SOLDAN ESİNTİLER
KÜLTÜR SANAT EDEBİYAT DERGİSİ
20
Saçlarım tutuştu önce Gözlerim yandı kavruldu Bir avuç kül oluverdim Külüm havaya savruldu
HİROŞİMA 6 Ağustos 1945
nazım hikmet
A Ğ U S T O S 2 0 1 9
4-5 UZLAŞMA ÜNSAL AKTAŞ #HAYATINRENKLERİ 6-7 HİROŞİMA ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN 8-11 PARANOYA SEYRİNDE SÜHEYLA GÜNEY AVCI DELİYİM / İKRAM GÜNEŞ 12-13 ATEŞ DANSI YAPIYOR ZEBANİLER HASAN SEÇKİN 14-15 ŞİZOFRENİST DÜŞLER DUYGUSAL YANSIMALAR CİHANGİR ASLAN KARİKATÜR / HÜSEYİN ASLAN 16-17 ŞİİR - AYDIN ÖZÜTRK ŞİİR - NYAZİ YANGIN SEVGİLİYE ÖZLEM / BAYRAM KÖSE 18-19 YARINA BİR SÖZ SULTAN KARATAŞ ÇIRAK / ALİ ESMERAY 20-21 HİROŞİMA / ÖZGÜR TATAR 22-23 ŞİİR - İSMAİL ŞİMŞEK ŞİİR - NURAY ŞENGİL KİTAP TANITIM 24-25 SANAT GALERİSİ RİFAT KORAY GÖKAN RESİM - NİHAT YILDIZ 26-27 SEN ÇOCUKSUN AŞK OYUNU OYNAYAMAZSIN NURSEN URAL 28-29 SOKAĞIN İSMİ SEN ÖMER BEKMEZCİ SUSTUM AMA İSYAN /HAVVA AĞRAL
2
30-31 YANGIN VAR YAGIN İÇİNDE ZİYA YILDIRIM GÜNTEKİN 32-33 ŞİİR - NİHAT YILDIZ 34-35 ŞİİR - AYSEL MENTEŞ ALTINI ÇİZDİKLERİMİZ 36-37 NEFES SEHER ZERRİN CEVİZ AKTAŞ 38-39 İLLE DE SEVECEKSEN BİRİNİ TURAN ÖZBUDAK 40-47 CAN YÜCEL SÜHEYLA GÜNEY AVCI GELİN HEP BERABER GÖĞE BAKALIM MİNE GÜLEŞKEN ASLAN 48-51 HAYATA SANATLA GÜLÜMSE MİNE GÜLEŞKEN ASLAN AYIN KİTABI 52-61 YİTİRDİKLERİMİZ UNUTULMAYANLAR 62-65 OBJEKTİFE YANSIYANLAR 66-68 DUYURU - REKLAM
SOLDAN ESİNTİLER KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT DERGİSİ Yayın Türü: Aylık Süreli Yayın Sayı:20 - AĞUSTOS 2019
Genel Yayın Yönetmeni Süheyla Güney Avcı Ünsal Aktaş
issuu.com/soldanesintiler soldanesintiler
Yayın Kurulu Süheyla Güney Avcı Mine Güleşken Aslan Ünsal Aktaş
soldanesintiler soldanesintiler@gmail.com
Editör Süheyla Güney Avcı Ünsal Aktaş İzmir Temsilcisi Mine Güleşken Aslan Kapak Tasarım Ünsal Aktaş Dizgi - Mizanpaj - GrafikTasarım Ünsal Aktaş 0555 494 43 03 grafiktasarimm.reklam@gmail.com Soldan Esintiler e-posta soldanesintiler@gmail.com KURULUŞ 2015 Soldan Esintiler Degisinde yayımlanan yazı ve şiirlerden yazarların kendileri sorumludur.
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
HER HAKKI SAKLIDIR COPYRİGHT C SOLDAN ESİNTİLER
3
EDİTÖRDEN UZLAŞMA Rahatına düşkün bir toplumuz, bir o kadar da kendi rahatımız için başkalarının rahatsızlığına sebep olacak seviyede vurdumduymaz. Kendilerinden başka hiçbirşey düşünmeyen kişilerle bir arada olmanın zorluklarını bilirsiniz. Dünyaya kendi penceresinden bakan, başına buyruk yaşarlar. Yaptığı bir davranışın başka birini rahatsız edeceğini düşünmezler. Başkasının ne düşündüğünün hiç önemi yoktur. Bu da çoğu zaman uzlaşmayı zorlaştıran bir durumdur. Peki uzlaşmak neden önemli? Bir arada yaşamayı kolaylaştıran toplumsal kurallar vardır. Herkesin asgari düzeyde bu kurallar sınırı dahilinde yaşam hakkı olduğunu bilmemiz gerekir. Bu kurallar unutulduğu zaman başkalarının haklarına da müdahele edilmiş olur. Karşılıklı inatlaşmaya kadar gider huzursuzluk yaratır. Herkes bireysel olarak uzlaşma tarafında olabildiğince insiyatif alırsa toplum olarak yaşam kalitemizin yönünün biraz daha artış göstermesi içten bile değil. Kim bilir; belki bir birimizden öğreceğimiz çok şey vardır.... ÜNSAL AKTAŞ
4
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
#hayatın renkleri, rengarenk bir hayat ne kadar güzel bir duygu ne kadar çok şey barındırıyor içinde değil mi? Mesela insanlar siyahı, beyazı, sarısı... Mesela çiçekler; kırmızısı, beyazı, sarısı, yeşili.. Ve hayvanlar! Yani hayat renklerden ibaret zaten, düşünsenize tek renk olsaydı her şey; tek renk çiçek, tek tip insan, tek cins hayvan. Hayatın renkleri çok güzeldir hele hayatı renkli yaşamak çok çok daha güzeldir. Bütün insanları, bütün çiçekleri, bütün hayvanları severek hayatın tadına varın, hayatın renklerinin tadına varın diyorum.... SÜHEYLA GÜNEY AVCI Çiçekler her renkte her dili konuşurlar. ‘’Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum. Bütün çiçeklerini getirin buraya. Öğrencilerimi getirin, getirin buraya.’’ Diyen Ceyhun Atuf Kansu, her çiçeğin içinde rengârenk bir umut barındırdığını bu dizeleriyle dile getirmiştir. Bu yüzdendir ki bir çiçeğin kokusu ve rengi hayatın rengidir. MİNE GÜLEŞKEN ASLAN sessizliğin için de büyük bir gürültü kopuyordu ışık sızmayan karanlıkları aşan hayatın renkleriyle... ÜNSAL AKTAŞ
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
5
HİROŞİMA Önce bir bulut yükseldi Yerden göğe doğru... Ben gördüm Akahito gördü Yuhara gördü Hisaki gördü Yaşayanların hepsi gördüler! Şimdi yaşayanlar diyorum. Oysa ben kaldım Onlar öldüler. Pirinç tarlasında kadınlar öldü Memede çocuklar öldü Çiçekler öldü Kuşlar öldü Ve sevgilim Sanuki öldü... Sanuki´yi seviyordum Sanuki öldü Sanuki öldü... Ateşten top kayboldu göklerde Ardından; Bir çölün sessizliği çöktü şehre Bulutlar gitti Renkler gitti Sesler gitti.. Gülerken ölmüştü babam
6
şiirin devamı
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
Anam Chiyo-No ağlıyordu Ve kız kardeşim Shirara Ah Shirara O da saçlarını tararken öldü Shirara, ah Shirara! Aynada unuttu gençliğini Ve ben Yamamura Bizim sokaktan bir ben sağ kaldım... Bizim sokağın ağaçları da öldü Ve ben Yamamura 17 yıl geçti aradan Hala yaşıyorum... Ağaçları, çiçekleri görmeden! Ben Yamamura Kör ve sağır Çoktan öldüm Kimse farkında değil... ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
