Birçok lig Haziranda başlıyor!
Futbol özlemi bitiyor
T
n Türkiye’de Süper Lig’in 12 Haziran’da başlaması kesinleşirken; Avustralya Futbol Federasyonu da maçları temmuzda oynatacak.
2 JUNE 2020
. . T rkıye’nın
ğ Cuma hasreti son buldu Sayfa 8’de
rkısh NEWS PRESS
27
SIZIN SÖZÜNÜZ
l www.turkishnewspress.com.au
YENI NORMAL HAYAT N I N A Y DÜN VID-19 I KO TIHAN IM
SESİ
info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566
Allah’a şükürler olsun...
RADYOSU
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
4/11 H S I L G N E N I S NEW
/12/17/27
Turkey outpaces peers as economy grows 4.5% in Q1 ahead of onset of COVID-19 n Although analysts say the fallout from the pandemic could result in a downturn for Turkey through midyear, strong growth seen in January and February could soften the hit.
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN Judgment and wisdom
11
İşe başlayanlara hayati tavsiyeler SAĞLIK 7’DE
SYDNEY
AYDIN
Yaklaşık 3 aydır 7 milyar insanı evlerine hapseden koronavirüs salgınının dünyanın birçok yerinde yavaşlamasıyla nihayet özlediğimiz normal hayata tekrar döndük. Başta Avustralya ve Türkiye olmak üzere pek çok ülkede sosyal hayat mesafeli de olsa başladı.
K
im derdi ki tüm dünya aylarca sürecek bir tecride maruz kalacak... Ancak Çin’den başlayıp dünyayı kasıp kavuran virüs salgını kısa sürede tüm ülkelere yayıldı. Şu ana kadar 6 milyon 333 bin kişiye bulaşan virüsten dolayı 376 bin kişi de hayatını kaybetti. Kimilerine göre bir saldırı veya teknolojiye bağımlılık uğruna yapılan bir komplo olarak da dile ge-
tirilse, işin gerçeği hepimizin hayatının alt üst olması... “TEMKİNLİ” HAYAT! Hafta başından itibaren Avustralya ile ana vatan Türkiye başta olmak üzere Avrupa ve daha birçok ülkede sanki her şey bir oyunmuş (!) gibi hayata bıraktığımız yerden kısmen de olsa başladık. Ne diyelim; “Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler...”
1453 Istanbul! SINEM TASLAK’IN YAZISI 17’DE
Bisikletle Hac yolculuğu DAVUT KILIÇ’IN YAZISI 26’DA
Türkiye’den 45 günde 3 hastane > 9. Sayfa
AVUSTRALYA Medya n devindear! r a k k o ş
T
rkısh NEWS PRESS
2 Haziran 2020
3
TANYELİ İLE BİZ BİZE tanyeli@turkishnewspress.com.au
Başkaları sizi üzmesin
M Dünyanın en büyük medya patronlarından Rubert Murdoch’un babası Keith Murdoch da Avustralya’da tanınmış bir gazeteciydi.
Murdoch, Avustralya’daki
36 gazetesini kapatıyor
G
lobal medya devi Murdoch, Avustralya’daki 36 gazetesini tamamen kapatıyor. “Dünyanın en çok basınyayın kurumuna sahip medya patronu” Rubert Murdoch, ülkesi Avustralya’daki 36 gazeteyi tamamen kapatmaya hazırlanıyor. 76 GAZETE DİJİTALLEŞECEK Grubun 76 gazetesi ise yayınlarına dijital ortamda devam edecek. Murdoch’un bu kararı sonrası yüzlerce gazetecinin de
işlerini kaybedecek. 3 GAZETE DEVAM EDECEK The Guardian’ın aktardığı habere göre, şirket yöneticilerinden Michael Miller, karar sonrası bir açıklama yaparak gazetelerinde çalışan tüm gazetecilere teşekkür etti. News Corp Australia’nın Sydney’de yayın yapan diğer 3 gazetesi ise emlak sayfalarından gelir elde ettiği için basılı yayına devam edecek.
GAZETECI KÖKENLI AILE Murdoch’un gazetecilik kökenleri ailesinden geliyor. Babası Keith Murdoch, Avustralya’da tanınmış bir gazeteciydi. Keith Murdoch, 1. Dünya Savaşı’nda Çanakkale cephesinden haberler yaptı. Murdoch’un ABD, Avrupa ve Asya’da çok sayıda gazete ve televizyonu var. > MELBOURNE/ALİ KURT
Ferrari Sürücü Akademisi Sydney’de merkez açacak Ferrari Sürücü Akademisi (FDA), Motorsport Avustralya ile işbirlikteliği kurarak Sydney kentinde AsyaPasifik bölgesi için bir merkez açacağını açıkladı. FDA’in Asya-Pasifik ayağı ise Motorsport Avustralya tarafından yönetilecek. Bu program sayesinde, 14-17 yaş arasında; Avustralya, Pakistan, Hindistan, Nepal, Bhutan, Bangladeş, Burma, Tayland, Laos, Vietnam, Kamboçya, Malezya, Singapur, Endonezya, Brunei, Filipinler, Japonya, Kuzey Kore, Güney Kore, Tayvan, Hong Kong, Sri Lanka, Yeni Zelanda ve Çin’de bulunan sürücüler keşfedilecek. > SYDNEY/ALİ KURT
Başpiskopos Covid-19 yasaklarını eleştirdi Sidney Başpiskoposu Anthony Fisher, Covid-19 önemleri kapsamında kiliseye giden insanlara, bara gidenler kadar ‘eşit’ davranılmadığını söyledi. Fisher, eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Neden 50 kişi bir restoranda yemek yerken, kiliseler daha büyük olmasına rağmen sadece 10 kişi kabul edebiliyor? Eşit muamele istiyoruz. Şu anda katedralimin önünde duran otobüsün içinde buradakinden daha fazla insan olabilir.” Başpiskoposluk, NSW hükümetinden kiliselerde 10 olan toplanma sayısının yükseltilmesini istedi. > SYDNEY/ALİ KURT
! IN Y A M T A E P Ö Ç I R E L IL P N BITE n Uzaktan kumanda, duvar saati, fener, oyuncak ve başka bir sürü aleti çalıştırırken tükettiğimiz pillerin bitkilere besin kaynağı olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz? Geri dönüşüm firmaları biten pillerin çöpe gitmemesi için yeni yöntem arayışında. Avustralya’da bir firma, atık pillerden mahsuller için kullanılabilen gübre üretmeyi başaran girişimcilerden biri. NASIL GERI DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR? Piller geri dönüşüm merkezlerinde çok yüksek ısı ile eritiliyor. Bu sayede metallerin yeniden kullanımı mümkün olabiliyor. Ancak bu şekilde yapılan geri dönüşüm işleminde pil içinde yeniden kullanılabilecek başka bazı unsurlar da eriyip yok oluyor. Bu nedenle özellikle madenlerden çıkarılan maddelerin bir kısmı yeniden
kullanılamadan yok oluyor. Avustralya’da pil geri dönüşüm firması Lithum Avustralya’ya bağlı Envirostream geri dönüşümde farklı bir yaklaşım uyguluyor ve pillerin içindeki bazı maddeleri bitkilere güç verecek yeni bir ürüne dönüştürüyor. BITKI BESINI HALINE GELİYOR Pillerin içindeki bazı kimyasallar zehirli olsa da, bu yeni yöntem ile alkali pil içindeki mikro-besleyiciler açığa çıkıyor ve ürünler için temel besin maddesi olan gübreye dönüştürülüyor. Alkali pil içindeki çinko, bitkilerin klorofil denilen bir kimyasal üretmesine yardımcı oluyor. Bitkilere yeşil rengi veren klorofil, bitkinin güneş ışığını kullanarak su ve karbondioksiti enerjiye dönüştürmesini sağlıyor. > MELBOURNE/ALİ KURT
erhaba sevgili okurlarım. Yazılarda kavuşmayı, iki kelam dertleşip, farkındalık yoluna birlikte çıkmayı özledim. Bayram ertesi sizlere hayatınızda her şey gönlünüzce olsun dileği ile başlıyorum. Bir yağmur yağsın zihnimize, bizi tutsak alan tüm kaygı ve endişeleri yıkasın, eser kalmasın endişe esaretinden, derin bir nefes alsın zihnimiz. Gereğinden fazla acıma hadsizliğinden arındırsın bizi. Biz bazen kendimize, bazen başkalarına acıma hissinde aşırıya kaçarız. Her şeyin aşırısı zarar. DENGE anahtardır. Bahar penceresi açılsın zihin odana, sevgi güneş gibi yayılsın, karanlığın gölgesi bile kalmasın. Unutma güzel düşünceler olursa zihinde, sadece bedeniniz değil hayatınız her yönüyle şifalanmaya başlar. Bugün kendinizi gözlemleyin... Mesela acıma hissi bu duygularda aşırıya kaçtığınız oldu mu? Ben kendimi gözlemleyerek ve benden tezahür eden dünyamı anlamaya, bu hayatta yaşadığım tüm mucizelere şükür ediyor, beni mutlu eden her şey ve herkese sevgi yollarken buluyorum kendimi. Penceremi cömertçe açıyor ve içime bakıyorum. Kendime boşu boşuna yük ettiğim deli saçması halimi izliyorum. Boşuna gönül yorgunlukları koştur, koştur bir hayat... Sen koşturdukça diğerlerinin durduğu, hep senden beklediği hayat... Yaşamımın çoğu fedakarlık adını taktığımız, aşırıya kaçtığımız hadsizliklerle geçti bazılarımız için, bazıları da sadece kendine ve almaya odaklı, onların her birinin istediğini yapmayı adet edinmiş, hadsizliğim bile haddini aşmış! Birçok insana yani başkalarının dertlerine çözüm bulmalıyım, hissi bende görev haline gelmiş ve onlarca kez nankörlükle karşılaşmama rağmen devam ederken buluyordum kendimi... Bu adını duygusallık koyduğumuz aşırı ince ve hassas düşünmemin, başıma açtığı onlarca üzüntü ile ordan oraya geçen ömür... Yanlış anlaşılmasın! İnsanlara koşturmak, iyilik yapmak çok güzel bir şey bunu yapmaya devam ediyorum ve edeceğim ama haddimi bilerek. Aşırıya kaçmak, kendini unutup haddini aşmak, kendine iyilik yapmayana, düşünceleri hep karanlık kalana, iyilik yapmak daha ağır bedeller ödetir! İyilik sadece almaya odaklı insanlara yapıldıkça kendinize ve karşımızdakine çok büyük kötülük haline dönüşüyor. Mesela para verirsiniz, ancak öyle alışmıştır ki karşı taraf almaya, hiç bir zaman kendi ayaklarının üzerinde durmayan bir asalak yaratırsınız. Bunun gibi bir sürü deneyim tecrübe ettiğimiz, dersimizi aldığımız, haddimizi bildiren her tecrübeye de teşekkür edip, farkındalıkla aynı tuzaklara düşmeden yola devam. Bugün listemi yaptım, kendi haddimi kendim bildirerek, aşırıya kaçmayı sevgiyle bıraktım. Sevgiyle diyorum çünkü sevmek özdür. Hal ve hareketlerinden, vs hoşlanmadığın insanlarla, boş insanlarla, hayır için vakit ayırmayan, sadece EGO’sunu besleyen, kalbiyle değil, amaç için hırsla hesaplı kitaplı işler için yaklaşan insanlarla vakit geçirmemek, onları kendi tekâmülüne bırakmak gerekir. O yüzden HAYIR demek bazen büyük bir İYİLİKTİR. Benden bana yansımalar inşaatı, devrim yaşatıyor bana... Hep şükür! Sevgili okurlarım, siz de kendi hikayenizin içinde kendi yerinize bakın, şikayetler şükre döner, sen yeterki kendi aşırılığına uyan. Pirim Hz. Mevlana ne güzel demiş. Ay doğmuyorsa yüzüne güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ayda ara! Gözlerindeki perdeyi arala! Hoşçakalın, Sevgiyle kalın.
4
T
2 June 2020
rkısh NEWS PRESS
AUSTRALIA
Father charged with murdering his
4yo daughter at Brisbane house
WILLOW DUNN
D A S A Y D E G TRA
L
ate last night, Mark James Dunn was charged with murdering the four-year-old girl at their home in Cannon Hill. Mr Dunn spent the night in police custody and did not appear in person when the matter was mentioned briefly in the Brisbane Magistrates Court this morning. His case is due to be mentioned in court again in July. Court documents revealed the girl died as early as Saturday, two days before she was found by police officers who attended a call at the house yesterday morning. A crime scene was established and police also cordoned off access to the street. Officers spent several hours door-knocking neighbours’ homes yesterday. Detectives and forensic officers remained at the house into the night and returned today. At this stage, the cause of the young girl’s death has not been revealed. After the horrific deaths of Hannah Clarke and her children at the hands of her estranged husband, Brisbane residents are again bound together by tragedy. Resident Adam Lawton said being a parent and losing a child under these circumstances was “incomprehensible”. “It makes me very grateful for the safety of my own daughter at the moment,” he said. Police are continuing to investigate and have appealed for anybody with knowledge of the circumstances leading to the girl’s death to come forward. Child Safety Minister Di Farmer
Police declared the Cannon Hill home a crime scene after Willow Dunn’s body was found on Monday.
A 43-year-old man remains in custody after a brief court hearing this morning over the death of his daughter in Brisbane’s south-east.
said in a statement the death of any child was a tragedy. “I know the death of this little girl has had a profound impact on our community and my deepest sympathies go to those who knew and loved this child,” Ms Farmer said. “As this tragedy is the subject of a police investigation, I am unable to comment further.” Online candlelight vigil held in memory of toddler Willow Dunn as father stands charged with murder The death of a four-yearold Brisbane girl whose father is charged with her murder has sparked an outpouring of grief. An online vigil has been held for
Willow Dunn - the toddler who was found dead in her Brisbane home on Monday. The Down syndrome community has thrown its support behind the vigil for the girl, who is understood to have had the condition. Organisers have urged the community to light a candle in Willow’s memory and post tributes online using the trending hashtag #HerNameIsWillow. Willow’s father, Mark James Dunn, 43, was charged with her murder on Monday night, after police were called to their Cannon Hill home that morning. According to court documents, police will allege the girl died on or
about May 23 - two days before her body was found. Mr Dunn has been detained in custody and will return to court on July 20. “A young life full of possibility” In a statement, Mary Sayers, the chief executive officer of Children and Young People with Disability Australia (CYDA), described Willow’s death as “senseless”. “A young life full of possibility will not be realised,” Ms Sayers said. “There is no peace to be drawn from Willow’s death. There is no reasoning or rationale to the senseless death of a child.” “Willow was let down … regardless of what the criminal proceedings may find. “The abuse and neglect of children and young people with disability cannot be tolerated. Every child has a right to feel safe, secure and loved.” Ellen Skladzien, chief executive of Down Syndrome Australia, said the neglect or abuse of any child was not acceptable. “Children with disabilities - as any other children in the community should be protected and cared for,” Dr Skladzien said. “From what we know of this story to date, it sounds like a horrific situation. “This tragedy highlights the importance of the work of the Royal Commission into Violence, Abuse, Neglect and Exploitation of People with Disability. “The murder or neglect of any child is abhorrent, and our community is incredibly saddened that she died in these circumstances.”
AVUSTRALYA
Fırtına 60 bin evi elektriksiz bıraktı!
A
vustralya’da etkili olan şiddetli fırtına nedeniyle Batı Avustralya eyaletinde en az 60 bin ev elektriksiz kaldı. Batı Avustralya’da 2 gün etkili olan fırtına hayatı olumsuz etkiledi. Eyalette hızı saatte 132 kilometreye varan şiddetli rüzgarlar nedeniyle evlerin çatıları uçtu, ağaçlar devrildi. Eyaletin başkenti Perth’de en az 60 bin ev elektriksiz kalırken, herhangi bir yaralanma olmadığı belirtildi. Eyaletin güneyindeki bazı bölgelerde sağanak yağış nedeniyle sel meydana geldi. Geraldton’ın kuzeyinde etkili olan kum fırtınası nedeniyle görüş mesafesi düştü. Yetkililer, bu şiddette 10 yılda
NUŞAN TÜRKÇE KO IMIZ ELEMANL AR ADIR T BULUNMAK
T
rkısh NEWS PRESS
2 Haziran 2020
5
HAFTANIN KITABI
ZEYNEP DOKTOROĞLU zdoktoroglu@turkishnewspress.com.au
“Okuma, alışkanlıkların en asilidir.“ (Antoine Albalat)
Bilinmeyen Adanın Öyküsü
S
bir meydana gelen fırtınaya karşı bölge sakinlerini hazırlıklı olmaları konusunda uyardı. Avustralya Meteoroloji Bürosu da, Perth’de şiddetli yağışlar nedeniyle sel meydana gelebileceği konusunda uyarıda bulunmuştu.
evgili kitapseverler, bu haftaki eserimiz; masalsı bir macera olan “Bilinmeyen Adanın Öyküsü”... Jose de Sousa Saramago 1922 yılında Portekiz’in Santarem şehrinde doğmuş bir yazardır. 1998 yılında Nobel Ödülünü kazanmış, kitapları 25’ten fazla dile çevrilmiş ve sadece Portekiz’de 2 milyondan fazla kitabı satılmış olan Saramago, kitap severlere toplamda 31 eser bırakmıştır. Bilinmeyen bir adayı keşfetmek için okyanusa açılmaya ve bunun için de güvenilir bir tekneye ihtiyacı olan denizci, çareyi Kralda bulur. 3 gün boyunca Sarayın kapısında yatar ve en sonunda Kral ona tekneyi verir. O sırada hiç kimse keşfedilmemiş bir ada kaldığına inanmaz ve denizciye destek olmaz. Fakat, denizcinin bu kararlılığına hayran kalan Saray
temizlikçisi onunla açılmaya karar verir. Teknede geçirdikleri ilk gecede denizci bir rüya görür. Rüyasında bütün arkadaşları ve tekne ekibi onu terk eder ve bilinmeyen bir ada olmadığını söyleyip giderler. Herkesin gittiğini sanırken bir gölge görür… O gölge temizlikçi kadındır. Herkese ve her şeye rağmen onu yalnız bırakmamıştır. Rüya biter ve denizci sabah uyandığında yanında kadını görür. Tekne öğlene doğru, hiç ekibi olmamasına rağmen, bilinmeyen adayı aramak üzere açılır... Masal burada sona eriyor ve kitap bizlere bilinmeyen bir adadan ziyade, keşfedilmemiş benliğimizin hikayesini anlatıyor. “Bilmiyor musun ki, kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin…”
6
T
2 Haziran 2020
rkısh NEWS PRESS
AVUSTRALYA
Kovid-19 aşısı insanda
denenmeye başlandı Avustralya’da koronavirüse karşı geliştirilen aşının gönüllüler üzerindeki deney süreci başlarken; uluslararası ilaç şirketi Novavax da Melbourne ve Brisbane kentlerinde yapılan denemelerden temmuzda sonuç almayı beklediğini açıkladı.
