N’LA EDİZ HUORTAJ P Ö R DEV ’DE SAYFA 7
T
HaYa elMuşî’nin yazısı Diyanet 22. Sayfa
rkısh NEWS PRESS
‘Hayata yeniden gelsem bilim adamı olmak isterdim’
21 APRIL 2020
SIZIN SÖZÜNÜZ
l www.turkishnewspress.com.au
Kovid-19 ile mücadelede pandemi hastanesi olarak hizmet sunan Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hastanesinde hastalığa karşı savaş veren sağlık görevlilerinin çalışmaları ilk kez görüntülendi...
. . T rkıye’nın
SESİ
info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566
11 ayın sultanı başlıyor!
RADYOSU
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
H NEWS IN ENGLIS
5/11/17/27
Australian government Covid-19 tracking app n The Australian government is planning to launch an app in a matter of weeks that will trace every person who has been in contact with a mobile phone owner who has tested positive for coronavirus in the previous few weeks, in a bid to automate coronavirus contact tracing, and allow the easing of restrictions.
5
n Almanya ve Avustralya gibi birkaç gelişmiş ülke hariç dünyanın süper güçleri koronavirüsle mücadelede sınıfta kalırken Türkiye, son yıllarda geliştirdiği sağlık sistemiyle salgının ateş hattında olmasına rağmen destan yazıyor...
HAYAT KAPININ ARDINDA
A
na vatan, can vatan Türkiye’de koronavirüs vakaları 90 bini geçti ancak Allah’a şükür can kaybı 2 bin civarında ve iyileşen hasta sayısı hızla yükseliyor. Benzer şekilde Avustralya’da da 6 bin 619 vaka yaşanırken, hayatını kaybedenlerin sayısı sadece 72 oldu. Almanya ve Japonya gibi birkaç ülkeyi saymazsak, geriye kalan gelişmiş-gelişmemiş dünyadaki bütün ülkelerin sağlık sistemleri salgın karşısında tel tel döküldü...
3-9
DUYURU
Turkish News Press Gazetesi olarak yaşanan virüs endişesinden dolayı kağıt baskımıza bir süre ara veriyoruz. Karantina süreci bitene kadar Gazetemizi dijital ortamda www.turkishnewspress.com.au adresinden ve sosyal medya hesaplarımızdan e-gazete tadında okuyabilir, salgınla ilgili Türk ve Avustralya makamlarının resmi duyurularını takip edebilirsiniz, sağlıcakla kalın... #EvdeKalAvustralya!
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN The story of a concert and Turkey’s culture wars
11
Milli Takımın diyetisyeninden Ramazan ayına özel beslenme tavsiyeleri 15
NEŞE CEYLAN
Uzun Hikaye ZEYNEP DOKTOROĞLU’NUN YAZISI 5’TE
Açık büfe bitiyor mu? FATMA GENÇTÜRK’ÜN YAZISI 24’TE
Koronavirüsün gen haritası
> HABERİ 8’DE
Avustralya hükümeti, koronavirüsün etkilerinden toplumun desteklenmesi ve korunmasına yardımcı olmak için önlemler ilan etmiştir. Yeni önlemler, özellikle 65 yaşından yukarda olanlar ve tıbbi sorunları bulunanlar için tehlikeli olabilecek koronavirüsünün yayılmasını durdurmaya yardımcı olmak için getirilmiştir. Çokkültürlü toplumun, Australia.gov.au gibi güvenilir kaynaklar aracılığıyla en son bilgileri izlemesi tavsiye edilir. Sağlık Bakanlığı, toplumun korunmasına yardımcı olması için şu önemli önlemlerin bilincinde olması amacıyla toplumu teşvik etmektedir.
MESAFENIZI KORUYUN Sosyal mesafe, koronavirüsün yayılmasını durdurmaya yardımcı olmak için önemli bir yol olarak belirtilmiştir. İnsanlar birbirlerinden en az 1.5 metre uzak durmalıdır. İnsanlar sadece gerekli alışveriş, egzersiz, işe veya okula gitmek için ya da tıbbi bakıma gereksinim duyduklarında dışarı çıkmalıdır. Kendinizi korumanın en iyi yolu, mümkün olduğunca evde kalmaktır.
İYI BIR TEMIZLIK UYGULAMAK ÖNEMLIDIR Ellerinizi düzenli bir şekilde 20 saniyeden fazla sabun ve su ile yıkayarak ve kurulayarak, yüzünüze dokunmaktan kaçınarak ve yüzeyleri dezenfektan ile düzenli olarak temizleyerek koronavirüsün yayılmasını azaltmaya yardımcı olabilirsiniz.
SEYAHAT EDENLER Yurt dışından dönen yolcular, oteller gibi belirlenmiş yerlerde 14 gün karantinada kalmalıdır. Bu hem yerel polis hem de Avustralya Savunma Güçleri tarafından zorunlu kılınmaktadır. Bunun nedeni, Avustralya’daki enfeksiyonların çoğunun yurt dışında enfeksiyon kapan kişilerden geçiyor olmasıdır. Karantina, milliyetlerine veya ülkelerine bakılmaksızın tüm yolculara eşit olarak uygulanır.
HIZMETLER Süpermarketler ve eczaneler dahil önemli işyerleri açık kalmaktadır. Meyhaneler, lisanslı kulüpler, oteller, jimnastik salonları, kaykay parkları, bina içi spor yerleri, sinemalar, güzellik salonları, oyun merkezleri ve çocuk bahçeleri, ibadethaneler ve diğer kamu alanları dahil diğer işyerleri kapalıdır.
EĞER HASTA ISENIZ Hasta olan kişilere doktorlarıyla ilişkiye geçmeleri tavsiye edilir. Uygun koşullara sahipseniz, bir doktorun size tıbbi tavsiyelerde bulunmak için video veya telefon aracılığıyla konuşacağı telehealth (telesağlık) denilen bir hizmeti kullanabilirsiniz. Bu hizmetin sizin için geçerli olup olmadığını öğrenmek için önce doktorunuzla ilişkiye geçin.
BAĞLANTILI KALIN Akıl sağlığımıza öncelik vermek, sağlıklı kalmanın önemli bir parçasıdır. Koronavirüs ile ilgili kaygı ve endişe ile başa çıkmak için yardıma ihtiyacınız olabileceğini hissediyorsanız, Hükümetin ‘Head to Health’ internet sitesi (www. headtohealth.gov.au), başlamanız için en iyi yerdir. Aileniz ve arkadaşlarınızla telefon veya çevrimiçi görüşmeleri aracılığıyla bağlantılı kaldığınızdan emin olun.
DESTEK Avustralya hükümeti bu zor zamanda sağlık sistemini ve topluma sunulan destekleri de güçlendirmektedir. Kiracıların evden çıkarılması 6 ay için durdurulacaktır ve hükümet Avustralya’da acil yiyecek yardımı, akıl sağlığı, telehealth (telehealth) hizmetleri ve ev içi şiddet hizmetlerine 1.1 milyar dolar yatırım yapacaktır.
DAHA FAZLA BILGI Koronavirüsün yayılması sürerken, güvenilir resmi kaynaklar yoluyla bilgilendirilmiş olmak çok önemlidir. Güncel haberlerden australia.gov.au aracılığıyla bilgi sahibi olun, 1800 020 080 numaralı telefondan Koronavirüs Yardım Hattı’nı veya 131 450 numaralı telefondan yazılı ve sözlü tercümanlık servisini arayın. Ayrıca, resmi bilgiler ve tavsiye sağlayan ücretsiz bir uygulama hattı bulunmaktadır. ‘Apple store’da veya ‘google play’de ‘Coronavirus Australia’yı arayın.
AVUSTRALYA
T
rkısh NEWS PRESS
21 Nisan 2020
SOSYAL MESAFE
1yıl devam edebilir
Virüse karşı önlem almakta geç kaldığı için eleştirilen Avustralya Hükümeti, tedbirleri sıkılaştırıyor. Başbakan Morrison, insanlar arasındaki 1.5 metrelik sosyal mesafeyle ilgili önlemlerin bir yıl devam edebileceğini dile getirdi.
A
vustralya Başbakanı Scott Morrison, ülkede yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı alınan önlemler çerçevesinde sosyal mesafeyle ilgili önlemlerin bir yıl devam edebileceğini söyledi. Morrison, yaptığı açıklamada, koronavirüse karşı aşının bulunup bulunmayacağının henüz belli olmadığını ifade ederek, insanlar arasındaki 1,5 metrelik sosyal mesafenin bir yıl devam edebileceğini belirtti. Yetkililer, ayrıca salgının yayılmasını yavaşlatmak için gelecek dört hafta boyunca kısıtlamaların devam edeceğini söyledi. CAN KAYBI 72 OLDU Diğer yandan, Avustralya’nın Victoria ve Yeni Güney Galler (NSW) eyaletlerinde 3 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle Kovid19’dan ölenlerin sayısı 72’ye çıktı. NSW ve Victoria Sağlık Bakanlıklarından yapılan açıklamalara göre, Kovid-19’a
3
TANYELİ İLE BİZ BİZE tanyeli@turkishnewspress.com.au
Covid-19 günlüğüm
S yakalanan biri 93, diğeri 94 yaşındaki iki kişi Sydney’de, 80’li yaşlarda bir kişi ise Melbourne kentinde hayatını kaybetti. VAKA SAYISI 6 BİN 619 Son 24 saatte üç kişinin hayatını kaybetmesiyle Avustralya’da Kovid-19’dan ölenlerin sayısı 72’ye çıkarken, 4 bin 230 kişi de iyileşti. Avustralya genelinde yaklaşık 420 bin kişiye yapılan testler sonucunda, 6 bin 619 kişiye virüs bulaştığı tespit edildi. İZOLASYONA DEVAM Yurt dışından gelenlerin zorunlu karantinaya alındığı ülkede, açık veya kapalı alanlarda hane halkı dışında ikiden fazla kişinin bir araya
gelmesi ve acil durumlar haricinde akraba ve ev ziyaretleri yasaklandı. Cenaze defin işlemlerinin 10, düğünlerin 5 kişiyle yapılabildiği Avustralya’da, kısıtlama ve karantina kurallarına uymayanlar para ve hapis cezalarına çarptırılıyor. YENI ZELANDA’DA 12 ÖLÜ Öte yandan, Yeni Zelanda Sağlık Genel Direktörü Dr. Ashley Bloomfield, ülkenin Güney Adası’ndaki Invercargill kentinde 1 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle Kovid-19’dan ölenlerin sayısının 12’ye çıktığını açıkladı. Ülke genelinde 1440 kişide virüs tespit edildiğini hatırlatan Bloomfield, 912 kişinin de iyileştiğini söyledi.
evgili okurlarım, hepimiz için güzel bir hafta olsun karantina günleri devam ederken. Ev içinde değişen bir şey yok, odalar aynı, Covid-19 gündeminde güvenli alan neresi? Tedavisi bulundu mu? Aşısı çıktı mı? Türkiye’mde cennetimde son durum ne? Dünya Sağlık Örgütü’nü takip et. Avustralya’da son gelişneleri takip et. Hergün herkes aynı şeyleri araştırmakla geçiriyor yaşamını... Bu arada, ipe sapa gelmez teorileri de takip ediyoruz büyük bir bilgi kirliliği de var. Karantinada biz bayanlar için en çok kullanılan yer mutfağımız olduğu kesin. Hepimiz evde olunca ‘bugün ne pişirsem’ günümüzün kaçınılmaz sorumluluğu oluyor. Bu günlerde yeni bir defter açtım bir de günlük tutmaya başladım. İşte Covid-19 günlüğümden... Ben kendimi karantinaya çok önce almıştım, alışveriş dışında evden çıkmadım, çıkmıyorum, çıkmayacağım! Benim de yaşam alanım mutfak ve balkon. Yoğurt yapıyorum, ekmek yapıyorum, börek açıyorum, çörek de yapacağım :)) Sıkıntıdan rengarenk yünlerimi ve şişlerimi gün yüzüne çıkardım, sözüm ona atkı örecektim... Kendimi oyalayacak bir şey bulmuştum eni sonu ben zaten çok örgü örerdim Taylan’ımın battaniyelerini, patiklerini, yeleğini ben örmüştüm. Başladım ve anladım ki ben o ben değilim ‘hadi canım sen de’ dedim sabrım kalmamış. Örgü örmüyorum sıkıldım şişleri attım. Allah’tan boş zamanım yok, zira evimizi dezenfekte etmekte üstüme yok! Çamaşırları dezenfekte konusunda iktisat yapıyorum. Tam aklım kaçacak, evde boğulacak gibi hissedersem ilk eylemim belki 20 yıldır yol kitabım, başucu kitabım Dua ve Zikir kitabımı açıyor, okuyor ve huzur buluyorum sonra NEFES çalışması yapıyor ve nefesin mucize seyahatine çıkıp huzur buluyorum. Şikayet enerjim anında şükre dönüyor idrak ediyorum... Büyük özgürlük, büyük lüks, evde oturmak binlerce insan ölürken şikayet yok duruma şükür var. Anlayacağınız karantinadan çıkmak yok! Dışarıya çıkıp başkalarını tehlike atmak yok! Hanımlara tavsiyem evde devamlı yemek yemek, abur cubur çok zararlı ve oturup yayılmak. Evde kaldım hareketsiz kaldım bahanesi kandırmaca olur. Siz de evde spor yapabilirsiniz .. Instagram’da sizler için açtığım @dancemusicfestival sayfasında spor ve dünya dansları, müzikler, paylaşımlar yapmaya başladım 3 gün önce... Size de eğlence çıksın diye bir de yarışma yaptım, yarışma bahane hareket etmek şahane olacak. “WHO’s GOT TALENT” yarışmasında ödüllerimiz hazırlanıyor. Videolarınızı bu sayfaya yolluyorsunuz ister spor, ister şarkı ister dans, yeter ki hareket olsun. Sağlık ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için hareket şart. Paylaşımlarımda online kurslarla ilgili paylaşım yapıyorum online kursa siz de katılabilirsiniz alabilirsiniz . Evde haraketsiz kalmayın. Sağlığınız için haraket edin. Beden, Zihin, Ruh bütünlüğü anahtarının açamayacağı kapı yok! Dünyada sadece toksit insanlardan arınmak yetmiyor, toksit düşünceler de en büyük düşmanımız. Güçlenmek gerek dinamik, pozitif frekansta kalmak önemli evlerinizde. “#evdekal haraketsiz kalma” günlerini başlatıyoruz hep birlikte. Ben uzun aradan sonra evde dans pratikleri yapmaya başladım, hergün en az 30 dakika terle toksitleri atıyorum, size de öneririm. Hergün en az yarım saat spor yapın ya da sevdiğiniz müziği açın hareket edin, kaslarınızı gevşetin, dans edin form tutun. Değerli okurlarım, haftaya buluşuna kadar sevgiyle kalın, hoşçakalın.
4
T
21 Nisan 2020
rkısh NEWS PRESS
AVUSTRALYA
Morrison’dan DSÖ’ye hayvan pazarı tepkisi Okyanus dibinde bilinen en uzun hayvan keşfedildi
insanları, Avustralya’nın kuzeybatısınB ilim daki Ningaloo Sahili’nde bilinen en uzun
hayvanının keşfedildiğini bildirdi. Falkor keşif gemisiyle okyanus araştırmaları yapan deniz biyologları, Ningaloo Sahili açıklarındaki okyanus kanyonunda, 45 metre uzunluğunda bir “sifonofor”a rastladı. “Zooid” adı verilen daha küçük canlıların birleşerek farklı organlarını meydana getirdiği ip şeklinde bir hayvan olan sifonofor, okyanus tabanına helezonik olarak yayılıyor. Araştırmacılar, hayvan kategorisi içinde sınıflandırılan en uzun canlılar olan sifonorların bugüne dek bilinen örneklerinin en fazla 40 metreye ulaştığını belirtti.
Dünya Sağlık Örgütünün, Kovid-19’un ilk görüldüğü Çin’in Vuhan şehrinde hayvan pazarlarının yeniden açılmasına destek vermesini eleştiren Başbakan Scott Morrison, “Buna akıl sır erdiremiyorum. Dünyayı bu virüs türlerinin potansiyel salgın kaynaklarına karşı korumamız lazım” dedi.
