Turkish News Press - Issue 144

Page 1

3 SAYFAU DOPDOL SP OR

Mesut’lu Fener ‘Göz’e geldi

T

rkısh NEWS PRESS

n Süper Lig’de zevkli mücadele devam ederken, Fenerbahçe’nin Göztepe’ye 1-0 yenilmesiyle Galatasaray liderliğini sağlamlaştırdı.

The news of Young MUSIAD is on page 13

25

FACEBOOK WAR! 23 FEBRUARY 2021

SIZIN SÖZÜNÜZ

Avustralya ile sosyal medya devleri arasında yaşanan haber içeriklerine ödeme tartışması, Facebook’un ülkedeki tüm erişimi kapatmasıyla bambaşka bir boyut kazandı...

l www.turkishnewspress.com.au

* FACEBOOK SAVAŞI

. . T rkıye’nın

SESİ

www.turkishnewspress.com. au1300 917 566

The young generation of the future

RADYOSU AVUSTRALYA

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

4/7/11/1 H S I L G N E N I S NEW

3/16/17/27

Mamluk

Islamic Dynasty n Mamluk, also spelled Mameluke, slave soldier, a member of one of the armies of slaves established during the Abbasid era that later won political control of several Muslim states... History&Literature (Sinem Taslak)

17

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN

Three Reasons to read Classical Muslim Philosophers

11

Auburn FC’de kayıtlar başladı

H

DETAYLAR 26’DA

ükümet ile Facebook, haber içeriklerine ücret düzenlemesi öngören yasa nedeniyle karşı karşıya gelmiş durumda. Ancak yaşananlar, dünyanın güney doğu ucundaki bir ülkeyi ilgilendiren bir durum olmaktan çok daha öteye geçti. Facebook, Avustralyalı kullanıcıların tüm içeriklerine erişimlerini keserek sorunu, içinden çıkılmaz kıldı. BAŞBAKANDAN SERT TEPKİ Avustralyalı medya devi Murdoch’ın gazetelerinden biri bu adımı “savaş nedeni” olarak niteledi. Sosyal medya devine tepki gösteren Başbakan Morrison ise, Facebook’tan vatandaşlarına uyguladığı engellemeyi kaldırmasını istedi. Bu arada, Avustralya hükümeti, Facebook’taki reklam kampanyalarını durdurdu.

2

9 1 D I V O K A ’D A Y L AVUSTRA I D A L Ş A B T E Y A AŞISI NIH Avustralya’da koronavirüse karşı ilk aşılar yapıldı. Pfizer-BioNTech tarafından geliştirilen aşı ilk olarak Sydney’in kuzeybatısındaki bir tıp merkezinde yaşlı bakım evinde yaşayan 84 yaşındaki Jane Malysiak’a yapıldı. Malysiak’ın ardından Avustralya Başbakanı Scott Morrison ile yaşlı bakım

evinde yaşayanlar ve bir grup sağlık personeline de aşı yapıldı. Başbakan Morrison, PfizerBioNTech aşısının ülkede yapılmaya başlanmasından dolayı memnuniyetini dile getirerek emeği geçenlere teşekkür etti. Ülkenin genelinde ise aşılama programı dün başladı.

4-5-6

Yeşil bir sayfa açtım

12 Dev Adam Avrupa’da

TANYELİ’NİN YAZISI 3’TE

ÜMİT UYAR’IN YAZISI 27’DE

Tam Sayfa Bulmaca Keyfi

> 24. SAYFA


2

23 Ç Subat 2021

T

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

Parlamentodaki tecavüz iddiasıyla ilgili özür diledi

A

G’IN R E B R E ZUCK ERILIMI INADI GNDIRDI TIRMA

Avustralya-Facebook

savaşı büyüyor! F

Hükümeti ile Facebook, haber içeriklerine ücret düzenlemesi öngören yasa nedeniyle karşı karşıya gelmiş durumda. Ancak yaşananlar, dünyanın güney doğu ucundaki bir ülkeyi ilgilendiren bir durum olmaktan çok daha öteye geçti. Sosyal medya devine tepki gösteren Başbakan Morrison, Facebook’tan vatandaşına uyguladığı engellemeyi kaldırmasını istedi. acebook, Avustralyalı kullanıcıların tüm haber içeriklerine erişimlerini keserek sorunu çok başka bir boyuta taşıdı. Avustralyalı medya devi Rupert Murcdoch’ın gazetelerinden biri bu adımı “savaş nedeni” olarak niteledi. BBC’de yayınlanan Tech Tent isimli teknoloji podcastta, Mark Zuckerberg’in elini çok fazla yükselttiği yorumu yapıldı. Öyle ki, başka ülkelerin de Avustralya’nın izinden gitmesine yol açabileceği değerlendiriliyor. RESMEN BATIRDILAR! Eğer Mark Zuckerberg, bu erişim yasağı ile dünyanın diğer yerlerindeki siyasetçilerin de, Facebook’u denetim altına almak konusunda yeniden düşünmeye itmeyi amaçladıysa, bunu başardı. Hatta daha da ilerisi, şimdi bu siyasetçiler, Facebook’un kanatlarını kırpma konusunda daha kararlı görünüyorlar. En başta bu cesaret gösterisi, “nobranlık” olarak algılandı. COVID DUYURUSUNU KESTİ Eski bir BBC muhabiri olan ve Avustralya’da gazetecilik yapan Steve Evans, “Ellerine yüzlerine bulaştırdılar, buna hiç şüphe yok” yorumunu yapıyor ve devam ediyor: “Sadece medya organizasyonlarını engellemekle kalmadılar, devletin sağlıkla ilgili sayfaları da engellendi. Yani, anlık olarak güncellenebilen, örneği Covid ile ilgili gelişmeler de Facebook’ta ulaşılmaz hale geldi.” Bunun sonucu olarak, yalnızca Avustralya gazeteleri değil dünyadan da Facebook’a tepki yağdı. ABD’de Demokrat partili Kongre üyesi David Cicilline,

Facebook’un yaptığının demokraside bir karşılığı olmadığını söyledi ve “Bir ülkeyi dizleri üzerine çöktürme tehdidi, tek güç benim ilanıdır.” BUNUN ADI “ZORBALIK” İngiltere’de de milletvekili Julian Knight, şirketin zorbalık yaptığını savundu ve “Ne Avustralya’da ne de dünyanın geri kalanında doğru işler yapmıyorlar” dedi. MARK, MASAYI DEVİRDİ Tabii bir de, Avustralyalı medya devi Rupert Murdoch’un, Facebook ve Google ile sert bir şekilde karşı karşıya gelmeden internet gelirlerini artıracak olması nedeniyle, bu yasanın asıl kazananı olduğunu düşünen bir kesim de var. Facebook, İngiltere’nin de aralarında olduğu bazı ülkelerdeki yayıncılara, haber içerikleri için ödeme yaptığını üstüne basarak söylüyor. Avustralya’da da benzer bir anlaşma ortaya çıkma ihtimalinin yakın olduğu görüntüsü vardı. Ama görüşme masasını deviren Zuckerberg, halkla ilişkiler savaşında ciddi bir sendeleme yaşıyor gibi görünüyor. MORRISON: KÜSTAHÇA Öte yandan, Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Facebook’un Avustralyalıların haber paylaşmasını

engellemesinin hükümetinin gözünü korkutmayacağını belirtti. Morrison, yaptığı açıklamada, Facebook’un bu hareketinin hayal kırıklığına neden olduğunu belirtti. Büyük teknoloji şirketlerinin dünyayı değiştiriyor olabileceğini ama dünyayı yönetemeyeceklerini ifade eden Morrison, Facebook’un Avustralyalıların sağlık ve acil yardım hizmetleriyle ilgili temel bilgilere erişimini kesmesinin küstahça olduğunu aynı zamanda hayal kırıklığı yarattığını kaydetti. Diğer ülkelerin liderleriyle de bu konuyla ilgili sürekli temas halinde olduğunu belirten Başbakan Morrison, “Facebook hükümetimizle yapıcı bir şekilde çalışmalı” ifadesini kullandı. REKLAM VERİLMEYECEK Bu arada, Avustralya ülkedeki kullanıcıların haber paylaşımlarını engellediği gerekçesiyle Facebook’taki reklam kampanyalarını durdurdu. Sağlık Bakanı Greg Hunt, bakanlığın Facebook’a reklam vermeyeceğini söyledi. Maliye Bakanı Simon Birmingham ise sosyal medya devinin kullanıcılara uyguladığı engellemeler nedeniyle reklamları durdurma adımının tüm kamu kurumlarında atılmasını beklediğini belirtti. Simon, Facebook’un “demokratik sistemleri üzerinde güç kullanmak veya etkilemek gibi faaliyetlerde bulunmasına” müsaade etmeyeceklerini vurguladı. Avustralya hükümetinin dijital reklamcılığa 42 milyon dolar ayırdığı ve bunun yaklaşık 4’te 1’nin de Facebook’ta kullanıldığı belirtiliyor.

vustralya Başbakanı Scott Morrison, Liberal Partinin eski parlamento çalışanının verdiği bir televizyon mülakatıyla ortaya çıkan tecavüz iddiaları nedeniyle özür diledi. Morrison, eski çalışan Brittany Higgins’in, 2019’da Parlamentodaki makamında bir bakan danışmanı tarafından tecavüze uğradığına ilişkin ifadelerini üzüntüyle öğrendiğini, hükümetin, Higgins’in şikayetini gerektiği gibi ele almadığı için sorumlu olduğunu belirtti. Olayla ilgili yeni bir polis soruşturması başlatılacağı bilgisini paylaşan Morrison, meclisteki çalışma ortamı ve kültüre dair soruşturma başlatılması için de girişimde bulunduklarını kaydetti.

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 3 Volume: 144

President Yüksel Çifçi

Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç Page Layout & Design Necmettin Öksüz

Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla

South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic

Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au


T

AVUSTRALYA

rkısh NEWS PRESS

23 Ç Subat 2021

3

YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

Yemyeşil bir sayfa

S MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI

Timsah, kaybolan balıkçıyı yutmuş!

A

vustralya’nın kuzeyindeki Queensland eyaletinde 4,2 metre uzunluğundaki bir timsahın midesinde insan kalıntılarına rastlandı. Yetkililer, timsahın midesinde bulunan kalıntıların, bölgede kaybolan 69 yaşındaki balıkçı Andrew Heard’a ait olabileceğinden şüpheleniyor. EŞİ İHBARDA BULUNDU Andrew Heard, 11 Şubat’ta balık avlamak üzere teknesiyle açıldı. Heard’a ulaşamayan eşinin, yetkililere başvurmasının ardından balıkçı için arama çalışmaları başlatıldı. Hinchinbrook Adası yakınlarında yaşlı adama ait olduğu tahmin edilen alabora

halinde balıkçı teknesi bulundu. Çevrede yapılan incelemelerde insan kalıntılarına rastlanmasının ardından bölgede 4,2 metre uzunluğunda bir timsah görüldü. Uyutularak incelenen timsahın midesinde insan kalıntılarına rastlandı. ÇEVRE DAIRESI AÇIKLADI Queensland Çevre Dairesi Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Timsahın karnından çıkan insan kalıntılarının kaybolan balıkçı Heard’a ait olabileceği tahmin ediliyor” ifadesi yer aldı. Avustralya’nın Queensland eyaletindeki kıyılarda devasa timsahlar bulunuyor.

Şampiyon yüzücü, uyuşturucu

kaçakçılığından gözaltına alındı n Avustralya’da evinde yüklü miktarda uyuşturucu madde bulunduran eski olimpik yüzücü Scott Miller, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı suçlamasıyla gözaltına alındı. Polis, evinde 1,6 milyon dolarlık uyuşturucu bulundurduğu bildirilen Miller’i Sydney’de gözaltına aldı. Miller ile 47 yaşındaki bir kişi de uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla gözaltına alınırken, Polis Baş Müfettişi John Watson, şebekenin

Miller’in koordinasyonunda çalıştığı ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını söyledi. 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda 100 metre kelebek yarışında gümüş madalya kazanan Miller, Atlanta’da bronz madalya kazanan Avustralya karışık bayrak takımının da üyesiydi. Miller’in ayrıca 1995’te Rio de Janeiro’da 100 metrelik kelebek yarışında dünya şampiyonluğu da bulunuyor.

evgili okurlarım, harika bir hafta diliyorum hepimiz için, sağlıkla sıhhatle, afiyetle, bollukla, bereketle sevgiyle geçsin günlerimiz... Bugün yazımda yine konu benim:) Yanlış anlaşılmasın ama konu ben olmadan, ben deneyimlemediğim bir şeyi size nasıl tavsiye verebilirim! Bu yüzden durmak yok, tavsiyem yola çıktın mı tamamlayacaksın, yoksa yolda kalırsın ama baktın ki yol, yol değil yolun neresinden dönsen kârdır deyip doğru yola revan olacaksın. Tedbirsiz yola çıkan dona kalır, o da ayrı bir konu ve ayrı durum demeyin. Ayrısı gayrısı yok, yeşille bakarsan kendine, sağlıkla, dolayısı ile huzur ile donanır hayatın. Sizi bilmem ama ben çıktım yeni bir yola, ha gayret biraz cesaret, cesaretin olmadığı yerde esaret olur. Her zaman yeni bir yol bulunur, yollar geçsin, yıllar geçsin insan onca cefanın bir de sefası olsun ister, tecrübe hazinedir; insanı zaman içinde yeşil çay gibi demler. Bende de aynen öyle oldu, demlendim ama pek dinlenemedim, tecrübe edindim, kalbimde yansımalarını dinledim, dünyama tezahür edilenleri iyi gözlemledim, hürmette, saygıda tecrübelere kusur etmedim. Bu yüzen vefa bilene tadı şekerli, bilmeyene zehir olur. İyilik ekenin iyilik bulduğu bu dünyada, daha nice iyiliklere vesile olmayı nasip etsin hepimize Rabbim. Allah her daim kalbimizi dosdoğru, adaletli, hakkaniyetli kılsın! Adalet kılıcımız keskin, muhakeme gücümüz güçlü olsun inşallah. Çekilen cefa, yapılan fedakarlık aşırıya kaçarsa insanın cehennemi olur o da ayrı bir konu. İnsan iyilik yaparken de haddini bilmeli. Benim de Avustralya’ya tekrar taşınalı 7 yıl olmuş, 7 bence 7 milyon ışık yolu. 7 döngüsünü hayatımda hep dönüşüm oluşturur. Her zaman öyleydi ve öyledir. Bugün yeşil yolunda iki haftayı doldurdum, skora doğru koşuyorum. Yeni ben, yeni için ileri, yenilik için geriye sayım... Yeni hafta sizlere de yenilikler getirsin, yeni bir anlayış, dengeyi kavrayış, adaleti idrak etmiş, hazmetmiş dosdoğru bir kalbiniz olsun. Sizi bilmem ama benim zamanım çok kıymetli, o zaman hazinesininden verdiğiniz zamana değen, kadir kıymet bilen insanlarımız olsun. Ben yeşil, ruhum yeşil, şifa, mutluluk, bolluk, bereket mucize ağaçlarım yazılır yemyeşil, bir güzel orman olsun kalplerde... Gelelim yeni yoluma, YEMYEŞIL bir yol, vallahi şaka sanıyorsunuz ama ruhum gibi yenilenmek için iki haftadır öyle güzel riyazet (nefsin

isteklerini kırma/perhiz) yapıyorum çok şükür tam bir detox, yemyeşil salatalarla bezenmiş, zeytin ağaçlarının dalından has zeytinyağı ve LİMON ağaçlarının dallarından kopmuş sulu organik limonlar, arada çocukluğumuzun bilmecesi çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane yani bereketin sembolü NAR ve doğa ananın bize sundu yemyeşil OTLARIN her çeşidi. Öncelikle KEREVİZ! Enzimlerinin hakkını vermeliyiz, bu mucize kereviz suyunu, yeşil elma ve yemyeşil ISPANAKLARLA sıkıp biraz da limon sıkıp içerek başladığım günlerin içindeyim kendimi çok enerjik, dinamik ve zinde hissediyorum. Yağlara karşı cesaretliyim kilolara esir düşmüyorum! Yeni yolum bana hayırlı olsun, kırk günü tamamlama niyetimi inşallah bu yıl da sona erdirmek nasip olsun. Yeni bir yola çıkmanın hakkını vermek gerek, iç temizliği olmadan dışarıya ne tezahür eder. İnsanın beden, zihin ve ruh sağlığı, yediğinden ibarettir. Karaciğerimizden başlayın. Çok kolay ve yeşil bir tarifimi veriyorum.

KARACIĞER DOSTU ENGINARLI SALATA Malzemeler: - 3 adet enginar - Yarım limonun suyu - Çok az tuz - Salata malzemeleri (ben maydanoz, domates, salatalık, biber kullandım) - 1 tatlı kaşığı zeytin yağı - 1 tatlı kaşığı sirke - 1 tatlı kaşığı nar ekşisi - İsterseniz limon Yapılışı: 1- Enginarları küp küp doğrayıp küçük bir tencereye alalım. 2- Üstüne biraz su ekleyelim. Limonu da suyun içine sıkalım. 3- Çok az da tuz ekleyip enginarlar yumuşayıncaya kadar pişirelim. 4- Diğer yandan salata malzemelerini doğrayalım. 5- Tüm malzemeleri karıştırıp sos için zeytinyağı, nar ekşisi, sirke ekledikten sonra afiyetle yiyebilirsiniz. Evet sevgili okurlarım, sağlık olsun, şifa olsun, haftaya yazılarımda kavuşmak üzere hoşça ve sevgi ile kalın...


4

AUSTRALIA Morrison receives COVID-19 23 February 2021

A

ustralian Prime Minister Scott Morrison receives his COVID-19 vaccination during a visit to Castle Hill Medical Centre to preview the COVID-19 vaccination program, in Castle Hill, New South Wales, Australia, 21 February 2021. The Prime Minister has received a COVID-19 vaccination, joining a small group of people who are the first in Australia to receive a jab. PM says he got COVID vaccine a day before national rollout to let Australians know ‘it’s good to go’. WWII survivor first in Australia to receive COVID-19 vaccine! The first doses of a COVID-19 vaccine are administered to a small group of Australians ahead of a broader rollout. After surviving World War II in Europe and living in Australia for over 70 years, Jane Malysiak on Sunday took centre stage on the vaccination frontline, becoming the first Australian to receive the coronavirus jab. Born in Kosimszko,

FOR

! E L SA

4 G’S Kebabs is a successful and profitable popular takeaway Kebab business located at Fawkner on Sydney Rd. 4 Our premises is stable on site and custom built with an outdoor seating area for up to 12 people. The premises is large and very functional. 4 Premises kitchen has a built in Fridge, Display fridge, Salad bar, freezer and a cool room. Kitchen is fully equipped with a Deep frier, Grill, 2 Kebab Stoves, Bain Marie, Toaster, 2 Electrical Kebab knives and a Electrical kettle.

a small town in Poland, she was taken to Germany as a three-yearold amid the fighting. As a younger woman, Ms Malysiak ran a corner shop with her husband in the Sydney suburb of Earlwood. Her two sons “don’t know I’m here”, she said, as she soaked up the busy event marking the vaccine’s entry into Australia. She said she wasn’t scared of the vaccine and to give her “two shots of it”. Sitting by her side after the first dose of the Pfizer vaccine was administered, Prime Minister Scott Morrison paid tribute to her and all those who took part. Ms Malysiak’s contribution and that of the diverse group who came forward demonstrated Australia’s confidence in the process, he said. “Jane Malysiak has seen many historic days in Australia over the course of her more than 80 years of life,” he said. “To have her here, and so many others have joined us - this is an historic day for Australia.”

