Şampiyonlar şampiyonu
T
n Barcelona’yı dağıttıktan sonra Şampiyonlar Ligi finalinde de PSG’yi 1-0 yenen Bayern Münih Avrupa’nın en büyüğü oldu.
. . T rkıye’nın
DÖNERCI BABANIN KIZI BİRGÜL ÖDÜL FINALINE KALDI Sayfa 3’te
rkısh NEWS PRESS
27
SIZIN SÖZÜNÜZ
l www.turkishnewspress.com.au
YÜZYILIN KEŞFI
25 AUGUST 2020
320 milyar metreküplük doğalgaz müjdesini açıklayan Başkan Erdoğan, “Biz mazlumları gözettik. Rabbim de bize bambaşka bir kapı açtı. Türkiye, tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdi” dedi.
T Vatandaşlar müjde açıklanırken sevinç gözyaşları döktü.
ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, merakla beklenen müjdeyi cuma günü verdi. Dolmabahçe’den Karadeniz’deki Fatih sondaj gemisine bağlanan Erdoğan, dünyayı ayağa kaldıran müjdeyi şöyle açıkladı: “Biz önceliğimizi asla değiştirmedik. Hep önce insan, dostluk, kardeşlik, mazlumlar, hak, hukuk, adalet dedik. İnsanlık bizde, petrol onlarda kalmış olabilir. İşte Rabbim bize bambaşka bir yerde hem de görülmedik zenginlikte bir kapı açtı. Yarın benzer kapılar da önümüze açılacaktır. Fatih sondaj gemimiz, 20 Temmuz 2020 tarihinde başladığı Tuna-1 kuyusundaki sondajında 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfetmiş durumda.”
9
RADYOSU
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
7/11 H S I L G N E N I S NEW
/12/17/27
Australia Pakistan Chamber and MUSIAD, Sydney organised A webinar titled “CYBERSECURITY” in Sydney n Awebinar titled “CYBERSECURITY” was held in Sydney, AUSTRALIA on 19th August 2020.
7
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN Is Philosophy dead?
11
E TÜRKIYAR $ Y 100 MIL INDE DEĞER LDU GAZ BU IKI KAFADAR 3.5 KG ALTIN BULDU
Avustralya’nın dağı taşı altın! Başkan Erdoğa n’ müjdeyi duyurm ın ası dünyada büyük heyecana yol aç tı.
SESİ
info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566
Türklerin gururu oldu
n Altın avcılarının yüzü bu kez Avustralya’nın Victoria eyaletinde güldü... >DEVAMI 6’DA
Türk sanatçı, Kovid-19’u nasıl yendiğini anlattı... HABERI 4’TE
Evde Kebab zamanı FATMA GENÇTÜRK’ÜN YAZISI 24’TE
AFC’nin yükü onlarda DAVUT KILIÇ’IN YAZISI 26’DA
Tam sayfa bulmaca keyfi
>25. Sayfa
2
25 Agustos 2020 ğ
YAŞAM KOÇUNUZ
TANYELİ İLE BİZ BİZE
cagritanyeli@icloud.com
Bir çok dua ve zikrim var
M
erhaba sevgili okurlarım, Sydney’de her şeye rağmen hayat devam ediyor. Çok özel bir hafta geçirdik, sebebi ise Hicri Yılbaşı... Öyle ya başka milletlerin Noeline ayıla bayıla seviniyoruz. Kendi özümüzü de nutumamak gerekir. Hicri yeni yılınız kutlu olsun, umut olsun! Sabrın, sadakatin, adanmışlığın, dünya malını elinin tersiyle itebilmenin, sevdiklerini Sevdiğinin uğruna tek edebilmenin ve hiç tanımadığın birilerine evini, bağrını, sofranı açmanın en müstesna örneği olan Hicret’ten bahsediyoruz... Kovid-19 günlerinde camilere gidemesek bile kendi evmizde iç dünyamızda bunların muhasebesini yapıp ona göre umut dolu güzel bir gleceğin kapılarını aralamalıyız. Nitekim Hicret ile birlikte yepyeni bir dünya doğmuştur. Köleefendi yerine herkes insandan sayılmış, kız çocuklarını diri diri gömen bir cehaletin ve vahşetin üzerine güneş doğmuştur ve sonsuna kadar nuruyla bizi aydılatacaktır inşallah... **** Bu hafta iç dünyası siyaha çalan, her hüznü üstüne alan, karamsarlıkları huy edinen, önce kötüyü düşünen hep olumsuza odaklı zihinler için dileklerim. ‘Bitti umudum kalmadı’ diyenlere dileğim, hatta iki çift sözüm var... YENİDEN BAŞLA! Nefes aldığın sürece umudun olsun. Rabbim umudu senden kesmiyor, sen de kendini, düşüncelerini yenile, kalbin üşüyorsa dualarla baharı getir, yeşile bezen duygularını tazelensin. Ruhumuzun gıdası, ruhumuzun güneşi dualar içinizi aydınlatsın, iyileştirsin, güzelleştirsin dünyanızı inşallah. Okuyucularım sağ olsun, bana yazanlar kalbini açanlar, teşekkür edenlere ben teşekkür ederim. Aralarında çıkmaza girdiğini anlatan, ‘boğuluyorum, dayanamıyorum’ diye yazanlar... ‘Senin nasıl o kadar zor yaşamın olmuş, nasıl bu kadar güçlüsün, pozitifsin’ diye soranlara... Her zaman sizlere deneyimlediğim bana iyi gelen metotları, öğretileri paylaşıyorum sizinle. İçime huzur veren, duygularımı iyileştiren, kalbime ferahlık veren, tekrar tekrar ve de tekrar ayağa kalkıp, yeniden yorulmadan başlamamı sağlayan en önemli iksirim şüphesiz dualarım. Bir çok duam ve zikrim var her sabah NEFESİMİ doyurduğun NEFSİM’den arındığım dualarım... İçlerinde
öyle boğulduğum, yorulduğum anda okuduğum bir duam var ki hepimiz biliyoruz bu duayı... Size hatırlatmak istiyorum biraz daha detaylı bilgisiyle. Bana deva, şifa olan bu duayı, bana yazan, çıkmaza girdiğini söyleyen okurlarım lütfen siz de hergün okuyun, unutmayın mucizeler İnan’lar için gerçekleşiyor. İNŞİRAH. Peygamber Efendimiz’in (sav) göğsünün açılıp feraha kavuşturulmasını anlatan, en sıkıntılı döneminde indirilen, ferahlamak anlamına gelen mukaddes bir suredir. Allahu Teala dünya hayatında sıkıntıya ve kedere düşen kullarına ruhu ferahlatan bir ilaç niteliğinde olan İnşirah suresini göndermiştir. Adını ‘ferahlamak’ anlamına gelen “inşirah” kelimesinden almıştır. Sûrede Yüce Allah’ın Hz. Peygamber’e mânevî lütufları özetlenmekte, her güçlükle birlikte mutlaka bir kolaylığın olduğu bildirilerek Mekke’de putperestlerin baskısı yüzünden sıkıntı çeken Resûlullah ile Müslümanlara teselli ve ümit verilmekte; onlardan Allah’a ibadet ve itaatlerini sürdürmeleri istenmektedir. Allah-u Teala, İnşirah suresini sıkıntıya ve kedere düşmüş kullarına şifa niteliğinde göndermiştir. Ruhani rahatlamak, feraha kavuşmak için okunur... Bismillahirrahmanirrahim 1- Elem neşrah leke sadrek 2- Ve vada’na ‘anke vizreke 3- Elleziy enkada zahreke 4- Ve refa’na leke zikreke 5- Feinne me’al’usri yüsren 6- İnne me’al’usri yüsren 7- Feiza ferağte fensab 8- Ve ila rabbike ferğab Türkçe meali: Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla 1- Senin için bağrını açmadık mı? 2- İndirmedik mi senden o yükünü? 3- O sırtında gıcırdamakta olan (ve bu şekilde sana eziyet veren) yükünü? 4- Senin şanını yüceltmedik mi? 5- Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık var. 6- Evet o zorlukla beraber bir kolaylık var! 7- O halde boş kaldığında yine kalk yorul! 8- Ve ancak Rabbinden ümit et, hep O’na doğrul! Sevgili okurlarım, haftaya yazılarda kavuşmak ve YENİDEN BAŞLA’dığınızı duymak için sabırsızlanıyorum... Hoşça, sevgiyle ve en önemlisi DUA ile kalın.
T
rkısh NEWS PRESS
AVUSTRALYA
MORRISON: Kovid-19 aşısı ücretsiz olacak
n Virüsük n ı a y u n so
A
Avustralya hükümeti, potansiyel Kovid-19 aşısını vatandaşlarına ücretsiz ulaştırmayı hedefliyor. AstraZeneca şirketinin aşı geliştirme merkezinde incelemelerde bulunan Başbakan Scott Morisson, “Aşıya erken erişmeyi güvence altına aldık. Eğer aşı başarılı olursa 25 milyon Avustralya vatandaşına ücretsiz ulaştıracağız” dedi. vustralya hükümeti, Oxford Üniversitesi’nin geliştirdiği potansiyel yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısını tüm vatandaşlarına ücretsiz ulaştırabilmek için, aşının üretim lisansının sahibi İngiliz-İsveç ortaklığındaki ilaç şirketi AstraZeneca ile anlaştı. Avusturalya’nın aşının seri üretiminde pay üstlenmesi karşılığında, AstraZeneca’nın da ülke nüfusunun tamamına bedava aşı sağlaması konusunda taraflar mutabakata vardı. Üretim miktarı, doz maliyeti gibi detayların nihai anlaşmada karara bağlanacağı kaydedildi. GARANTİ VERDİ Aşı çalışmaları hakkında bilgi veren Başbakan Scott Morisson, Oxford’un geliştirdiği aşı adayının halihazırda dünyada geliştirilen çok sayıda potansiyel aşı arasında en çok umut vadedeni olduğunu belirterek, “Bu anlaşmayla her Avustralya vatandaşının potansiyel aşıya erken
erişmesini güvence altına almış oluyoruz. Eğer aşı başarılı olursa üretime derhal başlayıp kendi arz kanallarımızla 25 milyon Avustralya vatandaşına ücretsiz ulaştıracağız” dedi. Aşının virüse karşı etkisinin henüz kesin olarak doğrulanmadığını hatırlatan Morrison, şunları dile getirdi: “Ne bu aşının ne de bir başkasının başarılı olacağı garanti. Bu yüzden bir taraftan dünyadaki başka üretici ve geliştiricilerle müzakerelerimizi sürdürürken, diğer yandan kendi araştırmacılarımızı aşı bulmaları için destekliyoruz. OXFORD AŞISI İngiltere’de Oxford Üniversitesi Jenner Enstitüsü ile Oxford Aşı Grubu iş birliğinde
geliştirilen ve üretim lisansı AstraZeneca tarafından satın alınan “ChAdOx1” adlı aşı adayı, insanlarda basit soğuk algınlığına yol açan bir adenovirüsün zayıflatılmış ve kendini çoğaltamayan bir versiyonunu içeriyor. Aşı adayı, Kovid19’un insan hücrelerine tutunmasını sağlayan çivi proteininin yapay şekilde ifade kazanmasını ve vücudun buna karşı koruyucu antikorlar üreterek gerçek virüse bağışıklık kazanmasını amaçlıyor. 29 AŞI ADAYI Halen Güney Afrika ve Brezilya’da insanlar üzerinde test edilen aşı adayının seri üretimi için Arjantin ve Meksika hükümetleriyle de görüşmeler yürütülüyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 13 Ağustos itibarıyla dünya genelinde Kovid19’a karşı 29 aşı adayı klinik deneme, 138 aşı adayı ise klinik öncesi değerlendirme aşamasında bulunuyor.
T
AVUSTRALYA
DÖNERCI BIRGÜL TÜRKLERIN GURURU OLDU
H
rkısh NEWS PRESS
3
Türk emlakçıya ‘Platinum’ ödülü
H
Avustralya’da yaşayan toplumumuzun yakından tanıdığı Kebab Ustası rahmetli Amasyalı Hasan Tercan’ın kızı Birgül Bea Tercan, ülke çapında düzenlenen Ausmumpreneur Ödüllerinde Final’e kalmayı başardı. ikâyesi Avustralya’da büyük ilgi gören başarılı iş kadını Birgül Bea Tercan, Victoria’nin Thomastown semtinde yaşıyor. 2020 Ausmumpreneur Ödüllerinde “Multicultural Business Excellence ve Food & Beverage” kategorisinde finale kalan Tercan, “Ödüllerin amacı buradaki annelerin, ticari mükemmellik, ürün gelişim, halkla ilişkiler ve dijital gelişim kategorilerinde başarılarını ön plana çıkartıp, kadınların özellikle annelerin hikayelerini kutlamak” olduğunu söyledi. BABASININ İZİNDE Her şeyi rahmetli babasına borçlu olduğunu belirten Tercan, şunları dile getirdi: “Hani derler ya babadan kalma meslek, iste bu tam o ol-
25 Agustos 2020 ğ
malı. Bir anne olarak kebab sektöründeki bütün ön yargıları kırmaya çalışıyorum. Hem çocuklarıma faydalı olmayı hem de kariyerimde yeni ve yardıma ihtiyacı olan Kebab işletme girişimlerinde bulunan herkese protokol ve sistem öğretmeye çalışıyorum. Bilgi ve birikimleri rahmetli babama borçluyum.” EĞİTİM VERİYOR Tek Foods, Roxy kebab & Café ile MKS kebab network’lerinin de bir parçası olan Tercan, şöyle devam etti: “Kebab dükkanlarında az zaman harcamadım çocukluk yıllarımda kendi dükkanımı yönettim. Bu süreç içinde yemek sektörün-
de Egitimci ve Gözetleme sertifikalarımı almayı başardım. Şu an Covid19’un etkilediği bir dönemde sektörde Covid infectious control sertifikasyonumu almayı başardım ve bu konuda bir çok işletmeciye dijital platformda eğitim vermekteyim.” ÖRNEK ANNE Örnek bir anne olmak istediğini de vurgulayan Tercan, sözlerini şöyle tamamladı: “Çocuklarıma rol model olamk istiyorum. Onlara başarının ve eğitimin yaş sınırı olmadığını, rüyalarının peşinde koşmalarını ve hayatın hep ihtimallerle dolu olduğunu anlatıyorum. Yeni insanlarla tanışmayı, yardım etmeyi çok seviyorum. Evde bulunan annelere iş imkanları üretmeyi, evden uzaklaşıp sosyalleşmesini istiyorum.” Ausmumpreneur Ödüllerinin sahipleri Ağustos ayı sonunda dijital platformda açıklanması bekleniyor. > Ali KURT / MELBOURNE
enüz iki yıl önce katıldığı Queensland merkezli Gayri Menkul Franchise firması Freedom Property bünyesindeki tek Türk Lisanslı Emlak Danışmanı olan C. Burak Binatli, 2020 yılı ikinci çeyrek döneminde elde edilen satış komisyonları performans değerlendirmesinde, Ulusal bazdaki 46 emlak danışmanı arasından sıyrılarak “Platinum Award” üstün başarı ödülüne layık görüldü. GEÇEN SENE DE ALMIŞ Silver, Gold ve Platinum kategori seviyelerinin yer aldığı törende, Platinum ödülünü yanlızca iki Emlak Danışmanı elde edebildi. C. Burak Binatli geçtiğimiz sene de firmaya katıldığı ilk yılında gösterdiği satış performansı ile “Rookie of the Year” ödülünü kazanmıştı. 2012 yılından beri tüm Avustralya çapında faaliyet gösteren Freedom Property şemsiyesi altındaki ilk yılı sonunda marka ile Franchise anlaşması yaparak, Melbourne’deki iki Franchise işletmesinden birisinin sahibi olan Binatli, gayri menkul satış sektöründe müşterilerine modern zamanın gerektirdiği yenilikçi yaklaşımlar, profesyonel teknikler ve proaktif stratejiler ile kişisel çözümler sunmakta. KIBRIS DOĞUMLU Kıbrıs doğumlu ve aslen ElektrikElektronik Mühendisi olan Binatli, 2014 yılı sonunda eşiyle birlikte yaşadıkları Ankara’dan yola çıkıp Melbourne’ye yerleşmeden önce, Japonya’nın ileri gelen teknoloji firmalarından biri olan Toshiba Medikal Sistemler iş birimindeki 17 yıllık çalışma sürecinde, yüksek teknolojili tanısal medikal görüntüleme cihazları alanında 12 yıl Field Service Engineer/MRI Modality Leader ve 5 yıl Service Sales Executive olarak görev almıştı.
BAŞARILI EĞİTİM KARİYERİ Binatli, 2015 yılında master başvurusunda bulunduğu Monash Universitesi’nin Executive MBA programına kabul edilmiş ve 26 kişilik zorlu programdaki tek Türk olarak programı iki yıl içerisinde bitirme başarısı gösteren 7 kişi arasına girmişti. Bu süreçte Monash Universitesi tarafından “Uzlaşma/Müzakere/ Pazarlık ve Yönetsel Muhakeme” alanında “Academic Excellence Award in Negotiation and Managerial Judgment” akademik üstün başarı ödülüne layık görülmüştür. TÜRKLERE YARDIMCI OLUYOR Bir çok tecrübeli emlak danışmanının yer aldığı sektörde, yeni başlamasına rağmen hızlı bir başlangıç yapan C.Burak Binatli, titiz bir çalışma ile semt bölge gözetmeden en yüksek fiyatı elde etme başarısını kendisinin imzası olarak kabul ediyor ve Türk toplumunun artan desteğiyle çok daha iyilerini başaracağına inanıyor. Enerjisini insanlardan aldığını ve onlara yardım etmenin kendisini çok mutlu ettiğini söyleyen Binatli kendisine ulaşacak Türk toplum bireylerine elinden gelen her türlü çabayı göstereceğini bildirdi. > Ali KURT / MELBOURNE
T
25 Agustos 2020 ğ
rkısh NEWS PRESS
’U 9 1 D I V KO N A T A L T A I T T A L TÜRK AN
‘
AVUSTRALYA
‘
4
Korona gerçekten
çok zor bir hastalık Avustralya’da yakalandığı Kovid-19 sürecinde yaşadığı zorlukları anlatan Şemsettin Delice, “Koronavirüse inanmayanlardan birisiydim. ‘Korona diye bir şey yok, uyduruyorlar, yalan söylüyorlar’ diyordum ama başıma geldi... Gerçekten çok zor bir hastalık. Şunu söylüyorum ki kimse bu hastalığı hafife almasın, zorluğunu ancak yaşayan biliyor” dedi.
