201105

Page 1

05/11

MAYIS MAY 2011

Küçük Şeylerin Adamı: Kurt Klaus

The Man of Small Things: Kurt Klaus

2011'in Makro Trendleri

Macro Trends for 2011

Modanın Yeni Türk'ü: Hakan Yıldırım

Fashion's New Turk: Hakan Yıldırım

Uzakdoğu Özel Sayısı: Singapur Bali Kamboçya far east special ıssue: singapore bali cambodia




12 MAYIS MAY 2011

20

10 1,61803399 1,61803399 12

14

Sıra Dışı! Extraordinary! 14 Küllerinden Doğdu! Born From The Ashes! 16

24

Daha da Yukarıya! Higher And Higher!

16

20 Sokak Müziğine İnanıyorum I Believe in Street Music 24 Bali Yeniden Bali Once Again

30

30 Edisyonlu İşler Beni Bozar Editioned Works Would Be Not Become Me 36 Moda Haftalarının Yeni Türk’ü! The New Turk of Fashion Weeks! 2 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

36


İSTANBUL

ANKARA

MILAN

NEW YORK

PARIS

ABDİ İPEKÇİ CADDESİ NO: 17 NİŞANTAŞI | TEL: (0212) 343 00 38 BRIONI.COM


MAYIS MAY 2011

44 Doğudaki Batılı: Singapur The Westerner in The East: Singapore 52 Küçük Şeylerin Adamı Rocks Washing Up on the Shore

44

60 Toprağın En Estetik Hâli: Kütahya Earth At Its Most Aesthetic: Kütahya

60 52

64 2011’in En Önemli 10 Makro Trendi Top Ten Macro Trends For 2011 68 Ejderha Uyanıyor! The Dragon Awakens! 74 Christine Manfield Christine Manfield 79 INFO

4 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

74 68 64



MANAGEMENT | YÖNETİM Hamdi Topçu | Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Chairman of the Board and of the Executive Committee Doç. Dr. Temel Kotil | Türk Hava Yolları Adına Sahibi | Genel Müdür, Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Üyesi Publisher on behalf of Turkish Airlines | CEO, Member of the Board and of the Executive Committee Zeki Çukur | Kurumsal İletişim Başkanı | Senior Vice President Corporate Communication Murat Öz | Halkla İlişkiler Müdürü | Public Relations Manager Aysun Ulusu | aulusu@thy.com Ahmet M. Müftüoğlu | ahmetm@thy.com Gökçen Ata | gokcenata@thy.com Serdar Özer Öztürk | Marka İletişim Danışmanı | Brand Communications Consultant Türk Hava Yolları Genel Yönetim Binası Atatürk Hava Limanı 34149 iSTANBUL Tel: +90 212 463 63 63 / 11164 PUBLICATION MANAGEMENT | YAYIN YÖNETİM Serkan Ünal | Yayın Grubu Başkanı | President Mehmet Mücahid Demir | Grup Koordinatörü | Coordinator Selim Kara | Finans Koordinatörü | Finance Coordinator PRODUCTION | YAPIM Serdar Turan | serdar.turan@infomag.com.tr | Yayın Koordinatörü (Sorumlu) | Editorial Coordinator Hasan Mert Kaya | mert.kaya@infomag.com.tr | Tarih Editörü | History Editor Oktay Tutuş | oktay.tutus@infomag.com.tr | Lifestyle Editörü | Lifestyle Editor Melih Uslu | melih.uslu@infomag.com.tr | Gezi Editörü | Travel Editor Suavi Yazgıç | suavi.yazgic@infomag.com.tr | Redaksiyon Editörü | Copydesk Editor Altan Orhon | İngilizce Editörü | English Editor Zeynep Nil Suner | Editoryal Koordinatör | Deputy Editorial Coordinator Nejat Emrah Yörük | emrah.yoruk@infomag.com.tr | Grup Tasarım Direktörü | Group Design Director Ahmet Bilal Arslan | ahmet.bilal@infomag.com.tr | Fotoğraf Editörü | Photo Editor Halil Öter | Bertuğ Yasavullar | Gülcan Sümer | Tasarım ve Uygulama | Design and Layout CUSTOM PROJECTS | ÖZEL PROJELER Baha Yılmaz | Koordinatör | Coordinator Aynur Şenol Altun | Editör | Editor Özkan Oral | Art Direktör | Art Director ADVERTISING | REKLAM Sema Teker Eğilmez | sema.teker@infomag.com.tr | Reklam Satış Grup Müdürü | Advertisement Sales Group Director Serkan Aydıner | serkan.aydiner@infomag.com.tr | Reklam Satış Müdürü | Advertising Sales Manager Ömer Arıcı | omer.arici@infomag.com.tr | Reklam Satış Yöneticisi | Advertising Sales Executive Abidin Karabulut | abidin.karabulut@infomag.com.tr +352 (0) 621 51 33 21 | Uluslararası Reklam Satış Yöneticisi | International Ad Sales Manager Emin Görgün | emin.gorgun@infomag.com.tr | Marka Müdürü | Brand Manager Gökhan Gönüldaş | gokhan.gonuldas@infomag.com.tr | Üretim Müdürü | Production Manager İlknur Eruzun | ilknur.eruzun@infomag.com.tr | Reklam Rezervasyon | Ad Reservation Veysi Güneş | veysi.gunes@infomag.com.tr | Muhasebe | Accounting

İnfomag Yayıncılık, Bilişim,Tanıtım ve OrganizasyonHizmetleri LTD. ŞTİ. Akatlar Mahallesi, Ebulula Mardin Cad. 4. Gazeteciler Sitesi A8/1 1. Levent / İSTANBUL Tel: +90 212 324 55 15 • Faks: +90 212 324 55 05 skylife@infomag.com.tr • www.infomagyayincilik.com.tr Baskı-Cilt | Printing-Binding Bilnet Matbaacılık Biltur Basım Yayın ve Hizmet A.Ş. Tel: +90 216 444 44 03 • http://www.bilnet.net.tr

Skylife Business dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için customer@thy.com adresine mail gönderebilirsiniz. Any suggestions or complaints about Skylife Business magazine are welcomed and should be addressed to customer@thy.com. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Neither text nor photographs from this publication may be reproduced either in full or summary without acknowleding the source and without prior permission from the publisher. Skylife Business, THY tarafından ayda bir yayımlanır. Skylife Business is published monthly by Turkish Airlines.

6 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011


77 Guest Rooms & Presidential Suite l 3,000 square foot Event Space l Meeting Studios & Private Screening Room l Drawing Room l Gold Bar 20,000 square foot 3-floor ESPA Spa with Turkish Hammam, Thermal Suite & Snow Cabin l Cipriani Restaurant l Billionaire Nightclub

BÜYÜKDERE CADDESI NO 136, 34330 LEVENT, ISTANBUL, TURKEY PHONE 90 212 317 7700 FAX 90 212 317 7710 WWW.EDITIONHOTELS.COM



Merhaba, Greetings, Nisan ayını, mevsimin değişken yüzünü görerek geçirdik. Sağanak yağmurlar, güneşli ama soğuk günler derken yazın sıcaklığı bu ayla beraber üzerimizde olacak. Tüm yıl boyunca yaptığımız tatil planlarımızı da ona göre şekillendireceğiz. Bu aralar uzak Asya’nın yıldızı hiç olmadığı kadar parlak! Biz de buna kayıtsız kalamazdık ve sizin için üç farklı bölgesini inceledik. Üç farklı yazarımızın ağzından bu ay Bali, Singapur ve Kamboçya’yı okuyacaksınız. Türk Hava Yolları olarak Asya’nın uzak köşelerine şimdi daha da yakınız. Bu seçenekler arasından muhakkak bir tanesi sizin için. Sadece nereye gitmek istediğinizi belirleyin yeter. O konuda da yazarlarımızın deneyimlerine kulak verin.

We spent the month of April watching the changing face of the season. After torrential rains and days that were sunny yet cold, the warmth of summer will finally be upon us this month, and we will shape the holiday plans we have been making all year accordingly. These days, the star of faraway Asia is shining brighter than ever before! And we, for our part, have not remained indifferent to this, examining three different places in the continent for you. You shall read about Bali, Singapore, and Cambodia from the pens of three of our writers. As Turkish Airlines, we are now even closer to the distant corners of Asia. One of these options is definitely for you; all you have to do is to determine where you want to go. And for this, take heed of our authors’ experiences.

Hazır uzaklara gitmişken, Asya’dan da uzağa uğradık ve Avustralyalı ünlü aşçı ve yemek yazarı Christine Manfield’a konuk olduk. Kendisiyle çok kültürlü Avustralya mutfağı ve Türkiye’deki gastronomik deneyimleri üzerine yazarımız Aykut Mercan keyifli bir görüşme gerçekleştirdi. Gastronomi sayfalarımızda okuyabilirsiniz.

Already in distant lands, we went even further than Asia, becoming a guest of famed Australian chef and food writer Christine Manfield. Our writer Aykut Mercan had a pleasant meeting with her on the multicultural cuisine of Australia and her gastronomic experiences in Turkey, which you may read about in our gastronomy pages.

Keyifle okuyacağınız bir diğer görüşmemiz de İsviçre Schaffhausen’da IWC saatlerinin efsane ismi, büyük saat ustası Kurt Klaus ile gerçekleştirildi. Bir saatin en küçük parçasından en büyüğüne dek tutkuyla nasıl sevilebileceğini, nasıl sabırla işlendiğini, 50 yıllık saat ustalığı macerasını ve bilinmeyen gündelik hayatını okurken; tutkuyla yapılan bir işte nasıl başarılı olunduğunu bir kez daha idrak edeceksiniz.

Another of our meetings you shall read about with pleasure was with master watchmaker Kurt Klaus, the legendary designer for IWC in Schaffhausen, Switzerland. As you read how a watch can be passionately loved from its smallest part to its largest, how patiently it is made, and the watchmaker’s fifty-year adventure in the profession and his little-known daily life, you shall once again witness how one becomes successful in work carried out passionately.

Dünyada Hakaan isimli markasıyla fırtına gibi esen Türk moda tasarımcısı Hakan Yıldırım ile artık çok sık uğramadığı Nişantaşı’ndaki atölyesinde buluşarak yurtdışı macerasını ve yaşadıklarını konuştuk.

We also met Turkish fashion designer Hakan Yıldırım— who has taken the world by storm with his brand Hakaan— at his workshop in Nişantaşı, to which he does not often go anymore, and talked about his adventures and experiences abroad.

Skylife Business Mayıs sayısında bulacaklarınız sadece bunlardan ibaret değil! Sayfaları çevirdikçe size bambaşka bir dünyanın kapılarını açma sözü veriyoruz. Şimdi ayrıcalıklı koltuklarınızda seyahatinizin tadını çıkarın ve bu süre boyunca size eşlik etmemize izin verin. İyi yolculuklar.

This is not all you shall find in the May issue of Skylife Business! We promise to open for you the doors of a completely different world as you turn the pages. Now, enjoy your journey as you sit in your privileged seats, and allow me to accompany you for this period. Have a pleasant trip.

SKYLIFE BUSINESS 2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 9


Devasa bir Swarovski kristalle sesi 360 derece yayabileceğiniz hiç aklınıza gelir miydi?

Would you ever imagine that you could project sound 360 degrees using a giant Swarovski crystal?

1,61803399 v Yukarıda gördüğünüz sayı,

Trenner & Friedl’in Duke isimli muhteşem ses sistemlerinin kabin ölçülerinde de kullanılan ve doğadaki birçok canlının ve bazı geometrik şekillerin de sahip olduğu altın oran olarak biliniyor. 130 bin ABD doları fiyatıyla Duke, gerçek sesin peşinde koşanlar için tamamen elle yapılmış. Aykırı bir supertweeter’a sahip. Swarovski kristal sayesinde sesi 360

10 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

derece yayabilen bu tweeter’a, fiberglasla güçlendirilmiş woofer’lar eşlik ediyor. Elde keçelendirilmiş koyun yünü de titreşimi önlemek üzere kullanılmış. Yaklaşık 130 kilogram ağırlığındaki Duke, satın alındıktan sonra merkezden gelen teknisyenler tarafından kuruluyor. Hâlâ bir ses sistemim var diyebiliyor musunuz? www.trenner-friedl.com

v The number you see

above, used in the cabin measurements of Trenner & Friedl’s fantastic “Duke” sound systems, is known as the golden ratio; it also appears in many creatures in nature and in some geometric shapes. The Duke, which has a price tag of $130,000, is completely hand-made especially for those who pursue true sound. It has an unusual supertweeter.

This tweeter, which can project sound at a 360-degree angle thanks to a Swarovski crystal, is accompanied by fiberglass-reinforced woofers. Hand-felted sheep wool was used to dampen vibrations. The Duke, weighing approximately 130 kilograms, is assembled on-site by technicians sent from headquarters after purchase. Can you still honestly say you have a sound system?


Milimetric Tailors Traditional bespoke and handmade tailoring Suits and shirts We fly to your country for service and fittings İstinyePark, Çırağan Kempinski, Kanyon, Akmerkez, Cepa (Ankara) 00 90 533 594 90 84, 00 90 212 259 72 04 www.milimetric.com


ENTRÉE

G

Sıra Dışı! v Çok farklı tasarımlara imza atan İsviçreli Urwerk, 2011 için yine akıl karıştırıcı

Urwerk UR110, saatler konusunda bildiklerimizi tamamen değiştirmese de sarsıcı yenilikleriyle yeniden düşünmeye itiyor. Geçen yılki modelleri Black Cobra’dan (UR-CC1) sonra harika bir geri dönüş!

Perhaps the Urwerk UR-110 does not change everything we know about watches, but through striking innovations, it pushes us toward rethinking what we know. A great rebound from last year’s model, Black Cobra (URCC1)!

12 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

ve gönül çelici bir model geliştirdi. UR-110 veya nam-ı diğer “Torpedo” asimetrik titanyum kasasıyla başta göz alıyor daha sonra da insanı ok şeklindeki torpidolarıyla vuruyor. Gezegensel bir dönüş yapan bu minik oklar, birbirine paralel şekilde hareket ediyor. Biri 60 dakikalık bir süreci takip ederken diğeri gece/gündüz değişikliğini göstererek değişik zaman dilimlerinin takibini sağlıyor ve “Oil Change” isimli en sonuncusu da saatin servis ihtiyacını kullanıcıya söylüyor. Teknik ve mimarinin bir araya gelerek saat endüstrisine kazandırdığı harika bir parça ve gerçekten kelimenin tam anlamıyla sıra dışı! www.urwerk.com

Extraordinary!

v For 2011, Urwerk of Switzerland, known for producing very different designs, has once

again developed a mind-boggling and heart-winning model . UR-110, otherwise known as the “Torpedo,” first draws the eye with its asymmetrical titanium casing, and then it hits viewers point-blank with its arrow-shaped torpedoes. These tiny arrows revolve in a planetary orbit, moving parallel to each other. As one follows a sixty-minute period, the other shows the change from nighttime to daytime, allowing one to observe different time zones, while the last—“Oil Change”—indicates when the watch needs to be serviced. A great gift to the watch industry from a fusion of engineering and architecture, it is extraordinary in every sense of the word!

T


GANSEVOORT NEW YORK TURKS + CAICOS

WWW.GANSEVOORTHOTELGROUP.COM


ENTRÉE

v Saab ismi sadece

otomobil tutkunlarının değil birçok insanın da duyduğunda aklına müthiş bir teknolojiyle donatılmış, çevreci ve güçlü otomobiller getiriyor. Uzunca bir süredir bu böyleyken son yıllarda kendisinden hiç bahsedilmez olan bu eski uçak üreticisi firma, Cenevre Otomobil Fuarı’nda Anka Kuşu (Phoenix) isimli yeni konsept otomobiliyle şimdi herkesin dilinde. Saab, geçtiğimiz yıl General Motors’dan Hollandalı butik spor otomobil üreticisi Spyker’a satılmıştı. Heyecanla takip edilen bu satışın sonucunda neler olacağını beklerken karşımıza Phoenix çıktı. Phoenix bir konsept otomobil olmasına karşın gelecekte üretilecek pek çok Saab modeline temel oluşturacak. Sanki eriyik halindeki bir metalin çok düzgün bir şekilde spatula yardımıyla şekillendirilmiş hali gibi heykelsi bir gövdeye sahip otomobilin agresif görünümü, yukarı doğru açılan kapıları ve yerini kameralara bırakmış dikiz aynaları onu gelecekteki Saab’lar için bir ata yapıyorsa, müthiş otomobiller göreceğiz demektir. www.saab.com

14 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

Born from the Ashes! v On hearing its name,

Saab brings powerful, environmentally friendly cars equipped with fantastic technology to the minds of not only automobile fans, but of many other people as well. This is how it was for a long time, but little mention was made of the ex-plane manufacturer in recent years. The company is now on everyone’s tongues with the new concept car it showed off at the Geneva Motor Show, the Phoenix. Last year, Saab was sold by General Motors to Dutch boutique sports car manufacturer Spyker. The Phoenix is the result of a long wait to see what fruit the sale, which was followed with great excitement, would bear. Although the Phoenix is a concept car, it will be a base for many Saab models to be produced in the future. If the aggressive appearance of the car, which has a statuesque body that looks as if it were made of molten metal carefully shaped with a spatula; its gullwing doors, which open vertically; and the cameras replacing its external mirrors make it a forebear of future Saabs, then we shall be seeing some fantastic automobiles.


Phoenix, gelecekte piyasaya sürülecek Saab modelleri için de bir örnek niteliğinde.

Phoenix is also an example for Saab models to be released in the future.

Saab 92001 modeli temel alınsa da bugüne dek üretilmiş tüm Saab modellerinden tasarım izleri taşıyor. Akışkan gibi gözüken tasarımı sayesinde sürtünme katsayısı sadece 0,25 Cd.

Though based on the Saab 92001, it bears traces of the designs of all Saab models produced until now. Thanks to its fluid design, its drag coefficient is just 0.25 Cd.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 15


ENTRÉE

Higher and Higher! v Four Seasons has claimed the upper floors of the

Daha da Yukarıya! v Four Seasons, Guangzhou’daki IFC Tower’ın üst katlarını

kendine mesken tutuyor. Bu yıl içerisinde açılacak olan yeni otel, zincirin İstanbul’da aşina olduğumuz otellerinden oldukça farklı. Güney Çin’in yeni cazibe merkezine tepeden bakıyor. Eğer lobide check-in yaptırdığınızda kafanızı yukarı kaldırırsanız göğe doğru uzanan 30 kattan oluşan bir atrium görüyorsunuz. HBA tarafından yapılan iç tasarımında modern muhafazakâr olarak nitelendirdiği tasarım anlayışına devam eden otel, yerel sanatçıların eserlerine de yer veriyor. Ancak en ilgi çekici olanı lobide yer alan, gözden kaçırılamayacak kadar büyük (bir futbol sahasının yarısı kadar) ekranda otelin ismine gönderme yaparcasına görüntülenen dört mevsim. Bu ekran Avustralyalı bir sanatçının eseri. Yeni Four Seasons, bu yılın sonlarında açılacak. www.fourseasons.com

16 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

IFC Tower in Guangzhou for itself. The new hotel to be opened within this year is quite different from the chain’s hotels in Istanbul to which we are accustomed. It looks out on to South China’s new center of attraction from above. If you raise your head when checking in at the lobby, you will see an atrium stretching up to the sky, consisting of thirty stories. The hotel, which continues the approach it deems “modern conservative” with the interior design made by HBA, also accommodates the works of local artists. The most interesting among these is a work in the lobby, which—in reference to the hotel’s name—depicts the four seasons in a screen so large that you couldn’t possibly miss it (being the size of half a soccer field). This screen is the work of an Australian artist. The new Four Seasons will be opened toward the end of this year.



ENTRÉE

Wider 42’ ağırlık/ güç dengesi sayesinde saatte 53 knot hıza ulaşabiliyor. 40 knot seyir hızıyla saatte 100 litre yakıt harcayarak neredeyse 400 mil yol alabiliyor.

The Wider 42 can reach a speed of 53 knots per hour thanks to its balance of weight and power. At a cruise speed of 40 knots, it can cover a distance of nearly 400 miles with a fuel consumption of 100 liters per hour.

18 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011


Eğer deniz üzerindeki en büyük lüks, daha çok alana sahip olmaksa Wider bunda en geçerli notu alıyor.

If the greatest luxury at sea is to have more space, the Wider passes this test with flying colors.

Kabini içerisinde denizde geçirilecek bir gün boyunca ihtiyacınız olacak her şey var: inik bir mutfak, LED TV, 160 litrelik buz da yapabilen bir buzdolabı, C şeklinde bir sofa ve deriden yapılmış, kafa üstünde asılı duran gardırop olarak kullanabileceğiniz çantalar.

Daha Geniş Alan! v Genova’dan İtalyan Riviera’sı Rapallo’ya doğru yola çıkıyoruz. Üstleri dumanlı yemyeşil tepeleri delen tünellerin büyük bir kısmını oluşturduğu yolun sonunda fıstık, çam, palmiye ağaçları ve muhteşem malikânelerin süslediği girintili çıkıntılı sahil şeridiyle Rapallo’dayız. Daha önce Pershing için yaptığı devrim niteliğindeki modellerle tanınan Tilli Antonelli’nin yepyeni oyuncağı Wider 42’ için yapılacak dünya lansmanı için diğer gazetecilerle beraber heyecanla teknenin Rapallo Yacht Club’a yanaşmasını bekliyoruz. Hava oldukça sert ve kapalı hatta inceden başlayan bir yağmur gelecek sağanağın habercisi. Yacht Club’ın camlarından dışarıya bakan 60 kişi Wider’ın yavaşça marinaya girişini izliyor. Wider, bir motoryat ancak en büyük özelliği yanlara doğru genişleyen güvertesi. Sadece 12 saniye gibi kısa bir sürede açılarak bir megayatın güvertesi boyutuna yaklaşan güverte deniz üzerinde daha büyük bir alan sağlıyor. Şişirilebilen koltuklarla beraber demirlediğiniz yerde keyifli bir yaşam alanı yaratıyor. Bu yenilikçi tasarımı sayesinde Wider, aslında en başta çok da cazip gözükmese de, önümüzdeki dönemde en çok ilgi çekecek su araçlarından birisi olacak gibi gözüküyor. www.wider-y.it

In its cabin is everything you could need for a day at sea: a miniature kitchen, LED TV, a refrigerator capable of producing 160 liters of ice, a C-shaped sofa, and bags made of leather that can also be used as overhead wardrobes.

A Wider Area! v We are setting off from Genoa to

Rapallo, the Italian Riviera. At the terminus of a road constituted in significant part of tunnels penetrating green hills with misty tops, we are in Rapallo, by its curvy coastline embellished with nut, pine, and palm trees, and magnificent mansions. It is the global launch for “Wider 42,” the brand new toy by Tilliu Antonelli, which is known for the revolutionary models it previously made for Pershing, and we are excitedly awaiting the vessel’s approach to the Rapallo Yacht Club along with other journalists. The weather is quite rough and it is overcast; in fact, the drizzle that has just begun heralds the torrential rains that will soon come. Sixty people looking out the Yacht Club’s windows watch the Wider’s slow entry into the marina. The Wider is a motor-yacht but its greatest feature is its deck, which expands toward its sides. The deck, which opens up in twelve short seconds to the size of a megayacht’s deck, provide an increased area of space above the sea. Together with its inflatable seats, it creates a pleasurable living space right where you are anchored. Thanks to this innovative design, it seems that the Wider, though not immediately attractive at first glance, will be one of the most talked-about watercrafts in the near future.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 19


ENTRÉE

Sokak Müziğine İnanıyorum Madeleine Peyroux 14 Mayıs’ta İstanbul’da İş Sanat’ın konuğu. Sanatçı, Paris’te bir sokak müzisyeni olarak başladığı kariyer yolculuğunu anlattı.

I Believe in Street Music Madeleine Peyroux will be İş Sanat’s guest in Istanbul on May 14. She told us about the story of her career, which she began as a street musician in Paris.

Röportaj • Interview • Jülide Karahan

v Bare Bones albümünü 2009’da çıkardınız. Yeni albüm çalışmasına

v You released “Bare Bones” in 2009. Did you start to work on

Çoğu bloggerin yazdığı gibi, hâlâ sokak ruhunu taşıyor musunuz? Ah! Taşıyorum, evet! Sokak müziğine, temiz suya ve temiz havaya inandığım gibi inanıyorum; müzik herkese ulaşabilmeli. Tabii ben şimdi bir turne müzisyeniyim, dolayısıyla artık dışarıda çalmıyorum.

As many bloggers wrote, do you still carry the soul of streets? Aha! I do, yes! I believe in street music like I believe in clean water and fresh air: it should be available to us all! Of course, I am now a touring musician, so I do not play outside anymore.

Müziğiniz kültürel çeşitliliğe sahip. Bu, hem Paris hem de Brooklyn’de büyümüş olmanızla ilgili mi? Müzikal hassasiyetinizde bu iki şehirden en çok hangisinin etkisi var? Hmm, bunu cevaplamak zor. Bu noktada aslında ikisi de değil diyebilirim. Müzikal eğitimimde en çok payı olan yer, babamın da büyümüş olduğu New Orleans. Ama Paris sokaklarının davetkâr

Your music embraces a cultural diversity. Is it related to fact that you have been growing up in both Paris and Brooklyn? Which city has had the most effect on your musical sensibility? Oh dear, that is tough. I might have to say at this point neither. New Orleans, being where my father grew up, was the most responsible for my musical education. But I could not have ever learned to play

ne zaman başladınız? Adı ne? Bize albümden biraz bahseder misiniz? Bu albümde herkes için bir şeyler olduğunu düşünüyorum. American R & B ve soul müziklerinden izlenimler ve biraz da eğlenceli ve hafif şeyler var. Albümün adı, yazılmasına benim de katkıda bulunduğum bir şarkının da adı olan Standin’ On The Rooftop olacak ve galiba eski repertuarıma göre daha deneysel bir tonu var. İstanbul’a geldiğimizde yeni parçalardan da çalalım istiyorum. Ama sanırım albüm daha geç çıkacak; Haziran başında.

