Turkish News Press - Issue 135

Page 1

15 DECEMBER 2020

TÜRK’ÜN ZAFER GÜNÜ

T

rkısh NEWS PRESS SIZIN SÖZÜNÜZ

KARABAĞ I R E L H I T FA BULUŞTU

B Erdoğan ve Aliyev tören öncesi zafer için şükür namazı kıldı.

l www.turkishnewspress.com.au

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Karabağ’ın Ermeni işgalinden kurtarılması dolayısıyla Bakü’nün ünlü Azadlık Meydanı’nda düzenlenen Zafer Geçidi Töreni’ne katıldı. Büyük coşkunun yaşandığı kutlamaya katılanlar, Türk ve Azerbaycan bayraklarıyla sevinçlerini ifade ettiler.

Karabağ’ı 28 yıllık Ermenistan zulmünden kurtaran Türk-Azeri kardeşliği; Zafer Günü coşkusuyla taçlandı. Tarihi günde konuşan Başkan Erdoğan, “Türkiye ve Azerbaycan sırt sırta verdikleri sürece Allah’ın izniyle başarıdan başarıya koşmaya devam edecektir” derken, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de, “Erdoğan, davamıza ZEFERİN ÖYKÜSÜ destek verdi. Yaşasın Türkiye-Azerbaycan dostluğu” dedi. SAYFA 9’DA

akü’nün Azadlık Meydanı’nda düzenlenen Zafer Geçidi Töreni büyük coşkuya sahne oldu. Azerbaycan ordusunun savaş sistemleri ile Ermenistan’dan ele geçirilen silahların sergilendiği törende, savaşın seyrini değiştiren Türk İHA ve SİHA’ları da yer aldı. Türk-Azerbaycan askerlerinin resmi geçit töreni ise nefesleri kesti. Mehter marşı eşliğinde yan yana omuz omuza yürüyen iki kardeş ülkenin askerleri, dosta güven düşmana korku saldı.

İki lider, tarihi gün anısına bastıralan posta pulu va zarfını imzaladı.


2

15 December 2020

T

rkısh NEWS PRESS

AUSTRALIA

TLC’s end of year celebration

T

LC’s end of year celebration was a great event... It was an event where TLC celebrated the successes that was achieved through out the year. TLC acknowledged the staff, stakeholders and business partners who have contributed

to TLC’s expansion in 2020. TLC’S CEO- Yasser Zaki presented the high achievers in the organisation with the awards as a token of gratitude to their hard work. The night was fun with an aboriginal educational performance that got everyone

involved. TLC finished the night with some fun activities with all the staff and a great spirit for 2021. Turkish Media President Mr Yuksel Cifci and Sydney Musiad President Mr Hasan Gencturk was present at the TLC end of year celebration night.

HER BİR TEST KATKI SAĞLAR Yapılan her bir test güvenli bir şekilde işe geri dönmemize, okula gitmemize ve ailemizi daha erken görmemize yardımcı olur. Herhangi bir belirtiniz varsa, ücretsiz olan testten yaptırın ve sonuçlarınızı alana kadar evde kalın. Kendisini tecrit etmesi gereken çalışanlar için destek ödemeleri bulunmaktadır. Avustralya vatandaşı veya sürekli oturum izni olan biri olmanız gerekmemektedir.

Test yaptırma yerleri için coronavirus.vic.gov.au/turkish


AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

15 Aralık 2020

3

YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

Gençlere karşı hoşgörülü olalım

MÜSIAD SİDNEY BAŞKANI HASAN GENÇTÜRK’TEN IŞ DÜNYASINA ÇAĞRI

M

Uluslararası serbest ticareti geliştirmek için yardıma hazırız

T

ürkiye’nin gurbetteki ticaret elçisi MÜSİAD’dan Avustralya’daki küresel iş dünyasına çağrı... MÜSİAD Sidney Başkanı Hasan Gençtürk, Australian Business Summit Council (ABSC) gecesinde yaptığı konuşmada, ülkeler arasında serbest ticaretin önemine dikkat çekerken, kuruluş olarak dünya çapında Avustralyalı şirketlerin yeni pazarlarına girişine yardımcı olmak için hazır olduklarını söyledi. GENİŞ PLATFORM Australian Business Summit Council oluşumu, ekonomik büyüme için gerekli fikri tartışmaların yapıldığı ve üst düzey firma temsilcilerine bir araya gelme imkanı tanıyan bir platform.

KARAKOÇ YAZDI ABSC, periyodik olarak Ekonomos adlı bir dergi de çıkarıyor. Derginin son sayısına Türkiye Cumhuriyeti Kanbera Büyükelçisi Korhan Karakoç da bir makale yazdı. Kurumun düzenlediği

2020 yıl sonu etkinliğine, Türkiye Cumhuriyeti Sidney Başkonsolosu Ali Sevim ve Sidney Ticaret Ateşesi Selçuk Bozok da katıldı. DÜNYA ORADAYDI Diger katılımcılar arasında ise, Rusya Federasyonu Büyükelçisi Dr Alexey Pavolosky, Nepal, Malta ve Rusya Federasyonu Başkonsolosları ile Çin, Kore, Endonezya, Tayvan, Lübnan ve Avustralya iş çevrelerinin önemli temsilcileri yer aldı. Gecede bir konuşma yapan konuşan MÜSİAD Sidney Başkanı Hasan Gençtürk, son dönemde dünyada yaşanan ekonomik gelişmeleri ele aldı ve ekonomik serbestliği kısıtlamanın doğurabileceği olumsuz sonuçlara dikkat çekti.

erhaba sevgili okurlarım, yeni bir güne uyandık, çok şükür. Hayırlı günümüz, hayırlı haftamız, hayırlı işlerimiz, hayırlı dostlarımız olmasını temenni ederek başladım yazıma... Bu hafta benim terapim gençler, onlarla geçirdiğim zamanlar hazinem oldu. Naçizane fikrim, genç neslin zihni istila altında, duygusal yönden bizlerin jenarasyonundan daha güçsüz ve zora daha dayanıksız, gelecekleri ile ilgili korku, kaygı içindeler, bir o kadar da teknolojik çağın dehaları onlar diyebilirim... Bence yeni çağda bizim kadar şanslı olmayacakları kesin! Bir kere örf, adet, geleneklerimizin bize kattığı değerler, sevgi ve saygı bağımız, ailece oturduğumuz sofralarımız, baş köşemizde baş tacımız büyüklerimiz, komşuluğumuz, birçok şey değişti ve hızla değişmekte... Şimdi bize düşen, daha çok zaman ayırmak, onlara aktarmak ve en önemlisi onları anlamak. Sakin ılımlı ve olumlu yaklaşmak, onlarla paylaştığımız her vakit bizim için de büyük bir eğitim inanın onlardan da yeni çağla ilgili çok şey öğreniyoruz. Sizi bilmem ama bana onlarla vakit geçirmek çok iyi geliyor. Hepsi ayrı yemek seviyor ben de onlara seve seve yemek yapıyorum, lezzeti bahane aynı sofrada oturmak şahane! Saatlerce sohbet etmek, değerli olduklarını sevildiklerini bilmelerini sağlamak, yalnız olmadıklarını ama yalnız kaldıklarında, hayata hazırlanmaları, dünya sınavlarına karşı güçlü olmaları, pes etmeyen, çalışanın ayakta kalacağı, kazanacağı, hayırlı

birey olmaları için gözünden sevgiyi, dilinden denizin en derininden çıkmış incileri, tatlı, tatlı söze dökmek... Onların kulağını tırmalamayan hoş bir söz olmak... Hz. Mevlana klavuzumuz olsun, hoşgörü timsalidir. Bu arada, her yıl Konya’daki 17 Aralık Şeb-i Aruz törenini kaçırmazdım ancak gurbette olunca gidemiyor insan. Nurlar içinde uyusun bizlere öyle güzel öğütleri, öyle derin sözleri bıraktı ruhumuza nakşetti, hücrelerimize işledi. İşte bu gençlikle zaman harcarken Mevlana gönüllü olmak gerek. Gençlerin düşüncelerden beyinleri yanarsa, serin bir su gibi kalbine akmak, karanlıkta kalırsa bu dünyada karanlığa inat, güneşin her gün doğucağını onlara hatırlatmak ne güzel bir duygu... Hepimiz için evlatlarımız bizim her şeyimiz, uğruna dünyaları feda ederiz. Hepimizin çocukları için hayalleri var, onların sağlıklı, huzurlu, mutlu olmaları en büyük hayalimiz olsun... Yeni çağ yalnızlaştırıyor gençliği, yermeyin, kırmayın, bazen zor ama Hz. Mevlana ne demiş: “ZOR DİYORSUN ZOR OLUCAK Kİ İMTİHAN OLSUN!”’ Onlara siz yoldaş olun, sırdaş olun, canına can katıp onlar için güvenli bir liman olun... Sevgili okurlarım, size tavsiyem bu hafta gençlerle daha fazla zaman geçirin inanın size de iyi gelecek. Hatta gençlerle konuşan gençleşiyor benden söylemesi:) Haftaya yine yazılarda kavuşmak dileği ile sevgi, sağlık ve hoşça kalın...


4

AUSTRALIA

15 December 2020

A COUNTRY CHRISTMAS CONCERT GOES NATIONAL

TO THANK NSW SENIORS

JOHN BARILARO GEOFF LEE

S

anta isn’t the only celebrity coming to town this festive season with Paulini and Lorenzo Rositano performing in tomorrow’s national broadcast of A Country Christmas A Thank You To All Seniors. Deputy Premier John Barilaro said the NSW Government is offering this concert to all seniors on television as a small thank you for their valuable contribution to our communities after an extremely challenging year. “We are so happy families across NSW and especially in our regions can come together for Christmas. We have endured catastrophic bushfires, crippling drought, floods and a global health pandemic,” Mr Barilaro said. “COVID made going about everyday life tougher for seniors because they are in a higher risk category, but they have showed incredible resilience and continue to support their communities and families as volunteers, carers and role models.” Acting Minister for Seniors Geoff Lee said two COVIDsafe performances of A Country

Christmas were pre-recorded in Queanbeyan with seniors in attendance but the national broadcast gives everyone the chance to join in. “For 17 years these concerts have given older people the chance to attend a professional music event near their outerSydney or regional home,” Mr Lee said. “Everyone should tune in to watch and deck the halls of their own homes with so many Christmas classics on the song list.” Marcia Hines, Damien Leith and Alfie Accuri join Paulini and Rositano for the star studded lineup. The Seven Network will broadcast A Country Christmas nationally on Saturday 12 December from 12pm (AEST) on Seven and Prime7. “I’m so proud of the way our seniors have been so resilient during this challenging year and we want to acknowledge how much we appreciate everything you do to keep our communities strong,” said Mr Lee.

Australian whose Uyghur wife and child

were stuck in China celebrates their return n An Australian man whose wife and young child were stuck in the Xinjiang region of China for three years has announced their safe return to Australia. Sadam Abudusalamu met his son Lutfy for the first time following years of anxiety after his then-pregnant wife Nadila Wumaier was caught up in China’s crackdown on Uyghurs and other Muslim minorities in Xinjiang. “I am so overjoyed to inform everybody that yesterday I was reunited with my wife, who I have not seen for three years, and my son, who I had not yet met,” he said in a statement posted to Twitter on Friday. “I never thought this day would come and I would dearly like to thank everyone who worked so

hard to reunite us.” The pair’s return to Australia follows years of media coverage and lobbying by the Australian Government and human rights activists. “In particular, Foreign Minister Marise Payne and her team at DFAT, you all did an incredible job,

thank you so much,” Mr Abudusalamu wrote, also thanking his lawyer Michael Bradley and Marque Lawyers, rights groups, and the ABC’s Four Corners program. “The perfect ending to a crappy year. And our biggest win ever,” Marque Lawyers said.


WESTFIELDS BELCONEN VE CANBERRA CENTRE CIVIC RESTAURANTLARI SATILIKTIR!

IRTIBAT: OKTAY KIZILKAYA 0402 394645 Oscar@gozlemeking.com.au


6

15 Aralık 2020

T

rkısh NEWS PRESS

Müslümanları hedef alan paylaşım yapan genç gözaltına alındı vustralya’da bir kişi , Yahudileri ve hedef alan paylaşımları A Müslümanları üzerine gözaltına alındı. Sosyal medyada

Turkish-Greek duet at

the Sydney Opera House

T

AVUSTRALYA

“Beyaz ırktan olmayanların, Yahudilerin ve Müslümanların’’ öldürülmesi için çağrı yapan Tyler Jakovac adlı kişi Yeni Güney Galler eyaletinin Albury kentinde terör suçundan yakalandı. Avustralya Federal Polisi, 18 yaşındaki Jakovac’ın düzenli olarak sosyal medya üzerinden aşırı sağcı ideolojiyi yaymak için şiddet eylemlerini teşvik eden paylaşımlar yaptığını açıkladı. Avustralya Federal Polisi Terörle Mücadele Komiser Yardımcısı Scott Lee, Jakovac’ın ülkede herhangi bir saldırıyı önlemek ve toplumun güvenliğini sağlamak amacıyla gözaltına alındığını ifade etti. Komiser Lee, Jakovac’ın Yeni Zelanda’da Christchurch kentinde camilere düzenleyen saldırganın ideolojisine destek verdiğini söyledi. Suçlu bulunması halinde Jakovac, her bir suçtan 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.

T he Turkish and Greek Musician join forces as one ensemble, to share their common cultural, historical and Musical heritage with their audience at the most recognisable, iconic landmark of the world Sydney Opera House. Music of Asia Minor will take you on an emotional journey, showcasing the intermingled,

captivating and diverse melodies and rhythms of its rich culture. This project was born out of love and recognition of common heritage and that music has no borders! The audience is sure to fall in love with the enchanting and extravagant traditional music performed in both Turkish and Greek language. Sydney Consulate General Mr Ali Sevim and Sydney Musiad Presdient Mr Hasan Gencturk and their partners were also there on the night. Sydney administrative and Social Attache Mr Bilal Aksoy also ATMA President Mr Omer Incekara was present on the night.

rkısh NEWS PRESS

Year: 3 Volume: 135

President Yüksel Çifçi

Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç Page Layout & Design Necmettin Öksüz

Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors)

Artist information: Voice: Ayse Goknur Shanal Voice: Georgia Giatis Lyra-Lute: Michael Platyrraho Baglam: Deniz Simsek Percussion: Adem Yilmaz

Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla

South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic

Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au


AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

R A N I P & E R EM muratlarına erdiler Masal gibi dügün...

G

eçen yıl yıl Ağustos ayında nişanlanan Turkish News Press ailesinin Melbourne ekibinden Salim ve Yıldız Boyacı’nın oğulları Emre Boyacı ile Sydney’in sevilen iş adamlarından Orhan ve Gülnur Cingiloğlu’nun kızı Dr. Pınar Cingiloğlu, cumartesi günü Sydney’de düzenlenen muhteşem bir düğün töreniyle evlendiler. DİLLERE DESTAN DÜĞÜN Çiçeklerle donatılan bahçeli ve nezih salonda gerçekleştirilen dillere destan düğüne; başta iki aile ve yakınları olmak üzere, Emre’nin amcası Sakin Boyacı eşi ve çocukları, MÜSİAD Sydney Başkanı Hasan Gençtürk ile eşi Yazarımız ve Spikerimiz Fatma Gençtürk, MÜSİAD Sydney Başkan Yardımcısı Suat Kopuz ile eşi Müzeyyen Kopuz, MÜSİAD Sydney Yönetim Kurulu Üyesi ve Turkish Media Başkanı Yüksel Çifçi ile eşi Müzeyyen Çifçi, Melbourne Temsilcimiz Murat Gümüş ile eşi Füsun Gümüş ve çocukları, Turkish News Press ve Türkiye’nin Sesi Avustralya Radyosu’ndan

arkadaşlarımız ile aileleri, Emre ve Pınar’ın Avustralya’daki arkadaşları ile Türk ve Müslüman toplumundan çok geniş bir katılım oldu. BİR YILIN STRESİNİ ATTIK Törende ilk önce genç çiftin kır bahçesinde resmi nikahı kıyıldı, ardından salona geçilerek düğüne devam edildi. Burada Türk müziği eşliğinde halaylar çekildi, göbekler atıldı, misafirler gönüllerince eğlenerek Kovid-19 salgınından dolayı bir yılın stresini atmış oldular. GELİNİN MEMLEKETİNDE! Düğünün ardından iki ailenin büyükleri misafirlere teşekkür ettiler. Damat ve gelin de masaları tek tek dolaşarak misafirlerle sohbet edip şükranlarını sundular. Son bir not; damadımız Melbourne’da yaşıyor ama düğün gelinin memleketi Sydney’de yapıldı. Ancak düğün sonunda her iki çift Melbourne’nın yolunu tuttular... Biz de Turkish Media ailesi olarak genç çiftimizi tebrik ediyor, bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz.

