Turkish News Press - Issue 148

3 SAYFAU DOPDOL SP OR

Fener ipten döndü!

T

ÇANAKKALE VE İSTİKLÂL MARŞI PROGRAMI Sayfa 2’de

rkısh NEWS PRESS

n Ligde sıkıntılı günler geçiren Fenerbahçe, lider Beşiktaş ile çıktığı dev derbide son dakikada bulduğu golle beraberliği kurtardı.

27

SIZIN SÖZÜNÜZ

l www.turkishnewspress.com.au

TÜRK-ANZAK

23 MARCH 2021

DOSTLUĞU

E L A K Nİ K A I N R A E Ç ITL E ŞEN LIKT

K I D AN

BIR

. .

T rkıye’nın

SESİ

www.turkishnewspress.com. au1300 917 566

Sydney’de ZAFER kutlaması

RADYOSU AVUSTRALYA

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

4/7/11 H S I L G N E N I S NEW

/12/17/27

Flood in Australia n Floodwaters are seen near Kempsey , Northern NSW, Australia, 22 March 2021. Thousands of people have been evacuated on the NSW Mid-North Coast and western Sydney, as swollen rivers flood towns and torrential rain continues to lash much of the state’s east coast.

4

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN

On the dual nature of the human person

11

Akartürk: Ömrümü Türkülere adadım DEV RÖPORTAJ 15’TE

Kaderleri bir asır önce Çanakkale’de kesişen iki milletin kadim birlikteliği, her yıl 18 Mart Çanakkale Zaferi anma törenlerinde perçinleniyor.

D

Karanlığa inat seher vaktine kalk

Anma törenlerinde; Atatürk ve Anzak anıtlarına çelenkler bırakıldı, saygı duruşunda bulunuldu.

TANYELİ’NİN YAZISI 3’TE

ünyada eşine az rastlanır bir dostluk örneği her yıl “18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi” törenlerinde yaşanıyor. 150 binden fazla Türk’e ev sahipliği yapan Avustralya’da düzenlenen Zafer’in 106. yıl dönümü törenlerine; Türkiye’nin Canberra Büyükelçisi Korhan Karakoç, Avustralya Genel Valisi David Hurley, Başbakan Morrison’ı temsilen Gazi İşleri Bakanı Daren Chester, milletvekilleri ve Türk toplumu temsilcileri katıldı. Atatürk’ün annelerine yolladığı mektubu hatırlatan Avustralyalı Komutan Michael Smith, “Türkler de artık bizim ailemizin bir parçası” dedi.

5

Sport Selection ÜMİT UYAR’IN YAZISI 27’DE

Tam Sayfa Bulmaca Keyfi

> 24. SAYFA

2

23 Mart 2021

T

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

Türkiye’den Avustralyalı

Mathias Cormann’a tebrik

Avustralya’nın eski Maliye BakaT ürkiye, nı Mathias Cormann’ı Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Genel Sekreterli-

ğine seçilmesi nedeniyle tebrik etti. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “1 Kasım 2021 tarihinde on adayla başlayan seçim sürecinin sonucunda OECD yeni Genel Sekreteri olarak atanan Avustralya Maliye eski Bakanı Mathias Cormann’ı tebrik ediyoruz” ifadeleri kullanıldı. Cormann’ın Kovid-19’un dünya ekonomisini etkilediği bir dönemde seçildiğine vurgu yapılan açıklamada, “Tecrübesine ve niteliklerine güvenimiz tamdır” denildi. Cormann, görevi 1 Haziran 2021 itibarıyla devralacak.

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 3 Volume: 148

President Yüksel Çifçi

Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç Page Layout & Design Necmettin Öksüz

Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), Cemil Uyanık (Distribution)

Sydney’de ZAFER kutlaması

T

ürkiye Cumhuriyeti Sydney Başkonsolosluğu’dan coşkulu anma töreni... 18 Mart Perşembe akşamı Sydney Başkonsolosluğumuzun hazırladığı bir törenle18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi-Şehitleri Anma Günü ve İstiklal Marşı’nın Kabülünün 100. YıldönümüMehmet Akif Ersoy’u Anma Töreni birleştirilerek yapıldı.

Auburn’da bulunan Köprü Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılan görkemli törene, Türk yetkililer ve toplum bireylerinden 150’den fazla kişi katıldı. ÇANAKKALE VE İSTİKLAL MARŞI Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan programın açılış konuşmasını yapan Sydney Başkonsolosumuz Ali Sevim, Çanakkale Zaferinin vatanı, istikbali ve hürriyeti söz konusu olduğunda Türk milletinin önünde hiç kimsenin duramayacağını herkese gösterdiğini, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bu savaş sonrasında

Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla

South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM

Anafartalar Kahramanı olarak dünyaca tanındığını belirtti.

Başkonsolos Sevim, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşı ile Anadolu’nun bir çok şehrinin işgal altında olduğu bir dönemde, Türk milletinin esareti reddederek verdiği kahramanlık mücadelesine, moral, inanç ve cesaret kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.

RENKLİ PROGRAM Coşkulu programa katılan Köprü Kültür ve Sanat Merkezi Halk Müziği Korosu ve Halk Oyunları Ekibi, Avustralya Türk Müziği Topluluğu, Avustralya Uluslararası Maarif Okulları, Avustralya Atatürk Kültür Merkezi Atatürk Okulu ekipleri yaptıkları gösterilerle törene renk kattılar.

Toplumunun kaynaştığı kutlama, ikramın ardından sona erdi.

Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic

Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au

AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

23 Mart 2021

3

YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

Karanlığa inat seher vaktine kalk!

MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI

Avustralya Büyükelçisine oltu taşı tesbihi

Başkan Lütfü Yücelik, Büyükelçisi Marc Innes-Brown’a Çifte Minareli Medrese figürü işlenmiş kristal bir plaket ve oltu taşı tespih hediye etti.

A

vustralya’nın Türkiye Büyükelçisi Marc Innes-Brown, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nı (ETSO) ziyaret ederek, Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik’le görüştü.

PALANDÖKEN’DE KIŞ TATİLİ Birkaç günlüğüne ailesi ile Palandöken Kayak Merkezi’ne gelen Büyükelçi Brown, Erzurum programı kapsamında ziyaret ettiği ETSO’da Başkan Lütfü Yücelik’ten şehrin ekonomisiyle ilgili bilgi aldı.

Ziyaret ettiği bölgelerin yerel ekonomilerini ve yerel iş dünyasını merak ettiğini belirten Brown, Yücelik’ten özellikle pandemi sürecinde şehrin ekonomisinin nasıl etkilendiğini ve alınan tedbirlerin işletmelere yansımasını sordu. Ülkesi Avustralya’da pandemiyle ilgili ekonomi ve sağlık alanında yürüttükleri çalışmalardan söz eden Brown, pandemide elde edilen başarıyı ülkesinin uzun bir süre tam kapanmasına ve alınan sıkı tedbirlerin özenle uygulanmasına bağladı.

Avustralya’nın pandemiye kadar 28 yıl kesintisiz büyüyen tek OECD ülkesi

olduğunu dile getiren Brown, pandemi döneminde başta turizm olmak üzere 10 ihracat kaleminin büyük oranda etkilendiğini söyledi.

