AYVALIK ÇANI ve BALTAZZİ AİLESİ
Taylan Köken
AYVALIK ÇANI ve BALTAZZİ AİLESİ ÖNSÖZ: Cunda Panagia Kilisesinin çanı uzun yıllardır Bergama Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde sergilenmektedir. Bu konu üzerine tartışmalar, değişik görüşler yıllardır konuşulmaktadır. Çan, Cunda (Alibey) Adasındaydı, hayır Kurufitalya Tepesindeydi diyenler de mevcuttur. Tartışmaları ve bu konudaki tespitlerimizi “Ayvalık’ta Çan Kimler İçin Çalıyor?”(1) dosyamızda aktarmıştık. Ayvalık çanının arkasında yazan Ali-Ağa E.A. Baltazzi ibaresi çanı yaptıran kişinin adı olarak bilinmektedir. Baltazzi ailesi 1746 yılında Venedik’ten İzmir’e gelip yerleşmiş, İstanbul, İzmir ve Batı Anadolu kıyılarında geniş arazilere sahip olmuş varsıl bir ailedir. E.A. Baltazzi kimdi? Bu çanı niçin yaptırmıştı? İlk dosyamızdaki bazı bilgilerden tekrar yararlanarak ve Baltazzi ailesi üzerine yoğunlaşarak, yeni kanıtlar eşliğinde Ayvalık Çanı hakkındaki bilgilerimizi bu yazıda daha somut olarak ele almaya çalıştık.
I- CUNDA PANAYA KİLİSESİ ve ÇANI: 1
Panaya / Panagia Kilisesi,(2) Cunda (Alibey) Adasında Selamet Caddesinin sonunda, tepe üzerinde, günümüzde sadece duvar ve temel kalıntıları kalmış olan kilisedir. Cunda’nın tepesinde bölgeye hakim konumdaki bu kilisenin yapım tarihi olarak 1863 yılı tarihi geçmektedir. Bu tarih kesin olmamakla birlikte, Bergama Müzesinde bulunan çanın üzerindeki tarihtir. Kilisenin ve duvarlarının yapımında çevreden getirilen siyah granit taşlar, Sarımsak Taşı ve Cunda girişinde bulunan Nesos Antik Kentinden(3) getirilen devşirme taşlar kullanılmıştır. Cunda Adasının en büyük ve en görkemli kilisesi olarak bilinmektedir. Yüksek duvarlarla çevrilmişti. Kiliseye giriş beşer basamaklı üç kapıdan yapılmaktaydı. Kilisenin doğu yönünde bütün çevreden de görülebilen yüksek bir çan kulesi bulunmaktaydı. Maalesef bu tasvirler sadece anlatılanlara göre yapılmıştır. Elimizde bulunan kilisenin fotoğrafları uzaktan çekilmiştir. (Resim:1-2) Çan kulesinin heybeti bu fotoğraflarda görülmesine görülüyor ama daha yakından bulunabilecek fotoğraflarla konuyu daha netleştirebilirdik… Mübadele döneminden sonra doğal tahribata bırakılan kilise, çıkan yangına ve 1944 yılı depremine kadar ayakta kalabilmeyi başarmıştır. Fakat 1954 yılında okul yapımı amacıyla Agios Pandeleimonos Kilisesi(4) ile birlikte yıkılarak, taşları kullanılmıştır. Günümüze kilisenin duvar ve temel izlerinden başka hiçbir şey kalmamıştır. Duvar bakiyeleri ise günümüzde bahçe duvarlarına çevrilmiştir. Ceynur Karagözoğlu tarafından 1974 yılında yapılan bir habere göre “Dünyanın En Büyük Çanı Almanya Değil Ayvalık’ta” idi. Bochum’da dökülen çanın büyüklüğü Köln’de