201305

Page 1

SİRT4

5 | 2013

5 | 2013

BELEK’TE GOLF KEYFI

THE ACTION’S BACK IN BELEK

Hareketli Guangzhou

Bustling Guangzhou Yeni Karaköy

The New Karaköy


SİRT4



Entrée

index

9

Binbir Gece Masalları ONE THOUSAND AND ONE NIGHTS

12

Çok Şeker! VERY SWEET!

14

Ve Nihayet Yaz… SUMMER AT LAST

16

SF _ PG: 22

SF _ PG: 12

Vertu Ti ve Gerçekler VERTU Ti FACTS

18

Heyecan Yeniden Belek’te SF _ PG: 16

SF _ PG: 14

Dikkat Çekici SENSATIONAL SF _ PG: 26

BACK TO BELEK

22

Sadece Size Özel JUST FOR YOU

24

Afrika İçin! FOR AFRICA

28

Bir İkonun Retrospektifi RETROSPECTIVE ON AN ICON

5 | 2013

5 | 2013

BELEK’TE GOLF KEYFI

GOLFER’S DELIGHT IN BELEK

KAPAK / COVER FOTOĞRAF / PHOTOGRAPHY Metin Bakırkaya / www.2miz.biz STYLING Ayşe Sönmez FOTOĞRAF ASISTANI / PHOTOGRAPHY ASSISTANT Berna Çat STYLING ASISTANI / STYLING ASSISTANT Gizem İrem Gürel SAÇ & MAKYAJ / HAIR & MAKEUP Alp Kavaşoğlu / Kum Agency MODELLER / MODELS Nicholas / Fashion Model Management, Teodora / Ice Model Management u

Hareketli Guangzho

Bustling Guangzhou Yeni Karaköy

The New Karaköy

30 38

Bon Voyage

İyi Fikir Varsa Oradayım IF THERE’S A GOOD IDEA, I’M THERE



46

Efsanevi Roger Dubuis THE LEGENDARY ROGER DUBUIS

54

Mermerin Yumuşak Yüzü THE SOFTER SIDE OF MARBLE

60

Maastricht Sanat Festivali MAASTRICHT ART FESTIVAL

66

Hareketli Guangzhou BUSTLING GUANGZHOU

74

Yeni Karaköy THE NEW KARAKÖY

88

Batı Osmanlı’dan Neler Öğrendi? WHAT THE WEST LEARNED FROM THE OTTOMANS

100

Belek’te Golf Keyfi THE ACTION’S BACK IN BELEK

108

Boğazda Bir Balık Sofrası A SEAFOOD SPREAD BY THE BOSPHORUS

İç sayfaların kağıdı, UPM tarafından EU Ecolabel reg. no. FI/11/001 sertifikalı olarak üretilmiştir. Enerji tasarrufu sağlayan EU Ecolabel kağıtları, sürdürülebilir ormanlardan elde edilir; çevre ve hava kirliliğini önler. Inner pages made of paper certified with EU Ecolabel reg. no. FI/11/001, supplied by UPM. Produced using raw material from sustainable forests and recyclable EU Ecolabel paper products with reduced air and environmental pollution.

MANAGEMENT | YÖNETİM Hamdi Topçu | Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Chairman of the Board and of the Executive Committee Doç. Dr. Temel Kotil | Türk Hava Yolları Adına Sahibi Genel Müdür, Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Üyesi | Publisher on behalf of Turkish Airlines President & CEO, Member of the Board and of the Executive Committee Zeki Çukur | Kurumsal İletişim Başkanı | Senior Vice President Corporate Communication Murat Öz | Sponsorluk Yatırımları ve Yayınlar Müdürü | Sponsorship Investments and Publications Manager Türk Hava Yolları Genel Yönetim Binası Atatürk Hava Limanı 34149 iSTANBUL Tel: +90 212 463 63 63 / 11164 PUBLICATION MANAGEMENT | YAYIN YÖNETİM Serkan Ünal | Yayın Grubu Başkanı | President Mehmet Mücahid Demir | Grup Koordinatörü | Coordinator Selim Kara | Finans Koordinatörü | Finance Coordinator Serdar Turan | serdar.turan@infomag.com.tr | Yayın Koordinatörü (Sorumlu) | Editorial Coordinator Zeynep Nil Suner | zeynep.suner@infomag.com.tr Yrd. Genel Yayın Yönetmeni | Executive Editor Gamze Ünal | gamze.unal@infomag.com.tr Editoryal Koordinatör | Deputy Editorial Coordinator Oktay Tutuş | oktay.tutus@infomag.com.tr Skylife Business Editörü | Skylife Business Editor Zeynep Merve Kaya | merve.kaya@infomag.com.tr Katkıda Bulunanlar Editörü | Contributor Editor Ali Halit Diker | ali.diker@infomag.com.tr Kültür Sanat | Culture& Arts Altan Orhon (İngilizce / English) | Suavi Kemal Yazgıç (Redaksiyon / Copydesk) Halil Öter, Selver Taşdelen (Tasarım | Design) Sema Teker Eğilmez | sema.teker@infomag.com.tr | Reklam Satış Direktörü | Advertising Sales Director Yayının Süresi: Aylık | Publication Period: Monthly Yayının Dili: Türkçe-İngilizce | Publication Language: Turkish/English Yayının Türü: Ulusal Süreli Yayın | Publication Genre: National Periodical Publication Yayının Mahiyeti: Kültür, Gezi Dergisi (Uçak İçi Dergiler) | Publication Content: Culture and Travel (In-Flight Magazine)

İnfomag Yayıncılık, Bilişim,Tanıtım ve Organizasyon Hizmetleri LTD. ŞTİ. Akatlar Mahallesi, Ebulula Mardin Cad. 4. Gazeteciler Sitesi A8/1 1. Levent / İSTANBUL Tel: +90 212 324 55 15 • Faks: +90 212 324 55 05 skylife@infomag.com.tr www.infomagyayincilik.com.tr

Baskı-Cilt | Printing-Binding Bilnet Matbaacılık Biltur Basım Yayın ve Hizmet A.Ş. Tel: +90 216 444 44 03 • http://www.bilnet.net.tr Skylife Business dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için skylife@thy.com adresine mail gönderebilirsiniz. Any suggestions or complaints about Skylife Business magazine are welcomed and should be addressed to skylife@thy.com Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Neither text nor photographs from this publication may be reproduced in full or summary without acknowledging the source and securing prior permission from the publisher. Skylife Business, THY tarafından ayda bir yayımlanır. Skylife Business is published monthly by Turkish Airlines.




başlarken...

greetings

Değerli Konuklarımız,

Dear Guests,

Ünlü Amerikalı yazar Mark Twain’in “Eğer 80 yaşında doğup yaşadıkça 18 yaşına yaklaşsaydık çok daha mutlu bir hayatımız olurdu.” dediği rivayet edilir. 1933’te kurulan ve bu yıl 80. yaşını kutlayan Türk Hava Yolları, sanki bu sözü haklı çıkarıyor. Bugün şirketimiz 80 yılın birikimi ve olgunluğuyla, 18 yaşındaki bir gencin dinamizmini, heyecanını ve yenilikçiliğini bir arada barındırıyor. Özellikle Sayın Başbakanımızın liderliğinde gelişen ülkemize yakışır hareketlilik gösteriyor. 80 yılda çok şeyler değişti ve gelişti. 1950’lerde 30 uçaklık DC-3 Dakota, 2002’de ise 65 Boeing ve Airbus filomuz vardı. Son on yıllık dönemde ise uçak sayımız 218’e ulaştı ve yaş ortalaması 6’ya düştü. Üstelik ilave olarak 2021’e kadar 276 uçak daha teslim alacağız. Ankara’yı Eskişehir’e bağlamakla başlamıştık, bugün birçok şehrimizi dünyaya doğrudan bağlarken İstanbul’u 222 şehre bağlıyoruz. Dünyadaki 4. büyük hava ulaşım ağına sahibiz. Yatırımlarımızla teknik alandan eğitime dek her noktada kendimizi geliştirdik ve dünyanın sayılı küresel havayollarından biri haline geldik. 80 yılda hiç değişmeyen şeyler de oldu. Hizmet kalitemizi sürekli artırma isteğimiz, güler yüzümüz, çalışanlarımıza verdiğimiz önem değişmedi. Sizlerin ilgisi ve teveccühü hep devam etti. 2012 yılında bizleri tercih eden 39 milyon yolcumuza teşekkürlerimizi sunuyor, 2013 yılında taşımayı hedeflediğimiz 46 milyon misafirimizi heyecanla bekliyoruz. 80 yıl sonra neler olacak, bugünden bilmek mümkün değil fakat insanoğlunun hızlı ve etkin biçimde yer değiştirme ihtiyacının artacağını ve hatta gezegenler arası seyahatlerin başlayacağını tahmin etmek zor değil. Bir uçak mühendisi olarak, atmosfer dışında bile uçabilen uçakları tasarlayacak henüz doğmamış uçak mühendislerimizi şimdiden kutlamak isterim. Türk Hava Yolları olarak bugün kıtalar arası uçuşta nasıl etkin bir oyuncu isek, o gün de gezegenler arası yolculukta ana oyuncu olmak isteriz. Türk Hava Yolları olarak Avrasya coğrafyasının merkezinde yer alan İstanbul’un avantajlarını kullanmak ve sizleri gitmek istediğiniz noktaya en etkin ve keyifli biçimde ulaştırmak için her türlü yatırımımızla, insan kaynağımızla ve güler yüzümüzle hazır olacağız. Nice yeni yaşlarda görüşmeyi diliyor, seyahatlerinizde Türk Hava Yolları’nı tercih ettiğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum.

The great American writer Mark Twain is rumored to have said, “Life would

Sevgi ve saygılarımla, Doç. Dr. Temel Kotil Genel Müdür

Sincerely yours,

be infinitely happier if only we could be born at the age of eighty and gradually approach eighteen.” Turkish Airlines, which was founded in 1933 and is celebrating its 80th birthday this year, is the living embodiment of that sentiment. With eighty years of maturity and experience, our company today possesses at once the dynamism, excitement and innovativeness of an eighteen-year-old. It exhibits a vitality befitting our country as it grows and develops, under the leadership especially of our distinguished Prime Minister. Many things have changed and developed in 80 years. In the 1950s we had a fleet of 30 DC-3 Dakota aircraft; in 2002 we had 65 Boeing and Airbus planes. In a decade, the number of our aircraft has soared to 218 and their average age dropped to six. Moreover, we are going to receive 276 additional planes by 2021. We began by connecting Ankara to Eskişehir. Today we connect Istanbul to 222 cities and many of our other cities directly to the world. We have the world’s fourth largest air transport network. Through our investments, we have developed ourselves in every area from the technical field to training and become one of the leading global airlines in the world. Yet there are some things that have not changed in eighty years; the importance we place on our employees, our desire to constantly improve the quality of our services and to serve with a smile have never changed. Your interest and kind favor have been constant as well. We therefore extend our appreciation to the 39 million passengers who chose us in 2012 and look forward enthusiastically to the 46 million guests we are targeting in 2013. It is impossible to know for sure today what will happen in 80 years’ time, but it is reasonable to assume that man’s need to be transported quickly and easily is going to increase; indeed, inter-planetary travel may even get under way. As an aeronautical engineer, I would like to congratulate in advance our yet-unborn aeronautical engineers who may design planes that can fly even outside the earth’s atmosphere. As a key player in international flight today, Turkish Airlines would also like to be a major player in inter-planetary travel when that day comes. With our multifarious investments, our human resources and a smile on our face, we at Turkish Airlines are ready to take the advantages offered by Istanbul, which lies at the heart of Eurasia, and transport you wherever you want to go comfortably and quickly. Hoping to meet again on many more birthdays, I thank you for choosing Turkish Airlines.

Temel Kotil, Ph.D. President & CEO 5 | 2013

SKYLIFEBUSINESS

7



entrêe STİL

MÜCEVHER

OTOMOBIL

YAT

STYLE

JEWELRY

CARS

YACHT

EDİTÖR| EDITOR Oktay Tutuş

BINBIR GECE MASALLARI ONE THOUSAND AND ONE NIGHTS Bu sefer hikâyemizin geçtiği yer daha kuzeyde; Kopenhag’da… Güzelliği dillere destan Tivoli Bahçeleri’nin ortasında yükselen Nimb Hotel’in hikâyesini, bir varmış bir yokmuş deyip anlatalım kısaca… This time, our story takes place up north, in Copenhagen. Let’s start the story of Nimb Hotel, which stands in the center of the legendarily beautiful Tivoli Gardens, with “once upon a time…”


entrêe 1877’de Tivoli’ye gelen Nimb Ailesi,

The Nimb family came to Tivoli in 1877 and had

bu binayı 1909 yılında Danimarkalı mimar Knud Arne Petersen’e yaptırır. Binanın en dikkat çekici özelliği, Binbir Gece Masalları’ndaki saraylara benzeyen cephesidir. İç mimarisinin bugünkü şeklini Matteo Thun and Partners isimli İtalyan şirket vermiş olsa da otelin yeni sanat yönetmeni birkaç değişiklik yapmaktan kendini alamamış. Sadece 13 adet süiti bulunan Nimb’in en önemli özelliği Kopenhag halkı tarafından da sıkça ziyaret edilen ortak alanları. Bunların arasında Michelin yıldızlı Herman restoran da var. Tivoli Bahçeleri’ne bakan restoranın kullandığı tüm süt ürünleri otelin kendi mandırasından sağlanıyor. Tivoli, aynı zamanda dünyanın en büyük ikinci eğlence parkına sahip ve muhtemelen bu yüzden Michael Jackson, 1990’larda binayı satın almak istemiş. Babası Danimarkalı olan Scarlett Johansson’u yılın belli zamanlarında burada görmeniz mümkün. www1.tivoli.dk/nimb

the Danish architect Knud Arne Petersen construct this building in 1909. The building’s most distinctive characteristic is its façade, which resembles that of palaces described in “One Thousand and One Nights.” The building’s current interior was designed by the Italian firm Matteo Thun and Partners, although the hotel’s new artistic director could not help but make a few changes. The most important part of the Nimb, which has just thirteen suites, is its common spaces. Among these spaces, which are frequented by Copenhagen locals as well, is the Michelin-starred restaurant Herman. The restaurant, which looks onto a view of the Tivoli Gardens, obtains all of its dairy products from the hotel’s own creamery. Tivoli also has the world’s second-largest theme park—perhaps it was for this reason that Michael Jackson wanted to buy the building in the 1990s. You might see Scarlett Johansson, whose father is Danish, here at certain times of the year as well.

1 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013



entrêe

ÇOK ŞEKER! VERY SWEET! Hazır yaz başlamışken harika bir çanta hediye edin kendinize… Bu sezon

With summer on its way, consider treating yourself to a new purse. Shades of neon are

en çok göze çarpanlar neon renkler olacak ama her zamanki göz alıcı renkler de favoriniz olabilir. Bazıları o kadar cazibeli ki sanki gerçeküstü duruyor, tıpkı bonbon şekerleri gibi.

going to be hot this season, although the classic eyecatching colors make for a good choice, too. Some of these purses are so alluring that they look hyperreal— just like bonbons.

FURLA

EMPORIO ARMANI

BURBERRY

DONNA KARAN

GUCCI 1 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

MAXMARA



entrêe

VE NIHAYET YAZ… SUMMER AT LAST Kışın kasvetli ve soğuk havası dağıldı artık. Daha az ve daha

The grim, cold atmosphere of winter has finally dispersed.

renkli giyinmenin tam zamanı. Ancak nereye giderseniz gidin kesinlikle stilinizden ödün vermek yok! Gideceğiniz yer bir plaj olsa bile.

It’s just the time to be wearing less bulk and more color. But wherever you go, there’s no compromising on style—even if you’re just hitting the beach. LACOSTE

ETRO

PORSCHE DESIGN

DKNY JEANS

BURBERRY

GUCCI 1 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

EMPORIO ARMANI



entrêe

VERTU Ti VE GERÇEKLER VERTU Ti FACTS Vertu’nun yeni dokunmatik ekranlı akıllı telefonu hakkında neler öğrenmek istersiniz? What would you like to know about Vertu’s new touchscreen smartphone?

USTA İŞI

MASTER CRAFTED

Her bir Vertu Ti İngiltere’de, Hampshire’daki ileri teknoloji merkezinde tek bir zanaatkâr tarafından elde yapılıyor. Zorlu bir test sürecinden sonra o usta tarafından imzalanıyor ve sonra satışa sunuluyor. Bu imzayı arka kapağını kaldırdığınızda görebiliyorsunuz.

Every Vertu Ti is made by a single artisan at a high-tech facility in Hampshire, England. Following a rigorous testing process, it is signed by the artisan and presented for sale. This signature is visible upon lifting its rear lid.

KIŞISELLEŞTIRME

It is best to follow Vertu’s guidance on this matter. You may customize the predetermined selections as you please—contact your nearest Vertu dealer for gems, gold, and other materials; a solution is sure to be found. The only limit is you.

Bu konuda Vertu’yu dinlemeniz en mantıklısı... Önceden belirlenmiş seçenekler üzerinde dilediğiniz gibi oynayabilirsiniz: Taşlar, altın ve diğer malzemeler için en yakın Vertu ile irtibata geçin, muhakkak bir çözüm bulunacaktır. Sınır sizsiniz!

TEKNOLOJI Android 4.0, Ice Cream Sandwich işletim sistemiyle çalışan Vertu Ti’nin işlemcisi 1,7 GHz hızında. İkiz LED flaşlı 8MP arka kamera, ön tarafta ise Skype uyumlu 1,3MP kamera ve 64GB dahili bellek ise bu akıllı telefonun dikkat çeken diğer özellikleri.

MALZEMELER Titanyum kasaya sahip Vertu Ti, deri ayrıntılarla süslü ve en önemlisi 7,62 santimetre ile şimdiye kadarki en geniş safir kristal ekranı sunuyor. Safir kristal emin olun ki çok çok zor çiziliyor! www.vertu.com 1 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

CUSTOMIZATION

TECHNOLOGY The Vertu Ti, which uses the Android 4.0 Ice Cream Sandwich operating system, carries a 1.7 GHz processor. Other features of the smartphone include an eight-megapixel rear camera with twin LED flashbulbs, a Skype-compatible 1.3-megapixel camera on the front, and 64 GB of internal storage.

MATERIALS

The titanium-encase Vertu Ti presents the largest sapphire crystal screen to date with 7.62 centimeters of screen real estate above leather embellishments. Sapphire crystal is highly resistant to scratches!



entrêe

HEYECAN YENİDEN BELEK’TE BACK TO BELEK Türkiye’de golfün başkenti Antalya bir kez daha Turkish Airlines Ladies Open heyecanını yaşıyor. Antalya, Turkey’s golf capital, is once again buzzing with the excitement of the Turkish Airlines Ladies Open.

Turkish Airlines Ladies Open, 9-12 Mayıs tarihleri arasında National Golf Club’da düzenleniyor. Hollandalı Christel Boeljon’un geçen sene ikinci zaferini kazandığı turnuvaya bu sene 31 ülkeden 126 golfçü katılıyor. Çin, Kazakistan, Peru, Nambiya, Kolombiya, Meksika ve Letonya’dan golfçülerin ilk kez katılacağı Turkish Airlines Ladies Open’da Boeljon’un performansı merakla bekleniyor. Ayrıca geçen yılki turnuvada üçüncü sırada kalan Carlota Ciganda da bu senenin formda isimlerinden. Avrupa spor basınının da yakından takip ettiği ve Ladies European Tour’un (LET) en keyifli ayaklarından biri olan Turkish Airlines Ladies Open’ı kaçırmayın. 1 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

The Turkish Airlines Ladies Open is being held at National Golf Club from May 9 to 12. The tournament will have 126 golfers from thirty-one countries. Christel Boeljon won his second victory at last year’s tournament. How he will perform at this year’s Turkish Airlines Ladies Open— in which golfers from China, Kazakhstan, Peru, Namibia, Colombia, Mexico, and Lithuania are participating for the first time—is a matter of great wonder. Carlota Ciganda, last year’s third, is among this year’s top contenders. Turkish Airlines Ladies Open, which is closely followed by the European sports media as one of the most pleasant legs of the Ladies European Tour (LET), is not to be missed.

DÖRDÜNCÜ KEZ BERABER Türk Hava Yolları, bu sene Türkiye’de beşinci kez düzenlenen ve Ladies European Tour Turkey olarak da anılan turnuvaya dördüncü kez isim sponsoru oldu. FOUR TIMES TOGETHER This is the fourth time that Turkish Airlines is the title sponsor of the tournament, which is also known as the Ladies European Tour Turkey. The event is in its fifth edition this year.





entrêe

SADECE SIZE ÖZEL JUST FOR YOU

Chopard’ın 20. yıldönümünü kutlayan “Happy Sport” saati şimdi tamamen sizin ellerinizde şekilleniyor. Elbette saati siz birleştirmiyorsunuz… Ancak saatin kasası, ebatları, hareketli parça sayısı ve türleri, beyaz veya sedef kadran kullanılması, bezelin taşlarla donatılması veya donatılmaması, kordon ya da kayışın materyali ve rengi; kısacası her konuda son söz size ait olacak. Çıktığı ilk günden bu yana markayı bilinir kılan önemli modellerden olan Happy Sport’u biçimlendirmek için hayal gücünüzden başka ihtiyacınız yok. Siz seçimlerinizi bildirin, Chopard’ın zanaatkârları onları sizin için gerçeğe dönüştürsün. www.chopard.com 2 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

In a celebration of its twentieth anniversary,

Happy Sport, 20. yaşının şerefine sizlere Chopard butiklerinin kişiye özel hizmetleriyle, kendi saat modelinizi tamamen kendi arzu ve isteklerinize göre oluşturma imkanı sunuyor.

In honor of its twentieth anniversary, the Happy Sport offers the chance to design your own watch entirely according to your own desires and wishes through personalized services at Chopard’s boutiques.

