8 | 2014
8 | 2014
SANAT KAPISINDAN AMSTERDAM
AMSTERDAM THROUGH THE GATEWAY TO ART
Lüksün Hermès Tanımı
Hermès: The Definition of Luxury Köklere Dönüş; Chick Corea & Stanley Clarke
Back to the Basics; Chick Corea & Stanley Clarke
Entrée
index
9
Mükemmel Saatleri Görmek İçin GETTING A CLOSE-UP LOOK AT EXQUISITE WATCHES
12
SF _ PG: 12
Büyülü Ayna ENCHANTED MIRROR SF _ PG: 9
SF _ PG: 38
14
CHIO Aachen Sona Erdi CHIO AACHEN COMES TO A CLOSE SF _ PG: 42
20
Büyük Finale Az Kaldı! ALMOST AT THE GRAND FINAL!
24
Dünya Sularında Bir Türk A TURK IN INTERNATIONAL WATERS
Performansı Garantili GUARANTEED PERFORMANCE SF _ PG: 28
34
Paris’te Piknik PICNIC IN PARIS
38
Titanik Anısına TITANIC REMEMBRANCE
40
Yaz, Caz ve Mambo SUMMER, JAZZ AND MAMBO
42
Jeff Koons Retrospektifi JEFF KOONS RETROSPECTIVE
46
Akdeniz Ruhu ve Romantizmiyle: Monica Molina MEDITERRANEAN SOUL AND ROMANCE: MONICA MOLINA
MANAGEMENT | YÖNETİM Hamdi Topçu | Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Chairman of the Board and of the Executive Committee Doç. Dr. Temel Kotil | Türk Hava Yolları Adına Sahibi Genel Müdür, Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Üyesi | Publisher on behalf of Turkish Airlines President & CEO, Member of the Board and of the Executive Committee
52
Bruges Romantizmi
Zeki Çukur | Kurumsal İletişim Başkanı | Senior Vice President Corporate Communication Murat Öz | Sponsorluk Yatırımları ve Yayınlar Müdürü | Sponsorship Investments and Publications Manager
ROMANTIC BRUGES
64
Köklere Dönüş BACK TO THE BASICS
70
SF _ PG: 52
Güncel Sanatın Seçkinleri İstanbul’da OUTSTANDING CONTEMPORARY ART IN ISTANBUL
78
Sanat Kapısından Amsterdam AMSTERDAM THROUGH THE GATEWAY TO ART
86
Lüksün Hermès Tanımı HERMÈS: THE DEFINITION OF LUXURY
94
SF _ PG: 70
SUMMERTIME IN ALAÇATI
Yayının Süresi: Aylık | Publication Period: Monthly
KAPAK| COVER Levent Özçelik
106
Alaçatı’da Gastronomiye Yenilikçi Bir Bakış: Alancha
İnfomag Yayıncılık, Bilişim,Tanıtım ve Organizasyon Hizmetleri LTD. ŞTİ. Akatlar Mahallesi, Ebulula Mardin Cad. 4. Gazeteciler Sitesi A8/1 1. Levent / İSTANBUL Tel: +90 212 324 55 15 • Faks: +90 212 324 55 05 skylife@infomag.com.tr www.infomagyayincilik.com.tr
SF _ PG: 78
İç sayfaların kağıdı, UPM tarafından EU Ecolabel reg. no. FI/11/001 sertifikalı olarak üretilmiştir. Enerji tasarrufu sağlayan EU Ecolabel kağıtları, sürdürülebilir ormanlardan elde edilir; çevre ve hava kirliliğini önler. Inner pages made of paper certified with EU Ecolabel reg. no. FI/11/001, supplied by UPM. Produced using raw material from sustainable forests and recyclable EU Ecolabel paper products with reduced air and environmental pollution.
4 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
PUBLICATION MANAGEMENT | YAYIN YÖNETİM Serkan Ünal | Yayın Grubu Başkanı | President Selim Kara | Finans Koordinatörü | Finance Coordinator Serdar Turan | Yayınlar Direktörü (Sorumlu) | Director of Publications Gamze Ünal | gamze.unal@infomag.com.tr Koordinatör (Operasyon) | Operations Coordinator Oktay Tutuş | oktay.tutus@infomag.com.tr Skylife Business Editörü | Skylife Business Editor Gökçen Ata | Editoryal Danışman | Editorial Consultant Hasan Mert Kaya | Özel Projeler Editörü | Custom Projects Editor Nihan Uçar | nihan.ucar@infomag.com.tr Ek Yayınlar | Additional Publications Melek Cevahiroğlu Ömür (Kültür & Sanat / Culture & Arts) | Nancy Öztürk (İngilizce / English) | Suavi Yazgıç (Redaksiyon / Copydesk) Halil Öter, Selver Taşdelen (Tasarım | Design) Sema Teker | sema.teker@infomag.com.tr | Reklam Satış Direktörü | Advertising Sales Director Yayının Dili: Türkçe - İngilizce | Publication Language: Turkish / English Yayının Türü: Ulusal Süreli Yayın | Publication Genre: National Periodical Publication Yayının Mahiyeti: Kültür, Gezi Dergisi (Uçak İçi Dergiler) | Publication Content: Culture and Travel (In-Flight Magazine)
Alaçatı’da Yaz
AN INNOVATIVE APPROACH TO GASTRONOMY IN ALAÇATI: ALANCHA
TURKISH AIRLINES EDITORIAL GROUP | TÜRK HAVA YOLLARI EDİTORYAL GRUP Aysun Ulusu | Koordinatör | Coordinator Rahime Demir Bulut | Editör | Editor Kamil Mehmet Özkan | Dijital Yayınlar | Digital Publications Türk Hava Yolları Genel Yönetim Binası Atatürk Havalimanı 34149 iSTANBUL Tel: +90 212 463 63 63 / 11164
Baskı-Cilt | Printing-Binding Bilnet Matbaacılık Biltur Basım Yayın ve Hizmet A.Ş. Tel: +90 216 444 44 03 • http://www.bilnet.net.tr Skylife Business dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için skylife@thy.com adresine mail gönderebilirsiniz. Any suggestions or complaints about Skylife Business magazine are welcomed and should be addressed to skylife@thy.com Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Neither text nor photographs from this publication may be reproduced in full or summary without acknowledging the source and securing prior permission from the publisher. Skylife Business, Türk Hava Yolları tarafından ayda bir yayımlanır. Skylife Business is published monthly by Turkish Airlines.
başlarken...
greetings
Değerli Konuklarımız,
Dear Guests,
Türk Hava Yolları için çok önemli gördüğüm bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. Havacılık sektörünün dünya çapında saygı duyulan, performans temelini esas alan ve her yıl düzenli olarak havayolu şirketlerini ödüllendiren “2014 Skytrax Yolcu Tercih Değerlendirmesi” sonuçları açıklandı. Geçtiğimiz üç yılda olduğu gibi bu yıl da Türk Hava Yolları “Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi” seçildi ve dört yıl üst üste Avrupa’nın en iyisi oldu. Dünyanın “En İyi Business Class İkram Servisi”, “En İyi Business Class Özel Yolcu Salonu İkramı” ve “Güney Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi” ödülleri de yine bu yılki değerlendirme sonuçlarına göre Türk Hava Yolları’na verildi. İlk kez 2009 yılında “Güney Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi” seçilerek hizmet kalitemizi ödüllendiren değerlendirme sonuçları bizleri mutlu etmeye devam ediyor. Uçuşlarınızda bizleri tercih ederek gösterdiğiniz beğeniniz sonucunda ulaştığımız bu ödüller, 10 yıllık sıkı çalışmanın ve yaptığımız yeniliklerin sonucunda Türk Hava Yolları’na layık görüldü. Bu başarıda iştiraklerimizle birlikte 40 bini aşan çalışanımızın bitmek tükenmek bilmeyen enerjileriyle ürettiği hizmetin payı çok büyük. Çalışanlarımızın bu çabası ve siz değerli yolcularımızın desteği olmadan bu başarıyı yakalamak mümkün olmazdı. Değerli yolcularımız, Son 10 yılda 350 milyondan fazla kişiye ev sahipliği yaptık. Her yıl yüzde 18 büyüyerek geldiğimiz noktada bugün network taşıyıcılar arasında Avrupa’nın en çok yolcu taşıyan ikinci havayolu şirketi olduk. Birkaç yıl içinde Avrupa’nın en büyüğü olmak istiyoruz. Bu yıl Türk Hava Yolları 60 milyon yolcu taşımayı hedefliyor ve bu hedefimize de ulaşacağız. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı olan 2023 yılındaki hedefimiz ise 120 milyon yolcu. Hedeflerimiz büyük, ulaşacağımıza inancımız ise tam. Çünkü siz değerli yolcularımızı çok seviyoruz ve sizleri patronumuz olarak görüyoruz. Çünkü büyümeyi seviyoruz ve daha çok yere uçmak istiyoruz. Sizlere daha iyi hizmet edebilmek için daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz. Gelecek dönemde buna tanıklık edeceksiniz. Bu çabalarımız sonuç verecek ve dünyanın en iyi havayolu şirketi olacağız. Bunu başaracağız. Çünkü gökyüzünde bizim için limit olmadığına inanıyoruz. Hepinize emniyetli ve iyi uçuşlar dilerim.
I would like to share with you a piece of very important news for Turkish Airlines. The results of the “Skytrax 2014 Passenger Choice Survey” have been announced, and Turkish Airlines was again voted “Best Airline in Europe” this year as in the last three, making it Europe’s top airline for four consecutive years. The Skytrax annual airline awards are performance-based and respected worldwide in the aviation sector. The awards for “Best Business Class Airline Catering”, “Best Business Class Lounge Catering” and “Southern Europe’s Best Airline” also went to Turkish Airlines in this year’s survey. The results of the survey, which recognized our service quality by naming us “Southern Europe’s Best Airline” for the first time in 2009, continue to make us happy. Turkish Airlines was deemed worthy of these awards, which have come to us as a result of the appreciation you have shown by choosing us on your flights, as a result of 10 years of hard work and continuous innovation. The service produced by our subsidiaries and our upwards of 40,000 indefatigable employees has a substantial share in our success, a success we could never have achieved without their efforts and the support of you, our valuable passengers. In the last ten years, we have hosted upwards of 350 million people, growing by 18% a year to become the second airline among the network carriers in Europe today by number of passengers carried. We want to be Europe’s biggest airline within a few years. To that end, we are aiming to carry 60 million passengers this year, and we will achieve that target. Our target in 2023, the centenary of the Republic of Turkey, is 120 million. We aim high, and we have the utmost confidence we will achieve our goals, because we like you, our valuable passengers, and we regard you as our boss. Why? Because we also like to grow and we want to fly to even more places. As you will see in the period ahead, we are going to work even harder and produce even more to offer you even better service. Our efforts are going to pay off and we are going to become the world’s biggest airline. We will succeed, because we believe the sky’s no limit for us. I wish you all a safe and pleasant flight.
Sevgi ve saygılarımla, Doç. Dr. Temel Kotil Genel Müdür
Sincerely yours, Temel Kotil, Ph.D. President & CEO 8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
7
entrée STİL
MÜCEVHER
OTOMOBIL
YAT
STYLE
JEWELRY
CARS
YACHTS
EDİTÖR| EDITOR Oktay Tutuş
MÜKEMMEL SAATLERI GÖRMEK İÇIN GETTING A CLOSE-UP LOOK AT EXQUISITE WATCHES
Dünyanın en eski ve köklü aile şirketlerinden İsviçreli Audemars Piguet, ürettiği ikonik saatlerden bazılarını şimdi Maçka’da açtığı yeni butiğinde sergiliyor. The iconic watches crafted by the Swiss Audemars Piquet Company, one of the world's most deeply rooted family firms, are now on display at its new boutique in Maçka.
entrée Ağustos sonuna dek İstanbul’da kalacak bu eserler markanın köklü tarihini, saat yapımı konusundaki
These precious watches, which will remain in Istanbul until the end of August, give evidence to
ustalığını ve vizyonunu ihtişamlı bir şekilde gözler önüne seriyor. İsviçre’de saat endüstrisinin kalbi olan Vallée de Joux, birçok köklü markanın da doğduğu yer. Eğer burayı daha önce görmediyseniz, Audemars Piguet’nin yeni butiği size biraz da olsa vadinin havasını hissettirebilecek şekilde tasarlanmış. Mekânın yenilikçi tasarımı, markanın sanat direktörü Octavio Garcia ile işbirliği içerisinde “Creative Circle International of Switzerland” tarafından kurgulanmış. Jura manzaralarından oluşan görsellerin yanı sıra kuvarsit ve meşe gibi doğal malzemelerin kullanılmasıyla, 1875’ten bu yana önde gelen saat markalarının beşiği olan Vallée de Joux’nun mistik atmosferi kurgulanmış. İstanbul’daki butik, dünyada Milano ve Zürih’ten sonra bu konsepte sahip üçüncü örnek. Bundan sonra tarihi parçaların sergileri düzenli olarak burada gerçekleşecek. Dolayısıyla arada bir uğrayıp İsviçre Alplerinin havasını solumaya ve harika sanat eseri saatleri görmeye bakın. www.tektassaatcilik.com.tr www.audemarspiguet.com
the brand's long history, its mastery of the art of watchcrafting, and its magnificent vision. The heart of the Swiss watch-making industry beats from the Vallée de Joux, the birthplace of many famous watch brands. If you have not had the chance to visit, the new Audemars Piquet Boutique will, even if in some small ways, give you a sense of this famous valley. The store's innovative design is the result of a collaborative effort between the company's art director Octvio Garcia and the ‘Creative Circle International of Switzerland’. The design evokes the mystical atmosphere of the Vallée de Joux, which has since 1875 served as the cradle of the world's leading watchmakers, through the use of images of Jura landscapes and natural materials like quarz and oak. The Istanbul boutique is the third – after Milan and Zurich – to be based on this concept. Following this exhibit, the boutique will routinely display other historic pieces. So make it your habit to drop in and get whiff of Swiss Alp air and a look at watches that are works of art.
Mükemmel Saatleri Görmek İçin
1 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Getting a Close-up Look at Exquisite Watches
entrée
BÜYÜLÜ AYNA ENCHANTED MIRROR
1 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Known for its fine craftsmanship, a quality of stones that amazes even the experts, and designs that win the hearts of women everywhere, from the first day of its founding in 1896 Van Cleef & Arpels has been acclaimed as one of the brightest stars in the constellation of fine jewelry. With the fine combination of its 381 caret Afghan emeralds, 24.77 caret Burma sapphires and its pearls and diamonds, the necklace in Van Cleef & Arpels’ fairy-tale inspired Peau d’Ane collection of High Jewelry ranks as one of the collection’s most special pieces. Another wonderful feature of this necklace, which is reminiscent of an enchanted mirror, lies in the versatility of its use, for with the removal of the sapphire element the necklace becomes a broach.
YAZI| STORY Özlem Güsar
Van Cleef & Arpels, 1896 yılında kurulduğu ilk günden beri incelikli işçiliği, tüm uzmanları hayran bırakan taş kalitesi ve kadınların gönlünde taht kuran tasarımlarıyla mücevher dünyasının en özel yıldızlarından biri. Van Cleef & Arpels’ın masallar dünyasından ilham alan yeni “Yüksek Mücevher” koleksiyonu Peau d’Ane içindeki en özel parçalarından biri; 381 karat Afgan zümrütlerinin 24.77 karatlık Burma safiri, inciler ve pırlantalarla buluştuğu bu kolye oldu. Büyülü bir aynanın etkilerini yansıtan kolyenin bir başka cazip özelliği; safirli bölümünün çıkarıldığında bir broşa dönüşmesi ve kolyenin daha farklı bir şekilde kullanılabilmesi. www.vancleefarpels.com
N i ş a n t a ş ı B u t i k v e H a r v e y N i c h o l s ’ l a r d a - w w w. b a r b a r a b u i . c o m
entrée
CHIO AACHEN SONA ERDİ CHIO AACHEN COMES TO A CLOSE Türk Hava Yolları’nın bu yıl ana sponsor olarak destek verdiği uluslararası binicilik etkinliği CHIO Aachen’in sonuçları belli oldu. The results are now in for the CHIO Aachen, the international equestrian event that Turkish Airlines supported this year as a major sponsor. 1 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
entrée Dünyanın en geniş katılımlı binicilik etkinliği CHIO Aachen, 11-20 Temmuz tarihleri
The CHIO Aachen, the equestrian event that draws the highest numbers of world participants,
arasında gerçekleşti. Türk Hava Yolları’nın ana sponsorluğunu üstlendiği spor etkinliğinde binicilik alanındaki en iyi yarışmacılar atlı jimnastik, dresaj, engel atlama, eventing ve dört atlı araba dallarında yarıştı. 10 günlük zorlu mücadelede Türk Hava Yolları Avrupa Ödülü’nü kazanan isim, 33 yaşındaki binici Kent Farrington oldu. Farrington,
took place from July 11 to 20. Among the competitions at this year’s event, for which Turkish Airlines shouldered major sponsorship, were jumping, dressage, vaulting, eventing, and 4-horse driving. The first place winner of the Turkish Airlines European Award at the difficult competition, which continued for ten days, was 33 year-old Kent Farrington. Farrington and
1 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
entrée 12 yaşındaki KWPN yetiştirmesi atı Voyeur ile birlikte 410 metre uzunluğundaki sekiz engelli konkurhipik parkurunu 47,82 saniye gibi inanılmaz bir dereceyle tamamladı. İkinci olan Portekizli binici Luciana Diniz, Farrington’un süresinden 3,24 saniye sonra parkuru tamamlayabildi. Üçüncülüğü ise Westphalia yetiştirmesi atı Confident of Victory ile İrlandalı binici Shane Breen kazandı.
his 12 year old KWPN trained gelding, Voyager, completed the 410 meter long, 8 obstacle jump-off course with an unbelievable score of 47.82 seconds. Taking second place was the Portuguese rider Luciana Diniz, who finished the course just 3.24 seconds behind Farrington. Third place was won by the Irish rider Shane Breen, who was competing with his Westphalia trained horse, Confident of Victory.
TÜRK HAVA YOLLARI YÖNETİM KURULU ÜYESİ İLKER AYCI: “Türk Hava Yolları, art arda dördüncü kez Avrupa’nın En İyi Havayolu unvanını kazandı. Bu nedenle “Türk Hava Yolları Avrupa Ödülü”nü kazanan biniciyi daha büyük bir mutlulukla tebrik ettik. Bugün bir kez daha tutku ve kararlılığın başarı getirdiğini görüyoruz. Dünyanın en başarılı ortaklarından ikisi birbirini bulmuş oldu. CHIO ve Türk Hava Yolları markaları uyum içinde çalışıyorlar.” İLKER AYCI: TURKISH AIRLINES MEMBER OF THE BOARD OF DIRECTORS
“Now, for the fourth consecutive time, Turkish Airlines has again been voted Europe’s Best Airlines of Europe. This achievement instilled us with even more joy as we congratulated the winner of the Turkish Airlines Prize of Europe, for we are again seeing first hand that passion and decisiveness do indeed lead to success. Two of the world’s most successful partners have thus found each other. The brands of CHIO and Turkish Airlines work together very harmoniously.”
Matthias Alexander Rath
1 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
entrée
BÜYÜK FİNALE AZ KALDI! ALMOST AT THE GRAND FINAL! Turkish Airlines World Golf Cup 2014, eleme müsabakalarından 31’ini tamamlayarak yarı yolu geçti. The Turkish Airlines World Golf Cup has passed the halfway point for the 2014 qualifying events with a total of 31 now having taken place.
www.thehourlounge.com www.vacheron - constantin.com
Traditionnelle Kalibre 2755
VACHERON CONSTANTIN BUTİK, Abdi İpekçi Cad. Altın Sok. Ahmet Kara İş Hanı, No: 2/A Nişantaşı, İstanbul - Türkiye. Tel : + 90 212 219 20 36
entrée Amatör golfturnuvası, Temmuz ayında yapılan son eleme müsabakalarıyla Milano, Roma ve Frankfurt’u ziyaret etti. Milano, Roma ve Frankfurt’taki elemelere katılan bütün misafirler Türk Hava Yolları’nın özel davetlileri olarak turnuvada yerlerini aldılar. Her bir destinasyonda eleme müsabakasını kazanan iki kişi Kasım ayında Antalya’da düzenlenecek olan Büyük Final müsabakasına katılacak. Şanslı finalistler Büyük Final müsabakasında golf oynamanın yanı sıra, Türk Hava Yolları ile Business Class’ta uçmanın ve Voyage Hotel’de 7 gece konaklamanın keyfini çıkartacaklar. Büyük Final şampiyonları aynı hafta Montgomerie Maxx Royal Hotel’de düzenlenecek olan Turkish Airlines Open pro-am golf müsabakasına katılma şansı elde edecek. Ayrıca bütün finalistler Maxx Royal Hotel’in muhteşem ortamında VIP misafirler olarak dört gün ağırlanacak ve Turkish Airlines Open’da mücadele eden profesyonel European Tour oyuncularını izleme fırsatı bulacaklar. Turnuvanın ana sponsoru olan Maxx Royal Hotel, Türk Hava Yolları ile işbirliği içinde tüm eleme turlarında Hole in One yarışması ve çekiliş düzenliyor. Kazananlar Türk Hava Yolları’ndan gidiş-dönüş Business Class uçak biletlerinin yanısıra Belek Maxx Royal Hotel’de 2 kişi yedi gece, her şey dâhil konaklama kazanacak. Turkish Airlines World Golf Cup 2014 eleme müsabakaları serisi önümüzdeki ay Stuttgart, Los Angeles, Oslo, Berlin ve Cakarta’da devam edecek. Turnuva ile ilgili son haberler ve sonuçlar için www.turkishairlines.com/golf adresini ziyaret edebilirsiniz.