20 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

the new one? What’s its name? Could you please tell us about it? I think there’s a little something for everyone on this one. A hint of influences from more of American R&B and soul this time. And some fun and light hearted material too. The title will be “Standin’ on the Rooftop,” which is the name of one of the songs I co-wrote, and perhaps a more experimental type of tune compared to my older repertoire. I’ll want to play the new material when we are in Istanbul. But I believe the record will be out later, in early June.


atmosferi olmasaydı canlı çalmayı asla öğrenemezdim. Sade yaşam, en iyi müziği öne çıkarıyor. Paris’teyken arada sırada sadece azıcık yemek ve kahve alabilmek yeterliydi. Müzik yapmanın kendisinden daha önemli bir deneyim yoktu. Dolayısıyla yeni giysilere ihtiyacımız yoktu (hep ucuz mağazalardan alışveriş ederdik) ve bir gitarım olması yeterliydi. Paris ve NYC gibi büyük şehirlerde konvansiyonel bir yaşam sürmek pahalı ama biz farklı bir şekilde yaşadık, sokak müzisyenleri arasında kendimize has küçük bir sosyal ağımız vardı. Umarım dünyadaki diğer yerlerde hâlâ böyledir ama Paris’te durum nasıl bilmiyorum. Müzikal yolculuğunuz 15 yaşınızdayken Latin mahallesinde başladı. Müzikal kariyerinizin bu kadar dallanıp budaklanacağını bekliyor muydunuz? Basitçe söylemek gerekirse; hayır. Bugün sahip olduğum “şans” olmasaydı bu röportaj da dâhil şu anda yaptığım herhangi bir şeyi yapabileceğimi sanmıyorum. İlginizi takdir ediyorum ve umarım uzun cevaplarım içerisinden ilginizi çeken bir şeyler çıkar. Orada olmaya can atıyorum, Amerika’dan selamlar gönderiyorum, şimdilik...

live without the inviting atmosphere of the streets of Paris. The simple life gives forth the best music. In Paris, it was only to have money for a little food and a coffee now and then. Nothing else was as important as the experience of playing itself. So there was no need for new clothes (we always shopped at the thrift stores) and once I owned a guitar, I was set. It is expensive to live the conventional way in big cities like Paris and NYC, but we lived in a different way, sort of a little social network to ourselves (among street musicians). I hope that it is still the case in other places around the world, though I do not know that it is still like this in Paris. Your musical journey began in the Latin Quarter at age fifteen. Did you expect that your musical career would thrive like this? No, simply put. And without the “luck” I have today, I don’t believe I’d be able to do anything I do, including this email. I do appreciate your attention and hope my long answers will have something to interest you. I am eager to be there. fFr now, however, I send my regards from the US.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 21


ENTRÉE

RENKLI MAYIS!

Spordan modaya, fuardan festivale Mayıs’ın en renkli organizasyonları nerede düzenleniyor?

COLORFUL MAY!

Where are May’s most colorful events, from sports to fashion and from expos to festivals, being held?

PARIS

LONDON ÇİÇEKSEVERLER Chelsea Çiçek Şovu 24-28 Mayıs 2011, Chelsea Kraliyet Hastanesi

v Dünyadaki en ünlü çiçekçilik ve bahçecilik etkinliklerinden

biri olan RHS Chelsea Çiçek Şovu, en üst kalite çiçekçiliğe dair bir kutlama ve hayal gücünüz için adeta bir ziyafet. Büyük Bahar Şovu olarak da bilinen ve her yıl mayıs ayında yapılan etkinlik beş gün sürüyor ve 157 binden fazla ziyaretçiyi ağırlıyor. Etkinlik, ileri gelen isimler tarafından tasarlanmış şov bahçeleri ve çiçekçilik dünyasının en önemli şaheserleri gibi olaylara sahne oluyor. İngiliz Kraliyet Ailesi’nin çeşitli üyeleri de Kraliyet Çiçekçilik Kulübü’nün himayesini temsilen şova katılımda bulunuyor.

FLOWERS

Chelsea Flower Show May 24-28, 2011, Royal Hospital in Chelsea

v The RHS Chelsea Flower Show is one of the most famous

gardening shows in the world, a celebration of the highest quality horticulture and a feast for your imagination. Also known as the Great Spring Show, it is held every year in May, running for five days and receiving over 157,000 visitors. Popular features include show gardens designed by top names and the masterpieces of the gardening world. Several members of the British Royal Family attend a preview of the show as part of the royal patronage of the RHS (Royal Horticultural Society).

www.rhs.org.uk

22 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

SPORSEVERLER Roland Garros Şampiyonası 17 Mayıs – 5 Haziran 2011

v Fransız Açık Tenis Turnuvası olarak da bilinen ve Paris’te

gerçekleşen Roland Garros Şampiyonası, 2011’in ikinci Grand Slam’i ve profesyonel erkek tenisinde yılın sekizinci büyük turnuvası. Roland Garros’da Erkek Tekler Finali’ni kazanan tenisçi tam 1.12 milyon Avroluk ödülü evine götürüyor. 24 yaşındaki gözde tenisçi Rafael Nadal turnuvadaki liderliğini koruyor; geçen sene en iyi performanslarından birini sergileyerek beşinci kez Fransız Açık şampiyonu olmayı başardı.

SPORTS

Roland Garros Championship May 17–June 5, 2011

v The Roland Garros Championships in Paris, also known as the

French Open, is the second Grand Slam of 2011 and the eighth major tournament for the men’s professional tennis tour of the year. The winner of the Men’s Singles Final at Roland Garros takes home an award of €1.12 million. Twenty-four-year-old Rafael Nadal is the defending champion at the tournament; he delivered one of the best defensive performances of last year’s tournament to claim his fifth French Open title.

www.fft.fr


ANTALYA

NEW YORK MODASEVERLER Alexander McQueen: Savage Beauty 4 Mayıs – 31 Temmuz 2011, Metropolitan Sanat Müzesi v Sergi, Alexander McQueen’in modaya yaptığı olağanüstü

FESTİVALSEVERLER Sunsplash Antalya Festivali 22-29 Mayıs 2011

v Butik festival, özenle tasarlanmış Hillside Su Otel’de düzenlenen

çok özel bir plaj partisi olarak tanımlanabilir. Festival sadece 400 kişiyi ağırlayarak, dans müziği severlere üst düzey bir programla birlikte ayrıcalıklı ve dostane bir atmosferi garantiliyor. 2011 programına katılacağı şimdiden kesinleşmiş olan ünlü isimler arasında; ünlü cazcı Jose James, meşhur Gilles Peterseon, efsanevi reggae sanatçısı Mad Professor ve Radyo 1 DJ’i Benji B mevcut.

FESTIVALS

Sunsplash Antalya Festival May 22-29, 2011

v The boutique festival can be described as an exclusive, private beach

party at the beautifully designed Hillside Su hotel. Welcoming only four hundred guests, the festival guarantees an exclusive and genial atmosphere, along with a top notch programme for serious dance music lovers. Already confirmed for the 2011 lineup is up-and-coming jazz musician Jose James, as championed by Gilles Peterson; also playing are the legendary reggae artist Mad Professor and Radio 1 DJ Benji B.

www.sunsplash-antalya.com

katkıların bir kutlaması. McQueen, 1992’deki lisansüstü koleksiyonundan, Şubat 2010’daki ölümünden sonra sergilenen son podyum gösterimine kadar tüm işlerinde moda kavramını sorgulayarak ve onu sadece bir araç olmanın ötesine taşıyarak kültürel, politik ve kimliksel bir dışavurum haline getirdi. Sergide; bumster pantolon, kimono ceket, origami frak palto gibi sanatçının ikonlaşmış tasarımların yanı sıra 1860’lar, 1880’ler, 1890’lar ve 1950’lerin abartılı silüetlerini yansıttığı romantik hikâyeler taşıyan parçalardan da oluşan yaklaşık 100 eser sergileniyor olacak.

FASHION

Alexander McQueen: Savage Beauty May 4–July 31, 2011, Metropolitan Museum of Art

v The exhibition is a celebration of the late Alexander McQueen’s

extraordinary contributions to fashion. From his 1992 postgraduate collection to his final runway presentation that took place after his death in February 2010, McQueen challenged and expanded the understanding of fashion beyond utility to a conceptual expression of culture, politics, and identity. Approximately one hundred examples will be on display, including signature designs such as the bumster trouser, the kimono jacket, and the Origami frock coat, as well as pieces reflecting the exaggerated silhouettes of the 1860s, 1880s, 1890s, and 1950s through their romantic stories.

www.metmuseum.org

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 23


24 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011


Uzun süren bir sessizliğin ardından Bali, sörf plajları, doğaya saygılı sıra dışı yeni otelleri ve sanatçı ruhuyla ikinci bir rönesans yaşıyor.

After a long period of silence, Bali is experiencing a second renaissance with its surfing beaches, unusual new hotels that are respectful toward nature, and artistic spirit. Yazı • Story • Zeynep Yalvaç

Başkent Denpasar’daki havalimanından dışarıya adım atar atmaz, sımsıcak nemli bir bulutun içine dalıyorum. Sonraki günler boyunca içinde yüzercesine gezineceğim bu tropikal atmosfere alışmam, neyse ki uzun sürmüyor. Rehberim Nyoman, çevik adımlarla beni karşılayıp servis aracına buyur ediyor. Şoför mahallinde, direksiyonun önündeki camın içinde, canang adı verilen hindistancevizi yapraklarından örülmüş küçük kare tabaklardan var. Tanrıların iyi şans getirmesi için pirinç, meyve, renkli çiçeklerle ve

As soon as I step foot out of the airport in the capital city of Denpasar, I dive right into a warm, humid cloud. Thankfully, it does not take long for me to get used to the tropical atmosphere in which I will wander in the days to come as if I were swimming. Nyoman, my guide, meets me with a spring in his step and invites me to the vehicle. Around the driver’s seat, in the glass before the steering wheel, there are small square plates that are named “canang” and are woven from palm leaves. I will later encounter thousands of these plates—filled with rice, colorful flowers, and incense so

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 25


ADADAKI HEMEN HER KÖYÜN BIR TAPINAK ORKESTRASI, RESSAMLARI, HEYKEL YONTUCULARI VAR VE SANATLA UĞRAŞMAK, YIYIP IÇMEK, UYUMAK, NEFES ALMAK KADAR DOĞAL.

26 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

tütsülerle doldurulmuş bu tabakların binlercesine daha sonra tapınaklarda, evlerde, dükkânlarda, taksilerde, kaldırımlarda bile rastlayacağım. Adanın en güney ucunda, turistler için özel olarak geliştirilmiş beş yıldızlı oteller bölgesi Nusa Dua’nın uçsuz bucaksız kumsalında bir odaya yerleşiyorum. Havalimanına yarım saatlik sürüş mesafesindeki bu steril bölgede kalmanın dezavantajı, kendinizi otellerin konforuna kaptırıp Bali’de olduğunuzu unutma ihtimali. Neyse ki, harita üzerinde büyükçe bir mantara benzeyen adanın bir ucundan diğerine yolculuk en fazla üç saat sürüyor; bu yüzden birkaç günde adanın altını üstüne getirmekte zorluk çekmiyorum. İlk hedefim ise Bali’nin gerçek ritmini keşfetmek isteyenlerin tercihi Ubud kasabası. Adanın orta kesimindeki

that the gods will bring good luck—in temples, houses, shops, taxis, and even on sidewalks. I settle into a room situated on the endless beach of Nusa Dua, a five-star hotel area on the south end of the island specially developed for tourists. The disadvantage of staying in this sterile area located at a driving distance of half an hour from the airport is the possibility that you will let yourself be caught up in the comfort of the hotels and forget that you are in Bali. Luckily, it takes three hours at most to travel from one end of the island—which resembles a largish mushroom on a map—to the other; because of this, I have no difficulties in turning the island upside down within a few days. My first target is the town of Ubud, the choice for those who wish to discover the true rhythm of Bali. Ubud, located in the central part of the island, is a place


Ubud, güneyde Avustralyalı sörfçülerin istilasındaki Kuta kasabasına göre çok daha doğal ve sanatçı ruhlu bir yer. 8. yüzyılda Cava adasından gelip buraya yerleşen Budist bir rahip ve takipçileri, önce burada bir dizi tapınak inşa ederek, bölgeyi bir doğal tıp merkezi haline getirmişler. Bugün Bali’ye hâkim dini ritüeller ve danslar, bu dönemde gelişmiş. Sonraki yüzyıllar boyunca adayı yöneten aristokrat aileler de hep Ubud’u merkez olarak seçmişler. 1900’lerde ada Hollanda kolonisi haline geldiğinde bile özerkliğini koruyan Ubud, 1930’larda Alman ressam Walter Spies ve Hollandalı ressam Rudolph Bonnet gibi batılı sanatçılar tarafından keşfedilmiş. Buraya yerleşen öncü isimler, Bali’nin özgün sanatı, hayat felsefesi ve danslarının dünyaya tanıtılmasında büyük rol oynamış.

that is much more natural and artistically spirited compared to the town of Kuta to the south, which is under occupation by Australian surfers. A Buddhist priest who came to settle this place from the island of Cava in the 8th century and his followers first built a series of temples and then made the area a natural center for medicine. The religious rituals and dances now prevalent in Bali were developed in this era. The aristocratic families controlling the island in later centuries always chose Ubud as their headquarters too. Preserving its autonomy even when it became a Dutch colony in the 1900s, Ubud was discovered by Western artists such as German painter Walter Spies and Dutch painter Rudolph Bonnet in the 1930s. The pioneering figures that settled here played a big role in promoting Bali’s authentic art, philosophy of life, and dances to the world.

ALMOST EVERY VILLAGE ON THE ISLAND HAS A TEMPLE ORCHESTRA, PAINTERS, AND SCULPTORS, AND BEING INVOLVED IN ART IS AS NATURAL AS EATING, DRINKING, SLEEPING, AND BREATHING.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 27


Kasabadaki sanat galerilerini şöyle bir kolaçan ettikten sonra, eve götürebileceğim hatıralık bir şeyler bulabilmek ümidiyle Ubud Pazarı’na gidiyorum. Kapalı bir avlu etrafında iki katlı bir handan oluşan pazarda; Bali kuklalarından batik tişörtlere, oyma ahşap biblolardan tablolara kadar bir dolu turistik ıvır zıvır var. Ganimetlerim: Bizim Karagöz oyununun uzak akrabası olan Bali gölge tiyatrosunun ürkütücü karakterlerinden biri ile minyatür bir kâğıt parçası üzerine ustalıkla işlenmiş bir ada manzarası. Çok ince fırça darbeleriyle yapılmış resimde, Bali’nin amfitiyatro gibi kat kat uzanan pirinç tarlaları ile sık ağaç dalları arasına kondurulmuş çeşit çeşit egzotik kuşlar var. Burada sanat, batıdaki büyük şehirlerde olduğu gibi sadece bunu meslek edinmiş kişilerin, galeri ve müzelerin tekelinde değil; hayatın

28 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

tam içinde. Adadaki hemen her köyün bir tapınak orkestrası, ressamları, heykel yontucuları var ve sanatla uğraşmak, yiyip içmek, uyumak, nefes almak kadar doğal. Geçtiğimiz on yılda yaşanan tersliklerden sonra Bali yeniden parlıyor. Yeni neslin ilgisini Bali’nin mistik cazibesine çeken Eat Pray Love filminin çekimleri için Julia Roberts’ın adaya gelişinden beri de artan bir hareketlilik söz konusu. Bu arada, ada hayatını korumaya çalışan lüks ama sıra dışı yeni oteller de türemiş durumda. Örneğin Ubud yakınlarındaki Sayan’da bulunan Bali Four Seasons’da, dilerseniz Bali’nin ustalıkla yapılmış subak sulama sistemini birinci ağızdan öğrenebilir, hatta pirinç ekerek günü çiftçilerle geçirebilirsiniz. 35 yıldır adada yaşayan Kanada doğumlu takı tasarımcısı John

After taking a brief inventory of the art galleries in the town, I go to the Ubud Market with the hope of finding a memento that I can take home. In the market, which is a two-story warren built around a covered courtyard, there are all sorts of touristic knickknacks from Bali dolls to batik t-shirts, carved wooden baubles, and paintings. My loot consists of a figure of one of the frightening characters of Bali shadow theater—a distant relative of Turkish “Karagöz” shadow theater—and a view of the island masterfully depicted on a miniature piece of paper. In the picture are Bali’s rice paddies, which are stretched out in layers like an amphitheater, and many kinds of exotic birds. Art here is not the monopoly of people who have taken it as a profession, galleries, and museums as it is in large cities in the West; it is right in the middle of life. Almost every

village on the island has a temple orchestra, painters, and sculptors, and being involved in art is as natural as eating, drinking, sleeping, and breathing. Bali is now shining again after a number of hitches that happened over the past ten years. There has also been increased activity on the island after Julia Roberts’s visit to shoot the film “Eat Pray Love,” which drew the interest of new generations to the mystical allure of Bali. Meanwhile, new hotels that are luxurious yet unusual that try to preserve island life have been popping up too. For instance, at the Bali Four Seasons located in Sayan near Ubud, if you please, you could learn firsthand the “subak” irrigation system masterfully implemented in Bali, even spending the day planting rice with farmers. In Bambu Indah, on the other hand,


BALİ REHBERİ

BALI GUIDE

Ne Zaman Gidilir? Güney Asya’nın büyük kısmının aksine yağmur mevsimi kasımdan marta kadar sürüyor. Ziyaret için en iyi zaman, havanın görece kuru olduğu haziran-eylül arası.

When to Go Unlike most of South Asia, the rainy season lasts from November to March. The best time to visit is between June and September, which is when the weather is relatively dry.

Konaklama Amandari www.amanresorts.com Bambu Indah Resort www.bambuindah. com Four Seasons Bali at Sayan www.fourseasons.com Desa Seni www.desaseni.com

Hardy ve eşinin kurduğu Bambu Indah’da ise (burası, Eat Pray Love filminin de ana seti olmuştu), 19. yüzyıl Cava asilzadeleri için yapılmış ve sonrasında sökülüp sebze ve pirinç tarlalarının üzerine oturtulmuş tik ağacından yapılma yedi bungalovdan birinde kalabilirsiniz. Adadaki son günümde, rehberimiz Nyoman bizi köyündeki tapınağın festivaline davet ediyor. Bali’deki yaklaşık 20 bin tapınağın hepsinin de kendine ait özel bir festivali olduğundan, yılın her günü adada bir kutlamaya rastlamak mümkün. Balili kadınlar gibi, dantelli bir bluzun altına parlak renklerde bir sarong kumaşı sararak, tapınakta yerimi alıyorum ve sanki dünyanın devamı için her gün doğayı sanatla ve müzikle kutsayan ada sakinlerinin yanında, ben de kendimce dua ediyorum.

founded by the Canadian-born jewelry designer John Hardy— who has lived on the island for thirty-five years—and his spouse, you can stay in one of seven teak bungalows built for the nobility of Cava in the 19th century that were later disassembled and mounted above vegetable and rice fields. On our last day on the island, our guide invited us to the festival of a temple in his village. As each of the approximately twenty thousand temples in Bali has a festival of its own, it is possible to encounter a celebration on the island every day of the year. Like Balinese women, I wore a sarong wrapped beneath a lacey blouse, took my seat in the temple, and prayed in my own way beside the island’s inhabitants, who seem to bless their environment with art and music every day as if it were for the continuation of the world itself.

Yeme-İçme Café Bali www.angkorpalaceresort.com Mozaic Ubud; 62-361/975-768 Naughty Nuri’s Ubud; 62-361/977-547 Görülecek Yerler

Museum Puri Lukisan 1954’te Ubud’da kapılarını açan, adanın ilk müzesi.

Accommodation Amandari www.amanresorts.com Bambu Indah Resort www.bambuindah. com Four Seasons Bali at Sayan www.fourseasons.com Desa Seni www.desaseni.com Dining-Drinking Café Bali

www.angkorpalaceresort.com

Mozaic Ubud; 62-361/975-768 Naughty Nuri’s Ubud; 62-361/977-547 Places to See Museum Puri Lukisan The island’s first museum, it opened its doors in Ubud in 1954.

Tanah Lot Tapınağı Adanın en güneyindeki Uluwatu’da, Bali’nin en fotojenik tapınağı.

Tanah Lot Temple

Bisiklet Turları Adayı keşfin belki de en iyi yolu.

Bicycle Tours

Sörf Dersi Bali’nin yıl boyunca devam eden dev dalgaları, 1960’lardan beri sörfçüleri çekiyor.

Bali’s most photogenic temple is located in Uluwatu, at the very southern end of the island.

This is perhaps the best way to discover the island.

Surfing Lessons

The giant waves of Bali, present year-round, have been drawing surfers since the 1960s.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 29


Yazı • Story • Jülide Karahan Fotoğraf • Photograph • Engin Güneysu

30 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

Koleksiyonerliğe tesadüfen başlayan ama şimdi bine yakın eserin sahibi olan Öner Kocabeyoğlu, “Stresli bir işim vardı, ilk başta hobiydi sonra çölde vaha bulmuş gibi oldum, vazgeçemedim.” diyor ve ekliyor: “Koleksiyonum genişliyor ve değişiyor; uzak durduğum tek şey edisyonlu işler.”

Ömer Kocabeyoğlu started collecting by coincidence, but he now owns close to a thousand works. He says, “I had a stressful job. It was a hobby at first, but then it was as if I found an oasis in the desert; I couldn’t give it up,” and adds: “My collection is expanding and changing; the only thing I stay away from is editioned works. “


O gün müzayededeki tüm eserler içinde beni çeken tek resimdi o. Sonra devamı geldi. Önce Selim Turan’ı araştırdım; kimdi, nerede çalışmıştı, neler yapmıştı... Onun Paris Ekolü’nden bir sanatçı olduğunu öğrendiğimde o ekolden diğer sanatçıları araştırmaya başladım. Başta koleksiyon yapma gibi bir fikrim yoktu ama aldıkça ve araştırdıkça ilgim arttı. Bu işe çok zaman ayırmaya, hafta sonlarımı araştırmaya, gezmeye, eser alabileceğim yerlere gitmeye

Although born in Istanbul in 1972, Öner Kocabeyoğlu’s origins are in Kayseri. He has been a textile agent for twenty years. He is a partner of Papko, Zara’s Turkish supplier. When he was just twenty-nine years old, at the start of the 2000s, he bought a picture and his entire life was changed. Here is how it all began, in his own words: “I went to an auction and bought my first painting, gladly and according to my own liking. It is a gouache work by Selim Turan, a small, red painting—probably fifty by forty centimeters. Entirely my own liking. It was the only picture among all the works at the auction that day which drew me. Then came the rest. First, I researched Selim Turan—who he was, where he worked, what he did… When I learned he was an artist of the Paris School, I started researching other artists from that school. At first, I had no ideas such as making a collection; but as I bought and researched, my interest grew. I was going to Paris and back, and I was following auctions and private

Albert Bitran

sales. I was lucky too… Because up until a few years ago, neither were the works’ prices this high, nor was there difficulty in finding works. Now they are very high, and interest is great too.” As each door, interest, and appreciation led to another, Kocabeyoğlu gathered close to a thousand very valuable items. When sharing them with family and friends was no longer enough, the idea of an exhibit came to his mind. With Ferit Edgü’s support and help,

İlhan Koman

1972 İstanbul doğumlu Öner Kocabeyoğlu aslen Kayserili. 20 senedir tekstil mümessili. Zara’nın Türkiye tedarikçisi Papko’nun ortağı. Henüz 29 yaşındayken, 2000’lerin başında, bir resim almış ve bütün hayatı değişmiş. Olay onun ağzından şöyle gelişmiş: Bir müzayedeye gittim ve kendi beğenimle, severek ilk tablomu aldım; Selim Turan’ın bir guaj eseri. Ufak, kırmızı bir tablo. Herhalde 50’ye 40 cm. Tamamen kendi beğenim.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 31


ayırmaya başladım. İnsanlarla görüşüyor, Paris’e gidip geliyor, müzayedeleri ve özel satışları takip ediyordum. Şanslıydım da… Çünkü birkaç yıl öncesine kadar ne eserlerin fiyatları bu kadar yüksekti, ne de eser bulmakta bir sıkıntı vardı. Şimdi hem çok yüksek, hem de ilgi çok.” Bir kapı diğerini, bir merak ötekini, bir beğeni berikini getirince Kocabeyoğlu’nun elinde bine yakın çok değerli eser birikti. Eş ve dostla paylaşmak yeterli gelmeyince bir sergi fikri düştü aklına. Ferit Edgü’nün desteği ve yardımıyla ilk koleksiyon sergini açtı: 20. yüzyılın 20 Modern Türk Sanatçısı 1940-2000. Santralistanbul’da Haziran sonuna dek görülebilecek sergide 20 sanatçının 433 eseri yer alıyor. Kocabeyoğlu’yla, geçtiğimiz ay Sotheby’s’in Londra’da gerçekleştirdiği Çağdaş Türk Sanatı Müzayedesi öncesinde buluştuk. Oradan başladık: Londra yolcususunuz. Takip ettiğiniz, almayı planladığınız eserler var mı? Evet, tabii ki. Ansen Atilla’yı takip ediyorum. Almak da istiyorum ama fiyat artışını görmeden bir şey söyleyemem.

