Kırkpınar da bekleyişte
T
rkısh NEWS PRESS
n Kovid-19 engeline takılan Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin bu yıl yapılıp yapılmayacağı merak konusu. Cevabı spor sayfamızda...
9 JUNE 2020
Brisbane TURQ FC atağa geçti Sayfa 26’da
27
SIZIN SÖZÜNÜZ
l www.turkishnewspress.com.au
TAVUK DÖNER... HER GÜN BİZE ŞÜKRÜ HATIRLATACAK GERÇEK BİR İYİLİK ÖYKÜSÜ
SESİ
info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566
Bayrağımızı dalgalandırıyorlar
. . T rkıye’nın
RADYOSU
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
11/1 H S I L G N E N I S NEW
7/26/27
AK Party spokesman calls Greek defense chief’s ‘war with Turkey’ remarks ‘bad joke’ n The spokesman of Turkey’s ruling Justice and Development Party (AK Party), Ömer Çelik, criticized the Greek defense chief over his remarks implying a possible war with Turkey.
11
Virüs sürecinde tavuk döner hayaliyle her akşam aç yatan yetim bir çocuk ile onun bu küçük düşünü kocaman bir dünyaya çeviren dönercinin hikâyesi...
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN Islamophobia, Secular-Christian Europe and racism
11
Her ağrı Kovid-19 belirtisi değildir! SAĞLIK 19’DA
M SYDNEY
DAVUT KILIÇ
İBRETLIK HIKÂYELER endillerinizi hazır edin! Zira okuyacağınız bu gerçek hayat hikayesi ve minik kahramanı inanın hepinizi ağlatacak türden... Bizim çocuklar 32 GB’lik akıllı telefonu beğenmezken; çıplak ayakla dolaşan, yiyeceği 3 liralık yarım ekmek tavuk dönerin hayaliyle aç yatan, evinde bir buzdolabı, TV’si bile olmayan yıkık, dökük ama Elhamdülillah diyebilen hayatlar...
7
Don Kişot ZEYNEP DOKTOROĞLU’NUN YAZISI 5’TE
Avustralya’da cami sevinci
n Virüs tedbirleri kapsamında geçici olarak ibadete kapatılan camilerde ilk cuma namazı 83 günlük aranın ardından geçen hafta kılındı. Cemaate hasret kalan camiler, sosyal mesafe kuralına uyularak gerçekleştirilen tedbirler çerçevesinde cemaatine kavuştu. Bayram havasında eda edilen cuma namazında heyecan ve duygu vardı...
3
Türkiye model oldu MURAT ÖZDAMAR’IN YAZISI 13’TE
Irkçılığa karşı dev eylem
> 6. Sayfa
AVUSTRALYA
R Ü K Ü Ş ÇOK A N A R U KAVUŞT
T
rkısh NEWS PRESS
9 Haziran 2020
3
TANYELİ İLE BİZ BİZE tanyeli@turkishnewspress.com.au
Güzel düşün güzel yaşa!
M
Cuma mutluluğu Y
Avustralya’da virüs tedbirleri kapsamında geçici olarak ibadete kapatılan camilerde ilk cuma namazı 83 günlük aranın ardından geçen hafta kılındı. Cemaate hasret kalan camiler, sosyal mesafe kuralına uyularak gerçekleştirilen tedbirler çerçevesinde cemaatine kavuştu. Bayram havasında eda edilen cuma namazında heyecan ve duygu vardı...
aklaşık 3 aya yakın süredir koronavirüs salgınından dolayı cemaate hasret kalan camiler, cemaatine kavuştu. Bayram havasında 83 gün sonra eda edilen cuma namazında heyecan ve duygu yüklü bir katılım vardı. Yeni Güney Galler (NSW) Eyaleti’nin en önemli kenti Sydney’de bulunan Diyanet’e bağlı Auburn Gelibolu Camisi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Abdurrahman Asaroğlu önderliğinde ve idari görevlilerin, camiye gelen cemaati Türk lokumu ve kolonya ikramı ile karşılaması dikkat çekti. SOSYAL MESAFE KORUNDU 50’şer kişilik gruplar halinde sırayla içeriye alınan cemaate, camiye giriş öncesi sosyal mesafe ve hijyen konusunda bilgilendirme ve uyarılarda da bulunuldu. Özlemle beklenen cuma namazını kılmak için caddelerde seccadelerini sererek namaza duran cemaat duygulu anlar yaşadı. Haftalar sonra yaşanan cuma coşkusunu gazetemize
Bilal Aksoy ve Enes Özkan cuma sevincini, cami cemaatiyle paylaştı.
DR. ABDURRAHMAN ASAROĞLU değerlendiren Sydney Başkonsolosluğu İdari ve Sosyal İşler Ataşesi Bilal Aksoy, “83 gün aradan sonra cuma namazına kavuşmanın heyecanı ve mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Aksoy, uzun bir aradan sonra ilk cuma namazını kılmak isteyen Müslümanların görev bölgelerindeki Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki camilere yoğun ilgi gösterdiğini söyledi. BÜYÜK HEYECAN VARDI Eyalette yasakların hafifletilmesiyle ibadete açılan camilerde vakit namazlarının da kılınabildiğini hatırlatan Aksoy, şöyle devam etti: “Virüs salgınından sosyal yaşamın birçok alanı gibi dini hayat da etkilendi. 19 Mart itibariyle camilerde cemaatle ibadete ara verildi. 23 Mart’tan bu yana maalesef camilerimizi kapalı tutmak zorunda kaldık. Mevcut salgının hafiflemesiyle önce 10 kişilik, 1 Haziran itibariyle de 50 kişilik katılımlara müsaade edilmesiyle camilerde 5 vakit ve
cuma namazları kılınabilmekte. Uzun zaman sonra cuma namazı kılmak için gelen cemaatimizin heyecanlı olduklarını gördük, duygusal anlar yaşandı. Vatandaşlarımızın özellikle de yaşlı amcalarımızın sıralarını beklerken cuma namazını kılamayacakları, sıranın kendilerine gelmeyeceği endişesini taşıdıklarına şahit olduk.” BAYRAM HAVASI YAŞANDI Auburn Gelibolu Camii İmamı Enes Özkan da, ülkedeki İslam cemaatinin her şartta camileri boş bırakmama ve cemaat ile ibadet etme konusunda gösterdikleri gayret ve duyarlılığa dikkati çekerek şunları anlattı: “Bir bayram atmosferinde geçen cuma namazını uzun bir aradan sonra sınırlı da olsa eda edilebiliyor olmanın sevincini yaşadık. Gelecek günlerde inşallah camilerimizde kalabalık şekilde namaz kılabilmenin özlemini bekliyoruz.” Öte yandan, cuma namazları, cemaati kalabalık olan camilerde sırayla birkaç kez kılındı. SADECE VICTORYA KALDI Kovid-19 tedbirleri kapsamında ülke genelinde 19 Mart’ta geçici süreyle ibadete kapatılan camiler, virüsün kontrol altına alınmasıyla Kuzey Bölgesi, Güney Avustralya, NSW, Queensland ve Batı Avustralya eyaletlerinde yeniden açıldı. Kapalı alanlarda sadece 20 kişiye izin verilen Victoria’daki camiler ise sosyal mesafe kurallarının uygulanmayacağı kaygısıyla halen kapalı. > TNP/SYDNEY
erhaba sevgili okurlarım, nasılsınız? Güzel bir hafta geçirdiğinizi umut ederim ve bu hafta daha güzel bir hafta geçirmemizi temenni ederek başlıyorum... Yazılarımdan bir demet yapıyorum:) Benden size bir demet çiçek, yapmışım gibi hayal edin... Hayal kurmak iyidir. Boş hayal değil tabi ki! Hayal kurmanın kimseye zararı yok, aşırıya kaçmamak şartıyla. Hayal kurmak bedava:) Bedava dediysem boş hayal kurmanın, faturaları var tabi ki. Gerçekliği yok sayamayız ve saymamalıyız da. Ayağımız hiçbir zaman yerden kesilmesin, ne olur ne olmaz. Örneğin; Dünya gezegeninin daha güvenli, barış ve huzurun olduğunu hayal etmek, psikolojik sağlığımız için çok iyi bir yöntem. İzlediğimiz ve duyduğumuz olumsuz haberlerin etkisinde kalmak, aşırı endişe yani anksiyete bozukluklarına sebep oluyor. Olumsuz olanı olumlamak, zihinde ve söylemde kendini telkin etmek içim zihni sakinleştirmek gerçekten şifadır. Araştırmalara göre; Dingin Zihinler, anksiyete geçirmezler. Washington Üniversitesi Psikiyatri Bölümü Başkanı Dr. Peter Roy-Byrne oldukça önemli bir noktaya parmak basmıştır. Anksiyete bozuklukları depresyondan daha yaygın bir biçimde görülmektedir. “İnsanların günlük yaşamında gelip giden, rahatsız edici bir misafirdir. Fakat farkındalık ve anda kalma egzersizleriyle bu düşmanı emniyette tutmak mümkündür” demiş uzmanımız. Dingin bir zihne sahip olan kişiler daha iyi kararlar alırlar. Milletiniz, diliniz ya da kültürünüz sizi tanımlamaz. Sizi bir insan olarak tanımlayan şey aldığınız kararlardır. Bundan dolayı, olan biteni daha iyi bir biçimde kontrol edebilmek ve attığınız her adımda başarılı olabilmek adına yapmanız gereken şey dingin bir zihinle karar vermeyi denemektir. Dinginlik hissi zihinsel odağınız sürekli olarak önemli şeylerde olduğunda, olumsuz duyguları bir kenara bırakabildiğinizde ve davetsiz düşüncelerinizi susturabildiğinizde kendini gösterecektir. Bunun için olumsuz olan herşeyin tam tersini hayal ederek başlayın farkındalık yolunda ilerlemeye... Mesela ben şu anda Sydney’deyim baharı hayal ediyorum, çiçekler açmış, kuşlar cıvıl cıvıl, insan insan gibi, siyah beyaz yok barış içinde ve bu hayalim bedava:) Sevgili okurlarım, Avustralya’da kış başladı Sydney’de soğuk yağmurlu bir havada, yazılarımdan size demet demet çiçek hazırlamaya haftaya devam edeceğim inşallah. Sevgiyle ve hoşça kalın...
4
T
9 Haziran 2020
D
ünya genelinde geçen yıl neredeyse 12 milyon hektar ormanlık alan yok oldu. ABD’deki Maryland Üniversitesinde görevli araştırmacılar, küresel uydu verileri ve bir algoritma kullanarak çalışma yaptı. Çalışmada, 2019’da yaklaşık 12 milyon hektar ormanlık alanın yok olduğu belirlendi. Bunun, 6 saniyede bir futbol sahası büyüklüğünde bir alanın yok olması anlamına geldiğine dikkati çeken araştırmacılar, 2019’da Pennsylvania eyaleti büyüklüğünde ormanlık alanın kaybedildiğini belirledi. Araştırmada, geçen yıl çoğu tarım arazisi açmak için çıkarılan yangınlar nedeniyle ağaçların yok olduğu Bolivya’da, tahribat oranının oldukça yüksek olduğu belirtildi. AVUSTRALYA BAŞI ÇEKİYOR Yağmur ormanlarındaki ağaçların kesildiği Brezilya ile iklim değişikliği yüzünden çıkan yangınlarda ağaçların zarar gördüğü Avustralya’da orman kaybının yüksek olduğu kaydedildi. Diğer yandan, bazı ülkelerde alınan önlemler sayesinde ormanlık alan kaybının azaldığı ifade edildi. Endonezya’da hükümetin arazi açma ve orman yangınlarıyla ilgili aldığı önlemler sayesinde orman tahribatının geçen yıla göre yüzde 5 azaldığı aktarıldı. Kolombiya, Gana, Fildişi Sahili’nde de önlemlerin ağaç kaybını düşürdüğü belirtildi. Araştırmanın sonuçları “Fast Company” adlı dergide yayımlandı. 1 MİLYON TÜR TEHLİKEDE! Öte yandan, doğal yaşam örgüsü insan kaynaklı tehditlerle karşı karşıya olan yerkürede, 1 milyona yakın hayvan ve bitki türü yok olma riski taşırken, dünya bir yandan da, çevre kirliliği ve iklim değişikliği ile orman yangınları, çekirge istilaları ve salgın hastalıklarla sınanıyor. Yaşamın devamını sağlamak için insanların doğanın bir parçası olduğunu, doğal varlıkları ve yaşam zincirini korumanın hayati önem taşıdığını vurgulamak amacıyla, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün bu yılki teması “biyolojik çeşitlilik” olarak belirlendi. Küresel çapta yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelenin en sıcak başlık olduğu bu dönemde, artan çevre kirliliğinin insan hayatına ve doğal yaşama etkisi de, Dünya Çevre Günü vesilesiyle bir kez daha gündeme geldi.
rkısh NEWS PRESS
AVUSTRALYA
N BAŞBAKA U KANGURDA ADASI’N
Güney Avustralya Eyaleti Başbakanı Steven Marshall, geçtiğimz yıl ülkedeki yangınlardan ençok etkilenen bölgelerden olan dünya mirası Kanguru Adası’nda “5 Haziran Dünya Çevre Günü” dalıyısıyla incelemelerde bulunarak felaketin boyutunu gözler önüne serdi.
12 MILYON HEKTAR ORMAN YOK OLDU Dünyada geçen yıl yaklaşık 12 milyon hektar ormanlık alan yok oldu. İklim değişikliği yüzünden çıkan yangınlarda ağaçların zarar gördüğü Avustralya ile yağmur ormanlarındaki ağaçların kesildiği Brezilya, orman kaybının en yüksek olduğu ülkeler olarak dikkat çekti.
4
Birleşmiş Milletler (BM), çevrenin korunması, çevreyle ilgili sorunlara uluslararası toplumun dikkatinin çekilmesi ve çevre politikası ile hukukunun geliştirilmesi gibi çalışmalarını BM Çevre Programı (UNEP) aracılığıyla yürütüyor. DÜNYANIN ÇEVRE SINAVI Çevre sorunlarının ilk kez küresel çapta ele alındığı 1972’de Stockholm’de yapılan BM İnsan Çevresi Konferansı sırasında BM Çevre Programı’nın (UNEP) kurulması kararlaştırıldı. Konferansın yapıldığı 5 Haziran, “Dünya Çevre Günü” ilan edildi. Dünya liderlerinin ilk kez çevreyle uyumlu ekonomik projelerini tartıştığı konferansta, dünyanın ekolojik bakımdan duyarlı yönetimi noktasında birçok ilke belirlendi.
Türkiye dahil 113 devletin katıldığı konferans, aynı zamanda çevre sorunlarının politik bir olgu haline gelmesinin de önünü açtı. Ancak çevre konusundaki bu ilk küresel konferansın ardından, ekonomik kalkınma politikalarında çevre sorunları çok az yer alırken, çevrenin tahribatına devam edildi. Örneğin, Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) verilerine göre halihazırda, her 10 kişiden 9’u yüksek düzeyde kirletici içeren hava soluyor ve hava kirliliği her yıl dünya çapında yaklaşık yedi milyon insanı öldürüyor. BIYOLOJIK ÇEŞITLILIK Dünya Çevre Günü’nün bu yılki teması, dünyanın biyolojik değerlerinden her gün biraz daha yoksun kaldığına dikkati çekmek için “biyolojik çeşitlilik” olarak belirlendi. Biyolojik çeşitlilik, 8 milyon bitki ve hayvan türünü, onları barındıran ekosistemleri ve bunlar arasındaki genetik çeşitliliği içeriyor. Sürdürülebilir dünya için doğal yaşam çeşitliliğinin korunması, büyük önem arz ediyor. Ancak, Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Konulu Hükümetler Arası Bilim-Politika Platformunun (IPBES) geçen yılki raporuna göre, iklim değişikliği,
tüketici tercihleri, kentleşme, demografi, tarımsal kirlilik ve aşırı hasat gibi unsurlar, doğada biyolojik çeşitliliği olumsuz etkileyerek yaklaşık 1 milyon canlı türünü yok olma tehlikesiyle baş başa bıraktı. BM verilerine göre, bilinen her dört türden biri, gelecek 10 yıl içinde gezegenden silinme tehlikesiyle karşı karşıya. Brezilya, ABD ve Avustralya’daki orman yangınları, Doğu Afrika’daki çekirge istilaları ve insanoğlunu küresel boyutta tehdit eden Kovid-19 salgınına dikkati çeken BM’ye göre, bu güncel gelişmeler, insanların ve içinde bulundukları yaşam ağlarının karşılıklı bağımlı olduğunun bir göstergesi. Buna göre, Kovid-19’un çıkışıyla, biyolojik çeşitlilik yok edildiğinde insan hayatını destekleyen sistemin de yok edildiği bir kez daha görüldü. KOVİD-19 DERS OLDU Koronavirüs salgınının çevreye etkilerine ilişkin gözlem ve çalışmalar sürerken, bir yandan dünya çapında uygulanan, şehirlere araç giriş-çıkışlarının kapatılması, sokağa çıkma yasakları, uçuşların durdurulması gibi önlemlerin hava kirliliği sorununa olumlu yansımalarının olacağı belirtiliyor.
T
AVUSTRALYA
rkısh NEWS PRESS
9 Haziran 2020
5
HAFTANIN KITABI
ZEYNEP DOKTOROĞLU zdoktoroglu@turkishnewspress.com.au
“Okuma, alışkanlıkların en asilidir.“ (Antoine Albalat)
K Scoot Morrison’a ‘Hey ahbap
çimlerime basma’ uyarısı! Avustralya’da bir vatandaş, evinin önünde basına açıklama yapan Başbakan Scott Morrison ile basın mensuplarına çimlere basmamaları için müdahale etti. Yeni Güney Galler eyaletinin Googong kentini ziyaret eden Morrison, burada yeni konut planına ilişkin basına açıklama yaptı. “DAHA YENİ TOHUM ATTIM” Açıklamayı bir evin önünde yapan Morrison’un sözü, bahçedeki çimlere bastıkları için evden çıkıp Başbakan ile basın mensuplarını uyaran vatandaş tarafından kesildi. Hızını alamayan
kızgın vatandaş, “Herkes çimlerin üzerinden çekilebilir mi lütfen” derken, bunun üzerine Başbakan “Elbette, haydi biraz ilerleyeyim” cevabını verdi. Avustralyalı yine de ikazını sürdürdü ve bahçeye yeni tohum attığını söyledi. “ÜZGÜNÜM AHBAP” Bunun üzerine Morrison, basın mensuplarından yine çimlerin üzerinden çekilmelerini istedi. Vatandaş daha sonra Başbakandan “Üzgünüm ahbap” diyerek özür diledi. Morrison, bu özre “Sorun yok, teşekkürler.” ifadesiyle karşılık verdi.