July saw the global amateur golf event visit Milan, Rome and Frankfurt for the latest qualifying events in the series. All guests taking part in Milan, in Rome and in Frankfurt were personally invited by Turkish Airlines. Two winners of each qualifying events from each destination will progress to the Grand Final event, which takes place in Antalya in November. The lucky finalists will enjoy business class flights with Turkish Airlines, 7 nights at the Voyage Hotel and two rounds of golf in the Grand Final. The overall winners at the Grand Final will have the opportunity to play in the pro-am at the Turkish Airlines Open, which takes place at the Montgomerie Maxx Royal the same week. All finalists will enjoy 4 days of VIP hospitality at the Turkish Airlines Open, giving a chance to watch the top European Tour professionals in the beautiful surroundings of the Maxx Royal. One of the Global Sponsors of the event, Maxx Royal, is cooperating with Turkish Airlines to provide a Hole in One and Lucky Draw prize at each qualifying event. The winners receive 2 business class flights with Turkish Airlines and 7 nights all inclusive accommodation at the Maxx Royal in Belek. Next month sees the series travel to Stuttgart, Los Angeles, Oslo, Berlin and Jakarta. For full results and all the latest news please visit www.turkishairlines.com/golf
Büyük Finale Az Kaldı!
Almost at the Grand Final!
2 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
entrée
DÜNYA SULARINDA BIR TÜRK A TURK IN INTERNATIONAL WATERS Türkiye, yat tasarımı ve üretimi konusunda gün geçtikçe daha da ön plana çıkmaya devam ediyor. With each passing day Turkey is moving ever closer to the world’s forefront in yacht design and manufacture.
entrée Dünya Sularında Bir Türk
A Turk in International Waters
İkiz MAN 1200 motorlarıyla 70HT, 34 knot hız yapabiliyor ve yakıt tasarrufu da oldukça iyi. Bunun en büyük sebebi yatın F1 araçlarında da kullanılan vakum enjeksiyonu (vacuum injection) yöntemiyle yapılan gövdesinin çok hafif olması. While the MAN 1200 motor allows the 70HT to attain a speed of 34 knots, it also provides good fuel economy. This feature is achieved by using a very lightweight hull built with the the vacuum injection method used on F1 vehicles.
Numarine’in Can Yalman ve Tony Castro
Jointly designed by Can Yalman and Tony Castro,
tarafından ortak tasarlanan yeni motoryatı 70 HT de bu çıkışın meyvelerinden birisi. 21,20 metre uzunluğunda ve 5,45 metre genişliğindeki motoryat, 1,60 metrelik su çekimiyle sığ sulara sorunsuz giriş yapabiliyor. Maskülen ve sportif dış tasarımına eklenen ve su hattı boyunca uzanan turuncu çizgi ve yan güverte boyunca tıpkı bir su dalgası gibi yükselip alçalarak gövdeyle bütünleşen açıklıklar, Numarine imzası olarak dikkat çekiyor. İç tasarımına üst binayı çevreleyen camlar damga vuruyor. Bu sayede içerisi gün ışığından maksimum derecede faydalanırken aynı zamanda keyifli bir seyir sağlıyor. www.numarine.com
the new 70 HT motor yacht is one of the fruits of Turkey’s campaign. Measuring 21.2 meters in length and 5.45 meter in width, the motor yacht Numarine has a 1.6 meter draft allowing problem-free entry into even shallow waters. Its masculine and sporty exterior design features an orange colored strip that extends the length of the yacht at the water-line, while cut-out gaps on the walls of the side desks both mimic the undulations of waves and integrate the design with the hull, which bears the Numarine signature. The interior design features portholes that encircle the quarters, thus providing for maximum interior natural light and pleasant sailing.
2 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
entrée
PERFORMANSI GARANTILI GUARANTEED PERFORMANCE
2 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Bentley’in yeni yarış otomobili GT3,
After its success in the Blancpain Endurance
Silverstone’daki Blancpain Endurance Series’de kazandığı başarının ardından - ki bu 84 yıldır bir Bentley otomobilin katıldığı ilk İngiliz yarışıydıbaşka bir otomobile ilham kaynağı oldu: yeni Continental GT3-R. Sadece 300 adet üretilecek bu yeni Bentley, bir Grand Tourer ile bir yarış otomobilinin bir araya gelişi olarak tanımlanabilir kısaca. Yüksek performanslı 4.0 litrelik ikiz turbo V8 motoru 572 beygir güce sahip ve yeni gövdesi 100 kilogram daha hafif. Bu sayede GT3-R, 100 kilometreye 3,6 saniyede çıkıyor ve bu da onu gelmiş geçmiş tüm modeller içinde en çabuk hızlanan Bentley yapıyor. İç tasarımında ise bir yarış otomobiline yakışacak şekilde karbon fiber ve bir lüks otomobilden bekleneceği üzere en kaliteli Alcantara deri kullanılmış. Yeni Bentleyler, 2014’ün sonunda şanslı 300 sahibine teslim edilmeye başlanacak. www.bentleymotors.com
Series at Silverstone (and this was the first time in 84 years that a Bentley entered an English race), Bentley’s new race car the GT3 has become a source of inspiration for another model: the new Continental GT3-R. This new Bentley, with its limited manufacture of only 300 cars, may be briefly described as a cross between a Grand Tourer and a race car. It not only comes with a 572 horsepower, high performance 4 liter twin-turbo V8 engine, its new body is 100 kg lighter. This allows the GT3-R to reach 100 km/hr in just 3.6 seconds, making it the fastest accelerating Bentley of all. Its interior design is fitting of a race car with a carbon fiber cabin, and – as one would expect for such a luxury car – the highest quality Alcantara leather. These new Bentleys will be delivered to their 300 lucky owners at the close of 2014.
8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
29
entrée
KARAMEL CARAMEL Saat ve mücevherde dünyanın en bilinen
Whether consciously or not, when we first lay our
markalarından Cartier’nin yeni Louis Cartier çantasına bakınca pürüzsüz yüzeyinin rengi, insanın aklına ister istemez Paris’in harika pastanelerindeki karamelli tatlıları getiriyor. “Sırf tatlı için bile Paris’e gidebilirim.” diyorsanız bu çanta yanınıza alacaklarınızı taşımanız için yeterli boyutta. Ama daha fazla şey sığdırmak gerekirse, yan tarafında bulunan tokalarını biraz gevşetebilirsiniz. İsmini firmanın kurucusu tanınmış saat ustasından alan bu çok özel deri çantanın elde dikim sırasında geçtiği safhalar onu bu mükemmel görüntüye ulaştırıyor. Ve bu görüntüyü tamamlayan metal aksesuarları ise dünyanın en değerli madenlerinden olan paladyumla kaplanmış. Stil sahibi ve dünya gezgini beyler için... www.cartier.com
eyes on the new Louis Cartier bag manufactured by one of the world’s most recognized names in watches and jewelry, Cartier, we see that the color of its sleek surface is somehow reminiscent of the caramel delights baked up in some of Paris’ most wonderful pastry shops. And if you are the kind of person who insists that you would travel to Paris just for a pastry, this bag is just the right size to carry with you. Side buckles can be loosened if you find you need some extra space. This very special leather bag, which bears the names of the company’s founder and watch-making master, achieves its flawless appearance during the stages of its hand-styled manufacture. The metal accessories that complete this look have been plated with palladium, one of the world’s most valuable metals. This is the bag for stylish, world-traveling men.
3 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
IWC INGENIEUR. ENGINEERED FOR PERFORMERS
Ingenieur Automatic Carbon Performance Ceramic. Ref. 3224: Lightweight construction equals exclusive hands-on-craftsmanship. The carbon fibre matting used for the case of this watch is manually shaped, soaked with epox y resin and then cured at overpressure, like the monocoque of a FORMUL A 1 racing car. Once finished, the case houses the IWC-manufactured 80110 c a l i b r e w i t h i n te g r a te d s h o c k a b s o r pt i o n system. Its low weight will no doubt put it high on the collector’s wish list, but it won’t be easy
to o bt a i n: p r o d u c t i o n i s l i m i te d to 1,0 0 0 watches.
IWC . ENGINEERED FOR MEN.
Mechanical movement, Pellaton automatic winding system, 44-hour power reserve when fully wound, Integrated shock-absorption system, Date display with crown-activated rapid advance, Central hacking seconds, Screw-in crown, Sapphire glass, flat, Antireflective coating on both sides, See-through sapphire-glass back, Water-resistant 12 bar, Case height 14.5 mm, Diameter 46mm
MERCEDES AMG PETRONAS Formula One™ Takımı Resmi Partneri
IWC Schaffhausen Boutique İstanbul: Mim Kemal Öke Cad. Altın Sokak 4/A Nişantaşı Tel: +90 212 224 4604 İstanbul: Arte Gioia, Akmerkez Tel: +90 212 282 1901 - Arte Gioia, İstinye Park Tel: +90 212 345 6506 I Ankara: Greenwich, Armada Tel: +90 312 219 1289 - Next Level Tel: +90 312 219 9315 Bursa: Permun Saat, Korupark AVM Tel: +90 224 241 3131 I İzmir: Şems İlkan & Günkut Saat, Alsancak Tel: +90 232 463 6111 I Muğla: Quadran D-Hotel Maris, Marmaris Tel: +90 252 441 2000
IWC.COM
entrée
PARIS’TE PIKNIK PICNIC IN PARIS Işıklar şehrinde havanın güzel olduğu her zaman, piknik yapmak için bahaneniz var demektir. Paris’in yerlisi de olsanız, şehirde bir turist olarak da bulunsanız hemen her yerindeki yeşil alanlarında piknik yapmanız çok kolay. Üstelik hazırlık derdiniz de olmadan! Katya Kroupnik ve Patrick Johnson çiftinin Paris’e taşındıktan sonra geliştirdiği Paris Picnic isimli sistem size aynı isimli sitesinden piknik sepetinizi, içindekileri ve lokasyonunuzu seçebilme özgürlüğü veriyor. Sonrasında siz sadece piknik alanında hazır bulunuyorsunuz, istediğiniz her şey ayağınıza geliyor. Eiffel Kulesi, Seine Nehri’nin kenarı veya Parc Buttes-Chaumont... Siz sadece hayal gücünüzü çalıştırın ve şehre nereden bakmak istediğinize karar verin. Gerisi Emperor Norton, Chez Manon, Ma Cave Fleury ve yerel pazarların en iyi tezgâhlarından kare örtülü yer sofranıza dökülsün. www.parispicnic.com
Beautiful weather is the only excuse one needs for a picnic in the City of Lights. Whether you are a Parisian or a tourist, it is always easy to find a green area in Paris in which to picnic, and without the fuss and bother of having to prepare! After moving to Paris, couple Katya Kroupnik and Patrick Johnson developed a software system they call Paris Picnic. The website of the same name affords you the freedom of choosing your basket, its content, and even your picnic spot. All you have to do is arrive at the chosen place – the Eiffel Tower, a spot alongside the River Seine or the Parc Buttes-Chaumont. Just use your imagination and decide the spot from which you want to enjoy the city. Spreading the checkered tablecloth and enjoying the taste treats from Emperor Norton, Chez Manon, Ma Cave Fleury and some of the best stands of the local markets are now up to you.
Reta
3 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Retailers: Argos 242 814 70 40 • Argos 242 310 32 10 • Greenwich 212 253 63 47 • Greenwich 216 510 45 31 • Permun 224 241 31 31 • Quadran 212 352 68 28 • Quadran 252 441 20 00 Sami Saat 212 559 81 59 • Sapan Jewellery 312 219 12 89 • Sapan Jewellery 212 663 28 28 • Setur 212 465 49 88 • Viking 242 814 51 52 • Viking D-Jewels 242 340 55 00
entrée
ŞIK KORUNMA STYLISH PROTECTION GÜNEŞIN EN YOĞUN ETKILERINI BU AY HISSEDECEKSINIZ. RENKLI, CESUR VE HAVALI GÜNEŞ GÖZLÜKLERIYLE HASSAS GÖZLERINIZI KORUMANIN ALTERNATIFLERINE BIR BAKIN. HEPSI ÇOK ŞIK. THIS IS THE MONTH THAT WE ARE MOST AFFECTED BY THE RAYS OF THE SUN. TAKE A LOOK AT THE MANY COLORFUL, BRAVE, AND TRENDY SUNGLASS ALTERNATIVES THAT CAN PROTECT YOUR SENSITIVE EYES. ALL ARE STYLISH...
EMPORIO ARMANI BALENCIAGA
MIU MIU
DOLCE & GABBANA
VOUGE
TOM FORD
3 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
entrée
TITANIK ANISINA TITANIC REMEMBRANCE
Dünyanın en ünlü batığı Titanik, 175. yılını kutlayan Patek Philippe’in eşsiz bir saat tasarımıyla yeniden hafızalara kazınacak. Bu yeni modelin hikâyesi, şirketin CEO’su Thierry Stern’ün Belfast’lı mücevher ve saatevi Lunn’s ile görüştüğü sırada, gemi inşaatçıları Harland and Wolff’un tasarım ofislerindeki orijinal gemi çizimlerini görmesiyle başlamış. Şimdi Patek Philippe, mine işlemeli ve her biri yaklaşık 200 saatlik el işçiliğinin ürünü olan bu eşsiz saati tasarlıyor. Titanik’in efsanevi cam kubbesinin ilham verdiği bu masa saati, yıl sonuna dek Queen’s Arcade, Belfast’ta görülebilir. www.lunns.com www.patek.com 3 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Patek Phillippe is celebrating its 175th year by introducing a table clock whose unique design will renew memories of the Titanic, the world’s most famous sunken ship. The story of this new model started as company CEO Thierry Stern paid a visit to Belfast’s Titanic Quarter. Here he happened to see the original plans for the Titanic in the drawing offices of the shipbuilder Harland and Wolff. This led Patek Philippe to collaborate with Belfast jeweler Lunn’s in the design and manufacture of this incredible enamel decorated clock, each of which requires 200 man hours of craftsmanship. Inspired by the Titanic’s legendary glass dome, this table clock can be seen until year’s end at the Queen’s Arcade in Belfast.
entrée
YAZ, CAZ VE MAMBO SUMMER, JAZZ AND MAMBO
Yaz mevsimi caz festivalleri yönünden hayli
Summers are always replete with jazz festivals.
zengin geçer. Her temmuz İsviçre’de yapılan Montreux Caz Festivali bunların en önemlilerinden biridir. Adına şarkılar yazılan bu festival, dünya müzik tarihindeki yeri yadsınamayan konserlerle (Deep Purple, Smoke on the Water’ı hatırlayın) şehri müzikle doldurur. Festivalin önemli sponsorlarından Parmigiani ise bu coşkuyu her yıl eşsiz bir modelle taçlandırır. Bu yılın tacı, efsanevi Tonda modelinin Mambo isimli ahşap kadranlı yeni versiyonu oldu. Tonda Mambo’nun kadranında gitar çalarken görülen Kübalı şarkıcının her bir parçası özel ağaç malzemeden yapılma. Tümüyle kakma ustası Bastien Chevalier tarafından biçimlendirilen resimde, gitarının tam ortasındaki boşlukta ise 30 saniyelik bir Tourbillon bulunuyor. Darısı İstanbul’daki caz festivallerinin başına. www.parmigiani.ch
One of the most famous of these is the Montreux Jazz Festival held each July in Switzerland. This festival is so famous that songs have even been written about it. The concerts fill the city with music that writes its own place in the history of world music history (consider Deep Purple and Smoke on the Water). Each year Parmigiani, one of the festival’s most important sponsors, somehow manages to crown the exciting event with an unparalleled edition of a commemorative watch. This year’s edition is a new version of the legendary, wooden-faced Tonda Mambo. The guitarstrumming Cuban singer on the face is carved from very special wooden pieces and is entirely the work of marquetry master Bastien Chevalier. The open sound hole in the middle of the guitar replica reveals a 30 second tourbillon. Let’s only hope that the Istanbul Jazz Festival one day receives such attention.
4 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
entrée
1/
JEFF KOONS RETROSPEKTİFİ JEFF KOONS RETROSPECTIVE Çağdaş sanatın en önemli isimlerinden Jeff Koons, New York’taki Whitney Museum of American Art’a retrospektifiyle konuk oluyor. The Whitney Museum of American Art in New York city is currently hosting a retrospective of the works of Jeff Koons, one of the most important names in contemporary art. 4 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
entrée Kariyeri boyunca birçok yenilikçi çalışmaya imza atan 59 yaşındaki Amerikalı sanatçı, endüstriyel üretimin sınırlarını zorladı. Zevk, tat, şöhret ve ticaret gibi konseptlerle oynayan, onlara yeni anlamlar katan Koons, sıradan objeleri sanat eserlerine dönüştürmesiyle tanındı. Kamusal alanlara yaptığı “Puppy (1992)”, “SplitRocker (2000)” gibi eserleriyle adını bütün dünyaya duyurdu. Geçtiğimiz sene, “Balloon Dog (orange)” adlı eseri Christie’s Post-War and Contemporary Art Evening Sale’de 58,4 milyon dolara satılan Koons, yaşayan bir sanatçının eseri için açık arttırmada verilen en yüksek fiyat rekorunu da kırmış oldu. Bunca başarısına rağmen şimdiye kadar çok ayrıntılı bir şekilde incelenmeyen Koons, hak ettiği ilgiyi Whitney Museum’da görüyor. Koons’un 1978’den günümüze uzanan 150 farklı eserinin bulunduğu “Jeff Koons: A Retrospective” adlı sergi, sanatçının şimdiye kadar düzenlenen en kapsamlı sergisi. 27 Haziran’da açılan sergi, 19 Ekim’e kadar sanatseverleri bekliyor olacak. whitney.org/Exhibitions/JeffKoons
Throughout his career, the 59-year-old American artist has both lent his name to a number of artistic innovations and has pushed the boundaries of artistic and industrial creation. He playfully approaches such notions as pleasure, taste, fame, and commerce and then embues them with new meaning, and is especially known for transforming ordinary objects into works of art. His works in the public domain, such as “Puppy (1992)” and “Split-Rocker (2000)” carried his name across the face of the globe. Last year his “Balloon Dog (orange)” sold at the Christie’s Post-War and Contemporary Art Evening Sale for a cool 58.4 million dollars, breaking the record for the highest price paid at an auction for the work of a living artist. Despite all of his success, Koons has never before been the subject of a detailed look at his work, but this year the Whitney is giving him the interest he so deserves. The “Jeff Koons: A Retrospective” exhibits 150 of his works, dating from 1978 till today, and is the most comprehensive collection of his works thus far. Opening on 27 June, the exhibit will be open to art lovers until 19 October.
2/
3/ Jeff Koons Retrospektifi
Jeff Koons Retrospective
1. New Hoover Celebrity III’s, 1980. 2. Tulips, 1995 – 98. 3. New Hoover Convertibles Green, Blue, New Hoover Convertibles, Green, Blue Doubledecker, 1981–87. 4. Inflatable Flowers (Short Pink, Tall Purple), 1979.
4/
5/ 4 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
5. One Ball Total Equilibrium Tank (Spalding Dr. J 241 Series), 1985.
MOVEMENTS UNDER CONTROL WITH DEEP BRAIN STIMULATION
Healthcare for all
Parkinson’s disease is no more an untreatable condition, thanks to the options of medications and neurostimulator (a small battery-powered device).
