Sydney’de Türk toplumu tarafından tanınan ve sevilen İlyas Kalaycı cuma günü 80 yaşında vefat etti. Turkish Media Başkanı Yüksel Çifçi’nin dayısı olan Kalaycı’ya Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyoruz.
T
1 SEPTEMBER 2020
“Güle güle güzel insan”
SYDNEY BAŞKONSOLUSU MELIN KARALAR VEDA ETTI Sayfa 6’da
rkısh NEWS PRESS 6
SIZIN SÖZÜNÜZ
l www.turkishnewspress.com.au
CAMI SALDIRGANINA YENI ZELANDA TARIHININ EN AĞIR CEZASI VERILDI
ÇÖRÜYECEK
Terörist Brenton Tarrant, şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Hakim, “Sen merhametsizsin. Ölene kadar tutuklu kalsan bile verilen ceza azdır” dedi.
Y
RADYOSU
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
H NEWS IN ENGLIS
2/11/17/27
Private Flinders Island converted into a haven for threatened species n A remote farming island in the Great Australian Bight is being converted to a safe haven to protect existing birdlife and reintroduce priority mammal species.
O CANİ KODESTE
SESİ
info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566
. . T rkıye’nın
İLYAS AMCA HAKK’A YÜRÜDÜ
2
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
DA A D N A IKI CIH YÜZÜ GÜN ECEK Y GÖRME
IBRAHIM KALIN
Failed states, weak governments: A global threat
11
‘Zaferler’ ayını geride bıraktık HABERI 9’DA
eni Zelanda’da 2 camiye düzenlediği silahlı saldırıda 51 kişiyi şehit eden, 49 kişiyi de yaralayan terörist Brenton Tarrant, şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme Hakimi, teröriste hitaben, “Sen merhametsizsin. Ölene kadar tutuklu kalsan bile verilen ceza azdır” dedi. Böylece terörist de sapık fikirleri de yok olup gitti... Kararı değerlendiren Başbakan Jacinda Ardern, “Onun n Dünyanın en sakin ülkesi Yeni Zelanda’yı kana bulayan artık gün yüzü görmeyecek olterörist Tarrant’ın gün yüzü göremeyecek olması, mağdurlar masından ötürü içim rahatladı” tarafından sevinçle karşılandı. Türk vatandaşı Şehit Zekeriya derken, Türkiye de karardan dolaTuyan’ın kardeşi Yahya Tuyan, ağabeyinin kanının yerde HAFTANIN HABERİ 4-5’TE kalmadığını belirterek “Zalimler için yaşasın cehennem” dedi. yı Yeni Zelanda’ya teşekkür etti.
Şehit yakınları ve gaziler büyük sevinç yaşadı...
Osman III & Abdulhamid I
Ölüm aylığı kime bağlanır?
SINEM TASLAK’IN YAZISI 17’DE
MURAT ÖZDAMAR’IN YAZISI 13’TE
Tam sayfa bulmaca keyfi
>25. Sayfa
2
1 September 2020
T
rkısh NEWS PRESS
ECOLOGY
South Australia’s
Private Flinders Island converted into a haven for threatened species
F
linders Island is 30 kilometres off the coast from Elliston, South Australia and is privately owned by the Woolford family. The island, which is the equivalent of 6000 football ovals, has been used for farming purposes by previous families in the past. Whaling and sealing stations were also based on the island, dating back to the 1820s. Jonas Woolford was very young when his parents bought the island more than forty years ago. “It’s a merino sheep station, we have run sheep out there, and we also have a house on the island that we rent out for tourism purposes,” Mr Woolford said. “The number of sheep out there is quite low at the moment, there may be a handful there that we keep so the grass is under control to help maintain fire breaks.” Mr Wooldford said historically, a lot of unwanted pests like mice, rats and cats were brought to the island. “We believe rats first got onto the island from the Kapara shipwreck in 1942. The Coast Steamship ran aground on reef at the southeastern side of the island,” he said. “We’re not sure how cats got onto the island, but we believe mice have been here more recently, unfortunately.” Mr Woolford said over the years many different families had worked on the island, taking a lot of gear and infrastructure. “[But] that’s going to be one of the big things going forward,” he said. “To ensure that biosecurity measures are adhered to.”
A remote farming island in the Great Australian Bight is being converted to a safe haven to protect existing birdlife and reintroduce priority mammal species.
‘Lasting environment legacy’ The Woolford family recently agreed to place a conservation agreement over 3,400 hectares the majority of the island - with the State Government. Both parties will establish the project, which has received a
combined $2.67 million from the State and Federal Government. Starting immediately, it will restore native habitats and reintroduce species like bandicoots and threatened native rodents. A baiting program to eradicate pests will be underway by 2021.
South Australian Minister for Environment David Speirs said the project would also have a huge impact on the sustainability and population of native birdlife. “Birdlife is probably one of the most impressive parts of the natural world when it comes to offshore islands,” Mr Speirs said. “Being able to get rid of those cats, rats and mice which prey on the young, in particular, and on the eggs of ground and burrow nesting birds - it’s just going to be a very significant opportunity for us to leave a lasting environmental legacy.” From farming to ecotourism The conservation project is also expected to open up nature-based tourism opportunities on the island. “Times have changed now, you’ve got to move with it,” Mr Woolford said. “Families before us used to crop and grow grain on the island which is hard to believe - it was quite a farming location. Mr Woolford said it was much easier to move farmed produce off the island historically, when the coast was serviced by many ships and vessels. “Now [the island’s location] makes it very difficult to farm out there because of those extra costs to get stock back to land. So that’s why going down this way,” he said. “We’ve got a very unique opportunity to be able to offer Flinders Island as this safe haven and open it up to like-minded people to be able to come along the process with us and enjoy results of the project at the end of the track.”
Greenheart Solar Energy Designing Future Technology
Atilla Han /Sales Expert
MOB: 0426 500 067 E-MAIL: atillaakdeniz6@gmail.com WEBSITE: www.greenheartsolar.com.au
4
1 Eylül 2020
T
rkısh NEWS PRESS
. YENI ZELANDA
Şehit yakınları ve gaziler büyük sevinç yaşadı...
A ’ T N A R AR T T S I R TERÖ ZELANDA’NIN DI YENI EZASI VERIL C R I Ğ A EN
Kodeste çörüyecek Y
eni Zelanda’nın Christchurch kentindeki 2 camiye düzenlediği silahlı saldırıda 51 kişiyi şehit eden, 49 kişiyi de yaralayan terörist Brenton Tarrant, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Christchurch Yüksek Mahkemesi’nde görülen davanın hüküm duruşmasında cezayı okuyan Hakim Cameron Mander, terörist Tarrant’ın 51 cinayet, 40 ayrı cinayete teşebbüs ve bir terörizm suçundan hüküm giyerek, şartlı tahliye olmaksızın müebbet hapis cezası aldığını açıkladı. IRKSIZ IRKÇI TERÖRİST Duruşmada kendi savunmasını okumamayı tercih eden terörist Tarrant’ın ifadesi, avukat aracılığıyla okunmuştu. Terörist Tarrant, hakkındaki 51’i cinayet, 40’ı cinayete teşebbüs ve 1’i de terör saldırısı olan suçlamaların tamamını kabul etmişti. Beyaz ırkın üstünlüğünü savunan aşırı sağcı teröristin, 4 günlük yargılamanın ardından ömür boyu hapse mahkum edilmesi bekleniyordu. “SEN MERHAMETSIZSIN” Hakim Cameron Mander, kararı açıklamadan önce terörist Tarrant’a hitaben, “Sen merhametsizsin. Yaralıların canının bağışlanma feryadını bile dinlemedin. Ölene kadar tutuklu kalsan bile sana verilen cezanın gerekliliğini yerine getirmeyecektir” sözleri ise tarihe geçti. Terörist Tarrant’ın cezası, Yeni Zelanda tarihinde şimdiye kadar verilmiş en ağır ceza oldu. ARDERN: İÇİM RAHATLADI Kararı memnuniyetle karşılayan Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda
Yeni Zelanda’da 2 camiye düzenlediği silahlı saldırıda 51 kişiyi şehit eden, 49 kişiyi de yaralayan terörist Brenton Tarrant, şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Hakim, teröriste hitaben, “Sen merhametsizsin. Ölene kadar tutuklu kalsan bile verilen ceza azdır” dedi.
Ardern, şunları dile getirdi: “Onun artık gün yüzü görmeyecek olmasından ötürü içim rahatladı. Bu, Yeni Zelanda’da şimdiye kadar hiç görülmemiş bir suçtu. Karşılığında da şimdiye kadar hiç görülmemiş bir ceza verildi. Yargılama duruşmalarında şehit yakını ve yaralıların konuşmalarını izlerken onur duydum. Hiçbir şey acıları dindirmeyecek, fakat umarım bu süreç boyunca Yeni Zelanda’nın kollarını etrafınızda hissetmiş ve
bundan sonra da hissetmeye devam edersiniz.” AVUSTRALYA’YA GÖNDERILSIN Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı ve Önce Yeni Zelanda Partisi’nin lideri Winston Peters da, “Teröristin ülkedeki Müslümanlara yönelik işlediği suçların ahlaksızlığına karşı verilebilecek en iyi karar budur. Parti olarak teröristin, kendisini yetiştiren ülkeye gönderilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Avustralya Başbakanı
Scott Morrison ise, teröristi istemediklerini söyledi. Öte yandan tarihin karar ana vatan Türkiye’de de büyük yanrkı buldu... TÜRKİYE’DEN TEŞEKKÜR Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: “Irkçı teröriste verilen ömür boyu hapis cezası ile adalet tecelli etmiştir. Şehit olan kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz. Saldırıdan sonra terörizme karşı tavır alan ve Müslümanlarla örnek bir dayanışma sergileyen Başbakan Ardern ve Yeni Zelanda halkına da teşekkür ediyorum. Terörizmi belli bir din veya ırkla özdeşleştirmeye çalışan zihniyetle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.” İşte diğer tepkiler... Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: “Zekeriya Tuyan dahil 51 kardeşimizi katleden terörist, Yeni Zelanda’daki en ağır cezayı aldı. Şehitleri rahmetle anıyorum. Tüm insanlığa tehdit olan İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığını ancak hep birlikte yenebiliriz.” AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “Katilin Yeni Zelanda hukuku içinde en ağır cezaya çarptırılması, İslam düşmanlığı ve nefret suçları ile mücadele için güçlü bir mesajdır. Bu konuda uluslararası iş birliği ve dayanışmayı destekliyoruz.” Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: “Dünyada giderek artan İslamofobi, ırkçılık ve nefret suçlarına karşı mücadelede güçlü bir mesaj verilmiştir. Şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyor, Yeni Zelanda’daki tüm Müslüman kardeşlerime sağlık, afiyet ve huzur temenni ediyorum.”
. YENI ZELANDA
T
rkısh NEWS PRESS
1 Eylül 2020
5
ZALIMLER IÇIN YAŞASIN “Tasalanma, Allah CEHENNEM! bizimle beraberdir” YAŞAM KOÇUNUZ
TANYELİ İLE BİZ BİZE
cagritanyeli@icloud.com
TEMEL ATAÇOCUĞU
MUSTAFA BOZTAŞ
DE R E Y N I KAN DI KALMAY A ZEKERİ
Saldırgana karşı koyarak onlarca kişiyi kurtaran Afganistanlı kahraman Abdul Aziz de çok sevindi.
C
Dünyanın en sakin ülkelerinden Yeni Zelanda’yı kana bulayan terörist Tarrant’ın gün yüzü göremeyecek olması, Türk mağdurlar tarafından da sevinçle karşılandı. Şehit Zekeriya Tuyan’ın kardeşi Yahya Tuyan, “Zalimler için yaşasın cehennem” diyerek bağırdı. hristchurch kentinde iki camiye düzenlenen terör saldırısında şehit olan Türk vatandaşı Zekeriya Tuyan’ın kardeşi Yahya Tuyan, terörist Brenton Tarrant’ın şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezası almasına ilişkin, “Asıl cezayı ahirette kat kat çekecektir. Zalimler için yaşasın cehennem” diye konuştu. DAHA FAZLASINI HAKETTİ Tuyan, terörist Tarrant’ın bu cezayı hak ettiğini belirterek şunları dile getirdi: “Mahkemedeki davranışları,daha ağır cezayı hak ettiğini göstermektedir. İnşallah bu olaylar bir daha yaşanmaz. Müslümanlara önemli bir görevler düşüyor. Müslümanlar İslamofobya ve her türlü ayrımcılığa karşı çok çalışmalı. Ayrıca bu tür suçlara bir daha tevessül edilmemesi için daha ağır cezalar olması lazım. İslam’ın hoşgörüsünü, barışını, sevgisini, adaletini bütün dünyaya anlatmak gerekiyor. Bu gibi terör saldırılarının kimseye fayda getiremeyeceğini tüm dünya anladı. Bu saldırı tüm dünyaya terörün dini, ırkı ve milletinin olmadığını göstermiştir. Daha önce de söylediğim üzere benim düşüncem idam edilmesinden yanaydı. Fakat yine de bu ceza yüreğimize su serpti. İnşallah asıl cezayı ahirette kat kat çekecektir. Zalimler için yaşasın cehennem” TÜRK ŞEHİDİN ANITI YAPILACAK Tuyan, saldırının gerçekleştiği günden bu yana Türk yetkililerin kendilerine gösterdiği destekten son derece memnun olduğunu dile getirerek, “Şimdiye kadar bizimle ilgilenen herkesten Allah razı olsun. Saldırda şehit olanlar için Yeni Zelanda’da bir anıt yapılma-
sı planlanıyor. İnsanların olanları unutmaması için, abimin adına da Türkiye’de bir anıt yapılabilir” dedi. EŞİ: BUGÜN EN MUTLU GÜNÜMÜZ Şehit Zekeriya Tuyan’ın eşi Hamimah Tuyan da verilen cezanın ardından rahat bir nefes aldığını dile getirerek, “Kararı duyduktan sonra biraz şaşkınlık geçirdim. Umduğumuz şeyi sonunda elde ettiğimize inanamamıştım. Bu gerçekten büyük bir rahatlık verdi bize” dedi. Yaralı kurtulan Türkler’den Temel Ataçocuğu ise şunları dile getirdi: “Adaletin tecelli etmisiyle omuzlarımızda büyük bir yük kalktı. Bundan sonra yeni bir başlangıçlar yapacağız. Ülkedeki Müslüman topluluğu olarak geleceğimizi daha parlak görüyoruz.” Yaralı kurtulan bir diğer Türk Mustafa Boztaş da teröristin mahkemede bile rahat durmadığını belirterek, “Hakim, onun mahkemeyi bir platform olarak kullanmasına müsaade etmedi. Sonuçtan memnunum. Yeni Zelanda yasaları bizim inancımızı boşa çıkarmadı” dedi.
