Turkish News Press - Issue 124

Page 1

MURADINA ERDI

3 SAYFAU DOPDOL SP OR

n Gazetemizin kıdemli Editörlerinden Ali Kurt’un oğlu Mehmet Akif Kurt ile Öğretmen Birol Coşar’ın kızı Sena Coşar, Ankara’da düzenlenen muhteşem düğünle evlendi. Çiftin nikah şahitliğini yapan Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, “Allah mübarek eylesin. Sizlerden iyi evlatlar bekliyoruz” diye konuştu.

Dünya derbisi sessiz

T

n Süper Lig’in 3. haftasındaki dev derbide Galatasaray, konuk ettiği ezeli rakibi Fenerbahçe ile 0-0 berabere kaldı.

rkısh NEWS PRESS

27

29 SEPTEMBER 2020

5

SIZIN SÖZÜNÜZ

l www.turkishnewspress.com.au

KARDEŞLERIMIZIN YANINDAYIZ TÜRKIYE’DEN ERMENI SALDIRISINA MARUZ KALAN AZERBAYCAN’A TAM DESTEK

T

Ermenistan’ın saldırısına Türkiye’den sert tepkiler geldi, Can Azerbaycan’a dayanışma mesajları verildi. Aliyev ile konuşan Erdoğan, “Türk milleti her zaman olduğu gibi bugün de tüm imkanlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanındadır” dedi.

ürk iderler, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırısını kınadılar... Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ermenistan, bölgede barışın ve huzurun önündeki en büyük tehdit olduğunu bir kere daha göstermiştir. Türk Milleti her zaman olduğu gibi bugün de tüm imkanlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanındadır” dedi. ERMENİSTAN TERÖR DEVLETİ TBMM Başkanı Şentop: “Sivillere yönelik son saldırıları göstermiştir ki; Ermenistan iflah olmaz bir terör devletidir.” MHP Lideri Bahçeli: “Yegane gayesi Türk düşmanlığı olan Ermenistan’ın ve kiralık silahlı unsurlarının Türk milleti karşısında tutunma ihtimali yoktur.” AZERBAYCAN HABERLERİ: 3, 10 VE 17’DE

. . T rkıye’nın

SESİ

info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566

Mehmet Akif & Sena

RADYOSU

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

H NEWS IN ENGLIS

4/11/17/27

Whale rescue on Tasmania’s West Coast leaves lasting mark on volunteers n Trevor Norton spends most of his time restoring his 20-metre yacht Stormbreaker and taking tourists up and down the wild rivers which empty into Macquarie Harbour on Tasmania’s west coast.

4

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN Death of God or death of man?

11 Sydney Başkonsolosumuz Ali Sevim görevine başladı HABERİ SAYFA 5’TE

Her yere iyilik yayılsın! TANYELİ’NİN YAZISI 3’TE

Sport Selection ÜMİT UYAR’IN YAZISI 27’DE

Tam sayfa bulmaca keyfi

AN AN K Ş BA ĞAN’D K O ERD LC’YE ÇO IYE T L HED ÖZE

n Engellilerin hayatını kolaylaştıran MÜSİAD üyesi TLC Grup’a, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kabine Sekreterliği Daire Başkanlığı Özel Kütüphanesinden gönderilen Kur’an-ı Kerim hediye edildi. Kanberra Büyükelçisi Korhan Karakoç’un da video konferansla bağlandığı törende, MÜSİAD Sydney Başkanı Hasan Gençtürk, Kur’an’ı TLC Grup CEO’su Yasser Zaki’ye takdim etti.

3

>24. Sayfa


2

29 Eylül 2020

T

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA YTB’DEN ÖDÜLLÜ YARIŞMA

Gurbet hikayenizi ölümsüzleştirin! Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), gurbetçi vatandaşları, tecrüY urtdışı belerini ve yaşanmışlıklarını gelecek nesil-

e şehit c n ö ıl y 0 4 a ’d Avustralya atik m lo ip d n ’i r e v e edilen Engin S ğenine verildi... kimlik kartı ye

İLHAN ŞENER

Duygulandıran teslimat

A

vustralya’da Ermeni teröristlerce 17 Aralık 1980’de görevi başında şehit edilen Türkiye’nin Sydney Başkonsolosluğu Güvenlik Ataşesi Engin Sever’in diplomatik kimlik kartı, ailesine ulaştırılmak üzere şehit polisin yeğeni Türkiye’nin Canberra Büyükelçiliği Birinci Müsteşarı Osman İlhan Şener’e verdi. Çok duygulandığını belirten Şener, şunları dile getirdi: AVUSTRALYA’NIN ADINI İLK KEZ CENAZESİNDE DUYDUM “Dayım bir de günlük tutmuş, soruşturma devam ettiği için de-

lil kategorisindeki günlüğün orijinalini değil ama dijital kopyasını teslim ettiler. Aldığım emanetleri, şehit dayımın büyük ağabeyi emekli Emniyet Müdürü Tayfun Sever’e teslim edeceğim. Avustralya’nın adını ilk kez annem şehit dayımın tabutuna sarılıp ağladığında duymuştum. Anneme, ‘Engin dayımı niye öldürdüler’ diye sormuştum. O da bana ‘Ermeniler diplomatlarımızı ve polislerimizi öldürüyorlar’ demişti. Ben de o zaman ‘Ben de ya diplomat ya da polis olacağım madem öldürü-

yorlar, ben de onun yerine geçeceğim’ demişim. Nasip oldu.” DAYIMIN KATILLERINİ ERMENİSTAN’A SORUN Saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin Ermenistan’da araştırılması gerektiğini belirten Şener, şöyle devam etti: “Çok yakınını kaybetmiş biri olarak şunu söyledim, gerçekten bulmak istiyor musunuz bu teröristleri? Evet dediler. O zaman bunun kısa yolu var ilgili devlete sorun ben eminim bu katillerin isimleri malum devletin arşivlerinde kayıtlı.”

lere aktarmak adına “İnsan Hazineleri Serisi - Birinci Nesil Hikayeleri Çağrısı” ile video çekmeye davet etti. YTB’den yapılan açıklamada, gurbetteki vatandaşlara, hatıralarını video çekimi ile kayıt altına alma çağrısında bulunuldu. 1961-1975 yılları arasında vatanlarından, ailelerinden, sevdiklerinden ayrılıp gurbet yoluna çıkan emek göçü kahramanlarının hikayelerinin gelecek kuşaklara taşınacağı belirtilerek, kabul edilen başvurular arasından en beğenilen hikayelerin ödüllendirileceği kaydedildi. YARIM ASIRLIK AVUSTRALYA MACERASI Yaş sınırlaması olmayan ve tüm dünyaya açık olan başvurular ‘sozlutarih@ytb. gov.tr’ adresinden e-posta yoluyla alınacak olup, detaylı bilgilere ise ‘www.ytb.gov.tr’ adresinde yer alan şartnameden ulaşılacak. 1961-1975 yılları arasında ABD, Almanya, Avustralya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İsveç, İsviçre, Kanada ya da Norveç’e göç etmiş birinci nesil bir göçmenin hikayesinin video ile kayıt altına alınması isteniyor. Jüri değerlendirmelerinin ardından ise seçilen hikayelere 4 bin lira para ödülü verilecek. Son başvuru tarihi ise 31 Aralık 2020.


T

AVUSTRALYA

rkısh NEWS PRESS

29 Eylül 2020

3

YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

Gülümsemek iyilik... Selam vermek iyilik...

M

Cumhurbaşkanlığından TLC’ye çok özel hediye

A

vustralya’daki binlerce engelli vatandaşın hayatlarını kolaylaştırmak için çalışmalar yürüten MÜSİAD üyesi Avustralyalı kuruluşa, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kabine Sekreterliği Daire Başkanlığı Özel Kütüphanesinden gönderilen Kur’an-ı Kerim hediye edildi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kabine Sekreterliği Daire Başkanlığı Özel Kütüphanesinden gönderilen özel Kur’an-ı Kerim, Sydney kentinde düzenlenen törenle, engelli vatandaşlara hizmet veren ülkenin önde gelen sağlık kuruluşlarından TLC Grubuna takdim edildi. ZAKİ: ÇOK DUYGULANDIM Türkiye’nin Kanberra Büyükelçisi Korhan Karakoç’un da video konferans yöntemiyle bağlandığı törende, MÜSİAD Sidney Başkanı Hasan Gençtürk Kur’an-ı Kerim’i TLC Grup

CEO’su Yasser Zaki’ye takdim etti. Zaki, hediyeyi kabul ederken yaptıkları güzel işlerin dünyanın bir diğer köşesinde fark edilip takdir edilmesi karşısında çok duygulandığını söyledi. Karakoç, MÜSİAD Sydney’e bu anlamlı töreni organize ettiği; Zaki’ye de Avustralya’daki engelli vatandaşlar için yaptıkları faaliyetlerinden dolayı takdirlerini iletti. BİNLERCE ENGELLİYE UMUT Sosyal mesafe kurallarına uyularak gerçekleştirilen sade törene; Turkish Media Başkanı Yüksel Çifçi ve MÜSİAD Sydney Yönetim Kurulu üyeleri ile TLC Grubunun yöneticileri katıldı. TLC grubu yaklaşık 500 çalışanı ile Avustralya’daki binlerce engelli vatandaşın daha iyi bir yaşam sürmesi için, Yeni Güney Galler, Queensland ve Victoria eyaletlerindeki merkezlerinde faaliyet gösteriyor.

erhaba Sevgili okurlarım, bir haftayı daha geride bıraktık, ışık hızı misali, hızla geçiyor zaman umarım en zor sınavları geride bırakmışızdır, inşallah bırakmışızdır. Yeni hafta, günler ve saatler ve anlar nasibimizde olsun. Nefes alman nasip oldukça seçimlerin daima doğruluktan yana olsun. Bir de seçimlerimiz sevgiden, barıştan, anlayıştan yana olursa, bu haftaki sınavları da kolay atlatırız inşallah. Işık hızı ile geçen zaman demiştik, her anını iyi değerlendirelim, iyilikler yapalım ihtiyaç sahibi olanlara kör, sağır, dilsiz taklidi yapmadan, kimisi parası, kimisi bir sözü, bir duası ile hayatlara dokunabilir, farkındalık yapabilir... İyilik çok güçlü bir terapi yöntemidir. İyilik yaptığında insan kendini huzurlu hisseder, mutlu hisseder, iyilik yaptıkça ruhlarımız da, duygularınız da, zihniniz de aydınlanır... İnşallah dünyada iyilikler artsın artsın çoğalsın... Yine Hz. Mevlana’nın bir özlü sözü daha “İYİLİK ARADIN MI İNSANDA KÖTÜLÜK KALMAZ.” İyilikle ilgili bir kitapta şöyle bir paragraf görmüştüm ve çok etkilenmiştim, sizinle kısa bir bölümünü paylaşmak istiyorum.. “Gülümsemek iyilik… Selam vermek iyilik… Güzel söz söylemek iyilik… Sözü güzel söylemek iyilik… Yoldaki taşı, bir başkasının ayağına takılır da canı yanar endişesi ile kenara itmek iyilik…

Paylaşmak iyilik, suya atılan taşın oluşturduğu halkalar misali yayılır… Önce iyilik yapanı mutlu eder. Sonra iyiliğe muhatap olanı, sonra iyiliğe şahit olanı ve sonra bundan haberdar olanı… Ve halka büyüyüp gider… Hemen olmasa da er geç ve mutlaka, iyilik yaparsan iyilik bulursun… Mutlaka bir yerlerden karşına çıkar iyiliğinin karşılığı... Belki bir dostun sohbetinde, belki bir kuşun cıvıltısında, belki beklenmedik bir maddi kazançta, belki kolayca savuşturulan bir problemin çözümünde… Hadi durma! Hemen bak etrafına; mutlaka sana ve desteğine ihtiyaç duyan birini göreceksin. En yakınından başla. Önce ailenden, komşundan, akrabandan, mahallenden... İşe gelip giderken, yolda sokakta gördüklerinden… İhtiyaç sahibi kimse yok mu yakınlarında? O zaman bir bilene sor. Mutlaka seni ve maddimanevi yardımını bekleyenler var. Hadi ilk adımı at ve sakın geç kalma… Ve bir şeyi asla unutma: Yaptığın yardımın karşılığını asla ve asla yaptığın kişiden bekleme! Yaptığın yardımı geleceğe yatırım olarak düşün ve karşılığını, kat kat fazlasını hem de en güzel şekilde alacağından emin ol! Ne demişler? İyilik yap denize at, balık bilmezse HÂLIK bilir...” Evet çok etkileyici değil mi? Sevgi okurlarım, haftaya yazılarda kavuşana kadar iyiliklerle, güzelliklerle kalın.. Sevgi ile Hoşça kalın!

Qəhrəman Azərbaycan Ordusunun Müdafiə Savaşına girməsilə bağlı AAA-nin bildirişi n Sentyabrın 27-sinde, işqalçı Ermenistan dövlətinin silahli güvələri Azerbaycanin topraqlarina səhər saat 6da dinç əhalimizə hucum etmişdir. Terrorçu Erməni ordusu sevil kənd və şəhərlərimizi atəş altınada tutaraq çox saylı söydaşımızı şəhid etmişdir və gəniş miqyaslı təxribat törəddərək cəbhə boyu zonasında yerləşən Azərbaycan ordusunun mövqelərini və yaşayis məntəgələrini intenisve atəşə tutub. 1988-1994-cü illər ərzində Ermənistanın hərbi təcavüzü nəticəsində Azərbaycan Respublikasının 7 tarixi hissəsi və 20 faiz ərazisi işğal olunmuşdur. İşğal olunmuş ərazilərdə hər şey Ermənilər tərəfindən

məhv edilib və 20 ildən çoxdur ki sülh yönlü danışıqlar aparırıq. ATƏT-in bu münaqişənin həlli ilə məşğul olan, BMT Təhlükəsizlik

Şurasının üç daimi üzvünün – Rusiya, Fransa və ABŞ-ın həmsədrlik etdiyi Minsk qrupu adlı xüsusi qrupu var. İyirmi iki ildən artıqdır ki, bu qrup fəaliyyət göstərir, lakin heç bir nəticə hasil olunmayıb. 1990-cı illərin əvvəllərində BMT Təhlükəsizlik Şurası tərəfindən qəbul edilmiş dörd qətnamə var və onların heç biri yerinə yetirilməyib. İşqalçı Ermenistan dövləti bunlara baxmayaraq bir necə ay əvvəl Tovuza atəş etdi. Ermənistanın təxribatı nəticəsində Azərbaycan hərbçiləri və mülki şəxslər həlak oldu Tovuzda. 55 milyon Azərbaycanlı başda Ali Baş Komandanımız, Cənab Prezident İlham

Əliyevın, dövlətimizin və qəhrəman əskərlərimizin qutsal müdafiə savaşını tam dəstəkləyir. Biz hər zaman olduğu kimi, bütün gücümüzlə Müstəqil Azərbaycanımızın yanında olduğumuzu bir daha elan edərək hər turlu fədakarlığa hazır olduğumuzu bildirmək istiyirik. 40 milyon Güney Azərbaycan Türk milləti böyük ordumuzun yanındadır! . Movcud veziyyet uçun tam mesuliyetinin cinayetkar Ermenistan siyasi rehrberliyinin uzerine duşur Mikayil Oyta Avstralia Azerbaycan Asosiyasinin birliyi ( AAA) prezidenti


4

29 September 2020

AUSTRALIA

Whale rescue on Tasmania’s West Coast leaves lasting mark on volunteers

B

Trevor Norton spends most of his time restoring his 20-metre yacht Stormbreaker and taking tourists up and down the wild rivers which empty into Macquarie Harbour on Tasmania’s west coast. ut last week the Strahan local found himself part of a team of volunteers working to keep a stranded pilot whale upright and cool before it could be returned to the ocean. The experience has changed the way the son of a fisherman thinks about the marine mammals, which he said he previously regarded as “just another fish”. “They’re such a large animal, they’re obviously fairly intelligent and the whole process of being a human communicating so closely with an animal like that on the beach, it’s just an amazing, amazing thing to do,” Mr Norton said. “I was just thinking, ‘Imagine if we were in the water and another animal was keeping us alive, doing the same thing, what would we be thinking?’” Last Monday, 470 pilot whales became stranded in Macquarie Harbour and while most died, rescuers saved 109. Authorities hope that by the end of today most of the carcasses will have been towed out to sea. Rescue switched to removal on the weekend, with Parks and Wildlife staff liaising with the CSIRO and aquaculture companies on the best way to remove the carcasses. The team Trevor was a part of tended to three whales on a beach on Friday and all three survived. “They seemed to know we were helping them” On the beach alongside the treacherous passage into Macquarie Harbour - known as Hells Gates the volunteer rescuers had to brace themselves against large waves that threatened to tip the whale over, while ensuring they themselves would not be crushed by the threetonne animal.

Trevor stood near at the side of a whale, avoiding the tail which can injure rescuers, with a bucket of cool water at the ready, and other volunteers were stationed near the animals head, washing sand out of its eyes. He said each whale responded differently to its human helpers. “Some were quite subdued and you’re also getting concerned about whether they were on their last legs, whether they’re dying or not, or whether they’re actually responding to you saying, ‘I’m OK now, these other animals are keeping us upright and helping us breathe, they’re keeping us cool’.” Mr Norton said at times he felt like the whale was working with the volunteers. “I was amazed how placid they were, I was amazed that they seemed to know we were helping them.” “We even think that in time they were getting used to our rhythm of what we were doing as well. “Their breathing is important, so when you’re putting buckets of water on them you make sure you do it between breaths, so you’re waiting for them to take a breath, they close their blowhole, then you can dampen them down. “It’s amazing how well the whole system worked, because each whale is almost a different project because of the different environment in each individual station.” Mr Norton said he hoped the surviving pod did not become stranded again. “I was saying: ‘Right, you’ve got to tell all your offspring that Macquarie Harbour’s a nasty spot, we lost a whole lot of relatives in there a few years ago, don’t go in there and do it again!’”


AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

29 Eylül 2020

5

SYDNEY BAŞKONSOLOSU ALİ SEVİM GÖREVİNE BAŞLADI

HAYIRLI OLSUN!

Ali Sevim’in ilk mesajı: “Vatandaşlarımızı Sydney Başkonsolosluğu olarak her konuda desteklemek, karşılaştıkları sorunları çözmek, yaşadıkları toplumda elde ettikleri konumu sağlamlaştırmak ve hizmetlerimizi en etkin biçimde sunabilmek önceliğimiz olmaya devam edecektir.”