Chopard’s Happy Sport watch is up to you to design. Don’t fret—you won’t be assembling the watch, of course. But you will have the final word on every matter from the watch’s body to its dimensions, number and kind of moving parts, whether its face is white or in mother-of-pearl, whether the bezel is adorned with gems or not, and the material and color of the cord or strap. A notable model that has contributed to the brand’s recognition since the day of its release, the Happy Sport needs nothing but your imagination to customize it. All you have to do is to make your choices and allow Chopard’s artisans to turn them into a reality for you.



entrêe

AFRIKA İÇIN! FOR AFRICA Peter Thum ve John Zapolski tarafından kurulan Fonderie 47,

Fonderie 47, founded by Peter Thum and John Zapolski, is both a fund that

aynı zamanda hem Afrika için güzel bir dönüşüm sağlayan bir fon hem de lüks ürünler tasarlayan bir şirket. Yoğun çatışmaların ve savaşların devam ettiği bölgelerdeki kullanılmayan AK-47 tüfeklerini satın alıp onların geri dönüştürülebilir parçalarından lüks ürünler tasarlıyorlar. Inversion Principle Tourbillon saat ise bunların en güzel örneklerinden birisi. Tasarımcısı Adrian Glessing, saatin mantıklı bir şekilde okunabilmesini ve yüksek bir İsviçre saatinin mükemmeliyetine sahip olmasını arzu ederek yola çıkmış. Tasarımında tüfeklerin bazı temel ögelerini de kullanmış ve ortaya mekanizmayı tepeden ve saatin tam ortasından destekleyen bu tourbillon model çıkmış. Beyaz altın ve pembe altın versiyonları da olacak bu saatten sadece 20 adet üretilecek.Saat için ödeyeceğiniz her kuruş, savaş bölgesinde sayıları belki milyonlara erişen tüfeklerin yok edilmesi için kullanılacak. www.fonderie47.com

facilitates a beneficial transformation for Africa and a company that designs luxury products. Buying decommissioned AK-47 rifles from regions where intense conflict and battle is ongoing, they design luxury products from the reusable parts in the weapons. The Inversion Principle Tourbillon wristwatch is one of the finest products of this endeavor. Designer Adrian Glessing set out with the ambition to produce a legible watch with the level of perfection seen in top-notch Swiss watches. Certain fundamental elements of the rifles were used in the design, producing this tourbillon-based model that supports the movement in the center from above and from the exact center of the watch. Just twenty of these watches will be made, which will also be available in white gold and pink gold. Every cent paid will be used to eradicate the rifles that possibly number millions in the war zone.

2 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

Üç dakikalık flying tourbillon, kadranın tam ortasında ve mekanizmanın üzerinde konumlanmış ve böylece üç boyutlu kadranın çok daha göz alıcı olması sağlanmış. The three-minute flying tourbillon is seated above the movement on the center of the face, complementing its three-dimensionality.



entrêe

DİKKAT ÇEKİCİ SENSATIONAL Cenevre Otomobil Fuarı’nın en gözde araçları yine ve her zamanki gibi süper spor

As always, the most desirable cars of the Geneva Motor Show were super sports cars. This year, Rolls-

otomobillerdi. Ancak Rolls-Royce bu yıl Wraith isimli yepyeni modeliyle insanların akıllarına markanın gücünü bir kez daha kazıdı, üstelik hiç silinmemek üzere! Wraith tamamen yepyeni bir otomobil. Tavanının arka kaportası üzerine kayarcasına inen tasarımı, ilhamını 1930’ların otomobillerinden almış. Bu zarafeti, kaputunun altındaki 624 beygir güç üreten ikiz turbo V12 motorları tamamlıyor. Wraith sadece dinamik görünmüyor, dinamizmin tanımını otomotiv dünyasına yeniden yapıyor. Bu güç, onu lüks ve rafine zevklerden kesinlikle uzaklaştırmamış. İç tasarımında bir Rolls-Royce’dan beklenecek ölçüde lüks detaylar yine kendini en iyi kalite deri, ahşap ve metal olarak gösteriyor. Lüks bir yattan farksız, hatta karada sahip olabileceğiniz en güzel seyir aracı. rolls-roycemotorcars.com

Royce once again made a big impression with the power of its brand, this time with a brand-new model named “Wraith.” Its design, which appears to slide down the rear hood of its roof, was inspired by the cars of the 1930s. This elegance is complemented by twin turbo V12 engines under the hood, which generate 624 horsepower. The Wraith does not only look dynamic; it redefines dynamism itself for the automotive world. But this power has not distanced it from luxury and refined tastes—in its interior design, the level of luxury detail one would expect of a Rolls-Royce is manifest in the finest leather, wood, and metal. It is tantamount to a luxury yacht; in fact, it is the most beautiful cruising vehicle one could own on land.

2 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013


Yeni Rolls-Royce’un içerisinde otururken tavanında yıldızlı bir gökyüzü göreceksiniz. Deri içerisine elle dikilmiş 1,340 fiber optik ışık sayesinde bu etki gerçekleşiyor.

Satellite Aided Transmission (SAT) isimli yeni teknoloji uydudan aldığı GPS bilgisini şanzımanla paylaşıyor ve aracın önünde uzanan yolun durumuna göre uygun vitesin seçilmesini sağlıyor.

Sitting inside the new RollsRoyce, you will see what appears to be a starry night sky on its roof. This effect is achieved through 1,340 fiber-optic lights stitched to the leather by hand.

The cutting-edge satelliteaided transmission (SAT) system shares GPS data received via satellite with the vehicle’s transmission, enabling selection of the ideal gear for upcoming road conditions. 5 | 2013 S K Y L I F E B U S I N E S S

27


entrêe

BIR İKONUN RETROSPEKTIFI RETROSPECTIVE ON AN ICON Bugünlerde piyasaya çıkan yeni albümüyle elde ettiği başarının keyfini süren çok yönlü İngiliz sanatçı David Bowie’nin sıra dışı kariyeri, kendi anavatanında büyük bir retrospektifle ve saygıyla anılıyor. Londra’daki Victoria & Albert Müzesi tiyatro ve performans küratörleri Victoria Broackes ve Geoffrey Marsh, Bowie ile ilgili ilk defa bir araya getirilecek 300’den fazla nesneyi belirledi. Bunlar elle yazılmış şarkı sözleri, orijinal kostümler, moda, fotoğrafçılık, film ve müzik videoları, set tasarımları, Bowie’nin kendi enstrümanları ve albüm çalışmalarını içeriyor. V&A, David Bowie’nin müziği ve radikal bireyselliği nasıl etkilediğine; buna karşı sanat, tasarım ve çağdaş kültürdeki büyük adımlardan nasıl etkilendiğine dair derin bir gözlem yapacak. Gucci’nin destekleriyle gerçekleştirilen bu retrospektif ağustos ayının 11’ine dek görülebilir. www.vam.ac.uk

The extraordinary career of the multifaceted English artist/performer David Bowie, who is currently enjoying the success of his newly released album, is being honored with a retrospective exhibit in his home country. The theater and performance curators of Victoria & Albert Museum in London, Victoria Broackes and Geoffrey Marsh, selected three hundred objects relating to Bowie. Brought together for the first time, these items include handwritten song lyrics, original costumes, fashion items, photography, films, music videos, set designs, Bowie’s instruments, and album art. V&A presents a deep examination of how David Bowie influenced music and radical individualism and, in turn, how he was affected by breakthroughs in art, design, and contemporary culture. The exhibit, which is being held in partnership with Gucci, is open for viewing through August 11.

1947 Londra doğumlu David Robert Jones’un (David Bowie) yenilikçi fikirlerinin izini süren sergi, 2. Dünya Savaşı’nın ardından İngiltere’de gençlik kültürü, sanat, tiyatro, müzik ve teknolojide yaşanan yeniliklerin genç Bowie’ye nasıl esin kaynağı olduğunu bize gösteriyor. The exhibit traces the innovative ideas of David Robert Jones (Bowie), who was born in London in 1947, showing how post-World War II changes in youth culture, art, theater, music, and technology inspired the young performer.



entrêe

Bon Voyage Vicem; hızları, hafiflikleri ve uzun okyanus seyahatlerine elverişli olmalarıyla öne çıkan Vulcan serisine 46 metrelik bir güzel daha ekledi. Vicem has added a new forty-six-meter-long beauty to its Vulcan series of yachts, which are renowned for their speed, lightness, and suitability for long ocean voyages.

3 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013



entrêe

Hollandalı ünlü mimar Frank Mulder tarafından tasarlanan bu megayatın -akranlarından daha geniş bir hacim sunan- iç tasarımı ise ArtLine Interiors tarafından gerçekleştirilmiş. Sahip olduğu altı kabininde 12 misafire kadar ağırlama imkânı sunan yatın geniş güneşlenme terasları ve oturma grupları dinlenme, güneşlenme, sohbet veya eğlence için alan sağlıyor. Beyaz ve zen renklerinde döşenmiş kabinlerinde günümüz teknolojisinin sunduğu en yeni imkânlara en güzel ahşap ve kumaşlar eşlik ediyor. Bu büyüklükteki yatların hızlı olamayacağını düşünüyorsanız bunu unutun; ulaşabildiği 25 knot maksimum hız sizi yeterince tatmin edecektir. www.vicemyacht.com 3 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

Designed by the famous Dutch architect Frank Mulder, this megayacht boasts a relatively spacious interior, which was designed by Art-Line Interiors. The yacht can host up to twelve guests in its six cabins. Its spacious sun terraces and sitting areas provide areas for sunbathing, chatting, or fun. With a color scheme based on white and muted pastel tones, the cabins offer the latest in modern technology, accompanied by the most beautiful of wood and fabric. If you have the idea that yachts of this size cannot be fast, think again—its top speed of twenty-five knots should be enough to change your mind.

Dünya standartlarında üretim yapan Vicem, bir Türk markası. Firma, Türkiye’deki üretimiyle Kuzey Avrupa’daki rakiplerine meydan okuyor ve özel gövde tasarımlarında Türk denizcilik ve gemi inşa tekniklerini bugün modern bir şekilde hâlâ uyguluyor. Vicem, a Turkish brand, adheres to world standards in manufacturing. The company rivals its northern European competitors with its Turkishmade vessels and uses traditional Turkish seafaring and shipbuilding principles with modern methods for its custom hull designs.







entrĂŞe


İYİ FİKİR VARSA ORADAYIM YOU’LL FIND ME WHEREVER THERE IS A GOOD IDEA 22. AKBANK CAZ FESTIVALI KAPSAMINDA BELÇIKALI TOPLULUK OCTURN ILE BİRLİKTE SAHNE ALAN AYDIN ESEN’LE GÜNÜMÜZ MÜZIĞI ÜZERINE BIR SOHBET GERÇEKLEŞTIRDIK. WE HAD A CHAT WITH AYDIN ESEN, WHO PERFORMED ON STAGE WITH THE BELGIAN GROUP OCTURN DURING THE 22ND AKBANK JAZZ FESTIVAL, ABOUT THE MUSIC OF TODAY. YAZI| STORY BY Ali Halit Diker FOTOĞRAF| PHOTOGRAPHY Kerem Çobanlı


entrêe MİMAROĞLU İLE KOMŞULUK Aydın Esen’in geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz Türkiye’nin önemli çağdaş klasik müzik bestecilerinden İlhan Mimaroğlu ile de sıkı bir dostluğu varmış. Esen, arada sırada fikir alışverişinde bulunmak için çok az kişiyle paylaştığı eserlerini Mimaroğlu ile paylaşırmış. A CREATIVE FRIENDSHIP Aydın Esen apparently had a strong friendship with the recently deceased İlhan Mimaroğlu, who was among Turkey’s most important contemporary classical music composers. Esen sometimes showed work to Mimaroğlu that he shared with few other people in order to exchange ideas.

İstanbul’un dünya caz sahnesindeki yerini nasıl görüyorsunuz? Son 10 - 15 yıldır İstanbul’da nefis bir ortam oluşuyor. Benim bugün buradan geçerken hissettiğim o. İstanbul, uluslararası sahneye çoktan çıktı. Yurt dışında gittiğiniz yerlerde sizi şaşırtan, duymayı beklemediğiniz bir müzikle karşılaştınız mı? Orta Avrupa’dan güzel şeyler çıkabiliyor. Asya’dan da... 80’lerin ortasından beri devamlı gidip geldiğim için Asya’yı, özellikle Japonya’yı çok iyi bilirim. Kendi albümlerimi bile değişik cover’larla satın almışımdır. Gerçekten müzik aşığı insanlar. O kadar çok seviyorlar ki kendi albümümün üç cover’ını gördüm Tokyo’da. Demek ki bir şeylerin üzerine gidiyorlar, tekrar piyasaya sürüyorlar. Sizce üretim ve dağıtımın kolaylaşmasından dolayı müzisyen olmanın şartları değişti mi? Bu gerçek müzisyenlerin kendini göstermesini daha da zorlaştırdı mı? Evet, çok doğru. Müzik o noktaya geldi. Bir müzisyen, konserde kullanmak üzere hazırladığı 14 dakikalık parçaya canlı eşlik edecek başka bir müzisyenin olması gerektiğini hesaba katmalı. Bu tarz performanslar için hep yeni fikirler keşfedilmekte. Ben bu paylaşıma kesinlikle varım. İşlerin karıştığı nokta bundan sonra başlıyor. Bindirmelerde, katmanlarda insanların kendi birikimleri devreye giriyor. Bu, yorumları fazla kişiselleştiriyor. Belki de bu nedenle seyirci karşısına biraz hazırlıksız çıkılıyor. Yoksa dert değil, ben yine oradayım, dans ediyorum. Bireyselleşme iyice geliştiği için herkesin kendine göre 4 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

How do you view Istanbul’s place in the world jazz scene? A lovely environment has been taking form in Istanbul for the past ten to fifteen years. That’s what I felt when I was passing through here today. Istanbul has long ascended to the international stage. In the places you visited abroad, did you encounter any music that surprised you, music that you didn’t expect to hear? Beautiful things can emerge from Central Europe. From Asia, too. Because I have been coming and going to Asia—Japan especially—constantly since the mid-’80s, I really know it well. I have even bought covers of my own albums. They really are people who are in love with music. They love it so much that I have seen three covers of my own albums in Tokyo—they rework something and release it back to the market. Do you think easier production and distribution have changed the rules for musicians? Has this made it harder for true musicians to show themselves? Yes, music has arrived at that point. A musician preparing for a fourteen-minute song must account for another musician who will provide live accompaniment. New ideas are always being discovered for these kinds of performances, and I am definitely in favor of this kind of sharing. But here is where things get complicated. Individuals’ experiences come into play in superimpositions and layers, which overly personalizes the performances. Perhaps it is for this reason that the artists appear before audiences somewhat unprepared. Otherwise, it’s no trouble; I’m still there, and I’m dancing. With individualism being so highly developed today, each person has birthed his or her own culture. They all have their own playlists and they listen to their own songs. But these need to be shared with people in a reasonable way. Are we heading toward a point where people will just make the music they want to listen to on their own? Right! And I love that. I don’t view it negatively. I’m not into looking down on anyone; I see that beautiful things can emerge from there, too. The Chopin pieces I played aged



entrêe bir kültürü oluştu. Herkesin kendi listeleri var. Kendi parçalarını dinliyorlar. Yalnız bunu makul bir şekilde paylaşmak lazım insanlarla. Herkesin kendi dinlemek istediği müziği ürettiği bir noktaya doğru mu gidiyoruz? Çok doğru. Onu da seviyorum. Negatif bakamıyorum. Kimseyi aşağı görme taraftarı değilim. Çünkü oradan da güzel şeyler çıkabileceğini görüyorum. 13-14 yaşlarında çaldığım Chopin, çığırından çıkarıyordu profesörleri. Hâlbuki sen Chopin yaşıyormuş gibi mi bakıyorsun? Nasıl bakıyorsun? Çünkü ben çok farklı çalardım. Ne olursa olsun hiçbir zaman kusursuzluk aramam. İyi müzik yapmanın ne demek olduğunu anlamak biraz zaman alıyor. Chick Corea, sizin hakkınızda “dünyanın en iyi piyanisti” demiş. Öyle mi demiş? Ben hepsini çok seviyorum. Chick’in o güzel günlerini geçen gün bir arkadaşla konuştuk; 70’lerde yaptığı birkaç şeyi, bize yıllarca ulaşmayan taraflarını. O arayı da kapatan belki başka bir İngiliz, başka bir Amerikalı müzisyen olabiliyor. Araların kapanması gerekiyor. Her şey bir anda eskiyiveriyor. Hiçbir şey evladiyelik değil. Müziğin kalıcı olması gerektiğini düşünmüyor musunuz? O zaten ilklerle oluyor. 10 sene evvel Philedelphia’da bir grupla plak yapıyoruz. Ben 40 yaşındayım, diğer arkadaşlar 60’lı yaşlarında. Benim orada oluşumun heyecanından bahsediyorlar ama ufak bir gülümsemeyle ilk nesil olduklarından bahsetmekten de kendilerini alamıyorlar. “Biz ilk nesiliz” diyen arkadaşlara “sizin döneminiz çoktan bitti” diyemem. Çünkü büyümüş çocuk değilim. Ben, oğullarım Aykan ve Cenk’in yaptığı bazı kayıtları alıp bunların üzerine konuşabileceğimiz günler için sakladım. Çünkü biz de onların duyduklarından faydalanabiliriz.

YENİ NESİLDEN UMUTLU İki çocuk babası olan Esen, oğullarının kendisine çok fazla şey kattığını itiraf ediyor. Özellikle elektronik müzik alanındaki üretimiyle dikkat çeken Esen, yeni neslin müziği daha ileri götürebileceğini şu örnekle açıklıyor: “Video oyunu hayranıyım ama çocuğum kadar oynayamıyorum. Çocuklarımız kadar oynamak bizim için çok zordur. Müzikte de böyledir. Bu yüzden genç zihinler arıyoruz.” HOPEFUL OF THE NEXT GENERATION A father of two children, Esen admits that his sons add a lot to him. Esen, who has drawn attention especially with his output in the field of electronic music, explains how the next generation can take music further: “I’m a fan of video games, but I can’t play as much as my kids can. Playing as much as our kids do is very difficult for us. It’s like that in music, too. That’s why we’re looking for young minds.”

4 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

thirteen–fourteen had professors coming unhinged. “But you’re looking at it as if Chopin were still alive?” How do you do that?” they said, because I played very differently. No matter what, I never seek perfection. Understanding what it means to make good music takes some time. Chick Corea called you the world’s best pianist... He did? I love all his stuff. The other day, with a friend, we were talking about the days when Chick was at his greatest, in the ‘70s, and the things that didn’t make it here for years. Meanwhile, closing that gap could be perhaps another Englishman or another American. The gaps need to be closed. Everything gets old suddenly—nothing’s built to last. Don’t you think that music should be permanent? That already happens with those that came first. Ten years ago, in Philadelphia, we were making a record with a band. I was forty; the other guys were in their sixties. They were discussing how exciting it was for me to be there but they couldn’t help slyly pointing out that they were the first generation. Now, to these guys, I couldn’t say, “Your time is long over”—I’m not some kind of man-child. I took some recordings that my sons, Aykan and Cenk made, and I kept them for when we might be able to talk about them. After all, we could benefit from what they hear, too.





Efsanevi Roger Dubuis

İsviçre’nin en ünlü saat ustalarından Roger Dubuis, kendi ismiyle kurduğu markasının elçiliğini sürdürüyor. Dubuis, ilerlemiş yaşına rağmen saat mekanizmalarının yapımında hâlâ aktif ve deyim yerindeyse bir saat gibi çalışıyor! Efsanevi ustayla Cenevre’de SIHH Fuarı’nda görüştük. YAZI| STORY Oktay Tutuş

Saat yapımı tamamen paylaşmakla alakalı; duyguyu ve değerleri paylaşmak. ” “WATCHMAKING IS ALL ABOUT SHARING—SHARING EMOTION AND VALUES.

The Legendary Roger Dubuis Roger Dubuis, one of the most famous watchmakers of Switzerland, continues to serve as the ambassador of his eponymic brand. Despite his advanced age, he is still active in the production of watch movements—and he still operates like clockwork, as it were! We met with the legendary master at the SIHH Fair in Geneva. 4 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013


EXCALIBUR QUATUOR Saat endüstrisinde çığır açacak bu yeni model ilk kez gösterildiğinde, sıra dışı sesi herkesin dikkatini çekti. Yaz gününde durmadan öten ağustosböcekleri gibi bir sese sahip olan saatin tam dört adet Sprung Balance veya Balance Wheel isimli regülatöre sahip olması ve onların durmaksızın çalışması bu sesi sağlıyor. Özel alaşımdan yapılma incecik spiral teller bir kalp atışı gibi ileri geri hareket ederek saatin şaşmazlığını sağlıyor. Normalde tek bir tanesi işi götürebilecekken yeni Excalibur Quatuor’da tam dört adet var; mutlak kesinlik için dört adet bekçi… When this model, which will break new ground in the watch industry, was first displayed, its extraordinary sound caught everyone’s attention—the watch’s cicada-like whir is generated by its four constantly operating Sprung Balance/ Balance Wheel regulators. The ultrafine spiral wires ensure the watch’s accuracy by moving to and fro, in the manner of a heartbeat. Although only one such mechanism is actually necessary, the new Excalibur Quatuor has four— four safeguards of absolute precision.


Bugün fuardaki renkli ve görkemli standınıza baktığınızda ne düşünüyorsunuz? Başka bir zamanda yaşıyormuşum gibi hissediyorum. Bunlar Excalibur serisinin teması. Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri etrafında kuruldu bu tema. Onlar gerçeğin ve adaletin peşindelerdi. Gerçek ile adalet peşindeki bu misyonları bizim ürünlerimizle mükemmel bir uyum arz ediyor. Biliyorsunuz ürünlerimizin sahip olduğu Poinçon de Geneve (Cenevre Mührü) en yüksek kalite standartlarını simgeliyor. Biz de müşterilerimize gerçek bir Cenevre saati vermek istiyoruz. O yüzden bu yılki temayla ürünlerimiz arasında harika bir uyum söz konusu. Kocaman bir kartal heykeli, etrafında gerçek şövalyeler gibi giyinmiş görevliler ve antika mobilyalarla çevriliyiz… Sizce insanlara bugünlerde bir saat satabilmenin yolu iyi bir hikâye ortamı oluşturabilmekten mi geçiyor? Evet, haklısınız. Saatin arkasında duran bir hikâyeye her zaman ihtiyacınız var. Saat, ne kadar iyi bir hikâye anlatırsa ve bu hikâye de sizde ne kadar çok duygu uyandırırsa o kadar iyi olur. Böylece satmak daha kolay hale gelir. Sizin adınızla anılan bir saat firması var. Bunu gerçekleştirirken ne kadar zorlandınız? Ve bunun için ne gibi meziyetlere sahip olunmalı? 1995 yılında firmayı kurduğumuzda gerçekten çok zorlu bir dönem geçirdim. Öncelikle bu alanda çok fazla deneyim sahibi olmanız gerek, onu söylemeliyim. Yani çok kolay olmadı. Bu işi yapmak için tutkulu olmanız gerekiyor her şeyden önce. Fakat biliyorsunuz ki bu işi yapmak için benimki gibi bir kariyere sahip, tecrübeli ve bilgili olmanız gerekmekte.