Avustralya, Çin istilasına karşı milli kaynakları koruma yasasını güçlendiriyor
A
vustralya milli kaynakları koruma yasasını güçlendiriyor Avustralya ulusal güvenlik tehlikesi oluşturabilecek yabancı yatırımların ve işletmelerin tasfiyesi hakkındaki yasayı güçlendirmeye hazırlanıyor GÜVENLİĞİ TEHDİT EDENE TASFİYE Reuters’ın haberine göre, Avustralya yarım asırlık yabancı yatırımcı yasasını değiştireceğini açıkladı. Yasa değişikliği ulusal güvenlik riski oluşturan işletmelerin tasfiye edilmesi ile ilgili kanunu güçlendirmeyi de hedefliyor. Hazine Bakanı Josh Frydenberg yaptığı bir açıklamada ekonomi ve ulusal güvenliğin dengelenmesi gerektiğini belirtirken, anlaşmanın miktarı ne olursa olsun, hassas varlıkları almak isteyen yabancı yatırımcıların büyük bir titizlik ile inceleneceğini söyledi. “Hükümetler yabancı yatırımların
Don Kişot
ıymetli kitapseverler, bu haftaki eserimiz; ünlü İspanyol yazar Cervantes’in klasikleşmiş olan başyapıt romanı “Don Kişot”... Miguel de Cervantes Saavedra tahminlere göre 1547 yılında doğmus bir yazardır. İspanya’da doğmus olan Cervantes, en çok ‘Don Kişot’ adlı romanıyla tanınır. Don Kişot, İspanya’da bir köy asilzâdesi, yani soylu bir kişidir. Okuduğu şövalye romanlarının etkisiyle aklını kaçırır. Ortaçağ şövalyeleri gibi ülke ülke dolaşma hevesine kapılır. Bu hevesin nedeni tüm kötülükleri ortadan kaldırmak ve insanları mutlu etmektir. Ele geçireceği adalardan birine de vefalı yol arkadaşı Sancho’yu vali yapacağına söz verir.
Don Kişot, atalarından kalma paslı eski zırhları tamir eder, başına da bir berber çanağı geçirir. Don Kişot atına, Sancho Panza da eşeğine binerek yola çıkarlar. Don Kişot, tüm gördüklerini kafasındaki hayallere göre uydurur. Örnegin; yeldeğirmenlerini insanlara kötülük eden devlermiş gibi görür, üzerlerine saldırır; karşılıklı ilerleyen iki koyun sürüsünü iki ordu zanneder, zayıf tarafın yardımına koşarak, mızrağını koyunlara saplamaya başlar ve tabi ki de çobanlardan bir güzel dayak yer… Böyle maceralardan sonra Don Kisot tekrar köyüne döner ve ölümüne yakın aklı başına gelir. “Şimdi lütfen söyleyin bakalım, elinde olmadan deli olan mı, yoksa bilerek delirenler mi daha akıllıdır?”
Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, koronavirüse karşı aldığı akılcı tedbirlerle ülkesinin salgını az hasarla atlatmasını sağladı.
Avustralya’nın hamlesi farklı tartışmaları beraberinde getirdi. Hazine Bakanı, her ne kadar hiçbir yabancıyı hedeflemediklerini söylese de Çin şirketleri birçok alanda ülkenin en büyük yatırımcılarından. sadece ticari amaçlar için değil belirli stratejik amaçlar için kullanıldığını biliyor” diyen Frydenberg, teknolojik gelişmenin ve ülkenin jeopolitik durumunun her şeyi daha karmaşık hale getirdiğini de belirtti. STRATEJİK SEKTÖR ALANINA ÖNCELİK Frydenberg bu yasa değişikliği ile hangi sektörlerin koruma altına alınacağını son haliyle birkaç hafta içerisinde açıklayacak. Fakat ulusal güvenlik sektörleri tanımına telekomünikasyon, enerji, savunma ve savunmayla ile ilgili malzemeleri üreten sektörlerin uyduğu düşünülüyor. Halihazırda var olan yasa 190,8 milyon doların üstündeki şirketler için bir inceleme öngörüyordu. Çin gibi serbest ticaret
anlaşmasının imzalandığı ülkelerle ise bu sınır 1,2 milyar dolara çıkıyordu. Devletlerin işletmeleri içinse bu baraj 0. ÇİN ENDİŞESİ GİDEREK BÜYÜYOR Frydenberg Çin’i ya da diğer başka herhangi bir ülkeyi hedeflemediklerini söyledi, fakat Çin daha önce de Avustralya’da yabancı yatırım kurallarının değiştirilmesi konusunda bir endişe yaratmıştı. Çin şirketleri tarım doğal kaynaklar ve gayrimenkul konusunda Avustralya’nın en büyük yatırımcılarından. Hükümet yeni kuralların taslağını temmuz ayında yayınlamayı planlıyor, sonrasındaysa özel sektöre danışıp yasanın son halini 1 Ocak 2021’de uygulamaya koymayı düşünüyor. > ALI KURT/ MELBOURNE
Jacinda’nın ülkesinde
15 gündür vaka yok
Y
eni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılmasını kontrol altına almayı başaran Yeni Zelanda’da 15 gündür yeni vaka görülmediği açıklandı. Yeni Zelanda Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, 22 Mayıs’ta tespit edilen son Kovid-19 vakasından bu yana yapılan testlerde yeni vakaya rastlanmadı. Ülkede sadece bir aktif vaka olduğunu açıklayan Sağlık Bakanlığı, toplam vaka sayısının da 1504 olduğunu duyurdu. NORMALLEŞME BAŞLADI Uygulanan sıkı tedbirlerle virüsün yayılımının kontrol altına alındığı ülkede, şimdiye kadar Kovid-19 nedeniyle 22 kişi hayatını kaybetti. Ülke basınındaki habere göre, Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern yaptığı açıklamada, yaklaşık iki
aydır Kovid-19 ile mücadelede uygulanan kısıtlamaların genel bir değerlendirmenin ardından itibaren kaldırılabileceğini belirtti. FİLM GİBİ KURTULUŞ... Öte yandan, Yeni Zelanda’da yürüyüşe çıktıktan sonra yoğun sis nedeniyle kaybolan 2 yürüyüşçü 18 gün sonra bulundu. Jessica O’Connor ve Dion Reynolds isimli yürüyüşçüler, ünlü Kahurangi Milli Parkı’nda gezerken kayboldu. Yürüyüşçüler, yaktıkları ateşin dumanının fark edilmesinin ardından bulundu. Yeni Zelanda’ın en büyük ikinci milli parkı olan Kahurangi Milli Parkı, 450 bin hektarın üzerinde alana sahip. Park ayrıca, “Lord of The Rings” (Yüzüklerin Efendisi) film serisinin çekimlerine ev sahipliği yapmıştı.
6
T
9 Haziran 2020
rkısh NEWS PRESS
Floyd için binlerce kişi sokaklara çıktı Avustralya’da düzenlenen gösterilerde “Nefes alamıyorum” sloganları atıldı, “Sizi görüyoruz, duyuyoruz ve yanınızdayız” yazılı pankartlar taşındı. ABD’li Floyd’un ölümü, Avustralya’da gözaltında ölen Aborjinler meselesini de gündeme getirdi.
A
Avustralyalı muhabir de şiddetten nasibini aldı! ABD’de siyahi George Floyd’un polis şiddeti sonucu ölmesinin ardınA vustralya, dan ülkede düzenlenen gösterileri izleyen
Avustralyalı gazetecilere polisin saldırmasına tepki gösterdi. Dışişleri Bakanı Marise Payne, hükümetin, ABD polisinin Channel 7 kanalı kameramanı Tim Myers ve muhabiri Amelia Brace’e saldırmasını “çok ciddi bir mesele” olarak ele aldığını söyledi. Başbakan Scott Morrison da Washington’daki büyükelçilikten olayla ilgili soruşturma yürütmesini istemişti. Bu arada, ABD’de Avustralyalı gazetecilere polisin saldırmasıyla bağlantılı olarak iki memurun idari izne çıkarıldığı bildirildi.
Sydney’deki gösteride zaman zaman gergin anlar yaşındı.
vustralya’da on binlerce kişi, ABD’nin Minneapolis kentinde siyahi George Floyd’un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesi ve yerel halk Aborjinlerin gözaltında öldürülmesini protesto etmek için sokaklara indi. Başta Sydney, Melbourne, Brisbane ve Perth kentleri olmak üzere ülke genelinde düzenlenen gösterilerde, hem Avustralya’daki hem de ABD’deki ırkçı ve ayırımcı politikalara tepki gösterildi. VİRÜSÜ TAKMADILAR Floyd için Sydney’de toplanan protestocular, dayanışma mesajları vererek, “Nefes alamıyorum” şeklinde sloganlar attı. Protestocular, “Siyahların Yaşamı Önemli”, “Aborjinlerin Yaşamı Önemli” ve “Sizi Görüyoruz, Sizi Duyuyoruz ve Sizin Yanınızdayız” gibi yazılı pankartlar taşıdı. Perth kentinde de binlerce kişi
AVUSTRALYA
Floyd’un ölümünü protesto etti. Melbourne’da ise Kovid-19 tedbirleri kapsamında açık alanlarda 50’den fazla kişinin bir araya gelmesini yasaklayan kurallara rağmen caddeleri dolduran yaklaşık 30 bin kişi, “Nefes alamıyorum” ve “Siyahların yaşamı önemli” şeklinde slogan attı. ABORJINLERI HATIRLATTI Floyd’un ölümü, Avustralya’da gözaltında yaşamını yitiren kıtanın yerlisi Aborjinler meselesini de gündeme getirdi. Avustralya’da gözaltındaki ölümleri araştırmak için kurulan Kraliyet Komisyonu, 1991’den bu yana 432 Aborjin’in gözaltında hayatını kaybettiğini açıklamıştı. Avustralyalı Aborjin Milletvekili Linda Burney, şunları söyledi: “Beğensek de beğenmesek de ırkçılığın bu ülkede gömülü olduğu yerden ortaya çıkması zor de-
ğil. Bana öyle geliyor ki eyalet ve bölge hükümetlerinin yapabileceği çok şey var. Federal hükümet de gözaltındaki Aborjinlerin sayısını azaltmak için bir şeyler yapabilir.” Muhalefet lideri Anthony Albanese de Burney’in çağrısına destek verdi. Avustralya’da Aborjinler yetişkin nüfusun yüzde 2’sini oluştururken, mahkumların yüzde 27’si Aborjin. “NEFES ALAMIYORUM” 46 yaşındaki George Floyd, dolandırıcılık şüphesiyle Minneapolis’te polisler tarafından gözaltına alınırken, bir polisin uzun süre ensesine diziyle basması nedeniyle dakikalarca “Nefes alamıyorum” diye yalvarmıştı. Floyd’un, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği belirtilirken, olayı gösteren görüntüler ABD’de büyük protestoların yaşanmasına sebep oluyor.
T
rkısh NEWS PRESS
Year: 3 Volume: 108
President Yüksel Çifçi
Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç, Ali Kurt Page Layout & Design Necmettin Öksüz
Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), İzzet Anmak (Australian English&Politics), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla
South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: İzzet Anmak, Serkan Uyanık Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Aydın, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic
Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au
.
.
.
IBRETLIK HIKÂYELER
T
rkısh NEWS PRESS
ş ı m n a Yaş k i l i y i r bi olayı!
TAVUK DÖNER... V
Mendillerinizi hazır edin! Zira okuyacağınız bu gerçek hayat hikayesi ve minik kahramanı inanın hepinizi ağlatacak türden... Bizim çocuklar 32 GB’lik akıllı telefonu beğenmezken; çıplak ayakla dolaşan, yiyeceği 3 liralık yarım ekmek tavuk dönerin hayaliyle aç yatan, evinde bir buzdolabı, TV’si bile olmayan yıkık, dökük ama “ELHAMDÜLILLAH” diyebilen hayatlar... Hadi buyrun...
irüsten dolayı üç ay SYDNEY dükkanı açamayınca özlemiş herkes, saat üç oldu ve neredeyse dönerim kalmadı. Kasada paraları DAVUT sayarken bir çocuk KILIÇ yanaştı. - Abi kaç para? dedi. Yarım beş, tam on dedim. Ya çeyrek diye sordu. Anladım o kadar parası yok, dedim sende ne kadar çıkar? Saymaya başladı ama hep 5-10 kuruş. Koy dedim paraları şuraya, sen geç otur masaya. Ustama seslendim: - Yarım olsun, içine her şey konulsun, ayran da verin, azıcık da tabağa patates ekleyin! KÜÇÜCÜK AYAKLARI ÜŞÜYORDU Çocuk dönerini yerken küçücük ayaklarına baktım. Çıkarmış
ayakkabılarını, ayaklarını birbirine sürtüyor. Anladım ki üşümüş ısıtmaya çalışıyor. Bugün çok da yağmur yağıyordu, mübarek kuru yer bırakmıyordu. Kendime bir çay söyledim, müsaade isteyip yanına çöküverdim. Ayranı niye açmadın dedim. - Param yetmez ki abi dedi. Namaz abdest ile tavuk döner ayran ile dedim, açıverdim. İçti ne varsa, bitirdi tabağını da. “ELHAMDÜLILLAH” ABI! Doymadın sen getireyim bir daha ne dersin deyince benim yıllardır aklıma gelmeyen o muhteşem şeyi duydum kulaklarımla:
- Elhamdülillah abi... - Eeee anlat bakalım nereden geldin, nereye gidiyorsun, niye sokaklarda dolaşıyorsun? Annenbaban ne yapar, evin nerede? diye sordum. Eli ile işaret etti; - Evimiz orası işte abi dedi. Benim dükkanın tam karşısında araya sıkışmış eski bir ev vardı. Ama orası uzun zamandır boştu. Tabii biz açmayınca dükkanı üç aydır görmemişiz. Bu eve birileri taşınmış. TAVUK DÖNER HAYALİ - Annem işe gitti. Evleri temizleyip gelecek dedi. Camdan üç gündür beni seyrediyormuş. Kaç defa söylemiş annesine ama
9 Haziran 2020
7
annesi hep olmaz diyormuş. Para biriktirip yiyeceğim diye kafasına koymuş. Akşam annesi de birkaç kuruş verince bugünkü tavuk döner hayali ile uyumuş. Babasını hiç bilmiyormuş. - Resmi var getireyim mi? dedi. Kim var şimdi evde dedim. Kimse yokmuş. Anahtarı da yokmuş ama kapı kapanmasın diye taş koymuş. - Otur dedim burada. Çay da ısmarlarım sana. Annen gelince gidersin. Hem bak burada iş de çok bana yardım edersin. Ama önce sana bir ayakkabı alalım, ayaklarını ısıtalım. İYİLİĞİ BÜYÜTMEK LAZIM Aldım ayakkabasını baktım 33 numara. Vardım az aşağıdaki ayakkabıcıya. Döndüm dükkana. Giydirdim ayaklarına. Ama bir sevindi ki yürüyüşü bile değişti vallahi. Küçücük boyu ile masalarda olanları topladı. Neredeyse bize hiç iş bırakmadı. Bir gözüm onda, bir gözüm karşı tarafta. Hah tamam annesi de geldi sonunda. Aldım çocuğu hemen vardım yanına. - Abla korkma dedim, karşı tarafta dükkan sahibiyim. Bugün bize çok yardım etti senin çocuğun. Müsaade edersen akşama hanımı alıp size gelmek isterim. AH ACIMASIZ HAYAT AH! Yüzüme bile bakamayan abla, buyurun abi dedi. Eşime telefon ettim. Bizim çocuğun kıyafetlerinden istedim. Akşam olunca vardık eşim ile o ablaya. Konuştuk, dinledikçe hem ağladık hem de huzur bulmuştuk. Kocasını, çocuğu üç aylık iken kaybetmiş. Aslında onlarda normal bir aileymiş. Ama hayat onları bu günlere sürüklemiş. Ev temizleyerek, geçinmeye çalışıyormuş. Aklı hep evde bıraktığı çocuğunda kalıyormuş. Kimsesi de yokmuş. Ama gerçekten belli. Tek odalı evde, bir çekyat bir de halı vardı yerde. BUZDOLAPSIZ EV MI OLUR? Bu eve taşınmış kirası çok ucuz diye. Buzdolapsız ev mi olur? Bu çocuk televizyonsuz nasıl geceleri oturur? Yoktu valla. Bir önceki ev sahibi eşyaları kiraya saymış, ancak öyle bırakmış. Çıktık evden. Eşim ile arabaya binince göz göze geldik birden. Akıllı telefonlarımızın tuşlarına bastık. Birkaç dostumuza ulaştık. Biri televizyon, biri buzdolabı ile yola çıkarken, biz de onlara bol bol alışveriş yaptık. Sabaha çok güzel bir kahvaltı edilsin, akşama da tencerede etleri pişsin. İki saat de her şey oldu. Dolapları doldu. Ben verecektim ama buzdolabını getiren arkadaş elime bir zarf tutuşturdu. O para da ablamıza birkaç ay umut oldu. BU GECE RAHAT UYURUM Çıkarken evden bana söz verdi. Okullar açılıncaya kadar hergün bana yardıma gelecek. Hem tavuk döner yiyebilecek, hem de annesine harçlıklarını götürecek. Şimdi mutlu ve huzurluyum. Bu gece rahat uyurum. Yarında kısmetse dönerimiz şıp şıp akar. Rızkımızda peşimizden koşar. Geriye ne kaldı dilimde? Hepsini geçtim de. Karnımı doyurup ayranı içince, “Elhamdulillah”diyeceğim bundan sonra ben de... > ALINTI
8
T
9 Haziran 2020
rkısh NEWS PRESS
.
