Adana Ziyaretg璽hlar覺
Sayfa 1 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
ADANA ZİYARETGÂHLARI Türk Halk Kültürünün önemli uygulamalarından birisi de “Atalar Kültü”ne bağlı olarak ziyaretgâhların dolaşılmasıdır. Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan “Yatır”lar ziyaret edilir, saygı gösterilir ve değişik dilekler için medet umulur. “Yatır, Türbe ve Ziyaret”lerde medfun bulunan evliya kişiye olan bağlılık, Türklerin İslâmiyet öncesi inanç sisteminin, İslâm’a geçişten sonra Veli kişiliğinde devam etmesidir. Adana Halk Kültüründe Türkiye ve yakın ülkelerde görülebilen birçok uygulamaların benzerleri görülmektedir. Türkler Adana’nın ele geçirilmesinden sonra, eski inanç sistemlerinin getirmiş olduğu kültürel birikimlerini, yörenin kültürel yapısı ile birleştirerek zenginleştirmiş ve günümüze kadar korumayı başarmışlardır. Bu inanç merkezleri atalarımızdan gelen günümüze kadar varlığını sürdüren ve geçmişimiz ile bağlantı kurabileceğimiz uygulamalar olarak görülmelidir. Unutmamalıyız ki; Türkler Anadolu’ya, Rumeli’ye yayılırken Orta Asya’dan getirmiş olduğu kültürlerini ele geçirmiş olduğu toprakların kültürleriyle harmanlayarak özgün başka bir kültür oluşturmuştur. Anadolu topraklarında tarih boyunca farklı dinler ve kültürler İslâm öncesinde yaygınlaşmış, inanç ve uygulamalar günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Anadolu’da ve konumuz olan Adana ve çevresinde İslâmiyet’e dayalı gibi görülen inançlar, uygulamaların birçoğu İslâmiyet kökenlerine sahip olmayıp, eski inançların, kültürlerin halk tarafından uygulanmaya devam edilmesi, inanılması ve uygulamaların değişik pratiklerle sürdürülmesidir. Kültür, Halk Kültürü tarihsel süreçlerde değişime uğramaktadır. Anadolu topraklarında birçok değişik uygulama örneğini gördüğümüz “Ölü Kültü” yerel uygulamalarıyla farklılıklar göstermesine rağmen, temel olarak aynıdır. İnsanlarımız, geçmişle gelecek arasındaki köprüyü bu toprakları yurt yapan, seçkin kişilere göstermiş olduğu hürmetle, sevgiyle ve bağlılıkla sonsuza kadar yaşatmak istemektedir. Kimi türbe, kimi makam olan bu alanlar yalnızca ziyaret edilen kutsal mekânlar değildir. Bu alanlar kültürümüzün, efsanelerimizin ve menkıbelerimizin süslediği dini ve kültürel mirasımızdır. İlk insandan bu yana ölüm ve ölüm sonrası uygulamalar yapılmıştır. Ölümden sonra yaşam düşüncesi, inanç sistemleri üzerinde etkili olmuştur. Ata öldükten sonra ruhu üstün güçlerle donanır ve geride bıraktığı kişilere yardım etmeye devam eder. Bu yüzden ataların eşyaları, yaşadığı yerler ve mezarları kutsal kabul edilir, ruhuna adak adanır. İslâmiyetin kabulünden sonra, Atalar Kültü değişime uğramış ve Veli kişi Müslümanlığın öncü kişisi olmuştur. Veli kişi artık halkın sosyal, dini ve ahlaki değerlerinin temsilcisidir. Ziyaret kültürünün değişik biçimlerini Adana ve çevresinde birçok uygulamada görmekteyiz. Bu örnekleri tek tek vermeyeceğiz. Ama genel başlıklar altında toplamaya çalışırsak şöyle özetleyebiliriz: A-Atalar Kültü B-Tabiat Kültleri C-Gök Tanrı Kültü D-Şamanlık
Sayfa 2 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Adana il sınırları içinde kalan evliyaların listesine ve tanıtımına geçmeden önce Adana Halk Kültürü’ne hizmetleri tartışılmayacak olan hocalarımızı anmadan geçemeyiz. Adana inanç merkezlerini inceleyen ve tanıtan, eserlerinden, makalelerinden yararlandığımız değerli hocalarımız Sayın Prof. Dr. Erman Artun, Doç. Dr. Refiye Okuşluk Şenesen, Yrd. Doç. Dr. Zekiye Çağımlar ve Doç. Dr. Nilgün Çıblak Coşkun’a teşekkürü bir borç bilirim. Yine bu hocalarımızın danışmanlığında tezlerinden faydalandığımız Sayın Ayhan Karakaş, Mehmet Ali Yılmaz, Bayram Akduman, Zübeyde Nur Özgen, Hatice Özcan, Fatmagül Yolcu, Özlem Üzelgök, Suat Savur ve Mısra Uğurlu’ya teşekkür ederim. Diğer faydalandığımız eserler, makaleler ve sitelerin adresleri Kaynakça bölümünde ayrıca belirtilecektir. Resimlerinden ve vermiş olduğumuz bilgilerden faydalandığımız tüm kişi ve kurumlara teşekkür ederim. Taylan Köken -2013 www.sosyodenemeler.blogspot.com
Sayfa 3 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
ADANA ZİYARET YERLERİ 1-) Abdülgafür Dede Ziyareti / ADANA –Yüreğir –Doğankent Köyü Türbe Adana Karataş yolu üzerinde bulunan Mihmandar (Doğankent) Köyünde türbesi bulunur. Aslen Siverekli olan Abdülgafür Dede uzun süre halka doğruları anlatan bir kişi olarak 1926 yılında vefat etmiştir. Türbeyi görme problemi olanlar ziyaret eder. Abdülgafür Dede’yi gözleri görmeyen yaşlı bir kadın ziyaret eder, iki gün türbede kalan kadının gözlerinin açıldığı rivayet edilir.
2-) Ağaçalanı Türbesi / ADANA –Karaisalı – Etekli Köyü
Tabanlı Mahallesi Türbe Adana ili Karaisalı İlçesi Etekli Köyünde Tabanlı Mahallesinin arkasındaki kayalıklarda türbesi vardır. Yerel halkın Dede Mezarı olarak da andığı türbede medfun bulunan şahıs hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Türbenin durumu hakkında elimizde herhangi bir bilgi yoktur. Yerel halk tarafından havaların kurak geçtiği dönemlerde Cuma namazının ardından yağmur duası için ziyaret edilmektedir. Türbe başında özelikle beyaz veya mavi rengine yakın kurban kesilmektedir. Türbede bazı geceler ışık yandığına inanılmakta ve söylenmektedir.
Sayfa 4 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
3-) Ağca Baba Türbesi / ADANA –Kozan –Hacıuşağı Mahallesi
Ağca Baba Türbesi Yeni Hali Adana ili Kozan ilçesi Hacıuşağı Mahallesinde türbesi bulunmaktadır. Ağca Baba Rufai Tekkesinin son halifesidir. Ağca Baba Tekkesi tekke ve zaviyeler kapatılana kadar varlığını sürdürmüş bir tekkedir. Tek bir odadan oluşan türbe, eski bir yapıdır. Sanduka türbenin ortasındadır. Ağca Baba’nın türbesi 2006 yılında Kozan Belediyesi tarafından çevre düzenlemesi ile birlikte restore edilmiştir. Özellikle çocuğu olmayanların ziyaret ettiği söylenmektedir. Ayrıca, çeşitli hastalıkları olanlar ve sıkıntılarına çare arayanlar türbeyi ziyaret eder. Ziyarette adak olarak kurban adanır, mum adağında bulunulur.
4-) Alıç Kuşağı Deliği Ziyareti / ADANA –Karaisalı – Etekli Köyü
Karmış Mahallesi Ziyaret Adana ili Karaisalı İlçesi Etekli Köyü Karmış Mahallesinin doğusunda kayalıkların arasındaki kaynak yeridir. Sayfa 5 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Yerel halkın ziyaret ettiği şifalı olduğuna inanılan bir kaynaktır. Yerel halk ziyaret edilen kaynaktaki suyun uyuz, kaşıntı, egzama ve yaralara iyi geleceğine inanılmaktadır. Uygulama olarak, ziyaret üç Çarşamba günü üst üste yapılır. Suyla yıkanılmakta ve çamur hasta olan yere sürülmektedir. Ayrıca suyun çıktığı yerin başında bulunan defne ağacına dilek için çaput bağlanmaktadır.
5-) Ali Dede Türbesi / ADANA –Seyhan –Ali Dede Mahallesi Ali Dede Türbesi Adana’da Ali Dede Mahallesinde bulunan Ali Dede Camisinin içinde türbesi vardır. Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Ali Dede’nin kardeşlerinin yaşadığı dönem nedeni ile 16.-17. Yüzyıl civarında yaşadığı sanılmaktadır. Horasan erenlerinden olduğu rivayet edilir. Menkıbelerde bahsedilen Ali Dede’nin Adana’da ayakkabıcılık ile geçindiği söylenmektedir. Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Çoban Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Tosun Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Bulamaç Dede ve Sultan Abla’dır. Ali Dede mescidi 1704’de Urfa Valisi Mehmet Paşa tarafından Ali Dede adına yaptırılmıştır. Ali Dede vefat edince camiye türbesi yapılarak defnedilmiştir. Mescid 1952 yılında yapılan onarımında batı duvarları yıkılmış yanına bir kemer ve bir yapı yapılarak büyütülmüştür. Kare biçiminde küçük bir kubbesi vardır Ali Dede’yi çeşitli hastalıklarına derman bulmak için ziyaret ederler. Adak olarak mum yakılmaktadır. Ali Dede, Adana’da yaşar, geçimini ayakkabı imalatı ile sağlarmış. Kardeşi Çoban Dede dağda yaşar geçimini hayvancılıkla sağlarmış. Bir gün Çoban Dede koyunlarını sağdıktan sonra, sütü bir mendilin içine koyup kardeşi Ali Dede’nin ziyaretine gider. Çoban Dede kardeşinin yanına gelince onun bir kadının ayakkabı ölçüsünü aldığını görür. Ali Dede kadınların çıplak topuklarına bakınca, kerameti sona ermiş ve mendildeki süt akmaya başlamış. Bu durumu gören Ali Dede kardeşine seslenmiş: “Sen git dağda çobanlık etmeye devam et! Dağda koyunların içinde keramet sahibi olmak kolay, zor olan insanların içinde keramet sahibi olmaktır. Bir gün Cabbar Dede koyunlarını sağdıktan sonra, mendilinin içine süt koyup kardeşi Ali Dede’nin yanına gelir. Cabbar Dede kardeşinin dükkanda bir bayanın ayakkabı ölçüsünü aldığını görmüş. Kadının çıplak topuğuna Cabbar Dede’nin gözü kayınca, askıda olan mendildeki süt akmaya başlar. Bu durumu gören kardeşi Ali Dede Cabbar Dede’ye “Cabbar, Cabbar!” diye seslenmiş. Cabbar Dede içine düşmüş olduğu durumdan çok utanmış. Müşteri gidince Ali Dede kardeşine sarılıp ne oldun böyle Cabbar diye sorar. Cabbar Dede cevaplar: “Kardeşim bana bundan sonra şehir hayatı haramdır. Benim gözlerim ayıpta, günahta iken sen beni uyardın. Doğru yolu gösterdin. Ben şehirde olduğum sürece günaha girmek istemem, ben insanlardan uzakta olmaya alıştım” diyerek köyüne döner.
Sayfa 6 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Bulunduğu mahalleye de adını veren Ali Dede ile ilgili olayı, yaşadığına inanan kişinin anlattığı efsaneye göre Ali Dede, her sabah kadını uyandırıp birlikte abdest alırlarmış, ardından Ali Dede önde kadın arkada namaz kılarlarmış. Ekonomik durumu çok kötü olan kadının eşi ziyaretin yanına taşındıktan kısa bir süre sonra iyi bir iş bulup çalışmaya başlamış ve ev satın almışlar.
6-) Arap Dede Türbesi / ADANA –Ceyhan –Doruk Beldesi Adana İli Ceyhan İlçesi Doruk Beldesinde türbesi vardır. Arap Dede’nin kim olduğu konusunda herhangi bir bilgi yoktur. Yörede yaşamış olan bir velidir. Türbenin durumu hakkında elimizde herhangi bir bilgi yoktur. Arap Dede Durhasan Dede ile birlikte Ceyhan İlçesinin en çok ziyaret edilen velilerdendir. Arap Dede’yi çocuğu olmayanlar, çeşitli sağlık problemleri olanlar, değişik sıkıntıları olanlar ziyaret eder. Dua okuyarak, tavuk ve küçükbaş hayvan adağında bulunurlar.
7-) Arpacı Dede Türbesi / ADANA –Seyhan –Ali Dede Mahallesi Adana İli merkeze bağlı Ali Dede Mahallesi Ali Dede Camisinin bulunduğu sokakta türbesi vardır. Mahalli velilerden olan Arpacı Dede hakkında elimizde fazla bilgi olmamasına rağmen 16. Yüzyılda yaşadığı rivayet edilmektedir. Arpacı Dede, Cabbar Dede, Çoban Dede, Ali Dede ve Bulut Dede’nin kardeş olduğu rivayet edilir. Türbe kent merkezinde olmasına rağmen ziyaretçi sayısının azlığı sebebi ile bakımsız durumdadır. Türbeyi ziyaret edenler azınlıktadır. Mum adağında bulunurlar. Sağlığında arpa satarak kazandığı para ile fakir, hasta ve yetimlere yardım edermiş. Bu yüzden Arpacı Dede adı ile anılmaktadır.
8-) Balta Mezarı Ziyareti / ADANA –Feke –Yerebakan Köyü Balta Mezarı kabri Adana İli Feke İlçesi Yerebakan Köyündedir. Halk Balta Mezarı’nı kurak havalarda yağmur duası için ziyaret ederler. Kurtuluş Savaşında düşman üstüne top atıldığı rivayet edilir.