COŞAR VE KURT AİLELERİNİN MUTLU GÜNÜ

Mehmet Akif & Sena .

S A N I D A R U M I ERD

G

azetemizin kıdemli Editörlerinden Ali Kurt’un oğlu Mehmet Akif Kurt ile Öğretmen Birol Coşar’ın kızı Sena Coşar, Ankara’da düzenlenen muhteşem düğün merasimiyle evlendi. Pandemi tedbirleri çerçevesinde gerçekleştirilen düğün törenine; her iki ailenin yakın akraba, dost ve arkadaşları yoğun bir ilgi gösterdi. Törende, Öğretmen Türkyılmaz Canbaz ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan genç çiftin nikah şahitliğini yaptı. Yenimahalle Belediyesi Evlendirme Memurunun, gelin, damat ve şahitlerin nikah tanıklıklarından sonra Evlilik Cüzdanını

geline veren Osman Arslan, çiçeği burnunda çifte hitaben şunları dile getirdi: “Kendilerinden güzel evlatlar bekliyoruz, güçlü Türk toplumunda aile her zaman toplumumuzun çekirdeği, onlar da bu güçlü topluma halka olarak eklendiler her iki gencimizi kutluyorum. Sizlerden iyi evlatlar bekliyoruz. Allah mübarek eylesin. Her zaman tabi ki evlilik cüzdanını daha iyi saklayacağı düşüncesiyle Sena kızımıza veriyoruz. Her ikisine de uzun, mutlu ve huzurlu bir hayat diliyoruz.” Biz de Turkish Media Ailesi olarak genç çifte bir ömür mutluluklar diliyoruz.

ydney Başkonsolosumuz Sayın Melih Karalar’ın görev süresinin dolup Ankara’ya dönmesinden sonra yerine atanan yeni Sydney Başkonsolosu Sayın Ali Sevim, görevine başladı. Ali Sevim, Sydney Başkonsolosluğu sosyal medya hesabından yaptığı açıklama da şunları ifade etti: “Değerli Vatandaşlarımız, 16 Eylül 2020 tarihinde Sydney Başkonsolosu olarak göreve başladım. Kökleri Çanakkale Savaşlarına dayanan özel bağlara sahip olduğumuz Avustralya’da bu önemli görevi devralmaktan ve siz değerli vatandaşlarımıza hizmet edecek olmaktan dolayı onur duyuyorum. HİZMET İÇİN GELDİM Vatandaşlarımızın Avustralya toplumunun saygın mensupları olarak hayatın hemen her alanında başarılar kaydettiğini görmek bizleri gururlandırmaktadır. Görev bölgemizdeki vatandaşlarımızı Sydney Başkonsolosluğu olarak her konuda desteklemek, karşılaştıkları sorunları çözmek, yaşadıkları toplumda elde ettikleri konumu sağlamlaştırmak ve konsolosluk hizmetlerimizi en etkin biçimde sunabilmek önceliğimiz olmaya devam edecektir. Başkonsolosluğumuz duyurularına ve paylaşımlarına internet sayfamız ile sosyal medya hesaplarımızdan (facebook, twitter, instagram) ulaşabilirsiniz. İletişim hatlarımız ve acil durumlar için

nöbetçi telefonumuz her zaman hizmetinizdedir. KAPIMIZ HER DAİM AÇIKTIR Başkonsolosluğumuzun kapıları her daim sizlere açık olmaya devam edecek olup, görevimizi ülkemize ve sizlere layık bir şekilde yerine getirebilmek için katkıda bulunabileceğinizi düşündüğünüz her konuda görüşlerinizi almaktan memnuniyet duyacağız. Tüm vatandaşlarımıza şahsım ve Başkonsolosluk personelimiz adına içten selam ve saygılarım sunuyorum.” KIDEMLİ DİPLOMAT 1970 yılında Ankara’da doğan Ali Sevim, Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olmuştur. 1993 yılında göreve başladığı Dışişleri Bakanlığının Merkez teşkilatında; Siyaset Planlama, Ortadoğu, Denizcilik ve Havacılık, İdari ve Mali İşler, Personel Dairelerinde, yurtdışı teşkilatında; Mostar Başkonsolosluğu, NATO Daimi Temsilciliği, Sydney Başkonsolosluğu, Kiev Büyükelçiliği, Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği ile Anvers Başkonsolosluğu’nda çeşitli kademelerde görev yapmıştır. 16 Eylül 2020 tarihi itibarıyla Sydney Başkonsolosluğu’na atanmıştır. Evli ve iki çocuk sahibi olup, İngilizce bilmektedir. Biz de Turkish Media Ailesi olarak Başkonsolosumuza “Hoş geldin” diyor yeni görevinde başarılar diliyoruz.


6

T

29 Eylül 2020

rkısh NEWS PRESS

clis e M e y i Beled in seçime ç Üyeliği i giriyorlar iddialı

Hume’da Türk damgası

2

4 Ekim 2020 Cumartesi günü Victoria’da yapılacak olan Belediye Meclis üyeliği seçimlerin de aday olacak Türk asıllı Belediye Meclisi üyesi adayları yavaş yavaş ortaya çıkıp sosyal medya sayfalarından Türk asıllı seçmenlere ulaşmaya çalışıyorlar. Halen Hume Belediye Meclis Üyesi olan Naim Kurt, Yasemin Yiğit ve Gazi Şener aday olduklarını topluma duyurdular. YAPILACAK ÇOK IŞ VAR MELBOURNE Adaylardan Naim Kurt, şunları dile getirdi: “Kollarını sıvamış, her gününü senin için çok çalışarak geçirmiş bir meclis üyesi olarak karşınızda duruyorum. Son 4 yılda yeni parklar, kütüphaneler ALİ KURT ve eğlence merkezleri teslim et-

tik. Spor rezervlerimizi yükselttik, yeni yollar inşa ettik, yeni toplum merkezleri inşa ettik ve çok güzel şeyler başarıldı ama daha yapılacak çok iş var. Attwood, Broadmeadows, Campbellfield, Coolaroo, Dallas, Gladstone Park, Greenvale, Jacana, Meadow Heights ve Westmeadows banliyölerinde yaşıyorsanız bana yeniden oy vermenizi bekliyorum.” BAĞIMSIZ ADAY Aynı bölgeden aday olan işadamı Gazi Şener de şunları aktardı: “Kıymetli toplum üyelerimiz, Hume Belediyesi seçimlerine bağımsız aday olarak katılıyorum. Tüm Türk ve diğer toplum üyelerimizin desteğini bekliyorum. Me-

adow Valley Bölgesi, Hume topluluğumuzda daha iyi bir liderliği hak ediyor, desteğinizi istiyorum.” EN GENÇ ADAY YASEMİN Aitken Seçim bölgesinin en genç Türk adayı Yasemin Yiğit ise şunları ifade etti: “29 yaşındayım. Genç Müslüman ve Türk kadını olarak gençlerin ve kadınların sivil yaşam daha aktif rol almalarını arzuluyorum. Hume’de büyüdüm, kendimi bildim bileli buradayım. Sizin sesiniz olmak istiyorum.Çocuklarımızın ailece gidebilecekleri park yerleri, daha temiz ve güvenli bir yerde yaşamaları için gücümün yettiği kadar mücadele edeceğim. Daha iyi bir Hume için sizlerin desteğini bekliyorum.”

Melbourne’daki Alevi Anıtı’na saldırı n Melbourne’da Coburg lake Reserve’de (Çorum Parkı) bulunan Alevi Anıtı saldırıya uğradı. Sert cisimle darbe alan anıtın bazı yerlerinde kırılmalar oluştu. Olayı kınayan bir açıklama yayınlayan Avustralya Alevi Federasyonu, şunları kaydetti: “Moreland Belediyesi ve Avustralya Alevi Bektaşi Federasyonu AFA ile ortak bir proje olarak 2013 yılında yapılan Alevi Anıtımıza 22 Eylül 2020’de düzenlenen çirkin saldırıyı üzülerek öğrendik. Bu değerlerimize, inancımıza ve Avustralya çok kültürlülü-

ğüne yapılan bir saldırıdır. Aleviler, 73 millete bir nazarda bakar. Hiç bir ırka, inanca, dile, yaşam biçimine saygısızlık etmez, tam tersine herkesin eşit, adalet, barış ve demokrasi içinde yaşmasını savunur. Biz Aleviler, Avustralya’nın çok kültürlü toplum yapısına uygun olarak, farklı inanç ve kültürlerle karşılıklı saygı ve ahenk içinde yaşamaya devam edeceğiz.” Avustralya Alevi Federasyonu Başkanı Suzan Saka da, “Saldırının faillerinin bulunana kadar sonuç alana kadar takipçisi olacağız” dedi.

MELBOURNE

7 EKIM 2020 ÇARŞAMBA GÜNÜ SAAT 17-18 ARASI (TÜRKIYE’DE SABAH 9-10) TÜRKIYE’NIN SESI MELBOURNE RADYOSU YAYINLARIMIZ TEKRAR BAŞLIYOR! BIZLERI MELBOURNE’DA 98.9 NORTH WEST FM’DEN VE www.turkiyeninsesi.melbourne ADRESIMIZDEN HER ÇARŞAMBA GÜN CANLI OLARAK DINLEYEBILIRSINIZ...

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 3 Volume: 124

President Yüksel Çifçi

Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç, Ali Kurt Page Layout & Design Necmettin Öksüz

Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla

South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Aydın, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic

Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au


T

AVUSTRALYA

rkısh NEWS PRESS

29 Eylül 2020

7

Victoria 2 ay sonra nefes aldı A vustralya’nın diğer eyalet ve bölgelerinde son 24 saatte koronavirüsten can kaybı ve yeni vaka kaydedilmezken, Victoria eyaletinde günlük vaka sayısı 5’e düştü, virüse yakalan 3 kişi daha hayatını kaybetti. Victoria Eyalet Başbakanı Daniel Andrews, 12 Haziran’dan bu yana eyaletteki en düşüş vaka sayısı olduğunu belirterek, Pazartesi günü kısmen hafifletilen Kovid-19 yasaklarının daha da gevşetilmesi için büyük bir adım atmaya ‘‘çok, çok yakın’’ olduklarını söyledi. KURALLARA UYUN ÇAĞRISI Virüse karşı elde edilen başarının devam edebilmesi için vatandaşları kurallara uymaya davet eden Andrews, ‘‘Şimdi önemli olan herkesin kurallara uymaya devam etmesi. Eğer yapabilirsek ve yapabileceğimize eminim, sadece 3 hafta içinde büyük adımlar atabiliriz” dedi. Pazartesi günü itibariyle ülke genelindeki toplam can kaybı ise 875 oldu. SOKAĞA ÇIKMAK SERBEST Victoria eyaletini normale döndürmek için hazırlanan yol haritası kapsamında yürüklükteki sıkı Kovid-19 yasaklarını hafifletmeye başladıklarını belirten Andrews, eyaletteki ikinci dalgayı durdurmak amacıyla 2 Ağustos’tan itibaren uygulanan 21.00 ila 05.00 saatlerindeki sokağa çıkma yasağının kaldırıldığını duyurdu. Sokağa çıkma yasağının kaldırılmasıyla kuralların ihlal edilmesini

Avustralya, koronavirüsün ikinci dalgasını atlattı... Korkunun merkezi Melbourne’daki Kovid-19 yasaklarının hafifletilmesiyle insanlar günler sonra sokağa çıkmanın tadına vardı. Victoria’da günlük sadece 5 vaka görülürken, diğer eyaletlerde vaka da can kaybı da yaşanmadı.

19 D I KOV AKLARI YAS FIFLEDI HA

önlemek amacıyla para cezalarının artırıldığına dikkati çeken Andrews, polis denetimlerinde kurallara aykırı davrandıkları belirlenenlere verilen 1652 dolar olan cezanın yaklaşık 5 bin dolara yükseltildiğini kaydetti. Gevşetilen kısıtlamalar kapsamında yaklaşık 130 bin kişinin yeniden çalışmaya başlayacağını dile getiren

Andrews, halka açık alanlarda en fazla iki evden 5 kişinin bir araya gelmesine izin verildiğini kaydetti. OKULLAR YENİDEN AÇILIYOR Üçüncü dönem tatilindeki okulların 5 Ekim’de 11 ve 12’inci sınıf öğrencilerinin yüz yüze eğitime başlamasıyla yeniden açılacağını belirten Andrews, 12 Ekim’den itibaren

de tüm öğrencilerin okullarına giderek eğitimlerini sınıflarında yapacağını açıkladı. 5 KM SINIRI KALDIRILMADI Hafifletilen yasaklar kapsamında her evden sadece bir kişinin alışverişe gitme şartı kaldırılırken, evden alışveriş ve egzersiz için 5 kilometre uzaklaşma sınırı kaldırılmadı. Çocuk bakım merkezleri, açık havuzlar yeniden açılacak. Hastanelerde yatanları ziyaret etmek isten hasta yakınlarına kolaylık sağlanacak. Düğünlerin gelin damat dahil 5 kişiyle yapılmasına izin verilirken, cenazelerin tören ve defin işlemleri 10 kişinin katımlıyla yapılabilecek. Dün yürürlüğe giren yeni tedbirler, 19 Ekim’e kadar geçerli olacak. YENİ ZELANDA İLE SEYAHAT Öte yandan, Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, Kovid-19 vakalarının azalmaya devam etmesi halinde Yeni Zelanda ile Avustralya arasındaki seyahatlerin yıl sonundan önce mümkün olabileceğini söyledi. Avustralya’nın virüse karşı verdiği mücadeleden memnun olduklarını belirten Başbakan Ardern, iki ülke arasında uzun zamandır görüşülen güvenli seyahat uygulamasının Avustralya’da virüsün kontrol altına alındığı bazı eyaletlerle başlatılabileceğini kaydetti. Öte yandan, Yeni Zelanda’da son 24 saatteki 3 bin 539 testin sonucuna göre, Kovid-19 vakası kaydedilmedi.

TAZİYE VE BAŞSAĞLIĞI

Değerli büyüğümüz

“İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciûn”

SEBAHATTIN YURTSEVEN’in vefatını derin bir üzüntüyle öğrendik. Merhuma Cenab-ı Allah’tan rahmet; kederli ailesine, akrabalarına, dostlarına, sevenlerine ve Türk Toplumuna başsağlığı dileriz.

AHMET SOYVERMIŞ VE AİLESİ


8

T

29 Eylül 2020

BBP LİDERİ MUSTAFA DESTICI:

Kobani soruşturması adaletin tecellisidir Birlik Partisi Genel Başkanı MustaB üyük fa Destici, Kobani soruşturmasına ilişkin, “Bu operasyonu doğru, yerinde ve adale-

rkısh NEWS PRESS

.

TÜRKIYE

Bir anne daha PKK’dan kaçan evladına kavuştu Diyarbakır’da dağa kaçırılan çocukları için HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbetine katılan Akkuş ailesi, güvenlik güçlerine teslim olan çocuklarına kavuşmanın sevincini yaşadı.

tin bir tecellisi olarak görüyoruz” dedi. Eskişehir’de açıklamada bulunan Destici, şöyle devam etti: “HDP’lilerin ve PKK’ların ortaklaşa düzenlediği eylemlerle halkı ayaklanmaya çağırdılar, kışkırttılar. 37 masum insan hayatını kaybetti. Elbette ki bunun hesabını verecekler. Ağızlarından ‘barış, kardeşlik’ düşürmezler ama fırsatını bulunca yaptıkları ortada. Teröriste, terör sevicilere karşı hepimizin ortak bir duruş sergilememiz lazım. Milletvekili olmak kimseye suç işleme hakkı vermez. Millet İttifakı’nı oluşturan partiler HDP’lileri koruma, kol kanat germe sevdasındalar. Kılıçdaroğlu arayıp, geçmiş olsun gibi bir şeyde bulunuyorsa yanlış yapmıştır. Bunu hiçbir siyasi parti yapmamalıdır. Tam tersine herkes devletin ve milletini yanında durmalı. Bu operasyonu, devletin devlet olma geleneğinin bir sonucu olarak görüyoruz. Kim yaparsa yapsın özellikle devlete ve millete karşı olan bu tür kalkışmalar, bu tür şiddet olayları asla af olmaz.”

Evlatlarıyla buluşmak için Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğüne gelen anne Meryem ve baba Fahrettin Akkuş, 4 yıldır hasret kaldıkları evlatları Erkan’a sarılarak gözyaşı döktü.

MHP’Lİ MUSTAFA KALAYCI:

D HDP, CHP, İP, SP, DEVA ve GP aynı yolun yolcuları! Genel Başkan Yardımcısı Mustafa KaM HPlaycı, “HDP, CHP, İP, Karamollaoğlu, Davutoğlu, Babacan alayı birbirine ulanmış

hepsi aynı yolun yolcularıdır. Sürekli felaket tellallığı yapıyorlar” dedi. Partisinin Karaman İl Başkanlığı 13. Olağan Kongresi’nde konuşan Kalaycı, şunları dile getirdi: “Türkiye’nin milli güvenliğini ve bekasını yakından ilgilendiren çok sıcak gelişmelerin yaşandığı bir süreçte CHP ve yedeklerinin siyasi polemiklerle vakit geçirmesi, Türkiye sevdasından ne kadar mahrum olduklarını esasen göstermektedir. HDP, CHP, İP, Karamollaoğlu, Davutoğlu, Babacan alayı birbirine ulanmış hepsi aynı yolun yolcularıdır. Partilerinin adı ayrı ama söylemleri aynıdır. Sürekli felaket tellallığı yapıyorlar. Krizi, karmaşayı, kaosu tahrik ve teşvik ediyorlar. Bizim tarafımız Türkiye’dir, Türk milletidir. Türk milleti asırlardır sayısız badire ve belaları defederek bağımsızlığını korumayı başarmıştır. Bu coğrafyadan Türk milletinin mührünü sökmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Bu milletin bileğini hiçbir güç bükemez.”

iyarbakır’da dağa kaçırılan çocukları için HDP İl Başkanlığı önünde “evlat nöbeti” tutan Akkuş ailesinin hasreti sona erdi. Emniyet Genel Müdürlüğünün ikna çalışması sonucu Diyarbakır HDP İl Başkanlığı binası önünde bekleyen Akkuş ailesinin 4 yıl önce dağa kaçırılan oğlu Erkan Akkuş, ailesinin çağrısına uyarak Şırnak Habur Kara Hudut Kapısı Şube Müdürlüğüne teslim oldu. DUYGUSAL ANLAR YAŞANDI Müjdeli haberi alarak Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğüne gelen anne Meryem ve baba Fahrettin Akkuş, 4 yıldır hasret kaldıkları evlatları Erkan’a sarılarak gözyaşı döktü.