4 The premises has a unlimited fast internet service, a 24 hour camera surveillance system and a EFTPOS machine included. 4 G’S Kebabs Menu and operating Hours are displayed on our google website and Uber Eats. 4 We are proud to add our business has high ratings thanks to a lot of very satisfied happy G’S Kebab customers. 4 We are situated within Cleanbay Carwash at 1224 Sydney Road Fawkner. 4 For more information regarding this business please contact directly on FIRST NATIONAL REAL ESTATE 0418 992 527



6

23 Ç Subat 2021

ÇOK GÜZEL HAREKET

T

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

Brown’ın desteğiyle kızlara robotik proje

B

Büyükçekmece’de “Kızlar için STEM Robotik OPEN LAB.” projesi başlatıldı. Avustralya’nın Ankara Büyükelçiliğinin Doğrudan Yardım Programı kapsamında desteklediği projeyle kız öğrencilerin bilimle ilgili çalışmalarda daha fazla yer alması amaçlanıyor...

üyükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce, kız öğrencilerin bilimle ilgili çalışmalarda daha fazla yer alması amacıyla “Kızlar için STEM Robotik OPEN LAB.” projesi hayata geçiriliyor. Koordinatörlüğünü öğretmenler Gülden Bayrak ile İlker Bayrak’ın üstlendiği “Kızlar için STEM Robotik OPEN LAB.” projesinin, Avustralya’nın Ankara Büyükelçiliğinin Doğrudan Yardım Programı (DAP) kapsamında desteklenmesinin ardından eğitim ve atölye çalışmaları başladı. Büyükçekmece İmam Hatip Ortaokulu’nda uygulanacak proje kapsamında bir STEM sınıfı da kurulacak. Büyükelçi Marc Innes Brown, daha önce de Avusturalya Büyükelçiliği tarafından UZMANLAR KATILIYOR hibelendirilmiş “Sonsuz Ufka Dikilen Gözler-Astrosistem Projesi” kapsamında Karaman Projenin öğretmen eğitimleri 15 Temmuz Şehit Muhammet Yalçın Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde kurulan Havacılık de çevrim içi olarak Gebze Tekve Uzay Atölyesi’nin açılışına katılarak kız öğrencilerin mutluluğuna ortak olmuştu. nik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Damla Arısan, Gaman sonra daha farklı kariyerleöğretmen arkadaşlarımız yaptıkzi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. re yöneldiğinin görüldüğünü beları projeleri ve uygulamaları anDr. Semra Mirici, İstanbul Kültür lirten Bayrak, şunları dile getirdi: latan atölyeler gerçekleştiriyorlar. Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. “Bilimsel çalışmalarla ilgili kariBu atölyelerle de öğretmenlerin Dr. Işıl Zeybek, İstanbul Üniveryerleri çok fazla tercih etmiyorlar. önüne yeni ufuklar açılmış oluyor. sitesi-Cerrahpaşa Hasan Ali YüBu yüzden Avrupa Birliği ve elçi21. yüzyılın becerileriyle donancel Eğitim Fakültesi Öğretim Üye- lik çalışmalarında kız çocuklarımış öğretmenler 21. yüzyılın besi Prof. Dr. Behiye Akçay ve MEF nın bilimle tanıştırılması önemcerilerine sahip öğrenciler yetişÜniversitesi Öğretim Üyesi Prof. li ve öncelikli konulardan biri ha- tirmek için çağın gerekleri olan Dr. Zelha Tunç ile alanında uzman line getirilmiş. Biz de bölgemizde eğitimleri almak durumundalar. birçok akademisyenin katılımıyla bir ihtiyaç olduğunu fark ederek, Projemiz de bu eğitimleri onlarla gerçekleştiriliyor. STEM, kodlaAvustralya’nın Ankara Büyükelbuluşturmayı amaçlıyor.” ma ve robotik çalışmalarında baİMAM HATİP’E ÖZEL çiliğinin ve Büyükçekmece İlçe şarılı olan öğretmenler de atölye Büyükçekmece İlçe Milli EğiEğitim Müdürlüğünün desteğiyle çalışmalarıyla projede yer alıyor. böyle bir proje başlattık.” tim Müdürü Hasan Uygun, bu eğiKIZLAR BILIMLE TANIŞIYOR timlerin projenin tanınmasına kat500 ÖĞRETMENE EĞITIM Proje koordinatörü Gülden Koordinatör Bayrak, proje kap- kı sağlayacağını belirterek, “BüBayrak, projenin amacının bilimle samında 5 profesör tarafından yükçekmece İmam Hatip Ortaoilgili çalışmalarda kız öğrencilekulu’nda bir STEM sınıfı da kuruTürkiye çapında 500’e yakın öğrin daha çok ilgisini uyandırmak retmene çevrim içi eğitim verildi- lacak. Hem somut bir çıktısı olave bilimle ilgili kariyerlerde dağini söyleyerek, şöyle devam etti: cak hem de projemizin en önemha fazla yer almalarını sağlamak “Hocalarımız, öğretmenin önemi- li ayağı öğretmenlerimiz arasında olduğunu söyledi. Dünyada yani ve rolünü içeren eğitimler ver- ciddi bir farkındalık eğitimi gerpılan çalışmalarda kız çocuklarıdi. STEM, robotik ve kodlama ala- çekleştirilecek” değerlendirmenın bilimle ilgili olsalar da bir za- nında başarılı uygulamalar yapan sinde bulundu.

Sınır dışı edilen DEAŞ’lı kadın krize neden oldu Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, örgütü DEAŞ ile bağlantılı olmakla Y eniterör suçlanan kadının iadesine ilişkin

Avustralya’ya “sorumluluklarını yerine getirmeme” suçlamasında bulundu. Ardern, iki çocuğuyla Suriye’den Türkiye’ye girerken yakalandıktan sonra Yeni Zelanda’ya sınır dışı edilmekle karşı karşıya olan DEAŞ mensubu kadının, çocukluğundan beri Yeni Zelanda’da yaşamadığını belirtti. Avustralya’yı üstüne düşeni yapmaya davet eden Ardern, “Açıkçası Yeni Zelanda, Avustralya’nın sorunlarını ihraç etmesinden bıktı” dedi. ÇİFTE VATANDAŞMIŞ Ardern, çifte vatandaşlığı bulunan kadının Avustralya’ya gönderilmesi gerektiğini vurgularken, “Yeni Zelanda’yı altı yaşında terk ettiler, o zamandan beri Avustralya’da ikamet ettiler, Avustralya vatandaşı oldular, Avustralya’dan Suriye’ye gittiler ve Avustralya pasaportu ile seyahat ettiler” ifadelerini kullandı. 26 yaşındaki DEAŞ mensubu kadının Canberra yönetimi tarafından geçen yıl iptal edilene kadar hem Avustralya hem de Yeni Zelanda vatandaşlığı bulunuyordu. Avustralya Başbakanı Scott Morrison ise Ardern’in açıklamasına dair, görevinin “Avustralya’nın çıkarlarını” korumak olduğu cevabını verdi. Morrison, yasa uyarınca, terör eylemlerinde bulunmakla suçlanan kadının vatandaşlığının otomatik olarak iptal edildiğine dikkati çekti.

BU ÜLKEDE HER ŞEYE KARŞI GRUP VAR!

Aşılama protestolar arasında başladı yeni tip koronavirüs A vustralya’da aşısına karşı bazı kentlerde protestolar düzenlendi. Ülkenin Melbourne,

Sidney ve Brisbane kentlerinde bir araya gelen aşı karşıtı gruplar, polisin sert müdahalesiyle karşı karşıya kaldı. Göstericiler, “Benim bedenim, benim kararım” sloganları atarak Kovid-19 aşısı yapılması yönündeki kararları protesto etti. Yine yerel basındaki haberlere göre ise Melbourne kentinde çok sayıda gösterici gözaltına alındı. MARTA KADAR 40 MİLYON KİŞİ Öte yandan Avustralya, mart başına kadar 4 milyon kişiye Kovid-19 aşısı yapmayı hedefliyor. Ülkede, aşılama programı dün başlarken, ilk etapta en hassas durumdaki kişilerle sağlık çalışanlarının aşılanacağı bilgisi paylaşılmıştı. Kovid-19 verilerinin derlendiği “Worldometers” sitesine göre, Avustralya’da 28 bin 920 Kovid-19 vakası tespit edilirken 909 kişi hayatını kaybetti. Avustralya’da tıbbi düzenlemeleri yapan Tedavi Edici Ürünler İdaresi (TGA), 25 Ocak tarihinde ilaç firması BioNTechPfizer’ın geliştirdiği Kovid-19 aşısını onayladığını açıklamıştı.


ANALYSIS Writer: Suzan Calimli

T

rkısh NEWS PRESS

23 February 2021

calimli.suzan@gmail.com

7

Justice and Law: Part 1

T

he Ottoman judicial system was mostly founded on Shari’a (Islamic law), and in most cases where its governing principles were not based on an Islamic foundation, the law was at least approved by a Sheikhulismlamthe highest Islamic authority that based their judgments on fatwa (a formal ruling on Islamic law). Other parties involved in the legal decisionmaking process included the Divan-y Hümayûn (Imperial Council) and the Sadrazam (Grand Vizier). Ultimately, however, the sultan had the final authority on matters that involved adopting new laws. One of key reasons behind the long endurance of the Ottoman Empire (spanning for more than 600 years), is the effectiveness of its judicial system. The sultans made a habit to regularly issue edicts that promised better justice (adâletnâmeler), reminding imperial governors to comply with laws regulating justice and to steer clear from mistreating people. The advice against maltreatment of subjects is especially important as Ottoman sultans viewed subjects as “the trust of God”, meaning they are entrusted to them by the will of God. The Quran points out that out of all creatures, the human being is the most superior. Contrary to what some might believe, all human beings are valuable irrespective of their religion. This is because firstly, humans are seen as God’s humble vicegerent, a natural right since birth; and secondly, being human in of itself, as Berdal Aral states, ‘is the common thread that binds all humankind together before their separation by different faiths’. In court, the Ottomans

did not separate people based on their wealth, status, physical attributes or whether they were Muslim or non-Muslim. Even sultans were not above the law and could not interfere with court dealings or with a qadi’s (judge’s) duties. Since Sultan Suleyman I’s reign (1520-66) and up until the early nineteenth century, Ottoman judicial practice and

policy functioned consistently, allowing Hanafi Islamic law (shari’a) and Sultanic law (kanun) to work together in a consolidated manner in which they were both mutually legitimate. In areas where Islamic law appeared to be silent, such as state organisation, land law, various criminal matters and so on, Ottoman sultans would issue

decrees that would ultimately serve to supplement and uphold Islamic law. By doing this, the issuing authorities were able to protect people’s personal rights, maintain public order, punish criminals and preserve Islamic law. In other words, Sultanic laws worked in harmony with Islamic ones. This is unlike the relatively more secular decrees made prior to the 1530s. The pre-1530 laws were more secular in which they worked less in agreement with Islamic law, but some still perceived them as somewhat allowable due to their efforts in upholding justice and protecting public order. Ebu’s-su’ud, Sultan Suleyman’s head jurisconsult, was ultimately the one who worked to harmonise Islamic law with Ottoman Sultanate decrees. The areas he mostly succeeded in included judicial regulations surrounding marriage, crimes, trusts in mortmain, torts, land tenure and taxation. Ebu’s-su’ud also made it possible to extend the Caliphate’s authority over to the sultan, making Sultan Suleyman not only the leader of Muslims and the Ottoman empire, but also “the interpreter and executor of God’s law”. This simultaneously combined sovereign and chief jurisconsult powers to be used by the sultan and blurred the lines between secular and Islamic law. Sources: - Dailysabah.com - https://www.laphamsquarterly.org/ - Ottoman Criminal Justice and the Transformation of Islamic Criminal Law and Punishment in the Age of Modernity, 1839–1922 by Kent F. Schull - The Idea of Human Rights as Perceived in the Ottoman Empire by Berdal Aral


8

T

23 Ç Subat 2021

GURBETÇİLERE ÖZEL OYUN

Çocuklarımız ‘Seyyah’la kültürümüzü öğrenecek

Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yurt dışındaM illiki Türk çocuklarının Türkçeyi ve Türk kültürü-

nü öğrenebilmesi için “Seyyah” isimli oyun tasarlandı. Selçuk, yaptığı paylaşımda, “Evliya Çelebi’den esinlendik ‘Seyyah’ ile yurt dışındaki çocuklarımıza Türkçemizi ve kültürümüzü eğlenerek öğrenip pekiştirecekleri bir oyun hazırladık” dedi. Bakanlık tarafından hazırlanan oyuna, EBA ve mobil uygulamalar üzerinden ulaşılabiliyor. Bakanlıktan yapılan açıklamada ise, 6-15 yaş aralığındaki çocuklar için özel olarak tasarlanan oyunda, farklı etkinlikler ile eğlenceli bir öğrenme ortamının oluşturulduğu belirtildi. 8 seviyenin bulunduğu oyunda, “El-göz koordinasyonunu sağlamak, temel Türkçe dil becerilerini geliştirmek, Türk kültürüne özgü yeni keşifler yapmak hedefleniyor.” BÜYÜKLER DE OYNAYABİLİR! Açıklamada, çocukların renkli dünyalarına hitap eden oyunun capcanlı, keyifli ancak zorlayıcı olduğu vurgulanarak, şunlar belirtildi: “Haydi çocuklar koşmaya, zıplamaya, tırmanmaya var mısınız? Bu oyunda kültürümüze özgü kıyafetlerle karşına çıkan farklı karakterlerle özdeşleşecek, seyyah olup ülkemizin birçok bölgesine seyahat edecek ve yıldızları toplayarak puan tablosunda en üst sıralarda yer almaya hak kazanacaksın. Sevgili aileler, sizler de çocuklarınızla birlikte öğrenmeye hazır mısınız? Oyun çevrim dışı kullanılabilir ve reklam içermez.”

65 YAŞINDA IŞ HAYATINA ATILDI

rkısh NEWS PRESS

GARA ŞEHIDI BABASI:

TÜRKIYE

8 çocuğum daha var hepsi vatana fedadır P

Gara şehitlerinden polis memuru Vedat Kaya’nın babası Şeyhmus Kaya, Avrupa’dan tanımadığı kişiler tarafından aranıp, oğlunun devlet tarafından öldürüldüğünün söylendiğini belirterek, “Bu alçaklarda utanma da yok. Oğlumu kendim yıkadım. Başından vurmuşlardı. Bunların hepsinin kökü kazınacak. Onlar Kürt falan değil. Kürt biziz. 8 evladım daha var hepsi vatana feda olsun” dedi. ençe Kartal-2 Harekat bölgesinde yer alan Gara’da terör örgütü PKK tarafından şehit edilen 13 Türk vatandaşından polis memuru Vedat Kaya için memleketi Mardin’in Artuklu ilçesindeki babaevinin önünde, mevlit programı düzenlendi. Artuklu Kaymakamı Hacı Hasan Gökpınar ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Zeki Eryarsoy’un da katıldığı programda Türkçe, Kürtçe ve Arapça mevlit okundu, İl Müftüsü Ali Hayri Çelik de dualar okudu. Tüm şehitlere rahmet, ailelerine sabır dileyen şehit babası Şehmus Kaya, kendilerini yalnız bırakmayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, Mardin Valisi Mahmut Demirtaş ve bütün görevlilere teşekkür etti. BENİ DE ARADILAR İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “Gara şehitlerinin ailelerini Belçika numaralı telefonla arayıp, şehitlerin ölümlerini de istismar etmeye çalıştılar” sözünü hatırlatan Şeyhmus Kaya, Pençe Kartal-2 Harekatı’nın başlamasının ardından Belçika, Almanya gibi birçok ülkeden tanımadığı kişiler tarafından aranıp, oğlunun devlet tarafından öldürüldüğü söylendiği ifade etti. HDP binası önüne 5 Eylül 2019’da gelerek oğlu Vedat için oturma eylemine katılan Şeyhmus Kaya, kendisini arayan kişilerin sözlerine kanmadığını ifade ederek, şöyle konuştu: “Oğlum 6 yıldır terör örgütünün elindeydi. Alçaklar çocuğumu

Salgında evde sıkılan nine mantar yetiştiricisi oldu

Şehitleriyle gurur duyan Emine ve Şeyhmus Kaya çifti, yeni doğan torunlarına da şehit oğullarının ismi olan ‘Vedat’ adını verdi. şehit ettiler. Belçika’dan, Almanya’dan, diğer ismini sayamadığım birçok ülkeden beni arayıp, ‘Senin oğlunu devlet öldürmüş. Devlet, jetlerle senin oğlunu bombardımana tutmuş. Öldürmüş’ dediler. Ben bu alçakların sözüne kanmıyorum. Bunlar şehitlerimizin kanında boğulacak. Biz onları tanıyoruz. HDP, PKK aynı sınıftaki insanlar. Bunlar utanmıyor da. Fitil fitil burunlarından getireceğiz. Güvenlik güçlerimiz, askerimiz, polisimiz haklarından gelecek. Oğlumun kanı yerde kalmayacak. Ne mutlu bana ben artık şehit babasıyım. Bizi kandıramazlar. Bak oğlum şehit oldu ve kendi toprağına döndü.” BUNLAR KÜRT DEĞİL Şeyhmus Kaya, Gara’da şehit edilenlerin bombalamada

ölmediğini ifade ederek, oğlunun cenazesi Malatya’da kendisi yıkadığını ve vücudundan sadece kurşun izinin olduğunu söyledi. Kaya, “Ben Malatya’da, oğlumun cenazesini yıkadım. Kafasından vurulmuş. Bombalanmış olsaydı 10 parçaya ayrılırdı. Bu yalanlardan artık utanmalılar. Bunlar Kürt falan değil. Bunlar kimseyi temsil etmiyor. Herkesin bunu öğrenmesi lazım. Bunlar akıttıkları şehit kanında boğulacak. Köşeye sıkışmış. Hepsinin kökü kazınacak. Bunlar onların yanına kar kalmayacak. Ben HDP il binasında yaklaşık 2 sene durdum. 9 çocuğum vardı. 8 çocuğum kaldı. Her 8’ini de feda edeceğim. Oğlumun kanı yerde kalmayacak. Ben devletimin yanındayım. Hiç kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.

