1
Aytekin Erhanoğlu ya da ‘Vosvos’ Aytekin
Taylan Köken
2
Aytekin Erhanoğlu ya da ‘Vosvos’ Aytekin
Taylan Köken
AYTEKİN ERHANOĞLU (VOSVOS AYTEKİN)… Uzun yılların ardından 2016/2017 sezonunda İzmir’in köklü kulüplerinden olan Göztepe(1) tekrar Süper Lige çıktı. Penaltılara giden finalde Eskişehir Spor’un başında çok bilindik bir hoca vardı. Yıllarca Altay’da forma giyen ve jübilesi için Galatasaray’a geçen Mustafa Denizli… Mustafa Denizli’nin ilk yıllarında katıldığı efsane Altay kadrosunda Ayvalık’tan çıkan bir futbolcu da bulunmaktaydı. Aytekin Erhanoğlu, nam-ı diğer Vosvos Aytekin… Erhanoğlu Ailesi(2) 1930 yılında Trabzon’un Sürmene İlçesi Yeniay Köyünden Ayvalık’a gelir. Aile gemiyle Ayvalık’a gelince ahbapları olan Salim Kaptan’ı ziyaret ederler ve çocuklarını okutmak için Ayvalık’a yerleşirler. Aile, Ayvalık merkezinde inşaat malzemeleri satan bir dükkân açar. İlki kız, sonrası beş erkek olan çocuklardan Aytekin 1942’de Ayvalık’ta doğmuştur. Aytekin Erhanoğlu, Gazi İlkokulu’nu bitirdikten sonra İzmir’e geçer, ortaokul ve Mithatpaşa Sanat Enstitüsü’nden mezun olur. Lise çağında Altay’ın altyapısında futbola başlar. Bayram Dinsel’in hocalığında Altay’ın genç takımı o yıl İstanbul’da üç büyükleri yenerek Gençler Türkiye Şampiyonu olur. İşte o kadro daha sonra iki kez Türkiye Kupası’nı kazanan efsane Altay kadrosunun temelidir. Dokuz sene hiç yedek kalmaksızın Altay’da futbol oynar. Futbolculuğunun son döneminde altı ay kadar Karşıyaka’ya geçer. 1970/71 sezonunda burada dört maça çıktıktan sonra aktif futbol yaşamı sona erecektir. 1969 yılında menüsküs olur ve Romanya’ya giderek burada ameliyat olacaktır. Karşıyaka’daki macerası çok kısa sürecektir. Sakatlıktan kurtulmasına rağmen bu sefer de antrenör Ömeragiç onu yedek soyundurmak isteyince birçok kulüpten teklif almasına rağmen 28 yaş gibi çok erken bir yaşta futbol hayatını sonlandıracaktır. Aytekin Erhanoğlu 1964/65 sezonunun ardından İstanbul’un üç büyük kulübünden transfer teklifi alacaktır. Yalnız İstanbul takımlarının gözdesi değildir, o yıl Göztepe de transfer teklifinde bulunur. Aytekin Erhanoğlu forma aşkını tercih edecek ve üçte biri kadar bir paraya Altaylı yöneticilerin(3) teklifini kabul ederek takımında kalacaktır… Altay’ın o yıllardaki başarılı kadrosu İstanbul takımlarının merceğinde olmasına rağmen tüm futbolcular kulüplerinde kalmayı tercih edecektir. Yalnız 1965 yılında Altay’da profesyonel imzayı atan Mustafa Denizli 18 yıl burada mücadele ettikten sonra 1983/84 sezonunda Galatasaray’a gider ve ertesi sene yardımcı antrenör olarak futbol hayatını sonlandırır. Ama bu gidiş onun hayatını da her bakımdan değiştirecek ve iyi bir teknik direktör olarak da Türk futboluna hizmet edecektir… Yine o yıllarda lakabından dolayı Volkswagen firması 35.000 taraftar önünde Aytekin Erhanoğlu’na bir araba hediye edecektir. Futbol hayatı boyunca bir kez A Milli olacaktır. Bulgaristan’la oynanan özel maçta ilk 11 de sahadadır. O maça İzmir’den takım arkadaşı Numan ve yine Göztepeli Fevzi seçilirken takımın santrforu da Metin Oktay’dır. İstanbul’da oynanan maçı Türkiye 2-1 kazanır.