Sayfa 7 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Yerebakan köyünün güneyinde yaşlı bir karı koca yaşarmış. Bu karı koca ufacık topraklarında tohumu toprağa sererler, az sayıdaki keçilerini toprak üzerinde gezdiririler, sonra da keklikler yemesinler diye üzerini kalbur ile örterlermiş. Bu ekim sonunda ellerine çok az buğday geçermiş. İhtiyar adamın bir âdeti varmış. Misafiri olmadan yemek yemezmiş. Bir gün harman yerinde buğdaylarını topluyormuş. Acıkmış ama yanına kimse gelmediği için tüm yemeği olan bir çöreği yiyemiyormuş. Aradan birkaç gün geçmiş, harman toplanmış, yaşlı adam eve dönmeye hazırlanıyormuş. Tam buğdayı alıp evine dönerken, uzaktan ihtiyar bir yolcunun geldiğini görmüş. Hemen çöreğini suda yumuşatıp, yolcu ile paylaşıp yemeğe başlamış. İhtiyar yolcunun yemeği bitince kalkmış ve uzaklaşmış. Ardında harman yeri hareketlenmiş ve buğday taşmaya başlamış. Yaşlı adam, yolcunun peşinden koşup taşan buğdayı nasıl durduracağını sormuş. Yolcu “Elinin tersi ile toplayıver” demiş. Böylece buğdayın taşması durmuş. Yolcu ihtiyar, köyün yakınına gelince bu sefer yayık ayranı yapan yaşlı kadın yolcuyu çevirip ona ayran ikram etmiş. Yolcu ayranı içip ortadan kaybolmuş ama, yayıktan ayran akmaya devam etmiş. Kadın tüm kaplarını ayranla doldurmuş ama, ayran gelmeye devam etmiş. Kadın başından geçenleri, ihtiyar adamla paylaşıyor. Adam şöyle diyor: “Üç gün içinde ölürsem, beni şu sedirin dibine gömün. Ben öldükten sonra mezarımın başında yeşil bir kuş öterse kırk arşın etrafımı kurtarırım. Eğer kuş gelip ötmezse yalnız kendimi kurtarırım” diyor. İhtiyar adam üç gün içinde ölüyor ve mezarını yeşil bir kuş ziyaret ediyor. Bunu duyan köylüler ölülerini uzak yakın demeden, Balta mezarlığı denilen bu yere gömmeye getiriyorlar.
9-) Bilal-i Habeş Ziyareti / ADANA –Seyhan –Kayışlı Köyü Bilal-i Habeş Ziyareti Adana Merkeze 40 km uzaklıktaki Kayışlı Köyü’ndedir. Ziyaret Bilal-i Habeş’in makamıdır. Bilal-i Habeşi diğer adı Bilal bin Rebah’dır. 581 yılında Mekke’de doğmuştur. İslamiyet’i kabul eden ilk yedi kişidendir. Müslümanlığı seçtiğini öğrenince sahibi Ümeyye bin Halef tarafından dinden dönmesi için işkence yapılmıştır. Bilal işkenceye karşı göstermiş olduğu dirençle Müslümanları etkilemiştir. İşkencelere üzülen Ebu Bekir tarafından kurtarılır. Peygamberimiz ile birlikte yan yana tüm savaşlara katılmış, Medine’de ilk ezanı okumuştur. Hz. Muhammed vefat edince Şam’a yerleşmiş ve orada 641 yılında vefat etmiştir. Ehl-i Beyt mezarı olarak bilinen, Dimask’taki Bab’üs Sağır mezarlığına defnedilmiştir. Ülkemizde birçok makamı vardır. En bilinen makam Tarsus’dadır. Bilal-i Habeş Ziyaretine gelenler çoğunlukla çocuk sahibi olmak isteyenler, çeşitli hastalıklara şifa aramak isteyenler, salı günleri ziyaret etmektedir. Kurban adağında bulunurlar, günlük yakarlar, lokma ve şeker dağıtırlar, mevlit okuturlar. Bilal-i Habeş Ziyareti bir makamdır. Nurun indiğini ya rüyada ya da normal zamanda gören kişi, nur inen yere türbe yapılması gerektiğine inanmaktadır. Çevresindeki kişileri de bu inanca ortak edince nur indiğine inanılan yere türbe yapılmaktadır. Nurun indiği zamanlarda, nur indiğini gören ya da nurun indiğini bilen kişi, rüyasında inen nurun kim olduğunu görürse, bu ziyarete onun adı verilmektedir. Nurun türbesini yapmasını isteyen kişiye ışık halinde görüldüğüne inanılmaktadır. Sayfa 8 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
10-) Boğa Dede Türbesi / ADANA –Sarıçam –Suluca Köyü Boğa Dede’nin mezarı Adana İli Sarıçam İlçesi Suluca Köyündedir. Bugün çiftçilik yaptığı ve değneğini diktiği ağaçlık mezar yeri kabul edilip yağmur yağdırma törenleri bu ağaçların altında yapılmaktadır. Boğa Dede ziyareti Adana Organize Sanayi Bölgesi sınırlan içinde kalmıştır. Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Boğa Dede’nin yaşadığı dönem hakkında da bilgi yoktur. Boğa Dede’nin Misis yöresinde çiftçilik yaptığı rivayet edilmektedir. Boğa Dede, Bulut Dede ve Tosun Dede mahalli veli tipleridir. Bunların yağmur yağdırma kerametlerine bağlı çeşitli inanç pratik ve efsaneler oluşmuştur. Mezarları, türbeleri, kendilerine ait eşyaların olması, yağmur yağdırma dileklerini gerçekleştirdiklerine inanılması, adak kurban olması, adlarının geçtiği dua ve benzeri sözlerin olması, adlarına türbe ve ziyaret yeri yaptırılması, etraflarında efsanelerin oluşturulması onları bir kült haline getirmiştir. Adana yağmur duası törenlerinde İslamiyet öncesi inanç motifleri ve kurban ritüel kalıntılarıyla, atalar kültündeki kabir ziyareti ölümden medet umma ile İslamî inançlar iç içedir. Boğa Dede’nin bir türbesi yoktur. Mezarı eski ağaçlarla çevrili açık ziyaret yeridir. Halk Boğa Dede’ye yağmur yağdırmak için gelmektedir. Yağmur yağması için Boğa Dede’ye boğa kurban edilir. Boğa kesildikten sonra mezarın etrafında yedi defa dönülür. Misis'te çiftçilik yapan Boğa Dede, tek boğayla tarlaya gidip bir çift boğanın süreceği yer kadar sürermiş. Boğa Dede, tek boğayla çift sürerken yabandan gelen bir geyik boğanın yanındaki çiftin diğer koşumuna girip tarlayı sürmesine yardım edermiş. Köylüler bu olayın nasıl olduğuna akıl erdiremezler. Boğa Dede’yi takip etmeğe karar verirler. Takibin sonucunda boğanın diğer koşumuna geyiğin gelip koşulduğuna şahit olurlar. Bu arada Boğa Dede köylülerin geyiği gördüğünü fark eder. Bunun üzerine hayvanları sürmekte kullandığı değneğini toprağa diker. Ve ortadan kaybolur. Bir daha onu gören olmaz. Boğa Dede'nin diktiği değneğin yeşerip ulu bir ağaç olduğunu, etrafının da zamanla ağaçlık alana dönüştüğü söylenmektedir. Köylüler Boğa Dede adı verilen ziyarete başlarında imam olmak üzere arabalarla ve traktörlerle giderler. Ziyarete gidilince abdest alınır. İki rekât namaz kılınır. Kasap boğayı keser. Etin bir kısmıyla kazanda pilav pişer, bir kısmıyla da ayrı ayrı götürülen odunlarla kebap pişirilir. Topluca yenir. 1994 yılı nisan ayında Suluca, Yakapınar, Geçitli beldeleri mevsimin kurak geçmesi üzerine toplanarak yağmur duasına çıktılar. Boğa Dede'ye üç boğa kurban ettiler. Dua sonrası 20 gün süren yağış oldu. Halk yağmurları bu kurban olayına bağlıyor. Boğa Dede yağmur yağdırma törenine bütün köy halkının katılması beklenir, aksi halde yağmur yağmayacağına inanılır. Kurban edilen boğanın bıçak altına kendi kendine de yattığı rivayet edilir.
11-) Bozoğlan Ziyareti / ADANA –Tufanbeyli –Doğanlı Köyü Adana İli Tufanbeyli İlçesi Doğanlı Köyündedir. Yöresel ziyaret yerlerinden biri olan Bozoğlan hakkında bilgimiz yoktur. Sayfa 9 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
12-) Bulamaç Dede Ziyareti / ADANA –Ceyhan –İsmailiye Köyü Bulamaç Dede Türbesi Ceyhan İlçesi İsmailiye Köyü’ndedir. Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Bulamaç Dede’nin diğer adı Şeyh Abdülrezzak Dede’dir. Kardeşlerinin yaşadığı dönem nedeni ile 16.-17. Yüzyıl civarında yaşadığı sanılmaktadır. Horasan erenlerinden olduğu rivayet edilir. Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Çoban Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Tosun Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Ali Baba ve Sultan Abla’dır. 1980 yılında Çalı Dağı’nda bulunan türbesi, İsmailiye Köyü’nün içindeki yeni yerine nakil edilmiştir. Nakil sırasında açılan mezarda cesedinin bozulmadığı söylenmektedir. Bulamaç Dede’yi çocuğu olmayanların, çeşitli hastalıklarına derman bulmak için ziyaret ederler. Özellikle felçli hastaların şifa bulduğu söylenmektedir. 1980 yılında Adana Çimento Fabrikasının yakındaki Çalı Dağı'nda bulunan türbenin, fabrikaya gerekli olan toprağın dağdan alınması sonucunda yerinin değiştirilmesine karar verilmiş. Türbenin de hemen yakındaki İsmailiye Köyü'nde daha görkemli yeni bir türbe yapılmış. Nakil edileceği zaman türbeyi yıkıp, sandukayı çıkarmaya geldiklerinde yıkım için çalışan her araç bozulmuş. Eğer araç sahibi ısrar ederse bu defa aracı sürenin başına kötü şeyler gelmeye başlamış. Araçlar devrilmiş, bozulmuş, araç sürücüleri kaza geçirip yaralanmış. Bu olaylar sonunda velinin yerinin değiştirilmesine karşı çıktığına inanılmış. Çalışma bir süre ertelenmiş. O sıralar fabrikaya yeni bir müdür atanmış. Yeni müdür olayı öğrenince Adana'nın sayılan sevilen hocalarını toplamış yedi tane de kurbanlık koyun alarak ziyarete gitmiş. Hocalar Kur'an okumuşlar, kurbanlar kesilmiş. Bundan sonra sanduka açılmış ve Abdurrezzak Dede'nin yüzyıllarca önce gömülen cesedinin hiç bozulmamış olduğu görülmüş. Ziyaret de yeni yapılan türbesine nakledilmiş.
13-) Bulut Dede Türbesi / ADANA –Seyhan –Ali Dede Mahallesi Bulut Dede ziyareti, Adana İli Seyhan İlçesi Ali Dede Mahallesi'nde Ayakkabıcılar Çarşısı içindedir. Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Bulut Dede’nin yaşadığı dönem hakkında da bilgi yoktur. 17. Yüzyılda Bağdat’tan kardeşleri ile birlikte göç ederek Adana’ya yerleştiği rivayet edilmektedir. Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Ali Dede, Çoban Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Tosun Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Bulamaç Dede ve Sultan Abla’dır. Bulut Dede, Boğa Dede ve Tosun Dede mahalli veli tipleridir. Bunların yağmur yağdırma kerametlerine bağlı çeşitli inanç pratik ve efsaneler oluşmuştur. Mezarları, türbeleri, kendilerine ait eşyaların olması, yağmur yağdırma dileklerini gerçekleştirdiklerine inanılması, adak kurban olması, adlarının geçtiği dua ve benzeri sözlerin olması, adlarına türbe ve ziyaret yeri yaptırılması, etraflarında efsanelerin oluşturulması onları bir kült haline getirmiştir. Adana yağmur duası törenlerinde İslamiyet öncesi inanç motifleri ve kurban ritüel Sayfa 10 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları kalıntılarıyla, atalar kültündeki kabir ziyareti ölümden medet umma ile İslamî inançlar iç içedir. Türbenin küçük bir avlusu, bu avluya bakan küçük bir odada da Bulut Dede’nin sandukası vardır. Bakımsızdır. Halk Bulut Dede’ye yağmur yağdırmak için gelmektedir. Çocuğu olamayanlar ve çeşitli hastalıklarına şifa aramak için de ziyaret edilir. Türbenin bahçesinde bir adak ağacı vardır, yeşil ve beyaz bezler bağlanır. Genelde mahalle sakinlerinin ziyaret ettiği Bulut Dede’ye mum adağı da yapılır. Yağmur duası için Bulut Dede ziyaretine gidilir. Yağmur yağdırma için adak adanır. Dilek gerçekleşirse yiyecek dağıtılır. Bulut Dede'nin mezarında Nasr duası okunur. Ağaçlara oyuncak salıncaklar yapılarak, bu salıncaklarda oyuncak bebekler sallanır. Bebekler sallanırken şu sözler tekrarlanır. Allah’ım bize rızkımızı ver Yağmuru yağdır Bize sulu sulu yağmuru Vermekten eksik olma Yağmur duasına katılanlar "Biz buraya geldik sığındık, sen bizim dileklerimizi Allah'tan iste" derler. Kaynak kişiler türbenin bulunduğu yere bulut şeklinde nur indiğini bu nedenle buraya türbe yapıldığını söylüyorlar. Bulut Dede’nin üzerinde gölge yapsın diye üstünde bir bulut gezermiş.
14-) Cabbar Dede Türbesi / ADANA –Yüreğir –Belören-Kütüklü Köyleri
Cabbar Dede Türbesi Cabbar Dede Türbesi Yüreğir İlçesi Misis Bucağının 20 Km. güneyinde Belören ile Kütüklü Köylerinin arasında, Cebeli Nur Dağlarının eteğinde, Sultan Söğüt denen mevkide meşe ağaçlarının arasındadır.