Türkiye’nin gururu olan doktorlar:

salgın sürecinden mantar yetiştiriciliB olu’da ği kursuna katılan 65 yaşındaki Nazire Gelir, üretici oldu. Kent merkezinde yaşayan Gelir,

Kovid-19 tedbirleri kapsamında bir yıl boyunca evinden dışarıya çıkmadı. Evde sıkılan Gelir, salgın öncesi katıldığı mantar yetiştiriciliği kursundan öğrendiklerini uygulamaya soktu. Gelir, Köroğlu Yöresel Ürünler Üretim ve Pazarlama Kooperatifinin de desteğiyle belediyeye ait pasaj içerisinde 35 metrekarelik alanda mantar yetiştirmeye başladı. Ailesinin de desteğini alan kadın, yetiştirdiği mantarın ilk hasadını gerçekleştirerek 1.2 ton ürün elde etti. Toprakla uğraşmayı çok sevdiğini belirten Gelir, elde ettiği ürünü kooperatife verdiğini, bu sayede de ev ekonomisine katkı sağladığını kaydetti. Nazire Gelir, “Bu iş sayesinde hem hava alıyorum hem de moralim düzeldi. Artık ne zaman hasta olacağım diye değil, mantarlarım ne zaman büyüyecek onu mantarı düşünüyorum” diyor.

.

Hollanda TV’si sıradan bir günümüzü çekti! n Hollanda’da yayın yapan RTL Nieuws kanalı, Türkiye’nin dört bir yanındaki yaşlıların aşılanması için her türlü hava koşulunda gerçekleştirilen çalışmalarıyla ilgili haber yapmak için Van’ın Gevaş ilçesindeki sağlık ekipleriyli bir gün geçirdi. Aşı çalışmalarının Hollanda’da yapılanla kıyaslandığı ve Türkiye’den övgüyle bahsedilen haberin yayınlanmasının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da

görüntüleri, “Bu ülkeyle gurur duymak için çok nedenimiz var” notuyla sosyal medyadan paylaşmıştı. Görüntülerde, Van’da görevli sağlık ekiplerinin, yaşlıları aşılamak için karlı dağları aşıp köylere gittiği anlar yer alıyordu. DAHA ZOR ŞARTLARDA ÇALIŞAN VAR Hollandalı ekiple 1 gün geçiren Vanlı Dr. Ayşenur Zengin ile kendisi gibi doktor olan ağabeyi, Koca’nın görüntülerini

paylaşmasından dolayı çok mutlu olduklarını söyledi. Zengin, “Hollanda ekibi bizim sıradan bir günümüzü çekti. Zorlu bir ilçede çalışmıyoruz. Daha zorlu şartlarda çalışan arkadaşlarımız” dedi. Gevaş Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Abdulkadir Zengin ise kardeşi ile kurumda görev yaptıklarını belirterek, “Bakan Koca’nın paylaşımından onur duyduk. İnşallah bu kötü günler geçecek” diye konuştu.


.

TÜRKIYE

T

rkısh NEWS PRESS

23 Ç Subat 2021

K I AÇ

VE

T E N

U T Ş U

KON

Erdoğan’dan ABD’ye

‘dayanışma’çağrısı

T

Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nin kanalı TASC TV’de önemli mesajlar veren Başkan Erdoğan, “Türkiye olarak, Amerika ile ortak menfaatlerimizin görüş ayrılıklarımızdan çok daha fazla olduğu inancındayız. Bu anlayışla uzun vadeli bir perspektifle kazan-kazan temelinde yeni ABD yönetimiyle iş birliğimizi daha da güçlendirmek istiyoruz” dedi. ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nin televizyon kanalı TASC TV’nin kesintisiz yayın hayatına başlaması dolayısıyla gerçekleştirilen özel programa video mesaj gönderdi. TASC TV’nin hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, Türk-Amerikan toplumunun temsil gücünü önemli ölçüde artıran TASC’ın hayata geçirdiği televizyonun, çok kısa zamanda büyük beğeni topladığını, Türk-Amerikan toplumundan gelen talep üzerine de 24 saat kesintisiz yayına geçildiğini belirtti. “TASC TV’nin anavatandan uzakta yaşayan ancak kalpleri Türkiye için çarpan siz kardeşlerime yararlı hizmetler sunacağına inanıyorum” diyen Erdoğan, projeyi hayata geçirenleri tebrik etti. İLİŞKİLER TEST EDİLDİ Türkiye ve ABD arasında ortak çıkarlara dayalı, güçlü, kapsamlı stratejik müttefiklik ilişkisi bulunduğunu belirten Erdoğan, şunları aktardı: “İlişkilerimizde zaman zaman görüş ayrılıkları olsa da ortaklığımız, bugüne kadar her türlü zorluğun üstesinden gelmeyi başarmıştır. Son dönemde de Türk-Amerikan dostluğunun ciddi şekilde test edildiği bir süreci hep birlikte yaşadık. Özellikle PKK terör örgütü ve uzantılarıyla mücadele konusunda NATO müttefikimizden arzu ettiğimiz desteği ve dayanışmayı göremedik. Aynı şekilde, Amerikan makamlarına ilettiğimiz klasörler dolusu delillere rağmen FETÖ elebaşıyla ilgili 4 yıldır hiçbir adım

atılmaması, milletimizi ve 251 şehidimizin ailesini derinden yaralamıştır. Demokrasi ve özgürlükler konusunda iddia sahibi bir ülkenin, demokrasiye kasteden darbecilere kucak açması, çok büyük çelişkidir.” NET TUTUM BEKLİYORUZ Geçmişte yaşanan tecrübelerin, bir terör örgütü eliyle diğerini ortadan kaldırmaya çalışmanın yanlışlığını acı bir şekilde gösterdiğinin altını çizen Erdoğan, “Nitekim Amerikan Kongresine yönelik menfur eylemde başı çekenlerin, bölücü örgütün Suriye kolu YPG/PYD ile bağlantıları ortaya çıkmıştır. Bu saldırıyla terörün, insanlıkla beraber demokrasinin de düşmanı olduğu bir kez daha anlaşılmıştır” diye konuştu. Küresel barış ve istikrar hedefiyle çalışan tüm ülkelerin terörle mücadele konusunda ortak bir zeminde buluşmasının, teröre karşı ilkeli ve tutarlı hareket etmesinin bu bakımdan büyük önem arz ettiğini dile getiren Erdoğan, “Bilhassa geçen hafta yaşanan 13

insanımızın şehit edildiği kalleş terör saldırısı sonrasında tüm müttefiklerimizden net bir tutum bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, Türkiye’nin, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da terörle mücadelesini sınırları içinde ve dışında kararlı bir şekilde yürüteceğinin altını çizerek, “Ne ülkemizin ne de bölgemizin geleceğinde DEAŞ’ından PKK’sına, FETÖ’sünden YPG’sine kadar eli kanlı katillerin hiçbirine yer yoktur.” ifadesini kullandı. “KAZAN-KAZAN” PRENSİBİ Başkan Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye olarak, Amerika ile ortak menfaatlerimizin görüş ayrılıklarımızdan çok daha fazla olduğu inancındayız. Bu anlayışla uzun vadeli bir perspektifle kazan-kazan temelinde yeni Amerikan yönetimiyle iş birliğimizi daha da güçlendirmek istiyoruz. Türkiye, iki ülke arasındaki müttefiklik ve stratejik ortaklık ilişkisine yaraşır şekilde üzerine düşeni yapmayı sürdürecektir.”

9

CUMHURBAŞKANINDAN GENELGE

2021 yılı Ahi Evran Yılı olarak kutlanacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2021 yılının “Ahi Evran Yılı” olarak T ürkiye kutlanmasına ilişkin genelge yayımladı.

Erdoğan, Resmi Gazete’de yayımlanan genelgede, Anadolu’da ahilik teşkilatının kurucusu, esnaf ve sanatkar zümresinin piri olarak kabul edilen, çok yönlü bir ilim ve fikir insanı Ahi Evran’ın, ahilik teşkilatı ile sosyal, iktisadi ve siyasi hayata yön verdiğini, Anadolu’nun vatanlaşmasında, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda ve bir cihan devleti olmasında büyük rol oynadığını, tefsir, hadis, fıkıh, kelam ve tıp alanlarında derin bir alim, tasavvuf yolunda yüksek makam sahibi bir veli olduğunu hatırlattı. DAYANIŞMANIN SEMBOLÜ Kardeşliğe, cömertliğe, yiğitliğe, fedakarlığa, ahlaka, akla, bilime ve sanata dayanan, kaliteli üretimin ve adil paylaşımın esas alındığı ahilik teşkilatının Anadolu’da birliğin, beraberliğin ve kardeşliğin mayasını oluşturduğuna dikkati çeken Erdoğan, ahilerin, “Hakka hizmet, halka hizmet” anlayışıyla uzun yıllar Anadolu’da ticaretin ve sanat dallarının gelişmesinde, barış ve huzurun tesisinde önemli roller üstlendiğine işaret etti. Ahilik teşkilatının, geçmişte sosyal ve ekonomik hayati yönlendirdiği gibi günümüzdeki birçok sosyal ve iktisadi kuruluşun oluşumunda ve şekillenmesinde de büyük pay sahibi olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: UNESCO DA KUTLUYOR “Doğumunun 850. yılı olan 2021 yılı, UNESCO tarafından anma ve kutlama yıl dönümleri arasına alınan Ahi Evran’ı ve yüzlerce yıldır bu topraklarda Ahilik geleneğini yaşatmış tüm esnaf ve sanatkarlarımızı rahmetle yad etmek, bilginin hikmetle, ticaretin ahlakla buluştuğu Ahilik müessesini dünya milletlerine en doğru şekilde anlatmak, bu kutsal emaneti sonraki nesillere aktarmak amacıyla 2021 yılı boyunca yurt genelinde ve yurt dışında etkinlikler düzenlenmesine karar verilmiştir. Bu kapsamda düzenlenecek etkinlikler Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte yürütülecektir. Söz konusu etkinliklerden Cumhurbaşkanlığınca belirlenecekler Cumhurbaşkanlığı himayesinde yapılabilecektir. Etkinliklere ilişkin logo, afiş, duyuru, davetiye, ilan ve benzeri belge ve görsel dokümanlar mezkur Bakanlık tarafından ilgili kurumlarla birlikte belirlenecek kurumsal kimliğe uygun şekilde kullanılacaktır. Gerçekleştirilecek proje ve etkinliklere ait giderler ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca karşılanacaktır.”


WESTFIELDS BELCONEN VE CANBERRA CENTRE CIVIC RESTAURANTLARI SATILIKTIR!

IRTIBAT: OKTAY KIZILKAYA 0402 394645 Oscar@gozlemeking.com.au


T

TURKEY nue decreasing, As coronavirus cases conti says the nation n Koca Health Minister Fahretti rgeted provincial will ease measures in a ta than two weeks. approach starting in less

rkısh NEWS PRESS

23 February 2021

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

Three Reasons to read Classical Muslim Philosophers

TURKEY TO SEE GRADUAL

COVID-19 NORMALIZATION

T

BEGINNING MARCH 1 urkey will start to gradually normalize from coronavirus restrictions as of March 1, Health Minister Fahrettin Koca said on Saturday.Underlining that they are working carefully on the steps, Fahrettin Koca said on Twitter that the process will start with provincial public health councils dealing with four risk levels in line with Health Ministry criteria. Announcing earlier this week an easing of restrictions starting in March, President Recep Tayyip Erdoğan said provinces will be categorized as low,

provinces at very high risk will be coded “red.” High-risk provinces will be “orange,” while medium-risk areas will be “yellow.” “Blue” indicates the lowest risk, and normalization will start first in those provinces. Color-coding will be in force as of March 1. Vaccination continues at full speed Turkey received its first shipment of COVID-19 vaccines on Dec. 30 and gave them an emergency usage approval on Jan. 13, one day before administering them to health care workers.

medium, high or very high risk based on infection rates and the vaccination process. Koca, who hinted at the new process one week ago, previously underlined that an all-out removal of restrictions is out of the question, but all 81 provinces of the country will be assessed for risks they face. Thus, in order to lift restrictions, the vaccination rate should be high and the number of cases should be low. Speaking to Sabah newspaper’s Ankara Bureau Chief Okan Müderrisoğlu, Koca said

Sevgili Teyzemiz

Melbourne Türk Toplumuna uzun yıllar seyahat alanında hizmet veren

“İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciûn”

NEBAHAT TANIL’ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendik. Teyzemize Cenab-ı Allah’tan rahmet; kederli ailesine, akrabalarına, dostlarına, sevenlerine ve Türk Toplumuna başsağlığı dileriz.

T

rkısh MEDIA GROUP

I

n a broad outline, this is the conceptual framework through which the classical Muslim philosophers approached the main problems of philosophy. Al-Farabi’s ‘virtuous city’ is based on a political philosophy that treats reality, reason, ethics and human society as a holistic structure. Ibn Sina’s ontology, based on his famous distinction between “necessary” and “contingent” beings, is a response to the Islamic (Abrahamic) notion of creation out of nothing and the actual reality of the universe. Ibn Rushd’s synthesis of reason and revelation asserts diverse ways of knowing the philosophical and religious truth. Suhrawardi’s “philosophy of illumination” refers to the complementary nature of the logical and mystical ways of knowing. Mulla Sadra’s “transcendent wisdom” anchors everything in the all-embracing reality of being (wujud) and its modalities. What unites these diverse philosophical perspectives is their integral and holistic approach to reality and how we can understand it through philosophy as wisdom. This key claim of classical Islamic philosophy remains valid, and this is the main reason why we should study it today. Since the 18th century, we have lost this sense of holism. Our universe has become fragmented. A holistic understanding of reality has been undertaken by many scientists and philosophers in the modern times but with little success. There is much insight and wisdom to gather from the work of the traditional Muslim philosophers to develop a holistic view of the universe. True, the scientific cosmology with which the classical Muslim philosophers worked was based mostly on AristotelianPtolemaic physics and is now largely outdated. But this does not take away anything from the philosophical insights of their work. One of the tasks of contemporary Muslim philosophy is to bridge this gap and take a fresh look at the philosophical cosmology of the classical philosophers. The second reason is to see how the classical Muslim philosophers constructed a

MULLA SADRA’S philosophical tradition by dovetailing pre-Islamic schools of thought with their own Islamic beliefs. The paradigmatic shift from the Greek notions of the universe which had no beginning and end to the theistic concept of divine creation was a watershed event in the history of human thought. Long before the medieval Christian philosophers developed their own philosophical theology in the 12th and 13th centuries, the Muslim philosophers confronted the lore of the pagan Greeks and produced a new philosophical outlook. Studying this history in earnest can help us overcome the Eurocentric view of history that has colored much of what we know about intellectual history. Finally, the third reason why we need to read the classical Muslim philosophers today concerns what they have to say about the enduring questions of philosophy. The nature of reality, the functions and limits of the human reason, truth, freedom, ethics and in essence, how we should live are fundamental questions that have never left the stage of philosophy. They remain as pressing and pertinent as ever. At a time when philosophy has become a distant academic enterprise on the one hand, and a handmaid of the physical sciences and commercial technology on the other, recovering the basic insights of the Islamic philosophical tradition can bring much blessing and benefits to our confused world. > Source: Daily Sabah / MAY 02, 2015


T Halı ihracatçılarımız Avustralyalı müşterilerle sanal ortamda buluştu

12

23 Ç Subat 2021

rkısh NEWS PRESS

G

Dr. Hasan Aksoy moderatörlüğünde gerçekleştirilen sanal toplantıya; Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, Türkiye’nin Kanberra Büyükelçisi Korhan Karakoç, TİM Başkanı İsmail Gülle ve TİM Halı Sektör Kurulu Başkanı Salahattin Kaplan katıldı.

üneydoğu Anadolu İhracatçı Birliklerinin (GAİB) Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile ortaklaşa düzenlediği Avustralyalı alım heyetleriyle sanal ortamdaki buluşma çok verimli geçti. Burada konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, özellikle Türkiye’nin yakın zamana kadar ithalatçı konumda bulunduğu makine halısında gelinen noktanın takdir edilesi olduğunu vurguladı. Zor bir yıl olan 2020’de dünya ticaret hacminin yüzde 9’dan fazla gerilediğini, Türk halıcılığının ise dış satışını yüzde 2,3

.

EKONOMI

artırdığını anlatan Turagay, şöyle devam etti: “Toplam ihracatımızın azaldığı bir ortamda özellikle Gaziantep, halı ihracatını yüzde 7’den fazla artırdı. Bizim en önemli pazarlarımızdan birisi Suudi Arabistan’dı ama talihsiz bir dönem yaşıyoruz. Halıcılık açısından en önemli 2. ülke pazarımız olan Suudi Arabistan’daki sıkıntıya, gerilemeye rağmen halı ihracatımızı artırdık. Bu başarıyı alternatif pazarlarla başardık. O yüzden tüm sektör temsilcilerini kutluyorum.” SEKTÖRE TÜFTE HALI ÇAĞRISI Tüfte halı noktasında sektör temsilcilerine seslenen Turagay, şunları dile getirdi: “Avustralya zengin bir ülke ve kişi başına harcama miktarı çok yüksek. Bu kapsamda Avustralya 370 milyon dolar halı ithalatı yapıyor. Biz Avustralya’ya 29 milyon dolarlık ihracat yapmışız. Bu rakam, bizim için yeterli değil. Orada rakamı artırmamız için ne yapmamız gerekiyorsa onu yapalım. Orada tüfte halı tercihi varmış. Bu tüfte halı neyse onu geliştirip dünyaya satalım. Gaziantep’te üretilmiyor mu tüfte halı? Arkadaşlarımız bunu araştırıp gereğini yapsın.” HEDEF, 5 MILYAR DOLARLIK IHRACAT TİM Başkanı İsmail Gülle ise şöyle konuştu: “Halıcılık sektörümüz, ihracat artışlarına bakıldığında alternatif pazarlardaki başarısıyla rekorlara imza attı. Avustralya’ya halı ihracatımız yüzde 74’lük artışla 29 milyon dolara ulaştı. Bu trendin daha da güçleneceğine yürekten inanıyoruz. Kültürel olarak bizimle özdeşleşmiş halının dünyaya Türkiye’den hediye olduğunu söyleyebiliriz. Dünyanın lüks mağaza, konut ve otellerini Türk markaları olan halılar süslemektedir. İyi yerde olsak da hedeflerimizi daha da yükseltmeliyiz. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde halıcılığın 5 milyar dolar ihracat hedefine ulaşacağına inanıyorum.” KARAKOÇ, AVUSTRALYA’YI ANLATTI Türkiye’nin Kanberra Büyükelçisi Korhan Karakoç da Avustralya’nın Türk halıcıları açısından fırsatları barındırdığına vurgu yaparak şunları ifade etti: “Avustralya zengin bir ülke. Rakipler belli. Çin’i ayrı tutuyorum ama halıcılık sektöründeki diğer rakiplerimize göre avantajlarımız var. Türkiye, Avustralya’daki özellikle makine halısı konusunda daha iyi konumda. Avustralya’da hane halkları çok yüksek gelire sahip ve ev eşyalarını da sık sık değiştirme eğilimleri mevcut. Bizim ihraç ürünlerimizi bir şekilde tanıtım ve pazarlama faaliyetleriyle yüksek gelirli halklarla buluşturmalıyız. Çanakkale’den gelen dostluğumuz var. Türk yemeklerine olan büyük bir ilgi var burada. Uygun fiyatlı, kaliteli halılarımızı bu pazarda iyi tanıtmamız halinde talebin çok hızlı artacağını düşünüyoruz. Burada bir şeyler daha yapabilirsek, şu anki hedeflerimizden daha fazlasını gerçekleştirebiliriz.” SEKTÖR TEMSILCILERI UMUTLU TİM Halı Sektör Kurulu Başkanı Salahattin Kaplan da Avustralya’nın kendileri açısından “yumuşak bir pazar” olduğunu, yapılan çalışmalarla sorunsuz bir pazar olarak gördükleri bu ülkedeki büyümenin devam edeceğini öngördüklerini ifade etti. c Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Kaplan ise 2020 boyunca pandemi nedeniyle yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen dinamik ruhla bölge ihracatçısının önemli başarılar elde ettiğini, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en çok halı ihracatı yaptığı ülke sıralamasında Avustralya’nın 14. sırada yer aldığını anlattı. Kaplan, Türkiye’nin Avustralya’ya en çok makine halısı satan Hindistan’dan sonra ikinci ülke olduğunu, çok yakın zamanda bu pazarda hakim ülke konumuna gelmeyi arzuladıklarını dile getirdi.


