Turkish News Press - Issue 136 by Turkish News Press

3 SAYFAU DOPDOL SP OR

Kartal’ı Kara Boğa uçurdu

ERMENI ÇETELERININ ŞEHIT ETTIĞI DIPLOMATLARIMIZI SAYGIYLA ANDIK Sayfa 3’te

T 105 YILLIK TÜRK-ANZAK n Süper Lig’de rakiplerinin kaybettiği haftada Beşiktaş, yorulmak nedir bilmeyen golcüsü Aboubakar ile Erzurum’u 4-0 dağıttı.

22 DECEMBER 2020

40 yıllık acı...

rkısh NEWS PRESS

SIZIN SÖZÜNÜZ

l www.turkishnewspress.com.au

BARIŞINI KUTLADILAR I. Dünya Savaşı’nda emperyalist güçlerin türlü oyunlarla savaştırdığı Anzaklılar ile Türkler, kirli savaşın bitmesiyle derin ve kadim bir dostluğa yelken açtılar.

anakkale Savaşı’nda çarpışmaların bittiği 20 Aralık günü, “Anzaklar ile Türkler arasında barışın geldiği gün” olarak 8 yıldır Gelibolu Dostları Derneği öncülüğünde Türk, Avustralya ve Yeni Zelandalıların katılımıyla, Melbourne’daki ünlü Shrine of Remembrance’da iki tarafın ecdadları yâd edilerek anılıyor.

MOSQUE ARCHITECTURE IN THE OTTOMAN EMPIRE

SESİ

www.turkishnewspress.com. au1300 917 566

. . T rkıye’nın RADYOSU AVUSTRALYA

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

4/7/11/1 H S I L G N E N I S NEW

2/17/27

$1 MILLION FOR COVID-19 MULTICULTURAL SUPPORT n Culturally diverse media and grassroots groups will benefit from an additional $1 million in new funding to support community-led responses to the impact of the COVID-19 pandemic.

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN After the nuclear deal

Kangurular bizimle iletişim kurabiliyor! HABERİ 2’DE

BY SUSAN CALIMLI ANALYSIS

ON PAGE 7

‘Kebap Kenti’ Adana FATMA GENÇTÜRK’ÜN YAZISI 23’TE

Ah çocukluk yıllarım... DAVUT KILIÇ’IN YAZISI 26’DA

Mevlana’nın 747. vuslat yıldönümü > 19. SAYFA

22 Aralık 2020

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

Kangurular

insanlarla

M I Ş I T ILE

kurabiliyor ilim dünyasını heyecanlandıran araştırma... Kanguruların insanlarla iletişim kurabileceği bildirildi. Gulf Today ve Guardian gazetelerinin haberine göre, Sydney Üniversitesi ve Londra’daki

Roehampton Üniversitesinden bilim insanları tarafından yapılan araştırma, tıpkı kedi ve köpekler gibi kanguruların da insanlarla iletişim kurabileceğini ve insanlardan yardım isteyebileceğini ortaya koydu. ARAŞTIRMA YAPILDI Çalışmada, kanguruların insanlar ile iletişim kurabilmesinde tahmin edilenden daha yüksek düzeyde bilişsel işlevi olduğu tespit edildi. Araştırma çerçevesinde esaret altında tutulan 11 kanguruya, ‘’çözülmesi zor’’ olduğu belirtilen bir görev verildi ve kangurular bir odada yiyecek dolu ancak kapalı bir kutuyla bırakıldı.

Kangurulardan 10’unun kutuyu açamadığında gözlerini araştırmacılara dikerek baktığı, diğer 9’unun ise ayrıca sırayla araştırmacılara ve yiyecek dolu kutuya bakarak bir biçimde insanlara kutuyu işaret ettiği gözlendi. YARDIM İSTEDİLER Araştırmacılardan Dr. Alexandra Green, sevimli aç kanguruların büyük çoğunluğunun kutuyu açamayınca pes etmek yerine arzusunu belli edecek biçimde kendilerine gözlerini dikerek baktığını ifade etti. Green, “Bazı kanguruların araştırmacıya yaklaşıp bakıp

kokladığını ve daha sonra kutuya baktığını gördük, gerçekten iletişim kurmaya çalışıyorlardı” dedi. Araştırmanın lideri İrlandalı araştırmacı Alan McElligot, bu iletişim şeklini bir yardım çağrısı olarak nitelendirdiklerini ve bulguların çok şaşırtıcı olduğunu ifade etti. EVCİL HAYVANLAR GİBİ McElligot, “Aynı testin yapıldığı köpeklerde, atlarda ve keçilerde gördüğümüz çok benzer davranış modeli kangurularda da ortaya çıktı” ifadelerini kullandı. Araştırmacılar, bu çalışmanın keseli hayvanlar üzerinde yapılan ilk araştırma olduğuna da işaret etti.

HER BİR TEST KATKI SAĞLAR Yapılan her bir test güvenli bir şekilde işe geri dönmemize, okula gitmemize ve ailemizi daha erken görmemize yardımcı olur. Herhangi bir belirtiniz varsa, ücretsiz olan testten yaptırın ve sonuçlarınızı alana kadar evde kalın. Kendisini tecrit etmesi gereken çalışanlar için destek ödemeleri bulunmaktadır. Avustralya vatandaşı veya sürekli oturum izni olan biri olmanız gerekmemektedir.

Test yaptırma yerleri için coronavirus.vic.gov.au/turkish

AVUSTRALYA

rkısh NEWS PRESS

22 Aralık 2020

YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

“Kabul Vermek’’ yepyeni bir size giden yol

T I EH

K I D AN MAT

DIP

IZI

IM LAR

40 yıllık acı S ydney’de 17 Aralık 1980’de Ermeni teröristlerce şehit edilen Türkiye’nin Sydney Başkonsolosu Şarık Arıyak ve Güvenlik Ataşesi Engin Sever dualarla yad edildi. Diplomatlarımızın görevleri başında şehit edilişlerinin 40’ıncı yıl dönümünde saldırının düzenlendiği Sydney Başkonsolosluğu rezidansının önünde anma töreni düzenlendi. YOĞUN KATILIM Şehit diplomatlar için saygı duruşuyla başlayan ve iki ülkenin milli marşlarıyla devam eden törene Kovid-19 salgını tedbirlerine rağmen yoğun katılım olduğu gözlendi. Törene; Avustralyalı resmi yetkililerin yanı sıra, Sydney Başkonsolosumuz Ali Sevim, Sydney İdari ve Sosyal İşler Ataşesi Bilal Aksoy, MÜSİAD Sydney Başkanı Hasan Gençtürk ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Turkish Medya

Başkanı Yüksel Çifçi, Avustralya’daki Türk STK’ların başkanları ve yöneticileri, çok sayıda ülkenin misyon şefleri ile Türkler katıldı. Yapılan konuşmalarda Arıyak ve Sever’in hayatını kaybettiği

saldırının Avustralya topraklarında yaşanan ilk terör saldırısı olduğu hatırlatılarak, ülkenin çok kültürlü yapısında bu tür eylemlere yer olmadığı vurgulandı. Başkonsolosumuz Sevim, şehitler için rezidansın bahçesinde bulunan anıta çelenk bırakırken, Ataşe Aksoy da konuşmasında şehitler için dua etti. ŞEHİTLERE DUA Türk Dışişleri Bakanlığı da şehitlerimiz için bir anma mesajı yayımladı. Saldırının ardından Avustralya Associated Press’i arayan bir kadın, cinayetlerin Sözde Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları (JCAG) tarafından işlendiğini bildirmişti.

evgili okurlarım harika bir hafta olsun hepimiz için, sağlıkla sıhhatle kalalım, huzur ve mutluluk içinde yaşam yolunda her daim mucizeler bizler için olsun. Dostlarım, kardeşlerim bu satırlarda buluştuk, gün geldi sanki birbirbirimizle yüz yüze konuştuk. Yollar uzak olsa da gönüllülerimiz gayri değil birbirimizden farklı değil, hepimiz iyilik istedik, biraz dünyanın derdinden, kederinden uzaklaşalım istedik, şu adını anmaktan hoşlanmadığım virüs nedeniyle bugüne kadar alıştığımız her şey yalan, arşınladığımız yollar bile talan oldu... ‘Evde kal’ günleri Sydney’de yine gelmeye başlıyor gibi... Bize hayat anlatmaya devam ediyor, dinlemeye devam edeceğiz, edeceğiz ki öğrenelim. İyi bir dinleyici, iyi bir gözlemci olmazsak yeni çağın ayak sesleri çok hızlı, yolda kalmamak için idrak ve hazım şart. İlla ki öğreneceğiz yeniye uyum sağlamayı. Bunun için size bu haftaki önerim, direnmeyi bırakın, akıntıya karşı kürek çekmek ahmaklık olur bence. Belki çok daha güzel günler için bu sınavlar... Tarih bu önce tarihi öğrenmek gerek, değişmeyen, dönüşmeyen bir zaman yok dünya tarihinde. Bu yüzden kıymetli okurlarım, inancımız tam olsun, pozitif düşünmek ve her daim umut etmek, dua etmek gerek. Kuldan değil Allah’tan bekleyenler, çok geveze olan değil, özündeki güçle sükunet içinde kabul verenler, özün gözüyle görenler, iyi okuyan, iyi anlayan derslerine iyi çalışanların yeni çağda işi kolaylaşır. Bana ‘yeni çağ ne?’ diye sorarsanız, ‘görünmeyenin görünen olduğu zaman dilimi’ diyebilirim. Dilerim ki dijital dünyada kaybolmasın kimse. Eskiyi yani geleneğin zenginliğini idrak ederek, yeniyi hazmederek hızlı adımlarla geleceğe yürümek, hatta koşmak gerek. Bu hafta sizler için ‘kabul vermenin’, bizi korkulardan özgürleştirdiğini, zira korku, pişmanlık kadar illet bir virüs yok, insanın fiziksel, zihinsel, duygusal hastalıklara sürükler Allah korusun. Kabul vermekle ilgili bir yazı da şu sözü okumuştum, sizlerle paylaşmak

isterim. Dışarıda neyi en çok eleştiriyorsanız veya ‘’kabul veremiyorsanız’’ o tekrar tekrar karşınıza öğrenmeniz gereken bir ders olarak çıkacaktır. Dünya bize karşı değil, tarih boyu dünya değişiyor. Hepimizin zor zamanları olmuştur. Örnek verelim, çok istediğimiz bir işe kabul edilmedik, ne yazık ki başka bir aday ile devam edilmeye karar verilmiş. Belki de çok sevdiğimiz bir yakınımızı kaybettik, söylemek istediğimiz şeyleri söyleyemeden ya da son dönemde ona istediğimiz özeni gösteremeden, istediğimiz kadar birlikte vakit geçiremeden... İşte tam bu anlarda, hayat bana karşı akıyor, diye düşünürüz, sanki dünya dalga dalga üzerinize geliyor, her dalgada daha sert vuruyor gibi olur. Bazen öyle olur ki, nefessiz kalırsınız, nefessiz derken bu kayıpla yaşayamayacağınızı düşünürsünüz ya da öyle anlar gelir ki, yataktan kalkmaya, size bahşedilmiş günü yaşamaya güç bulamazsınız... Hepimiz yaşarız bu durumları, hayatın kendisi kadar gerçektir. Peki aslında biz bu gibi durumlarda neden bu kadar şaşırıyoruz, üzülüyoruz ya da kelimenin tam manasıyla neden dağılıyoruz? Sebep aslında çok basit; “hayat’’ anlayışımızda kabul verdiğimiz ve veremediğimiz durumlar mevcuttur. Kabul vermenin ilk basamağı hayatta değiştirebileceğimiz şeyler olduğu kadar değiştiremeyeceklerimizin farkında olmaktır. Bunlar özellikle geri döndürülemez durumlardır. Zaman geriye gidiyor mu? Hep ileriye, daima ileri... Kabul vererek hayatımızı kolaylaştırır ve içinden çıkamadığımız sorularımız da ortadan kaldırmış oluruz. Sevgili okurlarım, şunu idrak edelim, dünya size karşı değil, tüm sevgisi ve olasılıkları ile sizi sarıyor: “Kabul Vermek’’ yepyeni bir size giden yol. İnancınız tam olsun, umudunuz şüphesiz olsun , her zaman Allah’ın dediği olur, akıntıya karşı kürek çekenin işi zor benden söylemesi... Haftaya yine yazılarda kavuşmak üzere, sevgi, sağlık ve hoşça kalın.

AUSTRALIA

22 December 2020

$1 MILLION FOR COVID-19 MULTICULTURAL SUPPORT

ulturally diverse media and grassroots groups will benefit from an additional $1 million in new funding to support communityled responses to the impact of the COVID-19 pandemic. Acting Minister for Multiculturalism Geoff Lee said supporting the community to drive the recovery is crucial to NSW’s success. “The trials and pressures of the COVID-19 pandemic have touched all parts of the NSW community including our diverse multicultural communities,” Acting Minister for Multiculturalism Geoff Lee said. “We are excited to partner with organisations and groups to create projects, festivals and events for the year ahead, which celebrate and strengthen our communities in NSW after a challenging year. “During 2020, our multicultural

media sector has proven to be an indispensable part of our response to the pandemic and has helped us communicate important health messages to all members of our community. “Grants of $10,000 will be offered to multicultural media outlets to reach new audiences and pilot innovative approaches to disseminate public health information to harder-to-reach communities.” This funding is additional to the $600,000 of COVID-19 immediate support grants delivered in June, to 120 multicultural community organisations. Applications for funding open Thursday 17 December and close Friday 29 January. For more information go to: https://multicultural.nsw.gov. au/grants/

NOMINATIONS OPEN FOR 2021 MULTICULTURAL

COMMUNITY MEDALS AND HONOUR ROLL n The NSW community is being encouraged to nominate a person or organisation who worked hard to promote our common values and social harmony during 2020. Acting Minister for Multiculturalism Geoff Lee has opened nominations for the 2021 Premier’s Multicultural Community Medals and the Multicultural Honour Roll. “There are so many inspiring individuals and organisations doing incredible work in our community, striving to maintain harmony and peace in NSW during what has been a difficult year,” Mr Lee said. “This program acknowledges these everyday multicultural heroes and champions, particularly those who have actively helped us in our messaging to prevent the spread

of COVID-19 and supported the most vulnerable in our community.” The medals honour the achievements of community members working in many fields including youth, business, arts and culture as well as regional communities. “We have expanded the program this year to recognise even more individuals and organisations making a difference to our community,” Mr Lee said. “It’s been a tough year but as we look forward to 2021, I encourage

all those who know incredible change-makers leading significant projects, programs and events to nominate them for a Multicultural Community Medal.” The Premier’s Multicultural Community Medal winners will be announced and presented in March 2021 at the Harmony Dinner. The Premier will also posthumously recognise the legacy of people who have made lasting contributions to NSW through the Multicultural Honour Roll. Nominations are open until 5pm on Friday 22 January 2021. For more information about eligibility and the Community Medals visit: https:// multicultural.nsw.gov.au/ premiers-multicultural-community-medals/

INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 22 ARALIK - 29 ARALIK 2020 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 6.99 Osso Osmanlı Kahvesi (200 gr)

$ 4.99 Onar Gemlik Sofralık Siyah Zeytin (700 gr)

99 c Doğanay Şalgam Suyu ( 1 lt)

$ 29.99 Ariel Çamaşır Deterjanı (10 kg)

$ 1.99 Mis Pilavlık Bulgur (1 kg)

$ 12.99 Yonca Ayçiçek Yağı ( 5 lt)

$ 1.99 Hume Kırmızı Mercimek (1 kg)

$ 9.99 Sütat Çiftlik Peyniri (800 gr)

$ 2.99 Tamek Domates Salçası (700 gr)

www.facebook.com/gimasupermarket

31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599

22 Aralık 2020

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA Greater Sydney bölgesinde yeni kısıtlamaya gidildi

en kalabalık eyaleti Yeni GüA vustralya’nın ney Galler’in Greater Sydney bölgesinde Kovid-19 vakalarının yükselişe geçmesi üzeri-