What comes to your mind when you look at your colorful, splendid stand at the fair today? I feel as if I were living in a different time. These comprise the theme of the “Excalibur” series. This theme was built around King Arthur and the Knights of the Round Table. They were after truth and justice. Their mission of truth and justice matches perfectly with our products. As you know, the Poinçon de Genève held by our products symbolizes the very highest standards of quality. And we want to give to our customers real Genevan watches. For this reason, this year’s theme is in fabulous harmony with our products. We are surrounded by a giant statue of an eagle, officials dressed like actual knights, and antique furniture… Do you think selling a watch these days relies on being able to weave a solid narrative? Yes, you are correct. You always need a story that stands behind the watch. The better the story told by a watch, and the greater the emotion this story provokes in you, the better the watch it is. And it thus becomes easier to sell this watch. There is a watch company named after you. What challenges did you face when establishing it? And what qualities are needed for this? When we founded the company, in 1995, I went through a truly challenging period. First, you must have a lot of experience in this field, I must say—it wasn’t easy. Above all, you must be passionate to do this. But, as you know, to do this, you must have had a career like mine, as well as experience and knowledge.

EXCALIBUR ROUND TABLE: Her biri sadece 7 milimetre boyundaki altın minyatür heykellerin hepsi el yapımı. Saat sadece 28 adet üretilecek. EACH ONE OF THESE GOLDEN STATUETTES, WHICH ARE JUST 7 MM IN SIZE, IS HANDCRAFTED. ONLY TWENTY-EIGHT COPIES OF THIS WATCH WILL BE MADE. 4 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013


AnkArA JW Marriott Hotel Ankara, Kizilirmak Mah. Muhsin, Yazicioglu Cad. No.1 Tel. +90 312 285 0177

www.stefanoricci.com


Yeniden bir saat firması kurmayı ister misiniz peki? Would you like to establish a new watch company, if you Eğer şu andan bahsediyorsak çok isterim ama vücudumhad the chance? da yeteri kadar güç kalıp kalmadıSpeaking for now, I would very ğından emin değilim. 15 yıl önce much like to do that; but I am unbunu yaptığım için hiç pişman desure that I have enough energy in ğilim çünkü buna değdi… Her şemy body to do so. I have no regrets yin bir sebebi olduğuna inanıfor doing this fifteen years ago; it yorum. Eğer bu şirketi de 15 yıl was worth it. I believe everything önce değil de daha önce veya has a cause. If I tried to start this daha sonra denemiş olsaydım, bucompany not fifteen years ago but gün gördüğünüz başarıya ulaşaearlier—or later, even—I might not mayabilirdim. have achieved the kind of success İsviçre saat endüstrisinin şimyou see today. diki durumunu nasıl buluyorWhat is your opinion of the Swiss sunuz? watch industry at present? Şu anda çok sağlıklı ve güzel büCurrently, I think it is an industry yüyen bir endüstri olduğunu düthat is very healthy and growing şünüyorum. Bu kadar uzun yılnicely. I have always been fascinatlar boyunca böyle güzel bir şekiled by the fact that it has operated de işlemesi beni her zaman büyüso nicely for so many years. lemiştir. Did you have to alter your watches Cenevre Mührü alabilmek için following the latest adjustments in yapılan son kriter ayarlamalacriteria to receive the Poinçon de rından sonra saatlerinizde herGenève? hangi bir değişiklik yapmak We made no changes in the prodzorunda kaldınız mı? ucts of the Roger Dubuis brand for Roger Dubuis markasının ürünthe Poinçon de Genève. We made lerinde Cenevre Mührü için dearrangements from the very start ğişiklik yapmadık. Biz en başto adhere to these criteria; as you EXCALIBUR DOUBLE ta bu kıstaslar için bir düzenleme can see, all our watches bear this SKELETON TOURBILLON yapmıştık, gördüğünüz gibi bümark of excellence. Before the tün saatlerimiz bu mükemmelmodifications, too, we produced LIMITED EDITION: our watches according to these crilik mührünü taşıyor. Yeni ayarlaYenilenmiş 45 milimetrelik daha teria, so we did not have to change malardan önce de saatlerimizi bu ergonomik kasası ve saatin tüm anything. yeni kriterler seviyesinde yapıyormekanizmasını gözler önüne seren What can you say about the new duk. Dolayısıyla bir şeyi değiştirtasarımı ile hem mükemmel bir saat watches we will see from you this memize gerek kalmadı. hem de mimari bir şaheser. year? Bu yıl göreceğimiz yeni saatleWITH ITS RENEWED, SLEEKER 45 MM CASE AND THE MANNER IN WHICH IT Independent of time and space, all riniz hakkında neler söyleyeREVEALS THE MECHANICS ENTIRELY, our watches satisfy the criteria of ceksiniz? IT IS BOTH A MARVELOUS WATCH AND the Poinçon de Genève; they bear Zamandan ve mekândan bağımsız AN ENGINEERING MASTERPIECE. our accumulated know-how and olarak bütün saatlerimiz Cenevthey are produced using traditional re Mührü’nün gerekliliklerini sağlıyor, bizim bilgi birikimimizi taşıyor ve geleneksel yöntem- methods. Additionally, we have products this year that might well end up as advents in the watch industry—you have lerle yapılıyor. Aynı zamanda bu yıl saat endüstrisinde bir seen some of these in the presentation. The most important milat olabilecek ürünlerimiz var. Siz de sunumda gördünüz bunları. Bunlardan en önemlisi Quatuor. Bu yıl kesinlikle among these is “Quatuor.” This year will definitely be a year Cenevre Mührü ve yenilikçi ürünlerimizin yılı olacak. of the Poinçon de Genève and innovative products. Siz bir saatte ne gibi özellikler arıyorsunuz? What properties do you seek in a watch? Ömür boyu sürecek bir ilişki için bir eş bulmaya benzer bu This pursuit resembles that of finding a mate for a lifetime arayış… Kendisiyle özel bir bağ kuracağınız, size duygusal relationship—a mate with whom you will establish a special tatmin verecek ve ömür boyu sürecek bu ilişki için seçilebond, one that will satisfy you emotionally, for your entire cektir bu eş. Ben saat alırken de yaparken de duygu kısmına life. I value emotion both when I am buying and making a önem veriyorum. Size de kendinize en güzel duyguyu verewatch. I suggest that you buy a watch that gives you the cek saati almanızı tavsiye ederim. best feeling. 5 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013



www.network-tr.com

/network

/networktronline

/networkonline

/networkonline

/networktronline



Mermerin

Yumuşak Yüzü THE SOFTER SIDE OF MARBLE

TÜRK MERMERININ MILANO TASARIM HAFTASI’NDA ALTI TASARIMCININ DÜŞÜNCELERI ETRAFINDA ŞEKILLENEREK ALDIĞI YOLCULUK, ASLINDA SERTLIĞIYLE BILINEN BU DOĞAL TAŞIN NE KADAR YUMUŞAK VE DUYULARA HITAP EDECEK BIR HALE BÜRÜNEBILECEĞINI GÖSTERIYOR. YAZI| STORY Oktay Tutuş

THE JOURNEY THAT TURKISH MARBLE WENT THROUGH IN THE HANDS OF SIX DESIGNERS DURING MILAN DESIGN WEEK SHOWED HOW SOFT AND SENSUAL THIS NATURAL STONE RENOWNED FOR ITS HARDNESS CAN BE.


Doriana ve Massimiliano Fuksas - Asya

Doriana and Massimiliano Fuksas - Asia


Açılış Gecesi

Opening Night

Milano

Arik Levy Mermere Dönüşmek Become Marble

İ

STANBUL’DAN MILANO’YA FARKLI BIRÇOK MILLETTEN INSANLA YOLA ÇIKIYORUM. Türk Hava

Yolları’nın Airbus A-330 uçağı tıklım tıklım dolu… Amacım İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMMİB)’nin Milano Tasarım Haftası kapsamında Zona Tortona Superstudio Piu Art Garden’da gerçekleştireceği sergiyi görmek. Türk mermeriyle üretilen eserlerin yer aldığı sergi bu yıl ikinci kez düzenleniyor. Çeşitli tasarımcı ve mimarların elinde yorumlanıp şekillenen mermerlerimiz için bu yıl belirlenen tema “Işıkla Yıkanmak” (Bathing in Light). Tesadüfe bakın ki o gün Milano adeta güneş ışıklarıyla yıkanmışçasına pırıl pırıl bir gökyüzüne sahip. Her yıl 8 – 14 Nisan tarihleri arasında yapılan bu fuar aslında şehrin çeşitli yerlerinde birçok farklı mekânı içine alarak devleşiyor. Şehrin en hip bölgelerinden fuar alanlarına, eski endüstriyel alanlardan şık dükkânlara ve hatta müzelere dek hemen her yerinde binlerce tasarım ürünü ve marka ensta-

5 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

Mathieu Lehanneur Akışkan Mermer Liquid Marble

I SET OUT FROM ISTANBUL TO MILAN WITH PEOPLE FROM MANY DIFFERENT NATIONS—Turkish Airlines’ Airbus A-330 aircraft is filled to the brim… My objective is to see the exhibition that the Istanbul Mineral Exporters’ Association (İMMİB) is presenting at Zona Tortona Superstudio Piu Art Garden as part of Milan Design Week. Featuring items crafted using Turkish marble, the exhibition is being presented this year for the second time. The theme set for the various designers and architects who carved the marble this year was “Bathing in Light.” Serendipitously, Milan has a bright sky that day that appears practically bathed in light. Held annually from April 8 to 14, the fair takes place in numerous parts of the city, adding up to a giant event. Thousands of design products and brand installations appear almost everywhere in the city, from its hippest quarters to fair areas, old industrial zones, chic shops, and even museums. Though not everyone might find them inspiring, the works are

K t c k


Sony Xperia Z geliştirilen özel teknolojisiyle suya dayanıklı.

13 MP KAMERA FULL HD EKRAN SUYA DAYANIKLI

TARiFENiZE EK AYDA

28TL Kampanya 31 Ağustos 2013’e kadar geçerli olup stoklarla sınırlıdır. Fiyatlara KDV ve ÖİV dahildir. Teklifler belirlenen bireysel tarifelerde geçerlidir. Tarifeye ek ödemeli teklif 36 ay taahhütle geçerli olup, ödenecek ek bedeller hizmet alınan tarifeye göre değişiklik gösterecek ve faturaya aylık tarife indirimi yansıtılacaktır. Taahhüde uyulmaması halinde aylık cihaz taksit bedellerinden kalan tutarlar ve taahhütte kalınan ay boyunca verilen indirimlerin toplamı abonenin son faturasına tek seferde yansıtılacaktır. Belirlenen tarifeler ve kampanya ile ilgili detaylı bilgi Avea bayileri ve www.avea.com.tr’de.


Milano

Dice Kayek Nebula

lasyonu karşınıza çıkıyor. Bunlar herkesin ilham verici olarak bulmasa da muhakkak etkileneceği çalışmalar… Bilen birisi için bunlardan yeniden bahsedilmesi aslında gereksiz ve bir kere katılsanız bile aklınızdan çıkmayacak bir etkinlik. İMMİB de haliyle Türk mermerini tanıtmak için dünyanın en büyük tasarım platformu olan bu etkinliği seçmiş. Türk mermeri, dünya piyasalarında çok tutulan diğer mermer türlerinin sahip olduğu şöhretin kat be kat fazlasını hak ediyor aslında. Carrara isimli mermerleriyle övünen ve dünya çapında meşhur olan İtalyanların kendi topraklarında, 125 çeşit renk ve desene sahip Türk mermerlerinin tanıtılması ise ayrı bir konu tabii ki. Tüm dünyadan ziyaretçi çeken fuardaki 900 metrekarelik devasa bir alanda sergilenen eserlerimiz hak ettikleri ilgiyi topladı ve neredeyse tüm ziyaretçiler sergi bölümlerini gezmek, durup eserleri izlemek ve onlara dokunmak için sıraya girdi. Bunda tasarımcıların mermer gibi bir taşı yorumlayış şekillerinin etkisi elbette çok büyüktü. Küratörlüğünü, Mehtap Obuz, Demir Obuz ve Sema Obuz 5 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

sure to impress. For someone familiar with the organization, mentioning these again is unnecessary; it is an event that will remain in your mind even after attending once. As such, İMMİB selected this event, the largest design platform in the world, to promote Turkish marble. In truth, Turkish marble deserves much more fame than other marble species popular in the world markets… It is quite something that Turkish marble in 125 colors and varieties is being promoted on the home field of the Italians, who are very proud of their world-famous Carrara marble. The Turkish creations on display in the massive nine-hundredsquare-meter area at the fair, which drew visitors from all over the world, attracted the attention they deserved, with nearly all visitors lining up to tour the exhibition and to stop, see, and touch the items. The influence of the designers’ ways of carving a stone like marble was very high on this, of course. Curated by Demirden Design, the Istanbul-based design studio established by siblings Mehtap Obuz, Demir Obuz, and Sema Obuz, all designers, the exhibit featured marble creations in



isimli tasarımcı üç kardeşin kurduğu İstanbul kökenli tasarım stüdyosu Demirden Design’ın üstlendiği sergide; mermeri mimari açıdan Doriana-Massimiliano Fuksas (İtalya), Melkan Gürsel, Murat Tabanlıoğlu ve Alişan Çırakoğlu (Türkiye), endüstriyel ve iç tasarım odaklı yorumla Mathieu Lehanneur (Fransa), moda tasarımcısı yorumuyla da Dice Kayek (Türkiye) ve sanatçı ve tasarımcı Arik Levy (Fransa) işledi. Fuksas’ın beyaz mermerden çokgen aydınlatma ürünleriyle başlayan sergi rotasının devamında Tabanlıoğlu’nun harika bir video enstalasyonuyla tamamlanan mermer kutuları yer alıyordu. Hemen ardında Türk tasarımcı Alişan Çırakoğlu’nun yüzlerce mermer bloktan oluşturduğu geçit karşıma çıktı. Buraya yansıtılan ışıklar sayesinde gerçekten serginin ismine yakışır şekilde yıkanarak geçtim. Bu bölüm o kadar etkileyiciydi ki içine girenler benim gibi bir süre renk ve ışık seli içinde kalmadan geçmek istemedi. Arik Levy’nin devasa mermer plakaları üst üste koyarak kanyon şeklinde kurguladığı eseri, göbeği biraz irice olan insanlar için uygun olmayacak klostrofobik geçitlere sahip olsa da herkesçe deneyimlendi gözlediğim kadarıyla. Fransız Mathieu Lehanneur ise Alice Harikalar Diyarı’nda deneyimi yaşattı! Beyaz ve gri damarlı mermer kapılarla oluştuduğu bir kutu bambaşka bir yere, siyah ve damarlı mermerden bir okyanusa açılıyordu. Taşın üç boyutlu işlenme şekli düşünülecek olduğunda bu kurgu o kadar etkileyici ve bir o kadar da şiddetli bir karşı koyuşu gösteriyordu ki “Gerçekten insanın yapamayacağı şey yok!” diye düşündüm bir an için.

the architectural field by Doriana-Massimiliano Fuksas (Italy) and Melkan Gürsel, Murat Tabanlıoğlu and Alişan Çırakoğlu (Turkey); in the industrial and interior design fields by Mathieu Lehanneur (France); and in fashion design by Dice Kayek (Turkey) and artist/designer Arik Levy (France). Beginning with Fuksas’s multifaceted white marble lighting products, the exhibition progressed to marble boxes complemented by Tabanlıoğlu’s wonderful video installation. Immediately afterward, the passageway created by Turkish designer Alişan Çırakoğlu from hundreds of marble blocks appeared before me, and in fitting with the exhibition’s name, I passed through in a flood of light projected here. This section was so impressive that those who entered, like me, did not want to pass through without spending a little more time in the deluge of color and light. Arik Levy’s creation, which he made by stacking giant marble slabs to form a canyon, did have some particularly cramped passages for larger persons, but everyone was able to experience it by my observation. Mathieu Lehanneur of France presented an Alice in Wonderland-like experience with his box of white marble with gray veins, which led to somewhere else completely—a black, veiny marble ocean. Considering the three dimensionality involved in carving the stone, this narrative was so impressive and presented such a strong contraposition that for a moment, I thought, “There really isn’t anything that a person cannot do.” As for Dice Kayek, instead of lauding it with praise, it would be more fitting if I were to say that its founders, two Turkish

Milano

Tabanlıoğlu Architects Mekanın Sürekliliğinin Biçimleri Forms of Continuity of Space


Bathing in Light Tasarımcıları ve Küratörler Designers and Curators of the Exhibition

Alişan Çırakoğlu Derin Işık Deep Light

Dice Kayek isminden bahsetmek için övgü dolu sözler sarf etmek yerine tüm sergi içerisinde insanların belki de en çok hayran oldukları işe imza atmış iki Türk kızkardeş desem yeridir. Nebula isimli Türk hamamı konseptleri mermerin bizim belki de en alışık olduğumuz kullanım yeri olan hamama farklı bir boyut katmıştı. Yanımda benimle sergiyi gezen ve kendisi de tasarımcı olan İtalyan arkadaşım, kesinlikle bahçesinde buna yer açmak istediğini söylerken ben de o sırada açılır kapanır panelleri arasından buharlar süzülen bu yuvarlak ve muhtemelen 10 kişinin rahatça oturabileceği hamam tasarımına daha uzaktan baktım; o kadar hoş bir düşünce ki insan kendi evinde de istiyor gerçekten. İMMİB o akşam düzenlenen bir tanıtım kokteyli ile sergiyi yerli ve yabancı basın mensuplarına anlatırken biz çoktan eserleri konuşmayı bitirmiş, tasarımcıların peşinde koşuyorduk. Heyecanlıydılar. Bu sergiler önümüzdeki yıllarda da aynı şekilde yapılmaya devam edecek ve belki de ileride geleneksel olacak. Bunun için sadece “lütfen devam edin” diyorum.

sisters, were perhaps the people whose works I admired the most in the entire exhibition. The “Nebula” Turkish bath concepts added a new dimension to the Turkish bath, perhaps the place that Turkish visitors would be most accustomed to seeing marble. My Italian companion on my tour of the exhibition, himself a designer, made the comment that he would like to make room for this in his garden. Meanwhile, I looked at the design of the bath, a round one that could seat probably ten people comfortably and whose retractable panels vented steam, from a greater distance. It’s such a lovely thought that one really does want to take it back home. As İMMİB told local and international members of the press about the exhibit at a promotional cocktail held that evening, we had long stopped discussing the works and had gone in pursuit of the designers. They were excited. These exhibitions will continue to be held in the same manner in future years, perhaps even becoming a tradition further on… For this reason, all I say is, “Please, continue!” 5 | 2013 S K Y L I F E B U S I N E S S

61


MAASTRICHT SANAT FESTİVALİ ART FESTIVAL

ORTA AVRUPA’DA BULUNAN BENZER ÖLÇEKTEKI SAYISIZ ŞEHIRDEN MAASTRICHT’I FARKLI KILAN NEDIR? BIR “SANAT ŞENLIĞI!”. SENEDE BIR KEZ SANATSEVERLER TARAFINDAN KUTSAL BIR ZIYARETGÂH MISALI TAVAF OLUNAN… “TEFAF” WHAT IS IT THAT DIFFERENTIATES MAASTRICHT FROM AMONG COUNTLESS CENTRAL EUROPEAN CITIES OF SIMILAR SCALE? THE ANSWER IS AN ARTS FESTIVAL, TEFAF, WHICH FUNCTIONS ONCE EACH YEAR AS A SITE OF PILGRIMAGE FOR ART LOVERS. YAZI| STORY Ali Esad Göksel

Seramik tabak 21 cm, Selçuklu, 12. yüzyıl Ceramic Plate, 21 cm. Seljuk, 12th c.


Van Gogh sergisi

Van Gogh Exhibit

Y

AKININDA KÜÇÜK BIR HAVAALANI VAR: AACHEN. Bu piste bir hafta içinde iki yüzü aşkın

özel jet uçağı iniş yapıyor. Üstelik bu “pahalı oyuncakların” çoğu Atlantik uçuşunu geride bırakarak iniş izni istemede. Her ilkbahar başlangıcında yetmiş bin kişi tarafından ziyaret olunan bir sanat şenliğinden söz etmekteyiz. 25 yılı geride bırakan The European Fine Art Fair (Avrupa Güzel Sanatlar Fuarı) 43 milyar dolarlık küresel sanat ticaretinin en önde gelen ve en köklü organizasyonu… Burayı akın akın ziyaret eden sanatseverin çoğunluğu da Hollandalı değil. Elbette bütün dünyadan müze küratörleri, önemli koleksiyonerler koridorlarda. Koridorlar deyince onu da hemen anlatmak gerekiyor. Giriş ve ana buluşma alanlarının tüm duvarları taze gül ve lalelerle kaplanmış, kaç tane mi? 175.000 adet: İtiraf etmeliyim sanat eserleri ile yarışabilecek cazibedeler. İnsan koridorları tükenmez bir azimle arşınlıyor. “Her şeyi görmeliyim. Aman bir şey eksik kalmasın!” diyerek yavaş yavaş dönüşüp bir çeşit Bugs Bunny oluveriyorsunuz. Çünkü Tefaf’daki her şey Sicilya’dan gelen “Antik Roma hey-

THERE IS A SMALL AIRFIELD NEARBY, THAT OF AACHEN. Over two hundred private jets touch down on this field every week. Most of these “expensive toys” request permission to land here following trans-Atlantic flights. The matter at hand is an arts festival visited by seventy thousand at the threshold of every spring. The European Fine Art Fair, which is more than twenty-five years old, is the leading and deepest-rooted organization in the $43 billion global art trade. Most of the throngs of art lovers are not Dutch. Museum curators and important collectors from all over the world are in these halls, of course. As we speak of halls, it is worth describing them very briefly—all the walls of the entrance and main assembly spaces are covered in fresh roses and tulips, 175,000 of them to be exact. I must admit that they are alluring enough to rival the artworks. One strides through the halls with incredible resolve—I must see everything. In an effort not to miss anything, your feet take you round and round. Everything at TEFAF—the ancient Roman sculpture from Sicily, a Lucas Cranach painting, or the Fontanas, to list a few—is lined up side by side, and this makes for a peer5 | 2013 S K Y L I F E B U S I N E S S

63


keli” ile “Lucas Cranach resmi” ya da “Fontana’lar” yan yana ve bu benzersiz bir kıyaslama ve öğrenme seansı… Sanat fuarının ev sahibi kentin tarihi merkezi, Maas Nehri’nin bir yakasına yerleşmiş. Aslında nehir bir nevi sınır gibi. Demiryolu ve büyüyen modern semtler bir yanda, eski şehir ise öte yakada. Nehrin üzerinde biri 13. yüzyılda, diğeri ise daha yeni inşa edilmiş iki köprü yer alıyor. Eski merkezin cana yakın bir ölçeği var: tarihi Romalılara dek uzanıyor. Maastricht Hollanda’nın en eski kenti. Bir “Burgundy” geleneğine sahip. Çoğu 17 ve 18. yüzyıldan kalma taş evler, konaklar, iri taşlarla bezeli yollar, kaldırımlar… Belli ki refah görmüş. Nereden mi belli? Bu miktarda taş kullanmak dünyanın her yerinde, her dönemde bir bütçe işi idi de oradan! Eski kent merkezinin içinde sokak aralarında insanı şaşırtacak kadar az ağaç var. Maastricht’liler ağaç sevmiyor olabilir mi? Hayır değil. Çünkü şehri çepçevre saran nehir kenarları parklarla kaplı. O halde? Meraklanıp soruyoruz. Ne diye ağaç yok eski şehrin içinde? Alınabilecek en

less session of comparison and learning. The historical center of the city that hosts the art fair is built on one bank of the River Maas. The river is a border of sorts—the railways and growing modern neighborhoods are on one side, while the old city is on the other. There are two bridges over the river; one was built in the 13th century and the other is new. The old center has quite an intimate scale. Its history dates back to the Romans. Maastricht is the oldest city in the Netherlands. It has maintained a Burgundian tradition, with stone houses, mansions, cobblestone streets, and pavements dating mostly from the 17th and 18th centuries. It’s obvious that the city has seen prosperity. What makes it obvious? It’s the fact that using masonry in such great quantity has been a matter of deep pockets everywhere in the world at every time! There are surprisingly few trees between the streets of the old city center. Could it be that the Maastrichtenaar do not like trees? No, this is not the case, as the city is surrounded and the riverbanks are covered by parks. This being the case, we grow curious and inquire as to why there are no trees in the old city

2/

1/ 1. Tekke, 18. yüzyıl, Gördes düğümü.