A
vustralya’nın Melbourne kentinde koronavirüse yakalanan 59 yaşındaki Şemsettin Delice, yaklaşık 40 gün süren yaşam mücadelesinin ardından virüsü yenmeyi başardı. Avustralya’ya 1986 yılında Sivas’tan göç eden ve taksiciliğin yanı sıra müzikle uğraşan yerel sanatçı Delice, Kovid-19’a 10 Temmuz’da yakalandığını söyledi. DALGA GEÇMİŞTİM Verdiği yaşam mücadelesini anlatan Delice, ülkede Kovid-19 görülmeye başladığında tedbir amaçlı maske takan eşiyle dalga geçtiğini belirterek, “Koronavirüse inanmayanlardan birisiydim. ‘Korona diye bir şey yok, uyduruyorlar, yalan söylüyorlar’ diyordum ama başıma geldi. Gerçekten çok zor bir hastalık. Şunu söylüyorum ki kimse bu hastalığı hafife almasın, zorluğunu ancak yaşayan biliyor” dedi. Öksürük, yüksek ateş ve nefes
darlığı yaşaması üzerine en yakın hastanede test yaptırdıktan sonra evinde 14 günlük karantinaya girdiğini dile getiren Delice, geçirdiği sıkıntılı günlere ilişkin şunları paylaştı: “Karantinaya girer girmez iki gün içinde çok fenalaştım, nefes alma problemi yaşıyordum, baş ağrısı vardı, ambulansı aradım. Ambulans gelip hemen beni hastaneye götürdü. Gider gitmez beni orada solunum cihazına bağladılar. 8 gün solunum cihazında kaldım hastanede o zor günleri hatırlıyorum şimdi çok zor günlerdi benim için.” ‘BUNU YENECEĞIM’ DEDIM Solunum cihazında geçirdiği günleri hayatının “en zor zamanları olarak” değerlendiren Delice, şunları dile getirdi: “Hastanede öksürükle beraber nefes darlığı çekerken, ‘öldüm, öleceğim’ diyordum, o halde 8 günüm geçti. Uyuyamıyordum, nefesim çok kötü sıkıştırıyordu, kas ağrılarım, göğüs ağrılarım başladı ama hiçbir zaman karamsar olmadım, ‘bunu yeneceğim’ dedim. ‘Bu virüsle savaşacağım ve başaracağım, kaybedersem de o benim şansızlığım’ dedim. 8 gün dayandım ondan sonra bir rahatlama oldu.” HEMŞIREYE, HERHALDE GIDICIYIM’ DIYORDUM Hastanede öleceğini sandığını ve ölüm korkusunu her an yaşadığını
anlatan Delice, şunları kaydetti: “Hemşireye, ‘herhalde gidiciyim’ diyordum. O da bana ‘senin hiçbir hastalığın yok, sigaran yok, içkin yok, senin vücudun sağlam, sen bunu yenersin’ diyordu. Öbür odada yatan başka birisinin sesini duyuyordum. Hemşire, bunun kurtuluşu yok çünkü bunda diğer hastalıklar var, şeker var, kalp var, yaşı da genç, 42 yaşındaydı. Yani o ortamda her an her şey olabilir diye düşünüyordum. HIÇ UMUDUMU KESMEDIM Ama hiçbir zaman Allah’tan umudumu kesmedim. Mücadelemi sürdürdüm ama hastanede kalmak çok zordu. Yediğimi istifra ediyordum, başım dönüyordu, 10 kilo falan kaybettim çünkü yiyemiyordum.” Solunum cihazının desteğiyle gelen rahatlamanın ardından eve gitmek istediğini doktorlara ilettiğini ve yapılan testlerin ardından evde
tek başına karantinaya girdiğini belirten Delice, eşi ve çocuklarının olmadığı evde çok zor anlar yaşadığını söyledi. Delice, şöyle devam etti: “Yalnız başınasın, ağrılar geliyor. Eve geldikten sonra vücuduma kramplar girmeye başladı, kaslarım çalışmıyordu. Kolumun bir tarafı hiç tutmuyordu, sağlam elimle o koluma masaj yapıyordum. 10-15 dakika masaj yaptıktan sonra kan akışı başlıyordu, koluma can geliyordu. Kolumdan gidiyordu, bacağıma kramp giriyordu, bacağımın kasları çalışmıyordu. O şekilde çok zor günler yaşadım. Anlatması çok zor, yaşamak lazım.” ALLAH’IMA ŞÜKÜRLER OLSUN Melbourne’deki hastanede yapılan test ve kontrollerde Kovid19’u yendiğinin kesinleşmesi üzerine evden dışarıya çıkmasına izin verilen Delice, “Allah’ıma şükür ki bana bugünleri gösterdi. Çok çektim ama başardım” dedi. Doktor ve sağlık görevlilerinin evde yaptığı tedavi sonrasında iyileşen ve artık normal hayatına dönmeye hazırlanan Şemsettin Delice, virüsü hafife alanlara yaptığı çağrıda şu ifadeleri kullandı: AMAN KURALLARA UYUN! “Şimdi koronavirüse inanmayanlara veya çok hafif görenlere şunu söylemek istiyorum. Herkes lütfen tedbirini alsın yani maske takılacaksa maskesini taksın, sosyal mesafe korunacaksa sosyal mesafeye uysun, kurallar neyse ona uysun, yakalandıktan sonra çok geç oluyor, çok zor oluyor. Allah bu hastalığı düşmanımın bile başına vermesin, çok zor bir hastalık, herkes kendine dikkat etsin.”
T
AVUSTRALYA
rkısh NEWS PRESS
25 Agustos 2020 ğ
Vakalar 5 Temmuz’a geriledi
A
vustralya’da koronavirüse karşı alınan önlemler sonuç veriyor... Ülkede Kovid-19’dan en çok etkilenen Victoria Eyaletinin Başbakanı Daniel Andrews, başkent Melbourne’da düzenlediği basın toplantısında, eyaletteki kısıtlamaların etkisiyle günlük vaka sayısının 5 Temmuz’dan bu yana ilk kez 116’ya indiğini söyledi. TEŞEKKÜR ETTİ Andrews, ikinci dalgayı yaşayan eyaletteki virüsü yenmek için yürürlüğe koydukları kuralların iyi uygulanmasında katkısı olanlara teşekkür etti. Son 24 saatte yaşanan 17 can kaybıyla Victoria’da virüsten ölenlerin sayısı 430’a, ülke genelinde ise 517’ye yükseldi. Victoria’dan sonra virüsün en yoğun görüldüğü ancak son günlerde can kaybı yaşanmayan Yeni Güney Galler’de 52, Tazmanya’da 13, Batı Avustralya’da 9, Queensland’da 6, Güney Avustralya’da 4, Avustralya Başkent Bölgesi’nde 3 kişi Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetmişti. Avustralya genelinde yaklaşık 5 milyon 706
NUŞAN TÜRKÇE KO IMIZ ELEMANL AR ADIR T BULUNMAK
5
HAFTANIN KITABI
ZEYNEP DOKTOROĞLU zeyneep1995@hotmail.com
“Okuma, alışkanlıkların en asilidir.“ (Antoine Albalat)
D binden fazla testin sonucuna göre Kovid-19 nedeniyle hastalanan 24 bin 915 Avustralyalıdan 19 bin 228’i sağlığına kavuşurken, 4 bin 444 aktif vakadan 39’u yoğun bakımda olmak üzere 604’ü çeşitli hastanelerde tedavi görüyor. NZ’DE 9 YENİ VAKA Öte yandan, Yeni Zelanda Genel Halk Sağlığı Direktörü Dr. Ashley Bloomfield, son 24 saatteki test
sonuçlarına göre 9 kişiye daha Kovid-19 teşhisi konulduğunu açıkladı. Yeni vakalarla birlikte ülkedeki aktif vaka sayısının 123’e çıktığını aktaran Dr. Bloomfield, aktif vakalardan 2’si yoğun bakımda olmak üzere 10 kişinin çeşitli hastanelerde tedavi gördüğünü kaydetti. Ülkede Kovid-19’a yakalandığı belirlenen toplam 1683 kişiden 1538’i iyileşirken, 22 Yeni Zelandalı hayatını kaybetti.
Ay Batarken
eğerli kitapseverler, bu haftaki eserimiz savaşa karşı yazılmış sürükleyici bir baş yapıt olan Ay Batarken... John Ernst Steinbeck, 1902’de Kaliforniya eyaletinde doğmuş ve eğitiminin bir kısmını Stanford Universitesinde tamamlamış. Dünya klasikleri arasına giren birçok kitap yazan Steinbeck, 1962 yılında da Edebiyat dalında Nobel Ödülünü kazanmıştır. Gerisinde 16 eser bırakan Steinbeck, 1968 yılında hayatını New Yorkta kaybetmiştir. Steinbeck, bu romanda değişik bir konuyla çıkıyor okurların karşısına. Savaşın insanı hem fiziksel hem de ruhsal açıdan nasıl tükettiğini büyük bir ustalıkla anlatıyor. Tutsak edenlerle
edilenlerin neden savaştığını ne zamana dek savaşacağını kestiremeyen insanların içine düştüğü çıkmazı başka bir deyişle savaştan çok savaşanları insancıl bir yaklaşımla ele alıyor. 400 yıldır barışın olduğu bu kasabada, kömür madenciliği ile geçimini sağlayan ve halkın özgürlüğüne çok düşkün olduğu şirin bir yerdi. Herkes kasaba yakınlarına paraşütle inen Alman askerlerini görünce çok şaşırır. Savaş, direniş ve hainliğin anlatıldığı çok sürükleyici olan bu kitap okurlara; insanların özgürlüğünün silah zoruyla elinden alınamayacağını ve savaşın iki taraf için de büyük bir kayıp olduğunu anlatır. “Herkes savaşı, kendisini, geçmişini ve her şeyin nasıl birden değiştiğini düşünüyordu.”
6
25 Agustos 2020 ğ
T
rkısh NEWS PRESS
Avustralya’nın dağı taşı altın fışkırıyor
AVUSTRALYA
Avustralyalı bilim adamı da Nuh’un Gemisi’ni tastik etmiş
İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektör A ğrıYardımcısı Prof. Dr. Faruk Kaya, Ağrı Dağı eteklerinde bulunan Nuh’un Gemisi’ne ait
kalıntıların Avustralyalı bilim adamlarınca da tespit edildiğini söyledi. Kaya, “Son olarak 2017 yılında Avustralyalı ve Amerikalı iki bilim insanının yapmış olduğu bir çalışma var. Onlar da derinlemesine yer altı radar görüntülemesi yaptılar. Bu çalışma sonucunda da burada bir geminin olduğunu ifade ediyorlar” dedi. Bu alanan korunması gerektiğini belirten Kaya, “Buradan tek bir taşın bile yerinden oynatılmaması gerekir” şeklinde konuştu.
Avusturalya’da altın arayan iki arkadaş, birkaç saat içinde 3.5 kilogram ağırlığında altın buldu...
A
ltın avcılarının yüzü bu kez Avustralya’nın Victoria eyaletinde güldü... Avustralya’nın güneyinde iki ‘altın avcısı’ bir günde 250 bin Amerikan doları (1 milyon 800 bin lira) değerinde iki altın külçesi buldu. Brent Shannon ve Ethan West adlı arkadaşlar, doğal altın külçelerini Victoria eyaletinin altın madenciliği yapılan Tarnagulla kenti yakınında bulduklarını söylediler. KÜLÇELERİN TOPLAM AĞIRLIĞI 3.5 KİLOGRAM Altın avcılarından Ethan West, “Bir günde iki büyük altın parçası bulduk. Bu inanılmaz” diye konuştu. Külçelerin toplam ağırlığı ise yaklaşık 3,5 kilogram. Madenciler altını, yeri kazarak dedektörlerle arıyor.
T
rkısh NEWS PRESS
Year: 3 Volume: 119
President Yüksel Çifçi
Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç, Ali Kurt Page Layout & Design Necmettin Öksüz
Avustralya’nın bakir bölgelerinde altın arayanları gösteren bir televizyon programında konu edilen altın avcılarından Shannon ise, “Biraz bakir bir alandaydı, yani daha önceden pek el değmemiş ve madencilik yapılmamış bir yerdi” diye konuştu. KOLEKSİYONERLER DAHA FAZLA VERİYOR Discovery Channel’da yayınlanan programda, koleksiyonerlerin altın külçelerine gerçek değerinin
yaklaşık yüzde 30 üzerinde ödeme yapabileceği tahmininde bulunuldu. 2019’da da başka bir Avustralyalı, metal dedektörü kullanarak yaklaşık 1.4 kg ağırlığında ve yaklaşık 70 bin Amerikan doları (100 bin Avustralya doları) değerinde bir altın külçesi bulmuştu. Avustralya’da 1880’lerde başlayan altın madenciliği hâla çok önemli bir sektör. Altın madenciliği, ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor.
Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla
South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Aydın, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic
Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au
7 T Australia Pakistan Chamber and MUSIAD, Sydney organised A webinar titled “CYBER-SECURITY” in Sydney BUSINESS
A
webinar titled “CYBER-SECURITY” was held in Sydney, AUSTRALIA on 19th August 2020. The Webinar was organized for the very first time by President Muhammad Asif, Australia Pakistan chamber and Mr. Hasan Gencturk, President of MUSIAD Sydney seeking to protect businesses from cyber threat specially during Covid-19 when everyone is using digital platform while unaware of big threats. The event was moderated by Mr. Yasin Koksal who actively participated throughout the webinar. Mr. Hamza Asif started the proceedings with the recitation of Holy Quran in his melodious voice. The Lead Speakers were Dr. Aftab Rizvi, CEO of Risk Associates offering information security compliance, PCI DSS and PA DSS accreditation services, and by Mr. Soner Coruhlu, Managing Director from InfoTech infrastructure
rkısh NEWS PRESS
providers. A big Thankyou to Hon. Mohammad Ashraf, Consul General at Consulate General of Pakistan and to Hon. Turkish First Counsellor Osman ilhan who contributed their valuable time by attending this webinar. Mr. Muhammad Asif, president, Australia Pakistan chamber welcomed everyone who attended the webinar. In his remarks, he stated that Australia Pakistan Chamber is focused on the development of business relations between the companies, businesses which are related to commercial, financial, industrial, and civic interests of the Pakistani and Australian community residing in Australia. During these unprecedented Covid times, when everyone is using digital platform, there is an increased demand for home based secure computer systems and network to protect their data and information. It’s necessary to keep safety measures in place and avoid data breaches. Mr. Hasan Gencturk, President of “MUSIAD” Sydney, in his welcome speech, thanked everyone. He said MUSIAD was founded in 1990 and the aim of the organization is to provide a platform for DEVELOPMENT, DIALOGUE, COLLABORATION and SOLIDARITY for businessmen and institutions
all around the globe with the purpose of contributing to the social, cultural, political, economic, scientific and technological development of individuals and institutions, our society, our region and the world. He requested to Lead speakers to contribute their ideas and vision on cyber-attack. Mr. Muhammad Ashraf, Consul General of Pakistan in Sydney thanked the Australia Pakistan Chamber and MUSIAD for an invitation on valuable webinar on Cyber-security. He stated that, in this digital age, Cybersecurity is very important to protect business from cyber threats. He stated that Covid19 not only created the global health crisis at unprecedented scale but also initiated resetting of the entire global economic system. Mr. Osman ilhan, Turkish First Counsellor thanked the organizing parties Australia Pakistan Chamber and MUSIAD, Sydney for an invitation. He focused on the relationship between Pakistan, Turkish and Australia, he said we can’t avoid using technology and must protect our key defence sectors, intelligence and technology through cooperation during this Covid times. The Lead speaker Dr. Aftab Rizvi, CEO of Risk Associates, in his remarks stated that the technology is inevitably changing.
25 August 2020
Now during covid-19, when fast forward scenario is going on which would have been coming in next 56 years, but unfortunately, we are facing it right now due to Covid pandemic. In this scenario, we need to protect our assets from cyberattacks. He said the winners are who can change and understand the new risks by identifying the digital controls through awareness. Moreover, Dr. Rizvi highlighted the definition of Cybersecurity which has changed over modern era and critical infrastructure which is very important for any business. Another speaker Mr. Soner Coruhlu, Managing Director from InfoTech infrastructure providers informed the audience about the common methods of attack in terms of cyber security we currently facing. He shed light on competitive intelligence so that we can make our key information safe in terms of security risks. He said, any information which is present on world wide web or even stored on web-based machine is not safe and this is the biggest risk factor. Information capital is one of the most valuable assets in any organization becomes the biggest risk factor in this Covid pandemic when everyone is using digital platform. Common attacks were traditional passwords by using easily guessed passwords, socialengineering attacks, phishing attack, social media attacks. The webinar was attended by many scholars, intellectuals, members, and guests of Australia Pakistan chamber and MUSIAD from all states and territories. Mr. Muhammad Asif President, APC and Mr. Hasan Gencturk, President, MUSIAD, Sydney thanked all participants who spent their precious time after hours to attend this webinar. It was a successful event arranged by both the organizations.
8
T
25 Agustos 2020 ğ
CÜNEYT ARKIN ‘OSMAN’DA OYNAYACAK
rkısh NEWS PRESS
.
TÜRKIYE
MAVI VATAN için tarihi adım Akdeniz ve Ege’de “Mavi Vatan” doktrini kapsamında hareket eden Ankara, Libya’nın kuzeyindeki Misrata kentinde Türk deniz üssünün kurulması için anlaşma yaptı. Libya, Katar ve Türkiye arasındaki sözleşmeye göre Misrata Limanı, 99 yıllığına TSK’nın elinde olacak. Katar da üssün yapım, onarım, tadilat ve bakım işlerini üstlenecek.
