Turkish News Press - Issue 143

Page 1

Son şampiyon kümeye!

T

AVUSTRALYA’DA ÇIKAN DOST ÜLKE GAZETELERIYLE BÜYÜK DAYANIŞMA Sayfa 3’te

rkısh NEWS PRESS

n Süper Lig’in zirvesinde 3 Büyüklerin kıran kırana liderlik mücadelesi sürerken; son şampiyon Başakşehir üst üste 4. yenilgisini aldı.

27

SIZIN SÖZÜNÜZ

l www.turkishnewspress.com.au

TÜRKIYE UZAY

16 FEBRUARY 2021

YOLUNDA!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen görkemli toplantıda Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nı açıkladı.

E

lin adamı bundan 52 yıl önce aya giderken biz asırlardır yaya kaldık... Ülkeye 18 yılda çağ atlatan Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye, şimdi de aya ilk astronutunu göndermeyi planlıyor. Türkiye’nin Milli Uzay Programı’na ilişkin yol haritasını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeryüzünde adaleti tesis etmenin yolu, gökyüzünde güçlü bir şekilde var olmaktan geçiyor. Yarın öbür gün uzaya kendi aracımızı, bilim insanımızı gönderdiğimizde ‘dünyaya mı sığmadınız’ diyeceklerini şimdiden duyar gibiyim” dedi.

9

. . T rkıye’nın

SESİ

www.turkishnewspress.com. au1300 917 566

Kardeş gazeteden Turkish Media’ya ziyaret

3 SAYFAU DOPDOL SP OR

RADYOSU AVUSTRALYA

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

4/7/11 H S I L G N E N I S NEW

/12/17/27

Heavy snowfall grips

Turkey’s Istanbul n Snow began to fall over Istanbul, Turkey’s most populated city, late Saturday, commencing a week of projected sleet amid fears of a harsh winter the city has not experienced in years.

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN

Three Reasons to read Classical Muslim Philosophers

11

DA N I YL 3 202

A Y AGIDIYOR

Eli kanlı PKK’nın kalleş saldırısına lanet yağdı n Kuzey Irak’taki inlerinden olan Dara’da 13 Türk vatandaşını şehit eden katiller sürüsü PKK’ya büyük tepki ve öfke yağarken; Başkan Erdoğan, terörle arasına mesafe koymayan Batı ülkelerini son kez uyardı!

8-11

Victoria eyaleti yine kapandı... HABERİ 2’DE

Ottoman Poets: The Women SUZAN ÇALIMLI’NIN YAZISI 7’DE

Mübarek 3 Aylar başladı HAYA EL-MUŞÎ’NİN YAZISI 22’DE

Hükümet’ten aşı duyurusu

> 28. SAYFA


2

T

16 Ç Subat 2021

SALGINDA 3. DALGA ENDİŞESİ

Avustralya Açık 5 gün seyircisiz

S

ezonun ilk grand slam tenis turnuvası Avustralya Açık, artan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları nedeniyle 5 gün seyircisiz oynanıyor. Victoria Eyaleti Başbakanı Daniel Andrews, yaptığı açıklamada, koronavirüs vakalarındaki hızlı artış nedeniyle turnuvaya bugünden itibaren 5 gün seyirci alınmayacağını ve biletlerin iade edileceğini kaydetti. BİLET ÜCRETLERİ İADE Günde 30 bin seyirciye izin verilen Avustralya Açık’ta tenisseverler, en erken çeyrek final maçlarından itibaren tribünlere dönebilecek. Hükümet, seyircilerin turnuva alanlarına girişinin 13 Şubat’tan itibaren yasaklandığını, bilet ücretlerinin ise iade edileceğini kaydetti.

rkısh NEWS PRESS

KÂBUS

GERI GELDI!

A

vustralya’nın Victoria eyaletinde bu hafta 13 yeni tip koronavirüs vakasının görülmesi nedeniyle 5 gün boyunca sokağa çıkma yasağı kararı alındı. Eyalet Başbakanı Daniel Andrews, Victoria’da bir haftada görülen 13 yeni vaka nedeniyle geçtiğimiz hafta cumartasi günü başlayan yasağın 17 Şubat’a kadar devam edeceğini açıkladı. Yasak kararıyla ilgili “Kıymetli bir şeyler inşa ettik ve inşa ettiğimizi korumak için zor kararlar almalı, zor işleri yapmalıyız” ifadesini kullanan Andrews, ayrıca, ye-

AVUSTRALYA ’DA A I R O T VIC 9 1 D İ V O K I R A L K A YAS

ni vakaların “Avustralya Açık” tenis turnuvasına katılan oyuncuların kaldığı karantina otellerinden yayılmadığını belirtti. GÜLE GÜLE ÖZGÜRLÜK HOŞ GELDİN YASAKLAR... Sokağa çıkma yasağı kararına göre, kişilerin alışveriş, egzersiz ve iş ihtiyaçları dışında evde kalması, evlerinden 5 kilometreden fazla uzaklaşmaması, bir araya gelmemesi gerekiyor. Halka açık yerlerde maske takmak zorunlu hale gelirken, ibadethaneler ve bazı alışveriş merkezleri kapa-

lı olacak. Avustralya hükümeti ise, Melbourne’da düzenlenen “Avustralya Açık” tenis turnuvasının devam edeceğini duyurdu. MÜJDE, AŞILAR GELDİ! Öte yandan, Avustralya ve Yeni Zelanda’ya Kovid-19 ile mücadele kapsamında ABD ilaç şirketi Pfizer ile Alman firması BioNTech’in geliştirdiği aşıların ilk kısmı ulaştı. 20 milyon dozluk aşı anlaşması yapan Avustralya’da aşılama programının 22 Şubat’ta başlayacağı duyurulmuştu. NZ’de ise aşılama 20 Şubat’ta başlayacak.


T

AVUSTRALYA

rkısh NEWS PRESS

16 Ç Subat 2021

3

YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

En büyük erdem affedebilmek!

M MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI

Kardeş gazetelerle

büyük dayanışma THE LEADING AUSTRALIAN BANGLADESH GAZETESI’NDEN TURKISH NEWS PRESS’E NEZAKET ZİYARETİ

3

yıla yakındır Avustralya’da faaliyet gösteren Turkish Media; bünyesinde barındırdığı Turkish News Press Gazetesi, Türkiye’nin Sesi Radyosu Avustralya ve proje aşamasında olan Türk TV ile ülkede büyük ses getirdi. Türk ve Müslüman toplumlar başta olmak üzere Avustralya’daki tüm vatandaşlara hitap eden yayınlarıyla büyük takdir toplayan Turkish Media, aynı zamanda ana vatan Türkiye’nin de 12 bin 500 kilometre uzağındaki bir ülkede bayraktarlığını yapmakta... İLK ZİYARET BANGLADEŞ’TEN Yayınlarıyla dikkatleri üzerine çeken Turkish News Press Gazetemiz şimdi de dost ve kardeş ülkelerin gazeteleriyle güzel bir dayanışma örneği sergilemek için karşılıklı ziyaretlere başladı. Bu bağlamda ilk olarak geçtiğimiz hafta The Leading Australian Bangladesh Gazetesi’nin Sahibi ve Baş Editörü Md Abdullah Yousuf Shamim ile Muhabir Mohammad Golam Mostafa, Turkish Media Başkanı Yüksel Çifçi’yi Syney’de bulunan Merkez Ofisimizde ziyaret ettiler. Oldukça samimi bir ortamda gerçekleşen görüşmede; karşılıklı görüş alışverişinde bulunularak “iki büyük Müslüman ülkenin medya organları olarak toplumlarımızı Avustralya’da daha

iyi nasıl temsil edebiliriz” noktasında fikir jimnastiği yapıldı. Abdullah Yousuf, Turkish News Press Gazetesini takip ilgiyle ettiklerini ve çok beğendiklerini dile getirirken, Yüksel Çifçi de dünyanın en büyük Müslüman nüfuslarından birine sahip Bangladeşli kardeşlerimizin her zaman yanında olacaklarını ifade etti. BİR VE BERABER OLACAĞIZ Başkan Çifçi, ayrıca Turkish Media’nın benzer ziyaretleri; Avustralya’da bulunan Azerbaycan, Pakistan, Sri Lanka, Hindistan, Bosna Hersek, Lübnan, Filistin, Uygur Türkleri, Mısır, Turki Cumhuriyetler, KKTC ve diğer dost kardeş topluluklara mensup gazetecilerle de gerçekleştireceklerini vurgulayarak, şunları dile getirdi: “Meslektaşlarımız olarak bu güzel ülkede hep bir arada olacağız inşallah. Gazeteler ve diğer medya araçları olarak ‘En iyisini, daha güzelini nasıl yapabilir?’ konusunda fikir alışverişinde bulunacağız. Amacımız her biri toplumlarının sesi olan gazeteleri bu tür ziyaretlerle buluşturarak daha verimli çalışmalara imza atmak. Birlik ve beraberlik içerisinde sevincimizde güleceğiz, acımızda kederleneceğiz. İyi günde kötü günde birlikte olacağız. Böylece kardeşlik ve dostluk ruhunu diri tutarak geleceğe yürüyeceğiz inşallah.”

erhaba sevgili okurlarım... Bir hafta ne çabuk geçti! Zaman o kadar hızlı akıyor ki, sizlerle yazılarda kavuşmayı sabırsızlıkla bekler oldum. Her hafta olduğu gibi hepimiz için dileklerim var. Hayırlı varlık olsun, sağlık olsun, huzur olsun, mutluluk olsun, güzellikler ruhumuzu şifalandırıcak iyi olan insanlar yaşamımızda olsun, kutlamalara sebep olacak haberler almak hepimize nasip olsun. İnsan, insanı üslupsuz lisanlarla kırmasın, insan insanı yaşamadığı şeylerle kınamasın, insan insana insanca davransın. Sevgi, saygı baki olsun gerisi boş gönül kıblesi şaşmayanlar, teraziyi dengede tutanlar için şüphesiz ALLAH KERİM. Bugünlerde neler yapıyorum ben bir bilseniz... İnanın bana iyi gelmeyen, deneyimlemediğim hayrını görmediğim, hiç bir metodu sizinle paylaşmam içiniz rahat olsun! Bu ayların enerji bir başka, insan inandığında ‘O’nu zikrederek geliyor Aşka. O kadar lezzetli ki bu AŞK, çok şükür ettiriyor içimiz yanıyorsa su gibi serinletiyor... Beraat Gecesi ne güzel, o ne hayırlı ne de hatırlı bir gece, o gecenin yüzü suyu hürmetine AF edilmeyen kalmıyor bu ne güzel ne kutlu bir gün. O gün sizlere tavsiye ettiğim boy ölçüsü defterimi aldım, şöyle listeme baktım. Ayyyy. Ne kadar kırgın, kızgın olduklarım varmış hemen kendimi hesaba çektim ALLAH AF ediyor sen kimsin Çağrı Kız zihninde vıdı vıdıyı bırak dedim. Vallahi de bıraktım billahi de, ne kadar HADSİZLİK kızmak, ne büyük bir EGO var orada sağlığımıza iyi gelmediği de ortada... Özelikle biz kadınlar çok çenemiz düşük! Her şeye çabuk alınıp,

kırılmak, kızmayı huy edinmişiz. Öyle değil mi? Kızmayın, doğru söyleyeni dokuz köyden kovmayın içinizde var olan her şeye eleştiri koyan biz kadınlar... Her şeyi biz mi biliyoruz? Gerçekten mi? Bu soru işaretlerimin altını doldurdum ve ne buldum bilin bakalım? Yorgunluk, bitkinlik, bıkkınlık... Kaçmak lazım boşa üzüntülerden, dünyada bu kadar ciddi sorunlar varken mesele ettiğimiz şeylere iyi bakın... Mümkündür AF etmek ve AF edince kuş gibi hafiflemek huzurlu mışıl mışıl bir uyku demek... Sakın yanlış anlaşılmasın bazı insanlar çok ciddi tramvalara yol açar, deneyimlediğiniz birçok kere AF ettiğiniz insan, aynı şekilde sıkıntıya sokuyorsa sizi... Uzak tutun kendinizi ve sevdiklerinizi korumak adına ama içinizde KİN tutmayın işte o duygu KİBİR’den dikkat edin! Haklıysan da bu duygunun tuzağı büyük, omuzlara da ahirde bile büyük yük. Sevgili okurlarım, AFFETMENİN DAYANILMAZ BİR HAFİFLİĞİ VAR... Kendinizi mahrum bırakmayın, kendinizi mahrum bıraktığınız şey sizi MAĞDUR bırakır, yani siz, sizi MAĞDUR bırakabilirsiniz gerçekten bu böyle. EGO’lar, HIRSLAR, yerini AF EDİP TESLİM etmeye bırakırsa, ne güzel kapılar açılır size, güneş doğar kalbinizde, gönlünüz rahat ve huzurla dolar bu PARA ile değil; BEDAVA! Haydi güzel insanlar, dilinizde güzel zikirler, aklınızda güzel fikirler olsun bugünü idrak ettirene ŞÜKÜRLER olsun. Derin bir NEFES alın, toksik düşünceleri, AF ettiğinizi duyumsayın, NEFES’le konuları... Şüphesiz O en güzel VEKİLDİR... İyilikler artsın, artsın çoğalsın hepimiz bir aynayız, o aynada sevgi tezahür etsin dünyamıza. Ve derin bir NEFES alın... Hoşçakalın sevgiyle kalın.

Google yola geldi, yılda 23 milyon $ ödeyecek n Google, Avustralya’nın önde gelen medya şirketlerinden Seven West Media ile ürettiği haber içeriklerini ücret karşılığında kullanmak için anlaşma yaptı. YApılan ortak açıklamada, Avustralyalı bakanlar ve medya temsilcileri, Facebook CEO’su Mark Zuckerberg ve Google’ın CEO’su Sundar Pichai’nin hafta sonu görüştüğü

kaydedildi. Google’ın medya şirketine ne kadar ödeme yapacağına dair bilgi verilmedi ancak Seven West Media, 30 gün içinde daha detaylı açıklama yapılacağını belirtti. Seven West Media’nın rakibi olan “Nine Entertainment” medya şirketinin adını açıklamadığı kaynaklarına göre, anlaşmanın değeri yıllık 23 milyon dolar.


4

AUSTRALIA

16 February 2021

Heroes don’t always wear capes

My heroes wear helmets

I

remember when Dad pulled up the car to pick me up from work - my guitar and all my belongings were on the back seat. I said, “What’s going on here?” And he said, “There are embers in the backyard”. Crackling flames threatening to burn the droughtfuelled bushland. Scorching hot and glowing like hell itself. It’s not even summer yet: we all flinched at the thought that the worst was yet to come. Earlier that day … it was eerie at school. The sky was orange. Our eyes glued to the Fires Near Me website. Classmates left one by one as the day went on. I went to work after school as usual. A lot of my co-workers weren’t there that day, they were busy looking after their properties and pets. The shop was VERY quiet. For weeks the fires kept burning, the smouldered black leaves continued to fall on our yards and as much as we wished, the rain still didn’t come. Yuraygir National Park that spreads across tens of thousands of hectares surrounding my hometown of Yamba in the far north of NSW, burnt like a tinderbox. The combination of high winds, scorching hot temperatures and less-than-average rainfall simply fed the inferno further. Lying in bed at Grandma’s house that night, I stayed

FOR

! E L SA

4 G’S Kebabs is a successful and profitable popular takeaway Kebab business located at Fawkner on Sydney Rd. 4 Our premises is stable on site and custom built with an outdoor seating area for up to 12 people. The premises is large and very functional. 4 Premises kitchen has a built in Fridge, Display fridge, Salad bar, freezer and a cool room. Kitchen is fully equipped with a Deep frier, Grill, 2 Kebab Stoves, Bain Marie, Toaster, 2 Electrical Kebab knives and a Electrical kettle.

awake thinking about all the homes that were at risk, hoping that my friends and community were safe. Mentally I prepared for the worst, that Angourie and Wooloweyah would be no more the next time the sun came over the smoky horizon. All that stood between the fire and the villages was a band of courageous firies, some who’d left their own homes to fight for others. Mother Nature was against them, the fire jumped roads, but they kept fighting. Their faces covered in sweat and charcoal, built up over hours of backbreaking work defending our homes and lives. As I sat eating breakfast with my family the next morning, I heard it on the news; not one single home was lost, and we owe it all to our firefighters. Heroes don’t always wear capes; my heroes wear helmets. > Heywire winner, Paris -Yamba, NSW

4 The premises has a unlimited fast internet service, a 24 hour camera surveillance system and a EFTPOS machine included. 4 G’S Kebabs Menu and operating Hours are displayed on our google website and Uber Eats. 4 We are proud to add our business has high ratings thanks to a lot of very satisfied happy G’S Kebab customers. 4 We are situated within Cleanbay Carwash at 1224 Sydney Road Fawkner. 4 For more information regarding this business please contact directly on FIRST NATIONAL REAL ESTATE 0418 992 527


Y R E V I L E FREE D E N R U O TO MELB N O O S D N A O R T E M Y E N D Y S E TO B VE Ş I R A P SI

R

%10 LI A M I R I D N I

L!

Email: info@bulaksu.com.au Contact: 0403 329 145


T Avustralya,Yemen’i kana

6

16 Ç Subat 2021

YAKIŞTI MI SANA!

rkısh NEWS PRESS

bulayan Arabistan ve BAE’ye silah satışını yasaklamayacak

D

ünyanın barışçıl ülkelerinden Avustralya’nın Yemen’de yıllardır devam eden iç savaşta tarafları destekleyen Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) silah ihracatına ilişkin genel bir yasaklama getirmeyeceği hayal kırıklığına yol açtı. “The Guardian”ın haberine göre, Avustralya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, S. Arabistan ve BAE’ye askeri teçhizat ihraç etmeye devam edileceği belirtildi. Açıklamada, jeostratejik koşullar ve olası risklerin değerlendirildiği ancak konuya ilişkin kararlarda herhangi bir değişiklik olmadığı belirtildi. VARSA YOKSA KENDİ ÇIKARLARI İhracat izinlerinin tek tek değerlendirildiği vurgulanan açıklamada, belgelerin ihraç edilen malların, insan hakları ihlallerinin yaygınlaştırılması gibi Avustralya’nın ulusal çıkarlarına zarar verecek şekilde kullanıldığının tespit edilmesi durumunda reddedildiği vurgulandı. Avustralya hükümeti, Ağustos 2019 - Ekim 2020’de Suudi Arabistan’a askeri malzemelerin ihracatına ilişkin 5, BAE’ye ise 9 daimi izin belgesi düzenlemişti. HÜKÜMETE ÇAĞRI Öte yandan, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) gibi birçok kuruluş, Avustralya hükümetine Yemen’deki iç savaşa dahil olan ülkelere silah satışını durdurma çağrısında bulundu. Çocukları Kurtarın Vakfı (Save The Children) Avustralya Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mat Tinkler, hükümetin konuya ilişkin açıklamasını “acı bir hayal kırıklığı” olarak nitelendirdi.

