Turkish News Press - 106

Page 1

n Ahmet Özha.. l. e z ö k ile ço

‘İlahi benim aşkım’

T

rkısh NEWS PRESS

n Tasavvuf Müziğinin eskimeyen yüzü Ahmet Özhan, ev günlerini ve Ramazan iklimini anlattı...

19

SIZIN SÖZÜNÜZ

CAMI

26 MAY 2020

l www.turkishnewspress.com.au

C

uma, teravih derken bayram namazına da hasret kalan camiler ve Müslümanlar; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Cemaatle namazları 29 Mayıs Cuma gününden itibaren kontrollü olarak kılabiliriz” müjdesiyle son buldu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Avustralyalı Türk ve Müslüman toplumu da Bayrama dost ve akrabalarlardan uzak şekilde buruk olarak girdi...

22

SESİ RADYOSU

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

H NEWS IN ENGLIS

11/17/26/27

Turkey raises profile to be a polar power with expeditions n Over the years, Turkish scientists have undertaken numerous studies and expeditions in both Antarctica and the Arctic in a bid to make the country a polar power.

11

HASRETI BITIYOR

Türkiye’de Ramazan’ın son cuması ve Bayram namazı koronavirüs salgınından dolayı temsili olarak tek bir camide kılınırken; Almanya’nın ardından ana vatanda da camilerde toplu namaz hasreti bu cuma günü bitiyor. Darısı Avustralya’nın başına...

. . T rkıye’nın

info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566

Bayramınızı tebrik eder sevdiklerinizle saglıklı ğ günler dileriz...

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN The state and the question of multiple loyalties

11

Japonya ile sağlıkta

DEV IŞ BIRLIĞI

Ramazan coşkusu eve taşındı

YENİ HASTANE 9’DA

HOCALAR DİJİTAL ORTAMDA BÜYÜK GAYRET GÖSTERDI

n Diyanet adına Avustralya’daki camilerde görev yapan 80 imam, sosyal medya üzerinden her gün yaptıkları dini yayınlarla mübarek ramazan coşkusunu evlere ulaştırdı. Camilerin ve kişisel sosyal medya hesaplarından canlı olarak sohbet, ezan, tefsir, mukabele ve Kur’an dersleri veren hocalar, ramazan iklimini bir ay boyunca diri tuttu.

HABERİ 6. SAYFA’DA

Gurbette bayram TANYELİ’NİN YAZISI 3’TE

Sporun korona ile imtihanı ÜMİT UYAR’IN YAZISI 27’DE

Morrison’dan bayram mesajı > 17. Sayfa



rkısh AVUSTRALYA T NEWS PRESS BAŞKONSOLOSLUĞUMUZUN 1 HAZİRAN 2020 TARİHİNDEN İTİBAREN RANDEVU SİSTEMİNE GEÇİŞİNE İLİŞKİN DUYURU

T

C. Sydney Başkonsolosluğundan işlemlere ilişkin yapılan duyuru: Başkonsolosluğumuzca daha iyi hizmet verilebilmesi amacıyla 1 Haziran 2020 Pazartesi gününden itibaren vatandaşlarımızın başvuruları Randevu Sistemi üzerinden kabul edilmeye başlanacaktır. Bu itibarla, vatandaşlarımızın www.konsolosluk.gov.tr veya www.sidney.bk.mfa.gov.tr üzerinden konsolosluk işlemi yapılacak her bir aile üyesi ve her bir işlem için 11 rakamlı T.C. Kimlik Numaralarını kullanarak ayrı ayrı randevu almaları gerekmektedir. ÖRNEK 1: Aynı gün içinde Askerlik ertelemesi yapmayı ve gayrimenkul satışı için vekâletname çıkartmayı öngören vatandaşımız www. konsolosluk.gov.tr veya www. sidney.bk.mfa.gov.tr üzerinden hem dövizle askerlik hem de noter işlemi için iki ayrı randevu alacaktır.

ÖRNEK 2: Kendisi, eşi ve çocuğu için yeni tip Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı ve Umuma Mahsus Pasaport başvurusundan bulunacak olan vatandaşımız hem kendisi, hem eşi hem de çocuğu adına iki kez randevu alacaktır. Bunun için de randevu ekranında “Kimlik Doğrulama” kısmında iken en alt satırdaki “Birlikte Gelecek Kişi Sayısı”

bölümünün işaretlenmesi ve açılan kutularda eş ve çocuğa ait bilgilerin girilmesi önem taşımaktadır. Böylelikle iki kez işlem yapılmış, ancak, 6 ayrı randevu alınmış olacaktır. ÖRNEK 3: Sadece Adli Sicil Belgesi, eDevlet şifresi veya Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği almak isteyen vatandaşımız ise tek bir işlem için randevu alacaktır. İşlem yaptırmak üzere Başkonsolosluğumuza gelen vatandaşlarımızın Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında yürürlükte olan sosyal mesafe kuralına titizlikle riayet etmeleri beklenmektedir. Bu kapsamda, Başkonsolosluğumuz bekleme salonuna aynı anda en fazla 4 kişinin bulunmasına dikkat edilecek, içeridekilerin de aralarında en az 1,5 metre mesafe olacak şekilde işlem sıralarını beklemeleri gerekecektir. Saygıyla duyurulur.

Avustralya’da Kovid-19’dan

CAN KAYBI

I T Ç E G 100’Ü

A

vustralya’nın Yeni Güney Galler (NSW) eyaletindeki yaşlı bakım evinde bir kişinin daha yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) yaşamını yitirmesiyle, ülkedeki can kaybı 101’e yükseldi. NSW Sağlık Bakanlığı, Sydney’deki Newmarch House adlı yaşlı bakım evinde Kovid-19’a yakalanan 93 yaşındaki Alice Bacon’un tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiğini açıkladı. NWS eyaletinde Kovid-19’dan ölenlerin sayısı 49’a, ülke genelinde hayatını kaybedenlerin sayısı ise 101’e çıktı. Ülke genelinde yaklaşık bir milyon 86 bin kişiye test yapıldığı, Kovid-19’a yakalanan 7 bin 95 Avustralyalıdan 6 bin 411’inin de iyileştiği kaydedildi. NSW SAKINLERI 1 HAZIRAN’DAN ITIBAREN TATILE ÇIKABILECEK Kovid-19 tedbirlerinin üç aşamalı planla hafifletilmeye başlandığı

Avustralya’da, okulların 25 Mayıs’ta açılacağını duyuran NSW Hükümeti, 1 Haziran’dan itibaren de eyalette tatile gidilmesine izin vereceğini açıkladı. Eyaletler arası sınırların halen kapalı olduğu Avustralya’da, turizmin canlandırılmasına yönelik alınan karara göre, eyalet sınırları içerisinde vatandaşlar 15 günü aşmamak kaydıyla tatillerini yapabilecek. DSÖ’NÜN İNCELEME KARARI MEMNUNIYETLE KARŞILANDI Öte yandan, yeni tip koronavirüs salgını hakkında Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), bağımsız bir inceleme başlatma kararı alması Avustralya’da memnuniyetle karşılandı. Yaptıkları ortak açıklamada kararı ‘‘dönüm noktası’’ olarak değerlendiren Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne ve Sağlık Bakanı Greg Hunt, “Kovid-19 virüsünün kaynağını ve insanlara nasıl

bulaştığını tanımlamak için yapılması gereken net bir görev var, bu da hayvanlardan insanlara geçen yeni hastalıkların ortaya çıkma risklerini önlemek ve azaltmak için gerekli olacaktır” ifadelerini kullandı. Avustralya Kovid-19’un kaynağının araştırılması için bağımsız bir komisyon kurulması konusunda diplomatik çalışmalar yürütmüştü. 3 AYLIK NORMALLEŞME TAKVİMİ İŞİLİYOR Gelecek üç aylık dönemde Avustralya’yı normale döndürmeyi hedefleyen federal ve eyalet hükümetleri, restoranlar, kafeler, mağazalar, güzellik salonları, barlar ve kütüphaneleri kademeli olarak açmaya başladı. Her eyalette farklı uygulamalar olmakla birlikte normalleşmenin ilk adımı olarak halka açık yerlerde 10 kişinin bir araya gelmesine ve evlerde 5 kişiye kadar ziyaretçiye izin verildi.

26 Mayıs 2020

3

TANYELİ İLE BİZ BİZE tanyeli@turkishnewspress.com.au

Gurbette Bayram

M

erhaba sevgili okurlarım, hepimizin Ramazan Bayramı Mübarek olsun. Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öperim. Dünyanın bir ucunda bayramımızı memleketlerimize hasret çekerek geçiriyoruz... Ben kendi adıma bunu söyleyebilirim. Uzun zamandır gidemediğim memleketime Nisan 19’da gidiyordum, Şöyle ki; Diamond Stage Events olarak kaç yıldır Avustralya’da konserler organize ediyorum biliyorsunuz, buraya getirmek için sevdiğim ve yollarca, yıllarca birlikte kader birliği yaptığım sanatçı dostlarımı, menejer kardeşlerimi arayıp Avustralya konserleri için davet etmiş, görüşmeler başlatmış buradaki toplumumuzla buluşturmak için bir çoğuna vesile olmuştum... Son olarak HAKAN ALTUN konserimiz bitince, sevgili SONER SARIKABADAYI ile görüşüp Avusturalya konserlerinin anlaşmasını yapmıştım ve tek hayalim 17-18 Nisanda gerçekleşeceğini düşündüğüm bu konserlerin bitiminde yani 19 Nisan’da Soner ve ekibi ile aynı uçakla, Türkiyem’e uçacaktık, ne kadar heyecanlıydım, çok uzun zamandır gidemediğim, özlediğim Türkiyem cennetime dönüş yapmayı planlıyorduk. Ramazan ayı ve tabi ki Bayramda bu yıl orada olacaktık. Sözde... Her şey, sözde kalmıştı, koronavirüs sebebi ile önce toplu davetler, konserler iptal, uçuşlar iptal, bir sürü sözler ve bir sürü insanın hayali hep iptal oldu.. Her şey bir anda oldu, tüm dünya olanlara şoktayken bizimde şikayet etmek haddimiz değil! Yollar açılır Diamond Stage Events ailesi nice sanatçı dostlarımızı yine getirir... Yollar açılır kuş gibi uçarak yine cennetimiz Türkiye’mize gideriz... Önemli olan gönüller bir olsun, sağlığımıza varlığımıza, nasiplerimize şükürler olsun... O zaman MÜBAREK RAMAZAN BAYRAMI madem ki buradayız, nasibimizde burda kalmak düşmüşse, aldığımız her nefesin sahibi bizi burda nasiplendirmiş ise hasretin, hüznüne odaklanmak değil, buradaki günlerimizde hem kendimize, ailemize ve de toplumumuza nasıl faydalı olabiliriz, neler yapabiliriz, düşünmemiz yapmamız gereken de budur.... Örneğin: TÜRKIYE’NIN SESI RADYOSU dijital platform ‘985’ Bayram özel ve hergün saat 5’le 6 arası ekinimizin sizler için hazırladığı canlı yayınımızı dinleyin, sizin seçtiğimiz, şarkılarımızla, türkülerimizle bir nebze hasret giderin :)) Unutmadan, 5 kişilik ev ziyaretleri yapılıyor artık, yasaklar hafifledi, elini öpeceğimiz, büyüklerimizi ziyaret edeceğimiz gurbetçi ailelerimizi sevindirmekle başlayalım. Ben de hazırlandım, yalan yok baklava yapamadım. Ne yapabilirim dedim börekler ve poğaçalarım, kısır, patates salatam olmazsa olmaz. Eee tatlıyı da aldım. El öpmeye gelen çocuklarımı, az ve öz olan güzel dostlarımı evimde ağırladım. Sizler de az ve öz olandan ufacık şeylerden büyük ,büyük mutluluklar yaşayabilirsiniz . Bir kahve yapın, yanına bir lokum açın TÜRKİYE’NİN SESİ RADYOSUNU ilk çıkan şarkı benden size gelsin:)) Sevgiyle kalın Hoşça kalın.


Avustralya hükümeti, koronavirüsün etkilerinden toplumun desteklenmesi ve korunmasına yardımcı olmak için yeni önlemler ilan etmiştir... KORONAVIRÜS (COVID-19) KISITLAMALARININ HAFIFLETILMESI Avustralya ‘eğriyi düzleştirmede’ son derece başarılı oldu. Avustralya’da her gün çıkan yeni COVID-19 vaka sayısı çok düşük. Virüsün yayılmasını bastırmamıza yardımcı olan kısıtlamaların bazılarını hafifletmek için şimdi dikkatli adımlar atmaya başlayabiliriz. COVID-19 ülkenin değişik bölgelerinde farklı şekilde yayıldı. Yeni bir 3 adımlı plan, kısıtlamaların hafifletilmesinde izlenecek bir yol çiziyor. Eyalet ve bölgeler kendi kamu sağlığı durumlarına ve yerel koşullarına paralel olarak farklı zamanlarda adımlar atacak. 3 ADIMLI PLAN Bu 3 adımlı planda çalışmanın ve yaşamanın COVIDSafe yollarının nasıl oluşturulacağı hakkında Avustralya Sağlığı Koruma Ana Komitesinin uzman önerileri temel alınmıştır. İlk adımlar temkinlidir. Çok hızlı hareket etmememiz ve kazandığımız avantajı kaybetmememiz önemlidir. Bu ilk adımlar aile ve arkadaşlarla yüz yüze iletişime geçmek için bize daha fazla fırsat sunacak. İkinci adımlar daha kalabalık bir araya gelmeler ve daha fazla işletmenin yeniden açılmasıyla bunun üzerine bina edilecek. Üçüncü adımlar uzun vadeli

COVIDSafe yaşama ve çalışma tarzını benimsemeye başlayacak. Virüs bir tehdit olarak kaldıkça bu bizim ‘yeni normalimiz’ olacak. Attığımız her adım kişilerarası mesafe bırakma, iyi hijyen ve kendini iyi hissetmeyenlerin evde kalması için hepimizin güçlü bir özverisiyle desteklenmelidir. Bu sayede ailelerimizi, arkadaşlarımızı ve toplumu COVIDSafe tutabiliriz. FIZIKSEL MESAFE BIRAKMA İmkanımız olan her yerde ve her zaman başkalarından en az 1,5 metre mesafede durmalıyız. Alışveriş merkezleri veya halka açık alanlar mesafenizi korumakta zorlanacağınız kadar kalabalıksa buralara girmeyin. Buralara kalabalık olmadığı zamanlarda gidin. İYI HIJYEN İyi hijyen virüsün yayılmasının durdurulmasına yardımcı olur. Ellerinizi düzenli olarak su ve sabunla yıkayın, yüzünüze dokunmayın ve hapşırırken ve öksürürken eliniz yerine dirseğinizin içini kullanın.

KENDINIZI IYI HISSETMIYORSANIZ VE TEST YAPTIRDIYSANIZ EVDE KALIN Üşütme veya grip benzeri belirtiler taşıyorsanız evde kalmanız her zamankinden daha önemlidir. Ateş, öksürük, boğaz ağrısı veya nefes darlığınız varsa koronavirüs testi yaptırın. COVIDSAFE UYGULAMASINI INDIRIN Henüz indirmediyseniz lütfen COVIDSafe uygulamasını indirin. Bu uygulama koronavirüsü olan birisine temas etmiş kişilere bildirim sürecini hızlandırarak kamu sağlığı görevlilerine destek sağlar. COVIDSAFE AVUSTRALYA Başarımız bu davranışları günlük hayatımızın bir parçası haline getirmemize bağlıdır. Evden her çıktığınızda kendinizi, ailenizi, arkadaşlarınızı ve iş arkadaşlarınızı nasıl güvende tutacağınızı düşünün. Neyi ne zaman yapacağınız hakkında bilinçli tercihlerde bulunun. Son gelişmelerden ve bulunduğunuz yerdeki kısıtlamalardan haberdar kalın. En son öneriler için Australia.gov. au adresini ve her bir eyalet ve bölge için linkleri ziyaret edin. 1800 020 080’den Ulusal Koronavirüs Yardım hattını veya 131 450’den yazılı ve sözlü çeviri hizmetini de arayabilirsiniz.


AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

26 Mayıs 2020

Yunus Emre Enstitüsü öğrencileri buluşturdu

C

ovid-19 salgını nedeniyle Mart ayından bu yana faaliyetlerine dijital platformlarda hız kesmeden devam eden Yunus Emre Enstitüleri, düzenlemiş olduğu etkinliklere bir yenisini daha ekledi. Her seferinde daha fazla ülkeden Türkçe öğrenen öğrencileri bir araya getiren Yunus Emre Enstitüsü, beşincisini düzenlediği Uluslararası Konuşma Kulübü ile; Mısır, Ukrayna, Azerbaycan, Filistin, Bosna Hersek, Avustralya, Romanya, Kazakistan, Kosova, Arnavutluk, Karadağ, Senegal, Hırvatistan, Gürcistan, Güney Kore, Somali, Kuzey Makedonya, Sırbistan, İran, Avusturya, İspanya, Almanya, Fas, Ürdün ve Rusya’dan Türkçe öğrenen öğrencileri buluşturdu. Uluslararası konuşma kulübünün bu haftaki teması ‘Dramatik Sanatlar’ oldu. Karantina sürecinde günlerini yoğunlukla Türk film ve dizilerini izleyerek geçiren öğrenciler, Türkçelerini geliştirmelerinde Türk film ve dizilerinin büyük rol oynadığını belirttiler. TÜRK DİZİLERİ KONUŞULDU Etkinliğe Hırvatistan’dan katılan Sara Şipitski, Türk dizilerinin 2010 yılında ülkeye giriş yaptığını ve çok başarılı olduklarını ifade etti. Hırvatların ABD menşeli dizi ve filmlerden sıkıldığını, farklı bir arayışa girdiklerini ve Türk dizilerinin bu boşluğu doldurmaya çalışan Latin Amerika dizilerinden daha kaliteli olmasından dolayı piyasayı domine ettiğini belirtti. Türk dizilerinin olay örgüsünün ve kurgusunun benzer ürünlere kıyasla daha derin olduğunu ifade eden Şipitski iyi kurgulanmış dizi karakterlerinin daha özdeşleşilebilir olduğunu da sözlerine ekledi. Bosna Hersek’teki Mostar kentinden programa katılan Mayla Fişiç kendisi ile benzer bir ismi taşıyan ‘Ayla’ filmini çok beğendiğini söyledi ve henüz izlemeyenler için filmin konusunu aktardı. Kudüs’ten programa katılan Muhammed Hroub, son 10 yılda Türk sinemasının her eve girdiğini ifade etti. Polonya’dan programa katılan Karolina Wanda, Polonya’daki kukla tiyatrosu geleneğinden söz etti. Sırbistan’dan katılan Nikolina Boşniyak, Sırbistan’da tiyatronun gelişiminden söz etti. Başlangıçta din adamlarının tiyatroya karşı olduğunu ifade eden Boşniyak Müslüman bir Sırp asilzade olan Ali Bey Pavloviç’in Dubrovnik’e tiyatro kumpanyası gönderdi-

ğini belirtti. Daha sonra Sırp tiyatronun gelişimine değinen Boşniyak Sırbistan’da tiyatronun hala sevilen ve takip edilen bir sanat olduğu belirtti. Azerbaycan Türkü kökenli bir İranlı olan Milat Hacızade ise geleneksel İran tiyatrosundan söz edip bu oyunlardan bir metni katılımcılar için dile getirdi. AZERBAYCAN’DA SİNEMA Azerbaycan’dan programa katılan Billure Hacızade ise ülkesinde sinema tarihinin 1898 yılında başladığını, bu alanda ilk filmlerin siyah beyaz ve sessiz olarak çekildiğini ancak sinemanın kuruluşundan beri halkın aydınlanması ve estetik zevkin oluşmasında önemli bir rol oynadığını belirtti. Ülkede 2 Ağustos tarihinin Azerbaycan Sinema günü olarak kutlandığına değinerek elliden fazla filmin uluslararası festivallerde ödül aldığını söyledi. Başyapıt eserlerden ‘Deli Kür’, ‘Ahırıncı Aşırım’, ‘Dede Korkud’, ‘Nesimi’, ‘Babek’, ‘Üvey Anne’ gibi filmlerden örnek vererek ‘Bizim Cebiş Müellim’ isimli filmi tanıttı. Ayrıca, yeni Türk filmlerinin yayınlanmalarını müteakip kısa zaman sonra Azerbaycan’da da vizyona girdiğini ve çok beğenildiğini ifade etti. Rusya’dan programa katılan Natalya Afanasyeva ise ülkesindeki ‘Balşoy Tiyatrosu’ hakkında katılımcılara bilgi verdi. Rusya’nın bale alanındaki önde gelen pozisyonuna değinen Afanasyeva, Tchaikovksy’nin ‘Kuğu Gölü’ ve ‘Fındıkkıran’ adlı eserlerinden bahsetti. Afanasyeva, Sovyet döneminde kriz günlerinde televizyonlarda ‘Kuğu Gölü’ balesinin gösterilmesinden dolayı bu baleyi televizyonda gördüğünde endişeye kapıldığını esprili bir dille anlattı. Gürcistan’dan programa katılan Nino Nadashvili ise Gürcitan’daki opera ve bale hakkında bilgi verdi. Nadashvili Gürcistan’da opera ve balenin oldukça ulaşılabilir sanat dalları olduğundan, bu duruma rağmen gençlerin bu sanat dallarına yeterince ilgi göstermediğinden söz etti. Yunus Emre Enstitülerinin sosyal medya hesaplarından canlı yayınlanan etkinliği dünyanın çeşitli yerlerinden on binlerce kişi izledi. Her hafta dünyanın dört bir yanından Türkçe öğrenen öğrencilerin bir araya gelerek belirli bir tema çerçevesinde görüş ve bilgi paylaştıkları Uluslararası Konuşma Kulübü önümüzdeki haftalarda da farklı ülkelerin katılımıyla devam edecek.

Dünyanın birçok coğrafyasında Türkçe öğretmek, Türk kültürünü tanıtmak suretiyle dostluk köprüleri kuran Yunus Emre Enstitüsü, ilkini düzenlediği ‘Uluslararası Türkçe Konuşma Kulübü’ ile 25 ülkeden 30 öğrenciyi dijital platformda bir araya getirdi.

5

HAFTANIN KITABI

ZEYNEP DOKTOROĞLU zdoktoroglu@turkishnewspress.com.au

“Okuma, alışkanlıkların en asilidir.“ (Antoine Albalat)

Bir usta: Can Yücel

D

eğerli kitapseverler, bu hafta usta bir şairden biraz bahsedeceğim... Can Yücel, 1926 yılında İstanbul’da doğmuş bir şairdir. Ankara ve Cambridge üniversitelerinde, Yunanca ve Latince eğitimi alan Yücel, Türkiye’ye döndükten sonra turist rehberliği yaptı. Sivri dilini kullanarak yaptığı şairliğinin yanında; yazarlık, çevirmenlik, spikerlik ve rehberlik gibi meslekleri de denedi. Türk edebiyatının kaba ve samimi şairi Yücel ardında birbirinden güzel eserler bıraktı. Onun çok sevdiğimiz şiirlerinden biri şu satırlardan oluşuyor: O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer. Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer Yüz kızartıcı bir suç değildir hır-

sızlık, çalınan birinin kalbiyse eğer. Korkulacak bir yanı yoktur aşkların, insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer. O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses, hiçbir zaman duyulmasaydı eğer. Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar, kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer. Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla, öylesine delice bakmasalardı eğer. Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer. Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin, son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer. Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman, meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer. Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman, beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer. Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla, tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.


6

T

26 Mayıs 2020

rkısh NEWS PRESS

Ramazan coşkusu evlere taşındı Diyanet İşleri Başkanlığı adına Avustralya’daki camilerde görev yapan imamlar, sosyal medya üzerinden her gün yaptıkları canlı dini yayınlarla mübarek ramazan coşkusunu evlere ulaştırdı.

YASIN GÜNGÖR

Ü

Uygulamaya ilişkin Güngör, ‘‘Ramazan coşkusunu evlerinize getiriyoruz’’ adlı programlarına eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’le birlikte İslami ilimler konusunda tanınmış 80 hocanın konuk olduğunu söyledi. HOCA CEMAATE GİTTİ Yasin Hoca, şunları dile getirdi: ‘‘Eskiden cemaatimiz bizlere geliyordu, camilerimiz kapalı olduğu için şimdi biz cemaatimizin, toplumumuzun evlerine misafir oluyoruz. Bu güne kadar 80’e yakın kıymetli ilim adamlarından, Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerimizden, il müftülerimizden, akademisyenlerimizden ve ilahiyatçı yazar, eğitimci yazar olmak üzere birçok hoca ile evlere konuk olduk.’ Avustralya saati ile her akşam

Yeni Zelandalılar nadir bir gezegen keşfetti Zelandalı gök bilimciler “milyonda bir” bir gezegen keşfetti. Canterbury Y enirastlanan Üniversitesinde görevli bilim insanları,

“Süper-Dünya” olarak nitelendirilen gezegeni, çekimsel mikro mercekleme tekniğiyle keşfetti. Dünya’dan büyük, Neptün’den küçük kütleye sahip OGLE2018-BLG-0677 adlı gezegenin yıldızına, Venüs’ün Güneş’e mesafesinden uzak, Dünya’nınkinden yakın olduğu ifade edildi. İlk kez 2018 yılında Şili’deki bir teleskopla gözlemlenen gezegenin, sonrasında yine Şili, Avustralya ve Güney Afrika’da her 15 dakikada bir 100 milyon yıldızdan gelen ışığı ölçümleme kapasitesine sahip üç özdeş teleskopla belirlendiği kaydedildi.

r Hocalay t e r a g büyük erdi göst lkedeki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri nedeniyle 20 marttan bu yana kapalı olan camilere gidemeyerek ibadetlerini evlerinde yapan Müslümanları yalnız bırakmayan imamlar, ramazan ayı boyunca da cemaatlerine ulaşmak için yoğun bir çaba harcadı. Görev yaptıkları camilerin ve kişisel sosyal medya hesaplarından canlı olarak sohbet, ezan, tefsir, mukabele ve Kur’an-ı Kerim dersleri veren imamlar, ramazan coşkusunun evlere ulaşmasını sağladı. YASİN HOCA’NIN ÇABASI Sydney’deki Bonnyrigg Camisi İmamı Yasin Güngör’de ramazan boyunca Türkiye ve dünyanın farklı ülkelerinden konuklarıyla yaptığı canlı yayınları YouTube ve Facebook üzerinden evlere ulaştırmasıyla dikkati çekti.

AVUSTRALYA

19:00’da yayınlanan programa katılan konukları dinleyen vatandaşların duydukları memnuniyeti yaptıkları paylaşımlarla gösterdiğini belirten Güngör, ‘‘Cemaatimiz, camilerin kapalı olduğu bu dönemde caminin yokluğunu hissettirmediğimiz için her akşam teşekkür mesajları atıyor, özel arayıp tebrik edip dua ediyorlar’’ dedi. HÜZNÜ DİNDİRDİLER Avustralya’daki Kovid-19 yasakları üç aşamalı planla kaldırılmaya veya hafifletilmeye başladı ancak ülke genelinde geçici süreyle kapatılan olan yaklaşık 200 cami ve mescidin ne zaman açılacağı henüz bilinmiyor. Camisiz geçen bir ramazanın ayının hüznünü, hocaların dijital yayınları bir nebze olsun dindirmiş oldu.

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 3 Volume: 106

President Yüksel Çifçi

Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç, Ali Kurt Page Layout & Design Necmettin Öksüz

Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), İzzet Anmak (Australian English&Politics), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla

South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: İzzet Anmak, Serkan Uyanık Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Aydın, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic

Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au


Avustralya Türk Toplumunun Kıymetleri Üyeleri, Aziz Vatandaşlarımız Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu kurtuluş olan bir Ramazan Ayı’nı daha feyiz ve bereketiyle geride bıraktık. Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi nedeniyle bu Ramazan’ı alışılmışın dışında bir şekilde idrak ettik. Bu mübarek ayın ruhuna uygun olarak pandemiden olumsuz etkilenen Avustralya’daki ve Türkiye’deki kardeşlerinize hiç tereddüt etmeden yardım eli uzattınız. Onların dertleriyle dertlendiniz, mutluluklarıyla sevindiniz. Büyükelçiliğimizin himayesinde, Melburn ve Sidney Başkonsolosluklarımız ile İdari ve Sosyal İşler Ataşeliklerimizin eşgüdümünde başlattığımız destek kampanyalarına gösterdiğiniz yakın ilgi sebebiyle sizlere teşekkür ediyorum.

gibi bundan sonra da ihtiyaç duyduğunuz her an kapımız sizlere açık olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Ramazan Bayramınızı kutluyor; içinde bulunduğumuz mübarek günlerin, tüm İslam alemiyle birlikte bizlere huzur, saadet ve selamet getirmesini diliyorum. KORHAN KARAKOÇ T.C. KANBERRA BÜYÜKELÇISI

Birlik ve beraberliğimizin ne kadar kuvvetli olduğunu bir kez daha göstermeniz bizleri ziyadesiyle gururlandırmıştır. Bu zor günlerde ortaya koyduğunuz birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunun daim olmasını temenni ediyorum. Yakın zamanda bu sıkıntılı günleri geride bırakmayı umut ediyoruz. Bu süreçte Büyükelçiliğimiz ve Başkonsolosluklarımız 7 gün 24 saat ilkesiyle çalışmalarını sürdürecektir. Bu zamana kadar olduğu

Türk toplumunun saygıdeğer mensupları, değerli soydaşlarımız Mübarek Ramazan ayını geride bırakarak, bir Bayrama daha erişmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Ramazan Bayramı’nın içinden geçmekte olduğumuz bu zor günleri atlatmamıza, milletimizin kardeşlik ve dayanışma ruhunun daha da güçlenmesine vesile olmasını ve ülkemize, milletimize, Türk Avustralya toplumuna, Avustralya’da yaşayan soydaş ve akraba topluluklar ile tüm dostlarımıza mutluluk, refah ve sağlık getirmesini temenni ediyorum. Başkonsolosluğumuz ve toplumumuz tarafından düzenlenecek etkinliklerde en kısa sürede yeniden biraraya gelebilmek dileğiyle, saygılarımı sunuyorum. MELİH KARALAR T.C. SYDNEY BAŞKONSOLOSU

Ramazan Bayramı Mesajı Tüm vatandaşlarımız ve soydaşlarımızın Ramazan Bayramını içtenlikle tebrik eder, Bayramın İslam alemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerim. Dünya çapındaki Covid-19 salgını nedeniyle büyük zorlukların yaşandığı bir dönemde idrak ettiğimiz, kardeşliğimizi ve dayanışmamızı pekiştirme vesilesi olan bu Bayram gününde, tüm geçmişlerimizi ve bilhassa aziz şehitlerimiz ile gazilerimizi de rahmet ve minnetle anıyoruz. ARİF ESER TORUN T.C. MELBOURNE BAŞKONSOLOSU


8

T

26 Mayıs 2020

rkısh NEWS PRESS

.

TÜRKIYE

ESKİ TÜRKİYE’NİN TERÖR YUVASIYDI

HAVA TEMİZLENDİ

Kato Dağı’nın kalbine dev bayrak dikildi

B

ir zamanlar eli kanlı terör örgütü PKK’nın yuvası olan Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesindeki Kato Dağı’na 19 Mayıs Bayramı dolayısıyla dev Türk bayrağı dikildi. 2 bin 900 rakımlı Kato Dağı’nda bulunan Altındağ üs bölgesindeki şehitler tepesinde, 25 metre yüksekliğinde 150 metrekare genişliğinde Türk bayrağı dalgalandırıldı. Bayrak altında şehitler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. TAM MANASIYLA ŞEHİTLER TEPESİ Burada konuşan Kaymakam İsmail Pendik, şunları dile getirdi: “Bir zamanlar teröristlerin ikinci ‘Kandil’ olarak adlandırdığı ve girilemez dedikleri Kato Dağı’nda şehitler tepesi olarak tarihe geçen Altın Üs Bölgesi, güvenlik güçlerinin başarılı operasyonları sayesinde huzura kavuştu. Burası tam manası ile şehitler tepesidir. Eğer bizler bugün bu şanlı bayrağın altında birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde yaşıyorsak, aziz şehitlerimizin sayesinde. Bu millet Türk, Kürt, Alevi bir, beraber ve kardeş olarak tek bir millettir. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak. Bu mesajımızı buradan hem ülkemize milletimize hem de tüm dünyaya iletiyoruz.”