S
evgili okurlarım, bu hafta gündem çok yoğundu. Çok da duygusal zamanlar yaşadık. Öncelikle şunu bilelim ki ZALİMİN ZULMÜ YANINA KALMADI, kalmıyor ve KALMAZ! Katran karasına inat giderek siyahlaşan dünyada güç, hırs, rant savaşı siyaha çalarken; güneş ise yine tüm enerjisiyle, ışığıyla her gün doğuyor... Allah’a güven, O’na teslim et, İlahi adalet sen sussan da zamanı geldiğinde bülbül kesiliyor, zalimleri yerle bir ediyor. Ağladığımız yerden güldüren Rabbim hayat yolunda bize türlü türlü sınavlara tabi tutan Allah’a hamd olsun. Yas tuttuğumuz, hüzünlere boğulduğumuz, haberlerin içinde en acılı olanlardan biriydi Yeni Zelanda’daki camilerimize, Müslüman kardeşlerimize yapılan hain saldırı... Terörist saldırı kanımızı dondurmuş, acıyla kavrulmuştuk. Allah’a, yüce Adaletine sığınmıştık. Ve Yeni Zelanda Mahkemesi, insanlığın yüzkarası terörist İblise hak ettiği cezayı verdi. Acılarımız belki dinmeyecek ama içimize bir nebze olsun su serpen bu karar hepimizi teselli etti. Yapanın yabana kalmadı çok şükür. Bir bakın tarihe, ne dün ne bugün kimsenin yaptığı kimsenin yanına kalmıyor. Rabbim ne güzel buyurmuş yüce kitabı Kur’an-ı Kerim’de: LÂ TAHZEN İNNALLÂHE
MEÂNA. “Tasalanma, Allah (cc) bizimle beraberdir!” (Tevbe Suresi 40. Ayet) ZAFERLER VE AŞURE AYI Bu arada, geçtiğimiz Ağustos ayı ZAFERLER ayıydı. Türkler, Ağustos ayı içerisinde başta 1071 Malazgirt Zaferi olmak üzere, 1473 Otlukbeli Zaferi, 1514 Çaldıran Zaferi, 1516 Mercidabık Zaferi, 1521 Belgrad’ın Fethi, 1526 Mohaç Zaferi, 1571 Kıbrıs’ın Fethi ve 1922 Büyük Taarruz zaferlerini elde etmiş ve hak edilmiş bir isim olarak Ağustos ayına “Zafer Ayı” ismini kazandırmıştır.
TSK’nın sitesinde yayınlanan bir video beni çok duygulandırdı. Bu vesileyle 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun yeni zaferlere vesile olsun... Öte yandan, Muharrem ayı içerisindeyiz. Yani Aşure Ayı... Bir yandan kendi iç dünyamıza yönelerek tefekkür ederken, diğer yandan da Nuh Peygamberden (a.s.) beri devam eden lezzetli bir nimet olan aşurelerimzi de pişirip sevdiklerimize tattırmayı ihmal etmeyelim... Haftaya yine yazılarda buluşmak dileğiyle. Hoşça ve sağlıkla kalın...
Victoria’da vaka azalıyor, ölümler artıyor n Avustralya’da koronavirüsten ilk can kaybının yaşandığı 1 Mart’tan bu yana, bir günde ilk kez 41 kişi virüs nedeniyle hayatını kaybetti. Böylece ülke genelindeki can kaybı da 652’ye çıktı. Ağustos başından bu yana Victoria eyaletinin başkenti Melbourne ve eyalet genelindeki sıkı tedbirler, günlük 725’lere ulaşan yeni vaka sayılarını düşürmeye başladı. Eyalette bugün kaydedilen 73 yeni vaka, son haftalarda kaydedilen en düşük rakam oldu. MELBOURNE’DAKI SIKI YASAKLAR GEVŞETILEBILIR Victoria Eyalet Başbakanı Daniel Andrews, 13 Eylül’e kadar yürürlükte olan sıkı yasakların gevşetileceğine işaret etti. Kısıtlamaları hafifletecek “yol
haritasını” hafta sonunda yapacağı toplantıda duyurma sözü veren ve hayatın normale dönebilmesi için bazı kuralların devem edeceğini hatırlatan Başbakan Andrews, “Bu gevşemeyi sağlayacak yol haritasının esasını oluşturan bir dizi temel ilke olacak” ifadelerini kullandı. YENI ZELANDA’DA 9 YENI VAKA Öte yandan, Yeni Zelanda Sağlık Bakanı Chris Hipkins, son 24 saatteki test sonuçlarına göre 9 kişiye daha Kovid-19 teşhisi konulduğunu açıkladı. Hipkins, yeni vakalarla birlikte ülkedeki aktif vaka sayısının ise 131 olduğunu belirtti. Yeni Zelanda’da Kovid-19’a yakalandığı belirlenen toplam 1738 kişiden 1585’i iyileşirken, 22 Yeni Zelandalı hayatını kaybetti.
6
1 Eylül 2020
T
rkısh NEWS PRESS
AVUSTRALYA
‘Güle güle güzel insan’ n Türkiye’nin la o d i s re ü s v re Gö olosu Sayın s n o k ş a B y e n d y S ish Media’da rk u T r, la ra a K h li Me vedalaştı... Türk toplumuyla
İLYAS KALAYCI AMCA
HAKK’A YÜRÜDÜ
Sydney kentinde Türk toplumu tarafından tanınan ve çok sevilen A vustralya’nın İlyas Kalaycı geçtiğimiz cuma günü 80 yaşında vefat etti. Melahat Kalaycı’nın eşi, Erdinç, İsmail Kalaycı ve Kumriye Türk’ün babaları ve Turkish Media Başkanı Yüksel Çifçi’nin dayısı olan İlyas Kalaycı için Türk Cenazeevinde sosyal mesafe kurallarına uyularak cenaze namazı kılındı. Naaşı bugün Trabzon’a gönderilecek olan İlyas Amca, memleketinde son yolculuğuna uğurlanacak. Allah Rahmet eylesin.
T
ürkiye’nin Sydney Başkonsolosu Sayın Melih Karalar, 4 yıllık görev süresinin bitmesine müteakip yaptığı veda ziyaretleri kapsamında Sydney’de yayın hayatına devam Türkiye’nin Sesi Radyosu’nun “30 Ağustos Zafer Bayramı” özel programına katılıp, dinleyicilere, Türk toplumuna iyi dilek ve temennilerde bulundu. ZAFER BAYRAMIYLA VEDA Turkish Media Başkanı Yüksel Çifçi, Türkiye’nin Sesi Radyosu Genel Yayın Yönetmeni Sülhan Yılmaz, Program Yapımcı ve Sunucuları Gülten Akbar ve Ergül Ubaydın’ın da hazır bulunduğu yayında Başkonsolosumuz Karalar, öncelikle 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 98. seneyi devriyesi vesilesiyle Türk toplumunun
Bayramını kutlayarak, aziz şehitlerimizi dua ve hayırla yat etti. Görev süresince Türk toplumuna verdiği destek ve icraatlerını paylaşan Karalar, Türk toplumuna da önemli mesajlar verdi. BİR VE BERABER OLALIM Milli birlik ve beraberliğin hassasiyetine ve ehemmiyetine vurgu yapan Melih Karalar, 52 yıllık Türk toplumun yaşadığı Avustralya’da Türkçe dilinin önemine ve yaşatılması hususunda daha fazla çalışmanın gerekliliğine, bu bağlamda Türkiye Maarif Okulu’nun buradaki gelecek nesillere büyük katkı sağlayacağını söyledi. Türk toplumuna yönelik samimi ve mütevazi yakınlaşması ile gönüllere taht kuran Karalar, Ankara’da
2 yıl Dışişleri Bakanlığında çalışmalarına devam edip, görev tevdi edildiğinde yine başka bir Dış Temsilcilikte göreve hazır olduğunu sözlerine ekledi. Çalışmalarının ve başarılarının bir ekip işi olduğunu vurgulayan Melih Karalar, bütün konsolosluk çalışanı mesai arkadaşlarında teşekkür etti. TEŞEKKÜR EDİYORUZ Biz de Turkish Media Ailesi olarak Sayın Melih Karalar’a yeni görevlerinde üstün başarılar diliyor; Avustralya’daki 4 yıllık görev süresince gerek Türk toplumuna gerekse de Türkiye’nin gurbetteki gür sesi olan Turkish Media’nın kurulmasında ve yayın hayatına en iyi ve en etkili şekilde devam etmesinde bizzat desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz.
T
rkısh NEWS PRESS
Year: 3 Volume: 120
President Yüksel Çifçi
Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç, Ali Kurt Page Layout & Design Necmettin Öksüz
Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla
South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Aydın, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic
Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au
AVUSTRALYA AB ORJIN DE SENLI MASKE
T
rkısh NEWS PRESS
1 Eylül 2020
7
HAFTANIN KITABI
ZEYNEP DOKTOROĞLU zeyneep1995@hotmail.com
“Okuma, alışkanlıkların en asilidir.“ (Antoine Albalat)
S Türk girişimci Kovid-19 yasağını fırsata çevirdi
Dostluk
evgili kitapseverler, bu hafta biraz aşk, biraz ayrılık biraz sıla hasreti kokan bir şairle karşınızdayım... Nazım Hikmet Ran, 1902 yılında Selanik’te doğmuş ve ünü dünyaya yayılah bir Türk şairdir. Sairliğinin yanında roman ve oyun yazarlığı da yapan Hikmet, henüz ilk şiirini ortaokuldayken yazmıştır. Babası Hikmet Bey müdürlük
yapan, annesi Ayşe Celile hanım ise Fransızca bilen, piyano çalıp, resim yapan son derece kültürlü bir kadındı. Donanımlı bir ailede büyüyen Nazım Hikmet, küçük yaşlardan itibaren edebiyata ve şiire merak sarmıştı. Hayatı boyunca yazan ve kalemini asla bırakmayan Nazım Hikmet’in toplamda bilinen 93 şiiri vardır. Bunlardan en tanınanı sizlerle paylaşıyorum...
“Biz haber etmeden haberimizi alırsın, yedi yıllık yoldan kuş kanadıyla gelirsin.
Terzi atölyesi ile mağazasını Kovid-19 yasakları nedeniyle kapatmak zorunda kalan Baturhan Kaynak, günlük bin maske üreterek krizi fırsata dönüştürdü. Aborjinlere özgü desenli maskeler yapan genç girişimci gelirin yüzde 15’ini Aborjin Kültür Merkezine bağışladı.
Gözümüzün dilinden anlar, elimizin sırrını bilirsin. Namuslu bir kitap gibi güler, alnımızın terini silersin. O gider, bu gider, şu gider, dostluk, sen yanı başımızda kalırsın.”
A
vustralya’nın Melbourne kentinde açtığı terzi atölyesi ve erkek giyim mağazasını koronavirüs yasakları nedeniyle kapatmak zorunda kalan genç girişimci Baturhan Kaynak, kurduğu konfeksiyon atölyesinde ürettiği maskelerle yasakları fırsata çevirdi. 21 YAŞINDA İŞ ADAMI Salgın nedeniyle zor günler geçiren 21 yaşındaki Kaynak, iş hayatını sürdürmek için çözüm aramaya başlar. Baturhan Kaynak, Melbourne’de virüsün yayılmasını önlemek amacıyla maske takma mecburiyeti getirilmesi üzerine, kurduğu atölyede maske üretimine başladı.
ABORJİN MODASI Yeni girdiği alanda hem daha çok kişiye iş veren hem de ticaretten kopmayan Kaynak, özellikle Avustralya’nın yerli halkı Aborjinlerin kullandığı desenler bulunan kumaşlardan ürettiği maskelerle dikkati çekerek ülke medyasında haber oldu. HAYAL KIRIKLIĞI Virüsten dolayı yaşadığı süreci anlatan Kaynak, şunları dile getirdi: “Düğünler, nişanlar, önemli etkinliklerin iptal edilmesiyle bir anda zor duruma düştük. Benim olduğum takım elbise sektöründe çok büyük bir durgunluk yaşandı ve bunun etkisini çok ağır hissettik. İleriye dö-
nük yapmak istediğim her şey suya düştü. YENİ KAPI AÇILDI Ancak maskeye ihtiyaç oldu, özellikle Melbourne kentinde. Bu fırsatı kaçırmak istemedik. Bir makineyle işe başladık, şu an 25 kişilik atölye ile 7/24 maske üretiyoruz. Her gün yüzlerce, binlerce Avustralyalıya maske üretiyoruz. Talep artarak devam ediyor. Günde ortalama bin maske üretiyoruz. İşimiz giderek büyüyor. Özellikle Aborjinlerin deseni bulunan kumaş maskelere yoğun ilgi görüyor. Bu maskelerin satışından gelen gelirin yüzde 15’ini Aborjin Kültür Merkezine bağışladık.”
3 kişi ağaçların altında can verdi! Avustralya’nın Melbourne kentini etkisi altına alan şiddetli fırtınada 3 kişi öldü. Yetkililer, rüzgar hızı saatte 158 kilometreye ulaşan şiddetli fırtınada, 4 yaşında bir erkek çocuğu dahil 3 kişinin ağaçların devrilmesi sonucu yaşamlarını yitirdiğini, 1 kişinin ise yaralandığını açıkladı.
Victoria eyaleti Başbakanı Daniel Andrews, fırtına nedeniyle Melbourne’de 56 bin hanenin elektriğinin kesildiğini belirterek, bölgede Kovid-19 nedeniyle uygulanan kısıtlamaların afet sonrası yardımlaşmanın zorlaştırılmaması için gevşetileceğini söyledi.
8
T
1 Eylül 2020
ASKERİYEDE, EMNIYETTE, HER YERDE!
Su uyur FETÖ iblisi uyumaz...
merkezli 6 ilde Fetullahçı Terör Gaziantep Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) emniyet yapılanmasına
yönelik operasyonda 24 eski polis gözaltına alındı. Bir şüpheli de aranıyor. Mersin merkezli 3 ilde de örgütün “emniyet mahrem kadın yapılanması”na yönelik operasyonda 10 şüpheli yakalandı. Adreslerinde bulunamayan iki zanlının yakalanması için çalışmalar sürüyor. İzmir merkezli 28 ilde ise, FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki kripto yapılanmasına yönelik soruşturmada, FETÖ’nün TSK’deki mensuplarına “mahrem imamlık” yaptığı öne sürülen 59 şüpheliden 24’ü gözaltına alındı. Balıkesir merkezli 10 ilde de FETÖ’nün mahrem askeri yapılanmasına yönelik operasyonda 8’i muvazzaf 10 astsubay gözaltına alındı. Yine 2017’den beri firari durumda bulunan ve örgütün sözde il imamlarından S.Ö. Silivri’de saklandığı evin çatı arasında yakalandı. Silivri Adliyesine getirilen şüpheli, nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
EMİNE ERDOĞAN’IN VEFASI
Şule Yüksel Şenler’i tüm dünya tanımalı C
umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, gençliğinde çok etkilendiği Müslüman kadınların önder bilge yazarlarından Şule Yüksel Şenler’in kabrini ziyaret ederek hayırla ve duayla yad etti. Daha sonra Şule Yüksel Şenler Vakfı tarafından Mihrişah Valide Sultan İmareti’nde düzenlenen “Şule Yüksel Şenler’in Vefatının 1. Yılı Anma ve Vakıf Yönetimi Tanışma Programı”na katılan Emine Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, şunları dile getirdi: “Nasıl Rosa Parks, Malcolm X, Muhammed Ali gibi büyük şahsiyetler hak arayışında evrensel semboller haline geldiyse, Şule Yüksel Hanım da, mutlaka uluslararası tanınırlığa kavuşmalıdır. Bugün bilhassa dünyanın her yerindeki Müslüman kadınlar bir rol modele ihtiyaç duyuyorlar. ‘İslamofobi’ denilen ve üzerine her gün yeni bir tuğla ekledikleri o çirkin duvarı yıkmak istiyorsak, tıpkı Şule Yüksel gibi şahsiyetli birer Müslüman olmalıyız. Aşağılık kompleksleriyle değil, kendi değerlerimizi yükselterek dünya ile muhatap olmalıyız.”
rkısh NEWS PRESS
.
TÜRKIYE
‘Şimdiki aklım olsa HDP’nin önünden bile geçmezdim!’ IP Ç A K N PKK’DAOLAN KIŞI TE SLIM IKL ARINI YAŞAD ATTI... ANL
Diyarbakır’da güvenlik güçlerine teslim olan K.M, “Şimdiki aklım olsa bırakın örgüte katılmayı, HDP binasının önünden geçmezdim. O bina geleceğimi ve hayatımı kararttı. (Diyarbakır annelerinin oturma eylemi) Ailelerin yaptığı eylemin sonuna kadar arkasındayım. Kendi evlatlarının hayatının benim gibi kararmaması için direniş gösteriyorlar” dedi.