20 EKONOMİ ARASINDAYIZ Büyükelçi Brown’u, tarihi, doğası, kültürel mirasıyla Türkiye’nin kadim şehirlerinden olan Erzurum’da ağırlamaktan mutlu olduklarını ifade eden ETSO Başkanı Yücelik de ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Türkiye ile Avustralya’nın dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında yer aldığını kaydeden Yücelik, iki ülke arasındaki ticaretin daha da artmasını arzu ettiklerini vurguladı. Pandeminin etkilerinin bütün dünyada her alanda hissedildiğini anlatan Yücelik, Türkiye’nin de bu zorlu dönemi gerek sağlık gerekse ekonomi alanında en az kayıplarla atlatmak için özveriyle mücadele ettiğine dikkati çekti.

Ziyarette Başkan Yücelik konuk Büyükelçiye ziyaretinin anısına Çifte Minareli Medrese figürü işlenmiş kristal bir plaket ve Oltutaşı tespih hediye etti.

S

evgili okurlarım, yazılarım sapsarı olsun, güneş gibi, papatyalar, laleler gibi, yazılardan bir demet oluşturdum, hepsi rengarenk çiçek gibi açsın yüreklerinizde, derdi olana bir nebze deva, şifa niyetine okuyana şifa olsun bugün budur hepimiz için dileğim...

Biz gözleri perdeli kulların binbir hallerden geçen dünyaları, ruhlarının sesini duyanlar için nice mucizeler oluşur.

Bitti vallahi artık! Çıkış da yok!

Bu dertlerin çözümü de yok der binbir vesvese eder yüreklerimiz, şerlerden başımızı kaldıramaz, bir hüzün çöker içimize, aslında şer gibi görünen sıkıntılar, nice hâyır kapıları açar o sıkıntılar, sabredemeyiz, biz o an fark edemeyiz...

Ah, vah’la günümüzü ziyan ederiz.

Dünyamızın kuru gürültüsü bitmez, aşırıya kaçanlar, bu fani dünyanın kanseri, hırslarının esiri olduklarını bilmez daha çok daha çok daha da çok isterler.

Sınanmalar diyarındayız kimi zaman dost sandığın, dost değil, kimi zaman doğru bildiğine ısrar ettiğin doğru değildir, kimi zaman evlat, kimi zaman iş, kimi zaman eş bir kuru gürültünün içinde boşuna almamış olmak için NEFESİ.

O NEFESİN HAKKI VAR üstümüze HAKKINI VER der Çağrı Kız.

Yüce Allah’ın izniyle, öyle büyük plan vardır ki o kırılan kalplerimiz feda olsun dedirtir hayır kapıları açıldığında.

Ne güzel de arındırmıştır bizi aslında.

O anlarda idrak edebilsek ve kalbimiz kırıldığında iyiliğimiz için olduğunu o an hazmedebilsek...

İnanın güzel şeydir sıkıntıları da yaşamak.

Hiç yaşanmasaydı belki dualarla huzura çıkmayacaktık, o aşkın lezzetini tatmayacaktık, hep boyalı sözler, boyalı yüzlere kanacaktık belki de son nefese kadar sahteliğin içinde kaybolacaktık.

Sevin sıkıntınızı, sıkıntı ALLAH’tan, sabredene, kalbi sabit olana dürüst olana mucizeler sağanak yağmur gibi yağıyor.

Bizlere hamdetmek, şükretmek kalıyor.

Dostlarım kalpten kalbe bir yol var, bizler iyi niyetli olalım o niyetlerimizden hasıl olan bu fani dünyada, bir güzel orman olsun özümüzden, çiçek bahçeleri açsın kalbimizden.

Karanlığa inat seher vaktine kalk, şahit tut, izle, izle ki nefsin dize gelsin, kalbini doğrult, ne güzel gün dönümü, ne güzel gün doğuyor.

Utansın vesveselerin!

Kaçacak yer arasın ama sende sığınamasın. ALLAH’ın sevdiği o yüreklerde bir daha barınamasın!

Sevgili okurlarım, diyeceğim o ki sıkıntını da sev, kalbini yorma sakın bozma, gönlünü ferah tut. İnananlar için, şahit olanlar için hergün mucizeler oluyor.

Ben inanıyorum hiç şüphesiz.

Ya siz? Öyleyse sen de teslim et, Allah’a emanet et.

Haftaya yazılarımda kavuşmak üzere.

Hoşçakalın, Sevgiyle kalın...

Avustralya Parlamentosu Çin’i kınamaya hazırlanıyor n Avustralya Parlamentosu, Çin’in Doğu Türkistan’daki ‘sistematik insan hakları ihlallerinin’ kınanması için sunulan bir önergeyi tartışıyor. Önerge, iktidardaki Liberal Parti’ye mensup milletvekili Kevin Andrews tarafından Meclis’e sunuldu. Tüm büyük partilerden destek alan Andrews, “Dünyadaki insan haklarının en korkunç ve en sistematiği şu anda Sincan’da (Doğu Türkistan’da) gerçekleşiyor” dedi. Andrews, Hollanda ve Kanada

Parlamentolarının yanı sıra İngiltere üst meclisi ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile eski bakan Mike Pompeo’nun soykırım olarak tanımlama ve kınamalarının nedenleri arasında dev ölçekli toplama kampları ve zorunlu çalıştırma suçlamaları olduğunu da dile getirdi. Andrews’un önergesi Avustralya’yı modern köleliğe karşı yasaları uygulamaya ve zorla çalıştırma kullanan tedarik zincirlerini belirlemeye çağırıyor.

4

AUSTRALIA

23 March 2021

Residents walk in front of a road closure signs in Schofield, Sydney, Australia, 20 March 2021.

More rain is forecast for the New South Wales coast and other parts of the state, with flood warnings in place and the premier advising residents to stay home.

A

Heavy rain in NSW

ustralia’s east coast was smashed by heavy rains on Saturday, sparking dangerous flash flooding that forced the evacuation of multiple regions as the fast-moving waters unmoored houses, engulfed roads, stranded towns and cut power lines.

In Sydney, the country’s biggest city, authorities pleaded for people to stay at home as a major dam overflowed and a mini-tornado tore through a western suburb. Most of the coast of New South Wales (NSW) state, which is home to about a third of Australia’s 25 million people, has already seen March rainfall records broken and authorities warned the downpour was likely to continue for several days. “I hate to say this again to all our citizens of the state, but it’s not going to be an easy week for us,” NSW Premier Gladys Berejiklian told a televised briefing.

“The rain may not stop till Thursday

FOR

!

E L SA

4 G’S Kebabs is a successful and profitable popular takeaway Kebab business located at Fawkner on Sydney Rd. 4 Our premises is stable on site and custom built with an outdoor seating area for up to 12 people. The premises is large and very functional.

4 Premises kitchen has a built in Fridge, Display fridge, Salad bar, freezer and a cool room.

Kitchen is fully equipped with a Deep frier, Grill, 2 Kebab Stoves, Bain Marie, Toaster, 2 Electrical Kebab knives and a Electrical kettle.

or Friday.” Officials had issued nine evacuation orders for about 15 areas by Saturday afternoon.

Warragamba Dam, a major water supply for Sydney, began overflowing on Saturday afternoon.

Officials warned that the overflow would quickly add to swollen rivers, leading to flash flooding. A minitornado ripped through a suburb in the west of the city, causing damage to more than 30 homes, knocking down trees and cutting power, emergency services said. People were urged to stay at home and avoid any non-essential trips, with officials lambasting those who had needed help after venturing out into the stormy weather. “The message is clear: do not walk through or drive through floodwaters, do not drive over water that is covering a road,” NSW Emergency Services Minister David Elliott said.

