Turkish News Press - Issue 123

Page 1

MELBOURNE

Cimbom 2’de 2 yaptı

T

n Süper Lig’de heyecan artarken, son Şampiyon Başakşehir’i 2-0 yenen Galatasaray, ligin 2. haftasında liderliğe yükseldi.

22 SEPTEMBER 2020

YASEMIN!

n Yasemin Yigit, 29, Is following her father’s footsteps into the world of politics. She is a candidate in Aitken ward for the Hume City council elections of 2020. Yasemin Yigit is of Turkish Muslim background, young and female who was born and raised in the Hume area, she went to school Gladstone park secondary college and works in the Hume as well.

rkısh NEWS PRESS

27

ELİF SELE

SIZIN SÖZÜNÜZ

15

l www.turkishnewspress.com.au

SESİ RADYOSU

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

4/7/ H S I L G N E N I S NEW

11/15/17/27

Islamic Community Milli Gorus, visited MUSIAD SYDNEY n MUSIAD Sydney was pleased to host a visit from the Islamic Community Milli Görüş (ICMG) Sydney President, Mr Adnan Levent and his delegation at the MUSIAD Sydney head office last night.

Dünyanın en yaşanılabilir şehri Melbourne yarı açık cezaevine döndü!

info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566

3 SAYFAU DOPDOL SP OR

HUME’S HOPE

. . T rkıye’nın

4

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN

The new Atheists, the parking lot and a murder

11

YAŞAMDAN HAYALETE Sayısız kere “Dünyanın En Yaşanılabilir Şehri” seçilen Melbourne, Kovid-19’a teslim oldu... Virüsün vurduğu dünya kenti, evden çıkma yasağı uygulamasıyla sessiz ve ıssız günler geçiriyor.

B

ir virüs salgını aylardır insanlığa hayatı zindan ediyor... Dünyanın “En Yaşanılabilir Şehirleri” sıralamasında 7 kez üst üste birinci seçilmesinin ardından son iki yılı da ikinci sırada tamamlayan Melbourne, Kovid-19 salgınını önlemeye yönelik yasaklardan dolayı adeta “hayalet şehre” döndü. 21.00-05.00 saatlerinde uygulanan sokağa çıkma yasağı ve 4. kategorideki yasaklar, kentin alışılagelmiş canlı hayatını ve ekonomisini durma noktasına getirdi.

6

Protestolar artıyar ama vaka sayısı dip yaptı... SON RAKAMLAR 5’TE

275 BALINA mahsur kaldı HABERİ SAYFA 2’DE

Sultan Mahmoud II

Askerlik borçlanması çok önemli

SINEM TASLAK’IN YAZISI 17’DE

MURAT ÖZDAMAR’IN YAZISI 13’TE

Yaşlılar COVID-19 Destek Hattı >28. Sayfa


2

T

22 Eylül 2020

Kendinizi MOTIVE edin!

M

erhaba Sevgili okurlarım, güzel bir hafta olsun herbirimiz için. Güzel insanlar olsun yaşam yolunda, sevdiklerimiz, ailemiz, dostlarımız olsun, varlığı bize ilaç gibi gelen, bulutlu günlerimize güneş gibi doğan insanlarımız olsun. Yüreği sevgi dolu, aklı başında, ilim irfan sahibi insanlarla sohbet etmek şifa gibi gelir. Bu dünya yalnız çekilmez, çekilir mi? Çekilmez ama boş insan boştur boş! Yani içi koftur kof! Zaman zaman yalnızlık da bir ihtiyaç tabiki ancak bir insan yapayalnız, ailesiz, dostsuz insansız yaşayamaz. Bunların da hayırlısını versin her birimize Rabbim. İnsanın kendini dinlemesi başka, yapayalnız kimsesiz yaşaması başka... Allah hiç birimizi, hiç kimsesiz bırakmasın inşallah. Arada yalnızlığını da sevmeli insan, bazen kendi ile kalmak da ihtiyaçtır, hele kuru gürültü kalabalıklarda, her şeyi bildiğini söyleyen, ne dünyasından, ne ahirinden haberi olmayan, rüyalar aleminde dalıp gitmiş kayıp insanlarla olmak da inanın zarardır. Yakın çevrene bir bak, onlar sana seni anlatır. Yakınında iyi insan tut, her mevkiden, her kıdemden daha kıymetlidir iyi insan. Güvenilir insan, onlarca değil, yüzlerce kez Allah için şans verdiğiniz insanlar yanlış yolda ise, çevrelerine zarar veriyorsa arkana bakmadan diyaloğunuzu kesin ve hiç bir zaman suçluluk hissetmeyin! Zira bakar kördür bazı insanlar, başkalarında adeta kusur ara-

rkısh NEWS PRESS YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

ma makinesine dönerler, kendilerindeki kusurları görmezler ne yazık ki... Kendini yetiştiremeyen, geliştirmeyen, öğrenmeye açık olmayan değişmeyen, hep yerinde sayan, çevresine zarar veren, şikayet eden, şükür etmeyi bilmeyen insanlarla aynı yolda yürüme, yolunu değiştir. Bir de hadsiz insan var ki, onlar sen kaçarsın yapışır:)) Böylelerine haddini bildirmek, onlara yaptığınız en büyük iyilik de olabilir bu da MOTİVASYONUN farklı bir şeklidir. Evet yanlış anlamadınız verilmiş zararlara sessiz kalırsanız, kişi kendinde hiç kusur görmez belki de farkında olmadan çevresine bilinçsizce zarar vermeye devam eder. Diyeceğim o ki Sevgili okurlarım, zaman dediğin hazineyi iyi değerlendirmek gerekir öncelikle kendine, yaşadığı topluma duyarlı olmayan insanlara zorla bir şey katamazsın. İşte tam da bu yüzden hepimizin hayatında güzel insanlar olsun, içi güzel, dışı güzel, niyeti güzel, size Allah için güzellik katan, sizden hep almaya odaklı değil, paylaşmaya odaklı, hayırlı insanlar olsun... Eline, diline, beline sahip çıkan insanlar olsun. Bu haftaki asıl konum MOTİVASYON. Özellikle konuşma klavuzumuzdan olumsuz kelimeleri çocuklara karşı çıkarmamız şart. Çocuklarımıza beceriksizsin, yapamazsın gibi olumsuz sözleri kesinlikle kullanmayın, öfkenize yenik düştüğünüzde kullandığınız bu sözler yüzünden kişiliğini geliştirmekte sıkıntı çeken ve geleceğinde kendini bile motive edemeyen uyur gezer bir topluma bir birey daha katarsınız.

Motivasyon çok önemlidir ve aslında hayatımızın her alanında, her hücresinde ihtiyacımız olan şeydir. Başarı sadece iş alanında değil, uyur gezer insanın kendine uyanması, mutlak başarının ilk temelini MOTİVASYON oluşturur. Kendi ile yarışan, kendi ile barışan, kendini geliştiren insanın, ailesine, çevresine yaşadığı topluma faydası olur. Uyuyup kalmak kader değil, cehalettir, tembelliktir. En büyük yatırım insanın kendine yaptığı yatırımdır, öğrenmenin de yaşı yok, ayıbı yok, insanoğlu şeşer beşer, yeter ki her insan önce kendi kusurlarını, eksiklerini idrak etsin, güzel yönde değişime samimiyetle niyet etsin ve kendini bu yönde MOTİVE etsin! MOTIVASYON NEDIR? Bakın okuduğum bir kitapta ne diyor: “Motivasyon, başarının motorunu aktive eden elektrik enerjisidir. İç motivasyon ne demek? Neden önemli? Motivasyon; kelime olarak harekete geçirme, hareket ettirme anlamına gelir. Motivasyonun amacı düşünceyi ya da davranışı eyleme geçirmektir. İç motivasyon ise, başkaları tarafından zorlama olmaksızın, insanın kendinin ve yeteneklerinin farkında olarak hedefler belirlemesi ve bu hedeflere ulaşmak için harekete geçmesidir. Sevdikleri ve istedikleri işleri yapan ve kendi kendini motive edebilen kişiler yılmadan mücadele ederler. İnsanın kendini motive edebilmesi içinde önce kendini tanıması, kendi istek ve beklentilerini belirlemesi gerekir bunun içinde anne ve babaya çok bilinçli sözlerle çocukları geleceğe hazırlamaları gerekir.” Sevgili okurlarım, hayatınızda sizleri motive eden, size güvenen, başaracağınıza inanan, motive eden güzel insanlar olması dileğiyle Hoşça ve Sevgi ile kalın.

Ulusal haber ajansına

3.7 milyon dolar destek

A

AVUSTRALYA

vustralya hükümeti, Kovid-19 salgını döneminde yaşanan zorluklar nedeniyle ulusal haber ajansına 3,7 milyon ABD doları yardımda bulunulacacağını açıkladı. Avustralya İletişim Bakanı Paul Fletcher, yaptığı açıklamada, ülkenin ulusal haber ajansı Avustralya Associated Press’in (AAP), 85 yıllık tarihi boyunca doğru, gerçeğe dayalı ve bağımsız gazeteciliğe bağlılığını gösterdiğini belirterek AAP’nin bölgesel haberlere güçlü bir şekilde katkıda bulunduğunu kaydetti. MART AYINDA SATILMIŞTI Fetcher, Kovid-19 salgınının Avustralya’nın medya sektöründe daha önceden görülmemiş boyutta zorluklara yol açtığını belirterek haber servisine devam etmesi için AAP’ye 3,7 milyon dolar katkıda bulunulacağını söyledi. Diğer yandan Avustralya Associated Press’ten yapılan açıklamada ise, haber ajansının yüzlerce gazete ve radyo istasyonuna haber sağladığına işaret edildi. Geçen martta kapanmasına karar verilen AAP, 29 Haziran’da yatırımcılar ve hayırseverlerden oluşan bir konsorsiyuma satılmıştı.

Avustralya hükümeti, salgın dönemindeki zor günler geçiren 85 yıllık ulusal haber ajansı AAP’ye tam 3.7 milyon ABD doları yardımda bulunacak. Hükümetin, yerel medyaya destekte bulunup bulunmayacağı ise merak konusu oldu.

Tazmanya’da yüzlerce balina mahsur kaldı! Tazmanya eyaletindeki MaA vustralya’nın cquarie Heads bölgesinde yaklaşık 275 ba-

linanın sığ sularda mahsur kaldığı bildirild. Bir kısmının öldüğü diğerlerinin ise kurtarılmaya çalışıldığı belirtildi. Balinaları kurtarmak için Temel Sanayi Bakanlığı ve Parklar, Su ve Çevre (DPIPWE) dairesinden uzman ekipler ile Tazmanya Polisi bölgeye gönderildi. Bazı bilanaların ise öldüğü belirtildi. Öte yandan, Kuzey Bölgesi’nde göç yolunu kaybederek yanlışlıkla timsahların yoğun olduğu nehre giren dev kambur balinanın okyanusa geri döndüğü açıklandı. Balina, hafta sonunda meydana gelen yüksek gelgitler sırasında çıkış yolunu bulmayı başardı.

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 3 Volume: 123

President Yüksel Çifçi

Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç, Ali Kurt Page Layout & Design Necmettin Öksüz

Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla

South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM

Murdoch’un yadigârı... Ülkenin tüm eyalet ve bölgelerinde 170’in üzerinde gazeteci istihdam eden AAP’nin, Yeni Zelanda, Londra ve Los Angeles’ta muhabirleri bulunuyordu. AAP, News Corp. medya grubunun kurucusu Rupert Murdoch’un babası Keith Murdoch tarafından 1935’te kurulmuştu.

Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Aydın, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic

Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au


Greenheart Solar Energy Designing Future Technology

Atilla Han /Sales Expert

MOB: 0426 500 067 E-MAIL: atillaakdeniz6@gmail.com WEBSITE: www.greenheartsolar.com.au

“Our Client”


4

22 September 2020

AUSTRALIA

Islamic Community Milli Gorus, visited MUSIAD SYDNEY M

USIAD Sydney was pleased to host a visit from the Islamic Community Milli Görüş (ICMG) Sydney President, Mr Adnan Levent and his delegation at the MUSIAD Sydney head office last night. The meeting started with a welcome from MUSIAD Sydney President, Mr Hasan Gencturk, and continued with a brief message from Mr Levent about the importance of initiatives such as MUSIAD and the role it plays in solidifying the bonds of community. Mr Gencturk informed the ICMG Sydney delegation about a special gift they received from the Turkish Presedency of Turkey. The gift was a uniquely crafted copy of a handwritten Quran manuscript dated three centuries old. The Quran was sold in charity and the proceeds were forwarded to a school for students with disabilities. We thank the delegation from ICMG Sydney once again for their kind visit and look forward to further strengthening our ties.


T Yeni vaka sayısı 16 ile en düşüğe indi

AVUSTRALYA

A

TEDBIRLER SONUÇ VERDI

vustralya’da koronavirüse yakalananların sayısı 16 ile son 3 ayın en düşük rakamı kaydedilirken, ülke genelinde sadece 2 kişi daha virüs nedeniyle hayatını kaybetti. Avustralya’nın diğer eyaletlerinden yeni vakaya rastlanmazken, son 24 saatteki 33 binden fazla testin sonucuna göre Victoria eyaletinde 11, Yeni Güney Galler’de (NSW) 4, Queensland’da 1 olmak üzere, toplam 16 kişiye daha Kovid-19’a teşhisi konuldu. SON 3 AYIN EN İYİSİ Ülke genelinde 30 Temmuz’da 747’ye çıkan günlük yeni vaka sayılarının 16’ya inmesiyle son 3 ayın en düşük vaka sayısı görüldü. Avustralya’da bir önceki en düşük günlük vaka sayısı, 22 Haziran’da 13 kişinin virüse yakalanmasıyla kayıtlara geçmişti. SADECE 2 CAN KAYBI Victoria’da 2 kişi daha virüsten öldü. Avustralya’da Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybeden 851 kişiden 763’ü, virüsün en fazla can kaybı ve vaka sayısına neden olduğu Victoria eyaletinde kayıtlı. Avustralya’da Kovid-19’dan hayatını kaybeden diğer 88 kişiden 53’ü NSW’de,

NUŞAN TÜRKÇE KO IMIZ ELEMANL AR ADIR T BULUNMAK

rkısh NEWS PRESS

Melbourne’da yasağa protestolar devam ediyor.

13’ü Tazmanya’da, 9’u Batı Avustralya’da, 6’sı Queensland’da, 4’ü Güney Avustralya’da, 3’üde Avustralya Başkent Bölgesi’nden. Kovid-19’da ikinci dalgayı yaşayan ve 4 Eylül’de günlük can kaybının 59’a yükseldiği eyaletteki ölümlerin düşmeye başlamasıyla, Avustralya’daki günlük can kayıpları da tek haneli rakamlara indi. TOPLAM VAKA 27 BİN Sıkı tedbirlerin yürürlükte olduğu eyalette, günlerce çift halelerde seyreden can kayıplarının 15 Eylül’de sıfıra inmesinin ardından, bugün de 2 kişi hayatını kaybetti. Avustralya’daki 981 aktif vakandan 817’si Victoria

eyaletinde yer alırken bu vakalardan 8’i yoğun bakımda olmak üzere 94 kişi çeşitli hastanelerde tedavi görüyor. Avustralya’da virüs görülmeye başladığı günden itibaren gerçekleşen 7 milyon 296 binden fazla testin sunucuna göre virüse yakalanan 26 bin 909 kişiden, 24 bin 57’si sağlığına kavuştu. Y. ZELANDA GEVŞETIYOR Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, virüsün yeniden yayılmasını önlemek amacıyla yürürlüğe konulan yasakların hafifletileceğini açıkladı. Ülkenin en büyük kenti Auckland’daki üçüncü seviyedeki yasakların çarşamba gece yarısından sonra 2. seviyeye çekileceğini duyuran Ardern, ülkenin geri kalanındaki yasakların da birinci seviyeye indirdiğini söyledi. YENİ VAKA YOK Yeni Zelanda Halk Sağlığı Genel Direktörü Dr. Ashley Bloomfield, ülkedeki 3 bin 568 testin sonucuna göre yeni Kovid-19 vakası kaydedilmediğini açıkladı. Ülkedeki toplam aktif vaka sayısı ise 62’ye düştü. Ülkede1815 vaka yaşanmış, 25 kişi de hayatını kaybetmişti.

22 Eylül 2020

5

VEFAT VE BAŞ SAĞLIĞI

Auburn FC Kurucu Üyesi kardeşimiz Sefer Çetin ve Dilek Çetin’in muhterem anneleri

FATMA ÇETIN 14/9/2020 Pazartesi günü vefat etmiştir. Ertesi gün öğlen namazına müteakip kılınan cenaze namazından sonra dualarla Lidcombe Rookwood Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandı. Merhumeye Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. Mekanı Cennet olsun. Rabbim geride kalanlara sabır ve uzun ömür versin.

AUBURN FC YÖNETIM KURULU


6

22 Eylül 2020

T

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

Bir virüs güzelim Melbourne’ı ne hale getirdi!