T
erör örgütü PKK’dan kaçan K.M, örgüte katılımı dolayısıyla büyük pişmanlık duyduğunu söyledi. Genç yaşta, yaşadığı ailevi sıkıntılardan kurtulmanın yolunu terör örgütüne katılarak dağa çıkmakta bulan K.M, örgütün kirli yüzünü görünce pişman oldu. Terör örgütünden bulduğu ilk fırsatta kaçan K.M, Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığının çalışmasıyla güvenlik güçlerine teslim oldu. CAHİLLİĞİM SÜRÜKLEDI Yaşadıklarını anlatan K.M, o dönemki cahilliğiyle yaşadıkları sıkıntılardan kurtulmak amacıyla örgüte katıldığını ve karşılaştığı ortamın anlatıldığı gibi olmadığını görünce de ilk andan itibaren pişman olduğunu belirtti. “Örgüte katılımımı HDP Diyarbakır il binasından yaptım” diyen K.M, kırsala götürülme süreciyle ilgili şunları anlattı: “Kamptaki te-
röristlerin durumu görüp pişman olanlara çeşitli yöntemlerle engel oluyorlar. Eylem yaptırıp. Zorla suça teşvik edip gittiğinde mutlaka yakalanacağın şeyler yaptırmak istiyorlar. Silah verip ‘Git şurayı tara’ diyorlar. Geri dönmek istediğimde tepkiyle karşılaştım. İnfaz edeceklerini düşündüm ki bunu konuşmalarında da duydum. Herhangi bir eylemi reddettiğimde infaz edeceklerini söylediler.” İLK FIRSATTA KAÇTIM K.M, yaşadığı ölüm korkusu nedeniyle kaçmaya karar verdiğini belirterek, kaçışını şöyle anlattı: “Eski üyelerle beraber sürekli yer değiştirerek bir yerlerde konaklamaya gidiyorduk. Grubumuzdaki diğer üst yetkili iki kişinin bölgeyi keşfe çıktıklarında bir fırsat buldum. Yanımızda bulunan sivil kıyafetleri alıp koşmaya başladım. Bölgeyi de çok az bildiğimden kendi-
mi en yakın yere attım. Sonra istediğim yere ulaştım.” O BINA HAYATIMI ÇALDI K.M, terör örgütüne katılmayı düşünen gençler için şu tavsiyelerde bulundu: “Şimdiki aklım olsa bırakın örgüte katılmayı, HDP binasının önünden geçmezdim. O bina geleceğimi ve hayatımı kararttı. Eğer hayatlarını seviyorlarsa geleceklerini düşünüyorlarsa devlete sığınsınlar. Orası hiçbir zaman çare değil sadece ölüm ve hapis. Tek kurtuluş yolu kalıp devlete millete hayırlı bir insan olmak.” DIYARBAKIR ANNELERI K.M, HDP il binası önündeki Diyarbakır annelerinin eyleminin çok haklı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Ailelerin yaptığı eylemin sonuna kadar arkasındayım. Umarım hiçbir evlat bu kötü niyetin arkasından gitmez. Aileler çocuklarına sahip çıksın!”
Afganlı selzedelere ilk yardım Türk Kızılay’dan n Türk Kızılay, Afganistan’ın başkenti Kabil yakınlarındaki Pervan vilayetinde yaşanan sel felaketinde mağdur olan ailelere gıda yardımında bulunan ilk yardım kuruluşu oldu. Yardım kolilerinin dağıtımı için bölgede bulunan Türk Kızılay Afganistan Delegasyon Başkanı Fatih Aytekin, yaptığı açıklamada, selin vurduğu Pervan vilayetine ulaşan ilk yardım
kuruluşu olduklarını ve arama kurtarma çalışmalarına destek verdiklerini söyledi. Hasar tespit çalışmaları yaptıktan sonra acil şekilde 1000 aileye gıda yardımında bulunduklarını ifade eden Aytekin, bu konuda çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Aytekin, Türkiye’nin iyi günde olduğu gibi kötü günlerde de Afgan halkının yanında yer aldığını kaydetti.
.
TÜRKIYE
T
rkısh NEWS PRESS
Malazgirt Milli Park Alanı’nda düzenlenen görkemli törende Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Salçuklu Sancağı hediye edildi.
DOĞU AKDENİZ MESELESI
Yardımcısı Fuat Oktay, TürC umhurbaşkanı kiye’nin Doğu Akdeniz’de kendi kıta sahanlığında, kendi ekonomik faaliyetlerini yü-
K T BAŞ AZGIR ILERINE İ: MAL HAM
T K E Ç T S E R
AN YUN
Bedel ödemeye
hazır olan gelsin
T
9
Oktay: Türkiye geri adım atmaz
ĞAN O D R AN E ’TEN
Malazgirt Zaferi’nin 949. yıl dönümünü kutlamasında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye artık sabrı sınanacak, test edilecek ülke değil. Yaparız diyorsak yaparız ve bedelini de öderiz. Varsa bedel ödeme pahasına karşımıza çıkmak isteyen buyursun gelsin, yoksa çekilsinler önümüzden, biz kendi işimize bakalım” dedi. ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Milli Park Alanı’nda düzenlenen Malazgirt Zaferi’nin 949. yıl dönümü kutlama programında konuştu. Ahlat’ta ecdadın mezarlarını ziyaretle başlayan ve gece geç saatlere kadar süren yoğun bir program icra ettiklerini belirten Erdoğan, Ahlat’ın sembollerinden biri olacak Gençlik Merkezi’ni açtıklarını, Okçular Vakfı’nın düzenlediği etkinlikte gençlerin maharetlerine şahit olma imkanı bulduklarını anlattı. Ahlat Cumhurbaşkanlığı Malazgirt etkinliklerine birlikte katılan Külliyesi’nde bölge valileriyle bir Başkan Erdoğan ve MHP Lideri Devlet araya geldiklerini anımsatan Erdoğan, “İnşallah bu tür toplantıla- Bahçeli, Han Çadırı’nda Zafer Toyu yaptı. rı her fırsatta tekrarlayacağız” dedi. Erdoğan, milletçe kenetlenilen niz’de de Ege’de, Karadeniz’de de hakkı olanı alacaktır. Biz nasıl kimdönemlerde büyük zaferler kazasenin toprağına, egemenliğine, çınıldığına işaret ederek, 1071’de karına göz dikmiyorsak, kendimiyaşananlara bakıldığında bu kaidenin bir tezahürünün görüldüğü- ze ait olanlardan da asla taviz vermeyeceğiz. Bunun için siyasi, ekonü söyledi. nomik, askeri bakımdan ne gereKORSANLAR İBRET ALSIN kiyorsa yapmakta kararlıyız. MuBizans’ın mirasının Fatih Sultan hataplarımızı kendilerine çeki-düMehmet Han ile birlikte Osmanzen vermeye, mahvolmalarına yol lı’ya geçtiğini vurgulayan Erdoğan, şunları dile getirdi: “Bizans’ın açacak yanlışlardan uzak durmaya davet ediyoruz. Türkiye’nin arvarisliğine bile layık olamayantık sabrı sınanacak, kararlılığı, imların bugün yine arkalarına Avrukanları ve cesareti test edilecek palıları alarak haksızlık, hukukbir ülke olmadığını herkesin görsuzluk, korsanlık peşinde koşmamesini istiyoruz. Yaparız diyorları tarihten ibret alamadıklarının işaretidir. Daha bir asır önce Ana- sak yaparız ve bedelini de öderiz. Varsa bedel ödeme pahasına kardolu’yu perişan bir şekilde terk şımıza çıkmak isteyen buyursun etmek zorunda kalanların şimdi gelsin, yoksa çekilsinler önümüzEge’de sahte kabadayılık peşinde koşması, mezarlıkta ıslık çalma den biz kendi işimize bakalım.” MALAZGİRT RUHU AYAKTA psikolojisinin tezahüründen başka Bu topraklarda bin yıldır karbir şey değildir. Korkunun eceşılaştıkları bütün badirelerden le faydası yoktur. Türkiye, Akde-
1 Eylül 2020
Malazgirt ruhuyla kurtulduklarını vurgulayan Erdoğan şöyle devam etti: “Çanakkale’yi geçilmez yapan da bu ruhtu, İstiklal Harbi’nde yedi düvele karşı bu ruhla galip geldik, 15 Temmuz destanını da işte bu ruhla yazdık. Bugün de farklı cephelerde azim ve kararlılıkla yürüttüğümüz mücadeleleri aynı ruha borçluyuz. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi çirkin kumpasa yönelirlerse yönelsinler her defasında milyonları karşılarında tek yürek olarak buldular. Çünkü biz bu toprakların emanetçisi değil, asıl sahibiyiz. Bin yıldır bu topraklarda kök salan kardeşlik, muhabbet ve dayanışma hukuku, tüm kışkırtmalara ve karanlık oyunlara rağmen sökülemedi, bundan böyle de sökülemeyecektir. Türkiye’ye yönelik ameliyat yapma hevesleri kursaklarında kalanlar, aradıkları fırsatı bulamayacaklardır. Siyasette, ekonomide, askeri alanda elde ettiğimiz her yeni başarı, geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlıyor.” YENI MÜJDELER YOLDA Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz rezervinin millete uzun zamandır ihtiyacı olan morali verdiğini hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “İnşallah yeni müjdelerle bu başarıyı çok daha ilerilere taşıyacağız. Malazgirt’te başlayan büyük yürüyüşümüzün bu önemli durağı ufkumuzu derinleştirmiş, umudumuzu güçlendirmiş, azmimizi bilemiştir. Rabbimizin önümüze açtığı bu hayırlı yolun bereketiyle artık geleceğimize daha güvenle bakıyoruz.”
rüttüğünü söyledi. Türkiye’nin haklarından geri atmayacağını vurgulayan Oktay, şunları dile getirdi: “Avrupa Birliği’nden hakkaniyet bekliyoruz. Bu hakkaniyet çerçevesinde de Türkiye’nin geri adım atmasını kimse beklemesin. Buna saygı duyulsun diyoruz. Ne yazık ki Avrupa’nın, Türkiye’nin lehine olan, Türk insanının lehine olan, bizim çıkarlarımıza olan hiçbir konuda yanımızda olmayı bırakın, tepki vermediğini pek hatırlamıyoruz. Her şeye kendi açısından, kendi çıkarları açısından da yaklaştığı için sizin çıkarınıza, milletimizin çıkarına olacak her şey bir şekilde tepki vermeyle başlıyor. AB kusura bakmasın uluslararası bir mahkeme değil, kimin haklı kimin haksız olacağını belirleyen bir mekanizma da değil. Biz de böyle görmüyoruz zaten. Doğu Akdeniz’de biz, kendi kıta sahanlığımızda normal kendi ekonomik faaliyetlerimizi yürütebiliriz. Kendi ekonomik faaliyetimizi yürütüyoruz. Bir İngiltere, bir Fransa, bir İtalya, bir Amerika, bir Rusya, bir Çin, bir başka ülke, kendi kıta sahanlığında kendi faaliyetlerini yürüttüğü zaman hiçbir ses çıkmıyor da Türkiye kendi kıta sahanlığında Doğu Akdeniz’de kendi gemisiyle kendi kaynaklarını araştırdığında niye kıyamet kopar, anlaşılır gibi değil.”
AĞUSTOS, TÜRK’ÜN ZAFER AYI
30 Ağustas Zafer Bayramı kutlu olsun Türk milletinin zafer dönemi olan M üslüman Ağustos ayında yüce Allah’ın bahşettiği 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 98. yıldönümü pandemiye rağmen tüm yurtta coşkuyla ve büyük bir gururla kutlandı. Milli mücadele için bir dönüm noktası olan Gazi Mustafa Kemal önderliğindeki şanlı zafer, milletimizin Anadolu’yu ebediyyen yurt edindiğinin şanlı bir nişanesi olarak zaferler kitabımızda parlıyor. Şanlı zaferin yıldönümü, Türkiye’nin yanı sıra yurtdışı misyonlarımızda ve yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de büyük bir coşkuyla kutlandı. Türkiye’deki bazı kutlamalar virüs salgınından dolayı iptal edilirken resmi kutlamalarda ise Başkan Erdoğan’ın önderliğinde devlet erkanının katılımıyla Başkent’te gerçekleştirildi.
INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 1 EYLÜL - 8 EYLÜL 2020 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR 99 c $ 1.29
99 c
Filiz Makarna Çeşitleri (500 gr)
Ülker Pötibör 3’lü (450 gr)
3 PAKET
$ 14.99 Yonca Ayçiçek Yağı (5 lt)
$ 3.99 Gürsoy Fındık Ezmesi (400 gr)
Doğanay Acı/Tatlı Şalgam (1 lt)
I
$ 5.99
99 c
Royles Çamaşır Suyu (5 lt)
ETI Cicibi Biscuits (172 gr)
$ 11.99 Ömür Beyaz Peynir (1.5 kg)
$ 4.99 Marmarabirlik Zeytin (800 gr)
www.facebook.com/gimasupermarket
31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599
T
TURKEY xx
rkısh NEWS PRESS Education Minister Ziya Selçuk (R) joins an online class in a school in Ankara, Aug. 31, 2020.
NEW SCHOOL YEAR OPENS
IN TURKEY - MINUS A
STUDENTS AT SCHOOLS t 9 a.m. on Monday, loudspeakers at schools across Turkey blared with the national anthem and melodies marking the start of classes. At some schools, teachers rang old-school bells. Some students longingly watched their schools from afar. Thus, Turkey officially opened a new school year like no other. Instead of classrooms, millions of students were at home, in front of TVs and computers watching distance education classes. They will be physically back at school on Sept. 21, amid strict measures against the coronavirus outbreak. The remote learning process is scheduled to continue until Sept. 18 via public broadcaster TRT’s Education Information Network (EBA) channels and live courses. In-per-
Turkey launched a new school year on Monday with millions of students participating in distance education classes before an expected switch to in-person classes a few weeks later.
son classes will start “gradually” a few days later, according to authorities, and a “diluted” model will be applied where school hours are rearranged to reduce the number of students in classrooms at any given time. EBA Support Points were also set up in several provinces to help students without access to the internet. Students can attend live classes in those centers furnished with computers. Remote education classes will focus on last school year’s curriculum to help students to get familiar with the classes they missed and prepare them for in-person classes. National Education Mi-
nister Ziya Selçuk was at a primary school in the capital Ankara to mark the beginning of the school year and rang a bell there. “I am inside a classroom at the beginning of a new school year without students for the first time. This is very sad. I know students want to return to the school, but we can’t do it as long as there is a risk,” he told reporters. Later speaking at an event in Ankara, Selçuk said Turkey had a platform to provide live classes for about 1 million students. He said that with EBA, they also had the opportunity to see whether Turkey can implement a hybrid education model of in-person and online classes.
Turkey to launch pilot scheme for e-hearings
T
urkey will launch a pilot scheme for its electronic hearing system in the new judicial year, Justice Minister Abdülhamit Gül said Monday. “The new judicial year will be a period in which the ‘e-hearing,’ whose testing process is continuing with success, will be practiced as part of a pilot scheme and expanded,” Gül said in a statement ahead of the legal year set to begin Tuesday. In June, Gül attended a test run of an ehearing platform at an Ankara courthouse. The process will allow lawyers to attend hearings via videoconference on Turkey’s National Judiciary Informatics System (UYAP).
More fish in the sea due to outbreak
as fishing season opens in Turkey n Turkey is set to lift a ban on fishing Tuesday, marking the start of the traditional fishing season. Prior to the opening of the season, experts said the fish population at Turkey’s seas has increased due to a lack of fishing activities and lower pollution levels during the COVID-19 pandemic. 2020 has so far been disappointing for fishermen, whose busines-
ses came to a halt because of the pandemic before the annual ban officially started on April 15. As they put the final touches on their repaired nets, fishermen are optimistic about a more prosperous season. “It is good that seas were calmer, more peaceful for the fish. I believe it will be an abundant season, especially for bonito,” İbrahim Şen, a fisher in Istanbul, told.