TÜRKIYE
KOVID-19 SONRASI HAREKETE GEÇILIYOR
Oktay: KKTC’yi bölgenin Singapur’u yapacağız Yardımcısı Fuat Oktay, “KKC umhurbaşkanı TC’yi bir cazibe merkezine dönüştürebiliriz. Öyle bir adaya dönüştürürüz ki bölgesinin Singapur’u olur” dedi. KKTC’nin devlet kanalı BRT’de katıldığı canlı yayında, cevaplayan Fuat Oktay, KKTC’deki bürokrasiyi de eleştirerek şunları dile getirdi: TURİZMDE HEDEF 2 MİLYAR DOLAR “Yatırımcının önünü açmak zorundayız. KKTC’yi bir cazibe merkezine dönüştürebiliriz. Öyle bir adaya dönüştürürüz ki, bölgesinin Singapur’u olur. Ancak bu kadar aşırı korumacı yaklaşım ve kurallarla bir yere gidemeyiz. Bizim arzumuz, Maraş’ın bir an önce tekrar ekonomiye kazandırılması, KKTC’nin can damarlarından biri olan o potansiyelinin hayata geçirilmesi. KKTC’nin yaklaşık 1 milyar dolara yakın turizm, 850 milyon ise eğitim geliri var. Kovid-19 olmasaydı, bizim 2020 rakamları iki katına çıkarma gibi hedefimiz vardı.” ERSİN TATAR’DAN MARAŞ ATAĞI Öte yandan, KKTC Başbakanı Ersin Tatar da, koronavirüs salgını sürecinde tüm alanlarda olduğu gibi kapalı Maraş’ın açılması konusunda da duraksama olduğunu ancak bu konudaki çalışmaların yakında yeniden hız kazacağını açıkladı. Fuat Oktay’ın açıklamalarına destek veren Tatar, “Yapılması gereken yasal düzenlemeleri ve teknik çalışmaları tamamlamak üzere adımlar atacağız” ifadesini kullandı.
CAHİT ZARİFOĞLU ANILIYOR
‘Güzel adam’ unutulmadı ve yazar Abdurrahman Cahit Zarifoğlu, Ş airvefatının 33. yılında yâd ediliyor. 1940’ta Ankara’da dünyaya gelen şair, okumayazmayı, resim yapmayı ve Kur’an-ı Kerim okumayı, okula başlamadan önce, annesi Maraşlı Evliyazadelerden Şerife Hanım ile anneannesi ve mahalle hocalarından öğrendi. Kahramanmaraş’ta kısa bir süre vekil öğretmenlik yapan Zarifoğlu bir gazetede çalışmaya başladı. “Yedi Güzel Adam” şiiriyle hafızalarda ve gönüllerde yer bulan Cahit Zarifoğlu, ilk şiirleriyle denemeleri, yerel gazete ve dergilerde yayımlandı. Şiirleriyle bugünün gençliğine de yol gösteren, alışılmadık söz dizimiyle, imge ve bütünlüğe verdiği önemle tanınan ünlü şair, şiir ve çocuk kitaplarının yanı sıra günlük, roman, deneme ve tiyatro eserleri kaleme aldı. 1987’de vefat eden ünlü şair için “Zarifoğlu Haftası Etkinlikleri” düzenleniyor.
gü İngiliz dergisinden öv
Türkiye ders verdi Sağlık sistemleri İngiltere’den 10 kat daha iyi
D
Türkiye’nin Kovid-19’la mücadele stratejisine hayran kalan Economist dergisi, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye salgını birçok ülkeden çok daha iyi idare etti. Son 20 yıl içinde Erdoğan, sağlık için 10 milyarlarca dolar akıttı. Hatta eleştirenlerin de kabul ettiği gibi AK Parti çok çalışıyor.”
ünyaca ünlü İngiliz The Economist dergisi, Türkiye’nin yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele planını överek, Ankara’nın uyguladığı stratejinin işe yaradığını, can kayıplarının diğer ülkelerin gerisinde olduğunu ve yapılan yatırımlar sayesinde salgın sırasında hiçbir zaman hastanelerin kapasitelerinin aşılmadığını yazdı. ÇOK İYİ İDARE ETTİLER Dergide “Türkiye’nin pandemi konusunda doğru yaptıkları” başlığıyla yer alan yazıda, Ankara’nın salgını birçok ülkeden çok daha iyi idare ettiği belirtildi. Türkiye’nin katı bir karantina uygulamasına karşı çıktığı belirtilen yazıda, şöyle denildi: “Yetkililer, bütün ekonomiyi komaya sokmak yerine, gençler ve yaşlılara evde kalmalarını söyledi ve tüketiciyle doğrudan muhatap olunan işletmelerde çalışanlar hariç herkesten işe gelmelerini istedi. En büyük şehirlerde hafta sonları ve tatillerde sokağa çıkma yasağı uygulandı.” STRATEJI IŞE YARADI Bazı iç hat uçuşlarının 1 Haziran’da başladığı; kafeler, restoranlar, plajlar ve parkların yeniden açıldığı ancak çocuklar ile 65 yaş ve üstü vatandaşların haftada birkaç saatten fazla dışarı çıkmasına hala izin verilmediği ifade edildi. Metinde, “Strateji işe
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca
yaramış gibi görünüyor. En çok etkilenecekler salgının en kötüsünden kurtulmayı başarırken, çoğu çalışma çağındaki yetişkinlerden oluşan enfekte olanlar genellikle iyileşti” ifadesi kullanıldı. AVRUPA VE ABD’Yİ SOLLADI Ölümlerin hiçbir zaman tek bir günde 127’den fazla olmadığı, Türkiye’nin Fransa’yla aynı test oranını yakaladığı ve ölüm oranında da İngiltere’den 10 kat daha iyi durumda olduğu vurgulanan yazıda, Avrupa ve Amerika’nın aksine çok az sayıda Türk’ün bakımevlerinde yaşadığına işaret edilerek yaş faktörüne de dikkat çekildi. Bir salgın sırasında fabrikalarını açık tutan herhangi bir ülkenin sağlık sisteminin olası sonuçlarla başa çıkabileceğinden emin
olması gerektiği belirtilen yazıya şöyle devam edildi: DEV HASTANELER “Türkiye bu zorluğun üstesinden geldi. Son 20 yıl içinde Sayın Erdoğan ve hükümetleri, sağlık hizmetleri için 10 milyarlarca dolar akıttı ve son olarak uluslararası havaalanları büyüklüğünde bir hastane ağı kurdu. Bunların sonuncusu 21 Mayıs’ta hizmete açıldı ve altıda biri yoğun bakım ünitesinden oluşan yaklaşık 2 bin 700 yatak kapasitesi sağladı.” TOPLUM YEKVÜCUT OLDU Kovid-19 dalgasının hiçbir zaman sağlık sisteminin kapasitesini aşacak bir noktaya gelmediği ve süreçte tıbbi malzemelerin hiç tükenmediği vurgulanan yazıda, başarının sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın değil aynı zamanda yardım toplayan ve maske dağıtan muhalif belediyelerin de olduğu belirtildi. AK PARTI HALLEDIYOR Erdoğan ve iktidardaki AK Parti’nin neredeyse 20 yıldır genel seçimleri kaybetmediğine dikkat çekilen yazıda, “Hatta eleştirenlerin de kabul ettiği gibi AK Parti çok çalışıyor ve işleri hallediyor” ifadesi kullanıldı. Muhalefet partilerinin iktidara gelebilmeleri için bu kadar sıkı çalışabileceklerini kanıtlamaları gerekeceği de kaydedildi.
T Hedef Türkiye’yi millet bahçeleriyle donatmak rkısh NEWS PRESS
.
TÜRKIYE
SAMSUN
9 Haziran 2020
9
7 BİN AĞRILIYA İŞ İMKANI
SIVAS
Bakan Soylu, Vali Süleyman Elban, Belediye Başkanı Savcı Sayan ile fabrikanın temelini dualarla attı.
Bakan Soylu: Ülkeye en büyük darbe terördür çişleri Bakanı Süleyman Soylu, 3 milletmilletvekilliklerinin düşürülmeİ vekilinin siyle ilgili, “Birkaç gündür Meclis’teki mil-
E T E L L I M AHÇE B 0 1 AHA D BATMAN
ISTANBUL
T
Yeni millet bahçelerini açan Erdoğan, “2023 yılına kadar 81 vilayetimizin tamamını millet bahçeleriyle donatmış olacağız. Cumhuriyetin 100. yılına girerken 81 ilimize 81 milyon metrekare millet bahçesi kazandırma hedefimize adım adım yaklaşıyoruz” dedi. ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından İstanbul Pendik ve Halkalı, Sakarya, Samsun, Sivas, Diyarbakır, Trabzon, Batman, Bursa ve Elazığ’da yapımı tamamlanan 10 millet bahçesinin açılış törenlerine video konferans aracılığıyla katıldı. Dünya Çevre Günü gibi amlamlı bir günde gerçekleştirilen törende konuşan Erdoğan, “2023 yılına kadar 81 ilimizi de millet bahçeleriyle donatmış olacağız” dedi. 81 İLİ DONATACAĞIZ Tüm illerin 2023 yılına kadar millet bahçeleriyle donatılacağını belirten Erdoğan, şunları dile getirdi: “Geldiğimiz noktada artık şehirlerimizin çok daha büyük dinlenme, nefeslenme, vakit geçirme alanlarına ihtiyaç olduğunu gördük. Millet bahçeleri işte bu tespitin sonrasında geliştirdiğimiz projeler. Yeniden yaptığımız stadyumların tüm uygun alanları millet bahçeleri için tahsis ettik. 2023 yılına kadar 81 ilimizi de millet bahçeleriyle donatmış olacağız. Koronavirüs bize bir gerçeği daha gösterdi. Bu gerçek Türkiye’nin geçmişteki kifayetsiz siyasetçi ve yöneticilerle istikrarsızlıklar sebebiyle ne kadar büyük kayıplar yaşadığıdır. Salgın krizinden en az hasarla çıkmamızın sebebi son 18 yılda yaptığımız hazırlıklar.” 1994 yılında İBB belediye başkanlığını devraldıklarında binaların neredeyse 4’te 3’ünün
letvekillerinin hukukun gereği milletvekili statüsünün üzerinden alınması sebebiyle ‘darbe’ sözü üretmeye çalışıyorlar. Allah’ınızı severseniz, siyasete en büyük darbe terördür. Ülkeye en büyük darbe terördür. Terörü, darbeyi meşrulaştırmak için hukukun, demokrasinin, kardeşliğin yolunu tıkamakla eş tutmayınız” dedi. AĞRI VE CUDI DAĞLARINDA PIKNIK Ağrı’da 7 bin kişiye istihdam sağlayacak Ayakkabıcılar Sitesi Temel Atma Töreni’nde konuşan Soylu, şöyle devam etti: “Türkiye’nin en büyük vesayet alanlarından birisi terördür. Bugün attığımız bu adımlarla birlikte terörü, terör vesayetini ülke lügatimizden çıkarıyoruz. Terör aynı zamanda siyasete, demokrasiye, özgürlüğe, cumhuriyete, geleceğe vesayettir. Söz verdik ve dedik ki Ağrı Dağı’nda piknik yapacağız. İnşallah eylül ayında Cudi’de, ardından Ağrı’da çok güzel piknik yapacağız. Buradan dünyaya mesaj vereceğiz ve diyeceğiz ki huzurumuz Cudi’de, Ağrı’da ve bizim Türkiye’mizin 780 bin kilometrekarenin her santimetrekaresindedir.”
CASUSLUK VE TERÖR SUÇLARI
Dünyaya eser bıraktı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Millet Bahçeleri Toplu Açılış Töreni’ne katılarak açılış kurdelesini Kabine üyeleriyle birlikte kesti. İnşaat çalışmaları devam eden Ankara Millet Bahçesi’nde de incelemelerde bulunan Başkan Erdoğan, burada ağaç dikerek can suyunu verdi. kaçak olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: YILDA 1 MİLYON KONUT “Türkiye’nin hemen her yerinde benzer bir durum söz konusuydu. Bu acı tablo yıllarca devletin vatandaşına öncülük etmemesinin bir sonucuydu. Sorumluluk üstlendiğimizde önce en acil ihtiyaçlardan başladık. Başını sokacak evi olmayan birine çevre, park bahçe vaadinde bulunmak gerçekçi olmazdı. Kiptaş ve TOKİ vasıtasıyla konut üretmemizin sebebi budur. Kısa sürede ülkemiz şantiyeye döndü. Yılda ortalama 500 bin-1 milyon arasında konut inşa edilen bir görünüm sergiledi.”
ENIS BERBEROĞLU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: VEYSEL EROĞLU’NA JEST “Bugün 2023 hedeflerimize ulaşma konusunda düne göre çok daha ümit varız. 2053 ve 2071 vizyonları için başarıları çok yakın bir zamanda gerçekleştireceğimizi görüyoruz. Ülkemize eser kazandırmaya devam edeceğiz. Hastaneler kazandırdık. Bununla kalmadık Ilısu Barajı gibi dev bir eseri hizmete açtık ve İSKİ Genel Müdürüm daha sonra Bakanımız olan Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun adını verdik. Yusufeli Barajı’nın beton dökme törenini de yaptık. Savunmada ise projeler sonuçlanma aşamasına geldi.”
3 milletvekilinin vekilliği düşürüldü C
HP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları’nın milletvekilliği düşürüldü. TBMM Genel Kurulunda, MİT’e karşı casusluk suçundan CHP’li Berberoğlu, PKK’ya yardım ve yataklıktan HDP’li Güven ve Farisoğulları hakkında mahkemelerce verilen, kesinleşmiş cezalara ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri okunarak bilgiye sunuldu. Anayasa gereğince, Genel Kurulda okunan tezkerelerin ardından Berberoğlu, Güven ve Farisoğulları’nın milletvekilliği düştü. Berberoğlu, Farisoğulları ve Güven’in cezaları, Yargıtay 16. Ceza Dairesince onanmıştı. Böylece CHP’nin milletvekili sayısı 139’dan 138’e, HDP’nin milletvekili sayısı 60’tan 58’e düştü. Eski milletvekilleri, haklarında kesinleşen cezalarını çekmek üzere yakalanarak cezaevlerine gönderildiler.
T
TURKEY
rkısh NEWS PRESS
9 June 2020
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN @ikalin1
Islamophobia, SecularChristian Europe and racism
Ömer Çelik speaks at a ra, news conference in Anka Turkey, June 8, 2020.
AK PARTY SPOKESMAN CALLS GREEK DEFENSE CHIEF’S ‘WAR WITH TURKEY’ REMARKS ‘BAD JOKE’
T
he spokesman of Turkey’s ruling Justice and Development Party (AK Party), Ömer Çelik, criticized the Greek defense chief over his remarks implying a possible war with Turkey. “Such bad jokes will bite back,” Çelik said regarding Greek Defense Minister Nikos Panagiotopoulos’ remarks that “Greece is ready for military confrontation with Turkey.” Tensions have been relatively high in the Aegean lately, especially after Panagiotopoulos’ allegations that a helicopter carrying him
“Such bad jokes will bite back,” Çelik said regarding Greek Defense Minister Nikos Panagiotopoulos’ remarks that “Greece is ready for military confrontation with Turkey.”
was harassed by Turkish forces. Turkey has denied the claims. “Any harassment of the helicopter carrying Greece’s national defense minister on board is out of the question,” Turkish Foreign Ministry spokesman Hami Aksoy said in a statement. Aksoy went on to say Turkish fighter aircraft had merely carried
out a routine aircraft identification over the Aegean. “Dramatizing routine flights so as to sow tension is not to Greece’s benefit,” he added. “Instead, these issues should be taken up within the process of confidence-building measures launched between the defense ministries of both countries,” he urged.
Turkey’s TIKA delivers medical aid to Bangladesh
T
urkey’s state-run aid agency on Sunday delivered medical supplies to Bangladesh in the wake of the coronavirus pandemic. TIKA (Turkish Cooperation and Coordination Agency) provided 1,000 N95 masks, 1,000 PPE suits, two ventilators and 5,000 medical masks to support Bangladesh in fighting COVID-19, the Turkish Embassy in Dhaka said in a statement. Additionally, Foreign Secretary Khalilur Rahman received the aid, while Turkey’s ambassador in Dhaka, Mustafa Osman Turan, and TIKA’s Bangladesh Coordinator Ismail Gündoğdu attended the handover ceremony in the capital city. Bangladeshi authorities will distribute the equipment to the country’s relevant health institutions in the coming days, the statement said.
THY offers cheap flights for health care staff n Turkish Airlines (THY) announced on Monday that health care staff on the front lines of Turkey’s fight against the COVID-19 pandemic will fly 40% cheaper. Online and mobile purchase of tickets for Turkish health care personnel will be granted a discount, regardless of destination or class. Health care staff are also entitled to buy discount tickets for three others accompanying them on their flight. Health care staff are required to register with Turkish carrier’s
website by July 18 to be eligible for a discount which will cover tickets for dates between June 8 and Aug. 1, 2020. On the other hand, THY has reduced the number of passengers on each flight in line with COVID-19 measures, but the airline has also introduced new faces aboard. Bearing the tag of “hygiene experts,” this new staff addition is tasked with ensuring in-flight hygiene as the carrier resumed domestic flights Monday.