9 KOVID-1VGA A K , I T T I B I! D E M T I B

Avustralya’da kısıtlama

tartışmaları devam ediyor

vustralya’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle temmuz ayında Melbourne’de 9 gökdelende yaşayanların polis himayesinde evlerine kapatılması tartışmalara neden oldu. BBC’nin haberine göre, Victoria eyaleti kamu denetçisinin konuyla ilgili yürüttüğü soruşturmada, yaklaşık 3 bin kişinin, 4 Temmuz’dan itibaren iki haftaya kadar eyalet hükümetinin talimatıyla polis himayesinde evlerine kapatılmasının insan haklarının ihlali olduğu sonucuna varıldı. KAMU DENETÇISI OLAYA EL KOYDU Kamu denetçisi Deborah Glass, raporunda, bu kişilere, evlerine kapatılmadan önce bildirimde bulunulmadığını, bunun, birçoğunun süreç içinde

gıdasız ve ilaçsız kaldığı anlamına geldiğini açıkladı. Ani kapatmanın, sağlık yetkililerinin tavsiyesi üzerine değil eyalet hükümetinin kararıyla uygulandığı belirtilen raporda, eyalet hükümetine bu kişilerden özür dilemesi çağrısı yapıldı. Victoria eyaleti hükümeti ise kapatmanın insan hakları ihlali olduğuna ilişkin bulguyu reddetti. İNSAN HAKKI MI, İNSAN HAYATI MI? İmar ve İskan Bakanı Richard Wynne, özür talebini de kabul etmeyerek, “İnsanların hayatlarını kurtardığımız için özür dilemeyeceğiz” ifadesini kullandı. Temmuzda Kovid-19 vakalarının yükselişe geçtiği dönemde Avustralya’nın Victoria eyaletindeki 9 gökdelende

20’den fazla enfekte kişinin tespit edilmesi üzerine, sağlık yetkilileri duruma müdahale edilmesi tavsiyesinde bulunmuştu. Sağlık yetkilileri, gıda ve diğer ihtiyaçlar için planlamaya izin vererek 5 Temmuz’dan itibaren kapatma önerirken, Victoria eyaleti Başbakanı Daniel Andrews, 4 Temmuz’da kapatmanın derhal uygulanacağını duyurmuştu. 14 GÜNLÜK HAPİS! Bu açıklamanın hemen ardından gökdelenlere polis memurları gönderilmişti. Avustralya’nın en sıkı Kovid-19 kısıtlaması olan kapatma sırasında birçok sakin 5 gün boyunca evlerinde tutulmuş, salgından en kötü etkilenen gökdelende bu süre 14 güne çıkmıştı.

ne yeni kısıtlamalar getirildi. Central Coast ve Blue Mountains’ı da içine alan bölgede, 250 binden fazla kişinin yarına kadar iş, egzersiz, zaruri alışveriş ve muhtaçlara yardım dışında evlerinden ayrılmaları yasaklandı. Bölgede, ev toplantılarının azami 10 kişiyle sınırlı tutulması istendi. Greater Sydney’in Northern Beaches bölgesinde, 30 yeni Kovid-19 vakasına rastlanması üzerine kısıtlamalara gidilirken, NSW’ye komşu Victoria eyaleti de Greater Sydney ve Central Coast’tan ziyaretçilere kapılarını kapattı. Güney Avustralya eyaleti de Greater Sydney’den geleceklerin 14 gün karantinaya alınacaklarını açıkladı. Northern Beaches bölgesinde bulunanların ise eyalete girişine izin verilmeyecek. NSW eyaleti yerel hükümeti ise, Kovid-19’un yeni bulaşıcı türünün İngiltere’den ülkeye hava yolu seferiyle dönen iki yolcuda görüldüğünü belirtti.

rkısh NEWS PRESS

Year: 3 Volume: 136

President Yüksel Çifçi

Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç Page Layout & Design Necmettin Öksüz

Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla

South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic

Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au

ANALYSIS Editor: Suzan Calimli

rkısh NEWS PRESS

22 December 2020

calimli.suzan@gmail.com

Mosque Architecture in the

Ottoman Empire: The Early Days EXPANSION OF THE OTTOMAN EMPIRE Due to the changing needs of the Ottoman community from an immigrant tribe to an expanding empire, the Ottomans built public buildings in different forms and sizes. As the Ottoman Empire’s economy flourished, the increasing wealth was put toward the construction of large mosques. Some of their early designs were derived from the Seljuks and Byzantines, forming hybrid architecture that was essentially an overlap of cultures. The Ottomans used architecture to immortalise wealth and power. Mosque interiors were built to be luxurious, reflecting the building’s grandeur exterior, catching the eye of passersby and esthetes. During the reign of Sultan Mehmet II, one of his first successful endeavours was turning Hagia Sophia into a mosque. This was the first move toward turning Christain Constantinople into a Muslim Istanbul. However, it was under Suleyman the Magnificent’s ruling where mosque complexes adorned Istanbul and other cities in the empire. Most of these structures were built and designed by chief architect Mimar (The Architect) Sinan, who was born to Christain parents at Agirnas, in Cappadocia. He was brought into the Sultan’s service in his early twenties before being given a position within the janissaries as a military engineer, contributing to five of Sultan Suleyman’s campaigns. Later, assigned as the Chief of the Imperial Architects (a position he held for half a century), Sinan built his very first mosque in Aleppo in 1538. However out of all his works, one of the most magnificent foundations he designed and built was the Suleymaniye, situated on an elevation above

the golden horn. Another glorious masterpiece was the Selimiye in Edirne that was built for Sultan Selim II who passed away before its completion. THE SIX LAYOUTS One particular design feature of the Ottoman mosques that gave it its spatial and grand look were the pendentive domes built in the form of a ‘dome above a dome’. This was to give the illusion of a dome ‘hanging in the air’ effortlessly and over four massive giant arched supports. Building the mosque in this method allows the creation of a huge multi volume space in its interior. In total, there are six different pendentive dome layouts: SINGLE DOME LAYOUT This layout is the original

and the most basic type of the pendentive dome mosque variety. The single dome is located at the prayer hall’s centre and is also called a nuclear dome. The layout gives the appearance of the dome dominating the mosque. Example: Orhan Gazi Mosque in Gebze EARRING LAYOUT This layout was designed during the early Ottoman empire period and was naturally derived from the single dome, or nuclear, layout. The design is essentially a further development of the original layout by adding smaller rooms to each side of the main prayer area. Example: Hatuniye Mosque in Tokat MULTIPLE DOME LAYOUT Like the name says, this layout

type has two domes; it is a combination of the earring and single dome designs with the added feature of primary and secondary domes. Example: Murat Pasha Mosque in Istanbul DUPLICATE DOME LAYOUT The main feature of this layout is the perfect rectangular form of the mosque, no matter the dome count. Oftentimes though, finding the main dominant dome can prove to be quite difficult however not impossible. For example, the Ulu Cami in Bursa has 20 domes. This architectural style derives from the era of the Seljuk Turks, who dominated Anatolio before the Ottomans. Example: Ulu Cami Mosque in Bursa COURTYARD DOME LAYOUT The prominent feature of this pendentive dome mosque layout is the addition of a courtyard with its rectangular layout, with the interior itself being squareshaped. Example: Guzelce Hassan Bey Mosque in Hayrabolu EARRING DOME COURTYARD LAYOUT The most complex pendentive dome layout, the design is characterised by all the features that make up the other layouts: earrings, multiple domes and courtyard additions. These courtyards may also feature an outdoor prayer place also known as a Namazgah. Example: Sultan Bayezid Mosque in Edirne The pendentive dome is the epitome of how spatial arrangements in any building layout has a measurable and discernible influence on human behaviour, and works perfectly in the cases of mosques and how they ultimately affect the behaviours and mentality of believers within the spiritual space. > We will continue next week

22 Aralık 2020

rkısh NEWS PRESS

TÜRKIYE

Kovid-19’dan genç ölümlerin genetik şifrelerini çözdü

GÖNÜL COĞRAFYASINA

KIZILAY’DAN

iyilik konvoyu Kızılay’ın 7’si Azerbaycan’a, 2’si Bosna Hersek’e olmak üzere 9 tırlık insani yardım T ürk malzemesi taşıyan konvoyu İstanbul’dan

uğurlandı. Tuzla’daki Türk Kızılay İstanbul Anadolu Lojistik Merkezi’nde, Azerbaycan ve Bosna Hersek’e insani yardım götürecek tırları uğurlama töreni düzenlendi. Burada konuşan Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Azerbaycan ve Bosna Hersek’e yeni bir yardım konvoyu göndermenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, şunları söyledi: “İstanbul’dan iki farklı gönül coğrafyamıza iki iyilik konvoyu uğurluyoruz. Birisi doğuya Kafkaslara can Azerbaycan’a, diğeri Balkanlar’a can Saraybosna’ya 9 tır insani yardım malzemesi yola çıkıyor. Bunların içinde gıda, ev eşyası, barınma malzemeleri, Kovid-19 salgını nedeniyle kişisel koruyucu ekipmanlar, kışlık kıyafetler, tıbbi malzeme, ilaç, tekerlekli sandalye, oyuncak ve muhtelif tıbbi sarf malzemeleri var.” KARABAĞ’A 33 TIR’LIK YARDIM Karabağ’daki savaş nedeniyle Azerbaycan’a 26 tırla 7.5 milyon liralık insani yardım malzemesi gönderdiklerini hatırlatan Kınık, şöyle devam etti: “Bu gönderilen yardım malzemeleriyle beraber 125 bin ihtiyaç sahibi insana bu anlamda destek vermiş oluyoruz. Özellik Azerbaycan’ın Fuzuli, Terter, Gence, Berde ve birçok bölgesinde bu dağıtımlar gerçekleştirildi. 250 bin kişinin etkilendiği Azerbaycan’ın Karabağ bölgesindeki çatışmalar, sivil kayıpları ve yaralanmaları ortaya çıkardı. 60 bin Azerbaycanlı, bu çatışmalar sırasında evlerini terk etmek durumunda kaldı. Şimdi onların evlerine dönmesi için el uzatma zamanı.” Bosna’da da Türk Kızılay Delegasyonunun çok boyutlu olarak yardımlarını devam ettirdiğini belirten Kınık, sözlerini şöyle tamamladı: “Bosna Hersek tekrar ayağa kalkmaya çalışıyor. Biz hem Bosna’daki kardeşlerimizi hem de buradaki mültecilere yardım etmeye çalışıyoruz. Bütün bağışçılarımıza teşekkür ediyoruz.”

BAKAN SOYLU AÇIKLADI:

Virüs salgını göçmen sayısını 4’te 1’e indirdi

çişleri Bakanı Süleyman Soylu, “2019 yılında yakalanan düzensiz göçmen sayısı 454 bin 662 idi. 2020 için de 500 binin altına inmez diye hep beraber tahmin ediyorduk. Ancak kovid sebebiyle bu sayı şu ana kadar 113 bin 865 oldu” dedi. Gölbaşı’da düzenlenen “Göç Kurulu Toplantısı”na katılan Soylu, şöyle devam etti: “Göç, dünya tarihi boyunca vardır ancak, göç aldığı için batmış, mahvolmuş fakirleşmiş bir ülke örneği dünyada yoktur. Göçün sıkıntıları var mı, elbette ki var. Gerek toplum gerekse bireyler üzerindeki oluşacak sorunları bertaraf ederek göçü faydalı hale getirecek anahtar ise uyum ve entegrasyondur.”

Prof. Dr. Kadriye Kart Yaşar, gençlerin hiçbir rahatsızlığı olmadığı halde virüsten yaşamını kaybetmesiyle ilgili bir bilinmezi çözdü. Science ve Nature dergilerinde yayımlanan çalışmaya göre, bu kişilerde 17 proteinden oluşan tip I interferon bulunmadığı tespit edildi. ovid-19 virüsü nedeniyle hiçbir alt hastalığı olmadığı halde yaşamını yitiren genç ve sağlıklı bireylerle ilgili bir bilinmezi Türk bilim insanları çözdü. Pandemi sürecinde en önde mücadele eden bilim insanlarından biri olan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadriye Kart Yaşar, Kovid-19 nedeniyle hiçbir kronik rahatsızlığı olmadığı halde genç yaşta hayatını kaybedenlerin genetik yapısıyla ilgili ses getirecek bir çalışmaya imza attı. İmmünoloji alanında en önemli tıbbi gelişme olarak seçilen araştırma ‘Science’ ve ‘Nature’ isimli hakemli dergilerde yayımlandı. Türk bilim adamları, koronavirüs kaynaklı sıra dışı ölümlerin altında, vücudu virüslerden koruyan ve 17 proteinden oluşan tip I interferon bulunmadığını tespit etti. TIP DÜNYASI HEYECANLANDI Tıp alanında 2020’nin en önemli gelişmelerinin yayınlandığı ve otorite kabul edilen iki dergide göğsümüzü kabartan bir araştırmanın sonuçlarına

yer verildi. Dünyanın seçkin üniversitelerinden önemli bilim adamlarının katıldığı ‘Covid İnsan Genetiği Konsorsiyumu’ isimli çalışmadaki Türk ekibin içinde yer alan Prof. Dr. Kadriye Kart Yaşar ve diğer üyelerin saptadığı bulgular, tıp alanında zirve kabul edilen iki dergide yayımlandı. I INTERFERON PROTEİNİ Araştırma sonuçları, koronavirüs kaynaklı ölümlerin durdurulabilmesi noktasında devrim niteliğinde bir çalışma olarak görülüyor. Yaşar’ın da yer aldığı ekibin çalışması, ‘İmmünoloji’ alanında en önemli gelişme olarak seçildi. Ekip, çalışma sonucunda hastalığı ağır geçirenlerde vücudu virüslerden koruyan ve 17 proteinden oluşan tip I interferon bulunmadığı tespit etti. Böylece hayatı tehdit eden ağır Kovid-19 hastalığının genetik ve immünolojik nedenleri keşfedilmiş oldu. Tüm dünyanın dikkatini çeken araştırma büyük bir heyecana da vesile oldu. Konu hakkında konuşan Prof. Kadriye Kart Yaşar,

şunları dile getirdi: “Salgının başından itibaren bazı genç hastaların, altta yatan herhangi bir hastalıkları olmamasına rağmen Kovid-19 enfeksiyonunu çok ağır geçiriyordu. Yoğun bakıma alındılar hatta bazıları tüm çabalara rağmen kaybedildiler. Bu durumun en önemli sebeplerinden biri olan koronavirüse genetik yatkınlığı ortaya koyan bu bilimsel çalışma, ilerleyen dönemler için ışık olacaktır. Devrim niteliğinde bu çalışmayı yürütmekten gurur duyuyoruz.” BAŞARILI EKİP Bu tür çalışmaların Kovid19’la mücadelede yol gösterici olduğu ve belirsizliği ortadan kaldırdığını kaydeden Yaşar, “Bu bilimsel çalışmada Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tayfun Özçelik hocamız ile beraber yer aldık. Bu tür güzel haberler Türk bilim insanları olarak şevkimizi ve azmimizi artırmaktadır” ifadelerini kullandı. Ekipteki klinisyenleri arasında Prof. Dr. Nevin Hatipoğlu, Dr. Sevtap Şenoğlu ve Dr. Şemsi Nur Karabela da yer aldı.

BUNLAR DA ŞIRNAK ANNELE

HDP, hep fakirlerin çocuklarını kaçırdı n Diyarbakır annelerinin eyleminden etkilenerek her perşembe HDP Şırnak İl Başkanlığı önünde toplanan PKK’lı teröristlerce çocukları dağa kaçırılan, yakınlarını terör saldırılarında kaybeden Şırnaklı kadınlar ile şehit ve gazi aileleri, eylemlerine devam ediyor. Ellerinde, Türk bayrakları ile dağa kaçırılan çocuklarının fotoğraflarını taşıyan aileler, “Kahrolsun PKK, tırnakçı HDP” sloganları attı. Bina önündeki HDP’liler ise yüksek ses-

li müzik ve zılgıtlarla eylemcilere karşılık verdi. 14 yaşındaki oğlunun 5 yıl önce HDP tarafından terör örgütü PKK’ya teslim edilen Hamdiye Arslan, oğlunun fotoğrafını HDP önünde toplanan partililere göstererek, “Oğlumu siz götürdünüz geri getirin. Biz fakiriz diye çocuğumu aldılar. Zengin olsam almayacaklardı. Hep fakirlerin çocuklarını kaçırdılar. Onlar hep zenginlerden yana oldular. Allah hakkımızı onlara bırakmasın” dedi.

TÜRKIYE

rkısh NEWS PRESS

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Marmara Otoyolu 6. Kesim Açılış Töreni’ne, Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantı ile katıldı.