Sayfa 11 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Cabbar Dede’nin 16.-17. Yüzyıl civarında yaşadığı sanılmaktadır. Horasan erenlerinden olduğu rivayet edilir. Kâdiriyye tarikatına mensuptur. Halk arasında mütevazı bir yaşamı seçen Cabbar Dede, Adana çevresinde birçok kişiye isim babalığı yapmıştır. Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Çoban Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Tosun Dede, Bulamaç Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Ali Baba ve Sultan Abla’dır. Türbenin bitişiğinde camisi de mevcuttur.. 40-50 kişinin aynı anda namaz kıldığı bu tarihi caminin kuzey tarafında bulunan küçük bir kapıdan camiye bitişik olan türbeye geçilir. Mezarın her tarafı beton ile sıvanmıştır. Mezarın üzerinde bir kol girecek kadar bir delik vardır. Yan tarafında dört ayrı mezar daha bulunmaktadır. Bu mezarların türbedarların mezarı olduğu söylenmektedir. Çıkış kapısının önünde mezarlar vardır. Burada ayrıca bir dilek taşı da mevcuttur. Özellikle çocuğu olmayanların ziyaret ettiğini söylenmektedir. Ayrıca, hasta olanlar, dileği olanlar, sıtmaya tutulanlar ve deliler şifa için türbeye getirilir. Ziyaretçiler gözlerini kapatarak dilek taşının üzerine çıkarak dua okumaktadır. Ziyaretçi gözlerini açtığında saat yönünde döndüğünü görürse dileğinin olacağına inanılmaktadır. Ziyaretçiler türbede adak olarak mum yakmakta, Kur'an okumakta ya da okutmakta, mevlit okutmakta, kurban kestirmektedirler. Sultan IV. Murâd Han, Bağdat seferine giderken, Ceyhan Nehri üzerindeki tarihi Misis Köprüsünü geçip Havrâniye köyüne geldiği zaman; "Bu yörede Cabbar Dede diye meşhur bir zat olduğunu işitiriz. Çağırın gelsin, kendisiyle görüşmek dileriz." dedi. Görevliler gidip Sultanın emrini bildirdiler. Cabbar Dede, Sultanın emrini alır almaz atına binerek huzuruna gelir. Huzura gelen Cabbar Dede'nin atının kaplan, elindeki kamçının da kara yılan olduğunu gördüler. O zamana kadar Cabbar Dede'nin üstünlüğünü kabul etmeyenler ise, gördükleri bu keramet karşısında pişman oldular. Sultan Dördüncü Murâd Han, Cabbâr Dede'ye;"Bağdat'ın fethi bana müyesser olacak mı?" diye sordu. Cabbar Dede cevabında; "Haşmetlü padişahım! Havraniye köyünde Genç Osman isminde bir delikanlı vardır. Onu da götürürsen, Bağdat geri alınacaktır". Sultan Dördüncü Murâd Han, Genç Osman'ı sefere götürdü. Böylece Bağdat fetih olundu. Cabbar Dede'nin büyüklüğünü anlayamayan, onun devlet adamları ve diğer insanlar yanındaki itibarını çekemeyen bazı kimseler; "Cabbar Dede'nin koyunları ekinlerimizi yiyerek zarar veriyor." diye, zamanın Misis Zaptiye Karakol Kumandanına şikâyet ettiler. (Aynı hikayenin başka bir biçiminde ise Mısır’ı fethe çıkan Yavuz Sultan Selim’e şikayette bulunulur.) Karakol kumandanı, iki zaptiye göndererek Cabbar Dede'yi getirmelerini emretti. Zaptiyeler, Cabbar Dede'nin dergâhına varıp, hakkında şikâyet olduğundan bahisle kumandanın kendisini istediğini bildirdiler. Cabbar Dede, zaptiyelere güler yüz ve hoş bir edayla; "Evlatlarım! Siz gidin ben kısa zaman içinde geliyorum." dedi. Zaptiyeler onun yanından ayrıldıktan kısa bir zaman sonra Ceyhan Irmağının kenarına gitti. Seccadesini ırmak üzerine atıp üstüne oturarak kısa bir zaman içinde karşı tarafta bulunan Zaptiye Karakoluna ulaştı. ( Yavuz Sultan Selim versiyonunda ise; Cabbar Dede de geyiğine biner, eline de asası olan yılanı alır ve yola çıkar. Atlılardan önce Misis'e varır.) Köprüden geçerek gelen zaptiyeler, Cabbar Dede'nin kendilerinden önce geldiğini görünce hayret edip, büyük bir veli olduğunu anladılar. Zaptiye Karakol Kumandanı, Cabbâr Dede'ye; "Köylüler senden şikâyetçi. Koyunlarına köylünün ekinlerini yediriyormuşsun. Onlara zarar veriyormuşsun, aslı var mı?" dedi. Cabbâr Dede, Kumandana; "İki asker gönder, koyunlarımı onların ekin tarlasına sürsünler. Eğer ekini yerlerse suçlu olduğumu kabul edeceğim." dedi. Bunun üzerine Sayfa 12 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları kumandanın vazifelendirdiği iki zaptiye, Cabbar Dede'nin dergâhının yanına gitti. Koyunlarını o civardaki köylülerin ekin tarlalarına sürdüler. Fakat hiç bir koyunun başkalarına ait olan bu tarlalardaki ekin ve otları yemediğini, Cabbar Dede'ye ait olan tarla ve otlağa sürdükleri zaman ekin ve otları yediklerini gördüler. Tekrar karakola gelip olanları kumandanlarına anlattılar. Kumandan, Cabbar Dede'nin iftiraya uğradığını hükmedip, köylüleri azarladı. Cahil köylülerin bu hareketlerine üzülen Cabbar Dede, köylülere hitaben; "Mahsulünüz bol olsun, fakat bereketi olmasın." diye dua etti. Cabbar Dede'nin hayatı boyunca birçok hâl ve kerametleri görüldüğü gibi, vefat ettikten sonra da görülmüştür. Bir Ermeni, Cabbar Dede'nin türbesinin karşısından yüklü olan kağnı arabasıyla gidiyordu. Kağnısı çamura saplandı. Bir hayli uğraşmasına rağmen çabaları boşa çıktı ve bir türlü kurtaramadı. Kendi kendine; "Müslümanlar darda kaldıkları zaman; "Yetiş ya Abdülkâdir Geylânî!" diyorlar. Bir de ben çağırayım." dedi ve; "Yetiş ya Abdülkâdir Geylânî!" diye seslendi. Bu sırada Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin ruhaniyeti tecessüm ederek Ermeniyi ve kağnısını bataklıktan kurtardı. Ermeniye yönelerek; "Bizi Bağdat'tan buraya kadar yoracağına, işte şu karşıda Cabbar Dede var. Çağırsan hemen yetişir, sizi kurtarırdı." buyurdu. Zaman zaman darda kalanların imdadına yetişen Cabbar Dede'nin türbesinin üzerine büyük bir nur indiği ve geceleri türbesinde Kur'ân-ı kerîm okunduğu nakledilmektedir. Bir gün Cabbar Dede koyunlarını sağdıktan sonra, mendilinin içine süt koyup kardeşi Ali Dede’nin yanına gelir. Cabbar Dede kardeşinin dükkanda bir bayanın ayakkabı ölçüsünü aldığını görmüş. Kadının çıplak topuğuna Cabbar Dede’nin gözü kayınca, askıda olan mendildeki süt akmaya başlar. Bu durumu gören kardeşi Ali Dede Cabbar Dede’ye “Cabbar, Cabbar!” diye seslenmiş. Cabbar Dede içine düşmüş olduğu durumdan çok utanmış. Müşteri gidince Ali Dede kardeşine sarılıp ne oldun böyle Cabbar diye sorar. Cabbar Dede cevaplar: “Kardeşim bana bundan sonra şehir hayatı haramdır. Benim gözlerim ayıpta, günahta iken sen beni uyardın. Doğru yolu gösterdin. Ben şehirde olduğum sürece günaha girmek istemem, ben insanlardan uzakta olmaya alıştım” diyerek köyüne döner.
15-) Cafer-El Tayyar Ziyareti / ADANA –Seyhan –Kayışlı Köyü Cafer-El Tayyar ziyareti Adana İli Seyhan İlçesi Kayışlı Köyünün güneydoğusunda Seyhan Nehrinin kıyısındadır. İlk Müslüman olanlardan olan Cafer-El Tayyar Hz. Muhammed’in amcasının oğludur. Müslüman olduktan sonra Kureyş’lilerin eziyetinden kurtulmak için yanındakilerle birlikte Habeşistan’a göç etmiştir. Hayber’in fethinde geri dönmüştür. 1231 yılında Şam yakınlarında Rumlar ile yapılan savaşta şehit düşmüştür. Hz. Muhammed’e benzerliği bilinmektedir. Etrafına yaptığı iyiliklerle anılmaktadır. Kabrinin gerçek yeri Mute şehrindedir. Cafer-El Tayyar ziyaretine çocuğu olmayanlar ve çeşitli hastalıklardan şifa bulmak amacıyla gelirler. Ziyaretçiler adak olarak türbenin onarımına yardım ederler. Cafer-El Tayyar Ziyareti bir makamdır. Nurun indiğini ya rüyada ya da normal zamanda gören kişi, nur inen yere türbe yapılması gerektiğine inanmaktadır. Çevresindeki kişileri de bu inanca ortak edince nur indiğine inanılan yere türbe yapılmaktadır. Nurun indiği zamanlarda, nur indiğini gören ya da nurun indiğini bilen kişi, rüyasında inen nurun kim olduğunu görürse, bu ziyarete onun adı verilmektedir. Nurun türbesini yapmasını isteyen kişiye ışık halinde görüldüğüne inanılmaktadır. Sayfa 13 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
16-) Çınar Dede Ziyareti / ADANA –Ceyhan –Kurtkulağı Beldesi
Çınar Dede Çeşmesi Adana İli Ceyhan İlçesi Kurtkulağı Beldesinde ziyareti vardır. Kurtkulağı Beldesinin girişinde bulunan ve sonradan yıkılan Çınar Ağacından adını alan eski çeşmenin zamanla ziyaret yeri olarak kullanılmasıdır. Çeşme etrafında herhangi bir türbe bulunmamaktadır. Çınar Dede etrafındaki ağaçlara dilek amacıyla çaput bağlanmaktadır.
17-) Çoban Dede Türbesi / ADANA –Çukurova –Karslı Mahallesi
Çoban Dede Türbesi Çoban Dede türbesi Adana İli Çukurova İlçesi’ne bağlı Karslı Mahallesinde, Seyhan Barajının yanındaki tepelik alandadır. Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Çoban Dede’nin kardeşlerinin yaşadığı dönem nedeni ile 16.-17. Yüzyıl civarında yaşadığı sanılmaktadır. Gerçek ismi hakkında bilgi yoktur. Mezarının bulunduğu yerde çobanlık yaptığı söylenmektedir. 33 yaşında vefat ettiği belirtilmektedir.
Sayfa 14 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Ali Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Tosun Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Bulamaç Dede ve Sultan Abla’dır. Çoban Dede’nin türbesi 1970’li yıllarda onarım görmüş, fakat tekrar bakımsız bir durumdayken, 1981 yılında Ayşe Ökmen tarafından bugünkü haliyle yeniden yapılmıştır. Türbenin içinde Çoban Dede’nin betonla sıvanmış ve üzeri yeşil bezlerle, bayraklarla süslenmiş mezarı bulunmaktadır. Türbenin bulunduğu tepeye bir merdivenle ulaşılır. Tepeden süzülen yapay bir şelale yaratılmıştır. Türbenin bulunduğu yer ve çevresi belediye tarafından mesire yeri olarak düzenlenmiştir. Çoban Dede’yi sevap kazanmak isteyenler, çeşitli dilekleri olanlar, sinir ve ruh hastaları, görme özürlüler, çocuğu olmayanlar, ev sahibi olmak isteyenler ve sınıf geçmek isteyenler ziyaret etmektedir. Ağaçlara çaput bağlamak, kilit asmak, mum yakarak adak adarlar. Adakları yerine gelen ziyaretçiler kurban keserler, mevlit okuturlar, lokum ve helva dağıtırlar. Ali Dede, Adana’da yaşar, geçimini ayakkabı imalatı ile sağlarmış. Kardeşi Çoban Dede dağda yaşar geçimini hayvancılıkla sağlarmış. Bir gün Çoban Dede koyunlarını sağdıktan sonra, sütü bir mendilin içine koyup kardeşi Ali Dede’nin ziyaretine gider. Çoban Dede kardeşinin yanına gelince onun bir kadının ayakkabı ölçüsünü aldığını görür. Ali Dede kadınlarının çıplak topuklarına bakınca, kerameti sona ermiş ve mendildeki süt akmaya başlamış. Bu durumu gören Ali Dede kardeşine seslenmiş: “Sen git dağda çobanlık etmeye devam et! Dağda koyunların içinde keramet sahibi olmak kolay, zor olan insanların içinde keramet sahibi olmaktır. Çoban Dede geçimini bir ağanın yanında çobanlık yaparak sağlarmış. Çoban Dede’nin ağası hac ziyaretine gider ve Mekke’de iken canı köfte ister. Bu durum Çoban Baba’ya malum olur ve ağanın karısına köfte yapmasını söyler. Köfteleri yapan hanımdan alıp göz açıp kapayıncaya kadar köfteleri Mekke’ye ulaştırır. Ağa hacdan dönünce Çoban Dede’nin kerametine inanır. Çoban Dede’nin zor durumda olanlara yardım ettiği hususunda bir çok hikaye vardır. Çoban Dede’nin rüyalarına girdiğini söylemektedirler. Örnek bir hikaye türbeyi bugünkü haliyle yaptıran Ayşe Ökmen’den aktarılmıştır. Ökmen eski haliyle olan türbeyi ziyaret etmiş ve Çoban Dede’den ev istemiştir. Eğer isteğine kavuşursa onun türbesini yeniden yapacağını söylemiştir. Kısa zamanda eve ve paraya kavuşan Ökmen adağını unutmuştur. Bir gece rüyasında Çoban Dede’yi görür. Rüyada Çoban Dede Ayşe Ökmen’e dileğini hatırlatır. Ayşe Ökmen’de yeni türbeyi hemen yaptırır. Adnan Menderes Bulvarı yapılırken yol Çoban Dede’nin bulunduğu tepeye kadar gelmiş. Mühendisler yolun düzgün olması için tepenin yıkılmasını söylemişler. Ne yapılmışsa tepe bir türlü yıkılamamış. Sonra Çoban Dede işçilerin, mühendislerin rüyasını girerek tepenin yıkılmasına mani olmuş. 1945’li yıllarda şehrin dışında kalan türbe etrafında balık tutmak ve avlanmak için türbe yakınına avcılar gelirmiş. Türbe yakınında avcılar ne yaparlarsa yapsınlar, ağaç üzerlerindeki kuşları vuramazlarmış.
Sayfa 15 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
18-) Çomak Dede Türbesi / ADANA –Kozan –Merkez
Çomak Dede Türbesi Adana İli Kozan İlçesi merkezine yakın bir tepenin eteklerinde türbesi vardır. Kozan’ın manevi liderlerinden biri olarak kabul edilen Çomak Dede’nin kim olduğu konusunda başka bir bilgi yoktur. Türbenin üzeri açıktır. Çomak Dede türbesi 2006 yılında Kozan Belediyesi tarafından çevre düzenlemesi ile birlikte restore edilmiştir. Çevre halkı tarafından değişik dilekler için ziyaret edilmektedir. Özellikle yağmur duası için ziyaret edilmektedir.
