SOLDAN ESİNTİLER KÜLTÜR SANAT EDEBİYAT DERGİSİ EYLÜL 2019

Page 1

SOLDAN ESİNTİLER

21

KÜLTÜR SANAT EDEBİYAT DERGİSİ EYLÜL 2019

#1EYLÜL

#KAZDAĞLARI


4-5 NOT DEFTERİ / ÜNSAL AKTAŞ 6-7 #BARIŞ / ÜNSAL AKTAŞ #EYLÜL 8-11 Hasankeyf ’ten Kazdağları’na Hüznüm SÜHEYLA GÜNEY AVCI TARIK AKAN TUNCEL KURTİZ YILMAZ GÜNEY 12-13 KAYIP UFUKLAR RİFAT KORAY GÖKAN YARIN DİYE BİR ŞEY YOK ALİ ESMERAY 14-15 KARİKATÜR HASAN SEÇKİN HÜSEYİN ASLAN 16-17 ŞİZOFRENİST DÜŞLER DUYGUSAL YANSIMALAR CİHANGİR ASLAN 18-19 EYLÜL ŞİİRİ / İKRAM GÜNEŞ ŞİİR / NURAY ŞENGİL 20-21 PARANOYA SEYRİNDE SÜHEYLA GÜNEY AVCI 22-23 KAZ DAĞLARI TURAN KARATEPE 24-25 “Acılardan süzülüp gelen bir umuttur şimdi yaşamak..” İSMAİL ŞİMŞEK Gece, yıldızlar, ay ve adam... NİHAT YILDIZ 26-31 KEŞİF GÜNLÜĞÜ MİNE GÜLEŞKEN ASLAN ŞİİR / NURSEN URAL ŞİİR / ASİYE YAŞARGÜN

2

32-33 ÖMRÜMDE OLMAZSAN BAYRAM KÖSE BİN TURNA KUŞU CEVAT BAYRAK 34-35 ÇOCUKTUK IĞDIR’DA, GENÇTİK IĞDIR’DA, SÜRÜLDÜK IĞDIR’DAN ZİYA YILDIRIM GÜNTEKİN 36-37 TEHCİR / HAVVA AĞRAL YORGUN ADIMLAR SULTAN BOZYURT 38-39 AYIN KİTABI ŞİİR / SULTAN KARATAŞ ŞİİR / NİYAZİ YANGIN ŞİİR / SEHER ZERRİN CEVİZ AKTAŞ 40-41 TERSİNE DOĞUM YUNUS EMRE SUCİ 42-43 ŞİİR / MEHMET ŞİRİN YÜN ANNEM MAVİ GİYİNMEKTEN VAZGEÇMESİN / SERVAN ERDİNÇ 44-45 VAROLUŞ / BANU ELÇİ 46-51 HAYATA SANATLA GÜLÜMSE MİNE GÜLEŞKEN ASLAN 52-55 HİROŞİMA SEVGİLİM ŞAKİR ATA 56-57 EDREMİT KİTAP FUARI 58-59 ALTINI ÇİZDİKLERİMİZ YİTİRDİKLERİMİZ 60-65 UNUTULMAYANLAR OBJEKTİFE YANSIYANLAR 66-67 REKLAM


SOLDAN ESİNTİLER KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT DERGİSİ Yayın Türü: Aylık Süreli Yayın Sayı:21 - EYLÜL 2019

Genel Yayın Yönetmeni Süheyla Güney Avcı Ünsal Aktaş

issuu.com/soldanesintiler soldanesintiler

Yayın Kurulu Süheyla Güney Avcı Mine Güleşken Aslan Ünsal Aktaş

soldanesintiler soldanesintiler@gmail.com

Editör Süheyla Güney Avcı Ünsal Aktaş İzmir Temsilcisi Mine Güleşken Aslan Kapak Tasarım Ünsal Aktaş Dizgi - Mizanpaj - GrafikTasarım Ünsal Aktaş 0555 494 43 03 grafiktasarimm.reklam@gmail.com Soldan Esintiler e-posta soldanesintiler@gmail.com KURULUŞ 2015 Soldan Esintiler Degisinde yayımlanan yazı ve şiirlerden yazarların kendileri sorumludur.

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

HER HAKKI SAKLIDIR COPYRİGHT C SOLDAN ESİNTİLER

3


EDİTÖRDEN NOT DEFTERİ Hayat akıp giderken düşünemediğimiz, gözden kaçırdığımız, önemli ne kadar çok olgu var farkında mıyız? Çoğumuz hayat gailesiyle boğuşurken düşünsel belleğimiz olan beynimiz bir noktada tıkanıp, unutkanlığa kapı aralıyor. Unutmamanın en etkili yollarından biri not almaktır. Bunun için ihtiyacınız olan, her zaman kolaylıkla erişebileceğiniz bir not defteri ve kalem. Not defterine kalemle işlenen notlar hem daha kalıcı, hem de planlarınıza sadık kalabilmeniz adına kolaylaştırıcı bir kılavuz olacaktır. Böylelikle zihnimizi gereksiz yorgunluklardan arındırmış olursunuz. * bir tarihte söz verilmiş görüşme * okunacak, alınacak bir kitap, dergi * hedeflerimiz * yapacağımız ödemeler * gidilecek yerler * davet edildiğimiz bir etkinlik * sınav tarihleri... Örnekler uzar gider...

4

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


EDİTÖRDEN

Kendimiz ve başkaları için de yararlı olacak bu yöntemin daha kaliteli bir iletişimin önünü açabileceğini düşünüyorum. Kafamızdaki bazı soruları ve karışıklıkları kısa notlar alarak minimize edip, hayat gailesi içinde zihnimize nefes aldırabileceğimiz, keyifli yaşam koridorlarını çoğaltabiliriz. BİR NOT !!! Her ayın ilk günü Soldan Esintiler günü. Not defterlerinizde Soldan Esintilere yer açın... fikir, eleştiri, sorularınız için bize ulaşın... soldanesintiler@gmail.com ÜNSAL AKTAŞ

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

5


6

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


“Bana bir #eylül yarat; içinde barışın sevdası dolanan bir meşale yansın. Gül tenli çocukların gülüşü yankılansın sevdiğim...” SÜHEYLA GÜNEY AVCI Durağanlaşmaya,dinginleşmeye, sessizleşmeye başlayan her şeyin ilk halidir #Eylül... En son kuşlar da göçüp gidince toprağa düşmeye başlayan yaprakların sahibi ağaçların kimsesizliğidir #Eylül... MİNE GÜLEŞKEN ASLAN Harlanmış düşler yatağında, #Eylül serinliğinde, hikayesi olan, susmayan mutlulukları çoğaltmaya ne dersin? ÜNSAL AKTAŞ “Artık varsın rüzgar tüm hırçınlığıyla, tüm deliliğiyle essin, kudursun. Kentimin nefesi umut kokuyor, sevda kokuyor, şiir kokuyor ve en çokta #eylül kokuyor...” İKRAM GÜNEŞ

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

7


Hasankeyf ’ten Kazdağları’na Hüznüm Tanrılar ve tanrıçalar dolanırdı yamaçlarında... Güzellik uğruna savaşlara bulanırdı kimi zaman! Yada kimsesiz bir sevdalı ölüme teslim olurdu buz gibi sularında... Yangın yeri İda! Az ötede Kayalar Kenti yıkılıyor; -Onlar bilmezler Mezopotamya’nın efsaneler zincirini... -Sende yaşanmış insanlarla perilerin arkadaşlığını... Ve o çok korkulan cinler hikayesini! -Bilmezler! Medeniyetler diyarı Kayalar Kenti! Bilincinin halkasında saklanan efsaneler şehri... İki yanım ağrıyor şimdi; -Kederimin yanık yeri! -Canımın soluksuz kalbi! Bir uçtan bir uca, doğudan batıya aynı acının kıskacında iki yürek;

8

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


Hasankeyf ’ten Kazdağları’na Hüznüm -Sesleniyoruz ey insanoğlu duyun bizi! -Duyun! -Bir yanım yangın yeri, alevler içinde....! -Alevler içindeyim! - Bir yanımsa soluksuz! - Soluksuz sular altında paramparçayım... -Uzat ellerini desem suyun yetişmez! - Uzansam sana gücüm yetmez... Yürekli dağlar diyarı; -Ağrılarını çaresiz seyretmek ne acı parçalanan yüreğinin... -Offff! Medeniyetler diyarı, heybetli, çığlığı suskun! Terketmiş cinlerin ve perilerin insanlarla dostluğu bu şehri. Hırs bürümüş bilinçsiz bilinçleri... -Kim daha acılı tanrıçalar kucağı söyle! -Kim daha yitik! -Canım yanıyor yanarken! -Canım acıyor parçalanırken!

