İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
İBRAHİM ETHEM AKINCI VE AYVALIK
1
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
Giriş Ayvalık Kütüphanesinde Ayvalık’ı anlatan kitap, dergi ve diğer neşriyattan yeteri kadar olmamasına rağmen, eğer dikkatli bir göze sahipseniz, size Ayvalık Tarihi ile ilgili değişik bilgiler veren eserlere ulaşabilirsiniz. İbrahim Ethem Akıncı beyin Demirci Akıncıları kitabında Ayvalık’ın işgal dönemi hakkında kısa da olsa bazı bilgilere ve yazışmalara ulaşmak mümkündür. Eski valilerimizden olan rahmetli İbrahim Ethem Akıncı’nın anıları oğlu avukat Burhan Cahit Akıncı tarafından basılması için Türk Tarih Kurumuna verilmiştir. İbrahim Ethem Kurtuluş Savaşının başlarında Demirci Kaymakamı olarak görev yapmıştır. İbrahim Ethem Bey yalnız kaymakamlık makamında kalarak pasif görev yapmak yerine Demirci ve etrafında gönüllülerden toplamış olduğu akıncılarla Yunan kuvvetlerine karşı gerilla savaşları gerçekleştirmiştir. Demirci Akıncıları kitabı bu savaşın en gerçekçi günlüğüdür… Mareşal Fevzi Çakmak anıları görmüş, bunlardan bir özet çıkarılarak yayınlamasını istemiştir. 1936 senesinde Kurmay Albay Baki Vandemir (daha sonra Korgeneral) Mareşal’in bu isteğini yerine getirecek ve “İstiklâl Harbinde Demirci Akıncıları” adında kitabı Genelkurmay Başkanlığı Yayınlarından çıkacaktır. Bu kitabı 1970’li yıllarda daha kısa bir kitap takip edecektir. Elimizdeki kitap ise hatıraların tamamı tasnif edilerek Türk Tarih Kurumu tarafından 1989 yılında yayınlaşmıştır. Osmanlı’nın son döneminde Türkiye’nin kuruluş aşamasında verilen mücadelelerle ilgili günü gününe yazılmış eser sayısı çok azdır. İbrahim Ethem Bey’in bu kitabı bunun için çok önemlidir. Kitabın ana başlıkları dokuz bölümden oluşmaktadır. Bizler de bu sıralamayı takip ederek, Ayvalık ve çevresinde çıkan hadiseleri aktarmaya çalışacağız. Düzenlemelerin yapılmasına rağmen günümüz Türkçesine çevrilmediğinden orijinal metinleri elimizden geldiğince anlaşılır hale getirmeye çalışacağız. Kurtuluş Savaşında Balıkesir ve Batı Anadolu halkının İzmir ve Ege’nin işgalinin ardından olaya göstermiş olduğu refleks şanlı tarihimizin en değerli kilometre taşlarıdır. Ayvalık’ın arka bahçesinde verilen mücadelelerin kıymetini yeni nesillere aktarmak, bir vatanın önce kurtuluşunun ardından kuruluşunun kolay olmadığını anlatmak gerekmektedir. Bu uğurda canlarını, mallarını hiç düşünmeden ortaya koyan ve tüm benlikleriyle çarpışmaya giren Kuvayı Milliyecilerin ruhları şad olsun…
Taylan Köken
2
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
A-İZMİR’İN İŞGALİ VE BALIKESİR HAREKÂT-I MİLLİYESİ i.- Balıkesir’de İzmir İşgalinin Öğrenilmesi Osmanlı tarafından ağır mütareke şartları kabul edilmiş, bütün vatanda derin bir hüzün, çaresizlik ve korku baş göstermiştir. Vatanseverler, aydınlar bu işlerin düzeltilmesi için aralarında konuşmaktalar fakat nasıl yapılacağı konusunda bir sonuca varamamaktadırlar. Osmanlı toprakları Avrupa Hıristiyanları tarafından paylaşılmak üzere programlar yapılıyor, haritalar hazırlanıyorken yerli Rum ve Ermeniler pazarlıkların içinde yer alıyordu… Buna mukabil Erzurum’da kongre yapılıyor, İzmir’de Müdafa-i Hukuk toplantıları yapılıyordu. Balıkesir’den bu toplantılara katılanlar takibe alınıyordu. (1) İbrahim Ethem Bey devlet memuriyetinden istifa ederek Süleyman Sadi Bey’le ortak olarak bir avukatlık bürosu açar. Bu büro kısa zamanda siyasetin şekillendiği bir ortama dönüşür ve özellikle milliyetperver kişiler tarafından akına uğrayacaktır. 15 Mayıs 1335 (1919) sabahı büroya acele giren Dramalı Mahmut Bey elim haberi verecektir: Yunan İzmir’e asker çıkarmıştır… Bürodan apar topar çıkan İbrahim Ethem Bey hemen soluğu jandarma Alay Kumandanı Hurşit Bey’in yanında alır. Olayın doğruluğunu ondan öğrenir. Kumandanın tavrıysa ilginçtir ve Türk askerinin vatan elden giderken nasıl çaresiz bırakıldığının adeta teyididir: -Millet ne düşünüyor bir şey yapmak fikrinde mi? Bir şeyler yapılması gerekiyordu ve düşmana karşı ilk hareket, yine en kuvvetli olduğu yerde olmuştu: İşte bu sıralarda Ayvalık’ın da Yunanlılar tarafından işgaline teşebbüs ediliyor, facia tüm çıplaklığıyla tezahür ediyordu. Ayvalık havalisi kumandanı düşmana ilk kurşun atmak şerefine mazhar olan Kaymakam Kel Ali Bey’dir. (2) Sivas Kongresinin ardından düşman Kuvayı Milliye’nin hızla güçlendiğinin idrakine varır ve kuvveti daha fazla güçlenmeden çok hızlı bir biçimde taarruza geçer. İlk önemli cephelerden biri Soma’da Balıkesirli Kemal Bey’in yardımlarıyla açılacak, düşmanın bütün güçleriyle buraya yüklenmesiyle cephe Giresun-Soma arasına çekilecektir. Miralay Kazım Bey (3) buraya yetişerek bizzat harbi idare etmesiyle başarı elde edilmiştir. Sarı Efe Edip Bey ve Osman Bey müfrezeleri cepheye yetişmiş, Balıkesir eşrafından Hoca-zade Abdülgafur Efendi, Keçeci Hafız Efendi, Zarb Ali-zade Hulusi Bey gibi zenginler dahi cepheye koşmuş ve düşmana göğüs germişlerdir.
(1) Hasan Basri Çantay dosyamıza www.issuu.com ve www.academia.edu adreslerinden ulaşabilir… (2) Ali Çetinkaya. Bakınız: Ali Çetinkaya’nın Milli Mücadele Hatırları… (3) Balıkesir mebusu, Köprülülü Kazım Paşa’dır.