T
he recent rise of anti-Islamic groups and demonstrations across Europe and the United States is increasingly becoming a common pattern. Carrying a mixed bag of resentments to a diverse of set of issues, most of which have very little or nothing to do with Islam or Muslims, the far-right and extremist groups are engaged in a systematic campaign to denounce minority Muslim communities as the scapegoats of the social, political and economic ills of their countries in Europe and the U.S. They use a selected and distorted image of Islam and seek to create a peculiar synthesis of Judeo-Christian and secular West against an imaginary enemy called the “Islamization of the West.” The anti-Muslim movement is moving from discourse to action. The large demonstrations organized by the group called PEGIDA in Dresden, Germany on Dec. 15 attracted thousands of people. Their slogan is that “Germany is no immigrant’s land.” They demand immigrant communities live in accord with a “culture based on the Christian-Jewish” values and “humanism.” Such a demand would easily exclude millions of native Germans, who would probably disagree with the PEGIDA’s definition of how to be religious and humanist in 21st century Europe. Ironically, anti-Muslim movements use both Christian and secular arguments against immigrants in general and Muslims in particular. In a rather sinister way, they identify Muslims as both anti-Christian and anti-modern and anti-humanist. Far right religious and secular groups in Europe and the U.S., while disagreeing on almost all major issues, unite against what they perceive to be the threat of Islam. PEGIDA supporters in Germany deny that they are racist or neo-Nazis though some see them as “neo-Nazis in pinstripes.” What is alarming is their median typology: blue collar workers, middle-class professionals, parents, pensioners and others. These are not extreme right-wing activists or gangs but ordinary people. And this is what is dangerous about the appeal of this new wave of anti-Islam and anti-immigrant movement. The large protests and the discourse they use point to the degree to which Islamophobia and xenophobia is becoming socially acceptable among diverse groups in Germany. Luckily, German politicians and citizens have reacted to this new movement that borders on racism. Chancellor Angela Merkel said that “there’s freedom of assembly in Germany, but there’s no place for incitement and lies about people who come to us from other countries.” A major counter-demonstration was held in Cologne to reject PEGIDA’s racist views where the anti-Nazi slogan “nie wieda” (never again) was chanted. The Green Party member of the German Parliament Mr. Özcan Mutlu noted that “Islamophobia poses a big problem in Germany, like antiSemitism.” He also added that
“German media has not taken its responsibility of warning the people about Islamophobia so far.” These reactions are important but the problem will not go away by public statements alone. The social tide of Islamophobia is closely related to the rise of right-wing political parties such as France’s Front National and Greece’s Golden Dawn. The alarming fact is that these parties serve to normalize and legitimate what would normally be considered off-limits in a democratic order. Outside Germany, anti-Muslim attacks are on the rise. On Dec. 25, a small mosque in the Swedish city of Eskilstuna, about 90 kilometers west of Stockholm, was set on fire by an arson attack and five people were injured. This follows another incident back in January when swastikas were drawn on the front door of a mosque in Stockholm. In Norway, the convicted murderer Anders Breivik, who killed 77 people in a shooting spree in 2011 to “save Europe from Islam,” is reportedly seeking to create a network of likeminded fascists by writing hundreds of letters from his prison cell, according to Norwegian authorities. In France, French journalist Éric Zemmour sought to make a case for the deportation of the country’s 5 million Muslims. Speaking to the Italian newspaper Corriere Della Serra, he claimed that Muslims tend to isolate themselves in the suburbs and live with each other, predicting that this will eventually lead to “chaos and civil war.” French Interior Minister Bernard Cazeneuve condemned Zemmour’s statements. Across the Atlantic, Abdisamad Sheikh-Hussein, a 15-year-old Somalian Muslim boy, died on Dec. 4 when, according to the Kansas City police, he was deliberately struck by a car that severed both of his legs. The driver was known to have made threats to Muslims in the city. His threats finally took the life of a young boy in a cowardly and barbaric attack. It is not difficult to amplify such examples. It is true that each of these is an independent case. But this is what precisely needs attention: so many different attacks in so many different countries are carried out with similar motives. They are repeated with increasing frequency and creating an environment of fear and intimidation. It is a fatal mistake to demonize Muslim minority communities in the name of protecting the Judeo-Christian and secular identity of Western countries. Whether one can make such a neat definition of identity in real life is much more complicated than the neoracists want to make us believe. We all need to be vigilant against these campaigns of hatred and racism. People of conscience from different faith traditions and cultural backgrounds should be able to unite against the minority xenophobic and anti-Islam groups. This is how one should cherish religious and humanistic values to which we can all aspire. > Source: Daily Sabah / DEC 27, 2014
Mali durum ve zihin sağlığı desteği Koronavirüs beraberinde bazı zorluklar getirdi. Bunlar hem mali durumumuzu hem de zihin sağlığımızla esenliğimizi etkiledi. Uyku sorunları, duygudurum değişiklikleri, enerji seviyenizde azalma ya da ilişkilerinizde sorunlar yaşıyor olabilirsiniz. Bu gibi zamanlarda nereden yardım alabileceğinizi bilmek önemlidir. DESTEK HIZMETLERI Yaşam tarzınızda büyük değişiklikler olduğunda endişeli, huzursuz ya da stresli hissetmeniz normaldir. Aile ya da arkadaşlarınızla konuşmak veya bir sağlık uzmanına başvurmak yararlı olabilir. Endişeli ya da bunalmış hissedenlere yardım edecek çeşitli hizmetler vardır, örneğin: l HEAD TO HEALTH Bilgi, öneri ve geniş bir destek yelpazesi için www.headtohealth. gov.au adresini ziyaret edin. l LIFELINE Pandemi sırasında zihin sağlığınızı korumaya dair yardım ve ipuçları almak için www.lifeline.org.au adresini ziyaret edin ya da 13 11 14’ü arayın. l BEYOND BLUE Beyond blue, 1800 512 348’i arayarak yararlanabileceğiniz tamamen coronavirus’e yönelik bir destek hizmetidir. www.coronavirus. beyondblue.org.au adresini de ziyaret edebilirsiniz l KIDS HELPLINE Çocuklara ve gençlere ücretsiz hizmetler sunar. Daha fazla bilgi için www.kidshelpline.com.au adresini ziyaret edin veya 1800 551 800’i arayın.
l HEADSPACE Gençlere yönelik destek hizmetleri için www.headspace.org.au adresini ziyaret edebilirsiniz. l MENSLINE AUSTRALIA MensLine erkeklere yönelik destek ve danışmanlık hizmetleri sunar. Daha fazla bilgi için www.mensline.org. au adresini ziyaret edebilir veya 1300 789 978’i arayabilirsiniz. Siz veya tanıdığınız birisi şu an krizdeyse ve yardıma ihtiyacı varsa lütfen 000’ı arayın. MALI DESTEK Avustralya Hükümeti Coronavirus’ten etkilenen kişi, işletme ve serbest çalışanlara mali yardımda bulunmaktadır. Gelir desteği ve hane halklarına desteği içeren bu yardımdan Services Australia aracılığıyla yararlanabilirsiniz. www. servicesaustralia.gov.au/covid19
adresini ziyaret ederek ya da 131 202’yi arayarak bu hizmetler hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Australian Taxation Office emeklilik fonlarının daha erken serbest bırakılması ve emekliler için minimum azalma oranı seçenekleri dahil yardım sunmaktadır. Şartları taşıyan işletmeler nakit akışını güçlendirme ve JobKeeper payments ödemelerini içeren yardımlardan yararlanabilir. Bunlar hakkında daha fazla bilgiyi www.ato.gov.au/ coronavirus adresinde bulabilirsiniz. Bir mali danışmandan ücretsiz, bağımsız ve özel öneriler de alabilirsiniz. Bu hizmete 1800 007 007’den Ulusal Borç Yardım Hattını arayarak erişebilirsiniz. YAZILI VE SÖZLÜ TERCÜME HIZMETI İngilizce dışında bir dil konuşuyorsanız 131 450’yi arayarak Yazılı ve Sözlü Çeviri Hizmetine başvurabilirsiniz. Size kendi dilinizde bir tercüman bağlanacaktır. Daha sonra, sizden bağlantıya geçmek istediğiniz kurumun adını ve telefon numarasını isteyeceklerdir. Operatör sizi ve tercümanı ilgili kuruma bağlarken hatta kalın. DAHA FAZLA BILGI Bilgileri resmi kaynaklardan almak önemlidir. En son öneriler ve her bir eyalet ve bölgeye ait linkleri için www.australia.gov.au adresini ziyaret edin. Aile, arkadaş ve toplumunuzu güvende tutmaya yardımcı olmak için COVIDSafe uygulamasını indirmeyi de değerlendirmelisiniz.
T
.
EKONOMI
rkısh NEWS PRESS
9 Haziran 2020
13
ÇALIŞANIN DÜNYASI
MURAT ÖZDAMAR
Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au
Türkiye’nin sağlık sistemi tüm dünyaya model oldu
D Anlaşmalar, Avustralya Başbakanı Morrison ile Hindistanlı mevkidaşı Modi arasındaki “sanal zirvede” imzalandı. Morrison’un Avustralya’daki törende yer alan Hintli yetkili ile ilginç tokalaşması dikkat çekti.
Hindistan ile stratejik atak Avustralya ve Hindistan arasında savunma ve iş birliğinin güçlendirilmesi ile Hint-Pasifik denizcilik konularında önemli anlaşmalar imzalandı. Karşılıklı lojistik destek anlaşmasının, taraflara birbirlerinin askeri üslerine erişim hakkı verdiği belirtildi.
A
vustralya ve Hindistan, Hint-Pasifik denizcilik konularıyla savunma ve iş birliğinin güçlendirilmesi alanlarında bir dizi anlaşma imzaladı. Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne, yaptığı açıklamada, Hindistan ile savunma ve iş birliğinin güçlendirilmesiyle Hint-Pasifik denizcilik konularında anlaşmalar imzalandığını duyurdu. Anlaşmalar, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile Avustralyalı mevkidaşı Scott Morrison arasındaki “sanal zirvede” imzalandı. Avustralya Dışişleri Bakanı Payne, denizci-
Yabancı ehliyetlerin Türkiye’de geçerli olma süresi 2 yıl oldu
Y
urtdışındaki vatandaşlarımıza güzel bir haberimiz var .Türk vatandaşlarının ve mavi kartlıların yabancı ülkelerden aldıkları ehliyetle Türkiye’de araç kullanabilecekleri süre 1 yıldan 2 yıla çıkarıldı. 2 yıllık süre yurtdışına çıkıştan sonra Türkiye’ye girişin her defasında yenileniyor. > ALI KURT/MELBOURNE
lik anlaşmasının taraflar asındaki kapsamlı stratejik ortaklığın bir parçası olarak güvenlik ve savunma ilişkisinde ileriye doğru atılmış önemli bir adım olduğunu belirtti. İki ülke arasında imzalanan karşılıklı lojistik destek anlaşmasının, taraflara birbirlerinin askeri üslerine erişim hakkı verdiği kaydedildi. SIBER TEKNOLOJI VE TICARET Hindistan ile savunma ve iş birliğinin güçlendirilmesiyle Hint-Pasifik denizcilik konularında anlaşmaların yanı sıra iki ülke arasında, siber teknoloji ve ticaret konusun-
da da anlaşmaya varıldı. Zirvede konuşan Modi, “Hindistan ve Avustralya arasındaki Kapsamlı Stratejik Ortaklık ile iş birliğimizde zirveye ulaşmak istiyoruz” dedi. Morrison ise ilişkiyi artırmanın taraflar aralarında güven yaratacağını kaydetti. ÇİN’E KARŞI HAMLE Hindistan ve Avustralya, savunmayı ikili ilişkilerin önemli bir unsuru olarak görürken, son zamanlarda taraflar arasında çeşitli askeri tatbikatlar gerçekleştirildi. Zirvenin, her iki ülkenin de Çin’le ilişkilerinin gerildiği bir döneme denk geldiği belirtiliyor.
Avustralya ekonomisi 30 yıl sonra küçülüyor n Avustralya ekonomisi birinci çeyrekte yüzde 0.3 daraldı. Hanehalkı harcamaları koronavirüs kısıtlaması etkisi ile düştü. Avustralya ekonomisi yılın ilk üç ayında hiç resesyona girmeksizin sürdürdüğü 30 yıllık büyüme eğilimini daha büyük bir yavaşlama beklentisinin de kapıda olması ile birlikte sonlandırdı. İstatistik Bürosu tarafından açıklanan verilere göre, gayrısafi
yurt içi hasıla 2019’un son üç ayına göre 2020’nin ilk üç ayında yüzde 0.3 düştü ve hane halkı harcamalarındaki düşüş öncülüğünde 2011’den bu yana çeyreklik bazda ilk kez geriledi. Ekonomistler gerilemenin yüzde 0.4 seviyesinde olacağını öngörüyorlardı. Avustralya ekonomisi yıllık bazda ise beklentilere paralel olaral yüzde 1.4 büyüdü. > ALI KURT/MELBOURNE
ünyayı etkisi altına alan salgın hastalık nedeniyle ölümler meydana geldi. Korona virüsüne bağlı ölü sayıları ve ölüm oranları ülkelere göre değişkenlik gösterdi. Amerika, İtalya, Fransa, İspanya gibi ülkelerde hem ölü sayısı fazla hem de ölüm oranı çok yüksek çıktı. Türkiye bu salgın döneminde korona virüse bağlı hastalığı kontrol altına almayı bildi. Ancak hastalığın kontrol altına alınabilmesinin arka planında yer alan etken ise Türkiye’nin güçlü bir sağlık sisteminin bulunmasıydı. Tüm dünya, Türkiye’nin hem sağlık sistemine, bir anlamda genel sağlık sigortası modeline hayran kaldı hem de bu sistemi model almak için incelemelere başladı. Sağlık sistemimizde başarının mimarı ise kuşku yok ki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ve onun önderliğindeki AK Parti Hükümetleridir. 2004 yılında Başbakanlık görevini icra eden Sayın Cumhurbaşkanımız ilk olarak dağınık yapıdaki hastaneleri Sağlık Bakanlığı çatısı altında birleştirdi. Böylece vatandaşlar için de hastane ayrımı ortadan kalktı. Bu reform sonrası sosyal güvenlik kurumları SGK çatısı altında birleştirildi ve eş zamanlı olarak tek yasa uygulamasıyla 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu yürürlüğe girdi. Kanun hem sosyal sigortalar hakkında hükümler içermekte hem de sağlık sigortasını düzenlemekte. İçeriği pek bilinmese de özü itibariyle genel sağlık sigortası, kişilerin öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde ise oluşan harcamaların finansmanını sağlayan bir sigorta uygulamasıdır. Genel sağlık sigortası yani kısa adı
ile GSS, Türkiye’de yaşayan herkesi kapsamına alan bir sigorta sistemidir. Sadece Türk vatandaşları değil, Türkiye’de ikamet eden yabancılar, öğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler ve Uluslararası koruma başvurusu veya statüsü sahibi ve vatansız olarak tanınan kişiler de GSS’lidir. Türkiye’de ikamet eden ve öğrenim gören yabancı uyruklular için GSS isteğe bağlıdır. Ancak Türk vatandaşları için GSS zorunlu. GSS tescil işlemi sigortalı çalışanlar, 65 yaş maaşı dahil herhangi bir emekli maaşı bulunanlar, işsizlik maaşı veya kısa çalışma ödeneği alanlar için otomatik yapılmakta. Yine sigortalı çalışan, emekli maaşı bulunan, işsizlik maaşı veya kısa çalışma ödeneği alanların bakmakla yükümlü olduğu eş ve reşit olmayan çocuklarının tescili de otomatik gerçekleştiriliyor. Bakımını üstlendikleri sosyal güvencesi olmayan anne ve babaları için ise GSS, beyan ve taahhüt sonrası oluşturuluyor. Bunların dışında kalanlardan diğer bir ifadeyle hiçbir güvencesi bulunmayanlardan hane içinde yaşayan kişi başına düşen geliri brüt asgari ücretin üçte birinden az olanların GSS primleri devletimiz tarafından karşılanıyor. Bu imkandan yararlanabilmek için Kaymakamlıklardan gelir testi yaptırılması şart. Gelir testine girmeyenler veya gelir testine girmeyeceğini ve brüt asgari ücretin yüzde 3’ü oranında GSS primi ödeyeceğini yani 88 TL ödeme yapmayı taahhüt edenler de GSS kapsamına alınıyor. Bunların GSS primi olarak her ay 88 TL prim ödemeleri gerekiyor. Esasında GSS, Cumhuriyet tarihinden bu yana hayata geçirilmek istenen, AK Parti Hükümeti öncesindeki her kalkınma planlarında yer alan bir uygulama. Böylesine önemli bir uygulamayı hayata geçirebilmek ancak güçlü ve dirayet sahibi bir liderin başarabileceği iştir.
Bayramda çalışan mesai alır mı? SORU: İşim bayramlarda da çalışmayı gerektiriyor. Bu nedenle Ramazan bayramında da çalıştım. Bayramda çalıştığım dönem ücretim yüzde yüz zamlı mı olacak? > Halit A. CEVAP: Türkiye’de Ramazan Bayramı Tatili, Arefe günü yarım gün ve üç gün de bayram günleri olmak üzere toplamda 3.5 gündür. Gerek hafta tatillerinde gerekse bayram tatillerinde işçiye ücreti tam ödenir. Yani işçi çalışmadığı bu tatil günleri için çalışmış gibi ücrete hak kazanır. İşçinin bu tatil döneminde çalışması halinde çalışmadığı gün için aldığı ücrete ilave
olarak çalıştığı her gün için bir 1.5 katı yevmiye ödenir. Konuyu tam anlatmak için örnek verelim. Brüt ücreti 4.500 TL olan işçi bayram tatilinde çalışmasa bir aylık çalışma karşılığı 4.500 TL brüt ücret alacaktır. Ancak bu işçi Bayramda bir gün çalışsa günlüğü 4500/30= 150 TL olduğuna göre bu tutarın yüzde 50 zamlı hali olan 225 TL tutarında fazla mesaiye hak kazanacak dolayısıyla brüt ücreti de 4725 TL olacaktır. Bir anlamda Bayram tatilinde çalışmamış işçi her gün için bir günlük yevmiye alırken bayram tatilinde çalışan iki buçuk yevmiye almış olacaktır.