4 The premises has a unlimited fast internet service, a 24 hour camera surveillance system and a EFTPOS machine included.

4 G’S Kebabs Menu and operating Hours are displayed on our google website and Uber Eats.

4 We are proud to add our business has high ratings thanks to a lot of very satisfied happy G’S Kebab customers.

4 We are situated within Cleanbay Carwash at 1224 Sydney Road Fawkner.

4 For more information regarding this business please contact directly on FIRST NATIONAL REAL ESTATE 0418 992 527

AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

23 Mart 2021

5

Başkent Canberra’daki törenlere katılan MÜSİAD Sydney Başkanı Hasan Gençtürk, Turkish Media Başkanı Yüksel Çifçi ve beraberindekiler Büyükelçimiz Korhan Karakoç ile de görüştüler.

e l a k k a Çan ile gelen a m ş ı n a y a d

Türk-Anzak dostluğu

18

Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi, Avustralya’da büyük bir gururla kutlandı. Başkent Canberra’daki törenlere, Türklerin yanı sıra Avustralya Genel Valisi David Hurley ile milletvekilleri de katıldı.

Yine dostluğumuzun güzel bir nişanesi olarak Türk iş insanları, ülkedeki gaziler federasyonu ile ortak yaptıkları çalışmayla “Mustafa Kemal Atatürk Bursu” adı altında Anzak askerlerinin çocuklarına eğitim bursu verecek.

KARŞILIKLI JESTLER “Gallipoli Scholarship Fund” ile “Ataturk Scholarship” arasındaki teknik anlaşma, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106. yıl dönümünde başkent Canberra’da Avustralya Savaş Müzesi’nde üst düzey bürokratların katıldığı törenle imzalandı. Bursun tanıtımına Başbakan Scott Morrison’ı temsilen Gazi İşleri Bakanı Daren Chester, Vali Hurley ve milletvekilleri katıldı.

Günün ilk etkinliğinde Canberra’daki Atatürk Anıtı önünde 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi dolayısıyla tören yapıldı. Türkiye’nin Canberra

Büyükelçisi Korhan Karakoç’un himayesinde düzenlenen törende, Atatürk Anıtı’na çelenk bırakıldı.

Bursun kurucularından iş adamı Ömer İncekara, yaptığı konuşmada, “Atatürk’ün Anzak annelerine yazdığı mektup Avustralya’da hayatın hemen her köşesinde karşımıza çıkıyor. Biz Atatürk’ün manevi mirasına, kendisine çok değer verilen bu ülkede sahip çıkmak ve Atatürk’ün yeni nesillerce de daha iyi anlaşılması için bu yola girdik” dedi. Diğer iş adamı Ozan Girgin de, şunları dile getirdi: “Bu ülke buraya göçmen işçi olarak gelen ailelerimize kucak açtı, sahip çıktı. Bunun sayesinde bizler iyi birer eğitim aldık, bugün bulunduğumuz yerlere geldik. Şimdi sıra bizde. Avustralya’ya borcumuzu ülkenin huzuru için canını verenlerin çocuklarına eğitimleri süresince finansal destek vererek ödemek, bir yandan da Atatürk’ün adının yeni nesillerce de öğrenilmesini istiyoruz.”

GELIBOLU ORTAK KADERİMİZ ​​​​​​Gallipoli Scholarship Fund’ın Yönetim Kurulu Başkanı emekli kara kuvvetleri komutanı Michael Smith ise, “Gelibolu her iki ülke için de çok anlam taşıyan bir dönüm noktası. Tıpkı Atatürk’ün Anzak anneleri için hissettiği duygular gibi, sizin çocuklarınız da artık bizim topraklarımızda ve bizim ailemizin bir parçası. Kendisinin manevi hatırası bundan daha güzel ve sembolik bir biçimde yaşatılamazdı” dedi. Atatürk bursunun kurucusu Ömer İncekara, ikinci bir bursla da Avustralya’da yetişen Türk kökenli gençlere üniversitedeki ilk senelerinde maddi yardımda bulunacaklarını söyledi.

6

23 Mart 2021

T

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

TGA, AstraZeneca’nın COVID-19 AŞISININ yerli üretimini onayladı

A

vustralya Tıbbi Düzenleme Kurumu (TGA), OxfordAstraZeneca COVID-19 aşısının yerli üretimini onayladı ve ilk partilerin “önümüzdeki birkaç gün içinde” piyasaya sürülmesi bekleniyor. AstraZeneca aşısı Melbourne’da iki tesiste üretilecek. Sağlık Bakanı Greg Hunt, onayın ulusal aşılama sürecinde “kritik bir sonraki adım” olduğunu söyledi.

Terapötik Ürünler İdaresi yaptığı açıklamada, onayın “verildiğini ve bunun Avustralya’nın pandemiye tepkisinde “kritik ve çok heyecan verici bir kilometre taşı” olduğunu söyledi.

ERİŞİM KOLAYLAŞACAK TGA, yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: “Yerel olarak üretilen aşının denizaşırı üretilen aşı ile tam olarak aynı bileşime ve performansa sahip olduğundan, aynı kalitede yapıldığından ve kirletici maddelerden arındırıldığından emin olmak için Avustralya üretiminin özel onayı gerekliydi. Yerel olarak üretilen aşı için son adım, Avustralya’da tedarik edilen herhangi bir aşının her partisi için gerekli olan ‘toplu salınım’dır.

Bu, aşının gerekli standartlara göre üretildiğinden emin olmak için TGA’nın kurum içi laboratuvar testlerinin yanı sıra aşı serisinin nasıl yapıldığını, test edildiğini, sevk edildiğini ve depolandığını açıklayan ticari sponsor tarafından sağlanan belgelerin bir incelemesini içerir.

Nihai seri sürüm belgelerinin alınması yakın zamanda ve ilk partiler önümüzdeki birkaç

A M A L I Ş A ININ S E M K I GEC ÜNE ÖN K E C E L I Ç GE

gün içinde serbest bırakılacak.

Avustralya’nın aşı uygulaması, Melbourne’da iki tesiste üretilecek olan AstraZeneca aşısına bağlı olacaktır.”

50 MİLYON DOZ AŞI Federal Sağlık Bakanı Greg Hunt da, TGA’nın onayının “kritik bir adım olduğunu söyledi. Bakan Hunt, yaptığı açıklamada, şunları ifade etti: “Avustralya’nın 50 milyon doz Avustralya yapımı aşıya dayalı ulusal aşılama stratejimize devam etmesini sağlayan temel onaydır. Ayrıca, her partinin ayrı ayrı test edilmesi ve ilk partilerin önümüzdeki günlerde onaylanması ve piyasaya sürülmesi bekleniyor.

Bu karar, Avustralya’nın bağımsız aşı üretim güvenliğini

kilitliyor ve Avustralyalılar için aşı tedariki ve güvenliği için güvenlik sağlıyor.”

GECİKME ÖNLENDİ Uluslararası tedarik sorunları, bazı pratisyen hekim kliniklerinin başlangıçta haftada sadece 50 doz alacağı anlamına gelirken, NSW’deki selin bu eyaletin bazı kısımlarında teslimatları geciktirmesi bekleniyordu.

Hastalar ve doktorlar, 1B aşamasının nasıl duyurulduğuna dair hayal kırıklıklarını dile getirdiler ve bazı klinikler, rezervasyonların açılması için hazırlıklı olmadıklarını belirtmişti.