Efsane, 82 yaşında setlere geri dönüyor MİSRATA’DA Y TÜRK DENİZ ÜSSÜ KURULUYOR eşilçam dönemine aksiyon filmlerindeki rolleriyle adını tarihe yazdıran ve “Battal Gazi” karakteriyle gönüllerde taht kuran ünlü sanatçı Cüneyt Arkın da “Kuruluş Osman” dizisinin kadrosuna katıldı. 82 yaşındaki yakışıklı aktör, Aksakallıların Reisi rolünü canlandıracak. Sürpriz gelişmeyi, ATV’de yayınlanan dizinin yapımcısı ve proje tasarımcısı Mehmet Bozdağ, Twitter hesabından duyurdu. EN ÇOK SEVİLEN AKTÖRLERDEN Mehmet Bozdağ paylaşımında, “Niye çok seviliyor? Niye herkesin kahramanı? Çünkü gönlüyle konuşuyor. Gönlüyle bakıyor. Bu güzel gönülle yeni sezonu ve karakterini konuştuk. Hoş geldin Cüneyt Arkın” ifadelerini kullandı. Senaryosunda da Bozdağ’ın imzası bulunan ve ilk sezonunda büyük ilgi gören dizinin ikinci sezon hazırlıkları sürüyor. Çarşamba akşamları izleyiciyle buluşacak “Kuruluş Osman”ın yönetmenliğini Metin Günay üstlenirken, “Osman Bey” karakterini ise Burak Özçivit canlandırıyor.
PAKİSTANLILARIN “ERTUĞRUL” AŞKI
“Diriliş” coşkusu dalga dalga yayılıyor D iriliş Ertuğrul dizisinin başrol oyuncusu Engin Altan Düzyatan, hastalıklarla mücadele eden ve “Diriliş Ertuğrul” hayranı 3 Pakistanlı çocuk ile sosyal medya platformu aracılığıyla buluştu. Make a Wish Pakistan ve Bir Dilek Tut Derneği Türkiye iş birliğinde gerçekleşen etkinlik, Facebook üzerinden yayınlandı. 14 yaşındaki Fizza Khuda Baksh, 17 yaşındaki Sohail Umer ve 15 yaşındaki Sidra Khan’ın dizi kıyafetleriyle katıldığı programda duygularını aktaran Düzyatan, şunları dile getirdi: “Bu sevgi nedeniyle çok mutluyum. Size ilham verdiğimizi görüyorum. Çok zor bir roldü fakat inanılmazdı. Çok teşekkür ederim. Bu çocukları bir araya getirdiğiniz için de çok teşekkür ederim. Umarım bir gün görüşürüz.” Ramazan ayında Pakistan’da yayınlanmaya başlayan Diriliş Ertuğrul dizisi yoğun bir ilgiyle karşılanırken, Engin Altan da büyük bir hayran kitlesine ulaştı.
Y
kdeniz’de birçok ülkeye mücadele veren Türkiye yine tarihi bir adım attı. Geçtiğimiz yıl Libya ile yaptığı deniz yetki anlaşmasıyla Akdeniz’deki tüm düşmanlarını şaşkınlığa çeviren Türkiye, önceki gün Trablus’u ziyaret eden Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın öncülüğünde çok önemli bir adım daha attı. Libya ile subaylarının eğitilmesi konusu başta olmak üzere ilişkilerini derinleştiren Türkiye, ülkenin kuzeyindeki Misrata kentinde deniz üssü kurmak için de el sıkıştı. TRABLUS’TA 3’LÜ İTTİFAK Geçen hafta Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Güler’le birlikte Trablus’u ziyaret eden Akar, Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Halid bin Muhammed elAtiyye ve Libya Savunma Bakan Yardımcısı Selahaddin en-Nemruş ile Misrata Limanı’nın Türkiye tahsis edilmesi konusunda anlaştı. Anlaşma kapsamında Misrata’da Türk deniz üssü kurulacak.
Limanda yapılacak Türk deniz üssünün tadilat, onarım ve bakım işlerini Katar üstlenecek. Ayrıca Misrata’da üç taraflı bir koordinasyon merkezi kurulacak. 99 YILLIĞINA TÜRKİYE’DE Libya basınındaki haberlere göre liman 99 yıllığına Türkiye’ye kiralandı. Türkiye burada büyük bir deniz üssü kurup, “Mavi Vatan” (Denizlerdeki sınırlarını belirleyen harita) hedefi doğrultusunda Akdeniz’de önemli bir adım atmış olacak. Ayrıca yapılan anlaşmalar gereği Vatiye hava üssünün de resmen Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanımına sunulacağı ifade ediliyor. Halen Misrata açıklarında
Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait fırkateynler, Hafter saldırılarına karşı görev yapıyor. LİBYA İHYA OLACAK Öte yandan; Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), Türkiye ve Katar ile üçlü askeri anlaşma imzalandığını bildirdi. UMH Savunma Bakan Yardımcısı Selahaddin Abdullah Nemruş, Trablus’ta gerçekleştirilen görüşmelerde, “eğitim amacıyla bir askeri enstitü oluşturulması için anlaşmaya varıldığını” kaydederken ayrıca Türkiye ve Katar’ın ülkelerindeki akademilerde Libyalı subaylara eğitim vereceklerini belirtti.
80’lik ‘süper dede’ 5. üniversite diplomasına kavuştu n İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yaşayan “Süper Dede” lakaplı emekli astsubay Mehmet Deniz, beşinci üniversite diplomasına kavuştu. Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 1940 yılında yaşam öyküsü başlayan Mehmet Deniz, 80 yıllık ömrüne yüzlerce sertifika, kurs programının yanı sıra açık öğretim fakültesindeki 5 ayrı bölümde eğitim alıp diplomaya kavuşma başarısını sığdırdı. Yarım bıraktığı lise eğitimini
emekli olduktan sonra tamamlayan azimli dede, 61 yaşında başladığı üniversite eğitimini ise sırasıyla; açıköğretim fakültesi büro yönetimi, iktisat, işletme, Türk Dili ve Edebiyatı ile adalet bölümlerinde yaptı. OKUMAYA DEVAM... Mehmet Deniz, “Gelecek yıl acil durum ve afet yönetimi okuyacağım sonra da halkla ilişkiler alanında yüksek lisans ve doktora yapmak istiyorum” dedi.
T
.
TÜRKIYE
rkısh NEWS PRESS
25 Agustos 2020 ğ
9
BAŞARININ ARKASINDAKİ İKİLİ
FATIH KARADENIZ’I FETHETTI
AR Y L I M 0 32 KÜP METRED INI S E J Ü GAZ M KLADI AÇI
H A L L I L Ü D M A ELH
T
Türkiye’nin ve dünyanın merakla beklediği müjdeyi açıklayan Başkan Erdoğan, “Türkiye, tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdi. Fatih sondaj gemimiz, 20 Temmuz 2020 tarihinde başladığı Tuna-1 kuyusundaki sondajında 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfetmiş durumda” dedi. ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, merakla beklenen müjdeyi açıkladı. Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde düzenlediği toplantıda kamuoyunun merakla beklediği “müjdeye” ilişkin konuşan Erdoğan, enerjinin, kalkınmanın temel unsuru olmanın yanında milli bağımsızlığın gerçek anlamda tesisinde de çok büyük öneme sahip olduğunu belirtti. RABBİM BİZE KAPI AÇTI Erdoğan, Doğu Akdeniz’de oynanan onca oyunun gerisinde de enerji kaynaklarının paylaşımı kavgası olduğuna dikkati çeken Erdoğan şunları dile getirdi: “Hamdolsun biz önceliğimizi asla değiştirmedik, hep önce insan dedik. Hep önce insan, dostluk kardeşlik dedik. Hep önce mazlumlar ve mağdurlar dedik. Hep önce hak, hukuk, adalet dedik. İnsanlık bizde, petrol onlarda kalmış olabilir. İşte Rabbim bize bambaşka bir yerde hem de görülmedik zenginlikte bir kapı açtı. Yarın benzer kapılar başka yerlerde de önümüze açılacaktır. Çünkü artık bu alanda en üst lige çıkmış bir Türkiye var. HEP ELİMİZ BOŞ DÖNDÜK Bugünlere elbette kolay gelmedik. Ülkemizde çok uzun yıllar boyunca petrol ve doğalgaz arama çalışmaları genellikle kiralama usulü ile yapıldı. Hele derin deniz sondajlarında tamamen dışa bağımlıydık. Yüzlerce milyon dolarlık arama
faaliyetleri sonunda elimize 35 sayfalık rapor dışında hiçbir şey geçmedi. Kimsenin günahını almıyoruz, belki de gerçekten aradılar. Ama bulamadılar. Ama sonuçta biz, artık bu şekilde yürüyemeyeceğimizi gördük. Yerli ve milli imkanlarla hareket ettiğimiz için bu başarıya ulaştık.” TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜĞÜ Müjdeyi açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye, tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdi. Fatih sondaj gemimiz, 20 Temmuz 2020 tarihinde başladığı Tuna-1 kuyusundaki sondajında 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfetmiş durumda. Fatih sondaj gemisini Boğaz’dan uğurladığım günü hatırlıyorum. Hamd olsun neticeye de keşfe de ulaşmış. İstanbul’un fethinin yıl dönümünde Karadeniz’e uğurladığımız Fatih sondaj gemimiz ismine layık bir başarıyla hepimizi gururlandırdı. HAMD EDIYORUZ Allah’a hamd olsun. Daha önce ‘Tuna-1’ diye adlandırılan bu alanı ‘Sakarya Gaz Sahası’ olarak isimlendirdiğimiz bu alanda, gereken tüm test, analiz ve mühendislik çalışmaları tamamlandı. Kuyudan elde edilen veriler aynı bölgede yeni doğalgaz keşiflerinin kuvvetle muhtemel olduğuna işaret ediyor. Yani bu ilk kuyuda bulunan rezerv, çok daha zengin bir
kaynağın sadece bir parçasıdır. İnşallah devamı da en kısa sürede gelecek. Rabb’imize bize ve milletimize bugünleri gösterdiği için hamd ediyoruz.” HEDEF 2023 YILI Enerjide dışa bağımlılığın sıkıntılarını çekmiş bir ülke olarak artık geleceğe daha güvenle bakacaklarına inandıklarını dile getiren Başkan Erdoğan, “Bu operasyonu tamamen milli imkanlarla gerçekleştirdik. Şimdi hedefi veriyorum. Hedefimiz, 2023 yılında Karadeniz gazını milletimizin kullanımına sunmaktır” diye konuştu. MÜJDE SIRASI AKDENİZ’DE Fatih ve Yavuz gemileri vasıtasıyla Akdeniz ve Karadeniz’de 9 derin deniz sondajı yapıldığını bilgisni paylaşan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “İnşallah benzer bir müjdeli haberi Akdeniz’den de bekliyoruz. Sakarya Gaz Sahası’yla ‘Bismillah’ dedik. Kimsenin hakkına gözümüzü dikmeden ama kimseye de hakkımızı yedirmeden hedeflerimize doğru yürümeyi sürdüreceğiz. Özellikle Avrupa Birliği, Yunanistan’ı şımartıp üzerimize salarken değerlerini yıprattığını görmelidir. Ülkemizin enerji meselesini kökten çözmekte kararlıyız. Enerjide net ihracatçı konumuna gelene kadar bize durmak, dinlenmek yok. Bugün gelecek nesillere önemli bir miras bırakacağız.”
Cari açığı değil, cari fazlayı konuşacağız! H
azine ve Maliye Berat Albayrak, Karadeniz’de gerçekleştirilen doğal gaz keşfine ilişkin, “Artık cari açığı değil, cari fazlayı konuşacağımız” dedi. Fatih Sondaj Gemisi’nde açıklamada bulunan Albayrak, şöyle devam etti: “Artık ‘ne doğu ne batı, yeni eksen Türkiye’ söyleminde yeni bir sürece doğru gidiyoruz. Bu süreç ülkemizi, 83 milyon vatandaşımızı yarınlara çok daha ümitli taşıyacak. İşin ekonomik boyutu itibarıyla burada gemideki arkadaşlarla teknik süreci değerlendirdikten sonra, çok net şunu ifade edebilirim ki hakikaten buradaki mevcut keşif ve potansiyelle birlikte inşallah ülkemizin gündeminden cari açık konusunu artık kaldıracağız. Çünkü son 10 yıl ortalaması 40 milyar dolarlık enerji ithalatı yapan bir ülke Türkiye. Bugün buradaki bu potansiyelle birlikte cari açığı değil, cari fazlayı konuşacağımız, döviz fazlasını konuşacağımız yeni dönemin de başladığını, yeni bir sürece girdiğimizi görmüş oldum.” 100. YILDA GAZIMIZLA BULUŞACAĞIZ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de, gaz keşfi yapılan sahanın yaklaşık 250 kilometrekare olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Bu bölgede en kısa sürede yeni tespit kuyularımızı açacağız ve bu çalışmalarımızı daha da netleştireceğiz. İnşallah Cumhuriyetimizin 100. yılında vatandaşımızla kendi gazımızı buluşturacağız. Yapılan test ve analizlerden sonra gazın kalitesi de son derece iyi görünüyor. Maliyet açısından son derece olumlu yansıyacak.”
BU İŞ KORSANLIKLA OLMAZ!
Yunanistan kanalları müjdeyi canlı yayınladı B aşkan Erdoğan’ın keşif duyurusu bir çok uluslararası kanal tarafından yayınlandı. Dünya basını gibi Yunan medyası da haberi sıcağı sıcağına verdi. Yunan ERT 1 televizyonu Erdoğan’ın açıklamalarını canlı yayınlarken hemen ardından uzmanlardan görüş aldı. Yunan Kathimerini gazetesi de haberi, manşetten Erdoğan’ın “Dev bir gaz sahası keşfettik” sözleriyle verdi. Yunan medyası Skai News, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasını son dakika vererek, keşfin resmi olarak duyurulduğunu belirtti. Ayrıca Erdoğan’ın Doğu Akdeniz’de faaliyetleri sürdürme mesajlarına da dikkat çekildi. Erdoğan’ın konuşmalarını Rus, Katar, Lübnan, İngiliz ve Alman kanalları da sıcağı sıcağına vererek, Türkiye’nin bulduğu gazla finansal rahatlama yaşayacağına vurgu yapıldı.
: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER
TURKEY
TURKISHAIRLINES.COM
T
TURKEY Debris left by floods on a street in Dereli, a district of Giresun, northern Turkey, Aug. 24, 2020.
rkısh NEWS PRESS
25 August 2020
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN @ikalin1
Is Philosophy dead?
S DAMAGE CONTROL IN THE AFTERMATH OF DEADLY FLOODS IN
NORTHERN TURKEY’S GIRESUN
T
he death toll rose to eight on Monday while search and rescue efforts are underway to find eight missing people, including military officers. Dereli, a district of Giresun, a Black Sea province famed for its hazelnuts, was among the worst affected as a torrential downpour triggered floods that swept away people, cars and everything else in its path. Houses and shops were left buried in mud and debris from the unprecedented disaster, which is tied to excessive rainfall, the worst in recent memory. On Monday morning, crews recovered the body of a military officer, the seventh victim of the tragedy. The officer was inside a van sent to the area to help victims when a five-meter (16-foot) culvert the vehic-
Turkey is mourning the losses from Sunday’s devastating floods that hit the country’s northern provinces, while officials scale the destruction left behind.
le was parked on collapsed due to floodwaters. Interior Minister Süleyman Soylu, who visited Giresun on Sunday to supervise search and rescue work, said additional crews had arrived from nearby cities and they had expanded the search area for those missing in the Güce and Dereli districts. After talking to locals, the minister told journalists, “We are trying to learn from this bitter experience, how and why it happened and what steps we should take to prevent a repeat of this.” “Every disaster, every disaster-hit area has its own characteristics, so, we can-
not implement a draft solution without insight into these characteristics. We are hearing people’s demands and will base our roadmap on what to do next to heal their wounds,” Soylu said. Soylu said crews were examining the damage to residential buildings and businesses. Officials say floods cannot be prevented entirely due to the Black Sea region’s mountainous geography where flatlands for construction are scarce and the growing population craves housing development and occasionally turn to river beds for the solution.
Turkish Parliament lifts HDP lawmaker’s immunity over rape allegations
T
11
he Turkish Parliament Monday lifted the immunity of former Peoples’ Democratic Party (HDP) lawmaker Tuma Çelik, who is accused of raping a woman. Çelik was dismissed from his party after the allegations emerged. The incident marked the first time a victim of domestic violence directly spoke to lawmakers at the Turkish Parliament. “He raped me after we had coffee,” the victim, D.K. said, adding that he had threatened her after she told him that she would file a complaint about him with the party. “If they hear about this, nothing will happen to me since I am a lawmaker and have parliamentary immunity. In the worst-case scenario, my political life would be over and I’ll just go to Europe and live there,” D.K. quoted Çelik as saying.