7
PARANOYA SEYRİNDE Hüzün ve sevinç zaman aşımına uğradıkça hükmünü yitiren iki eylemdir. Bütün düşsel zaferlerin dağılma zamanıdır. Bugün beynimin etrafında dolaşan fısıltılar çıldırtıyor gibi. Tüm sesler dokunuyor bütün hayallerimin, kıyısına, köşesine.. Çırpındıkça, çırpındıkça heryerden çıldırtan vızıl vızıl vızıltılar büyüyor. Gardiyan makamındaki kadın benzeri insan yürüyüşü ayrı bir hayale dönüyor, aldığı nefes, yutkunduğu tükürük ürkütücü bir hava ve ayak sesleri! Beynimin içine vuruyor. Bir ayak sesi bu kadar mı büyür. Büyüyen aklımın düşünme noktası oluyor. Bütün kapıları kapatsam da o ayak sesi ve yutkunma algısı benimle taşınıyor her yere taşınıyor ve susmuyor. İşte şu an yazmazsam, yazamasam deliririm. Hani deli gibi delirmekten bahsediyorum... Hüznümü satırlara saklamazsamda deliririm. Tek dostum bu satırlar arasında kurduğum gizli sığınaklar. Her bir yanına her sırrı sıkıştırabiliyorum, hiç çekinmeden utanmadan. Çünkü ihanet yok umursamazlık yok eleştiri yok ayıp yok hüznümü sevincimi sığdırıp dağıttğıım tek emin yer mısralarım benim.... Benim mısralarım onlar... Yalnız benim! Bilir misiniz; yitik ölü düşleri barındıran bir kentin yaşama dair anlamı da ölüdür... Sancısı olmayan bir sevda, sevdalık heyecanından mahrum kalmışsa geriye dönüp bakmak hükmünü yitiren bir teferruat artık... Elbette kırgınlıklar içinde sustuğumuz bir kaç şehir var tabi ki, öyle uzağına dalıp gittiğimiz ve bir de suskunluğa gömdüğümüz... Bir gün bu suskunluğa alışmış
8
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
PARANOYA SEYRİNDE olduğunu görüyorsun sonra kocaman bir dünyan oluyor, kalabalık bir dünya... Hiç bir insanın gerekli olmadığı, hiç bir insanı içeri almadığın, tekliğin sessiz kalabalık dünyası. Kendi şehrini kuruyorsun ki; içinde herşey var. Kapıları kapalı, yolları kapalı, kendi trendin olan bir dünya... Türküleriyle, ağrılarıyla yalnızlığın hüküm sürdüğü dünyana küçük başlıklar koyuyorsun, altını dolduruyorsun yaşamın... Okuyorsun okudukça, altını çizdiklerin, üstünü çizdiklerin çıkıyor ortaya. Bir de sildiklerin... Altını çizdiklerin anlam olarak kalıyor, üstünü çizdiklerin acı veriyor ve sildiklerin hayatının beklide önemli anlarını tüketenler, alıp gitmiş olanlar oluyor... En çok kullandığım bir sözdür bu sadece içinde ki çocuğa güveneceksin; koşulsuz samimiyeti ve duygusallığı ile seni yalnız bırakmayan vefalı çocuğa... Yine mevsim, gazeller döngüsüne doğru gidiyor, ömrümüz gibi beklentilerimiz ve beklediklerimiz gibi. Belki de payıma düşen yorulmuş bir bekleyişti evet... Ve bugün anıları, kızıl bir gülüşün, özgür dolanışlarının sisler AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
9
PARANOYA SEYRİNDE arasında soluklaşan görüntüsüydü. Kırılmış bir bulutun kimsesiz bir çocuğun avuçlarına sığınmasıydı bugün... Bugün kırık parçaları tamir etmekten yorulduğum gündü... Yorulduğum gün! Anıların kıyısından anıları seyrettim... En çokta sende ki çocukluğumu; unutma yarım kalmış çocukluğum gibisin ve gülümserken avuçlarıma yağan yağmurlar gibisin bir de unutmadığım en güzelinden günün anlamsız vakitlerinde, anlamını yitiren hayata karşı, inatla kurduğumuz düşlerdi; gecenin yarısı uykusu kaçan kalemin dilinden dökülenler.. Bir de toy bir gençlik ateşinin alevli naraları; -Öyleyse kuşların özgürlüğün de geceler iyi olsun, özgür olsun... Ve kuşların kanatlarında dolansın sevdanın dizeleri en asi yüreklerin kıyısında... Dileyen sevsin, dileyen terörist desin! diye geceye yapışan naralar... Ruhumun okyanusundaki gemiler yoruldu, fırtınalar koparan sessizlik ve sensizlik, aslında sustuğum, koptuğum, örselenmiş bulutlardı onlar. Yağmur yüklüydü. Çünkü herşey tutanaksız bir hüznün rüzgârına takılmıştı... Bilmezler aslında karanlığa bir yüz çizmek daha kolaydır. Gözlerini kapatır görmek istediğini görürsün. Neden geceleri seviyordum elbette ki gecenin gizeminde saklı kalsın gülüşün diye geceleri daha çok seviyordum bilmiyor musun? SÜHEYLA GÜNEY AVCI #Paranoyaseyrinde
10
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
DELİYİM Biraz deliyim ben, Kıyılarıma yanaşıp uyma bana. Yanarsın yangınımla. Sevda ağırdır altından kalkamazsın…! Birazdan daha fazla deliyim çoğu zaman. Şiir deyip, Sözcüklerin peşine düşerim, Düşerim yalın ayak gecenin taa içine…! Deliyim. Deliliklerim her gün biraz daha boy gösterir. Uyma bana yanarsın. Şiirlere gebedir yüreğim gece gündüz. Kimi zaman suya yazarım, Kimi zaman gölgelere, Kimi zaman da ateşin közüne…! Deliyim ben. Ateşte ıslanır, Yağmurlarda yanarım hep…! İKRAM GÜNEŞ
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
11
Ateş dansı yapıyor zebaniler Asaf Koçak’a Patlamış mayın tarlası yüreğim Hoyrat savaşlardan bugüne kalan. Bak, ansızın çoğalıverdi yine İçimde derin derin uçurumlar Şimdi bütün yollarım dağlara çıkar En iyisi beni sevme diyorum! Beni sevme, dayanamam... Yine ferman çıkardılar katlimize İşte kapıda bekliyor cellatlar Ve gidivermiş dostların da yarısı Ah! benim bu arsız gitmelerim Şimdi kimbilir hangimizin sırası? Ben ki ezelden beri göçerim Tutmayın beni, duramam... Oysa, daha dün doğmuştum Şuncacık kısa zamanda aldığım şuncacık nefes... En iyisi beni sevmeyi bırakın Artık boşu boşuna akmasın Bir annenin gözyaşındaki ses Siz, en iyisi beni asın Beni asın, muntazam!...