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

9


Hasankeyf ’ten Kazdağları’na Hüznüm Tarihler gömülüyor soğuk mezar taşlarına. Ülkem doğudan batıya yorgun ve yenik. Hırslar revaçta herkes suskun. Eyvahlar gidiyor gitmesine de elde avuçta çare sıfır. -Tanrılar unuttu seni eyy İda! -Tanrılar unuttu! -Perilerin cinlerin terketti senide Kayalar Kenti! İnsanoğlu çizdi kuralını, katliamda sınırsızlık sınırının... Yaşım yaşından küçük... Acım senin yaşında! Cellatlar sürüsünce yokedildi burada yaşam... Toptan ve küçük küçük parçalandı! Tüketildi.... #Hasankeyf #Kazdağları SÜHEYLA GÜNEY AVCI

10

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


UNUTULMAYANLAR

TARIK AKAN 16 Eylül 2016

TUNCEL KURTİZ 27 Eylül 2013

YILMAZ GÜNEY 9 Eylül 1984

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

11


KAYIP UFUKLAR- 111

Tuval üzerine akrilik 40x50cm 2015 Bu çalışmasında KORAY, sonsuz ufukta kaçınılmaz olarak izleyenlerin gözünden hızla uzaklaşan yıldız ve galaksiler gibi uzayın bilinmeyen olgularını, nedenlerini tam anlamadan kaybolan hayallerimiz ile özdeşleyerek tuvaline aktarmaktadır. Sanatçı özlü bir şekilde: bilinmeyen dünyaların ve nedenlerin oluşumunu keşfetme süreçlerinin, bilimsel gerçeklik ve hayal gücü arasında diyalog kurabilen sanat eserlerine de özgün olarak yansıdığı inancındadır.

RİFAT KORAY GÖKAN

12

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


YARIN DİYE BİR ŞEY YOK . Erteleme hayallerini.! Yarın diye bir şey yok Dün geçmişte kaldı An bu an, anı yaşa Yarınlar bizim deyip Kandırıyorlar bizi Yarın diye bir şey yok Erteleme hayallerini. . Korkma! Şimdi söyle ona sevdiğini Durma! Şimdi gir hayallerinden içeri Çekinme! Şimdi İlk sen uzat küstüğün dostuna elini Esirgeme! Şimdi Bas basacaksan arsıza şerefsize küfrünü Yarınlar bizim deyip Kandırıyorlar bizi Yarın diye bir şey yok Erteleme hayallerini. .

Sağına soluna bak mezarlık olmuş dünya Düşün ne ertelenmiş hayaller gömülü toprakta Bir kelebeğin ömrü gibidir hayatlarımız Hiç fark etmez ölüm varsa Ha bir gün yaşamışsın Ha bin yıldan fazla Yarınlar bizim deyip Kandırıyorlar bizi Yarın diye bir şey yok Erteleme hayallerini… Ali ESMERAY (BİZ ANKA KUŞUYUZ)

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

13


Karikatür: HASAN SEÇKİN

14

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


Karikatür: HÜSEYİN ASLAN

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

15


ŞİZOFRENİST DÜŞLER DUYGUSAL YANSIMALAR İnsan var olduğu günden beri çevresini örnek almış. Kuşları, karıncaları örnek almış yiyeceğini depolayıp saklamış, maymunları örnek almış sahip olduğunu paylaşmış. Yırtıcı, vahşi hayvanları örnek almış güçlü güçsüzü her zaman ezer, parçalar, zarar verir demiş. En önemli özelliği olan aklını kullanan insanlar, akılları sayesinde bir egemenlik kurmaya başlamış diğer tüm canlılar üzerinde. Üreyen, beslenen doğa ile uyum içerisinde yaşayan insan zamanla makineleşmeye başlamış. Özünü ve o günlerde sahip olduğu duygularını en önemlisi de sevgisini unutmuş, zamanla da sevgisini kaybetmiş. Oysa ne olursa olsun ilk önce içimizdeki karanlığı yani kötülüğü yok etmeliyiz. Bunun içinde tüm evreni, kâinatı, uzay sistemini kendimiz gibi görüp yaptığımız en ufak kötülüğün dönüp dolaşıp yine bize kendimize ulaşacağını bilmeliyiz. Bizleri tekrar o evrensel güce ulaştıracak bütünün bir parçası yapacak tek gerçeğin karşılıksız, beklentisiz sevgi olduğunu anlamak, bilmek ve hissetmek zorundayız. Ruhumuzun özgürlüğünü arzuluyorsak kâinatın sonsuzluğunda bedenimizin o büyük evrensel ruha ya da Tanrıya ulaşmasının en temel yolunun evrensel sevgiden geçtiğini bilmeli ve hiç unutmamalıyız. Bu gün öylesine sevgi doluyum ki bir an önce bu bedenden çıkıp dünyayı güzelleştirecek o büyük gücün parçası olup sonsuzluğa gitmek istiyorum. Öyle intihar etmek istediğimi falan düşünmeyin böyle yazınca. Henüz tamamlamadığım bir misyonum var benim bu hayatta. Şairin dediği gibi hani “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek’’ ölmek istemiyorum. Ben, sadece bu taşıdığım, sahip olduğum bedene sığmıyorum artık. Hala dünya

16

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


ŞİZOFRENİST DÜŞLER DUYGUSAL YANSIMALAR üzerinde kötülükler kol geziyor. Savaşlar, doğal felaketler, açlık, hastalık vb pek çok şey insanları olumsuz etkiliyor. Güçlü güçsüz savaşı, büyük balık küçük balığı yer misali devam ediyor. İnsanların bencillikleri, hırsları, egoları onları sevgisiz bırakıyor. Yürekleri gittikçe karanlıklaşıyor. İşte bu yüzden yüreklerdeki karanlığa ışık olmalıyız. İnsanlara iyi gelecek şeyin sevgi olduğunu anlatmalıyız. Evrensel sevgiyi güçlendirmeli, yok olmasına izin vermemeliyiz. Sevgi ile yaşayacağımıza hala sevginin korunması ve sevginin var olması için mücadele ediyor olmamız ne acı. Bizden önceki yaşamış insanlardan gelenek yoluyla bize ulaşan düşünceleri, yaşadığımız çağdaki yaşam koşullarımızı, düşünce biçimlerimizi etkiler. Bu yüzden herhangi bir düşüncenin sonsuza dek ve daima doğru olacağı söylenemez. Ancak düşünce durduğumuz noktada doğru ya da yanlış olabilir. Ama sevgi öyle bir şey ki dünya üzerinde nereye giderseniz gidin, kime sevginizi gösterirseniz gösterin her zaman doğru ve etkili bir iletişim yoludur. Her kapıyı açabilecek bir anahtar gibidir. Sevginin dili evrenseldir. Bazen uzatılan bir el, bazen minik bir gülümseme, bazen paylaşılan bir parça ekmek sizin sevginizi anlatır. Ölüme koşarken sendeleyip düştüğümde, bir avuç topraktan yetişip gönlüme yerleşen hayata tutunmama sebep olan sevgisini benimle paylaşan papatyam sevgi yolundaki en büyük desteğimdir benim. Bu yüzden diyorum ki; ne mutlu seven ve sevilene, ne mutlu seni seviyorum diyebilene… ESKİCİ CİHANGİR ASLAN EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

17


EYLÜL ŞİİRİ Ben EYLÜL şiiriyim... Rutubetli bir işkence odasında yazılmışım. Soğuk ranzaların paslı demirlerine kelepçelenmişim. Her yanım tartaklanmış. Ağzım burnum kan içinde kalmış. Acıyla yoğrulmuşum. Dizelerim hüzün kokar, Sözcüklerim hawar Ben EYLÜL şiiriyim... Kederin, acının öz be öz kardeşiyim. İKRAM GÜNEŞ

18

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


Hadi git... O deniz ülkesinin, turuncu akşamlarına git, Sahiller boyu yürü, bir avuç kumu savur, rüzgârın ellerine Küskün bir ıslık çal, dalgaların sesine, Ne kadar saklasan da, cam kırığı acıları içinde Görünen odur ki, yıldızlar tanıktır geceye, gece de, gözlerine... NURAY ŞENGİL

