depp) esrarengiz ve yıllardır kapalı olan fabrikasını merak etmektedir. v From cult director Tim Burton, a

v After eight years in boarding school, Rohan returns to Jamshedpur only to be forced to work in his authoritarian father’s steel factory and discover he has a younger half-brother.

v Kedilerle köpekler arsındaki asırlık savaşta, bir kedi olayları bir pençe öteye taşıdı. Eski bir MEOW ajanı olan Kitty Galore köpek düşmanlarını dize getirmek için şeytani bir plan yapar.

Poker King (Pou hark wong)

visual treat: Charlie Bucket, a poor waif living in the shadow of Willy Wonka’s chocolate factory, wins a tour of the factory led by the eccentric chocolatier himself... Weird and wondrous!


Kısa Programlar SHORT FEATURES

KOMEDİ SITCOM

DRAM DRAMA GOSSIP GIRL: EX-HUSBANDS AND WIVES v Will’in yukarı doğu tarafına dönmesi Serena, Will’in rakibi Rufus ve Lily için problem olur. Serena ve Jenny arasındaki ilişki Jenny’nin aldatması yüzünden gerilir. v Will’s return to the Upper East Side continues to stir up problems for Serena, Lily and Will’s rival, Rufus. The relationship between Serena and Jenny is strained as a result of Jenny’s deception.

KATEGORIDEKI DIĞER DIZILER / OTHER DRAMAS IN THIS CATEGORY - The O.C - Fringe - Cold Case - Shark - Red Tide - Glee - The Closer - X-Files - Lie To Me - Gossip Girl - The Lady Vanished - Smallville - Chuck - 24 - Pushing Daisies - Bones - NYPD Blue

HOW I MET YOUR MOTHER: WEDDING BRIDGE

v Ted gösterime yeni giren “Wedding Bride” filmini seyretmeye gittiğinde hikayenin Stella ile ayrılığı hakkında olduğunu öğrenince şok olur.

KISA PROGRAMLAR SHORT FEATURES

v When Ted takes a date to see a new hit movie, “The Wedding Bride,” he is shocked to learn the story is loosely based on his break-up with Stella.

KATEGORIDEKI DIĞER DIZILER / OTHER SITCOMS ON THIS CATEGORY - Family Guy - Friends - Yes, Dear - The Big Bang Theory - Better Off Ted - The New Adventures Of Old Christine - The Simpsons - Modern Family

How I Met Your Mother

SWAMP TROOP v Bataklık Sürüsü” Botswana’nın efsanevi Okavando deltasında yaşayan babun sürüsündeki zafer ve trajedi, arkadaşlık ve babalık hakkında bir hikaye. v ”Swamp Troop” is a tale of tragedy and triumph, friendship and fatherhood in a troop of chacma baboons that inhabits Botswana’s legendary Okavango Delta.

DIĞER KISA PROGRAMLARIMIZ/ OTHER SHORT FEATURES - Megastructures : The Leaning Tower Of Abu Dhabi - Mystery Gorilla - Dive Detectıves - Hubble S Final Frontier - Megastructures: Mega Mosque - Monster Of The Milky Way - The Best Job in The World - Mega Factories Series 2 - Burying King Tut - Britain’s Great Machines 2-1910’S - Megastructures: Mega Mosque

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 91


Müzik MUSIC YABANCI MÜZİK FOREIGN MUSIC POPULAR HITS Tim Berg- Seek Bromance Bruno Mars - Just The Way You Are Rihanna - Only Girl (In The World) Shakira Feat. Dizzee Rascal - Loca (English Version) Duck Sauce - Barbra Streisand Ne-Yo - One In A Million Travie Mccoy Feat Bruno Mars Billionaire Katy Perry - Teenage Dream Maria Mena - Just Hold Me Eminem Feat Rihanna - Love The Way You Lie Nelly - Just A Dream Yolanda Be Cool & Dcup - We No Speak Americano Inspiro & Ornella Vanoni Perduto Flo Rida Feat David Guetta - Club Can’t Handle Me Manga - We Could Be The Same Taio Cruz - Dynamite Enrique Iglesias Feat. Nicole Scherzinger - Heartbeat Lady Gaga - Alejandro Mike Posner Feat Jim Jones Cooler Than Me Rox - I Don’t Believe

Lena Meyer-Landrut - Satellite Far East Movement Feat. The Cataracs & Dev - Like A G6 Shakira Feat Freshlyground Waka Waka Kesha - We R Who We R

Stereo Mutants Feat.Jannae Jordan-I Wanna Go Wax Poetic Featuring Norah JonesAngels Westkollektive Feat.Katy E-Miles