Avustralya hükümetinin S. Arabistan ve BAE’ye ihraç edilen bazı askeri ekipmanlara ilişkin bilgi vermemesini eleştiren Tinkler, Avustralya halkının hangi silahların satışının yapıldığını ve bu silahların Yemen’deki insani krizi körükleyip körüklemediğini bilmeye hakkı olduğunu savundu. BIDEN BİLE KESTİ! ABD Başkanı Joe Biden, geçen hafta Yemen’deki “dayanılmaz bir yıkım” olarak tanımladığı “insani ve stratejik bir felaket yaratan savaşı” sona erdirmek için diplomatik görüşmelere hız verdiklerini açıkladı. Ayrıca,

Biden, silah satışı da dahil askeri operasyonlara verilen desteği sonlandırma kararı aldıklarını duyurmuştu. Sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütleri, Biden’ın açıklamaları üzerine, diğer ülkeleri de Yemen’deki krize yönelik ABD ile benzer bir tutum sergilemeye davet etmişti. Biden’ın ocak ayında göreve gelmesinden kısa bir süre sonra, İtalya hükümeti S. Arabistan ve BAE’ye füze satışını durdurduklarını açıklamıştı. İNGİLTERE DE AYNI TAS Ancak Avustralya ile benzer bir tutum sergileyen İngiltere, ülkede tüm silah ihracat izinlerinin çok katı kriterlere bağlı olduğunu ve hükümetin silah satışına ilişkin sorumluluklarını çok ciddiye aldığını belirterek ABD’nin izinden gitmeyi reddetmişti. Almanya ise Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi başkonsolosluğunda öldürülmesinin ardından, 2018 yılında Suudi Arabistan’a silah satışını yasaklama kararı almış ve bu yasağı birkaç kez uzatmıştı. 7 YILDIR DİNMEYEN ACI Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen’de İran destekli Husiler ile hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor. Husiler, Eylül 2014’ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015’ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor. Yemen’de yaklaşık 7 yıldır süren çatışmalarda binlerce kişi hayatını kaybetti. Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen’de iç savaş nedeniyle büyüyen insani kriz de korkunç boyutlara ulaştı.

AVUSTRALYA

Testere balığının soyu tükenme tehlikesinde

insanları, testere balığının neslinin B ilim “doğal yaşam alanı kaybı ve aşırı avlanma”

nedeniyle tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi. Yaklaşık 90 ülkenin kıyılarında yaşam alanı bulunan ve dünya genelinde 5 farklı türü bulunan testere balığının neslinin, 55 ülke sularında tükendiğinin tahmin edildiği aktarıldı. ABD ve Avustralya’nın, testere balıklarının daha iyi korunduğu “son kaleler” olarak görüldüğü kaydedilen bilimsel çalışmada, Küba, Tanzanya, Kolombiya, Madagaskar, Panama, Brezilya, Meksika ve Sri Lanka’ya bu balığın türlerinin korunmasına katkıda bulunmaları için çağrı yapıldı.

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 3 Volume: 143

President Yüksel Çifçi

Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç Page Layout & Design Necmettin Öksüz

Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla

South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic

Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au


T

ANALYSIS Writer: Suzan Calimli

rkısh NEWS PRESS

16 February 2021

7

calimli.suzan@gmail.com

n Mihri Hatun Born near Amasya in the year 1460, Mihri Hatun was recognised as a widelypopular female poet in the literary history of the Ottoman empire. Female poets back then were sparse, and their works even more so; to the extent that Mihri was the first female Ottoman poet whose divans (collections of poems), are still entirely intact. Mihri was known to be feminine and beautiful, but above all, intelligent. Unsurprisingly, Mihri recognised that her gender prevented her from being fully respected among her peers, setting her apart in literary circles. However, instead of shying away from judgements that marginalised her gender and worked to undermine her talent as a poet, she embraced her gender identity and disrupted pre-conceived discriminatory notions on gender through her poetry. Take the below for an example: ‘In the eye of this world’s people, being a Turk is an honour / Would that I were garlic in their sour tarhana soup’ Didem Havlioglu gives a detailed analysis of the above couplet, explaining Mihri’s poetry style. In her poem, Mihri addresses what it’s like to be a female poet in her social circle. The phrase ‘this world’s people’ in the first line refers to common Turkish people who are unable to recognise the deeper meanings contained in Mihri’s poetry. The word ‘urk’ in ‘Turk’ means villager and ‘beauty’. Mihri’s inclusion of the word suggests that the common people addressed have a shallow understanding of poetry as only being beautiful, missing its true value beneath the surface. In the second line she sheds more light on the situation by sta-

Ottoman Poets: The Women

ADILE SULTAN ting she wished to be the ‘garlic in their sour tarhana soup’. Technically, there is no traditional recipe for tarhana soup that includes garlic. By associating herself to garlic, Mihri sees herself as an additional flavour in this particular soup. The tone of the second line is sarcastic: she wants to be garlic despite knowing that commoners would not be able to stomach the extra ingredient in their soup. On a deeper level, this means that the ‘world’s people’ would be unable to appreciate unorthodox tastes. In short, in this poem soup means common, popular poetry and garlic represents Mihri- and to a wider extent female poets-an ingredient that is out of place in the world of Ottoman poetry.

n Ayşe Hubba Hatun Ayşe Hubba Hatun was a very well educated woman who studied poetry, knew Arabic and was a composer of kasides (eulogies), mesnevis (narrative poems) and gazels (lyrical poems). ‘Being feminine is no shame to the name of the sun / Being masculine is no glory to the crescent moon.’ Similarly to Mihri Hatun, Ayşe draws comparisons to women and the other-in this case, men. The couplet above reflects similar maxims used in Islamic literature, assigning equal value to both the sun and the moon, despite their differing roles. That essentially, men and women should not be seen as inferior to the other just because they fulfil different roles in society. In this context, Ayşe implies through the Arabic gender of words that the moon is masculine and the sun in feminine. In addition, it is believed that Ayşe wrote a piece on religious warfare titled “İmadu’l-Cihad” due to the presence of her signature pen name found on the piece. The short work praises Islamic military expeditions (gazas) and Muslim warriors (gazis) with mentions of Quranic verses and hadiths about Prophet Muhammad (pbuh). If “İmadu’l-Cihad” was indeed written by Ayşe, it would suggest that she had a wealth of knowledge on theology and Islam, specifically on Islamic warfare.

n Adile Sultan Daughter of Sultan Mahmud II, Adile Sultan was a religious woman, a philanthropist and well-educated in both academic subjects and courtly traditions within the Ottoman empire. Before turning to poetry, Adile Sultan learnt Persian and Arabic as well as gained a calligraphy diploma. However, Adile Sultan’s life contained a string of tragedies that involves the losses of loved ones including her parents, her children and her brother, Sultan Abdülaziz. These losses led her to dwell at home, increasingly spending time in worship, helping the needy and learning art and science.Adile Sultan wrote both Turkish Sufi poetry and classical divan literature. Most of her poems were written in a religious and Sufi type, praising Prophet Muhammed (pbuh) and showcasing her admiration to other highly religious men. Due to her affiliations with Sufism, Adile Sultan had strong ties with the Naqshbandi Order’s Bâlâ lodge. It is assumed that with their help, she was able to make spiritual improvements to herself, as well as learn how to transfer the painful events and losses she experienced into poetry. Another form of poetry she engaged in was the nazire, a type of poem that is written as a response to the poems of leading poets. In essence, a nazire is a poem composed in parallel with another poem, mimicking the same subject, measure and genre; yet also adopting a new perspective and style.

Sources: > Dailysabah.com (On the margins and between the lines: Ottoman women poets from the fifteenth to the twentieth centuries.) > Haberturk.com (images)

TAZİYE “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciûn” Sevgili Annemiz

NILGÜN TÜRK’ü kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Canımız Annemize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz, mekanın Cennet olsun. Bizi bu acılı günde yalnız bırakmayan tüm akrabalarımıza, dostlarımıza, sevenlerimize ve toplumumuza teşekkür ediyoruz.

EŞİ: Ahmet Türk ÇOCUKLARI: Emrah, Ertunç ve Ertaç Türk


8

T

16 Ç Subat 2021

İSTANBUL’UN EFSANE BAŞKANI

rkısh NEWS PRESS

.

TÜRKIYE

Hollanda’nın fişini çektiği Kovid hastası Türk böyle kurtarıldı NIZ I T E Y I N MEDE TSIN! BA

Koronavirüs kurbanı

Topbaş’a hüzünlü veda tedavisi gördüğü hastanede 76 yaK ovid-19 şında vefat eden eski İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, son yolculuğuna dualarla uğurlandı. Merhum Topbaş için ilk tören bir dönem belediye başkanlığı yaptığı Beyoğlu Belediyesi’nde düzenlendi. İkinci tören ise 3 dönem üst üste başkanlığını yaptığı İBB’nin Saraçhane’deki binasının önünde düzenlendi. Burada İl Müftüsü Mehmet Emin Maşalı dua etti. Topbaş’ın cenazesi, daha sonra Fatih Camisi’ne getirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve birçok ünlü simanın yoğun kara rağmen katıldığı cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kıldırdı. Erdoğan, Topbaş ile yol arkadaşlığının İstanbul İmam Hatip Okulu’nda başladığını belirterek, “Malum büyük bir musibetle karşı karşıyayız. İşte bu koranavirüs belası birçok yol arkadaşlarımızı bizden ayırdı, ayırıyor ve büyük bir mücadele bu süreç içerisinde veriliyor. Rabbim yar, yardımcımız olsun” dedi. Kadir Topbaş’ın cenazesi, Fatih Camisi Haziresi’ne dua ve gözyaşlarıyla defnedildi.

DİYARBAKIR ANNELERİ

Tedavisine son verilmek istenen Türk vatandaşı Selahattin Kandaz, tedavisine devam edilmek üzere Sağlık Bakanlığına ait ambulans uçakla Türkiye’ye getirildi.

D

ünyanın en yaşanılabilir ve müreffeh ülkesi olarak lanse edilen Avrupa’nın göbeğindeki Hollanda’da koronavirüs tedavisine son verilmek istenen Türk vatandaşı Selahattin Kandaz, tedavisine devam edilmek üzere Sağlık Bakanlığına ait ambulans uçakla Türkiye’ye gönderildi. Amsterdam’daki OLVG Oost Hastanesinin yoğun bakım ünitesindeki tedavisi sonlandırılmak istenen Kandaz, ailesinin buna karşı çıkması üzerine geçtiğimiz hafta Amsterdam Schipol Havalimanı’ndan Ankara’ya

gönderildi. Selahattin Kandaz’ın tedavisine Ankara Şehir Hastanesinde devam edilecek. DÜNYANIN HER YERİNDE VATANDAŞIN YANINDAYIZ Konuya dair kişisel Twitter hesabından açıklama yapan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, “Dünyanın neresinde olursa olsun vatandaşımızın yanındayız.” ifadesini kullandı. -Hastane Türkiye’ye sevkine zorluk çıkarmıştı Kandaz’ın ailesi, tedaviye son verilmesine karşı çıkarak Amsterdam Başkonsolosluğu ve Sağlık Bakanlığı’ndan ambulans

uçak talebinde bulundu. Hastanın havalimanına sevki için gerekli belge ve ambulansın hazırlanmasında zorlukla karşılaşan aile, sevk gerçekleşene kadar tedavinin sonlandırılmaması için büyük çaba gösterdi. Hollanda’da hasta haklarıyla ilgilenen ‘Zorgen na Coma’ Vakfı Başkanı Osman Elmacı ve Denk Partisi Üyesi Süleyman Koyuncu’nun desteğinin yanı sıra ailenin avukatının devreye girmesiyle ambulans sorunu aşılarak Selahattin Kandaz Ankara’ya gönderildi.

KAÇIRILAN 15 TÜRK DENIZCI YURDA DÖNDÜ Vanlı Güli ve İbrahim Eregli oğulları Nevzat için nöbete katıldı.

Yüreği yanan bir anne daha evledına kavuştu çişleri Bakanı Süleyman Soylu, Diyarbakır anHDP İl Başkanlığı binası önündeki İ nelerinin evlat nöbetinde 24’ncü bulaşmanın gerçekleşeceğini bildirdi. Soylu, şunları kaydetti: “Diyarbakır annelerinde 24’üncü buluşma gerçekleşiyor... Aile sayısı arttıkça, ikna ile buluşmalar arttıkça, devletimize güvenle birlikte, emperyalizmin maşası terör örgütü PKK silinecek.” İkna çalışmaları neticesinde PKK/ KCK’dan kaçan 2 örgüt mensubunun güvenlik güçlerine teslim olduğu açıklanmıştı. KALLEŞ PKK, 13 MASUMU ŞEHİT ETTİ Öte yandan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ‘son derece özel ve kritik bir harekat’ olarak nitelendirdiği Pençe Kartal-2 Harekatı’nda 53 teröristin öldürüldüğünü, 2 teröristin sağ ele geçirildiğini, bölgenin büyük ölçüde terör örgütünden temizlendiğini belirtti. Bu arada, 6 yıl önce PKK tarafından kaçırılan ve aynı bölgede bir mağarada tutulan asker, polis ve sivillerden oluşan 13 kişi hain terör örgütü tarafından alçakça şehit edildi.

Denizcilerden Bilecikli Gökhan Buran (koltukta), ailesine kavuştu. Buran’ın sevincine Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin de (ortada) ortak oldu.

Denizcilerden Mersinli Halil Gülçür, Adana Havalimanı’nda ailesi tarafından sevinçle karşılandı.

I! T IT B A L N O S LU T U M T E R A S E K 21 GÜNLÜ n Nijerya açıklarında korsanların saldırısına uğrayan “Mozart” gemisinden kaçırılarak 21 gün rehin tutulan 15 Türk denizci THY uçağıyla Türkiye’ye geldi. İstanbul Havalimanı VIP Salonu’nda aileleri ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından karşılanan denizciler, büyük mutluluk yaşadı. “GÖZÜNÜZ AYDIN” Denizcileri tek tek havalimanının kapısında selamlayan ve geçmiş olsun dileklerini ileten Çavuşoğlu, ailelerine de “Gözünüz aydın” dedi. Yurtlarına dönen Kaptan Mustafa Kaya, Adil Alkan, Mesut Meral,

Hamza Orhan, İlyas Baş, Mustafa Benklioğlu, Gökhan Lale, Erdi Akman, Halil Gülçür, Gökhan Buran, Alper Şeker, Vedat Aksan, Doğancan Cengil, Melih Çetin ve Ünsal Dilsiz, pasaport kontrolleri tamamlanır tamamlanmaz sevinçle ailelerine sarılarak gözyaşı döktü. SÜRÜNGENLERİN ARASINDA Ailesiyle hasret gideren Gemi Kaptanı Mustafa Kaya, 1 gün zor şartlarda ormanda macera dolu bir süre geçirdiklerini, sürüngenler ve tehlikeli hayvanlarla aynı ortamda tutulduklarını belirterek, şunları dile getirdi: “Başımızda sürekli

silahlı kişiler vardı. Fakat fiziksel hiçbir şekilde şiddet ve muamele görmedik. Ama psikolojik olarak zaman zaman zor zamanlar geçirdik. Çok şükür ailelerimize kavuştuk.” ÜLKEMİZE HEP GÜVENDİK Kaya, şöyle devam etti: “21 yıldır kaptanlık yapıyorum. İlk kez böyle bir olay geldi. Tabii ki mesleğime devam etmek zorundayız. Ülkemizi temsil ediyoruz sonuçta. O bölgede umarım alınan önlemlerle bu tarz olaylar yaşanmaz. Hiç umutsuzluğa kapılmadık. Hep ülkemize ve devletimize güvendik ve ülkemize sağ salim döndük.”


.

TÜRKIYE

ERDOĞAN AÇIKLADI

T

rkısh NEWS PRESS

16 Ç Subat 2021

CUMHURIYET’IN

9

100. YILINDA UZAYDAYIZ

Elin adamı uzaya giderken biz asırlardır yaya kaldık... Ülkeye 18 yılda çağ atlatan Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye, şimdi de aya ilk astronutunu göndermeyi planlıyor. Türkiye’nin Milli Uzay Programı’na ilişkin yol haritasını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeryüzünde adaleti tesis etmenin yolu, gökyüzünde güçlü bir şekilde var olmaktan geçiyor” dedi.