+90 212 +90 212
227 11 00 227 21 16
medicalparkinternational.com marketing@medicalpark.com.tr facebook.com/medicalparkinternational twitter.com/medicalparkint
4 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
AKDENIZ RUHU VE ROMANTIZMIYLE:
MEDITERRANEAN SOUL AND ROMANCE:
MONICA MOLINA YAZI| STORY Cenk Erdem
8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
47
Monica Molina
E
N IYI ŞARKILARINI DERLEDIĞI AUTORRETRATO
albümünün kapağına Boğaz fotoğrafları koyarak hem İstanbul’a hem de Türkiye’ye vefasını göstermişti Monica Molina. Son albümü “Mar Blanca” ise 1992’de kaybettiği babasına, İspanya’nın efsanevi flamenko ve halk müziği yıldızı Antonio Molina’ya atfedilmiş adeta. Özellikle “Oh amores”, “Pequeno Fado”, “Ay amor” gibi şarkılarını dinlemeye doyamadığımız Monica Molina ile 6 Ağustos gecesi Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda vereceği konser öncesi sımsıcak bir sohbet gerçekleştirdik. Romantik şarkılarınız Türkiye’de, dünyaca ünlü pop yıldızları kadar ilgi görüyor. Peki, kariyerinizde Türkiye’nin bambaşka bir yeri olduğunu söyleyebilir miyiz? Öncelikle belki de en çok sevildiğimi hissettiğim ülkenin Türkiye olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ayrıca aramızda böylesine sıcak bir iletişim kuran müziğin sihri de bende müthiş bir hayranlık uyandırıyor. Yıllardır beraber çalıştığım Pasion Turca ekibiyle hem İspanya’da hem Türkiye’de bol bol görüşüyoruz ve neredeyse aile gibiyiz. İspanya’dan sonra en fazla evim gibi hissettiğim ülkede Türkiye diyebilirim… Müzik kariyerinize baktığımızda 2001 yılının ‘Vuela’ (I fly) albümü, adı gibi sizi yükseklere taşıyan, en çok şans getiren albümünüz sayılabilir mi? Belki 2002 yılında “Vuela” albümüyle gelen Latin Grammy adaylığı benim için çok güzel bir sürpriz oldu ama aslında ilk albümüm “Tu Despedida” için, şans getiren bir başlangıç demezsem haksızlık olur. Çünkü bu ilk albümümle altın plak almış ve hemen arkasından da çok büyük bir turneye çıkmıştım... Sonrasında da yine büyük bir konser maratonu geldi ve “Giraluna” turnesi sayesinde hem çok özel bir şarkıcı olan Luis Eduardo Aute ile hem de flamenkonun en güçlü isimlerinden Jose Merce ile müthiş bir turne paylaştım. Bunlar kariyerim için büyük bir şanstı.
4 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
MONICA MOLINA DEMONSTRATED HER DEVOTION TO BOTH ISTANBUL and to Turkey when she placed images of the Bosphorus on the cover of her album Autorretrato, the work that includes her most beautiful song renditions. Her newest album, Mar Blanca appears to be dedicated to the memory of her father, Antonio Molina, Spain’s legendary star of flamenco and folk music. Prior to her 6 August concert at Istanbul’s Harbiye Open Air Theater, we had the opportunity to engage in a warm conversation with Monica Molina, a singer of songs to which we never tire of listening, songs like “Oh amores”, “Pequeno Fado”, and “Ay amor.” Your romantic songs draw the same kind of attention in Turkey as the works of world-renowned pop stars. So may we say that Turkey holds a very special place in your career? I can easily say that Turkey heads the list of countries in which I feel most loved. I am also very amazed by the very close relationships forged between us by the power of music. I have also developed an almost family-like relationship with the Pasion Turca group, with whom I have collaborated for many years and who I see frequently both in Spain and in Turkey. After Spain, Turkey is the country in which I feel most at home. When we look back at your musical career, can we say that the album you cut in 2001, the Vuela (I fly) album, was the work that did indeed fly you to the highest points and brought you the most luck? Well, the nomination for the Latin Grammy that I received in 2002 for the Vuela album was a wonderful surprise, but it would be unfair to discount my first album, Tu Despedida, for it was this work that kick-started my career. That album became a gold record and led me on an extensive tour. This was followed by a large concert marathon and then, thanks to the Giraluna tour I was able to share the stage with a very special singer like Luis Eduardo Aute and one of the strongest names in flamenco, Jose Merce. These all combined to give my career a great lift.
Avea Prime ayrıcalıklarıyla yazın tadını çıkarın. Rixos Otellerinde Konaklama ve SPA Ayrıcalığı VIP Havalimanı Transfer Hizmeti
Detaylar www.aveaprime.com.tr’de.
Monica Molina
Ya babanız Antonio Molina’nın 50’lerdeki şarkılarını yorumladığınız Mar Blanca? Bu son çalışmanızın diğerlerinden çok farklı olduğunu da söyleyebilir miyiz? Çok haklısın. Çünkü bu albüm hem babamın İspanyol halk müziği şarkıları hem 50’ler ve 60’ların şarkı dili açısından farklı sayılabilir. Babamın şarkıları çok zor şarkılar. Albümün prodüktörü kardeşim Noel idi. O, Antonio Molina’nın oğlu olarak albüme büyük bir hassasiyet gösterdi. Ben de kızı olarak Molina’nın şarkılarını yorumlarken hem hüzün hem de büyük bir sorumluluk duygusu yaşadım. Her açıdan farklı bir albüm ama yine de düzenlemelerini mümkün olduğu kadar benim tarzıma da yaklaştırmaya çalıştık… Son albümünüzde sürprizler de var mı? En büyük sürpriz babamla 1968 senesinde çekilen siyah beyaz bir çocukluk fotoğrafım. Sanırım ilk kez kendimden bu kadar özel bir paylaşımım oluyor. Ayrıca albümdeki “Caminito del olvido” şarkısının onur duyduğum bir misafiri var; bu şarkıya flamenkonun en büyük gitaristlerinden Jose Antonio Rodriguez eşlik ediyor… Sırada neler var? 2011’de ünlü iki markanın kampanya yüzü olmuştum. Birçok teklif alıyorum, reklamlar bana oyunculuk kariyerimin eğlenceli bir devamı gibi geliyor. Kardeşim Noel ile şarkılar kaydetmeyi sürdürüyoruz. Konserlere uzun bir ara vermiştim, konserlerime de kaldığım yerden devam ediyorum, yeniden sahnedeyim ve 6 Ağustos’ta İstanbul’a gelmeyi dört gözle bekliyorum… 5 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
What about your rendition of your father Antonio Molina’s song from the 1950s, Mar Blanca? Can we say that this is very different than the work you have done before? You are very correct. This album is different in musical language in that it includes both my father’s Spanish folksongs and songs from the 50s and the 60s. My father’s songs are all difficult. The album was produced by my brother Noel and, as Antonio Molina’s son, he was very particular about the album. And I, as Antonio Molina’s daughter, felt both sadness and a deep responsibility in how I approached the music. It’s a different kind of album in all kinds of way, but we still tried to reflect my own personal style in the arrangements… Does your latest album have any surprises? The biggest surprise is a childhood black and white photograph of me that was taken by my father in 1968. I think this is the first time that I have shared so much of my private life. In addition to that, the song “Caminito del olvido” has a guest performer who I greatly honor for the song is accompanied by one of the greatest of all flamenco guitarists, Jose Antonio Rodriguez… And what is next? In 2011 I became the face of two famous brand names. I get a lot of such requests and I consider these commercials to be a enjoyable continuation of my career. I continue to record songs with my brother Noel. I gave myself a long break from concerts, but now I am going to start back with these from where I left off. I am back on the stage and I am really looking forward to coming to Istanbul on August 6.
Bespoke Tailoring Handmade with old craftsmanship and two fittings, suits delivered in 21 days, shirts in 2 days... We fly to your country for fittings and service. For appointment: +90 212 259 72 04
www.milimetric.com
BRUGES ROMANTİZMİ
BELÇIKA’NIN KENDI KÜÇÜK AMA ETKISI BÜYÜK KENTLERINDEN BIRI BRUGES. KUZEY’IN VENEDIK’I OLARAK DA ANILAN BU ŞEHIR, KANAL VE KÖPRÜLERLE, OYUNCAK GIBI TARIHI TUĞLA EVLERLE, ÇIKOLATACILAR VE RUSTIK TARZDA DÖŞELI KONFORLU OTELLERLE DOLUDUR VE HER HALIYLE IDEAL BIR KAÇIŞ NOKTASIDIR.
ROMANTIC BRUGES SMALL THOUGH IT IS, BRUGES HAS THE SAME KIND OF GREAT IMPACT AS MANY OF BELGIUM’S LARGER CITIES. KNOWN POPULARLY AS THE VENICE OF THE NORTH, BRUGES IS FAMOUS FOR ITS CANALS AND BRIDGES, ITS TOY-LIKE BRICK HOUSES, ITS CHOCOLATES AND RUSTIC STYLE COMFORTABLE HOTELS. THIS IS THE PERFECT PLACE FOR A PERFECT GET-AWAY. YAZI| STORY Özge Kutluk
Bruges
B
ELÇIKA’NIN ROMANTIK KANALLARLA BEZELI
Orta Çağ şehri Bruges, 2008 yapımı kara komedi “In Bruges”de öyle durağan bir yer olarak resmediliyordu ki aktör Colin Farrell’ın canlandırdığı başkarakter, şehirden adeta tiksintiyle bahsediyordu. Patronları tarafından tatile yollanmış iki kiralık katilin, bu sakin ve huzurlu şehirde başlarından geçen tuhaf olayların anlatıldığı filmde, Colin Farrell’ın karakteri “Eğer çiftlikte büyümüş bir geri zekâlı olsaydım, Bruges ancak o zaman beni etkileyebilirdi.” diyecek kadar şehirden sıkılmış görünüyor ve film yine onun repliğiyle kapanıyordu: “Belki de cehennem şudur: Sonsuza dek Bruges’de yaşamaya mahkum edilmek!” Köyde büyümüş olanlar, Bruges’ün dingin kırsal manzaralarından sıkılabilir belki; ancak metropolde ruhsuz beton blokları arasında büyüyenler, kuzeybatı Belçika’daki bu 117 bin nüfuslu Flaman kentindeki üçgen çatılı tuğla binalarının güzelliğinden, tablodan fırlamışa benzeyen taş köprülerin altından akan kanallarda salınan kuğulardan, dantel mağazaları ile çikolata dükkânlarının sıralandığı daracık Orta Çağ sokaklarından büyülenecektir. Bruges, Avrupa’daki çoğu Orta Çağ şehrinin aksine İkinci Dünya Savaşı sırasında hiç bombardıman görmemiş. Şehri elinde tutan Alman komutanı Immo Hopman’ın, geri çekilirken Bruges’ü bombalama emrini yerine getirmeye kıyamadığı rivayet edilir. Şehir, mimari ve sanatsal zenginliğini 11. yüzyılda tekstil ticareti için önemli bir liman haline gelmesine borçlu. Tekne
5 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
BEJEWELED WITH BELGIUM’S ROMANTIC CANALS, the Medieval city of Bruges was depicted in the 2008 black comedy film In Bruges as such a placid place that its leading actor Colin Farrell described the city with seeming distain. In the film two for-hire killers are sent here by their boss for a well-earned holiday, but soon strange events begin happening in this quiet and peaceful city. Collin Farrell’s character is so put off by the city that he says “If I grew up on a farm, and was retarded, Bruges might impress me but I didn’t, so it doesn’t.” The film closes with his words: ““Maybe that is what hell is: Having to live in Bruges for all of eternity!” While its true that those who grew up in the country may get somewhat bored with Bruges’ placidity, those who grew up among the soulless concrete blocks of large cities will certainly be mesmerized by this 117,000 population Flemish city with its breathtaking beautiful triangular roofs, swans swimming under the picturesque stone bridges, and the narrow Medieval streets lined with lace and chocolate shops. Unlike most European Middle Age cities, Bruges was spared the bombardments of World War II. Legend has it that its ruling German commander, Immo Hopman, disobeyed the order to bomb the city when they retreated. The city owes its architectural and artistic beauty to the fact that it was an important harbor during the 11th century textile trade period. Because the city’s boat-friendly Zwin River opens into the North Sea, Belgian entrepreneurs not only wove top
117 bin nüfuslu bu Flaman kentindeki üçgen çatılı tuğla binalar, tablodan fırlamışa benzeyen taş köprülerin altından akan kanallarda salınan kuğular, dantel mağazaları ile çikolata dükkânlarının sıralandığı daracık Orta Çağ sokakları büyüleyici. This Flemish city with a population of 117,000 is breathtaking with its beautiful triangular roofs, swans swimming under the picturesque stone bridges, and the narrow Medieval streets lined with lace and chocolate shops.
8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
55
Bruges
Bruges, 14. yüzyıla gelindiğinde 35 bin nüfusuyla Londra’yla dahi yarışarak dünyanın en büyük şehirlerinden biri haline gelmişti. By the early 14th century Bruges, with its population of 35,000 ranked as one of the world’s largest cities, competing even with London at that time.
seyrine elverişli Zwin Nehri ile Kuzey Denizi’ne açılan Bruges, yüksek kaliteli İngiliz yününü dokuyup tüm dünyaya ithal etmekle kalmamış; İskandinavya’nın balığını, Venedik’in ipeğini ve Rusya’nın kürklerini de uluslararası dolaşıma sokmuş. Çok geçmeden Lombardiyalı, Toskanalı ve Venedikli tüccarların yerleştiği şehir, Avrupa’da ilk borsanın da kurulduğu yer. 14. yüzyıla gelindiğinde 35 bin nüfusuyla Londra’yla dahi yarışarak dünyanın en büyük şehirlerinden biri haline gelen Bruges, Medici ailesinin bir kolu olan Burgonya Dükalığı hakimiyetindeki 15. yüzyılda altın çağını yaşamış. İlk dönem Flaman Resmi’nin üstatlarından olan Jan van Eyck ve Hans Memling’in bu sıralarda ortaya çıkması tesadüf değil. Bugün onların şaheserleri sayesinde şehirdeki Groeninge Museum, dünyanın en önemli sanat müzelerinden biri olarak anılıyor. Ne var ki şehir 15. yüzyılın sonunda yavaş yavaş düşüşe geçiyor: Manş Denizi’nin karşı yakasına göçen bazı Flaman dokumacıların sanatlarını İngilizlere öğretmesi ve bundan doğan rekabet, Bruges’ü vuran etkenlerden biri. Daha kötü olan ikincisi ise Zwin Nehri’nin dolmaya başlaması ve Bruges sakinlerinin kanalı açık tutmak için ne gereken paraya, ne de isteğe sahip olması. Böylece ticaret gemileri Bruges’ü es geçerek, Antwerp’e yönelmeye başlıyor ve bu değişim şehrin zengin tabakasını da peşinden sürüklüyor. Ardından İspanyollarca işgal edilen Bruges,19. yüzyılda Waterloo savaş alanını ziyaret eden İngiliz gazilerin bu sıra dışı kasabayı yeniden keşfetmesine kadar tam bir sefalete mahkum oluyor. Birçoğu ev alarak buraya 5 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
quality English wool into fabric and then exported it to every corner of the world, they also shipped Scandinavian fish, Venetian silk, and Russian furs to international ports. It wasn’t long before the city became a magnet for traders from Lombardy, Corsica, and Venice and soon the city was home to Europe’s first bourse. By the early 14th century Bruges, with its population of 35,000 ranked as one of the world’s largest cities, competing even with London at that time. In the 15th century, under the rule of the Burgundy branch of the Medici family the city reached its heyday. It is not by mere chance that the primitive Flemish painters, Jan van Eyck and Hans Memling, appeared at this time. It is thanks to the works of these artists that the city’s Groeninge Museum ranks today as one of the world’s most important centers of art. The city began its decline at the close of the 15th century. Some Flemish weavers had immigrated to the opposite side of the English Channel where they taught the English their art, thus giving rise to a competition that negatively affected the city’s prosperity. The second—and even worse – blow came with the silting of the Zwin River. The people of Bruges had neither the money, nor the will, to keep the canal open, and so ships began to by-pass the city, preferring to travel on to Antwerp. Soon the rich of the city followed suit. Bruges was then occupied by the Spanish. When the remnants of the English army poured into the city in the 19th century in the aftermath of Waterloo, the city was subject to a great deal of degrada-
yerleşiyor ve Bruges’ün neredeyse tamamı, Gotik stil meraklısı İngiliz mimarlar tarafından 19. yüzyılda esasına uygun olarak adeta yeniden inşa ediliyor. Şehrin tarihi görünümüne aldanmayın; orijinal ahşap Orta Çağ evlerinin bugün sadece ikisi ayakta. Bruges’deki 10 bin kadar yapının yarısı UNESCO Dünya Kültür Mirası listesi kapsamında koruma altına alında. Son olarak 2002’de Avrupa Kültür Başkenti olduğundan beri kapsamlı bir yenileme ile makyaj tazeliyor. Bruges’ün tarihi merkezi, şehrin eski surlarının etrafından dolanan büyük bir yolla çevreleniyor. Tarihi surlardan geriye kalan kapıları -Smedenpoort, Ezelpoort, Kruispoort, ve Gentpoort- bugün hâlâ görmek mümkün. Bruges’ün ilgiye değer noktalarının hemen tamamı bu halkanın içinde yer alıyor. Şehir, belli başlı kiliselerinin isimlerini taşıyan bölgelere ayrılmış: SintGillis, Sint-Anna, Sint-Magdalena, Onze-Lieve-Vrouwekerk, Sint-Salvators ve Sint-Jacobs gibi. Pratikte ise şehir merkezi o denli küçük ki yerliler bu mahalle isimlerini pek kullanma gereği duymuyor ve adres tariflerini, etrafta bulunan önemli binalara göre yapıyorlar. Şehrin bir ucundan diğer ucuna yürümek ise kabaca 20 dakikanızı alıyor. Yine de Bruges’ün, küçük çapıyla ölçülemeyecek denli büyük bir albenisi ve canlılığı olduğunu söylemek mümkün. Kentle en hızlı yoldan tanışmak için, botla yarım saatlik bir kanal turu veya taş parke sokaklarda 40 dakikalık bir fayton turu alabilirsiniz. Kaptanınız veya fayton sürücünüz, size şehrin anıtsal yapılarıyla ilgili temel bilgileri verecektir. Merkezin “sıfır” nokta-
tion, but many English aristocrats purchased homes here and in the 19th century English architects, under thrall of Gothic styles, almost completely rebuilt the city in accord with its original essence. Don’t be fooled by the city’s historic appearance: only two of the original Medieval wooden houses remain standing today. Still, almost half of Bruges’ 10,000 structures are under UNESCO World Cultural Heritage protection. In 2002, when the city was named a European Capital of Culture, the city was given a comprehensive face lift. The historical center of Bruges is encircled with a road that follows the route of the former city fortification walls. The remnants of the old city gates of Smedenpoort, Ezelpoort, Kruispoort, and Gentpoort are still visible even today. Almost all of the most valued spots in Bruges are located in this old historic heart of the city. While the city districts are known by the names of their main cathedrals and churches – Sint-Gillis, Sint-Anna, Sint-Magdalena, Onze- Lieve-Vrouwekerk, Sint-Salvators and Sint-Jacobs – the city center is actually so small that these neighborhood names are rarely used; rather residents describe their locations according to the important buildings found there. It only takes twenty minutes, roughly speaking, to walk from one end of the old city to the other. Still, Bruges has a beauty and a dynamism that belies its size. To best and most quickly see the city, the visitor should either take one of the canal tours or the 40-minute phaeton tours. The boat captain or the carriage driver will provide ample information about the
8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
57
Bruges
sında yer alan Market Meydanı ise eninde sonunda bütün yolların dönüp dolaşıp geldiği yer. Üçgen çatılı rengârenk Belçika evleri, Neo-Gotik bir saray binası ile 13. yüzyıldan kalma Belfry çan kulesi meydanı süslüyor. Belfry, vaktiyle şehrin hazinesinin saklandığı sekizgen biçimli ilginç bir taş yapı. Kulenin daracık bir koridordan 366 basamakla çıkılan tepesinden şehrin panoramik manzarasını görebilirsiniz. 1600’lerde, tepedeki dev çanları hareket ettirmesi için kuleye yerleştirilen org sistemi hâlâ faal durumda ve kuledeki 47 çan ile haftanın ve günün belli zamanlarında popüler şarkılar çalınarak ziyaretçilere bir müzik ziyafeti sunuluyor. Şehir merkezinden dışa doğru açılan sokaklarda amaçsızca gezinmek bile çok zevkli. Bu gezinmeler sırasında, şehrin dış mahallelerinden birinde yel değirmenlerine de rastlayacaksınız. İki tanesi, 1700’lerden beri burada bulunan 25 kadar değirmenden günümüze ulaşabilenler. Diğer ikisi ise şehir dışından getirilip yerleştirilmiş. Kanal boyunca uzanan minik ama huzur verici bir parkın devamında yer alan yel değirmenlerinin yakınındaki Balstraat Caddesi’nde, Belçika’nın haklı bir üne sahip dantelcilik zanaatını yaşatan Kantcentrum karşınıza çıkacak. Pazar günleri hariç her öğleden sonra burada dantel yapım uygulamalarını görmek; dekoratif dantel örtülerden dantel küpe ve kolyelere dek birçok şey satın almak mümkün. Ben müzenin mağazasından, dantel yapımında kullanılan, kuş formunda harikulade minik bir makasla ayrıldım. Şehirden ayrılmadan bavuluma attığım bir diğer ganimet ise incecik dokunmuş resimli 5 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
city’s most important monuments. The ‘zero’ point in the Market Square is the place where – eventually – all the city’s roads lead. The square is adorned with triangular roofed Belgian houses, a Neo-Gothic city hall, and a 13th century Belfry Tower. This octagonal tower is especially interesting as it once housed the city’s treasury. Those willing to climb the 366 steps up the belfry’s steep and narrow staircase will enjoy a panoramic view of the city. The giant bells of the carillon installed in the top of the tower in the 1600s are still operating and on certain days of the week lucky visitors are provided with a musical fest of popular songs. Simply wandering along the streets that lead from the square to the outer districts of the city is fun in itself. Some of the streets lead to outer neighborhoods with windmills. Two of these remain from the original 25 or so windmills located in the city in the 1700s, while the other two were brought here from the countryside. Balstraat Avenue, which is near the windmill standing at the end of a small, but peaceful park that extends along the sides of the canal, leads the visitor to Kantcentrum, the area of the city that has kept the art of lace-making alive. Every afternoon, other than Sundays, one can see lace being made and visitors can purchase a wide variety of lace objects, from decorative doilies to lace earrings and necklaces. I left the museum store with a wonderful, tiny bird-like pair of scissors used in lace making. Before leaving the city I also packed another treasure into my suitcase, this time two pillowcases made of finely wo-
Bruges
Kentle en hızlı yoldan tanışmak için, botla yarım saatlik bir kanal turu veya taş parke sokaklarda 40 dakikalık bir fayton turu alabilirsiniz. To best and most quickly see the city, the visitor should either take one of the canal tours or the 40-minute phaeton tours.