12
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
Artık beni sevme diyorum! Çünkü kınalı bir kuzuyum ben Başım, obez tanrılara adak adanmış İşte bir uçurumun en tepesindeyim, en Dışarda ateş dansı yapıyor zebaniler Öfkem yangınlardan da büyük Ve şimdi ağzımda eski bir mızıka Tarihe kayıt düşüyorum... Ateşlerin içindeyim... ateşlerin... çok üşüyorum... HASAN SEÇKİN
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
13
ŞİZOFRENİST DÜŞLER DUYGUSAL YANSIMALAR
Martıların bir gün kapıma içi umut yüklü bir bohça bırakacağını tahmin etmezdim. Severim martıları aslında tüm canlıları sevdiğim gibi. Param varsa eğer Eminönü-Kadıköy vapurunda çok kere simidimi paylaşmışımdır martılarla. Düşünerek düşlerde yaşayarak bedene fazla müdahale etmediğim anlarda birden süzülerek geldi söz konusu olan martı. Önceleri sezemedim, sezecek durum da yoktu zaten. Düşe kalka zamana bırakalı kendimi. Düşlerde kalma isteği öylesine yoğundu ki sabahlar olmasın istiyordum. Ondan sebep o sabah gelenin bir martı olduğunu görmem uzun sürdü. Şimdi bana bıraktığı bohçada ki düş kırıklıklarıyla besliyorum gönül bahçemdeki kelebekleri. Kelebekler ne yer biliyor musunuz? Ben bilmiyorum tek bildiğim güzel kokan rengarenk çiçeklere kondukları. Ama ben bir kelebek olsaydım besin kaynağım aşk olurdu. Aşk ile beslenirdim. Sevdalarım güneşe olan tutkum gibi beni hayata bağladı. Hepside ayrı güzellikte ayrı umutlanmalarla girmişti benliğime, ruhuma, yüreğime. Her birini ayrı ayrı selamlıyorum ve sım sıkı sarılıyorum. İsimlerinin bir önemi yok tek ortak noktaları umutla bakan içten bakışlarıydı. Ama hiç birinin başaramadığı bir bakış var şu an üzerimde. Ne kendi bir yere gidiyor ne de benim gitmeme izin veriyor. O an anlıyorum ki bir kelebek sevgi ile besleniyormuş. Şimdi demlenmenin verdiği tatlı yorgunluk ve huzur ile diğer dünyama gitme vakti.
ESKİCİ CİHANGİR ASLAN
14
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
Karikatür: Hüseyin Aslan
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
15
Hayatı doldurup damarlarına Kalbini koştura koştura Yetişeceksin hayallerine Güneş gibi gireceksin En soğuk gecelerine Ateş buzu uğurlar biliyorsun... AYDIN ÖZTÜRK
Şiirler topladım hüzünlü yerlerinden... Kaç şair kırılmış yerlerini öpebilir. Kaç şiir çiçekler açtırabilir çıplak ellerine... NİYAZİ YANGIN
16
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
SEVGİLİYE ÖZLEM Kurşunlar tadında seni özlesem, Hasret acısı sol yanımı yırtar…. Ne zaman olsa şiirlere küssem, Durmaz başım yine belalara atlar…. Elzem firari gecelere dönsem, Onca kavgadan çıkıp sana gelsem, Göğsünün üstüne başımı sersem, Uzak diyarlarda yine mavzer patlar… Seni yalnızlıklarıma gizlesem, Gitme biraz daha kal burda desem, Ne zaman acılı türkü söylesem, Gecenin gri yüzü sabahı yırtar…. BAYRAM KÖSE
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
17
YARINA BİR SÖZ çık çıkabilirsen geceden öznesi olamamışken bir cümlenin bir çavlanda yıka düşlerini üşüş yıldızlara serp acılarını çıkar göğüs kafesinden burgusunu dün’ün yakabilirsen yak hüzünlerinden ağarsın kara yazgı b/uzlaş yalnızlığında kur ülkeni yık tevazu duvarını yarına bir söz kalsın söz ki, ‘bir tanrı’ ‘kabe’si’ sen... SULTAN KARATAŞ
18
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
ÇIRAK Öğrettim sana ilmik ilmik kelime dizmeyi Dinletemedim gönülden gönüle gezmemeyi Üzdün kırdın benim gibi ustayı Ağzınla kuş tutsan da iflah olmazsın çırak. Hamsın dedim yoğrulup pişmen gerek Ben piştim dedin yüzüme pişkin, pişkin gülerek! Daha ben çiğken sen ne zaman piştin Hamursuz ekmek olur mu çırak. Kırk yıl geçse de affetmeyeceğim seni Usta benim dedin çırak yaptın ustanı Bilesin eksik bıraktım bir noktanı Nereye gitsen ustanı ararsın çırak. Bundan böyle herkes haddin bilmesi gerek! Ustaları taktirle onore ederek Öyle önümde oturup ahkam keserek Usta olamazsın sınıfta kaldın çırak Hakkın gözünden hiçbir şeyi kaçıramaz kulu Kurulur enkari inkir sorulur soru Geçemezsin sıratı keskindir yolu Kalırsın bir başına ortada çırak. ALİ ESMERAY AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
19
HİROŞİMA... Hiroşima felaketinin başlıca aktörlerinde bombardıman uçağı ‘Enola Gay’ ve mürettebatıydı. Takvimler 6 Ağustos 1945’i gösteriyordu. Çoğunluğunu sivillerin oluşturduğu Hiroşima kentine “Little Boy”(Küçük oğlan) adı verilen dehşet verici cehennem bombası atıldı. 1,5 kilometre çapındaki alanı dümdüz ederken, ilk aşamada 80 bin ve 1945 sonuna dek ise 140 bin insanın ölümüne sebep oldu. Hiroşima’daki saldırıdan sadece üç gün sonra ise 9 Ağustos 1945’te Nagasaki’de Plütonyum-239 tipi atom bombası ‘’Fat Man’’ (Şişko Adam) ile ikinci saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırıda da 80 binden fazla insan feci şekilde can verdi. Ne bir şehir, ne sağlıklı bir insan, ne bir bitki kaldı. Her şey adeta küle döndü. Atom bombası kurbanlarının bir çoğunda ‘atom bombası kataraktı’ diye adlandırılan bir rahatsızlık oluştu. Patlama anında kurbanların gözbebekleri merkeze doğru saydamlaştı. Radyasyonun etkisi o kadar büyüktü ki saldırı sırasında bir bakır parçası nikele dönüşmüştü. Amerika Birleşik Devletleri Japon’ların hayat ve hareket tarzlarını araştırarak onların en çok dışarıda oldukları saati saptayarak saldırı saatini kararlaştırdı. Hiroşima felaketi, bombanın atılmasından hemen sonra yayılan radyasyon ile birçok çocuğun ve yeni doğan bebeğin genetik hastalıklara maruz kalmasına neden oldu. Radyasyonun etkisiyle, kömür gibi yanmış bedenleriyle, patlama anında çevreye saçılan parçaların bedenlerine saplanmasıyla, yıkılan harabeye dönen yapıların altında kalmalarıyla yine binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Kalanların
20
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
HİROŞİMA... büyük oranı da hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalmışlardır… Hiroşima ve Nagasaki’ye yayılan radyosyon nedeniyle insanlar hastalandı ve ilerleyen zamanlarda ölmeye devam ettiler. Radyasyon, üreme hücrelerini de etkilediği için bebekler genetik bozukluklarla dünyaya geldi. Hiroşima bombalandıktan sonra yeniden inşa edilerek barış şehri haline getirildi. Bombanın yıktığı alanda kalan tek bina “Hiroşima Barış Anıtı” yapıldı. Japon halkı bu acı olayı hiç unutmadı. Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen her yıl bombanın atıldığı tarihte bir araya gelerek yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşunda bulunuyorlar. Japon’lar, bu iki saldırıdan hayatta kalmış insanlara “hibakusha” adını verdiler Batı Japonya’daki Hiroşima Barış Parkı’nda saldırıda ölenler anısına yakılan “Barış Ateşi” anıtın yapılmış olduğu tarih 1964’ten beri kesintisiz yanmaktadır. ÖZGÜR TATAR
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
21
Çok bir şey istemedik ki; Çocuklar gülsün dedik Savaşlar bitsin Analar ağlamasın.. Çok bir şey istemedik ki; Açlık silinsin dedik İşsizlik son bulsun Olacaksa ölüm, yaşlılıktan olsun..! Çok bir şey istemedik ki: Sevmek olsun dedik Sevilmek olsun Ve sınırlar kalksın, dünya herkesin olsun..! İSMAİL ŞİMŞEK
“Pürüzsüz dokuyor hayat, aydınlık ve karanlık demeden, her ilmekte iyiliğin ve kötülüğün hikayesini nakışlayan yaşamların..” NURAY ŞENGİL
22
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
KİTAP TANITIM
çocuklara yeni umutlara doğan günün şavkında gülüşü vurulmamış çocuklara kanat çırpıyor içimde martılar YUNUS EMRE SUCİ kimi öpsem yitirir anneliğini kitabından... KLAROS YAYINLARI AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
23
SANAT GALERİSİ (ALBENİ)- 37
Tuval üzerine akrilik 60x40 2009 Bu çalışmasında KORAY, soğuk renkler ile güzel sanatlarda mükemmellik arayışı içinde… Ortam soğuk renkli yüzeylerle biçimlenen bir sanat galerisi. Ustaca dokunuşlar ile devreye giren ve galeriyi aydınlatan gizemli sıcak renkler, resmi izleyenlerin gözlerini umutla bekledikleri bir noktaya zorlamadan yönlendiriyor. Orada bu soğuk ortamın tam aksine sabırsızlıkla izlenmeyi bekleyen kaçınılmaz bir sanat eseri duruyor.