3
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
ii.- Balıkesir’den Çıkış: İbrahim Ethem ve yakın tanıdıkları cephede meydana gelen olumsuz gelişmelerden dolayı Balıkesir’den çıkmak isterler. Susığırlık(Susurluk), Bursa üzerinden İstanbul’a gelirler. İstanbul’da kalmaları sakıncalıdır. Üzerlerinde evrak bulunması gerekiyordur. Tanıdıkların ayarlamış olduğu vesikalarla Anadolu’ya kaçmak istemektedir. Evrak ayarlanır, İnebolu’ya gidecek olan bir gemiye biner ve İngilizlerin kontrollerinden kömür deposuna saklanarak kurtulur. İnebolu, Kastamonu, Kenferi, Kalecik üzerinden Ankara’ya varır. Ankara’da birkaç gün dinlendikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla Manisa İli Demirci ilçesine Kaymakam olarak atanacaktır. 10 Aralık 1920 tarihinde Ankara’dan hareket eden İbrahim Ethem Eskişehir, Kütahya, Gördes, Simav üzerinden 23 Aralık tarihinde Demirci’ye ulaşır… B-ÇERKEZ ETHEM İSYANI iii.- Çerkez Ethem İsyanı ve Bölgede Genel Durum: Manisa’da birçok birlikler, çeteler Kuva-yı Seyyare’ye katılmış ve bu birliklerin başında da Çerkez Ethem bulunmaktaydı. Bu kuvvetler muntazam hareket edemedikleri için çok büyük faydaları yoktu. Belki de tek faydaları düşmanı korkutarak, daha ağır hareket etmelerini sağlamaktır… Tam da bugünlerde Çerkez Ethem kendi inisiyatifiyle Ankara hükümetiyle ters düşüp isyan bayrağını açacaktır. TBMM’sine çektiği telgrafta kendini bütün bölgenin lideri olarak gösterecek ve telgrafın altını Umum Kuvayı Milliye Kumandanı olarak imzalayacaktır. Bu durum Demirci’de yeni göreve başlayan İbrahim Ethem beyi bir hayli etkileyecektir. Çerkes Ethem Ankara’ya isyan bayrağını açtıktan sonra Yunanlılarla anlaşma yoluna gidecektir. İbrahim Ethem Bey, Çerkez Ethem tarafından Demirci’ye gönderilen bir telgrafta Yunanlılarla sulha varıldığını, Kula yolunun tamir edilmesi gerektiğini bildiren bir emir alınca anlaşmanın gerçek olduğuna inanır. İbrahim Ethem bu emri uygulamaz… 7 Ocak 1921 tarihinde Çerkes Ethem yaveri olan Sami Bey’i kaymakamlığa gönderir. Sami Bey’de Çerkez Ethem’den rahatsızdır, Kuvayı Seyyare birliklerini oluşturan birçok reis de durumu sorgulamakta ve Yunanlılarla yapılan anlaşmanın ne amaca hizmet ettiğini algılamaya çalışmaktadır. Kuvayı Seyyare birlikleri Kütahya, Manisa ve Afyon üçgeninde bulunan dar bir alanı tutmaktaydı. Geçiş bölgesi olması sebebiyle önem arz eden bu alana Yunanlılar da çok önem veriyorlardı. Bu yüzden Çerkez Ethem’in ittifakı İbrahim Ethem’in görüşüne göre Demirci ve çevresi düşmanın eline teslim ediliyordu… Demirci kaymakamı olarak göreve başlayan İbrahim Ethem, Ankara ile Çerkez Ethem kuvvetleri arasında sıkışıp kalmıştı. Ordumuz hem Yunanlı kuvvetlerle çarpışırken hem de Çerkez Ethem’e bağlı Kuvayı Seyyare birlikleriyle de çarpışmak zorunda kalıyordu. İbrahim Ethem Çerkez Ethem’den kendisine gönderilen telgraflarla durumu yakından takip edebiliyordu.
4
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
iv.- Kuvayı Seyyare’nin Yenilgisi ve Çerkez Ethem’in Teslimiyeti: 16 Ocak 1921 günü Kuvayı Seyyare birlikleri Demirci’ye çekilmişlerdir. Düzenli ordu karşısında direnemeyen ve aralarında Türk’e kurşun atmak istemeyenler çıkınca, kaçınılmaz olarak Çerkez Ethem yenilgiye uğramış ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. 17 Ocak gecesi İbrahim Ethem Bey, Çerkez Ethem’in daveti üzerine yanına gidecek ve durum değerlendirmesi yapılacaklardır. Vaziyet İbrahim Ethem Bey’e sorulunca şu cevabı verecektir: -Benim anladığım bir şey varsa o da düşmanda kan namına bir şey kalmamışken birbirimize tüfek atarak düşmana bir parça kan getirdik. Ve ölmüş ve hiçbir umudu kalmamış düşmana ümit ve hayat verdik. Kalpağını çıkararak başını kaşıyan Çerkez Ethem derin derin düşünür. Kazanmış olduğu büyük şöhret ve milli kahraman unvanını kaybetmiştir. Vatanına ve milletine, dinine, düşmanla birleşerek büyük bir ihanette bulunmuştur… Demirci’de yeniden toplanmaya çalışan Kuvayı Seyyare güçleri bunu başaramaz. Çözülme başlamış artık kimse düşman içerisine girmeye çalışmıyor, bu durumdan kurtulmak istiyorlardı. İbrahim Ethem’den medet umuyorlardı. Kuvayı Seyyare’den Süvari Grupları Kumandanı Derviş Bey istifa ederek Çerkez Ethem’in yanından ayrılınca çözülme hızlanmış ve Çerkez Ethem yanında kalan az bir kuvvetle Demirci’yi terk etmiş ve Gördes’e çekilmiştir. 23 Ocak 1921 tarihinde Çerkez Ethem’in kardeşi Çerkez Tevfik ve Reşit’in Yunan birliklerine teslim olmasından sonra Pehlivan Ağa ve kuvvetleri tarafından sıkıştırılan Çerkez Ethem Susığırlık’a kadar kaçarak Yunanlılara teslim olmuştur. Bu teslimiyet onun tüm tarihi mazisini silmiş ve tarihe vatanına ihanet eden bir zat olarak anılmasına sebep olmuştur. C-EFELERLE v.- Demirci Akıncılarının Kuruluşu: Gördes’e gelen ve kaymakam olarak yeni görevine başlayan İbrahim Ethem Akıncı burada Pehlivan Ağa vasıtasıyla Halil Efe’yi bulacaktır. Ailesi Ankara’da olan Halil Efe birlikleriyle beraber Çerkez Ethem yanında yer almış, düşmana birçok kayıplar verdirmiş, birçok cephede savaşmış, yaralanmıştır. Çerkez Ethem’in Yunanlılarla anlaşması üzerine onun yanından ayrılmış, fakat yine de suçlanması üzerine eşkıya olmaya karar vermiştir. İbrahim Ethem, Halil Efe’ye şöyle seslenir: -Vatan, millet gittikten sonra bizim kızmamız neye yarar? Rumeli’yi bıraktık. Anadolu’ya geldik. Fakat Anadolu’yu bırakıp nereye gideceğiz? Başka bir Anadolu var mı? Sen Rumeli faciasını gördün. İşte aynı facia karşımıza dikilmiş duruyor, aynı faciayı görmek istemezsin değil mi? Bu tesirli konuşma neticesinde Halil Efe, Akıncı Müfreze Kumandanı olarak vazifelendirilecektir. Akıncı teşkilatı Pehlivan Ağa ve Halil Efe’nin kuvvetleriyle Kula ve
5