22 Aralık 2020

ÇEVRİMİÇİ GERÇEKLEŞTİRİLECEK

YTB’DEN GENÇLERE

İNSAN HAKLARI

EĞITIM PROGRAMI

lik e r t e m o l i k 0 40 ra Kuzey Marmaçtı Otoyolu’nu a

2023 ZAFER YILI OLACAK T

Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), yurt dışında eğitimine Y urtdışı devam eden üniversite öğrencileri için 21-

Ülkeye dev bir eser daha kazandıran Başkan Erdoğan, kalkınmayı siyasi istikrara borçlu olduklarını vurgulayarak, “Adı millet olan aslında zillet durumuna düşmüş PKK ile iç içe olanlara da sesleniyorum; şunu iyi bilin 2023 Cumhur İttifakı’nın yeni bir zafer yılı olacaktır. İnşallah milletimize verdiğimiz her sözü tutarak 2023’e alnımızın akıyla ulaşacağız” dedi. ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Marmara Otoyolu 6. Kesim Açılış Töreni’ne Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantıyla katıldı. Yolun ülkeye, bölge ve şehirlere hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, toplamda 400 kilometreyi bulacak yolun kalan son kısmının da önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde tamamlanacağını belirterek, “Yatırım bedeli 3.1 milyar dolar olan bu kesimin ülkemiz ekonomisine sadece vakit ve akaryakıt tasarrufundan sağlayacağı yıllık katkı 2.5 milyar liradır. Bugün açılışını yaptığımız bölümün maliyeti de 431 milyon doları buluyor. Bu otoyol İstanbul’un her iki istikametinde de araç trafiğinde çok büyük rahatlama sağlayacaktır. Şu ana kadar açılan kısımlarda bu faydayı zaten görmeye başladık” dedi. OTOYOLLARLA SARDIK İnşası süren Kınalı, Tekirdağ, Çanakkale ve Balıkesir otoyolunun da bitmesiyle Marmara Bölgesi’ni çepeçevre saran otoyol ağının tamamlanacağını dile getiren Erdoğan, bu otoyol güzergahlarındaki Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü ve 1915 Çanakkale Köprüsü gibi abide eserlerin de unutulmaması gerektiğini vurguladı. Şehirlerin pek çoğunda raylı sistem hatları, metrolar, tramvay hatları kurduklarını, hava yolunda 24 olan mevcuda 30 yeni havalimanı daha ekleyerek ülkenin her köşesine uçakla seyahati mümkün hale getirdiklerini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: 18 YILDA 880 MİLYAR TL “Üretim ve ticaret gücüyle Türkiye’nin adeta kalbi konumundaki Marmara Bölgemizin ve onun merkezinde yer alan İstanbul’un geleceğini şekillendirecek bu

TBMM Başkanı Mustafa Şentop otoyolda incelemelerde bulunurken; Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu açılışın ardından bir süre yeni yolda araç kullandı.

önemli yatırımların her aşamasını bizzat takip ediyoruz. Ülkemize eser kazandırmaktan daha büyük bir siyaset, daha büyük bir hizmet, daha büyük bir şeref olmadığına inanıyorum. Sadece ulaştırma yatırımları için 18 yılda 880 milyar liranın üzerinde bir kaynak kullandık. Demiryollarında ülkemizi hızlı ve yüksek hızlı tren hatlarıyla tanıştırdık. İnşallah önümüzdeki yıl Ankara-Sivas hızlı tren hattını da hizmete açıyoruz. HALKA HIZMET HAKK’A HIZMET Ülkeye karşı içte ve dışta yapılan saldırılara da değinen Başkan Erdoğan, şunları anlattı: “Terör örgütlerini kullanmaktan, darbe girişimlerine, siyasi ve ekonomik tuzaklardan, yaptırımlara kadar her yöntemi kullanarak ülkemizin önünü kesmeye çalıştılar. Hamdolsun şu ana kadar başarılı olamadılar. Tehditle, dayatmayla, riyakarlıkla, ayak oyunlarıyla ülkemize diz çöktürme gayreti içinde olanlara söylüyoruz, sizleri hayal kırıklığına uğratmaya devam edeceğiz. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bugünlere getirdiğimiz mücadeleyi zafere ulaştırana kadar durmayacağız. ‘Halka hizmet Hakk’a hizmettir’ düstu-

ruyla tüm vakit ve enerjimizi yatırımların takibine ayırdık. İPEK YOLU TRENİ BATTI! Geçtiğimiz günlerde Çin’e yolcu ettiğimiz ve ihracatımız açısından kritik önemdeki yük treni hadisesinde bu zihniyeti bir kez daha gördük. Halkalı’daki gümrük işlemlerini tamamlayan trenimiz uğradığı her durakta konum atarak 12 gün sonra Çin’e ulaştı. Böylece ülkemizin dış ticaretini ve küresel ticaretteki konumunu güçlendirecek çok önemli bir adım daha başarıyla atılmış oldu. Bu, kendini vatana ait hisseden, kendini bu milletin bir parçası olarak gören herkesin sevinçle karşılaması gereken bir olaydır. Böylesi önemli bir başarı karşısında üzüntüsünü gizleme gereği dahi duymayan zihniyetin bu ülkeyle gönül bağı kopmuş demektir. Biz Türkiye için çalışmaya, üretmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu vesileyle adı millet olan aslında zillet durumuna düşmüş PKK terör örgütüyle iç içe olanlara da sesleniyorum; şunu iyi bilin 2023 Cumhur İttifakı’nın yeni bir zafer yılı olacaktır. İnşallah 2023’e alnımızın akıyla ulaşacağız.”

23 Aralık’ta çevrim içi “İnsan Hakları Eğitim Programı” düzenleyecek. YTB’den yapılan açıklamaya göre, yurt dışında yaşayan vatandaşlar için birçok alanda önemli çalışmalara imza atan Başkanlık, üniversite eğitimlerine devam eden gençler için her yıl Türkiye’de veya Avrupa’nın farklı şehirlerinde eğitim programları düzenliyor. Kovid-19 sürecinde de çalışmalarına devam eden YTB, eğitimlerini online olarak sürdürüyor. TÜRK DIASPORASINI GÜÇLENDIRIYOR Başkanlık, 2012’den bu yana 7’si Türkiye’de, 5’i Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde olmak üzere 12 programla farklı ülkelerden 550’ye yakın katılımcıya, insan hakları ve uluslararası hukuk konularında eğitimler vererek, Türk diasporasını güçlendiriyor. Bu kapsamda, 2017’den itibaren yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşı veya mavi kart sahibi 3. ve 4. sınıf lisans öğrencileri ile yüksek lisans öğrencilerine özel, “insan hakları” konulu tematik hukuk eğitimi programları düzenleniyor. Üniversite öğrencilerine yönelik hazırlanan insan hakları ve hukuk eğitiminin bu yılki programı, 21-23 Aralık’ta online olarak gerçekleştirilecek. IRKÇILIĞA DIKKAT ÇEKILECEK Eğitim programlarında, İslam karşıtlığı, ırkçılık, nefret söylemi, nefret suçları, eğitim, istihdam, toplumsal hayatta ayrımcılık, Kıbrıs meselesi ve sözde Ermeni soykırımı iddiaları konuları yer alıyor. Katılımcılar, eğitimlerde uluslararası kuruluşların çalışma alanlarını ve insan hakları koruma mekanizmalarını da öğrenme imkanı elde edecek. Programda, insan hakları ve sivil savunuculuk alanında temel eğitimlerin yanı sıra vizyon konuşmaları ve tecrübe paylaşımına yönelik söyleşiler de sunulacak. Eğitimler, ilgili alanlarda çalışmalar yürüten akademisyen, kamu kurumu temsilcileri ve uzman hukukçular tarafından verilecek. YTB tarafından bu yıl 13. gerçekleştirilen İnsan Hakları Eğitim Programına ABD, İngiltere, Almanya, İsviçre, Avusturya, Fransa, Norveç, Belçika, Hollanda ve Kanada’da hukuk, iletişim bilimleri, psikoloji, siyaset bilimi, eğitim bilimleri, sosyoloji, uluslararası ilişkiler, felsefe, filoloji, işletme ve diğer sosyal bilimler alanlarında eğitimine devam eden 30 yaş ve altı Türk vatandaşı ile mavi kart sahibi gençler katılacak. YTB’DEN ÖĞRENCİLERE MALİ DESTEK Öte yandan, YTB, eğitimini Türkiye’de alıp ülkesine dönen veya halen Türkiye’de eğitim gören uluslararası öğrencilerin kişisel gelişimlerine katkı sunmak ve çalışmalarını desteklemek için eğitim ve mali destek programlarını hayata geçirdi. Salgın sürecinde yapılan çalışmaların arasında makale, proje ve rapor yarışmaları yer aldı.

: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER

TURKEY

TURKISHAIRLINES.COM

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

Istanbul’s iconic Ortaköy Mosque and its surrounding square is seen empty during a weekend curfe w as part of the measures to cu rb COVID-19 spre ad, on Dec. 19, 202 0.

TURKEY’S COVID-19 CASES

HIT 2 MILLION MARK AS OUTBREAK SLOWS DOWN

urkey reported 19,103 more coronavirus infections, including 3,412 symptomatic patients, over the past 24 hours, according to Health Ministry data released Monday. The total number of cases reached over 2,043,704 million with the latest additions, the data showed. As many as 34,419 cases recovered over the past day, bringing the tally to 1,834,705 million, while the death toll climbed to 18,351 with 254 additions. Across the country, more than 196,110 COVID-19 tests were carried out, pushing the total to over 22,635,637 million. The number of patients

“Brand-new Turkey built with various infrastructure projects over 18 years”

resident Erdoğan on Friday said that his administration was building a “brand-new Turkey” through infrastructure projects within various fields over the past 18 years. Announcing that a 620-bed hospital would soon be completed in the Seyrantepe district of Istanbul, he said a new recreational “nation’s garden” would also be opened to the public. “We are offering services to every segment of the society with the support of projects specifically tailored for children, the youth, the elderly, people with disabilities, and women,” Erdoğan said. “We are building a powerful Turkey on the strong infrastructure that we have established over the past 18 years in every area extending from education and healthcare to transport, energy, industry and sports.”

in critical condition now stands at 5,192. Stating that the daily number of patients and those in critical condition continue to drop, Health Minister Fahrettin Koca said on Twitter, “We are seeing the results of measures and restrictions.” “We expect to see more evident results in the coming days. The pandemic could only be tackled together,” Koca added. A countrywide lockdown is in effect throughout the weekend as part of measures to curb the recent spread of the pandemic. The curfew began on Friday at 9 p.m. and will end on Monday at 5 a.m. local time.

President Erdoğan in late November announced new restrictions, including curfews on weeknights and a full weekend curfew. Some sectors, including production, supply, health, and agriculture are exempt from the curfew. Supermarkets, grocery stores, butchers, dried fruit shops and bakeries operate between 10 a.m. and 5 p.m. over the weekend. Meanwhile, restaurants only offer delivery services between 10 a.m. and 8 p.m. on Saturday and Sunday. The COVID-19 pandemic has claimed over 1.68 million lives in 191 countries and regions since last December.

Turkey suspends some flights over COVID-19 mutation n Turkey on Sunday temporarily suspended flights from Britain, the Netherlands, Denmark and South Africa over a new strain of coronavirus, the health minister said. The measure was taken as a precaution in coordination with the transport ministry, minister Fahrettin Koca said on his official Twitter account. “It has been reported that the rate of transmission has increased in the UK with the mutation of the coronavirus,” he said. Turkey has been the latest to join other countries in banning travel from the

UK and other countries due to concerns over the new fast-moving strain. Turkey has been the latest to join other countries in banning travel from the UK and other countries due to concerns over the new fast-moving strain. The move came as European nations including Germany, Ireland, Bulgaria, Italy, Austria, Romania, the Netherlands, Belgium, France and Sweden said they were moving to block air travel. Beyond Europe, Israel and El Salvador also said late Sunday they were banning flights from the country.

22 December 2020

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

After the nuclear deal

he five permanent members of the United Nations Security Council, Germany and Iran announced on April 2 that they have reached an agreement on Iran’s nuclear program. After more than a decade of tensions, sanctions and negotiations, this is an important outcome for both the non-proliferation of nuclear weapons and relations between Iran and the West. While Iran has seized a historic opportunity on the nuclear issues, there remain equally important political and security challenges. The framework agreement announced on Thursday, whose technical details will be written until June 30, ensures the substantial reduction and revision of Iran’s nuclear program to prevent the production of the uranium or plutonium-based nuclear bomb. The deal is comprised of five main principles. First, Iran will reduce its centrifuges, used to enrich uranium, from about 19,000 to about 6,000. Second, uranium enrichment will be reduced to 3.67 percent, which is much lower than the level needed to make a nuclear bomb. Iran will also reduce its stockpile of 10,000 kilograms of low-enriched uranium to 300 kilograms. Third, Iran will continue nuclear research for peaceful purposes. The Fordow facility, one of Iran’s largest nuclear plants, will stop enriching uranium for at least 15 years. Fourth, The U.N.’s International Atomic Energy Agency (IAEA) will have full access to Iran’s nuclear facilities for inspections. Fifth, When the IAEA confirms that Iran implements the measures above, the nuclear-related sanctions imposed by the U.S. and EU on Iran will be lifted gradually. P5+1 maintained throughout the negotiation process that no deal is better than a bad deal. At the end, a good deal has emerged whereby Iran will develop peaceful nuclear energy but have no technical capacity to build a bomb and the West will lift nuclearrelated sanctions. Speaking at the White House minutes after the declaration of the agreement, President Obama said: “I am convinced if this framework leads to a final, comprehensive deal, it will make our country, our allies, our world safer.” American and European officials underlined the importance of the deal for regional and global security. Iranian Foreign Minister Javad Zarif said a “win-win outcome” has been achieved, but added: “We have taken a major step, but are still some way away from where we want to be.” Turkey has supported nuclear talks all along, hosting various meetings in Istanbul and facilitating the process. In 2010, Turkey teamed up with Brazil and Iran and offered the Tehran Declaration to overcome the impasse at the time. The final outcome announced on Thursday is a welcome development. But there is a long list of players who are not convinced that this is a good deal. They include the hardliners in Iran, the skeptics

in the U.S. Congress, the hawks in Israel and the Arab Gulf countries that are concerned about Iran’s growing influence in the Middle East through its sectarian policies. The next few weeks will see a heated debate about the virtues and vices of the deal. But no matter what the naysayers say, this is an important deal that can reduce tensions and prevent new conflicts. After all, any reduction of the nuclear weapons industry is a contribution to world peace. This should be a guiding principle for those countries with nuclear weapons as well. Yet, as the recent events in the Middle East show, there are other dangers that threaten the security of our world. At a time when the global security structures are undermined by all forms of conflicts between and among nationstates and non-state actors, one can never be vigilant enough. As the negotiating teams were deep into their deliberations in Lausanne, alShabab, the Somali-based terrorist organization, launched a massive attack on Garissa University in Kenya, killing 147 students in cold blood. This barbaric act is only the latest episode of the growing terrorism threat around the world. In Yemen, the Houthis, backed by the former President Ali Abdullah Saleh and Iran, have overrun the country, creating chaos and disorder. The Saudi-led coalition is seeking to restore order in that country but given Yemen’s social and tribal realities this is not an easy job. More dangerously, the Yemeni crisis has become a proxy war between Saudi Arabia and Iran and runs the risk of a full-blown Sunni-Shiite conflict in the Gulf. Not surprisingly, the Gulf countries have been following the Iranian nuclear talks with a certain degree of anxiety and frustration. The reason is simple yet profound: they are more concerned about Iran’s political maneuvers and proxy policies in Iraq, Syria, Lebanon and Yemen than its nuclear program. The nuclear deal should be a relief for all of Iran’s neighbors and celebrated by them. But the current geo-political rivalries and tensions take precedence over other issues. At this point, the perceptual disconnect between the West’s threat perception and that of Arab states is not to be taken lightly. The differences over Iran may play out in serious ways between the Gulf countries and the West. The Yemen crisis unveils the extent of such a dangerous scenario. As Iran enters a new period in its relationship with Europe and the U.S., it needs to take a close look at its relationship with Arab and Muslim nations and work to change the perception of its policies as sectarian, divisive and expansionist. It will be to the benefit of all parties to have a regional political and security order in which Iran is integrated with mutual trust and cooperation rather than unnecessary confrontation and selfdestructive rivalry. > Source: Daily Sabah/Apr 04, 2015

22 December 2020

US lawmakers urge Facebook to remove Islamophobic content

group of 30 lawmakers urged Facebook Tuesday to remove anti-Muslim content on the social media platform, saying it is “dangerous” and “deadly.” Led by Democratic congresswoman Debbie Dingell, the lawmakers said Facebook has failed to take action “in response to the abuse of your platform to dehumanize Muslims and stoke violence and genocide against Muslims around the world.” “Thus far, Facebook has appeared to lack the will necessary to effectively address hate and violence targeting Muslims,” they wrote in a letter to Facebook founder and CEO Mark Zuckerberg. The lawmakers are seeking six measures that span a variety of actions, including the formation of a working group on anti-Muslim bigotry, greater enforcement actions targeting militias and white supremacists, and an independent review of Facebook’s “enabling anti-Muslim violence, genocide and internment.” Scott Simpson, a director for the Muslim Advocates advocacy group, thanked the lawmakers for the letter, which he said would work toward “holding Facebook accountable for the harm it has inflicted on American Muslims here and Muslims abroad.”