Dünyanın en yaşanılabilir şehrinden

V

yarı açık cezaevine irüs salgını aylardır insanlığa hayatı zindan ediyor. Dünyanın “en yaşanılabilir şehirleri” sıralamasında 7 kez üst üste birinci seçilmesinin ardından son iki yılı da ikinci sırada tamamlayan Avustralya’nın Melbourne kenti, Kovid-19 salgınını önlemeye yönelik yasaklardan dolayı “hayalet şehre” döndü. Avustralya’da Kovid-19’un en fazla can kaybı ve vaka sayısına neden olduğu Victoria eyaletinin başkenti Melbourne’da 21.00-05.00 saatlerinde uygulanan sokağa çıkma yasağı ve 4. kategorideki yasaklar, kentin alışılagelmiş canlı hayatını durma noktasına getirdi. NEREDE O TENİS KORTLARI, O CIVIL CIVIL SOKAKLAR... Ülkenin en büyük ikinci kenti Melbourne’da, 28 Eylül’e kadar yürürlükte kalacak Kovid-19 yasakları nedeniyle günün her saatinde binlerce kişiye ev sahipliği yapmaya alışık olan ana caddeler, köprüler, meydanlar, alışveriş merkezleri ve parklarda zorunlu işlerde çalışan birkaç kişi dışında kimse görülmez oldu. Halkın zorunlu ihtiyaçlarını karşıladığı

Dünyanın en yaşanılabilir şehri Melbourne, Kovid-19’a teslim oldu. Avustralya’da virüsten ölenlerin yüzde 90’ı, vakaların ise yüzde 70’i Melbourne’un başkenti olduğu Victoria’da meydana geldi. Koronanın vurduğu dünya kenti, geçerli nedenler dışında evden çıkma yasağı uygulamasıyla sessiz, ıssız günler geçiriyor.

dükkanlar dışında binlerce iş yerinin kapatıldığı Melbourne’da stadyumlar, tenis kortları, konser salonları, tiyatrolar, kütüphaneler, fuar merkezleri de aylardır kapalı. VİRÜS “CAN”INDAN VURDU Ekonomik analiz ve öngörülerde bulunan “The Economist Intelligence Unit” kuruluşu tarafından 20112017 yıllarından üs üste yedi defa

dünyanın en yaşanılabilir kenti seçilen Melbourne, ülkede Kovid-19 nedeniyle en fazla can kaybı ve vaka sayısının görüldüğü kent oldu. HAYALET ŞEHİR Melbourne’un merkezi olarak kabul edilen ve hafta boyunca binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen çeşitli etkinliklerin yanı sıra konserlere de ev sahipliği yapan

Federasyon Meydanı da sessizliği büründü. Kenti ziyaret edenlerin uğrak noktalarının başında yer alan meydanda martıların dışında parmakla sayılacak kadar insan bile görmek imkansız hale geldi. NEHIR, MARTILAR AĞLIYOR... Lüks restoranları, barları, kafeteryaları ve otelleriyle ünlü Southbank semtindeki mekanların aylardır kapalı kalmasından dolayı gece ve gündüz yaşanan canlılığın yerine tamamen sessizlik almış durumda. Şehrin ortasından geçen Yarra Nehri’ndeki tekne turlarının da iptal edilmesiyle bölgedeki hayat tamamen durmuş vaziyette. İŞLETMELER BATIYOR Mart sonundan itibaren çalışma hayatını durma noktasına getiren tedbirlerin, Avustralya ekonomisinin haziran çeyreğinde yüzde 7 küçülerek 29 yıl sonra resesyona girmesinde önemli rol oynadığı belirtiliyor. Kapanan işyerlerinde işsiz kalan onbinlerce kişinin devletin sağladığı ödeneklerden yararlanmaya başlaması, ülke ekonomisinin ağır bir yükün altına girmesine neden oldu.

Queensland’da Jaws dehşeti: 1 sörfçü öldü

köpekbalığı saldırısına uğrayan kişi hayatını kaybetti. Queensland eyaleA vustralya’da ti ambulans servisinden William Houghton, Coolangatta banliyösü Greenmount plajı açıklarında sörf yaparken köpekbalığı saldırısına uğrayan 46 yaşındaki kişinin, diğer sörfçüler ve cankurtaranlar tarafından kıyıya getirildiğini belirtti. Houghton, bacaklarından ağır yaralanan ve aşırı kan kaybeden sörfçüye ilk müdahalenin kıyıda yapıldığını ancak bu kişinin kurtarılmadığını ifade etti.


TURKEY

T

rkısh NEWS PRESS

22 September 2020

Article by Foreign Minister Mevlüt Çavuşoğlu titled “Our Preference in Eastern Mediterranean is Diplomacy without Preconditions” published in Kathimerini, 15 September 2020

T

he Mediterranean has always been the cradle of civilization as well as a basin of constant cultural and economic interaction. In this geography our past, present and future are inextricably intertwined. Turkey and Greece have always had only two choices: lock horns in a way that hurts both of us or find a winwin formula to define a mutually beneficial way forward. The logic of ‘permanent neighbor’ naturally entails mutual respect for each other’s rights. Unfortunately, this does not seem to be the case for what we experience in Turkey face these days. Such mutual respect in turn should be manifest in a sense of obligation to solve all pending issues or outstanding conflicts through peaceful means and dialogue. In such a spirit, neighbors do not seek escalation, but seek direct diplomacy and dialogue in good faith and with an aim for genuine dispute resolution. Recently, governments like that of France are displaying an ill-advised yearning for their colonialist past. Did we really forget so quickly that the colonial period brought nothing but enormous pain and suffering for so many peoples? The pattern of accepted behavior of the metropolitan masters imposing their will on the periphery is over. Our President is advocating that the World is Bigger Than Five to call for a more equitable international order. We designate our foreign policy as Enterprising and Humanitarian to underscore the values we want to prevail and our tirelessness and creativity in pursuing them, all in service of the dictum of Peace at Home, Peace in the World formulated by Atatürk, who was nominated for the Nobel Peace Prize by Venizelos. That is why we underscore mutual respect and equitable solutions to problems. That is why Turkey supports NATO’s initiative towards de-confliction and Germany’s initiative for de-escalation with

the ultimate aim of reviving the already established bilateral mechanisms between Turkey and Greece. We hope that Athens understand that those are two different things. Turkey respects Greece enough not to want to negotiate and agree with other parties over issues that must be settled directly between the two neighbors. Our basic objectives in the Eastern Mediterranean are clear: l fair and equitable delimitation of maritime boundaries; l protection of our continental shelf rights against maximalist and excessive maritime boundary claims; l protection of Turkish Cypriots’ equal rights over the off-shore resources of the island through the establishment of equitable revenue sharing mechanism; l creation of a genuine, inclusive, fair and equitable off-shore energy cooperation mechanisms with the participation of all parties, including the Turkish Cypriots (proposals to this end are still on the table) in the Eastern Mediterranean. A string of maximalist claims cannot be imposed upon Turkey through the EU which has no competence over maritime boundary delimitation. You don’t get to cut off Turkey’s access to high seas and to its own maritime zones by claiming 40 thousand square kilometers of continental shelf for a tiny island like Meis or Kastellorizo that is only 2 kilometres away from Turkey and 580 from the Greek mainland. No law nor logic nor a basic sense of fairness would allow an

opposite argument. Furthermore, attempts towards excluding a country like Turkey -with the longest relevant coastline in the region, a growing population, production capacity, and increasing energy demand - from the riches of its own neighborhood are not realistic either. As we said it several times- that shall not happen. Therefore Turkey will naturally be firm in not allowing attempts to harm her fundamental interests. We maintain a naval presence in the region not for offensive ends, but for self-defence against interference with our seismic research activities within our own continental shelf (that was declared in accordance with international law as far back as 16 years ago, by the way!). Dialogue and negotiations are indeed the first and foremost means in international law to address maritime boundary issues. We thus expect Greece to revive all dialogue channels with Turkey without any preconditions. Preconditions beget counterpreconditions (believe me, we could come up with quite a few of our own) and thus is not a good way to seek talks between two neighbors. Every crisis may create an opportunity and we must seize it to move ahead peacefully. It is evident that any negotiation process should include an exercise of give and take. The alternative is sweeping the problems under the carpet and hope they go away or somebody else solves them for you. However, problems tend to get ever more complicated as time goes by, let alone disappear on their own. We need strong, effective and rational leadership in order to hand down peace and security to future generations. That exists on Turkish side. What we do today will define not only today but also tomorrow and you know all too well that Turkey can go whichever way Greece chooses. The choice is in fact not that of Turkey nor France nor anyone else for that matter but of the esteemed leaders and people of Greece.

7


8

T

22 Eylül 2020

rkısh NEWS PRESS

.

TÜRKIYE

DÜNYAYA YAYILIYOR

YEE 60’ıncı merkezini Azez ilçesinde açtı Emre Enstitüsü (YEE), dünya Y unus genelinde 60’ncı Türk Kültür Merkezini Suriye’nin kuzeyinde askeri muhaliflerin kontrolündeki Azez ilçesinde açtı. Törene, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Güvenlik İşleri Genel Müdürü Yusuf Karaloğlu, YEE Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, YTB Başkanı Abdullah Eren, TİKA Başkan Vekili Serkan Kayalar, Kilis Vali Yardımcıları Ömer Yılmaz ve Fehmi Sinan Niyazi ile çok sayıda kişi katıldı. Burada konuşan Ateş, şunları dile getirdi: “Türkiye’yi insanlığın son adası olarak görüyoruz. Türk kültürü, Türk medeniyeti sınırsızdır. Yunus Emre’yi Azez’de açarak, insan sevgisini ve insanı yaşatma gayretini burada da sürdürmek istiyoruz. Bundan sonra da hep birlikte bu coğrafyayı yeniden barışın, umudun ve özgürlüğün adası haline getirmek için el birliğiyle gayret göstereceğiz.” Çam da, “Türk kültürünün, dilinin en güzel şekilde anlatılması, tanıtılması birbirimizi tanımamıza, birbirimizin kaynaşmasına vesile olacaktır” diye konuştu.

TÜRK-JAPON DOSTLUĞU

ERTUĞRUL FIRKATEYNI şehitlerine hüzünlü anma 2. Abdülhamid tarafından S ultan Japonya’ya gönderilen ve dönüş yolunda batan Ertuğrul Fırkateyni’nde şehit olan 527 mürettebat, Beşiktaş’ta düzenlenen törenle anıldı. Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nca Barbaros Hayrettin Paşa Anıtı önünde düzenlenen törene Kuzey Deniz Saha Komutanı Tümamiral Tayyar Ertem ile Japonya’nın İstanbul Başkonlos Vekili Tsuyoshi İdata ve askeri yetkililer katıldı. Anıta çelenk bırakılmasıyla başlayan etkinlikte, saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Yarbay Gökhan Atmaca törende yaptığı konuşmada, Ertuğrul Fırkateyni şehitlerinin hatıralarının iki ülkede de yaşatıldığını ve ülkeler arası dostluğun bir nişanesi olduğunu söyledi.

BUNLAR DA N ’I N E R Ö I Ç E K I R A L U R U G N A K n Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Kanguru görmek isteyenlerin Avustralya’ya gitmesine gerek yok, merak edenler Keçiören’e gelip Doğal Yaşam Parkımızı ziyaret edebilir” dedi. Avustralya’nın sembolü sevimli kangurular Başkent Ankara’da boy gösteriyor. Keçiören’de bulunan Doğal Yaşam Parkı birçok türden canlıya ev sahipliği yapıyor. Parkta bulunan valabi türü kanguru ve kesesinde

taşıdığı yavrusu ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, parktaki canlı türlerinin sayısını her geçen gün artırdıklarını belirterek, şunları ifade etti: “Doğal Yaşam Parkımızda keçi, tavuk, eşek, midilli, valabi, maymun, ceylan, emu kuşu, Ankara keçisi, tavus kuşu, sülün, lama, geyik ve kanatlı hayvanlardan oluşan birçok türde canlımız var. Bu parkımızda,

gençlerimize ve çocuklarımıza bir taraftan hayvan sevgisini aşılarken diğer yandan da canlılar alemini tanıtarak tabiatla iç içe vakit geçirmeleri için fırsat sunuyoruz.” Kanguru görmek isteyenlerin Avustralya’ya gitmesine gerek olmadığını ifade eden Altınok, kanguruyu merak edenlerin Keçiören’e gelip Doğal Yaşam Parkı’nı ziyaret edebileceklerini belirtti.

Türkiye’nin virüs ile mücadelesi etkileyici

S

DSÖ 70. Avrupa Bölge Komitesi Genel Kuruluna katılan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’nin 150 ülkeye yardımlar göndererek salgınla uluslararası çapta savaştığına dikkati çekerken, DSÖ Avrupa Direktörü Hans Kluge, Türkiye’de verilen sağlık hizmetleri ile salgınla mücadele çalışmalarını, “Böylesini daha önce hiç bir yerde görmedim. İnanılmaz etkileyici” sözleriyle övdü. ağlık Bakanı Fahrettin Koca, videokonferans yöntemiyle katıldığı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 70. Avrupa Bölge Komitesi Genel Kuruluna hitap etti. Koca, Türkiye’de sıklıkla kullanılan “Sağlık her şeyin başıdır” sözüne atıfta bulunarak, pandeminin bu sözün ne kadar önemli olduğunu dünyaya en acı şekilde gösterdiğini söyledi. Türkiye’de salgını tavizsiz test, takip ve tedavi stratejisiyle kontrol altında tutmayı başardıklarını dile getiren Koca, “Bu süreçte en büyük tesellimiz yaşlılarımız da dahil olmak üzere mortalite oranlarımızın düşük seyretmesi olmuştur. Hastalığa karşı en kırılgan durumda olan yaşlılarımızı, komorbid hastalarımızı ve sağlık çalışanlarımızı en iyi şekilde koruduk ve korumaya devam ediyoruz” dedi. 25 MİLYON DOLAR BAĞIŞ Tüm dünyanın büyük bir umutla Kovid-19 aşısına ilişkin gelişmeleri de yakından izlediklerini belirten Koca, şöyle devam etti: “Bu süreçte hem aşının güvenilirliği hem de adil dağıtımı konusunda DSÖ’ye

HANS KLUGE

FAHRETTIN KOCA

çok önemli görevler düşmektedir. Biz, dünyanın güçlü bir DSÖ’ye ihtiyaç duyduğunu ve bunu savunduğumuzu her platformda vurguladık. Ülkem bu süreçte uluslararası dayanışmanın en somut örneklerini 150’den fazla ülke ve uluslararası kuruluşun tedarik sürecine katkıda bulunarak göstermiştir. Çoğu ülkenin kaynaklarını iç ihtiyaçlarına kanalize ettiği bu zorlu süreçte ülkemin yapmış olduğu 25 milyon dolarlık bağışın da küresel sağlık güvenliğine verilmiş önemli bir destek olduğunu belirtmek isterim.” Koca, DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge’ye Türkiye’ye sundukları vizyon belgesi için teşekkür etti. Koca, vizyonun

bölgenin sağlık statüsünün iyileştirilmesine katkı sağlayacağını söyledi. Hans Kluge de Türkiye’de verilen sağlık hizmetlerinden ve koronavirüs salgınıyla mücadeleden övgüyle bahsetti. KOCA’YA TEŞEKKÜR Türkiye’yi ziyaretinde mültecilere yardım amacıyla kuzeybatı Suriye’ye gönderilen tıbbi malzeme konvoylarını gördüğünü, birinci basamak sağlık kuruluşlarını ziyaret ettiğini anlatan Kluge, gördüğü manzaradan çok etkilendiğini söyledi. Doktor, hemşire ve sosyal çalışmacılarla konuştuğunu, Suriyeli mültecilerin ve sağlık çalışanlarının eğitimlere katılarak sertifikalar aldığını, maaşlarının ise Türkiye’deki hükümet tarafından ödendiğini ve çalışmalarına izin verildiğini dile getiren Kluge, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’de insan odaklı, cinsiyete ve kültüre hassas ve dil bariyeri aşılmış sağlık hizmeti sunuluyor. Hayatımda böyle bir şeyi görmedim ve inanılmaz etkilendim. Dr. Koca, size ve müthiş ekibinize teşekkür ederim.”


.

TÜRKIYE

T

rkısh NEWS PRESS

22 Eylül 2020

9

FETÖ’NÜN HAIN ÇETESI

K A M R DU YOLA YOK VAM! DE

n Kuzey Marmara Otoyolu 5. Kesimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın canlı bağlantıyla katıldığı törenle hizmete alındı. Törende, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu açılış kurdelasını beraberindekilerle kesti. Buradaki konuşmasında yol hakkında bilgi veren Karaismailoğlu, şunları dile getirdi: “Uluslararası yol güzergahındaki İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin trafik yükünün azaltılmasının hedeflendiği 400 kilometre uzunluğundaki Kuzey Marmara Otoyolu’nun 57.4 kilometrelik Gebze-İzmit etabını hizmete açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sadece bu etapla yıllık 595 milyon liralık tasarruf sağlanacak.”

Zamanaustralia.com.au üzerinden kahraman Türk polisini tehdit ediyorlar çeteler, 15 Temmuz darbe girişimiF ETÖ’cü nin ardından kaçtıkları ülkelerde kurdukları gazete, dergi, televizyon ve internet site-

leri vasıtasıyla ihanet zehrini kusmaya devam ediyor. Türlü iftiralarla Türkiye’yi işkence ve insan hakları ihlalleriyle suçlayan teröristler, zamanaustralia.com.au isimli site ve sosyal medya hesapları üzerinden kara propaganda yapıyor. Hain darbe girişiminin ardından Avustralyalı Türklerden büyük tepki alan ve bu ülkede dağıtacak iş yeri bulamadıkları için gazetelerini kapatmak zorunda kalan Zaman gazetesinin üst düzey yöneticileri ile yazarları, bu site üzerinden hem iftiralarla hem de kendi satmaya çalıştıkları ürünlerin reklamları ile hayatta kalmaya çalışıyor. Masum insanların cezaevine girmesi için manşetleri ile tetikçilik yapan FETÖ’nün medya yapılanması şu sıralar teröre karşı destan yazan kahramanlara ve istihbarat birimlerimizi tehdit ediyor. Hainlikte sınır tanımayan alçaklar, Türkiye’nin kırmızı bültenle aradığı teröristlerin haberleşme trafiğini de bu internet sitesi üzerinden yapıyor. Türkiye’den kaçamayanlara da yine sosyal medya hesapları üzerinden yol gösterip, hangi ülkede nasıl kendilerini kabul ettireceklerinin yollarını gösteriyorlar.