Turkey detains alleged
Palizzi painting smugglers n Turkish security forces caught three alleged art traffickers suspected of attempting to smuggle a painting signed by world-famous Italian artist Filippo Palizzi.Anti-smuggling teams in the southwestern Milas district of Muğla province received intelligence that several historical objects were going to be brought from outside the city, according to a se-
curity source who asked not to be named due to restrictions on speaking to the media. The teams raided a hotel room of three suspects and found the painting in their possession. Sporting Palizzi’s name, the painting measures 50 by 70 centimeters (19.6 by 27.5 inches). It is thought to date back to the late 19th century and is worth millions.
peaking at Google’s Zeitgeist Conference in Hertfordshire in 2011, Stephen Hawking, a theoretical physicist and the author of “A Brief History of Time,” made the bold claim that philosophy is dead. Hawking said that philosophy has become passe because it has not kept up with the physical sciences. Referring to the origins of the universe, the famous physicist told the audience that “most of us don’t worry about these questions most of the time. But almost all of us must sometimes wonder: Why are we here? Where do we come from? Traditionally, these are questions for philosophy, but philosophy is dead.” Instead of philosophy, Hawking holds we should turn to the physical sciences to find answers to these “big questions.” This is not a new argument and has been claimed by the positivists since the 19th century. For the positivists, science held the key to the reality of things and, accordingly, philosophy, religion, theology and other ways of knowing had to be jettisoned for a rational, scientific future for humanity. In the land of philosophy, it was Nietzsche who proclaimed the death of philosophy because he believed he had shown the futility of philosophy to answer the big questions of the human mind. As far as I can tell, Hawking is not a reductionist positivist. But here in a rather simplistic way he repeats the old motto of scientism that the physical sciences should be the only guides in our search for the origin of the universe and the meaning of physical existence. Hawking’s dilemma is that his declaration of the death of philosophy is not a scientific proposition, but a philosophical claim. Having said that, Hawking is right to attack philosophy as far as philosophy is seen as mental gymnastics, linguistic theorizing and abstract and conceptual commentary on science, technology and the effects of hypermodernity on contemporary societies. Academic philosophy is increasingly turning into a long commentary on what philosophers in the past have said. Serious philosophers cannot compete with the celebrity culture of the modern world. Their few moments of airtime on television or social media are crushed by the next breaking story or the latest social media trend. In regard to the sciences, Hawking has a point, too. What the physical sciences have to say about the physical composition of the universe cannot be ignored. A proper philosophical outlook should be able to integrate the findings of physical sciences into its analyses. But where Hawking errs is when he ignores that the sciences answer not the “why” but the “what” question, i.e., explaining what an atom is and how it works. But the most important and deepest questions that concern us as rational human beings are the “why” questions. This is where philosophy comes back again. But which
philosophy? The word philosophy, derived from the Greek philo-sophia, means ‘love of wisdom’. According to the story, Pythagoras, who is credited with using the term for the first time, said that wisdom belongs to the “gods” and we finite and fallible human beings cannot own it. But we can love it. The Greek sage thus combined the act of knowing and loving in one stroke. This is a fundamental dimension of philosophical knowledge that we have rather forgotten. What does wisdom mean? It means more than information and data. It refers to a higher understanding of things beyond numbers, statistics and fact sheets. It encompasses philosophy and science but also introduces a different order of reality. According to Aristotle, wisdom is the understanding of causes, i.e., knowing why things are the way they are. This is a more fundamental definition than the “what” question because it relates not just to knowing that things are a certain way but why they are so. In wisdom, the question of “why” takes precedence over the questions of “what” and “how.” All of this is properly summed up in the definition of philosophy that Muslim philosophers put forward. For them, philosophy is “to know the reality of things as they are to the extent possible for human beings, and act accordingly.” From al-Farabi and Ibn Sina to Ibn Rushd and Mulla Sadra, Muslim philosophers saw philosophy as a search for theoretical understanding as well as virtuous action. In their work, they combined scientific investigation, philosophical understanding and ethical-spiritual refinement. Philosophy as wisdom -”hikmah” - does not exclude either science or metaphysics. It combines both and dovetails them to equip the human mind with the proper conceptual instruments to make sense of the reality of which we are a part. The course that modern technological civilization took has made philosophy as the “love of wisdom” a rather irrelevant enterprise. We no longer feel the need to ask “why.” Modernity a la Hegel and Weber defines freedom as making a choice without regard to its meaning or consequences. When we strive for an explanation, it is handed to us in the form of drug prescriptions, user guides, contracts, schedules, guidelines and instructions and we are told to follow them to find satisfaction and contentment. Questions of substance are replaced by statements of quantity. But wisdom demands real answers to real questions. The present state of humanity makes philosophical reflection ever more pertinent and urgent. Instead of seeking to reduce philosophy to science, we need to recover the meaning of philosophy as understanding and wisdom. It is only then that we will have a proper synthesis of scientific discovery, conceptual analysis and ethicalspiritual quests. > Source: Daily Sabah/JAN 31, 2015
12
25 August 2020
T
rkısh NEWS PRESS
TECHNOLOGY
Artificial intelligence-backed
support for social distancing control Developed by Turkish startups and supported by AI software, cameras will now monitor the social distancing between employees at work and students at school, detect those in close contact and send warnings
Software companies are now using AI technologies to measure the distance and density between people.
T
he most significant change brought by the coronavirus pandemic to our lives has been social distancing. It has become an inevitable necessity to pay attention to maintaining a certain distance and the density of people at every point, from socialization places to workplaces, from shopping centers to educational institutions. While the wheels of production had stopped in the first period of the pandemic, artificial intelligence (AI) technology has become one of the industry’s main supporters, also ensuring that quality control and savings in production stand out. Likewise, there has been a rapid transformation in education during the pandemic period. The remote education system was put into practice in the second half of the 2019-2020 academic year. Preparations are now underway for the new period. Domestic software startups Domestic software startups will use AI technology to enable cameras to check social distancing. Doruk and Sensormatic conduct density and social distance analyses in different sectors. According to the rules announced by the Turkish Health Ministry, social distancing control is of great importance in workplaces. The regulations are measured tightly during the pandemic period around the world. In the COVID-19 Epidemic Management and Work Guide prepared by the Scientific Advisory Board of the Health Ministry, social distancing control in schools and production places such as factories is of great importance. Therefore, the opening of the schools was delayed
for one month. Minimum 1-meter distance According to the guide, staff and student planning will be carried out in schools with at least one person per 4 square meters, and the number of people to be taken in will be arranged accordingly. Again, rules for maintaining social distancing for offices and work areas are among the most important rules. Classrooms, study halls, resting areas in offices, dining halls, canteens and similar public use areas should be arranged so that the social distance between people is at least 1 meter. Not only managers but also technology can be used to control this distance. Checking distance Though repeated over and over how significant social distancing is, the number of cases increases exponentially without supervision. While everyone is talking about the second wave, social distancing must be maintained in every field, from education to production, from transportation to tourism. Software companies are now using AI technologies to measure the distance and density between people. Keep factories open The Turkish technology company Doruk built the digitalization market in production management in Turkey and worked as a digital transformation mentor for industrialists with the smart production management system ProManage. The company has developed a social distancing measurement and warning system called ProManage KiT (Controlled Human Traffic) in order to continue producti-
on while protecting employee health. Doruk provides industrialists with a free-of-charge ProManage KiT, which enables employees to monitor and report social distance instantly while the factories continue their activities, thus allowing enterprises to take measures immediately by evaluating the risks in terms of employee health. In this context, it supports the “Keep Factories Open” campaign. During the pandemic period, when most businesses worked remotely for a long time, industrial companies continue their activities in a controlled manner with great devotion. Thanks to the smart production management system ProManage, it enables industrialists to manage their costs and competitiveness by detecting and reducing their losses, making their production more efficient and agile. Density analysis at school Turkey this week announced it will reopen schools on Sept. 21 with measures in place to counter the coronavirus. The new school year will commence nationwide on Aug. 31 with classes held remotely. On the other hand, universities in the country will reopen on Oct. 1. The universities have been given a wide range of options to choose from in order to lower the number of students on campus and reduce their free movement. Students will return to campuses gradually and in phases. Classrooms will be arranged in accordance with social distancing rules and schools will be provided with disinfe-
ctants and masks. Over 2,000 inspectors have been checking standards of schools ahead of the planned reopening. Schools across the country were closed in mid-March as part of measures to curb the spread of the coronavirus. Despite the opening delayed for almost a month, supervision in schools will gain great importance. At this point, the solution needed came from the Sensormatic research and development (R&D) team. With the use of three-dimensional cameras and beam sensors within the scope of the “Density Measurement Solution” developed by Sensormatic for the first time in Turkey, the density ratio in the areas is easily determined, and the entrances are restricted if the density increases. The solution also provides visual and auditory information about how many people are inside, how many people can enter and the time to wait for reentry when the ideal density is reached, through the screens positioned at the entry points. Cost and quality control in production ProcessEye Studio, which is among the eighth term startups of Turkey’s leading information and communication technologies company Türk Telekom’s startup acceleration program PILOT, accelerates the process in the production sector as a quality control solution with artificial intelligence-based image processing. In other words, while ensuring the operation of the wheels in production, it reduces the cost. ProcessEye Studio is a software as a service (SaaS) production and quality control solution that enables manufacturing companies to develop artificial intelligence-based image processing systems. With ProcessEye Studio, companies can improve their production processes, improve their quality control processes, and integrate them into their own systems without having any software or coding knowledge to reduce production costs. Saving and production oriented solutions The seventh period of the Workup Entrepreneurship Program, supported by private lender Işbank, starts with 18 new startups that are successful in their respective fields. Startups produce solutions focused on savings and quality control in production. The Workup Program, which continued online without interruption during the pandemic period, had graduated its sixth-term startups in June. The seventh period of the Workup starts online with 18 new startups, each in different verticals. In the program, artificial intelligence solutions focused on savings and quality control in production stand out. Startups specialize in a certain area, providing both cost savings and quality control. With the transfer of the program to the online environment, startups from different provinces have also been included. In this period of the program, there will be startups from Ankara, Izmir and Bursa as well as Istanbul.
T
.
EKONOMI
rkısh NEWS PRESS
25 Agustos 2020 ğ
13
ÇALIŞANIN DÜNYASI
MURAT ÖZDAMAR
Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au
Şirket ortakları kendi işyerlerinde SSK’lı olabilir mi?
SAVUNMA SANAYISINE TÜRK IMZASI
5
7 göz bebeğimiz Defense News Top 100 listesinde
A
BD merkezli askeri yayıncılık kuruluşu Defense News dergisi tarafından her yıl, bir önceki yılın savunma satışları baz alınarak yayımlanan ve dünyanın en prestijli savunma sanayi listesi olarak kabul edilen “Defense News Top 100”de bu yıl Türk şirketi sayısı 5’ten 7’ye yükseldi...
ASELSAN İLK 50’DE Listeye 2006 verileriyle 93’üncü sıradan giren, geçen yıl 52’nci sıraya kadar yükselen ASELSAN, bu yıl ilk 50’ye girme başarısı gösterdi. 65 ülkeye ihracak yapan ASELSAN, 2018’de 1 milyar 792 milyon dolar olan cirosunu, yüzde 21 artırarak 2 milyar 172 milyon dolara çıkardı. ASELSAN, bu ciroyla 48’inci basamağa çıktı. TUSAŞ DEVLEŞTİ Türkiye’nin yerli ve milli hava platformlarını geliştirip üreten TUSAŞ da 16 basamak ilerleyerek 53’üncü sırada yer buldu. TUSAŞ’ın geçen yılki toplam cirosu 2 milyar 266 milyon doları bulurken, bunun yüzde 18’i sivil havacılığa yönelik faaliyetlerden elde edildi. BMC LİSTEDE Listeye ilk kez geçen yıl giren Türk savunma sanayisinin zırhlı kara aracı üreticilerinden BMC, geçen yılki 533 milyon dolar savunma sanayisi cirosuyla 89’uncu sırada yer buldu. Son olarak Altay tankının seri üretimi için
Türk savunma sanayi şirketleri, son dönemde elde ettikleri büyük cirolarla rekorlar kırarken, uluslararası listelerde de üst sıralara yerleşiyorlar. Dünyanın en prestijli savunma sanayi listesi “Defense News Top 100”de yer alan Türk şirketi sayısı 7’ye yükseldi. görevlendirilen BMC, otobüsten kamyona, mayına karşı korumalı zırhlı araçtan taktik tekerlekli araca kadar pek çok farklı konfigürasyondaki ticari ve savunma sanayi aracını üretiyor. ROKETSAN DA VAR “Roket ve füze sistemlerinde lider kuruluş olma” vizyonuyla hareket eden ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile müttefik ülkelerin vurucu gücünü artıran ROKETSAN da 515 milyon dolar ciro ile listede 91’inci basamakta yer aldı. ROKETSAN’ın son dönemde dikkati çeken ürünleri arasında Bora, TRG-300 Kaplan, TRG-122 füzeleri, Mini Akıllı Mühimmat MAMC, lazer güdümlü füze Cirit, Türkiye’nin ilk deniz seyir füzesi Atmaca, hava savunma sistemi Sungur yer alıyor. STM DİKKAT ÇEKTİ STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ de 485 milyon dolar ciro ile bu yıl 92’inci sırada yer aldı. Askeri deniz araçların tasarımı, modernizasyonu ve inşasında görev alan STM, son dönemde özellikle kamikaze (vurucu) insansız hava araçları, yenilikçi uydu teknolojileri, duvar arkası radar ve si-
ber güvenlik çözümleriyle dikkati çekiyor.
FNSS İLK KEZ GİRDİ Türk savunma sanayisinin zırhlı kara aracı üreticilerinden FNSS, 98’inci sıradan bu yıl listeye girme başarısı gösterdi. FNSS, 2018’deki 367 milyon dolarlık cirosunu geçen yıl yüzde 2 artırarak 374 milyon dolara çıkardı. İhtiyaca özel, etkin, güvenilir ve yenilikçi paletli ve tekerlekli zırhlı araçlar tasarlayıp üreten FNSS, alanında dünya liderleri arasında yer alıyor. VE HAVELSAN... Listeye bu yıl ilk kez giren bir diğer Türk savunma sanayisi şirketi HAVELSAN oldu. Türk savunma sanayisinde yazılım tabanlı çözümler geliştiren HAVELSAN, 295 milyon dolar ciro ile listeye 99’uncu sıradan giriş yaptı. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, dünyanın en prestijli savunma sanayi listesi olarak kabul edilen “Defense News Top 100”deki Türk şirketi sayısının 7’ye yükseldiğini belirterek, “Hedefimiz bu listede daha fazla savunma şirketiyle yer almak” ifadelerini kullandı.
510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun yürürlük tarihi olan 1 Ekim 2008 tarihinden önce ilk defa sigortalı olanların hangi sigortalılık statüsünden emekli olacakları primi ödenen son yedi yıla bakılarak tespit edilmektedir. Primi ödenmiş son yedi yıl içinde en fazla hangi statüde prim ödemişler ise emeklilikleri de bu statüde üzerinden belirlenmektedir. Örneğin son yedi yıl prim fazlası SSK ise emeklilik şartları ilk defa sigortalı olduğu tarihe göre belirlenip prim gün ve yaş şartı oluşmuşsa SSK statülü emekli maaşı bağlanmaktadır. İstisnası bulunmakla birlikte genel kurala göre SSK statüsünden emekli olma hakkı kazanmak BağKur statüsünden emekli olma hakkını kazanmaya göre daha avantajlıdır. Bir anlamda SSK emeklisi olmak Bağ-Kur emeklisi olmaya göre daha kolaydır. İlk defa 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olanların SSK emeklisi olabilmeleri için 5000 gün ila 5975 gün arasında prim ödemesi yeterli iken Bağ-Kur emeklisi olabilmeleri için kadın için 7200 gün erkek için ise 9000 gün prim ödenmiş olmaları gerekiyor. İleri yaştakiler için emeklilik olarak isimlendirilen kısmi emeklik şartlarında da SSK’lılar 3600 gün primle emekli olabilmekte iken BağKur sigortalılarının en az 5400 gün prim ödemeleri gerekiyor. SSK sigortalılarının BağKur’lulara göre daha az prim ödeme yanında daha erken yaşta emekli olma hakları da vardır. SSK için emeklilikte yaşı belirleyen unsur ilk defa sigortalı olunan tarih iken BağKur için emeklilik yaşı için belirleyici olan 1 Haziran 2002 tarihine kadar ödenen prim ödeme gün sayısıdır. Prim ödeme süreleri arasında boşluk bulunanlar Bağ-Kur’dan daha ileri yaşta emekli olabiliyor.. Limitet şirket ortakları ile ortağı olduğu anonim şirketin yönetim kurulu üyeliğine seçilenlerin, ortağı bulundukları bu işyerlerinden SSK sigortalısı olabilmeleri için bazı şartların sağlanması gerekiyor. Esas itibariyle bir kimsenin aynı anda birden fazla sigortalılık türünü kapsayacak şekilde çalışması
mümkündür. Gerçekten bir kişi aynı anda hem iş sözleşmesine göre çalışabildiği gibi herhangi bir ticari faaliyeti nedeniyle vergi mükellefi ya da şirket ortağı olabilir. Kişinin aynı anda birden fazla sigortalılık türünü kapsayacak şekilde çalışması halinde hangi kapsamdaki sigortalılığa üstünlük tanınacağı 1 Mart 2011 tarihinden önceki süreler için önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınır ve kesinti oluşmadığı sürece sonradan başlayan sigortalılık devreye girmez. 5510 sayılı Kanunun 53. Maddesinde değişiklik yapılan 1 Mart 2011 tarihinden geçerli olmak üzere, kişinin ticari faaliyette bulunduğu dönemler içinde başka bir işyerinde çalışması halinde SSK sigortalılığı geçerli sayılmakta bu dönemlerde Bağ-Kur sigortası beklemeye alınmaktadır. 1 Ekim 2008 tarihinden önce bir işçi bir limitet şirkette veya SSK sigortalısı iken bu SSK’lı olarak çalıştığı şirketten hisse alırsa kesinti oluşmadığı sürece ortak olduğu şirketteki SSK bildirimi geçerli olmaktadır. Ancak bu durum oluşmamışsa yani kişi şirketin kurucu ortağı ise yada sonradan ortak olup ortak olduğu şirkette ortaklıktan önce başlamış bir SSK sigortalılığı yoksa bildirilen SSK sigortası geçerli sayılmamaktadır. Böylesi bir durumun hukuki sonucu ne oluyor. Yani bir kimse Bağ-Kur sigortalısı olması gerekirken kendini ortak olduğu şirketten SSK’lı bildirmiş olsa ne yapılıyor. Öncelikle şirket ortaklık tarihi itibariyle Bağ-Kur kaydı açılıyor. Bildirilen SSK iptal ediliyor. Yatırılan SSK primi de Bağ-Kur borcuna aktarılıyor. Burada sigorta prim günü açısından bir kayıp bulunmuyor. Ancak sigorta statüsü değiştiğinden beklenen SSK emekliliği bir gecikmeye uğrayabiliyor. Böyle bir gecikme yaşanmaması adına hatalı sigortalılık ilişkisi kurulanların şimdiden bunun düzeltilmesi için SGK’ya başvuru yapmaları menfaatine olur. Ayrıca SSK emeklisi olma adına ortak oldukları şirkette değil de bir başka şirkette çalışma halinde geçerli sayılan SSK hizmetlerine hak kazanmanın mümkün olacağı hatırdan çıkarılmamalı.