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

19


PARANOYA SEYRİNDE “Sonrası viran solukların dinlenme özlemiydi... Geceydi tüm düşler! Yıldızlar sihrini kaptırmış, huysuz bir karanlığa boğulmuştu...” Yaşam kılıksız bir canlı gibidir. Giysilerini sen giydirir gideceği yeri seçer ve yaşarsın. İyi yada kötü, anlamlı anlamsız, gülerken yada ağlarken... Tercih senin yada sana sundukları giyisilerdir. Ben giysilerimi kendim seçerim. Öyle ya bu benim yaşamım. Neden başkaları giydirsin ki? Kimileri kozasında suskun kelebek gibi yaşar; aykırı bir soluğun tadını tanımadan, aykırı düşler kurmadan, sessizce sürüklenir çürüyen bir ömrün yitikliğine... Kimileri ise aykırı düşlerin sevdasına tutkun düşer yollara. Sevdam benim ölümsüz cennetim, düşününce tekli kalabalık bir ülkenin muhteşem özgürlüğünde dolanıyorum. Kendinle mutluluk, kendinle özgürlük denen şeyi yakaladıysan değme keyfine gitsin... Bu yüzden seviyorum uzak diyarları, ki aslında uzaklarda bir yerde mutlak sığındığım bir kıyı var, var olmasına da kıyılardan çok açık denizlerin mültecisi olduğum gibi değiştirilemez bir gerçek daha var. Belki açık denizlerin özgürlüğündeki kısıtlı oyunları seviyorum kimbilir... Bugünlerde yorgun düşen bir dünyamız var. Hoyratça hırpalanmış bir dünya. Kibirlerinden taviz vermeden hayınlığı yaşam şekline çevirmiş yorucu insanlar var. Buna rağmen düşler

20

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


PARANOYA SEYRİNDE projelerimizde var hala ayakta duran. Biliyormusun; sonunda yorgun düşüyor düşler bile, düş kurduklarını bile unutuyorsun. Ya da düş kurmana izin vermedikleri için alçak bir baskı uyguluyorsun düş dünyana ve suçlu dolanıyor ortalıkta sessizce... Yani sonunda pes ediyorsun kusuyorsun bütün öfkeni sessizliğe. O huysuz kavgalar anlamsız ve gereksiz oluyor. Bir yığın tükenmişliğin sonunda evrenin boş bir köşesine sığınıp dikenli seslere kulak tıkıyorsun... Kolay değil düşsel mücadelenin yenilgisi sonra ayağa kalkmak toparlanmak... Düşünün ne zorluklarla dolu bir yolculuk olur değil mi? #paranoyaseyrinde SÜHEYLA GÜNEY AVCI

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

21


KAZ DAĞLARI Kazlar kazlar Ak kanatlı kazlar Nice sırlar gizlediniz dağlarda Nice anılar biriktirdiniz Ranta kurban ormanlarda... Kızlar kızlar Göğsü kaz başlı kızlar Akın var ormanlara akın Dumanlı yaylaların katli yakın! Üç-beş kaftanlı, elleri kınalı kızlar El ele tutuşunca, halaya dizilince Rüzgârla sallanır sevgiliye işlenen mendiller. Ağaçlarla el-ele Hızarların sesi kesilir Kanatlılar gökyüzünde rüzgârla sevişir Kanatsızlar yeryüzünde gazellerle gezinir. Sincaplar dallarda oynaşır Tavşanlar ürkek ürkek dolaşır. Göçmen kuşlar Kaz Dağlarında eğleşecek Selvi boylu fidanlar çınarlara dal verecek. Oyalı, yaşmaklı kızlar göz kırpıyor Bağrı âşık oğlanlar halaya kalkıyor. Ağaçlar sımsıkı kenetleniyor

22

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


Hızarcıların nefesi kesiliyor Ev sahibi canlılar mutlanıyor Sular şırıl şırıl seninle umutlanıyor. Bir çakıl taşı al eline yüzdür suyun yüzeyinde Bir söz at onun-bunun cüzdancıların yüzüne. Bir ıslık çal insanlık dinlesin Dağın yamacına çarpsın sesine ses gelsin. Bir el ver seninle güçlensin eller üzülmesin Kazlar Kaz Dağları’n baş üstünde semah dönerken Tüm canlar can-cana ormanlarla özgürleşsin... TURAN KARATEPE / SUFİZAN

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

23


“Acılardan süzülüp gelen bir umuttur şimdi yaşamak..” Sonra geceyi düşündüm; Bunca karanlığına Bunca çirkinliğine rağmen Güneşin doğuşunu engelleyemiyor.. Ve kara kışı Yağan karı Esen rüzgarı Göçmen kuşları Aç kalanı Açıkta kalanı Soğuktan donanı düşündüm.. Ve sonra karanlığı, aydınlığı.. Yaşamı düşündüm.. Acılardan süzülüp gelen yaşamı.. Ve insanı düşündüm Umudu Baharı Özgürlüğü.. İSMAİL ŞİMŞEK

24

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


Kâğıt üzerine akrilik. Gece, yıldızlar, ay ve adam... NİHAT YILDIZ EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

25


KEŞİF GÜNLÜĞÜ LOTUS ÇİÇEĞİNİN EN GÜZEL RUHSAL UYANIŞINI YAPTIĞI ACARLAR LONGOZU İnsan coğrafya derslerini, sanırım öğrendiği bilgileri gezerek görerek yerinde öğrendiği zaman daha çok seviyor ve daha başarılı oluyor. Biz çok şanslı öğrencilerdik, şartlar uygun oldukça geziler düzenleyerek derslerimizi bu gezilerde anlatarak öğreten bir öğretmenimiz vardı. Bir gün bu günkü konumuz longozlar dedi ve bizi sürpriz olarak Türkiye’nin en büyük Longoz Ormanı olan Acarlar Longozu’na geziye götüreceğini söyledi. Gezinin heyecanı ile o günkü dersi her birimiz büyük bir keyifle dinlemiştik. Bu ay ki sayımızda ben de sizlere hayran kaldığım Acarlar Longozu’ nu anlatmak istiyorum. Önce longoz nedir diye soranlarınız olabilir. Longoz bir bitkinin ya da ağaç türünün çok değerli bir ekosistemin adıdır. Akarsu ilerlerken içindeki kil, kum ve çakıllar bir süre sonra denize döküldüğü yerde birikmeye başlar. Bu birikinti artınca da akarsuyla deniz arasında bir set oluşturur. Akarsu kendi oluşturduğu bu engeli aşamayınca arkasında kalan alanı su basar. Bu alanda da zamanla bataklıklar, su basar ormanları ve göller oluşur. Bunların tamamına da longoz

26

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


KEŞİF GÜNLÜĞÜ adı verilir. Longozlar önceleri çok görülse de insanların doğaya müdahalesi sonrasında o da pek çok şey gibi yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmış ve şu an dünyada Amazon’lar ve Kongo Havzası dışında büyük longoz ormanı kalmamıştır. Acarlar Longozu, 250-1250 metre genişliği ve 7,5 km uzunluğu ile Türkiye’nin tek parça halindeki en büyük longoz ormanıdır. Sakarya’nın kuzeyinde, Karasu ve Kaynarca ilçeleri arasında yer alan Acarlar Longozu oluşumu açısından tipik bir kıyı set gölüdür. İstanbul’a 2,5 saat uzaklıktaki Acarlar Longozu yani bilinen bir diğer adıyla Sakarya Longoz Ormanları, içerisinde barındırdığı 200 kuş türü ve bataklığın içerisinden yükselip açan lotus çiçekleri ile ziyaretçilere görsel bir şölen sunmaktadır. Korunması için alınan önlemler nedeniyle longozun büyük bir çoğunluğu ziyaretçiye kapalı. Yürüme alanını sadece 750 metre kadar uzanan tahta bir platform ile sınırlamışlar. Bu da gezinizin sadece tahta platformda yürürseniz yaklaşık yarım saat kadar süreceği anlamına geliyor. Ama doğa öyle muhteşem ki zaten fotoğraf çekmek bile zamanın geçmesi için yeterli oluyor. Gezinizi uzatmak için EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

27


KEŞİF GÜNLÜĞÜ longozun içindeki su yatağının kıyısında bulunan Ormantik Park’ta yeme içme ihtiyacınızı karşılayabiliyor, isterseniz konaklayabiliyorsunuz. Sadece kuş seslerinin duyulduğu bir ortamda çayınızı ya da kahvenizi yudumlamadan oradan ayrılmayın derim ben. Longozun tam karşısında kendi ellerinizle domates, biber toplayabileceğiniz bir tarla olduğunu da belirtmek isterim özellikle. Su seviyesi mevsimden mevsime değiştiği için bazı aylarda suyun üzerinden, bazı aylarda suyun kenarından yürüyebilirsiniz. Bu gezinizi daha da özelleştirecektir. Eskiden sandal ve deniz bisikleti kiralamak mümkünmüş ama 2014 yılında ziyaretçi yoğunluğu nedeniyle longoz zarar görmeye başlayınca insan müdahalesini en aza indirmek için yasaklanmış. Acarlar Longozu’na istediğiniz mevsimde gidebilirsiniz. Kırmızıdan sarıya çalan ağaçları, pembeleşmiş nilüferlerin suyu kaplamasını ve yürüyüş yolunda ayağınıza dökülen sararmış yaprakları görmek için sonbaharda gidip görmenizi tavsiye