A
vustralya Başbakanı Scott Morrison, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ), yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ilk kez görüldüğü Çin’in Vuhan şehrinde hayvan pazarlarının yeniden açılmasına destek vermesini eleştirdi. Morrison, Nine Network televizyonuna yaptığı açıklamada, DSÖ’nün hayvan eti ve diğer gıdaların satıldığı pazarların kapalı kalması gerekmediği yönündeki açıklaması için “akıl sır erdirilemez” yorumunu yaptı. HAYRETE DÜŞTÜM Başbakan Morrison, “Dünyayı bu virüs türlerinin potansiyel salgın kaynaklarına karşı korumamız lazım. Bu birçok kez yaşandı.
Bu karar karşısında tamamıyla hayrete düştüm” ifadesini kullandı. Avustralya Sağlık Bakanı Greg Hunt da “Hastalığın, Vuhan’daki bir hayvan pazarından çıktığına dair gerçekten büyük bir olasılık mevcut. Buraların tehlikeli noktalar olduğu açık” değerlendirmesini yaptı. BU NASIL SAĞLIK ÖRGÜTÜ! Dünya Sağlık Örgütü, hayvan pazarlarının kapalı tutulmasının gerekmediğini açıklamış, yetkililere “buralarda yasa dışı biçimde vahşi hayvan satışına izin vermemeleri, hijyen kurallarına uyulmasını sağlamaları” çağrısında bulunmuştu. Yeni tip koronavirüs, ilk olarak
Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde 12 Aralık 2019’da tespit edilmişti. YASAKLANMIŞTI Vuhan Belediyesi Sağlık Komisyonu, 31 Aralık 2019’da kentteki Huanan Deniz Ürünleri Pazarıyla teması bulunan 27 kişide daha “gizemli” hastalığın görüldüğünü açıklamış ve pazarı kapatmıştı. YARASA VE YILAN Ülkede, Kovid-19’a yönelik yürütülen bilimsel çalışmalarda, virüsün genetik dizininin Çin’e özgü yarasa ve yılan türlerinden kaynaklandığına dair ilk sonuçlar elde edilmiş, daha sonra salgın sona erinceye kadar ülkede yabani hayvan ticareti yasaklanmıştı.
T
rkısh NEWS PRESS
Year: 2 Volume: 101
President Yüksel Çifçi
Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç, Ali Kurt Page Layout & Design Necmettin Öksüz
Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), İzzet Anmak (Australian English&Politics), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla
South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: İzzet Anmak, Serkan Uyanık Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Aydın, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic
Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au
T
AUSTRALIA
rkısh NEWS PRESS
Australian government
H
NUŞAN TÜRKÇE KO IMIZ ELEMANL AR ADIR T BULUNMAK
The Australian government is planning to launch an app in a matter of weeks that will trace every person who has been in contact with a mobile phone owner who has tested positive for coronavirus in the previous few weeks, in a bid to automate coronavirus contact tracing, and allow the easing of restrictions.
The app also collects information about phone models and signal strength, and anonymised app analytics data. Can it trace my location?
We haven’t seen the full detail of the government’s proposal, but the Singapore version does not record location. Will it drain my battery? It depends on what the Australian version looks like. The Singapore version has many negative reviews on the app store, with users complaining about being forced to keep the app open in order for it to function. That would not only be inconvenient for people travelling around with their phone, but would drain the battery faster. Will it be mandatory? The prime minister On Saturday he tweeted that the app would not be mandatory.
5
HAFTANIN KITABI
ZEYNEP DOKTOROĞLU
coronavirus tracking app ere’s what we know about the app so far. How does the app work? Scott Morrison told reporters on Thursday that the app, currently being vetted by the Australian Signals Directorate, would be similar to or based on the Singapore TraceTogether app. That app works by using Bluetooth to record anyone you get close to who also has the app. The two apps exchange anonymised IDs, which are stored encrypted on phones and deleted after 21 days. If someone is infected with coronavirus, authorities can upload the list of anonymised IDs for the past 14 days for contact tracing. What personal data is collected? The Singapore version of the app collects mobile phone numbers which are not sent to every user, just to the owner of the app and the health department for contact tracing.
21 April 2020
zdoktoroglu@turkishnewspress.com.au
“Okuma, alışkanlıkların en asilidir.“ (Antoine Albalat)
S
Uzun Hikaye
evgili kitapseverler, bu haftaki eserimiz; iki genç aşığın ömür boyu süren kaçak hayatlarının acıklı öyküsünü anlatan “Uzun Hikaye”. Mustafa Kutlu, 1947 yılında Erzincan’da doğmuştur. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümünü bitirdikten sonra 6 yıl boyunca edebiyat öğretmenliği yapmıştır. 1974 yılından günümüze ise yazarlık ve yayımcılık yapmaya başlamış ve kitap severlere 30 adet çok değerli eserler bırakmıştır. Mustafa Kutlu’nun ‘Uzun Hikaye’ kitabı 115 sayfalık kısa ama aslında up-uzun bir hikayedir. Hikayenin ana karakterlerinden Ali, Münire’ye aşık olur fakat kızın ailesi İstanbul’un belalı sinema işleten bir ailesidir. Ali ve Münire, ailenin kızı vermeyeceklerini bildikleri için sinemayı da ateşe vererek
kaçarlar. Aile ise onların peşine düşer ve aşıklar yakalanmamak için şehir şehir gezerler. MENDİLLERİ HAZIR EDİN! Bu zamanda Mustafa diye bir çocukları olur ve tren onları nereye götürürse onlar orayı ev yaparlar. Mustafa 6 yaşına geldiğinde, Münire ikinci çocuğuna hamiledir ve bir gün sancılanır. Ali, onu hastaneye götürdüğünde bebeği ile birlikte hayatını kaybeder. O günden sonra Ali ve Mustafa için tren yolculukları tekrar başlar. Kitaptaki asıl maceralar da bundan sonra harekete geçer. Filmi de çekilen eseri okurken gözyaşlarınıza hakim olamayacaksınız... “Sırt sırta verip tutunmuşlar hayata. Ancak hayat dediğin nedir ki… Anlaşılmaz bir sır. Kurduğumuz düzen hep böyle sürüp gidecek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur.”
^dh Ed '/&d sKh , Z '/D ^hW ZD Z< d t/>> K&& Z '/&d sKh , Z &KZ d, DKhEd K&
ΨϭϬϬ͘ϬϬ s >/ /dz – ϯϬ :ƵůLJ ϮϬϮϬ
dĞƌŵƐ ĂŶĚ ŽŶĚŝƚŝŽŶƐ zŽƵƚŚ ĨƌŽŵ dƵƌŬĞLJ ŽŶ Ă ƐƚƵĚĞŶƚ ǀŝƐĂ ƐƚƵĚLJŝŶŐ ŝŶ ƵƐƚƌĂůŝĂ ǁŚŽ ĂƌĞ ĐƵƌƌĞŶƚůLJ ƵŶĞŵƉůŽLJĞĚ Žƌ ǁŚŽ ŚĂǀĞ ůŽƐƚ ƚŚĞŝƌ ĞŵƉůŽLJŵĞŶƚ ĚƵĞ ƚŽ Ks/ ϭϵ ĐĂŶ ĂƉƉůLJ͘ dŚŝƐ ǀŽƵĐŚĞƌ ŝƐ ŶŽƚ ƌĞĚĞĞŵĂďůĞ ĨŽƌ ĐĂƐŚ ĂŶĚ ŝƐ ůŝŵŝƚĞĚ ƚŽ ŽŶĞ ƉĞƌ ƐƚƵĚĞŶƚ͘ ĐŽƉLJ ŽĨ LJŽƵƌ EĂƚŝŽŶĂů /ĚĞŶƚŝƚLJ ĐĂƌĚ ĂŶĚ LJŽƵƌ ^ƚƵĚĞŶƚ /ĚĞŶƚŝƚLJ ĐĂƌĚ ŵƵƐƚ ďĞ ƐƵďŵŝƚƚĞĚ ƚŽ ďĞ ĞůŝŐŝďůĞ ĨŽƌ ƚŚŝƐ ǀŽƵĐŚĞƌ͘ dŚŝƐ ƐƚƵĚĞŶƚ ŐŝĨƚ ǀŽƵĐŚĞƌ ŝƐ ůŝŵŝƚĞĚ ƚŽ ϭϬϬ ĂƉƉůŝĐĂŶƚƐ͘ WůĞĂƐĞ ĞŵĂŝů ͗ ŝŶĨŽΛŐŝŵĂƐƵƉĞƌŵĂƌŬĞƚ͘ĐŽŵ͘ĂƵ ĨŽƌ ĂŶ ĂƉƉůŝĐĂƚŝŽŶ ĨŽƌŵ͘ 'ŝŵĂ DĂŶĂŐĞŵĞŶƚ DƵŚĂŵŵĞƚ ƌŝƐ
RÖPORTAJ
YEŞILÇAM’IN Ü N Ö J I L K I Ş I K YA EDİZ HUN’LA ÇOK ÖZEL...
T
rkısh NEWS PRESS
21 Nisan 2020
7
79 yıllık hayatı boyuncu örnek bir kişilik sergileyen ünlü sanatçı Ediz Hun’un en büyük destekçisi eşi Berna Hanım olmuş...
‘
Hayata yeniden gelsem
bilim adamı olmak isterdim
Türk Sineması’nın unutulmaz oyuncusu Ediz Hun’la zor salgın günlerini konuştuk. “Umut her zaman vardır” diyen Hun, adeta içimize su serpiyor... Aynı zamanda bir Biyolog ve Akademisyen de olan Çevreci Sanatçı, “Yaradanın bir lütfudur. 1963’te sinema camiasına girdim. Yapmadığım iş kalmadı. Esasen sinema sanatçısıyım ama bana deseler ki ‘Hayat senin için tamamlandıktan sonra tekrar ne olmak isterdin?’ Bilim adamı olmak isterdim” diyor.
T
ürk sinemasının yüzlerce filme imza atan yakışıklı, romantik, çevreye ve yaşama duyarlı “jön”lerinden olan, Diş Hekimliği, Çevre Bilimleri ve Biyoloji dallarında akademisyenlik de yapan Ediz Hun, sanata, çevreye insanlığa ve virüs salgınına dair soruları cevapladı... Şu sıralar ilk kez tiyatro sahnesine çıktığı Agatha Christie’nin gerilim, polisiye türündeki romanından uyarlanan “On Küçük Zenci - And Then They Were None” oyunuyla başarılarına bir yenisini ekleyen Usta Sanatçı, sinema sektörünün dünden bugünlere gelişinin yanı sıra siyaset yılları ve özel hayatıyla ilgili çok özel detayları anlattı. KÜÇÜK YAŞTA BİLİME İLGİ n Dilerseniz çocukluğunuzdan başlayalım... Nasıldı küçük Ediz? Ailenin tek çocuğuydum. Kardeşim olsaydı bu yaşlarda ailenin varlığını daha çok hissedebilirdim. Tek çocuk egoist, bencil olur, ben merkezci davranışlar sergiler. Ben daima paylaşımcı oldum hayatımda ve bu hep devam etti. Paylaştıkça da mutlu oldum. Herhangi bir
yalnızlık çekmiş değilim. Hobilerim vardı küçük yaşlardan itibaren. Hayvanlara, çiçeklere merakım vardı. Avusturya Lisesi’nde biyolojiden hep 10 aldım. Dünyamda gayet mutlu yaşadım.” n “Aslanların arasına atılan bir Romalı kadar cesurum” diyorsunuz.. Evet, cesur bir adam olduğum bilinir. Ben de kendimi bilirim, cesaretim var ama yerinde cesaret. O bakımdan ben hayatımda her zaman doğruların, hakkın yanında oldum. Haksızlığa karşı reaksiyon gösteririm. Vefasızlıktan bayağı sıkıntı duyar ve cevap veririm. Yani içe atan bir tip değilim. Çekinmem. Ama bir saygısızlık yapmış, bir davranış yanlışlığı göstermiş isem özür dilemesini de bilirim. TIYATRO HEYECAN VERICI n 1963’te “Genç Kızlar” ile başlayan sinema yolculuğunuzu biraz anlatır mısınız? Ses Dergisin sinema yarışmasında birinci seçildikten sonra saktöre girdim. Sonra 100’ü aşkın filmde başrol oynadım. Şu sıralar Kadıköy’de ilk tiyotro deneyimimi
yaşıyorum. İlgi iyi, bizi memnun ediyor. Sinemayla tiyatro arasında çok büyük fark var. Tiyatro çok ilginç, tiyatro çok heyecan verici. Tabii ben sinemacıyım esasında. Dizilerde de beğendiğim bir şey olduğu zaman çalışmıştım. İŞİN SIRRI ÇOK ÇALIŞMAKTA n Sinema, biyoloji, akademisyen, çevreci derken siyasi geçmişiniz de var. Tüm bunları nasıl başardınız? Yapmadığım iş kalmadı. Yaradanın bir lütfudur. 1963’te bu sinema camiasına girdim ve deneyimim olmamasına rağmen hemen başrol verdiler ve onu başarmaya çalıştım. Esasen sinema sanatçısıyım ama bana deseler ki ‘Hayat senin için tamamlandıktan
sonra tekrar ne olmak isterdin?’ Bilim adamı olmak isterdim. Bilimsel çalışmalar, laboratuvar çalışmaları beni çok cezbeder. Dünyada daha çözülememiş birçok sorun var. Mesela bu çıkan koronavirüsün aşısını hala bulamadılar. Ben zaten biyokimya okudum ve üniversitede ekoloji dersi veriyorum. Sanat çok güzel, çok çalışmak gerekiyor. Bunu takdir edecek olan seyirciler. DOĞAYA HASSASIYET AZALDI n Biraz da doğa olan tutkunuzdan bahseder misiniz? Doğaya karşı hassasiyetimiz azaldı. Şimdi beton yığınları yükseldi İstanbul’da. 150 senelik çınarları kesiyorlar bir anda. İçim gidiyor. Binalara hiç bakmıyorum bile. Kim isterse bana kızsın. ‘Yaş kesen baş keser’ derler. İnsaf yahu. Siz zannediyor musunuz sadece insanlar canlı? Bitkiler canlı değil mi? Niçin kar yağmıyor İstanbul’a? İklimleri kim değiştirdi? Ben mesajımı vermekle yükümlüyüm. Çünkü ben bilimini yaptım bu işin. Siz para kazanacaksınız diye çevreyi mahvetmeye hakkınız yok.” SEVİLMEK ÇOK DEĞERLİ n Seyircilerle, hayranlarınızla iletişiminiz nasıl? Hayatın felsefesi de bu zaten. Daima sevmek lazım. Sevilmek sevmekten daha önemli. Sevilmek çok önemli bir şey. Ben bunu çok hissediyorum çok şükür. Ben bundan dolayı da herkesi şefkatle seviyorum. Put gibi durmam, omzundan tutarım, belinden tutarım güzel resimler çektiririm. EŞIME ŞÜKRAN BORCUM VAR n Kıskançlık yaşıyor musunuz? Ufak tefek oluyor, bazen oluyor. Ne yapalım? Resim çekerken öyle dümdüz durulmaz ki... Bütün hayatım boyunca çok yardımcı olmuştur eşim. Berna Hanıma şükran borcum var. Çok yardımcı oldu. O olmasaydı herhalde başarılı olamazdım. Aile çok önemli toplumun direğidir, birbirimizi sevmeli saygı duymalıyız.
8
T
21 Nisan 2020
rkısh NEWS PRESS
.
TÜRKIYE
BÜYÜK TAHLİYE DEVAM EDİYOR
Gurbetçi bayramı evinde geçirecek
En değerli hatırasını bağışladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip T ürkiye Erdoğan’ın talimatıyla 59 ülkeden
yaklaşık 25 bin vatandaşın yaklaşan ramazan ayı ve bayramını evlerinde geçirebilmesi için başlatılan tahliye operasyonu, 27 Nisan’da tamamlanacak. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, yurt dışındaki vatandaşların ramazan ayı ve bayramını aileleriyle geçirebilmesi için yeni bir tahliye operasyonu başlatıldığını duyurdu. Yurt dışından getirilen vatandaşlar, özel olarak hazırlanan 62 ildeki toplam 26 bin kişi kapasiteli yurtlarda 14 gün misafir edildikten sonra, yeni tip koronavirüse rastlanmaması durumunda evlerine gönderilecek. Bu kapsamda ilk olarak İngiltere’den 349, Kuveyt’ten de 349 Türk vatandaşı THY uçaklarıyla Türkiye’ye getirildi. İngiltere’den getirilen gurbetçiler Kırşehir ve Kütahya’da, Kuveyt’ten getilenler ise Antalya’daki Kredi ve Yurtlar Kurumuna (KYK) ait öğrenci yurduna yerleştirildi.
n Doğu Anadolu Bölgesi Hafızlık Yarışması’nda birinci olan 13 yaşındaki Evsanur Uslu, kazandığı tam altın ödülünü, Milli Dayanışma Kampanyası için verdi. Geçen yıl bölgede düzenlenen yarışmada birinci seçilen Uslu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” sloganıyla başlattığı kampanyaya destek vererek kazandığı altın ödülünün belirtilen hesaba yatırılması için Vefa Sosyal Destek Grubu’na teslim etti. Uslu, Ergenekon Mahallesindeki evinde gazete-
DÜNYANIN EN CÖMERT ÜLKESİ
NATO’dan Türkiye’ye ‘yardım’ teşekkürü N ATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye’nin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede müttefiklere en çok yardım sağlayan ülkelerden biri olduğunu söyledi. Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine açıklamalarda bulunan Stoltenberg, Kovid-19 ile mücadelede Türkiye’nin müttefik ülkelere yaptığı yardımlardan övgüyle bahsetti. Stoltenberg, “Türkiye müttefiklere en çok yardım sağlayan ülkelerden biri. Türkiye’den İngiltere’ye tıbbi malzeme ve kişisel koruma eşyası götüren askeri uçak ilk kez NATO’nun tek sefer numarasını kullandı. Bu mekanizmayı Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı (Eurocontrol) ile geliştirdik ve ilk kez denendi” ifadelerini kullandı.