UYANIŞIMIZI durduramazlar T

Kuzey Marmara Otoyolunun 5. Kesimini açan Başkan Erdoğan, “Türkiye’yi yeniden kendi iç meseleleriyle boğuşan bir hale getirerek asırlık uyanışımızı önlemeye çalışıyorlar. Milletimiz bu oyunu görerek 15 Temmuz başta olmak üzere maruz kalınan her saldırıda istiklaline ve istikbaline sahip çıkma iradesini ortaya koydu. Bu irade, nesilden nesile aktarılarak asırlarca milletin çimentosu olarak devam edecektir” dedi. ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İnşallah 1915 Çanakkale Köprüsü’nün de içinde olduğu Kınalı-TekirdağÇanakkale-Balıkesir projesini de tamamladığımızda Marmara’yı ve Batı Anadolu’yu otoyol ağıyla kuşatmış olacağız” dedi. Başkana Erdoğan, Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantıyla katıldığı Kuzey Marmara Otoyolu 5. Kesim Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, şunları dile getirdi: BAYRAM TRAFİĞİ RAHATLAYACAK “Bugün hizmete açtığımız Gebze-İzmit kesimi aynı zamanda TEM Otoyolu ve D100 Karayolundaki yükü de azaltacaktır. Tabii bu durum aynı zamanda İstanbul-Ankara güzergahının en sıkışık kesiminin rahatlaması anlamına geliyor. Sakarya’ya kadar olan bölüm de bittiğinde artık bu bölgedeki sıkıntı tamamen giderilmiş olacaktır. Böylece özellikle bayram, yaz tatili, ara tatil gibi dönemlerde onlarca kilometre uzunluğa ulaşan araç trafiği tarihe karışacaktır. Ülkeye ve millete hizmet yolculuğu son durağı olmayan, mesafe katettikçe çıtayı yükseltmek gereken heyecanı ve enerjiyi hep artırmak icap eden bir davadır. Yol, elektrik, içme suyu, atıksu gibi altyapı hizmetleriyle mimari eserler aynı zamanda medeniyet

göstergesidir. Eğitim, sağlık, kültür gibi medeniyet unsurları bu altyapı üzerinde yükselir.” Şimdiden 2023, 2053, 2071 Türkiyesi’ni inşa etmenin hazırlıklarına başladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: ASIRLIK UYANIŞIMIZI ÖNLEMEYE ÇALIŞIYORLAR “Kendi ömrümüz vefa etmese bile bizden sonraki nesillere böyle bir vizyon bırakmayı, böyle bir ülke bırakmayı milletimize yaptığımız en büyük hizmetlerden biri olarak kabul ediyoruz. Üstelik bunu sadece lafla, sadece söylemle, sadece retorikle yapmıyoruz. Somut icraatlarımızla bilfiil hayata geçiriyoruz. Türkiye’yi bölgesel ve küresel bir güç haline getirmek için attığımız her adım bu vizyonun birer yapı taşıdır. Suriye’den Libya’ya, Doğu Akdeniz’den Karadeniz’e kadar geniş bir alanda siyasi, askeri ve ekonomik olarak verdiğimiz mücadelenin başarıya ulaşması bu bakımdan hayati öneme sahiptir. Ülkemizin siyasi ve ekonomik her adımını engelleme gayretlerinin gerisinde işte bu vizyon doğrultusundaki yürüyüşümüzü rayından çıkarma niyeti vardır. Türkiye’yi yeniden kendi iç meseleleriyle boğuşan bir hale getirerek asırlık uyanışımızı önlemeye çalışıyorlar. Milletimiz bu oyunu görerek 15

Temmuz başta olmak üzere maruz kalınan her saldırıda istiklaline ve istikbaline sahip çıkma iradesini ortaya koydu. Bu irade, nesilden nesile aktarılarak asırlarca milletin çimentosu olarak devam edecektir.” ‘SIFIRCI HOCALARA” EN GÜZEL CEVAP Salgının ekonomiye etkilerine de değinen Başkan Erdoğan, ümitvar konuştu: “Yılın üçüncü çeyreğinde üretmeye devam ederek salgının etkilerinin önemli bir kısmını geride bıraktık. Sağladığımız uygun finansman imkanlarının etkisiyle, konut ve otomobilde rekorlar ardı ardına geliyor. İstihdam edilenlerin sayısı, salgının etkilerini en yoğun hissettiğimiz nisandan beri yükseliyor. Sadece iki ayda mevsim etkisinden arındırılmış istihdamımız yaklaşık yarım milyon arttı. Önümüzdeki dönemde istihdam daha da artacak. İnşallah 3. çeyreği her kesimi memnun eden bir büyüme oranıyla kapatacağız. Bu durumdan ülkemizin kredi notunu düşürmek için pusuda bekleyen kredi derecelendirme kuruluşlarının hiç memnun olmayacakları kesindir. Türkiye’yi Afrika’nın Güney Amerika’nın ücra köşelerindeki ülkelerle aynı not kategorisine sokanlara en güzel cevabı başarılarımızla vereceğiz.”

DUA EDEN HERKESE TEŞEKKÜR ETTİ

Yıldırım, Kovid-19 testinin negatif çıktığını duyurdu

E

ski Başbakan ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, koronavirüs testinin negatif çıktığını açıkladı. Yıldırım, Twitter’da yaptığı paylaşımda, PCR testinin negatif çıktığını, karantina sürecinde kendini arayan ve mesaj gönderen herkese teşekkür ettiğini belirtti. Binali Yıldırım, şu ifadeleri kullandı: “PCR testi sonucu hamdolsun negatif çıkmıştır. Karantina sürecinde arayan, mesajlarıyla paylaşımda bulunan, dua ve desteklerini esirgemeyen herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Allah hepinizden razı olsun. Tedavisi devam eden herkese Rabb’im acil şifa versin. Bu zor zamanda, insanüstü bir gayret ve fedakarlıkla çalışan tüm sağlık ordumuza Allah güç, kuvvet versin. Vatandaşlarımızdan talebim, aman tedbiri elden bırakmayın.”


: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER

TURKEY

TURKISHAIRLINES.COM


T

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

22 September 2020

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

The new Atheists, the parking lot and a murder

Children wearing protective masks sit inside a classroom, in Bursa, northwestern Turkey, Sept. 21, 2020.

SCHOOLS REOPEN WITH

REDUCED SCHEDULE AMID CORONAVIRUS

PANDEMIC IN TURKEY

C

oncern blended with excitement Monday morning, as parents of first graders and kindergarten students took their children back to school amid a scaled-back reopening. The country’s first inperson classes were launched in what will be a critical test for authorities in light of the ongoing coronavirus pandemic. The country plans to gradually ensure a return to school for millions of students in the coming weeks, based on the course of progress. Strict measures aimed at preventing further infections are expected to allow for the further reopening of schools, which were closed since March. Fearing a serious gap in education,

On Monday, Turkey started testing the waters before a full reopening of schools, as first graders and kindergarten students began in-person classes with reduced school hours ahead of a planned return for other grades...

Turkey decided to join other countries for a reopening that was originally scheduled for Aug. 31. A heightened caseload, however, forced a postponement until Sept. 21. Today’s opening has been limited to one day only, while as of Sept. 28, students may be asked to attend classes for only two days a week. The number of students in each classroom has been reduced with separate school hours for students. Every class will last only 30 minutes, with 10-minute breaks in

between. In the meantime, all other students will continue their courses online. First graders and kindergarten students were chosen as first to attend inperson classes. As National Education Minister Ziya Selçuk put it, the decision stems from the need to get children familiar with school on the first day. Online education is more suitable for older students, authorities reasoned, as the curriculum for first graders and kindergarten students mostly relies on activities.

Those who tried to ignore Turkey in East Med now at negotiating table: Erdoğan

R

egional actors who have tried to push aside Turkey in the Eastern Mediterranean are realizing diplomatic negotiations are the only way to resolve the tensions, President Erdoğan said Monday evening following a Cabinet meeting. Pointing to recent developments in the Eastern Mediterranean, he said, “Those who have been trying to ignore Turkey, impose their theses and maps in the Eastern Mediterranean, are (now) approaching the negotiating table.” “Those who turn their backs on historical facts, international conventions, customs and visible truths for the sake of protecting the interests of a few countries on Cyprus and the Eastern Mediterranean issue will have nothing to say to the world,” he added.

First lady to roll out new book on Turkish cuisine n The world will have a different reference for centuries-old Turkish cuisine with a new “centennial” cookbook, Turkey’s first lady announced on Sept. 18. Emine Erdoğan introduced the gastronomy book on Twitter after hosting a meeting with academics in the culinary science and chefs. She said the

publication aims to promote the richness of Turkish cuisine internationally and will include Turkey’s cultural codes with healthy, traditional and waste-free recipes. The book will be published in the first days of the new year in Turkish and English and will later be translated into other languages.

O

n Feb. 12, Craig Stephen Hicks, a white male and self-described atheist, brutally murdered Deah Barakat, 23, Yusor Abu-Salha, 21, and Razan Abu-Salha, 19, all three Muslim students at the University of North Carolina at Chapel Hill. After the “execution style” killing, Hicks turned himself in. A criminal investigation is underway but all indications, as made clear by Hicks’ statements and posts on the web, point to an anti-Muslim hate crime. Initially, most media outlets in the U.S. reported the murder as a routine homicide. A parking lot dispute story was circulated to lessen the impact of the crime. Officials did not make any statements for three days. There was no extended coverage of the event or any substantial analysis about its causes and implications. In reaction, private citizens, civil rights groups, community leaders and social media users raised their concern over what appeared to be a deliberate silence over the horrific incident. Many people criticized the major media outlets for ignoring or belittling the murder. Many asked if official and public reaction would be the same if the victims were white Christians or Jews. Of course, it would have been different. If the killer was a Muslim and the victims were white Christians or Jews, we would have seen minuteby-minute coverage of the event, the entire details of the crime scene, the identity of the killer, their motives, family history, religion, the books they read, their posts on Twitter or Facebook, and so on. The so-called terrorism experts would have shared their “wisdom” with the world about how this was not an isolated incident but part of a growing network of radicals intent on destroying Western civilization. It would have been identified as a terrorist incident before any official reports were released. But no, the word terrorism was not even used to describe the execution style murder of the three Muslim students. There was practically no discussion of the identity or the history of the murderer with the exception of a few confusing statements from his ex-wife and family members. The parking lot story was given more credibility than the hate crime motive, despite the fact that Hicks said on his Facebook that “When it comes to insults, your religion (Islam) started this, not me. If your religion kept its big mouth shut, so would I.” No one asked why a self-proclaimed atheist would take insult from Islam in particular for no other reason than his hatred of all religions. What is different about Islam for the “new atheists?” This is where Hicks turns to the virulent anti-Islam and anti-Muslim literature by such new atheists as Richard Dawkins, Christopher Hitchens and Sam Harris. Masquerading as rationalistic and scientific atheists, their attacks on Islam are among the most

distorted, hateful and racist commentary you can find on any religion or group. It is more militant and aggressive than the neo-Nazi and right-wing Islam-bashing. It advocates anti-Muslim bigotry and hatred in the name of reason and science. As Werleman notes, atheists have now distanced themselves from this group. They believe that Dawkins, Hitchens, Harris and the like justify racism and discrimination against Muslim individuals and this has nothing to do with the old-fashioned atheism. Their bigoted ideology is characterized by “anti-theism,” i.e., not only rejecting religion but also militantly fighting against those who hold a religious belief. More than any other religion, however, their hatred seems to be directed toward Islam and Muslims. They denounce and demonize Islam on ideological and political grounds, serving a clearly narrow political agenda. That is why Chomsky, an atheist himself, questions the political motives of the new atheists and asks them to look in the mirror. I personally have no problem with a serious intellectual debate about Islam, Christianity or Judaism and the criticisms leveled against them. But one must draw the line where criticism becomes insult and insult turns into hatred and violence. Numerous cases point to the extremely dangerous link between Islamophobic hate discourse and violence. In the case of Chapel Hill murder, Hicks posted a photo of a gun on Jan. 20, 2015: “Yes, that is 1 pound 5.1 ounces for my loaded 38 revolver, its holster, and five extra rounds in a speedloader.” One of the clear examples that show the link between Islamophobic literature and violence is Anders Behring Breivik who bombed government buildings in Oslo, killing eight people on July 22, 2011. Breivik continued his carnage in the island of Utoya and killed 69 young people, one by one. His 1500-page manifesto called “2083: A European Declaration of Independence” reveals the frightening depth of racism and hatred toward Islam. Breivik’s manifesto is filled with quotes and references from what passes as mainstream attacks on Islam and Muslims in the writings of American and European Islamophobes. From the PEGIDA group in Germany to the Quran burning pastors in the U.S., the anti-Muslim hate groups use this literature to justify plain bigotry and racism. It cannot be defended as freedom of speech. Article 20 of the International Covenant on Civil and Political Rights (ICCPR) already puts limits to forms of speech that advocate “national, racial or religious hatred that constitutes incitement to discrimination, hostility or violence.” Many other international conventions condemn and prohibit hate speech as hate crime. The trouble is that this principle hardly applies to cases of anti-Muslim hate speech. > Source: Daily Sabah / FEB 17, 2015


INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 22 EYLÜL - 29 EYLÜL 2020 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 1.99

$ 8.99

Sahara Taze Çökelek (150 gr)

Marmarabirlik Naturel Sızma Zeytinyağı (1 lt)

$ 8.99 Osso Osmanlı Kahvesi (200 gr)

$ 11.99 Benino Ayçiçek Yağı ( 5 lt)

$ 4.49

$ 4.99 Marmarabirlik Minyon Zeytin (800 gr)

Tukaş Çiçek Bamya ( 530 gr)

$ 99

Sonica Round Oven

(Limited Stock.. 1 per customer)

99 c Ülker Pötibör 3’lü Paket (450 gr)

$ 8.49 Berrak Salatalık Turşusu (3 kg)

www.facebook.com/gimasupermarket

31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599


T

.

EKONOMI

rkısh NEWS PRESS

22 Eylül 2020

Konut talebi

yazın patladı

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

Borçlanılan askerlik süresinin emeklilikte değerlendirilmesi

5

H

Pandemiye rağmen Türkiye’den güzel haberler peş peşe gelmeye devam ediyor. Ülke genelinde ağustosta satılan konut sayısı, 2019’un aynı dönemine göre yüzde 54.2 artarak 170 bin 408’e yükseldi. Yabancılara yapılan konut satışı da yüzde 8 artarak 3 bin 893’ü buldu. aziranda kamu bankaları tarafından başlatılan düşük oranlı destek kredinin yanı sıra sektörel kampanyalar ve normalleşme adımları haziran, temmuz ve ağustos aylarında konut satışlarında çok sayıda rekorun görülmesini sağladı. Ülke genelinde ağustosta satılan konut sayısı, 2019’un aynı dönemine nazaran yüzde 54.2 artarak 170 bin 408’e yükseldi. Satışlarda 30 bin 292’yle (yüzde 17.8) İstanbul başı çekti. İpotekli satışlarda da İstanbul 15 bin 367 konut ve yüzde 20.2 payla ilk sırada yer aldı.

Yabancılara yapılan konut satışı, ağustosta geçen yılın aynı ayıyla karşılaştırıldığında yüzde 8 artarak 3 bin 893’ü buldu. Yabancıların ilgilerini çeken iller ise bin 648’le İstanbul, 784’le Antalya, 288’le Ankara, 148’le Mersin ve 133’le Yalova oldu. 1 MİLYONU AŞTI Son 3 ayda ülke genelinde satılan konut sayısı 590 bin adedi bulurken, yılın 8 ayında ise bir milyon barajı aşıldı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, konut satışlarının artışından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Albayrak, “İstihdam alanında oldukça kuvvetli olan inşaat sektöründen güzel haberler gelmeye devam ediyor. Konut satışlarının ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 54.2 artarak 170 bin 408’e ulaşması sevindirici bir gelişme” ifadesini kullandı. Albayrak, Twitter’dan yaptığı açıklamada ayrıca “Yeni ev sahibi vatandaşlarımıza ‘hayırlı olsun’ diyor, sektörümüzü kutluyorum” değerlendirmesinde bulundu. Albayrak, son 3 yılın ağustos ayına ilişkin konut satış rakamlarının yer aldığı grafiği de paylaştı.

ABDI İBRAHIM

Dünya ilaç devine ortak oldu n Abdi İbrahim, hem solunum yolları hem de üriner sistem alanında ilaçlar geliştiren ve dünyanın önde gelen biyoteknolojik ilaç şirketlerinden birisi olan OM Pharma’yı İsviçreli bir ortak girişim grubuyla satın aldı. 65 ÜLKEYE SATIŞ YAPIYOR 500 milyon İsviçre Frankı’na (4.2 milyar TL) satın alınan OM Pharma’nın yüzde 28.5 hissesi Abdi İbrahim’in oldu. Bu işlem dünyada büyük yankı uyandırdı. Zira temelleri 1937 yılında atılan ve merkezi Cenevre’de yer alan OM Pharma’nın ürettiği biyoteknolojik NEZIH BARUT

ilaçlar 65 ülkede satılıyor. Ortaklık kapsamında Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, OM Pharma Yönetim Kurulu’nda yer alacak. Ayrıca OM Pharma’nın portföyündeki bazı kimyasal ilaçlar, Abdi İbrahim tesislerinde üretilecek. MİLLİLİĞİMİZİ KORUYORUZ Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, firma olarak yerli ve milli karakterlerini koruduklarını; her zaman uluslararası alanda söz sahibi olma hedefiyle hareket ettiklerini söyledi. OM Pharma’yla yaptıkları ortaklık anlaşmasının Türk ilaç sanayii için bir ilk olduğunu belirten Barut, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Dünyanın ve ülkemizin geçtiği zorlu pandemi döneminde yerli ilaç sanayiinin stratejik önemi daha da iyi anlaşıldı. Biz 18 yıldır Türkiye’de pazar liderliğimizi korurken, hedefimizi daima yüksek tuttuk. Dünyanın en büyük 100 ilaç şirketi arasına giren ilk Türk şirketi olduk. Türkiye’nin ve Avrupa’nın en modern ilaç tesislerinden birisini yaptık. KOVİD-19 SÜRECİNE KATKI Pandeminin oluşturduğu endişe ve belirsizlik ortamında bu girişimimizin Türk ilaç sektörüne moral ve motivasyon vereceğine inanıyorum. OM Pharma’nın yeni döneminde 250 milyon İsviçre Frank’ı (2.1 milyar TL) gibi ciddi bir Ar-Ge bütçesini biyoteknolojik ilaç geliştirmek ve klinik çalışmalar için ayırıyoruz.”