BUSINESS

T

rkısh NEWS PRESS

23 February 2021

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

Kimler kıdem tazminatı alabilir?

B

The young generation W

of the future e would like to congratulate our most newly appointed Young Musiad President Erhan Akdeniz & his team Koray Guney, Sena Mermer, Enes Gencturk, Sezai, Lujane, Muhamet Cetin & Tolga. Staring the year 2021 on there maiden event meeting with the young generation of the future, an outstanding presentation informing

us about Young Musiad & there goals, ambitions, motivations & expectations for future projects to come. Thank you to Musiad Sydney President, Hasan Gencturk who gave a brief talk on the evening & Board Member Soner Coruhlu who gave a brief workshop on the types of business leadership models, Transformational & Transactional leadership. Also a thank you too Turkish News Press President Yuksel Ciftci & Musiad Sydney Board members Oz Guney & Turker Demiryurek for there attendance and support. We look forward to the growth of new Young Musiad members & wish them the best in there future achievements & endeavours with Musiad Sydney standing by there side.

u hafta çalışanlar için önemli bir konuyu masaya yatırmaya çalışacağız... ​ İşyerindeki çalışma süresi en az bir yıl olan işçinin işvereni tarafından işten çıkarılması veya işçinin 1475 sayılı İş Kanununun 14’üncü maddesinde belirtilen biçimde işten ayrılması halinde işçi kıdem tazminatı almaya hak kazanır. Ayrıca işçinin ölümü halinde de kıdem tazminatı hakkı doğar ve kıdem tazminatının işçinin mirasçılarına ödenmesi gerekir. Kıdem tazminatı, İş Kanunumuzda emredici biçimde düzenlenen kendine özgü bir ödemedir. İşçinin sadakatle çalışmasının karşılığı olarak nitelendirildiği gibi işçinin yıpranmasının karşılığı veya işsizlik sigortası ödemesinin eksikliğini gideren bir müessese olarak da ifade edilir. ​İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için temel kural, işyerindeki çalışma süresinin bir yıldan fazla olmasıdır. Ancak işyerindeki kıdem süresi bir yıldan fazla sürmüş olan her işçiye de kıdem tazminatı ödenmez. Tazminata hak kazanmak için işçinin, İş Kanununda sayılan hallere göre işyerinden ayrılmış olması veya işten çıkartılmış olması gerekir. Çalıştığı işyerinde en az bir yıl hizmeti olan işçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için iş sözleşmesinin Kanuna göre aşağıda belirtilen biçimlerde sonlanması gerekir. ​- İş sözleşmesi, ihbar ücreti ödenerek veya ihbar süresi verilerek yada işveren tarafından sağlık sebepleri veya zorlayıcı sebeplerle sona erdirilmişse işçi kıdem tazminatına hak kazanır. - İş sözleşmesi haklı sebeplerle işçi tarafından sona erdirilmişse işçinin yine kıdem tazminatı alma

hakkı olacaktır. - Kural olarak istifa eden işçiye kıdem tazminatı ödenmemekle birlikte erkek işçinin, askerlik nedeniyle, kadın işçinin ise evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde işten ayrılması da işçiye kıdem tazminatı ödemeyi gerektirir. - İşçinin emeklilik nedeniyle veya emekli olmak için yaş dışında kalan diğer şartları sağlaması koşuluyla işten ayrılması halinde yine kıdem tazminatı alma hakkı oluşacaktır. Buna göre ilk defa 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olan kişilerin en az 3600 gün prim ödemesi varsa emekli olmak için yaş dışında kalan diğer şartlar sağlanmış olduğundan kıdem tazminatı alması mümkündür. Ancak bu durumdaki işçilerin işten ayrılma öncesi SGK’dan kıdem tazminatı hakkı olduğuna ilişkin yazıyı alarak işverene ibraz etmesi ve istifa dilekçesinde, istifa nedeni olarak emeklilik nedeniyle yaş dışında kalan şartların sağlandığının mutlaka belirtilmesi gerekir. - Kanuna göre en az bir yıl kıdemi bulunan işçinin ölmesi halinde bu kez hak sahibi mirasçılara kıdem tazminatı ödenmesi gerekir. Kıdem tazminatı miktarı, her kıdem yılı için işçinin son aldığı giydirilmiş 30 günlük brüt ücret üzerinden hesaplanır. Ancak kıdem tazminat hesabında bir tavan bulunmaktadır. Bu nedenle kıdem tazminat tavanı kontrolü yapılır ve tazminat miktarının tavanı aşması halinde kıdem tazminatı tavan rakam üzerinden ödenir. 2021 yılı ilk altı ayı için kıdem tazminat tavanı 7.638,96 TL’dir. Kıdem tazminatından gelir vergisi kesilmez, sigorta primi de kesilmez. Tazminattan sadece binde 7.59 oranında damga vergisi kesintisi yapılır.

Emekli, maaş gününden önce vefat ederse maaşı hak etmez! SORU: Emekli maaşı almakta olan annem 20 Ocak 2021 tarihinde vefat etti. Annemin kendisi Bağ-Kur emeklisi idi ve maaşlarını ayın 26’sında alıyordu. Ayrıca ölen babamın üzerinden de dul aylığı alıyordu. Dul aylığının maaş günü ise ayın 18’iydi. Annem ölmeden önce maaşlarını çekmemiş idi. Bu maaşları biz alabilir miyiz? > Emre D. CEVAP: Maaş günü geldikten sonra veya maaş ödeme günü içinde ölen emekli maaşı hak etmiştir. Ancak maaş günü gelmeden ölen emeklilerin maaşları her ne kadar öldükten sonra bankaya gönderilmiş olsa bile bu maaş hak edilmeyen bir ma-

aştır. SGK, hak edilmeden ölenlerin maaşını bankadan geri istemekte bu hak edilmeyen maaş aile efradı tarafından çekilmiş ise mirasçılardan istenmektedir. Annenizin ölümü kendi maaş ödeme tarihinden önce olduğu için bu maaşı hak etmeyecektir. Ancak babanızdan aldığı maaş gününden sonra öldüğü için babanızdan ödenen maaşı hak etmiştir. Ölenin hak edip de çekmediği ve banka tarafından SGK’ya iade edilen bir maaş var ise mirasçılar bunu SGK’dan yazılı olarak talep edebilir. Bunun için ayrıca mirasçıların veraset ve intikal vergi borcunun olmadığına ilişkin vergi daire yazısı sunmaları gerekir.


INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 23 ŞUBAT - 2 MART 2021 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 29.99 Ariel Çamaşır Deterjanı (10 kg)

2 Tanesi $ 4 Tukaş Barbunya ve Fasulye Pilaki Çeşitleri (2x400 gr)

$ 4.99 Tukas Biber Salçası ( 700 gr)

$ 2.99

$ 5.99

Berrak Şalgam Suyu (1 lt)

Sütat Çiftlik Peyniri (800 gr)

$ 2.99

$ 1.99

Tamek Domates Salçası (700 gr)

$ 14.49 Tamex Ayçiçek Yağı (5 lt)

Kırmızı Yarma Mercimek ( 1 kg)

$ 9.99 Onar Gemlik Zeytin ( 840 gr)

www.facebook.com/gimasupermarket

31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599


T

RÖPORTAJ

rkısh NEWS PRESS

23 Ç Subat 2021

15

VVER’İN

TÜRK KIZI MÜNE

I S I R A Ş A B K Ü Y BÜ

İSLAMOFOBI ILE MÜCADELE IÇIN YAZDIĞI ÇOCUK KITABI HİT OLDU ABD’ye 7 yaşındayken ailesiyle göç eden Münevver Olgun Yüksel’in Yeni Zelanda’daki cami baskınından sonra İslam’ın doğru tanıtılması amacıyla İngilizce yazdığı çocuk kitabı, daha çıkmadan ön siparişlerle Amazon’da “en çok satanlar” listesine girdi ve okullara tavsiye edildi... ABD’de halkın İslam hakkında yeterli bilgisi olmadığını ve medyanın da olumsuz haberlerle İslamofobi’yi körüklediğini belirten Yüksel, İslam’ın doğru tanıtılmasına katkı sağlamak için gayret ettiğini söyledi...

A Yazar Münevver Olgun Yüksel, kitabını, geçen yıl kaybettiği annesi Dursunay Olgun’a ithaf etmiş.

merika’da yaşayan Münevver Olgun Yüksel’in, 2019’da Yeni Zelanda’da yaşanan kanlı cami baskınının ardından İslamofobi ile mücadele amacıyla yazdığı camileri anlatan İngilizce çocuk kitabı, ABD’de “çok satanlar” listesine girdi. Çocuk yaştayken ailesiyle 1975 yılında ABD’nin New York kentine göç eden Yüksel, Amerika’da küçük yaştan itibaren edindiği tecrübelerden, ilk yayınlanan resimli çocuk kitabıyla Amazon’un “en çok satanlar” listesine girişine uzanan yazarlık hikayesini anlattı. VEFA BORCU Yüksel, ailesinin Stalin dönemindeki Rus baskısından dolayı Özbekistan’dan kaçarak önce Afganistan’a sonra da Türk hükümetinin tanıdığı bir imkan sonucu 1950’lerde Adana’ya yerleştiğini ve kendisinin de bu şehirde doğduğunu kaydetti. İstanbul’da başladığı eğitimine ilkokul birinci sınıftan sonra ABD’de devam ettiğini belirten Yüksel, Fordham Üniversitesinde aldığı İngiliz Edebiyatı eğitiminden sonra, Columbia Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler ve Orta Asya Tarihi üzerine yüksek lisans yaptığını söyledi. “ABD’ye geldiğimde 7 yaşındaydım ve hiç dilim yoktu. Öğretmenim benim İngilizce bilmediğimi yaklaşık 4 ay sonra fark etmiş ve beni dil

eğitimi verilen sınıfa yönlendirmişti. Bilmediğim bir dilde yazarlık yapacağım hiç aklıma gelmezdi” diyen Yüksel, Amerika’da yetişen Müslüman çocukların kültür ve inanç alanında yaşadığı sıkıntı ve eksikliklerin farkına erken dönemde vardığını kaydetti. “BENİM CAMİM” Yüksel, şöyle devam etti: “Çocuklarım olduktan sonra çocuk kitapları okumaya başladım. Müslümanlık, kendi örf ve adetimiz hakkında pek kitabın olmadığını gördüm. Bu alanda internet üzerinden dersler aldım ve kitap yazmak üzerine bazı konferanslara katıldım. Böylece, Türkçeye ‘Benim Camim’ olarak çevirebileceğimiz, ‘In My Mosque’ isimli ilk kitabımı yazdım. Bu kitabımı, yazmak konusunda en çok destekleyen ve geçen yıl kaybettiğim annem Dursunay Olgun’a ithaf ediyorum.” ABD’de halkın İslam hakkında yeterli bilgisinin olmadığını ve medyanın da olumsuz haberlerle İslamofobi’yi körüklediğini

aktaran Yüksel, İslam’ın doğru tanıtılmasına katkı sağlamak için gayret ettiğini belirtti. ABD’de Müslümanların sayısı az olduğu için halkın İslam hakkında yeterli bilgi edinemediğini, medyada yer alan olumsuz haberlerden dolayı da tanımadıkları bir dine karşı şüpheyle baktıklarını söyleyen Yüksel, Yeni Zelanda’da iki ayrı camiye yapılan saldırıyı hatırlatarak şunları söyledi: YENI ZELANDA MILAT OLDU “2019’da Yeni Zelanda’da yapılan cami katliamı beni bu kitabı yazmaya sevk etti. İslamofobi maalesef çok yüksek düzeyde. ABD’de ve diğer Batı ülkelerinde cami, İslam, Müslüman kelimeleri insanları ürkütüyor. İslam dinine karşı büyük bir önyargı var. Hem İslam’ın tanınması hem de camilerde Müslümanların ne yaptığını öğrenmeleri için bu kitabı yazmayı ve Amerika’daki Müslüman olmayan çocuklara da okutmayı istedim.” ABD’de kitap yazmanın ve onu basacak bir yayınevi bulmanın kolay olmadığını da aktaran yazar

Yüksel, “Yeni Zelanda katliamından sonra kitabın hikayesini acentemiz yayınevlerine gönderdiğinde, dünya çapında 3 büyük yayıncıdan teklif aldık ve Harper Collins’in teklifini kabul ettik.” TÜRK CAMILERI DE VAR Kitapta, camilerde yapılan ibadet ve hizmetleri anlattığını belirten Yüksel, aynı zamanda farklı milletlerden insan figürlerine, değişik kültür ve mimarilere ait cami çizimlerine de yer vererek “tek tip Müslüman” algısını kırmayı amaçladığını söyledi. Yüksel, 23 Mart’ta Amerika’da, 1 Nisan itibarıyla da İngiltere’de de basılıp dağıtılacağını söylediği ilk kitabında, Türkiye’den Sultanahmet Camisi ve Özbekistan’dan Bibi Hanım Cami ve Medresesi’nin çizimlerine de yer verdiğini belirtti. İSTANBUL’DA GİBİ HİSSETTİM Güzel ve modern bir örnek olmasından dolayı, ABD’nin Maryland eyaletinde yer alan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışını yaptığı Amerika Diyanet Merkezine de kitabında özel olarak yer verdiğini vurgulayan Yüksel, sözlerini şöyle tamamladı: “Maryland’deki camiye gittiğimizde sanki kendimi İstanbul’da gibi hissettim. Camiyi çok güzel yapmışlar. Restoranı, Türk hamamı, sergi merkezi ve müzesi olan muhteşem bir eser olmuş. Amerikalıların ilgisini çekecek, görüp gezmek isteyeceği bir yer.”


16

T

23 February 2021

Facebook, Google may lose bargaining power under upcoming US bill members of Congress plan to introduce a bill in coming weeks to make B ipartisan it easier for smaller news organizations to

negotiate with Big Tech platforms, said Rep. Ken Buck, the top Republican on the House Judiciary Committee’s antitrust panel. The U.S. bill would be introduced at a time when Australia is in a pitched battle with Facebook. The social media giant blocked news feeds and other pages - including those of charities, and health and emergency services - as part of a dispute over a proposed law that would require it and Google to pay news outlets whose links drive traffic to their platforms, or agree on a price through arbitration. Buck, who was named the ranking member this month, told Reuters on Thursday the panel would bring out a series of antitrust bills and the first one in the coming weeks would allow smaller news organizations to negotiate collectively with Facebook and Alphabet’s Google. Social media companies use news to attract customers and have been accused by news publishers of not sharing enough advertising revenue with them. The legislation could boost sales in the struggling news business. While Facebook has fought publishers, Google has struck deals with them in France, Australia and other countries.

WhatsApp to reintroduce privacy update that caused global outcry

said Thursday it will go ahead with its W hatsApp controversial privacy policy update but will al-

low users to read it at “their own pace” and will also display a banner providing additional information. In January, the messaging platform, owned by Facebook, informed users it was preparing a new privacy policy, under which it could share limited user data with Facebook and its group firms. It sparked a global outcry and sent users to rival apps Telegram and Signal, among others, prompting WhatsApp to delay the new policy launch to May and to clarify the update was focused on allowing users to message with businesses and would not affect personal conversations. In India, the messaging app’s biggest user base, Facebook executives fielded questions from a parliamentary panel on the need for the changes, days after the country’s technology ministry asked the messaging platform to withdraw them. In its latest blog, WhatsApp said it will start reminding users to review and accept updates to keep using the messaging platform. “We’ve also included more information to try and address concerns we’re hearing,” it added.

rkısh NEWS PRESS

TECHNOLOGY

Turkey to have 10,000 specialists for space program in 10 years fied Raising a quali l in ita workforce is v the e helping achiev gram’s Pro National Space Turkey objectives and least t aims to have a in the sts 10,000 speciali e head of th next 10 years, ce Agency the Turkey Spa nday. (TUA) said Su

H

üseyin Yıldırım, he stressed that the country hopes to benefit from its scientists abroad as well. Commenting on the agency’s budget, he said, the state allocated TL 38 million ($5.46 million), but with the additional funds provided by several other institutions within the country, the total reaches approximately $50 million annually. “Projects will have separate budgets apart from the agency’s budget. We are talking about a 10-year program, not a budget to be allocated at once. It will be paid gradually on certain calendars,” he said. Yıldırım said the Delta V company has been working on the construction of the national hybrid rocket set to launch as part of the country’s “reaching the Moon” mission, which is the first target of the National Space Program announced by President Recep Tayyip Erdoğan. Erdoğan announced Turkey’s plans to land on the moon by 2023 in a news conference earlier this month during the inauguration ceremony of the country’s National Space Program. Saying that Turkey would not experience difficulty in the construction of the spacecraft thanks to its satellite capacities, Yıldırım said, some measurements will be made and photographs will be taken during the journey to the moon and landing and that scientists have been consulted on what should be brought on the spacecraft. “There is no manned flight in our first 10-year space program with our own means, our own vehicle, our own engine and technology,” he said, given that Turkey is taking cautious first steps into the field and does not want to risk sending a person to space without the necessary technology and experience possessed by only a few countries currently. Explaining that the spacecraft will land hitting the Moon horizontally in the form of “softly

An astronaut is displayed during the inauguration ceremony of Turkey’s National Space Program, the capital Ankara, Turkey, Feb. 9, 2021.

hitting, hard landing” in 2023, Yıldırım emphasized that their goal is to successfully carry out the project step by step, gaining experience. Throughout 2023, we will test many steps for the first time, he added. Yıldırım further explained that the ground stations in Turkey are designed to control satellites in nearby orbits and that: “We need a larger diameter antenna. We will establish a 13-meter diameter antenna from scratch, and we use it for communication.” Referring to the goal of sending Turkish citizens to space, Yıldırım said: “Our goal is to send a Turkish scientist to the International Space Station, which is around 400 kilometers around the world and serves as a science center.” Scientists are sent to the International Space Station from around the world to conduct experiments, gain experience, test certain systems and improve them, he said, noting that Turkey must also conduct experiments in a gravityless environment. “We also need such experiments. A large number of scientists will apply to us about the experiments to be done there. We will choose among them. Our astronaut will stay at the International Space Station for 10 days. “ he said. Turkish scientists need to be trained to reach space and conduct scientific missions, Yıldırım said, adding that whichever country Turkey comes to an agreement with will provide training for the national scientists.