17 AILE MUTLULUĞU YAŞADI Akkuş ailesinin oğulları Erkan’a kavuşmasıyla, çocuklarını terörün pençesinden kurtaran aile sayısı 17’e yükseldi. Anne Hacire Akar’ın 24 Ağustos 2019’da oğlu Mehmet’e kavuşmasının ardından Hatice Ceylan 4 yıl önce dağa kaçırılan oğlu Cafer’e, Hüsniye Kaya kızı Mekiye’ye, babaanne Halime Kadran torunu İbrahim Halil Kadran’a, baba Metin Açan oğlu H. Açan’a, baba Nizamettin ve anne Aslıhan Eşrefoğlu 5 yıllık hasretin ardından oğulları Hüseyin’e, anne Gevriye Ayhan kızı Pelda’ya, baba Melik ve anne Melek Aslan da 6 yıllık özlemden

sonra güvenlik güçlerine teslim olan oğlu Volkan’a, anne Muhteber Birlik 5 yıl önce 14 yaşında dağa kaçırılan oğlu Veysi’ye, anne Cahide Alkan oğlu Mehmet Emin’e, anne Şahize Altınkaynak kızı Halise’ye, engelli baba Cemal Ertaş güvenlik güçlerine teslim olan oğlu Ramazan’a, anne Naime Dalmış 6 yıllık hasretin ardından kızı Tekoşin’e, teslim olan Haşim Açar tedavisinin sürdüğü hastanede babasına, anne Sever Fidan 11 yıllık evlat hasretinin ardından büyük özlem duyduğu oğlu Tayfur’a, anne Gülşen Çetin 5 yıl aradan sonra oğlu Erdal’a kavuşmuştu.

Bir zamanlar terörle anılan Cilo Dağı milli park oldu n Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde güvenlik güçlerince gerçekleştirilen başarılı operasyonlarla terörden arındırılan 3 bin 400 rakımlı Cilo Dağları’ndaki bazı alanlar ile Sat Buzul Gölleri’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından milli park ilan edilmesi sevinçle karşılandı. Bölgenin doğal hazine olduğunu belirten Hakkari Valisi ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık, şunları dile getirdi: “Hakkari’nin yüzde 88,5’i dağlarla kaplıdır. Özellikle Cilo Sat Dağları ve buradaki buzul göller görülmesi

Yeni Zelanda manzarası! gereken ender güzel yerlerden birisidir. İnşallah milli park edilmesi ilanı ile beraber burada dağlarımızın, göllerimizin mevcut yapısına uygun birçok proje geliştirile-

cek. Buradaki ekolojik sistem, flora, fauna ve canlı varlığı inşallah daha iyi korunacak. Özellikle doğa turizmi doğaseverlerin daha çok ilgisini çekecek. Hem koruma hem de Hakkari’ye turizm değeri kazandırma anlamında bizim için çok önemli bir karardır.” Kırıkdağ Köyü Muhtarı Necmi Adıyaman da Cilo Dağları’nın eskiden dedeleri tarafından yayla olarak kullanıldığını belirterek, “Yabancı turistler bile geliyormuş. Şenliklerin düzenleniyormuş. Allah’a şükür o günlere geri döneceğiz” dedi.


T

.

TÜRKIYE

rkısh NEWS PRESS

29 Eylül 2020

9

‘ŞEHİR HASTANELERİ İSRAF’ DEDİ

Gaziantep’te düzenlenen Uzay ve Teknoloji Festivali “TEKNOFEST 2020” etkinliklerini başlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle ve projeleriyle yakından ilgilendi.

ER DOĞ A N TE TEKNOFEST’ U: HEDEF KOYD

DÜNYAYA TÜRK MALI

DAMGASINI BU GENÇLERIMIZ VURACAK

T

TEKNOFEST 2020’de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İHA alanında bugün dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdik. İnşallah benzer başarıyı otomobil ve uçan arabalarda yakalayacağız. Sizler hayallerinizde ısrarcı olursanız geleceğin teknolojilerinin Türk Malı damgasıyla tasarlanıp üretileceğine inanıyorum” dedi. ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde Gaziantep’te düzenlenen Uzay ve Teknoloji Festivali “TEKNOFEST 2020” etkinliklerini başlattı. Burada konuşan Erdoğan, İstanbul’da alevlenen teknoloji heyecanının dalga dalga tüm Anadolu’yu kuşattığını söyledi. TEKNOFEST’e 81 ilin tamamının yanı sıra 84 farklı ülkeden 20 binin üzerinde takım ve 100 bin yarışmacı başvurusu yapıldığını belirten Erdoğan, şunları dile getirdi: 2071 VİZYONU SİZE EMANET “Yapay zekadan siber güvenliğe kadar her alanda çığır açacak yenilikler burada tohumlanacak, filiz bulacak, kök ve boy salacaktır. Sizler gibi, gençlerin kurduğu ve kısa sürede dünya çapında başarıya ulaşıp milyar dolarlık değerlere ulaştırdığı girişimler olduğunu biliyoruz. Amerika’daki yarışmada başarılı olan uydusu fırlatılan ekip, şimdi uluslararası alanda başarılı girişimlerde bulunuyorlar. Teknolojinin en büyük sermayesi üretken zihinlerdir. Düne kadar insanlı ve insansız hava araçları alanında esamesi okunmayan bir ülke durumundaydık. Bugün ise yaptığı işe inanan, gece gündüz çalışarak hedeflerine yürüyen bir avuç insan sayesinde aynı alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasında girdik.

İnşallah benzer bir başarıyı otomobilde ve uçan arabalarda yakalayacağız. Biz Türkiye’yi 2023 hedefleriyle buluşturmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Gençlerimiz de inşallah 2053 ve 2071 vizyonlarıyla bu tohumları ulu çınarlara dönüştüreceklerdir. Sizler hayallerinizde ısrarcı olursanız geleceğin teknolojilerinin Türk malı damgasıyla tasarlanıp üretileceğine inanıyorum. Bugüne kadar gençlerimiz, onlara güvendiğimiz hiçbir konuda hamdolsun bizi mahçup etmedi. İnşallah bundan sonra da sizler başarılarınızla bizi gururlandırmayı sürdüreceksiniz. KULAK ASMAYIN Ülkemizde hâlâ birilerinin teknoloji hamlemizi küçümsediklerini görüyoruz. Onlara vereceğimiz en büyük cevap işte buradaki manzaradır. Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ’ın havacılıktaki gayretlerini ve akıbetlerini bilmeyenlere, bugün sahip olduğumuz insansız hava aracı teknolojilerini, kendi uçağımızı, kendi helikopterimizi yapma gayretlerimizin önemini izah edemeyiz. Nuri Killigil başta olmak üzere yerli ve milli savunma sanayimizi geliştirme yolunda hayatlarını feda eden isimlerin mücadelesini bilmeyen, kendi tankımızı, topumuzu, silahımızı üretme ısrarımızın manasını çözemez. İrlandalı şair Samuel Beckett; ‘Hep

denedin, hep yenildin. Olsun gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil’ diyor. Bu çabanın, bu emeğin sonucu mutlaka başarıya, zafere çıkar. Türkiye’nin size, gayretlerinize, çabalarınıza, enerjinize vizyonunuza ihtiyacı var. Bin yıldır bu toprakları, vatanımız kılmak uğrunda canlarını ortaya koyan ecdadımız, onca fedakarlığı sizin bugün ve gelecekte göstereceğiniz başarılar için yapmıştır. İnşallah aydınlık geleceğimizin adımı olsun.” Pandemi tedbirleri altın gerçekleştirilen programa; Bakanlar Hulusi Akar, Mustafa Varank, Ziya Selçuk, Murat Kurum, Mehmet Kasapoğlu, Bekir Pakdemirli, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun da katıldı. EKONOMI REKORA KOŞACAK Erdoğan, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinde yapımı tamamlanan ve 45 bin kişiye istihdam sağlayan 300 fabrikanın toplu açılışında yaptığı konuşmada ise şunları dile getirdi: “Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir. Türkiye kamu ve özel sektörüyle ne kadar güçlü olursa geleceğine de o derece güvenle bakacaktır. Bazı siyasi parti temsilcilerinin özel sektör karşıtı açıklamaları bunların zihin kodlarını ortaya koymaktadır.”

Kılıçdaroğlu yine felaket tellallığı yaptı seçime ortalıkta gözüken CHP GeS eçimden nel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eğitim sektörü paydaşlarıyla video konferansla bir araya

geldi. Çözüm önerileri sunmak yerine sadece hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu, salgınla mücadeleyi unuturcasına dünyanın kıskandığı şehir hastanelerinin, otoyolların, havaalanlarının israf olduğunu tekrarladı. Kılıçdaroğlu, “Ama bir tek parti var CHP, bu ülkenin başına bela. CHP de olmasa hiç itiraz eden kimse olmayacak. Bu CHP olmasa belki bu sorunlar da olmayacak. Hayatın gerçeği farklıdır” diye ironi yapmayı da ihmal etmedi. Felaket tellallığı yapan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Devlet liyakatle, akılla yönetilir. Devlet şeffaf, düzgün, ahlaklı olur. Şu anda bir ekonomik buhranın içindeyiz. Kriz yok resmen buhran var. Kişi evine ekmek götüremiyorsa ve bu kişi bir değil de milyonlarsa bu ülkede bir ekonomik buhran vardır. Kendisine (Erdoğan) şu çağrıyı yaptım, ‘Bir ekonomik buhran içindeyiz televizyona çık de ki, ‘Ben bu ekonomik buhrandan Türkiye’yi şu düzenlemelerle çıkaracağım. Madde 1, 2, 3, 4.’ Hepimiz de dinleyelim ve ona göre de takipçisi olalım. Bakalım, bunu yaptı mı, yapmadı mı? Gerçekleştirdi mi, gerçekleştiremedi mi? Şu anda böyle bir şey yok. Ne onda var ne damatta (Albayrak) var. ‘Ekonomi pik yaptı.’ Dinle bakayım esnafı. Neresi pik yaptı? ‘Ekonomi düzeliyor.’ Neresi düzeldi?”

ERDOĞAN’DAN DİPLOMASİ ATAĞI

Trump’a karşı ezilen Vucic’e liderlik dersi!

meselelerle ilgili diplomasi faaliB ölgemizdeki yetlerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic

ile İstanbul’da görüştü. Başkan Erdoğan, Büyük Çamlıca Camii’nde kıldığı cuma namazının ardından Vahdettin Köşkü’ne geçti. Erdoğan, burada Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile bir araya geldi. Başkan Erdoğan, basına kapalı gerçekleşen görüşme öncesi konuk cumhurbaşkanına köşkün penceresinden İstanbul Boğazı’nın muhteşem manzarasını gösterdi... Vucic’in geçtiğimiz günlerde Beyaz Saray’da gerçekleşen görüşmedeki silik hali ve özellikle imzaladığı anlaşmada Trump’ın dayattığı “İsrail’in başkentinin Kudüs olması şartı” maddesinden haberinin olmaması dünyada alaya alınmıştı.


10

T

29 Eylül 2020

rkısh NEWS PRESS

.

TÜRKIYE

“Yurt dışındaki Türkler değer üreten güce ulaştı”

T

ürkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Türk diasporasının yeni nesillerini asimilasyondan korumak ve ana vatanla bağlarını güçlendirmek bütüncül bir strateji ile mümkündür” dedi. Bakan Ersoy, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nda (YTB) düzenlenen “Yurtdışındaki Vatandaşlarımıza Yönelik Kamu Hizmetlerinin Geliştirilmesi Projesi Kapanış Programı”na katıldı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Bakanlık olarak kamu diplomasisinde önemli yetki ve sorumluluklar aldıklarını belirten Ersoy, TİKA, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Yunus Emre Enstitüsü ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının uhdesinde birçok faaliyet gerçekleştirdiklerini söyledi. YENI NESILLERI KORUYALIM Ersoy, dilin ve kültürün tanıtımında büyük bir misyonu başarıyla yerine getiren Yunus Emre Enstitüsü ile kamu diplomasisi alanında faaliyet gösteren Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının Türkiye’nin en önemli aktörlerinden olduğunu vurguladı. Bakan Ersoy, şunları dile getirdi: “Türk diasporasının yeni nesillerini asimilasyondan korumak ve ana vatanla bağlarını güçlendirmek bütüncül bir strateji ile mümkündür. YTB’nin gerçekleştirdiği sivil toplum proje destekleri, burs, staj, gençlik, kültür ve anadil programları bunun bir parçasıdır. Aynı zamanda yurt dışındaki insanlarımızın taleplerini kurumlarımıza aktararak, mevzuat çalışmaları için koordinasyonu sağlaması da bu bütüncül stratejinin gereğidir.” AVUSTRALYA MACERASI Türk diasporasının temellerinin 1960’larda atıldığını belirten Bakan Ersoy, 1961’de Almanya, ardından Avusturya, Belçika, Hollanda, Fransa ve Avustralya ile yapılan iş gücü anlaşmaları yapıldığını, aradan geçen

izm Kültür ve Turoy ’dan rs Bakanı Nuri Eorası”na “ Türk diasp ü... büyük övg

60 yılda Türklerin misafir işçi statüsünden çıkarak, bulundukları ülkelerin vatandaşlığını alarak toplumun asli unsurları haline geldiklerini anlattı. Ersoy, bugün ise 6 milyonu aşan nüfuslarıyla Türk diasporasının dördüncü nesle ulaşmış, ekonomiden bilime, sanattan spora, her alanda dünya çapında değer üreten bir güce dönüştüğünü vurguladı. GURBETTEKİ DEV UYANDI! Yurt dışında yaşayan Türklerin ihtiyaçlarının zaman içinde artarak nitelik değiştirirken, devletin sunduğu hizmetlerin de daha çeşitli ve kapsamlı hale geldiğini ifade eden Ersoy, şunları aktardı: “Son 10 yılda Türkiye’nin yakaladığı gelişme ivmesi, yurt dışındaki Türklerin hayatına da yansımıştır. Kamu diplomasisi ve farklı dış politika imkanlarının daha etkin kullanılması ile Türk diasporasını güçlendirmek ve Türkiye ile bağlarını en üst seviyede muhafaza etmek için çeşitli

önlemler art arda hayata geçirilmiştir. Devletimizin tüm kurumları, yurt dışındaki vatandaşlarımızın her türlü beklentilerini karşılamak için seferberlik içindedir. Zira insanlarımızın idari ve yasal, tüm resmi işlemlerinde, devletin kucaklayıcı, kapsayıcı ve sıcak yüzünü görmeleri büyük önem taşımaktadır.” TÜRK DIASPORASI İçişleri Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Mili Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığının yurt dışında yaşayan Türk diasporası için önemli çalışmalara imza attığını belirten Ersoy, ilgili kurumların, Mavi Kart uygulamasından ailevi ve sosyal yardımlara, eğitimden hukuki süreçlere ve askerliğe kadar hayatın her alanında tüm ihtiyaçlara en hızlı ve etkili şekilde çözüm ürettiklerini bildirdi. Bakan Ersoy, şöyle devam etti: “Devletimizin sunduğu tüm imkan-

lar, günün şartlarına göre sürekli geliştirilmekte ve çeşitlendirilmektedir. Böylece diasporamızın büyük potansiyelinin daha da artırılmasına katkı sağlanacaktır. ‘Yurt Dışındaki Vatandaşlarımıza Yönelik Kamu Hizmetlerinin Geliştirilmesi Projesi’ bu anlayışın bir sonucudur. Proje süresince son derece geniş ölçekte mevzuat derlemeleri, hizmet envanteri oluşturma çalışmaları ve vatandaşlarımızın taleplerini içeren raporlamalar gerçekleştirdik. İstişare toplantıları düzenledik.” ANA VATANA GÜVEN ARTTI Kamu kurumları ile YTB’nin koordinasyonunda, 2019’un başından bugüne kadar 17 farklı konuda yasal ve idari iyileştirmeyi hayata geçirdiklerini belirten Ersoy, boşanma kararlarının tescilinden, yabancı ehliyet süresine, çocukların vatandaşlığının korunmasından emeklilerin yarı zamanlı çalışmasına uzanan bu kapsamlı çalışma, yurt dışındaki insanların Türkiye’ye aidiyet ve devletlerine güven duygusunu güçlü bir şekilde pekiştirdiklerini aktardı. Ersoy, sözlerini şöyle tamamladı: DAHA GÜÇLÜ OLACAĞIZ “Biz, bugün projemizin kapanış toplantısını yapıyoruz ancak hizmette ‘son’ diye bir kavram yoktur. Önümüzdeki dönemde, proje sırasında gerçekleştirilen anketlerin ve odak görüşmelerin ortaya koyduğu 35 ayrı konu başlığında kamu kurumlarımızla mevzuat çalışmaları gerçekleştirilecektir. İnşallah daha güçlü bir Türk diasporası için kurumlarımız arasındaki iş birliği ve dayanışma ruhunu devam ettirerek nice güzelliklere hep birlikte imza atacağız.” Programda YTB Başkanı Abdullah Eren ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal da birer konuşma yaptı. Programa ayrıca Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş ile proje paydaşı kurumların temsilcileri de katıldı.