19-) Dedebeli Dağı Ziyareti / ADANA –Tufanbeyli –Tozlu Köyü
Dedebeli Ziyareti Adana İli Tufanbeyli İlçesi Tozlu Köyünün yukarısında Tahtacı dağlarının yüksekliğinin azaldığı yerde büyük kayada bulunan mağaradır. Burada biri susuz, diğerinde ise bir kaynağın olduğu iki mağara bulunmaktadır. Dedebeli Dağı ile Gümülek Dağı karşılıklı olarak birbirini görmektedir. Eski İstanbul-Bağdat kervan yolunun buradan geçtiği ve burada mola verdikleri söylenmektedir. Sayfa 16 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Susuz olan mağaranın içinde bulunan mezarlarda yatanların kim olduğu bilinmemektedir ve sadece “Dedeler” denilmektedir. Daha çok sulu mağara ziyaret edilmektedir. Dedebeli’nde yatanlardan birisinin Kayseri’deki Melik Gazi’nin abisi olduğu da rivayet edilir. Mağara içinde taş duvarlı bir çukur ve mağara önünde ise horasan sıvası ile yapılmış üç mezar yeri vardır. Defineciler tarafından mezarlar tahrip edilmiştir. Yağmur duası için bu ziyarete gidilir. Ziyarete gidilir, kurban kesilir ve yağmur duası edilir. Kayanın yanında zaman zaman toplanan suya kısmet parası atılmaktadır. Topluca ender olarak ziyaret edilen bu yerde adaklar kesilir, bezler bağlanır. Yatırın etrafında sürüsü ile dolaşan çoban ses duyuyor. Dede yatanı rahatsız etmeyin diye ses verir. Bu ses üzerine ziyarete dönüşür. Bu yatırın olduğu yerde sesler duyulmakta, ışıklar görülmektedir. Yatırın olduğu yerden Gümülek Dağının olduğu yere ışık yansıdığı, ender olarak top seslerinin duyulduğu söylenmektedir. Dedebeli Ziyaretinin suyundan yararlanmak isteyen kötü niyetli kişilere akmadığı burayı ziyaret edenler tarafından söylenmektedir. Çıkan bu su şifa amacıyla içilir. Dedebeli Dağının eteklerinde yedi yılda bir kaplıca suyu çıkmaktadır. Bu suyun ilk çıktığı anda renginin ayrana benzemesinden dolayı yöre halkı tarafından ayranlı çıkak olarak adlandırılır. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in su çıkan kayanın yanında konakladığına inanılır.
20-) Derviş Hoca Ziyareti / ADANA –Seyhan Türbe Adana İli Seyhan ilçesinde Kanara yakınında set üzerinde bulunmaktadır. Derviş Hoca ziyareti veli tarafından yapıldığına inanılan olayların sonradan dini bir görünüm alan, mahalli evliya türlerindendir. Hakkında bilgi sahibi değiliz. Derviş Hoca ziyaretine çocuğu olmayanlar gelir. Ayrıca çeşitli hastalıklardan şifa bulmak isteyenler ziyaret eder. Derviş Hoca Ziyaretinde çocuk sahibi olmayı diler ve çocukları olması halinde, yedi yaşına gelene kadar çocuğun saçını uzatmayı, yedi yaşına gelince ziyarete kurbanla gelip saçın ve kurbanın kesileceğini adar. Çocuğun kesilen saçları ziyarete bırakılır. Dileği yerine gelenler ziyaretin bakımını tamirini yaparlar. Çocuğu olmasını dileyen kadınlar ziyarete patik asar, bezden beşik yapar. Şifa dileyen bazı kişiler ziyarette yatarak şifa ararlar. Bu yedi gece yatma şeklinde de uygulanır.
Sayfa 17 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
21-) Dilek Taşı / ADANA –Tufanbeyli –Evci Köyü
Dilek Taşı Ziyareti Adana İli Tufanbeyli İlçesi Evci Küyünde dilek taşı bulunmaktadır. Taşın etrafındaki çalılara bez bağlanır. Dilek tutulur, zor durumda olanlar gelir dua ederler. Dilek Taşı’ndan beklentiler, Türklerin Anadolu’ya Asya’dan getirdiği taşa inancın tipik örneklerindendir. Ayrıca aynı yörede Emişölen diye anılan yerde taşların yığılması, Ziyaret Çalılığı denilen yerde geçilirken çalılığa taş atılması gibi uygulamalar taşa/kayaya bağlanan inanç kültünü işaret etmektedir.
22-) Durhasan Dede Türbesi / ADANA –Ceyhan –Durhasan Köyü
Durhasan Dede Türbesi Durhasan Dede Türbesi Ceyhan İlçesi Zeytinbeli Beldesi Durhasan Köyündedir. Tahtacı Alevilerinin Yanyatır Ocağı’nın piridir ve Bağdat’tan gelmiştir. Babasının adı Fevzi olarak bilinmektedir. Durhasan Dede'li köylüler (eski adı Evci Köyüdür), alaca nakışlı bir aba giydiklerinden, buranın Tahtacılarına Ala (Alaca) Abalı denilmiştir. Ceyhan’daki tek Bektaşî Türkmen köyüdür. Horasan'a (Meşhed) giderek İmam Rıza'dan şecere almıştır.
Sayfa 18 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Narlı Dede, Cabbar Dede, Bulut Dede, Çoban Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Tosun Dede, Bulamaç Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Ali Baba ve Sultan Abla’dır. Türbe, yuvarlak kubbelidir. Durhasan Dede'nin sandukası kubbenin tam altındadır. Sandukanın etrafı demir parmaklıklarla çevrilidir. Sandukanın üzeri yeşil örtü ve Türk bayrağı ile örtülüdür. Adana Müzesinde bulunan Durhasan Dede hakkındaki iki yazmaya göre, türbe 1720 yıllarında yapılmıştır. Kapısı üzerindeki Celi Sülüs hatla mermer üzerine dört satır olarak yazılmış kitabesinden H. 1287 / 1870-1871 yılında Yanyatıroğullarından Abidin Efendi tarafından tamir ettirildiğini öğreniyoruz. Durhasan Dede'nin bir adı da "Yanyatır"dır. Kapı sundurması altındaki eşikte görülen Kazayağı, Yanyatır Tahtacılarının damgasıdır diye yazmaktadır. Durhasan Dede'ye çocuğu olmayanlar, baht açtırmak isteyenler, hasta olanlarla her türlü sıkıntısı olan insanlar çare bulmak için gelmektedirler. Sandukanın ayak ucunda bulunan açıklıktan toprak alınıp suya karıştırılarak içilmektedir. Adak olarak da kurban kesilmekte, mum yakılmakta ve mevlit okutulmaktadır. Her fani gibi Durhasan Dede'de vefat eder. Tabutu mezarlığa doğru götürülürken, Kabaağaç tepesinde tabuttan bir ses yükselir: "Durun!" . Tabutu omuzlarından indirirler ve Dede'yi oracığa defnederler. Bu olaydan sonra Hasan Dede'nin adı Durhasan Dede olur. Durhasan Dede’nin Kıbrıs Barış Harekâtında türbesinin üzerinde geceleri yeşil bir ışık göğe yükselir. Halk bu durumu erenin savaşa katılması olarak yorumlar. Durhasan Dede’nin yaşadığı yıllarda Çukurova’da büyük bir kuraklık hâsıl olur. Durhasan Dede’ye yağmur için gelen halk onunla birlikte yağmur duasına çıkar. Dualar sonucu yağmur yağınca Adana halkı Durhasan Dede’ye daha çok saygı göstermeye başlar.
23-) Gaffur Baba Türbesi / ADANA –Yüreğir –Doğankent Beldesi Gaffur Baba Türbesi Adana’nın Yüreğir İlçesi Doğankent Beldesinin çıkışındadır. Gaffur Baba 1975 yılında vefat etmiş olup mezarı yakınları tarafından ziyaret yeri olarak düzenlenmiştir. Mahalli velilerden olan Gaffur Baba yöre sakinleri tarafından ender olarak ziyaret edilir. Gaffur Baba’nın türbesi bahçe içinde tek bir odanın içindedir. Türbenin içinde gerili bulunan bir ipin üzerinde, patikler, saçlar ve seccadeler asılıdır. Gaffur Baba’nın çocukları ve torunları hayattadır. Türbenin temizliğini ve onarımını onlar üstlenmiştir. Gaffur Baba genellikle çeşitli sıkıntılarına derman bulmak amacıyla ziyaret edilir. Ziyarete gelenler genellikle Aşure Ayında aşure yapıp, türbede mevlit okutarak dağıtırlar. Ayrıca ziyarette kurban ve mum adağı yapılmaktadır. Türbe toprağının çeşitli hastalıklara iyi geldiğine inanılmaktadır. Türbe toprağını suya karıştırılıp içince, baş ve mide ağrısına iyi geldiğine inanılmaktadır.
Sayfa 19 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
24-) Garipler Mezarı Ziyareti / ADANA –Feke –Bahçecik Köyü Adana İli Feke İlçesi Bahçecik Köyü yakınındadır. Feke yöresinde bazı tepelerde türbesi olduğuna inanılan ulu kişilerin ziyaretleri vardır. Halk bu kişilere büyük saygı gösterir ve çeşitli sebeplerle ziyaretine giderler. Feke yöresindeki ziyaret yerlerine yağmur duası için, çocuğu olmayanlar, çeşitli sağlık problemleri olanlar, değişik sıkıntıları olanlar ziyaret eder. Dua okunur, namaz kılınır ve adanan adak kesilerek yemek yapılır ve topluca yenilir.
25-) Gelin Deliği Ziyareti / ADANA –Karaisalı – Etekli Köyü
Gelin Deliği Ziyareti Ziyaret Adana ili Karaisalı İlçesi Etekli Köyü Erkeğin Mahallesinin kuzeyinde Kızılca Yokuşun sonunda bulunan deliğin olduğu yer ziyarettir. Derinliği bilinmeyen bu deliğin olduğu yerde bir zamanlar bir türbe varmış. Bu mezarda yatan kişi hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Zamanla yol yenilemeleri, seller yüzünden mezar yok olmuş, fakat yöre halkı burayı ziyaret etmeye devam etmişlerdir. Yerel halk tarafında özellikle çocuğu olmayan bayanlar tarafından ziyaret edilmektedir. Abdest alıp burada namaz kılarlarsa çocuklarının olacağına inanmaktadırlar. Ayrıca buradaki su ıslanırsa yağmur yağacağına ve buradan alınan toprak suya karıştırılıp içilirse şifa bulunacağına inanılmaktadır. Yörede gelin yaşına gelen bir kızın yedi erkek kardeşi varmış. Kız kardeşlerinin istemediği bir gence kaçmış. Kardeşler kızın peşine düşmüş ve onu yakalamış, sonrada buradaki deliğe atmışlar. Sonra pişman olup çıkarmaya çalıştıklarında deliğe giren her kardeş, kızın boynuna bir yılan sarılı görüp korkarak delikten çıkıyormuş. Nihayet küçük erkek kardeş deliğe inmiş ve kız kardeşini sırtladığı gibi dışarı çıkarmış. Meğer diğerlerinin yılan sandığı şey kızın uzun belikleriymiş.
Sayfa 20 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
26- Gırış Hoca Ziyareti / ADANA -Aladağ Gırış Hoca Türbesi Adana’nın Aladağ İlçesindedir. Gırış Hoca’ya Eriş Hoca da denmektedir. Ermiş bir veli olarak bilinir. Gırış Hoca ziyareti sadece dua okumak için yapılır. Ziyaret herhangi bir medet ummak amacıyla yapılmaz.
27- Gökkuyu Ziyaretleri / ADANA –Çukurova – Gökkuyu Mah. Adana ili Çukurova İlçesi Gökkuyu Mahallesinde iki tane ziyaret yeri vardır. Yöre halkı tarafından ziyaret edilen yatırların kim olduğu hakkında herhangi bir bilgimiz yoktur.
28- Göldüğünde Türbesi / ADANA –Karaisalı – Etekli Köyü Türbe Adana ili Karaisalı İlçesi Etekli Köyü Erkeğin Mahallesinin kuzeydoğusunda türbesi vardır. Yerel halkın Dede Mezarı olarak da andığı türbede medfun bulunan şahıs hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Türbenin durumu hakkında elimizde herhangi bir bilgi yoktur. Yerel halk ziyaret edilen türbe yakının uykuya yatılır. Çocuğu olmayan kadınlar, genç kızlar türbeyi ziyaret ederler ve adak adarlar. Uyku için Perşembe günü, gündüz vakti yatılmaktadır. Rüyada dileklerinin olup olmayacağı belli olmaktadır.
29- Gülüş Dede Türbesi / ADANA –Karaisalı – Gülüşlü Köyü
Gülüşlü Köyü Sayfa 21 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Türbe Adana ili Karaisalı İlçesi Gülüşlü Köyünde türbesi vardır. Gülüş Dede Anadolu erenlerinden olup köyün yakınında bulunan su kaynağının yanında dergahını kurar. Köy bu dergahın etrafında sonradan oluşur. Türkmen boyları yazın Çukurova’ya inerken bu dergahta mola verirler, Gülüş Dede’nin sohbetlerine katılırlarmış. Türbenin durumu hakkında elimizde herhangi bir bilgi yoktur. Yerel halk tarafından değişik dilekler için ziyaret edilmektedir.
30- Gümülek Dağı Ziyareti / ADANA –Tufanbeyli –Bolatpınarı-Şar Köyleri
Gümülek Dağı Ziyareti Adana İli Tufanbeyli İlçesi Bolatpınarı ile Şar Köyleri arasında bulunan baca biçiminde ve üzerinde bir kale kalıntısının bulunduğu yerdedir. Gümülek Dağı ziyaretinde Eshaf-ı Kef’deki yedi uyurlardan üç kardeşin mezarının burada olduğuna inanılır. Gümülek Dağında bulunan kalenin gözetleme kulesi olduğu söylenmektedir. Burada bulunan mezarların orada olan askerlerin mezarları olduğu söylenmektedir. Gözetleme kulesinin Hitit veya Roma döneminden kaldığı düşünülmektedir. Etrafta ayrıca su kemerleri de bulunması ve başka yapı kalıntılarının olması buranın defineciler tarafından talan edilmesine sebep olmuştur. Aydaş çocuk için Gümülek’e gidilir. (Aydaş Çocuk: Gelişimini tamamlayamayan çocuklara verilen addır. Aydaş Aşı: Çocuğu sağlıklı olan ailelerden habersiz odunluklarından odun alınır. Bu odunların ateşinde dövme pilav pişirilir. Komşular davet edilir, Aydaş Aşı’na. Onlar da birer odun atarlar ve aşın suyuyla çocuk yıkanır. Kırk taş kazana atılır, her gelen kazana odun atar ve bu suyla çocuk yıkanır. Zayıf çocuk mezara götürülüp toprağına yatırılır, ağlarsa iyileşeceğine, ağlamazsa toprağı istediğine ve öleceğine inanılır.) Konuşamayan ve yürüyemeyen çocukların iyi olması için Gümülek’e gidilir. Çocuğu olamayanlar Gümülek Dağındaki mağaraya giderler, buradaki kayalara ip bağlarlar, ipin ucuna da çöp bağlarlar. Eğer çöp sallanırsa çocuklarının olacağına inanırlar. Mağara içinde bir kayadan suyun şifalı olduğu söylenir. Suyun romatizmalı hastalara ve bel ağrısına iyi geldiği söylenmektedir. Sayfa 22 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Yağmur duası için dağdaki türbeye ve mağaraya ziyarete gidilir. Ziyarete da adak olarak, kurban kesilir ve yağmur duası edilir. Dağda bulunan mağarada kayaların arasında bir pınar vardır. Suyu azdır ama ne kadar içilirse içilsin su bitmez. Bu suyu kötü niyetli kişiler göremiyor. Bu suyun yanında eskiden bir mermer direk bulunurmuş. Bu direği yeri gelir on kişi elele tutuşup kucaklayamazmış. Gün gelir bir kişi kucaklar ve dileklerinin olacağına inanılırmış. Bir gün Bozgüney Köyünden bir kişi altın bulmak amacıyla direği yerinden sökmüş ve kısa zamanda ölmüş. O günden beri köyünde düzenli olarak her yıl iki trafik kazası olurmuş. Köylüler bu kazaları bu direğin yerinden oynatılarak düzenin değişmesi olarak yorumlarmış. Bu dağda yatanların iyi kişiler olduğuna inanılmaktadır. Ramazan ayında iftar vakti buradan top atışının yapıldığı söylenmektedir. Dedebeli’nden de cevap gelirmiş. Buranın adı bu topların güm seslerinden dolayı Gümülek olarak söylenegelmiştir. Dağın girişinde bulunan ardıç ağacını Bolatpınar’lı bir köylü kestiği günden beri dağdan top sesi gelmemektedir… Hz. Ali savaşırken bu dağa gelmiştir. Atının ayak izi bir kayanın üzerinde bugüne kadar gelmiştir. Bu izler mağaranın ağzında bulunan iki adet soytaşın (Çok büyük düz taş) üzerinde yer almaktadır.