E
cilere yaptığı açıklamada, şahit oldukları 15 Temmuz darbe girişimi sırasında babasının söylediği sözden etkilendiğini dile getirdi. “VATANA BIR ŞEY OLURSA BEN BILE SIZE BAKAMAM” Babasının kendilerine o gece “Ben ölürsem vatan size bakar ancak vatana bir şey olursa ben bile size bakamam” dediğini belirten Uslu, “Bu nedenle birbirimize destek olmamız gereken bu zamanda 2019 yılında gerçekleşen Doğu Anadolu Hafızlık Yarışması’ndaki birincilik ödülüm olan tam altını
bağışlamak istedim” diye konuştu. Anne İlknur Uslu da kızının yarışmalarda elde ettiği başarılarıyla kendilerini gururlandırdığını dile getirdi. Kızının televizyonda izlediği kampanyadan etkilendiğine değinen Uslu, “Kızım televizyondan gördüğü kampanyaya destek olmak istediğini bana ve babasına söyledi. Biz de severek kendisine destek olduk. Zaten babası vatanı konusunda her zaman kızımızı olumlu bir şekilde yönlendirir. O yüzden bu anlamlı bağıştan dolayı biz de çok mutluyuz” dedi.
Kovid-19’un gen haritası çıkarıldı rciyes Üniversitesi Aşı Araştırma ve Geliştirme Merkezi (ERAGEM) Müdürü Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, izole edilen SARSCoV-2 virüsünün tam büyüklükteki genomunun yeni nesil sistemle dizilenerek gen haritasını elde ettiklerini açıkladı. Kovid-19 salgınına karşı yürütülen bilimsel çalışmalarda görev yapan ve Türkiye’de virüsü izole etmeyi başaran iki bilim insanından biri olan Özdarendeli, gen haritasını dünyadaki SARS-CoV-2 virüsü gen dizilimlerinin paylaşıldığı platformunda “EPI_ISL_424366” kodu ile yayınladıklarını ve gen veri bankası olan GenBank’a elde ettikleri tüm virüs genomunun “#2333526” numarasıyla da kayıt edildiğini belirtti. AVUSTRALYA’DAKİ İLE AYNI Yapılan soy ağacı analizleri sonucunda, Kayseri Şehir Hastanesinde yatan bir hastadan izole edilen virüsün genetik olarak Avustralya, Kanada, İngiltere ve Kuveyt’den bildirilen virüs suşlarına yakın olduğunun ortaya çıkarıldığını belirten Özdarendeli, şunları kaydetti: “Çin’de ilk olarak izole edilen Wuhan
Yapılan soy ağacı analizleri sonucunda, Kayseri Şehir Hastanesinde yatan bir hastadan izole edilen virüsün genetik olarak Avustralya, Kanada, İngiltere ve Kuveyt’den bildirilen virüslere yakın olduğu belirlendi.
suşuyla karşılaştırıldığında ise toplam 6 mutasyon belirlenmiştir. Ayrıca, ERAGEM’de yapılan çalışmalar kapsamında izole edilen virüsün gen diziliminde GISAID platformunda 13 Nisan 2020 tarihi itibariyle yayınlanan 3592 adet SARSCoV-2 virüsü gen dizilimlerinde bulunmayan bir mutasyon tespit edilmiştir. Aynı mutasyonun Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Mikrobiyoloji
Referans Laboratuvarları ve Biyolojik Ürünler Daire Başkanlığı tarafından GISAID platformunda paylaşılan gen diziliminde de mevcut olduğu görülmüştür. SIRADA AŞI VAR GISAID platformunda yayınlanan diğer ülkelere ait gen dizilimlerinde bulunmayan bu mutasyonun ülkemizde dolaşımda olan SARS-CoV-2 virüsüne özgü olup olmadığının ortaya konulması için daha fazla gen dizilimlerinin taranmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bütün dünyayı etkileyen bu pandemide ülkemizde dolaşımda olan virüsün izole edilmesi ve gen haritasının çıkarılması, aşı çalışmalarının başlatılabilmesi ve ileri çalışmaların yapılabilmesi için oldukça önemlidir. Bu süreçlerin kısa zaman içerisinde başarılı bir şekilde tamamlanması ile aşı geliştirme çalışmalarına başlamak için hazır hale gelindi.”
.
TÜRKIYE
T
rkısh NEWS PRESS
9
n Kovid-19 ile mücadelede pandemi hastanesi olarak hizmet sunan Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hastanesinde hastalığa karşı savaş veren sağlık görevlilerinin çalışmaları ilk kez görüntülendi...
UMUT
T
21 Nisan 2020
BU KAPININ ARDINDA
ürkiye, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede destan yazarken bunlardan sadece biri olan Samsun’daki çalışmalar ilk kez görüntülendi... Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Hastanesinde bugüne kadar Kovid-19 taşıdığından şüphe edilen yüzlerce kişi muayene edildi. Salgınla mücadele kapsamında 150 yatak kapasiteli Kovid-19 tedavi servisleri oluşturulan hastanede, 16 yatak erişkin, 8 yatak çocuk hastalar için olmak üzere 24 üst düzey yoğun bakım yatağı da hizmete alındı. İhtiyaç duyulması halinde 20 yataklı cerrahi yoğun bakım ünitesi de Kovid-19 hastalarının tedavisinde kullanılacak. Ayrıca 128 kesitli bilgisayarlı tomografi cihazı tahsis edilerek, hastalara Kovid-19 testi için özel tertibatlı ayrı bir numune alma odası açıldı. ÜST DÜZEY TEDBİR OMÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve hastanenin Kovid-19 sorumlusu Prof. Dr. Oğuz Uzun, hastanede Kovid-19 hastalarının tedavilerinin sürdürüldüğünü söyledi. Hastanede sağlık personelini korumak için en üst seviyede koruyucu tedbir aldıklarını belirten Uzun, “Hastanemizde hastalara göğüs hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları, acil servis ve yoğun bakım servisleri olarak müdahale ediyoruz. Bu tip bulaşıcı hastalıklarda izolasyon çok önemli. O yüzden bulaşıcı hastalık tanısı olan hastalarımızı ayrı alanlarda tutuyoruz” dedi. Göğüs hastalıkları servisini
45 GÜNDE 2 PANDEMİ HASTANESİ
Başkan inşaatları havadan inceledi
Recep Tayyip ErdoC umhurbaşkanı ğan, Sancaktepe ve Atatürk Havali-
yoğun bakımdan sonraki tedavi servisi olarak kullandıklarına işaret eden Uzun, “Burada İstanbul kadar vakamız yok ancak çok dikkatli olmamız gerekiyor. Sosyal izolasyona önem vermeli ve kurallara uymalıyız” ifadelerini kullandı. TEK KİŞLİK ODALAR OMÜ Göğüs Hastalıkları servisi Kovid-19 sorumlusu Dr. Öğretim Üyesi Yusuf Taha Güllü de serviste 24 yatak bulunduğunu, her hastanın özel izolasyonlu tek kişilik odalarda tedavi edildiğini anlattı. Kovid-19 salgını ile ilgili hastanede 3 servis bulunduğunu, yakında 4’üncüsühü açacaklarını bildiren Güllü, gerekmesi halinde
6 servis daha açılabileceğini kaydetti. KURALLARA UYULMALI! Hastanede tedavi altına alınan 53 yaşındaki Mustafa Ata ise 3 gün önce hastaneye yattığını belirterek, şunları söyledi: “Kendi aracımla İstanbul’a gidip aynı gün döndüm. Geldikten bir hafta sonra rahatsızlandım. Virüse nasıl yakalandığımı bilmiyorum. Oğlum ve eşimde de pozitif çıktı. Allah’ın izniyle bu hastalığı yeneceğiz. İnsanlar temastan uzak durmalı. Kurallara mutlaka uyulmalı. Ben çok dikkat ettim ama nasıl yakalandığımı bilmiyorum. Herkes kurallara uysun, evlerinde kalsın.”
manı’nda yapımı devam eden hastaneler ile Başakşehir İkitelli Şehir Hastanesi’ni havadan inceledi. Erdoğan, helikopterle hareket ederek, Sancaktepe ve Atatürk Havalimanı’nda inşası devam eden hastaneler ile Başakşehir İkitelli Şehir Hastanesi’ni havadan inceledi, hastaneler hakkında bilgi aldı. KOCA: DÜNYAYA FARK ATIYORUZ Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe’de yapımı devam eden 1000’er yataklı hastanelerin inşaat çalışmalarında incelemelerde bulundu. Sancaktepe’de örnek odayı da gezen Bakan Koca, “İstanbul’u her iki yakasıyla afetlere hazır hale getireceğiz. Türkiye, sağlık sistemiyle dünyada fark yaratmaya devam edecek” dedi.
: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER
TURKEY
TURKISHAIRLINES.COM
T
TURKEY
rkısh NEWS PRESS
21 April 2020
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN @ikalin1
A new hospital complex partially opened in Istanbul on Monday to assist in Turkey’s fight against the COVID-19 outbreak.
The story of a concert and Turkey’s culture wars
T MASSIVE NEW ISTANBUL HOSPITAL COMPLEX PARTIALLY
B
UNVEILED TO COMBAT PANDEMIC aşakşehir City Hospital is a massive health care complex in the eponymous Istanbul district, a flourishing suburbia on the city’s European side. A link in Turkey’s chain of city hospitals, a concept to create health care hubs merging several hospitals, the hub will begin admitting patients at a time of mounting COVID-19 cases. Also speaking at the inauguration, President Recep Tayyip Erdoğan said the complex would be fully opened on May 20. When completed, the complex will host a general hospital, a cardiovascular disease hospital, an orthopedics and neurology hospital, a children’s hospital, a maternity hospital, an oncology hospital, a psychiatry hospital and
a physical medicine and rehabilitation hospital. Erdoğan said 10 city hospitals have been completed so far, and the construction of the remaining eight would be finished by the end of this year. He also said the construction of pandemic hospitals in Istanbul’s Sancaktepe and Yeşilköy districts was progressing as planned. Hailing the hospital and the expansive health system in general, Erdoğan said Turkey was self-sufficient in dealing with the coronavirus crisis. “Turkey has shown its strength by being selfsufficient at a time when global alliances and organizations have ceased to have meaning,” he said. “We should value what we have at a time when the health care systems of all
of the so-called developed nations have fallen apart, when people are dying in their homes or in hospital corridors. Even if we don’t have the largest number of doctors or beds, the amount of intensive care units has put Turkey in an advantageous position during the pandemic,” the president said. As the pandemic worsens around the world, Turkey has mobilized every hospital in the country to cope with the mounting number of cases. City hospitals, with their large capacities, have been at the forefront of efforts to respond to the growing number of patients. Health Minister Fahrettin Koca said hospital would be the largest in Europe in terms of intensive care units (ICU) once it is fully opened.
Turgut Özal remembered on 27th anniversary of death
T
here were fewer people than would otherwise be expected given measures to prevent the spread of COVID-19, yet many family members and local officials showed up to pay respects at the graveside of Turgut Özal on Friday, the 27th anniversary of the innovative former president’s death. Two sons of the eighth president, Istanbul Gov. Ali Yerlikaya, city mayor Ekrem İmamoğlu and several high-ranking officials paid respects to Özal at his memorial and tomb in Istanbul. His liberalization policies played a key role in changing the course of the Turkish economy, which had been stalled by years of political uncertainty and turmoil following multiple governmental crises.
Nature takes back Turkey’s
cities under lockdown n As Turkey’s cities are emptied of vehicles and pedestrians amid lockdowns over the coronavirus pandemic, wildlife has come out of the woods to reclaim old territory. The past two weekends, as a measure to keep people from rushing outdoors to enjoy the fine spring weather, a two-day curfew was put in place in 31 mostly urban provinces across Turkey, affecting 63 million people. According to WWF-Turkey Chair-
man Uğur Bayar, animals that normally hide during the day have found the courage to reappear in populated areas as noise, traffic and the number of people outside are reduced. In Turkey’s most populous metropolitan, Istanbul, dolphins were seen by the Galata Bridge this weekend, just off the shores of the city’s historic peninsula, where usually dozens of fishermen would be enjoying the beckoning spring weather.
alat Sait Halman, Turkey’s first minister of culture, passed away on Dec. 5, 2014. A prolific writer, poet and translator, Halman devoted his life to the study and presentation of classical Ottoman and modern Turkish literature to world audiences. As a poet, he wrote with depth, emotion and grace. Through his award-winning translations, he introduced Yunus Emre, Rumi as well as Nasreddin Hodja to the English speaking world. His English anthologies included the works of such contemporary poets as Fazıl Hüsnü Dağlarca, Orhan Veli Kanık, Sait Faik Abasıyanık and Melih Cevdet Anday. He also translated English works into Turkish, including Shakespeare and he was the first translator of William Faulkner’s novels into Turkish. Halman taught at Columbia University, Princeton University, the University of Pennsylvania and New York University. From 1998 until his death, he taught at Bilkent University where he taught courses on Turkish literature and served as the dean of the faculty of humanities and letters. As a man of erudition and diligence, Halman sought to bridge different cultural and literary traditions. Having seen the radical transformation of Turkish culture during the Republican period, he tried to secure a space for classical Ottoman poetry, literature and music. This is where he ran into one of the most difficult challenges of his short-lived term in government service as minister. When Halman became minister of culture in 1971 – he actually founded the ministry that year – he wanted to support classical Ottoman music, which he saw as being completely ignored on the grounds of secular modernization. According to Halman’s own statement, in 1970 the minister of education had allocated TL 125 million ($55 million) to classical Western music and only TL 1 million to Turkish music. As minister of culture, he decided to hold a concert of the works of Buhurizade Mustafa Itri Efendi (1640-1712), one of the giants of classical Ottoman music. Halman invited several masters of classical Ottoman music to his office and planned the event. When it was announced that the concert would be held in the Presidential Orchestra Concert Hall on Dec.22-23, 1971, the most prestigious hall in Ankara, some among the Republican elite responded with shock and anger. About a month before the planned concert, Suna Kan, the famous Turkish violinist, published an open letter to Halman in the daily Milliyet. In her angry letter, Kan chastised him for his daring to have a concert of classical Ottoman music in the Presidential Hall, a symbol of the secular Republic. She accused Halman of misrepresenting modern Turkey to foreigners and betraying “Ataturk’s Turkey.” He had no right, she said, to present Turkey as
a “remnant” of Ottoman culture. She said that since the Republic’s inception, Turkey has had no connection whatsoever to that world. Kan framed the issue not as a matter of musical taste or cultural organization, but as one of official secular ideology versus cultural retro-fundamentalism. She believed Halman was making a terrible mistake by encouraging the teaching of the old “monophonic” Ottoman music, which she took as inferior to polyphonic Western music. This was not befitting the “Kemalist Turkey,” she cried out. She then had the following to say: “If on Dec. 22-23 representatives of monophonic music take over, as you have ordered, the State Concert Hall in which I have performed the works of Beethoven, Brahms, Bartok, Erkin, Rey and Saygun, with pieces that should be confined to museums alone, then I want you to know that I will gladly return the State Artist title that was bestowed upon my humble person. Such a title retains no value or honor when the principles at the foundation of Atatürk’s state are damaged.” Why was this such a big deal for Kan, a “Wunderkind” of the Republic? As a musician herself, why could she not tolerate, let alone appreciate, the existence of another musical form, which is, after all, one of the rich traditions of Turkish music? How did it become an issue about the Republic, its foundations and being civilized and modern? This might be hard to understand for those outside Turkey. But there was nothing surprising in Kan’s angry diatribe and her motive to protect the Republic. Coming from a staunchly secularist and anti-traditional background, Kan and her generation believed in only one type of music, culture, aesthetics and civilization. They welcomed the banning of Ottoman music in conservatories and on radios. They performed art to sublimate the secular Republic. All else was trivial. Kan had her small victory. The concert was cancelled on the order of Nihat Erim, the prime minister at the time. Halman never spoke about this in detail, but he served only a few months as minister after the incident. Today, Turkey’s cultural landscape is much richer, pluralistic and competitive. Classical and modern, Islamic, Ottoman and Western forms of art are studied and performed at various schools and on various platforms. There is a healthier relationship between the old that never loses its relevance and the new that seeks to anchor itself in the wider fusions and syntheses. 2012 was the 300th anniversary of the death of the great master Buhurizade Itri Efendi and UNESCO celebrated it as the Year of Itri. I am sure Halman was happy to see that his efforts to bring a level of fairness and civility to the cultural landscape of modern Turkey were not in vain. > Source: Daily Sabah (DEC 09, 2014)
T
.