15 Aralık 2020

7


8

T

15 Aralık 2020

TÜRK SEVGİSI GENLERİNE İŞLEMİŞ

DIRILIŞ ERTUĞRUL

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019’da başlattığı oturma eylemi ikinci yılında da devam ediyor. Son olarak Kocaeli’den gelerek evlat nöbetine katılan anne Zinnet Cengiz, oğlunun 5 yıl önce ablasının düğününde kaçırıldığını belirterek, “Bu salgına rağmen evladım için geldim. Çocuğumu istiyorum” diyerek gözyaşı döktü.

e n i t e b ö Evlat n nne bir a ldı ı t a k a h a d

motoru Google’ın açıkladığı “Yılın A rama Arama Trendleri 2020” listesine göre bu yıl Pakistan’da “Film-TV” kategorisinde

BASILI MATERYALLER DİJİTALE TAŞINDI

Yunus Emre Enstitüsü pandemiye rağmen Türkçe öğretiyor

Türkçe öğretimi alanında öncü Y abancılara kurumlardan Yunus Emre Enstitüsü (YEE), salgın döneminde Türkçe öğrenmek isteyenlerin ihtiyaç duyacağı eserleri dijital ortama taşıdı. Sahadan elde ettiği tecrübeyle materyal havuzuna her geçen gün bir yenisini ekleyen YEE, temel öğretim materyali “Türkçe Öğreniyorum Kitap Seti” ve yardımcı okuma materyali “Türkçenin Sesi Yunus Emre Hikayeleri” adlı eserlerini Google Play mağazasında, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenlerin istifadesine sundu. Aralarında Avustralya’nın da bulunduğu farklı ülkelerdeki 58 kültür merkeziyle binlerce kişiye gerek örgün gerekse çevrim içi olarak Türkçe öğreten enstitü, var olan dijital faaliyetlerini salgın döneminde de artırarak devam ettiriyor. Enstitü, kurduğu “www.learnturkish.com” sitesi aracılığıyla çağdaş teknolojik imkanları kullanarak 194 ülkeden 381 bin kişiye ücretsiz olarak Türkçe öğretiyor.

TÜRKIYE

HDP/PKK oğlunu düğünde kaçırmış

Pakistan’da 2020’de en çok aranan dizi oldu en çok “Diriliş Ertuğrul” arandı. Google’ın Pakistan’da yükselen arama trendlerini içeren 2020 listesinde “Diriliş Ertuğrul” Film-TV kategorisinde ilk sırada yer aldı. TRT’nin reyting rekorları kıran dizisi Diriliş Ertuğrul, Pakistan yapımı “Mere Paas Tum Ho” isimli diziyi geride bırakırken, “Money Heist”, “Bigg Boss 14” ve “Mirzapur” gibi uluslararası yapımların da önüne geçti. ABONE SAYISI 10 MİLYONU AŞTI Pakistan’da yoğun ilgiyle karşılanan Diriliş Ertuğrul dizisinin YouTube’daki “TRT Ertugrul by PTV” kanalının abone sayısı 10 milyonu aşmıştı. Öte yandan Pakistan Başbakanı İmran Han, 6 Aralık’ta yaptığı açıklamada, Pakistan’ın Türk dizileri “Yunus Emre Aşkın Yolculuğu” ve “Diriliş Ertuğrul” gibi yapımlar üretmeyi deneyeceğini belirtmişti. Diriliş Ertuğrul geçen Ramazan ayında, Yunus Emre Aşkın Yolculuğu dizisi de bu ayın başında Urduca dublajla devlet televizyonu PTV’de yayımlanmaya başlamıştı.

rkısh NEWS PRESS

.

D

iyarbakır annelerinin dağa kaçırılan çocukları için HDP İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbetine, Kocaeli’den gelen bir aile daha katıldı. Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019’da başlattığı oturma eylemi, 471’inci gününde sürüyor. Geçtiğimiz hafta Kocaeli’den gelen anne Zinnet Cengiz, 5 yıl önce 18 yaşında iken kandırılarak dağa kaçırılan oğlu Tuncer için eyleme dahil oldu. KÜRTÇE AÇIKLAMA YAPTI Cengiz, Kürtçe yaptığı açıklamada, 5 yıldır evlat acısı çektiğini belirterek, eşinin diyaliz hastası olduğu için gelemediğini söyledi. “Çocuğumu istiyorum. Bu salgına rağmen evladım için geldim” diyen Cengiz, oğlu için sonuna kadar eylemi

sürdüreceğini belirtti. Adem Cengiz de ağabeyinin 5 yıl önce ablasının düğünü için gittikleri Ağrı’dan dağa kaçırıldığını, ondan hiç haber alamadıklarını kaydetti. “NEREDEYSEN KAÇ GEL” Cengiz, “HDP, ağabeyimi versin. Bu salgın döneminde Kocaeli’den geldik. 5 yıldır bu acıyı çekiyoruz. Artık yeter. Ağabeyim, nerede isen kaç gel, bütün aile seni çok özledik” dedi. Van’dan 9 yıl önce 15 yaşında dağa kaçırılan kızı Şeyma Sancar için oturma eylemini sürdüren Nazlı Sancar da eyleme katılımın artmasına sevindiklerini belirterek şöyle konuştu: “Hepimiz, evlatlarımızı HDP’den istiyoruz. Getirsinler, artık dayanacak gücümüz kalmadı. Bütün annelere sesleniyorum. Artık yeter korkmasınlar, gelsinler. Evlatlarını

HDP’den, PKK’dan istesinler. 21 evladımız geldi. Buna çok sevindik. Her evlat bizim için bir umuttur. Evlatlarımız için sonuna kadar buradayız.” BABASINI ÖLDÜRÜP KIZINI KAÇIRMIŞLAR! Hakkari’nin Yüksekova ilçesinden 5 yıl önce 17 yaşında iken kaçırılan kızı Hatice için oturma eylemine devam eden anne Nazime Arslan ise Kürtçe yaptığı konuşmada, terör örgütünün evladını 5 yıl önce kaçırdığını, 3 yıl önce de eşinin terör örgütü PKK tarafından öldürdüğünü anlattı. Arslan, “HDP’den kızımı istiyorum. Bütün çocuklar kaçsın, gelsin. Kızımı kaçırdılar, eşimi de öldürdüler. Allah bunu kabul etmez. Devletimiz iyidir. Hatice, gel devletine teslim ol” diye konuştu.

MH LİDERİ BAHÇELI:

HDP’nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır! n MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “HDP bir terör sorunudur, bölücülük yuvasıdır, fitne tezgahıdır, demokratik güvenliğimize doğrulmuş melun bir silahtır. Bu kervan böyle gitmemelidir. Adalet ve hukuk mutlak surette devreye girmeli, HDP’nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır” dedi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Bahçeli şöyle devam etti: “Terörist Demirtaş veya Sorosçu Kavala hakkında karar oluşmalı, hukuken suçlu olup olmadıkları da teyit ve tescil edilmelidir. Yargı reformu-

nun önceliği bu olmalıdır. Cezaevinde tutuklu bulunan bir teröristten demokrasi abidesi çıkarma çabalarına, bağımsız ve tarafsız Türk mahkemeleri geldiğimiz bu aşamada bir son vermelidir. 2021’de terörle ilgili tüm davalar sonuçlanmalı, Türkiye bu bahsi hukuken kapatmalıdır. Marifet, ihanet metinlerine imza atmak değil, Türk mucizesine imza atmak, Türk milletini bir bayrak gibi yükseltmektir. Bunu da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin mihmandarlığı ve mihrabı altında Cumhur İttifakı yapacak.”


.

TÜRKIYE

Ğ A B I A R KA IHLER FAT LUŞTU BU

T

rkısh NEWS PRESS

15 Aralık 2020

9

İKİ ÜLKEDE KİMLİKLE SEYAHAT

Karabağ’ı hep birlikte yeniden inşa edeceğiz Erdoğan, törenlerin ardından Cumhurbaşkanı Gençlik Sarayı’nda Azerbaycan Cumhurbaş-

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan işgalindeki Azerbaycan topraklarının kurtarılması dolayısıyla Bakü’nün ünlü Azadlık Meydanı’nda düzenlenen Zafer Geçidi Töreni’ne katıldı. Büyük coşkunun yaşandığı kutlamaya katılanlar, Türk ve Azerbaycan bayraklarıyla sevinçlerini ifade ettiler.

ZAFER BAYRAMI D

Karabağ’ı 28 yıllık Ermeni zulmünden kurtaran Türk-Azeri kardeşliği; Zafer Günü coşkusuyla taçlandı. Tarihi günde konuşan Başkan Erdoğan, “Türkiye ve Azerbaycan sırt sırta verdikleri sürece Allah’ın izniyle başarıdan başarıya koşmaya devam edecektir” derken, Aliyev de, “Erdoğan, davamıza destek verdi. Yaşasın Türkiye-Azerbaycan dostluğu” dedi. ağlık Karabağ ve çevresindeki bölgelerin Ermenistan’ın işgalinden kurtarılması dolasıyla Bakü’deki Azadlık Meydanı’nda Zafer Geçidi Töreni düzenlendi. Törene katılan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına Şair Bahtiyar Vahapzade’nin “Topraktan pay olmaz” şiirinden bir bölüm okuyarak, Azerbaycan’ın 44 gün süren destansı mücadelesinde şehit düşen yiğitlere Allah’tan rahmet, gazilere acil şifalar dileyerek, onları dualarla cepheye gönderen anaların ellerinden öptüğünü söyledi. ALİYEV DESTAN YAZDI Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i kutlayan Erdoğan, şunları dile getirdi: “Azerbaycan’ın hem askeri hem diplomasi alanında elde ettiği bu başarıda en büyük paylardan biri şüphesiz ki kıymetli kardeşim Cenap Prezident İlham Aliyev’e aittir. Kardeşim, böylelikle merhum Haydar Aliyev’in kendisine vasiyet olarak bıraktığı arzusunu da yerine getirmiştir. Bu vesileyle güçlü Azerbaycan’ın temellerini atan milli lider Haydar Aliyev’i de burada rahmetle yad ediyorum. Azerbaycan, kardeşim Aliyev’in dirayetli liderliği altında inşallah destan yazmaya devam edecektir. Türkiye ilk andan itibaren tüm kurum ve kuruluşları ile Azerbaycan’a destek vermiş, yanında olmuştur. Büyük lider Haydar Aliyev’in ‘İki devlet tek millet’ sözünü şiar aldık. O nedenle Karabağ’ı yüreğimizde bir yara bildik. O nedenle bugün de sevincimizi paylaşmak, birlikte kutlamak için bir arada-

yız. Karabağ’ın alınması mücadelenin bittiği anlamına gelmiyor. Bu mücadele bundan sonra da çok daha farklı devam edecektir.” ERMENİ HESAP VERECEK Ermenistanlılara da mesaj gönderen Başkan Erdoğan, şöyle devam etti: “30 yılda taş üstünde taş bırakılmadığını gördük. 100 masum sivil şehit edilmiş, 416 kardeşimiz de yaralanmıştır. Savaş hukuku ağır şekilde ihlal edilmiş, insanlık onuru ayaklar altına alınmıştır. Bunun hesabını sormak boynumuzun borcudur. Karabağ’a katliam ve gözyaşından başka hiçbir şey getirmeyenlerin artık akıllarını başlarına toplamaları gerekiyor. Ermenistan halkı Karabağ’da yaşananlardan ders çıkarırsa bu bölgede yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır. EL ELE YÜRÜYECEĞİZ Bugün Azerbaycan’ın milli şairi, büyük mücahit Ahmed Cevad Bey’in ruhunun şad olduğu gündür, bugün Nuri Paşa’nın, Enver Paşa’nın, Kafkas İslam Ordusu’nun yiğit neferlerinin ruhunun şad olduğu gündür. Bugün Azerbaycan şehitlerinin serdarı Müba-

riz İbrahimov’un ruhunun şad olduğu gündür. Bugün hepimiz için, tüm Türk dünyası için zafer ve gurur günüdür. Rabbime bizlere bugünleri yaşattığı için sonsuz hamdediyorum. Karabağ Azerbaycan’dır. Bundan sonra Türkiye ve Azerbaycan olarak hedefimiz bu toprakları daha müreffeh, daha gelişmiş, çocuklarımız için daha yaşanabilir bir yer haline getirmek için mücadele etmektir. Türkiye ve Azerbaycan sırt sırta verdikleri sürece Allah’ın izniyle zorlukları aşmaya, başarıdan başarıya koşmaya devam edecektir.” ALİYEV: KUR’AN’A EL BASTIM İlham Aliyev de zaferi Türkiye ile birlikte kazandıklarını vurgulayarak şunları söyledi: “Türkiye her zaman Azerbaycan’ın yanındayız demiştir. Bu birliğimizin tezahürüdür. Türkiye’nin verdiği destek her bir Azerbaycan vatandaşını gururlandırmış, sevindirmiştir. ‘Ermenistan kendi iradesiyle bizim topraklarımızdan çıkmazsa, harp yoluyla biz bunu gerçekleştireceğiz’ demiştim. Mukaddes Kur’an-ı Kerim’e el basarak ant içmiştim ki Azerbaycan’ın arazisini koruyacağım. YUMRUKLA BAŞINI EZDİK Azerbaycan tarihi adaleti sağladı. Demir yumrukla düşmanın başını ezdik, mecbur ettik. Bundan sonra eğer Ermenistan faşizmi tekrar baş kaldırdığında yine netice aynı olacak, Azerbaycan demir yumruğu onların belini kıracak. Karabağ Azerbaycan’ındır. Tüm dünya Karabağ’ın Azerbaycan’ın olduğunu gördü. Yaşasın Azerbaycan-Türkiye dostluğu.”

kanı İlham Aliyev ile baş başa görüştü. Görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi ve kritik bir dizi anlaşmaya imza atıldı. Burada konuşan Erdoğan, şunları dile getirdi: “Azerbaycan yönetimi inanıyorum ki orayı da hiç gecikmeden, 3-5 yıl içerisinde çok daha farklı bir hale getirecektir. Putin’in yaklaşımlarını bir kenara koyamam, onun olumlu yaklaşımları da süreci olumlu istikamette götürmeye yardımcı oldu. Bizim Ermenistan halkına bir kinimiz yok. Sıkıntı Ermenistan’ın yönetimiyledir. Benim ülkemde 100 bini aşkın Ermeni vatandaşım var. Olumlu adım atıldığı takdirde kapalı olan kapılarımızı açarız.” ERDOĞAN’IN ÜLKESİ MERTLİK ÖRNEĞİ Aliyev de şunları söyledi: “Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’si, dünyaya bağımsızlık, mertlik ve cesaret örneğidir. Türk savunma sanayisinin ürünü meşhur Bayraktar, zaferimizde müstesna rol oynadı. Türk sanayisinin ne kadar geliştiğini dünya bir kez daha gördü. Ermenistan yönetimi asılsız iddialarından vazgeçerse, onlar da bölgede kurulacak çeşitli iş birliği platformlarında yer alabilir.” İki ülke arasında karşılıklı vize muafiyeti, medya alanında işbirliği ve KOBİ’lerin geliştirilmesi konularında 3 kritik anlaşmaya imza atıldı. Toplantıda üzerinde Türk-Azeri askeri resmi basılan pul ve zarflar da damgalandı.

AZERİLER BÜYÜK COŞKU YAŞADI

‘Turan’ın temeli atıldı törenlere katılan Türk ve AzerA zerbaycanlılar, baycan askerlerine sevgi gösterisinde bulundu. Geçit törenine katılan Emin Azizov, “Bugün Turan’ı oluşturmanın temeli atıldı. Türkiye ile Azerbaycan bir olacak inşallah, Türk milleti bir olacak. Azerbaycan ile Türkiye arasında artık hiçbir sınır olmayacak” dedi. Fuzuli’deki çatışmada yaralanan Emin Efendiyev de, “Bu Azerbaycan’ın ve Türkiye’nin birlikte zaferidir. Bu zaferi bizim halklarımız zor günlerden geçerek elde etmiştir” diye konuştu. BUGÜN ŞEHİTLERİN RUHU ŞAD OLDU Erdoğan, Bakü’deki programı kapsamında ilk olarak İlham Aliyev’le Azerbaycan milli lideri Haydar Aliyev’in kabri ile Türk ve Azerbaycan şehitliklerini ziyaret etti. İki Cumhurbaşkanı, buradaki camide şukür namazı kıldıktan sonra, anıta çelenk koydu, anıt defterini imzaladı ve dua ettiler. Erdoğan, şeref defterine şunları yazdı: “27 Eylül 2020 sabahı başlayan Vatan Muharebesini 44 gün içinde şerefli bir zaferle taçlandıran Azerbaycan ile kardeşliğimiz, bıraktığınız mirastan güç alarak ilelebet payidar kalacaktır. Ruhunuz şad olsun.”


INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 15 ARALIK - 22 ARALIK 2020 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 6.99 Osso Osmanlı Kahvesi (200 gr)

$ 4.99 Onar Gemlik Sofralık Siyah Zeytin (700 gr)

$ 29.99 Ariel Çamaşır Deterjanı (10 kg)

99 c Filiz Makarna Çeşitleri (500 gr)

$ 12.99 $ 9.99

Doğanay Şalgam Suyu (24x300ml)

Yonca Ayçiçek Yağı ( 5 lt)

$ 3.49 San Remo Egg Pasta Value Pack (1 kg)

$ 9.99 Sütat Çiftlik Peyniri (800 gr)

$ 2.99 Tamek Domates Salçası (700 gr)

www.facebook.com/gimasupermarket

31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599


TURKEY tes imposed The United Sta nctions late Monday sa ncy of side on Turkey’s Pre s and its rie Defense Indust , the U.S. mir chief Ismail De onfirmed. te c Treasury websi

T

rkısh NEWS PRESS

15 December 2020

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

Preventing a new cold war in the Middle East

T US SANCTIONS TURKEY’S PRESIDENCY OF DEFENSE INDUSTRIES

OVER S-400 PURCHASE

S

anctions were placed for the country’s purchase of the Russian S-400 missile defense system. Several other Turkish defense officials, namely Mustafa Alper Deniz, Serhat Gençoğlu and Faruk Yiğit were also sanctioned for their role in the S-400 purchase. The Turkish Foreign Ministry, in its immediate response, condemned the decision while reminding of the U.S.’ unfair stance throughout the S-400 purchase process. “The circumstances that led Turkey to purchase the S-400 missiles is known very well to everyone. In this respect, President

FETÖ began infiltrating Turkish army 40 years ago, probe finds!