28

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


KEŞİF GÜNLÜĞÜ ederim. Sonbaharın o melankolik etkisi tüm ruhunuzu sarıveriyor bir anda çünkü. Bir de lotus olarak da bilinen nilüfer çiçeğini açmış halde görmek istiyorsanız ziyaret saatlerinizi mutlaka 9.00 ila 15.00 arasına denk getirmeniz gerekiyor. Yoksa lotus çiçekleri kapanıyorlar. Acarlar Longozu ülkemizden geçen kuşların iki göç yolundan birinin üzerinde bulunmaktadır. Yıl boyunca 200’e yakın kuş türü ya konaklıyor ya da kuluçkaya ya yatıyor. Ayrıca bir sürü hayvana, suyla arası iyi olan meşe, kızılağaç, dişbudak gibi pek çok ağaç türüne de ev sahipliği yapıyor. Başta su sever türler ve su ekosistemi canlıları olmak üzere birçok ender canlı türü longozda yaşamını sürdürüyor. Örneğin, su içinde yetişen zarif bir bitki olan su menekşesi, ülkemizin nadir su bitkilerinden göl soğanı ve bataklık eğreltisi Türkiye’de sadece Acarlar Longozu ve çevresindeki birkaç sulak alanda yaşıyor. Göl soğanı ve bataklık eğreltisi çocuk felci tedavisinde kullanılıyor. Bunu da özel bir bilgi olarak sizlerle paylaşmak istedim. Acarlar Longozu’na giriş ücretli değil. Sadece özel aracınız ile gidecek olursanız otopark ücreti ödemeniz gerekmektedir. Çoğunlukla dört duvar arasında geçirdiğimiz bir ömrü yeşil ve maviyi kucaklamak, renklendirmek için ideal bir yer bence burası. Ünlü bir ressamın yağlı boya tablosu gibi. Patikalar, yollar, kuşlar doğanın her mevsim değişen renkleri muhteşem bir görsel şölen sunuyor. Büyük bir orkestranın anfi tiyatroda verdiği EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

29


KEŞİF GÜNLÜĞÜ muhteşem bir konser etkisi yapıyor kulaklarınızda 200 çeşit kuşun sesi. Acarlar Longozu, eko turizm açısından gelecek vaat ediyor. Doğal sit alanı ilan edilmiş ve özel korumaya alınmış. Acarlar Longozu dünyada da bilinen bir yer. Her yıl ziyaretçileri arasında yabancı turistler de olmaktadır. Lotus olarak bilinen nilüfer çiçeği kökleri bataklık bir zeminde olup içinde hiç çamur kaçmadan pırıl pırıl suyun yüzüne gelip açtığı için Budizm ve Hinduizm inançlarında kutsal sayılıyor. Bu durum da yabancı ziyaretçi sayısını etkiliyor. Her zaman olduğu gibi özgürlüğünüzü alın ve eşsiz birikimiyle sizleri bekleyen Acarlar Longozu’na mutlaka gidin diyorum. Sevgiyle kalın, hep seyahatte kalın…

MİNE GÜLEŞKEN ASLAN

30

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


Bir pencere kapanmakla değişmez hayatın diyalektiği kendi kaderini kendi yazan elde… Varlığını göstermek için yıldızlar gibi beklemez geceyi özünde vardır aydınlık bir kalp örselenip, köreldi diye kendini geceye hapsetmez güneş … NURSEN URAL

Hayat ertelemeye gelmez tutunacaksın sımsıkı sarılacaksın uyandığın her sabaha gülümseyeceksin geceler seni umutsuz etmeyecek her sabah yeni umutlara uyanacaksın kedere güleceksin güleceksin ağız dolusu... ASİYE YAŞARGÜN EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

31


ÖMRÜMDE OLMAZSAN Sen ömrümde olmazsan bu bedenimi, Bölük pörçük acı sevdalar saracak… Sen yanımda kalmazsan bu yüreğime, Açılmayan kör düğümler atılacak… Bir de çekipte gidersen bu şehirden, Gezdiğim sokaklarda ahım kalacak… Neler oluyor oturup anlatsana, Gitmeden arkana dönüpte baksana, Bırakma beni buralarda giderken, Bu şehri ve sokaklarıda yaksana. Sen dörtlüğünde olmazsan şiirimin, En güzel mısrasında küfrüm olacak… Sen burada bırakırsan sözlerini, Durmadan kulaklarımda çınlayacak… Eğer ki dönmezsen gittiğin o yerden, Artık acılarım her gün çoğalacak… BAYRAM KÖSE

32

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


BİN TURNA KUŞU On iki yaşında bir insan güzeli Sadako Sasaki Çekik gözlerinde atom bombası karası, lösemi. “Kağıttan bin turna kuşu yap kurtul” dedi bir nine Barışın ve nükleer silahsızlanmanın simgesi Kağıttan bir turna kuşu havalandı Hiroşima’dan Yüzlerce daha, dünyanın dört bir yanından Postacılar umut taşıdı, sırtlarında en ağır yük. 1955’in 25 Ekim’i 644.’üncü turna kuşunu yaparken yumdu gözlerini 356 turna kuşuyla havalandı sonra İnsanlığa başını eğdiren yüksek anıtlarda. CEVAT BAYRAK

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

33


ÇOCUKTUK IĞDIR’DA, GENÇTİK IĞDIR’DA, SÜRÜLDÜK IĞDIR’DAN Bir türkü uğruna ne çok turnalar uçurduk dağlara. Saçı sarı, gözleri yeşil benzi soluk çocuklar doğdu avuçlarımıza Saz kırık, kalp kırık, Aşk ölümcüldü Ağrı’da Nuh tufanı düşünce Iğdır’a, Dönüş yolu dar geldi gençlere. Tuzaklar kurulmuştu iki yürek arasında İhanet, Kaypaklık, Açlıktan öteye geçmişti kimlik kavgası Nene gerek bawo! Nene gerek senin gökyüzü... Yıldız mı gerek? Gökkuşağı mı gerek? Yağmur mu? Güneş altında kızgın bir yürek dağı mı? Düşün o vakit ülkemi. Mevsimler yas tutar buzdan yüreklerde Güneşe yön veren sevdalar vurulur dağ yamaçlarında. İrin tutar sonbahar salgınlarında çocuk yürekleri Hangi sınıfa dar geldi bu dünya? Hangi edebiyata sığdı bu safsata? Gelinlik kızların ahı karıştı şiirlere Okuyan vuruluyor, okumayan uyutuluyor Biri ölüm, diğeri ölümden beter. Çirkin ve kör...

34

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


ÇOCUKTUK IĞDIR’DA, GENÇTİK IĞDIR’DA, SÜRÜLDÜK IĞDIR’DAN Sürgüne gönderilenlerin mirasından doğdu özgürlük. Her göçüp giden bir şiir bıraktı ülkeme Bir mısrası Ankara Diğer mısrası Iğdır’a düştü Ankara hala aynı Iğdır hala aynı Peki neden katil oldu bu Haziran, bu Temmuz, bu Ağustos? Peki neden vuruldu mahmur gözlü sevgili? İzin yok İzin yok saç telimden kurulan tuzaklara Kanun ormanda da aynı, dağda da Güçlü olan kazanmanın derdinde Güçsüzse bir gün daha fazla yaşamanın Varsın aç karnına olsun Varsın biraz acı olsun Yeterki çocuklarımız sağolsun... ZİYA YILDIRIM GÜNTEKİN

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

35


TEHCİR Yorgun doruklardan aşkın bir ballad muhacir garip ses dost zılgıt ve sözü devşir Bir horanta aç bucak yalın kucak irkilsin kör kara toprak eteklerde yenice tanıdığın çiğ donduran yol. Bir göç ki azap taşa dökülmüş. Bir göç ki seviçıra yanmış yürek dil olmuş.