1 September 2020
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN @ikalin1
Failed states, weak governments: A global threat
T
he rise of ISIS in Iraq and Syria, the Paris attack on Jan. 7, the Boko Haram terrorism in Nigeria or the al-Shabab threat in Somalia, among others, have once again unveiled the fragile nature of the current global order in the face of local and international terrorism. There are many reasons for the spread of terrorism but one key factor is the fact of weak and failed states. A failed state is usually defined as one that is unable to provide security and basic services to its citizens. The absence of a strong central authority creates acute problems not only for the citizens of that country but also for its neighbors. Afghanistan and Pakistan blame each other for lawlessness and terrorism along their shared borders but the fact is that both states, though at varying degrees, fall short of establishing order and security over all of their territories. Poverty, illiteracy, geographical challenges and tribal/ communal loyalties make it difficult for such states to enforce the law. The danger which the weak and failed states pose to regional and global order becomes multiplied with the globalization of local problems. The absence of functioning government institutions paves way for disorder, illegality and terrorism. The most devastating consequence is the loss of trust in the state and the rule of law. From Somalia and the Democratic Republic of Congo to Sierra Leon and Haiti, the problems of weak and/or failed state are augmented by the unhelpful policies of regional and global actors. Since the 1990s, an estimated number of 10 million people, most of them civilians, have been killed in wars in and among failed states across the globe. Compared to individual terrorist attacks that capture the attention of world media once in a while, the incidents of death and devastation related to weak and failed states is enormous by any measure. Since the Arab popular revolts began in 2011, a new problem has arisen: governability. About half a dozen states in the Arab world today are either without a strong governing body or run by weak and fragmented governments. In Syria and Libya, state institutions have collapsed, leading to civil war and internecine fighting. In Yemen and Somalia, the central government is extremely weak and unable to assert its authority. Iraq is seeking to recover but about one-third of its territories is controlled by ISIS. Lebanon has hardly had any strong governing body since the end of the civil war. Outside the Arab world, countries such as Haiti, the Central African Republic and Bangladesh, while each having its own unique circumstances, are stuck in the danger zone of failing states. The citizens of those countries suffer the consequences of insecurity, lawlessness, poverty and internal fighting. But the danger extends to
regional and global order. The current global order depends on individual nation-states to establish peace and security in its own territories. Failure to do so cripples both the regional and global order. The impact of weak and failed states cannot be overstated in the rise, finance and spread of terrorism. ISIS has become a powerful terrorist organization because of the suicidal policies of the Assad regime that turned ungoverned Syrian territories into a breeding ground for militants. The lack of a strong central government in Iraq, coupled with Maliki’s divisive and sectarian policies, has enabled ISIS to control key strategic territories of Iraq. Terrorists do not necessarily come from failed states only. Homegrown terrorism in wealthy nations is the result of a complex set of social, economic and political factors. But one thing is clear: where state institutions fail, terrorist groups and warlords fill in the gap. This makes international aid, among others, an extremely difficult work. International donors commit money but in most cases they are unable to deliver because of the absence of proper counterparts in those countries. In the face of failed states and weak governments, responsible political figures, civic communities and religious leaders cannot change the course of events in their countries. Those in the West who accuse Muslims of not condemning terrorism simply miss out on this fundamental fact. Religious figures and community leaders do condemn violent extremism and terrorism but they suffer from the same consequences of weak and failing states. The legacy of colonialism, local/ national problems and the structural injustices of the current global order have contributed to the rise of failed states in the 21st century. Divisive and self-centric policies of powerful states and non-state actors are exasperating the problem. Capacity-building and institution development is key to overcoming the deepening problem of governability or lack thereof. It is important to provide help with an integrated strategy and with full consideration for local sensitivities. Sustainability and, patience and steadfastness are also critical. There are two other elements here. The first is investing in human development rather than “show-andtell” projects. The second, related to the first, is to establish a system in which locals take the lead and come to own the projects. This is not an easy task and many attempts have been made before. But there is no alternative to establishing order and security. This is a global priority on which states and organizations should put aside their narrow political agenda and work together. > Source: Daily Sabah / FEB 03, 2015
: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER
TURKEY
TURKISHAIRLINES.COM
T
.
EKONOMI
rkısh NEWS PRESS
100 bin ziyaretçi ağırlayacak
1 Eylül 2020
ÇALIŞANIN DÜNYASI
MURAT ÖZDAMAR
Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au
Ölüm aylığı kimlere bağlanır
5
T
Türkiye’nin en önemli ekonomik ve ticari etkinliklerinden MÜSİAD EXPO Fuarı bu yıl 18-21 Kasım tarihlerinde ilk kez TÜYAP İstanbul Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Başta, Enerji, Bilgi Teknolojileri, Makine ve Gayrimenkul sektörleri olmak üzere, 24 farklı sektöre ev sahipliği yapacak fuarın, teması ise “Sinerji Burada” olacak. Fuara 100 bin ziyaretçi bekleniyor. ürkiye’nin küresel ölçekte en yaygın ve büyük sermaye platformu MÜSİAD, Türkiye’nin en büyük fuar organizatörü TÜYAP ile güçlerini birleştirerek ülke ticaretine önemli bir katkı sunmayı hedefliyor. Ülkemizin bölgesinde etkin ve global düzeyde saygın bir konumda yer alması adına çalışmalarını sürdüren MÜSİAD, Türk iş dünyasının dünya pazarlarındaki etkinliğinin artırılması amacıyla iki yılda bir düzenlediği MÜSİAD EXPO Fuarını, bu yıl ilk kez TÜYAP İstanbul Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirecek. DEV EV SAHİBİ 4 gün boyunca devam edecek fuarla eşzamanlı olarak birçok konferans, panel, ülke sunumları, bölgesel forumlar ve ikili iş görüşmeleri de düzenlenecek. MÜSİAD EXPO Fuarı, her yıl olduğu gibi bu yıl da Uluslararası İş Forumu- International Business Forum (IBF) programına ev sahipliği yapacak. Başta Ortadoğu ve Afrika Bölgesi olmak üzere, tüm dünyadan saygın iş insanlarının katılımlarıyla düzenlenecek forumda, iş, siyaset ve akademi dünyasının öncü isimleri fikirlerini paylaşacak. ÜYELERE ÇAĞRI MÜSİAD ile TÜYAP iş birliğinde düzenlenecek fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, COVİD-19 pandemisinin de etkisiyle dünyada ekonomik bir durgunluk yaşandığına dikkat çekti. Ekonomi yö-
ABDURRAHMAN KAAN
netimimizin doğru ve yerinde hamleleriyle pandemi sonrasında Türkiye’nin cazibe merkezi olmasını beklediklerini ifade eden Kaan, tüm dünyadan yüzlerce iş insanının katılımlarıyla düzenlenecek MÜSİAD EXPO Fuarının bu yönüyle bir kez daha önem kazandığını dile getirdi. PANDEMİ FIRSATI Kaan, “MÜSİAD EXPO, imalat, yatırım, ihracat anlayışıyla çalışan, inanmış MÜSİAD üyeleriyle ekonomimizin itici gücü olacak. Bu atılımda MÜSİAD üyelerimizin fuara katılarak Türkiye’nin geleceğinde yer alma fırsatını kaçırmayacaklarına inanıyorum” diye konuştu. MÜSİAD EXPO’nun fikir ve hedeflerini hayata geçirmek isteyen yerli ve yabancı işadamları için bulunmaz bir fırsat olduğunu kaydeden Kaan, pandeminin sona ermesiyle Türkiye’nin dünyanın üretim üssü olacak potansiyel ihracat ilişkilerinin kurulacağına ve fuarın da bu noktada önemli katkılarının olacağına inandı-
ğını vurguladı. Kaan son olarak “MÜSİAD EXPO 2020 Fuarımıza, şirketlerini büyütmek ve yeni pazarlar bulmak isteyen tüm üyelerimizi ve iş insanlarımızı bekliyoruz” çağrısında bulundu. 24 SEKTÖR, 400 FIRMA MÜSİAD EXPO ile ilgili konuşan MÜSİAD Global Üst Kurulu Başkanı Adnan Bostan ise, şu bilgileri verdi: “18-21 Kasım tarihlerinde düzenleyeceğimiz fuarımıza, 100 bin kişiye yakın bir ziyaret gerçekleşmesini hedefliyoruz. Bu yılki fuarımız yaklaşık 10 bin ikili iş görüşmesine ev sahipliği yapacak. 50 ülkeden 400 Yabancı Alım Heyeti ile İSO İlk 500 ve İkinci 500 Satın Alma Heyetleri de fuarımızda yer alacak. Fuarımıza 24 sektörden 400’ün üstünde firma katılacak. Fuara ayrıca 124 ülkeden ziyaretçi gelmesini öngörüyoruz. 30 ülkeden üst düzey katılım olacak.” TEDBİRLER ALINDI Alınan sağlık önlemleri hakkında bilgi veren TÜYAP Fuarcılık Genel Müdürü İlhan Ersözlü de, şunları söyledi: “Sağlık Bakanlığı ve yetkili mercilerin gerekli gördüğü tüm tedbirler alınmış durumda. Fuar alanımız sosyal mesafeye uygun olacak şekilde fiziksel olarak yeniden düzenlendi. Tüm katılımcı ve ziyaretçiler hassas kontroller sonrasında içeri girebilecekler. Fuar alanı içinde temassız teknolojiler kullanıma sunulacak. Yoğunluk kontrolü ve dezenfeksiyon işlemleri için ise özel ekipler görev yapacak.”
13
510 Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine göre emekli maaşı almakta iken ölenlerle ölüm aylığı bağlanmasına yetecek kadar prim ödemesi bulunan sigortalının ölümü halinde hak sahibi kişilere ölüm aylığı bağlanır. Kanunun hak sahibi olarak nitelendirdiği aile bireyleri yani ölüm aylığı bağlanacak kişiler kimlerdir. Hak sahiplerinin ilki ölenin eşi yani dul kalan karısı ya da kocasıdır. Dul eşe yeniden evlenmediği sürece ölüm aylığı bağlanır. Dul eşin sigortalı çalışması veya emekli maaşının bulunması da ölüm aylığı almasına engel değildir. Dul eşin aylık hissesi yüzde 50 oranındadır. Ancak dul eşin sigortalı çalışması yoksa ve kendisine bağlanmış emekli maaşı da yoksa başka aylık alan çocuk olmaması şartıyla ölüm aylık hissesi yüzde 75 olmaktadır. İkinci sıradaki hak sahibi kimseler ölen sigortalının çocuklarıdır. Kız çocuklar: Evlenmemesi, boşanmış olması ya da dul kalmış olması ölüm aylığı bağlanması için ilk şart olup bu şartlara ilave sigortalı olarak çalışmaması da aylık bağlanabilmesi için aranan bir diğer şarttır. Ancak orta öğrenim gören için 20 yaşına yüksek öğrenim gören için 25 yaşına kadar olan dönemde SSK’lı çalışmak ölüm aylığı almaya engel değildir. Erkek çocuklar: Erkek çocuklara 18 yaşına kadar ölüm aylığı ödenir. Erkek çocuklardan orta öğrenim
görenler 20 yaşına yüksek öğrenim görenler ise 25 yaşına kadar ölüm aylığı alma hakkına sahiptir. Malül çocuklar: Ölenin malul çocuklarının evlenmesi ölüm aylığına engel değildir. Malül çocuk sigortalı çalışmama ve kendi emekli maaşı bulunmama şartı ile ölüm aylığına hak kazanır. Çocukların aylık hissesi yüzde 25’dir. Ancak aylık alan çocuğun annesi sonradan evlenme veya ölüm nedeniyle aylıktan çıkmışsa çocukların ölüm aylık hissesi yüzde 50 olmaktadır. Anne ve baba: Anne ve babaya artan bir hisse yoksa ölüm aylığı bağlanmaz. Ancak 65 yaşından büyük anne ve baba için artan hisse olmasa da ölüm aylığı bağlanır. Ancak anne ve babaya ölüm aylığı bağlanabilmesi için iki şart aranır. Bunların ilki annenin veya babanın kendi emekli maaşının bulunmamasıdır. İkinci şart ise kişi başına düşen gelirinin asgari geçim indirimi hariç net asgari ücretin altında (2100 TL) kalmasıdır. Anne ve babaya aylık bağlanacaksa her birinin hissesi yüzde 12,50’dir. Sadece birine aylık bağlanırsa aylık hisse bu kez yüzde 25 olmaktadır. Tek bir kişi veya iki kişiye ölüm aylığı bağlanıyorsa normal hisseden bağımsız bir de en düşük aylık uygulaması yapılmakta ve hissenin üzerinde aylık ödenmektedir. Bu uygulama nedeniyle ölüm aylığı bazen sigortalının aylığının yüzde 100’üne kadar çıkabilmektedir.
Maaşı hesaplatmak mümkün SORU: Ben şu an 1725 TL emekli maaşı alıyorum. Eşimden ayrıldım, bir kızım var. Ben vefat etsem kızıma benim aylığımın ne kadarlık kısmı kalır. > Aliye S. CEVAP: İlk defa 1.1.2000 tarihinden önce sigortalı olup emekli maaşı bağlananların tek bir aile efradına maaş bağlanacaksa şu an için en
düşük maaş 1.862 TL’dir. Ancak ödenecek ölüm aylığının sigortalı aylığını geçmeme kuralı var. Buna göre kızınıza bağlanacak aylık size ödenen aylığın tamamıdır. Yani kızınızın ölüm aylık hissesi her ne kadar yüzde 50 olsa da ödenen aylık sizin aylığın tamamı olacak. Sadece bayram ikramiyeleri 1000 TL tutarın yüzde 50’si 500 TL olacak.
Resen emeklilikte ikramiye farkı ödenir SORU: Memurum. Kasım ayında 65 yaşımı dolduruyorum. Kasımı beklersem resen emekli oluyorum. Şimdi emekli olsam kaybım olur mu? > Cemil N. CEVAP: 65 yaşına gelince resen emekli olanlara, sonraki dönemdeki memur maaş katsayı artışına bağlı
oluşan fark kadar yani emekli zammı oranı nispetince ikramiye farkı ödenir. Bu nedenle resen emekliliği beklemeniz menfaatinize olur. Çünkü ocak 2021’de yaklaşık yüzde 4-5 kadar ikramiye farkı alacağınız olur. Kendiniz istekle emekli olsanız bu fark ödemesi söz konusu olmaz.
Tek çocuk miras maaşın hepsini alır SORU: Ben şu an 1725 TL emekli maaşı alıyorum. Eşimden ayrıldım, bir kızım var. Ben vefat etsem kızıma benim aylığımın ne kadarlık kısmı kalır. > Aliye S. CEVAP: İlk defa 1.1.2000 tarihinden önce sigortalı olup emekli maaşı bağlananların tek bir aile efradına maaş bağlanacaksa şu an için en düşük maaş 1.862
TL’dir. Ancak ödenecek ölüm aylığının sigortalı aylığını geçmeme kuralı var. Buna göre kızınıza bağlanacak aylık size ödenen aylığın tamamıdır. Yani kızınızın ölüm aylık hissesi her ne kadar yüzde 50 olsa da ödenen aylık sizin aylığın tamamı olacak. Sadece bayram ikramiyeleri 1000 TL tutarın yüzde 50’si 500 TL olacak.
ILYAS KALAYCI ’yı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Bizi bu acılı günde yalnız bırakmayan dost ve akrabalarımıza, Türk toplumuna teşekkür ediyor, Büyüğümüze Allah’tan rahmet diliyoruz.
DULLAK AILESI
ILYAS KALAYCI ’yı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Bizi bu acılı günde yalnız bırakmayan dost ve akrabalarımıza, Türk toplumuna teşekkür ediyor, Büyüğümüze Allah’tan rahmet diliyoruz.