K

nown for infiltrating the government’s key agencies, a new report reveals the FETÖ terrorist group started planting secret members in the TSK more than four decades ago. The report was prepared by the Istanbul Provincial Gendarmerie Command upon the request of the Istanbul Chief Public Prosecutor’s Office during an investigation on the shady group’s infiltration of the military. The report focused on 515 individuals who were students at military schools at one point between 1977 and 1990 and later invested for various reasons. Investigating the paper trail dating back more than four decades, authorities at the provincial gendarmerie command found that more than half of the students were discharged following investigations on various dates.

Trump has also expressed Turkey’s rightfulness multiple times,” the foreign ministry statement said, rejecting the sanctions. Underlining the baselessness of the U.S. claim that the S-400 missiles are not suitable with NATO systems, the statement added that Turkey has repeatedly offered to form a technical workgroup with NATO to handle the issue objectively and yet no steps have been taken on the matter. “The U.S. preference of rejecting our offer to solve the issue through diplomacy and imposing one-sided sanctions instead is an inexplicable act,” the state-

ment added and highlighted: “Turkey will take necessary steps against this move that will clearly harm bilateral ties.” The statement also urged the u.s. to step back and reevaluate its decision within the spirit of alliance. “Under the leadership of President Recep Tayyip Erdoğan, we are determined in our aim toward a fully independent defense industry. Any decision that targets me and our institution abroad would not change my or my team’s stance. It would not stop the Turkish Defense Ministry in any shape or form,” Demir said on his official Twitter account.

Turkey to impose coronavirus curfew on new year’s eve n “There will be a four-day curfew from Dec. 31, 9 p.m., to Jan. 4, 5 a.m., during the new year break as part of measures against the coronavirus,” President Erdoğan said during a press conference at the Presidential Complex in Ankara following a cabinet meeting. “Thanks to our measures so far, we can observe a serious decline in the number of COVID-19 patients and deaths, compared to other countries,” he added, underlining Turkey’s efforts in the face of the pan-

demic. Turkey has imposed full weekend lockdowns over the past two weekends, though people are permitted to go to nearby supermarkets and bakeries during the day. Those violating the curfew are subject to fines. Erdoğan touched upon the coronavirus’ negative effects on the economy and emphasized the precautions Turkish government is taking to battle them. “Our first and foremost focus is to be among the top countries in the postpandemic era,” he said.

he Arab League Summit held at Sharm al-Sheik over the weekend ended with a strong support for Yemen’s elected President Abed Rabbo Mansour Hadi against the alliance of Ali Abdullah Saleh, the former president of Yemen, the Houthis and Iran. The Saudi-led operation in Yemen seems to have united the Arab countries. It is certainly important to resolve the Yemen crisis and stop the ill-advised policies of the Houthis, Ali Abdullah Saleh and Iran in that country. But we must be vigilant against the start of a new cold war in the Middle East - a danger that Arabs, Turks and Iranians must work together to prevent. Saudi Arabia has long been alarmed by Iran’s growing influence in Syria, Iraq, Lebanon and Yemen but done very little to counter it. The $3 billion grant to the Lebanese army - nearly twice Lebanon’s annual defense budget - that the Kingdom announced last year was a message to both Hezbollah and Iran. Though the grant will not make the Lebanese army a strong and efficient defense force immediately, it shows the extent to which the Saudis are willing to go to balance out the Iranian penetration of prominent Arab capitals. The Kingdom was even more direct and forceful in Bahrain in 2011 where it sent in ground troops to quell widespread protests led by Shiite Bahrainis, which many suspected of being orchestrated by Iran. So, it is evident that the Saudis are willing to use their economic and technological might to support their allies in the weak Arab states. The lessons learnt from both Iraq and Syria, however, show that the insertion of hard power without a smart strategy is not enough. If Saudi Arabia gives money and weapons to ally Arab governments, Iran does the same with its proxies and non-state actors. This creates only a dangerous vicious cycle that hurts everyone in the region. There is no doubt that Iran is seeking to create proxy alliances within the Arab Shiite populations across the Middle East. But the level of success it has achieved is not simply due to Iran’s abilities. It is also facilitated by the socio-political and economic circumstances that encourage alternative loyalties. Sunni and Shiite Muslims have a collective responsibility to address their own issues independent of nation-state rivalries. A Saudi-Iranian clash will not be just a political rivalry between two countries; it will also inflame SunniShiite tensions. This should be prevented at all costs. Saudi Arabia does not represent Sunni Islam just as Iran does not represent Shiite Islam per se. The Sunni and Shiite communities of the Muslim world may feel affinity toward certain states but they are bigger than any nation-

state agenda. At the end of the day, each country acts with its own nationstate interests. A prolonged conflict between Saudi Arabia and Iran will only hurt those communities they purport to support and protect. Iran has a historic opportunity to become a responsible regional power accepted by its neighbors and the larger world if it acts with prudence and wisdom. Iran is close to a major deal with the West over its nuclear program. If a deal is made, it will release Iran from the heavy burden of economic sanctions and political isolation and boost Iran’s economy and relations with the outside world. Turkey has all along recognized Iran’s right to peaceful nuclear energy and supported the nuclear talks, for which it has been wrongfully accused of moving away from the West, betraying Western alliance, et cetera. Iran should not squander this opportunity with harmful dreams of regional expansionism. Instead, Iran should work to develop better relations with its Arab neighbors instead of seeking undue influence through its Shiite proxies. Most Sunni Arabs including political Islamists perceive Iranian policies not pan-Islamist but rather expansionist and sectarian. Iran’s intelligence and military operations in Syria, Iraq, Lebanon, Yemen and Bahrain reveal a desire to create spheres of influence through proxy groups and non-state actors. This inevitably creates an anti-Iran, antiShiite reaction in Muslim countries. In a rather dangerous way, the Iranbacked Shiite domination in Iraq and Syria push many mainstream Sunni Arabs to the arms of such extremist groups as al-Qaida and ISIS. Iran’s attempt to use ISIS terror as a pretext to legitimize its operations in Arab capitals is disappointingly similar to the Assad regime’s hopeless attempt to position itself as a secular bulwark against religious extremism but this posturing no has credibility in the Arab world and the West. This is also rather ironic in that it is the Assad regime supported by Iran and Russia that created the circumstances for the rise of ISIS in Syria, Iraq and beyond. In turn, the Sunni Arab states need to find ways to engage Iran in a constructive manner. A paranoid fear of Shiite Islam and Iran on the one hand and Islamic political parties on the other will only exacerbate the existing problems that engulf the Middle East. A smarter strategy requires inclusiveness, transparency and cooperation. The Yemen crisis should be an opportunity for all key players in the region to reassess their strategic priorities and revise their policies. This is a collective responsibility, one that can prevent a new cold war in the Middle East and bring a much-needed respite to an already troubled region. > Source: Daily Sabah / Mar 31, 2015


12

15 December 2020

Editor: Suzan Calimli

T

rkısh NEWS PRESS

ANALYSIS

Education and ISLAM calimli.suzan@gmail.com

in the Ottoman Empire THE SIGNIFICANCE OF EDUCATION IN ISLAM Islam has placed great emphasis on the significance of procurement and distribution of knowledge. Knowledge is obligatory upon every Muslim by the command of the Sunnah of the Prophet (pbuh) and the Qur’an and is categorised in three dimensions according to Muslim scholars: a. Tarbiyyah: education that focuses on the intellectual and physical development of an individual b. Ta’dîb: education that focuses on fostering good human being with honourable codes of conduct approved by Islam c. Talîm: education that is based on learning and teaching It is no surprise then, study groups and institutions on Islamic education and more came to be. One key factor when it came to the distribution of Islam, was sharing knowledge and using that knowledge not just to strengthen one’s faith, but improve one’s self and their interactions with others. HISTORY OF THE MADRASA After the emergence of Islam, study circles in mosques were formed for Muslims who sought out religious education. Over the next few centuries, high officials, rulers and wealthy members of the community founded additional centres of learning in libraries. Their donations slowly amounted to the establishment of separate institutions, solely set up for academic purposes. These were soon to be known as madrasas. By the 11th century, madrasas became well-established educational institutions within the Muslim world with paid staff, permanent buildings and resident scholars who were given living quarters and a salary. Students received free education and were provided with board and lodgings. The primary function of madrasas was to teach Qur’an and the sacred law, however calculation, poetry, history and grammar were also taught. At a higher lever, students were taught arithmetic and literary subjects.

Following its successful integration in Muslim society, madrasas had expanded quickly, spreading literacy as far as Mongolia, Russia, India, the Chinese plains and the Malay Archipelago. THE OTTOMAN EMPIRE The traditional Ottoman Islamic educational system included madrasahs as well as Qur’an schools and Sufi lodges. These three were the primary civil educational institutions provided to Ottoman Muslims prior to the nineteenth century. The purpose of primary school education at the time was to provide an elementary knowledge of Islam - in particular, the memorisation of Qur’anic texts. Madrasahs, otherwise known as the Ottoman Empire’s modern day colleges, provided education at a higher level and was aimed at offering knowledge on Islamic sciences. These institutions were first established in the empire by the second Ottoman Sultan, Orhan Beg. The only other institutions at the time that provided non-Islamic knowledge were the Enderun Mektebi, Istanbul’s palace school, where young Janissaries were trained and governmental agencies training students kitabet, the art of correspondence. Along the way, Fatih Sultan Mehmed the Conqueror later introduced ‘rational sciences’ such as mathematics, philosophy, grammar, medicine and physics in madrasas. Some of these schools specialised in astronomy and medicine. The Ottoman madrasas

sought various scholars from Syria, Egypt, Iran and Turkestan to teach students. Those countries at the time were the most significant cultural and scientific centres with their scholars being fluent in Ottoman Turkish, Persian and Arabic. Attached architecturally to mosques, madrasas occupied a pivotal role in the culture of the Ottomans. Both religious and civic leaders of the society were trained at madrasas, including the ulama (religious scholars) who held important roles in the Ottoman states’ sociopolitical structure. Firstly, they were recognised as guardians of Islamic law, and secondly, as regulators of cultural and religious content to be taught in academic institutions. In addition, it’s important to note that madrasas served as a way of uniting all Muslims in the Ottoman empire together, even if they came from different cultural, geographical and ethnic origins. THE INTRODUCTION OF WESTERN EDUCATION Around the 18th century, ‘The Age of Education’ saw the West grow strength in military, science and technology. The Ottomans, who were once leaders in science, were left behind. The industrial and scientific revolutions that took place in Europe fuelled a gap between the Ottomans and the Western world. At first the Ottomans were content with staying with traditional methods of managing the country’s education, until many bureaucrats and scholars complained

about the traditional system’s shortcomings. As a result, mandatory education was soon introduced to increase literacy among the populace. With the turn of the 19th century, the education system in the Ottoman Empire split into religious and ‘Western’ schooling. In a bid to acclimate to the world’s changing ‘agenda, the Ottomans gradually began to change scientific tradition in their schooling system from ‘Islamic’ to ‘Western’. The madrasas were not ‘Westernised’, as there was strong resistance from the scholars to integrate non-religious subjects into the schools’ curricula. This resulted in a dual system of schooling: one Westernised, and the other Islam-cantered. Furthermore, Ottoman authorities worked with the 1869 Ottoman Public Education Regulation’s guidelines to establish a uniform and centralised school system. However, a barrier to achieving this was the ibadi (secondary) schools being under-represented. Much of the 1880s was dedicated to amending this through a) reshuffling key institutions such as the Education Council, b) procuring funds, through initiatives such as the Education Fund and c) reconstituting rusdiya (primary) schools into ibadi ones. REPUBLIC OF TURKEY In 1924, in a bid to make Turkey a secular republic under the Unification of Education Act, Mustafa Kemal Ataturk, Turkey’s first president, had replaced madrasas with secular schools based on Western academic models. Some madrasas were transformed into institutions called Imam Hatip. These schools trained Muslim preachers. In 2002, Recep Tayyip Erdogan, Turkey’s current president, converted Imam Hatip institutions into Islamic middle and high schools. Between 2003 and 2012, enrolment numbers in Imam Hatip institutions tripled. These numbers for these modernday madrasas have increased ever since, now serving over 1.3 million students.


.

EKONOMI

I! TÜRKIYE BAŞARD

T

rkısh NEWS PRESS

15 Aralık 2020

İşsizlik oranı 22 ayın en düşük seviyesinde

T

ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, eylülde geçen yılın aynı dönemine göre 550 bin kişi azalarak 4 milyon 16 bin kişi olarak kayıtlara geçti. Aynı dönemde işsizlik oranı 1,1 puanlık azalışla yüzde 12,7 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı Kasım 2018’den beri son 22 ayın en düşük düzeyine inmiş oldu. HER YAŞ GRUBUNDA DÜŞTÜ Tarım dışı işsizlik oranı ise 1,5 puanlık azalışla 14,9 olarak hesaplandı. Söz konusu ayda 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 1,8 puan azalarak yüzde 24,3 oldu. İşsizlik oranı 15-64 yaş grubunda da 1,2 puan düşüşle yüzde 12,9 olarak belirlendi. İstihdam edilenlerin sayısı eylülde geçen yılın aynı ayına göre 733 bin kişi azalarak 27 milyon 707 bin kişi, istihdam oranı ise 2 puanlık azalışla yüzde 44,1 oldu. Bu dönemde, istihdam edilenlerin sayısı tarım sektöründe 350 bin, sanayi

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

Aralık ve Ocak ayının emekliliğe etkileri

A

sektöründe 29 bin, hizmet sektöründe 520 bin kişi azalırken, inşaat sektöründe 166 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 18,5’i tarım, yüzde 19,9’u sanayi, yüzde 6,3’ü inşaat, yüzde 55,3’ü ise hizmet sektöründe yer aldı. Söz konusu dönemde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı 3,8 puan azalarak yüzde 32,2’ye geriledi.

sgari ücret her yıl Ocak ayından geçerli olmak üzere yükselir. Asgari ücret artışının emekliliğe de çok sayıda etkisi olur. Asgari ücret artışının sigorta borçlanmasını artırma işlevi görmesi en önemli etkilerden biridir. Askerlik, doğum, yurt dışında çalışma gibi hallerde sigortalı ihtiyaç duyması halinde borçlanma yapar. Borçlanma yapılması emekli olma yaşını öne getirebilir. Ayrıca borçlanmaya bağlı prim gün artışı emekli maaşını da yükseltir. Borçlanma her zaman yapılabilir ancak asgari ücret artışından önce yani 2021/Ocak ayından önce borçlanma yapan sigortalı asgari ücret artışından etkilenmez. Doğum ve askerlik borçlanmalarında Aralık ayında borçlanma başvurusu yapanlar için en düşük borçlanma bedeli bir gün için 31,39 TL tutarındadır. Borçlanmanın bu ay yapılmayıp 2021 yılına bırakılması halinde en düşüğü günlük 31,39 TL tutar asgari ücret artışı kadar yükselir. Bu nedenle 2021 yılında emekli olacak sigortalıların bu ay sonuna kadar borçlanma başvurusu yapması ve ödeme tutarının da kendisine tebliğ edilmesi sonrası bir ay içinde ödeme yapması menfaatine olur. Aralık ayında emeklilik başvurusu yapmakla Ocak ayında emeklilik başvurusu yapmak arasında da maaş miktarı yönüyle bir fark olabiliyor. Bu farkın nedeni maaş hesabında enflasyon ve büyüme oranlarının değerlendirilmesi. Önce adını koyalım. Özel sektörde çalışan işçiler emeklilik dilekçesini 31 Aralık’a kadar verirse maaşını her ayın 15’inde alan kamu işçileri ise 14 Ocak 2021’e kadar verirse

2020 yılı emeklisi oluyorlar. Bu tarihlerden sonra emeklilik dilekçesi verenler 2021 emeklisi oluyor. Emekli olma şartları oluşan ve emekliliği düşünen kıymetli okurlarımız; İlk 11 aya ait enflasyon oranı yüzde 13,19 olarak açıklandı. Eğer Aralık ayı enflasyon oranı da eksi çıkmaz ise 2021 yılında değil 2020 yılında emekli olana önceki yılda olduğu gibi daha yüksek emekli maaşı bağlanacağını söyleyemem. Çünkü mevcut ekonomik verilere göre bu mümkün görünmüyor. Ancak net olarak şunu söyleyebilirim. Bu senenin yıllık enflasyon oranı yüzde 13,10 olursa 2020 yılında emekli olmakla 2021 yılında emekli olmak arasında maaş yönüyle bir fark olmayacak. Yıllık enflasyon oranı yüzde 13,10’dan yüksek çıkarsa o halde 2021 yılında emekli olana biraz daha yüksek maaş bağlanacak. Bir anlamda Aralık ayı enflasyon oranı eksi çıkmazsa 2021 yılında emekli olanın maaşı daha yüksek olacak. Kamu işçilerine tavsiyemiz şudur. 2020 yılına ait yıllık enflasyon oranının açıklanacağı 4 Ocak 2021 tarihini beklesinler. Yıllık enflasyon oranını öğrendikten yıllık enflasyon oranı yüzde 13,10’dan fazla çıkarsa 15 Ocak 2021’e kadar çalışsınlar ve 15 Ocak 2021 tarihi veya sonrasında emeklilik başvurusu yapsınlar. Bir hatırlatma da yapayım. Bazen fazladan bir prim gün sayısı bile aylık bağlama oran artışı eşiğine gelir ve bu eşiği değiştirerek aylık bağlama oranını yüzde 1 veya 1,5 yahut 2 oranında artırabilir. Bu durumda bir günlük ilave hizmet, bağlanacak emekli aylığını beklenenin üstünde yükseltebilir. Emeklilik öncesi bu hususu da değerlendirelim.