T

ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Milli Uzay Programı Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye adına tarihi bir dönüm noktasına şahitlik etmek üzere bir araya geldiklerini söyledi. Uzun süreli bir planlama ve çalışmanın ürünü olan Türkiye’nin ilk Milli Uzay Programını dünyaya ilan ede Başkan Erdoğan, şunları dile getirdi: EVLATLARIMIZ İÇİN “Küresel uzay yarışında, ülkemizi üst liglere taşıyacak bu yol haritasının başarıyla hayata geçmesini diliyorum.18 yıldır Allah’ım bize güzel hizmetler, yatırımlar, atılımlar vesilesiyle milletin huzuruna çıkmayı nasip etti. Bugün de evlatlarımız adına, geleceğin Türkiye’si adına yine bir büyük projenin heyecanı ile karşınızda bulunuyorum. Yüzyıllar boyunca yeryüzünde adaletin, ahlakın ve barışın öncülüğünü yapan medeniyetimizin gökyüzündeki yolculuğuna kapı aralıyoruz. ŞAHLANMA ZAMANI Doğru zamanda insansız hava aracı ve silahlı insansız hava aracı teknolojilerine yatırım yaparak sahada oyunu değiştiren tarafta yer almayı başardık. Temsil ettiğimiz medeniyetin dünyaya yeniden öncü olabilmesi, Türkiye’nin uzay yarışındaki kat edeceği mesafeye bağlıdır. İnsanlığın bir kısmının değil, tamamının barışa ve huzura kavuşması için medeniyetimizi yeniden şahlandırmak mecburiyetindeyiz.” “DÜNYAYA MI SIĞMADINIZ!” Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ve Çayeli Eğitim Fakültesi ek binaları açan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuya Türkiye’den gelen eleştirilere şöyle tepki gösterdi: “ Dünyada kendi ülkesinin felaketini dileyecek ve her felaketten haz duyacak kadar insanına yabancılaşmış başka kesim var mıdır, bilmiyorum. Bir kesim var ki ülkelerinde yaşanan her olumlu gelişme onların üzerine kabus gibi çöküyor. Yarın öbür gün uzaya kendi aracımızı, bilim insanımızı gönderdiğimizde ‘dünyaya mı sığmadınız’ diyeceklerini şimdiden duyar gibiyim.”

GÖBEKLİTEPE TÜM DÜNYAYI ‘FAKE’LEDI

“Gökyüzüne

bak, Ay’ı gör!”

gizemli monolitin sırrı G öbeklitepe’deki ‘Milli Uzay Programı Tanıtım Toplantısı’nda

çözüldü. Şanlıurfa’’da Göbeklitepe Ören Yeri yakınlarında tarlada 5 Şubat Cuma günü bulunan monolit merak konusu olmuştu. Yaklaşık 3 metre yüksekliğinde, 1 metre genişliğinde, üzerinde Göktürk alfabesiyle “Gökyüzüne bak, Ay’ı gör” ifadesinin yazılı olduğu metal blokun kim ya da kimler tarafından hangi amaçla dikildiği belirlenememişti. Yöre halkının merakını cezbeden, ABD ve Avrupa medyasının haberlerinde geniş yer verdiği monolitin bu sabah saatlerinde yerinde olmadığı görüldü. UZAYLILAR MI DİKTİ? Metal blokun, Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nın tanıtımının parçası olduğu anlaşıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı sırasında yaptığı konuşmada “Türkiye’nin uzaydaki 10 yıllık vizyon, strateji, hedef ve projelerinin yer aldığı Milli Uzay Programı’mızı bu günlerde meşhur olan sloganıyla tüm dünyaya ilan ediyor ve diyorum ki gökyüzüne bak, Ay’ı gör” ifadelerini kullandı. Bu sırada Göbeklitepe’de gizemi çözülemeyen monolitin görüntüsü ile “Gökyüzüne Bak, Ay’ı Gör” etiketi, arkadaki dev ekrana yansıtıldı. TARİHİN SIFIR NOKTASI Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise Göbeklitepe vurgusu yaptığı mesajında, “Göbeklitepe, nasıl tarihin sıfır noktası ise Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Milli Uzay Programı da Türkiye’nin geleceğinde bir başlangıç noktası olacak. Gençlerimize, torunlarımıza, geleceğin Türkiye’sine en büyük mirasımız” ifadelerini kullandı.


: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER

TURKEY

TURKISHAIRLINES.COM


TURKEY bers are Four suspected PKK mem Turkish se by transported to a courthou stern Kocaeli security forces, northwe , 2021. province, Turkey, Feb. 15

T

rkısh NEWS PRESS

16 February 2021

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

Three Reasons to read Classical Muslim Philosophers

718 DETAINED IN W NATIONWIDE ANTI-TERROR

Recovering the basic insights of the Islamic philosophical tradition can bring much blessing and benefits to our confused world.

T

OPERATIONS IN TURKEY he Interior Ministry announced Monday that 718 suspects, including some pro-PKK Peoples’ Democratic Party (HDP) officials, were detained in nationwide counterterrorism operations carried out across 40 provinces against the PKK terrorist network. According to a ministry statement, counterterrorism units of the General Directorate of Security and Gendarmerie General Command carried out operations across 40 of Turkey’s 81 provinces to expose the activities of the PKK terrorist organization. In the operations, a total of 718 suspects, including provincial and district heads of the HDP, were arrested. The political

Turkey detains New Zealand Daesh member wanted by Interpol

T

urkey on Monday detained three New Zealand nationals trying to enter Turkey from Syria, including a woman wanted by Interpol. “Three New Zealand nationals trying to enter our country illegally from Syria were caught by our border guards in Hatay’s Reyhanlı district. A 26-year-old woman named S.A. among those caught was identified as a DAESH terrorist wanted with a ‘blue notice,’” a statement by the National Defense Ministry said on Twitter. Turkey was one of the first countries to declare Daesh a terrorist group in 2013. The country has since been attacked by the group’s terrorists multiple times.

party has been accused by the government of having links with the PKK. Numerous documents related to the terrorist group were also seized during the operations. The operations came in the wake of the execution of 13 Turkish citizens by PKK terrorists in a cave in northern Iraq’s Gara region. The terrorists had abducted the Turkish citizens and later shot most of them in the head. “While our activities in the Operation Claw-Eagle 2 area continue, in a search of a cave taken under control following intense clashes, the bodies of 13 of our abducted citizens were found,” National Defense Minister Hulusi Akar said in a statement Sunday.

EU expresses condolences to Turkey over PKK massacre The European Union on Monday expressed condolences over the brutal killing of 13 innocent Turkish civilians by the PKK terrorist group in northern Iraq. “We have seen deeply troubling reports about the killing of 13 Turkish citizens by the PKK, a designated terrorist organization, in northern Iraq last week,” Peter Stano, EU Commission spokesperson, told Anadolu Agency (AA). “We would like to offer our condolences to the Turkish people and express our heartfelt sympathies to the families of the victims,” he added.

Heavy snowfall grips Turkey’s Istanbul

n Snow began to fall over Istanbul, Turkey’s most populated city, late Saturday, commencing a week of projected sleet amid fears of a harsh winter the city has not experienced in years. By midnight, much of the city was covered in white as the Asian districts of the 15-million megapolis were last to receive heavy snowfall. A blanket of snow covered much of Istanbul on Sunday morning, which weather forecasts say will increase in density throughout the day. Except for brief respites, the snowfall is expected to linger until Thursday. Parts of Istanbul on hig-

her ground were more exposed to the snowfall, and municipality crews worked tirelessly to clear snow-covered roads and streets, pouring salt on icy roads. The Turkish State Meteorological Service and Istanbul Metropolitan Municipality’s Disaster Coordination Center had previously warned Istanbulites that the snowfall could last for five days with a severe drop in temperatures. The snowfall Istanbul is experiencing is expected to be as harsh as the winters of 1987, 2002 and 2004, though precipitation has been low for the city compared to past years so far.

hy read philosophy when it appears to be largely irrelevant outside academia? Why bother with quaint, now largely unintelligible metaphysical arguments formulated centuries ago? Against all odds, there are good reasons to read the classical Muslim philosophers today. The ancient Greeks defined philosophy as “the love of wisdom” and there was a special reason for this peculiar definition. Since only “gods” can possess true wisdom, Pythagoras said famously, we humans can love it, not own it. Claiming to “own” true knowledge was seen as pure hubris. One can aspire to gain the knowledge of things, but do so only by acknowledging its transcendent roots. The Muslim philosophers gave a more precise definition of philosophy and called it the ability “to know the reality of things as they are to the extent possible for human beings, and act accordingly.” Philosophy defined as such entailed a fundamental premise upon which all thinking rested: there is a “reality” outside my mind and I can know it with the proper means. Though emerging out of different conceptual frameworks and linguistic traditions, the Greek and Muslim notions of philosophy combine the rational and the ethical. They give us what Aristotle called “wisdom,” i.e., making sense of the world through reason and virtue and acting accordingly. Aristotle’s “good life” was also based on this premise whereby we humans maximize the one faculty that is unique to us: reason/intelligence. Using our reason/intelligence to its full capacity is the sine qua non of living a life as a “rational animal.” But this can happen only when we use our reason correctly and properly. That is why we need both logic and

ethics. We discipline our minds to know the difference between true and false and between right and wrong. Reason and virtue combined give us wisdom and lay the foundation for our engagement with the world around us. The Muslim philosophers, who read Aristotle mostly through the eyes of Plato, were already familiar with the term “wisdom” (hikmah) from the Quran and the sayings of the prophet of Islam. In its rich etymology, hikmah means reason, principle, pillar, reasoning, thinking, the ability to know the difference between right and wrong and leading a virtuous life in accordance with reason and virtue. The Quran praises it as a blessing; Prophet Muhammad refers to it as “a Muslim’s lost property,” which he/she should seek wherever it is. To further delineate philosophy as wisdom, the Muslim philosophers, depending on their philosophical perspective and taste, used striking adjectives. Thus we have Ibn Sina’s “Eastern/ Oriental Wisdom” (al-hikmat almashriqiyyah), Suhrawardi’s “The Wisdom of Illumination” (hikmat al-ishraq), and Mulla Sadra’s “Transcendent Wisdom” (al-hikmat al-muta’aliyah). We also have Abu Bakr alRazi’s “philosophical life” (alsirat al-falsafiyyah) that defines philosophy as a way of life. These are meant to emphasize the unitary nature of philosophy, science, ethics, virtue and wisdom. They suggest that philosophy cannot be just a mental exercise; it cannot turn reality into an internal property of my mind. If philosophy is to be more than mere cleverness, it ought to enable us to connect with the deeper aspects of reality that are larger than my mind or self. (To be continued) > Source: Daily Sabah / MAY 02, 2015


rkısh 12 T US calls for clear crypto rules as major firms embrace asset 16 February 2021

A

clear cryptocurrency regulatory regime is urgently needed as major companies like Tesla, BNY Mellon and Mastercard embrace the alternative asset class, a top U.S. Securities and Exchange Commission (SEC) official said Hester Peirce, a Republican commissioner at the agency, also told Reuters in an interview that it was too soon to draw policy conclusions from a “Reddit Rally” in GameStop Corp and other stocks, but it was “wonderful” that a new generation of investors was able to participate in

NEWS PRESS

the market. Dubbed by crypto enthusiasts as the “Crypto Mom” due to her supportive stance on the asset class, Peirce has long advocated for regulators to create clear rules that would allow crypto assets to thrive without fear of breaking the law. Bitcoin hit record highs this month after electric carmaker Tesla said it had invested $1.5 billion in the cryptocurrency and BNY Mellon said it would help clients hold, transfer and issue digital assets. Mastercard also said it would open up its network to so-

me cryptocurrencies. “That adds to the urgency of us taking some sort of action in this area to provide more clarity,” said Peirce. The market was plunged into crisis last month when Reddit users trading on lowcost retail platforms banded together to drive up the prices of GameStop and other stocks, squeezing hedge funds that had bet against those shares. The SEC is examining the “gamut” of issues including market volatility, the role of retail brokers and how the post-trade market functioned, said Peirce.

TECHNOLOGY

3 Turkish citizens to be selected for 2-year space training

T

hree Turkish citizens with the required competence and skills will be chosen and receive two years of training to conduct scientific studies in space as part of Turkey’s newly announced National Space Program. According to the information obtained by AA from the Ministry of Industry and Technology, the criteria for candidates will be set by people with aviation experience who also have expertise in aviation and space medicine, sports medicine and psychology. National space agencies generally look for astronauts who have in-depth knowledge in fields such as science, technology, engineering and mathematics, as well as meet certain physical characteristics. While their experience in the fields of aviation and space is an advantage, candidates can be either selected from civilians or military personnel. In order to fly in spacecraft and take spacewalks, candidates must also meet the anthropometric requirements for a spacesuit. For health requirements, the near and far visual acuity of astronaut candidates must be 20/20 or be brought to this level by surgical procedures. Candidates also cannot suffer from blood pressure problems. The program also requires candidates to be nonsmokers who do not consume alcohol. The candidates must also be psychologically stable. After the training process, the candidates deemed most successful by the educational institution will be chosen for the space mission program. The astronaut program will also include scientific experiments to be carried out on the international space station. These experiments can be either biological in nature or endurance tests for materials that have been developed in Turkey. The content of the scientific mission will be determined after interviews with universities and researchers.

Trump won’t be back on Twitter - even if he wins again, CFO says Chief Financial Officer Ned Segal said Wednesday that former U.S. President Trump T witter’s would not be allowed back on the platform, even if he wins another election. “The way our policies work, when you’re removed from the platform, you’re removed from the platform, whether you’re a commentator, you’re a CFO, or you are a former or current public official,” said Segal in an interview with CNBC. “Remember, our policies are designed to make sure that people are not inciting violence, and if anybody does that, we have to remove them from the service and our policies don’t allow people to come back,” he added. Twitter on Jan. 8 suspended Trump’s account due to the risk of “further incitement of violence,” two days after a mob of his supporters stormed the U.S. Capitol, which left at least five people dead.


T

.

EKONOMI

rkısh NEWS PRESS

16 Ç Subat 2021

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

Enflasyon kontrol altına alınacak!

İş kazası ve meslek hastalığına bağlı ödeme

D TL değerleniyor Türkiye’de ekonomi yönetiminin attığı stratejik adımların ardından dövizin gevşeme eğilimine girmesi yüzleri güldürüyor. TL’nin yüzde 21 değer kazanmasının enflasyonun kontrol altına alınmasına katkıda bulunması bekleniyor.

H

ükümetin ekonomi ve hukuk alanında reform yapmak için çalışmalara başlamasının, Merkez Bankası’nın da finansal istikrarı sağlamak için radikal önlemler almasının akabinde dövizde ibre aşağı döndü. TL, son 3 ayda dolara karşı yüzde 21 değerlendi. Teveccüh gören ve en çok prim yapan para birimi unvanını elde eden TL’yi yüzde 4.94’le Çek Kronası, yüzde 4.90’la Güney Afrika Randı takip etti. Kolombiya Pesosu yüzde 4.52, Rus Rublesi yüzde 4.18, Çin Yuanı ve Şili Pesosu yüzde 2.69, Meksika Pesosu yüzde 2.59, Polonya Zlotisi yüzde 2.08, Tayland Bahtı yüzde 1.87 değer kazandı. İTHALAT VE İHRACAT Yatırım analistleri, TL’nin kıymetlenmesinin hem şirket bilançolarını hem iş ortamını iyileştireceğini dile getiriyorlar. TL’nin son 6 ayın en volatil para birimi olduğuna da dikkat çeken analistler, “Sert düşüşlerin ardından keskin yükselişler geliyor ki böyle

bir ortamda ithalatta ve ihracatta fiyat tutturup para kazanmak hiç de kolay değil” diyorlar. KRİTİK TESPİT Ekonomistler de TL’nin güçlenmesinin ithal ürünlerin fiyatlarını geriye çekeceğini, üretici fiyatlarını indireceğini kaydediyorlar. İlaveten “700 milyar dolarlık bir milli gelir içinde ithalatın payı yüzde 31 olup 220 milyar dolara tekabül ediyor. İthal edilen ürünler ağırlıklı biçimde üretimde kullanılıyor. İşte onun için her platformda TL’nin kuvvetlenmesi ve kurun dengelenmesiyle enflasyonun kontrol altına alınabileceğini savunuyoruz” ifadelerini kullanıyorlar. PARA GİRİŞİ VAR Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabri Burak Arzova ise Yeni Akit’e yaptığı açıklamada TL varlıklarına talebin önemli oranda arttığını vurguladı . Arzova, “TL’nin çıkışı çok süratli oldu. Bunun en önemli nedenlerinden biri

ülkemize yabancı para girişinin hızlanmasıdır. Bu da swaplarla gelen bir imkândır” diye konuştu. FİYAT AYARLAMASI Arzova, TL’nin değer kazanmasının enflasyonu kısa vadede etkilemeyeceğine işaret ederek, “Çünkü her şey ölçülüp biçildi, fiyat ayarlamaları yapıldı” şeklinde konuştu. En az bir sene kurun stabil kalması halinde üretici ve tüketici fiyatlarının düşebileceğini aktaran Arzova, şunları söyledi: “Gelinen aşamada yatırımcılarca ekonomiye güven duyulmalı. Kurun bu seviyelerde kalacağına inanılmalı. Enflasyonun düşüşü için de sabırlı olunmalı. Hemen faiz indirimine gidilmesi beklenmemeli. Şu muhakkak ki bu dönemde yapılacak faiz indirimi ülkeyi tekrar enflasyon sorunuyla karşı karşıya bırakır. Zira faiz oranları yükseltilirse hem kur hem de enflasyon artar. Onun için acele etmemekte, olan bitenleri izlemekte yarar var.”