SANTRALISTANBUL’DA HAZIRAN SONUNA DEK GÖRÜLEBILECEK XX. YÜZYILIN 20 MODERN TÜRK SANATÇISI 19402000 ISIMLI SERGIDE, SANATÇILARIN ARA GÜLER TARAFINDAN ÇEKILMIŞ PORTRELERI DE BULUNUYOR.

You are a traveler in London. Are there any works you have followed or plan to purchase? Yes, of course. I am following Ansen Atilla. I want to buy as well, but I can’t say anything without seeing how the price rises. Fahrelnissa Zeid

What did you purchase last? Once again, a work by Ansen Atilla… Have you started to follow more closely the works of young artists and contemporary art? Yes, yes. There are certain young artists I follow, such as Ansen Atilla and Bahar Oganer.

Burhan Doğançay

En son ne almıştınız? Yine Ansen Atilla’nın bir işini... Genç sanatçıları ve çağdaş sanatı daha yakından mı takip etmeye başladınız? Evet, evet. Takip ettiğim kimi genç sanatçılar var; Ansen Atilla ve Bahar Oganer gibi… Kavramsal sanat, yerleştirme, performans ve videoya nasıl bakıyorsunuz? Ergin İnan 32 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

he opened the first exhibition of his collection: “Twenty Modern Turkish Artists of the 20th Century, 1940–2000.” There are 433 works by twenty artists in the exhibit, which can be seen through June at Santralistanbul. We met with Kocabeyoğlu prior to the Contemporary Turkish Art Auction that Sotheby’s had in London this past month, and we began our interview from there:

How do you view conceptual art, installations, performances, and video? I keep a distance. I’m not considering buying installations and videos. I actually like Abidin Dino paintings, but I still cannot say anything because all collections THERE ARE ALSO renew themselves. Collectors are PORTRAITS OF THE ARTISTS also that way; one must never say never. I follow contemporary SHOT BY PHOTOGRAPHER art, and I have slowly started to ARA GÜLER AT THE buy some as well. But I keep my EXHIBITION, WHICH IS distance from editioned works, TITLED “TWENTY MODERN be they statues, photographs, or TURKISH ARTISTS OF videos… I do not like editioned works. Even the word disturbs THE 20TH CENTURY 1940me. A work of art should be 2000” AND CAN BE SEEN singular. You buy a painting and AT SANTRALİSTANBUL you know that there is no other THROUGH JUNE. like it. This is important for me.


Mesafeliyim. Yerleştirme ve video almayı düşünmüyorum. Ben aslında resim seviyorum ama yine de bir şey diyemem çünkü tüm koleksiyonlar kendilerini yeniler. Koleksiyonerler de öyle; hiçbir zaman asla dememek lazım. Çağdaşı takip ediyorum, yavaş yavaş almaya da başladım. Ama edisyonlu işlere mesafeliyim. Heykel olsun, fotoğraf olsun, video olsun… Edisyonlu işlerden hoşlanmıyorum. Kelime bile beni rahatsız ediyor. Sanat eseri tek olmalı. Bir tablo alırsınız ve onun bir eşi daha olmadığını bilirsiniz. Bu benim için önemli. İlk yıllarda biraz daha içgüdüsel yaklaşmışsınız. Şimdi nasılsınız? Ne istediğinizi biliyor musunuz? Evet, şimdi daha planlıyım. Koleksiyonuma değer katacak, onu tamamlayacak işleri tercih ediyorum. Her an takipte olduğunuz sanatçılar var mı? Mübin Orhon… Onun ara dönemlerine rastlarsam hiç kaçırmam. Mübin Orhon’a ait farklı boyutlarda 50 eser var koleksiyonumda; o benim için farklı bir yerde. Öncelikle soyut resmi gerçekten çok seviyorum. Orhon’un en ufak bir figüratif çalışması olmamış, hatta figür çizmeyi bile bilmiyor hep soyut çalışmış. Çok kısa bir ömrü olmuş, az üretim yapmış. Çok zorluk çekmiş bir sanatçı, kan kusarak ölmüş. Hayatta olmayan sanatçıların işlerini bulmak daha önemli ve zor. Hele benim özenle takip ettiğim Paris Ekolü’nün işlerini bulmak… Hem eser sayısı azalıyor, hem eser fiyatları yükseliyor. Zor ulaştığınız, çok uğraştığınız, uğruna uykusuz kaldığınız eserler

In the first years, you had more of an instinctual approach. How are you now? Do you know what you want? Yes, I am more planned now. I prefer works that will add value to and complement my collection. Are there artists you follow at all times? Mübin Orhon... If I encounter works from his interim periods, I will definitely not miss them. There are fifty works in various sizes by Mübin Orhon in my collection; for me, he occupies a separate place. First, I truly love abstract paintings. Orhon, apparently, never produced any figurative works; in fact, he never knew how to draw figures and always worked in the abstract. He had a very short lifetime, and he produced little. He is an artist who underwent many difficulties; he died having undergone extreme difficulties. It is more important and difficult to find the works of artists who are not alive. Especially to find the works of the Paris School, which I follow with great care… The numbers of the works are decreasing and the prices of the works are increasing. Are there any works that you acquired with difficulty, struggled a lot with, and stayed sleepless for? There are a few paintings like that. Mübin Orhon’s, again. You think, ruminate, and contemplate—should I buy it or not; is the price the right price; will it really be good for the collection... I also struggled quite a bit for certain works by Fikret Mualla. One would say that there was a painting in a house,

Adnan Çoker

Alaettin Aksoy

Komet

Mehmet Güleryüz

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 33


Koray Aris

Avni Arbaş

var mı? Birkaç tablo var öyle. Mübin Orhon’un yine. Düşünüyor, tartıyor, biçiyorsunuz. Alsam mı almasam mı, fiyat doğru fiyat mı, koleksiyon için gerçekten iyi olacak mı diye… Kimi Fikret Mualla’lar için de epey uğraştım. Birisi bir evde bir resim olduğunu söylüyor, aracılar gidip geliyor, konuşulup Nejad Devrim tartışılıyor. Gidip esere bakılıyor, o süreç çok heyecanlı. Birkaç müzayede sırasında uçaktaydım SERGIDEKI SANATÇILAR: mesela. Takip edenler vardı ama FAHRELNISSA ZEID, ben merak içindeydim. FIKRET MUALLÂ, HAKKI ANLI, ABIDIN DINO, Çok istediğiniz bir eseri aldınız. O FERRUH BAŞAĞA, SELIM artık sizin. Nasıl bir halet-i ruhiye TURAN, AVNI ARBAŞ, içinde olur, ne yaparsınız? NEJAD DEVRIM, İLHAN Alınca hemen eve KOMAN, MÜBIN ORHON, götürülmüyor zaten. Birtakım işlemler oluyor. Sonra eve ya da ADNAN ÇOKER, BURHAN ofise götürüyorum. DOĞANÇAY, ÖMER ULUÇ, ALBERT BITRAN, Günün konusu olmuyor mu o YÜKSEL ARSLAN, eser? Yok, öyle değil. Yakınlarımla, MEHMET GÜLERYÜZ, eşimle paylaşıyorum tabii ki ama KOMET, ALAETTIN insanları toplayıp; ben bu resmi AKSOY, ERGIN İNAN, aldım, gelin bakın demiyorum. KORAY ARIŞ. Heyecan nerede? Heyecan var tabii. Heyecan olmasa bu noktaya gelir miydim?

34 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

Yüksel Arslan

THE ARTISTS FEATURED IN THE EXHIBITION ARE FAHRELNISSA ZEID, FIKRET MUALLÂ, HAKKI ANLI, ABIDIN DINO, FERRUH BAŞAĞA, SELIM TURAN, AVNI ARBAŞ, NEJAD DEVRIM, İLHAN KOMAN, MÜBIN ORHON, ADNAN ÇOKER, BURHAN DOĞANÇAY, ÖMER ULUÇ, ALBERT BITRAN, YÜKSEL ARSLAN, MEHMET GÜLERYÜZ, KOMET, ALAETTIN AKSOY, ERGIN İNAN, AND KORAY ARIŞ.

mediators would go back and forth, and it would be discussed and debated. Then one would go and look at the work; that process is very exciting. I was on a plane during a few auctions, for example. There were people that were following them, but I was full of curiosity. You bought a work you really wanted. It is now yours. What kind of state are you in; what do you do? When you buy it, it’s not immediately taken home anyway. There are a couple of procedures. Then I take it home or to the office. Doesn’t that work become the topic of the day? No, it’s not like that. I share it with my friends and spouse, of course; but I don’t gather people and say, “Look, I bought this picture; come and see it.” Where is the excitement? There is excitement, of course. If there was no excitement, would I have come to this point?



M

O D A H A F TA L A R I N I N Y E N İ T Ü R K ’ Ü !

Hakan Yıldırım ve yeni markası Hakaan tüm dünyada fırtınalar estiriyorken beraberinde tartışmalı konuları da gündeme getirdi. Şimdilerde sadece Hakan Yıldırım markası için özel dikim atölyesi olarak kullandığı eski ofisinde moda tasarımcısıyla yurtdışı macerasını ve yeni markasını konuştuk.

TH E N E W T U R K O F FA S H I O N W E E K S !

As Hakan Yıldırım and his new brand, Haakan, took the entire world by storm, they also gave rise to several controversies. In his old office, which he now uses solely as a special sewing workshop for the Hakan Yıldırım brand, we spoke with the fashion designer about his adventure abroad and his new brand. Yazı • Story • Oktay Tutuş 36 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

Portre Fotoğrafı • Portrait Photograph • Emre Ünal


ALTI AYDA BIR YAPTIĞIM IŞ, BENIM IÇIN SANAT DEĞIL.

Türkiye’de uzun yıllardır çalışan, burada belli bir kariyeri olan bir tasarımcıyken birden Londra’ya gitmeye karar verdiniz. Bir süre sizden haber alamadık, ortalarda yoktunuz. Sonra birden Hakaan markasıyla çıkageldiniz. Peki, bu arada geçen süre zarfınca neler oldu? Aslında o süreçte bir iş macerası yoktu benim için. Sadece yıllar sonra kendime bir iyilik yaptım ve bir sene kendime ayırmak istedim. Biraz İstanbul’dan uzak yaşayarak, beni kimsenin tanımadığı, daha rahat ve daha yalnız kalmak istediğim bir süreç olarak verdim kendime. Ama her ay İstanbul’a geliyordum ve burada işleri kontrol ediyordum. Bir elim de buradaydı. Aslında çok da istediğim gibi bir şey olamadı. Maalesef onu da beceremedim. Gerçek hayatın içine geri dönmek durumunda kaldım. Sonra Londra Moda Haftası’na çıkmak istedim; kendimi hazır hissediyordum. Çünkü

sadece bu şova çıkma kısmını değil, başınıza ondan sonra gelebilecek iyi şeyleri de kaldırabilecek bir güveninizin olması; yani arkadan her şeyin iyi bir prodüksiyonla devam ediyor olması lazım. Londra Moda Haftası’na kabul edildim ve ilk defilemi yaptığım o gün aslında hayatımın değiştiği gündü. Çünkü yaptığım iş kabul gördü, insanlar beni sevdiler ve aralarına almak istediler. İlk sezonumda 26 noktada giysilerim satılmaya başladı. Sonra da ANDAM Ödülü’ne aday gösterildim.

You were a designer who worked in Turkey for many long years and had a set career here, and then you suddenly decided to go to London. We received no news of you for some time; you were not around. Then all of a sudden, you came out with the Haakan brand. So what happened in the period that passed? Actually, there was no business adventure for me in that period. I just did myself a favor after many years and wanted to set aside a year for myself. I gave it to myself as a period in which I, living afar from Istanbul, would be in a place where nobody knew me, where I could be more comfortable and more alone. However, I was coming to Istanbul every month and checking up on business here. I still had a hand here. In fact, it didn’t quite turn out

like I really wanted it to; unfortunately, I wasn’t able to succeed at that either. I had to return to real life. Then I wanted to go out to London Fashion Week. I felt I was ready because you have to have confidence that will support you not only in this part where you go on show, but also any of the good things to happen to you after that; so everything has to be proceeding with good production behind it. I was accepted to London Fashion Week, and the day I had my first show was actually the day my life changed—the work I did was accepted, people liked me, and they wanted to include me among themselves. My clothes started to be sold in twenty-six locations in my first season. Later, I was nominated for the ANDAM Award. We know that Mert Alaş of the duo Mert & Marcus, who is considered one of the world’s best photographers right now, is a partner in this brand. Was Mert Alaş A WORK THAT I DO IN SIX MONTHS, FOR ME, IS NOT ART.

Bu markada dünyanın şu an en iyi fotoğrafçılarından biri kabul edilen Mert&Marcus ikilisinden Mert Alaş’ın ortaklığı olduğunu biliyoruz. Mert Alaş bu projenin başından beri mi vardı yoksa sonradan mı dâhil oldu? Daha sonra dâhil oldu, başında yoktu.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 37


Bu ortaklığınız aslında birçok spekülasyona da yol açtı. Aslında sizin ANDAM Ödülü’nü kazanmanız mümkün değildi ve bu Mert Alaş sayesinde oldu gibi. Bu spekülasyonlar sizi rahatsız etmiştir. Sizce Mert Alaş’ın Hakaan markasına ortak olması, bu markanın şu andaki durumuna gelmesinde rol oynadı mı? Mert Alaş’ın benim hayatımda olması benim için çok önemli bir şey. Biz buna şöyle bakıyoruz. Benim hayatımda dünyanın en önemli gözü olan, en başarılı fotoğrafçılarından Mert’in olması; benim artistik olarak bakış açım için veya yaptığım iş üzerinde son söz konusunda yardımcı olması için çok önemli. Her ne kadar moda endüstrisinin içerisinde olsa bile sadece müşterileri ve kendisi var. Dolayısıyla ANDAM gibi bir ödüle Mert’in katkısı olamaz. Carine’in (Roitfeld) de söylediği gibi “benim sadece bir tane elim var.” Çünkü orada oylama yapılıyor. Burada da ben yıllarca jüri oldum. En fazla iki kişiyi etkileyebilirsiniz jüride. Dolayısıyla konuşmak istiyorlarsa durdurabilmek imkânsız. İstedikleri her şeyi söyleyebilirler ve bu devam edecek. Ben bunun içinde yaşayan birisi olarak bu ödülü almayı beklemiyordum. Aday olunca çok keyiflendim, çok iyi hissettim ama alamam diyordum. Diğer tasarımcılardan daha kötü olduğum için değil, sadece bana verilmeyeceğini düşünüyordum. Sürpriz

38 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

in this project from the start, or was he included later? He was included later; he wasn’t there at the start.

BIR KERE EN ÖNEMLI ŞEY BENIM IÇIN, ÜRÜNÜN VE KOLEKSIYONUN IYI VE KALITELI DURUŞU, BIR TASARIMCININ ELINDEN ÇIKMASI VE AYNI ZAMANDA GERÇEK HAYATA DÂHIL OLMASI.

FOR ONE, THE MOST IMPORTANT THINGS FOR ME ARE THAT THE PRODUCT AND COLLECTION ARE GOOD AND OF HIGH QUALITY, HAVE COME FROM THE HANDS OF A DESIGNER, AND ARE SIMULTANEOUSLY INTEGRATED INTO REAL LIFE.

This partnership of yours has also led to much speculation, actually—such as that it wasn’t really possible for you to win the ANDAM Award and that it happened thanks to Mert Alaş. These speculations must have bothered you. In your opinion, do you think Mert Alaş’s partnership in the Hakaan brand played a role in the brand coming to its present state? It is a very important thing for me that Mert Alaş is in my life. We look at it like this: the fact that Mert—who for me possesses the most important eye in the world, of which he is also one of the most important photographers—is in my life is extremely important for my artistic point of view or for the assistance given by providing a final word on a work I made. Although he is inside the fashion industry, he only has his own customers and himself. Therefore, Mert cannot have a contribution to an award such as ANDAM. As Carine [Roitfeld] said too, “I only have one hand”— because they vote on it there. And I was a jury here for years. You can only influence two people at most in a jury. Therefore, if they want to talk about it, it’s impossible to stop it. They can say whatever they want, and this will continue. As a person living inside this, I was not expecting to win the award. I was very pleased when I was nominated, and I felt very good, but I was saying that I couldn’t get it.



olacaktı. Ve sonunda bu ödül benim oldu, yapılabilecek hiçbir şey yok. Ödül bende! (gülüyor). Peki, bu ödül hayatınızda neleri değiştirdi? Hayatımın daha zorlaşmasını ve bütün gözlerin üzerime çevrilmesini sağladı. Birçok düşman edindim, başarım çekilemez hale geldi. Meşhur bir mektup var ve 600 kişiye gönderildi. ANDAM da zaten bu konuyla ilgili bir açıklama yaptı ve kimsenin de açıkçası umurunda değildi. ANDAM yeteneğe baktığını, kimsenin milliyetine bakmadığını söyledi. Bir de bu

40 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

problem var. Türk olduğum için nasıl bir Türk bu ödülü alır diye itirazlar oldu. Aslında sorun buydu. Bir Türk, Fransız bir bakanın elinden bir ödül nasıl alacaktı? Burada biz başka şeyler konuşurken orada daha politik şeyler söz konusuydu. Bu ödül yüzünden Londra’dan Paris’e geçmek zorunda kaldım. Çünkü şart olarak Paris’te şirket açmanı ve orada devam etmeni istiyorlar. Londra’dan Paris’e gidince devler ligine geçmiş oldum. Burada karşılaştırıldığım isimler de daha büyük. Dolayısıyla her gün hayatım daha da zorlaşıyor ama bunu

Not because I am worse than other designers, I just didn’t think that it would be given to me. It was to be a surprise. And finally, the award was mine; there’s nothing that can be done. The prize is mine! [he laughs] So, what has this award changed in your life? It made my life harder and caused all eyes to be turned on me. I made many enemies; my success became intolerable. There is a famous letter, and it was sent to six hundred people. ANDAM, too, made an announcement on this subject anyway, and frankly,

nobody cared. ANDAM said that it looks at talent, not at anyone’s nationality. And there is this problem too: because I was a Turk, there were objections to a Turk receiving the award. This was the problem, actually. How could a Turk receive an award from the hand of a French minister? While we are discussing other things here, the things being discussed there were more political. Because of this award, I had to go from London to Paris. This is because they want you to open a company in Paris and continue there as a condition. When I moved from


London to Paris, I moved to the giants’ league. The names I am compared to here are bigger too. Thus, my life is getting harder every day; but I think I have to live through this.

yaşamam gerekiyor diye düşünüyorum. Hakaan markası ünlü isimlerle, top modellerle çekilmiş fotoğraflarınızla yer alıyor basında. Bu sizi rahatsız ediyor mu yoksa pazarlama stratejiniz mi? Bu beni rahatsız etmiyor. Çünkü onlardan bahsedildiği kadar koleksiyondan da bahsediliyor. İş sadece şovla sınırlı değil, dünyanın en iyi mağazalarında satılıyor Hakaan. Dediğim gibi arkası boş bir iş değil. Bu bir şov ve ondan sonra başka dertlerimiz var. Şu anda 50 noktada satılıyoruz ve belki 80 belki de daha fazla noktaya çıkacak. Hakaan yeni bir marka. Siz kendi markanızı nasıl tarif ediyorsunuz? Oturdu mu sizce kimliği? Bir kere en önemli şey benim için, ürünün ve koleksiyonun iyi ve kaliteli duruşu, bir tasarımcının elinden çıkması ve aynı zamanda gerçek hayata dâhil olması. Ben koleksiyonlarımı böyle yapmak istiyorum. Çünkü altı ayda bir yaptığım iş, benim için sanat değil.

ANDAM ÖDÜLÜ HAYATIMIN DAHA ZORLAŞMASINI VE BÜTÜN GÖZLERIN ÜZERIME ÇEVRILMESINI SAĞLADI.

The Hakaan brand appears in the press with famous figures and photographs of you taken with supermodels. Does this bother you, or is it your marketing strategy? This doesn’t bother me, because as much as they talk about those, they talk about the collection too. The business is not just limited to shows—Hakaan is sold at the world’s best stores. As I said, this is no baseless matter. This is a show and we have other worries after it. Right now, we

are sold at fifty locations, and it will go up to maybe eighty, or maybe even more locations. Hakaan is a new brand. How do you describe your own brand? Do you think its identity has settled? For one, the most important things for me are that the product and collection are good and of high quality, have come from the hands of a designer, and are simultaneously integrated into real life. This is how I want to make my collections. A work that I do in six months, for me, is not art—

ANDAM AWARD MADE MY LIFE HARDER AND CAUSED ALL EYES TO BE TURNED ON ME.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 41


Altı ay sonra tükenecek bir iş yapıyorum.

I’m making a work that will be used up six months later.

Buradan (İstanbul) bakınca insanlar sizi yere göğe sığdıramıyor. Diğer taraftan da Avrupa ve ABD’de bu işte gerçekten iyi olan ve yıllardır yapan basın mensupları ve sektör öncülerinin size ve markanıza daha temkinli yaklaştığını görüyoruz. İleride ne olacak, ne bitecek görmek ve daha sonra markanız ve sizin hakkınızda sağlam yorumlar yapabilmek için... Eğer bir şey yapmak, bir noktada olmak istiyorsanız; bir hedefiniz varsa ve hayatınızda bunu gaye edinmişseniz telaşınız da olmamalı. Beni kimin alkışladığı çok önemli. Benim gerçekten korkunç bulduğum bir şeyi başkası yere göğe sığdıramıyorsa benim için gerçekten önemi yok! Biz her şey için iyi veya kötü diyebiliriz. Evet, dünyada benim üçüncü sezonum. Dediğin gibi insanlar temkinli. Mağazalar bile seni izlemek istiyor. İkinci sezonu, üçüncü sezonu görmek isteyenler var. Devam edebilecek mi edemeyecek mi? Veya vereceğim siparişin devamı gelecek mi? Bu açıdan benim ilk sezonumla ikinci sezonum arasında on kattan fazla artış var. Şu anda çok zor bir dünya içerisindeyim ve bunu tanımlamak gerçekten çok zor. O kadar iyi tasarımcı var ki, aynı yerlerde dolaştığım. Ve onlarla aynı yerlerde duruyor olabilmek; aralarından sıyrılabilmek çok önemli. Çünkü arkamda kimse yok, her şeyi kendim yapmak zorundayım.

Seen from here (Istanbul), people can’t seem to laud you enough. On the other hand, we also see that members of the press and sector leaders in Europe and the US— people who truly are good at this business and have been doing it for years—approach you and your brand more cautiously so they can see what will happen in the future and make solid assessments of you and your brand later on... If you want to do something, if you want to get to a certain point, if you have a goal and you have made it the aim of your life, then you shouldn’t have any worry. Who applauds me is very important. If something that I find truly horrific can’t seem to be lauded enough by someone else, it really doesn’t matter to me! We can say that anything is good or bad. Yes, it is my third season in the world. As you said, people are cautious. Even stores want to follow you. There are people who want to see the second season and the third season. Will it last or won’t it? Or will the rest of the order I will place arrive? There is a more than ten-fold increase in this regard between my first season and my second season. Right now, I am in a very difficult world, and it’s really hard to describe it. I wander in the same places as so many good designers. And to stand in the same places as them, to stand out among them, is very important. This is because there is nobody behind me; I have to do everything on my own.

42 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

EĞER BIR ŞEY YAPMAK, BIR NOKTADA OLMAK ISTIYORSANIZ; BIR HEDEFINIZ VARSA VE HAYATINIZDA BUNU GAYE EDINMIŞSENIZ TELAŞINIZ DA OLMAMALI. IF YOU WANT TO DO SOMETHING, IF YOU WANT TO GET TO A CERTAIN POINT, IF YOU HAVE A GOAL AND YOU HAVE MADE IT THE AIM OF YOUR LIFE, THEN YOU SHOULDN’T HAVE ANY WORRY.



DOĞUDAKİ BATILI: Her şeyin her an bulunabildiği yer neresi? Bu soruya spiritüel bir cevap verebiliriz ancak yaşadığımız dünyadan bir örnek daha yerinde olur: Singapur.

THE WESTERNER IN THE EAST: Where is the place in which anything can be found at any moment? We could give a spiritual answer to this question; however, an example from the world that we live in would be more appropriate—enter Singapore. Yazı • Story • Aykut Mercan Fotoğraf • Photograph • Kadir Banabak & Aykut Mercan

44 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011


2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 45


Bir ülkeyi ziyaret etmeye karar verdiğimde başkalarının tecrübelerinden çok, o ülke halkının görüşlerini dikkate alan biriyimdir. Singapur ziyaretimde de bu konuda bir kere daha haklı çıktım ve mutluyum. Çünkü sanki yere sakız atmak çok normalmiş gibi, “Çok garip bir yer, yere sakız atana anında ceza veriyorlar,” ya da “Singapur’a gideceksin de ne olacak? Levent’e git, orada da peş peşe alışveriş merkezleri

46 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

SINGAPUR’UN CAZIBESI ISE HIÇ ŞÜPHESIZ DOĞU VE BATIYI MUHTEŞEM ŞEKILDE BIRLEŞTIRMESINDEN GELIYOR.

var,” gibi yorumların ne kadar yersiz olduğunu ülkeye indiğim anda anladım. Yemyeşil bir coğrafyada

THE ALLURE OF SINGAPORE UNDOUBTEDLY COMES FROM ITS FANTASTIC FUSION OF EAST AND WEST.