SOYVERMIŞ AILESI
Canımız Babamız “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciûn”
ILYAS KALAYCI ’yı
kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Sevgili Babamıza Allah’tan rahmet diliyoruz, mekanın cennet olsun. Bizi bu acılı günde yalnız bırakmayan dost ve akrabalarımıza, Türk toplumuna teşekkür ediyoruz. EŞİ: MELAHAT KALAYCI ÇOCUKLARI: ERDINÇ, İSMAIL KALAYCI, KUMRIYE TÜRK GELINLERİ: AYFER, EYLEM KALAYCI DAMADI: İBRAHİM TÜRK ve BÜTÜN TORUNLARI
ILYAS KALAYCI ’yı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Bizi bu acılı günde yalnız bırakmayan dost ve akrabalarımıza, Türk toplumuna teşekkür ediyor, Büyüğümüze Allah’tan rahmet diliyoruz.
ÇIFÇI AILESI
TAZIYE VE TEŞEKKÜR Sevgili bacanağım ve dostum
TURAN BAĞATUR’u
kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Başta eşine, kardeşlerine, akrabalarına, dost ve sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Bu acı günümüzde taziyemize şahsen gelen, Türkiye’den ve Avustralya’nın çeşitli yerlerinden arayıp bizleri teselli eden herkese tek tek teşekkür ederim. Mekanın cennet, yattığın yer nurla dolsun Amin...
Nurettin Karataş ve Ailesi
TAZİYE “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciûn”
ILYAS KALAYCI ve TURAN BAĞATUR’un vefatlarını derin üzüntüyle öğrendik. Kendilerine Cenab-ı Allah’tan rahmet; kederli ailelerine, akrabalarına, dostlarına, sevenlerine ve Türk Toplumuna başsağlığı dileriz.
T
rkısh MEDIA GROUP
T
WORLD
rkısh NEWS PRESS
1 September 2020
17
TARIH & EDEBIYAT
SINEM TASLAK sinem.taslak@gmail.com
OSMAN III
S
ultan Osman III was born on January 2, 1639. His father is Sultan Mustafa II, his mother is Sehsuvar Sultana. he succeeded the throne at the age of 56. Because he lived a prisoner’s life in the palace, he was nervous by the character. But, he was a gracious and merciful sovereign. Sultan Osman III hated music and the musician, he sent away all the musicians from the palace. Because he did not want to come across with the female servants he wore iron heeled shoes. All the female servants were hiding as they heard the sound of his heels. He reigned for nearly three years, he changed his grand vizier for seven times. It is known that he went in public by disguising himself. He died on October 30 1757 because of a boil in his body. He was buried near the tomb of Sultan Mahmoud. Osman III’s first activity was to choose the ones to work with. During his reign, the changes he made in high-level government duties, especially Grand Vizier, can be considered as attempts to reduce the extremely weighted role of the charitable authority in the previous sultan’s era. In the severe storm of March 1756, an Egyptian galleon ran ashore in Kumkapi at dusk. Due to the storm, 600 passengers could not be evacuated. The sultan, who came to the shore, took all the passengers by bringing barges from the shipyard. He ordered the construction of a lighthouse in Ahırkapı to prevent such incidents. According to Baron de Tott, Osman III was an angry and modest type of ruler. The first procession of his enthronement was held on 14 December 1754. The historians of
that time didn’t write the events that happened in the empire because of the severe and freezing cold of January 1755. Osman was responsible for a firman in 1757, that preserved the Status Quo of various Holy Land sites for Christians, Muslims, and Jews. In the second year of his reign, Osman lost his mother Şehsuvar Sultan, who had been in contact with his religiousness. Then, the biggest prince, Mehmed died of illness of 22 December 1756. According to the sources, the funeral of the prince, controlled by the quarry, grand vizier and sheikh al-Islam, was made with a large congregation attended by 5000 people. The news of contemporary works that the prince was poisoned and killed by the initiative of Köse Mustafa Pasha, the next sultan of the third sultan, Köse Mustafa Pasha. It is noted that in this period, provisions were sent against
S ESI
HAFTANIN KELIM
Eylül
n Her eylül yeni bir başlangıçtır. Yeni umutlara, yeni hayallere, güzel günlere ve bir şeylerin değişeceğin göre. İyi eylüller… > Kaynak: Hikmet Anıl Öztekin
banditry in Anatolia and Rumelia, and especially the movements of headless beams, and that the sultan was also interested in these issues. Some measures were taken against the tribes of Bozulus and Cihanbeyli, the Armenians due to the turmoil in Iran, the bandit around Erzurum and Sivas, and the famous leader Karaosmanoğlu Hacı Mustafa Ağa was captured and executed, and his head was brought to Istanbul on 5 December 1755. Architecture Osman is famous for building Nuruosmaniye Mosque, whose construction started during the reign of Mahmud I. Nuruosmaniye Complex, also known as Osmaniye for a while, consisted of three schools, madrasahs, production, library, mausoleum, temporary room, mesh house, fountain, fountain, inn and shops. Osman built a new neighborhood in 1755-56 where Üsküdar Palace and Garden was located, along with its houses and shops, and built the Ihsaniye Mosque and its masjids, both of which stand today as İhsaniye. Osman III contrived a fountain in his name in 1755-56 and the fountain was destroyed after 122 years after its construction. Death He died on the night of 30 October 1757. In the early morning, his cousin’s ceremony was held and his cousin Mustafa III was placed on the throne. The new sultan ordered Osman to be buried in the New Mosque Mausoleum, not in Nuruosmaniye. > Source: https://en.wikipedia. org/wiki/Osman_III; http://www. theottomans.org/english/family/ osman3.asp
ABDULHAMID I
ultan Abdulhamid I was born in 20th of March, 1725, in Istanbul. His father is Sultan Ahmed III and his mother is Rabia Semi Sultana. His mother had taken care of his education. He studied history. He learnt calligraphy. He was a gracious and religious ruler. He traced a reform policy. He followed the governmental administrations closely. He worked with brilliant statesmen. When he came to the throne, the army asked for gratuity, and the sultan claimed that; “there is no longer gratuities in our treasury, all of our soldier sons should learn”. Sultan Abdulhamid I firstly, involved in restoration of the military system. He established modern schools. He tried to renovate the yeniceri corps and the
naval forces. He established a new artillery troop. He made a census in the Yeniceri corps. Halil Pasha was leading this reform movement. But, his opponents complained about the Pasha to the sultan and he was executed. Instead of all his failures, Sultan Abdulhamid I was regarded as the most gracious sultan of the Ottomans. He administered the fire brigade during the fire in 1782, in Istanbul and he won the admiration of his people. He was so religious and gracious that he was called “Veli” (saint). Sultan Abdulhamid I reigned for 15 years, 2 months, 17 days. He died in 1789, in his 64th year. He was buried in Bahcekapi, to the tomb he had built for himself. > Source: http://www.theottomans. org/english/family/abdulhamid1.asp
Baltic states impose travel bans on Belarus’ Lukashenko, 29 officials Latvia and Estonia imposed travel L ithuania, bans on President Alexander Lukashenko and 29 other Belarusian officials Monday, jumping into action to impose sanctions before the rest of the European Union. The three Baltic states have led calls for the West to take firmer action against Lukashenko, who is accused by opponents and the West of rigging an election to prolong his 26-year rule. The sanctions are aimed at officials the three Baltic states accuse of vote-rigging and playing a role in violence against protesters since the Aug. 9 election. Lukashenko’s inclusion in the lists sends a message to other European countries that have been reluctant to back measures against him personally. “We said that we need peaceful dialogue and agreement between the regime and society, but we see that the regime is not ready for that,” Lithuanian President Gitanas Nauseda said. “We see that we need to move forward and to show an example to other countries.” The EU has been working on its own list of individuals in Belarus to target with similar sanctions, but Western countries have mostly been cautious, wary of provoking intervention from Russia. The three small Baltic states are in the EU, and Lithuania and Latvia border Belarus. Lithuania has been hosting opposition candidate Sviatlana Tsikhanouskaya, who fled there after the election her supporters say she won. Tsikhanouskaya will speak to the U.N. Security Council on Friday at Estonia’s invitation, her spokesman said. Meanwhile, Lukashenko discussed plans for a referendum on constitutional reforms on Monday. He has twice before held such referendums, pushing through changes that strengthened the role of the president. On Monday, he acknowledged the country’s “somewhat authoritarian system.” Russia has backed constitutional reforms in neighbor and close ally Belarus after President Putin in July pushed through reforms allowing him to serve more terms. Meeting the chairman of the Supreme Court, Lukashenko said that experts were discussing changes, including more independent courts, while he said this was not needed. “I’m ready to argue with anyone that the most independent court is in Belarus. No one should laugh,” he said. Lukashenko, elected democratically in 1994, held a referendum on changes including constitutional reforms in 1996. These included giving the president greater powers on appointing judges including the chair of the Constitutional Court. A controversial constitutional referendum was held in 2004, allowing the president to serve three terms instead of two as before. Lukashenko said that going back to the 1994 Constitution as the opposition wants would not move the country forward.
PAZARTESI
Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Bilge Başafacan ÇAY MOLASI
. . T rkıye’nın
SESİ RADYOSU info@turkishmedia.com.au 1300 917 566
CUMA
Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE
I CUMARTES
SALI Ergül Uybadın Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
ÇARŞAMBA
TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu Ortak Yayını ÖZEL PROGRAMLAR
PERŞEMBE
TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu Ortak Yayını ÖZEL PROGRAMLAR
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası Perşembe ve Cuma geceleri saat 22-24 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600
T
rkısh
Sülhan Yılmaz Gülten Akbar HAYATA DAIR
PAZAR
Zafer Uyanık Cem Birben MUHABBET ZAMANI
SATURDAY0 16.00-17.0
Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic
THE SOURCE
ÇARŞAMBA
@turkiyeninsesiradyosu
MEDIA LIMITED
MURAT ŞIRIN
ELIF AYDIN
ÜMIT UYAR
MELBOURNE’IN SESİ
T ZAMANIN TANIĞI rkısh NEWS PRESS
.
NOSTALJI
1 Eylül 2020
19
IZMIR
. I R E L E L U K T A A S ANTALYA
ERZURUM
Türkiye’nin tarihi ve kültürel hazineleri arasında yer alan birbirinden güzel saat kuleleri, kentlerin simgeleri olarak zamana tanıklık ediyor... İcadıyla adeta devrim yapan saat, küçülüp evlere ve ceplere girmeden, kollara takılmadan önce kent meydanlarında herkesin rahatlıkla görebileceği büyüklükte bulunuyordu. Şehirlerin en çok ilgi gören mimari eserleri arasında yer alan yapılar, sizler için havadan görüntülendi...
KAYSERI
T
ürkiye’nin tarihi ve kültürel zenginliklerinden saat kuleleri, kentlerin simge yapıları niteliğiyle ilgi görüyor. Zengin doğa ve bitki örtüsüne ev sahipliği yapan Türkiye coğrafyası, eşsiz tarihi ve kültürel zenginlikleri barındırıyor. Saat kuleleri de zengin mirasın nadide örnekleri arasında yer alıyor. İcadıyla adeta devrim yapan saat, küçülüp evlere ve ceplere girmeden, kollara takılmadan önce kent meydanlarında herkesin rahatlıkla görebileceği büyüklükte ve yükseklikte bulunuyordu. ŞEHİRLERİN SİMGELERİ Ülkenin pek çok kentinde yer alan, görenleri kendine hayran bırakan saat kuleleri, şehirlerin en çok dikkati çeken mimari eserleri olarak asırlardır zamana tanıklık ediyor. Bulundukları kentlerin simgeleri haline gelen saat kulelerinden bazıları, havadan görüntülendi. KONAK MEYDANI’NIN SÜSÜ Kentin simgesi olan İzmir Saat Kulesi, Osmanlı padişahı Sultan 2. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yıl dönümü kutlamaları dolayısıyla inşa ettirildi. İzmir Valisi Kıbrıslı Kamil Paşa, oğlu Bahriye Mirlivası Said Paşa ve Belediye Reisi Eşref Paşa’dan oluşan komisyon tarafından yaptırılan 25
NIĞDE
TOKAT
metre yüksekliğinde 4 katlı ve sekizgen planlı kule meydanı süslüyor. ANTALYA, NIĞDE VE ERZURUM “Turizmin başkenti” Antalya’da, Kaleiçi’nin giriş kapısı alanı olan Kalekapısı bölgesindeki saat kulesi, kentin silüetini oluşturan en önemli eserler arasında gösteriliyor. 9. yüzyılda Doğu Roma (Bizans) döneminde inşa edilen beşgen burç, 2. Abdülhamid’in saat kulelerini önemsemesi üzerine 20. yüzyılın başlarında, kare şeklinde yeni tarihi taşlar eklenerek saat kulesine çevrildi. ABDÜLHAMID’IN SAAT MERAKI Niğde’deki Alaeddin Tepesi’nde iç kalenin güneybatı köşesindeki burcun yarısı yıkılıp içi doldurularak üzerine, 1901-1902 yıllarında Sultan 2. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yıl dönümünde Ziya Paşa tarafından saat kulesi yaptırıldı. Dıştan minare görüntüsünde olan saat kulesinin, kaidesi ve gövdesi, ongen planlı olarak inşa edildi. Erzurum’da İslami döneme ait en eski eserlerden biri sayılan saat kulesi, 12. yüzyıl ortalarında Saltuklu Hükümdarı Ebu’l Kasım tarafından iç kale mescidine minare olarak hazırlandı. İç kalenin güneydoğu köşesinde sur duvarına bitişik olarak
BILECIK
YOZGAT
yükselen yapının kaidesi kesme taştan, gövdesi tuğladan silindirik şekilde yaptırılarak şehre kazandırıldı. 1881’de saat yerleştirilerek “saat kulesi” ve aynı zamanda gözetleme kulesi olarak kullanılmaya başlanan 11,5 metre yüksekliğinde, pişmiş tuğladan, kufi karakterde kitabesi bulunan yapıda, saatin konulduğu ahşap kule ve üst mimarinin Batılı üslupta olması dikkati çekiyor. MIMARIYE RENK KATIYORLAR Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan saat kulesi de Sultan 2. Abdülhamid’in emriyle 1906 yılında
EDIRNE yaptırıldı. Tavlusunlu Salih Usta’nın inşa ettiği, kesme taştan kare planlı saat kulesinin içi ise silindir şeklinde. Mekanizması Almanya’dan getirilen 10 metre yüksekliğindeki kulenin çinkodan yapılmış çatısında bir de rüzgar gülü bulunuyor. Tevfikzade Ahmet Bey’in belediye başkanlığında 1908 yılında Şakir Usta tarafından yapılan Yozgat Saat Kulesi, şehir merkezinde yer alıyor. Heybetli ve asırlık saat kulesi, zemin kat ve çanların bulunduğu kısımlarla 7 kattan oluşuyor. Kesme taşlarla inşa edilen saat kulesinde, cepheye yerleştirilmiş 4 saat yer alıyor. ROMA’DAN OSMANLI’YA Roma Kralı Hadrianus tarafından kurulan Hadrianopolis’i çevreleyen surların 4 köşesindeki kulelerden biri olan Makedonya Kulesi, Edirne’de o dönemden günümüze ulaşan tek örnek olarak varlığını koruyor. Edirne valilerinden Hacı İzzet Paşa’nın 1866-1867 yıllarında kule üstüne yaptırdığı ahşap katlar ve koydurduğu saatler sonrasında “Makedon Saat Kulesi” olarak anılmaya başlanan kule, 1953’teki depremde büyük hasar gördü. Kule, restore edildikten sonra müze ve ören yeri olarak açılacak. ASIRLIK SAAT KULELERI Tokat’ın Behzat Bulvarı üzerinde bulunan saat kulesi de 2. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yıl dönümünde halkın yardımlarıyla mutasarrıf Bekir Paşa ve Belediye Reisi Mütevelli oğlu Enver Bey tarafından yaptırıldı. Kentin her yerinden görülecek şekilde kesme taştan yapılan 33 metre yüksekliğindeki saat kulesi, adeta zamana meydan okuyor. Bilecik’te ise1907 yılında Ertuğrul Mutasarrıfı Musa Kazım Bey tarafından inşa ettirilen saat kulesinin yüksekliği 15 metre. Kule, İstasyon Caddesi’nde bulunan günümüzde belediye hizmet binası olarak kullanılan idadi mektebinin yakınında yer alıyor.