Liderlerden Azerbaycan’a: Kardeşlerimizin yanındayız! n Liderler, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırısını peş peşe yaptıkları açıklamalarla kınadılar. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Azerbaycan’a yönelik saldırılarına bir yenisini ekleyen Ermenistan, bölgede barışın ve huzurun önündeki en büyük tehdit olduğunu bir kere daha göstermiştir. Türk Milleti her zaman olduğu gibi bugün de tüm imkanlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanındadır” dedi. Başkan Erdoğan, şöyle devam etti: ERDOĞAN: ERMENİ ATEŞLE OYNUYOR “Azerbaycan’a yönelik saldırılarına bir yenisini ekleyen Ermenistan, bölgede barışın ve huzurun önündeki en büyük tehdit olduğunu bir kere daha göstermiştir. Türk Milleti her zaman olduğu gibi bugün de tüm imkanlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanındadır. Ermenistan’ın tahrikkar saldırganlığı karşısında gerekli ve yeterli bir tepki ortaya koyamayan uluslararası toplum çifte standardını bir kez daha göstermektedir. Yaklaşık 30 yıldır ihmalkar tutumunu sürdüren Minsk üçlüsü de çö-

züm odaklı davranmaktan maalesef çok uzaktadır. Ermeni halkını, kendilerini felakete sürükleyen yönetimlerine ve onları bir kukla gibi kullananlara karşı geleceklerine sahip çıkmaya davet ederken, tüm dünyaya işgale ve zulme karşı verdikleri mücadelede Azerbaycan’ın yanında yer alma çağrısı yapıyoruz. Bugün yaptığımız telefon görüşmesinde dirayetli ve kararlı duruşuna bir kez daha şahit olduğum Azerbaycan Cumhurbaşkanı kardeşim İlham Aliyev’e ifade ettiğim gibi, Türkiye ‘tek millet, iki

devlet’ anlayışıyla, Azerbaycanlı kardeşleriyle dayanışmasını güçlendirerek sürdürecektir.” ŞENTOP: ERMENİSTAN TERÖR DEVLETİ TBMM Başkanı Mustafa Şentop da, Azerbaycan Milli Meclisi Başkanı Sahiba Gafarova ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Şentop, Gafarova’ya, Türkiye’nin, “tek millet, iki devlet” şiarınca Azerbaycan’a her türlü desteği vereceğini kaydetti. Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında durmaya devam edeceğini belirten Şentop, “Sivillere yönelik son saldırıları göstermiştir ki; Ermenistan, sadece Azerbaycan’a karşı bir tehdit değil, bütün bölge barışı bakımından iflah olmaz bir terör devletidir ve doğacak sonuçların tek sorumlusudur” dedi. BAHÇELI: ÖNÜMÜZDE TUTUNAMAZLAR MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: “Yegane gayesi Türk düşmanlığı olan Ermenistan’ın ve kiralık silahlı unsurlarının Türk milleti karşısında tutunma ihtimali yoktur. Ermenistan’ın alçak saldırısını Akdeniz ve Ege’de oynanan şirret oyunlardan, Libya, Suriye ve Irak’ta sah-

nelenen emperyalist projelerden ayrı düşünmek, ayrı değerlendirmek geldiğimiz bu aşamada imkansızdır.” DESTİCİ: TÜRK ASKERİ HAD BILDIRMELI Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici de, partisinin İstanbul 13. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Ermenistan saldırıları devam ederse, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne Azerbaycan’ın yanında, Ermenistan’a karşı savaşmak için asker gönderme tezkeresi de verilmelidir. Tezkere oylanmalı ve Türk askeri Azerbaycan’a gitmeli, Ermenilere de haddini bildirmelidir. Hem Azerbaycan’ın hem Türkiye başta olmak üzere Türk devletlerinin, sırtını değil Rusya ve Fransa, tüm dünyaya da dayasa Ermenistan’a gereken cevabı verecek gücü de kuvveti de vardır.” Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ve Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de kardeş Azerbaycan’a destek mesajları verdiler.


T

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

29 September 2020

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

Death of God or death of man?

W

Turkish Health Minister Fahrettin Koca

TURKEY REPORTS

OVER 1,412 NEW R

CORONAVIRUS CASES

ecoveries from the novel coronavirus in Turkey exceeded infections on Monday for the first time in weeks, according to daily Health Ministry figures. The country reported 1,412 more COVID-19 cases, as well as 1,422 recoveries over the past 24 hours. Overall infections now stand at 315,845, including 277,052 recoveries. “Today, the number of daily recovered patients is higher than the number of new patients for the first time in a long while,” Health Minister

More than 1,400 patients win battle against virus over past 24 hours, according to Health Ministry... Fahrettin Koca said on Twitter. The death toll from the pandemic in Turkey rose to 8,062, with 65 more fatalities reported since Sunday. A total of 115,523 more coronavirus tests were conducted over the past 24 hours, pushing the total above 10.15 million. The number of patients in critical condition now stands at 1,596, the data showed. Of those infected, 6.5% suffer from pneumonia,

showed the ministry figures. Across the world, COVID-19 has claimed nearly 999,000 lives in 188 countries and regions since last December. The US, India, Brazil, and Russia are currently the worst-hit countries. More than 33.15 million cases have been reported worldwide, with recoveries exceeding 22.96 million, according to figures compiled by the US-based Johns Hopkins University.

Erdoğan, Johnson hold phone call on East Med, Armenia-Azerbaijan conflict

P

resident Recep Tayyip Erdoğan spoke over the phone with U.K. Prime Minister Boris Johnson on Monday to discuss bilateral ties, tensions in the Eastern Mediterranean and the conflict between Armenia and Azerbaijan. According to a statement from the Turkish Presidency, the two leaders discussed economic steps to reach a $20 billion trade volume between the two nations, as well as moves to further cooperation in the defense industry. Apart from trade, Erdoğan and Johnson spoke about the conflict that erupted between Armenia and Azerbaijan on Sunday over the Armenian-occupied Nagorno-Karabakh region.

Turkish charity fights to end animal testing n The Turkish charity Deneye Hayır (No to Testing) is fighting to put a stop to unethical animal testing. The foundation, highlighted as a “changemaker” at the 11th session of Sabancı Foundation’s Changemakers Project, was founded under the leadership of Yağmur Özgür Özgüven. According to a report from Anadolu Agency (AA) Mon-

day, the nonprofit is fighting to end animal testing and to ensure that whenever such testing is crucial for humanity, it is conducted according to ethical standards or replaced with the emergence of alternative methods when possible. As part of its mission, the charity also helps find safe homes for animals previously used in experiments.

hen the German philosopher Friedrich Nietzsche had his “madman” declare that “God is dead,” he was referring to the fact that Western modernity no longer believed in a set of transcendent principles people could live by. Instead of a cosmic order that gave meaning, purpose and direction to people’s lives, modern man has nothing but himself to play the role of the Archimedean point of existence. The mortal humans who had killed God, now have the chance to be the masters of the world without answering to a higher authority. With his typical flamboyant voice, Nietzsche was describing a turning point in 19th century Europe. The death of God does not mean that people stopped believing in God or going to the church or the synagogue. The majority of the world’s population continue to believe in God. But they live as if this belief no longer mattered. The death of God means the end of belief in any absolutes. It refers to the loss of higher principles to which human beings can be held accountable. It means that humans have removed God from His throne and now can claim it for themselves. In this “new brave world,” to use Aldous Huxley’s term, modern civilization has nothing but man as the measure of all things. Man with his reason, but also with his desires and ego has become the only absolute of the new world that he has created - the very world which now threatens his own existence. The task of the post-God era is then to create a system of moral values and principles in the absence of a divine/transcendent order. Since the 19th century, secular humanists, materialists, positivists and atheists have tried their luck in this new enterprise. But Nietzsche, who claimed that the death of God could open new exhilarating, but also terrifying possibilities for humans, was aware of how an impossible task this was. That is why he described the aftermath of the death of God as a “wasteland” - a wasteland that spreads everywhere and makes human life empty and meaningless. The death of God becomes the death of man. Man is guilty of killing God and this guilt in turn kills man. In “Gay Science,” Nietzsche has his “madman” declare: “God is dead. God remains dead. And we have killed him. How shall we comfort ourselves, the murderers of all murderers? What was holiest and mightiest of all that the world has yet owned has bled to death under our knives: who will wipe this blood off us?” There is no one to console him after the murder. No one can help him. No sacrament can cleanse him. The “madman” goes on: “What water is there for us to clean ourselves? What festivals of atonement, what sacred games shall we have to invent? Is not the greatness of this deed too great for us? Must we ourselves not become gods simp-

ly to appear worthy of it?” Man cannot comfort himself after this greatest of all crimes. So he must become “god” to have the appearance of being worthy of it. But what is the point of killing God in the first place if we end up making new gods? How can man, who has reached a low point by committing a terrible murder, claim to be the source of a high moral principle? Has the death of God made man freer, happier, more rational or more ethical? Nietzsche doubts it and introduces what he calls a “wasteland” that expands. The “wasteland grows” inside us, in the outside world, in nature, in human relations or whatever is left of them. It encapsulates everything from Hiroshima and the Holocaust to the massacre of hundreds of thousands of human beings in Serebrenitsa, Rwanda, Halepce, Hama, Khums and Aleppo. The “wasteland grows” and we can do nothing about it. With all the sophisticated technologies, precision bombs, satellite communications, we cannot stop it. We have become the wasteland. We do not have to take Nietzsche’s path and settle for a sophisticated nihilism to overcome the death of God. Instead, we need to look for ways to reclaim our humanity and rediscover the deeper meanings of reality. By connecting to a higher principle, we do not diminish or give up our humanity. To the contrary, we substantiate and enrich it. We open ourselves to new possibilities that protect our agency and freedom and maintain meaning in our lives. In contrast to the romantic humanists and Freudians, this view of humans presents them neither as angels nor demons, but as beings who have the potential to become either one. Endowed with reason and compassion on the one hand, and a carnal soul and destructive force on the other, humans have the free will to move in either direction. The question is, who will protect them against evil, cruelty, destruction, ugliness and violence? Who is going to lead them to goodness, mercy and justice? Given the great crimes that have been committed in the name of God, the skeptics of traditional religions have a point. From the crusaders in the middle ages to the atrocities of ISIS today, the followers of authentic religious traditions need to protect their faith against such devastating distortions. But at the end of the day, we do not need to throw the baby out with the bath water. You know the joke: Nietzsche said “God is dead” and God said “Nietzsche is dead.” Which statement seems truer is something we should contemplate. But more importantly, we need to go beyond both the anti-religious fantasies of the death of God and the violent extremism that destroys the very meaning of religion in the name of God. Killing both God and man will not make this world a better place for any human being. > Source: Daily Sabah / FEB 21, 2015


: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER

TURKEY

TURKISHAIRLINES.COM


.

EKONOMI

TÜRKIYE IYI GIDIYOR

T

rkısh NEWS PRESS

Tüketici güven endeksi artıyor Salgının ekonomileri sarstığı bir dönemde Türkiye’de tüketici güven endeksi, eylülde ayında yüzde 3.2 artarak 82’ye yükseldi. Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, “Ekonomimiz 3. çeyrek için güçlü bir yükseliş mesajı verdi. İnşallah, yılı iyi bir noktada tamamlayacağız” dedi

T

ürkiye’de tüketici güven endeksi, eylülde bir önceki aya nazaran yüzde 3.2 artarak 79.4’ten 82’ye yükseldi. Geçen 12 aylık döneme göre hanenin maddi durumu endeksi ağustosta 67.9 iken, eylülde yüzde 5.8 artarak 71.8 oldu. Gelecek 12 aylık döneme yönelik hanenin maddi durum beklentisi endeksi ise ağustosta 77.8 iken, eylülde yüzde 1.7 artarak 79.1‘i buldu. Gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi ağustosta 79.5 iken, eylülde yüzde 4.8 artarak 83.3’e ulaştı. Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi ağustosta 92.6 iken, eylülde yüzde 1.3 artarak 93.8’e çıktı. HÜKÜMET MEMNUN Tüketici güvenin artışı hükümet tarafından memnuniyetle karşılandı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Twitter’dan yaptığı açıklamada “Ekonomimiz

Antalya bir ayda yarım milyondan fazla Rus turisti ağırladı

üçüncü çeyrek için güçlü bir yükseliş mesajı verdi. Ağustos ayına göre tüketici güven endeksi yüzde 3.2 arttı. Veriler iyi geliyor. İnşallah, yılı tahminlerden iyi bir noktada tamamlayacağız” ifadelerini kullandı. TOPARLANIYOR İktisatçılar ise ekonominin süratle toparlandığına ve hem üreticilere hem tüccarlara hem de tüketicilere güven verdiği görüşünde birleştiler. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, tüketici güven endeksinin artış kaydetmesinin piyasaların geleceği açısından olumlu bir sinyal olduğunu söyledi. OECD’nin Türkiye ekonomisiyle ilgili

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak

daralma tahminini yüzde 4.8’den yüzde 2.9’a indirdiğini hatırlatan Şener, şöyle konuştu: NORMALLEŞİYOR “Bu da tüketici güveninin öncesine göre arttığının işareti. Diğer taraftan genel ekonomik duruma dönük beklentilerin eylülde önceki aya göre yüzde 4.8 artarak 83.3’e yükselmesi önemli olup ekonominin pandemi öncesi seviyelerine yeniden dönmeye başladığını gösteriyor. Yani tüketici güveninin yükseliyor olması, üçüncü ve dördüncü çeyrek büyüme rakamları ile diğer makro verilerin beklenenden daha olumlu geleceğinin habercisi.” POZITIF YANSIDI Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu da tüketici güven endeksinde gelecek öngörülerinin ağırlıklı olduğunu belirtti. Erhan Aslanoğlu, önümüzdeki aylarla ilgili olumlu beklentilerin endekse pozitif yansıdığına dikkat çekti.

29 Eylül 2020

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

Çalışan gazilerin sigortalılığı

G

aziler Günü münasebetiyle geçtiğimiz hafta bir dizi etkinlik yapıldı. Biz bu haftaki yazımızda çalışan gazilerimizin sigortalılığı hakkında işverenlerimizi bildirmek istiyoruz. Çünkü gazilerimizin sigortalılığı hakkında özellik arzeden uygulama söz konusu. Gerek harp malulü gerek terör malulü gerekse vazife malulü olduğu için kendisine malul gazi aylığı bağlanan gazilerimiz çalışma hayatının içinde bulunabiliyor. Bu çalışmanın biçimi kamuda istihdam olduğu gibi bir işverene bağlı çalışma yahut kendini işini yapma biçiminde de gerçekleşebiliyor. Harp veya terör vazife malul aylığı alan gazi, kamuda memur olarak çalışırsa maaşı kesilmiyor. Hakkında uzun vadeli sigorta kolları hükümleri uygulanıyor. Geneli itibariyle kamu kurumları gazileri doğru biçimde sigortalı beyan ediyor. Ancak aynı uygulamayı özel sektör işverenlerinin doğru yaptığını söyleyemeyiz. Gazi aylığı almakta olan; harp, terör veya vazife malul aylığı alan kimse özel sektörde çalışırsa kural olarak sadece kısa vadeli sigorta hükümlerine tabi. Yani kendisine ödenecek ücretten herhangi bir prim kesilmiyor. Dolayısıyla ikinci bir emeklilik için kendisi adına prim yatırılmıyor. Bunlar için sadece yüzde 2 primli kısa vade sigorta primi yatıyor ve bunun da tamamını işveren ödüyor. Bu prim belgesi 23 numaralı oluyor. Ancak gazilerin ikinci bir emekli maaşı bağlanması adına emeklilik primi yatırılma hakları bulunuyor. Böylesi bir tercih içine giren gazinin işverenine gazi maaşı aldığını, kendisine ikinci maaş bağlanması adına emeklilik primi ihtiva eden

uzun vadeli sigorta kollarına tabi olma isteğini iletmesi gerekiyor. Bunun üzerine gaziyi çalıştıran işverenin de ilgili gazi adına yüzde 20 emeklilik primli ve yüzde 2 kısa vade primli toplam yüzde 22 oranında prim ödemesi gerekiyor. Bu işlemleri yapabilmek adına da işverenin SGK’ya yazılı başvuru yapması ve gazi prim aktivasyonu yaptırması gerekiyor. Kendi adına iş yapan yani vergi mükellefi ya da şirket ortağı olan maaşlı gazinin eğer emeklilik primi ödeme talebi yoksa hakkında sadece yüzde 2 primli kısa vadeli sigorta tescili yapılıyor. Eğer gazinin ikinci maaş bağlanması için emeklilik primi yatırmak düşüncesi varsa mutlaka SGK’ya yazılı başvuruda bulunması gerekiyor. Burada şu husus özellikle bilinmeli. Geriye doğru emeklilik primi yatırmak mümkün değil. Gazilerin ikinci emekli maaşı bağlanması adına emeklilik primi yatma talebi olursa bu uygulama taleple birlikte ileriye doğru yapılıyor. Gaziler 20 yıl sigortalılık süresi ve 5000 gün prim ödeme şartlarına bağlı olarak ikinci emekli maaşına hak kazanabiliyor. Sigortalılık süresinin başlangıcı olarak gazi maaşı bağlandığı tarihten sonra ilk emekli primi ödenen tarih dikkate alınıyor. Örneğin 1990 yılında sigortası başlamış olan 2002 yılında gazi maaşı almaya başlamış ve gazi maaşı sonrası ilk emekli primi 2010 yılında yatırılmışsa sigorta başlangıcı maaştan sonraki sigorta primi yatan 2010 tarihi alınıyor. Gazilerimizi çalıştıran işverenlerimizin gazilerimizi sigortalılıkları hakkında bilgilendirerek tercihlerini yazılı olarak alması ve tercihleri doğrultusunda işlem yapması gerekiyor.

Şirket ortakları Bağ-Kur’lu olmak zorunda SORU: Ben şirkette SSK’lı olarak çalışıyorum. Bu şirketten hisse alsam ve şirketin ortağı olsam yine SSK’lı olabilir miyim? Çalıştığım limitet şirket statüsünde. Şirkete yüzde 10 oranında ortak oldum. Bu şirketten SSK sigortalısı olmam mümkün mü? > Ali Y. CEVAP: Limitet şirketten hisse alanlar zorunlu olarak BağKur sigortalısı oluyor. Şirketteki hissenin oranına bakılmıyor. Li-

mitet şirket ortakları, ortak oldukları şirkette işçi gibi çalışsalar bile SSK sigortalısı olamıyor. Buna göre ortak olduğunuz tarih itibariyle Bağ-Kur sigortalısı olmanız gerekiyor. Bir şekilde kendinizi yasaya uygun olmayan biçimde SSK’lı bildirseniz bile bu geçerli sayılmaz. Önce adınıza Bağ-Kur kaydı açılacak daha sonra ödenen SSK primleri Bağ-Kur prim borcuna aktarılacaktır. Buna göre değerlendirme yapınız.