Çin ve Avustralya’dan sonra Türkiye de yaptı
Trakya Üniversitesi (TÜ) bünE dirne’de, yesinde faaliyet gösteren Trakya Tekno-
park’ta üretilen “Mobil İzolasyon Ünitesi” hizmete açıldı. Tıp Fakültesinde düzenlenen törende konuşan TÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “Bu ünite, koronavirüslü hastaların bir yere transfer edilirken diğer kişilere virüs bulaştırmasını engelliyor” dedi. Teknopark Genel Müdürü Özgür Özdemir de, yurt dışında yaklaşık 2 bin ABD dolarına olan izolasyon sedyesini çok daha düşük bir maliyetle ürettiklerini belirterek, dünyada sadece Çin ve Avustralya’da üreticisi olan izolasyon sedyesinin seri üretimini yapmak istediklerini söyledi.
YA L A R T S U AV RŞI A K E S Ü VIR TI T A L Ş A B SAVAŞ
A
vustralya’da yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirilen bir aşının insanlar üzerindeki deney süreci başladı. Merkezi ABD’de bulunan biyoteknoloji şirketi Novavax’ın Araştırma Müdürü Dr. Gregory Glenn, video konferans yoluyla düzenlediği toplantıda, aşı denemesinin ilk aşamasının Avustralya’da birkaç gönüllüyle başlandığını açıkladı. İlk aşama kapsamında, “NVX-CoV2373” adı verilen aşının toplamda 131 gönüllüye yapılacağını söyleyen Glenn, bu aşamada aşının güvenliğinin test edileceğini ve etkilerinin gözlemleneceğini ifade etti. Glenn, Novavax’ın bu yıl en az 100 milyon, 2021’de de 1,5 milyar doz üretebileceğini belirtti. Novavax’tan yapılan açıklamada da Avustralya’nın Melbourne ve Brisbane
kentlerinde yapılan aşı denemelerinden temmuzda sonuç alınmasının beklendiği kaydedildi. İkinci aşamanın farklı ülkelerde binlerce katılımcıyla temmuzdan sonra yapılması bekleniyor. BİLİM İNSANLARINDAN KANSERLİ PROTEİN BULUŞU Öte yandan, Bilim insanları, bir proteinin, meme kanserinin gelişmesine ve daha hızlı büyümesine yol açtığını keşfetti. Ecancer sitesinin haberine göre, Güney Avustralya Üniversitesi (UniSA) Kanser Biyoloji Merkezi’nde görevli uzmanlar, “Creld2” isimli proteinin yüksek seviyelerinin, düşük hayatta kalma oranlarına sahip çok agresif meme kanseri türleriyle bağlantısı olduğunu ortaya koydu. Çalışmaya liderlik eden Doçent Doktor Michael Samuel,
“Bilim insanları bir süredir bu proteinden haberdar ancak çok iyi incelenmemişti ve bugüne kadar meme kanserinde oynadığı rolü anlayamamıştık. Creld2, tümörün etrafındaki sağlıklı hücreleri anormal hareket etmeye yönlendirerek, tümörlerin büyümesine yardımcı olmalarını sağlıyor görünüyor.” değerlendirmesini yaptı. Sonuçları “Nature Cell Biology” dergisinde yayımlanan araştırmada, agresif meme kanserlerinde Creld2 proteinine, diğerlerinin üç katı seviyesinde rastlandığı belirtilerek böbrek, melanom dışı cilt kanserleriyle invaziv skuamöz hücreli karsinomlarda da bu proteinin yüksek seviyelerde gözlendiği ifade edildi. Bilim insanlarının Creld2’nin nasıl bloke edilebileceği üzerinde çalışmaya başladığı kaydedildi.
T
rkısh NEWS PRESS
Year: 3 Volume: 107
President Yüksel Çifçi
Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç, Ali Kurt Page Layout & Design Necmettin Öksüz
Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), İzzet Anmak (Australian English&Politics), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla
South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: İzzet Anmak, Serkan Uyanık Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Aydın, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic
Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au
SAGLIK Ğ
T
rkısh NEWS PRESS
Aylar sonra iş yerlerine döneceklere tavsiyeler Kovid-19 salgınıyla mücadele sürecinde evden çalışabilenler yaklaşık 2,5 ayın ardından, bu kez toplu taşımadan alışveriş merkezlerine hayatın her alanında uygulanacak sosyal mesafe ve kontrollü sosyal hayat kurallarıyla iş yerlerine dönüyor. Uzmanlar, “Önlemlerle iş yerine dönmek aylardır evde kalan çalışanlara iyi gelecek” diyor.
2 Haziran 2020
7
“YENİ NORMAL” HAYAT
Uzmanlardan ortak alanları
kullanma uyarısı!
“yeni normal” olarak adlandırılan U zmanlar, bu dönemde özellikle ortak kullanılan toplu taşıma ve ofis gibi alanlarda vatandaşların
Y
eni tip koronavirüs salgınıyla mücadele sürecinde kontrollü sosyal hayata geçişle birlikte çalışmalarını evden sürdürebilenler yaklaşık 2,5 ayın ardından, bu kez toplu taşımadan alışveriş merkezlerine hayatın her alanında uygulanacak sosyal mesafe kurallarıyla iş yerlerine dönüyor. Klinik Psikolog Alagün Belce Bahşi, insanların yeni deneyimlerinden biri olacak “temassız” ve “kontrollü” sosyal hayatın psikolojiye etkisini anlattı. Salgından korunmak için insanların birbirine temas etmemesi uyarısının yanı sıra kişilerin özellikle ellerini yüzlerine dokundurmamasının önerildiğine işaret eden Bahşi, insanların yüzlerine neden dokunduğunu şöyle anlattı: NEDEN YÜZE DOKUNURUZ? “Bu durumu belki evrimsel psikoloji penceresinden bakarak da ele alabiliriz. Bebek, daha anne karnındayken kendi yüzüne dokunmaya başlıyor. Yüzümüze dokunmak, aslında farkında olmadan yaptığımız, parasempatik sistemi de rahatlatan, yani yaptığımızda bize iyi gelen, o anki stresimizi, gerginliğimizi alan ve bizi rahatlatan bir şey. Tamamen yapmamak çok mümkün olmadığı için salgın sürecinde minimuma indirmek iyi bir çözüm olabilir.” Psikolog Bahşi, yetişkinlik döneminin doğal sürecinde, temasın
biraz daha mesafelenmeye başladığını belirterek, şöyle devam etti: “Temas olduğunda oksitosin ve seratonin hormonları salgılanıyor. Huzurlu, mutlu ve güvende hissetmemizi sağlayan hormonlar bunlar. Dokunmanın çok iyileştirici bir etkisi de var, güvende olduğumuzu, bağlantıda kaldığımızı bize hatırlatıyor. İnsanlar, kayıp, hastalık, yas gibi zor dönemlerinde dokunarak teselli edilir. Bebeklerdeki pışpışlama ve ritmik şekilde dokunma örneklerindeki olduğu gibi kaybı olan birine de sarılırız, onun sırtını sıvazlarız. ‘Senin yanındayım’, ‘Sana değer veriyorum’, ‘Seni önemsiyorum’, ‘Acını paylaşıyorum’ gibi birçok mesaj içeriyor birbirimize dokunmak. Ayrıca insan ilişkilerinde bize bazı mesajları veriyor. Şimdi bu iletişim yollarından yoksun kaldığımız bir dönemdeyiz.” KENDIMIZI GÜNCELLEYELİM Salgın sürecinde insanların birbirine dokunamadığını, çoğu insanda selamlaşamamanın, el sıkışamamanın verdiği bir duraksama olduğunu belirten Bahşi, şunları dile getirdi: “Canlılar her duruma adapte olabiliyor, uyum sağlayabiliyor. Salgın döneminde kendimizi ve baş etme becerilerimizi hayata geçirip kendimizi güncelleyebiliriz. İçinde bulunduğumuz dönemde sosyal ilişkilerimizin yoksunluğunu ve eksikliğini çekiyoruz, ama bir şekilde bir arada ve bağlantıda kalmanın, duygularımızı paylaşmanın yollarını buluyor ve bu ihtiyaçlarımızı başka yollarla telafi ediyoruz. Online ortamda yapılan görüşmeler, yayınlar bunlara örnek.” BULUŞMAYI ÖZLEDİK Alagün Belce Bahşi, insanların bir arada olmaya ihtiyacı duyduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi: “Yeni normal dediğimiz şey, bütün önlemler alındığında bi-
ze iyi gelecek bir şey. Sosyal bağlamda baktığımızda bir arada olduğumuzda kendimizi güvende hissediyoruz. Topluluk olarak yaşamanın bize iyi gelen yanlarından biri de bu: Beraber güçlüyüz. Sosyal mesafelerle de olsa bir arada olmak, sohbet etmek, biraz olsun normal hayata dönmek bizi güvende hissettirecektir. Yakınlık sadece fiziksel koşullarla sağlanmıyor. İnsanlar iş yerinde sohbet ediyor, birbirlerine danışıyor. Bunları sosyal mesafeyle yapmak bir süre zorlayacak ama şu anda herkesin bir arada olmanın ihtiyacıyla da iş yerlerine döndüğünü düşünüyorum. Bunun bize iyi geleceğini düşünüyorum, bir arada olduğumuzda, kalabalık olduğumuzda güvende hissedeceğimizi düşünüyorum. Yeni normalde, fiziksel olarak birbirimizden uzak olacağız, belki biraz aralıklı olacağız ama böyleyken nasıl güvende hissedebiliriz, birbirimize ulaşabiliriz onu bulacağız. İş yerine tekrar gitmeye başlamak bize iyi gelecektir.” HERKES ANLAYIŞLI OLMALI Bazı kişiler için yeni normale alışmakta güçlük çekilmesinin çok anlaşılır bir durum olduğunu belirten Bahşi, sözlerini şöyle tamamladı: “Toplu taşıma kullanmak, kalabalık ortamlarda olmak, dışarıya çıkmak, kaygıları da tetikleyebilecek bir durum olabilir. Bu konuda işverenlerin de anlayışlı olması, çalışanların güvende hissedebilmesi için önlemler alması, bilgilendirici çalışmaların arttırılması, insanların kaygılarını ve korkularını dile getirmesi için desteklenmesi iyi gelecektir. Aynı zamanda işe geri dönen ekiplerdeki herkesin kurallara uyması, ‘Bana bir şey olmaz’ yanılgısıyla hareket etmemesi, iş arkadaşlarının kaygılarına anlayış göstermesi önemli.”
maske kullanması, sosyal mesafeye uyması, el hijyenine önem vermesi ve kapalı alanların sık sık havalandırılması gerektiğine dikkati çekiyor. İstanbul Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selma Karabey, tamamen virüsü alt etmiş gibi normal yaşama dönmenin başka tehlikeleri getirebileceğini belirterek, “Frene basa basa gitmek lazım. Birden bire 0 kilometreden 100 kilometreye çıkması değil bir aracın, önce 20 kilometreyle gitmek, sonra 30’a çıkmak gibi” şeklinde konuştu. HERKES OFISE DOLUŞMAMALI Şirketlerin kendi koşullarına göre düzenlemelere yapabileceklerini ifade eden Karabey, şunları dile getirdi: “Fiziksel mekanlar geniş ve uygunsa, yani 10 metrekareye maksimum 2 kişi düşecek şekilde, bunu gözetmek gerekiyor. Kurumların ofis koşulların, kreşlerdeki sınıf ortamları, bütün kapalı mekanlarda eğer büyüklük yeterli değilse, o zaman bütün çalışanları aynı ayna işbaşı yaptırmak doğru bir politika olmaz. Onun için dönüşümlü olarak insanları göreve çağırmak, bir kısmının yine dönüşümlü olarak uzaktan çalışmaya devam etmesi uygundur. Herkesi aynı anda ofise toplamamak çok daha sağlıklı bir geçiş olur. Bu toplu taşımayı da daha sağlıklı hale getirecek.” GEÇIŞ DÖNEMI IÇIN ÖNERILER Bireysel alınması gereken önlemlere değinen Karabey, şu önerilerde bulundu: “Toplu taşıma ve ofis gibi kapalı ortamlarda tıbbi maske kullanımı önemli. Ayrıca bol bol ortamları da havalandırmak, cam, kapı açmak son derece değerli. Çalışanlar için sık sık açık havaya çıkmak rahatlatıcı bir önlem olabilir. Bir diğer önlem de el temizliği, ellerin sık sık yıkanması, yıkanamadığı durumlarda da kolonya ya da alkol bazlı el antiseptiği bulundurulması son derece önemli. Toplu taşıma ve ofis gibi ortak kullanılan yerlerde de kapı kolları, metro ve otobüslerdeki tutanakların sık sık temizlenmesi gerekir. Bunları yaptığımız takdirde bu geçiş dönemini minimum hasarla atlatabiliriz.” ELDIVEN ZARAR GETIRIYOR! Prof. Dr. Karabey, eldiven kullanımını önermediğini belirterek, şunları aktardı: “Eldiven faydadan çok zarar getirecek bir şey. Çünkü ellerin yeterince temizlenmesini engelliyor. ‘Nasıl olsa elimde eldiven’ diye insanlar her yere dokunuyor. Oysa çıplak elleriyle dokunsalar ellerini kolonyayla ya da alkol bazlı dezenfektanla temizleyecekler ama eldiven olunca bu da olmuyor. Eldivenlerle dokunulan her yer çok kirleniyor. Cep telefonu ibi. Otobüste bir yere tutunduğumuzda da indikten sonra ellerimizi dezenfekte edelim. Virüsün çok kolay bulaştığı gibi kolay da ölüyor. Telefonu ve anahtarlık gibi nesneler sık sık silinip temizlenmeli.”
8
T
2 Haziran 2020
Yassıada Demokrasi ve Özgürlükler Adası oldu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip T ürkiye Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birine ev sahipliği
YUNANİSTAN’A TEPKİ
Ayasofya, Türkiye ve insanlığındır!
Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, D ışişleri Yunanistan Dışişleri Bakanlığının Ayasofya’da Kur’an-ı Kerim okunmasına
ilişkin açıklamalarına tepki gösterdi. Yunanistan’ın beyhude ve hiçbir sonucu olmayacak açıklamalar yapmaya devam ettiğini vurgulayan Aksoy, şunları kaydetti: “Türkiye, UNESCO Sözleşme’sine uygun hareket etmiştir. Avrupa’da minarelerden ezanların yükseldiği ve karşılıklı saygı ilkesinin öneminin anlaşıldığı bir dönemde, başkentinde cami bulunmayan tek Avrupa ülkesi olan Yunanistan’ın Ayasofya’da Kur’an-ı Kerim okunmasından rahatsız olması bu ülkenin içinde bulunduğu psikolojinin anlaşılması açısından ibretliktir. Ayasofya, Türkiye’nin ve insanlığın önemli bir değeri olarak kalacak ve korunmaya devam edilecektir.”
TÜRKIYE
ŞÜKÜRLER OLSUN!
60 YILLIK UTANCIN İZLERİ SİLİNDİ
yapan, ismi “yassı”, namı “yaslı” ada olan Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın açılış törenine katılarak konuşma yaptı. Demokrasi ve milli birlik mesajları veren Erdoğan konuşmasında şunları dile getirdi: “Türkiye bundan tam 60 yıl önce tarihinin en kara günlerinden bir olan 27 Mayıs darbesine maruz kaldı. O gün hukuk ve adalet ayaklar altına alınarak idam sehpasına gönderilen milletin bu 3 adamı değil bizatihi milli iradenin ta kendisi olmuştur. Dün ezandan, İstiklal Marşı’ndan, bayraktan, birliğimizden ve beraberliğimizden rahatsızdılar, bugün de rahatsızlar. Rahmetli Menderes’in aziz hatırasına sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur.” MHP LİDERİ BAHÇELİ DE KATILDI Açılışa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nı gezdi. İki lidere, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Meclis Başkanvekili Celal Adan, AK Parti Milletvekili Binali Yıldırım ile eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman da eşlik etti.
rkısh NEWS PRESS
.
