Alyssa’nın Türkiye macerası
T
n Avustralyalı Alyssa Dunn, masa başı işinden sıkılınca Ağrı’ya gidip bir çiftlikte çalışmaya başladı.
17 SEPTEMBER 2019
“Lale bizim” dedik
rkısh NEWS PRESS
19
SIZIN SÖZÜNÜZ
l www.turkishnewspress.com.au
. . T rkıye’nın
SESİ
info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566
Dopdolu FESTIVAL SAYFASI 22’de
RADYOSU
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
4/7/9/11/17 H IS L G NEWS IN EN
/27
WANT TO LEARN
TURKISH? n Take advantage of this fantastic opportunity to start from scratch or simply improve your Turkish! Maarif Adult Turkish Course starts this October in Auburn...
9
AVUSTRALYA’DA
AFC FIRTINASI 2 Gurbette Türk toplumunu en iyi şekilde temsil eden Auburn FC’nin 2019 futbol sezonunda; 12 takımı finallerde oynadı, 4 takımı ise Şampiyon oldu...
GURURUMUZ OLDULAR...
019 futbol sezonu, çekişmeli maçların sonunda nihayet sona erdi. Zevkli sezonun galibi ise gözbebeğimiz Auburn FC kulübümüz oldu... 16 takımı ile çok başarılı bir sezon geçirdik. AFC Premier League ve AFC U13/1 takımları ligi zirvede tamamladı. Tam 12 takımımız finallerde oynadı, 4 takımımız ise Şampiyon oldu.
DAVUT KILIÇ SYDNEY
ŞAMPIYONUN ÖYKÜSÜ 26’DA
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN
Islam and the West: Drifting Away? 11 12 Eylül’den iki hatıra... PROF. DR. MEHMET ÇELİK YAZISI 8’DE
Hayat zayıf olanı üzer! TANYELİ’NİN YAZISI 3’TE
Sport selection ÜMİT UYAR’IN YAZISI 27’DE
Tam sayfa bulmaca keyfi
> 25. Sayfa
AVUSTRALYA
T
rkısh NEWS PRESS
17 Eylül 2019
3
TANYELİ İLE BİZ BİZE Muharrem ayından dolayı maharetli ellerde pişen mis gibi aşureler, Diyanet’e bağlı camilerde ikram edildi.
tanyeli@turkishnewspress.com.au
Hayat zayıf olanları üzer!
S
Avustralya’da AŞURE sevinci
V
ictoria eyaletinde Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı camilerde, Muharrem ayı dolayısıyla ‘‘10 Muharrem 10 Kazan Aşure’’ etkinliği kapsamında aşure ikramı yapıldı. Melbourne İdari ve Sosyal İşler Ataşeliği ve Türk İslam Dernekleri tarafından ‘‘Farklılıklarımızla Var Ettiğimiz Tadımız: Aşure’’ teması altında organize edilen ‘‘10 Muharrem 10 Kazan Aşure’’ etkinliği Victoria eyaletindeki camilerde gerçekleştirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı bünye-
sinde faaliyet gösteren camilerde cuma namazı sonrasında gerçekleştirilen etkinlikte, Türk İslam Dernekleri Hanım Kolları tarafından hazırlanan aşureler ikram edildi. “FARKLILIKLARIMIZIN BIR POTADA ERITILDIĞI MUHABBET AŞIDIR” Melbourne’deki Broadmeadows camisinde de hanımlar kolunda gönüllü görev yapan kadınların günler öncesinden bir araya gelerek hazırlayıp pişirdiği aşureler, cuma namazı sonrasında Avustralya’daki Türk-
lerin yanı sıra farklı etnik kökenlerden oluşan cemaate dağıtıldı. Etkinliği organize eden Melbourne İdari ve Sosyal İşler Ataşesi Prof. Dr. Nuh Arslantaş, aşurenin ‘‘muhabbet aşının diğer adı’’ olduğunu belirterek, “Aşure bizim toplumsal farklılıklarımızın bir potada eritildiği aşın, muhabbet aşının diğer adı. Geleneğimizde birliğimizi, berberliğimiz, dayanışmamızı bir araya gelerek farklıklarımızla yan yana barış içerisinde yaşamamızı temsil ediyor’’ dedi.
evgili okuyucularım, aylardan Eylül yine çabuk geçmiş zaman... Eylül ortasına gelmişiz bile..Tabiatta değişimi ve dönüşümü simgeleyen, baharı müjdeleyen Eylül ayı.. Tabi ki Avustralya için ana, can vatan Türkiye için ise sonbahar başlamış:) Dünya döngüsünde bir yerde yapraklar sararıp dökülürken, başka bir yerde ağaçlar yeşilleniyor, çiçekler açıyor... Kelebekler rengarenk, kuşlar cıvıldarken, dünyanın başka bir yerinde, kuruyan dallar var kış uykusuna yatmaya hazırlananlar, göçen kuşlar ve derin bir gri... İnsan oğlu bu dönüşüm aylarından duygusal olarak etkileniyor.. Aşırı heyecan veya hüzün duyabiliyor insan, değişim zamanları güven ve sevgiye ihtiyaç duyuyor insan. Çünkü dönüşümün sesi insanları biraz ürkütüyor, güvenli alandan çıkmanın yani alıştığımız rutinin dışına çıkmak gibi... Sadece gözlerimiz tanık olmuyor bu değişim sürecine, doğanın dönüşümüne tüm duyu organlarımızda dahil oluyor doğanın değişen dokusu, kokusu hepimizi iyi veya kötü bir şekilde etkiliyor. Hepimiz için bu hafta ki dileklerim şöyle sıralanıyor; çok sevin, çok sevilin, çok mutlu olun, çok huzurlu olun ve çok güçlü olun, güçlü durun. Çünkü hayat en yüksek bir ağaca benzetilse, korkusuzca meyvelerini toplamak için tırmanmak gerek... Diyeceğim o ki ‘hayat zayıf olanları üzer’, bu yüzden önce duygu dünyanızı dengeleyin. Ağaç demişken stres yönetimine en güzel terapidir doğa, çimlere yalın ayak basmak.. Ağaçların çok olduğu, oksijen seviyesinin yüksek olduğu yerlerde dolaşmak... Ağaç deyince ben bu hafta belki yüz yıldır orda duran bir ağacın altına oturdum mis gibi hava! Düşünmeye başladım ağaçların kökleri nereye kadar iner? Anlatmak istediğim ağaçlar göğe yükseliyor, gövdesinde, dallarında yapraklarında milyon misafir barınıyor, ağaç hancı misafir yolcu... Aşağısı, yukarısı, ayrımı yalan oluyor öyle güzel nasipleri dağıtıyor ki Allah. Çok şükür, hep şükür. Tamam yine derinleştirmeden konuyu devam ediyorum. O gün gözlerimi o ağacın altında kapattım bir ara, hava mis gibi olunca, çimlerin üzerinde uyuya kalınca, rüya bile farklı oluyor... Sanki gizlendikleri yerden peri kızları, çiçek yüzlü insanlar ve türlü türlü ışık saçan varlıklar gördüm :) Anlatmak istediğimde SÖZLER bana SUSS ortalık halen PUSSsss diyor.. Bu da demek oluyor ki her zaman anlatamıyor insan ya da anlayamıyor... Dünyalığa kapılmışlar için göz, gözü görmüyor, hırslar, aşırılıklar, egosu tavan yapmış insanoğlu ne yazık ki ruhu olduğunu unutmuş. Anlatmak istediğim anlaşılmaz, diyordu ve sadece izle, geçmişten, geleceğe... Aynı yerlerde, hep aynı hikayelerde ağlar bulursun kendini... Onlar dünyalı, sen duygusallığınla uzaylı gibi... O yüzden güçlü ol! Her şeyi maddeye döken ruh fakirleri, bırak gel gereksiz yükleri o ağaçlar şifan olsun. İhmale kaldığın tüm duygusal bağlardan özgür bırak kendini.. Kır zincirleri, ‘özgürlüğün kudretindir’ diye fısıldıyor her hücreme bu muhteşem rüyanın sesi... Sonra bir mutlu uyandım sanki harikalar diyarını izlemiş gibi. Uyanır uyanmaz aklıma ilk gelen “Her şey neye layıksa ona dönüşür” diyen Hz. Mevlana sözlerini hatırladım. Bu hafta size tavsiyem doğanın mucizevi şifalarından sizde yararlanın, eskiden ilaç mı varmış sanki, şimdi önüne gelen depresyon ilacını şeker gibi içiyor. Yanlış anlaşılmasın doktor ne diyorsa o ama doktorluk olmaya gerek var mı? Ondan önce öz bakım, özünüzün sesine kulak verin! Dinleyin şu Çağrı Kızı çıkın doğanın kucağında, nefes alın bolca, çimlerin üzerine uzanın boylu boyunca, seyre dalın alemi dönen dünya bir devran, bir rüya gibi.. Sevgili okurlarım bu arada adım soyadım gibi.. Ruhumun dünyada akışı, bu yüzden sizi özünüze ruhunuzun ihtiyaçlarına kulak vermeye çağırıyor Çağrı Kız. Sahi sizler benim kimlik adımı biliyor musunuz? ÇAĞRI TANYELİ ÖZRUH. Haftaya yine yeni yazılarda kavuşmak üzere sevgiyle, hoşça kalın.
4
17 September 2019
Editor: Dr M. Said Erdem (MD, BMedSci)
T
rkısh NEWS PRESS
HEALTH
YILDIRAY ASLANTAŞ yaslantas@turkishnewspress.com.au
11 Eylül saldırılarının 18. yıl dönümü!
1
1 Eylül saldırılarının 18. yıl dönümünde olayın perde arkası merak ediliyor. ABD tarihinin en büyük terör olayı olan 2001 yılında Başkan George Walker Bush döneminde gerçekleşen 11 Eylül saldırısı görüntüleri de yaşananların önemini kanıtlar nitelikte Modern dünya tarihinin dönüm noktalarından olan 11 Eylül saldırıları, El Kaide’nin 4 uçak kaçırarak ABD’nin önemli yapılarını hedef aldığı ve yaklaşık 3 bin kişinin ölümüne sebep olduğu 4 ölümcül saldırıyı içine alan eylemdir. 11 Eylül 2001 tarihinde sabah saatlerinde El Kaide örgütünün kaçırdığı 4 uçaktan ikisi New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin İkiz Kuleler olarak bilinen güney ve kuzey kulelerine çarparak intihar saldırısı düzenledi. Üçüncü uçak ise ABD Savunma Bakanlığı karargahı Pentagon’a çarptı ve Pensilvanya’nın Pittsburgh ketindeki Yahudi Sinagogu’nu hedef alan diğer uçak da F16’lar tarafından Pensilvanya kırsalında düşürüldü. 30 bin kişinin çalıştığı Dünya Ticaret Merkezi’nin İkiz Kulelerinde 2 bin 606 kişi, Pentagon’da 125 kişi, kaçırılan uçaklarda da 246 kişi hayatını kaybetti. Açıklanan toplam kayıp sayısı 19 terörist ile birlikte 2 bin 996 kişi olarak belirlendi. ABD ekonomisinin uğradığı maddi zarar 120 milyar doların üzerinde hesaplanırken saldırıların New York şehrinde ve altyapısında yarattığı maddi hasar ise 60 milyar dolardan fazlaydı. ABD ekonomisinin uğradığı maddi zarar 120 milyar doların üzerinde hesaplanırken saldırıların New York şehrinde ve altyapısında yarattığı maddi hasar ise 60 milyar dolardan fazlaydı. 11 Eylül terör saldırılarından 11 gün sonra ABD İç Güvenlik Bakanlığı kuruldu, kısaca PATRIOT adı verilen yasa çıkarılarak terörle mücadelede yapılacaklar daha da ayrıntılandırıldı. Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) yetkileri genişletildi. Tüm dünya terör alarmına geçti ve ABD göçmen politikasını değiştirerek sınır dışı etme oranını hızla yükseltti. Dünya genelinde terör korkusu, İslamofobi ve ırkçılık giderek arttı. ABD tarihinde ilk kez, ülkenin hava sahası kapatıldı. Saldırıların hemen ardından ilan edilen olağanüstü hal, halen yürürlükte bulunuyor. Guantanamo adasında “yasa dışı düşman savaşçılar” adı verilen kişilerin tutulduğu bir hapishane kuruldu .Dönemin Başkanı Bush, İran, Irak ve Kuzey Kore’yi “şer ekseni” olarak tanımladı. 11 Eylül saldırılarının en önemli sonuçlarından biri “terörle mücadele eden” ABD’nin Afganistan’a savaş açması oldu. Saldırılardan sonra Bush, Afgan Taliban örgütünden, El Kaide Lideri Usame Bin Ladin’i teslim etmesini istedi. Ancak Taliban bu isteği geri çevirdi. ABD 7 Ekim 2001’de Afganistan’daki Taliban rejimine ve Bin Ladin’in örgütünü yok etmek amacıyla Afganistan’ı bombalamaya başladı. Usame Bin Ladin 10 yıl sonra, 2 Mayıs 2011 tarihinde Pakistan’ın Abbotabad kentinde yakalandı ve öldürüldü. ABD, Afganistan’ın ardından Irak’ı da işgal etti.11 Eylül saldırısı sonrası yapılan araştırmalarda, Müslümanlara yönelik saldırıların yüzde 50 oranında arttığı belirlendi.
The hazards
of smoking Smoking is believed to be the single most important preventable cause of illness and death in Australia. There are an estimated 7000 chemicals in tobacco smoke, of which over 70 have been linked to the development of cancer. Over the years, the proportion of smokers in Australia has decreased steadily, with a current estimate of around 2.5 million Australians who are daily tobacco smokers.