: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER
TURKEY
TURKISHAIRLINES.COM
. GEZI
T
rkısh NEWS PRESS
9 Haziran 2020
15
I J A L P A R T A P O E KL misafirlerini bekliyor
Dünyaca ünlü
T
Alanya’da geçen yıl 3 milyona yakın turistin geldiği Kleopatra Plajı, eşsiz kumu ve ışıltılı mavi berrak suyuyla ziyaretçilerini bekliyor... Sezondan virüse rağmen umutlu olan Turizmciler, “Salgın geçtikten sonra eski yoğunluğuna kavuşacaktır. Alanya’nın 80 kilometrelik sahil bandında misafirlerimiz rahatlıkla denize girecek” diyorlar.
urizmin başkenti Antalya’nın Alanya ilçesinin sembol markalarından dünyaca ünlü Kleopatra Plajı, altın renkli kumu, denizinin berraklığı ve manzarasıyla turistleri çekiyor. Uzunluğu 2 kilometreyi bulan Kleopatra Plajı, eşsiz deniz rengi ve kumsalıyla göz kamaştırıyor. Geçen yıl yaklaşık 3 milyona yakın kişiyi mavi bayraklı sahilinde ağırlayan plaj, bu yıl da ziyaretçilerini bekliyor. Kleopatra Otelciler Derneği Başkanı Servet Şakiroğlu, yaptığı açıklamada plajda doğanın, tarihin, şehrin, kumsalın denizin iç içe bulunduğunu söyledi. AVRUPA’NIN EN İYİ PLAJI Plajın Hollanda’da bir dergi tarafından Avrupa’nın en iyi plajı seçildiğini vurgulayan Şakiroğlu, şunları dile getirdi: “Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın Romalı komutan Antonius ile denize girdiği rivayet edilen plajın, altın renginde pirinç büyüklüğünde ve insan vücuduna yapışmayan kumu var. Alanya’ya gelen her 3 kişiden ikisi burada denize giriyor.” Bölgeye gelen tatilcilerin plaja mutlaka uğradığına değinen Servet Şakiroğlu, ilçenin ilk mavi
Burhan Sili, plajın sosyal mesafe, hijyen ve diğer kurallara uygun hale getirildiğini belirterek, “Alanya’nın 80 kilometrelik sahil bandında misafirlerimiz rahatlıkla denize girecek” diye konuştu. KAHVALTIDAN ÖNCE SONRA Turizmci Amanda Özsoy ise bölgedeki otellerin, kahvaltıdan önce ve sonra direkt olarak plaja geçebildiği konumda bulunduğunu söyledi.
AMANDA ÖZSOY
bayraklı plajında, engeliler için de özel alanın bulunduğunu sözlerine ekledi. ESKİ GÜNLERİNE KAVUŞACAK Salgın tedbirleri kapsamında plajın da uzun süre boş kaldığını hatırlatan Dernek Başkanı Şakiroğlu, şöyle devam etti: “Salgın geçtikten sonra eski yoğunluğuna kavuşacaktır. İlk başta çoğunlukla yerli müşteriler
olacağını düşünüyoruz. Avrupa ve Rusya pazarının da açılmasıyla biraz daha da hareketlilik sağlanacaktır.” Servet Şakiroğlu, pandemi tedbirlerinin plajda uygulandığını, otellerde de hijyen kurallarına uyulduğunu vurguladı. RAHATLIKLA DENIZE GIRILECEK Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı
TURİSTLER GELMEK İSTİYOR Ziyaretçilerin Alanya’da tatillerini rahatça yapabileceğini anlatan Turizmci Özsoy, şunları ifade etti: “Yıllardır gelip otellerimizde tatilini geçirenler pandemi sürecinde bize telefon ve maille ulaşıyor, gelmek istediklerini iletiyor. Biz de şu anda boş olan plajlarımızı belirlenen kurallar çerçevesinde doldurmak istiyoruz.”
WORLD
T
rkısh NEWS PRESS
9 June 2020
17
TARIH & EDEBIYAT
Bayezid II
B
ayezid II, byname Bayezid the Just, Turkish Bayezid Adlî, (born December 1447/January 1448, Demotika, Thrace, Ottoman Empire-died May 26, 1512, Demotika), Ottoman sultan (1481-1512) who consolidated Ottoman rule in the Balkans, Anatolia, and the eastern Mediterranean and successfully opposed the Ṣafavīd dynasty of Persia. Bayezid II was the elder son of the sultan Mehmed II, the conqueror of Constantinople. On the death of his father in 1481, his brother Cem contested the succession. Bayezid, supported by a strong faction of court officials at Constantinople, succeeded in taking the throne. Cem eventually sought refuge with the Knights of Saint John at Rhodes and remained a captive until his death in 1495. Under the new reign an immediate reaction set in against some of the policies of Mehmed II. Influenced by the ʿulamāʾ, interpreters of the law of Islam, and by the great officials aligned with them, Bayezid restored the Muslim properties dedicated to religious and charitable purposes that Sultan Mehmed had taken over for the state. Bayezid also rejected his father’s marked pro-European orientation by such acts as removing from the imperial palace the paintings that Italian artists had executed for Mehmed II. At the same time, Bayezid II continued the territorial consolidation that his father had begun. Hercegovina, in the Balkans, was brought under direct Ottoman control in 1483. The occupation, in 1484, of two fortresses on the estuaries of the Danube and the Dniester rivers strengthened the hold of the Ottomans over the land route to Crimea, where the khan of the Crimean Tatars had been, in name at least, a vassal of the sultan since 1475. The war of 1499–1503 directed against the Venetian empire in the Levant and in the Balkans carried the process of consolidation still further. It resulted
ESİ
HAFTANIN KELİM
Kalendermeşrep n Dünya malında gözü olmayan, hoşgörülü ve kalender mizaçlı kişi. Farsça kalender kelimesiyle, Arapça huy ve tabiat mânâsındaki meşrep kelimesinin birleşiminden oluşmuştur. “Bir kusuru: kalendermeşrep olmasaydı. Seylâb-ı vukuata karşı durmanın beyhude olduğuna inanır, işi cereyanına bırakırdı.” > Reşat Nuri Güntekin/ Damga Kaynak: Banu Ertuğrul & Onur Ertuğrul/Lûgat365 – Bazı Kelimeler Çok Güzel
Issız Oğlan
Sevmesini bilmeyene, Sıkılınca çekip gidene, Zoru görünce kaçana, Daldan dala uçana adam denmez.
Olsa olsa oğlan denir, Issız oğlan, Bu da Deli Dumrul’un mezhebine uymaz. Çünkü, sevda gelince başa, Kıvırmak artık boşa, Hiç durma git peşinden koşa koşa.
> Kaynak: Deli Dumrul
SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au
in the Ottoman conquest of Venetian strongholds in Morea (Peloponnesus) and on the Adriatic shore-a triumph amply justifying the program of naval construction that Bayezid had approved in the years before the beginning of the war.
With the expansion of his rule over much of Anatolia, Bayezid had earlier come into conflict with the Mamlūk sultanate of Egypt and Syria, each side striving to dominate the ill-defined border zones dividing them and to maintain under effective control the small principalities established there. While a Turkish fleet had sufficed to dismantle a large part of Venice’s empire, Bayezid, fearing that an alliance of Christian powers using his brother Cem might be formed against him, committed only a modest force against the Mamlūks. The long land war ended in a stalemate. More formidable still was the situation that arose in the lands to the east of Anatolia. In 1499 the adherents of the Ṣafavīds, a heretical order of Islam, had set out to establish in Persia a powerful regime under their master Ismāʿīl I. The religious teaching of the Ṣafavīds had met with great success among the nomadic Turkmen tribes of Anatolia,
whose warriors formed the main element in the armies of Shah Ismāʿīl (or Esmāʿīl). It was evident that the propaganda of the Ṣafavīds, if allowed to continue without hindrance, might well undermine Ottoman rule within the Asian lands. The danger was underlined in 1511, when the adherents of the shah rose in rebellion against the Ottomans in Anatolia. At this same time a dispute over the succession broke out between Bayezid’s sons. One of them, Selim, the governor of Trebizond, went to Crimea in 1511, secured aid there from the Tatar khan, and then crossed the Danube into the Balkans. Defeated in battle against Bayezid, Selim fled to Crimea. Meanwhile, the Ṣafavīd rebellion had been put down, and Ahmed, another son, who had shared in the victory, marched toward Constantinople. Failing to gain the support of the Janissaries (elite military guards), he turned back to bring most of Anatolia under his control. Bayezid, fearing that Ahmed might seek assistance from Shah Ismāʿīl and unable to resist pressures from some of his advisers and from the corps of Janissaries, who favoured Selim, recalled Selim from Crimea and abdicated (April 1512) in his favour. Bayezid died the following month. Bayezid II was a pious Muslim, strict in his observance of the precepts of the Qurʾān and the Islamic law. During his reign, much of the state revenue was devoted to the building of mosques, colleges, hospitals, and bridges. He also supported jurists, scholars, and poets, both within and outside the Ottoman Empire. In temperament “molto melancolico, superstizioso e ostinato” (“very melancholic, superstitious, and stubborn”), in the words (1503) of the Venetian ambassador, Bayezid was interested in philosophical and cosmographical studies. > Source: https://www.britannica. com/biography/Bayezid-II;
Her şey O’nun elinde
Ey oğul! Bu tavsiyelerimi dinle ve anla. Her canlının ölümünü elinde tutan kim ise yaşamasını elinde tutan da O’dur. Varlıklara can verip yaşatan kim ise öldürecek olan da O’dur. Zenginleri fakir, fakirleri zengin yapan yine O’dur. Her türlü belayı ve hastalığı veren de O, şifa ve devasını veren de O’dur. Dünya taşıyla, toprağıyla, rengiyle, şekliyle, ağaçlarıyla ve meyveleriyle Onundur, Onun takdiri üzerine hareket etmektedir. Ahiret Cennetiyle, Cehennemiyle ve bizim bilmediğimiz daha birçok şeyleriyle Onundur. Peygamberi önder olarak al Ey oğul! Peygamberin Allah hakkında bildirdiğini hiç kimse bildirmedi ve bildiremez. O’nu bir önder ve kurtuluş ordusunun kumandanı olarak kabul et. Allah’ın rızasını ara Ey oğul! İlâhî kudret karşısında kendi küçüklüğünü ve zayıflığını düşünerek hareket et. O’nun karşısında acizliğini ve güçsüzlüğünü düşün. Her hususta O’na ihtiyacın vardır. O’na yönel, rızasını dile. Cezasından kork. Emirlerini yerine getirmeye çalış. Çünkü O iyilikten başkasını emretmez. Yasaklarından kaçın, çünkü O kötülükten başkasını yasaklamaz.
Kendini beğenme Ey oğul! Kendini beğenmek kesinlikle doğru değildir. Kibir kalbin âfetidir. Bütün gücünle çalış, malını senden sonra gelecek mirasçılar için hazırlayıp biriktirme. Allah için bağışlanacak yerlere dağıt. Arzu ettiğin bir şeyi elde edersen onu kendinden bilme. Allah’a şükret ve Ondan her zaman kork. Ölmeden önce Allah’ı razı et Ey oğul! Önünde çıkılması ve geçilmesi pek güç bir basamak vardır. Orada yükü hafif olanlar ağır olanlardan daha kolay geçer. Üzerinden zorla geçenler çabuk geçenlerden daha zararlıdır. Bu basamağa ulaşan her insan ya Cennete veya Cehenneme gider. Bu menzile ulaşmadan önce kendi nefsine dön ve hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çek. Oraya ulaşmada yolunu düzelt. Ölümünden sonra Allah’ı razı etmek için sana hiç fırsat verilmez. > Kaynak: İdris Gökalp / Hz. Ali’den Oğluna Nasihatler
Hollanda’daki cami düşmanlarına Türk gençlerinden ders
şehrinde bulunan bir caminin önünde aşırı sağcı protestocular tarafından itiA lmere lerek yere düşürülen ve kalçasını kıran Jan
Groot adlı 83 yasındaki Hollanda’lı adam geçirdiği ameliyat sonrası evinde istirahat ediyor. Yaklaşık iki hafta önce ‘‘Rechts in Verzet’’ adlı aşırı sağcı grubun eylemine engel olmaya çalışırken yaşanan bu olay yürekleri burktu. Groot’ın yaptığı kahramanlık ise büyük takdir topladı. Protestoculara karşı durduğu için pişman olmadığını belirten yaşlı adam, şunları söylemişti: ‘’Neden biliyormusunuz? Ben 1937 yıllarındaki savaşı şahsen yaşadım. Sınıfımda bulunan Yahudili çocukların bazılarını bir daha hiç göremedim. Tarihin kendini tekrarlamasını istemiyorum. Sağcı kesimlerin nefret dolu mesajlarına geçit verilmesin istiyorum’’. Hollanda’nın farklı şehirlerinde bulunan Türk gençleri de Jan Groot için sürpriz bir paket hazırlayarak teşekkür mesajlarını ilettiler. Türk kahvesi ve lokumunun yer aldığı bu hediye paketinde gençler bir de Türk kahvesinin nasıl yapıldığını Groot için not düştüler. Gönderilen teşekkür kartında ise bu sözler yer alıyor: “Sevgili Jan, Almere şehrinde bulunan caminin önünde gösterdiğiniz cesur tutum için çok teşekkür ediyoruz. Bu çabanız bizler için sevinç ve umut kaynağı olmuştur. Size minnettarız!’’ Hepimizin bu toplumun bir parçası olduğunu ve nefret dolu eylemlere her türlü karşı durmamız gerektiğini bizlere hatırlattığınız için teşekkürler sayın Groot!” > ALI KURT / MELBOURNE
Japonya’da Türk’e polis şiddetine protesto maruz kalmasına tepki gösteren halk, J tine polisin yabancılara yönelik kötü muamelesiaponya’da bir Türk vatandaşının polis şidde-
ni protesto etti. Başkent Tokyo’nun sembollerinden biri olan Şibuya İstasyonu önünde bir araya gelen yüzlerce gösterici, ABD’de siyahi vatandaş George Floyd’un ölümüne atıfta bulunarak ‘Nefes alamıyorum’ sloganları eşliğinde Japon polisinin şiddetine tepkisini dile getirdi. Kürt kökenli 33 yaşındaki bir Türk vatandaşı, Japonya’da 22 Mayıs’ta aracıyla seyir halindeyken polis tarafından durdurulduğunu ve aracında arama yapılmak istendiğini aktardı. Ancak buna izin vermemesi üzerine polisin bağırmaya başladığını ve kendisini itelediğini dile getirdi. > DAVUT KILIÇ / SYDNEY
PAZARTESI
Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Bilge Başafacan ÇAY MOLASI
. . T rkıye’nın
SESİ
CUMA
Tanyeli Serkan Uyanık
RADYOSU
TANYELI’YLE BIZ BIZE
I CUMARTES
info@turkishmedia.com.au 1300 917 566
SALI Ergül Uybadın Derya Sekmen
İzzet Anmak Serkan Uyanık Halil Yılmaz IZZET-I IKRAM
PERŞEMBE
Diyanet Sydney Saat 17-18 & 22-24 DIYANET SAATİ
- Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası Perşembe ve Cuma geceleri saat 22-24 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600
PAZAR
Zafer Uyanık Cem Birben MUHABBET ZAMANI
SATURDAY0 16.00-17.0
Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic
THE SOURCE
ÇARŞAMBA
T
rkısh
@turkiyeninsesiradyosu
MEDIA LIMITED
ÜMIT UYAR
ÇARŞAMBA
HAYATA DAIR
ELIF AYDIN
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ!
MURAT ŞIRIN
Tuğçe Uybadın
ŞAHIN ŞAHINKAYA
Büşra Erkan
Sülhan Yılmaz Gülten Akbar
MELBOURNE’IN SESİ
SAGLIK Ğ
T
rkısh NEWS PRESS
Her ağrı Kovid-19 belirtisi değildir
Uzmanından “her ağrı kalp krizi veya Kovid-19 ağrısı değildir” uyarısı geldi... Op. Dr. Bülent Polat, “Herkeste farklı zamanlarda göğüs etrafında veya sırtta ağrılar olabilir. Bunlar asla tek başlarına hiçbir hastalığa işaret etmezler. Kovid-19’da oluşan kas ağrıları daha çok batıcıdır. Sanki bıçak saplanır gibi belirli noktalarda oluşur” dedi.