EU unveils revamp of cybersecurity rules days after hack

Union unveiled Wednesday T heplansEuropean to revamp the 27-nation bloc’s da-

ted cybersecurity rules, just days after data on a new coronavirus vaccine was unlawfully accessed in a hack attack on the European Medicines Agency. The EU last year recorded around 450 cyber incidents involving European infrastructure, notably in the financial and energy sectors, and the pandemic has highlighted Europe’s deep dependence on the internet and exposed security weaknesses. The EU’s current Network Information System regulations date from 2008, and the European Commission’s new proposals aim to bring them up to date and allow the EU to impose hefty fines on operators who break the rules. “The time of innocence is over. We know that we are a target,” Commission Vice-President Margaritis Schinas told reporters. “We need to modernize, reinforce, and adapt.” The plans include an “EU-wide Cyber Shield” linking national security authorities that would use artificial intelligence and machine learning to detect early signs of attacks, a cyber unit to respond to incidents and threats, and beefing up cooperation between countries and with organizations like NATO.

T Alibaba’s facial recognition tech can identify Uighur faces, report says rkısh NEWS PRESS

libaba’s website for its cloudcomputing business showed how clients could use the software to detect the facial features of Uighurs and other ethnic minorities in images and videos, according to The New York Times. The references, later removed by Alibaba, appeared on web pages seen by U.S.-based surveillance research firm IPVM and shared with the newspaper, its report said. Alibaba did not immediately respond to an Agence FrancePresse (AFP) request for comment, but the Times report said the function was only used in a testing capacity and was never offered beyond that. Just last week, IPVM said Chinese telecom company Huawei had been involved in testing facial recognition software that could send alerts to police when it recognized Uighur faces. Huawei has denied the claims. But two days later, Barcelona’s

TECHNOLOGY

Chinese technology giant Alibaba offered facial-recognition software that could enable users to identify Uighurs, a report said Wednesday, making it the latest Chinese company embroiled in the country’s controversial treatment of the Muslim minority. World Cup-winning footballer Antoine Griezmann said he was ending an endorsement deal with Huawei over the revelation. China has come under intense international criticism over its policies in Xinjiang, where rights groups say as many as 1 million Uighurs and other mostly Muslim minorities have been held in internment camps. Beijing initially denied the camps’ existence but now calls them vocational training centers aimed at stamping out terrorism and improving employment opportunities. Surveillance spending in Xinjiang has risen sharply in recent years, with facial recognition, iris scanners,

DNA collection and artificial intelligence (AI) deployed across the province in the name of preventing terrorism. Alibaba is the leader in China’s huge e-commerce sector and has expanded into cloud computing, brick-and-mortar stores, delivery services and overseas expansion. But it and other Chinese tech companies are coming under increasing foreign scrutiny over allegations of digital collusion with China’s state security apparatus. The U.S. government has imposed an escalating series of sanctions against Huawei and hinted at applying pressure on other companies, possibly including Alibaba, amid rising Sino-U.S. tension.

YouTube to appoint representative in Turkey following series of fines n YouTube announced Wednesday that it will set up a legal entity in Turkey to serve as a local representative after a series of fines by Ankara under the new law. “We have been able to find a way forward and will commence the process of appointing a local representative legal entity in compliance with the law, without compromising our values,” a statement by the U.S.-based company said. YouTube also noted that the company has been thoroughly analyzing Turkey’s recently amended In-

ternet Law No. 5651, which states new requirements for social media platforms such as appointing a local representative, complying with removal and response turnaround

times and publishing semiannual transparency reports. “YouTube respects the laws and regulations in the countries where we operate while maintaining our commitments to freedom of expression, access to information, and transparency,” it says. It added that this step will not change how YouTube reviews content removal requests nor will it change how YouTube handles or holds user data. Appointing a representative in Turkey came under the amendment of the law, which took effect on Oct. 1.

EKONOMI

AYLAND AB ÜLKELERİ VE T

rkısh NEWS PRESS

22 Aralık 2020

Avustralya’ya seyehat

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

kısıtlamaları kaldırılıyor

irüste 2. dalgayı da yenen Avustralya’ya dünyanın dört bir yanında seyehat kısıtlamaları kaldırılıyor. Son olarak AB ve Tayland kapılarını açtı... Kovid-19 nedeniyle mart ayında sınırlarını kapatan Avrupa Birliği ülkeleri, seyahat kısıtlamalarının kaldırıldığı ülkeler listesini güncelledi. AB KAPILARI AÇTI AB Konseyi, en son 22 Ekim’de güncellediği seyahat kısıtlamalarının kaldırılmasının “tavsiye edildiği” ülkeler listesinin son halini yayımladı. Listeye göre, salgın tedbirleri kapsamında mart ayında tamamen kapatılan AB dış sınırları, Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda, Ruanda, Singapur, Güney Kore ve Tayland’a kade-

meli olarak açılacak. AB ülkelerinin vatandaşlarına seyahat izni vermesi halinde Çin’e de sınırlar açık olacak. Listede yer almayan bütün ülkelere AB ülkele-

rinin seyahat kısıtlamaları devam edecek. Bu durumda, listede yer almayan ve AB’den resmen ayrılan İngiltere’ye de yıl bitimine kadar uygulanan geçiş sürecinin bitmesiyle seyahat kısıtlaması uygulanacak. TAYLAND SERBEST Öte yandan, Güneydoğu Asya ülkesi Tayland da, koronavirüs salgını nedeniyle seyahat kısıtlaması getirdiği 56 ülke vatandaşlarını ülkeye kabul etmeye başlayacağını duyurdu. Kovid-19 Görev Gücü Sözcüsü Taweesin Wisanuyothin, aralarında ABD, Fransa ve Avustralya’nın olduğu 56 ülkenin vatandaşlarının önceden vizeye başvurmadan Tayland’a seyahat edebileceklerini bildirdi.

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

Hakikat er ya da geç ortaya çıkar!

2 çalışma hayatımın yirmi yılı sosyal güvenlik alanında geçti. Uzun zamandır bu köşede siz kıymetli okurlarımıza da sosyal güvenlikle ilgili konularda bilgi veriyorum. İlk yazımı da dün gibi hatırlıyorum. Şehit Yasin Börü’ye ithaf ettiğim ilk yazımda terör nedeniyle yaralananların kendisine ve şehit olanların aile bireylerine 5233 sayılı Kanun gereği bağlanacak aylık hakkında bilgi vermiştim. Geçen hafta çok sayıda vatandaşımız beni aradı. CHP Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu’nun TBMM kürsüsünde söylediği şehit polis babasına 121 TL maaş bağlandığı açıklamasının doğru olup olmadığını sordu. Bunun doğru olmadığını söylemem üzerine bir bölümü tepki gösterdi. Ne yani koskoca CHP Genel Başkanı yalan mı söylüyor dedi. Cevabımı yüzümdeki tebessümle verdim. Kıymetli okurlarım. Ben hayatımda son iki senede olduğu kadar hakikatin eğilip büküldüğüne şahit olmadım. Eskiden birisinin söylediğinin doğru olmadığı ortaya çıkınca toplum yalan söyleyeni ayıplar o kişi de utanırdı. Günümüzde yalanın bir hak olarak görüldüğüne, yalanı ortaya çıkanın işi pişkinliği vurduğuna şahit olmaktayız. Şimdi konumuza dönelim. Gerçekten de şehit polis babasına 121 TL maaş mı bağlanıyor sorusunu cevaplayalım. Konunun teknik yönünü ele almadan ve sizleri sıkmadan, basit ve anlaşılabilir bir cevap vermek istiyorum. Yani anlatacaklarımı sizin kolay anlayabilmeniz bazı ayrıcalıklı kısımlara değinmeden sonuç odaklı bir açıklama olacak. Polis kamu görevlisidir ve polislik görevi yapanlar da 4/c statüsünde sigortalı sayılmaktadır. Polisin şehit olması üç farklı olguya bağlı olabilir. Bu olgulardan ilki, polis vazifesini yaparken terör dışı bir nedenle şehit olabilir. Örneğin görevde iken trafik kazası sonucu şehit olması bu duruma girer. Bu halde vazife malulü sayılır. Yani hizmet süresi 30 yıldan az ise sanki 30 yıl hizmet yapmış gibi aylık hesaplanır ve yine bu aylık yüzde 60 oranında artırılır. Şimdi konuyu somutlaştırma adına rakamsal detaya girelim. Örneğin 2 yıllık

hizmeti bulunan üniversite mezunu bir polis görevini yaparken terör dışı bir nedenle şehit olsa 30 yıl hizmet üzerinden yüzde 60 artırımla 4531 TL maaş hesap edilir. Bu maaş aile bireylerine aylık hisseleri oranında bağlanır. Örneğin bu polis bekar olsa, annesine ve babasına maaş bağlansa her birine bu maaşın yüzde 25’i oranında yani 1133 TL tutarında maaş bağlanacaktır. İkinci olgu olarak polis görevini yaparken terör nedeniyle şehit olabilir. Bu durumda şehit hakkında hem 3713 sayılı Kanun hem de 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Dolayısıyla 30 yıl üzerinden yüzde 60 artırımlı aylık bu kez yüzde 25 oranında daha artırılır. Bir anlamda 30 yıllık hizmet aylığının iki katı tutar alınır. Bu aylığın dışında şehit polisin emsalinin görevdeki aylığı tespit edilir. Bunlardan yüksek olanı hak sahiplerine hissesi oranında bağlanır. Yüksek olan emsal aylığın da tamamı ödenir. İlk örneğimizdeki polisin terör nedeniyle şehit olduğunu düşünürsek hesap edilen aylık 5664 TL olacak, görev aylığı bu tutarın üzerinde çıkarsa görev aylığı bağlanmış olacaktır. Yine polisin üçüncü olgu olarak harp malullüğü kapsamında şehit olması söz konusu olabilir. Bu durumda bu aylıklara ayrıca harp malullüğü zammı ilave edilir. Şimdi bu açıklamalar sonrası 121 TL maaş konusuna dönelim. Terör eylemlerinde vefat eden vatandaşlarımızın aile bireylerine AK Parti Hükümeti döneminde yürürlüğe giren 5233 sayılı Terör Ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun gereği aylık bağlanıyor. AK Parti Hükümetinin 2004 yılında hazırladığı bu Kanun gereği terörde hayatını kaybetmiş sivil vatandaşın anne ve babasına hiçbir koşul aranmadan memur maaş katsayısının 9500 rakamının çarpımı sonucu bulunan tutar hissesi yani yüzde 25’i oranında ödenmektedir. Bu aylık ölenden dolayı bağlanacak ölüm aylığından bağımsız ikinci bir aylıktır. Gerçek olan şudur. Polis annesine ve babasına 5233 sayılı Kanun kapsamından aylık bağlanmaz. Bu aylık terör nedeniyle hayatını kaybeden sivil vatandaşların anne ve babasına bağlanan alternetif / ikinci bir aylıktır.

Dul eşe evlenmediği sürece aylık bağlanır

MUSIAD Sydney started new shared resources Program very cost effective of running Virtual office. If you are interested please call us on 1300 360 576 or email secretary-general@musiadsydney.com

SORU: Eşimle birlikte Bağkur’dan emekliyiz. İkimizden birimizin ölümü halinde maaş bağlanma nasıl oluyor. Bilgileriniz için teşekkür ederim. Saygılar. > Müstear İsim CEVAP: Emekli eşin ölümü halinde dul eşe evlenmediği sürece her hal ve şartta ölüm aylığı bağlanır. Dul eşin aylık

oranı, kendisinin emekli olması veya sigortalı çalışması halinde yüzde 50’dir. Ayrıca hem kendisi hem eşi Bağ-Kur emeklisi olanın eşinin ölümü halinde ölenin BağKur aylık unsuru içindeki sosyal destek ödemesi yapılmaz. Buna göre başka aylık alan yoksa bağlanacak aylık ölenin aylığının yüzde 50’sinden bir miktar daha az olacaktır.

WESTFIELDS BELCONEN VE CANBERRA CENTRE CIVIC RESTAURANTLARI SATILIKTIR!

IRTIBAT: OKTAY KIZILKAYA 0402 394645 Oscar@gozlemeking.com.au

MELBOURNE

rkısh NEWS PRESS

22 Aralık 2020

şımız Arkada r da a y Ümit U atıldı. k e r törenle

Türk-Anzak barışını kutladılar

5 Nisan 1915 tarihinde Anzak Kolordusu 8 bin kişilik bir güç ile Gelibolu Yarımadasına sessiz sedasız bir şekilde Anzak Koyuna çıkarak istilaya başladı. Yüksek tepelere Anzaklardan önce 57’nci Alayı ile varan Yarbay Mustafa Kemal, istilacıları durdurdu. Conkbayırı gibi yüksek tepeler harp 20 Aralık 1915 tarihinde bitene kadar Türklerin elinde kaldı. 9 aya yakın sürede, Anzaklar çok uğraşmalarına karşın yüksekleri ele geçirip Çanakkale Boğazı’na inmeye muvaffak olamadılar. Vatan koruyan Mehmetçikler göğüslerini siper ederek düşmana geçit vermedi. Avustralya ve Yeni Zelanda’da bilindiği gibi 25 Nisan Anzak günü olarak her yerde büyük törenler

yapılır ve hayatlarını kaybeden askerler anılır. Bu törenler Anzakların karaya çıktıkları vakit olan güneş doğmadan önceki zamanda hükümetin ve ordunun yüksek kademelerinin de tamamen temsil edildiği törenledir. Benzeri şekilde Türkiye’de de Anzak Koyunda her sene binlerle katılım ile tören yapılır. UNUTULAN GÜN Buna karşın 20 Aralık çarpışmanın bittiği, Anzaklar ile Türkler arasında barışın geldiği gün olduğu halde, hiç bir yerde anılmaz idi. Takii Gelibolu Dostları Derneği (Friends of Gallipoli Inc.) kurulana kadar. Derneğimiz 8 yıldır Melbourne’daki ünlü Anıt Mezarda (Shrine of Remembrance) 20 Aralık günü tören yapmakta ve her iki taraftan hayatını

kaybedenleri anmaktadır. Bu törenlere evvelki yıllarda yüksek seviyede katılımlar olmuştur, mesela eski Başbakanlardan Malcolm Fraser ve Julia Gillard gibi. Geçen sene 100’ün üstünde bir katılım ile hem Federal ve Eyalet Gazi İşleri Bakanları katılmışlar ve çelenk koymuşlardı. Bu törenleri en başından beri destekleyen Türkiye’nin temsilcilerine teşekkür borçluyuz. KOVİD-19 GÖLGESİ Bu sene maalesef Covid-19 nedeniyle sadece 20 kişiye izin verilmiş ve tören sırasında herkesin oturması gerekmiştir. Sayın Başkonsolosumuz Eser Torun Bey de törene katılarak bir konuşma yapıp, meçhul asker mezarına çelenk

koymuştur. 20 Aralık 1915’de Anzak Koyunu en son terk eden Yüzbaşı Charles Littler ve Mühendis Subay Stan Watson’un torunları da törene katılıp çelenk koymuşlardır. İlk defa olarak Yeni Zelanda ordusunu temsilen bir Yüzbaşı da törene çelenk koyarak katılmıştır. Önümüzdeki sene 20 Aralık’ta tekrarlanacak olan anma töreni ümit ederiz virüs salgınının olmadığı ve toplumun geniş katılımı ile gerçekleşebildiği bir etkinlik olur. Gelibolu Dostları Derneğinin web sitesinde (www.friendsofgallipoli. org) bu konuda kapsamlı bilgi, fotoğraf ve video bulunmaktadır. > DR VECIHI BAŞARIN OAM GELIBOLU DOSTLARI DERNEĞI BAŞKANI

RUH SAĞLIĞINIZI KORUMA n Koronavirüs herkesi etkiliyor. Avustralya’daki ve dünyanın dört bir tarafındaki insanları etkiledi. Dünyanın tüm ülkelerinde her türlü kültür ve geçmişe sahip insanlar virüsün yayılmasını durdurmaya ve toplumlarını güvende tutmaya yardımcı olmak için gündelik yaşamlarında değişiklik yaptılar. n Koronavirüsün etkileri çoğumuzun kendisini endişeli, stresli ya da yalnız hissetmesine yol açtı. Memleketinizdeki aile ve arkadaşlarınız hakkında da endişeleniyor olabilirsiniz. Bu zor zamanlarda ruh sağlığımızı ve fiziksel sağlığımızı korumamız hepimiz için önem arz ediyor. n Kendinizin ya da başkalarının ruh halinde ve duygularında bazı değişiklikler fark etmiş olabilirsiniz, örneğin: l Stresli ya da endişeli hissetme. l Morali bozuk, üzgün ya da kendiniz değilmiş gibi hissetme. l Uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürme zorluk çekme. l Kilonuzda ya da iştahınızda değişiklik. l Bunalmışlık hissi ya da gündelik hayatın zor gelmeye başlaması. n Bazıları ruh sağlığı sorunlu damgasını yememek için duyguları hakkında başkalarıyla konuşmaktan çekinebilir. Gerçek şu ki bu duygular yaygındır ve toplumdaki birçok kişi de bunları yaşıyor. n Güvendiğiniz kişilerle görüşün ve onlarla konuşun. Aile ve arkadaşlarınızla telefon, görüntülü görüşme ya da sosyal medya aracılığıyla irtibatı sürdürmek ruh sağlığınız açısından faydalı olabilir. Duygularınızı onlarla paylaşın ve onları da sizinle paylaşmaya davet edin.

n Sağlığınızı korumak ruhunuzun ve bedeninizin faydasınadır. Mümkün olduğunca bir rutini korumaya çalışın. Dışarıda yürüyüşe çıkarak, parkta gerilme hareketleri veya evde egzersiz yaparak aktif kalın. Doğru uyku alışkanlıkları edinin, meyve-sebze gibi sağlıklı gıdalar tüketin ve şeker içeriği yüksek atıştırmalıklardan ve içeceklerden sakının!