31- Hacet Dede Türbesi / ADANA –Feke –Mansurlu Köyü
Hacet Dede Türbesi Adana İli Feke İlçesi Mansurlu Köyünde türbesi vardır. Hacet Dede’nin kim olduğu konusunda herhangi bir bilgimiz yoktur. Yerel evliyalardan olan Hacet Dede’nin isminin veliyi ziyarete gelenlerin dileklerinin olmasından dolayı Hacet olarak adlandırıldığını düşünmekteyiz. Türbenin üzeri açıktır. Yerel taşlardan başucu taşı vardır. Yerel evliyalardan olan Hacet Dede değişik dilekler için ziyaret edilmektedir.
Sayfa 23 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
32- Hacı Hattat Ziyareti / ADANA –Feke –Göbelli Köyü Adana İli Feke İlçesi Göbelli Köyündedir. Yerel evliyalardan olan Hacı Hattat hakkında bilgimiz bulunmamaktadır.
33- Halil İbrahim Ziyareti / ADANA –Seyhan –Akkapı Mahallesi Türbe Adana İli Seyhan İlçesi Akkapı mahallesindedir. Hz. İbrahim peygamber Allah’ın dostu anlamına gelen Halilullah mertebesine erişmiş peygamberlerdendir. Sofrasına fakirlere açtığı için ve herkesi çağırdığından dolayı, Halil İbrahim Sofrası ünlenmiştir. Halil İbrahim ziyaretine çeşitli hastalıklardan şifa bulmak isteyenler ziyaret eder. Ziyarette adak olarak günlük yakılmakta, kurban adanmakta ve mevlit okunmaktadır. Halil İbrahim Ziyareti bir makamdır. Nurun indiğini ya rüyada ya da normal zamanda gören kişi, nur inen yere türbe yapılması gerektiğine inanmaktadır. Çevresindeki kişileri de bu inanca ortak edince nur indiğine inanılan yere türbe yapılmaktadır. Nurun indiği zamanlarda, nur indiğini gören ya da nurun indiğini bilen kişi, rüyasında inen nurun kim olduğunu görürse, bu ziyarete onun adı verilmektedir. Nurun türbesini yapmasını isteyen kişiye ışık halinde görüldüğüne inanılmaktadır. Halil İbrahim Ziyaretine getirilen yürüyemeyen felçli bir çocuk uyandığında vücudu Arap harfleriyle yazılı olarak bulunur ve yürüyerek ziyaretten ayrıldığı rivayet edilir.
34- Hasan Dağı Ziyareti / ADANA –Karaisalı –Hasan Dağı
Hasan Dağı Ziyareti Adana İli Karaisalı İlçesinin yanında bulunan Hasan Dağının eteklerinde bulunan bir mağaranın ziyaret olarak düzenlenmesidir.
Sayfa 24 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Türklerin dağ kültü ile alakalı bir ziyarettir. Küçük bir mağaranın önü düzenlenmiştir. İçinde kimin medfun olduğu konusunda herhangi bir bilgi yoktur. Türbe küçük bir mağaradır. Girişi yerel kayalardan elde edilen malzemelerle düzenlenmiştir. Hasan Dağı ziyareti değişik dilekler için ziyaret edilmektedir.
35- Hasan Esad Bağdadi Türbesi / ADANA –Kozan –Kozan Kalesi Yanı
Hasan Esad Bağdadi Türbesi Adana İli Kozan İlçesi Kozan Kalesi eteklerinde türbesi vardır. Mevlana sülalesinden olan Hasan Esad Bağdadi Kozan Kalesinin fethi esnasında atı ile birlikte düşerek şehit olmuştur. Büyük bir alim olarak bilinmektedir. Tek bir odadan oluşan türbe, betonarme bir yapıdır. Sanduka türbenin ortasındadır. Hasan Esad Bağdadi türbesi 2006 yılında Kozan Belediyesi tarafından çevre düzenlemesi ile birlikte restore edilmiştir. Çevre halkı tarafından değişik dilekler için ziyaret edilmektedir.
36- Hasan-Nuh Dede Ziyareti / ADANA –Seyhan –Dağlıoğlu Mahallesi Türbe Adana İli Seyhan İlçesi Dağlıoğlu mahallesi Bahçelievler caddesinin üzerindedir. Ziyaretin bahçesinde 300-400 yıllık olduğu söylenen bir ulu ağaç bulunmaktadır. Bahçe içinde iki adet mezar yan yana bulunmaktadır. Hakkında fazla bilgi bulunmayan Hasan ve Nuh Dede’nin kardeş oldukları söylenir. Hasan-Nuh Dede ziyaretine çocuğu olmayanlar ve evlenmek isteyenler ziyaret eder. Ziyarette bahçedeki ağaca bahtın açılması için kilit asılır, patik ve beşikler çakılır. Adak olarak günlük yakılmakta, kurban adanmakta ve mum yakılmaktadır. Sayfa 25 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
37- Hayvalıkoyak Ziyareti / ADANA –Kozan –Hayvalıkoyak Mevki Adana İli Kozan İlçesi Hayvalıkoyak denilen mevkide türbesi vardır. Ziyaretin bulunduğu yerde türbeye bezler bağlanır, adaklar adanır.
38- Hurmalı Dede Ziyareti / ADANA –Seyhan –Bey Mahallesi Adana İli Seyhan İlçesi Bey Mahallesinde türbesi vardır. Hakkında bilgi sahibi olmadığımız yatır, Adana’nın mahalli evliyalarındandır. Türbe ulu bir hurma ağacının bulunduğu bahçededir. Tek odalı türbenin iki penceresi bulunur. Türbe ziyaretine genellikle çocuğu olmayanlar ve kısmetini açtırmak için gelirler. Türbenin penceresinde bulunan demir parmaklıklara patikler, beşikler asılır. Adak olarak kurban adağında bulunurlar, günlük ve mum yakılır.
39- Hz. Hıdır Ziyareti -I / ADANA –Seyhan –Mıdık Mahallesi Adana İli Seyhan İlçesi Mıdık Mahallesinde makamı vardır. Hz. Hızır olarak da bilinen Hz. Hıdır, Musa peygamber döneminde yaşamış bir veli veya bir peygamber olarak belirtilmiştir. Kuran’da ismi açıkça geçmeyen ama “kullarımızdan bir kul” olarak belirtilen kişin Hz. Hıdır olduğu söylenmektedir. Hz. Hıdır zamanında yaşadığı kurak yerin yemyeşil olması sebebi ile 6 Mayıs günü İlyas peygamber ile buluşmasının simgesi olan Hıdrellez Günü bahar bayramının başlangıcı olarak kutlanır. Darda olanların yardımına koşması ile bilinen Hz. Hıdır’ın Türkiye’de birçok makamı vardır. Hızır gibi yetişmek deyimi, bu inançtan gelir. Hz. Hıdır ziyaretine çeşitli hastalıklarına şifa bulmak amacıyla gelinir. Ziyaretçiler mevlit adağında bulunurlar, kurban adarlar ve günlük yakarlar. Hz. Hıdır ziyaretleri makamdır. Bu makamlar genellikle ya rüyasında veya geceleri mezarın olduğu yere veya herhangi bir yere nur indiğini görürler. Nur inen yere türbe inşası yapılır. Çevresindeki kişileri de bu inanca dahil ederler ve türbe yapılır. Rüyayı gören kişi rüyada gördüğü kişinin nurunun hangi veliye ait olduğunu göremezse, bu kişinin Hz. Hıdır olduğuna delalettir ve onun makamı yapılır. Ziyaretlerde yatan veya yattığı düşünülen kişiler canlıymış gibi kabul edilmektedir. Bu nedenle saygısızlık yapmamak amacıyla ziyarette sandukanın bulunduğu odada uyunmamaktadır. Uyuyan kişi yarı ölü olur yaptığını bilmez inancı, bilmeden bile olsa kişinin uyurken yapacağı saygısızlığı baştan önlemiş olmaktadır. Mıdık Köyün’deki ziyarette bu saygısızlık olursa, Hz. Hıdır’ın gelen ziyaretçiyi kovacağına inanılır. Bu yüzden uyuma yeri olarak, türbenin yanında ayrı bir oda vardır. Hz. Hıdır türbesinin yanında bulunan ağaçların, Kadir Gecelerinde sabaha kadar namaz kıldığına inanılır. Sayfa 26 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
40- Hz. Hıdır Ziyareti -II / ADANA –Seyhan –Dağlıoğlu Mahallesi Adana ili Seyhan İlçesi Dağlıoğlu Mahallesinde makamı vardır. Hz. Hızır olarak da bilinen Hz. Hıdır, Musa peygamber döneminde yaşamış bir veli veya bir peygamber olarak belirtilmiştir. Kuran’da ismi açıkça geçmeyen ama “kullarımızdan bir kul” olarak belirtilen kişin Hz. Hıdır olduğu söylenmektedir. Hz. Hıdır zamanında yaşadığı kurak yerin yemyeşil olması sebebi ile 6 Mayıs günü İlyas peygamber ile buluşmasının simgesi olan Hıdrellez Günü bahar bayramının başlangıcı olarak kutlanır. Darda olanların yardımına koşması ile bilinen Hz. Hıdır’ın Türkiye’de birçok makamı vardır. Hızır gibi yetişmek deyimi, bu inançtan gelir. Bu ziyaret yeri unutulmaya yüz tutmuştur ve sadece mahalle sakinleri tarafından ziyaret edilir. Hz. Hıdır ziyaretine çeşitli hastalıklarına şifa bulmak amacıyla ve sıkıntılarından kurtulmak için gelinir. Adak olarak günlük yakılır. Hz. Hıdır ziyaretleri makamdır. Bu makamlar genellikle ya rüyasında veya geceleri mezarın olduğu yere veya herhangi bir yere nur indiğini görürler. Nur inen yere türbe inşası yapılır. Çevresindeki kişileri de bu inanca dahil ederler ve türbe yapılır. Rüyayı gören kişi rüyada gördüğü kişinin nurunun hangi veliye ait olduğunu göremezse, bu kişinin Hz. Hıdır olduğuna delalettir ve onun makamı yapılır. Ziyaretlerde yatan veya yattığı düşünülen kişiler canlıymış gibi kabul edilmektedir. Bu nedenle saygısızlık yapmamak amacıyla ziyarette sandukanın bulunduğu odada uyunmamaktadır. Uyuyan kişi yarı ölü olur yaptığını bilmez inancı, bilmeden bile olsa kişinin uyurken yapacağı saygısızlığı baştan önlemiş olmaktadır. Hz. Hıdır türbesinin yanında bulunan ağaçların, Kadir Gecelerinde sabaha kadar namaz kıldığına inanılır.
41- Hz. Hıdır Ziyareti -III / ADANA -Seyhan Adana İli Seyhan İlçesinde makamı vardır. Hz. Hızır olarak da bilinen Hz. Hıdır, Musa peygamber döneminde yaşamış bir veli veya bir peygamber olarak belirtilmiştir. Kuran’da ismi açıkça geçmeyen ama “kullarımızdan bir kul” olarak belirtilen kişin Hz. Hıdır olduğu söylenmektedir. Hz. Hıdır zamanında yaşadığı kurak yerin yemyeşil olması sebebi ile 6 Mayıs günü İlyas peygamber ile buluşmasının simgesi olan Hıdrellez Günü bahar bayramının başlangıcı olarak kutlanır. Darda olanların yardımına koşması ile bilinen Hz. Hıdır’ın Türkiye’de birçok makamı vardır. Hızır gibi yetişmek deyimi, bu inançtan gelir. Hz. Hıdır ziyaretine çeşitli hastalıklarına şifa bulmak amacıyla ve sıkıntılarından kurtulmak için gelinir. Adak olarak günlük yakılır. Hz. Hıdır ziyaretine çeşitli hastalıklarına şifa bulmak amacıyla gelinir. Sayfa 27 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Hz. Hıdır ziyaretleri makamdır. Bu makamlar genellikle ya rüyasında veya geceleri mezarın olduğu yere veya herhangi bir yere nur indiğini görürler. Nur inen yere türbe inşası yapılır. Çevresindeki kişileri de bu inanca dahil ederler ve türbe yapılır. Rüyayı gören kişi rüyada gördüğü kişinin nurunun hangi veliye ait olduğunu göremezse, bu kişinin Hz. Hıdır olduğuna delalettir ve onun makamı yapılır. Ziyaretlerde yatan veya yattığı düşünülen kişiler canlıymış gibi kabul edilmektedir. Bu nedenle saygısızlık yapmamak amacıyla ziyarette sandukanın bulunduğu odada uyunmamaktadır. Uyuyan kişi yarı ölü olur yaptığını bilmez inancı, bilmeden bile olsa kişinin uyurken yapacağı saygısızlığı baştan önlemiş olmaktadır. Hz. Hıdır türbesinin yanında bulunan ağaçların, Kadir Gecelerinde sabaha kadar namaz kıldığına inanılır.