K I L Y A 2.5 ATI
M BIT U I T CHASRE
K
Türkiye’nin 81 ilinde camiler cemaatine kavuştu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nca virüs önlemleri kapsamında 16 Mart’ta toplu ibadet ve faaliyetlere ara verilmesiyle tarihi bir sessizlik yaşayan camilerimiz bu hafta kılınan cuma namazıyla yeniden cemaatiyle buluştu. Camiler, bahçeler, statlar, meydanlar, caddeler doldu taştı... oronavirüs tedbirleri kapsamında camilerde ara verilen cemaatle ibadet, dün kılınan cuma namazıyla tekrar başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 18 Mayıs’ta düzenlenen Kabine Toplantısı’nın ardından camilerde öğle ve ikindi vakitleri ile cuma namazlarının cemaatle kılınacağını açıklamasıyla 81 ilde toplu ibadetler için avlusu ve çevresi uygun olan camiler belirlenerek Kovid-19 tedbirleri kapsamında hazır hale getirildi. CAMİLERDE TARİHİ GÜN Türkiye’nin dört bir yanında cuma heyecanı ve sevinci yaşanırken, kuşkusuz en büyük coştu İstanbul’un tarihi ve büyük camilerinde vardı. Süleymaniye, Sultanahmet, Beyazıt, Fatih, Hırka-ı Şerif, Mihrimah Sultan, Nuruosmaniye, Pertevniyal Valide Sultan, Yavuz Sultan Selim, Şehzadebaşı ve Eminönü Ye-
ni Cami gibi selatin camiler ile Büyük Çamlıca Camii’ndeki kalabalık görülmeye değerdi. FETİHLE COŞKU TAVAN YAPTI İstanbul’un önemli sembollerinden biri olan Fatih Camii’nde cuma namazı öncesi, İstanbul’un fethinin 567. yıl dönümü dolayısıyla Fetih Suresi okundu. İstanbul’da vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği Fatih Camii’nin içinde ve bahçesinde, sosyal mesafe işaretleri ve kişisel seccadelerle yaklaşık 5 bin kişi cuma namazı kıldı. Kadınlar ise kendileri için özel olarak hazırlanan iç avluda namazlarını eda etti. Camide namaz öncesi dua eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hutbeyi de kendisi okudu. Hutbede camilerde yeniden cemaatle namaz kılmaya başladıkları için mutlu olduklarını belirten Başkan Erbaş, şunları dile getirdi:
ERBAŞ: ŞÜKÜRLER OLSUN “Yeryüzünde Allah’ın mescitlerindeki huzur ve güveni başka hangi mekan sağlayabilir? Ezan-ı şerifler yediden yetmişe müminleri birlik ve beraberliğe çağırır. Şükürler olsun bu çağrıya uyduk. Birlikte rüku, birlikte secde, birlikte dua ederek kulluğumuzu Rabbimize arz edeceğiz. 2,5 aydır mihraplarımız, minberlerimiz bizden, biz de onlardan ayrı kaldık, el firak el firak iniltileriyle bu ayrılığın ızdırabıyla kavrulduk. Özlemle, hasretle bugünü bekliyorduk. Şimdi ise aşıkın maşukuyla vuslatının mutluluğu ile hamdediyoruz. Aziz İstanbul’un kapıları 29 Mayıs 1453 günü muazzam bir fetihle İslam’a ve şanlı medeniyetimize açılmıştı. Sevgili Peygamberimizin iltifat ve övgüsüne mazhar olan ecdadımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz.”
Ayasofya Camii, Fetih Süresiyle yankılandı n İstanbul’un fethinin 567. yıl dönümü kutlamaları, Fatih Sultan Mehmet’in şehri aldıktan sonra ilk cuma namazını kıldığı Ayasofya’da düzenlenen “Fetih Şöleni”nde, Fetih Suresi okundu. Etkinlikte, daha sonra Fetih Duası okundu. Duaya Cumhurbaşkanı Erdoğan da eşlik etti. ŞEHRE GÜZELLİK KATTIK Etkinliğe video konferans yöntemiyle katılan Erdoğan, Ayasofya’da, besmeleyle başla-
dığı konuşmasında şunları dile getirdi: “Rabb’imden bu millete nice fetihler, nice zaferler, nice rızasına uygun başarılar nasip etmesini diliyorum. Fethin yadigarı Ayasofya’yı bu anlamlı günde mahzun bırakmayan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Biz bu şehri sadece fethetmekle kalmadık, güzelliğine güzellikler katarak yüzyıllarca sahip çıktık. Kendi hayatımızı da bu şehre adadık.”
Te
.
TÜRKIYE
rkısh NEWS PRESS
ep t k a c n a S i Pandem çıldı ia s e n a t s Ha
2 Haziran 2020
9
TÜRKİYE’DE ÖLÜM ORANI 2.8
Yapımı 45 günde tamamlanan Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı. Konuşmasının ardından açılış kurdelesini Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve diğer kabine üyeleriyle birlikte kesen Erdoğan, hastaneyi gezdi. Erdoğan, hastaneyi havadan da inceledi.
Hasta iyileşme oranında dünyanın en iyilerindeniz Bakanı Fahrettin Koca, ABD’nin AvS ağlık rupa-Avrasya İlişkilerinden Sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Matthew Bry-
ERDOĞAN:
Bütün dünyaya
şifa dağıtacağız
S
Virüsle mücadelede dünyaya sağlık dersi veren Türkiye, 1.5 ayda 1008 yataklı dev 2 sağlık kompleksini hayata geçirdi. Pandemi hastanelerinin ilki olan Sancaktepe Hastanesi’ni hizmete açan Erdoğan, “Türkiye’nin sağlık alanında geldiği seviyenin en somut örneği olan bu hastanelerimiz şifayı ülkemizde arayan herkese hizmet verecektir” dedi. ancaktepe’deki Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’nin açılış töreninde konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyaya sağlık dersi verdi. Hastanenin ülkeye hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, virüs salgınında kaybedilen tüm canlara rahmet dileyerek, şunları dile getirdi: “Biz kadirşinas bir milletiz. Ülkemize hizmet eden, bu uğurda fedakarlık gösteren hiç kimseyi unutmayız. Bunun için buraya Prof. Dr. Feriha Öz, Yeşilköy’de inşa edilen hastaneye Prof. Dr. Murat Dilmener, Hadımköy’de restore edilen hastaneye de Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş’un ismini verdik. Hastaya bir yudum su vermeyi, Hak şarabın içmek ile eş gören bir medeniyetin mensupları olarak sağlık çalışanlarımızın her birine şükranlarımızı sunuyoruz.” HEDEF SAĞLIK TURIZMI Hastanenin ülkeye kazandırılmasında emeği geçen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile ekibini ve yüklenici firma Rönesans grubunu tebrik eden Erdoğan, şunları dile getirdi: “Dünyada pek çok ülkede salgın sebebiyle sağlık sisteminin çöktüğü bir dönemde Türkiye, hem mevcut imkanlarını en
Türkiye’de normalleşme 1 Haziran’dan itibaren çok hızlı başladı
iyi şekilde kullanarak hem de işte buradaki gibi yeni imkanlar üreterek farklı bir konuma gelmiştir. Kapasitesinin tamamı gerektiğinde yoğun bakım altyapısına sahip olan bu hastanemizi, iki ay gibi kısa bir sürede tamamladık. İster ulusal, ister uluslararası hepsine hazır. Niye? Dedik ya sağlıkta sağlık turizmini hedefliyoruz ve bunu başaracağız. Şayet salgın acil bir ihtiyaç göstermiş olsaydı bu süreyi belki daha da kısaltabilirdik.” SAĞLIKTA DEVRİM YAPTIK Teknolojinin en ileri seviyede olanlarını transfer ettiklerini dile getiren Erdoğan, Türkiye’nin sağlık alanında geldiği seviyenin en somut örneği olan bu hastanelerin vatandaşlarla birlikte şifayı Türkiye’de arayan herkese hizmet vereceğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Salgın sürecinde sağlık konusunda ülkemizin elindeki imkanların kıymetinin çok daha iyi anlaşıldığına inanıyorum. Zira şu an itibarıyla 190’ı aşkın ülkeden talepler geldi ama biz 90’ı aşkın ülkeye, her türlü bu noktada sağlık ürünlerini gönderdik. Son 18 yılda inşa ettiğimiz 1526 yeni hastane, 4 bine
n Cumhurbaşkanı Erdoğan, virüsle mücadelede gelinen son noktayı ve normalleşme takvimini açıkladı. İşte 1 Haziran’dan itibaren başlayacak faaliyetler: l Şehirlerarası seyahat sınırlaması tamamıyla kaldırıldı. l Kreşler ve gündüz bakım evlerinin tamamı açıldı.
yakın tedavi kurumu, toplamda 240 bini bulan yatak kapasitesi, 1 milyon 100 bine yaklaşan sağlık çalışanı sayısı seviyesine ulaştık.” “HASTA ADAM” UMUT OLDU Muhalefetin şehir hastaneleri konusunda kendilerini topa tuttuğu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Ecdadın ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” ifadesine uygun şekilde ülkenin dört bir yanını en modern tesislerle donattık. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla sağlık hizmetlerinin kapasitesini artırmak ve kalitesini yükseltmek için yaptığımız her yatırımın karşılığını aldık. Dünyanın en kapsamlı ve en düşük maliyetli Genel Sağlık Sigortası sistemini kurmanın önemi salgın sürecinde daha iyi anlaşıldı. Amerika bile çözemedi işi. Rusya çözemedi işi. Hepsi sıkıntıda hepsi. Bizden destek istediler. Türkiye’deki Genel Sağlık Sigortası’nı incelemek için dünyanın dört bir yanından heyetler ülkemizi ziyaret ediyor. Daha bir asır önce ‘hasta adam’ yaftasıyla tarihe gömülmek istenen bir milletin bugün gıptayla takip edilmesi, bu gerçeğin en yalın ifadesidir.”
l Memurlar mesaiye başladı. l 65 yaş üstü patron işe başladı. l Yol güzergahlarındaki dinlenme tesisleri hizmete geçti. l Restoran, cafe, pastane, spor salonu gibi yerler açıldı. l Otellerin müşterilerine hizmet veren eğlence merkezleri açıldı. l Plajlar, milli parklar, bahçeler,
müzeler, ören yerleri açıldı. l Hayvan satış yerleri açıldı. l Sürücü ve kurslar açıldı. l Deniz turizmi, balıkçılığı ve taşımacılığı başladı. l Bireysel sporlar artık serbest. l Yurtiçi uçak seferleri; ilk etepta İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Trabzon’da başlatıldı.
za’nin “Ölüm oranları da Ankara’nın başarısını ortaya koyuyor. Johns Hopkins Üniversitesi verilerine göre 26 Mayıs itibarıyla Türkiye’de ölüm oranı yüzde 2.8” açıklamasını Twitter’daki hesabından paylaştı. Bakan Koca, Matthew Bryza’nın, Türkiye’nin koronavirüsle mücadelesine ilişkin açıklamasını kendi Twitter hesabından paylaştı. Bakan Koca, paylaşımında şunları aktardı: “Ölüm oranları da Ankara’nın başarısını ortaya koyuyor. Johns Hopkins Üniversitesi verilerine göre 26 Mayıs itibarıyla Türkiye’de ölüm oranı yüzde 2.8. Bu oran İngiltere’de 14.1. İtalya’da 14.3. Fransa’da 15.5. ABD’de ise 5.9. ABD Dışişleri eski Bakan Yardımcısı Matthew Bryza.” Bryza ise, Türkiye’nin koronavirüs ile mücadelesini şu cümlelerle övmüştü: “Şimdiye kadar, Türkiye’nin stratejisi işe yarıyor. Madrid, Lombardia veya New York’tan farklı olarak sağlık sistemi asla çökme noktasına gelmedi. Üstelik, Türkiye ekonomisi ABD ve Avrupa’nın çoğunda görülen yıkıcı etkilerden korundu.”
MİLLİ SONDAJ GEMİSİ KARADENİZ’DE
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yolun açık olsun ‘Fatih’ ilk yerli sondaj gemisi “Fatih”, Karadeniz’de sondaj faaliyetleri gerçekT ürkiye’nin leştirmek üzere İstanbul’un fethinin 567.
yıl dönümü olan 29 Mayıs’ta sefere çıktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Sahil Güvenlik botundan sondaj gemisini uğurladı. Gemi, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün altından geçerek yoluna devam etti. Başkan Erdoğan, “Fatih” için yaptığı paylaşımında, “Fatih Sondaj Gemimiz, İstanbul’un Fethi’nin 567. yıldönümü olan bu anlamlı günde Boğaz’ı geçerek yeni sondajlar için Karadeniz’e yol aldı. Rabbim’den hayırlara vesile olmasını diliyorum” ifadesini kullandı. Paylaşımda yer alan grafikte ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Ülkemizin menfaatlerini sadece 780 bin kilometrekare vatan toprağında değil, üç tarafımızda çevrili olan Mavi Vatan hattında da gözetiyor, koruyoruz. Fatih Sondaj Gemimize bu anlamlı günde başlayan görev yolculuğunda Rabbim’den muvaffakiyeler diliyorum” sözleri yer aldı.
: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER
TURKEY
TURKISHAIRLINES.COM
T
TURKEY
rkısh NEWS PRESS
TURKEY OUTPACES PEERS AS ECONOMY GROWS 4.5% IN Q1 AHEAD OF ONSET OF COVID-19
T
Although analysts say the fallout from the pandemic could result in a downturn for Turkey through midyear, strong growth seen in January and February could soften the hit.
urkey’s economy posted one of the fastest expansion rates among its peers in the first quarter of 2020, propelled by a surge in consumption that occurred just before a lockdown to stem the spread of the coronavirus pandemic was put in place. The country’s gross domestic product (GDP) grew 4.5% year-on-year in the January-March period, the Turkish Statistical Institute (TurkStat) announced Friday, after the economy showed a growth rate of 6% in the last quarter and nearly 1% in 2019 as a whole. Compared with the fourth quarter of 2019, the economy expanded at a seasonally and calendaradjusted 0.6%, TurkStat data showed. “The Turkish economy has grown 4.5% in the first quarter of the year, showing positive growth compared with world
examples,” Treasury and Finance Minister Berat Albayrak said, evaluating the data. “We will proceed more cautiously in the second quarter where we will feel the effects of the pandemic and hopefully witness a strong recovery period in the following periods,” Albayrak said on his Twitter account. The data demonstrated that the Turkish economy managed to remain less affected by the pandemic, which emerged in China last December and has so far infected over 5.8 million people worldwide and claimed more than
360,000 lives, compared with other big economies, while its growth data came in below analysts’ expectations. Turkey will be one of the countries least affected by the outbreak in terms of employment and growth, Albayrak said Wednesday, stressing the nation would end 2020 with positive economic growth despite negative forecasts due to the pandemic. “Despite this crisis, instead of contracting 5% to 10%, God willing, we will see positive growth at the end of this year,” the minister said.
W
Cases fall to 827 as Turkey eases into new normal n Turkey’s COVID-19 death toll rose by 23 on Monday as 827 new cases were confirmed in the past 24 hours, Health Minister Fahrettin Koca announced. In the past 24 hours, 974 more patients recovered from COVID-19, while the total number of recovered patients approached 130,000, Koca said on Twitter. “Our new number of cases is at the predicted level. The need for respiratory support is decreasing,” he said. The total number of tests performed in the country has exceeded 2 milli-
on, with 31,525 tests carried out in the past 24 hours. Koca urged citizens to continue to practice proper hand hygiene, wear masks and maintain social distance. “Better measures, better results,” he wrote. On Monday, a new life began for millions, especially for people in big cities who were subject to restrictions hampering daily life, as authorities lifted more measures. This “new normal,” as Erdoğan described, will determine the course of the pandemic that killed more than 4,500 people in the country.
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN @ikalin1
Judgment and wisdom
A
‘New normal’ begins in Turkey as most pandemicrelated restrictions lifted earing masks and adhering to social distancing, the Turkish public started what authorities describe as the new normal as the country lifted the majority of restrictions related to the COVID-19 pandemic on Monday. Airplanes took off, halfempty buses left big cities and restaurants started admitting customers nearly three months after the COVID-19 pandemic made its foray into Turkey. On Monday, a new life began for millions, especially for people in big cities who were subject to restrictions hampering daily life, as authorities lifted more measures. Turkey will now wait and see if the resumption of services, from domestic flights to intercity bus travel, will contribute to more cases or prove that it is safe to return to life as it was before the country’s first case was reported in the second week of March.