Dervish lodge, Guerdez wedding, 18th c.

2. Gümüş 7 cm, Helenistik, MÖ 200.

Silver, 7 cm, Ancient Greek, 200 BC.

3. Canton Limanı, tuval / yağlıboya 81 cm x 127 cm anonim Çinli sanatçı, 1800.

Canton harbor, oil on canvas (81x127 cm). Unknown Chinese painter, 1800.

3/ 6 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013


1/

2/ 1. Çinli sanatseverler Chinese art fans

2. Klasik resimler

Classic paintings

3. Ana giriş –laleler

Main entryway - tulips

Maastricht Sanat Festivali

Maastricht Art Festival

3/

eksantrik cevap geliyor: “Yapraklar döküldüğü vakit şehir içindeki yolları kirletiyor diye atalarımız bu parkları şehir dışında istemişler!” Maastricht’in tarihi merkezini canlı bir nüfus ile birlikte korumak için çok akıllı bir politika oluşturulmuş. Burası aynı zamanda bir üniversite kenti ya. Bütün “üniversiteler çeşitli enstitülerini” kentin içine, bu eski binalara yerleştirmişler. Cıvıl cıvıl öğrenci nüfusu şehrin her yanında başrolde! Bu senenin sürprizi şu oldu: Sanat alışverişindeki önceliği ilk kez 2011 yılında Çinlilere kaptıran ABD tekrar baş koltuğa oturdu. Bir şey daha: Ekonomistlerin “flight to safety” diye adlandırdıkları, “güvende olma talebi” sanatseverleri en şöhretli sanatçılara çekiverdi. Yirmi ülkeden üç yüz sanat galerisi ve antikacı eserlerini sergilediler. “Antik Çağdan - Avangart Sanata” uzanan çok zengin ve renkli bir palet söz konusu idi. Sanatseverler, koleksiyoner ve uzmanlar hasret giderdi ve seneye randevu verdiler. Üstelik mevsim açıldı. Rotamız Venedik Bienali ve Art Basel…

center. We received the most eccentric answer possible: “Our ancestors wanted these parks outside the city because they litter up the city streets when the leaves fall!” A very clever policy was instituted to preserve Maastricht’s historical center together with a lively population. After all, this is a college town, too—all the universities have placed their various institutions in the city, in these old buildings. The buzzing student population takes the starring role in every part of the city! This year’s surprise is described as follows. The US, which lost its position of priority in the art trade for the first time in 2011 (to the Chinese), regained its throne. The demand for security drew art lovers to the most famous artists, a situation that economists call a “flight to safety.” Three hundred art galleries and antique dealers from twenty-three countries put their items on display. One could speak of a very rich, colorful palette that ran the gamut from antiquity to avant-garde art. Art lovers, collectors, and experts had the chance to satisfy their various longings and marked their calendars for next year. And now, the season is upon us. Our route leads us to the Venice Biennial and Art Basel… 5 | 2013 S K Y L I F E B U S I N E S S

65


G


HAREKETLI BUSTLING

GUANGZHOU ASIRLAR BOYU ORTA DOĞU, AFRIKA VE ÇIN ARASINDAKI TICARETIN BAŞKENTI OLAN GUANGZHOU HAREKETLI VE KARMAŞIK BIR ŞEHIR. KANTONLULAR’IN BAŞKENTI, YAZAR NAVJOT SINGH’E GÖRE, KÜLTÜR, TARIH VE MUTFAK AÇISINDAN YINE DE EGZOTIK BIR ÇEKICILIĞE SAHIP. A TRADING CAPITAL BETWEEN THE MIDDLE EAST, AFRICA, AND CHINA FOR CENTURIES, GUANGZHOU IS A BUSTLING, COMPLEX CITY. AS RESIDENT WRITER NAVJOT SINGH EXPLAINS, THIS CANTONESE CAPITAL CITY HAS A VERY EXOTIC APPEAL IN ITS CULTURE, HISTORY, AND CUISINE. FOTOĞRAF| PHOTOGRAPHY Philipp Engelhorn


G

EÇMIŞI ÇOK ESKILERE DAYANAN BIR ASALET ILE son

derece modern bir tarz arasında büyüleyici bir denge yakalayan Guangzhou, saklı hazinelerle dolu. Guangdong Eyaleti’nin başkenti olan Guangzhou, 2003 yılında Çin’e geldiğim zaman gördüğüm ilk şehirdi ve görür görmez güzelliğinin büyüsüne kapılmıştım. Modern görünümü ve kendini hissettiren gençlik dolu enerjisine rağmen Guangzhou’nun kökleri binlerce yıl öncesine uzanıyor ve bu muhteşem metropolün zengin tarihi mirası, özellikle Yuexiu bölgesinde bulunan mimari harikası binalarda kendini gösteriyor. Yaklaşık 743 kilometrekarelik bir alana yayılan Guangzhou’da 12 milyondan fazla kişi yaşıyor. Şehir, Çin endüstrisinin dinamosu Pearl (İnci) Nehri Deltası’nın da merkezi. Guangzhou, 2010 yılında 16. Asya Oyunları’na ev sahipliği yaptığı dönemden beri iş, sanayi ve seyahatin uluslararası başkentlerinden biri haline geldi.

TARIH BEKLIYOR

Hareketli Guangzhou

Bustling Guangzhou

Zhujiang ya da “yeni şehrin” modern çizgilerine zarifçe uyum sağlayan nostaljik bir deneyim arıyorsanız, kentin Lizhiwan bölgesine gitmelisiniz. IF YOU WANT TO WITNESS A BIT OF NOSTALGIA BLENDING IN NEATLY WITH THE MODERNITY OF THE ZHUJIANG NEW TOWN, HEAD DOWN TO LIZHIWAN.

Guangzhou, özellikle Orta Doğu, Afrika ve Avrupa’dan her sene binlerce ticaret gemisinin gelmeye başladığı Tang Hanedanı döneminden beri Batı ile uzun soluklu bir ticaret ilişkisine sahip. Arap ve Afrikalı tüccarlar, iş amacıyla geldikleri bu şehirde konaklamak için Liwan ve Xiaobei bölgelerini tercih ediyorlardı. Bu durum bugün de değişmedi. Bu tarihi geçmiş (ünlü besteci Schubert’in aynı adlı eserine gönderme ile) “magnifique voyage” yani muhteşem seyahatler dönemini, bugünkü modern Guangzhou kentine taşıyor. Zhujiang ya da “yeni şehrin” modern çizgilerine zarifçe uyum sağlayan nostaljik bir deneyim arıyorsanız, kentin Lizhiwan bölgesine gitmelisiniz. Guangzhou’nun bu tarihi bölgesi ilk bakışta Venedik veya Amsterdam’ın Çinli versiyonu gibi görünebilir. Ancak en az kentin kendisi kadar büyüleyici Shamian Adası’ndan Liwan Gölü’ne uzanan 743 metrelik suyolunda seyreden tekneleriyle burası gerçekten etkileyici bir atmosfere sahip. Gümrah yeşil alanları, geleneksel Kanton mutfağının ürünlerini sunan çok sayıda lokantası ve dönem binalarıyla bu bölge, günü geçirmek için en güzel yerler 6 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

STRIKING A CAPTIVATING BALANCE BETWEEN VENERABLE DIGNITY AND cutting-edge style, Guangzhou, the capital city of China’s Guangdong Province, abounds with hidden treasures. Guangzhou was the first city I saw when I arrived in China in 2003, and I was immediately captivated by its beauty. Despite its modern appearance and abundance of youthful energy, Guangzhou’s roots stretch back thousands of years, and its rich historical legacy is most visible in the stunning architectural marvels that still occupy parts of the Yuexiu district of this gorgeous metropolis. Covering an area of around 743 square kilometers, Guangzhou is home to more than twelve million people. It is the center of the Pearl River Delta, the industrial powerhouse of China. Since hosting the 16th Asian Games in 2010, Guangzhou has grown into a booming hub for international business and travel.

HISTORY AWAITS Guangzhou has always had a long historical trade affiliation with the West, ever since the Tang Dynasty, when thousands of ships—especially from the Middle East—visited the city annually on a large scale. While on a stay-over at the city during their trade visit, the Arab and African traders used to (and still do) reside in the Liwan and the Xiaobei areas of Guangzhou. This history brings the magnificent voyage to the vibrancy of modern-day Guangzhou. If you want to witness a bit of nostalgia blending in neatly with the modern Zhujiang New Town, head down to Lizhiwan. This historical part of Guangzhou may look like the Chinese version of Venice or Amsterdam at first glance. However, it really is an impressive setting with boats navigating through the 743-meter-long waterway from the equally enchanting Shamian Island to Liwan Lake. With its lush greenery, numerous shops selling all kinds of traditional Cantonese food, and period buildings, there is no better way to spend your day. Of note is how sensa-


arasında. Bölgenin dikkat çekici bir özelliği de koloniyel tarzdaki muhteşem mimarileriyle göze çarpan binaların daha geleneksel Kanton stilinde inşa edilmiş zarif binalarla yan yana olması. Kent merkezinden çok uzak olmayan iki kuruluş, şehir tarihinin belleğini oluşturuyor. Yuxiu Parkı’nın güney ucundaki Dongfengzhong Caddesi’nde bulunan Sun Yat-Sen Anıt Sarayı tüm Guangdong eyaletinin en önemli ve hayranlık verici kültürel eserlerinden biri. Hemen yakınında bulunan ve “Chen Jia Ci” olarak da bilinen Chen Kavmi Akademisi ise bugün Guangdong Halk El Sanatları Müzesi olarak hizmet veriyor. Bina Guangdong eyaletinin en iyi korunmuş ve en güzel süslemelere sahip olan tarihi binası. Burada tahta oymalar, dökme demir süslemeler, tuğla oymalar, seramik heykeller ve tablolar gibi mimari süslemelerin ilham verici örneklerini görebilirsiniz.

UCUZ ALIŞVERIŞ VE YEMEK!

Şehrin keşmekeşinden uzaklaşmak isterseniz önce Yuexiu Parkı’na, sonra da biraz yürüyüş yapmak ve çevreyi gör-

tional colonial-style buildings lie right next to the rather traditional Cantonese buildings. Not far away in the city center are two repositories of the city’s history. Located at Dongfengzhong road near to the southern tip of Yuexiu Park, the Sun Yat-Sen Memorial Hall is one of the most important and fascinating cultural relics in Guangdong province. Very close by is the Chen Clan Academy, known as Chen Jia Ci. The academy, classed as a Guangdong Folk Craftwork Museum, is the largest, best preserved, and most exquisitely decorated historical artistic building in Guangdong. There is a variety of inspiring architectural decorations here, including woodcarvings, iron castings, brick carvings, ceramic sculptures, and paintings.

BARGAIN SHOPPING AND FOOD! Should you wish to escape from the hustle and bustle of the city, head to Yuexiu Park, and then to Baiyun Shan Park for some hiking and sightseeing. Yuexiu Park contains the astonishing Zhenhai Tower, a red brick palace that was

Guangzhou’nun asıl cazibesi, mutfağı. Şehirde çok sayıda lüks restoran ve kafe bulmak mümkün. THE KEY ATTRACTION OF GUANGZHOU IS THE FOOD. THERE ARE NUMEROUS LUXURY RESTAURANTS AND CAFÉS IN THE CITY. 5 | 2013 S K Y L I F E B U S I N E S S

69


mek için Baiyun Shan Parkı’na gidebilirsiniz. Şaşırtıcı güzellikteki Zhenhai Kulesi Yuexiu Parkı’nda bulunuyor. Resmi adı “Wanghai Kulesi” yani “denize bakan kule” olan bu bina, kırmızı tuğladan yapılmış bir saray. Kulede Guangzhou’nun geçmişine ilişkin pek çok eser sergileniyor. Kentin sembol anıtı olan “Beş Koç Heykeli” de yine Yuexiu Parkı’nda. Baiyun bölgesi ise Guangzhou’nun yaklaşık 8 kilometre kuzey doğusunda kalan 30 tepeden oluşuyor. Moxing Bayırı adı verilen en yüksek zirve 382 metrelik rakımıyla Baiyun Dağı’nın tam ortasında yer alıyor ve havanın açık olduğu günlerde şehrin güzel bir panoramasını sunuyor. Ziyaretçileri zirveye taşıyan bir de teleferik var. Gününüzün en azından bir yarısını Baiyun Shan’ı keşfetmeye, kalanını ise Yuexiu Parkı’nı görmeye ayırın. Güney Çin’de alışveriş dendiği zaman insanların Hong Kong’dan sonra en çok ziyaret ettiği yer Guangzhou. En uygun ürünleri Beijing Lou çevresindeki yerel ve geleneksel sokak pazarlarında bulabilirsiniz. Çarşı gezmekten hoşlanıyorsanız hiç durmayın… Lüks marka alışverişleri için istikamet, Zhujiang Yeni Şehir’de bulunan gösterişli Grandbuy AVM. Beijing Lou ve Zhujiang Yeni Şehir haricinde alışverişin bir diğer adresi de Tian He bölgesinde, (Guangzhou’nun en yüksek

Güney Çin’de alışveriş dendiği zaman insanların Hong Kong’dan sonra en çok ziyaret ettiği yer Guangzhou. AFTER HONG KONG, GUANGZHOU IS THE MOST POPULAR SHOPPING SITE IN SOUTH CHINA. 7 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

formally named the Wanghai Tower (“tower overlooking the sea”). The tower contains many artifacts that relate to Guangzhou’s past. Within Yuexiu Park lies the famous statue of the five rams, the signature symbol of the city. The Baiyun is the hill range located around eight kilometers to the northwest of Guangzhou and made up of around thirty small peaks, with an area of twenty-eight square meters. The highest peak, Moxing Ridge, stands in the center of Baiyun Mountain, measuring 382 meters in height. On clear days, it provides beautiful panoramic views of the city. There is a cable car that transports people to the peak. To experience Baiyun Shan and Yuexiu Park, set aside at least half a day for each. In southern China, after Hong Kong, most people come to Guangzhou for shopping. The best bargains are going to be found in the local and traditional street markets around Beijing Lu, so start there if you like to poke around. All the luxury shopping is located at the flashy Grandbuy Mall in Zhujiang New Town. Apart from Beijing Lu and Zhujiang New Town, there is the large TeeMall, which is located opposite to the Citic Plaza (the tallest building in Guangzhou) in Tian He dis-


binası olan) Citic Plaza’nın hemen karşısında bulunan büyük “TeeMall” alışveriş merkezi. TeeMall, bütün Güneydoğu Asya’nın en büyük kapalı AVM’lerinden biri. Ancak Guangzhou’nun asıl cazibesi, mutfağı. Guangzhou’da en iyi yemek deneyimini hâlâ, servisin neredeyse her zaman sıcak sıcak, cömert porsiyonlar halinde yapıldığı mütevazı restoranlar sunuyor. SiuMei tabağı (rozbif, fırında pişmiş kaz, beyaz tavuk eti ve deniz anası) ve istiridye soslu beyaz Kai-Lan gibi yerel spesiyaliteler genellikle oldukça ekonomik, lezzetli ve yanlarında bir sürü meze ile servis ediliyor. Akşam yemeğinden sonra Pearl Nehri boyunca sıralanmış feribot iskelelerinde yürüyüşe çıkabilir veya şehrin muhteşem manzarasını içinize çekmek için fütüristik Kanton Kulesi’nin en üst katını ziyaret edebilirsiniz. Pearl Nehri’nin iki yakasının ortaya koyduğu baş döndürücü manzaralar Hong Kong’daki Victoria dönemi limanıyla karşılaştırılacak güzellikte. İster (Beijing Lu yakınındaki) Tianzi İskelesi’nden, isterseniz (Binjiang Zhong Lu yakınındaki) Dashaton yolcu terminali iskelesinden feribota binebilirsiniz. Tarihi Pearl Nehri’nde akşam turu atmadan Guangzhou’yu görmüş sayılmazsınız.

trict. The TeeMall is one of the largest indoor shopping malls in Southeast Asia. The key attraction of Guangzhou, however, is the food. Many of Guangzhou’s best dining experiences can still be had in modest diners where service is almost guaranteed to be warm and portions generous. Local specialties such as the Siu Mei platter (which includes roast beef, roast goose, white cut chicken, and jellyfish) and the blanched Kai-Lan with oyster sauce are typically reasonably priced, flavorful, and accompanied by a dazzling array of side dishes. After dinner, you might choose to stroll along to one of the ferry piers along the Pearl River or visit the top of the futuristic Canton Tower to absorb some stunning views of the city. The mesmerizing views across the banks of the Pearl River are sometimes compared to the scenery of Victoria Harbor in Hong Kong. Ferries can be taken from Tianzi Pier (near Beijing Lu) or from the Dashaton passenger terminal pier (near Binjiang Zhong Lu). No trip to Guangzhou is complete without an evening cruise on the historical Pearl River.

Hareketli Guangzhou

Bustling Guangzhou

Guangzhou’da en iyi yemek deneyimini hâlâ, servisin neredeyse her zaman sıcak sıcak, cömert porsiyonlar halinde yapıldığı mütevazı restoranlar sunuyor. MANY OF GUANGZHOU’S BEST DINING EXPERIENCES CAN STILL BE HAD IN MODEST DINERS WHERE SERVICE IS ALMOST GUARANTEED TO BE WARM AND PORTIONS GENEROUS. 5 | 2013 S K Y L I F E B U S I N E S S

71


REHBER

GUIDE

NE ZAMAN GITMELI? Tropik kuşakta yer alan konumu nedeniyle şehri ziyaret etmenin en iyi zamanı kış, ilkbahar ve sonbahardır. Sonbaharın ilk dönemlerinde ani ve kısa muson yağmurlarına tutulabilirsiniz. Yanınızda şemsiye bulundurmanızda fayda var – Guangzhou, şemsiyeler şehri olarak bilinir!

WHEN TO GO Because of its tropical location, winter, spring, and autumn are the best times to visit the city. You may encounter sudden short bursts of monsoon rains in the early part of autumn. It is advisable to have an umbrella with you—and Guangzhou is known as the city of umbrellas!

ULAŞIM Guangzhou’da tüm şehri kapsayan modern ve kullanışlı bir toplu taşıma sistemi mevcut. Ödemenizi nakit olarak yapabilir veya Yang Cheng Tong adlı akıllı kontör kartlarından satın alabilirsiniz. Hemen her yerde bulabileceğiniz taksiler oldukça güvenli ve günün 24 saati hizmetinizde.

GETTING AROUND Guangzhou has a modern, convenient public transport system running throughout the city. Passengers can pay by cash or purchase a Yang Cheng Tong, a smart card. Taxis are ubiquitous and safe, and are available 24/7.

NEREDE KALMALI? The Ritz-Carlton, Guangzhou Pearl Nehri’nin en güzel manzarasını burada bulabilirsiniz. www.theritzcarlton.com Shamian’daki White Swan Oteli Pearl Nehri üzerinde 1983 yılında açılan 843 lüks odalı tesis, Guangzhou’nun ilk 5 yıldızlı oteli. www.whiteswanhotel.com NEREDE YEMELI? Beiyuan Cuisine Xiaobei Lu yakınlarındaki Beiyuan, en iyi ve en eski Kanton restoranlarından. Adres: No. 202 Xiaobei Lu, Yuexiu Bölgesi, Guangzhou The Jade River White Swan Oteli’nde bulunan restoran, otantik Kanton mutfağının en iyi örneklerini sunuyor. Tel: +20 81 88 6968 ALIŞVERIŞ Shangxiajiu Yaya Bulvarı Uzun bir geçmişe sahip olan bulvar, şehrin en iyi alışveriş caddeleri arasında gösteriliyor. Beijing Lu Lüks antika halılar, Çin çayı ve her türlü geleneksel el sanatı ürünlerini burada bulabilirsiniz. 7 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

WHERE TO STAY The Ritz-Carlton, Guangzhou Provides stunning views across to the Pearl River city. www.theritzcarlton.com White Swan Hotel in Shamian On the Pearl River, this was Guangzhou’s first five-star hotel when it opened in 1983 with 843 lavish rooms and suites. www.whiteswanhotel.com WHERE TO EAT Beiyuan Cuisine Located near Xiaobei Lu, Beiyuan is one of the best and oldest Cantonese restaurants in Guangzhou. Address: No. 202 Xiaobei Lu, Yuexiu District, Guangzhou The Jade River Located inside the White Swan Hotel, this restaurant showcases the best of authentic Cantonese cuisine. Tel: +20 81 88 6968 SHOPPING Shangxiajiu Pedestrian Street This historic street is one of the best shopping streets in the city. Beijing Lu Traditional arts and crafts including fine antique carpets, Chinese tea, and much more.