EMNIYETIN SEVIMLI KÖPEĞI

“Pakize” 11 yıldır polislerden ayrılmıyor ilinin Germencik İlçe Emniyet MüdürA ydın lüğü görevlilerinin bakımını üstlendiği “Pakize” adlı köpek, 11 yıldır polislerin yanından ayrılmıyor. Müdürlüğe 2009’da bir polis memuru tarafından kentteki jandarma karakolundan getirilen, daha sonra tüm teşkilatın sahiplendiği köpeğe “Pakize” adı verildi. Tüm personelin yakından ilgilendiği köpeğin bakımını ve mama ihtiyacını da polis memurları karşılıyor. Burada kaldığı 11 yılda 10 ilçe emniyet müdürünün görevine tanıklık eden “Pakize”, geçen sürede adeta kurumun maskotu haline geldi. İlçe Emniyet Müdürü Dündar Özel, “Pakize, adeta bizim bir personelimiz gibi. Onunla yakından ilgileniyoruz. Hayvanlar insanların en sadık dostlarıdır. Hayvanı sevdiğiniz zaman o bunu hissediyor” diye konuştu.

Uludağ İstanbul’dan göründü

B

ir süredir sosyal medyanın gündeminde yer alan “İstanbul’dan Uludağ’ın göründüğü”ne yönelik tartışmalar, uzmanların açıklamalarıyla netleşti. Kovid-19’un yayılmasını önlemek için yapılan “Evde kal” çağrılarının etkisiyle insanların sokağa çıkmayıp evde kalmaları trafikteki araç sayısı azalttı. Azalan araç sayısı ve sanayideki yavaşlama, Marmara Bölgesi’nin havasına olumlu yansıdı. Hava kirliliğinin azalması sayesinde havanın açık olduğu günlerde artık İstanbul’dan Uludağ’ın zirvesi görülebiliyor. Konuya ilişkin konuşan İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, hava şartlarının

uygun olması halinde insanların dünyanın eğriliğinin üzerindeki yüksek dağları çıplak gözle 300 kilometreye kadar görebileceğini belirterek, şunları dile getirdi: “Havanın içerisindeki nem miktarı, toz ve kirleticiler azaldıkça daha uzak mesafeleri görebiliriz. Yüksek olması ve İstanbul ile arasında bir engel olmaması sebebiyle Uludağ’ı görmek için yaz aylarında sabah saatleri daha uygun olabilir.” EVLİYA ÇELEBİ DE YAZMIŞ Tarihçi-Yazar Zafer Bilgi de, şunları anlattı: “Evliya Çelebi Seyahatname’de Uludağ ve İstanbul’un karşılıklı görülmelerine değinerek şunları anlatıyor; “Bulutsuz açık havada bakıldığında güneşin ışıkları ateş

gibi İstanbul kalesine vurunca yedi kuleleri, Sultanahmet Camii’nin 6 minaresi ve Ayasofya Camii açıkça görülür. Bu kadar yüksek bir dağdır. Doğuda ve güneyde Kütahya, Tavşanlı Kasabası ve nice kasabaları, köyleri Ruhban Dağı’ndan görmek mümkündür’. Ayrıca Galata Kulesi hakkında bilgi verirken de, ‘Kuleden bakılınca Bursa’daki Ruhban Dağı ve dürbün ile bakıldığında da Bursa’daki bütün imaretleri görülür’ şeklinde yazıyor. Osmanlı döneminde kalabalık nüfus ve keşmekeş binalar yerine uçsuz bucaksız ovalar ve tepeler göze çarpmaktaydı. Gravürlerde İstanbul ve Boğaz siluetinin arkasında Uludağ resmediliyor.”


T

.

TÜRKIYE

rkısh NEWS PRESS

İstanbul sağlık başkenti oluyor Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin açılış töreninde konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sağlık hizmetinin değerinin çok daha iyi anlaşıldığı bir dönemde, İstanbul uluslararası bir sağlık merkezi durumuna gelmiştir” dedi.

N O P A NUN J K TÜRSTLUĞU I

R E S E H ŞA

DO

B

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinin açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, helikopterden hastaneleri inceledi. Japonya Başbakanı Şinzo Abe’nin de video konferans yöntemiyle katıldığı törende dostluk mesajları veren Başkan Erdoğan, “Sağlık sistemlerinin çöktüğü, kamu düzeninin yara aldığı bir dönemde Türkiye ve Japonya örnek bir başarı sergiliyor” diye konuştu. Abe de, “Hastanenin İstanbul’a sağlık getirmesini dilerim” dedi. aşakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Japonya Başbakanı Şinzo Abe’nin katıldığı törenle açıldı. Konuşmasının başında Japonlara teşekkür eden Erdoğan, şunları dile getirdi: SAĞLIK TURİZMİNE HİZMET “8 bin 134 araçlık otoparkının yanı sıra 3 helikopter pisti de olan hastanemiz milletimizle beraber İstanbul Havalimanı’na yakınlığıyla yabancı misafirlerimize de hizmet verecektir. Bu şu demektir: Yani artık İstanbul aynı zamanda uluslararası bir sağlık merkezi durumuna gelmiştir. MÜKEMMEL BİR HASTANE Bugün köklü ve çok boyutlu TürkJapon dostluğuna yeni bir halka daha ekliyoruz. Hastanemizin adını iki ülkenin iş birliğine yaraşır şekilde Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi olarak belirledik. Sadece estetik bakımdan değil, teknolojik altyapısı, müştemilatı, konumu, imkanları ve diğer özellikleriyle İstanbul’un gurur abidelerinden olacak bir eseri daha ülkemize kazandırdık. Gerek vaka,

gerek vefat sayısı, gerekse sağlık sisteminin sorunsuz işleyişi bakımından son derece iyi bir konumdayız. Dün itibarıyla günlük vaka sayımızı 1000’in altına düşürdük. Diğer tüm göstergelerde de olumlu yönde gelişme var. 82 ÜLKEYE ŞİFA DAĞITTIK Normalleşmeyle ilgili adımları atarken tedbirleri de asla elden bırakmıyoruz. İlaç, maske, koruyucu malzemeler ve tıbbi teçhizat noktasında, hamdolsun şu anda hiçbir eksiğimiz bulunmuyor. Şu anda, kesin rakamı söylüyorum, 82 ülkeye tıbbi malzeme ve maske gönderdik. Kaderimiz ve kederimiz ortaktır inancıyla elimizdeki imkanları salgına karşı tüm insanlık için seferber etmeyi sürdüreceğiz. İMAMOĞLU’NA SİTEM Buradaki altyapıyla ilgili önceki belediye başkanlarımızın üstlendiği bu süreçte, ne yazık ki yeni belediye başkanının (Ekrem İmamoğlu) ‘Bizim imkanlarımız yok, biz bunu yapamayız’ diye çekildiği bu yol, metro konusunda da bu işi talimatımla Ulaştırma Bakanımıza verdik.”

26 Mayıs 2020

9

KAN A Y I Z I M I IÇ IZI M I D I H E Ş 33 DIK! UNUTMA

ACI DOLU BİR GÜNDÜ...

İbrahim ERTEN (Konya) Mustafa YILMAZ (Konya) Erkan KAÇAN (Konya) Mevlüt ÖZKAN (Konya) Hilmi ŞAHİN (Konya) Ali ARAR (Konya) İlyas UYAR (Konya) Hüseyin ÇELİK (Denizli) Ahmet APAK (Denizli) Ercan ÇOBANOĞLU (Denizli) Mustafa KOÇANOĞLU (Denizli) Baki UMUTLU (Denizli) Şeref TAY (Denizli) Mehmet ÖZTÜRK (Denizli) Hasan GÜLTUTAN (Hatay) Mehmet TURA (Adana) Şenol CANSIZ (Samsun) Cavit YAMAN (Samsun) Nihat ODABAŞI (Kastamonu) Ramazan AKKAYA (Kastamonu) Uğur BOZACI (İstanbul) Ünal KALAFAT (İstanbul) Ahmet ARAN (Manisa) Haydar ASLAN (Trabzon) Murat ELİBOL (Çanakkale) Aydın KUZEY (Çanakkale) Adem ZONGUR (Kırıkkale) Musa SARIGÖZ (Osmaniye) Murat MENTEŞ (Bolu) Hikmet ÖZDEMİR (Malatya) Abdullah KARA (Antalya) Birol İrfan ASKAR (Afyon) Selahattin AYSAN (Isparta) 33 KİŞİNİN İSMİNİ OKUDUNUZ. BU İSİMLER ÇOĞUNUZA BİR ÇAĞRIŞIM YAPMAMIŞTIR. BEN SİZE HATIRLATAYIM. OKUDUĞUNUZ BU İSİMLER, 24 MAYIS 1993 GÜNÜ ÜZERLERİNE 1570 ADET KELEŞ MERMİSİ SIKILARAK (HER BİRİNE ORTALAMA 50 MERMİ) KATLEDİLEN, 33 SİLAHSIZ 20 YAŞLARINDA GENCECİK VATAN EVLATLARININ AD VE SOYADLARIDIR. EVET 33 BU RAKAMI ÖMRÜNÜZÜN SONUNA KADAR UNUTMAMANIZ DİLEĞİYLE. AŞAĞIDA YAZILANLARI KENDİNİZİ O TARİHTE O ASKERLERİMİZİN YERİNE KOYARAK OKUMANIZI RİCA EDİYORUM… YER: Elazığ-Bingöl Karayolu Bilaloğlu Mevkii YIL: 24 MAYIS 1993 33 vatan evladının şehit olduğu 24 yıl önceki katliamdan sağ kurtulan üç asker yaşadıklarını anlattı. Malatya’dan iki sivil midibüse biniyorlar. Hepsi sivil giysili, üniforma ve postalları çantalarında. Hiçbirinde silah yok, kendilerine refakat eden tek bir askeri personel de. Saat 18.00. Bingöl’e 10 kilometre var. Dağlık, dar bir yol. Birden silah sesleri yankılanıyor. İlk virajı geçtiklerinde 50 PKK’lının karşı yönden gelen Bingöl Tur’a ait bir otobüsü durdurup, çoğunluğu terhis olmuş ya da dağıtıma giden sivil erlerden oluşan 50 yolcuyu esir aldığını görüyorlar. Şoföre bağırırlar; ‘Geri dön!’ Şoför oralı olmaz. Zaten 4 saatlik yolda 3 mola vermiş... Otobüsün kapısını, ‘Orada ben yoktum’ diyen Şemdin Sakık, o zamanki adıyla ‘Parmaksız Zeki’ açıyor. OSMAN PARTAL ANLATIYOR Trabzonluyum. İki midibüsteki toplam 50 askerden biriydim. Van-Özalp’taki birliğime gidiyordum. Yol boyunca gereksiz molalar veren şoför, bir ara lastik patladığını söyleyip durdu. Lastiğin patlamadığını, krikoya dokunmadığını gördüm.

Aksın altına girdiğinde birileriyle konuşma yaptığını duydum. Galiba telsizle konuşuyordu. Şemdin Sakık, ‘Eylem planlanırken buradan askerlerin geleceğini bilmiyorduk’ diyor. Yalan söylüyor. Çünkü ilk otobüsün en ön koltuğunda oturuyordum. Yolumuzu kestiklerinde şoförün kapısını bizzat Sakık açtı. Toprak rengi üniforması vardı üzerinde, aynı renk kasketi ters takmıştı. Omzundaki tüfeğin namlusu yere bakıyordu. Şoföre, diğer otobüsün nerede olduğunu sordu. ‘Arkada, geliyor’ cevabını aldı. İki dakika sonra diğer otobüs düştü pusuya. Yani bizi bekliyorlardı. DOĞULU - BATILI DİYE AYIRDILAR… Geceyarısına kadar teröristlerle yürüdük. Mola verildiğinde niçin kaçırdıklarını, amaçlarını sorduk. ‘TC ateşkes ilan edince, iki gün içinde sizi serbest bırakacağız’ dediler. Saat 01.00 sularıydı. Sakık’ın talimatıyla tek sıra olduk. Şemdin Sakık nereli olduğumuzu sorup, Doğulu - Batılı diye bizi iki gruba ayırdı. Sakık, doğulu olmayan benim de içinde olduğum 34 kişinin eğitim kampına götürülmesini söyledi. Dağda koşar adım yürümeye başladık. Bize eşlik eden teröristler sürekli değişiyordu. Toplam 300 kişiydiler. Bir köye gittik. Kapısını çaldıkları evlerden başka teröristler çıkıp gruba katıldı. Kimi terörist evlere gidip istirahat etti. Bir ahıra soktular bizi öldürmek için. Sonra vazgeçtiler. Tekrar yürümeye başladık. Sabahı göremeyeceğimi düşünüyordum. Yıldızlara son kez bakıp annemi, babamı, köyümü düşündüm. Bir ırmaktan geçerken su içtik. Dağ yoluna çıktık. Davranışları sertleşti. Durdurdular. Saat 03.00 sıralarıydı. Yolun kenarına dizilmemizi istediler. Kolkola girip sıklaşmamızı istediler. Yanımdaki arkadaşıma ‘Devrem bizi vuracaklar’ dedim. DEVREMİ ÖLÜ GÖRÜNCE BAYILDIM… Sinirden titriyordum. Kalaşnikof, Bixi ve Kanvasların emniyetlerini açtılar. Sonumuzun geldiğini anladım, kelimeyi şahadet getirip kendimi yere attım. Taramaya başladılar. Dizime bir mermi isabet etti. Vurulanlar üzerime düşüyordu. Kafamı koruyordum. Hepimizin öldüğünden emin olmak için yüzlerce mermi yağdırdılar. Gittiklerini, seslerin uzaklaşmasından anladım. 6-7 arkadaşım sağdı henüz. Diğerleri paramparçaydı. Can çekişenler, hırıldayanlar, ağlayanlar, inleyenler... Su istiyorlardı. ‘Anne, anne’ diye bağırıyorlardı. Öldüğümü zannediyordum. Kendimi çimdikledim, ölmemişim. Devremi beyni parçalanmış görünce bayılmışım. Bizi yan yana dizip binlerce mermi sıktılar… Ayılınca şehit arkadaşlarımı sırt üstü çevirdim. Dokunduğum her uzuv elimde kalıyordu. Beyin, ayak... Yardım aramak için yukarı doğru koşmaya çalıştım. Kan kaybediyordum. Asfalta çıktım, bir kamyonla yakındaki Elmalı Karakolu’na gittim. Olanları anlattığımda dinleyen jandarmalar ağlamaya başladı. Helikopter, tanklar geldi. Şehitleri aldık. Olay yerinde 1570 mermi kovanı bulundu. Yani silahsız erlerin her biri için 50 mermi kullanmışlardı... Tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.. gazilerimize de sağlık ve afiyetler dileriz.. > TÜRK SILAHLI KUVVETLERI



T

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

26 May 2020

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

The state and the question of multiple loyalties

after Teenagers walk in a park r a curfew for people unde urs, 20 was lifted for a few ho , 2020. Istanbul, Turkey, May 22

TURKEY’S DAILY DEATH

TOLL FROM COVID-19

T

STANDS AT 27 he total number of COVID-19 cases in Turkey rose to 154,500 on Friday with 952 new infections reported over the last 24 hours, the Health Ministry announced. Meanwhile, the daily death toll fell to 27 bringing the total number of fatalities since March to 4,276. In the last 24 hours, 37,507 tests have been carried out, with the total number of tests reaching 1,767,495. Some 1,121 people have recovered from the virus in the last 24 hours, while 800 patients remain in the ICU. Sharing the updated number of cases on

Twitter, Health Minister Fahrettin Koca said the number of new cases remain below 1,000 despite an increasing number of tests administered. He said the number of those in need of complementary treatment also decreases. “Our new lifestyle is controlled social life and compliance with measures as a whole. Our condition is wearing masks and keeping social distancing of 1.5 meters,” he tweeted. President Recep Tayyip Erdoğan on Friday warned the public to stay careful, as any neglect of safety measures during

the normalization process could trigger a new wave of the coronavirus. “We will continue to be vigilant. The slightest neglect could lead to resuscitation of the epidemic,” Erdoğan told a meeting of his ruling Justice and Development (AK) Party via video link. He said that Turkey has largely gotten the coronavirus epidemic under control. Last week, Turkey opened barbershops, beauty salons and shopping malls as COVID-19 deaths and infections show a steady decline and recoveries rise.

Polemics, controversies overshadow Imamoğlu’s term as mayor of Turkey’s largest city

I

f there is Imamoğlu there is hope” and “Everything will be alright” were some of the mottos used by Ekrem Imamoğlu as he met with constituents across Turkey’s largest metropolis as the candidate of main opposition CHP. But his short term in office has been dominated by controversies and polemics that led to criticism of the mayor. Imamoğlu won the June 2019 local elections with an impressive campaign and promised hope for millions of Istanbul residents, but his term in office has been overshadowed by polemics and controversies rather than hard work and progress emphasized in his campaign. In less than a year, he seems to have broken most of these promises by ramping up prices of some vital services, firing over 1,000 staff and embracing extravagance, to the disappointment of many voters.