13

510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 41 inci maddesine göre sigortalı, er veya erbaş olarak silâh altında veya yedek subay okulunda geçen sürelerini borçlanabilmektedir. Kanun gereği sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde yani ilk sigortalılıktan önce yapılan askerlik süresinin borçlanılması halinde ilk sigorta başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür. 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden yani 1 Ekim 2008 tarihinden sonraki sürelere ait borçlanmalarda; borçlanılan prime esas gün sayısı borçlanılan ilgili aylara mal edilir. Seçilen prime esas kazanç, borcun ödendiği tarihteki prime esas asgarî kazanca oranlanarak, söz konusu oran ilgili ayın prime esas asgarî kazancı ile çarpılır. Bulunan tutar, ilgili ayın prime esas kazancı kabul edilir. Ancak hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas azamî kazancını geçemez. 5510 sayılı Kanun hükmüne göre askerlik yapılan tarih 1 Ekim 2008 tarihi sonrası ise askerlik borçlanması yapılması halinde gerek SSK gerekse Bağ-Kur borçlanmalarında sigortalı hem prim günü kazanmakta hem de seçtiği günlük borçlanma matrahı üzerinden prim matrahı kazanmaktadır. Askerlik süresinin 1 Ekim 2008 tarihinden önce olması halinde askerlik borçlanması sonrası borçlanma primlerinin değerlendirilmesi SSK borçlanmalarında farklı BağKur borçlanmalarında farklıdır. Askerlik süresinin SSK statülü borçlanma olması halinde askerlik süresine bakılmaksızın sigortalıya seçtiği prim matrahı üzerinden hem prim günü hem de prim matrahı kazandırılır. Örneğin ilk defa 1.3.2000 tarihinde sigortalı olan kişi askerliğini 1.5.1998-1.11.1999 tarihleri arasında 18 ay yapmış ve bu sürenin tamamını borçlanmışsa ilk si-

gorta başlangıcı 1.3.2000 tarihinden 18 ay geriye götürülerek 1.9.1998 tarihine çekilir. Ayrıca sigortalıya 1.9.1998-1.3.2000 tarihleri arası seçtiği matrah üzerinden prim matrahı kazandırılır. Seçilen matrahın asgari ücret olduğunu varsaydığımızda bu örnekteki sigortalıya 1998 yılında 120 prim günü ve 273.40 TL prim matrahı, 1999 yılında 360 prim günü ve 1242,40 TL prim matrahı, 2000 yılında 60 prim günü ve 240 TL prim matrahı kazandırılır. Böylece emekli maaş hesabına hem prim günleri hem de prim matrahları dahil edilir. Askerlik süresinin Bağ-Kur statüsünden borçlanılması halinde askerlik süresi 1 Ekim 2008 tarihinden sonra olması halinde sigortalıya seçtiği prim matrahı üzerinden hem prim günü hem de prim matrahı kazandırılır. Ancak askerlik süresinin 1 Ekim 2008 tarihinden önce olması halinde bu kez sigortalıya askerlik borçlanması halinde prim matrahı kazandırılmayıp sadece prim günü kazandırılır. Konuyu aynı örnek üzerinden anlatalım. Örneğin ilk defa 1.3.2000 tarihinde sigortalı olan kişi askerliğini 1.5.1998-1.11.1999 tarihleri arasında 18 ay yapmış ve bu sürenin tamamını borçlanmışsa ilk sigorta başlangıcı 1.3.2000 tarihinden 18 ay geriye götürülerek 1.9.1998 tarihine çekilir. Ancak sigortalıya prim matrahı kazandırılmayıp sadece 1.9.1998-1.3.2000 tarihleri arasına 540 prim günü verilir. Askerliğini borçlanan bu örnekteki sigortalıya 1998 yılında 120 prim günü, 1999 yılında 360 prim günü ve 2000 yılında 60 prim günü matrahsız olarak verilir. Bunun sonucunda da emekli maaş hesabında sadece prim günleri belirleyici olur. Esasında Bağ-Kur statülü borçlanmalarda da SSK statülü borçlanmalarda olduğu gibi sigortalıya hem prim günü hem de prim matrahının kazandırılması isabetli olur. Ancak bunun için de yasal değişiklik gerektiğini özellikle belirtmeliyim.

Emeklilik statüsünü son 7 yıl primi belirler! SORU: 4.1.1992’de SSK’lı olarak 970 gün prim ödedim. Sonra 1.7.1998 tarihinden 31.12.2018’e kadar BağKur primi ödedim. 3.1.2019 tarihinde bu yana SSK’lı olarak çalışıyorum. 12.5.1969 doğumluyum. Ne zaman emekli olurum? > Haşim T. CEVAP: Bir kimsenin hem SSK hem de Bağ-Kur prim ödemesi varsa yatırılmış olan son 7 yılın yani son 2520 gün primin statüsüne bakılır. Hangi statünün primi fazlaysa sigortalı fazla olan sigorta statüsü şartlarından emekli olur. Bağ-Kur şartları-

na göre 9 bin gün primle 55 yaş şartına tabisiniz. 8 ay askerlik borçlanmanız halinde ise 54 yaşında Bağ-Kur emeklisi olabilirsiniz. SSK şartlarına göre ise 5600 gün primle 53 yaşında, 8 ay askerlik borçlanması yapmanız halinde 5525 gün primle 52 yaşında emekli olmanız mümkün olmakla birlikte; son 7 yıl priminin fazlası SSK olmadığı için SSK emeklisi olabilmeniz için BağKur sonrası 1260 gün SSK primini doldurmanız gerekiyor. BağKur sonrası 1260 gün SSK primi ödeyeceğiniz tarihte SSK emeklisi olabileceğinizi söyleyebilirim.



REPORTAGE Editor: Elif Sele

T

rkısh NEWS PRESS

15

22 September 2020

Elif_sele@hotmail.com

HUME’S HOPE YASEMIN Yasemin Yigit, 29, Is following her father’s footsteps into the world of politics. She is a candidate in Aitken ward for the Hume City council elections of 2020. Yasemin Yigit is of Turkish Muslim background, young and female who was born and raised in the Hume area, she went to school Gladstone park secondary college and works in the Hume as well.

Y

asemin has many goals she wants to achieve. One of her goals is to have the younger generation become more active in civic life as she believes they are the future. She will be seeking to attract more businesses to area by making it easier for them to set up here. This will create more employment opportunities for residents in Hume. Less travel time to get to work will help out of pocket work expenses and is good for the environment. She wants to see more trees planted in the Hume’s public spaces and having cleaner and better maintained family friendly parks and recreation areas. Better variety of sporting facilities to accommodate different types of sport for our youth is a priority for Yasemin. Hume needs more local facilities so that

young people have more opportunities for sports. There is also a greater need, as our community ages for opportunities for the elderly in our community to have take part in suitable activities. She feels that more should be done for the elderly. Graffiti is also an issue that needs to be addressed. Yasemin’s job gives her the opportunity of meeting people living in this area and listening to their concerns in the current COVID environment as well as other concerns people have about the area. As a victim of bullying in high school, Yasemin will focus very sensitively on her school bullying project. Yasemin believes that Students are affected by bullying leading to lowered

self-esteem and cause selfharm in some teenagers, the trauma they live during school years can stay with them and affect their future into adulthood. She wants council to work with schools so they become a safe place where students enjoy learning rather than being worried about getting bullied. Yasemin follows mental health awareness and likes to keep herself informed about mental health support programs. Mental health awareness as one of Yasmin’s priorities in her role, this also involves her wanting to help those who have had mental issues as a result of this global pandemic. Yasemin is also an essential service worker in the Hume area, she

is very grateful to be employed during this global pandemic. Seeing the impact of this pandemic on family and friends has allowed Yasemin to become acutely aware of the impact that families have endured during this period. Yasemin is keen for council to continue and increase Council support for families and business who have suffered during this time. The election is carried out by post. The ballot papers will be posted in the first week of October and will need to be returned by post to reach the Victorian Electoral commission before 24 October. Yasemin Yigit, can be contacted through her Facebook page @ infoYaseminYigit, her email and mobile number is also on her Facebook page.


VICTORIA YEREL BELEDIYE SEÇIMLERI IÇIN ADAYLIKLAR

YAKINDA AÇILIYOR

√ 2020 yerel belediye seçimlerinde aday olmak isteyenler için adaylık süreci 17 Eylül Perşembe günü açılıyor. √ Seçim Komisyonu Üyesi (Electoral Commissioner) Warwick Gately, aday olmayı düşünenlere hatırlatma bildiriminde bulundu: √ “Bu kısa adaylık sürecinde adaylıklar Seçim Müdürü’ne (Election Manager) yapılmalıdır. Bu nedenle aday olmak isteyenler, hazırlanmak için hızlı hareket etmelidirler.” √ “Adaylar için seçime katılma gereksinimleri yakın tarihte değişti. Aday olmak isteyenler, adaylıklarını koymadan önce adaylık şartlarını karşıladıklarını onaylamalı ve internet üzerinden zorunlu yerel idare adayları eğitimini tamamlamalıdır. Şu anda veya daha önce belediye meclis üyesi olanlar da aynı işlemleri yapmalıdır.” √ Olası adaylar, aday formlarını vermek ve $250 tutarındaki adaylık ücretini ödemek için Seçim Müdürü (Election Manager) ile çalışma saatleri içerisinde, 22 Eylül Salı günü öğlen 12’ye kadar randevu almalıdır. √ Seçim ofisleri adaylar için 17 Eylül Perşembe gününden 22 Eylül Salı günü öğlen 12’ye kadar çalışma saatleri içerisinde açık olacaktır. √ Aday olmak isteyenler, hazırlanmak için: - 3 Eylül Perşembe’den itibaren vec.vic.gov.au internet adresinden izlenebilen aday bilgilendirme oturumunu izleyebilir - vec.vic.gov.au internet adresinde aşağıdaki tarihlerde yapılacak olan eyalet genelindeki etkileşimli aday seminerine katılabilir: + 9 Eylül Çarşamba, 19.00 + 13 Eylül Pazar, 13.00 + 15 Eylül Salı, 17.00 √ Aday olmak isteyenlerin, vec.vic.gov.au internet adresindeki internet bilgilendirme oturumunu izlemeleri kuvvetle tavsiye edilir. √ Adaylıkla ilgili daha fazla bilgi vec.vic.gov.au adresinden alınabilir.


T

WORLD

rkısh NEWS PRESS

22 September 2020

17

TARIH & EDEBIYAT

SINEM TASLAK

MAHMUD II

S

ultan Mahmoud II was born in Istanbul on July 20, 1785. His father was Sultan Abdulhamid I and his mother was Naksidil Sultana. Mahmoud came to the throne in 1808, in his twenty-fourth year. While heir presumptive, he had been carefully instructed by Sultan Selim III in those measures of reform necessary to save the empire from dissolution. His westernizing reforms helped to consolidate the Ottoman Empire despite defeats in wars and losses of territory. Mahmoud was qualified by extraordinary energy. As an intellectual and intelligent young individual he followed closely the reforms in Europe. He especially reformed the judicial system. He restored and modified many regulations. He died from tuberculosis in July, 1 1839, at the age of 54. His funeral was so crowded, and he was buried in Divan Yolu. Mahmud was brought to the throne (July 28, 1808) in a coup led by Bayrakdar Mustafa Paşa, ʿayn (local notable) of Rusçuk (now Ruse, Bulg.), who had first wanted to restore Mahmud’s uncle, the reform-minded sultan Selim III, until he was strangled by the conservatives. Before the year was out, however, the Janissaries revolted, killing Bayrakdar, Mahmud’s grand vizier (chief minister), and delaying his reform program until the mid-1820s. Early in his reign Mahmud faced erosion of his empire in the Balkans. The war with Russia, which had continued fitfully after a truce in 1807, was ended by the Treaty of Bucharest (May 28, 1812), ceding the province of Bessarabia to Russia. By 1815, Serbia was vir-

sinem.taslak@gmail.com

tually autonomous and a Greek independence movement was stirring. The Greeks in the Morea (the Peloponnese) rebelled (1821) against Ottoman rule, and Mahmud summoned the assistance of Muḥammad ʿAlī Pasha, governor of Egypt. After massacres on both sides, Ottoman authority in Greece had been partly restored when the united British, French, and Russian fleets des-

troyed the Ottoman-Egyptian fleet in the Bay of Navarino (Oct. 20, 1827) in southern Greece. Mahmud then declared war against Russia. The Ottomans were defeated in the Russo-Turkish War of 1828–29, and he acknowledged Greek independence in 1830. Earlier in the year, Mahmud had agreed to appoint Muḥammad ‘Ali as governor of Syria and Tarsus (in southern Anatolia). In return for his servi-

A

HAFTANIN KELIMESI

Sadakat

n Her şeyin ışık hızıyla yaşanıp tüketildiği toplumsal tüketim hastalığının panzehiridir. Ne yazık ki genel geçer etkisi vardır. Her şeyin bir sonu olduğu gerçeğiyle baktığımızda, bu panzehirin etkisi sadakatin gösterildiği durum, ilişki, huy, duygu, kişi, olay vesairenin bitişine kadar geçerlidir. İnsanin kendine ve başkalarına dürüst olma sanatıdır. “Adam gibi adam” dedikleri karakterdir. > Kaynak: Ekşi Sözlük ~ https://eksisozluk.com/ sadakat--42821

ces against the Greeks, Muḥammad ʿAlī demanded (1831) the promised governorship. When Mahmud refused, Muḥammad ʿAlī’s forces under his son Ibrāhīm Pasha invaded Syria, captured Damascus and Aleppo, routed the Ottoman army at Konya (1832), and advanced on Constantinople. Mahmud sought British aid, but - with France supporting Egypt - Great Britain refused. The Sultan then turned to Russia, which sent its fleet to the Bosporus and signed a treaty of mutual defense (July 1833). Determined to take revenge, Mahmud sent his army against the Egyptians in Syria but was severely defeated at Nizip on June 24, 1839, a few days before his death. The string of military defeats and the separatist revolts earlier had convinced Mahmud of the need for reforms in his army and administration. In 1826 he destroyed the defunct Janissary corps, thousands of its members dying in the ensuing massacre. He abolished military fiefs granted to cavalrymen (1831) and then established a new army, under his direct control, trained by German instructors. Among his administrative reforms, Mahmud adopted the cabinet system of government, provided for a census and a land survey, and inaugurated a postal service (1834). In education, he introduced compulsory primary education, opened a medical school, and sent students to Europe. In addition, the sultan’s right to confiscate the property of deceased officials was abolished, and European dress was introduced. > Source: https://www.britannica.com/ biography/Mahmud-II-Ottoman-sultan

Azim ile Hırs

zim; çalışmak, çabalamak ve nasip deyip hakkına razı olmaktır. Hırs ise daima daha fazlasını istemektir. Hakkımız olup olmadığına bakmadan. Kimden alıp almadığımızı düşünmeden. Sonuçlarıyla hiç ilgilenmeden. Bu yüzden azim yapıcı, hırs yıkıcıdır. Birincisi mazlumlara, ikincisi zalimlere has gibi geliyor bana. Bazı kimseler azim ile hırs kavramlarını birbirine karıştırıyor. Azimli birine hırslı diyebiliyor. Toprak ile arsa, yapmak ile yıkmak, imrenmek ile kıskanmak, beğenmek ile gözü kalmak, harf ile rakam nasıl birlerinden başkaysa, bu da öyle. Edebiyat meşgalesi içinde şahitlik ettiğim ilk durum, yetenekli insanların azimli olması, yeteneksiz kimselerin ise hırs taşımasıdır. Hırs eşittir aşırı hız. Hemen olmak, almak, varmak. Hırs sürükler, azim eşlik eder. *** Milletimizin bu topraklarda tutunma çabasını ancak azimle açıklayabiliriz. İşte bu azim, bize Selimiye, Süleymaniye gibi azimetli eserleri yadigâr bırakmıştır. Yoklukta şaşırmayan, varlıkta şımarmayan insanlar ne kadar muhteremdir. Her iki hali de görmüş, yaşamış bir milletiz. Tarih, Moğol sürüsünün taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmadığını yazar. Bunları kitaplardan okuyorduk. Sadece zulmün değil, emperyalizmin ana kaynağı da hırstır. Yıkıcı sonuçlarını ise günlerdir Halep şehrinde yaşadık. İnşallah, azim, hırsı yenecektir. Çünkü hep yenmiştir. Allah’ın yarattığı güneştir biri. Diğeri insanın yaktığı ateş.