Sigortası geç başlayan, Bağ-Kur’dan erken emekli olur n Kovid-19 sürecinde sağladığı “güvenli tatil” imkanlarıyla konuklarını ağırlayan Antalya, 10 Ağustos-13 Eylül döneminde 556 bin 82 Rus misafire ev sahipliği yaptı. “Turizmin başkenti”ni geçen yıl ise tüm zamanların rekoru kırılarak 5 milyon 582 bin 763 Rus misafir ziyaret etti. Yine kente geçen yıl toplamda da 15 milyon 644 bin 108 turist geldi. Yılbaşından 13 Eylül’e kadar Antalya’ya gelen 2 milyon 3

bin 946 turistin 703 bin 463’ünü de Ruslar oluşturdu. Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Ülkay Atmaca, “Eylülü de iyi geçiriyoruz, ekim ve kasımın da iyi olacağını dünüşüyorum. Sezonun uzayacağı kesin görünüyor” derken, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi Cem Kınay da, “Rusya geçen sene de bir numaraydı, bu yıl da birinciliği elden bırakmayacak” şeklinde konuştu.

SORU: 1.1.1961 doğumluyum. 1.9.2005 tarihinde Bağ-Kur’lu oldum. 5400 gün primim var. Şirket ortaklığım nedeniyle halen BağKur ödemekteyim. Hissemi oğluma devredeceğim. Şirketimizde SSK’lı çalışsam daha erken emekli olur muyum? > Nuran C. CEVAP: İlk defa sigortalı olunan tarihi dikkate aldığımızda SSK emeklisi olabilmeniz için hem 1260

gün yani 3 yıl 6 ay SSK primi ödemeniz, hem de prim gün sayısını 7000 güne tamamlamanız gerekecek. Bu ise en erken 4 yıl 4 ay sonra gerçekleşecek. Oysa 15 yıl sigorta prim ödemeniz olmuş ve Bağ-Kur şartlarından 60 yaşını tamamlayınca yani 70 gün sonra emekli olma hakkınız oluşacak. Şirketteki hissenizi devretmeseniz de 1.1.2021 tarihinde emekli olabilirsiniz.


INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 29 EYLÜL - 6 EKİM 2020 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 5.99

$ 8.99

Royles Çamaşır Suyu (5 lt)

Marmarabirlik Naturel Sızma Zeytinyağı (1 lt)

$ 2.99

$ 11.99

Tat Domates Salçası (710 gr)

Benino Ayçiçek Yağı ( 5 lt)

$ 99

Sonica Round Oven

(Limited Stock.. 1 per customer)

99 c Ülker Pötibör 3’lü Paket (450 gr)

$ 6,99

$ 4.99 Marmarabirlik Minyon Zeytin (800 gr)

Salina İyotlu Kaya Tuzu ( 10 kg)

$ 9.99 Mehmet Efendi Türk Kahvesi (500 gr)

www.facebook.com/gimasupermarket

31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599


T

.

YEMEK&HOBI R LEZZETLI TARIFLE

ENÇTÜRK FATMA Gew spress.com.au info@turkishn

N

rkısh NEWS PRESS

29 Eylül 2020

15

YABANCI MODELLER KAPADOKYA’DA HAYRAN KALDI

Pekmez kaynatıp

salça yaptılar

Güzelim Türkiye, koronaya rağmen hayatı dolu dolu yaşıyor... Kapadokya Moda Haftası etkinlikleri için bölgeye gelen manken ve modacılar, köy yaşamı konusunda tecrübe kazanmak amacıyla kadınların çalışmalarına yardım etti. Rus Lena Ryzhakova, “Kapadokya göz alıcı bir güzelliğe sahip. Köyleri de güzel, insanları çok sıcak” diye hayranlığını dile getirdi. evşehir’in Ürgüp ilçesinde yapılan “Kapadokya Moda Haftası” etkinliklerine katılmak için çeşitli ülkelerden gelen model ve moda tasarımcıları, Kapadokya’da köy yaşamını keşfetti. Bölgenin kültürel zenginliğini moda sektörüne tanıtmayı amaçlayan etkinlikte, Ürgüp’e bağlı köyleri ziyaret eden konuklar, yöresel kıyafetler giyip pekmez kaynattı, salça yaptı ve hasat edilen kabaklardan köylü kadınlarla birlikte çekirdek çıkardı. TÜRK İNSANI MİSAFİRPERVER Hollandalı model ve ses sanatçısı Hind Hakki, köyde kadınlara eşlik etmekten büyük keyif aldığını belirterek, şunları söyledi: “Hepimiz yemek yemeyi elbette çok severiz. Ancak burada bunların nasıl hazırlandığını yani geri planını gördüm ve çok etkilendim. Burada insanlar ortaya bir ürün çıkarmak için saatlerce çalışıyor, bu duruma saygı duymak zo-

rundayız. Genel olarak bu bölgedeki atmosfer çok heyecan verici ve şaşırtıcı. Türk halkı çok kibar ve misafirperver, saygılı, sıcak ve içten olduklarını söyleyebilirim. Köy yaşamının ve bu bölgenin çok güzel olduğunu da söylemem gerekiyor.” BAŞKA ÜLKEDE BENZERİ YOK Güney Amerika ülkelerinden Surinam’dan etkinliğe katılmak için gelen Latoya Rijssen ise seyahat ettiği

başka ülkelerde benzer manzara ile hiç karşılaşmadığını dile getirerek, “Köyde vakit geçirmek çok güzel ama buranın bir parçası olmak daha güzel. Burada daha önce karşılaşmadığım bir tecrübe ile karşı karşıyayım. Köyde kadınlar gerçekten de çok çalışıyor, buna şahit oluyorum.” Rus model Lena Ryzhakova da pekmez yapımından, salça hazırlanışına kadar çeşitli işleri mutluluk duyarak

yaptığını ifade ederek, şunları anlattı: GÜZEL BİR DENEYİM YAŞADIK “Kapadokya göz alıcı bir güzelliğe sahip. Köyleri de güzel ve buradaki insanların hayatlarını kazanmak için nasıl çalıştıklarını görüyoruz. Kabak çekirdekleri ile uğraşan kadınla sohbet edip ona yardım ettim. Kapadokya’da köy hayatı benim için çok eğlenceli geçti, çalışmalar bana çok büyük mutluluk verdi.”

46 yıllık Erskineville Camisi’ni sizin desteklerinizle yeniliyoruz! ERSKİNEVİLLE CAMISI

ERSKINEVILLE CAMII

1974 senesinde Avustralya’ya gelen ilk göçmen Türkler tarafından kurulmuştur. Camimiz büyük eski salon / yemekhanesini yıkıp 2 katlı yeni bir bina inşa ediyoruz. - Üst katta; Çocuklar ve yetişkinlerin dini eğitimi için sınıflarımız olacak - Bayanlar için tuvaletler ve abdest yeri olacak. Camide bayanlar bölümüne direk geçiş sağlanacak. - Yaşlılar ve sakatlar için asansör olacak. - Alt katta; İftarlar ve diğer etkinlikler için salon, commercial mutfak, erkekler için tuvaletler ve abdest alma bölümleri olacak. SYDNEY TURKISH ISLAMIC CULTURE AND MOSQUE ASSOCIATION ANZ BANK BSB 012301 ACC 225037007 Güzel bir Sadaka-i Cariye olacak bu projemiz için yardımlarınızı esirgemeyin. Kampanyamız: 400 metrekare olan binamıza, metrekaresini 500 dolarlık yardımlarınızla destekleyebilirsiniz.

Established in 1974 Sydney’s first Turkish Mosque Going through a major upgrade The 2 level hall project The building will include: - classrooms for Islamic education for children and adults - Hall for Iftars and other functions - A commercial kitchen - A lift for disabled and elderly - Extra toilets and wudhu areas both for male and female Its our first cami Please donate generously Its a great sadaqa jariyah

You can call Turgay on 0478 187 398 or Davud on 0411 782 090

SYDNEY TURKISH ISLAMIC CULTURE AND MOSQUE ASSOCIATION ANZ BANK BSB 012301 ACC 225037007 We have a campaign at the moment, its a 400 square meter Building Please donate $500 per square meter You can call Turgay on 0478 187 398 or Davud on 0411 782 090


PAZARTESI

Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Bilge Başafacan ÇAY MOLASI

. . T rkıye’nın

SESİ RADYOSU info@turkishmedia.com.au 1300 917 566

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I CUMARTES

SALI Ergül Uybadın Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu Ortak Yayını ÖZEL PROGRAMLAR

PERŞEMBE

TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu Ortak Yayını ÖZEL PROGRAMLAR

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası Perşembe ve Cuma geceleri saat 22-24 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

T

rkısh

Sülhan Yılmaz Gülten Akbar HAYATA DAIR

PAZAR

Zafer Uyanık Cem Birben MUHABBET ZAMANI

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

MURAT ŞIRIN

ELIF AYDIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ


WORLD

T

rkısh NEWS PRESS

29 September 2020

17

TARIH & EDEBIYAT

ABDULMECID I

S

ultan Abdülmecid I, (born April 25, 1823, Constantinople, Ottoman Empire [now Istanbul, Tur.]—died June 25, 1861, Constantinople), Ottoman sultan from 1839 to 1861 who issued two major social and political reform edicts known as the Hatt-ı Şerif of Gülhane (Noble Edict of the Rose Chamber) in 1839 and the Hatt-ı Hümayun (Imperial Edict) in 1856, heralding the new era of Tanzimat (“Reorganization”). He is the son of Sultan Mahmud II and Bezm-i Alem Mother Sultana. Bezm-i Alem Sultana was Georgian originated. Abdulmecid, followed his father’s footsteps, he admired the western civilisation, and like his father he was a reformist. In his 17th year, he succeeded his father Sultan Mahmud II, and, on the fourth month of his sovereign he declared the Reform Firman (Tanzimat Fermani), in Gulhane Park, Istanbul. He is known as the Sultan of the Reform Period. European historians and writers appreciate his reforms as well as his character. Well educated, liberal minded, and the first sultan to speak French, Abdülmecid continued the reform program of his father, Mahmud II, and was strongly assisted by his ministers Mustafa Reşid Paşa, Mehmed Emin Âli Paşa, and Fuad Paşa. The reform edicts were in part directed toward winning the support of European powers. The edicts proclaimed the equality of all citizens under the law and granted civil and political rights to the Christian subjects. The main purpose of the reforms, however, remained the preservation of the Ottoman state. The army was reorganized (1842) and conscription introduced; new penal, commercial, and maritime codes were promulgated; and mixed civil and criminal courts with European and Ottoman judges were established. In 1858 a new land law confirming the rights of ownership was introduced, and an attempt was made to establish a new system of centralized provincial administration. The sultan’s educational reforms included the formation of a Ministry of Education and the establishment of military preparatory schools and secondary schools; he also established an Ottoman school in Paris (1855). Abdülmecid’s foreign policy was directed toward maintaining friendly relations with the European powers to preserve the territorial integrity of the Ottoman state. He ascended the throne as a me-

SINEM TASLAK sinem.taslak@gmail.com

re boy a few days after the Ottoman defeat by the Viceroy of Egypt at the Battle of Nizip (June 1839). Only an alliance of European powers (excluding France) saved the Ottomans from accepting disastrous terms from Egypt (Treaty of London, July 1840). In 1849 Abdülmecid’s refusal to surrender Lajos Kossuth and other Hungarian revolutionary refugees to Austria won him the respect of European liberals. Finally, in 1853

the Ottomans were assisted by France, Great Britain, and Sardinia in the Crimean War against Russia and were admitted as participants in the Treaty of Paris (1856). The European powers, however, while insisting on reforms regarding the Christians and minorities in the Ottoman Empire, obstructed the sultan’s efforts at centralization and at recovering power in Bosnia and Montenegro in the Balkans. They also forced the Ottomans to grant autonomy in Lebanon (1861), while the effect of the Treaty of Paris was to unify the Danubian principalities, paving the way for the independence of Romania (1878). Abdülmecid restored Hagia Sophia, built the Dolmabahçe Palace, and founded the first French theatre in Constantinople. He died at the age of 39, because of tuberculosis. He was buried near the tomb of Sultan Selim III.

TANZIMAT Tanzimat, (Turkish: “Reorganization”), series of reforms promulgated in the Ottoman Empire between 1839 and 1876 under the reigns of the sultans Abdülmecid I and Abdülaziz. These reforms, heavily influenced by European ideas, were intended to effectuate a fundamental change of the empire from the old system based on theocratic principles to that of a modern state. Many of the key provisions of the Tanzimat reforms were set forth in the Hatt-ı Şerif of Gülhane (1839; “Noble Edict of the Rose Chamber”). This document called for the establishment of new institutions that would guarantee security of life, property, and honour to all subjects of the empire regardless of their religion or race. It also authorized the development of a standardized system of taxation to eliminate abuses and established fairer methods of military conscription and training. The promises of equality for non-Muslims (mainly Christians and Jews) living in the empire were not always carried out, but the balance of the changes provided for in the Noble Edict, along with other reform measures, were implemented principally under the leadership of Mustafa Reşid Paşa, who served six terms as grand vizier. The reforms included the development of a new secular school system, the reorganization of the army based on the Prussian conscript system, the creation of provincial representative assemblies, and the introduction of new codes of commercial and criminal law, which were largely modeled after those of France. These laws, moreover, were administered by newly established state courts independent of the ʿulamāʾ, the Islāmic religious council. The Tanzimat reform movement came to a halt by the mid-1870s during the last years of Abdülaziz’s reign. Under the Tanzimat effort to centralize administration, all legal authority became concentrated in the hands of the sultan. As a result, little could be done when Abdülaziz began abusing his power and adopted revisionary policies. This fact notwithstanding, the Tanzimat reforms succeeded in laying the groundwork for the gradual modernization of the Ottoman state. > Sources: https://www.britannica. com/event/Tanzimat; http://www.theottomans.org/english/family/abdulmecid1.asp; https://www.britannica. com/biography/Abdulmecid-I

Death toll climbs as Azerbaijan, Armenia continue fighting members of Armenian forces have been killed in fresh clashes with AzerT wenty-eight baijani soldiers, bringing their military death

toll to 59, as fighting intensifies for Armeniaoccupied Karabakh. Azerbaijan has issued a final warning to Armenia, declaring partial military mobilisation, as the death toll continued to rise in the second day of fighting between the neighbouring countries in the disputed region of occupied Karabakh. At least 28 members of the Armenian forces were killed in clashes with Azerbaijani troops on Monday, authorities in occupied Karabakh region said, bringing their military death toll to 59. “Twenty-eight servicemen died in action,” Karabakh’s self-declared Defence Ministry said in a statement reported by AFP. The combined reported death toll from both sides rose to 68, including nine civilian deaths: seven in Azerbaijan and two Armenians. Azerbaijan has not yet released official information on military casualties since the start of the latest fighting on Sunday. Interfax news agency quoted the press secretary of Azerbaijan’s Defence Ministry, Anar Evyazov, as saying the military had occupied several strategically important heights near the village of Talish in occupied Karabakh. Missiles and artillery and air strikes were used to target enemy positions,” he said, adding that several important strategic heights around Talish village have been captured. Evyazov also said Lernik Babayan, commander of the Armenian military’s airborne assault battalion, has been killed near Talish. It was not immediately possible to verify the report.

HAFTANIN ŞİİRİ

TÜRK’ÜN HASLETLERİ

HAFTANIN KELIMESI

Haslet

n Kişinin yaradılışından gelen huyu, özelliği, tabiatı, mizacı, doğası manalarına gelen sözcüktür. Adaletli olmak en güzel hasletlerden biridir. > Kaynak: Hikmet Anıl Öztekin / Sufísözlük

Bizi hor görmek de kimin haddine Asil bir kandandır, mayamız bizim Herkes dönüp baksın, kendi ceddine Özü insandandır, hayamız bizim

Vatan iffetimiz, onurumuzdur Onu bahşedenler gururumuzdur Hainler başlıca sorunumuzdur Özgürlük uğruna tasamız bizim

Severiz her kulu,*insan*sa eğer Kul hakkına saygı duyansa eğer Adalet gönlünde, ayansa eğer Hakka kulluk etmek çabamız bizim

Asırlar oldu ki evrende varız Kıymet bilenlere yareniz, *yar* ız Düşmanlık edenin başında *har*ız Sevda kadar güçlü kavgamız bizim

Bayrak, vatan kutsal, kardeştir millet Sen, ben çekişmesi en büyük illet Sebep olanların varlığı zillet Bir ve bütün olmak davamız bizim

Vatana can feda diyenlerdeniz Doğmadan kefeni giyenlerdeniz Dost kim, düşman kimdir, bilenlerdeniz Mezara kadardır sevdamız bizim

Komşu naçar ise uyku haramdır Kardeş kırgın ise ömür talandır Dostluk atamızdan, miras kalandır Aynı yerden kanar yaramız bizim

Türk’üz bundan başka söze gerek yok Halimizden başka öze gerek yok Hasletimiz budur gize gerek yok Türk doğduk, Türk ölmek, yasamız bizim

> Kaynak: https://www.edebiyatdefteri.com/siir/825479/turk-8217-un-hasletleri.html

Armenia deploys PKK, ASALA terrorists to occupied areas, Azerbaijan’s envoy to Ankara says

A

rmenia brought terrorist groups, including the PKK and the so-called Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia (ASALA) to the occupied Nagorno-Karabakh region and provided them with weapons, Azerbaijan’s envoy to Turkey told Anadolu Agency. “They adopted a new national security strategy which specifically indicated that they want to occupy new territories of Azerbaijan,” Azerbaijan Ambassador to Turkey Khazar Ibrahim said in an interview amid the weekend eruption of violence along the Armenia-Azerbaijan frontier. Previously on Friday, reports stated that many YPG/PKK terrorists who received training in Iraq and Syria were transferred to Azerbaijan’s Nagorno-Karabakh region, which is occupied by Armenia, to train Armenian militias against Azerbaijan and ultimately open a new front against Turkey.



.

NOSTALJI

R A S I H A C A R A K İ K E D ’N I S E L A K . . . R I S K I L R I S A 7

T

rkısh NEWS PRESS

29 Eylül 2020

19

OSMAN GAZİ

DR. ÖĞR. ÜYESI HASAN YILMAZYAŞAR

Osmanlı’nın ilk hutbesinin okunduğu mescidin izinde Osman Bey tarafından Doğu Roma’dan fethedilen Karacahisar Kalesi ve çevresindeki kazılarda, Dursun Fakih’in 1299’da ilk hutbeyi okuduğu mescidin yerinin tespiti için çalışmalar devam ediyor... Kazı Başkanı Hasan Yılmazyaşar, “Kanuni dönemine ait bir belgeye göre, mescidin 16’ncı yüzyılda harap olduğu anlaşılıyor. Heyecan verici bulgulara ulaşmayı umut ediyoruz” dedi.