Büyümede de iyi haberler var n Türkiye’nin 2020’yi yüzde 2.5 büyümeyle kapatma ihtimali güçleniyor. Ülkenin “V” şeklinde toparlanmaya, üretimde ve ihracatta başarıdan başarıya koşmaya devam edeceği öngörülüyor. Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın 2020’nin yüzde 2.5 büyümeyle tamamlanabileceğini açıklaması olumlu yankı uyandırıyor. Ağbal’ın 2021’in birinci çeyreğine yüzde 4-5 büyümeyle başlanabileceğini belirtmesi de ilerisi için umutları arttırıyor. ÇİN’İ BİLE GEÇEBİLİRİZ Ekonomistler, “2020 dördüncü çeyrek rakamı yüzde 7-8’i bulduğu takdirde yüzde 2.5 büyürüz ve Çin’i dahi geride bırakıp bir nu-

maraya otururuz” diyorlar. Pandemi döneminden kuvvetlenerek çıkan Türkiye’nin “V” şeklinde toparlanıp tüm dünyanın takdirini topladığını vurgulayan uzmanlar, şu ifadeler kullanılıyor: GÜÇLÜ TOPARLANIYORUZ “Ülkemiz, 2021’de güçlü büyüyecek. 2018’de başlayan 3 çeyreklik daralmanın ardından 3 çeyreklik büyüme ve devamında Kovid-19’dan ötürü tek çeyreklik küçülmeyle karşı karşıya kaldı. Akabinde 3 çeyreklik büyüme daha yakalayacak. Kuşkusuz, ilk çeyrekte elde edilecek yüzde 4-5’lik büyüme ikinci çeyrekte de iyi haberler almamıza imkân tanıyacak. Zira 2020’nin aynı dönemin-

de yaşanan yüzde 9.9 daralma bu seneki büyümeye önemli katkı sunacak.” AŞI HABERLERİ BELİRLEYİCİ Ayrıca ikinci çeyrekte büyümede aşılamanın da rol oynayacağına dikkat çekilerek, şunlar kaydediliyor: “2020’nin ilk 5-6 ayında karantina ve korku vardı, aşı da yoktu. Bu sene ise her şey yolunda gidiyor. Aşılama süratlendiği takdirde ekonomik aktivite artacaktır. Pandemi tehdidinin önüne geçilmesi halinde üretim ve ihracat kanatlanacaktır. 2021’in ikinci yarısı ise aşılamanın ilerlemesiyle daha iyi geçecektir. Hükümetin vaktinde aldığı önlemler ve reformlar meyvelerini verecektir.”

eğerli okurlarım, iş kazası ve meslek hastalığı sigortalılar açısından ekonomik boyutlu bir sosyal sigorta riskidir. Sigortalının iş kazası geçirmesinin veya meslek hastalığına yakalanmasının doğal sonucu sigortalının işini yapamaması yani çalışamamasıdır. Bu çalışamama veya eksik çalışma olgusu bir süreliğine olabildiği gibi ömür boyu da sürebilir. İş kazası ve meslek hastalığına bağlı olarak sigortalının bir süreliğine çalışamaması halinde kendisine her gün için “geçici iş göremezlik ödeneği” verilir. Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığına bağlı nedenlerle ömür boyu çalışamaması veya ömür boyu eksik çalışacak duruma gelmesi halinde ise “sürekli iş göremezlik geliri” ödenir. Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle ölmesi veya sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölmesi halinde ise hak sahibi aile bireylerine “ölüm geliri” bağlanır. Burada iş kazasını ve meslek hastalığını da açmakta fayda var. İşyerinde meydana gelen ve işçiyi bedenen yahut ruhen özre uğratan her olay iş kazasıdır. Meslek hastalığı ise iş kazasından daha farklıdır. Sigortalının tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları nedeniyle özre uğraması hali de meslek hastalığıdır. Dikkat edilirse iş kazası anlık oluşmakta iken meslek hastalığı bir zamana yayılmakta, iş ile hastalık arasında bir illiyet bağı olmaktadır. Yani her hastalık meslek hastalığı sayılmamakta işin özelliğinden oluş-

muş olan hastalık meslek hastalığı kabul edilmektedir. Gerek iş kazası gerek meslek hastalığı nedeniyle işçinin çalışamadığı günler için iş kazası öncesi veya meslek hastalığı teşhisi öncesine ait üç aylık prim matrahı üzerinden bir günlük ortalama matrah esas alınarak her gün için yatarak tedavide yarısı evde tedavilerde ise üçte ikisi oranında ödeme yapılır. Sigortalının tedavisi sonrası iyileşememesi ve sigortalıda meslekte kazanma gücünü yüzde 10 ve üzerinde azaltan bir kalıcı rahatsızlık olması halinde bu kez ömür boyu sürekli iş göremezlik geliri ödenecektir. Sürekli iş göremezlik geliri, ortalama günlük matrahın 30 katının yüzde 70’i üzerinden hesaplanır ve bu tutar da meslekte kazanma gücüyle çarpılır. Örneğin ortalama günlük matrahı 300 TL olan sigortalının iş kazası nedeniyle yüzde 30 oranında meslekte kazanma gücü kaybı oluşmuşsa bağlanacak gelir 300 x 30 x %70 x %30 = 1890 TL olacaktır. Sigortalı iş kazası nedeniyle ölmüşse bu kez günlük ortalama matrahın 30 katının yüzde 70’i alınarak gelir tutarı bulunarak hak sahiplerine hisseleri oranında ödenir. Örnek üzerinden ölüm gelirini de açıklayalım. İş kazasından önceki üç aya göre ortalama günlük matrahı 300 TL olan sigortalının iş kazası nedeniyle ölümü halinde hesaplanacak gelir 300x 30x%70 = 6300 TL olacaktır. İşçinin eşine bir çocuğuna gelir bağlanacak ise eşine yüzde 50 hisse üzerinden 3150 TL, çocuğuna da yüzde 25 hisse üzerinden 1575 TL ölüm geliri bağlanacaktır.

Ev kadınları isteğe bağlı sigortalı olabilir SORU: Hiç sigortam olmadı. Ev hanımıyım. İlk çocuğum yüzde 90 engelli. Emekli olmak için ne yapmam gerekiyor, dışarıdan prim ödeme imkânım var mı? > Gül F. CEVAP: Bir kişiye emekli maaşı bağlanabilmesi için belirli bir süre prim ödenmesi gerekiyor. Ödenmesi gereken en az prim yeni sigortalı olacaklar için 5400 gündür. Ancak bakıma muhtaç malul çocuğu bulunanlar 4320 gün prim ödeyince ödenen primin dörtte biri ka-

dar yani 4320 gün prime karşılık 1080 gün ilave prim kazanır. Böylece 5400 gün prim tamamlanır. Buna göre tavsiyem şudur. Önce isteğe bağlı sigortalı olun. Ardından SGK’ya çocuğunuzun engelli olduğuna ilişkin tescili yaptırın. 12 yıl yani 4320 gün primi 31.12.2035 tarihine kadar öderseniz ilave 1080 gün primle 5400 gün priminiz oluşur. Ayrıca yaştan üç yıl indirimle de 58 yaşında emekli olmanız mümkün olur.

Ölüm aylığı için 1800 gün prim gerekir SORU: 1958 doğumlu amcamın SSK girişi 1973’ten. 1512 gün primi var. Ancak primlerini 2 sene önce toplu olarak iade almış. Eşi hayatta. Kendisine ölüm aylığı bağlanması mümkün olur mu? > Sedef T. CEVAP: Emekli maaşı almakta iken ölen sigortalılar ile en az 1800 gün primi ödemesi oluştuktan sonra ölen sigortalıların dul eş, reşit olmayan çocukları, bekar, dul boşanmış kızları ile bazı koşulları sağlayan anne ve babasına ölüm maaşı

bağlanır. Ayrıca ölenin en son SSK statüsünde sigortalı olması halinde 1800 gün prim şartı aranmaz ve borçlanma hariç en az 5 yıl sigorta ve 900 prim günü varsa yine ölüm maaşı bağlanır. Amcanızın en son sigorta statüsü SSK ise SGK tarafından ödenen toptan ödeme tutarının eşi tarafından ödenmesi halinde aylık bağlanır. Önce toptan ödemeyi ihya için ardından da ödemeyi yapıp ölüm aylığı bağlanması için SGK Müdürlüğüne başvuru yapınız.


INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 16 ŞUBAT - 23 ŞUBAT 2021 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 29.99 Ariel Çamaşır Deterjanı (10 kg)

2 Tanesi $ 4 Tukaş Barbunya ve Fasulye Pilaki Çeşitleri (2x400 gr)

$ 4.99 Tukas Biber Salçası ( 700 gr)

$ 4.99 Eti Adicto Çikolata (75 gr)

$ 2.99 Tamek Domates Salçası (700 gr)

$ 14.49 Tamex Ayçiçek Yağı (5 lt)

$ 5.99 Sütat Çiftlik Peyniri (800 gr)

$ 1.99 Kırmızı Yarma Mercimek ( 1 kg)

$ 22.99 Olive Oils Land Zeytin Yağı ( 4 lt)

www.facebook.com/gimasupermarket

31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599


. . T I R I C A D R KA .

NOSTALJI

r ı d r a l r ı s A

T

rkısh NEWS PRESS

16 Ç Subat 2021

15

r a l r o y u oyn

Karda cirit “kış kenti”nin vazgeçilmez eğlencesi olmayı sürdürüyor... Kars’ın Selim ilçesine bağlı köylerinin sakinleri, çetin geçen kış mevsiminde karla kaplı arazilerde atlarını dört nala koşturarak Orta Asya ve Anadolu’da yüzyıllardır devam eden ata sporu cirit oynuyor. Akçakale Atlı Spor Kulübü Başkanı Şimşek Yıldırım, “Karda heyecan ve adrenalin daha yüksek oluyor. Düşen sporcu olsa da darbe almıyor, müsabakalar kışın da heyecanla devam ediyor” diyor.

T

ürklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya geldikleri dönemden beri oynadıkları savaş oyunu olarak bilinen ve günümüzde de geleneksel atlı spor olarak anılan cirit, Kars’ta kışın karda yapılan turnuvalarla eğlenceye dönüşüyor. GÖRKEMLİ ATA SPORU Orta Asya ve Anadolu’da yüzyıllardır oynanan ata sporu cirit, Selim ilçesine bağlı köylerde yaşayan genç, yaşlı herkesin vazgeçilmez tutkusu. Özellikle kışın erken saatlerde atlarını yemleyip tımarlayan ciritçiler, müsabakanın yapılacağı alana geldikten sonra hazır hale getirdikleri atlarını dört nala sahaya sürüyor. Başköy, Kekeç, Hasbey’den gelerek Akçakale köyündeki cirit alanında toplanan sporcular, kar örtüsü üzerinde turnuvalar düzenleyerek kıyasıya mücadele ediyor. ADRENALİN DOLU ANLAR Atlarını karla kaplı arazide dört nala koşturan, zaman zaman atlarıyla birlikte karda düşen ciritçiler, buna rağmen müsabakalarda çok eğlenceli

sosyal mesafe kurallarına uyarak müsabakaları izliyor.” ATLAR DA ANLIYOR! Başköy Atlı Spor Kulübü sporcusu Bayram Aslan ise kışın sahaya çıkmak için sabırsızlandıklarını anlattı. Karda cirit oynamayı çok sevdiklerini dile getiren Aslan, şunları anlattı: “Atlarımız, akşamdan tımarını yaptığımızda ciride gideceğini hissediyor. Sabah biraz arpa ve saman, su verip kuyruklarını bağladıktan sonra sahaya

anlar yaşıyor. 4 MEVSİM OYNANIYOR Akçakale Atlı Spor Kulübü Başkanı Şimşek Yıldırım, yaptığı açıklamada, ata sporu ciridi yaz, kış yaptıkları müsabakalarla yaşattıklarını söyledi. Kış mevsiminde yapılan ciride yöre halkının büyük ilgi gösterdiğini ifade eden Yıldırım, şunları dile getiriyor:

RENKLI GEÇIYOR “Akçakale köyünde yaklaşık 40 santimetre kar var. Karda heyecan ve adrenalin daha yüksek oluyor. Düşen sporcu olsa da darbe almıyor, müsabakalar kışın da heyecanla devam ediyor. Koronavirüs tedbirleri kapsamında hafta sonu oynadığımız ciridi hafta içine aldık. Burada vatandaşlar

sürüyoruz. Atlar da kendilerini hazırlıyor ve her hafta bir köyde cirit oynuyoruz. Maskemizi takıp sosyal mesafemize uyup oynuyoruz.” KARIN AVANTAJI VAR Kekeç köyünün cirit sporcularından Muhammed Ekinci de karma cirit oynadıklarını belirterek, şunları dile getiriyor: “Kar üzerinde oynanan cirit bambaşka. Kışın çok eğleniyoruz, genelde Arap atlarını kullanıyoruz. Karda düşsek de bir şey olmuyor. Herkesi kar üzerinde cirit izlemeye davet ediyoruz.”


WESTFIELDS BELCONEN VE CANBERRA CENTRE CIVIC RESTAURANTLARI SATILIKTIR!

IRTIBAT: OKTAY KIZILKAYA 0402 394645 Oscar@gozlemeking.com.au


T

WORLD

rkısh NEWS PRESS

16 February 2021

17

TARIH & EDEBIYAT

SINEM TASLAK sinem.taslak@gmail.com

‘İhtiyat’ı elden bırakmamak lazım!

Ş

İh

FTA

NIN

KEL I

tiy MESI at

sı durumu”, “âlimlerin ihtilâfı”, “mekruh” ve “mubah” şeklinde yorumlamışlardır. Buradaki mubahı “fiil ve terki her yönden eşit olan şey” diye anlamak yerine “hilâfü’l-evlâ” kısmına hamletmek doğru olur. İhtiyatın âlimlerin ihtilâf alanından dışarı çıkma olarak görülmesi de bu sebepledir (Tâceddin es-Sübkî, I, 111). Şüphenin bulunması halinde kişinin nasıl davranması gerektiği ve şüpheli bir işi yapmanın dinî hükmü İslâm âlimleri arasında geniş tartışmalara yol açmıştır. Bu konuda Nevevî’nin yorumu şöyledir: Eşya açık helâl, açık haram ve helâlliği ya da haramlığı açık olmayan şeyler olmak üzere üç kısımdır. Üçüncü kısmı insanların çoğu bilmezken âlimler bunun hükmünü nas veya kıyas yoluyla ya da istishâb vb. yollarla bilebilir. Bir şeyin helâl veya haram olma ihtimali varsa ve konuya ilişkin herhangi bir nas ya da icmâ yoksa müctehid ictihad eder ve şer‘î bir delille bunu iki kısımdan birine katar. Müctehidin delili ictihadî olacağından yine de bu şeyi terketmek vera‘ sayılır. Her ne kadar ihtiyat fıkıh usulünde mutlak bir delil olarak değerlendirilmemiş ve literatürde özel bir başlık altında sistemli bir tarzda ele alınmamışsa da birçok usul prensibi, küllî kaide ve fıkhî meselede ihtiyat düşüncesinin izleri görülür. Usulde yer alan “ahz bi’l-ekser ve seddi zerîa” prensibinin dayanağı ihtiyattır. İhtiyatın özellikle sedd-i zerîa ile olan yakın ilişkisi açıktır. Hatta sedd-i zerîanın doğrudan ihtiyat düşüncesinden kaynaklandığı da söylenebilir. Nitekim Mâlikî hukukçuların ihtiyat düşüncesi üzerine bina ettikleri hükümler diğerlerine nazaran daha fazladır. Bunun yanında ihtiyat bazı usulî görüşleri desteklemede bir faktör olarak da kullanılmıştır. Meselâ Hz. Peygamber’in fiiline ittibâın vücûbunu ileri sürenlerin, emrin tekrara hamledileceği ve âmmın hassa tercih edileceği görüşünde olanların bir dayanakları da ihtiyattır. Usulcülerin çoğunluğu, delillerin (gerek mütevâtir gerekse âhâd naslar) çatışması halinde ihtiyatın bir tercih unsuru olarak kullanılacağı görüşündedir. Meselâ haber-i vâhidlerden biri hadlerin ve kısasın uygulanmamasını, diğeri uygulanmasını, biri ibadetin fesadını, diğeri cevazını, biri vâcibin devam etmesini diğeri düşmesini gerektiriyorsa usulcülerin çoğunluğuna göre bu üç durumdaki seçeneklerden hangisi ihtiyata daha uygunsa onunla amel edilir. Yine iki haberden biri haramlık, diğeri mubahlık gerektiriyorsa ihtiyata uygun olan, haramlığı gerektiren haberin alınmasıdır (Alâeddin es-Semerkandî, II, 1020, 1028). Bâkıllânî, Ebü’l-Velîd el-Bâcî ve İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî gibi usulcüler ise karşı görüştedir (İḥkâm, s. 756; elBurhân, II, 1200, 1201). İhtiyatın İslâm hukukunda, özellikle ibadetlerde ve ibadet yönü ağır basan konularda ge-