CLASSICAL JAZZ & BLUES Amalgamation Of Soundz-Drop Amar-Yarada Arling&Cameron-Weekend Deja-Move Meets Mr.YoshiakiAcross Waters 1 Janice&Concorde A L’OrangeSparkling Desire Koom H-Mr.Cool Mondomo-Penso Ascoltando Thievery Corporation-So Com Voce Various Artists-AzymuthMorning

CHILLOUT Naoki Kenji-My Destiny Oceana-Cry Cry Cry Parov Stelar-The Last Dance Ruben Willmer Band-Silent Night Saint Tropez Project-Could It Be Magic Sidewinder-The Adventure

Various Artists-Adagio For Strings V.Artists-Adagio In G Minor V.Artists-Symphony No 4 In C Minor Andante V.Artists-Symphony No 5 In B-Flat Major Andante V.Artists-The Planets Suite Neptune The Mystic V.Artists-The Planets Suite Venus Bringer Of Peace V.Artists-Violin Concerto In E Minor Andante

SPRITUAL & MEDITATION Dean&Dudley Evenson-Calming Insight Of Ourselves D.Dudley Evenson-Inner Child D.Dudley Evenson-Personal Sanctuary D.Dudley Evenson-River Of Dreams D.Dudley Evenson-Soft Summer Serenade D.Dudley Evenson-Tantra Love

ALBUMS Brigitte Angerhausen-Beyond The Border Classic Jazz(2010) Down To The Bone-Future Boogie Erotic Moods-The Best Of Fausto Papetti-Sax n Bossa Gil Ventura-Golden Sax for Lovers Hotel Costes 14by Stephane Pompougnac Monophonics-Into The Infrasound Morcheeba-The Best Relax-Sunrise

92 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

Rihanna

60S-70S The Beatles - 1 Elton John - Greatest Hits 1970 – 2002 Elvis Presley - 50 Greatest Hits Jump Back-The Best Of The Rolling Stones 1971-1993 Lennon Legend - The Very Best Of Pink Floyd - 1979 - The Wall Rod Stewart - Every Picture Tells A Story Simply The Best Of 60s 70s 1-2-3

CLASSIC Andrea Bocelli - Vivere The Best Of Beethoven - The Best Of Beethoven Brahms Piano Trios - Trio Fontenay1 Caffe Concerto Strauss - Caffe Florian Concerto Al Caffe Elgar Symphonies 1 & 2 Cockaigne Sospiri Federico Maria Sardelli Modo Antiquo - New Discoveries History Of Classic Music 5cd London Philharmonic Orchestra Brahms Symphonies The Priests Vivaldi - The Four Seasons

BLUES Bb King And Friends-80 Kent 068 - Blues’n Soul Power Otis Taylor - Recapturing The Banjo Ray Charles - The Very Best Of Ray Charles Robert Johnson-King Of The Delta Blues Singers


Lady Gaga

YERLİ MÜZİK TURKISH MUSIC TÜRKÇE POP/TURKISH POP

POP

ROCK

B.O.B - B.O.B Presents The Adventures Of Bobby Ray Bruno Mars - Doo-Wops & Hooligans Camp Rock 2 Colbie Caillat – Breakthrough Eminem – Recovery Enrique Iglesias – Euphoria Justin Bieber - My World Katy Perry-Teenage Dream Mike Posner - 31 Minutes To Takeoff Plan B-The Defamation Of Strickland Banks Professor Green - Alive Till I’m Dead Stromae-Cheese

Eliza Doolittle - Eliza Doolittle Jack Johnson - To The Sea Linkin Park - A Thousand Suns Miley Cyrus - Can’t Be Tamed Mumford and Sons - Sigh No More Oasis - Time Flies... 1994-2009 Steve Miller Band – Bingo The Temper Trap - Conditions

COUNTRY Dierks Bentley-Feel That Fire Johnny Cash - At Folsom Prison Keith Urban - Defying Gravity Luke Bryan - Doin’ My Thing Miranda Lambert – Revolution Shania Twain - Greatest Hits Sheryl Crow - 100 Miles From Memphis Willie Nelson - Country Music Zac Brown-The Foundation

SOUNDTRACK Eddie Vedder - Into The Wild Glee Soundtrack Hans Zimmer-Inception Jonas Brothers - Jonas L.A. Ost Paul Kalkbrenner - Berlin Calling

R&B Alicia Keys - The Element Of Freedom Aloe Blacc - Good Things Ben (L’oncle Soul) - Soul Wash D’angelo-Voodoo Janelle Monae - Metropolis The Chase Suite Kelis - Flesh Tone Monica - Still Standing R. Kelly – Untitled Sade - Soldier Of Love Tyres-I Wanna Go There