HUSEYIN YILDIRIM

“We will make a pre-selection beforehand, and we will provide training for two or three people with a backup among the candidates who meet certain criteria. We will send our most successful candidate to the International Space Station. Negotiations are made with Russia and the U.S. on this issue. We expect the selection process to be completed in three to six months,” he said. Spaceport Expressing that the National Space Program’s goal of having “access to space and operating a spaceport” should be understood correctly, Yıldırım emphasized that this is both a technological and a commercial goal. A rocket to space, in theory, could be launched from Turkey, but due to its geographical location there are certain restrictions, he said, and that developing a commercial launch system in Turkey and a spaceport would not be compatible worldwide. Underlining that the launch site should be on or very close to the equator for competition, Yıldırım said that in this way, both the rotation speed and direction of the world can be harnessed, making it possible to enter space at the least cost while allowing the opportunity to launch from all angles. The negotiations in regard to the places that meet the necessary criteria are ongoing, Hüseyin Yıldırım said, adding: “There is an interest in more than one country. We have included in our program to operate the spaceport for commercial purposes, and coming together with more than one country if necessary, through joint international cooperation is also among the options.” Meanwhile, according to a Middle East Eye (MEE) report published recently, Turkey could establish a spaceport in Somalia with a $350 million investment as part of its nascent space program that will cost upward of $1 billion.


WORLD

T

rkısh NEWS PRESS

23 February 2021

17

TARIH & EDEBIYAT

SINEM TASLAK sinem.taslak@gmail.com

MAMLUK - ISLAMIC DYNASTY

M

amluk, also spelled Mameluke, slave soldier, a member of one of the armies of slaves established during the Abbasid era that later won political control of several Muslim states. Under the Ayyubid sultanate, Mamluk generals used their power to establish a dynasty that ruled Egypt and Syria from 1250 to 1517. The name is derived from an Arabic word for slave. The use of Mamluks as a major component of Muslim armies became a distinct feature of Islamic civilization as early as the 9th century CE. The practice was begun in Baghdad by the ʿAbbasid caliph al-Muʿtaṣim (833-842), and it soon spread throughout the Muslim world. Moreover, the political result was almost invariably the same: the slaves exploited the military power vested in them to seize control over the legitimate political authorities, often only briefly but sometimes for astonishingly long periods of time. Thus, soon after al-Muʿtaṣim’s reign the caliphate itself fell victim to the Turkish Mamluk generals, who were able to depose or murder caliphs almost with impunity. Although the caliphate was maintained as a symbol of legitimate authority, the actual power was wielded by the Mamluk generals; and by the 13th century, Mamluks had succeeded in establishing dynasties of their own, both in Egypt and in India, in which the sultans were necessarily men of slave origin or the heirs of such men. THE MAMLUK DYNASTY This process of usurping power was epitomized by and culminated in the establishment of the Mamluk dynasty, which ruled Egypt and Syria from 1250 to 1517 and whose descendants survived in Egypt as an important political force during the Ottoman occupation (1517-1798). The Kurdish general Saladin, who gained control of Egypt in 1169, followed what by then constituted a tradition in Muslim military practice by including a slave corps in his army in addition to Kurdish, Arab, Turkmen, and other free elements. This practice was also followed by his successors. Al-Malik al-Ṣāliḥ Ayyūb (1240-49) is reputed to have been the largest purchaser of slaves, chiefly Turkish, as a means of protecting his sultanate both from rivals within the Ayyubid dynasty and from the crusaders. Upon his death in 1249 a struggle for his throne ensued, in the course of which the Mamluk generals murdered his heir and eventually succeeded in establishing one of their own number as sultan. Thenceforth, for more than 250 years, Egypt and Syria were ruled by Mamluks or sons of Mamluks. Historians have traditionally broken the era of Mamluk rule into two periods-one covering 1250–1382, the other, 1382–1517. Western historians call the former the “Baḥrī” period and the latter the “Burjī,” because of the political dominance of the regiments known by these names during the respective times. The contemporary Muslim historians referred to the same divisions as the “Turkish” and “Circassian” periods, in order to call attention to the change in ethnic origin of the majority of Mamluks, which occurred and persisted after the accession of Barqūq in 1382, and to the effects that this change had on the fortunes of the state. There is universal agreement among historians that the Mamluk state reached its height under the Turkish sultans and then fell into a prolonged phase of decline under the Circassians. The principal achievements of the Turkish Mamluks lay in their expulsion of the remaining crusaders from the Levant and

their rout of the Mongols in Palestine and Syria; they thereby earned the thanks of all Muslims for saving Arabic-Islamic civilization from destruction. It is doubtful, however, that such a goal figured in their plans; rather, as rulers of Egypt they were seeking to reconstitute the Egyptian Empire. The Mamluks also sought to extend their power into the Arabian Peninsula and into Anatolia and Little Armenia; to protect Egypt’s rear, they strove to establish their presence in Nubia. To consolidate their position in the Islamic world, the Mamluks revived the caliphate, which the Mongols had destroyed in 1258, and installed a caliph under their surveillance in Cairo. Their patronage of the rulers of the holy cities of Arabia, Mecca and Medina, served the same purpose. Spectacular success in war and diplomacy was underpinned economically by the Mamluks’ support of industries and crafts as well as by their restoration of Egypt as the principal trade and transit route between the Orient and the Mediterranean.

Among the most outstanding Mamluk sultans were Baybars I (1260-77) and alMalik al-Nāṣir (1293-1341). The Mamluks’ failure to find an able successor after the latter’s death weakened the strength and stability of their realm. But the historians of the era date the beginning of the dynasty’s decline from the accession of the first Circassian sultan (Barqūq) in 1382, claiming that thereafter, advancement in the state and the army was dependent on race (i.e., Circassian descent) rather than on proved skill in the art of war, which had served as the chief criterion for promotion during the Turkish period. The increased importance assigned to ethnic affiliation was, however, only one cause of decline; equally or even more important were economic and other factors. Part of the explanation undoubtedly lies in the inability of the Mamluks, split into hostile factions, to provide necessary safeguards against the Bedouins for the peaceful conduct of trade and agriculture. Furthermore, the demographic losses caused by plagues that raged in Egypt and elsewhere in the East contributed to economic decay. In such conditions the Mamluks were unable to defend Syria against the Turkic conqueror Timur (Timur Lenk) in 1400. Under the rule of Sultan Barsbay (1422– 38) internal stability was restored briefly and Mamluk glory resuscitated by the conquest of Cyprus in 1426. Yet the increasingly higher taxes demanded to finance such ventures enlarged the Mamluks’ financial difficulties. The final economic blow fell with the Portuguese assault on trade in the Red Sea (c. 1500), which was accompanied by Ottoman expansion into Mamluk territory in Syria. Having failed to adopt field artillery as a weapon in any but siege warfare, the Mamluks were decisively defeated by the Ottomans both in Syria and in Egypt and from 1517 onward constituted only one of the

several components that formed the political structure of Egypt. Culturally, the Mamluk period is known mainly for its achievements in historical writing and in architecture and for an abortive attempt at socio-religious reform. Mamluk historians were prolific chroniclers, biographers, and encyclopaedists; they were not strikingly original, with the exception of Ibn Khaldūn, whose formative and creative years were spent outside Mamluk territory in the Maghrib (North Africa). As builders of religious edificesmosques, schools, monasteries and, above all, tombs-the Mamluks endowed Cairo with some of its most impressive monuments, many of which are still standing; the Mamluk tomb-mosques can be recognized by stone domes whose massiveness is offset by geometrical carvings. By far the most famous single religious figure of the period was Ibn Taymiyyah, who was imprisoned by Mamluk authorities because of his attempts to rid Mamluk Islam of superstition and foreign accretions. THE MAMLUKS UNDER THE OTTOMANS (1517-1798) With the Ottoman victories over the Mamluks in 1516–17, Egypt and Syria reverted to the status of provinces within an empire. Although the Mamluk sultanate was destroyed, the Mamluks remained intact as a class in Egypt and continued to exercise considerable influence in the state. As had been the case during the Mamluk dynasty, the Mamluk elite continued to be replenished by purchases from slave markets. The slaves, after a period of apprenticeship, still formed the core of the army and were soon being appointed to offices in the Ottoman government. Thus, gradually the Mamluks infiltrated the Ottoman ruling class and eventually were able to dominate it. One major innovation changed the character of the Mamluks. Earlier, during the era of the Mamluk sultanate, the sons of Mamluks had been excluded from serving in any but the nonslave regiments and from holding offices reserved for Mamluks in the state. But under Ottoman rule the sons were no longer denied these privileges, so that the principles of Mamluk loyalty and solidarity were undermined by ties of kinship. Consequently, rather than grouping themselves into military factions that lasted no longer than the lifetime of their individual members, the Ottoman Mamluks formed “houses” that perpetuated themselves through their sons. The importance of these houses arose from the attempts of each house to dominate the others; thereby a new element of instability, perpetuated by heredity, was introduced into the Mamluk institution. The degree that the Ottoman governors were able to exploit Mamluk divisiveness, they were able to retain some degree of influence in the government of Egypt. But near the end of the 17th century, when Ottoman power was in decline throughout the empire, the Mamluks once again held virtual control over the army, the revenues, and the government. Eventually, Istanbul was reduced to recognizing the autonomy of that faction of Mamluks that would guarantee annual payment of certain sums to the Ottomans. And thus it was that when Napoleon invaded Egypt in 1798 he was confronted by Mamluk armies and a Mamluk state. Their power there was finally destroyed by Egypt’s new ruler, Muḥammad ʿAlī Pasha, in a massacre in 1811. > Source: https://www.britannica. com/topic/Mamluk/The-Mamluksunder-the-Ottomans-1517-1798

White House crosses MbS, says Biden’s counterpart is King Salman President Joe Biden’s counterpart in Saudi U SArabia is King Salman not Crown Prince Mo-

hamed bin Salman, a White House press secretary said Tuesday. “We’ve made clear from the beginning that we’re going to recalibrate our relationship with Saudi Arabia,” said Jen Psaki at a news conference. In response to a question whether Biden will speak to the crown prince, she said: “Part of that is going back to engagement counterpart-to-counterpart. “The president’s counterpart is King Salman,” she added. The two leaders will have a conversation at an “appropriate time,” according to Psaki. Saudi Arabia, under the rule of bin Salman, enjoyed a close relationship with former President Donald Trump’s administration but Psaki’s remarks suggest a reassessment of ties with the Kingdom. Previously, it was revealed that Saudi Arabia hired 16 lobbying firms to restore its reputation tarnished by the murder of Washington Post columnist Jamal Khashoggi. The Biden administration is “prepared” to release an unclassified report detailing its understanding of who is responsible for the murder of Khashoggi.

Greece rejects legal demands of Muslims for place of worship has committed another violation of freedom against the Muslim minority in the Greece country by rejecting the Muslim community’s

demand to open a place of worship in Thessaloniki. Located in the second-largest city of Greece, Macedonia-Thrace Muslims Education Culture Foundation made a formal application for the opening of a place of worship after completing the necessary preliminary preparations in line with legal regulations. Prior authorizations were taken from local authorities for the formal application, a process that took two years. After that, Greece’s Education and Religion Ministry left the process in limbo, while it rejected the application on the basis of a lack of additional documents and technical details. Members of the foundation slammed the decision saying that Greece wants to imply that Muslims in Thessaloniki and its surrounding areas should pray in the streets if they demand communal worship. “Greece, which does not open the existing mosques, also does not show Muslims another place for their worship. Our applications to conduct our worship in our foundation have been also rejected with excuses outside the legal regulations,” they said.


PAZARTESI

Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI

AUSTRALIA . .

SESİ T rkıye’nın

RADYOSU AVUSTRALYA

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I

CUMARTES

“Sizin Sesiniz”

SALI

www.turkishnewspress.com.au

Ergül Uybadın

Sülhan Yılmaz Gülten Akbar

Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ

PERŞEMBE

Serdar Güzel Doğukan Perk Saat: 22-23 arası PORTRELER

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın her günü saat 17-18 arası Her gece saat 22-03:00 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

T

rkısh

HAYATA DAIR

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

PAZAR

Cem Birben MUHABBET

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

MURAT ŞIRIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ


T

. . I L K EŞE I C E N A H P Ü T KÜ .

NOSTALJI

z ö g l e z ü G a Mustaf

rkısh NEWS PRESS

23 Ç Subat 2021

19

r o y ı l ı n a e l takdir

Yokluk yıllarında köy köy gezen “Canlı Kütüphane” Mustafa Güzelgöz unutulmadı... Nevşehir’de 1944 yılında göreve başladığı kütüphanedeki kitapları insanlara ulaştırabilmek için büyük çaba gösteren Güzelgöz, eşek sırtına yüklediği kitaplarla önemli bir çalışmaya imza attı. Vefatının 16’ncı yılında anılan Güzelgöz’ün adı okuma salonunda yaşatılıyor...

N

evşehir’in Ürgüp ilçesinde insanların kitaba ulaşabilmesi amacıyla 1940’lı yıllarda eşek ve katırlarla köy köy gezip kitap dağıtan ve “Eşekli Kütüphaneci” olarak bilinen Mustafa Güzelgöz takdirle anılıyor. Ürgüp’te 1921 yılında dünyaya gelen Güzelgöz, 1944 yılının temmuz ayında ilçedeki Tahsin Ağa Halk Kütüphanesi’nde göreve başladı. İlk iş olarak kütüphanenin deposunda eskimeye bırakılmış kitapları tozdan arındırıp raflara taşıyan Güzelgöz, okumak istese de kitaba ulaşamayan köylüler için tarihe iz bırakan bir çalışmaya imza attı. NAMI AMERİKA’YA ULAŞMIŞ Satın aldığı bir eşeğin sırtına yerleştirdiği iki kitap sandığıyla köy köy gezmeye başlayan Güzelgöz, gittiği yerlerde çocuklar tarafından alkışlarla karşılandı. Zamanla diğer mesai arkadaşlarının da desteğini alarak daha fazla eşek ve katırla kitap dağıtım çalışmasını yoğunlaştıran Güzelgöz, ilçeye bağlı 36 belde ve köyde okuyan insanların sayısının artmasını sağladı. Mustafa Güzelgöz, 1963 yılında ABD’de düzenlenen ve çeşitli ülkelerden yaratıcı insanların değerlendirildiği yarışmada, “The Lane Bryant Uluslararası İnsanlık

AZIZ GÜZELGÖZ Hizmetinde Gönüllü Takdirnamesi” almaya hak kazandı. SON NEFESE KADAR HİZMET Çalışmalarıyla takdir toplayan kitapsever Güzelgöz, müdürlük görevine getirildiği Tahsin Ağa Halk Kütüphanesi’nden 1972 yılında emekli oldu. Emeklilik yaşamını doğup büyüdüğü ilçede geçiren Güzelgöz, ilerleyen yaşına bağlı solunum

yetmezliği nedeniyle 18 Şubat 2005’te yaşama veda etti. BABAMLA GURUR DUYDUM Çeşitli yazarlarca kaleme alınan kitaplarda, ortaya koyduğu başarılı çalışmalar yeni nesillere aktarılan Güzelgöz’ün yıllarca çalıştığı ve emekli olduğu kütüphanenin duvarları “Eşekli Kütüphaneci”yi anlatan fotoğraflarla donatılırken, okuma salonuna da adı verildi.

Mustafa Güzelgöz, vefatının 16’ncı yılında anılıyor. Güzelgöz’ün 6 çocuğundan en küçüğü olan 61 yaşındaki Aziz Güzelgöz, okuma ve okutma aşkıyla hayatını geçiren bir babanın evladı olmaktan gurur duyduğunu belirtti. KADINLARI DİKİŞLE ÇEKMİŞ İnsanların kitap okumasını sağlayabilmek için babasının yaşamı boyunca farklı fikirleri hayata geçirdiğini belirten Güzelgöz, şunları anlattı: “Gittiği köylerde bakmış ki kadınlar uzaktan bakıyor. Kadınları kütüphaneye nasıl çekerim diye düşünüyor. Singer ve Zetina firmalarına mektup yazıp bağış olarak dikiş makinesi alıyor. Kütüphanelerin odalarına koyup kadınlara, ‘Dikilecek eşyanız olduğunda gelip burada dikebilirsiniz ama tek şart, kitap okuyacaksınız’ diyor. O zamanlar dikiş makinesi bulamayan kadınlar gelip dikiş dikiyor ve kitap okuyordu.” Tek eşekle başladığı uygulamanın ileri safhalarında eşek ve memur sayısının artırılmasının ardından köylere ulaşmanın daha hızlı ve kolay hale geldiğini aktaran oğul Güzelgöz, şöyle devam etti: KİTABIN UTANMASI OLMAZ “Kütüphanede işe başlayınca depolardaki eski tozlu kitapları temizleyip kitap sayısının çoğaltılmasını da sağlıyor. Eşeklerle, katırlarla sandıklar içinde memur arkadaşlarının da desteğiyle köylere kitap götürmüş. Bazı memurlar bu durumdan utanınca onlara, ‘Utanacak bir şey yok. Ben öncü olayım’ deyip tellal gibi de köylerde ‘Kitap getirdim’ diye bağırarak insanları kitapla tanıştırmıştır. Babamın topluma çok büyük bir fayda sağladığına inanıyorum. Babam öğle arasında bile eve gelince ayak üstü yemek yiyip ‘Köylere gideceğim’ diye çıkar giderdi.” Aziz Güzelgöz, “Eşekli Kütüphaneci”nin gelecek kuşaklarca da tanınması amacıyla dedesinden kalan eski evi müzeye dönüştürmeyi planladıklarını da sözlerine ekledi.