20
1 Eylül 2020
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655
T
rkısh NEWS PRESS
..
SERI ILAN
9748 1131
HİZMET İSA TOPLUMUMUZAMIŞTIR VERMEYE BAŞLA
Lokantada TEMIZLIK işi arıyorum Kebab dükkanında temizlik üzerine iş arıyorum. 5 senelik tecrübem var. SAID: 0411347086
(kahve, çay, kola hariç)
2x3 m Orta Halı $ 50 (Başlayan Fiyatlarla) Ustasından ses, saz ve müzik dersleri verilir, ayrıca enstrüman satılır. Zafer Uyanık 0457 133 254
T
Ç YASAM
rkısh NEWS PRESS
1 Eylül 2020
21
HALIME’NIN AZMI SINIR TANIMIYOR Bizim çocuklar sıcacık yatakları, özel odaları beğenmezken Şırnaklı Halime azmiyle dünyaya örnek oluyor. Şırnak’tan ailesiyle Hakkari’deki Berçelan Yaylası’na gelen genç kız, yemek pişirmekten koyun sağmaya, peynir ve tereyağı yapımından yeğenlerinin bakımına kadar her işe koşturuyor. Ahi Evran Üniversitesi 3. sınıf öğrencisi Halime İlçin, çalışarak hem eğitim masraflarını karşılıyor hem de ailesine yardımcı oluyor...
Çadırdan üniversiteye... E
ğitim masraflarını karşılamak ve ailesine yardımcı olmak için Şırnak’tan Hakkari’deki Berçelan Yaylası’na gelen üniversite 3. sınıf öğrencisi Halime İlçin, zorlu yayla yaşamına rağmen her işe koşturuyor. İdil ilçesinde yaşayan 21 yaşındaki Halime İlçin, hayvancılıkla uğraşan ailesiyle yaylalarda çalışırken hayali olan üniversiteyi kazanmak için de okula devam etti. GİRDİĞİ İLK SINAVDA ÜNİVERSİTEYİ KAZANDI Azimle çalışan ve derslerini ihmal etmeyen İlçin, 3 yıl önce girdiği sınavda Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü’ne yerleşerek emeklerinin karşılığını aldı. Üniversite hayatına başarılı bir şekilde devam eden Halime, eğitim masraflarını karşılamak ve ailesine yardımcı olmak için yaz aylarında yaylalara çıkarak, hayvancılıkla uğraşan anne, baba ve ağabeylerine yardım ediyor. KOYUNLARI SAĞIYOR, ÇOCUKLARA BAKIYOR Bu yıl ailesiyle Hakkari’deki Berçelan Yaylası’na gelen genç kız, burada yemek pişirmekten koyun sağmaya, peynir ve tereyağı yapımından yeğenlerinin bakımına kadar her işe koşturuyor.
Yaylada 4 ay boyunca her türlü zorluğa rağmen ailesinin yanında olmanın mutluluğunu yaşayan Halime, boş zamanlarında da derslerini tekrar ederek gelecek eğitim yılına hazırlanıyor. YAZ AYLARINDA YAYLA YOLLARINDA Üniversiteli Halime, yaptığı açıklamada, ailesinin hayvancılıkla uğraştığını
bu nedenle yazın sürülerini Hakkari’nin yüksek rakımlı yaylalarına getirdiklerini söyledi. Yaşadıkları köyde sıcak hava nedeniyle hayvancılık yapmanın zor olduğunu belirten Halime, şunları anlattı: “ŞAFAK VAKTİ KALKIP İŞE KOYULUYORUM” “Bu sene Berçelan Yaylası’na geldik. Ben de aileme yardımcı
oluyorum. Sabah erken uyanıp kahvaltı ve yemekleri hazırlıyorum, bulaşık ve çamaşırları yıkıyorum, bazen koyun sağıyorum. Burada peynir yapıyoruz. Elde ettiğimiz süt ürünlerini satarak kazanç sağlıyoruz.” “AİLEMLE OLMAKTAN ÇOK MEMNUNUN” Bir yandan da eğitim hayatının devam ettiğini dile getiren Halime İlçin, şöyle devam ediyor: “Yük olmamak için yaz aylarında ailemle birlikte çalışıyorum. Tüm gün koşturmaca içindeyiz. Yaylada koşturmayan yok. Yaylada da olsa ailemle vakit geçirmekten mutluyum. Memleket hasreti de çekiyoruz ama az kaldı döneceğiz. Pandemi sürecinde ailemle daha fazla zaman geçiriyorum. Bu zaman zarfında hem evdeki işleri hem de eğitimimi aynı anda yürüttüm. Zordu ama üstesinden geldim.” BABA: KIZIMLA GURUR DUYUYORUM Baba Mahmut İlçin de kızının hem üniversite okuyup hem de kendilerine yardımcı olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Bize her konuda yardım ediyor. Kızımla gurur duyuyorum. Yayla hayatına iyi ayak uyduruyor. Her şeyin bir zahmeti var. Bu iş zordur ama bizim işimiz de bu.”
22
T
1 Eylül 2020
ALEM-I İSLAM
HAYA EL-MUŞÎ
info@turkishnewspress.com.au
Nefeslerimiz sayılı zamanımız sınırlı
N
efeslerimiz sayılı, zamanımız sınırlı... Ömür, nasibimize düşen zaman parçası. Hayatın gayesini ve manasını anlamayan, zamanı değerlendiremez. Zamanı değerlendiremeyen, ömrünü boşa geçirmiş olur. Kültürsüz medeniyet anlayışı, insanı vakit yokluğu kıskacına alarak onu hayatın gayesinden uzaklaştırıp dayanılmaz tezatlar ortasında yalnızlığa, yabancılaşmaya ve mutsuzluğa sürüklüyor. Üstelik bunu “Zamanın yeni şartları böyle gerektiriyor” icbarıyla idealize etmek istiyor. “Madde-ruh, inanç-akıl, medeniyet-kültür, fert-cemiyet” gibi temel hayati dengeleri sarsıcı ve “düşünce-uyanış” fırsatı bırakmayıcı bir gaflet yoğunluğunun baskısı altına alınan, bu sebeple de “zamanı yönetmek” mecalinden ve şuurundan mahrum edilmiş olan bir insan, hür sayılabilir mi? O insan ve o insanlardan meydana gelmiş bir cemiyet
Vahyin Dilinden “Sen öğüt ver (vaaz ve nasihatte bulun)! Çünkü nasihat (ve hatırlatma) Mü’minlere fayda verir.” . ZARIYÂT SURESİ, 55. AYET
DIYANET&KÜLTÜR Allah Rasulünden
“Din, nasihatten (samimiyetten) ibârettir.” . BUHARİ Peygamber Efendimiz, Müslümanın Müslüman üzerindeki haklarından birinin din kardeşine samimiyetle nasihatte bulunması, gıyabında onun iyiliğini isteyip ona dua hâlinde bulunması olduğunu bildirmiştir. . TIRMIZÎ, NESÂÎ
ALI ERBAŞ’TAN MUHARREM AYI VE KERBELA MESAJI:
Kerbela derin bir
yürek yarasıdır mutlu olabilir mi? Gücümüz yetmeyebilir. Vaktimiz varsa gücümüzü artırabiliriz. Bilgimiz yetmeyebilir. Vaktimiz varsa gücümüzü artırabiliriz. Bilgimiz yetmeyebilir. Vaktimiz varsa çalışır, bilgimizi ilerletebiliriz. İmkanlarımız elverişsiz olabilir. Vaktimiz varsa dayanışırız, yardımlaşırız, imkanlarınızı daha etkili duruma yükseltiriz. Peki ama vaktimiz yoksa ne yaparız? Doğru’ya, İyi’ye, Faydalı’ya, Güzel’e ulaşmak için yapılacak fazilet mücadelesinin bugün düğümlendiği nokta, zamanın değerlendirilmesidir. Bu düğüm çözülmeden diğer meselelere sıra gelmez.
Sultan Alparslan’ın örnek hâli n Gönlü Rabbi ile beraber olan Sultan Alparslan’ın şu hâli, ihlâsa ne güzel bir misaldir: Alparslan, 1071’de Malazgirt Meydan Muharebesi’ne girmeden evvel bembeyaz elbiseler giydi ve; “Bu benim kefenimdir!” dedi. Yâni kendini cihan şöhretine değil, hâlis bir îman vecdiyle şehîdliğe hazırladı. Askerine, harbe girmeden önce şu veciz hitâbede bulundu: “Ya muzaffer olur gâyeme ulaşırım; ya da şehîd olarak cennete giderim. Sizlerden beni tâkip etmeyi tercih edenler, tâkip etsin. Ayrılmayı tercîh edenler, gitsinler! Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zîrâ bugün ben de sizlerden biriyim. Sizlerle birlikte savaşan bir gâzîyim. Beni tâkip edenler ve nefislerini
rkısh NEWS PRESS
.
yüce Allâh’a adayarak şehîd olanlar, cennete; sağ kalanlar gâzîliğe kavuşacaktır. Ayrılanları ise âhirette ateş, dünyâda da rezillik beklemektedir.” Sultan Alparslan’ın bu ihlâsına mukâbil Cenâb-ı Hakk ona, kendi ordusundan beş misli daha kalabalık bir orduya sâhip olan Romen Diyojen karşısında zafer nasîb etti. Daha önce de ifâde edildiği üzere, insanlar içinde ancak ihlâs sâhibi olanlar gerçek kurtuluşa ereceklerdir. Ancak ihlâs sâhipleri de dâimâ büyük ve tehlikeli bir imtihan üzeredirler. Cenâb-ı Hak cümlemize, geçmişten ibret ve hikmet dersi çıkararak geleceğe firâset ve basîretle bakabilen sâlih ve ârif kullarından olabilmeyi ihsan buyursun. Âmîn!..
Kerbela’nın yeni acılara sebep olmaması için mezhepçilik uyarısında bulunan Diyanet İşleri Başkanı, “Kerbela, bütün müminleri acılara gark eden derin bir yürek yarasıdır. Hazreti Hüseyin’i sevmek, her türlü zulüm ve zorbalığın karşısında durarak adaletin savunucusu olmaktır” dedi.
D
iyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kerbela hadisesinin geçmişten bugüne ırkı, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun bütün müminleri acılara gark eden derin bir yürek yarasının adı olduğunu belirtti. Erbaş, yaptığı açıklamada, muharrem ayının 10. gününün Müslüman toplumların bilgi ve kültür hafızasında peygamberler tarihinden önemli hatıralar ve mesajlar barındıran önemli bir zaman olduğunu vurguladı. BİRLİK GÜNÜ OLSUN “Aşure” diye isimlendirilen günün İslam aleminin birlik ve beraberliğine, insanlığın hidayet ve iyiliğine vesile olmasını dileyen Erbaş, insanlık tarihinde birçok önemli olaya sahne olan Aşure gününün aynı zamanda İslam tarihinin en üzücü olaylarından biri olan Kerbela faciasının da vuku bulduğu tarih olduğunu ifade etti. Hicri 61 yılında Hazreti Muhammed’in “cennet gençlerinin efendisi” diye nitelediği torunu Hazreti Hüseyin ile birçoğu Ehl-i Beyt’ten 70 civarında müminin Kerbela’da acımasızca şehit edildiğini hatırlatan Erbaş, şöyle devam etti: “Bu sebeple Kerbela, geçmişten günümüze ırkı, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun bü-
ALI ERBAŞ tün müminleri acılara gark eden derin bir yürek yarasının adıdır. Nitekim bu büyük acıyı yüreğinde taşıyan her Müslüman, Hazreti Hüseyin’e ve Ehl-i Beyt’e bu zulmü reva gören anlayışı tarih boyunca hep kınayarak vicdanlarda mahkûm etmiş, buna mukabil, Hazreti Hüseyin ve tüm Kerbela şehitlerini ise büyük bir özlem, muhabbet ve rahmetle yad etmiştir.” HÜSEYNİ OLMAK Müslümanların Kerbela hadisesini doğru okumaları gerektiğinin altını çizen Erbaş, şunları dile getirdi: “Söz konusu acı hadisenin sebepleri ve sonuçları üzerinde etraflıca düşünerek İslam ümmetinin bugünü ve geleceği için gereken dersleri çıkarmaktır. Kuşkusuz bunu gerçekleştirmenin yolu da Hazreti Hüseyin’in hayatını, ahlakını ve idealini doğru bir şekilde kavramaktan geçmektedir.” Hazreti Hüseyin’in toplumu ifsat eden kabileci-
lik ve kavmiyetçilik karşısında ümmet ve kardeşlik bilincinin ihyası için mücadele ettiğine şahit olduklarını vurgulayan Başkan Erbaş, şunları ifade etti: “O, iman, sadakat, ahde vefa ve samimiyet hususunda abideleşen duruşuyla zulmün, haksızlığın, adaletsizliğin karşısına dikilmiş ve şehadetiyle zulme ve zalimlere galebe çalmıştır. Hazreti Hüseyin’i sevmek ve onun yolunda olmak, dünyanın neresinde olursa olsun ve kimden gelirse gelsin her türlü zulüm, haksızlık, ayrımcılık ve zorbalığın karşısında durarak uhuvvet, hakikat ve adaletin savunucusu olmaktır.” DERS OLMALI Ali Erbaş, Müslümanların bugün birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Kerbela faciasına dair hissettiğimiz acı ve üzüntü, bizleri asla haktan, insaftan ve adaletten ayırmamalıdır. Duygularımız, sözlerimiz ve davranışlarımız, ümmet birliğimizi yakacak yeni acıların kıvılcımı olmamalıdır. Bilakis Hazreti Hüseyin’e duyduğumuz sevgi ve muhabbet, onun ideali olan vahdet ve kardeşlik bilinci ekseninde daha fazla kenetlenmemizi sağlamalıdır.”
RK FATMA GEwNspreÇssT.coÜm.au
T
T
1 Eylül 2020
R LEZZETLI TARIFLE
24
info@turkishne
rkısh NEWS PRESS
.
YEMEK&HOBI
GEÇMIŞI HAZRETI NUH PEYGAMBERE KADAR DAYANAN VITAMIN DEPOSU
Aşure lezzeti Muharrem ayı ile birlikte evlerde tatlı bir heyecan da başlar. Hikmetine ve lezzetine sual olunmaz bir nimet olan aşure sofralarımızı süsler. Gelin siz de bu hafta sevdiklerinize bir ziyafet sunun. Açşıların piri Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Zeki Açıköz, aşure pişirmenin püf noktalarını anlattı.
ürkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Zeki Açıköz aşure pişirmenin püf noktalarını sizler için sıraladı... Muharrem ayının aşureyle özdeşleştiğini aktaran Açıköz, aşurenin hem besleyici hem vitamin, mineral ve lif kaynağı olduğunu aktardı. 15-20 DAKİKADA HAZIR! Çalışanların en büyük sıkıntısının zaman olduğunu dile getiren Açıköz, haşlanmış ürün kullanımının aşure pişirmede çok büyük pratiklik sağladığını, bu ürünleri kullanarak toplam 14 malzemeyle15-20 dakikada aşure pişirilebileceğini söyledi.