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
Adala nahiyelerine baskınlar vererek ilk icraatlarını gerçekleştir. Durumdan rahatsız olan Yunan kuvvetleri hemen telgraflar çekerek akıncıları kendilerinden yana çekmeye çalışırlar. Bu telgraflar aslında cephede her şeyin nasıl işlediğini göstermesi açısından ilginçtir: Parti Pehlivan Ağa’ya Hemşerim: Sizinle görüşmek isterim. Çünkü hemşeriyiz. Sen çok iyi ve cesur bir adamsın. Arkadaşın Çerkez Ethem Bey’in rahatı İzmir’de pek iyidir. Yaşıyor. Ankara seni takip yapacaktır, zannederim. Bizden korkma, sana çok yardım yapacağız, eğer gelir iseniz çok memnun olacaksınız. Sizinle görüşmek isterim. Hulusi Bey de gelecektir. Bildirmenizi, cevabınızı beklerim. 10 Mart 1921 Sındırgı İşgal Kumandanı Yüzbaşı Pipus Hiristos Gördes Kaymakamı İbrahim Ethem Bey’e Sizin çok iyi ve vicdanlı bir adam olduğunuzu bütün Türk ve Rum ahali söylüyor. Daha Demirci’de iken cephe hakkında görüşmek istiyordum. Muvaffak olamadım. Şimdi daha yakın geldiniz. Bu yüzden, görüşelim de iki cephe arasında fenalık yapanlar hakkında tedbir düşünerek ahaliyi zulümden kurtaralım. İster iseniz Pehlivan’ı da getiriniz. Nereye isterseniz oraya geleceğim ve yanımda Hulusi Bey de bulunacaktır. Cevaplarınızı beklerim, efendim. 2 Nisan 1921. Sındırgı İşgal Kumandanı Yüzbaşı Muhibbiniz Pipus vi.- Demirci Akıncılarının İlk Çarpışmaları ve Gördes’in Yakılması: Demirci Akıncıları Adala’dan sonra baskınlara devam ederek yörede düşmanla girişmiş olduğu çarpışmalarda başarılı olacak ve Milli Mücadele’ye moral verecektir. Demirci Akıncılarının faaliyetlerini İbrahim Ethem kitabında sırasıyla şöyle yazacaktır: Kızıllar Karyesi Çarpışması, Sındırgı Umetdere Karyesi Baskını, Bigadiç Baskını’nı gerçekleştiren akıncılar düşmanın Gördes’i yakmış olduğu haberini alınca buraya hareket edecektir. Akıncılar 22 Mayıs 1921 günü sabahının alacakaranlığında öncü birlikleri göndererek Gördes’te düşmanın olmadığını anladıktan sonra kasabaya girerler. Manzara korkunçtur. Koca kasaba yanmış, kül olmuştur. Sokaklar tanınmaz haldedir. Her sokakta birçok vatandaş şehit olmuş yatmaktadır. Bazısının yalnız ayakları kalmış, bazısının yalnız kolu, bazısının yalnız bir başı kalarak diğer aksamı simsiyah bir halde yanmıştır. Yarab, nedir bu manzara?(4) (4) Kitabın bu bölümünde daha birçok hazin detay vardır. Biz bu kadarını yazmayı yeterli buluyoruz…
6
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
İbrahim Ethem düşmanla çarpışma yapmadan, sadece ufak baskınlarla bu işin sonunun gelmeyeceğini anlamıştır artık… Artık düşmanla birebir çarpışma zamanıdır… 120 kişilik atlı bir birlik oluşturan İbrahim Ethem düşmanın peşine düşer. Düşman Sındırgı’nın Fehre Karyesindedir. Akıncı müfrezeleri Fehre Köyüne geldiklerinde burada düşmanın birçok kadının ırzına geçtiğini, ahaliyi sopadan geçirdiğini, köylünün: Keşke bunları yaşayacağımıza bizi de Gördes gibi yaksalardı dediklerine şahit olacaklardır. İyice hırslanan müfreze düşmanı Kapanca’da sıkıştıracak ve hemen çarpışmaya başlayacaktır. Düşmanın birçok askeri öldürülecek, birçoğu da yaralı olarak esir alınacak, önemli miktarda mühimmat ele geçirilecektir. İbrahim Ethem’in Kapanca Baskını büyük yankı uyandıracaktır. Bölge kaymakamları, Ankara Hükümeti çektikleri telgraflarla İbrahim Ethem’i ve Akıncıları tebrik edeceklerdir. Sındırgı’da durum sıkıntılıdır artık. İbrahim Ethem anılarında Sındırgı’da bulunan yerli Rumlar ve Kadı-zade Hulusi namındaki şahıs yüzünden burada artık duramayan okumuş, Kuvayı Milliyeci münevver şahsiyetlerin Demirci’ye göçmesini sağlayacaktır. Kadızade Hulusi hakkındaki görüşlerini yazdığı bölümlerde Türkiye kurulurken Ankara ve Kuvayı Milliye kuvvetlerinin hem düşmanla hem de yerli Rum ve onların işbirlikçisi Türklerle mücadelesini aktarmaktadır. vii.- Yunan Kralının Yunan Askerlerine Hitabı ve Büyük Taarruz: 31 Mayıs 1921 tarihinde yayınlanan bir tebliğde Yunan Kralı(5) Anadolu’daki Yunan askerine hitap ederek; buradaki görevlerinin ne kadar asil, ne kadar takdir edilesi ve önemli olduğundan bahsedecektir. Yunan Kıralı hücum emrini vermiş, ordusunun çıkmış olduğu bu seferden muhakkak zaferle döneceğine inanmaktadır. Yunanistan Kralının bu tebliği, Avrupa ve hatta Osmanlı’nın başkentinde basılan gazetelerde de yayınlanacaktır. Bunların boş laflar olduğuna sadece vatanı için çarpışan Türk birlikleri düşünmektedir… Ama Yunan kuvvetlerinin bir hazırlıkta olduğu da aşikârdır. 10 Temmuz 1921 tarihinde düşmanın büyük taarruzu başlayacaktır. Demirci akıncılarına verilen görevse dikkat çekicidir. Düşmanla temas sağlanırsa asla geri çekilmek yok. Gerekirse düşman Sivas’a dahi yürüse akıncılar dağa çıkacak ve düşmanı buradan taciz etmeye devam edecektir. Demirci Akıncılarına geri çekilme emri verilmemiştir. İbrahim Ethem 12 Temmuz 1921 tarihinde Demirci ahalisine hitaben bir bildiri yayınlar ve zaferin elbet onların olacağını belirtir. Düşman taarruza geçmiş, Gördes, Simav düşman eline geçmiş Kütahya ve Eskişehir düşmek üzeredir. Düşmanın Ankara-Eskişehir arasında imha edileceği söylense de halkta oluşan korku nedeniyle buna halen inanmamaktadırlar. (5) O yıllarda Başbakan Venizelos’la anlaşamayan ama oğlu öldüğü için tekrar tahta çıkan Yunanistan Kralı I. Konstantin’dir…
7
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