Ballad kurar kadın zora ayaza terli yılkının kır da ölüşüne bağdan tayından ırak yalım ve kurak mızrabın sesine tehcirin türküsü biraz daha yeğnimiş kardeşlik perdahı kırdığımız ömür gazal ve çilentiye tutulmuş Ahçik ciğer kök saldı kadın tozlu hasırın ilmeklerinden başlayarak...

HAVVA AĞRAL

36

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


YORGUN ADIMLAR İndirdiğin son perde’nin bir sonraki sahne’sinde Yaşanmışlıklarda kimsesizliğimi eskitmekteyim Romanın son sayfasında kelimeler birikmekte Bitti bitecek aryaların sessiz notalarındayım ******** Su yeşili bir göz kaydı göğün göğsünden, ay nerde? Gidişlerin mateminde uyanmayan sabahlarındayım Felek paslı çarkında öğüttü acıyı, harmanı dökmekte İki kirpik arasında zaman, bir nefeslik mesafedeyim ******** Kandıramazken susamışlıkları nehirlerde, bu çöl! Bilmeksizin kayıp ruhun zindanlarına göçler gelir Yorgun adımlar merdiven taşır. Aynasız kirişlerdeyim Velhasıl üç boyutlu zamanın, c/anın on dördündeyim SULTAN BOZYURT

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

37


AYIN KİTABI

FARELER VE İNSANLAR John Steinbeck Fareler ve İnsanlar, birbirine zıt karakterdeki iki mevsimlik tarım işçisinin, zeki George Milton ve onun güçlü kuvvetli ama akli dengesi bozuk yoldaşı Lennie Small’un öyküsünü anlatır. Küçük bir toprak satın alıp insanca bir hayat yaşamanın hayalini kuran bu ikilinin öyküsünde dostluk ve dayanışma duygusu önemli bir yer tutar. Steinbeck insanın insanla ilişkisini anlatmakla kalmaz insanın doğayla ve toplumla kurduğu ilişkileri de konu eder bu destansı romanında. Kitabın ismine ilham veren Robert Burns şiirindeki gibi; “En iyi planları farelerin ve insanların / Sıkça ters gider…” Yazar: John Steinbeck Çevirmen: Ayşe Ece Yayınevi : Sel Yayıncılık - Dünya Edebiyatı - Roman Dizisi Sayfa Sayısı : 128

38

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


bir ömrün derinliklerine yazdık kederi kim bilir hangi asır anlayacak bizi... SULTAN KARATAŞ Suskun musun? İnce dal kırıkları sarmış kızgın gövdene... Yaşamak soğuk denizde yüz yıkamak, ince telaş... Yaşamak bir avuç toprak, çiçek kızıllığında renk... NİYAZİ YANGIN Hayat, Tam gülmeye karar vermişti Aniden yine astı suratını Zavallı tebessüm dondu kaldı Yaklaşamadan uzaklaştı... SEHER ZERRİN CEVİZ AKTAŞ

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

39


tersine doğum

devlet dersinde katledilenlere

otuz üç’ümden geriye... toplayarak kurşunları köylü bedenlerden, canlanıyorum -kurşun ağırlığı bir yaşama

“ Turna sürüsü değil bu Gökte yıldız burcu değil Otuz üç kurşunlu yürek Otuz üç kan pınarı” / Ahmed ARİF

otuz üç’ümden geriye... dönüyorum, katettiğim otuz üç yıllık yolu diriltemeyerek -devlet eliyle katledilmiş yürekleri denize düşüyor okyanuslar denizler akıyor nehirlere nehirler çekiliyor bulutlara yağmur, içime kanıyor -tersine doğum, yaşamak için bu coğrafyada otuz üç’ümden geriye... nefes vererek yaşatıyorum bedenimi ciğerime çektiğim kül-zaman ilkokulda, maviden siyah önlüğe geçiyorum kurşuni bir yaka boynumda -devlet eliyle örülmüş

40

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


bozuyorum çamurdan oyuncaklarımı, ayrıştırıyorum toprağımdan suyu suyu çiçeklere, toprağı karıncalara serpiştiriyorum ellerimde kalan otuz üç kurşun -devlet defterlerine kayıtlı annemin dizlerinde uyanıyorum, sol memesinden emdiğim sütü kusuyorum göğsünün içine damarlarımı çatlatarak otuz üç’ümden geriye... kaçarak pisliğinden dünyanın rahmine sığınıyorum annemin toprağa düşüyorum bir damla su’yum, ulaşamadan babamın boğazına kana boğuluyorum, 1943 temmuzunda barut kokusunda ihanet kızılı bir şafak.. YUNUS EMRE SUCİ

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

41


Zaiati büyük, zerafetli yenilgilerden geliyorum. Geçilmez sandığım, Kaleler inşa ettim kabuğundan yaralarımın. Köşe bucak ağladım çocukça. Kendimi sakladım, Ve herkesi kendime yasakladım. Şimdi gözlerine yenildim, Kale duvarlarım yıkık, viran. Yeniden yenilenmek için. Çocukken kanayan dizlerimdeki kanla biriktirdiğim dizelerimde sana, Yeni yenilgiler hazırladım. Kalırsan, Yeniden inşa edersin içimdeki ülkeyi. Emrine amadeyim. Gidersen, Ölünce ki emre kadar, Ulusal yas ilan edeceğim içimdeki ülkeye. MEHMET ŞİRİN YÜN

42

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


Annem mavi giyinmekten vazgeçmesin Bak yine aşk kazanıyor sevgilim Beni sonsuzluğa götürüyor Tabutumu tutan bir kaç vefalı dost kalbi Anlatsınlar seni kaç bin papatya sevdiğimi Boynu bükük kalma öyle ey barış Bu topraklara uğrayacaksın biliyorum Görürsen sevda için ölenleri Şarkılarında beni de unutma

Mavi gözlerini öperek gitmek isterdim Seninle apartman zillerini çalıp kaçarak Bütün balonları verip ellerine Ömrümü giydirmek isterdim üzerine Soğuk kış geceleri gibiyim Güneş benden çok uzakta Göğsümde kanlı bir çıban Elveda sarı saçlı gözbebeğim

Ağıtlar düşmesin şiir Üniversite solgun bir demettir dudaklarına artık Yas tutmayı alma koynuna Gençlik elimden kayıp giden Seni hep sevdiğimi bil gözyaşlarım Bahtiyar olmanın güzelliğiyle Umutlarım daha fazla durmayın gülmekten hiç vazgeçme yanımda Üstüme örtün kara toprakları SERVAN ERDİNÇ

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

43


VAROLUŞ Gün henüz ağırıyordu. Tan kızıllığından maviye doğru süzülen ışıklarda dağılan insan suretleri ortalıkta yoktu. Aslında her şey kendini suskunluğa vurmuştu. Sessizlik ve durağanlığın derinine inersen eğer, huzurun sesini dinleyebilirsin diyordu bir ses. Ama nereden geldiği belli değildi ki o sesin de.. Sessizlikten geliyordu yine sanırım. Hayatın akışını, hareketlerin belirlediği bir dünyada her şeyin dinginliğe çekildiğini görmek için geceleri mükemmeldi. Varoluşun gerçekliği daha naif daha berraktır karanlıkta. Her şeyin uykuya çekildiği o anlar. Uzun geçen hareketsiz zamanlar. Zamanın kaygısı değil, zamansızlığın rahatlığı ağır ağır hücrelerimde ilerliyor. Kendimi koyu düşüncelere bulamaksızın, her türlü düşünceyi zamansızlığın askısına bırakabilirim. Gün hafiften ağarmaya başlıyor. Dünya güne uyanıyor. Artık kendimi hayata özgürce bırakabilirim. Süregelen kızgınlıkları demlerim mesela, tüter ince ince buharı henüz ocakta. Bugün gideceğim adımları hesaplarım mutfağın soğuk damarlı granit tezgahında. Zamana bıraktığım sevimsiz işleri rafadan kaynatabilirim ya da Zihnimde susturmaya çalıştığım kötücül düşleri ekmek arasına koyup bastırmaya çalışabilir miyim acaba? Sahi ben ne iş yapıyorum? Hangi düşleri bırakıp, hangi gerçeklikleri kendime düş sayıyordum. Seçtiğimi sandığım şeyler gerçekten seçtiklerim mi yoksa