Hükümet ise, yerel üretime geçildiğinde aşı programının hızlanacağını bildirdi.

Savaş suçu işleyen askerlere terhis

yetkililer, Afganistan’da savaş suçu işleyen askerlerin tıbbi gerekçelerle A vustralyalı terhis edilebileceklerini belirtti.

Avustralyalı yetkililer tarafından yapılan açıklamada, orduda, Afganistan’da işlenen savaş suçlarıyla ilgili soruşturmalar nedeniyle görevden alınma tehlikesiyle karşı karşıya kalan bir grup özel kuvvet personelinin, görevden alınmadan tıbbi gerekçelerle terhis edilebileceği bildirildi.

Avustralyalı yetkililer, 2020 yılında da Afganistan’da özel kuvvet personeli tarafından işlenen en az 39 sivilin öldürülmesine ilişkin soruşturmanın bulgularını kamuoyuna açıklamıştı. ÖZÜR VE SORUŞTURMA Avustralya Savunma Kuvvetleri genel müfettişliği tarafından hazırlanan Brereton raporu, Avustralya askerlerinin Afganistan’da sivilleri ve mahkumları öldürdüğüne dair güvenilir bilgiler bulunduğunu kaydetmişti. Rapora göre, emekli veya muvazzaf 25 personel, savaş suçları işlemek veya onlara alet olmak suçlamalarıyla karşı karşıya kalmıştı.

Avustralya Savunma Kuvvetleri komutanı General Angus Campbell, raporun ardından soruşturmanın ayrıntılarını paylaşırken yaptığı açıklamada, Afgan halkından özür dilemişti. Avustralya Başbakanı Scott Morrison da Afganistan’da işlendiği iddia edilen savaş suçlarıyla bağlantılı askerlere yönelik soruşturma açılacağına söz vermişti.

Facebook, News Corp’a da ödeme yapacağını açıkladı sosyal medya şirketlerinin haber içerikleri için para ödemesini A vustralya’da öngören yasanın onaylanmasının

ardından Facebook, dünyanın önde gelen haber kuruluşlarından News Corporation (News Corp) ile de ödeme anlaşmasına vardı. News Corp İcra Kurulu Başkanı Robert Thomson, Facebook ile yapılan ödeme anlaşmasının, “dönüm noktası” olduğunu ve Avustralya’daki haber kuruluşları üzerinde maddi ve anlamlı bir etkiye sahip olacağını belirtti. News Corp tarafından yapılan açıklamada, Facebook’un News Corp iştiraklerinden Sky News Australia ile daha önce yaptığı anlaşmayı sürdüreceği bildirildi. Facebook 26 Şubat’ta, kullanılan haber içerikleri için Avustralya’daki Private Media, Schwartz Media ve Solstice Media şirketleri ile ön anlaşmalar imzaladığını duyurmuştu.

ANALYSIS Writer: Suzan Calimli

T

rkısh NEWS PRESS

23 March 2021

7

calimli.suzan@gmail.com

T

A STUDY OF STARS he study of astronomy took a massive leap in the Ottoman Empire upon the arrival of Ali Qushji. Educated by wellknown astronomer Ulugh Beg and his circles of scholars, Qushji studied astronomy, mathematics and linguistic sciences. After presenting Ulugh Beg with a monograph titled Hall eshkal almuaddil lil masir (Explanations of the Equation of Mercury), where he found solutions for problems related to Mercury, Qushji was assigned a role at Samarkand Observatory.

Later in life, Qushji was sent to the Ottoman Sultan Mehmed II as a delegate by the Akkoyunlu ruler Uzun Hasan. Upon arrival, Quishji presented to the Sultan his mathematical work al Muhammadiyya fi al hisab, as well his astronomical works titled al-Fathiyya. For the following two years, Qushji taught and influenced many students in Istanbul before his death in 1474. One of his students, Taqî al-Dîn took his teaching of astronomy further, combining it with studies of mathematics, optics, mechanics and astronomy.

In 1577, he established the Istanbul Observatory where he innovated and produced astronomical instruments. He built one of the earlier models

of a telescope, sundials, mechanical clocks and other innovations. He easily was one of the greatest Ottoman scholars in the 16th century.

The Istanbul Observatory built above Tophane was an impressive building that included offices, rooms for sleep and a library. The purpose of the building was to update the astronomical

tables produced by ruler and astronomer Ulugh Bey. In order to do that, new observations had to take place to produce new tables, hence the production of the Observatory building.

This was presented before Sultan Murad III, who gave his approval to start the Observatory’s construction.

However, around a year

or two after its construction, Istanbul Observatory was demolished. Some sources say it was due to religious misgivings about predicting the future after the breakout of a plague epidemic. A letter was supposedly written by Sheikh ul-lslam Kadızâde Ahmed Shemseddin Efendi to the Sultan stating that counties that practiced such observations would suffer dire consequences. As a result, the observatory was demolished.

Other sources state that Taqi al-Din’s observatory was not the Ottoman Empire’s first.

There were other buildings called ‘muvakkithane’. These places calculated prayer times through utilizing astronomical methods, typically existing within mosques and Islamic madrasas. Taqi al-Din himself had studied as a madrasha and was learned in Islam.

With the encouragement and support of Sheik alIslam Hoca Sadeddin Efendi, Taqi al-Din established Istanbul’s Observatory not for astrological purposes to predict the future but rather to only improve the astronomical charts originally produced

by Ulugh Beg. It was believed that during Taqi al-Din’s work at the observatory, he gathered a jealous audience that spread rumours about his work at the observatory.

Once the astronomical charts were updated, Taqi al-Din approached the sultan about destroying the observatory to reduce tensions. Whatever the ultimate reason behind the destruction of the observatory, Taqi al-Din continued his studies, making major contributions to the Ottoman Empire.

Sources: - Muslimheritage.com - Dailysabah.com

Neo-Nazi grubu ‘Sonnenkrieg Division’ terör listesine alındı n Avustralya, Neo-Nazi grubu Sonnenkrieg Division’ı (SKD), terör örgütleri listesine aldı.

Uluslararası basındaki haberlere göre, söz konusu gelişmenin ardından ülkede ilk kez aşırı sağcı bir grup, resmen terör örgütü olarak kabul edildi. İçişleri Bakanı Peter Dutton, SKD’nin terör örgütleri listesine alınmasının hükümetin şiddet ve aşırılıkla mücadelede girişimlerini artırma çabalarının ardından geldiğini söyledi.

Dutton, “SKD, yaşam tarzımıza ve ülkemize ciddi zarar vermeye çalışan, terörist aktörleri cesaretlendiren ve

şiddet içeren bir ideolojiye bağlıdır” dedi.

SKD mensuplarının İngiltere’de terörü teşvik etmek, terörist saldırıya hazırlanmak, terörist materyalleri bulundurmak ve yaymak da dahil olmak üzere çok sayıda suçtan hüküm giydiğini hatırlatan Dutton, SKD’nin terörizmi desteklemesi ve teşvik etmesiyle dünya çapında aşırılık yanlılarına ilham verme potansiyeline sahip olduğunu kaydetti.

Avustralya’da yasaklı örgütlere destek verenler, 25 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabiliyor. İngiltere de Şubat 2020’de SKD’yi yasaklamıştı.

8

T

23 Mart 2021

ASTSUBAY TORUNU:

rkısh NEWS PRESS

.