YENİ

KARAKÖY THE

NEW KARAKÖY TARIHI HANLARIN VE METRUK YAPILARIN RESTORASYONUYLA GÖZ ALICI BIR ÇEHREYE BÜRÜNEN KARAKÖY, İSTANBUL’A YENI BIR ENERJI KAZANDIRIYOR. HAVING BECOME FANTASTICALLY ALLURING WITH THE RESTORATION OF THE HISTORICAL HOUSES OF BUSINESS AND ABANDONED BUILDINGS, KARAKÖY IS INJECTING A NEW VITALITY INTO ISTANBUL. YAZI| STORY Melih Uslu FOTOĞRAF| PHOTOGRAPHY Levent Özçelik



Karaköy

O

SMANLI’DAN BU YANA DENIZ YOLUYLA İSTANBUL’A gelenlerin ilk ayak bastığı yerlerin başın-

da gelen tarihi liman yerleşimi Karaköy, bu günlerde hızlı bir dönüşüm geçiriyor. Bankalar Caddesi’nden başlayarak rıhtım üzerinden Tophane’ye uzanan hareketli caddeler değişimin kalbini oluşturuyor. Asırlardır şehrin ticaret ve finans merkezi olan bölgedeki hummalı çalışmanın ilk adresi, tarihi hanlar. Çok yakında Büyük Balıklı Han’ın The House Hotel’e, Kozluca Han’ın ise Novotel’e dönüşeceği biliniyor. Generali Sigorta ile Sümerbank Binaları’nın otele çevrileceği de konuşulanlar arasında. Dahası Karaköy’ün yıldızını parlatacak yeni otellerin sayısının birkaç yıl içinde 20’yi geçmesi bekleniyor.

ADIM ADIM SANAT

Karaköy’ü adım adım değişime götüren süreç, Galata ve Tophane’de sanat galerilerinin arka arkaya açılmasıyla başlamış. Bugün Kemankeş Mahallesi’nin dar sokaklarındaki hemen her köşe başında bir sanat galerisiyle karşılaşmak mümkün. Bunlardan biri olan Ali Paşa Değirmeni Sokak’taki Galeri Manâ’da Kutluğ Ataman’ın Safar / Voyage adlı sergisi 25 Eylül’e kadar devam edecek. Non ve Salt’ın yanı sıra İstanbul Modern ve Tophane-i Amire gibi İstanbul’un dinamik sanat mekânları da bu bölgede. Karaköy’e zarif bir estetik kazandıran tek unsur modern sanat mekânları değil elbette. Yazar Murat Belge’nin 19. yüzyıldan bu yana Osmanlı’nın en önem7 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

KARAKÖY, A HISTORICAL HARBOR SETTLEMENT THAT HAS BEEN THE MOST POPULAR PORT of arrival since Ottoman rule, is undergoing a rapid transformation. The bustling streets that start from Bankalar Ave. and follow the shoreline to Tophane are at the heart of this transformation. The historical offices—hans— were first in line for the arduous restoration of the area, which has been an center of trade and finance for centuries. Büyük Balıklı Han is soon to become a branch of The House Hotel and Kozluca Han will become a Novotel location. Discussions to use the Generali Sigorta and Sümerbank buildings as hotels are also under way. More than twenty hotels are expected to open in Karaköy over the next few years, which is sure to compound its allure.

ART, STEP BY STEP The process that led Karaköy toward change began as a number of art galleries opened in Galata and Tophane in rapid succession. An art gallery can be found on almost every corner along the narrow streets of Kemankeş. Galeri Manâ, on Ali Paşa Değirmeni St., is hosting a Kutluğ Ataman exhibit, “Voyage,” through September 25. Istanbul’s hottest art venues— including Non, Salt, the Istanbul Modern, and Tophane-i Amire— are also located here. But the district’s modern art venues are not the only things that give it an elegant flair. Karaköy, which the author Murat Belge described as the most important port of


Galeri Mana

Bugün Kemankeş Mahallesi’nin dar sokaklarındaki hemen her köşe başında bir sanat galerisiyle karşılaşmak mümkün. AN ART GALLERY CAN BE FOUND ON ALMOST EVERY CORNER ALONG THE NARROW STREETS OF KEMANKEŞ.

Fransız Geçidi

Gradiva Hotel

Atölye 11

Design Shop

Elipsis 5 | 2013 S K Y L I F E B U S I N E S S

77


Bej

Kılıç Ali Paşa Hamamı

Karaköy

Karabatak

li gümrük kapısı olarak nitelediği Karaköy’de estetiğin izini sürebileceğiniz yer çok. Rıhtım’dan Dolmabahçe Sarayı’na kadar uzanan hatta sıralanan Kılıç Ali Paşa Camii ve Çeşmesi ile Nusretiye Camii, Osmanlı mimarisinin iki görkemli örneğini oluşturuyor. Dev bir hırdavat pazarını andıran Perşembe Pazarı tarafındaki Arap Camii’nde kendinizi Endülüs’te hissedeceksiniz. Kare biçimli ve sivri külahlı minaresiyle dikkat çeken 8. yüzyıl tarihli mabet, İlber Ortaylı’ya göre Endülüs’ten gelen Müslümanlar tarafından inşa edilmiş. Semtteki çok kültürlü hayatın simgelerinden biri de Rus Çatı Kiliseleri. 1917 göçünden bu yana İstanbul’da yaşayan Rus cemaat buraya pazar ayinine geliyor. Mumhane Caddesi’nden Fransız Geçidi’ne uzanan kısacık yolsa tuğladan yapılmış iki yüz yıllık apartmanlar ve stil mekânlarla dolu. Unter, Ops, Karabatak ve Bej… Kahveler, Karaköy’deki birçok mekânın vazgeçilmezi haline gelen Julius Meinl marka. Yemekler ve atıştırmalıklarsa her zaman iddialı. Lokanta Maya’nın Şefi Didem Şenol’un New York’ta aşçılık öğrenip Le Cirque ve Eleven Madison Park’ta çalıştıktan sonra Karaköy’de iştahımızı kabartması tesadüf olabilir mi?

YENİ MÜDAVİMLER

Karaköy’e sinerji kazandıran diğer bir unsur butik girişimler. Bankalar Caddesi’nin hemen girişindeki Gradiva Hotel, Karaköy’ün yeni adreslerinden. Eski bir banka binasının yerinde hayat bulan otel, The New York Times gazetesinin 7 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

Kağıthane

Komorro entry into the Ottoman Empire since the 19th century, offers many ways to explore aesthetic history. Kılıç Ali Paşa Mosque & Fountain and Nusretiye Mosque, along the stretch from the harbor to Dolmabahçe Palace, are majestic specimens of Ottoman architecture. Amble into Arap Mosque near Perşembe Flea Market for a curious sensation of being in Moorish Andalusia. According to the historian İlber Ortaylı, this eighth-century house of worship—whose square-shaped, pointed minarets are very distinct—was built by Andalusian Muslims. Another symbol of the cosmopolitan nature of the quarter are its Russian Orthodox chapels, which have been frequented by the (White) Russian community living in Istanbul since emigrating in 1917. There is a short road leading from Mumhane Avenue to French Passage that is flanked by bicentenarian brick apartments and stylish venues, including Unter, Ops, Karabatak, and Bej, as well as an abundance of cafés, many of which are strongly attached to Julius Meinl-brand coffee. In terms of dining and snacks, the district is ambitious as always—Didem Şenol, who studied cooking in New York and worked at Le Cirque and Eleven Madison Park before becoming the chef of Lokanta Maya, engaged our appetites in Karaköy most excellently.

NEW PATRONS Boutique ventures further complement Karaköy’s synergetic character. Gradiva Hotel, at the start of Bankalar Ave., is one of


Karaköy Lokantası

Selda Okutan Galeri

Mumhane Caddesi’nden Fransız Geçidi’ne uzanan kısacık yol, tuğladan yapılmış iki yüz yıllık apartmanlar ve stil mekânlarla dolu. THERE IS A SHORT ROAD LEADING FROM MUMHANE AVENUE TO FRENCH PASSAGE THAT IS FLANKED BY TWOCENTURY-OLD BRICK APARTMENTS AND STYLISH VENUES.

Muhit 5 | 2013 S K Y L I F E B U S I N E S S

79


Nublu

Karaköy

Karaköy Rooms

KARAKÖY GUIDE

KONAKLAMA Gradiva Hotel Tel: +90 212 249 77 00 www.gradivahotels.com

ACCOMMODATION Gradiva Hotel Tel: +90 212 249 77 00 www.gradivahotels.com

SuB Hotel Tel: +90 212 243 00 05 www.subistanbul.com

SuB Hotel Tel: +90 212 243 00 05 www.subistanbul.com

YEME - İÇME Karaköy Lokantası Tel: +90 212 292 44 55

FOOD & DRINK Karaköy Lokantası Tel: +90 212 292 44 55

Lokanya Maya Tel: +90 212 252 68 84 www.lokantamaya.com

Lokanya Maya Tel: +90 212 252 68 84 www.lokantamaya.com

Bej Tel: +90 212 251 71 95

Bej Tel: +90 212 251 71 95

Unter Tel: +90 212 244 51 51 www.unter.com.tr

Unter Tel: +90 212 244 51 51 www.unter.com.tr

OPS Cafe Tel: +90 212 245 02 88 www.opscafekarakoy.com

OPS Cafe Tel: +90 212 245 02 88 www.opscafekarakoy.com

Karabatak Tel: +90 212 243 69 93 www.karabatakkarakoy.com

Karabatak Tel: +90 212 243 69 93 www.karabatakkarakoy.com

ALIŞVERİŞ Atölye 11 Tel: +90 212 272 67 61 www.atolye11.com

SHOPPING Atölye 11 Tel: +90 212 272 67 61 www.atolye11.com

Kâğıthane Tel: +90 212 242 35 45 www.kagithane.com.tr

Kağıthane Tel: +90 212 242 35 45 www.kagithane.com.tr

Haze

de övgüsünü kazanmış. Geçtiğimiz yaz açılan otel, Barselona ve Tokyo gibi dünya metropollerinde benzerlerini görebileceğimiz kompakt ve işlevsel bir yapıya sahip. Terastaki restoranı Zelda Zonk, adını Marilyn Monroe’nin takma adından almış. Dünyaca ünlü müzisyen İlhan Erşahin’in New York’taki ünlü caz kulübü Nublu’yu İstanbul’a taşıyan mekân da burada. Erşahin’in grubu Wax Poetic ile açılan Nublu İstanbul’un programında Burhan Öcal’dan Hüsnü Şenlendirici ve Nil Karaibrahimgil’e uzanan isimler yer alıyor. Oteli sarmalayan hayat ağacı konsepti, dekoratif olmasının ötesinde mekâna kimlik kazandırmış. Fotoğrafçı, yayıncı ve yazar Levent Özçelik otelin sahipleri arasında. Gradiva için sıkça yaptığı seyahatlerden ilham alan Özçelik, İstanbul’un bohem ruhu olarak gördüğü Karaköy’deki değişimin komşuluk ilişkilerini bozmaması gerektiğini söylüyor ve ekliyor: “Küçük esnaf da bu semtte var olmalı. Onlar olmazsa biz de olamayız.” Karaköy’e değer katan butik otel girişimcilerinden biri de Fırat Özgöçer ile Çiğdem Sungur Çifti. Yaklaşık bir yıl önce SuB Hotel’i açan çift, Karaköy’ü Marsilya’ya, mekânlarını ise Berlin’dekilere benzetiyor. 20 odalı oteli karga konsepti üzerine kurguladıklarını söyleyen Özgöçer, mekânın gotik ve romantik tarzının çok beğenildiğini söylüyor. Fırat Bey’e hak verirken, Yeni Karaköy’ün renklerini sizin de seveceğinize inanıyoruz. 8 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

KARAKÖY REHBERİ

Karaköy’s newest establishments. Housed in what used to be a bank, the hotel has garnered acclaim from the likes of The New York Times. It is founded on a compact, functional approach as can be seen in such metropolises as Barcelona and Tokyo. Zelda Donk, its terrace restaurant, was named for Marilyn Monroe’s nickname. The new Istanbul branch of Nublu, the NYC jazz club owned by the musician İlhan Erşahin, is also located here. Nublu Istanbul opened with a gala performance by Erşahin’s band, Wax Poetic, and on its calendar are range of performers from Burhan Öcal to Hüsnü Şenlendirici and Nil Karaibrahimgil. The tree-of-life motif that envelops the hotel not only serves as decoration but also enhances the space’s identity. Levent Özçelik, a photographer, publisher, and author, is one of the hotel’s coowners. He says he receives his inspiration for Gradiva from his travels. The tradition of neighborly relations in Karaköy, which Özçelik views as the bohemian heart of Istanbul, should be spared from change, he says: “Small businesses shops should be here, too. If they can’t be here, neither can we.” Also among the crowd of boutique-hotel entrepreneurs who are adding value to Karaköy are Fırat Özgöçer and Çiğdem Sungur, a couple, who opened SuB Hotel about a year ago. They liken Karaköy to Marseilles and its various establishments to places in Berlin. Their twenty-room hotel is based on the motif of the crow. Its gothicromantic style is highly admired, says Özgöçer. We believe that you, too, will love the new colors of Karaköy.


Karaköy’de yemekler ve atıştırmalıklar her zaman iddialı. IN TERMS OF DINING AND SNACKS, KARAKÖY IS AS PROMISING AS ALWAYS.

Ops


İnsan, Oyun Oynamayı Bıraktığında Yaşlanır! WE GROW OLD BECAUSE WE STOP PLAYING ELEKTRİK MÜHENDİSİ GÖKHAN ÖZBEK, YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİ’Nİ YÜRÜTTÜĞÜ İSTANBUL POINT HOTEL’DE SANATLA YAŞAMI BULUŞTURAN FARKLI KONSEPTLER GELİŞTİRİYOR. BU KONSEPT ZİNCİRİNİN SON HALKASI İSE YETİŞKİNLER İÇİN SOFİSTİKE OYUNLAR SUNAN THE GAME.

ELECTRICAL ENGINEER GÖKHAN ÖZBEK DEVELOPS VARIOUS CONCEPTS THAT UNITE ART AND LIFE AT ISTANBUL POINT HOTEL, WHICH HE IS A BOARD MEMBER OF. THE LATEST IN THIS SERIES OF CONCEPTS IS “THE GAME,” WHICH OFFERS SOPHISTICATED GAMES FOR ADULTS.

YAZI| STORY Hasan Mert Kaya FOTOĞRAF| PHOTOGRAPHY Halil Kayır



DUYGUSAL KONFOR ÖNEMLİ “Kurumsal markamız olan Point Hotel adının her zaman sanatla iç içe olmasını istedik. Fakat “sanat” derken de farklı olmayı hedefledik. Biz İstanbul’dayız ve gelen çoğu misafir bu şehre iş için ya da herhangi bir akademik - entelektüel çalışma için geliyor. İstanbul’u aslında bir bakıma bizden daha iyi biliyorlar. Fakat iş için gelen bir insanın iki, üç günlük kalışı sırasında İstanbul’u gezme görme şansı çok az. Biz de marka olarak bulunduğumuz lokasyonu sanatla misafirlerimize gösterebilmeyi arzuladık. 2005’te Point Hotel Taksim’de Ara Güler’in 272 fotoğrafıyla birlikte 1950’li yılların artık kaybolmuş İstanbul’unu hem odalarda, hem genel mekânlarda Ara Güler’in seçimleri ve yerleştirmeleriyle siyah beyaz fotoğraflar ile verdik. Misafirlerimizden çok olumlu geri dönüşler aldık. 2009 yılında Ara Güler ile çalışmış olmanın verdiği cesaretle Point Hotel Barbaros’un her köşesinde, her odasında İstanbul’u çağdaş sanatın efsane isimlerinden Beral Madra ile tasvir ettik. Sanat ve teknoloji konseptinin küratörü Beral Madra’nın dokunuşları, Point Hotel Barbaros’u alanında bir ilk haline getirdi.”

EMOTIONAL COMFORT IS IMPORTANT “We always wanted the name Point Hotel, which is our corporate brand, to be tightly intertwined with art. But speaking of “art,” we had the aim of being different, too. We are in Istanbul; most guests who come are here for business or some kind of academic or intellectual work. In a way, they know Istanbul better than we do, actually. However, the chance that someone here on business could travel around and see Istanbul over a stay of two or three days is miniscule. We, as a brand, had the desire of being able to show our location to our guests with art. In 2005, at Point Hotel Taksim, we presented 272 Ara Güler photographs together with the now-disappeared Istanbul of the 1950s through black and white photographs, with Ara Güler’s selections and arrangements in both the rooms an the common areas. In 2009, with the courage of having worked with Ara Güler, we depicted Istanbul in every corner and room of Point Hotel Barbaros with Beral Madra, a legendary name in contemporary art. The touches added by Beral Madra, the curator of the art and technology concept, made Point Hotel a first in its field.”

The Game fikir olarak nasıl şekillendi? Schiller’in oyun teorisini okurken hem oyunun, hem de sanatın aslında insanın temel bir davranışı olduğundan bahsediliyordu. Schiller’e göre, insan bilinçaltındaki iki dürtü olan değişime açık ve kapalı olma çatışması, insanın âna odaklanmasını engelliyor ve insanın aklı ya geçmişte ya da gelecekte takılı kalıyor. Fakat oyun ve sanat insanı içinde bulunulan gerçek âna odaklıyor. Kısacası oyun ve sanatta insanın çelişkilerden kurtularak yeniden mutluluk bulduğu sonucuna varabiliyoruz. Point Hotel Barbaros’un sanat ve teknolojiyi birleştiren temasının bir yansıması The Game… Bernard Shaw’un sözü aslında The Game for Big Kids fikrini çok net bir şekilde açıklıyor: “Yaşlanınca oyunu bırakmayız, oynamayı bırakınca yaşlanırız.” Size göre oyun bu çağın sanatı mı? Sanat tarihine baktığınız zaman Barok dönem, Rönesans, 8 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

How did “The Game” take shape as an idea? When I was reading Schiller on game theory, it mentioned how both games and art are fundamental human behaviors. According to Schiller, the struggle between being open and being closed to change, two instincts in the human unconscious, prevents one from focusing on the moment, causing a person’s mind to remain stuck on the past or future. Games and art, however, focus a person on the actual moment. To state it briefly, we can arrive at the conclusion that a person rediscovers happiness in games and art by being freed from contradictions. “The Game” is the reflection of Point Hotel Barbaros’s theme, which connects the extremes of art and technology. These words by Bernard Shaw actually explain the idea for “The Game for Big Kids” very well: “We don't stop playing because we grow old; we grow old because we stop playing.”


Ben elektrik mühendisiyim. İsviçre’de de otelcilik okudum. Fakat Ara Güler ve Beral Madra ile geçirdiğim dönem benim için bir doktora sertifikası gibi oldu.’’ “I AM AN ELECTRICAL ENGINEER. I STUDIED HOTEL MANAGEMENT IN SWITZERLAND. BUT THE TIME I SPENT WITH ARA GÜLER AND BERAL MADRA WAS LIKE A DOCTORATE PROGRAM FOR ME.”

modern dönem, romantik dönem, güncel sanat, postmodern sanat gibi dönemin ifade gereklerini, zamanının ruhunu yansıtan akımları görüyoruz. Günümüzde “video game art” düşüncesi şekillenmeye başladı ve zamanımızın ruhunu çok net bir şekilde yansıtıyor. Video oyunlarının çoğunu “sanat eseri” olarak değerlendirmek yanlış olmaz. The Game’de neler yapılır, nasıl eğlenilir? The Game for Big Kids, son derece esnek bir şekilde tasarlandı. Bireysel ya da arkadaş grubunuzla birlikte oyunların bize sağladığı tüm eğlence olanakları mekânda bulunuyor. Yarışabilir, futbol oynayabilir, sinema ya da müzik bilginizi test edebilirsiniz. Müzik odalarımızda karaoke, dijital gitar ve davul setlerimizi kullanarak sahne almış bir müzik grubunun heyecanını yaşayabilirsiniz. Oyun kavramı içinde yer alan her şeyi mekânın içine homojen bir şekilde dağıtmaya çalıştık.

Do you think games are the art of today? If you look at art history, you will see movements that reflect the expressive needs and zeitgeist of their periods, such as the baroque period, the Renaissance, the modern period, the romantic period, modern art, postmodern art, and so on. Thought on video game art has been starting to take shape today and it reflects our zeitgeist very clearly. It would be no error to regard most video games as works of art. What does one do in “The Game?” How does the fun happen? “The Game for Big Kids” was designed in a highly flexible way. All the entertainment possibilities afforded to us by the game are found on location, together with you as an individual or with your party of friends. You can race, play soccer, or test your knowledge of film or music. Using the karaoke machines, digital guitars, and drum kits in our music rooms, you can experience the excitement of a band playing on stage. We tried to spread everything within the concept of play inside the location in a homogenous manner. 5 | 2013 S K Y L I F E B U S I N E S S

85




Berber Kasesi, İtalyan Mayolika, 17. yüzyıl, Museo Civico, Correr, Venedik. Hem çiçek motifleri hem de tabağı ikiye bölen yaprak motifi, İznik örneklerini model almıştır. Berber Bowl, Italian Majolica Plate, 17th c., Museo Civico, Correr, Venice. Both the flower motifs and the leaf motif dividing the plate into two are based on Nicaean examples.