YARDIM ALABILIRSINIZ n Şu an hayatın ekstra zorluklarıyla baş etmek için desteğe ihtiyacınız olduğunu ya da hayatta zorlandığınızı düşünüyorsanız yardım istemenizde hiçbir sorun yoktur. Şahsi ihtiyaçlarınız ve atabileceğiniz adımlar hakkında ailenizden birisiyle, bir arkadaşınızla, aile hekiminizle (GP) ya da güvendiğiniz bir sağlık görevlisiyle konuşun. n 1800 512 348 numaralı telefondan Koronavirüs Ruh Sağlığı Destek Hizmetini arayarak istediğiniz zaman bir danışmanla ücretsiz olarak konuşabilirsiniz. Ücretsiz ve kişiye

özel bir tercüman için 131 450’yi arayın ve ihtiyaç duyduğunuz dili söyleyin. Ardından, tercümandan Koronavirüs Ruh Sağlığı Destek Hizmetini bağlamasını isteyebilirsiniz. n Birisiyle yüz yüze konuşurken herkesin kendini rahat hissetmemesi normaldir. Faydalı bilgiler barındıran internet siteleri bulabilir, becerilerinizi geliştirmek ve ilerlemenizi izlemek için uygulama ve programlar kullanabilir, çevrimiçi forumlarda hikaye ve deneyimlerinizi paylaşabilir ya da telefon, internet sohbeti/kısa mesaj ve e-posta hizmetleri aracılığıyla bir uzmanla konuşabilirsiniz. n Bilgi ve öneriler almak ve güvenilir ve ücretsiz Avustralya içi telefon ve internet aracılığıyla ruh sağlığı hizmetleri ve desteklerine ulaşmak için Head to Health internet sitesini (headtohealth.gov.au) ziyaret edebilirsiniz. Bu site kendi dilinizde bilgi ve kaynaklara bağlantılar da içermektedir.

WORLD

rkısh NEWS PRESS

22 December 2020

TARIH & EDEBIYAT

SINEM TASLAK sinem.taslak@gmail.com

Hürrem Sultana

n the third of Istanbul’s seven hills rises the Mosque of Süleyman the Magnificent, the most glorious silhouette above the promontory. It is colossal and imposing, but it also has a capricious charm, reflecting the genius and exuberant spirit of its architect, Sinan. Numerous smaller domes are scattered whimsically around the central dome, like soap bubbles. Four stiletto minarets soar above the skyline. Inside, the mosque is dark and somber, despite the beautiful windows of jeweled Persian glass and colorful tiles around the mihrab (niche indicating Mecca). It’s quiet dimness, its silence and desertion make it seem peaceful, almost ethereal, as is the garden in back, which shelters the mausoleums of Süleyman and his legendary wife Roxalena. A grapevine sprawls over the walls of their tombs, and a profusely blood-red amaranthus, the flower known as ‘’love lies bleeding, sprouts out of the earth. The lovers slumber in their graves, once the most powerful mortals of this city, now sacks of bones.It makes one think of lstanbul’s contradictions: the Bosphorus separating two continents, unable to make up its mind where its allegiance lies, caught between wealth and starvation, between the physical and the spiritual, the sacred and profane. The prayer chant from the minaret wafts like smoke over the rooftops of the city, just as it must have done when Roxalena was alive. Her portraits suggest a mosaic refinement, with classical features and blazing red hair. There is depth and intelligence in her eyes. An extraordinary strategist and a true political artist, Roxalena planned her moves as if she were playing chess. At the beginning, Süleyman was attracted to her silent charm, and she became his favorite. Soon she bore him a son, which elevated her to third kadin, the third most powerful woman in the hierarchy of the harem. Roxalena was aware that, according to the Code of Laws established by Mehmed the Conqueror, the throne passed to the oldest male, obliging him to get rid of all his brothers in order to secure it for his own offspring. As such, from the beginning, Prince Mustafa, the heir apparent, was the death warrant of her own male children. Roxalena was so full of light that Süleyman seemed blind to her dark side. He named her Hürrem, ‘’the laughing one,’’ because of her crystalline laughter and freedom from inhibition. Yet Hürrem was secretly tormented. In 1541, when the Old Palace, which housed the sultan’s harem, partially burned down,

HAFTANIN KELIMESI

Sürur

n Sevinç, neşeli olmak, mutluluk... “Bunun içindir ki, bayramlarda gaflet istila edip, gayr-ı meşru daireye sapmamak için, rivayetlerde zikrullaha ve şükre çok azîm tergibat vardır. Tâ ki; bayramlarda o sevinç ve sürur nimetlerini şükre çevirip, o nimeti idame ve ziyadeleştirsin. Çünki, şükür, nimeti ziyadeleştirir, gafleti kaçırır.” > Bediüzzaman Said Nursi/Lem’alar - 275

Roxalena, with her entourage of odalisques and eunuchs, moved to the Grand Seraglio, where she could be closer to Süleyman and the seat of power, a move that marked the beginning of the Grand Harem and ‘’The Reign ofWomen.’’ With Mustafa and Gülbahar tucked far away, Roxalena had still another antagonist to deal with, the man who had originally owned her, the inseparable friend and companion of Süleyman, Ibrahim, who shared Süleyman’s tent and his dreams, who had been promoted from the status of royal falconer to Lord of Rumelia and, later, grand vizier. Ibrahim had been chosen to marry the sultan’s own sister, Hatice Sultana, and had been the object of endless wealth and honor. He may have presented Roxalena to Süleyman as a move to consolidate his power; if so, the scheme backfıred.

Grown resentful of his influence and jealous of Süleyman’s affection for him, Roxalena set out to orchestrate his death. She took advantage of every bit of gossip and information to inflame Süleyman’s mind against his friend. One night, when Ibrahim was in the Seraglio as a privileged friend of the sultan, the deaf-mute guards strangled him in his sleep. Roxalena may have been responsible for Ibrahim’s assassination, and there are many who have accused her of it, but there is no conclusive evidence. Some time after this, Süleyman declared to Roxalena that he wanted to build her a new palace. She feared that putting her out of sight might mean putting her out of mind and, eventually, out of favor. To distract Süleyman, she came up with a more challenging project: a mosque to be built by the greatest architect of the time, Sinan, and to be named after the sultan himself the Süleymaniye, the Mosque of

Süleyman the Magnifıcent. Once again she triumphed. The year was 1549. As Roxalena’s sons grew older, Prince Mustafa loomed as a greater and greater obstacle. He was an able and intelligent prince, much admired by the people and the army. He was also Süleyman’s favorite son. How to cause his fall from grace? A forged letter supposedly written by Mustafa to the shah of Persia, declaring that he wanted to dethrone his father and asking for the shah’s assistance, turned father against son and provoked battle on the plains of Ereğli. It is said that several times both Süleyman and Mustafa turned back as they rode to the field, but fate urged them forward: history had already been written by kismet. Mustafa ran to his father, alone, unarmed, to redeem himself. He reached the sultan’s tent, going through four partitions. When he came to the fifth, his cries echoed through the plains. It is said that Süleyman shed tears for the son he had killed, and for the father who could kill such a son. Of Roxalena ‘s four sons, Mehmed died young of natural causes; Cihangir , possessed of a brilliant mind, was deformed and epileptic; Beyazit was able but cruel. Selim was her choice as heir, because she was convinced that his soft nature would not allow him to murder his brothers. She also knew that Selim drank to dull his prophetic awareness of impending death. Risking Süleyman’s wrath, she was not reluctant to supply the wine to ease her son’s pain. He became known as Selim the Sot. But no matter how much Roxalena plotted, she could not alter kismet. She did not live to realize her dream of becoming the valide sultana. Nor did she live to see the twist of fate that set brother against brother, father against son. She would not see the struggle for the throne between Selim and Beyazit, which drove Beyazit to take refuge with the Shah of Persia. She would not see how Süleyman forced the shah to extradite Beyazit, and how he promptly assassinated him, as well as the shah and his sons. Roxalena died in 1558. Her place was occupied by her daughter Mihrimah and her granddaughter Aysha Humashah. Selim the Sot and his son Murad III both preferred women and pleasure to political matters. Their sisters, wives, and daughters took full advantage of the weak nature of the pair, dabbling in politics and securing important posts for their own hus- bands and sons. It was Mihrimah, rather than his sons, that Süleyman consulted on important issues. Roxalena had trained her daughter well. > Source: http://www.theottomans.org/ english/family/ottoman.asp

60 percent of French people unhappy with Macron, survey reveals 60% of people in France are dissatisfied with President Emmanuel Macron and PriN early me Minister Jean Castex, a new online sur-

vey has revealed. Conducted by the French Institute of Public Opinion (IFOP), a total of 1,936 people aged 18 and above participated in the survey. According to the survey, 60% of people said they were not satisfied with Macron, who is currently in quarantine due to coronavirus. As many as 59% said they were dissatisfied with Prime Minister Castex. On Thursday, the French president’s office said that Macron tested positive for the COVID-19. The Elysée Palace announced the development in a statement, saying the president took a rapid PCR test, after experiencing mild COVID-19 symptoms. The survey also showed that Macron’s popularity dropped by three percentage points to 38% in December. The popularity of the prime minister fell two percentage points to 37%. Another survey conducted in November also showed that seven out of 10 French people in the country did not trust the Macron administration in combating the pandemic. The survey also found the government’s measures to combat the epidemic “inconsistent”.

New, more infectious virus strain forces UK govt to impose tighter measures Prime Minister Boris Johnson on Saturday imposed tighter coronavirus controls on B ritish millions of people in England and drastical-

ly scaled back plans to ease restrictions over Christmas, seeking to curb a new more infectious strain of the virus. The number of cases in England has soared in the last two weeks because of a variant of the virus that scientists said is up to 70% more transmissible. Johnson said the government had to take urgent action. “It is with a very heavy heart I must tell you we cannot continue with Christmas as planned,” Johnson told a news conference. “I sincerely believe there is no alternative open to me.” London and southeast England - about a third of the English population - are currently in the highest level of a threetier system of rules but will now be placed in a new Tier 4 level. People in that tier will be required to stay at home except for essential reasons such as work, and nonessential retail will close, as will indoor leisure and entertainment. Social mixing will be limited to meeting one other person in an outdoor space.

PAZARTESI

Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI

SALI

AUSTRALIA . .

SESİ T rkıye’nın

RADYOSU AVUSTRALYA “Sizin Sesiniz”

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I CUMARTES

www.turkishnewspress.com.au

Ergül Uybadın Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

Tuğba Aksoy Filiz Karakış Saat: 17-18

GÖNÜL KAHVESİ

Yakamoz ve Gece Bekçisi ile

AKŞAM VARDIYASI Saat: 22-23

PERŞEMBE

TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu Ortak Yayını ÖZEL PROGRAMLAR

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası Perşembe ve Cuma geceleri saat 22-24 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

rkısh

Sülhan Yılmaz Gülten Akbar HAYATA DAIR

PAZAR

Zafer Uyanık Cem Birben MUHABBET ZAMANI

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

MURAT ŞIRIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ

22 Aralık 2020

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

rkısh NEWS PRESS

SERI ILAN

KEBABÇIYA BAY BAYAN ELEMAN - Chipping Norton’da Kebab House’a servisten anlayan full time bay veya bayan eleman alınacaktır. Ücret dolgundur. İlgilenenler arasın... Osman 0411 327 744

HİZMET İSA TOPLUMUMUZA IŞTIR AM VERMEYE BAŞL

(kahve, çay, kola hariç)

2x3 m Orta Halı $ 50 (Başlayan Fiyatlarla)

TOMMYS PIZZA AND KEBAB SHOP

FAIRFIELD BÖLGESİNDE FULL TIME SERVİSTE ÇALIŞACAK ELEMANA İHTİYAÇ VARDIR. MB.0405136360 Shop.no 02 97245544

9748 1131

SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419

RÖPORTAJ

Mimar k e l e M ı ç t a n a S Zeynep Bulut

22 Aralık 2020

‘

rkısh NEWS PRESS

Yaralarımızı güce dönüştürmeliyiz

İstanbul Göç İdaresi binasındaki “Murmuration” ve 28 Şubat temalı “Böyle Daha Güzelsin” sergisindeki “Rene Pavillion/Scar” çalışmalarıyla dikkat çeken Mimar Melek Zeynep Bulut, “Uluslararası Göçmenler Günü” dolayısıyla insan hakları üzerine yaptığı sanatsal çalışmalarını anlattı... Göçmenliğin toplumsal bir yara olduğunu belirten Bulut, “Yara, negatif bir deneyim değil, bizim anlayışımızda bizi geliştiren, büyüten bir deneyimdir” diyor.