S
moking has long been a custom in many civilizations over thousands of years and it is not clear where the practice initially began. There is some evidence that smoking tobacco had been practiced over 5000 years ago in the Americas as part of religious rituals. It is believed tobacco was introduced to Europe in the 16th century by the explorer Christopher Columbus and by the 1700s it became a widespread practice with an established tobacco industry. Smoking became a popular activity in many countries around the world and was done for many reasons, including a way to socialise with others, for relaxation and also as a result of influence from marketing and tobacco promotion. The dangerous effects of tobacco smoking had been known for many years, even as early as the 1600s. One early English essay in 1602 described that illnesses commonly seen in chimney sweepers was linked to soot exposure, which tobacco smoke may have similar effects to. Physicians in the 1700s also linked the development of lip and tongue cancer cases to pipe smoking. Although cases of the bad health effects of tobacco smoking were highlighted for many years, many of these were downplayed or disregarded as not being linked to smoking by those supporting the tobacco industry. They were also very influential in political and marketing campaigns – many tobacco companies used doctors who advocated for smoking in magazine advertisements during the early 20th century. In 1964, a landmark report was released by the Surgeon General of the United States, which detailed many of the adverse effects of smoking that was supported by the findings of many case studies done over years that showed a clear relationship between smoking and the increased risk of developing many illnesses, including lung cancer, cardiovascular disease, emphysema and chronic bronchitis. It also showed a link
between pregnant women who smoke and effects to the foetus, such as being born underweight. The report was influential in changing public opinion about the effects of smoking in America and much of the developed world. In the years that followed, many regulations were developed to help reduce the influence of tobacco industries and dissuade people from smoking. This included mandatory warning labels on tobacco products, restrictions on advertising in media and placing minimum age requirements to purchase tobacco products. Today, the prevalence of tobacco smoking has steadily declined in much of the developed world, but the industry has now refocussed on promoting the practice in less developed parts of the world including Asia, Africa, the Middle East and Latin America. This has steadily increased the total number of smokers worldwide. The World Health Organisation (WHO) estimates there are 1.1 billion smokers in the world, of which 8 million die each year as a result of complications from direct and indirect tobacco use. Globally, lung cancer is the leading cause of cancer death – around 90% of cases in males and 65% of cases in females are linked with tobacco smoking. At least 15 other cancer types are believed to be linked with smoking include cancers of the lips, tongue, throat, windpipe, oesophagus, stomach, bowel, liver, bladder and bone marrow. Besides cancer, smoking is known to have many other adverse effects on the body including increased risk of stroke, heart attack, hypertension, staining and decay of teeth, hoarseness of voice, chronic dry cough, loss of taste and smell and peripheral vascular disease. Second-hand smoke is also harmful to those around a smoker and poses the same
health risks as active smoking. There is also a link between smoking inside the home and the development of asthma in children and sudden infant death syndrome (SIDS). It is commonly known that many tobacco products such as cigarettes contain nicotine. Nicotine is naturally produced by the human body and functions as a neurotransmitter (chemical for communication between nerve cells) to regulate functions of the body. It is also a highly addictive substance that can result in nicotine addiction, which is why smoking itself can become addictive and there are high chances of relapse for those trying to quit a they can result in unpleasant withdrawal symptoms like irritability, anxiety, sweating and tremors. Currently, nicotine replacement therapies such as gums, patches and sprays are used to help overcome the desire to smoke and replace the cravings for nicotine with something less harmful, ultimately to cease smoking and nicotine use altogether. Other options to quit include gradually reducing the number of cigarettes over time and quitting outright without aids (also called going ‘cold turkey’). The benefits of quitting smoking are seen within hours after quitting and get better over time. After six hours, heart rate and blood pressure stabilise. After one day, almost all nicotine is flushed from the body and oxygen perfusion to the body is improved. After three months, the lung’s ability to naturally clean mucous and tar from the airways is recovering and the immune system is better at fighting off infections. After one year, the risk of heart attack is half of that of someone who never smoked. After fifteen years of quitting, the risk of heart attack and stroke is very close to that of someone who has never smoked. Speak with your doctor if you would like more information regarding smoking and ways to quit. Call the Quit Smoking Helpline for advice on 13 QUIT (13 78 48). More information on the effects of smoking can also be found on the Better Health Channel (www. betterhealth.vic.gov.au/health/healthyliving/smoking-effects-on-your-body) and a comprehensive online resource for information on smoking is Tobacco in Australia, compiled by the Cancer Council Victoria (www. tobaccoinaustralia.org.au/home.aspx).
INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 17 EYLÜL - 24 EYLÜL 2019 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 2.49 Penguen Hazır Garnitür (540 gr)
$ 7.99 Çaykur Siyah Süzen (100’lü)
$ 1.49 Tamek Şeftali Nektarı (1 lt)
$ 1.49
$ 3.99
Tukaş Haşlanmış Barbunya (800 gr)
Dalan Antik Sabun (5’li paket)
99 c
$ 2.99 Tamek Domates Salçası (700 gr)
Flipz Keyif Mix (Paketi)
$ 9.99 M. Birlik Siyah Zeytin (800 gr)
$ 3.99
Eti Tea Biscuits (1 kg)
www.facebook.com/gimasupermarket
31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599
AUSTRALIA
T
rkısh NEWS PRESS
Morrison accepts climate a factor in bushfires and defends Coalition policy
S
Scott Morrison has dismissed suggestions his government has not acted to address climate change while acknowledging climate was “one of many factors” that fuelled ferocious bushfires in Queensland and New South Wales. peaking at Canungra in the Gold Coast hinterland on Friday, the prime minister was asked about climate policies after a bushfire that had burned into nearby subtropical rainforest. “It’s quite uncommon for rainforest to burn as the fireys here were telling me … They have been there for 25 years and never seen a fire,” he said. “So we are dealing with challenging conditions. It is very dry at the moment. That’s what happens in droughts. “[Climate change] is one of many factorse going to these incidents.” When asked about climate policies, Morrison said the government had “exceeded” its targets under the Kyoto protocol. The government has been accused of using carryover emissions credits from Kyoto targets to meet its next tranche of commitments, made at the Paris climate conference in 2015. “The government believes we need to take action on climate change and we will continue to do that,” he said. “We are one of the few countries that will actually exceed the Kyoto 2020 targets. We
PM tours bushfire area as Queensland emergency minister laments continuing climate change denial. make commitments and we keep them. “We have already responded and we will continue to respond, to take action on climate change. I do not accept any suggestion that we do not, because we do.” On Friday the state government warned that Queensland’s bushfire and cyclone seasons could collide this year, as the state cops a battering from climate change. Queensland’s emergency services minister, Craig Crawford, said he had appointed a team to make sure volunteers called on in times of disasters could cope with what lay ahead. Crawford feared what might happen if the bushfire season continued the way it had begun, if fatigue set in among volunteers and employers who released them from work during emergencies.
“Are we going to be able to sustain those numbers? What happens if we have a fire season like we had for the last week for the next three to four months? He has appointed a QFES team to look at how the state can best manage volunteer fatigue and other risks, including limited interstate help once fire seasons kick in elsewhere around Australia. Hundreds of firefighters have travelled to Queensland over the past few weeks to help. x Hundreds of firefighters have travelled to Queensland over the past few weeks to help. The state government was turning its mind to recovery plans for fire affected communities, with a focus on rebuilding their economies.
17 September 2019
7
Half ton of meth hidden in motors discovered in NZ
N
ew Zealand authorities said Friday they found more than a half ton of methamphetamine hidden inside a shipment of 60 electric motors from Thailand. Customs Investigations Manager Bruce Berry said officials believe a sophisticated Canadian drug cartel is behind the shipment. Two Canadian men in their mid20s and one New Zealand man have been arrested and charged with importing and possessing methamphetamine. They each face a maximum sentence of life imprisonment if convicted.
T
rkısh NEWS PRESS
Year: 2 Volume: 71
President Yüksel Çifçi
Newspaper Editors Adem Taliç, Sinem Taslak, Tanyeli, Hilal Kırmızı, Sibel Örnek Page Layout & Design Necmettin Öksüz
Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben, Davut Kılıç (Sports), Vahit Erzor (Koşe&Şiirler), Ayad Naji (Page Editing & Graphic Designs) Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan (Medical&Health), Dr. Hilal Çoruhlu (Medical), İzzet Anmak (Australian English&Politics) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Şahin Şahinkaya, Ömer Boyacı (Youth&Sport), Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Evla Han, Ayşe Han, Elif Sele (Editors) Brisbane Team Yıldıray Aslantaş (General Manager), Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Mehmet Güler
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM
Monday: Fatma Gençtürk, Gülten Akbar, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Aybir Yılmaz, Gazel Kiliçdoğan, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın Wednesday: İzzet Anmak, Serkan Uyanık, Yasin Köksal Thursday: Seyrullah Aksakal, Osman Boyacı, Salime Eken, Hatice Güngör Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık Saturday: Sülhan Yılmaz, Bülent Arıkan, Mucahid Gelöz, Vahit Erzor Sunday: Barış Cengiz, Cem Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Şahin Şahinkaya, Murat Şirin
Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Yıldıray Aslantaş): 0433 162 655 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0421 889 296 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: P.O Box 12 Guildford NSW 2161 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au “Ideal Prime Beach”
8
17 Eylül 2019
T ‘Babamızı kaybetsek PROF. DR. MEHMET ÇELİK rkısh NEWS PRESS
.
TÜRKIYE
HASBIHAL
mcelik@turkishnewspress.com.au
12 Eylül’den iki hatıra
1
2 Eylül Askeri Darbesi, Cumhuriyet döneminin en kanlı, en acılı ve sonuçları itibariyle en ağır darbesidir. Darbenin zeminini CIA ve MOSSAD başta olmak üzere dış istihbarat örgütleri hazırladılar. Ülkede sağ-sol terör örgütleri, ne huzur bıraktılar ne de can güvenliği. Siyasetçiler ise, birbirlerini yemekle, terörden beslenmekle meşguldüler… Zaman zaman ah şu hafta benim taraftan şöyle ses getirecek birileri öldürülse diye, el açıp bir dua etmedikleri kalıyordu… Medya ise, daha ne duruyorsunuz manşetleriyle askere davetiye üstüne davetiye çıkarıyorlardı!.. 12 Eylül 1980 gününden itibaren 1987’lere kadar Türk medyası her darbeye güzellemeler yaparak, durumu idare etti… Darbe gecesine ait ve hiç unutamadığım bir hatıramı aktarayım: 11 Eylül 1980 günü Ankara’dan Elazığ’a dönüyordum. Hazar Turizm’le ve otobüsün 43 koltuğu da doluydu. Otobüs yolcusu… Kadın-erkek, genç-yaşlı, cahil-alim Elazığlı, Bingöllü, Tuncelili… Kısaca her yönüyle Türkiye karması… Sabah’ın 04:00’ne doğru otobüsümüz Malatya il sınırlarına girdi. Aniden şoför sert bir fren yaptı, tüm yolcular sarsılarak uyandılar…
Herkes bir kaza oldu diye endişeli şekilde etrafa bakışırken, şoför otobüsün iç lambalarını yaktı ve radyonun sesini sonuna kadar açtı!.. Evet, askeri darbe olmuştu ve silahlı kuvvetlerin bildirisi okunuyordu!.. Bir anda 43 kişilik otobüsten topluca bir ses yükseldi: Ya Rabbi, Sana şükürler olsun!.. Evet, tüm Türkiye’nin beklentisi bu idi!.. Bana bu askeri darbenin suçlularını sıralar mısınız derseniz birinci sıraya siyasileri korum!.. 3-5 oy için, siyasetçinin yapmayacağı şey yoktur!.. Yaşadıklarım ve hayat tecrübem bana bu gerçeği gösterdi!.. Buradan kimse bir polemik konusu çıkarmasın… Sıralamanın devamı var: Asker, dış istihbarat örgütleri, üniversiteler, sendikalar… hepsinin hatırı sayılardan fazla tuzlar var çorbada!.. Ama, kimse siyasetçileri konuşmuyor!.. Özellikle, gelenler-gidenlerin defterlerini açmıyor!.. Atatürk ve İnönü hariç!.. Şu anda Atatürk de hedef tahtasından indirildi… İyi de oldu tabi!.. Bir kaldı, İnönü!.. Haydi hayırlısı!.. Siyasetçilerin kendilerinin yazıp, kendilerinin oynadıkları bu tiyatro oyunlarına da TARİH diyorlar!.. Bilesiniz!..
Sakın, resmi belgelere dayanarak tarih yazmayın! Evet, geleceğin tarihçilerine sesleniyorum: Ortadoğu’nun bu günlerini yazacak tarihçiler, sakın ha sakın!.. Avrupa’nın lüks otellerinin salonlarında yapılan göstermelik toplantılarda yazılan süslü cümleleri esas alarak tarih yazmaya kalkmayın!.. Diplomasi fahişelerinin boy gösterdiği bu barış toplantıları(!) nın asıl amacı, dünya kamuoyunun şişen karnının gazını almaktır!.. 70 yıllık Filistin-İsrail barış görüşmelerine bir bakın, barışa bir karış da olsa yaklaşılan bir toplantı örneği gösterebilir misiniz?.. Şu gerçeği hep göz önünde tutun: Tüm dünyanın ve tüm ülke/ milletlerin siyasi ve askeri tarihleri, resmi tarihtir… Hiçbirisi gerçekçi ve objektif değildir. Geleceğin Ortadoğu’sunu yazacaklar yukarıda verdiğim şu iki fotoğraf, belge için yeter de, artar!.. UNICEF’in Birleşmiş Milletler’in merkezinde oluşturduğu temsili mezarlık fotoğrafına bir bakın ve gözlerinizi kapatarak kendi çocuğunuzu ve torunlarını-
zı gözlerinizin önünde bir canlandırın bakalım!.. 20. yüzyıl kazılarında Amerika, Afrika ve Ortadoğu’da bulunan çocuk kurbanı mezarlıklarını andırıyor!.. Dünün vahşileri, bu çocuk kurbanlarını ûlvî bir gaye uğruna yapıyorlardı!.. Yani yanlış bir inancın kurbanı idiler!.. Ya şimdiki mezarlar!.. Bir türlü mideleri doymayan zamanın firavunları, sermaye tanrılarının marifeti!.. Ey insanlık utan, utan!.. Şu Aylan bebeğin masum yatışı, bir gün saltanatlarınızı başınıza yıkacaktır!.. Bu gerçeği unutmayın!..
bu kadar üzülmezdik’ Merhum Başbakan Adnan Menderes’in o dönemi yaşamış hemşehrileri, “demokrasinin kara gününü” gözyaşlarıyla anıyor. Menderes’in hemşehrileri, “Öyle güzel bir adamı başımızdan aldılar. Babamızı kaybetsek bu kadar üzülmezdik. O ülkemizin babasıydı. Yassıada’daki fotoğrafları hâlâ içimizi sızlatıyor” diyor.