When I decide to visit a country, I pay more attention to the views of its people of than to the experiences of others. On

my visit to Singapore, I turned out right once again—and I’m quite glad, having understood that comments like, “It’s a very strange place; they instantly punish people who throw gum on the ground” (as if it’s so normal to toss gum on the ground) or “Why are you going to Singapore? Go to Levent [a district in Istanbul], there are numerous shopping centers there too,” are completely out of line as soon as I land in the country. Built on a vibrant green landscape, with tall


kurulu ve birbirinden yüksek gökdelenlerin adeta ağaçların arasında kaybolduğu bu büyüleyici ülke, şehircilik ve düzen konularında tüm dünyaya model oluşturuyor. Birçok araştırmaya göre dünyanın en yaşanabilir yeri olan Singapur’un cazibesi ise hiç şüphesiz doğu ve batıyı muhteşem şekilde birleştirmesinden geliyor. Çünkü Asya’nın tüm renklerini eksiksiz barındıran bu ülke aynı zamanda bir İskandinav ülkesi kadar kurallı, bir Avrupa şehri kadar moda düşkünü ve Japonya’yı kıskandıracak kadar da teknolojik. İSTER MODA İKONU OLUN İSTER GURME Singapur uzun yıllar boyunca bir alışveriş cenneti olarak anıldı. Günümüzde yüksek fiyatlar ve alışveriş merkezlerinin Dubai ya da İstanbul’dakilere kıyasla eski moda kalması gibi nedenlerle bu unvan tehlikede gibi görünse de şehrin cazibesini hâlâ koruduğunu söyleyebiliriz. Özellikle son dönemde

skyscrapers practically standing hidden among the trees, this enchanting country is a model for the whole world in the areas of urban planning and organization. The allure of Singapore, the world’s most livable place according to several studies, undoubtedly comes from its fantastic fusion of East and West. The country, which incorporates all Asia’s colors, is as bound by rules as a Scandinavian country, as fond of fashion as a European city, and high-tech enough to make Japan jealous. WHETHER YOU’RE A FASHION ICON OR A GOURMAND Singapore has been known as a shopping paradise for many years. Though it seems that this title may be endangered today due to high prices and because its shopping centers are relatively oldfashioned compared to those in Dubai and Istanbul, the city still maintains its allure. There is no end to luxury and design in Singapore, and the country has stepped back into the competition, particularly with recently constructed shopping centers such as the Ion and Marina Bay Sands. Besides fashion aficionados, another segment that will definitely not want to leave the country is those fond of their palates: whether you like fast food or call yourself a gourmand, Singapore’s menu is expansive enough to offer all the flavors that you wish for. I suppose the fact that I ate three days’ worth of food at once in the food court of the Ion Shopping Center under the auspices of “tasting something

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 47


inşa edilen Ion ve Marina Bay Sands gibi alışveriş merkezleriyle rekabete yeniden dönen Singapur’da lüksün ve tasarımın ucu bucağı yok. Moda meraklılarının dışında bu ülkeden dönmek istemeyecek bir diğer kesim ise damak tadına düşkün olanlar. Çünkü ister fast food sevin ister kendinizi gurme diye adlandırın, Singapur size dilediğiniz tüm tatları sunabilecek kadar geniş bir mönüye sahip. Sadece meraktan gittiğim Ion Alışveriş Merkezi’nin yemek katında üç günde yiyebileceğim kadar yemeği “değişik bir şey tatma” adı altında yediğimi söylersem sanırım Singapur’un zengin yeme-içme seçenekleri hakkında size biraz fikir verebilirim. Singapur’a dilerseniz benim gibi uzun bir hafta sonu geçirmeye, dilerseniz daha fazla zaman ayırıp yıllık tatilinizi geçirmeye gidin, ancak şehrin beş önemli cazibe merkezini görmeden gelmeyin. 1- ORCHARD BULVARI Singapur deyince akla gelen ilk şey olan bu ünlü cadde, birbiri ardına sıralanan çok sayıda alışveriş merkezi ve lüks mağazanın merkez üssü. Louis Vuitton’dan Prada’ya, Miu Miu’dan Rolex’e dünyanın önde gelen markalarının tamamı bu caddede bir mağaza bulabilmek adeta birbiriyle yarışıyor ve peş

48 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

BIR İSKANDINAV ÜLKESI KADAR KURALLI, BIR AVRUPA ŞEHRI KADAR MODA DÜŞKÜNÜ VE JAPONYA’YI KISKANDIRACAK KADAR DA TEKNOLOJIK.

peşe mağazalar açıyor. Orchard’da alışveriş yapıp son trendleri takip ettikten caddedeki popüler Türk dondurmacısından bir külah Kahramanmaraş dondurması tatmayı unutmayın. 2- ÇİN MAHALLESİ Çin Mahallesi’nden bahsedince sakın gözünüzde tıklım tıkış sokaklar, dükkânlardan yayılan ve sizi bayıltabilecek yemek kokuları gelmesin. Çünkü bu özel semt, birçok farklı alt kültürü kaynaştıran bir mabet gibi olsa da, ülkenin temizlik, güvenlik ve estetik kaygılarından asla ödün vermiyor. Eğer yolunuz düşer de Çin Mahallesi’ne giderseniz gözünüz restoranlarda değil, yemek pazarında olsun. En az kırk-elli küçük yemek büfesini bir arada bulunduran bu pazar kesinlikle iştahınızı kabartacak. Öte yandan Çin Mahallesi’nin, Singapur’un gece hayatının kalbinin attığı yerlerin başında geldiğini ve alternatif kültürlerin buluşma noktası olduğunu da unutmayın.

AS BOUND BY RULES AS A SCANDINAVIAN COUNTRY, AS FOND OF FASHION AS A EUROPEAN CITY, AND HIGHTECH ENOUGH TO MAKE JAPAN JEALOUS.

different” could give you an idea about the wealth of eating and drinking options in Singapore. Go to Singapore for a long weekend as I did, or set aside more time and go there for your annual vacation if you please, but don’t come back before you see the city’s five important centers of attraction.

overwhelming food scents emanating from shops. Although this special district may be like an oasis that facilitates the intermingling of many different subcultures, it makes absolutely no concessions of the country’s sensitivities in cleanliness, safety, and aesthetics. If you happen to stop by Chinatown and enter it, disregard the restaurants and instead look for the food market. Containing at least forty to fifty small food stands in one place, this market will definitely pique your appetite. Meanwhile, don’t forget that Chinatown is the top place where the heart of Singapore’s nightlife beats, and that it is a meeting point for alternative subcultures.

1 – ORCHARD BOULEVARD This famous boulevard is the first thing that comes to mind on mention of Singapore, and it is a primary base for many shopping centers and luxury shops lined up one after the other. From Louis Vuitton to Prada, from Miu Miu to Rolex, the world’s leading brands are practically racing against each other to find retail space on the boulevard, opening store after store. Don’t forget to sample a cone of Kahramanmaraş ice cream from the popular Turkish ice cream vendor after you’re done with shopping on Orchard and catching up on the latest trends. 2 – CHINATOWN Chinatown? Don’t immediately think of jam-packed streets and

3 – MARINA BAY SANDS Noticing this giant living center, one of the most iconic structures of recent years, is not very hard—though I find it a little “much,” the structure, consisting of three tall towers and a ship built over these towers, impresses many tourists enough that they fill their cameras’ memories with snapshots of it. The compound, which incorporates an ultra-luxury shopping center, a giant hotel, and many choice restaurants (and you should not return before watching the sunset at one of the restaurants in the ship-shaped structure), is also a conference, exposition, and entertainment center. Worldfamous musicals stopping in the city are staged here as well.


2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 49


3- MARINA BAY SANDS Son yılların en ikonik yapılarından olan bu dev yaşam merkezini fark etmeniz çok zor değil. Çünkü üç yüksek kule ve kulelerin üzerine yerleşik bir gemi şeklinde inşa edilen bu yapı bana biraz “fazla” gelse de, birçok turisti fotoğraf makinelerinin hafızasını dolduracak kadar etkiliyor. İçerisinde ultra lüks bir alışveriş merkezi, dev bir otel, çok sayıda seçkin restoran –ki gemi şeklindeki yapıdaki restoranlardan birinde gün batımını izlemeden gelmeyinbulunduran kompleks aynı zamanda bir kongre, fuar ve eğlence merkezi. Şehri ziyaret eden dünyaca ünlü müzikaller de burada sahne alıyor. 4- SENTOSA ADASI Eğer Singapur’u ailenizle ziyaret edecekseniz listenizin başında Sentosa Adası olmalı. Adeta eğlenceye adanmış bu adada

50 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

Universal Studios’un eğlence parkından beş yıldızlı otellere, golf kulüplerinden kumsallara kadar birçok cazibe merkezini çok küçük bir alanda bir arada bulacaksınız. Sadece beş kilometrekarelik bir alana yayılan bu küçük adayı yılda 5 milyon turistin ziyaret ettiğini söylersek sanırım vaat ettiklerini daha iyi açıklamış oluruz. 5- ESPLANADE Henüz Sydney Opera Evi kadar ünlü olmasa da, tüm dünyanın dikkatini üzerine çekmeyi başaran Esplanade hem bir mimari mucize hem de farklı disiplinlerin bir araya geldiği eşsiz bir sanat merkezi. Seyahatinizin bir gününde vitrinleri, ışıkları, gökdelenleri bir yana bırakıp gününüzü kültür ve sanata ayırın. Esplanade sanat merkezinin zengin programındaki etkinlikler arasından seçim yapmakta zorlanacaksınız.

4 – SENTOSA ISLAND If you are visiting Singapore with your family, Sentosa Island should be at the top of your list. On the island, which is practically devoted to entertainment, you’ll find centers of attraction ranging from Universal Studios’ theme park, five-star hotels, golf clubs, and beaches, all packed into a very small area. I believe we could express what it promises by mentioning that five million tourists visit this small island, which is spread over an area of just 5 square kilometers, every year.

5 – ESPLANADE Though not yet as famous as the Sydney Opera House, the Esplanade has managed to draw the attention of the whole world, being an architectural miracle as well as an arts center where different disciplines come together. Leave the storefronts, lights, and skyscrapers aside for one day of your trip, and devote it to culture and art. You will have a hard time choosing among the events listed on the rich schedule of the Esplanade arts center.



KÜÇÜK ŞEYLERİN ADAMI THE MAN OF LITTLE THINGS

Yazı • Story • Oktay Tutuş İsviçre saat endüstrisinin en gediklilerinden, yaşayan efsane Kurt Klaus ile 50 yıl boyunca çalıştığı IWC’nin genel merkezi Schaffhausen’da saatlerin minik ama karmaşık dünyasına bir yolculuk yapmaya ne dersiniz?

52 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

How about taking a trip to the small but complex world of watches with living legend Kurt Klaus—one of the most decorated people in Switzerland’s watch industry—in Schaffhausen, the headquarters of IWC, where he worked for fifty years?


2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 53


IWC Schaffhausen genel merkezi IWC Schaffhausen headquarter

IWC’nin Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi’nde bulunan butiğinde Almanya ile İsviçre arasındaki minik bir kasaba olan Schaffhausen’dan gelmiş saatleri incelerken aklımda Kurt Klaus var. IWC’nin yaşayan efsane ustasıyla hemen ertesi gün yapacağım görüşme öncesinde Portofino, Portuguese, Pilot’s ve tabi ki Da Vinci serilerine bakıyorum. Bunlar IWC’nin ürettiği altı farklı aileden sadece dördü ama en popüler olanları. Saat endüstrisinin kalbi olarak Cenevre ve civarındaki irili ufaklı köyler ve kasabalar gösterilse de, 140 yıldır onlardan uzak, ülkenin diğer köşesinde IWC markası dünyanın en tanınmış saatlerini üretiyor. Ve tabii ki bu üretimin merkezi olarak da sessiz, sakin ve minik Schaffhausen gibi bir yerden başkası da düşünülemezdi. Zürih’ten yaklaşık 40 dakika süren bir otomobil yolculuğuyla İsviçre’nin kuzeyinde Almanya’yla sınır bu kasabaya varıyoruz. Cep telefonum sürekli Almanya ve İsviçre’deki operatörler arasında gezinirken, Avrupa’daki sınırların ne kadar ince olduğunu düşünüyorum. Mütevazı otelime yerleştikten sonraki tek düşüncem, ertesi sabah sohbet etme fırsatını bulacağım (ki bu çok özel bir durum) yaşayan bir efsane etrafında yoğunlaşıyor: Kurt Klaus. 50 yıldır IWC’de çalışan Klaus, saatlerle ilgili olanların ve pek tabii ki endüstrinin çok yakından tanıdığı bir isim. Hayatını saatlere ve mekanizmalara adamış, kendi tabiriyle minik

As I pore over the watches coming from Schaffhausen, a small town between Germany and Switzerland, at IWC’s boutique on Abdi İpekçi Avenue in Nişantaşı, Istanbul, my mind is on Kurt Klaus. I am looking at the Portofino, Portuguese, Pilot’s, and, of course, Da Vinci series before the meeting I am to have with IWC’s master, a living legend, the following day. These are just four of the six different families produced by IWC, but they are the most popular. Geneva and the villages and towns around it—large and small—are usually pointed to as the heart of the watch industry; far away from them, however, in the other corner of the country, the IWC brand has been producing the world’s most recognized watches for 140 years. And, of course, one could think of no other place for the headquarters of this production than quiet, tranquil, and small Schaffhausen. We reach the town, which straddles the border with Germany at the northern end of Switzerland, after a car ride from Zurich that takes approximately forty minutes. As my cellphone continually jumps between operators in Germany and Switzerland, I think about how thin the borders in Europe are. After settling into my modest hotel, my only thoughts are concentrated around a living legend that I will have a chance to chat with (a very special occasion): Kurt Klaus. Klaus, who has worked at IWC for fifty years, is a name known very well by those interested in watches and the industry at large. It really is something else to hear the experiences of this master who

Da Vinci Chronograph Ceramic 54 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011


“TOURBILLON SAAT USTASI IÇIN EN ÜST NOKTA DEMEK.” “THE TOURBILLON IS THE HIGHEST POINT FOR A WATCHMAKER.”

Portuguese Tourbillon MystèreRétrograde

Portuguese Perpetual Calendar

şeylerden çok zevk alan bu ustanın deneyimlerini onun ağzından duymak bambaşka. Radyodan gelen sesleri kimin çıkardığını merak edip içine bakmak isteyen bir çocuk düşünün. Kurt Klaus o çocuğun ta kendisi. “Bugün mikromekanik dediğimiz küçük şeyleri seviyorum. Benim için her zaman bir mekanizma en ilgi çekici şeydi. Nasıl çalışıyor diye merak ediyordum.” Bu merak onu dünyanın en ünlü (kendi portresinin üzerine işlendiği limitli üretim Da Vinci Perpetual Calendar Edition Kurt Klaus saat bu ünü belgeliyor) saat ustalarından birisi yapmış. Şimdilerde çalışmasa da IWC’nin yeni jenerasyon mühendislerine akıl hocalığı yapıyor ve şirket için tanıtım çalışmaları ve benim gibi gazetecilerin sorularını cevaplamak gibi işlerle uğraşıyor. IWC’nin neden en iyisi olduğunu anlatıyor kendi deyimiyle. “Gazetecileri her zaman heyecan verici buluyorum. Sanıyorum yaratıcı çalışmalar yapan insanları seviyorum. Yaratıcılık benim için en önemli şey.” Söz konusu yaratıcılık ise gördüğümüz bütün heyecan verici hatta komplikasyonlarıyla akıl çelici saatler ülkenin batısından (Cenevre) çıkıyor. Peki, onlardan ayrı olarak burada doğuda, Schaffhausen’da Cenevre’den farklı ne var? “Schaffhausen’ın farkı Alman mantalitesi (düşünme biçimi). Evet, belki saat üretimi İsviçre’nin batısına özgü diye düşünülebilir ama bu yanlış olur. IWC burada Schaffhausen’da 140 yıldır saat üretiyor. Yani sadece Cenevre en iyi saatleri üretmiyor. Fakat doğu biraz daha farklı. IWC, saat endüstrisinin mühendisi olarak addedilir. 1957’den beri burada çalışıyorum. O zaman patronum Albert Pellaton’du. O benim hem patronum

Portuguese Minute Repeater

has devoted his whole life to watches and movements and says, in his own words, that he enjoys the “little things in life” first hand. Think of a child wondering who makes the noises coming from the radio and wishes to crack it open for a look—that child is Kurt Klaus. “Today, I like the little things we call ‘micromechanics.’ For me, the movement was always the most interesting thing. I wondered how it worked.” This curiosity made him one of the most famous watchmakers (the limited-production Da Vinci watches, on which his own portrait is engraved, are a testament to this fame) in the world. Although he doesn’t work nowadays, he mentors the new generation of IWC’s engineers, and spends his time on promotional activities for the company and answering the questions of journalists like myself. He tells me why IWC is the best. “I always find journalists exciting. I think I like people who are engaged in creative efforts. Creativity is the most important thing for me.” If we are to speak of creativity, however, all the exciting watches that boggle the mind with their complexity come from the west of the country, Geneva. So what is the difference between Schaffhausen, far away in the east, and Geneva? “Schaffhausen’s difference is the German mentality. Yes, it could perhaps be thought that watch production is unique to the west of Switzerland, but this would be incorrect. IWC has been producing watches here in Schaffhausen for 140 years. So it is not just Geneva that produces the best watches. However, the east is a bit different. When you look at the products, the difference between Piaget and IWC is the difference between east and west. IWC is deemed the engineer of the watch industry. I have been working here since 1957.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 55


“IWC’DE ÇALIŞMAMIN SEBEBI BENIM ÜLKENİN ALMANCA KONUŞULAN TARAFINDA YANİ DOĞUSUNDA DOĞMUŞ OLMAM.”

hem de öğretmenimdi. Çok ilginçtir ki, o da Cenevre’den gelmiş. Ama o da mühendisliğin Schaffhausen’da daha iyi olduğunu söylüyordu. Schaffhausen’ın alâmetifarikası komplike saatler üretmekten ziyade, mekanizmalardaki mühendisliktir. Benim ondan öğrendiğim budur.” Alman aksanıyla konuştuğu İngilizcesi tane tane ve anlaşılır. Aynı zamanda çoğu anlar durarak konuşmasından bir sonra söyleyeceği düzgün cümleyi düşündüğünü tahmin ediyorum. Sabırsız mizacım kayıp, kelimenin tam anlamıyla ağzım açık dinliyorum. Klaus bana onu geçen 50 yıl boyunca heyecanlandıran iki şeyden bahsediyor. “50 yıl içerisinde beni heyecanlandıran iki şey oldu. Da Vinci Perpetual Calendar’da sadece en iyi fonksiyonları elde etmek için yaptığım yenilikçi mühendislik. Burada tek düşündüğüm, nasıl böyle bir mekanizmayı yaparım oldu. Tüm komplikasyonlardan öte ve onu mümkün olduğunca basit yapmam gerekiyordu. Bu benim için heyecan verici ilk şeydi. Yeni yüksek bilgisayar teknolojisi ise benim için ikinci en çok heyecan verici şeydi. Tasarım, inşa etme ve üretimde gerçekten fantastik sonuçları var. Ben Da Vinci Perpetual Calendar’ı bir kalemle kâğıt üzerinde tasarlayıp, hesaplamalarını yapmışken; bugün her şey bir bilgisayar tarafından yapılıyor. 20 yıldan fazla oldu. 1988’de CAD (Computer Aided Design-Bilgisayar Destekli Tasarım) diye bir şey duydum ve bu nedir diye sordum. Bilgisayar ekranında çizim yapmak... Bana çok ilgi çekici geldi ve bunu öğrendikten sonra bir daha elime kalem kâğıt almadım. O zaman kocaman olan bu bilgisayarların yerine şimdi laptop’ımda çalışabiliyorum. En başlarda endüstrideki çoğu insan bilgisayarda çalışmayı reddetmişti veya bunu kullanmayı bilmiyordu. Ben ise ilk çıktığı andan beri kullanıyorum. Muhteşem bir araç saat yapmak için. İlginç olan ise saat yapımının hâlâ 50 yıl öncesiyle aynı olması.” Her ne kadar bir bilgisayar, tüm hesaplamaları en az eskinin ustalarının kâğıt üzerinde uzunca bir süre hesapladığı kadar keskin bir şekilde hesaplayabilse de, mekanizmalar hâlâ elde yapılıyor. Bir bilgisayarın o kadar küçük parçaları bir insanın dikkatiyle ve hassas bir şekilde birleştirmesi mümkün değil. Bunları birleştirmek de saat ustalarının (watchmakers) işi. Klaus, her ne kadar mühendisliğe çok önem verse de; bir mühendisin öncelikle bir usta olması gerektiğini düşünüyor. “Bir saat ustası saatin her şeyini bilir. Yapar, bozar, yeniden birleştirir. Her şeyine hâkimdir ve hepsini eliyle yapar. Ama yeni bir mekanizma geliştirmez. Bunda ustalaştıktan sonra yani saat ustası olduktan sonra mühendislik okulu gelir. Dört yıl saat ustası dört yıl da mühendis olmak için harcamak

“THE REASON I WORK FOR IWC IS THAT I WAS BORN IN THE GERMANSPEAKING PART OF THE COUNTRY, THE EAST.”

Back then, my boss was Albert Pellaton. He was both my boss and my teacher. Interestingly, he came from Geneva too. However, he also said that the engineering in Schaffhausen was better. Schaffhausen’s hallmark is not producing complex watches, it is the engineering found in its movements. That is what I learned from him.” His English, which he speaks with a German accent, is precise and clear. I suppose that he usually pauses to think about how to correctly express the next sentence he shall utter. My impatient temperament is nowhere to be found; I am literally listening with my jaw agape. Klaus is telling me about two things that excited him over the fifty years that have passed. “There were two things that excited me in fifty years. The innovative engineering I did to get only the best functionality in the Da Vinci Perpetual Calendar, for one. The only thing I thought of there was how I would make such a movement. All complications aside, I had to make it as simple as possible. This was the first exciting thing for me. The new, advanced computer technology was the second most exciting thing for me. It really produces fantastic results in design, construction, and production. Back then, I designed the Da Vinci Perpetual Calendar and made its calculations with pen and paper; today, everything is done by computer. It has been more than twenty years. In 1988, I heard about something called CAD (Computer Aided Design), and asked what it was: making drawings on a computer screen... It seemed very interesting to me, and after I learned it, I never picked up the pen or paper again. Now, I can work on my laptop instead of the giant computers they had back then. At the beginning, most people in the industry had refused to work on computers, or didn’t know how to use them. I, however, have used them since they first came out. It is a great tool for making watches. What is interesting, however, is that the production of watches is the same as it was fifty years ago.” Although a computer can perform all calculations as precisely as the masters of the past did on pen and paper over long periods, the movements are still made by hand. It is not possible for a computer to join such small parts with the attentiveness and care of a human. Joining them is the job of watchmakers. Although Klaus values engineering very highly, he believes that an engineer must first be a watchmaker. “A master watchmaker knows everything about a watch. He creates, disassembles, and reassembles them. But he does not develop a new movement. After developing mastery, after becoming a watchmaker, he must go to engineering school. One must spend four years to become a master watchmaker, and four years to be an engineer. It is a long journey.” This particular master

Big Pilot’s Watch Perpetual Calendar Edition Antoine de Saint Exupéry 56 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011


“BİR SAAT USTASI SAATİN HER ŞEYİNİ BİLİR. YAPAR, BOZAR, YENİDEN BİRLEŞTİRİR. HER ŞEYİNE HÂKİMDİR VE HEPSİNİ ELİYLE YAPAR.”

“A MASTER WATCHMAKER KNOWS EVERYTHING ABOUT A WATCH. HE MAKES IT, DISASSEMBLES IT, AND PUTS IT BACK TOGETHER. HE IS IN CONTROL OF ALL ITS PARTS AND MAKES THEM ALL BY HAND.”