Turkey raises profile to be a polar power with expeditions n Over the years, Turkish scientists have undertaken numerous studies and expeditions in both Antarctica and the Arctic in a bid to make the country a polar power. Before Turkey established its temporary research base on Horseshoe Island in Antarctica in 2019, its scientific team was supported by Ukraine’s Vernadsky station. ”The feasibility studies regarding establishing a permanent base in Antarctica are in the final stages. If everything goes as

planned, our goal is to operate the science base in the 100th year of our republic,” Burcu Özsoy, head of the first Turkish Polar Research Center (PolRec) at Istanbul Technical University added. Turkey was declared a republic in October 1923. In April 2016, the first-ever Turkish team of researchers that included 14 medics, botanists, geologists and oceanographers from seven universities traveled to Antarctica to study the impact of climate change.

T

he latest judicial investigation on Dec. 14 against the group known as “Gülenists” or the “parallel structure,” as it is called in Turkey today, raises a fundamental question about relations between the state and community groups that have formed around a particular idea or person. The question of how the state should respond to the legitimate and democratic rights and demands of groups without discrimination and prejudice against others is key to maintaining order, justice and equality for all citizens. Over the last decade, while fighting against military tutelage and state bureaucracy, Turkey has made peace with the multifaceted identities of its citizens and communities. Devout Turks, Kurds, Alevis, Arabs, Roma, Armenians, Greek-Orthodox Christians, Syriac Christians, Jews and others have come to express their religious, ethnic and cultural identities in a free and secure environment. The identities of the citizens of the Republic of Turkey, forced underground by the monolithic ideals of the ethnosecular nation-state model, became visible and transparent. Laws were passed to ensure the freedom and equality of all citizens before the law. More importantly, the public at large embraced the newly-found pluralism that eluded several generations since the fall of the Ottoman Empire. This has made Turkey a richer and more pluralistic country. It has enabled the citizens of Turkey to make peace with their past, recover their multidimensional traditions, compare and contrast it with modernity, and reckon with its mistakes. Without a doubt, there is more work to do to improve the fundamental rights of all citizens including minorities. The expansion of individual and collective identities, however, has also created a paradox: some groups, enjoying the new freedoms, have come to demand a greater share in state institutions. Gülenists, known for their clandestine work within the state and the army since the 1970s, are a typical example of this. Begun as a religious and educational movement, Gülenists made full use of the expansion of rights and freedoms in Turkey, as was their democratic right. They enjoyed the new economic opportunities and established new schools, dormitories, universities, companies, newspapers, TV channels, business associations and even a bank. But they kept asking for more political and economic power. They put their followers in key positions in the judiciary, the security and the central bureaucracy. In the end, they betrayed their original mission of education and religious service. It came to a point where the Gulenists felt confident enough to replace the head of Turkish Intelligence (MİT). The attempted arrest of Hakan Fidan on Feb. 7, 2012 on charges of violating the Constitution was the first sign of things to come. Since then, a fuller and darker picture of

the Gülenists has emerged: abuse of power, legal and illegal wiretappings of thousands of people, violation of private life, jeopardizing national security, leaking state documents, arresting people on phony charges, character assassination and so on. There is more: the Gulenists have also used the powers of the judiciary, police and media to eliminate their rivals. Contrary to what most foreign media has reported since Sunday, the Dec. 14 investigation is about a rival group known as “Tahsiyeciler”, who are also a group of followers of the works of Said Nursi, but opposed to Fethullah Gülen. According to the initial statement of the chief prosecutor of Istanbul, the case has been filed due to the complaints of individuals who accuse Gülenists of forging documents against them in a trial in 2010, which led to the arrest of about 130 people and kept the leader of the “Tahşiyeciler” group in prison for 17 months. How the 2010 case was put together is quite absurd. According to the indictment, Fethullah Gülen refers to the “Tahşiyeciler” group in a sermon he gave at his Pennsylvania estate in 2009, referring to them as potential terrorists with weapons and bombs. Several TV series run by Gülenist channels pick up the story and create a “Tahşiye” type in the films. A few months later, Gülenist members in the judiciary and the police file a case against the “Tahşiyeciler” group and arrest them on charges of al-Qaidarelated terrorism. They find “weapons and bombs” in one of their houses as Gülen described it. The Zaman daily and other Gülenist media outlets publish one piece after another about the arrests. At the end of a two-year ordeal, all those arrested are released due to lack of substantial evidence. How something real (the criticism of Fethullah Gülen by the Tahşiyeciler group) travels through the virtual world (TV series, newspapers headlines, columns) and then back to reality (the court trial and arrests) sounds surreal. But this seems to be what happened. Needless to say, because this is a court case, we shall all have to wait the judicial process. But what has been revealed so far is alarming to say the least. Gülenists are known for using similar tactics against journalists Ahmet Şık and Nedim Şener, as well as against the former police chief Hanefi Avcı. Things would not have come to this point if the Gülen Movement remained within the natural borders of a religiouseducational group. Instead, Gülenists chose to be an omnipresent clandestine group with shady dealings in the judicial and security institutions of the state. This should be a lesson for all groups seeking more power than they can handle. Individuals and groups have a right to identify themselves with any religious or political view, as long as it is within the confines of the law. Anything more is a threat to both society and the state. > Source: Daily Sabah / DEC 16, 2014


INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 26 MAYIS - 2 HAZİRAN 2020 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR ÖZEL FIYAT Juss Nar Nektarı (1 Lt)

ÖZEL FIYAT Samir’s Salep (200 gr)

ÖZEL FIYAT Island Sun Calrose Rice (9 kg)

San Remo EGG Pasta Vermicelli (500 gr)

ÖZEL FIYAT

ÖZEL FIYAT

Gazioğluüçler Güllaç (paketi )

ÖZEL FIYAT Gürsoy Fındık Ezmesi (320 gr)

ÖZEL FIYAT

Tat Domates Salçası (720 gr)

ÖZEL FIYAT ÖZEL FIYAT Kayseri Mantısı (500 gr)

Yonca Ayçiçek Yağı (5 lt )

www.facebook.com/gimasupermarket

31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599


T

.

EKONOMI

rkısh NEWS PRESS

26 Mayıs 2020

Türkiye turizmde hızlı toparlanacak

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

3600 gün primle emeklilik yaşı

T Turizm otoriteleri ANKET düzenledi

U

luslararası Toplantı ve Düğün Turizmi Forumunca (International MICE&Wedding Forum-IMWF2019) 45 ülkeden turizm sektörü temsilcilerine yönelik yapılan ankette, Türkiye virüsten sonra en hızlı toparlanabilecek turizm destinasyonu olarak gösterildi. Turizm Forumu, Kovid-19 sonrasına ilişkin sektördeki ilgili segment karar vericilerin fikirlerine ulaşmak ve genel kanıyı ortaya koymak adına anket çalışması yaptı. AVUSTRALYA DA VAR Aralarında Almanya, ABD, Avustralya, Belçika, Fransa, Hollanda, İspanya, İtalya ve Rusya gibi ülkelerin bulunduğu 45 ülkedeki 822 firma ve 1468 turizmciye 9 soru yöneltildi. Ankette yer alan “Pandeminin ne zaman son bulacağını düşünüyorsunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 37,8’i 6 ay sonra, yüzde 22,6’sı 3 aydan az bir süre içinde, yüzde 15,6’sı Aralıkta, yüzde 14,8’i de gelecek yılın ilk yarısında biteceği yönünde görüş bildirdi. “Virüs sonrası işlerinizin normal düzenine girmesi ne kadar sürer?” sorusuna da yüzde 29,34’ü 3 ile 6 ay arasında, yüzde 23,3’lük kısmı da 6-9 ay arasında cevabını verdi. THY’YE ÖVGÜ Ankette salgın sonrası en hızlı toparlanabilecek turizm destinasyonları arasında Türkiye ilk sırada yer alırken, faaliyetlerini sürdürme

Uluslararası Toplantı ve Düğün Turizmi Forumu, aralarında Almanya, ABD, Avustralya, Belçika, Fransa, Hollanda, İspanya, İtalya ve Rusya’nın da bulunduğu 45 ülkeden 822 firma ve 1468 turizmciye koronavirüs sonrası ülkelerin turizm potansiyellerini sordu. Buna göre en hızlı toparlanabilecek ülke Türkiye.

noktasında en büyük başarıyı gerçekleştiren havayolu şirketleri arasında Türk Hava Yolları, ilk 5 firma arasında gösterildi. Anketin detaylarıyla ilgili açıklama yapan Forumun Yönetici Ortağı Necip Fuat Ersoy, yaptıkları anketin şu ana kadar kendi segmentinde hazırlanan en geniş kapsamlı çalışma olduğunu belirterek, “Yaşanan pandemi etkilerini, destinasyonlar, havayolları ve müşteriler açısından ele alarak, tahminler ve bu tahminler neticesinde ortaya çıkan iç görüleri yansıttık” dedi. TÜRKİYE İLK SIRADA Katılımcıların yüzde 59’unun müşterilerin salgın sonrası etkinlik amacıyla yurt dışı seyahatlerine katılmalarının biraz zaman alacağını düşündüğünü belirten Ersoy, şunları dile getirdi: “Salgın sonrası hangi turizm destinasyonlarının, ülkelerin en hızlı şekilde toparlanabileceği sorusuna ilişkin yüzde 12,2’lik bir oranla Türkiye ilk sırada yer aldı. Sektör, Türkiye’nin diğer

ülkelere göre daha hızlı bu süreci atlatabileceğini düşünüyor. Türkiye’yi ise yüzde 11,7’lik bir oranla Tayland takip ediyor. Üçüncü sırada ise yüzde 9,2 oranla Çin bulunuyor.” “Varlığını ve faaliyetlerini sürdürme noktasında en büyük başarıyı hangi havayolu şirketinin gerçekleştirebileceğini düşünüyorsunuz?” sorusuna verilen yanıtlarda THY’nin başarılı bir grafik ortaya koyduğuna dikkati çeken Ersoy, “THY, yüzde 8,05 oranla 19 firma arasında ilk 5’te yer aldı” dedi “HER ŞEY DAHIL “ Salgın sonrası müşterilerin grup organizasyonunu gerçekleştireceği otellerde en çok tercih etmesini bekledikleri konsept konusunda da her şey dahil sisteminin ağır bastığını vurgulayan Ersoy, sözlerini şöyle tamamladı: “Yanıtlarda beklenenin aksine halen her şey dahil seçeneği ön planda. Ankette yüzde 41’lik bir oranı oluşturuyor. Yüzde 21’i ise oda ve kahvaltıdan yana tercihini kullanıyor.”

ürkiye’de 2008 yılından önce SSK, BağKur ve Emekli Sandığı olmak üzere üç büyük sosyal güvenlik kurumu bulunuyordu. Bu kurumlarımız beş temel sosyal sigorta kanununu uygulayarak sigorta yardımları sunardı. Sosyal güvenlik kurumlarının çokluğu yanında uygulanan kanunların da farklı olması beraberinde birtakım sıkıntılar getirmekteydi. Bu sıkıntıların en önemlisi de emekli maaşına hak kazanma şartlarının farklılığı olmuştur. Çünkü bu Kanunlar farklı zaman dilimlerinde yürürlüğe girdikleri için emekli olma şartları da her birinde farklı esaslara bağlanmıştır. Geçmişteki bu düzenlemeler ve kazanılmış haklara dokunulmaması ilkesi gereği günümüzde emekli olacak kişiler için gerekli olan prim gün sayısı ve emeklilik yaşı da ilk defa sigortalı olduğu tarihte referans alınan sigorta kanununa göre farklılık gösteriyor. SSK kapsamındaki sigortalıların emeklilik şartları, sigortalı çalışmaya başlanan tarihe göre tespit ediliyor. Buna bağlı olarak da ilk defa 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olanlar daha az primle ve hatta daha erken yaşlarda SSK emeklisi olabiliyor. İlk defa 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olanlardan ilk sigortalılık başlangıcı 24.11.1980 tarihi öncesi olan erkeklerle, ilk sigortalılık başlangıcı 24.5.1985 tarihi öncesi olan kadınlar 5000 gün prim ödemekle SSK emeklisi olabiliyor. Bu tarihlerden daha sonra ilk defa sigortalı olan erkekler için her bir buçuk yılda bir yaş ve 75 gün artan prim şartı söz konusu. Kadınlar için artış

her bir yıl için bir yaş ve ilave 75 gün prim biçiminde Ancak 75’er günlük artırılan prim için üst limit 5975 günle sınırlı. Dolayısıyla ilk defa 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olanlar ilk sigortalılık başlangıç tarihine bağlı olarak 5000 ile 5975 gün arası prim öderler. Ayrıca emekli olabilmek için emekli olma yaşını da tamamlamak gerekir ki bu yaş 44’den başlayıp 60’a kadar uzanır. Emekli olmak için gereken yaşı dolduran ancak prim gün eksiği bulunanlar yani primi 5000 günden az olanlar için alternatif bir emeklilik modeli var. İleri yaştaki sigortalılar için emeklilik seçeneği olarak da isimlendirilen bu alternatif emeklilik için en az 3600 gün prim ödenmesi gerekiyor. Bu alternatif emeklilik için doldurulması gereken emeklilik yaşı kadınlar için 50 ile 58 arası erkekler için ise 55 ile 60 yaş arasında değişiyor. Ancak ilk defa 8 Eylül 1976 tarihinden önce sigortalı olan erkekler 3600 gün primle 55 yaşını tamamlayınca emekli olabiliyor. İlk defa 8 Eylül 1981 tarihinden önce sigortalı olan kadınlar da 3600 gün prim ödemek koşuluyla 50 yaşında emekliliğe hak kazanıyor. İlk sigortalılık başlangıç tarihi 8.9.1976-8.9.1999 aralığı olan erkekler için emeklilik yaşı 60’a kadar uzanabiliyor. Yine sigortalılık başlangıcı 8.9.19818.9.1999 aralığı olan kadınların da emeklilik yaşı 58’e kadar yükselebiliyor. Sigortalının 3600 gün primle hangi yaşı tamamlayınca emekli olacağı hususu üç unsurun tamamlandığı tarih dikkate alınarak tespit ediliyor. Siz Okurlarımız, 3600 gün prim üzerinden emeklilik yaşını tayin etmek için 15 yıl sigortalılık süresinin (ilk defa sigortalı olunan tarihten 15 sene sonrası) 3600 gün prim ödemesinin ve erkek ise 55 kadın ise 50 yaşın her üçünün tamamlandığı tarihi, tablodaki tarih aralığına oturtarak emekli olma yaşınızı tespit edebilirsiniz.


Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz Halil Okur

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz Huseyyin Mustafa

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz


Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz

Bayramınızı kutlar sevdiklerinizle sağlıklı günler dileriz


: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER

TURKEY

TURKISHAIRLINES.COM


T

AUSTRALIA

T

BAYRAM n Ne güzel bir bayram. Bir tek toplu mesajları sevmiyorum. O nasıl bir özenmemedir? Kutlama arkadaşım bayramımı. İstemiyorum çoklarından biri olmak kimsenin. Ben her şeyi ya da çok şeyi olduğum kişilerle bayramlaşmayı tercih ederim. Seviyorum yine de şu bayramları. Yepyeni olunca hayatı insanın ve bir bayramla başlayınca her güzel şey asla unutulmuyor. Bayram, barışmak demek, sevmek demek, hatırlamak demek ama birçok şeyi de unutmak dememk benim için bu sene. Tuhaf bir coşku içimde, çocukluğumdaki yeni kıyafetlerimi giyme sevinci yaşıyorum sanki gönlümde. Yepyeni bir kıyafet giyiyorum. 43 yaşındayım ve hâlâ büyüyorum. Ben hayatı sevdiğim için, umutlarımlar barışık olduğum için ve şanslı kadının teki olduğum için güzel yaşıyorum. Dert gelir geçer, gün olur devran döner, altüst olur, Mevlana’nın dediği gibi altı üstünden güzel olur hayatın, hep 18’lik kalbim atar, anlık duygular ömür olur, ömürlük duygular yok olur. Bayram gelir. Gönlüm bayram olur. Ömrüm bayram olur. İyi bayramlar. Ömrünüz ve gönlünüz bayram olsun… > Kaynak: Nilgün Bodur / Sıradaki Teşekkürüm Bana Yanlış Yapanlara

26 May 2020

17

TARIH & EDEBIYAT

Abu Ayyub al-Ansari he city of Istanbul, once Constantinople, purportedly hosts the tombs of many Sahaba, the revered Companions of the Prophet Muhammad. Just beyond the city walls and alongside the Golden Horn is the district of Eyüp, named after the tomb and mosque complex built around the burial site of Abū Ayyūb al-Anṣārī (d. 52/672). Our guide to the city John Freely reports: The mosque of Eyüp is the holiest in Istanbul; indeed after Mecca and Jerusalem it is perhaps the most sacred place of pilgrimage in the Islamic world. This is because it is the reputed burial place of Eyüp (Job) Ensari, the friend and standard-bearer of the Prophet Muhammed. Long after the Prophet’s death, Eyüp is said to have been one of the leaders of the first Arab siege of Constantinople from 674 to 678 and to have been killed and buried somewhere outside the walls. When some eight centuries later Fatih Mehmet besieged the city, he and his advisors, as Evliya Çelebi writes, “spent seven whole days searching for the tomb. At last Akşemsettin (the Şeyh-ül Islam) exclaimed, ‘Good news, my Prince, of Eyüp’s tomb!’ Thus saying he began to pray and then fell asleep. Some interpreted this sleep as a veil cast by shame over his ignorance of the tomb; but after some time he raised his head, his eyes became bloodshot, the sweat ran from his forehead, and he said to the Sultan, ‘Eyüp’s tomb is on the very spot where I spread the carpet for prayer.’ Upon this, three of his attendants together with the Şeyh and the Sultan began to dig up the ground, when at a depth of three yards they found a square stone of verd

rkısh NEWS PRESS

SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au

antique on which was written in Cufic letters: ‘This is the tomb of Eba Eyüp.’ They lifted the stone and found below it the body of Eyüp wrapped up in a saffroncoloured shroud, with a brazen play-ball in

his hand, fresh and well-preserved. They replaced the stone, formed a little mound of the earth they had dug up, and laid the foundations of the mausoleum amidst the prayers of the whole army.” This pleasant story, though still current and recounted in one form or another by the guides and guidebooks, seems rather unlikely – apart from its supernatural elements – because it appears that the tomb had always been known and respected even by the Byzantines. Various Arab historians note that it was made a condition of peace, after the first Arab siege, that the tomb should be preserved. An Arab traveller during the reign of Manuel I Comnenus (r. 114380) mentions it as still existing in his

day, while another traveller, Zakariya alKazwini (ca. 1203-83), relates that “this tomb is now venerated among them (the Byzantines) and they open it when they pray for rain in times of drought; and rain is granted them.” If the tomb was still extant in early Palaeologan times [dynasty begins 1259], it seems improbable that it should so completely have disappeared before the Turkish conquest. Probably, Fatih restored or rebuilt it on a grander scale. (Sumner-Boyd and Freely, Strolling Through Istanbul, 363-4) The last campaign he took part in was the one prepared by Mu’āwiyah and led by his son Yazīd against Constantinople. Abū Ayyūb at that time was a very old man, almost eighty years old. But that did not prevent him from joining the army and crossing the seas as a ghāzī in the path of God. After only a short time engaged in battled, Abū Ayyūb fell ill and had to withdraw from fighting. Yazīd came to him and asked: “Do you need anything, Abū Ayyūb?” “Convey my salāms to the Muslim armies and say to them: ‘Abū Ayyūb urges you to penetrate deeply into the territory of the enemy as far as you can go, that you should carry him with you and that you should bury him under your feet at the walls of Constantinople.’” Then he breathed his last. The Muslim army fulfilled the desire of the companion of the Messenger of God. They pushed back the enemy’s forces in attack after attack until they reached the walls of Constantinople. There they buried him. (Hāmid, Companions of the Prophet, 1:157-8) > Source: https://islamicana.com/ 2012/07/25/the-sahaba-of-istanbul-1/

ESI

HAFTANIN KELIM

Bolâhenk n Hoşsohbet. Neşeli ve konuşkan. Ayrıca Türk müziğinde bir akort. Türkçe bol kelimesiyle, Farsça kökenli olan ve ses mânâsına gelen âhenk

kelimelerinin melezlenmesi sonucu oluşmuştur. “Bolâhenk bir kadındır Hûriye Hanım” (Burhan Felek). > Kaynak: Banu Ertuğrul & Onur Ertuğrul / Lûgat365 Bazı Kelimeler Çok Güzel

Senden Öte Seni Sevdireni...

H

u diye seslensem, duyar mısın ey Fesleğen? Duy kalbim, duy! Kalbimde olanım duy! Her şey gelecek ve geçecek… Dışa bakma zamanı değil, kalpleri hayra hicret ettirme vakti… ‘Allah sizin suretinize bakmaz, kalplerinize bakar.’ Hadis-i Şerif Dünyaya gelişimizden beri aslolan kalbi muhafaza etmekti. O kadar dışımıza baktık ki içimizde ne var, unuttuk. Güzel miyim, yakışıklı mıyım, malım mülküm var mı? Varlığın kölesi olduk! Verilen suretin ötesine geçti yaşadıklarımız. Lüks evler, arabalar, kıyafetler, yaşlanmayan tenler, herkesi çekiştiren dil, kendini beğenen bir kalp vb. birçok şey istedik. Geçecek bir dünya için çok şey istedik de geçmeyen, geçmeyecek olan Allah rızası için ne istedik Fesleğen’im! Nasıl bakacağız yüzüne? Neydi bu dünyadaki derdin diye sorarsa, ne diyeceğiz? Vicdanım rahat deyip leke leke kararttık kalbi farkına bile varmadan. Yavaş yavaş nüfuz etti bünyemize bu dünya feşmekânlığı. Günah olan her şey normal gelmeye başladı. Önceleri kafamıza

çevirdiğimiz birçok şey sıradanlaştı. İşimize gelene inandık, sonra da inandığımız gibi yaşamaya başladık. İnsan sevdiğini terk eder mi? Biz en büyük sevdiğimizi kaybetmeye çalıştık. Her şey yaptık onu kaybetmek için. Bizi utandırması gereken her şeyi yaptık. Bıraksın gitsin diye her şeyi yaptık. Gitti mi? Hayır. O gider mi hiç, o bırakır mı hiç? Böyle şeyler yapmamıza rağmen, bizi hâlâ bırakmayana nasıl bakacak yüzümüz? Hu Fesleğen’im, hu… Kaybettik kendimizi, Bir tevbe çeksek de bulsak, Çıkagelsek, temiz bir duanın ardından. Bu sefer de bağışlasa Rabb’im bizi. Yüzümüz yok, yüzümüz hiç olmayacak, Ama ne olur bu sefer de temizlese bizi… Kalp iyileşmeli. Bu kalp değişmeli. Bu yaşantımız kalbimize dokunuyor artık. Kalp ölürse, yaşayan beden olsa ne olur? Allah’ı idrak edemeyen bir kalbi istemem Fesleğen’im! İstememeliyiz… Gel kalbime Fesleğen’im, İçimde ne varsa temize çıksın… Kokuna karışayım. Gören gözlerim değil, kalbim olsun seni. Senden öte, seni sevdireni seveyim… > Kaynak: Hikmet Anıl Öztekin/Eyvallah

Başbakan Scott Morrison’dan bayram mesajı Başbakanı Scott Morrison yayınladığı görüntülü mesajla ülkedeki A vustralya Müslümanların Ramazan Bayramını

kutladı... İşte Başbakanlık ofisinden Türkçe yayınlanan mesajın tam metni: Ramazan’ın sonuna yaklaşırken, Avustralya’daki Müslüman toplumuna içten selamlarımı göndermekten büyük mutluluk duyuyorum. Avustralya’da ve dünya çapında, bu yıl Bayram farklı yaşanacak. Müslümanlar, koronavirüs salgını karşısında dünya çapında olağanüstü fedakarlıklar gösteriyor: Camiler kapalı bulunuyor, birarada yapılan ibadetler gerçekleştirilmiyor, cenaze törenleri kısıtlı sayıda kişi ile yapılıyor ve bu yıl birçok kişi için Hac ibadeti yapılamayacak. Bu dönemde, Müslüman toplumu tarafından yapılan fedakarlıklardan dolayı gurur duyuyorum. Sizin çabalarınız diğer kişileri koruyor. Bu zamanda hepimizin endişeleri bulunsa da benim bugünkü mesajım umut verici. Avustralya’da koronavirüse karşı verdiğimiz savaşı kazanıyoruz. Hala alınması gereken uzun bir yolumuz var, fakat kazanıyoruz. Yaşamları ve geçim kaynaklarını koruyoruz. Ve Müslüman toplumlarımızın şimdiye kadar başarıyla yerine getirdiği uygulamaları, fiziksel mesafeyi oluşturmayı, elleri yıkamayı ve şüphesiz, COVIDSafe uygulamasını telefona yüklemeyi sürdürmelerini bekliyorum. İnançlı insanların birarada olabileceği ve birlikte ibadet edebileceği mutlu bir günün geleceği konusunda sizi temin etmek isterim. Gerçekleştirdiğiniz harika örnek ve Müslüman toplum tarafından oluşturulan liderlik nedeniyle sizlere teşekkür ederim. Farklılık yaratmaya yardımcı oluyorsunuz. Bu kutsal sürece başlarken, cemaatin, ailenin, toplumun ve bunların özündeki büyüklüğün oluşturduğu erdemler sayesinde bu Bayramın size güç vereceğini ümit ederim. Avustralya’nın Müslüman toplumunda yer alan herkese, Avustralya’ya katkıda bulunduğunuz her şey için derin şükranlarımı sunar ve mutlu bir Bayram dilerim. Bayramınız Mübarek olsun! > Scott Morrison Avustralya Başbakanı / Mayıs 2020


PAZARTESI

Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Bilge Başafacan ÇAY MOLASI

. . T rkıye’nın

SESİ

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık

RADYOSU

TANYELI’YLE BIZ BIZE

I CUMARTES

info@turkishmedia.com.au 1300 917 566

SALI Ergül Uybadın Derya Sekmen

İzzet Anmak Serkan Uyanık Halil Yılmaz IZZET-I IKRAM

PERŞEMBE

Diyanet Sydney Saat 17-18 & 22-24 DIYANET SAATİ

- Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası Perşembe ve Cuma geceleri saat 22-24 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

PAZAR

Zafer Uyanık Cem Birben MUHABBET ZAMANI

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

ÇARŞAMBA

T

rkısh

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

ÜMIT UYAR

ÇARŞAMBA

HAYATA DAIR

ELIF AYDIN

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ!

MURAT ŞIRIN

Tuğçe Uybadın

ŞAHIN ŞAHINKAYA

Büşra Erkan

Sülhan Yılmaz Gülten Akbar

MELBOURNE’IN SESİ


BAYRAM RÖPORTAJI N I N I Ğ I Z Ü M TASAVVUF Ü Z Ü Y N E Y E M ESKI : N A H Z Ö T E AHM

T

rkısh NEWS PRESS

26 Mayıs 2020

7

Müzik benim işim oldu, aşım oldu, aşkım oldu... Türk Sanat Müziği, Yeşilçam, TRT derken Tasavvuf Müziğinde zirve yapan Sanatçı Ahmet Özhan ev günlerini ve Ramazan iklimini anlattı... Sanatın, Allah’ın ‘Musavvir’ (tasvir eden, en güzel şekilde yaratan) isminin yansıması olduğunu belirten Özhan, “Müzik benim hayatımda hep kolay, her yerde ve her şartta kullanabildiğim bir şeydi. Müzikle yaşadım ben. Müzik, işim oldu, aşım oldu, aşkım oldu. Başka bir meselem olmadı hayatta” diyor.

T

ürkiye Finans Katılım Bankasının yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında Facebook üzerinden gerçekleştirdiği “Eskimeyen Dostlar” programının üçüncü konuğu sanatçı Ahmet Özhan oldu. Seren Fosforoğlu’nun sunduğu canlı yayına evinden katılan Özhan, günlerinin nasıl geçtiği sorusu üzerine, “Benim açımdan konuşacak olursam benim için güzel bir deneyim oldu. BEN ZATEN EVCİMENİM Ben zaten evi seven bir insanım. İşim olmazsa evden çıkmam. Doğrusunu söylemek gerekirse hiçbir sıkıntı duymadım. Üstelik de evde daha hamarat olma yollarını öğretti bu şartlar bize. Şu anda sizinle yaptığımız gibi fevkalade online bir hayatımız oldu. Daha yakın olmaya çalıştım, dijitalle benim pek bir işim yok çünkü. Şimdi artık hayatımızda” dedi. Her şeye olumlu tarafından bakmak gerektiğini söyleyen Özhan, “Hayat hakikaten eve sığıyormuş. Evde de yaşamayı becerebiliyormuşuz. Mesela spor yapan evinde de yapabiliyor.

Zaten spor yapmak için illa bir alete de ihtiyaç yoktur. Sandalyeye dayanarak da dolu iki şişe su alarak da spor salonunda yaptığınız hareketleri yapabilirsiniz” ifadelerini kullandı. MÜZIK HER ŞEYİM Özhan, müziğin iyileştirici yönünden bahsederek, şunları kaydetti: “Müzik yetenek itibarıyla da benim harcımda olan bir şeymiş. Çünkü yeteneği olmayan şeyi sevmez insan. Müzik benim hayatımda hep kolay, her yerde ve her şartta kullanabildiğim bir şeydi. Müzikle yaşadım ben. Müzik, işim oldu, aşım oldu, aşkım oldu. Müzikten başka bir meselem olmadı hayatta. Hayat eve sığdığı gibi bütün hayat müziğe de sığıyor.”

KENDİMİ SAHNEDE BULDUM! Ailesinin kendisini konservatuvara yazdırmasıyla müziğe başladığını anlatan Özhan, şunları anlattı: “Eş zamanlı olarak da Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne yazdırdılar. Orada da çok büyük bir feyiz ve repertuvar anlayışı vardır. Benim 17-18 yaşlarındayken artık ustalaşma çağına gelmiş bir halim vardı. Hiç beklemediğim bir zamanda da sahne teklifi aldım ve kendimi sahnede buldum.” Ahmet Özhan, müzik hayatı devam ederken tasavvuf düşkünlüğünün de olduğunu aktararak, şöyle devam etti: TASAVVUFA GİDEN İNCE YOL “Ben üç dört yaşlarında babamın dizindeyken ne söylediğini anlamadan ilahiler okurmuş bana.

Ben ilahi öğrenmişim. Ezberimde olan şeyin ilahi olduğunu fark ettim. Konservatuvarda da bizim dini müzik derslerimiz vardı. Yani ondan hiç kopuk bir hayatım olmadı. Zannedildiği gibi hayatıma birdenbire düşmüş bir şey değil. Çocukluktan, aileden geliyor.” SANAT BİR ARAÇTIR Sanatın sanatkarı hatırlatmak üzere kullanılması gereken bir araç olduğunu aktaran Özhan, şunları dile getirdi: “Benim hayat görüşüm itibarıyla Allah vardır, yanı sıra başka hiçbir şey yoktur. Konuşmamız, iletişim biçimimiz hepsi dışarıda gördüğümüz, içeride hissettiğimiz bütün varlık Allah’ın ilminin kudretinin açığa çıkışından başka bir şey değildir. Malzeme hep ona aittir. Biz dahil olmak üzere. Bizim bütün varlığımız onun esmalarının açığa çıkışıdır. O zaman biz onun malzemeleriyle ona karşı bir iş yaparsak bu aymazlık olur, gaflet olur. O, bütün bu imkanları bize vermiş çünkü bunları veriş sebebi bir hadiste şöyle ifade ediliyor; ‘Ben bir gizli hazineydim, bilinmeyi, sevilmeyi, anlaşılmayı murad ettim ve onun için alemleri yarattım.’ O halde özellikle sanat, Sanatkarı hatırlatmak üzere kullanılması gereken bir araçtır. Allah’ın ‘Musavvir’ ismi vardır. Tasvir eden, en güzel şekilde yaratan demektir. İşte tasvir etme noktasında sanatçı ve sanat işin içine girer. Yaptığımız işlerin mutlaka bu kutsal anlama bir öykünmesi olması lazımdır.” GEÇMİŞE TAKILMAYALIM Geçmişte takılıp kalmanın gereksiz olduğunu ifade eden Sanatçı Özhan, sözlerini şöyle tamamladı: “Hayat devinimdir, dönüşümdür. Bunu yadsımamak lazım. Bugünün şartlarında güzeli bulabilmektir marifet. Nostaljiyi sevmem ben. Bugünü değerlendirmek varken dünü niye özleyelim? Değerlerin aynı olacak ama dinamiklerin değişecek.”