44

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


VAROLUŞ sustuklarım seçimlerim mi? Neleri sustum ben ahh bir bilseniz. Keyfe keder değil, keder yüklü sessizleştim. Yükleri almak bir an, yükleri atmaksa bir zaman. Uzayan, büyüyen bir zaman. Büyülü olan şey mi zaman yoksa büyüyü yok eden sanrısal bir şey mi zaman? Zaman küçüldükçe büyüyen insan. İnsanın içinde herşey. Her şey... her...şey... şey ‘in içinde kuzgun, şey’in içinde insan, şey’in içinde sevinç, şey desem sadece hiçbir şey üretmeden elle tutabilir miyim onu ya kendimi? Nelerden seçtim ve kurdum ki hayatın olası tüm anlamlarını. Verdiğim emekleri, keyifleri, dertleri... Peki bırakabilir miyim şimdi hepsini? Sorduğum sorular artık yormuyor dimağımı. Zorlamıyorum artık hiçbir şeyi. Zorlamıyor, sıkmıyor, sıkıştırmıyorum. Ben pandora kutusunun deliğini dikizliyen bir tahta kurusuyum. Tüm duyguları tırtıklıyor, didikliyor salıyorum kutudan bir bir. Ama önce solucan deliğinden geçmem gerekiyor. Geçmem ve unutmam. Hikayemi yazan düşüncelerin boyunduruğundan ruhumu kurtarmam gerekiyor önce. Seviyorum hayatın her türlü sesini ve sessizliğini, düşünü, düşsüzlüğünü. Denize doğru yol alıyorum. Ve deniz alıyor beni içine. BANU ELÇİ

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

45


HAYATA SANATLA GÜLÜMSE KENTSEL DIŞAVURUMUN SINIR TANIMAZ HALLERİ SOKAKLARIN İÇ SESİ Kim eline bir fırça alıp, sokaklara çıkıp sonrada dilediği gibi aklından, yüreğinden geçenleri resmetmek istemez ki? Ya da evinizde ürettiğiniz her hangi bir ürünü dilediği yere koyup herkese göstermek istemez ki? Ben de zaman zaman böyle duygular içerisinde oldum. Çok şanslıydım bir okul duvarı, bir bebeğin odası gibi birkaç yerde dilediğimce resim yapma fırsatım oldu. Yaşadığım yerde parkları daha güzel ve şirin hale getirmek için çalışmalar yaptım. Sanatı sokağa taşımanın tadı bir başka oluyor sanırım. Özgürlüğüne düşkün kişiler için yaptıkları sanatı göstermenin en güzel ve özgür yolu sokak sanatıdır. Peki, nedir sokak sanatı? Sokak sanatı, sınırları ancak yaratıcılığın sınırlarıyla belirlenebilecek sokakta icra edilen sanatla ilişkili tüm aktiviteleri kapsıyor. Halka açık alanlarda icra edilen sanat aktiviteleri olarak da tanımlanabilecek sokak sanatı aynı zamanda eleştirel bir bakış açısı ve mizahı da içeriyor. Sokak sanatçıları, müzikten resme, tiyatrodan el sanatlarına kadar sanatın her halini tüm insanlara bedava sunarken dünyadaki güzellikler kadar sorunları da eserlerine işliyorlar. Sokak sanatı, geleneksel sanat mekânlarının dışında kalan kamusal alanlarda üretilmektedir. Dünyada ki işleyişi, politikaları ve toplumsal kuralları eleştiren sanatçıların büyük bir kısmı anonim kalmayı tercih etmektedir. Sokak sanatının en önemli özelliği sanatçı ile izleyici

46

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


HAYATA SANATLA GÜLÜMSE arasındaki üçüncü kişi ve kurumları ortadan kaldırmasıdır. Sanatçı doğrudan izleyici ile iletişim kurmaktadır. Bu da sanatçıya kendisini özgürce herhangi bir sınırlamayla karşılaşmadan ifade etme şansı tanımaktadır. Günümüzde, zaman zaman galerilerde yer bulmaya başlamış olsa da geleneksel sanat anlayışına ve endüstriyel sanata karşı bir başkaldırı olarak ortaya çıkmıştır. Sokak sanatının yavaş yavaş ana akım sanatının içinde yer almaya başlaması ve bazı sanatlar tarafından ticari kaygısıyla icra edilmesi sokak sanatının bilinirliliğini artırmış olsa da içerik anlamında zarar görmesine sebep olmuştur. Sokak sanatçılarının birçoğu baskı altında bulunan ve haksızlığa uğrayan birey ve toplumların sesi olmak için bir aktivist olarak hareket etmektedir. Sokak sanatı nasıl belirli sanat dallarıyla ya da aktivitelerle kısıtlanamazsa sanatçıların kullanıldığı ve kullanılacağı malzemelerinde bir sınırı yoktur. Sprey boyalardan mumlara, ses yerleştirmelerinden fayansa, heykellerden iplere ve günlük hayatta karşımıza çıkan çeşitli objelere kadar her şey sanatçının malzemesi olabilir. İlk olarak trenlerin ve duvarların üzerine yapılan resim ve yazılarla (grafiti) görünür olan sokak sanatı, 1920’li yıllarda sokak çeteleri tarafından yapılıyordu. Amerika’da İkinci Dünya Savaşı döneminde çok popüler bir kültürel öğe olan “Kilroy Was Here” çizimi sokak sanatının ilk örneği olarak gösterilir. EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

47


HAYATA SANATLA GÜLÜMSE Politik işleyişe, savaşlara başkaldırı aracı olarak doğan sokak sanatı aynı zamanda bir kültür öğesidir. Zaman içinde saygınlık kazanmış ve giderek çeşitlenen bir sanatsal ifade biçimine dönüşmüştür. Onlarca yıl yasadışı bir faaliyet ve yıkma yoluyla yaratma olarak görülen sokak sanatı, bugün disiplinler arası bir sanat ifadesi olarak çağdaş sanat dünyasında yer alıyor. Genellikle sprey boya, çıkartma, şablon, baskı ve poster gibi çeşitli teknikler kullanılarak icra edilen duvar yazılama, resimleme sanatı grafiti en sık rastlanan sokak sanatı çeşididir. İplik bombalama (yarn Bombing) genellikle belirli bir konuya dikkat çekmek amacıyla kamusal alandaki mobilya ve nesnelerin ipliklerle kaplanmasını ifade eder. Lock on, kamusal mobilyalara eklemlenen araç, obje, heykel ve yerleştirmeleri ifade eder. Bunların yanı sıra sokakta icra edilen pandomim, juggling, illüzyon sanatları, poi tiyatro, canlı heykellik, sokak enstalasyonları ve sokak müziği de sokak sanatının içinde yer alır. Sokak sanatı, sanatçılara tüm kuralların dışında, özgürce kendilerini ifade etme olanağı sunuyor. Herkesin sanata eşit koşullarda ve ücretsiz ulaşmasını sağlıyor. Ana akımların dışında, sınırlandırılmadan üretmeyi ve paylaşmayı sağlıyor. Sanatçıların

48

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


HAYATA SANATLA GÜLÜMSE çok fazla sayıda insana ulaşmasını sağlıyor. Bu da seslerini daha geniş bir kitleye duyurabilmelerine yardımcı oluyor. Sokak sanatı denilince pek çoğumuzun aklına ilk olarak grafiti geliyor. Fakat grafiti sokak sanatı akımının yalnızca bir parçasını oluşturuyor. Her ikisi de tahrip edici ve yıkıcı sanat hareketleridir ve sokakta icra edilir. Grafitinin ana malzemeleri boş duvarlar, sprey boyalar, çıkartmalar ve şablonlarken, sokak sanatı tüm kapsayıcılığıyla kamusal alanların her noktasını ve sanatsal eylemin her biçimini ifade eder. Sokak sanatı ifade eden sanatçılar bir açıdan aktivistlerdir. Genellikle eserlerinde mesaj kaygısı taşırlar. Amaçları var olan sanat tanımını değiştirmek değildir. Kendini ifade etme yöntemleriyle mevcut koşulları sorgularlar. Çok sayıda insana ulaşmayı ve eserleriyle her birine dokunmayı hedeflerler. Eserlerini ticari kaygıdan uzakta ve kısıtlamaların dışında üretirler. Düzenlenen festivalde tanıştığım, İzmir’in Germiyan köyünde yaşayan Nuran Erden, kendi köy duvarlarını sanatsal figürlerle süslerken ünlenen örnek sanatçılardan biri. Sanatçı resim yapmayı seviyor ve genellikle tarım ile uğraşıyor köyünde. Pazarlara çıkıp ekmeğini kazanan sanatçı kendisine kalan zamanda EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