ünya kenti İstanbul’da İl Göç İdaresi binasına yerleştirilen “murmuration” enstalasyonu ve 28 Şubat temalı “Böyle Daha Güzelsin” sergisindeki “Rene Pavillion/Scar” enstalasyonuyla dikkati üzerine çeken sanatçı ve mimar Melek Zeynep Bulut, uzun süredir insan hakları üzerinden sanatsal üretimlere imza atıyor. Güzel sanatlar, mimarlık ve kent tasarımı eğitimi alan genç mimar, sinestezi (birleşik duyu) özelliği dolayısıyla doku, görüntü ve renkleri duymak ya da sesleri şekillendirmek gibi farklı duyuları birbirine dönüştürebilme yeteneğini eserlerine yansıtıyor. YARATICININ AHENGİ Bulut, bir yandan İstanbul’daki atölyesinde sanatsal projelerini yaparken diğer yandan da 7 senedir kurucusu olduğu mimarlık şirketindeki ekibiyle mesleki çalışmalarını yürütüyor. Sanat anlayışını, enstalasyon çalışmalarını ve yeni projele-

rini anlatan Bulut, duyuları birleştirerek çalıştığını vurgulayarak, “Resim, heykel, sesler, sözler ve binalar... Bunları birbirine çevirerek ilerlediğim bir sistemle tasarımlarımı kurguluyorum. Yaratıcının bir matematiği var ve bunun üzerinden sanat, mimarlık veya söylem üretmeye gayret ediyorum” diyor. Şehri açık bir laboratuvar gibi gördüğüne belirten Bulut, şunları dile getiriyor: “Vaktimin çoğu tarihi yarımadada geçiyor. Burada dokuları, binaları, insanları ve malzemeyi analiz ederek üretim yapıyorum. Malzemenin ruhuna, beraberinde ne olmak istediğine odaklanıyorum. Mesela ahşap dönmek, su akmak, taş durmak ister. Bu kimyaya uygun olarak malzemeyi ve varlığı yorumlamaya çalışıyorum.” YARALARI DİLE GETİRİYORUZ Mimarlık ve sanat anlayışını insan hakları üzerine oturttuğunu söyleyen genç sanatçı, şunları kaydediyor:

“Son zamanlarda uğraştığım başlıklar ve çözümünü aradığım bazı sorulardan bahsedebilirim. Mesela uluslararası birtakım yayınların, çocuklar üzerinden yürüttükleri politikalar, beraberinde mülteci çocukların nasıl yetiştirileceği ve üretmek anlamında nasıl güce dönüştürülebileceği ve elbette birtakım terör örgütlerinin politize etmek için ailelerinden kopardığı çocukların hikayeleri. Onların topluma tekrar nasıl kazandırılabileceği, annelerinin bu süreçte neler yaşadığı gibi başlıklar üzerine araştırmalarım devam ediyor. Bütün bunlar bizim coğrafyamızın belli başlı yaraları. Biz bunları bilimle, sanatla nasıl estetize ederiz? Bu so-

runlara baştan nasıl bir temel oluşturabiliriz ve tüm bu yaraları nasıl güce dönüştürebiliriz? Ben bunlar üzerine yoğunlaşıyorum.” Sanatçı Bulut, 28 Şubat temalı “Böyle Daha Güzelsin” sergisindeki “Yara” enstalasyonun bu anlamda bir iyileşmeyi temsil ettiğini aktararak, gerçek bir izi 200 kat büyüterek insanları bunun içerisine davet ettiğini söyledi. ÇAĞDAŞ ÇILEHANE Eserinin aynı zamanda bir “çağdaş çilehane” yorumu olduğuna da dikkati çeken Bulut, şunları anlatıyor: “Çağın çilesi görünürlük. İnsanlar, siz bir yaranın içindeyken etrafınızdan yürür gider. Kalabalıklar içinde bu deneyimi yaşarsınız. Bunu 28 Şubat gibi toplum travmalarında yaşadık. Bu transparan yara mekanı tam da bu çağa uygun bir çilehane, duygu mekanı denemesi. Bu anlamda ‘Yara’, negatif bir deneyim değil, bizim anlayışımızda bizi geliştiren, büyüten bir deneyimdir.” “GÖÇ” UMUDUN SEMBOLÜ Sanatçı, İl Göç İdaresi binasına yerleştirilen enstalasyonun ise murmuration (inilti) adında bir üçlemenin ikinci ayağı olduğuna işaret ederek, şöyle konuşuyor: “Aidiyet, göç hali olgusunu, Dante’nin İlahi Komedya’sındaki cennet, cehennem ve araf temsili gibi düşünün. Üç perde. Çalışmam Araf’ı simgeliyor. Üçlemenin cehennem noktası mültecilerle birlikte Suriye sınırında çalıştığım ve onların sıkıntılarına bir nebze merhem olacağını umduğum bir çözüm. Sonuncusu olan cennet ise Avrupa’da insan haklarıyla ilgili bir lokasyona kurulan çalışma olacak.” İSTANBUL’DAN MESAJ Binanın İstanbul’un orta yerinde, ciddi bir hafıza mekanı olduğuna değinen Bulut, şöyle tamamlıyor: “Burada ses mekanizmasından bir sürü tasarladık. Göç eden insanların ses mekanizmasıyla kuşların ses mekanizmasını üst üste bindirdik ve maddeye dönüştürdük. Kuşun tam özgürleştiği anı dondurduk ve oradan çoğalttık. Burası aynı zamanda sıfır, bir başlangıç noktasıdır. Umudun, yeniden başlamanın, birey olmanın kimse tarafından yönlendirilemeden ötekileştirilmeden başlangıcın ve yeni dünyanın bir sembolü, bir mührü olarak orada böylece durur.”

22 Aralık 2020

ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

İnsanın fikir sahibi olması

ayvanların belli bir eğitim sonunda bilgi sahibi olduğunu biliyoruz fakat hayvan fikir sahibi değildir. Biyolojik olarak insan genine en yakın % 98’lik bir benzerlikle yaratılan şempanzeleri bile insandan ayıran ince çizgi yine insanın olumlu ve olumsuz fikir üretmesi ve hayal kurma özelliğidir. Zira Kuran-ı Kerim’de; “Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir” (A’raf 179) buyurulmaktadır. Bu ayetin de işaret buyurduğu üzere, insanı diğer varlıklardan (özellikle hayvanlardan) ayıran en temel özellik, kalbi ile fıkh (tefekkür) edip, aleyhine ve lehine olan şeyleri bilmesi, göz, kulak ve sair âzâlarını Hak’kın emri üzere kullanmasıdır. Fikir, kişinin kendine özel sermayesi, dünya üzerindeki varlık delili Hakk ve halkın nazarındaki değer ve kıymetini belirlediğinden bu sermayeyi sağlam bilgilerden oluşturması hayatî öneme sahiptir. Zira bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, kiralık bir ömür yaşamaktan öteye geçmemektir! İnternetin ve popülaritenin cazibesine kapılıp, sanal şöhret sarhoşu, din ve tarih şuurundan uzak, her duyduğuna inanan ve Allah (cc), Hz. Peygamber (s.a.v), Ahiret ve yaratılış gayesi hakkında en ufak bir fikre sahip olmak bir yana mukaddes değerlerinden çabucak vazgeçen bir nesil ne yerli ne milli ne de hayırlı bir nesildir. İnsan beden olarak ölümlü fakat fikir ve eserleriyle ölümsüzdür! Şu kısacık dünyada Allah’ın verdiği iradeye sahip olamayıp irademizi bir başkasının emrine ve idaresine verdiğimizde hiç yaşamamış gibiyiz demektir. Bizler Müslümanlar olarak,

Kur’an-ı Kerim gibi; sık sık düşünmeye, fikir sahibi olmaya, akletmeye, tefekkür ve tezekkür sahibi olmaya çağıran ilahi bir mucizenin muhatapları ve taşıyıcılarıyız. Fakat akıl ve iradeyi vahyin ve Hz. Peygamberin Sahih sünneti doğrultusunda kullanmamız gerektiğini de asla hatırdan çıkarmamalıyız. Vahyin ve sahih Sünnetin işareti doğrultusunda üretilmeyen hiçbir fikir kalıcı ve bereketli olmadığı gibi ölmeye ve yok olmaya da mahkûmdur. Özellikle çocuklarımız ve gençlerimizin eğitim öğretim hayatlarında soru ve imtihan bataklığında boğulup, belli başlı makam, meslek ve diploma odaklı bilgi sahibi olmaları, kendini, Rabbini ve Hz. Peygamberi tanımayıp, ahiret gibi büyük bir günün varlığını hafife alarak hesap günü hakkında herhangi bir fikre sahip olmayışı biz Müslüman anne ve babaları, eğitimcileri, köşeleri işgal etmiş sözde yazar ve çizerleri ve hatta idarecileri düşündürmeli değil mi? Doğum gününü, ölüm gününe tercih eden, kaçırdığı sevgililer gününü için sevgilisinden af dileyip gönlünü almak adına insanlığından vazgeçen ve ilahi hesap gününe dair hiçbir fikre sahip olmayan bir gencin vebalini ve hesabını hangimiz verebiliriz? Dünyalık fikir sahibi olup, ebedi hayat hakkında herhangi bir fikri veya tezi olmayan bir genç belki bir müddet bu fikirleriyle avunup kullardan takdir ve tebrik toplayabilir. Fakat fikir ve icraatlarımızın kalıcı ve muteber olmasının yolunun ancak Allah’ın emir ve yasaklarına tabi olmaktan geçtiğini bilmemiz elzemdir. Son olarak; Müslüman kardeşim, fikir sahibi olmak, kusursuz ve küsürsüz bir yaşam sürmek için haz peşinde koşup enerjini hazzın kurbanı etmek değil, rahmetin zahmetine bağışıklık kazanıp ilahî rızaya doğru soluksuz ve duraksız koşmaktır! Selam ve dua ile. > SALIH KIRMIZI

NOT

Allah’tan ne istiyorsun? n Bir Müslüman olarak en değerli ziynetimiz olan güzel ahlak, hayatın merkezine alındığında, Kur’an ve sünnetin hedeflediği erdemli bir toplum ortaya çıkmış olur. Bu idealden uzaklaşıldığında ise, kötülük hâkim güç hâline gelmeye başlar. Özetle bugün, İslam âlemi de dâhil olmak üzere, yeryüzünde yaşanan ahlaki erozyon, kaybedilen huzur ve güven, insanlığın güzel ahlak değerin-

den uzaklaşmanın tabii sonucudur. Peygamber Efendimiz: “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” buyurarak varlık gayesini ve mücadelesini güzel ahlakın ikamesi olarak özetlemektedir. Yine Efendimizin duasına buyrun amin diyelim; “Allah’ım! Senden iman içinde sağlık, güzel ahlâk içinde iman, peşinden rahmet, âfiyet, mağfiret ve rıza gelen bir kurtuluş istiyorum.”

rkısh NEWS PRESS Vahyin Dilinden

DIYANET&KÜLTÜR

“Bu cezalandırmanın sebebi şudur: Bir toplum, kendisinde bulunan güzel ahlâk ve meziyetleri değiştirmedikçe Allah da onlara verdiği nimetleri değiştirmez. Hiç şüphe yok ki Allah hakkıyla işiten ve kemâliyle bilendir.” . ENFAL SURESİ, 53. AYET

Allah Rasulünden

“En hayırlınız, ahlaken en üstün olanınızdır. Kıyamet Günü, amellerin tartışıldığı teraziye konacak şeylerin en ağırı Allah korkusu ve güzel ahlâktır. Allah, çirkin ve kötü sözlü kimseyi sevmez.” . RIYAZU’S-SALIHIN

DADAŞ DİYARI ERZURUM’DA OKUNMAYA BAŞLANDI

500 yıllık 1001 Hatim geleneği

Erzurum’da İslam Alimi Pir Ali Baba’nın başlattığı ve kentte 500 yıldır sürdürülen “1001 hatim” okunması geleneği başladı. Merasimde konuşan Vali Okay Memiş, “Diyanet İşleri Başkanlığımızın öncülüğünde bunu bütün Türkiye’nin gündemine getirmeyi hedefliyoruz” dedi. rzurum’da, 500 yıllık gelenek olan “1001 Hatim”in okunmasına başlandı. İslam alimi Pir Ali Baba’nın başlattığı ve kentte 500 yıldır sürdürülen “1001 hatim” okunması geleneği çerçevesinde kentte program düzenlendi. Vali Okay Memiş, Pir Ali Baba Türbesi önünde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, bu yıl “1001 Hatim”i virüs tedbirleri kapsamında teknolojik imkanları kullanarak eda edeceklerini söyledi. Pir Ali Baba’nın Anadolu’yu Türkleştiren ve Müslümanlaştıran büyük alimlerden biri olduğunu ifade eden Memiş, şöyle konuştu: “Dua bizim için çok önemli. Dua Hazreti Allah’a yakarışımızdır. Evet, bilim, ilim, irfan ve teknoloji bunla-

rın hepsine vakıf olacağız ama bu yetmez. Aynı zamanda manevi dünyamızı da dualarla perçinleyeceğiz. Sadece dua etmekte yeterli olmaz. Dünyada bir salgın var. Kovid aşısını bir Türk geliştirdi. Bir Türk karı-koca buldu. Cenabı Allah bizim milletimize nasip etti. Yani hem ilim olacak hem irfan olacak hem teknoloji olacak hem de manevi dünyamız olacak. Ne öbürü eksik, ne öbürü fazla.” ŞEB-I ARUS GIBI HER YERE YAYILSIN Vali Memiş, asırlık geleneğin öneminden bahsederek, şöyle devam etti: “1001 hatim geleneğini aynı Şeb-i Arus törenleri gibi Cumhurbaşkanlığı himayesinde kutlanmasını çok arzu ediyoruz. Bunu teklif edeceğiz. Diyanet İşleri Başkanlığımızın öncülüğünde bunu bütün Türkiye’nin gündemine getirmeyi hedefliyoruz.” İl Müftüsü Şahin Yıldırım da “1001 Hatim”in 15 Ocak’a kadar devam edeceğini aktardı. Salgın dolayısıyla bu yıl programı “1001 hatimle evde kal,

Kur’an ile kal” sloganıyla gerçekleştireceklerini belirten Yıldırım, şunları söyledi: “Nesillerden nesillere aktarılarak günümüze kadar ulaşan bir geleneği bugün yaklaşık 500 yıl sonra bizler icra ediyoruz. Cuma günü başlatmamız ayrı bir anlam oluşturdu. 1001 hatim programımız bu yıl insanların birbirine yaklaşmasını önlemek amacıyla bazı tedbirler aldık. Her kardeşimizin evinde Kur’an-ı Kerim okumasını istiyoruz. Sağlık önemli çünkü biz dualarımızı bu salgının sona ermesi, hastalarımızın sağlığına kavuşması için okuyoruz. Herkesin evde kalmasını talep ediyoruz.” Yıldırım, vatandaşların okudukları hatimleri mahallerindeki din görevlilerine bildirebilecekleri gibi İl Müftülüğünün internet sitesindeki 1001 hatimle ilgili yere hatimlerini ekleyebileceklerini sözlerine ekledi. Hafızların at üzerinde Kur’an okumasının ardından İl Müftüsü Yıldırım’ın dua okumasıyla program sona erdi.

R LEZZETLI TARIFLE

RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au

info@turkishne

rkısh NEWS PRESS

Kebap fabrikası!

YEMEK&HOBI

22 Aralık 2020

ADANA’DA GÜNDE TONLARCA ET EV VE IŞ YERLERINDE TÜKETILIYOR

Tescilli kebabıyla ünlü kentimiz Adana’da bu lezzeti tatmayan yok gibi.. Kovid tedbirleri kapsamında sadece paket servis ve gel-al sistemiyle çalışan işletmeler, günde 6 ton kebabı müşterilerine ulaştırıyor. Pandemiden önce bu rakam tam 30 tonmuş...

ir şehir düşünün her tarafında mis gibi dumanlar yükseliyor... Ve bu lezzetin kokusu taaa dünyanın öbür ucuna kadar yayılıyor... Bu hafta ‘Kebap Kenti” Adana’dayız... Coğrafi işaret tescilli kebabıyla ünlü Adana’da, yiyecek sektöründeki işletmelerin koronavirüs tedbirleri kapsamında sadece paket servis ve gel-al sistemiyle çalışmasından dolayı, günde yaklaşık 6 ton kebap ev ve iş yerlerinde tüketiliyor. GÜNDE 40 BİN PORSİYON Salgın öncesinde günde yaklaşık 30 ton etin kebaba dönüştürüldüğü kentte, Kovid-19 sürecinde lokanta ve restoranlarda yemek tüketimine ara verilmesiyle bu rakam 6 ton civarına geriledi. Kentte yaklaşık 40

bin porsiyon kebap, gel-al sistemi veya paket servis çalışanlarınca müşterilere ulaştırılıyor. PAKETLE LEZZET YOLCULUĞU Adana Kebapçılar ve Lokantacılar Esnaf Odası Başkanı Şefik Arslan, paket servis konusunda gereken hijyen tedbirlerinin alındığını belirterek, “Şu an sadece paket servis ve gel-al hizmeti verildiği

için ortalama 5-6 ton civarında kebap tüketiliyor” dedi. Kebapçı ve lokantacıların evlere servis sistemine çabuk uyum sağladığını vurgulayan Aslan, şunları anlattı: “Paket servisimizde kurye diye tabir ettiğimiz paketçilerimiz var, ihtiyaç duyan esnafımız kurye almaya başladı ya da şartları sağlayan çalışanları varsa onları

paket serviste değerlendirmeye başladılar. Esnafımız motosikletler aldı. Süreç uzarsa daha düzenli bir paket servis sistemine geçilebilir. Eskiden lokantalara gelinip yemek yendiği için paket servisimiz zayıftı. Belki de bu süreç insanların paket servis alışkınlığını arttırdı, bu anlamda memnunuz.” KEBAP CENNETİ: ADANA Kebapçı Yaşar Aydın da, sadece paket ve gel-al sistemiyle çalışmanın işlerini kısmen olumsuz etkilediğini belirterek, “Adana demek ‘kebap cenneti’ demek. Dünya her yerinde insanlar buraya kebap yemeye geliyorlar” dedi. 36 yıldır kebapçılık yapan Mustafa Dağoğlu ise personelinin büyük kısmının paket servis bölümünde çalışmaya başladığını, tedbirlere uyarak salgın sürecinde ürünlerini müşterilerine ulaştırmaya gayret gösterdiklerini dile getirdi.