E

skişehir’de, Osman Bey’in 1288 yılında Doğu Romalılardan (Bizans) fethettiği Karacahisar Kalesi’nde, Dursun Fakih tarafından 1299’da ilk hutbenin okunduğu mescidin bulunması amacıyla kazılar sürüyor. Bölgede ilk kez 1999’da, Osmanlı Beyliği’nin kuruluşunun 700’üncü yılında ünlü tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık öncülüğündeki ekibin yüzey araştırması olarak başlattığı çalışmalar, 2000’den itibaren Anadolu Üniversitesi (AÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Parman tarafından kazı niteliğiyle yürütüldü. CUMHURBAŞKANLIĞI EL ATTI AÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Altınsapan başkanlığında 2010-2014 yıllarında gerçekleştirilen çalışmalar bu yıl, Cumhurbaşkanlığı kararı Kültür ve Turizm Bakanlığı ile AÜ iş birliğinde AÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hasan Yılmazyaşar’ın başkanlığında yapılıyor. Kazı çalışmalarıyla eş zamanlı kaleye dair Osmanlı arşivlerini inceleyen Yılmazyaşar ve ekibi, Kanuni Sultan Süleyman döneminden kalma bir belgede, Osmanlı kroniklerinde bahsi geçen kiliseden dönüştürülen ilk hutbenin okuduğu mescidin o yıllarda kalede harap durumda olduğunun belirtildiğini fark etti. Yılmazyaşar, çalışmaları yılın tamamına yayılan kazılardan birinin Karacahisar Kalesi’nde olduğunu söyledi. Bu sene kazıyı 20 Temmuz’da başlattıklarını belirten Dr. Öğr. Üyesi Yılmazyaşar, şöyle devam etti:

OSMANLININ KURULDUĞU YER “Alandaki temizlik çalışmalarının ardından yoğun olarak sarnıçta kazılar devam ediyor. Kazı çalışmalarının yanı sıra Osmanlı’nın kuruluş sürecine dair en önemli kaynaklardan olan Osmanlı kronikleri ve Osmanlı arşivlerini de inceliyoruz. Arşivlerde bazı önemli tespitlere rastladık. Karacahisar Kalesi, Osmanlı’nın kuruluş

sürecinde çok önemli bir yer. Bunun en önemli sebebi, Osmanlı kroniklerinde 1288’da kalenin fethedildiği yazılıyor. 1299’da da ilk hutbe Karacahisar Kalesi’nde okunuyor ve sikke basılarak Osmanlı Beyliği’nin bağımsızlığı ilan ediliyor. Karacahisar Kalesi, Osmanlı’nın kuruluşunun başladığı yer olarak tanımlanıyor. Osmanlı’nın kuruluş dönemine dair kaynaklarımız son

derece az. Bu yüzden Osmanlı arkeolojisi son derece önemli. Türkiye’de kuruluş dönemi Osmanlı arkeolojisinin tek temsili Karacahisar Kalesi’dir.” KANUNİ DÖNEMİNDEKİ BELGE Yılmazyaşar, arşiv belgelerine göre Karacahisar’da yaşayan nüfusun, Fatih Sultan Mehmet döneminde su imkanları sınırlı olduğundan kalenin konumlandığı tepenin altındaki Karacaşehir Mahallesi’ne yerleştiğini anlattı. Arkeolojik bulguların ise kalede 19’uncu yüzyıla kadar iskanın bulunduğunu gösterdiğini belirten Yılmazyaşar, şunları anlattı: “Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait bir arşiv belgesine göre, Osmanlı kroniklerinde bahsi geçen kiliseden dönüştürülen ve aynı zamanda Dursun Fakih’in ilk hutbeyi okuduğu mescidin 16’ncı yüzyılda kale yerleşkesinde harap durumda olduğu anlaşılıyor. Çalışmalarımızda kalenin bütününe yönelik arkeolojik hedeflerimizin yanı sıra Osmanlı tarihi ve mimarisi açısından son derece önemli olan mescidin yerini de araştırıyoruz.” HEYECAN VERİCİ BULGULAR Hasan Yılmazyaşar, mescidin yeriyle ilgili öngörülerinin olduğunu ancak tam olarak yerini tespit edemediklerini söyledi. Bu konuda son derece önemli ve heyecan verici bulgulara ulaşmayı umut ettiklerini vurgulayan Yılmazyaşar, sözlerini şöyle tamamlayır: “Bu uygulama; sonraki dönemlerde İznik’te, Vize’de, Trabzon’da, İstanbul’da ve Selanik’te örneklerini bildiğimiz kiliselerin fetih sonrasındaki mescide ya da camiye çevrilme sürecinin aslında Osmanlı’nın kuruluş döneminden itibaren var olduğunu söylemesi açısından özel bir veri.”


20

29 Eylül 2020

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

T

rkısh NEWS PRESS

..

SERI ILAN

9748 1131

HİZMET İSA TOPLUMUMUZAMIŞTIR VERMEYE BAŞLA

Lokantada TEMIZLIK işi arıyorum Kebab dükkanında temizlik üzerine iş arıyorum. 5 senelik tecrübem var. SAID: 0411347086

(kahve, çay, kola hariç)

2x3 m Orta Halı $ 50 (Başlayan Fiyatlarla) Ustasından ses, saz ve müzik dersleri verilir, ayrıca enstrüman satılır. Zafer Uyanık 0457 133 254



22

T

29 Eylül 2020

ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

Ahlâkın yasaları

T

abiatın (doğanın) olduğu gibi, ahlakın da uyulması gereken yasaları vardır. Bu yasalar, zamana ya da zemine göre değişmezler. Onlar, her zamanda ve mekanda geçerlidirler. Ne var ki bu yasaların mecburiyeti, tabiat yasaları gibi icbar edici manasına gelmez; bu zorunluluk ahlaki davranışın kaçınılmaz gereği olarak manevi bir zorunluluktur. Söz konusu yasaları, insanlığın hayatı boyunca değişmez değerlerini ilâhî vahyin satırlarında ve satır aralarında bulabilirsiniz. İnsanlığın önderleri peygamberlerin; sözlerinde ve hayatlarında, bilge insanların dillerinde ve bin yılların imbiğinden süzülerek insanlığın ortak tecrübesi halini almış halk irfanına ait özdeyişlerde görülebilir. Bunların en ünlülerinden biri ‘Kendi saadetini başkalarının felaketi üzerine bina etme!’ tavsiyesidir. Bir başkası ‘Men dakka dukka!’ Arap özdeyişidir ki, Anadolu’da bu özdeyiş farklı bir muhtevayla ‘Eden bulur’ biçiminde yerleşmiştir. Elbette, bunların en ünlüsü, Hz. İsa’dan Hz. Peygamber’e kadar birçok kutlu ağza mal edilen ve doğrusu her güzel sözlüye yakışan “Kendin için istediğini başkaları için de iste!” düsturudur. Tarih şahittir ki, gövdesini kurtarmak için kolunu rüşvet veren hiç kimse, gövdesinin de hayrını görmemiştir. Yine sabittir ki; bir bütüne ait parçalardan biri, varlığını diğer parçaya yahut parçaların yokluğu üzerine bina ediyorsa, bundan başta kendisi ve bütünü oluşturan kısımların tamamı zarar görür. Bu sözleri anlamak için “Mü’minler, sadece ve sadece kardeştirler!” gibi Kur’anî prensiplere ve “Bütün Müslümanlar bir vücudun azaları gibidirler” gibi Peygamberî düsturlara önem vererek hayatlarının olmazsa olmazı haline getirilmelidir. Çünkü insanın neresi ağrırsa, canı orada olur. Hasta bir beyne, aynı bedenin yüreği kayıtsız kalamaz; hasta bir göze-kulağa, ele-ayağa, aynı bedene ait aklî melekeler kayıtsız kalamaz. Ne var ki, bunun için olmazsa olmaz bir şart var: Sinir sistemi. Ve günümüz Müslümanının en vahim tarafı, sinirlerinin alınmışlığı görüntüsüdür. Hassasiyetini kaybetme meselesi! Bundan da daha kötü olanı, bedene ait bir organın, kendi kendine müstakil (bağımsız), müstağni tavırlara girmesi ve bedenin isterse tek bir tırnağı olsun, diğer organlarını görmezden gelmesi, kendi içine kapanarak, kendisini kutsayıp gerisini yok saymasıdır. O zaman, değil ayağa batan dikeni bütüne ait parçaların tamamını algılayıp tepki vermesini, o ayağın asitli suda eritilip yakılmasını dahi beden hissetmeyebilir. Çünkü parça bütünle olan bağını koparmıştır. Ümmetin durumu aynen buna

benziyor. Ümmetin derdiyle dertlenmeme, ümmete yapılan zulüm ve işkenceleri seyretme, verilen mücadele ve çilelere vurdumduymaz davranma… vs. Şimdi, dövünme, ah u vah etme zamanı değil, tevbe ve istiğfar zamanıdır; yani, tevbe gibi bir özeleştiri zamanıdır. İnsaf ehli olanlar, hatalarının farkında olanlar ana kaynaklarından dini öğrenmenin şart olduğunu fark ettiler. İlle de hüküm vermek gerekiyorsa, bu hüküm cehaleti dolayısıyla dine düşman edilenlerin dinlerini bu dinin dostlarından öğrenmeleri temin edilinceye kadar ertelenmeli, eğer hâlâ düşmanlıklarında direniyorlarsa hüküm o zaman verilmelidir. Cehalet zifiri bir karanlıktır. Böylesi bir karanlıkta göz diye bir organın olması ‘görme’ eyleminin gerçekleşmesi için yeterli değildir. En az gözün varlığı kadar ışığın varlığı da gereklidir. Göz akılsa, söz konusu ışık da İlahi mesajdır. Bunu yapabilme gücü sadece İslam’a gönül veren, ‘dünyevileşme’ hastalığına bulaşmamış insanların yüreğinde saklıdır. O güç harekete geçtiğinde, bir hayat soluğu olacak ve yürek fethi bir kez daha gerçekleşecektir. Kur’an iniyorken dengesizliğin her türüne sürekli müdahale ediyor ve düzeltiyordu. Allah Rasulü, “ahseni takvim” adı verilen bu dengenin en güzel örneğidir. Duygu, düşünce ve aksiyon arasındaki dengenin nasıl kurulacağını öğrenmek isteyen ona baksın. Varlığımı elinde tutana yemin olsun ki, şu günlerdeki ıstırabım, dualarım ve kaygım, ait olduğum bütünün bir parçası olan ‘rahatsız’ organımadır. Bunu, ahlaki davranışın ön şartı olarak görüyorum. Değilse, İslam’ın parlak geleceğine ait en ufak endişem yok. Çünkü İslam, cazibesini, kişilerden, gruplardan, cemaatlerden, güç ve iktidardan almıyor; bizatihi özünden alıyor. Allah ve Resulünün ölçüleriyle bakarsanız; Yusuf’un kuyuya atılmasını Mısır’a sultan olma sürecinin başlangıcı olarak görürsünüz. Ve ‘hainlerden’ çok, öz benliğinizden; iktidar tutkusu, cemaat taassubu, güç sevdası suretinde tecelli eden maddimanevi Züleyha’lara teslim olmaktan korkarsınız. Tabii Uhud’da ganimeti görünce nöbet yerini terk edenlerin zaafları da. Bu mevsim, “dua”, “tevbe/ özeleştiri” mevsimi. Bu mevsimden istifade edelim. En’am suresi 70. âyetin meali ve Lut Aleyhisselamın duası ile bitirelim. “Dünya hayatına dalarak eğlenceyi ve geçici zevklerini din haline getiren kimseleri kendi haline bırak…” c ‘Rabbim! Ahlâki çürümeye yol açan şu topluma karşı bana yardım et!’ > YAŞAR DEĞİRMENCİ

rkısh NEWS PRESS

.

DIYANET&KÜLTÜR

Vahyin Dilinden

x İçimizden hayra çağıran, akl-ı selimin iyi ve güzel kabul ettiği şeyleri emreden ve kötülüklerden de alıkoyan bir topluluk bulunsun. İşte bunlardır gerçek kurtuluşa erenler. . AL’I İMRAN 104. AYET

Allah Rasulünden

“Allah’tan hakkıyla hâyâ etmek, başını ve onda bulunan azalarını (günahlardan) korumak, karnını ve onun içinde olanları muhafaza etmek, ölümü ve çürümeyi hatırlamaktır.” . TIRMIZI

KOVİD-19 SÜRECİNDE EVİNİZE NUR GELİYOR

Diyanet TV’den çocuk ve gençlere özel programlar

D

Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Fatih Kurt, yeni tip koronavirüs salgınında vatandaşların evde daha fazla zaman geçirdiğine belirterek, bu süreçte çocuklar ve gençler için hazırladıkları programları yeni yayın dönemiyle birlikte ekrana taşıdıklarını söyledi. iyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Fatih Kurt, yaptığı açıklamada, Diyanet TV’nin toplumun sahih dini bilgiyle buluşmasının sağlanması amacıyla kurulduğunu ve bu çerçevede yayınlarını sürdürdüğünü vurguladı. Diyanet TV’nin yeni yayın döneminin 21 Eylül’de başladığını hatırlatan Kurt, “Dünden bugüne devam eden, yeni yayın döneminde de sürecek olan ‘Diyanet’e Soralım’, ‘Yeni Güne Merhaba’ gibi programlarımız var. Bunlara ilaveten 23 yeni programla ekranımızı kuvvetlendirerek yeni yayın dönemine başladık” dedi. ÇOCUK YARIŞMA PROGRAMLARI Toplumun tüm kesimlerine hitap eden yayınlar yaptıklarını belirten KUrt, şunları dile getirdi: “Kanalımızda çocuk, genç, kadın ve ailelere yönelik yayınlarımız var. Bu sene, ‘Şeker Hoca’, ‘Harflerin Köyü’ gibi çocuk programlarımıza yenilerini ekledik ve çocuklar için yarışma programları hazırladık. Bu yayın dönemine, gençlerimizin cami kültüründen nasiplenmelerine yönelik ‘Fatih Savaş Gençlerle Camide’ programını ekledik.

FATIH KURT

Yine gençlere yönelik hadis dersleri programı da yayına başladı.” KADIN VE AİLE Kadın ve aile programlarının da yeni yayın döneminde devam ettiğini söyleyen Fatih Kurt, şu bilgileri paylaştı: “Yeni başlayan ‘Adım Adım İnsan’ adlı programımız aileye, çocuğa, insana dair bir program. İnsanın yaşam boyunca karşılaşabileceği sorun ve sıkıntıları anlatan bir program. Kanalımızdaki hem sağlık hem de kuşak programlarında, vatandaşlarımızı pandemi sürecine yönelik bilinçlendirme, bilgilendirme çalışmalarımız devam ediyor. Bu konuda işin uzmanı olan Bilim Kurulu üyelerini, sağ-

lıkçı hocalarımızı kanalımıza çıkartmanın yanında tedbir alma, kul hakkına girmeden gerekli hususlara dikkat etme konusunda da vatandaşlarımızı bilinçlendirmeye devam ediyoruz.” “EVDEYİZ” Vatandaşların, salgın nedeniyle evde daha fazla vakit geçirdiğine dikkati çeken Kurt, şöyle devam etti: “Kovid-19, bizlerin, çocuklarımızın, gençlerimizin evde daha fazla zaman geçirdiği bir süreç oldu. Bu yüzden bir genç kızın hikayesiyle, ‘evde nasıl verimli zaman geçirilir?’ sorusunun cevabını bütün gençlerimize gösterebileceğimiz ‘Evdeyiz’ adlı programı ekranımıza taşıdık.”

6 ay sonra Umre sevinci yaşanacak n Suudi Arabistan, koronavirüs önlemleri kapsamında yaklaşık 6 aydır durdurduğu umre ziyaretlerini 4 Ekim’den itibaren kademeli olarak başlatacağını duyurdu. Ülke içinden umre yapmak isteyenler için Mescid-i Haram’ın kapasitesinin yüzde 30’unun (günlük 6 bin kişi) açılacağı, 18 Ekim’den itibaren ise Mescidi Haram ile Mescid-i Nebevi’de-

ki Ravza-i Şerif’in yüzde 75 kapasiteyle ülke içinden ziyaretçileri kabul edeleceği açıklandı. Kasım ayının başından itibaren ise yurt içi ile yurt dışından umre ve ibadet için gelenlerin kabul edilmeye başlanacağını belirtilirken, bu aşamada Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’nin önlemler alınarak tam kapasiteyle ibadete açılacağı ifade edildi.


BAŞSAĞLIĞI Avustralya’daki Türk Toplumunun yakından tanıdığı ve Sydney Auburn Gelibolu Camisi’nin yapımını üstlenen, maddi, manevi desteğini esirgemeyen, milliyetçi ve vatanperver insan Sayın AHMET ASSIM Beyefendinin vefatı bizleri derinden üzmüştür. Başta ailesi olmak üzere tüm sevenlerine başsağlığı, kendisine ALLAH’tan rahmet dilerim.

MEHMET KIRMIZIOĞLAN

TAZİYE Değerli büyüğümüz

“İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciûn”

AHMET ASSIM

Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Cenab-ı Allah’tan rahmet; kederli ailesine, akrabalarına, dostlarına ve Türk Toplumuna sabr-ı cemil dilerim. Mekanı cennet olsun.

MEHMET KIRMIZIOĞLAN


24

29 Eylül 2020

Barış

İftira

Cihat yapma

İslamın şartlarından

Vitrin

Isı

Tıbbi bir çeşit sıvı

Fazlaca büyük

T

rkısh NEWS PRESS Süngü

Oy

Bir ilçemiz

Roma

BULMACA ABD'de bir eyalet İtimat edilen

Belirti

Peşin olmayan Yüz akı kuruluşumuz

Tarama aleti Çok becerikli 1

Müzikte dur işareti

Fotoğraf mak. Seçkinler meclisi

Mersin'in bir ilçesi

Aksine, zıddına

Birey

Anlam

Bir erkek adı

Bir erkek adı

Cilve

Sahip

Safha

Bir salata malzemesi Rutubet

Bir kalıp türü

Kabul etmeme

Neden, niçin Bir tür cetvel

Namus

Üste sunulan mektup

Zulmeden

Örnek

İs

6

Kartal yuvası Derme çatma kulübe

Bebek ayakkabısı

Vilayet Bir yağ bitkisi Demirin remzi

Bâkir Bir tür çörek Bir baskı mak.