42- Hz. Hıdır Ziyareti-IV / ADANA –Seyhan –Hadırlı Köyü Adana ili Seyhan İlçesi Hadırlı Köyünde köye çok yakın makamı vardır. Hz. Hıdır Kimdir: Hz. Hızır olarak da bilinen Hz. Hıdır, Musa peygamber döneminde yaşamış bir veli veya bir peygamber olarak bilinmektedir. Kuran’da ismi açıkça geçmeyen ama “kullarımızdan bir kul” olarak belirtilen kişin Hz. Hıdır olduğu söylenmektedir. Hz. Hıdır zamanında yaşadığı kurak yerin yemyeşil olması sebebi ile 6 Mayıs günü İlyas peygamber ile buluşmasının simgesi olan Hıdırellez Günü bahar bayramının başlangıcı olarak kutlanır. Darda olanların yardımına koşması ile bilinen Hz. Hıdır’ın Türkiye’de birçok makamı vardır. Hızır gibi yetişmek deyimi, bu inançtan gelir. Türbenin durumu hakkında elimizde herhangi bir bilgi yoktur. Hz. Hıdır ziyaretleri makamdır. Bu makamlar genellikle ya rüyasında veya geceleri mezarın olduğu yere veya herhangi bir yere nur indiğini görürler. Nur inen yere türbe inşası yapılır. Çevresindeki kişileri de bu inanca dahil ederler ve türbe yapılır. Rüyayı gören kişi rüyada gördüğü kişinin nurunun hangi veliye ait olduğunu göremezse, bu kişinin Hz. Hıdır olduğuna delalettir ve onun makamı yapılır. Ziyaretlerde yatan veya yattığı düşünülen kişiler canlıymış gibi kabul edilmektedir. Bu nedenle saygısızlık yapmamak amacıyla ziyarette sandukanın bulunduğu odada uyunmamaktadır. Uyuyan kişi yarı ölü olur yaptığını bilmez inancı, bilmeden bile olsa kişinin uyurken yapacağı saygısızlığı baştan önlemiş olmaktadır. Hz. Hıdır türbesinin yanında bulunan ağaçların, Kadir Gecelerinde sabaha kadar namaz kıldığına inanılır.
Sayfa 28 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
43- Kaledağı Ziyareti / ADANA –Karaisalı – Kaledağı Köyü
Kaledağı Ziyareti Adana ili Karaisalı İlçesi Kaledağı Köyünde ziyareti vardır. Kaledağı Köyüne 2,5km uzaklıkta bir tepenin üzerindedir. Türkmenlerin dağ kültü ile alakalı bir ziyarettir. Tepe üzerindeki bir kaya ve onun üstündeki ağaç ziyaret edilmektedir. Yerel halk tarafından değişik dilekler için ziyaret edilmektedir.
44- Kara Ahmet Ziyareti / ADANA –Feke –Kırıkuşağı Köyü
Kara Ahmet Ziyareti Kara Ahmet Ziyareti Adana İli Feke İlçesi Kırıkuşağı Köyündedir. Mezar ve su ziyaretgâhıdır.
Sayfa 29 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Kara Ahmet hükümdar Dakyanus döneminde korkudan dağa kaçmış, buradaki bir mağaraya yerleşmiş ve burada ölmüş. Kurak mevsimlerde yağmur duasına çıkılmaktadır. Buradan alınan toprak, su ıslatıldığında yağmur yağdığına inanılmaktadır. Mağaradaki suyla yıkanan sıtmalı kadınların iyileştiği rivayet edilir. Hükümdar Dakyanus’un zulmünden kaçan Kara Ahmet dağa çıkar ve bir mağarada yaşamaya başlar, sonra da bu mağarada ölür. Mağaradan çıkan suyun şifalı olduğu söylenir.
45- Karahan Yatırı / ADANA –Çukurova – Karahan Köyü
Karahan Yatırı Türbe Adana ili Çukuova İlçesi Karahan Köyünün yakınında bir tepenin eteğindedir. Karahan Köyü Dede Karkın Ocağına bağlı bir Türkmen Köyüdür. Kafkasya’dan göç etmişlerdir. Yatırın kim olduğu konusunda elimizde herhangi bir bilgi yoktur. Türbe üzeri kapalı, betonarme imal edilmiş herhangi bir mimari özelliği olmayan basit bir türbedir. Karahan Köyü halkının Bektaşi-Türkmen adetlerine göre yaşadığını biliyoruz. Bu ziyaret de bu adetlere göre ziyaret edildiğini tahmin ediyoruz.
Sayfa 30 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
46- Karakılıç Ziyareti / ADANA –Karaisalı –Karakılıç Köyü
Zeyrat Yaylası Adana İli Karaisalı İlçesi Karakılıç Köyüne yakın Kabalak Dağı eteklerinde girişinde vardır. Ziyaretin bulunduğu yayla Zeyrat Yaylası olarak anılmaktadır. Karakılıç Ziyaretinde kimin yattığı konusunda veya bir velinin medfun olup olmadığı konusunda herhangi bir bilgi yoktur. Köyün eski adı Gala’dır. Türbenin üstü açıktır ve yöre halkı tarafından değişik dilekler için ziyaret edilmektedir.
47- Karataş Dede Ziyareti / ADANA –Yüreğir –Geçitli Köyü Karataş Dede türbesi Adana İli Yüreğir İlçesi Geçitli Köyü (Havraniye) bulunan Havraniye Camiinin arkasındadır. Yedi uyurlardan biri olduğu rivayet edilir. Türbe harap bir odadan oluşmaktadır. Karataş Dede’yi çeşitli hastalıklarına ve sıkıntılarına derman bulmak isteyenler ziyaret eder. Ayrıca evliliklerinde problem yaşayanlar da ziyarete gelirler. Genellikle adak olarak horoz kesilip fakirlere dağıtılır.
Sayfa 31 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
48- Kartal Çimeği Ziyareti / ADANA –Karaisalı – Etekli Köyü
Sarıbuket Yaylası Ziyaret Adana ili Karaisalı İlçesi Etekli Köyü Sarıbuket Yaylasının güneybatı tarafında çıkan kaynak yeridir. Yerel halkın ziyaret ettiği suyu çok soğuk olan bir kaynaktır. Kartalların bu suda yıkandığı görüldüğünden bu ad verilmiştir. Yerel halk tarafında özellikle Cuma günleri ziyaret edilen kaynaktaki suyun şifalı olduğuna inanılmakta ve bu soğuk suda yıkanılarak sızı, romatizma gibi hastalıkların iyi olacağına inanılmaktadır.
49- Kayın Dede Ziyareti / ADANA Prof. Dr. Erman Artun tarafından adı belirtilen Kayın Dede hakkında başka bir bilgi yoktur.
50- Kazankaya Ziyareti / ADANA –Ceyhan –Kurtkulağı Beldesi
Kazankaya Ziyareti ve Mesire Yeri Adana İli Ceyhan İlçesi Kurtkulağı Beldesine yakın bir tepede ziyareti vardır. Sayfa 32 / 48 www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Kurtkulağı Beldesine yakın olan bir tepede muhtemelen gözetleme kulesi olarak kullanılan eski kalıntılar çevresindeki kaya mezarlarının zaman içinde ziyaret yeri olarak kullanılmasıdır. Çeşme etrafında herhangi bir türbe bulunmamaktadır. Kazankaya yeri günümüzde mesire ve ziyaretgah olarak kullanılmaktadır. Değişik dilekler için ziyaret edilmektedir. Yöre halkından birçok kişi Kazankaya Mevkiinde özellikle sabah namazı vaktinde Aksakallı bir dedenin burada namaza durduğunu gördüklerini söylemektedirler.
51- Mansur Dede Türbesi / ADANA –Ceyhan –Akdam Köyü Adana İli Ceyhan İlçesi Akdam Köyünde türbesi vardır. Kozan İlçesinde bulunan Tılan Ocağının kurucusu Mansur Dede olarak bilinmektedir. Türbenin durumu hakkında elimizde herhangi bir bilgi yoktur. Yöre halkı tarafından değişik dilekler için ziyaret edilmektedir.
52- Mennah Ziyareti / ADANA –Feke –Paşalı Köyü Adana İli Feke İlçesi Paşalı Köyü yakınındadır. Feke yöresinde bazı tepelerde türbesi olduğuna inanılan ulu kişilerin ziyaretleri vardır. Halk bu kişilere büyük saygı gösterir ve çeşitli sebeplerle ziyaretine giderler. Feke yöresindeki ziyaret yerlerine yağmur duası için, çocuğu olmayanlar, çeşitli sağlık problemleri olanlar, değişik sıkıntıları olanlar ziyaret eder. Dua okunur, namaz kılınır ve adanan adak kesilerek yemek yapılır ve topluca yenilir.
53- Molla Ali Türbesi / ADANA –Karaisalı –Kızıldağ Yaylası Yolu
Sayfa 33 / 48
Molla Ali Türbesi www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Adana İli Karaisalı İlçesi sınırlarında olan Kızıldağ Yaylasına gelmeden önce kuş uçuşu 5km kala Molla Ali Gediğinde türbesi vardır. Molla Ali’nin kim olduğu konusunda herhangi bir bilgimiz yoktur. Türbe ağaçlar arasında üstü açık bir türbedir. Molla Ali değişik dilekler için ziyaret edilmektedir.
54- Muhittin Dede Ziyareti / ADANA Türbesi Adana ilindedir. Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Muhittin Dede’nin kardeşlerinin yaşadığı dönem nedeni ile 16.-17. Yüzyıl civarında yaşadığı sanılmaktadır. Gerçek ismi hakkında bilgi yoktur. Mezarının bulunduğu yerde çobanlık yaptığı söylenmektedir. 33 yaşında vefat ettiği belirtilmektedir. Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Ali Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Tosun Dede, Cabbar Dede, Çoban Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Bulamaç Dede ve Sultan Abla’dır. Ziyarete çocuğu olmayanlar gelirler.
55- Mutlu Dede Ziyareti / ADANA –Karataş -Merkez Adana İli Karataş İlçesinin merkezinde türbesi bulunmaktadır. Mutlu Dede’nin gerçek adı Şeyh Abdürrezzak’tır. Mısır’da doğmuştur. Haçlılarla savaşırken türbesinin bulunduğu yerde şehit düşmüştür. Mısır hükümdarı Baybars döneminde Haçlı Seferleri Akdeniz bölgesinde bütün kıyı şehirlerini istila etmiştir. Kudüs, Lübnan, Beyrut, Lazkiye, Antakya ve Tarsus ellerinde geçmişti. Baybars bir kısım askerini Magarsus’a kadar gönderdi. Aralarında Şeyh Abdürrezzak’ın da aralarında bulunduğu bu birlik büyük kahramanlıklar göstermiştir. Fakat Şeyh bu savaş esnasında şehit düşmüştür. Türbeyi Şeyh Mahmut Işhedi yaptırmıştır ve ölünce Mutlu Dede’nin yanına gömülmeyi vasiyet etmiştir. Sayın Zekiye Çağımlar ise türbeyi şu şekilde aktarmaktadır: Türbede üç sanduka bulunmaktadır. Kuzey yönündeki sanduka Mutlu Dede’ye aittir. Diğer iki sandukanın ise Karataş’ın kurucusu olan Molla Mahmut ve oğluna ait olduğu söylenmektedir. Özellikle çocuğu olmayanların ziyaret ettiğini söylenmektedir. Türbenin duvarları kesilmiş çocuk saçları ile donatılmıştır. Ziyarete kurban adağında bulunulur ve günlük yakılır. Küçük Karataş’tan türbenin üzerine nur indiğini vatandaşlar görmüşlerdir. Mutlu Dede ziyaretine gidenlerin dilekleri olurmuş. Sayfa 34 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
56- Narlı Dede Türbesi / ADANA –Ceyhan –Doruk Beldesi Adana İli Ceyhan İlçesi Doruk Beldesinde türbesi vardır. Durhasan Köyünde bulunan Durhasan Dede’nin kardeşlerinden biri olarak bilinmektedir. Durhasan Dede ile birlikte Horasan’dan bölgeye gelmişlerdir. Türbenin durumu hakkında elimizde herhangi bir bilgi yoktur. Arap Dede gibi Doruk Kasabasında medfun olan bu veliyi yöre halkı değişik dilekleri için ziyaret etmektedir. Narlı Dede kardeşi Durhasan Dede ile birlikte avluda buluşup sabahlara kadar sohbet ederlermiş.
57- Nebi Nuh Ziyareti / ADANA –Seyhan –Akkapı Mahallesi Türbe Adana İli Akkapı mahallesinde Saydam caddesinin sonundadır. Nuh peygamber tufan felaketinden sonra ailesi ve diğer canlıları gemisine alarak kurtulmasını, soyların devamlılığını sağlamıştır. Nuh Nebi’den kalma sözü, çok eski zamanlardan kalma anlamında ve tufandan günümüze kadar olan süreci belirtmektedir. Nebi Nuh ziyaretine çeşitli hastalıklardan şifa bulmak isteyenler ziyaret eder. Ziyarette adak olarak günlük yakılmakta, kurban adanmakta ve mevlit okunmaktadır. Nebi Nuh Ziyareti bir makamdır. Nurun indiğini ya rüyada ya da normal zamanda gören kişi, nur inen yere türbe yapılması gerektiğine inanmaktadır. Çevresindeki kişileri de bu inanca ortak edince nur indiğine inanılan yere türbe yapılmaktadır. Nurun indiği zamanlarda, nur indiğini gören ya da nurun indiğini bilen kişi, rüyasında inen nurun kim olduğunu görürse, bu ziyarete onun adı verilmektedir. Nurun türbesini yapmasını isteyen kişiye ışık halinde görüldüğüne inanılmaktadır. NOT: Karataş ilçesinde Nebi Nuh ziyareti olduğu belirtilir. Nilgün Çıblak Çukurova Halk Hekimliği
58- Nuh Nebi Ziyareti / ADANA Türbe Adana ilindedir. Nuh peygamber tufan felaketinden sonra ailesi ve diğer canlıları gemisine alarak kurtulmasını, soyların devamlılığını sağlamıştır. Nuh Nebi’den kalma sözü, çok eski zamanlardan kalma anlamında ve tufandan günümüze kadar olan süreci belirtmektedir. Nuh Nebi ziyaretine çeşitli hastalıklardan şifa bulmak isteyenler ziyaret eder. Ziyarette adak olarak günlük yakılmakta, kurban adanmakta ve mevlit okunmaktadır.
Sayfa 35 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
59- Nuhlu Ziyareti / ADANA –Karaisalı –Nuhlu Köyü
Nuhlu Ziyareti Adana İli Karaisalı İlçesi Nuhlu Köyünün girişinde türbesi vardır. Nuhlu Ziyaretinde kimin yattığı konusunda veya bir velinin medfun olup olmadığı konusunda herhangi bir bilgi yoktur. Türbenin üstü açıktır. Ziyaretin olduğu tepenin yola bakan eteğinde bir çeşme bulunmaktadır. Yöre halkı tarafından değişik dilekler için ziyaret edilmektedir.