Rifat Koray Gökan
24
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
Suluboya Karton üzerine 15.20 Nihat Yıldız AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
25
SEN ÇOCUKSUN AŞK OYUNU OYNAYAMAZSlN! Ah çocuk Aşk oynanmayacak kadar tehlikeli ateş Yüzmeği bilmeyen için, Boğulacak kadar derin su Toprak oyununda Ellere onur çiçeği eken nasır Kovansız bal yapacak arı Mevsimsiz çiçek açıp don yiyecek ağaç Göç mevsimini şaşırmayacak kuştur. Ah çocuk Sana dar geleni giyme Ele verir doğa yasaları Yağmur sonrasi hatlarından güneş seni. Ah çocuk Uzak dur kurgu medeniyetin tarihinden Sen efsanelerden öğren aşkı Gün gelir Medeniyet senide yakar oynadığın oyunla.
şiirin devamı
26
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
Ah çocuk Aşk kaybolan yarını bulmaktır Sen kendi hainin olmayacak kadar insanoğlusun! Bırak dalga geçsinler insan kalan cahil cesaretinle Sen emdiğin ana sütün kadar insan kalan aksın. Ah çocuk Sen Değnek ucunda dolaştırılan başın adını anımsa, Zilan’daki ırkın katliamını Nesimi’de yüzülen derini Madımak’ta yanan tenini. Ah çocuk İnsan kalmanın ne doktoru ne ırkı ne dini var! Aşk cenneti düşünmeyecek kadar naif Yeryüzüne cenneti resmedecek kadar insan kalmaktır..
NURSEN URAL
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
27
SOKAĞIN İSMİ SEN Sokakta insanlar yürüyor; Kulakları sağır… İçerde birileri şiir okurdu, Sokakta insanlar yürürdü, Onlar şiir okurdu, Ben yazardım. Kalabalıktılar; Ben yalnızdım. Sensizliği düşünür, Anıları kendime saklardım. Sokakta insanlar kayboldu, Ben şehrin sahibi oldum. Tuttum, bir sigara yaktım, Karanlıkta seni gördüm. Karanlıktan korkuyordun, Ben sigaramla şehri aydınlattım. Sen olmasaydın, Belki bu şehri yakacaktım. ÖMER BEKMEZCİ
28
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
Sustum ama isyan… Korkuya sustum Nar çiçeğine sustum. Gam geçerdi ipekli sağır bir şal Tozlaşma mevsimi rüzgara sustum… Gün yırtığı bir an yine de isyan… Duyulan şeffaf ses Göç yolundan Med’ten dünden Kırgın ölüp giden sürmeli kadına aitti. Katarların göğe akan dilekleri Kırık çömleğin yara izi Yarım kalan ballad Yarımcıl umut…
Neye yaradı ölüşü Kıvılcım ruhlu çocukların Türedi kendi yamalarından gün yırtığı Kırcı tufan bir an Sustum ama yine de isyan Eylülün kökleri Kederli kanatlarıyla mevsimler Ölmez otundan nasıl da sabır Kanmaz sularda nasıl da boğulmuş Derin aşikar bir iz bu susku Yankıların göğsünde dinlediğin Bin yıllık acı Nasıl da duymaz Kendi bağrındaki insanı… HAVVA AĞRAL
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
29
YANGIN VAR YANGIN İÇİNDE Bir geminin geçtiği yoldan balıklar kaçıyor. Ama denizi asla terk etmezler. Bazen gemiye eşlik ederler veya gemi çekip gittikten sonra denizin keyfini çıkarırlar. Sadece denize yangın düşünce suya küserler. Ormanın en ürkek canlıları ve özgür olanları kuşlardır. Rüzgarı sevmezler Yinede kanat çalmaktan asla vazgeçmezler. Hep uzağı yakın ederler Yağmurdan haz etmezler Ancak, yağmur dinince damlacıkları keyifle yudumlarlar. Bu yüzden ne gökyüzünden vazgeçerler ne de ağaçları terk ederler. Sadece ormana yangın düşünce hayata küserler.
şiirin devamı
30
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
Ve kara parçasında insanlar yaşarlar Kimisi görüntüsüyle, yaşantısıyla bu insanlık vasfını sonuna kadar hakkederler. Bazıları insanlığı hakkedenleri mahkum etmeye kalkarlar. Bazıları da o insanlığı insanlarla birlikte yakarlar. Adına din derler Adına vatan savunması derler Adına ne derseler desinler yaktıkları bir can olur. Bunu asla bilmezler Bilmek istemezler. Aklıma Kerbela gelir ben yanarım Aklıma Maraş gelir ben yanarım Aklıma Madımak gelir, ben yanarım, ben alevlerin içinde donarım Ben bir isyan kasırgası olur, denizlere, ormanlara koca dünyaya sığmam ölürüm... Üzülen ormanda kuşlar, denizde balıklar, karada cehalete esir olan insanlık olur. Şimdi sen söyle Sivas a yandığımı Şimdi git söyle türkülere Hasret i nasıl hasretle beklediğimi... Şimdi git anneme söyle alevlerin içinde nasıl güldüğümü Üzülmesin Annem, yarim ve şiirlerim üzülmesin. Biz bizden sonra gelenler yanmasın diye yangınları yüreğimizde söndürdük.. ZİYA YILDIRIM GÜNTEKİN AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
31
Ahir zamandı Evvelimizde, zamanımızda aynıydı. Kuşumuzla, kurdumuzla birarada beraber yaşardık. Aynı dereden şu içer, aynı havayı solur, aynı göğün altında yaşardık. Ne ayrımız, na gayrımız vardı İnsan-ı kâmildik Ahir zamandı. Sonra birgün onlar geldiler Ateş saçan ejderhalarıyla Yakıp, yıkıp talan ettiler Çocuğu, kadını, kurdu, kuşu, ağacı Ýaşama dair ne varsa Kızıla boyandı dereler Kızıla boyandı gök Kızıla boyandı toprak Sonra,
şiirin devamı
32
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
Sustu dağ Sustu taş Pepuğ kuşunun sesi yankılandı Boşlukta Pepu geku Ahir zamandı Evvelimizde aynı Zamanımızda aynıydı Ne ayrımız Ne gayrımız vardı Aynı toprak Aynı gök Ahir zamandı Ölenlerimizle, kalanlarımızla Davamız ise divana kaldı İnsan-ı kâmildik.