Yurt dışı borçlanma ile emeklilik SORU: 30 yıldır Avustralya’da yaşıyorum. Mavi Kartlıyım. Türkiye’den 1979 girişli 1 yıl sigortalıydım. Emekli olmam için ne kadar prim ödemeliyim? > Kemal Şenkaya / Perth CEVAP: 1979 yılında Türkiye’de sigortalılığınız

başlamış ise toplam priminiz 5400 gün olacak kadar yurt dışı sürelerini borçlanırsanız, (yurt dışında resmi olarak çalışmamak ve herhangi bir sosyal yardım almamak koşuluyla) 58 yaş 5400 gün prim şartından; 58 yaşında emekli olma hakkınız doğar.

Emekli olan kıdem tazminatı alır

MUSIAD Sydney started new shared resources Program very cost effective of running Virtual office. If you are interested please call us on 1300 360 576 or email secretary-general@musiadsydney.com

SORU: Emekli olmak için işten ayrılmak isteyen çalışanım kıdem tazminat alabilir mi? > Erkan K. CEVAP: Gerek emekli olma şartlarını sağlayıp emeklilik nedeniyle işten ayrılan işçiler gerekse de emeklilik yaşını tamamlamasa dahi emeklilik için prim gününü ve sigortalılık süresini tamamlayıp emeklilik için yaşı bekleme gerekçesiyle işten ayrılan işçiler; en az 1 yıllık kı-

dem süresine sahipse kıdem tazminatı almaya hak kazanır. Bu kişi “SGK’dan emekli olur” yazısı alarak; emekli olmak için sigortalılık süresi ve prim günü tamamlayan ancak emeklilik yaşını tamamlamayan ise SGK’dan emeklilik için yaş hariç diğer şartlar sağlandığına ilişkin yazı alarak iş sözleşmesini fesheder işverene de bu yazıları sunarsa kıdem tazminatı alma hakkı doğar.


: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER

TURKEY

TURKISHAIRLINES.COM


. GEZI

T

rkısh NEWS PRESS

15 Aralık 2020

15

SAKIN KENT UZUNDERE

Doğu’nun Karadeniz’i

365 gün turist ağırlayacak

U

“Türkiye’nin 11. sakin kenti” seçilen Erzurum’un Doğu Anadolu ile Doğu Karadeniz sınırındaki ilçesi Uzundere, ışıklandırma, çevre düzenlemesi ve restoranlar yapılan Tortum Şelalesi, doğa harikası Yedigöller’deki bungalov evler ile Tortum Gölü kenarına inşa edilen seyir terası gibi turizm yatırımlarıyla yılın her günü turistleri cezbediyor. Erzurum Valisi Okay Memiş, “Yaptığımız işin ne kadar zor olduğunun farkındayız. Pandemiye rağmen bu işleri bitirdik. Uzundere ilçemizi artık birçok insan gelip görecek” dedi. luslararası Sakin Kentler Birliğince 4 yıl önce “Türkiye’nin 11. sakin kenti” seçilen ve şehir merkezi Doğu Anadolu’da bulunan Erzurum’un Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz sınırında yer alan doğa harikası ilçesi Uzundere’de, yeni yapılan turizm yatırımları ve projelerle yılın 365 günü yerli ve yabancı turistlerin ağırlanması hedefleniyor. Erzurum Valiliği koordinesinde, Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Uzundere Belediyesi ve Tarımsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) iş birliğinde gerçekleştirilen projeyle, Uzundere’deki dünyaca ünlü Tortum Şelalesi’ne önemli turizm yatırımları gerçekleştirildi. GÖZ ALICI ŞELALE GÜZELLİĞİ Çevresine kısa süre önce yürüyüş yolları, ağaçlandırma, engellilerin rahatlıkla şelaleyi görebileceği seyir terasları, dinlenme ve gezinti alanları, restoranlar ve hediyelik eşya alışverişi yapılabilecek işyerleri ile otopark yapılan Tortum Şelalesi, özellikle gece gezilebilmesi için inşa edilen aydınlatma sistemiyle bir başka güzelliğe büründü. UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne aday gösterilen, ErzurumArtvin kara yolunun 110’uncu kilometresinde bulunan ve deniz seviyesinden bin metre yükseklikte yer alan 21 metre genişlikte ve 48 metre yükseklikteki şelale, yenilenen yüzüyle gece gündüz ziyaretçilerini ağırlıyor. Kalabalıktan uzaklaşmak isteyenlere şırıl şırıl akan suları ile huzur veren şelale

ile yakınından geçen aynı kara yolu kenarındaki Yedigöller de ayrı bir güzellik sunuyor. YEDIGÖLLER, BUNGALOV EVLERI Dört mevsim ayrı renge bürünen çevredeki ağaçlar ve vadideki göller ile ziyaretçilerini etkileyen bölgede yine devletin katkılarıyla turistik bungalov evler inşa ediliyor. Ana yapıları tamamlanan doğaya uygun evler ile turistlere yörede dinlenme

ve konaklama imkanı da sunulacak. TORTUM GÖLÜ SEYİR TERASI Doğu Anadolu ile Doğu Karadeniz sınırında yer alan ve Karadeniz ikliminin hakim olduğu Erzurum’un Uzundere ilçesinin en önemli doğal güzelliklerinin başında gelen Tortum Gölü’nü kuş bakışı gören aynı güzergahtaki seyir terası da yerli ve yabancı turistleri misafir ediyor. Ziyaretçilerin seyir terasından

gölü ve çevreyi izledikten sonra çay içerek dinlenebilecekleri bir işletme de olan bu alan konuklarına bambaşka manzara sunuyor. SAKİN KENTTE GEZİNTİ Sakin yapısıyla dikkati çeken Uzundere, gerek Tortum Şelalesi ve Uzungöller’deki turizm yatırımları, gerekse Tortum Gölü kenarına inşa edilen seyir terasıyla bir turizm destinasyonu olan bu bölgede, Kovid-19 salgınının yaşandığı şu sıralar kalabalıktan uzaklaşıp dinlenme ve gezinti yapmak isteyenleri konuk ediyor.

Doğal güzellikleri dışında çeşitli sportif etkinlikler ile de her mevsim turist çeken ilçe, pandemi dönemi başta olmak üzere yılın 365 günü yenilenen yüzü, temiz havası ile muhteşem doğasıyla yerli ve yabancı turistlere ev sahipliği yapmak istiyor. “YALANCI CENNET BAHÇESI” Erzurum Valisi Okay Memiş, hayata geçirdikleri projelerin bölgeyi cazibe merkezine dönüştürdüğünü belirterek, şunları anlattı: “Tortum Şelalesi çevresi dikilen ağaçlarla gelecek yıl ‘yalancı cennet bahçesi’ gibi olacak. Burası yılın belirli gün veya aylarında değil, 365 günü, 7/24 herkesi ağırlayabiliyor. Yaptığımız işin ne kadar zor olduğunun farkındayız. Pandemiye rağmen bu işleri bitirdik. Uzundere ilçemizi artık bir çok insan gelip görecek.”


RUH SAĞLIĞINIZI KORUMA n Koronavirüs herkesi etkiliyor. Avustralya’daki ve dünyanın dört bir tarafındaki insanları etkiledi. Dünyanın tüm ülkelerinde her türlü kültür ve geçmişe sahip insanlar virüsün yayılmasını durdurmaya ve toplumlarını güvende tutmaya yardımcı olmak için gündelik yaşamlarında değişiklik yaptılar. n Koronavirüsün etkileri çoğumuzun kendisini endişeli, stresli ya da yalnız hissetmesine yol açtı. Memleketinizdeki aile ve arkadaşlarınız hakkında da endişeleniyor olabilirsiniz. Bu zor zamanlarda ruh sağlığımızı ve fiziksel sağlığımızı korumamız hepimiz için önem arz ediyor. n Kendinizin ya da başkalarının ruh halinde ve duygularında bazı değişiklikler fark etmiş olabilirsiniz, örneğin: l Stresli ya da endişeli hissetme. l Morali bozuk, üzgün ya da kendiniz değilmiş gibi hissetme. l Uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürme zorluk çekme. l Kilonuzda ya da iştahınızda değişiklik. l Bunalmışlık hissi ya da gündelik hayatın zor gelmeye başlaması. n Bazıları ruh sağlığı sorunlu damgasını yememek için duyguları hakkında başkalarıyla konuşmaktan çekinebilir. Gerçek şu ki bu duygular yaygındır ve toplumdaki birçok kişi de bunları yaşıyor. n Güvendiğiniz kişilerle görüşün ve onlarla konuşun. Aile ve arkadaşlarınızla telefon, görüntülü görüşme ya da sosyal medya aracılığıyla irtibatı sürdürmek ruh sağlığınız açısından faydalı olabilir. Duygularınızı onlarla paylaşın ve onları da sizinle paylaşmaya davet edin.

n Sağlığınızı korumak ruhunuzun ve bedeninizin faydasınadır. Mümkün olduğunca bir rutini korumaya çalışın. Dışarıda yürüyüşe çıkarak, parkta gerilme hareketleri veya evde egzersiz yaparak aktif kalın. Doğru uyku alışkanlıkları edinin, meyve-sebze gibi sağlıklı gıdalar tüketin ve şeker içeriği yüksek atıştırmalıklardan ve içeceklerden sakının!

YARDIM ALABILIRSINIZ n Şu an hayatın ekstra zorluklarıyla baş etmek için desteğe ihtiyacınız olduğunu ya da hayatta zorlandığınızı düşünüyorsanız yardım istemenizde hiçbir sorun yoktur. Şahsi ihtiyaçlarınız ve atabileceğiniz adımlar hakkında ailenizden birisiyle, bir arkadaşınızla, aile hekiminizle (GP) ya da güvendiğiniz bir sağlık görevlisiyle konuşun. n 1800 512 348 numaralı telefondan Koronavirüs Ruh Sağlığı Destek Hizmetini arayarak istediğiniz zaman bir danışmanla ücretsiz olarak konuşabilirsiniz. Ücretsiz ve kişiye

özel bir tercüman için 131 450’yi arayın ve ihtiyaç duyduğunuz dili söyleyin. Ardından, tercümandan Koronavirüs Ruh Sağlığı Destek Hizmetini bağlamasını isteyebilirsiniz. n Birisiyle yüz yüze konuşurken herkesin kendini rahat hissetmemesi normaldir. Faydalı bilgiler barındıran internet siteleri bulabilir, becerilerinizi geliştirmek ve ilerlemenizi izlemek için uygulama ve programlar kullanabilir, çevrimiçi forumlarda hikaye ve deneyimlerinizi paylaşabilir ya da telefon, internet sohbeti/kısa mesaj ve e-posta hizmetleri aracılığıyla bir uzmanla konuşabilirsiniz. n Bilgi ve öneriler almak ve güvenilir ve ücretsiz Avustralya içi telefon ve internet aracılığıyla ruh sağlığı hizmetleri ve desteklerine ulaşmak için Head to Health internet sitesini (headtohealth.gov.au) ziyaret edebilirsiniz. Bu site kendi dilinizde bilgi ve kaynaklara bağlantılar da içermektedir.


T

WORLD

rkısh NEWS PRESS

15 December 2020

17

TARIH & EDEBIYAT

SINEM TASLAK sinem.taslak@gmail.com

Neredeyim?

“Hiç bir risk almazsan kendini daha büyük bir riske atarsın.” (Erica Young)

S

ize Washington’dan yazıyorum. Amerika’nın başkenti Washington’dan değil, başını Kanada’ya dayayıp yüzünü Pasifik Okyanusu’na dönmüş, mesafe olarak Amerika’nın Türkiye’ye en uzak, iklim olarak, aynısı değilse de, İstanbul’a en yakın Washington eyaletinden. ‘Gitmek mi zor, kalmak mı?’ diye sordu pek çok kişi bana. Bunun cevabını vermeden önce birlikte bir sanal yolculuğa çıkalım isterseniz. Teknoloji sayesinde sanal olmayan pek bir şey kalmadı zaten hayatımızda. Aşklar, ilişkiler, arkadaşlıklar hep sanal. Yolculuk sanal olmuş çok mu? Sanalla gerçeğin farkı, sadece ve sadece fiziksel olarak orda olmamakmış, duygular aynı kalırmış. Sosyal medya da bu duygular kısmına kalplerle ağlayan, gülen, kızan suratlarlar katkıda bulunmuyor mu? Amerika’ya gelme nedenlerimi sıralamadan önce sormak isterim: Kolay mıdır bir anda her şeyi bırakıp bir diyardan diğerine gitmeye karar vermek? Kolay mıdır nelerin valize konacağını ve nelerin arkada kalacağını ayırabilmek? Ya istesek de alıp yanımızda götüremediklerimiz? Anılar, yaşanmışlıklar, sevdiklerimiz ve sevdiğimiz mekânlar. Onlar valize sığmıyor, yüreğimize doldurup çıkıyoruz yola… Soru: Bir akademisyen neden terk-i diyar edip Amerika’ya gider? Cevap aşağıdaki şıklardan hangisidir? a) Yurdu özlemeyi özlemiştir; b) Amerika’yı matah bir yer sanır; c) Vatana hayırlı olmak için gider; d) Yukarıdakilerden hepsi; e) Yukarıdakilerden hiç biri. Üzgünüm ama doğru cevabı verenler arasında çekilecek kuradan hiç kimse hiç bir şey kazanamayacak zira hayatın kendisi aslında ödülsüz bir yarışma değil mi? Her gün, zamanla, kendimizle, birbirimizle yarışmıyor muyuz? Sonunda ne

HAFTANIN KELIMESI

Değer

n Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet. Üstün nitelik, meziyet. Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey. Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü: “Edebiyat, sanat, fikir, ilim ve başlıca değerlerimize toptan bir bakış lütfeder misiniz, efendim!” (Ahmet Kabaklı) > Kaynak: https:// sozluk.gov.tr/

oluyor? Koştura koştura bir şeylerle yarışıp sona yaklaşıyoruz, hepsi o kadar! Yaşam dediğimiz ve bu dünyaya neden, nasıl, nerede geldiğimizi bilmeden kendimizi içinde bulduğumuz bu süreç, doğduğumuz günden itibaren ömrün sonuna doğru koşmadır bir anlamda. A noktasından B noktasına ulaşmaya çalışırken nelerle karşılaşacağımızı bilmesek de, hayatımıza ne tür anlamlar yükleyeceğimiz bize kalmış.

Hangi dert büyüktür, hangi dert küçüktür diye sorgulayıp, dertlerin ebadı konusunda tartışmaya girmek manasız. Hayatımızdaki tasaların, sorunların kaynağı nedir, genelde insanlar, özelde kadınlar neyle mutlu, neyle mutsuz olurlar türü soruların cevapları da dâhil olmak üzere, hemen her şey, kişinin bulunduğu yere ve baktığı noktaya bağlı olarak bir görecelik arz ediyor. Eh! Boşuna dememiş sevgili Aynştayn, her şey görecedir, diye. Her şey göreceyse, gerçeklik bunun neresinde? “Gerçeklik nereden baktığınıza ve nerede olduğunuza bağlıdır” diyen yine aynı muhterem zat. “Farz edin,” diyor, “sıcak bir sobanın üstündesiniz, o sırada zavallı poponuza bir saniye bile bir asır gibi gelebilir ama deli gibi âşık olduğunuz biriyle birlikte olduğunuz saatler, bir saniye gibi geçip gidiverir. Bu geçen saatlerde poponuz açık mı kapalı mı, soğuk mu sıcak mı, sizin haberiniz bile olmaz; işte bu hem göreceliktir hem de gerçeklik.” Başka bir değişle, benim gerçekliğim başkalarına pek de kayda değer

bir gerçeklik olarak görünmeyebilir. Hepimiz kendi gerçekliğimizin efendisiyiz. Sofi’nin Dünyası’nda sofist Prataga ‘Her şeyin ölçüsü insandır. Bir şey doğru mu yanlış mı iyi mi kötü mü diye sorgulamadan önce, kişinin ihtiyacı nedir diye bakıp, ona göre değerlendirilmelidir,’ diyor. Diğer bir değişle, bizleri şekillendiren gerçekler değil, bizim dünyaya bakarken taktığımız gözlüklerdir bizim gerçeklerimizi şekillendiren. İstanbul’daki taksi şöförlerinin yolcularla yaptıkları o sonu gelmez sohbetler örneğin. Trafikten rahatsız olmak ya da kurallı sürmek yerine, memleket meselelerini kafaya takıp bu konuda en fazla çözüm üreten kesimdir onlar. Bindiğiniz taksinin şöförü memleketi kurtarma nutukları atarken, bir de bakmışsınız trafik bir anda kör düğüm olmuş, zira sürücünüz kuralsızca şerit değiştirmiş. Ne gam ne tasa! Basar kornaya, iki kol hareketi sağdakiyle soldakine, yolunu bulur gider! Onun gerçeği de o! Trafik düzelmez. O yüzden trafik kurallarını ciddiye almak yerine ülkenin kurtuluşu üzerine nutuklar atmaya devam! Hepimiz kendi gerçeklerimizle haşır neşiriz. Sizin gerçekleriniz size, benimkiler bana. Son tahlilde ‘yaşamak’, hayatta ve ayakta kalma mücadelesidir. Bir şeyin iyi ya da kötü olması, doğru ya da yanlış olması, neyi kimin nerede rahatsız edeceği kişinin ortamıyla, o ortam ve koşuldaki ihtiyaçlarıyla ölçüldüğünde bir anlam taşır ancak. Hayat bazıları için ilginç, bazıları için ise zulümdür! Yiyecek ekmeği olmayanla yediği ekmeği paylaşacak kimsesi olmayanın derdi aynı olabilir mi? Ya özgürlükleri ellerinden alınanlar? Ne yedikleri ekmek, ne de kiminle yedikleridir onların derdi. Şöyle özgürce sokaklarda dolaşmak için, istediklerini yazıp çizmek için neler vermezler kim bilir? Demek istediğim, göreceli gerçek ya da gerçeğin göreceli olarak irdelenmesidir burada konumuz... > Kaynak: Yasemin Alptekin / Gitmek Mi Zor Kalmak Mı?