20

23 Ç Subat 2021

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

Tecrübeli, Sorumluluk sahibi, Öğrenime açık eleman alınacaktır. Başvuru için:

info@gimasupermarket.com.au

adresine CV gönderiniz.

T

rkısh NEWS PRESS

..

SERI ILAN

KEBAB KESECEK USTA ARANIYOR

KEBAB VE GÖZLEME DÜKKÂNINA ELEMAN

n Sydney Eastgardens Westfield Pagewood’da bulunan Kebab Dükkanımızda, kebab kesme ve tosta sarmada haftada 5 gün gündüz saat 7-5 arası çalışacak bay eleman arıyoruz. İlgilenenler Murat’ı arasın: 0 433 416 898

Eastern Creek’deki Kebab ve Gözleme dükkanımızda tecrübeli full time / part time çalışacak bay ve bayan eleman alınacaktır. İlgilenenler lütfen bizi arasın! 0410 313 678

ALINACAKTIR!

KEBABÇIYA BAY BAYAN ELEMAN - Chipping Norton’da Kebab House’a servisten anlayan full time bay veya bayan eleman alınacaktır. Ücret dolgundur. İlgilenenler arasın! Osman 0411 327 744

SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419


. . Ç BASARI HIKÂYELERI

T

rkısh NEWS PRESS

23 Ç Subat 2021

21

EVLERI FABRIKAYA ÇEVIRDILER!

Karadeniz’in çalışkan kadınları dünyaya açılıyor

G

Ordu’da, evlerinde meyve ve sebzelerden yaptıkları turşu, reçel ve pekmez gibi ürünleri, Tarım ve Orman Bakanlığının desteklediği proje kapsamında modern bir tesiste üretmeye başlayan kadınlar, hem aile bütçelerine katkı sağlıyor hem de ürünleri katma değerli hale getiriyor... “Yerli Yerinde Taflan Projesi” kapsamında üretilen ürünler, dünya pazarına sunulacak... üzel Türkiyemizin yeşil bölgesi Karadeniz’in şirin kenti Ordu’nun Perşembe ilçesinde, modern yöntemlerle meyve ve sebzelerden turşu, reçel, pekmez gibi ürünler yapan kadınlar, ürünlerini katma değerli hale getirmenin yanı sıra aile bütçelerine de katkı sağlıyor. Tarım ve Orman Bakanlığının da desteklediği “Yerli Yerinde Taflan Projesi” kapsamında istihdam edilen kadınlar, kentteki modern tesiste çalışarak ürettikleri ürünleri, Türkiye ve dünyaya pazarlamayı hedefliyor. BAKANLIĞIN HİMAYESİNDE Perşembe Sakin Şehir Üretici Kadınlar Derneği Başkanı Firdevs Elif Şener Saka, yaptığı açıklamada, projenin, Tarım ve Orman Bakanlığı ve bir firmanın katılımıyla imzaladıkları protokol kapsamında hayata geçirildiğini söyledi. Saka, proje çerçevesinde, ilçede geçen yılın sonunda kurulan tesisin 15 kadınla kivinin kurusu, ekşisi, pestili, marmelatı, reçeli ve lokumunu yaparak faaliyete başladığını anlattı. YÖRESEL LEZZETLER Kiraladıkları arazinin üzerine 150 metre karelik bir prefabrik yapı içerisine kurdukları tesiste taflan, kivi başta olmak üzere meyve ve sebzeleri değerlendiklerini belirten Saka, kurutmanın yanı sıra pestil, pekmez, reçel, turşu gibi ürünleri de katma değerli hale çevirerek tüm Türkiye’ye satışını sağlamayı amaçladıklarını vurguladı.

Saka, ilk aşamada burada yaklaşık 50 kadına istihdam sağlamak istediklerini belirterek şunları dile getirdi: “Aslında Perşembe’deki bütün kadın nüfusunu kullanmak istiyoruz. Çünkü kadınlarımız Perşembe ve Ordu’da, belki de tüm Türkiye’de üretimlerini yapıyorlar fakat değerinde satış yapamıyorlar, bazı ürünler ellerinde kalıyor. Bunları önlemek ve özellikle kırsalda kadına istihdam sağlamak amacıyla

böyle bir projeyi gerçekleştirdik.” KADIN ELİNE TALEP VAR Kooperatifleşme adına işlemlere başladıklarını söyleyen Saka, dernekten çıkıp kooperatif haline geldiklerinde daha fazla kadına ulaşacaklarına ve daha fazla satış yapabileceklerinin altını çizdi. Saka, kadınların ürettiği bu tarz doğal ürünlere çok fazla talep olduğunu ve görüşme yaptıkları ihracatçıların da ürünlere talip olduğunu aktardı.

Bir ton yaş ürün kapasitesine sahip kurutma makinesinde ilk olarak denedikleri kividen olumlu sonuç aldıklarını belirten Saka, şunları anlattı: “Ayrıca portakal, mandalina, kabak gibi ürünlerle de denemeler yaptık. Unlu mamul üretimi için de hamur yoğurma, erişte kesme, yufka açma makineleri aldık. Onları da üretime dahil edeceğiz. Çünkü sebzeyle ilgili yapılabilecek her şey hamurda da hayat bulabiliyor.” DALDA MEYVE ÇÜRÜMESİN! Kadınların, ürünlerini değerinde, doğru, hijyenik ortamlarda üretmelerini sağlamayı ve pazara açılmalarını istediklerini vurgulayan Başkan Saka, şöyle devam etti: “Bir kadın yılın belli bir miktarında kendi bahçesindeki ürünlerini değerlendiriyor. Gerisini ise ziyan etmek zorunda kalıyor. Ağaçta kalıyor ya da yere düşüyor. Bir kısmını pazarlarda satıyor. Amacımız dallarda meyve kalmasın, çürümesin. Yörede yaygın olarak yetişen taflanın kurusunu, şerbetini, pestilini, reçelini, marmelatını yapıyoruz.” DÜNYAYA AÇILACAĞIZ Kadınlardan Esin Baş da evde yaptıkları ürünleri pazarlama noktasında tıkandıklarını aktararak, “İnşallah bu tesis sayesinde, kooperatifleşmeyle de markalaşarak Türkiye’ye ve dünyaya açılacağız” dedi. Gönül Akbaş da eşinin işi dolayısıyla birçok şehri gezdiğini ve gittiği yerlere özgü ürünlerin yapımını öğrendiğini belirterek, “Biz bunları üretiyoruz. Bunları üretmek de bize keyif veriyor” şeklinde konuştu. Azime Kontaş da, üretip kazanacaklarına ve ilçenin de tanıtımıyla başarılı işlere imza atacaklarına inandığını söylüyor.


22

23 Ç Subat 2021

T ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

Üç Ayları değerlendirmek

R

ahmet ve mağfiret iklimi olan üç aylara girdik. Bizleri bu mübarek günlere ulaştıran Allah Teala’ya hamd ü senâlar olsun. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimize salât ve selam olsun. Birlik ve beraberliğimizi güçlendiren, ülfet ve muhabbetimizi artırarak Ramazan ayına gitmeye başladık. Üç aylar, hasretle yolunu gözlediğimiz, gönül hanemize misafir ettiğimiz mübarek misafirimizdir. Allah Resûlü aleyhisselam, üç ayları karşılarken şöyle dua etmiştir: “Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır.” Üç aylar, ilâhî rahmetin oluk oluk aktığı, manevi huzur ve sükûnun gönüllere indiği kıymetli bir zaman dilimidir. Bizler bu mübarek vakitlerde ömrümüzün muhasebesini yapar, yaratılış gayemizi yeniden idrak ederiz. Kulluk ve ibadete, hayır ve hasenata, iyilik ve güzelliklere her zamankinden daha fazla yönelir, gönül dünyamızı imar ederiz. Hayatın karmaşası içinde ihmal ettiğimiz görev ve sorumluluklarımızı hatırlarız. Şükrünü edaya güç yetiremeyeceğimiz nimetlere sahibiz. Onları düşünerek, kadrini-kıymetini bilmeliyiz. Bu dünyanın gerçek manası imanlı yaşamaktır. Tehlikelerle dolu bir dünyada, nasiplere erdirilmişiz. İmtihanlar ve tuzaklar dünkünden çok daha fazla, çok daha ağır. Tertibi İlahi elimizden tutmuş, bizi, hidayet ve istikamet üzere rahmet mecralarının bir kenarına götürmüş. Şükürden aciziz, ama bu halin şuurunda olmaya, mazhar kılındığımız nimetleri veren Rabbimizi unutmayalım. Bunca himaye ve lütuf sonrasında gafletten büyük bela olmaz. Mazeretimiz yoktur. Gafletten kurtulmanın, Allah’a kullukta şuurlanmanın gün ve gecelerinde bulunuyoruz. Girdiğimiz üç aylar ve kandiller bu gafletten kurtulmanın vesileleridir. Hususiyle Recep ayı, kendimize çeki-düzen vermenin, muhasebe yapmanın, tevbeye koşmanın, gün ve geceleridir. Rasûlullah Efendimizin şu hadisini hiç unutmayalım. Bu günler için de çok önemli. Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem, “Hatanın, günahın, kusurun, itirazın, hâyasızlığın küçüklüğüne bakmayın. Hata, günah, kusur, itiraz veya hâyasızlık işlediğinizde, kime isyan ettiğinize bakın” buyurdu. Günümüzde yaygınlaşan seküler hayat anlayışı toplumdaki eski dayanışma ve kaynaşmayı son derece etkiledi. Akrabalık, komşuluk arkadaşlık ilişkilerimiz, çok zayıfladı. Sabır, şükür, kanaat gerektiren ‘virüs belası’nın imtihanı da eklendi. Ölçüleri terk etmek yahut delmeye çalışmak ne kadar kötü ise, zahirine, kabuğuna takılıp kalmak da o derece kötüdür. Filtresi olmayan, sulandırılmış, karışık-kuruşuk bir din anlayışı. Vahye ve onun getirdiklerine değil de dini kendine uyduran bir din anlayışı. Hümanistlikti, evrensellikti, ‘halklar’dı, cem evleriydi, sema gösterileriydi, ‘ibadetsiz din’, folklorik, garnitürlük din anlayışıydı vs. Dijital zihin işgali, internet teknolojisinin hâkimiyeti, vs. Günümüzde “örnek Müslüman” olma şartlarını taşıyan şahsiyetler

oluşturmaya bu toplumun o kadar ihtiyacı var ki! İnsanımız ümitsiz, tedirgin, bunalımlı, yorgun, yalnız, gâyesiz. ‘Güven Toplumu’nun üyesi olmak istiyor. Bu talebi bir tek kişi karşılayabilir: Müslüman! Haliyle, kaaliyle, ahlakıyla, itikadıyla, ameliyle, muamelâtıyla “üsve-i hasene” olmasıyla. Dillerin susup hallerin İslam’ı konuştuğu “Ahlak-ı Muhammediye”yi sosyal hayata hâkim kılan örnek insan! Örnek Müslüman! İslâmî hayat tarzı ve o güzelim kaynaklara uymayan, kafalarına göre yorumlar yaparak zihin karışıklığına sebebiyet verenler de ayrıca dert! Sıhhatli düşüncenin yegane yolu, nefsi bir tarafa bırakıp, akıl ve kalp ile düşünmektir. Öğüt vermek kolay, örnek olmak zordur. Asıl problem, yön verici kapasiteye sahip olanların patinaja kapılmasında. Âlimlerin ‘ilim kılıcı’nı nereye sallayacağını şaşırmasında. Elbette ki inandığım gibi düşüneceğim. Düşünceye yön veremeyen inanç, zaten ciddiye alınmaya layık değildir. ‘İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi, inanmaya başlarsınız’ sözü boşuna mı söylenmiş. Bu milletin sosyal dokusu. Kendi fıtrat ve asliyetinin dışında başka hiçbir bünye ile bağdaşmaz ‘Laiklik’ dayatması bu milletin ‘iman yüreği’ni hançerlemektir. ‘Laikliğe en çok dindarlar sahip çıkmalıdır. Seküler anlayıştakiler de daha fazla dindarları korur.’ Bu cümleleri utanmadan kullananlar gazeteci, yazar, entel/dantel takılanlar. Bunlara önce kavramları öğretmek gerekiyor. İSLÂM’ın ruhuna uymayan yanlış metotlardan biri de, dini dünyaya uydurmaya çalışmaktır. Din dünyaya ve insanlara uydurulmaz; tam aksine dünya ve insanlar dine uyacaklardır. Müslümanlar öncelikle bu hassasiyete sahiptirler. Başkalarından da aynı hassasiyeti beklemektedirler. Dinlerini ciddiye almayanlarla dostluk ilişkisi kurulmaz; aksi halde Allah’tan korkup sakınılmamış olurlar. Din’e toplumsal hayatın kapılarını (laiklik, demokrasi, vs. toplumsal hangi isim altında olursa olsun) kapatırsanız dinin zayıflaması devlet için tehlikedir. Devletin sahibi millettir. Milletin dini, milletin manevi yapısı, devletin himayesi altındadır. Siyaset bir araçtır. Onu amaç edinmemek şartıyla, insanın kendi amacının/ideallerinin gerçekleşmesi yolunda kullanabilir. Biz kullanmazsak başkaları kullanır ve biz de göz göre olumsuz gelişmelere sadece seyirci kalırız. Statükoya razı olmak, her şeyi olduğu gibi kabul etmek, ‘olan’a kendini uydurmanın mazereti olmaz/olamaz. Ülkeye, milletimize ve insanımıza sahip çıkmak birinci görevimiz olmalıdır. Halkta iman şuuru uyandırılmalı. Halk dindar olmazsa, ne ilim ne de teknik insanları koruyamaz/himaye edemez. Halkın dinen zayıflaması, devlet için tehlikedir. Bu mübarek gün ve gecelerde ‘imanla gitme’mize mani olan her türlü ‘sekülerleşme faaliyetleri’ne karşı dikkatli olalım. İmanlı insanların istikameti mutlaka “Kur’an ve Sünnet”tir. Bu zedelenemez. Yaşadığı hayat tarzı din haline getirilemez. Rabbim bizleri, düşmana karşı celalli, Mü’minlere karşı müşfik, vefalı ve fedakâr kullarından eylesin... > YAŞAR DEĞİRMENCİ

rkısh NEWS PRESS

.

DIYANET&KÜLTÜR

Vahyin Dilinden

“Dünya hayatına dalarak eğlenceyi ve geçici zevklerini din haline getiren kimseleri kendi haline bırak! Kazandıkları sebebiyle hiçbir nefsin felakete düçar olmaması için Kur’an ile nasihat et! Ne kendisini Allah’a karşı koruyacak Allah’tan başka ne dost vardır, ne de şefaatçı. O bütün malını fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez. Onlar kazandıkları (günahları) yüzünden helâka sürüklenmiş kimselerdir. İnkâr ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır.” . 6 ENÂM SURESİ 70. AYET

Allah Rasulünden

“Kendinize beddua etmeyin. Çocuklarınıza beddua etmeyin. İşçilerinize beddua etmeyin. Malınıza beddua etmeyin. Allah’ın duaları kabul edeceği saate rastlar da bedduanız geçerli olur!” . EBU DAVUD

MUTLU BİR YUVA İKİ CİHANI DA CENNET EYLER

EVLILIKLERIN

yıkılma sebebi

E

vliliklerin yıkılma sebebi olarak çoğu zaman ekonomik sebepler gösterilir. Aslında o, işin görünen sebebidir; görünmeyen yanı, eşlerin iletişimi ve evliliği bilmemesidir. Zira pek çok çift, paraları varken de geçinememektedir. Hayat devam ederken ekonomik sorunlar çıkabilir, birçok şey ters gidebilir. Eğer evlilik bağları zayıfsa her şey çatışma sebebi olur. Evliliklerde yaşanan sorunları, bazı çiftler çatışmaya, bazıları ise

TDV’nin uluslararası burslarına başvurular 15 Mart’ta sona erecek!

fırsata dönüştürürler. KRİZİ FIRSATA ÇEVİRİNİZ! Yaşanan sorunları kaynaşma fırsatı kabul edip beraber çözmeyi başarırlarsa evlilik bağları güçlenecektir. Eşler, evlilikleri sırasında bir engelle karşılaşırlarsa, ‘Bu evliliği götüremiyorum!’ yerine, ‘Bu engeli nasıl aşarım?’ demeli, çözümü düşünmelidir. Bekledikleri mutlulukları yaşayamadıklarında, aynı gemide olduklarını unutmayıp hemen gemiyi terk etme hesabı

n Türkiye Diyanet Vakfının (TDV) Uluslararası Burs Programları arasında yer alan, “Uluslararası Anadolu İmam Hatip Lisesi” ve “Uluslararası İlahiyat Lisans” programları kapsamında, Türkiye’de eğitim görmek isteyen öğrenciler, 15 Mart’a kadar burs başvurusunda bulunabilecek. TDV’den yapılan yazılı açıklamaya göre, söz konusu burs programları, Vakıf ile Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve

yapmamalı, kendi kimlik ve kişiliklerini ezdirmeden, evliliği nasıl yürüteceklerini düşünmelidir. Her problemin mutlaka bir çözüm yolu vardır veya bulunabilir. Aslında iki farklı kişinin bir araya gelmesiyle zaman zaman tatsızlıklar, sıra dışı duygular, fırtınalar yaşansa da bu, evliliğe çeşitlilik katar. Evrenin ‘çeşitlilik’ ilkesiyle yaratılmasının ana sebebi, monotonluktan uzaklaşması ve iletişimi artırmasıdır. Bu, evlilikte de gereklidir.

Türkiye’deki ilahiyat fakülteleri iş birliğinde yürütülüyor. Bu kapsamda, Türkiye’deki Uluslararası Anadolu İmam Hatip Liseleri ve İlahiyat Fakülteleri’ne 2021-2022 eğitim-öğretim döneminde yurt dışından öğrenci kabul edilecek. Burs programına başvurular, 15 Mart’a kadar “https://diyanetburslari.tdv.org” internet adresinden yapılabilecek. Öğrenciler, başvuru süreci ile ilgili tüm detayları yine aynı adreste bulabilecek.


.

YEMEK&HOBI R LEZZETLI TARIFLE

RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au info@turkishne

K

T

rkısh NEWS PRESS

23 Ç Subat 2021

23

DAMAKLARDA EŞŞIZ BIR TAT BIRAKAN GELENEKSEL LEZZETIN SIRRI...