D-DEMİRCİ’NİN TAHLİYESİ- MÜHİM BİR KARAR ve ÇETECİLİK HAYATI viii.- Kimsesiz ve Öksüz Kalan Saf ve Samimi Demirci Ahalisine: Düşman tüm birliklerini toplayarak ilerlemeye başlar ve Çorum işgal edilecektir. Demirci’de işgal altına girince İbrahim Ethem ve kuvvetleri merkezi terk ederek dağa çıkmışlar ve artık faaliyetlerini sadece çete olarak sürdürmeye başlamışlardır. 6 Ağustos 1921 tarihinde düşman Demirci’ye iki saatlik mesafeye yaklaşınca aileleriyle birlikte dağlara kaçışacaklardır. İbrahim Ethem Bey kaymakam olarak Demirci halkından geri kalanlara hitap eden bir tamim yayınlar. Düşmanla savaş kazanılana kadar kendi aralarındaki husumetin sonlandırılması gerektiği ve herkesin birlik içinde düşmanla mücadele etmesi gerektiğini söyleyecektir… İbrahim Ethem yanındakilerle birlikte dağlara ve yaylalara hareket ederken akıllarında hep Kula, Alaşehir, Çal, Çivril taraflarına yürüyerek orduya katılabilecekleri bir birliğe dahil olmak vardır. Eskişehir’in düştüğü haberi herkesi perişan etmiştir. Yunan birliklerinin ancak Sakarya’da durdurulacağı konuşulmaktadır… Kula’ya kadar ilerleyen ve yorgun düşen moralsiz İbrahim Ethem ve arkadaşları almış oldukları istihbaratla yolların kapandığını ve kendilerine pusu kurulduğunun haberini alacaktır. 300 kişiden oluşan bu birlik ikiye ayrılarak düşmanın arkasında kalarak burada baskınlarına devam etmeye karar vereceklerdir. ix.- Asya-yı Suğra Ordusu Kumandanı Bildirileri ve Umumi Af: Yunan kuvvetleri ve komutanları Türk halkını demoralize etmek için sürekli tebliğler yayınlayacaktır. Küçük büyük geride kalan ve işgal edilen tüm yerleşimlerin kaymakamlarına ve diğer mülki amirlerine devamlı emirler yağdıracaklardır. Bu bildiriler Asya-yı Suğra Ordusu Kumandanı General A. Populas imzasını taşımaktadır. Taros Gazetesinin cephe muhabiri Kemalilerin Sakarya’nın doğusunda Kulaklı mevkiinde düşmanla çarpışmak için hazırlıklara başladığını haber verir. Ankara, Sakarya Savaşına hazırlanırken, düşman yetkilileri cephe gerisindeki isyancılara, çetecilere ve dağınık Kuvayı Milliye kuvvetlerine teslim olmaları konusunda mektuplar gönderiyordu… Mektuplarda, Yunan kuvvetlerinin artık kesin sonuca vardıkları ve işgali tamamladıkları söylenmekte ve genel bir af çıkarıldığı, bu yüzden dağınık kuvvetlerin teslim olması gerektiği, teslim olduklarında kendilerine bir şey yapılmayacağı söylenmektedir… Yine aynı merciler teslimiyeti hızlandırmak için Susığırlık’ta 90, Balat’ta 40 başıbozuğun genel aftan yararlanarak teslim olduğunu, kendilerine ve ailelerine bir şey yapılmadığını belirten bildiriler yayınlanıyordu…
8
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
x.- Zafere Doğru ve Casus Hulusi’nin Mektupları: İbrahim Ethem ve yanındaki kuvvetlerinin ölmeden teslim olmaya niyetleri yoktur. Bu konuda Kıraş Karyesinde düşman varlığından haber alınca birlik köyü çember içine alır. Fakat düşmanın Kepsut’a kaçtığını öğrenirler. Demirci Akıncıları 28 Ağustos 1921 tarihini Kuraş Köyünde, 29 Ağustos 1921 tarihini Adalı Karyesinde ve sonra Ulus Dağında, 30 Ağustos 1921 tarihini Okçular’ın başındaki yaylada geçirirler. Burada susuz kalınca 31 Ağustos 1921 günü Dörük’e gelirler. Burada Sakarya’da düşmanın yenildiği haberini alacaklardır. Akşamüzeri Molla İbrahim adında eski tanıdıklardan biri Sındırgılı Kadı-zade Hulusi’den bir mektup getirecektir… Bu mektup İbrahim Ethem’i çok sevindirecektir. Çünkü düşmanın casusu olarak çalışan Hulusi Bey de artık Yunan’dan umudunu kesmiş ve İbrahim Ethem için çalışacağını ve acele olarak onunla görüşmek istediğini belirtmiştir. İbrahim Ethem gelmeyeceğini bile bile Kadı-zade Hulusi’yi davet eder. Davete gelemeyeceğini başka bir mektupla geri bildirecektir Kadı-zade… Kadı-zade Hulusi idam edileceğini anlamış ve halen İbrahim Ethem’i kendi ayağına çağırarak pusuya düşürmeye çalışmaktadır. Demirci’nin düşman tarafından boşaltıldığı haberi alınınca İbrahim Ethem hemen Demirci’deki görevine geri döner. Çetecilikten dolayı saç sakal birbirine girmiştir. Kaymakamlığa iki yaşlı nine girecektir. Kaymakamın o olduğuna inanmazlar. İbrahim Ethem kendini tanıtınca çizmelerine kapanırlar ve ağlayarak çizmelerine yüzlerini sürerler. İbrahim Ethem ne kadar uğraşsa da onları vazgeçiremez. Odadaki herkes de ağlamaktadır. İbrahim Ethem niye ağlıyorsunuz diye sorduğunda; meğer düşman askerleri bunların başörtülerini yırtmış ve nice mezalimler yapmış… Bizim asker gelince ayaklarına kapanacağız diye ahdetmişler… E-ORDUYA İLK RAPOR xi.- Düşman Gerisinde Kaymakamlık Görevi: Demirci’de bulunan düşman kuvvetleri 1-2 Eylül 1921 tarihinde buradan ayrılarak Elvanlar’a çekilmiştir. Sakarya muharebesinde ağır yenilgi alan düşmanın takip edilerek topraklarımızdan atılacağı inancı herkeste pekişmiştir… Kısa zamanda Gördes ve Simav’dan da düşman kuvvetleri çekilince Demirci akıncılarından Pehlivan ve Halil Efe müfrezeleri buraları da korumaya başlamıştır. Gördes, Simav ve Demirci çevresinde Demirci merkez olmak üzere Türk Livası teşekkül edilmiştir. Bu şartlar altında İbrahim Ethem 17 Eylül 1921 tarihinde bölgedeki durumdan Ankara merkezini haber etmek için bir rapor hazırlayıp ulakla gönderirler. Yunan birliklerinin komutanı sanki Sakarya’da hezimete uğramamış gibi ordularının maneviyatını korumak ve geride kalan Türklere korku salmak için halen tebliğ üzerine tebliğ yayınlamaktadır.
9
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