HAFTANIN ŞİİRI

‘Havadan, sudan konuştuk’ denir Havanın kim bilir kıymetini? Havadan kanımız temizlenir, Boğulanlar bilir kıymetini.

KIYMET

Felâket getiren selde başka, İçinde yüzülen gölde başka. Ağızlar kurutan çölde başka, Susuz kalan bilir kıymetini.

Yangında, büyük felâket olur. Korursan, canlılar hayat bulur. Ormandan çeşitli kâğıt olur. Düşünenler bilir kıymetini.

Kimisi düşkün olur paraya, Kimi de aşka, köşke, saraya. Kimi de merhem olur yaraya. İnsan bilir, insan kıymetini.

Doğar, büyür, ölürüz yüzünde, Ürün aldık, dağında düzünde. Kaynaktır bahçıvanın gözünde, Çiftçi bilir toprak kıymetini.

Tuvalette pis olur, atılır. Para olursa, neler satılır? Adres yazılır, elde tutulur. Kâğıdın kim bilir kıymetini?

Bazen işimize zaman yetmez, Bazen saydığımız günler bitmez. Geçen ömrü hiç kimse fark etmez, Kimler bilir zaman kıymetini?

Sınır yüzünden, komşu dişlenir. Toprak eşilir, maden işlenir. Küp düşünüp, define düşlenir. Sarraf bilir altın kıymetini.

Kafa çalıştırır(!) mal kazanır. Çok süslenir, harama uzanır. Yufka yürekte vicdan kazınır, İnsan bilir, insan kıymetini.

Ben diyeyim kıymet, sen de değer Ne geniş anlamı varmış meğer. Sen kıymetini bilirsen eğer, Düşün geçen zaman kıymetini.

> KAYNAK: SEBAT MERCEK

Covid-19: First vaccine given in US as roll-out begins

first Covid-19 vaccination in the United T heStates has taken place, as the country gears up for its largest ever immunisation campa-

ign. An intensive care nurse in Long Island, New York, is believed to have been the first person to be given the jab. Millions of vials of the Pfizer/BioNTech vaccine are being distributed, with 150 hospitals expected to receive doses on Monday. The US vaccination programme aims to reach 100 million people by April. Covid-19 fatalities are nearing 300,000 in the US, which has by far the world’s highest death toll. The Pfizer/BioNTech vaccine received emergency-use authorisation from the US Food and Drug Administration (FDA) on Friday. “First Vaccine Administered. Congratulations USA! Congratulations WORLD!” President Donald Trump tweeted on Monday morning following the news from New York. The roll-out of the vaccine comes as the epidemic continues to ravage the country. Deaths have been rising sharply since November and the number of people in hospital with the disease has also continued to grow steadily, with more than 109,000 people currently admitted, according to the Covid Tracking Project.

Belarus protestors keep pushing for Lukashenko’s resignation

in Belarus detained 135 demonstrators at a Sunday march, the Belarusian rights P olice group Viasna-96 (Spring-96) said, as weekly

protests demanding the resignation of veteran President Alexander Lukashenko continued. More than 120 marches took place in the Belarus capital Minsk and other cities on Sunday, with numbers at each ranging from dozens to several hundred, according to local news outlet Nasha Niva. Police regularly arrest participants, issuing numbers of detainees on Mondays. Some protesters marched in outlying residential areas of Minsk, waving white flags with a red stripe in the middle, a symbol of the opposition, and shouting “long live Belarus.” In several places, groups of protesters were led by people wearing Santa Claus costumes. More than 30,000 people have been detained in Belarus since the start of the protests in August, according to opposition leaders. Four people are reported to have died as the result of the government’s crackdown on demonstrators and opposition supporters.


PAZARTESI

Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI

SALI

AUSTRALIA . .

SESİ T rkıye’nın

RADYOSU AVUSTRALYA “Sizin Sesiniz”

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I CUMARTES

www.turkishnewspress.com.au

Ergül Uybadın Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

Tuğba Aksoy Filiz Karakış Saat: 17-18

GÖNÜL KAHVESİ

Yakamoz ve Gece Bekçisi ile

AKŞAM VARDIYASI Saat: 22-23

PERŞEMBE

TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu Ortak Yayını ÖZEL PROGRAMLAR

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası Perşembe ve Cuma geceleri saat 22-24 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

T

rkısh

Sülhan Yılmaz Gülten Akbar HAYATA DAIR

PAZAR

Zafer Uyanık Cem Birben MUHABBET ZAMANI

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

MURAT ŞIRIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ


.

NOSTALJI

T

rkısh NEWS PRESS

15 Aralık 2020

19

R A L I AN Tarihi köyde

yad ediliyor

Bilecik’in Söğüt ilçesinde yer alan Zemzemiye Köyü’nün sakinleri, çeşitli nedenlerle 1950’li yıllardan itibaren terk ettikleri tarihi yerleşim yerini zaman zaman gezerek çocukluk ve gençlik yıllarının anılarını canlı tutuyor... Köy sakinlerinden Hasan Hüseyin Amca, “Zamanında köyümüzde 70 hane vardı. Burada oturup tepeden köyü izlerken hüzünleniyorum. Dedeler, nineler, anneler, babalar, amcalar, teyzelerle geçirdiğimiz vakitleri anıyorum” diyor.

T

ürkiye’nin şirin kenti Osmanlı diyarı Bilecik’in Söğüt ilçesi sınırları içinde yer alan Zemzemiye köyünün sakinleri, çeşitli nedenlerle 1950’li yıllardan itibaren terk ettikleri tarihi yerleşim yerini zaman zaman gezerek çocukluk ve gençlik yıllarını anıyorlar. Eskiden üzüm bağları bulunan ve adını içme suyu kaynaklarının güzelliğinden alan köy, yeni yapılan Söğüt-Eskişehir kara yolunun 2 kilometre yakınında yer alıyor. ZİYARETÇİLERİ ZAMANDA YOLCULUĞA ÇIKARIYOR Yıllardır ayakta duran minaresi, bazı bölümleri yıkılan tarihi evleri ve Osmanlı Dönemi’nden de izler taşıyan dokusuyla eski sakinlerine “zamanda yolculuk” yaptıran yerleşim yeri, fotoğraf meraklılarının ve bazı film yapımcılarının da zaman zaman ilgisini çekiyor. 70 YILLIK AYRILIK BİZE ÇOK ZOR GELİYOR Yerleşim alanının çok küçük olması, nüfusun artması, yola uzaklığı ve tarımın makineleşmesi nedeniyle 1950’li yıllardan itibaren yakın bir bölgeye taşınarak burada yaşamaya başlayan köylüler, zaman zaman eski evlerinin olduğu alanlarda gezinti yapıyor.

Köy muhtarı Yasin Göncekli, yaşamaya devam ettikleri bölgeyi “yeni Zemzemiye” olarak nitelendirdiklerini söyledi. KÖYÜN TARİHİ, OSMANLI DÖNEMİ’NE UZANIYOR Eski yerleşimin tarihinin Osmanlı Dönemi’ne kadar uzandığını belirten Göncekli, şunları anlatıyor: “Yeni köye taşınmalar 1950’li yıllarda başlamış. İnsanlar peyderpey 1990’lı yıllara kadar burayı terk etti. Daha sonra burada birçok film ve dizi çekildi. Pandemi

döneminde pek gelemediler ama devamlı rağbet var. Tarihi dokusu çok güzel. Bu orijinal güzellik kalsın istiyoruz.” UYGULAMALI OKUL YILLARI GERİDE KALMIŞ ANILAR... Zemzemiye sakinlerinden Hasan Hüseyin Armutlu da çocukluğunda eski köyde uygulamalı eğitim yapıldığını, 1944-1949 yıllarında okula gittiğini aktardı. Bu bölgede çok güzel günler geçirdiklerini belirten Armutlu, özlemini şöyle dile getiriyor: “Burası çok neşeli bir köydü. İnsanlar birbirine karşı sevgi doluydu. Dışarıdan bir garip çoban gelirdi, ona yardımcı olurlardı, evini yaparlardı. Çaresiz insan bırakmazdık. Zamanında köyümüzde 70 hane vardı. Burada oturup tepeden köyü izlerken hüzünleniyorum. Dedeler, nineler, anneler, babalar, amcalar, teyzelerle geçirdiğimiz vakitleri anıyorum.” Süleyman Armutlu ise geçmişi özlediğini ifade etti. “BURASI BENIM EVIMDI SURASI SENİN EVINDI!” Çocukluğunda meydanda toplanıp oyunlar oynadıklarını söyleyen Armutlu, şimdi köyün yakınındaki tepeden gelip bakınca eski günleri ve yaşanmışlıkları hatırladıklarını söyledi. Konuşurken sürekli iç çeken Armutlu, şuyle devam ediyor: “Arkadaşlarla bazen geziyoruz, ‘Şurası benim evimdi, burası benim evimdi’ diyoruz. Köylüler olarak buranın yıkılmasını istemiyoruz. Tekrar canlansın istiyoruz. Cumartesi, pazar gelsin insanlar çoluğuyla çocuğuyla otursun, muhabbet etsin istiyoruz.” Süleyman Armutlu, terkedilmiş köyü görmek için yurt içi ve yurt dışından da ziyaretçilerin geldiğini, eski günleri sürekli yad ettiklerini sözlerine ekledi.


20

15 Aralık 2020

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

T

rkısh NEWS PRESS

..

SERI ILAN

KEBABÇIYA BAY BAYAN ELEMAN - Chipping Norton’da Kebab House’a servisten anlayan full time bay veya bayan eleman alınacaktır. Ücret dolgundur. İlgilenenler arasın... Osman 0411 327 744

HİZMET İSA TOPLUMUMUZA IŞTIR AM VERMEYE BAŞL

(kahve, çay, kola hariç)

2x3 m Orta Halı $ 50 (Başlayan Fiyatlarla)

TOMMYS PIZZA AND KEBAB SHOP

FAIRFIELD BÖLGESİNDE FULL TIME SERVİSTE ÇALIŞACAK ELEMANA İHTİYAÇ VARDIR. MB.0405136360 Shop.no 02 97245544

9748 1131

SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419


. . Ç BASARI HIKÂYELERI

T

rkısh NEWS PRESS

15 Aralık 2020

21

‘Bir kadın düşler bir dünya değişir’

Kapı kapı gezip salça satan kadın

girişimci iki işletme sahibi oldu

D

Çanakkale’de ürettiği salçayı bir dönem İstanbul’da mahalle aralarında gezerek satan Gülsüm Üstün, hedeflerini büyüterek Ayvacık ve Ezine ilçelerinde kurduğu tesislerde 30 çalışanıyla 56 çeşit gıda üretiyor. Girişimci Gülsüm Üstün, “Salça kaynatmaya günde 50-100 kilo domatesle başladık. Şimdi ise yazın sezonda günlük 50 tonun üzerinde domates işliyoruz. Pazarımız daha çok yerel marketler, yerel şarküteriler. Kısmen ihracat da yapıyoruz” diyor. omates diyarı Çanakkale ve İstanbul’da salça satarak ticarete adım atan kadın girişimci, işlerini büyüterek kurduğu iki işletmede 30 kişiye istihdam sağlıyor. Sağlık sektöründe 6 yıl çalıştıktan sonra ürettiği salçaları pazar terazisiyle Çanakkale’nin tatil bölgelerinde satmaya başlayan 39 yaşındaki Üstün, Tuzla’da kahvaltılık sos, tarhana ve reçel üretim tesisi, Ezine ilçesinde de süt ve süt ürünleri işleme fabrikasında, “Bir kadın düşler bir dünya değişir” sloganıyla 56 çeşitte üretimini sürdürüyor. TERAZIMLE IŞE BAŞLADIM Gülsüm Üstün, köyde doğup büyüdüğünü, yıllarının tarlada bahçede geçtiğini söyledi. Daha iyi bildiği işi yapmaya karar vererek sağlık sektöründen ayrıldığını belirten Üstün, şunları anlattı: “Domatesi tarlaya, bahçeye ekerek, başladım. Ürettiğimiz salçaları insanların tatil yaptığı yerlerde arabanın arkasında pazar terazimle satarak işe başladım. Sonra baktım ki bu pazar çok küçük, sezon çok kısa, İstanbul’a gittim ve belli semtlerde iş bağlantıları kuran bir arkadaşla tanıştım.” BİR MÜŞTERİ BENİ ETKİLEDİ Gülsüm Üstün, arkadaşının desteğiyle kapı kapı gezip teraziyle salça sattığını anlattı. Zeytinyağı ve tarhana isteyen bir müşterisinin girişimciliğe bakış açısını değiştirdiğini vurgulayan Üstün, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Örnek aldığımız büyüklerimiz var. Onların ekşi tarhana yaptığını gördüm. Onu keşfedince köyde 60 metrekare bir alanda tarhana ve erişte üretmeye başladım. Ürün çeşitliliği yetmeyince farklı şeyler yapmamız gerektiğini düşündüm. Böylelikle 2013 yılının şubat ayında firmamı kurmuş oldum. Ne

yapmak lazım? Yanına kahvaltılık bir sos hazırladım. İçinde Kazdağı kekiği kullandım, ceviz kullandım. Yavaş yavaş reçelleri çoğaltmaya başladım.” SÜT REÇELI BİLE YAPIYORUM Bu süreçte sürekli yenilikler yaptığını dile getiren Üstün, şunları dile getirdi: “O arada yine farklı bir

şey yapmamız lazım dedim. Bizde ‘süt ağzı’ diye bir şey var. O süt ağzından anneannem, süt bulamacı diye şu an üretmiş olduğumuz süt reçelini yapardı ve yedirirdi. Benim canım çekti o gün. Kalktım, bunu tencerede kaynatırken dedim ki bunu nasıl saklarız, nasıl yaparız, buna bir isim bulmamız lazım, bir şey yapmamız lazım. Ne dikkat çekerdi, tabii ki reçel dersek dikkat çekerdi. Reçel dedik ürüne.” ‘HAYAL SATIYORSUN’ DEDILER Orjinal ürünü süt reçelini satışı için firmalara tanıttığında, “Hayal satıyorsun, sütün reçeli mi olur, bu ürün satılmaz” dendiğini aktaran Gülsüm Üstün, 30 kilogram süt kaynatarak başladıkları üretimde 10 yılı geride bıraktıklarını dile getirdi. Salça üretimine de değinen Üstün, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Salça kaynatmaya günde 50100 kilogram domatesle başladık. Şimdi ise yazın sezonda günlük 50 tonun üzerinde domates işliyoruz. Pazarımız daha çok yerel market zincirler, yerel şarküteriler. Kısmen de olsa ihracat yapıyoruz. İşe başlarken bir ben, bir annem vardı, şimdi 30 kişiye istihdam sağlıyoruz. Ezine’de bir süt ve süt ürünleri işletmemiz var. Bir de Ayvacık’ın Tuzla köyünde kahvaltılık soslar, tarhana ve diğer reçelleri yaptığımız bir fabrikamız var.” HAYALLERİNDEN VAZGEÇME! Çalışanlarından sadece birinin erkek olduğunu belirten Girişimci Üstün, kadınlara şu tavsiyelerde bulunuyor: “Düşündükleri ve hayal ettikleri hiçbir şeyden vazgeçmesinler. Sonuçta ticaret yapmaya başlıyorsunuz ve her türlü zorluk bizim için. Her şey bizim başımıza gelecek. O yüzden de yılmamak gerekiyor.”


22

15 Aralık 2020

T ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

İnsan fıtratıyla oynamayın!