1- Hande Yener – Uzaylı 2- Gökhan Tepe – Birkaç Beden Önce 3- Athena – Arsız Gönül 4- Serdar Ortaç – İşim Olmaz 5- Murat Boz – Buralardan Giderim 6- Kutsi – Zor Olsa da 7- Emre Aydın – Hoşçakal 8- Tan – Taksi 9- Gripin – Sen Gidiyorsun 10- Tarkan – Öp 11- Sertab Erener – Bir Damla Gözlerinde 12- Özgün – Toz 13- Duman – Sor Bana Pişman mıyım 14- Ferhat Göçer – Vefası Eksik Yarim 15- Berkay – Taburcu 16- Murat Dalkılıç – Kıyamadım İkimize

Hande Yener 17- Gülşen – Dillere Düşeceğiz 18- Yalın – Nezaketten 19- Mustafa Ceceli – Bekle 20- Şebnem Ferah – İstiklal Caddesi Kadar 21- Sıla – Acısa da Öldürmez 22- Emre Altuğ – Sev Diyemem

Sıla

WORLD Amadou & Mariam - Welcome To Mali Ancient Sounds - Ustad Amjad Ali Khan And Rahim Alhaj Bela Fleck - Throw Down Your Heart, Tales From The Acoustic Planet Vol 3 Youssou Ndour-Dakar Kingston

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 93


İkram CATERING BUSINESS CLASS İÇ HATLAR v İç hat seferlerinin tamamında yeni menü ve porselen malzemelerle sunulan yeni ‘Business Class’ ikram konseptinde yedi günde bir değişen menü tipleri servis edilerek çeşitlilik sağlanmakta ve sık seyahat eden yolculara farklı menüler tatma fırsatı sunulmaktadır. v Saat 02:00 ile 09:59 arasında servis edilen B/C sıcak kahvaltı menülerde; tereyağı ve reçel ile birlikte peynir, zeytin çeşitleri vardır. Meyve salatası veya yoğurt çeşitlerinin yanı sıra ana yemek tabağında sıcak kahvaltı servisi mevcuttur. v Saat 10:00 ile 16:59 ve 21:00 ile 01:59 arasında servis edilen soğuk yemek menü içeriklerinde şarküteri ve zeytinyağlı ürünlerden oluşturulan tabaklar, saat 17:00 ile 20:59 arasında ise sıcak yemek servisi bulunmaktadır. Yemek saatlerinde uçuşu olan tüm seferlerde Türk ve dünya mutfaklarından seçilen nefis tatlı çeşitleri dönüşümlü olarak sunulmaktadır. Sıcak ekmek çeşitleri ile birlikte ikram edilen menüleri haricinde alkollü ve alkolsüz zengin içecek çeşitlerinin servisi devam etmektedir.

OKYANUS AŞIRI BUSINESS CLASS YOLCULARIMIZ v İsme özel menü kartlarımız yolcularımıza dağıtıldıktan sonra, yolcuların yapacakları seçimlere göre yemek servisi başlar. Seferlerin kalkış saatine göre ilk olarak yedi çeşit ordövr/meze ya da hafif yemek tepsisi içinde seçenekli ordövr ve mezeler ile yemek servisine geçilir. Daha sonra sıra çorbalara gelir. v Ana yemek servisi ise üç sıcak yemek seçeneğinden oluşur ve Türk Mutfağından da lezzetleri seçenekleri içerir. Sıcak yemek tabaklarının dekorasyonu konuyla ilgili eğitim almış kabin ekiplerimiz için özel olarak hazırlanan talimatlara göre yapılmaktadır. Yemek servisini takiben, peynir, meyve ve zengin tatlı çeşitleri sunulmaktadır. Sıcak ve soğuk tatlı çeşitlerimiz mevcut olup, leziz Türk tatlıları da servise sunulur. v Yemek servisinden sonra çay kahve servisi son derece kaliteli likor ve konyaklarımız eşliğinde yapılmaktadır.

v Uçuş süresine göre kısa menzilli olan hatlarda genel olarak soğuk servis sunulmakta olup orta ve uzun menzilli hatlarda kalkış saatlerine göre iki seçenekli sıcak kahvaltı ya da üç seçenekli sıcak yemek alternatifiniz olacaktır: Diyet uyguluyorsanız ya da özel bir tercihiniz varsa THY Özel Menüleri yardımınıza koşacak.

v Tüm seferlerde alkollü ve alkolsüz içecek servisi geniş yelpazesi ile yolculara ikram edilir. Çay (ada çayı, siyah çay, ıhlamur, yeşil çay, karışık bitki çayı), kahve (instant ve filtre kahve), meyve suları, çeşitli meşrubatlar haricinde seçilip belirlenen zengin içki servisi mevcuttur. Ayrıca Hazır Türk Kahvesi, espresso, cappucino ve sıcak çikolata servisi de vardır.

v Farklı damak tadı arayanlar dünyaca ünlü konyakları, likörleri ile “digestive içkileri” deneyebilir.

v Menü detayları ve servis tipleri operasyonel şartlar, uçulan tarih, hat ve saate göre değişebilir.