EKONOMI
rkısh NEWS PRESS
21 Nisan 2020
Kovid-19’da sanal turların gözde rotası İstanbul oldu
M
TÜLIN YÜCEL ALTAŞ
obil seyahat uygulaması Piri’nin Kurucusu Tülin Yücel Altaş, virüs salgını sebebiyle evde kalanların sanal turlara ilgi gösterdiğini ve bazı şehirlerin turlarının öne çıktığını belirterek, “İstanbul’u özleyenler var. Bu nedenle İstanbul en çok ziyaret edilen yerler arasında yer alıyor. Genel bakıldığında ise Dublin, Prag, Amsterdam ve Kapadokya ilgi görüyor” dedi. PİRİ REİS’İN ADI Dijital rehberlik sağlayan uygulamanın, ismini ünlü Türk kaşif ve kartograf Piri Reis’ten belirten Altaş, şunları anlattı: “Bir konu anlatıyorsak ve örneğin bu yemek kültürü ise yemek alanında en iyi kimle çalışabiliriz buna bakıyoruz. Vedat Milor’un kendi sesiyle anlattığı 4 lezzet rotamız var. Yurt dışında da en iyi rehberlerle içerik üretiyoruz. Londra’daki rehberimiz Ruth
ÇALIŞANIN DÜNYASI
MURAT ÖZDAMAR
Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au
Yetim çocuklara yetim maaşı bağlanması
T Polling, ödüllü bir rehber. Yine İstanbul’u en iyi anlatan rehberlerden biri olan Saffet Emre Tonguç ile çalışıyoruz. İşinin piri böyle isimleri erişilebilir kılmak istiyoruz.” 500 BIN GEZGIN 500 bin gezgine hizmet verdiklerini dile getiren Altaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “20 ülke, 30 şehirde, 150’den fazla sesli dijital turumuz, 3 binden fazla sesli içeriğimiz bulunuyor. Gezginler bu turlara erişmek için, Piri mobil uygulamasını telefon-
larına ücretsiz indirebiliyor, deneyimlemek istediği turu satın alabiliyor ya da ücretsiz turları dinleyebiliyor. Ücretli turların fiyatı uzunluğuna ve rehberine göre 20-60 TL arasında değişiyor.” GÖBEKLITEPE TURU Yakın zamanda Şanlıurfa Göbeklitepe turunu da kullanıcılara sunacaklarını belirten Altaş, “Sanal turlar, insanların mental sağlıklıklarını ve keşif duygularını canlı tutmalarına yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.
1 Nisan 2020'den itibarıyla doğru bilgi
Koronavirüs (COVID-19) salgını sırasında topluluğumuzu desteklemek için bir COVID19 Finansal Zorluk Politikası geliştirdik. İlke, finansal olarak etkilenen bireylere ve işletmelere mali destek sağlamayı amaçlamaktadır.
Geç ücret ödemeleri ve ödeme düzenlemeleri sayfasını ziyaret ederek çevrimiçi bir istek gönderebilirsiniz. Seçeneklerinizi ayrıca 9240 1111 numaralı telefondan Gelir Hizmetleri Birimi ile iletişim kurarak da konuşabilirsiniz. Moreland Council’ın COVID-19 Finansal Zorluk Politikası web sitemizde bulunabilir.
Koronavirüsten (COVID-19) finansal olarak etkilenen vergi yükümlüleri: •
13
Pandemi sonrası borçlanmayı azaltmak amacıyla bir ödeme planı oluşturun. Faiz 16 Mart 2020'den 30 Haziran 2021'e kadar alınmayacaktır.
•
Ödeme planına giremeyenlerin borçlarını daha sonra ödeyebilmeleri için oranları erteleyin ve 30 Haziran 2021 tarihine kadar faiz uygulamayın.
•
COVID-19 salgını döneminde gecikme oranları ve masrafların tahsilinden geçici bir muafiyete erişin.
Borcun faizsiz olarak ödenmesi için yeterli zaman tanımak amacıyla 16 Mart 2020'den 30 Haziran 2021'e kadar faiz durdurulmuştur. Ücret ödeyen bir ödeme planına giremezse, Moreland Konseyi COVID-19 salgını sırasında borcu erteleyecek ve 16 Mart 2020'den 30 Haziran 2021'e kadar bu borcun faizi uygulanmayacaktır. 1 Temmuz 2021'de halen herhangi bir borç ödenmemişse, Konsey Borçlu Yönetimi (Mali Zorluklar dahil) Politikası uygulanacaktır.
COVID-19 nedeniyle finansal sıkıntı yaşayan bireyler ve işletmeler de dahil olmak üzere, tüm ücret ödeyenler hak sahibidir. COVID-19'dan finansal olarak etkilenmeyen ücretliler için mevcut Borçlu Yönetimi (Finansal Zorluklar dahil) Politikamız hala geçerlidir. Bu politikadaki mali sıkıntı yardımı yalnızca birincil ikametgahları için ücret ödeyen sakinler tarafından kullanılabilir.
Ayrıca sosyal medya kanallarımız ve www.moreland.vic.gov.au/covid19 adresindeki web sitemiz aracılığıyla bilgi paylaşacağız. Toplum sağlığı ve güvenliği bizim önceliğimizdir ve sizi bilgilendirmeye devam edeceğiz.
ürk Sosyal Güvenlik Sistemi, temel koruma birimi olarak aileyi esas alır. Korunmaya en çok muhtaç olan aile bireyleri ise hiç kuşkusuz ölen sigortalının geride bıraktığı yetim çocuklarıdır. Ölen sigortalının geride bıraktığı yetim çocukların hak sahipliği yani aylık alma hakkı; öğrenim durumu, yaş, malullük ve cinsiyete bağlıdır. Ölen sigortalının 18 yaşından küçük çocukları her hal ve şartta ölüm aylığı almaya hak kazanır. 18 yaşın altındaki çocuklar yasa gereği BağKur sigortalısı olamaz, memurluğa da atanamaz. Ayrıca SSK sigortalısı olarak çalışmaları da yetim aylığı almalarına engel olmaz. Erkek çocuklardan orta öğrenim görenler 20 yaşına kadar yüksek öğrenim görenler ise 25 yaşına kadar, Bağ-Kur sigortalısı olmaması veya memur olarak atanmaması şartıyla yetim aylığı alma hakkını sürdürür. Bunların SSK’lı çalışması yetim aylığı almaya engel değildir. Ayrıca erkek çocuğun evlenmesi de aylığı alma hakkına halel getirmez. Kız çocuğuna yetim aylığı bağlanmasında temel koşul, evlenmemiş olması veya dul kalması ya da boşanmış olmasıdır. Ayrıca yetim aylığı alma hakkı bulunan kız çocuklar için sigortalı çalışmama şartı bulunmakla birlikte kız çocukları da tıpkı erkek çocuklar gibi orta öğrenim görüyorsa 20 yaşına, yüksek öğrenim görüyorsa 25 yaşına kadar SSK’lı çalışsa da yetim aylığı alır. Ancak Bağ-Kur sigortalısı olan veya memurluğa atanan kız çocuklar öğ-
renim görse de yetim aylığı alamaz. Sigortalının malul erkek çocukları ile malul kız çocukları sigortalı çalışmaması şartıyla yetim aylığı almaya hak kazanır. Malul çocukların evli olması yetim aylığına engel değildir. Bir anlamda sigortalı çalışması bulunmayan ve malul sayılan çocukların evli olması yetim aylığı alma hakkına halel getirmez. Bu açıklamalarımız ölen SSK ve Bağ-Kur sigortalısının yetim çocukları için geçerlidir. İlk defa 15 Ekim 2008 tarihinden önce memurluk sigortası ile ilişkilendirilen yani 15 Ekim 2008 tarihinden önce Emekli Sandığına tabi çalışmış olan ve hakkında Emekli Sandığı hükümleri uygulanan memurun ölümü halinde bekar, boşanmış ya da dul kalmış kız çocuklarına daha kolay şartlarla yetim aylığı bağlanır. Bunların SSK veya Bağ-Kur sigortalısı olarak çalışmaları Emekli Sandığı kapsamından yetim aylığı almalarına engel olmaz. Ancak devlet memurluğuna atanan yani 4/c statüsünde sigortalı olan veya 4/c’den emekli maaşı bağlanan kız çocuğunun aylığı kesilir. Memurun erkek çocuğuna ise 18 yaşına kadar orta öğrenim görmesi halinde 20 yaşına kadar yüksek öğrenim görmesi halinde ise 25 yaşına kadar Emekli Sandığı yetim aylığı bağlanır. Memurun malul erkek çocuklarına aylık bağlanabilmesi için muhtaç sayılması gerekir. Muhtaçlıktan anlaşılması gereken ise asgari ücretin net tutarının üzerinde bir gelirinin bulunmamasıdır.
Miras yoluyla şirket ortağı olmak yetim aylığına engeldir SORU: Ölen annemden dolayı SSK yetim maaşı alıyorum. Babamın yüzde 40’ına ortak olduğu limitet şirketin yarısı miras yoluyla bana geçti. Yetim maaşım kesilir mi, Bağ-Kur primi ödemem gerekir mi? > Sevgi K. CEVAP: Limitet şirket ortaklarının hisse oranına bakılmaz ve ortak oldukları tarihte Bağ-Kur si-
gortalılığı başlar. Bağ-Kur sigortalısı olan yetim çocukların aylıkları da kesilir. Bu nedenle yetim aylığı almak için şirketteki hissenizi devretmeniz yani Bağ-Kur sigortalılığınızın sona ermesi gerekmektedir. Ayrıca ortaklığın başladığı tarih ile devir tarihi arası için oluşacak Bağ-Kur primlerini de ödemeniz zorunludur.
Yurt dışı borçlanma yapılırsa yetim aylığı bağlanır SORU: 43 yaşındayım ve bekarım. Ölen annemden dolayı SSK yetim maaşı alıyorum. Geçen ay vefat eden babam Almanya emeklisi. Türkiye’de hiç sigortası yok ama Almanya’dan emekli maaşı alıyordu. Babamdan dolayı yetim aylığı alma imkânım olur mu? > Serpil U. CEVAP: Yetim aylığı başka ülkelerde bizim gibi cömert uygulamalara sahip değil. Almanya’da 43 ya-
şındaki kız çocuğuna yetim aylığı bağlanmıyor. Babanızın ölümü nedeniyle aylıktan çıkmış olacağından almakta olduğunuz SSK aylığı artacaktır. Ayrıca babanız için 1800 gün yurt dışı borçlanması yapmanız halinde bu süreler Bağ-Kur statüsünde sayılır ve size Bağ-Kur yetim aylığı bağlanır. SSK aylığı yüksek olacağı için tam ödenir, Bağ-Kur aylığı düşük çıkacağı için yarım ödenir.
T
SAGLIK Ğ
rkısh NEWS PRESS
21 Nisan 2020
15
Çocuklara Kovid-19 hakkında doğru, açık ve net bilgi verilmeli Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arzu Yükselen, “Çocuklara, virüs hakkında doğru, açık ve net bilgi vermek, karmaşık ifadelerden kaçınmak yararlı olacaktır. Ayrıca anne babalar tarafından çocukların virüs hakkında merak ettiklerini rahatça sorabilecekleri ortamın da sağlanması gereklidir” dedi.
DIYETISYEN NEŞE CEYLAN ZENGIN:
Ramazan’da mideye fazla yüklenmeyin Kadın Basketbol Takımı’nın diA Milli yetisyeni Neşe Ceylan Zengin, koronavirüs salgını nedeniyle evde ka-
İ
stanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arzu Yükselen, koronavirüs salgını nedeniyle evde çocuklarıyla birlikte eğlenceli zaman geçirmek isteyen ebeveynlere tavsiyelerde bulundu. Yükselen, Kovid-19 hakkında çocukların gelişim ve yaşlarına uygun düzeyde bilgi verilmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayarak, şunları dile getirdi: ONLAR DA KORKABİLİR “Doğru, açık ve net bilgi vermek, karmaşık ifadelerden kaçınmak yararlı olacaktır. Ayrıca anne babalar tarafından çocukların virüs hakkında merak ettiklerini rahatça sorabilecekleri ortamın da sağlanması gereklidir. Çocuklar tıpkı yetişkinler gibi kaygı ve korku duyabilirler. Onları anlayışla karşılamak ne düşündüklerini ve ne hissettiklerini dinlemek, haklı olduklarını söylemek yararlı olacaktır. İçinde bulunduğumuz durum korku ve kaygılarımızın yoğun olarak
yaşandığı bir dönem. Bu aslında oldukça normal. Böylece bizler hastalıktan korunmak için gerekli önlemleri daha kolay ve gerektiği şekilde alabiliriz. Ancak panik durumdaki annebaba, çocuğun da kaygısının artmasına sebep olabilir. GÜVEN VERMELİYİZ Bu durum tüm ailenin kaygı ile başa çıkma becerilerini olumsuz yönde etkileyebilir. Her çocuğun içinde bulunduğu yaş döneminde algıları farklıdır. Çocukların yaşları ne olursa olsun dikkat edilmesi gereken en önemli şey güven duygusudur. Çocuğa yaşına uygun anlayabileceği bir dille mevcut durum ve alınması gerekli önlemler anlaşılır bir dille anlatılmalı, sorduğu sorulara yine yaşına uygun şekilde açıklayıcı bilgiler verilmelidir.” BIRLIKTE YEMEK YAPIN Prof. Dr. Yükselen, ebeveynlerin çocukları ile birlikte keyifli vakit geçirmelerinin önemine değinerek, şöyle devam etti: “Aileler evde bir arada
geçirecekleri zamanı keyifli ve verimli bir fırsata dönüştürebilir. Bunun için birlikte resim yapma, kitap okuma ve oyun oynama gibi farklı etkinlikler yapılabilir. Okuma-yazma bilmeyen çocuklara anne babanın kitap okuması, diğer yaş gruplarındaki çocuklar için ise evde herkesin ortak bir okuma zamanı belirlemesi önerilebilir. Bu ortak okuma zamanında kitle iletişim araçlarından uzak durmak prensip edinilebilir. Kutu oyunları ile isim-şehir gibi oyunlar da yine önerilmekte. Birlikte yemek hazırlamak da faydalı. Daha önce denemediğiniz farklı yemekler ya da bilinen tarifleri kullanarak yiyecek hazırlamak ve bunu bir arada tüketmek keyifli olacaktır.” EGZERSİZ DE RAHATLATIR Tüm aile bireylerinin katılabileceği kısa süreli basit egzersizlerin evde yapılabileceğini belirten Yükselen, bundan hem fiziksel hem de ruhsal sağlığın olumlu yönde etkileneceğini belirtti.
Gıdaları stok yapmayın, taze tüketin n Tekirdeğ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirci, özellikle koronavirüsle mücadele sürecinde gıda ürünlerinin stok yapılmaması, taze şekilde alınarak tüketilmesi tavsiyesinde bulundu. Bugünlerde vatandaşların gereğinden fazla ürün almaya başladığına dikkati çeken Demirci, şunları dile getirdi: Bu konuda panik yapmadan doğru ürünleri zamanında alın. Gıda ürünlerinin aşırı şekilde alınıp evlerde stok yapılması doğru değil.