Dönem çok kritik bir dönemdir. Ankara etrafında birleşen Türk kuvvetleri düşmanla savaşırken, düzen ve intizamı sağlamak için geride kalan Demirci akıncıları gibi birlikler hem düşmanla savaşıyorlar hem de başıboşluktan dolayı çetecilik yaparak köyleri basan şakilerle uğraşmak zorunda kalıyorlardı… Bu durumu İbrahim Ethem şöyle yazacaktır anılarında: “İşte her tarafımız düşmanla çevrilmiş olduğu halde hükümet icralarına devam ediyor, adeta bir şey yokmuş gibi hareket ediyorduk. Yalnız bir farkımız varsa evvelce elimizde bir baston, şimdi ise bir silah taşıyorduk.” xii.- Demirci’nin İkinci Tahliyesi ve İkinci Felaket: İbrahim Ethem bölge Yunan kuvvet komutanları tarafından sık sık Çerkez Ethem gibi teslim olmaya çağrılıyordu. Sakarya Savaşının ardından tekrar toparlanan Yunan kuvvetleri bölgede durumunu güçlendirmek için 08 Ekim 1921 tarihinde Demirci’ye gelirler. İbrahim Ethem’e haber veren Pehlivan Ağa müfrezesiyle birlikte dağlara çekilecektir. İbrahim Ethem merkezdeki işlerini hallederek düşman tehdidine rağmen sabaha kadar çalışıp gün ağrırken etrafındakilerle beraber Simav yönüne hareket eder. Bu işgal döneminde ikinci defa Demirci’yi terk etmektir… Diğer müfrezelerle birlikte Simav’da buluşan İbrahim Ethem yanındakileri uyarır: “Düşman bizi yok etmek için emir almıştır. Bu yüzden buraya da gelecektir” diyecektir. Halil Efe kısa bir keşfe çıkar ve düşmanın Ayvalı’da kamp kurduğunu öğrenir. Demirci akıncıları Simav’ı da terk etmek zorundadır… 10 Ekim 1921 tarihinde Akdağ eteklerinde bulunan Efir Köyüne çıkan İbrahim Ethem ve akıncılar buradan bölgeyi gayet rahat gözlemektedirler. Burada toparlanan akıncılar kendi aralarında durumlarını değerlendirirler ve yeminler ederek İbrahim Ethem’le daima beraber olmaya karar verirler… İbrahim Ethem ve Demirci akıncıları kısa sürede organize hareket etmek için “Akıncılar Yasası” adında bir nizamname hazırlarlar. Müfrezeleri ve kumandanlarını belirler. 40 maddeden oluşan bu nizamnamenin altında imza olarak “Akıncı Müfrezeleri Reisi ve Hükümet-i Milliye Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem” yazmaktadır. Tarih 13 Ekim 1921’dir.(6) F-İÇTEKİ ve DIŞTAKİ DÜŞMANLARLA MÜCADELE: xiii.- Bazı Müfrezelerin İsyankar Vaziyetleri: Cephe gerisinde kaymakamlık faaliyetlerine başlayan İbrahim Ethem’in bozuk intizamı sağlamak için Sındırgı’nın Alayaka karyesinden Ahmed Ağa isimli düzenbazı yakalamak istemektedir. Bölgede değişik tecavüzlerle haksız mal mülk edilen Ahmed, babasından devir aldığı hırsızlığı geliştirerek sürdürmüş ve Türk halkına kan kusturmuştur. (6) İbrahim Ethem ve adamları Kuvayı Milliye içinde çetecilik faaliyetleri yürütürken dahi hiçbir zaman hukuksuzluğa başvurmamıştır. Akıncılar Yasası bunun adeta ispatıdır…
10
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
Yunanlıların yanından ayrılmayan Ahmed Ağa köyünden uzakta Bidadiç’te kalıyordu. Öfkeli köylüler Ahmed Ağa’nın çiftliğini talan ettiğinden çiftliğine geri dönmek istiyordu. İbrahim Ethem, Divan-ı Harp Reisi Refet Paşa (Refet Bele) ile yazışarak çözümü sorar. Cevap kesindir: Ben bir Bursa, bir de Uşak cephesi biliyorum. Başımıza bir de Alayaka cephesi mi çıktı? Bütün kolunuzla gidiniz ve şiddetli hareket ederek gerekeni yapınız ve icap ederse yakınız!..” emrini verecektir. İbrahim Ethem, Alayaka karyesine akıncılarla saldırır. Ahmed Ağa kaçmasına rağmen yanındakileri derdest ederler. Bu olayda ilginç bir durum da vardır: Ahmed Ağa Yunanlılarla işbirliği içindeyken oğlu Yusuf müfrezelerde gönüllü olarak düşmanla savaşmaktadır ve babasını gördüğü yerde kendisinin öldüreceğini söylemektedir… Bu savaş, baba ve oğlu bile birbirinden ayıracak, hatta düşman edecek kadar kötüdür… Gün geçmemektedir ki Demirci akıncıları bölgede bir hırsızlık, eşkıyalık haberi almasın. 25 Ekim 1921 tarihinde Kırca Karyesi Muhtarı İbrahim Ethem’e bir telgraf geçer. Bu telgrafta Çetmi (Çepni) eşkıyasının köyü basarak soyduğu bilgisi vardır. Yunanlılarla ilişkileri olan bu eşkıya takımı köyleri talan etmektedir. Demirci akıncıları derhal hareket ederek bu şakileri İsa Alanı Karyesi yakınında sıkıştırır ve iki saat süren çarpışmadan sonra yarısını ölü kalan yarısını da idam ederek köklerini kazırlar… Tarih 26 Ekim 1921’dir. Yunan kuvvetlerinin Sındırgı’dan Balıkesir’e geçeceği haberi alınır. Halil Efe müfrezesiyle birlikte düşmanın yolunu keser. Yoğun bir çarpışma sonrası düşmanın 22 askeri öldürülmesine rağmen kaçan komutan ve diğer askerler kurtulmayı başaracaktır. Kurtulan komutan derhal Bigadiç halkına zulüm edecek ve bazı Türkleri tutuklayacaktır… Demirci akıncıları bu dönemde hem yerli hem de yabancı düşmanla sürekli çarpışmak zorundadır. Bazen yanlış istihbarat alınmakta boş yere akıncı müfrezeleri yorulmaktadır. Bu duruma bazı komutanlar isyan etmektedir. İbrahim Ethem yukarıda saydığımız örnekleri vererek “Düşmanla savaşımız bu vatan kurtulmadan bitmeyecek, yorulacağız elbet ama sonunda kazanan biz olacağız” diyerek sorunları telkinlerle çözemeye çalışmaktadır… xiv.- Bir Telgraf ve Sındırgı’ya Girişin Konuşulması: Dostum, Biz eşkiya değiliz, millî orduya mensup akıncı müfrezeleriyiz. Yedimizdeki talimata tevfikan harekete mecburuz. Yirminci asırdayız. Hiç bir zaman kan dökmekle, insan öldürmekle müftehir olanlardan değiliz. Vazifemiz memleketimizi, milletimizi kurtarmak ve bunu en kolay, en eslah bir tarikle temin etmektir. Sizin kuvvetlerinizi, vaziyetlerinizi daima bilir ve daima hareketinizden malûmat alırız. Binaenaleyh, her zaman size tüfek atabiliriz. Fakat emrimiz olmazsa bittabi atmayız. Mahaza tarafınızdan sebebiyet verildiği halde derhal vazifemizi yapar ve intikamımızı alırız. Dün Balıkesir şosesi üzerinden geliyor iken bir müfrezenize tesadüf etmiş ve müfrezenizin ateşine maruz kalmış olduğumuzdan mukabeleye mecbur kaldık. Ve taarruza geçerek yirmi iki neferinizi katlettik ve birisini de esir aldık. Bütün
11
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