S

on zamanlarda hep gündemde tuttukları, insan fıtratını değiştirmeye çalıştıkları, hep karışık bir mahlûk (hilkat garibesi) oluşturmaya çalıştıkları meseleye el atmayıştır. Tabii en çok üzüldüğümüz taraf da Müslümanların istikametini değiştirmeleri, millî ve manevi tahribe, yıkıma gereken ‘faaliyet cevabı’nın verilmeyişidir. Elde etmek istedikleri hedef de ahlâksızlık, rezillik, edep ve hâyânın kaybettirilişi. Yaptıklarının da kılıfı; her zamanki nakaratları. Özgürlük, hak hukuk, demokrasi, laiklik, vs. Erkek erkeğe evlenmekten tutun ‘belhüm edal’ olmak istemeleri, nefsin emrine girerken iradelerini kullanamaz hâle getirmeleri de ayrı bir hicrandır. Arzu ve isteklerin (nefslerinin) kulu olmuşlar, bu kulluğu da iftihar vesilesi sayıyorlar. İnsan her zaman insan. İnançlarıyla, aklıyla, fıtratıyla, ruhuyla, duygularıyla, meziyetleriylezaaflarıyla, gelişmesiyle, öz değeriyle, acılarıyla, sevinçleriyle, hasretleriyle, mutluluğuyla, denge özellikleriyle mazhariyetleriyle, maddi-manevi bütünlüğüyle ‘insan’… Aktüalite hepimizi meşgul ediyor. Dinimiz İslâm, insan fıtratı üzere bir dindir. Fıtrî (yaratılıştan olan, tabiî, doğuştan) özelliklerini kaybeden/kaybettirilen insan; âyetin “Allah’ın yaratışında değişme/değiştirilme olmaz. (Değiştirilemez.)” Veya “Allah’ın yaratmasının yerine başka şey konamaz, alternatifi yoktur” şeklinde anlamak da mümkündür. Peygamberimizin şu hadisi, din duygusunun fıtrî olduğunu, fakat kişinin içinde yetiştiği çevrenin ve özellikle ailenin bu duygunun şekillenmesi ve gelişmesinde veya geçici olarak yahut bütünüyle körelmesinde önemli etkiye sahip bulunduğunu göstermektedir: “Her çocuk fıtrat üzere doğar. Sonra ana babası onu Yahudi, Hıristiyan veya Mecûsî yapar.” Bu cümle ile ilgili başlıca yorumlar şöyle özetlenebilir: Allah’ın esas yaratışı olan fıtratın gereği dışına çıkarak onu bozmaya, değiştirmeye kalkışmayın, çünkü onun yaratışına bedel bulunmaz, zayi ettiğiniz bir kabiliyeti hiçbir sanat ve çabayla yerine koyamazsınız. Allah’ın yarattığı fıtrata uygun olmayan bir din uydurmaya, ahkâm koymaya kalkışmayın. Allah’ın yaratmasını başkalarına isnat etmeye, başkalarını da yaratıcı yerine koyup şirk koşmaya yeltenmeyin. Zira Allah’ın mülk ve hâkimliği sizinkiler gibi değişikliğe uğratılamaz. Din, fıtratı değiştirmek için değil fıtrattaki genel selâmeti geliştirmek içindir. Allah Teâlâ insanları hangi fıtrat üzere yaratmışsa kendisi onda bir değişiklik yapmaz. Bu âyetler ışığında düşünelim. Batı’nın uşaklığını yapanları anlamak ümidi boşunadır. Sağlıklı bir zihin yapısıyla etrafımıza baktığımızda şu soruları sormak ayrı bir önem kazanıyor. Hayatımız; fıtrata aykırı bir faaliyet içinde geçmiyor mu? Üretirken tükenip, temizlenirken kirlenmiyor muyuz? Beslenirken zehirlenip, yaparken bozmuyor muyuz? Dinlenirken yorulup, okurken cahilleşmiyor

muyuz? Teşrifat, mefruşat, şatafat, merasim, koşuşturma, gürültü, patırtı, internet, televizyon… Hepimize ayrı bir kompozisyon halinde yüklenmiyor mu? Direncimiz gittikçe azalıp, mukavemet gücümüzü kaybetmiyor muyuz? Düşünerek yaşamadığımız için, yaşadığımız hayatı da düşünmüyoruz. Etkilemekten ziyade etkilenmekteyiz. İç dünyamıza her geçen gün değişik metotlarla müdahaleler devam ediyor. Dijital zihin işgaline ‘dur!’ diyecek gücümüz de, direncimiz de yok! İnsanın özüneruhuna yabancı kalan her ilgi, bir boş çabadır, çırpınıştır. Haberde de öyledir, ilimde de, sanatta da, düşüncede de… Nankörlük, kişinin kendisine yapılan iyiliğin değerini bilmemesidir. Fıtratını besleyen, o çizgide buluşan/ buluşturulan nimetin şükürsüzlüğü, nankörlüğü! Şükrün zıddı olan, nimetlerin gerçek sahibini tanımamak ve ondan bîgâne kalmaktır. İnsanın en büyük nankörlüğü ise Rabbine karşıdır. Bu hususu Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyuruyor: “Gerçekten insan, Rabbine karşı çok nankördür. Kendisi de buna şâhiddir.” Rabbimiz bizlere üzerimizdeki nimetlerin kadrini bilip iman şuuru ile şükredebilmeyi nasîb eylesin. Gafletimiz dolayısıyla her ân bizi kuşatabilecek olan azâbından da muhâfaza buyursun. Dinî ve ahlâkî kurtuluş için tek başına fıtrat yeterli değildir. Doğru dine yöneltecek bir peygambere ve ayrıca insanın aklını ve iradesini geliştirmesi için samimi bir çaba ortaya koymasına ihtiyaç vardır. İşte âyette “Sen hanîf olarak bütün varlığınla dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmışsa ona yönel!” buyurularak fıtrat ile din arasındaki uyuma, fıtrattaki saf ve temiz yapıya, ayrıca insana da bu konuda görev düştüğüne, yani onu korumak için gayret sarfetmesi ve iradesini kontrol altında tutması gerektiğine işaret edilmektedir. Dini ve fıtratın gereklerini olduğu gibi kabullenmedikleri için onu bölen ve bu sebeple fırkalara ayrılanların da bir tür şirk içine düştüklerini göstermektedir. Bu tutumun şirk olarak nitelenmesi, söz konusu kişilerin kendi iradelerini ve kişisel arzularını ilâhî irade ve bildirime eşdeğer görüp dine ve fıtrata kısmen uymaları ve işlerine gelmeyen kısmında başlarına buyruk olmayı tercih etmeleri, üstelik kendi isteklerine taassup göstererek bağlandıkları için onları din mertebesine çıkarmalarıdır. Böylece bu kimseler, şirkin hatıra ilk gelen manasına yaklaşmakta yani başka varlıkları Allah’a ortak koşma kapsamına girmiş olmaktadırlar. Dinin sağlıklı biçimde anlaşılması için gayret gösterilmesi şarttır. Yoksa insanımızın (bilhassa gençlerimizin) deizm, panteizm, paganizm, pragmatizm nihayetinde nihilizmde buluşması önlenemez. Şu âyetin ikazıyla bitirelim. Sohbetimizi Allah kelamı ile bitirelim: “Sen insan fıtratına uyan yolu tut. İyi olanı emret ve haddini bilmezlere aldırma!” > YAŞAR DEĞİRMENCİ

rkısh NEWS PRESS

.

DIYANET&KÜLTÜR

Vahyin Dilinden

“Hani Rabbiniz, ‘Eğer şükrederseniz size (nimetimi) daha çok vereceğim, nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım pek şiddetlidir!’ diye bildirmişti.” . İBRAHIM SURESİ, 7. AYET

Allah Rasulünden

“Aza şükretmeyen çoğa da şükretmez; insanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükretmez. Allah’ın nimetini her zaman anmak şükür, bunu terk etmek ise nankörlüktür; toplulukta rahmet, tefrikada âfet vardır” . MÜSNED, EBÛ DAVUD, TIRMIZI

KÜRESEL ISINMA KIŞ AYINDA YAĞIŞA HASRET BIRAKTI...

Eller bu kez yağmur

için semaya kalktı A I M CU RAS SONĞMURI YA UAS D

D

iyanet İşleri Başkanlığınca, son dönemde ülke genelinde yaşanan kuraklık nedeniyle Türkiye genelindeki tüm camilerde cuma namazı sonrası yağmur duası yapıldı. ŞIFA KAYNAĞIMIZ Diyanet İşleri Başkanlığınca cuma namazında “Su: Hayat ve Şifa Kaynağımız” konulu hutbe okundu. Hutbede suyun hayat kaynağı, toprağın bereketi olduğu vurgulanarak şunlar

kaydedildi: “Bedenimize sıhhat ve temizlik, çevremize rahmet ve güzellik su ile gelir. Aziz dinimiz İslam, suyu ölçülü kullanmayı ve israf etmemeyi emreder. ABDESTTE BİLE... Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s), bir sahabinin abdest alırken fazla su kullandığını görünce, ‘Bu ne israf’ diyerek onu ikaz etmiştir. Sahabinin ‘Abdestte de israf olur mu?’ sorusu üzerine ‘Evet, akan bir nehirde abdest alıyor olsan bile’ diye cevap vermiştir.

Peygamberimiz(sav)’in bu uyarısı, suyun ibadet maksadıyla bile olsa asla israf edilmemesi gereken nadide bir nimet olduğunu bize hatırlatmaktadır.” SU BÜYÜK NİMET Su gibi bir hazineye paha biçilemeyeceği vurgulanan hutbede, suyu kullanırken bilinçli davranılması gerektiği, fazla su tüketiminin insanlığın geleceğini tehlikeye atarak diğer canlıların hakkını ihlal etmek anlamına geleceği vurgulandı.

Avustralya’da 500 bin yılda bir rastlanacak sıcak bir ilkbahar! n Avustralya’da 500 bin yılda bir karşılaşılacak derecede sıcak bir ilkbaharın yaşandığı bildirildi. Guardian gazetesinin haberine göre, yapılan analizler, Avustralya’da 2020 ilkbaharının, iklim değişikliği faktörü olmasaydı, 500 bin yılda bir görülebileceğini ortaya koydu. DAHA DA ARTACAK Analiz, Ulusal Çevre Bilimi programının Yeryüzü Sistemleri ve İklim Değişikliği Merkezi tarafından yayımlandı. Hem gözlem hem de iklim

modeli verilerine dayanılarak yapılan çalışma ayrıca sıcaklığın Avustralya’da gelecek yıllarda daha da artacağı ve rekor seviyeye ulaşacağı öngörüsünde bulundu. Avustralya Meteoroloji Dairesinden yapılan açıklamada, 2020 ilkbaharında yaşanan sıcaklığın, 1910 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaştığı belirtildi. Avustralya’nın Sydney kentinde de kasım ayında rekor gece sıcaklığı kaydedilmişti. Sydney’de 29 Kasım’da en düşük gece sıcaklığı 25.4 olmuştu.

Avustralya’nın doğu kıyılarında fırtına etkili oluyor YAZ FIRTINAYLA BAŞLADI Öte yandan, Avustralya’nın doğu kıyılarında önceki gün başlayan şiddetli yağış ve fırtına hayatı olumsuz etkiliyor. Yeni Güney Galler eyaletindeki Byron Körfezi’nde turistlerin ziyaret akınına uğrayan popüler kumsal, 8 metreye yaklaşan dalgaların altında kaldı. Brisbane ve Gold Coast’taki birçok kentte fırtına nedeniyle en az 2 bin evde elektrik kesintisi yaşandı.


T

.

YEMEK&HOBI R LEZZETLI TARIFLE

RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au

O

info@turkishne

rkısh NEWS PRESS

15 Aralık 2020

23

TÜRKIYE’YI 22 ÜRÜNÜ HARMANLADIĞI TABAĞIYLA LONDRA’DA TEMSIL EDECEK

Ayten’in şef tabağı Dünya Gurme Topluluğu’nca düzenlenen “Türkiye Şefin En İyi Tabağı Yarışması”nda iki birincilik elde eden Ayten Saner, “Tarifime çok güveniyorum, onda Türkiye’nin her tarafından bir coğrafya var. Küçücük bir tabak, içinde 22 tane ürün var” diyor.

kadar mahir hanımlarımız var ki anlatmaya yıllar yetmez! İşte bu hafta onlardan biriyle karşınızdayız... Dünya Gurme Topluluğu iş birliğinde düzenlenen “Türkiye Şefin En İyi Tabağı Yarışması”nda iki kategoride birincilik kazanan belediye personeli Ayten Saner, ocak ayında Londra’da gerçekleştirilecek finalde Türkiye’yi temsil edecek. 25 YILLIK MUTFAK AŞKI “WorldFood İstanbul Fuarı Türkiye Şefin En İyi Tabağı Yarışması”na katılan Kartepe Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü personellerinden Şef Ayten Saner “Şef olarak kişiliğini göster” ve “En profesyonel hazırlanmış fotoğraf” kategorilerinde birinci oldu. 2 çocuk annesi Ayten, 25 yıldır Türk mutfağıyla ilgilendiğini belirterek, kız meslek lisesi yemek bölümünü bitirdiğini söyledi. Branşının Türk mutfağı, zeytinyağlı ve tencere yemeği olduğunu belirten Şef Ayten, şu anda belediyede mutfak şefi ve eğitmen olarak çalıştığını bildirdi. İstanbul’da 25-28 Kasım’da online düzenlenen “Türkiye Şefin En İyi Tabağı” yarışmasında 21 finalistin kıyasıya müca-

dele ettiğini anlatan Ayten, yarışmaya katılan şeflerin, fotoğraf ve video paylaşımı yoluyla dijital ortamda hünerlerini sergilediğini belirtti. AVUSTRALYALI JÜRİ Şef Ayten, jüri üyeleri arasında Fransa, Avustralya, Almanya, İngiltere, İtalya, Avusturya, Almanya, ABD ve BAE’den şeflerin, gurmelerin ve yazarların bulunduğunu kaydetti.

Yarışmaya ilk defa katıldığını belirten Ayten, şöyle devam etti: TABAĞIMA GÜVENİYORUM “Uluslararası bir yarışma ve dünyanın her tarafından şefler katılıyor. ‘Ben bunlarla yarışabilir miyim?’ diye düşündüm. Bir anda karar verdim ve tarifimi hazırladım. İçimde hep kazanacağımız hissi vardı tarifime çok güveniyorumdum. Onda Türkiye’nin her tarafından bir coğrafya vardı. Küçücük bir tabak, içinde 22 tane ürün var. O yüzden çok inanıyordum ve başarı getirdi. Pandemi dolayısıyla fotoğraflı katıldık.” Yarışmaya yaklaşık 500 şefin katıldığını, bunların içinden 21 şefin

Türkiye finalinde yarıştığını dile getiren Ayten, Londra’da 22-25 Ocak 2021’de düzenlenecek uluslararası finalde, birçok ülkenin birincilerinin yarışacağını belirtti. BIRAZ TÜRK, BIRAZ İTALYAN Tabağı hakkında da bilgi veren Saner, şunları anlattı: “Baktığınızda çok basit bir tabak gibi gözüküyor. Mesela bir ayağında 4 adet değişik peynir var. Van otlu peyniri, Diyarbakır kengerli peyniri var, içinde kaymak var ve değişik otlar var. Tabağın diğer ayağında, doğadan tamamen Kartepe yöremizde yetişen otların içinde peynir çeşitleri var, dardı var. Diğer ayağın içinde de bir tane yumurta sarısı, onun üzerinde pastırmadan toz haline getirdiğimiz bir tuz var. Ada çaylı mantı ravioli. Biraz Türk, biraz Fransız, biraz İtalyan karışımı bir tarif olduğu için beğenilme özelliği de bundan kaynaklanıyor. Ravioli, İtalyan, Fransız bir isim. Biz onlarınkini kendi kültürümüzle birleştirdik ve coğrafi işaretli ürünlerimizi de kullandık. Türk mutfağının da aslında ne kadar geniş olduğunu, istenildikten sonra ne kadar güzel şeyler çıkabildiğini göstermeye çalıştığımı düşünüyorum. Londra’daki uluslararası final için heyecanım çok büyük, kazanacağıma da çok inanıyorum.”

46 yıllık Erskineville Camisi’ni sizin desteklerinizle yeniliyoruz! ERSKİNEVİLLE CAMISI 1974 senesinde Avustralya’ya gelen ilk göçmen Türkler tarafından kurulmuştur. Camimiz büyük eski salon / yemekhanesini yıkıp 2 katlı yeni bir bina inşa ediyoruz. - Üst katta; Çocuklar ve yetişkinlerin dini eğitimi için sınıflarımız olacak - Bayanlar için tuvaletler ve abdest yeri olacak. Camide bayanlar bölümüne direk geçiş sağlanacak. - Yaşlılar ve sakatlar için asansör olacak. - Alt katta; İftarlar ve diğer etkinlikler için salon, commercial mutfak, erkekler

ERSKINEVILLE CAMII Established in 1974 Sydney’s first Turkish Mosque Going through a major upgrade The 2 level hall project The building will include: - classrooms for Islamic education for children and adults - Hall for Iftars and other functions - A commercial kitchen - A lift for disabled and elderly - Extra toilets and wudhu areas both for male and female

için tuvaletler ve abdest alma bölümleri olacak. SYDNEY TURKISH ISLAMIC CULTURE AND MOSQUE ASSOCIATION ANZ BANK BSB 012301 ACC 225037007 Güzel bir Sadaka-i Cariye olacak bu projemiz için yardımlarınızı esirgemeyin. Kampanyamız: 400 metrekare olan binamıza, metrekaresini 500 dolarlık yardımlarınızla destekleyebilirsiniz. You can call Turgay on 0478 187 398 or Davud on 0411 782 090

Its our first cami Please donate generously Its a great sadaqa jariyah SYDNEY TURKISH ISLAMIC CULTURE AND MOSQUE ASSOCIATION ANZ BANK BSB 012301 ACC 225037007 We have a campaign at the moment, its a 400 square meter Building Please donate $500 per square meter You can call Turgay on 0478 187 398 or Davud on 0411 782 090

4 G’S Kebabs is a successful and profitable popular takeaway Kebab business located at Fawkner on Sydney Rd. 4 Our premises is stable on site and custom built with an outdoor seating area for up to 12 people. The premises is large and very functional. 4 Premises kitchen has a built in Fridge, Display fridge, Salad bar, freezer and a cool room. Kitchen is fully equipped with a Deep frier, Grill, 2 Kebab Stoves, Bain Marie, Toaster, 2 Electrical Kebab knives and a Electrical kettle.