Ürünlerin taze alınıp tüketilmesi hem bağışıklık hem de sağlık için bu dönemde çok önemli. Vatandaşların bir anlık korku ve panikle aldığı fazla gıdalar, kullanılmadan bozulup atılmak zorunda kalıyor. Gıda maddesi alınırken etiket bilgilerinin dikkatli kontrol edilmesi gerekiyor. Özellikle son tüketim tarihleri çok önemli. Ürünleri fazla aldığımızda derin dondurucuda yer kalmaz. Dondurucuda saklamamız gereken ürünü de buzdolabında saklarsak, bu durum ürünlerin kısa sürede bozulmasına neden olacaktır.”
lan sporculara ve vatandaşlara beslenme tavsiyelerinde bulundu. Sporcuların bu süreçte ihtiyacından fazla enerji almaması gerektiğini belirten Ceylan, şunları dile getirdi: “Beslenme, uyku, sıvı desteği ve kondisyon önemli. Antrenman yapamadıkları için almaları gereken enerji düşüyor. ‘Nasıl olsa evdeyiz’ deyip yemeye başlayabilirler. Bunun sonucunda da yağlanmalar ve kondisyondan düşmeler olabilir. Sporcularda en fazla enerji veren besin grubu karbonhidratlardır. Porsiyon ve karbonhidrat alımını azaltmayı tavsiye etmiyorum. Bağışıklık sistemleri de çok önemli. 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmelerini söylüyoruz. Burada en fazla uzak duracakları şeyler paketli gıdalar, rafine un ve şeker tüketimi.” 2 ANA, 1 ARA ÖĞÜN YETERLI Virüsün etkisinden vatandaşlarda duygusal yemenin başladığını aktaran Zengin, şöyle devam etti: “Stres, üzüntü ve sıkıntı, yeme bozukluğuna neden olur. Şu anda da en büyük sıkıntı, evde kalmanın verdiği duygu. Sporcular, hamileler, emziren anneler, çocuklar ve kronik rahatsızlığından dolayı sık sık yemek zorunda olanlar dışındakilere tavsiyem, ana öğün sayısını ikiye düşürmeleri, bir de ara öğün yeterli. Araya sebze, meyve, kuruyemiş, süt ve süt ürünlerini sıkıştırmak faydalı olacaktır.” SAHURDA KAHVALTI KAFI Oruç tutacakların dikkat etmesi gerekenlere de değinen Neşe Ceylan Zengin, sözlerini şöyle tamamladı: “Çorba, ana yemek, makarna, meze ve arkasında tatlı yeniyor. Bazı insanlar son yemeğiymiş gibi yiyor. Sakince bir bardak suyla oruç açılabilir. Bir hurma veya zeytin ile başlanır. Önemli olan kan şekerini yavaş yavaş yükseltmek. Çorbadan sonra dinlenmek önemli. Ardından protein kaynağı olan yoğurt, ayran veya cacık yenebilir ve ana yemeğe geçilir. Her akşam tatlıyı önermiyoruz. Haftada 1-2 gün, daha çok sütlü tatlılar yenebilir. Tavsiyem, bu süreçte öğün sayısını artırmak. Sahuru bir kahvaltıyla yapmayı tavsiye ediyorum.”
T
WORLD
B
21 April 2020
SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au
uzağa çekti, çocuk bir buz tabakasının altında kalmıştı. Onu kurtarmanın tek yolu, o buz tabakasını kırmaktı. Arkadaşı yardım istemek için bağırmaya başladı. Kimsenin gelmediğini görünce hızlıca bir kaya aradı ve olabildiğince sert bir şekilde buza vurmaya başladı. Bir delik açana kadar tekrar tekrar vurdu, sonra kolunu suya soktu, arkadaşını tutup dışarı çekti. Birkaç dakika sonra, çocuğun bağırışlarını duyan komşular sayesinde itfaiyeciler geldi. Çocuk olanları anlatınca, küçücük bir çocuğun böylesi kalın bir buz tabakasını kırabilmesine şaştılar. “Küçücük elleriyle buzu kırmasının imkânı yok. Bu imkansız, gücü yetmez. Bunu nasıl yaptı?” diye sordular birbirlerine. Yakınlarda yaşlı bir adam, konuştuklarını duyunca itfaiyecilerin yanına geldi. Yaşlı adam, “Çocuğun bunu nasıl yaptığını biliyorum” dedi. “Nasıl?” diye sordular şaşırarak. “Ona yapamayacağını söyleyecek kimse yoktu yanında.” Çocuklar, hayaller ve onların benlik saygısını geliştirmelerine yardımcı olmadaki rolümüz Gelişmek ve yoldan çıkmış şeyleri aşma becerimize izin vermek için yaslandığımız iki büyük sütun var. Başka bir deyişle, küçükken başka insanların bize söylediği şey, sadece bir engel ya da ilham kaynağından ibaret değildir. Bu aynı zamanda kimliğimizi ve kendimize dair imajımızı şekillendiren şeydir. Yetişkinler olarak, çocukların benlik saygısını geliştirmeye gelince çok büyük
ve önemli bir rol oynarız. Onlar, hayat hakkında onlara verdiğimiz mesajlar da dahil olmak üzere etraflarındaki her şeyi emen süngerler gibidir. Bütün çocuklar kırılgan, masum, narin, rüya gibi ve şaşırtıcı bir malzemeden yapılmıştır. Oyunlarını yaratmak ve gerçekleştirmek istedikleri hayallere dönüştüren ışıltılı zihinlere sahipler. Ne zaman etrafınızda çocuklar olursa, şunu hatırlamak zorundasınız: bizler onların antrenörleri gibiyiz. Onların hayallerinden, yaşama arzusundan, benlik saygısından ve özellikle de kimliklerinden sorumluyuz. Hepimizin bildiği gibi hikayeler çocuklara mesaj iletmenin en iyi yollarından biridir. Çocukların kendilerini anlamalarına yardımcı olmak, dünyayı dolaşmak, değerler öğretmek ve yeni deneyimler kazanmak için kullanabilirsiniz. Bu hikaye, kesinlikle gerekli bir yaşam becerisini geliştirmenin ne kadar önemli olduğuna dair bir mesaj veriyor: esneklik. Direnç dediğimizde, sertlik, zorluklar karşısında süreklilik ve kendinizle temas halinde olmaktır kast ettiğimiz. Bir çocuğun bu hikayeyi dinlemesi ve iç kaleleri için sağlam bir temel oluşturmayı öğrenmesinin ne kadar önemli olabileceğini düşünün. Bu hikayedeki gibi mesajlar, kendi özel, iyi düşünülmüş kanatlarını yaratmalarına yardımcı olacaktır. Bu tür mesajlar, yeteneklerini ve ilgi alanlarını deneyimlemelerine yardımcı olur. Ancak en önemlisi, çocukların kendi kendine yönetim için stratejilerini geliştirmelerine yardımcı olurlar. > Kaynak: https://aklinizikesfedin.com/buhikaye-dunyadaki-her-cocuga-anlatilmali/
Trump warns China could face consequences if ‘deliberately’ misinformed on virus
U
ESİ
HAFTANIN KELİM
Safderun
n albi temiz olduğu için kolayca aldanabilen. Arapça temiz mânâsındaki saf kelimesiyle, Farsçada içyüzü ve gönül mânâsındaki derun kelimesinin melezlenmesi sonucu oluşmuştur. “Ben bir maskara değilim ama, bir safderun olduğum, bir koca çocuk olduğum muhakakkaktır.” > Yakup Kadri Karaosmanoğlu / Yaban Kaynak: Banu Ertuğrul & Onur Ertuğrul / Lûgat365 - Bazı Kelimeler Çok Güzel
HAFTANIN ŞİİRİ
Sevgi ve Dostluk Kavgayı, bir yaprağın üzerine yazmak isterdim sonbahar gelsin yaprak dökülsün diye Öfkeyi, bir bulutun üzerine yazmak isterdim yağmur yağsın bulut yok olsun diye Nefreti, karların üzerine yazmak isterdim güneş açsın karlar erisin diye ...Ve dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye > Kaynak: Yılmaz Güney
17
TARIH & EDEBIYAT
Hikaye: Başaran Çocuk
aşaran Çocuk, dünyadaki her çocuğa anlatmamız gereken bir hikaye olabilir. Gerçekten güçlü bir ders içerdiği için söyledik bunu: Kişisel hedeflerinize ve hayallerinize ulaşmak için savaşmanız ve ilhamınızı öldürmeye çalışan tüm seslere kulağınızı tıkamanız gerek. İspanyol yazar Eloy Moreno, dünyadaki her çocuğa anlatılması gerektiğini düşündüğümüz bu halk hikayesini uyarladı. Başaran Çocuk hikâyesi, bize güç ve ilham veren bir öykü. Hayallerimizi nasıl gerçekleştirdiğimizi ve hayatlarımızı nasıl inşa ettiğimizi gösterir. Ayrıca “aklına koyduğun her şeyi yapabilirsin” şeklindeki sinir bozucu derecede iyimser düşünceden de uzak. Gerçek şu ki bir şeyi yapmak istemek ve yapabilmek her zaman aynı şey değildir. Bu, çocukluktan başlayarak anlamamız gereken bir şeydir, böylece kendimizden çok şey isteme tuzağına düşmeyiz. Potansiyelinize gerçekçi bir şekilde bakabilmek, sağlıklı benlik saygısı geliştirmenizin yoludur. İşte bu yüzden, “yapabilirim” demek ve o büyücü aşma arzusunun sizi ilerletmesine izin vermek çok önemlidir. Çocukların mükemmel olmasını istemeyiz, çünkü kibri cesaretlendirmek istemeyiz. Bizim istediğimiz, çocukların kendilerini sevmeleri, kendilerine güvenmeleri ve potansiyellerine inanmalarıdır. Kendileri olduklarında ellerinden gelenin en iyisi olduklarını bilmelerini istiyoruz. İki çocuk bütün sabahı donmuş bir göl üzerinde kayarak geçirdi. Ama sonra aniden buz kırıldı ve çocuklardan biri suya düştü. Akım onu birkaç metre
rkısh NEWS PRESS
Novartis, FDA agree to start testing hydroxychloroquine in COVID-19 treatment
Children’s Day 2020
T
urkey celebrates Children’s Day and National Sovereignty Day on the 23rd of April each year. The day is known as Ulusal Egemenlik ve Cocuk Bayrami. During the War of Independence in 1920, the first National Assembly took place on April 23 and it is said that Mustafa Kemal Ataturk dedicated the new republic to the children of Turkey. Between 1923 and 1934, 23 April started the Grand National Assembly as well as a week dedicated to celebrations for children. Children’s Day and National Sovereignty Day are recognised by memorials, wreath laying and speeches throughout Turkey. The most popular memorial is at Ataturk’s Mausoleum in Ankara which is attended by many high-ranking government officials.
.S. President Donald Trump warned on Saturday that China could face consequences if it was “knowingly responsible” for the coronavirus pandemic. “It could have been stopped in China before it started and it wasn’t,” Trump told reporters at a White House briefing. “And now the whole world is suffering because of it.” Trump was asked whether China should suffer consequences over the pandemic which began in the Chinese city of Wuhan in December and has left more than 170,000 people dead around the world. “If they were knowingly responsible, certainly,” he said. “If it was a mistake, a mistake is a mistake. “But if they were knowingly responsible, yeah, then there should be consequences,” Trump said. “Was it a mistake that got out of control or was it done deliberately?” he asked. “That’s a big difference between those two. “In either event they should have let us go in,” he said. “We asked to go in early. And they didn’t want us in. I think they knew it was something bad and they were embarrassed.” “They said they’re doing an investigation,” the president continued. “So let’s see what happens with their investigation. But we’re doing investigations also.” The Trump administration has said it doesn’t rule out that the novel coronavirus was spread accidentally - from a laboratory researching bats in Wuhan.
T Because it is a public holiday, all banks, public offices and schools are closed on Children’s Day as are many businesses. Children throughout the country are given seats in the government and allowed to control the country for one day. Two children are chosen to act as President and Prime Minister for the day, carrying out official duties and appearing on television. Many schools hold variety shows, speeches and readings. There are also parades throughout the country along with activities and speeches by local officials. Over the past few years, children from 14 countries are invited to celebrate Children’s Day, staying with Turkish families for a week and taking part in the festivities. > Source: https://publicholidays.me/ turkey/childrens-day/
he Swiss pharmaceutical company Novartis said Monday it has reached an agreement with the U.S. Food and Drug Administration (FDA) to proceed with a Phase III clinical trial of hydroxychloroquine in hospitalized patients with COVID-19 disease. “Trial is designed and implemented quickly to address the need for science-based investigation following early preclinical and clinical evidence1,2,3 that hydroxychloroquine may help hospitalized patients with COVID-19 disease,” Novartis said in a statement. Hydroxychloroquine is an antimalarial drug currently studied by experts as a possible treatment of COVID-19. The announcement came amid a massive effort to develop a vaccine for coronavirus in Switzerland, the U.K., the U.S. and other countries within months and to release it to save lives. The large trial sponsored by Novartis will be conducted at more than a dozen sites in the U.S. The company plans to begin enrollment for this study within the next few weeks and said it is committed to reporting results as soon as possible.
PAZARTESI
Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Bilge Başafacan ÇAY MOLASI
. . T rkıye’nın
SESİ
CUMA
Tanyeli Serkan Uyanık
RADYOSU
TANYELI’YLE BIZ BIZE
I CUMARTES
info@turkishmedia.com.au 1300 917 566
SALI Ergül Uybadın Derya Sekmen
İzzet Anmak Serkan Uyanık Halil Yılmaz IZZET-I IKRAM
PERŞEMBE
Diyanet Sydney Saat 17-18 & 22-24 DIYANET SAATİ
- Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası Perşembe ve Cuma geceleri saat 22-24 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600
PAZAR
Zafer Uyanık Cem Birben MUHABBET ZAMANI
SATURDAY0 16.00-17.0
Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic
THE SOURCE
ÇARŞAMBA
T
rkısh
@turkiyeninsesiradyosu
MEDIA LIMITED
ÜMIT UYAR
ÇARŞAMBA
HAYATA DAIR
ELIF AYDIN
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ!
MURAT ŞIRIN
Tuğçe Uybadın
ŞAHIN ŞAHINKAYA
Büşra Erkan
Sülhan Yılmaz Gülten Akbar
MELBOURNE’IN SESİ
.