9 Haziran 2020
SAĞLIKTA MİLLİ ATAK
Türk ilaç sektöründe uluslararası tescil sevinci İ
F
lorence Nightingale Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi’nden Op. Dr. Bülent Polat, herkeste zaman zaman göğüs etrafında veya sırtta batıcı, yanıcı ağrılar olabildiğini, bu ağrıların tek başlarına asla bir hastalığa işaret etmeyeceğini belirterek, bu ağrılar nedeniyle Kovid19’dan veya kalp krizinden endişelenmeye gerek olmadığını söyledi. Dr. Polat, koronavirüsün önce enfeksiyon yaptığını, 7-8 günlük enfeksiyon safhasından sonra bütün vücut organlarını etkilediğini anlattı. KORONA’NIN BELİRTİLERİ Bu enfeksiyona maruz kalanların önemli bir kısmının hastalığı ayakta atlattığını, ağır geçiren ve hastaneye yatmak zorunda kalanların da bulunduğunu aktaran Polat, koronavirüsün en çok görülen belirtilerinin kuru öksürük, nefes darlığı ve yüksek ateş olduğunu hatırlattı. Polat, bunların yanı sıra vücutta yaygın kas ağrılarının da görüldüğünü, omuzlarda, eklemlerde ve kaslarda ağrıların çıktığını, vücutta ciddi halsizlik oluşturan bu ağrıların zaman zaman kalp ağrılarına da benzeyebildiğini söyledi. KALP AĞRILARI Kalp ağrısının her zaman vücutta ve OP. DR. BÜLENT POLAT göğüste yaygın,
baskı tarzında olduğunu belirten Polat, şu bilgileri verdi: “Kalp ağrısının sınırlarını insan net bir şekilde belirleyemez. Kovid19’da oluşan kas ağrıları daha çok batıcıdır. Sanki bıçak saplanır gibi belirli noktalarda oluşur. Şiddetli de oluşabilir fakat bunlar kalp ağrısından çok farklıdır. Normalde kalp ağrıları yürüme, spor veya iş yapma gibi efor sarf edildiği sırada olur. Göğse yaygın bir şekilde gelip baskın tarzda olur. Ancak Kovid-19 belirtisi olan ağrılar yatarken, öksürürken, gülerken ya da yürürken oluşan şiddetli, batıcı ağrılardır.” Polat, bu anlamdaki ağrıların yanı sıra diğer Kovid-19 belirtileri varsa hemen hastaneye başvurulması gerektiğini vurguladı. EN ÖNEMLİ ÖLÜM SEBEBİ Koronavirüsün kalp kaslarını iltihaplandırabildiğini belirten Bülent Polat, “Kalp kasları, iltihaplanıp kalbin pompa yapmasını engelleyebiliyor. Bu ciddi bir kalp yetersizliğine yol açıyor. Bundan dolayı insanlar hayatlarını kaybediyor zaten yoğun bakımda. Kovid-19’dan ölümlerin en önemli sebebi budur” diye konuştu. YOĞUN BAKIMDA KRİZ Koronavirüsün ve onunla savaşan hücrelerin kalbi besleyen koroner damarların içindeki hücreleri olumsuz etkileyebildiğini dile getiren Dr. Polat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durum, damarların tıkanmasına yol açıyor. Bu da kalp krizine yol açabiliyor. Yani bir Kovid-19 hastası, yoğun
bakımda ya kasların bozulmasıyla kalp yetersizliği ya da damarın tıkanmasıyla kalp krizi sonucu hayatını kaybedebiliyor. Dolayısıyla Kovid-19 hastalığı ile kalp hastalığı çok sıklıkla bir görülebiliyor.” Polat, hastalar yoğun bakıma alınırken kalbe yönelik birtakım testler yaptıklarını, kalbin içine, kaslarının nasıl çalıştığına, hücrelerin ne kadarının harap olduğuna baktıklarını anlattı. KAS AĞRISI KORKUTMASIN Bülent Polat, herkeste farklı zamanlarda göğüs etrafında veya sırtta batıcı, yanıcı ağrılar olabildiğini, bu gibi kas ağrılarına çok sık rastlanıldığını söyledi. Bu ağrıların tek başlarına asla hiçbir hastalığa işaret etmeyeceğini vurgulayan Polat, sözlerini şöyle tamamladı: “Bunlar asla tek başlarına hiçbir hastalığa işaret etmezler. Bunlar var diye insanların endişelenmesine kesinlikle gerek yok. Bu bir Kovid-19 hastalığı veya kalp hastalığı değildir. Sadece ağrıya bakarak asla endişelenmemeli. Bunlar sık rastlanılan şeyler... DOKTORA GİDİLMELİ Ancak şiddetli ağrıların yanı sıra ateş yüksekliği, ileri derece halsizlik, nefes alıp vermede zorluk ve kuru öksürük gibi sıkıntılar ortaya çıkarsa o zaman Kovid-19 endişesiyle hastaneye başvurulmalı. Ancak bu belirtiler yoksa ve sadece birtakım batıcı ağrılar, hareket ederken ortaya çıkan ağrılar asla Kovid-19’a veya kalp hastalığına işaret etmez.”
19
stanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “ABD, Avrupa Birliği ve Japonya ilaç otoriteleri tarafından kurulmuş, dünya çapında regülasyonların uyumlaştırılmasını amaç edinmiş bir kuruluş olan Uluslararası Uyum Konseyi’ne Türkiye’nin tam üyeliği ile, ülkemizde ilaç adına yürütülen faaliyetlerin uluslararası standartları karşıladığı tescil edilmiş oldu” ifadelerini kullandı. İKMİB’den yapılan açıklamaya göre, Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun (TİTCK), ilaç alanında dünyadaki kuralları belirleyen Uluslararası Uyum Konseyi’ne tam üyelik başvurusu, konseyin 27 Mayıs tarihli toplantısında oy birliğiyle kabul edildi. ÜLKEMİZ İTİBAR KAZANACAK Konuya ilişkin açıklamada görüşlerine yer verilen Pelister, şunları kaydetti: “ABD, Avrupa Birliği ve Japonya ilaç otoriteleri tarafından kurulmuş, dünya çapında regülasyonların uyumlaştırılmasını amaç edinmiş bir kuruluş olan Uluslararası Uyum Konseyi’ne Türkiye’nin tam üyeliği ile, ülkemizde ilaç adına yürütülen faaliyetlerin uluslararası standartları karşıladığı tescil edilmiş oldu. Uluslararası Uyum Konseyi, tüm dünyada ilaçların etkili, güvenli ve yüksek kalitede olduğunu garanti edecek ilaç regülasyonlarını yayımlıyor. Bu kapsamda ilaç geliştirme ve üretim süreçlerinde ülkemizin söz sahibi olması, ülkemize uluslararası itibar kazandırmanın yanı sıra Türk ilaç sektörümüzün ihracatına da ivme kazandıracaktır. SALGIN MÜCADELESİ DİKKATİ ÇEKTİ Özellikle ülkemizin pandemi sürecinde göstermiş olduğu mücadele ve yardımsever yaklaşım tüm dünyada dikkatleri üzerimize çekmemize sebep oldu. Sağlık Bakanlığımızın bu süreci büyük bir başarı ile yürütmesi ve TİTCK’in bu zor süreçte ülkemize bu gururu yaşatmasına katkı sağlayan başta Sayın Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca ve TİTCK Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz olmak üzere herkesi canı gönülden tebrik ediyorum. Bu yaşanan gurur verici gelişmenin ilerleyen günlerde uluslararası ticaretimize de olumlu şekilde yansıyacağını düşünüyorum.” TÜRKİYE SEKTÖRDE YILDIZ OLACAK Pelister, Kovid-19 önleyecek aşı ve tedavisinde kullanılacak ilaç için geliştirme çalışmalarının Türkiye’de de ciddi olarak devam ettiğini belirterek, şunları aktardı: “Pandemiye son verecek aşı ve ilacın bulunması hangi ülke olursa olsun insanlık adına çok büyük bir gelişme olacak. İlaç sektörünün ciddi önem kazandığı bugünlerde Türk ilaç ve medikal sektörlerinin ülkemizin küresel boyutta önemli buluşlara imza atabilmesi adına İKMİB olarak bütün gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Türkiye’nin de bu alanda yıldız olacağına inanıyorum.”
20
İlan ve kartvizit reklamlarınız
9 Haziran 2020 için rezervasyon: 0 433 162 655
rkısh SERI ILAN/MELBOURNE NEWS PRESS T ..
KAFEYE BAYAN ELEMAN n Abbotsford'da yeni açılan Kafemizde çalışacak Türk yemeklerinden anlayan bayan elemanlar alınacaktar MÜRACAAT: 0417 407 339
Direct from farm to outlet 4 Grapes 5kg $20 4 Charcoal 20kg $30 Open Wed to Fri 10am to 2pm Saturdays 930am to 12pm. Shop 4 /34 Marshall Road Airport West. Call Jenny on 0411505345 or Niki on 0452626978
SEKRETER ARANIYOR . Dallas’ta doktor kliniğinde çalışmak üzere İngilizce ve Türkçe’yi iyi bilen tecrübeli eleman aranıyor. Bilgi için 0 477 736 117’yi arayabilirsiniz.
..
SERI ILAN/SYDNEY
T
rkısh NEWS PRESS
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 426 982 050
9 Haziran 2020
21
Radiology receptionist will be taken 3 Only candidates with experience in Medical reception work (Radiology preferred but not essential) need apply. 3 Excellent knowledge of Medicare - including eligibility criteria, and billing. 3 Outstanding customer service. 3 Enthusiastic, pleasant personality. 3 Services we offer include 3 Excellent team player. CT, X-ray, Ultrasound and 3 Good IT skills. interventional procedures. 3 Ability to work under stress 3 The position is for immediate 3 Excellent communication English start or can be negotiated for the & Turkish right candidate. 3 Experience with Kestral Location Auburn or Harris Park (Karisma). Resume to e-mail: 3 Experience with medical typing. info@crystalradiology.com.au
TOMMYS PIZZA AND KEBAB SHOP
FAIRFIELD BÖLGESİNDE FULL TIME SERVİSTE ÇALIŞACAK ELEMANA İHTİYAÇ VARDIR. MB.0405136360 Shop.no 02 97245544
Ustasından ses, saz ve müzik dersleri verilir, ayrıca enstrüman satılır. Zafer Uyanık 0457 133 254
22
9 Haziran 2020
T ALEM-I İSLAM
HAYA EL-MUŞÎ
hayaelmusi@turkishmedia.com.au
Kiminle yola çıkalım?
A
hde vefâ hasletinden mahrum olanlar, dostluktan ve dâva adamlığından hiçbir şey anlamaz. Böyleleriyle yola çıkılmaz, böylelerine bilgi - düşünce – duygu - vazife tevdî edilmez; böylelerinden, üstün vazife şuûru ve idealizm hassasiyeti beklenemez. Bir İngiliz devlet adamına sormuşlar: ‘Kim bilir ne kadar mahmul, ne kadar meşgul, ne kadar yorgunsunuzdur? Başarı seviyenizi sürekli olarak nasıl koruyabiliyorsunuz?’ Başarılı devlet adamının verdiği cevap şöyledir: ‘Benim iki mühim işim vardır. Bir: Vasıflı insanları bulur çıkarırım. İki: Vasıflı insanların çalışmalarında ahengi sağlarım... Ne fazla yorulurum, ne de fazla mahmul ve meşgul olmak durumunda kalırım.’ Meselelerin altından kalkabilmenin ve muvaffakiyete ulaşabilmenin yegâne yolu: ‘Adam seçmek, adam tanımak ve adamlarımıza sahip çıkmaktır.’ Kim hamaldır, kim ‘merhabalık’tır, kim dâva adamıdır; bileceksin tanıyacaksın. Yoluyla giden yorulmaz. Stil sahibi, usul - metot sahibi ustalar; çalışırken dinlenirler, hem akar hem birikirler. Zorlanmayla, geceyi gündüze katmakla, kırk parçaya bölünmekle yürümez bu işler. Önce, yakın dostunu seçeceksin. ‘Ahde vefâyı küçümsemeyin. Bu haslet, derinleşme kâbiliyetiyle birlikte bulunur. Tabasbus başka şeydir! Küçük bir imtihan, o fark’ı ortaya derhal serer. Boylu boyunca serer! Küçük imtihanları tertip edebilecek kadar esneklik, meşrudur mubahtır. Hem zamanla o hale gelirsiniz ki, gözler ve sözler ilk yoklamada size farklılığın iç yüzünü ortaya koyar. O meleke kolay kazanılmaz ama bir kere kazandınız mı çok rahat edersiniz. Hayatımız, bir meşguliyet hamulesi içinde geçiyor. İhtiyacınızı bu hava içinde ve bu havaya râm olarak bulamazsınız elbet. Şöyle bir uzaklaşacaksın. ‘Sahne’nin dışına çıkacaksın. Hayatın gösterişsiz, alâyişsiz, reklamsız, propagandasız genişliğine doğru tabii adımlarla açılacaksın... Muvaffakiyetin sırrını anlayabilme istidadına sahip bulunanlar da; kendi idarecilerinin rehberliğinde, birbiriyle kenetlenen sayısız tesânüd ünitelerinin inşâsı için, görüşmeye - buluşmaya - tanışmaya - yardımlaşmaya mecburdurlar. Bu fasit daire başka türlü kırılamaz. Liyakatli, ehliyetli, kaliteli kadro temeldir, esastır. Mazeretlere, özürlere sığınmaya lüzum yoktur. Örnek mi? Peygamberimizin yaşadığı devreleri gözden geçirin yeter! Mekke Dönemi, Hicrete kadar yaşananlar (Taif’te yapılanlar. Vs.) Medine dönemi. Kötü bir dünyada iyi bir Müslüman olarak kalınabilir mi? Bu soruyu şöyle de sormak mümkündür. İyi bir Müslüman kötü bir dünyanın şartlarını sineye çekerek yaşıyorsa hâlâ iyi bir Müslüman olarak yaşamakta olduğunu savunabilir mi? Böyle bir soruyu sorarken akla gelebile-
cek şu ihtimali gözden uzak bulunduruyor değilim: İslam’ın vahyedilmeye başlandığı ilk yıllarda, Müslümanlar kötü bir dünyanın en kötü şartları altında en iyi Müslümanlar olarak kalabilmişlerdir. Ne var ki, Asr-ı Saadet (Peygamberimizin dönemine verilen isim) Müslümanlarının içinde yaşadıkları dünyaya karşı takındıkları tavırla günümüzde kendisine Müslümanım diyenlerin tavrı arasındaki fark göz ardı edilmeyecek kadar önemlidir. Asr-ı Saadette kötü bir dünyada yaşayan Müslümanları iyi kılan hususla günümüzde kötü bir dünyada yaşayan Müslümanları kötü Müslümanlar haline getiren husus, onların kötü bir dünyaya karşı takındıkları tavırdan ileri gelmektedir. Asr-ı Saadette kötü bir dünyada yaşayan Müslümanlar, kendilerini o dünyanın kötülüklerini sineye çekmek zorunda hissetmemişlerdi. Tersine, kötü bir dünyada yaşadıklarının bilincinde olarak o kötülüklere müdahale ve mücadele etmişler, bu yüzden kötü bir dünyada yaşamış olmalarına rağmen iyi birer Müslüman olarak kalabilmişlerdir. Günümüzdeyse belli bir kısım Müslümanlar, henüz kötü dünyada yaşadıkları hususunda yeterli bir şuur seviyesine bile ulaşmış sayılmazlar. Bize şahsen bir zararı dokunup dokunmaması bakımından indi ve keyfi olarak değerlendirip hakkına hüküm biçebileceğimiz bir şey olarak algılanamaz. Esasen param olmadığı için bankaya para yatırmamışsam, böylece banka ile herhangi bir ilişki kurmamışsam kendimi faizin ortadan kaldırılması için mücadele ediyor farz edebilir ve neticede kötü bir dünyada iyi bir Müslüman olarak yaşıyorum diyebilir miyim? Namaz kılmama izin veren bir yerde ve mesela Almanya’da veya İngiltere’de veya Amerika’da yaşıyorsam, böyle bir müsaadeye bakarak iyi bir dünyada yaşadığımı ileri sürebilir miyim? Süremiyorsam ve sırf namaz kılmama müsaade edildiği için o toplumda İslam’ı hâkim kılabilmek için herhangi bir girişimde bulunmuyorsam kötü bir dünyada iyi bir Müslüman olarak yaşayabildiğim söylenebilir mi? Bu din sadece ibadet mi, hayat tarzı mı? Demek ki, kötü bir dünyada iyi bir Müslüman olarak kalabilmem için kötülüklerin ortasında bile benim namaz, oruç gibi ibadetlerimi yerine getirebilmem, faiz, fuhuş gibi yasaklardan kaçınmam yetmiyor. Aynı zamanda kötülüklerin ortadan kaldırılabilmesi için mücadelede bulunmam gerekiyor, aksi takdirde kötü bir dünyada sayılmayacak kadar çok iyi Müslümanın bulunduğunu söyleyebilsek de bu kadar iyi Müslümanın yaşadığı bir dünyanın nasıl olup da iyi olmadığının izahı yapılabilir. Tabii dinimizin akaid, ahlak, ibadet, muamelat kısımlarının tamamını kaçırmadan izah şarttır. Her hal ve şartta yaşanmış ve yaşatılmış, bize de emanet edilmiş dinimiz İSLÂM bilinmeden olmaz. Bismillah diyelim. > YAŞAR DEĞIRMENCI
rkısh NEWS PRESS Vahyin Dilinden “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki esirgenesiniz.” . HUCURÂT SURESİ , 11. AYET
.
DIYANET&KÜLTÜR Allah Rasulünden
“Farzların edâsından sonra Cenâb-ı Hakk’ın en ziyâde sevdiği amel, bir müslüman kardeşine sevinç vermektir.” . SÜYÛTÎ, ELCÂMIU’S-SAĞÎR
TÜRKİYE VE KKTC’DEN SERT TEPKİLER GELDİ
Güney Kıbrıs’ta CAMILERIMIZE
çirkin saldırılar Ayasofya Camisi’nde Kur’an okunmasını hazmedemeyen Rumlar, provokasyonlara devam ediyor... Limasol bulunan Köprülü Camisi’nin avlusuna molotofkokteyli atılıp duvarlarına İslam ve göçmen karşıtı yazıların yazılmasının ardından bu kez de Larnaka’da bulunan Tuzla Camisi’nin duvarına Bizans bayrağı asıldı.