*** Hepimiz dünyanın nihayetinde yaşıyoruz. Eski örneklerimiz güzel ve anlamlı. Şimdi durum nedir? Bir deneme daha yapalım: Kasımpaşa’daki Piyâle Paşa Camii, Mimar Sinan’ın en aziz eserlerinden biridir. Yoldan bakınca derin bir görüntü verir, dokunaklı bir manzara oluşturur. Başka bir yerden de görünmez zaten. Çünkü yüksekte değil, düzlüktedir. Tek cephesi açıktır. Turgut Cansever, kıymetini bilmediğimiz birkaç camiden biri olarak görür onu. Mimari açıdan çok değerlidir, biriciktir. Başka benzeri yoktur. Bilge mimara göre, Bursa’daki Ulu Cami de böyledir. Şimdi, caminin hemen önündeki yeşil alana, yani açık olan tek cepheye, sırayla lüks binalar yapılıyor. Bir iki sene içinde oldu her şey. Bu güzide cami, kesinlikle görülmeyecek şekilde, yüksek duvarlarla (bitişik nizam binalar) çevreleniyor. Bir pencere gibi kalan son toprağa da şantiyeyi kurmuşlar. O bina da biterse, kuşatma tamamlanıyor. Yazdıklarımız hırs bahsine uzak gelebilir. Oysa çok yakın. Saygı ve sevgiden arınmış, hürmetle bağlarını koparmış kazanma hırsından bahsediyoruz. Yok ederek yürüyen, sadece menfaatini düşünerek ilerleyen. Hırs, halden anlamaz, başkasını düşünmez. Sadece kendisi ve kazancı. Üzücü olan, artık bunun örgütlü hale gelmesidir. Paylaşılmak üzere havuzların oluşturulmasıdır. Madem hasta dedik, hastane dedik, buradan bitirelim: Hırs hastalığının tedavisi yoktur. Varsa da ben bilmiyorum. > Kaynak: İbrahim Tenekeci / Yeni Şafak

Protests against el-Sissi’s regime spread across Egypt are continuing to shake the EgyptiP rotests an regime of President Abdel-Fattah el-Sissi as anti-government protesters took to the

streets at least 16 different sites on Sunday amid heightened security in the country in advance of anticipated demonstrations. Videos circulating on social media showed the demonstrators holding banners and chanting slogans calling on el-Sissi to step down. Others were seen setting a police car on fire and throwing stones at security forces. Dozens demonstrated in the al-Basateen district, a large neighborhood in southern Cairo, and in several surrounding areas. Protesters marched in Maadi, another large district that houses embassies and foreigners and in Madinat Nasr, a Cairo suburb. El-Sissi ascended to power through external aid and support after leading a bloody military coup in 2013 against Mohammed Morsi, the country’s first freely elected president who died suspiciously in June during a trial. Thousands of people rejected the army’s move and demonstrated in the streets. Thousands were killed in Rabaa Square in one night on the grounds that the army had to disperse the protesters to preserve order. Since then, a harsh crackdown on dissidents, not only the Muslim Brotherhood but anyone who opposed elSissi, has commenced.

Belarus police detain hundreds of protesters in Minsk police detained hundreds of protesters in central Minsk Saturday, a witness B elarusian said, as around 2,000 people marched throu-

gh the city demanding that President Alexander Lukashenko step down. Belarus, a former Soviet republic closely allied with Russia, has been rocked by massive street protests since Lukashenko claimed a landslide victory in an Aug. 9 presidential election that his opponents say was rigged. He denies their accusation. Saturday’s protesters, most of them women, briefly scuffled with police who then blocked their path and started picking people one by one out of the crowd, the witness said. Lukashenko’s crackdown on the protests has prompted the European Union to weigh fresh sanctions against his government. The president, who has ruled Belarus for 26 years, says the protesters are being backed by foreign powers. Earlier this month he secured a $1.5 billion lifeline from Moscow.


PAZARTESI

Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Bilge Başafacan ÇAY MOLASI

. . T rkıye’nın

SESİ RADYOSU info@turkishmedia.com.au 1300 917 566

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I CUMARTES

SALI Ergül Uybadın Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu Ortak Yayını ÖZEL PROGRAMLAR

PERŞEMBE

TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu Ortak Yayını ÖZEL PROGRAMLAR

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası Perşembe ve Cuma geceleri saat 22-24 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

T

rkısh

Sülhan Yılmaz Gülten Akbar HAYATA DAIR

PAZAR

Zafer Uyanık Cem Birben MUHABBET ZAMANI

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

MURAT ŞIRIN

ELIF AYDIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ


.

NOSTALJI

T

rkısh NEWS PRESS

22 Eylül 2020

19

Yarım asırdır çiziyor

Karikatür sevdası Ortaokul yıllarında derslerde defter ve kitaplarının boş yerlerine öğretmenlerinin karikatürlerini çizerek yeteneğini fark eden emekli öğretmen Kemal Akkoç, Bursa’daki Kültürpark’ta 50 yıldır portreler yapıyor... Karikatürist Akkoç, “Edebiyat öğretmeni olmanın bana çok faydası oluyor. Aklıma bir sürü deyimler, atasözleri geliyor ve onlardan faydalanıyorum. Karikatür, ince çizgilerle ince duygu ve düşüncelerin ince esprilerle anlatıldığı, çok ince bir sanat” diyor.

B

ursa’da ortaokul yıllarında derslerde öğretmenlerini çizerek başladığı karikatür tutkusundan vazgeçmeyen emekli edebiyat öğretmeni, 1970 yılından bu yana aynı parkta portreler çiziyor. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümünden mezun olan ve liselerde edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra 1997’de emekliye ayrılan 71 yaşındaki Kemal Akkoç, yarım asırdır Bursa kent merkezindeki Kültürpark’ı mesken tuttu. 2-3 DAKIKA BANA YETIYOR Parka gelenlerin karikatür portrelerini 2-3 dakikada oldukça benzer bir şekilde kağıda ya da taşa çizebilen Akkoç, yumurtaya, tabağa, ahşaba ve su kabağına da çizim yapıyor. Ortaokul yıllarında derslerde defter ve kitaplarının boş yerlerine öğretmenlerinin karikatürlerini çizerek yeteneğini fark eden Akkoç, yıllardır ince duygu ve düşünceleri esprili çizimleriyle anlatıyor. Kemal Akkoç, karikatür tutkusunun kendisini hiç tahmin etmediği bir hayata sürüklediğini anlattı. “Bana ‘Bir parkta 50 yıl karikatür çizeceksin’ deseler inanmazdım ama her şey

olabiliyormuş dünyada” diyen Akkoç, çizgilerle geçirdiği yıllara ilişkin hazırladığı 3 kitabının bulunduğunu söyledi. Akkoç, senelerdir Bursa’nın kültürüne, sanatına, turizm ve tanıtımına katkıda bulunmaya çalıştığını dile getirdi. 50 BIN PORTRE ÇIZMIŞIMDIR Şehre katkılarından dolayı Kültürpark’a büstünün yapılmasını isteyen Akkoç, şönları dile getirdi: “Dünyanın hiçbir yerinde, aynı yerde 50 yıldan beri karikatür çizen biri olduğunu düşünmüyorum. Portreler çiziyorum. Bundan 10 sene önce Fransa’dan çağırdılar, gittim. Dünyanın her yerinden 300 karikatürist geldi. Onlar yarım saat, 20 ya da 15 dakikada portre karikatür çizerken, ben 2-3 dakikada çizince şaşırdılar. Benzetme oranım yüksek. Şimdiye kadar 50 bin portre çizmişimdir.” BURNUNU UZUN ÇİZİNCE... Kemal Akkoç, okul yıllarından bir anısını aktardı. Derslerde defter ve kitapların boş yerlerine öğretmenlerinin karikatürlerini çizdiğini belirten Akkoç, şöyle devam etti: “Lisede coğrafya hocamız Süreyya Bey’in uzun bir burnu

vardı. En ön sırada oturuyordum. O ders anlatırken ben karikatürünü çiziyordum. Arka sıramdaki arkadaşlar kalkıp karikatüre bakıp gülmeye başladı. Öğretmen de yanıma gelip ‘Kemal sen ders dinlemiyorsun’ dedi. Karikatüre bakıp ‘Bu kim?’ diye sordu. Ben de ‘Sizi çizdim hocam’ dedim. Beni tahtaya kaldırdı ve Yeşilırmak bölgesinde ne yetiştiğini sordu. Ben de ‘Yeşil sebzeler yetişiyor’ dedim. Karikatür yüzünden 10 üzerinden 5 aldım. Böyle derslerde çizerek karikatüre başladım.” Ünlü mizah dergisi Akbaba’da 19701975 yıllarında karikatürlerinin yayımlandığını belirten Akkoç, birkaç televizyon programında da

ünlülerin ve sanatçıların portrelerini çizdiğini söyledi. ATASÖZLERI ILHAM VERİYOR Bir yerel gazetede halen karikatürlerinin yayımlandığını anlatan Akkoç, şöyle devam etti: “Kirpilerle 7 yıldır güncel esprileri yerleştirerek sosyal konuları işlediğim bir seri var. Fabllarda, hayvanlar konuşur ve insanlar bu konuşmalardan ders çıkarır. Bu seride de hayvanlar konuşuyor; biz insanlara ders vermeye çalışıyorum. Edebiyat öğretmeni olmanın bana çok faydası oluyor. Aklıma bir sürü deyimler, atasözleri geliyor ve onlardan faydalanıyorum. Onları güncelleştirerek, çiziyorum.” ÇOK İNCE BİR SANAT Akkoç, karikatürün ince çizgilerle ince duygu ve düşüncelerin ince esprilerle anlatıldığı, çok ince bir sanat olduğunu belirterek “Olayı görüyorsunuz, onun altındaki ince espriyi yakalayıp ince çizgilerle ve ifadeyle çiziyorsunuz. Bu, insanı rahatlatıyor. Sanatın rehabilite ettiğini düşünüyorum. Yaşım 71 ama kendimi çok dinç ve genç hissediyorum” diye konuştu. İTALYA’DAN ALTIN MADALYA Akkoç, başından pek çok komik olayın geçtiğini anlattı. Bazı kişilerin bir ünlüye benzetilerek çizilmeyi istediğini belirten Akkoç, “Bazıları saçsız ama ‘Beni saçlı çiz’ diyor. Bazılarının kulağı büyük ama küçük çizmemi istiyor” dedi. Sayısını bilmediği kadar çok sergisi olduğunu aktaran Akkoç, 1975’te İtalya’da düzenlenen bir yarışmada altın madalya kazandığını, 1977’de yine İtalya’daki yarışmaya gönderdiği yapıtlardan birinin Uluslararası Karikatür Müzesi’ne alındığını sözlerine ekledi.


20

22 Eylül 2020

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

T

rkısh NEWS PRESS

..

SERI ILAN

9748 1131

HİZMET İSA TOPLUMUMUZAMIŞTIR VERMEYE BAŞLA

Lokantada TEMIZLIK işi arıyorum Kebab dükkanında temizlik üzerine iş arıyorum. 5 senelik tecrübem var. SAID: 0411347086

(kahve, çay, kola hariç)

2x3 m Orta Halı $ 50 (Başlayan Fiyatlarla) Ustasından ses, saz ve müzik dersleri verilir, ayrıca enstrüman satılır. Zafer Uyanık 0457 133 254


.

.

.

DEMOKRASIÇSEHITLERI

T

rkısh NEWS PRESS

22 Eylül 2020

21

N MILLETRI INA ADAMLA NCE Ö L I Y 9 5 RDI A L Ş I M KIY ADNAN MENDERES

FATIN RÜŞTÜ ZORLU

HASAN POLATKAN

Bir daha asla!.. T

Türkiye’nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak kazınan Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın idam edilmelerinin üzerinden 59 yıl geçti... “Yeter söz milletindir” diyerek çıktığı siyaset yolunda gerçekleştirdiği demokrasi ve kalkınma hamleleriyle Türkiye’nin önemli siyasi isimleri arasında yer alan Menderes, Türk halkının zihnine “milletin adamı” olarak kazındı. Arapça ezan okuma yasağını kaldırmasından NATO üyeliğine kadar pek çok karara imza attı. Onlar demokrasi şehitleri olarak gönlümüzde yaşıyorlar, cellatları ise her iki cihanda lanetlik oldular... ürkiye demokrasisi için unutulmayacak bir kara leke olarak tarih sayfalarına kazınan, eski Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam edilmelerinin üzerinden 59 yıl geçti... Adnan Menderes’in 10 yıllık başbakanlığı döneminde Türk iç ve dış politikasında büyük değişimler oldu. Paralarda İsmet İnönü’nün resmi yerine tekrar Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün resimleri paralara basılmaya başlandı. EZAN ASLINA DÖNDÜRÜLDÜ Yine Arapça ezan okuma yasağını kaldırarak dini özgürlüklerin önünü açtı. Din eğitimi de yeniden verilmeye başlandı. Türk askerinin Kore’deki başarısı Türkiye’nin NATO’ya üye olmasında etkili oldu. Türkiye’nin gayrisafi milli hasılası yılda ortalama yüzde 9 büyüdü. Tüm bu başarılardan sonra boş durmayan iç ve dış mikraklar darbeyle sonuçlanacak provokasyonlara başladılar. Hatta Kıbrıs Cumhuriyetinin önünü açan anlaşmanın ardından İngiltere’ye giden Menderes’in uçağı bile düştü. KARA GÜN: 27 MAYIS 1960 Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bazı general ve subayların oluşturduğu 38 kişilik Milli Birlik Komitesi, 27 Mayıs 1960’ta sabaha karşı yönetime el koydu. Darbeciler, TBMM ve Anayasa’yı feshetti ve siyasi faaliyetleri askıya aldı. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, DP’li milletvekilleri, hükümet üyeleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun ile bazı üst düzey kamu görevlileri gözaltına alındı. Menderes ve diğer DP üyeleri, Yassıada’da kurulan Yüksek Adalet

Divanı tarafından adaletsizce yargılandı. Öyle ki Menderes başta olmak üzere hiçbir sanığa savunma hakkı bile tanınmadı. UYDURMA MAHKEME Uydurma mahkeme, 592 sanıktan 288’i için idam istendi. Kararı açıklayan Yüksek Adalet Divanı, 15 sanığı idam cezasına çarptırdı. Birçok yabancı ülke lideri, idamların durdurulması için Cemal Gürsel başkanlığındaki cuntacı Milli Birlik Komitesine defalarca çağrıda bulundu. Bunun üzerine Bayar, Menderes, Hasan Polatkan ve Zorlu dışındakilerin idam cezaları kaldırıldı. Celal Bayar’ın cezası ise yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi. SON SÖZÜ “MİLLETİM” OLDU Zorlu ve Polatkan, 16 Eylül 1961’de sabaha karşı idam edildi. Menderes ise 17 Eylül 1961’de sağlık muayenesini yapan doktor heyetinden “sağlam” raporu alınmasının ardından, İmralı Adası’na götürüldü. İlk durak, komutanın odası oldu. İdam kararı yüzüne okundu. Menderes’in dilinden “Allah milletimize zeval vermesin.” cümlesi döküldü. İdam sehpasına gitmeden önce din görevlisi ile birkaç dakika konuştu. Ardından beyaz gömlek giydirildi. Menderes’in idam sehpasına çıkarıldıktan sonraki son sözleri, “Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum...” oldu. Menderes, 17 Eylül’de saat 13.21’de İmralı

Adası’nda idam edildi. ‘ÖLÜMÜM SİZİ EBEDİYETE KADAR TAKİP EDECEK VE BIR GÜN SIZI SILIP SÜPÜRECEKTIR’ Milletin adamı merhum Başbakan Adnan Menderes’in idam edilmeden önce kaleme aldığı son satırlar ise adeta bugünlerin tahminiydi: “Sizlere dargın değilim, sizin ve diğer zavatın iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde, değiniz ki Adnan Menderes hürriyet uğruna koyduğu başını 17 sene evvel almadığınız için müteşekkirdir. İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme kadar metanetle gittiğimi silahların gölgesinde yaşayan kahraman efendinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyeyim ki milletçe kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi ve efendinizi yine de 1950’de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimden korkmayacaksınız. Ama şimdi milletle el ele verecek Adnan Menderes’in ölümü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Amma buna rağmen

merhametim sizlerle beraberdir.” “Yeter söz milletindir” diyerek çıktığı siyaset yolunda güçlü Türkiye hayalini politikaları ve kalkınma atılımlarıyla gerçekleştirmeye çalışan Adnan Menderes ve arkadaşları “demokrasi şehidi” olarak tarihine geçti. ÖZAL ITIBARINI IADE ETTI Merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde, TBMM tarafından 11 Nisan 1990’da kabul edilen bir kanunla Adnan Menderes ve onunla birlikte idam edilen arkadaşlarının itibarları iade edildi. Ve 3 demokrasi şehidinin naaşları İmralı’dan alınarak devlet töreniyle Topkapı’daki anıt mezara taşındı. Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birine ev sahipliği yapan, ismi “Yassı”, nam-ı “yaslı” ada, Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak yeniden doğdu. ERDOĞAN, SİLİP SÜPÜRDÜ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan talimatıyla başlatılan proje kapsamında, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin zulmüne uğrayan Demokrat Partili 592 siyasetçinin 15 ay boyunca hücrelerde ve zindanlarda tutulduğu Yassıada’nın tarihi 60 yıl sonra “Demokrasi ve Özgürlükler Adası”na dönüştü. Yine geçtiğimiz Temmuz ayında TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un ilk imza sahibi olduğu, AK Parti ve MHP milletvekillerinin imzasını taşıyan Kanun Teklifi, oy birliğiyle kabul edilerek 1960 darbesinin tüm yargı kararları yok hükmünde sayılarak yürürlükten kaldırıldı. Böylece her iki cihanda hesap veren cuntacıların sonu, tıpkı merhum Başbakan Menderes’in dediği gibi hüsran oldu...


