AYVALIK’TA BUĞ GEMİSİ (*) Osmanlı’da Kısa Demir Gemi Tarihi: 18 Yüzyılın sonunda Buharın gücü keşfedilmiş ve hemen denizde, karada kullanılmaya başlanmıştır. 1807 yılında Robert Fulton, Clermont adlı gemiyle Hudson Nehrinde ilk seyahati başarıyla yapar. İlk seferler kısa mesafelerde olacaktır. Uzun seferler için çok uzun yıllar beklenmeyecektir. 1819 yılında Amerikalı Moses Rogers, Savannah gemisiyle Büyük Okyanusu geçen ilk buharlı geminin sahibi olacaktır. Ardından İngilizler 1822 yılında Rising Star ile, Fransızlar 1823 yılında Caroline Brest gemisiyle okyanusu peş peşe geçecektir. Osmanlı Donanması ve Osmanlı İmparatorluğu ilk buharlı gemisine 1827 yılında sahip olacaktır. Onlar buhar gemisi demezler, Buğ Gemisi adını vermişlerdir. İngiltere’den alınan ilk geminin komutası da İngiliz Kaptana bırakılacaktır. Yani ithal gemiyi, ithal komutan kullanacaktır. İkinci gemi yine İngiltere’den 1829 yılında gelecek ve ardından Amerika’yla yapılan sözleşmeyle gemiler ülkemizde üretilmeye başlanacaktır. (1)
Swift Vapuru (Buğ Gemisi) İlk Demir Gemimiz Padişah hazretlerinin de katılımıyla 18 Kasım 1848 yılında denize indirilmiştir. İlk Demir Gemimiz, İstanbul Baruthanesi Demir Fabrikası’nda imal edilmiştir. 1830’lu yıllardan sonra Osmanlının müteşebbisleri Buharlı (Buğ) Gemilerle mal ve yolcu taşımaya başlayacaktır. 1840’lı yıllardan sonra resmi kurumlar bu işi üstlenecektir. Önce Karadeniz’e yapılan seferler, daha sonra Marmara Denizinin içinde değişik yerlere devam ederken, Ege Denizine ilk sefer 1845 yılında İstanbul-Selanik Seferiyle başlayacaktır. Avusturya firması Lloyd Kumpanyası 1845 yılında Şıra Adası ve Kandiye’ye kadar uzattığı seferlerde istediği kâra ulaşamayacak ve bu seferlerden vazgeçecektir. Osmanlı, Selanik seferlerini Aziziye ve İdâre-i Mahsûsa gemileriyle önceleri haftada bir gün yaparken daha sonra on beş günde bire indirecektir. 1880 yılında bu sefer sayısı azalırken Osmanlı Bandırasına sahip Kurdgis Ege Kumpanyası Doğu ve Batı Karadeniz seferleriyle birlikte, Selanik Seferlerine de başlayacaktır. İstanbul’un haricinde diğer önemli liman da İzmir Limanıydı. Bu en önemli ihracat limanımızla diğer limanlar arasındaki bağlantı yerli ve yabancı firmalara ait gemilerle yapılırdı. Osmanlı şirketleri İstanbul-İzmir arası direk çalışmazlardı. İstanbul’dan Girit ve Suriye’ye giden gemiler muhakkak İzmir’e uğramaktaydı. Aziziye Kumpanyası faaliyete