hayvanlarınız da iğtinam olunmuştur. Esiriniz serbesttir ve yarası tedavi olunduğunda memleketine terhis edilecektir. Bu muharebeden dolayı ahaliye tazyikat yaptığınızı ve bazılarını hapsettiğinizi işittim. Bunların günahı nedir? Size silâh atan biz, sebebiyet veren siz.. Bu bîçarelerin kabahati nedir? Akıncı müfrezelerinin en büyük vezaifi ahaliyi zulümden kurtarmak ve zulme mani olmaktır. Binaenaleyh, iki saate kadar bu adamlar terhis edilmeyecek olursa Bigadiç'e taarruz etmeğe mecbur olacağımı ve akacak kanlardan sizin mesul olacağınızı beyan eder, ellerinizi sıkarım, dostum. 29 – 30/ Ekim / 1921 Akıncı Müfrezeler Reisi Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem Sındırgı ileri gelenlerinden Hasan Ağa-zade Emin Efendi ve Faki-zade İbrahim Efendi İbrahim Ethem’i bularak Sındırgı’ya girmelerini ister. Burada yaşayan Rumların şımarıklıkları bitmiş artık can telaşındadırlar. İbrahim Ethem, Sındırgı ve çevresinde Kasım 1921 ayında birçok köyde baskınlar yapacak, asayişi ele geçirecek fakat Sındırgı’ya girmeyecektir. Bu müsademelerde Alayakalı Ahmed Ağa ele geçirilecek ve hemen idam edilecektir. İbrahim Ethem (Akıncı) ve Demirci Akıncılarının çarpışmaları iç ve dış düşmanlarla olan sıcak temasları kitabın sonuna kadar tüm ayrıntılarıyla devam edecektir. Biz vermiş olduğumuz örneklerle akıncıların nasıl mücadele ettiğini aktarmaya çalıştık… Bu zor günlerde nasıl haber alınıyordu, düşman İbrahim Ethem’in nasıl peşindeydi, onu ve Akıncıları nasıl kandırmaya çalışıyordu, bunu ortaya koymaya çalıştık…
12
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
E-İBRAHİM ETHEM YAZIŞMALARINDA AYVALIK ADI: İbrahim Ethem’in kitabında Ayvalık adına, Kurtuluş Savaşının son zamanlarında ve zafer kazanıldıktan sonra Ankara ile yapmış olduğu yazışmalarda rastlamaktayız. Bir de Ayvalık Kaymakamlığına atandığı dönemle ilgili yazışmalarda Ayvalık’a rastlamaktayız. Fakat Demirci halkı büyük baskı yaparak İbrahim Ethem Beyin tayinini Demirci’ye çıkarırlar. İbrahim Ethem Bey Ayvalık’ta 1 hafta - 10 gün kadar kalabilecektir. Telgraf tarihleri kitapta böyle verilmiştir. Eğer bu tarihlerde bir yanlışlık yapılmadıysa… Neredeyse koltuğuna bile oturamadan tayini Demirci’ye çıkar. Kitabın son sayfalarında bu tayinler ile ilgili yazışmalar vardır… Düşman Hareket ve Kuvvetleri Hakkında Malûmat-ı Umumiye Madde 56-) Balıkesir'de sabit bir kuvveti olmayıp tahavvül etmekte, ekseriya bir tabur kadar kuvvetleri görülmektedir. Sındırgı, Pala, Demirci, Kula, Soma, Kırkağaç, Akhisar, Gördes, Borlu, Gediz, Edremit. Burhaniye, Ayvalık gibi kasabaların bazısında azamî birer bölük ve bir kısmında birer takım ve bazısında da beş on jandarmadan ibaret olup yalnız Simav, Alaşehir'de birer tabur kadar kuvvetleri olduğu anlaşılmaktadır. Madde 58-) Simav'da yeniden bir divan-ı harp teşkil etmiş ve Simav - Sındırgı yoluna, Simav Çayı havzasına fevkalade ehemmiyet vererek Çorum - Yeniköy karyelerinde birer bölük ikame ile hudut-u telgrafiye tesis etmek fikrini takip etmekte bulunmuştur. Madde 59-) Buralarda bulunan kuvvetlerin silâhları muhtelif ve cephaneleri az olduğu ve askeri pek sefil ve her gün tese'ül etmektedirler. Firar edenler pek çoktur. Madde 60-) Evvelce Müslüman ve Ermenilerden 30 lira mukabilinde müfrezeler teşkiline teşebbüs edilmiş ve pek az kimse bulunmuş ise de bu muharebattan sonra elli lira verdiği halde bir fert bulamadığı ve Ermenilerin kâmilen fes giyerek işleriyle iştigale başladıkları görülmüştür. Madde 61-) Emet, Tavşanlı, Yenice, Gokçedağ, Dağ Ardı mıntıkalarında düşmanın kuvveti olmayıp oradaki Kabakçı ve Sadettin gibi hainlerden istifade etmektedir. Madde 62-) Yerli Rumların ve düşman askerinin kuvve-i emeviyesi öyle bir derekeye sukut etmiştir ki, her gün istimnan ve dehalet için haber ediyoruz. Artık Yunanlıları istemeyeceklerini ve teşkilâtı kabul etmeyeceklerini alenen söylemektedirler. Madde 63-) Düşman on beş şubattan itibaren fevkalade müstacel olarak vesait-i nakliye toplamakta ve elde ettiği develeri Soma cihetine sevk eylemektedir. Madde 64-) Şimdilik müfrezelerin bütün meşgalesi bu vesait-i nakliye cemine mümanaat etmekten ibaret olup hayvanatı dağlara çekerek gizlenmek ve hiç bir hayvan vermemek için lâzım gelen tertibat ahzedilmiş ve muvaffakiyet ümit edilmekte bulunmuştur. Madde 65-) Düşmanın bu iki ay zarfında trenlerle askerî sevkiyatına tesadüf edilememiştir.
13
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
*** Garp Cephesi Kumandanlığına Dahiliye Vekâlet-i Celilesine Numara: 75/42 Madde 1-) Balıkesir'den Edremit cihetine ricat etmekte olan düşman Ezgama civarında yakalanmış ve bil müsademe dağıtılmıştır. Madde 2-) Düşman pek dağınık bir halde firar etmekte ve üç koldan takip edilmektedir. Madde 3-) Susığırlık, Giresun, İvrindi ile temini muhabere edilmiştir. Madde 4-) Erdek, Burhaniye, Edremit, Ayvalık’tan maada Karasi livası dahilindeki düşman tamamen temizlenmiştir. Madde 5-) Balıkesir'de düşmandan iğtinam olunan eşya, mevaşî, erzakın kıymet ve adedi henüz tespit edilememiş ise de yirmi bin lira derecesinde bir kıymeti, olduğu tahmin edilmektedir. Madde 6-) Teşkil edilen heyetler tarafından bütün iğtinamat tesbit edilmekte ve defterleri tanzim olunarak ordu namına taht-ı muhafazaya alınmaktadır. Madde 7-) Liva asayişi vesaire tamamen tanzim edilmiş olduğu maruzdur. 07 Eylül 1922 İbrahim Ethem *** Garp Cephesi Kumandanlığına, Dahiliye Vekâleti Celilesine Sındırgı'da 159 uncu Alay Kumandanlığına Harp raporudur. Gayet müstaceldir. Numara: 86/54 Madde 1-) Susığırlık civarındaki Balıklıdere'de seksen Yunan askeri süvarisi görülmüş ise de keşif kollarımızın taarruzu üzerine bir semt-i meçhule firar etmiştir. Madde 2-) Aksakal köprüsü civarında bir bomba infilakı işitilmiş ve agleb-i ihtimâl köprü berhevâ edilmiştir. Madde 3-) Akçay iskelesine toplanan düşman gördüğü takip üzerine derhal vapurlara binmiş ve birtakımı isticalden denize düşmüştür. Madde 4-) Akçay'da beş yüz çuval zehâir, iki yüz elli varil zeytinyağı, bir otomobil, bir makineli tüfek, iki telefon makinesi, bir santral ve miktarı gayr-ı muayyen silâh ve cephane vesaire iğtinam edilmiştir.