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 57


Da Vinci Perpetual Calendar Digital Date-Month

gerekir. Uzun bir yolculuk.” Bu yolculuğa Cenevre’de başlamış olan usta daha sonra doğduğu yere geri dönmeyi tercih etmiş. Ve buradaki tek saat firması da IWC olduğundan burada çalışmaya başlamış. Kendisiyle özdeşleşmiş, firmanın en meşhur saat ailesinden Da Vinci de bundan sonra doğmuş. “Da Vinci’yi ben tek başıma yaptım dolayısıyla benim için çok önemliydi. Satışa hazır hale gelene dek dört veya beş yıllık bir zaman harcadım. Ondan sonra da hiç tek başıma çalışmadım, hep bir ekiple beraberdim.” Dolayısıyla ilk 50 adedini kendi elleriyle birleştirdiği Da Vinci, onun bebeği gibi. Ama bir mühendisten ziyade bir saat ustası olarak kendisini tanımlayan Klaus en büyük heyecanını bir Tourbillon mekanizması tasarladığında yaşamış. Öncelikle bu fikri IWC CEO’su Georges Kern’e kabul ettirmesi gerekmiş. Ama onun bu heyecanını görmüş olacak ki daha sonra Georges Kern kendisine bu Tourbillon’u istediğini söylüyor. Kurt Klaus bunlar gibi daha nice hikâyelerle dolu. Birkaç saat daha zamanımız olsa kim bilir neler anlatacak ama ben onun belki de kimselere anlatmadığı özel hayatını merak ediyorum. Bu küçük kasabada, IWC’deki iş arkadaşlarıyla bir araya gelip, yeni modeller üzerinde çalışmadığı zamanlarda neler yapıyor? “En büyük hobim İngiliz yarış köpekleri. 40 yıldır onları küçük birer yavruyken alıp, yetiştiriyorum ve yarış için eğitiyorum. Bu eğitimin parçası olarak sabahları altıda kalkıp onlarla beraber koşuyorum. Bu anlar benim en iyi fikirlerim için ilham oluyor. Ayrıca sağlığım için de çok iyi olduğunu düşünüyorum. 76 yaşındayım ve hiçbir sağlık problemim yok hala dünyayı dolaşabiliyorum. Şimdi köpeklerim de benim gibi yaşlı oldukları için artık daha yavaş yürüyüşler yapıyoruz. Ben yaşlı hissetmiyorum gerçi ama köpeklerim öyle maalesef.” Olgun genç Klaus’un bize başka sürprizleri var mı diye sorduğum soruya cevabıyla sohbetimizi noktalanıyor: “Mühendislerimiz üzerinde çalışıyor fakat bir sonraki yıl nasıl bir modelle karşılacağınızı söylememiz sizin de tahmin edeceğiniz üzere doğru değil.” Schaffhausen’dan kafamda bana ait olmayan bir sürü hatıra ve başarıyla dolu olarak ayrılıyor, tüm bunların yanında da nasıl yaşlanmam gerektiğine dair derin düşünceler içerisindeyken, beni havaalanına götürecek aracın içerisinde uyuyakalıyorum.

Da Vinci Chronograph Ceramic

began his journey in Geneva, after which he chose to return to his birthplace. Here, he started working for IWC, as it was the only watch company in town. The Da Vinci, which is identified with the watchmaker and is one of the company’s most famous watch families, was born afterward: “I made the Da Vinci alone; thus, it was very important for me. I spent a period of four or five years until it became ready for sale. And I never worked alone after that; I always worked with a crew.” Thus, the Da Vinci, the first fifty units of which he assembled by hand, is like his baby. However, Klaus, who describes himself as more of a watchmaker than an engineer, experienced his greatest excitement when he designed a Tourbillon movement. He says that when he proposed this idea to CEO Georges Kern, he received a response that it was not suited to the spirit of IWC, which is proud of its engineering but stands afar from complex watches. But Kern must have recognized Klaus’s enthusiasm, as he later told him that he did want the Tourbillon after all. Kurt Klaus is full of many more such stories. Surely he has much more to tell if only we had a few hours more, but I am curious about his private life, which he might have never spoken to anybody about. What does he do in this small town at times when he is not together with his apprentices at IWC, working on new models? “My greatest hobby is greyhound racing. For forty years, I have been getting them as small puppies, raising them, and training them for racing. As part of this training, I wake up at six in the morning and run with them. These moments inspire my best ideas. I also think that it is very good for my health. I am seventy-six years old and I have no health problems; I can still travel the world. Now, because my dogs are old like I am, we take slower walks. I don’t feel old, actually, but unfortunately my dogs are.” The answer provided by Klaus, the mature youth, to a question I ask to see if he has any more surprises for us marks the end of our conversation: “Our engineers are working on it, but as you might guess, it would be incorrect for us to say what kind of model you will encounter next year. “ As I leave Schaffhausen with many memories and successes in my head that don’t belong to me, simultaneously engaged in deep thought on how I ought to grow old, I fall asleep in the vehicle taking me to the airport.

Da Vinci Perpetual Calendar Edition Kurt Klaus 58 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011



60 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011


Toprak Kütahya’da çini, porselen ve seramik olup, hayata karışır, sanat getirir mekânlara.

In Kütahya, earth becomes “çini” (traditional glazed Turkish earthenware, resembling faience or majolica), porcelain, and ceramics, becoming a part of and bringing art to our lives. Yazı • Story • Hasan Mert Kaya Fotoğraf • Photograph • Merih Akoğul

Asya’nın zenginliklerine dair anlatılan öykülerle büyük bir merak ve keşfetme duygusuyla yola çıkan Orta Çağ’ın Avrupalı gezginler porselenle Uzak Doğu’da tanıştılar. İpek Yolu güzergâhı ve Asya içlerinden Anadolu’ya akan göçler ve ticaret yolları porseleni Anadolu’ya taşıdı. Anadolu Selçukluları, Germiyanoğulları ve Osmanlılar Kütahya’da yeni bir kültür oluşturdular. Bizans İmparatorluğu döneminde de önemli üretim ocaklarının

olduğu Kütahya’nın killi toprakları artık ateşte farklı renklerde, farklı form ve desenlerde çiçekler açacaktı. ÇİNİ, PORSELEN VE SERAMİK Kütahya, İznik ile birlikte çini geleneğini yaşatan bir yer. Yöredeki toprağın killi oluşu sanatı yaşatıp, geliştiren bir rol oynamış. Çini Kütahya’da hayatın içine işlemiş. Evani denen ev eşyalarına, camilere ve mimarinin

European travelers, having set a course for Asia in the Middle Ages with a great curiosity toward the stories told about its richness and a desire for exploration, first encountered porcelain in the Far East. The Silk Road and the migration and trade routes extending from inner Asia to Anatolia brought porcelain to the latter. The Seljuks of Anatolia, the Germiyanids, and the Ottomans founded a new culture in Kütahya. Kütahya’s argillaceous earth now was to bloom in fire in different colors, forms, and patterns.

ÇİNİ, PORCELAIN, AND CERAMICS Kütahya, along with İzmir, keeps the çini tradition alive. The clayey nature of the region’s earth played a role in keeping this art form alive and developing it. Çini worked its way into life in Kütahya. It has found a place for itself in areas ranging from household items called “evani” to mosques and architecture. Meanwhile, Kütahya also stands out for its porcelain and ceramics. It has produced world-famous master craftspeople, and

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 61


birçok alanında yer bulmuş kendine. Öte yandan porselen ve seramik ile de öne çıkan bir yer Kütahya. Dünyaca meşhur ustalar yetiştirmiş, üretilen eserlerle saraylar, köşkler ve kasırlar bezenmiş. Geçmişten gelen gelenek günümüzde modern tekniklerle Kütahya’da yaşatılıyor. Modern mimaride, özellikle iç mekânların dekore edilmesinde çini ve porselen süs objeleri kullanımı giderek artan bir trend çiziyor. Çini, porselen ve seramiğin Kütahya’daki derinliğini en iyi görebileceğiniz yer ise Kütahya Porselen’e ait Porselen Müzesi. KÜTAHYA PORSELEN MÜZESİ Kütahya Porselen, kentin en köklü porselen işletmesi. Türkiye’nin çini, porselen ve seramik alanlarındaki birikimini tüm dünyaya ulaşan ürünleriyle sergileyen Kütahya Porselen’in müzesinde porselenin modern yüzüne de yer verilmiş.

62 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

METROPOLITAN MUSEUM OF ART NEW YORK, VICTORIA & ALBERT MUSEUM LONDON, MUSEE DU LOUVRE PARİS GİBİ DÜNYACA ÜNLÜ MÜZELERDE SERGİLENEN İZNİK ÇİNİLERİNİN PORSELEN REPLİKALARINDAN GÜZEL BİR SEÇKİ KÜTAHYA PORSELEN MÜZESİ’NDE SANATSEVERLERİ BEKLİYOR. A SMART SELECTION OF PORCELAIN REPLICAS OF İZNİK ÇİNİS EXHIBITED AT WORLD FAMOUS MUSEUMS LIKE THE METROPOLITAN MUSEUM OF ART NEW YORK, VICTORIA & ALBERT MUSEUM LONDON, AND MUSÉE DU LOUVRE PARIS AWAITS ART LOVERS AT THE KÜTAHYA PORSELEN MUSEUM.

the items they created have been used to decorate palaces, mansions, and summer homes. The historic tradition is kept alive today in Kütahya with modern techniques. There is a rising trend toward using çini and porcelain decorative items in modern architecture, particularly in interior decoration. The best place to see the depth still possessed by çini, porcelain, and ceramics in Kütahya is the Porcelain Museum owned by Kütahya Porselen. THE KÜTAHYA PORSELEN MUSEUM Kütahya Porselen is the town’s most deeply rooted porcelain business. At Kütahya Porselen’s museum, where Turkey’s accumulation in the fields of çini, porcelain, and ceramics is exhibited with products that have reached the entire world, a place has also been set aside for the modern face of porcelain. The collections on display at the museum, produced between 1970 and 2010, are accompanied by porcelain replicas of İznik çini works, palatial porcelain, and porcelain from around the world.


Müze sergi alanlarında 1970 – 2010 yılları arasında üretilen koleksiyonlara, İznik çinilerinin porselen replikaları, saray porselenleri ve dünya porselenleri eşlik ediyor. SU VE TARİH KENTİ Kütahya suyun çok bol olduğu bir yöre. Gediz Irmağı’nın, yer altı sularının bereketle coşturduğu, yeşil bir kent. Jeotermal su kaynakları, kaplıca ve termal tesisler Kütahya ve ilçelerinde alternatif turizm olanakları sunuyor. Kütahya aynı zamanda özgün tatlar diyarı. Kentin kızılcık tarhanası, organik bulguru ve yöresel adlarla sunulan çok çeşitli yiyecekleri keyifli bir hafta sonu gezisinde misafirlerini bekliyor. Erken dönem Osmanlı cami ve mescidleri, arkeoloji müzesi, çinili köşk ise kentin tarihi içinde yol alabileceğiniz mekânlar.

A CITY OF WATER AND HISTORY Kütahya is a region where water is quite abundant. It is a city made vibrant and fertile by the Gediz River and underground streams. Geothermal water sources, hot springs, and thermal facilities offer alternative tourism options in Kütahya and its districts. Kütahya is also a land of unique delicacies. The city’s Cornelian cherry “tarhana” (a dried, fermented mixture of yogurt, herbs, and in this particular recipe, dogwood berries), organic bulgur, and various foods presented under local names await guests on pleasant weekend trips. You could take a journey through the city’s history too, walking among such places as several early examples of Ottoman mosques and masjids, its archeology museum, and the çini-decorated mansion.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 63


2 01 1 EN

'

ÖNEMLİ 10 MAKRO TRENDİ

TOP TEN MACRO TRENDS FOR 2011

1. TUTARSIZ TÜKETİCİLER: DEMOGRAFİ YERİNE PSİKOGRAFİ Pazarlama uzmanları, tüketicileri artık demografik beğeni kategorileri altında toplayamayacaklar. Bugünün tüketicileri kararsız, tutarsız hatta zaman zaman şizofren davranıyor. Yeni tüketici gösteriş yapmak ya da lüks ürünler almak için temel tüketim ürünlerinden kısıntı yapıyor, indirimli satışlardan çıkıp pahalı ürünler satan mağazalara koşuyor. Chanel marka tasarım ceketlerin altına yıllanmış Levi jean pantolonlar giyiyor ve titizlikle geri dönüşüm yapmalarına rağmen arazi tipi spor arabalar kullanıyorlar. Piyasayı ve tüketicileri anlamak pazara değil, daha çok tüketicilerin aklından ve kalbinden neler geçtiğine bağlı. 2. YENİ TUTUMLULUK: TUTUMLU DAVRANMAK UCUZCULUK DEĞİL AKILLI OLMAKTIR. Küresel ekonomik kriz bize kişisel güvenlik ağlarımızda birkaç büyük delik olduğunu gösterdi. İnsanların para harcama, borç alma ve birikim yapma davranışlarında esaslı değişimler görmeye devam edeceğiz. Tutumlu tüketiciler ucuzculuk yapmıyor; daha çok satın alma kararlarının çevresel ve

64 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

İN

Yazı • Story • Robyn Waters İllüstrasyon • Illustrations • Sedat Girgin RW Trend, LLC www.rwtrend.com

1. INCONSISTENT CONSUMERS: PSYCHOGRAPHICS, NOT DEMOGRAPHICS. Marketers can no longer lump customers together in like categories by demographics. Today’s consumers are fickle, inconsistent, and at times, even schizophrenic. They’ll save on staples so they can splurge or luxury items; cross-shop discounters and high end department stores; pair Chanel designer jackets with vintage Levi’s jeans; and recycle passionately while still driving an SUV. Understanding markets and consumers depends more on what’s going on inside the hearts and minds of your customers and less on the markeplace. 2. THE NEW FRUGALITY: FRUGAL ISN’T CHEAP—IT’S SMART! The global recession has taught us all that our personal safety nets have a few holes in them. We’re going to continue to see a major shift in spending, borrowing, and savings behavior. Frugal consumers aren’t cheap— rather, they try to be mindful of the ecological and social effect of their purchases. The frugal approach seeks out quality, not quantity. Simplicity has never looked or felt so good.


2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 65


toplumsal etkileri konusunda dikkatli olmaya çalışıyorlar. Tutumluluk yaklaşımı niceliğe değil niteliğe önem veriyor. Sadelik hiç bu kadar iyi görünmemiş, bu kadar iyi hissettirmemişti. 3. PERAKENDE DEVRİMİ: ÇOK KANALLILIK YÜKSELİŞTE Internet deneyimleri artıyor. Satış internet üzerinden gerçekleşsin ya da gerçekleşmesin, uzmanlar yapılan alışverişlerin yüzde 90’ının internette başladığını söylüyorlar. Perakendeciler, oyunda geri kalmamak için farklı kanallar kullanabilmeli ve araştırma, satın alma ve satış sonrası hizmet deneyimini kusursuz hale getirmeliler. 4. KİŞİSELLEŞTİRME: HER ŞEYİN ÖZÜ, KİTLESEL BİREYSELLEŞTİRME Küresel markaların kurumsal kimlikler geliştirmek ve dünyanın her yerinde birbirine benzeyen ürünler üretmek için gösterdikleri çaba, tüketicinin kişisel ihtiyaçlarını göz önüne almayan, zevksiz ve birbirinin aynı ürünlerin çoğalmasına neden oldu. Bugünün tüketicileri kendi biricik kimliklerine uygun olarak kişiselleştirilmiş tasarımlar istiyor. Kişisel tarzlarını kendi bireysellikleri belirliyor. 5. MELEZ DÜŞÜNCE: SOL BEYİN + SAĞ BEYİN = TAM BEYİN DÜŞÜNCESİ İşletmeler bugünün dünyasında karşılaştıkları karmaşık ve çok başlı sorunları çözebilmek için birbiriyle çok alakasız alanlardan uzmanları bir araya getirmek zorunda. Melez düşünce, statükonun daha önce göremediği fırsatların keşfedilmesi ve geliştirilmesi için farklı düşünce alanlarının bilinçli olarak harmanlanması anlamına geliyor. Daha iyi sonuçlar alabilmek için işletmelerin matematiksel analizi, yaratıcı ve sezgisel anlayışla birleştirmeleri gerekiyor.

3. RETAIL REVOLUTION: MULTI CHANNEL ON THE RISE Online experiences are escalating. Experts say up to 90 percent of all purchases begin online whether or not they are purchased over the Internet. To stay in the game, retailers need to expand into multiple channels, and must make research, purchasing, and service a seamless experience. 4. PERSONALIZATION: IT’S ALL ABOUT MASS CUSTOMIZATION Global brands have worked hard to develop corporate identities and products that are similar all over the world, resulting in a proliferation of bland and generic products that don’t take into account the individual needs of the customer. Consumers today want customized designs suited to their unique selves…personal style is driven by their individuality. 5. HYBRID THINKING: LEFT BRAIN + RIGHT BRAIN = WHOLE BRAIN THINKING Businesses will need to bring together experts from far-flung disciplines in order to solve the complex, many-headed problems of today’s world. Hybrid thinking is the conscious blending of different fields of thought to discover and develop opportunities that were previously unseen by the status quo. For a better bottom line, businesses need to integrate analytics with creative and intuitive insights. 6. RETHINKING RETIREMENT: A SILVER TSUNAMI IS HEADED OUR WAY People are living longer, and as a result, many are planning to work beyond retirement—either due to financial need or because they’ve grown attached to a lifestyle of leisure and pleasure. Many boomers plan to “refire,” not retire. They are looking to create portfolio lives comprised of some paidfor work, more leisure, and more time to give back. Products and services that provide energy, vitality, wellness, and longevity, as well as continuous learning will benefit.

6. EMEKLİLİĞİ YENİDEN DÜŞÜNMEK: GÜMÜŞ TSUNAMİ DALGASI GELİYOR İnsanlar artık daha uzun yaşıyor ve dolayısıyla çoğu, ya parasal ihtiyaçlar yüzünden ya da rahat ve keyifli bir hayata 7. EVERYTHING OLD IS NEW AGAIN: AN alışmış oldukları için emekli olduktan sonra da çalışmayı ESCALATING SENSE OF NOSTALGIA planlıyor. “Baby Boomer”ların (40’lı ve 50’li yıllarda The more technologically advanced our modern world doğanlar) çoğu emeklilik değil yeni bir çalışma hayatı peşinde. becomes, the more many of us are interested, intrigued, Biraz ücretli iş, daha çok boş zaman ve topluma bir şeyler verebilmek için daha fazla fırsattan oluşan “portfolyo” hayatlar kurmak istiyorlar. Onlara enerji, hayatiyet, sağlık ve dayanıklılık katacak ürün ve hizmetlerin yanı sıra yaşam boyu eğitim sektörü de olumlu etkilenecek.

66 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011


7. ESKİ OLAN HER ŞEY ARTIK YENİ: NOSTALJİNİN YÜKSELİŞİ Teknoloji ilerleyip dünya modernleştikçe, daha yavaş, daha basit ve daha makul bir geçmişin hatıralarına ilgi ve özlem duyanların sayısı da artıyor. Asırlık markalar yeniden hayat bulmaya devam edecek; pazarlamacılar eski reklam kampanyalarını yeniden gündeme getirecek; eski ambalaj tasarımları tekrar ortaya çıkacak. 8. YEŞİL EVRİM: RİSKLER KİŞİSELLEŞİYOR Sürdürülebilirlik çabaları giderek önem kazanıyor. İster geri dönüşüm, atıklardan gübre elde etme, kendi sebzesini yetiştirme, ister enerjiyi daha verimli kullanan ev aletleri kullanmak olsun, herkes kendi payına düşeni yapmak istiyor. Tasarımcılar beşikten-eşiğe tasarımlara daha fazla ağırlık veriyor ve işletmeler de enerjiyi verimli kullanan bina ve sistemler yaratmak için daha büyük adımlar atıyorlar. Bu girişimler gezegenimizi olduğu kadar, sene sonundaki kâr hanesini de koruyor. 9. ZİNDELİK KİŞİSELLEŞİYOR: SAĞLIK HİZMETLERİ HASTALIKLA SAVAŞMAKTAN İBARET DEĞİLDİR Evet, hâlâ kansere, şeker hastalığına hatta sıradan soğuk algınlıklarına çareler arıyoruz. Fakat bu arada tüketiciler sağlıklarının kontrolünü giderek daha fazla ele alıyorlar. Daha fit bir vücut, zindelik ve yaşam kalitesini artırmak için yollar arıyorlar. Sağlık hizmetlerinin maliyetleri kontrolsüz bir biçimde artarken, hastalıklardan korunmaya verilen önem de artacak. Obezite salgınının durdurulması gerekiyor; eğer bu salgınla baş etme konusunda bir ümidimiz olacaksa, beslenme ve egzersiz konuları yeniden ele alınmalı ve kişiselleştirilmeli. 10. GÖNÜL RAHATLIĞI: NİHAİ ALTIN ÖLÇÜSÜ Geçtiğimiz birkaç yıl bize en kötüsüne hazırlıklı olmayı öğretti. En kötü dönemi Belki atlattık ama tüketiciler kendilerini bir daha aynı durumda bulmamak için ellerinden geleni yapacaklar. Tasarruf, acil durumlar için birikim yapmak, fazlasıyla borçlanmaktan kaçınmak önem kazanacak. Bankamatik kartlarının kullanımı yaygınlaşmaya devam edecek. Mali planlama giderek daha önemli hale geliyor. Kurumlar her zamankinden çok daha şeffaf olmak durumunda; yasal boşluklardan yararlanma, gizli maliyetler ve pahalı seviye/ model artırımlarına geçit yok. Pazarlama uzmanları sadece “satış” değil, “iyileştirme” çerçevesinde düşünmek zorunda kalacaklar. Yeni çıkanlar değil gerekli olanlar etrafında oluşan yeni bir trend lisanı gelişmeye devam edecek.

and enticed by things reminiscent of a slower, simpler, and saner past. Heritage brands will continue to be revitalized; marketers will revive old ad campaigns; old packaging designs re-emerge. 8. GREEN EVOLUTION: THE RISKS BECOME MORE PERSONAL Sustainability efforts grow in importance. Everyone looks to do their part, whether that means recycling, composting, growing your own vegetables in your backyard, or installing energy efficient appliances in your home. Designers put more emphasis on cradle-to-cradle design, and businesses take greater steps to create energy-efficient buildings and systems. It feeds the bottom line and it saves our planet. 9. WELLNESS GETS PERSONAL: HEALTHCARE ISN’T JUST ABOUT FIGHTING DISEASE Yes, we still want a cure for cancer, for diabetes, even for the common cold. But in the meantime, consumers will take more charge of their health. They are looking for ways to get fit, stay well, and improve their quality of life. As health care costs continue to soar out of control, more emphasis will be place on not getting sick in the first place. The obesity epidemic needs to be squelched—nutrition and exercise issues need to be reframed and made personal if we’re to have any hope of fighting the obesity epidemic. 10. PEACE OF MIND: IT’S THE ULTIMATE GOLD STANDARD The last few years have helped teach us to prepare for the worst. While the worst might be over, consumers will do what they can to avoid finding themselves in the same situation down the road. More emphasis will be placed on saving, adding to emergency funds, avoiding excessive debt. Use of debit cards will continue to rise. Financial planning becomes increasingly important. Institutions will need to be more transparent than ever—no loopholes, no hidden costs, no pricey upgrades. Marketers will need to think in terms of “healing,” not just “selling.” A new trend language will continue to evolve around the idea of “what’s important,” not just “what’s next.”

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 67


E jderha

r y o n y Ua

THE DRAGON AWAKENS!

Zengin kültürü, görkemli tapınakları ve el değmemiş doğasıyla dikkat çeken Kamboçya, uzun süreli sessizliğin ardından güzelliklerini sergilemek için sabırsızlanıyor.

Cambodia, which stands out with its rich culture, splendid temples, and pristine environment, is very excited to show off its beauties after a long period of silence. Yazı • Story • Melih Uslu

Devasa bulutların arasından süzülen ışık huzmelerinin renkten renge boyadığı ormanlar arasında ilerlerken, çeltik tarlaları, balıkçı kulübeleri ve nilüfer göletlerinin oluşturduğu manzaranın büyüsüne kolayca kapılıyor insan. 20. yüzyılın sonlarından Kamboçya’nın üzerine çöken kara bulutlar çoktan dağılmaya başlamış. Nüfusunun neredeyse yarısı gençlerden oluşan ülke, yeni bir geleceğe turizmle hazırlanıyor. Gerçekten de Kamboçya’da her adıma doğal ve tarihsel zenginlikler eşlik ediyor. Başkent Phnom Penh’in yedi kilometre batısındaki Pochentong, ülkedeki en büyük havalimanlarından birine sahip. Buradan taksiyle

68 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

Passing through forests painted in various colors by rays of light streaming down from between giant clouds, one becomes easily drawn into the magic of the view, which is made up of rice paddies, fishermen’s huts, and lily ponds. The dark clouds that formed above Cambodia have long been dissipating , starting from the end of the 20th century. Each step in Cambodia is truly accompanied by natural and historical wealth. One of the country’s largest airports is located in Pochentong , seven kilometers east of Phnom Penh, the capital. One can easily reach the city center from here via taxi.


2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 69


şehir merkezine rahatça ulaşılabiliyor. KOLONYAL BAŞKENT Güneydoğu Asya’nın özgün yapısını korumayı başarabilen son kolonyal başkentlerden biri olan Phnom Penh’te üç tekerlekli bisiklet taksiler cirit atıyor. Kraliyet Sarayı’nın çevresini kuşatan görkemli Khmer Kuleleri ve rengârenk Fransız villaları, cadde köşelerindeki kafelerle birlikte ilginç bir manzara oluşturuyor. Şehrin anıt yapılarından biri olan Kraliyet Sarayı da fazlasıyla görülmeye değer. Bir yapı topluluğundan oluşan sarayın belki de en önemli parçası Gümüş Tapınak. Zemini gümüş döşemeyle süslü tapınağın duvarları da altın kaplama. İç mekândaki göz alıcı süslemeler arasında zümrüt Buda heykeli dikkat

70 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

KAMBOÇYA’DA HER ADIMA DOĞAL VE TARİHSEL ZENGİNLİKLER EŞLİK EDİYOR.

