Turkish News Press - Issue 128

Page 1

Yeşilçam’ın Kırçiçeği ile çok özel...

Genç MÜSİAD Sydney’de 15 nöbet değişimi

‘Türkiye dünyanın vicdanı’

T

n Hülya Koçyiğit, “Ülkesine böylesine bir sevda ile hizmet eden Cumhurbaşkanımızın olmasından büyük gurur duyuyorum” dedi.

27 OCTOBER 2020

rkısh NEWS PRESS SIZIN SÖZÜNÜZ

Avustralya’daki Türk iş dünyasının kalbi MÜSİAD Sydney’de devir teslim heyecanı vardı... Genç MÜSİAD Sydney Başkanı Semih Asaroğlu, görevini Erhan Akdeniz’e devretti.

13

KICK BOKS l www.turkishnewspress.com.au

EFSANESINDEN

ACI VEDA... Profesyonel kick boksun öncülerinden Tarık Solak, 56 yaşında vefat etti. Dünyaca tanınan ünlü Türk spor adamının ani vefatı, 5 yaşından beri yaşadığı Melbourne’da ve Türkiye’de büyük üzüntüye yol açtı...

MELBOURNE

ALİ KURT

Camimize çirkin saldırı

n Camilere saldırı furyasına Avustralya da katıldı... Sydney’de bulunan Auburn Gelibolu Camisi, pazar günü ikindi namazının ardından kimliği açıklanmayan bir kişinin saldırısına uğradı. Diyanet’e bağlı camide maddi hasar meydana SALDIRGAN gelirken; polis, erkek saldırganı kıskıvrak yakaladı.

5

23

SESİ

info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566

. . T rkıye’nın

RADYOSU

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

4/11/1 H S I L G N E N I S NEW

2/17/27

5G network-related development to impact every segment of society n Much more than a new generation of wireless connectivity, 5G is the technology that will transform the experience of the connected world, and any related evolution, positive or negative, will influence the future of every industry...

12

Technology Page

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN Protecting women’s dignity

11

Avustralya’daki Azeri derneklerden destek AZERBAYCAN SAYFALARI 2/8

Leziz Mıcırık Aşı FATMA GENÇTÜRK’ÜN YAZISI 16’DA

AFC’nin futboluna doyamadık DAVUT KILIÇ’IN YAZISI 26’DA

Fransa mallarına boykot çağrısı > 9. SAYFADA


2

27 Ekim 2020

T

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

n’ın, a c y a b r e z A r Zafe k! a c a l o d â z a ğ Karaba

Bebek katili Ermenistan’a tepki K arabağ’da süren çatışmalarda kahraman Azeri Ordusu karşısında çil yavrusu gibi dağılan Ermeni çetelerinin başta Azedbaycan’ın ikinci büyük kenti Gence olmak üzere sivillere yönelik terörist saldırılarına dünyanın dört bir yanındaki Türk ve Azerilerden tepkiler devam ediyor. ERMENİSTAN’A LANET Avustralya’da cumartesi günü “Avstralia Azerbaycan Asosiyasinin Birliyi (AAA) ve Guney Azerbaycan

Demokratik Turk Birliyi (GADTB)” tarafından Türk Dayanışma Derneği ve Türk Evi önünde şehitleri anma ve katil Ermenistan’ı protesto gösterisi düzenlendi. Çocuk, kadın demeden sivilleri katleden, savaş suçu işleyen Ermenistan’a karşı sloganların atıldığı gösteride Türk, Azerbaycan ve Avustralya bayrakları yer aldı. RUSYA VE İRAN DA SUÇLU 1992 Hocalı’da binlerce masumu katleden Ermeni çetelerinin bu sefer de Gence’de sivilleri hedef aldığının

vurgulandığı konuşmalarda; “Aradan geçen zamanda Azerbaycan’ın her açıdan güçlendiği, Türkiye’nin de desteğiyle ve Allah’ın izniyle bu sefer Ermenilere dünyayı dar edeceği, işgal altındaki Karabağ’ın kurtarılacağı” belirtildi. Ayrıca Rusya ve İran’a da Ermenistan’a verdikleri destekten dolayı tepki gösterildi. SEFER BİZİM ZAFER ALLAH’IN Anıta çelenk bırakan grup adına okunan bildiri, “Sefer bizden Zefer

Alahdan Ne mutlu Turkem diyene” sözleriyle biterken, Azerbaycan ordusu lehine sloganlar atan grup sessiz şekilde dağıldı. PAZAR GÜNÜ YÜRÜYÜŞ VAR Bu arada, AAA Prezidenti ve GADTB Uluslararasi Departmentin Sedri Mikayil Oyta, Syney’de Azerbaycan’a destek yürüyüşü de organize ettiklerini ancak NSW Polisinin bunu güvenlik gerekçesiyle ertelememizi istediğini ve 1 Kasım Pazar gününe aldıklarını bildirdi.


Greenheart Solar Energy Designing Future Technology

Atilla Han /Sales Expert

MOB: 0426 500 067 E-MAIL: atillaakdeniz6@gmail.com WEBSITE: www.greenheartsolar.com.au

“Our Client”


4

27 October 2020

AUSTRALIA

Firefighters prepare for

the worst this bushfire

season as Kangaroo

Island rebuilds Kangaroo Island residents are continuing the slow process of rebuilding after last summer’s fires. But a few weeks out from a new bushfire season, those who battle the blazes are preparing for the worst.

W

ith just a few weeks to go until the start of the bushfire danger season, volunteer firefighter Mike Swayne is preparing for the worst. In January, he and his crew were part of the firefighting effort which battled catastrophic bushfires on South Australia’s Kangaroo Island. “I’ve definitely been impacted by it. It still runs through my head quite often,” he told 7.30. “I think we all understand there is a great deal of potential here on this island that can still go haywire. “You have to shape up. We [have] just got to go put the boxing gloves on again and be ready to go. If not, you go put your jacket on a coat hanger over there and stay home.” In just one day last summer, almost half of Kangaroo Island was razed. Two people died and almost 90 homes were destroyed. Mr Swayne and his crew were trying to escape the fire front when their truck was engulfed by flames. “This was no average fire; this was a beast,” he said. “I’m not afraid to say it: I was scared.” Ten months on, the island is still in the early days of recovery, but green shoots of hope are sprouting. Jonny Gloyne lost his bed and breakfast and art studio in the blaze. He has just started to rebuild. “The time it’s going to take me to rebuild from start to finish [will be] 15 to 18 months because I’m basically doing it by myself,” he said. “I’m just chipping away each day and get onto it. “I’m looking forward to finishing. Then I can sit back and have a breather.” Mr Gloyne is also spending a lot of time reflecting on why the fire was so intense and uncontrollable. He blames overgrown vegetation and wants more prescribed burning. The blaze was ignited by lightning and roared through thick scrub in a national park before hitting private properties. ”The head of parks … needs to reduce the amount of fuel that that park has got at any given time,” Mr Gloyne said. “You will have fires - I

accept that- but [to] have fires we can manage, we need to reduce that fuel cell. It’s a no-brainer.” South Australian Emergency Services Minister Vincent Tarzia said the Government had committed $37 million over five years to increase prescribed burning by up to 50 per cent across the state. “There can never be a panacea, there is never a complete answer,” he said. “There’s no doubt that you can never eliminate the risk of bushfires, but obviously fuel load has got something to do with the way fires can spread. “I think the only way to look is forward.” Mr Tarzia said the Country Fire Service and Environment Department would work “shoulder to shoulder with locals” to minimise the bushfire risk. The national bushfire royal commission is due to hand over its final report next week. It is expected to make recommendations about land management and controlled burning and whether nationally consistent bushfire mitigation measures can be introduced. Mr Tarzia said his Government would implement any recommendations applicable to South Australia. “We certainly want to work hand in glove with the Federal Government to make sure we all do what we can to make sure South Australia is more bushfire resilient this coming bushfire season,” he said. Mr Gloyne said he hoped lessons would be learned. “I don’t want royal commissions and all these people sitting in chairs with ties and coats - I just want change,” he said.


AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

27 Ekim 2020

5

YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

İŞTE O SALDIRGAN!

“Minareyi çalan kılıfını bulmuş” misali camiye saldıran gencin Müslüman görünümlü sakallı ve Türkçe bilmesi akıllara bu işin daha derinlerde olduğunu gösteriyor...

Camimize çirkin saldırı!

S

ydney’de bulunan Auburn Gelibolu Camisi, pazar günü ikindi namazının ardından kimliği açıklanmayan bir kişinin saldırısına uğradı. Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Auburn Türk İslam Kültür Merkezi yönetimindeki camiye giren erkek saldırganın, caminin üst katındaki avizeleri, pencere camlarını, plazma televizyonu, yangın tüplerini ve bazı eşyaları kırarak binlerce dolarlık maddi hasara yol açtığı açıklandı. KISKIVRAK YAKALANDI Saldırı esnasında bazı vatandaşlar, saldırganın görüntülerini cep

telefonuyla kaydederek polise haber verdi. Olay yerine gelen polislerin müdahalesi ile saldırgan kıskıvrak yakalandı. Polis, namaz kılan üç vatandaşın şahit olduğu olayı inceleyerek saldırganı karakola götürdü. SALDIRGAN TÜRKÇE BİLİYOR! Gözaltına alınan kişinin 25-30 yaşlarında, sakallı bir erkek olduğu ve Türkçe konuştuğu belirtildi. Olayla ilgili polis soruşturması devam ediyor. Başta Avrupa olmak üzere son günlerde bazı ülkelerde camilere ve Müslümanlara yönelik ırkçı saldırılar olmuştu.

MUSIAD Sydney started new shared resources Program very cost effective of running Virtual office. If you are interested please call us on 1300 360 576 or email secretary-general@musiadsydney.com

Acılardan mutluluk çıkarmak

S

evgili okurlarım, bu hafta hepimiz için MUTLULUK diliyorum. Neler bizi mutlu ediyor hatırlayalım. Sağlıklı ve kaliteli huzurlu bir hayat için... Açıkçası bu yaşam hepimize bahşedilen mucizevi bir yolculuk MUTLULUĞUN formülü ise hayatımızı, ne kadar kolaylaştırdığımıza veya ne kadar zorlaştırdığımıza bağlı. Dış etkenler, imkansızlıklar hayatı zorlaştırır. Siz? Günlük yaşamda başkalarına karşı aldığınız tavır, davranış şekli mutluluğunuzu belirler. Ne kadar adil olursanız o kadar mutlu olursunuz. Mutlu olmak istiyorsanız bazı şeylerden kaçınacaksınız. Bu köşede yazmaya başladığımdan beri sizlere en büyük tavsiyem kendinizi tanımak, kendinizi sorgulamak en dürüst şekli ile cevaplamak. Kendinize dürüst olursanız dışarıya karşı da dürüst olursunuz. Değişim dönüşüm içerde başlıyor siz dürüstlüğün hakkını verirseniz MUTLULUK kapısı size açılır . Sınav dünyası bu, siz mutlu oldukça rahatsız olan birileri olacak hep, siz dürüst bir yola girdiyseniz o yola taş koyan çıkacak, sizi yarı yolda bırakan toz olan çıkacak, sınav bu ya yolu eğri olan, içi fesat olan hep haince sinsice tuzaklar kuracak, sizin yüzünüze gülenler arkanızdan kuyuyu da kazacak. Bu dünyanın cahili zalimi bitmez, öyle zalimler var ki kendini dürüst diye adlandıran mı istersin, en güzel benim diye taçlandıran mı istersin? Yaşam seyahattir, bu yolda bir sürü yolcu, seyahat boyunca böyle insanlarla karşılaşacağız. Durun bir dakika!.. Yukarıda yazdığım dünya sınavları sizi korkutmasın yine kendi tecrübelerimden örnek verecek olursam. En gerçeği ile yaşanmışlığımı aktarabilirim size, amacım sizi üzmek değil mutluluğum geveze dünya düzenine bağlı değil, Allah bana yetti, yetiyor çok şükür. Dışardan gelen zorluklar karşısında nasıl bir bakış açısı geliştirdim zaman içinde işin sırrı buydu işte. O yıllar Çocuk Esirgeme’deyim... Orada bakımsız, kimsesiz, çocuk kalbim paramparça olduğu için, bir yudum sevgiye muhtaç olduğum için, hiç bitmeyecek sandığınız aç uyumalar, o cılız 6 yaşındaki kız çocuğuna tonlarca dayak ve türlü işkenceler de cabası... Mutsuzdum ama umutsuz değildim, hergün rüyalarımda ziyaretçilerim vardı, çok mutlu olurdum, uyuyunca başka bir dünyaya giderdim sanki, sabah

olduğunda uyanmamak için gözümü sıkı sıkı yumardım, rüyamda kalmak ve gördüğüm o dede bir yere gitmesin uyanınca yanımda olsun isterdim. Sınav dünyasına uyandığımda büyük büyük insanlar ve küçücük ben. Kim korusun, Kim kollasın, Kim kurtarsın? Gözüm kapıda her gün annem çıkıp gelecek beni burdan alacak diye beklerdim. Ah o kapı ve bitmeyen hayaller ve hayal kırıklıkları... Şükür ki Allah duydu sesimi ve babaannemler gelip aldı, gerçi bu heves de kursağımda kaldı... Çok cılız kalınca kız çocuğu, bir de ince hastalığa yakalandı herkes okula ben İzmir Devlet Seneteryumu’na... Tam da bu demek istediğim. Birgün ağlamadım, gıkım çıkmadı hastalıktı, açlıktı, iğneydi vs için... Annem gelsin diye her çocuk gibi çok ağladığım doğrudur, sonuçta annemi de hiç görmemiştim. Geldi mi? Hayır! Boşuna ağlamanın bir faydası olmadığını, değiştiremeyeceğim durumlara tevekkül etmeyi, direnmemeyi erken yaşta öğrendim çok şükür. Hastanede yanımdaki yatakta yatan çocuklarla o kadar acıya rağmen gülüp oynardık çocukluk işte.. Mazlum olan varsın mazlum kalsın, başına gelenlerin bahanesi ile zalime dönüşmesin. Çok şükür ki öfke, acı ve intikam tuzağına düşmedim. Her insan kabı kadar alır, insan karşısındakini kendi gibi sanır. Her şeyi bilirim der, ahkam keser, dilsiz konuşur, sağır uydurur, kör görür, it ürür kervan yürür kendi gafletini görmez insan. Dünyanın sınavı bitmez bütün bunlara bakınca MUTLULUK çok zor gibi gözükse de değil. Mutluluğunuzu birine endekslemediyseniz ve amacınız daha iyi insan olabilmek ise ne mutlu size... Sen de kendini çaresiz hissediyorsan; aç umut pencereni, dön yüzünü semaya, aç ellerini Mevla’ya o her yerde, idrak ettiğinde senden MUTLUSU yok. Bunlara dikkat et: Hak yeme, Öfkeli olma, Çok konuşma, El işine karışma, Nankör olma, Dedikodu yapma, İftira atma, Ego yapma, Kafana takma, İnat etme, İnkar etme, Direnme, Yetime yaşlıya şefkatli ol, Nasibine düşene şükürlü ol, KUL HAKKI YEME, Başkalarının nasibine göz dikme, Hesap gününe hazır ol! MUTLULUĞUN önce Allah’a, sonra sana bağlı, tek çaren: Amenna, Saddakna, Biznillah... Hoşça ve sevgiyle kalın, hayırlı haftalar olsun.


6

27 Ekim 2020

BAKIMEVI REZALETI

YAKIŞTI MI

T

rkısh NEWS PRESS

Çocuklara yönelik istismar suçundan 44 kişi yakalandı çocuklara yönelik cinsel istismar A vustralya’da suçu işledikleri iddia edilen 44 kişi gözaltına alındı. Avustralya Federal Polisinden (AFP)

SANA

?

AVUSTRALYA n Avustralyalı müfettişler, sadece bir yıllık bir zaman diliminde ülkedeki bakımevlerinde 32 bini aşkın fiziksel, cinsel ve duygusal saldırı yaşandığını bildirdi!

A

vustralya’da yapılan ulusal bir soruşturma, bakımevlerinde yaşanan cinsel istismar vakalatının ürkütücü boyutlarda olduğunu ortaya koydu. BBC’nin haberine göre, yaşlı bakımı kalitesi ve güvenliğiyle ilgili Kraliyet Komisyonu tarafından 2018’den bu yana yürütülen soruşturma, bakımevlerindeki yaşlılara yönelik kötü muamele ve istismarın yaygın olduğunu gösterdi. 2 BIN 520 CINSEL SALDIRI Müfettişler, 2018-2019 yılları arasında bakımevlerinde yaklaşık 2 bin 520 cinsel saldırı olduğunu belirtti. Soruşturma kapsamında dinlenen avukat Peter Rozen, bakımevlerindeki cinsel istismardan burada kalanların yüzde 13 ila yüzde 18’inin etkilendiğinin sanıldığını belirterek, “Bu ulusal bir utanç” dedi. Rozen, rakamlar rahatsız edici olsa da Avustralya hükümetinin ilgili departmanının ihbarları takipte yetersiz kalmasının daha kötü olduğunu ifade etti. Avustralya’daki Kovid-19 kaynaklı 903 ölümün yüzde 75’inin bakımevi sakinleri arasında görülmesi nedeniyle

bu sektördeki aksaklıklar, bu yıl daha fazla incelemeye alındı. GENÇLER DE KALIYOR Müfettişler, o dönemde bu bakımevlerinde bir yıl içinde 32 bini aşkın fiziksel, cinsel ve duygusal saldırı yaşandığı tahmininde bulundu.