14
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
Madde 5-) Balıkesir'de iğtinamat yüz binlerce liraya baliğ olmaktadır. Bütün iğtinamat erbab-ı namusdan mürekkep teşkil edilen müteaddit heyetler marifetiyle depolara derç edilmekte ve pek muntazam bir surette defterleri tanzim olunmaktadır. Madde 6-) Edremit, Burhaniye havalisinin temizlenmiş ve müfrezelerimiz tarafından asayiş temin edildiğinden müfrezelere Ayvalık ve Bergama istikameti verilmiştir. Madde 7-) Manyas ve Gönen havalisinden pek çok gönüllü süvari efradı düşmana taarruz için Yeniköy'de tecemmü ettiklerinden bunların kumandanı Yüzbaşı Resim Bey'le oralardaki Müdafaa-i Hukuk Heyetlerine tevdi edilmiştir. Madde 8-) Edincik, müfrezelerimiz tarafından bil-muharebe istirdat edilmiştir. Madde 9-) Düşman, Külefli karyesini ihrak ve pek çok kimseyi şehit etmiştir. Madde 10-) Bilahare düşman şiddetli takibat neticesinde o ablordan firar eylemiş ve Kapıdağı'na iltica etmiştir. Madde 11-) Şayan-ı iş'ar başka bir şey olmadığı maruzdur. 11 Eylül 1922 İbrahim Ethem *** Balıkesir'de Akıncı Müfrezeleri Kumandam İbrahim Ethem Bey'e Madde 1-) Şehr-i hâlin 12nci Salı günü alaturka saat sekizde bilâ vukuat Edremit'e dahil oldum. Madde 2-) Müctemi bulunan birtakım müfrezeleri Edremit Müdafaa Heyetiyle bilistişare Ayvacık, Dikili'ye, bir kısmını Gönen - Bandırma istikametine gönderdik. Kendilerinden kati teminat alınmıştır. Madde 3-) Edremit, Burhaniye, Ayvalık'da asayiş tamamiyle taht-ı temine alınmıştır. Madde 4-) Ayvalık'a şimdilik Kahraman Fikri'yi emrim tahtında tayin ettim. Burada yapacağı harekâtı kendisine tebliğ ettim. Her gün için buraya rapor vermektedir. Madde 5-) Yarın Ayvalık’a bir zabit idaresinde resmî jandarma göndereceğim. Madde 6-) Ahaliden gasp edilerek Yunanlılar tarafından götürülmekte iken bıraktırılan beş yüz koyun Ayvalık'ta Fikri Efendi tarafından yakalanmıştır. Madde 7-) Çanakkale Mutasarrıflığından alman bir telgrafta İstanbul'dan gelen bir İngiliz miralayı Çanakkale mıntıkasında yürüyüş yapılmamasını rica etmiş olduğu münderiçtir. Mutasarrıfa cevaben hâk-i pây-i vatanın Yunan pây-i mülevvesinden temizlenmesi misak-i millî ahkâmından olduğu ve İngiliz ümerâyı askeriyesiyle temasa
15
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
salâhiyettar bir murahhas olmadığımı bildirdim. Mutasarrıfın telgrafında Çanakkale'ye İngiliz - Fransız kuvvetlerinin derdest-i vürût bulunduğu da yazılmıştır. Fakat bu cihetleri cevaptan müstağni görerek meskût-u anh bıraktım. Mezkûr telgrafnamenin reviş-i ibaresinden anlaşıldığına göre Yunanlıların işgal ettiği Ezine, Ayvacık, Bayramiç, Biga, Karabiga kazalarına gider isek ve İngiliz taht-ı işgalinde olan Çanakkale mıntıkasına da kuvvetimiz sevk olunursa İngilizlerin bir şey diyemeyeceği ve bugün İngiliz sahne-i işgaliyle bizim mıntıka-i istirdadımızda bulunan yerler arasındaki mıntıkayı teşkil eden ve yukarıda isimleri mezkûr olan kazalarda Yunanlılardan ve İngilizlerden kimse yoktur. Burada teşkiline çalışılan müfrezeler ihtiyat zabitleri kumandasiyle ehemmiyeti derkâr olan menatık-ı mezkûreye sevk ve izamı lâzım ve bu hususta sürat ibrazı vacip görülmektedir. Madde 8-) Cunda, Ayvalık, Burhaniye ile irtibat mevcut olup alınan raporlardan, Yunandan eser kalmadığı ve asayiş mükemmel olduğu anlaşılmakta ve Müdafaa-i Hukuk heyetlerinin faaliyeti şayan-ı şükran görülmektedir. 12 Eylül 1922 Akıncı Müfrezeleri Edremit Merkez Kumandanı Kasım *** Garp Cephesi Kumandanlığına, Dahiliye Vekâlet-i Celilesine Gayet mühim ve müstaceldir. Harp raporudur. Numara: 88/56 1-) Ayvalık, müfrezelerimiz tarafından bilâ vukuat işgal edilmiştir. 2-) Dün alaturka saat on bir buçukta Bursa cephesinden gelen yüz elli kadar düşman süvarisi, içinde dört zabiti hâmil bir otomobil Karadere'nin Taşköprüsü civarında görülmüş ve Susığırlık'a iki saat mesafede Köyler karyesi civarında keşif kollarımızla müsademede bulunarak düşman Bandırma istikametine firar etmiş ise de esna-yi ricatte Karadere köprüsü ve Okçugöl İstasyonunu kamilen bomba ile ihrak ve tahrip etmiştir. 3-) Okçugöl karyesinden ayrıca on hane ihrak etmiştir. 4-) Bursa'daki düşman kuva-yi külliyesinin bazı grupları Karacabey ovasında görülmüş ve Bandırma istikametinde kaçmakta bulunmuştur. 5-) Karacabey ateşler içinde olduğu gibi kura da düşman tarafından ihrak edilmektedir.
16
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
6-) Kirmastı'daki yerli Rum ve Ermeniler kamilen ricat etmişler ve Kirmastı kurasından bir kısmında da ateş müşahede edilmiştir. 7-) Susığırlık hattı üzerinde düşmana ait fasulye, pirinç, undan ibaret bir vagon iğtinam olunmuştur. 13 Eylül 1922 İbrahim Ethem *** Garp Cephesi Kumandanlığına, Dahiliye Vekâlet-i Celilesine Gayet mühim ve müstaceldir. Harp raporudur. Numara: 89/57 Madde 1-) Kirmastı kasabası iki saat devam eden şiddetli bir müsademeyi müteakip bila-hâdise istirdat edilmiştir. Madde 2-) Düşman Karacabey istikametine firar etmekte ve tarafımızdan takip edilmektedir. Madde 3-) Bandırma istikametinde ve Ilıca Boğazı sırtlarında düşman süvarileriyle iki saat kadar şiddetli bir müsademe cereyan etmiş ve düşman Aksakal istikametine firar etmiştir. Madde 4-) Ayvalık’ın karşısındaki Yunda nahiyesi de müfrezelerimiz tarafından bilâhâdise işgal ve beş yüz koyun iğtinam edilmiştir. Madde 5-) Edremit'te bulunan müfrezelerimiz Çanakkale Mutasarrıflığından aldığı bir telgrafta İstanbul'dan gelen bir İngiliz miralayı Çanakkale mıntıkasına bir yürüyüş yapılmamasını ve boğazlar mıntıkasına dair Ankara Hükûmet-i Merkeziyesiyle müzakere edilmekte bulunduğu tarafımıza bildirilmesini rica etmiştir. Madde 6-) Verilen cevapta vatanın kuva-yi mülevvesinden temizlenmesini mîsak-ı millî ahkamından olduğu ve İngiliz ümera-yi askeriyesiyle temasa selâhiyettar olmadığımız bildirilmiştir. Madde 7-) Ezine, Ayvacık, Karabiga kazalarında Yunanın hükümeti mevcut değildir. Madde 8-) İhtiyat zabitanı kumandasında Edremit'de teşkil edilen müfrezeler o havaliye sevk edilmiştir. Madde 9-) Çanakkale Mutasarrıflığının olbabdaki telgrafında Çanakkale'ye İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin gelmek üzere olduğu hakkında bir kayıt vardır. Madde 10-) Osmanlı ve Alman cephanesine fevkalâde ihtiyaç olduğundan bir miktar cephanenin irsaline müsaade duyurulması maruzdur. 14 Eylül 1922 İbrahim Ethem
17
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