20

26 Mayıs 2020

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

rkısh SERI ILAN/MELBOURNE NEWS PRESS T ..

KAFEYE BAYAN ELEMAN n Abbotsford'da yeni açılan Kafemizde çalışacak Türk yemeklerinden anlayan bayan elemanlar alınacaktar MÜRACAAT: 0417 407 339

Direct from farm to outlet 4 Grapes 5kg $20 4 Charcoal 20kg $30 Open Wed to Fri 10am to 2pm Saturdays 930am to 12pm. Shop 4 /34 Marshall Road Airport West. Call Jenny on 0411505345 or Niki on 0452626978

SEKRETER ARANIYOR . Dallas’ta doktor kliniğinde çalışmak üzere İngilizce ve Türkçe’yi iyi bilen tecrübeli eleman aranıyor. Bilgi için 0 477 736 117’yi arayabilirsiniz.


..

SERI ILAN/SYDNEY

T

rkısh NEWS PRESS

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 426 982 050

26 Mayıs 2020

21

KEBABÇIYA BAY BAYAN ELEMAN

KAHVE YAPABILEN ELEMAN VE MENAJER

Chipping Norton’da Coffee Shop’da kahve yapabilen, servisten anlayan eleman ve menajer bayan alınacaktır. 2 kişi alınacaktır. Ücret dolgundur. İlgilenenler arasın. OSMAN 0411327744

Chipping Norton’da Kebab House’a servisten anlayan full time bay veya bayan eleman alınacaktır. Ücret dolgundur. İlgilenenler arasın. Osman 0411 327 744

TOMMYS PİZZA AND KEBAB SHOP FAIRFIELD BÖLGESİNDE FULL TIME ÇALIŞACAK PİZZA VE PİDEDEN ANLAYAN ELEMANA İHTİYAÇ VARDIR. MB.0405136360 Mb.0469817275 Shop.no 02 97245544

Ustasından ses, saz ve müzik dersleri verilir, ayrıca enstrüman satılır. Zafer Uyanık 0457 133 254


22

26 Mayıs 2020

T ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

hayaelmusi@turkishmedia.com.au

Ramazan’ın kazandırdıkları ÖMRÜ RAMAZAN OLANIN AHİRETİ BAYRAM OLUR... ÖMRÜMÜZ RAMAZAN, AKIBETİMİZ BAYRAM, BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN... vveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan ayı, ilâhi kazançların yanında mübarek bir aydır. 11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif ayını bitirip sonunda bayram yapmayı hak ettik. 23 Mayıs 2020 Cumartesi arife günü, 24-26 Mayıs 2020 tarihleri arasında Ramazan Bayramı’nı idrak edeceğiz. Bir ay boyunca tuttuğumuz oruç ve yaptığımız ibadetler sonunda bu mübarek ay bize neler kazandırdı? Bunu maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz: 1. Öncelikle vakitlerimizi tanzim etti. Ramazan’dan önce sahurun, iftarın vaktinden habersiz, istediğimiz zaman yiyip içerken bu belli bir programa bağlandı. Yemeklerimiz artık saatinde yenmeye başladı. Buna en çok sevinen de hanımlarımız ve annelerimiz oldu. Çünkü diğer zamanlarda ayrı ayrı yenen yemekler, Ramazan ayında ailelerin birlikte oldukları yegâne mekân haline geldi. 2. Oruç bize irademizin ne kadar sağlam olduğunu gösterdi. Sofra kurulmuş, üzerinde envâi çeşit yiyecekler hazır olduğu, bizi onları yemek için engelleyecek hiçbir insan olmadığı halde, Allah’a olan saygımızdan, ezan okunmadan elimizi sofraya götüremedik. 3. İbadetlerimizde bir düzen hâkim oldu. Günde beş vakit namazımızı cemaatle kılmaya devam ettik. Cemaat şuuruna vardık. Aynı safta, aynı kıbleye yönelerek, bizleri yaratan ilâhî gücün sahibi Allah’ın huzurunda bir fâni kul olduğumuzu tekrar tekrar yaşadık. 4. Oruç tutanlar için bir cennetin hazırlandığını ve bu cennete Reyyân adının verildiğini öğrendik. Kıyamet gününde sadece o kapıdan oruç tutanların gireceğini (Buhari, Savm 4, Bed’ül-Halk 9; Müslim, Sıyâm 166 (1152) duyunca, oruç ibadetinin sevabının Allah tarafından verileceği (Buhari, Savm 9; Müslim, Sıyâm 164 (1151) müjdesini daha iyi anlamış olduk. 5. Çoluk çocuğumuzla birlikte aynı sofrada yemek yedik. Hele çocuklarımızın balkondan, pencereden, kapıdan, çatıdan minarelerin ışıklarının yanıp, ezan okunduğunun sevinçli haberini sofrada bekleyenlere iletmesinin verdiği sıcak havayı teneffüs ettik. 6. Teravih namazlarını bu sene camiler kapalı olduğu için evlerimizde ailemiz ile birlikte kılarak, huşû içerisinde yirmi rekât namaz kılmanın sevabına inanarak ve mükâfatını yalnızca Allah’tan umarak kılanların geçmiş günahlarının affedileceği (Buhari, Salâtü’t-Terâvih 1; Müslim, Salâtü’l-Misafirin ve Kasriha, 173 (759) müjdesini almış olduk. 7. Zekât ve fitrelerimizi ihtiyaç sahibi kardeşlerimize vererek, onların evlerinin de şenlenmesine vesile olmanın sevincini yaşadık. Virüs salgını yüzünden, fakir fukarayı iftar sofralarımıza davet edemezsek bile, en azından iftar edecek gıda maddelerini devletimiz tarafından oluşturulan Vefa Sosyal Destek ekipleri tarafından, sivil toplum kuruluşları ve bizzat kendimiz o ailelere ulaştırarak, İftar ettirdiğimiz kişi veya kişilerin alacağı sevap kadar sevap alacağımızı da öğrendik. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmayacağını da kavradık. (Tirmizi, Savm 82 (807); İbn Mâce, Sıyâm 45 (1746) 7. Ramazan ayında suç işleme oranlarının düştüğü, kavga, adam öldürme ve hırsızlık gibi suçların sayısında inanılmaz ölçüde düşüşler olduğunu gerek haberlerden gerekse televizyonlardan öğrenince, her ayımızın Ramazan olması için dua ettik. 9. Kur’an ayı olan Ramazan ayında (Bakara 2/185) Kur’an’ı daha iyi anlamaya, kavramaya ve hayatımıza uygulamaya çalıştık. Mukabele dinledik. Bazı Müslüman kardeşlerimiz mukabele okumanın yanında okuduğu Kur’an’ı anlamaya çalıştı. Kur’an’ın tercümesini de hatmetmeye çalıştı. Biz de onları örnek aldık. Bütün bunları duyduk bu sene yapamazsak gelecek sene yapmaya söz verdik. 10. Ramazan ayı dışında, sinirlendiğimiz zaman bazen kötü sözler söylediğimiz olmuştur. Halbuki Ramazan ayında sakin olmamız tavsiye ediliyor. Orucu sadece mideye değil, gözümüze, kulağımıza, elimize, ayağımıza ve dilimize de tutturmamız gerekiyor. Bu yüzden oruç, insanı kötü söz söylemekten alıkoyar. Birisi yakışıksız bir lâf edecek veya kavga edecek olursa “Ben oruçluyum” denmesi gerektiğini (Buhari, Savm 2, 9; Müslim, Sıyâm 164 (1151) bu ayda öğrendik. 11. Bazen dalgınlıkla oruçlu olduğumuzu unuttuk. Ama orucumuz bozuldu mu, bozulmadı mı diye bir endişeye kapılmadık ve orucumuzu tamamladık. Zira Allah’ın bizi yedirip içirdiğine (Buhari, Savm 26, Eymân 15: Müslim, Sıyâm 171 (1155) inandık.

E

12. İftar vaktini beklerken ne kadar sevinçli oluyoruz değil mi? Bir an evvel ezan okunsa da dilimiz, damağımız suya hasret dudaklarımız suya kavuşsa diye… Aklımıza hemen Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bir hadisi geliyor: “… Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri iftar ettiğinde, diğeri de Allah’a kavuştuğu vakittir.” (Buhari, Savm 2, 9; Müslim, Sıyâm 164 (1151) Cenab-ı Allah bize iftar vaktinde duyduğumuz sevinci, O’na kavuştuğumuz zaman da yaşatır inşallah… 13. Oruçlu iken bir şey yiyip içmediğimiz için ağzımızda tuhaf bir koku oluşuyor. Ağzımız kokuyor. Fakat bu ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha hoştur. (Buhari, Savm 2, 9; Müslim, Sıyâm 164 (1151) Bu durum Allah’ın oruçluya verdiği değeri göstermekte, ağzının kokusunu misk kokusundan daha hoş kabul etmektedir. 14. Ramazan ayının bize kazandırdığı bir husus da diğer aylarda şikâyetçi olduğumuz şeytanların bağlanması, bize vesvese verememesi, kötülük telkin edememesidir. Bunun yanında Ramazan ayında cennetin kapıları ardına kadar açılmakta ve cehennem kapıları da kapanmaktadır. [Buhari, Savm 5, Bed’ül-Halk 11: Müslim, Sıyâm 2 (1079); Nes(â-î, Sıyâm 5 (2102) 15. Rasülullah (s.a.v.)’in tavsiyesine uyarak sahur yemeğinin bereketinden (Buhari, Savm 20; Müslim, Sıyâm 45 (1095); Nesâî, Savm 18) istifade etmek için kimimiz sahura kadar yatmadı, kimimiz biraz uyudu sonra kalktı ve sahur yemeğini yedi. Ehli Kitab’a muhalefet ederek, onların oruçları ile bizim orucumuz arasındaki farkın sahur yemeği olduğunu hatırladık. (Tirmizi, Savm 17 (708) 16. Sahurda ve iftarda gerine gerine yiyip de: “Ya! İşte bunu bulamayanlar da var. Şükürler olsun. Allah bulamayanlara da versin…” türünde bir şükürde bulunmadık. Çünkü hakiki şükrün; fakire, yetime, kimsesize yediğinden yedirmekle, giydiğinden giydirmekle olduğunu kavradık. 17. Mübarek Ramazan ayında oruç, iftar, teravih, vaaz, mukabele, sadaka-i fıtır, itikâf nasıl mübarekse, bunların insanı nasıl mübarek yapılabileceğini düşündük. Yani mübarek Ramazan’da, mübarek bir insan olmak için bu ayı çok iyi değerlendirmeye çalıştık. Bir aylık değil, ölünceye kadar mübarek olmaya çalışmak gerektiğini anladık. 18. Evimizde ailemizle birlikte, iftar saatini bekledik. Bu arada dini yayın yapan televizyon programlarını ve sosyal medyadan yapılan canlı yayınları izledik. Değerli hocalarımızın okuduğu Kur’an-ı Kerim, ilahileri ve kasideleri dinledik. İlim adamlarının sohbetlerini dinledik. Okunan ezan ile, iftar duası ile oruçlarımızı açtık. 19. Sevgili Peygamberimiz, 11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’in en kıymetlisi olan Kur’an’ın nazil olduğu ve hakkında bir sure nazil olan (Kadir Suresi, 1-5) Kadir Gecesini bu sene camilerimizde büyük bir coşku ile eda edemesek de evlerimizde teravih namazlarını kılıp, geçmişlerimiz için Kur’an okuyarak, kaza namazları kılarak, tevbe ve istiğfar ederek, dua ederek geçirmeye çalıştık. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (sav)’in bu geceyi inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek eda ederse geçmiş günahlarının bağışlanacağı müjdesini almış olduk. (Buhari, Savm 6). Ayrıca Hazreti Aişe annemize öğrettiği duayı öğrendik. Kim bu geceye geceye ulaşırsa “Allahım! Sen affedicisin, ikram sahibisin, affetmeyi seversin, beni de affet.” (Tirmizi, Deavât, 84) duasını çokça yaptık. 20. Ramazan-ı Şerif, Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı vesilesiyle tebrikleştik, birbirimize dua ve mağfiret diledik. Telefon ve tebrik kutlamalarıyla toplumsal dayanışmayı, kaynaşmayı, birlik ve beraberlik duygularını en zirve noktaya taşıdık elhamdülillah… Sonuç olarak Ramazan ayı bize burada sayılmayacak kadar kazançlar sağlamaktadır. Biz burada bir kısmına değinmeye çalıştık. Gözden kaçan bazı maddeler de buraya eklenebilir. Önemli olan Ramazan ayında kazandığımız güzel özellikleri, Ramazan’dan sonra da devam ettirmektedir. Unutmamalıyız ki, her günümüzü Cuma, her gecemizi Kadir, her ayımızı Ramazan yapmak bizim elimizdedir. Yeter ki biz, bu mübarek gün, gece ve ayları değerlendirmesini bilelim. Ne mutlu, Ramazan ayına ulaşıp, onun kıymetini bilip, hakkıyla değerlendiren ve mükâfat olarak da bayrama ulaşanlara… Ne mutlu… Bu vesile ile Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor, kendimiz, ailemiz, ülkemiz ve İslam alemi için hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyor, bu sıkıntılı günlerin bir an önce geçip yeniden normal hayata dönmeyi diliyorum.

rkısh NEWS PRESS Vahyin Dilinden “Ey iman edenler! Hiçbir insan başka insanları alaya alıp küçümsemesin, belki o alaya alıp küçümsedikleri kendilerinden daha hayırlı olabilirler...” . HUCURAT SÜRESİ 11

.

DIYANET&KÜLTÜR Allah Rasulünden

Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurdu: “Müslüman kardeşini hor görmesi kişiye kötülük olarak yeter.” . MÜSLIM

TÜRKIYE’DE İLK CUMA 29 MAYIS’TA BAŞLIYOR

Camide namaz hasreti bitiyor Türkiye’de Ramazanın son cuması ve Bayram Namazı virüs salgınından dolayı temsili olarak tek bir camide kılınırken; Almanya’nın ardından ana vatanda da camilerde toplu namaz hasreti bu cuma günü bitiyor. Darısı Avustralya’nın başına...

RAMAZANIN SON CUMASI

Ramazanın son cuma namazı, Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin tarafından Kocatepe Camisi’nde kıldırıldı. Şahin, “Bir Ömrü Ramazan Gibi Yaşamak” başlıklı hutbeyi irat etti.

D

iyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle bu yıl camilerde bayram namazının kılınamayacağını belirterek, “Diyanet İşleri Başkanlığı, Ramazan Bayramı’nın ilk gününde her ilin kendi bayram namazı saatinde minarelerden bayram günlerinin şiarından olan tekbirler getirmek suretiyle bayram coşkusunun yaşanmasına ve herkesin bulunduğu yerde bu sevince katılmasına yönelik bir uygulama yapacaktır” açıklamasında bulundu. TEKBİRLER YÜKSELDİ Kurul’un açıklamasında şunlar kaydedildi: “Diyanet İşleri Başkanlığı Ramazan Bayramı’nın ilk gününde her ilin kendi bayram namazı saatinde minarelerden bayram günlerinin şiarından olan tekbirler getirmek suretiyle bayram coşkusunun yaşanmasına ve herkesin bulunduğu yerde bu sevince katılmasına yönelik bir uygulama yapacaktır. Halkımızın da tıpkı önceki bayramlarda olduğu gibi gerekli temizliğini

ve diğer hazırlıklarını yapması, giyim kuşamına özen göstermesi ve güneşin yükseldiği o bayram namazı vaktini heyecanla, dualarla, zikirlerle beklemesi uygun olacaktır. Böylece bayram namazını cemaatle kılamamanın hüznünü, bayram namazı vaktine sağ salim ulaşmış olmanın sevinci ve şükrü ile Allah’ın huzuruna durarak giderebilecektir. Minarelerden okunan tekbirlere eşlik ederek o günün bayram günü olduğunu ailesiyle birlikte idrak edecektir. Yukarıda açıklandığı gibi dileyen kardeşlerimiz bayram namazı niyetiyle, dileyenler de duha/işrak (kuşluk) namazı niyetiyle namaz kılabileceklerdir.” BAŞKAN ERDOĞAN MÜJDEYİ VERDİ Cuma, teravih derken bayram namazına da hasret kalan camiler ve Müslümanlar; Başkan Erdoğan’ın “Cemaatle namazları 29 Mayıs Cuma gününden itibaren kontrollü olarak kılabilirz” müjdesiyle son buldu. Ardından ise İçişleri Bakanlığı, “Cami ve Mescitlerde Cemaatle İbadet Edilmesi” hakkında 81 il valiliğine

genelge gönderdi. Genelgede, şu hususlar vurgulandı: l “Cuma namazı, valilik ve kaymakamlıklarca belirlenecek il/ilçe müftülüklerinin tespitleri kapsamında yeterli bahçesi, avlusu, açık alanı bulunan camilerde kılınabilecek. l Cuma namazlarında vaaz yapılmayacak, Diyanet İşleri Başkanlığınca gönderilecek hutbeler hiçbir ilave ve çıkartma yapılmadan okunacak, namazların mümkün olduğunca kısa sürede kılınmasına çalışılacak. l Cemaatle öğle, ikindi ve cuma namazı kılacak herkesin tıbbi bez maske kullanması zorunlu olacak. l Cami yerleşkesi içerisinde bulunan türbelerin iç mekanları ziyarete açılmayacak, türbelerin dış yüzeylerine teması önlemek için en az bir metre mesafe olacak şekilde şerit çekilecek. l Cami ve mescitlerde salgını artırabileceği değerlendirilen tesbih rahle ayakkabı çekeceği gibi malzemelerin bulundurulmasına müsaade edilmeyecek.”