8 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013


Batı Osmanlı’dan Neler Öğrendi? WHAT THE WEST LEARNED FROM THE OTTOMANS OSMANLI’NIN EN GÜÇLÜ OLDUĞU DÖNEMDE AVRUPA’YLA OLAN TEMASLARI SAYESINDE BURAYA BIZDEN GIDEN MADDI KÜLTÜRÜ KAPSAMLI BIR ŞEKILDE ARAŞTIRAN PROF. DR. NURHAN ATASOY ILE DR. LALE ULUÇ; DERLEDIKLERI SONUÇLARI HARIKA BIR GÖRSEL ŞÖLEN SUNAN KITAPLARINDA TOPLADI: OSMANLI KÜLTÜRÜNÜN AVRUPA’DAKI YANSIMALARI: 1453-1699. PROF. NURHAN ATASOY, PHD AND LALE ULUÇ, PHD PRODUCED A COMPREHENSIVE STUDY OF THE MATERIAL CULTURE THAT THE OTTOMANS BROUGHT TO EUROPE THROUGH THEIR RELATIONS AT THE PEAK OF THEIR POWER. THEY COMPILED THEIR FINDINGS IN A BOOK THAT PRESENTS MARVELOUS SIGHTS: “OSMANLI KÜLTÜRÜNÜN AVRUPA’DAKI YANSIMALARI: 1453-1699” (THE REFLECTIONS OF OTTOMAN CULTURE IN EUROPE: 1453–1699). YAZI| STORY Oktay Tutuş

5 | 2013 S K Y L I F E B U S I N E S S

89


“YIRMIDEN FAZLA ÜLKE GEZDIK AVRUPA’DA. Mü-

zeler, müze depoları ve oralarda çalıştık; sadece ana müzeler değil, küçük müzeler de dâhil. Kitaptakinden çok daha fazla görsel topladık ancak 450’ye indirebildik. Ayrıca bu 450 fotoğrafın telif ücretleri ve yayın hakları ayrı bir işti. Hem seyahatler hem de bu fotoğraflar için çok büyük masraflar edildi, en güzel baskı ve en güzel kâğıda basıldı. Çok büyük olduğu için en pahalı kâğıdı seçtik ağır olmasın diye. Maketler hazırlatıp tarttık ve öyle karar verdik.” diyerek söze başlıyor Nurhan Atasoy. Hazırladıkları kitap koca boyutuna rağmen hiç de ağır değil söylediği gibi. Üstelik görsel açıdan da çok doyurucu. Kendisinden bu konuda istenen bir makaleyle başlayan kitap macerasını Lale Uluç şöyle aktarıyor: “Nurhan Hanım’dan bu konuda bir makale istemişlerdi. Vakti olmadığından şikâyet ediyordu; ben de kendisine ‘Kitaplarınızı bana verin, ben oradan bir makale çıkarırım.’ dedim. Hakikaten de çıktı. Sonra bu güzel bir makale oldu dedik ve bunu kitap yapmaya karar verdik. Sonraki aşama ise en az altı senemizi aldı.” Bu süre zarfında Avrupa’yı karış karış gezmişler; kah beraber kah tek başlarına. En küçük üniversitelerin kütüphanelerinden en büyük müzelere kadar. Fakat neyi nereden arayacaklarını çok iyi bildikleri için zor olmamış

“WE TOURED MORE THAN TWENTY COUNTRIES IN EUROPE. We worked at museums, museum depots, and other such places—not just the main museums, but the small museums also. We collected many more images in addition to those that made it into the book, but we were able to bring it down to 450. Also, the royalties and publication rights of these 450 photographs were yet another matter. Giant expenses were incurred for both these trips and these photographs. They were printed with the best print on the best paper. Because it is very big, we selected the most expensive kind of paper so it wouldn’t be heavy. We had models made for us to weigh and decide accordingly,” says Nurhan Atasoy, beginning our chat. Despite its sheer size, their book is not at all heavy, just as she says. And it is very fulfilling visually. Lale Uluç relates her involvement with the book, which she became part of starting with an article requested from her on the matter, as follows: “They asked for an article on this matter from Ms. Atasoy. She was complaining of not having enough time, and I said to her, ‘Give me your books and I’ll put together an article from there.’” And I really did put one together. Then we all agreed that it was a good article and decided to turn it into a book. The next stage took up at least six of our years.” They traveled over every inch of Europe in this period, whether alone or as a duo, from the libraries of the smallest universi-

OSMANLI SULTANI GIYSILERI GIYMIŞ SAKSON PRENSI II. CHRISTIAN, OSMANLI GIYSILERI GIYMIŞ ELLERINDE NACAK TAŞIYAN ASILZADELER DE PRENSI TAKIP ETMEKTEDIR. ANONIM, 1607. SACHSISCHE LANDESBIBLIOTHEK DRESDEN, FASTNACHT MANUSCRIPT (ŞENLIKLER KITABI). SAXON PRINCE CHRISTIAN II DRESSED AS AN OTTOMAN SULTAN. ARISTOCRATS IN OTTOMAN GARB FOLLOW THE PRINCE, CARRYING HATCHETS IN THEIR HANDS. ANONYMOUS, 1607. SACHSISCHE LANDESBIBLIOTHEK DRESDEN, FASTNACHT MANUSCRIPT.


İngiliz halısı, Lotto halısı olarak anılan Osmanlı Uşak halılarını model almıştır, Duke of Buccleuch, Boughton House, Kettering, Northhamptonshire. English carpet modeled on Ottoman Oushak (Uşak) carpet, also known as a “Lotto carpet.” Duke of Buccleuch, Boughton House, Kettering, Northhamptonshire.

Osmanlı seraserinden kilise giysisi (sakkos), 1634 öncesi, Kremlin Armory Museum. Yerel atölyelerde işlenmiş olan robasında Osmanlı üslubunda karanfil motifleri görülür. Kumaşının İstanbul’dan getirildiği kayıtlıdır. Church habit of Ottoman seraser brocade fabric. Pre1634, Kremlin Armory Museum. Produced in local workshops, its yoke features clove patterns in the Ottoman style. It is on record that the fabric was brought from Istanbul.

araştırmaları. Amaçları tamamen bilimsel bir kitap hazırlamak olduğu kadar okunmasını da sağlamakmış. “Kitapta 800 küsur dipnot var. Yazdığımız her lafın kaynağını bildirdik. Tahmini bir bilgi yok. Hemen hemen hepsi de yabancı kaynaklar. Safradan atılmış hiçbir laf yok orada! Bu bilimsel bir kitap ve biz bunu hem bilimsel hem de entelektüel çerçevede yapmak zorundaydık. Hikâye kitabı gibi de yazamazdık. Bunun görülebilmesi, ciddi olarak doğru olduğuna inanılması için bilimsel olması lazım. Ama bilimsel kitaplar da zor okunur. Dengelemek zorundaydık. Bu da fevkalade zordur. Bunu biz resimlerle yaptık. Söyleyeceğimizin yarısından fazlasını resimler kendisi söyler. İnsanların bu kadar kocaman bir kitabı okumaları da zor. Bugün insanların en fakir oldukları konu vakit. O yüzden resimlerin altına açıklama koyduk. Sadece o açıklamaları bile okusalar, Türklerin Avrupa’ya neler götürdüğünü görebilirler.” Böyle anlatıyor Nurhan Atasoy. Peki, biz Avrupa’ya neler götürmüşüz? Bunların cevabını çok net bir şekilde hem de göstererek söyleyen bu kitap, İstanbul’un alındığı 1453 tarihinde başlıyor ve son Viyana kuşatmasının ardından Osmanlı’nın Avrupa devletlerinin gözünde yenilmezliğini kaybettiği Karlofça Anlaşması’na (1699) dek devam ediyor. Bu, Osmanlı’nın bu en güçlü olduğu dönem; el-

ties to the largest of museums. And because they knew very well what to look for and where, their research wasn’t difficult. Their aim was to create a book as scientifically rigorous as it was readable. “There are eight hundred-odd footnotes in the book. We provided the source for each statement we used. There aren’t any guesses and nearly all of the sources are foreign—there is no hogwash here! This is a scientific book and we had to fit this into frameworks both scientific and intellectual. And we couldn’t write it like a storybook. In order for it to be seen and to be believed seriously, it had to be scientific—but scientific books are hard to read. We had to set up a balance, and this is marvelously difficult. So we did this through pictures. The pictures themselves tell more than half of what we are saying. Also, it’s hard for people to read such a massive book. Time is the area in which people are most lacking today. Because of this, we put explanations beneath the pictures. Even if they read only those explanations, they can see what the Turks took to Europe,” says Nurhan Atasoy. So, what did the Ottomans take to Europe? Showing very clearly—and in a visual fashion— the answer to these , the book starts from 1453, the year of the conquest of Constantinople, and leads up to the Treaty of Karlowitz in 1699, by which the Ottomans lost their indomitability in the eyes of European states following the siege of Vienna. 5 | 2013 S K Y L I F E B U S I N E S S

91


KITAP, ‘YANSIMALAR’ OLARAK ADDETTIĞI BENIMSEMELERI ŞU BAŞLIKLARDA TOPLUYOR: Dokuma (Doğu Avrupa’da Osmanlı kumaşları / Batı Avrupa’da Osmanlı kumaşları). Çini ve Seramik: Avrupa’da Osmanlı çini ve seramikleri. Çiçek ve Bitki: Batı Avrupa’da Osmanlı çiçek ve bitkileri. Halı: Doğu Avrupa’da Osmanlı halıları / Osmanlı uyruğundaki özerk prenslikler ve komşu devletler / Batı Avrupa’da Osmanlı halıları Silah: Avrupa’da Osmanlı silah ve zırhları. Tasvir: Avrupa imgelerinde Osmanlı tasviri. Hilal: Osmanlı dünyasının sembolü olarak hilal. Kesişmeler: Osmanlı dünyasıyla kesişmeler.

THE BOOK, WHICH REFERS TO THESE ADOPTED CUSTOMS AS “REFLECTIONS,” EXAMINES THEM UNDER THE FOLLOWING HEADINGS: Weaving (Ottoman Fabric in Eastern Europe/Ottoman Fabric in Western Europe) Chinaware and Ceramics: Ottoman Chinaware and Ceramics in Europe Flowers and Plants: Ottoman Flowers and Plants in Western Europe. Rugs: Ottoman Rugs in Eastern Europe/Ottoman Independent Principalities and Neighboring Vassal States/Ottoman Rugs in Western Europe Weapons: Ottoman Weapons and Armor in Europe Depiction: Depiction of the Ottomans in the European Imagination Intersection: Intersections with the Ottoman Sphere

bette Avrupa da bu kültürü merak ediyor. “Düşmanını tanımak istiyor.” diyor Nurhan Atasoy ve devam ediyor: “16. yüzyılda Avrupa için Osmanlı çok büyük bir tehlike ve o tehlikeyi yaratan insanların nasıl mezara konduklarını bile merak ediyorlar. Karşılarındakini tanımak istiyorlar. Bazı şeyleri de beğenip kendilerine alıyorlar.” Avrupa’nın en çok ilgisini çeken objenin Osmanlı silahları olduğunu söylüyor Nurhan Atasoy. Ve şöyle bir anekdot aktarıyor: “Silah benim hiç sevmediğim bir konudur. Yıllardır müzeleri gezerim ve silah kısmına geldiğimde hızlıca yürürüm. Sonra birdenbire gördük ki silah bizim konumuz için fevkalade önemli. İsviçre’de Cenevre Tarih Müzesi’nde (Musée d’Art et d’Histoire) bir silah uzmanı ile karşılaştım. Bir arkadaşım takdim etti. Adam, sanat tarihçileri silahla hiç uğraşmıyor diye üzgünmüş. Biz sorular sorunca çok sevindi. İnanılmaz kaynak dökmeye başladı. Silahla ilgili yayınlar açısından müzesinin dünyadaki en zengin kütüphaneye sahip olduğunu söyledi. ‘Sizi ilgilendiren kısımlar bunlar.’ diye açmaya başladı. Hem sevindim hem de çok üzüldüm, çünkü o kaynakların hepsini çalışmak için burada çok uzun kalmam lazım ancak kalamam diye… Bir de her biri ayrı bir dilde. Bu kadar yabancı dili bilmek mümkün de değil. Ne yapa9 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013

Prof. Dr. Nurhan Atasoy, Dr. Lale Uluç

That was when the Ottomans were at their most powerful. Europe, of course, was interested in this culture as well—“It wanted to know its enemy,” says Atasoy, and she continues, “For Europe in the sixteenth century, the Ottomans were a great danger, and they [the Europeans] wondered how the people creating that danger were interred, even. They wanted to know whom they were up against. And some things they liked and appropriated for themselves.” What attracted Europe’s attention the most were Ottoman weapons, says Nurhan Atasoy. She shared the following anecdote with us: “Weaponry is a topic that I do not like at all. I’ve been visiting museums for years and I quickly pace through the weaponry section when I get to it. Later, we suddenly saw how fantastically important weaponry is to our subject. I encountered a weapons expert at the Geneva Museum of History [Musée d’Art et d’Histoire]; a friend of mine introduced us. The man was saddened by the lack of attention shown toward weaponry by art historians. He was very pleased when we asked questions. He started listing an incredible set of sources and said that his museum possessed the richest library in the world on the subject of weaponry. ‘These are the sections that concern you,’ he said as he opened it for us. I was both pleased and very saddened at the same time—I would have had to stay there for a very long time to study all of those sources, but I


Çar Mikail Fyodoroviç’in miğferi, Rus, 17. yüzyıl, Kremlin Armory Museum, Moskova. Miğferin ana gövdesine Osmanlı üslubunu çağrıştıran, ancak açıkça Avrupa üslubunda olduğu görülen, çiçek motifleriyle bezeli iki altın taç motifi işlenmiştir.

Tsar Michael I of Russia’s helmet. Russian origin, 17th c., Kremlin Armory Museum, Moscow. On the hull of the helmet are two golden crosses adorned with flower motifs that suggest the Ottoman style but are clearly in the European style.

Genç Sultan Süleyman’ın portresi, anonim, Kunsthistorisches Museum, Viyana. Bu resim, Giovio koleksiyonundaki prototiplerden yola çıkılarak yapılmıştır. Portrait of the young Suleiman the Magnificent. Anonymous, Kunsthistorisches Museum, Vienna. This picture was made based on prototypes in the Giovio collection.

cağım diye çok telaşlandım. ‘Siz hiç üzülmeyin yemeğe gidin.’ dedi. Dönüşte adam yemeğe çıkmamış ve ben kalsam bir ayda yapabileceğim çalışmayı -konuya hâkim olduğu için- fotokopi yapmış ve kocaman bir zarf içerisinde bize teslim etti.” Osmanlı’nın o dönem Avrupa üzerindeki bu yansımalarına özellikle ‘yansıma’ ismini seçmelerinin bir nedeni var. Etki demiyorlar, hatta etkiler dediğim bir anda sözümü keserek şunları söylüyorlar: “Osmanlı’nın etkileri demiyoruz. Etki deyince o zaman şoven bir yaklaşım olarak görüyorlar ve direniyorlar. O yüzden yansıma dedik.” Bu yansımalar o kadar geniş ki sohbetimiz sırasında öğrendiklerimin hepsinden bahsedemediğim gibi onlar da kitapta her şeyden bahsedememişler, çünkü o zaman altından kalkılamayacak kadar ağır bir kitaba dönüşeceğini biliyorlarmış. Aslında her bir bölümü ayrı bir kitap olarak da hazırlamak mümkünmüş. Geniş görsel bilgiyle donanmış bu bilimsel kitabı muhakkak edinin. Bir dönem Avrupa’da çok geniş topraklara sahip olmuş Osmanlı İmparatorluğu’nun aslında Avrupa’ya ne kadar çok şey taşıdığını görecek, kitabın baktığı dönemi ve kültürel dünyayı daha iyi anlayacaksınız.

could not do that… And each one was in another language. It’s impossible to know so many foreign languages. I became quite worried about what I would do. He said, ‘Don’t fret; go out to eat.’ When I returned, he still hadn’t gone out to eat—being well informed on the subject, he photocopied and delivered to us in a giant envelope a bundle that would have taken me a month to assemble.” There is a special reason why they chose “reflection” as a term for such cultural reflections on Europe of the Ottomans. They don’t call it “influence”; in fact, when I said “influence,” they suddenly interjected: “We aren’t calling them influences from the Ottoman. Saying ‘influences’ makes them see it as a chauvinistic approach, and they become resistant to the idea. Because of this, we called it ‘reflections.’” These reflections are so varied that neither was I able to discuss everything I learned from our chat nor were they able to mention everything in the book—they knew that it would become an insurmountably heavy book if they had. They could have released each chapter as a separate volume, actually. Furnished with rich visual information, this scientific book is a must-buy. You will see how many things the Ottoman Empire, which once ruled expansive territories in Europe, took to the continent, and develop a better understanding of the era and culture that the book examines. 5 | 2013 S K Y L I F E B U S I N E S S

93


El yapımı ahşap kapı / Handmade wooden door DECORINN

Orient vazo / “Orient” vase ARMAGGAN

Çeşm-i Bülbül karaf / “Nightingale” carafe PAŞABAHÇE

Siyah inci bardak / Black pearl cup ANATOLI

Fincan ve zarflık / Cup and sleeve ARMAGGAN

Kozalak runner / Pinecone runner ARMAGGAN

Konsol / Console MUDO

Kahveci tepsisi / Coffee tray HİREF

Mini tepsi / Miniature tray ARMAGGAN


Orkidelik / Orchid holder HİREF

Deri kutu / Leather box ARMAGGAN

İstanbul kokulu mum / “Istanbul” scented candle ANATOLI

TÜRK IŞI TURKISH STYLE

FOTOĞRAFLAR | PHOTOGRAPHS Metin Bakırkaya STYLING & PRODÜKSIYON / STYLING & PRODUCTION Ayşe Sönmez FOTOĞRAF ASISTANLARI / PHOTOGRAPHY ASSISTANTS Berna Çat, Arek Çilingiryan STYLING ASISTANI / STYLING ASSISTANT Esen Gürsu


Buhurdanlık / Censer DECORINN

Altın tombaklı kahve takımı / Gold tombac coffee set DECORINN Kalem işi sini / Calligraphically decorated tray DECORINN

Sedef kakma sini ayağı / Mother-of-pearl tray DECORINN

Suzani yastık kılıfı / “Suzani” pillowcase DECORINN

Süleymaniye kahve değirmeni / “Süleymaniye” coffee grinder DECORINN

Bosna işi kahve kutusu (100 Yıllık) / Bosnian-made coffee container (100 y.o.) SOFA Sırçalı saray aynası / Full-grain palace mirror PAŞABAHÇE Afgan Suat şal / Afghan “Suat” shawl DECORINN


Cezve (100 yıllık) / Coffee pot (100 y.o.) SOFA

Osmanlı mangal / Ottoman grill DECORINN

Kalemdanlık / Pen holder DECORINN

Fildişi saplı kalem (100 yıllık) / Ivory pen (100 y.o.) SOFA


Savatlı ibrik / Niello pitcher PAŞABAHÇE

El kesimi şamdan / Handmade candelabra DECORINN

Hemera bardak / “Hemera” cup PAŞABAHÇE

Anadolu işi kahve tepsisi ve ayağı (150 yıllık) / Anatolian-made coffee tray and stand (150 y.o.) SOFA

Lokumluk / Turkish delight dish DECORINN

Osmanlı tuğralı gümüş fincanlar (1870’ler) / Silver cups with Ottoman tughras (circa 1870s) SOFA

Anahtar / Key SOFA

Gümüş kakmalı yusri tesbih / “Yusri” prayer beads with silver inlay DECORINN

Yün - kaşmir Acem işi örtü / Wool & cashmere Persian shroud DECORINN

Anadolu işi kahve soğutucu / Anatolian-made coffee cooler SOFA



Belek’te golf keyfi THE ACTION’S BACK IN BELEK

FOTOĞRAF / PHOTOGRAPHY Metin Bakırkaya / www.2miz.biz STYLING Ayşe Sönmez FOTOĞRAF ASISTANI / PHOTOGRAPHY ASSISTANT Berna Çat STYLING ASISTANI / STYLING ASSISTANT Gizem İrem Gürel SAÇ & MAKYAJ / HAIR & MAKEUP Alp Kavaşoğlu / Kum Agency (Saçlar Aveda Ürünleriyle / Hair Styled with Aveda products) MODELLER / MODELS Nicholas / Fashion Model Management, Teodora / Ice Model Management Cornelia Golf Club’a Teşekkürler / Special Thanks to Cornelia Golf Club Www.corneliaresort.com


NICHOLAS Mont / Jacket LAB PAL ZILERI, HARVEY NICHOLS Tshirt / T-shirt ETRO Şort / Shorts TOMMY HILFIGER Ayakkabı / Shoes ADIZERO, GOLF STORE TURKEY Gözlük / Sunglasses STEFANO RICCI, BRIONI

TEODORA Jean / Jeans ISABEL MARANT ETOILE, HARVEY NICHOLS Tshirt / T-shirt TOMMY HILFIGER Mont / Jacket LORO PIANA Ayakkabı / Shoes SUPERGA, BEYMEN Gözlük / Sunglasses LOUIS VUITTON


Tshirt, Şort, Hırka / T-shirt & Shorts & Cardigan BRIONI Ayakkabı / Shoes PRADA, BEYMEN Gözlük / Sunglasses LOUIS VUITTON


NICHOLAS Tshirt / T-shirt BRIONI Hırka / Cardigan MICHAEL KORS, BRANDROOM Pantolon / Pants VPI, BRANDROOM Şapka / Cap GREVI, BEYMEN Ayakkabı / Shoes PRADA, BEYMEN

TEODORA Kazak / Sweater TOMMY HILFIGER Tshirt / T-shirt FRED PERRY Kapri / Capri Pants ELIE TAHARI, HARVEY NICHOLS Şapka / Cap FRED PERRY


NICHOLAS Tshirt / T-shirt TOM FORD, HARVEY NICHOLS Pantolon / Pants PIERRE BALMAIN, BRANDROOM Kazak / Sweater MESSAGERIE, BRANDROOM Ayakkabı / Shoes HOGAN, BEYMEN Kemer / Belt BLACK FLEECE BY BROOKS BROTHERS, BEYMEN Eldiven / Glove INESIS, GOLF STORE TURKEY

TEODORA Kazak, Şort / Sweater & Shorts TOMMY HILFIGER Tshirt / T-shirt POLO RALPH LAUREN, HARVEY NICHOLS Ayakkabı / Shoes TORY BURCH, BEYMEN Eldiven / Glove INESIS, GOLF STORE TURKEY



Tshirt / T-shirt PORSCHE DESIGN, GOLF STORE TURKEY Pantolon / Pants ALBERTO, GOLF STORE TURKEY Şapka / Cap GREVI, BEYMEN Eldiven / Glove INESIS, GOLF STORE TURKEY


NICHOLAS Kazak, Tshirt, Pantolon / Sweater & T-shirt & Pants SALVATORE FERRAGAMO, BRANDROOM Ayakkab覺 / Shoes LOUIS VUITTON

TEODORA Bluz, H覺rka / Blouse & Cardigan VERSACE, BRANDROOM Pantolon / Pants 7 FOR ALL MANKIND, BRANDROOM Ayakkab覺 / Shoes LOUIS VUITTON


Tapasuma’da Tuzda Deniz Levreği Sunumu /

Plating of Salted Wild-Caught Sea Bass at Tapasuma

B


B

oğaz’da

Bir Balık Sofrası

A SEAFOOD SPREAD BY THE BOSPHORUS

“İSTANBUL” DENILINCE BOĞAZ, “BOĞAZ” DENDIĞINDE KEYIF, “İSTANBUL’DA KEYIF” DEYINCE DE LEZIZ BALIK SOFRALARI GELIYOR AKLIMA. YAZIN GELIŞIYLE BIRLIKTE BOĞAZDAKI TERASLAR AÇILMAYA, BALIK KOKULARI İSTANBUL SEMALARINDA YÜKSELMEYE BAŞLADI. ON MENTION OF ISTANBUL, WHAT APPEARS IN MY MIND IS THE BOSPHORUS. IN TURN, THE BOSPHORUS SUGGESTS A DELIGHTFUL TIME, AND “A DELIGHTFUL TIME IN ISTANBUL” SUGGESTS TO ME DELICIOUS SEAFOOD MEALS. WITH THE ARRIVAL OF SUMMER, BOSPHORUS-FRONT TERRACES HAVE STARTED TO OPEN FOR THE SEASON AND THE SCENT OF FISH BEGINS TO WAFT UP TOWARD ISTANBUL’S SKY. YAZI & FOTOĞRAF | STORY & PHOTOGRAPHY Özlem Dinç

Ü

NLÜ BIR DEYIMDIR; “Denizden babam çıksa yerim”. Üç tarafı denizlerle çevrili olan topraklar üzerinde yaşayan bir millet olarak deniz ürünlerine olan düşkünlüğümüz neredeyse hepimizin gen haritasında bulunuyor. Hal böyle olunca her çeşit balığın türlü türlü sunumuna yer vermiş bizim gönlü zengin mutfağımız. En güzel balık lokantalarımız inci gibi sıralanıp Boğaz’ın eteklerine kurulmuş. Gece düşmüş, ay doğmuş, pişen balıkların kokusu yükselmiş dost masalarında. İstanbul demek balık demek. Asya ve Avrupa’nın birbirine dokunduğu coğrafyada bulunup iki kıtayı birleştiren köprüleri selamlayarak balık yemeden bu şehirden ayrılmak olmaz. Anadolu ve Avrupa yakasında hem manzarasıyla hem de hizmeti, kalitesi, sunumu ve her şeyden evvel balık çevresinde sundukları lezzetlerle gönüllerinizde taht kuracak iki mekân önerimiz var. Mutlaka uğrayın!