MODA ZERDEÇALLI OLANI Haşlanmış ürünlerin midede oluşabilecek gaz problemini de engellediğine dikkati çeken Açıköz, aşureyi pişirirken inceliklerini de şöyle aktardı: “5 litre kaynamış suya hazır haşlanmış 2 paket aşurelik buğday atıyoruz. Çok ince rendelenmiş bir
tutam portakal kabuğu katıyoruz. Bu salgın zamanında aşuremize pişirirken ekleyeceğimiz 1 çay kaşığı zerdeçal hem lezzet hem renk verirken bağışıklık sistemini güçlendirip sağlık katıyor. Bunlara 1’er paket haşlanmış fasulye ve nohudu ekliyoruz. Haşlanmış ürünleri kullanmak bize
çok zaman kazandırıyor. Burada bir püf noktası da yavaş yavaş kevgirle karıştırmak, ürünün rengi ve parlaklığını muhafaza ediyor.” ŞEKERİ ZAMANINDA KATIN Zeki Açıköz, bu karışıma doğranmış kuru meyveleri ekleyerek kaynama noktasında 3,5 su bardağı şeker katılması gerektiğini belirterek, şöyle devam ediyor: “Şekeri bu aşamada atmazsak bakliyatlarımız sertleşir ve istenen lezzeti alamayız. Ardından 1 su bardağının yarısına yakın buğday nişastasını bağlayıcı olması için ağır ağır ekleyelim. Yeteri miktarda kuru kayısı, kuru inciri ve çekirdeksiz kuru üzüm ekleyip bir kere daha kaynatıyoruz ve ocaktan indiriyoruz.” MEYVELERLE SÜSLEYİN Aşurenin sıcak ve soğuk olarak yenebileceğini söyleyen Açıköz, tatlının üzeri taze meyvelerle süslenerek servis edilmesi tavsiyesinde bulundu. Uzmanlar tarafından, aşurenin önemli bir protein kaynağı olduğu, sindirimi kolaylaştırdığı, Omega-3, demir, çinko, kalsiyum gibi vitamin ve mineraller içerdiği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği belirtiliyor.
ÇÖREK OTU YAĞI, TÜM DERTLERE DEVA! Çörek otu yağı nedir? Faydaları nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir? Şifa deposu çörek otu yağı ile ilgili bilmeniz gereken her şey... l Diyabet diğer bir adıyla şeker hastalığı için de faydalıdır. l Kan damarı duvarlarının esnekliğini arttırmaya yardımcı olur. l Kronik yorgunluğa iyi gelir. l Safra kesesi taş oluşumu ve böbrek taş oluşumuna karşı etkilidir. l Dolaşım sistemine yarar sağlar. l Cinsel gücü arttırıcı etkisi vardır. l Ateş düşürmeye yardım eder. l Amfizem rahatsızlığına karşı kullanılabilir. l Kan basıncını ve yüksek tansiyon yani hipertansiyonu düşürür. l Kolesterolü düşürücü etkisi de vardır. Kolesterolü dengeler. l Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar. l Diş ağrılarını geçirmeye yardım eder. l Gebelikten sonra emzirme dönemini arttırır, doğum yağmış annelerde süt artışı sağlar. l Romatizma ağrılarını dindirir. l Kanı sulandırır. l Eklem ağrıları, artrit ve romatizmaya iyi gelir. l Uykusuzluk çekiyorsanız şifayı çörek otu yağında bulabilirsiniz. l Kas ağrıları için bir çay bardağı çörek otu yağı ile masaj yapabilirsiniz. l A, B, ve C vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi değerli bileşenleri içerir. l Yaraları iyileştirici özelliği vardır. l İltihap giderici ve idrar söktürücüdür l Cilt hastalıklarını tedavi edicidir. l Antioksidan özelliğe sahiptir. l Zayıflamaya yardımcı olur. l Hazmı kolaylaştırır. l Mikrop ve virüslere karşı koruyucudur. l Baş ağrısına iyi gelerek baş ağrısını geçirir.
l Bağırsak kurtlarını düşürücü etki yapar. Bağırsak parazitlerini geçirir. l Sindirim sistemini rahatlatır. Gaz giderici özelliği vardır. l Kabızlığı gidermeye yardım eder. l Dizanteriye karşı fayda sağlar. l Hemoroid yani basur için de iyileştirici özelliği vardır. l Burun tıkanıklığını giderir. l Astım yada alerjik reaksiyonları olan kişilere de fayda sağlar. l Bronşit ve öksürüğe iyi gelir. Özellikle kış hastalıkları olan nezle, grip için etkilidir. l Inflamasyon azaltir NASIL TÜKETİLMELİDİR? l 2 kez bir çay kaşığı; sabah kahvaltıdan 20 dakika önce, ve yatmadan önce alınır. l Soğuk pres şeklinde üretilen, koruyucu, katkı maddesi olmayan ve karışım yağ içermeyen çörek otu yağı tercih edilmelidir. l Açıldıktan sonra güneşin görmediği yerde tutulur.
NEREDEN TEMİN EDİLİR?
Çörek otu yağımız soğuk pres makinelerinde üretilmektedir. Ayrıca taze Türk kahvesi çekilir. Adres: Shop 2/184-186 Haldon St, Lakemba NSW 2195 Phone: 0416 143 342 ALTIN KÖPRÜ VIDEO Adres: 4 Civic Rd, Auburn NSW 2144 Phone: 0296 432 184
50 ml: $20 5 100 ml: $3 0 250 ml: $7
*ADVERTORIAL
A
klınıza gelebilecek her türlü hastalığa karşı koruyucu görevi gören çörek otunun faydaları saymakla bitmez. Pek çok sağlık sorununa iyi gelen bu şifalı bitki günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Üzerine en çok bilimsel araştırma yapılan bitkilerden biridir. ÖLÜMDEN BAŞKA HER DERDE DEVA! Türkiyemizde çörek otu diye bilinen ‘Nigella Sativa’nın ölümden başka tüm dertlere deva olduğunu bize sevgili Peygamberimiz (s.a.v) tarafından 1400 sene önce, bildirmiştir. Tarih boyunca tıbbın gözde bitkilerinden biri olmuştur. ÇÖREK OTU YAĞININ FAYDALARI l Kansere karşı koruma sağlar. Prostat ve meme kanserini yavaşlatır, akciğer kanserine karşı da koruyucudur l Mide bulantısı ve ağrıları için bire birdir. l Kalbi korur. l Sinüzite iyi gelir. l Saçların yapısını korur ve saçların kolay, sağlıklı uzamasına yardım eder. l Saç dökülmesini önler, saçların erken beyazlamasını engeller. l Sinir, stres depresyon ve gerginlikten uzaklaştırır.
T
BULMACA Kışla kapısı
Hayvan topluluğu
Çöl
Hesap ilmi
Kabiliyet
Zina yapan
Bir koyun cinsi Yenilebilir şekilde
Teşrifat elbisesi
rkısh NEWS PRESS Bir tür pasta İst. ünlü deresi
Eder Baryum'un remzi
Ayak (F)
5
Derinlik
Genişlik
Nefret İst. bir semt
Tantal'ın remzi Elçi, peygamber
Yarı tavlı Yetmeyen
Unsur
Bir yar. fiil (İng.)
İrani bir halk
Boğa güreşi alanı
Bir ünlem
Temiz
Cömert kadın Uzaklık işareti
Kısa enli kılıç
7
Madeni
Hakk'a niyet
Bir ilimiz 2
Kekemelik
Sevimsiz, fena
Olmamış kavun
Beyaz 1
K.Kerim'in ikinci sûresi
İçten
Beri Durma oturma (F)
Su
Vekil olma
Bir nota E.Mısır'da bir put
Hattat kağıdı
Bir mastar eki 6
İlaç
Bir kavim
Tasvir ve heykel
Mahalli
İcar
Yetmeyen Radyum'un remzi Kötülük dolu yer
Şikar
Enformasyon
Yas
Oruç ayımız
Bir gezegen
Didişme Yürürlükte
Ok
Kayıp kıta
Arızalar
İlave, ek
Yurt
Suç örgütü
Bir kıta
Sözcük Dış görünüş
25
1 Eylül 2020
Kırmızı
Engel
Hayvan (İng.)
Emre hazır Bön, aptal İslam alf. bir harf
Pişmiş yemek K.Kerim'de bir sûre
8
Uygar
Alimler (a) Ekmek
Ünlü bir divan şairimiz
Bakış
Dost
Cet
İhtiyaç fazlası kullanılmayan
Bir ilimiz
Numara
Mısır'da bir nehir İnce, narin, kibar
Uzak
Ömürler (a)
Aksine, zıddına
Bilmişlik taslayan Bir yarım ada
İridyum'un remzi Dereden, tepeden
Sahip Bir Akdeniz halkı
3
Bizmut'un remzi İşitme, organımız
Bir meyve
Yüce
Arkalıksız sandalye Fizikte bir kanun Parlama
Utanma
Rus kralı
Edebi bir tür
Akıtma
Bir ilçemiz Askerin su kabı Dilsiz
Cerrahi müdahale
Bir ilçemiz
Teşvik sözü
Bir cins bezelye
Fıkıh alimi
Diğeri 9
Renk (F)
Bir erkek adı
Mezbaha Selenyum'un remzi Dokunaklı söz
Bağışlama Bir çiftçi aleti Çenedeki kıllar
10
Zikreden
Kurucu
Uluslararası Adalet Divanı
Boru sesi
Keman yayı
Baş
Allah (cc)
Çağ
Posta kutusu
Deli, salak
Sürekli
Bir kadın adı
Kıvılcım
Balkanlarda bir şehir Sodyum'un remzi Casus
Suriye'nin başkenti Bildik, tanıdık
4
Köpek Kör
Hava (İng.)
Yabancı
Namus
Yarı, yarım (F)
Bir bağlaç
Asker
Bir kümes hayvanı
Roma piskoposu (it) Çayın etkili maddesi
2
K.Kerim'de bir sûre
Manganez'in remzi
Çıplak
İlave
3
Herkes
Yapılan iş Kuşatma
Fasıla
Kükürt'ün remzi
Hz. Peyg. vahiy gelen mağara
Uzun değnek
Baş
Eserler
Hayır (a)
Kamer
Hayret ifadesi
16
Evet (İng.)
Tutsaklık
12
1
Yılan
Eğme
Neden, niçin
18
15
Mat. bir sayı
Valide
Hatıra
Temel
Bir bağlaç
İç, iç yüz, batın
Yardım
Gümüş'ün remzi
Deride kesik açma
4
5
6
Potasyum'un remzi
Bir ünlem
Elbise
Eski devirlere ait
Altın ve gümüşün ederi Allah (cc) inanma
ŞİFRE SÖZCÜK
14
Eğri duran, yamuk
Bir alan ölçüsü Bilgisayar hafızası Yüksek makamlı devlet adamları
Güven
11
Alevi ve Bektaşi ayini
Sinmiş olan
Gram değeri
İlgi
Bayan omuz atkısı Eskiden mancınık
Belirti Bir kürk hayvanı
Matem
Reis, baş
Zeybek
İftira
Dergilerin efendisi
Tellür'ün remzi Demir'in remzi
Tecessüs
Bir kadın adı
17
Sanki
13
Telefon vericisi
Kraliçe
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
26
1 Eylül 2020
Editor: Davut Kılıç Auburn FC
Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com
T
rkısh NEWS PRESS
SPOR
Auburn FC’nin
ihtiyar delikanlıları
K İBRETLİ R ÖYKÜLE
Bakan ve oğlu
B
RESUL ŞAHIN
ALI BOLAT VE ATILLA GÜL
CEM BIRBEN
GOKHAN YÜKSEL
u hafta Auburn FC’nin maçlarında büyük heyecan vardı... Cumartesi günü Auburn FC kendi sahasında günün son maçında AFC 45 Yaş Üstü A Takımı ile B Takımı karşı karşıya geldi. Orta Hakem Hakan Aslan, yan Hakemler ise Bilal Aslan ile Jacob El Esber idi. İki hakem de aynı zamanda AFC 14 A Takım oyuncularıydı. Maç çok heyecanlı geçti. B Takımı ilk yarıda A Takımına zor anlar yaşattı ve devreyi 2-0 önde tamamladı. B TAKIMININ DİRİLİŞİ A Takımı şok içindeydi. Çünkü tam 8 maçtır hiç yenilmemişlerdi. Şimdi ise kendi B Takımımıza yenilirlerse çok kötü olacaktı. B Takımımızın hakkını da yememek lazım. Güzel mücadele ettiler. İki takım da eksik oyuncularla maça çıkmışlardı. İkinci yarıda A takımı kendine geldi ve maçı 3-2 almasını bildi. Hak etmişlerdi. B Takımı da güzel oynadı. Tebrikler beyler. Kazanan ise yine AFC oldu... HEYECAN DORUKTAYDI Diğer maçlara gelince... Dedik ya bu hafta heyecan vardı..
İBRAHIM KÖSE / 15 A TAKIM
BILAL ASLAN / 14 A TAKIM Hatfa arası AFC 16 Yaş Genç Kızlar Takımımız, lider Ponds Takımını 2-1 yendi, tebrikler kızlar! AFC 30 Yaş Üstü Bayanlara ise nazar değdi. Kaç haftadır galibiyet yüzü görmediler. Bilmiyorum, acaba diyorum kantinde çok mu yoruyoruz kızlarımızı? 9. HAFTANIN SONUÇLARI: Hafta içi 16 GIRLS /2 Auburn FC - Ponds FC: 2-1 30W/2 Auburn FC- Newbury Bulls Black: 0-1 Cumartesi Günü AFC 8,9,10 ve 11 Yaş Takımlarının skorlarını yazmıyorum. Bu çocukların maç sonuçlarının yazılmasını Football NSW uygun görmüyor. Bence de uygun bir karar. Fakat tabi ki bizler skorları tutuyoruz ve gelecek sene hangi kategoride oynamaları gerektiğini tespit edip ona göre takımları ayırıyoruz. U12 AFC’nin Bu hafta maçları yoktu.
AFC 21 SAYI FARK ATTI! U13 AFC- Auburn District: 0-3 U14 AFC A Takımı Toongabbie White Team: 21-0 14 AFC B Takımı-Merrylands: 0-4 U15 AFC - Greystanes: 0-2 AFC Youth 18 Yaş Takımının maçı iptal edildi, karşı takım maça çıkmadı. AFC Karışık Erkekler Lidcombe Waratah: 2-1 AFC 35 Yaş Takımı - Holroyd Rangers: 4-1 AFC 45 Yaş A Takımı - AFC 45 Yaş B Takımı: 3-2 AFC Super League Takımının bu hafta maçı yoktu. Pazar Günü AFC Genç Bayanlar- Granville Kewpie: 0-4 AFC 16 Yaş Genç Kız Takımının da maçı yoktu. 30 Yaş Üstü Bayan Futbolcu Kardeşlerim, kantinde Aşure pişirip futbolculara ve maç izlemeye gelen taraftarlara dağıttılar. Allah kabul etsin. 30 Ağustos Zafer Bayramınız Kutlu Olsun! Sporla ve sağlıcakla kalın...
Y
ıllar önce bir Milli Eğitim Bakanının odasının kapısı çalındı. İçeriden kararlı ve tok bir ses “girin” diye seslendi. Oldukça mütevazi döşenmiş odaya iki tane lise talebesi girdi. Tombul yanaklı olan Milli Eğitim Bakanının yanına yanaşarak “Babacığım merhaba. Elini öpmeye geldik Gazi ile beraber” diyerek arkadaşını gösterdi. Mezun olmuşlardı iki samimi arkadaş liseden. Gazi ve Can. Bakanın elini öptükten sonra masanın karşısındaki koltuklara oturdular. Tombul yanaklı çocuk söz aldı: “Babacığım biliyorsun okulumuzu her ikimiz de başarı ile bitirdik. Ve bir yıldır para biriktiriyorduk. Eğer senin de iznin olursa Bakanlığın bursundan yararlanıp Amerika’ya okumaya gitmek istiyoruz.” Bakan küçük bir sessizlikten sonra, “Oğlum biraz dışarı çıkar mısın? Bizi arkadaşınla bir iki dakika yanlız bırak” dedi. Oğlu dışarı çıktıktan sonra uzun boylu çocuğa şöyle dedi: “Bak evladım, ben sizler gibi başarılı öğrencilerin yurt dışında öğrenim görmesini her zaman desteklerim. Fakat bir Bakan olarak oğlumu Amerika’ya gönderirsem, bunu başkaları farklı değerlendireceklerdir. Bu yüzden sadece sana burs vereceğim. Gerekli işlemlerin yapılması için talimatı veririm az sonra.” Hayırlı olsun deyip dışarı çıkmasını söyledi talebenin. Heyecan içinde kapının önünde bekleyen Bakanın oğluna sarıldı çocuk: “Can sana bir iyi, bir kötü haberim var. Baban bana burs verdi ama senin gitmeni onaylamıyor.” Tombul yanaklı çocuk elini cebine atıp bir mendil çıkarttı. İçi para dolu olan mendili arkadaşına verip, “Al bunları Gazi. Nasıl olsa bana lazım değil bu para artık” dedi, bir yıldır biriktirdiği parayı arkadaşına uzattı. Oğlunun geleceğini bile ülkesinden sonra düşünen onurlu Milli Egitim Bakanımızı Sayın Hasan Ali Yücel Bey’i saygıyla anıyoruz. Oğlu Can büyük edebiyatçı Can Yücel’dir. Anısına saygıyla. Onun lise arkadaşı Gazi ise, dünyanın en ünlü beyin cerrahlarından Prof. Dr. Gazi Yaşargil’dir...