Bitiş

Duyurular

2

İzafi

Bir tür zeytinyağlı yemek Küçük kitap

Ayak (f)

Fiyat gösteren çizelge Kadıköy'de bir semt

Gemi barınağı Mısır'da bir nehir

Bir tür kan aldırma Bir uzvumuz

Titanın remzi

5

Polonyalı Bir yazı türü

Tayin

Cerrahi müdahale

Bir asalak İlgi Dilemma

Namazın bölümleri Bir ilçemiz 3

Cılız bitki

Bir tür el ve saç boyası Raf

Evlilikte ilk gece

Mani, engel

Ekmek

Öğüt 4

Sırça

Karışık renkli

Potasyumun remzi

Genişlik

Yılın ikinci ayı

Bir tür iç çamaşırı

Bir çizgi sanatı

İz, parola

Bir mevsim Hüner Bir işaret zamiri Baharlı bitkiler

Deterjan hammaddesi

İsimler Kültür El değmemişlik

Tahta perde

Lantanın remzi Bir cins pamuk

Tuzak Bir av hayvanı

Yön

Yarı tavlı

Fecr vakti Cet

Dağ tramvayı

Yıldız

Bir tür ağırlık ölçüsü

Japon çiçek yap. sanatı

Şişkinlik

Erler

Bir çoğul eki

Sözcük

Vilayet Özgürlük

İlgi İzin, müsaade Metal iplik

Bazen

Harfler Tellürün remzi

Tekerlekli vasıta

Ara Bir ırk

Gelecekten haer veren yalancı

Bir ilçemiz

Ulema cübbesi Bir erkek adı

Bir nota

Bir mastar eki Lityumun remzi

Kesin

Kamuflaj Sözlük olarak

Maişet

Kör

Bir tür parlak kumaş

Bir nota

Tren istasyonu

Kusur

İlgi, bağ

Teşvik sözü

Göğüs

Vilayet Aktinyumun remzi

Piyes Bir alan ölçüsü Bir boya hammaddesi Bir meyve

Bir erkek adı Anne, baba ve çocuklar

Mesken

Yarım Bilgisayar hafızası

Beyaz 7

Açık duyurma

Anadolu Rock'ının babası

Latif olma hali

2

3

4

5

6

8

Farzlar

Cahiliye devri putlarından

İslam'ın şartlarından

Ünlü Kırgız destanı

Şan

Arı duru Sodyumun remzi

1

ABD'de bir eyalet

Sağır (f)

Yemek (ing.)

ŞİFRE SÖZCÜK

İsimler (a)

Başaran

Bütün yüzeylerde

Işık, parıltı

Sahip

Sıralama (İtalyanca)

Mahkeme Yün kabarbitiş kağıdı tan esnaf Çay (İng.)

Az ile yetinme

Boru sesi Yabancı bir ajans

Gecelik faiz

Sağlıksız Tesisler

Kıvam Bir petrol bölgemiz

Oruç ayımız

Emeller

Bir ilçemiz

Mamul hale getirme

Buyruk Fiyat yaftası

Özsu Uygun fiyata iş yaptırma

Masraflar

Bolluk

Yer altı treni

Avrupa tarzı şapka Bir tür cetvel Liman, iskele (a) K.Kerim'in son suresi

7

8


T

SPOR

rkısh NEWS PRESS

25

29 Eylül 2020

BEŞIKTAŞ, HANYA’YI

YENI LIDER FATIH KARAGÜMRÜK

KONYA’YI GÖRDÜ

2 0

Kara Kartal, Konyaspor karşısında adeta hüsrana uğradı... Siyah-beyazlı ekip, Süper Lig’in 3. haftasında Konyaspor’a deplasmanda 4-1 mağlup oldu. Geçen hafta da Antalyaspor ile 1-1 berabere kalan Beşiktaş, böylece üst üste 5 puan kaybederek büyük darbe aldı...

4-1

‘Selamun aleyküm Karagümrük geldi’ Lig’in yeni ekibi Fatih Karagümrük, üç maçta 2 galibiyet 1 beraberlik alarak zirveS üper ye yerleşti. İlk 3 haftada 7 puan toplayan 4

B

eşiktaş, Süper Lig’in 3. haftasında ağır bir yenilgi yaşadı. Siyahbeyazlı takım, İttifak Holding Konyaspor ile deplasmanda yaptığı maçtan 4-1 mağlup ayrıldı. Beşiktaş, ligde bu sezon ilk kez yenildi. Sezonun ilk haftasında Trabzonspor’u 3-1 mağlup eden, geçen hafta Fraport TAV Antalyaspor ile 1-1 berabere kalan Beşiktaş, üst üste 5 puan yitirdi. SEZONA KÖTÜ BAŞLANGIÇ Ligde birer galibiyet, beraberlik ve yenilgisi bulunan siyah-beyazlı ekip, 4 puanda kaldı. Geçen sezonun ilk 3 haftası sonunda aynı performansı gösteren Beşiktaş, 2020-2021 sezonuna da benzer bir başlangıç yapmaktan kurtulamadı. Siyah-beyazlılar, ge-

çen sezon da Trabzonspor’a 4-1 yenilmişti. Beşiktaş, yeni sezonda da taraftarlarını şu ana dek sevindirmeyi başaramadı. Süper Lig ve Avrupa kupaları olmak üzere 5 maça çıkan siyah-beyazlı takım, sadece bir kez rakiplerine üstünlük kurabildi. Söz konusu maçlarda Beşiktaş, ikişer de beraberlik ve yenilgiyle sahadan ayrıldı. TRABZONSPOR’U YENMIŞTI Trabzonspor’u yenen Beşiktaş, ligde İttifak Holding Konyaspor’a 4-1 ve UEFA Şampiyonlar Ligi ön eleme mücadelesinde PAOK’a 31 mağlup oldu. Ligde Fraport TAV Antalyaspor ile 1-1 berabere kalan Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi ön eleme turunda Rio Ave’yi konuk ettiği maçın normal süresini ve

uzatma bölümünü 1-1 beraberlikle tamamladı. TEK GOL GÖKHAN’DAN Siyah-beyazlı ekibin tek golü, Aboubakar gibi tekrar kadroya dahil edilen Gökhan Töre’den geldi. UEFA Avrupa Ligi’ndeki Rio Ave maçında da sonradan oyuna giren Gökhan Töre, Beşiktaş’taki ikinci döneminin ilk lig maçını da İttifak Holding Konyaspor karşısında oynadı. Maçın 90+2. dakikasında fileleri havalandıran Gökhan Töre, bin 693 gün sonra siyahbeyazlı formayla gol sevinci yaşadı. Geride kalan sezonlarda da Beşiktaş’ta görev alan Gökhan, siyah-beyazlı formayla son olarak 7 Şubat 2016’da Gaziantepspor’a gol kaydetmişti.

takımdan biri olan Fatih Karagümrük, 7 gol atıp sadece 2 gol yediği için averajla haftayı lider olarak kapattı. Ligin ilk haftasında Yeni Malatyaspor’u 3-0’la geçen İstanbul ekibi, ardından Gaziantep ile 2-2 berabere kalmıştı. Bu hafta ise son şampiyon Başakşehir’i 2-0 yenen Fatih Karagümrük, liderlik koltuğuna oturdu. HAFTAYA FENERBAHÇE İLE OYNAYACAK Karagümrüklüler, bu başarıyı meşhur tezahüratları “Selamun aleyküm, Karagümrük geldi.” sloganıyla kutladı. Ligin yeni ekibi, 4. haftada deplasmanda zorlu rakip Fenerbahçe ile karşı karşıya gelecek. NDIAYE’YI KADROSUNA KATTI Öte yandan, Fatih Karagümrük, Senegalli orta saha oyuncusu Badou Ndiaye’yi transfer etti. Ndiaye, kulüp ikinci başkanı Serkan Hurma’nın da hazır bulunduğu törenle sözleşmeye imza attı. Kariyerine ülkesinde başlayan 29 yaşındaki Ndiaye, Avrupa macerasına Norveç’in Bodo Glimt takımıyla adım attı. Türkiye’de ilk olarak Ankaraspor’da forma giyen Ndiaye, gösterdiği performansın ardından Galatasaray’a transfer oldu. Daha sonra İngiltere’nin Stoke City ekibine giden Ndiaye, geçen sezon ise Trabzonspor’un formasını giydi.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Bir cins iri zeytin Deneyimli

K Ehliyet, vasıf Kamera kullanan

K Donuk renkli Adale

K Şamar

P S

n Süper Lig’de 3. haftanın son maçında Fraport TAV Antalyaspor, sahasında Yukatel Denizlispor’u 1-0 yendi. 58. dakikada ev sahibi ekip öne geçti. Kazanılan korneri kullanan Nuri Şahin’in ceza sahasına ortasında arka direkte topla buluşan Kudriashov, meşin yuvarlağı Veysel Sarı’nın önüne bıraktı. Veysel Sarı’nın bekletmeden vuruşunda, top ağlarla buluştu: 1-0Karşılaşma bu sonuçla bitti. Maçın ardından konuşan Fraport TAV Antalyaspor Teknik Direktörü Tamer Tuna, şunları dile getirdi: “Her hafta hem takım hem

1 0

de bireysel anlamda kendimizi bir üst seviyeye daha çekiyoruz. Üç maçta 7 puana ulaşmak çok güzel. Bu puanları, ortaya koyduğumuz yenilmezlik serisi, kazanma

alışkanlığı, takım olgusu, oyun disiplini ve rakibe az pozisyon verme gibi özelliklerimiz kazandırdı. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Her hafta hem takım hem de bireysel anlamda kendimizi bir üst seviyeye daha çekiyoruz. Üç maçta 7 puana ulaşmak çok güzel.” Yukatel Denizlispor Teknik Direktörü Robert Prosinecki ise, “Bir dahaki maçtan itibaren galibiyet almamız gerekiyor. Bunun farkındayız. Takımıma güveniyorum. Oynadığımız futbol, asıl futbolumuz değil. Bunun daha iyisini yapabileceğimizi biliyoruz” dedi.

Yarıştırma Göz boyası

Süngü

Lüks otel

Bir süsleme sanatı Gemici yükü

H Bir ilçemiz Muz (İng.)

B

Kasd

Kıbrıs'ta bir şehir

Bir pasta

Epilepsi

Son gülen Yukatel Denizlispor oldu

K N A L İ L İ Y A M E M A T A S T O K A L A

4

Bir tür peksimet

S A R A B A T A M U Z A R A N A

Bir kavim

Tayin

Kurtuluş

Bir petrol bölgemiz

Bir ilçemiz

Yetmeyen Arzu, istek

G

A L E T A M H A D E M İ L Y A K D K A V A S Ü R

Bütün

Yardımcı, işçi

Hz. İsa (a.s.) doğumu Tibet öküzü

Bir ilçemiz

Sinir Balkanlarda bir şehir hastalıkları

Hile, düzen Beden

Dönem

Kız kardeş

B Bir ilçemiz Son

H Kafirler

K

A B İ Y E

10

11

C U T

Madeni

Bir kavim Aradan çıkartma

Kamu İktisadi Teşebbüsü Bazen

Arıtım

Cılız bitki

Baba

Yunan'a hamilik yapan Fransa Cumhurbaşkanı

ŞİFRE SÖZCÜK

9

Bir renk

Aşçı yamağı

7

5

Arıtım evi İşte

Boya inceltici Kitabın hammaddesi

Yüzün bir kısmı

Kibar, nazik

Çorba kabı

K A S

Bir tür kum

Pekiştirme ön eki

Bir gölümüz Dinsiz

Yüzey

Lakla cilalanmış

E Duyurular

İ L A N A T

L A K E

A M E

T

Parası ilerde ödenmek üzere

Bir erkek adı Edebi bir sanat

C İ N A S

T A N E R

Lezzet

N

V

E

R

Neden, niçin

F E

S

Bir kıta Bir meyve

Baş

E R İ K

A Kısık, yavaş Kültür

E

T A

Benlik

19

Bir yar. fiil (İng.)

R E N

Tayin

Gümüş'ün remzi

Galyum'un remzi Donuk renkli

Boyun eğme

Bir taş oyunu

Yasa

14

Bir göz rengi

Kötü

Dudak

Bir nota

Ekvator'da bir ülke Yabancı

Gerçek

K P A M İ N A M A İ Y E T Z R A K A A M A A M M A E N İ İ K R N Y A İ C A N İ A C R O N N

Duadan sonra denir

2

3

4

5

6

7

8

İz, işaret

Kamer

İnanış

Fiyat artışı Can suyu

Sayı yazısı

K.Kerim'de bir sûre

Su

Bir ovamız Asker

Bir Trakya sözü

Boşluk

İnsan

Nehir taşıtı

Kuruş

İyot'un remzi

Edepler

Dirilik

Kalın kumaş

Üsk. bir semt

Mağara

18

Birden

Kalın kumaş

17

Şan, şöhret

B A R B A R O S U 1

Hz. Peyg. annesi

Uçurum

9

A M A E T İ A M M İ K N A A D B A A M

Kurnaz, yaşlı Delikli kumaş

İntizamlı

Mal, servet

M A K U L Tek yaprak

V A R A

Namus

Bön, aptal

E

Bayram öncesi

Faiz

Konu

Aletler

K B A E A N Z A G A R A M D K A R A L A A F E T N E K E U R E E L N U E L M A

Çaput

İftira

15

I

Mat. bir sayı

Bağırsak

Dullar (a)

Mantıklı, olumlu

Ses

Bir bilgisayar oyunu

Fotoğraf mak.

İ Z A R

Bulgar parası

Sahip

K A T İ

Uzaklık işareti

Hz. Peyg. annesi

Bir ilçemiz

Kesin

P

T

Beyaz

E

Derinlikler

Patlamalı gürültü

12

Yok (argo)

Bir tür bezelye

K.Amerika'da bir ülke

Metal iplik

Ağaç püsü

Kuzu sesi

Ben (a)

C A

Özür dileme

6

Caddelerde süslü kemer

A

Kalsiyum'un remzi Bir geyik cinsi

Fosfor'un remzi

L K A A M R E A A İ K T A

Siyah

Mağara

Od

H A R E

Dökme demir

Parlak kumaş

Uzman elçilik görevlisi

A

Ayla, benek Tantal'ın remzi

R E F İ K

K İ N İ N

Y E A L A L T E M A T E Ş E N E A R A N A M İ M İ K İ N L E S A T A D E V

Manyetik rezonans

A K

2

E

Kırmızı

Firari

1

Genel valilik

İ

Dergi yazısı

13

E B A

Ateş yalımı

Büyüklük

Boyut

Baba

Vesayet eden

Demir'in remzi

Sıtma ilacı Arkadaş, eş

K.Kerim'de bir sûre

Yapı

A Z A M M E A T K A K L A E Ç

Sözcük

T E

Hoş koku

Kadın büyükelçi Tarlanın dinlendirilmesi

Rusça evet

3

Tellür'ün remzi

Y A M R İ S N A V D A A S

Uçurum

Uzunca bir ağaç

S E

Esmer

Sabancı'nın remzi

8

I C A A M İ E R B A A L T R F İ E B M A

Bir erkek adı

Bataklık gazı

Üzüm kütüğü

Deniz paşası

K.Kerim'in ilk sûresi

F A M E T K İ K A H R A O T E M

F A R

Bir kadın adı Donuk renkli

Ş M M S İ Y E O M A K A T R A F A M A N T İ Y A N A K N E K A R A T Y A Ğ I Z S A T I H

A N A K

K A

Sürekli elinden kaza çıkan

S A K A R Olması beklenen

V A R İ T Pek, katı, dayanıklı

C

A S İ

Ç E T İ N

Bayağı, karaktersiz

Taze olmayan

Asla

A D İ

B A Y A T

E B E D A

İsyan eden

Bir nota

16

İsim

Uzaklık işareti

B

İ

L

İ

R S

İ

N

İ

Z

10

11

12

13

14

16

17

18

19

15

N A K


26

29 Eylül 2020

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

T

rkısh NEWS PRESS

Rekorlar takımı

H

1 / 4 1 U AFC

erkes Auburn FC U14/1’leri konuşuyor... Hakan Aslan’ın ve Önder Diker’in çalıştırdığı AFC U14/1’ler, koronavirüs pandemisinin ardından çıktığı maçlarda adeta rakip tanımıyor, rekor üstüne rekor kırıyor... Emin adımlarla Şampiyonluğa koşan AFC U14 Yaş Altı A Takımı, ligin başlamasından hemen sonra şov yapmaya devam ediyor. Son haftada Merrylands’ın sahasında oynanan maçta 1-3 galip gelerek ligi lider olarak bitirdi. KORONA DA DURDURAMADI Bu sezon hiç maç kaybetmeyen tek AFC takımı, 13 galibiyet 1 beraberlik ve 40 puanla zirvede. Önümüzdeki hafta finaller oynanacak, ilk 4’e giren takımlar Şampiyon olmak için mücadele edecekler. AFC U14/1, bu sene rekor kırarak taüm 108 gol attı, sadece 5 gol yedi, bu bir Auburn FC ve Granville Football Association’un 2020 yılının rekoru! Tebrikler çocuklar, AFC bu sene maşallah çok başarılı tüm takımlarımız ilk 4’e girerek finallere katılma hakkını kazandılar. Saddece AFC Genç Bayan Takımımız ilk 4’e giremedi. Canları sağolsun, gelecek sene daha çok çalışarak başarılı olacaklar eminim. İLK 4’E GIREN TAKIMLARIMIZ Erkekler: U12/2, U13/2, U14/1 (Ligin Birincisi), U14/2, U15/1,Youth/1 (18 Yaş Altı Ligin Birincisi), Karışık Erkekler Takımı, Süper Lig Takımı, 35 Yaş Üstü Takımı,45 Üstü A Takımı, 45 Üstu B Takamı (ligi birincilikle bitirdi). Bayanlar: 30 Yaş Üstü ve U16 Yaş Altı Genc Kızlar. Tebrikler bayanlar! BU HAFTAKI SONUÇLAR Cuma Akşamı l 30 Yaş Üstü Bayanlar, Newbury Bulls Red: 2 Auburn FC: 0 Cumartesi Alt Yapının son maçları bu sene için U8, U9, U10 hepsi galip geldiler. U11 Yaş Altı be-

AUBURN FC U8

AUBURN FC U18/1

AUBURN FC U13/2

AUBURN FC U12/2 rabere kaldı. Tekrikler çocuklar. l U12 Holryod Rangers: 0 Auburn FC: 3 l U13 Merrylands SFC: 3 Auburn FC: 2 l U14 Merrylands: 1 AFC: 3 l U14 B AFC: 2 Auburn District: 3 l U15 Toongabbie: 2 Auburn FC: 0 l U18 Yaş Altı McCredie: 5 AFC: 1 l All Age Mens Holrord Rangers: 1 AFC: 5 Süper Lig’de karşı takım maça çıkmadı, 3 puanı biz aldık! l 35 Yaş Üstü Regents Park: 1 AFC: 4 l 45 Yaş Üstü A, AFC: 1 Dundas United: 4 l 45 Yaş Üstü B, AFC: 6 Lidcombe Waratah: 3 Pazar l U16 Yaş Genç Kızler, Glenwood Tigers: 0 Auburn FC: 2 l Genç Bayanlar, AFC:0 Marayong FC: 2 Bu sezon koranavirüs yüzünden ligler kısaltıldı, normalde 18 maç oynanırken bu sene 14 maç yapıldı. Buna da sükür.Gelecek hafta oynanacak finallerde Auburn FC takımlarımıza başarılar diliyorum. Sağlıcakla ve Sporla kalın!