halı parçalarından yapılmış iki yastık kılıfı oldu. Bruges’teki birçok dükkan içinde Mils Fleurs Tapestries, özellikle ürün çeşitliliği ile gönlümü fethetti. Burada Belçikalı ressamların ünlü eserlerinin veya modern tabloların kopyalarından dokunmuş incecik ipeğimsi duvar halıları, örtüler ve çantalar artık sizi bekliyor. 50 kadar çikolata dükkânı arasından da seçim yapmakta zorlanacağınız kesin. Brüksel ve Antwerp’i bile geride bırakarak ülkenin çikolata başkenti unvanını kimselere kaptırmayan Bruges’de, her kasım ayında Uluslararası Çikolata Sempozyumu yapılıyor. Bunu takiben de çikolatadan güzellik ürünleri, heykeller ve çikolata yapım kurslarıyla zenginleşen Chocolate adlı bir festival düzenleniyor. Ancak şehrin asıl gastronomik başarısı, dokuz tane Michelin yıldızlı restorana sahip olması… Bu ebatta bir şehir için bu, dünya rekoru sayılabilir. Üç Michelin yıldızlı Hertog Jan, bu restoranların başında geliyor ve beş aşamalı tadım menüsü ile ziyaretçileri sade ve küçük yemek salonuna çekmeyi başarıyor. Ancak bu tip formal mekânlar ilginizi çekmiyorsa, Belçika usulü, kalın doğranıp çifte kızartılmış patates kızartmasında uzmanlaşmış restoranlardan biri olan Chez Vincent’a uğrayabilir veya şehirdeki favori noktam Vismartk (Balık Pazarı) çevresindeki harika balık restoranı Gouden Karpel’de deniz kabuklularını tercih edebilirsiniz. Son akşam yemeğimizde soluğu bu restoranda almıştık. Dev bir deniz kabuğunun içinde fırınlanarak önüme getirilen karidesin tadına varırken, bir sonraki Bruges ziyaretinin planlarını çoktan şekillendirmiştim. 6 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
ven pieces of carpets. Many Bruges stores feature Mils Fleurs Tapestries, whose varieties captured my delight. Here one may also find finely woven silky wall carpets that depict copies of the works of famous historic or current Belgian artists, covers and bags. Choosing among the 50 or so chocolatiers is difficult. Chocolate making in Bruges surpasses even that of Brussels and Antwerp, making it the country’s chocolate capital and – holding tightly to its title – each November Bruges hosts the International Chocolate Symposium. The symposium is followed by a festival called simply Chocolate, which is enriched with courses on how to make such chocolate products as chocolate figures, chocolate based cosmetics and, of course, chocolate itself. Despite this, the true gastronomic success of the cities lies in the fact that it has nine Michelin starred restaurants. This is a record, especially for a city of this size. The Three-Michelin Star Hertog Jan heads the list of these restaurants and its five course meal manages to attract visitors to its small and plain dining room. But if you do not care for such formal venues, you may head to the Chez Vincent, a restaurant that features Belgian style, thick cut double-roasted fries or to my favorite spot in the city, the Gouden Karpel fish restaurant located in the Vismartk (the fish market). This is a wonderful place to drown yourself in sea shells. It was here that we ate our last meal in the city. Simultaneous to feasting on shrimp baked in a giant shell, I was already forming plans for my next visit to Bruges.
KÖKLERE DÖNÜŞ BACK TO THE BASICS 40 YILI AŞKIN MÜZIKAL BIRLIKTELIKLERIYLE CAZ DÜNYASINA ŞEKIL VEREN IKILI CHICK COREA VE STANLEY CLARKE ILE İSTANBUL’DA VERDIKLERI KONSER SONRASINDA KEYIFLI BIR SÖYLEŞI YAPTIK. WE HAD A VERY ENJOYABLE INTERVIEW WITH CHICK COREA AND STANLEY CLARK, THE DUO WHOSE 40 PLUS YEARS OF MUSICAL COLLABORATION HAVE SHAPED THE WORLD OF JAZZ. YAZI| STORY Gamze Kantarcıoğlu
Köklere Dönüş
Back to the Basics
İstanbul’a geri gelmek nasıl bir duygu? C. C.: İstanbul batıdan doğuya kültürlerin, dolayısıyla da farklı müziklerin kesişme noktası ve caz uzun zamandan beri kendi seyircisini oluşturmuş görünüyor. İstanbul seyircisinin anlayış ve coşkusu bana her zaman keyif veriyor. S. C.: Buraya gelmeyi seviyorum çünkü Türkiye tarihsel açıdan çok önemli. Ayrıca seyircinin kendine has bir caz beğenisi olduğunu görüyorum.
How does it feel to be back in Istanbul? C. C.: Because Istanbul is a cross section of cultures from west to east, it is home to a wide variety of musical styles and it’s evident that jazz has also formed its own group of listeners. I always enjoy the discernment and the enthusiasm of Istanbul audiences. S. C.: I like coming here because historically Turkey is very important. I also see that audiences here have a unique appreciation of jazz.
1970’li yıllardan bu yana birlikte müzik yapıyorsunuz ve tarzınız hiç eskimiyor. RTF’nin farkı neydi? RTF’nin dönüşü hakkında ne hissediyorsunuz? C. C.: “Return to Forever”ın (Sonsuzluğa Dönüş) “dönüş” kısmı aslında temel doğamıza, yani hepimizin içinde var olan gerçek özümüze dönüş anlamındaydı. Ve RTF için yazdığım parçalarda bu ruh her zaman vardı.
You have been playing together since the 1970s, but your sound never gets old. What is the different about RTF, and how do you feel about the concept of “going back” in RTF? C. C.: Well the “going back” concept in Return To Forever actually refers to the “return” to our basic natures, that part in each of us that is our true essence. This is the spirit I have always embodied in the music I write for RTF.
6 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
S. C.: I think we were very fortunate with the jazz/rock/fusion movement in the 1970s in that we were a little ahead of our time, experimenting with new ways of merging those genres. Fusion was somewhat of an “exposure gateway” of the time. Fans of rock were exposed to jazz and jazz fans were exposed to rock. It gave listeners an appetite for discovery. It still does.
RTF caz füzyon türünde yeni bir çığır açtı çünkü 70’li yıllarda elektronik piyano ve bas kullanıyordunuz. Akustik bir albüm yapmaya nasıl karar verdiniz? C. C.: Hiçbir zaman elektrik ve akustik müzik arasında bir ayrım yapmadım. Elektrikli enstrümanlar da akustik olanlar da birer müzik aleti ama birbirlerinden farklılar; dolayısıyla farklı işlevleri olan aletler gibi kullanılabilirler. S. C.: Geçtiğimiz 10 yıl içinde basın köklerine döndüm ve daha çok akustik bas üzerinde yoğunlaştım. Ben kendimi her şeyden önce bir akustik basçı olarak görüyorum. Müziğe başladığım ve en başında eğitimini aldığım enstrüman buydu. RTF’daki parçaları akustik bas ile yorumlamak bu yüzden bana çok doğal göründü.
RTF was innovative in jazz fusion because you used electronic piano and bass in 70s. Why did you decide to record an acoustic album? C. C.: I have never discriminated between electric and acoustic music. Both electric and acoustic instruments are musical instruments, but they are different from one another. That is why they are used as instruments of varying functions. S. C.: In the last ten years I’ve gone back to my bass roots, concentrating more on the acoustic bass. I’ve always thought of myself as primarily an acoustic bass player. That’s the instrument I started with and initially trained on, so it’s only natural for me to interpret RTF music an acoustic bass.
FOTOĞRAF| PHOTOGRAPHY Steven Parke
S. C.: 1970’li yılların caz/rock/füzyon hareketi bizim açımızdan bir şanstı çünkü biz zamanımızın biraz ilerisindeydik ve bu müzik türlerini bir araya getirme fikriyle deneyler yapıyorduk. Füzyonun zamanında bir tür “görünürlük kapısı” gibi bir işlevi vardı. Caz severleri rock ile, rock’çıları cazla tanıştırıyordu. Bu anlamda izleyicilerde bir keşfetme arzusu yarattı ve hala da yaratıyor.
8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
67
Köklere Dönüş
Back to the Basics
Bugünü 1970’lerle karşılaştırabilir misiniz? S. C.: Kuşkusuz 40 yıl öncesine göre daha ustalaşmış ve olgunlaşmış müzisyenler olduk. Bir bütün olarak müzik endüstrisi ise son 40 yılda çok büyük bir dönüşüm geçirdi. Müziğin teknolojiyle birleşmesi, şirketler açısından oyunun kurallarını tamamen değiştirdi. Ben bu yolculuğun keyfini çıkartıyorum ve işlerin nereye varacağını izliyorum. C. C.: Ben tarihçilikten pek anlamam. Değişim değişimdir. Her şey değişir çünkü biz yaşamaya ve icat etmeye devam ederiz. Yenilik hep var ve bu yeni bir şey değil…
How do you compare today with that of the 1970s? S. C.: We are undoubtedly more skilled and seasoned musicians than we were 40 years ago. The music industry as a whole has changed dramatically over the last forty years. The integration of music and technology has changed all the rules of the game. I’m enjoying both the ride and seeing where it’s taking us. C. C.: I’ve never been much of a historian. Change is just change. Everything keeps changing because we keep living and inventing. There is always a process of innovation, but this in itself is also not something new.
Bize verecek yeni haberleriniz var mı? C. C.: Stanley ile birlikte uzunca bir süredir bu düet projesi üzerinde konuşuyorduk. İkimiz için de yeni bir sıçrama noktası oldu. Kuyruklu piyano ve kontrbas ile konser vermek –köklerimize dönmek- bizim için bir tür deneydi. Her zaman birlikte müzik yapmanın yollarını bulacağımızdan eminim. S. C.: Bence de Chick ile ben mutlaka yeniden birlikte müzik yaparız. Ben ayrıca Eylül sonunda piyasaya çıkacak yeni albümüm konusunda çok heyecanlıyım. Adını şimdilik “UP” koyduk ve üzerinde çalışırken gerçekten çok eğlendim. Hareketli, ritmik ve çok enerjik bir albüm olacak.
Do you have any new news to share with us? C. C.: Stanley and I’ve been talking about this duet project for a long time. It’s been a new jumping off point. Going back to our basics, giving a grand piano and double bass concert, is a kind of experiment. I’m sure we will always find ways to make music together.
6 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
S. C.: It’s a good bet that Chick and I’ll perform together again. Also, I’m excited about my new album that will be coming out at the end of September. It’s tentatively titled “UP” and I’ve had a lot of fun working on it. It’s going to be upbeat, rhythmic and very energetic.
DESTINATION: TOKYO
TURKISHAIRLINES.COM
GÜNCEL SANATIN SEÇKİNLERİ İSTANBUL’DA
GEÇEN YIL ILKI DÜZENLENEN VE TÜRKIYE’NIN EN PRESTIJLI SANAT FUARLARINDAN BIRI OLMA YÖNÜNDE EMIN ADIMLARLA ILERLEYEN ARTINTERNATIONAL, 26 – 28 EYLÜL TARIHLERI ARASINDA GERÇEKLEŞIYOR. FUAR IÇIN GERI SAYIM BAŞLAMIŞKEN, BU YIL GÖRECEKLERIMIZLE ILGILI ILK HABERLERI FESTIVAL KURUCULARINDAN YEŞIM AVUNDUK’TAN ALDIK.
OUTSTANDING CONTEMPORARY ART IN ISTANBUL ORGANIZED FOR THE FIRST TIME LAST YEAR AND ALREADY ON ITS WAY TO BEING ONE OF TURKEY’S MOST PRESTIGIOUS ART FAIRS, ARTINTERNATIONAL WILL BE HELD THIS YEAR FROM 26 – 28 SEPTEMBER. AS THE COUNT-DOWN FOR THE OPENING BEGINS, WE TALKED TO YEŞIM AVUNDUK, ONE OF THE CO-FOUNDERS OF THE FAIR, TO GET THE INSIDE SCOOP ON WHAT IS IN STORE FOR US THIS YEAR. YAZI| STORY Gamze Kantarcıoğlu PORTRE FOTOĞRAFI| PORTRAIT PHOTOGRAPHY Tuba Özkan Bakırkaya
1/
ArtInternational
3/
4/ 1. Tony Cragg, Atmos, 1991, 3 parça, bronz, Deweer Galeri Tony Cragg, Atmos, 1991, 3 parts, bronze, Deweer Gallery
2. Joan Miró, Statue, 1975, Bronz, 205x50x50 cm, Galeri Lelong Joan Miró, Statue, 1975, Bronze, 205x50x50 cm, Gallery Lelong
3. Clemens Behr, 2013, vernik, ahşap ve kapı, 200x70 cm, Circle Culture, Galeri, fotoğraf: Uwe Walter Clemens Behr, 2013, varnish, wood and door, 200x70 cm, courtesy of Circle Culture, Gallery, photo: Uwe Walter
4. Fabien Mérelle, Papillons (Kelebekler), 2013, boya, saç, kumaş, kelebekler, 80x28cm, Edouard Malingue Galeri
2/
İ
STANBULLU SANATSEVERLERIN sonbaharı heyecanla beklemeleri için artık bir sebep var: Uluslararası güncel sanat fuarı ArtInternational. 2011’in Kasım ayında iki fuar devinin Türkiye’de kapsamlı bir sanat fuarı ihtiyacı olduğunu fark etmesiyle başlayan macera 2013’te bir proje olarak karşımıza çıktı. Geçen yıl toplam 15 bin ziyaretçi ve koleksiyoncuyu 63 yerli ve yabancı galeriyle buluşturan fuarın gelecekte Türkiye’nin en önemli sanat olaylarından biri olacağı şimdiden seziliyor. Bu yıl içlerinde 12’si Türk, toplamda 80 galeriyi ağırlayacak olan
7 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Fabien Mérelle, Papillons (Butterflies), 2013, Paint, hair, cloth, butterflies, 80x28cm, Edouard Malingue Gallery
ISTANBUL ART LOVERS NOW HAVE a reason to long for Fall: ArtInternational; the international contemporary art fair. The idea was first conceived in November, 2011 when two giant fair organizations recognized that Turkey needed a comprehensive art fair, which they then launched in 2013. When a total 15,000 visitors and collectors flocked to the fair that brought together 63 Turkish and international galleries, everyone understood that this event was slated to become one of Turkey’s most important art happenings. This year the ArtInternational Fair will be hosting 80 galleries, 12 of them Turk-
1. Davide D’Elia An-titled 02, 2013 Eski tip boyama, yağlı boyama, yosun tutmayan boya karışımı 39,5x30 cm, Ex Elettrofonica Galeri
Davide D’Elia An-titled 02, 2013, Vintage painting, oil painting, intervention of antifouling paints, 39,5x30 cm, Ex Elettrofonica
2. Davide D’Elia, VAV 02, 2014 Eski tip çerçeve, küflü kanvas, yosun tutmayan boya karışımı 70x50 cm, Ex Elettrofonica Galeri Davide D’Elia, VAV 02, 2014 Vintage frame, canvas moldy, intervention of antifouling paints, 70x50 cm, Ex Elettrofonica
1/
ÖNE ÇIKANLAR
Uluslararası seçici komite tarafından belirlenen 80 galerilik seçkinin içinde dikkat çeken çok fazla çalışma var. Joan Miro’nun da heykelinin bulunduğu ArtInternational’ın özel heykel terası “By the Waterside”, bedenini kamufle ederek görünmezliğe ulaşan sanatçı Liu Bolin’in işleri ve SPOT Projects’in kurucularıyla hazırlanan Konuşma Programı, öne çıkanlardan bazıları. HIGHLIGHTS
2/
There are many works that will be highlighted by the 80 participating galleries selected by the selecting committee, among which are a Jean Miro sculpture that will be included in the By the Waterside exhibit on the ArtInternational sculpture terrace, the works o Liu Bolin, the ‘invisible’ artist who camouflages and hides his body, and the Talking Program, organized by the founders of the SPOT project.