R MENDERES’I UNUTAMIYORLA
YUSUF YILMAZ MÜNEVVER ÇIKRIK
ORHAN DEMIR
ÖZER ORCAN
“DARAĞACINDAKİ FOTOĞRAFINI GÖRÜNCE ÜZÜNTÜMDEN BAYILDIM”
Çiftlik çalışanlarından 89 yaşındaki Münevver Çıkrık, Menderes’in işçilerin ardından çayır topladığını, birlikte yemek yediğini ifade etti. Menderes’in asılırkan çekilen fotoğrafını gazetede gördüğünde bayıldığın anlatan Münevver nine şöyle konuştu: “Andıkça üzülüyoruz. Kardeş kardeş geçinsek olmuyor muydu? Yassıada’daki fotoğraflarını görünce hâlâ içim sızlıyor. Çocuk kadar kalmıştı. Günah değil mi, yazık değil mi? O size hiçbir şey sormadı, siz onu astınız. Fotoğraflarını görünce hâlâ içim sızlıyor.”
C
umhuriyet tarihinin ilk askeri darbesi olan 27 Mayıs’ın ardından 17 Eylül 1961’de cuntacılar tarafından asılarak öldürülen Başbakan Adnan Menderes’in hemşehrileri, o dönemi gözyaşlarıyla anlatıyor. Menderes’in Yassıada günlerinde özlemle bahsettiği Çine Çayı’nı geçtikten sonra, doğup büyüdüğü memleketi Koçarlı ilçesindeki Çakırbeyli Mahallesi’nin girişinde ziyaretçileri, “Başbakanlarımızdan Adnan Menderes’in köyü Çakırbeyli’ye hoş geldiniz” yazılı tabela karşılıyor. Karşısında ise Menderes’in başbakanlık döneminde sıklıkla geldiği, onun hayatına dair birçok anıyı barındıran, uzun süredir kapalı çiftliği yer alıyor. Mahalleye gelenleri, tarihe tanıklık etmiş “Demokrasi” ismi verilen çınar ağacı karşılıyor. Ağacın tam karşısında ise minareleri bizzat Adnan Menderes tarafından yaptırılmış cami duruyor. 58 YILLIK ACI Menderes’le anısı olan hemşehrileri ondan gururla bahsederken, söz idamına geldiğinde aradan geçen 58 yıla rağmen derin bir sessizliğe bürünüp, gözyaşlarını tutamıyor... Menderes’in çiftliğinde bahçıvanlık yapan, birçok anıyı hafızasında tutan 85 yaşındaki Orhan Demir, Menderes’in çiftliğe geldiğinde kendileriyle sohbet ettiğini belir-
terek, “Çok alçak gönüllü, mütevazı bir adamdı. Kimseyle görüşmeden geçmezdi. Cana yakın bir insandı. Demokrasiyi o getirdi bu memlekete. O geldikten sonra insanlar kimseden çekinmez oldu. Öyle güzel bir insandı” dedi. Menderes’in döneminde birçok hizmetin yapıldığına dikkati çeken Demir, şöyle devam etti: “Yol, okul, camiler onun zamanında çoğaldı. Bunun suçu tek bu, başka bir şey değil. Yani memleketimize iyilik ve demokrasiyi getirmek. Milleti hürriyet sahibi, söz sahibi etmek. Tek suçu demokrasiyi getirip, dini vecibeleri bu ülkede serbest etmek. Arapça ezanı o başlattı. Kur’an kursları açtı. Her yere yardım etti. Yol, su, elektrik her şey onun zamanında geldi. Daha önce çok mahrumiyet yaşadık.” HÂLÂ ADI YETİYOR Darbe ve Menderes’in idam süreciyle ilgili yaşananları anlatırken gözyaşlarını tutamayan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk ihtilal olduğunda traktörle bir arkadaş geldi. ‘İhtilal oldu, beyi götürecekler’ dedi. Dünya başımıza zindan oldu. O günlerde askeri teçhizat her şey etrafımızı sardı. Öyle güzel bir adamı başımızdan aldılar. Babamızı kaybetsek belki bu kadar üzülmezdik. Ben 1,5 yaşında babamı kaybetmişim. Tatmadım baba sevgi-
sini ama o adam bizim babamız gibiydi. Hatta ülkemizin babasıydı. Hâlâ şimdi onun adına, onun namına bizim köye hizmetler geliyor; bu köy Adnan Menderes’in köyü diye.” SON GÖRÜŞ... Adnan Menderes’in başbakanlığı döneminde Çakırbeyli Mahallesi’nde azalık yapan 94 yaşındaki Yusuf Yılmaz ise sık sık Ankara’ya giderek Menderes’i makamında ziyaret ettiklerini söyledi. Menderes’in kimsenin hatırını kırmayan birisi olduğunu belirten Yılmaz, bir anısını şöyle anlattı: “Sürekli Ankara’ya yanına giderdik. En son gittiğimizde Amerika Başkanı (Eisenhower) varmış sanırım. O gittikten hemen sonra bizi yemeğe çağırdı. Yemekte milletvekilleri ve bakanlarla beraber 22 kişiydik. Hiç onlarla konuşmadı, hep bizimle konuştu. Ben de ‘Ağabey köye gelmeyeli ne kadar oldu, çok oldu’ dedim. ‘Geleceğim, geleceğim’ dedi. Kapıdan uğurlarken de geleceğini söyledi. 1959 yılının aralık ayıydı. Bir daha da görmedik zaten.” Mahalle muhtarı Özer Orcan da her eylül ayında büyük üzüntü yaşadıklarını dile getirerek, Menderes’in gelecek nesillere aktarılması gerektiğini, bu açıdan da Adnan Menderes Müzesi’nin yapılmasından büyük mutluluk duyduklarını ifade etti.
WANT TO LEARN
TURKISH? Take advantage of this fantastic opportunity to start from scratch or simply improve your Turkish! Maarif Adult Turkish Course starts this October in Auburn. 019 2 . 0 .1 5 1 : e t a tD Course Star olment: 05.10.2019 nr E f o y a 19 D t 0 s 2 . a L 0 .1 2 1 : t s e Placement T
10 Week Course Fee: $325 (Includes Course Book, Workbook, Speaking/ Writing Club & Other Support Materials)
Certificate will be provided to each participant upon completion of the course. The course is 2 days (6 hours) per week and will be completed in 10 weeks.
Detailed Information and Application learnturkish@maarif.nsw.edu.au
HURRY E R A S E C A L P L I M I T E D!
T
TURKEY
rkısh NEWS PRESS
17 September 2019
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN @ikalin1
Islam and the West: Drifting Away?
A
WITH SYRIAN CONSTITUTIONAL COMMITTEE FORMED, TURKEY-RUSSIA-
IRAN TURN TO PKK/YPG THREAT Atrilateral summit in Ankara between Turkey, Russia, and Iran - the fifth such meeting under the scope of the Astana talks -laid the foundation for a permanent solution in Syria by forming a constitutional committee, however all parties agreed there were still obstacles to reaching peace in the war-torn country, namely terrorist groups such as the YPG/PYD/PKK.
W
e are in complete agreement in aiming for a lasting political solution for Syria’s political unity and territorial integrity,” Erdoğan said in a televised statement as the summit with his Russian counterpart Vladimir Putin and Iranian President Hassan Rouhani began. “The PKK, and its extensions the People’s Protection Units (YPG) and the Democratic Union Party (PYD), is the biggest threat to Syria’s future. As long as the PKK presence in the country continues, neither Syria nor our region can find peace,” Erdoğan told a news conference after the summit. He
said Ankara, Moscow, and Tehran stressed that supporting terrorists under the pretext of fighting Daesh was “unacceptable” - referring to U.S. support for the YPG/PYD, which it has rationalized using that pretext. He added that the leaders have the “same sensitivity” on the importance of protecting Syria’s territorial integrity. Erdogan said Turkey cannot allow a terror corridor along its border with Syria, referring to the YPG/PYD presence there. He added that Turkey’s main aim is to ensure a “peace corridor” in northern Syria.
“We have to take more responsibility to ensure peace in Syria,” he asserted, reiterating that Turkey stood with the Syrian people during the “most difficult and most painful” times. Erdoğan said the Astana platform on Syria was a “unique attempt” and “the sole initiative” to find effective and concrete solutions for Syria. The Astana peace process - seeking to end the Syrian conflict once and for all -was launched in January 2017 upon the initiatives of Turkey, Russia, and Iran. To date a total of 13 rounds have been held in Astana, Kazakhstan.
Dozens face trial over
FETÖ’s exam fraud
T
he Ankara Chief Prosecutor’s Office has launched lawsuits against 213 people, mostly the wives of former military officers linked to the Gülenist Terror Group (FETÖ), over fraud in a 2010 public exam, Anadolu Agency (AA) reported. The defendants face prison terms of up to 30 years for cheating on the 2010 Public Personnel Selection Exam (KPSS), which selects public employees. The indictment says FETÖ leader Fetullah Gülen sought to take over the state by planting group members in the public sector. The defendants are accused of taking questions and answers from the terrorist group’s members before the exam that was held on July 10, 2010.
5 families from Iran join anti-PKK sitin in southeastern Turkey’s Diyarbakır n More More families on Monday joined a sit-in outside the provincial office of a pro-PKK opposition political party in southeastern Turkey’s Diyarbakır, including five families from Iran whose children were abducted by the terrorist group’s Iranian offshoot. Vahide Sunar, a mother who attended the sit-in on Monday, “I got courage after see-
ing the protesting families here and joined them” said. On the 14th day of the sit-in, the number of families waiting in front of the HDP’s provincial headquarters has reached 40. Five Iranian families also joined the sit-in for their children -- who were kidnapped by the Kurdistan Free Life Party (PJAK), the offshoot of the PKK terrorist group based in Iran.
re Western and Islamic societies getting closer or drifting away from each other? In an age of globalization, one would expect the loosening of rigid cultural borders and civilizational boundaries. Yet the fact is that the perceptual gap created by political and ideological differences between Islamic and Western societies is getting deeper and making it more difficult to carry out an intelligent and constructive conversation. The 1990s witnessed the clash of two Western visions of the global order. In his muchcommented essay, Samuel Huntington defined the dynamics of the global system in terms of cultural and civilizational clash. He envisioned the major civilizations of the world as homogenous and self-reliant units and argued that they are bound to clash. He singled out Islamic and Western civilizations as the main two opponents that will shape the future of the global system. In a rather strange way, he presented the Chinese and Islamic civilizations as forming an alliance against the West. He ominously warned that if this Sino-Islamic alliance dominates the world, it will be the end of the Western (i.e. “human”) civilization. This doomsday scenario was countered by Fukuyama’s “end of history” prophecy whereby humanity’s quest for the best political order is assumed to have reached its terminal point with the liberal western democratic order. Different societies will react to this order in different ways but eventually they have no choice but to adapt to it. Fukuyama identified the Muslim world as the most stubborn world civilization resisting the temptations and dictates of the global liberal order. Huntington saw each civilization as marching in its own distinct path as divergent and potentially clashing units. Fukuyama predicted a gradual and global convergence of all cultures and civilizations of the world towards the liberal democratic order. Contentious divergence underlined Huntington’s thesis, and his rightwing Straussian interpreters advocated a sort of ‘survival of the fittest’ strategy for American policy makers. It cost the US dearly in the Afghan and Iraq wars. The Obama administration has distanced itself from such adventures but left, according to the critics, a strategic vacuum. Convergence was the subtext of Fukuyama’s “end of history” thesis and allowed a plurality of cultures only within the matrix of a homogenous and singular world order. In its essence, Fukuyama was reiterating the central thesis of the Enlightenment modernism which held that there is and will be only one truth, one world culture and one world system. His Hegelian reading of the global order in the 21st century sought to subsume the different cultural traditions of the world under one presiding order. The 1990s had the aura of both divergence and convergence, depending on what you wanted the future to be. A different picture has emerged since then. Neither violent
clash nor wholesale convergence defines the shifting dynamics of the present world order today. Instead, a deepening network of interdependence and multilateralism is taking over regional and global issues. Contrary to Huntington, civilizations are not homogenous ‘actors’ and certainly not monolithic and rigid units. Civilizational identities and loyalties do maintain their significance. At certain levels, people identify themselves as European, Chinese or African. This should be embraced and celebrated as a source of enrichment for humanity. Civilizational identities and cultural traditions should not be belittled or marginalized in the name of global (read “secular-liberal”) values. In this age of rapid globalization and crosspollination, civilizational identities, we should note, play themselves out in dispersed and multifaceted ways. They can create alliances or lead to clash and confrontation. As we saw recently in the policy differences over Syria and Ukraine, countries bundled together under the same civilizational block such as “West” or “Islamic” can hold opposite positions and form political alliances with those from different civilizational regions. Both paradigms of divergence and convergence are hegemonic in essence and should be rejected. Instead, the reality of different civilizational identities should be acknowledged within a larger context of interdependent pluralism. Globalization has discredited notions of a world order regulated from a single political center and cultural vantage point. As Ibn Khaldun argued the in the 14th century, urban cultures and civilizations are open to outside influences but they also have the potential to influence others. Civilizations survive when they preserve their core values, which help their members maintain their “group solidarity” (‘asabiyyah) in the face of internal threats and external challenges. Before Ibn Khaldun, it was al-Farabi who described civilization not only as cultural unity but also as the deliberate and cosmopolitan mixing of different cultures and traditions. The great civilizations of history from the Roman to the Islamic have been built on the interplay of a variety of cultural, ethnic, religious, scientific and aesthetic traditions. The Andalusian experience of “convivencia” (living together) was based on the shared value of “common good” beyond religious and cultural boundaries. The Enlightenment modernity sought to reduce human history to a single, Euro-centric worldview. Globalization has brought back the pre-modern modalities of cultural interaction and made possible new modes of cosmopolitan interaction. Islamic and Western societies need to recover this cosmopolitan spirit. It may allow them to have an intelligent conversation about not only current affairs and global politics but also and more importantly about what makes us all humans. > Source: Daily Sabah
T
.