HA

üpheli konularda hata ve günaha düşmemek için en güvenli usulü ve çözümü benimsemeyi ifade eden fıkıh terimi. Sözlükte “çekingen davranma, bir şeyi ortaya alma, daha sağlam ve daha güvenli olana tutunma, hatadan sakınıp korunma” gibi anlamlara gelir. İhtiyat kelimesi, fıkıh usulü ve fıkıh başta olmak üzere dinî literatürde yaygın bir kullanıma sahip olmakla birlikte bunun teknik anlamda bir İslâm hukuku terimi olmaktan çok dinin emir ve yasaklarına uymada izlenen genel tavrı ve ölçüyü ifade eden bir kelime olduğunu söylemek daha doğru olur. Cürcânî’nin ihtiyatın terim olarak “nefsi günaha düşmekten koruma” anlamında kullanıldığını (et-Taʿrîfât, “el-İḥtiyâṭ” md.), Şîrâzî’nin en ihtiyatlı olanı yapmanın dinî bakımdan daha güvenli olduğunu (el-Lümaʿ, s. 86) belirtmesi, bazı âlimlerin de şeriatın hikmetine ve güzelliklerine yaraşanın ihtiyat olduğunu söylemesi (Cüveynî, II, 1199) bu kanaati desteklemektedir. Nitekim ihtiyat, ilk dönem usul kitaplarında özel bir başlık altında ele alınmış olmasa bile çoğunlukla delillerin çatışması (teâruz) bahsinde bir tercih unsuru olarak söz konusu edilmiştir. İhtiyatla aynı kökten türeyen “ahvat” kelimesinin “daha ihtiyatlı olan” veya “en ihtiyatlı olan” anlamına gelmesi sebebiyle birinci, daha kuvvetli delil tesbitinin izâfîliği sebebiyle de ikinci tanımın yeterince açık olmadığı ileri sürülebilir. Bunun için de ihtiyat, “günahtan ve te’vil şüphesinden en uzak olan vechi almak veya hükümlerin kaynaklarını daha fazla toparlayıcı olanla amel etmek” diye ifade edilerek bu tanımlara açıklık getirilebilir. Dinî literatürdeki ihtiyat düşüncesi dayanağını, şüpheden ve kalbi rahatsız eden şeylerden kaçınmayı tavsiye eden hadislerden almaktadır. Bunların başlıcaları şunlardır: “Helâl bellidir, haram bellidir. İkisi arasında birçok insanın -helâlden mi haramdan mı olduğunu- bilmediği müşebbehât vardır; müşebbehâttan sakınan kimse dinini ve insanlık onurunu korumuş olur. Şüpheli bir durumla karşı karşıya gelen kişi ise koru çevresinde koyun otlatan ve neredeyse koyunları koruya girecek olan çoban gibidir. Dikkat edin, her hükümdarın bir korusu vardır. Allah’ın yeryüzündeki korusu ise haramlarıdır. Dikkat edin, vücutta bir et parçası vardır ki eğer o sağlam olursa bütün vücut sağlam olur; bozuk olursa bütün vücut da bozulur; bu et parçası kalptir” (Buhârî, “Îmân”, 39, “Büyûʿ”, 2; Müslim, “Müsâḳāt”, 107-108); “Seni şüpheye düşüreni bırak, şüpheye düşürmeyeni al” (Buhârî, “Büyûʿ”, 3; Tirmizî, “Ḳıyâmet”, 60); “Hz. Peygamber’e iyilik ve günahın ne olduğu sorulmuş, o da, ‘iyilik ahlâk güzelliğidir; günah ise gönlünü tırmalayan ve başkalarının öğrenmesinden hoşlanmadığın şeydir’ demiştir” (Müslim, “Birr”, 14; Tirmizî, “Zühd”, 52); “Kul, kendisinde mahzur bulunanlardan sakınmak amacıyla mahzur bulunmayanları terketmedikçe müttakiler mertebesine erişemez” (İbn Mâce, “Zühd”, 24; Tirmizî, “Ḳıyâmet”, 19). Resûl-i Ekrem’den ve sahâbeden bu düşünceyi destekleyecek uygulamalar da rivayet edilmiştir. Bu çerçevede Hz. Peygamber’in, evinde gördüğü bir hurmaya ilişkin olarak, “Eğer zekât hurması olabileceği endişesi bulunmasaydı bunu yerdim” buyurması (Buhârî, “Büyûʿ”, 4; Müslim, “Zekât”, 164) ve akrabalık bağının bulunup bulunmadığı endişesiyle Sevde’ye örtünmeyi emretmesi (elMuvaṭṭaʾ, “Aḳżıye”, 20; Buhârî, “Ḫuṣûmât”, 6), İbn Mes‘ûd’un, “Biz harama düşmek endişesiyle helâlin onda dokuzunu terkederdik” demesi (Serahsî, el-Mebsûṭ Hadisteki “müşebbehât” kelimesi, “hükmü muayyen şekilde açık olmayıp başka şeylere benzetilen” olarak ifade edilmiştir. Buhârî’nin Asîlî rivayetinde ve İbn Mâce’de “müşebbehât” yerine “müştebihât” kelimesi geçer. Bunun anlamı da yukarıdaki anlama yakın olup “çatışan iki delile aynı oranda benzerliği bulunan şey” demektir. Hadisin devamında “şübühât” ifadesi de yer almaktadır. Âlimler bunu “delillerin çatışma-

nel ve destekleyici bir ölçü olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. İslâm hukukçuları, taabbüdî konularda ihtiyatlı davranmanın asıl olduğunda görüş birliği etmiş olmalarına rağmen ihtiyatın işletiliş biçimi ve alanı, hatta ihtiyatlı tavrın hangi çizgiye kadar sürdürülmesi gerektiği konusu, bakış açısına göre değişiklik gösterecek biçimde ictihadî ve sübjektif bir karakter taşıdığından ihtiyat anlayışı ve bunun uygulanışında görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Nitekim bir grup fakihin ihtiyat gerekçesiyle verdiği bir hükmü bir diğerinin haksızlık olarak niteleyebilmesi bundan kaynaklanır. İhtiyat düşüncesinin temelinde, harama düşme şüphe ve endişesi bulunduğu için şüphenin ölçüsünün belirlenmesi ve ihtiyatla şüphe arasındaki denge ilişkisinin düzgün kurulması ayrı bir önem taşır. Öyle görünüyor ki burada şüphe iki ayrı hükme, meselâ haram ve helâle aynı oranda ihtimal bulunması ve ortada ihtimallerden birinin ağır basmasını sağlayacak bir delil ya da emârenin mevcut olmaması durumudur. Esasen usulcüler, ihtiyatın şüpheli konular hakkında geçerli olduğunu ve şekle olan bağlantısını göstermek üzere ihtiyatın şek ve vehim üzerine kurulduğunu ifade etmişlerdir (Bahrülulûm el-Leknevî, II, 360). Ancak mutlak şek ihtiyatı almak için yeter sebep değildir. Herhangi bir ibadet yahut muâmelât hususunda şek vâki olunca ihtiyata başvurmadan önce gerektiği şekilde araştırma yapmak, araştırma sonunda herhangi bir yönde galip zan veya yakīn meydana gelirse bu zanna ve yakīne göre davranmak gerekir. Önceden yakīn bulunan bir konuda ortaya çıkan şek de yakīni yok edemez. Araştırmaya rağmen şek aynen devam ediyorsa ihtiyat devreye girebilir. Nitekim Hz. Peygamber, “Biriniz namazında şek ederse doğruyu araştırsın” demiştir (Buhârî, “Ṣalât”, 31; Müslim, “Mesâcid”, 89). Öte yandan şek ile vesveseyi birbirinden ayrı tutmak gerekir. Vesvese bir bakıma şek içerisinde olma durumu değil bir şekkin var sayılması, tevehhüm edilmesidir. Vesvese ifrat ise şekki hiçe sayarak gelişigüzel davranmak da tefrittir. Davranışlarda önemli olan, davranışa verilen isim değil yapılan işin şâriin maksatlarına ve Resûl-i Ekrem’in tutum ve emrine uygunluğudur. İbn Kayyim el-Cevziyye’nin, ihtiyatı sünnete uygun olduğu sürece faydalı bulup ona aykırı düşecek bir dereceye vardığında bunu terketmeyi ihtiyat olarak görmesi ve ihtiyatı vesveseden ayrı tutmaya özen göstermesi ihtiyatın mahiyetini anlatması bakımından önemlidir (Mekâyidü’ş-şeyâṭîn, s. 66-67). Bu bakımdan vesveseye dayanan veya aşırılığa kaçan hükümlere ihtiyatı gerekçe yapmak doğru karşılanmamıştır. Her ne kadar bazı âlimler, “Mekruh kul ile haram arasında bir engeldir; mekruhu çok işleyen harama gidebilir. Mubah da kul ile mekruh arasında bir engeldir; mubahta aşırıya kaçan mekruha düşebilir” demişler ve bu yaklaşım ihtiyat ve vera‘ anlayışının bir nevi formülü haline gelmişse de bu yaklaşım öncelikle ferdî boyuttaki fiiller, kişisel kanaat ve tercihler için geçerli sayılabilir. Buna karşılık böyle sübjektif bir ölçünün objektif karakterdeki hüküm ve fetvalarda bir kriter olarak kabul edilmesi doğru olmaz. Bu sebeple dinde aşırı gitmeyi yasaklayan, vesvese ve şekten uzak durup orta yolu izlemeyi öğütleyen âyet ve hadislerden, İbn Hazm’ın ve Nevevî’nin yukarıda sözü edilen yorumlarından da destek alınarak dinde ihtiyat düşüncesinin kaynağı sayılan hadislerin amacının, hukukta objektif bir ölçü getirmekten ziyade tek tek fertlerin tercih ve davranışlarına ilişkin olduğu ve neticede ferdî dinî hayatı daha tatminkâr bir derinliğe ve huzur ortamına çekmeyi amaçladığı söylenebilir. > Kaynak: https://islamansiklopedisi.org.tr/ihtiyat

n Gerçekleşmesi muhtemel olan konularda tedbirli ve sakınarak davranmak. Yedek. Dilimize Arapça’dan geçmiştir. Gözetmek manasına gelen havt kelimesinden türetilmiştir. “Derler ki tarla kuşu bütün gece öttüğü zaman tarla faresi bütün ihtiyatı elden bırakır ve yuvasından çıkarmış.” > Oğuz Atay/Tehlikeli Oyunlar... > Kaynak:Banu Ertuğrul & Onur Ertuğrul/Lugat365 - Bazı Kelimeler Çok Güzel

NZ’s Ardern says recent virus outbreak linked to UK variant

Zealand’s biggest city began a snap threelockdown Monday, forcing 2 million N ewday people to stay at home, as authorities

scrambled to contain the nation’s first outbreak of the highly contagious U.K. variant. Prime Minister Jacinda Ardern ordered the 72-hour lockdown for Auckland after three family members were found to be infected in the North Island city. Schools and non-essential businesses have been forced to close and residents barred from leaving the city except for a few essential reasons. The health ministry said genomic sequencing has since showed two of the cases were caused by the strain that was first detected in Britain. Tests from the third person were still pending. “This result reinforces the decision to take swift and robust action around the latest cases to detect and stamp out the possibility of any further transmission,” the ministry said. Authorities said testing of the family’s close contacts had so far found no further cases, raising hopes the lockdown will end quickly. But health officials are still unsure how the strain entered the largely coronavirus-free country.

France wages war against schools on pretext of ‘radicalization’ a draft law clamping down on Muslims and Islamic organizations as a ‘law of D efending freedom,’ the French government continues

to violate human rights by carrying out raids on schools... A school in Paris that allowed students of all faiths the liberty to wear religious symbols - headscarves for Muslims, kippahs for Jews and crucifixes for Christians -was raided by French police in the country’s latest clampdown on human rights. More than three dozen police officers descended on the small private school, blocking the 92 students inside their classrooms, photographing everything, even the inside of the refrigerator, and grilling the school director in her office. “It was like they were moving in on a drug deal,” said Hanane Loukili, the director and co-founder of the MHS middle and high school, recalling the Nov. 17 scene. Loukili didn’t know it then, but a team from the Cell to Fight Radical Islam and Community Withdrawal (CLIR) had arrived for inspection. The dragnet sweeps schools, shops, clubs or mosques to rout out “radicalization.” Within a week, a shaken Loukili informed students that their school was shutting down.


PAZARTESI

Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI

AUSTRALIA . .

SESİ T rkıye’nın

RADYOSU AVUSTRALYA

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I

CUMARTES

“Sizin Sesiniz”

SALI

www.turkishnewspress.com.au

Ergül Uybadın

Sülhan Yılmaz Gülten Akbar

Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ

PERŞEMBE

Serdar Güzel Doğukan Perk Saat: 22-23 arası PORTRELER

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın her günü saat 17-18 arası Her gece saat 22-03:00 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

T

rkısh

HAYATA DAIR

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

PAZAR

Cem Birben MUHABBET

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

MURAT ŞIRIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ


Ç YASAM

T

rkısh NEWS PRESS

16 Ç Subat 2021

19

FILM GIBI BIR AŞK HIKÂYESI

Birbirlerini “gönül gözü” ile görüyorlar El ele tutuşup 2 km uzaklıktaki iş yerlerine yürüyerek giden görme engelli memur çift, mutluluklarının sırrını “Sevgi gözle görülmez, yürektedir” cümlesiyle özetliyor... Cevat Erdoğan, “Birbirimizden hiç sıkılmıyoruz, sürekli beraberiz. Allah, bir ömür boyu birlikte yaşamayı nasip etsin” derken; Özlem Erdoğan da, “Sevgi gözle görülmüş olsaydı, şu an eşimi sevmezdim. Onu çok seviyorum. Sevgi, yürekte ve gürül gürül akan bir su gibidir; gözle görülmez, yürektedir” şeklinde konuşuyor.

D

üzce’de birbirlerini “gönül gözüyle” severek hayatlarını birleştiren ve sağlıklı doğan oğullarıyla mutlu bir yaşam süren görme engelli Cevat ve Özlem Erdoğan çifti, sevgileriyle çevresindekilere örnek oluyor. Annesinin hamileliği sırasında yapılan yanlış tedavi sonucu görme engelli olan 44 yaşındaki Cevat Erdoğan, babasının bakkal dükkanına gelen maliyecilerden etkilendiği için memur olmaya karar verdi. GÖRMEDEN AŞIK OLMUŞ Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra sınava girerek memurluğu kazanan Erdoğan, Düzce Defterdarlığında Gelir Uzmanı olarak göreve başladı. Yakınları tarafından İl Sağlık Müdürlüğünde Sosyal Çalışma Uzmanı olarak çalışan kendisi gibi doğuştan görme engelli eşiyle tanıştırılan Erdoğan, hiç görmediği ama çok sevdiği Özlem Erdoğan (45) ile 10 yıldır mutlu bir evlilik sürdürüyor. EL ELE TUTUŞUP YAŞIYORLAR Eşiyle el ele tutuşup baston yardımıyla 2 kilometre yol yürüyerek Düzce Valiliği kampüsündeki iş yerlerine giden çift, sevgileri ve birbirlerine olan bağlılıklarıyla çevresindekilere örnek oluyor. Mutlu giden evliliklerini 3 yaşındaki çocuklarıyla pekiştiren çiftin en

büyük yardımcısı ise sağlıklı dünyaya gelen oğulları Alperen. OĞULLARI GÖREN GÖZLERİ Görme engelli anne ve babasının “gören gözü” ve neşesi olan minik Alperen, ailesine küçük de olsa destek veriyor. Cevat Erdoğan, çocukluk hayali olan mesleği yaptığı için çok mutlu olduğunu

söyledi. Eşiyle yakınları aracılığıyla tanıştığını dile getiren Erdoğan, şunları anlatıyor: HÜZNÜMÜZ SEVINCIMIZ AYNI “Eşimle birbirimizi etkileyen şeyler, ses tonlarımız. Birbirimizle konuştuk anlaştık. Birbirimizin içini anladık. Her şeyden önemlisi kader birliği var. Sorunlarımız,

sıkıntılarımız, hüzünlerimiz ve sevinçlerimiz aynı. Birbirimizden hiç sıkılmıyoruz, sürekli beraberiz. Allah, bir ömür boyu birlikte yaşamayı nasip etsin. Bir çocuğumuz var ve çok mutluyuz. Çocuğumuz küçük yardımlarda bulunuyor, yani bize ‘göz’ oluyor.”

ELIM, AYAĞIM, FİKRİM VAR Özlem Erdoğan da parlak ışıklar dışında hiçbir şey göremediğini söyledi. 25 yaşına kadar hiç okumadığını, meslek sahibi olmayı hayal ettiği için eğitimini tamamlayıp üniversite bitirdiğini aktaran Erdoğan, “Çok şükür Rabb’imin nasip ettiğine ulaştık. Engellileri dışlamayın, istersek yapamayacağımız bir şey yok. Gözüm yoktur ama elim ayağım, aklım fikrim var.” SEVGI YÜREKTEDIR! Eşini çok sevdiğini belirten Erdoğan, “Sevgi gözle görülmüş olsaydı, şu an eşimi sevmezdim çünkü göremiyorum. Onu çok seviyorum. Sevgi, yürekte ve gürül gürül akan bir su gibidir. Sevgi gözle görülmez, yürektedir. Yürekten hissedilen bir duygudur. Tavsiyem hiç saklamayın. İçten geldiği gibi yüreğinizi doldurarak sevdiğinizi söyleyin. Tüm insanları sevmeye davet ediyorum. Sevgi içinizde dolu dolu olsun” diyor.


20

16 Ç Subat 2021

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

Tecrübeli, Sorumluluk sahibi, Öğrenime açık eleman alınacaktır. Başvuru için:

info@gimasupermarket.com.au

adresine CV gönderiniz.

T

rkısh NEWS PRESS

..

SERI ILAN

KEBAB KESECEK USTA ARANIYOR

KEBAB VE GÖZLEME DÜKKÂNINA ELEMAN

n Sydney Eastgardens Westfield Pagewood’da bulunan Kebab Dükkanımızda, kebab kesme ve tosta sarmada haftada 5 gün gündüz saat 7-5 arası çalışacak bay eleman arıyoruz. İlgilenenler Murat’ı arasın: 0 433 416 898

Eastern Creek’deki Kebab ve Gözleme dükkanımızda tecrübeli full time / part time çalışacak bay ve bayan eleman alınacaktır. İlgilenenler lütfen bizi arasın! 0410 313 678

ALINACAKTIR!