Yaşlılara yönelik istismarın, bakımevlerinde kalan kişilerin yanı sıra bakıcılar tarafından da gerçekleştirildiği ifade ediliyor. Bu bakımevlerinde yaşlıların yanı sıra bakıma muhtaç 20’li yaşlarındaki gençler de kalıyor. 10 BINDEN FAZLA ŞIKAYET Avustralya’da hükümetin sübvanse ettiği bakımevlerinde, 2018’de cinsel saldırı

AVUSTRALYA

skandallarının ortaya çıkması üzerine en üst düzey soruşturmalar için oluşturulan Kraliyet Komisyonu, personel sorunları, yetersiz bakım ve diğer konularla ilgili endişelerin aktarıldığı 10 binden fazla şikayet aldı. Bakımevlerinde çalışanlar, orada kalanlar ve onların yakınları yaşadıkları travmatik deneyimlerle ilgili ifade verdi. HÜKÜMETİN İHMALİ “İhmal” başlığıyla geçen yıl ekim ayında sunulan ara raporda, soruşturmanın, ülkedeki mevcut sistemin “yaşlı, genellikle çok savunmasız vatandaşlara” bakmakta başarısız olduğunu ortaya çıkardığı bildirildi. Raporda, yetersiz yasal düzenlemeler ile personelin gereğinden fazla çalıştırılması ve kaynakların yetersiz olmasıyla ilgili sorunlara dikkat çekildi. Kovid-19 salgınının, sistem içindeki sorunları daha da artırdığı belirtildi. Salgının etkisiyle ilgili ağustos ayında sunulan özel raporda, yetkililer, bu sektörü “travma geçirmiş” diye nitelendirdi. Komisyon nihai raporunu Şubat 2021’de açıklayacak.

yapılan açıklamada, Avustralya Çocuk İstismarıyla Mücadele Merkezi (ACCCE) tarafından koordine edilen operasyonlarda, yaşları 19 ile 57 arasında değişen 44 erkek şüphelinin, çocuk istismarı materyalleri bulundurdukları ve bunları ürettikleri gerekçesiyle yakalandığı bildirildi. Operasyonların internette paylaşılan görseller üzerinde bir yıl süren takibin sonrasında gerçekleştirildiğini belirten AFP, ‘Molto’ adı verilen operasyonda 16 çocuğun zarar görmekten kurtarıldığını açıkladı. Komiser Reece Kershaw, yakalananlar hakkındaki 350 suçlamanın tümünün çocuk istismarına ilişkin olduğunu belirterek, şunları ifade etti: “Suçluları yakalamak ve mahkemeye çıkarmak bu savaşın sadece yarısıdır. ACCCE, çocukları cinsel tacizden kurtarmaya kararlı. Piksel piksel titizlikle ipuçlarını arıyoruz. Çocuklar meta değildir ve AFP ve ortak kurumlar 24 saat çalışmaktadır.”

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 3 Volume: 128

President Yüksel Çifçi

Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç Page Layout & Design Necmettin Öksüz

Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla

South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Aydın, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic

Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au


T Temizlikçi olarak geldiği Yeni Zelanda’da milletvekili oldu AVUSTRALYA

rkısh NEWS PRESS

Komşuda herkes Jacinda’nın seçim zaferiyle birlikte Eritreli mültecinin azmini konuşuyor.. 2003 yılında ülkesinden Sudan’a kaçan İbrahim Ömer, 2008’de temizlikçi olarak yeni bir hayata başladığı Yeni Zelanda’da ülkenin ilk Afrikalı milletvekili olmayı başardı. 42 yaşındaki Ömer, tek başına iktidar çoğunluğunu elde eden Ardern liderliğindeki İşçi Partisi’nin en dikkat çeken vekili oldu.

Y

7

Muş’tan Avustralya’ya kokain göndereceklerdi hattında ilginç bir T ürkiye-Avustralya olay yaşandı... Muş’ta dünyanın öbür ucundaki Avustralya’ya gönderilmek üzere kargoya verilen 6 kilo 212 gram kokain ele geçirildi. Valilikten yapılan açıklamaya göre, İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin uyuşturucuyla mücadele çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda, 19 Ekim’de Van’da ikamet eden şüphelilerin, hazırladıkları hediyelik paketinin içine gizledikleri uyuşturucuyu Muş’taki kargo şirketi üzerinden Avustralya’ya gönderecekleri bilgisini alan ekipler, operasyon düzenlendi. Narkotik köpeği “Caka” ile kargo firmasında arama yapan ekipler, hediyelik paketlerin alt tabanına preslenmiş 6 kilo 212 gram kokain ele geçirdi. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalar sürüyor.

Mülteci çocuğun zaferi... eni Zelanda’daki genel seçimlerde İşçi Partisi’nin aday gösterdiği eski Eritreli mülteci İbrahim Ömer, ülkenin ilk Afrika kökenli milletvekili oldu. Yeni Zelandalı medya kuruluşu Stuff, ülkedeki hayatına temizlikçi olarak başlayan Ömer’in zorlu hayatını ve hedeflerini sayfasına taşıdı. EZİLENİN SESİ OLACAĞIM Haberde ülkedeki ilk Afrika kökenli milletvekili olmanın büyük bir ayrıcalık olduğunu belirten 42 yaşındaki Ömer, görevi boyunca düşük ücretle çalışan işçilerin sorunlarını ve ırkçılığı mesele edineceğini, Yeni Zelanda’daki her vatandaşın

27 Ekim 2020

AVUSTRALYA’NIN AFGANİSTAN SKANDALI

Askerler, helikoptere sığmayan esiri öldürmüş!

görev yapan Avustralya Özel A fganistan’da Kuvvetlerine bağlı askerlerin, 2012’de Helmand eyaletinde ele geçirdikleri bir Afgan

fırsat eşitliğine sahip olması için çalışacağını dile getirdi. NEREDEN NEREYE... 2003 yılında ülkesinden kaçarak Sudan’a sığınan İbrahim Ömer, Birlemiş Milletler kamplarında tercüman olarak çalıştığı sırada casuslukla suçlanarak gözaltına alındı. BM’nin girişimiyle serbest kalan ve Yeni Zelanda’ya gitme fırsatı sunulan Ömer, 2008 yılında başkent Wellington’a yerleşerek temizlikçi olarak çalışmaya başladı. HEM ÇALIŞTI HEM OKUDU 2014 yılında hayalini kurduğu eğitimi, buradaki Viktorya Üniversitesinde alan Ömer, okul

ücreti karşılığında geceleri üniversitede temizlik gözetmeni olarak görev yaptı. JACINDA’NIN FARKI Çeşitli sivil toplum örgütlerinin yönetiminde yer alan İbrahim Ömer, daha sonra desteklediği İşçi Partisi’nin milletvekili adayı oldu ve oyların yüzde 49’unu alan İşçi Partisi’nden milletvekili olmaya hak kazandı. Yeni Zelanda’da hafta sonu yapılan genel seçimleri Başbakan Jacinda Ardern liderliğindeki İşçi Partisi kazanmış ve 120 üyeli parlamentodaki 64 sandalyeye sahip olmuştu.

esiri helikoptere sığmadığı için öldürdüğü iddia edildi. Avustralya Kamu Yayın Kurumu (ABC), ortak operasyonlara katılan bir ABD askerinin, Avustralyalıların “bilinçli olarak savaş suçu işlediğine” dair iddialarına yer veren bir haber yayımlandı. Haberde, ABD Deniz Piyadelerine bağlı 469. Hafif Saldırı Helikopteri Filosunda görev yapan, adının açıklanmasını istemeyen Amerikan askeri, Helmand eyaletinin kuzeyinde Taliban’ı finanse etmek üzere uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir gruba düzenlenen gece baskını sırasında Avustralyalı askerlerin, ellerini bağlayarak esir aldığı 7 Afgandan birini, helikopterde 6 kişilik yer bulunduğu gerekçesiyle öldürdüğünü ileri sürdü. Avustralya Savunma Bakanlığı, 2016’da askerlerinin Afganistan’da işlediği iddia edilen savaş suçlarına ilişkin soruşturma başlatmıştı.


8

27 Ekim 2020

AZERBAYCAN ORDUSU İLERLİYOR

AZERBAYCAN T Dışarıdan saldırı gelirse Türk F-16’ları görürsün

rkısh NEWS PRESS

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Bana hep ‘Türk F-16’lar sizde ne arıyor’ diye soruyorlar. Herkes biliyor ki F-16’lar yerde bekliyor. Ancak, eğer bize karşı dışarıdan bir saldırı gerçekleşirse o zaman o F-16’ları havada görürsünüz” uyarısında bulundu!

17 köy daha Ermeni işgalinden kurtarıldı rayonunun işgalden kurtarıldığını açıkladığını hatırlatan Azerbaycan CumhurbaşG ubatlı kanı İlham Aliyev, 17 köyün daha işgalden

kurtarıldığını belirterek, “Zengilan’ın Birinci Alibeyli, İkinci Alibeyli, Rebend ve Yenikent, Cebrail’in Qovşutlu, Sofulu, Dağ Maşanlı, Kürtler, Hovuslu ve Çelebiler, Gubadlı’nın Padar, Efendiler, Yusufbeyli, Çaytumas, Hanlık, Sarıyataq ve Molla Burhan köyleri de işgalden kurtarıldı” dedi. TOPLAM 65 SİVİL ŞEHİT OLDU İşgalci Ermenistan’ın, Azerbaycan yerleşim birimlerine top ve füzelerle düzenlediği saldırılarda bugüne kadar 65 sivil hayatını kaybetti, 297 sivil yaralandı. Azerbaycan Başsavcılığı, 27 Eylül’den 26 Ekim’e kadar Ermenistan’ın saldırıları nedeniyle meydana gelen can kayıplarını açıkladı. Buna göre, söz konusu dönemde 65 Azerbaycanlı sivil yaşamını yitirdi, 297 kişi yaralandı. Hayatını kaybeden sivillerden 18’inin kadın, 10’unun çocuk olduğu açıklandı. Yaralı sivillerden de 69’unun kadın, 32’sinin ise çocuk olduğu kaydedildi. İRAN YİNE ŞAŞIRTMADI! İran Milletvekili Nizameddin Musevi, Karabağ’daki çatışmalarla ilgili garip konuştu. Azerbaycan ile aynı mezhepten ve dinden olduklarını, Ermenistan’ın da komşuları olduğunu belirten Musevi, “Azerbaycan ve Ermenistan savaşında hiçbir devleti desteklemek istemiyoruz ve savaşı doğru bulmuyoruz. BM kararları bu konuda esas alınmalıdır. Rusya, İran, Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan arasında bir komite kurulabilir” dedi.

A

zerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan saldırıları nedeniyle Azerbaycan ordusunun başlattığı Dağlık Karabağ’ı işgalden kurtarma operasyonuyla ilgili ulusa seslendi. Savaş bölgesindeki cenazelerin alınması ve esirlerin değiştirilmesi amacıyla insani ateşkes kararı verildiğini hatırlatan Aliyev, Ermenistan’ın daha önceki iki ateşkeste olduğu gibi yine süreci ihlal ettiğini söyledi. MINSK BASKI YAPAMADI Dağlık Karabağ sorununun çözüm sürecini yürüten ABD, Rusya ve Fransa’nın eş başkanlığındaki AGİT Minsk Grubu’nun faaliyetine değinen Aliyev, “Minsk Grubu işgalciye baskı yapabildi mi? Hayır. Baskı yapmak istediler mi? Hayır. Onlara defalarca demiştim ki çözüme ulaşmak istiyorsanız Ermenistan’a yaptırım uygulayın. Siz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesisiniz. İstediğiniz konuyu çözebilirsiniz” dedi.

28 yıldır kendilerini oyaladığını ve artık ‘müzakere başlasın’ çağrısının bıkkınlık verdiğini belirten Aliyev, şöyle devam etti: “BMGK daimi üyesi ve AGİT Minsk Grubu üyesi ülkeler bu işi çözemiyorsa bize mani olmasınlar. Biz Ermenistan gibi kimseden yardım istemedik. Azerbaycan halkının sabrıyla oynamasınlar. 1 aydır buna katlanıyordum. Artık bıktık. Ara bulucu tarafsız olmalıdır. Tarafsız değilse arabuluculuktan imtina etsin.” ÇIKSIN TOPRAĞIMIZDAN Azerbaycan olarak müzakerelerin aleyhine olmadıklarını, Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlarının Cenevre’de görüşeceğini anlatan Aliyev, şunları ifade etti: “Ben karşı değilim. Görüşsünler. Bu 28 yılda o kadar anlamsız görüşme yapıldı ki. Bu görüşmenin anlamlı olmasını istiyorum. Fakat görüşmenin çözümü hızlandırması lazım. Ermenistan destekçileri size diyorum. Kurtarmak istiyor-

sanız Ermenistan devletini, söyleyin ki çıksın topraklarımızdan. Bir sözünüzle çıkar. Ekonomik, finansal ve siyasi destek verilmese Ermenistan ayakta duramaz.” F-16’LAR GARANTİMİZ Silah konusunda çifte standarda tepki gösteren İlham Aliyev, sözlerini şöyle tamamladı: “Ermenistan’a son ayda toplu şekilde çeşitli silahlar gönderiliyor. Tüm listeleri bizde var. Hangi uçak neyi, nereye, ne zaman getirdi, hepsini biliyoruz. Ateşkes isteyen, Ermenistan’a neden silah gönderiyor? Ekonomisi bu kadar kötü olan bir ülkeye bu kadar pahalı silahlar nereden geliyor. Bana hep ‘Türk F-16’lar sizde ne arıyor’ diye soruyorlar. Herkes biliyor ki F-16’lar yerde bekliyor. Tatbikat için gelmişlerdi, Türk kardeşlerimiz onları bize manevi destek vermek için burada tuttu. Eğer bize karşı dışarıdan herhangi bir saldırı gerçekleşirse o zaman o Türk F-16’larını görecekler.”


.

TÜRKIYE ğan o d r E n a k ş a B İslam Kayseri’den ar verdi y düşmanına a

T

T

rkısh NEWS PRESS

MACRON

ZIRDELI! n Dinimize dil uzatan Fransıza yüklenen Erdoğan, şunları söyledi: “Macron’un zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var. İnanç özgürlüğünden anlamayan, kendi ülkesinde yaşayan milyonlarca farklı inanç mensubu insanlara bu şekilde davranan bir devlet başkanına başka ne denilebilir. İkide bir Erdoğan ile uğraşıyorsun. Zaten bir yıl sonraki seçimde gidicisin” dedi.

ürkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadir Has Stadyumu’nda düzenlenen AK Parti Kayseri 7. Olağan İl Kongresi’nde konuştu. Yaklaşık bir yıl aradan sonra Kayseri’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Başkan Erdoğan, şunları dile getirdi: “Kayseri, asaletiyle cesaretiyle çalışkanlığıyla yerli ve milli duruşuyla iftihar ettiğimiz şehirlerimizin başında geliyor. Kayseri, her ziyaretimizde bizi samimiyetle bağrına bastı, Kayseri, yapılan her seçimde bizi sandıkta zirveye taşıdı. Biz de bugüne kadar Kayseri’nin gelişmesi, kalkınması, büyümesi için ne gerekiyorsa yaptık. Üretim, ticaret, sanayi, çalışkanlık, beceriklilik, Kayserilinin hamurunda zaten var.” AZERBAYCAN YÜRÜYOR Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlhanm Aliyev ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan, Azerbaycan televizyonunda haber sunarken ağlayan kadın spiker ile ilgili anları da kendisiyle paylaştığını söyledi. Azerbaycan’ın ilerlediğini hatırlatan Erdoğan, şunları dile getirdi: “Bu sabah Aliyev’le görüştük. Şu anda Azerbaycanlı kardeşlerimiz işgal altındaki topraklara doğru yürüyorlar. Oraları geri almaya hamdolsun başladılar. Azmin, imanın elinden hiçbir şey kurtulmaz. Azmettin mi tevekkül et gerisi Allah kerim. İşte bu büyük millet de böyle canlandı, böyle canlanıyor.” GÖZYAŞLARI DİNECEK Ermenilerin saldırısı ile başlayan çatışmaların Azerbaycanlıların işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesine dönüştüğünü belirten Erdoğan, şunları kaydetti: “Evleri bomba yemiş olan Nigar kızımızı, dün akşam televizyonda izledim ve Nigar kızımız oradan dertlerini anlatıyordu, tabii gözleri yaşlı. Biz, inşallah onların gözlerini yaşlı bırakmayacağız. İnanıyorum ki Azeri kardeşlerimiz, bu mücadeleden zaferle çıkacaklar. Dün Azerbaycan

Maraş’ta piknik yapacaklar

n KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tarihi seçim zaferinin ardından ilk ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdi. Tatar’ı Külliye’de sıcak bir şekilde karşılayan Başkan Erdoğan, Tatar’a “Ne zaman Maraş’ta piknik yapıyoruz” diye sordu. Tatar da, “İnşallah” karşılığını verdi. 15 Kasım’da KKTC’yi ziyaret edeceğini belirten Erdoğan, “Türk tarafı Kıbrıs’ta adil bir çözümden yanadır” dedi.

toprakları işgal edilip, kardeşlerimiz katledilirken gözleri kapalı, dilleri bağlı, kulakları sağır şekilde bekleyenler vardı. Aynı kesimlerin bugün yaptıkları ‘çatışmalar dursun’ açıklaması riyakarlığın dik alasıdır. İki devlet bir millet olduğumuz Azerbaycan’ın mücadelesine her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.” CAMİ BASKININA TEPKİ Libya’da, ülkenin meşru yönetimi yerine darbecilerin yanında yer alan herkesin, demokrasi sicilinin bozulduğunun altını çizen Erdoğan, Fransa başta olmak üzere, darbecilere destek veren hiçbir ülkenin, artık dünyanın diğer yerlerindeki demokrasi mücadeleleri konusunda tek kelime söz etme hakları kalmadığını kaydetti. Berlin’de camiye polis baskınına da değinen Erdoğan, “Vatandaşı olan Müslümanların haklarına yönelik bu tür saldırılarla Avrupa faşizmi yeni bir safhaya geçmiştir. Avrupa Müslümanlara karşı açtığı cepheyle aslında kendi sonunu hazırlıyor” dedi.