2 June 2020
fundamental problem in contemporary religious thinking in the Muslim world is the relationship between judgment (hukm) and wisdom (hikmah). How one understands the wisdom of a principle and then turns it into an act is key to a proper execution of human agency. Today, there is too much judgment and too little wisdom in our lives. In Islamic jurisprudence (fiqh), rules and principles come in the form of commands and prohibitions. They serve as guideposts that seek to ensure a life rooted in truth, virtue and ethics. From its inception in the first Islamic century, Islamic jurisprudence has provided detailed rules and judgments (ahkam) in order to ensure such a life through good deeds. But juridical principles and judgments are based on a deeper understanding of the goals of religion. Also called the “objectives of the religion” (maqasid alshariah), they are extensions of “wisdom” (hikmah), the reason for which anything is done. Wisdom explains the meaning and purpose of a belief or deed, without which they become empty, formulaic acts. The question of “why” takes precedence over the questions of “what” and “how.” Etymology helps to clarify this point. The word hikmah comes from the Arabic root h-k-m, meaning “to restrain” or “to prevent.” Hikmah prevents us from error as well as ignorance, injustice and blameworthy acts. The word hukm, derived from the same root, has a similar meaning: it, too, seeks to prevent us from intellectual error and moral vice. The “why” and “what” questions are thus closely interrelated. Muslim scholars have long discussed how things come to assume their essential meaning and purpose. Most Ash’arite theologians have held that something is good or bad because God has ordained it so. God’s will is the ultimate source of any judgment. Lying or cruelty is wrong because God has willed it so. By the same token, charity or honesty is good because, again, God has willed it so. Other Muslims including Mutazilites, philosophers and Sufis have objected and instead argued that God has willed something good or bad because they are good or bad in their essence. God has prohibited lying because it is evil by nature. God has ordained justice because it is good by its very nature. This does not diminish anything from God’s power because, first of all, God has created everything and secondly, God acts with wisdom and purpose. He does not order anything that goes against His own nature, which is based on truth, justice and mercy. Whether one chooses God’s will or
God’s nature as the ultimate basis for something to be good or bad, the question of wisdom remains essential for any discussion of religious faith and practice. In the final analysis, the seeming dichotomy between will and nature is false because God’s will is not separate from His nature. Furthermore, one of the names of God is al-Hakim, the one who possesses wisdom. The word hikmah is mentioned in the Quran 20 times and as something that God has bestowed upon the prophets as well as “whoever He wills.” Those who have been given wisdom have been given “much good” (2:269). Several verses (2:151, 3:164, 62:2) refer to Prophet Muhammad as “teaching wisdom” to people. Wisdom signifies understanding, truthfulness and compassion. It brings out the metaphysical and spiritual dimension in our beliefs and practices. It establishes us firmly in the truth so that we can live in veracity and sincerity. It gives meaning and purpose to what we do. It is crucial for Muslims to recover this sense of wisdom today. Without answering the question of “why,” religious life becomes shallow and incomplete. In hundreds of verses, the Quran urges its followers to look at the universe and themselves and understand the meaning and purpose of all there is. If God does not do anything without a purpose, He does not order human beings to do anything without a meaning and purpose either. For various theological and political reasons into which we cannot go here, Muslims have largely lost this sense of wisdom. Faith has been reduced to formalities, rituals and formula without much spiritual grace (barakah). This does not mean that one needs to attain the spiritual state of a saint to practice religion. But understanding the wisdom of a judgment or rule is part and parcel of any meaningful action. In the name of defending religion, some pass harsh judgments on people without understanding their spiritual needs, and without displaying much wisdom. They present a cold, ritualistic and onedimensional interpretation of Islam as a true religion. They even justify cruelty in the name of uprightness, arrogance in the name of faith and heartlessness in the name of law. Some go so far as to justify militancy and terrorism against both Muslims and non-Muslims in the name of defending the faith. All of this goes against the wisdom of faith and the compassion of the Prophet. A proper understanding of wisdom, virtue and compassion can help ameliorate many of the diseases that we see in the Muslim world. > Source: Daily Sabah / DEC 23, 2014
12
T
2 June 2019
Australia watchdog ACCC suggests news boycott of Google, Facebook
rkısh NEWS PRESS
TECHNOLOGY
Turkey exports more than 1,000 mechanical ventilators to combat coronavirus pandemic
competition watchdog suggesA ustralia’s ted that local media could organize a “collective boycott” of Google and Face-
book to force the tech giants to pay for news they put on their platforms. The radical idea was among a series of possible bargaining tools put forward by the Australian Competition and Consumer Commission (ACCC) as it considers a mandatory code of conduct for the tech firms. Other mechanisms laid out in a 33-page “Concepts Paper” included bilateral negotiations between Australian media organizations and the two tech behemoths and collective bargaining involving all the country’s news companies. But acknowledging the global reach and immense power of Google and Facebook, it said an “alternative bargaining framework” could be needed if direct negotiations fail. “A collective boycott, or the threat of a collective boycott, may encourage each of Google and Facebook to offer news media businesses more appropriate remuneration for the use of their content,” it said.
Trump to sign executive order targeting social media amid Twitter row
U
S. President Trump is expected to order a review of a law that has long protected Twitter, Facebook and Alphabet’s Google from being responsible for the material posted by their users, according to a draft executive order and a source familiar with the situation. News of the order comes after Trump threatened to shut down websites he accused of stifling conservative voices following a dispute with Twitter after the company decided to tag Trump’s tweets about unsubstantiated claims of fraud in mail-in voting with a warning prompting readers to fact-check the posts. The order, a draft copy of which was seen by Reuters, could change before it is finalized. On Wednesday, officials said Trump will sign an executive order on social media companies Thursday. The White House did not immediately respond to a request for comment. The executive order would require the Federal Communications Commission (FCC) to propose and clarify regulations under Section 230 of the Communications Decency Act, a federal law largely exempting online platforms from legal liability for the material their users post. Such changes could expose tech companies to more lawsuits.
Turkish ventilators are seen in production at an Arçelik factory in Çerkezköy district, Tekirdağ province, Turkey, April 12, 2020.
A
ddressing a meeting of a local trade chamber via a video link, Mustafa Varank said Turkey is also carrying out innovative projects for diagnostic kits and systems that will make a name for the country in the sector worldwide. Varank pointed out that many countries are facing crises in the production of basic medical equipment. “The discrimination between developed or developing countries has disappeared. Countries boasting their economic and technological power have been late in combating the pandemic,” Varank said. Over the last month, Turkey set up mass production of mechanical ventilators, which were designed by Turkish technology firm BIOSYS and produced with the backing of Baykar, major appliance firm Arçelik and defense giant ASELSAN. Baykar, ASELSAN and Arçelik supported BIOSYS’ mechanical
Turkey has exported more than 1,000 mechanical ventilators crucial in treating COVID-19, the country’s industry and technology minister said Wednesday.
MUSTAFA VARANK
ventilator model, rolling 100 units off the production line in just two weeks. As part of the project, 5,000 units will be produced by the end of May. With severe shortness of breath a hallmark of COVID-19, the pandemic has raised the need for medical ventilators, resulting
in a fresh impetus for defense, technology and automotive companies across the globe to research and manufacture the devices. Touching on economic indicators announced recently by the Turkish Statistical Institute (TurkStat), such as confidence indexes, Varank said readings are seeing an upward trend. Turkey’s services, retail trade and construction sectors improved in May, going up 10.8%, 5% and 31.1%, respectively, from April. The consumer confidence index also rose 8.5% month-on-month in May. “The concept of ‘confidence’ will be at the center of any type of economic activity,” Varank stressed.
COVID-19 claims another victim: Robocalls n Have you been missing something amid the lockdowns and stay-at-home orders? No, not human contact. Not even toilet paper. Robocalls. Industry experts say robocalls are way down - scam calls as well as nagging from your credit card company to pay your bill. The coronavirus pandemic has inflicted millions of job losses, and scammers have not been immune. YouMail, which offers a robocall-blocking service, says 2.9 billion robocalls were placed in April in the United States, down from 4.1
billion in March and 4.8 billion in February. That’s a daily average of 97 million calls in April, down from 132 million in March and 166 million in April. The main reason is that many global call centers have closed or are operating with fewer workers, said YouMail CEO Alex Quilici. While it may be odd to think of scams being run out of call centers rather than a dark, creepy basement or a garage, that’s often the case, particularly in countries such as India and the Philippines, experts said.
T
.
EKONOMI
rkısh NEWS PRESS
2 Haziran 2020
13
ÇALIŞANIN DÜNYASI
MURAT ÖZDAMAR
Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au
HAK’tan ICAS’a helal belge onayı
Türkiye’den ‘helal’ atağı
U
Helal Akreditasyon Kurumu (HAK), Uluslararası Uygunluk Değerlendirme Servisi AŞ’yi (ICAS) helal alanında belgelendirme yapabilecek yetkin kuruluş olarak onayladı. Bu onayla ICAS, uluslararası arenadaki büyüklüğü 6 milyar doları aşan helal belgelendirme pazarında artık çok daha güçlü ve güvenilir bir belgelendirme kuruluşu olarak varlık gösterecek. luslararası ticarette büyük önem arzeden “helal” gıda pazarında Türkiye’nin ağırlığı artıyor... HAK’tan yapılan açıklamada, küresel uygunluk değerlendirme pazarında Türkiye’nin de pay sahibi olabilmesi amacıyla kurulan ICAS’ın ağırlıklı olarak uluslararası alanda faaliyet gösteren bir belgelendirme kuruluşu olduğu bildirildi. Azerbaycan ve Moldova’da da yurt dışı yapılanması bulunan kuruluşun, sistem ve ürün belgelendirmenin yanı sıra artık helal belgelendirme konusunda da onaylı olduğu kaydedildi. 6 MİLYARLIK PASTA Türkiye’de ve yurt dışında faaliyet gösteren uygunluk değerlendirme kuruluşlarının helal akreditasyon başvurularını, uluslararası kabul görmüş standartlar çerçevesinde işleme alıp değerlendiren HAK’ın tüm denetimlerden başarıyla geçen ICAS’ın kurumdan
onay aldığı aktarılan açıklamada, “ICAS, uluslararası arenadaki büyüklüğü 6 milyar doları aşan helal belgelendirme pazarında artık çok daha güçlü ve güvenilir bir belgelendirme kuruluşu olarak varlık gösterecek” denildi. AVUSTRALYA’DAN DA BELGE MÜRACAATI Açıklamada, HAK’ın altyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından, akreditasyon başvurularını işleme almaya resmi olarak Ekim 2019’da başladığı hatırlatılarak, bu tarihten itibaren HAK’a 10’u yurt dışında (Avusturya, Avustralya, Etiyopya, Sırbistan, Bulgaristan, Tayvan, İsviçre, Hindistan, Azerbaycan ve Yunanistan) ve 13’ü de yurt içinden olmak üzere toplam 23 belgelendirme kurulu-
şundan akreditasyon talebi geldiği bildirildi. Açıklamada, ICAS’ın Türk Standardları Enstitüsünün (TSE) ardından HAK tarafından akredite edilen ikinci kuruluş olduğu vurgulandı. HAK’a helal akreditasyonu için başvuran diğer 21 kuruluşun ise tüm denetimlerinin tamamlandığına işaret edilen açıklamada, “Bu kuruluşlar, eksikliklerini gidermeleri ve gerek ulusal gerekse uluslararası standartlara göre belgelendirme yaptıklarını ispatlamaları halinde akredite edilecek” denildi. TALEP ARTACAK Sahte belgelendirme ihlallerinin önüne geçileğinin vurgulandığı açıklamada şunlar kaydedildi: “Böylece artan güvenle, özellikle içinden geçtiğimiz Kovid-19 günlerinde önemi daha da anlaşılan temiz ve güvenilir gıdaya erişimi muhtemel kılan helal pazarına yönelik talep de yükselecek.”
Y. Zelanda’da medya şirketi 1 dolara CEO’suna satıldı! n Yeni Zelanda’nın en büyük medya kuruluşlarından Stuff’ın Üst Yöneticisi (CEO) şirketi 1 dolara satın aldı. Stuff’ı bünyesinde bulunduran Avustralya merkezli “Nine Entertainment”tan Avustralya borsasına yapılan açıklamada, Stuff’ın CEO Sinead Boucher’e ay sonuna kadar tamamlanacak anlaşma kapsamında satılacağı belirtildi. Nine Entertainment’ın
CEO’su Hugh Marks, Stuff’ın yerel bir sahibinin olmasının rekabet ve Yeni Zelanda’daki tüketiciler açısından en iyi sonuç olduğunu ifade etti. 900 ÇALIŞANI VAR Şirketi 1 dolara alacak Boucher de konuyla ilgili yaptığı açıklamada, çok mutlu ve gururlu olduğunu söyledi. Alımla ilgili oldukça olumlu geri dönüşler aldığını belirten
49 yaşındaki Boucher, gazeteyi kapatma veya çalışan sayısını azaltma gibi bir düşüncesinin olmadığını dile getirdi. Ülkedeki günlük gazetelerden birçoğunu basan ve bir haber sitesini yöneten Stuff’ın, 400 gazetecinin de aralarında olduğu 900 çalışanı var. Koronavirüs öncesinde ekonomik zorluklar yaşayan Stuff’ın salgından bu yana reklam gelirleri de düşmüştü.
Emeklilikten vazgeçilebilir mi?
S
ORU: SSK şartlarından emekli olmak için dilekçe verdim. Bana beklediğimden daha düşük bir maaş bağlandı. Emekli maaşım yüksek olsun diye emeklilikten vaz geçmek ve daha fazla prim ödemek istemekteyim. Acaba yasal olarak bu olabiliyor mu? > Arif G. CEVAP: Emeklilik hakkı talebe bağlı haklardandır. Bu nedenle sigortalı SGK’ya yazılı olarak müracaat etmediği sürece SGK emekli maaşı bağlamaz. Mevcut uygulamaya göre emeklilik talebinde bulunan sigortalıya maaş bağlanmamış yani memur maaşı bilgisayara girip müdürü de maaş onayını yapmamışsa emeklilik talebinden vaz geçmek mümkün oluyor. Ancak maaş memur tarafından bilgisayara girilmişse bunu müdürü de onaylamışsa maaştan vaz geçmek mümkün olmuyor. Zaten maaş bağlamanın bu aşamaya gelmesi maaşın bankaya da iletilmesi anlamını taşıyor. Yalnız şunu hatırlatalım ki emeklilik yaşı gelince emekli olmak en avantajlı yoldur. Ayrıca emeklilik sonrası destek primine tabi çalışmak da mümkündür.
EMEKLILIĞI GELEN IŞÇI IŞTEN ÇIKABILIR
SORU: Ben sigortalılık süresini ve prim gününü tamamladım. Emeklilik yaşım ise 8 gün sonra doluyor. Şimdi üç aylık işten çıkış yasağı nedeniyle ben işimden çıkıp SGK’ya emeklilik dilekçesi verebilir miyim? > Hakan H. CEVAP: Çalışma mevzuatımızda 17 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe giren düzenleme gereği iş sözleşmeleri üç ay süreyle ahlak
ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında fesih edilemeyecek. Bir anlamda işverenlerin işçi çıkarmaları 3 ay süreyle yasaklandı. Ancak bu işçinin üç ay boyunca işten çıkmayacağı anlamına gelmesin. İşçi emeklilik nedeniyle işten çıkabilir veya iş bittiği için işçi işten çıkarılabilir. SGK işten çıkış kodlarına göre 2, 3, 5, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 23, 24, 25, 29, 30, 33, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41 kodları için çıkış yasağı yok. Bunların dışında kalan kodlar için işten çıkış yasağı bulunuyor. Okurumuz işten çıkışını yaptırarak akabinde SGK ya emeklilik dilekçesi verebilir. Ayrıca dilerse aynı veya farklı işyerinde emeklilik sonrası destek primine tabi çalışabilir.
ASKERLIK BORÇLANMASI SON YEDI YILA SAYILMAZ
Soru: Ben yıllardır esnaflık yaptım. Bu nedenle Bağ-Kur sigortalısı oldum. İşyerimi devrettikten sonra SSK’ya geçtim. Şu ana kadar 662 gün SSK primim oldu. SSK emeklisi olmak için toplam 1260 gün SSK primi olması gerekiyormuş. Askerliğimi 600 ise gün olarak yaptım. Askerliği borçlanınca bu SSK priminden sayılır mı? > Nihat G. CEVAP: Askerlik borçlanması yapılınca prim günü kazanılır ama bu “son yıl primi” olmaz. Prim, askerlik yapılan tarihlere yazılır. Bunun doğal sonucu askerlik borçlanma primi “son yedi yıl prim hesabı”na girmez. SSK emeklisi olabilmeniz için 1260 günden eksik kalan süreler için bizzat işçi yani SSK sigortalısı olarak tamamlamanız veya SSK yerine geçen EK-5 sigortalısı olmanız gerekiyor.
Ölüm aylığı için 1800 gün prim gerekiyor SORU: Benim babam esnaf iken vefat etti. Kendisi Bağ-Kur sigortalısıydı ve emekliliğine de daha 10 sene kalmıştı. Anneme babamın üzerinden bir maaş bağlanır mı? > R.Bilal D. CEVAP: Bağ-kur ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalının ödenmiş primlerinin en az 1800 gün
olması gerekir. Babanızın emekliliğine 10 yıl kaldığını belirtmişsiniz, bu babanızın 1800 günden fazla priminin bulunduğu anlamına geliyor. Annenizin SGK’ya yazılı olarak emeklilik dilekçesi vermesi veya e-Devlet şifresi ile emekli başvuru formunu doldurması halinde babanızdan dolayı Bağ-Kur dul aylığı bağlanır.