KEBABÇIYA BAY BAYAN ELEMAN - Chipping Norton’da Kebab House’a servisten anlayan full time bay veya bayan eleman alınacaktır. Ücret dolgundur. İlgilenenler arasın! Osman 0411 327 744

SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419


RÖPORTAJ

T

rkısh NEWS PRESS

16 Ç Subat 2021

21

‘Diriliş Ertuğrul’ dizisinden etkilenerek Müslüman oldu

A

BD’nin Wisconsin eyaletinde yaşayan ve İslam’ı seçtikten sonra “Hatice” adını alan 60 yaşındaki kadın, Diriliş Ertuğrul dizisinden etkilenerek Müslüman oldu. Wisconsin eyaletinin küçük bir kasabasında yaşayan Amerikalı “Hatice”, Diriliş Ertuğrul dizisinden Müslümanlığa uzanan hikayesini, anlattı. NETFLIX’TEKİ TESADÜF Eyaletin, “köy denebilecek kadar küçük nüfusa sahip” bir yerleşim bölgesinde yaşadığını belirten Amerikalı kadın, “Moralimin düzgün olmadığı bir gün Netflix’te gezinirken, ‘Diriliş Ertuğrul’ diye bir diziyle karşılaştım. Hakkında hiçbir şey bilmediğim bir tarihten bahsediyordu. Allah, İslam, barış, adalet ve mazlumlara yardım hakkında duyduklarım çok ilgimi çekti ve beni diziye bağladı” ifadesini kullandı. 60 yaşındaki Amerikalı, dizide en çok Ertuğrul, Turgut ve Selcan Hatun karakterlerini beğendiğini, Bamsı Alp’in ise gerçekte Ertuğrul’un yanında hiç bulunmadığını öğrenince hayal kırıklığına uğradığını söyledi. İBN-I ARABI FAVORIM Tarihi dizide Muhyiddin İbni Arabi karakterinin dini mesajlar içeren diyaloglarının hayatına yeni bir anlam kazandırdığına işaret eden Hatice, “İbn-i Arabi, dizideki en favori karakterim olmuştu. Onun söylediği sözler, beni çok düşündürüyor, bazen gözlerimin dolmasına neden oluyordu.” diye konuştu. Hatice, diziyi izlerken İslam ve Osmanlı tarihine yönelik araştırmalar da yaptığına değinerek, şöyle devam etti: “Dizi o kadar çok ilgimi çekti ki, bütün bölümlerini 4 defa bitirdim ve şu an 5. kez seyretmeye başladım. Diziyi sık sık durdurup, bahsettikleri konu hakkında kaynakları okuyor sonra diziye geri dönüyorum. Ayrıca İslam’a, Müslümanların tarihine ve Osmanlı İmparatorluğuna ilişkin başka görselleri de internetten araştırıp, daha fazla bilgi edinmek için seyrediyorum.” ‘ERTUĞRUL’ GÖZÜMÜ AÇTI Diriliş Ertuğrul’un İslam dinine yönelmesi ve gerçekleri öğrenmesinde çok büyük etkisi olduğunun altını çizen Hatice, “Tarihe olan merakım beni diziye bağladı. İyi ki seyretmişim, bu dizi benim gözümü açtı ve İslam’ı tanıdım” şeklinde konuştu. Dizideki konuları bir ders gibi çalıştığını anlatan Amerikalı kadın, diziden yola çıkarak Ertuğrul Gazi hakkında bulabildiği kaynakları okuduğunu, oğlu Osman ile bazı diyalogları karşısında gözyaşlarını tutamadığını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Dizideki karakterler gibi yaşamak ve onların taşıdığı değerlere sahip olmak benim gözümde takdire değer bir durumdu. Baptist bir Katolik

Wisconsin eyaletinin küçük bir kasabasında yaşayan Amerikalı Hatice, “Allah, İslam, barış, adalet ve mazlumlara yardım hakkında duyduklarım çok ilgimi çekti ve beni diziye bağladı. İbn-i Arabi, dizideki en favori karakterim olmuştu. Onun söylediği sözler, beni çok düşündürüyor, bazen gözlerimin dolmasına neden oluyordu. Tarihe olan merakım beni diziye bağladı. İyi ki seyretmişim, bu dizi benim gözümü açtı ve İslam’ı tanıdım” diyor.

olmama karşın İslam ile daha çok ilgilenmeye başlamıştım. Bu dizinin karşıma çıkması bir işaretti ve içimi bir huzur kaplamıştı. Dizi sayesinde kafamdaki soru işaretleri azaldı ve sonunda inancım konusunda tamamen kafam netleşti.” İslam hakkında daha fazla bilgi edinmek için bol bol Kur’an’ı Kerim’in İngilizce çevirisini okuduğunu söyleyen Hatice,

“Türkiye’ye taşınmayı bile düşündüm. Büyük camileri merak ediyorum. Eğer salgın biterse haziranda bir ziyaret planlıyorum. Bu ihtimali düşünmek bile gözlerimi yaşartıyor...”

Müslüman olmaya karar verdikten sonraki sürecini ise şöyle anlattı: ‘HATICE’ İSMİNİ SEVDİM “Artık inandığımdan emindim. İnternetten araştırınca yaşadığım bölgede sadece küçük bir mescit olduğunu fark ettim. Oraya gittiğimde karşılaştığım her Müslümanın çok nazik olduğunu gördüm. Namazın ardından şehadet getirdim ve ismimi de Hatice (Khadija) olarak değiştirdim.” Müslüman olduğunu söylediğinde beklemediği tepkilerle karşılaştığını belirten Hatice, yakın bir arkadaşıyla yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: “Şehadet getirdikten hemen sonra yaşadığım yere geri dönerken, yakın görüştüğüm bir arkadaşımın evine uğrayıp, ona Müslüman olduğumu

söyleyince beni hemen susturdu. Çevremdekiler beynimin yıkandığına inanıyor. İnsanlarla bu konuyu artık tartışmıyorum. Ben, onların inancına karışmıyorum. Onların da bana karışmaları için bir sebepleri olmamalı.” DOSTLARIM HOŞGÖRÜSÜZ İslam’ı seçen Hatice, daha önce beraber kiliseye gittiği, sosyal ortamlarda arkadaşlık ettiği insanların din değiştirmesinden dolayı kendisiyle irtibatı kestiğini, sosyal medyada bazı arkadaşları tarafından bloke edildiğini kaydetti. 6 çocuk sahibi olduğunu söyleyen Hatice, ailesinin kendisini sık sık Türk dizileri ve programları seyrederken yakaladığını, sonunda en küçük oğlunun Müslüman olduğunu fark ettiğini, diğerlerinin de şüphelenmelerine rağmen henüz kendisine bir soru yöneltmediklerini dile getirdi. TÜRKIYE SEVGİSİ İlk fırsatta Türkiye’yi görmek istediğini vurgulayan Hatice, en çok görmek istediği yerlerin büyük camiler, müzeler ve tarihi kişiliklerin türbeleri olduğunu belirtti. Hatice, “Türkiye’ye taşınmayı bile düşündüm. Eğer koronavirüs salgını biterse haziranda bir ziyaret planlıyorum. Bu ihtimali düşünmek bile gözlerimi dolduruyor. Ertuğrul’un türbesini, gerçekte nerede yattığını görmeyi çok istiyorum” diye konuştu. Türk yemeklerini tatmayı da ihmal etmeyeceğini belirten ve tariflere bakarak evinde bazı Türk yemeklerini yapmayı denediğini söyleyen Hatice, dedelerinin Amerika’ya Norveç’ten geldiğini, yakın zaman önce DNA testi yaptırdığını ve kökenlerinde biraz olsun Türk izi görmeyi umduğunu da belirtti. HER SABAH ŞÜKREDIYORUM Sağlık sorunları sebebiyle bir süre önce çalışma hayatını bıraktığına değinen Hatice, yaşadığı sorunlara rağmen İslam dinini seçtikten sonra iç dünyasında çok huzurlu olduğunu, anksiyete rahatsızlığı nedeniyle sürekli kullandığı ilaçlara bir süredir ihtiyaç duymadığını belirtti. Hatice, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Her sabah uyandığımda Allah’a şükrediyorum. Ve her gün yatmadan önce bana bir gün daha bahşettiği için tekrar şükrediyorum. İnsanların çoğu hayatın ne kadar kısa olduğunun farkında değil. İnsanlara şu mesajı vermek istiyorum; hayatınızı, benim yaptığım gibi yanlış yollarda israf etmeyin. Hayatın anlamı ne giydiğinizde, hangi arabayı sürdüğünüzde, tırnaklarınızı nasıl yaptırdığınızda değil. Araştırın, daha dikkatli bakın. Nesiller geçtikçe, inançlar daha da zayıflıyor. Bencil bir toplum olmak yerine başkalarına nasıl daha faydalı olunabileceğinin konuşulduğu bir toplum olmaya çalışın.”


22

16 Ç Subat 2021

T ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

Müslüman Eşler İçin Üç Aylar Programı

H

alk arasında üç aylar diye bilinen Recep, Şaban ve Ramazan ayları mübarek aylardır. Nitekim Peygamber Efendimiz (aleyhissâlatü vesselâm) Recep ayı girdiğinde: “Allâhümme bârik lenâ fî Recebe ve Şabân ve belliğnâ Ramazân. vehtimlenâ bil-îmân ve yessirlenâ bil Kur’ân. (Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır. İman ile son nefesimizi verdir ve Kur’anı bize kolay kıl)” diye duâ etmiştir. Başka bir hadis-i şeriflerinde ise; “Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da Ümmetimin ayıdır.” buyurarak bu ayların manevi feyzine işaret buyurmuşlardır. Unutmayın! Üç aylara Regaib Gecesi ile birlikte yalnızca Allah’ın dinine rağbet edeceğinize dair söz vererek başladınız. O halde bu sözünüzü önce evlerinizde yerine getirin. Önce evlerinizde Allah’ın dinine rağbet edin. Evinize, ailenize, kızınıza, oğlunuza, televizyonunuza, internetinize İslam hâkim olsun diye üç ayları fırsat bilerek Müslümanca bir program başlatın. İlk iş, eşler olarak birbirinizi sabah namazlarına kaldırın. Bir Müslümanın eşine sevgisini ispat edebileceği en hakiki ve esaslı davranış onu sabah namazına kaldırmasıdır. Çünkü eşini sabah namazına kaldıran, “Bu dünyada olduğu gibi Cennet’te de seninle birlikte olmak istiyorum” diyordur. Göreceksiniz ki, evinize sabah namazı kadar hiçbir şey huzur ve bereket veremeyecek… Üç ayları fırsat bilip birbirinizle helalleşin. Yıllardır biriktirip taşıdığınız yüklerden kurtulun. Birbiriniz hakkında tuttuğunuz tüm dosyaları kapatın. Tüm davaları düşürün. Tüm intikamlardan vazgeçin. Affedin, bağışlayın. Tüm haklarınızı helal edin. Helalleşin kurtulun. Göreceksiniz ki eşlerinizle helalleşmenin verdiği iç huzuru ve mutluluğu hiçbir şey vermeyecek. Üç aylarla birlikte evinizde bir namaz disiplini oluşturun. Eşinizle birlikte cemaatle namaz kılın. Beraberce dua edin. Birbirinizin duasına âmin deyin. Göreceksiniz ki, aranızda namazın oluşturduğu sevgiyi hiçbir şey bozamayacak. Üç aylarla birlikte evinize Kur’an iklimini hâkim kılın. Yapacağınız Kur’an hatmini eşinizle birlikte yapın. Ayetler üzerinde eşinizle birlikte düşünün ve dersler yapın. Eşinizle birlikte Kur’an’dan sureler ezberleyin. Birbirinize hediye alacaksanız ezberlediğiniz sureler için birbirinize hediye alın, ikramda bulunun ve tebrikleşin. Göreceksiniz ki Kur’an’ın birleştirdiğini, Kur’an’ın bir araya getirdiğini, Kur’an’ın bağladığını hiçbir şey ayıramayacak.

Nafile oruçlarınızı eşinizle birlikte aynı gün tutmaya gayret edin. Gece sahura birlikte kalkın. Teheccüdünüzü birlikte kılın. Çocuklarınız ve rızkınız için birlikte dua edin. Oruçlu olduğunuz günler özel yemekler ve özel sofralar hazırlayın. İftar sofrasını birlikte kurun, birlikte kaldırın. Orucunuzu birlikte açın. Göreceksiniz ki, beraberce tutulan nafile orucun, birlikte yapılan sahurun ve iftarın aranızda oluşturduğu muhabbeti hiçbir şey oluşturamayacak. Üç aylar vesilesiyle ziyaretler yapın. Camileri bile ziyaretten önce birbirinizin anababasını ziyaret edin. Unutmayın! Size namazı emreden, tesettürü emreden, cihadı emreden Allah, ana-babalarınıza hürmeti de emrediyor. Unutmayın! Eşlerin birbirinin ana-babasına hürmet etmediği evde huzur ve bereket olmaz. Çünkü bereket büyüklerdedir. Göreceksiniz ki, birbirinizin ana-babasına hürmet etmek kadar hiçbir şey sizi birbirinize sevdiremeyecek. Beraberce infak etme alışkanlığı kazanın. Birlikte bir garibin, bir yetimin, bir muhacirin, bir hastanın evini ziyaret edin. İhtiyaçlarını karşılayın. Derdiyle dertlenin. Yaşadığı şartları birlikte görün. Kendi durumunuzu, imkânlarınızı birlikte düşünün. Allah’ın size verdiği nimetleri tefekkür edin. Halinize şükredin. Göreceksiniz ki, şükretmenin, kanaat etmenin, elinizdeki nimetlerin farkına varmanın verdiği zenginliği hiçbir şey veremeyecek. Birbirinize ve ailenize vakit ayırın. Üç aylar vesilesiyle evinizdeki televizyona, internete ve telefona sınırlamalar getirin. Dizilerin, filmlerin, magazin ve yarışma programlarının, sosyal medyanın evinizdeki manevi havayı dağıtmasına izin vermeyin. Evinize kablolarla giren haramlara engel olun. Göreceksiniz ki, harama karşı birlikte, omuz omuza mücadele etmek kadar hiçbir şey sizi birbirinize bağlayamayacak. Televizyonu kapatın. Takip ettiğiniz dizileri terk edin. Bir okuma programı çıkarın. İyi bir ilmihalin öncelikli ihtiyacınız olan bölümlerini birlikte okuyun. Riyazü’s-Salihin hadis kitabının özellikle ahlak bölümünü birlikte inceleyin. İyi bir tefsirden hiç olmazsa namazda okuduğunuz surelerin tefsirini okumaya çalışın. Göreceksiniz ki, birlikte öğrenmenin verdiği tadı hiçbir şey veremeyecek… Unutmayın! Siz de, evleriniz de, aileniz de ancak İslam ile huzur bulursunuz. Üç aylar, huzur ve İslam için en büyük fırsattır. Bu muhteşem ve mübarek fırsatı sakın kaçırmayın… Duânızda bu fakiri de unutmayın e mi? >YASIN GÜNGÖR

rkısh NEWS PRESS

.

DIYANET&KÜLTÜR Allah Rasulünden

Vahyin Dilinden

“Kâfirler de birbirlerinin dost ve yardımcılarıdırlar. Eğer siz aynı şekilde birbirinize arka çıkmaz ve destek olmazsanız, yeryüzünde ne götürüp ne getireceğini kestiremeyeceğiniz büyük bir fitne, kargaşa ve büyük bir bozgunculuk patlak verir.” . ENFAL SÛRESİ, 40. AYET

“Biriniz musîbete uğramış birisini gördüğünde içinden, ‘Beni sana verdiği musibetten koruyan, beni sana ve kullarının bir çoğuna gerçekten üstün kılan Allah’a hamdolsun’ derse, bu söz kendisine verilen o nimete şükür olur.” . CAMIÜSSAĞIR

Bonnyrigg Camisi’nde

KUR’AN COŞKUSU

İ

lk emri “Oku!” olarak başlayan bir Kitap, okunmak, anlaşılmak ve yaşanmak için bizleri bekliyor. “Oku!” diye emreden Rabbimiz; “Okudun mu?” diye mutlaka soracaktır unutmayın. Bonnyrigg Camimizde #YedidenYetmişeKuranÖğreniyoruz sloganıyla her yaştan kardeşimizi Kerim Kitabımız ile buluşturmaya devam ediyoruz. - Pazartesi 12.00-15.00 arası Bayanlar - Pazartesi 19.00-20.00 arası Üniversiteli Kızlar - Salı-Çarşamba-Perşembe 16.00-18.00 arası Çocuklar - Perşembe akşam yatsı arası Erkekler olmak üzere hafta içi Kur’an-ı Kerim

Derslerimize 120 Öğrenci katılmaktadır. Geçtiğimiz hafta pırlanta gibi iki Gencimiz de Kur’an-ı Kerim’e geçti hamdolsun. İstanbul’lu Adem Erozan ve Kıbrıs’lı İlhan Cemil kardeşlerimiz artık birer Kur’an talebesi... Bir ömür boyu Kur’an-ı Kerim ile yaşayın inşaallah... Gençlerimize birer Maşaallah diyelim... #YedidenYetmişeKuranÖğreniyoruz Kur’an-ı Kerim öğrenmek ve faaliyetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak isteyen tüm Kardeşlerimizi Bonnyrigg Camimize ziyarete bekleriz. > YASIN GÜNGÖR BONNYRIGG CAMI İMAMI


.

YEMEK&HOBI R LEZZETLI TARIFLE

RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au info@turkishne

D

T

rkısh NEWS PRESS

16 Ç Subat 2021

23

ANTEPLI USTA, KADAYIFI KEBAP ŞIŞINE SAPLAYIP MANGALDA PIŞIRDI

Bu da Kadayıf Kebabı! Ustalarımız nelere galip... Tatlıcı Serdal Urhan, “Gaziantep denilince akla tatlı ve kebap geliyor, bu iki lezzeti birleştirip ortaya Kadayıf Kebabını çıkardık. ‘Kebap şişinde mangalda tatlı mı olur’ diyen müşterilerin tattıktan sonra fikirleri çok değişti” diyor.

ünyaca ünlü mutfağıyla UNESCO tarafından gastronomi dalında “Yaratıcı Şehirler Ağı”na dahil edilen ilk Türk mutfağına sahip Gaziantep’te kadayıfı kebap şişine saplayıp mangalda pişiren tatlıcı, “Kadayıf Kebabı” adını verdiği ürünüyle fark yapmaya çalışıyor. Kentte her geçen gün artan rekabet ortamında öne çıkabilmek adına yenilikçi bir çalışma yapan firmanın ustaları, yaklaşık 1 ay süren çeşitli denemelerin ardından kadayıfı kebap şişine saplayıp mangalda pişirme fikrinde karar kıldı. MANGAL ATEŞİNDE TATLI Lezzete “kadayıf kebabı” ismini veren ustalar, ilk olarak içine şerbet dökülen fıstık ezmesini hamur gibi yoğurarak kıvama getiriyor. Ardından hazırladıkları bu harcı kebap şişine saplayan ustalar üzerine ise bol tel kadayıf sarıp mangalda ateşin üzerine koyuyor. Yaklaşık 5 dakika boyunca mangalda pişen, siparişe göre hazırlanan “Kadayıf Kebabı” kısa sürede büyük

ilgi gördü. İşletme sahibi Serdal Urhan, Gaziantep’in tatlı ve kebap anlamında oldukça çeşitliliğe sahip olduğunu söyledi. Söz konusu

lezzetin hem göze hem de mideye hitap ettiğini ve bu yorumun müşteriler tarafından yapıldığını belirten Urhan, şunları anlattı:

YENİLİKÇİ BULUŞ “Gaziantep denilince akla tatlı ve kebap geliyor. Biz bu iki lezzeti birleştirdik ve ortaya kadayıf kebabını çıkardık. İlk başta müşterilerimiz ‘Kebap şişinde mangalda tatlı mı olur?’ dedi ama yedikten sonra fikirleri çok değişti. Bizim sektörde rekabet ve farkındalık çok önemli oldu. Sürekli yeni sunum ve lezzet bulmak zorundasınız yoksa piyasanın altında kalırsınız. Biz de böyle bir lezzet ortaya çıkardık ve oldukça başarılı oldu.” Urhan, kente yeni bir lezzet kazandırdıkları için mutlu olduklarını belirterek, şunları dile getirdi: “Bizden önceki ustalarımız sürekli yeni lezzetler ortaya çıkardıkları için biz gastronomi kenti olduk. Biz de şimdinin ustaları olarak yeni lezzetler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. İnşallah bu gelenek böyle devam eder.” MÜŞTERİLER BEĞENDİ Müşterilerden Ahmet Çadır ise bu tatlıyı çok sevdiğini belirterek, şunları söyledi: “Kentimizde en çok tatlı ve kebap tüketiliyor. Bu ikisini bir arada görmek çok güzel. İlk başta şaşırıyor insan tabii nasıl olacak diye ama yiyince tadının çok güzel olduğunu gördüm.”