NİHAT YILDIZ
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
33
Beni ben eyleyen güzel yüreğim. Ben neye yarardım sen olmasaydın. Havam suyum ihtiyacım gereğim Ben neye yaradım sen olmasaydın İnsanlığın tarihi sen nesli sen Bu hayatın kuralı sen üslü sen Şirin sensin leyla sen aslı sen. Ben kimi sarardım sen olmasaydın. Kızıl bir goncaya benzersin renkte, El kadarsın dağdan büyüksün denkte. Bazen bana düşman olursun cenkte, Ben beni kırardım sen olmasaydın. Kanatların olsa yâre uçarsın. Ben de tomurcuksun onda açarsın. Aklım ermeyince başa geçersin, Ben kime sorardım sen olmasaydın. Al gülümsün sol yanımda kafesde Nazlı bülbülümsün tende ahesde Ruhum can bulur aldığım nefesde Ben kimi dererdim sen olmasaydın... AYSEL MENTEŞ
34
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
ALTINI ÇİZDİKLERİMİZ Yaşamak için yemeli, yemek için Kimi sabahlar,bir sokağın yaşamamalı. dönemecinde, göğsün üzerine CİMRİ / MOLİERE çok tatlı bir çiğ düşer, sonra buharlaşıverir. ama sernliği kalır Bazı kadınlar yakalanamaz, ve yürek hep onu ister. gene durdurulamaz ve kimseye ait yola çıkmam gerekmişti(...) bu olamazlar, onlar zaten sisli göğe, kükürtsü ışıkları kendilerine bile ait değildirler... yüzleri gölgelendiren kahvelere O kadınlara yalnızca yakın karşın, yağmur ve deniz durulabilir, yakalanaıp kokan bu uçsuz bucaksız hüzün durdurursan, kendine ait ortasında yürürken, umut kılarsan... Ölüverirler. Çünkü etmekte dayatıyordum. onlar kuş gibidirler. YAZ / ALBERT CAMUS ECE TEMELKURAN Zaman bildiği gibi bazen kuş gibi uçar, bazen de solucan gibi sürünerek geçer. ama insan en çok zamanın ağır mı, yoksa çabuk mu geçtiğini fark etmediği vakit kendisini iyi hisseder. BABALAR VE OĞULLAR I. TURGENYEV
Sevgisiz hayatı anlamak olanaksızdır. Hayat kanununun bir savaş olduğunu söyleyenler, yok olmaya aday kör ruhlardır. Ateş nasıl söndürülemiyorsa, kötülük de kötülük gücüyle ortadan kaldırılamaz ! BENİM ÜNİVERSİTELERİM MAKSİM GORKİ
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
35
NEFES... Her düşüş tüketiyordu Tükenmişlik kuyusunda Düşmek yerine ters yöne gitmeliydi... Düşmek kolaydı Bir boşlukta yüreğinin dehlizlerine birikiyordu acılar Takvim yaprakları zamana yeniliyordu Gazele dönen yılların isyanı boşunaydı Canı acıyordu Vücudunda sakız gibiydi hüzünler Vücudunun çiğneyemeyeceği boyuta gelmişti.. Bedeni kabullenmiş boyun eğiyordu yaşananlara. Ruhu bir türlü kabul etmiyor İsyan etmenin yollarını arıyordu...
şiirin devamı
36
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
Belki bir kuştu Kanatlarını kırmışlardı Ondan uçamıyordu Belki de Üstünde birikenlerin ağırlığıydı onu dibe çeken Yoksa kurtulmak mı istemiyordu? Kim bu kadar mazoşist olabilirdi ki Yok yok O hep kurtulmak istemişti Ama hep bir şeyler olmuş ve kurtulamamıştı Bu sefer Ama bu sefer kurtulacaktı... Artık acı duymuyordu Acıyı duymadığı yerlerden Kanatlar çıkıyordu Çırptıkça kanatlarını yükseliyordu Yükseldikçe hafifliyordu Üzerine yapışan bütün kederler Kanat çırptıkça bedenini ruhunu terk edip Tükenmişlik kuyusunda dibe doğru düşüyordu O ise yükseliyordu Yüreğinin dehlizleri boşaldıkça Rahat nefes alıyor Aldığı her nefes ölen duygularına can oluyordu Ruhu huzuru yakalamamın hazzında Hafifledikçe mutluydu... SEHER ZERRİN CEVİZ AKTAŞ AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
37
İLLE DE SEVECEKSEN BİRİNİ İlle de seveceksen bir insanı, Çekinerek bakan, Fakat, Baktımı gözlerinde kaybolduğun, Gücüne değil, Merhametini mesken tuttuğun, Güvenden öte, Yüreğinde yoğrulduğun, Hele bir de yaslandın mı, Hayat suyu verilmişçesine doğrulduğun, Beklentisiz, Onunla yoğrulup, Onsuz bile onun gibi kavrulduğun, Birini sev.
şiirin devamı
38
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
O bakmaz sadece çünkü görür de, Güçlü değildir o sadece, Yüreklidir Allah’ına kadar merhametin doruklarında, Yaslandığın zaman omzuna, O gönül o yürek, O baktımı batan kirpiklerinin oku, O savruldu mu fırtınalar koparan saçlarının ucundaki deniz, O pamuk gibi ellerin göremediğin nasırlı sevdası, Koruma arzusunun önüne , Hiç bir yasanın geçemeyeceği güven, Umudun bitmek tükenmek denen mefhumdan uzak hem de çok uzaktır o. Biliyor musun? Çünkü o Duvar değil, Dağ değil, Güç değil, Senin seni bulduğu, Aldığın her nefesin, Nefes kesen mutluluğudur. TURAN ÖZBUDAK
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
39
CAN YÜCEL Modern Türk şairidir. Kullandığı kaba ama samimi dil ve bariton sesi ile okuduğu şiirlerinde farklı bir tarz yaratmıştır. 12 Ağustos 1999 Anısına saygıyla “Sen fabrikadaki kadının baş örtüsünü görüyorsun ben ise nasır tutmuş ellerini. Sen yüzündeki makyajını ben anlında ki kara yazısını Sen ev işlerindeki marifetini,
ben ruhundaki güzelliği.. Sen evde pişirdiği yemeği, ben haksızlığa karşı öfkesini.
Ben kadının paylaşımcılığını, sen paylaşılması gerektiğini. Ben kadının analığını, sen doğurması gerektiğini Ben kadının insanlığın, sen nasıl kullanılacağını Ben kadının her yerde olması gerektiğini, sen evde diz kırıp oturmasını.. Ben tarladaki kadının emeğini, sen evde ne pişirdiğini Sen sokaktaki kadının bacaklarını, ben havadaki yumruğunu Sen kadının gözlerindeki maviliği, ben kalbindeki derinliği Ben kadının ayakta durabilmesini, sen hareme alınmasını
40
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
CAN YÜCEL Ben kadının idareci olabileceğini, sen idare edilmesi gerektiğini görüyorsun. Sen de İnsansın, ben de!” Can Yücel Can Yücel’e sevgiyle... “Kadının ve kadına bakışın Can Yücel tarafından tanımı olursa ancak bu kadar anlam yüklü olur. Toplumu ve toplumda kadının var olması gereken yer işte tam da Can Yücel’in çizdiği tasvirdedir. İşlev gören bir canlı değil de, yaşamı en güzel işlevselliği ile ortaya koyan bir canlıdır kadın sevgili Can Yücel’in gözünde. Haklarıyla, üretimiyle, fikriyle, varlığıyla, hayatın her biriminde dokunuşları olmalı derken, karşısında duranları sözcüklerin gücü ile alaşağı etmesi var birde. Ustanın, günümüzdeki geç kalmış kadın duruşu, harekete geçerse, gerçek yaşamı renklendirir canlandırır düşünürseniz eğer. Ki kadının anti-sosyal yaşamı bir ülke için ciddi bir gericilik anlamıdır. Kendi emeğinin gücü ile varolabilen bir kadın ve bu kadınlardan oluşan bir toplum ne kadar geri olabilir ki? Düşünün! Tam burada kadının toplumsal hayatla bütünleşip söz hakkının koşulsuz varolduğu yerde, insanın insanca gerçekliğini görebilir ileri toplumlar seviyesine çıkabiliriz. Teşekkürler Can Yücel... SÜHEYLA GÜNEY AVCI
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
41
GELİN HEP BERABER GÖĞE BAKALIM Yalnızca şiir yazmak için doğan ve yaşayan bir şairdir Turgut Uyar. Çağının sanatçılarından farklı bir yeri, sesi, anlamı ve kederi vardı. Yazdığı şiirlerde birbirine yakın kurulmuş evlerin hüznü tütüyordu sanki. Çok sevdi, çok sevildi ve hepsinden önemlisi çok sevilen şiirler yazdı. İkinci yeni şiirinin önde gelen isimlerinden biridir. Şiirimizi biçim, dil ve içerik bağlamında köklü bir değişikliğe uğratmıştır. Kenti bireyin kişisel trajedisini anlatmaya odaklanmış, bu tema etrafında çok özgün şiirsel denemeler gerçekleştirmiştir. Turgut Uyar’ın şiire olan ilgisi kendi ifadesine göre çocukluk yıllarında başlamıştır.