Emekli olmak daha avantajlı SORU: 15.10.1993 tarihinden bu yana kesintisiz Bağ-Kur sigortalısı olarak prim ödüyorum. 20.10.1967 doğumluyum. Sigorta öncesi 18 ay askerlik yaptım. Bağ-Kur sigortamı 6’ncı basamaktan başlatmıştım. Şu an aylık 1328 TL prim ödemekteyim. Askerlik borçlanarak hemen mi emekli olmalıyım yoksa bir yıl daha prim ödeyip seneye mi olsan menfaatim olur? > Mustafa U. CEVAP: Verdiğiniz bilgilere göre 54 yaşını tamamlayacağınız 20.10.2021 tarihinde emekli olmanız mümkün. Ancak askerliğinizi sigortadan önce yaptığınız için askerliğinizin 11 ayını borçlanmanız halinde 53
yaşında ve 20.10.2020 tarihinde emekliliğe hak kazanırsınız ve bu ayda emeklilik dilekçesi verirseniz size 1.11.2020 tarihinden geçerli olmak üzere emekli maaşı bağlanır. Bu yıl emekli olmak demek 12 ay fazladan maaş almak ve aynı zamanda da 12 ay daha az Bağ-Kur primi ödemek demektir. Bu ortalama 2500 TL maaş üzerinden toplamda 33.000 TL maaş, 2.000 TL bayram ikramiyesi ve ödenecek 16.000 TL BağKur primi ile birlikte emekli olunca 51.000 TL menfaat elde edeceğiniz anlamına gelir. 11 aylık borçlanma bedeli olan 10.360 TL düşülünce borçlanarak bir sene önce emekli olmanın size katkısı 40.640 TL kazanç elde etmek olacaktır.
. GEZI
T
rkısh NEWS PRESS
25 Agustos 2020 ğ
15
Çukur kazıp içinde yaşıyorlar
Yeraltı kasabası G
Avustralya’nın güneyinde yer alan Adelaide şehrinin kuzeyindeki Coober Pedy kasabasında hemen hemen herkes bir çukur kazıp yerin altında yaşıyor. Çukur yaşamı görenler hayretler içinde kalırken; oldukça hallerinden memnun olan kasaba sakinleri ise, “Isıtma ve soğutmaya asla ihtiyaç duymuyoruz, yeraltında yaşamak huzur veriyor” diyorlar.
üney Avustralya’nın güMELBOURNE neyinde yer alan Coober Pedy, Avustralya’nın opal madencilik endüstrisinin merkezinde bulunan bir kasaba. Şimdilerde CoALİ ober Pedy’nin yüzde 60 KURT yerlisi, yerin altında yaşıyor ve kasaba sürdürülebilir yaşam anlamında bir lider olma yolunda ilerliyor. Peki kasabayı bu kadar ilginç yapan ne? Bunaltıcı derecede bir yer düşünün, öyle ki insanın kendini yerin altına sokası gelecek kadar. İşte Avustralya’nın güney kısmında taşrada yer alan Coober Pedy, tam da bu tanıma uyuyor ve genelde etraf, yerel opal madenlerden gelen ince kırmızı toz ile örtülü oluyor. COOPER PEDY’NİN TARİHİ Yöre halkı daha serin, daha yaşanabilir bir hava elde etmek için, tüm yaratıcılığını kullanarak eski madenlerde hatta sığınaktan kiliseye kadar bir yeraltı topluluğu oluşturmuş. Bugün Coober Pedy halkının yaklaşık yüzde 60’ı yerin altında yaşıyor. İşin ilginç olanı Coober Pedy’nin kökenlerinin de yeraltına dayanması. Yaklaşık 100 yıl önce genç bir çocuk, bölgede birkaç parça opal keşfetmiş. Buradan başlayan hikâye, madencilerin bölgeye akın etmesiyle devam etmiş ve böylece Coober Pedy kısa bir sürede dünyanın en geniş opal kaynağı olmayı başarmış. En parlak dönemi olan 1970 ve 80’lerde kasaba, neredeyse 1000’den fazla madenciye ev sahipliği yapmış. Bugün ise sadece 100 madenci Coober Pedy’de yaşıyor. TEMİZ ENERJİ TEMİZ HAVA Opal cenneti olan Coober Pedy’nin özelliklerini ve hikayesini duymuş olabilirsiniz. Fakat bu il-
ginç yeraltı kasabasının son zamanlarda tekrar dikkat çekmesinin farklı bir sebebi bulunuyor; o da elektrikli enerji projesi. 2017’de tanıtılan projeye göre bölgenin güneşli ve rüzgarlı havasından faydalanarak Coober Pedy’nin yenilenebilir enerjisi, şehrin ihtiyacı olan yüzde 70 enerjiyi üretiyor. Böylece, şehrin büyük kısmına, yenilenebilir enerji sayesinde güç sağlanmış. Ayrıca Coober Pedy’deki güneş panelleri, Avustralya’yı, dünyadakiler arasında öne çıkarmayı başarmış durumda. Yazın sıcaklığın 53 derecelere tırmandığı bilinen bir yerde, bu temiz enerji kaynağı, şehri ısıtmak için kul-
lanılan mazotun ısısından ve dumanından kurtulmasını sağlıyor. Yaklaşık 10 seneye yakın bir zamanda, opal madencilik sektörünün ortasında, Coober Pedy kendi kendine rahatlıkla bakabildiğinden dolayı şimdilerde yeni sakinlerini kendine çekmeyi başarıyor. KASABALILAR MEMNUN İlginçliklerle dolu kasabada 53 yıldır opal madenciliği yapan John Dunstan, Coober Pedy’de yaşamayı şöyle anlatıyor: “Bir kez yeraltında yaşamaya alıştınız mı, bir daha normal bir evde yaşamak istemezsiniz. Isıtmaya ve soğutmaya asla ihtiyaç duymazsınız, yeraltında yaşamak hu-
zur vericidir. 2018 yazında derecelerimiz 53’ü gördüğünde dayanılmaz bir sıcak vardı. Ama bizler, yeraltındaki evlerimizde bu sıcağı en az derecede hissederek rahat ettik.” Bir diğer kasaba sakini Jason Wright de, “Coober Pedy, restorasyonlar ve değişiklikler yapılabilecek bir yer, burada para kaybetmektense kazanırsınız. Çünkü her kazdığımız yerden opal madeni çıkıyor” diyor. HOLLYWOOD’UN FİLM SETI Coober Pedy kasabası, aynı zamanda Hollwood filmlerinin seti olarak biliniyor. Bu gizemli şehrin ilginç yapısından etkilenen yapımcı ve yönetmenler, filmlerini bu eşsiz yerde çekmeyi tercih ediyor. Özellikle kasabadaki terkedilmiş edasıyla büyük zehirli yılanlara ev sahipliği yapan Moon Plain, film yapımcılarının en favori mekanlarından birisi olarak biliniyor. Yüzeyi deniz fosilleri ile karma karışık olan bu mekanın zemini, alçıtaşı ile parıl parıl parlıyor. OTEL, KİLİSE VE GELERİ VAR Cooper Pedy’de görülecek yerler arasında, yeraltı kiliseleri ve sanat galeri bulunuyor. Ayrıca kasabada, bir de ödül almış bir otel mevcut. 19 odası yeraltında ve 31 odası yerin üstünde olan Desert Cave Hotel’de yazın dışarısı 45 derece iken otelde 25 derece, kışın dışarısı 10 dereceyken, otelde 17 derece hissediliyor. Yeraltındaki odalarında hiç penceresi bulunmayan otel, ziyaretçileri tarafından uyumak için en iyi yerlerden biri olarak tanımlanıyor. SİZ DE KEŞFEDİN... Ayrıca kasabayı gezmek için yürüyüş turları düzenleniyor. Bu değişik turlara katılıp hem kasabanın tarihçesini öğrenebilirsiniz hem de opal madenciliğin nelere vesile olduğuna tanıklık edebilirsiniz. Coober Pedy’de bir de golf kursu bulunuyor. Fakat çoğu zaman hava çok sıcak olduğundan kurslar ve oyunlar, genellikle gece yapılıyor. Değişik bir golf deneyimi yaşamak istiyorsanız, Coober Pedy’de opal maden tarlalarında farklı bir deneyime hazır olun.
VICTORIA SAKINLERI
BELEDIYE SEÇIMLERINE KAYIT YAPTIRMAYA ÇAĞRILIYOR
√ VEC, koronavirüs (COVID-19) salgınının olağanüstü koşullarında seçimlerin güvenli olmasına hazırlanıyor. Oy kullanabilen tüm sakinler ve vergi mükellefleri, bu ekim ayında Victoria genelinde yapılacak yerel belediye seçimlerinde oy kullanabilmek için 28 Ağustos Cuma günü saat 16.00’ya kadar kayıtlarını kontrol etmelidir. √ Seçim Komisyonu Üyesi Warwick Gately, kayıt süresi dolmadan bir çağrı yaptı: “18 yaşına basan ve Victoria eyaletinde bir belediyede yaşayan veya vergi ödeyen herkesin kayıt yaptırmasını ve yerel belediyesinin geleceğinde söz sahibi olmasını istiyoruz.” √ Yakın zamanda 18 yaşına basan veya adres değiştiren Avustralya vatandaşları vec.vic.gov.au/enrolment adresinden kayıt yaptırabilir veya bilgilerini değiştirebilir. √ Eyaletin seçim kütüğünde mevcut adresiyle kayıtlı herkes bu seçimlerde otomatik olarak kayıtlı sayılır. Ayrıca ilgili belediyelerde yaşamayan fakat vergi ödeyen ev sahipleri, kiracılar, şirket adayları ve Avustralya vatandaşı olmayan kişiler için de ayrı kayıt kategorileri bulunmaktadır. √ 2020 Victoria Yerel Belediye Seçimleri, eyaletin en büyük tek seçim programı olacaktır ve 76 belediye genelindeki seçimlere 2.000’in üzerinde adayla 4.5 milyon seçmenin katılması beklenmektedir. √ Casey Belediyesi, Whittlesea Belediyesi ve South Gippsland Bölgesi Belediyesi bu ekim ayında genel seçim yapmayacaktır. √ Kayıtla ilgili daha fazla bilgi için 1300 805 478 numaralı telefonu arayabilir veya vec.vic.gov.au adresine gidebilirsiniz. Seçmenler ayrıca kısa mesaj ve e-posta ile önemli seçim uyarılarını almak için ücretsiz VoterAlert (Seçmen Uyarı) hizmetine kaydolabilir.
T
WORLD
rkısh NEWS PRESS
25 August 2020
17
TARIH & EDEBIYAT
SINEM TASLAK sinem.taslak@gmail.com
SULTAN MAHMUD I S ultan Mahmud I was born on 2nd August 1696, in Istanbul. His father was Sultan Mustafa II and his mother was Saliha Mother Sultana. He raised up with the love and interest of his grand mother Gulnus Sultana. Although he had lived behind the lattice; with the help of his intelligence, good-will and strong character he saved himself being spoiled. He had lessons from different teachers. He was interested in history, literature and poems. He especially studied music. Sultan Mahmud I came to the throne, when he was 35 years old, on 1st November 1730. He choose valuable people of his age and appointed them. He was a man of good character, determination, tender, mercy, patience and forbearance. He lived for the welfare of his people not for his own pleasure. By this way, he did not repeat his father’s and uncle’s failures. Sultan Mahmud I, spent his last two years being ill. At the age of 59, in 13th December 1754 he had passed away. He was buried in the tomb of Mustafa II in Yeni Mosque (The New Mosque). Mahmud I was the Ottoman sultan who on succeeding to the throne in 1730 restored order after the Patrona Halil uprising in Constantinople; during his reign the Ottomans fought a successful war against Austria and Russia, culminating in the Treaty of Belgrade (1739). Mahmud spent the first months of his rule eliminating the rebels, and in 1731 he suppressed a Janissary uprising. A war with Iran that lasted, with intervals, until 1746 was inconclusive. Mahmud, advised by Comte de Bonneval (Humbaraci Ahmed Paşa, a French convert to Islām), participated in political and military affairs and attempted a partial reform of the army. A patron of music and literature, he wrote poetry in Arabic. His rule can be considered to be one of the last brilliant periods of the empire, and also a great era in Turkish music during which many good composers flourished. Mahmud eagerly supported music and encouraged activities in his court. He wrote poems under the pen-name “Sebkâtî”. Only a few of his instrumental compositions have survived. The Treaty of Belgrade (1739) Treaty of Belgrade, (September 1739), either of two peace settlements achieved by the Ottoman Empire that ended a four-year war with Russia and a two-year war with Austria. Disputes arising from ill-defined
ESI
IM IN KEL N A T F HA
frontiers between Russian-ruled Ukraine and the Ottoman-dominated Crimean Tatars provided the pretext in 1735 for a new Russian attempt to establish itself on the northern Black Sea. Austria entered the war as Russia’s ally in 1737. Because of military failures, however, Austria made a separate peace in September 1739, ceding northern Serbia (with Belgrade) and Little Walachia (in southern Romania) to the Ottomans and thus renouncing the strong position in the Balkans it had obtained under the Treaty of Passarowitz (1718). With Austria’s defection, the militarily successful Russians had to make a disappointing peace that same month: Azov, which they had captured, was to be demilitarized, Russia was to have no warships on the Sea of Azov or the Black Sea, and it was to depend entirely on Ottoman shipping for its commerce on the
Samimiyet
n Herkesle yaşanamayan, bazısına bol keseden kullandıran, bazısına cimrilik ettiren, yapmacık olanı insanın üzerinde kötü duran hoş duygusal davranış.
Black Sea. The treaties, mediated and guaranteed by France, provided relatively stable conditions until 1768. Glorious rifle of Sultan Mahmud I The unique ceremonial rifle of Sultan Mahmud I is on display at the Walters Art Museum in Baltimore, U.S. Rifle with steel and wooden body is decorated with gold, gilt silver, silver, jade, diamonds, emeralds, pearls and rubies. It is surprising that various objects are placed in the hidden compartments of the rifle’s butt and barrel. When the butt, which is covered with various jewels, is opened from the back, the signature of Mahmut Sultan I, which is made with diamonds, next to the Hijri calendar 1145 (1732-1733) is seen. When the upper part of the butt is opened, a jeweled writing set, a reed pen and a pocket knife are seen. There is also black ink from the lamp heat, cotton, wool and silk cloth against possible contamination and a unique ceremonial dagger in the lower part. Behind the barrel, there is a rifle cleaner, a key, a spoon of gunpowder and the inscription of “mashallah.” It is understood that the rifle was made jointly with a gunman, jeweler, key-maker, watchmaker and knife maker with the directions of the chief jeweler of the palace and the Armenian master Ohannes Ağa. Some Ottoman rifles, which are not that magnificent, were handed over to Ankara in 1928 from the Topkapı Museum. Among them is a rifle with ivory inlay and silver butt, and a mosaic embroidered rifle with gold barrel. The Culture and Tourism Ministry probably is informed about this rifle in the U.S. and is trying to get it into the Topkapı Museum. Sources: https://www.britannica. com/event/Treaty-of-Belgrade-1739; https://www.britannica.com/ biography/Mahmud-I; http:// www.theottomans.org/english/ family/mahmud1.asp; http:// www.turkishmusicportal.org/ en/composers/detail/mahmudi; http://www.turkishmusicportal. org/en/composers/detail/ mahmud-i
“Anlamak masraflı iştir; emek, gayret, samimiyet ister. Yanlış anlamak kolaydır oysa. Biraz kötü niyet, biraz da cahillik yeter.” > Sezai Karakoç Kaynak: Hikmet Anıl Öztekin/Sufísözlük
New Zealand mosque terrorist planned to burn mosques down, maximize casualties Christchurch mosque gunman wanted T hetoplanned kill as many people as possible, as he had to attack a third place of worship and burn the mosques to the ground after slaughtering 51 Muslims at two other New Zealand mosques, a court was told at his sentencing hearing on Monday. New details about the March 2019 attacks were outlined during the first day of a fourday sentencing hearing at the Christchurch High Court. The hearing gave some families and survivors their first chance to confront the gunman. At the opening of the hearing, prosecutors revealed chilling details of a meticulously planned attack in which Brenton Tarrant, a self-confessed white supremacist, wanted “to have shot more people than he did” while aiming to instill fear among the Muslim community. Crown prosecutor Barnaby Hawes said that two months before the attacks, Tarrant flew a drone directly over the Al Noor mosque, recording an aerial view of the grounds and buildings and taking note of the entry and exit doors. Hawes said the gunman planned his attacks for when the maximum number of worshippers was present and that 190 people were in the Al Noor mosque for Friday prayers on the day of the attacks. In his car, the gunman had six guns two AR-15 rifles, two other rifles and two shotguns, the court heard. He also brought with him four modified gas containers which he planned to use to burn down the mosques after he finished shooting, Hawes said. The gunman later told police he wished he had used them. Hawes also said Tarrant told police after his arrest that he wanted to create fear among the Muslim population. “He intended to instill fear into those he described as invaders, including the Muslim population or more generally non-European immigrants,” Hawes said. Tarrant also expressed regret for not taking more lives and had planned to burn the mosques down, Hawes said. The court has heard that after attacking the two mosques - Al Noor and Linwood mosques in Christchurch, he had been driving to Ashburton, planning a similar attack, when he was stopped by police. Tarrant has pleaded guilty to 51 murder charges, 40 charges of attempted murder and one charge of committing a terrorist act in relation to the massacre in the southern city of Christchurch, which he streamed live on Facebook, the first terrorism conviction in New Zealand’s history. He could become the first person in New Zealand to be sentenced to life imprisonment without the possibility of parole. New Zealand abolished the death penalty for murder in 1961, and the longest sentence imposed since then has been life imprisonment with a minimum 30-year nonparole period. Justice Cameron Mander will decide on the gunman’s sentence at the end of the hearing.
PAZARTESI
Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Bilge Başafacan ÇAY MOLASI
. . T rkıye’nın
SESİ RADYOSU info@turkishmedia.com.au 1300 917 566
CUMA
Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE
I CUMARTES
SALI Ergül Uybadın Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
ÇARŞAMBA
TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu Ortak Yayını ÖZEL PROGRAMLAR
PERŞEMBE
TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu Ortak Yayını ÖZEL PROGRAMLAR
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası Perşembe ve Cuma geceleri saat 22-24 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600
T
rkısh
Sülhan Yılmaz Gülten Akbar HAYATA DAIR
PAZAR
Zafer Uyanık Cem Birben MUHABBET ZAMANI
SATURDAY0 16.00-17.0
Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic
THE SOURCE
ÇARŞAMBA
@turkiyeninsesiradyosu
MEDIA LIMITED
MURAT ŞIRIN
ELIF AYDIN
ÜMIT UYAR
MELBOURNE’IN SESİ
.