22

22 Eylül 2020

T ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

Kulluğun zirvesi: Secde

N

e öğrendiysem secdede öğrendim” diyen İbni Sina bu sözünü şöyle açıyor: “İlim tahsil ederken çözemediğim meseleleri çözmek ve anlamakta zorlandığım bahisleri anlamak için geceleri mescide gider Allah’a secde edip dua ederdim.” Sözlükte secde; “eğilmek, boyun eğmek, tevazu ile alnı yere koymak” anlamına gelir. Kendimizi Rabbimize yakın hissettiğimiz secde, aynı zamanda sağlık demektir. Doğu sporlarında yaygın bir egzersiz şeklidir ve ismine alabama (çocuk duruşu) denilir. Secde, kendimizi stres altında hissettiğimiz anlarda, dost bir mercie bağlanma duygusu sayesinde sakinleşmemizi ve desteklendiğimizi hissetmemizi sağlar. Secde ile üzerimizdeki olumsuz enerjinin bedenimizi terk ettiğini adeta toprağa geçtiğini hissederiz. Secde eyleminde göz ve iç kulaktaki denge organları yani semilunar halkalar, beyincik, beyin ve bunlarla ilgili tüm hatlar ve bağlantılar, koordineli şekilde devreye girer. Bu pozisyonda beyne maksimum seviyede kan pompalanır. Secde halinde beyin kalp seviyesinden bir karış aşağıda olduğu için kan beynimize doluşur; böylelikle beynin oksijenlenmesi ve beslenmesi artar. Bu da demans (bunama), beyin kanaması ve tansiyon düşüklüğü rahatsızlıklarına karşı bizi korur. SECDE KANSERDEN DE KORUYUCUDUR Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan Ulusal Işın Teknolojisi Merkezi’nde yapılan bilimsel bir araştırma, secde etmenin insanı kanserden koruduğunu ortaya çıkardı. Araştırmayla ayrıca secdenin hamile kadınlar için de oldukça yararlı olduğu ve ceninin şekil bozukluğuna uğramasını engellediği, bunun yanında yine birçok bedensel ve psikolojik hastalıklara iyi geldiği tespit edildi. Işın Teknolojisi Merkezi Bölümü Başkanı Biyoloji Profesörü Muhammed Ziyaeddin Hamit, insanların her yönden elektromanyetik dalgalara maruz kaldığını ve bu sebeple daha fazla ışın aldığını belirterek, vücutta biriken bu yükün mutlaka dışarı atılması gerektiğini bildirdi. Araştırma sonucu vücutta biriken elektromanyetik yükün Allah’a secde ile dışarı boşaltıldığının belirlendiğini dile getiren Mısırlı bilim adamı, bilimsel araştırmaların insan boyunun küçüldükçe elektromanyetik dalgalara uğrama oranın daha da azaldığını gösterdiğini söyledi.

İnsanın secde halindeyken elektromanyetik dalgalara daha az maruz kaldığını ve alnın yere değmesiyle vücuttaki elektromanyetik yükün dışarıya boşaltıldığını tespit ettiğini kaydeden Prof. Ziyaeddin, secde halinde olan bir insanın yedi organının yerle temas etmesinin boşaltımı hızlandırdığını ve bunun yorgunluk ve bazı hastalıklara iyi geldiğini ifade etti. Araştırmaların, elektrik yükünün vücuttan sağlıklı bir şekilde atılması için secde ânında kıbleye dönmek gerektiğini gösterdiğini bildiren Ziyaeddin, Kâbe’nin yeryüzünün merkezi olduğunu ve yeryüzünün merkezine yönelmenin vücuttaki elektrik yükünü dışarı atmak için en uygun pozisyon olduğunu söyledi. Beş vakit namazın vücuttaki elektrik yükünün dışarı atılması için yeterli olduğunu belirten Mısırlı bilim adamı, uyku esnasında vücutta oluşan unsurların sabah namazıyla dışarı atıldığını ve insanın güne sağlıklı ve canlı bir şekilde başladığını kaydetti. Öğle, ikindi ve akşam namazlarının günün yoğunluğunu ve stresini azalttığını ve insana psikolojik bir rahatlama sağladığını söyleyen Prof. Ziyaeddin, yatsı namazıyla gün boyu vücutta oluşan yükün geri kalanının dışarı atıldığını ve insanın rahat bir şekilde uykuya dalmasının sağlandığını belirti. KULUN, RABBINE EN YAKIN OLDUĞU AN İslâmiyet’te sadece Allah’a secde edilir. “Eğilmek, boyun eğmek, tevazu ile alnı yere koymak” anlamına gelen secde için Peygamber Efendimiz, “Kulun, Rabbine en yakın olduğu an secdeye varmış olduğu andır; secdede duayı çokça yapın” buyurmaktadır. Secde insana kul olduğunu hatırlatıyor. Allah’ın huzurunda ne kadar küçük olduğunu hissettiriyor. Küstahlık yapmaması, isyankâr olmaması ve kendini başkalarından daha üstün görmemesi gerektiğini de hatırlatıyor. Yani secde insana sağlık kazandırırken aynı zamanda haddini de bildiriyor. Ancak secdenin insanı halifei arz makamına yükselten şu anlamı var ki, sözümüzü onunla bitirelim: Atomdan galaksiye, canlı cansız her şeyiyle belli görevlerde çalışan, başıboşluk olmayan bu âlemde, her şeyin Allah’a itaat ettiği, dolayısıyla O’na ibadet ettiğini gören insan, Rabbinin azameti ve hâkimiyeti karşısında itaatini, sanatı karşısında takdirini, rahmeti karşısında şükrünü secdesiyle ifade ediyor. > SEFA SAYGILI

rkısh NEWS PRESS Vahyin Dilinden “Allah’a çağıran, dine ve dünyaya yararlı iş yapan ve ‘Ben müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kim vardır? “ . FUSSILET 33. AYET

.

DIYANET&KÜLTÜR Allah Rasulünden

“Allah ilmi verdikten sonra, insanların kalbinden zorla söküp almaz. Fakat ilmi ve gerçek alimleri alır aranızdan. Öyle ki, tek bir âlim kalmaz. Halk da cahilleri kendine reis yapar. Bunlara meseleler sorulur, onlar da ilme dayanmaksızın fetva verirler, böylece hem kendilerini hem de başkalarını dalalete atarlar.” . BUHARI

TARIHI GAZI MINARELI CAMI İLK GÜNKİ GİBİ

Yunan istilasında kurşunlanan cami tekrar ibadete açıldı 1920’deki Yunan istilasında yakılıp yıkılan Yalova Güneyköy’de minaresinde kurşun ve top mermileri izlerini taşıyan Gazi Minareli Camisi, köy halkının desteğiyle restore edildi. Diyanet de asırlık camiye imam atayarak ezan sesinin yurdun üstünde inlemesine katkıda bulundu...

Ü

zerinde taşıdığı kurşun ve top mermileri izleriyle Yunan işgalinin acılarını yansıtan Yalova Güneyköy’deki tarihi cami, restorasyonun ardından ibadete açıldı. Osmanlı-Rus savaşından sonra bölgeye gelen Dağıstanlılar tarafından 1896’da kurulan “Almali”nin ismi, Sultan Reşat’ın köye çeşme yaptırmasından sonra 1910’da Reşadiye olarak değiştirildi. İstanbul sınırının güney kıyısında yer alması nedeniyle 1934’te Güneyköy adını alan köy, Yunanlılar tarafından 1920’de istila edildi. UTANÇ İZLERİ Üzerinde hala o günlerin kurşun ve top mermilerinin izlerini taşıyan, “Gazi Minareli Cami” olarak bilinen 107 yaşındaki Eski Cami, Yunan istila-

sı sonrası halkın verdiği destekle onarılarak tekrar ibadete açıldı. Ancak belirli aralıklarla gördüğü hasardan dolayı ibadete kapatılan cami, son 20 yıldır kullanılamayacak durumdaydı. Köy halkı ve hayırsever vatandaşların desteğiyle aslına uygun restore edilen Eski Cami, üzerinde taşıdığı acı dolu yılların izleriyle tekrar ibadete açıldı. EZAN DİNMEYECEK Güneyköy Muhtarı Hacı Murat Erhan, “Aldığımız desteklerle camiyi aslına uygun şekilde onararak tekrar faaliyete geçirdik. Diyanet ile yaptığımız görüşme sonrası camiye imam ataması da yapıldı” diye konuştu. Cami imamı İsa İlter ise caminin aslına uygun onarıldığını belirterek,

şunları söyledi: “Biz de hayırlı cemaatler gelmesi için dua ediyoruz. Hep birlikte omuz omuza camimizde vakit namazlarını kılalım istiyoruz. Camimiz tarihi bir cami ve ziyaretçisi çok oluyor. Mevlam onların dualarını kabul etsin. Belki de onların dualarıyla bugünlere ulaşıldı. Camimiz için hizmet edenlerden Allah razı olsun, eksik etmesin.” RUHLAR MEST OLDU 73 yaşındaki Muğat Ulubay da şunları anlattı: , “Yunanlılar camiyle birlikte köyü yakıp yıkmışlar. Belirli zamanlarda onarılmış ve şekilde ibadete açılmış. Yakın zamanda caminin ruhaniyetini bilen hayırseverlerin desteğiyle onarıp tekrar ibadete açtık. Allah onlardan razı olsun.”

TDV’den evi yanan ailelere yardım eli n Dünyaya iyiliği yayan Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) bu kez Antalya’da yüz güldürdü. TDV, Korkuteli İlçe Müftülüğü ile birlikte ilçede evleri yanan ve sokakta kalan 2 ailenin imdadına yetişti. Eşi yıllar önce vefat eden ve Sülekler Mahallesi’nde kızıyla yaşayan Havva Gün, imam lojmanına, Büyükköy Mahallesi’nde yaşa-

yan Hakkı Gürbilek de geçici olarak konteyner eve yerleştirildi. Yangında evlerini ve eşyalarını kaybeden aileleri ziyaret eden Korkuteli İlçe Müftüsü ve TDV Şube Başkanı Selim Yazıcı, “Ailelerimizin bütün ihtiyaçları yanan çeyizlerine kadar giderildi. Onların yüzündeki tebessümü görmek bizleri mutlu etti” dedi.


T

.

YEMEK&HOBI R LEZZETLI TARIFLE

RK FATMA GEwNspreÇssT.coÜm.au

C

info@turkishne

rkısh NEWS PRESS

22 Eylül 2020

23

KADINLAR SOFRALARI SÜSLEYECEK ‘GELENEKSEL MAKARNA’ MESAISINDE

El emeği lezzet Erişte Anadolu’da hummalı bir çalışma işine giren kadınlar, kış günlerinin vazgeçilmezleri arasında yer alan ve sofralardan eksik olmayan erişteleri hazırlamanın telaşı içerisine girdi... Biz de sizler için fedakar hanımlarımızın bu eşsiz lezzeti üretme sürecine ve eriştenin tarihine tatlı bir yolculuk yaptık...

anım Türkiye’min her yöresi ayrı bir lezzet... Anadolu’da hemen hemen her şehirde sevilen ve geleneksel makarna olarak da bilinen eriştenin binbir emekle yapılışını merak ediyor musunuz? O halde sofraların bu eşsiz lezzetini birlikte keşfedelim... KADINLARIN TATLI TELAŞI Iğdır’da havaların soğumasıyla birlikte yöre kadınları, asırlık gelenekleri arasında yer alan eriştelerin kesimini yaparak iplere dizmeye başladı. Tuzluca ilçesindeki kadınlar, kışın vazgeçilmezleri arasında bulunan ve sofralardan eksik olmayan erişteyi hazırlamanın telaşını yaşıyor.

Bahçelerinde kurdukları alanda bir yandan eriştelerin hamurunu yoğuran kadınlar, diğer yandan kestikleri erişteleri ipe dizerek kurutuyor. TEL TEL LEZZET Kurutma işleminin ardından toplanan erişteler, fırınlarda kısık ateşte kavrulduktan sonra paketlenip kışlık yemek yapımına hazır hale getiriliyor. Kışın sofralarını süsleyecek lez-

zeti kavanozlara dolduran kadınlar, eriştelerin bir kısmını da Tuzluca Belediyesinin desteğiyle satarak aile ekonomisine katkıda bulunuyor. ÇALIŞKAN KADINLAR PROJESI Tuzluca Belediye Başkanı Ahmet Sait Sadrettin Türkan, kadınları üretime katmak amacıyla Tuzluca Çalışkan Kadınlar Projesi’ni hayata geçirdiklerini belirterek, şunları söy-

lüyor: “Kadınlarımız kendi imkanlarıyla bahçelerinde ektikleri meyve ve sebzeleri değerlendirerek reçel, pekmez ve benzeri birçok ürün elde ettiler. Yöre kadınları, ilçede yetiştirilen ve buğday değirmeninde öğütülerek elde edilen undan erişte kesimi yaparak üretmeye başladılar.” İMECE USÜLÜ YAPIYORLAR Kadınlardan Nurgüzel Bozdaş ise ürettiği erişteden aile bütçesine ciddi bir katkı sağladığını ifade ederek şunları anlatıyor: “Belediyenin desteğiyle ürettiğimizi satma fırsatı buluyoruz. Pazar arayışına girmiyoruz. Tuzlucalı kadınlar olarak geçmişte sadece evimize kış hazırlığı için yaptığımız erişteyi şimdi para kazanmak için de yapıyoruz.” Senek Güngör de imece usülü üretim yaptıklarını dile getirerek, “Belediyemiz de bu elde ettiğimiz ürünleri satmak için bizlere yardımcı oluyor. Hem para kazanıyoruz hem de ailemizin kışın tüketeceği erişteleri biriktiriyoruz” dedi.

46 yıllık Erskineville Camisi’ni sizin desteklerinizle yeniliyoruz! ERSKİNEVİLLE CAMISI

ERSKINEVILLE CAMII

1974 senesinde Avustralya’ya gelen ilk göçmen Türkler tarafından kurulmuştur. Camimiz büyük eski salon / yemekhanesini yıkıp 2 katlı yeni bir bina inşa ediyoruz. - Üst katta; Çocuklar ve yetişkinlerin dini eğitimi için sınıflarımız olacak - Bayanlar için tuvaletler ve abdest yeri olacak. Camide bayanlar bölümüne direk geçiş sağlanacak. - Yaşlılar ve sakatlar için asansör olacak. - Alt katta; İftarlar ve diğer etkinlikler için salon, commercial mutfak, erkekler için tuvaletler ve abdest alma bölümleri olacak. SYDNEY TURKISH ISLAMIC CULTURE AND MOSQUE ASSOCIATION ANZ BANK BSB 012301 ACC 225037007 Güzel bir Sadaka-i Cariye olacak bu projemiz için yardımlarınızı esirgemeyin. Kampanyamız: 400 metrekare olan binamıza, metrekaresini 500 dolarlık yardımlarınızla destekleyebilirsiniz.

Established in 1974 Sydney’s first Turkish Mosque Going through a major upgrade The 2 level hall project The building will include: - classrooms for Islamic education for children and adults - Hall for Iftars and other functions - A commercial kitchen - A lift for disabled and elderly - Extra toilets and wudhu areas both for male and female Its our first cami Please donate generously Its a great sadaqa jariyah

You can call Turgay on 0478 187 398 or Davud on 0411 782 090

SYDNEY TURKISH ISLAMIC CULTURE AND MOSQUE ASSOCIATION ANZ BANK BSB 012301 ACC 225037007 We have a campaign at the moment, its a 400 square meter Building Please donate $500 per square meter You can call Turgay on 0478 187 398 or Davud on 0411 782 090


24

T

22 Eylül 2020

Bir cins iri zeytin Deneyimli

Kasd

Yarıştırma

Bataklık gazı

Kıbrıs'ta bir şehir

Göz boyası

Aşçı yamağı

Bir renk

Bir kadın adı Donuk renkli

BULMACA

Bir erkek adı Edebi bir sanat

Uçurum

7

Üzüm kütüğü Ehliyet, vasıf Kamera kullanan

rkısh NEWS PRESS Tellür'ün remzi

Sıtma ilacı

Parlak kumaş

Hoş koku

Arkadaş, eş

Siyah

Bir kıta Bir meyve K.Kerim'de bir sûre

5

Arıtım evi

Baba

İşte Boya inceltici Kitabın hammaddesi

Kadın büyükelçi Tarlanın dinlendirilmesi

6

Donuk renkli

Yüzün bir kısmı

Kibar, nazik

Yapı

Adale

Çorba kabı

Bir tür kum

Vesayet eden

Bir pasta

Pekiştirme ön eki

Süngü Şamar

Esmer

Lüks otel

Sabancı'nın remzi 8

Bir gölümüz

Uzunca bir ağaç

Dinsiz

Baş

Bir kavim

2

Genel valilik

Demir'in remzi

Fosfor'un remzi

Kurtuluş

Metal iplik Uzaklık işareti

3

Parası ilerde ödenmek üzere

Bir petrol bölgemiz

Özür dileme

Dökme demir

Lezzet

Lakla cilalanmış Epilepsi

Ağaç püsü

Rusça evet

Neden, niçin

Yüzey

1

Mağara Uzman elçilik görevlisi Ateş yalımı

Duyurular

Kırmızı Caddelerde süslü kemer

Bir süsleme sanatı Gemici yükü

Kuzu sesi Manyetik rezonans

Sürekli elinden kaza çıkan

Od Bir ilçemiz

Mantıklı, olumlu

Büyüklük

Muz (İng.) 4

Ben (a)

Bir tür peksimet

Tayin

Bir ilçemiz

Yok (argo)

Bağırsak Dullar (a)

Yetmeyen

Beyaz

Arzu, istek

Hz. Peyg. annesi Bir tür bezelye Bir ilçemiz

Bütün

Dergi yazısı

Yardımcı, işçi

Kısık, yavaş

Olması beklenen

Kültür Hz. İsa (a.s.) doğumu

Tek yaprak

Tibet öküzü Bir ilçemiz

Sinir Balkanlarda hastalıkları bir şehir

Firari

Bulgar parası

Sahip

Ses 15

Hile, düzen

Konu

Beden

Namus Bön, aptal

Bir bilgisayar oyunu Aletler Dönem Kız kardeş Deniz paşası Bir ilçemiz

10

Ayla, benek Tantal'ın remzi

9

Son 11

K.Kerim'in ilk sûresi

Kafirler

Madeni

Kalsiyum'un remzi Bir geyik cinsi

Çaput

Kamer

Benlik

Fiyat artışı Can suyu

Aradan çıkartma 12

Galyum'un remzi Donuk renkli

Boyun eğme

Duadan sonra denir

K.Kerim'de bir sûre

Su Bir ovamız

Bayağı, karaktersiz

Asker

İftira

Boşluk

Bir Trakya sözü

Faiz

Nehir taşıtı

İnsan

14

Arıtım

Bir nota

Cılız bitki

Kuruş

Bir göz rengi

Kötü

Dudak

İyot'un remzi

Uçurum

Ekvator'da bir ülke

Üsk. bir semt

Yabancı

Mağara 18

Baba

Gerçek

Birden

Yunan'a hamilik yapan Fransa Cumhurbaşkanı

ŞİFRE SÖZCÜK

Bir nota

Sayı yazısı

Bir taş oyunu

Yasa

Bir erkek adı

İnanış

Bayram öncesi Bir yar. fiil (İng.)