TÜRKIYE

Malezya Kraliçesi de

tarihi dizilerimize hayran Dedem Seyit Onbaşı ile gurur duyuyorum Ç anakkale Savaşları’nda gösterdiği kahramanlıkla efsaneleşen Seyit Onbaşı’nın torunu Jandarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş Seyit Çabuk, dedesinin ismini büyük bir onurla taşıdığını söyledi. Manisa Valiliği tarafından 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katılan Seyit Çabuk, Manisa İl Jandarma Komutanlığı hizmetinde görev yaptığını belirterek, dedesinden esinlenerek asker olmaya karar verdiğini söyledi. “Dedemin adını taşıdığım için gurur duyuyorum” diyen Çabuk, şunları dile getirdi: SAVAŞIN SEYRİNİ DEĞİŞTİRDİ “Seyit Onbaşı’nın asıl torunu Şaban Çavuş, benim babam olur. Babaannem çok anlatırdı, dedem, suyu bardakla değil testi ile içermiş.

Dedem çok güçlü bir insandı. Savaştan sonra yerleştiği Balıkesir’in Havran ilçesindeki köyümüzde hayvancılık ve ormancılık yaparken gücünü herkese göstermiş. Örneğin hayvanlar bazen derenin karşısına geçemeyince kendisi hayvanı sırtlayıp karşıya geçirirmiş.

Tabii o zamanın şartları şimdiki gibi değil.” Çanakkale cephesinde Rumeli Mecidiye Tabyası’nda görev yaptığı sırada 200 kilodan ağır top mermisini sırtlayıp kundağa yerleştirerek İngilizlere ait Ocean Zırhlısı’nı batmasını sağlayan Seyit Onbaşı, kahramanlık destanlarıyla dolu savaşın sembol isimlerden biridir.

1 MİLYONDAN FAZLA BEĞENİ ALDI

Jason Statham’dan “Antalya” paylaşımı ünlü aktör Jason Statham’ın sosD ünyaca yal medyadan yaptığı Antalya paylaşımını çok sayıda kişi beğendi. İngiliz aktör Stat-

ham, Guy Ritchie’n yönettiği “Five Eyes” filminin çekimleri için geldiği Antalya’da, Aspendos Antik Tiyatrosu’nu ziyaretinde çektirdiği iki fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaştı. Statham’ın her iki paylaşımı 1 milyonu aşkın kişi tarafından beğenildi, çok sayıda yorum aldı. Yaklaşık 2 ay boyunca Türkiye’de kalan ünlü aktörün Türkiye’yi ve Antalya’yı çok sevdiği belirtildi. “Five Eyes” filminin çekimlerine, 21 Ocak’ta Antalya’da başlandı. Dev bir film platosuna dönüşen EXPO alanının yanı sıra, tarihi semt Kaleiçi ile Cumhuriyet Meydanı’nda çekimler gerçekleştirildi. Çekimler yaklaşık 2 ayda tamamlandı.

I

EMINE ERDOĞAN’DAN GÜLYAĞ

T

Büyükelçi Merve Safa Kavakcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın Malezya Kraliçesi Tunku Azizah için yolladığı hediyeleri Kraliçe’ye takdim etti. Malezya Kraliyet Sarayı Istana Negara’da gerçekleşen kabulde, Büyükelçi Kavakcı, Kraliçe Tunku Azizah’a Emine Erdoğan’ın selam ve muhabbetlerini iletti. ürkiye’nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Safa Kavakcı, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın Malezya Kraliçesi Tunku Azizah için yolladığı hediyeleri Kraliçe’ye takdim etti.

Malezya Kraliyet Sarayı Istana Negara’da gerçekleşen özel kabulde, Büyükelçi Kavakcı, Kraliçe Tunku Azizah’a Emine Erdoğan’ın selam ve muhabbetlerini iletti.

TÜRKİYE’YE “KRAL SELAMI” Malezya Kralı Sultan Abdullah Şah da ziyaretin bir kısmına katılarak, Türkiye’ye selamlarını iletti. Büyükelçilik heyetiyle sohbet eden Kraliçe Tunku Azizah, Türk dizilerini ve dizi karakterlerini yakından takip ettiğini, Osmanlı ve Türk tarihine büyük ilgi duyduğunu anlattı.

Daha sonra Büyükelçi Kavakcı, Emine Erdoğan’ın Malezya Kraliçesi Tunku Azizah’a Yeni Yıl vesilesiyle gönderdiği tebrik mektubu ve hediye paketini takdim etti.

Emine Erdoğan’ın mektubunu okuyan Kraliçe, Türkiye’den gelen hediyeler için Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a

şükranlarını sundu.

SELÇUKLU VE OSMANLI DİZİLERİ İLHAM VERİYOR Büyükelçi’nin onuruna verilen öğle yemeğiyle devam eden ziyarette, Kraliçe, Türk dizilerinden Payitaht Abdülhamid, Uyanış: Büyük Selçuklu ve Kuruluş Osman dizilerini ilgiyle takip ettiğini belirterek, dizideki lider figürlerin ilham verici olduğunu vurguladı.

Osmanlı Devleti ve Johor Sultanlığı arasındaki, Sultan II. Abdülhamid’in Johor’a Sultanlığına gönderdiği Hatice Hanım’ın Sultan Ebubekir ile izdivacıyla derinleşen tarihi bağlara işaret eden Kraliçe, en kısa zamanda Türkiye’yi ziyaret etmek istediğini kaydetti.

ZİYARET SÖZÜ VERDİ Ziyaret sonrası konuşan Malezya Kraliçesi Tunku Azizah, gönderdiği hediyelerden ötürü teşekkürlerini sunduğu Emine Erdoğan’a hitaben, “Sizinle en kısa zamanda Türkiye’de görüşmeyi umuyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinde çok güzel hatıralar yaşadıklarını aktaran Kraliçe, “Keşke daha fazla vakit geçirseydik. Türkiye’ye en kısa zamanda gitmek

istiyorum. Majesteleri Kralımız da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sayın Hanımefendi’ye selamlarını iletiyor” diye konuştu.

“GÜL” GİBİ HEDİYELER Büyükelçi Kavakcı da, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, Kraliçe’nin misafirperverliğinden son derece memnun kaldığını belirterek, şunları kaydetti: “Sayın Hanımefendi’nin hediyeleri olan ve kültürümüzde sevgi, güzellik, şifa, huzur sembolü gül çiçeğinden üretilmiş gül suyunu, yağını ve kolonyasını gül kokusundan istifade edilerek Majesteleri Kral ve Kraliçe’nin kullanımı için özel dikilen maskeleri elden takdim ettik.” İKİ BÜYÜK DOST ÜLKE Kral ve Kraliçe’nin geçen sene planlanan Türkiye ziyaretinin Kovid-19 nedeniyle gerçekleşemediğini hatırlatan Kavakcı, şöyle devam etti: “Türkiye’ye ziyaret için davetimizi kendilerine bir kez daha ilettim.

Bölgelerinde iki önemli güç olan Malezya ve Türkiye’nin dostluğunun ileriye taşınmasında her türlü gayreti sarf etmeye hazır olduğumuzun da bir kez daha altını çizmiş olduk.”

Kovid-19’a rağmen Türkiye’yi tercih eden turistlere çiçekli karşılama n Rusya’dan Muğla’nın Dalaman ilçesine gelen ilk Rus turist kafilesini taşıyan uçaktaki yolcular çiçeklerle karşılandı. Moskova Domodedovo Havalimanı’ndan 151 kişi ile havalanan uçak, Dalaman Havalimanı’na indi. Turistlere çiçek ve lokum verildi, ikramlarda bulunuldu. Rus turistler, daha sonra kendilerini tatil yapacakları yerlere taşıyacak araçlarla havalimanından ayrıldı. YDA Dalaman Havalimanı Genel Müdürü Cengiz

Tuğrul Ayaz, Rusya’nın kendileri için önemli bir pazar olduğunu söyledi.