NOSTALJI
T
rkısh NEWS PRESS
25 Agustos 2020 ğ
19
. . I S I D N E F E N I N I HAL 5 asırlık Ladik Halısını yaşatmaya çalışıyor
Konyalı halı ustası Mustafa Karadoğan, Anadolu’nun önemli el sanatları arasında gösterilen ve kaybolmaya yüz tutan el dokuması Ladik halısının son örneklerini muhafaza ederek, ismini yaşatmaya çalışıyor. Mustafa Usta, “Bu halıyı dokuyan kadınlar artık yaşlanıyor. Onlar da öldükten sonra, arkadan yetişen kimse olmadığı için tamamen unutulacak. Halıcılığı sevdiğim için bu halıları elimde tutuyorum” diyor...
K
onya’nın Sarayönü ilçesinde halıcılık yapan Mustafa Karadoğan, yakın zamana kadar el işçiliği halı, kilim ve seccade üretiminin önemli merkezleri arasında gösterilen Ladik Mahallesinde, ünü ülke dışına da ulaşan Ladik halısını, son örnekleriyle yaşatmaya çalışıyor. Görselliği ve kalitesiyle ön plana çıkan Ladik halısı, 10 yıl öncesine kadar mahalledeki dokuma tezgahlarında, yün ipler kullanılarak, kendine has renk ve motifleriyle dokunuyor. İLMEK İLMEK DOKUYOR Her metrekaresi tek tek atılmış 200 bin düğümden oluşan Ladik halısı, kalite olarak Hereke halısından sonra Türkiye’de ikinci sırada geliyor. Anadolu’nun önemli kültürel değerleri arasında yer alan ve tarihi 17. yüzyıla kadar uzanan Ladik halısı, endüstriyel üretimin yaygınlaşması ve el işçiliği maliyetinin yüksekliği nedeniyle satışı yapılamadığı için zaman içerisinde tezgahlardan indi.
Ladik halısının elinde kalan son örneklerine gözü gibi bakan, halı ustası 61 yaşındaki Mustafa Karadoğan, sahip olduğu halıları koruyarak, Ladik halısı ismini yaşatmaya çalıştığını söyledi. SORAN BİLE OLMUYOR Geçmişte İstanbul ve Ankara’daki alıcıların, tezgahtan çıkacak bir yıllık halıya talip olduğunu kaydeden Karadoğan, artık el dokuma halı soran dahi olmadığını anlattı. El dokuması halıcılığını 40 yıl sürdürdüğünü ifade eden Karadoğan, şunları anlattı: “Ladik halısı çok değerli ve kıymetli bir halıydı ama bugün makine halısı kadar değeri yok. Bütün malzemeler, ipler, yünler, tezgahlar, modeller elimde kaldı. Bunların hepsi hurda haline geldi. Sümerbank bize hazır bir pazardı. Sümerbank’ın Türkiye içinde ve yurt dışında birçok satış yeri vardı. Sümerbank kapandı, yavaş yavaş bizim imalatlar da bitti.” DAHA SAĞLIKLI Karadoğan, el dokuması
halıların sağlık açısından faydasına da değinerek, şunları söyledi: “Her şey naylona, plastiğe döndü. Bugün makine halısında hiçbir el emeği yok, yün yok. Bunun en büyük değeri sağlıkla ölçülür. Ladik halısı yüzde yüz yün olduğu için tamamen sağlıklıdır. Görüştüğüm profesörlerin ‘El dokuması yün halılar gitti, makine halıları geldi. Bronşit, astım gibi hastalıklar dünya çapında bu yüzden çoğaldı’ dediğine birçok kez şahit oldum.”
DÜNYAYA TANITIYOR Mesleğini halen çok sevdiğini aktaran Karadoğan, bu meslek tamamen ölse bile, Ladik halısının ismini yaşatmaya, dünyaya duyurmaya devam edeceğini vurguladı. Ladik halısının artık son demlerini yaşadığını ve yakın bir zamanda tamamen kaybolacağını belirten Karadoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Halıcılığı sevdiğim için bu halıları elimde tutuyorum. Bazen satanlar oluyor. Alıp buraya koyuyorum. Para kazandığımdan falan değil, sadece sevdiğimden. “EL DOKUMASI HALI DA MI VARMIŞ?” DIYECEKLER... Gelecekte insanlarımız ‘el dokuması halı da mı varmış?’ diye merak edecek. ‘Nasıl bir şeymiş?’ diyecek. Şimdi zaten bu halıyı dokuyan kadınlar yaşlanıyor. Onlar da öldükten sonra, arkadan yetişen kimse olmadığı için tamamen unutulacak. Dokuyabilecek kimse olmayacak. Elimde bulunan halılar belki yarın olmayacak.”
20
25 Agustos 2020 ğ
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655
T
rkısh NEWS PRESS
..
SERI ILAN
9748 1131
Lokantada TEMIZLIK işi arıyorum Kebab dükkanında temizlik üzerine iş arıyorum. 5 senelik tecrübem var. SAID: 0411347086
Ustasından ses, saz ve müzik dersleri verilir, ayrıca enstrüman satılır. Zafer Uyanık 0457 133 254
22
25 Agustos 2020 ğ
T ALEM-I İSLAM
HAYA EL-MUŞÎ
info@turkishnewspress.com.au
Devam eden Hicret
H
icret, her durumda zulmün ve zalimin karşısında hak ve hakikatin tarafında yer almaktır. Her fırsatta daha iyinin, daha güzelin arayışı içinde olmaktır Hicret; secdeye göçmenin adıdır. Hicret; haramlardan helale gidişin adıdır. Hicret; zinasız toplum bulmanın ve kurmanın adıdır. Hicret; banka tabelası olmayan sokağa taşınmaktır. Hicret; çocuklara Allah’ı ve Peygamber’i anaları, babalarından daha rahat öğretip sevdirebileceğin zemin oluşturmanın adıdır. Hicret, sadece İslâm takviminin başlangıcı değildir. Hicret, esas itibariyle, Müslümanca duruş, bakış, duyuş, düşünüş ve yaşayış yolculuğudur. Müslümanlar kıyamete kadar küfrün karşısında hep cihat etmek zorundalar. Allah, bütün kâinatın, huzurunda secde edenlerin elinde olmasını emrediyor. Asıl hicret kâinatta Allah’a isyana son verdirmektir. Gaye bu zaten. Mekke’den Medine’ye hicret edildi ama artık “haramdan helale hicret edilecek” diyoruz. Artık puttan, putlaştırılmış değerlerden ve insanı Allah’a karşı suçlu duruma düşüren günahlardan kaçmaktır hicret. Nefisten kaçıp secdeye kapanmak, hicrettir. Zina, alkol, kumar, faiz, anneye-babaya isyan… hazır lokma gibi şeytan tarafından önüne konduğunda elinin tersi ile itip “Allah bunu haram etti” diyen hicret etmiştir. Hicret, her durumda zulmün ve zalimin karşısında hak ve hakikatin tarafında yer almaktır. Her fırsatta daha iyinin, güzelin arayışı içinde olmaktır. Mekke’den Medine’ye gerçekleştirilen sarsılmaz bir direniş, diriliş ve varoluş yolculuğuna devam eden Müslümanlardan olma şuuru ‘hicret’i idrakten geçer. Allah’a ve Rasûlü’ne itaat mânâsına gelen her amel hicret hükmündedir. Şirkten, zulümden, küfürden/hakikatin üstünü örten perdelerden kurtaran; tevhidle, hakikatle, nurla/aydınlıkla buluşturan; Mekke’de mü’min kimliğine kavuşan, kendilerine getirilerek (aidiyeti/şahsiyeti) kazandırılan Müslümanların hicreti anlamaları Mekke’yi anlamaktan geçer. Hicret, önce Mekke’de gerçekleşti: Mekke’de içe doğru bir hicret yaşandı: İnsanın iç dünyası imar edildi. İç dünyanın putları yıkıldı. Bu anlayış; Medine’de, kendilerinden geçirerek kendilerine getiren eskimez yeni, pörsümez eski. (Üstad Necip Fazıl’ın tâbiriyle) Bekleyin, görecektir, duranlar yürüyeni! Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni! Bizler hicreti sadece Mekke’den Medine’ye müşriklerin zulümlerinden ve işkencelerinden kurtulma göçü olarak göremeyiz/görmemeliyiz. Müslümanlar, hicrete bakış açısının ufkunu çok yönlü tutarak her hal ve şartta gerçekleştireceği hicret yolcusu olduğunu unutmamalı. Her zamanda, her zeminde… İnsan, nefsiyle hesaplaşma sürecinde hareket eder (yaşarsa) kendine geliyor, kendini buluyor; kendinden geçiyor, hakikate eriyor ve hakikatle dost oluyor. Her türlü puta, her türlü şirke, her türlü zulme, her türlü küfre meydan okuyan bir hakikat sarayı inşa ediyor bedeninde ve ruhunda. Mü’min iç dünyasında sarsılmaz,
muhkem bir imanla bir hakikat sarayı inşa eder/etmelidir. Yaşadığı zaman ve zeminde insanların (toplumun) ne dediği değil, Rabbinin ne dediği/ne istediği önemlidir. Bu da ‘Hicret şuuru’ ile gerçekleşir. Haramlarla savaşılmadıkça, haram levhalar, tabelalar Müslümanların yaşadıkları şehirlerde asılı durdukça; alkol ilanları, faiz reklamları Müslümanların namaz kılıp çıktıkları camilerin kapılarının karşısında hemen önlerinde durdukça Mekke’nin Fethi’ni, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin Hicreti’ni konuşmak anlam ifade etmez. Faiz, alkol, müstehcenlik bugünkü Müslümanların Kâbe’nin içine doldurulmuş putlar gibi put olarak masalarında, kasalarında, evlerinde, lokantalarında, mutfaklarında hükümran olmuştur. Hicret, bir hayat tarzıdır. Dünya durduğu müddetçe hak ile batıl, adalet ile zulüm, hayır ile şer, iyilik ile kötülük mücadelesinin devam edeceği bilinciyle yaşamaktır. Hicret, her durumda zulmün ve zalimin karşısında hak ve hakikatin tarafında yer almaktır. Her fırsatta daha iyinin, daha güzelin arayışı içinde olmaktır. Hiçbir zaman fani dünyanın aldatıcılığına kanmamaktır. Nefsin, heva ve arzuların tuzağına düşmeyerek Allah’ın haramlarından uzak durmaktır. Mekke’de bir kaşık suda boğulmak isteniyordu diriliş ruhu. O zaman o ruha yapılanlar; hak bâtıl (hilal-haç) mücadelesinde/mücâhedesinde/cihadında da her zaman devam eder. Menfaatları, putları, putperest, zâlim ve haksız düzenleri sarsılma belirtileri Mekke’nin şirk ve küfür toplumunun temsilcilerini de rahatsız etmektedir. Mekke’de hâkimiyet kuranların izini sürenlerdeki bu rahatsızlık; küfrün, şirkin, putperestliğin değişmeyen (hidayetten nasipsizliği) hicret anlayışından uzaklaştığı, hicretten nasipsizliğidir. Hicret; Allah’a ve Rasûlü’ne yönelerek dış dünyanın adamakıllı bir şekilde elden geçirilmesi, putlardan, şirkten, küfürden, zulümden, haksızlıklardan arındırılması yolculuğudur. Tabii ki bu yolculuğa çıkmayanlar, çıkanlara (Süheybi Rumi’ye yapıldığı gibi Nüzul sebebi olarak Bakara sûresindeki 207. âyete bakabilirsiniz) mani olanlar hangi asır olursa olsun benzer usullerle zulümlerine, saldırılarına devam ederler. O güzide sahabenin izini süren Müslümanlar olarak gerekirse önce malımızı, sonra kıymetli ziynetlerimizi, sonra canımızı ortaya koyarız. Kâfirin küfrünü yaymasına müsaade etmeyiz. İlây-ı kelimetullah için gayreti diniyemizi gösteririz. Hicreti gerçekleştiren sahabe; hırslarını, ihtiraslarını, malını, mülkünü terk ediyor, dünyanın ayartıcı, körleştirici, köleleştirici kapılarını birer birer kırıyordu. Hicret, bir duyuş/his ve idrak inkılabının, bir düşünüş/zihin inkılabının, bir bakış/duruş inkılabının, bir varoluş/kardeşlik inkılabının, medeniyet inkılabının; bütün insanlara ve çağlara yapılan bir dâvetin adıdır. Hiç bitmeyen, her dâim yenilenen, her dem yenileyen bir idealin/öze dönüşün yolculuğudur. Ne mutlu, hicretin ruhuna eren, her dâim Hicret yolculuğuna çıkan muhacir ve ensar ruhu taşıyanlara. Bu ruhu yaşayan ve yaşatanlara… > YAŞAR DEĞIRMENCI
rkısh NEWS PRESS
.
DIYANET&KÜLTÜR
Vahyin Dilinden
“Erkek olsun kadın olsun, gayret gösteren hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım; sizler karşılıklı birbirinizi tamamlayan parçalarsınız. Kötülükten ve kötülük diyarından hicret edenlere, yurtlarından sürülenlere, yolumda eziyet çekenlere, savaşanlara ve öldürülenlere gelince: Onların kötülüklerini mutlaka örteceğim ve elbet onları Allah’tan bir mükafat olarak içinden ırmaklar akan cennetlere sokacağım. Zira ödüllerin en güzeli Allah katındadır.” . 3 ÂL-I İMRAN / 195
Allah Rasulünden
“Hicret; Allah’ın yasakladığı şeyi… Allah’ın hoşlanmadığı şeyi… Allah’ın haram kıldığı şeyi terk etmektir. Gerçek muhacir, Allah’ın yasaklarından mübah kıldığı şeylere hicret eden insandır.” . BUHARİ
DÜNYAYA İSLÂMI YAYAN ECDADIN RUHU RAHATLADI
Kariye Camisi de
özgürlüğe kavuştu Geçmişindeki iç acıtan tarihi yaralarını kapatan Türkiye, Ayasofya’nın ardından 4 asırlık bir camisine daha kavuştu. İstanbul’un fethinin sembolleri arasında yer alan ancak CHP tarafından müzeye çevrilen Kariye Camii, Başkan Erdoğan’ın kararıyla tekrar camiye dönüştürüldü.
Bir ayıp daha son buldu!
F
ethin ardından camiye dönüştürülen 434 senelik cami statüsü 1945 yılında CHP tarafından müzeye çevrilen Kariye Camii ile ilgili Akit’in ısrarlı yayınları sonuç verdi. Tek parti diktatörlüğü döneminde İsmet İnönü’nün müze ve depo yapılmak üzere ibadete kapattığı Kariye Camii, Başkan Erdoğan’ın imzasıyla aslına rücu etti. İŞTE ERDOĞAN’IN TARİHİ KARARI Erdoğan’ın Resmi Gazete’de yayınlanan 2840 No’lu kararına göre Kariye Camii’nin idaresi Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilerek
ibadete açıldı. Cumhurbaşkanlığın tarihi kararında şu ifadeler yer aldı: “İstanbul İli, Fatih İlçesinde Bulunan Kariye Camiinin Müze ve Müze Deposu Olarak Kullanılmak Üzere Milli Eğitim Bakanlığına Tahsis Edilmesine İlişkin Kısmı, Danıştay Onuncu Dairesinin 11/11/2019 Tarihli ve E: 2019/11776, K: 2019/7680 Sayılı Kararı ile İptal Edildiğinden, Kariye Camiinin Yönetiminin 22/6/1965 Tarihli ve 633 Sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 35 inci Maddesi Gereğince Diyanet
İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına karar verilmiştir.” CHP MÜZE YAPMIŞTI CHP’nin 1945’te müzeye çevirdiği diğer camiler... Konya: Alâaddin ve Sahip Ata Camileri, Karatay ve Sırcalı Medreseleri, Mevlana Dergâhı, Sultan Hanı, İstanbul: Fethiye, Kariye ve Perizat Hatun Camileri. Ankara: Abdulkadiri İsfehanî Mescidi. Eskişehir: Alâaddin Camii. Gaziantep: Handaniye ve Nuri Mehmet Paşa Camileri. Akşehir: Taş Medrese, İmaret Camii. Aksaray: Zinciriye Medresesi.
Erbaş’tan Hicri yeni yıl mesajı n Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, hicri yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, Peygamber Efendimizin Mekke’den Medine’ye hicretini esas alan hicri yılbaşının 1442. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti: “Hicret, yeryüzünde zulüm ve nefret yerine merhamet ve kardeşliği tercih etmenin ifadesidir. Aziz milletimizin
ve tüm İslam aleminin hicri yılını tebrik ediyor, yeni yılın yeryüzünün sekinetine, İslam aleminin inkişafına, birlik ve kardeşliğimizin güçlenmesine, ümmetin vahdet ve selameti, bütün insanlığın huzuru ve iyiliği için daha büyük bir gayret, özveri ve fedakarlıkla çalışmamıza vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum.”
INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 25 AĞUSTOS - 1 EYLÜL 2020 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR 99 c $ 1.29
99 c
Filiz Makarna Çeşitleri (500 gr)
Ülker Pötibör 3’lü (450 gr)
3 PAKET
$ 14.99 Yonca Ayçiçek Yağı (5 lt)
$ 3.99 Gürsoy Fındık Ezmesi (400 gr)
Doğanay Acı/Tatlı Şalgam (1 lt)
I
$ 5.99
99 c
Royles Çamaşır Suyu (5 lt)
ETI Cicibi Biscuits (172 gr)
$ 11.99 Ömür Beyaz Peynir (1.5 kg)
$ 4.99 Marmarabirlik Zeytin (800 gr)
www.facebook.com/gimasupermarket
31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599
RK FATMA GEwNspreÇssT.coÜm.au
B
T
25 Agustos 2020 ğ
R LEZZETLI TARIFLE
24
info@turkishne
rkısh NEWS PRESS
.
YEMEK&HOBI
DIŞARI ÇIKAMADIĞIMIZ ŞU GÜNLERDE EVDE KEBAB KEYFİNE VAR MISINIZ?