Kalın kumaş 16

Kalın kumaş

İsim 17

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

Taze olmayan

Edepler

Dirilik

Uzaklık işareti

Şan, şöhret

1

İsyan eden

İz, işaret

Tayin

19

Kurnaz, yaşlı Delikli kumaş

İntizamlı

Mal, servet

Gümüş'ün remzi

Bir kavim

Bazen

Mat. bir sayı

Fotoğraf mak. Hz. Peyg. annesi

Boyut

Kamu İktisadi Teşebbüsü

Kesin K.Amerika'da bir ülke

Patlamalı gürültü

13

Sözcük

Pek, katı, dayanıklı

Derinlikler

13

14

15

16

17

18

19

Asla


T

SPOR

rkısh NEWS PRESS

25

22 Eylül 2020

KARA KARTAL EVINDE ILK PUANINI KAYBETTI

SAHASINDA PUAN KAYBETTİ

0 0 Fener, 9 kişi kalan Hatay’ı yenemedi!

Hocaları Sergen Yalçın’ın Kovid-19 kabusu yaşadığı Beşiktaş, Süper Lig’in ikinci haftasında konuk ettiği Antalyaspor ile 1-1 berabere kaldı. Antalyaspor’un yeni transferi 18 yaşındaki Gökdeniz ise Süper Lig’deki ilk maçında golle tanıştı.

1-1

Lig’in 2. haftasında Atakaş HataysS üper por’u konuk eden Fenerbahçe, maçı 9 kişi tamamlayan rakibiyle 0-0 berabere kala-

S

üper Lig’in 2. haftasında Beşiktaş, Fraport TAV Antalyaspor ile 1-1 berabere kalarak bu sezonki ilk puan kaybını yaşadı. Vodafone Park’ta oynanan karşılaşmanın 33. dakikasında Larin’in attığı golle 1-0 öne geçen siyah-beyazlı ekip, oyuna 77. dakikada giren Gökdeniz Bayrakdar’ın 85. dakikada attığı gole engel olamadı. TRABZON’U DAĞITMIŞTI Sezonun ilk maçında Trabzonspor’u deplasmanda 3-1 mağlup eden Beşiktaş, Antalyaspor’la berabere kalarak ilk puan kaybını yaşadı. Bu maçın ardından iki takım da puanını 4’e yükseltti. LARIN DEVAM EDIYOR Beşiktaş’ta bu sezon forvet

yükünü sırtlayan Cyle Larin gollerine devam ediyor. Fraport TAV Antalyaspor maçının 33. dakikasında Beşiktaş’ı 1-0 öne geçiren golü atan Larin böylelikle siyah-beyazlı takımda bu sezon oynadığı üçüncü resmi maçında ikinci golünü kaydetti. Kanadalı futbolcu, UEFA Şampiyonlar Ligi 2. eleme turunda PAOK ile deplasmanda oynanan ve Beşiktaş’ın 3-1 mağlup olduğu maçta siyah-beyazlı ekibin tek golünü atmıştı. KALEYİ GOLE KAPATAMADI Beşiktaş bu sezon oynadığı 3 resmi maçta da kalesini gole kapatamadı. PAOK ile oynanan UEFA Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme turunun ardından Trabzonspor

maçında da gol yiyen siyahbeyazlı ekip, Antalyaspor ile oynanan maçta da rakibinin golünü engelleyemedi. 18’LİK GÖKDENIZ’İN GOLÜ Bu sezon Kocaelispor’dan Fraport TAV Antalyaspor’a transfer olan 18 yaşındaki Gökdeniz Bayrakdar, Süper Lig’deki ilk maçında golle tanıştı. Genç oyuncu 85. dakikada takımının beraberlik golünü kaydetti. GÖKHAN TÖRE TRIBÜNDE Beşiktaş’ın yeni transferi Gökhan Töre, Antalyaspor maçını tribünden takip etti. Siyah-beyazlı futbolcu, mücadeleyi sakatlığı bulunduğu için forma giyemeyen Oğuzhan Özyakup’la birlikte izledi.

Trabzonspor’un düşüşü sürüyor n Süper Lig’e iyi başlamayan Trabzonspor, ligin 2. haftasında Denizlispor ile 0-0 berabere kaldı. İki takım Denizli Atatürk Stadyumu’nda kozlarını paylaştı. Kıran kırana geçen mücadeleden gol sesi çıkmadı. DENİZLİ 10 KİŞİ OYNADI Denizlispor’da Hadi Sacko, 67 ve 68. dakikalarda gördüğü sarı kartlar sonrası kırmızı kartla cezalandırıldı ve takımını 10 kişi bıraktı. Denizlispor Teknik Direktörü Robert Prosinecki, maçın ardından yaptığı açıklamada, “Futbolcularımı

0 0 tebrik etmek istiyorum. Çünkü inanılmaz bir şekilde 22 dakika boyunca Trabzonspor’a karşı 10 kişi mücadele ettiler ve 1 puanı söktüler” dedi. Trabzonspor

Teknik Direktörü Eddie Newton da, “Bence lehimize verilmesi gereken 2 penaltı kararı vardı. Verilmeyen bir de golümüz var” şeklinde konuştu. YİNE HAKEME YANDILAR Trabzonspor Kulübü Genel Sekreteri Ömer Sağıroğlu ise, maçın ardından internet sitesinden yaptığı açıklamada, hakemlerden dert yanarak, “Süper Lig’in henüz ikinci haftası geride kalmışken takımımız aleyhine yaşanan fahiş hakem kararlarıyla puan ya da puanlarımız çalınmıştır” ifadesini kullandı.

rak sahasında puan kaybı yaşadı. Ligin açılış maçında Çaykur Rizespor’u deplasmanda 2-1 yenen sarı-lacivertliler, Hatayspor’u ağırladı. Karşılaşmanın ilk yarısında iki takım da pozisyon üretmekte zorlandı. İkinci yarıda özellikle son bölümde girdiği pozisyonlardan faydalanamayan Fenerbahçe, iki oyuncusu kırmızı kartla oyun dışında kalan Hatayspor karşısında bir puana razı oldu. Fenerbahçe, 16 sezon sonra ligde oynadığı ilk iç saha maçında golle tanışamadı. HATAYSPOR KIPKIRMIZI Hatayspor ise, Ruben Riberio ve Isaac Sackey’in kırmızı kartla cezalandırılması nedeniyle maçı 9 kişi tamamladı. Müsabakanın 73. dakikasında Riberio ile girdiği ikili mücadelede Gökhan Gönül yerde kaldı. Maçın hakemi Ümit Öztürk, Riberio’ya ikinci sarı karttan kırmızı kart gösterdi. Portekizli futbolcu, 19. dakikada da hakemi aldatmaya yönelik hareketi nedeniyle sarı kartla cezalandırılmıştı. Karşılaşmanın 81. dakikasında bu kez Isaac Sackey, Valencia’ya faul yaptığı gerekçesiyle hakem Ümit Öztürk tarafından ikinci sarı karttan kırmızı kartla oyun dışına gönderildi. Sackey, 56. dakikada yine Valencia ile girdiği ikili mücadelenin ardından sarı kart görmüştü.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Hayvan koşum işleri Japon intiharı

H Arıtım evi Bebek bekleyen anne

H Ceza (a) Motorin

D Hayret ifadesi Et

T

Şiirde ses benzeşmesi

Binilen şey

Oruç ayımız

Bir tür yumuşak toprak

S K A R A R A F A M İ C A Y İ Z E Y A E N

Barınma

Kenar, kıyı

Elbiselerde boyun kısmı

Patlamalı gürültü

Dişi kurt

Denizdeki pırıltılar Fas'ın başkenti

T

K

A S E N A

R A B A T

Kalay kaplı ince saç

Oburlar (a)

Çenedeki kıllar Bitkisel

N İşte Bir Arap ülkesi

T Enli kereste Bir ilçemiz

F Kurtuluş

B Padişah

Ş Fert Bir gösteri sanatı

S

E K E L E Ten Bayan özel gece elbisesi

A B

7

Bir mastar eki Ekmek

N A N Mahal Tutsak, esir

R E H İ

Gemilerde yolcu odası Ehliyet, vasıf

L İ Y

4

Y A K A

A K A T

Cerrahi müdahale

Kekemelik

A M E L İ Y A T Selenyum'un remzi Bilgisayar hafızası

R

R E K A K E T Verim, sonuç

S E

B İ N E K

Mısır'ın simgesi yapı

Geometrik bir şekil

Ozmiyum'un remzi

Ege'de bir ilçemiz

Boğa güreşi alanı Fasıla

Sinirli

B A

Çözümleyici Yankı 5

Malikhane

O

A M O

Z

L A K

İ L İftira

M E

Yılan

Bir cins yelkenli

T

A

Okuyucu

L

İ

O Yerine getirme

K E S E R

İ

S E L İ M N A K A R A T F A T İ H A N

İz, işaret Hattat kağıdı

A Bayram öncesi Şan

Ü Askerler (a)

M E K A N İ K

Kıbrıs'ta bir şehir

Ünlü biatımız Genişlik

Alaşım

Beyaz

Bir nota

Edepler

Örnek

Servet

Kavgayı ayırma Hattat kağıdı

A H A R İdrak, hafıza

İst. bir ilçesi

Uygur hükümdarlarının unvanı Ayıplama sözü

Bir binek hayvanı

İlah, yaratıcı

K Acı belirtisi söz

İHA'ların SİHA'ların yüzakı imalatçısı

Y

Ş U U R

1

Galyum'un remzi Uygun görme

Bir makam

G A

Şimal

Numara

E.Mısır'da bir put

Fatih'in evlatları

Kısa ve enli kılıç

S

Kırmızı

10

Palamut ağacının meyvesi

Fasıla

Kışın yağar

Diğeri

Arkanın zıddı 2

Mağara

Sodyum'un remzi

Fakat

13

Bir ülke

Ses

Uçağın kolları

İ

Z

8

9

6

Baba (a)

Bir nota

7

5

11

Vilayet

B

4

İlk inen ayetlerin sûresi Bir alan ölçüsü

Bir kereste ağacı

Yabancı bir ajans Söndürme (a)

İ M D 10

11

12

Kamer

Bir tür pamuk

Bir yazı türü

Bir nota

Vedia

1

3

Yabancı

Sindirim organımız Baryum'un remzi

Cehennem

Azot'un remzi

Utanma

Sözcük

Sabancı'nın remzi

Bir nota

Bir cins iri zeytin

Ünlü oto yolumuz Bir deniz ürünü

Namus

Ortam

Bir ayımız

Zehir

Yara bakımı

Valide

G Ö K L E R 2

Askerin su kabı

Dil

Ç N A A M T N S İ K E S A M A

Tırnağın ham maddesi

İ L S A R L A M A E İ B A R E V A S A T M S A R A A B A A N İ R A N A P L A E İ L E Ö T T L A K İ N F İ R A N N A K T A R K A R A B

Bir orman ağacı Hz. Peyg. öven şiir

L N S A N A M T F A K İ T E M K A R A A A R L E T A L İ K M N U A R Z R A F E A Y P A T A K İ R

Bir tür müzik

Bir ilim dalı

Huzur, zenginlik Ölü olmayan

14

L

N A Ç A R

Katışıksız

Düşme sesi

A

Sahip

Döner

Fatih'in evlatları

İ

B E Y

B A Y A T

Siyah

Yatık harf

Duyuru

Çaresiz Taze olmayan

Şiirde tekrar kısmı

El vasıtası

Yardım etti (a)

ŞİFRE SÖZCÜK

Yurt

K A H

Bir marangoz aleti

Daim olma

Doymamış

A D A

Bir tür cilt

Hayvan (İng.)

Bazen

A N T İ K A M A K A R

Teoloji

İnsan

Bir ilçemiz

Bir erkek adı

Cılız bitki

Hz. Peyg. vahiy gelen mağara

İlaç

A L

B İ

Dereden, tepeden

Zulümler

Müzikte dur işareti

Aldatma

8

Bir kadın adı

Büyüklük

Bizmut'un remzi Japon çiçek yapma sanatı

A

Sanki

Kraliçe

Madeni

Kurucu

Kuzu sesi

Kolaylık

Tecrübesiz

Bina projesi çizen

N 9

C B A M A R E N İ İ

Konaklama (F)

Kadın rahip

Mahkeme bitiş kağıdı

Arabi aylardan

A R A

Bir peygamber

Bir ilimiz 3

Açık hesap

Ş A B A N

Kademe

Nikel'in remzi Helal olmayan

Arzlar, yerler

L A

Hayır (a)

R E

Süren, sürücü Sun'i kehribar

K A L İ T

P İ R İ A S A M A D İ A T E N K

Bir nota

N E M A E M E N N V R A H İ B A D E T A A K A R E R E F C A V İ D A N M E Z A L İ M H A M İ M A R Z İ M İ S A L E M İ D İ Ş E C A A T A T S E L Ç U K B A

Bir ülke

Bir bağlaç

İ Y E

6

K İ L

İ

R

13

14

A L A Mağara

İ N Radyum'un remzi Zeka

B E Y İ N

H A N

İ K A Cefa, çile

Zirve

D O R U K Rusça evet 12

D A

E Z A Ayak direme

İ N A T


26

22 Eylül 2020

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

T

rkısh NEWS PRESS

SPOR

Auburn FC 18 Yaş Altı Takımı ve Bekir Bulut golü kutlarken... Tolga Sonmez’in büyük sevinci...

İK İBRETLE R ÖYKÜL

Günaydın Hatice Hanım!

Rakiplerin en çekindiği takım oldu!

S AFC 18 YAŞ ALTI TAKIMI VE BEKİR BULUT

AFC ALL AGE MENS VE CEYSUN ARSLAN

Auburn FC 18 Yaş Altı

Takımı emin ellerde D eneyimli Antrenör Bekir Bulut yetenekli gençlerden kurduğu Auburn FC 18 Yaş Altı Takımı şu an grubunda lider. Bu hafta sonu da galip geldiler. 18 Yaş Liginde herkesin çekindiği takım. Hafta sonra sırf bu özel takımı izlemek için gelen taraftarlarımız var. Aslan parçaları böyle devam ederse demedi demeyin çok iyi yerlere göreceksiniz. BİR FUTBOL AİLESİ: BULUT Bekir Bulut gençlik yıllarında fırtına gibi çok yetenekli bir oyuncu idi. Şu anda da çok başarılı bir Antrenör. Çalıştırdığı takımlar Eyalet Şampiyonu olmuştu. Oğlu Jahn Bulut da babası gibi çok yetenekli bir futbolcu. AFC Altyapısında yetişen Jahn, gururumuz şu sıralar Yüksek Ligde oynuyor. Parramatta FC 18 Yaş Takımının yıldızı kendisine başarılar dileriz. KIZLAR GOL OLUP YAĞDI Bu arada pazar günü oynanan maçta AFC Genç Bayan Takımı şeytanın bacağını kırdı. Yağmurlu bir pazar sabahında gol olup yağan kızlarımız rakiplerini 70 mağlup ettiler. Bravo sizlere inşallah devamı gelir. Diğer yandan, Auburn FC 45 Yaş Üstü A Takımımız yani yaşlı kurtlar bu hafta hayal kırıklığı yaşattı. Eksik çıktıkları cumartesi günkü maçta rakiplerine 5-0, pazar günü de 4-2 yenildiler.