çekici. Başkentteki bir diğer durağımız Ulusal Müze. Müzede, Angkor öncesi dönemden günümüze kadar gelen etkileyici Khmer heykel ve el sanatları koleksiyonu sergileniyor. Khmer stilinde inşa edilen müze binası, 1917 yılında Fransız mimarlar tarafından tasarlanmış. Müzeden

THE COLONIAL CAPITAL Phnom Penh, one of the last colonial capitals to successfully preserve the authentic make-up of Southeast Asia, is dominated by tricycle rickshaw taxis. The majestic Khmer Towers and colorful French villas surrounding the Royal Palace create an interesting scene together with the cafés on the street corners. The Royal Palace, one of the city’s landmarks, is definitely worth seeing. Perhaps the most important part of the palace, which consists of a number of structures, is the Silver Pagoda. The walls of the pagoda, whose floors are decorated with silver, are coated in gold. Among the eye-catching items inside is a very interesting emerald Buddha statue. Another of our stops in the capital is the

National Museum, where an impressive collection of Khmer statues and handicrafts dating back to pre-Angkor times is on display. The museum building , built in the Khmer style, was designed by French architects in 1917. After the museum, we head on out to Udong, forty kilometers to the north of Phnom Penh. This place served as Cambodia’s capital for approximately four centuries, starting in the 17th century. Besides temple ruins spread out over two areas, other ruins— Buddhist temples and the Ta San Temple, which saw great damage during the civil war—are also among the things that can be seen here. Shopping before you leave Phnom Penh would be a good idea. One of the


sonra Phnom Penh’in 40 kilometre kuzeyindeki Udong’a uzanıyoruz. Burası, 17. yüzyıldan itibaren yaklaşık dört asır boyunca Kamboçya’nın başkentliğini yapmış. İki farklı alana yayılan tapınak kalıntıları dışında yapı harabeleri, pek çok Budist mabedi ve iç savaş sonucu fazlasıyla yıpranan Ta San Mabedi burada görülebilecekler arasında. Phnom Penh’ten ayrılmadan önce alışverişe çıkmakta fayda var. Kamboçya’da alabileceğiniz en değerli ürünlerden biri, geleneksel tezgâhlarda dokunan ipek. Dini törenlerde sıkça kullanılan gümüş de usta işi yöntemlerle işleniyor. Ayrıca örme sepetler, antik döneme ait heykel ve figürlerin bronz kopyaları, altın ve değerli taşlar, ahşap oymalar ile Khmer işi pamuklu eşarplar satın alınabilir.

DÖRT YÜZ YILLIK YALNIZLIK Pochentong Uluslararası Havalimanı’ndan direkt uçuşla Siem Reap’a ulaşmak yorucu değil, aksine son derece keyifli. Kamboçya’nın kuzeybatısında küçük bir yerleşim olan Siem Reap’ın asıl cazibesi, UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Angkor Tapınakları. Güneydeki Tonle Sap Gölü ise direkler üzerindeki tek katlı ahşap yapılardan oluşan balıkçı köyleriyle ünlü. Khmer Medeniyeti’nin başyapıtları kabul edilen Angkor Tapınakları’nın yapımına 9. yüzyılda başlanmış ve tamamlanması yaklaşık 300 yıl sürmüş. Tropikal bir ormanın içindeki tapınak topluluğu, göğe yükselen merdivenler, sütunlar, iç içe geçen avlular, dev heykeller ve lotus çiçeği şeklindeki kulelerden oluşuyor. En parlak döneminde nüfusu

CAMBODIA IS TRULY ACCOMPANIED BY NATURAL AND HISTORICAL WEALTH.

most valuable products you can buy in Cambodia is the silk woven on traditional looms. Silver, used frequently in religious ceremonies, is worked using the methods of masters. In addition, one can buy woven baskets, bronze copies of statues and figures of ancient times, gold and precious stones, woodcuts, and Khmer cotton scarves too. FOUR HUNDRED YEARS OF SOLITUDE Getting to Siem Reap with a direct flight from Pochentong International Airport is not tiring; to the contrary, it is extremely pleasant. The real draw

of Siem Reap, a small settlement in the northwest of Cambodia, is the Angkor Wat, a temple complex on UNESCO’s list of World Heritage Sites. Lake Tonlé Sap to the south, on the other hand, is famous for its fishermen’s villages, which are made up of single-story wooden structures built on posts. Construction on the Angkor Wat began in the 9th century and took around three hundred years to complete. The temple complex is made up of stairs rising skyward, columns, courtyards lying one within the other, giant statues, and towers shaped like lotus flowers. Angkor, which had a population of over a million in its brightest era, was the country’s capital until it

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 71


KAMBOÇYA’DA ALABİLECEĞİNİZ EN DEĞERLİ ÜRÜNLERDEN BİRİ, GELENEKSEL TEZGÂHLARDA DOKUNAN İPEK.

bir milyonun üzerinde olan Angkor, 1431’de istila edilene kadar ülkenin başkentiymiş. Yoğun saldırılarla Khmer Hanedanı’nın zayıflatılması sonucu başkent, Phnom Penh’e taşınmış. Bir asır süren savaş nedeniyle tamamen terk edilen Angkor, 400 yıl süren bir yalnızlığa bürünmüş. Bu sürede orman genişlemiş ve antik kenti tamamen örtmüş. Nihayet 19. yüzyılın sonlarında keşfedilen kayıp şehir, Uzak Doğu sanatının en değerli örneklerini bir arada sunuyor. Kompleksin en iyi korunmuş tapınakları ise Angkor Wat, Bayon ve Ta Prohm. Ana tapınak topluluğuna yaklaşık 25 kilometre uzaklıktaki Banteay Srei, diğer tapınaklara kıyasla daha küçük. Pembe kumtaşından inşa edilen mabedin yapılışı 10. yüzyıla tarihleniyor. Duvar süslemeleri, heykelleri ve diğer ayrıntılarında göze çarpan incelik ve dekorasyonuyla görenleri hayrete düşürüyor. Unutulmaz bir günün finalinde Kamboçya yemeklerini denemeye karar veriyoruz. Tayland ve Vietnam mutfaklarıyla benzerlikler gösteren yerel lezzetlerin en iyi örneklerini Siem Reap ve Phnom Penh’te bulmak zor değil. Eşsiz bir ziyafetin ardından Kamboçya’nın büyülü güzelliklerini gördüğümüz için kendimizi çok şanslı hissediyoruz.

72 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

ONE OF THE MOST VALUABLE PRODUCTS YOU CAN BUY IN CAMBODIA IS THE SILK WOVEN ON TRADITIONAL LOOMS.

was occupied in 1431. As a result of the weakening of the Khmer Dynasty, the capital was moved to Phnom Penh. Abandoned due to a war that lasted a century, Angkor settled into four hundred years of solitude. Within this time, the forest expanded to cover the ancient town entirely. Finally rediscovered around the end of the 19th century, the lost town presents the most valuable examples of Far Eastern art in one place. The best-preserved temples in the complex are the Angkor Wat, Bayon, and Ta Prohm. Banteay Srei, around twenty-five kilometers from the main temple complex, is relatively smaller than the other temples. Built using pink limestone, the construction of the temple is dated to the 10th century. It astonishes all who see it with its ornate walls, statues, and the striking grace of its other details and decoration. For the finale of an unforgettable day, we decide to try some Cambodian food. It is not hard to find the best examples of the local delicacies, which bear a resemblance to the cuisines of Thailand and Vietnam, in Siem Reap and Phnom Penh. After a unique feast, we feel very lucky to have seen the enchanting beauties of Cambodia.


KAMBOÇYA GEZİ REHBERİ CAMBODIA TRAVEL GUIDE

Nasıl gidilir? Türk Hava Yolları, Ho Chi Minh City’ye karşılıklı seferler düzenliyor. Vietnam’dan Kamboçya’ya hava ya da karayoluyla aktarma yapabilirsiniz.

How to Get There Turkish Airlines runs round trip flights to Ho Chi Minh City. You may transfer from Cambodia to Vietnam via air or over land.

Nerede yenir? Khmer Kitchen Restaurant www.khmerkitchens.com

Where to Eat Khmer Kitchen Restaurant www.khmerkitchens.com

Khmer Borane www.borane.net

Khmer Borane www.borane.net

Angkor Palm www.angkorpalm.com

Angkor Palm www.angkorpalm.com

Nerede kalınır? Angkor Palace www.angkorpalaceresort.com

Where to Stay? Angkor Palace

Grand Raffles www.raffles.com

Grand Raffles www.raffles.com

Intercontinental www.ichotelsgroup.com

Intercontinental www.ichotelsgroup.com

www.angkorpalaceresort.com

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 73


CHRISTINE MANFIELD Avustralyalı ünlü aşçı ve yemek yazarı, uluslararası mutfağa bakışını ve Türk yemeklerine olan hayranlığını bizimle paylaştı.

The famed Australian chef and food writer shared her views on international cuisine and her admiration of Turkish foods with us. Yazı • Story • Aykut Mercan

74 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011


Çok yönlü bir iş hayatınız var. Programınız fazlasıyla yüklü. Şu anda en çok neyle meşgulsünüz? İş projeleri ile seyahat her zaman programımda çok yer kaplıyor. Çevremde olup bitenlere aktif olarak katılmak hoşuma gidiyor. Şu anda güney Hindistan’da bulunan Kerala’ya düzenlediğim turla 12 kişilik küçük bir grubu gezdiriyorum. Gelecek Mayıs’ta Burgundy’de bir Fransız şatosunda iki tane birer haftalık konaklamalı yemek kursu vereceğim. (www.tasteofburgundy. com) Seyahatler arasında ise sürekli olarak ekibimle birlikte Universal’in kreatif yönetimiyle uğraşıyor veya yemek ve seyahat hakkında yazılar üzerinde çalışıyorum. 2007’de açılan son restoranınız “Universal” çok sayıda ödül alarak evrensel bir takdir ile karşılandı. Universal’in sunduklarını nasıl tanımlardınız? Sizce restoranın başarısının arkasında ne var? Universal, ismine uygun olarak yemekte dünya lezzetlerini temsil ediyor. Dolayısıyla inanılmaz geniş bir faaliyet alanımız var. Farklılıklarla dolu,

at a French chateau in the Burgundy region for eight guests per week. (www. tastesofburgundy.com) Between travel gigs, I am constantly at Universal, working with my team and managing its creative direction or writing about food and travel.

geniş tabanlı bir müşteri kitlesine hizmet veriyoruz. Her bir yemek, seyahat deneyimlerim süresince topladığım dünya lezzetlerine getirdiğim kişisel bir yorumu ve lezzet belirleme için duyduğum tutkuyu yansıtıyor. Menü, her bir kişinin içerisinden seçim yaparak 4-5 yemeklik kendi kişisel lezzet menüsünü oluşturabileceği tadımlık porsiyonların a la cart bir listesi. Mükemmeliyet arayışında,

You seem to have a very challenging schedule with the various aspects of your professional life. What is keeping you busy the most right now? Travel with work projects is always high on the agenda, and I like to actively engage in the world around me. I am currently hosting a small group tour of twelve passengers through Kerala in south India. In May I am hosting two one-week residential cooking schools

Your latest restaurant, “Universal,” which opened in 2007, seems to have been met with universal praise, winning a number of awards. How would you describe what Universal offers? What do you think is behind the success of the restaurant? In food, Universal represents the flavors of the world (hence its name), so we have an extremely broad scope to work with and we encourage a diverse, expansive clientele. Each dish is my personal interpretation of the world’s flavors gathered during my extensive travel experiences and reflects my passion for flavor profiling. The menu is an à la carte list of tasting size dishes for each diner to choose from, creating their own personal tasting menu of four or five courses, served sequentially.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 75


farklılık yaratacak o noktayı bilinçli olarak yakalamaya çalışıyoruz. Universal’den önce Londra’da çok başarılı bir restoranınız vardı: East@West. Onu bırakıp Sidney’e geri dönmek konusunda sizi ne motive etti? Maalesef bu karar lokantacı tarafından değil restoranın mal sahipleri olan bir yatırım grubu tarafından verildi. Mülkü satıp bizi kapatmaya zorladılar. Son derece tatmin edici bir deneyim; çok gurur duyduğum bir başarı idi ve hayatta kaçırmazdım. Restoran hayatıyla işimin bitmediğini bana kanıtladı ve iki yıl sonra Sidney’de bir bölümü yeniden açıldı ve burada aynı felsefeyle daha da güçlendi. Seyahat hayatınızın önemli bir bölümünü kaplıyor. Kişisel seyahatleriniz ve “aşçılık turlarınız” sayesinde sürekli olarak yeni aşçılık tarzları ve lezzetler keşfediyor gibi görünüyorsunuz. Son zamanlarda seyahatlerinizde

76 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

was a wonderfully fulfilling experience, an achievement I am so proud of and would never have missed it for the world. It proved to me I was not finished with restaurant life, and the chapter reopened in Sydney two years later, where the same philosophy has seen it go from strength to strength.

neler keşfettiniz ve 2011 için seyahat planlarınız neler? Bence merakla seyahat etmek, çevrenizde olup bitenlere açık olmak, özümsemek, tatmak, yansıtmak ve keşfetmek gerçekten önemli. Seyahat etmek hiçbir zaman sıkıcı değil. Her zaman öğrenecek ya da keşfedecek yenilikler, denenecek yeni şeyler var. Belli bir amaçla seyahat etmek deneyimi artırıyor. 2011 boyunca Hindistan,

It offers greater flexibility. We purposely work at establishing that point of difference, the pursuit of excellence. Prior to Universal, you had a very successful restaurant in London, “East @ West”. What motivated you to leave it and head back to Sydney? Unfortunately, my decision was determined by its owners, an investment group (not restaurateurs); they sold the property, forcing us to close. It

Travel is a big part of your life. You seem to be constantly discovering new cooking styles and flavors through personal travel and your “culinary tours’ “What have you discovered recently in your travels and what are your destinations for 2011? I think it is really important to travel with curiosity, to be open to what’s around you, to absorb, taste, reflect, and discover. Travel is never dull; there is always something new to learn or discover, new things to try. Travelling with a purpose (i.e. food) nourishes the experience. During 2011, I will be travelling to India,


Fransa, Yunanistan, Berlin, İstanbul, New York City ve Vietnam’da seyahat ediyor olacağım. Son kitabınız Fire (Ateş)’te Türkiye ile ilgili bir bölüm var. Çağdaş Türk mutfağı hakkındaki görüşünüz nedir? Türk mutfağı deneyiminizi bizimle paylaşır mısınız? Türk yemeklerinin büyük bir hayranıyım ve dünyada en sevdiğim üç şehirden biri olan İstanbul’da modern Türk mutfağını en iyi şekilde sunan pek çok şef olması benim için büyük bir avantaj. İstanbul’da ilham alınacak çok zengin ve komplike bir tarih mevcut. Osmanlılar dünyaya şahane bir mutfak efsanesi getirmişler. Ziyarete geldiğimde kebap yeme fırsatını hiçbir zaman kaçırmam; favorim Kapalıçarşı’nın arkasındaki Şeyhmuz Kebap Salonu ve modern Türk mutfağının nasıl ifade edildiğinin sadece bir örneği olan Changa’daki mevsimsel menünün yaratıcılığı hoşuma gidiyor.

France, Greece, Berlin, Istanbul, New York City, and Vietnam. You have a chapter on Turkey in “Fire,” your latest book. What is your view on contemporary Turkish cuisine? Are there particular Turkish culinary experiences that you will never forget? I am a huge fan of Turkish food and there are many chefs showcasing modern Turkish cuisine to great advantage, particularly in Istanbul, one of my three favorite cities in the world. There is such a rich and complex history to draw on and be inspired by. The Ottomans gave the world an astonishing culinary legacy. I never miss the opportunity to have kebabs when I visit; my favorite place is Seyhmuz Kebap Salonu up behind the Grand Bazaar. I also like the inventiveness of the seasonal menu at Changa Restaurant, which is just one example of how modern Turkish cuisine is being expressed.

MANFIELD’IN ALTINCI KİTABI OLACAK TASTING INDIA (HİNDİSTAN’I TATMAK)EKİM 2011’DE AVUSTRALYA VE İNGİLTERE’DE RAFA ÇIKACAK. YAZAR BU KİTABINI BİR YEMEK KİTABI DEĞİL, BİR SEYAHAT KİTABI OLARAK NİTELENDİRİYOR. “TASTING INDIA,” WHICH IS TO BE MANFIELD’S SIXTH BOOK, WILL HIT SHELVES IN AUSTRALIA AND THE UK IN OCTOBER 2011. THE AUTHOR DESCRIBED HER BOOK NOT AS A COOKBOOK BUT AS A TRAVEL BOOK.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 77



INFO Yeni Film: “Transporter” Emekli Olamaz New Movie: “The Transporter” Can’t Retire

80

Size Özel Servislerimiz İçin.. Our Exclusive Services for You...

82

First Class’da İyi Uykular Sweet Dreams in First Class

84

Özel Lezzetlere Hazır mısınız? Ready for Unique Delicacies?

94

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 79


Sizin İçin Seçtiklerimiz UPFRONT

“TRANSPORTER” EMEKLİ OLAMAZ “THE TRANSPORTER” CAN’T RETIRE v Özel kuvvetlerdeki mesaisinden sonra özel bir taşıyıcılık işine giren Frank Martin maceradan maceraya koşan mesaisinden sonra “emekli” olmaya karar verir. Miami’ye yerleşen Martin, varlıklı bir ailenin ikiz çocuklarını taşımak gibi “tehlikesiz” bir işe başlar. Ancak kader Martin’in emeklilik dilekçesini henüz kabul etmemiş olmalıdır. Çocuklar kaçırılır ve iş başa düşer. Transporter serisinin ikinci filmi de düşmeyen bir tempo ile devam ediyor. Jason Statham’un başrolünde yer aldığı filmin yapımcılığını üstlenen Luc Besson’un aynı zamanda da senaryoya da katkıda bulunduğunu bir not olarak iletelim.

v Frank Martin, who started

working as a private transporter after serving in the special forces, decides to “retire” after an adventure-filled term of employment. Settling in Miami, Martin begins a “dangerless” job transporting the twin children of a wealthy family. However, fate has not yet accepted Martin’s retirement papers. The children are kidnapped, and the task of saving them falls to the ex-soldier. The second film in the Transporter series, starring Jason Statham, pushes forward at a relentless pace. Let us note that Luc Besson, who undertook the production of the film, also contributed to the script.

SCOOBY DOO GÖL CANAVARINA KARŞI

SCOOBY DOO VERSUS THE LAKE MONSTER v Televizyon için çekilen çizgi filmlerden sinemaya transfer olan Scooby Doo ekibi pek çok seyircisinin gönlünü fethetti. Bu sinema filminde de Scooby Doo takımı, gittikleri göl kıyısında eski bir canavar efsanesinin çevreye yeniden korku saçmaya başlamasını araştırmaya başlar. Elbette olayların arka planına ulaştıkça hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını ispatlayacaklardır. Bakalım turistleri eski bir efsane ile bölgeden uzaklaştırmaya çalışanlar kimlerdir? Pek çoğumuzun keyifle takip ettiği Scooby Doo eğlencesi bu filmde de devam ediyor.

80 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

v The Scooby Doo crew,

which moved on from the cartoons made for television to cinema, conquered the hearts of many of its viewers. In this feature film, the team visits a lake, and starts investigating the case of the ancient legend of a monster that has started to spread fear on its shores once again. Of course, once they get behind the scenes of the incident, they will prove that nothing is as it seems. Who is trying to scare away the tourists from the area with the old tale? The Scooby Doo adventure, which many of us have followed with great pleasure, continues with this film.


Filmler hakkında daha detaylı bilgi için: Sayfa 86

DİJİTAL BİLGİ VE EĞLENCE v Eğlence sistemimizde 23 inç’lik düz ekranlardan Bose marka kulaklıklarla sizin için seçilmiş olan 400 farklı albümden oluşan müzik yayınını dinleyebilirsiniz. Klasik, vizyon, uluslararası ve çocuk filmlerinden oluşan film seçenekleri ile çeşitli dizi, belgesel ve çizgi filmlerden oluşan kısa program kanalını izleyebilirsiniz. Tüm bu hizmetlere ilave olarak bireysel ve çoklu oyunculu 20 adet interaktif oyun kanalı, küçük yolcularımız için ayrı çocuk kanalı ve sesli kitaplar da beğeninize sunuluyor. Yolculuğunuz esnasında eğlence sisteminde yer alan bilgi kanalını kullanarak saat başı güncellenen ekonomi, magazin, finans haberlerine, dört saatte bir güncellenen hava durumu haberlerine erişebilirsiniz. Ayrıca kısa mesaj ve elektronik posta gönderebilir ve yine koltuktaki ekranlarınıza mesaj ya da e-posta alabilir, ister koltuktan koltuğa, isterseniz de yerdeki yakınlarınıza telefon ile ulaşabilir, bağlantılı seferler kanalından, bağlantılı seferlerinizin bilgilerini öğrenebilirsiniz. Yolcularımız seyahatleri esnasında süitlerinde laptop ile çalışabilecektir.

DIGITAL INFO & ENTERTAINMENT v On the 23” flat screen of our

entertainment system, you can choose from a wide array of entertainment, including music broadcast via Bose earphones, with four hundred different albums selected for your enjoyment, a movie of your choice selected from classic, now showing, international, or children’s movies, or follow the short program channel, which contains various series, documentaries and cartoons. In addition to all these services, there is also a games channel containing twenty different single or multi-player video games, a separate children’s channel for young travelers, and audio books. Using the information channel in our entertainment system, you can access magazines, economic and financial news (updated hourly), and the weather forecast (updated every four hours). You may also send and receive messages from your screen. Additionally, you can make seat-to-seat calls or call your relatives on the ground by telephone, or find information on your connecting flights on the connecting flights channel. Soon, passengers will also be able to use their laptops in their seats.

RENKLİ RÜYALAR v First Class’taki misafirlerimiz dinlenmek istediklerinde koltukları kabin ekibimiz tarafından yatak konumuna getirilecektir. Üzerine özel çarşaflı alez (kaz tüyü) serildikten sonra, iki adet yastık ve yorgan emrinize tahsis edilecektir. Ayrıca özel tasarlanmış pijamalar ve terlikler lavanta kokuları içeren özel bir çantada size takdim edilecektir.

SWEET DREAMS v When our First Class guests wish to go to sleep, their chairs are converted into a bed by the cabin staff, and an exclusive cover (filled with duck down) with a special sheet will be spread out and two pillows and a quilt will be provided. Specially designed pyjamas and slippers will also be provided in a lavender-scented special case.

For more information about movies, please refer to page 86

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 81


BUSINESS CLASS Özel Hizmetler EXCLUSIVE SERVICES UÇUŞ ÖNCESİ HİZMETLER v Değerli Business Class yolcularımız, THY olarak size sunduğumuz ayrıcalıklı hizmetleri anlatmak bize mutluluk verecek. Business Class’tan yararlanan yolcularımız, ayrı bankoda check-in yaparken bir yandan da öncelikli yer tercihi fırsatından yararlanabilecek. Bankoda bagajınız için özel Business Class Etiketi, CIP Salonuna Giriş ve Uçağınıza Biniş Kartınız verilecektir. Özel salonumuzdaki telefon/fakstan yararlanıp, TV/Müzik yayını eşliğinde limitsiz ikramın keyfini çıkarıp, yerli-yabancı gazete ve dergilere göz atarken uçağınızı düşünmeyin. Çünkü tüm yolcular uçağa yerleştikten sonra uçağa yönlendirilecek ve bagajlar için özel tanıtıcı etiket ve ayrı yükleme hakkına sahip olacaksınız. Bu arada diğer yolculardan farklı olarak 20 değil 30 kg serbest bagaj taşıma (Parça - bagaj sistemi uygulanan Atlantik aşırı uçuşlar için iki parça serbest bagaj hakkı) ve iki parça el bagajı taşıma hakkınız olduğunu hatırlatırız. (Ülke kuralları gereği İngiltere çıkışlı yolcular sadece bir parça el bagajı taşıyabilir.) Business Class ve Elite Plus kart sahibi yolcularımız yurt dışından İstanbul’a gelmek üzere check-in işlemi yaptırdıkları esnada verilecek olan ‘fast track’ kartlarıyla İstanbul Atatürk Hava Limanı’na varışlarında geliş katındaki 29–30 numaralı pasaport kontrol bankosundan geçişlerini sağlayabilirler.

CIP (ÖZEL BEKLEME) SALONU v Sizi özel bekleme salonuna davet ediyoruz. Biniş kartınızı sizi karşılayan CIP Salon hostesimize bırakınız, uçağınızın kalkışından önce size haber verilecektir. Güzel bir müzik eşliğinde içeceğinizi hiçbir ücret ödemeden yudumlayabilir, ikramlarımızın lezzetine bakabilirsiniz. Ayrıca faks gönderilerinizi ücretsiz yapabilir, internete kablosuz erişim aracılığı ile ücretsiz bağlanabilirsiniz. Televizyon seyredip, Business Center’da işlerinizi kesintisiz sürdürebilir, günlük yerli ve yabancı gazetelere, dergilere göz atabilirsiniz. CIP’lerde yararlanacağınız hizmetler elbette bunlarla sınırlı değil. Kişiye özel banyo kiti kullanarak duş alma imkanı sunmamızın yanı sıra anne ve babalar bebek alt değiştirme pusetlerini kullanabilirler. Ayrıca bay ve bayan tuvaletlerinin yanı sıra özürlülerin ihtiyaçları da unutulmadı. Salonumuzda mescit de mevcut.

RAHATINIZ İÇİN v Günlük yerli ve yabancı gazete, çeşitli konularda dergi servisimize ilaveten, uzun dış seyahati yapan yolcularımız uçuşlarının daha konforlu olması için çorap, gözlük, el kremi gibi ürünler içeren çantalardan yararlanabilecekler.