Gelecek günlerde bölgeye çok sayıda Rus turist beklediklerini belirten Ayaz, şunları dile getirdi: “Geçen yıl tatil planlarını erteleyen çok sayıda Rus turisti bu sene bölgemize bekliyoruz.

Martta ilk defa bölgemize Rus turist kafilesi geliyor. Bu da bizim için çok önemli.” Ayaz, gelecek günlerde İngiltere ve diğer destinasyonlardan da turistlerin bölgeye geleceğini ifade etti.

T

.

TÜRKIYE

rkısh NEWS PRESS

23 Mart 2021

9

BAHÇELİ GÜVEN TAZELEDİ

ŞEHITLERİN EMANETLERI EMIN ELLERDE

2023’te adayımız Sayın Erdoğan’dır Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “TarafıM HP mız bellidir, o da Cumhur İttifakı’dır. 2023’te

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Külliye’de gerçekleştirilen Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’ne katıldı. Erdoğan, konuşmasının ardından, şehit yakını ve gazilere madalya ve beratlarını tek tek takdim etti. Şehit çocukları ve gazilerle yakından ilgilenen Erdoğan, şunları söyledi: “Sizlere sağlanan tüm imkanlar ve bugün takdim edeceğimiz madalyalar sadece şükranımızın, minnettarlığımızın küçük birer nişanesidir. Dedesinden, atasından kalan istiklal madalyalarını gururla taşıyan torunlar olarak bizler ecdadımızla nasıl iftihar ediyorsak inşallah sizlerin soyundan gelenler de sizinle aynı şekilde gurur duyacaklardır. Milletimiz ve devletimiz size olan borcunu asla ödeyemez. Rabb’im hepinizden razı olsun.”

Erdoğan: Çanakkale ruhu geleceğimizin teminatıdır

T

18 Mart Şehitleri Anma Günü’nde düzenlenen Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Selçuklu ve Osmanlı’nın içten yıkıldığını hatırlatarak, “Türkiye’nin de aynı akıbete düçar olmasına izin vermeyeceğiz. Çanakkale’de bir hilal uğruna çok güneşlerimizi kaybettik ama her şehidimiz, istikbalimizin tescilinin sembolü olan mühürlerdir” dedi. ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 106’ncı yıldönümü münasebetiyle düzenlenen Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’nde katılımcılara hitap etti. Erdoğan, “Ülkeleri için gözlerini kırpmadan ölüme yürüyen şehitlerimizin yakınları ile gazilerimize Madalya takdim etmek üzere bir aradayız.

Aziz şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına, milletimize başsağlığı diliyorum” dedi.

BİN YILLIK MÜCADELE Erdoğan, şunları dile getirdi: “Yurtiçinde ve yurtdışında yürüttüğümüz terörle mücadele harekatlarında şehit veya gazi olan kardeşlerimiz bu toprakları bin yıldır vatan yapma mücadelemizin son neferleridir. Yurdu yaşatmak için kendi hayatlarından vazgeçen kahramanlarımız sayesinde alnımız ak, başımız dik, gönlümüz ferah bir şekilde geleceğe yürüyoruz. Bin yıldır bize sadece bu toprakları değil aldığımız nefesi bile çok görenler, kimi zaman ordularla, kimi zaman sinsi tuzaklarla hep üzerimize geldiler.”

Haçlı Seferleri’nden İstiklal Harbi’ne saldırılarla mücadele ettiklerine belirten Başkan Erdo-

ğan, şöyle devam etti: FIRSAT KOLLUYORLAR “Bugün de terörle mücadele diye ifade ettiğimiz ama aslında çok daha kapsamlı bir çarpışmanın ifadesi olan kavgayı aynı amaçla veriyoruz. Her ne kadar bazıları hala anlamamakta ısrar etse de, bayrağımızın ve ezanımızın sembolü olduğu bu kavga, milletimizin coğrafyamızdaki bin yıllık varlık-yokluk mücadelesinin ta kendisidir. Bazıları sanıyor ki biz bu mücadeleyi yürütmesek karşımızdakiler gizli-açık saldırılarından vazgeçecekler. Tam tersine biz bu mücadelede en küçük bir gevşeklik gösterdiğimiz gün, Sevr’den beter dayatmalarla karşımıza çıkacaklardır. Şayet bugün Türkiye’ye fiilen bulaşamıyorlarsa siyasetten ekonomiye, altyapıdan savunma sanayine kadar her alanda sahip olduğumuz güç sayesindedir.

BİZİ HEP İÇTEN VURDULAR “Türkiye hep güçlü olmak mecburiyetindedir. Türkiye’nin en büyük güç kaynağı da 84 milyon vatandaşının kendi içindeki birliği, beraberliği, kardeşliğidir. Coğrafyamızda hüküm süren daha önce devletlerimiz olan Selçuklu da, Osmanlı da dış saldırılardan ziyade içerdeki bölünmeler sebebiy-

le yıkılmıştır. Henüz 100’üncü yılına bile ulaşamadığımız bugünkü devletimizin de aynı akıbete düçar olmasına izin vermeyeceğiz. Verdiğimiz her şehidimiz, her gazimiz istiklalimizin ve istikbalimizin tescilinin sembolü olan mühürlerdir. Çanakkale’de bir hilal uğruna çok güneşlerimizi kaybettik ama karşılığında istiklalimizi ve istikbalimizi kurtardık. Dün var güçleriyle yüklendikleri halde bu millete diz çöktürmeyi başaramadılar. Bugün de terörden darbeye kadar her yolu denediler ama yine diz çöktüremediler.”

ANDIMIZ İSTİKLAL MARŞI 2021 yılını Yunus Emre, Hacı Bektaş ve İstiklal Marşı yılı olarak ilan ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “İstiklal Marşı’nın her bir kelimesi, satırı ve her bir dörtlüğünün verilen mücadelenin tarihi önemini anlatan mesajlarla dolu. Aynı zamanda milli andımız olan İstiklal Marşı’mız bize niçin birlik olmamız, vatanımıza niçin sahip çıkmamız, niçin devletimizi güçlendirmemiz gerektiğini de anlatıyor. İstiklal Marşı’mızdaki ruhu hep birlikte içselleştirmemiz 7’den 70’e milletimizin tüm fertlerine aşılamamız, bu bakımdan büyük önem taşıyor.”

Cumhurbaşkanı adayımız bellidir, o muhterem isim Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi. MHP Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli, Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirilen MHP 13. Olağan Kurultayı’na katılan 1277 delegenin tümünün oyunu alarak 10. kez genel başkan seçildi. Büyük bir coşkuyla gerçekleştirilen kurultayda konuşan Bahçeli, “Milliyetçi ülkücü hareket, Türklüğün bekasını korumaya yemin etmiş serdengeçtilerin, inanmış vicdanların, ilkeli dava insanlarının düşmeyecek kalesidir” dedi. Konuşmasında siyasi mesajlar veren Behçeli şunları dile getirdi: “HDP KÖKTEN KAPATILMALI” “Cumhur İttifakı’nı arayan Pensilvanya’da değil, Kandil’de değil, muhasım çevrelerin kapılarında değil, başkent Ankara’da, dünyaya Türkçe bakan iradenin sağlam ahlakında bulacaktır. Tarafımız bellidir, o da Cumhur İttifakı’dır. Erken seçim diye tutturanlar, erken seçimden başka seçenek kalmadı diye yutturmaya çabalayanlar, iyi bilsinler ki seçimler zamanında yapılacak, Türkiye rotasından çıkmayacaktır. Artık parlamenter sisteme geri dönüş yoktur. HDP’ye karşı açılan kapatma davası; hakkın, hukukun ve adaletin sesidir ve bu gelişme milletin yüreğine su serpmiştir.