49


HAYATA SANATLA GÜLÜMSE sanatsal figürler ile köy duvarlarını süslüyor. Sokak sanatçılarından İngiltere’den Banksy, genelde mizahi anlamsız konsepti ile bilinir. Londra hayvanat bahçesinde fil ve penguenlerin bulunduğu bölmeye “Dışarı çıkmak istiyorum. Burası çok soğuk; bakıcı kokmuşun teki, sıkıcı, sıkıcı, sıkıcı” sözlerini dev bir el yazısı şeklinde sanki hayvanlar kendi yazmış gibi resmetmiştir. Hedef kitleye hitap etmesi için bu eser grafiti yazısına tam bir tezat teşkil edecek şekildedir. Burada Banksy sıradan hayvanat bahçesi ziyaretçisiyle iletişim kurmak istemiş ve kafesteki hayvanlarla empati duyulmasına birazda mizahla katkıda bulunmuştur. Sokak sanatı ülkemizde de her geçen gün daha çok dikkat çekmekte ve uygulanmaktadır. Kadıköy Belediyesi ve Çekül Vakfı’nın desteği ile gerçekleştirilen Mural İstanbul Kadıköy Sokak Sanatı Festivali kenti duvarlarının tuval olarak kullanılmasıyla Kadıköy’e renk katmıştır. Özellikle Türkiye olarak böyle festivallere çok ihtiyacımız olduğu gerçeği, estetik duygusunu önemseyen nesle ihtiyaç ile doğru orantılıdır. Sağır, boş ve ürkütücü gözüken eskimiş şehrin dokusuna yakışmayan duvarların varlığına anlam katarak

50

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


HAYATA SANATLA GÜLÜMSE Kadıköy’ün Sokak ve mahalle hayatının her yıl renklenmesini sağlamaktadır bu festival. Yaşadığım yer olan İzmir’in Bornova ilçesinde Bornova Belediyesi’nin ilk olarak Yakaköy Mahallesi’nde başlattığı “Konuşan Duvarlar Projesi’’ ilçenin pek çok mahallesinde binaların penceresiz (sağır) cephelerini renklendirmeye devam ediyor. Binaların konumlarına göre bazı noktalarda sprey boyalarla, fırçalarla yapılan grafiti eserleri duvarları süslerken, daha yüksek yapılarda giydirme resimler kullanılıyor. Hayatımızın renkleri olan sanatın her dalı ayrı bir yaşama sevincimiz oluyor sanırım. Çevremizde görebileceğimiz hatta bizim de yapabileceğimiz sokak sanatlarını sevdiğinizi umarak, sanat hayatın her daim içindedir diyorum. Sanatın başka renklerinde görüşmek üzere… Hayata sanatla gülümsemeyi unutmayın…

MİNE GÜLEŞKEN ASLAN mine_papatya71@hotmail.com

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

51


Hiroşima Sevgilim; “Sen Hiroşima’da her şeyi görmedin.” diye cevap verir erkek, Hiroşima’da gördüklerini anlatan kadına. “Hiroşima Sevgilim” (Hiroshima mon amour) filmi ilk gösterime girdiği 1959 yılından sonra altmış yıl geçti. Filmin yönetmeni, senaristi başrol oyuncuları hayatta değiller, ancak işlediği konu yarım asırdan fazla geçmesine rağmen güncelliğini koruyor. Görünen o ki korumaya da devam edecek. Hiroşima Sevgilim, Fransız Yeni Dalga yönetmenlerinden Alain Resnais’in (1922-2014) yönettiği ilk uzun sinema filmdir. Hiroşima’ya atom bombasının atıldığı 6 Ağustos1945’ten on iki yıl sonra Fransız oyuncu Elle ile Japon mimar Lui’nin Hiroşima’da yaşadıkları bir günlük aşkın hikayesini, savaşın insanlar ve doğada yaptığı yıkımlarla birlikte izleriz. Fransız genç kadın oyuncu Elle (Emmanuelle Riva), barış konulu bir filmin çekimi için kente gelmiştir ve bir gün sonra Paris’e dönecektir. Tesadüfen tanıştığı Lui (Eiji Okada) ile kaldığı otele giderler. Elle,ona Hiroşima‘da atom bombasının yaydığı radyasyondan etkilenip yıllar sonra hasta olan insanların tedavi gördüğü hastaneyi ve bombanın geride bıraktığı nesnelerin sergilendiği müzede gördüklerini anlatır. Kadının sesine Hiroşima’ya ABD’nin attığı atom bombasının yaptığı yıkımı gösteren eski fotoğraflar ve görüntüler eşlik eder. Adam “Sen Hiroşima’da her şeyi görmedin.” der. 6 Ağustos 1945 günü Hiroşima’da yaşananları o gün orada olmayan biri nasıl anlatabilir ki? Lui, Hiroşima’da yaşananları batılıların sadece izlemekle yetindiği eleştirisini yapar. Turistler

52

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


Hiroşima Sevgilim; ağlamaktan başka ne yapabilir ki ? Alain Resnais, Night and Fog(1955) Gece ve Sis belgesel filminde, Nazilerin İkinci Dünya Savaşı yıllarında toplama kamplarında milyonlarca insana yaptığı tarihin en vahşi ve en acımasız katliamını anlatır. Bunun üzerine Japonlar, yönetmenden Amerika Birleşik Devletleri’nin Hiroşima’ya attığı atom bombasının neden olduğu felaketi anlatan bir film çekmesini isterler. Filmin senaryosunu Marguerite Duras yazar. Yönetmen ve yazar, bombanın meydana getirdiği felaktlerden çok kurtulan insanlardaki yıkımı anlatırlar. Çünkü onların kurtuluşu geçici bir kurtuluştur. Müzikler Georges Delerue ve Giovanni Fusco’ye ait. Fransız kadın oyuncu Elle rolünde ise Micheal Haneke’nin 2012 yılına ait Amour (Aşk) filminde seksenbeş yaşında izlediğimiz Emmanuelle Riva var. Onu bu filmde otuz yaşında izlemek zaman yolculuğuna çıkmakgibi. Japon mimar Lui’yi Eiji Okada canlandırmış. Tanıştıkları gecenin sabahında otel odasında uyuyan Lui’nın kımıldayan eli, Elle’yi Fransa’da yaşadığı Nevers kasabasındaki günlere zihinsel bir yolculuğa çıkarır. Sokak ortasında keskin bir nişancı tarafından vurulup yerde yatan adamın sadece eli hareket ediyordu. O, bir Alman askeriydi ve Elle’nin sevgilisiydi. Fransa, Almanların işgali altında olduğu yıllardır. O ise daha on sekiz yaşındadır. Kollarında can veren, ülkesinin düşmanı bir asker ile yaşadığı “yasak” ilişkiye ailesi ve çevresinin tepkisi sonucu bunalıma girer. Delirdiğini düşünen ailesi onu evlerinin EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

53


Hiroşima Sevgilim; mahzenine kapatır. İki yıl büyük acılar çeker. İyileştiğinde Nevers’ten ayrılarak Paris’e gider. Şehre vardığında gazeteler Hiroşima’ya atom bombasının atıldığını haber vermektedir. Paris’liler bu haberi sevinçle karşılar. Çünkü savaşın sonu gelmiştir. Mutlu evlilikleri olduğunu söyleyen kadın ve erkeğin birlikte geçirebilecekleri bir günleri vardır. Bu bir günde Hiroşima’nın otel, kafe ve sokaklarında birbirlerinden kaçışlarını yeniden kavuşmalarını izleriz. Erkek kadından Paris’e dönmemesini, Hiroşima’da kalıp onunla yaşamasını ister. Ancak onu Paris’te bekleyen işleri vardır. Yatağın üzerinde kıpırdayan el her şeyi alt üst etmiştir. Kollarında can veren sevgilisini unutmamıştır aslında. Ona ihanet ettiğini düşünür. Onunla anılarını bir gün önce tanıştığı yabancı bir adama anlatarak aşkına ihanet etmiştir. Kapandığını sandığı kalbindeki yara birkaç saniyelik parmak hareketiyle kanamaya başlar. Filmin başlangıcındaki belgesel film algısını dış sesin şiirsel anlatımı bozar. Yönetmen, klasik akıştan uzaklaşır. Bombanın atıldığı zaman çekilen ve dehşetini gösteren görüntülerle geçmiş zaman ile şimdiki zaman içiçe geçer. Geride kalanların hissettiklerini, onların acılarını, eski filmlere bakarak görebilmek mümkünmüdür? Filmde, bombanın atıldığında iki yaşında olan Sadako Sasaki adındaki Japon kıza gönderme yapılır. Patlamada hayatta kalan (ki bu geçicidir) hatta hiç yara almayanlar gibi Sadako Sasaki