EKONOMI
rkısh NEWS PRESS
Avustralya’ya gıda ihracatında seviye aşılacak Sydney’de geçtiğimiz hafta düzenlenen gıda fuarında Türkiye ile birlikte 35 ülke yer alırken, Türk sektör temsilcileri Avustralya’ya ihracat seviyesinin önünü açmak için seferber olmuş durumda. Fuarı ziyaret eden Başkonsolosumuz Melih Karalar, “Türkiye ile Avustralya arasındaki ticaret hacmi son 3 yılda artış eğiliminde. Bu ivmenin artarak devam edeceğine inanıyoruz” dedi.
E D ’ Y E N SYD KEY R U T ÜZGÂRI R
A
17 Eylül 2019
MB’den rantiyeciye 325 puanlık tokat!
T
Milli katılım organizasyonunu bu yıl da İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (yaptığı fuarda, Türkiye’nin Sidney Başkonsolosu Melih Karalar, milli katılım standını ziyaret ederek, firmalara sertifikalarını verdi.
vustralya’nın Sydney kentindeki Uluslararası Kongre Merkezi’nde Türkiye’nin yanı sıra 35 ülkeden gıda ve ilgili sektörlerde faaliyet gösteren bine yakın firmanın katıldığı Finefood Avustralya Fuarı büyük ilgi gördü. Bu yıl 35’incisi düzenlenen Fine Food Avustralya Fuarı’nda Türk gıda ürünlerini, İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KUMİB) tarafından oluşturulan Milli Katılım Organizasyonu bünyesindeki 11 firma tanıttı. KUMİB, Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla fuarda yerini alan Türk firmaları kurutulmuş meyveler-
den sert kabuklu yemişlere, konserve türlerinden tatlılara, işlenmiş gıdalardan içeceklere kadar çok sayıda ürünü Avustralya pazarına sundu. Fuarı ziyaret eden Sydney Başkonsolosu Melih Karalar, Türk gıda firmalarını Avustralya’da ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını söyledi. Türkiye ile Avustralya arasındaki ticaret hacminin arzulanan düzeyde olmadığını hatırlatan Melih Karalar, şöyle devam etti: 100 MİLYON DOLARLIK KATKI ‘‘Ülkemiz ve Avustralya arasındaki ticaret hacmi maalesef arzu ettiğimiz düzeyin altında. Rakamlara baktığımızda yaklaşık 1 milyar dolarlık ithalatımız varken, ihracatımızın 700 milyon dolar civarında seyrettiğini görüyoruz. Bugün burada bulunan yaş, kuru meyve, sebze ve hububat sektörü temsilcilerinin Avustralya’ya ihracatı 100 milyon dolar seviyesinde. Son 3 yıllık dönemde de bir artış eğilimi içerisinde. Biz bu yakalanan ivmenin artarak devam edeceğine inanıyoruz.’ Avustralya’ya yapılan gıda ürün-
leri ihracatına bakıldığında son yıllarda önemli oranda bir artış görüldüğünü dile getiren KUMİB Yönetim Kurulu Başkan Yarımcısı Semih Ergüder de, ‘‘Son 12 aydaki ihracat rakamlarımıza bakarsak yüzde 10 civarında bir artışımız var ve bu da yaklaşık 53,5 milyon dolarlık bir ihracata denk geliyor ki; yaptığımız çalışmaların bir karşılığı olduğunu gösteriyor bize. Çünkü uğraşıyoruz, her geçen gün kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz’’ dedi. Bu yıl dördüncü kez katıldıkları Finefood Avustralya Fuarı’nda yaptıkları sunumların ihracatın artmasına katkıda bulunduğunu kaydeden Ergüder, şunları dile getirdi: ‘‘Fuar dönüşümlü olarak Melbourne ve Sydney’de yapılıyor. Her fuarda kendimizi geliştiriyoruz.Son 12 aydaki ihracatımıza da bu yansımış durumda ve 4 yıl öncesine göre de bunu karşılaştırdığımızda gelişmeleri görüyoruz.’ Milli Katılım Organizasyonu stantlarında yapılan ürün tanıtımı ve cooking Showlar Avustralyalıların yoğun ilgisiyle karşılaştı.
13
üm dünyada yavaşlayan ekonomiyi canlandırmak için faiz indirim eğilimi artarken, Finansal istikrarı sağlamaya odaklanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) da, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 325 baz puan indirerek yüzde 19,75’ten yüzde 16,50’ye çekti. TOPARLANMA SÜRÜYOR Kurul’dan yapılan açıklamada son ekonomik verilerin iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanma eğiliminin devam ettiğini gösterdiği belirtilerek şunlar kaydedildi: “Küresel büyüme görünümündeki zayıflamaya rağmen rekabet gücündeki gelişmelerin etkisiyle mal ve hizmet ihracatı artış eğilimini sürdürmekte. Önümüzdeki dönemde ihracatın büyümeye katkısını sürdüreceği, enflasyondaki düşüş eğilimi ve finansal koşullardaki iyileşmeyle birlikte ekonomideki toparlanmanın devam edeceği öngörülmektedir.” DOLAR AKSİNE DÜŞTÜ TCMB, PPK’nın faiz oranını 325 baz puan indirmesi döviz ve altın piyasalarına pozitif etki etti. Yerli ve yabancı yatırımcılarca satın alınan indirimin rolüyle dolar 5.66, Euro 6.21 lira, gram altın 272 liraya geriledi. Borsa İstanbul (BİST) 100 Endeksi ise prim yaparak 103 bin sınırına aştı.
Çarklar dönüyor cari fazla verdik
T
ürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından temmuz ayına ilişkin ödemeler dengesi verileri açıklandı. Cari işlemler hesabı temmuzda 1 milyar 158 milyon dolar fazla verdi. 12 aylık cari fazla da 4 milyar 445 milyon dolar oldu. Öte yandan; sanayi üretim endeksi temmuzda haziran ayına kıyasla yüzde 4,3 arttı. Madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksinde yüzde 3,2, imalat sanayi sektöründe ise yüzde 4,7 artış gözlendi.
: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER
TURKEY
TURKISHAIRLINES.COM
. GEZI
T
rkısh NEWS PRESS
17 Nisan 2019
15
Nüfusunun18 katı turist ağırlayan ilçe
U L O B N A R SAF D
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve “korumanın başkenti” unvanıyla anılan Karabük’ün 50 bin nüfuslu Safranbolu ilçesini, yılın 8 ayında nüfusunun 18 katı turist ziyaret etti. Kaymakam Fatih Ürkmezer, “Geçtiğimiz sene konaklama ve günübirlikçilerle 1 milyon 250 bin turist sayısına ulaştık. Bu yıl daha iyi bir rakama ulaşmış olacağız” dedi. ünya Miras Listesi’nde yer alan ve “korumanın başkenti” unvanıyla anılan Karabük’ün 50 bin nüfuslu Safranbolu ilçesi, yılın 8 ayında nüfusunun 18 katı yerli ve yabancı turisti ağırladı. 18 ile 20. yüzyıllar arasında yapılan ve genellikle üç katlı, 6-8 odalı, ihtiyaçlara uygun tasarlanarak estetik biçimde şekillendirilmiş geleneksel evlerin yer aldığı tarihi ilçe, yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor. OSMANLI MİRASI EVLER Osmanlı’nın mimarisi, şehir hayatı ve kültürünü günümüze kadar aktarmayı başaran, han, hamam, konak, çeşme, cami ve köprüleriyle açık hava müzesini andıran 50 bin nüfuslu ilçeyi, 8 ayda yaklaşık 900 bin yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Geleneksel yapıların yer aldığı ilçeye gelen ziyaretçi sayısında ocak-ağustos aylarında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artış oldu. Bu yılın ocak-
ağustos döneminde Safranbolu’da konaklamalı turist sayısı 156 bin 656 yerli, 62 bin 57 yabancı olmak üzere 218 bin 713 olarak kayıtlara geçti. Safranbolu, günübirlik gelen ziyaretçilerle yılın 8 ayında 874 bin 852 yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yaptı. EN ÇOK ÇİNLİLER GELİYOR İlçeye bu sürede en çok yabancı turist Çin’den geldi. Safranbolu’yu 27 bin 791 Çinli, 21 bin 900 Tayvanlı ziyaret ederken, bunları sırasıyla Japonya, ABD, Güney Kore, İtalya, Suudi Arabistan, Almanya, Tayland, Irak, Polonya ve Kuveyt vatandaşları izledi. Safranbolu Kaymakamı Fatih Ürkmezer, ilçenin turizmde son 3-4 yılda büyük bir atılım gösterdiğini söyledi.
Geçen yıl konaklama ve günübirlik ziyaretlerle 1 milyon 250 bin civarında turist sayısına ulaştıklarını aktaran Ürkmezer, şöyle devam etti: 1 MİLYONU AŞACAK “Bu sene de bu ivme devam ediyor. Özellikle bu yıl yerli turist sayısında büyük bir artış var. Ağustos ayının tahmini rakamlarıyla şu anda yaklaşık 220 bin civarında konaklamalı turistimiz var. Buna günübirlikçileri de eklediğimizde Safranbolu 8 ayda yaklaşık 900 bin turiste ulaşmış durumda. Bu hızla devam edersek bir milyonu aşacağız. Geçen seneki rakamı da yakalayıp üzerine de inşallah koyacağız.” dedi. Kaymakam Ürkmezer, yaz
sezonunun bittiğini, sonbahar ve kış sezonunun başladığını ifade ederek, Safranbolu’da turizmin her mevsim devam ettiğini kaydetti. SAFRAN HASADI TURİZMİ Ekim ve kasım aylarında safran hasadının yapılacağına işaret eden Ürkmezer, kış mevsiminde de özellikle eski çarşıya fotoğraf sanatçıları ile yerli ve yabancı turistlerin gelmeye devam ettiğini dile getirdi. Fatih Ürkmezer, yılın 8 ayında Safranbolu’ya 55 bin civarında yabancı turist geldiğini belirterek, “Safranbolu Uzak Doğulu turistlerin çekim merkezi. Safranbolu Ankara ve İstanbul’a yakın bir kent. Buralardan da düzenli olarak yerli
turist geliyor. Yükselen turizm ivmemiz inşallah önümüzdeki 4 ay devam edecek. Aralık ayının sonuna geldiğimizde geçen seneki rakamdan daha iyi bir rakama ulaşmış olacağız” değerlendirmesinde bulundu.