3
Aytekin Erhanoğlu ya da ‘Vosvos’ Aytekin
Taylan Köken
Türkiye Kupasını ilk kez kazanan Anadolu takımı Altay… 1966-67 sezonunda Türkiye Kupası ilk kez İstanbul dışına çıkacaktır… Çeyrek finalde Göztepe, GS’yi eler, Altay da BJK’nü eler ve yarı finale kalırlar. Yarı finalde ise Altay Bandırmaspor’u; Göztepe de Samsunspor’u eleyince iki İzmir takımı finale adını yazdırmış olur. Kıran kırana geçen final mücadelesinde, Göztepe 80. dakikaya 2-0 galip girer. Maç bitmeden önce Altaylı Aydın Yelken’in golü gelir, iki dakika sonra da Aytekin Erhanoğlu’nun golüyle maçın sonucu 2-2 olur. Uzatmada da sonuç değişmeyince o zamanın statüsü gereği penaltılar atılmaz ve maçın Alman orta hakeminin para atışıyla Altay Türkiye Kupası’nı kazanır… Bu maçın kahramanlarından olan Aytekin Erhanoğlu yarı final ve final maçlarında iğne ile sakat sakat oynatılacaktır… Aytekin Erhanoğlu’nun Türkiye Kupası’nı aldıkları maç en çok sevindiği maçtır. En çok üzüldüğü maç ise Fuar Kupası’nda (UEFA Kupası) Norveç’in Oslo takımına elendikleri maçtır. Kendi evlerinde 4-1 galip gelmelerine rağmen Oslo’daki rövanş maçında 5-1 yenilerek elenirler. Altay aslında futbol olarak Oslo’ya yenilmez; çok soğuk hava koşullarında oynanan maçta tabiata yenilirler. Formalarının altına kazaklar giymelerine rağmen İzmir’in yumuşak havasından Norveç’in karlı havasında maça çıkınca, üşümekten maçı oynayamamış ve elenmişlerdir… 1967-68 sezonunda Altay yine GS’yi eleyerek Türkiye Kupası’nda finale kalır. Eskişehir’i eleyen FB’de finalin ilk maçında İstanbul’da 2-0 galiptir. Bir hafta sonra İzmir’deki finalin ikinci maçında Aytekin Erhanoğlu(4) daha 11. dakikada takımını öne geçirir. Karşılıklı akınlarla geçen maçta gol olmayınca FB ilk Türkiye Kupası Şampiyonluğu’nu kazanmış olur. Bu kupa Fenerbahçe’nin altın sezonunda beşinci kupası olacaktır…(5) Aytekin Erhanoğlu futbol camiası için kısa sayılabilecek boyunu avantaja çevirerek, süratli kısa deparlarıyla etkili olmuş bir futbolcuydu. Hem sağ hem sol ayağıyla aniden hızlanıp son vuruşlar yaparak kritik goller atardı. Bu özelliklerine rağmen asıl görevi sağ kanatta oynayıp özellikle çizgiden yaptığı bindirmelerle takımın gol ayaklarını pozisyonlara hazırlamaktı… Genellikle sağ orta, sağ açık oynayan Aytekin görev verildiğinde sol kanatta da oynamıştır. İtalyan teknik direktör Sandro Puppo 1966 Dünya Futbol Şampiyonası elemeleri için Türk Milli Takımı’nın başına geçecektir. Gazetecilere vermiş olduğu bir demeçte, o zaman milli takımın rakibi olan Portekiz’de efsane futbolcu Eusebio’yu sadece Aytekin’in tutabileceğini beyan eder. Fakat Aytekin milli maç öncesi yapılan bir maçta BJK’lı bir futbolcuyla sahada tartışıp kırmızı kart görüp atılınca bir daha milli takıma çağrılmaz… Yine BJK’lı ünlü topçulardan Nazmi Bilge: “Türkiye’ye gelmiş geçmiş iki sağ açık oyuncusu vardır, bunlardan biri İsfendiyar diğeriyse Aytekin’dir” demiştir… Aytekin Erhanoğlu futbol hayatını sonlandırdıktan sonra antrenör olarak, Ayvalıkgücü, Barbaros, Altınova, Burhaniye, Havran ve Gömeç’de amatör kümelerde şampiyonluklar yaşayacaktır. Yine Gömeç’le Türkiye Amatör Futbol Şampiyonası’nda üçüncülüğü elde edecektir. Kocaelispor’a antrenör olan Mustafa Denizli yardımcı antrenörlük için Aytekin Erhanoğlu’na teklif yapar ama kabul etmez… Gömeç’i çalıştırırken yetiştirdiği Osman Aslan (Cihat Aslan’nın amcası) Antalya’da uzun yıllar futbol oynamıştır…