4 The premises has a unlimited fast internet service, a 24 hour camera surveillance system and a EFTPOS machine included. 4 G’S Kebabs Menu and operating Hours are displayed on our google website and Uber Eats. 4 We are proud to add our business has high ratings thanks to a lot of very satisfied happy G’S Kebab customers. 4 We are situated within Cleanbay Carwash at 1224 Sydney Road Fawkner. 4 For more information regarding this business please contact directly on 0412564410


24

15 Aralık 2020 1

Süngü

Terörist

Ata

Bir din devleti

Açı

Yardımcı yemek

Patlamalı gürültü

Sahip

Hayret ifadesi

Hali hazır

Müzikte dur işareti

Bir orman ağacı

Merhem yağı

Tabaka

BULMACA Bir av hayvanı

Adale

Kademe, derece

Dingil

Devlete ait

Etkin

Tayin

Boya ham maddesi

Oburlar (a) Bön, aptal

Dayanıklılık

Mız mız

Neden, niçin

Sıtma ilacı

Batan transatlantik

Görkemli ev

Anlaşma

Güzel, hoş

İnanış

Fecr

Bir nota

Dinsiz

Mutluluk

Hayır (a)

Bir ilçemiz

Tenis sopası

Rızık

Güven

5

Kan pıhtısı

Kusur

6

Güzel konuşma sanatı

İridyum'un remzi

Bir erkek adı

Zevce

Şişmanca çocuk

Son

Bir nota

Numara

Boru sesi Bir hastalık

Bir bağlaç

Allah (cc) inanmak

Kuzu sesi

Gec kalma (İng.) Bir kadın adı

Selenyum'un remzi

Alış veriş

Aldatma

Bir tür ekmek Tövbe edip Hakk'a yönelme

Sanal gerçeklik

Tekerlekli vasıta Köle azat etme (a)

Kavgayı ayırma

2

Kesin

Zeytinyağlı bir yemek

T

rkısh NEWS PRESS

Bir ilçemiz Arapça kelimelerin okunuşu İst. Fatih'te bir semt

3

Yeni (F)

Azot'un remzi

Arıtılmış

Gemilerde yolcu odası

Bir erkek adı

Çivi

Işık

Uzun gömlek

Dominant (uyd.) Et Ayıplama sözü Fuar, pazar yeri

Tahıl tozu

Lale bahçesi

Garez

Şan, şöhret

Bir cins yumuşak toprak

Çok büyük bir balık Bir barajımız cinsi Bir tür silah

Tabanca (argo)

Fas'ta bir şehir

Bayındır

Can suyu

Ağaç püsü 4

Açık oturum Kızartma kabı

Bir denizimiz Böyle, böylece

Sinirli

Kartal yuvası

Nobran, çirkin Suriye'nin başkenti

Bir mevsim Terazinin gözü 14

Abide

Huysuz

Manyetik rezonans Bir alan ölçüsü

Selenyum'un remzi Günün ilk saatleri

Bir kadın adı

Kuru soğuk Düzen, intizam

Erkek, bay

Bir gezegen

Birden

Neodim'in remzi Resmeden

Farsça ön ek Telefon vericisi

Galyum'un remzi Bir süsleme sanatı

Hıristiyanların ibadethanesi Gece kulübü

Ucu ilmikli yakalama ipi Omuz örtüsü

Gezinti gemisi

Epilepsi

10

Övgü

12

Fakirlere aşevi

Bir mevsim 11

Kısa zaman

Rafadan

Vilayet

Donmuş çimento

Bütün

Takdir sözü Bir erkek adı

Refik

Birinci

Uluslararası çalışma örgütü Bir pasta Kuzu sesi

Limon gibi Dünyaca ünlü kalp cerrahımız

9

13

Kenar

2

3

4

Bir uzvumuz

5

6

7

8

İz işaret

Vurmalı bir çalgı

Hayır (a)

Özen

9

Çalışma

Ok Bir soru şekli

Oy

Haysiyet

1

8

Kıbrıs'ta bir şehir

Mutluluk

İktisadi

Bizmut'un remzi

Tellür'ün remzi Kıymetli bir taş

Ulema cübbesi

Kişinin top. konumu

İhsan, lutuf

Unsur

Eski bir medeniyet

Bir aidlik eki

İslam alf. bir harf

Bir kadın adı

Etkileme gücü Başlangıcı olmayan Oyunda yakalama sözü

Arşın

Uzun değnek Madenle ilgili

İsimler (a)

Bir enstrüman

Beyaz

Terek Radyum'un remzi Zaman gösteren alet

Bir kadın adı Demir'in remzi

Bir kültür kuruluşumuz

Sayı yazısı

Asiller, soylular (F)

Taneli bir meyve

E.Mısır'da bir put

Derviş külahı

Gümüş'ün remzi

Hz. Peyg. süt annesi İlk ezan okuyan

ŞİFRE SÖZCÜK

Tedavül'deki kağıt

Baston

Bir tür cilt

Bir terör örgütü

7

Bilmişlik taslayan

Eğme

Turistik bir yer

Çocuk için kesilen kurban

Azot'un remzi

Bizmut'un remzi

Olmamış

Ayıplama sözü

10

11

12

13

14


T

SPOR

rkısh NEWS PRESS

25

15 Aralık 2020

SON HAFTALARIN FLAŞ TAKIMI BEŞIKTAŞ, ALANYA’DA BATTI

LIDER DURDURDU

KOVİD-19’U İKİNCİ KEZ YENDİ!

Süper Lig’in 12. haftasında lider Alanyaspor’a 2-1 mağlup olan Beşiktaş, çıkışına mola verdi. Kara Kartal, deplasmanda ise kalesini bir türlü savunamıyor... Ligde bu sezon 19 gol yiyen siyah-beyazlı takım, bunların 15’ini deplasmandaki 6 karşılaşmada kalesinde gördü.

2-1

Yılmaz Vural taburcu oldu

K

S

üper Lig’in 12. haftasında lider Aytemiz Alanyaspor, sahasında Beşiktaş’ı 2-1 mağlup etti. Maçın golleri 26. (Penaltıdan) ve 79. dakikalarda Alanyaspor adına Bakasetas’ten, 89. dakikada ise Beşiktaş adına Aboubakar’dan (Penaltıdan) gelirken; 82. dakikada Alanyasporlu Babacar da kırmızı kart gördü. Böylece 26 puana ulaşan Alanyaspor liderliğini sürdürürken, siyah beyazlılar ise son haftalardaki çıkışına mola vermiş oldu. SERGEN’İN PENALTI İSYANI Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Aytemiz Alanyaspor Teknik Direktörü Çağdaş Atan, şampiyonluğun favorilerinden, iyi bir takım ile karşı karşıya geldiklerini belirterek, “İyi pozisyonlar yakaladık. Çok özverili oynadık” dedi. Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın ise, hakemlerden dert yanarak, “Bu kadar ucuz ve

bu kadar kolay penaltılar verirsen Türkiye’de maçlar çok adaletli bir şekilde cereyan etmez. MHK’ye sesleniyorum, hakem arkadaşlara futbolu öğretin, en azından böyle maç yönetmemelerini sağlayın.” BEŞIKTAŞ’IN KALESI DÜŞTÜ Öte yandan, Beşiktaş, dış sahadaki karşılaşmalarda kalesini koruyamıyor. Süper Lig’de yaptığı 11 maçta 19 gol yiyen siyahbeyazlı ekip, bunların 15’ini deplasmandaki karşılaşmalarda kalesinde gördü. Ligde şu ana dek 6 deplasman maçına çıkan Beşiktaş, 2,5 gol yeme ortalamasıyla oynadı. Beşiktaş, deplasmandaki 6 lig maçında da gol yemekten kurtulamadı. Siyah-beyazlı takım, konuk olduğu Trabzonspor (31), İttifak Holding Konyaspor (14), Yukatel Denizlispor (3-2), Gaziantep FK (1-3), Fenerbahçe (4-3) ve Aytemiz Alanyaspor (12) karşılaşmalarının tamamında gol yedi. Beşiktaş, deplasmanda

toplam 15 gol yediği maçlarda üç galibiyet aldı. Sezonun ilk dış saha maçında Trabzonspor’dan bir gol yiyen siyah-beyazlı takım, sonraki 5 maçta 2 ve üzerinde golü kalesinde gördü. GEÇEN YIL DAHA İYİYDİ Beşiktaş, teknik direktör Sergen Yalçın yönetiminde geçen sezonki deplasman maçlarında daha iyi savunma performansı göstermişti. Abdullah Avcı’nın ardından teknik direktörlüğe getirilen Yalçın, Beşiktaş’ın başındaki ilk maçına Çaykur Rizespor deplasmanında çıktı. Siyah-beyazlı ekip, geçen sezon Yalçın yönetiminde 8 deplasman maçına çıkarken 7 gol yedi. Beşiktaş, geçen sezonki 17 dış saha maçında ise kalesinde 25 gol görmüştü. Siyah-beyazlı ekip, en son geçen sezonun 34. haftasında Gençlerbirliği ile deplasmanda oynadığı ve 3-0 kazandığı maçta kalesini gole kapatmıştı.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Seçkin, nitelikli Küçük bahçe köşkü

len organizasyonda Türkiye’nin kazandığı ilk madalya gümüş olurken, bu başarı tarihe geç-

ti. Büyükler kategorisindeki takım finalinde Ukrayna şampiyon olurken, Türkiye gümüş, Maca-

ristan ise bronz madalya kazandı. ALTIN ÇOCUKLAR Türkiye adına şampiyonada altın madalyaları İbrahim Çolak ile Ferhat Arıcan kazandırdı. Ferhat Arıcan ayrıca bronz madalyanın da sahibi oldu. Mert Efe Kılıçer birer gümüş ve bronz madalya kazandı. Bora Tarhan da, 2 alette bronz madalya kazandı.

Tütün dumanı kiri Demir yolu

R A Y

Latif olma hali Övgü

Isıtır, soğutur cihaz

Söylenti Kurtuluş

Mezar

Ortakçı

Bir ülke

Madeni

Bir resim tekniği

T

A H D A L M İ

Uzun boylu bir hayvan

Edipler

Z

Ü D E B A

B Bizmut'un remzi Alaşım

H Tercüme

Ç T

A

N İ

Y E Ş İ L

Zalim kral

İ

Y

San

Bir nota

Fazlaca büyük

E

Akıtma

S İ

Neden, niçin Hayret ifadesi

M İ Z R A A N T S İ H A R A N

Ş İ K A Y E T Son

N

İ

L

E

Z A D E

Bir çiçek

Yemen'in başkenti

Bir erkek adı Özel

S

A

Y A

N E

S A K A M İ A L İ L S E M İ A M E T B İ H A Y

A L

Mühim işler

Köylü yardımlaşması

Namus Vilayet

Görünmek (Rumence)

A

Sırf, bilhassa Gezinti gemisi

H L E

A T T A

Düşmanlık

Tayin

Üye

Güven

İ

O D A

Evin bölümleri

Bir ilçemiz

Bir noktaya yoğunlaşma

İ L K

Model, örnek

Arapça çokluk edatı

Dinlenme, durma (F)

Vilayet

İst. bir semt

Bir tür çörek

Sözleşme Bazen

Çok bilmiş

Bir bilgisayar prog.

Bir hayvan Boyun eğme

Eski bir uygarlık

Hak yolda bir ömür

ŞİFRE SÖZCÜK

Mağara

Duman kiri

Bir geyik cinsi Oy

Bir çizgi sanatı

Bir soru şekli

Ödeme

Gümüşün remzi

Kayıp kıta

Hayret ifadesi Donuk renkli

6

Bir ırk

Caddelerde süslü kemer

Mevkute

Yaprağı dala bağ. bölüm

Gemicilikte açıl emri

Favori

Hayır (a)

Dışın zıddı

Yatık harf

General

2

3

4

İ Ç E R İ

R E Y A G S A L P A

İcar

E Y Ü P 1

İ N

Kibarlık, naziklik

E K E

Beyaz

8

Dışarının zıddı

Çevik

Adam (İng.)

Birinci

Grup, hizip

Tahıl tozu

Düzlük

E U O M A N V E T A K İ M K A İ K N S İ M R U M T A A A İ T K E Ç

Verimsiz, sonuçsuz

Bir üzüm cinsi Yardımcı yemek

Zahmet, gayret

Sicim

İ L A N A T

Duyuru Parlama Çok akıllı

Z E K İ Reklam panosu

Sodyum'un remzi Tuzak, hile

A F İ Ş

Z O K A

S U L T A N 5

6

7

8

9

10

İsteme, dileme

D E

Adaletli

Ten

Yemek listesi

Ünlü bir tarihçimiz Bir erkek adı

Bir bilgisayar oyunu

Üretici, köylü

Arzu

Düşme sesi

Y E

Bir erkek adı

Lityum'un remzi Şişmanca çocuk

A P E M K E N T Ü A N A E T R A R İ

A

N

Uzun kamyon Bir zaman birimi

İ R A

Bir pekiştirme sıfatı

Kükürtün remzi

U R M E A L K T D O A R K A İ M K A A N

T A S

Arzlar, yerler Tufeyli

Bir ünlem

5

Gam, keder

İ Yerini tutma

Bebek dilinde gezme

Teşvik sözü Bir Avrupa ırkı (Halk dilinde)

İ İnanış

Güven

Kur'an sehpası

4

P U T İ N

Çok bilmişlik taslayan

Kemik özü içi

Miktar Rusya devlet başkanı

L

Mahalli

2

T A L S İ M P A A T T

Buyruk

Ayak (F)

Örgü ipi

U M İ A R A İ L

Y A R Bir nota

Gezinti gemisi

Deniz paşası

Yılın son ayı

Yetmeyen

Vezirlik makamı

Kainat

Derviş selamı

Neodimin remzi

Zina yapan

7

Anahtarın açtığı

Bir cins pamuk

Sinirli

Bir

Ek

Uçurum

Bir kadın adı

Emreden

Hasta Kırmızı

Radyum'un remzi

Dört tarafı sularla çev. kara

Dişi kurt

V A N

K

Yarıştırma

Oğul

Patlamalı gürültü Bir uzak doğu sporu

Bir cins iri at

Öğüt

Ayna (F)

K A R A T

H A T A Y

Bir ilimiz

Erzurum'da bir ilçe

Bir ilimiz

Bir bağlaç

S A E Y A L A D A D A T A M A İ R A Z A K A S E N A K A T T A İ L A K İ T A K R E P İ T A A T A A H M E T K

Genel valilik

R E T

Bir renk

Eşlik etme

Beyaz

Baba

Uzaklık işareti

Ölümsüz

3

Kırmızı

E B

1

R A Z R A M A A B E R M A T A D N A R E T E K R A F A A M A R A K İ A Z L İ T A A L N V İ R İ E K A Tayin

Ezan okunan yer

Kan yolu

Bir çoğul eki Zayıf arık (F)

Kabul etmeme

Bir alan ölçüsü

Bir nota

Berilyum'un remzi

S E L

Z İ F İ R

Bir kadın adı Bir petrol bölgemiz

Halk

Güvey

n Mersin’in ev sahipliği yaptığı Avrupa Erkekler Artistik Cimnastik Şampiyonası’nda milli sporcular, performanslarıyla 8 madalya kazandı. TARIHE GEÇTILER Türkiye takım halinde organizasyonda gümüş madalyanın sahibi olurken, büyüklerde 3, gençlerde de 4 kez madalya sevinci yaşadı. Olimpik Cimnastik Salonu’nda gerçekleştiri-

Bataklık gazı

Dayanıklılık

K M A M E L E T S İ T A F A N S İ N Y E M M E T A K

Havadis

Milli cimnastikçilerden 8 madalya

oronavirüs tedavisi tamamlanan teknik direktör Yılmaz Vural taburcu edildi. Kovid-19 nedeniyle ikici kez tedavi gören ve yoğun bakımda entübe süreci yaşayan Vural, hastaneden ayrıldı. Hastaneden tekerlekli sandalye ile çıkan Vural, başhekim Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu ile basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. KONUŞURKEN GÖZLERİ DOLDU Konuşurken duygulanan ve gözleri dolan Vural, şunları dile getirdi: “Bir hastalık serüveni yaşadık. Umarım benim durumum herkese örnek olur. Teşekkür etmek istediğim kişiler var. Sayın Cumhurbaşkanımız sevgili Erdoğan Bey’e, Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’ya, Bakanımız M. Muharrem Kasapoğlu’na, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na ve beni arayan diğer siyasi parti temsilcilerine teşekkür ediyorum. Doktor ve hemşire kardeşlerime ve yoğun bakım ekibine çok teşekkür ediyorum. Futbolun içinde olan veya olmayan, beni tanıyan herkese, ettikleri dualardan dolayı teşekkür ediyorum. Allah herkese sağlık versin.” AİLE VE SAĞLIĞIN KIYMETİNİ BİLİN 15 gün sonra 68. yaşına gireceğini belirten tecrübeli teknik adam Yılmaz Vural, şöyle devam etti: “Hayatta öğrendiğim bazı şeyler oldu. Bunlardan biri aile, ikincisi bir dakikanın çok önemli olduğu. Yoğun bakımda halüsinasyon görürken hep ‘Allah’ım yaşamadığım bir dakika var. Onu bana göster’ dedim. Lütfen yaşadığınız her dakikanın kıymetini bilin.”