24 Devlet maliyesi

K.Kerim'de bir sûre Saklanan yiyecekler

Teorem

Göz

Bir cetvel

Başkanlık

Kabiliyet

Bir kadın adı

Hikmetli felsefi sözler

rkısh NEWS PRESS Çocuk

Bir bağlaç

Baryum'un remzi

Terek

Nikel'in remzi Mahal

Baston

Beyaz

Bir nota

Bir nota

Enli kereste

Fakat

Bildik, tanıdık Hamle Sermaye

Bayan omuz atkısı Bir erkek adı

Sulu, verimli

Göz

Fayda

Bağışlama Bir kadın adı

Enformasyon

Bir tür tatlı

Dirilik

Bir kadın adı Ufuklar

Büyük tepsi

G.Amerika'da bir ülke

Em

Bir müzik türü Bağırsak

Bir ajansımız

Avuç içi

Selenyum'un remzi

Sonsuza kadar

Oburlar

Pişmemiş

Sözcük

İsimler (a)

Bir ünlem

BULMACA Üsk. bir semt

Bir cins pamuk

Son

Kalsiyum'un remzi

T

16 Ç Subat 2021

Bahçede çiçek dik. ay. yer

Derebeyi konağı

Demir'in remzi

Kırmızı

Bir renk

Bir hastalık testi Kuzu sesi

Asker

Borç alacak kağıdı

Fiyat yaftası

İst. ünlü deresi

Yapılan işler

Hüner

Yol, tarz, üslup (a) Hidrojen'in remzi

Kesin

İlah, yaratıcı

2

Asya'da bir nehir

Feraset Bir kadın adı Ünlü biatımız Oysa

Temiz, saf (a) Bir rüzgar türü

Kraliçe

3

Hayır (a)

ABD'de bir eyalet

Cesur, yiğit, yürekli (F)

İz, işaret

Hz. İbrahim (as) eşi Sabancı'nın remzi

1

Namzet

Tekerlekli vasıta

Bir makam Fakat

Belirti Karışık renkli Tevbe edip Hakk'a yönelme (a)

Tahta perde

Sorgun ağacı

Bir bitki çayı

Bölüm, kısım

Bir kan hastalığı

Bir renk

Geometrik bir şekil Edebi bir tür

Devam etme Bir tür mızrap

Uzun, bol bayan üst giysisi

4

Hesap ilmi

Tasdik Fizikte bir kanun Geçmiş zaman

Asker

Kapı (a)

Tehlikeli hal

Emirler 5

İnce, kibar

Bizmut'un remzi

Aletler

Tasavvur

İhsan, lütuf

Otlak

Kıvam

Cerrahi müdahale

Berilyum'un remzi Cilve, naz

Dördüncü halifemiz

Halk

Konu Lantan'ın remzi

Resmeden

Şikar

Mısır'ın başkenti

Keder, üzüntü Flour'un remzi

Musibet

Bir uzvumuz

6

Yapılan iş

Dergi yazısı

Şehlâ

Damızlık koyun

Üzüm kütüğü Is

Bayır

Tantal'ın remzi

Parlama Bir ilçemiz İşaret

Kör

Cömertlik

Bir nota

Bir ilçemiz

Bir makam

Yüzün alt kısmı Azot'un remzi

Mektup yazan

Ten

Yardımcılar (a)

Resmi fiyat

Itırlı bir bitki Dudak

Bütün

Bir çalgı

Genişlik

Kokusu güzel bir bitki

Yüce, ulu

Katar'ın lideri

ŞİFRE SÖZCÜK

1

2

Hayvanlara vurulan damga

İsim

Manyetik rezonans

Asker

Bir erkek adı

Çocuk

Bazen

Can suyu

Defa

Bir erkek adı

Genişlik Derme çatma kulübe

Kraliçe

Altın'ın remzi

E.Mısır'da bir put

7

Süslü kemer

Sözleşme

İsteme dileme

Müsavi, eşit

Bizmut'un remzi Kıymetli bir maden

Şişmanlık hastalığı Bir yar. fiil (İng.)

Lityum'un remzi Hristiyanlı- İki aynı isimğın sembolü den olan

Bir süsleme sanatı Bilgisayar hafızası Vurmalı bir çalgı

Düzlük Hayır (a)

istem dışı kas hareketi

Pislik

Gırtlak

K.Kerim'den bölümler

Fiber Parlama

Bir kadın adı

Kapı çalma sesi

Yön

Ben (a)

Kelebek (Halk dilinde)

ABD'de bir eyalet

Hürmet, saygı

Bir asalak

Evet (İng.)

Rızık

Bir ilimiz

Yapma

Hoş koku

Çirkin, kaba

Cezbedicilik

3

4

5

6

7

8

Kükürt'ün remzi

8

İlaç


T

SPOR

rkısh NEWS PRESS

25

16 Ç Subat 2021

GALATASARAY ZORLANSA DA KAZANMASINI BILDI

LIDERLIĞI BIRAKMADI

ZİRVEYİ AMANSIZ TAKİP

2 1

Sarı-kırmızılı ekip, Kasımpaşa’yı son anlarda bulduğu golle mağlup ederek averajla liderliğini sürdürdü. Ligde üst üste 6 maçını da kazanan Galatasaray, sahasında çıktığı son 9 Süper Lig maçında mağlup olmadı. Mustafa Muhammed ise yine boş geçmedi.

Fenerbahçe bu kez ‘gümrük’ü geçti!

2-1

L

igde Fatih Karagümrük’ü 2-1 yenen Fenerbahçe, 2 maç sonra galibiyet elde etti. Ligde geçen hafta Galatasaray’a 1-0, Ziraat Türkiye Kupası çeyrek finalinde ise Başakşehir’e 21 mağlup olan sarı-lacivertli takım, Karagümrük’e konuk oldu. Maçın ilk yarısını Fenerbahçe, Thiam’ın 19. dakikada attığı golle 1-0 önde tamamladı. Sarı-lacivertliler, müsabakanın 53. dakikasında Valencia ile ikinci golü buldu: 0-2. Karagümrük, 67. dakikada Borini ile fileleri havalandırarak farkı bire indirdi: 21. Kalan dakikalarda başka gol olmadı.

BU HAFTA DA GÜLDÜLER

Trabzonspor ligde bir bir kazanıyor...

T

S

üper Lig’in 25. haftasında konuk ettiği Kasımpaşa’yı 2-1 yenen Galatasaray liderliğini sürdürdü. Türk Telekom Stadı’nda oynanan maça iyi başlayan ev sahibi ekip, üst üste bulduğu pozisyonlarda kaleci Ertuğrul Taşkıran’ı geçemedi. Etkili ataklar gerçekleştiren Galatasaray, 9. dakikada Kerem Aktürkoğlu’nun attığı golle 10 öne geçti. İlk yarıda oyunun kontrolünü elinde bulunduran sarı-kırmızılı ekip, devre arasına da 1-0 önde girdi. SON ANDA MAÇI KAPTI İkinci yarıya Kasımpaşa hızlı başladı. Karşılaşmanın 51. dakikasında kaleci Fernando Muslera’nın hatasında ceza sahasında kafa vuruşunu yapan Isaac Kiese Thelin skora beraberliği getirdi. Yoğun kar yağışı ve sonrasındaki temizleme

çalışmalarında bozulan zemin, ikinci yarıda daha da ağırlaştı. Futbolcuların pas vermekte, ayakta durmakta ve topu sürmekte zorlandığı müsabakanın kalan bölümünde iki takım adına da önemli bir gol pozisyonu yaşanmadı. Maçın son dakikalarında Galatasaray, Onyekuru’nun yerde kaldığı pozisyonda penaltı kazandı. Topun başına geçen yeni transfer Mustafa Muhammed, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi ve takımını 2-1 öne geçirdi. Puanını 51’e yükselten Galatasaray, averajla liderliği sürdürdü. SERI 6 MAÇA ÇIKTI Sarı-kırmızılı ekip, Süper Lig’deki galibiyet serisi 6 maça taşıdı. Ligde son mağlubiyetini 19. haftadaki Beşiktaş karşılaşmasında yaşayan

Galatasaray, sonrasındaki 6 lig müsabakayı kazandı. Galatasaray, Türk Telekom Stadı’nda çıktığı son 9 lig maçında mağlubiyet yüzü görmedi. Galatasaray, söz konusu süreçte 7 galibiyet, 2 beraberlik yaşadı. MUHAMMED YİNE ATTI Galatasaray’ın yeni transferi Mustafa Muhammed, sarı-kırmızılı takımda çıktığı 4. maçında da gol attı. Galatasaray’ın genç oyuncusu Kerem Aktürkoğlu da, ligdeki 2. golünü kaydetti. KASIMPAŞA KAZANAMIYOR Lacivert-beyazlı takımın Süper Lig’deki galibiyet hasreti ise 4 maça çıktı. Ligde son galibiyetini 21. haftada sahasında Demir Grup Sivasspor’u yenerek elde eden Kasımpaşa, sonrasındaki 4 karşılaşmada da 3 puan sevinci yaşayamadı.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Ender olarak Olay

H Kan yolu Bulaşma

S Dayanılan şey Yeni doğan çocuk

B

3 0

lig iki ağır müsabaka oynayarak geldik. Oyuncularımız biraz yorgunlar. Ağır maçlar oynuyoruz. Çok mücadele ediyorlar, doğal olarak bazı performanslar değişiyor. İşler yolunda gittiği zaman mutlu oluyoruz. Hedefte olan üç takım var. Zevkli bir mücadele önümüzdeki haftalarda bizi bekliyor.” HOŞ GELDİN CENK TOSUN! Oyuna sonradan girip 2 gol atan Cenk Tosun’u da öven Yalçın, “Cenk önemli bir oyuncu. Premier Lig’den geldi, kalitesi belli. Bugün onun için de iyi bir gün oldu. Camiasına dönüşünü iki golle taçlandırdı” diye konuştu.

Tahta perde

Bir gezegen

Dişi kurt

A

Bir makam

S E N A

Kıvılcım

Ş R Derviş selamı

Bir binek hayvanı Genel

H

U M G U M C İ

Garipler

10

Çocuk hikayesi K.Kerim'de bir sûre 9

G

Ünlü biatımız

Güçlükle konuşan kimse

A K A B

K

E

Söz Çok güzel

Ş Hasta

Bir nota

M

Çevik Barınma

V

İ B A T E

İlah

Bir nehrimiz

Kademe Memnu

Y Çiçek tozu Peşin olmayan

Öz su

Allah (cc) kulluk

İnanış

Bir cins bezelye

Tiftik keçisinin kılından ip

Bir tür peksimet

Bir kadın adı Ayakkabı dış derisi

H D İ S A M A R A Y A Y A B E A U İ T

Koruma

S

Pişman

n 25. haftada Beşiktaş, deplasmanda Gençlerbirliği’ni 3-0 yendi. Maçın golleri; Dk. 4 Ghezzal, Dk. 89 ve 90+4 Cenk Tosun’dan (Beşiktaş) geldi. Karşılaşmadan sonra düzenlenen basın toplantısında konuşan Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın, şampiyonluk yolundaki rakiplerinin bu haftayı kayıpsız geçtiğini belirteke, şunları söyledi: ZEVKLİ MÜCADELEYE DEVAM “Tabii ki kazanmak istiyorduk. Ankara deplasmanları her zaman zordur. Hava şartlarına baktığınızda ikinci yarı elverişli bir hava yoktu. Kazanmak bugün önemliydi. Hem kupa hem

N A D İ D E

Sabancı'nın remzi

Tenis sopası

Başiktaş, Cenk Tosun ile çok farklı

1 0

rabzonspor, Gaziantep’i 1-0 yendi. Maçın tek golü Dk. 67’de Bakasetas’tan (Trabzonspor) geldi. Trabzonspor’dan Nwakaeme ise 90+6’da kırmızı kart gördü. Maçın andından konuşan Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, “Lig eskiyi göre yeni başladı. Her takımın olduğu gibi kaybedeceğimiz, sallanacağımız, dalgalanacağımız günler de olabilir. Oyunu ve oyun gücünü en iyi şekilde yansıtıp yolumuza parça parça daha doğru olabilecek hedefe gitmek istiyoruz” dedi.

R

A R M A S

Rekabet edilen

Dergi yazısı

Ünlü bir sanat adamımız

ŞİFRE SÖZCÜK

A R A K A Nisbet

O R A N

Suni kehribar Bir nota

S İ

K.Kerim'de bölümler

Edipler Zorla, istemeden Kat

T A B A K

Boğa güreşi alanı

B A D E T

A A R E İ M T Y N A E R B A A L H A A M T A İlaç

C Ü Z Sodyum'un remzi Son niyet

S E R A P A

Bütünüyle Bir tür iç çamaşırı

D O N

K A R A

Düşme sesi

K E T

R

E

Tibet öküzü Baryum'un remzi

B A Kan pıhtısı

Y A K Bir sebze

Çikolatanın bir maddesi

T İ K A

N

A

Sanat

1

Tarz, üslup

Sicim

Yüzakı kuruluşumuz

A L E K

Bir cins çörek

T A

Uzaklık işareti Bir cins bezelye

İ P

2

Bir dağımız

12

Kırmızı

A L

Ekşi vaziyette

İşte Bir çoğul eki

A

L A

Namazın bölümleri

R

T

Cılız bitki

Basit, bayağı

Namus

5

Teşvik sözü Kurtuluş

S L E A L H A N İ M A

Bir rüzgar İlave, ek

K A Eserler (a)

Bir kış içeceği

A S A R

S A L E P

Bir harfin okunuşu Azerbaycan'ın başkenti

B A K Ü

Bazen

K A H

Yabancı

Bir nota

Bağışlama Hamle

K.Kerim'de bir sûre

Baba

Bir ilimiz

A

R A İ M A A N

Arzlar, yerler

Güvenilir

Yılan Metod ilmi

E M E E T O A D O E L O A J

Fiyat yaftası

Üzüm kütüğü Kas

Fizikte bir kanun

Bir uzvumuz

Bir süsleme sanatı

E R

Yıllık

Tabanca (argo) Bir rüzgar çeşidi

K A M A K R S A S İ Y E E E L İ P L E E Y L

Beyaz

Eşik

Sermaye

İç hisar

E M E T İ K

O yer

Beddua

8

Namlı, ünlü

Hayır (İng.)

Fakirlere aşevi

Deride kesik açma

İşte

D N K A O A M A T E S O N İ T A E K A T B A N A

Etek (F)

Alışkanlıkla yapılan

Ekleme

El sıkışma

T O K

K R A U L T A İ M N A R O

Bir tür balık

Bir kadın adı

Özel

H A S

C E R E N

İftira

Maskara Bir nota

Farzedilen

Selenyum'un remzi

Bayağı, fazlaca

Bir meyve Bir bağlaç

Zürriyetsiz

Evet (a)

M A R K İ M N A E T M A E B N A Ü N

H A L E L

Söz Su

Zemin

2

İtalyan parası

Bir ilçemiz

Uçucu bir böcek

Erzak odası

Kamu İktisadi Teşebbüsü Okulda temizlik görevlisi

Çok büyük Kıvam

Mali suçları araştırma kurulu

Akıl, şuur

Yüksek sesle bağırma

P A R 3

H A L İ T A

Alaşım

Dilsiz

Koruma

Âli olsun, yüce olsun Yemek listesi

1

Katışıksız

S L A M A F L S K İ H İ M E A L A D E V T E R A M D V E R

Bozukluk, düzensizlik

İslam alf. işaretler Ağaç püsü Mağara

İ N Toplumun önde gelenleri Kanun yapma gücü

Y A A S M A İ M N A

H A R E K E Hadise

Duadan sonra denir

Eserler (a)

A S A R

Sözcük

İ

Büyük erkek kardeş

Bir alan ölçüsü Bir binek hayvanı

K E K O 7

Gelenek, görenek Köy zengini

A Ğ A

Gökyüzü

3

4

Reis, başkan

Hüner, maharet

Baryum'un remzi Söz

Rutenyum'un remzi Mezbaha

Garez

Gurbet

F İ T İ L Ulema cübbesi

L A T A Tahıl tozu

U N

6

Doktor

B A N

Tropikal bölge çayırlığı

A R A

R Bir ilçemiz

Ortak pazar

A E T Bir ilçemiz

Doymamış İlaç

11

Bir ilimiz

Eski bir vergi

5

6

11

Lityum'un remzi Bir petrol bölgemiz

Teşvik sözü

At çiftliği

4

10

Mum ipi

K

Kıyı

Yüksek sesle bağırma

Y O L C U S U 9

L

A H L A R E R A Z A M A M A R İ N B İ K E M A C A L E M R K İ Y A A N D

Eşkıya

Bir organımız

S

8

Lale bahçesi

K A L A F A T

K A Ç S E M A D A M A N A V N L A Y K A N A N E K V A N H A R A A Ş A R

İ

7

R E F A H

Hızlı olmayan

Şikar

O

A T

Çocukların masal dağı

Deniz vasıtalarını ziftleme Huzur, mutluluk

12


26

16 Ç Subat 2021

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

T

rkısh NEWS PRESS FIKRA

K İBRETLİ R E L ÖYKÜ

Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak!