Çökertme Kebabı Et ve patates kızartmasının uyumunu sevmeyen yoktur... Bir de üzerine mis gibi tereyağı ve sarımsaklı yoğurt eklendi mi tadından yenmez. Çökertme Kebabımızın lezzet sırrı ise; pişireceğimiz etin yumuşaklığında ve sosların özeninde saklı! Eee haydi buyrun pratik yemeğimizin tarifine geçelim...
u hafta sizlere evinizde rahatlıkla yapıp sevdiklerinizle paylaşabileceğiniz pratik bir kebap tarifini paylaşacağım... Adını Ege’nin meşhur folklor oyunundan alan Çökertme Kebabı damağınızda eşsiz bir lezzet bırakacak. Hem bu yemeği büyükten küçüğe evde sevmeyen kalmayacak! Et ve patates kızartmasının uyumunu sevmeyen yoktur! Bir de üzerine tereyağı ve sarımsaklı yoğurt eklendi mi tadından yenmez. İşte karşınızda Çökertme Kebabı tarifi. Şimdiden ellerine sağlık...
KAÇ KİŞİLİK 6 kişilik HAZIRLAMA SÜRESİ 15 dakika PİŞİRME SÜRESİ 30 dakika MALZEMELER Çökertme için: l 500 gram antrikot
l 1 yemek kaşığı tereyağı l 2 yemek kaşığı sıvı yağ l 1 tatlı kaşığı tuz l 1 tatlı kaşığı kekik l 1 çay kaşığı kırmızı biber l 1/2 çay kaşığı karabiber l 5-6 adet patates l 1 kase süzme yoğurt Domates sosu için:
l 2 adet domates l 2 yemek kaşığı salça l 1 yemek kaşığı tereyağı l 1 tatlı kaşığı tuz l 1/2 tatlı kaşığı şeker l 1/2 çay bardağı su NASIL YAPILIR? 1- Etlerimizi ince jülyen kesiyoruz. Tüm malzemeyi derin bir kaba alıp, etlerimizle harmanlıyoruz. 2- En az 2 saat buzdolabında bekletiyoruz. 3- Marinelenmiş etlerimizi, yayvan ve derin bir teflona alıp, 1 çay bardağı sıcak su ekleyip, yüksek ateşte hızlı pişiriyoruz. 3- Etlerimiz pişmeye yakın tuzunu ayarlıyoruz. 4- Patatesleri doğruyoruz ve derin yağda kızartıp, fazla yağını çekmesi için havlu kağıt serili bir tabağa alıyoruz. 5- Domates sosu için, bir tencerede tereyağını kızdırıyoruz. Salçayı kavurduktan sonra rendelenmiş domatesleri ekliyoruz. 6- Tuz ve şeker oranını yaptıktan sonra bir süre pişiriyoruz. 7- Önce patatesler, daha sonra yoğurt, sos ve etle servis ediyoruz. Yanına pilav, şakşuka, güzel bir roka salatası ya da istediğiniz sevdiğiniz diğer salatalarla eşlik edebilirsiniz... Afiyet olsun.
ÇÖREK OTU YAĞI, TÜM DERTLERE DEVA! Çörek otu yağı nedir? Faydaları nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir? Şifa deposu çörek otu yağı ile ilgili bilmeniz gereken her şey... l Diyabet diğer bir adıyla şeker hastalığı için de faydalıdır. l Kan damarı duvarlarının esnekliğini arttırmaya yardımcı olur. l Kronik yorgunluğa iyi gelir. l Safra kesesi taş oluşumu ve böbrek taş oluşumuna karşı etkilidir. l Dolaşım sistemine yarar sağlar. l Cinsel gücü arttırıcı etkisi vardır. l Ateş düşürmeye yardım eder. l Amfizem rahatsızlığına karşı kullanılabilir. l Kan basıncını ve yüksek tansiyon yani hipertansiyonu düşürür. l Kolesterolü düşürücü etkisi de vardır. Kolesterolü dengeler. l Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar. l Diş ağrılarını geçirmeye yardım eder. l Gebelikten sonra emzirme dönemini arttırır, doğum yağmış annelerde süt artışı sağlar. l Romatizma ağrılarını dindirir. l Kanı sulandırır. l Eklem ağrıları, artrit ve romatizmaya iyi gelir. l Uykusuzluk çekiyorsanız şifayı çörek otu yağında bulabilirsiniz. l Kas ağrıları için bir çay bardağı çörek otu yağı ile masaj yapabilirsiniz. l A, B, ve C vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi değerli bileşenleri içerir. l Yaraları iyileştirici özelliği vardır. l İltihap giderici ve idrar söktürücüdür l Cilt hastalıklarını tedavi edicidir. l Antioksidan özelliğe sahiptir. l Zayıflamaya yardımcı olur. l Hazmı kolaylaştırır. l Mikrop ve virüslere karşı koruyucudur. l Baş ağrısına iyi gelerek baş ağrısını geçirir.
l Bağırsak kurtlarını düşürücü etki yapar. Bağırsak parazitlerini geçirir. l Sindirim sistemini rahatlatır. Gaz giderici özelliği vardır. l Kabızlığı gidermeye yardım eder. l Dizanteriye karşı fayda sağlar. l Hemoroid yani basur için de iyileştirici özelliği vardır. l Burun tıkanıklığını giderir. l Astım yada alerjik reaksiyonları olan kişilere de fayda sağlar. l Bronşit ve öksürüğe iyi gelir. Özellikle kış hastalıkları olan nezle, grip için etkilidir. l Inflamasyon azaltir NASIL TÜKETİLMELİDİR? l 2 kez bir çay kaşığı; sabah kahvaltıdan 20 dakika önce, ve yatmadan önce alınır. l Soğuk pres şeklinde üretilen, koruyucu, katkı maddesi olmayan ve karışım yağ içermeyen çörek otu yağı tercih edilmelidir. l Açıldıktan sonra güneşin görmediği yerde tutulur.
NEREDEN TEMİN EDİLİR?
Çörek otu yağımız soğuk pres makinelerinde üretilmektedir. Ayrıca taze Türk kahvesi çekilir. Adres: Shop 2/184-186 Haldon St, Lakemba NSW 2195 Phone: 0416 143 342 ALTIN KÖPRÜ VIDEO Adres: 4 Civic Rd, Auburn NSW 2144 Phone: 0296 432 184
50 ml: $20 5 100 ml: $3 0 250 ml: $7
*ADVERTORIAL
A
klınıza gelebilecek her türlü hastalığa karşı koruyucu görevi gören çörek otunun faydaları saymakla bitmez. Pek çok sağlık sorununa iyi gelen bu şifalı bitki günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Üzerine en çok bilimsel araştırma yapılan bitkilerden biridir. ÖLÜMDEN BAŞKA HER DERDE DEVA! Türkiyemizde çörek otu diye bilinen ‘Nigella Sativa’nın ölümden başka tüm dertlere deva olduğunu bize sevgili Peygamberimiz (s.a.v) tarafından 1400 sene önce, bildirmiştir. Tarih boyunca tıbbın gözde bitkilerinden biri olmuştur. ÇÖREK OTU YAĞININ FAYDALARI l Kansere karşı koruma sağlar. Prostat ve meme kanserini yavaşlatır, akciğer kanserine karşı da koruyucudur l Mide bulantısı ve ağrıları için bire birdir. l Kalbi korur. l Sinüzite iyi gelir. l Saçların yapısını korur ve saçların kolay, sağlıklı uzamasına yardım eder. l Saç dökülmesini önler, saçların erken beyazlamasını engeller. l Sinir, stres depresyon ve gerginlikten uzaklaştırır.
T
BULMACA İftira
Vida
Açı
Peşin olmayan
Japon parası Hayret ifadesi
Ses
Kalsiyum'un remzi
Sırça
Bir yağ bitkisi Allah (cc) sıfatlarından
En fazla
Bir bağlaç
Ateş yalımı Bir ilimiz
Epilepsi
Sağduyu 1
Kıbrıs'ta bir şehir
25 Agustos 2020 ğ Bir rüzgar türü K.Kerim'de bir sûre
Tantal'ın remzi
Bir soru şekli
Bir tür tatlı
Deniz paşası
rkısh NEWS PRESS
Oto lambası
Asya'da bir ülke
Baş
Bir peygamber Bir binek hayvanı Tekerlekli vasıta
Asker
Tenis sopası
Radyum'un remzi Küçük bir parça
6
Latif olma hali Kanun yapma gücü
Metal iplik
Bir nota
İsteme, dileme
Yokuş
Uzak
Teoloji
Kabul etmeme
Mahal
Kaptan kaba sıvı döker
İsyan eden
Mani, engel
Ceylan
Bir yabancı ajans
Derviş selamı
Duman kiri
Bir cins iri zeytin
Meyvelerin bir bölümü
Bir ünlem Fosfor'un simgesi
Dergi yazısı Dullar, dul kadınlar
Yüce
Namus
Oburlar, yiyiciler (a)
Aşikâre
Futbolda bir mevki Meyve kurusu
2
Ünlü biatımız
Mısır'ın simgesi yapı
Silah
Bir kavim
Bir divan şairimiz
Aşağılama
Yetki
Galyum'un remzi
Hastalıkla ilgili
Mat. bir sayı
Bobin
25
Huysuz
Belirti
Kasd Sodyum'un remzi
İz, işaret
Sıvı
Ünlü oto yolumuz Muğla'nın bir ilçesi
Perişan, rezil durumda Devletin hazinesi
Yıl Çorba kabı Azıcık
4
Sözcük Alimler (a)
Bir işaret zamiri
7
Çok bilmiş
On (a)
Bilmişlik taslayan
Bir yar. fiil (İng.)
Ödeme Verimsizlik, sonuçsuzluk
Bir göz rengi
Akıtma
Tabaka
Dinlenme arası
Tibet öküzü
Mitoloji
Kuzu sesi
Becerikli
Özet olarak
Bir ilçemiz Saklanan yiyecekler
Pakistan'da bir şehir
Kurallar, düzenler
Gemici yükü 5
Favori Acıklı tiyatro eseri
Yemin
Zeybek
Öbür alem Ulema cübbesi
Bir kadın adı Hz. Peyg. annesi
Tevbe edip Hakk'a yönelmek Göreceli
Özsu 8
Güneş (İng.)
Alışveriş sahası
Dil bilgisi kuralı
Gece kuşu Manyetik rezonans
Bağırsak İşte
Su
Kıvılcım
Yunanistan'ın başkenti
Dış görünüş
Bir ilçemiz
10
Dinsiz Bir fren sistemi
İç kısım
Asker
Dişiler (a)
Sanki Yalancı süs
Derinlikler
Çocuk doğurtan kadın
Muz (İng.) Bir tür askeri merkez Alkolle müc. merkezi Rahat, huzurlu Uyum
Kusur
9
Fasıla Allah'a (cc) boyun eğme
Musibet
Yüce
Gelecek
Eski bir devlet Bir tür cetvel
Siyah
Yıldız
Son
Bir nota
Bayram öncesi
Teşvik sözü
Kibir
Hain
Bilgin
Kesin Namazın bölümleri
Eski bir vergi
Beyaz
İslam alf. bir harf
Kişi
ABD'nin remzi
Yetmeyen
Topa vurma
E.Mısır'da bir put
Bir ilçemiz
Sıcak yemek Aletler 12
Edebiyatımızın ünlü şairlerinden
ŞİFRE SÖZCÜK
Kışın yağar
Orduda bir sınıf
Evet (a) Bazen
Durum
Bir ilimiz
Bir kadın adı
Bir ünlem
Esma'ül Hüsna'dan
3
Sinirlilik
13
Kuzu sesi
Bir peygamber
Cezalandırma Bir örgü aleti
Baba
Müzikte dur işareti
Mucid'in yaptığı
Kraliçe
Uyguna iş yaptırma
Coşup taşma, neşe, Arapça çokluk edatı ahenk
Terörist
Esma'ül Hüsna'dan
11
K.Kerim'in ilk sözü Kuşatma
Vesayet eden
Bütünüyle
Bir bağlaç
Saçsız
Gaye
1
2
3
4
5
Sultanlar
6
14
Rızık
7
8
9
10
11
12
13
14
26
25 Agustos 2020 ğ
Editor: Davut Kılıç Auburn FC
Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com
T
rkısh NEWS PRESS
SPOR
Auburn FC’nin yükü onların omuzlarında te p ü l u k u B e d k e l i c i yönet rlük de antrenöül işi gön
AFC İKİNCİ BAŞKANI VAHIT ÖRKER
T
K İBRETLİ R ÖYKÜLE
Hatırladınız değil mi?
Y
AFC YÖNETİM: GÖKHAN-MURAT
AFC YÖNETİM: TALIP-YÜKSEL-DAVUT
ürk toplumunun gurbet ellerinde spor vesilesiyle de olsa bir araya gelip kaynaşmasını sağlayan ve erdemli, ahlaklı, zinde bir neslin yetişmesi için ön ayak olan gurbetteki gururumuz Auburn FC çıktığı yolda dimdik ayakta durarak devam ediyor. Şüphesiz AFC 45 YAŞ BEYAZ TAKIMI bu başarı toplumumuzun her bir bireyine ait ama birileri var ki gece gündüz, evde, işte, tatilde hep Kulübü düşünüyor. İşte bunlar hiçbir menfaat gözetmeden tamamen gönüllülük esasına dayanarak hizmet eden AFC’nin Yönetim Kurulu ve Teknik Heyeti... Bendeniz de bu şerefe layık olduğum için Allah’ıma SADIK DARI sonsuz şükürler ediyorum ve gönlüm de zihnim de bahtiyar... AFC’NİN KAHRAMANLARI Her hafta olduğu gibi Kulübe erken saatte gelip sahaları kurmak, saha çizgilerini çizmek, kalelere fileyi geçirmek, hatta çimleri bile dermek... İşte tüm bunlar az buz işler AUBURN FC 35 YAŞ TAKIMI değil hele hele bu yaşta! Her şey rüzgar esiyordu, sahamızda az çocuklarımızın futbol oynamaları sayıda maç vardı, takımlarımızın için. Bu arkadaşlara ne kadar çoğu dış sahalarda idi. teşekkür etsek azdı. Auburn FC 14 Yas takımlarımız Bunun adı olsa olsa spor kendi sahamızda derbi maçına tutkusu ve vatan aşkı olur. Allah çıktılar. A Takımız ve B Takımızla razı olsun diyor ve geçiyoruz bu karşı karşıyaydı. Maçın ilk yarısı haftanın olan bitenine... 1-1 bitti. Ancak ikinci yarıda daha HAVA ÇOK SOĞUKTU hırslı olan A Takımı farka giderek DERBİ İÇİMİZİ ISITTI müsabakayı 4-1 kazandı. Bu hafta hava çok soğuktu,
“İyi ki Doğdunuz: Samet & Arda & Adem”
AFC YÖNETİM: ALI
AFC ANTRENÖRLERİ: HAKAN-MURAT Her iki takımımızı da kutluyoruz, güzel ve heyecanlı maçtı. Hocalarını tebrik ediyoruz. Öğlene doğru ise AFC 35 Yaş Takımı, Sydney Dragons’e karşı 40 galip geldi. Aynı saatte bitişik sahada AFC 45 Yaş Üstü Beyaz Takımımız, Lidcombe Waratahs’a karşı 4-1 galip geldi. Kendi sahamız Webb’s Avenue Playing Fileds’de sabah oynanan maçlarda ise, Altyapı AFC 8 Yas Takımı 1-0 mağlup oldu. Greystanes’e karşı AFC 9 Yaş da maalesef 2-0 yenildi. BAYANLAR ÜZDÜ Hafta için oynanan maçlarımız.. Salı Akşamı Bayanlar: l AFC 16 Yaş Genç Kız TakımıGlenwood Tigers: 1-2 Cuma Akşamı l AFC Genç Bayan TakımıMarayong: 1-3 l AFC 30 Yaş Bayan Takımı Newbury Bulls Red: 0-2 Erkekler: l 11 Yaş; Greystanes FC Auburn FC: 2-6 l 12 Yaş; Greystanes FC - AFC: 3-1 l 13 Yaş; Guildford McCredieAuburn FC: 5-0 l 14 Yaş; WHT AFC- BLK AFC: 0-4 l 15 Yaş; Pendle Hill FC- AFC: 1-4 l 18 Yaş Altı; Merrylands SFC AFC: 1-9 l Karışık Erkekler; Dundas United - AFC: 0-2 l 45 Yaş Üstü; BLK Dundas United - AFC Siyah: 0-1 Pazar Günü l Genç Bayanlar; AFC - Tigers Quakers Hill: 0-2 l 16 Yaş Genç Kızlar; AFC Quakers Hill: 1-0 DOĞUM GÜNÜ SÜRPRİZİ Bu arada, Auburn FC 14 Yaş Beyaz Takımımız oyuncularından Samet Dilsizoğlu, Arda Işık ve Adem Çevik’in doğum günlerini günlerini kutlar nice sağlıklı ve mutlu yıllar dileriz. Sağlıcakla ve sporla kalın...
ağ satarım, bal satarım, ustam öldü ben satarım” diye başlayan oyunlarımız “Önüm arkam sağım solum sobe, saklanmayan ebe”yle biterdi. Terleyen sırtımızda kenarları işlemeli havlular. Bir parça ekmek arasına sürülen yağ, peynir, salça. O hep keder kokan anne ellerini hatırladınız değil mi? Yaz bitmiştir, sonbahara el vermiştir. Durumu iyi olanlar çoktan kömür kamyonlarını evlerinin önüne dayamışlardır. Kapı önlerine dökülen kömür yığınları, parayı sayıp alabilenler için biraz da gururu kaynağıdır gizliden gizliye. Yağmur yağar. Hava soğumaya başlar. Yazlıklar toplanır, yerine dolaplardan çıkarılan kışlıklar koyulur. Binbir cefayla, bodrumdan çıkarılan soba boruları, odanın ortasına kurulan kahverengi sobalar. Biz çocuklarda tatlı bir heyecan. Bilinmez neden ama hangi mevsim gelirse gelsin, biz yine de mutlu olacak bir şey bulurduk. Sanki mutlu olmaya bahane mi yoktu. Sokaklardan topladığımız gazoz kapaklarını, kapının önünden simitçileri, siyah beyaz ekranlarda, nefes almadan seyrettiğimiz çizgi filmleri, babaların işten döndüklerinde, ceplerinden çıkarıp, başımızı okşayarak verdikleri gofretleri, köylerden gelen nineleri, dedeleri hatırladınız değil mi? Her misket sanki bir başka bir dünyaydı bizim için. Sokağımızı geçip, başka bir sokağa girsek, yeni bir ülke keşfetmiş gibi olurduk hepimiz. Çift kale maçlar, apartman önlerine serilen kilimlerde oynanılan evcilik oyunları, yakartop, uzun eşek, saklambaç. Sonra bayram telaşları. Gece uyurken, yatağımızın yanında duran, boyumuzdan büyük kıyafetler, ayağımıza bol gelen ayakkabılar. Hepsi bayramın hatrına. Hepsi çocukluk aşkına. Hastaysak, ilaçtan önce ıhlamur, nane, limon. Üzgünsek, anne kucağı, Kendimizi yalnız hissettiysek, baba dizi. Parasız yıllar, Hüzünlü zamanlar, Çileli mevsimler, Kederli evler… Komşunun komşuya gülümsediği, kadınların birbirlerine “Nasılsın kardeş bugün?” diye sorduğu, yapılan yemek kokmuştur, ayıp olmasın diye, komşuya gönderilen tabakları, akşam gezmelerini, içilen çayları, edilen sohbetleri, o samimiyeti, o kardeşliği, paylaşmayı, sevmeyi ve doya doya sevilmeyi hatırladınız değil mi? Akşam yollara çökmüştür çoktan. Pijamalar giyilmiş, sobaların yanına oturulmuştur. Ya bir divan vardır duvar dibinde ya da bir çekyat. Sobanın üstünde kestane ve ekmek. Yaramaz olanlarımız, büyüklere çaktırmadan arada bir kızgın sobaya tükürüp, tükürüğün nasıl yandığını seyreder pis pis gülerek. Banyodan çıkan, sabun kokulu kızların saçları taranır dualarla. Her evde mutlaka bir dede ya da bir nine vardır, bize masallar anlatan. Akşam yollara çökmüştür çoktan. Dağılmıştır pazar yerleri. Meydan sokak kedilerine ve köpeklerine kalmıştır. Herkes rızkını almadan uyumazdı. Bir evde bir aç varsa, tok yatılmaz, bir evde bir cenaze varsa, göbek atılmazdı. İnsanın insana benzediği, yüreğin ne işe yaradığının bilindiği zamanlardı o zamanlar. O zamanları hatırladınız değil mi? > TAMER DURSUN...