THERE IS A FAMOUS TURKISH SAYING THAT GOES, “Denizden babam çıksa yerim,” meaning “If my father were to come out from the sea, I would eat [even] him.” As a nation that lives on a land surrounded on three sides by seas, Turkey’s fondness for seafood is inscribed in the genes of almost all of its people. This being the case, the rich cuisine of Turkey includes an array of takes on the presentation of each kind of fish. Turkey’s best fish restaurants line the banks of the Bosphorus like so many pearls. Now the night is young, the moon has risen, and the aroma of cooking fish rises above tables that seat groups of friends. Istanbul means fish. Leaving this city without dining on fish as you tip your glass to the bridges that connect Asia and Europe at the point where they make contact would be a mistake. We have two establishments to suggest to you on both the Anatolian and European sides that will charm you with their views, service, quality, presentation, and—above all—the flavors they build around the focal point of fish. They are well worth a visit!

5 | 2013 S K Y L I F E B U S I N E S S

109


Executive Chef Musa Değirmenci

Balık Mücver / Fish Patty

Balık Mantı / Fish Ravioli

Torik Lakerda / Salted Bonito

Sufle / Soufflé

PARK FORA

K

uruçeşme’de Cemil Topuzlu Parkı’nın içerisinde yer alan Park Fora Restaurant, İstanbul’un en bilinen balık lokantalarından biri. Misafirlerini yeşilliklerin içinden geçirerek denizin mavisiyle buluşturan mekân, Avrupa yakasında Boğaz’a nazır, en keyifli manzalardan birine sahip. Ayrıca bu restoranın başkalarında bulunmayan bir artısı var; zamanında Atatürk’e tahsis edilen ve zarif tasarımı dikkat çeken tarihi lüks gemi Savarona, siz balığınızın tadını çıkarken hemen çaprazınızda suyun üzerinde usulca sallanarak size eşlik ediyor. Park Fora Restaurant’da halden günlük alınan taze balıklarla hazırlanan ızgara/tava veya fırında pişmiş ana yemeklerin yanı sıra çeşit çeşit soğuk ve sıcak meze bulunuyor. Executive Chef Musa Değirmenci’nin yetenekli ellerinden çıkan “Sütte Balık” ve balık mantısının dışında, lakerda, balık mücver ve en bilinen spesiyalleri “Levrek Marin” mutlaka tadılması gereken lezzetler arasında yer alıyor. Restoranın terası, yaz gecelerinde boğazda balık keyfi yaşamak için ideal bir seçim.

L

ocated inside Cemil Topuzlu Park in Kuruçeşme, Park Fora Restaurant is one of Istanbul’s best-known fish restaurants. Leading its guests through lush green to introduce them to the blue of the sea, the restaurant boasts one of the most delightful scenic views overlooking the Bosphorus on the European side. The restaurant has another unique advantage over others—the Savarona, a captivatingly elegant historic luxury liner that was once used by Mustafa Kemal Atatürk, accompanies you as you enjoy the taste of your fish, gently rocking diagonally across from you on the sea. In addition to grilled, fried, or roasted/baked entrees made using fresh fish procured daily from the fishermen’s markets, there is a great variety of appetizers and side dishes, both hot and cold, to be had at Park Fora. Among the must-try delicacies are— in addition to fish in milk and fish ravioli as prepared by the skilled hands of executive chef Musa Değirmenci—the salted tunny and fish patty. The restaurant’s terrace is an ideal choice to experience a delightful fish meal by the Bosphorus on summer nights.

Ortaköy Mh., Muallim Naci Cd No:54, Beşiktaş / İstanbul • (0212) 265 5063 • www.parkfora.com.tr 1 1 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013


Park Fora’nın en bilinen lezzetleri arasında Deniz Levreği ile yapılan Sütte Balık yer alıyor. AMONG PARK FORA’S BESTKNOWN MENU ITEMS IS WILD-CAUGHT SEA BASS IN A MILK MARINADE.


Tuzda Deniz Levreği /

Wild-Caught Sea Bass in Salt

Çengelköy Salatalık Salatası /

Çengelköy Cucumber Salad

Lakerda /

Salted Tunny

Levrek Hamsi Marine /

Marinated Sea Bass & Anchovy

Executive Chef Gökay Çakıroğlu

Tarhanalı Lagos /

Tarhana Grouper

TAPASUMA

S

umahan on the Water otelinin bünyesinde bulunan Tapasuma Restaurant, Türk geleneğine ait en özel lezzetleri dünyanın her yanından gelen misafirlerine farklı bir konseptle sunuyor. Akdeniz mutfağındaki tapas mantığını Türk mutfağına uygulayan deneyimli Executive Chef Gökay Çakıroğlu, birçok farklı tadı denemek isteyen misafirlerinin mutluluğu için birer lokmalık harikalar yapıyor. Ama balık denildiğinde, hazırladıkları “Tuzda Levrek” ile akan sular duruyor. Balığın tüm lezzetini ve suyunu muhafaza eden bu pişirme yöntemi, deniz levreği veya lagos gibi büyük balıklar için ideal. Izgara edilmiş lakerda, hamsi marine ve meşhur Çengelköy salatağını döverek hazırladıkları salatanın tadına mutlaka bakmalısınız. Boğazın en güzel yerlerinden Çengelköy’de 19. yüzyıldan kalma tarihi bir fabrikaya kurulan Tapasuma Restaurant, denize sıfır geniş bahçesi, Boğaz köprüsüne hakim manzarası ve modern Türk mutfağından inciler içeren zengin “lokmalık” menüsüyle bu yazın en keyifli restoran alternatifleri arasında yerini aldı bile. Tapasuma Restaurant, misafirlerini trafik derdinden kurtarmak için Boğazın iki yakası arasında mekik dokuyan Sumahan I isimli özel bir tekneyi de hizmete sunmuş. Bu hizmetten faydalamak için telefonla rezervasyon yapmanız yeterli.

L

ocated within Hotel Sumahan on the Water, Tapasuma Restaurant presents a unique take on the most prized of delicacies in Turkish tradition to its guests, who come from all over the world. Its experienced executive chef, Gökay Çakıroğlu, applies the logic of tapas in Mediterranean cuisine to Turkish cuisine, crafting single-bite wonders to the delight of guest who wish to sample a wide range of flavors. But when it comes to fish, their sea bass in salt stops all in their tracks. Preserving the fish’s complete flavor and juices, this cooking method is ideal for wild-caught sea bass or large fish such as the grouper. Make sure to try the grilled salted tunny, marinated anchovy, and a salad they make by crushing the famed cucumbers of Çengelköy. Çengelköy, one of the loveliest spots by the Bosphorus, is the home of Tapasuma Restaurant, which occupies a historical factory that dates back to the 19th century. With its spacious seafront garden, commanding view of the Bosphorus Bridge, and rich tasting menu featuring jewels of modern Turkish cuisine, it has entered the ranks of the most delightful restaurant options for this summer already. Tapasuma Restaurant has also put into service a private boat named Sumahan I, which shuttles back and forth between the two sides of the Bosphorus, to relieve its guests of the ordeal of traffic. A reservation by phone will allow you to make use of this service.

Kuleli Caddesi No:43 Çengelköy / İstanbul • (0216) 401 13 33 -34 • www.tapasuma.com 1 1 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 5 | 2013




LOUNGE ISTANBUL

118_

EXCLUSIVE SERVICES 1 2 1 _ MUSIC 1 2 2 _ MOVIES 1 2 6 _ CATERING

info 5 | 2013

SKYLIFEBUSINESS

115


info sizin için seçtiklerimiz

UPFRONT

Bu Çete Adalet İçin This Gang’s for Justice Yıl 1949. Lon Angeles Polis Depertmanı bünyesinde ama gizlice

The year is 1949. A small police team established within the Los

kurulan küçük bir polis birliği, yasal yollardan çökertemedikleri suç şebekesine karşı kanunlarla sınırlanmayan bir mücadeleye girişirler. Türkiye’de Suç Çetesi adıyla vizyona giren Gangster Squad, yüksek dozlu aksiyonu ve atmosferiyle seyircileri kendine bağlıyor.

Angeles Police Department in secret embarks on a struggle, unlimited by law, against a crime ring that couldn’t be brought down in legal ways. “Gangster Squad” captures viewers with its high doses of action and its atmosphere.

Sefiller Müzikali

Yine Oz Yeni Oz

Les Mis: The Musical Victor Hugo’nun aynı adlı romanından daha önce müzikale

Adapted from Victor Hugo’s novel of the same name, “Les

uyarlanan Sefiller, (orijinal adı: Les Miserables) 42 ülkede, 21 dilde, 60 milyon kişiye ulaştı. Dünya çapında böylesi ilgi toplayan bir müzikale beyaz perdenin sıcak bakması ise elbette kaçınılmazdı. Hugh Jackman, Russell Crowe, Anne Hathaway, Eddie Redmayne gibi starlarla dolu bir müzikal Les Miserables.

Misérables,” the musical, has reached an audience of sixty million people, in forty-two countries and twenty-one languages. Worldwide interest in the musical inevitably captured the attention of cinema: “Les Misérables” is a musical filled with such stars as Hugh Jackman, Russell Crowe, Anne Hathaway, and Eddie Redmayne.

“Oz” Yet Again Sinema zaman zaman klasiklerini tekrar eder, bazen de klasiklerinden ilham alarak beyaz perdeye yepyeni maceralar aksettirir. Türkiye’de Muhteşem ve Kudretli Oz adıyla vizyona giren Oz: The Great and Powerful ikinci türe giren filmlerden. Film, zafiyetleri olan küçük çaplı sirk sihirbazı Oscar Diggs’in kendini birden bire Oz diyarında bulması sonrasında yaşadığı dönüşümü anlatıyor.

From time to time, cinema reenacts its classics. At other times, it is inspired by the classics to bring new stories to the silver screen. “Oz: The Great and Powerful” is a film brought about by the latter situation. The film tells the story of what shady small-time circus magician Oscar Diggs experiences after he suddenly finds himself in the Land of Oz.


Dijital bilgi ve eğlence Digital info & entertainment Eğlence sistemimizde 15,4 inç’lik düz ekranlardan ortam gürültüsünü engelleyici kulaklıklarla sizin için seçilmiş olan 600 farklı albümden oluşan müzik yayınını dinleyebilirsiniz. Klasik, vizyon, uluslararası ve çocuk filmlerinden oluşan film seçenekleri ile çeşitli dizi, belgesel ve çizgi filmlerden oluşan kısa program kanalını izleyebilirsiniz. Tüm bu hizmetlere ilave olarak bireysel ve çoklu oyunculu 20 adet interaktif oyun kanalı, küçük yolcularımız için ayrı çocuk kanalı ve sesli kitaplar da beğeninize sunuluyor. Yolculuğunuz esnasında eğlence sisteminde yer alan bilgi kanalını kullanarak saat başı güncellenen ekonomi, magazin, finans haberlerine, dört saatte bir güncellenen hava durumu haberlerine erişebilirsiniz. İlgili ekipmana sahip uçaklarımızda yolcularımız kendi ekranlarından Canlı Televizyon özelliğinden faydalanabilirler. Ayrıca kısa mesaj ve elektronik posta gönderebilir ve yine koltuktaki ekranlarınıza mesaj ya da e-posta alabilir, ister koltuktan koltuğa, isterseniz de yerdeki yakınlarınıza telefon ile ulaşabilir, bağlantılı seferler kanalından, bağlantılı seferlerinizin bilgilerini öğrenebilirsiniz. Yolcularımız seyahatleri esnasında laptop ile çalışabilecektir.

You can enjoy a music broadcast consisting of six hundred albums selected especially for you on noise-blocking headphones connected to the 15.4-inch flat screens on our entertainment system; a movie of your choice selected from classic, now-showing, international, or children’s movies; or follow the short features channel, which contains various series, documentaries and cartoons. In addition to all these services, there is a games channel containing twenty different single or multiplayer video games, a separate children’s channel for young travelers, and audio books. Using the information channel in our entertainment system, you can access magazines, economic and financial news (updated hourly), and the weather forecast (updated every four hours). Passengers on aircraft that have the required equipment can make use of the live television feature on their personal screens. You may also send and receive messages from your screen. Additionally, you can make seat-to-seat calls or call your relatives on the ground by telephone, or find information on your connecting flights on the connecting flights channel. Soon, passengers will also be able to use their laptops in their seats.

Filmler hakkında daha detaylı bilgi için sf.122 FOR MORE INFORMATION ABOUT THE MOVIES, PLEASE REFER TO PG.122

5 | 2013

SKYLIFEBUSINESS

117


info özel hizmetler

EXCLUSIVE SERVICES

AYRICALIKLI BUSINESS CLASS HIZMETLERIMIZ Türk Hava Yolları’nda Business Class uçuşlar, pek çok ayrıcalıklı ve tercih edilir avantajlar sağlıyor. Ayrıcalıklar, havalimanının kalabalığından uzak özel checkin kontuarlarında başlıyor. Kısa süren check-in sırasında bagajlarınıza Business Class’a özel öncelikli etiketler takılıyor ve uçuş kartınızla birlikte, yeniden dekore edilen İstanbul Lounge salonuna davetiyenizi alıyorsunuz. Business Class müşterilerimize özel ve ayrı Pasaport kontrol noktalarından geçiş imkânı sağlayarak, değerli müşterilerimizin kalkışla ilgili formalitelerinden hızla geçmelerini sağlıyoruz. İstanbul Lounge’da, geniş bir yiyecek ve içecek büfesinin yanı sıra, ücretsiz kablosuz internet erişimi ve kullanıma açık çok sayıda bilgisayar bulunuyor. TV ve müzik bölümlerinin de unutulmadığı salonda, sessizlik arayanların rahatsız edilmeden kitaplarını okuyabilecekleri veya kısa bir şekerleme yapabilecekleri özel bir bölüm mevcut. Bu bölümde, dünyanın hemen her ülkesinden gazete ve dergiler

bulunuyor. Uçuş vakti geldiğinde Business Class yolcuları uçağa ayrı olarak alınıyor. Business Class yolcularının fazladan 30 kiloya kadar veya parça hesabı yapılan ABD’ye gidecek yolculara iki parça ücretsiz bagaj olanağı sağlandığını da hatırlatalım. Ayrıca Business Class yolcularına (kanunen sadece bir el bagajına izin verilen İngiltere uçuşları hariç) iki el bagajı hakkı tanınıyor. Bütün bunlara ek bir kolaylık olarak, İstanbul’a gelmekte olan uluslararası Business Class veya Elite Plus kart sahiplerine verilen “hızlı” kart sayesinde, varış formaliteleri son derece basitleştiriliyor ve 29 ve 30 numaralı özel pasaport kontrol kabinlerinden, hiç kuyruğa girmeden, hızla geçmeleri sağlanıyor.

RAHATINIZ İÇİN Günlük yerli ve yabancı gazete, çeşitli konularda dergi servisimize ilaveten, uzun dış seyahati yapan yolcularımız uçuşlarının daha konforlu olması için çorap, gözlük, el kremi gibi ürünler içeren çantalardan yararlanabilecekler.

Business Class yolcularımız 30 kg serbest bagaj taşıma (Parça-bagaj sistemi uygulanan Atlantik aşırı uçuşlar için iki parça serbest bagaj hakkı) ve iki parça el bagajı taşıma hakkına sahiptir. 1 1 8 SKYLIFEBUSINESS

5 | 2013


OUR EXCLUSIVE BUSINESS CLASS SERVICES Flying Business Class on Turkish Airlines provides a host of exclusive and desirable advantages. The benefits begin at checkin, where special Business Class counters are provided away from the terminal’s congestion. During the brief check-in process, your bags will be tagged with our special Business Class priority tags, and along with your boarding pass, you will receive an invitation to visit our superb, newly refurbished Istanbul Lounge. Our Business Class passengers are allowed to use special, separate passport control kiosks, whisking our valued customers through departure formalities. Once in Lounge Istanbul, you have access to a wide choice of food and beverage offerings, free wireless Internet, and numerous computers to use. There are TV and music sections, and, for those desiring quiet, a special section with no distractions where one may read or have a quick nap. A wide selection of publications from across the globe, both newspapers and magazines,

is also available. Once it is time to board your flight, special boarding access is provided for Business Class passengers. Let us remind you that Business Class passengers are allowed up to 30 kg of free checked baggage or two pieces if traveling on to the US, where luggage is handled by the piece. . Passengers in Business Class are also allowed two carry-ons (except for the UK, where the law permits only one). As an added convenience, international Business Class or Elite Plus cardholders destined for Istanbul are issued a “fast track” card at check-in, allowing access to the specially designated Passport Control Kiosks 29-30, speeding up arrival processing, avoiding the lines, and simplifying the arrival formalities.

FOR YOUR COMFORT Local and foreign daily newspapers and magazines are available for our passengers to choose from. In addition, for the comfort of our Transoceanic Business Class Passengers, an amenity kit containing a pair of socks, hand cream, and eye mask is available.

For our Business Class passengers, a 30 kg free luggage allowance (two pieces of free luggage on transatlantic flights where the piece-luggage system is applicable) and two pieces of hand luggage allowance are provided. 5 | 2013

SKYLIFEBUSINESS

119


info özel hizmetler

EXCLUSIVE SERVICES

Yeni Lounge İstanbul dünyanın en etkileyici uçuş öncesi deneyimini sunuyor. The new Lounge Istanbul offers the world’s most spectacular preflight experience.

LOUNGE ISTANBUL Atatürk Uluslararası Havalimanı’ndaki Lounge İstanbul salonumuz, yiyecek-içecek hizmetleri çözüm ortağımız Turkish Do&Co ile birlikte geliştirdiğimiz tema çerçevesinde yeniden dekore edilerek, kısa süre önce tekrar hizmete girdi. Açık alanlarla ferah ve konforlu bir ortam sunan salonun yeni dekorasyonu hemen göze çarpıyor. Salona giriş son derece kolay; biniş kartınızdaki barkodu okutmanız yeterli oluyor. Salonda, özel ihtiyaç veya isteklerinizi karşılamak üzere elemanlarımızın beklediği bir kontuar da bulunuyor. Salonun farklı bölgelerine dağıtılmış konforlu oturma gruplarında, hoş vakit geçirmenizi sağlayacak her türlü ayrıntı düşünülmüş. Çeşitli yiyecek – içecek istasyonlarında, günün zamanına göre değiştirilen sıcak ve soğuk yemek servisi devam ediyor. Salonun kolay erişilen bölgelerine yerleştirilen çok sayıda seyyar masa, geniş içecek seçenekleri sunuyor. Çocuklarıyla seyahat edenler için özel bir oyun alanının yanı sıra, uçağa binmeden önce tazelenmek isteyen yolcular için duş yapma imkânı da mevcut. Salonun geniş pencereleri, doğal ışıkla aydınlanmış bir ortam yaratırken, havalimanı operasyonlarını seyretme olanağı veriyor; salonun bir bölümünün pencereleri ise 100 yıllık bir zeytin ağacına bakıyor. Bir araya gelen bütün bu ayrıntılar, Türk Hava Yolları ile uçuş deneyiminizin, daha uçağa binmeden önce, mümkün olduğunca keyifli olmasını sağlıyor. 1 2 0 SKYLIFEBUSINESS

5 | 2013

Our lounge at Ataturk International Airport has recently been reopened, implementing a totally new concept developed with our catering partner, Turkish Do&Co. The new features are evident as one enters the lounge, where open spaces create a welcoming atmosphere. Access is simple— just scan the barcode on your boarding pass. There is also a staff counter where agents are available to deal with special needs or requests. Once in the lounge, comfortable seats are available in multiple areas with different amenities and distractions. Both hot and cold food is always available at a number of stations throughout the facility, and they are changed regularly over the course of the day. Numerous conveniently located carts provide a wide selection of beverages. For those traveling with children, a special play area is provided, and those wishing to freshen up will find shower facilities available. Large windows provide plenty of natural light and a view to the airport operations beyond, and one section of the facility has a living century-year-old olive tree as its focus. All of these features combine to assure that your experience of Turkish Airlines is enjoyable even before boarding the aircraft.


info müzik

MUSIC

ALBÜMLER

RADYO KANALLARI

CHILLOUT

JAZZ

TÜRKÇE EN İYİLER

ALBUMS

RADIO SELECTIONS

Dusty Springfield - Son of a

Miguel Zenon - Incomprendido

TURKISH HITS

Preacher Man

Miguel Zenon - Amor

POP

EN IYILER

Max Sedgley - Slowly

Cab Calloway - Are You Hep To

Bruno Mars – Doo-

POPULAR HITS

Kiko Navaro Sonando Contigo

The Jive

Wops&Hooligans

Britney Spears - I Wanna Go

- Nordin Amaru Re-Work

Adrian Conington -

Tony Braxton – Pulse

Bruno Mars - The Lazy Song

Mr Jo - Laura

Close Enough

Lady Ga Ga – Born This Way

David Guetta Feat. Nicki Minaj &

Native - Beautiful

David Koz -

Jonas Brothers – Jonas L.A.

Flo Rida - Where Them Girls At

Phonique - Amy’s Heart Feat.

Just To Be Next To You

Dj Antoine & Timati Feat Kalenna

Ruben

David Garfield & Friends -

R&B

- Welcome To St. Tropez

Stella Starlight Trio - The

Let’s Stay Together

Sade – Soldier Of Love

Don Omar Feat. Lucenzo-Danza

Casino Royal

Chris White - A New Day

Gülşen – Sözde Ayrılık

Leona Lewis – Spirit

Kuduro

Thievery Corporation - It

Dionne Warwick-Night And Day

Nev – Yokum

Amy Winehouse – Back To Black

Foster The People -

Takes a Thief

Four Play - Once Upon A Love

Nazan Öncel – Normal

Gato Barbieri - Europa

Bora Duran – Gül Senin Tenin

Pumped Up Kicks

Atiye

JAZZ&BLUES

Jennifer Lopez Feat. Pitbull -

CLASSICAL

The Gino Marinello Orchestra

Tuğba Özerk – İlan

Miles Davis – Kind Of Blue

On The Floor

Antonio Vivaldi Spring

- Girl

Yalın – Anlat Güzel mi Oralar

Pat Metheny & Brad Mehldau –

Katy Perry-Last Friday (T.G.I.F.)