60- Peygamber Taşı / ADANA –Karaisalı –Yerköprü
Peygamber Taşı Adana ili Karaisalı İlçesi Çakıt Vadisinde Yerköprü Şelalesinin olduğu yer. Bugün Adanalıların mesire yeridir. Çakıt Akarsuyu Yerköprü denilen yerde bir havuz oluşturarak kayalıkların arasında batar. İleride tekrar kaynar. Yarı tanrı yarı insan bir kişinin sevgilisi bu sularda boğulmuş. Buna kızan yarı tanrı/insan akarsuyun yolunu kesmek için bir kaya alır fırlatır. Akarsu bu yarı tanrı/insanı kızdırmamak için kayaların arasından yere girer. İşte bu girdiği yerdeki kayaya yerel halk peygamber taşı demektedir. Sayfa 36 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
61- Sadık Sultan / ADANA –Yüreğir –Solaklı Beldesi Sadık Sultan’ın Türbesi Adana Yüreğir İlçesi yolunda bulunan Solaklı Beldesine 2km uzaklıktadır. Bazı kaynaklara göre Sadık Dede olarak da bilinen Sadık Sultan Abdülkadir Geylani tarafından Bağdat’tan Adana yöresine kardeşleri tarafından gönderilmiştir. Hakkında fazla bilgimiz yoktur. Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Çoban Dede, Yoğurt Dede, Bulut Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Bulamaç Dede ve Sultan Abla’dır. Sadık Sultan’ı çocuğu olmayanlar, çeşitli hastalıklar için şifa arayanlar, Adak olarak türbeye bebek patikleri, bebek saçları asılmakta, mum ve günlük yakılmaktadır. Sadık Sultan Ziyareti ile ilgili anlatılan hikâyeye göre, bir gece iki hırsız ziyaretin halılarını ve ziyarete gelen kişilerin bakımında kullanılsın diye para attıkları kasayı soymak türbeye girerler. Değerli ne varsa aldıktan sonra türbeyi terk etmek için kapıyı bulamamışlar. Sabaha kadar türbenin içinden çıkmak için kapıyı aramışlar ama hangi yöne gitseler duvarla karşılaşmışlar, çaldıkları eşyaları yerlerine koyduktan sonra kapının kendiliğinden açıldığını görüp koşarak ziyaretten çıkmışlar.
62- Sait Dede Ziyareti / ADANA –Yüreğir –İsmailiye Köyü Sait Dede Türbesi Adana İli Yüreğir İlçesi İsmailiye Köyü mezarlığının arkasındadır. Sait Dede yerel evliyalardan olup, hakkında bilgi sahibi değiliz. Türbe geniş bir odadan oluşmakta, odanın ortasında evliyanın sandukası yer almaktadır. Sandukanın yanında günlük yakmak için kaplar bulunmaktadır. Sait Dede’yi daha çok çocuğu olmayanlar ziyaret ederler ve adak olarak İsmailiye Köyünün fakirlerine yiyecek ve giyecek yardımı yapılır. Ayrıca felçli hastalarda ziyaret ederek iyileşmek için adak adarlar. Adak olarak kurban kesilmekte, günlük ve mum yakılmaktadır.
63- Sultan Abla / ADANA Sultan Kız olarak da bilinen Sultan Abla’nın hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip değiliz. Ali Dede’nin kardeşlerinin yaşadığı dönem nedeni ile 16.-17. Yüzyıl civarında yaşadığı sanılmaktadır. Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Bulut Dede, Çoban Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede ve Ali Dede’dir. Türbenin yeri, durumu ve ziyaret nedeni ile ilgili elimizde bilgi yoktur.
Sayfa 37 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
64- Sultan Habibin Nacar Ziyareti / ADANA –Seyhan –Yeşilyuva Mahallesi Ziyaret Adana İli Yeşilyuva Mahallesindeki Doğumevi’nin duvarındadır. Türbe veya mezar yoktur. Adı Kur’an’ın Yasin suresinde geçen kişilerden birisidir. Antakyalı bir marangozdur. Neccar, marangoz demektir. Daha önce mezarı olan ziyaret yeri, Doğumevi genişletilirken mezar kaldırılmıştır. Halk mezarın olduğu yere denk gelen duvar üzerine açmış olduğu nişlerde mum yakarak, duvarı ziyarete dönüştürmüştür. Sultan Habibin Nacar ziyaretine çocuğu olmayanlar ve sağlıklı doğum yapmak isteyenler gelir. Ziyaret olarak duvarda oyulmuş yerlere mum adağı adanmaktadır. M.S.40’lı yıllarda, havarilerinden Yunus (Yuhanna) ve Yahya’yı (Pavlus) Antakya’ya gönderir. Bu iki elçi Antakya'ya girerken koyunlarını otlatan marangoz Habib-i Neccar ile karşılaşır. Neccar, yatalak oğlunun elçiler tarafından iyileştirilmesi üzerine İsa’nın getirdiği dine iman eder. Ancak Antakyalılar elçileri hoş karşılamaz ve onları hapse atarlar. İsa, bunun üzerine Kıbrıs’lı Barnabas’ı şehre üçüncü elçi olarak gönderir. Elçilerin tüm çabalarına rağmen halk İsa’nın dinine inanmaz ve onları öldürmeyi planlar. Bunu öğrenen Habib-i Neccar, şehre giderek Antakyalılara "Sizden hiçbir ücret talep etmeden Hak dinini anlatan bu elçilerin söylediklerine uyun" diye seslenir. İsa'nın elçileri de, Habib-i Neccar da işkence altında şehit olurlar. Bu olay Kur'an’ın Yasin suresinde anlatılmaktadır.
65- Süleyman Efendi Ziyareti / ADANA -Karataş Adana İli Karataş İlçesi çıkışındadır. Ziyaretin adı halen içinde yaşayan Süleyman Efendi tarafından konulmuştur. Evin içinde su kaynayınca, Süleyman Efendi tarafından burası ziyaret yerine dönüştürülür. Derme çatma iki odadan oluşan türbenin bir odasında iki adet mezar bulunur. Türbe yeni oluşturulmuştur. Türbenin bulunduğu yerde yer çatlayarak su çıkmıştır. Bu kaynak suyun çıkması veli tarafından yapıldığı söylenerek, dini bir motif olarak ziyaret haline dönüştürülmüştür. Odanın diğer köşesinde ise yuvarlak bir taş bulunmaktadır. Türbe ziyaretine genellikle boğaz hastalıklarına şifa arayanlar gelmektedir. Şifa bulduğuna inanan ziyaretçiler adak olarak kurban kesip dağıtırlar, Süleyman Efendi’nin ailesine para yardımında bulunurlar. Süleyman Efendi Ziyaretindeki suyun boğaz hastalıklarını tedavi ettiğine, sandukanın yanındaki taşın da sırt ağrılarına iyi geldiğine inanıldığı için ziyaret suyu içilir, taşa ağrıyan yer sürtülür. Burada taş kültünün öne çıktığını görüyoruz. Bu işlem ata, ulu kişiye bedenle temas edilerek şifa arama inancıdır.
Sayfa 38 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
66- Süphan Dede Türbesi / ADANA –Feke –Süphandere Köyü
Süphan Dede Türbesi Süphan Dedenin mezarı Adana İli Feke İlçesi Süphandere Köyündedir. Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Süphan Dede’nin yaşadığı dönem hakkında da bilgi yoktur. Yalnız başı kesilen yatırın, başının yuvarlanarak bugün türbenin olduğu yere yuvarlanarak geldiği söylenir. Türbenin yanında Süphandere adında bir çay bulunmaktadır. Süphan Dede’nin türbesinin yanında ise suyu tuzlu, buharı acı bir su kaynamaktadır. Halk Süphan Dede’ye akıl ve ruh hastalıklarından medet ummak amacıyla gelmektedir. Türbenin yanından çıkan suyun buharından teneffüs eden akıl hastaların şifa bulacağına inanılır. Ayrıca toprağın suyunun da sıtma hastalarına iyi geldiği söylenmektedir. Türbenin batısında bulunan tepede, bir taşın üzerinde Süphan Dede’nin başı kesilir. Süphan Dede’nin kesilen başı “Süphanallah” diye seslenerek yuvarlanır ve bugün türbesinin yapıldığı yere kadar gelir. Bu yüzden türbenin yanında bulunan çaya Süphandere, yatıra ise Süphan Dede denmektedir. Süphandere olarak bilinen yer eskiden kervanların geçiş yaptığı bir bölgedir. Süphan Dede ismindeki şahısın bir kervanı varmış. Yine başında bulunduğu kervanla bölgeden geçen Süphan Dede’nin kervanını eşkıyalar çevirir ve soymak isterler. Eşkıyalara direnen Süphan Dede’nin başı, onlardan birinin kılıç darbesi ile kesilir. Kesilen başı “Süphanallah, Süphanallah diyerek mezarının olduğu yere kadar yuvarlanarak gelir. Kesik başın durduğu yere türbe yapılır.
67- Şeyh Hasan Türbesi / ADANA –Seyhan –Bey Mahallesi Adana ili Seyhan ilçesi Bey Mahallesinde türbesi vardır. Şeyh Hasan’ın kim olduğu konusunda herhangi bir bilgimiz yoktur. Türbenin durumu hakkında elimizde herhangi bir bilgi yoktur. Yerel halk tarafından değişik dilekler için ziyaret edilmektedir. Sayfa 39 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
68- Şeyhmus Dede Ziyareti / ADANA –Seyhan –Tepebağ Mahallesi Türbe Adana İli Seyhan İlçesi Tepebağ Mahallesindedir. Şeyhmus Dede hakkında elimizde doğru düzgün bir bilgi yoktur. Adı Şıhmus Dede olarak da anılmaktadır. Şeyhmus Dede’nin türbesi yan yana iki mezardan oluşur. İki mezarın arasında yaşlı bir incir ağacı bulunur. Merkezde olmasına rağmen çok bakımsızdır. Yıkık bir evin arkasında bulunan türbe çöplüğe dönmüş durumdadır. Günümüzde çok az kişinin ziyaret ettiği bir türbedir. Ziyaretçiler mum adağında bulunurlar. Mum adağını incir ağacının dibinde yaparlar.
69- Şıh Dede Ziyareti / ADANA Şıh Dede Prof.Dr. Erman Artun’un Adana Halk Hekimliğinde Atalar Kültü yazısında adı geçmektedir. Şıh Dede hakkında başka bilgi yoktur.
70- Tılan Ziyareti / ADANA –Kozan –Hamam Köyü Adana İli Kozan İlçesi Hamam Köyü Tılan Ocağında türbesi bulunmaktadır. Kozan İlçesinin en önemli ocağı olan Tılan Ocağı, Kozanlılarca ve çevre ilçelerden gelenlerce yoğun olarak ziyaret edilir. Bu ocağa Ziya Bey Ocağı da denilir. Burada oğuldan oğula geçen hocalık devam etmektedir. Tılan Ocağındaki külü suya karıştırıp içenlerin hamile kalacağına inanılır. Bebekler yaşasın diye, yürümesi geciken çocuklar ocağa getirilir. Korkan çocuklar ocağa getirilir ve külden yalatılır. Ayrıca çeşitli hastalıklardan muzdarip olanlar da şifa bulmak için ocaktaki yatırı ziyaret eder. Ocakta çocuğu olmayanlara, nazara, kısmet kapanmaya karşı muska yazılır. Adı ocakta verilen çocuklar ölmezmiş. Bu inanışta olan ahali çocukları doğdukları zaman isim vermek için Tılan Ocağını ziyaret ederler. Hoca çocuğa adını verir ve kurban kesilir.
71- Tosun Dede Ziyareti / ADANA –Yüreğir –Paşa-Çanakçı Köyleri Tosun Dede Ziyareti, Adana İli Yüreğir İlçesi Paşa Köyü ile Çanakçı Köyü arasındadır. Tosun Dede daha sağlığında kuraklık olduğunda köylülere "Toplanın, para toplayıp dana kesin. Allah'a dua edin" dermiş. Köylüler Tosun Dede’nin dediğini yapınca yağmur yağarmış. Öldüğünde türbesi yapılmış. Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Çoban Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Bulut Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Bulamaç Dede ve Sultan Abla’dır. Sayfa 40 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Tosun Dede, Boğa Dede ve Bulut Dede mahalli veli tipleridir. Bunların yağmur yağdırma kerametlerine bağlı çeşitli inanç pratik ve efsaneler oluşmuştur. Mezarları, türbeleri, kendilerine ait eşyaların olması, yağmur yağdırma dileklerini gerçekleştirdiklerine inanılması, adak kurban olması, adlarının geçtiği dua ve benzeri sözlerin olması, adlarına türbe ve ziyaret yeri yaptırılması, etraflarında efsanelerin oluşturulması onları bir kült haline getirmiştir. Adana yağmur duası törenlerinde İslamiyet öncesi inanç motifleri ve kurban ritüel kalıntılarıyla, atalar kültündeki kabir ziyareti ölümden medet umma ile İslamî inançlar iç içedir. Günümüzde türbesine gidilip dua edilir. Yağmur yağması için ziyaret edilir. Yağmur için dana kurban edilir. Tosun Dede daha sağlığında kuraklık olduğunda köylülere "Toplanın, para toplayıp dana kesin. Allah'a dua edin" dermiş. Köylüler Tosun Dede’nin dediğini yapınca yağmur yağarmış. Her kuraklık olduğunda Tosun Dede Ziyareti’ne gidilip yağmur dilemek için dua edilir, kurban adanır. Dua ederken duada Tosun Dede’nin adı geçer. Başka bir kuraklık yılında yağmur duası için para toplanıp tosun alındığını, daha yağmur duasına çıkmadan yağmur yağınca tosunu kesmediklerini, ama sonra aylarca bir damla yağmur düşmediğini söylüyorlar.
72- Üç Oğlan Ziyareti / ADANA –Kozan –Göller Yaylası Adana İli Kozan İlçesi Göller (Üçoğlan) Yaylası denilen yerde türbesi vardır. Yaylanın kuzeyinde bir iki ulu ağacın bulunduğu taştan oluşmuş bir tepedir. Yağmur duası için bu ziyarete gidilir. Ziyarete gidilir, kurban kesilir, namaz kılınır ve yağmur duası edilir. Köye dönmeden yağmur yağdığı rivayet edilir.
73- Yahya Dede Türbesi / ADANA –Feke –Kızılyer Köyü Adana İli Feke İlçesi Kızılyer Köyünde türbesi vardır. Yerel evliyalardan olan Yahya Dede hakkında elimizde başka bilgi yoktur.
74- Yalnız Dede Ziyareti / ADANA –Karataş –Yalnızca Köyü Adana İli Karataş İlçesi Yalnızca Köyü mezarlığında türbesi bulunmaktadır. Yalnız Dede’nin yedi kardeşten biri olduğu söylenir. Yalnız Dede geçmiş zamanda buraya gelir ve evlenerek buraya yerleştiği rivayet edilir. Türbe ziyaretinde türbenin taşı öpülür, dua edilir, buhur yakılır ve kurban adağında bulunulur. Her cuma kardeşleri bulut olup mezarın başında dolaştığı söylenir. Sayfa 41 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Köy mezarlığında bulunan mezarı defalarca onarılmasına rağmen ziyaret olmak istemediğinden kısa sürede yıprandığı rivayet olunur. Perşembe geceleri bir ışık topunun mezarın başına inip iki üç dakika sonra kaybolduğu söylenir.