“Macron denilen zatın İslam ile derdi nedir, Müslümanlarla derdi nedir?” diye soran Başkan Erdoğan, şöyle devam etti: TEDAVIYE IHTIYACI VAR! “Macron’un zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var. İnanç hürriyetinden anlamayan, kendi ülkesinde yaşayan milyonlarca farklı inanç mensubu insanlara bu şekilde davranan bir devlet başkanına başka ne denilebilir, öncelikle akli noktadan kontrol. İkide bir Erdoğan ile uğraşıyorsun. Erdoğan ile uğraşmak sana bir şey kazandırmaz. Zaten bir yıl sonra seçim var. Akıbetini göreceğiz. Yolunun pek uzak olduğunu zannetmiyorum. Niye? Fransa’ya bir şey kazandıramadı ki kendine bir şey kazandırsın. Şu anda, Azerbaycan’daki işgallerin arkasında bunlar var. Minsk Üçlüsü içerisinde yer alıyorsun. Bugüne kadar ne yaptınız? Sadece Ermenilere silah gönderiyorsunuz, silahlarla barış tesis edeceğinizi zannediyorsunuz. Edemezsiniz. Çünkü dürüst değilsiniz.”

27 Ekim 2020

9

TEK DERTLERİ ERDOĞAN!

Çirkin adama tepki yağdı...

Erdoğan liderliğinde Türkiye, Cumhurbaşkanı emperyalist güçlerin ve şer odakların Suriye, Libya ve Akdeniz’deki oyunlarını bozmaya devam ederken, Batı’nın Türk-İslam düşmanlığı da zirve yaptı. Macron’un eliyle İslam düşmanlığı hat safhaya çıkarken, Irkçı paylaşımlarıyla tepki toplayan Hollanda’da aşırı sağcı Özgürlük Partisi’nin Başkanı Geert Wilders skandal bir paylaşıma daha imza attı. Daha önce ülkedeki camileri kapatmak ve Kur’an’ı yasaklamak istediğini açıklayan Wilders, son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resmedildiği sözde karikatürü paylaşıp “terörist” notunu düştü. Iırkçı Wilders’e tepki yağdı... Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: “Sözde ‘Özgürlük Partisi’ lideri Wilders’ın paylaştığı hadsiz görsel sınırı aşan son örnek. Kurumsallaşmış İslam karşıtlığından beslenen ve tüm politikasını ‘Erdoğan düşmanlığı’ üzerine kurgulayan bu kişilerin Avrupa’da bulunması utanç vericidir. Avrupa değerleri bu utanca daha fazla ortak olmamalı, hücrelerinden söküp atmalıdır.” AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş: “Avrupa siyasetinin yüzkarası, şeref ve haysiyet yoksunu, İslam ve insanlık düşmanı Wilders’ın Cumhurbaşkanımıza karşı sarf ettiği saldırgan ifadelerini kendisine iade ediyoruz. Batı, içindeki bu kirli siyasileri temizlemedikçe demokrasiye ulaşamayacak.” BUNLAR AVRUPA’NIN EZİK IRKÇILARI Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: “Gerçekleri yüzlerine söyleyince Avrupa’nın ezik ırkçıları yine kendini gösterdi. İslam ve yabancı düşmanlığından prim yapmaya çalışıyor. Avrupa’nın faşist zihniyetli şımarık politikacılarına artık ‘dur’ demenin zamanı geldi.” AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “Bu ahlaksız faşistlerle mücadele etmek insanlık görevidir. Bunlar Cumhurbaşkanımıza saldırırken niyetleri Suriye’de, Libya’da mazlumların kanını dökmektir ve Avrupa’da Hitler’in Yahudilere yaptığı zalimliği Müslümanlara yapmaktır.” Aatandaşlar da Erdoğan’a yapılan hakaretin, Türkiye’ye yapıldığını ve topyekün protesto edilmesi gerektiğini ifade ederek, “Wilders gibi meczupların hala Avrupa siyasetinde yer bulabilmesi kendileri için utanç kaynağı olmalıdır, Erdoğan’a yapılan bu hakaret, Türkiye’ye hakarettir” diye tepki gösterdiler.

TÜRKİYE’DEN MİSLİYLE KARŞILIK

Fransa’ya boykot çağrısı Erdoğan, Mevlid-i Nebi Haftası açılış B aşkan programında yaptığı konuşmada, Fransa İşişleri Bakanının ‘Helal gıdaların manketlerde

bulunmasından rahatsız oluyorum’ şeklinde beyanatlarına tepki göstererek, “Fransa’nın akli noktada kontrole muhtaç olan liderinin teşvikiyle bu saldırılar yapılmaya başlandı. Siz gerçek manada faşistsiniz, Nazi’nin zincir halkalarısınız. Milletime sesleniyorum, Fransız mallarını asla satın almayın” dedi. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu da “Halkımız, boykot kampanyasına katılım sağlamalı ve esnafımızdan Fransız menşeli ürünler talep etmemelidir” açıklamasında bulundu.


: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER

TURKEY

TURKISHAIRLINES.COM


T

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

27 October 2020

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

Yusuf Alperen (L) and Mehmet Emre (R) spoke about their coronavirus ordeal, in Gaziantep, southern Turkey, Oct. 26, 2020.

Protecting women’s dignity

M

YOUNG SURVIVORS WARN PEERS AGAINST DEADLY CORONAVIRUS

PANDEMIC IN TURKEY T wo brothers who beat the virus shoot down the myth that it does not infect young people less. Ten-year-old Yusuf Alperen Altunbaş and his 24-year-old brother Mehmet Emre, urge their peers and younger children to be as careful as older adults when it comes to preventive measures. Altunbaş, who lives with his family in the southern province of Gaziantep, was taken to a hospital there two months ago over a complaint of high fever and throat ache. A subsequent test found him COVID-19 positive. His symptoms were not severe, so he was taken to quarantine at home. After a brief period when he fought fever and pains, the boy recovered thanks to drug treatment. His elder brother, Emre, who studies medicine at university, discovered he too was infected when he was admitted to the same hospital with headache and throat ache on Oct. 9. Like his brother, he recovered in a few weeks. The younger brother

Recovered from COVID-19, two young brothers recount their plight and call people of their age to stop being reckless and follow the rules against the indiscriminating outbreak...

says the first days were “very difficult” and pains had become “unbearable.” “It is wrong to think that it is easier for children to recover,” Altunbaş told Anadolu Agency (AA) on Monday. “It can be difficult or easy. You can’t know. Your age or health does not matter,” he said. The boy called on everyone to be careful about wearing masks, not to get too close to others and frequently wash their hands. “Parents should be careful. If their children don’t wear masks, they should make sure they do,” he warned. Altunbaş counts himself lucky as he was not “intubated.” “I was lucky to be at home and recover easily. But it could happen the other way, it could have been worse. Children of my age should have it the other way. But they may protect themselves by

Istanbul Mayor Ekrem Imamoğlu tests positive for COVID-19

I

stanbul Mayor Ekrem Imamoğlu has tested positive for COVID-19, Istanbul Metropolitan Municipality (IBB) spokesperson Murat Ongun said Saturday. “The COVID-19 test of IBB head Imamoğlu was positive. The health condition of (Imamoğlu), who started a treatment process in a hospital, is good,” Ongun wrote on Twitter. Imamoğlu’s infection comes as Istanbul faces a surge of coronavirus cases in the city. Earlier this week, Health Minister Fahrettin Koca said the metropolis had 40% of Turkey’s total cases.

only wearing a mask,” he said. Emre says it was only on the ninth day after he was first diagnosed with the virus that symptoms started declining. He had lost his sense of smell on the fourth day of the disease. “If you live with your family like me, you have to be very careful. Wear your mask properly. Put it on your face, not on your arm or neck,” he warned. The young student says people also fail to adapt to social distancing and “go arm in arm” while outside. “It is said that young people do not suffer much. It is not certain. Sure, there were times without any problems, but headaches have been troubling for me. It can be seen as a simple symptom, but it is not what it seems. You better be careful and not get infected at all,” Altunbaş said.

One of a kind:

White lion, Bengal tiger friendship

amazes visitors in Istanbul’s lion park n The unusual friendship between the white lion and Bengal tiger that belong to two different species of wild cats amazed the visitors in Istanbul’s Aslan Park in Tuzla Viaport Marina. The white lion called Pamuk and the Bengal tiger called Toby were born 18 months ago and became inseparable friends. First, the two were separated when they were four months old but later the zookeepers reunited them after realizing their sadness. “We wanted to separate

them as both belong to different species ... Then we realize uneasiness in animals. We started to think about the cause. When they got together later, we saw that they want to stay with each other. They became friends within four months.” Park General Manager Gokmen Aydin said. Pamuk and Toby who spend most of the day asleep, enjoy playing together for the rest of the time and cannot stand even short-term separations due to illness and vaccinations.

arch 8 is celebrated as International Women’s Day every year. It is a day when women’s achievements are recognized around the world. Why does one need such a day? The answer lies in the checkered history of relations between men and women and the violence against women in modern times. It is impossible to think of human history without women, but their role in the making of that history has been a matter of controversy, subjugation and distortion by men. Most religious traditions hold that the history of humanity begins with a man and a woman. The Quran refers to Adam and Eve as the first ancestors of human beings and addresses them as the first interlocutors of God’s message to humanity. They both are God’s “vicegerent” (khalifah) on earth. Both have been created in the “most beautiful form” (ahsan taqwim). The fact that they have different functions and responsibilities does not make one superior over the other. The first Muslim community in Mecca and Medina was remarkably egalitarian in terms of gender relations. Muslim women were part and parcel of the political, economic, social, religious, cultural, scholarly and artistic life of the community. Islam’s liberation of women was far more substantial than simply eliminating the old customs of Meccan polytheists that had defined women as property of men. The Prophet Muhammad treated the female members of his household and others as equal partners, thus setting an example for Muslims to follow. This tradition has been largely lost in later Islamic history. Instead, cultural traditions and tribal customs have overshadowed the original vision of the Muslim community. Patriarchal tendencies have replaced the clearly established rules in the Quran and the sunnah, and the “goals of the religion” (maqasid al-shariah), a key rule of Islamic jurisprudence, have been subordinated to a confused and often unfair notion of gender relations. I emphasize this point to draw attention to the ignorance of Muslims who mistake custom for religion and violate the rights of women in the name of piety. For instance, stripping girls of their right to education, confining them to home, forced marriage, genital mutilation, honor killings and the like have nothing to do with religion. Put bluntly, they are bad customs that must be discontinued. But I underscore this also to expose the deliberate distortion of Islamophobia in the West that uses the issue of women to launch attacks on Islam and Muslims. For instance, they present headscarves as a symbol of the oppression of

Muslim women when in fact those women themselves reject this charge with intelligence and free will. They cannot accept the fact that Muslim women are free agents and real humans that can make their own choices. A key question for Muslims is then the following: How do customs and traditions take precedence over the Quran and the sunnah regarding women? What responsibility do Muslim scholars have in distinguishing between religion and custom? Needless to say, they have a major role to show people what religion says and what custom imposes. While we celebrate achievements of women on a global scale, we have to admit and fight against violence directed at women. Rich or poor, Eastern or Western, liberal or conservative, no society is immune from the disease of violence against women. Millions of women in the U.S., Latin America, Europe, Middle East, Africa and Asia are subjected to various forms of violence every day. It is important to apply strict rules to prevent violence against women. There should be no tolerance for inflicting physical and mental harm. But experience shows that legislation and punitive measures are not enough. Even the most severe measures, including the death penalty, do not guarantee success. Besides laws, this is a matter of culture and how society deals with violence against women. Traditional societies, including Muslim countries, have a mixed record of protecting women against violence. Political leaders and religious scholars need to exert more effort to educate people about the dignity of every human, including women, and nurture an environment in which violence against women is prohibited by both legal and societal measures. Modern industrialized societies have not fared any better in preventing violence against women. Tens of thousands of women are subjected to violence, sexual harassment, rape and murder in the rich countries of the world. The commodification of the female body has been one of the greatest disservices to the dignity of women. The subliminal culture of treating women primarily as a sex object has degraded women’s humanity. Despite claims to reason, science and enlightenment, the degradation of woman has not been prevented in the modern world. Furthermore, this issue has become part of political games and maneuvering in the current global system. It is a moral duty to address the issue of violence against women and strive to protect women’s honor and dignity. Violence against women is indeed a betrayal of humanity. > Source: Daily Sabah / Mar 07, 2015


12

27 October 2020

US antitrust case hinges on how Google grew dominant

T 5G network-related development to impact every segment of society rkısh NEWS PRESS

TECHNOLOGY

government’s antitrust case agaT heinstU.S.Alphabet Inc’s Google appears strong,

but could face an uphill battle from a business-friendly judiciary that may question whether a free search engine beloved by consumers has actually left them worse off, several legal experts said. Google was accused in the long-anticipated lawsuit filed on Tuesday of harming competition in internet search and search advertising through distribution agreements and other restrictions that put its search tool front and center whenever consumers browsed the web. To win, the U.S. Department of Justice must prove that Google gained or maintained monopoly power through abusive conduct, or something beyond competition on the merits. Several legal experts said Google’s alleged misconduct appears similar to allegations the government leveled in the 1990s against Microsoft Corp. That landmark case was settled in 2002 and a consent decree required the maker of the Windows operating system to stop retaliating against computer makers that used non-Microsoft software.

800,000 people play games from Turkey games developed by Turkish develoM obile pers have been attracting attention from

around the world in recent years. According to mobile game statistics, on Android systems alone, each game produced in Turkey is downloaded an average of 800,000 times. This figure is almost twice the global average of 423,000. The Turkish game market is on its way to generating an average of $1 billion each year. More than half of this revenue is generated by mobile games. The industry reaches more than 30 million local and hundreds of millions of foreign players. Mobile games published on Google Play and developed in Turkey are downloaded by an average of 759,470 people. When only Google Play statistics are examined, it is seen that 2,854 of 169,137 game developers are Turkish developers. Considering that only Turkish addresses are taken into account in this statistic, this number is estimated to be much higher. Turkish games attract attention not only in number but also with the liking of the users. On the global average, mobile games score 3.7 out of five stars, while the star average of games produced by Turkish developers stands at 3.91.

F

actories, autonomous vehicles, health care and education are all parts of society that are becoming dependent on broadband internet. While the coronavirus pandemic accelerated this process, the cost of the delay of 5G is reflected in per capita income. When businesses reach the fifthgeneration gigabyte processing speed and latency of fewer than 10 milliseconds, the pulse of artificial intelligence (AI), internetconnected devices, internet of things (IoT), robotics and augmented reality technology will be determined by internet speed, namely 5G and fiber investments. According to the market research company eMarketer, the time has come to prepare for the holistic evolution of society and business that coincides with the development of smart cities. The pandemic has shown that the future will certainly see high growth for billions of connected devices, wireless factories and autonomous cars. 5G to add $8 trillion to GDP New research from the Finnish telecom gear maker Nokia has found that 5G-enabled industries have the potential to add $8 trillion to global gross domestic product (GDP) by 2030, as COVID-19 accelerates

Much more than a new generation of wireless connectivity, 5G is the technology that will transform the experience of the connected world, and any related evolution, positive or negative, will influence the future of every industry... medium and long-term digital investment and value creation. The report, titled “5G Business Readiness Report,” highlights that companies at an advanced level of 5G adoption are the only group to experience a net increase in productivity – over 10% – following COVID-19 and the only group able to maintain or increase customer engagement during the pandemic. The findings showed that 5G mature companies are also growing considerably faster than their peers. Despite the economic challenges of COVID-19, a global boom in 5G investment will see 72% of large companies invest in the technology over the next five years. While there are significant differences between different geographies in terms of the level of adoption of 5G, Saudi Arabia and the United States lead the way in terms of adoption rate, according to the report. Why are we so 5G-dependent? According to a study by Deloitte,

5G will facilitate many new technologies such as self-driving cars, mobile payments and remote monitoring and control. Even manufacturing-driven emerging markets are predicted to be quickly affected by the 5G conversion. It is thought that the pandemic will accelerate the transformation. It is inevitable for countries that do not want to be surprised about production to make 5G investments. Emerging markets have always lagged behind developed countries in adopting the latest generation mobile networks, with a few exceptions. Yet, global technology market consulting firm ABI Research reveals that 5G will be adopted faster than expected in emerging markets. Developing countries that rely heavily on agriculture or manufacturing production are also expected to continue to benefit from the digital transformation capabilities of 5G.

‘We are in a very difficult time’: Huawei

revenue growth wilts under ‘intense pressure’ n Huawei’s revenue growth slowed significantly in the first nine months of 2020, the Chinese telecom giant said Friday, citing “intense pressure” on operations during the coronavirus and as the United States moves to cut off its access to vital components. Huawei, the leading global supplier of telecommunications networking equipment and a top smartphone producer, said it grossed 671.3 billion yuan ($100.7 bil-

lion) in revenue in January-September, up 9.9% year-on-year. That’s down from 24.4% growth over the same period last year, while its profit margin fell to 8% from 8.7% last year. Washington views Huawei, founded in 1987 by former People’s Liberation Army (PLA) engineer Ren Zhengfei, as a Chinese espionage threat and has lobbied allies to shun its gear while attempting to block its access to global semiconductor supplies.


T

.

EKONOMI

rkısh NEWS PRESS

27 Ekim 2020

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

Ölüm aylık hissesi hangi hallerde değişir?