Camille Saint - Saens the Swan

Jimmy Smith -

Hande Yener – Bana Anlat

Metheny & Mehldau

Lmfao Feat. Lauren Bennett &

Wolfgang Amadeus Mozart

Organ Grinder’s Swing

Gökçe – Tuttu Fırlattı

Norah Jones – The Fall

Goon Rock - Party Rock Anthem

Rondo alla Turca

Joe Sample - Fever

Atiye – Güzelim

Robert Johnson – King of the

Maroon 5 Feat. Christina

Bolero - Maurice Ravel

Delta Blues

Aguilera - Moves Like Jagger

Concerto For String Quartedt

RELAX

Gökhan Keser&Sıla – Hadi

W. Nelson & W.Marsalis – Two

Martin Solveig - Hello

Aand Orchestra after Handels

Symphony Orchestra - Prelude

Ordan

Men with the Blues

Pitbull Feat Marc Anthony -

Op. 6 no.7 iii Largo -

Yoga Mantra - Yoga Mantra

Funda Arar – İkimiz

Diana Krall – Quiet Nights

Rain Over Me

Arnold Schoenberg

Body & Soul - Serenity Shores

Murat Boz – Hayat Öpücüğü

Hugh Laurie – Let Them Talk

Sean Paul Feat. Alexis Jordan -

Liebestraum 13 - Franz Liszt

Yoga Mantra - Hakti Is Calling

Sezen Aksu – Unuttun mu Beni

Got 2 Luv U

Pavane-Gabriel Faure

Yoga Mantra - Fountain Of Youth

Serdar Ortaç – Hile

OLDIES

Snoop Dog - Sweat

Suite Espanola no. 1 Op. 47

Makyo - Chandan

Emre Altuğ – Zil

The Beatles – Love

(David Guetta Remix)

Asturias (Excerpc) -

Mysteria - Sky Chill

Sıla – Kafa

The Beach Boys – 20 Good

Katy Perry Feat. Kanye West - E.T

Isaac Albeniz

Ikarus - River

Gripin – Beş

Vibrations

Zaz - Je Veux

Johann Sebastian Bach -

Clashing Egos -

Elvis Presley – 50 Greatest Hits

Rihanna - Man Down

Andante From Brandenburg

Like The Song Says

Adele - Someone Like You

Concerto No.4

Bent - On The Lake

ROCK

Pitbull Feat. Ne Yo Afrojack &

Nicolo Paganini - Cantabile

Body & Soul - Pure Peace

Pink Floyd – The Wall

Nayer - Give Me Everything

Variations on an Original

Led Zeppelin – Mothership

Lykke Li - I Follow Rivers

Theme Enigma Op36 Viii W N

Rolling Stones- Jump Back: The

(The Magician Remix)

Allegretto Ix Nimrod Adagio-

Best of the R.S.

David Guetta Feat Sia – Titanium

Edward Elgar

Toto – IV

Gotye – Somebody That I Used

Cocalise-Sergei Rachmanin off

The Police - Synchronicity

to Know

Queen & Paul Rogers – The

Lmfao - Sexy And I Know It

Cosmos Rock

Gym Class Heroes Feat. Adam

Peter Gabriel – So

Levine - Stereo Hearts

Keremcem – Haydi Öp

Dev Feat. Kanye West -

WORLD

In the Dark

Loreena McKennit – Wind That

Calvin Harris - Feel So Close

Shakes The Barley Eliane Elias – Bossa Nova Stories Utada Hikaru – Heart Station

David Koz

Katy Perry 5 | 2013

SKYLIFEBUSINESS

121


info gişe filmleri

BLOCKBUSTER MOVIES

A Good Day To Die Hard

A GOOD DAY TO DIE HARD John McClane asi oğlu Jack’e yardım için Rusya’ya gider. Aslında CIA çalışanı olan Jack, nükleer silah soygununu önleme görevindedir ve babası ile yeraltı güçlerine karşı savaşırlar.

OZ: The Great And Powerful

OZ: THE GREAT AND POWERFUL Büyülü bir coğrafyaya gelen sıradan bir büyücü, iyi bir insan mı yoksa iyi bir büyücü mü olmak istediğine karar verecektir. A small-time magician arrives in an enchanted land and is forced to

John McClane travels to Russia

LES MISÉRABLES 19. yüzyılda Fransa’sında, Jean Valjean şartlı tahliyesini ihlal ettiğinden beri acımasız polis Javert tarafından yıllardır takip edilmektedir ve bir gün fabrika işçisi Fantine’in kızı Cosette’e bakmakya karar. Bu karar hayatlarını sonsuza dek değiştirir.

decide if he will be a good man or a great one.

In 19th-century France, Jean Valjean, who for decades has been

GUILT TRIP

hunted by the ruthless policeman

Mucit Andy Brewster’ın yapacağı ve hayatının yolculuğu olacak seyahat, annesinin evinde verdiği mola sonucu tüm ülkeyi baştan uca seyahate, annesi ile birlikte çıkmak zorunda kalır.

Javert after he breaks parole, agrees to care for factory worker Fantine’s daughter, Cosette. The fateful decision changes their lives

to help out his seemingly

HANSEL AND GRETEL: WITCH HUNTERS Masala geri dönüş hikayesinde, Hansel & Gretel, dünyadaki cadıların izini süren ve onları öldüren ödül avcılarıdır. Efsanevi “Kanlı Ay”ın vakti gelirken, kardeşler geçmişleri ile ilgili bir gizemi barındıran, kötülüğün yeni bir türüyle karşılaşırlar.

wayward son, Jack, only to discover that Jack is a CIA

In this spin on the fairy tale, Hansel

operative working to prevent a

& Gretel are now bounty hunters

nuclear-weapons heist, causing

who track and kill witches all over

the father and son to team up

the world. As the fabled Blood

against underworld forces.

Moon approaches, the siblings

PARENTAL GUIDANCE Artie ve Diane, aşırı koruyucu ebeveynleri iş için şehir dışına çıkan yaramaz torunlarına bakmak durumunda kalırlar. Artie ve Diane’in uyguladıkları eski metodlar 21. yüzyıl çocuklarının alışkalınklarına uymayınca çatışma çıkar.

encounter a new form of evil that might hold a secret to their past.

GANGSTER SQUAD Los Angeles 1949. İki komiser tarafından yönlendirilen polis memurlarından oluşan gizli ekip, şehri hakimiyeti altına almış, acımasız mafya patronu Mickey Conen’i yakalamak için birlikte çalışırlar.

forever. Artie and Diane agree to look

Los Angeles, 1949: A secret

after their three grandkids when

crew of police officers led by

As inventor Andy Brewster is

their overprotective parents

two determined sergeants work

about to embark on the road

need to leave town for work.

together in an effort to take

trip of a lifetime, a quick stop at

Problems arise when the kids’

down the ruthless mob king

his mum’s house turns into an

21st-century behavior collides

Mickey Cohen who runs the city.

unexpected cross-country voyage

with Artie and Diane’s old-school

with her along for the ride. 1 2 2 SKYLIFEBUSINESS

Les Misérables 5 | 2013

methods.


info klasikler

MOVIE CLUB

City Of Ember

DIE HARD New York polis depertmanında memur olarak John McClane, Alman terörist Hans Gruber’in Los Angeles’da Nakatomi meydanında kutlanacak yılbaşı partisinde gerçekleştireceği eyleme engel olarak eşini ve arkadaşlarını kurtarır.

LIVE FREE OR DIE HARD

DON’T SAY A WORD

John McClane internet üzerinden USA nın çeşitli bölgelerinde sistematik eylemler gerçekleştiren internet teröristlerinin peşine düşer.

Bir psikiyatristin kızı kaçırılır. Kaçırılma ile ilgili sırlar çözüldükçe olay daha travmatik boyutlar kazanır. When the daughter of a

CITY OF EMBER Asırlardır güneşin doğmadığı ve evdeki ışıklar ile sokak lambalarının sürekli yandığı sihirli Ember şehrinin enerji kaynakları tükenmektedir. İki kardeş bu gidişe son vererek güneşin doğmasını sağlarlar.

John McClane takes on an

psychiatrist is kidnapped, he’s

Internet-based terrorist

horrified to discover that the

For generations, the people of

John McClane, officer of the

organization who is

abductors’ demand is that

the City of Ember have flourished

NYPD, tries to save wife Holly

systematically shutting down the

he break through to a post-

in an amazing world of glittering

Gennaro and several others,

United States.

traumatic stress disorder

lights. But Ember’s once powerful

taken hostage by German

suffering young woman who

generator is failing ... and the great

terrorist Hans Gruber during a

knows a secret…

lamps that illuminate the city are starting to flicker.

Christmas party at the Nakatomi Plaza in Los Angeles.

Australia

Avatar

AUSTRALIA

CHRONICLE

AVATAR

Bir İngiliz aristokratı 2. Dünya Savaşı öncesinde Kuzey Avustralya’ya yerleşerek bir çiftlik satın alır ve burada yaşamaya başlar.

Yer altı mağarasında buldukları garip cisimlerden doğa üstü güçlere sahip olan lise öğrencilerinden biri, bu güçleri kötü amaçlar için kullanır.

Felçli bir denizci dünyayı koruyacak bir elementi bulma görevi için Pandora gezegenine gönderilir. Ancak Pandora’daki ve dünyadaki hayatı arasında sıkışır kalır.

WHAT HAPPENS IN VEGAS

Set in northern Australia

Whilst attending a party,

before World War II, an English

three high school friends gain

A paraplegic Marine dispatched

aristocrat who inherits a

superpowers after making

to the moon Pandora on a

A man and a woman are

sprawling ranch reluctantly pacts

an incredible discovery

unique mission becomes torn

compelled, for legal reasons, to

with a stock-man in order to

underground. Soon, though, they

between following his orders and

live life as a couple for a limited

protect her new property from a

find their lives spinning out of

protecting the world he feels is

period of time. At stake is a large

takeover plot.

control and their bond tested as

his home.

amount of money.

Bir adam ve bir kadın hukuksal sebeplerden dolayı bir süre birlikte yaşamak zorunda kalırlar. Bu birlikteliğin sonunda yüksek miktarda para kazanmaları söz konusudur..

they embrace their darker sides. 5 | 2013

SKYLIFEBUSINESS

123


info uluslararası filmler

INTERNATIONAL FILMS

çocuklar için

FOR KIDS

ICE AGE: CONTINENTAL DRIFT

Akaash Vani

Scrat zamanın başlangıcından beri peşinde olduğu meşe palamudunu kovalamaya delice devam etmektedir.

Kötü ruh Pitch dünyaya yeni bir saldırı düzenler. Efsanevi bekçiler dünyadaki tüm çocukların masumiyetini korumak için bir araya gelirler.

Scrat’s nutty pursuit of the

When the evil spirit Pitch

cursed acorn, has world-

launches an assault on earth, the

changing consequences.

Immortal Guardians team up to

MADAGASCAR 3

AKAASH VANI Akaash ve Vani, ailelerinin yaptığı baskı sonucu ayrılmak zorunda kalırlar ve Vani kendini duygusuz bir evliliğin içinde bulur. İki sevgili birbirlerine destek olarak ailelerine karşı çıkabilecek midir?

MATRU KI BIJLEE KA MANDOLA Matru, Bijlee ve ‘Mao’, toprak sahibi Mandola’nın zaafiyetinden yararlanarak, başkanın tarım arzisini metropole çevirme planını engelleyebilecekler mi?

RISE OF THE GUARDIANS

Aslan Alex, Zebra Marty, Suaygırı Gloria ve Zürafa Melman New York’a geri dönebilmek için hala mücadele etmektedirler. Kral Julien. Maurice ve Penguenler komik macerada yer alıyorlar. Alex the Lion, Marty the Zebra,

protect the innocence of children all around the world.

CAILLOU Caillou; büyüklerini dinleyerek daha eğlenceli şeyler yapan bir çocuk. Sevmediklerini sevme yolunu bulan, diğerlerine yardım eden, birlikte yapılan işlerden neşelenen Caillou şimdi Türk Hava Yolları’nda…

Gloria the Hippo, and Melman Parental pressures cause Akaash

Can Matru, Bijlee & the elusive

the Giraffe are still fighting

Caillou; is a child who does

& Vani to split & Vani soon finds

‘Mao’ be able to exploit the

to get home to their beloved

funnier things by listening the

herself in a loveless marriage.

feudal landowner Mandola’s only

Big Apple and of course, King

elder people, finds a way to love

Should the two lovers have gone

weakness & thwart the minister’s

Julien, Maurice and the Penguins

the things he does't love, helps

against their parents to be with

evil plans of turning farmland

are all along for the comedic

others, cheers up from the works

each other?

into a metropolis?

adventure.

which are done together. And now

MASQUERADE

TENCHI: THE SAMURAI ASTRONOMER

17. yüzyıl Kore’sinde komedi sahne sanatları icra eden sanatçı, Kral Gwanghae inanılmaz bir şekilde benzemektedir. Kral gizemli bir şekilde zehirlenir. Sanatçıdan Kral’ın kılığına girmesi istenir.

Santetsu Yasui’nin (1639-1715) hayatından esinlenilen filmde, Edo döneminde imparatorluk tarafından istenen ilk Japon ay takviminin yapımı anlatılıyor.

In 17th-century Korea, a

The life of Santetsu

comedy performer who bears

Yasui(1639–1715), who was

a remarkable resemblance to

appointed as the first official

King Gwanghae is asked to

astronomer to create the

impersonate the king after the

Japanese lunar calendar in the

king collapses from a mysterious

Edo period.

poison.

1 2 4 SKYLIFEBUSINESS

5 | 2013

Caillou is on Turkish Airlines...

Rise Of The Guardians


kısa programlar SHORT FEATURES

Kısa Programlar

Dram

Komedi

Drama

Sitcom

Short Features

WILFRED Ryan, komşusunun köpeği Wilfred’i, insan kılığında görebilen tek kişidir...

Kategorideki Diğer Programlar Other Features on Demand

A TRAVELLERS GUIDE TO THE PLANETS Derinliğinin ne kadar olduğunu bilmenin imkansız olduğu buzullara gidiyoruz. Uranüs, Atmosferi kozmik gazlardan oluşmuş bir kokteylden ibaret devasa bir buzlu gaz kütelesidir. Neptün ise iki misli uzaktaki parlak mavi renkli komuşusudur. Head into the ice zone to learn the secrets of two worlds, which are impossible to fathom. Uranus, an icy gas giant with an atmosphere composed of a cosmic cocktail of gases. Neptune, its vibrantly blue neighbour, takes nearly twice that long.

- ITF Davis Cup - Seahorses - The Sea’s Strangest Square Mile - Hummingbirds - Birth Of Europe - Big Bigger Biggest 2 - Ayna / The Mirror - Unkown Universe 3 - The Link - Engineering Connections 2 - Equestrian World Programme 12 - Amasya Belgeseli / Amasya Documentary - Trans World Sport Inflight version - Fifa World Cup - Shooting Stars - Topkapı Sarayı / Topkapi Palace - Çağatay Yolda / Ilgaz - Çağatay Yolda / Yedi Göller Çadır Kampı - Destination Extreme - Escape - Worlds Weirdest - Cesaria Evora Konseri / Cesaria Evora Concert - Whitney Houstan Konseri / WhItney Houstan Concert - Tony Bennet Konseri / Tony Bennet Concert - Cradle Of The Gods Cradle Of The Gods - Jurassic CSI - Super Size Me - Naked Science 5 ApocalypseEarth - NatGeo Amazing! - Episode 6 - NatGeo Amazing! - Episode 5 - A Travellers Guide To The Planets

The story of Ryan who inexplicably is the only one who can see his neighbor’s dog Wilfred as full grown man in a

WHITE COLLAR

dog suit.

Dolandırıcı Neal Caffrey, sanat ve menkul hırsızlığı, kalpazanlık ve karaborsa alalarındaki uzmanlığını kullanarak, FBI’a , eskiden kendisi gibi dolandırıcı olan beyaz yakalı suçluları yakalamada yardım etmeyi kabul eder. A white collar criminal Neal agrees to help the FBI catch other white collar criminals using his expertise as an art and securities thief, counterfeiter and racketeer.

Kategorideki Diğer Diziler

Other Dramas in This Category - Rizzoli & Isles - Arrow - Touch - The Finder - Burn Notice - Revolution - Awake - Fringe - The Glades - Person of Interest - Hart of Dixie - The Mentalist - Bones

Kategorideki Diğer Diziler Other Dramas in This Category - Loui - Last Man Standing - It’s Always Sunny in Philadelphia - Ben and Kate - Louie - Major Crimes - Suburgatory - The Middle - New Girl - The Big Bang Theory - Raising Hope

5 | 2013

SKYLIFEBUSINESS

125


info

ikram

business class

CATERING

İÇ HAT SEFERLERİ

DOMESTIC FLIGHTS

our passengers experience real

Uçuş öncesi ferahlamanız için “Hoşgeldin İçeceklerimiz” servis edilmektedir.

As refreshments before

restaurant service with rich, high-

departure, we serve “welcome

quality food in Business Class.

En taze ve kaliteli ürünlerle hazırlanan mönülerimiz, sefer kalkış saatine göre değişen çeşitlerde, sıcak kahvaltı, soğuk veya sıcak yemek olarak, porselen takımlar ile servis edilmektedir. Türk ve dünya mutfaklarından oluşturulan yemek seçeneklerimiz arasında, uçak mutfaklarında bugüne kadar kazanılmamış en zengin mutfak olan Türk mutfağını sunmaya özen göstererek, şiş kebap, karnıyarık, mantı, imambayıldı gibi Türk yemeklerine de yer verilmektedir.

ULUSLARARASI DIŞ HAT SEFERLERİ Uçuş öncesi ferahlamanız için “Hoşgeldin İçeceklerimiz” servis edilmektedir. Dış hat seferlerimizde; Business Class servis şekli ve kapsamı uçuş süresi ve saatine göre farklılık arz etmektedir. Uçuş özelliğine göre sıcak veya soğuk kahvaltı, sıcak veya soğuk yemeğin yanısıra bazı uçuşlarımızda ayrıca “snack” (atıştırmalık) servisi sunulmaktadır. Özel olarak tamamen taze ve kaliteli ürünlerden hazırlanan ve sürekli değişen mönülerimiz; Türk ve dünya mutfaklarından oluşturulan seçenekler ile porselen takımlarda yolcularımıza servis edilmektedir.

OKYANUS AŞIRI DIŞ HAT SEFERLERİ Okyanus aşırı seferlerimizde Business Class ikram servisi ile tam bir restoran servisini yaşatmaktadır. 1 2 6 SKYLIFEBUSINESS

Yolcularımızın uçağımıza girişlerinden inişlerine kadar her anlarında zihinlerinde güzel tatlar ve anılar bırakmak amacı ile özel bir tecrübe yaratılmaya çalışılmaktadır. Diğer uçuşlarımızda da olduğu üzere; Business Class servisi porselen takımlar ile yapılmakta olup, servis şekli ve kapsamı uçuşun özelliğine göre değişmektedir. Uçuşun uzun olması nedeni ile 2 ana yemek servisinin yanısıra bazı uçuşlarımızda ayrıca “snack” (atıştırmalık) servisi verilmektedir.

drinks” for our Business Class guests.

We try our best to have you experience authentic flavors with

Our Business Class meals are

cheerful memories to cherish from

prepared solely with fresh, high-

the first step on board the aircraft

quality ingredients and are served

until the final farewell from our

in porcelain dishes. Depending

crew.

on departure time, meal service may feature a hot breakfast and

As is the case on our domestic

a cold or hot meal. Our meal

and International flights, Business

options are elegantly selected

Class meals are served in porcelain

from Turkish and world cuisines,

dishes on Intercontinental flights,

with a richest selection of Turkish

too. The type and contents of the

cuisine unlike ever found before

meals may vary depending on

in the airline catering industry,

flight profile. To make you feel the

including such dishes as shish

best of comfort during your long

kebab, “karnıyarık,” “mantı,” and

journey, we offer you at least two

Zengin ordövr seçeneklerimiz ile geleneksel Türk beslenme alışkanlıklarında önemli bir yeri olan çorba servisimiz, uçuş boyunca yolcularımızın damaklarında leziz tatlar bırakacak ikram servisinin sadece başlangıcıdır.

“imambayıldı.”

service sessions and also a snack

Cappucino’dan, sıcak çikolataya varan sıcak içeceklerimiz yemeğin ardından yolcularımızı ikinci serviste sunulacak lezzetlere hazırlayacaktır.

On international flights, the type

INTERNATIONAL FLIGHTS

service on some of our flights. A rich selection of hors d’oeuvres

As refreshments before

and soup, which has an significant

departure, we serve “welcome

impact on Turkish eating habits,

drinks” for our Business Class

are only the introduction to a

guests.

fantastic journey of taste which will make your flight a memorable

“Uçan Aşçılar”ımız yolcularımıza kendilerini özel hissettirme hedefi ile; lüks bir restoran kalitesinin ötesinde geleneksel Türk misafirperverliği ile yolcularımızın bulutların üzerinde lezzeti keşfetmelerini sağlamaktadır. Leziz yemeklerin ardından lokum eşliğinde Türk kahvesi keyfi yapabilirsiniz. İkram hizmetimiz zamanın trendleri ve asgari müşterek zevkler doğrultusunda sürekli geliştirilen konseptler kapsamında yenilenmektedir.

5 | 2013

one.

and content of Business Class meals may vary depending on

Hot drinks including cappuccino

flight profile based on flight

and hot chocolate will prepare

duration and departure time.

you for the gourmet delicacies

According to the conditions

during the second meal service.

of the flight, meal service may feature a hot or cold breakfast

Rather than just providing

and meal in addition to a snack

“restaurant service,” our “Flying

service on some of our flights.

Chefs” aim to make you feel like a star with Turkish hospitality

The contents of Business Class

above the clouds, where you will

meals, which are always fresh and

discover the real taste.

high in quality, change frequently. Our meal options, elegantly

Turkish coffee and Turkish delight

selected from Turkish and world

are also available for your pleasure

cuisines, are served in porcelain

after the delicious meal service.

dishes.

INTERCONTINENTAL FLIGHTS On our intercontinental flights,

Our in-flight catering service is always updated according to trends and the least-common denominators in taste.




SİRT4


SİRT4

5 | 2013

5 | 2013

BELEK’TE GOLF KEYFI

THE ACTION’S BACK IN BELEK

Hareketli Guangzhou

Bustling Guangzhou Yeni Karaköy

The New Karaköy


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.