75- Yedi Kardeşler Ziyareti -I / ADANA –Seyhan –Mıdık Mahallesi
Yedi Kardeşler Türbesi İki adet Yedi Kardeşler Ziyareti vardır. Bahsi geçen ziyaret Adana Merkeze bağlı Mıdık Mahallesi’nde Akkapı Asri Mezarlığının yanındadır. Yedi Kardeşler Ziyareti için kaynaklarda geçen isimlerden bazıları şöyledir; Şeyh Yusuf ElHakim, Şeyh Abdurrahman El-Harabi, Şeyh-ül Kalia El-Hakim’dir. Ziyarete ismini veren yedi kardeşin mezarı türbenin bahçesinde bulunmaktadır. Türbenin içinde iki tane sanduka vardır. Bu sandukalardan birinde, eskiden hekimlik yapan birinin yattığına inanılmaktadır. Yedi Kardeşler Türbesi özellikle Arap Aleviler tarafından ziyaret edilmektedir. Türbeye gelenler çocuk sahibi olmak için ve çeşitli hastalıklardan şifa bulmak için ziyaret ederler. Hastalıklarından kurtulmak isteyenler, geceleyin ziyarette yatmaktadırlar. Ziyarette adak olarak kurban kesilmekte, günlük yakılmaktadır. Yedi Kardeşler Türbesinde ise yedi ermiş kardeşin bir gün uyurken üzerlerine nur iner. Kısa bir süre sonra aynı yerde aynı anda ölen kardeşlerin bulunduğu yere türbe yapılmıştır. Türbeye giden bir kadının çocuğunun yanan eli, dualar sonucu iyileşir. Yedi Kardeş Ziyareti ile ilgili anlatılan bir efsaneye göre, ailesi ile birlikte yaşayan bir gurbetçi kadın kanser olmuş. Almanya'daki doktorları dâhil kendisini kimse tedavi edememiş ve kısa bir ömrü kaldığı düşünülerek memleketi olan Adana'ya gönderilmiş. Kadını yakınları son çare olarak hasta olan kişilerin iyileşmek için geldiği Yedi Kardeşler Ziyaretine getirmişlerdir. Üç hafta üst üste gelerek geceyi ziyarette geçirmişler. Üçüncü hafta gece uyurken kadının rüyasına veli gelmiş ve "Seni ameliyat edip sağlığına kavuşturacağım. Fakat buna çevrendeki kişilerin de inanması için ameliyat ipini üzerinde bırakacağım" demiş. Sabah kalktığında kadın yattığı yatağın kan içinde olduğunu görüp hemen bluzunu açıp göğsüne Sayfa 42 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları bakmış. Kadının göğsünde taze bir ameliyat izi varmış. Doktora götürülen kadının tedavi olduğu ve artık rahatsızlığının kalmadığı tespit edilmiş. O zamandan sonra kadın ve eşi her yıl Adana'ya geldiklerinde iki kurban birden kesiyorlarmış.
76- Yedi Kardeşler Türbesi -II/ ADANA –Karataş –Küçükkarataş Köyü
Yedi Kardeşler Türbesi-II İki adet Yedi Kardeşler Ziyareti vardır. Bahsi geçen ziyaret Adana ili Karataş İlçesi Küçükkarataş Köyü’ndedir. Yöre halkının çok tanrılı bir dine inandığı bir dönemde altı kardeş, halkı tek tanrılı bir dine davet etmişler. Bu kardeşlere sadece bir çoban inanmış. Yöre halkı, altı kardeş ile onlara inanan çobanı öldürüp, palamut ormanlarının içine altısını da gömmüşler. Sonra halk Allah'ın bir olduğuna inanınca, bu yedi kişinin kıymetini bilmiş ve şimdiki türbelerini yaptırmışlar. Bundan dolayı buraya Yedi Kardeş Ziyareti deniliyor. Türbeye gelenler çocuk sahibi olmak için ve çeşitli hastalıklardan şifa bulmak için ve çeşitli sıkıntılarından kurtulmak için ziyaret ederler. Ziyarete gelenler mum adağında bulunurlar ve günlük yakarlar. Yedi Kardeşler Türbesinde ise yedi ermiş kardeşin bir gün uyurken üzerlerine nur iner. Kısa bir süre sonra aynı yerde aynı anda ölen kardeşlerin bulunduğu yere türbe yapılmıştır. Yedi Kardeşler Ziyareti ile ilgili olarak anlatılan yaygın bir efsaneye göre de Kıbrıs Barış Harekâtı'nın başladığı gece, yedi tane olan mezarlardan yeşil sarıklı yedi kişinin Kıbrıs yönüne uçtuğu görülmüştür. Savaşın devam ettiği günlerde de yedi yeşil sarıklı kişinin, çarpışmaların en ateşli yerlerinde savaştığı görülmüştür.
Sayfa 43 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
77- Yoğurt Dede Türbesi / ADANA –Sarıçam –Suluca Beldesi Yoğurt Dede’nin türbesi Adana’nın Sarıçam İlçesine bağlı Suluca Beldesi’ndedir. Yoğurt Dede’nin mezarı tek odalı bir evin içindedir. Gerçek adını bilmediğimiz Yoğurt Dede’nin hangi tarihte yaşadığı hakkında bir bilgi yoktur. Kardeşleri ile birlikte Abdülkadir Geylani tarafından Bağdat’tan Adana yöresine gönderildiği söylenmektedir. Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Ali Dede, Sadık Sultan, Çoban Dede, Tosun Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Bulamaç Dede ve Sultan Abla’dır. Belde halkı bu ziyarete gidip dileklerde bulunmaktadır. Adaklar adanır, kuran okunur, namazlar kılınır. Yemekler yapılıp dağıtılır. Kurbanlar kesilir. Sıkıntısı olanlar, adak adarlar.
78- Yusin Tepesi Ziyareti / ADANA –Feke –Çandırlar Köyü Adana İli Feke İlçesi Çandırlar Köyü yakınındaki Yusin Tepesinde ziyaret vardır. Feke yöresinde bazı tepelerde türbesi olduğuna inanılan ulu kişilerin ziyaretleri vardır. Halk bu kişilere büyük saygı gösterir ve çeşitli sebeplerle ziyaretine giderler. Feke yöresindeki ziyaret yerlerine yağmur duası için, çocuğu olmayanlar, çeşitli sağlık problemleri olanlar, değişik sıkıntıları olanlar ziyaret eder. Dua okunur, namaz kılınır ve adanan adak kesilerek yemek yapılır ve topluca yenilir.
79- Yusuf Dede Türbesi / ADANA –Feke –Belen Köyü Yusuf Dede’nin mezarı Adana İli Feke İlçesi Belen Köyündedir. Köye yakın olan dağın eteğinde türbesi vardır. Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Yusuf Dede’nin yaşadığı dönem hakkında da bilgi yoktur. Halk Yusuf Dede’ye zayıf, çelimsiz ve hasta çocuklarını iyi olması için getirirler. Köye yakın olan dağın eteklerinde Yusuf adında bir şahıs atıyla birlikte öldürülür. Öldürülürken yuvarlanan başı aşağıya düşer ve düştüğü yerde bir pınar çıkar. Bu pınarın suyu yaz kış akmaya devam eder. Yusuf Dede’nin gövdesinin ve atının öldüğü yere ise bir türbe yapılır.
Sayfa 44 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
80- Zilli Dede Türbesi / ADANA –Seyhan –Cemal Paşa Mahallesi Adana İli Seyhan İlçesi Cemal Paşa Mahallesinde Çevre Yolunun girişinde türbesi bulunmaktadır. Ethem Dede olarak da bilinen zat, halk tarafından Zilli Dede olarak anılmaktadır. Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Zilli Dede’nin kardeşlerinin yaşadığı dönem nedeni ile 16.-17. Yüzyıl civarında yaşadığı sanılmaktadır. Horasan erenlerinden olduğu rivayet edilir. Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Çoban Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Tosun Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Ali Dede, Ateş Dede, Bulamaç Dede ve Sultan Abla’dır. Türbe ziyarete gelenler tarafından temizlenmekte ve bakımı yapılmaktadır. Türbe ziyaretine genellikle çocuğu olmayanlar gelirler. Türbenin penceresine bebek saçı, bebek patiği gibi çocuk isteyenlerin adakları asılır. Ama genel uygulama olarak bebek isteyenler eğer çocuğu olursa gelip adak olarak göbek atarlar. Adak olarak mum dikilir ve şeker dağıtılır. Zilli Dede’yi ziyaret eden çocuğu olmayanlar şu duayı okur: “Al sana bir göbek, Ver bana bir bebek.” Ethem Dede çocuğu olmayanların haricinde evinde bir eşyasını kaybedenlerin de umududur. Şu mani okunarak Ethem Dede’nin kayıp eşyayı bulması istenir: Ethem Dede Ethem Dede / Gömleği keten dede / Kaybolan şeyi(*) bulursan / Sana üç(dokuz?) göbek atam dede… (* şey yerine kaybolan eşya söylenir)
81- Ziyaret Tepesi Ziyareti-I / ADANA –Feke –Kayadibi Köyü Adana İli Feke İlçesi Kayadibi Köyü yakınındaki tepe üzerinde ziyaret vardır. Feke yöresinde bazı tepelerde türbesi olduğuna inanılan ulu kişilerin ziyaretleri vardır. Halk bu kişilere büyük saygı gösterir ve çeşitli sebeplerle ziyaretine giderler. Feke yöresindeki ziyaret yerlerine yağmur duası için, çocuğu olmayanlar, çeşitli sağlık problemleri olanlar, değişik sıkıntıları olanlar ziyaret eder. Dua okunur, namaz kılınır ve adanan adak kesilerek yemek yapılır ve topluca yenilir.
82- Ziyaret Tepesi Ziyareti-II / ADANA –Feke –Çandırlar Köyü Adana İli Feke İlçesi Çandırlar Köyü yakınındaki tepede ziyaret vardır. Feke yöresinde bazı tepelerde türbesi olduğuna inanılan ulu kişilerin ziyaretleri vardır. Halk bu kişilere büyük saygı gösterir ve çeşitli sebeplerle ziyaretine giderler.
Sayfa 45 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları Feke yöresindeki ziyaret yerlerine yağmur duası için, çocuğu olmayanlar, çeşitli sağlık problemleri olanlar, değişik sıkıntıları olanlar ziyaret eder. Dua okunur, namaz kılınır ve adanan adak kesilerek yemek yapılır ve topluca yenilir.
83- Ziyaret Tepesi Ziyareti-III / ADANA –Feke –Paşalı Köyü Ziyaret Tepesi mezarı Adana İli Feke İlçesi Paşalı Köyündedir. Halk türbeyi bahar ve yaz aylarında ziyaret eder ve kurban keserler. Feke yöresindeki ziyaret yerlerine yağmur duası için, çocuğu olmayanlar, çeşitli sağlık problemleri olanlar, değişik sıkıntıları olanlar ziyaret eder. Dua okunur, namaz kılınır ve adanan adak kesilerek yemek yapılır ve topluca yenilir. 1922 yılı Eylül ayında yani Kurtuluş Savaşı zamanında türbeden batıya doğru top atıldığı duyulduğu rivayet edilir.
Sayfa 46 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları
KAYNAK LİSTESİ: MAKALELER: 1- Prof. Dr. Erman Artun- Adana Halk Hekimliğinde Atalar Kültü. 2- Prof. Dr. Erman Artun – Adana’da İnanç Merkezleri ve Bunlara Bağlı Kültür Değerleri. 3- Prof. Dr. Erman Artun / Adana Yağmur Yağdırma Törenlerinde “Boğa Dede, Bulut Dede ve Tosun Dede Kültü” 4- Prof. Dr. Erman Artun - Adana’da Yağmur Yağdırma Törenleri ve Çomçalı Gelin. 5- Yrd. Doç. Dr. Zekiye Çağımlar- Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu 6- Yrd. Doç. Dr. Zekiye Çağımlar- Adana Halk Kültüründe Ziyaretler 7- Yrd. Doç. Dr. Zekiye Çağımlar- Adana Yöresindeki Nusayrilerde Yatır-Ziyaret İnancı İle, Ölüm Sonrası Uygulanan Adet, İnanma ve Pratikler 8- Yrd. Doç. Dr. Nilgün Çıblak – Çukurova’da Halk Hekimliği ve İlgili Uygulamalarda Eski Türk İnançlarının Etkileri 9- Yrd. Doç. Dr. Refiye Şenesen – Adana’da Ölüme ve Mezara Bağlı Efsaneler 10- Kutlu Özen- Adana Yöresindeki Üç Adak Yeri: Çoban Dede, Hasan Dede ve Durhasan Dede Yatırları -1999
ÜNİVERSİTE TEZLERİ: 1- Ayhan Karakaş – Feke Halk Kültürü Araştırması -2005. 2- Mehmet Ali Yılmaz – Aladağ Halk Kültürü Araştırması – Yüksek Lisans Tezi -2005 3- Bayram Akduman- Tufanbeyli’nin Sosyo-Kültürel ve Dini Yapısı Üzerine Bir İnceleme 2006 4- Zübeyde Nur Özgen- Adana (Merkez) Halk Hekimliği Araştırması, 2007 5- Hatice Özcan – Halkın Çoban Dede’den Beklentilerinin Psikolojik Nedenleri -2007 6- Fatmagül Yolcu- Adana İli Ceyhan İlçesi Halk Kültürü Araştırması- 2008 7- Özlem Üzelgök- Adana İli Kozan İlçesi Halk Kültürü Araştırması- 2008 8- Suat Savur- Adana İli Tufanbeyli İlçesi Halk Kültürü Araştırması- 2010 9- Mısra Uğurlu- Adana İli Karataş İlçesi Halk Kültürü Araştırması -2010
Sayfa 47 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com
Adana Ziyaretgâhları DİĞER BASILI YAYINLAR: 1- Nihat Aytürk - Bayram Altan – Türkiye’de Dini Ziyaret Yerleri – Altanoğlu -1992 2- Evliyalar Ansiklopedisi Cilt:2 -Türkiye Gazetesi-1992 3- Abdülkadir Kaçar, Çukurova Evliyaları, Ufuk Yayıncılık, Adana, 1989
İNTERNET SİTELERİ: 1- www.tr.wikipedia.org 2- www.panoramio.com 3- www.wowturkey.com 4- www.kesfetmekicinbak.com 5- www.turkmedya.com 6- www.yagbasan07.blogspot.com 7- www.ceyhantatil.blogspot.com 8- www.kozan.bel.tr 9- www.tahtacidernekleri.com 10- Kübra Küçükerdem– www.kozanbaris.com 11- Fevzi Saçlı – www.ceyhanlilar.com 12- www.facebook.com/durhasan.dede.turbesi 13- www.facebook.com/mansurlu.inderesi 14- www.facebook.com/ali.hikmet.altinkaya
Sayfa 48 / 48
www.sosyodenemeler.blogspot.com