V

Genç MÜSİAD’da

devir teslim heyecanı

A

vustralya’daki Türk iş dünyasının kalbi MÜSİAD Sydney’de devir teslim heyecanı vardı... Genç MÜSİAD Sydney Başkanı Semih Asaroğlu, görevini Erhan Akdeniz’e devretti. Devir teslim törenine; MÜSİAD Sydney Başkanı Hasan Gençtürk, Yönetim Kurulu Üyeleri, Turkish Media Başkanı ve MÜSİAD Sydney Yönetim Kurulu Üyesi Yüksel Çifçi ile gençler katıldı. TAM DESTEK Her iki Başkana da hediye takdim eden Gençtürk, “Akdeniz ve ekibini tebrik ediyor, yeni görevinde başarılar diliyoruz.

YTB’den ‘banka hesabı’ semineri

Yeni yönetimin gençler için birçok proje ve girişime imza atacağına olan inancımız tamdır” dedi. HEDEF BÜYÜK Genç MÜSIAD Sydney Başkanı Erhan Akdeniz ise teşekkür konuşmasında şunları dile getirdi:“Öncelikle Başkanım Sayın Gençtürk ve Yönetim Kuruluna, Asaroğlu ve Yönetimine bu görevi bana layık gördükleri için çok teşekkür ediyorum. Ayrıca aileme ve bana her zaman destek olan Ağabeyim Atilla Akdeniz’e de teşekkür ediyorum. Önümüzdeki 2 yıl bu bayrağı daha ileriye

n Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Avustralya Temsilciliği’nden “banka hesap bildirimine” ilişkin önemli bir açıklama geldi... Açıklamada şunlar kaydedildi: “Yurtdışı ve Yurtdışındaki Vatandaşlarımızın Türkiye deki banka hesap bilgilerinin Avustralya ile pay-

taşımak için ekibimle çok çalışacağız. Genç MÜSIAD olarak; gençlerimizin hem sosyal hem de kültürel etkinliklere öncülük yapması için onları aynı çatı altında toplayarak güzel işleri birlikte yapmak, eğitim seminerleri düzenlemek, MÜSIAD Sydney bünyesindeki iş insanlarımızı ziyaret etmek, tecrübelerinden faydalanmak, Avustralya’daki siyasetçileri, iş insanlarını ziyaret etmek, aynı zamanda gençlerimizi siyasete, yatırım ve iş kurmaları için desteklemek önceliklerimiz olacaktır. Yolumuz uzun, yapılacak iş çok.”

laşılmasına ilişkin bilgilendirme toplantısı, Başkanlığımız tarafından 5 Kasım 2020 Perşembe Günü Avustralya saatiyle 19:00’da Microsoft Teams üzerinden yapılacaktır. Toplantıya katılmak isteyenlerin mail adreslerini tugsad.ozer@ytb.gov.tr adresine bildirmeleri gerekmektedir.”

efat eden sigortalının sağlığında ödediği prim, eş ve çocuklarına ölüm aylık bağlanmasına yeterli geliyorsa ölüm aylığı bağlanır. Ölüm aylığı; - Ölenin dul eşine, - 18 Yaşından küçük çocuklarına, orta öğrenim görüyorsa 20, yükseköğrenim görüyorsa 25 yaşına kadar okuyan çocuklarına, - Sigortalı çalışmasının bulunmaması şartıyla evli olmayan, dul kalan veya boşanmış olan kızlarına, - Evli olsa bile sigortalı çalışması veya kendi emekli maaşı olmayan malul erkek ve kız çocuklarına, Aylık bağlanma şartlarına haiz anne ve babasına, bağlanır. Dul eşe yüzde 50 oranlı ölüm aylığı bağlanmakla birlikte başka aylık alan çocuk olmaması ve kendisinin sigortalı çalışmaması ve kendi emekli maaşı bulunmaması halinde aylık oranı yüzde 75 olmaktadır. Buna göre başlangıçta aylık alan çocuk olduğu için aylık oranı yüzde 50 olan dul eşin sigortalı çalışmasının bulunmaması ve kendi emekli maaşının da olmaması halinde hisse yüzde 50 oranından 75 oranına yükseltilir. SGK, hisse yükseltme işlemini müracaat beklemeksizin yapmakla birlikte her hangi bir nedenle yükseltme gerçekleşmemişse SGK’ya müracaat edilmesi halinde hisse artırımı yapılır. Aylık alan çocuk olmayıp sigortalı çalışması olmadığı veya emekli maaşı bulunmadığı için aylık hissesi başlangıçta yüzde 75 olan dul eş, sigortalı çalışırsa veya yaşını tamamlamayı müteakip kendi sigortası üzerinden emekli maaşı bağlanırsa bu kez hissesi yüzde 50’ye indirilecektir. Eğer aylık, alt sınırdan ödenen bir aylıksa hisse düşmekle

birlikte ölüm aylığı aynı kalacaktır. Aylık alan eş varsa çocuğun aylık hissesi yüzde 25’dir. Ancak annesi olmayan çocuklarla, ölenin ilk eşinden olma çocukların hissesi yüzde 50’dir. Eğer aylık alan çocuk sayısı 2’den fazla ise hisse toplamı yüzde 100’ü aşmamak üzere eş iki çocuklar bir hisse olmak üzere yüzdesel oranlama yapılarak aylık hissesi belirlenir. Örneğin dul eş ve üç çocuğa aylık bağlanacaksa eş iki çocuklar birer hisseden eşe 2/5 oranlı yani yüzde 40, çocuklara 1/5 oranlı yani yüzde 20 üzerinden ölüm aylığı bağlanır. Aylık alan eş var ve aylık alan çocuk sayısı 2’den fazla ise çocuklardan birisi aylıktan çıkarsa her durumda bir hisse artırımı olur. Yine dul eş evlenirse çocukların hissesi mutlaka artacaktır. Ancak aylık alan eş olmayıp aylık alan çocuk sayısı 2’den 1’e inerse hisse değişmez. Yine eş ve 2 çocuk aylık alırken çocuğun birisi çıkınca hisse değişmez. Şunu da hatırlatalım. Bazen hisse değişmese bile alt sınır aylık nedeniyle aylık yükselebilir. Örneğin; 2007 yılında SSK emeklisi olup 2018 yılında ölen sigortalının an itibariyle iki kızına aylık bağlanmış ve kızların aldığı aylık 1200 TL ise bu kızın birisi aylıktan çıksa bile hisse yine yüzde 50 olacak ancak alt sınır aylık nedeniyle aylıkta kalan kızın maaşı 1862 TL tutara yükseltilecektir. Aylıktan çıkan kızın aylıktan çıkması evlilikle oluşmuş ve evlenen kıza talebi üzerine çeyiz yardımı ödemesi yapılmış ise diğer aylık alanların hissesi iki sene boyunca değişmeyecek, iki sene sonra aylık hissesi düzeltilecektir. Ayrıca hisse aynı kalsa bile alt sınır aylık uygulaması nedeniyle aylık artışı oluşuyorsa bu artış iki sene sonra uygulanacaktır.

Doğum borçlanma primi doğum yıllarına gider > SORU: Eşimin 1984 ile 1989 arası 1802 gün BağKur prim ödemesi var. Sigorta sonrası üç doğumu var. Tarihleri; 28.10.1988, 21.01.1992, 10.03.2005 arasında. Şu an SSK’lı işe girdi ve 35 gün prim i oldu. Doğum tarihi 26.01.1965. Doğum borçlanmasıyla ne zaman emekli olur. > Ahmet S. CEVAP: Doğum borçlanması, doğum tarihinden itibaren sigorta primi ödenmemiş olan iki yıllık süreler için ve en fazla üç doğum için yapılır. Primler de bu sürelere sa-

yılır. İlk doğum döneminde sigorta primi ödenen süre olduğu için ilk doğumdan 313 iki ve üçüncü doğumlardan 720’şer günden 1440 toplamda da 1753 gün borçlanma hakkınız var. Borçlanınca hizmetler bu tarihlere SSK statüsüne hizmet sayılır. Eylül ayında da en az 8 gün SSK’lı çalışması varsa borçlanma dahil toplam 3600 gün oluşur. Bu durumda ister şimdi ister emeklilik yaşı olan 26.1.2023’e az bir zaman kala borçlanma yapıp öderseniz 26.1.2023’de 58 yaş şartından emekli hakkı oluşur.

Engelli esnaf için yaş şartı yok > SORU: Yüzde 48 oranında engelliyim. Raporumu üç ay önce aldım. 2001 yılından bu yana esnaflık yapıyorum. Bu güne kadar primlerimi iki yılı hariç ödedim. Bu iki yılın da hem borcu hem primi silindi. Engelli olduğum için emekli olabilir miyim? > Reşit K. CEVAP: Hastalık veya fiziksel engellilik gibi nedenlerle çalışma gücünü en az yüzde 40 oranında kaybet-

miş olanlar yaşa tabi olmaksızın engelli statüsünden emekli olabilir. SGK, Engellilik derecenizi yüzde 40’ın üzerinde. Emeklilik için gerekli olan 18 yıl sigorta süresi şartı ve 4680 gün prim ödeme tamamlamışsınız. SGK’ya engellilik oran tespiti için müracaat etmeniz sonrası SGK Sağlık Kurulu tarafından engellilik derecenizin de yüzde 40’ın üzerinde tespit edilmesi halinde hemen emekli olabilirsiniz.


INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 27 EKİM - 3 KASIM 2020 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 29.99 $ 1.99

Ülker Hanımeller Kurabiyem (8’li)

Ariel Çamaşır Deterjanı (10 kg)

$ 2.99

99 c

Tat Domates Salçası (710 gr)

Filiz Makarna Çeşitleri (500 gr)

$ 8.99 Marmarabirlik Naturel Sızma Zeytinyağı (1 lt)

$ 11.99 Benino Ayçiçek Yağı ( 5 lt)

$ 2.49

Ülker Çokonat (5’li)

$ 12.99 Sütat Çiftlik Peyniri (800 gr)

$ 9.99 Mehmet Efendi Türk Kahvesi (500 gr)

www.facebook.com/gimasupermarket

31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599


T

RÖPORTAJ

rkısh NEWS PRESS

Usta Sanatçı Hülya Koçyiğit:

Ben Türkiye’yi dünyanın vicdanı olarak görüyorum

T

Sosyal medya üzerinden söyleşiye katılan Yeşilçam’ın unutulmaz oyuncusu Hülya Koçyiğit, “Ülkesine böylesine bir sevda ile hizmet eden Cumhurbaşkanımızın olmasından çok büyük gurur duyuyorum. Bir insan eserleriyle anılır. Aynı zamanda bütün dünyadaki mağdur insanlara da kucak açıyor ve hepimiz onlara yardım ediyoruz. Türkiye’yi dünyanın vicdanı olarak görüyorum” dedi. ürk Sinemasının sempatik oyuncularından Hülya Koçyiğit, Sultanbeyli Belediyesi tarafından düzenlenen söyleşide, Türkiye’yi dünyanın vicdanı olarak gördüğünü söyledi. Suat Köçer’in yönetimini üstlendiği, yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında belediyenin Facebook hesabından canlı olarak yayınlanan söyleşide Koçyiğit, “Hayatım Sinema” başlıklı bir konuşma yaptı. ŞÜKÜR OLSUN HAYATIM ‘İYİ Kİ’LERLE GEÇTİ Usta sanatçı, şanslı ve bu şansını da zorlayan bir oyuncu olduğunu belirterek, “Çok doğru yönetmenlerle, çok doğru

projelerde beraber oldum. O nedenle filmografime baktığım zaman ‘hep iyi ki bu filmi yapmışım’, ‘iyi ki bu film seyirci tarafından bu kadar ilgi görmüş’ diye düşünerek, kendime ‘iyi ki’ payları çıkarıyorum” dedi. Oynadığı birçok filmin seyircilerle bütünleştiğini ve Türk kültürünü yansıttığını aktaran Hülya Koçyiğit, şunları dile getirdi: “Bu filmler yarının nesilleri için de birer örnek. Seyrettiğimiz bir filmle, birçoğumuzun hayatı değişmiştir diye düşünüyorum. Ya da onlara bir yol göstermiş, ışık olmuştur. Çünkü kendi yolumuzu bulana kadar, başkalarının geçtiği yolları da bilirsek, onların tecrübesini kazanmış olarak adımlarımı atarız. Yani filmler, tiyatro eserleri, okuduğumuz kitaplar bizi insan olmaya hazırlıyor.” SINEMADA BENIM ANA KONUM HEP KADIN OLDU Koçyiğit, 1963 yılında girdiği Türk sinemasında bir süre sonra tecrübe kazandıkça ve yaşadığı toplumu, kadınları gözlemledikçe yer aldığı projelerden tatmin olmamaya başladığını aktararak, şunları anlattı: “Arayışlara girdim ve kendi kendime her zaman kadını

öne çıkarmak istedim. Çünkü kadın toplumun her şeyi. Bugün yer yüzünde yaşayan 7-8 milyar insan da varlığını kadına borçlu. O zaman kadının mutlaka sağlıklı, eğitimli, üretimde, yönetimde söz sahibi olması gerekir. Bu nedenle sinemada benim ana konum hep kadın oldu. (Filmlerde) en sorunlu kadın kesimi olan, kırsal alanda yaşayan haklarının bile bilincinde olmayan ve de sağlığını koruyamayan kadınları işlemeye başladım. Daha sonra meslek kadınlarına da sıra geldi. Amacım varlığımın ve sinemanın etkisinin birleşmesinden seyircilere bir katkıda bulunmaktı. GÜLŞAH FILM’I KURDUM Bunu ciddiye aldım. Bu arayışla senaryolar yazdırdım. Kendi film şirketim ‘Gülşah Film’i kurdum. Yapımcı oldum. Senaryo ve yönetmen seçtim. Bu filmler, seyircinin takdirini de kazandı. Ayrıca bana da hem ulusal hem de uluslararası ödüller kazandırdı. O nedenle hep ‘iyi ki’ deme hakkım var. Canlandırdığım karakterlerin hepsi gerçek hayattan birer tanıdığımız ya da göz ardı ettiğimiz, mutlaka seslerini duymamız gereken kadınlardı.”

27 Ekim 2020

15

Bugüne kadar çalıştığı tüm yönetmenlerin kendisi için birer öğretmen olduğunun altını çizen Usta Sanatçı Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Onlar bir nevi hayat öğretmeni oldular bana. Onlar toplumumu tanımamda da bana önder oldular. Yol gösterdiler. Sinemanın ne kadar önemli bir dil olduğunu, Türk kimliğini koruyarak medeni dünyada da var olunabileceğini, bunun yolunun da sanatla ulaşmak olduğunu, özellikle de sinema sanatı olduğunu anlattılar” BU ÜLKE İÇİN CANIMI SEVE SEVE VERIRIM Koçyiğit, kendi dönemi içerisinde radikal denilebilecek projelerde yer aldığını, kişisel hayatı içerisinde de aynı yönde hareket ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti: “Ben her zaman inandığımın arkasında dururum ve inandığım şeyi de dile getiririm. Gerektiği zaman bu topraklara canımı, kanımı veririm. Seve seve taşın altına elimi de koyar, risklere girerim. Bunda mantıksız, hayali bir risk yok. Kazanır mıyım, kazanmaz mıyım değil, bu ne olursa olsun bu ülkenin hayrınadır. Bu bir adanmışlık aslında. Ben 4 yıl devletin okuttuğu bir çocuktum. Bu ülkeye karşı borcumu hiçbir şekilde

ödeyemedim, ödeyemeyeceğim de. Bu duygularla hep yaşadım. Ülkemin insanlarının daha mutlu, daha huzurlu olmaları için elimden ne gelirse diye birçok sosyal sorumluluk projesinde seve seve görev aldım ve hala da alıyorum. Ne kadar çok insana dokunabilir, ne kadar çok insanın yüzünü güldürebilirsem, hiçbir şey yapamazsam bile hatırını sorsam yine mutlu olurum.” DÜNYAYA ESER BIRAKAN ERDOĞAN’IN YANINDAYIM Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı çok saygı duyduğunu ve onu takdir ettiğini de ifade eden Ünlü Sanatçı, sözlerini şöyl etamamladı: “Yaptığı doğruların yanında duruyorum. Çünkü ülkemi düşünüyorum. Ülkemle ilgili sorumluluk hissediyorum. Bu ülkeye katılan her bir damla benim için saygı değer. Dolayısıyla ülkesine böylesine bir sevda ile hizmet eden Cumhurbaşkanımızın olmasından çok büyük gurur duyuyorum. Bir insan eserleriyle anılır. O da bu ülkenin her bir köşesine, geleceğe eserler bırakıyor. Aynı zamanda bütün dünyadaki mağdur insanlara da kucak açıyor ve hepimiz onlara yardım ediyoruz. Ben Türkiye’yi dünyanın vicdanı olarak görüyorum.” dedi. 1 saat süren canlı yayını, yaklaşık 5 bin kişi büyük bir ilgiyle izledi.


16

T

27 Ekim 2020

R LEZZETLI TARIFLE

ENÇTÜRK FATMA Gew spress.com.au info@turkishn

D

rkısh NEWS PRESS

.

YEMEK&HOBI

GASTRONOMI ŞEHRININ LEZZETI SOFRADA YERINI ALMAYA BAŞLADI

MICIRIK AŞI Antep’in kurutmalıkları taa buralara kadar geliyor, marketlerde görmüşsünüzdür. Biz de lezzetin merkezine giderek kurutmalık patlıcanların “börk” denilen tepe kısımları, domates ve biberle yapılan Mıcırık Aşı’nı bu hafta sizlerle paylaşıyoruz...