54

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


Hiroşima Sevgilim; on yıl sonra radyasyonun etkisiyle kan kanserine yakalanır. Bir arkadaşı ona, Japon efsanesine göre kağıttan bin turna kuşu yaparsa dileklerinin kabul olacağını söyler. Sadako buna inanır, ancak hasta bedeni altı yüz kırk dört turna kuşu yapmasına izin verir. Tedavi sonuç vermez, on iki yaşında ölür. Eleanor Coerr, küçük kızın hayata tutunma çabasını SADAKO VE KAĞITTAN BİN TURNA KUŞU adıyla kitap haline getir. Filmin içinde çekilen filmde Hiroşima’da ölenleri anma günü geçit törenine küçük kız öğrencileri ellerinde kağıt turnalarla katılarak Sadako’yu unutmadıklarını gösterirler. Nazım Hikmet’in Kız Çocuğu şiirini Sadako için yazmış olabilir mi? Bir başka gönderme de sinema tarihinin en önemli aşk filmi olarak kabul edilen Kazablanka (1942) filminedir. Elle ve Lui, son gecelerinde Casablanca adında bir bara giderler. Onların yollarının ayrıldığı yerdir bu bar. Hiroshima mon amour, atom bombasının bir şehri ve orada yaşayan binlerce insanı yok etmesinden çok daha fazlasını kalanlar üzerinde yaptığını anlatır, üstelik Hiroşima ile de sınırlı değildir. “Hiroşima Sevgilim” unutamamanın filmidir. “Sen Hiroşima ’da her şeyi görmedin!” ŞAKİR ATA

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

55


3.EDREMİT KİTAP FUARI Üçüncüsü düzenlenen Edremit Kitap Fuarı 17-25 Ağustos tarihleri arasında kitapseverler için kapısını açtı. “Ölmez ağacın gölgesinde kitap” sloganıyla açılan fuarın onur konuğu edebiyatçı yazar Ahmet Ümit okurlarına kitaplarını imzaladı. 9 gün süren fuara kitapseverlerin yoğun ilgisi dikkatlerden kaçmadı... Kaz Dağlarında gerçekleşen maden çalışmaları da fuar süresince ele alınan konuların başında yer aldı. Ünsal AKTAŞ

56

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


3.EDREMİT KİTAP FUARI

Gazeteci yazar Merdan YANARDAĞ

Yazar Ahmet ÜMİT

Araştırmacı yazar Öner YAĞCI EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

fototoğraflar Ünsal AKTAŞ

57


ALTINI ÇİZDİKLERİMİZ

İçerdekilerin hiçbiri bilmiyordu ki: Onların çocuk ruhları için sonsuzluk, özgürlük anlamına gelen; öğleden önce Amerika çayırı, öğleden sonra Macaristan ovası, yağmurda deniz, kış mevsiminde kuzey kutbu; kısaca, her zaman onların ve onları eğlendirmek için, ne isterlerse onun biçimine giren bu avuç içi kadarcık yer; bu kısır, yamru yumru Peşte toprağı; iki ev arasında sıkışıp kalmış olan bu ufacık düzlük belki de artık onların değildi.

“Büyük bir sebze bahçemiz olacak, tavşanlar için de bir kümes, tavuklarımız da olacak. Kışın yağmur yağdığı zaman, boş ver işe, diyeceğiz, sonra bir güzel oturacağız, dam üstünde yağmurun çıtırtısını dinleyeceğiz... anasını sattığım.”

PAL SOKAĞI ÇOCUKLARI FERENC MOLNAR

BİR GÜN AYŞE KULİN

58

Fareler ve İnsanlar Dostoyevski Gülüyorum ama dudaklarımın kenarında çirkin bir yırtık gibi duruyor gülüşüm.

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


YİTİRDİKLERİMİZ

UMUR BUGAY

CENGİZ SEZİCİ

Senarist, oyuncu, yönetmen, yazar. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü mezunu olan Umur Bugay, sanat hayatına Arena Tiyatrosu’nda başladı. Sevilen dizi Bizimkiler’in senaristi Umur Bugay 6 Ağustos 2019 sonsuz yolculuğuna çıktı... Anısına saygıyla

Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusudur. Bir çok dizi ve sinema filminde oynayan Cengiz Sezici 3 Ağustos 2019 günü sonsuz yolculuğuna çıktı. Yeri aydınlık olsun... Anısına saygıyla

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

59


UNUTULMAYANLAR

RUHİ SU “Bir yerde türküler ne kadar gelişmişse, anlatım gücü ne kadar artmışsa, oradaki koşullar o oranda ağır demektir. Türkülerden korkulması boşuna değildir!” Ruhi Su 20 Eylül 1985 Anısına saygıyla

60

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


UNUTULMAYANLAR

NEŞET ERTAŞ “Ben teknik bilmem, nota bilmem; içimden nasıl geliyorsa parmağım öyle basıyor. Çünkü parmağım yüreğime bağlı…” Bozkırın Tezenesi 25 Eylül 2012 Anısına saygıyla

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

61


UNUTULMAYANLAR BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU “Kimi eskidiği için yaşar, kimi yaşadıkça eskir. Ne tohumda keramet ne toprakta ne başakta, marifet yaşamakta...” 21 Eylül 1975 Anısına saygıyla

62

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


UNUTULMAYANLAR FİKRET KIZILOK “Nota bilmez Veysel. Sesinde tüm Anadolu’nun fırtınası eser. Bazen acı bazen tatlı, gahi uslu, gahi delidir sazında dolandıkça. Devrimcidir Veysel. Zaman sana uymazsa sen zamana uy, der.” 22 Eylül 2001 Anısına saygıyla

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

63


UNUTULMAYANLAR

Pablo Neruda “Böylece öğrendim ki kuğular üzüntüden öldüklerinde, öldüklerini hiç belli etmiyorlardı.” 23 Eylül 1973 Anısına saygıyla

Michel De Montaigne “Hayatın değeri uzun yaşanmasında değil, iyi yaşanmasındadır. Öyle uzun yaşamışlar var ki, pek az yaşamışlardır.” 13 Eylül 1592 Anısına saygıyla

Emile Zola “Burjuvalar oburca, yiyip şişmişlerdi. İşçiye, yalanacak çanak bile kalmamıştı. Yüz yıldan beri, servetin artmasından, işçiye makul pay mı verilmişti? Bir de özgürsünüz deyip, onlarla alay etmişlerdi.” 29 Eylül 1902 Anısına saygıyla

64

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


OBJEKTİFE YANSIYANLAR

Foto: İSMAİL ŞİMŞEK

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

65


REKLAM

KİTAP MI YAZIYORSUNUZ? DOSYANIZI YOLLAYIN KİTABINIZI BASKIYA HAZIRLAYALIM. GRAFİK TASARIM VE REKLAM HİZMETLERİ 0555 494 43 03 0539 436 72 71 grafiktasarimm.reklam@gmail.com ınstagram : tasarim.grafik

66

EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER


REKLAM GRAFİK TASARIM VE REKLAM HİZMETLERİ *KARTVİZİT , *LOGO , *BROŞÜR , *AFİŞ , *POSTER , *BRANDA *FATURA , *İRSALİYE , *ADİSYON , *SİPARİŞ FİŞİ *KATALOG , *AMERİKAN SERVİS *TAKVİM , *DUVAR SAATİ , *DAVETİYE *ANTETLİ KAĞIT , *STİCKER(ETİKET) , *PLAKET *KUPA BARDAK , *MAGNET , *ZARF *CEPLİ DOSYA , *BLOKNOT , *BİLET *KİTAP , *DERGİ , *BÜLTEN , *GAZETE *E-DERGİ , *E-KİTAP , *E-BÜLTEN , *KİTAP DAMGASI , *MÜHÜR , *KAŞE *ÖĞRETMEN KAŞESİ *ÖDEV , *YILLIK , *İMSAKİYE *DOĞUM GÜNÜ KONSEPTİ *TSHİRT , *PROMOSYON ÜRÜNLERİ *ÖZEL GÜNLER İÇİN ÖZEL TASARIMLAR *KİŞİYE ÖZEL TASARIM YAPILIR ONLİNE TASARIM YAPILIR !!! BİR TELEFON KADAR YAKINIZ... DİJİTAL BASKI OFSET BASKI FOLYO BASKI HIZLI HİZMET !!! Detaylı bilgi için bize ulaşın Ünsal Aktaş Gsm: 0555 494 43 03 #WhatsApp Gsm: 0539 436 72 71 e-mail: unsal62aktas@gmail.com grafiktasarimm.reklam@gmail.com ınstagram : @tasarim.grafik EYLÜL 2019 SOLDAN ESİNTİLER

67


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.