PAZARTESI
Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Gülten Akbar ÇAY MOLASI
. . T rkıye’nın
SESİ RADYOSU info@turkishmedia.com.au 1300 917 566
Ergül Uybadın
Tuğçe Uybadın Büşra Erkan
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
ÇARŞAMBA
İzzet Anmak Serkan Uyanık IZZET-I IKRAM
PERŞEMBE
Seyrullah Aksakal Osman Boyacı DIYANET SAATİ
TANYELI’YLE BIZ BIZE
I
CUMARTES Sülhan Yılmaz Mücahid Gelöz
SALI Gazel Kılıçdoğan
CUMA
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600
T
rkısh
Bülent Arıkan Vahit Erzor
HAFTANIN ARDINDAN
PAZAR
Barış Cengiz Cem Birben BARIŞ ZAMANI
SATURDAY0 16.00-17.0
Ahmet Kale, Tuğçe Köksal, Melda Kocataşkın, Meltem Kılıçoğlu & Yasin Köksal
THE SOURCE
ÇARŞAMBA
@turkiyeninsesiradyosu
MEDIA LIMITED
MURAT ŞIRIN
ŞAHIN ŞAHINKAYA
MELBOURNE’IN SESİ
T
WORLD
Malik Shah
M
alik-Shāh, (born Aug. 6/16, 1055-died November 1092, Baghdad [Iraq]), third and most famous of the Seljuq sultans. Malik-Shāh succeeded his father, Alp-Arslan, in 1072 under the tutelage of the great vizier Niẓām al-Mulk, who was the real manager of the empire until his death. Malik-Shāh had first to overcome a revolt of his uncle Qāwurd (Kavurd) and an attack of the Qarakhanids of Bukhara on Khorāsān; thereafter he consolidated and extended his empire more through diplomacy and the quarrels of his enemies than by actual warfare. He suppressed the former vassal principalities of upper Mesopotamia and Azerbaijan, acquired Syria and Palestine, and established a strong protectorate over the Qarakhanids and a measure of control over Mecca and Medina, Yemen, and the Persian Gulf territories. His control of the Turkmens of Asia Minor was contested by a rival Seljuq dynasty. Malik-Shāh displayed a great interest in literature, science, and art. His reign is memorable for the
Farazi
HAFTANIN KELIMESI
rkısh NEWS PRESS
17 September 2019
17
TARIH & EDEBIYAT
SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au
splendid mosques of his capital, Eṣfahān, for the poetry of Omar Khayyam, and for the reform of the calendar. His people enjoyed internal
peace and religious tolerance. However, there were shadows amidst this glory. His brother Takash, governor of Khorāsān, revolted and was imprisoned and blinded. Under the leadership of Ḥasan-e Ṣabbāḥ there arose the antiorthodox terrorist movement of the Assassins who murdered Niẓām al-Mulk in 1092. Before this he was partly estranged from his vizier who favoured the claims to succession of Malik-Shāh’s eldest son by his first wife against
n Gerçek olduğu henüz kesin olmayan, varsayımsal anlamlarına gelen sıfattır. Farazi konuşuyorum… Farz edelim ki… Varsayalım ki… “Kendime yetmek istememi ne büyük bir tutarsızlık! Farazi
those of a son by his second wife. Further, his relations deteriorated with the Caliph of Baghdad who had married Malik-Shāh’s daughter and neglected her. He had ordered the Caliph to leave Baghdad when he himself died there suddenly, leaving his empire to disintegrate through internal quarrels. Malik-Shah died on 19 November 1092 while he was hunting. He was most likely poisoned by the Caliph or the supporters of Nizam al-Mulk. Under the orders of Terken Khatun, MalikShah’s body was taken back to Isfahan, where it was buried in a madrasa. Upon his death, the Seljuq Empire fell into chaos, as rival successors and regional governors carved up their empire and waged war against each other. The situation within the Seljuq lands was further complicated by the arrival of the First Crusade, which detached large portions of Syria and Palestine from Muslim control in 1098 and 1099. The success of the First Crusade is at least in part attributable to the political confusion which resulted from Malik-Shah’s death. > Source: https://www.britannica. com/biography/Malik-Shah
duyuların yarattığı bilinç ne kadar da alaycı! Ruh duyularla, düşünceler havayla ve ırmakla ne biçim iç içe geçmiş! Koku alma duyumda ve bilincimde hayat canımı yakıyor, bütün bunları söylerken tek derdim bunu
Rohingya still in Myanmar face serious genocide risk: UN Muslims remaining in MyanR ohingya mar still face a “serious risk of genocide,” U.N. investigators said Monday,
warning the repatriation of a million already driven from the country by the army remains “impossible.” The fact-finding mission to Myanmar, set up by the Human Rights Council, last year branded the army operations in 2017 as “genocide” and called for the prosecution of top generals, including army chief Min Aung Hlaing. Some 740,000 Rohingya fled burning villages, bringing accounts of murder, rape and torture over the border to sprawling refugee camps in Bangladesh, where survivors of previous waves of persecution already languished. But in a damning report, the United Nations team said the 600,000 Rohingya still inside Myanmar’s Rakhine state remain in deteriorating and “deplorable” conditions. The Rohingya are denied citizenship in Buddhistmajority Myanmar and are accused of being illegal immigrants from neighboring Bangladesh. The army justified the crackdown as a means of rooting out Rohingya insurgents.
anlatmak Eyüp’ün kitabındaki şu çok yalın, çok engin cümleye dilim dönmediğinden: “Ruhum hayatımdan yoruldu!” > Fernanda Pessoa /Husursuzluğun Kitabı Kaynak: Hikmet Anıl Öztekin /Sufísözlük
Kalp aynalarla dolu bir saray
ÖNCE
Ağaçlar çizerdim, yeşillenirdi; Çizdiğim ağaçlara çizdiğim kuşlar Gelirdi. Ormanlar düşünürdüm, uyurdum, Düşündüğüm ormanlarda kaybolurdum. Anı kuyularından çekmek bir yudum acı su, Bir yudum acı su, çekmek anı kuyularından, soğuksu. Bilemedim bu, ya bir korkunun duygusu, Bilemedim bu, ya da bir duygunun korkusu. Kent dayanıyor bahçenin duvarlarına, Yeni bahçeler çiz, gözlerinin kuşlarına. Hazır kent dayanmışken bahçene Kuşlarını gözüne sal, götür ağaçlarına. > Kaynak: Özdemir Asaf/Çiçek Senfonisi
Harekete geçin!
n Hayallerim hâlâ anılarımdan fazla yer kaplıyor yaşamımda. Şanslıyım bu yüzden ben aslında. Umut ve ihtimaller hep yanı başımda. Çok heyecanlı bir yer bu tatlı dünya. Kısa olan yaşam değil, eksik olan çabalardır hayatta. Cenneti bu dünyada yaşamak emin olun ki bizim elimizde. Cehennem ise sadece kaygılarımızda ve korkularımızda. Her şeyi istemeden, denemeden, yenilmeden gitmeyin sakın bu dünyadan. Rüyaları gerçekleştirmenin tek sırrı, uyanıp bir an önce yataktan kalkmakta. > Kaynak: Nilgün Bodur / Sıradaki
N
e buyurmuştu Erzurumlu İbrahim Hakkı: Bil beyt-i Huda’dır, anı pak eyle şivâdan Kasrına nüzul eyler o sultan gecelerde… Gönül Allah’ın evidir, onu Allah’tan gayrı her şeyden temizle ki, Rahman gecelerde o saraya nüzul etsin; ilahi varidatın kalbe sağanak sağanak yağsın. O an çok iyi anladım ki Allah’a duyulması, beslenilmesi gereken sevgiyi biz insanlara, mahlukata, evlere, arsalara duyuyormuşuz. Allah’ın kalbimizde tecelli ettiği o özel mekâna, diziler, spor programları, yarışma programları, beşer aşkı koyarak adeta köreltiyormuşuz aslında kalbimizi… Oysa şahit oluyordum, seni çok seviyorum, sensiz yapamam dedikerimize gün gelip, yüzünü görmek, adını bile duymak istemiyorum diyebiliyorduk. Sen benim meleğimsin diye hitap
ettiğimiz birine yine gün gelip, şeytan görsün yüzünü diyebiliyorduk. Biz insanları dengesizce seviyorduk. Biz insanları sevgisini gün geliyor maalesef Allah’ın önüne koyuyorduk. Sensiz yaşayama diyerek o kişiyi hayatımızın odak noktası haline getiriyorduk. Allah’ın bize verdiği muhabbet duygusunu biz Allah’tan yana değil, kullarından yana sarf ediyorduk. Evet, Kesinlikle bu dengesizce sevişimizde bizi yoran, üzen, kalbimizi sıkıştıran ve içimizi daraltan sebep Kalpler ancak Allah’ı anınca huzur bulur ayetini unutmamız idi… Kalplere sürekli nefsimizin sevdiklerini andırmaya çalışıyorduk… Bir futbol maçını kaçırsak kahroluyorduk belki ama bir vakit namazını kaçırmak hiç bizi rahatsız etmiyordu. Nefis o kadar eşkıya hale gelmiş ki, yeni yeni farkına varıyordum… > Kaynak: Uğur Koşar/ Evliya ve Eşkıya
Iran seizes oil tanker in Gulf for allegedly smuggling fuel
I
ran’s Revolutionary Guards have seized a vessel in the Gulf for allegedly smuggling 250,000 liters of diesel fuel to the United Arab Emirates, Iran’s semi-official Students News agency ISNA reported on Monday. “It was detained near Iran’s Greater Tunb island in the Persian Gulf...the crew have been handed over to legal authorities in the southern Hormozgan province,” ISNA said, without elaborating on the nationalities of the crewmen. The reported seizure coincided with raised international tensions following a weekend attack on a major oil installation in Saudi Arabia, Tehran’s longtime regional foe. Responsibility for the strike was claimed by Yemen’s Iran-aligned Houthi movement, while the United States has blamed Iran itself for the strike. Iran denies the accusation.
RÖPORTAJ
T
rkısh NEWS PRESS
17 Eylül 2019
19
I Ş A A B LINCA S A M SIKI SI A N R E A T IŞ ALAR KTI KIT RA ÇI TU
Avustralyalı Alyssa’nın
Türkiye macerası
Dünyanın öbür ucu Avustralya’da muhasebecilik yapan Alyssa Dunn, masa başı işinden sıkılınca üye olduğu uluslararası kültürel değişim programı sayesinde Ağrı’ya gelip bir çiftlikte çalışmaya başladı. İshak Paşa Sarayı’na hayran kalan Dunn, “Sıkıcı geçen iş hayatımda bir değişiklik yapmak istedim ve bu dünyanın bir parçası olan farklı kültürleri tanımaya karar verdim” diyor.
M
asa başı işinden sıkılınca uluslararası kültürel değişim programına üye olan Avustralyalı Alyssa Dunn, program sayesinde 12 bin kilometre uzaklıktaki Ağrı’ya gelerek hem çalışma hem de tarihi ve turistlik yerleri tanıma fırsatı buldu. Dünyanın öbür ucu olarak nitelendirilen Güney Yarım Küre’deki Avustralya’nın Quennsland şehrine bağlı Stanthorpe kasabasında muhasebecilik yapan Dunn, masa başı işinden sıkılınca dünyanın farklı ülkelerini gezmeye karar verdi. 12 BİN KİLOMETRELİK MERAK Gezisinin maddi yükünü en aza indirmenin hesaplarını yapan Dunn, internet ortamında kurulan ve gezginlere gittikleri şehirleri çalışarak tanıma fırsatı sağlayan uluslararası bir kültürel değişim programına üye oldu. Dunn, bu program ile zengin tarihi ve kültürel değerlere sahip “medeniyetler geçidi” olarak nitelendirilen Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesine geldi. Programa ev sahibi kapsamında üye olan ve 2015 yılında devletin sağladığı teşviklerle kurulan Eydın-Cevan Süt Üretim Çiftliğinde çalışmaya başlayan
Dunn, yaşadığı şehirden 12 bin 200 kilometre uzakta farklı kültürleri tanımanın mutluluğunu yaşıyor. ÇİFTLİKTE ÇALIŞIYOR Barınma ve yemek ihtiyacı çiftlik sahiplerince karşılanan Dunn, büyükbaş hayvanlar ile buzağıların bakımı, yemlenmesi ile bahçe işlerini yapıyor. Mesaisi bittiğinde ve izinli günlerinde ise bölgenin tarihi ve doğal güzelliklerini gezen Dunn, Ağrı Dağı, İshak Paşa Sarayı ve kent müzesine adeta hayran kaldı. Dunn, ofiste çalışmaktan sıkılınca dünyanın farklı kültürlerini tanımaya karar verdiğini söyledi. İnternette karşısına çıkan uluslara-
rası bir kültürel değişim programı vasıtasıyla planladığı geziyi hayata geçirdiğini anlatan Dunn, şunları anlattı: HAYALIMI GERÇEKLEŞTIRDIM “Sıkıcı geçen iş hayatımda bir değişiklik yapmak istedim ve bu dünyanın bir parçası olan farklı kültürleri tanımaya karar verdim fakat bu gezinin bir de maddi külfeti olacaktı. Hemen araştırmaya başladım ve internetteki bu fırsatı görünce çok heyecanlandım. Sonunda hayalimi gerçekleştirdim ve binlerce kilometre uzaktan, Avustralya’nın küçük bir kasabasından buraya geldim.” Hayvanların günlük bakımı, bahçe
işleri gibi birçok konuda çiftlikteki çalışanlara yardımcı olduğunu belirten Dunn, mesai bitimi ve izin günlerinde ise bölgeyi gezdiğini dile getirdi. MUHTEŞEM BIR DENEYIM! Doğubayazıt’ta yaşadıklarını “muhteşem bir deneyim” olarak nitelendiren Dunn, şöyle devam etti: “Ev sahibi ailem ne yapmamı istiyorsa yardım ediyorum. Çiftlikteki hayvanların günlük bakımı, bahçe işleri ve hatta İngilizce pratiği de yapıyoruz. Ben de Türkçe öğrenmeye çalışıyorum. Beni rahat ve mutlu hissettirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. İzin günlerimde de Van Gölü kıyısındaki plajları, Van Kalesi ve Muradiye Şelalesi’ni gezme fırsatım oldu. Doğubayazıt’ın çevresindeki dağları da çok seviyorum. Ağrı Dağı muhteşem, çok sert, yüksek ve ilginç. İshak Paşa Sarayı ve kent müzesini de gezmeye başladım. Daha fazla gezmek için de burada da-
ha uzun kalmayı umuyorum. Burada yaşadıklarımdan çok memnunum, benim için muhteşem deneyim oldu. Ülkeme döndüğümde tüm arkadaşlarıma tavsiye edeceğim.” BİZ DE TAHMİN ETMİYORDUK Eydın-Cevan Süt İşletmesi Müdürülüğünü yürüten Veteriner Yasin Biçer de farklı kültürlerden insanlarla tanışmak için internet üzerinden böyle bir uygulamaya katıldıklarını ifade etti. Biçer, şunları anlattı: “Bu programa başvururken farklı ülkelerden insanların geleceğini biliyorduk ama açıkçası 12 bin 200 kilometre uzaktan birisinin geleceğini tahmin etmiyorduk. Bu programa üye ev sahibi olarak konuğumuzun yemek ve barınma ihtiyacını karşılıyoruz. İşten arta kalan zamanlarda ise Alyssa Dunn ile hem yöremizin hem de bölgemizin tarihi ve turistik yerlerini geziyoruz.”
20
17 10 Eylül Eylül 2019 2019
T
rkısh NEWS PRESS
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: 0 426 982 050
We are offering a contractor position with full-time hours for an experienced Cabinet Maker . You must also possess the following skills:Ability to work with solid timbers and veneers, Ability to read drawings and take measurements to plan layout and procedures WHAT YOU WILL DO: . Produce components primarily for banquettes, benches, and table tops and more
. Verify dimensions and check the quality and fit of pieces to ensure adherence to specifications operate a variety of woodworking machines . Sand and scrape surfaces and joints of articles to prepare for finishing
Please send resume to spira@epk.com.au
..