DIŞ HATLAR

94 v SKYLIFE BUSINESS v OCAK JANUARY 2011

DOMESTIC FLIGHTS v On all domestic flights, within the new “Business Class” concept, a new menu is prepared every seven days and served up on porcelain dishes; in this way variety is achieved and frequent flyers are given the opportunity to taste different menus. v On the B/C hot breakfast menu (served between 2 am and 09:59 am) cheese and olives are served alongside butter and jam. In addition to fruit salad and a variety of yoghurts, a hot breakfast will be served. v On the cold food menu (served between 10 am and 4:59 pm and 9 pm and 1:59 am), we offer a variety of delicacies and cold dishes prepared in olive oil. Hot meals are served between 5 pm and 8:59 pm. On all flights selected desserts from both Turkish and international cuisine are served at meal times, on a rotating basis. v A variety of hot breads are served with all meals, as well as a wide range of soft drinks and alcoholic beverages are served for your enjoyment.

INTERNATIONAL FLIGHTS v Depending on the flight duration, you will have a choice of 2 hot breakfasts on short flights and a choice of 3 hot meals on long flights. If you have special dietary needs or if you have a specific choice, THY special menus are at your disposal. v Please feel free to sample world famous brandies, liqueurs and other digestive drinks.

TRANSOCEANIC BUSINESS CLASS PASSENGERS v After individual menu cards are distributed to our passengers, the meals selected by the passengers are served. Depending on the departure time of the flight, the meal service will generally commences with appetizers, hors d’oeuvres or light dishes of 7 different choices. Soups are also served. v The main meal provides a choice of 3 hot dishes, which include delicious choices from Turkish cuisine. The arrangement of the hot meals is conducted by our specially trained cabin staff, according to specific instructions. v Following the meal service, cheese, fruits and a rich variety of desserts are served. A rich selection of hot and cold desserts from Turkey and around the world will be served served as well. v After the food has been served, tea and coffee, as well as high quality liqueurs and brandies will be offered. v On all flights, a wide range of drinks are available to our guests. Besides a variety of teas (sage tea, black tea, linden tea, green tea, mixed herbal tea), coffee (instant and filtered), fruit juices and various soft drinks, we also offer a wide variety of alcoholic beverages. In addition to these, we also provide Turkish coffee, espresso, cappuccino and hot chocolate. v Menu details and service types may vary according to operational conditions, flight dates, routes and the times.


FIRST CLASS v Özel tasarımlı menü kartları dağıtılmasıyla birlikte yolcunun arzu ettiği aperatif içecek kanepe ile sunulur. Uçuş süresi boyunca istediğiniz zaman dilediğiniz yemeği yiyebilirsiniz. Servis zamanı kısıtlaması bulunmamaktadır.

v While the specially designed menu cards are distributed, an aperitif of the passenger’s choice is served with canapés. During the flight, you can eat whatever food you wish, whenever you feel like having it. There is no limit to service time.

v Yemek servisinde değişik Türk mezeleri, uluslararası mutfaklardan ordövr seçenekleri sunulmakta olup okyanus aşırı seferlerimizde ayrıca havyar servisi yapılmaktadır.

v There are different Turkish appetizers, choice of hors d’oeuvres from international cuisines. On transoceanic flights, caviar is also served.

v Dört seçenekli ana yemek menüsü (et / balık /Uzakdoğu yemeği / vejetaryen) ve çorba servisi konuklarımıza sunulmaktadır.

v A main dish menu consisting of 4 choices (meat/fish/far eastern/vegetarian) and a soup service is available for our passengers.

v Çeşitli Türk ve dünya tatlılarının da yer aldığı tatlı, peynir ve meyve servisi seçenekleri bulunmaktadır.

v There is also a choice of sweets, including Turkish and international desserts are present, as well as an assortment of cheese and fruit.

v Geleneksel Türk çayı cam bardaklarda limon eşliğinde, Türk kahvesi ise lokum eşliğinde sunulmaktadır. Cappucino ve espresso yanı sıra çeşitli “soft drink” ve bitki çayları uçağımızda bulunmaktadır.

v Traditional Turkish tea is served in a glass with lemon, and Turkish coffee is served accompanied by Turkish delight. Cappuccino and espresso, as well as various soft drinks and herbal teas are also available.

v Türk ve dünya şaraplarından seçenekler ve diğer aperatif alkol çeşitleri yer almaktadır.

v Turkish and international wines, beer and various spirits and liquors are readily available throughout the flight.

2011 JANUARY OCAK v SKYLIFE BUSINESS v 95



great_smiles_21x27.pdf

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

1

10.12.2010

13:52


BentleyGMTac_21x27_HQ.pdf

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

1

12/24/10

11:12 AM


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.