*** Soma’daki Kıta-i Nizamiye Kumandanlığı Vasıtasıyle Garp Cephesi Kumandanlığına, Dahiliye Vekâlet-i Celilesine Gayet Mühim ve müstaceldir. Harp raporudur. Madde 1-) Edremit'deki müfrezemizden alman raporda Çanakkale'de İngilizlerin Boğaz mıntıkası arazisi dahilinde filâmalar dikmekle hudut tefrik etmeğe başlamış oldukları bildirilmektedir. Madde 2-) Ayvacık, Bayramiç, Ezine ahalisi bayraklarını küşad etmişler ve müfrezelerimize fevkalade muavenette bulunmuşlardır. Madde 3-) İstanbul teşkilâta "N" “S" "A" mühr-i resmisini havi ve Biga ve Havalisi Teşkilât Kumandam Kıdemli Yüzbaşı Ahmet Hilmi imzalı 13 Eylül 1922’de bir rapor alınmıştır. Bu raporda bazı selâmet-i memlekete matûf tedabir gösterilmekte ordunun bu gibi teşkilâttan malûmatı olup olmadığı hakkında hiç bir malûmata dest-res olunamadığından bu zat hakkında olunacak muamelenin emir ve işarı. Madde 4-) Susığırlık'ta ihtiyatta bulunan müfrezelerimiz Manyas ve Kirmastı ile iltisak peyda ederek Karadere - Aksakal üzerine harekâta başlamışlardır. Madde 5-) Gönen havalisinde Pureyi, Çini, Pendirce'de kıtatımız vardır. Bu kıtalar da bugün ileri harekâta başlamıştır. Madde 6-) Düşman Bandırma ve Erdek civarında pek fena sıkışmış bir haldedir. Madde 7-) Karasi livasının Bandırma ve Erdek havalisinden maada hiç bir noktasında düşman kalmamış ve ahali-i İslâmiye katiyen bir zarar görmeyerek tahlis edilmişlerdir. Madde 8-) Ayvalık üzerindeki müfrezelerimiz sevahili takiben harekâtlarına devam etmektedirler. Madde 9-) İhtiyat müfrezelerimiz de Korucu istikametinden Bergama cihetlerine hareket etmişlerdir. Madde 10-) Manyas havalisinde Canıtlı, Aşin, Yeniköy civarındaki mücahitler bugün de düşmanla müsademeye başlamışlardır. 15 Eylül 1922 İbrahim Ethem
18
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
*** Balıkesir'de İbrahim Ethem Bey'e Madde 1-) Ayvalık'tan ikinci Süvari Fırkası bugün Edremit'e teşrif buyuracaklardır. Madde 2-) Üç şahıs vatan ve millet haini casuslukları tebeyyün ederek ahali-i muhterememize ibret olmak üzere çalgı ile gezdirilmiştir. Madde 3-) 16-17/Eylül/1922 gecesi alaturka saat üçte Havran kasabasında bir ateş zuhur ederek Müfreze Kumandanı Mustafa Efendi ateşi bastırmak üzere gönderilmiş ise de Boşnak Çetesi Kara İbrahim ve Deli Kadir namiyle maruf iki yüz kadar çete efradı civarından geçerken Rumlar tarafından çeteye ateş edilmesi üzerine çete etrafından teşhir-i silâh edilerek kasaba dahilinde henüz miktarı meçhul eşhasın katledildiği ve bir Hıristiyan evinden harik zuhur ederek iki hanenin yandığı Mustafa Efendi'nin raporundan anlaşılmakla bera-yı malûmat arzolunur. 17 Eylül 1922 Edremit Akıncı Müfreze K. Mehmet Hayri *** İzmir’de Demirci’de birkaç gün kaldıktan sonra İzmir'e gitmek, bu kadar kan döktüğümüz, bu kadar uğraştığımız güzel ve tarihî şehri ziyaret etmek istiyordum. Demircililer, Demirci'de kalmaklığımı ısrar ediyor ve orada ipkam için Ankara'ya müracaat ediyorlardı. Henüz mezuniyetim gelmemiş ise de her kazada ordudan gönderilmiş bir kaymakam vekili olduğundan bundan bilistifade İzmir'e gittim Orada Ayvalık'a tayin edildiğimi gazetelerde okudum. Fakat henüz tebligat yapılmamıştı. Çünkü, mevkiim malûm değildi. Avdette şu telgrafları aldım. Akhisar'da Demirci Kaymakam-ı Sabıkı İbrahim Ethem Bey'e Numara: 705 Ayvalık Kaymakamlığına tayin kılındığınız Dahiliye Vekâletinden izhâr buyurulmuş olduğundan hemen mahall-i memuriyetinize azimetle işe mübaşeret tarihinin işarı mütemennadır efendim. 09 Ekim 1922 Karasi Mutasarrıf Vekili Talat
19
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
*** Sındırgı'da Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem Bey'e Numara: 2662/22357 Hıdemat-ı vataniyeniz şayan-ı takdir ve tebriktir. Büyük Millet Meclisince tasdik edildiğinden maaşınız birinci sınıf üzerinden verilmek üzere Ayvalık Kaymakamlığına tayininiz 11 Ekim 1922 tarihinde tasdike iktiran ettiğinden mahall-i memuriyetinize hareket ediniz ve malûmat veriniz. Dahiliye Vekâleti Vekili İsmail Safa ***
Suret Ayvalık Kaymakamı Ethem Beyin Demirci'de ipkasiyle Ayvalık Kaymakamlığına iki bin beş yüz kuruşla Bayramiç Kaymakamı Azmi Bey'in tayini 15 Ekim 1922 tarihinde tasdike iktiran etmiştir, işe mübaşeretinin inbası. Balıkesir'de Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem Bey'e Numara: 18618/232 Dahiliye Vekâlet-i Celilesinin 18/10/1922 tarih ve 15593 numaralı telgrafnamesi sureti bâlâya naklen tebliğ olunur, efendim. Ekim 1922 Karasi Mutasarrıfı Özdemir Salim *** Balıkesir'de Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem Bey'e Numara: 25051/154665 İki ay mezuniyet talep olunuyorsa da memleketin şu sırada fazlaca himmet ve hizmete muhtaç bulunduğu zât-ı valâlarınca da müsellem bulunduğundan Demirci'de bir müddet ifâyı vazifeden sonra talebiniz isaf edilecektir. 18 Ekim 1922 Dahiliye Vekili Fethi
20
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
*** Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem Bey'e İkinci Ordu Erkânı Harbiye Şubesi 12080/6818 Mücahede-i milliyenin hüsn-ü neticeye iktiranı hususunda sebkat eden hıdemat-ı vatanperveranenizi takdiren taltifiniz hakkında vaki olan arz ve inha üzerine maaşınız üç bin kuruşa iblağ buyurulduğu Dahiliye Vekâletinin işarı üzerine Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Riyasetinden tebliğ buyurulmuştur. Tebliğ ve tebşir olunur, efendim. 26 Ekim 1922 İkinci Ordu Kumandanı Ferik Yakup Şevki
*** Hatime, Netice — Çetecilikten, İdareciliğe — Kadirşinas Demircililer, benim tekrar Demirci'ye kaymakam olmam için müteaddit müracaatlarda bulunmuşlar ve vekâlet de bunu kabul ederek beni tekrar Demirci'ye tayin buyurmuştu. Bittabi evvelce Demircililere verdiğim sözü, ilk defa çıkarken “Korkmayın! Tekrar geleceğiz, burada vazife göreceğiz" sözünü tutmak mecburiyetinde olduğumdan bu vazifeyi kabul ederek Demirci'ye azimetle işime mübaşeret ve fevkalâde hayattan tecerrüt ile hal-i tabiîye avdet edilmiş ve bütün bu dağdağalı mazi bir rüya halinde tarihe karışmıştı. Artık silâhlar durmuş, kafalar, kalemler işlemeğe başlamıştı, önümüzde pek vâsî bir saha-i faaliyet vardı. Vatanın her tarafı harabezâr.. vîrâne.. Millet perişan ve fakir.... Vatanı imâr, milleti terfih eylemek lâzım... Düşünüyorum: Bu, fevkalâde mühim işlerde muvaffak olabilecek miyiz?.. Bilâ tereddüt evet!.. Çünkü, büyük bir tecrübe görmüş ve ümitsiz anlar yaşamış, vahim dakikalar geçirmiş ve fakat muvaffak olmuştuk. Akla hayret veren bu muvaffakiyettin âmili üçtü: Sa'y, iffet, sebat… Binaenaleyh, vatanı imâr, milleti terfih için durmayarak çalışalım. Fakat nâ-mütenahî bir sa'y, büyük bir hüsnüniyet ve samimiyet, mutlak bir istikamet ve iffet, lâ-yezâl bir azim ve sebatla çalışalım, daima çalışalım!.. Tevfik Allah’tandır. 20 Kasım 1922 Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem
21
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
GÖRSELLER:
22
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
23
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
24
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
25
İbrahim Ethem Akıncı ve Ayvalık
26