ArtInternational’da yine Amerika’dan Hong Kong’a, Suudi Arabistan’dan Küba’ya kadar dünyanın birçok bölgesinin önde gelen galerileri stand açacak. “Türkiye ilk kez çok önemli galerilere ev sahipliği yaptı. Türkiye’deki koleksiyonerler ilk kez bu galerileri böyle bir organizasyonun içinde gördü. ArtInternational’ın ilk sene için her anlamda büyük bir başarı elde ettiğini düşünüyorum.” diyen Yeşim Avunduk’a katılmamak elde değil. İstanbul’un büyüleyici güzelliğini kapsamlı bir sanat etkinliğiyle birleştirdiğiniz zaman ortaya çıkan sonuç tatmin edici oluyor.
ish, with stands of leading galleries originating from America to Hong Kong and from Saudi Arabia to Cuba. Speaking of last year’s fair, Yeşim Avunduk told us: “This was the first time that Turkey hosted such important galleries and was the first time that Turkish collectors got to visit these galleries within this kind of organization. I personally consider that ArtInternational proved to be highly successfully in its first year.” We also have to agree with Yeşim Avunduk, for we know that when Istanbul’s enchanting beauty is combined with a comprehensive art event, the results will be very satisfying. 8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
73
1/
1. Liu Bolin, Şehirde Saklanmak, Hazır makarnalar, ParisBeijing Galeri
Liu Bolin, Hiding in the City, Instant Noodles - Galerie Paris-Beijing
2. Sonja Larsson, Mavi Küre, 2014, pleksi üzerine yağlı boya, 150x150 cm, Cecilia Hillström Galeri Sonja Larsson, Blue Sphere, 2014, oil on plexi, 150x 150 cm
3. Mohammad-Hossein Emad, Lit Shadow serisinden, 2013, beyaz kartonplast yaprak, aluminyum, ahşap ve ışık, 95x187x155 cm, Assar Art Galeri
2/
3/
SANAT MERKEZİ İSTANBUL
İngiliz ve Türk iki önemli fuar şirketinin ortaklığıyla ortaya çıkan ArtInternational için belirlenen şehrin neden İstanbul olduğunu soruyoruz. “İstanbul çok önemli; tarihsel dokusu, medeniyetlere ev sahipliği yapması, stratejik konumu…” diyor Yeşim Avunduk ve ekliyor: “Ayrıca İstanbul bir marka. Dünyanın sayılı metropollerinden bir tanesi. Böyle bir organizasyonun İstanbul’da yapılması elbette başarıyı beraberinde getiriyor.” Açtığı hatlarla İstanbul’u çekim merkezi haline getiren Türk Hava Yolları’nın dünyanın her yerinden 7 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Mohammad Hossein Emad, Untitled from the Lit Shadow series, white cartonplast sheet, aluminum, wood & light, 95x187x155 cm, 2013, Assar Art Gallery
CENTER OF ART: ISTANBUL We asked why the organization, a partnership of two important fair companies – one English and the second Turkish – had chosen Istanbul as the spot to host the ArtInternational. Yeşim Avunduk answered by saying, “Its historical fabric, multi-cultural origins, and strategic location all combine to make Istanbul very significant.” She then added, “Moreover, Istanbul is also a brand name and is one of the world’s selected metropolises. When such an organization is held in Istanbul it is bound to be successful.” Avunduk also acknowl-
ArtInternational
Stephan Balkenhol, Figur Mann (Erkek Figürü), 2014, kavak üzerine boyama, 133 cm yüksekliğinde Stephan Balkenhol, Figur Mann (Male Figure), 2014, paint on poplar, figure 133 cm high
8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
75
2/ ArtInternational
1. ArtInternational’ın kurucularından Yeşim Avunduk
Yeşim Avunduk is one of the co-founders of ArtInternational
2. Jan Fabre, Wandelend Blad (Yaprak zararlısı), 1991, Bic ve kağıt üstünde yürüyen yapraklar, 222x150 cm, Deweer Galeri Jan Fabre, Wandelend Blad (Leaf insect), 1991, Bic and walking leaves on paper, 222x150 cm, Courtesy Deweer Gallery
3. Jaume Plensa, Triptych, 2009, Paslanmaz çelik, 317x196x268 cm, Mario Mauroner Galeri Jaume Plensa, Triptych, 2009, Stainless steel, 317x196x268 cm, Mario Mauroner Gallery
1/
TÜRK GALERİLER
Bu yıl fuarda Türkiye’yi temsilen 12 seçkin galeri yer alıyor. Geçen yıl da katılan Galeri Manâ, NON, Pi Artworks, PİLOT, Rampa, ArtSümer, x-ist ve Galeri Zilberman’ın yanı sıra bu yıl Dirimart, Galeri Nev, Rodeo ve Sanatorium da ArtInternational’ın bünyesine katılıyor. TURKISH GALLERIES
This year 12 Turkish galleries will be participating in the ArtInternational fair: Last year’s participants, Galeri Manâ, NON, Pi Artworks, POLOT, Rampa, ArtSümer, x-ist and Galeri Zilberman, will be joined this year by l Dirimart, Galeri Nev, Rodeo and Sanatorium.
İstanbul’a yaptığı uluslararası seferlerle fuarın başarısına katkı sağladığını da belirtiyor Avunduk. Galerici ya da koleksiyonerlerin gözünden baktığınız zaman ArtInternational ticari bir fuar; ancak ziyaretçilerin gözünden baktığınız zaman fuarın ötesinde küresel bir güncel sanat köprüsü. Kısacası ortaya çıkardığı ekonomik hacimle Türkiye’deki sanat pazarına bir anda hareket getiren ArtInternational hem galericileri, hem koleksiyonerleri, hem de ziyaretçileri bu yıl da memnun etmeye kararlı. istanbulartinternational.net 7 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
3/
edges the contributions made by Turkish Airlines, for its expansive world-wide destinations have transformed Istanbul into a major transportation hub, and this is, of course, an added benefit to the success of the fair. While gallery owners or collectors may view the ArtInternational as a commercial enterprise, most visitors view the event as a bridge to global contemporary art. In other words, the fair’s economic values and its fostering of Turkey’s art market place are sure to also please again this year, not just gallery owners, but collectors and visitors as well.
Istanbul: Delightfully Turkish, delightfully scenic.
Turkish Airlines flies you to unique view of Istanbul. Discover all the ins and outs with us.
TURKISHAIRLINES.COM
SANAT KAPISINDAN AMSTERDAM Through the Gateway to Art YAZI| STORY Özge Kutluk
AMSTERDAM’IN EN GÜZEL MÜZELERI, YILLAR SÜREN RESTORASYONUN ARDINDAN KAPILARINI YENIDEN AÇTI. BUGÜNLERDE GENÇ TASARIMCILARIN SIRA DIŞI GIRIŞIMLERI VE SANAT KOKULU OTELLER, ŞEHRIN YEPYENI BIR ENERJIYLE DOLUP TAŞMASINI SAĞLIYOR. AMSTERDAM’I GÖRMÜŞ OLSANIZ DA ŞIMDI HER ZAMANKINDEN ÇOK SEVECEKSINIZ.
AMSTERDAM’S MOST BEAUTIFUL MUSEUMS HAVE NOW COMPLETED THEIR YEARS-LONG RESTORATION PROCESS AND HAVE REOPENED THEIR DOORS. VISITORS ALSO FIND THAT THE CITY IS BEING REVITALIZED BY THE UNIQUE WORKS OF YOUNG DESIGNERS AND BY THE CITY’S ARTINSPIRED HOTELS. EVEN THOSE WHO ALREADY ADMIRE AMSTERDAM WILL NOW LOVE IT EVEN MORE.
Droog Design
Amsterdam
Droog Design
S
ANAT VE “AKILLI” TASARIM, Amsterdam’ı her daim uyanık ve canlı tutuyor. Üstelik bu durum hemen hemen 500 yıldır böyle. Yani Hollandalı denizcilerin dünyanın başka kıyılarındaki zenginlikleri ülkelerine akıtmaya başladıkları; demir ve taş atölyelerinin duvarlarında sanat eserlerinin asılı durduğu zamanlardan beri... Şimdilerde Rem Koolhas, Droog, Moooi, Viktor & Rolf gibi Hollandalı mimarlar, iç dekoratörler, modacılar ve sıradaki daha niceleri, tüm dünyanın hayranlığını kazanan işlere imza atmaya devam ediyorlar. Amsterdam’ın turistler için bir hazine değeri taşıyan kanallarının kıyısına dizilmiş ve cepheleri de pasta gibi süslenmiş yüzlerce yıllık evlerinin gerisinde, tahminlerin ötesinde modern bir ruh barınıyor. Dilerseniz Amsterdam’ın trendlere öncülük eden sıra dışı mekânları arasında bir gezintiye çıkarak, geleceğin neye benzeyeceğine dair bir fikir edinelim. Bunların başında on yıllık bir restorasyonun ardından geçen sene yeniden kapılarını açan Rijksmuseum geliyor. Kanallar bölgesinin hemen bitiminde, etrafında Van Gogh ve Stedelijk gibi önemli müzelerin sıralandığı devasa bir parka hakim konumda heybetli bir 19. yüzyıl yapısıdır bu bina. Altından yayalar ve bisikletlilerin geçebildiği kemerli galerisiyle adeta şehrin sanat alemine açılan bir yıldız kapısıdır. Başarılı bir restorasyonla eskiyle yeniyi çok güzel şekilde harmanlayan modern sergi alanlarına kavuşturulan müzenin koleksiyonlarında, 1200-2000 yılları arasına tarihlenen bir milyon kadar obje ve sanat eseri bulunuyor. Ziyaretçiler ise bunların sadece 8 bin kadarını görebiliyorlar. Başrolde Vermeer ve Remb-
8 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
IN AMSTERDAM, ART AND “intelligent design” coalesce to keep to city constantly awake and alive. This is a process that has been going on for about 500 years, actually since Dutch mariners began to import the wealth they amassed from other shores, and since works of art began hanging on the walls of ironmongers and stonemasons’ ateliers… Today Dutch architects, and interior decorators and stylists such as Rem Koolhas, Droog, Moooi, Viktor & Rolf and many others are creating works that fascinate the whole world. Tucked behind the treasured, centuries-old houses with their canal-facing ornamental facades lies an incredibly modern soul. A stroll through Amsterdam’s unusual venues that pioneer new trends gives us a glimpse of the future. First among these venues is the Rijksmuseum, which reopened its doors last year after a ten-year restoration period. This majestic 19th century structure is situated at the end of the canal area, where it dominates a huge park lined with such important museums as the Van Gogh and Stedelijk. Rising above porticoes for pedestrians and cyclists, the museum serves as a crest of stars opening onto the city’s world of art. With its successful restoration process now complete, the museum (whose collections include about a million objects and works of art dating from 1200-2000) now includes modern exhibition halls that beautifully merge old and new. While only about 8000 objects are on exhibit at any one time, the most treasured works of the museum are the approximate 2000 paintings by such
rant gibi Hollanda resmine 17. yüzyılda altın çağını yaşatan masters as Vermeer and Rembrandt, who contributed to the üstatların 2 bin kadar tablosu var. Bunların da başında kendisi17th century golden age of Dutch painting. The most signifine ait özel bir sergi salonuna sahip olacak kadar önemli bir baş- cant of these paintings is Rembrandt’s Night Watch, a work yapıt olan Rembrandt imzalı Gece Devriyesi tablosu geliyor... so important that it solely occupies an entire exhibition hall. Bu resim Hollandalılar tarafından öyle önemseniyor ki, yangın The Dutch attach so great an importance to it that they have ve benzeri durumlarda, 3x4 metre ebatlı bu devasa tabloyu set up a special escape slide beneath it, so that this huge, 3x4 hızla tahliye etmek için altına özel bir kaçış düzeneği yapmışlar. meter painting can be rapidly removed in case of fire or other Işık ile karanlığı daha önce görülemergencies. Those who wish memiş bir ustalıkla resimlerinde to better understand the world kullanan Rembrandt’ın dünyasını of Rembrandt, who made use daha iyi anlamak isteyenler, saof light and shadow with unique natçının Jodenbreestraat Caddesi mastery, should also visit his üzerindeki evini ve atölyesini de Jodenbreestraat Avenue house ziyaret etmekten hoşlanacaktır. and atelier. At the time of our Rijksmuseum’un hemen karşısınvisit, the contemporary art mudaki çağdaş sanat müzesi Stedeseum Stedelijk, situated across lijk ise bizim ziyaretimiz sırasınthe Rijksmuseum, was hosting da, Hollanda’nın en önemli ürün an exhibition focusing on the ve mobilya tasarımcılardan Mar25-year long career of Marcel cel Wanders’in 25 yıllık tasarım Wanders, one of the Netherkariyerine odaklı bir sergiye ev lands’ most important product sahipliği yapmaktaydı. Sergiyi kaand furniture designers. Don’t çıranlar üzülmesin; çünkü Marfret if you missed this exhibicel Wanders’ın Amsterdam’ın tion, however, for Moooi, Marcel renkli mahallesi De Joordan’daki Wanders’ design studio in De tasarım stüdyosu Moooi, 700 Joordan, a colorful district of metrekarelik showroom’uyla Amsterdam, is very much like an bir sanat galerisinden farksız. art gallery with its 700 square Hollandaca “güzel” kelimesinden meter showroom. Moooi’s name ismini alan Moooi’deki fazladan derives from the Dutch word for olan üçüncü ‘o’ harfi, güzelliğin “beautiful”, but contains a third ve biricikliğin hayatımıza kattığı letter “o” stands for an extra value in terms of beauty & uniqueekstra değeri simgeliyor. Marcel ness. There is yet another venue Wanders’ın tasarımlarındaki sıra where the visitor can experience dışı ve “oyuncu” dünyayı tecrübe the unusual and “adventurous” edebileceğiniz bir başka mekan Hotel Andaz Amsterdam world in Marcel Wanders’ dedaha var; geçen sene açıldığında signs: Andaz Amsterdam Prinşehrin en özel konaklama mekanı Prinsengracht’ın lobisi sengrach, which—even though haline gelen Andaz Amsterdam Lobby of Amsterdam’s it only opened last year – has Prinsengracht. Şehrin en ünlü already become the city’s most kanalı Prinsengracht (Prens Hotel Andaz Prinsengracht exclusive hotel. Situated on Kanalı) üzerindeki otel, eski PrinPrinsengracht (Prince’s Canal), sengracht Halk Kütüphanesi’nin the city’s most famous canal, binasında 122 oda sunuyor. the 122-room hotel is the former İçeride ise Wanders’ın cesur renk Prinsengracht Public Library. With its bold colors and patterns, ve desenler, devasa koltuklar ve avizelerle kurguladığı bir masal huge armchairs and chandeliers, the interior reflects a fable dünyası sizi bekliyor. Lobideki lounge bölümünde soluklanıp created by Wanders. This is a place worth stopping by, either bir şeyler içmek veya Bluespoon adlı restoranında şef Julien to refresh yourself at the lounge in the lobby, or to taste Chef Piguets’nin kreatif lezzetlerini tatmak için uğramaya değer. Julien Piguets’ creative flavors in the restaurant, Bluespoon. Zaten şu sıralar Amsterdam’daki şefler, vaktiyle pek özelliksiz olan Hollanda mutfağını ileriye götürmekle ve icat ettikleri yep- Indeed, chefs in Amsterdam are now busy advancing Dutch cuisine, once considered bland, and using their unique restauyeni lezzetleri, sıra dışı atmosfere sahip restoranlarda ziyaretçirant settings to present guests with the brand new flavors they lere sunmakla meşgul. are creating. 90’lı yıllardan beri Amsterdam’ın uluslararası tasarım dünDroog, another leading name who began placing his mark on yasına damgasını vuran bir diğer öncü ismi olan Droog ise 8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
81
zamanın ruhunu yakalamış ve kendine yepyeni bir yön çizmeye başlamış görünüyor. Amstel kanalının öbür yakasındaki bir 17. yüzyıl binasında üslenen Droog, aynı çatı altında harikulade bir tasarım mağazasını, Droog tarzını bire bir yansıtan bir otel ve spa’yı, bir sergi salonu ve restoranı bir araya getirmiş. Aslında çok amaçlı bir etkinlik alanı olarak görebileceğimiz bu mekân, şehirde tasarım ve sanat alanındaki trendleri takip etmek isteyenler için de vazgeçilmez bir buluşma noktası. Droog’un kurucusu Renny Ramakers, “Burada otel konseptini tersine çevirdik” diyor ve ekliyor: “Normalde oteller sadece gidip uyuduğunuz yerlerdir; burada ise bir otelden bekleyebileceğiniz tüm hoşlukları, fonksiyonları ve daha da fazlasını bir arada sunduk. Tabii ki odaları da unutmadık. Hôtel Droog, özel sanat aktivitelerinden ürün tasarımına, sergilerden seminerlere tüm aktivitelerimizi aynı çatı altında topluMarcel Wanders yor ve insanları, kendilerini biraz da dünyadan koparmaya davet ediyor.” Gelelim, şu sıralar şehrin çağdaş nabzını tutmak isteyenlerin ziyaret etmesi gereken bir numaralı mahalleye… Merkez İstasyonu’nun doğusunda kalan Oostelijk Havengebied (Doğu Dokları) bölgesi, mimari ve tasarım meraklıları için doğru adres. Liman çevresinde 19. yüzyılda inşa
Amsterdam
Marcel Wanders 8 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Amsterdam’s world of international design in the 1990s, seems to have seized the spirit of the age and to be reshaping his future. Based in a 17th century building situated on the opposite side of the Amstel canal, Droog has brought together under the same roof a wonderful design store, a hotel and spa reflecting Droog’s style, an exhibition hall, and a restaurant. The venue, which could actually be considered as a multi-purpose activity area, is an indispensable drawing point for all those keen on following the latest in art and design. Droog’s founder Renny Ramakers says they have reversed the very concept of hotel and adds: “Normally hotels are only places where one stays to sleep, but here we are providing all the amenities and functions expected from a hotel and even more, without forgetting the rooms… Hotel Droog brings all of our activities under one roof – from curation to product design, and from exhibitions and lectures, and invites people to plug in as they choose.” Located to the east of the Central Station, the Oostelijk Havengebied (Eastern Docklands) ranks as the foremost district that anybody who wishes to experience contemporary art in the city should visit, and is “the” address for fans of design
Amsterdam kanallarında King’s Day kutlamaları Amsterdam canals King’s Day Celebrations 8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
83
Amsterdam
Moooi
edilmiş tarihi depoların arasında, şimdilerde modern rezidanslar yükseliyor. IJ kanalı manzarasına karşı yiyip içip konserler dinleyebileceğiniz Muziekgebouw aan’t IJ veya Amsterdam’ı Avrupa’nın caz başkentlerinden biri haline getiren performans mekanı Bimhuis gibi sıra dışı yapılar hep burada. Şehre gelen cruise yolcularını karşılayan, dalga formunda yapılmış camdan güzel bir bina olan Amsterdam Yolcu Terminali de öyle. Bu bölgedeki Borneo Adası’nı Sporenburg yarımadasına bağlayan yılan formlu ve 90 metrelik Pythonbrug’u (Piton Köprüsü) geçerek Scheepstimmermanstraat caddesine varırsanız, burada yaşayanlar tarafından bizzat tasarlanmış bir dizi ilginç ev karşınıza çıkacak. Ancak Java Adası ve KNMS adası üzerinde sizi daha da sıra dışı mimari örnekleri bekliyor. Yine doklar bölgesindeki ilgiye değer noktalar arasında, İngilizlerin yaramaz oğlanı şef Jamie Oliver’ın ağırlıklı olarak hayata dezavantajlı konumda başlamış gençleri yetiştirdiği konsept restoranı Fifteen ile eski bir yetimhaneden dönüştürülmüş, ilham verici Lloyd Hotel de var. Çok sayıda kültürel etkinliğe sahne olan Lloyd Hotel’in, yakınlardaki Vuurtoreneiland adlı bir adada bir pop-up restoranı var, ama sadece Mayıs-Eylül arasında konuk ağırlıyor. Lloyd’un iskelesinden kalkan bir botla gidilebilen adayı ziyaret eden şanslı kişilerden olursanız (biletler satışa sunulduğu gibi tükeniyor), Amsterdam’ın aynı anda hem baş döndürücü hızda yaşayan bir dünya kenti, hem de içinde zamanı durdurabildiğiniz çok sayıda gizli köşe barındıran bir yer olduğunu görüp şaşırabilirsiniz. 8 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Moooi
and architecture. Modern residences also now rise among the historical 19th century warehouses around the harbor. Unusual buildings such as Muziekgebouw aan’t IJ, where you can eat and drink enjoying the view of the IJ canal and listen to concerts, and Bimhuis, a performance venue that has made Amsterdam into one of Europe’s capitals of jazz, are all situated here, as is the Amsterdam Passenger Terminal, a wave-like beautiful glass building that welcomes cruise passengers visiting the city. The Pythonbrug (Python Bridge), a 90 meter long bridge shaped like a snake and connecting the Borneo Island with the Sporenburg peninsula, leads to Scheepstimmermanstraat Street with its interesting houses, all designed by their inhabitants. But examples of an even more unusual architecture await you on the islands of Java and KNMS. Among other places of interest in the docklands are Fifteen, the conceptbased restaurant where chef Jamie Oliver, the naughty boy of England, trains disadvantaged youth, and the inspiring Lloyd Hotel, formerly an orphanage. The Lloyd Hotel, which is stage to many cultural activities, has a pop-up restaurant on the nearby island of Vuurtoreneiland which is only open between May and September. If you happen to be among the lucky people who get to visit the island (tickets for the ferry leaving from Lloyd’s Jetty are sold out as soon as they go on sale), you will be surprised to see that Amsterdam is both a world city living at a dizzying speed, and a place containing many hidden corners where time stops.
DESTINATION: ISTANBUL
TURKISHAIRLINES.COM
Lüksün Hermès Tanımı DÜNYANIN EN ÖNEMLI LÜKS SEGMENT MARKALARINDAN HERMÈS, HEM TÜKETICI HARCAMA PIRAMIDININ EN ÜSTÜNDEKI KONUMUNU KORUYOR HEM DE GELENEKSEL EL IŞÇILIĞI VE KALITEDEN TAVIZ VERMEDEN YOLUNA DEVAM EDIYOR.