4
Aytekin Erhanoğlu ya da ‘Vosvos’ Aytekin
Taylan Köken
Ayvalık’tan Giritli Hamide Bilgiç Hanım ile futbolu bırakınca evlenir… Oğlu olunca hiç düşünmeden Altay ismini verecektir… Sonra doğan kızının adını rahmetli olan ablasının adı olan Ayten’i verecektir… Çamlık’ta oturan Vosvos Aytekin, mutlu bir şekilde emekliliğinin tadını çıkarmaktadır. Ayvalık’tan çıkıp en iyi yerlere yükselen önemli bir futbolcudur Aytekin Erhanoğlu. Ayvalık’ın futbol yaşamındaki değerli isimlerden biri de Küçükköy’den çıkıp yıllarca GS’nin kalesinde oynayan Hayrettin Demirbaş’tır. Erhanoğlu Ailesi Ayvalık Spor Tarihi’nde futbola gönül vermiş bir ailedir. Atilla Bey’in oğlu olan Cemal Erhanoğlu Türkiye Amatör Futbol Federasyonu Balıkesir Körfez Bölgesi Temsilcisi olarak ve spor muhabirliği yaparak aktif olarak futbolun içinde yer almaktadır. Atilla Bey dükkânın üçüncü katını düzenleyerek bir Spor Müzesi’ne çevirmiştir. Yıllarca, nice emekler verilerek kurulan bu müzede Ayvalık Futbol Tarihi’nin küçük bir arşivi yer almaktadır. Artık bu değerli arşiv Ayvalık’ta kurulacak olan bir kent müzesinde yerini almayı beklemektedir... Taylan Köken
Dipnotlar: (1) Karşıyaka Spor Kulübü 1912 yılında İzmir’de kurulan ilk futbol kulübüdür. Altay Spor 1914 yılında kurulur. Ardından Altınordu 1923, Göztepe Spor ise 1925 yılında kurulacaktır. (2) Aytekin Erhanoğlu ve diğer birçok bilgimizi ailenin son çocuğu olan Atilla Erhanoğlu’ndan aldığımızı belirtelim. Atilla Bey 1948 Ayvalık doğumludur. Gazi İlkokulu ve Sanat Okulu mezunu olduktan sonra ticarete atılmıştır. Evli ve iki çocuk sahibidir. (3) O yıllarda İzmir kulüplerinin başındaki başkanlar da hep zengin kişilerdir. Göztepe başkanı Muhittin Ekiz iken, Altay’ın başkanı Mazhar Zorlu’dur… (4) Bu maçın görüntüleri için Aytekin Erhanoğlu’nun sosyal medyadaki tek görüntüsü diyebiliriz… https://www.youtube.com/watch?v=l6oXdWofhyo (5) 1967-1968 sezonunda Fenerbahçe Futbol Takımı Ignace Molnar yönetiminde Balkan Kupası, Lig Kupası, Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası ve Spor-Toto Kupası olmak üzere toplam 5 kupa birden kazanacaktır.
5
Aytekin Erhanoğlu ya da ‘Vosvos’ Aytekin
Taylan Köken
AYTEKİN ERHANOĞLU NAMI DEĞER "WOLKSWAGEN AYTEKİN" O GERÇEK BİR BÜYÜK ALTAYLI 60’lı yılların efsane ismi… “Volkswagen Aytekin” O sadece Altay’da oynamış bir futbolcu değil, o günümüzdeki “profesyonellik” anlayışını inatla reddeden kendi deyimiyle “Altay kültürüyle yetişmiş, oğlunun adını bile Altay koyacak kadar gerçek bir Altay sevdalısı…” Tesadüfen karşılaşıyoruz kendisiyle, o gün ayaküstü biraz sohbet ediyoruz, o kısacık sohbet esnasında öyle şeyler anlatıyor ki tadı damağımızda kalıyor. Altay’ından bahsederken gözleri parlıyor Volkswagen Aytekin’in… Hemen ertesi gün için sözleşiyoruz. Sorularımız hazır ancak Volkswagen Aytekin o kadar dolu ki, biz sormadan başlıyor anlatmaya, biz de gözlerimizi kırpmadan dinliyoruz. Röportajdan ziyade sohbet havasında geçiyor, biz soruyoruz o anlatıyor, anlattıkça mest oluyoruz… Öncelikle küçüklüğünüzden başlayalım, nerde doğdunuz, futbola başlamanız nasıl oldu? 1942 yılında Ayvalık’ta doğdum. Futbola buradaki Barbaros takımında başladım. Yaşım henüz çok küçük olmasına rağmen kısa sürede A takıma yükseldim. Altay’a gelişiniz nasıl oldu? Henüz 17 yaşındaydım, bir maçımı izleyen yöneticilerden biri beni Altay’a almak istediğini söyledi. Tabi ailemin de onayıyla hemen kabul ettim. 