T

26 Mayıs 2020

R LEZZETLI TARIFLE

24

RK FATMA GshEneNwsÇpresTs.cÜom.au

Ş

fgencturk@turki

rkısh NEWS PRESS

.

YEMEK&HOBI

NINELERIMIZDEN KALAN TATLAR BAYRAM IKRAMLARINI SÜSLÜYOR

Bayramlık kurabiyeler Anadolu’nun her yöresi ayrı bir tat, ayrı bir lezzet, ayrı bir güzellik... Bayram sevincimizin evde devam ettiği şu salgın günlerinde biraz eskilere gidelim... Suruç’un tescilli geleneksel lezzeti Aligör külünçesi ve Hatay’ın bayram kurabiyesi Kömbe misafirlere ikram şöleni sunuyor.

anlıurfa’da bayram sofralarının vazgeçilmez lezzetinden olup coğrafi işaret belgesiyle tescillenen “Aligör külünçesi”, ustalarının elinde Ramazan Bayramı için hazırlandı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde de yapılan ancak Şanlıurfa’da gelenekselleşen, bayramların olmazsa olmaz lezzeti külünçe; un, yağ, süt, yumurta, susam ve 7 çeşit baharatın karışımıyla yapılıyor. Bayramlaşmaya gelen kişilere çayın yanında ikram edilen külünçe, bu yıl Kovid-19 salgını nedeniyle komşu ve akrabalara hediye gönderiliyor. TATLISI, TUZLUSU, SUSAMLISI Tatlı, tuzlu ve susamlı çeşitleriyle vatandaşların gözdesi olan külünçe, evlerde de hazırlanarak mahalledeki taş fırınlarda pişiriliyor. Türk Patent ve Marka Kurumunca 2016 yılında, coğrafi işaret belgesiyle tescillenen Aligör külünçesinin en çok üretildiği yerlerden Suruç ilçesinin Onbirnisan Mahallesi’ndeki ustalar, külünçelerini bayram için hazırladı. Büyük emekle yapılan külünçenin siparişlerine yetişmek isteyen

KÖMBE

ALIGÖR KÜLÜNÇESI

ustalar, oruç ve sıcak havaya rağmen tesislerde yoğun mesai harcıyor. TADI DAMAĞINIZDA KALIYOR Külünçe ustası Cengiz Aslan, Aligör külünçesinin bayram sofralarının vazgeçilmez yöresel lezzeti olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Külünçelerimiz doğal

malzemelerden ve hijyenik bir şekilde yapılıyor. Evde yapılan külünçe ile burada yapılan külünçe arasında bir fark yok. Kullandığımız un, yağ, susam olsun hepsi kalitelidir. Tadını damağınızda bırakıyor. Aligör külünçesi bir markadır. Türkiye’nin her tarafından sipariş aldık. Kargo aracılığıyla gönderiyoruz. Bayram

dışında da 12 ay boyunca külünçe üretimimiz devam ediyor.” Hatay’da ev hanımları, yörenin vazgeçilmez lezzetlerinden kömbeyi, bu yıl, yeni tip koronavirüs tedbirleri nedeniyle Ramazan Bayramı’nda ziyaretlerine gelemeyecek akrabalarına gönderiyor. İMECE USULÜ KÖMBE KEYFİ “Gastronomi kenti”nde, akraba ve komşuların her bayram öncesinde bir araya gelip imece usulü hazırladığı ramazan kurabiyesi kömbe, bu sene Kovid-19 önlemleri nedeniyle evlerde kadınlar tarafından yalnız yapılıyor. Evlerinde tedbirlere uyarak, hamuruna 7 farklı baharat kullanıp cevizli, susamlı, hurmalı ve fıstıklı olmak üzere 4 çeşit hazırlanan kömbeler, daha sonra tahta kalıplarla şekillendirilip tepsilere dizilerek pişilmek üzere taş fırınlara gönderiliyor. CEVIZLI, HURMALI, FISTIKLI Ev hanımı Hülya Yaşar Efe, “Kömbe kurabiyesini cevizli, susamlı, hurmalı ve fıstıklı olmak üzere 4 çeşit yapıyoruz. Her yıl vazgeçilmezimiz olan bu tatlıyı hazırlıyoruz. Kömbelerimizi bu yıl ziyaretimize gelemeyecek olan şehir dışındaki yakınlarımızın ve dostlarımızın evlerine göndererek aynı mutluluğu yaşamak istiyoruz.”

ÇÖREK OTU YAĞI, TÜM DERTLERE DEVA! Çörek otu yağı nedir? Faydaları nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir? Şifa deposu çörek otu yağı ile ilgili bilmeniz gereken her şey... l Diyabet diğer bir adıyla şeker hastalığı için de faydalıdır. l Kan damarı duvarlarının esnekliğini arttırmaya yardımcı olur. l Kronik yorgunluğa iyi gelir. l Safra kesesi taş oluşumu ve böbrek taş oluşumuna karşı etkilidir. l Dolaşım sistemine yarar sağlar. l Cinsel gücü arttırıcı etkisi vardır. l Ateş düşürmeye yardım eder. l Amfizem rahatsızlığına karşı kullanılabilir. l Kan basıncını ve yüksek tansiyon yani hipertansiyonu düşürür. l Kolesterolü düşürücü etkisi de vardır. Kolesterolü dengeler. l Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar. l Diş ağrılarını geçirmeye yardım eder. l Gebelikten sonra emzirme dönemini arttırır, doğum yağmış annelerde süt artışı sağlar. l Romatizma ağrılarını dindirir. l Kanı sulandırır. l Eklem ağrıları, artrit ve romatizmaya iyi gelir. l Uykusuzluk çekiyorsanız şifayı çörek otu yağında bulabilirsiniz. l Kas ağrıları için bir çay bardağı çörek otu yağı ile masaj yapabilirsiniz. l A, B, ve C vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi değerli bileşenleri içerir. l Yaraları iyileştirici özelliği vardır. l İltihap giderici ve idrar söktürücüdür l Cilt hastalıklarını tedavi edicidir. l Antioksidan özelliğe sahiptir. l Zayıflamaya yardımcı olur. l Hazmı kolaylaştırır. l Mikrop ve virüslere karşı koruyucudur. l Baş ağrısına iyi gelerek baş ağrısını geçirir.

l Bağırsak kurtlarını düşürücü etki yapar. Bağırsak parazitlerini geçirir. l Sindirim sistemini rahatlatır. Gaz giderici özelliği vardır. l Kabızlığı gidermeye yardım eder. l Dizanteriye karşı fayda sağlar. l Hemoroid yani basur için de iyileştirici özelliği vardır. l Burun tıkanıklığını giderir. l Astım yada alerjik reaksiyonları olan kişilere de fayda sağlar. l Bronşit ve öksürüğe iyi gelir. Özellikle kış hastalıkları olan nezle, grip için etkilidir. l Inflamasyon azaltir NASIL TÜKETİLMELİDİR? l 2 kez bir çay kaşığı; sabah kahvaltıdan 20 dakika önce, ve yatmadan önce alınır. l Soğuk pres şeklinde üretilen, koruyucu, katkı maddesi olmayan ve karışım yağ içermeyen çörek otu yağı tercih edilmelidir. l Açıldıktan sonra güneşin görmediği yerde tutulur.

NEREDEN TEMİN EDİLİR?

Çörek otu yağımız soğuk pres makinelerinde üretilmektedir. Ayrıca taze Türk kahvesi çekilir. Adres: Shop 2/184-186 Haldon St, Lakemba NSW 2195 Phone: 0416 143 342 ALTIN KÖPRÜ VIDEO Adres: 4 Civic Rd, Auburn NSW 2144 Phone: 0296 432 184

50 ml: $20 5 100 ml: $3 0 250 ml: $7

*ADVERTORIAL

A

klınıza gelebilecek her türlü hastalığa karşı koruyucu görevi gören çörek otunun faydaları saymakla bitmez. Pek çok sağlık sorununa iyi gelen bu şifalı bitki günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Üzerine en çok bilimsel araştırma yapılan bitkilerden biridir. ÖLÜMDEN BAŞKA HER DERDE DEVA! Türkiyemizde çörek otu diye bilinen ‘Nigella Sativa’nın ölümden başka tüm dertlere deva olduğunu bize sevgili Peygamberimiz (s.a.v) tarafından 1400 sene önce, bildirmiştir. Tarih boyunca tıbbın gözde bitkilerinden biri olmuştur. ÇÖREK OTU YAĞININ FAYDALARI l Kansere karşı koruma sağlar. Prostat ve meme kanserini yavaşlatır, akciğer kanserine karşı da koruyucudur l Mide bulantısı ve ağrıları için bire birdir. l Kalbi korur. l Sinüzite iyi gelir. l Saçların yapısını korur ve saçların kolay, sağlıklı uzamasına yardım eder. l Saç dökülmesini önler, saçların erken beyazlamasını engeller. l Sinir, stres depresyon ve gerginlikten uzaklaştırır.


T

BULMACA Seçkin, nitelikli Fotoğraf mak.

Madeni

Katışıksız Bir petrol bölgesi

Dayanıklılık

Madeni para

Kusur

rkısh NEWS PRESS Cehennem

Zaman

Bilgisayar hafızası

Bir tür çörek

26 Mayıs 2020 Ayak (F)

Bir kıta

Ölüden arta kalanlar

Son

Fecr vakti

Yahudi din adamı

Sıtma ilacı

Kırmızı

Kesin

Bir iklim olayı

Bağışlama

Paylama

Böyle, böylece

Bir ilimiz

Literatür

Dalga geçme (argo) Sun'i kehribar

2

1

Dişi kurt

Bir mastar eki

Kör

Yıkıntı

Kıymetli bir ağaç

Bir put

Olgunluklar

Uzaklık işareti

Bir nota

Bir petrol ülkesi Teknede batış göstergesi Bir ülke

Eşlik etme

İnleyen

Adanılan şey Barınma Baba

Boru sesi

Vakit

Bir kömür cinsi

Ama

Bir asalak

Eski bir ceza

Toplumun önde gelenleri

Bir sebze

Gelirler

Hesap ilmi

Kabul etmeme

Pakistan'da bir şehir

Gezinti gemisi Bebek yemeği

İlave

Latif olma hali

Çaput

Epilepsi

Kamuflaj

Vedia

Bir, tek

Bobin

İz, işaret

Soruşturma Duadan sonra denir Fizikte bir kanun

Zina yapan

Farazi

Verimsiz toprak

Bir erkek adı

Üye

Belli bir konuda araştırma Neden, niçin Sodyum'un remzi

Gerçekleşmesi imkansız düşünce

Bir hayvan

Şekil

İmkan Isı

Bir sayı

Bir av hayvanı

25

Ünlü biatımız

Rezillik

İnce espri

Bizmut'un remzi

Resim yapan

4

Bir kadın adı Japon çiçek yapma sanatı

Yürürlükte Bir Kızıl Derili boyu Bir deri hastalığı

Kıyı Kazaen 3

5

Yerini tutma İz, işaret

El değmemiş

Devam eden

Sınır askeri

Rüzgar 6

Bitki ilmi

Negatif kutup

Kazak beyi

Birden

Boyut Zihin Baba

Hayır (a)

Tesbih başlığı

Konuk

Çorba kabı

Bir resim tekniği

Cihaz

Bir erkek adı 7

Yunanistan'ın başkenti

Sevgili

Öfke

Arıtılmış

İhtiyar

Kalsiyum'un remzi

Katışıksız

Taşıyan

Minarede bir bölüm Yüksek sesle bağırma

Tritium'un remzi

Bir yar. fiil (İng.) Altın'ın remzi

Kısım, bölüm

Tantal'ın remzi Patlamalı gürültü

Çocuk

Arapça çokluk edatı Ordu'da bir sınıf

Bir kadın adı

Bor'un remzi

Çiçek tozu

Bizmut'un remzi

Lütuf, ikram

İstek

Bir harfin okunuşu

Kira İnanış Uzaklık işareti

Kavuşma İbadet eden

Saç (İng.)

Hale

Mızmız

Asker

Hayret ifadesi

Bir ilçemiz Kurallara uygun

Namus Kırmızı Bir kadın adı

Dalkavuk

Demokrasi Risalesi'nin unutulmaz yazarı

Kuşun kanat tüyleri

İplik

1

2

3

4

5

8

Yılan

9

Kasa raporu

Belirti

Vurmalı bir çalgı

Ayak direme Mana

Mağara

Delikli kumaş

Bir tür hidrokarbon Bir cins yelkenli

Şehzade eğitmeni Bayan omuz atkısı

Yükseltme, yüceltme

Hz. Peyg. annesi

Sorumluluk dışı

Toptan

ŞİFRE SÖZCÜK

Girdap

K.Kerim'de işaretler

Söz

Toprağa ait

Dökme demir

Dinlenme arası

Bir nota

İlave

Rezil etme (argo) Mersin'in ilçesi

İlave

Yemin

Kavgayı ayırma

İstanbul

Hz. Peyg. damadı

E.Mısır'da bir put

Baryum'un remzi

ABD'de bir eyalet

Fas'ın başkenti

Teşvik sözü

Karışık renkli Put

Düşme sesi

Çoğalma

6

7

8

9

10

10

Ayrılık


26

26 May 2020

Editor: Davut Kılıç Auburn FC david.kilic@hotmail.com

T

rkısh NEWS PRESS

SPORT MHK BAŞKANI AÇIKLADI

Süper Lig hakemleri Riva’da kampa giriyor

S

Islamic Solidarity Sports Federation (ISSF) has postponed the 5th Islamic Games which were pencilled in for August 20-29, 2021, in Konya, Turkey.

T

Islamic Games 2021 postponed urkish Olympic Committee (TOC) on Saturday revealed that the ISSF has informed that due to negative impacts of COVID-19 pandemic and based on the IOC decision to postpone the Tokyo 2020 Olympic Games until 2021 summer, which will coincide with the dates of the 5th Islamic Solidarity Games Konya 2021, the ISSF Executive Board in its meeting has decided to postpone the 5th Islamic Solidarity Games Konya 2021 until further notice. “The POA will update all the stakeholders as soon as the new dates are announced by the ISSF,” the POA said. The ISSF Executive Board, headed by Prince Abdulaziz bin Turki Alfaisal held its meeting through a video conference on May 2, an ISSF letter to its member National Olympic Committees said. “In the meeting they decided to postpone the 5th Islamic Solidarity Games Konya 2021 until further notice, provided that the ISSF Supervision and Coordination Commission will communicate with the organising committee to set a new date for the Games, taking into account

the world sporting event calendar. Islamic Solidarity Games postponed to avoid Tokyo 2020 clash The Islamic Solidarity Games, due to be staged in August next year in Turkey, have been postponed to avoid clashing with the Tokyo 2020 Olympics. Turkish city Konya was scheduled to host the event from August 20 to 29 in 2021, but the rescheduled Olympic Games will now finish just eight days beforehand, while the Paralympics are due to begin on August 24. The Islamic Solidarity Sports

Federation (ISSF) Executive Board therefore made the decision to postpone the event indefinitely. Konya is set to still host the fifth edition of Islamic Solidarity Games and the Organising Committee is said to be working with the ISSF to establish a new window for the event to take place. Turkey has never hosted the event before, with Azerbaijani capital Baku staging the last edition of the Games in 2017. Indonesia, Saudi Arabia and Iran have also hosted the Islamic Solidarity Games. The postponement of Tokyo 2020 due to the coronavirus pandemic has led to a reshuffle of sporting events, with several moving to avoid a clash. World Athletics and the International Swimming Federation both postponed World Championships from 2021 to 2022, while the World Games and Mediterranean Games have also been moved back a year from 2021 to 2022. Turkey won 195 medals at Baku 2017 - more than any other country - and finished second in the medals table.