ünyaca ünlü mutfağıyla UNESCO tarafından gastronomi dalında “Yaratıcı Şehirler Ağı”nda bulunan Gaziantep’in, kış aylarının damak lezzetlerinden olan “mıcırık aşı” sofralarda yerini almaya başladı. Gazianteplilerin yazın hazırladıkları kurutmalık patlıcanların “börk” denilen tepe kısımlarıyla özellikle sonbahar ve kış aylarında yapılan “mıcırık aşı” damaklarda eşsiz bir lezzet bırakıyor. “BÖRK”LERİNİ ATMAYIN! Gaziantep mutfağının vazgeçilmezlerinden kuru dolma yapımında kullanılan patlıcanlar,

büyük bir özenle oyulup ipte kurutulurken “börk” olarak adlandırılan tepe kısımları da küçük parçalara ayrılıp güneşte kurutuluyor. BAHARAT VE TERAYAĞIYLA DAMAKLAR ŞENLENİYOR İçinde kurutulmuş patlıcan, kuru biber, kuru domates, pirinç,

tereyağı, sarımsak, soğan, salça, limon tuzu ve baharatlar bulunan bu yemek, lezzetiyle damakları şenlendiriyor. PATLICAN MÜBAREK NİMET Mutfak Sanatları Merkezi şeflerinden Cuma Kaplan, patlıcanların tepe kısımlarının çöpe atılmayarak “mıcırık aşı” olarak

değerlendirildiğini belirtti. “Gaziantepliler meyve sebzeleri israf etmemeye çalışır. Patlıcanın içini, dışını, sapını kullanarak yemek yaparlar. Bunlardan biri de mıcırık aşı” diyen Kaplan, yemeğin yapımını şöyle anlattı: BİR BAKIMA SEBZELİ KEBAB “Patlıcanın kurutması yapılırken üst kısmında kalan yerler doğranır, gün kurusunda kurutulur. Mıcırık aşı unutulmaya yüz tutmuş yemeklerden biridir ve çok emek ister. Bu yemeğin en önemli kısmı, patlıcanın gün kokusunu almak lazım. Bunun için de patlıcanları tuzlu suda bekletip, soğuk suyla yıkamak lazım. Kıymamızı kavuruyoruz. Daha sonra soğan ve sarımsak ekliyoruz. İyice piştikten sonra domates, biber salçası atıyoruz. Kuru patlıcanın yanı sıra kuru biber, domates koyuyoruz. En son aşamada pirinç ekliyoruz. Üzerine de haşve dediğimiz tereyağı ve nane sosunu döküyoruz.”

46 yıllık Erskineville Camisi’ni sizin desteklerinizle yeniliyoruz! ERSKİNEVİLLE CAMISI

ERSKINEVILLE CAMII

1974 senesinde Avustralya’ya gelen ilk göçmen Türkler tarafından kurulmuştur. Camimiz büyük eski salon / yemekhanesini yıkıp 2 katlı yeni bir bina inşa ediyoruz. - Üst katta; Çocuklar ve yetişkinlerin dini eğitimi için sınıflarımız olacak - Bayanlar için tuvaletler ve abdest yeri olacak. Camide bayanlar bölümüne direk geçiş sağlanacak. - Yaşlılar ve sakatlar için asansör olacak. - Alt katta; İftarlar ve diğer etkinlikler için salon, commercial mutfak, erkekler için tuvaletler ve abdest alma bölümleri olacak. SYDNEY TURKISH ISLAMIC CULTURE AND MOSQUE ASSOCIATION ANZ BANK BSB 012301 ACC 225037007 Güzel bir Sadaka-i Cariye olacak bu projemiz için yardımlarınızı esirgemeyin. Kampanyamız: 400 metrekare olan binamıza, metrekaresini 500 dolarlık yardımlarınızla destekleyebilirsiniz.

Established in 1974 Sydney’s first Turkish Mosque Going through a major upgrade The 2 level hall project The building will include: - classrooms for Islamic education for children and adults - Hall for Iftars and other functions - A commercial kitchen - A lift for disabled and elderly - Extra toilets and wudhu areas both for male and female Its our first cami Please donate generously Its a great sadaqa jariyah

You can call Turgay on 0478 187 398 or Davud on 0411 782 090

SYDNEY TURKISH ISLAMIC CULTURE AND MOSQUE ASSOCIATION ANZ BANK BSB 012301 ACC 225037007 We have a campaign at the moment, its a 400 square meter Building Please donate $500 per square meter You can call Turgay on 0478 187 398 or Davud on 0411 782 090


WORLD

HOCALI KATLİAMI

A

zerbaycan Dağlık Karabağ’da Hocalı kasabasına girerek masum sivilleri katledilişinin üzerinden tam 28 yıl geçti. İnsanlık tarihi boyunca unutulmayan Hocalı Katliamı, Azeri sivillerin Ermenistan’a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi olayına denir. Hocalı kasabasında yaşanan ve hafızalardan silinmeyen katliamda binlerce kadın, yaşlı ve çocuk hayatını kaybetmiştir. Özellikle Ermeni güçlerinin Hocalı’da binlerce sivili öldürdüğü katliamdan kurtulanlar, o günlerde yaşadıkları işkenceleri hafızalarından silemiyor. Azerbaycanlı vatandaşlar yaşanan olaylara ilişkin duygulu anları paylaşırken, bu durum tarih bilincinin artırılması için genç kuşaklara tarihin iyi anlatılması gerektiği gerçeğini bir kez daha ortaya koyuyor. Peki Hocalı Katliamı nedir, ne zaman oldu? Hocalı Katliamı’nda neler oldu? İşte merak edilenler… Hocalı Katliamı (Azerice: Xocalı soyqırımı), Karabağ Savaşı sırasında 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve Azeri sivillerin Ermenistan’a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi olayıdır. Azerbaycan’ın resmî açıklamasına göre saldırıda 106’sı kadın, 83’ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycanlı hayatını kaybetmiştir. Karabağ’ın başkenti olarak kabul edilen Hankendi şehrini Aralık 1991’de işgal eden Ermenilerin bir sonraki hedefi, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı’yı ele geçirmekti. Ermeni güçlerinin ablukaya aldığı Hocalı, 936 kilometrekarelik alana sahip, 2 bin 605 ailenin, toplam 7 bin kişinin yaşadığı bir kasabaydı. Hocalı’nın etrafındaki bütün köy ve yolları tek tek ele geçiren Ermeni güçleri, kasabanın diğer illerle kara yolu bağlantısını kesti. Hocalı’nın diğer bölgelerle tek bağlantısı olan helikopter ulaşımı, 28 Ocak 1992’de Şuşa Ağdam seferini yapan helikopterin Ermeniler

S

T

rkısh NEWS PRESS

27 October 2020

17

TARIH & EDEBIYAT

SINEM TASLAK sinem.taslak@gmail.com

tarafından vurulmasıyla ortadan kalktı. Olayda, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 44 sivil hayatını kaybetti. Ocak ayının başlarından itibaren elektrik verilmeyen Hocalı’nın savunması sadece hafif silahlara sahip yerel savunma güçleri ve az sayıdaki milli ordu askerinden ibaretti. 25 Şubat 1992’den itibaren Hocalı’ya saldırıya başlayan Ermeniler, bölgedeki Sovyet ordusuna bağlı 366. Zırhlı Alayı’nın bütün araçlarını kullanarak, şehri iki saat boyunca top ve tank

ateşine tuttu. Saldırıdan bir gün sonra ise hafızalardan yıllarca silinmeyecek “Hocalı Katliamı” yapıldı. Resmi verilere göre, Hocalı Katliamı’nda savunmasız durumdaki 106’sı kadın ve 63’ü çocuk, 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı kurtulurken, Ermeni güçleri bin 275 kişiyi rehin aldı. Bunlardan 150’sinden haber alınamadı. Katliamda 8 aile tamamen yok edildi, 25 çocuk her iki ebeveynini, 130 çocuk ise ebeveynlerinden birini kaybetti. Hocalı’nın işgali yüzünden Azerbaycan devletinin maddi zararı ise 170 milyon dolar oldu. Katliamda eşini kaybeden ve esaret hayatı yaşayan Valeh Hüseynov, yaşadığı işkenceyi anlattı. Hüseynov, katliamdan aylar önce Hocalı’nın tam anlamıyla abluka altına alındığını, doğal gaz ve elektriğin

kesildiğini dile getirerek helikopterlerle sağlanan ulaşımın ise birkaç helikopterin vurulmasının ardından durduğunu söyledi. Ermenilerin 25 Şubat 1992’de akşam saatlerinden itibaren 10 koldan tanklarla saldırıya geçtiğini belirten Hüseynov, artık dayanamayacaklarını anladıklarını ve kasabayı terk etmeye karar verdiklerini ifade etti. Hüseynov, soğuk ve karlı hava şartlarında bir grup Hocalılı ile Ağdam bölgesine doğru ilerlediklerini vurgulayarak nasıl esir düştüğünü şu sözlerle aktardı: “Yaşlı, kadın ve çocukları Gargar Nehri’nden geçirdik, ormanlık alanda karanlıkta yola koyulduk. Bir müddet geçtikten sonra önümüzü kestiler ve ateşe tuttular. Çok sayıda masum insan, Ermeniler tarafından vahşice katledildi. Olaydan 5 ay önce evlendiğim eşim de kurşun yarası alarak şehit oldu. Bazıları kaçmayı başardı fakat ben eşimin cesedini orda bırakmak istemedim. Sonuçta Ermenilere esir düştüm.” “Ben gitar çalıyordum, bunu öğrenince önce parmaklarımı kırdılar sonra tırnaklarımı çektiler. Daha sonra elimi sıcak sobaya basarak yaktılar. 27 gün cehennem hayatı yaşadım fakat ölmedim. Ağdam bölgesinin komutanlarından Allahverdi Bağırov’un yardımı sayesinde esirlikten kurtuldum. Beni 3 Ermeni esirle değiştiler. Benimle değiştirilen Ermeniler, çok iyi durumdaydı. Ben ise yara bere içerisinde, ayakta duramıyordum.” Bu konular hakkında bilgi sahibi olabilmek adına kesinlikle daha çok okunmalı, daha çok araştırılmalı. Çünkü, günümüzün haberlerinde mazlumların suçlu, suçluların mazlum gösterildiği bir medya ortamı var.. Hele gurbette yaşıyorsan. Ve bu yeni bir taktik değil. > Kaynak: https://www.sabah. com.tr/yasam/2020/02/26/hocalikatliami-nedir-ne-zaman-oldu-hocalikatliaminda-neler-oldu?paging=3; https://www.sabah.com.tr/galeri/ dunya/ermeniler-azeri-turklerinihocalida-boyle-katletmisti-elinisobaya-basip-tirnaklarini-soktuler/16

SULTAN MEHMED V

ultan Mehmed V, original name Mehmed Reşad, (born Nov. 2, 1844, Constantinople-died July 3, 1918, Constantinople), Ottoman sultan from 1909 to 1918, whose reign was marked by the absolute rule of the Committee of Union and Progress and by Turkey’s defeat in World War I. Having lived in seclusion most of his life, Mehmed Reşad became sultan after his brother Abdülhamid II was forced to abdicate. A kind and gentle man, educated in traditional Islāmic subjects and Persian literature, he showed a keen interest in Ottoman and Islāmic history; nevertheless, he lacked the ability to govern. Attempting to rule as a constitutional monarch, he surrendered all authority to the Committee of Union and Progress, the liberal-nationalist

organization of the Young Turk movement. On the advice of the committee, the Sultan went on a goodwill tour of Thrace and Albania (1911). In the two Balkan Wars during 1912-13, however, the Ottomans lost almost all their European possessions, and, in the war with Italy (1911-12), Tripoli was lost. Although Mehmed was opposed, the Ottoman Empire entered World War I on the side of Germany and Austria-Hungary, and, as caliph, he declared holy war and invited all Muslims, especially those under the rule of the Allies, to rally to the support of Ottomans. By the time of Mehmed’s death, most of the empire had fallen to the Allies, and six months later Constantinople was under military occupation. > Source: https://www.britannica. com/biography/Mehmed-V

Far-right French Le Pen calls for nationwide headscarf ban France’s far-right National T heFronthead(FN)ofparty called Sunday for a

nationwide ban on the wearing of Muslim headscarves in public spaces. Marine Le Pen made the comments while answering reporters’ questions on the “Grand Jury” TV program. Le Pen underlined that there has been a rapid increase in the number of women wearing headscarves in France since 1989, adding the veil has accompanied the rise of Islam as a religion in the country. She claimed that a “war” is being waged against the country and that they should respond. “We declare this war against not a state” she added, saying the war was against Islam as “an ideology.” Arguing that such ideology should be seen as the enemy of France, Le Pen called for the prohibition of organizations supporting it, the closure of mosques and the deportation of foreigners. On France’s recalling its ambassador in Ankara following remarks by President Recep Tayyip Erdoğan about his French counterpart, she said it was an important but not strong reaction.

Trump, Biden in final full week of campaign as coronavirus looms large Donald Trump and Democratic challenger Joe Biden on Monday P resident are down to the final full week of

campaigning before the Nov. 3 election, as surging coronavirus cases and a COVID-19 outbreak within Vice President Mike Pence’s staff keep the focus of the race on the pandemic. Trump claimed progress in combating the disease even as the United States set records in recent days for daily infections, while Pence forged ahead with campaigning on Sunday despite close aides testing positive. Biden accused the president of surrendering to the pandemic that has killed about 225,000 people in the United States. With seven days to go before Election Day, more than 60 million Americans have already voted in person or by mail, a pace of early voting that could lead to the highest turnout rate in more than a century, according to data from the U.S. Elections Project at the University of Florida.


PAZARTESI

Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Bilge Başafacan ÇAY MOLASI

. . T rkıye’nın

SESİ RADYOSU info@turkishmedia.com.au 1300 917 566

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I CUMARTES

SALI Ergül Uybadın Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu Ortak Yayını Saat: 17-18

ÖZEL PROGRAMLAR

Yakamoz ve Gece Bekçisi ile

AKŞAM VARDIYASI Saat: 22-23

PERŞEMBE

TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu Ortak Yayını ÖZEL PROGRAMLAR

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası Perşembe ve Cuma geceleri saat 22-24 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

T

rkısh

Sülhan Yılmaz Gülten Akbar HAYATA DAIR

PAZAR

Zafer Uyanık Cem Birben MUHABBET ZAMANI

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

MURAT ŞIRIN

ELIF AYDIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ


.

NOSTALJI

T

rkısh NEWS PRESS

27 Ekim 2020

19

İçinde zamanın durduğu mekan:

U L Ğ O . F E . R EŞ I S I M CA Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Konya’da yapılan, ahşap direkleri ve tavanı ile dikkati çeken UNESCO Listesindeki 700 yıllık Eşrefoğlu Camisi, adeta tarihte yolculuğa çıkarıyor... Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, “Çivi kullanmadan ahşap işlemesiyle yapılan cami, çini süslemeciliği açısından da döneminin doruk noktası niteliğini taşıyor. Turkuazın en güzel renklerini cami çinilerinde görmek mümkün” diyor.

K

onya’nın Beyşehir ilçesinde, 1299’da Anadolu Selçuklu Devleti döneminde yapılan, ahşap direkleri, tavanı ve kapılarındaki süslemeleriyle dikkati çeken tarihi Eşrefoğlu Camisi, içinde zamanın durduğu hissini vererek, ziyaretçilerini adeta tarihte yolculuğa çıkarıyor. UÇ BEY’İN ESERİ Anadolu Selçuklu uç beyliği Eşrefoğulları Beyliği’nin kurucusu Seyfeddin Süleyman Bey tarafından yaptırılan cami, Selçuklu geleneklerine bağlı “ulu cami” tarzında tasarlanan, ahşap direkli ve düz toprak damlı camilerin en gelişmiş ve büyük örnekleri arasında yer alıyor. Ön cephe duvarı kesme taş, geri kalan kısımları moloz taşlarla örülerek yapılan caminin, girişindeki taç kapının süslemeleri de Sivas’taki Gökmedrese ve Çifte Minareli Medrese’nin kapılarındaki süslemelerle benzerlikler taşıyor. 48 AHŞAP DİREK Öte yandan yapının 48 ahşap direğin üzerine oturtulmuş ahşap tavanı, kündekari sanatıyla yapılmış

pencere, minber ve bey mahfili, ziyaretçilerini 700 yıllık yolculuğa çıkarıyor. Cami, tarihsel ve mimari özellikleri nedeniyle 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne de alındı. ÇİVİ ÇAKILMAMIŞ! Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, çivi kullanmadan ahşap işlemesiyle yapılan caminin, çini süslemeciliği açısından da döneminin doruk noktası niteliği

taşıdığına işaret etti. TURKUAZIN EN GÜZEL TONU Turkuazın en güzel renklerini cami çinilerinde görmenin mümkün olduğunu dile getiren Bayındır, sözlerini şöyle sürdürdü: “İçinde kullanılan ağaçlar ‘Toros Sediri’ dediğimiz ağaçlar, katran havuzlarına yatırılıp özel mukavemet elde edildikten sonra içerde sütun olarak kullanılmış. Taşları travertendir, yakınlardaki Bayat köyünden getirilerek

yapılmış. Caminin ortasında yer alan karlık, yapının yaz ve kış aylarında iç nemini korumak için yapılmıştır. Ancak 1940’lı yıllarda yapılan restorasyonda, tavan ve çatı karakteri bozularak kapatılmış ve cami bu fonksiyonunu kaybetmiş.” PRENS CHARLES DA CAMIYE HAYRAN KALMIŞ İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in oğlu, Galler Prensi Charles’ın da 1992 yılında camiyi ziyaret ettiğini ve hayran kaldığını aktaran Bayındır, “Prens Charles, bize, Selçukluların doruk noktasına getirdiği bu şaheseri korumamızı ve torunlarının da bir gün gelerek burayı ziyaret etmelerini umduğunu söyledi” ifadesini kullandı.