SPORT
T
TURKEY
1,700 plus competitors swim in 32nd Bosphorus cross-continental swimming race
rkısh NEWS PRESS
FOOTBALL
SELECTION
ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com
I
stanbul’s world-famous Bosphorus strait was closed to traffic yesterday as some 1,765 swimmers from 59 countries participated in the 32nd Bosphorus Cross-Continental Swimming Race. “To organize such an event amid the pandemic is a strong message given to the world,” Youth and Sports Minister Muharrem Kasapoğlu said after the race and the award ceremony. Hilal Zeynep Saraç from Turkey was crowned champion in the women’s category finishing the race in 47 minutes and 52 seconds, while Mustafa Serenay, also from Turkey, finished first in the men’s category in 46 minutes and 1 second. The race, organized annually since 1989 by the Turkish Olympic Committee (TOC), is the only swimming contest in the world that sees competitors swim from Asia to Europe.
27
25 August 2020
Sevilla crowned Europa League Champions in 3-2 thriller n Sevilla won the Europa League for a record-extending sixth time earning a thrilling 3-2 win over Inter Milan in Cologne. Lukaku turned Diego Carlos’ overhead kick into his own net in the 74th minute in what was a just about deserved triumph for coach Julen Lopetegui’s side. Sevilla had led 2-1 in the first half from Luuk de Jong’s brace of headers after Lukaku opened the scoring with a fifth-minute penalty. Inter defender Diego Godin equalized to cap a thrilling start to the final. The second period was a cagier affair with Lukaku the decisive figure. Just before his unfortunate defensive intervention, he missed a one-on-one with Sevilla keeper Yassine Bounou as Inter’s nine-year trophy drought was extended.
H T IX S IN W H IC N U M N R BAYE E L IT T E U G A E L S N IO P M A H C UEFA n Bayern Munich was crowned European champions for the sixth time after beating PSG 1-0 thanks to a second-half header from Kingsley Coman in an absorbing Champions League final on Sunday. French international Coman appeared at the back post to head the decisive goal in the 59th minute as Bayern became the first team to lift the Champions League with a 100%
record. PSG, who was playing in its first Champions League final, paid the price for wastefulness in the first half as Neymar and Kylian Mbappe failed to beat Neuer from close range. The PSG dream was over, the debutant finalists defeated by the determination, organization, and remarkable consistency of the formidable and now six-times champions of Europe.
Barça’nın transferinde virüs n İspanyol Barcelona’nın yeni transferi Miralem Pjanic, koronavirüse yakalandı. Sağlık durumu iyi olan Bosnalı Pjanic’in 15 gün boyunca evinde karantina altında tutulacağı belirtildi. Barcelona, bu yaz Juventus’tan aldığı 30 yaşındaki orta saha oyuncusu için 60 milyon euro bonservis bedeli ödemişti.
21:00 *TÜRKIY
E SAATI
OUMBA STAT: T . DOVERI :D HAKEM KLEN
KARTAL, DEVLER LIGI ARENASINA ÇIKIYOR
’DEN KANAL D
NA
Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi 2. Eleme Turu’nda Yunanistan temsilcisi PAOK’a konuk olacak.
B
eşiktaş, UEFA Şampiyonlar Ligi 2. Eleme Turu’nda bugün Yunanistan temsilcisi PAOK’a konuk olacak. Kovid-19 salgını nedeniyle tek maç üzerinden oynanacak karşılaşmada siyah-beyazlı ekip, Selanik’te tur arayacak. SEYİRCİSİZ OLMASI AVANTAJ Toumba Stadı’ndaki karşılaşma, saat 21.00’de başlayacak. Seyircisiz oynanacak mücadele, Kanal D’den naklen yayınlanacak. İki takım arasındaki maçta İtalyan hakem Daniele Doveri görev yapacak. Selanik’te yapılacak karşılaşmada normal sürenin eşitlikle tamamlanması ve eşitliğin uzatma bölümlerinde de bozulmaması halinde penaltı atışlarına geçilecek. Beşiktaş, PAOK’u elerse 3. Eleme Turu’na yük-
selecek. Siyah-beyazlı takım, 3. Eleme Turu’nu da geçerse play-off’ta mücadele hakkı elde edecek. Beşiktaş, PAOK’a 2. Eleme Turu’nda elenirse yoluna UEFA Avrupa Ligi 3. Eleme Turu’ndan devam edecek. SERGEN İLK MAÇINA ÇIKIYOR Öte yandan, Siyah-beyazlı ekip, Teknik Direktör Sergen Yalçın yönetiminde yenilemeye devam ettiği kadrosuyla sahaya çıkacak. Teknik Direktör Sergen Yalçın ise, Beşiktaş’ın UEFA Şampiyonlar Ligi 2. Eleme Turu’nda Yunanistan temsilcisi PAOK ile bugün yapacağı karşılaşmada, takımının başında ilk Avrupa heyecanını yaşayacak. 47 yaşındaki Yalçın, futbolculuğu döneminde 60 Avrupa kupası maçına çıkıp 9 gol kaydetti.
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ M İ S K İ N L A
Kurtuluş
Bir baharat türü
Derme çatma kulübe
B
Yardımcı yemek Yazgı melekleri
Bir erkek adı Bir cilt
Demir'in remzi
Cet Bir bölgemiz
F
E
Umumi
G E
Kepaze
R Endüstri
S Vasıf
K Ceza Böyle, böylece
H
Gayret, sabır Karışık renkli
A L A C A
Edebi bir tür
Akıtma
H
İ S A L E
Macar sucuğu Oyun içinde oyun
P Bir nota Kelimenin bölümleri
H E.Mısır'da bir put
Soylu Yardımcı
Apartman top.
S B E R A L A R A M A M İ K E A T A M
Olta ipi
İst. bir semt
Yapma
Cerrahi müdahale
Namaza çağrı
Makaleler
Kışla kapısı
E Z A N
Fazlasıyla
Bir av hayvanı
Telefonda ilk söz
İnce, kibar
Zan
Bir erkek adı Kalabalık
Itırlı bir bitki İlkel nehir taşıtı
Sınır
ŞİFRE SÖZCÜK
Kırmızı
Azot'un remzi
A
K Bir peygamber
K A N A L
L U
T
A N I Yerinde olma, uygunluk Bir çiçek Lutesyum'un remzi
Bir orman ağacı Kalsiyum'un remzi
Matematikte bir sayı
Ç P C A D İ A M A M A E T S A B E A S E M T R E
5
K Y E O M A Z E R R A T F İ N K A B
Bel kayışı
Telefon alıcısı
Örfler (a)
Üzüm kütüğü
Arslan (a)
Engel
Çorba kabı
Bir tür başlık
Radyum'un remzi Yüzakı kuruluşumuz
Dilek, arzu
S
E
Şan
Esmaül Hüsna'dan Berilyum'un remzi
L
A M E E Bezelye Gelir
A Aletler Bir ilçemiz
D A R İ
Bir gezegen
U A Ezanla ilgili Aletler
A Peki anlamında Tir
O
İlçe Mektup
N A A M R E E O A K H A U N
Tanıtıcı işaret Kıymetli bir maden
Dinsiz
Bir yar. fiil (İng.)
Ceylan
T İ T A N S A T A K
....dileyene kılıç kalkmaz İkinci çoğul şahıs
Bir erkek adı
İngiltere'de bir ağırlık ölçüsü
K
6
S A R E
7
Sabancı'nın remzi
Kıymetli bir ağaç Uzaklık işareti
Bir cins pamuk
Ara sıra
Bizmut'un remzi
Bir cins yumuşak toprak
Tanıtıcı mühür
İsyan eden
Kuruş
Yetmeyen
Özür dileme
Milli Eğitim Bakanlığı
İhtiyar
Emir verme
Sicim
Bir bağlaç
Atkı
Ayna (F)
Kelime bilgisi Ayak direme
Azarbeycan'ın başkenti
Boyut
8
Fena, kötü
Bir nota
En kalın erkek sesi
Romanyalı
9
Eski devirlere ait
Uçak ve gemilere yol bildirimi
Kareli kumaş
K
İ
T A P K O L
1
2
3
4
5
6
7
8
İ K 9
10
İftira
1
Ağrı Dağı (Ermenicede)
Kör
Açıklama
T
Kumaştan Caddelerde yap. bir süslü kemer işlem
Eşik
Ermiş
K A B A R A
Ritüel
Yük gemisi
Çok bilmiş
Dayanıklılık Bir kadın adı
Z A H İ D E
Spor ayakkabı alt çivisi Fiyat yazısı
Kötü
Kabul etmeme
Tamamlama
Göğüs
Mağara
İşaret, iz
K B A A R K A A L L A İ M A T A R A M İ R E Z A L A T E H K R
E S B K K S A B A A S İ T A E M İ Z Ş İ L E P İ E R E N K R A M A N E M E S İ Z İ P K İ İ E T İ M O L O B İ T İ R İ M B A N O Z R U M E A K A L A A T İ K S Ü T R O T A E
İçten
Selenyum'un remzi
Bir binek hayvanı
Teşvik sözü
Kesin
Hitit
Bir kadın adı
N H İ A T I R İ A M T
Anılar
Sun'i kehribar
Kazanılan el alışkanlığı
Deniz paşası
A N
Nikel'in remzi
4
U Eğme
Soy, sop
E S E T
Keçi sağan
Bir ünlem
H A C E Arslan (a)
Bir kadın adı
Hasım olma hali
Kurtuluş
Kadın hacı
Verimsiz toprak
Çatı
İdareyle ilgili
Kısa ve enli kılıç
Musikimizin ünlü bir bestekârı
İşte
Hatıra
Bir tembih sözü
Mitoloji
Gaye
Kusur
Tayin
Tv istasyonu
K İ T A B İ Y A
Kitap ilmi Üsküdar'da bir semt
Gomalaka
Onarım
Haksız yere
N E
Adam (İng.)
A A V A T T A M İ N A R M E Ç S H A K A N A N S A L N A H K A B A S A D Tropik bir meyve
İ
Y A N A K
Dişin bir bölümü
Yurt
Aşağılama
Son durum
N E L İ L Z İ M A Y İ M A N L İ T E A Y K E Z A İ K A Y E A L A M R O D İ A E C E K A S İ L
Dört tarafı denizlerle çev. kara
R
Neden, niçin Yüzün bir kısmı
S İ T E
N Çaput Bir peygamber Bir renk
B E J Taneli bir meyve Farsça Li anlamında son ek
N A K
İ T Baryum'un remzi Bir olumsuzluk eki
B İ Bir sayı
2
3
Madeni
Gemi barınağı
Bir nota
Didişme
Çirkin, tuhaf
A B E S Bir ünlem
Bir nehrimiz
Beyaz
Hz. İsa (as) doğumu
E M T İ İ L K A E T T M L E İ T M A A L N İ K R E T
B A İ N A R A O S
Bir nota
M E T A N E T
A K A Z A Ölüden arta kalan
T E R E K E
10
TOPLUM İÇİNDE MASKE KULLANIMI KORONAVIRÜS NEDIR Koronavirüs (COVID-19), enfekte kişinin öksürük ya da hapşırıklarından çıkan damlacıklar aracılığıyla kişiden kişiye bulaşan bir solunum yolu enfeksiyonudur. Enfekte olmuş kişiden çıkan damlacıkların bulaştığı cisim ya da yüzeylere temas ettiğiniz elinizi ağız ya da yüzünüze dokunmanız yoluyla da bulaşabilir. MASKE TAKMALI MIYIM? Bazı bölgelerinde COVID-19 vaka sayılarının arttığı Avustralya’da ister mecbur tutulsun ister önerilsin, bazılarımızın toplum içinde artık yüz maskesi takması gerekiyor. Bulunduğunuz yerdeki güncel önerileri yakından takip etmeniz önemlidir. Bulunduğunuz yerde eyalet, bölge ya da yerel hükümetler tarafından toplum içinde maske takmanız gerekli ya da mecbur tutuluyorsa lütfen buna uyun. Eyalet ya da bölge hükümetlerinin İnternet sitelerini ya da Australia.gov.au sitesini düzenli olarak ziyaret edin. Maskelerin virüs taşıyan kişilerin virüsü toplum içinde başkalarına bulaştırmasını durdurmada yardımcı olduğunu lütfen unutmayın. Maske kullanımının yalnızca diğer enfeksiyon kontrolü önlemleriyle birlikte uygulandığında etkin olduğunu lütfen unutmayın. Yüz maskesi takıyor olsanız bile fiziksel mesafeye, el ve solunum hijyenine ve iyi kendinizi hissetmediğinizde evde kalmaya riayet etmelisiniz. MASKEMI NASIL DÜZGÜN ŞEKILDE KULLANABILIRIM? Kendinizin ve başkalarının enfekte olma riskinden sakınmak için maskenin düzgün takılması önemlidir. Maskeye dokunurken ya da onu çıkarırken ellerinize virüs bulaşabilir. Maskeyi takmadan, onu çıkardıktan hemen sonra ve kullanırken her dokunduğunuzda lütfen ellerinizi yıkayın. Taktığınızda hem ağzınızı hem
burnunuzu kapattığından ve çenenizin altına, burun kemerinize ve yüzünün yanlarına tam oturduğundan emin olun. Boynunuza indirmeyin ve lütfen maskenin ön kısmına hiçbir zaman dokunmayın. Maskeniz ıslanırsa değiştirmelisiniz. KULLANDIKTAN SONRA MASKEMI NE YAPMALIYIM? Maskeniz tek kullanımlıksa bir defa takın ve sonra çöpe atın. Yeniden kullanılabilir kumaş maskeniz varsa yıkama imkânı buluncaya kadar plastik torbaya koyun. Kumaş maskeler diğer elbiselerle birlikte çamaşır makinesinde yıkanabilir. Sabun kullanarak kumaşın malzemesine uygun en sıcak suyla elde de yıkayabilirsiniz. Yeniden kullanmadan önce kumaş maskeyi kurutucuda ya da açık havada tamamen kurutun. COVID FREE KALIN! Halkımızı korumak amacıyla virüsün yayılmasını durdurmak için herkes en önemli şu üç şeyi yapmaya devam etmelidir:
l İmkânınız olan her yerde ve her zaman başkalarından en az 1,5 metre mesafede kalın. l Ellerinizi su ve sabunla düzenli yıkayarak hijyen kurallarına uyun. Su ve sabun yoksa alkol bazlı el dezenfektanı kullanın. Yüzünüze dokunmayın ve öksürürken ve hapşırırken ellerinizi değil dirsek içinizi kullanmayı unutmayın. l COVIDSafe uygulamasını indirin. Bu uygulama yakın temasta bulunduğunuz kişilerin kaydını tutmanıza yardımcı olur. Üşütme veya grip benzeri belirtiler taşıyorsanız evde kalmanız şimdi her zamankinden daha önemlidir. Ateş, öksürük, boğaz ağrısı veya nefes darlığınız varsa koronavirüs testi yaptırın. COVID-19’un yayılmasını durdurmak için hepimiz üstümüze düşeni yapabiliriz. COVIDSAFE UYGULAMASI GÜNCELLEMELERI COVIDSafe uygulaması İngilizceye ek olarak artık Arapça, Basitleştirilmiş ve Geleneksel Çince, Vietnamca ve Korece. Yakınca İtalya ve Yunanca dillerinde de sunulacak. COVIDSafe uygulaması kamu sağlığı görevlilerinin, koronavirüsü olan birisine temas etmiş kişilere bildirimde bulunmasına yardımcı olur. Uygulamayı indirdiyseniz sağlık görevlilerine uygulamadaki bilgilere erişim vermeyi tercih edebilirsiniz. Bu sayede doğru kişileri hızlıca belirleyip onlarla iletişime geçebilir ve virüsün yayılmasını önleyebilirler. COVID-19 HAKKINDA DAHA FAZLA BILGI Resmi kaynaklardan bilgileri sürekli takip etmek önemlidir. health.gov.au adresine gidin, 1800 020 080’den Koronavirüs Yardım hattını veya 131 450’den yazılı ve sözlü çeviri hizmetini arayın.