. GEZI
T
rkısh NEWS PRESS
2 Haziran 2020
15
. Sosyal mesafeli L I T A T Ü L L O R T N O K A
Türkiye’deki turizm cennetleri “kontrollü tatile” hazır... Antalya’da Kovid-19 tedbirleri kapsamında uyarı levhalarının asıldığı, şezlong ve şemsiyelerin yerleştirildiği dünyaca ünlü Konyaaltı ile Ege’nin incileri Çeşme, Kuşadası ve Didim’de hazırlıklar tamamlandı.
ntalya’da, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında çeşitli düzenlenmelerin yapıldığı Konyaaltı Sahili’nde denizde yüzerken de sosyal mesafe kurallarına dikkat edilecek. Ağırladığı turist sayısı bakımından “turizmin başkenti” olarak nitelendirilen Antalya’nın gözbebeği Konyaaltı Sahili’nde, yeni sezon için Kovid-19 tedbirleri kapsamındaki çalışmalar sürüyor. SAHİLLERE KOVİD-19 AYARI Plajda başlatılan pilot çalışmada kumsala aralarında 1,5-2 metre mesafe bırakılarak, 9 metrekarelik özel alanlar oluşturuldu. Şezlong ve şemsiyeler de sosyal mesafe kuralına göre yerleştirildi, engelliler için özel alanlar hazırlandı. Giriş ve çıkış noktalarının ayrı düzenlendiği, yönlendirme levhalarının asıldığı sahilde, turistlerin girişe asılan 10 maddelik kurallara uyması isteniyor. Ortak kullanım alanlarında maske takmanın zorunluğu olduğu sahilde, vatandaşın talebine göre oluşturulacak ikili, üçlü veya beşli şezlonglar her kullanımdan sonra dezenfekte edilecek. Plajda, salgının yayılmasını önlemek amacıyla sigara içmek kısıtlandı. Şezlong kiralamak yerine isteyen, tahtalar çakılarak, halatlar yardımıyla oluşturulan bölümlere kendi havlusunu sererek, şemsiyesini açarak, buralarda güneşlenebilecek. KUMSALDA ÇIPLAK AYAK YASAK Yine tuvaletlere sensörlü kapıların, fotoselli muslukların ve temassız sabunlukların takıldığı, çoklu yerine tekli duş ünitelerinin monte edildiği ünlü plajda, denizde yüzmek için de sıkı tedbirler alındı.
Vatandaşın sağlığı için her türlü tedbirin alındığı sahilde, kumsalda çıplak ayakla yürümek yasaklandı. Tatilciler, denize girene kadar terliklerini ayaklarından çıkaramayacak. “KALPLİ” SOSYAL MESAFE Ziyaretçiler sadece sahili kullanırken değil, denizde yüzerken de aralarında 1,5-2 metre mesafe koyacak. Mesafeyi ihlal edenler, kulelerdeki cankurtaranlar tarafından uyarılacak.
Sahilin yanında yer alan oturma alanları da yeniden düzenlendi. Çimlerin bulunduğu noktalara saksılardaki çiçeklerle kalp şeklinde “sosyal mesafe” alanları oluşturuldu. Vatandaşlar, bu alanlarda dinlenebilecek. EGE’NİN İNCİLERİ HAZIR Türkiye’de önde gelen turizm destinasyonlarından Çeşme, Kuşadası ve Didim’de plajlar, oteller ve ören yerleri de Kovid-19 tedbirleriyle yeni
dönemde misafirlerini bekliyor. Dünyaca ünlü plajlarda sosyal mesafe düzenlenmesi yapılırken şezlonglar mesafe kuralına göre sıralandı. ÖREN YERLERİ TEMİZLENDİ Kültürel ve tarihi mirasların bulunduğu ören yerlerinde de Kovid-19 düzenlemeleri hayata geçirildi. Efes, Afrodisyas, Akropol gibi UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan lokasyonlarda sosyal mesafenin korunmasına yönelik düzenlemeler yapıldı. Ören yerlerinin girişinde misafirlerin ateşi ölçülecek, maske kontrolü yapılacak. Dezenfektanların bulundurulacağı ören yerlerinde personel, sosyal mesafeye uyarısı yapacak. OTELLERDE SIKI TEDBİRLER Ege’deki oteller de müşterilerin sağlıklı tatil yapmaları için hazırlıklarını tamamladı. Dezenfektan kullanılarak ve ateşleri ölçülerek otele alınacak müşteriler, resepsiyonda da sosyal mesafe kuralına göre sıraya
girecek. Dezenfekte edilecek odalardaki bardaklar tek kullanımlık olacak. Görevli personel, maske ve siperlikle temizlik yapacak. SELF SERVİS OLMAYACAK Televizyon kumandası da tek kullanımlık poşetlere sarılacak. Restoranlar da otel müşterilerini sosyal mesafeye göre düzenlenmiş masalarda ağırlayacak. Yemeği müşteri almayacak, personel verecek. Deniz ve havuzlarda da sosyal mesafe kuralına göre düzenleme yapılacak.
T
WORLD
rkısh NEWS PRESS
2 June 2020
17
TARIH & EDEBIYAT
SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au
Conquest of Constantinople 1453-Istanbul
P
reparation for the conquest of Constantinople (Istanbul today) started in 1452. Huge canons that were necessary for the great siege were molded in Hungary, Rumeli Castle on the European side was constructed to control the Bosphorus, a mighty fleet of 16 galleys was formed, the number of soldiers were doubled, the supply routes to Byzantine were taken under control, and finally an agreement was made with Genoese to keep Galata neutral during the war. In April 1453, the first Ottoman frontier forces were seen in front of the city, the siege was starting. Here is a chronological dateline of the important points of the conquest: 6 April 1453 Sultan Mehmed pitched his imperial tent by the door of St. Romanus in Topkapi neighborhood. The same day the city was besieged from the Golden Horn to the Marmara Sea from the land. 6-7 April 1453 First cannons fired. Some of the fortresses in Edirnekapi neighborhood were destroyed. 9 April 1453 Baltaoglu Suleyman Bey launched the first attack to enter the Golden Horn inlet. 9-10 April 1453 Some of the fortresses on Bosphorus were taken. Baltaoglu Süleyman Bey seized the Marmara Islands. 11 April 1453 The big walls were bombarded by cannon fires. Holes and cracks were opened here and there. Serious destruction inflicted by ceaseless bombardment. 12 April 1453 The Ottoman fleet attacked the ships protecting the Golden Horn. The victory of the Christian ships decreased the morale of the Ottoman army. At the order of Sultan Mehmed, the Byzantine ships were pounded by mortar fire, and one galley was sunk. 18 April 1453, Night The Sultan gave his first crucial order. The attack lasted four hours but it was scattered. 20 April 1453 A naval skirmish took place close to Yenikapi neighborhood between the Ottoman fleet and four Byzantine warships with three supply ships full of food and weapons sent by the Papacy. The Sultan came to the shore himself and ordered Baltaoglu Süleyman Pasha to sink those ships by any means possible. The Ottoman fleet could not stop enemy’s ships. With this failure, the Ottoman army lost its morale and showed the signs of defeat. Ottoman soldiers started defecting from the army. Soon, the Byzantine Emperor wanted to take advantage of this situation and offered peace. The offer was supported by the Vizier Çandarli Halil Pasha, but was rejected by Sultan Mehmed. The siege and bombardment of the fortresses with cannons continued. During this chaos and widespread feeling of defeat, a letter from the Sultan’s spiritual teacher Aksemseddin promised good news about the conquest. Encouraged by this spiritual support, Fatih Sultan Mehmed escalated the attack and decided to add an element of surprise: the Ottoman fleet anchored in Dolmabahçe bay would be moved to the Golden Horn by land. 22 April 1453 In early hours of the morning, Byzantines were shocked and horrified when they saw Ottoman galleys moving down on the hills of the harbor. Seventy ships carried by cows and balanced by hundreds of soldiers via ropes were slid over slipways. By the afternoon, the ships were inside the well protected bay. The surprise appearance of the Ottoman fleet in the bay created panic among Byzantine residents of Constantinople. The wall on the shore of the Golden Horn became a vulnerable spot and some of the Byzantine forces were moved there. This we-
akened the defense of the land walls. 28 April 1453 The attempt to burn the Ottoman ships in the bay was prevented by heavy cannon fire. A bridge was constructed between Ayvansaray and Sutluce neighborhoods to attack the walls located on the shore of the bay. An offer of unconditional surrender was delivered to the Emperor through the Genoese. If he surrendered he could have gone wherever he wanted and the life and property of his people would have been spared. The Emperor rejected this offer. 7 May 1453 A three hour long attack was launched on the stream of Bayrampasa with a 30,000 strong force; but it was failed.
12 May 1453 A thunderous attack made towards the point between Tekfur Palace and Edirnekapi was defeated by the Byzantine defence. 16 May 1453 When the underground tunnel dug in the direction of Egrikapi intersected the Byzantine underground tunnel, an underground skirmish erupted. The same day, an attempt to cut the big chain blocking the entrance of the Golden Horn failed. The following day the attack was repeated, but again ended with failure. 18 May 1453 Ottoman forces launched another attack from the direction of Topkapi neighborhood by using a wooden mobile tower. The Byzantines burned the tower at night and emptied the trenches that were filled by Ottomans. Over the following days, bombarding of the land walls was continued. 25 May 1453 Fatih Sultan Mehmed, sent Isfendiyar Beyoglu Ismail Bey as an ambassador offering the Emperor to surrender for the last time. According to this offer, the Emperor and his followers could take their wealth and go anywhere they wished. The people who decided to stay could keep their belongings and estates. This offer too was rejected. 26 May 1453 According to rumors, European countries and especially Hungarians were planning to mobilize their troops to help the Byzantines unless the siege was ended. Upon hearing these rumors Sultan Mehmed gathered his war council. In the meeting Candarli Halil Pasha and his party defended their previous position, that is, of putting an end to the siege. Sultan Mehmed with his tutor Zaganos Pasha, his teachers Aksemseddin, Molla Gürani and Molla Hüsrev opposed the idea of quitting.
ESI HAFTANIN KELIM
They decided to continue the war and Zaganos Pasha was commissioned for preparations. 27 May 1453 The general attack was announced to the Ottoman army. 28 May 1453 The army spent the day by resting and preparing for the next day’s attack. There was a complete silence among soldiers. Sultan Mehmed inspected the army and encouraged them for the great attack. On the other side, a religious ceremony was held in Hagia Sophia Church. The Emperor urged people to participate in the defense. This would be the last Byzantine ceremony. 29 May 1453 Platoons positioned for the assault. Sultan Mehmed gave the order to attack at midnight. Inside Constantinople, while the soldiers positioned for war, people filled the churches. The Ottoman army launched its final assault. The first assault was performed by infantry and it was followed by Anatolian soldiers. When 300 Anatolian soldiers were killed, the Janissaries started their attack. With the presence of Sultan Mehmed, the Ottoman army was motivated and hand to hand fights started. A young soldier, Ulubatli Hasan, who first erected the Ottoman flag on Byzantine land wall, was martyred. Upon the entrance of the Janissaries from Belgradkapi neighborhood and the surrender of the last defenders in Edirnekapi front, the Byzantine defense collapsed. The Emperor was killed during street skirmishes. Turkish forces entered from every direction and crushed the Byzantine defense completely. Towards noon Sultan Mehmed entered the city. He went directly to Haghia Sophia Church and ordered to convert it into a mosque. Consequences of the Conquest The conquest of Constantinople has had such a historical impact in the world, some historians even marked the end of the Middle Ages. With the siege of Istanbul, the Ottomans proceeded to establish hegemony over numerous independent Turkish states (Beylik) within Anatolia (Asia Minor). The result of imperial conquest was to unify the Turkish populations in Anatolia. In turn, other non-Turkish, Muslim communities and principalities were brought together under the aegis of Ottoman leadership so that the Ottoman Beylik would eventually expand into an Empire. After the conquest, Ottoman Muslims were to take dynamic roles in shaping international politics. Up until that point European Christendom has kept Muslims from Asia Minor away, with Istanbul functioning as a border station for the Crusaders. But After the conquest, the sovereignty of the Muslims was assured, and they were no longer threatened by the Crusaders. Indeed Muslims would eventually begin European campaigns. Another critical significance of the conquest to world events and history was its relationship to the Renaissance. After the conquest, many Byzantine artists and philosophers emigrated to European centers, mostly Rome, taking with them valuable manuscripts regarding advanced intellectual developments. These intellectuals played a key role in the movement to revive and revise classical Greek culture. The clash and reunification of the two divergent schools sparked the ideological revolution known as the European Renaissance, and Byzantine intellectuals from Istanbul took their part in this movement. > Source: http://www.greatistanbul. com/conquest.html
Şüheda
n Şehitler. Şahitler. Dilimize Arapça’dan geçmiştir. Şahit kelimesinden türetilen, din ya da millet gibi Kutsal sayılan bir amaç
için ölen kişi mânâsındaki şehit kelimesinin çoğuludur. > Kaynak: Banu Ertuğrul & Onur Ertuğrul/ Lûgat365 – Bazı Kelimeler Çok Güzel
US anti-racism protests reach distant N.Zealand sweeping the United States P rotests over the death of George Floyd
reverberated on the other side of the globe Monday when thousands marched in solidarity on the streets of New Zealand. The rallies were peaceful in contrast to the days of sometimes violent protests in the U.S. after Floyd, an African-American, died while handcuffed and as a white police officer, who has since been charged with third-degree murder, knelt on his neck. In Auckland, about 2,000 people marched to the U.S. Consulate, chanting “no justice, no peace” and “black lives matter.” Another 500 gathered in Christchurch, with a similar number standing in the rain at an evening vigil at Parliament in Wellington where they were presented with hundreds of names said to be Americans who have died due to racial injustice. Nigerian-New Zealander musician, Mazbou Q, who organized the protest, said the gatherings were not just about the death of Floyd. “The ... persecution of the black community is an ongoing phenomenon. The same white supremacy which has led to disproportionate killings of black people in the U.S. exists here in New Zealand,” he told the crowd in Auckland. “We pride ourselves on being a nation of empathy, kindness and love. But the silence from the government and the media does not reflect that at all. In fact, it makes us complicit.” In Christchurch, where 51 people were killed by a self-proclaimed white supremacist last year, one speaker, Josephine Varghese, told the crowd: “We demand racial and economic justice. Black lives matter, indigenous lives matter, Muslim lives matter.” Police maintained a low-key presence as the protestors defied strict coronavirus regulations demanding gatherings be restricted to a maximum of 100 people, who must maintain social distancing. New Zealand is on the verge of eliminating the coronavirus with no new cases for 10 days. Of 1,154 confirmed cases, only one remains active.
PAZARTESI
Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Bilge Başafacan ÇAY MOLASI
. . T rkıye’nın
SESİ
CUMA
Tanyeli Serkan Uyanık
RADYOSU
TANYELI’YLE BIZ BIZE
I CUMARTES
info@turkishmedia.com.au 1300 917 566
SALI Ergül Uybadın Derya Sekmen
İzzet Anmak Serkan Uyanık Halil Yılmaz IZZET-I IKRAM
PERŞEMBE
Diyanet Sydney Saat 17-18 & 22-24 DIYANET SAATİ
- Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası Perşembe ve Cuma geceleri saat 22-24 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600
PAZAR
Zafer Uyanık Cem Birben MUHABBET ZAMANI
SATURDAY0 16.00-17.0
Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic
THE SOURCE
ÇARŞAMBA
T
rkısh
@turkiyeninsesiradyosu
MEDIA LIMITED
ÜMIT UYAR
ÇARŞAMBA
HAYATA DAIR
ELIF AYDIN
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ!
MURAT ŞIRIN
Tuğçe Uybadın
ŞAHIN ŞAHINKAYA
Büşra Erkan
Sülhan Yılmaz Gülten Akbar
MELBOURNE’IN SESİ
T
.
NOSTALJI
rkısh NEWS PRESS
2 Haziran 2020
19
EVRIM AYDIN
ESIN ÖZKOYUNCU
GIZEM PEHLEVAN
MURAT İPEK
Koronavirüs sürecinde evler güvenle sığınılan ‘yuva’ oldu Kovid-19’la mücadele sürecindeki evde kalma zorunluluğu, salgından önce adeta otel olarak kullanılan evleri ailelerin sığındığı yuvalara dönüştürdü. İster tek katlı, ister rezidans, ister apartman dairesi olsun sakinlerini tüm gün ağırlayan evler, mutluluğun, neşenin, aslında dışarıda olmadığını, evin huzurun ve güvenin simgesi olduğunu bir kez daha gösterdi...
KEMAL ÖZKAN
D
ünyayı kasıp kavuran yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede farklı yaş, meslek ve sosyo ekonomik sınıftan insanları buluşturan ortak nokta tarih boyunca güvenle sığındıkları evleri oldu. İster tek katlı, ister rezidans, ister apartman dairesi olsun sakinlerini tüm gün ağırlayan evler, pek çok keyfin, mutluluğun, huzurun ve neşenin aslında dışarda olmadığını bir kez daha gösterdi. Salgınla mücadele sürecindeki evde kalma zorunluluğu, koronavirüsten önce adeta otel olarak kullanılan evleri ailelerin sığındığı huzurun ve güvenin simgesi yuvalara dönüştürdü. BİR KEZ DAHA KEŞFETTİK Süreci doğanın içindeki evinde geçirenlerden Esin Özkoyuncu, evinde daha çok zaman geçirmeyi ne kadar özlediğini, evde kalmanın insanın kendine ayırabileceği en özel zaman olduğunu Kovit-19 sürecinde anladığını belirtti. “Hayatımızda olmazsa olmaz dediğimiz birçok seyin aslında çok da önemli olmadığını fark ettim” diyen Özkoyuncu, şöyle devam etti: “Yoğun çalıştığım için evde çok az zamanım oluyordu. Evden çalışma
FIRAT ERTAÇ
JALE-HÜSNÜ POLAT
sistemine geçmemle birlikte ailemle daha uzun ve keyifli zaman geçirmeye başladım. Ailecek bol bol film izledik. 1’inci sınıfa devam eden oğlumla daha önce yapmak istediğim ancak zaman ayıramadığım için ertelediğim etkinlikleri yaptık. Evim Kovid-19 dönemi öncesinde de benim için hep en özel, en kıymetli yerdi ama bu süreçte ev kavramını benim için daha da özel hale geldi.” DOĞAYLA İÇ İÇE OLDUK Jale-Hüsnü Polat çifti de Kovid-19 ile mücadele sürecinde, şehrin içindeki apartman dairesinden hobi bahçesindeki evlerine geldiklerini ve zamanlarını burada geçirdiklerini söylediler. Jale Polat, “Burada doğayla iç içe olduğumuz için nefes alabiliyoruz. Bahçeye çıkıp el işlerimi, hobilerimi
MUSTAFA BAŞTUTAN
EBRU BAKIR
yapabiliyorum. Bu beni çok mutlu ediyor” derken; Hüsnü Polat da ilk günlerde şehirde oldukları için tedirginlik duyduklarını belirterek, “Burada sağlıkla vakit geçirilebiliyoruz. Bahçede yapılacak iş çok. 65 yaş üstünün evden çıkmadığı süreçte bahçede olmamız çok büyük bir şans. Biz burada nefes alabiliyoruz. Bu da buzu mutlu ediyor” diye konuştu. EV GÜVENLİ LİMAN Sinan Yağmur da evin sadece uyunan değil, sığınılacak güvenli bir mekan olduğunu anladığını belirterek, şunları anlattı: “Dışarıda vakit geçirmeden de oluyormuş. Eskisi kadar çıkmaya gerek yokmuş. En azından bunu anladık. Araştırma yapmak istediğim birçok konuya vakit ayırabilme imkanı bulmak beni mutlu etti.”