Ata mirası peynir helvası Çanakkale’nin Gelibolu ilçesine has peynir helvası hafifliği ve lezziyle dikkat çekiyor. Bir asırdır helva yapan ailenin 4’üncü kuşak temsilcisi Emir Üstün, “Tatlımızı tamamen el emeğiyle yapıyor, yöreye has tuzsuz peynir ve tereyağını kullanıyoruz” diyor.

akramanlık diyarı Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde asırlardır yapılan peynir helvası, kuşaktan kuşağa geleneksel yöntemlerle geçiyor... Gelibolu’da yaklaşık bir asırdır helva yapan imalatçı, geleneksel tatlıyı aynı malzemeleri kullanarak üretiyor. Büyük dedesinin başlattığı helva üretimine devam eden 20 yaşındaki Emir Üstün, Gelibolu yöresindeki peynir helvasının, bilinenlerin aksine daha farklı bir form ve lezzete sahip olduğunu ve çok rağbet gördüğünü söylüyor. İŞİN SIRRI EL EMEĞİ Ailesinin 4’üncü kuşak temsilcisi olarak kalite ve lezzetten asla ödün vermeden aralıksız üretim yaptıklarını belirten Üstün, şöyle devam ediyor: “Gelibolu’nun peynir helvasını tamamen el emeğiyle, hiçbir makine ve ekipman kullanmadan, özel olarak yaptırılan bakır kazanlarda üretiyoruz. Bu üretim safhasında hiçbir katkı maddesi kullanılmıyor. Helvanın içindeki tuzsuz peynir ve tereyağını

da kendimiz üretiyoruz.” NASIL YAPILIYOR? Emir Üstün, üretim safhasını ise şöyle anlatıyor: “Sabah ilk olarak köylerden sütlerimizi topluyoruz. Bu

sütlerden helvada kullanacağımız tuzsuz peynirimizi üretiyoruz. Peynirden sonra ise helvanın üretim aşaması başlıyor. Peynirimizi yaklaşık 1 saat, özel hazırlattığımız

kazanlarımızda kıvam haline getiriyor, ardından içine unumuzu, yine kendi üretimimiz olan tereyağımızı koyup tekrar karıştırıyoruz. Son olarak şeker ilave edip tüm malzemenin karışmasına devam ediyoruz. Tüm bu işlemler yaklaşık 2 saat kadar sürüyor. Kesinlikle katkı maddesi yok.” Gelibolu’nun fethinden sonra yapılmaya başlandığı belirtilen peynir helvasını, geleneksel tarifindeki malzemelerle ürettiklerini belirten Üstün, isteye kargoyla gönderdiklerini de sözlerine ekledi. YOL DEĞİŞTİREN LEZZET Peynir helvasını severek yediğini belirten Nagihan Terzioğlu ise çoğu zaman sadece bu lezzet için yollarını değiştirdiklerini söylüyor. Dilek Durmaz da misafirlerine ikram için peynir helvasını tercih ettiklerini belirterek, “Çok ağır olmayan bir lezzet. Yazın dondurma ile daha keyifli oluyor” diyor.


24

T

23 Ç Subat 2021

Edebi bir sanat Bir cins kumaş

Sütun

Aşçı başı

Hile, oyunbazlık

K.K.ilk sûresi

Kanun

Bir işaret zamiri

Bir sebze

rkısh NEWS PRESS Gezinti gemisi Eski bir çalgı

Daim olma

Sin

Dinlence Makaleler

Beyaz

Beddua

Vazife

Güven

Bir ilçemiz Su dolu havza Toplanma (a)

Narin

Uzaklık işareti Geometrik bir şekil

Kolaylık

Mektup

Papağan (F)

İnleyen

Dilsiz

Yüksek sesle bağırma

Sürekli Ortakçı

Hüner

Bir soru sözü Bir çeşit baharat

Boşama

2

Bir nota

Mahşer yeri

1

Eşkıya

Gerçek

Mevki

Baki olma

Fiyat yaftası

Şiirde tekrar kısmı

Halk

Kabul etmeme

Kalın kumaş

İstanbul

Kusur

Tantal'ın remzi

Devam ettirme

Rızık

Neşeli

Ünlü mimarımız

Bilmişlik taslayan Uzun bir hayvan

Yüksek yüce (a)

BULMACA

Kamer

Bir yarım ada

Lamba fitili Bir harfin okunuşu Bizmut'un remzi Yardımcı yemek

Peygamberlik

Bir binek hayvanı

Hayat (İng.)

Üzüntü

Isı Kışla kapısı

Alaşım

Favori Başı boş Soylu

Söz

Beter, fena Uzman elçilik görevlisi

Şaka

Bir maden

Pişmiş aş

İlah, yaratıcı

Sinirli

Astrolon

Yürüyen

O yer

Kıl payı

Atın yavrusu Bir tanecik Bir cetvel Adam öldürme

3

Kör Sermaye Pişmiş yemek Hayvan (İng.)

İp Açıklama Gelenek, görenek Allah (cc) inanmak Binilen şey

Çoğalma, faiz

İstek, dilek Halk aşığı

Böyle, böylece

Bölüm, kısım

Hz. Peyg. annesi Verimsizlik, sonuçsuzluk

Hekimlik

Tuzdaki bir madde Kamuflaj Zevce

Tibet rahibi Kış (F) Ağır cisim düşme sesi

Foto baskısı

Temiz

Bir cins iri at

4

Lüks otel Sodyum'un remzi

Sicim

Derman

Delikli kumaş

İslam alf. bir harf

5

Dayanıklılık

Barınma

Li anlamında Farsça son ek

Ezan okunan yer

Aşama

Kan pıhtısı Bir erkek adı Sevgili

Baryum'un remzi

Irmak

Yankı

Bir zaman birimi

En ince erkek sesi

Vezirlik makamı

Erlik suyu

Metalik

Karışık renkli Galyum'un remzi Şehir meydanı (eski Yunanca) Kekemelik

Boş olmayan Başı boş, serseri

6

Mühlet

Aktinyum'un remzi

Bir ajansımız Evdeki her şey

7

Altın'ın remzi

Bir maden

Isı

Kamer

Akümülatör

Açıklama

Kuzu sesi

İlaç

İslam alf. bir harf

Gazetenin yanında verilir

Kuzey Afrika'da bir ırk

Bir kadın adı

Fecr vakti

ABD Uzay Dairesi

Bir dönem dünyaca ünlü boksörümüz

8

Fluor'un remzi

3

Yardım

Bir Arap emirliği İslam alf. bir harf

Harp

2

Bir cins kömür

Bir ilçemiz

Rey

1

Neden, niçin

Kırmızı

Bir kadın adı

Mahal

ŞİFRE SÖZCÜK

Hayır (İng.)

Amir Bilgisayar yazılımının tanıtım şekli Bromun remzi

Zehir Fotoğraf mak.

Bir cins çörek Dinin direği emir Binilen şey

Bir tür derviş külahı Çoban düdüğü Rusça evet

Hisse

Kesin Bir cins yumuşak toprak

Ürün tanıtım alanı Spor ayakkabı alt çivisi

İyot'un remzi

Kıl payı

Raf

Akıl

Yemin

Bir mercek sistemi

Mevkute

İlave, ulama

Beklenen yer Oturma, oturmuş (a)

Bir vezin türü Ordu'da bir sınıf

Hamle

Bir kültür kuruluşumuz

Bir ünlem

Ata, soy

Bir erkek adı

Bir ilçemiz

4

5

6

Bir ülke

7

8


T

SPOR

rkısh NEWS PRESS

25

23 Ç Subat 2021

SARI-LACIVERTLI TAKIM SAHASINDA KAYBETTI

FENER ‘GÖZ’E GELDI

SIVASSPOR RIZA İLE UÇUYOR

2 0

Fenerbahçe, Süper Lig’in 26. haftasında Göztepe’ye 1-0 yenildi. Ligde liderlik koltuğunda oturan Galatasaray’ın 3 puan gerisine düşen Fenerbahçe, bu sezon evinde 5. kez mağlup oldu. Sakatlığını atlatan Yunan oyuncu Pelkas ise, 22 gün sonra forma giydi...

‘YIĞIDOLAR’DAN mükemmel galibiyet

S

S

1-0 üper Lig’in 26. haftasında Göztepe’yi ağırlayan Fenerbahçe, sahadan 1-0 mağlup ayrıldı. Ülker Stadı’nda oynanan karşılaşmanın ilk yarısını Göztepe, 9. dakikada Halil Akbunar’ın attığı golle 1-0 önde tamamladı. Sarı-lacivertli takımın teknik direktörü Erol Bulut, müsabakanın ikinci yarısında hücum oyuncuları Mbwana Samatta, Papiss Cisse, Dimitrios Pelkas ve Sinan Gümüş’ü oyuna almasına rağmen Fenerbahçe, golü bulamadı ve Göztepe maçı 1-0 kazandı. ZİRVEYİ TERK ETTİ Bu sonuçla ligde 6. mağlubiyetini yaşayan Fenerbahçe 51 puanda kaldı. Sarılacivertliler, liderlik koltuğunda oturan Galatasaray’ın 3 puan gerisine düştü. Süper Lig’de 8. kez kazanan Göztepe ise puanını 32’ye çıkardı. Fenerbahçe, bu

sezon ligde yaptığı maçlarda iç sahada 5. mağlubiyetini yaşadı. Deplasmanda sergilediği başarılı performansa karşın sahasında yaşadığı puan kayıplarıyla dikkati çeken sarı-lacivertli takım, evinde 5. kez mağlup oldu. SAHASINDA YENİLİYOR Sahasında Konyaspor, Beşiktaş, Malatyaspor ve Galatasaray’a yenilen Fenerbahçe, son olarak Göztepe karşısında da puan elde edemedi. Sarı-lacivertli takımın bu mağlubiyetleri iç sahada üst üste 3 (Konyaspor, Beşiktaş, Malatyaspor) ve 2 (Galatasaray, Göztepe) maçlık periyotlarda yaşaması ise dikkati çekti. Fenerbahçe’nin Yunan futbolcusu Pelkas, 22 gün sonra forma giydi. 22. haftada Rizespor ile oynanan maçta arka adalesinden sakatlanan Pelkas, ligde 3, kupada ise 1

müsabakada görev yapamamıştı. Dimitrios Pelkas, karşılaşmanın 55. dakikasında Mame Thiam’ın yerine oyuna dahil oldu. GÖKHAN DÖNDÜ Öte yandan sarı-lacivertli takımda Gökhan Gönül, Süper Lig’de 12 maç sonra forma giydi. Deneyimli futbolcu, ligde son olarak 12 Aralık 2020’de Yeni Malatyaspor ile oynanan müsabakada görev yapmıştı. Gökhan Gönül, bu süreçte sadece Medipol Başakşehir ile 9 Şubat’ta oynanan Ziraat Türkiye Kupası karşılaşmasında sahaya çıkmıştı. ÜNAL KARAMAN SEVİNDİ Göztepe teknik direktör Ünal Karaman ise, maçın ardından yaptığı açıklamada, “Önemli bir müsabaka oynadık. İyi hazırlandık. Moralliydik. İyi bir oyun ve mücadeleyle hak ettiğimiz bir 3 puan aldık” dedi.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Devlet maliyesi Teorem

N Bir kadın adı Son

N Nikel'in remzi Mahal

Y Kalsiyum'un remzi

C Bayan omuz atkısı Bir erkek adı

Ş Temiz, saf (a) Bir rüzgar türü

Cimbom zor maçı kazanmasını bildi 1 0

n Galatasaray, deplasmanda Aytemiz Alanyaspor’u 1-0 yenerek liderliğini sürdürdü. Sarı-kırmızılı takım, Bahçeşehir Okulları Stadı’nda oynanan maçta rakibini Emre Kılınç’ın 18. dakikada kaydettiği golle mağlup etti. Bu sonuçla puanını 54’e çıkartarak zirvedeki yerini korudu. Alanyaspor ise 42 puanda kaldı. SERIYİ 7 MAÇA ÇIKARDI Galatasaray, Süper Lig’de son 7 maçından galibiyetle ayrıldı. Sarıkırmızılı takım, ligin 19. haftasında Beşiktaş’a mağlup olduktan sonra

oynadığı 7 maçı kazandı. Sarıkırmızılılar, bu süreçte 16 gol atarken kalesinde sadece 3 gol gördü. Galatasaray, bu sezon 3. kez karşılaştığı Alanyaspor

karşısında ilk galibiyetini elde etti. Akdeniz ekibi, ligin ilk yarısında İstanbul’da oynanan maçı 2-1 kazanmıştı. Alanyaspor, Ziraat Türkiye Kupası çeyrek finalinde yine İstanbul’da karşı karşıya geldiği Galatasaray’ı 3-2’lik skorla mağlup ederek, elemişti. EMRE KILINÇ’TAN 4. GOL Emre Kılınç ise, Süper Lig’de bu sezon 4. kez ağları havalandırdı. Emre, sezonun ilk yarısındaki Gaziantep, Erzurumspor ve Göztepe müsabakalarında da birer kez topu filelere göndermişti.

üper Lig’in 26. haftasındaki mücadelede Demir Grup Sivasspor, Hes Kablo Kayserispor’u 2-0 yenerek moral buldu. Maçın golleri; Dk. 18 Yatabare ve Dk. 90+2’de Gradel’den (Penaltıdan) geldi. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, mücadelenin her iki takım açısından önemli olduğunu belirtti. Maça istedikleri gibi başlayamadıklarını ve rakibin baskı yaptığını dile getiren Çalımbay, “Zaten 15 dakika sonra kendimizi toparladık ve sonra da oynamaya başladık. Her şeyden önce güzel bir lig maçı oldu” dedi. Hem Kayserispor hem Sivasspor açısından iyi bir mücadele olduğunu vurgulayan Rıza Çalımbay, şunları dile getirdi: HAK ETTIĞIMIZ BIR GALIBIYET ALDIK “Gelen fırsatları iyi değerlendirdik, ikinci yarı Kayserispor büyük riske girdi, 5 forvetle oynamaya başladılar. İşte o anda kaptığımız topları çok iyi kullanabilseydik belki de maç çok farklı bir şekle bürünecekti fakat bir tanesini değerlendirebildik, o da penaltı pozisyonumuzdu. Takımımı tebrik ediyorum çünkü mükemmel mücadele ettiler. Maçın başından sonuna kadar mükemmel mücadele ettiler. Hak ettiğimiz iyi bir galibiyet aldık.” Ligin bir maraton olduğunu ve önlerinde daha çok maç bulunduğunu vurgulayan Çalımbay, şöyle devam etti: “Kimin kimi yeneceği belli olmayan bir lig yaşanıyor. Sürekli şekilde de maç oynuyoruz, onun için de dikkatli gitmek lazım. Aldığımız galibiyet çok iyi bir galibiyet ama esas ileride birçok maçımız var. Onları çok iyi bir şekilde bitirmeye çalışacağız.”

S Kraliçe

M Tahta perde

T Devam etme Bir tür mızrap

T Geçmiş zaman

D Otlak Berilyum'un remzi

B Resmeden Mısır'ın başkenti

K

K.Kerim'de bir sûre Saklanan yiyecekler

H A Z İ N E Oburlar Bildik, tanıdık

A

Z A H İ R E Hamle Sermaye

Ş A İ N N A A M A E L M A R R E E Z E Ü N M E E R A

Namzet Belirti

Bir bitki çayı

Asker

Emirler

5

Cilve, naz Halk

T A H A Bir ünlem Büyük tepsi Enli kereste

K A L A S Cesur, yiğit, yürekli (F)

D İ L A V E R

1

Bizmut'un remzi Tasavvur

R E S

A

Yapılan iş Üzüm kütüğü

Is

Hoş koku Tantal'ın remzi

Bir ilçemiz İşaret

Yön

Hürmet, saygı

Hristiyanlı- İki aynı isimğın sembolü den olan

Bir ilçemiz Yüzün alt kısmı

Azot'un remzi

Müsavi, eşit Can suyu

Altın'ın remzi

Katar'ın lideri

ŞİFRE SÖZCÜK

R İ Y A S E T

D İ D E

Bir cetvel Kabiliyet

İsimler (a) Sonsuza kadar

İ L A

S U L A K

N İ H A Y E

Sorgun ağacı

Bir kan hastalığı

Sulu, verimli

Hayır (a)

H İ A M K O L M İ S T A A C İ H T A Z İ P H A Ç D E N K A N Ş E Y

Bir uzvumuz

Göz Başkanlık

Y E T E N E K Kesin

T E Bir cins pamuk Selenyum'un remzi Bir nota

S İ İst. ünlü deresi

Hüner

K

A M

H İ K E M İ Y A

A

T

Hikmetli felsefi sözler Sözcük Baston

A S A Enformasyon Fakat

B A L A

Çocuk Baryum'un remzi

B A

V E

Bir bağlaç Terek

R A F

Pişmemiş Üsk. bir semt Beyaz

A A K İ L L E T İ Ş A M A M A H A R E T

Ufuklar

Bir müzik türü

Bağırsak

İ

Hidrojen'in remzi

Avuç içi

Bir kadın adı

Bahçede çiçek dik. ay. yer

H

Bir kadın adı Bir nota

Derebeyi konağı

O

Asya'da bir nehir

Ç İ Y S İ Yapılan işler

Yol, tarz, üslup (a) 2

B

Bayır

L E M A İsteme dileme Bazen

K A H

Em Bağışlama

A F

D İ D E

Z A

A B

Tekerlekli vasıta

Hz. İbrahim (as) eşi

A R A B A

H A C E R

Uzun, bol bayan üst giysisi

Hesap ilmi

İ A K İ S E U T İ M A L İ N A K G R İ O N O M A L İ N A T A L İ

Bir renk

Feraset

Bir kadın adı

Geometrik bir şekil

Edebi bir tür

Tasdik

Fizikte bir kanun

Kapı (a)

İnce, kibar

Aletler

İhsan, lütuf

Dördüncü halifemiz

Cömertlik

L İ Kraliçe Bir çalgı

K O Ç Hayır (a)

M A K U A T L A E H Şehlâ

Bir ilimiz

ABD'de bir eyalet

Ş A Ş I

Cezbedicilik

D Kapı çalma sesi Gırtlak Düzlük

Şişmanlık hastalığı Bir yar. fiil (İng.)

Çirkin, kaba

C G A N A Z İ L İ M İ B E Z E T

O S A V U R A R A D E N E C E L A E R E M E M İ M B İ

K.Kerim'den bölümler

Bir makam

E.Mısır'da bir put

Mektup yazan

Ten

Itırlı bir bitki Dudak

Kokusu güzel bir bitki

Manyetik rezonans

Asker

D O S T 1

2

3

4

Evet (İng.)