SERI ILANLAR
..
SERI ILANLAR
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: 0 426 982 050
SATILIK
..
SERI ILANLAR
T
rkısh NEWS PRESS
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: 0 426 982 050
RESTORAN
4 KEBAP, burger ile diğer Türk yemekleri sunan ve aile tarafından işletilen dükkanımız; daha farklı menü seçenekleri için de yeni işletmecilerinin isteklerini yerine getirmek için tam teşekküllü bir mutfağa İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon sahiptir. Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: 0 426 982 050 NEWS PRESS 4 5 YILDIZLI, güçlü müşteri tabanına sahip, yoğun bir yemek alanı konumunda olan ve bilinen bir işletme. Brisbane şehir merkezinde etrafı şirketlerle, apartmanlarla ve ofislerle çevrilidir. Haftanın 6 günü açık, pazar günü de açılabilir. 4 CATERING ve bölgede artan 4 KEBAP, burger ile diğer Türk yemekleri sunan ve aile nüfus nedeniyle iş hacminin her tarafından işletilen dükkanımız; sene büyüme potansiyeli var. daha farklı menü seçenekleri Sahipleri, Türkiye’ye dönme için de yeni işletmecilerinin isteklerini yerine getirmek planları olduğu için bu kârlı için tam teşekküllü bir mutfağa dükkanı satışa çıkarmıştır. sahiptir.
T
..
SERI ILANLAR
rkısh
SATILIK
27 Agustos 2019 ğ
10 27 17 Agustos ğ Eylül 2019
T
21
rkısh
NEWS PRESS
21
RESTORAN
İRTİBAT NUMARASI: 0449 532 277
SATILIK
RESTORAN 4 KEBAP, burger ile diğer Türk yemekleri sunan ve aile tarafından işletilen dükkanımız; daha farklı menü seçenekleri için de yeni işletmecilerinin isteklerini yerine getirmek için tam teşekküllü bir mutfağa sahiptir. 4 5 YILDIZLI, güçlü müşteri tabanına sahip, yoğun bir yemek alanı konumunda olan ve bilinen bir işletme. Brisbane şehir merkezinde etrafı şirketlerle, apartmanlarla ve ofislerle çevrilidir. Haftanın 6 günü açık, pazar günü de açılabilir. 4 CATERING ve bölgede artan nüfus nedeniyle iş hacminin her sene büyüme potansiyeli var. Sahipleri, Türkiye’ye dönme planları olduğu için bu kârlı dükkanı satışa çıkarmıştır.
İRTİBAT NUMARASI: 0449 532 277
4 5 YILDIZLI, güçlü müşteri tabanına sahip, yoğun bir yemek alanı konumunda olan ve bilinen bir işletme. Brisbane şehir merkezinde etrafı şirketlerle, apartmanlarla ve ofislerle çevrilidir. Haftanın 6 günü açık, pazar günü de açılabilir. 4 CATERING ve bölgede artan nüfus nedeniyle iş hacminin her sene büyüme potansiyeli var. Sahipleri, Türkiye’ye dönme planları olduğu için bu kârlı dükkanı satışa çıkarmıştır.
İRTİBAT NUMARASI: 0449 532 277
SATILIK
KEBAB
DÜKKANI
Bussy Kebab Takeaway Shop for sale in Condell Park area call for details HARRY 0452664064
27 A
22
17 Nisan 2019
T ALEM-I İSLAM
ALI HAYDAR ahaydar@turkishmedia.com.au
Hz. Hüseyin Efendimiz’in şahadeti ve düşündürdükleri
H
icretin 61. yılının 10 Muharrem günü Hz. Hüseyin ve yanında bulunan bir avuç insan (100 civarında) 5 bin kişilik Yezid ordusu tarafından kuşatılarak bugün Irak toprakları içerisinde kalan Kerbela’da hunharca katledildiler. Bu normal bir cinayet değildi. İslam tarihinde birçok facia var, zulüm var, katliamlar var, belki bunların en büyüğü Kerbela Faciasıdır. Katledilen Peygamberimizin sevgili torunuydu. Onun katli, değil bir peygamber torununa, hiçbir insana, hatta bir canlıya dahi reva görülemeyecek hunharlıkta gerçekleştirilmişti. Kerbelâ, İslam ümmetinin, bütün müminlerin asırlardır dinmeyen ortak hüznü ve kederidir. Dünyanın neresinde bulunursa bulunsun; mezhebi, meşrebi ne olursa olsun, kalbinde iman taşıyan, Rasulüllah Efendimizi, ashabını ve ehl-i beytini sevip sayıp onlara muhabbet besleyen her müminin ortak acısı ve kederidir. Bu olay Müslümanların hafızasına adeta silinmez bir biçimde kazındı. İnsanlar Kerbela’da olanların hatırasını zihinlerde taze tutmak için çocuklarının adını Hüseyin ve Zeynep koymaktan bir an bile geri durmadılar. Hz. Hüseyin, bütün Müslümanların gönüllerinde yer tutan ortak sembollerden biri olmuştu. Bugün bize düşen, Kerbelâ’yı doğru okumak, doğru anlamaktır. Küffarın mezhep, meşrep, mektep demeden Müslümanların geleceğini toptan yok etmek için seferber olduğu böyle bir zamanda, Müslümanların ortak sembol ve değerlerinden ilham ve güç alarak geleceği inşaya yönelmekten başka çıkar yol yoktur. Her gün kanayan İslam coğrafyası, ülkemizde her gün verdiğimiz şehitlerimizin kanları, zalimlerin zulmü altında inleyen insanlarımızın ızdırapları, makam/ mevki düşkünü insanların halleri, kaybettiği mukaddeslerinin yerini alıp dünyevîleşenlerin içler acısı vaziyetleri, Kerbela’da yaşananlardan/yaşatılanlardan farksız mı? Acıyı tazeleyip gözyaşı dökmekten ziyade Müslümanların birliği, parçalanmanın sebepleri, tefrikanın verdiği zararlar üzerinde durulmalıdır. İhanet eden “Kûfe’liler” var oldukça, ‘Hüseyinler’i bitmez bu dünyanın. Hz. Hüseyin’in matemini yaşatma, onun hatırasını canlı tutma adına, kendini zincire
vurmalar, zincirle dövme ve dövünmeler, karalar giymeler vs. Bu ve benzeri merasimlerin en tehlike arz eden tarafı, ‘meşrûiyet kazanması’na sebebiyet vermesi. Asıl tehlike burada! Bir peygamberin, yediklerinden mülhem kuş üzümünden, narına, cevizinden diğer malzemelere varıncaya kadar yapılmış aşure mi ön planda, yoksa dinini yaymak için karada gemi yapan bir Peygamberin davası için parçalanması mı? Vesileler, gayelerle karıştırılmamalı, esaslar, tali şeylerle yer değiştirilmemeli, âdetler ibadetleştirilmemeli. Hükümler örfe feda edilmemeli. Dinimiz, akidemiz mutlaka ama mutlaka ciddiye alınmalı. Bu din; ne belediyelerin sosyal faaliyetlerine, ne Devletin ‘örf mühendisliği’ne ne de protokol toplantılarına malzeme olacak bir din değildir. Hoşgörü adı altında, bizleri yanlışlar karşısında tavırsızlığa sevk etmemelidir. Zulme karşı sonu şahadetle biten direnmeler üzerine kafa yormayacak mıyız? Onların çektikleri ızdırabı hissetmeyecek miyiz? Dünya nimetlerini elde etmek için sınır tanımayanlara tavır koymayacak mıyız? İslâm âleminin içler acısı hâli bir başka ‘Kerbela’ değil mi? Onların, uğruna canlarını feda ettikleri yüce değerleri anlayıp yaşamakla, onlar gibi hak ve hakikate, ahlak ve fazilete, izzet ve onura sevdalı olmakla örnek lider, önder şehit olan Hüseyin Efendimizin izi sürülebilir. Bugün Kerbelâ’da yaşananlar, hepimize ‘şuur dirilişi’ vermeli, aramızda ayrılık-gayrılığa değil, birlik ve beraberliğe vesile olmalıdır. Türkiye’’de yaşayan bazı Caferi kardeşlerimizin, zincirlerle döğünerek kan revan içinde kalmak yerine Kızılay’’a kan vermeyi tercih etmeleri örnek alınacak bir itidal örneğidir. Bütün bu olanlar; Hz. Hüseyin Efendimizin şahsında yaşananları tefekkürle tahlil edip ibret almayı, ders çıkarmayı gerektirmektedir. Bu yapılmayıp ‘matem günü’ ağırlıklı düşünce ve merasimler bizi özden uzaklaştırmıştır. Sünnisiyle, Alevisiyle, Şii’siyle bütün Müslümanların Peygamberimizi, Hz. Ali’yi, Hz. Hüseyin’i ve Ehl-i Beyt’i daha iyi anlamaya, öğrenmeye ve örnek almaya ekmek su kadar ihtiyacı vardır. Şehitlerin serdarı, Hz. Hüseyin ve Kerbelâ şehitleri başta olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.
rkısh NEWS PRESS Vahyin Dilinden
“O îman eden kimse: Ey kavmim! dedi, siz bana uyun, sizi doğru yola götüreceğim. Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya hayatı, geçici bir eğlencedir. Ama ahiret, gerçekten kalınacak yurttur.” . Mü’min, 38, 39
.
DIYANET&KÜLTÜR Allah Rasulünden
“Hiçbir kimse yoktur ki onun başında biri yedinci kat göğe giden, diğeri yerin yedinci katına doğru giden iki zincir bulunmasın. Kişi tevazu gösterdiğinde, Allah onu yedinci kat semadaki zincirle yüceltir. Kibirlendiğinde ise yedinci kat yerdeki zincirle alçaltır.” . Heysemî
AVUSTRALYA’DA TÜRK RENKLERİ
LALE ZAMANI Avustralya Türk Külttür Platformu tarafından 14-15 Eylül’de Melbourne’deki Tesselaar Lale Bahçeleri’nde düzenlenen ve büyük ilgi gören 15’inci Lale Festivali, renkli görüntülere sahne oldu.
A
vustralya’nın Melbourne kentinde 15’incisi düzenlenen geleneksel Lale Festivali ziyaretçi akınına uğradı. Avustralya Türk Külttür Platformu (ATCP) tarafından 14-15 Eylül’de Melbourne’deki Tesselaar Lale Bahçeleri’nde organize edilen 15’inci Lale Festivali’ne Melbourne Başkonsolosu Arif Eser Torun, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Hume Belediyesi Başkan Yardımcısı Naim Kurt, siyasetçiler ve çok sayıda vatandaş katıldı. BUrada konuşan Başkonsolos Torun, Türkiye’den binlerce kilo-
metre uzakta oluşturulan atmosferden duyduğu memnuniyeti belirterek, şunları söyledi: “Böyle bir havayı yaşamak, böyle bir atmosferi yaşamak bizleri mutlu ediyor. Bu çok olağandışı bir şey, burada Türkiye havasını yaşamaktan ve tabii sizlerin gösterdiği destekten çok büyük mutluluk duyuyorum.” MEHTER’E YOĞUN ILGI Ebru sanatından Türk kahvesine, döner kebaptan gözlemeye, kahve falından el kınasına kadar Türk kültürüne ait birçok etkinliğin yer aldığı festivalde Avustralya Türk
Mehter Takımı da sahne aldı. Her yıl eylülün ikinci haftasında ziyaretçilere kaplarını açan festival alanında Avustralya ve Türk bayraklarıyla yürüyen mehter takımı, Avustralyalıların yoğun ilgisiyle karşılandı. TÜRK ÇİÇEĞİ ATCP Başkanı Hilkat Özgün, ziyaretçilerin lalelinin Türk çiçeği olduğunu öğrendiğinde çok şaşırdıklarını belirterek şunları anlattı: “Festivalimizin amacı diğer toplumlara Lale çiçeğinin orijinin Türkiye’ye ait olduğunu göstermek. Çünkü Hollandalılar öyle bir isim yapmışlar ki lale onların olarak biliniyor. Tıpkı Çin’den aldıkları rüzgar değirmenleri gibi.” Festivalin, Türk kültürünü diğer kültürlere paylaşmak için önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Naim Kurt ise, “Ziyaretçilere, Lale çiçeğinin Asya ve Osmanlı İmparatorluğu’ndaki hikayesini, Osmanlı’dan Avrupa’ya gidiş hikayesini anlatıyoruz” diye konuştu.
24
T
17 Eylül 2019
rkısh NEWS PRESS
.
YEMEK&HOBI
DOĞADAN GELEN ZENGINLIK
Beslenmenin geleceği
Karadeniz mutfağında Karadeniz’in coğrafi yapısının getirdiği doğal yemeklerinden oluşan mutfağı, zengin çeşitleriyle ilgi görüyor. Kara lahana, sakarca, fasulye diblesi, ısırgan otu, mısır ekmeği, muhlama ve kuymak gibi sebze, meyve ve ot ağırlıklı yemekler Karadeniz’i özellikle vejeteryan mutfağıyla ön plana çıkarıyor...
SIBEL ÖRNEK ILE GÜZELLIK & SAĞLIK sornek@turkishnewspress.com.au
Bağırsaklara neden ikinci beyin deniliyor?