SINAN YAĞMUR
Pilates eğitmeni Ebru Bakır ise, bahçeli bir evde oturduğunu, hiç olmadığı kadar bahçe işlerine ağırlık verdiğini söyledi. Kızının bu konudaki zevkli tasarımlarını bu süreçte fark ettiğini anlatan Bakır, “Bahçeyi onun önerileri doğrultusunda yeniden dizayn ettik. Ayrıca çeşitli hobiler edindim. Ahşap boyama yaptım” dedi. İŞ YERLERİ EVLERI OLDU Turizm sektörü çalışanlarının bazıları da bu süreci görev yaptıkları otellerde geçirdi. İş yerinin evi haline geldiğini belirten Fırat Ertaç, restoran şefi olarak Nevşehir’in Ayvalı köyündeki bir otelde hizmet verdiğini söyledi. Otelde güvenlik ve temizlik amacıyla kalmaya başladıklarını belirten Ertaç, “Otel bu süreçte bizim evimiz oldu. Gün içinde spor yaparak ve televizyon izleyerek, zaman geçiriyoruz” diye konuştu. Murat İpek de Ürgüp’te yaşadığını, 2 yıldır Ayvalı köyündeki bir otelde görev yaptığını belirterek, şunları anlattı: “Evime birkaç kere gittim. Onun haricinde oteli evim gibi benimsedim. Çiçek sulayarak, havuza girerek, günlerimizi geçiriyoruz. Otel şu an benim için evimden ve dışarıdan daha güvenli geliyor. Çalıştığım yer evim oldu.” DÜNYADA EV AHİRETTE İMAN! Ankara’da Foto Muhabiri olarak çalışan Evrim Aydın da süreci Batıkent’teki evinde geçirdi. Salon Tercümanı Gizem Pehlevan da salgından Ayrancı semtindeki evinde korundu. Öğretmenlik yapan Kemal Özkan ise normalde evde vakit geçiremediğini, evin huzur olduğunu öğrendiğini belirtti. Turizimci Mustafa Baştutan, bu zorlu süreci Nevşehir Ayvalı Köyü’nde giçirmiş... Tarih boyunca hep sığınılacak bir liman arayan insanoğlunun kurtarıcısı yine yanıbaşındaki evi oldu. Eee boşuna dememişler “Dünyada ev, ahirette iman!”
20
İlan ve kartvizit reklamlarınız
2 Haziran 2020 için rezervasyon: 0 433 162 655
rkısh SERI ILAN/MELBOURNE NEWS PRESS T ..
KAFEYE BAYAN ELEMAN n Abbotsford'da yeni açılan Kafemizde çalışacak Türk yemeklerinden anlayan bayan elemanlar alınacaktar MÜRACAAT: 0417 407 339
Direct from farm to outlet 4 Grapes 5kg $20 4 Charcoal 20kg $30 Open Wed to Fri 10am to 2pm Saturdays 930am to 12pm. Shop 4 /34 Marshall Road Airport West. Call Jenny on 0411505345 or Niki on 0452626978
SEKRETER ARANIYOR . Dallas’ta doktor kliniğinde çalışmak üzere İngilizce ve Türkçe’yi iyi bilen tecrübeli eleman aranıyor. Bilgi için 0 477 736 117’yi arayabilirsiniz.
’ta tonlarca ev var, birisi mutlaka size göre! “Tüm emlak ihtiyaçlarınız için tecrübe ve doğruluk ile size yardımcı olmaktan memnuniyet duyacağım”
HALİL OKUR Salesand Marketing Consultant M 0411 508 711 - T 03 9300 2344
hokur@barryplant.com.au
..
SERI ILAN/SYDNEY
T
rkısh NEWS PRESS
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 426 982 050
2 Haziran 2020
21
Radiology receptionist will be taken 3 Only candidates with experience in Medical reception work (Radiology preferred but not essential) need apply. 3 Excellent knowledge of Medicare - including eligibility criteria, and billing. 3 Outstanding customer service. 3 Enthusiastic, pleasant personality. 3 Services we offer include 3 Excellent team player. CT, X-ray, Ultrasound and 3 Good IT skills. interventional procedures. 3 Ability to work under stress 3 The position is for immediate 3 Excellent communication English start or can be negotiated for the & Turkish right candidate. 3 Experience with Kestral Location Auburn or Harris Park (Karisma). Resume to e-mail: 3 Experience with medical typing. info@crystalradiology.com.au
TOMMYS PİZZA AND KEBAB SHOP FAIRFIELD BÖLGESİNDE FULL TIME ÇALIŞACAK PİZZA VE PİDEDEN ANLAYAN ELEMANA İHTİYAÇ VARDIR. MB.0405136360 Mb.0469817275 Shop.no 02 97245544
Ustasından ses, saz ve müzik dersleri verilir, ayrıca enstrüman satılır. Zafer Uyanık 0457 133 254
22
T
2 Haziran 2020
ALEM-I İSLAM
HAYA EL-MUŞÎ
hayaelmusi@turkishmedia.com.au
Ramazan Bayramı sonrası düşünceler
A
llah için olan kardeşliğin mükemmel bir kulluk çeşidi olduğunu biliriz. Bu kulluk çeşidi yeri gelir sevap olur, yeri gelir imanı tamamlar, yeri gelir bizi cennete götüren amel olur. Bu ameli elde etmek için sevdiklerimizden hoşumuza gidenlerden verir ‘infak ahlakı’nı uygularız. Ramazan Bayramı sonrası, bildiğimiz ancak layıkıyla düşünüp amel etmediğimiz bazı hususları siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Kardeşliğimizin ortak değeri imandır. Toprak ve ırk farkı kardeşliğimizden bir şey kaybettirmez. Kardeşlerimize moral kaynağı oluruz, arkalarından dua ederiz. Din kardeşliğimizi dünyevî işlerde harcamayız. Allah için sever, Allah için sevilmeye çalışırız. Camilerimizi, mukaddeslik vasfı ile koruduğumuz gibi, kardeşliğimizi de korumaya çalışırız. Gönül dünyamız coğrafi sınırlar tanımaz. Çünkü İslam kardeşliği haritaları aşan, bizi cennette buluşturan bir kardeşliktir. Selam parolamızdır. Selam verir, selam alır, musafaha ederiz. (Tabii içinde bulunduğumuz salgın hastalık dolayısıyla dikkat ederek, kurallara uyarak, mesafeyi ihmal etmeyerek, tedbiri, takdiri, tevekkülü, maddi/manevi hususlara riayet ederek… ) Ziyaretleşmeyi kardeşlik haklarından görürüz. Mutluluğuna katılır, acısını paylaşırız. Din kardeşimize mali destekte bulunmayı o kardeşin de bu desteği suiistimal etmemesini, birbirlerine dinleriyle zarar vermemelerini önemser, küçük hataların bağışlamalarını arzu ederiz. İhmal edilsek de ilgileniriz. Vermeyene verir, zulmedeni affeder, kötülük yapana iyilik yaparız. İyiliği emreder, kötülüğü önlemeye çalışırız. Küçüğe merhameti, büyüğe saygıyı imani bir sorumluluk görürüz. Hasta kardeşini ziyaret eden mümin, o hastanın yanında Rabbini bulduğunu biliriz. Üstünlüğün mensubiyet ve âidiyetle değil, ‘takva’ ile olduğunu unutmayız. Allah için olan kardeşliğin mükemmel bir kulluk çeşidi olduğunu biliriz. Bu kulluk çeşidi yeri gelir sevap olur, yeri gelir imanı tamamlar, yeri gelir bizi cennete götüren amel olur. Bu ameli elde etmek için sevdiklerimizden hoşumuza
gidenlerden verir ‘infak ahlakı’nı uygularız. Bollukta ve darlıkta infak eder, öfkemizi kontrol altında tutarız. Sevgide de, nefrette de ölçüyü kaçırmaz, sevdiklerimizden bir gün ayrılacağımızı, kızdıklarımızla da bir gün barışıp yüz yüze geleceğimizi unutmayız. Helâla-harama azami hassasiyet gösterir, hududa riayet eder, sınırları aşmayız. İnandığımız gibi yaşamaya çalışırız. Dünyevîleşmeyiz. ‘Yığma ve çoğaltma tutkusu’ bizi oyalayıp durmaz. Sade hayat yaşamayı tercih ederiz. Geçinen ve geçinilen mümin oluruz. ‘Geçinilemeyende hayır yoktur’ ikazını unutmayız. Müminlerin ‘kardeşlik ilkesi ortada kalmasın diye’ gıybetin haram kılındığını, hasedin çirkin görüldüğünü, iyiliği emir kötülüğü nehiy prensibinin konduğunu Müminin ayıbını örtene ecir vaat edildiğini, kardeşliğin içi dolsun diye sadaka ve infakın teşvik edildiğini, sırf bu kardeşliğin bereketi ‘yüzleri güldürsün’ diye tebessümün dahi sadaka sayıldığını hiç hatırımızdan çıkarmayız. Selam vermenin, selama cevap vermenin, dinden imandan bir parça kabul edildiğini de… İslam, toprak bulduğu ilk yerde kardeşlik uygulaması yaptı. Asırların kinini toprağa gömdü. Birbirlerini görmeye tahammül edemeyenleri, omuz omuza aynı safta namaza durdurdu. Din kardeşliğinin namaz gibi oruç gibi dinin içini dolduran kavramlardan olduğu görüldü. Kardeşliğimiz de dinimizin bir parçası olarak vazedildi. Rabbimizden gelen şu ilahi mesajları dilimizden ve gönlümüzden düşürmeyiz: “Rabbimiz! Bizi ve bizden önce imanla göçüp gitmiş olanları bağışla! Kalplerimizde iman edenlere karşı en küçük bir kin bırakma! Rabbimiz! Unutur ya da yanılırsak, bundan dolayı bizi sorguya çekme! Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme! Rabbimiz! Tâkat getiremeyeceğimiz şeylerle bizi sorumlu tutma! Günahlarımızı affet, bizi bağışla, bize merhamet et! Sen bizim Mevlâmızsın, Kâfirler güruhuna karşı Sen bize yardım et! Duam, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah’a armağan olsun.” > YAŞAR DEĞIRMENCI
rkısh NEWS PRESS
.
DIYANET&KÜLTÜR Allah Rasulünden
Vahyin Dilinden
“Allah, sizin sûretlerinize (dış görüntünüze) ve mallarınıza bakmaz! Fakat sizin (ihlâs ve takvâ bakımından) kalplerinize ve amellerinize bakar.” . MÜSLIM
“Ey îmân edenler! Allah’tan ittika edin (takvalı olun) ve herkes yarına ne hazırladığına baksın…” . HAŞR SÜRESİ, 11. AYET
DIYANET’TEN ‘HAFIZLIK TESPIT SINAVI’ DUYURUSU
Hafızlık zamanı Kur’an kurslarında ve dışarıdan kendi imkanlarıyla hafızlıklarını tamamlayan öğrenci ve vatandaşlara yönelik 2020 yılı 2. Dönem Hafızlık Tespit Sınavı, başvurulara göre 29 Haziran’da başlayacak. Müracaatlar, il ve ilçe müftülükleri aracılığıyla 1-12 Haziran’da “https://dibbys.diyanet.gov.tr” internet adresi üzerinden yapılabilecek.
D
iyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Kur’an kurslarında ve dışarıdan kendi imkanlarıyla hafızlıklarını tamamlayan öğrenci ve vatandaşlara yönelik “Hafızlık Tespit Sınavı”nın yapılacağını duyurdu. Diyanet’ten yapılan açıklamaya göre, 29 Haziran’da başvuru durumuna göre 2020 yılı 2. Dönem Hafızlık Tespit Sınavı, 81 il müftülüğü ve il müftülüğü merkezlerinde gerçekleştirilecek. Müracaatlar, il ve ilçe müftülükleri aracılığıyla 1-12 Haziran’da “https://dibbys.diyanet. gov.tr” adresi üzerinden yapılabilecek. UZAKTAN EĞİTİM Vatandaşlar, hangi il içinde başvuru yaparsa o ilde sınava girecek ancak Kur’an kurslarında kayıtlı öğrenciler, uzaktan eğitim döneminde oldukları için sınav zamanı hangi ilde bulunacakları dikkate alınarak, müracaatı yapılırken bulunduğu il tercih
edilecek. Başvuru işlemlerini duyuruda belirtilen hususlara uygun yapmayan Kur’an kursu öğrencilerinden kurs yöneticileri, dışarıdan müracaat edenler ise kendileri sorumlu olacak. MÜRACAAT ŞARTLARI Sınava girmek isteyenler, belirtilen merkezlerden istediklerini tercih edebilecek. Müracaat esnasında T.C. veya Yabancı Vatandaşlık numarası bulunan bir belge ile bir adet fotoğrafın (son 6 ay içinde çekilmiş) bulundurulması ve başvuru yapanların iletişim bilgilerini (telefon numarası, açık adres, e-mail vb.) doğru yazması gerekiyor. Müracaatların sona ermesinden sonra adayın başvuru bilgilerinde herhangi bir değişiklik yapılmayacak. Başvuru yapanların kayıt işlemleri bittikten sonra ilgili müftülükçe “ön kayıt belgesi” almalarının yanı sıra adayların sınava
giderken “hafızlık tespit sınavı giriş belgesi” ile birlikte T.C. veya yabancı vatandaşlık numarasının yer aldığı kimlik belgelerinden birini yanlarında bulundurmaları gerekiyor. Bunlardan biri yanında olmayan aday sınava alınmayacak. SÖZLÜDEN 70 PUAN Sözlü olarak yapılacak ve 70 puan alan adayların başarılı olacağı Hafızlık Tespit Sınavı’nın sonuçları, 17 Temmuz itibarıyla “https://dibbys.diyanet.gov.tr/EHYS/Hafizlik/HafizlikSinavSonucuSorgulama.aspx” internet adresi üzerinden öğrenebilecek. Sınavda başarılı olanların “hafızlık belgeleri” eğitim gördükleri Kur’an kursunun bağlı olduğu müftülüğe, hafızlığını kendi imkanlarıyla tamamlayan ve dışarıdan sınava katılanların belgeleri ise başvuru esnasında belirttikleri müftülüklere gönderilecek.
Ali Erbaş’tan yeni normal dönem uyarısı n Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, (Kovid-19) tedbirlerine ilişkin açıklamada bulundu. Twitter hesabından paylaşımda yapan Erbaş, şunları kaydetti: “Dünyanın salgınla mücadelesinde en önemli ilke, Peygamberimizin ‘Salgın hastalık bulunan yere girmeyiniz, böyle bir yerde iseniz oradan çıkmayınız.’ hadisi oldu. Ülke olarak bu süreçte gösterdiğimiz hassasiyeti şimdi de yeni normal dönemde devam ettirmek için maske, mesafe ve imanın yarısı temizliğe devam edelim.”
İYILIK İ HAREKEDTE! HER YER n Almanya’da Diyanet İşleri Türk İslam Birliğine (DİTİB) bağlı Duisburg Merkez Camisi, virüs salgınında Sandberg-Homberg Huzurevinde kalanlara temizlik ve gıda ürünlerinden oluşan yardım paketi dağıttı. 80 kişinin yaşadığı huzurevi sakinleri için hazırlanan paketler, caminin din görevlisi Niyazi Tok ve Özer Mert tarafından kapıda Yurt Müdürü
Ralf Krause’ye verildi. Krause, “Virüs sebebiyle zor bir dönem geçiriyoruz.Ancak birlikte daha güzel faaliyetler yapacağız” dedi. Tok da, “Bu günlerde hepimizin birbirimize ihtiyacı var” ifadelerini kullandı. Huzurevinin sosyal hizmetler sorumlusu Bengi Azcan ise çok kültürlü huzurevinin sakinleri adına cami yetkililerine teşekkür etti.
RK FATMA GshEneNwsÇpresTs.cÜom.au
S
T
2 Haziran 2020
R LEZZETLI TARIFLE
24
fgencturk@turki
rkısh NEWS PRESS
.