Çok zayıf

C I L I Z

B E K İ R Hesap ilmi

M L A A T M E M H A K A T A Z İ L A K Mikroskop camı

Bir kadın adı

Teşvik sözü Vasıf

İ T E

L

Keman çalan

K C E T E M A İ M A R N A N İ V E E A K İ L E A Y A S T E K

Kraliçe İplik

Toplanma (a)

İlaç

Şikar

Hangi şey? 10

Birden

Bir bağlaç

Kan pıhtısı

Tabaka

Bir cins yumuşak toprak Müzikte dur işareti

9

Sahip


26

15 Aralık 2020

T

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

rkısh NEWS PRESS

Babam...

SPOR

K İBRETLİ R ÖYKÜLE

SICAK EKMEK

B

Rahmetli babam Hamza Kılıç ve annem Sefa Kılıç.

B Rahmetli babam Hamza Kılıç, Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun. Oğlum Muratcan ve annem Sefa Kılıç, Allah başımızdan eksik etmesin, sağlıklı sıhhatli uzun ömür versin inşallah.

aban öldüğünde, babası ölmüş olanlar ile babası hayatta olanların sana verdikleri taziyeler farklıdır. Babası hayatta olanlar düz, üzgün bir ses tonu ile taziyelerini iletirken, babası ölmüş olanların titreyen ses tonları yüreğine işler, konuşurken gözlerinin dolu dolu olduğunu, zihinlerinde hasretini çektikleri babalarının canlandığını, gerçekten de şu an neler yaşadığını çok iyi hissettiklerini anlarsın… BABA ARKANDAKİ DAĞDIR Babasızlık, Allah Resulu’nun (sav) bu dünyada maruz kaldığı ilk büyük imtihan. Belki de Hikmet-i İlahi ona “Benden başkasına sırtını yaslama” demek istemişti bu imtihanla, belki de “Habibim hayatında hayranlıkla onun gibi olmaya çalıştığın, taklit ettiğin kimsen olmasın, sen mükemmelsin, kemaline zeval gelmesin” demek istemişti bu imtihanla. Zira baba, hangi yaşta, makamda, mevkide olursanız olun arkanızdaki dağdır. Zira baba, bilhassa erkek çocukları için rol modeldir, taklit edilendir, onun gibi olmak istenen tek adamdır. Baban, şu dünyanın bin bir türlü dalaveresinin içinde sana yanlış yapmayacağından, seni başkasına

Ayaktaki Rahmetli Babam Hamza Kılıç, diz çöken kişi dayımız rahmetli Ahmet Çapan.

Kardeşim Yahya ve Ben... Rahmetli babamız bizi askerdeyken ziyarete gelmişti 1987’de Burdur Bedelli Askerlik dönemi. Ne kadar gurur duymuştu iki oğlunu asker olarak görmekten.

tercih etmeyeceğinden, seni yarı yolda bırakmayacağından emin olabileceğin tek adamdır. KIYMETİNİ BİLEMEDİK Baban senin çocukluğundur, baban öldüğünde onunla birlikte çocukluğun ölür, bir zamanlar omuzlarında gezdiğin babanı omuzlarında taşıdığında, çocukluğunu taşırsın mezara. Babanın üzerine atılan her bir avuç toprağın seni yaşlandırdığını hissedersin.18. yüzyıl Alman edebiyatçılarından Berthold Auerbach’ın dediği gibi “Çocuğu öldüğünde geleceğine, babası öldüğünde geçmişine veda eder insan”, zira baban kaç yaşında olursan ol, yanında çocuk olabileceğin tek adamdır. Babalar bizim toplumumuzda biraz annenin gölgesinde kalır, sanki annenin yanında bonus muamelesi görürler. Hep anne şefkati, anne merhameti, anne sevgisi vurgulanır, son yüzyılı ele alan kadın erkek eşitliği rüzgarı ile daha da önemsizleşti babanın rolü, anne ile baba ayrıldığında çocukların anneye verilmesi

dünyanın en normal en doğal kabul edilen şeyi oldu. Nasıl bir eşitlikse artık, bu ayrılıklarda evlat hasreti günümüzde hep babaya düşüyor. Başka türlü, daha eşit, daha insani çözülebilmeliydi bu durum, çocukları ne anneye ne babaya hasret bırakacak bir çözümü olmalıydı toplumun. Zira eğer erkeksen, baban seni eğitip terbiye edebilecek, hayatına yön verebilecek ve gerçekten sana söz geçirebilecek tek adamdır. YERİNİ KİMSE DOLDURAMAZ Baban yerini başkası ile dolduramayacağın tek adamdır. Baban kokusunu özlediğin tek adamdıır. Babası hayatta olan bahtiyarlardan isen, git ve babanın ayaklarına sarıl, gönlünü hoş tut, onunla vakit geçir, ihtiyaçlarını gider, yaşlılığın verdiği halet-i ruhiye ile nefsine hoş gelmeyecek davranışlarını hoş gör. Sakın kırma, sakın incitme, sakın üzme… Ne kadar kıymetli olduğunu anlamazsın sen, onu ancak sarılacak bir babası olmayanlar anlayabilir... Vesselam.

ursa’nın en çok ekmek satan fırınlarından birinin sahibiyim. Hergün satılan binlerce ekmek diyebilirim. İçeri giren çok olur ekmek ister, genelde veririz bedava diye alır gider. Üst kattayım, kameralara bakmaktayım. Bir abla var, ilk defa karşılaşmaktayım. Kapının önünde 10 dk. oldu, bir sağa bir sola dolanıp durdu. Kuyumcu olsak hırsız sanki bizi soyacak. Ama ne öyle bir hali var, ne de akılsız değil ya fırını soyacak kadar. Baktım ki içeri gireceği yok. İndim aşağıya, geçtim tam karşısına: Ablacığım bir şeye mi baktın? dedim. Yok abi, rahatsız ettim sizi, hayırlı işler dedi ve yola doğru ilerledi. Elini tutan minik kız çocuğu çekiştiriyor: Anne ne olur gitmeyelim, diyordu. Seslendim ablaya: Kardeşim bana bir bakar mısın? Duymamış gibi yaptı, ama ikinci de durdu ve dönüp baktı. Ablacım dedim vaktin varsa buyurun içeriye. Konuşmadı, çocuğunun yüzüne baktı başını salladı, dükkanıma adım attı. Bak abla dedim. Bizim bu dükkana çok ekmek almaya gelen olur, parasız alırlar. Biliyorum bazen de beni kandırıyorlar. Ama olsun diyorum, ben bunun bereketi ile binlerce satıyorum. Ama dikkat ettim sen üç defa döndün kapıdan tam içeri girecekken. Var mı ihtiyaç? Ne olur varsa söyle... Çaylar da geldi o arada, işaret ettim, istedim masaya simit ve poğçada. Önce yiyin sonra konuşalım dedim. O çocuğun ve ablanın çiğnemeden, ağzındaki bitmeden tekrar ısırışlarına şahitlik ettim. Aç kardeşim bunlar, böyle mi yer aç olmasalar. Abla bir nefes aldı, ikinciye gelen çaydan yudumladı ve başladı anlatmaya... Abi, dün eşim eve bir kadın getirdi. Terk edin hemen burayı dedi. Evden çıktığımda saat gece ikiye gelmekteydi. Önce bir otobüs durağında oturduk. Sonra baktım ki başımıza bir hal gelecek, bir karton bulduk ve Emirsultan Mezarlığı’nda uyuduk. Tamam da 5 kuruş vermedi ki adam bana. Çıktık işte bir mont ve küçük bir çantayla. Acıktık tabii sabah olunca. Ama 5 kuruş yok ki yanımda. Bir akrabam var ama o da çok uzakta. 20-30 TL lazımki gideyim yanına. Telefonumu da vermedi, satacak besbelli. Arayamadım kimseyi. Acıkınca da, kızım da elimden tutup senin fırının önünde durunca, girmedim içeriye istemeye utandım. Bak nasıl gülüyor evladım, karnı doydu diye. Sevindirdin ikimizi de. Allah razı olsun, bu dükkanın hep müşteri ile dolsun, dedi... Annem vefat etmişti geçen hafta. Oturuyordu 21 yıldır alt katımda. Aklıma orası geldi bir an da. Hem boş, hem de eşyalı. Şimdi götürsem eve bu ablayı hanım ne der acaba? Anlattım ablaya. Burada çalışmak ister misin dedim? Çocuğun ile gel hem karnını doyur hem de yardım et. Zaten başka çaresi de yoktu. Öyle sevindi ki, ayağa kalktı elimi öpmek istedi. Eşimi aradım, o da çok sevindi. Ben gelip onları araba ile alayım hemen dedi. Üç aydır abla iş saatinde yanımda, akşam alt katımızda. Çok mutlular kızıyla. Kira almıyoruz, faturaları biz ödüyoruz, evladımız yok onun kızını evlat gibi seviyoruz. Bugün baktım, bir kadına iki ekmek verdi. Parasını istemedi. Sonra çantasından para alıp kasaya bırakıverdi. O da birine iyilik yapmak istemişti. Sesimi çıkarmadım. Görmemiş gibi yaptım. Ellerimi açıp Allah’a sonsuz şükrettim, bunca yıl sonra bana bir kardeş ve evlat yolladığı için teşekkür ettim...


rkısh SPORT NEWS PRESS T AFL AFL quarter lengths revert back NRL to normal after COVID change Two-point

T

he AFL commission announced games will revert back to normal quarter lengths next season, but the fixture will still have a ‘floating’ element to it in 2021. The COVID-19 pandemic that forced a fixture squeeze this year resulted in the league reducing quarter lengths to 16 minutes plus time. But quarters will revert back to the normal 20 minutes plus time in 2021. Teams will receive sixminute breaks for quarter-time and three-quarter time, while halftime will be 20 minutes. There will be a break of 50 seconds after each goal. The AFL will release fixtures for round one through to round six by December 23, with the schedule to comprise of matchups, timeslots, venues, and broadcasters. But there will be a floating element to the fixture from that point on. The AFL aims to release the match-ups and venues for most games between rounds seven to 23, but the date, timeslots, and broadcasting will remain floating. The AFL will work with clubs, venues, and broadcasters to work out the best schedule.

SELECTION

ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com

The league has told clubs that it plans to release the fixtures from round seven onwards in blocks of four-to-six weeks, with at least four weeks’ notice to allow for planning. Three tweaks to the AFL match review and tribunal guidelines were also approved to help further protect players from head-high contact. AFL MATCH REVIEW CHANGES l The definition of ‘high’ contact expanded to cover if there

is a careless or intentional dangerous tackle which has the potential for injury to be caused through dangerous high contact with the ground, but where high contact does not actually occur. l The guideline in relation to upgrading impact based on the potential to cause injury expanded to capture all intentional strikes (not limited to head-high strikes only) l The ‘contesting the ball’ exception in relation to high bumps and forceful front-on contact tightened by changing the requirement that “the player was contesting the ball and did not have a realistic alternative way to contest the ball” to “the player was contesting the ball and it was reasonable for the player to contest the ball in that way.”

n The NRL’s new two-point field goal would have applied to just one successful kick in 2020 - and it didn’t even decide a game. Over the weekend the NRL announced field goals beyond 40 metres would be worth two points from next season as one of the multiple rule changes endorsed by the Australian Rugby League Commission. The radical rule will be introduced in an effort to increase the chance of a result changing in the final stages of a game. The change comes alongside the retention of the controversial six-again rule for 10m and ruck infringements, tweaks to the scrum, captain’s challenge, play-the-ball and trainer protocols designed to further speed up the game. The NRL also announced the continuation of one on-field referee instead of two, which was discussed in consultation with the officials. The reduction of referees was part of mass changes for the game in 2020 that were widely celebrated.

FENER PUANI UNUTTU S

RULE CHANGES FOR 2021 SEASON l Two points for field goals outside the 40m line l Six again for 10-metre infringements and professional fouls in the ruck l Penalty if players break from a scrum before referee calls ‘break’ when satisfied the ball is out of the scrum l Play the ball restart when the ball is kicked or carried into touch l Handover for an incorrect play the ball l Review retained, but the on-field decision stands, where a captain’s challenge is inconclusive l Bunker reviews done in the background after on-field try is awarded, with conversion attempt not permitted until bunker is satisfied a try has been scored l Injured players must be interchanged or taken off for two minutes before they can return if trainer asks a match official to stop a game for injury.

SÜPER LiG PUAN DURUMU

Y’DE KADIKÖDAHA BIR KEZDILER YENIL

üper Lig’in 12. haftasında konuk ettiği Yeni Malatyaspor’a 3-0 yenilen Fenerbahçe, lig tarihinde ilk kez sahasında üst üste 3 maç kaybetti. Ülker Stadı’nda oynanan karşılaşmaya oldukça tutuk başlayan sarı-lacivertli ekip, 9. dakikada penaltıdan Adem Büyük’ün attığı golle geriye düştü. BİR TÜRLÜ TOPARLANAMIYOR Toparlanmayı başaramayan Fenerbahçe karşısında konuk ekip, 21. dakikada Umut Bulut’un kafa golüyle farkı 2’ye çıkardı: 0-2. Rakibinin üstün oyununa cevap veremeyen sarı-lacivertliler, neredeyse hiç gol pozisyonu üretemeden soyunma odasına 2-0 geride girdi. İkinci yarının hemen başında, 47. dakikada du-

27

field goal for 2021 NRL season

0-3

Ülker Stadı’nda konuk ettiği Yeni Malatyaspor’a 3-0 yenilen sarı-lacivertli ekip, lig tarihinde ilk kez sahasında üst üste 3 maçtan puan çıkaramadı.

15 December 2020

ran toptan Ndayishimiye’nin golüne engel olamayan Fenerbahçe, kalan bölümde maçı çevirmeyi başaramadı ve sahadan 3-0 mağlup ayrıldı. Ligin 8. haftasında İttifak Holding Konyaspor’a, 10. haftada ise Beşiktaş’a sahasında üst üste mağlup olarak 27 yıl sonra bu istatistiği tekrarlayan Fenerbahçe, Yeni Malatyaspor’a da yenilerek bir ilke imza attı. KADIKÖY’DE KALE DÜŞTÜ Fenerbahçe, Süper Lig’de Kadıköy’de oynadığı üst üste 5. maçta da kalesini gole kapatamadı. Son olarak ligin 2. haftasında Atakaş Hatayspor’u ağırladığı karşılaşmada 9 kişilik rakibiyle 0-0 berabere kalan sarı-lacivertliler, daha sonra oynadığı 5 müsabakada da gol yedi.

TAKIMLAR O G 1. Alanyaspor 12 8 2. Galatasaray 11 7 3. Fenerbahçe 12 7 4. Beşiktaş 11 6 5. Göztepe 12 4 6. Gaziantep 11 4 7. Kasımpaşa 12 5 8. Hatayspor 10 5 9. Karagümrük 12 4 10. Malatyaspor 11 4 11. Konyaspor 11 4 12. Başakşehir 12 4 13. Ç. Rizespor 11 4 14. Trabzonspor 12 3 15. Antalyaspor 12 4 16. Sivasspor 11 2 17. G.Birliği 11 3 18. Kayserispor 11 2 19. Erzurum 12 2 20. Denizlispor 11 1 21. Ankaragücü 10 1

B 2 2 2 1 6 6 3 3 5 4 3 3 3 5 4 5 2 4 3 3 2

M 2 2 3 4 2 1 4 2 3 3 4 5 4 4 4 4 6 5 7 7 7

A Y AV P 22 7 15 26 19 7 12 23 22 16 6 23 21 19 2 19 19 13 6 18 17 14 3 18 16 15 1 18 13 13 0 18 20 15 5 17 14 13 1 16 15 11 4 15 18 18 0 15 16 18 -2 15 13 16 -3 14 12 16 -4 14 9 12 -3 11 9 17 -8 11 6 12 -6 10 11 21 -10 9 10 21 -11 6 11 19 -8 5

*BAY: (Galatasaray)

12. Hafta Toplu Sonuçlar - Kasımpaşa-Yukatel Denizlispor: 3-2 - Hatayspor-Fatih Karagümrük: 3-1 - Kayserispor-Trabzonspor: 0-0 - Çaykur Rizespor-Göztepe: 3-2 - MKE Ankaragücü-Konyaspor: 4-3 - Fenerbahçe-Yeni Malatyaspor: 0-3 - Erzurumspor-Gençlerbirliği: 0-1 - Başakşehir-Gaziantep FK: 1-2 - Aytemiz Alanyaspor-Beşiktaş: 2-1 - Sivasspor-Antalyaspor: 0-0



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.