‘’Güzeldir sevgilim her dakika her an
Güzeldir sözleri, kaşı, gözleri
Geçtiği her karış sönük topraktan
O anda fışkırır neşe özleri (1979)’’
Çocukça bir samimiyetin parladığı bu dizelerde dili kullanmadaki kabiliyeti hemen göze çarpmaktadır.
42
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
GELİN HEP BERABER GÖĞE BAKALIM Ağustos ayı hem doğumu hem de ölümü bakımından Turgut Uyar ayıdır. 4 Ağustos 1927 tarihinde Ankara’da altı çocuklu bir ailenin beşinci çocuğu olarak dünyaya gelir. Hüzünlü bir çocuk olmuştur küçükken. ‘’Düşünüyorum da biz
Büyürken çocukluk etmişiz.’’
Turgut Uyar
Babası Hayri Uyar bir subaydı ve ailesinden uzakta yaşamak zorunda kalıyordu. Dolayısıyla Turgut Uyar’da babasından ayrı büyüdü. Babasının bu durumu Turgut’un deyim yerindeyse bir yanını eksik bırakmıştır. Naif kişiliğinin oluşmasında babasından sıklıkla ayrı kalmasının yarattığı hüznün payı büyüktür. Bu durumdan şu şekilde söz eder kendisi. ‘’Hüzünlü bir çocuktum. Nedense hep ağlamaya hazır. Ağabeyim bana sataştıkça annem’’yapma oğlum’’ derdi ona ‘’O içli bir çocuk’’. Şanslıdır ki müzik aşığı bir ailede büyümüştür Turgut Uyar. Uyar ailesi, müzik duyarlılığı yüksek bir ailedir. Ailenin müziğe karşı olan bu tutumu Turgut Uyar’ın çocukluk yıllarından itibaren şiir yazmasına ve şairlik altyapısının oluşmasına büyük katkı sağlamıştır şüphesiz. Babası ud, büyük ablası keman, küçük ablası her türlü telli sazı çalardı. AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
43
GELİN HEP BERABER GÖĞE BAKALIM Öğrenim hayatının ardından memurluk günleri başlar Turgut Uyar’ın. Askeri bir geçmişi vardır. İstifa ettiği askeri memurluktan sonra şöyle demiştir.
‘’Ben severim omuzlarımı, bir gün sırma apoletleri olmasa da.’’
İlk evliliğini Yezdan Hanım ile yapar ve 3 çocukları olur. Fakat bu evlilik uzun ömürlü olmaz ve ayrılırlar. Ve Turgut- Tomris aşkı başlar. Şair Tomris Uyar ile tanışır ve bu tanışma evlilikle sonuçlanır. Bu evliliğinden de bir çocuğu olur Turgut Uyar’ın.
Ölümü ömür törpüsü hastalık sirozdan olur.
Ağustos yirmi iki dediler ‘’ustan ölmüş’’
Çok komiksin Azrail, Turgut Uyar ölür mü?
Ferhan Şensoy
Alkol tüketimi şairde siroz hastalığına yol açar ve bu hastalık ömrünün son dönemlerinde Turgut Uyar için büyük sıkıntılara sebep olur. Şiirin bu dev hüzünlü şairi 22 Ağustos 1985 yılında yaşama veda eder. Ve insanoğlunun mükemmel mutsuzluluğunu şu dizeleriyle tarif eder.
‘’Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluluğundan insan soyunun sevgim acıyor.’’
Alıp başını gitmelerin de şairidir tabi ki Turgut Uyar.
44
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
GELİN HEP BERABER GÖĞE BAKALIM
‘’Bir gün, bir yağmurla garip garip
Çoluğu çocuğu terk edeceğim.
Bir sevgiyle doymayacak kalbim, anladım.
Alıp başımı gideceğim.’’
Tanrıyı sorgular ‘’hiçsizliği’’ sorgular.
‘’Tanrı sen ne kadar güzelsin bir hiç olarak
Ormansın belki bilmiyorum
Belki ormanda bir ağaçsın şuncacık
Bir pazartesi günüsün
İnsanları dupduru edemeyen
Bütün karayollarında ve demiryollarında
Giderim gelirim bütün dünyada
Ama biliyorum Kırşehir’de mezarsın
Bir Kilisesin Kapodokya’da
Sözgelimi yumurtada zarsın
Ustasın sabahları yapmada
En katı yoklukları koyarak insanın içine
Akşamüstlerinde biraz gaddarsın
Sular ve zamanlar kararırken
Ne yapalım bari bağışlayalım birbirimizi.’’ AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
45
GELİN HEP BERABER GÖĞE BAKALIM Daima umuda olan inancımızı pekiştirir şiirlerinde Turgut Uyar. Turgut Uyar bize ‘’ölümlülere’’ her şeyin naylondan olduğunu hatırlattığı muhteşem şiiridir ‘’Geyikli Gece’’. ‘’Evet, kimsesizdik ama umudumuz vardı Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk Üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları Kadınların kocalarını aramasını seviyorduk Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz Bilir bilmez geyikli gece yüzünden.’’ Turgut Uyar içindeki Tomris aşkını da ortaya çıkartır şiirlerinde. Turgut Uyar’ın Tomris Uyar için yazdığı ‘’Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur.’’ Şiirinde aşklarını zirveye taşırlar. Okuyanı da aşkla doldurur bu şiir. ‘’Zamanı durdururum yüreğimde, Sensiz geçtiği için, Akrep yelkovana küskündür. Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür. Bil ki akrep yelkovanı geçerse, Atan bu yüreğim durur. Bırak bozuk kalsın, hiç değilse; Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.’’