Rızık

Kelebek (Halk dilinde) Bir kadın adı Pislik

Yardımcılar Resmi fiyat (a)

A V A N

Bilgisayar hafızası Vurmalı bir çalgı

K İ R

Bir nota

Genişlik

N A R H 6

T E F Derme çatma kulübe

E N

Yüce, ulu

7

8

Konu

Lantan'ın remzi

Musibet

A

Bir asalak

Ben (a)

P İ R E Sözleşme Bir erkek adı Çocuk

E N E Kör

A M A Genişlik İsim

A D

R

S E N E T Sabancı'nın remzi

S A Bölüm, kısım

E T A M A B A B A T Y E T E M A A V

4

Kıvam

Şikar

Keder, üzüntü

F

E T L İ L E K E M M B T A K İ T E T İ R A K E N E S A N

Flour'un remzi

Fiber

F istem dışı kas hareketi

Bir süsleme sanatı

Bizmut'un remzi Kıymetli bir maden

Defa

Bir erkek adı

Hayvanlara vurulan damga

İlaç

T İ K

7

Süslü kemer

Kükürt'ün remzi

R E Ç E L Borç alacak kağıdı

Parlama

B T A A L A M A Bütün

Ü L K E 5

Y E S

Y A R A R

İ

Fakat

Damızlık koyun

Fayda

İlah, yaratıcı

Asker

Fiyat yaftası

Karışık renkli Tevbe edip Hakk'a yönelme (a)

Dergi yazısı

Kırmızı Bir hastalık testi

Bir tür tatlı

E L İ

Kuzu sesi

Bir makam

6

Ş İ L İ

M A M E V E T

İz, işaret

Lityum'un remzi

U T

Bir renk

Göz

3

Cerrahi müdahale

Parlama

Demir'in remzi

G.Amerika'da bir ülke

A A

ABD'de bir eyalet

Tehlikeli hal

Yapma

C A N

Oysa

A N E M B İ A D A İ M E L İ Y A T

Dirilik

Ünlü biatımız

B A N

R E

Bir ajansımız

8

N A Z M İ


26

23 Ç Subat 2021

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

T

rkısh NEWS PRESS

‘Vurma oğlum!’ G

eçtiğimiz hafta vefat eden ünlü Türk Bilim Adamı Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun ders niteliğindeki bir yazısını sizlere sunuyorum... “Ben Amerika’da 25 yıl kalmış bir insan olarak şöyle bir gözlem yapıyorum. Amerika’da hiç eğitim görmemiş bir insanla aynı odada kalmaktan korkarım. Beş dolar için gırtlağını kesebilir. Eğitim orada gerçekten bir fark yaratıyor. Eğitim düzeyi yükseldikçe, uygar, olgun, sorumluluk sahibi, verdiği sözü tutan, kişisel bütünlüğü olan bir insan olma yolunda ilerliyor. İstisnalar kesinlikle olabilir ama genellikle böyle. Türkiye’ye gelip baktığımda iki faktör görüyorum. Şehirleşme ve eğitim. Türkiye’de şehirleşmiş ve eğitim görmüş insandan korkuyorum. Kesinlikle insafsız, kendinden ve kendi yakınlarının çıkarından başka bir şey düşünmüyor. Bu son derece kuvvetli bir duygu bende. İliğini sömürür bitirir, hiç acıma duygusu yoktur. Ama şehirleşmemiş, okumamış, saf köylü olarak kalmışsa, onda değerler bilinci çok yüksektir. Sanki eğitilmiş Amerikalı.... Burada çok önemli bir gözlem var. Bunun üzerine düşünmek lâzım. Benim analığım yörüktü. Annem öldükten sonra babam yeniden evlendi. Biz ona anne

an Prof. Dr. Doğ ders n u ’n Cüceloğlu yazısı niteliğindeki demedik, Ayşe teyze dedik. Ben daha on yaşındayım, sapanla vicik dediğimiz küçücük bir kuşu vurmaya çalışıyorum. ‘Vurma oğlum’ dedi. Ben, sen ne bilirsin Yörük karısı tavrı içinde, ‘Ne var parmak gibi küp küçücük kuş’ dedim. Analığımın cevabı: ‘Yavrum! Canın küçüğü büyüğü olur mu? Allah her birine bir can vermiş. Vurma yavrum günah.’ dedi. Şu derinliğe bakın. Okuma yazması yok bu kadının. Yıllar Sonra bunun anlamını anladım. Anladığım zaman ağlamaya başladım. Konferanstayım, böyle gözyaşı dökerek ağlıyorum. Yanımdaki Amerikalı kadın, ne oluyor bu adama diye meraklanmaya

başladı. Ne oluyor dedi. O kadar mutluydum ki, ‘çok mutluyum’ dedim ağlayarak. Kendi kendime ‘Ya Rabbi! Çok şükür. Sağken bunun farkına vardım. Biz bütün insanlar kardeştir deyince sanki çok şey söylüyoruz. Kadın bunları aşmış. Canlardan oluşan bir aile, büyük küçük yok. Hepsi birbirine eşit. Onur eşitliği var. Canın büyüğü küçüğü olur mu? Allah hepsine can vermiş. Şu bilinci görüyor musunuz? Nereden geliyor bu? Bu, tasavvuf kültüründen geliyor. Bu yayılmış. Eğer şehirleşme ve eğitim ele geçirmemişse, hâlâ bu mayamızda var. Ben zamanım olsa, hiç şehir yüzü görmemiş hiç okumamış köylülerin, özellikle yaşlı kadınların arasında zaman geçirip, onlardan bilgelikler öğrenmek isterim. Bu topraklarda neler birikmiş. Ne insanlık deneyimleri var. Bir de doğadan kopmamış. Sürekli doğayla haşır-neşir içerisinde o bilgelikler bilenmiş. Kitap bilgisi değil. Farkına varmış ve bir yere oturtmuş.” > DOĞAN CÜCELOĞLU Ülkemizin değerli Psikologlarından Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun vefat haberi hepimizi üzdü. Kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz; ailesinin, sevenlerinin ve okurlarının başı sağ olsun...

Auburn FC’ye kayıtlar başladı n Merhaba sevgili okurlarım, Avustralya’daki Türk toplumunun gururu Auburn FC’de kayıtlarımız başlamıştır! Hafta içi takımlarımız antrenmanlara başlamış durumda. Fakat halen bazı takımlarımızda oyuncular eksik. 5 yaş ile 45 yaş arası oyunculara ihtiyaç var. Futbol oynama hevesiniz varsa, tabi ki 45 yaş üstü bay ve bayan oyuncular da kayıtlarını yaptırabilir! AFC, bu sene 25 takım ile mücadele etmek istiyor. Liglerde geçen sene çok başarılı bir sezon geçirdik. Pandemi bile bizi etkileyemedi çok şükür. Ancak geçen sene tedbir amaçlı çocuklarımızı korumak için 6 ve 7 yaş grubu oyuncuların kayıtlarını mecburen iptal etmek zorunda kaldık. Fakat bu sene minikleri dört gözle bekliyoruz. Kayıtları, kendi sahamızda Şubat ayının 27’sine kadar Cumartesi günleri saat 10 ile 2 arası kabul ediyoruz. Ayrıca antrenman günleri de kayıt yaptırabilirsiniz. Webb’s Avenue Playing Fields Auburn veya online da kayıtlarınızı yapabilirsiniz. İnternet Adresimiz: https://registration. playfootball.com.au/.../WelcomeRegPl... Active Kids Voucher için: https://www. service.nsw.gov.au/.../apply-active-kids... Ayrıca devlet tarafından her öğrenci için yapılan 100 dolarlık teşvik için yukarıdaki linkden müracaat edebilir, bunu kayıt yaparken kullanabilirsiniz. Detaylı bilgi için; Davut Kılıç 0403 204 538 ve Baş Antrenör Hakan Aslan’ı 0416 656 656 numaralı telefondan arayabilirsiniz!

SPOR K İBRETLİ R ÖYKÜLE

Ardıç Kuşunun Hikâyesi...

A

nkara da işim uzamıştı. İstanbul’a dönüş için aldığım biletimi değiştirmem gerekiyordu. Öğle arasında Sıhhiye’deki otobüs yazıhanesine gidip biletimi erteletmek için acele ediyordum. Kalabalıkta koşarken çarpıştık o yaşlı adamla. Sendeledi, elindeki büyük sepette bulunan tahta kasık, masalar yola saçıldı. Sanırım Belediye zabıtasından kaçıyordu. Heyecanlanmış, rengi solmuş, nefes nefese kalmıştı. Sakinleşmesi için koluna girip yol kenarındaki banka oturmasını sağladım. Savrulan kaşık ve maşaları toplayıp ben de yanına oturdum. Sepetten dağılanları yerine dizip, bir yandan da; - Bırakmıyor su belediye zabıtaları üç kuruş para kazanalım, eve katkımız olsun diyerek söyleniyordu. Tahta kaşıkları sepete koyarken yardım etmek istedim. - Dur hele, Şimşir ve Ardıç olanları diğerlerine karıştırma diyerek bana engel oldu. - Hepsi tahta kaşık işte ne fark eder? - Olur mu beyim? Şimşir ve Ardıç ile Ihlamur, Gürgen bir olur mu? - Bilmem… Görsem ağaçlarını bile tanımam herhalde. Ne fark var aralarında? - Ardıç, Şimşir sert ağaçtır, kolay bırakmaz kendini işleyesin. Zordur Ardıç’tan kaşık çıkarmak ama, evladiyeliktir, senelerce kullanırsın. Ihlamur, Gürgen ise yumuşaktır, kolay işlersin ama çabuk yumuşar, dayanmaz. Sivas’in Hafik ilçesinde çiftçilik yaparken sağlık sorunları nedeniyle kızının yanına Ankara ya yerleşmiş. Evin geçimine katkısı olsun diye tahta kaşık ve masa yapıp işportada satıyormuş. Ardıç ağacının zor bulunduğundan yakındı. Elindeki maşayı eliyle okşayarak; - Ardıç Kuşu ağacını terk etti, bir araya gelmeleri çok zor artık dedi. Anlamamış gözlerle bakmış olacağım ki açıklama yapma ihtiyacı duydu. - Beyim Ardıç kuşunu bilmez çoğumuz. Ardıç ağacı yabanidir, öyle tohumundan üretemezsin, çelikle me ile de olmaz. Ağacın üremesi meyvelerinin Ardıç kuşu tarafından yenilip pisliği ile atılmasına bağlı. Ağacın tohumu ancak o zaman filizlenebilir hale gelir. - Yani bu kuş olmazsa ağaç üreyemiyor, öyle mi! - Evet, aynen öyle. Bunlar birbirine mahkum sevdalılardı. - Peki sonra ne oldu, kuşlar mı azaldı? - Kuşlar azalmadı hatta çoğaldılar bile. Ama şehirler büyüdükçe çöplükleri de büyüdü. Kuşlar, Ardıç ağacının meyvelerini yemektense çöplükten beslenmenin daha kolay olduğunu keşfettiler. Ardıç kuşu ağacını unuttu, şimdi kentlerin çöplüklerinde yaşıyorlar. Ardıç ağaçları ise kayboluyor gözümüzün önünden. Herkes Ardıç kuşu gibi, zahmet çekmektense kolay geçinmenin, kolay yaşamanın yolunu arıyor, ardına bakmıyor. Bu yüzden şehirleri seçiyorlar. Biraz paran olsun, emek vermeden yaşayıp geçip gitmek mümkün bu şehirde. - Ne var bunda, şehirler hep böyle? Sustu bir süre. Kafasını sağa sola sallayıp kendi kendine söylendi. Bir süre daha konuşmadan oturduk o bankta. Ardıç ağacından yapılmış bir çift kaşık almak istedim. Gazete kağıdına sarıp uzattı. Söylediği fiyattan fazla para vermek istedim, fazlasını almadı. İpini omuzuna atıp sepeti kucakladı, helalleştik. Ağır adımlarla yürüyerek şehrin kalabalığında gözden kayboldu...


T

SPORT TENNIS

Novak Djokovic & Naomi Osaka crowned Australian Open champions

W

orld No. 1 Novak Djokovic demolished Russia’s Daniil Medvedev in straight sets to win his ninth Australian Open title and extend his recordbreaking reign at Melbourne Park.Djokovic overpowered the fourth seed 7-5, 6-2, 62 in front of 7,400 fans on Rod Laver Arena to end the Russian’s unbeaten run at 20 matches. In winning a

third straight Australian Open for the second time, the Serb claimed his 18th Grand Slam title to move within two of Federer and Rafael Nadal who have 20 each, while denying Medvedev his first. In the Women’s draw, Naomi Osaka defeated Jennifer Brady 6-4 6-3 and claimed her second Australian Open title and cement her standing as the new queen of the women’s game. Osaka won her fourth title in her past eight appearances at a Slam, emerging from what initially was a tight Australian Open final and pulling away by grabbing six consecutive games to beat Brady. Naomi Osaka’s strong serving which produced six aces, improved the new queen of Tennis to 4-0 in major finals, the first woman to start her career that way since Monica Seles did it 30 years ago. For Osaka, that is part of a 12-0 record so far in the quarterfinals and beyond at the majors.

27

NRL

SELECTION

umiiuyar@hotmail.com

BASKETBALL

Turkey earns qualification for EuroBasket 2022 n Turkey qualified for EuroBasket 2022 after the Netherlands defeated Croatia 65-57 in Group D qualifiers over the weekend. Yannick Franke was the highest scorer of the Dutch team with 15 points, whereas Keye van der Vuurst de Vries scored 11 points in a Group D game at Istanbul’s BJK Akatlar Sports Hall. Turkey claimed a 88-80 victory over Sweden in another Group D game earlier on the same day. Croatia, the Netherlands, and Turkey have all advanced to EuroBasket 2022. Turkey’s 6th

üper Lig’in 26. haftasında Medipol Başakşehir’e konuk olan Trabzonspor, rakibini 1-0 mağlup ederek üst üste 7. galibiyetini aldı ve puanını 48’e yükseltti. Bordo-mavililer, yaralı Başakşehir karşısında aldığı galibiyetle üstündeki rakipleriyle arasındaki puan farkını da iyice düşürdü. 7 HAFTALIK GALİBİYET SERİSİ Trabzonspor 7 haftalık galibiyet serisinde Konyaspsor, Gençlerbirliği, Beşiktaş, Denizlispor, Malatyaspor ve Gaziantep’in ardından Başakşehir’i de mağlup etmeyi başarırken, oynadığı son 10 maçta da yenilgi yüzü görmedi. Başakşehir karşısında Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı’nın ilk oyuncu değişikli-

group D qualifier confrontation was the 999th match in the Turkish national team’s 85-year history. The national team played its first match against Greece on June 24, 1936. It has won 512 matches, suffered 485 losses and one match ended in a draw. A friendly match against Macedonia in Istanbul ended in a 78-78 draw on June 13, 1995. The Turkish national basketball team picked up its first official win in the European championship in Egypt in 1949 when it beat Syria 43-33.

MCG granted State of Origin series opener n State of Origin will return to the MCG this year with the series to kick off in the Victorian capital on Wednesday, June 9. It will be the first time an Origin game has been played at the famed venue since game one of 2018, and the 10th time Melbourne has hosted a clash between traditional rivals Queensland and NSW. Suncorp Stadium will host an Origin game for just the second time on a Sunday, when game two is played on June 27, before the series concludes at Sydney’s Stadium Australia on Wednesday, July 14. NRL CEO Andrew Abdo & the NRL was excited to be taking Australia’s biggest sporting brand to Melbourne for the 10th time.

SÜPER LiG PUAN DURUMU

FIRTINADAN ZIRVEYE TAKLA! S

23 February 2021

ÜMIT UYAR

spor Trabzon eçti uçuşa g hir Başakşe e diplerd

Süper Lig’de 10 maçtır kaybetmeyen Trabzonspor yine kazandı. Başakşehir’i mağlup eden bordomavililer, Fenerbahçe’yi de yenip ligin tepesine yerleşmek istiyor...

rkısh NEWS PRESS

1-0

ği olan Yusuf Sarı oyuna girdikten 2 dakika sonra takımına 3 puan getirdi. Yunus Mallı’nın yerine 78. dakikada oyuna dahil olan Sarı, aynı zamanda Süper Lig’de bu sezon ilk golünü kaydetti. Yusuf görev aldığı 11 maçta golle tanışamamıştı. 18’LİK KALECİYE BÜYÜK ÖVGÜ Trabzonspor’un devre arasında Alanyaspor’dan alrdığı Anastasios Bakasetas 3 haftalık serisinin ardından gol sevinci yaşayamadı. Atakan Gündüz de bu sezon ilk kez bordo-mavili formayla maça çıktı. Bordo-mavili takımın 18 yaşındaki kalecisi Kağan Moradaoğlu ilk maçında gol yemezken, son düdüğün ardından takım arkadaşları ve teknik direktör Abdullah Avcı tarafından tebrik edildi.

TAKIMLAR 1. Galatasaray 2. Beşiktaş 3. Fenerbahçe 4. Trabzonspor 5. Alanyaspor 6. Hatayspor 7. Gaziantep 8. Karagümrük 9. Antalyaspor 10. Göztepe 11. Sivasspor 12. Konyaspor 13. Malatyaspor 14. Kasımpaşa 15. Rizespor 16. Kayserispor 17. Erzurum 18. Başakşehir 19. Denizlispor 20. Ankaragücü 21. G.Birliği

O G B M 25 17 3 5 24 16 3 5 25 16 3 6 25 14 6 5 25 12 6 7 25 12 6 7 25 10 9 6 25 10 7 8 25 7 12 6 25 8 8 9 24 7 10 7 24 8 6 10 25 7 9 9 25 8 5 12 25 6 7 10 25 6 7 12 25 6 7 12 25 6 6 13 25 5 6 14 24 5 5 14 24 5 5 14

A Y AV P 50 19 31 54 53 26 27 51 47 27 20 51 32 24 8 48 40 24 16 42 42 30 12 42 37 29 8 39 39 34 5 37 24 29 -5 33 35 31 4 32 28 29 -1 31 32 30 2 30 32 34 -2 30 29 40 -11 29 30 42 -12 27 17 30 -13 25 24 39 -15 25 28 44 -16 24 23 43 -20 21 27 40 -13 20 20 45 -25 20

26. Hafta Toplu Sonuçlar - Başakşehir-Trabzonspor: 0-1 - Kasımpaşa-Fatih Karagümrük: 3-2 - Yeni Malatyaspor-Konyaspor: 2-3 - Denizlispor-Gençlerbirliği: 1-0 - Alanyaspor-Galatasaray: 0-1 - Erzurumspor-Hatayspor: 1-3 - Sivasspor-Kayserispor: 2-0 - Gaziantep-Antalyaspor: 0-0 - Fenerbahçe-Göztepe: 0-1 - Ankaragücü-Çaykur Rizespor: 1-1 BAY: BEŞİKTAŞ


Y R E V I L E FREE D E N R U O TO MELB N O O S D N A O R T E M Y E N D Y S E TO B VE Ş I R A P SI

R

%10 LI A M I R I D N I

L!

Email: info@bulaksu.com.au Contact: 0403 329 145


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.