ADIL BAYINDIR Bayındır, Antalya’yı Konya’ya bağlayacak ve halen yapımı süren yeni kara yolunun tamamlanmasıyla ilçede turizmin daha da gelişmesini umduklarını anlattı. TURİST ÇEKECEK İlçe sakinlerinden İskender Altay ise camiye gelen yabancı turist sayısının eskiye göre azaldığını, bölgeye yapılacak yeni butik otel yatırımlarıyla tarih ve doğa turizminin tekrar ayağa kalkmasını beklediklerini kaydetti. Caminin yakınında dükkanı bulunan esnaf Hayri Ceylan ise “Camimiz çok güzel, özellikle yaz aylarında yerli turistler çevre illerden çok geliyor ancak yabancı turist sayısı azaldı. Umarız gelecek yıllarda artar” diye konuştu.


20

27 Ekim 2020

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

T

rkısh NEWS PRESS

..

SERI ILAN

9748 1131

HİZMET İSA TOPLUMUMUZAMIŞTIR VERMEYE BAŞLA

(kahve, çay, kola hariç)

2x3 m Orta Halı $ 50 (Başlayan Fiyatlarla) Ustasından ses, saz ve müzik dersleri verilir, ayrıca enstrüman satılır. Zafer Uyanık 0457 133 254


Ç YASAM

T

rkısh NEWS PRESS

27 Ekim 2020

21

Bir azim ve fedakârlık öyküsü

Anne sırtından

üniversiteye... A

Annesinin sırtında taşıyarak okuttuğu Abdullah Akyıldız üniversiteli oldu... Fedakâr anne Birdane Akyıldız, “Çocuğumla hep gurur duydum. Okumasa bile gurur duyardım ama okuduğu için daha çok gurur duyuyorum çünkü çok emek verdim, sırtımda taşıdım ama karşılığına da verdi” derken; bilgisayar bölümünü kazanan azimli Abdullah ise, “Yüksek lisans yapmayı hedefliyorum. Annemin desteğiyle bu yerlere geldim” şeklinde konuştu. fyonkarahisar’da, fedakâr annesinin yıllarca sırtında okula taşıdığı doğuştan bedensel engelli Abdullah Akyıldız’ın üniversite hayali gerçek oldu. Sandıklı ilçesinde yaşayan Akyıldız ailesinin iki çocuğundan biri olan 20 yaşındaki Abdullah, doğuştan kas hastalığı nedeniyle bedensel engelli kaldı. Babasının yoğun işleri nedeniyle daha çok annesinin ilgilendiği Abdullah, annesi Birdane Akyıldız’ın sırtında okula taşıması sayesinde ilkokulu başarıyla bitirdi. ANA SIRTI CENNET SIRTI Devletin verdiği akülü araç sayesinde ortaokul ve liseye giderken az da olsa rahatlayan genç, hem okuldaki hem de apartmanlarındaki katları annesinin sırtında inip çıktı. Hayali olan üniversiteye, Akdeniz Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Programcılığı Bölümünü kazanarak ulaşan Abdullah Akyıldız, yeni tip koronavirüs tedbirleri nedeniyle henüz okuluna kavuşamadı. Anne Birdane Akyıldız, doğuştan engelli olan oğlunun okuma isteğini kırmamak

için fedakarlık yaptığını, çok emek verdiğini söyledi. Maddi imkansızlıklar nedeniyle tekerlekli sandalye alamadıkları için oğlunu sırtında okula getirip götürmeye başladığını ifade eden Akyıldız, “Çok zorluk yaşadık. Devletimizden Allah razı olsun bir akülü aracımız oldu. Ancak evim üçüncü katta olduğu için okuldan geldikten sonra oğlumu yine sırtımda taşıyorum” diye konuştu. IMAM HATIP BİRİNCİSİ Engelli olduğundan “okumaz” denilen oğlu için tüm engelleri aşan anne Akyıldız, çocuğunun

da bu emeklerinin karşılığını fazlasıyla verdiğini söyledi. Oğlunun Anadolu imam hatip lisesini okul birincisi olarak bitirdiğini, onun okuma azmiyle gurur duyduğunu aktaran Akyıldız, şöyle konuştu: BANA DA ÖDÜL KAZANDIRDI “Oğlumu, zorluklarla okuttum. Okulda bile sınıfları iki ya da üçüncü katta olduğu için yine hep sırtımda çıkardım. Azmi nedeniyle çok ödül aldı. Bana bile ödül aldırdı. Görmediğim şeyleri evladımdan gördüm. Allah razı olsun. Ben ağlasam bile ‘Anne ben

böyleyim diye üzülme’ diyerek bana çok destek oldu.” Birdane Akyıldız, oğlunun çok çalışkan olduğunu, onun sayesinde bilmediği şeyleri dahi öğrendiğini vurgulayarak şunları kaydetti: “Üniversiteyi kazanmasından da çok mutluyum. Çocuğumla hep gurur duydum. Okumasa bile gurur duyardım ama okuduğu için daha çok gurur duyuyorum çünkü çok emek verdim, sırtımda taşıdım ama karşılığına da verdi.” ANNEMİN SAYESİNDE BU YERLERE GELDİM Abdullah Akyıldız da üniversiteyi kazanma hayaliyle büyüdüğünü belirtti. Çocukluğundan beri bilgisayara karşı hep ilgisi olduğunu ifade eden Akyıldız, şunları anlattı: “Ailem bana çok destek oldu. Onların sayesinde bu yolda yürümeye başladım. Bilgisayar mühendisliği bölümünü istiyordum ama bilgisayar programcılığını kazandım. İki yıl sonra bilgisayar programcılığından dikey geçiş yapıp 4 yıllık bölümü tamamlayacağım inşallah. Daha sonra da yüksek lisans yapmayı hedefliyorum. Böyle hayallerim var. İlkokulda başarılıydım ama lisede daha çok başarılı oldum. Okula hep annem getirip götürüyordu. Annemin desteğiyle bu yerlere geldim.” Ne diyelim; bu güzel insanlar sayesinde dünya ayakta duruyor...


22

27 Ekim 2020

T ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

Düşünce cehaleti ve getirdiği bunalımlar

İ

nsanımız rehavet ve konfor içinde huzursuz ve kast sistemi oluşturup orada huzur arayarak yaşıyor. Bilgisayar teknolojisinin oyuncakları, internetin, sosyal medyanın esareti de huzur yerine daha çok huzursuzluk veriyor. Sabır, şükür, kanaat, rahmet, bereket gibi imanlı insanların huzur saçan özellikleri kaybolunca; sadeliği, tabiiliği de unutunca/yaşamayınca huzur arar hale geliyor. Bütün bunlar da İnsansız, münasebetsiz, fikirsiz, düşüncesiz. Fıtrattan uzak bir yapı ve yapılanma. ‘Allah akıbetimizi hayır eylesin’ duasını unutmayalım. Hani insanın huzuru? Hani çağdaşlaşıyorduk? Hani seviye kazanmıştık? Hani yeryüzünde insan kanı dökülmeyecekti? Hani sesten hızlı, ışıktan öte uçaklar yapmıştık? Hani ilkelliklerimizden kurtuluyor, üstün insan, kültür insanı, medeni insan oluyorduk? Hani insan hakları diye bir kuruluş kurulmuştu? Hani milli sınırlar anlamını yitiriyor, dünya tek ulus olmaya doğru yol alıyordu? Hani savaşları, terörü kınıyor, yeryüzü nimetlerinin adil bölüşümünden yana tavır alıyorduk? Hani insan insana zulüm yapmayacaktı artık? Dışımızı süslerken, içimizde oluşan sefaletin farkında olamadık mı yoksa? Kimse inancından ötürü hor ve hakir görülmeyecekti? Bir sürü cevapsız ‘hani..’ Vitrin değiştirip maske üstüne maske taktık. Bu maske başka maske!Nefsani esaret, onda mukavemet gücü bırakmaz. Sonunda şahsiyetini de kaybeder, kimliğini de. Şahsiyetini kaybedenin kimliği kendisini rahatsız etmeye başlar. Son yaşadıklarımız şefkatin, merhametin, vefanın, insanı insan yapan değerlerin, zarafetin, kibarlığın, nezaketin kalmadığı bir toplum. İnsanın ve insanlığın olmadığı toplum. Yüzyılın dinamikleri millî ve mânevi değerlerin yok edilmesi üzerine kurulmuş demektir. Siz, biz, onlar ve ötekiler bu rezil düzeni nasıl hâlâ yeryüzünün geçerli tek düzeni sayıyoruz? Büyüklük bir enlem-boylam ve kilometrekare meselesi değildir. Büyüklük, insana saygıda son sınıra ulaşabilme asaletidir. Örnek istiyorsanız; kendi medeniyetimizi savaşta da, barışta da insanlığa ‘medeniyet dersi’ni devlet olarak gösteren Osmanlı! ‘Değer hükümleri’ ve ‘değer ölçüleri’ olmadan hiçbir şey olmaz. Değer hükümleri ve

ölçüleri, her ilgi alanına yönelik olarak, çeşitli değişim ve yorumlanabilme özellikleriyle vardır. Manevi alanla ilgili bazı değer ölçüleri ve hükümleri değişmez; fakat yorumlanabilir. Elbette ki herkesin her alanda bağlı bulunduğu değer hükümleri ve ölçüleri aynı değildir. Çeşitli dünya görüşlerinin var olması da, bu farklılıklardan doğar. Ayrıca, aynı değer hükümlerine ve ölçülerine bağlı olanlar arasında da, birçok yorum, değerlendirme ve düşünce farklılıklarının görülmesi tabiidir. Tabii olmayan şudur: Hiçbir değer hükmü ve ölçüsü tanımayan yahut tanıyormuş gibi görünen, yani boşluktan yahut tutarsızlıktan doğan, ‘nefsaniyet’ten hız ve haz alan aykırılıklar karşısında ne yapacağız? Cevabı; dürüstlük, samimiyet, asli değer ölçüleriyle ve hükümleriyle ilgilidir. Peki, biz bir yanlışı, bir haksızlığı, bir çirkinliği; bir değer hükmüne ve ölçüsüne nispet etmeden nasıl eleştireceğiz? Bana göre böyle, sana göre öyle, saygılar-selamlar! Böyle bir diyalogdan ne çıkacak? Bazılarının söylediklerinde ölçü bulunamıyor. Doğu’da yok, Batı’da yok; maddide yok, manevide de yok. İlimde yok, fıtratta yok, sanatta yok! ‘Bana göre böyle’ diyor adam. ‘Öyle yorumladım, öyle düşündüm, öyle uygun gördüm’ diyor! Her insanın orijinalliğinden haberi yok. Anlatamıyorsun. Bu durumda olanlar, postmodernizmi pek seviyorlar. Seviyorlar da, başlarına bela olmasın diye postmodernizmin de bir düşünce disiplini içinde tahlil ve teşrih edilmesi davetlerini kabul etmezler! Bunun adı değer ve ölçü buhranıdır. Düşünce cehaleti, bilgi cehaletine rahmet okutur. Ölçü buhranı, bilgi yığınları ortasındaki düşünce cehaletidir. Adam halinden memnun, yardım kabul etmiyor! Hayat tarzını din haline getirmiş. Muhasebe ve otokritik yok! Kendinden/nefsinden başka kimseyi dinlemez, dinlemiyor. Peki, genel ilkemiz nedir? Hayatı, insanı, İslam’ı anlamaktır. Nasıl anlayalım? Hiç olmazsa şu âyetin mealini unutmayarak… “Dengeli bir ümmet kıldık”. Aynı ayetin devamında, Resul’e dikkat çekiliyor: “Siz onu model alasınız, insanlık da sizi model alsın diye.” Dengeli insanı örnek alan bir toplum, elbette dengeli bir toplum olur. Ve insanlık da dengeye kavuşur. İnsanlığın hasreti de bu değil mi? > YAŞAR DEĞİRMENCİ

rkısh NEWS PRESS

.

DIYANET&KÜLTÜR

Vahyin Dilinden

“Siz ilmimizin-hikmetimizin gereği yasaklandığınız büyük günahlardan, bunların savunuculuğundan, sözcülüğünden kaçınırsanız, biz de sizin küçük günahlarınızı örteriz. (Kusurlarınızı sileriz, bağışlarız.) Sizi şerefli (güzel, saygı gösterilen hoş) bir yere koyarız.” . NISÂ SURESİ 31. AYET

Allah Rasulünden

Peygamber Efendimiz buyurdular: “Büyük günahlardan uzak durulursa bir namaz öteki namaza kadar, bir Cuma öteki cumaya kadar bir Ramazan öteki ramazana kadar olan küçük günahlara keffâret olur.” . MÜSLIM, TIRMIZÎ

FİLİSTİNLİ İSLAMI CIHAD HAREKETI’NDEN BÜYÜK ÖVGÜ

Türkiye, Müslümanları

savunan en cesaretli ülke Batı ülkelerinde yükselen İslamofobiye değinen İslami Cihad Hareketi Sözcüsü Davud Şihab, “Macron’un açıklamalarında Müslümanlara karşı açık bir düşmanlık göstermesi ırkçılığından kaynaklanıyor. Türkiye, İslam’ı ve Müslümanları savunan en cesaretli İslam ülkesidir” dedi.

Filistin İslami Cihad Hareketi Sözcüsü Davud Şihab, son yaşa nan İslamofobik ola yları ve Türkiye’nin tavrını değerlendirdi.

F

ilistin İslami Cihad Hareketi, Türkiye’nin İslam’ı ve Müslümanları savunan en cesaretli İslam ülkesi olduğunu belirtti. İslami Cihad Hareketi Sözcüsü Davud Şihab, Fransa’da Müslümanlara yönelik ihlallerle ilgili AA muhabirine açıklamada bulundu. FRANSA ATEŞLE OYNUYOR Şihab, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un açıklamalarında Müslümanlara karşı açıkça düşmanlık gösterdiğini söyleyerek şunları kaydetti: “Macron’un açıklamalarında Müslümanlara karşı açık bir düşmanlık göstermesi ırkçılığından kaynaklanıyor. Türkiye, İslam’ı ve Müslümanları savunan en cesaretli

İslam ülkesidir.” Müslümanlara yönelik ihlallerin Fransa’nın sistematik politikasının bir parçası olduğunu söyleyen Şihab, Müslümanların ülkedeki kurumlara büyük katkıları olmasına rağmen Fransa’nın söz konusu politikasını sürdürdüğünü dile getirdi. Davud Şihab, Fransa’nın ülkedeki Müslümanların başarılarını görmezden geldiğini ve Müslümanlara karşı ırkçılığı koruyup temize çıkardığını ifade etti. BAŞÖRTÜLÜ İKİ KADINA SALDIRI Fransa’da 16 Ekim’de bir öğretmenin öldürülmesi ve başının kesilmesi olayının ardından siyasetçilerin büyük bir kısmının İslam’ı ve Müslümanları hedef alan açıklamaları

üzerine tartışmalar yaşanıyor. Fransa’da, çarşamba günü başörtülü 2 kadın islamafobik saldırıya uğramıştı. Eyfel Kulesi yakınlarında Cezayir asıllı Fransa vatandaşı iki başörtülü kadın, tasmaya bağlı olmayan iki evcil köpek tarafından rahatsız edilmiş, köpeklerin sahipleriyle aile arasında tartışma çıkmıştı. MACRON IRKÇILIĞI KÖRÜKLÜYIOR Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un başını çektiği, İslami kuruluş ve Müslümanlara yönelik baskı sonrası bu tür saldırıların artması dikkati çekiyor. Macron son olarak bir basın açıklamasında, Hazreti Muhammed’e yönelik karikatürleri yayınlamaktan geri durmayacaklarını söylemişti.

Erbaş, Berlin’deki cami baskınını kınadı n Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Almanya’nın başkenti Berlin’deki Mevlana Camisi’ne yapılan polis baskınını şiddetle kınadı. Erbaş, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Almanya’nın başkenti Berlin’de bölgenin merkezi camilerinden biri olan Mevlana Camii’ne sabah namazı vaktinde Alman polisleri tarafından yapılan baskında hassasiyetle-

rin ve kutsalların hiçe sayıldığını belirtti. Bu nefret dolu tutumu şiddetle kınadığını vurgulayan Erbaş, şunları ifade etti: “Özellikle Avrupa’da İslam düşmanlığı üzerinden üretilen nefret dilinin resmi makamlar tarafından da desteklendiğine şahit oluyoruz. Müslümanlara yönelik yapılan bu ayrımcı ve saygısız muamele hiçbir bahane ile kabul edilemez.”


T

AVUSTRALYA

rkısh NEWS PRESS

27 Ekim 2020

23

Tarık Solak 56 yaşında vefat etti

Kick boks efsanesinden acı veda...

T

MELBOURNE

ALİ KURT

ürkiye’de profesyonel kick boksun öncülerinden Tarık Solak 56 yaşında vefat etti. Dünyaca tanınan Türk kick boks organizatörü spor adamının ani vefatı çocukluğundan beri yaşadığı Melbourne’da, Türkiye’de tüm dünyada büyük üzüntüyle karşılandı. TEDAVİ GÖRÜYORDU Uzun süredir yakalandığı amansız hastalıktan dolayı Avustralya ve ardından gittiği Türkiye’de tedavisine devam eden Tarık Solak’ın vefat haberi ailesi tarafından açıklandı.