G
üney Kıbrıs’ta camilere yönelik gerçekleştirilen provokasyonlara bir yenisi daha eklendi. Limasol’da bulunan Köprülü Camisi’nin avlusuna molotofkokteyli atılıp duvarlarına İslam ve göçmen karşıtı yazıların yazılmasının ardından bu kez de Larnaka’da bulunan Tuzla Camisi’nin duvarına Bizans bayrağı asıldı. Çirkin provokasyona Türkiye ve KKTC’den sert tepkiler geldi. İşte o açıklamalar... RUM YÖNETİMİ TEDBİR ALMALI Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: “Larnaka’da Tuzla Camisi’ne asılan Bizans bayrağı ile yine tahrik ve provokasyon, kınıyoruz. Rum yönetimi, adanın güneyinde son dönemde birtakım karanlık odaklar tarafından diriltilmeye çalışılan Türk ve İslam karşıtlığını cesaretlendirmeye son vermeli ve bu hastalıklı zihniyetin önüne geçecek önlemleri süratle uygulamaya koymalıdır.” Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: “Güney Kıbrıs’ta camilere yönelik provokasyonlara maalesef bir yenisi daha eklendi. Tuzla köyündeki camiye yapılan çirkin saldırıyı kı-
nıyorum. Toplumsal barışı hedef alan bu provokasyonlar bir an önce engellenmeli, yapanlara hak ettikleri cezalar en kısa sürede verilmelidir.” Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: “Kıbrıs Limasol’daki Köprülü Camisi’nin avlusuna molotofkokteyli atılmasının ardından Larnaka’daki Tuzla Camisi’nin duvarına Bizans bayrağı asılmasını şiddetle kınıyor ve Rum yönetimini derhal failleri bulmaya davet ediyoruz. İslam düşmanlığına müsamaha gösterilemez.” KARŞI KOYACAK GÜCÜMÜZ VAR Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun: “Herkes bilsin ki Türkiye Cumhuriyeti, sembol mekanlar üzerinden kendi varlığına karşı işlenen her türlü alçak saldırıyı durduracak, tüm inanç ve kimliklerin barış içerisinde yaşadığı kardeşlik atmosferini Akdeniz’de yeniden inşa edecek kabiliyet ve kudrettedir.” AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “Güney Kıbrıs’taki Tuzla köyünde bulunan camiye Bizans bayrağı asılmasını şid-
detle kınıyoruz. Rum yönetimi, İslam düşmanlığına son vermeli. İslam düşmanlığını teşvik edenler, himaye ettikleri faşistlerin yol açacağı belalarla er geç yüzleşirler.” O BAYRAK İNDİRİLDİ KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı: “Leymosun’daki caminin kundaklanma girişiminden sonra bu eylem de küçümsenmemeli ve Rum yönetimi, yapanların peşini bırakmamalıdır.” KKTC Başbakanı Ersin Tatar: “Rum yönetimini derhal İslam karşıtlığını durduracak tavrı ortaya koymaya çağırıyorum. Bu çağda, hala ırkçı, faşizan eylemlere başvurulması, başvuranlara göz yumulması asla kabul edemeyeceğimiz bir durumdur.” KKTC Din İşleri Başkanlığı: “Görevlilerimiz olay mahalline intikal ettiğinde bayrağın indirildiği görüymüştür. Haber sitelerinde yer alan bu son derece tehlikeli ve çirkin görüntülerin yetkililerce ivedilikle ve ciddiyetle araştırılarak konunun açığa çıkartılmasını ve sonuca bağlı olarak gereğinin yapılmasını hassasiyetle talep ediyoruz.”
RK FATMA GshEneNwsÇpresTs.cÜom.au
V
T
9 Haziran 2020
R LEZZETLI TARIFLE
24
fgencturk@turki
rkısh NEWS PRESS
.
YEMEK&HOBI
SADECE VAN’DA DEĞİL, İSTANBUL’DA VE DÜNYANIN HER YERİNDE
‘Kahvaltının başkenti’ “Dünya Kahvaltı Günü”nde hünerlerini sergileyen Van’ın meşhur sofralarını duymuşsunuzdur. 50 bin kişinin katılımıyla “Dünyanın en kalabalık kahvaltı sofrası” rekorunun kırıldığı kentte, yöreye özgü ürünlerle hem göze hem de mideye hitap eden Van kahvaltısı dünyaya açılıyor...
an’da 51 bin 793 kişinin katılımıyla “Dünyanın en kalabalık kahvaltı sofrası” rekorunun kırılmasına öncülük eden Van Ticaret ve Sanayi Odası (TSO), şimdi de Van Kahvaltısını dünyaya tanıtmak amacıyla 7 Haziran’ın “Dünya Kahvaltı Günü” olarak kutlanması için çalışma başlattı. OTLU PEYNİR VE KARAKOVAN BALI Yaylalarda yetişen endemik bitkilerin karışımıyla yapılan “otlu peynir”, yüksek rakımlı yaylalardan elde edilen “karakovan balı”, un, tereyağı ve yumurtanın karışımıyla oluşan “murtuğa” ve bölgeye özgü tereyağında kavrulan ve öğütülmüş buğdayla hazırlanan “kavut” gibi 20 çeşit ürünün yer aldığı Van kahvaltısı, asırlardır kentin en önemli kültürel mirası olma özelliğini koruyor. Evlerde annelerin, kahvaltı sofralarında ise yılların birikimine sahip ustaların, yöreye özgü ürünlerle hazırladığı kahvaltı, kenti ziyaret eden yerli ve yabancı misafirlerin vazgeçilmezleri
arasında yer alıyor. 2014’te 51 bin 793 kişinin katılımıyla “Dünyanın en kalabalık kahvaltı sofrası” rekorunun kırılmasına ve Van’ın bu yönüyle Guinness Rekorlar Kitabı’na girmesine öncülük eden Van TSO, Van kahvaltısının tüm
dünyada tanınmasını sağlamak amacıyla 7 Haziran’ın “Dünya Kahvaltı Günü” olarak kutlanması için girişimde bulundu. Daha önce Türk Patent ve Marka Kurumundan (TPE) “Van Kahvaltısı Marka Tescil Belgesi” alınmasını sağlayan TSO, 7
Haziran’da “Dünya Kahvaltı Günü” kapsamında düzenlemeyi planladığı festivali de koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri nedeniyle erteledi. AMACIMIZ KAHVALTININ ÖNEMINE VURGU YAPMAK Amaçlarının, kentin en önemli kültürel değerini dünyada tanınır hale getirmek olduğunu belirten Van TSO Başkanı Necdet Takva, şunları söyledi: “7 Haziran’ı festival havasında kutlamayı planlıyorduk. Yaklaşık bir yıldır bunun altyapısını oluşturmaya çalışıyoruz. Kahvaltı soframızı tüm dünya insanıyla paylaşmayı amaçlıyorduk. Pandemi süreci nedeniyle bu günü bir festival havasında kutlayamıyoruz. Biz de sosyal medya üzerinden yaptığımız kahvaltı paylaşımlarıyla projemizi geliştirdik. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine ve ilgili bakanlıklara her yıl haziran ayının ilk pazar gününün Dünya Kahvaltı Günü olarak ilan edilmesi için talepte bulunduk. Süreç devam ediyor. Amacımız en önemli kültürel miraslarımızdan biri olan Van kahvaltısını uluslararası arenada herkesin katılım göstereceği bir etkinliğe dönüştürmek ve kahvaltının önemine vurgu yapmak.”
ÇÖREK OTU YAĞI, TÜM DERTLERE DEVA! Çörek otu yağı nedir? Faydaları nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir? Şifa deposu çörek otu yağı ile ilgili bilmeniz gereken her şey... l Diyabet diğer bir adıyla şeker hastalığı için de faydalıdır. l Kan damarı duvarlarının esnekliğini arttırmaya yardımcı olur. l Kronik yorgunluğa iyi gelir. l Safra kesesi taş oluşumu ve böbrek taş oluşumuna karşı etkilidir. l Dolaşım sistemine yarar sağlar. l Cinsel gücü arttırıcı etkisi vardır. l Ateş düşürmeye yardım eder. l Amfizem rahatsızlığına karşı kullanılabilir. l Kan basıncını ve yüksek tansiyon yani hipertansiyonu düşürür. l Kolesterolü düşürücü etkisi de vardır. Kolesterolü dengeler. l Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar. l Diş ağrılarını geçirmeye yardım eder. l Gebelikten sonra emzirme dönemini arttırır, doğum yağmış annelerde süt artışı sağlar. l Romatizma ağrılarını dindirir. l Kanı sulandırır. l Eklem ağrıları, artrit ve romatizmaya iyi gelir. l Uykusuzluk çekiyorsanız şifayı çörek otu yağında bulabilirsiniz. l Kas ağrıları için bir çay bardağı çörek otu yağı ile masaj yapabilirsiniz. l A, B, ve C vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi değerli bileşenleri içerir. l Yaraları iyileştirici özelliği vardır. l İltihap giderici ve idrar söktürücüdür l Cilt hastalıklarını tedavi edicidir. l Antioksidan özelliğe sahiptir. l Zayıflamaya yardımcı olur. l Hazmı kolaylaştırır. l Mikrop ve virüslere karşı koruyucudur. l Baş ağrısına iyi gelerek baş ağrısını geçirir.
l Bağırsak kurtlarını düşürücü etki yapar. Bağırsak parazitlerini geçirir. l Sindirim sistemini rahatlatır. Gaz giderici özelliği vardır. l Kabızlığı gidermeye yardım eder. l Dizanteriye karşı fayda sağlar. l Hemoroid yani basur için de iyileştirici özelliği vardır. l Burun tıkanıklığını giderir. l Astım yada alerjik reaksiyonları olan kişilere de fayda sağlar. l Bronşit ve öksürüğe iyi gelir. Özellikle kış hastalıkları olan nezle, grip için etkilidir. l Inflamasyon azaltir NASIL TÜKETİLMELİDİR? l 2 kez bir çay kaşığı; sabah kahvaltıdan 20 dakika önce, ve yatmadan önce alınır. l Soğuk pres şeklinde üretilen, koruyucu, katkı maddesi olmayan ve karışım yağ içermeyen çörek otu yağı tercih edilmelidir. l Açıldıktan sonra güneşin görmediği yerde tutulur.
NEREDEN TEMİN EDİLİR?
Çörek otu yağımız soğuk pres makinelerinde üretilmektedir. Ayrıca taze Türk kahvesi çekilir. Adres: Shop 2/184-186 Haldon St, Lakemba NSW 2195 Phone: 0416 143 342 ALTIN KÖPRÜ VIDEO Adres: 4 Civic Rd, Auburn NSW 2144 Phone: 0296 432 184
50 ml: $20 5 100 ml: $3 0 250 ml: $7
*ADVERTORIAL
A
klınıza gelebilecek her türlü hastalığa karşı koruyucu görevi gören çörek otunun faydaları saymakla bitmez. Pek çok sağlık sorununa iyi gelen bu şifalı bitki günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Üzerine en çok bilimsel araştırma yapılan bitkilerden biridir. ÖLÜMDEN BAŞKA HER DERDE DEVA! Türkiyemizde çörek otu diye bilinen ‘Nigella Sativa’nın ölümden başka tüm dertlere deva olduğunu bize sevgili Peygamberimiz (s.a.v) tarafından 1400 sene önce, bildirmiştir. Tarih boyunca tıbbın gözde bitkilerinden biri olmuştur. ÇÖREK OTU YAĞININ FAYDALARI l Kansere karşı koruma sağlar. Prostat ve meme kanserini yavaşlatır, akciğer kanserine karşı da koruyucudur l Mide bulantısı ve ağrıları için bire birdir. l Kalbi korur. l Sinüzite iyi gelir. l Saçların yapısını korur ve saçların kolay, sağlıklı uzamasına yardım eder. l Saç dökülmesini önler, saçların erken beyazlamasını engeller. l Sinir, stres depresyon ve gerginlikten uzaklaştırır.
T
BULMACA Film çekme sırası Bir tıbbi malzeme
Akıtma
O yer
Belirti
...dileyene kılıç kalkmaz
Tasdik
rkısh NEWS PRESS Tufeyli
Sözcük
Şan
Manyetik rezonans
Herkes
Mağara
Beslenmeye uygun her madde
3
1
Askeri grup
Dilsiz
Bütün
Nizamlar, kurallar
Bir çoğul eki
Kazak beyi
Kan pıhtısı
Ölçüm gösteren çizelge
Sodyum'un remzi
Bir erkek adı
Ayrılık
Matlup
İl
Ermiş
Fotoğraf mak.
Daha ilerde
Azâde
Geçmişi olmayan Bir çiftçi aleti
Delikli kumaş
Cılız bitki
Bizmut'un remzi Latif olma hali
Ten
Terek
Fazlaca büyük
Deri ifrazatı Tüfek, tabanca
Gizli sır (F)
Zerrecik Tantal'ın remzi Boyun eğme
Ata, soy
Bir nota
Baryum'un remzi
Bir nota
Bir ilçemiz
ABD'de bir eyalet
Tahta perde
Mitoloji
Gelir Yapma
Bir tür yelkenli
Ayrılık
Ünlü tarihçimiz
İst. ünlü deresi Bir yazı türü
Ahlâk
Vedia
Hayat (İng.)
Kasa raporu
Bitkisel
Kışın yağar
Çay (İng.)
Tir
Zorla, istemeden
Toplumun önde gelenleri
Dağ tramvayı
Manyetik rezonans
Astrolon
Hadise
Kademe
Deniz paşası
Işık
4
İşçi
Kanuni'nin ünlü savaşı Bir tür çivi
Eserler Bir ajansımız
Rahatlama sözü
Titan'ın remzi
Kuzu sesi
Beddua
At çiftliği
Vitrin
6
Gereklilik
Bir ilimiz
Eşkıyalık Eski bir vergi
Yük taşıyan Bir kış sporu
Muhteva
İtalyan parası
Hayır (İng.) Bir bilgisayar programı
Yapılan işler Düzlük
7
Valide
Son
İlçe
Bir bağlaç
Duruş, ağır başlılık
8
Bir hitap şekli
Zeybek
25
9 Haziran 2020
9
Sebep Bir erkek adı
Fatih'in evlatları Tir
Kıymetli bir maden
Bir deri hastalığı
Ayak direme Bir uzvumuz
10
Çevik
Ferah, huzurlu
Hastalık
Hayvansal bir gıda Bir rüzgar çeşidi
İkinci yol
Ritüel
Garipler
Lezzet
Meydana gelen
Parlama, parıltı 2
Özen Olağanüstü hal 11
Kibar, narin
Bir kadın adı
Yunanistan'ın başkenti
Film çekme alanı
Japon çiçek yap. sanatı
Genişlik
Bir nehrimiz
Açıklama
Bunun için, böylece Vilayet başı Eskiden öğretim kurumu
Lisan
Genel valilik
Nağme, ahenk Tren yolu
Mevkûte
Bir tür cetvel
Kalabalık
İncelik
Yarılma (a)
Rusça evet
Yüzün bir kısmı
Mineralli su
Dördüncü halifemiz
Radyum'un remzi Hz. Peyg. (a.s.) göğe yükselmesi
Tasdik edatı
Güvenilir
Cereyan İkinci tekil şahıs
Uzaklık işareti
Konu
Hayır (a) Eski bir çalgı
Bir nota
İşçi Genişlik
Baba, ata
Haftanın bir günü Din ve devlet işlerini ayıran
Huysuz
Dinin kuralları
İz, işaret
Evin tepesi
Trampa
...den başka
Hamle
Ata, eb
Geometrik bir şekil
İki erkek kardeş hanımları
Türkiye'nin plakası
Göze takılan mercek
Gümüş
Bütün
Çok bilmiş
Bir Hıristiyanlı- peygamber ğın sembolü Gözleri görmeyen
Bir cins pamuk
Dinsiz
Boş söz (argo)
Neden, niçin Ayıplama sözü
12
Zihin
Tarım Allah (cc) korkup kulluk etme
Bir ajansımız Bir duvarcı aleti
5
1
2
3
4
5
6
Hindistan'da bir kast
7
8
9
10
11
12
13
Dördüncü halifemiz
Gerçek
Evet (a)
Ünlü bir ilim adamımız
ŞİFRE SÖZCÜK
Şerheden Bir uzak doğu öğretisi
Yer, mahal
Bir masal kahramanı
Bir ünlem
İsyan eden
Bizi geri bıraktıran alfabemiz
Selçuklu'da şehzade eğitmeni Rab, yaratıcı
Gümüş'ün remzi
Pişmiş yemek
13
ABD'de bir eyalet
26
9 Haziran 2020
Editor: Davut Kılıç Auburn FC david.kilic@hotmail.com
T
rkısh NEWS PRESS
SPOR MİLLİLERİMİZ KIYMETE BİNDİ
Devlerin gözdeleri
Cengiz ve Kenan!
kilit isimlerinden olan ve RoA y-Yıldızlılar’ın ma’da forma giyen Cengiz Ünder’i trans-
fer etmek için Juventus harekete geçti. Fortuna Düsseldorf’ta harikalar yapan milli golcümüz Kenan Karaman için de bir başka dünya devi Sevilla düğmeye bastı. JUVENTUS’UN TÜRK AŞKI A Milli Takımımız’ın önemli oyuncuları arasında yer alan iki isme, Avrupa’nın devleri kafayı taktı. İtalya’nın önde gelen gazeteleri arasında yer alan Tuttosport, kadrosunda Merih Demiral’i de bulunduran Juventus’un, bir Türk futbolcuyu daha kadrosuna katmak istediğini yazdı. Juve’ye yakınlığı ile de bilinen gazetedeki haberde kulubün, Roma’dan Justin Kluivert ile Cengiz’i, takas formülüyle takıma kazandırmak istediği ancak ilk hedefin, Milli futbolcumuz olduğuna vurgu yapıldı. Transfer için iki klüblerin görüştüğü belirtildi. FENERBAHÇE DE İSTİYOR Sezonu açan Almanya Bundesliga’da Fortuna Düsseldorf formasıyla son 5 maçta 6 gol atan golcü futbolcumuz Kenan’ı ise, İspanyol temsilcisi Sevilla’nın istediği bildirildi. İspanyol ekibinin Sportif Direktörü Monchi’nin, son dönemde büyük bir çıkış yakalayan Kenan’ı çok istediğinin altı çizildi. Serbest kalma bedeli 2 milyon euro olan Kenan’ı, Getafe’nin yanı sıra Türkiye’den Fenerbahçe , İtalya’dan da Fiorentina ile Atalanta’nın istediği iddia edildi.