NOSTALJI a t a y a h l Dijita n e y e m l i n e y z i m i ğ e n gele
T
rkısh NEWS PRESS
21 Nisan 2020
19
REZAN ÖĞRETMEN’DEN
Evde kalan çocuklara Anadolu masalları
R A L L A S MA Y
Öğretim Üyesi Melike Günyüz
Virüs salgını tüm dünyada hayatın akışını değiştirirken, kültür sanat faaliyetleri online platformlarda devam ediyor... Masal dinletileri de evlerinde kalan çocuklar ve ailelerine internet aracılığıyla ulaşan etkinlikler arasında yer alıyor. Bu kapsamda İbn Haldun Üniversitesi, uluslararası öğrencileri için “Masal Saati” programını YouTube üzerinden erişime açtı. eni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri tüm dünyada hayatın akışını değiştirirken, kültür sanat faaliyetleri online platforma taşınmaya devam ediyor. Masal dinletileri ile masal anlatıcılığı geleneği de evlerinde kalan çocuklar ve ailelerine internet aracılığıyla ulaşan etkinlikler arasında yer alıyor. Birçok yazar, kurum ve kuruluş, düzenledikleri canlı yayın masal programlarını evde kalan ailelerin beğenisine sunuyor. Bu kapsamda İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) de Türkçe hazırlık sınıfındaki yabancı öğrenciler için hazırladıkları “Masal Saati” programını, YouTube üzerinden erişime açtı. NEY EŞLİĞİNDE DİNLETİ Projeye ilişkin bilgi veren Öğretim Üyesi Melike Günyüz, “Nasrettin Hoca ile Cimri Komşusu” adlı hikaye ile işi başladıklarını anlatarak, sunduğu programın dinleyicilerde daha etkili olması amacıyla Can Gülbal’ın da masallara ney ile eşlik ettiğini belirtti. Program kapsamında masal anlatımı sırasında konsepte uymak için kayınvalidesinin Uşak Karahallı yöresine ait giysilerini ve iğne oyalı yazmasını kostüm olarak giydiğini aktaran Günyüz, “Çok etkili bir program oldu. Sonrasında üniversite olarak bu programları devam ettirdik. Geleneksel hale getirerek her yıl salon programı şeklinde yapmayı düşünüyoruz” dedi. Öğrencilerle yaptıkları çevrimiçi eğitimlerde her hafta gönüllü bir öğrencinin kendi kültüründen bir masalı, Türkçe öğrenen diğer arkadaşlarına anlattığını belirten Günyüz, şunları dile getirdi: “Bu
öğrencilere hem Türkçelerini geliştirme fırsatı veriyor hem de virüs salgını sebebiyle sosyalleşme imkanı azalan öğrencilerimize bir sosyalleşme alanı sunuyor. Ayrıca farklı kültürleri yakından tanıma fırsatı da yakalamış oluyorlar. ” MASALLAR AKIŞKANDIR Masal anlatımının Türk toplumunda etkili bir kültür aktarım yolu olduğunu vurgulayan Melike Günyüz, şöyle devam etti: “Masallar, var oluşumuzun anlamını sorgulamaktan başlayarak acılar, sevinçler, felaketler, doğumlar, ölümler dahil hayatın her alanını kuşatacak şekilde bu dünyayla kurduğumuz ilişkinin bir form içinde aktarıldığı öğelerdir. Masallar nesilden nesile aktarılırken her anlatıcıyla birlikte yeni bir anlam ve derinlik kazanır. Durağan değil akışkandır, canlıdır. Masalların yazıya geçirilip yazılı olduğu şekliyle anlatmaya başladığımızda aslında zamanın bir noktasında çektiğimiz fotoğrafı sürekli dinleyiciye göstermiş gibi oluruz. Oysa
masallar değişir, dönüşür, yenilenir. Yeni olaylar, mekanlar ve kişiler dahil olur. Bu sebeple de kitaptan okunarak değil, anlatıcılar yolu ile dinlenecek bir kültür malzemesidir.” İÇİMİZDEKİ KAHRAMAN Masalları hem anlatmanın hem de dinlemenin ruhu yatıştırdığını ifade eden Günyüz, şunları söyledi: “Masallar olmasaydı her birimizin içindeki kahramanı ortaya çıkarmamız, hayallerimizin peşinden gitmemiz gerektiğini idrak etmemiz, sadece dışımızdaki düşmanla değil içimizdeki kötü duygu ve düşüncelerimizle de mücadele etmemiz gerektiğini kim anlatacaktı bize çocukluğumuzda. Ya da aklımızla her türlü bela ve sıkıntıdan kurtulabileceğimizi, dolayısıyla hayata akılla, sabırla ve iyilikle tutunmamız gerektiğini içimize hangi kelimeler sığdıracaktı. Bu nedenle masallar, sadece bireysel varoluşumuza katkı sunmaz, aynı zamanda ortak değerlerin küçüklükten itibaren zihinlerimize nakşedilmesini de sağlar.”
sınıf öğretmeni Rezan Ezer, H atay’da virüs tedbirleri kapsamında evden
çıkamayan çocuklar için internet üzerinden Anadolu masalları anlatarak onların kaliteli vakit geçirmesi için çaba sarf ediyor. Antakya’da yaşayan 2 çocuk annesi Ezer, gönüllü olarak daha önceleri özellikle Suriye sınırındaki köy okullarına giderek öğrencilere canlandırmalar eşliğinde Anadolu masalları anlatıyordu. Salgınla mücadele kapsamında çocukların sokağa çıkmasının yasaklanmasının ardından Ezer, miniklere masalları ulaştırmanın başka yollarını aradı. Bunun üzerine “Masalcı Rez ile Uzaktan Masallar” adıyla açtığı YouTube kanalı üzerinden masallarını aktarma fikrini hayata geçiren Ezer, haftanın 6 günü anlattığı unutulmaya yüz tutmuş birbirinden ilginç Anadolu hikayelerini ekran başındaki çocuklarla paylaşıyor. TİYATRO SAHNESİ GİBİ Giydiği geleneksel Anadolu kıyafetleri ve çarığıyla evinin bir köşesine döşediği eski bakır eşya ve dokuma kilimlerle adeta ortamı sahneye çeviren öğretmenin çektiği videolar, Türkiye’nin her yerinden çocukların ilgisini görüyor. 16 yıllık öğretmen olduğunu ve geçen sene katıldığı hizmet içi eğitimde masal anlatıcılığı eğitmenlik kursu aldığını belirten Ezer, şunları dile getirdi: “O kadar güzel dönüşler alıyorum ki mesela bir mesajda çocuklarının masalları dinleyip uyuduğunu söylüyorlar aileler ve teşekkür ediyorlar. Her gece masallarımı dinleyerek uyuyan çocuklar var dünyanın dört bir yanında. Mutlu oluyorum çünkü bunlar unutulmaya yüz tutmuş masallar, onların unutulmamasına birazcık katkım oluyorsa ne mutlu bana.”
20
21 Nisan 2020
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655
rkısh SERI ILAN/MELBOURNE NEWS PRESS T ..
KAFEYE BAYAN ELEMAN n Abbotsford'da yeni açılan Kafemizde çalışacak Türk yemeklerinden anlayan bayan elemanlar alınacaktar MÜRACAAT: 0417 407 339
Direct from farm to outlet 4 Grapes 5kg $20 4 Charcoal 20kg $30 Open Wed to Fri 10am to 2pm Saturdays 930am to 12pm. Shop 4 /34 Marshall Road Airport West. Call Jenny on 0411505345 or Niki on 0452626978
SEKRETER ARANIYOR . Dallas’ta doktor kliniğinde çalışmak üzere İngilizce ve Türkçe’yi iyi bilen tecrübeli eleman aranıyor. Bilgi için 0 477 736 117’yi arayabilirsiniz.
’ta tonlarca ev var, birisi mutlaka size göre! “Tüm emlak ihtiyaçlarınız için tecrübe ve doğruluk ile size yardımcı olmaktan memnuniyet duyacağım”
HALİL OKUR Salesand Marketing Consultant M 0411 508 711 - T 03 9300 2344
hokur@barryplant.com.au
..
SERI ILAN/SYDNEY
T
rkısh NEWS PRESS
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 426 982 050
21 Nisan 2020
21
KEBABÇIYA BAY BAYAN ELEMAN
KAHVE YAPABILEN ELEMAN VE MENAJER
Chipping Norton’da Coffee Shop’da kahve yapabilen, servisten anlayan eleman ve menajer bayan alınacaktır. 2 kişi alınacaktır. Ücret dolgundur. İlgilenenler arasın. OSMAN 0411327744
Chipping Norton’da Kebab House’a servisten anlayan full time bay veya bayan eleman alınacaktır. Ücret dolgundur. İlgilenenler arasın. Osman 0411 327 744
TOMMYS PİZZA AND KEBAB SHOP FAIRFIELD BÖLGESİNDE FULL TIME ÇALIŞACAK PİZZA VE PİDEDEN ANLAYAN ELEMANA İHTİYAÇ VARDIR. MB.0405136360 Mb.0469817275 Shop.no 02 97245544
Ustasından ses, saz ve müzik dersleri verilir, ayrıca enstrüman satılır. Zafer Uyanık 0457 133 254
22
21 Nisan 2020
T ALEM-I İSLAM
HAYA EL-MUŞÎ
hayaelmusi@turkishmedia.com.au
Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan!
M
uttakilere kitabıyla yol gösterenin ismiyle… Kitabını öğüt, şifa, hidayet ve rahmet kılına sığınarak… İçerisinde düşünüp öğüt alınacak ayetlerle, en doğruya yöneten kitabın sahibinden yardım isteyerek… Ramazan’ı anlamak, anlamlı yaşamak ve insanlara bu anlamı anlatabilmek için… Satırlardan sadırlara hakikatlerin ulaşması duasıyla… Ramazan’ı seçen, orucu bize yazanın yüce ismiyle… Değerli Ramazan yolcuları! Hayat yolculuğumuz aylar üzerinden devam ederken her sene Ramazan ayına uğrar yolumuz. Rabbimizin izniyle bu sene de yeni bir Ramazan ayına yaklaşmış bulunmaktayız. Allah Subhanehu ve Teala ömür verirse sayılı günlerin ardından 25 Nisan Cuma günü ilk orucumuzu tutarak mübarek Ramazan ayına tekrar hoş geldin diyeceğiz. Hoş gelsin ve hoş gitsin, inşallah. Her sene mukabeleler yapılıp Kur’an’ın baştan sona okunduğu ancak manasının hiç anlaşıl-madığı aydır, Ramazan. En çok okunduğu halde en çok anlaşılmayan kitabın ilk ayetlerinin indiği aydır, Ramazan. Mealini de okuyalım, bu yılki Ramazan farklı olsun. Sizlerin de bildiği gibi kardeşlerim Ramazan evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluş ayıdır. Bizi yoktan var edenin bize sunduğu nimetler ayı olan Ramazan, maddi ve manevi bereketin ayıdır. Nefislerimizin disipline edilip eğitildiği bir okuldur, Ramazan. Ramazan, vahyin ayıdır. Hira’ya yürüyen o seçilmiş adımların nübüvvetle Hira’dan indiği aydır, Ramazan. Ramazan, bin geceden hayırlı geceyi saklayan sevap ayıdır. Diğer aylarda görülmeyecek bir şekilde orucun kendisiyle bütünleştiği ayın adıdır, Ramazan. Ramazan’da terbiyeden geçerek diğer aylara bu terbiye ile yöneldiği terbiye
ayıdır, Ramazan. Evet, değerli kardeşlerim! Seçen Rabbimiz bizlere Ramazan-ı Şerif’i oruç ayı olarak seçmiştir. Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız (takvaya erişmeniz)için oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” (Bakara:2/183-184) Rabbimizin bizden önceki ümmetlere farz kıldığı orucun maddi ve manevi faydaları vardır. Beden ve ruhtan meydana gelen insanın içine ve dışına şifadır oruç. Koronadan korur, bağışıklığımızı güçlendirir oruç. Camilerimiz mahzun kalsa da, cemaatle teravih kılamayacak olsak da gelin evlerimizde Ramazan coşkusu yaşamaya çalışalım. Toplumumuzun Manevi Mimarları olan Din Gönüllüsü Hocalarımızın iftar öncesi ve sonrası yapacağı canlı yayın programlarını Camilerimizin Facebook sayfasından takip edelim. Son olarak kardeşler! Ramazan’a şuurla girmek ve şuurla eda etmek gerek. Sözler biter ama mana kalır. Sözleri unutsak da manayı unutmayalım. Ramazan bizim silkiniş ayımızdır. Ramazan Bedr’in zaferinin, Mekke’nin fethinin ayıdır. Tekrar Ramazanlarımız zaferlerin ve fetihlerin ayı olsun inşaallah. Not: Bu ay bir önerimiz de olacak Bonnyrigg Camii İmamı Yasin Güngör Hocamızın sosyal medyanın hayırlı işlerde kullanılması konusunda örneklik teşkil eden, faydalı paylaşımların olduğu YouTube kanalını beğenip istifade edelim. Kanalın linki @yasinhaya https://www.youtube. com/channel/UCrO-_ IztcMKSAr_9TJfUELQ Rabbim, Ramazan’ı rızasına uygun olarak eda etmeyi ve hayatımızın her ayını Ramazan gibi yaşayarak geçirmeyi bizlere nasip etsin. Selam ve dua ile…
rkısh NEWS PRESS
.
DIYANET&KÜLTÜR Allah Rasulünden
Vahyin Dilinden
Peygamberimiz Aleyhisselam buyuruyor: “Kim Allah’ın rızasını talep ederek bir mescid inşa ederse, Allah ona cennette bir ev inşa eder.” . BUHÂRÎ, MÜSLIM
“Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.” . TEVBE, 18
CUMA NÖBETİ KUZEY ANKARA CAMISI’NDEYDİ
Bugünler geçecek camide omuz omuza ibadet edeceğiz Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Üyesi Fatih Okumuş, hutbesinde, “İnşallah bugünler geçecek, hep birlikte camilerimizde omuz omuza, Rabb’imizin huzurunda birlikte ibadet edeceğiz. Ancak o vakte erişinceye kadar evlerimizi mescide çevirebiliriz” dedi.
C
uma namazı, koronavirüs salgını nedeniyle önlemler alınarak, az sayıda kişiyle Kuzey Ankara Camisi’nde kılındı. Cuma namazını kıldıran Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Üyesi Fatih Okumuş, “Aile: Huzur ve Güven Kaynağı” başlıklı hutbesine, “Mübarek cuma gününde, cuma namazlarından mahrum olduğumuz ve mahzun olduğumuz şu icabet saatinde evlerini, beytini Beytullah’ın birer şubesine, mabetlere dönüştüren ve gönlü mescitlere bağlı aziz kardeşlerim, cumanız mübarek olsun” diyerek başladı. MUTLU AİLE İnsanoğlunun yeryüzündeki hayatının aile olarak başladığını belirten Okumuş, insanların fıtratı gereği, aile içinde ve sevdikleriyle yaşamak istediğini, herkesin hayatın ilk gününden son nefesine kadar huzurlu yuvaya ihtiyaç duyduğunu ifade etti. İçinde bulunulan sürecin herkese zor, bunaltıcı ve gergin günler yaşattığına dikkati çeken Okumuş, şunları kaydetti: “Salgın hastalığın yayılmaması için vaktimizi büyük ölçüde evlerimizde
FATIH OKUMUŞ
geçiriyoruz. Bu süreç sabrımızı ve irademizi deniyor, sahip olduğumuz nimetlerin kıymetini bir kere daha hatırlatıyor. HAYIRLI SINAV Ancak bütün olumsuzluklarına rağmen böyle bir sınav bizim için nice hayırlar barındırabilir. Nitekim yüce Rabb’imiz bir ayette şöyle buyuruyor, ‘Olur ki bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki bir şey sizin için kötü iken siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Muhterem kardeşlerim, bugünlerde gönlümüzce evden çıkamamanın, camiye gidememenin, cemaatle namaz kı-
lamamamın hüznünü hissediyoruz. Minarelerden yükselen ezan ve dualarla teselli bulmaya çalışıyoruz. ‘Bu da geçer ya Hu’ diyoruz. İnşallah bugünler geçecek, hep birlikte camilerimizde omuz omuza, Rabb’imizin huzurunda birlikte ibadet edeceğiz. Ancak o vakte erişinceye kadar evlerimizi mescide çevirebiliriz. Çoluk çocuğumuzla birlikte cemaat halinde namazlarımızı eda edebiliriz. Rabb’imizin, ‘Ailene namazı emret, kendin de ona sabırla devam et.’ emrini hayatımıza daha büyük bir hassasiyetle aktarabiliriz.” SANAL ALEM UYARISI Okumuş, anne babalara, birlikte olmayı fırsat bilip çocuklara daha fazla vakit ayırmaları tavsiyesinde bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı: “Dünyalarını keşfetmek ve aramızdaki bağı güçlendirmek için onlarla sohbet edelim. Sorularını itinayla cevaplayalım, kitabın değerini ve bilginin kıymetini anlatalım. İlgisizliğimiz sebebiyle çocuklarımızı sanal aleme mahkum etmeyelim. En verimli çağlarının ekran önünde heba olmasına fırsat vermeyelim.”
ERBAŞ’TAN TALİMAT
Vaaz ve irşatta dijital ortamı etkin kullanın n Tekirdeğ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirci, özellikle koronavirüsle mücadele sürecinde gıda ürünlerinin stok yapılmaması, taze şekilde alınarak tüketilmesi tavsiyesinde bulundu. Bugünlerde vatandaşların gereğinden fazla ürün almaya başladığına dikkati çeken Demirci, şunları dile getirdi: Bu konuda panik yapmadan doğru ürünleri zamanında alın. Gıda ürünlerinin aşırı şekilde alınıp evlerde stok yapılması doğru değil.
Ürünlerin taze alınıp tüketilmesi hem bağışıklık hem de sağlık için bu dönemde çok önemli. Vatandaşların bir anlık korku ve panikle aldığı fazla gıdalar, kullanılmadan bozulup atılmak zorunda kalıyor. Gıda maddesi alınırken etiket bilgilerinin dikkatli kontrol edilmesi gerekiyor. Özellikle son tüketim tarihleri çok önemli. Ürünleri fazla aldığımızda derin dondurucuda yer kalmaz. Dondurucuda saklamamız gereken ürünü de buzdolabında saklarsak, bu durum ürünlerin kısa sürede bozulmasına neden olacaktır.”
24
R LEZZETLI TARIFLE
RK FATMA GshEneNwsÇpresTs.cÜom.au fgencturk@turki
T
T
21 Nisan 2020
rkısh NEWS PRESS
.