SPORT
A-LEAGUE
T
0 GRAND FINAL 202
Back to back premiership glory for Sydney FC
T
he A-League Grand Final has delivered an absolute cracker of a game with Sydney FC defeating Melbourne City 1-0 to win a third championship in four years.
The Sky Blues become just the second club in the A-League’s 15-year history to win back-to-back titles but it was the closest of performances. After the longest of seasons thanks to the COVID-19 pandemic, the teams could not be split after 90 minutes, needing added time to break the deadlock. In the 100th minute, it took something special to break the deadlock with Rhyan Grant coming to the rescue. He made the difference, using his chest in a goal after a perfect cross from Luke Brattan before pulling his jersey over his head in celebration. It was Melbourne City’s first A-League Grand Final and the players were left heartbroken by the loss. The win sees Sydney FC further cement themselves as the A-League’s best franchise, having won a record fifth championship to go with a record fourth premiers title in 2019-20.
rkısh NEWS PRESS
FOOTBALL
SELECTION
ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com
VOLLEYBALL
Turkey will moderately reopen football to fans in October n Turkey’s football federation agreed to allow a limited number of fans to attend Super Lig matches starting in October - but only if everyone wears masks. The stadiums can use up to 30% capacity for the fans, with all the stands open to the spectators, said a league statement. The body temperature of all fans will be checked upon arrival, and they will have to wear a mask during the games. Since matches resumed this summer with measures against the novel coronavirus, Turkish fans were not allowed to attend games. Turkey requires everyone to wear masks outdoors at all times in most cities and the board made the rule apply to stadiums as well. This June, Turkey’s top-tier Super Lig resumed play after a three-month break due to the pandemic, playing at empty stadiums, and using a host of safety measures to protect the public health. The new season is scheduled to kick off on Sept. 11.
European championship glory for Turkey’s U19 Women’s Volleyball n The Turkish national team was crowned European champion on over this past weekend after a 3-2 victory over Serbia in the CEV U19 Volleyball European Championship. The final match of the 27th edition of the competition was held in Zenica, Bosnia-
Herzegovina. Turkey crushed Belarus 3-1 in the semi-finals to advance to the final match against Serbia, which had beaten France 3-1. The Turkish national team last won the gold in 2012, taking home bronze medals in 2016, 2014 and 2008.
ŞAMPIYONLAR LIGI’NDE 12 YILLIK HASRET
İlk derbi Trabzonspor ile BJK
2 TAKIM HAYALI
n Süper Lig’de, 2020-2021 futbol sezonunun fikstürü çekildi. İlk maç 11 Eylül 2020 cuma günü Ankaragücü-Erzurumspor maçı ile başlayacak. Sezonun ilk deribisi ise yine ilk haftada Trabzonspor ve Beşiktaş arasında oynanacak. Galatasaray ile Fenerbahçe de ligin 3. haftasınra karşı karşıya gelecek.
YINE OLMADI Ş A T K I Ş BE A T Ç A M ILK . . . I T T E PE S Trabzonspor’un cezası sebebiyle 3. sıradaki Beşiktaş, ülkemizi Şampiyonlar Ligi’nde temsil eden 2. takımdı. Ancak Kartal, zayıf rakibi Yunan PAOK’a yenilerek hayal kırıklığına uğrattı.
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ K Z A R S A L Y A M B A İftira
Vida
Açı
Peşin olmayan
V E R E S İ Y
Bir tür tatlı Epilepsi
Latif olma hali Kanun yapma gücü
Bir nota Yokuş
Galyum'un remzi
Dullar, dul kadınlar Bir kavim
G
A B K A Z M A
ürkiye, futbolun kulüpler bazındaki en üst seviyesi olan UEFA Şampiyonlar Ligi’ne iki takımla katılma hasretini yine dindiremedi. Beşiktaş’ın 2. eleme turunda Yunanistan temsilcisi PAOK’a 3-1 yenilerek elenmesiyle, “Kupa 1”de bu sezon sadece Medipol Başakşehir’le temsil edilecek Türkiye, 13 sezondur Avrupa’nın en büyük kupasına iki takımla katılamıyor. TEK SEZONLUK MUTLU SON UEFA Şampiyonlar Ligi ismiyle 1992-1993’ten itibaren oynanmaya başlanan organizasyonda Türk takımları, bugüne kadar bir sezonda en fazla iki takımla katılabildi. Türk takımları, 28 sezonun sadece 5’inde iki takımla UEFA Şampiyonlar
Ligi’nde gruplara kalabildi. Türkiye, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde son olarak 2007-2008 sezonunda iki takımla gruplarda yer aldı. Söz konusu sezonda şampiyon Fenerbahçe ile lig ikincisi Beşiktaş ön eleme turlarını geçerek grup aşamasına dahil oldu. Daha sonra bu başarı tekrarlanamadı ve Türkiye gruplarda hep tek takımla temsil edildi. BAŞARI GRAFİĞİ DÜŞÜYOR Daha önce 1997-1998, 2000-2001, 2003-2004’te Galatasaray ve Beşiktaş birlikte UEFA Şampiyonlar Ligi gruplarına kaldı. Galatasaray ve Fenerbahçe 2001-2002, Fenerbahçe ile Beşiktaş ise 2007-2008’de “Kupa 1”de birlikte Türkiye’yi temsil etme hakkı kazanmıştı.
Bir işaret zamiri
İsteme, dileme Uzak
E Yüce
Perişan, rezil durumda Devletin hazinesi
4
Çok bilmiş Bilmişlik taslayan
E K E L E
R A K Sıvı
L İ K İ T
Verimsizlik, sonuçsuzluk
Kuzu sesi
Özet olarak
Pakistan'da bir şehir
Gemici yükü
5
Ulema cübbesi
Bir kadın adı Hz. Peyg. annesi
Güneş (İng.)
Alışveriş sahası
P İşte Kıvılcım
Ş Vesayet eden
V Muz (İng.) Bir tür askeri merkez
Ü Uyum
A
13
Fasıla Allah'a (cc) boyun eğme
İ Edebiyatımızın ünlü şairlerinden
Gece kuşu
İ N E Dinsiz Bir fren sistemi
A B S Kusur
H A T A
ŞİFRE SÖZCÜK
Y A R A S A Alkolle müc. merkezi Rahat, huzurlu
F E R A H
Bir soru şekli Bir bağlaç
İ L E
Kıbrıs'ta bir şehir
F A R
Bir ilimiz
A S İ
L
Kabul etmeme İsyan eden
Yetki Dergi yazısı
S C A A D M A
Bir yağ bitkisi Allah (cc) sıfatlarından
Ses
Sırça
Sağduyu
İ T İ D A
Oto lambası
A M L A K N A İ L Y E E T A Ş M E O R L E A İ U N
C A
Kalsiyum'un remzi
K A N O L A
Tantal'ın remzi
T A
Metal iplik
Teoloji
T E L
İ
B A S İ R
Bir yabancı ajans
Derviş selamı
Duman kiri
A
H
İ
Y
K E
Silah
P
U
S
A
T
1
En fazla Ateş yalımı
A L A Z Bir cins iri zeytin Bir ünlem
Tekerlekli vasıta
Tenis sopası
H Mahal Mani, engel
Bir rüzgar türü K.Kerim'de bir sûre
Asya'da bir ülke
K T A M İ R A B A K E Y A T E R L A M A Bobin
Z A R İ Y A T
A Su Yunanistan'ın başkenti 10
Fosfor'un simgesi
P
Mısır'ın simgesi yapı
Uyguna iş yaptırma
Sinirlilik Evet (a)
Eski bir devlet Bir tür cetvel
İ
Asker
2
İz, işaret
R A L
M A R A Z N İ A B E
Baş
T U T A
S E R
Bir divan şairimiz
Meyvelerin bir bölümü
A M İ R A E N E T E M İ M T A İ B A R A L İ M E A R E İ S A L E Z İ L U Z A A N D A H İ R E İ Z A F G R A M E
Namus
Huysuz
Belirti
Ünlü oto yolumuz Muğla'nın bir ilçesi
Çorba kabı Azıcık
Sözcük
Alimler (a)
7
Bir yar. fiil (İng.)
Bir göz rengi
Akıtma
Becerikli
Bir ilçemiz Saklanan yiyecekler
Favori Kurallar, düzenler Acıklı tiyatro eseri
Yemin
Zeybek
Öbür alem
Göreceli
Dil bilgisi kuralı 8
A B E
Bağırsak
K.Kerim'in ilk sözü Kuşatma
İ N A S
İ H A T A
Baba
Bir ünlem
Bazen
Yüce
A
K A H
Dişiler (a)
Aletler
Dış görünüş
F O Ç A
Bir ilçemiz
İç kısım
T
Ünlü biatımız
Aşikâre
Özsu
Derinlikler
H A K
Hastalıkla ilgili
P İ Radyum'un remzi Küçük bir parça
Aşağılama
Ceylan
Tevbe edip Hakk'a yönelmek
A T İ N A A M A N K A A T M E
A T
Kaptan kaba sıvı döker
Dinlenme arası
S A R E
Mat. bir sayı Bir peygamber Bir binek hayvanı
6
On (a)
U K A Y A K L A H H A M U E L L A T A M S
Tabaka
Tibet öküzü
Y E N
Kasd
Sodyum'un remzi
Ödeme
Ş
Japon parası Hayret ifadesi
C İ Y V A A T A A M İ I R
Deniz paşası
Oburlar, yiyiciler (a)
Futbolda bir mevki Meyve kurusu
T
27
1 September 2020
Saçsız 11
K E L
S U R E T
Kraliçe
Esma'ül Hüsna'dan
C E L İ L
Asker
İ
Sanki
Yalancı süs
A E D E M B E B İ Y E T L A Ş A A K U L A T E L A Ş İ M E Cezalandırma Bir örgü aleti
9
Çocuk doğurtan kadın
Musibet
Bir kadın adı
Gelecek
Eski bir vergi
Beyaz
Bir ilçemiz
Sıcak yemek
İslam alf. bir harf
12
Gaye
A K Ş A M 1
Bütünüyle
V E
Bir bağlaç
2
3
4
5
Y
İ
6
7
S E R A P A
M İ L Y İ T A A N A R L A İ F M E L Mucid'in yaptığı
Bir peygamber
Orduda bir sınıf Son
Bayram öncesi
Kibir
Bilgin
Namazın bölümleri
ABD'nin remzi
Topa vurma
N E 8
Terörist
9
E M A A T T K G A İ R R E K S A U T N İ
Coşup taşma, neşe, Arapça çokluk edatı ahenk
C U Ş U H U R U Ş Rızık
Durum
Kışın yağar
3
Siyah
Bir ilimiz
Hain
Kesin
A K Ş A M 10
11
12
13
14
A
Manyetik rezonans
T E N Yıl
S E N E Mitoloji
E S A T İ R Sultanlar
E S M E H A L A R A Y T S İ H İ N A T A Z R A M E T
Müzikte dur işareti Kuzu sesi
Esma'ül Hüsna'dan
Yıldız
Bir nota
Teşvik sözü
Kişi
Yetmeyen
E.Mısır'da bir put
14
Sağlık randevularınızı ihmal etmeme! n Koronavirüs sürecinde özellikle kronik ya da başka sağlık sorunlarınız varsa düzenli sağlık randevularınızı ihmal etmemeniz önemlidir. Sağlık görevlinizle görüşmeniz hâlâ güvenlidir. Randevularınıza gittiğinizde size verilen talimatlara uyun. Bu talimatlar maske takmanızı (sağlık görevliniz size temin edebilir), oraya gittiğinizde ellerinizi dezenfekte etmenizi ve ayrı bir alandan giriş yapmanızı içerebilir. COVID-19 belirtileriniz varsa randevu alırken bu durumu sağlık görevlinize söyleyin. Yakın zamanda ettiğiniz seyahatleri ve COVID-19’u olan birisine temas etme durumunuzu da belirtin. Randevunuza giderken maske takın ve her zaman herkesten en az 1,5 metre mesafenizi korumayı unutmayın. Öksürürken ve hapşırırken ağzınızı dirsek dirseğinizin içi ile kapatın. TELE-SAĞLIK RANDEVULARI n Tele-sağlık randevuları telefon ya da görüntülü görüşme aracılığıyla yapılan sağlık danışmalarıdır. Evden çıkmadan doktorunuzu arayıp onunla görüşmenize imkân sağlar. Özel bir cihaz gerekmez ve telefon ya da bilgisayarınızı kullanabilirsiniz. Siz ve sağlık görevliniz ihtiyacınıza en uygun sistemi kararlaştırırsınız. Doktorlar, hemşireler ve ruh sağlığı uzmanları tele-
yapmadıklarını ve ellerinde o ilacın bulunup bulunmadığını öğrenmek için tercih ettiğiniz eczacıyı arayın ya da internet sitesini ziyaret edin. İnternet üzerinden ya da telefonla sipariş etme imkânınız olabilir. Kâğıt reçeteniz varsa, ilaçlarınızın teslim edilebilmesi için reçeteyi postayla ya da birisiyle eczaneye göndermelisiniz. Doktorunuz reçetenin dijital kopyasını gönderdiyse eczane ilaçları reçetedeki adrese gönderir. RUH SAĞLIĞI DESTEĞI
sağlık randevuları verebilir. Tele-sağlık randevularından Medicare kartı olan herkes yararlanabilir. Doktorunuz telesağlık görüşmesinde size reçete de yazabilir. Tele-sağlık randevunuzda doktorunuzun size reçete yazması gerekebilir. Doktorlar tele-sağlık görüşmenizden sonra size kâğıt reçete verebilir ya da reçetenin dijital bir kopyasını tercih ettiğiniz eczaneye gönderebilir. İLAÇLARIN EVE TESLIMI n İlaçlarınızın evinize teslim edilmesini sağlayabilirsiniz. Kendinizi izole ettiyseniz, ciddi hastalık riskiniz varsa ya da evde kalmayı tercih ediyorsanız eve teslim iyi bir seçenektir. Eve teslimat yapıp
n Koronavirüs yaşam tarzımızı ve sevdiklerimizle zaman geçirme şeklimizi değiştiriyor. Salgın önümüzdeki aylar boyunca sürecektir ve bedensel sağlığımız kadar ruh sağlığımızı da korumayı ihmal etmememiz önemlidir. Telefon veya interneti kullanarak aileniz, arkadaşlarınız ve toplumla irtibatınızı sürdürün. Stresli, üzgün, yorgun, endişeli ya da öfkeli hissediyorsanız bunun normal olduğunu bilin ve yardım istemekten çekinmeyin. COVID-19 HAKKINDA DAHA FAZLA BILGI n Gelişmeleri resmi kaynaklardan takip etmeniz önemlidir. health.gov.au adresini ziyaret edin veya 1800 020 080 Koronavirüs yardım hattını ya da 131 450’den yazılı ve sözlü tercüme hizmetini arayın.