46
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
GELİN HEP BERABER GÖĞE BAKALIM Ağustos, Turgut Uyar ayıdır. 4’ü doğduğu, 22’si öldüğü tarihlerdir. Üzerine ölüm yazılamayacak kişiler vardır ya hani Turgut Uyar’da işte o isimlerdendir. Can Yücel, ‘’Şiirimizin en kızıl saçlı levendi’’ der Turgut Uyar için. Edip Cansever bir şiir yazar ölümünün ardından içinde ‘’Güzleri kullanırdı o kadar sevmese de / Dünyayı kullanırdı açıp da penceresini sonsuza kadar’’ mısralarının geçtiği. Ve Cemal Süreya ‘’Öldüğü gün hepimizi işten attılar’’ der. Turgut Uyar’sa bir şiirle anlatır ölümü. Anlatır ve bu dizelerden sonra fazla söze gerek yoktur artık. ‘’Ben bir gün giderim ki neyim kalır, Eksik bıraktığım her şeyim kalır. Yaz günü kim ister ki öldüğünü Eksik bıraktığım her şeyim kalır.’’ MİNE GÜLEŞKEN ASLAN
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
47
HAYATA SANATLA GÜLÜMSE SANAT VE YAŞAM İLİŞKİSİNDE İLHAM OLAN AŞKLAR İletişim ve sanat arasındaki yaşamsal ilişki her iki etkinliğin doğalarında saklıdır. İnsanın kendini anlatma çabaları giderek bir estetik kimlik kazanarak sanatı doğurmuş ancak iletişimle yaygınlaşmıştır. Sanat, duygu ve düşüncede tasarlanıp şekilde, renkte, seste anlamını bulur. Sanatçı izleyicisine kendi benliğinden mesajlar iletir. Sanat bir iletişim eylemi olup doğru iletişim de aynı zamanda sanatsal bir değer taşır. Sanat tarihine baktığımızda ünlü aşklardan ilham alan pek çok sanat eseri görürüz. Hiç şüphesiz ki sanat, en görkemli aşk romanlarından sayısız kez ilham alan büyülü bir dünya olmaktadır. Bu dünyanın yaratıcısı pek çok ünlü sanatçı da aşklarını roman tadında yaşayanlar arasındadır. Claudel ve Auguste Rodin 1882’de tanışan ve birbirlerini gördükleri an tutkulu bir aşkın büyüsüne kapılırlar. Yaşına göre oldukça başarılı olan Camille Claudel kille yaptığı heykellerinde bedenin güçlü enerjisini yansıtırken o sıralar yeni tanıştığı büyük aşkı Auguste Rodin ise şöhret basamaklarını hızla tırmanan dönemin ünlü heykeltıraşıdır. Sevgili olduktan sonra ikilinin birbirine yazdıkları aşk mektupları ilişkilerinin çalkantılı ve tutku dolu yönlerini ortaya çıkarır. Rodin tanıştıkları ilk yılda Claudel’e şu satırları yazar.’’
48
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
HAYATA SANATLA GÜLÜMSE SANAT VE YAŞAM İLİŞKİSİNDE İLHAM OLAN AŞKLAR Bir anda senin dayanılmaz gücünü hissediyorum. Çılgın bir delilik bu adeta bir son gibi içinde bulunduğum durum. Artık hiçbir şey yapamayacak gibi hissediyorum. Buna rağmen seni delicesine seviyorum.’’ Rodin, Claudel ile devam eden tutkulu aşkı sırasında sevgilisinin işlerini etkiler ve aynı zamanda kendisi de etkilenir. Paris’teki ortak stüdyoların da beraber geçen yıllarda Rodin’in açığa çıkan insancıl ve duygusal yönleri Claudel’in heykellerine gözle görülür biçimde yansır. Sarmaş dolaş ve mest olmuş figürleriyle tanınan en ünlü iki Rodin heykeli uzmanlara göre Claudel’in kildeki yeteneğiyle Rodin’nin ona duyduğu aşkı temsil eder. Bir diğer aşk ve sanat ilişkisini Dora Maar’ın portresini yüzüğe taşıyan Pablo Picasso’nun aşkında görürüz. Gönlünü çabuk kaptırmasıyla tanınan ünlü sanatçı Pablo Picasso çalkantılı aşk ilişkileriyle kötü bir şöhrete sahiptir. Sürrealist fotoğraf sanatçısı Dora Maar da kısa ömürlü barışmalar, şiddetli tartışmalar ve tutkularla şekillenen sayısız ilişkileriyle Picasso’yu etkileyen kadınlardan birisi olmuştur. Parmakları arasında hızla geçirdiği bıçak oyunlarıyla Picasso’yu büyüleyen Dora Maar o sırada giydiği eldivenlerini Picasso’ya verir. Sanatçı o günün hatırası olarak eldivenleri saklar. Şiddetli tartışmaların ardından Picasso ürettiği pek çok eseri hediye olarak Maar’a verir. Barışma hediyelerinden biri günün birinde bir AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
49
HAYATA SANATLA GÜLÜMSE SANAT VE YAŞAM İLİŞKİSİNDE İLHAM OLAN AŞKLAR yüzüğe dönüşür. Standart yüzüğün üzerine mücevher yer alırken Picasso’nun yüzüğündeyse Dore Maar’ın küçük kübist bir portresi yer alır. Sanat ve aşk diyince tabii ki Frida Kahlo’nun Nickolas Muray’a adadığı duygusal çiçeklerden söz etmeden geçemeyiz. Diego Rivera ile sarsıntılı evlilikleri boyunca pek çok aşığı olan Frida Kahlo içlerinden belki de en çok Nickolas Muray’e büyük bir aşk duymuştur. Macar doğumlu Amerikalı fotoğrafçı Nickolas Muray 1931’de gittiği Meksika gezisinde Kahlo ile tanışır ve aralarında büyük bir aşk başlar. Kahlo’nun Muray’e itafen küçük bir peçeteye karaladığı satırlarda aşklarının ilk izleri görülür. ‘’Bir meleği sevebileceğim gibi seviyorum seni. Aşkım sen benim inci çiçeğimsin.’’ Aşkları hakkında ayrıntılı bilgiler içeren pek çok mektubun sonunda Frida Kahlo, Aztek dilinde çiçek ya da narin şey anlamına gelen xochitl sözcüğünü imzası olarak kullanmaya başlar. 1938’de Muray’a verdiği bir resim uzmanlar tarafından aşklarının yaratıcı bir tasviri şeklinde yorumlanır. Bir çiçeği iki parça halinde resmeden Kahlo, çiçeğin çan kısmını dişil organa benzetirken yapraklarını da eril biçimde tasvir etmiştir. Diyeceğim o ki sevgili okurlar sanat hayatın içindedir. Aşk hayatın içindedir. Herkes yaşamının bir bölümünde bunu yaşar, hisseder ve sanatsal bir çalışma ile dışa vurur, paylaşır. İster insan olsun ister bitki ya da hayvan olsun aşk ve sanat her birinin yaşamında bir şekilde yer alır. Sanatın başka renklerinde görüşmek üzere… Hayata sanatla gülümsemeyi unutmayın…
MİNE GÜLEŞKEN ASLAN mine_papatya71@hotmail.com
50
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
AYIN KİTABI BENİM ÜNİVERSİTELERİM MAKSİM GORKİ Benim Üniversitelerim, Gorki’nin Çocukluğum’ la başlayıp Ekmeğimi Kazanırken’ le devam eden ve Rus dilinde yazılmış en güzel otobiyografilerden biri olarak kabul edilen üçlemesinin son kitabıdır. Gorki’nin üniversiteleri, ona kendi hayatlarının acımasız gerçekliğini öğreten gerçek insanlardır… Toplum dışına itilmiş yersiz yurtsuz aylaklar ve serserilerdir… Açlığı, zulmü ve baskıyı; devlet ve kiliseyle ilişkilerini sorgulayan devrimcilerdir… Kürek mahkûmları gibi sürekli çalışan, hayatlarını aklın rehberliğinde yaşamak isteyenlere düşman olan mujiklerdir… Devrime yol açan fikirlerin filizlenmeye başladığı bir dönemde yazarın sosyal çevresini bu kesimlerden insanlar oluşturur. Çocukluğundan itibaren yazgısı olan sefil ve hoyrat gerçekliği daha güzel, daha insani bir hayata dönüştürme çabasındaki Gorki, Rus toplumunun devrim öncesindeki umutlarının cisimleşmiş halidir adeta.