YEMEK&HOBI
ANADOLU’NUN ENFES YEMEKLERINI AYAĞINIZA GETIRIYORUZ
Evde Tirit Kebabı keyfi Tirit kebabı görsel olarak meşakkatli gözükse de aslında yapımı oldukça pratik! Şanıyla türkülere konu olan Tirit, bu kez farklı bir haliyle sofranıza konuk oluyor. Kıtır ekmeklerin üzerine hazırladığımız kıymayı koyuyor, en sonda da nefis tereyağlı sosla yemeğimizi taçlandırıyoruz!
unumuyla sizi kendine aşık edecek, lezzetiyle kalbinizi çalacak nefis bir lezzetle karşınızdayız! Şanıyla türkülere konu olan tirit, bu kez farklı bir haliyle sofranıza konuk oluyor. Kıtır ekmeklerin üzerine hazırladığımız kıymayı koyuyor, en sonda da nefis tereyağlı sosla taçlandırıyoruz! Tirit kebabı görsel olarak meşakkatli gözükse de aslında yapımı oldukça pratik! Diğer bir deyişle kısa sürede lezzetli bir ana yemek hazırlamak isteyenler için mükemmel bir tercih. Haydi gelin bu akşam sofranızı birlikte donatalım, tirit kebabını akşam yemeğine buyur edelim! KAÇ KİŞİLİK 4 porsiyon HAZIRLAMA SÜRESİ 20 dakika PİŞİRME SÜRESİ 30 dakika MALZEMELER Kebap için: l 100 gram tereyağı l 8 dilim ekmek l 300 gram kıyma l 1 adet kuru soğan
Nefis tereyağlı sosuyla eşsiz tarif
l 1 yemek kaşığı domates salçası l 1 adet domates l 1 çay kaşığı tuz l 1 çay kaşığı kimyon l 1/2 çay kaşığı karabiber Üzeri için: l 50 gram tereyağı
l 1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber Servisi için: l 500 ml. et suyu l 1 kase ayıklanmış maydanoz l 1 kase süzme yoğurt NASIL YAPILIR? 1- Tüm malzemelerinizi hazırlayın.
2- Ekmekleri küp küp dilimleyin. 50 gram tereyağını eritin ve fırın kabına aldığınız ekmeklerin üzerine gezdirip hafifçe karıştırın. Fırının ızgara ayarında 180 derecede 15 dakika kadar fırınlayın. 3- Bir tavaya 50 gram tereyağını ekleyin, eridikten sonra kıymalarınızı ekleyin ve orta ateşte kavurmaya başlayın. 4- Kıymalar renk alıp suyunu saldıktan sonra küp küp doğramış olduğunuz soğanları ekleyin. 5- Soğanlar yumuşayınca önce salçayı ekleyip karıştırın. Ardından küp küp doğramış olduğunuz domatesleri ekleyin. 6- Ardından baharatlarını ekleyerek güzelce karıştırın. Bu şekilde 4-5 dakika daha kısık ateşte pişirin. 7- Üzeri için 50 gram tereyağını bir sos tavasında eritin ve 1 tatlı kaşığı toz kırmızı biberle karıştırın. 8- Küp kesip fırında kıtır hale getirdiğiniz ekmeklerin servis tabağınıza alın. Isıtmış olduğunuz et suyunu bir kepçe yardımıyla tabaklara dağıtın. Arzuya göre üzerine süzme yoğurtu ekleyin. 9- Son olarak kıymayı eşit olarak dağıtın. Tereyağı ile hazırlamış olduğunuz sosu üzerine gezdirin. Maydanozları serpiştirip sıcak olarak servis edin. Afiyet olsun!
ÇÖREK OTU YAĞI, TÜM DERTLERE DEVA! Çörek otu yağı nedir? Faydaları nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir? Şifa deposu çörek otu yağı ile ilgili bilmeniz gereken her şey... l Diyabet diğer bir adıyla şeker hastalığı için de faydalıdır. l Kan damarı duvarlarının esnekliğini arttırmaya yardımcı olur. l Kronik yorgunluğa iyi gelir. l Safra kesesi taş oluşumu ve böbrek taş oluşumuna karşı etkilidir. l Dolaşım sistemine yarar sağlar. l Cinsel gücü arttırıcı etkisi vardır. l Ateş düşürmeye yardım eder. l Amfizem rahatsızlığına karşı kullanılabilir. l Kan basıncını ve yüksek tansiyon yani hipertansiyonu düşürür. l Kolesterolü düşürücü etkisi de vardır. Kolesterolü dengeler. l Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar. l Diş ağrılarını geçirmeye yardım eder. l Gebelikten sonra emzirme dönemini arttırır, doğum yağmış annelerde süt artışı sağlar. l Romatizma ağrılarını dindirir. l Kanı sulandırır. l Eklem ağrıları, artrit ve romatizmaya iyi gelir. l Uykusuzluk çekiyorsanız şifayı çörek otu yağında bulabilirsiniz. l Kas ağrıları için bir çay bardağı çörek otu yağı ile masaj yapabilirsiniz. l A, B, ve C vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi değerli bileşenleri içerir. l Yaraları iyileştirici özelliği vardır. l İltihap giderici ve idrar söktürücüdür l Cilt hastalıklarını tedavi edicidir. l Antioksidan özelliğe sahiptir. l Zayıflamaya yardımcı olur. l Hazmı kolaylaştırır. l Mikrop ve virüslere karşı koruyucudur. l Baş ağrısına iyi gelerek baş ağrısını geçirir.
l Bağırsak kurtlarını düşürücü etki yapar. Bağırsak parazitlerini geçirir. l Sindirim sistemini rahatlatır. Gaz giderici özelliği vardır. l Kabızlığı gidermeye yardım eder. l Dizanteriye karşı fayda sağlar. l Hemoroid yani basur için de iyileştirici özelliği vardır. l Burun tıkanıklığını giderir. l Astım yada alerjik reaksiyonları olan kişilere de fayda sağlar. l Bronşit ve öksürüğe iyi gelir. Özellikle kış hastalıkları olan nezle, grip için etkilidir. l Inflamasyon azaltir NASIL TÜKETİLMELİDİR? l 2 kez bir çay kaşığı; sabah kahvaltıdan 20 dakika önce, ve yatmadan önce alınır. l Soğuk pres şeklinde üretilen, koruyucu, katkı maddesi olmayan ve karışım yağ içermeyen çörek otu yağı tercih edilmelidir. l Açıldıktan sonra güneşin görmediği yerde tutulur.
NEREDEN TEMİN EDİLİR?
Çörek otu yağımız soğuk pres makinelerinde üretilmektedir. Ayrıca taze Türk kahvesi çekilir. Adres: Shop 2/184-186 Haldon St, Lakemba NSW 2195 Phone: 0416 143 342 ALTIN KÖPRÜ VIDEO Adres: 4 Civic Rd, Auburn NSW 2144 Phone: 0296 432 184
50 ml: $20 5 100 ml: $3 0 250 ml: $7
*ADVERTORIAL
A
klınıza gelebilecek her türlü hastalığa karşı koruyucu görevi gören çörek otunun faydaları saymakla bitmez. Pek çok sağlık sorununa iyi gelen bu şifalı bitki günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Üzerine en çok bilimsel araştırma yapılan bitkilerden biridir. ÖLÜMDEN BAŞKA HER DERDE DEVA! Türkiyemizde çörek otu diye bilinen ‘Nigella Sativa’nın ölümden başka tüm dertlere deva olduğunu bize sevgili Peygamberimiz (s.a.v) tarafından 1400 sene önce, bildirmiştir. Tarih boyunca tıbbın gözde bitkilerinden biri olmuştur. ÇÖREK OTU YAĞININ FAYDALARI l Kansere karşı koruma sağlar. Prostat ve meme kanserini yavaşlatır, akciğer kanserine karşı da koruyucudur l Mide bulantısı ve ağrıları için bire birdir. l Kalbi korur. l Sinüzite iyi gelir. l Saçların yapısını korur ve saçların kolay, sağlıklı uzamasına yardım eder. l Saç dökülmesini önler, saçların erken beyazlamasını engeller. l Sinir, stres depresyon ve gerginlikten uzaklaştırır.
BULMACA Bir cins peynir Kurtulmuş erkek
Ahmaklık
Mat. bir sayı
Bir kadın adı
Kızartma kabı
Açıklama
Sanem
Sürekli elinden kaza çıkan
T
rkısh NEWS PRESS Mektup
Aslında olmayan, farz edilen
Söylenti
Öz su
Bir gezegen
Tibet rahibi Cömertlik
Bir erkek adı
İlçe
Bir asalak
İhrama girilen yer Ayrılık
Yabancı Yetmeyen İlave Değişik odaklı mercekle alıcı devindirimi
Mikroskop camı
Potasyum'un remzi
Bir asalak
Büyük tepsi Yapıt
Milli İstihbarat Teşkilatı
Bir kıta 2
Bir din devleti Bir ihanet merkezi
Rey
İşte
Uygarlık
Ulema cübbesi
İmkan Metal iplik Lityum'un remzi İnanış
Bir renk
Para birimimiz Eğilim
Toplumun önde gelenleri
Telefon ağı 3
Durum
Velilerin özel halleri
Hayır (a)
Saçmalama, abuk subuk konuşma
Spor ayakkabı alt çivisi
Defa Bir geyik cinsi Kayıp kıta
Var sayalım
Zühre yıldızı Sodyum'un remzi
Kolaylık
Hiç evlenmemiş Karadeniz halkı
Kükürt'ün remzi
Tamam anlamında Yemekli ziyafet
Put
Bir peygamber
Kaynak gazı
Fecr vakti
Keçi sağan
Safha
Bizmut'un remzi
Bir meyve Bir kadın adı
Delikli kumaş Tesbih başlığı
Bir hayvan
Ender rastlanan
1
Mat. bir sayı
Aşama, basamak
Ünlü biatımız
Bir çalgı
25
2 Haziran 2020
Kör
Hz. Peyg. (as) annesi
İsteme, dileme
Köle azat etme
Bir ilimiz
Kas Bayan
Belli bir gayeyle yap. işler
Namus
Uzaklık işareti
Bir uzvumuz
Kıyı
Uyku
Eşkıya
Bir kadın adı
Bir makam 4
Edipler Aşikâre
Sonra (İng.) Elçi Lale bahçesi
Matem
İnhisar
Önde, ilerde
Bir sebze
İşte Fiyat yaftası
Mısır'da bir nehir
Tayin
Gelecek
Kurtuluş Hayret ifadesi
Bir binek hayvanı
Kalsiyum'un remzi
Bir ilimiz
Öbür dünya
Bir kadın adı
5
Babanın kız kardeşi Eski bir uygarlık Bir kan hastalığı
Bir ünlem
6
Mağara
Hastalık
Astrolon
Bebek yemeği Yunanistan'ın başkenti
Emeller (a) Pilotlara yayınlanan bülten
Manyetik rezonans Üzüm kütüğü
Derme çatma yapı
Koruma alanı
Olay
Dilsiz
Vilayetin başı Toplumun önde gelenleri Bazen
Fasıla
Limonluk
Bir kadın adı
Bir kadın adı
Ceza Kat
Bir çalgı Bir ünlem
Cet
Zihin
Çaput
S.Arabistan'da bir şehir
Beter, fena
Eski devirlere ait
Nûzul
Hayvansal bir gıda
Kısa zaman
Sanki
Köpek
Delik kapatan parça
Bir ilçemiz
Rab
Görünme
Esma'ül Hüsna'dan
Üflemeli bir çalgı Gayrimeşru ilişki
Arapça çokluk edatı Eserler (a)
Banyo, mutfak taşı
Kat kat yatak
Yetmeyen
Hesap dökümü
Bütün
Valide
Matem
Padişah çadırı
Elsiz veya kolsuz kimse
İşaret
Mısra
Neden, niçin
7
Bir nota Süren, sürücü
Sinir hastalıkları
Dinsiz
Lisan
Tir
Tahıl tozu
Derviş selamı
8
9
Tabii, organik
Nisbet
Sıra
Akit Gazetesinin bânisi
ŞİFRE SÖZCÜK
Şaşma ünlemi
İlgi
Ufuklar
Bir erkek adı Allah (cc) boyun eğme
Bayram öncesi
Alış veriş
Uyku
Doğu Anadolu'da bir tür döğme Bir uzak doğu sporu
Takip edilen yol
Çin'de bir bölge
Şiirde tekrar kısmı
Kiriş
Metal parçaları yapıştıran madde
Katışıksız
Katışıksız
Mevzi
Duman rengi
Küçük
Tufeyli
İlave
1
2
3
4
5
6
7
8
9
26
2 Haziran 2020
Editor: Davut Kılıç Auburn FC david.kilic@hotmail.com
T
rkısh NEWS PRESS
SPOR MİLANLI HAKAN ÇALHANOĞLU:
Bisikletiyle hacca giden
ADAMIN HIKÂYESI “Bisikletiyle hududu kaçak olarak geçen ve Hacı olan takkeli ve aksakallı Mehmet Neşet Öz, seyyar bir vaiz, dönüşte Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan tevkif edilmiştir’ yazıyor eski bir gazete kupüründe. Hemen dikkat kesiliyorum!..
5
6 yıl önce Hendek’ten yola çıkıp Hacca giden Neşet Amca, kendi aramızda konuştuğumuz ‘Bisikletle Hacca gidebilir miyiz?’ sorusunun cevabını o zaman vermiş. (Hemen araştırmaya başlıyorum.) 1911’de Düzce’de doğan Mehmet Neşet Öz, Çanakkale şehitlerinden Esat Öz’ün oğlu. 3 yaşlarındayken hem öksüz hem yetim kalan Öz, yakın akrabaları tarafından büyütülüp eğitimini tamamlıyor ve memleketinde imam olarak göreve başlıyor. 1952 yılında Hacca gidip geliyor ve sonraki yıllarda Adapazarı Hendek Kargalı Hanbaba köyüne yerleşiyor. BİSİKLETLE TEBLİĞ Müftülüğün görevlendirmesi üzerine şehir şehir gezerek gezici vaizlik yapıyor. Vazifesi sırasında bisikletiyle kaza geçiriyor, kamyonu sollama yaparken arkasından gelen taksiyi görmüyor, sadece bisikleti parçalanıyor. Kazaya rağmen bisiklet sevgisinden vazgeçirmiyor. “Hercules” marka yeni bir bisiklet alıyor. Gezici vaizliği esnasında Türkiye’nin dörtte üçünü bisikleti ile geziyor. Bisikletin tüm tamir işlerini de kendisi yapıyor. Aradan yıllar geçiyor… 1964 yılında bisikletiyle Hacca gitmek istiyor. (Fakat gideceğini kimseye ilan etmiyor.) Cebinde sadece 66 lirası var. Yollarda paraya çok ihtiyacı olmuyor. Vaaz verdiği yerlerde önüne sofralar kuruluyor. Cilvegözü Sınır Kapısı’na
Arabadan arabaya aktarma yaparak Amman’a varıyor ve bisikletine kavuşuyor. (Ürdün ve Suriye’yi geçtikten sonra) ‘Nasılsa memleketime gidiyorum’ diyerek bisikletiyle Türk hududuna geliyor. İşte orada, 5.000 liralık döviz almadığı ve kaçak geçtiği için tutuklanıyor. (Savcılığa çıkarılan) Mehmet Neşet amca, ‘Bu suçsa ben Beytullah’ı görmeye gittim. Gavur olmaya gitmedim ya, ne yaparsanız yapın’ diyor, cezasına razı oluyor. HAC UĞRUNA HAPİS Mehmet Neşet Öz’ün bisiklet Mehmet Neşet Öz yolculuğu savcının çok dikkatini Amca bu fotoğrafıyla çekmiş. Savcının talebiyle gazetelere haber olmuş. bisikletli fotoğrafı çekiliyor. Ve o fotoğrafı Hürriyet Gazetesi basıp haber yapıyor. Ailesi olayı varıyor. 1952 yılına ait gazeteden görüp öğreniyor, pasaportunu gösteriyor. Fakat yanına gidiyorlar fakat alıp 5.000 lira döviz alması gerektiği gelmek mümkün olmuyor. söyleniyor, parası olmadığından Mehmet Neşet amca 27 gün geçemiyor. cezaevinde yattıktan sonra beraat MAYINDAN GEÇİYOR ediyor. Yol arkadaşı bisikletiyle Yolundan vazgeçmiyor. Tel otobüs bindirilip evine örgülerden bisikletini atıyor. gönderiliyor. Ardından kendisi de atlıyor. Bu Uzak akrabaları ve köylüleri kez bisikletini kucağına alıyor. Hacı Mehmet Neşet Öz için hep Mayın tarlasından geçip Suriye ‘Yollarda ölecek, ölüm haberi asfaltına çıkıyor. Bisikletine gelecek’ dermiş. Fakat vefatı binerek hızla ilerliyor. Amman’a söyledikleri gibi olmamış. varıp mola verdiği sırada ‘YARIN BENİM BAYRAMIM’ tanıdıkları ile karşılaşıyor. Vefatından bir gece önce ‘Buradan öteye zorlanırsın, köyündeki dört kahveye bizimle gel’ diyorlar. Başta kabul de girerek herkese çaylar etmiyor ama zorla ikna ediyorlar. ısmarlamış, ‘Yarın benim Bisikletini Amman’da birisine bayramım var’ demiş. emanet edip tanıdıklarıyla Ertesi gün, 19 Şubat 1976’da yola devam ediyor. Otobüsle sabah saatlerinde yatağında Mekke’ye varıp Hac vazifesini huzur içinde vefat etmiş. Nur tamamlıyor. içinde yatsın. Allah rahmet Dönüş yolunda (bir aksilik eylesin... yüzünden) otobüsü kaçırıyor.
Cimbom’a gelirsem çok mutlu olurum
İ
Trabzonspor Pereira ile sözleşme uzattı!