HDP, siyasi kisveye bürünmüş suç örgütüdür, herhangi bir isimle açılmamak üzere kapatılması tarihe, millete, adalete ve gelecek nesillere namus görevidir.”

PKK’YA AKAN PARA KESİLECEK

“HDP kapanacak analar kazanacak”

kapatma davası en çok Diyarbakır H DP’ye Annelerini sevindirdi. Dağa kaçırılan çocukları için HDP İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbetini sürdüren Diyarbakır anneleri, “HDP kapanacak analar kazanacak” sloganıyla yürüyüş düzenledi. Kaçırılan oğlu Roşat için Şemdinli’den eyleme katılan anne Necibe Çiftçi, Diyarbakır anneleri olarak HDP’nin maskesini düşürdüklerini, kirli yüzünü herkese gösterdiklerini belirterek şunları dile getirdi: “Çocuklarımızı alıp götürenlere ‘Bırakın bu çocukları’ demediler. Hain terör örgütünü kınamadılar, ‘PKK’ya sırtımızı yasladık’ dediler. Bize sırtlarını döndüler.

HDP terörün kaynağı ve odağı olmuştur. HDP terörden besleniyor, sigortası PKK’dır. HDP, PKK’ya kefildir, suç ortağıdır ve kapatılmalıdır.

Kürtler, HDP teröründen bıktı, usandı.”

T

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

23 March 2021

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

As millions mark World Water Day without the precious substance on Monday, charities of Turkey bring relief to hardesthit Africa with water wells they built across the continent...

IBRAHIM KALIN @ikalin1

On the dual nature of the human person

TURKISH CHARITIES REACH

A

OUT TO WATER-DEPRIVED COMMUNITIES IN AFRICA frica sits on nearly 9% of world’s freshwater resources, according to a United Nations report, but the situation is grim for millions in the continent on World Water Day that is marked on Monday. Building water wells is the fastest way to address water shortage concerns, even if temporarily, and Turkish charities boast in leading efforts to that end.

From the Turkish Red Crescent (Kızılay) to Doctors Worldwide, charities facilitate access to water for poor communities in the continent. Although global warming remains a threat to water resources across the globe, Africa is already battling a chronic water problem.

After Australia, it is “the driest continent” in the world, despite the existence of bodies of water like the Con-

go, Zambezi, Niger and Nile rivers and Lake Victoria.

The projections by the United Nations show the population in the continent will reach 2 billion in 2050 but by then, half of the fields fit for cultivation will disappear due to water scarcity.

In sub-Saharan Africa where about 680 million people live, only 60% of the population has access to clean water resources. Inner regions of Senegal situated on the Atlantic coast are under particular risk. The Turkish Red Crescent is preparing to unveil a large water well in the village of Keur Bakary Sarr near the city of Thies in Senegal later this month. Abdullah Kaya, who heads the Turkish Red Crescent delegation in Senegal, said the well will address the water needs of about

4,000 people living in 10 villages around Keur Bakary Sarr. The Red Crescent is also constructing another well in Buburel, a village near Senegal’s Touba and that well will provide water for about 10,000 people. Last year, the charity built 27 water wells in Uganda, Senegal, Chad, Niger and Somalia and this year, it plans to build 22 more, including 10 in Senegal.

Yeryüzü Doktorları (Doctors Worldwide Turkey) is another charity building water wells in Africa. It also provides access to clean water for communities in Afghanistan and Bangladesh. In the past eight years, it financed the construction of 398 water wells in these two countries, as well as in Chad, Cameroon, Kenya, Congo, Niger, Somalia and Tanzania.

Turkey reports over 22,200 new coronavirus cases

T

urkey on Monday reported more than 22,200 new coronavirus cases, according to Health Ministry data. A total of 22,216 cases, including 981 symptomatic patients, were confirmed across the country, the data showed.

Turkey’s overall case tally is now over 3.03 million, while the nationwide death toll has reached 30,178 with 117 more fatalities over the past day. As many as 19,494 more patients in the country won the battle against the virus, bringing the total number of recoveries to over 2.8 million. More than 36.55 million coronavirus tests have been done in Turkey to date, with 201,215 done since Sunday. he latest figures show that the number of COVID-19 patients in critical condition rose to 1,644.

Turkey to start Pfizer-BioNTech

testing, inoculations to follow n After three months of reliance on the CoronaVac inactive vaccine, Turkey is finally gearing up to acquire its first COVID-19 vaccine from another source: Pfizer-BioNtech. The messenger RNA (mRNA) vaccine is expected to be available soon, Health Minister Fahrettin Koca announced early Thursday. Following a meeting of the Ministry of Health’s Coronavirus Scientific Advisory Board, Koca stated that 58,000 doses of the vaccine, which will

be tested before granted approval, arrived in the country, and added that another 4.5 million doses will arrive by the end of March. The vaccine, developed

by Turkish scientists and couple Uğur Şahin and Özlem Türeci, is 95% effective in preventing COVID-19 cases. Several countries – including the United States, Canada, the United Kingdom and the European Union - have placed orders for millions of doses of the vaccine already.

G

iven the history of wars and man-made disasters, one is tempted to think that the human person is a beast in essence. Nietzsche, Freud and their pessimistic followers have said much about this aspect of human beings. In contrast, humanists have put their full confidence in the human person, elevating humankind to the rank of an angel. Both perspectives have some truth to them, but both fall short of according the human person its proper place. The human person is a being situated somewhere between angels and demons and has the potential to be either one of the two. This is what makes the human person God’s most special creature. Unlike angels, animals or plants, the human person can choose to be good or bad. We can be merciful when we could choose to be ruthless. We can be irrational and destructive when we are expected to be good and decent. We can make the best use of our intelligence and create great ideas, but we can also be fools, lazy and stupid with no desire to go beyond the flesh. We can be intelligent and magnanimous toward others or devoid of any thought, an embodiment of what Hannah Arendt called “not stupidity but thoughtlessness,” which leads to the “banality of evil.”

The Islamic intellectual tradition emphasizes this dual nature of the human being. On the one hand, the human person is a vicegerent of God on earth charged with the duty of bearing witness to God’s unity and establishing justice in the world. At this ontological level, the human person is God’s special creature before whom the angels have bowed. It is this person to whom God has spoken through His revelations and prophets. It is this creature whom God loves and protects. On the other hand, we have this greedy, destructive and unintelligent being who can destroy himself along with God’s creation. The mystery of free will, i.e., why we choose what we choose, creates a constant state of tension that distinguishes the human person from the rest of creation. How our intelligence and free will leads us to goodness, virtue and charity or to evil, vice and self-indulgence, entails constant dynamism, activity and vitality.

The human being is neither an angel nor a beast in the full sense of the term, and this is what makes us special beings. If we were angels, we would not be charged with the duty of using our intelligence and free will to search for what is good and the truth.