46 yıllık Erskineville Camisi’ni sizin desteklerinizle yeniliyoruz! ERSKİNEVİLLE CAMISI 1974 senesinde Avustralya’ya gelen ilk göçmen Türkler tarafından kurulmuştur. Camimiz büyük eski salon / yemekhanesini yıkıp 2 katlı yeni bir bina inşa ediyoruz. - Üst katta; Çocuklar ve yetişkinlerin dini eğitimi için sınıflarımız olacak - Bayanlar için tuvaletler ve abdest yeri olacak. Camide bayanlar bölümüne direk geçiş sağlanacak. - Yaşlılar ve sakatlar için asansör olacak. - Alt katta; İftarlar ve diğer etkinlikler için salon, commercial mutfak, erkekler

ERSKINEVILLE CAMII Established in 1974 Sydney’s first Turkish Mosque Going through a major upgrade The 2 level hall project The building will include: - classrooms for Islamic education for children and adults - Hall for Iftars and other functions - A commercial kitchen - A lift for disabled and elderly - Extra toilets and wudhu areas both for male and female

için tuvaletler ve abdest alma bölümleri olacak. SYDNEY TURKISH ISLAMIC CULTURE AND MOSQUE ASSOCIATION ANZ BANK BSB 012301 ACC 225037007 Güzel bir Sadaka-i Cariye olacak bu projemiz için yardımlarınızı esirgemeyin. Kampanyamız: 400 metrekare olan binamıza, metrekaresini 500 dolarlık yardımlarınızla destekleyebilirsiniz. You can call Turgay on 0478 187 398 or Davud on 0411 782 090

Its our first cami Please donate generously Its a great sadaqa jariyah SYDNEY TURKISH ISLAMIC CULTURE AND MOSQUE ASSOCIATION ANZ BANK BSB 012301 ACC 225037007 We have a campaign at the moment, its a 400 square meter Building Please donate $500 per square meter You can call Turgay on 0478 187 398 or Davud on 0411 782 090

4 G’S Kebabs is a successful and profitable popular takeaway Kebab business located at Fawkner on Sydney Rd. 4 Our premises is stable on site and custom built with an outdoor seating area for up to 12 people. The premises is large and very functional. 4 Premises kitchen has a built in Fridge, Display fridge, Salad bar, freezer and a cool room. Kitchen is fully equipped with a Deep frier, Grill, 2 Kebab Stoves, Bain Marie, Toaster, 2 Electrical Kebab knives and a Electrical kettle.

4 The premises has a unlimited fast internet service, a 24 hour camera surveillance system and a EFTPOS machine included. 4 G’S Kebabs Menu and operating Hours are displayed on our google website and Uber Eats. 4 We are proud to add our business has high ratings thanks to a lot of very satisfied happy G’S Kebab customers. 4 We are situated within Cleanbay Carwash at 1224 Sydney Road Fawkner. 4 For more information regarding this business please contact directly on 0412564410

22 Aralık 2020

Uzaktan hissetme Marmara'da bir ilçe

Yakaya takılan simge Dam, çatı (F)

Yeterlilik Lale bahçesi

K.Kerim'de uzatma işareti

Güneş (İng.) İnce, kibar

Çok konuşan Kurtuluş

İskeletin hammaddesi Bizmut'un remzi

Bir kıta

Yara bakımı

Başkanlık

Devletin hazinesi

Mısır'da bir nehir Kesin

Defa

Mağara

K.Kerim'de bir sure

Gelir

Sıvı, akıcı

Bir yar. fiil (İng.) Valide

Ege'de bir ilçemiz Mikroskop camı

Bir din devleti

Yatık harf

Ayak (F)

E.Mısır'da bir put

Namus

Suni

Delikli kumaş

Düşmanlık Duman kiri

Gelecek

Teorem

Prestij kaybetme Kademe

Hesap ilmi

Feraset

Bir sebze

İhtiyar

Örnek Radyum'un remzi

Uğur

Mısra

Dinlence

Oy Milli İstihbarat Teşkilatı

Duyurular

Yalıyar

Arkadaş top.

Ağacın kolları

Ehliyet, vasıf 2

Kat

Epilepsi

Batan transatlantik

BULMACA

Asla

Tantal'ın remzi Teminat akçesi Bir şiir türü

rkısh NEWS PRESS

Caddelerde süslü kemer Bayındır yer (F)

Hüner

Tören

Çocuk

Askerler (a)

Gümüş

Tenis sopası

Açıklık

Neşeli Yardımcı yemek 6

Bir ilimiz Nisbet

Yılan

Eşkıyalık

Uzaklık işareti

Patlamalı gürültü

Madeni para

Uzak

Telkih

Kuzu sesi

Boğa güreşi alanı

Hainlik etmek

Bir kadın adı

Asker

Emre hazır

Durma, dinlenme Sayı

Cılız bitki Tecessüs

Yarıştırma

Sebze meyve satan

Bir tür engel, mania Dini tasavvuf müziği

Numara

Bilardo topu

Bir sebze

Etek (F)

Mamul hale getirme

Demir'in remzi Devam ettirme

Olay

Ayıplama sözü

Terle ilgili

Yıldız

Kardeş

Duman kiri

Bir kadın adı

Soyutlanmış

Hz. Peyg. annesi

Genişlik

Merhem yağı

Bir cins pamuk Sermaye Aslında Yük taşıma esnafı Yunanistan'ın başkenti

Kışla kapısı Sığ olmayan Bir tür cetvel

İlkel bir tarım aracı

Bir ilçemiz

İslam alfabesinde bir harf

Ölü gömülen yer

Ekmek

Dereden tepeden

Bir bilgisayar prog.

İrfan sahibi

Fiiller

Anayasaya uygun

Yetmeyen

Futbolda bir ceza Bayat olmayan

Bir harfin okunuşu

Zamanla ilgili Hz. Peyg. gören ve iman edenler

Altının remzi

Ayla

Katışıksız

Hatıra

Kalın kumaş

Bön, aptal

Berilyum'un remzi Askerin su kabı

Yardım Yarı tavlı

Yeni (F)

Neonun simgesi Kırmızı

İcar

Adet

Saldırı, hücum

Vakit

Arzlar, yerler

Yılan

Gemici ipi Hekimlik

Bir nota

Bir cins iri at Bir erkek adı

Bir barajımız Allah (cc) ismi Azarbeycan'ın başkenti

Kısa hatırlatma kağıdı Federasyona bağlı olan

Vilayet

Mağara Bir nota

İmkan

Sıtma yayan bir sivrisinek türü

Az olmayan

İntizamlı

Li anlamında farsça son ek

İran hükümdarı

En fazla

İşte

Takıntı

Radyum'un remzi

Gelirler

Farsça ön ek

Tibet rahibi

Bir çoğul eki

Şan

Ucuzluk (İng.)

Eskiden kalma

Bir Avrupa ırkı

Zevk

Su dağıtan

Bir nota

Kamer

Hayır (a)

Mangan'ın remzi

Bir yar. fiil (İng.)

Bal böceği

Yeni Maliye Bakanımız

ŞİFRE SÖZCÜK

Uçurum

Bir soru şekli

Servet

Reis, başkan

Tritium'un remzi

Barınma

SPOR

rkısh NEWS PRESS

22 Aralık 2020

SEZONA IYI BAŞLAYAN KANARYA’NIN UMUTLARI ERKEN SÖNDÜ

FENER’I DAĞITTILAR

ABDULLAH AVCI İLE ÇIKIŞ SÜRÜYOR

Özellikle Ali Koç’un başkanlığa gelmesinden beri bir türlü yüzü gülmeyen Fenerbahçe, yine hüsranları yaşıyor... Bu sene zirveyi zorlayan sarı lacivertliler, ligin 13. haftasında Gaziantep FK’ya 3-1 gibi farklı bir skorla yenilerek deplasmandaki 4 maçlık galibiyet serisini de bozdu.

2 1 Karadeniz derbisi

3-1

Trabzonspor’un S

üper Lig’in 13. haftasında Gaziantep FK, sahasında Fenerbahçe’yi 3-1 yendi. Maçın Golleri: Dk. 10 Vetrih, Dk. 40 Maxim (Penaltıdan), Dk. 90+5 Kenan Özer (Gaziantep FK) Dk. 24 Pelkas’tan (Fenerbahçe) geldi. EROL BULUT DA TUTMADI Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Fenerbahçe’nin teknik direktörü Erol Bulut, karşılaşmanın genelinde daha etkili oynayan tarafın kendileri olduğunu iddia etti. Rakiplerine çok fazla pozisyon vermediklerini aktaran Bulut, şunları kaydetti: “Rakip kalemizde çok fazla pozisyon bulamazken, duran toptan direğe vuran, rakibin önüne düşen bir top var. O da gol oldu. İkincisi penaltı pozisyonu. Onun dışında benim sormak istediğim, VAR sistemindeki ofsayt çizgilerini kimin çektiği, onu gerçekten öğrenmek istiyorum. İkincisi dün herkes maçları

izlediyse ve bugün maçları izlediyse verilen penaltılar ve bizim verilmeyen penaltımız. Nasıl bir karar mekanizması, onu öğrenmek istiyorum gerçekten. Bizim pozisyona baktığımızda penaltı var. Thiam’ın ayağına arkadan bir darbe var, topa ilk dokunan Thiam, rakip ayağına temas ediyor. Verilmeyen bir penaltımız var. Bir de ofsayt çizgisini kimin çektiğini, kimler tarafından çekildiğini gerçekten merak ediyorum.” “İSTİFA YOK” DEDİ Erol Bulut, sosyal medyada istifa edeceğine yönelik yapılan paylaşımların sorulması üzerine, “Bu konuda söyleyeceğim bir şey yok, söylediğim gibi şu an üçüncü sıradayız, 23 puanımız, 27 maçımız var. Tabii herkes ‘Hocam sen ne anlatıyorsun?’ diyecektir ama bu böyle. Yeni kurulan bir takımız. 18 transfer yaptık. Sakatlarımız var, bunlar bizim için önemli futbolcular. Tabii bunun

bir bahanesi yok, söylediğim gibi bu duruma biz birlikte girdik, bu durumdan birlikte savaşarak çıkmayı da öğreneceğiz.” ifadelerini kullandı. SERİYİ BOZDU Öte yandan, Süper Ligdeki son 4 deplasman maçını da kazanan Fenerbahçe’nin, Gaziantep FK’ye 3-1 yenilmesiyle dış sahadaki galibiyet serisi de sonlandı. Uzun yıllar ligde deplasman fobisi yaşayan ve puanların çoğunu dış sahada yitiren sarı-lacivertliler, bu sezon deplasmandaki başarısını Gaziantep FK karşısında sürdüremedi. Ligde geride kalan 13 haftada deplasmanda 7 maç yapan sarı-lacivertliler, bu müsabakaların 5’ini kazanıp, 1’inde berabere kaldı, 1’inde ise yenildi. Ligde Rizespor, Göztepe, Antalyaspor, Gençlerbirliği ve Denizlispor deplasmanlarını kazanan Fenerbahçe, puan kaybını ise Galatasaray’la 0-0 berabere kalarak yaşadı.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ K Z A S K A T M U R T A Süngü

Batan transatlantik Anlaşma

Güzel, hoş Fecr

P K

2 1

lik geldi. Karşılaşmanın 90+10. dakikasında yakalanan hızlı hücumda Mevlüt’ün golüyle bir kez daha

öne geçen Karagümrük, sahadan 2-1 galip ayrıldı. Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim de kırmızı kartla oyundan atıldı. 60 YIL SONRA YENDILER Karagümrük, ligde 60 yıl arasında sonra Galatasaray’ı mağlup etti. Ligde sarı-kırmızılılar karşısında bundan önceki 12 maçta tek galibiyeti bulunan kırmızı-siyahlı takım, ikinci kez galibiyet sevinci yaşadı. Galatasaray karşısındaki tek galibiyetini 27 Mart 1960’da alan Fatih Karagümrük, sarı-kırmızılıları 60 yıl sonra yenmeyi başardı.

V A T İ K A N

Kesin

Zeytinyağlı bir yemek

Dominant (uyd.) Et

Terörist Bir din devleti

Yardımcı yemek

Yeni (F)

n Deplasmanda Fatih Karagümrük’e 2-1 mağlup olan Galatasaray, 7 resmi maç sonra yenilgi yaşadı. Haftanın açılış maçında Karagümrük, Esenyurt Necmi Kadıoğlu Stadı’nda Galatasaray’ı konuk etti. Müsabakanın ilk yarısı golsüz eşitlikle bitti. İkinci yarıda santrayı yapan ev sahibi ekip, 17. saniyede Alassane Ndao’nun golüyle 1-0 öne geçti. Maçın son bölümüne kadar üstünlüğünü koruyan kırmızısiyahlı takım, Diagne’nin 90+5. dakikada penaltıdan attığı gole engel olamadı ve skora 1-1 beraber-

Açı

Gemilerde yolcu odası

Cimbom’a 100. dakikada ‘Fatih’ tokadı!

üper Lig’in 13. haftasında Trabzonspor, ikinci yarıda bulduğu gollerle Çaykur Rizespor’u 2-1 yendi. Maçın golleri; Dk. 36 Skoda (Penaltıdan) (Çaykur Rizespor), Dk. 53 Ekuban (Penaltıdan) ve Dk. 65 Djaniny’den (Trabzonspor) geldi. Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, “Geldiğim günden itibaren ne sıralama ne puan, bunlara hiç bakmadan, tespitleri bunun üzerinden her türlü çalışmaları yapıp aynı zamanda Trabzonspor’un yukarıya ivme kazanmasına çalışıyoruz” dedi. 5 MAÇTA 11 PUANI AVLADI! Bu arada, geçen yılki başarıya rağmen Süper Ligi’in ilk 8 haftasında sadece 6 puan toplayabilen bordo-mavililer, takımın başına getirdiği çiçeği burnundaki teknik direktör Abdullah Avcı yönetiminde ligde oynadığı 5 maçta tam 11 puan elde etti. Karadeniz ekibi, ilk 8 haftada 0,75 puan ortalamasıyla maçlarını oynarken son 5 haftada 2,2 ortalama yakaladı. LİDER ALANYASPOR DA YENİLDİ Öte yandan, Süper Lig’in lideri Alanyaspor deplasmanda Denizlispor’a 1-0 yenildi. Ev sahibi takımın golünü 9. dakikada Rodallega kaydetti. 71. dakikada ise Denizlispor’lu Murawski kırmızı kart gördü. Alanyaspor Teknik Sorumlusu Semih Tokatlı, yaptığı açıklamada üzüntülü olduklarını belirterek, “Pozisyon üretmede, şut atmada eksiklerimiz olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Bu sonuçla 26 puanda kalan Alanyaspor, rakiplerinin de yenilmesi üzerine liderliğini devam ettirdi.