V
K Latif olma hali Son
H Eski bir ceza
K Bir, tek
n Süper Lig’e verilen koronavirüsü arası 12 Haziran’da sona erecek ancak maçlar seyircisiz oynanacak. Taraftarsız kalan kulüpler, çareyi karton seyirci uygulamasına gitmekte buldu. Avrupa’da örnekleri olan projeyi Galatasaray’ın ardından Beşiktaş ve Fenerbahçe de kullanacak. Ezeli rakipler, konuyla ilgili resmi sitelerinden duyuru yaptılar. Siyah-beyazlı ekip, virüs salgını nedeniyle seyircisiz oynayacağı 4 iç saha maçı için ‘Ruhumuz Yeter’ sloganıyla taraftar projesi başlattı. Kampanyaya 129 TL ödeyerek katılacak taraftarların fotoğrafları, Vodafone Park’ta oynayacak maçlarda tribünlere konulacak. Fenerbahçe de 5 lig ve 1 kupa
maçı için benzer bir uygulamaya gittiğini resmi sitesinden açıkladı. Sarı-lacivertiler de 129 TL karşılığında taraftarların fotoğraflarını tribünlere koyacak. RUHUMUZ YETER! Beşiktaş’tan yapılan açıklamada, şöyle denildi: “Kulübümüz, Futbol A Takımımızın Covid-19 salgı-
nı nedeniyle seyircisiz oynayacağı dört iç saha mücadelesi için, ‘Ruhumuz Yeter’ sloganıyla karton taraftar projesi başlattı. ‘Ruhumuz Yeter’ diyen Büyük Beşiktaş Taraftarı’nı Kulübümüzün başlattığı taraftar maketi projesine destek olmaya davet ediyoruz.” SEVDIK SENI HER ŞEYDEN ÇOK Fenerbahçe’nin açıklaması ise şöyle: “Yağmurlu günler de gördün, güneşli günler de. Bazen güldün, bazen ağladın ama hiçbir zaman geri dönmeyi düşünmedin bu yoldan! Şimdi daha yüksek sesle ‘Sevdik Seni Her Şeyden Çok’ demek için katıl aramıza! Tribünlerin sessiz kaldığı bu günlerde FENERBAHÇENİ yalnız bırakma!”
irüs sürecinde transfer çalışmalarını sürdüren Trabzonspor, geçtiğimiz günlerde Balıkesirspor’dan genç futbolcu Rahmi Anıl Başaran’ı kadrosuna katmıştı. Bordo-mavililer bu kez iç transferde yıldız futbolcu Pereira ile anlaşmaya vardı. Karadeniz temsilcisi, Portekizli sağ bekin kontratını bir yıl daha uzattı.
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Seçkin, nitelikli Fotoğraf mak.
Sıtma ilacı
Seyircisiz maçlara kartonlu taraftar çözümü
talyan devi Milan’da forma giyen milli futbolcu Hakan Çalhanoğlu, isminin sık sık anıldığı Galatasaray hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cimbom taraftarı olduğunu hiç saklamayan Hakan, sarı kırmızılı formayı giymesi halinde mutluluk duyacağını söyledi. Koronavirüs sonrasında durumu değerlendiren Hakan, şunları söyledi: “Bayburtlu olarak Milan’da oynadığım için gurur duyuyorum. Milli takımda herkesin birbirine saygısı var. Önümüzdeki maçlarda UEFA Avrupa Ligi’ne katılabilmek için savaşacağız. İleride Galatasaray’a gelirsem çok mutlu olurum.”
Kabul etmeme
K M A M E L E T İ T A F A L İ N İ Y E K E T
Katışıksız
Bir petrol bölgesi
Bir petrol ülkesi Teknede batış göstergesi
R
Bir kömür cinsi
Bir ülke
Dişi kurt
K
N
A S E N A
Bir av hayvanı
Ünlü biatımız
Rezillik
K
A K A B E
R E Z A L E T
Farazi Bir erkek adı
S Neden, niçin Sodyum'un remzi
Kıyı Kazaen
K El değmemiş Rüzgar
Y
6
Negatif kutup
K Bir resim tekniği
T
A L
Çorba kabı Bir erkek adı 7
Sevgili
Düşme sesi
İlave
Hz. Peyg. damadı
Yürürlükte
Bitki ilmi
Kazak beyi
B O T
A T A
K A L İ T
ŞİFRE SÖZCÜK
Bir mastar eki
Kör
Olgunluklar
Tritium'un remzi
Eşlik etme
R
E
F
A
K
İlave
E K
Bir asalak
Bir iklim olayı
B İ T
V A N
Yıkıntı
L A T
Gelirler Yahudi din adamı
Bir ilimiz
Bir put
A
P A
Ayak (F) Kamuflaj
Soruşturma
Bir tür hidrokarbon Bir cins yelkenli
Hale
Asker
Uzaklık işareti
T
A
M A K A R A
Epilepsi Bir sebze
Barınma
L A H A N A
İ
İz, işaret
Adanılan şey
Gezinti gemisi Bebek yemeği
S A M R A A M A E D A E B
Bağışlama Literatür
Kıymetli bir ağaç
Baba
K İ B A M İ O M Y E A E T Ü T T İ R O N A P A İ S İ L İ K A İ M N R A N İ E B İ M A M
Duadan sonra denir Fizikte bir kanun
Verimsiz toprak Üye
Belli bir konuda araştırma
İnce espri
Gerçekleşmesi imkansız düşünce
Bizmut'un remzi
Resim yapan
Bir kadın adı
Bir Kızıl Derili boyu Bir deri hastalığı
Yerini tutma İz, işaret
Sınır askeri
Birden
Çoğalma
Teşvik sözü
Zihin
S
Bor'un remzi
L A H O R T
Put
Söz
Bobin Pakistan'da bir şehir
Boru sesi
H A R A R E T
Mana
Demokrasi Risalesi'nin unutulmaz yazarı
2
V A K İ T
Isı
Toptan
Bir harfin okunuşu
Kesin
Böyle, böylece
Bir nota
Rezil etme (argo) Mersin'in ilçesi
Şehzade eğitmeni Bayan omuz atkısı
Kırmızı
Paylama
Vakit
K O A D N A A M A O N L A C N A A R K İ
Arapça çokluk edatı Ordu'da bir sınıf
Bir tür çörek
Fecr vakti
1
Çaput
Çiçek tozu
Fas'ın başkenti
Zaman
Bilgisayar hafızası
Ölüden arta kalanlar
Toprağa ait
Dökme demir
Cehennem
Vedia
Toplumun önde gelenleri
A M A N A N R İ N E K M P A M L T U R P İ K T A T N R A B A T L A L A Ş A L K E Y A Ş A R
Arıtılmış
R A F E T
Madeni para
Kusur
Bir kıta
Dalga geçme (argo) Sun'i kehribar
İmkan
3
S A F
Hesap ilmi
Bir hayvan
Bir sayı
Boyut
A C A
İnleyen
N A L E
Karışık renkli
H M N R A M E R İ K A E T T E R E M M A T E M A T A K A A L N E N N A N İ K B E Z K E M A K A T A R Z A M
Madeni
Dayanıklılık
Öfke İstanbul
G A D A B
İhtiyar
Kalsiyum'un remzi
P İ R
Katışıksız
Taşıyan
Minarede bir bölüm Yüksek sesle bağırma
C A
Ş E R E F E
S T N A A A A L F H A R A İ M U A B B İ A F T A L İ N M E A L H A İ A Y L A S İ N Z E Y A L A K A P L A N T
ABD'de bir eyalet
Bir kadın adı
Bir yar. fiil (İng.) Altın'ın remzi
K.Kerim'de işaretler
Sorumluluk dışı Çocuk
Bizmut'un remzi
Lütuf, ikram
İstek
Delikli kumaş
Kavuşma
Baryum'un remzi Kavgayı ayırma İlave
Kısım, bölüm
Mızmız Hayret ifadesi
9
Dalkavuk
İplik
T
E.Mısır'da bir put
Yemin
Bir nota
R A
Kurallara uygun Yılan
Bir kadın adı
Kuşun kanat tüyleri
İ
Z
İ M
Y A Z A R
2
3
4
6
8
A A N T
Kira
1
7
Yunanistan'ın başkenti
İnanış
B
5
Konuk
Hz. Peyg. annesi
T A R A K A
Saç (İng.)
Hayır (a)
E T A A M İ B İ T N İ M E K A A R T
Tantal'ın remzi Patlamalı gürültü
Ayak direme
Kasa raporu
Girdap
E K
İbadet eden
B A
Baba
Tesbih başlığı
9
10
L A Yükseltme, yüceltme Mağara
İ N Vurmalı bir çalgı Bir ilçemiz
Z İ L E
8
A N O Z
Y A T Ama
F A K A T Zina yapan
Z A N İ
Şekil
4
B İ Ç İ İ K M E B H A A N L A E
Japon çiçek yapma sanatı
5
Devam eden
Cihaz
İ N A S P A M A F O R İ L A R A T Dinlenme arası
Uzaklık işareti
Belirti
Ayrılık
T E A M A A R L E
F İ R A K
Namus Kırmızı
10
T
SPORT
T
his is Part 2 of a three-part series that reaches inside information into the specifics of communication. Part 1 of this series took an inside look at formulating a game plan which was published. part 3, which looks at the whole-club puzzle, which will be published in the coming fortnight. (Communication: the act of conveying a message from one person or group to another) We hear the word communication thrown around in the workforce and in relationships. Countless papers have been written on complex topics and universities now even offer degrees in this field. It’s a pretty important principle it’s no surprise communication plays a vital role in football not just between players on the ground but from coaching staff to their troops. There’s no doubt communication is one of a coach’s most powerful weapons, but how exactly is it used and developed?. COMMUNICATING A GAMEPLAN A common incorrect process is that a club’s game plan is formulated by coaches and only communicated to players once it’s finalized. Communication between the coaching staff and the playing group begins much earlier player-coach consultations commence months before a season even gets underway Topics discussed range from a player’s skills and football knowledge to how they can best be deployed on game day During the season, certain players can continue to provide a wealth of knowledge. For example, players who have spent time at other clubs are a valuable resource in the week leading up to a game against their old side They almost take control of the week, delivering information to the coaching & playing group in regards to some of the details of their game plan it’s also about delving into some of the opposition’s players Whether that’s their footy strengths or their personal traits that you might potentially be able to exploit in some way. The alignment you’ve got at your football club -- from your chairman and board down to your CEO, your football manager, and your coach all being on the same page, with your game plan and what you’re trying to achieve, is really important.
rkısh NEWS PRESS
SELECTION
ÜMIT UYAR
uuyar@turkishnewspress.com.au
STRUCTURING FOOTY GAME PLANS PART 2
HOW IS THE GAME PLAN COMMUNICATED TO THE PLAYING GROUP Every club and senior coach will have their own beliefs on the best way to communicate game plans to a playing group, but there is one consistent theme among all of them: avoid information overload. Aussie Rules is a unique sport, Much of its appeal stems from its athletes’ ability to showcase their range of individual skills and flair. Players know that any game plan which is too rigid or complex could make them robotic, and as a result, remove many of the sport’s exciting elements. Therefore, it’s critical to strike the right balance. The NFL uses massive playbooks, but for Aussie rules footy, its rather less, good coaches try to keep it as simple as possible. Most coaches agree on only passing on
the most necessary pieces of information to their players. Coaches want to teach a certain philosophy or game style and also want them to play on instinct and natural ability. WHAT HAPPENS ON GAMEDAY In Aussie rules football, you can be diligent in preparation, know your opponent inside-out, and stick to your game plan, but there’s no guarantee you won’t find yourself five goals down inside 15 minutes. All AFL clubs have different game plans that you can try and snap into to arrest an opposition’s momentum classic example is when the ball is in a 50-50. If you tend to be losing that stoppage or that 50-50 contest, you might put an extra number in defense, one more example will be if you’re having problems with the opposition scoring heavily show a little bit more composure
2 June 2020
27
to try and take the ball away from the opposition this will mainly mean using your team’s foot skills. Other changes need to be made during a quarter, “runners or people on the bench may hold up signs with different symbols or numbers but given it can often take up to a few minutes for a coaching change to make its way from the box, down to the boundary and to every player on the field, coaches often give senior players the freedom to make their own decisions on game day. With the interchange restrictions and the runner restrictions, your ability to get messages out there isn’t great, so generally, the coach backs senior players in to make calls That’s where you hear of why Luke Hodge was so valuable in Brisbane He could see something happening on the field and correct it at that point in time, not waiting for the coaching group to get the message to a runner. We all know there is constant game analysis taking place in the coach’s box, but what actually happens up there? How are ideas shared? And how do coaching staff communicate? The coach’s box will be crazy at times in which they will consist in having someone who oversees or facilitates the coaches regularly with check-ins, every five minutes “Before players go onto the ground, quarter-time and three-quarter time, in particularly, towards the end of the quarter coaching group will have a check-in and just make sure everyone is on the same page with potentially any messages they think might want to get across to the players. THE ART OF COMMUNICATION They say communication to a relationship is like oxygen to life ... without it, it doesn’t survive. The importance of communication in football, and all sports, should never be underestimated, either. Whether it’s the delivery of a game plan from coaching staff to a playing group or the onfield discussions which take place between players on game day, striking effective communication is critical. Just like skills, fitness, teamwork, and collectively other elements, communication will always be one of the crucial pieces of a premiership puzzle.
LIG R E P SÜ İRAN’DA Z 12 HA ŞLIYOR BA
HASRET BITIYOR Süper Lig’in 12 Haziran’da başlaması kesinleşirken; İngiltere 17 Haziran, İspanya 11 Haziran ve İtalya 23 Haziran’da futbola merhaba diyecek. Almanya’da 3 hafta önce ligler başlamıştı.
T
ürkiye Futbol Federasyonu (TFF) Yönetim Kurulu, Süper Lig ile ilgili son kararını verdi. Süper Lig 2019-20 sezonu daha önce belirlendiği gibi 12 Haziran’da başlayacak. Süper Lig’de 7 takımın ‘küme düşme kaldırılsın’ başvurusu ise reddedilirken, 5 oyuncu değişiklik hakkı da kabul edildi. TFF açıklamasında, salgın sonrasında ortaya çıkan olağanüstü süreçle ilgili gelişmelerin yakından takip edildiği ve futbola dönüş için çalışmaların yoğun bir şekilde sürdürüldüğü bildirildi. KÜME DE ŞAMPİYONLUK DA VAR Süper Lig’in 12 Haziran’da başlatılması ve kulüplerin talepleri ile ilgili TFF Yönetim Kurulu ve TFF Sağlık Kurulu tarafından bir değerlendirme yapıldığı belirtilerek, “Federasyonumuz ve 18 Süper Lig kulübünün sezonun geride kalan kısmı-
nın tamamlanmasına yönelik ortak mutabakat ve isteği ile 12 Haziran’da maçların başlatılması kararı sonrasında tüm hazırlıklar tamamlanmıştır” denildi. 5 OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ HAKKI Kulüpler Birliği Vakfı ile gerçekleştirilen toplantıda ise şampiyonun ve küme düşen takımların sportif sonuçlarla belirlenmesinin uygun bulunduğu belirtildi. Ayrıca kalan maçlarda 5 oyuncu değişikliği hakkı da tanındı. Ziraat Türkiye Kupası ise kaldığı yerden devam edecek. AVUSTRALYA TEMMUZ ORTASINDA Öte yandan, dünyada birçok ülke de yeniden futbola merhaba diyor. Avustralya Futbol Federasyonundan yapılan açıklamada, 2019-2020 sezonunun tamamlanmasına karar verildiği ve birinci lig maçlarının temmuz ortasında başlatılmasının planlandığı duyuruldu.
NAOMI OSAKA
En fazla kazanan kadın sporcu oldu tenis yıldızı Naomi Osaka, 37.4 J apon milyon dolarlık kazanç elde ederek,
tüm zamanların bir yıl içinde en fazla gelir sahibi olan kadın sporcusu rekorunu kırdı. 22 yaşındaki Osaka geçen yıl spor malzemeleri üreticisi Nike ile yaptığı 2025’e kadar sürecek anlaşmadan 10 milyon dolar aldı. Ayrıca iki kez Grand Slam turnuvası şampiyonluğu bulunan sporcunun geliri; ödüller ve sponsorluklarla son 1 yılda 37.4 milyon dolar oldu. Osaka’nın virüs nedeniyle ertelenen 2020 Tokyo Olimpiyatları ve Paralimpik Oyunları tanıtım etkinliklerinden elde ettiği anlaşma gelirleri de rekorda rol oynadı. SHARAPOVA’YI BİLE GEÇTİ 2015 yılında 29.7 milyon dolar kazanarak aynı rekorun sahibi olan Maria Sharapova’yı geride bırakan Osaka, tahtı 4 yıldır zirvede olan Serena Williams’dan da almış oldu. Japon bir anne ve Haitili bir babanın kızı olan Osaka, 2018’de ABD ve 2019’da Avustralya Açık tenis turnuvalarını kazanmıştı. İki Grand Slam şampiyonluğu bulunan Osaka, Ocak 2019’da ise kadınlar tek sıralamasında birinci olmuştu.
INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 2 HAZİRAN-9 HAZİRAN 2020 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR ÖZEL FIYAT
ÖZEL FIYAT
ÖZEL FIYAT
Filiz Fiyonk Makarna (500 gr)
Knorr Tarhana Çorbası (4 kişilik)
Samir’s Mix Salep (200 gr)
ÖZEL FIYAT Osso Osmanlı Kahvesi (200 gr)
ÖZEL FIYAT Lazali Limon Suyu (1 lt)
ÖZEL FIYAT ÖZEL FIYAT
Ülker Pötibör Bisküvi (3’lü)
Dimes Vişne Suyu (1 lt)
ÖZEL FIYAT Yonca Ayçiçek Yağı (5 lt)
ÖZEL FIYAT Berrak Salatalık Turşusu (5 kg)
www.facebook.com/gimasupermarket
31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599