D R LEZZETLI TARIFLE
RK FATMA GishEneNwsÇpreTss.Ücom.au fgencturk@turk
K
GALDIRIK KAVURMASI
aradeniz’in coğrafi yapısının getirdiği doğal zenginliklerinden yapılan yemeklerinden oluşan mutfağı, zengin çeşidiyle insanları cezbediyor. Karadeniz insanının coğrafyanın verdiği ürünlerden yaptığı çeşitli yemekler günümüzde doğal beslenme trendine uygun olarak her geçen gün değer kazanıyor. TAM 200 ÇEŞİT YEMEK
Sebze, meyve ve ot ağırlıklı yemekler Karadeniz’i özellikle vejeteryan mutfağıyla ön plana çıkarıyor. Karadeniz’in doğusunda yer alan Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin gibi şehirlerin mutfağında tespit edilmiş 150200 çeşit yemek bulunuyor. Bu
KIRAZ KAVURMASI
yemekler birbirleriyle benzerlik gösterebiliyor. Kara lahana, sakarca, fasulye diblesi, ısırgan otu, mısır ekmeği, muhlama ve kuymak gibi çeşitler bölgede sıklıkla tüketilen yemekler arasında yer alıyor. KİRAZ KAVUNMASI YEDİNİZ Mİ?
Bölgeye gelen ziyaretçiler, farklı lezzetleri ilk kez tatma imkanı bulabiliyor. Kiraz ve kara yemişin soğanla kavrulması, turşu çeşitlerinin kavrularak tüketilmesi bölgeye gelen ziyaretçilerde şaşkınlık yaratıyor. Karadeniz’in tatlıları da meyvelerden yapılıyor. Armut tatlısı, kokulu üzüm tatlısı ve kabak tatlısı gibi çeşitler genellikle tüketilen gıdalar arasında yer alıyor. GELECEK KARADENİZ’DE
ÇÖKELEK KIZARTMAS
Anadolu Halk Mutfakları Derneği Başkanı Adnan Şahin, Karadeniz’in her bölümünün çok özel bir mutfağa sahip olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Her ne kadar global dünyada artık ürün devşirmeleri ya da değişimleri çok yoğun olsa da yine aslında geriye dönüş var.. Karadeniz mutfağı tüm varlıklarıyla birleşiyor, doğal olarak ortaya çıkan şey zengin bir mutfak oluyor. Çok net
SAKARCA
söylüyorum geleceği olan mutfağın Karadeniz mutfağı olduğunu düşünüyorum. Zonguldak’tan hatta Sinop’u, Samsun’u, Giresun’u, Artvin’i içine alan bir coğrafyadan bahsediyoruz. Sadece sahil bandı değil bunların bir de iç bölgelerini düşündüğünüzde, İç ve Doğu Anadolu’dan etkilenen olağanüstü bir çeşitlilik... Kastamonu, Sinop ve Giresun’un Karadeniz’in gastronomik açıdan yıldızları olabilir.” DÜNYA ARAYIP BULAMIYOR
Mutfak Dostları Derneği Başkanı Zeynep Kakınç da şunları ifade etti: “Karadeniz’in yayla lezzetleri de var, mutlaka et de devreye girebilir. Bu anlamda tabi ki tazelik sebzeler, otlar çok iyi, et bölümünün de öne çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Dünya şu anda doğal beslenme yönüne gidiyor. Karadeniz’de de sanki kendi doğallığı içerisinde sağlıklı beslenme merkezi oluşturulmuş gibi.” Genetik mühendisi ve diyetisyen Melis Durası ise, Karadeniz’de doğal otlardan yapılan yemeklerin yoğunlukta olduğunu belirterek, “Karadeniz mutfağının sağlık için büyük faydasının olduğunu düşünüyorum” dedi.
eğerli okuyucularım, bağırsakların ikinci beynimiz olarak adlandırıldığını duymuşsunuzdur. Peki neden deniliyor? Bağırsakların düşünme ve karar verme gibi yetenekleri bulunmasa da vücudumuzda beyin kadar önemli işlevlere sahip. Özellikle ikinci beyin denilmesinin nedeni, 100 milyondan fazla sinir hücresine sahip olması! Yani bağırsaklarımız kimyasal sinyaller içeren karmaşık bir sistem. Yapılan araştırmalar bağırsak mikrobiyotasının hem sağlık hem de hastalık anlamında beyin fonksiyonlarını da etkileyebileceğini gösteriyor. Peki bağırsaklarımızın özellikle duygu durumu üzerine etkileri olduğunu biliyor musunuz? Mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin hormonunun %90’dan fazlası bağırsaklarda üretiliyor. Yapılan çalışmalar bozulmuş bağırsak mikrobiyotasının, depresyon ile bağlantılı olabileceğini gösteriyor. Bağırsaklardaki olumsuzlukların sadece depresyon üzerinde değil aynı zamanda diyabet, kanser, obezite, parkinson ve otizm gibi pek çok hastalığın oluşumunda da önemli rol oynadığı belirtiliyor. Kefir ve yoğurt rahatlatıyor Bilim adamları, travmaya maruz kalmış farelerin diyetini değiştirerek onların sindirim sistemindeki dengeyi normale dönüştürmenin yollarını araştırmış. Fareler iki gruba ayırıp birinci gruba bağırsakları düzenleyici etkisi olduğu bilinen ‘probiyotik’ veriliyor, ikinci gruba ise normal diyet. Sonuç çok dramatik. Probiyotik, yani bizim kefir ve yoğurtta bulunan kültürlerden muhteva ilacı alan fareler travmanın izlerini daha az gösteriyor. Deneyler çok yeni ama çalışmaların vardığı nokta çok net; Yediğimiz gıdalar hem fiziksel hem de ruhsal olarak bizim hayatımızı etkiliyor! Yani kimi gıdalar yerken bizi bunalıma sokabiliyorken kimi de bizi iyileştiriyor. Daha şimdiden elimizdeki veriler örneğin yoğurt ve kefirin depresyon ve kaygı bozukluğunu azalttığını gösteriyor.
Hangi gıdalara ağırlık vermeliyiz? Et ve balık oldukça önemli bir yere sahip. Kompleks vitamin, mineral, aminoasit ve sağlıklı yağ alımında bu proteinlerin önemli bir yeri var. Ayrıca et, balık ve tavuk suyu da kaynama esnasında kemikteki jelimsi ilik dokusunun suya geçmesi sebebi ile çok faydalı. Besin desteği olarak da balık yağları önemli bir yer tutuyor. Süt ve süt ürünleri sadece laktoz denilen süt şekerini içermediği sürece serbest. Dünya nüfusunun çok büyük bir oranında laktoz intoleransı mevcut. Bağırsağın sindiremediği laktoz vücuda toksin olarak iade ediliyor. Peki hangi yiyeceklerden uzak durmalıyız? Kısacası işlenmiş, paketli tüm gıdalar, nişasta içeren baklagiller; doğal olarak buğday ve ekmek, tüm nişastalı sebzeler, soya, şeker ve alkolden uzak durmak gerekiyor. Umarım sizleri biraz da olsa bağırsağın beyindeki rolünün önemini aktarabilmişimdir. Haftaya tekrar buluşmak dileğiyle hosçakalın, sağlıklı ve güzel kalın...
BULMACA Japon intiharı Seçkin, nitelikli
Hasta
Mısra
İlave, ek
Varsayım
Japon parası Gecelik yatış
Matlup
T
rkısh NEWS PRESS
17 Eylül 2019
Manyetik rezonans
Yerinde olma
Kırmızı
İnanış
Beyaz
Tasdik 7
Kıbrıs'ta bir şehir Bir erkek adı
Oruç ayımız
Dergi yazısı
Yabancı
Hüner
Baş 11
Kuru olmayan
Yamuk olmayan Fatih'in evlatları
Belirti
Bir peygamber
Arıtım evi Mat. bir sayı Bir ritüel
Bulaşıcı
Od
Aşikâre
Şişkinlik
Duyuru
Numara
Bir erkek adı
Bir yağ bitkisi
Bir ayımız Teşvik sözü Bir gösteri sanatı
Hoş koku 3
İm, parola
2
Pislik
Bir nota Atın yavrusu İridyum'un remzi
Köpek
Eski bir parti
Süt nine
İtalyan parası
Bir cins bezelye
Yılan
Asker
Zanaat
ABD'de bir eyalet
Bir ilimiz
Kademe
Sözleşme
Yumuşak bir maden Ünlü Kırgız destanı
Bir put
Bir nota
Mahşer yeri
Sahip
1
Ses bandı
Genişlik
Hadise
Alaşım Kadıköy'de bir semt Bir kadın adı
Mükafat
İcar
Gelirler
25
Bir kadın adı
Yabancı bir ajans
Bütünüyle
Bir erkek adı Et tüccarı Su
İyi niyet teatisi Adam (İng.) Gezinti gemisi
Kabul etmeme Bir nota
Fotoğraf mak.
Bir cins balık İstanbul'da bir kule
Bir bağlaç
Filipinler'in başkenti
Halk
Kalın kumaş
Eski bir çalgı Örgü aleti
Saçsız Şaka Bizmut'un remzi Bir tür peksimet
Durum
İlave Sonsuzluk
Ney çalan
Yurt
Hastalıktan kurtulma zamanı
Bir cins peynir
Delikli kumaş
Hayır (a)
Gemi barınağı Yetme, yeterlilik Bir kavim Kalsiyum'un remzi Baryum'un remzi
5
Bir meyve
Yapma
Dereden tepeden Boğa güre- Tarihte bir şi alanı devlet
Berrak, anlaşılır Bir Uzak Doğu sporu
Devrilen Irak diktatörü
Elverişli yerinde (mec) Edebi bir tür
Ödeme
Gölgelik perdesi Hayret ifadesi
6
8
Nobran, aksi Bozukluk, fesat
Ters, aksi Bir yarımada
Demir'in remzi
Alışkanlık, itiyat
Bütün Ömürler
Varsayalım ki
Boru sesi
Bir kadın adı
Lüks otel
Bizmut'un remzi
Rüya
Dilsiz
Cefa
Felçli
Derman
Bir ülke Şikar
Çok konuşan
Onarım
Duman kiri
Çiçek tozu
9
Kamuflaj
Fasıla
Reislik, başkanlık
Çelik, pulat (F)
Göğüs
Doymamış
Oto yolumuz Namaz başlığı Düzün zıddı
Bir taş oyunu
Kıl payı
Yabancı
Ten
Aylık gelir
E.Mısır'da bir put
Bir nota Gemilerde kamara görevlisi
Fasıla
Başörtü mücadelesinin sembol ismi
ŞİFRE SÖZCÜK
Hükümdar
Asya'da bir nehir
1
2
3
4
5
6
7
Bir bilgisayar programı
Bir yar fiil (İng.)
Bir tür cila
Âli olsun, yüce olsun (a)
Bağışlama
Eski bir vergi
Bön, aptal
Dinsiz
Sanat
Bor'un remzi Yakın (İng.)
Saha
İlaç
10
Mihver, değirmen mili
Bir makam
Servet
Koruma
Sodyum'un remzi
Bir makam
Bir ilçemiz Değer, kıymet
Dallı büyük bitki
Valide
Ege'de bir ilçemiz
Herkes
Demek ki, demek oluyor ki
Üsk. bir semt
Tayin 4
Yurdumuz
Çözgü
Vilayet
Sonsuza kadar
Duruşma
Günlük kasa raporu
Dökme demir
Peşin
8
9
10
11
Bir sayı
26
17 Eylül 2019
Editor: Davut Kılıç Auburn FC
T
rkısh NEWS PRESS
SPOR
‘KUPA GÜNÜ’NE BEKLİYORUZ! AFC, 28 Eylul’de Webb’s sahasında kupa günü düzenleyecek. Tüm oyuncularımız davetlidir. Saat 10.00 başlayacak ikramlı kutlama, jumping castle, face painting ve eğlencelerle devam edecek...
AFC U13 TAKIMI
AFC PREMIER LEAGUE B TAKIMI
AFC U14 TAKIMI
Auburn FC sezonu AFC YÖNETIM KURULUNUN BAYAN ÜYELERI
AFC BAŞKANI
SEBAHATTIN TAŞ
kupalarla kapadı
Türk toplumunu en iyi şekilde temsil eden AFC’nin 2019 sezonunda; 16 takımından 12‘si finallerde oynadı, 4 takımı ise Şampiyon oldu.
AFC 35 WHITE TAKIMI
S
elamlar sevgili futbol dostları... 2019 futbol sezonu, yorucu ve çekişmeli maçların sonunda nihayet sona erdi. Zevkli sezonun galibi ise gurur kaynağımız, gözbebeğimiz Auburn FC kulübümüz oldu... Geçtiğimiz hafta AFC, Webb’s Avenue Playing Fields Sahası’nda tam 12 final maçına ev sahipliği yaptı. AFC Yönetim Kurulu Üyeleri ve gönüllüler, finallere gelen takımları çok güzel ağırladı. Granville and Districts Soccer Football Association tam not aldı. BAŞKANA ÖZEL TEŞEKKÜR Auburn FC Başkanı Sayın Sebahattin Taş, burada yaptığı konuşmada, finallerde emeği geçen herkese teşekkür etti. Takımlarımızın başka sahalarda oynadıkları maçlarda ise Başkan Taş, Başkan Yardımcımız Vahit Orker ve taraftarlarımız onları yalnız bırakmadı.
Bu sene Auburn FC, 16 takımı ile çok başarılı bir sezon geçirdi. AFC Premier League Takımı, 76 puanla liği birincilikle bitirdi. AFC U13/1 Takımı da aynı şekilde ligi zirvede tamamladı. Her iki takımımız da Granville District Soccer Football Federationi Champion of Champions Turnuvası’nda bizi temsil ettiler N.S.W eyaletinde, şimdiden başarılar diliyoruz. 12 FİNAL, 4 ŞAMPİYONLUK Bu sene AFC’nin 12 takımı finallerde oynadı. 4 takımımız Şampiyon oldu. Bu çok büyük bir başarıdır. Emeği geçen tüm sporcularımıza, yönetime, antrenörlerimize, menejerlere, sponsorlarımıza ve vefalı taraftarımıza çok teşekkür ediyoruz. Sazon bitti ama futbol bitmez! Ekim’de Auburn FC Webb’s sahasında turnuvalar başlıyor. Sağlıcakla, sporla, hoşçakalın...