17 yaşında olduğumdan bir takım problemler çıktı, lisansımı ancak 6 ay sonra çıkarabildik. 18 yaşında Altay A takımındaydım. O zamanlar antrenör Leandru Remondini’ydi. Altay’a geldikten sonra ilk izlenimleriniz neler oldu? Altay’a hayallerim için gelmiştim. İyi bir futbolcu olacaktım. Oldum da. Ama futbolcudan önce Altaylı oldum. Henüz 17 yaşında ailemden ayrılıp bu kulübe geldim, aile sıcaklığını buldum, takım içindeki arkadaşlığı, yönetimle futbolcular arasındaki baba-evlat ilişkisini gördüm, Altay kültürü öylesine işlemişti ki içime, kısa sürede gerçek bir Altaylı olmuştum… Volkswagen lakabı nasıl takıldı? O zamanlar Volkswagen kamlumbağa modelleri yeni yeni çıkıyordu. Küçük olmalarına rağmen çokta hızlıydılar. Bende çok uzun sayılmazdım (1.67) ama gerçekten çok hızlıydım. Top bana geldiğinde tribünden biri hep “yürü be Volkswagen” diye bağırır, beni motive ederdi. (gülüyoruz). Bir gün Kemeraltı’nda dolaşırken askeri kıyafetli bir paşa önümü kesti. Altay taraftarı olduğunu söyledi ve bana Volkswagen lakabını takanın kendisinin olduğunu.. Hemen aklıma tribünden gelen “yürü be Volkswagen” sesleri geldi, gülümsedim. Anlamış olacak ki hemen o anda “yürü be Volkswagen” dedi ve bir süre sohbet edip ayrıldık. Çok mutlu olmuştum.
6
Aytekin Erhanoğlu ya da ‘Vosvos’ Aytekin
Taylan Köken
Peki ya unutamadığınız maçlar? Sizin için yeri ayrı, unutulmaz maçlar mutlaka olmuştur? Aslında her maça aynı heyecanla çıkıyordum. Ben her şeyden önce Altay’ın taraftarıydım, takımım için oynuyordum ama hala dün gibi hatırladığım maçlar elbette var. Galatasaray’ı deplasmanda 2-1 yenmiştik. O maç o kadar iyiydik ki Galatasaray sadece seyretmişti. O hala dillerden düşmeyen 66-67 Türkiye Kupası Finali, ondan biraz bahseder misiniz? O heyecanı saha içinde yaşayan birinden duymak bambaşka bir keyif bizim için. O maç, öyle bir şey ki, hem ezeli rakibinizle oynuyorsun, hem de kupa finali maçı. Heyecanı anlatmam, tarif etmem mümkün değil. Günler öncesinden maçın heyecanı sarmıştı bile, hele sahaya çıktığımızda, bacaklarımın titrediğini hissettim. Tribünler hınca hınç doluydu, tek kişilik koltuklarda ikişer kişinin olduğunu görüyordum. Maç başladı, 2-0 geriye düştük. Ben durmadan takım arkadaşlarımı motive etmeye çalışıyordum. İşe yaramıştı Altay gibi oynamaya başlamıştık ama dakikalar da ilerlemişti. En sonunda 71. dakikada Aydın golü atmıştı. O golün moraliyle maça öyle bir başladık ki, sadece 3-4 dakika sonra benim golüm gelmişti. Göztepe kalesine doğru gelen bir hava topu… 1.94’lük Göztepe kalecisi… Ve 1.67’lik Altay’lı Volkswagen Aytekin… Gözlerimi kapattım, öyle bir sıçradım ki o dev gibi kalecinin üzerinden kafayı vurmayı başarmıştım. Golü göremedim, sadece hani böyle tribünler yıkıldı derler ya onu görebildim. Zaten