Business Class yolcularımız 30 kg serbest bagaj taşıma (Parça-bagaj sistemi uygulanan Atlantik aşırı uçuşlar için iki parça serbest bagaj hakkı) ve iki parça el bagajı taşıma hakkına sahiptir. 82 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011


SERVICES EXCLUSIVE TO BUSINESS CLASS PASSENGERS v Dear Business Class

passengers,

We’d like to take this opportunity to inform you about some of our exclusive services. Instead of waiting in long lines, take advantage of the Business Class counter, where exclusive Business Class luggage tags, and your CIP/VIP lounge entrance and your boarding card will be issued. Relax in the exclusive lounge or take advantage of telephone, fax, TV/Music broadcasting, limitless food and snacks, as well as local and foreign newspapers and magazines. Don’t worry about time since you have priority for seat selection, exclusive luggage tags and separate loading of the luggage while you’ll be directed to the plane once all passengers are on board. In the meantime, allow us to remind you again that your free luggage allowance is 30 kg (two pieces of free luggage on transatlantic flights where the piece-luggage system is applicable) instead of 20 kg in economy and you have two pieces of hand luggage allowance (subject to law, only one piece of hand luggage for passengers departing from the UK). Business Class and Elite Plus card holder passengers can obtain a “fast track” card during their check-in on their return to Istanbul and upon arrival at Istanbul Ataturk Airport; they can use passport control kiosks the 29-30.

CIP (EXCLUSIVE WAITING) LOUNGE v We’d like to invite you to the

exclusive waiting lounge. If you wish, leave your boarding card with our CIP Lounge hostess receiving you at the CIP Lounge and you will be informed before the departure of your flight. In our lounge, enjoy the free catering service (hot and cold soft drinks, fresh squeezed orange juice, sandwiches, croissants, pastries, tarts, tartlets, sweet and salted biscuits, nuts, and hot soup until 11 am and after 8 pm). Listening to pleasant music, you can sip a drink, send a fax and connect to the internet via WLAN—all free of charge. You can also watch TV, continue your work in the Business Center, or leaf through the local and foreign daily newspapers and magazines. If you need to freshen up there are also shower facilities, so don’t forget to ask for your personal bath kit and towel at reception. For parents, a diaper changing trolley is also available. Men’s and women’s toilets (including disabled) are also easily accessible. For spiritual matters there’s a prayer room in the lounge.

FOR YOUR COMFORT v Local and foreign daily

newspapers and magazines are available for our passengers to choose from. In addition, for the comfort of our Transoceanic Business Class Passengers, an amenity kit containing a pair of socks, hand cream, and eyeglasses is available.

For our Business Class passengers, 30 kg free luggage allowance (two pieces of free luggage on transatlantic flights where the piece-luggage system is applicable) and two pieces of hand luggage allowance are provided.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 83


FIRST CLASS Özel Hizmetler

EXCLUSIVE SERVICES İSTANBUL ATATÜRK HAVALİMANI’NDA VERİLEN HİZMETLER

KALKIŞ ESNASINDA v Değerli First Class yolcuları, İstanbul il sınırları içinde limuzin hizmetinden (Mercedes-S, Mercedes Viano VIP Design) yararlanarak buraya geldiniz. Limuzin hizmeti istemeyen yolcularımız ise talepleri halinde Atatürk Havalimanında ücretsiz vale ve yedi güne kadar otopark hizmetinden yararlanabilir. Dış Hatlar Terminali E-girişinde Prime Class personeli tarafından kapıda karşılandıktan sonra uçak kapısına kadar size refakat edeceğiz. Size özel salon hizmeti (Prime Class), checkin bankosu ve pasaport kontrol noktasından yararlanabilirsiniz.

Çıkış harç pulunu check-in aşamasında ücretsiz olarak temin edebileceğinizi unutmayınız. Bunların yanı sıra talebiniz halinde bagajlarınızı ücretsiz kaplamaktan, terminal içindeki tüm transferlerinizi özel araç ile sağlamaktan kıvanç duyacağız. Size uçuşa 30 dakika kalana kadar Ekapısından yolcu kabulü sunuyoruz.

VARIŞ ESNASINDA

KABİN İÇİ HİZMETLERİMİZ

v Değerli First Class yolcuları,

v Değerli First Class yolcuları,

Prime Class personeli tarafından uçağın kapısında karşılandınız. İstanbul il sınırları içinde limuzin hizmetinden yararlanmak için görevli personel eşliğinde limuzin ya da aracınıza kadar transfer hizmetinizi gerçekleştirebiliriz. Özel pasaport bankosundan ve fast-track’tan yararlanırken terminal içindeki tüm transferlerin özel araç ile sağlandığını hatırlatırız. Uzun menzilli uçuşlardan yararlanan transit First Class yolcularımıza ise talepleri halinde Atatürk Havalimanı Airport Hotel’de 24 saat konaklama hizmeti verebiliriz.

Uçuş kabinine hoş geldiniz. Burada günlük yerli ve yabancı gazeteler, çeşitli dergiler beğeninize sunulmakta. Konforunuz için her ayrıntıyı düşündük. Diş fırçası, diş macunu, saç fırçası, dünyaca tanınmış seçkin markalı parfüm, krem, dudak nemlendiricisi, çorap ve göz bandından oluşan “amenity kit” servisimiz mevcut. Uyumak isteyen yolcularımızın koltukları ise kabin ekibimiz tarafından yatak konumuna getirilecek. Üzerine özel çarşaflı alez (kaz tüyü) serildikten sonra, iki adet yastık ve yorgan emrinize tahsis edilecektir. Ayrıca özel tasarlanmış pijamalar ve terlikler lavanta kokuları içeren özel bir çantada size takdim edilecek. Tıraş olmak isteyen erkek yolcularımız için tuvaletlerde tıraş bıçağı ve köpüğü bulunmakta.

First Class yolcularımızın serbest bagaj taşıma hakkı 60 kg’ dır.

MILES & SMILES ÜYELERİNE ÖZEL AVANTAJLAR v Değerli Miles&Smiles Classic ve Classic Plus üyelerimiz. Türk Hava Yolları ücretli First Class uçuşlarından ekonomi sınıf mil değerinin iki katı, Elite ve Elite plus üyesiyseniz de ekonomi sınıf mil değerinin üç katı mil kazanıyorsunuz. Miles&Smiles üyelerimiz de Türk Hava Yolları ödül bilet tablosunda yer alan

84 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

limitli yer kapasiteli ödül bilet ve limitli yer kapasiteli refakatçi bilet First Class mil değerleriyle Türk Hava Yolları uçuşlarında First Class ödül bilet düzenletebilirler. Ödül bilet mil değerlerine www.thy.com/smiles web sayfasından ulaşılabilirsiniz. Uzun menzilli uçuşlarda ücretli gidiş/dönüş First Class bilet ile

seyahat eden Classic ve Classic Plus üyelerimizin, mevcut kart statüsü Elite karta yükseltilir. Uzun menzilli uçuşlarda (Hong Kong, Singapur, Bangkok) ücretli gidiş/dönüş First Class bilet ile seyahat eden Elite Kart üyelerinin mevcut Elite Kart sürelerinin bitiminden itibaren iki yıl daha uzatılacağını

hatırlatırız. Uzun menzilli uçuşlarda ücretli gidiş/dönüş First Class bilet ile seyahat eden ancak Miles&Smiles üyesi olmayan yolcularımıza üyelik açılarak Elite kart verilecektir. Ücretli biletteki yolcuya verilen tüm hizmetlerden Miles&Smiles ödül bilet ile seyahat eden yolcular da yararlanabilir.


SERVICES OFFERED AT ISTANBUL ATATÜRK AIRPORT

ON DEPARTURES

v Dear First Class

passengers,

v Dear First Class passengers,

Within Istanbul city limits a limousine service is available (Mercedes-S, Mercedes Viano VIP Design). For passengers who do not wish to use the limousine service, there is a free valet service with up to 7 days of free parking , available on demand. After the welcome reception of our Prime Class Personnel at the E-entrance gate of the International Flights Terminal, you’ll be escorted to the plane door. Exclusive lounge service (Prime Class), exclusive check-in counter and exclusive passport control point are all waiting for you.

ON ARRIVALS

Please allow us to remind you that your provision of departure dues and luggage coating (if required) are provided free of charge at check-in. We’ll be pleased to facilitate your transfers within the terminal by special vehicles. Besides, you’ll have acceptance to the plane through Gate-E until 30 minutes before the flight and are permitted up to 60 kg of checked luggage.

You will be welcomed at the plane door by Prime Class personnel. Limousine service within Istanbul city limits and transfer services under the escort of an appointed staff member to the limousine or passenger’s vehicle are all at your disposal. We’re pleased to remind you that an exclusive passport desk, fasttrack service and provision within the terminal by special vehicles are also available at your convenience. For long distance travel, you may also take advantage of a 24-hour stop-over service at the Atatürk Airport Hotel, available upon request.

First Class passengers are allowed to carry luggage up to 60 kg.

FIRST CLASS INCABIN SERVICES v Dear First Class Passengers,

Welcome on board. Your choice of Turkish and foreign daily newspapers and magazines are available. It’s been our intention to bring whatever is necessary for your comfort. An amenity kit, containing a toothbrush, toothpaste, hair brush, a bottle of perfume by a well-known brand, skin cream, lip moisturizer, a pair of socks, and an eye mask is available. When you’re ready to sleep, your chair can be converted into a bed by the cabin staff, with an exclusive cover ( filled with duck down) with a special sheet, and two pillows and a quilt spread out by your cabin attendant. Exclusively designed pyjamas and slippers are also available for your comfort. For our male passengers who wish to shave, shaving cream and razors are provided in the toilets.

SPECIAL ADVANTAGES FOR MILES & SMILES MEMBERS v Miles&Smiles Classic and

Classic Plus members earn twice the economy class points on paid Turkish Airlines First Class Flights, and Elite and Elite Plus members earn three times the economy class miles points. Our Miles&Smiles members can have limited amounts of award tickets and limited amounts

of companion tickets issued as shown in the award ticket tables, and can have First Class award tickets issued for Turkish Airlines flights using their mileage points as indicated in the tables. Award tickets and miles points can be accessed via the www.thy.com/ smiles web page. Classic or Classic Plus members, who travel

on long-distance flights by paid First Class return tickets, can upgrade their cards to Elite cards. Elite card holders who travel on long distance flights (Hong Kong, Singapore, Bangkok) by paid first class tickets, will have their Elite card membership extended for another two years from the expiry date of the card.

For passengers who travel on long-distance flights by a paid First Class return ticket, but who are not Miles&Smiles members, a membership is assigned and an Elite card will be issued. All Miles&Smiles award ticket holders may benefit from the services available for the paid ticket holders.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 85


Filmler MOVIES

GİŞE FİLMLERİ BOX OFFICE FILMS BIG MOMMAS: LIKE FATHER LIKE SON

Oyuncular • Cast: Martin Lawrence, Brandon T. Jackson, Jessica Lucas, Michelle Ang, Portia Doubleday Yönetmen • Director: John Whitesell

SCOOBY DOO: THE CURSE OF LAKE MONSTER

Oyuncular • Cast: Colin O’Donoghue, Anthony Hopkins, Ciarán Hinds, Alice Braga, Toby Jones Yönetmen • Director: Mikael Håfström

v Bir cinayete tanık olan Trent, kızlar sanat okulunda gizli görevde olan Turner’a katılır. Büyük anne ve iri yarı kız öğrenci kılığındaki ekip, o onları bulmadan önce katili bulmak zorundadır.

v Yaz için bir tatil yerinde çalışmaya başlayan çete, bir gizemle karşılaşır: Erie Gölü’nün Kurbağa canavarı birden ortaya çıkar ve misafirleri korkutup kaçırır.

v Turner is joined by Trent, as

jobs, the gang stumbles onto a mystery when the Frog Monster of Lake Erie makes an unexpected appearance, scaring away all the guests.

they go undercover at an all-girls performing arts school after Trent witnesses a murder. Posing as Big Momma and as hefty coed Charmaine, they must find the murderer before he finds them.

THE RITE

Oyuncular • Cast: Colin O’Donoghue, Anthony Hopkins, Ciarán Hinds, Alice Braga, Toby Jones Yönetmen • Director: Mikael Håfström v Michael Kovak, istemeden, Vatican’daki şeytan çıkarma okuluna katılır. Roma’da olduğu sırada karanlık tarafı ona tanıtan sıradışı bir rahiple tanışır. v Michael Kovak, reluctantly attends exorcism school at the Vatican. While he’s in Rome, he meets an unorthodox priest who introduces him to the darker side of his faith.

86 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

v Off to a resort with summer

YOGI BEAR

RED

Oyuncular • Cast: Anna Faris, Tom Cavanagh, T.J. Miller, Andrew Daly, Nathan Corddry Yönetmen • Director: Eric Brevig

v Frank, Joe, Marvin ve Victoria CIA’in en gözde ajanlarıdır. Fakat bildikleri sırlar onları CIA’in başlıca hedefleri haline getirir. Şimdi suikastten kurtulmak ve için hayatta kalmak için tüm becerilerini ve deneyimlerini kullanmaları gerekiyor.

v Jellystone Parkı eskisi gibi iş yapmadığı için açgözlü Belediye Başkanı Brown parkı kapatıp araziyi satmya karar verir. Bu da Ayı Yogi ve Bo Bo’nun evsiz kalacağı anlamına gelir.

Oyuncular • Cast: Bruce Willis, Helen Mirren, Morgan Freeman Yönetmen • Director: Robert Schwentke

v Frank, Joe, Marvin and Victoria used to be the CIA’s top agents. But the secrets they know made them the Agency’s top targets. Now framed for assassination, they must use all of their cunning, and experience to stay alive.

GULLIVER’S TRAVEL Oyuncular • Cast: Jack Black, Jason Segel, Emily Blunt, Amanda Peet, Billy Connolly Yönetmen • Director: Rob Letterman

v Jellystone Park has been losing business, so greedy Mayor Brown decides to shut it down and sell the land. That means Yogi and Boo Boo will be tossed out of the only home they’ve ever known.

THE CHRONICLES OF NARNIA: THE VOYAGE OF THE DAWN TREADER

Oyuncular • Cast: Georgie Henley, Skandar Keynes, Ben Barnes, Will Poulter Yönetmen • Director: Michael Apted

v Lemuel Gulliver alçakgönüllü bir posta odası tezgahtarıdır. Bermuda Şeytan Üçgeni hakkında yazmak üzere yola çıkar ve kendini daha önce keşfedilmemiş Liliput adasında bulur.

v Edmund ve Lucy Pevensie, kuzenleri Eustace, soylu arkadaşları Kral Caspian ve savaşçı fare Reecpicheep ile birlikte bir tablo tarafından yutulurlar ve kendilerini Narnia gemisi Şafak Yıldızı’nda bulurlar.

v Lemuel Gulliver is a lowly mailroom clerk. After he bluffs his way into an assignment writing about the Bermuda Triangle, he goes there only to be transported to an undiscovered land, Lilliput.

v Edmund and Lucy Pevensie, along with their cousin Eustace, their royal friend King Caspian, and a warrior mouse named Reepicheep, find themselves Narnian ship, the Dawn Treader.


Black Swan

THE TOURIST

BLACK SWAN

THE CLIQUE

127 HOURS

v Frank kırık kalbini onarmak için Avrupa’ya seyehate çıkar ve Elise adında, sıradışı ve cilveli bir kadınla karşılaşır. Elise’in kasıtlı olarak karşısına çıktığından haberi yoktur.

v Sanat yönetmeni Thomas Leroy “Kuğu Gölü”nün baş balerinini yeni sezonda değiştrimeye karar verir ve ilk tercihi de Nina’dır. Fakat Nina’yı bekleyen yeni bir rakip vardır, o da Leroy’u etkilemeyi başarmıştır : Lily.

v Florida’dan gelen yeni kız Claire Lyons, okula spor ayakkabı ve eski montuyla gelme küstahlığını gösterir. Dış görünüşü ile kesinlikle “Güzel Kızlar Kulübü”ne uygun biri değildi. Ama biraz şans ve çokça çabayla bir fırsatı olabilir.

v Dağcı Aron Ralston, Utah kanyonunda düştüğü zaman büyük bir kaya parçası kolunun üstüne düşer ve kanyonda sıkışıp kalır. 127 Saat dağcının düştükten sonra kendini kurtarmak için verdiği mücadelenin gerçek hikayesini anlatır.

Oyuncular • Cast: Johnny Depp, Angelina Jolie, Paul Bettany, Timothy Dalton, Steven Berkoff Yönetmen • Director: Florian Henckel von Donnersmarck

v During an impromptu trip to Europe to mend a broken heart, Frank unexpectedly finds himself in a flirtatious encounter with Elise, an extraordinary woman who deliberately crosses his path.

Oyuncular • Cast: Natalie Portman, Vincent Cassel, Thomas Leroy, Barbara Hershey, Erica Sayers Yönetmen • Director: Darren Aronofsky

v When artistic director Thomas Leroy decides to replace prima ballerina for the new season of Swan Lake, Nina is his first choice. But Nina has competition : a new dancer, Lily, who impresses Leroy as well.

Oyuncular • Cast: Elizabeth McLaughlin, Ellen Marlow, Sophie Anna Everhard, Samantha Boscarino, Bridgit Mendler Yönetmen • Director: Michael Lembeck

v Claire Lyons, the new girl from Florida, has the nerve to show up at school wearing Keds and two-year-old GAP overalls. She is clearly not top Clique material. But with a little luck and a lot of scheming, she might just stand a chance.

HEREAFTER

Oyuncular • Cast: Matt Damon, Cécile De France,Bryce Dallas Howard, Lisa Griffiths, Cyndi Mayo Davis Yönetmen • Director: Clint Eastwood v Herbiri farklı şekillerde ölümle yüzleşmiş üç insanın öyküsü : Amerikalı işçi George, Fransız gazeteci Marie ve İngiliz öğrenci Marcus.

The Tourist

v The story of three people who are haunted by mortality in different ways : George, a blue-collar American; Marie, a French journalist and Marcus, a London schoolboy.

Oyuncular • Cast: James Franco, Kate Mara, Amber Tamblyn, Sean Bott, Koleman Stinger Yönetmen • Director: Danny Boyle

v 127 HOURS is the true story of mountain climber Aron Ralston’s remarkable adventure to save himself after a fallen boulder crashes on his arm and traps him in an isolated canyon in Utah.

MR. TROOP MOM Oyuncular • Cast: George Lopez, Daniela Bobadilla, Jane Lynch, Julia Benson Yönetmen • Director: William Dear

v Kızı Naomi ile iletişim kurmakta zorlanan Eddie, gençlerin Running Pines bahar kampında onlara eşlik etmeye gönüllü olur. Fakat kızların dünyasındaki tek erkek olacağından haberi yoktur. v Desperate to connect with young Naomi, Eddie volunteers to chaperone her troop at the Go Girls Jamboree at Running Pines Camp unaware he’ll be the only guy in a world of girls!

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 87


KLASİKLER CLASSICS BIG MOMMAS HOUSE 2 Oyuncular • Cast: Martin Lawrence, Nia Long, Paul Giamatti, Anthony Anderson, Terrence Howard Yönetmen • Director: Raja Gosnell v Ulusal güvenlik felaketini önlemek için Big Momma şüphelinin evinde dadı olarak çalışmaya başlar. Ancak baktığı üç çocuğa bağlanır. v To avert a national security disaster, Big Momma becomes a nanny housekeeper in the suspect’s household - only to find him/herself becoming attached to the three children of the dysfunctional clan.

My Life in Ruins

MEET THE SPARTANS

Oyuncular • Cast: Sean Maguire, Kevin Sorbo, Carmen Electra, Diedrich Bader Yönetmen • Director: Jason Friedberg, Aaron Seltzer v Deri bir iç çamaşırı ve pelerinden başka bir silahı olmayan kahraman Leonidas 13 Spartalı’dan oluşan ayak takımına liderlik etmektedir İstilacı Persler’e karşı vatanlarını savunmaktadırlar. v The heroic Leonidas, armed with nothing by leather underwear and a cape, leads a ragtag group of 13 Spartans to defend their homeland against the invading Persians.

SPACE JAM THE DAY AFTER TOMORROW

Oyuncular • Cast: Dennis Quaid, Jake Gyllenhaal, Emmy Rossum, Dash Mihok, Jay O. Sanders Yönetmen • Director: Roland Emmerich v Kasırgalar Los Angeles’ı parçalıyor; Eni Delhi’yi şiddetli bir kar fırtınası vuruyor; Tokyo’ya greyfurt büyüklüğünde dolu yağıyor ve New York’ta sıcaklık bir günde bunaltıcı sıcaktan dondurucu soğuğa geçiyor. v Tornadoes rip Los Angeles apart; a massive snowstorm pounds New Delhi; hail the size of grapefruit batters Tokyo; and in New York City, the temperature swings from sweltering to freezing in one day.

Oyuncular • Cast: Michael Jordan, Wayne Knight, Theresa Randle, Manner Washington, Eric Gordon Yönetmen • Director: Joe Pytka v Michael Jordan, uzaylılara karşı oynanan bir basketbol maçında Looney Tunes’a yardım etmek zorundadır. Aksi takdirde uzaylılar tarafından yakalanıp gezegenler arası bir oyun parkında çalışmaya zorlanacaklardır. v Michael Jordan must help the Looney Tunes win a basketball game against a group of outer-space creatures who plan, to kidnap the Looney Tunes and take them to an interplanetary theme park as the latest attraction.

BE KIND REWIND

TRANSPORTER 2

MY LIFE IN RUINS

v “Taşıyıcı” emekli olmuş ve Miami’de yaşamaktadır. Özel şöförlünü yaptığı varlıklı ailenin ikiz çocukları kaçırılınca Martin de çocukları ve onları kaçıranları bulmak için yeteneklerini kullanmak zorunda kalır.

v Georgia Yunanlı bir turist rehberidir. Bir gün, özel bir turist, Irv Gordon, ona eğlenmeyi ve aşık olmak için etrafına iyice bir bakmasını öğütler. Georgia sessiz ve yakışıklı otobüs şöförüne aşık olur...

v Jack kazara manyetize olur ve en iyi arkadaşının çalıştığı video dükkanındaki bütün video kasetleri siler. İkili dükkanı kurtarmak için dükkanın müdavimi yaşlı bir bayanın kiraladığı filmleri tekrar çekmek zorundadır.

v “The Transporter”, is now retired in Miami and making a living driving for a wealthy family with twin sons. When the boys are abducted, Martin must use all his formidable skills to bring them back and find the kidnappers.

v Georgia is a Greek American tour guide, one day a very special tourist, Irv Gordon, shows her how to have fun and take a good look at the last person she’d ever expect to find love with...her quiet and sexy Greek bus driver.

v Jack becomes accidentally magnetized and erases all the tapes in the video store where his best friend works. To save the store, the duo re-enact and re-film every movie that its single loyal customer, an elderly woman, rents.

Oyuncular • Cast: Sean Maguire, Kevin Sorbo, Carmen Electra, Kevin Sorbo, Diedrich Bader Yönetmen • Director: Jason Friedberg, Aaron Seltzer

88 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

Oyuncular • Cast: Nia Vardalos, Alexis Georgoulis, Richard Dreyfuss, Alistair McGowan, Harland Williams Yönetmen • Director: Donald Petrie

Oyuncular • Cast: Danny Glover, Jack Black, Mia Farrow, Melonie Diaz, Chandler Parker, Mos Def Yönetmen • Director: Michel Gondry


ULUSLARARASI FİLMLER INTERNATIONAL FILMS LOVE IN DISGUISE Oyuncular • Cast: Leehom Wang, Yifei Liu, Joan Chen, Han Dian Chen, Khalil Fong Yönetmen • Director: Leehom Wang

v Ünlü pop yıldızı Han’ın aşkta hiç şansı yoktur. Bir gün Qing adında bir guzheng solistiyle tanışır. Ona daha yakın olmak için sahte kimlikle müzik okulana kaydolur ama gerçek kimliğini gizlemek hiç kolay değildir. v Famous pop star Han has bad luck in love. One day, he meets a guzheng soloist, Qing. In order to get closer to her, Han enrolls in the music school incognito but it is difficult to conceal his true identity.

THE LIGHTNING TREE Oyuncular • Cast: Yû Aoi, Ren Ohsugi, Masaki Okad, Kengo Kôra Yönetmen • Director: Ryuichi Hiroki

v Narimichi yüksek rütbeli bir ailede doğmuştur ama altın kafeste yaşamaktadır. Şeytansı yaratığın hikayesinden etkilenmiş olarak Seta’ya gider. Dağların arasında ilerlerken Rai’ye rastlar ve birbirlerine aşık olurlar. v Narimichi was born in a high ranking family but lives in a gilded cage. Fascinated by the tale of a demon-like creature, he goes to Seta and as he rides through the mountains encounters Rai. And they fall in love.

POLICE DOG DREAM

Oyuncular • Cast: Kaho, Yasufumi Terawaki, Naho Toda, Yusuke Yamamoto, Ken’ichi Endô Yönetmen • Director: Yoshinori Kobayashi v 18 yaşındaki Kyoko’nun hayali polis köpeği eğiticisi olmaktır. Stajyer olarak kabul edildiği okulda Kinako adında bir yavruya aşık olur ve hasta bir köpek olmasına rağmen onu eğitmeye karar verir.

Adventure Of The King

MIDNIGHT F.M.

Oyuncular • Cast: Soo-ae, Yoo Ji-tae, Ma Dong-seok, Jeong Man-sik, Choi Song-hyeon Yönetmen • Director: Kim Sang-man

v 18 years old Kyoko dreams of becoming a police dog trainer. Accepted as an apprentice at the local training school, she falls in love with Kinako, and although a sickly puppy, Kyoko decides to school her.

v Sun-Young popüler bir radyo spikeridir. Son programını yaparken Dong-so adında bir dinleyicisi arar. Adam SunYoung’a talimatlarını dinlemesini yoksa ailesinin güvenliği tehlikeye girecektir.