TÜRK VE MÜSLÜMAN Ailesinden yapılan açıklamada, “Kardeşimiz yiğit insan, büyük kalpli sözü mert, özü mert, insanları seven Müslüman Türk ve diğer İslam toplumları tarafından sevilen Solak ailesinin Babası Tarık Solak, Hakk’a yürümüştür. Rabbim taksiratlarını affetsin makamını Firdevs etsin inşallah.”Kardeşi Tayfun Solak da, “Takdir Allah’ın. O, eminim ki çektiği acılardan dolayı şehit mertebesine ulaştı. Spor dünyası büyük bir efsane

kaybetti. Allah rahmet eylesin” dedi. GARİBAN BABASIYDI Yeğeni Yasin Solak ise, amcasının çok hayırsever biri olduğunu anlatarak, “Özellikle Avustralya’daki Türklere ve Müslümanlara çok yardım ederdi. Tüm dünyada sevilen sayılan biriydi. Çok üzgünüz” dedi. Türkiye Kick Boks Federasyonu Başkanı Salim Kayıcı da, “Profesyonel kick boksun Türkiye’de yayılmasında öncü olan sevdiğimiz bir kardeşimizdi, başımız sağolsun” dedi. Tarık Solak kılınan

cenaze namazından sonra gözyaşı ve dualarla son yolculuğuna uğurlandı. 5 YAŞINDA AVUSTRALYA’YA... 1964 yılında Yozgat’lı ailenin 5 çocuğundan biri olarak Ankara’da dünyaya gelen Tarık Solak, henüz 5 yaşındayken Avusturya’ya ailesiyle birlikte göç etti. 28 yıl sporla uğraşan Solak, kick boksta attığı bel üstü tekmeleri ile ün yaptı. Tarık Solak, önce dövüş sanatı antrenörü, ardından kulüp idarecisi ve son olarak organizatörlük yaptı.

BAŞSAĞLIĞI

TAZIYE

Değerli Ağabeyim ve Dostum Tahir Solak’ın Kıymetli Kardeşi ve Türk Toplumunun Kıymetli Ağabeyi

“İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciûn” Değerli Sporcumuz

TARIK SOLAK’ı

TARIK SOLAK’ın

kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Merhuma Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine sabr-ı cemil dilerim.

vefatını derin bir üzüntüyle öğrendik. Ağabeyimize Cenab-ı Allah’tan rahmet; kederli ailesine, akrabalarına, dostlarına, sevenlerine ve Türk Toplumuna başsağlığı dileriz.

FIRAT OSMANOĞLULLARI

T

rkısh MEDIA GROUP


24 Sözcük

Bir av türü

Çağlayan

İlave, ek

Küçük hamur topu Söyleyen (F)

1

Gemici halatı

San

BULMACA

Rutenyumun remzi

Yüz güzelliği

Cet

Namus Asya'da bir nehir Negatif kutup

8

Bayan omuz atkısı

Kişi

Bir ilim dalı

Bir tür cila

Bakış

Bir deri hastalığı

Bir müzik türü Şikar

Benlik

Otlak Asker eğitimi Açma, ayırma (A)

3

Büyüklük

Ritüel

İsyan eden Bir tür cetvel İstem dışı kas hareketi

Ayıplama sözü

Takıntı

Para birimimiz Fizik ötesi alem

Dinsiz

Hitit

Hayal ülkemiz

Duadan sonra denir

Utanma

Yol

Düşmanlık

Boru sesi

Bir

Yağışsız iklim

Bir tarikat mensûbu

Bir binek hayvanı

Bir nota Peşin olmayan

Denizdeki girdap Kıymetli bir taş

Hz. İbrahim (A.S). eşi

Özet olarak

Kazak Beyi

Kör

Kış (F)

Tantalın remzi Kardeş

Bir kadın adı

2

Tayin

Yasal

Bilmişlik taslayan

Son

Rus uzay aracı Bir kadın adı

rkısh NEWS PRESS

Karışık renkli

Çok konuşan

Su

T

27 Ekim 2020

Gerçek Derviş selamı Bir din devleti

Kabul etmeme

Bölüm

Başı boş

Bir mastar eki

Hastalıktan kurtulma

9

Kıvam

Müzik yazısı

4

Fluorun remzi Demirin remzi

Özen

Ağır başılık

Pasif

Hane

5

Zabitler, subaylar (A)

Tritiumun remzi

Üzüm kütüğü

Benzer, eş

Boğa güre- Bir tür parşi alanı lak kumaş

Ayrılık

Yapma

Adale

Askerin su kabı

Bağışlama

Soysuz

Ten Kitap gelmeyen peygamber

Rey

Matem 6

Ok

Pervasızlık Uçurum

Katışıksız

7

İftira Neden, niçin İslamın şartlarından

Namaza çağrı

Uzaklık işareti Latif olma hali

Beyaz Tufeyli 12

Kademe Bir geyik

Bir erkek adı

Yapmacık hareketler

Yüce

Hesap ilmi

Epilepsi

Av

Bir tür enerji birimi

Kalsiyumun remzi

Telefonda ilk söz

İlgi Hacıların vakfe dağı

İsimler (A)

13

Maden Özel Arının yaptığı Çokça ibaKahraman- det eden lıkla ilgili Bir barajımız

Bir peygamber

Yatık olmayan

10

İşçi

11

Berilyumun remzi

Kır köşkü

Ritüel

O yer

Bir kıta

Bir bağlaç

Bağışlama

Zeytinyağlı bir yemek

Kan yolu

Kusur, eksiklik

15

Şaka

Hakka niyet Herkes Selenyumun remzi

Ateş

Kıbrıs'ta bir şehir Kazaya uğramış olan

Eski bir çalgı Üflemeli bir çaglı

Tellürün remzi

İz, işaret

Arapça çokluk edatı

ŞİFRE SÖZCÜK

Bir nehrimiz

Spor ayakkabı alt çivisi

Bir süsleme sanatı Heveskâr, meraklı

Su dağıtan Bir harfin okunuşu

Köpek

Bir ünlem

Hasta Rusça evet

Çevik

Lahana

Boşama

Beyaz Makaleler

Uzun bol dış giysisi Bir bilgisayar prog.

Bir kadın adı

Dingil

İyotun remzi Sodyumun remzi

Dilsiz

Ma

Veri, done

3

4

5

6

7

Üye

Cefa

17

2

Rutubet

Şanı yüce

Avrupa'da yenilenme çağı

1

Yapma

Bir iletişim aracı

Kabadayılık Mamul hale getirme

Kıl payı

Arslan (A)

Radyumun remzi

Kan pıhtısı

Nikelin remzi

Kamer

Allah'a kulluk Başörtüsü mücadelesinin öncü isimlerinden

Namus

Manyetik rezonans

Kükürtün remzi

14

Bir bomba

Defa

Sanki

Bir binek hayvanı Bir ilçemiz

Bilardo topu Bir petrol bölgemiz

Kuzu sesi

16

Akıtma

Ayak (F)

Kabir

Vesayet eden

Hayır (İng.)

8

9

10

11

18

Derinlikler

12

13

14

15

16

17

18


SPOR

T

rkısh NEWS PRESS

25

27 Ekim 2020

BEŞIKTAŞ DA KÖTÜ GIDIŞATA ‘DUR’ DEDI!

KARTAL’IN DÖNÜŞÜ

ANADOLU TAKIMLARI YÜKSELİŞTE

Beşiktaş, lige Denizlispor galibiyetiyle döndü... Süper Lig’de 22 gün aradan sonra maça çıkan Kartal, Yukatel Denizlispor’u yenerek ligde ikinci galibiyetini aldı. Ligde 2 galibiyetini de deplasmanda alan siyah-beyazlı ekip, müsabakayı 10 kişi tamamladı.

2 0

3-2

Alanyaspor zirveyi sevdi Lig’in 6. haftasında Aytemiz Alanyaspor, konuk ettiği Fatih S üper Karagümrük’ü 2-0 yenerek lideliğini

S

üper Lig’in 6. haftasında deplasmanda Yukatel Denizlispor’u 3-2 mağlup eden Beşiktaş, ligde 3 maç aradan sonra sahadan galibiyetle ayrıldı. Denizli Atatürk Stadı’ndaki karşılaşmada 13. dakikada Atiba’nın golüyle 1-0 üstünlük kuran Beşiktaş, 39. dakikada penaltıdan Vincent Aboubakar’la farkı 2’ye çıkardı. İlk yarıyı 2-0 üstün tamamlayan Beşiktaş, 48. dakikada Cyle Larin’in golüyle 30 üstünlük kurdu. İKİNCİ YARI KÂBUS GİBİ İkinci yarıda Josef de Souza’nın kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kalan rakibi karşısında Denizlispor, Muris Mesanovic ve Hadi Sacko ile 2 gol bulmasına rağmen Beşiktaş, müsabakadan 3-2 galip ayrıldı. Müsabakadan 3-2 galip ayrılan ve puanını

7’ye çıkaran Beşiktaş, haftayı averajla 12. sırada tamamladı. Bu sezon 3. yenilgisini alan Yukatel Denizlispor, haftayı 5 puanla 19. durumda bitirdi. 3 MAÇ SONRA GALİBİYET Ligin ilk haftasında deplasmanda Trabzonspor’u 3-1 mağlup eden Beşiktaş, daha sonra çıktığı 3 maçta galibiyet alamadı. Fraport TAV Antalyaspor’la 1-1 berabere kalan, İttifak Holding Konyaspor’a 4-1 ve Gençlerbirliği’ne 10 yenilen siyah-beyazlı ekip ligde ikinci galibiyetini yine deplasmanda aldı. Beşiktaş, ligde tüm müsabakalarda kalesinde gol gören tek takım oldu. ATIBA VE ABOUBAKAR ATTI Takımlarının ilk 2 golünü kaydeden Atiba ile Aboubakar bu sezon ilk gollerine ulaştı.

Süper Lig’de siyah-beyazlı formayla 2016-2017’de 12 gol kaydeden Aboubakar, ligdeki ilk penaltı golüne imza attı. Beşiktaş, ikinci penaltı golünü kaydetti. Siyah-beyazlı ekibin bu sezon attığı 8 gol, 7 farklı isimden geldi. Bernard Mensah, Tyler Boyd, Jeremain Lens ve Gökhan Töre’den sonra Atiba ve Aboubakar’ın da bu sezon gol sevinci yaşadığı Beşiktaş’ta Larin de ikinci golüne imza attı. İLK KIRMIZI KART Beşiktaş’ta VAR incelemesinin ardından kırmızı kartla cezalandırılan Josef de Souza bu sezon siyah-beyazlı ekipte kırmızı kart gören ilk isim oldu. Brezilyalı futbolcu, Fenerbahçe formasıyla 7 Mayıs 2017’de Beşiktaş’la oynanan derbi maçta kırmızı kartla cezalandırılmıştı.

sürdürdü. Goller: Dk. 8 Davidson, Dk. 81 Babacar (Aytemiz Alanyaspor) Sarı kartlar: Dk. 23 Balkovec (Fatih Karagümrük), Dk. 56 Salih Uçan (Aytemiz Alanyaspor). Maçın ardından konuşan Aytemiz Alanyaspor Teknik Sorumlusu Semih Tokatlı, “Geçen haftaki Galatasaray galibiyetini pekiştirmek ve bu haftayı da lider bitirmek istiyorduk. Amacımıza ulaştığımız için mutluyuz” dedi. Fatih Karagümrük Teknik Sorumlusu Atılay Canel de, “Geçen haftaya devreye girmeyen VAR bu haftaya devreye girdi. Gol sayılmadı”şeklinde dert yandı. 5’LEYEN BAŞAKŞEHIR’DEN 2. GALİBİYET Öte yandan, geçen sezonun Şampiyonu Başakşehir, Süper Lig’in 6. haftasında sahasında konuk ettiği Antalyaspor’u 5-1 yenerek bu sezon ilk kez üst üste ikinci galibiyetini elde etti. Geçen hafta Trabzonspor’u deplasmanda yenerek bu sezon ilk galibiyetini elde eden turunculacivertli ekip, Antalyaspor’u da mağlup ederek bu haftayı da 3 puanla kapatmayı bildi. İstanbul ekibi bu galibiyetle puanını 7’ye yükseltirken, bu sezon ikinci yenilgisini alan Antalyaspor ise 8 puanda kaldı.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Türemiş olan Onikilik paket

T D Ü R B E D N İ

Tutsak, esir

Bâkî olma

Dayanılan şey Vasıf

H

A

S

Kesmek fiili

K A B E

E N E

S

aşağı yukarı sahada bunlar görüldü. Oyuna hakim de olduk, kontrol altına da aldık ve topun daha fazla sahibi olduk. 3 puan bize iyi geldi. Şu anda küçük bir moral oldu ama Falcao’yu da kaybettiğimiz için üzgünüz... TERİM: KİMSE KOPARAMAZ Ben iki, üç senedir burada olan biri değilim 50 senedir bu camianın içindeyim ve her geldiğimde bir şekilde Galatasaray taraftarından kopartıldım. Her şeyin farkındayım, yine söylüyorum benim sadece Galatasaray taraftarına bir sözüm var ama bilinsin ki başka kimsenin ne arkasında ne de yanındayım.”

Bir bağlaç

V Varisler

V Bizmutun remzi Bir ilçemiz

D

4

Zamanında hareket eden Kanamak fiili

K Devletin kasası

H Bir renk Ok

T Rekabet edilen Doktor

H Şan, şöhret

Ü Üye

2 1

Paylama

A Cılız bitki

O Hane İlim sahibi

A Hoş koku Eski bir vergi

A Teröriste toleranslı A. Mahkemesi üyesi

Baba Asla

E B E D A Devlete ait

1

Çelişki

Ünlü biatımız

Endüstri

n Süper Lig’de Galatasaray, Büyükşehir Belediye Erzurumspor’u deplasmanda 2-1 yenerk kötü gidişine ‘dur’ dedi... Goller: Dk. 21 Emre Kılınç, Dk. 64 Falcao (Galatasaray), Dk. 45 Novikovas (penaltıdan) (Büyükşehir Belediye Erzurumspor) Kırmızı kart: Dk. 73 Falcao (Galatasaray) Sarı kartlar: Dk. 70 Ömer Bayram, Dk. 77 Arda Turan (Galatasaray), Rashad Muhammed (Maç bitiminde) (Büyükşehir Belediye Erzurumspor). Maçın ardından konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, şunları dile getirdi: “Hafta içinde neler çalıştıysak

Z E K A T

Özel, katışıksız

Hey, ey anl. bir ünlem

Galatasaray nefes aldı

Son İslam'ın şartlarından

Yıl

Dinsiz Ermenistan'ın başkenti

E R İ V A N Berilyumun remzi Zorla

A Z M O İ R R A E Bir ülke Cilve

N A Z Evet (A) Panik, heyecan

K İ San

Z A N Kuruş

T E V L İ A R Ş A E N

ŞİFRE SÖZCÜK

Yıkık

Japon parası

N İ H A Y E T

Nikelin remzi

N İ Aşîkârelik

Öğüt Hz. Peyg. görüp iman edenler

S A H A B E

2

Sağlıklı, sıhhatli

P M E Z İ T A S E M İ K N H A T İ H A Fiyat artışı

Bir ilçemiz Gam, keder Trampa

Tedarik etme Kışla kapısı

T A K A S

N İ Z A

Bir soru şekli Alay işareti (Argo)

Olta ipi

Bal kabı

İ M Y İ E Y T E

Bir binek hayvanı Toplumun önde gelenleri

E K A B İ R

A L E N

Y E N

N A N İ K

3

Düzenli

Aşağılama En ince erkek sesi

Teşvik sözü

Z

Muzafferiyet

A

Halen Bilgisayar ağlarına ait olan İnce tabaka

Bir nota

Bağışlama

Tellürün remzi

F

N E

Z A R

T

K.Kerim okuma

E

R

K E S E L A S İ B A M İ R E T E T İ L

T N A M İ N İ E R T A M İ A K D O A A V E T

Adet

Sözcük

Nikelin remzi

Devinimsiz

İsimler (A)

Parola

Vakit

İnanış

Eski Mısır'da bir put

Su

Deniz paşası Çatı

Bir nota

Selenyumun remzi Leke, pislik

K

Özür dileme

L Bir kadın adı

6

İnce tabaka

Eda

N

Çoğalma, faiz Sahte özür (A)

Bir kadın adı

Hattat kağıdı

Bir çeşit müzik

Alış veriş

7

Nağme

Hasta

5

Fail, yapan

Aktinyumun remzi Hadise

Bir tabiat olayı Ünlü Kırgız destanı

Bir yazı türü

8

Emre hazır İhsan, lütûf

Namus

Kusur

Temel, esas

Usûl (Fr.)

Kötü

İnleyen

Nazar

Bir ilçemiz Otlak

15

Askeri bir işaret amblemi

14

Büyük gürültü

Ağrı dağı (Ermenice) Su yolu

Allah (cc)

L S M A C A A E L T M A L İ M S A L E K K O İ A A N A N İ I R I M

Donuk renkli

Üzüm kütüğü Artan, geriye kalan

Bal böceği

4

Üçüncü tekil şahıs

Devam ettirme Hatıra

Kuru soğuk

Namus

(Argo) yok

3

İktisat

Görüş, inanış

Yankı

Coşkun su

Kamer

K A N D

Yüce

İz, işaret

Yahut (İng.)

A L A

Gemi barınağı

Kesinilkle

Ödünç verme

Ağaç püsü

Bir ülke

Bir bağlaç

D A

Rusça evet

Hayır (A)

Yabancı

Yağmur (İng.)

Rutenyumun remzi

Bir erkek adı

Bir göz rengi

Türkiye'nin plakası Sodyumun remzi

Ceylan

Abidevi

Macar sucuğu

Bir nota

M K L E O A R A K R A R A T R A N I T H A K U E A S L A R E Y I L D

Bir çoğul eki

Ter, buhar

2

İftira

Kardeş

Bir tenis vuruşu

1

K

Açıklama

Pilotlara yayınlanan bülten

Ölü konulan soğuk yer

H E Y K E A L R A A N L

Çöküntü

N A Z N E M A İ T İ Z A R A H İ İ Z A H A T İ L A H İ I R A C B O R A A M İ L R A M A D E İ N A Y E T A R N Ü S K E M N A M E İ S A B E T

Bir ilçemiz

İ M R A N V O A T R A A A M K R K M R O M A R İ G İ N

Düzlük

A M A

K E N A R Radyumun remzi

Saha

Adap

9

Beyaz

Genişlik

Ahlâk

S E A T L İ İ K M A E N E D S E İ P

Mağara Almak (İng.)