HERMÈS: THE DEFINITION OF LUXURY HERMÈS, ONE OF THE WORLD’S MOST IMPORTANT LUXURY BRANDS, HAS MANAGED NOT ONLY TO HOLD ITS PLACE AT THE PINNACLE OF CONSUMER SPENDING, BUT ALSO TO PRESERVE ITS UNDYING LOYALTY TO HANDCRAFTSMANSHIP AND HIGH QUALITY. YAZI| STORY Oktay Tutuş
IT IS THE MORNING OF 28 JUNE AND I AM IN PARIS. The menswear collection shows of the Paris Fashion Week are in full swing. It is rainy and cool this morning as I set out to view the fashion show being put on by one of the world’s leading brand names, Hermès. I know that I shouldn’t spend too much time out of doors and that one of the best ways to spend time in Paris is to wander through one of the city’s magnificent stores, so, since I am here for Hermès, I decide that I should wander through the brand’s iconic store recently opened on the opposite shores of the Seine (a decision that only took Hermès more than 170 years to realize). The building at 17 Rue de Sèvres formerly served as a swimming pool, but now thanks to RDAI, the French architectural agency responsible for Hermès stores worldwide, under the artistic direction of Denis Montel the space now works as a magnificently created retail area. The design is so good, and so to the point, that it immediately reflects the brand’s seminal place in the world of luxury. So, just what is the secret behind Hermès success? This is a family-owned company. While we all are aware that certain of its competitor companies have recently begun to cast their eyes
FOTOĞRAF| PHOTOGRAPHY Jean-François José
28 HAZIRAN SABAHI ERKENDEN PARIS’TEYIM. Paris Moda Haftası’nda erkek koleksiyonları tüm hızıyla sergilenmeye devam ediyor. Dünyanın sayılı markalarından Hermès’in yapacağı defileyi izlemek üzere geldiğim şehirde yağmur ve soğuk var. Yapılacak en iyi şey dışarıda durmamak. Akşamı etmek için en güzel yollardan biri Paris’in harika mağazalarından birisini gezmek. Madem burada Hermès için bulunuyorum, o zaman markanın Seine’in diğer yakasında açtığı (ki bunun için 170 seneden fazla beklemiş) ikonik mağazasından daha güzel bir alternatif olamaz. Adres; 17 Rue de Sèvres. Bina daha önce bir yüzme havuzuymuş ama şu anda firmanın tüm dünyadaki mağazalarını tasarlayan Fransız mimari şirketi RDAI ve Denis Montel’in artistik direktörlüğü sayesinde harika kurgulanmış bir mağaza olarak hizmet veriyor ve dünyaca ünlü markanın lüksün zirvesindeki konumuna kelimenin tam anlamı ile cuk oturuyor. Peki Hermès’in bu başarısının sırrı nedir? Bu bir aile şirketi. Bugün evrildiği imparatorluk halinin rakipleriyse birkaç şirketten oluşan lüks marka grupları. Birçoğunun geçtiğimiz
8 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Lüksün Hermès Tanımı
FOTOĞRAF| PHOTOGRAPHY Edouard Caupeil
Hermès: The Definition of Luxury
yıllarda firmanın hisselerine göz diktiğini biliyoruz. Ama bugünkü mevzumuz, şirketin Executive Vice-president’ı Guillaume de Seynes ile hem defileyi izlemek hem de birkaç soru için defile sonrası konuşmak. Firmanın -erkek hazır giyim koleksiyonu da dahil- tüm erkek ürünleri evreninin tasarım direktörlüğünü 26 senedir aynı kişi yapıyor: Véronique Nichanian. Ve Nichanian önümüzdeki senede erkekler için sade bir renk paleti üzerinde bolca desen ve baskı kullanmış. Erkeklere cesur olmalarını söyleyen diğer tasarımcılardan farklı olarak bu koleksiyon, cesur renk ve desenlerin bir şekilde ‘düzgün’ sunulduğunda erkekler açısından hiç de sorun teşkil etmeyeceğinin ispatıydı aslında. Çok güzel turuncu ceketler ve kemerler hariç hiçbir desen veya rengin, baskınlığıyla defileyi izleyen gözleri yormadığını söyleyebilirim. Gerçi onların göz alıcılığı da içinde bulundukları kombinasyonda göz yormuyordu… Elbette önceki yıllardan da alışkın olduğumuz üzere tüketim piramidinin en üstüne konacak cinsten krokodil ceketler, t-shirt’ler de vardı. Hermès gibi bir markadan aksini beklemek yanlış olmaz mıydı zaten?
on the company shares, we have come here today both to view the new collection and to ask Executive Vice-President Guillaume de Seynes a few questions after the show. For the past 26 years the design direction for all of the company’s male-directed products, including the menswear collection, has been in the hands of the same individual: Véronique Nichanian. This year Nichanian has dressed her men in a rather placid color palette topped with a multitude of designs and prints. Contrary to other designers who insist that men assume a courageous stance, she clothes her courageous colors and designs in a kind of ‘orderly’ manner that men do not find problematic. Other than the very beautiful orange jackets and belts, no design or color consumes the show to an eye-wearying extent. And while even those items may be termed as flamboyant, they were toned down in their combinations. Of course, there were the kinds of crocodile jackets and t-shirts we have seen in earlier years and that remain at the peak of the consumer pyramid. After all, could we have expected less from a company with a name like Hermès? While still under the influence of the show, I take the opportunity to ask Seynes: And what did you think of the show? De Seynes; 8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
89
Defilenin çarpıcılığı henüz üzerimdeyken Seynes’e hemen şu soruyu soruyorum: Siz şov hakkında ne düşünüyorsunuz? De Seynes; “Véronique Nichanian gerçekten çok yetenekli ve tabi ki 26 yıldan sonra, Hermès’in ne demek olduğuna dair derin bir anlayışı da var. Modern çizgileri klasiklerle harmanlamayı her zaman başarıyor.” diyor ve üzerindeki kıyafetlerini göstererek bana hangi sezonlardan veya yıllardan olduklarını anlatıyor. “Hermès’te devamlılık çok önemlidir. Véronique, yeni koleksiyonun bir öncekiyle uyumlu olmasına sürekli dikkat eder. Böylece yıllar içinde sahip olacağınız eski ve yeni parçaları birbiriyle karıştırabilirsiniz.” Gerçekten de Hermès’in koleksiyonları birbirinden farklı olsa da yıllar içerisinde bir devamlılık ve harmoni arz ettikleri gerçeği var… “İşlerinden her zaman çok etkileniyorum.” demesi boşuna değil. Peki bu markayı bu kadar özel kılan nedir? Pahalı olması mı, çok iyi pazarlama yöntemleri mi? Neden birçok dünya markasının gözü bu Fransızın üzerinde? Guillaume de Seynes şöyle cevaplıyor: “Kurulduğu günden bu yana aynı felsefe ile ve aynı aile içerisinde yönetiliyor olması bence bizi özel kılıyor. Mümkün olan en iyi ve en özel malzemeleri kul-
Guillaume de Seynes
9 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
“Véronique Nichanian is highly talented, and, of course after 26 years with us, she knows the Hermès brand intrinsically. She always succeeds in integrating modern and classic lines.” As he is speaking he points to the outfit he is wearing and tells me the season of each of the items. “Hermès believes strongly in continuity. When designing any new collection, Véronique always prioritizes this collection’s harmony with preceding collections. Thanks to this, users can seamlessly combine new and older pieces.” This is very true, for even though each year’s collection is unique, there remains a sense of continuity and harmony with former year’s designs. He is not exaggerating when he says that he is always affected by her work. So, I ask him, just what it is that makes this brand name so special? Is it the price tags, or the effective marketing? Why do so many other luxury companies have their eye on the French brand of Hermès? This is how Guillaume de Seynes responded: “I think we are unique in that we have held on to the same philosophy through the years and that we have always been managed by the same family. We have also always ensured that we use the best materials, and that we are always creative and attuned to style. Of
Lüksün Hermès Tanımı
lanmak, her zaman kreatif olmaya ve stile önem vermek tabi ki bu felsefeyi (şirketin kurulduğu ilk günlerden beri olmasa da) devam ettirmek başarımız. Bağımsız olmadan, Hermès ailesi tarafından yönetilmeden Hermès bugün bildiğimiz marka olarak hayatına devam edemez.” Çok da sürpriz olmayan bu cevap karşısında merak ettiğim soruyu soruyorum: “Sizin için lüks ne demek?” Bay de Seynes buna hiç duraksamadan ve gayet emin bir şekilde şu cevabı veriyor: “Hermès’de bizim lüks kelimesiyle aramız çok iyi değildir. Çünkü biz her zaman güzellik ve stilden bahsetmeyi tercih ederiz. Büyükbabam her zaman şunu söylerdi: “Gerçek lüks tamir edilebilir olmalıdır.” Bu da tabi ki Hermès için de çok önemli olan bir ayrıntı ve uzun süre kullanılabilecek ürünlere bir gönderme yapıyor. Günümüz dünyasında lüks kelimesinin de içi çok boşaldı o yüzden biz kreatif süreçler ve kaliteden bahsetmeyi lüksten bahsetmeye tercih ediyoruz.” “Peki Hermès gibi bugün dünyanın bütün büyük şehirlerinde geniş bir satış ağıyla var olan ve inanılmaz çok satan bir markanın hâlâ lüks olarak kalabilmesi mümkün mü? Bu Hermès’in inandığı lüks anlayışına biraz zıt değil mi? Hem
course the fact that we have sustained these principles since we were first founded has allowed us to retain our success. If we had not been independent, if we had not continue to be managed by the Hermès family, the brand that we know as Hermès could not continued as it has.” Even though I was not surprised by this answer, I asked him something else I was curious about: “How do you define the word luxury? ” Mr. de Seynes answered without pausing: “We at Hermès don’t have a true affinity for the word luxury, because we always prefer to talk about what is beautiful and what is stylish. My grandfather always said that something that is truly luxurious is something that can be repaired. This is of course an important issue for Hermès, for it leads us to manufacture products that can be used for a long time. The word luxury today is so easily bandied about that we prefer, instead, to talk about creative processes and quality.” This led me to my next question: “Well, is it possible to still talk about a brand as being one of luxury when a name such as Hermès has a wide sales network in almost all of the world’s major cities and achieves such huge sales? Isn’t this contrary to the Hermès understanding of luxurious? Is it possible to continue to 8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
91
FOTOĞRAF| PHOTOGRAPHY Jean-François José
Hermès: The Definition of Luxury
bu kadar genele hitap edip hem de lüks bir marka olarak kalabilmek mümkün mü?” diye soruyorum. Cevap şöyle geliyor: “Aslında Hermès için bunların hiçbiri yeni şeyler değil. Benim büyük büyük babam zamanında hem hazır giyim hem de saat koleksiyonumuzun temellerini atmıştı. Çok girişimci bir adamdı ve 1920’lerde insanlar cep saatlerinden kol saatlerine geçerken bu dalgayı kaçırmadı. Evet, bugün Hermès pek çok alanda ürünlere sahip ancak her zaman en iyi olanın peşinde. Zaten yeni bir alana girerken kalite, stil ve tasarım anlamında kendinize doğru bir yol çizmelisiniz.” Guillaume de Seynes, ailenin inandığı değerleri tam da bu şekilde özetlemişken kalabalık yavaş yavaş defile alanını boşaltmış ve sandalyelerin üzerinde sadece Nichanian’ın bu yıl gösterdiği koleksiyonu anlatan minik broşürler kalmıştı. Orada tüm koleksiyonu tanımlayan tek bir ifade gözüme takılıyor ve aslında Hermès’in çağdaş dünyada nasıl ayakta kalabildiğini çok güzel bir şekilde özetliyor: Uyumlu Şıklık (Supple Elegance). www.hermes.com
be a luxury brand when you appeal to such a wide base of consumers?” His answer: “This is not a new situation for Hermès. Under my great grandfather’s management, we laid the foundation for both ready-to-wear and watches. He was a true entrepreneur and when he saw the switch from pocket to wrist watches in the 1920s he made sure we jumped on that train. Yes, today Hermès manufactures a large number of products in different categories, but it has always clung to the principle of being the best. Anyway, whenever we venture into a new field, we always make sure we have drawn the right line in terms of quality, style, and design.” As Guillaume de Seynes was summing up the principles held by his family, the show arena gradually emptied of its guests until the only item remaining on one of the chairs was the tiny brochure describing Nichanian’s latest collection. My eye lighted on one phrase that described the entire collection and I realized that this one short phrase beautifully described how it was that Hermès had managed to stay afloat in this changing contemporary world: Supple Elegance.
Lüksün Hermès Tanımı
Hermès: The Definition of Luxury
9 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Elbise / Dress GUCCI Kolye, Y端z端k / Necklace, Ring MONIES Sandalet / Sandal GUCCI
Alaçatı’da Yaz Summertime in Alaçatı FOTOĞRAFLAR / PHOTOGRAPHS Ayten Alpun, Fabrika STYLING / STYLING Hakan Özturk FOTOĞRAF ASISTANI / PHOTOGRAPHY ASSISTANT Tuğberk Acar STYLING ASISTANI / STYLING ASSISTANT Seyma Arslaner SAÇ / HAIR Mehmet Menteş MAKYAJ / MAKEUP Hamiyet Akpınar, Nars Ürünleriyle / Products by Nars www.ilicahotel.com’a teşekkürler Special Thanks to www.ilicahotel.
Şapka / Straw Hat FEY Elbise / Dress FEY Bilezik, Yüzük / Bracelet, Ring MONIES
Elbise / Dress MOSCHINO, BRANDROOM Bilezik, K端pe / Bracelet, Earring MONIES
8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
97
Elbise / Dress SANDRO, BRANDROOM Kemer / Belt MAJE, BRANDROOM K羹pe / Earring MONIES Ayakkab覺 / High-Heel Shoes GUCCI
9 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Elbise / Dress BEYMEN COLLECTION Kemer / Belt DOLCE & GABBANA, BEYMEN Kolye / Necklace MONIES
Trenรงkot / Trench Coat BURBERRY Kolye / Necklace MONIES Etek / Skirt FEY Sandalet / Sandal GUCCI
Elbise / Dress SALVATORE FERRAGAMO Bilezik, K端pe / Bracelet, Earring MONIES
8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
103
Elbise / Dress GUCCI Kolye, Y端z端k / Necklace, Ring MONIES
m
YENİ AÇILAN HATLARIMIZA AVANTAJLI UÇUN. Miles&Smiles ile, yeni açılan tüm hatlar Aralık ayına kadar %25 Mil indirimiyle sizi bekliyor.
FLY WITH ADVANTAGE ON OUR NEW ROUTES. Miles&Smiles awaits you on all the newly opened routes with a 25% Mile discount through December.
25
facebook.com/milesandsmiles twitter.com/milesnsmilesINT milesandsmiles.com | + 90 212 444 0 849
1 0 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
ALAÇATI’DA GASTRONOMIYE YENILIKÇI BIR BAKIŞ: ALANCHA
BEŞ YIL ÖNCE, GENÇ ŞEF KEMAL DEMIRASAL’IN ALAÇATI’DAKI ILK RESTORANI BARBUN’UN MENÜSÜ ILE KARŞILAŞMAMLA BAŞLADI HER ŞEY. BENIM YAŞIMDA, ÜSTELIK HIÇ YEMEK EĞITIMI ALMAMIŞ BIR SÖRFÇÜ, BU GÜZEL KÖYÜ DÜNYANIN EN ÖNEMLI “FINE DINING” NOKTALARINDAN BIRI YAPMA HAYALINDEN BAHSEDIYORDU…
AN INNOVATIVE APPROACH TO GASTRONOMY IN ALAÇATI: ALANCHA IT ALL STARTED FIVE YEARS AGO WHEN I SAW THE MENU OF THE YOUNG CHEF KEMAL DEMİRASAL HAD PREPARED FOR BARBUN, HIS FIRST RESTAURANT IN ALAÇATI. A SURFER WHO IS MY AGE AND WHO HAS NEVER RECEIVED ANY COOKING TRAINING, DEMIRASAL SPOKE TO ME ABOUT HIS DREAM OF OPENING ONE OF THE WORLD’S MOST ACCLAIMED “FINE DINING” SPOTS IN THIS BEAUTIFUL VILLAGE. YAZI| STORY Bahar Akıncı
8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
107
A
RADAN BEŞ UZUN YIL GEÇTI. Çeşme’nin provansal ruhlu bu küçücük taş köyü serpildi, gelişti. Barbun ve Kemal’in enteresan yemekleri kısa zamanda üne kavuştu. “Masaya yemek için menekşe geliyormuş”, “yer bulmak zormuş” söylentileri birbirini izledi. Ardından köyde başka fine dining restoranları açılmaya başladı. Sadece Kemal Demirasal’ın değil, yetenekli ve mucit genç Türk şeflerin Alaçatı’yı yurt edinmeleriyle birçok şey değişti.
NOW FIVE LONG YEARS HAVE PASSED. Çeşme, a tiny village harboring a provincial spirit, began to grow and develop, and it wasn’t long before Barbun and Kemal’s interesting dishes began to set tongues wagging: “They brought violets to the table -- to eat;” “It’s really hard to find a table.” Soon other fine dining spots began to open in the village. Everything in Alaçatı began to change very quickly, not just because of Kemal Demirasal, but because of the influx of so many skilled and innovative young chefs.
ALANCHA ILE TANIŞMA
AN INTRODUCTION TO ALANCHA
Tepeye doğru tırmanırken bunları düşündüm. İşte şimdi de Kemal’in San Sebastian, Barcelona, Kopenhag, Paris gibi gastronomi şehirlerine yaptığı seyahatler, ortak şef atölyeleri, eğitimler, uzun araştırmalar sonucunda ve dünyanın en iyi restoranı kabul edilen Noma’dan gelen şef Deniz Temel’in katılımıyla Alaçatı’ya 360 derece bakan bir tepede açtığı Alancha’ya gidiyorum.
Alancha
Tarhana tuil, keçi yoğurdu ve limon selvi tuzu
Tarhana wafer, goat's milk yogurt and lemon cypress salt
As I climbed up the hill I began to think. I was on my way to Alancha, a restaurant that enjoys a 360 degree view of Alaçatı, a restaurant that grew out of Kemal’s many visits to such gastronomical centers as San Sebastian, Barcelona, Copenhagen, and Paris, collaborative chef workshops, a long research process, and the hiring of Chef Deniz Temel from Noma, acknowledged as one of the world’s best restaurants.
Yetenekli ve mucit genç Türk şeflerin Alaçatı’yı yurt edinmeleriyle birçok şey değişti. Everything in Alaçatı began to change very quickly because of the influx of so many skilled and innovative young chefs.
Levrek ızgara, zeytin tuilleri ve papatya
Grilled sea bass, olive crackers and daisies
Çıtır et ve Ege otları çektirmesi
Crispy meats and ground Aegean herbs
Marul Kalbi, çiçekler ve baharat tohumları
Romaine hearts, flowers, and spice seeds
Tüm restoran ekibi, içeri giren her müşteriyi seremoni ile karşılıyor. The entire restaurant gave a ceremonial greeting to each guest.