YEMEK&HOBI
Koronavirüs sonrasında ‘açık büfe’ tarih olabilir Salgın sonrası “açık büfenin” biteceği görüşünde olan Turizmciler, “Onlarca turistin sıraya girdiği, herkesin aynı kepçe veya aparatlarla yemekleri, salataları, tatlıları aldığı açık büfeler artık tercih edilmeyecek. ‘Her şey dahil’ uygulaması da değişimlerden payını alacak” diyorlar.
urizm dünyasının temsilcileri, koronavirüs salgını sonrası sektörde köklü değişiklikler yaşanacağı, turistlerin artık çok kalabalık ortamları ve açık büfeleri tercih etmeyeceği görüşünde. Dünya Turizm Forumu Enstitüsü (World Tourism Forum Institute) Başkanı Bulut Bağcı, salgın sonrası turizmde bazı alışkanlıkların değişeceğini, eskiye dönüşün vakit alacağını, zamanla birçok farklı uygulamanın hayata geçeceğini belirterek turistlerin ilk anlamda teması en aza indireceğini söyledi. BUTİK OTEL ÖNE ÇIKACAK Bağcı, artık insanların çok kalabalık otelleri tercih etmeyeceğini veya bu tercihin zaman alacağını belirterek, butik otellerin veya tatil köylerinin rağbet göreceğini söyledi. Turistlerin yeme-içme alışkanlığında da ciddi değişiklikler yaşanacağını dile getiren Bağcı, şunları anlattı: “Şimdiye kadar açık büfelerin yer aldığı her şey dahil konsepti Türkiye’nin öne çıktığı turizm şekliydi. Onlarca, hatta yüzlerce turistin sıra-
ya girdiği, herkesin aynı kepçe veya aparatlarla yemekleri, salataları, tatlıları aldığı açık büfeler artık tercih edilmeyecek. O karpuzdan heykellerin, onlarca çeşit tatlının, çorbanın, yemeğin veya salatanın yer aldığı açık büfeler cazibesini kaybedecek.” Bağcı, 800 odalı bir otelde 2 bin kişinin aynı açık büfeden yemek yi-
yebildiğini kaydederek, sosyal mesafe nedeniyle artık bu konseptten uzak durulacağını bildirdi. ALAKART RESTORANT DEVRİ Otellerde artık alakart restoranların daha çok tercih edileceğini dile getiren Bağcı, “Tatil paketi, yine her şey dahil olacak belki ancak açık büfe yerine ala kart restoranlar bura-
ya dahil olacak. Açık büfeler aynı zamanda çok ciddi bir israf kaynağıdır. İsrafın da önüne geçilecek” dedi. HİJYEN ÇOK ÖNEMLİ KRİTER Mutfakta ve restoranlarda çalışan personelin hijyeninin çok daha fazla özen kazanacağını kaydeden Bağcı, artık özellikle bu bölümlerde çalışan personele belirli periyotlarda salgın testi yapılacağını bildirdi. Bağcı, otellerin artık doktor bulundurmasının çok önem kazandığının altını çizerek, sağlık personeli için ayrılan maliyetlerin artacağını ifade etti. “HER ŞEY DAHIL” DEĞİŞİCEK Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin de, şunları dile getirdi: “Hijyen ve gıda güvenliği her şeyden önce gelir. Koronavirüs salgınıyla birlikte hangi uygulamaların değişeceğini, hangi değişikliklerin kalıcı olacağını şu aşamada kestirebilmek çok zor ama açık büfenin kesinlikle tercih edilmeyeceğini düşünüyorum. ‘Her şey dahil’ uygulaması da tam olarak kalkmasa da olası değişimlerden payını alacaktır.”
ÇÖREK OTU YAĞI, TÜM DERTLERE DEVA! Çörek otu yağı nedir? Faydaları nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir? Şifa deposu çörek otu yağı ile ilgili bilmeniz gereken her şey... l Diyabet diğer bir adıyla şeker hastalığı için de faydalıdır. l Kan damarı duvarlarının esnekliğini arttırmaya yardımcı olur. l Kronik yorgunluğa iyi gelir. l Safra kesesi taş oluşumu ve böbrek taş oluşumuna karşı etkilidir. l Dolaşım sistemine yarar sağlar. l Cinsel gücü arttırıcı etkisi vardır. l Ateş düşürmeye yardım eder. l Amfizem rahatsızlığına karşı kullanılabilir. l Kan basıncını ve yüksek tansiyon yani hipertansiyonu düşürür. l Kolesterolü düşürücü etkisi de vardır. Kolesterolü dengeler. l Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar. l Diş ağrılarını geçirmeye yardım eder. l Gebelikten sonra emzirme dönemini arttırır, doğum yağmış annelerde süt artışı sağlar. l Romatizma ağrılarını dindirir. l Kanı sulandırır. l Eklem ağrıları, artrit ve romatizmaya iyi gelir. l Uykusuzluk çekiyorsanız şifayı çörek otu yağında bulabilirsiniz. l Kas ağrıları için bir çay bardağı çörek otu yağı ile masaj yapabilirsiniz. l A, B, ve C vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi değerli bileşenleri içerir. l Yaraları iyileştirici özelliği vardır. l İltihap giderici ve idrar söktürücüdür l Cilt hastalıklarını tedavi edicidir. l Antioksidan özelliğe sahiptir. l Zayıflamaya yardımcı olur. l Hazmı kolaylaştırır. l Mikrop ve virüslere karşı koruyucudur. l Baş ağrısına iyi gelerek baş ağrısını geçirir.
l Bağırsak kurtlarını düşürücü etki yapar. Bağırsak parazitlerini geçirir. l Sindirim sistemini rahatlatır. Gaz giderici özelliği vardır. l Kabızlığı gidermeye yardım eder. l Dizanteriye karşı fayda sağlar. l Hemoroid yani basur için de iyileştirici özelliği vardır. l Burun tıkanıklığını giderir. l Astım yada alerjik reaksiyonları olan kişilere de fayda sağlar. l Bronşit ve öksürüğe iyi gelir. Özellikle kış hastalıkları olan nezle, grip için etkilidir. l Inflamasyon azaltir NASIL TÜKETİLMELİDİR? l 2 kez bir çay kaşığı; sabah kahvaltıdan 20 dakika önce, ve yatmadan önce alınır. l Soğuk pres şeklinde üretilen, koruyucu, katkı maddesi olmayan ve karışım yağ içermeyen çörek otu yağı tercih edilmelidir. l Açıldıktan sonra güneşin görmediği yerde tutulur.
NEREDEN TEMİN EDİLİR?
Çörek otu yağımız soğuk pres makinelerinde üretilmektedir. Ayrıca taze Türk kahvesi çekilir. Adres: Shop 2/184-186 Haldon St, Lakemba NSW 2195 Phone: 0416 143 342 ALTIN KÖPRÜ VIDEO Adres: 4 Civic Rd, Auburn NSW 2144 Phone: 0296 432 184
50 ml: $20 5 100 ml: $3 0 250 ml: $7
*ADVERTORIAL
A
klınıza gelebilecek her türlü hastalığa karşı koruyucu görevi gören çörek otunun faydaları saymakla bitmez. Pek çok sağlık sorununa iyi gelen bu şifalı bitki günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Üzerine en çok bilimsel araştırma yapılan bitkilerden biridir. ÖLÜMDEN BAŞKA HER DERDE DEVA! Türkiyemizde çörek otu diye bilinen ‘Nigella Sativa’nın ölümden başka tüm dertlere deva olduğunu bize sevgili Peygamberimiz (s.a.v) tarafından 1400 sene önce, bildirmiştir. Tarih boyunca tıbbın gözde bitkilerinden biri olmuştur. ÇÖREK OTU YAĞININ FAYDALARI l Kansere karşı koruma sağlar. Prostat ve meme kanserini yavaşlatır, akciğer kanserine karşı da koruyucudur l Mide bulantısı ve ağrıları için bire birdir. l Kalbi korur. l Sinüzite iyi gelir. l Saçların yapısını korur ve saçların kolay, sağlıklı uzamasına yardım eder. l Saç dökülmesini önler, saçların erken beyazlamasını engeller. l Sinir, stres depresyon ve gerginlikten uzaklaştırır.
BULMACA Tahta perde İç işleri
Yarıştırma
Gümüş
Egemenlik
Bir tür cilt
Meyve kurusu
Gökyüzü
1
T
Mahal
Mat. bir sayı
Sevgili
Yankı
Bir ilçemiz
İlaç
Zihin
Bir hastalık testi
Zevk
3
İstem dışı kas hareketi
Ceylan
Verimsizlik, sonuçsuzluk
Çoğalma Gezme Hayret ifadesi Bir kadın adı
Tibet rahibi
Bir baskı türü
Çalışma
Boğa güreşi alanı
Ten Bir hitap şekli
Ateşli Yemin
Beyaz
2
İnanış
Yarıştırma
Hisar
Üzüm kütüğü
Kurtuluş
Su
Ezme
Bir tür basit canlı
Alaşım
Bir kadın adı K.Kerim'in ilk sûresi
Mucidin yaptığı Nikel'in remzi Patlamalı gürültü
4
Kaynak gazı
Teoloji
Kıbrıs'ta bir şehir
Tek
Ortakçı
İtalya'nın başkenti
Öbür dünya Ömürler
Bir hukuk kurumu
Bir erkek adı
5
Örgü aleti
Ünlü bir halk şairimiz
Erkek keçi Bir ilçemiz
ABD'de bir eyalet
25
Ulema cübbesi Bir kadın adı
Derviş selamı
Yörük çadırı
Çalışma
Mektup
Safha
Bir nota
Aşikâre
Bütünüyle
Elbiselerde kenar süsü
21 Nisan 2020
Tecrübesiz
Bobin
Sayı yazısı Yüzün yan kısmı
Körfez
rkısh NEWS PRESS
İslam düşmanı pakt Fatih'in evlatları
Arslan (a)
Yıkıntı
Bir kavim
Kalın kumaş
San
Sada Değer, kıymet Vücudun bir bölümü Kalsiyum'un remzi
Tanıtım levhası
Bir makam
Sermaye
Uzaklık işareti
Bir ülke
Parlatma
Bir ajansımız
Boş söz
Vakit
Bir bölgemiz
Ortakçı
Mobilya
Bir kan hastalığı Bir ilçemiz Toptan
Kainat İşte Tibet öküzü
Yeni, gıcır
Baba Olgunluklar
Rüya
İskeletin ham maddesi
Sevgili Bir gezegen
Kızılderili tanrısı
Bir kıta
Çelişki
Bir giysi
Bakma, görme (a)
Bazen (İng.)
6
Işık
Kırmızı
Mektup Bir petrol bölgesi
Su
Kamer
Verim, sonuç
Bir hayvan
Bir cins pamuk Bir erkek adı
Eserler (a)
Nikel'in remzi
Beddua
8
Krallık
İslam alf. bir harf
Hane
Hayır (İng.)
Gece
Bir ajansımız
Ekmek
Sürekli yap. el alışkanlığı
Pişmiş yemek
Vasıf, nitelik
Ölüden arta kalanlar
Sıvı
Fasıla
Kötülük dolu yer
Emirlik, beylik
Gerçek olmayan
Yetmeyen
Bir ülke halkı Bir kürk hayvanı
Açıklama
Bir hitap şekli Manyetik rezonans
Em Razı olan kadın Bir mastar eki
Yetmeyen
Namus
Dinin kuralları
İz, işaret
İvedi
Bir soru şekli
Aldatma
3
4
5
İsim
Sodyum'un remzi
İlave
10
Genişlik
Edebi bir tür
2
Asıl konu
Zehir
Basit şekilde
Ünlü bir yazarımız
Kör
Bir ilimiz
Döteryum'un remzi
Bir ünlem
Zan
Asitli içecek
Kıbrıs'ta bir şehir
1
Namus, utanma
9
Gece kuşu
Telefonda ilk söz
Bir erkek adı
ŞİFRE SÖZCÜK
Bir işaret zamiri Tantal'ın remzi
Gemici ipi Bir çeşit ot
Avrupa'da bir ünvan
Caddelerde süslü kemer
Parlak kumaş Bir sayı
Şehir
Kıvam
Bir renk
Felçli
Hayvansal bir gıda
Bir çeşit pasta
K.Kerim'de bir sûre
Konu
Büyüklük
Rüşde ermiş
Tembellik
Rey
7
Mahallenin kolları
Bir erkek adı
Tamam, olur (İng.) Hz. Peyg. annesi
Asla
6
7
8
9
10
26
21 Nisan 2020
Editor: Davut Kılıç Auburn FC david.kilic@hotmail.com
T
rkısh NEWS PRESS
SPOR
Sporda Avustralya’yı temsil etmiş Türkler
Koronavirüs salgını Orta Asya’daki Türk dünyasına işlemedi! D
MEHMET YAĞCI
ünyada şu an futbolun oynandığı yerlere bir yenisi daha eklendi... Belarus, Nikaragua ve Tacikistan’nın ardından Türkmenistan’da ligler başladı. Henüz koronavirüsü vakasının resmi olarak tespit edilmediği Türkmenistan’da ligler 19 Nisan’da başladı. Dünyada şu an futbolun oynandığı yerler Belarus ve Nikaragua’nın ardından geçtiğimiz hafta başlayan Tacikistan Ligi’ydi. Türkmenistanla birlikte bu üçlüye yeni bir ülke daha katılmış oldu. TACIKISTAN’DA HAYAT NORMAL! Tacikistan’da lig maçları seyircisiz oynanıyordu. Koronavirüs vakasının rastlanmadığı Orta Asya ülkesinde geçtiğimiz günlerde ise antrenörlük kursları resmen başladı. Tüm dünyanın salgınla mücadele ettiği bir dönemde antrenörlerin kurs öncesi birbirlerine çok yakın mesafede durup, toplu poz vermeleri ise dikkatlerden kaçmadı.
ATILLA ERZURUMLU NAZIM ERDEM
S
evgili okuyucularım, bu hafta sizlere spor dünyasında Avustralya’yı başarıyla temsil ederken gururumuz olan Türklerden bahsedeceğim. Hepsine başarılar diliyorum, işte öne çıkan isimler... MUSA ILHAN Musa İlhan (born 3 October 1969) is an Australian wrestler. He competed at the 1992 Summer Olympics and the 2000 Summer Olympics Biography Musa Ilhan had the following finishes at major championships 1987 World Championship: 62.0 kg. Freestyle (14th); 1991 World Championship: 68.0 kg. Freestyle (15th); 1991 Commonwealth Games: 68.0 kg. Freestyle (5th); 1995 Commonwealth Championship: 62.0 kg. Freestyle (2nd); 1991 Commonwealth Championship: 68.0 kg. Freestyle (5th); 1992 Oceania Championship: 62.0 kg. Freestyle (1st); 1995 Oceania Championship: 62.0 kg. Freestyle (1st); 2000 Oceania Championship: 63.0 kg. Freestyle (1st); 1988 Oceania Championship: 62.0 kg. Freestyle (2nd); 1990 Oceania Championship: 68.0 kg. Freestyle (2nd). Musa İlhan, Çarşamba Samsun 3 Ekim 1969 doğumlu. Avustralya’yi güreşte 1992 ve 2000 Olimpiyatlarda ve Dünya Sampiyonasında temsil etti. MEHMET YAĞCI Mehmet Yagci (born 15 October 1972 in Sydney) is an Australian male weightlifter, competing in the 54 kg category and representing Australia at international competitions. He participated at the 2000 Summer Olympics in the 56 kg event. He competed at world championships, most recently at the 1997 World Weightlifting Championships. Mehmet Yağcı da 15 Ekim Sydney doğumlu. Halterde Avustralya’yı 2000 Olimpiyatları ve 1997 Dünya Şampiyonasında temsil etti. Ayrıca Sydney Pınargücü Futbol Takımı’nın kurucularından biri.