AUBURN FC GENÇ BAYAN TAKIMI

Garibim Gökhan bu adamı nasıl yensin :) 45 YAŞ’A NAZAR DEĞDI Bence nazar değdi, çok iyi gidiyorlardı, namağluplardı. İnşallah tez zamanda toparlanır ve haftaya güzel bir galibiyet alırlar, halen liderler. Cem Birben’in 45 Yaş Üstü B Takımı ise bu haftada 1-0 galip geldi Dundas United B Takımına karşı. Onlar da guruplarında liderler. Başarılar diliyoruz. GÖKHAN YİNE ESTİ AFC 14 Yaş Altı A Takımımız halen namağlup tebrikler gençler tam 99 gol atmışlar sadece 4 gol görmüşler kalelerinde. Cumartesi günü Auburn FC All Age Men’s yine mükemmel bir oyun çıkardı ve Wenty Waratah’sa karşı 2-1 galip geldiler. 2 gol yine Gökhan Ada’dan geldi, fırtına gibi esmeye devam ediyor. Şu an 2. sıraya yükseldiler. Bu maçta Antrenörleri Ceysun Arslan’ın sesi gitti, geçmiş olsun Ceysun Hoca. LİGİN SON HAFTASI Bu hafta sonu zorlu geçti. Tüm takımlarımız iki gün peş peşe maç yaptılar. Pazar oynanan ertelenen maçlardı. Yine yağmur vardı ve ertelenen maçlar oldu. Bunlar da hafta içine alındı, akşamları oynanacak. Önümüzdeki cumartesi liglerin son haftası. Finaller de 3 Ekim’de başlayacak.

17 Ekim’de ise Şampiyon takımlar belli olacak. Şimdiden tüm AFC takımlarına başarılar diliyorum... İŞTE TOPLU SONUÇLAR Cuma Akşamı l AFC 30 Yaş Üstü Bayan Takımı: 2 Doonside Hawkes: 0 Cumartesi AFC Altyapı takımlarımız başarılı bir gün geçirdiler. Sonra da keyifle abilerini izlediler... l AFC 12 Yaş Altı: 0 Lidcombe Waratah: 4 l AFC13 Yaş Altı:0 Pendle Hill:1 l AFC 14 Yaş Alt A Takımı: 5 Auburn District: 0 l AFC 14 Yaş B Takımı: 2 Toongabbie: 7 l AFC 15 Yaş Altı Takımı: 1 Wentworthville: 3 l AFC All Age Mens: 2 Wenty Waratah: 1 l AFC 18 Yaş Altı: 1 Greystanes FC: 0 l AFC Super Lig: 3 Holryod Rangers: 0 l AFC 35Yaş Üstü: 3 Greystanes: 1 l AFC 45 Yaş Üstü A Takımı: 0 Holryod Ragners B: 5 l AFC 45 Yaş Üstü B Takımı: 1 Dundas United: 0 Pazar Yoğun yağışlardan dolayı 12,13 ve 14 Yaş A Altyapı takımların maçları hafta içine ertelendi. l AFC 14 Yaş B: 1 Auburn District A: 6 l 15 Yaş Altı: 2 Greystane FC: 1 l AFC 45 Yaş Üstü A: 2 Holryod Rangers B: 4 l AFC 16 Yaş Genç Kızlar: 1 Merrylands: 2 l AFC Genç Bayanlar: 7 Greystanes FC: 0 Son olarak her zamanki gibi kantinde yardımlarından dolayı AFC 30 Yaş Üstü Bayan Takımı ile AFC yönetimindeki hanım arkadaşlara ve yönetimdeki diğer bütün arkadaşlara sonsuz teşekkür ediyoruz.

on sınıf öğrencilerinin final sınavıydı... 5 soru hazırladım. İletişim sorusu tam 50 puan! Çocuklar harıl harıl çalışmışlar. İletişimle ilgili her şeyi yemiş yutmuşlar. Yok efendim alıcı verici varmış. Kaynak mesajları iletirmiş. Sen dili ben dili. 50 puanlık 4. soru şu: (Bu soru iletişim becerilerinizi ölçmek için sorulmuştur) “5 yıldır bu okulda öğrencisiniz… Benim 1 yıldır kapının girişinde hep gördüğüm; sınıflarınızı, koridorlarınızı temizleyen; adı soyadı gömleğinde kocaman yazan; sizin de her sabah gördüğünüz görevli hanımın adı nedir? Soyadını yazmanıza gerek yok!” Bütün sınıf şok oldu! Öğrencilerden biri parmak kaldırdı: - Hocam bir şey soracağım. Doğru mu anladım ben, bu bayanın ismi Hatice ise, Hatice yazınca finalden 50 alıp sınıf mı geçeceğim şimdi? - Bak ne kadar doğru anlamışsın. - Ben sınıftan çıktım. Kapının dışında bekliyorum. İçeriden tartışma sesleri geliyor. - Beyler kadın adı ne? - Beyler bilen söylesin! - Beyler ayıp oluyor ama! - Kimse mi bilmiyor? - Beyler herkes kağıtları kaldırsın göstersin. - Beyler hocaların adlarını biliyorsunuz, kızların adlarını biliyorsunuz ama! Beş dakika sonra sınıfa girdim. Kağıtları topladım. Tek bir doğru cevap yok. Kağıtlar bomboş. Sadece bir öğrenci “Battı balık yan gider” yazmış. Onun hakkında bana “Hocam o öğrenciye dikkat et. Şöyle kavgacıdır, böyle problemdir” denilen bir çocuk. Sınav İngilizce olduğu için öğrencim şöyle yazmış: “Hocam, öncelikle ben şu an duygularımı İngilizce anlatamayacağım, biliyorum sınıfta kalıyorum; ama Türkçe yazıyorum. Hocam size çok darıldım. Bana iletişimle ilgili ne sorsanız hepsini bilirim. Ceplerim dolu. Ben yıllarca hep sorarım arkadaşlarıma, bu adam ne sorar diye. Soracakları şeyleri yazar çizer koyarım cebime. Sınavda kağıda aktarır, sonrada buruşturur çöpe atarım ve sınıfımı geçerim. Hocam sınıfta kalıyorum çünkü cevabı bilmiyorum. Ama bir şey fark ettim; o kadını gerçekten yıllardır görüyorum; ama bir kere dönüp bakmadım, adını hiç merak etmedim. Oysa bütün hocaların adını soyadını, hatta çocuklarının adını bile biliyorum. Her karşılaştığımda merhabalaşıyorum, ama o hanıma hiç merhaba demedim. Ben öyle bir adammışım ki çıkar ilişkim yoksa insanların yüzüne bakmıyormuşum. Sınıfta kalıyorum, ama emin olun hiç önemi yok. Çünkü 15 yıllık bir eğitimde bana öğretilmeyen bir şey öğrettiniz. Ben daha bu okuldayım, her sabah o hanıma ismiyle hitap ederek ‘günaydın’ diyeceğim ve bundan sonra ilişkilerimi çıkar üzerine kurmayacağım. Hocam sınıfta kalıyorum ama sağ olun...” Yönetmelikler gereği not veremiyorum çünkü sınav İngilizce üstelik bayanın adını da yazmamıştı. Fakat ben alacağımı aldım ve o öğrenci 50 üzerinden 50 alarak dersi geçti ve mezun oldu. İki gün sonra hizmetli bayan yanıma geldi. Bir torba hellim peynirini masamın üzerine koyarak dedi ki: “Hocam size iki şey için çok teşekkür ederim. Birincisi geldiğinizden beri bana her sabah ismimle hitap ederek ‘günaydın’ diyorsunuz. İkincisi son sınıf öğrencilerine sınavda bir soru sormuşsunuz, bütün öğrenciler soruyu öğrenmişler, sabah öğrencilerin hepsi ‘günaydın Hatice hanım’ diye içeri giriyor. Hocam ben yıllardır bu okulda hep kapının oralarda olurdum. Şimdiye kadar hiç kimse böyle bir şey yapmamıştı, kendimi hiç bu kadar ‘insan’ hissetmemiştim!”


SPORT

AFL

AFL FINALS CONFIRMED, POWER SECURE MINOR PREMIERSHIP

P

ort Adelaide has clinched the minor premiership with a solid win over Collingwood at the Gabba in the final game of the home and away season. This is the fourth time the Power has taken the minor premiership - on two of those occasions (2002 and 2004), they finished first ahead of the Lions which finished second. Port will host Geelong at Adelaide Oval in a qualifying final, while Brisbane hopes to reverse

T

rkısh NEWS PRESS SELECTION

ÜMIT UYAR

TURKEY

umiiuyar@hotmail.com

the result of its 2019 qualifying final against Richmond when those two teams meet at the Gabba again. Meanwhile, Collingwood’s loss means the Magpies will travel west to take on West Coast in an elimination final in Perth, while St Kilda and the Western Bulldogs will face off in a do-or-die eliminator. The eight finalists will take a well-earned break during the pre-finals bye weekend before the race for the flag begins on Thursday, October 1.

FOOTBALL

Leicester loan Turkey winger Cengiz Ünder n Leicester City has signed Turkish winger Cengiz Ünder from Italy’s AS Roma on a season-long loan. Financial details of the deal were not disclosed but football media sites reported that Leicester has agreed on an initial loan fee worth 3 million euros with an option to buy the 23-yearold from Roma at the end of

the season. Ünder scored 17 goals and provided 12 assists in 88 games across all competitions for Roma after he arrived from Istanbul Başakşehir in 2017. Capped 21 times by Turkey, Ünder made his international debut in 2016 and will join international teammate Çağlar Soyuncu at Leicester.

GALATASARAY ŞAMPIYONU AFFETMEDI!

Evans wins Turkey Rally n Welshman Elfyn Evans came from behind to win the Turkey Rally this past weekend and, with fellow Toyota driver Sebastien Ogier abandoning, took over the lead in the World Championship. Evans began the day in fourth, a minute behind the leader Thierry Neuville and also trailing the two Sebastiens, Ogier and Loeb. As his rivals picked up punctures on the opening stage of the day, Evans gained ground and kept up the pace to win all four stages, finishing the race 35.2 seconds ahead of Neuville with 46-yearold Loeb, a nine-time champion, completing the podium. With two races remaining in Italy and Belgium, Evans holds a 19-point lead over Ogier in the championship.

SÜPER LiG PUAN DURUMU

2-0

CIMBOM 2’DE 2 YAPTI

Sarı-kırmızılı takım, Süper Lig’in 2. haftasında geçen yılın Şampiyonu Başakşehir’i 2-0 gibi net bir skorla yendi. Böylece sezona 2’de 2 yaparak hızlı başladı ve liderliğe yükseldi.

27

22 September 2020

S

üper Lig’in 2. haftasında konuk olduğu Medipol Başakşehir’i 2-0 mağlup eden Galatasaray, sezona 2’de 2 yaparak girdi. İlk haftada Gaziantep FK’yi 3-1 yenen sarı-kırmızılı takım, ikinci haftada son şampiyonla rakip sahada karşılaştı. Müsabakanın 14. dakikasında Radamel Falcao’nun penaltıdan attığı golle 1-0 öne geçen Galatasaray, devre arasına bu skorla üstün girdi. Karşılaşmanın ikinci yarısında da etkili bir oyun ortaya koyan sarı-kırmızılılar, 76. dakikada Younes Belhanda’nın golüyle farkı 2’ye çıkardı. RAKİBİNE NEFES ALDIRMADI Rakibinin risk aldığı bölümde Belhanda ve Diagne ile net fırsatlar yakalayan Cimbom, bu pozisyonlardan yararlanamadı. Kalan bölümde rakibinin

gol bulmasına izin vermeyen sarıkırmızılılar, sahadan 2-0 galibiyetle ayrıldı. Böylece Galatasaray, Başakşehir’i devirerek puanını 6’ya çıkardı. YİNE VAR ILE PENALTI KAZANDI Sarı-kırmızılı ekip, Video Yardımcı Hakem (VAR) uygulamasıyla penaltı kazandı. Galatasaray, ilk haftadaki Gaziantep FK maçında da VAR uygulamasıyla penaltı kullanmıştı. BAŞAKŞEHİR KÖTÜ BAŞLADI Süper Lig’in son şampiyonu Medipol Başakşehir ise, sezona kötü bir başlangıç yaptı. İlk haftada ligin yeni takımlarından Atakaş Hatayspor’a 2-0 yenilen turunculacivertli ekip, ikinci haftada da Galatasaray’a boyun eğdi. Turunculacivertli takım, sahasında 16 lig maçının ardından mağlubiyet yaşadı

TAKIMLAR O G B M 1. Galatasaray 2 2 0 0 2. Alanyaspor 2 2 0 0 3. Göztepe 2 1 1 0 4. Karagümrük 2 1 1 0 5. Beşiktaş 2 1 1 0 6. Antalyaspor 2 1 1 0 7. Hatayspor 2 1 1 0 8. Fenerbahçe 2 1 1 0 9. Kasımpaşa 2 1 0 1 10. Erzurum 2 1 0 1 11. Sivasspor 2 1 0 1 12. Kayserispor 2 1 0 1 13. Konyaspor 1 0 1 0 14. Gaziantep 2 0 1 1 15. Trabzonspor 2 0 1 1 16. G.Birliği 2 0 1 1 17. Malatyaspor 2 0 1 1 18. Denizlispor 2 0 1 1 19. Ankaragücü 1 0 0 1 20. Ç. Rizespor 2 0 0 2 21. Başakşehir 2 0 0 2

A 5 4 6 5 4 3 2 2 2 3 2 1 0 3 1 0 1 1 1 1 0

Y 1 0 2 2 2 1 0 1 1 3 1 2 0 5 3 2 4 5 2 4 4

AV P 4 6 4 6 4 4 3 4 2 4 2 4 2 4 1 4 1 3 0 3 -1 3 -1 3 0 1 -2 1 -2 1 -2 1 -3 1 -4 1 -1 0 -3 0 -4 0

• BAY: MKE Ankaragücü

Süper Lig 2. Hafta Sonuçlar - Yeni Malatyaspor-Göztepe: 1-1 - Gençlerbirliği-Konyaspor: 0-0 - Denizlispor-Trabzonspor: 0-0 - Alanyaspor-Kayserispor: 2-0 - Beşiktaş-Antalyaspor: 1-1 - Erzurumspor-Sivasspor: 1-2 - Kasımpaşa-Çaykur Rizespor: 2-0 - Gaziantep FK-Fatih Karagümrük: 2-2 - Medipol Başakşehir-Galatasaray: 0-2 - Fenerbahçe-Atakaş Hatayspor: 0-0


YAŞLILAR COVID-19 DESTEK HATTI üyeleri ve arkadaşlar da yaşlılar için bu hizmete başvurabilir. Daha fazla bilgi için www.health.gov. au/community-visitors-scheme adresini ziyaret edin

n Koronavirüs sürecinde yaşlıları desteklemek önemlidir. Yaşlılar COVID-19 Destek Hattı salgın sürecinde yaşlıların, sevdiklerinin ve bakıcılarının iletişimde kalmalarına ve ihtiyaç duydukları hizmetleri almaya devam etmelerine yardımcı olur. Destek hattı pratik yardım ve öneriler sunar. n Koronavirüs kısıtlamaları ve yaşlı bakımı destek hizmetleri hakkında bilgi edinebilir ya da ruh sağlığı hakkında birileriyle konuşabilirsiniz. Demansı (bunama) olan bir arkadaşı ya da aile ferdi ya da kendisi hakkında endişe taşıyanlar destek hattında eğitimli bir Dementia Australia danışmanıyla görüşebilir. n Destek hattından yaşlılar, akrabaları, bakıcıları, arkadaşları ve destekçileri yardım alabilir. Bu ücretsiz telefon hizmetinden tatil günleri hariç Pazartesi Cuma günleri 8:30 - 18:00 arası yararlanılabilir. Destek hattını 1800 171 866’dan arayabilirsiniz. n İngilizce dışında bir dilde konuşmak isterseniz bir tercüman yardımcı olabilir. 131 450’den Yazılı ve Sözlü Tercüme Hizmetini arayıp dilinizle ilgili yardım isteyebilirsiniz. Kendi dilinizde sizi Yaşlılar Covid-19 Destek Hattına bağlamalarını isteyebilirsiniz.

TOPLUM ZIYARETÇILERI PROGRAMI n Toplum Ziyaretçileri Programı yaşlı Avustralyalılara arkadaşlık, dostluk ve sosyal iletişim sağlar. Gönüllülerle düzenli olarak iletişim kurarak zaman geçirmelerini sağlar. Fiziksel mesafeden dolayı yüz yüze ziyaretlerin yapılamadığı koronavirüs sürecinde bu iletişim telefonla ya da görüntülü olarak kurulabilir. n Gönüllülerle düzenli iletişim insanların kendisini dinleyenlerin olduğunu hissetmesine yardımcı olur ve izole ya da yalnız hissedenlere destek sağlar. Toplum Ziyaretçileri Programı hükümet tarafından fonlanan evde ya da bakımevinde bakım hizmeti alan ya da başvuru yapan yaşlılara yönelik ücretsiz bir hizmettir. n Yaşlılar Toplum Ziyaretçileri Programına bizzat başvurabilir. Yaşlı bakımı sağlayıcıları, aile

RUH SAĞLIĞI n Koronavirüs yaşam tarzımızda birçok değişikliğe yol açtı. Endişeli, yalnız, kafası karışmış ya da korkmuş hissediyorsanız aile ve arkadaşlarınızla ya da doktorunuzla görüşmenin faydası olabilir. Bilgi, öneri ve geniş bir destek yelpazesi için www.headtohealth.gov.au adresini ziyaret edin DAHA FAZLA BILGI n Bilgileri resmi kaynaklardan almak önemlidir. www.health.gov. au/resources/translated adresini ziyaret edin ya da 1800 020 080 Koronavirüs Yardım Hattını arayın. n Aile, arkadaş ve toplumunuzu güvende tutmaya yardımcı olmak için COVIDSafe uygulamasını indirin. COVIDSafe uygulaması İngilizceye ek olarak artık Arapça, Basitleştirilmiş ve Geleneksel Çince, Vietnamca, Korece, İtalyanca, Yunanca, Pencap dilinde ve Türkçe. Uygulamayı Apple App store’dan ya da Google Play store’dan indirebilirsiniz. Uygulamayı indirmek için aile ve arkadaşlarınızdan ya da yaşlı bakımı personelinden yardım alabilirsiniz.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.