M İ L İ T A N Rızık Bir tür ekmek

Gec kalma (İng.) Bir kadın adı

L İ L A N E V A M A B A Ş E N K A L İ P A N A V A Y A K E S E A F A B E Y

Tövbe edip Hakk'a yönelme

Garez

Bir cins yumuÇok büyük şak toprak bir balık Bir barajımız cinsi Bir tür silah

B Açık oturum Kızartma kabı

T Böyle, böylece

H Selenyum'un remzi Günün ilk saatleri

Ş Erkek, bay Bizmut'un remzi

Sinirli

Bir mevsim Terazinin gözü

Bir alan ölçüsü

Kuru soğuk

Birden Eğme

Farsça ön ek Telefon vericisi

A Z

Ata Hayret ifadesi

Y A Bön, aptal

A V A N

Arıtılmış

R A F İ N E Bir denizimiz

A Z A K Azot'un remzi

Gece kulübü

Bir tür cilt

Hz. Peyg. süt annesi İlk ezan okuyan

Bir kadın adı Demir'in remzi

İsimler (a) Etkileme gücü

Turistik bir yer

Bir terör örgütü

Başlangıcı olmayan Oyunda yakalama sözü

Kişinin top. konumu

Dünyaca ünlü kalp cerrahımız

ŞİFRE SÖZCÜK

Etkin

Tabaka

K A T

Kavgayı ayırma

A M E N İ K E L E L İ M E

Oburlar (a)

Neden, niçin

T İ K A T

Görkemli ev Aldatma Dinsiz

A T

Hayır (a)

Kuzu sesi

Allah (cc) inanmak

Numara

Zevce

T A R A K A

H A L E N

Müzikte dur işareti

Ç L A K A A M A N T S O A K L M İ İ M A N N U İ R

Hali hazır Merhem yağı

Bir orman ağacı

E S

Adale

Dingil Tayin

İ T A K

Mız mız

Alış veriş

Bir nota

Kan pıhtısı

Mutluluk

Bir bağlaç Bir nota

Bir erkek adı

Bir ilçemiz

D Bir erkek adı

A Tahıl tozu

Lale bahçesi

Şan, şöhret

L A L E Z A R

Ü Bayındır Ağaç püsü

A Kartal yuvası

A Abide Manyetik rezonans

Düzen, intizam

Bir gezegen

N Galyum'un remzi Bir süsleme sanatı

Hıristiyanların ibadethanesi

Ucu ilmikli yakalama ipi Omuz örtüsü

K R E İ M A D E G A N T A İ L S A A K K İ M O T E K

Baston

Fakirlere aşevi

Bir mevsim

Kısa zaman

Rafadan

Vilayet

Bir enstrüman Bir aidlik eki

Bir erkek adı

P A R A

Derviş külahı Sayı yazısı Terek

R A F

O R A M T A U N N İ M K A K Ş İ A N M A Çivi

Uzun gömlek

Tabanca (argo)

Nobran, çirkin Suriye'nin başkenti

Ayıplama sözü

Bir kültür kuruluşumuz Beyaz

R A

A K

Arşın

İslam alf. bir harf

Bir kadın adı Unsur

Kenar Ok

Vurmalı bir çalgı

Hayır (a)

Özen

K A R Ş

A B A H A T

T Azot'un remzi

N Işık

Fas'ta bir şehir

R A B A T

N U R Can suyu

K A N Huysuz

Bir kadın adı

N İ

N E T

K A L A İ S A M K İ Y E A M L B İ İ R E N T E A S O L Y A N E F S T İ N A R E Y

İz işaret

Neodim'in remzi Resmeden

Kusur

K A L B E 8

İ T İ M K A

Haysiyet

P A N A Y I R

Güven

Kıbrıs'ta bir şehir

Ayıplama sözü Fuar, pazar yeri

S E

U E.Mısır'da bir put

Refik

Çocuk için kesilen kurban

Z A M I K

R A K E T

Bilmişlik taslayan

Uluslararası çalışma örgütü

Kuzu sesi

K A L P

Radyum'un remzi Zaman gösteren alet

Takdir sözü

Bir pasta

Limon gibi

Y A T

Tedavül'deki kağıt

H İ R

S E M M A E R İ L İ M A T A D E T E Ş E K İ M T N İ L A İ İ N O N U R

Ulema cübbesi

Birinci

S E N A

Uzun değnek Madenle ilgili

Bütün

Mutluluk

Övgü

Eski bir medeniyet

O M İ R L G Ö K 1

S A R A

Epilepsi

Gümüş'ün remzi

Asiller, soylular (F)

Gezinti gemisi

Boru sesi

Bir hastalık

Arapça kelimelerin okunuşu İst. Fatih'te bir semt

İ Z G K A B A İ M E L Z A İ Y E S A M İ E Z E L

Tenis sopası

Şişmanca çocuk

Son

Güzel konuşma sanatı

İridyum'un remzi

Selenyum'un remzi

Boya ham maddesi

Tekerlekli vasıta Köle azat etme (a)

Sıtma ilacı

Sanal gerçeklik

Bir ilçemiz

K S A M İ A R A B N A M E İ C A R L A K İ K N A T I

Bir av hayvanı

Devlete ait

Taneli bir meyve

İktisadi

Patlamalı gürültü

I S

Sahip Kademe, derece

Dayanıklılık

İnanış

A K

E A M H A L B İ L A Z E K F E E Ç E F E S E K O N İ T İ B A Ö M E R

Olmamış

C E T

Donmuş çimento

İhsan, lutuf

Bizmut'un remzi

Bir uzvumuz

Tellür'ün remzi Kıymetli bir taş

Çalışma

Bir soru şekli

I 14

22 Aralık 2020

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

rkısh NEWS PRESS

K İBRETLİ R ÖYKÜLE

SPOR

SOĞAN HIRSIZI

Çocukluğum

ir haftada eve alınan üçüncü soğan poşetinin kaybolduğunu gören karı koca, yenisini alıp mutfağa koyup ve bir yere saklanıp beklemeye başlarlar. Dakikalar sonra şaşkın bakışları arasında küçük kızları Seher gelir mutfağa. Soğan poşetini kaptığı gibi koşup evden çıkar ve en yakın çöp tenekesine atar... Baba ise çocuğu kulağından tuttuğu gibi sinirli haliyle eve getirir ve neden sürekli soğanları mutfaktan alıp çöpe attığını sorar. Çocuk korkup annesine sarılır. Ne dese, ne kadar kızsa da çocuktan bir cevap alamaz baba. En sonunda ertesi gün akşama kadar, sorunun cevabını vermezse bir yıl boyunca sokakta oynamasına izin vermeyeceğini, ceza alacağını söyler... Çocuk ertesi gün sokağa çıkacakken bir not yazar ve babasının göreceği bir yere bırakır. Babası kağıdı görür sonra. Tüylerini diken diken eden ve küçük bir çocuktan beklenmeyen o cümlelerde şöyle yazmaktadır: “Annemi kavga ettiğiniz zamanlarda bir sen ağlatıyordun. Bir de yemek yaparken eline aldığı o soğanlar ağlatıyordu. Sen benim babamsın seni çöpe atamazdım. Annemi çok seviyorum. Ağlamasına da dayanamıyorum. O daha az ağlasın diye elimden geleni yapmak istedim hepsi bu babacığım!”

İNCIR AĞACININ GÜNAHI NE OLA Kİ?

y benim Çinçin’de (Ankara) geçen çocukluğum, beni terk eden ama kalbimbe sevgili gibi aşk gibi duran çocukluğum... Hiç olmayan çorabım, simidin, gazozun, lüks kaçtığı, olursa babamın verdiği 10 kuruş, tüm servetim 3 misket iki cevizim... Kırık leblebilerim telden arabam, dalağım, ayaklarım şişene kadar peşinden koştuğum çemberim, ikide bir ipi kopan zalim uçurtmam... Çişim gelince üstüme bıraktğım bacaklarımdan aşağı süzülüp sonra soğuk kuyu ayakkabıma dolunca yürüyüp çark cork edince sesine güldüğüm... Yaz kış hiç durmadan akan burnum, 3 sene daha giyersin

Soldaki arkadaşım Emekli Albay Dr. Hayati Taştan (Şu an AFAD Coğrafi Bilgi Teknolojileri Danışmanı) ve sağdaki ben.

diye aldıkları entari gibi gara önlüğümle, altımda çizgili pijamamla beni kombinleyen Anam, kış sabahları iliklediği pasaklı yakam... Telsizler, ilk okuldayken firar eden kaçışlarım, ögretmenimden o alçak tahta cetvelle dayak yiyen kızarmış parmaklarım... Anamın o teneke leğeni bir de o kafama yediğim şerefsiz ‘taang’ diye öten banyo tası, ‘sıcaaak’ diye küfür eden çığlıklarım... Gece yatağa kaçırdığım ortası çürümüş misk-i amber

(!) kokan döşeğim... Asla iyileşmeyen yaralı dizim ve alabulus traşlı kafam... Arkadaşlarımın yediği benim yiyemediğim pamuk şekerin sapını yerden alıp 5 gün saklayan utangaçlığım... Açıkhava Zafer Sineması’ndan Şükran Ay’ın müziklerini, Yüksel Sineması’ndan Nuri Sesigüzelin sesini, halka tatlısını, salçalı ekmeğimi, gofretimi, kirli tırnaklarımı, sıcacık sobamızı özleyen çocukluğum... Anamın beni eve çağırdığında bağırıp sülalesine sövdüğüm, ne silebildiğim ne de geriye dönebildim ne de unutabildim ne de içimden bir türlü atamadığım çocukluğum... İyi ki orada büyümüşüm, ruhum orada olan benim güzel çocukluğum... Bizim orada yokluğun, garibanlığın gözü kör olmalıydı, fakirliğin canı çıkmalıydı, ölmeliydi bu fukaralık bitmez bir çileydi... Biliyor musunuz biz yine de çok gülerdik... > ADNAN KIRBAŞ

cağıma incir agacı diktin ne demek? Neden İncir ağaçları, bahçelerin eve olan en uzak bölümlerindedir? İncir ağacını evinizin önüne dikecekseniz, dikmeyin! Gölgesi için dikecekseniz de dikmeyin. Çünkü incir ağacının kökleri aşırı sık, yayılmacı politika izlerler aynı zamanda güçlü ve genişleyicidir. Suyu da çok sever. Diğer kökler gibi bir engel karşısında kök, o engelin etrafını dolanmak yerine, onu delip geçer. Beton da olsa, plastik te olsa geçer. Bu yüzden bir evin yakınına incir ağacı dikmek o evi batırmak demektir. Evin; su borularını, kanalizasyon kanallarını, temellerini incir ağacı kökleri; uzun zaman için de büyüyerek deler geçer. İncir suya koşar. Su neredeyse onu bulur. İncir ağacının toprak altındaki kökleri suyu bulmak için metrelerce uzar. Eğer incir ağacını evinize yakın dikerseniz, o mutlaka evin su giderinin yerini bulur. Yıllar sonra bir bakarsın mutfağında, banyonda lavabodan incir kökü çıkmış! Ya da kökler ahtapot gibi boruları sarar, tıkar, hatta parçalar. Başınıza büyük iş açar. Yani ocağına incir ağacı dikilir. İncir kökü, suyu bulmak için toprak altında 10-15 metre gider. İnciri evlerden uzak dikmelerinin nedeni budur... Ocağına incir ağaçı dikmek sözü de buradan gelir. > ŞENOL ÜREK

SPORT

NBA SEASON:

rkısh NEWS PRESS

LeBron’s Lakers adjust roster to repeat, Durant set for Nets debut Basketball’s 2020-21 campaign tips off this week without a COVID-19 bubble but with a Los Angeles Lakers team determined to repeat and a comeback for top scorer Kevin Durant.

AFL

Melbourne will host five AFL Round 1 games

SELECTION

ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com

he NBA will take another step toward normalcy with the launch of its 202021 campaign with LeBron James and the Los Angeles Lakers, bolstered by a flurry of offseason moves, favored to repeat as champions. This season also marks fourtime NBA scoring champion Kevin Durant’s long-awaited Brooklyn Nets debut and Stephen Curry’s return to the Golden State Warriors line-up after missing games last season with a broken left hand. After the NBA held the final three months of last season at Disney World in a so-called bubble designed to keep inhabitants safe from COVID-19, teams will resume traveling between cities for games when the regular season tips off this week. A handful of teams plan to

22 December 2020

have a limited number of fans at games early in the season but the NBA undoubtedly hopes fewer COVID-19 cases and a successful roll-out of vaccines will allow teams to finish their campaigns in front of packed houses.

While the NBA also supports Olympic participation, however, a reduced 72-game schedule followed by playoffs that could run until July 22 will almost certainly keep some players from being at the July 23-Aug. 8 Tokyo Games.

A 12 PUANAÇ! BEDEL M

n The MCG will host the first three games of the 2021 AFL season, with football set to return in front of crowds in Melbourne for the first time since the 2019 Grand Final. Five of the nine-round one games will be held in Melbourne, with Richmond and Carlton to kick off the season at the MCG on Thursday, March 18. At that game, the Tigers are expected to unfurl both their 2019 and 2020 premiership flags. Western Bulldogs recruit Adam Treloar is poised to make his debut against his former club Collingwood the following night - a game where the Dogs could debut No.1 draft pick Jamarra Ugle-Hagan. Melbourne will then play Fremantle at the MCG on Saturday afternoon while grand finalists Geelong are set to unveil their bevy of recruits, including Jeremy Cameron, in Adelaide against the Crows. On Saturday night, Essendon

4-0

a” “Kara Boğr Aboubaka şledi... takımı ate

KARTAL ACIMADI

Zirve mücadelesi yaptığı Alanyaspor, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin mağlup olduğu haftada fırsatı kaçırmayan Beşiktaş, Erzurumspor’u gol yağmuruna tuttu.

eşiktaş, Süper Lig’in 13. haftasında yakaladığı fırsatı iyi değerlendirdi. Siyah-beyazlı ekip, zirve mücadelesi yaptığı Alanyaspor, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin mağlup olduğu 13. haftada Erzurumspor’u 4-0 yendi. Süper Lig’deki 7. galibiyetini alan Beşiktaş, puanını 22’ye çıkararak zirve yarışını sürdürdü. ÜST ÜSTE 4. GALIBIYET Beşiktaş, evinde üst üste 4. galibiyetini aldı. Ligde ilk iki iç saha maçında Antalyaspor ile 1-1 berabere kalan ve Gençlerbirliği’ne 1-0 mağlup olan siyah-beyazlı ekip, ardından konuk ettiği Yeni Malatyaspor’u 1-0, Medipol Başakşehir’i 3-2, Kasımpaşa’yı 3-0 ve Büyükşehir Be-

lediye Erzurumspor’u da 4-0 yendi. Siyah-beyazlı takım, Büyükşehir Belediye Erzurumspor’u ise 3 maç sonra yendi. 12 DAKIKADA 4 GOL Beşiktaş, ilk yarıda zorlandığı rakibi karşısında ikinci yarıda üst üste goller buldu. Siyah-beyazlı ekip, ikinci yarıda 12 dakikada 4 gol bularak rahat bir galibiyet aldı. Rakibi karşısında 59. dakikada Vincent Aboubakar’ın penaltı golüyle 1-0 öne geçen Beşiktaş, 63. dakikada Georges-Kevin N’Koudou, 70. dakikada Domagoj Vida ve 71. dakikada bir kez daha Aboubakar ile fileleri havalandırdı. Beşiktaş, bu sezonki en farklı galibiyetini de Erzurumspor karşısında aldı. Aboubakar gol atma serisini 5 maça çıkardı.

faces fierce rivals Hawthorn at Marvel Stadium while Joe Daniher could make his Brisbane debut against Sydney at the Gabba. David Noble faces a tough start to life as North Melbourne coach with the Kangaroos hosting preliminary finalists Port Adelaide at Marvel Stadium on Sunday. Greater Western Sydney will then host St Kilda before West Coast and Gold Coast round out the weekend with their clash at Optus Stadium.

SÜPER LiG PUAN DURUMU TAKIMLAR O G 1. Alanyaspor 13 8 2. Galatasaray 12 7 3. Fenerbahçe 13 7 4. Beşiktaş 12 7 5. Gaziantep 12 5 6. Hatayspor 12 6 7. Karagümrük 13 5 8. Malatyaspor 12 5 9. Göztepe 13 4 10. Kasımpaşa 13 5 11. Trabzonspor 13 4 12. Antalyaspor 13 4 13. Konyaspor 12 4 14. Başakşehir 12 4 15. Ç. Rizespor 12 4 16. Sivasspor 12 3 17. G.Birliği 12 3 18. Kayserispor 12 2 19. Ankaragücü 12 2 20. Denizlispor 12 2 21. Erzurum 13 2

B 2 2 2 1 6 3 5 4 6 3 5 4 3 3 3 5 3 4 3 3 3

M 3 3 4 4 1 3 3 3 3 5 4 4 5 5 5 4 6 6 7 7 8

A Y AV P 22 8 14 26 20 9 11 23 23 19 4 23 25 19 6 22 20 15 5 21 14 15 -1 21 22 16 6 20 16 13 3 19 19 14 5 18 16 17 -1 18 15 17 -2 17 14 16 -2 17 15 12 3 15 18 18 0 15 17 20 -3 15 10 12 -2 14 10 18 -8 12 6 14 -8 10 14 20 -6 9 11 21 -10 9 11 25 -14 9

*BAY: (Medipol Başakşehir)

13. Hafta Toplu Sonuçlar - Fatih Karagümrük-Galatasaray: 2-1 - Göztepe-Atakaş Hatayspor: 0-1 - Yeni Malatyaspor-Kasımpaşa: 2-0 - Trabzonspor-Çaykur Rizespor: 2-1 - Gaziantep FK-Fenerbahçe: 3-1 - Gençlerbirliği-Ankaragücü: 1-1 - Denizlispor-Alanyaspor: 1-0 - Beşiktaş-Erzurumspor: 4-0 - Konyaspor-Sivasspor: 0-1 - Antalyaspor-Kayserispor: 2-0

Y R E V I L E FREE D BOURNE TO MEL O AND METR O BE SOON T ETRO M Y E N D Y S

.com.au Email: info@bulaksu 9 145 Contact: 0403 32