SPOR

Bütün anne babalar ve öğretmenler okusun!

B

AUBURN FC U14/1

K İBRETLİ R ÖYKÜLE

ir gün seminere başlamadan önce kısa boylu güler yüzlü birisi geldi, Hocam elinizi öpmek istiyorum, dedi. Ben el öptürmekten pek hoşlanmadığım için, yanaktan öpüşelim, dedim, öpüştük. Aramızda şöyle bir konuşma yer aldı: - Hayrola, neden elimi öpmek istedin? - Hocam, üç yıl önce sizin bir seminerinize katıldım. Hayatım değişti. O seminerden sonra daha mutlu bir ailem var ve size teşekkür etmek istiyorum; onun için elinizi öpmek istedim. İNSANIN ANAVATANI ÇOCUKLUĞUDUR - Ne oldu, nasıl oldu? - Üç yıl önce şirketimizin organize ettiği iki günlük bir seminerde bizimle beraberdiniz. O seminerin bitişine doğru dediniz ki, “Bir insanın anavatanı çocukluğudur. Çocukluğunu doya doya yaşayamamış bir insanın mutlu olması çok zordur. Bir annenin, bir babanın en önemli görevi, çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamasına olanaklar sağlamaktır.” Bir süre sustu, bir şey hatırlamak ister gibi düşündü, sonra konuşmaya devam etti: - Hatta daha da ilerisi için söylediniz; dediniz ki, “Bir ulusun en önemli görevi çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamasına olanaklar sağlamaktır.” Ben bir baba olarak sizi duyduğum zaman kendi kendime düşündüm: Ben bir baba olarak çocuğumun çocukluğunu doya doya yaşamasına fırsatlar sağlıyor muyum? Böyle bir sorunun o zamana kadar hiç aklıma gelmediğini fark ettim. Ben ne yapıyorum, diye düşündüm. Benim yaptığım sanırım birçok babanın yaptığının aynısıydı. 9 yaşındaki oğlum ben işten eve gelince beni görmemeye, benden kaçmaya çalışıyordu. Neden kaçmaya çalışıyordu, biliyor musunuz, Hocam? - Hayır, neden? - Çünkü onu görünce hemen şu soruyu soruyordum. “Oğlum bugün ödevini yaptın mı?” Tuhaf tuhaf bakıyor, gözünü kaçırıyor, daha da sıkıştırınca, hayır anlamına gelen, “cık” sesini çıkarıyordu. Kızıyordum, söyleniyordum, “Niye yapmıyorsun ödevini!” diyordum. Aramızda sürekli tartışmalar, sürtüşmeler oluşuyordu. Tabii bunun sonucunda bütün aile huzursuz oluyordu. Burada biraz sustu, soluklandı. Sanki hatırlamak istemediği anılar vardı; onların üstesinden gelmeye çalışıyordu. Sonra konuşmaya devam etti: - Ben sizin seminerinizden çıktıktan sonra düşünmeye başladım. “Ben ne biçim babayım,” diye kendime sordum. Seminer için geldiğim İstanbul’dan çalışma yerim olan Kayseri’ye gidinceye kadar düşündüm; otobüste bütün gece düşündüm ve sonra kendi kendime dedim ki, eşimle konuşayım, biz birlikte bir karar alalım. Diyelim ki bu çocuk isterse 5 yıl sınıfta kalsın, ama doya doya çocukluğunu yaşasın. - Radikal bir karar! - Evet, uçta bir karar, ama bu karar içime çok iyi geldi Hocam. Gerginliğim, üzüntüm gitti, içim rahat etti. Ben eve gelince eşime dedim ki, hadi gel otur, konuşalım. Yemekten sonra oturduk konuştuk, çocuklar yattı biz konuşmaya devam ettik. Seminerde anlatılanları aktardım, böyle böyle böyle diye izah ettim ona ve en nihayet dedim ki, ya benim gönlümden ne geçiyor sana söyleyeyim. Bizim oğlumuz var ya bizim oğlumuz, o isterse 5 yıl sınıfta kalsın, ama çocukluğunu yaşasın! Şimdiye kadar onun çocukluğunu yaşamasıyla ile ilgili pek bir çaba göstermedik, bir bilinç göstermedik, oluruna bıraktık. Gel şimdi değiştirelim bunu. - Eşiniz ne dedi? - Hocam biliyor musun ne oldu? - Ne oldu? - Karım hayretle bana baktı ve dedi ki, “Bu ne biçim seminer be! Kim bu adam? Öyle şey mi olur; yok bizim ki çocukluğunu yaşayacakmış! Bizim çocuk çocukluğunu yaşarken öbürküler sınıflarını geçecek ilerleyecek! Öyle şey olmaz.” - Anlıyorum; anne olarak çocuğunun geride kalmasını istemiyor, kaygılanıyor! - Fakat hocam ben pes etmedim, bırakmadım, mücadeleye devam ettim. Her gün, her akşam gece yarılarına kadar karımla konuştum. Üç gecenin sonunda bana, peki ne halin varsa gör, dedi. Pes etti, yani. Peki, sen ne yaptın? - İşte onu dediği günün sabahı eşofmanımı,

ayakkabımı şöyle kapının yanına bıraktım işe gittim; işten dönünce oğlumun gözüne baktım ve dedim ki, oğlum bugün doya doya oynadın mı? Bana hayretle baktı ve “Hayır!” anlamına gelen “cıkk” dedi. O zaman, hadi gel beraber aşağıya ineceğiz, oynayacağız, dedim. Eşofmanımı giydim, ayakkabımı giydim, onunla beraber sokağa çıktık. Pencereden arkadaşları bakıyorlarmış, onlar da sokağa çıktılar; birlikte sokakta oyun oynadık. Akşam saat altıdan sekiz buçuğa kadar sokaktaydık. Eve gelince toz toprak içindeyiz, beraber banyoya girdik, duş yaptık. Havluyla kuruladım, çok mutluyduk ve o günden sonra işten dönünce her gün onunla oynamaya başladım. Her gün, her gün, her gün oynadım... 7 gün 8 gün sonraydı galiba, bir gün banyodan çıkarken onu kuruluyorum havluyla, kolumu tuttu, bana döndü ve dedi ki, baba ya, ben seni çok seviyorum. Hocam nefesim durdu, gözüm yaşardı, konuşamadım. Çünkü farkına vardım ki, şimdiye kadar sevdiğini hiç söylememişti. Düşündüm, şimdiye kadar hiç söylemediğinin farkında değildim; belki ömür boyu söylemeyecekti. “Ne büyük tehlike!” diye düşündüm. Ömür boyu onun bana bu cümleyi söylemediğinin farkında olmayacaktım. - Demek farkına vardın, seni kutlarım. Senin farkına vardığın bu durum birçok anne ve babanın farkında olmadığı gizli, örtük ama önemli bir tehlike! - İçimde bir şükür duygusu, havluyla çocuğumu kuruladım ve giydirdim ve artık her gün oyun oynamaya devam ettik. Zaman geçti, iki hafta sonra okul, öğretmen veli buluşması için okula davet etti. Daha önceki veli buluşmalarında öğretmen, “Sizin oğlunuz akıllı bir çocuk, ama ödevleri kargacık burgacık yazıyor, dikkat etmiyor. Sınıfta arkadaşlarını rahatsız ediyor, onları itiyor kakıyor, lütfen onunla konuşun. Ödevlerine ilgi gösterin, sınıfta arkadaşlarını rahatsız etmesin. Ödevlerini doğru dürüst yapsın” demişti. O nedenle öğretmen buluşmasına gitmekten çekiniyordum. Bu davet gelince ben eşime dedim ki, hadi okuldaki buluşmaya beraber gidelim! Yok, dedi, sen tek başına gideceksin, ben gelmeyeceğim. - Eşiniz gelmek istemedi! Hayır istemedi. Ya beraber gidelim, diye ısrar ettim hayır hayır sen yalnız gideceksin dedi. Ben yalnız gittim ve diğer veliler geldikçe sıra bende olduğu halde sıranın arkasına geçtim, sıranın arkasına geçtim ki başka kimse olmadan öğretmenle konuşayım, diye. Mahcup olacağımı düşünüyordum. Her şeyin daha kötüye gittiğini düşünüyordum. En nihayet bütün veliler öğretmenle konuşmalarını bitirip gittiler. Sıra bende! Öğretmenin karşısına geçtim, bana baktı gülümsedi, siz ne yaptınız bu çocuğa, dedi. Hiç cevap vermedim, önüme baktım. Lütfen söyleyin ne yaptınız bu çocuğa, dedi. “Çok mu kötü hocam?” diye sordum. Gülümsedi, hayır, kötü değil, dedi. “Artık sınıfta arkadaşlarını hiç rahatsız etmiyor, ödevleri iyileşti, tam istediğim öğrenci oldu. Ne yaptınız bu çocuğa siz?” - Herhalde bir baba olarak çok mutlu oldunuz? - Hocam biliyor musunuz öğretmenin karşısında ağlamaya başladım. İnanamıyordum kulağıma, içimden, vay evladım, biz sana ne yaptık şimdiye kadar, duygusu vardı. Eve geldim, karım yüzüme baktı, gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı. “O kadar mı kötü?” diye sordu. Ona da cevap veremedim Hocam, ona da cevap veremedim! Ağladım. Daha sonra anlattım. Hocam onun için sizin elinizi öpmek istedim, teşekkür ediyorum. Benim oğlumun ve onun küçüğü kızımın hayatını kurtardınız. Ailemin mutluluğu kurtuldu. Hakikaten bir insanın anavatanı çocukluğuymuş. Anavatanı mutlu olan bir çocuk çalışmasını, okulunu her şeyini bütün gücüyle yapar ve orada başarılı olurmuş. “Gel seni yeniden kucaklayayım!” dedim. Kucaklaştık. “Çocuklar gülsün diye!” yaşayalım. Çünkü insanın anavatanı çocukluğudur. Çocuklar gülerek, oynayarak büyürse, sonunda büyükler güler. Büyükler mutlu olup gülümseyince tüm ülke, tüm insanlık güler. Çocukların gülmesine hizmet veren herkese selam olsun! > DOĞAN CÜCELOĞLU


SPORT

NFL

Russell Wilson sets NFL TD record to lead Seahawks past Cowboys

R

ussell Wilson is performing at an incredible clip through three weeks - historic, in fact. Wilson’s five passing touchdowns in the 3831 win over the Dallas Cowboys gave him 14 on the year, breaking Patrick Mahomes‘ record of 13 set in 2018. It also made Wilson the first player in NFL history to throw for four or more touchdowns in each of his

team’s first three games. Through three games, the answer is a resounding yes, with Wilson proving to be a quarterbacking virtuoso. Entering Week 3, Wilson led the NFL in completion percentage (82.5), passing touchdowns (nine), and passer rating (140.0). His Sunday line of 27-of40 passing for 315 yards, five touchdowns, and another interception-free outing definitely won’t hurt his standing among the league’s best. Last season, Wilson was authoring what appeared to be an MVP-caliber campaign until Lamar Jackson took over and ran away with the award. It seems as if 2019 was no fluke, with Wilson coming out of the gate even hotter - hotter than anyone else in history. Seattle is 3-0 and rolling as a result.

T

rkısh NEWS PRESS SELECTION

umiiuyar@hotmail.com

NBA

L.A Lakers, Miami Heat advance to NBA Finals n The NBA Finals matchup is set, The Los Angeles Lakers and Miami Heat are ready to face off after winning their respective conferences. It is the Lakers’ first Finals appearance since 2010, whereas the Heat returns to the Finals for the first time since 2014. James punctuated his 27th postseason triple-double with a big fourth quarter, powering the Lakers to a 117-107 victory over the Denver Nuggets over the

weekend to win the Western Conference finals in five games. The Miami Heat also advanced to the NBA finals surprising many perhaps but not internally the heat belief was there from the start of the play-offs. Bam Adebayo scored a season-high 32 points and grabbed 14 strong rebounds; Jimmy Butler also was influential with 22 points out playing the Celtics to win the Eastern Conference finals in-game 6.

0-0

I E L E Z E ETT AB ESI K E R OL S I G MAD ÇIK

S

NRL

ÜMIT UYAR

SESSIZ DERBI! Süper Lig’in 3. haftasındaki dev derbide Galatasaray, konuk ettiği Fenerbahçe ile 0-0 berabere kaldı. Heyecanlı maçta gol olmaması kaliteyi düşürürken, sarı-kırmızılı takım ilk kez puan kaybetti.

27

29 September 2020

üper Lig’in 3. haftasında yapılan Galatasaray-Fenerbahçe derbisi golsüz eşitlikle sona erdi. Türk Telekom Stadı’nda yapılan sezonun ilk derbisi, Kovid-19 salgını önlemleri kapsamında seyircisiz oynandı. Müsabakada organize ve tehlikeli gol pozisyonuna girmekte zorlanan sarı-kırmızılı takım, rakip fileleri havalandıramadı. Fenerbahçe’ye de gol şansı vermeyen Galatasaray, gol sesi çıkmayan seyircisiz derbiden 1 puanla ayrıldı. CİM-BOM SAHASINDA YENEMİYOR Ligin ilk 2 haftasını galibiyetle kapatıp haftaya averajla lider giren sarı-kırmızılı takım, ilk kez puan kaybı yaşadı ve liderliği averajla Fatih Karagümrük’e devretti. Galatasaray’ın sahasında Fenerbahçe’ye karşı kazanamama serisi 6 maça çıktı.

Türk Telekom Stadı’nda sarı-lacivertlileri son olarak 2014-2015 sezonunda yenen sarı-kırmızılılar, sonrasındaki 5 maçta 4 beraberlik, 1 yenilgi yaşamıştı. Galatasaray, bu müsabakada da rakibi karşısında galibiyet alamayarak serinin 6 maça çıkmasını engelleyemedi. Sarı-kırmızılı takım aleyhine yapılması muhtemel kural hatası son anda önlendi. FENER 2 MAÇTIR GOL ATAMIYOR Fenerbahçe ise, bu sezon ikinci defa puan kaybı yaşadı. Bu sonuçla Fenerbahçe, üst üste ikinci beraberliğini aldı ve puanını 5’e yükseltti. Fenerbahçe, Süper Lig’de üst üste ikinci maçında da gol sevinci yaşayamadı. Ligde geçen hafta sahasında Atakaş Hatayspor filelerini havalandıramayan sarı-lacivertliler, Galatasaray karşısında da gol kaydedemedi.

NRL 2020 finals All set, Panthers take minor premiership n After 20 hard-fought rounds of challenging however successful NRL season, the finals are here with eight teams left standing. The playoffs get underway at Penrith on Friday night with the minor premiers Panthers hosting the Roosters with the winner advancing to week three and the losing side going into a suddendeath game in week two. Canberra host Cronulla on Saturday in an elimination final before Melbourne take on Parramatta in the other qualifying final at the Storm’s playoff venue, Brisbane’s Suncorp Stadium. The first week of the finals finishes on Sunday with Souths up against Newcastle in the other sudden-death playoff.

SÜPER LiG PUAN DURUMU TAKIMLAR O G B M 1. Karagümrük 3 2 1 0 2. Alanyaspor 3 2 1 0 3. Galatasaray 3 2 1 0 5. Antalyaspor 3 2 1 0 5. Hatayspor 3 2 1 0 6. Erzurum 3 2 0 1 7. Göztepe 3 1 2 0 8. Fenerbahçe 3 1 2 0 9. Konyaspor 2 1 1 0 10. Trabzonspor 3 1 1 1 11. Beşiktaş 3 1 1 1 12. Sivasspor 3 1 1 1 13. Kasımpaşa 3 1 0 2 14. Kayserispor 3 1 0 2 15. Gaziantep 3 0 2 1 16. Ankaragücü 2 0 1 1 17. G.Birliği 2 0 1 1 18. Ç. Rizespor 3 0 1 2 19. Malatyaspor 3 0 1 2 20. Denizlispor 3 0 1 2 21. Başakşehir 3 0 0 3

A 7 5 5 4 3 6 8 2 4 4 5 2 2 2 5 1 0 2 2 1 0

Y 2 1 1 1 0 4 4 1 1 4 6 1 2 5 7 2 2 5 7 6 6

AV P 5 7 4 7 4 7 3 7 3 7 2 6 4 5 1 5 3 4 0 4 -1 4 -1 4 0 3 -2 3 -2 2 -1 1 -2 1 -3 1 -5 1 -5 1 -6 0

• BAY: Gençlerbirliği

Süper Lig 3. Hafta Sonuçlar - Fatih Karagümrük-Başakşehir: 2-0 - Kayserispor-Erzurumspor: 1-3 - Atakaş Hatayspor-Kasımpaşa: 1-0 - Göztepe-Gaziantep FK: 2-2 - Trabzonspor-Yeni Malatyaspor: 3-1 - Çaykur Rizespor-Alanyaspor: 1-1 - Konyaspor-Beşiktaş: 4-1 - Sivasspor-MKE Ankaragücü: 0-0 - Galatasaray-Fenerbahçe: 0-0 - Antalyaspor- Denizlispor: 1-0


Greenheart Solar Energy Designing Future Technology

Atilla Han /Sales Expert

MOB: 0426 500 067 E-MAIL: atillaakdeniz6@gmail.com WEBSITE: www.greenheartsolar.com.au

“Our Client”


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.