Brisbane’daki gururumuz TURQ FC atağa geçiyor
K
“WE’RE BACK!” sloganı ile transfer sezonunu açan Brisbane Türkspor Kulübü (TURQ FC), yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “2020 -2021 sezonu Bay ve Bayanlar takımları için seçmeler başlamıştır. 5 ve 40 yaş grubu araları amatör ve profesyonel futbolcular aranmaktadır. Toplumumuzda bu kriterlere uygun olan vatandaşlarımız bize ulaşabilirler ve birkaç gün içinde tüm admin takımımız seçme detayları ve bilgileri size iletilecektir.” ülübün İngilizce tanıtımında şu bilgiler veriliyor: “TURQ Football Club is a newly founded Australian semiprofessional Futsal Club based in Brisbane Queensland. Founded and orchestrated by the Young Turkish community with the simple objective and basis to support its youth and upcoming generation within Queensland. TURQ FC currently competes in the QLD Futsal associations semiprofessional leagues. The club is currently in transition to setup it’s first committee and coaches. By 2023 the clubs aims to evolve and rebuild the club into a dedicated, well-orchestrated, motivated and professional outdoor Soccer & Social Club which would make it the very first Turkish Sporting and Social Centre within 50 years of the Turkish public arriving in
Queensland. For the upcoming era of the club, we foresee a paramount transformation of the clubs structure with its additional services: l Women’s teams & Juniors team’s
l Entertainment & Events l Public/Educational services & Job search assistance l Youth assistance programs l Turkish Consulate/Embassy advice and assistance services for people with Turkish & Australian citizenships or Australians with Turkish backgrounds. Within the very near future, TURQ FC will be assisted with new sponsors and opening new doors with a strong sense of dedication, motivation, and responsibility to the modern sporting era. The club will be designing and enhancing its committee within a stable dynamic environment assisted by our synergy of energetic coaching & support staff. We will see TURQ FC rise as a power club for the Turkish Community in Queensland.”
E ZAMAN TÜNELIND
AUBURN FC
n 2008’de 14 Yaş Takımı... Soldaki Antrenör Ömer Karabulut, sağdaki Antrenörün ismini unuttum.... AFC 4 TEMMUZ’DA BAŞLIYOR Bu arada, 5-18 yaş arası Altyapı için yeni sezon 4 Temmuz’da başlayacak. İnşallah yakın zamanda büyükler de başlayabilecek. Auburn FC olarak hazırız, tedbirlerimizi aldık. Tabi ki oyuncu ve ailelere de çok iş düşüyor. 1 haftadır NSW’de virüs vakası yaşanmadı. Eyalet Futbol Federasyonu altyapı için yeşil ışık yaktı.
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Bir cins peynir Kurtulmuş erkek
T E L S E M V E
N
Cömertlik
P
İ
Keçi sağan
M K A M Ş E
Uygarlık
Spor ayakkabı alt çivisi
Bir renk
Telefon ağı
Köle azat etme Kas
R Matem
Tayin
H Elçi
E B A B İ L Uyku Bir makam
R A S Mısır'da bir nehir Kurtuluş
Y
A S T E H A L M A 5
İnhisar
Babanın kız kardeşi
Hastalık Bebek yemeği
M A M E N O T M K A H C A T A B
Pilotlara yayınlanan bülten
Manyetik rezonans Üzüm kütüğü
Kat
Duman rengi
Takip edilen yol
G
R O T A
Akit Gazetesinin bânisi
Bayan
H A T U N Hayret ifadesi Bir ilimiz
K A R
E R İ K A
N A
ŞİFRE SÖZCÜK
Tamam anlamında
E
T
Saçmalama, abuk subuk konuşma
S İşte
H
Ünlü biatımız Ender rastlanan
Kaynak gazı Mikroskop camı Bir asalak
Aşama, basamak
Bir hayvan
İlçe
Bir asalak
K K A B A D İ S E T A M B E K A O L
Potasyum'un remzi
K E N
Hiç evlenmemiş Karadeniz halkı
E
Z
L A
Bir ihanet merkezi
Rey
Hayır (a)
İmkan
E
Y
A İnanış
Doğu Anadolu'da bir tür döğme Bir uzak doğu sporu
Kolaylık
Vilayetin başı Toplumun önde gelenleri
K O D A M A N Nisbet
Bizmut'un remzi Bir peygamber Yabancı
E L Defa Bir geyik cinsi
A S A
R E N
N
Metal iplik
Para birimimiz
L İ
Eğilim
İ
Lityum'un remzi
T E A M İ A R A Y A Ü D A L E
4
A R
T
K E D İ
Kör
Hz. Peyg. (as) annesi
İsteme, dileme
A
E T İ K E
Yunanistan'ın başkenti
A
T
Metal parçaları yapıştıran madde
Bayram öncesi
Şaşma ünlemi
A R A F E
V A Y
Bir binek hayvanı
A Eski bir uygarlık Bir kan hastalığı
V A K A Eski devirlere ait Kısa zaman
A N Z A O R K A
Bir ilçemiz
S İ T
Dilsiz
L A L
Cet
Arapça çokluk edatı Eserler (a)
Tir
Fasıla
A T A
N A S A R
Katışıksız
Bir kadın adı
İlgi
Ufuklar
Sinir hastalıkları
Tufeyli
Yetmeyen Valide
A N A 2
3
Üflemeli bir çalgı Gayrimeşru ilişki
Küçük
U F A K
Çin'de bir bölge
A R A K A N A D Y E A T S A
Katışıksız
Alış veriş Limonluk Bir kadın adı
H A S
L E H A İ N M
Esma'ül Hüsna'dan
A T İ Y E K A U R N O Zihin
S.Arabistan'da bir şehir Nûzul Sanki
Banyo, mutfak taşı
Hesap dökümü
H
Z İ N A
İ
T
A K
İ
T
4
5
6
8
9
Tabii, organik
V A K 1
A F İ T A B
A S A L A K
Matem
Dinsiz
Tahıl tozu 9
7
7
İşte Fiyat yaftası
L A H A N
Öbür dünya
Koruma alanı
S A E N K E M V A K
Yetmeyen İlave
Kayıp kıta Bir din devleti
Velilerin özel halleri
T E İ R K A A M N E T K E B N E A H R İ C R E A M İ Kıyı
İ
B A R A K A
Put
Uzaklık işareti
Önde, ilerde Bir sebze
Olay
Safha
Namus
Edipler
Derme çatma yapı
B İ
Bir uzvumuz
Aşikâre
Bir ünlem
Kiriş
Bütün
Var sayalım
Kükürt'ün remzi
S A N A L
Aslında olmayan, farz edilen
Lale bahçesi
Mevzi
Kat kat yatak
Y
Milli İstihbarat Teşkilatı
B E T İ K
Belli bir gayeyle yap. işler
Emeller (a)
Rab
R İ V A Y M E H İ T
Bir kadın adı
İ
Mektup Söylenti
Toplumun önde gelenleri
E K A A B M İ E R L İ L Y A E L E A Z
A M A A M N A L Y A K Y A İ R L T A A A T H M E
Delik kapatan parça
S A K A R
Bir meyve
S İ N
T A R İ F
Açıklama Sürekli elinden kaza çıkan
3
Uyku
Ceza
İ
D A V E T
Şiirde tekrar kısmı
Bazen
Bir erkek adı Allah (cc) boyun eğme
Zühre yıldızı Sodyum'un remzi
P U T Ş E N A
Büyük tepsi
2
Yemekli ziyafet
U T Fecr vakti
Yapıt
Delikli kumaş Tesbih başlığı
Sonra (İng.)
Öz su
Bir kıta
Mat. bir sayı
Eşkıya
Sanem
Bir çalgı
Bir erkek adı
Ayrılık
A D A L E
Kızartma kabı
1
İhrama girilen yer
H
Mat. bir sayı
Bir kadın adı
Bir gezegen
Tibet rahibi
Durum
H P C A T İ A M A H A V E İ K A T D A E E T A M M
Ahmaklık
Padişah çadırı
O T A Ğ
İşaret Neden, niçin
N E Sıra
L
Beter, fena Hayvansal bir gıda Köpek
İ T Lisan Derviş selamı
H U
Bir kadın adı
Kalsiyum'un remzi
Bir kadın adı
6
Mağara
İ Z E Bir çalgı Bir ünlem Çaput
B E Z Bir nota Süren, sürücü
D İ İlave
N Görünme
R U Y E T
Değişik odaklı mercekle alıcı devindirimi
Z U M Ulema cübbesi
L A T A Bir ilimiz
A D A N A Gelecek
A T İ Astrolon
A S E T A T Elsiz veya kolsuz kimse
Mısra
D İ Z E
B A Z
8
Ç O L A K
SPORT
T
his is Part 3 of our three-part series which delves into how coaches deal with input from different stakeholders - administration, players, fans, list managers, boards, footy & club headquarters, and on how coaches juggle the whole club puzzle. DECISIONS ARE NOT JUST UP TO THE COACH ON THE FIELD Alastair Clarkson is renowned across the league as a master coach the best of the modern era in many respects if you transplanted him from Hawthorn to any other club, it would become an immediate threat. Ultimately there is so much more that goes into a club’s success than what happens on game day. One of the greatest challenges coaches face week in, week out is input from a number of different stakeholders; from fans, players, and sports scientists, to club administrators, list managers, and even the AFL itself. PLAYER INPUT The greatest freedoms given to players is the right to be predictable to one another, but not the opposition, in that, if coaches don’t know where a player is going to go with the ball, the opposition won’t know either which allows the cohesion and chemistry to be created and the advantage to be gained on you as a coach, but it’s really hard for the opposition to defend you. For example, you might send a forward to the stoppage to outnumber the opposition, but you might not give him a prescribed position to stand at that stoppage. It can be quite scary from a coaching perspective because you don’t know where he’s going to go. But if you don’t know, the opposition isn’t going to know. As long as he’s communicating to his teammates where he’s going to go at that point in time, and they’re on the same page, you can still achieve the outcome of winning the stoppage. In part 2 of structuring, footy game plans We had some great examples of players that have played for previous clubs. They almost take control of the week. SPORTS SCIENTISTS AND TRAINERS Fitness staff, too, play a massive role in the coaching puzzle. They determine when a player can come onto the field when they’re to come off and even try to manage their overall game time down to the second. It’s a balance many commentators, footy fans find particularly frustrating. It’s a delicate balancing act - coaches at most times dislike to ignore the sports scientists, but there is the rare occasion science gets overruled. As a coaching group, you may have the final say, so we’ll potentially override a decision from the sports science, within reason to leave a player on the ground. “But a lot of work is put in to know the thresholds of players, so the thresholds of certain players when they’re high speed or high-intensity running starts to drop down, and we can monitor that in training and in
T
rkısh NEWS PRESS
SELECTION
ÜMIT UYAR
uuyar@turkishnewspress.com.au
STRUCTURING FOOTY GAME PLANS PART 3
practice, that they need to have a quick two-minute spell, so they come on and are fresh again. AFL clubs have a profile on every athlete, in regards to when they’re potentially flagging and they might need to come off. And then there are some athletes you might need to make a positional change, so you might move them out of the midfield and put them, say, forward, deep forward, where they can still be on the field and have an influence. OPPOSITION ANALYSIS Coaching isn’t just about your own game plan, either. One of the biggest variables week-to-week is the opposition on the park. It’s important for coaches to listen to the input of their opposition analyst. On any given round, they say about 30 to 40 percent of all focus may be on the opposition, instead of one’s own game plan. Players, focus 30 percent on the opposition and 70 percent on what the playing philosophy and game plan wants to do. That’s where it’s really important - you can’t be too focused on how the opposition play if your team is trying to stop the opposition all the time it takes away the playing groups natural ability because all your thinking about is stopping the opposition. Opposition analysts will do a ton of work on the opposition. They
will filter that to the coaching group when the analyst group presents on what strengths, weaknesses, and opportunities that the team might be facing, then from the information the coaching group will then filter that again to the playing group so it’s clear. IMPORTANCE OF LIST MANAGEMENT Some clubs, for example, maybe hamstrung by the fact that not all players want to move so far away from their families. As they’ve learned, the club can become a revolving door for those who complete their two-year rookie deal and then leave due for difficulties regarding the player’s situation. It’s a challenge to balance not only the limitations of list management but also the philosophy and style of play coaches want to employ. Over the progression of time, that fit between your list management team, your recruiting team, and then the philosophy of the senior coach and the coaching group is so important because if you’re not aligned in your views, that’s when you can run into some issues and problems. The relationship between a coach and a list manager is “critical” to forming the make-up of a successful team, pointing to the relatively shallow depth of talent that Aussie rules football has to work with compared with
R E L Ş E R Ü G Î H I TAR ! I D L I K A T E S Ü VIR
Kırkpınar da bekleyişte B Federasyon durumu 3 Temmuz’da netleştireceğini açıklarken; Kırkpınar Ağası organizasyonun yapılmasından yana. Pehlivanlar ‘önce sağlık’ diyor.
Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Ağası Seyfettin Selim
u yıl 3-5 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilmesi düşünülen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin zamanının netleştirilmesiyle ilgili İstanbul’da toplantı düznlendi. Burada konuşan Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Musa Aydın, Kovid-19 salgını nedeniyle organizasyonu henüz planlanamayan 659. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin gerçekleştirileceği tarihin, 3 Temmuz’da Edirne’de yapılacak toplantıda belirleneceğini söyledi. FEDERASYON BEKLEMEDE Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da, “2020 yılında Kırkpınar’la başlayarak tüm yağlı güreşleri yapma niyetindeyiz” dedi. Türkiye Yağlı Güreş Düzenleyen Kentler Birliği ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz da,
“Pehlivanlarımız sezona hazırlanmaya devam ediyor. Amacımız, geleneklerimizin yaşamasını sağlamak” diye konuştu. AĞA YAPILMASINI İSTİYOR Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim ise, şunları kaydetti: “Güreşleri yapmamız lazım. Türkiye’nin artık normale dönmesi lazım. Gerekli tedbirlerin alınmasını ve güreşlerin yapılmasını istiyorum. Ağustos ayında yaparız gibi görüyorum.” 2009 ve 2010 Başpehlivanı Mehmet Yeşil de, “Ben de Kırkpınar’ın yapılması taraftarıyım. Ama sağlık şartları yerine getirilmeli, virüs tehlikesi kalkmalı” derken, 2004, 2007, 2008 ve 2016 Başpehlivanı Recep Kara ise şunları kaydetti: “Yakın bir arkadaşımı virüsten kaybettim. O nedenle güreşlerin yapılması için önce bu virüs tehlikesinin geçmesi gerekir.”
9 June 2020
27
soccer, the NFL, or other major codes. Australia has the population and the draft pool to be so specific around picking player X over player Y because he/she suits your game style a little bit better probably isn’t there yet, especially in the early rounds of the draft. Often best available’ is the way to draft over ‘best fit’, and that free agency is now the forum for picking up players that suit a coaching style. Most clubs always pick the best players. From there you pick them in their best positions. I think the lower you go down in your draft board, then you can start to get specific about your needs, and their capabilities which would best support your style. You don’t bring in players to then change a game plan, you have a set game plan and then adapt from that and bring in players who you think will help you win games of footy. HOW DOES ADMINISTRATION FIT IN (OFF FIELD)? In a perfect world, every club would play attractive, free-flowing footy but some teams at the bottom of the ladder need to firstly stem the bleeding by focusing on defence. It’s a delicate balance for the team, communication between coaches’ input can also come from clubs’ front offices. With broadcast deals so vital to the game’s finances, the league is looking for the most attractive football possible. Ultimately, AFL is in the entertainment industry, so the philosophy is to try and fill up stadium seats.The element of yes, you’ve always got to try and win games, ultimately, it’s a win-loss type situation in this industry, but providing an exciting brand of football, that appeals to the supporters, that appeals to your players is something that’s really important too. It all comes back to the alignment you’ve got at your football club and the alignment you’ve got from your chairman and board down to your CEO, your football manager, and your coach, with your game plan and what you’re trying to achieve, is really important. More and more clubs making sure they’re trying to be exciting, and I suppose the AFL to some degree have brought rules in to try and create a more free-flowing high scoring game, which allows certain individuals that you’re bringing into your club to show their skill and what they’re able to bring to the table with their talent. FINDING THE BALANCE It’s a tough caper, coaching. There are so many variables, and so much input, yet often, the buck stops with them. They are the face of success and defeat. It’s a complex game and easy to overcomplicate by overcoaching, your plan should be to just try to give the playing group a roadmap to success and try to avoid the speed humps and roundabouts the opposition is putting in front of you, once everyone is buying in, you can start to let individual brilliance come out, and when that is collectively seen, you start to see what is shown by the premiership teams and top four sides in the competition.
1 yıl men cezası alan Trabzon CAS’a gidiyor
Trabzonspor’a Avrupa’dan 1 U EFA’nın yıl men cezası vermesi Bordo Mavili-
ler’de şok etkisi yaptı. UEFA’dan yapılan açıklamada, Trabzonspor’un 20202021 ve ya 2021-2022 sezonlarının birinde UEFA kupalarına katılmayı hak kazanması durumunda 1 yıl men edileceği duyuruldu. Bu sezon öncesinde yapılan açıklamada ise Trabzonspor’un 2019-2020 sezonunda Avrupa’da mücadele etmesini onaylamıştı. NEDEN MEN CEZASI ALDI? UEFA, kulübün 2016’da yaptığı finansal fair play anlaşmasının kurallarını ihlal ettiği, 15 Ekim 2019 tarihine kadar istenilen şartları yerine getirmemesi halinde 2020-2021 ve 20212022 sezonlarında UEFA organizasyonlarına katılım hakkı kazanması halinde bunlardan birinden men edileceği belirtmişti. Trabzonspor’un söz konusu tarihe kadar istenilen şartları yerine getirmesi halinde ise bu cezanın uygulanmayacağı kaydedilmişti. Bordo-mavili ekibin bu kararla ilgili Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) gideceği öğrenildi.
INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 9 HAZİRAN - 16 HAZİRAN 2020 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR ÖZEL FIYAT
ÖZEL FIYAT
ÖZEL FIYAT
Filiz Fiyonk Makarna (500 gr)
Knorr Tarhana Çorbası (4 kişilik)
Samir’s Mix Salep (200 gr)
ÖZEL FIYAT Osso Osmanlı Kahvesi (200 gr)
ÖZEL FIYAT Lazali Limon Suyu (1 lt)
ÖZEL FIYAT ÖZEL FIYAT
Ülker Pötibör Bisküvi (3’lü)
Dimes Vişne Suyu (1 lt)
ÖZEL FIYAT Yonca Ayçiçek Yağı (5 lt)
ÖZEL FIYAT Berrak Salatalık Turşusu (5 kg)
www.facebook.com/gimasupermarket
31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599