3

Osmanlı’da futbol

S

por hemen hemen tüm toplumlarında rastladığımız bir etkinliktir. Tarih boyunca güreş, okçuluk, koşu, at yarışı vs. gibi spor etkinlikleri varolagelmiştir. Günümüzün popüler sporlarından, hatta kimi insanların hayatı olan futbol, diğer spor dallarına göre oldukça yeni sayılabilecek bir faaliyettir. 19. yüzyılın sonundan itibaren dünyada ve özellikle de Avrupa’da yavaş yavaş futbol klüplerinin ortaya çıktığını görmekteyiz. Osmanlı Devleti içerisinde ise en yaygın spor etkinlikleri okçuluk ve güreş olmakla beraber bu faaliyetler de disiplinsiz bir şekilde yürütülmekteydi. 1870’lere gelindiğinde Batılılaşmanın etkisiyle beraber ülkedeki spor faaliyetleri Robert Koleji ve Mekteb-i Sultanî öncülüğünde nizamlı olarak yürütülmeye başlanılmıştı. Futbol bugünkü Türkiye sınırları içerisinde ilk kez İzmir-Bornova’ya yerleşen İngiliz aileler Lafontaine’ler, Giraud’lar, Whittall’ler ve Charnaud’larca oynanmıştır. Selanik ve İzmir’in başını çektiği futbol müsabakaları ilk zamanlar Rumlar arasında yayılmıştır. 1894 yılında ise ilk futbol klübü İzmir’de İngilizler tarafından kurulacaktır: Football Clup Smyrna (İzmir Futbol Klübü).

1985’te ise başkent İstanbul’da futbol müsabakaları yapılmaya başlanmış, 1904’e kadar İzmir karma takımları ile İstanbul karma takımları arasında oynanan maçların hepsini İzmir kazanmıştır. Osmanlı Devleti içerisinde futbol ilk bu şekilde Rum tebaa ve İngilizler’in öncülüğünde ortaya çıkmış ve kısa sürede popüler hale gelmiştir. İlk Türk futbol takımı ise Amiral Hüseyin Hüsnü Paşa’nın Mekteb-i Bahriye öğrencisi olan oğlu Fuad Hüsnü Bey tarafından İstanbul’da “Black Stocking”(Siyah Çoraplılar) kurulmuştur. İlk maçını 26 Ekim 1901 günü Papazın Çayırı’nda Rum takımına karşı yapan takım 5-1 yenilecektir. Fuad Hüsnü, 1908 yılından itibaren 3 sezon Galatasaray’da oynayarak şampiyonluk sevinci yaşamıştır. 1915-21 tarihleri arasında Fenerbahçe’nin teknik direktörlüğünü yürütecektir. Daha sonra ise İstanbul’daki İngiliz klüpleri kendi aralarında 1903’te bir lig kurmasıyla artık futbol ülkemize tam olarak yerleşmeye başladı. Kadı-

köy’deki çayırlarda İngilizler ile Rumlar arasında oynanan maçlar futbolun kalbi konumundaydı. Ne var ki Türkler hala etkinlikleri sadece izliyorlardı. Taa ki Mekteb-i Sultanî’nin 10. sınıf öğrencisi Ali Sami (Yen)’in öncülüğünde 20 Ekim 1905 günü Galatasaray’ı kurana kadar. Bu takım 19051906 sezonunda üçüncüsü düzenlenen İstanbul Futbol Ligi’ne katılan ilk Türk takımı da olmayı başarmıştı. 1907’de ise Kadıköy’deki bir grup genç tarafından, bir diğer efsane Fenerbahçe takımı kurulmuştu. 1907-1908 sezonunda ise Galatasaray ligde şampiyon olmuş ve böylece

ilk kez bir Türk takımı İstanbul Ligi’ni şampiyon olarak tamamlamıştı. Bu şampiyonlukla Türk futbol tarihinde, II. Meşrutiyet’in getirdiği hava ile yeni bir dönem başlıyor, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin ardından İzmir, Ankara, Trabzon ve Adana gibi illerimizde de takımlar kurulmaya başlanılıyordu. 1903’te bir jimnastik klübü olarak kurulan Beşiktaş da futbola bu dönemde el atacaktır. Artık futbolda Türk takımları söz sahibi olmaya başlamış ve bu gelişme şampiyonlukları da beraberinde getirmişti. 1911-1922 arasında ise kulüplerimizin nice oyuncuları birçok cephede şehit düşmüşlerdir. 1923 yılına gelindiğinde artık Cumhuriyet kurulmuş ve yeni rejimin kurumları oluşmaya başlanmıştı. Bu kurumlardan birisi de Türk sporunun ilk örgütü olan Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı idi. Bu dönemde, 1923 yılında TİCİ çatısı altında ilk futbol federasyonu Türkiye Futbol Heyet-i Müttehidesi kurulmuştur. Federasyon aynı sene FIFA’ya üyelik için baş vurmuş ve 21 Mayıs’ta 26. üye olarak kabul edilmiştir.

SPOR

5 senelik evlilikten sonra şeytan dürttü galiba. Bunca yıllık evlilikten bir çocuğumuz bile yoktu ama kusurlu olan karım değil bendim. Karım bunu bildiği halde bir gün bile yüzüme vurmamış, “Üzülme hayatım kısmetimizde yokmuş. Sanki çocuğu olmayan tek çift biz miyiz...” deyip beni teselli etmişti. Dedim ya şeytan dürttü diye. Bir gün otururken karıma iyice bakıp inceledim sonra da hiç düşünmeden ona bundan 35 yıl önce yiyecek ekmeğim yatacak bir yatağım yoktu ama koynumda on sekiz yaşında bir kızla uyuyordum şimdi ise her şeyim fazlasıyla var ama koynumda 60 yaşında 90 kiloluk bir kadınla uyuyorum dedim. Bunu duyan karım bir müddet hiç konuşmadan yüzüme baktı duyduklarını sindirmeye çalışır gibiydi, ne bağırdı ne de hakaret etti. Bir kaç dakika sonra yüzünde hafif bir gülümsemeyle bana dedi ki, “Üzülme hayatım paran pulun her şeyin fazlasıyla var, istersen şimdi de koynuna 18’lik bir kız alabilirsin ben sana mani olmam hemen ayrılalım.” Karımdan yüz bulunca iyice şımarmıştım onun duygularını, kadınlık gururunu çiğnediğimi düşünmeden onca yıl yokluğuma katlanıp çoğu zaman benimle birlikte aç yatan hayat arkadaşımı unutmuş hemen yeni bir kadın arayışına girmiştim. Oysaki onun ne kadar hassas ruhlu olduğunu en ufak bir şeye nasıl üzülüp kırıldığını en iyi ben biliyordum. Karım da razı olduğu için tek celsede boşandık. Karım benden hiçbir şey talep etmedi ama ben kendi isteğimle 2 daire, 1 dükkan ve yüklüce de nakit verdim. Artık hürdüm daha doğrusu ben öyle sanıyordum. Arayan Mevlasını da bulurmuş belasını da derler ya işte o hesap ben de çok geçmeden tesadüfen uğradığım bir markette çalışan kasiyer kızı gözüme kestirmiş artık o marketten çıkmaz olmuştum. Benim bu ısrarcı halim tavrım genç kadını da etkilemişti. Çok geçmeden senli benli olmuştuk. Kadın 20 yaşında olduğunu başından kısa süren bir evlilik geçtiğini babasının olmadığını şimdi annesiyle oturduğunu tek gelirlerinin kendi maaşı olduğunu anlatmıştı. Erkektim ya coşmuştum kadına üzülme ben hem sana hem annene bakarım malım mülküm çok param da var gül gibi geçinip gideriz deyip kadına evlenme teklifi ettim. Teklifimi hiç düşünmeden kabul eden kadının gözlerinin içi gülüyordu. Nihayet evlenmiş, yurt dışında geçirdiğimiz uzun bir balayından sonra yurda dönmüş, evimize gelmiştik. Evlilik hediyesi olarak karıma bir ev aldım. Karım daha bir ay olmadan bana bile sormadan annesini de yanımıza almıştı. Karımı memnun etmek için bir dediğini iki etmiyordum. Bu arada eski karımı bir kere bile arayıp sormamış merak dahi etmemiştim. Yeni karım çok kurnazdı huyumu bildiği için iki çift güzel sözle her dediğini yaptırıyordu. Hazıra dağ dayanmaz derler ya ben de bir 1.5 yıl içinde her şeyimi karıma kaptırmış sadece elimde oturduğumuz ev kalmıştı. Bir gün karım ayrılmak istediğini söyleyince afalladım ve her şeyin var ben ise seni çok seviyorum bu ayrılık istemek neyin nesi diye sordum. Karım beni elimden tutup aynanın karşısına götürüp çırılçıplak soydu ve “Aynada bir kendine bak ve neye benzediğine kendin karar ver. Sana kocam derken utanıyorum. Bırak babayı dedem yaşındasın. 72 yaşındasın ve viagra kullana kullana bir gün üzerimde geberip gideceksin. Hem ben çocuk istiyorum bunu da senin gibi yaşlı bir öküzle yapamayacağıma göre ne diye seninle kalayım ki?” deyince her şeyi anladım benimle sırf zengin olduğum için evlenmişti. 2 ay içinde ayrıldık. Aradan iki yıl geçmişti kazığı yiyince eski karım aklıma düşmüştü ama yüzüm tutup da bir türlü gidemedim. Nihayet zor da olsa kararımı verdim hiç olmasa ölmeden gidip özür dileyeyim deyip kalktım ona bıraktığım eski evime gittim. Kapıyı bana 12-13 yaşlarında bir kız çocuğu açtı. Ben karımın adını söyleyip evde olup olmadığını sordum kız içeriye seslenip, “Anne bir adam seni görmek istiyor” diye seslenince afalladım acaba yanlış mı geldim diye düşünürken “Gelen kimmiş yavrum?” diyen eski karımın sesini duydum. Kilo vermiş giydiğini yakıştırmış bakımlı güzel bir kadın duruyordu karşımda. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. O ise hiçbir şey olmamış gibi “Hoş geldin. Buyur bir kahvemi iç” deyince kendimi tutamadım hüngür hüngür ağlamaya başladım. Biraz sohbet ettikten sonra karıma bu kızın kim olduğunu sordum. Karım, onun bir de 15 yaşında bir abisi olduğunu, şu anda okulda olduğunu; onları sokaklarda yatarken bulup yanına aldığını, ikisinin de çok iyi çocuklar olduğunu ve bütün mal varlığını onlara paylaştırdığını söyledi. Kuyruğumu kıstırıp bin bir pişmanlıkla oradan ayrıldım. Evet, ben bunu hak etmiştim. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmuştum...


SPORT

T

DUBAI

Turkish athletes excel at World Para Athletics Grand Prix

rkısh NEWS PRESS

16 February 2021

27

NBA

SELECTION

ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com

ARL

Storm anticipate staying in Melbourne

T

urkish competitors bagged various gold, silver, and bronze medals on the final day of the World Para Athletics Grand Prix located in Dubai, United Arab Emirates. Sevda Kılınç Çırakoğlu won the gold medal after completing the T12 400-meter (1,312 feet) race in 59.14 seconds. Çırakoğlu became the first Turkish visually-impaired athlete to finish the race in under 60 seconds. Another gold came from Büşra Nur Tırıklı in F11/38/44 discus throw final in which she covered a distance of 33.14 meters. t the T53/54 400-meter final, Hamide

Doğangün won the gold with 57.62 seconds. Zübeyde Süpürgeci and Zeynep Acet also won silver and bronze medals with 1 minute, 3.19 seconds, and 1 minute, 7.09 seconds, respectively. Muhsine Gezer added to the country’s silver medals by finishing second in the T20 400-meter final in 1 minute, 4.33 seconds. Another silver winner was Öznur Akbulut in the T11 400-meter race who finished in 1 minute, 6.30 seconds. Abdullah Ilgaz bagged the bronze medal for the T46/47 long jump final with 1.9 meters, which he shared with his Uzbek rival Omadbek Khasanov.

n Melbourne is confident they will be able to continue their preseason in Victoria despite the NRL considering flying them out of the state and into Sydney. Peter V’landys revealed that the Storm was again a point of concern, with Melbourne’s current five-day lockdown. The ARL Commission chairman flagged the potential of moving them to a resort in NSW, in a bid to beat any headaches from potential border closures. However, the Storm is insistent there is no need for them to move. The club has been told they are able to continue training at AAMI Park during the lockdown, given it is their workplace. They also believe a trial match against Newcastle in Melbourne can go ahead next Friday, however that may change given it is still 12 days away. The start of the NRL season is also just under four weeks away, with the belief there is still plenty of

SON KÜŞÜ

ÇÖ BAŞAKŞEHIR’IN INANILMLAZ

time before decisions have to be made. Melbourne is confident they will be able to continue their pre-season in Victoria despite the NRL considering flying them out of the state and into Sydney. The Storm was forced to spend almost four months on the road last season, winning the premiership while based on the Sunshine Coast. Melbourne players have already been pulled out of Saturday night’s All-Star clash, given the closed border between Queensland and Victoria.

2-1

ŞAMPIYON

KÜME HATTINDA!

Son şampiyon Başakşehir, 25. haftayı küme düşme hattında tamamladı. Göztepe’nin 4 maç sonra kazandığı karşılaşmada Başakşehir üst üste 4. yenilgisini aldı.

S

üper Lig’de deplasmanda Göztepe’ye 2-1 mağlup olan Medipol Başakşehir, 25. haftayı 24 puanla düşme hattında tamamladı. Gürsel Aksel Stadı’nda oynanan karşılaşmanın ilk yarısını 24. dakikada Soner Aydoğdu’nun golüyle 1-0 önde tamamlayan Göztepe, ikinci yarında penaltıdan Peter Zulj’un golüyle farkı 2’ye çıkardı. Başakşehir’in Deniz Türüç’le bulduğu golle farkı 1’e indirse de Göztepe müsabakadan 2-1 galip ayrıldı AYKUT DA MERHEM OLAMADI Ligde Büyükşehir Belediye Erzurumspor’un Çaykur Rizespor’u yenmesiyle maç eksiğiyle küme düşme hattına gerileyen Başakşehir, 25. haftayı 18. sıra-

da tamamladı. Ligde son 4 maçını kaybeden Başakşehir, galibiyet hasretini 7 karşılaşmaya çıkardı. Başakşehir, Süper Lig’de daha önce 2011-2012 sezonunda 4 maç üst üste mağlup olmuştu. Başakşehir Teknik Direktörü Aykut Kocaman, “Her şeyin olabileceği ligde gerçekçi, ayakları yere basan bir hale gelmemiz gerekiyor hepimizin” diyerek uyarıda bulundu. GÖZTEPE, ÜNAL’LA KAZANDI Ünal Karaman yönetiminde 5. maçına çıkan Göztepe ise, Karaman ile ilk kez kazandı. Ligde Beşiktaş ve Denizlispor’a 2-1, Gaziantep’e 2-0 mağlup olan ve Yeni Malatyaspor’la 2-2 berabere kalan Göztepe, Başakşehir’i 2-1 yenerek 4 maç sonra sahadan galibiyetle ayrıldı.

Kyrie Irving & James Harden settle guard roles n One of the biggest questions facing the Brooklyn Nets when they acquired James Harden via trade earlier this season involved ball distribution. With three ball-dominant scorers in Harden, Kevin Durant, and Kyrie Irving, who would have the ball in their hands to initiate the offense. it seems as though the Nets have figured out an answer to that question. During a practice session earlier this week, Harden and Irving had a conversation to iron out their roles, and it was decided Harden would serve as the team’s de facto point guard, while Irving would play off the ball in a shooting guard-type role. The decision was a wise one since Harden has more experience when it comes to making plays for others. Even though he’s known as one of the league’s elite scorers, Harden is also an excellent assist man.

SÜPER LiG PUAN DURUMU TAKIMLAR 1. Galatasaray 2. Beşiktaş 3. Fenerbahçe 4. Trabzonspor 5. Alanyaspor 6. Hatayspor 7. Gaziantep 8. Karagümrük 9. Antalyaspor 10. Malatyaspor 11. Göztepe 12. Sivasspor 13. Konyaspor 14. Rizespor 15. Kasımpaşa 16. Kayserispor 17. Erzurum 18. Başakşehir 19. G.Birliği 20. Ankaragücü 21. Denizlispor

O G B M 24 16 3 5 24 16 3 5 24 16 3 5 24 13 6 5 24 12 6 6 24 11 6 7 24 10 8 6 24 10 7 7 24 7 11 6 24 7 9 8 24 7 8 9 23 6 10 7 23 7 6 10 24 6 8 10 24 7 5 12 24 6 7 11 24 6 7 11 24 6 6 12 23 5 5 13 23 5 4 14 24 4 6 14

A Y AV P 49 19 30 51 53 26 27 51 47 26 21 51 31 24 7 45 40 23 17 42 39 29 10 39 37 29 8 38 37 31 6 37 24 29 -5 32 30 31 -1 30 34 31 3 29 26 29 -3 28 29 28 1 27 29 41 -12 26 26 38 -12 26 17 28 -11 25 23 36 -13 25 28 43 -15 24 20 44 -24 20 26 39 -13 19 22 43 -21 18

25. Hafta Toplu Sonuçlar - RİZESPOR 0 - 2 ERZURUMSPOR - KAYSERİSPOR 0 - 0 ANKARAGÜCÜ - TRABZONSPOR 1-0 GAZİANTEPSPOR - KARAGÜMRÜK 1 - 2 FENERBAHÇE - KONYASPOR 2 - 0 DENİZLİSPOR - HATAYSPOR 0 - 0 ALANYASPOR - GALATASARAY 2 - 1 KASIMPAŞA - GÖZTEPE 2 - 1 BAŞAKŞEHİR - GENÇLERBİRLİĞİ 0 - 3 BEŞİKTAŞ - ANTALYASPOR 1 - 1 MALATYASPOR BAY: Sivasspor



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.