üst üste maç izleyen taraftarlar, 2. golden sonra öyle bir sevinmişlerdi ki anlatamam… Hiç başka takımlara transferiniz gündeme geldi mi? Gelmez olur mu? Ama hiçbirini ciddiye bile almadım. Altay’da başladım Altay’da bırakacaktım. Zaten başka bir takıma gidemezdim de, beni Volkswagen Aytekin yapan giydiğim formaydı, başka bir takımda aynı aşkla mücadele edebilir miydim? Sonra araya çok büyük hatırlar girince çok kısa süren bir kaç transfer denemem olmuştu. Ama yapamayacağımı anlar anlamaz bırakmıştım. Göztepe 150 bin lira teklif etmişti. Dönüp bakmadım bile. Yöneticiler bile gideceğimden emindi ama gitmedim, bırakamadım Altay’ı, bırakamazdım da... Bu olaydan sonra Erdoğan Tözge beni karşısına aldı, (yöneticiydi) eğer gitmek istersem her türlü kolaylığı sağlayacaklarını, Altay’a çok emeğimin geçtiğini, önümü açmak için her şeyi yapacaklarını söyledi. Gitmek istemediğimi, gitmeyeceğimi ona da söyledim, çok duygulanmıştı. Ne kadar istediğimi sordu. Bin lira maaş yeter dedim. Yıllık 24 bin liraya anlaşmıştık… Profesyonel değildim belki, ama çok mutluydum… Şimdi takımı nasıl buluyorsunuz? Öncelikle Altay gibi bir kulübün 2. ligde olması beni inanılmaz üzüyor. Maçları izleyemiyorum, kalp rahatsızlığım var, doktor kesinlikle yasakladı, en son 30 Mayıs gecesi izlemiştim, o gece de çok ciddi rahatsızlık geçirdim…
7
Aytekin Erhanoğlu ya da ‘Vosvos’ Aytekin
Taylan Köken
Taraftara söylemek istedikleriniz var mı? Herhangi bir takımın taraftarı olmakla Altaylı olmak farklıdır. Altaylı olmak sadece siyahbeyaz renklere gönül vermek değil, aynı zamanda farklı bir duruşu, farklı bir düşünceyi benimsemektir. Bütün taraftarlarımız Altay kültürünü özümsemeli, korumalı, aşılamalıdır. Altaylı olmak bunu gerektirir… Altaylı olduğumuz için bir kere daha bizi gururlandıran, göğsümüzü kabartan, içtenlikle anlattığı eşsiz anılarını dinlerken gözlerimizi yaşartan Büyük Altaylı Volkswagen Aytekin’e her şey için defalarca teşekkür edip ayrılıyoruz. Yüzümüzde tebessüm, aklımızda Volkswagen Aytekin’den anılar, içimizde Altaylı olmanın haklı gururu, evimizin yolunu tutuyoruz… Kaynak: Bu değerli röportaj, Yüksel ki Sen Kararsın AY grubu tarafından yapılmış ve www.yukselkisenkararsinay.org sitesinde paylaşılmıştır.
8
Aytekin Erhanoğlu ya da ‘Vosvos’ Aytekin
GÖRSEL MALZEME:
Altay Futbol Takımı (Aytekin Erhanoğlu altta soldan ikinci)
Altay Futbol Takımı (Aytekin Erhanoğlu altta sağdan ikinci)
Taylan Köken
9
Aytekin Erhanoğlu ya da ‘Vosvos’ Aytekin
Taylan Köken
Altay Futbol Takımı (Aytekin Erhanoğlu altta ortada)
Altay Futbol Takımı bir maç anında (Aytekin Erhanoğlu oturanların en sonunda)
10
Aytekin Erhanoğlu ya da ‘Vosvos’ Aytekin
Taylan Köken
Göztepe’yle 2-2 berabere kalıp kurayla Türkiye Kupası şampiyonu olan Altay…
11
Aytekin Erhanoğlu ya da ‘Vosvos’ Aytekin
Taylan Köken
Aytekin’in golüyle Altay-GS’yi 2-1 yener…
Altay-FB’yi kendi evinde 1-0 yener ama ilk maçın avantajıyla kupayı FB alır…
12
Aytekin Erhanoğlu ya da ‘Vosvos’ Aytekin
Atilla Erhanoğlu ve Ayvalık Spor Müzesi
Atilla Erhanoğlu ve Ayvalık Spor Müzesi
Taylan Köken
13
Aytekin Erhanoğlu ya da ‘Vosvos’ Aytekin
Taylan Köken
14
Aytekin Erhanoğlu ya da ‘Vosvos’ Aytekin
Taylan Köken