Dolma içi tuil, taze asmayaprağı sos ve tarçın
Stuffing wafer, fresh grape leaf sauce and cinnamon
Hedefleri bu kez daha büyük: Dünyanın en iyi 50 restoranı arasına girmek. Adımımı atar atmaz, tüm restoran ekibi, içeri giren her müşteriye yaptığı seremoni ile karşılıyor beni; “Alancha’ya hoş geldiniz!” Alaçatı’nın damındayız. Tepenin baktığı taş evlere yel değirmenleri, rüzgâr ve rüzgâr gülleri eşlik ediyor. Bu kez, önüme gelen tadım menüsünde yazanlar, sadece Martha Medeiros’un ünlü şiirinden ibaret: “Yavaş yavaş ölürler seyahat etmeyenler. Yavaş yavaş ölürler okumayanlar, müzik dinlemeyenler, vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar… Yavaş yavaş ölürler alışkanlıklarına esir olanlar, her gün aynı yolları yürüyenler, ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler, elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler, bir yabancıyla konuşmayanlar… Yavaş yavaş ölürler heyecanlardan kaçınanlar, tamir edilen 1 1 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
This time Kemal Demirsal has notched the bar even higher: Getting on the list of the world’s best 50 restaurants. As soon as I walked through the door, the entire restaurant gave me the same kind of ceremonial greeting they extend to each guest: “Welcome to Alancha!” We are perched at the very roof of Alaçatı. A breeze and the aroma of roses waft over our view of stone houses and windmills. The tasting menu brought to the table only quotes a famous Martha Medeiros poem: He who does not travel, who does not read, who can not hear music, who does not find grace in himself, dies slowly. “He who becomes the slave of habit, who follows the same routines every day, who never changes brand, who does not risk and change the color of his clothes, who does not talk to people he doesn’t know dies slowly... He or she who does not turn things topsy-turvy, who is un-
kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar. Yavaş yavaş ölürler aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler, rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar, hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar.” Demek istiyorlar ki: “Seçimi bize bırak!” İşte tam da o anda şölen başlıyor: Kendi bahçelerinden çıkan baharatların rayihasıyla yoğrulmuş; sadece bir yemekten değil, felsefeden, Ege mutfak kültüründen ve global vizyondan oluşan bir şölen bu. Söyleyecekleri olan şeflerin elinden çıkma, fırınlanmış, tütsülenmiş, denizden ve topraktan gelen bir menü… Tarhana çorbasını çok seven ve bin türlüsünü deneyen beni bile şaşırtacak bir tadımla başlıyor serüven: El açması tarhana krakeri üzerinde limon ve selvi tuzu ile tatlandırılmış keçi peyniri! Enteresan... Bunu tarçınla lezzetlendirilmiş asma yaprağı kremalı baharatlı pirinç tuil takip ediyor.
happy at work, who does not risk certainty for uncertainty, to thus follow a dream, those who do not forego sound advice at least once in their lives, die slowly. The message behind this menu?: “Let us choose for you!” That is exactly the point from which our conversation takes off: The herbs grown in their own garden have been kneaded with fragrance. This is a feast, not only of food, but one of philosophy, Aegean food culture, and global vision. These dishes are the stories narrated by the chefs, stories emanating from their hands, from the sea, and from the soil, stories that are baked and smoked. The journey begins with Tarhana soup, a dish I dearly love and have eaten in every possible way, but this soup has a flavor that takes me by surprise: Goat’s milk cheese flavored with lemon and cypress salt has been sprinkled over the hand rolled tarhana cracker! Interesting....This is followed by grape
Alancha
Pişi, Ege otları reçeli, Türk kahvesi ile Buğdayaşı, soğuk yoğurt çorbası, Ege otları suyu, esmer tereyağ ile Wheat puree, cold yogurt soup, Aegean herb juice, with brown butter
Antep fıstığı püresi taze yemişler
Pistachio puree and fresh nut snacks
Pişi, Aegean herb preserves, and Turkish coffee
Çiğ tatlar, çiğ levrek, çiğ kabak, taze soğan sos
Raw flavors, raw bass, raw squash and green onion sauce
El yapımı çam baharatlı sucuk sous vide köy yumurtası Hand made sausage spiced with pine flavoring and village eggs
Kuzu ön kol çam tütsüsü ve çilek sirkesi ile
Lamb shoulder cooked with pine fume and strawberry vinegar
Taş, ahşap, hasır ya da volkanik kayaların üzerinde servis Served over stone, wood, rush, or volcanic rock, meat only cooked over wood
Soğan yahni, 16 saat pişmiş kuzu suyunda pişmiş soğan ve soğan kabuğu çıtırları
Alancha
Onion stew, cooking onion and onion skin crisps cooked for 16 hours in lamb broth
Baharatla fümelenmiş et odun ateşinde ve tam kıvamında pişmiş… Yanında servis edilen ekşi maya ekmeğinin üzerindeki köy tereyağının kokusu bile buraya gelmeye değer diye düşündürüyor. Marul compress üzerinde salata tohumları, kaya koruğuna sarılı füme yılan balığı, taze soğan kremasında levrek, bunlar da tadım menüsünün diğer sürprizleri. Alancha, damak tadının gelişimine açık olanlar için dikkat çekici bir adres. Taş, ahşap, hasır ya da volkanik kayaların üzerinde servis edilen, sadece odun ateşinde pişen etler… Geleneksel lezzetlerin bambaşka ve kışkırtıcı pişirme teknikleriyle enteresan uyumu… Kurucu Şefler Kemal Demirasal, Deniz Temel ve diğer tüm genç şefler “iyi yemek” kavramının hakkını fazlası ile veriyor. www.alancha.com 1 1 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
leaves stuffed with creamed spicy rice flavored with cinnamon. The spicy smoked meat has been cooked to perfection over a wood fire. One might even make the trip here just to inhale the fragrance of the sour dough bread served with village churned butter. The other surprises on the tasting menu are a Romaine compress topped with lettuce seeds, smoked eel wrapped in stonecrop sedum, and seabass in a fresh onion cream sauce. Alancha is an appealing destination for those who are open to exploring new tastes. Served over stone, wood, rush, or volcanic rock, meat only cooked over wood...the interesting harmony of traditional dishes cooked in new and provocative styles. Founding chefs Kemal Demirasal and Deniz Temel, and all of the other young chefs in the kitchen go out of their way to provide food that is even better than ‘fine’.
www.turkishcargo.com | +90 850 333 0 777
TURKISHAIRLINES.COM
Start discovering Istanbul from Sabiha Gökçen Airport İstanbul’u keşfetmeye Sabiha Gökçen’den başlayın Now you can choose Sabiha Gökçen Airport for your Istanbul flights with Turkish Airlines from all around the world.* Welcome on board. Siz de dünyanın dört bir yanından İstanbul‘a yapacağınız uçuşlarda Sabiha Gökçen Havaalanı’nı kullanabilirsiniz. Şimdiden hoş geldiniz.
* Tiflis / Tbilisi, Kiev / Kiev, Astrahan / Astrakhan, Stavropol / Stravropol, Kuveyt / Kuwait, Moskova / Moscow , Tel Aviv / Tel Aviv, Tahran / Tehran, Kuzey Kıbrıs / Northern Cyprus, Saraybosna / Sarajevo, Düsseldorf / Dusseldorf, Frankfurt / Frankfurt, Münih / Munich, Hamburg / Hamburg, Berlin / Berlin, Paris / Paris, Viyana / Vienna, Milano / Milan, Brüksel / Brussels, Amsterdam / Amsterdam, Londra / London
LOUNGE ISTANBUL
g m t
e n
r * .
a . .
118_
EXCLUSIVE SERVICES 1 2 2 _ MUSIC 1 2 3 _ MOVIES 1 2 6 _ CATERING
info 8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
115
info sizin için seçtiklerimiz
UPFRONT
Süper Kahramanın İkilemi Super Hero Dilemma Çizgi romandan sinemaya uyarlanan kahramanlar arasında en çok sevilenlerden biri Spiderman oldu. İşte bu sevginin son halkalarından biri de Amazing Spiderman 2. Yalnızca dünyayı kurtarmakla yetimeyen kendisinin geçmişi ve bugünüyle de hesaplaşmak zorunda kalan Spiderman’i bu filmde de zorlu bir sınav bekliyor.
Spiderman has always ranked as one of the most popular cartoon figures to be transferred to the silver screen. Amazing Spiderman 2 is the latest link on this chain of love. Not only does our hero spend his time saving the world, here he has to also make amends with his past and his current life. In this film our Spiderman has to face a very difficult exam.
Bilgisayarda Yaşayan Beyin The Brain In The Computer Gelecekte makinelerin dünyaya hakim olmasını anlatan bilimkurgu filmlerini izlemişsinizdir. Transcendence, teknoloji karşıtı bir grubun saldırısıyla hayatını kaybeden ancak bilgisayara yüklenen beyni aracılığıyla yaşamaya devam dâhi bilim insanının macerasını anlatıyor.
We have all watched our share of science fiction films in which machines rule the world in a future time. Transcendence tells the story of how the brain of a scientist killed by an antitechnology terrorist group is loaded into a computer. The scientist thus continues to live, and live through a number of adventures. 1 1 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Rehine Ebeveyn The Hostage Family Çocuklarının hayatına karşı çok duyarsız bir anne ve babanın kızı olan Emily, kendisi için çok önemli bir güne gelmemeleri üzerine onlara bir ders vermeye karar verir. Family Weekend, Emily’nin ailesini rehin almasıyla başlayan olaylar zincirini anlatan bir aile filmi.
Emily, the daughter of a couple who are entirely insensitive to her needs, decides to pay them a very important lesson when they fail her again. The film Family Weekend begins when she takes her parents hostage and then continues through a chain of ensuing events.
Dijital bilgi ve eğlence Digital info & entertainment Eğlence sistemimizde 15,4 inç’lik düz ekranlardan ortam gürültüsünü engelleyici kulaklıklarla sizin için seçilmiş olan 600 farklı albümden oluşan müzik yayınını dinleyebilirsiniz. Klasik, vizyon, uluslararası ve çocuk filmlerinden oluşan film seçenekleri ile çeşitli dizi, belgesel ve çizgi filmlerden oluşan kısa program kanalını izleyebilirsiniz. Tüm bu hizmetlere ilave olarak bireysel ve çoklu oyunculu 20 adet interaktif oyun kanalı, küçük yolcularımız için ayrı çocuk kanalı ve sesli kitaplar da beğeninize sunuluyor. Yolculuğunuz esnasında eğlence sisteminde yer alan bilgi kanalını kullanarak saat başı güncellenen ekonomi, magazin, finans haberlerine, dört saatte bir güncellenen hava durumu haberlerine erişebilirsiniz. İlgili ekipmana sahip uçaklarımızda yolcularımız kendi ekranlarından Canlı Televizyon özelliğinden faydalanabilirler. Ayrıca kısa mesaj ve elektronik posta gönderebilir ve yine koltuktaki ekranlarınıza mesaj ya da e-posta alabilir, ister koltuktan koltuğa, isterseniz de yerdeki yakınlarınıza telefon ile ulaşabilir, bağlantılı seferler kanalından, bağlantılı seferlerinizin bilgilerini öğrenebilirsiniz. Yolcularımız seyahatleri esnasında laptop ile çalışabilecektir.
You can enjoy a music broadcast consisting of six hundred albums selected especially for you on noise-blocking headphones connected to the 15.4-inch flat screens on our entertainment system; a movie of your choice selected from classic, now-showing, international, or children’s movies; or follow the short features channel, which contains various series, documentaries and cartoons. In addition to all these services, there is a games channel containing twenty different single or multiplayer video games, a separate children’s channel for young travelers, and audio books. Using the information channel in our entertainment system, you can access magazines, economic and financial news (updated hourly), and the weather forecast (updated every four hours). Passengers on aircraft that have the required equipment can make use of the live television feature on their personal screens. You may also send and receive messages from your screen. Additionally, you can make seat-to-seat calls or call your relatives on the ground by telephone, or find information on your connecting flights on the connecting flights channel. Soon, passengers will also be able to use their laptops in their seats. 8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
117
info özel hizmetler
EXCLUSIVE SERVICES
AYRICALIKLI BUSINESS CLASS HIZMETLERIMIZ Türk Hava Yolları’nda Business Class uçuşlar, pek çok ayrıcalıklı ve tercih edilir avantajlar sağlıyor. Ayrıcalıklar, havalimanının kalabalığından uzak özel checkin kontuarlarında başlıyor. Kısa süren check-in sırasında bagajlarınıza Business Class’a özel öncelikli etiketler takılıyor ve uçuş kartınızla birlikte, yeniden dekore edilen İstanbul Lounge salonuna davetiyenizi alıyorsunuz. Business Class müşterilerimize özel ve ayrı Pasaport kontrol noktalarından geçiş imkânı sağlayarak, değerli müşterilerimizin kalkışla ilgili formalitelerinden hızla geçmelerini sağlıyoruz. İstanbul Lounge’da, geniş bir yiyecek ve içecek büfesinin yanı sıra, ücretsiz kablosuz internet erişimi ve kullanıma açık çok sayıda bilgisayar bulunuyor. TV ve müzik bölümlerinin de unutulmadığı salonda, sessizlik arayanların rahatsız edilmeden kitaplarını okuyabilecekleri veya kısa bir şekerleme yapabilecekleri özel bir bölüm mevcut. Bu bölümde, dünyanın hemen her ülkesinden gazete ve dergiler
bulunuyor. Uçuş vakti geldiğinde Business Class yolcuları uçağa ayrı olarak alınıyor. Business Class yolcularının fazladan 30 kiloya kadar veya parça hesabı yapılan ABD’ye gidecek yolculara iki parça ücretsiz bagaj olanağı sağlandığını da hatırlatalım. Ayrıca Business Class yolcularına (kanunen sadece bir el bagajına izin verilen İngiltere uçuşları hariç) iki el bagajı hakkı tanınıyor. Bütün bunlara ek bir kolaylık olarak, İstanbul’a gelmekte olan uluslararası Business Class veya Elite Plus kart sahiplerine verilen “hızlı” kart sayesinde, varış formaliteleri son derece basitleştiriliyor ve 29 ve 30 numaralı özel pasaport kontrol kabinlerinden, hiç kuyruğa girmeden, hızla geçmeleri sağlanıyor.
RAHATINIZ İÇİN Günlük yerli ve yabancı gazete, çeşitli konularda dergi servisimize ilaveten, uzun dış seyahati yapan yolcularımız uçuşlarının daha konforlu olması için çorap, gözlük, el kremi gibi ürünler içeren çantalardan yararlanabilecekler.
Business Class yolcularımız 30 kg serbest bagaj taşıma (Parça-bagaj sistemi uygulanan Atlantik aşırı uçuşlar için iki parça serbest bagaj hakkı) ve iki parça el bagajı taşıma hakkına sahiptir. 1 1 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 7 | 2014
OUR EXCLUSIVE BUSINESS CLASS SERVICES Flying Business Class on Turkish Airlines provides a host of exclusive and desirable advantages. The benefits begin at checkin, where special Business Class counters are provided away from the terminal’s congestion. During the brief check-in process, your bags will be tagged with our special Business Class priority tags, and along with your boarding pass, you will receive an invitation to visit our superb, newly refurbished Istanbul Lounge. Our Business Class passengers are allowed to use special, separate passport control kiosks, whisking our valued customers through departure formalities. Once in Lounge Istanbul, you have access to a wide choice of food and beverage offerings, free wireless Internet, and numerous computers to use. There are TV and music sections, and, for those desiring quiet, a special section with no distractions where one may read or have a quick nap. A wide selection of publications from across the globe, both newspapers and magazines,
is also available. Once it is time to board your flight, special boarding access is provided for Business Class passengers. Let us remind you that Business Class passengers are allowed up to 30 kg of free checked baggage or two pieces if traveling on to the US, where luggage is handled by the piece. . Passengers in Business Class are also allowed two carry-ons (except for the UK, where the law permits only one). As an added convenience, international Business Class or Elite Plus cardholders destined for Istanbul are issued a “fast track� card at check-in, allowing access to the specially designated Passport Control Kiosks 29-30, speeding up arrival processing, avoiding the lines, and simplifying the arrival formalities.
FOR YOUR COMFORT Local and foreign daily newspapers and magazines are available for our passengers to choose from. In addition, for the comfort of our Transoceanic Business Class Passengers, an amenity kit containing a pair of socks, hand cream, and eye mask is available.
For our Business Class passengers, a 30 kg free luggage allowance (two pieces of free luggage on transatlantic flights where the piece-luggage system is applicable) and two pieces of hand luggage allowance are provided. 8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
119
info özel hizmetler
EXCLUSIVE SERVICES
LOUNGE ISTANBUL Dünyanın en iyi 10 özel yolcu salonu listesindeki “Turkish Airlines Lounge İstanbul” genişletilmiş ve yenilenmiş haliyle sizi bekliyor. Ranked as one of the world’s top ten private passenger lounges, Turkish Airlines Lounge Istanbul awaits you in its expanded, renewed form. Atatürk Uluslararası Havalimanı’ndaki özel yolcu salonu “Turkish Airlines Lounge İstanbul” yenilenerek konuklarına daha fazla konfor ve aktivite sunan bir yaşam alanına dönüştürüldü. Modern ve gelenekselin harmanlandığı 1030 kişilik oturma kapasiteli salon, isteyene sakin, isteyene eğlence dolu farklı atmosferler sunuyor. Otomobil yarışı heyecanını yaşatan yarış pisti, oyun konsolları, son teknoloji ürünü golf simülatörü, özel dinlenme ve duş alanları, çocuk oyun alanı, kütüphane, bilardo salonu, mescit, telekonferans salonu ve masaj hizmeti gibi pek çok hizmet ve aktivite burada elinizin altında. Birbirinden harika lezzetleri tadabileceğiniz mekânın işletmesini, havayolu ikramına yeni bir anlayış ve lezzet getiren TURKISH DO&CO üstleniyor. Salona giriş ise son derece kolay; biniş kartınızdaki barkodu okutmanız yeterli oluyor. Bir araya gelen bütün bu ayrıntılar, Türk Hava Yolları ile uçuş deneyiminizin, daha uçağa binmeden önce, mümkün olduğunca keyifli olmasını sağlıyor.
1 2 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Turkish Airlines Lounge Istanbul, the private passenger lounge in Atatürk International Airport, has been renewed, made into a living space offering more comfort and activities to guests. Capable of seating 1,030 people, the lounge, where the modern is blended with the traditional, offers a set of atmospheres both tranquil and filled with entertainment to suit your desires. A great range of services and activities— including a realistic racetrack providing the excitement of a car race, video game consoles, a cutting-edge golf simulator, private resting and showering areas, a play area for children, a library, a poolroom, a prayer room, a teleconference hall, and massage service—are at arm’s reach. A smorgasbord of incredible delicacies are also available at the lounge, whose catering is provided by Turkish Do & Co with the famously fresh approach and flavor it has brought to airline catering. Entry to the lounge is very easy—just scan the barcode on your boarding pass. Cumulatively, all of these details ensure that your flight experience with Turkish Airlines is as pleasant as possible before even boarding the aircraft.
LOUNGE ISTANBUL ARRIVAL Uçuş sonrasında şık, konforlu ve rahat bir ortamda biraz soluklanıp keyif yapmak istiyorsanız sizi Atatürk Havalimanı’nın geliş katındaki Lounge Istanbul Arrival’a davet ediyoruz. Konfor ve teknolojik imkanlara sahip salonumuz; Turkish DO & CO’nun lezzetli ikramları, yerli - yabancı gazete ve dergiler, kablosuz internetin yanı sıra duş kabini, ütü hizmeti, kıyafet değişim odaları gibi hizmetlerle uçuş sonrasındaki ihtiyaç ve beklentilerinizi karşılamaya hazır. Size bir kahve ikram etmemize izin verin, pişman olmayacaksınız.
If after your flight you are looking for a chic and comfortable venue in which to relax, head to the Lounge Istanbul located in the Ataturk Airport’s Arrival Hall. This lounge offers both comfortable surroundings and technology services. Available to guests are Turkish DO & CO’s tasty food offerings, domestic and international newspapers and magazines, and wi-fi. Travelers can also access an array of other after-flight services: shower stalls, ironing services, and changing rooms. Complemenary coffee and much more awaits you.
HIZMET SAATLERI:
HOURS OF SERVICE:
Lounge Istanbul Arrival yerel saat ile her gün 04.30 – 12.30 saatleri arasında yolcu kabul ediyor.
The Lounge Istanbul Arrival is open every day from 4:30 AM – 12:30 AM local time.
KIMLER YARARLANABILIR?
LOUNGE ELIGIBILITY
• Türk Hava Yolları ile uluslararası uçuşla İstanbul’a gelen Business Class yolcuları, • Ekonomi ve comfort kabinde 6 saat ve üzerindeki tek uçuşla İstanbul’a gelen Elite Plus üyelerimiz, • Aynı gün transit uçuşu olan Elite Plus üyeleri (uçuş süresine bakılmaksızın).
• Turkish Airlines Business Class passengers arriving from an international destination. • Economy or comfort class Elite Plus Members flying non-stop to Istanbul (six+ hour flights). • Elite Plus members flying on a same day transfer flight (flight time not considered). 8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
121
info müzik
MUSIC
ALBÜMLER
RADYO KANALLARI
CHILLOUT
JAZZ
ALBUMS
RADIO SELECTIONS
Dusty Springfield - Son of a
Miguel Zenon - Incomprendido
Preacher Man
Miguel Zenon - Amor
POP
EN IYILER
Max Sedgley - Slowly
Cab Calloway - Are You Hep to
Daft Punk - Random Access
POPULAR HITS
Kiko Navaro Sonando Contigo -
the Jive?
Memories
Britney Spears - I Wanna Go
Nordin Amaru Re-Work
Adrian Conington - Close
ZAZ - Rectoverso
Bruno Mars - The Lazy Song
Mr Jo - Laura
Enough
Sting - The Last Ship
David Guetta feat. Nicki Minaj &
Native - Beautiful
David Koz - Just to Be Next to
Kylie Minoque - Kiss Me Once
Flo Rida - Where Them Girls At
Phonique - Amy’s Heart Feat.