Lantanın remzi

Z

Kıyı

Çok bilmiş

Esirlik

Genişlik

E N Nefesli bir çalgı

Mihrak

O N D A A Y K S

Bir sebze

Bulaşma

Ceviz

K O Z

Mektup H20

U

L A N

Sözleşme Bir çeşit müzik

A R Y A

İstem dışı kas hareketi Avrupa meraklısı

10

A S S R O M İ M E A Z L A H İ R A

Dişi kurt

Bir Afrika ülkesi

Randonun remzi Kabir

Birden

Judoda kuşak Teşvik sözü

İ

L L E R

Y A N A R K E N

5

6

10

7

8

9

11

12

13

14

15

16

17

A H A T Genişlik 16

E N

Namzet 13

A D A Y

Bir sayı

İ K İ Azotun remzi

N Gelenek, görenek

A N A N E

O T K A A N

11

12

Ayak direme

17

İ N A T


26

27 Ekim 2020

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

T

rkısh NEWS PRESS

K İBRETLİ R ÖYKÜLE

Kırmızı elbise

K

n Avustralya’daki gurumuz AFC, 2020 Granville District Soccer & Football Association’daki büyük başarısını muhteşem bir kupa töreniyle kutladı.

Bu seneki kısa sezonda 8 final, 4 Şampiyonluk sığdıran AFC’ye teşekkürler...

Futbola doyamadık!

G

ranville District Soccer & Football Association futbol sezonu kapandı ancak biz futbola doyamadık... Gözbebeğimiz Auburn FC, bu sene virüsten dolayı kısa süren sezonda oynanan futboldan ve takımlarından memnun kaldı. Tabi ki gelecek sene hedeflerimiz daha da yüksek olacak. KIZLAR YÜKSELİŞTE Bu senenin en dikkat çeken yanı kız takımlarının başarısı oldu... Her ne kadar futbol erkek sporu olsa da genç kızlarımızın spor adına da olsa futbol oynamalarını arzu ediyoruz. Bu sene iki bayan ve bir genç kız takımımız vardı, çok başarılardı. Kendilerini bir kere daha tebrik ediyoruz. 16 Yaş Genç Kız Takımımız güzel bir Şampiyonluk bize yaşattı. İnşallah gelecek sene de tekrarlarlar. BU YIL DA KUPAYA DOYDUK AFC Başkanı Sayın Sebahattin Taş da Kupa Töreninde yaptığı konuşmada, oynanan futboldan ve Kulübün başarısından dolayı tüm oyuncuları, ailelerini, antrenörleri, Yönetimi ve vefalı taraftarı tebrik edip teşekkürlerini iletti. Törende güzel anlar yaşandı; oyuncular, aileleri büyük coşku içinde idi. VİRÜSÜ DE YENDİK Bu sene bir yandan da Kovid-19 ile mücadele ettik. Çok şükür Auburn FC’de herhangi bir virüs va-

kası yaşanmadı. Bir bakıma aldığımız tedbirlerle hep birlikte virüsü yendik. Bence bu sezon hepimiz Şampiyonuz... SALİH ABİ’NİN KÖFTELERİ Ayrıca Final maçlarına güzel ev sahipliği yaptık. Kantinimizden herkes memnun, nefis yiyecekler sunduk, en çok Türk kahvesine bayıldılar, mesaj gönderenler oldu. Yönetimdeki hanım kardeşlerimizi ve tabi ki muhteşem köfteleriyle Salih Abimizi ve Atilla’yı da unutmayalım. Kokusu bir kilometre öteden geliyor mübarek... AİLECEK ŞAMPİYON Aslan ailesi ailecek Şampiyon oldular, kendilerini tebrik ediyo-

SPOR

ruz. Baba, Şampiyon olan 14 Yas A Takımının antrenörü, oğlu Bilal aynı takımda oynuyor, kızı Alara bir diğer Şampiyon 16 Yaş Genç Kız Takımında oynuyor, bravo sizlere tebrikler... Şampiyon olan takımlarımızın yanında Finale kadar gelen takımlarımızı da tebrik ederiz, Final de her takıma nasip olmaz! İnşallah tüm takımlarımız, AFC Baş Antrenörümüz Murat Kıvrak önderliğinde gelecek sene daha da iyi olacaklar. Cumartesi günü tüm AFC Antrenörleri ve Takım Manejerleri bir barbekü organize etti kendi sahamızda. Çok keyifli anlar yaşandı. AFC MANŞET OLDU Ben de naçizane AFC adına elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Kulüp işlerinin yanında burada da her hafta başta AFC olmak üzere spor yazıları yazmaya gayret ediyorum. Hakkım helal olsun. Bize bu imkanı sunan Turkish News Press Gazetesi’ne de teşekkür ederiz. Özellikle geçen hafta bizi MANŞET yaptılar.. Bu arada bulunduğumuz bölge gazetelerinde de iki haftadır haber oluyoruz. Bu da AFC’nin ne kadar başarılı ve iyi yolda olduğunu gösteriyor. Bu hafta sezonun bir özetini yaptık, gelecek sezonlarda daha nice başarılar dileyerek, Sporla ve Sağlıcakla kalın diyorum...

ırmızı elbisesi gardırobunda asılıydı annem ölürken. O tüm yaşamı boyunca giydiği dizi dizi koyu renkli, eski elbiselerin yanında adeta sırıtıyordu. Beni çağırmışlardı ve annemi gördüğüm anda çok fazla ömrünün kalmadığını anlamıştım. Kırmızı elbiseyi görünce ona “Anneciğim, ne kadar güzel bir elbise bu böyle” dedim. ”Hiç üzerinde görmemiştim”, “Hiç giymedim ki” dedi usulca. “Otur yanıma” dedi. Eğer ölmeden önce başarabilirsem sana bir ders vermek istiyorum. “Yatağın kenarına ilişiverdim. Annem derin bir soluk aldı. Hiç tahmin edemeyeceğim kadar derin bir soluk. “Çok fazla vaktim kalmadı ama artık bazı şeyleri görebiliyorum. Size hep iyi şeyler öğrettiğime inanırken, çok yanlış şeyler öğrettiğimi fark ettim.” “O nasıl söz öyle anneciğim?” ”Öyle, her zaman iyi bir kadının asla önce kendisini düşünmemesi gerektiğine inandım. Hep başkalarını düşünmeliydim kendimden önce. Onun, bunun, her zaman herkesin isteklerini yerine getirmeliydim. Benim isteklerim ise, başkalarının isteklerinin altında ezilip kaldı hep. Belki günün birinde benim isteklerim de gerçekleşirdi. Ama o gün hiç gelmedi. Tüm yaşamım böyle geçti, fedakarlıklarla. Baban için, erkek kardeşlerin ve kız kardeşlerin için, senin için yaptığım fedakarlıklarla.” “Evet anneciğim, bir annenin yapabileceği her şeyi yaptın.” “Ah, ah, ne senin için ne de onlar için yaptıklarımın bir yararı olmadı. Anlamıyor musun? Sizlere hataların en kötüsünü yaptım. Kendim için hiçbir zaman hiçbir şey istemedim... Baban şimdi yan odada öfkeyle duvarlara bakıyor. Doktor ona öleceğimi söyleyince yanıma geldi ve ölmeden önce öldürdü beni... ‘Ölemezsin, beni işitiyor musun? Bana ne olacak sen ölünce?..’ Evet, çok zor olacak, biliyorum. Mutfakta tavanın bile nerede olduğunu bilmez, biliyorsun. Ve sizler, çocuklarım, her zaman, hepinize koştum. Haftanın yedi günü evde ilk uyanan, son yatan hep ben oldum. Yanık ekmekleri ve en küçük çöreği hep ben yedim. Bir kadının fedakar olmaktan öte bir görevinin olmadığını. Hatta bir kadının bu olmazsa, var olmadığını öğrettiler. Biriktirdiğim her kuruşu, giysilerinize, kitaplarınıza harcadım. Çoğu zaman gereksiz bile olsa. Yaşamımda bir kez bile alışverişe çıkıp, kendime güzel bir şey satın almadım. Sadece geçen yıl, gördüğün o kırmızı elbiseyi aldım. Sakladığım bir 20 dolarım vardı. Tam çamaşır makinesini tamir ettiririm o parayla derken eve o koskoca paketle döndüm o gün. Baban çok üzdü, yıktı o gün beni. ‘Böyle bir elbiseyi nerede giyeceksin ki? Operaya mı gideceksin yoksa?’ Sanırım haklıydı. O elbiseyi hiç giymedim, Mağazada denemek için giymekten başka... Ah kızım, eğer bu dünyada kendini düşünmezsen öbür dünyada mutlu olunur sanırdım. Şimdi bir mucize olsa ve bu yataktan kalkabilsem, annen çok farklı bir insan olurdu. Ama ben sıramı böyle savdım. Belki zor olurdu öğrenmem. Ama öğrenirdim, öğrenirdim...” Annemin bana son sözleri şunlar oldu: “Kızım benim yolumdan gitme, söz ver bana!” Anneme söz verdim. Annem ise sırasını savdı. Ve son nefesini verdi... Buna benzer pek çok şey okumuşuzdur. Hemen hepsi de yaşamı ertelemememiz gerektiğini ve her günü yaşamın son günü gibi yaşarsak, yaşama anlam katacağımızdan söz eder. Ben bunu okurken çok sevdiğim bir dostumu hatırladım. 20 yıllık evliliğini ihanet nedeni ile bitirme noktasındayken yanındaydım ve ağlıyordu. “Biliyor musun?” dedi, “Ben niye ağlıyorum?”, ”Yirmi yıldır hemen her gün pilav yaptım, evdekiler seviyor diye. Kimi gün şehriyeli, kimi gün domatesli, kimi gün bulgur. Bir tek gün bile sade pilav pişirmedim. Oysa benim en sevdiğim sade pilavdı... > RENA


T

SPORT AFL

rkısh NEWS PRESS ÜMIT UYAR

TIGER DYNASY CEMENTED WITH THIRD FLAG IN FOUR SEASONS

R

ichmond has staked a claim to being the greatest AFL team of the 21st century and ruined retiring Geelong champion Gary Ablett’s farewell with a 31-point win in the historic night Grand Final. The 12.9 (81) to 7.8 (50) victory at the Gabba on Saturday night gives the Tigers their third flag in four seasons - matching the great Brisbane, Geelong, and Hawthorn dynasties of the past two decades with a trio of triumphs. Dustin Martin cemented his legend as a biggame specialist, starring with 21 disposals and four goals in

front of a restricted crowd of 29,767. It is Richmond’s 13th flag, drawing them level with Hawthorn and now only three behind leaders Essendon and Carlton (16 each). The Tigers’ win came after they and Geelong both spent more than 100 days in interstate hubs, having left locked-down Victoria in July to carry on with the pandemic-affected season. It is the first time in Richmond’s four-year period of success that they have won the premiership the ‘hard way’ - bouncing back with three straight wins after losing the qualifying final.

SELECTION

NRL

UFC

KHABIB NURMAGOMEDOV

ANNOUNCES RETIREMENT

AFTER DEFENDING UFC TITLE

ITH R EN P Z T LI B M R O T S E N R U O MELB IERSHIP EM R P L R N IN W O T S ER H T PAN n Melbourne have pulled off their finest premiership victory by holding out Penrith 26-20 to claim their second title in four years in a bizarre NRL grand final. In a nerve-wracking finish at ANZ Stadium, Penrith came from 26-0 down with 28 minutes to play to reduce the margin to six with just three seconds remaining but fell short. It brought to an end Penrith’s record-breaking season, halting their winning streak at 17 but without the major prize to go with it. Melbourne is the most

dominant team of the 21st century, however, none of their titles have had a backstory like this. The players haven’t slept in their own beds since June, having been forced into camp firstly in Sydney before settling on the Sunshine Coast due to the COVID-19 outbreak in Melbourne. It’s also their first premiership without all of the big three on the park however Storm has confirmed that team chemistry and belief in the game plan wins premierships not individual qualities.

3. E T ÜS ETINI T S Ü IBIY ’LA GAL ABZON IRDI TR LAND TAÇ

FENER IYICE HAVAYA GIRDI S

27

umiiuyar@hotmail.com

3-1

Sezona fırtına gibi giren Sarı-lacivertliler, geriye düştükleri maçta Trabzonspor’u 3-1 mağlup etti. Papiss Cisse şovunun yaşandığı galibiyetle Fener, 9 maç sonra bordo mavililere karşı kazandı.

27 October 2020

üper Lig’in Lig’in 6. haftasında Trabzonspor’u 3-1 mağlup eden Fenerbahçe, üst üst 3. galibiyetini aldı. Ligde 6. haftaya 11 puanla 2. sırada giren Fenerbahçe, 5 puanı bulunan Trabzonspor’u konuk etti. Ülker Stadı’nda oynanan maçın ilk yarısını Trabzonspor, Afobe’nin 23. dakikada attığı golle 1-0 önde tamamladı. PAPISS CISSE ‘HAMSI’YI DAĞITTI İkinci yarıya etkili başlayan Fenerbahçe, 51. dakikada Serkan Asan’ın kendi kalesine attığı golle skoru 1-1’e getirdi. Ataklarını sıklaştıran sarı-lacivertli takım, 55. dakikada Enner Valencia’nın golüyle 2-1 öne geçti. Maçın 72. dakikasında ağları havalandıran Senegalli yıldız Cisse, farkı 2’ye çıkardı.Kalan dakikalarda başka gol

olmadı ve Fenerbahçe karşılaşmadan 31 galip ayrıldı. Bu sonuçla Sarı-lacivertli takım, resmi maçlarda Trabzonspor karşısında 9 maçlık galibiyet hasretine son verdi. Ayrıca Sarı-lacivertli takım, Trabzonspor ile ligde yaptığı son 24 iç saha maçında mağlup olmadı TAKIM RUHUNU KAZANDIRDI Fenerbahçe Teknik Direktörü Erol Bulut, “İkinci yarıda yaptığımız değişiklikler bize galibiyeti getirdi. Takım ruhu ve birliktelik bize başarıyı getiriyor. Böyle devam edersek daha çok galibiyet alacağız” dedi. Trabzonspor Teknik Direktörü Eddie Newton ise, “İkinci yarının başında konsantrasyon kaybı yaşadık. Arka arkaya 3 gol yedik. Geri dönmek zor oldu” açıklamsında bulundu.

n Khabib Nurmagomedov kneeled down and put his head in his hands. Tears streamed from his eyes. The burden he had been carrying for the past three months had been released. The faithful and powerful champion’s emotions got the better of him. Nurmagomedov, one of the best fighters in mixed martial arts history, submitted Justin Gaethje - whom many said would be Nurmagomedov’s toughest test - via triangle choke at 1 minute, 34 seconds of the second round in the main event of UFC 254. This was Nurmagomedov’s first fight since his father and head coach, Abdulmanap Nurmagomedov, died in July. Nurmagomedov, 32, said his mother did not want him to compete without his father, but he told her this would be his last fight. “I promised her this was going to be my last fight,” Nurmagomedov said. “If I give my word, I have to follow this.” Nurmagomedov put the finishing touches on his career as he took Gaethje down, applied the triangle choke, and cinched it in with Gaethje going completely unconscious. Nurmagomedov’s triangle-choke submission finish was just the third ever in UFC title history. The victory unified the UFC lightweight title.

SÜPER LiG PUAN DURUMU TAKIMLAR O 1. Alanyaspor 6 2. Fenerbahçe 6 3. Galatasaray 6 4. Karagümrük 6 5. Ç. Rizespor 5 6. Kasımpaşa 6 7. Antalyaspor 6 8. Malatyaspor 6 9. Göztepe 6 10. Erzurum 5 11. Başakşehir 6 12. Gaziantep 6 13. Beşiktaş 5 14. Sivasspor 5 15. Hatayspor 4 16. Konyaspor 5 17. Kayserispor 5 18. Trabzonspor 6 19. Denizlispor 6 20. G.Birliği 5 21. Ankaragücü 4

G 5 4 3 2 2 2 2 2 1 2 2 1 2 2 2 1 2 1 1 1 0

B 1 2 1 2 2 2 2 2 4 1 1 4 1 1 1 3 0 2 2 1 1

M 0 0 2 2 2 2 2 2 1 2 3 1 2 2 1 1 3 3 3 3 3

A 15 10 8 9 9 4 6 6 10 7 7 8 8 5 3 5 4 6 5 3 4

Y AV 2 13 5 5 5 3 7 2 8 1 3 1 8 -2 9 -3 7 3 6 1 7 0 9 -1 9 -1 6 -1 6 -3 3 2 8 -4 10 -4 10 -5 6 -3 8 -4

P 16 14 10 8 8 8 8 8 7 7 7 7 7 7 7 6 6 5 5 4 1

*BAY: (Kayserispor)

6. Hafta Toplu Sonuçlar - Kasımpaşa-Göztepe: 0-0 - Gaziantep FK- Konyaspor: 1-0 - Erzurumspor-Galatasaray: 1-2 - Başakşehir-Antalyaspor: 5-1 - Malatyaspor-Gençlerbirliği: 2-1 - Alanyaspor-Fatih Karagümrük: 2-0 - Fenerbahçe-Trabzonspor: 3-1 - Yukatel Denizlispor-Beşiktaş: 2-3 - Sivasspor-Çaykur Rizespor: 0-2



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.