İspanya La Liga, 12 Haziran’da başlıyor salgını sebebiyle ara verilen İspanya La Liga, 12 Haziran’da başlayacak. La Liga V irüs Başkanı Javier Tebas, ligin Sevilla-Real

Betis maçıyla start alacağını duyurdu. Salgından en fazla etkilenen ülkelerin başında gelen İspanya’dan futbolseverleri mutlu edecek haber geldi. Başkan Tebas, ligin 12 Haziran’da başlayacağını açıkladı. Resmi fikstürün takımlara 28 Mayıs tarihinde bildirileceği de ifade edildi.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Hz. Peyg. süt annesi Karanlık

Bir sebze Ahiret terazisi

Gezinti gemisi Japon parası

Fotoğraf mak.

K Dar olmayan Eşkıya

H K

ertelendiğini, ancak Dünya Down Sendromlular Spor Federasyonu (SU-DS) Tıbbi Direktörü Arly Heide’nin başkanlığındaki değerlendirme sonucu organizasyonun bu tarihte de düzenlenmemesi yönünde karar alındığını aktardı. Birol Aydın, gelecek yılın takviminin yoğun olması nedeniyle organizasyonun 2024’te yine Antalya’da yapılmasının kararlaştırıldığını duyurdu.

S L A A L F İ A H Z A A T N

Düzen, hile

Uçurum

n Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Başkanı Birol Aydın, down sendromlu sporcuların olimpiyatları olarak kabul edilen 2020 Trisome Oyunları’nın Kovid-19 salgını nedeniyle iptal olduğunu, organizasyonun 2024’te yine Antalya’da yapılacağını belirtti. Aydın, yaptığı açıklamada, Antalya’da 31 Mart-7 Nisan’da düzenlenmesi gereken organizasyonun pandemi nedeniyle 19-26 Ekim’e

Islah edici iyilikler Çok konuşan

D D A H Z İ L M İ Y Y E

İç işleri

Dikey olmayan Cümlenin bölümleri

Trisome Oyunları, 2024’te Antalya’da yapılacak

üper Lig’e verilen koronavirüsü arasının ardından maçların 12 Haziran’da yeniden başlayacağı açıklanmıştı. Bu açıklamanın ardından takımlar idmanlara başlarken, hakemlerin de ne zaman çalışmalara start vereceği merak ediliyordu. Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Zekeriya Alp, hakemlerle ilgili çalışmaların da başladığını açıkladı. MHK, 12 Haziran’da başlayacak maçlardan önce hakemleri kampa almayı planlıyor. Süper Lig hakemleri sezon başlangıcına kadar hem virüsten korunacak hem de fiziksel olarak maçlara hazırlanacak. Hakemlerin kampta ayrı odalarda kalıp sosyal mesafe kurallarına göre çalışmalarını sürdüreceği belirtildi. Zekeriya Alp, “12 Haziran’dan önce hakemlerin kampa girmesini planlıyoruz. Kamp süresi henüz belli değil. Bir hafta ya da 10 gün olabilir. Yaklaşık 140 hakemimizin Riva’da kampa girmesi yönünde bir hazırlığımız var” dedi.

Y Kuzey Bitkisel

N Bir ilimiz Son

H Bir uzak doğu sporu

K Tokat K.Amerika'da bir ülke

Vasıf

Sultanlar

Kekemelik

N V E R İ M E R K A N A N K M E N İ T Bir petrol ülkesi

Bir tür çörek Hz. Peyg. Miraçla ilgili şiir, yazı

Madeni para Işık

Hisar

Ruh dünyamız

1

Bir ilçemiz

N E Aletler

A Bir bayan giysisi

Ayrılık Kareli kumaş Ten

E T

V E D A

Bir tür müzikli gösteri

M S E A T M O N S A T İ A N Z K H A H A M

K E R E

Mitoloji Bir terzi malzemesi Üzüntü, acı verici

E L İ

Ş O V

Defa

E T E

T E L

K

A M A

Yöntem

Pakistan'da bir şehir

Hayvan yemi

Bir kıta

Bir çiçek adı Kurallara uygun

Tekdüze Uykusu hafif

Kısa zaman

Futbolda bir mevki

Yapma

İ K

Ünlü bir halk şairimiz

Ahmaklık

N

Pulculuk

F

İ

Bir cins yelkenli

Yılın bölümleri

Hane

Şan

Isıtır, soğutur cihaz Arının yaptığı

Ağaç püsü

Boğa güreşi alanı Padişah çadırı

Ateş

Temizlik Kurucu

İnce çizgi

Bir kalıp türü

Bir terör örgütü

Mezar

İlham

Gümüş'ün remzi

Gül yetiştiren adam

ŞİFRE SÖZCÜK

Razı olma

İsteme, dileme Bir kadın adı

Bir ilçemiz Bucak

N N A A H A B M İ S A Ş Y A N İ E B İ R E İ L K E İ N A L L A R E E N L İ M

Önde olma

Bir tür ekmek Güzel, çirkin ayrımı duygusu

A S E T

Vasıf, nitelik

Hz. Ali (ra) sevenler

Kör

D O R

Bir asalak

Bir uzvumuz

Bağışlama

Düşmanlık

Meyil

Deniz paşası

Akıtma

Osmiyum'un remzi

Dantel yumağı Bir çiçek

Ünlü biatımız

Anlam

Gönül

Şan

Dişi kurt Sinir

Konuk

Sevimli

Ehli olmayan Baba

Yabancı

Okuyucu

Alışveriş Keder

Kural, prensip

Bir bağlaç

Telefonda ilk söz Aldatma

Siyasi çekişmelerin döndüğü yer

H A R A B A T

Ç F E N A T R İ R N İ C A C A R A T A M S S A M E T

Zevk

S E F A

Tencere altlığı

Mahşer yeri

Gösteriş, çalım Sırça

İ P

Bir (İng.)

Selenyum'un remzi

Beddua

A H

Bir av türü

B A H Ç 1

2

3

Oto lambası

Rutenyum'un remzi Askerin geri çekilmesi

Sicim

Bir sebze

O N E

4

Güç, sert

4

Berilyum'un remzi Cefa Tahıl tozu

U N

Yüce Barınma

K.Irak'ta bir şehir

Z A H O

İ B K A E T T E S U F A R E F E

Bitki ilmi

Mani, engel

Kırmızı Ortam

K.Kerim'deki bölümler

Demir'in remzi

I

V A N

5

6

7

B E

8

Bir gezegen Bağışlama

E Kainat Yarı tavlı

A L A T A V

6

Kuzu sesi K.Kerim'de bir sûre

T İ N

Bir kadın adı

Mevzi

E K

Soyluluk

Hayır (a)

A N A M A H A A O D H İ T A L A V B E Ğ E R T T İ F E S K A T İ G Ö N

Bir tür cetvel

Ayıplama sözü

T

Y A K A S A E V A M İ İ S Ü N B A K A A L E L İ R A T I

Hasta

Su

Boru sesi

Uzaklık işareti

Duman kiri

A

Kalp ile görme

Güzel, hoş

A

Engel

Bir çeşit soba

Verimli

Tanıtım levhası

Boğa güreşçisi

Kademe

Ayetler (a)

Çiçek tozu

L

M M İ K A R A N T İ T A B E L A İ İ S T T U

R E N

3

2

Numara Fakirlere yemek dağıtılan yer Sınır askeri

Rus uzay aracı Bir geyik cinsi

G.Amerika'da para birimi Donuk renkli

L P A M E H A Z O T O R T A T A Y A K A

İmal edilen şeyler

K

Adam öldüren

Bir soru şekli

Yıkıntı

S U R A M E R A B O L C A R A M İ Y A T A Y E L İ M E N U A R L A Ş İ M A L E B A T İ V A N L İ T A M A F A R A T E Ş A M A R

Bol, uzun bayan giysisi

Teşvik sözü

Konuşma

Rutubet

5

Z A

L O K A L

İ K Berilyum'un remzi

Arıtılmış

Yarı tavlı

B E

R A F İ N E

A L A T A V

Gösterişli

Edebi bir tür

A F

D E

Kamuflaj

Bir bağlaç

K İ Bir erkek adı

E T

Yineleme

Ten

Genişlik

Yükseltme, yüceltme

Lityum'un remzi Ürün teşhir alanı

İridyum'un remzi

7

Duman rengi 8

A S E T İ L E N

N E E M M A E T L E E A N İ K L L İ A S A T M E A R İ T G R İ D İ P

İz, işaret

İ L İ

Kaynak gazı

Fosfor'un remzi

Örnek model


T

SPORT TURKEY

rkısh NEWS PRESS SELECTION

Coaching education needs a change in representation

T

urkish football has not produced many successful managers. Apart from Fatih Terim and Şenol Güneş’s individual efforts, Turkish football failed to raise promising new managers who could work in the top leagues. Most will argue that Turkish managers do not invest in themselves, do not learn foreign languages ​​, and do not catch up with global perspectives. However, systematic results are only achieved through systematic processes, which means Turkish football’s inability to produce successful managers could not only be the managers’ fault. First, Turkey needs to develop a national perspective on coaching education to lay the foundation. Turkey does not have a national coaching policy and education. The main educational authority for football coaching is the Turkish Football Federation (TFF) and its certificate programs. These programs have always been controversial as they favour the exfootballers and make the process harder for other candidates. The quality of education has not been satisfactory either as Turkish managers are isolated from the international market. Apart from TFF programs, there are universities of physical education and sports, but only a few managers graduate from those institutions. the Ministry of Youth and

Sports should lead the way in efforts to increase the standards of coaching education. Even though the ministry released a “National Youth and Sports Policy” document in 2013 as a part of its Olympic bid, there has not been any significant improvement in developing a national coaching perspective. Investment in overseas managers has not been a success so Turkey will need to come up with a longterm strategy to supply the industry with talented managers. Recently, the European Commission Expert Group on Skills and HR Development in Sport (XG HR) released a report on the guidelines regarding the minimum requirements of skills and competencies for coaches. The publication aims to propose a common minimum set of competencies for coaches in Europe. Another Erasmus+ project is going to be published next year and will offer a self-assessment tool for countries to evaluate their coaching policies. Turkey should also develop similar projects to improve its coaching education and be a powerhouse in the coaching industry. Improving the quality of coaching in the country would not only help in getting better results at the elite level, but it would also increase the overall participation rates. Coaching is central to achieving both professional and amateur sporting success.

ÜMIT UYAR

uuyar@turkishnewspress.com.au

NRL

OLVED NRL REFEREES DISPUTE RES n The Australian Rugby League Commission (ARLC) and the referees’ union have reached an agreement to trial the single referee system for the rest of the 2020 season, allowing the competition to resume on May 28 as planned. The Professional Rugby League Match Officials (PRLMO) have agreed to a review of the system at the end of the season by a working group of players, coaches, referees, and NRL management. “We are pleased that we have a

solution that gets us all to the end of this season,” PRLMO chairman Silvio Del Vecchio said. “We always said that the game will go ahead next week, and it will, that’s what we always wanted. “It is a constructive sign that the NRL has agreed to do this on a trial basis until the end of the year. Our case in the Fair Work Commission will be resumed, if necessary, and can be revisited, following the ARLC Commission’s response to the working group’s deliberations at the end of the season. “

26 May 2020

27

NBL

NBL’S ILLAWARRA HAWKS FIGHT FOR SURVIVAL LIQUIDATED AMID HUGE DEBT nhe NBL remains steadfast in its bid to find a buyer for the beleaguered Illawarra Hawks franchise despite creditors voting to liquidate the club’s assets. The Hawks have outstanding debts of more than $2 million and owe about $750,000 to staff and players who have been stood down since April. The NBL took back the license from previous owners Simon and Wendy Stratford last month and has repeatedly insisted it will pay outstanding player salaries. The league has offered three remaining contracted Hawks players - Sunday Dech, Sam Froling, and Angus Glover - the chance to fulfill those deals next season. But it remains to be seen if the league will honor the contracts of coach Matt Flinn and other club staff. A spokesperson for the NBL told the media over the weekend that the league is still in talks with “a range of interested parties” that could take over the Hawks license. The Hawks finished bottom position last season but enjoyed some success off the court, largely due to top NBA draft prospect Ball’s arrival as part of the NBL Next Stars program. The 18-year-old drove huge crowd numbers around the country but managed to play only 12 games before succumbing to injury.

Masa Tenisi Milli Takımı Antrenörü İzzet Atasever’den online eğitim alan Simge Devrim İnal, evindeki yemek masasında idman yaparak form tutuyor.

A S A M ININ I L L MI NISÇIS

I M Z A YEMEK MASASINDA ANTRENMAN M TE

17 yaşındaki milli sporcu Simge Devrim İnal, Kovid-19 sürecindeki ev günlerinde yemek masasını tenis masası, üzerine dizdiği baharat şişelerini ise file olarak kullanıyor...

illi masa tenisçi Simge Devrim İnal (17), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında antrenman için spor salonuna gidemeyince evindeki yemek masasında idman yaparak form tutuyor. 5 senedir milli formayı giyen Simge, Avrupa 3’üncülüğü ile Balkan 3’üncülüğü ve 5’inciliği elde etti. SPOR AŞKI MEKAN TANIMIYOR Çalışmalarına Mardin’deki evinde devam eden Simge, Masa Tenisi Milli Takımı Antrenörü ve Federasyon Bölge Temsilcisi İzzet Atasever’in verdiği uzaktan eğitim desteği ile günde yaklaşık 2 saat idman yaparak formunu koruyor. Bununla da yetinmeyen genç sporcu, evde masa tenisi masası bulunmadı-

ğı için yemek yedikleri masayı idman yaparken kullanıyor. File olarak da masanın üzerine dizdiği baharat kavanozlarını kullanan İnal, gururla taşıdığı milli formayla yeni dereceler elde etmek için azimle çalışmalarını sürdürüyor. FORMUMU KAYBETMEMELIYIM Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek için büyük çaba gösterdiğini belirten Simge, şunları dile getirdi: “Formumu kaybetmem için antrenman yapmak zorundayım. Antrenör olan ağabeyim de beni çalıştırıyor. Sporun önünde hiçbir engel olamaz. Ne olursa olsun sporumuza devam edeceğiz. Virüs sürecinde kısıtlı imkanlar olsa da bu kutsal formayı en iyi şekilde taşımaya çalışacağım. Evde kalın, hareketsiz kalmayın.”

Ligler için nihai karar 28 Mayıs’ta Futbol Federasyonu (TFF) BaşT ürkiye kanı Nihat Özdemir, daha önce 12 Haziran’da başlamayı planladıkları Süper Lig ile ilgili 28 Mayıs’ta yapacakları toplantıda son kararı vereceklerini söyledi. Kulüpler Birliği Vakfı bir araya gelen Özdemir, şunları dile getirdi: “Bundan önce TFF yönetiminin açıkladığı Süper Lig’in 12 Haziran’da başlamasıyla ilgili 18 kulübün tam desteğiyle karar almış bulunuyoruz. Türkiye’deki şartların değişimini göz önünde bulundurarak kesin tarihimizi 28 Mayıs’ta yapacağımız basın toplantısıyla kamuoyuna açıklama üzere anlaşmaya vardık. 7 kulübümüz federasyonumuza bu yıl ligden düşme olmaması, gelecek sezonun da 21 takımla oynanması konusunda müracatta bulundu. Federasyonumuz bu konuyu inceleyecek.” MEKSIKA’DA LIG IPTAL EDILDI Öte yandan, Meksika’da Kovid-19 nedeniyle askıya alınan 1. Futbol Ligi’nde (Liga MX) 20192020 sezonu iptal edildi. Bu sezon şampiyon ilan edilmeyeceği belirtilirken, ülkede birinci ve ikinci ligler arasında düşme ve yükselme 5 yıl süreyle kaldırılmıştı.


. Tüm Islam âleminin Ramazan Bayramını en içten dileklerimizle kutlar saglık ğ ve esenlikler dileriz

T

rkısh MEDIA LIMITED

SIZIN SESINIZ l info@turkishmedia.com.au 1300 917 566


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.