You
Leonard Cohen - Old Ideas
Dj Antoine & Timati Feat Kalenna
Ruben
David Garfield & Friends - Let’s
Muse - The 2nd Law
- Welcome to St. Tropez
Stella Starlight Trio - The Casino
Stay Together
Coldplay - Ghost stories
Don Omar feat. Lucenzo - Danza
Royal
Chris White - A New Day
Michael Jackson - Xscape
Kuduro
Thievery Corporation - It Takes
Dionne Warwick-Night and Day
Pink Martini - Get Lucky
Foster the People - Pumped Up
a Thief
Four Play - Once upon a Love
Kicks
Sıla
TÜRKÇE EN İYİLER
Gato Barbieri - Europa
TURKISH HITS
JAZZ&BLUES
Jennifer Lopez feat. Pitbull - On
CLASSICAL
The Gino Marinello Orchestra
Sıla-Yeni Ay
Kerem Görsev - A Tribute to
The Floor
Antonio Vivaldi – Spring
- Girl
Emre Aydın - Eylül Geldi Sonra
Bill Evans
Katy Perry - Last Friday (T.G.I.F.)
Camille Saint – Saens the Swan
Jimmy Smith - Organ Grinder’s
Mehmet Erdem - Hiç
Jack White - Blunderbuss Miles
LMFAO feat. Lauren Bennett &
Wolfgang Amadeus Mozart
Swing
Konuşmadan
Davis - Kind of Blue
Goon Rock - Party Rock Anthem
Rondo alla Turca
Joe Sample - Fever
Nazan Öncel - Bazı Şeyler
Norah Jones - The Fall
Maroon 5 feat. Christina Aguilera
Bolero – Maurice Ravel
W. Nelson & W. Marsalis - Two
- Moves Like Jagger
Concerto for String Quartet
RELAX
Kıraç - Çık Hayatımdan
Men With The Blues
Martin Solveig - Hello
and Orchestra after Handel’s
Symphony Orchestra - Prelude
Candan Erçetin - Milyonlarca
Diana Krall - Quiet Nights
Pitbull feat. Marc Anthony - Rain
Op. 6 no. 7 iii Largo-Arnold
Yoga Mantra - Yoga Mantra
Kuştuk
Hugh Laurie - Let Them Talk
Over Me
Schoenberg
Body & Soul - Serenity Shores
Funda Arar & Enbe - Hafıza
Sean Paul feat. Alexis Jordan -
Liebestraum 13-Franz Liszt
Yoga Mantra - Hakti Is Calling
Burak Kut - Sevginin Her Hali
OLDIES
Got 2 Luv U
Pavane-Gabriel Faure
Yoga Mantra - Fountain of Youth
Ferhat Göçer - Seni Sevmeye
Frank sinatra - Duets I & II
Snoop Dog - Sweat (David
Suite Espanola no. 1 Op. 47
Makyo - Chandan
Aşığım
The Beatles – Love
Guetta Remix)
Isaac Albeniz-Asturias
Mysteria - Sky Chill
Gökhan Özen - Milyoner
The Beach Boys – 20 Good
Katy Perry feat. Kanye West - E.T
Johann Sebastian Bach -
Ikarus - River
Yonca Lodi - 12 Ay
Vibrations
Zaz-Je Veux
Andante from Brandenburg
Clashing Egos - Like the Song
İrem Derici - İki
Elvis Presley – 50 Greatest Hits
Rihanna - Man Down
Concerto no .4
Says
Işın Karaca - Her şey Aşktan
Adele - Someone Like You
Nicolo Paganini - Cantabile
Bent - On the Lake
ROCK
Pitbull feat. Ne Yo Afrojack &
Variations on an Original
Body & Soul - Pure Peace
Paul McCartney - New
Nayer - Give Me Everything
Theme Enigma Op36 Viii W N
David Bowie - The Next Day
Lykke Li - I Follow Rivers (The
Allegretto Ix Nimrod Adagio-
Morrisey - Your Arsenal
Magician Remix)
Edward Elgar
Bruce Springsteen - High Hopes
David Guetta feat. Sia – Titanium
Sergei Rachmaninoff – Vocalise
Norah Jones & Billie Joe
Gotye – Somebody That I Used
Armstrong - Foreverly
to Know
Santana - Shape shifter
LMFAO - Sexy and I Know It
The Black Keys - El Camino
Gym Class Heroes feat. Adam
Sibel Can - Galata
Levine - Stereo Hearts
WORLD
Dev feat. Kanye West - In the
Loreena McKennit – Wind That
Dark
Shakes the Barley
Calvin Harris - Feel So Close
Eliane Elias – Bossa Nova Stories Utada Hikaru – Heart Station
1 2 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
Kerem Görsev
info gişe filmleri
BLOCKBUSTER MOVIES
Divergent
Amazing Spider-Man 2
AMAZING SPIDER-MAN 2 Peter Parker, gizemli Oscorp şirketinin peşine gönderdiği yeni kötü adamlara dayanmaya çalışmaktadır. Ayrıca özel hayatı da bu durumdan etkilenmektedir. Peter Parker runs the gauntlet as
DRAFT DAY
DIVERGENT
TRANSCENDENCE
Ulusal Futbol Ligi (NFL) için yapılacak seçimlerde takımının yöneticisi Sonny Weaver, ilk seçim hakkı için pazarlık yapınca, Cleveland’da futbolu canlandırma fırsatı yakalar. Ve neleri feda edebileceğine dair kararı çok çabuk vermelidir.
Toplum, her biri farklı bir erdemi temsil eden beş bölgeye bölünmüştür. Tris ise uyumsuzdur ve hiçbir gruba uymamaktadır. Fraksiyonlardan birinin lideri tüm uyumsuzları ortadan kaldırmak ister. Tris, bunun nedenini bulmak zorundadır.
Dr.Caster sezgileri olan ve bugüne kadarki bilinen tüm bilgilere sahip insan gibi duyguları olan bir makine yapmak için çalışmalaktadır. Fakat bu çalışmaları onu teknoloji karştı aşırı uç görüşlü bir grubun hedefi yapar.
the mysterious company Oscorp
People are divided into distinct
Dr.Caster is working to create a
sends up a slew of supervillains
On the day of the NFL Draft,
factions based on human virtues.
sentient machine that combines
against him, impacting on his life.
general manager Sonny Weaver
Tris is Divergent and will never fit
the collective intelligence of
has the opportunity to save
into any one group. She discovers
everything ever known with the
football in Cleveland when he
a conspiracy by a faction leader to
full range of human emotions.
trades for the number one pick.
destroy all Divergents. So she must
He became the target of anti-
He must quickly decide what
find out why being Divergent is
technology extremists who will do
he’s willing to sacrifice.
dangerous.
whatever it takes to stop him.
THE YOUNG AND PRODIGIOUS T.S. SPIVET T.S. Spivet ücra bir yerdeki çiftlikte yaşamaktadır. Yetenkli bir çocuktur ve icat ettiği sürekli çalışan makine sayesinde Smithsonian ödülüne layık görülür. Ödülünü almak için Washington’a gider; ama kimse onun bir çocuk olduğunu bilmemektedir.
MILLION DOLLAR ARM Spor menajeri, kariyerine bir süre ara verir ve Hindistan’da yetenekli bir kriket oyuncusunu keşfetmek ve onu Amerikan beyzbol liginde başarılı bir atıcı yapmak için yola çıkar.
T.S. Spivet lives on a remote ranch. A gifted boy, he has
The career of a sports
invented a perpetual motion
agent rests with finding an
machine, for which he has
exceptionally gifted young
been awarded a prize by the
cricket pitcher in India, who can
Smithsonian. He heads to
be trained for an American major
Washington to receive his prize,
league baseball team.
but no one suspects the winner is a child.
Million Dollar Arm 8 | 2014 S K Y L I F E B U S I N E S S
123
info klasikler
After Earth
23 Paces To Baker Street
23 PACES TO BAKER STREET Görme engelli bir adam duyduğu rehin alma planınını engelleyebilmek için önce birilerini kendine inandırmalıdır. Yetkililerden yardım almadan nişanlısı ile birlikte ipuçlarını birleştirerek gizemi çözmeye çalışır. When a blind man overhears a kidnapping plot, the only thing more difficult than foiling it is getting someone to believe him. Without help from the authorities, the man, along with his fiancé, pieces together the sound clues of the mystery.
ELYSIUM 2154 yılında, iki tür insan bulunmaktadır: Elysium denen lüks uzay istayonunda yaşayan çok zenginler ve nüfus fazlası olan harabe Dünya’da yaşayan fakirler.
u
MOVIE CLUB
A TEAM
AFTER EARTH
SHAFT
Irak savaşı gazileri Amerikan ordusu tarafından işlemedikleri bir suçla yargılanmaktadır ve kendilerini bu olaydan kurtarmak için uğraşırlar.
Bir çarpışma sonucu Kitai Raige ve babası Cypher, bir milenyum yıl önce insanların terk etmek zorunda kaldıkları Dünya’ya inerler.
A group of Iraq War veterans
A crash landing leaves Kitai
looks to clear their name with
Raige and his father Cypher
Shaft, ırkçı katili yakalayabilmek ve hapse atabilmek için tek görgü tanığını bulmak zorundadır. Sonuca yaklaştıkça, tehlike de artmaktadır. Tutumlar , yozlaşmış polisler ve tehlikeli yasa dışı madde satıcılarına karşı tek başına suçu alt edecektir.
the U.S. military, who suspect the
stranded on Earth, a millennium
four men of committing a crime
after events forced humanity’s
To stop a racist killer, Shaft’s got
for which they were framed.
escape.
to track down the only eyewitness
HERE COMES THE BOOM
MATCHSTICK MEN
Bir lisede biyoloji öğretmenliği yapan Scott Voss sıra dışı bir uğraşın peşinden giderek, karma dövüş sanatlarını öğrenmeye başlar. Asıl amacı ise daha fazla para kazanarak, nakit sıkıntısı çeken okulunda ekstra mesaiye engel olmaktır.
Roy, obsesif kompulsif hastalığı olan ve uçlarda yaşayan birisidir. Varlığını bilmediği kızının ziyareti ile hayatı sarsılır. Angela’nın hayatına girmesi ile babanın düzeni bozulur: Roy’un iç huzurunun bozulması ortağı Frank ile olan işlerini etkiler. Roy is an obsessive-compulsive
that can put him behind bars. As Shaft closes in, so does the danger. Armed with attitude and up against corrupt cops and venomous drug lords, he’s out to make crime pay up.
COLD COMES THE NIGHT Yozlaşmış bir polisten parasını almaya çalışan azılı suçlu, hayat mücadesi veren motel sahibi ve kızını kendisine yardım etmeleri için tutsak alır.
A high school biology teacher
who lives and works on the
looks to become a successful
fringe. His life is shaken by
mixed-martial arts fighter in an
the arrival of the daughter he
In 2154, two classes of people
effort to raise money to prevent
never knew he had. Angela’s
A struggling motel owner and her
exist: the very wealthy, who live
extra-curricular activities from
involvement in her father’s life
daughter are taken hostage by a
on a luxurious space station called
being axed at his cash-strapped
disrupts Roy’s peace of mind and
nearly blind career criminal to be
Elysium and the poor, who live
school.
effects his work with protege
his eyes as he attempts to retrieve
Frank.
his cash package from a crooked
on an overpopulated, devastated Earth. 1 2 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
cop.
info uluslararası filmler
INTERNATIONAL FILMS
çocuklar için
FOR KIDS
APPLESEED: ALPHA Dünya Savaşı sonrası toplumunda yaşamak durumunda kalan iki deniz kuvvetleri askeri (Deunan ve sayborg arkadaşı Briareos), savaşın parçaladığı kentlerinin arka sokaklarında bir göreve gönderilir.
Dedh Ishqiya
DEDH ISHQIYA
YOUNGISTAAN
Khalujaan ve Babban isimli iki sahtekar Begum Para’yı soymak isterler; fakat Kahlujaan’ın ona aşık olması planlarını tehlikeye atar.
Abhinmanyu Kaul, aşkı ve politikaya yansımış aile gelenekleri arasında seçim yapmak zorunda kalır. Fedakârlık yapabilecek midir?
Two conmen, Khalujaan and Babban, hope to rob Begum Para
Abhimanyu Kaul has to choose
but Khalujaan falls for her charms,
between his love and a family
thereby jeopardizing their plans.
tradition that is steeped in
DHOOM 3 Jai Dikshit ve yardımcısı Ali yeniden harekete geçiyor. Bu sefer intikam peşindeki sirk yıldızı Sahir'in izini sürüyorlar. ACP Jai Dikshit & his aid Ali are back in action, this time hot on the trail of a revengeful circus star, Sahir.
GORI TERE PYAAR MEIN Şehirde büyüyen adam köyde yaşamak durumunda kalır ve sevgilisini yeniden kazanabilmek için orada bir köprü inşa etmesi gerekmektedir.
politics. Will he make the ultimate sacrifice?
NEW POLICE STORY (2004) Bir zamanlar Hong Kong'un en iyi polisi olan dedektif Wing, tüm ekibinin acımasız gençlerden oluşan banka soyguncuları tarafından öldürülmesiyle depresyona girer.
Left to survive in a post-World
SİZİNKİLER - 1. ARKA KAPI Limon ile Zeytin en sevdikleri yazarın imza gününe giderler. Kapıda uzun bir kuyruk vardır. Özel güvenlik Proto, içeride sadece bir kişilik yer kaldığını söyler. Bakalım Çatlak Yumurtalar en sevdikleri yazardan imza almayı başarabilecekler mi?
War society, two mercenary soldiers - Deunan and her cyborg
Limon and Oli go to their favorite
partner Briareos – are sent on a
writer’s book signing. But there is
mission on the outskirts of their
a long line and Proto, the security
war-torn city.
guard tells them only one more
AVENGERS CONFIDENTIAL: BLACK WIDOW & PUNISHER Cezalandırıcı kara borsa silah kaçakçısını çalınmış bir S.H.I.E.L.D teknolojisi ile çıkarır. S.H.I.E.L.D ajanı, Kara Dul’dan dolayı yanlışlıkla, soruşturması devam eden daha büyük bir terör komplosu üzerinde hata yapar. When The Punisher takes out a
person can enter the bookstore. Let’s see if they can both be able to get in and have their books signed.
SCOOBY-DOO! WRESTLEMANIA MYSTERY Efsanevi güreş ayısının kötü hayaleti etrafa dehşet saçmaktadır. Scooby-Doo ve ekibi Güreş Birliği ile beraber hareket ederek güreş oyunlarını tehdit eden bu durumu çözeceklerdir.
black market weapons dealer with stolen S.H.I.E.L.D. tech, he
The Scooby gang joins forces with
inadvertently stumbles upon a
the WWE when the evil spirit of a
Police Inspector Wing used to be
much larger terror plot under
legendary wrestling bear wreaks
Hong Kong's top cop, but when
investigation by Black Widow,
havoc, threatening Wrestle-mania.
his entire team is wiped out by a
agent of S.H.I.E.L.D..
youthful group of cold-blooded bank robbers, Wing quickly falls into a deep depression.
A city bred boy has to live in a village & buid a bridge there in order to win back his love.
Scooby-Doo! Wrestlemania Mystery
info
ikram
business class
CATERING
İÇ HAT SEFERLERİ
DOMESTIC FLIGHTS
Uçuş öncesi ferahlamanız için “Hoşgeldin İçeceklerimiz” servis edilmektedir. En taze ve kaliteli ürünlerle hazırlanan mönülerimiz, sefer kalkış saatine göre değişen çeşitlerde, sıcak kahvaltı, soğuk veya sıcak yemek olarak, porselen takımlar ile servis edilmektedir. Türk ve dünya mutfaklarından oluşturulan yemek seçeneklerimiz arasında, uçak mutfaklarında bugüne kadar yer verilmemiş en zengin mutfak olan Türk mutfağının sunulmasına özen gösterilerek; şiş kebap, karnıyarık, mantı, imambayıldı gibi seçeneklere yer verilmektedir.
As refreshments before departure, we serve “welcome drinks” for
ULUSLARARASI DIŞ HAT SEFERLERİ
INTERNATIONAL FLIGHTS
Uçuş öncesi ferahlamanız için “Hoşgeldin İçeceklerimiz” servis edilmektedir. Dış hat seferlerimizde; Business Class servis şekli ve kapsamı uçuş süresi ve saatine göre farklılık arz etmektedir. Uçuş özelliğine göre sıcak veya soğuk kahvaltı, sıcak veya soğuk yemeğin yanısıra bazı uçuşlarımızda ayrıca “snack” (atıştırmalık) servisi sunulmaktadır. Özel olarak tamamen taze ve kaliteli ürünlerden hazırlanan ve sürekli değişen mönülerimiz; Türk ve dünya mutfaklarından oluşturulan
As refreshments before departure, we serve “welcome drinks” for
1 2 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 8 | 2014
our Business Class guests. Our Business Class meals are prepared solely with fresh, highquality ingredients and are served in porcelain dishes. Depending on departure time, meal service may feature a hot breakfast and a cold or hot meal. Our meal options are elegantly selected from Turkish and world cuisines, with a richest selection of Turkish cuisine unlike ever found before in the airline catering industry, including such dishes as shish kebab, “karnıyarık,” “mantı,” and “imambayıldı.”
our Business Class guests. On international flights, the type and content of Business Class meals may vary depending on flight profile based on flight duration and departure time. According to the conditions of the flight, meal service may feature a hot or cold breakfast and meal in addition to a snack service on some of our flights.
seçenekler ile porselen takımlarda yolcularımıza servis edilmektedir.
OKYANUS AŞIRI DIŞ HAT SEFERLERİ Okyanus aşırı seferlerimizde Business Class ikram servisi ile tam bir restoran servisini yaşatmaktadır. Yolcularımızın uçağımıza girişlerinden inişlerine kadar her anlarında zihinlerinde güzel tatlar ve anılar bırakmak amacı ile özel bir tecrübe yaratılmaya çalışılmaktadır. Diğer uçuşlarımızda da olduğu üzere; Business Class servisi porselen takımlar ile yapılmakta olup, servis şekli ve kapsamı uçuşun özelliğine göre değişmektedir. Uçuşun uzun olması nedeni ile 2 ana yemek servisinin yanısıra bazı uçuşlarımızda ayrıca “snack” (atıştırmalık) servisi verilmektedir. Zengin ordövr seçeneklerimiz ile geleneksel Türk beslenme alışkanlıklarında önemli bir yeri olan çorba servisimiz, uçuş boyunca yolcularımızın damaklarında leziz tatlar bırakacak ikram servisinin sadece başlangıcıdır. Cappucino’dan, sıcak çikolataya varan sıcak içeceklerimiz yemeğin ardından yolcularımızı ikinci serviste sunulacak lezzetlere hazırlayacaktır. Uçan Aşçılarımız yolcularımıza kendilerini özel hissettirme hedefi ile; lüks bir restoran kalitesinin ötesinde geleneksel Türk misafirperverliği ile yolcularımızın bulutların üzerinde lezzeti keşfetmelerini sağlamaktadır. Leziz yemeklerin ardından lokum eşliğinde Türk kahvesi keyfi yapabilirsiniz. İkram hizmetimiz zamanın trendleri ve asgari müşterek zevkler doğrultusunda sürekli geliştirilen konseptler kapsamında yenilenmektedir.
The contents of Business Class meals, which are always fresh and high in quality, change frequently. Our meal options, elegantly selected from Turkish and world cuisines, are served in porcelain dishes.
INTERCONTINENTAL FLIGHTS On our intercontinental flights, our passengers experience real restaurant service with rich, high-quality food in Business Class. We try our best to have you experience authentic flavors with cheerful memories to cherish from the first step on board the aircraft until the final farewell from our crew. As is the case on our domestic and International flights, Business Class meals are served in porcelain dishes on Intercontinental flights, too. The type and contents of the meals may vary depending on flight profile. To make you feel the best of comfort during your long journey, we offer you at least two service sessions and also a snack service on some of our flights. A rich selection of hors d’oeuvres and soup, which has a significant impact on Turkish eating habits, are only the introduction to a fantastic journey of taste which will make your flight a memorable one. Hot drinks including cappuccino and hot chocolate will prepare you for the gourmet delicacies during the second meal service. Rather than just providing a “restaurant service,” our Flying Chefs aim to make you feel like a star with Turkish hospitality above the clouds, where you will discover the real taste. Turkish coffee and Turkish delight are also available for your pleasure after the delicious meal service. in-flight catering service is always updated according to trends and the least-common denominators in taste.
Bakkal Sahibi
Kord İplik Genel Müdür Yardımcısı
Danone Hayat İçecek Genel Müdür Yardımcısı