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
51
YİTİRDİKLERİMİZ TUNCER CÜCENOĞLU
Türk ve Dünya Tiyatrosu’nun acı kaybı. Oyun yazarı, çevirmen, yazar Tuncer Cücenoğlu hayata gözlerini yumdu. 18 Temmuz 2019 Cücenoğlu’nun oyunları Rusça, İngilizce, Almanca, Fransızca, Bulgarca, Yunanca, Makedonca, İsveççe, Gürcüce, Urduca, Japonca, Romence, Azerice, Tatarca, Lehçe, Çuvaşça, Sırpça, İspanyolca, Arapça, Farsça’ya çevrilmiş ve bu ülkelerde sergilenmektedir. Anısına saygıyla... 3 yazarımız var Romanda Yaşar Kemal Şiirde Nazım Hikmet Mizahta Aziz Nesin Bunlar bizim Dünya yazarlarımız. Tuncer Cücenoğlu
52
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
YİTİRDİKLERİMİZ KÜÇÜK İSKENDER (Derman İskender Över) 28 Mayıs 1964 - 3 Temmuz 2019
İSTEDİĞİN GİBİ YAPTIM; ARTIK KALBİM YOK! artık kalbim yok ağladığımda sana düşündüğümde seni artık kalbim yok seni anlatırken birilerine, atmıyor kalbim atmıyor kalbim seni gördüğümde rüyalarımda istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok ! küçük bir velede verdim onu, oyuncak niyetine fırlattım attım doyursun karnını diye bir sokak köpeğine suda sektirdim bir kiremit parçası gibi ve bekledim batmasını bekledim batmasını yanan bir gemi nasıl ağlayarak denize dökülürse istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok! artık kalbim yok baktığımda eski resimlere özlediğimde seni arta kalmış bir kalbim yok! YOK!
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
53
UNUTULMAYANLAR VEDAT TÜRKALİ Senarist, şair ve roman yazarı. “Biliyorum bir gün karanlıkta Kesecekler yolumuzu Ya siz çocuklar Nasıl anlatmalı sizlere olup bitecekleri Çocuklar bizim dediğimiz Yüzümüze utanç duymadan bakmaktır Mal değil mülk değil istediğimiz Size namuslu bir dünya bırakmaktır...” 29 Ağustos 2016 Anısına saygıyla
54
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
UNUTULMAYANLAR FİKRET OTYAM
Ressam-Gazeteci-Yazar “Bu toprakların hepsi devlet babanınmış. Devlet baba, bu toprakları neden fakir fukara topraksız köylülere vermez de böyle kötü ağaların ellerine bırakırmış? Babam anlattıkça anam da ağladı...” Can Arkadaş/Fikret Otyam 9 Ağustos 2015 Anısına saygıyla
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
55
UNUTULMAYANLAR AHMET ERHAN Şair-yazar
“Yakılan kitapların dumanları tüterdi bacalardan. Ben yanan her sözcüğe tek tek gözyaşı döktüm.” Alacakaranlıktaki Ülke/Ahmet Erhan 4 Ağustos 2013 Anısına saygıyla
56
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
UNUTULMAYANLAR İLHAN BERK Şair
“Hava balık ve rakı kokuyordu istanbul’da Bir kış günüydü kendimde değildim Uzakta bir pencere duruyordu Ben pencere bakıp ağlamıştım.” Bir Yeryüzü Tanığı/İlhan Berk 28 Ağustos 2008 Anısına saygıyla
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
57
UNUTULMAYANLAR MÜŞFİK KENTER Tiyatro Oyuncusu
“Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke, Sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak...” Müşfik Kenter 15 Ağustos 2012 Anısına saygıyla
58
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
UNUTULMAYANLAR OKTAY AKBAL Gazeteci-Yazar
“İleriden bir şarkı geliyordu. Yürüdü o yana doğru. Dumanlı, şarkılı bir istasyon büfesi, öteye beriye dağınık birkaç masa... Plakta tanıdık bir kadın sesi: “Sensiz geçen her gün gecelerden de siyahtır” diyordu.” Aşksız İnsanlar/Oktay Akbal 28 Ağustos 2015 Anısına saygıyla
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
59
UNUTULMAYANLAR
Friedrich Wilhelm Nietzsche Alman filolog, filozof, kültür eleştirmeni, şair ve besteci. “Canavarlarla savaşan kişi dikkat etmelidir, ki kendi bir canavara dönüşmesin. Sen dipsiz bir kuyuya uzun uzun baktığında, dipsiz kuyu da sana bakar.” 25 Ağustos 1900 Anısına saygıyla
Honoré de Balzac Fransız yazar “Sanatın vazifesi tabiatı kopya etmek değil tabiatı ifade etmektir.” 18 Ağustos 1850 Anısına saygıyla
60
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
UNUTULMAYANLAR
Bert Brecht
Federico García Lorca
Berthold ya da Bert Brecht, Alman şair, tiyatro yazarı ve yönetmeni.
İspanyol şair ve oyun yazarı, aynı zamanda ressam, piyanist ve bestecidir.
“Yemeğimi savaşlar arasında yedim Katiller arasında uyudum Aşka önem vermedim Doğayı sabırsızca seyrettim İşte böyle geçti yeryüzünde Bana verilen ömrüm.”
“Gurur benim ne işime yaradı? Seni görememenin, geceler boyu seni uyanık bırakmanın ne faydası oldu? Hiç. Ateşimi körüklemeye yaradı. Sen, zamanla yaralar iyileşir, duvarlar insanı saklar sanıyorsun, ama öyle değil, öyle değil. Bir şey insanın yüreğine yerleşince kimse onu yerinden sökemez.”
14 Ağustos 1956 Anısına saygıyla
18 Ağustos 1936 Anısına saygıyla
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
61
OBJEKTİFE YANSIYANLAR
Foto: İsmail Şimşek
62
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
OBJEKTİFE YANSIYANLAR
Pelea Şatosu Sinaia/Romanya Foto: Adriana Daniella Safta
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
63
OBJEKTİFE YANSIYANLAR
Bolu/Gölcük Foto: Cemil Ertüfekçi
64
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
OBJEKTİFE YANSIYANLAR
Akçay’da Günbatımı Balıkesir Akçay Foto: Ünsal Aktaş
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
65
66
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
REKLAM
KİTAP MI YAZIYORSUNUZ? DOSYANIZI YOLLAYIN KİTABINIZI BASKIYA HAZIRLAYALIM. GRAFİK TASARIM VE REKLAM HİZMETLERİ 0555 494 43 03 0539 436 72 71 grafiktasarimm.reklam@gmail.com ınstagram : tasarim.grafik
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER
67
REKLAM GRAFİK TASARIM VE REKLAM HİZMETLERİ *KARTVİZİT , *LOGO , *BROŞÜR , *AFİŞ , *POSTER , *BRANDA *FATURA , *İRSALİYE , *ADİSYON , *SİPARİŞ FİŞİ *KATALOG , *AMERİKAN SERVİS *TAKVİM , *DUVAR SAATİ , *DAVETİYE *ANTETLİ KAĞIT , *STİCKER(ETİKET) , *PLAKET *KUPA BARDAK , *MAGNET , *ZARF *CEPLİ DOSYA , *BLOKNOT , *BİLET *KİTAP , *DERGİ , *BÜLTEN , *GAZETE *E-DERGİ , *E-KİTAP , *E-BÜLTEN , *KİTAP DAMGASI , *MÜHÜR , *KAŞE *ÖĞRETMEN KAŞESİ *ÖDEV , *YILLIK , *İMSAKİYE *DOĞUM GÜNÜ KONSEPTİ *TSHİRT , *PROMOSYON ÜRÜNLERİ *ÖZEL GÜNLER İÇİN ÖZEL TASARIMLAR *KİŞİYE ÖZEL TASARIM YAPILIR ONLİNE TASARIM YAPILIR !!! BİR TELEFON KADAR YAKINIZ... DİJİTAL BASKI OFSET BASKI FOLYO BASKI HIZLI HİZMET !!! Detaylı bilgi için bize ulaşın Ünsal Aktaş Gsm: 0555 494 43 03 #WhatsApp Gsm: 0539 436 72 71 e-mail: unsal62aktas@gmail.com grafiktasarimm.reklam@gmail.com ınstagram : @tasarim.grafik
68
AĞUSTOS 2019 SOLDAN ESİNTİLER