ZAFER YILMAZ ZAFER YILMAZ 1980’li yıllarda güreşe Sydney’de başladı. Çok başarılı bir grafik çizdi. Avustralya’yı 1998 Fila five Contintents Cup’da ve birçok turnuvada temsil etti. Avustralya’da Türk Yağlı Güreşini tanıtmakta ve çeşitli etkinliklere katkı sağladı. Uzun yıllar ata güreşimizi Avustralya ve Türk toplumuna tanıttı, birçok güreşti yetiştirdi. Asıl mesleği olarak da yıllarca NSW eyaletinde polis olarak görev aldı. ATILLA ATASEVER Kardeşimiz 1983 Anaheim’de Dünya Güreş Şampiyonası’nda Avustralya’yı başarıyla temsil etmişti. Sonradan Sydney Ay Yıldız Futbol Kulübünün Sekreterliğini 1997-2004 arasında yapmıştı. Su günlerde ise başarılı bir iş adamı giyim mağazası işletmekte. NAZIM ERDEM Nazim Erdem, OAM (born 1 August 1970) is an Australian wheelchair rugby Paralympic gold and silver medalist. He has won two gold and two silver medals at five Paralympics from 2000 to 2016. Nazim Erdem was born on 1 August 1970 in the Turkish city of Kayseri and later immigrated to Australia with his family. He became a quadriplegic at the age of 20 after diving off a pier into shallow water in an effort to impress some watching girls. As a youngster, he practiced holding his breath and could hold it for up to three minutes. His ability to hold his breath for a long period of time saved his life as he was under water for twoand-a-half minutes before he was rescued. He played Australian rules football and was an amateur boxer before the accident. In 2002 he became the first person with a spinal cord injury to paraglide solo; he was also the first person with a spinal cord injury to compete in the Targa Tasmania car rally. He lives in the Melbourne suburb of Roxburgh Park, has a diploma in computer programming, and works as a
peer support coordinator for the Australian Quadriplegic Association, a Victorian disability support organisation. Erdem is also a sports ambassador for the TAFISA World Sport for All Games. Wheelchair rugby Classified as a 0.5 point player, Erdem began playing wheelchair rugby in 1992. He first played for the Victorian wheelchair rugby team in 1994, and first played for the national team, the Australian Steelers, in the 1998 World Wheelchair Rugby Championships. He was part of the national team at the 2000 Sydney, 2004 Athens 2008 Beijing, and 2012 London Paralympics, winning a silver medal with them at the 2000 and 2008 games and a gold medal in 2012. At the World Wheelchair Rugby Championships, he was a member of Steelers teams that won bronze in 2002, silver in 2010 and gold in 2014. He was a member of the team that retained its gold medal at the 2016 Rio Paralympics after defeating the United States 59–58 in the final. Erdem announced his retirement in December 2017 after playing 312 games over two decades for the Steelers. He indicated that he would spend more time with his family and his growing role at the Australian Quadriplegic Association. Nazım kardeşimiz, 20 yaşında bir kaza sonucu belden aşağısı felç kaldıktan sonra hayata küsmeyip neleri başarmış... Avustralya Terkerlekli Ragbi’de uzun yıllar Olimpiyatlarda ve Dünya Şampiyonası’nda temsil etmiş, 1992 başlayıp 2017 bırakmış ve birçok ödül ve madalya kazanmış. ATILLA ERZURUMLU Bu ismi unutmayalım... Bu kardeşimiz güreşte çok güzel yetiştiriliyor, iyi işler yapacağına hiç şüphem yok. Diğer yandan bugünlerde çok güzel motosiklet de kullanmaya başladı. İki sporda çok başarılı olacağın yürekten inanıyorum, yolun açık olsun...
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ M K A R K A B B A
Ortakçı
Bir ilçemiz
Hacim
Bir tür kuş
Oruç ayımız
Ön ödeme
Muz (İng.) Üzüm bahçesi
1
Kızılderililerin putu
Ağaç püsü Bir kıta
M A
P A P A Ğ A N
Bir hayvan Açıklık
Bir bağlaç
K İ
M P E K R E F İ Y K İ S A F
Pekiştirme edatı
K A M A N
Zevk
2
Üstün başarı Caka
İcar
Temiz, katışıksız
4
Lityum'un remzi Gemilerde yolcu odası
Dinsiz
Öğrenci
Cerrahi müdahale Cet
N U 3
A T A Uzak
M A A R A
S E N A M A A L K I R
K A M E R A M A
L
N
Kamera kullanan
Ünlü biatımız
Görkemli ev Servet
Namus Hafıza
Maden
Bir nota
E
Bir erkek adı
Namazın bölümleri Elbiselerde kenar süsü
H K A B A L İ L İ Y M E K E T A K R Söz
Bataklık gazı Bir tür pasta
Tritium'un remzi
M
C A N
Zehir
L A
F
R
A
L
İstanbul Kıstırgaç
A T A Ç Bir nota
Sözleşme
Kısa zaman
Mali işler Bir kadın adı
Nikel'in remzi Ses
Kapı (a) Atama
7
A A
Bir kadın adı Arslan (a)
E Bir binek hayvanı
Babanın kız kardeşi Yılın son ayı Bir kadın adı
5
A Ter, buhar
Keçi yolu
Sicim
Enformasyon
Bağırsak
E
Yerine getirme Bir soru şekli
Mülk
B Bir kadın adı
S Asla (a) Ayak (F)
P Mikroskop camı Bir cins yumuşak toprak
K Alaşım
Yerine koyma Izdırap
E Hamle Halk
A H A L İ Temel Oturma (F)
H
A R K A M
Tenis sopası Fotoğraf mak.
ABD'nin ünlü zenci Müslüman lideri
ŞİFRE SÖZCÜK
C A B A
E T İ Ş İ A M L A N L İ A K M E A L
Yatık harf Kamuflaj
İki kız kardeş eşleri Bir maden
R A H A T
İ K A
Vesayet eden Dişi kurt
Rüzgar
V A S İ
Y E L
Rahat
S A K A L
Yüzün kulağa yakın kısmı
Ş A K A K
N A A A L T K B A I I B A C A A K R A A N L A M A T A İ M A O T A E T M A N R R R A A R Y A Y A İ K E L Ş A H B A Z Karışık renkli
Tufeyli
Kalın kumaş
Baryum'un remzi Vurmalı bir çalgı
S A K İ N
Cenedeki kıllar Güzel konuşma sanatı
Hayvan (İng.)
Zihin
Trampa
Sıcak olmayan
Bir ilçemiz
Bir ünlem Lahana Değer, kıymet
Bir renk
Baş
Bir sayı
Tibet rahibi
Askerlikte yürüyüş emri
Hamle
Arızalar
Dolaylı anlatım
Padişah çadırı
Adam (İng.)
Beddua
Bir müzik türü
Bir petrol bölgemiz Hayret ifadesi
Yüzün bir kısmı
13
B İ 1
2
Vücudun bir kısmı Baba
B E L
B E E S K M A S E R O N Ğ A M A N A K T A
Müzikte dur işareti
Valide
Bir mastar eki
İst. bir semt
Nobran
Mani olma
Duvarcı aleti
Bir alan ölçüsü
Bir sebze
Matlup
Ulema cübbesi K.Kerim'de bir sûre
Yüz güzelliği
Donuk renkli
Köle azat etme Eski bir devlet
Ceza
Kalsiyum'un remzi
Sevgili
L Â L
İ
D
İ
R
İ
L
İ
Ş
3
6
7
8
9
10
11
12
13
4
5
11
12
Yemek kabı
T E
İsabet
N A Z A R
9
Bir deniz canlısı
B A L I K
K İ L
8
Takıntı
T A K A N A K Kabul etmeme
R M E E T Y A N E
Emeller
K E T E N Müfret, teklik
R A İ M A A M M A B A L A L A T A L İ T A N C C A B A K
Allah (cc) inanma
Evli olmayan
N İ Y A B E T
Kıvam
E
Bir erkek adı
Bir tür kumaş Naiplik (Ar.)
İst. ünlü deresi
10
E
Huzurlu, sakin
Maharet
Haykırma, sayha (f) Japon intiharı
O
Erler
Tantal'ın remzi
Bir tür cetvel Çok becerikli
Baryum'un remzi Çocuk (Halk dilinde)
Cılız bitki
Tesbih başlığı
Kuzu sesi
Su
A B
Gözlem
A
Çağlayan
Zihin
Bir kümes hayvanı
Ağrı dağı (Ermenicede)
İzafi
T A L İ B A N
B A K İ
Makaleler
Sermaye
6
Ölümsüz Afganistan'da ABD'yi yenen örgüt
Y H İ M A N A M K A R A R A L A S A T A T T B H A R A L A R A M A İ K A Z İ Y
İmanla ilgili
Bir erkek adı
Sınır askeri
P İ
Mat. bir sayı
Güzel konuşma sanatı
Bir çoğul eki
İ
Dirilik
S E M A N N İ N H İ T A D A
Bir ülke
Beri, azade
Alakok
Alay kumandanı
R E K A T
Fakirlere aşevi
İ K M M A T A R A T A M E R Ş E L A L E E R A T R İ B A T M E İ P T A İ F A M A L T
Askerin su kabı
T A
Sayı, rakam
Mevzi
L O K A L
Övgü Uzaklık işareti
Boşama
Mal ile yapılan
Gelir
A K A R
S A R A H A T
B İ Z O N
Şiirde tekrar kısmı
N A K A A R T A A T K A Y N A S
Bir erkek adı
Matem
Kükürt'ün remzi
SPORT
T
NBA
T
rkısh NEWS PRESS
HIGH SCHOOL BASKETBALL PROSPECTS SKIPPING COLLEGE FOR NBA/G LEAGUE
here was a time when the NBA actually wanted to work with the NCAA to facilitate an optimal system in which the best high school players would play in college, and then the NBA. The oneand-done system was that system, however flawed, for the past 15 years but top high school prospects have gradually circumvented the NCAA by spending time playing overseas and most accurately in the Australian player development programs with the NBL or even in the G-League to burn that one post-high school year before they are eligible to enter the NBA Draft. Jalen Green, the nation’s No. 1 prospect in the class of 2021, decided to skip college and enter the NBA’s G League program, which will serve as a development branch for high school prospects to prepare for the NBA and many more skilled talented players, coaches, are joining Green in this program designed as an alternative to college basketball. This is damaging to college basketball. NCAA fans would like to see Green and talented players and coaches in action, even if it’s just for one season. But NBA prospects aren’t messing around with a semester or two of classes when they can prepare for the league, earn as much as $500,000, and gain endorsement deals and this means the worlds number two basketball league the NBL would have
to kiss their prospect of attempting to fetch super young talents back home down under. What this says is the impact of the NCAA, the perception of the NCAA and the allure of the NCAA has been greatly reduced. Many high school prospects no longer dream of playing division 1 college basketball and winning a national championship. It’s a difficult time for the NCAA. Not only did COVID-19 wipe out the basketball tournaments, one of the most popular events in American sports including followed by a global viewing audience however current players no longer look at college basketball as a necessity, because it’s not. The NCAA needs to realize that: 1. some of these prospects are just not into school, and 2. they are especially uninterested if they aren’t going to be compensated. Green has a chance to train for the NBA, earn as much as $500,000, and get endorsement deals. While training for a year in the G League, of course, it’s not going to bring the prestige of playing for Kansas or Duke. Green will earn a steady paycheck and learn how to become a professional, on and off the floor. So the question is whether high school prospects can actually turn into NBA starts via the G League. I’m not a big fan of the G League because there have been numerous players dominate the league but struggle when they get back to their respective clubs just Ask
Celtics forward Jayson Tatum how valuable that one year at Duke was with coach Mike Krzyzewski or Anthony Davis how much knowledge he received playing one year for Calipari. This new NBA training program might serve as a more attractive option because of the ability to earn money during the gap year. Prospects are going to have to ask themselves and their families, is earning a paycheck and training in an NBA-type system worth it in the long run? Or will I just be another moderately talented youngster trying to make it in the grown man’s league? There isn’t a clear-cut answer. There is value to playing college basketball, it just isn’t what it once was and the NCAA has to do something to appease these prospects who want to be compensated during their tenure. The NCAA needs to devise a system that will attract prospects and ensure that not just the schools and NCAA are making money off the players’ success. These younger players are with the current system deemed expendable, exploitable of the NCAA and the NCAA continues to believe we are still living in the past generation and it needs to reprogram its college basketball system so players can obtain a slice of the cake and importantly enhance that education is the major primary goal whilst playing and learning the fundamentals of making it to the PRIME league (NBA).
21 April 2020
27
SELECTION
ÜMIT UYAR
uuyar@turkishnewspress.com.au
FOOTBALL
European leagues ready to resume without fans n UEFA President Aleksander Ceferin said Monday that leagues across Europe were ready to return to action behind closed doors in a bid to limit the damage caused by the coronavirus. Football leagues have been suspended since mid-March due to the pandemic, which has claimed more than 100,000 lives throughout the continent. But the head of European football believes that playing would be an important step
toward a return to normal life and avoid heavy financial losses for leagues. “I believe there are options that can allow us to restart cup championships and to complete them. We may have to resume without spectators, but the most important thing, I think, is playing games,” Ceferin said in an interview with the press. “It is early to say that we cannot complete the season. The
impact would be terrible for clubs and leagues. Better to play behind closed doors than not at all. In such hard times, it would bring happiness to people and a certain sense of normality even if the games can only be seen on TV,” he added. Ceferin said if leagues returned “soon enough” then Champions League and Europa League matches could “be played in parallel” with no date limit for the finals. The UEFA chief said he was not in favor of the season going into September and October as it “would have a heavy impact” on the 20202021 campaign. “We can finish, but we must respect the decisions made by authorities,” he said. “The priority is the health of fans, players and coaches.” As for countries who have decided not to finish the season, Ceferin said that UEFA “will review the cases.” “Such decisions were not made alone,” he said. Ceferin stressed that it is important for UEFA and leagues to work in good cooperation since “football is interconnected.” He added: “Leagues are the revenue base for clubs nationwide. If completed, the financial consequences will be limited. The UEFA, on the other hand, will lose a lot of money for postponing Euro 2020.”
RONALDO
SOSYAL
Soylu’dan videolu “evde kal” çağrısı
MEDYANIN DA
YILDIZI
Sanal alemde toplam takipçi sayısını 422 milyonun üzerine çıkaran Juventuslu Cristiano Ronaldo, en popüler futbolcu olmaya devam ediyor...
İ
talya ekibi Juventus’un Portekizli yıldızı Cristiano Ronaldo, futbolcular arasındaki sosyal medya rekabetinde açık ara zirvede yer almaya devam ediyor. Yeşil sahalardaki başarısını sosyal medyaya taşıyan yıldız futbolcular arasında Ronaldo, bu sene de hayran sayısında büyük artış yaşadı. Geçen yılın nisan ayında sosyal paylaşım sitelerinde 361 milyona yakın hayranı bulunan 35 yaşındaki futbolcu, bu sene bu sayıyı 422 milyonun üstüne çıkardı. 2. SIRADA NEYMAR BULUNUYOR Fransa ekibi Paris Saint-Germain’in Brezilyalı yıldızı Neymar, Ronaldo’nun ardından 242 milyon ile sosyal medyada en fazla takipçiye sahip futbolcu oldu.
İ
Barcelona’nın kaptanı Arjantinli yıldız Lionel Messi ise, 241 milyonluk hayran kitlesiyle yeşil sahalardaki en büyük rakibi Ronaldo’nun çok gerisinde kaldı. SÜPER LIG’DE FALCAO FARKI Galatasaray’ın Kolombiyalı yıldızı Falcao, toplamda 42 milyon takipçiyle rakiplerine fark atarak Süper Lig’in sosyal medyadaki en popüler yüzü olarak öne çıktı. Antalyaspor’dan Alman golcü Lukas Podolski 14 milyonun üzerinde, Beşiktaş’tan Ganalı Kevin-Prince Boateng yaklaşık 7 milyon, Kasımpaşa’dan Portekizli Ricardo Quaresma 6, Galatasaray’dan Uruguaylı kaleci Fernando Muslera ise 5 milyona yakın takipçiyle ligin diğer popüler futbolcuları olarak dikkati çekti.
çişleri Bakanı Süleyman Soylu, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce farkındalık oluşturmak amacıyla hazırlanan videoda, “Evde kal Türkiye” mesajını verdi. Yeni tip koronavirüsle mücadelede sosyal izolasyonun desteklenmesi amacıyla Uyum ve İletişim Daire Başkanlığınca “Evde hayat var, evde kal Türkiyem” sloganıyla video hazırlandı. FUTBOLCULAR DA VAR Videoda, Bakan Soylu’nun yanı sıra futbolculardan, yerel yöneticilere, sanatçılardan, öğretim görevlilerine, uluslararası öğrencilerden, Türkiye’deki yabancılara kadar birçok farklı kesimden insan, evlerinden çektikleri videolarla “Evde kal Türkiye” çağrısında bulundu. Projeye, milli futbolcu ve eski BJK’li Cenk Tosun, Beşiktaşlı Vida, Boateng, Trabzonsporlu Doğan Erdoğan, Novak, Galatasaraylı Feghouli, Andone ve Mario Lemina, dünya ikincisi milli kayakçı Ayşe Kader Yavuz da katıldı.