ADVENTURE OF THE KING

Oyuncular • Cast: Richie Ren, Barbie Hsu, Nat Chan Bak Cheung, Law Kar-Ying Yönetmen • Director: Chung Shu-Kai

v Sun-Young is a popular radio host. During her final broadcast, she receives a call from listener Dong-so. He demands she must follow his instructions, otherwise her family’s safety will be at risk.

v İmparator kılık değiştirerek sarayı terkeder. Bayan bir hancı ile karşılaşır ve çok geçmeden birbirlerine aşık olurlar. v An Emperor adopts a disguise and flees the palace. He encounters a female innkeeper and the two soon fall for each other. Midnight F.M.

CYRANO AGENCY

The Lightning Tree

Oyuncular • Cast: Tae-woong Eom, Min-jung Lee, Daniel Choi, Sin-hye Park, Jeon Ah-min Yönetmen • Director: Kim Hyeon-Seok v Profesyonel çöpçatan ajansı Cyrano, terkedilmiş müşterilerine servis sunmaktadır. Şirket, müşterilerinin ideal eşleriyle karşılaşmaları için, itinayla yazılmış senaryolar sahneler. v Cyrano, a professional matchmaking agency, offers services for lovelorn clients. The company intricately stages meticulously scripted scenarios in order for clients to meet their ideal companions.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 89


ULUSLARARASI FİLMLER INTERNATIONAL FILMS

Horton Hears a Who

BREAK KE BAAD

Oyuncular • Cast: Deepika Padukone, Imran Khan, Navin Nischol, Sharmila Tagore, Shahana Goswami Yönetmen • Director: Danish Aslam v ‘Break Ke Baad’ birlikte büyüyen çiftler hakkında bir film. En küçük farklılıklarda bile ayrılıkla sonuçlanan ilişkilerin barındığı bir dünyada Abhay ve Aaliya farklı coğrafyalarda yaşamalarına rağmen ilişkilerini korumaya çalışırlar.

ÇOCUKLAR İÇİN KIDS’ MOVIES HORTON HEARS A WHO We Are Family

v ‘Break Ke Baad’ is a film about couples growing up - together. In a fickle world where relationships break up on the smallest of differences, Abhay and Aaliya manage to save theirs, despite geographical ones.

v Birgün fil Horton bir toz zerresinden gelen yardım çığlığı duyar ve yardım etmeye karar verir...

ACTION REPLAYY

v A friendly elephant who one-day hears a cry for help coming from a small speck of dust and decides to help them.

Oyuncular • Cast: Aishwarya Rai, Neha Dhupia, Akshay Kumar, Randhir Kapoor, Aditya Roy Kapoor Yönetmen • Director: Vipul Amrutlal Shah

FANTASTIC MR. FOX

Oyuncular • Cast: George Clooney, Meryl Streep, Jason Schwartzman, Bill Murray Yönetmen • Director: Wes Anderson

v Bunty’nin evlilik korkusu ailesinden, Kishen ve Mala’nın mutsuz evliliğinden kaynaklanmaktadır. Bunty de zamanı geri çevirerek anne ve babasının kaderini değiştirmeye, böylelikle de kötüye giden evliliklerini romantik bir ilişkiye dönüştürmeye karar verir.

v Hikayenin kahramanı Fox isimli bir tilki. Mr. Fox ailesini beslemek için her akşam üç zengin çiftçiden tavuk, ördek ve hindi çalmaktadır. Yakalanan tilki, çiftçilerden daha zeki davranarak yakalandığı yerden aç kalmamak için çıkmaya çalışır.

v Bunty’s phobia of matrimony stems from is parents, Kishen and Mala’s, unhappy marriage. He decides to turn back the clock, rewrite their destiny and alter their disastrous, arranged marriage into a romantic affair.

90 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

Oyuncular • Cast: Jim Carrey, Steve Carell, Carol Burnett, Will Arnett, Seth Rogen, Steve Martino Yönetmen • Director: Jimmy Hayward

v From director Wes Anderson comes an adaptation of beloved children’s author Roald Dahl’s novel about a fox battling angry farmers. Poker King (Pou hark wong)


Kısa Programlar SHORT FEATURES

KOMEDİ SITCOM DRAM DRAMA THE O.C.: THE DREAM LOVER

v Che ruhunun hiç ummadığı birine aşık olduğunu keşfeder. Seth’i de alır ve rüyasında gördüğü ormana giderler. Daha sonra Seth, evlenme teklifini reddeden Summer’la konuşma fırsatını bulur. v Che and Seth take a trip to a forest, where Che has a dream and discovers that his spirit might be in love with someone unexpected. Afterwards, Seth and Summer finally speak for the first time since she rejected his marriage proposal.

KATEGORIDEKI DIĞER DIZILER OTHER DRAMAS IN THIS CATEGORY

HOW I MET YOUR MOTHER : BIG DAYS

v Don yüzünden Robin’in kalbi kırılmıştır ve Marshall bir aile istediğini daha fazla gizleyemez. v Robin is heartbroken over Don; and Marshall can’t keep quiet about his desire to start a family.

- Fringe - Cold Case - Shark - Red Tide - Glee - The Closer - X-Files - Lie To Me - Gossip Girl - The Lady Vanished - Smallville - Chuck - 24 - Pushing Daisies - Bones - NYPD Blue

KATEGORIDEKI DI­ ĞER DIZILER OTHER SITCOMS IN THIS CATEGORY - The Good Guys - Mike&Molly - Family Guy - Friends - Yes, Dear - The Big Bang Theory - Better Off Ted - The New Adventures Of Old Christine - The Simpsons - Modern Family The O.C.

How I Met Your Mother

KISA PROGRAMLAR SHORT FEATURES ANCIENT MEGASTRUCTURES : THE ALHAMBRA v Fas mimarisinin tartışmasız en mükemmel örneği olan Elhamra dahice mühendislik çözümleri ve tehlikeli politik ihanetlere hayat verecek. v Alhambra will bring to life the ingenious engineering solutions and treacherous political betrayals that gave birth to what is arguably the most perfect example of Moorish architecture in existence.

DIĞER KISA PROGRAMLARIMIZ OTHER SHORT FEATURES - Ancient Megastructures : Petra - Ancient Megastructures : Machu Picchu - Ancient Megastructures: St. Paul’s Cathedral - Ancient Megastructures : Angkor Wat - Megacities : Hong Kong - Megacities : London - Traveler’s Guıde To The Planets: Jupiter - Traveler’s Guide To The Planets: Saturn - Dam Beavers - Monster Fish: Mongolian Terror Trout - Monster Fish : Giant Stingray - Life At The Ends Of The Earth - Secrets Of The Tang Treasure Ship - The Best Job In The World : Getting Fishy - The Best Job In The World : Grub - Superfish: Fasted Predator In The Sea 2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 91


Müzik MUSIC YABANCI MÜZİK FOREIGN MUSIC POWER FM EN İYİLER POWER FM POPULAR HITS

Adele - Rolling In The Deep Alexandra Stan - Mr. Saxobeat Black Eyed Peas - The Time (Dirty Bit) Bruno Mars - Grenade David Guetta & Rihanna - Who’s That Chick Diddy-Dirty Money - Coming Home Duck Sauce - Barbara Streisand Enrique İglesias Feat.Ludacris Tonight Far East Movement Feat. Ryan Tedder - Rocketeer Jennifer Lopez Feat. Pitbull - On The Floor Jessie J Feat. B.O.B - Price Tag Katy Perry - Firework Kesha - Blow Lady Gaga -Born This Way Martin Solveig - Hello Pitbull Feat. T-Pain - Hey Baby (Drop It To The Floor) Rihanna - S&M Rock Mafia - The Big Bang Black Eyed Peas - Just Can’t Get Enough Snoop Dog -Sweat (David Guetta Remix) Katy Perry Feat. Kanye West - E.T Britney Spears -Till The World Ends Pitbull Feat. Ne Yo Afrojack & Nayer -Give Me Everything Ryan Tedder - Not To Love You Dj Frank - Discotex

POWER FM

R&B

ALBÜMLER POWER FM ALBUMS

Devlin-Bud Sweat And Beers Tinie Tempah-Disc Overy

CLASSIC Chopin-Alexandre Tharaud Nigel Kennedy’s - Greatest Hits

COUNTRY Johnny Cash-American IV The man comes around 2002

BLUES Blues Brothers-Briefcase Full of Blues Etta James-The Best of Etta James

ROCK Adele-21 Arcade Fire-The Suburbs The Black Keys-Brothers White Lies-Ritual

POP Hercules And Love Affair-Blue Songs James Blake-James Blake Madcon – Contraband Ricky Martin-Musica + Alma + Sexo

SOUNDTRACK Burlesque Soundtrack Daft Punk-Tron Legacy

OLDIES The Beatles – Love

WORLD Loreena McKennitt-Wind That Shakes The Barley Israel Kamakawiwo’ole-Facing Future

POWER XL ALBÜMLER POWER XL ALBUMS

Bedtime Stories Vol.2 Best Of Nu Lounge Series Putumayo Presents Bossa Nova Around The World Wine & Dine

CHILLOUT 3-11 Poter -Surround Me With Your Love Afterlife-Show You Something Air-Cherry Blossom Girl B Tribe-Ahoy Belleruche-Anything You Want Boozoo Bajou-Night Over Manaus Did -Don’t Believe In Love Dj Pippi&Laurence B-3 Letters Dubdiver-Floating On Love Freemasons Feat .Amanda WilsonLove On My Mind Jazzanova Feat.Capitol A-Rendezvous Les-Nubians-Tabou Levitation-More Than Ever People Luno-Bye Bye Blues Mystic Diversios Josephine Natural Self-In The Morning Noir Desir-Le Vent Nous Portera Nouvelle Vague-In A Manner Of Speaking Re Jazz-Gabrielle Feat.Alice Russell Resin Dogs-She’s Gone

RELAX Maneesh De Moor -Moola Prayer Shastro-Dikara Body&Soul-Greensleeves Akasha-Om Purnamada Shastro-Caravan Of Love Maneesh De Moor-Om Bhagavan

Shastro-Namaste Kalyan-Yavalli Spa Coffe Music -Summer Fairy Spa Coffe Music-Soul Umbrella Maneesh De Moor-Jai Radha Madhav Nawang Khechog-Rythm Of Dakini Peter Kater&Nawang KhechogFresh Wind Peter Kater&Nawang Khechog-Prayer For The Millenium Terry Oldfield-Arrival Terry Oldfield-Stream

CLASSIC Toccata-Bach Barber-Adagio For Strings Beethoven Symphony No.6 In F ‘Pastoral Beethoven-Symphony No.7 In A Op.92 Grieg-Morning Johann Strauss-Emperor’s Waltz Khachaturian-Adagio Of Spartacus And Phryg Massenet-Meditation Wolfgang Amadeus Mozart-05Mozart-Flute And Harp Rachmaninov-Piano Concerto No.2 In C Mino Shostakovich-Romance Tchaikovsky-Dance Of The Reed Flutes The Nutcracker-Arabian Dance Green Sleeves-Vaughan Williams

JAZZ Bebi Dol-Bebi Dol-It’s A Mans Mans World Bert Joris-Linden Street Billie Holiday-My Man Cappell Meister-Speak Low Carmen Cuesta-You Still Don’t Know Me Chillout Worship-Dawn Cooltrane Quartet-Holding Back The Years Cooltrane Quartet-Wonderwall Cotton Club-Cotton Club-Where Do I Begin


3. Kum 4. Lazım 5. Soyle 6. Yollara Duşsem 7. Kalbım Hep Seninle 8. Kucuk Bir Renk 9. Gunes 10. Geri Dönmem

DUMAN I David Benoit-Miles After Dark Eva Cassidy-What A Wonderful World Flabby-Parole Parole Florence K-Cheri Phil Woods-Ballads Remo Anzovino-Cammino Nella Notte Tony Bennett-Mood Indigo

TÜRK SANAT MÜZİĞİ TURKISH MUSIC Müşterek Taksim Uzzal Peşrevi Kürdilihicazkar Saz Semaisi Müşterek Kürdilihicazkar Kürdilihicazkar Peşrevi Tanburi Cemil Bey Kürdilihicazkar Saz Semaisi Haydar Tatliyay Müşterek TaksimKürdilihicazkar Kürdilihicazkar Saz Semaisi Göksel Baktagir Kürdilihicazkar Saz Semaisi Reşat Aysu Müşterek Taksim-Nihavend Nihavend Saz Semaisi Ömer Altuğ Suzidil Saz Semaisi Fahri Kopuz-Sedat Öztoprak Müşterek Taksim-Hüzzam Hüzzam Saz Semaisi Udi Nevres Bey Piyano Taksimi Erkan Yüksel Sultaniyegah Peşrevi Uğur OnukErkan Yüksel

YERLİ MÜZİK TURKISH MUSIC POWERTÜRK EN İYİLER POWERTURK HITS

Ayşe Özyılmazel – Arabesk Gece – Ben Öldüm Atiye – Budur Serdar Ortaç – Hile Sibel Tüzün – Sana Anlatmam Lazım Candan Erçetin – Git Murat Dalkılıç – Dönmem Keremcem – Vurgun Ceynur – Arabada Dinle Berkay – Lolita Tarkan – Kayıp Gökhan Özen – Sitemkar Kolpa – Son Nefesim Sertab Erener - İstanbul Meyra- Aşklayalım Funda Arar – Sen ve Ben Seksendört – Hayır Olamaz Sıla – Oluruna Bırak Deniz Seki – Suya Hapsettim Emre Aydın – Son Defa Model – Buzdan Şato Ümit Sayın - Tarkan – Gitme

POWERTÜRK ALBÜMLER /

POWERTURK ALBUMS AYDİLGE – KİLİT 1. Kilit 2. Takıntı

*Türk Sanat Müziği içeriği TRT tarafından sağlanmıştır. *Turkish Classical Music content provided by TRT.

1.Dibine Kadar 2.Sarhoş 3.Sor Bana Pişman mıyım 4.Hayvan 5.Yalan 6.Sevdim Desem 7.Yağmurun Sabahında 8.Helal Olsun 9.Rezil 10.Bu Aşk Beni Yorar

DUMAN II 1.Balık 2.Senin Marşın 3.Senden Daha Güzel 4.İyi de Bana ne 5.Elleri Ellerime 6.Paranoya 7.Vals 8.Kümbela 9.Tövbe 10.Of

FATİH ERKOÇ YANINDA HER KİMSE 1.Sağ Salim 2.Yanında Her Kimse 3.Mesafeler Uzar 4.Telaşlarım 5.Su 6.Anne (norm.ver.) 7.Akşamlar 8.Düş Kırıklığı 9.Tut Ellerimi 10.Gözlerime Yıldız 11.Anlamazsın Sen Beni 12.Kader 13.Tut Ellerimi (Norm.vers.) 14.Yağmuru Beklerken (enstrümantel) 15.Anne (piyano) 16.Water

MEYRA – AŞKLAYALIM 1.Aşklayalım (Mustafa Ceceli versiyon) 2.Konuşma 3.Kalbim Bir Pusula 4.Fotokopi 5.Aşklayalım (Volga Tamöz slow versiyon) 6.Aşklayalım (Burak Yeter remix) 7.Ağladın Ya Düet: Cemil Demirbakan 8.Beni Sensiz Düşünme Düet: Cemil Demirbakan 9.Karar Bize Ait Düet: Burak Kut 10.Vincero Perdero Düet: Mario Frangoulis

MODEL - DİGER MASALLAR 1.Buzdan Şato 2.Şey...Belki! 3.Değmesin Ellerimiz 4.Sana Ne? 5.Pembe Mezarlık 6.Bir Melek Vardı 7.Benim Tatlı Kanserim 8.Karadul 9.Çürüsün Gelinliğim 10.Makyaj 11.Yalnızlık Senfonisi 12.Değmesin Ellerimiz (Akustik)

POWERTÜRK EN İYİLER 2011 1.Adımı Kalbine Yaz-Tarkan 2.Bir Damla Gözlerimde-Sertab Erener 3.Hoşçakal-Emre Aydın 4.Eksik-Enbe-Mustafa CeceliElvan Günaydın 5.Çöp-Hande Yener 6.Buralardan Giderim-Murat Boz 7.Bize Yeter-Ziynet Sali 8.Sen Gidiyorsun-Gripin 9.Alain Delon-Ozan Doğulu feat.Sıla 10.Tamamdır-Burcu Güneş 11.Gamsız-Gece 12.O Kız-Ayşegül Aldinç 13.Barbie Bebek-Tan

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 93


İkram CATERING BUSINESS CLASS İÇ HATLAR v İç hat seferlerinin tamamında yeni menü ve porselen malzemelerle sunulan yeni ‘Business Class’ ikram konseptinde yedi günde bir değişen menü tipleri servis edilerek çeşitlilik sağlanmakta ve sık seyahat eden yolculara farklı menüler tatma fırsatı sunulmaktadır. v Saat 02:00 ile 09:59 arasında servis edilen B/C sıcak kahvaltı menülerde; tereyağı ve reçel ile birlikte peynir, zeytin çeşitleri vardır. Meyve salatası veya yoğurt çeşitlerinin yanı sıra ana yemek tabağında sıcak kahvaltı servisi mevcuttur. v Saat 10:00 ile 16:59 ve 21:00 ile 01:59 arasında servis edilen soğuk yemek menü içeriklerinde şarküteri ve zeytinyağlı ürünlerden oluşturulan tabaklar, saat 17:00 ile 20:59 arasında ise sıcak yemek servisi bulunmaktadır. Yemek saatlerinde uçuşu olan tüm seferlerde Türk ve dünya mutfaklarından seçilen nefis tatlı çeşitleri dönüşümlü olarak sunulmaktadır. Sıcak ekmek çeşitleri ile birlikte ikram edilen menüleri haricinde alkollü ve alkolsüz zengin içecek çeşitlerinin servisi devam etmektedir.

OKYANUS AŞIRI BUSINESS CLASS YOLCULARIMIZ v İsme özel menü kartlarımız yolcularımıza dağıtıldıktan sonra, yolcuların yapacakları seçimlere göre yemek servisi başlar. Seferlerin kalkış saatine göre ilk olarak yedi çeşit ordövr/meze ya da hafif yemek tepsisi içinde seçenekli ordövr ve mezeler ile yemek servisine geçilir. Daha sonra sıra çorbalara gelir. v Ana yemek servisi ise üç sıcak yemek seçeneğinden oluşur ve Türk Mutfağından da lezzetleri seçenekleri içerir. Sıcak yemek tabaklarının dekorasyonu konuyla ilgili eğitim almış kabin ekiplerimiz için özel olarak hazırlanan talimatlara göre yapılmaktadır. Yemek servisini takiben, peynir, meyve ve zengin tatlı çeşitleri sunulmaktadır. Sıcak ve soğuk tatlı çeşitlerimiz mevcut olup, leziz Türk tatlıları da servise sunulur. v Yemek servisinden sonra çay kahve servisi son derece kaliteli likor ve konyaklarımız eşliğinde yapılmaktadır.

v Uçuş süresine göre kısa menzilli olan hatlarda genel olarak soğuk servis sunulmakta olup orta ve uzun menzilli hatlarda kalkış saatlerine göre iki seçenekli sıcak kahvaltı ya da üç seçenekli sıcak yemek alternatifiniz olacaktır: Diyet uyguluyorsanız ya da özel bir tercihiniz varsa THY Özel Menüleri yardımınıza koşacak.

v Tüm seferlerde alkollü ve alkolsüz içecek servisi geniş yelpazesi ile yolculara ikram edilir. Çay (ada çayı, siyah çay, ıhlamur, yeşil çay, karışık bitki çayı), kahve (instant ve filtre kahve), meyve suları, çeşitli meşrubatlar haricinde seçilip belirlenen zengin içki servisi mevcuttur. Ayrıca Hazır Türk Kahvesi, espresso, cappucino ve sıcak çikolata servisi de vardır.

v Farklı damak tadı arayanlar dünyaca ünlü konyakları, likörleri ile “digestive içkileri” deneyebilir.

v Menü detayları ve servis tipleri operasyonel şartlar, uçulan tarih, hat ve saate göre değişebilir.

DIŞ HATLAR

94 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011

DOMESTIC FLIGHTS v On all domestic flights, within

the new “Business Class” concept, a new menu is prepared every seven days and served up on porcelain dishes; in this way variety is achieved and frequent flyers are given the opportunity to taste different menus. v On the B/C hot breakfast

menu (served between 2 am and 09:59 am) cheese and olives are served alongside butter and jam. In addition to fruit salad and a variety of yoghurts, a hot breakfast will be served. v On the cold food menu (served

between 10 am and 4:59 pm and 9 pm and 1:59 am), we offer a variety of delicacies and cold dishes prepared in olive oil. Hot meals are served between 5 pm and 8:59 pm. On all flights selected desserts from both Turkish and international cuisine are served at meal times, on a rotating basis. v A variety of hot breads are served

with all meals, as well as a wide range of soft drinks and alcoholic beverages are served for your enjoyment.

INTERNATIONAL FLIGHTS v Depending on the flight duration,

you will have a choice of 2 hot breakfasts on short flights and a choice of 3 hot meals on long flights. If you have special dietary needs or if you have a specific choice, THY special menus are at your disposal. v Please feel free to sample world

famous brandies, liqueurs and other digestive drinks.

TRANSOCEANIC BUSINESS CLASS PASSENGERS v After individual menu cards are

distributed to our passengers, the meals selected by the passengers are served. Depending on the departure time of the flight, the meal service will generally commences with appetizers, hors d’oeuvres or light dishes of 7 different choices. Soups are also served. v The main meal provides a choice

of 3 hot dishes, which include delicious choices from Turkish cuisine. The arrangement of the hot meals is conducted by our specially trained cabin staff, according to specific instructions. v Following the meal service,

cheese, fruits and a rich variety of desserts are served. A rich selection of hot and cold desserts from Turkey and around the world will be served served as well. v After the food has been served,

tea and coffee, as well as high quality liqueurs and brandies will be offered. v On all flights, a wide range of

drinks are available to our guests. Besides a variety of teas (sage tea, black tea, linden tea, green tea, mixed herbal tea), coffee (instant and filtered), fruit juices and various soft drinks, we also offer a wide variety of alcoholic beverages. In addition to these, we also provide Turkish coffee, espresso, cappuccino and hot chocolate. v Menu details and service types

may vary according to operational conditions, flight dates, routes and the times.


FIRST CLASS v Özel tasarımlı menü kartları dağıtılmasıyla birlikte yolcunun arzu ettiği aperatif içecek kanepe ile sunulur. Uçuş süresi boyunca istediğiniz zaman dilediğiniz yemeği yiyebilirsiniz. Servis zamanı kısıtlaması bulunmamaktadır.

v While the specially designed

v Yemek servisinde değişik Türk mezeleri, uluslararası mutfaklardan ordövr seçenekleri sunulmakta olup okyanus aşırı seferlerimizde ayrıca havyar servisi yapılmaktadır.

appetizers, choice of hors d’oeuvres from international cuisines. On transoceanic flights, caviar is also served.

v Dört seçenekli ana yemek menüsü (et / balık /Uzakdoğu yemeği / vejetaryen) ve çorba servisi konuklarımıza sunulmaktadır. v Çeşitli Türk ve dünya tatlılarının da yer aldığı tatlı, peynir ve meyve servisi seçenekleri bulunmaktadır. v Geleneksel Türk çayı cam bardaklarda limon eşliğinde, Türk kahvesi ise lokum eşliğinde sunulmaktadır. Cappucino ve espresso yanı sıra çeşitli “soft drink” ve bitki çayları uçağımızda bulunmaktadır. v Türk ve dünya şaraplarından seçenekler ve diğer aperatif alkol çeşitleri yer almaktadır.

menu cards are distributed, an aperitif of the passenger’s choice is served with canapés. During the flight, you can eat whatever food you wish, whenever you feel like having it. There is no limit to service time. v There are different Turkish

v A main dish menu consisting

of 4 choices (meat/fish/far eastern/vegetarian) and a soup service is available for our passengers. v There is also a choice of

sweets, including Turkish and international desserts are present, as well as an assortment of cheese and fruit. v Traditional Turkish tea is

served in a glass with lemon, and Turkish coffee is served accompanied by Turkish delight. Cappuccino and espresso, as well as various soft drinks and herbal teas are also available. v Turkish and international

wines, beer and various spirits and liquors are readily available throughout the flight.

2011 MAY MAYIS v SKYLIFE BUSINESS v 95


96 v SKYLIFE BUSINESS v MAYIS MAY 2011


H er mevsimin sorunlan ni (:6z0me donO;;tOren ka l1 c1, estetik ve m in ima /1 st b 1r (:abanin Orono o lan Pergola, sanat1n yap 1c1, (:6zOm ley1ci ve evrensel enerj is1nden es1nlenerek yeniden tasarland 1. Ozel gergi sistemi ile kolayca a(:1/1p kapanabilen, otomasyonlu, ray/1 tente sistemi o larak tasarlanan Pergo la ile hayat1niza yeni bak1;; a(:1/an kazand1racag1z.

Tel: +90 2 16 557 98 63

Pergola bir GEDiK YAPI kurulu~udur.

www. pergola. com. tr

PERGOLA ALL SEASONS OUTDOOR


Istanbul Abdi İpekçi Caddesi No:14/A - Nişantaşı - (+90) (212) 343 00 37

Paris - Cannes - Geneva - London - Moscow - Dubai - New York

THE FINEST GARMENT FOR MEN IN THE WORLD www.zilli.fr


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.