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Bir makam Arifler
A
A R A B A N
Turistik bir bölgemiz Sonsuza kadar
İ L A E L E E B İ M E
Aşikâre
Çirkin, bet
Kırmızı Ben
Köylü yardımlaşması
Uygur hükümdarlarının unvanı Vilayet
İ İm Ödeme
İ Tekerlekli vasıta Sermaye
A Muhteva
İ Eski devirlere ait Tir
O Tayin Bir göz rengi
E
Demir'in remzi Bir hayvan
Ç A K A L
Sınır Olağanüstü hal Hz.Peyg. torunu
O Bayram öncesi Astrolon
A Bir bilgisayar oyunu Şan
Ü
H A S A N
3
Bir ilim dalı Rutubet
İ Z
K Faiz
Rutenyum'un remzi
Duman kiri Bir kıta
4
Barınma
Bir ilçemiz Temizlik
Asker
Yarı tavlı
10
Farzdan sonra gelen dini emir Söz
T A V Dış görünüş Radyum'un remzi
Var sayım
A R A Z İ Y E
K İ L E R O L A A R A M İ L A L A R D A İ T A A T A Y Ş E Ön
Bir cins peynir
Hadise Fasıla
Hitit
Vilayet
İki aynı ismi taşıyan
Ulema cübbesi
Aldatma
Demir yolu
Bir erkek adı Allah'a (cc) boyun eğme
Ünlü bir kadın yazarımız
ŞİFRE SÖZCÜK
Geç kalma (İng.)
Bir kadın adı
Cılız bitki
Tasdik
Çevik
A O T N I A F M E A T
Gözlem İlgi, bağ
R A B I T
Baryum'un remzi Kötü
Boyun bağı
K E
Pişmiş yemek
Vedia
A
N
Ş
A M A
U L U S A L
T
Şaka
İşte
Dereden tepeden İridyum'un remzi
O T
A T İ K
Berilyum'un remzi
Ulusla ilgili
Z R A İ R A B A M A F E E R İ T İ K K A T A M A E H A T A L R A F E T
Abide
Uygunluk
Konuk
A C
Zariflik
Bir baskı tekniği
Binilen şey
Duyurular
D
Bir gölümüz
A N
Acz içinde
Terörist
A A N R İ A M İ S B A S İ L A N N B E E E M
Zihin
En kalın erkek sesi
Sorgun ağacı
İ L İ T A N
Hayvan (İng.)
E F E S
İ R İftira Bir meyve
N A R Şeyhül İslamlık makamı
T
A F A K İ
Altın ve gümüşün değeri Felçli
A Y A R
Cet
Kainat Kavgayı ayırma
A V M E
K A Ş
A
E
K
S A K Olgunluklar
Kör
Bir bağlaç
Çok bilmiş
A T A
2
Tanıtıcı mühür
Uygun görme
Parlama
A L A E V M A N L A E K T
Yapma
Bön, aptal
Yabancı
Numara
Ahlak
Güzellik
Bir master eki Kelimenin bölümleri
Ön ödeme
İ K A Bir çalgı
U T Çatı örtüsü
K
Gelecek
A T İ A F E R C R E M E T İ M C A M N İ H A L A T K A N A T L A T L M İ S İ N A F İ L K E K E M E L A E L N E B A T İ M A L K A H İ R E
E C E
Bir erkek adı
Cürümler
Namus
Küçük askeri grup Ünlü Kırgız Destanı
Halk
Sırça
Nikel'in remzi Bir kadın adı
Gemici ipi Uçağın katları
Bir tür peynir
K A Ş A R
E T
Ten
1
A R L A E L E M A T M İ H A
Uykusu hafif
İst. bir semt
Bir put
Rızık
Olta ipi 5
Yabancı
İlim sahibi
8
İst. bir semt
Mısır'ın başkenti
N A K E A M A R L E R A T C M A R E E T H A A N E Dinin direği emir
Sözcük
İ B A R E
İlave
Kişinin toplumdaki durumu
Bir meyve
Beyaz
A E S İ Z E K A T V H İ R K A R E A M İ L T A D R E K E Ü M İ E N İ M K A F T A N F İ B E R İ D A E Z A N İ B A R T A K A S A M İ Ö H Ü R L E R N
Acele
Dul ve muhtaç kadınlar (a)
Kademe, derece Boru sesi
T İ
Kusur
Bitkisel
Servet
N E
K.Kerim'de bir sûre
Hayır (a)
Sonuç
T İ C E
7
6
Unsur
Rekâket
Bir kadın adı
İslam'ın şartlarından
Bir harfin okunuşu Boyun eğme
Benek
Bir ilimiz
Bir kanser türü
İplik
Emirler
Komedi
Kıyı
11
Değer, kıymet
Nikel'in remzi
İnsan
Namus
Padişah elbisesi Azerbaycan'ın başkenti
Bir terör örgütü
Bitki liflerinden tahta
Gelirler
Bir cins lamba
İnce, kibar
13
Oysa
Meydana gelen
Namaza çağrı Bir cins yelkenli
Bir kadın adı
9
B
14
Itırlı bir bitki
Y A Z M A S A M 1
2
3
4
5
6
7
8
Trityum'un remzi
İlaç
Karışık renkli
Fakat
12
Ceylan
Dergi yazısı Bir erkek adı
Bataklık gazı
İspanyolca sevinç nidası
Sabancı'nın remzi
Buyruk
A M A T M N İ N A K İ A S E R A K A L O L E S A E M İ A Z Kuzu sesi
Mısır'da bir nehir İşte
İftira
Favori
Kareli kumaş
İşaret
15
Üye
Ö L Ü R D Ü M 9
10
11
12
13
14
Akıtma
15
Başlangıcı olmayan
Z E L Azot'un remzi
N Üflemeli bir çalgı
N E Y Eski Mısır'da bir put
R A
SPORT AFL AFL SEMI-FINALS
G
eelong has overcome a West Coast onslaught and their own poor September record to book an AFL preliminary final berth, defeating the Eagles by 20 points in a gripping semi-final at the MCG. The Cats will face Richmond for a spot in the grand final after withstanding an inspired Eagles comeback on Friday night to prevail 13.10 (88) to 10.8 (68) before 51,893 fans. Spearhead Tom Hawkins booted four majors but is certain to face match review scrutiny for an off-the-ball hit on West Coast opponent Will Schofield. Just 48 hours after learning of star forward Willie Rioli’s bombshell provisional suspension for allegedly substituting a urine anti-doping
sample, West Coast looked flat early but worked their way back into the contest. The Eagles led by four points at the final break but Hawkins booted the opening goal of the final term and the Cats didn’t look back. Collingwood looks the biggest winners after GWS beat Brisbane by three points in a brutal, controversial and absorbing AFL semifinal. The Giants’ 12.11 (83) to 11.14 (80) win booked a spot against the Magpies in next Saturday’s preliminary final at the MCG. But the epic duel at the Gabbatoir would have made pleasant Saturday night viewing for Magpies coach Nathan Buckley, who was at the game. A whopping 54 free kicks were paid, 3123 in the Giants’ favor, and umpire Ray Chamberlain rivaled Greene as the most unpopular man in front of a crowd of 30,034. GWS small forward Brent Daniels kicked an outstanding running goal with less than three minutes to put his team in front - the 10th lead change of the match. The Giants then hung on grimly to secure the win.
T
rkısh NEWS PRESS
HEARTBREAK FOR BOOMERS AFTER WORLD CUP BRONZE MEDAL SLIPS AWAY
n Boomers coach Andrej Lemanis insists the belief remains but is bracing for the inevitable backlash after Australia coughed up another big lead to finish fourth at the basketball World Cup. The Australians lost to France 67-59 in the bronze medal game in Beijing on Sunday, giving up a 15 point lead when they appeared in complete control in the third quarter. It followed the theme of Friday’s semi-final loss in double overtime to Spain, when they were up by 11 but couldn’t land the killer blow. It is the fifth time the Boomers have lost a bronze-medal game, the four previous coming in Olympic competition and most recently a one-point
3-1
MU SÜPER LiG PUAN DUA RU Y AV P
u sene Süper Lig’e fırtına gibi başlayan geçen sezonun kayıp takımı Fenerbahçe defanstaki inanılmaz hatalarla ilk yenilgisini Alanya’da tattı. Alanyaspor, 1-0 geri düştüğü maçı 3-1 kazandı. 4. haftanın diğer sonuçları ise şöyle: Galatasaray-Kasımpaşa: 1-0 Medipol Başakşehir-Demir Grup Sivasspor: 1-1 Gazişehir Gaziantep-Beşiktaş: 3-2 Antalyaspor-İstikbal Mobilya Kayserispor: 2-2 MKE Ankaragücü-BtcTurk Y.Malatyaspor: 0-4 Çaykur Rizespor-Göztepe: 0-0 Trabzonspor-Gençlerbirliği: 2-2 Yukatel Denizlispor-Konyaspor: 0-1
NRL
27
NRL FINALS ÜMIT UYAR WEEK ONE
BASKETBALL
EVLERE ŞENLIK
B
SELECTION
uuyar@turkishnewspress.com.au
FENERBAHÇE
TAKIMLAR O G B M 11 4 7 12 1. Alanyaspor 4 4 0 0 4 2 2 8 0 2 2 4 2. Ç. Rizespor 9 5 4 7 3. Fenerbahçe 4 2 1 1 4 1 3 7 1 1 4. Denizlispor 4 2 5 5 0 7 1 1 2 4 y 5. Galatasara 8 9 -1 7 6. Gazişehir 4 2 1 1 10 5 5 6 2 0 7. Y. Malatya 4 2 6 5 1 6 0 3 1 4 or 8. Trabzonsp 4 3 -1 6 9. Konyaspor 4 1 3 0 6 4 2 5 1 2 10. Sivasspor 4 1 5 6 -1 5 1 2 1 4 or 11. Antalyasp 4 1 2 1 2 5 -3 5 12. Ankaragücü 6 7 -1 4 13. Beşiktaş 4 1 1 2 4 7 -3 4 2 1 1 4 14. Başakşehir 5 7 -2 2 15. Kayserispor 4 0 2 2 0 4 -4 2 2 2 16. Göztepe 4 0 4 9 -5 1 3 1 0 4 17. G.Birliği 2 7 -5 1 18. Kasımpaşa 4 0 1 3
17 September 2019
loss to Spain in Brazil three years ago. Lemanis said fatigue played into their poor execution down the stretch in both losses, pointing out they had played well in clutch moments earlier in the tournament as they built a 6-0 record. “For everyone in Australia. ... everyone that supported us and backed us in ... it means the world to us.” “We gave it absolutely everything we had.” BOOMERS BRONZE-GAME WOES * 1988 Seoul Olympics - lost 78-49 to the USA * 1996 Atlanta Olympics - lost 80-74 to Lithuania * 2000 Sydney Olympics - lost 89-71 to Lithuania * 2016 Rio Olympics - lost 89-88 to Spain * 2019 China World Cup - lost 67-59 to France.
n The Sydney Roosters have taken a giant leap towards back-to-back NRL premierships after Luke Keary sparked the Tri-Colours to a 30-6 finals romp over South Sydney. The Roosters are now one game away from the grand final after putting in arguably the most dominant performance of the season in their qualifying final victory over the Rabbitohs at the SCG on Friday night. Canberra is within one game of their first NRL grand final appearance in 25 years after shocking minor premiers Melbourne in a chaotic qualifying final at AAMI Park. Second-rower John Bateman scored in the 76th minute on Saturday night to lock up the match at 10-10 before co-captain Jarrod Croker calmly slotted the conversion for the 12-10 victory.The Raiders will now have next weekend off. Des Hasler has hailed Manly’s 28-16 win over Cronulla as one of the great backs-to-the-wall victories in the club’s history to keep their finals campaign alive. With almost a third of their top-30 roster unavailable, the Sea Eagles blitzed Cronulla to go 18-0 up early and barely let them back into the match. Without the likes of Tom Trbojevic, Martin Taupau, Curtis Sironen, and Joel Thompson, both Daly Cherry-Evans and Addin Fonua-Blake stood up to star in the win. It was the Sea Eagles’ first in the finals since 2013 and books them a date with South Sydney in Friday’s sudden-death semi-final at ANZ Stadium. The loss meanwhile ended Paul Gallen’s 348-game NRL career, with the retiring Cronulla captain spending 43 minutes of the game on the sideline. Parramatta has sent shockwaves through Brisbane after inflicting an NRL finals record 58-0 thrashing on the Queensland glamour club which is set to lead to a review of their disappointing 2019 season. The Eels set up a sudden-death clash with minor premiers Melbourne while Broncos players and coaches will be put under the microscope following the 11-triesto-nil elimination final rout. Not only was it the most points scored by a team in a finals game, however it was also the biggest margin in finals history, eclipsing Newtown’s 55-7 win over St George in 1944.
AW WA AR RD DE A ED D BE ES ST T B EW WE EL LL LE JJ E ER RY Y ST TO OR RE E II N S N AU US ST TR RA AL A L II A A 20 01 19 9 --- 2
AWA R D E D BEST JEWELLERY STORE IN AUSTRALIA - 2019 -
AWA R D E D BEST JEWELLERY STORE IN AUSTRALIA - 2019 LUXURY EUROPEAN JEWELLERY
LUXURY EUROPEAN JEWELLERY
Shop 2, 3-5 Station Rd, Auburn. T 02 9643 1888 Shop 2, 3-5 Station Rd, Auburn. T 02 9643 1888 kekillijewellery.com.au kekillijewellery.com.au