But this is precisely our destiny, a destiny that takes us through the great chain of being. The angels bow before us because we are God’s special creature, His vicegerent on earth. The answer to the old question of why God created creation in the first place lies in God’s free choice to give of Himself out of his infinite generosity.

As the classical thinkers asserted, God is so merciful and generous that he creates a being that has the capacity to go against his will.

But God has also decided to create creation because he wanted to see the perfection of his own creation in the form of the universe, nature, beautiful animals, plants and, of course, the beauty and goodness of the human person.

In his great work, “Kitab al-Amad ala al-abad” (On the Afterlife) the 10th century Muslim thinker Abu al-Hassan al-Amiri identifies four stages of existence for the human person: angelic, human, animal and bestial. Each comes with a special set of circumstances. It is up to the human person to choose one of them. In his perceptive analysis, Amiri says that that the human person is not an angel, but can strive to be like one. It is this striving with intelligence and free will that makes them special beings. The fact that they can aspire to an angelic state by seeking goodness, virtue, generosity, refinement and spiritual dignity brings them closer to God. The human person is not a beast, but has the potential to be worse than one. A beast does not possess intelligence that is comparable to that of the human person. Its free will is practically nonexistent as is driven by its physical needs and desires. But by misjudging our intelligence and by succumbing to animal desires, we can be worse than a beast. Since the human person is the only being that can choose between good and evil, it is also the only being worthy of reward and punishment. But reward and punishment are not ends in and of themselves. They are incentives, directions and pointers. But they serve a higher purpose.

In their rather dark analysis of human nature, Nietzsche and Freud had a point - this being has shed so much blood and caused so much destruction. But they were mistaken in reducing the human person to a damned and hopeless beast. Neither an angel nor a beast, the human person can choose to be good and virtuous.

This requires making proper use of our intelligence and using our will.

Against all odds, there is still much goodness to be reclaimed for the state of humanity today. > Source: Daily Sabah / MAY 16, 2015

12

T

23 March 2021

Scientists may have solved mystery behind world’s ‘first computer’

rkısh NEWS PRESS

TECHNOLOGY

Chinese Oppo begins test production at Istanbul plant

may have solved the mysR esearchers tery behind the world’s first computer, a 2,000-year-old astronomical calculator

found on an ancient ship heading to Rome from Asia Minor, present-day Turkey. The researchers at University College London recreated the Antikythera mechanism, considered to be the world’s first analog computer, to test their hypotheses on how the machine works, according to a press release by the UCL. “The 2,000-year-old device was used to predict the positions of the Sun, Moon and the planets as well as lunar and solar eclipses,” the press release said. Only about a third of the ancient mechanism, split into 82 fragments, has survived, which has made it difficult for researchers to get a full grasp of how it worked. With the use of technology, researchers were able to use 3D X-rays and surface imaging to show how the mechanism predicted eclipses and calculated the variable motion of the moon. The ancient mechanism was discovered by Greek sponge divers near the tiny Mediterranean island of Antikythera in 1901.

Netflix tests out password-sharing crackdown! is testing a way to crack down on password sharing. The popular streaming N etflix service has been asking some users of

the popular streaming site to verify their account via email or text, or to “verify later.” “If you don’t live with the owner of this account, you need your own account to keep watching,” the screen reads, according to Streamable.com, which first reported the test. The test comes as streaming services proliferate and more people share passwords and services.

Netflix confirmed the test, but did not say how many people were part of the test or if it was only in the U.S. or elsewhere. “This test is designed to help ensure that people using Netflix accounts are authorized to do so,” the company said in a statement.

On the most basic plan, which costs $9 monthly, users can only stream on one screen at a time. The most popular plan, which is now $14 monthly, allows two simultaneous streams; the $18 premium plan allows 3. But there has never been a limit on sharing an account when you aren’t streaming at the same time.

C

hinese smartphone maker Oppo has begun test production at its plant in Turkey, which is currently under construction, Turkey’s industry and technology minister said Monday.

Mustafa Varank said in a statement that “it is expected that approximately 1,000 people will be employed in the factory when it starts the full capacity production.”

The preliminary work in the facility, which has a covered area of 12,000 square meters (129,167 square feet), started last November, Varank said, adding: “In about three months, the Surface Mount Technology production line and all systems will have been installed.”

“Oppo labeled ‘Made in Turkey’ will hit the shelves very soon,” he stated.

At the beginning of this year, the firm started hiring for its plant in Istanbul’s Tuzla which is still under construction. Another facility will be established in neighboring Kocaeli province. The brand will

Industry and Technology minister during a visit to the Oppo facility in Tuzla, Istanbul, Turkey. carry out the entire manufacturing process as well as the assembly in its two facilities.

Founded in 2004 in Dongguang, China, Oppo employs more than 40,000 people worldwide and has reached over 300 million users.

Industry and Technology minister during a visit to the Oppo facility in Tuzla, Istanbul, Turkey, March 8, 2021. (AA Photo) The minister added that similar investments of global companies, which have a say, especially in medium-high and high technology products, will increasingly

continue in the upcoming period.

South Korean electronics giant Samsung previously said it aims to start production through a subcontractor based in Istanbul.

The world-renowned technology brand was founded in South Korea in 1938 by Lee ByungChul with only 30,000 won ($27.15) capital. Today, Samsung Electronics, the world’s secondlargest manufacturer, announced that it has achieved the highest smartphone profit share in the last six years.

Another Chinese smartphone brand, Tecno Mobile – which initially entered the Turkish market last year – will invest over $25 million (TL 190 million) for smartphone production in Turkey, the company said back in January, noting that the first phones were set to be released in March. Similarly, Xiaomi has also disclosed its plans to prepare to start smartphone production in the country during the first quarter of the year.

‘Made in Turkey’ Xiaomi phones to go on sale in April n Chinese electronics giant Xiaomi’s smartphones produced in its manufacturing unit based in Turkey will be on the market starting next month, Industry and Technology Minister Mustafa Varank said Thursday. Varank made the remarks during a visit to the Xiaomi facility in Istanbul, where the testing of smartphones is currently underway, according to a statement. He said the annual production capacity of the

unit will eventually reach 5 million phones, and it will employ nearly

2,000 people. “We advise all global brands to do business with local suppliers, try to include local suppliers in your own supply chains and target exports from Turkey,” Varank said. Commenting on Xiaomi’s strategy to send production abroad, Varank said that the company carries out production through partners and the Finnish company Salcomp had been selected as Turkey’s production partner.

T Pandemi Türkiye’nin önemini artırdı

‘

rkısh NEWS PRESS

.

EKONOMI

PROF. DR. ŞAHAP KAVCIOĞLU

M

T

Merkez Bankası Başkanlığı’nda görev değişimi ürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevine son verildi ve yerine Şahap Kavcıoğlu getirildi. 26. dönem Bayburt milletvekilli olan Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, Türkiye Halk Bankası AŞ’de de çeşitli görevlerde bulunmuştu.

Eski Başkan Ağbal da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ederek, “Rabbim hepimizin hakkında hayırlısını nasip eylesin”dedi.

an, “Pandemi sonrası keskin paradigma dönüşümleri beklerken karşımıza devletçi bir kapitalizm çıktı ve bu model aslında bize pek de yabancı değildi” şeklinde konuştu.

REFORM PAKETİ Hükümetin salgın döneminde iş dünyasına sağladığı kolaylıkların sonuçlarını almaya başladıklarına dikkati çeken Kaan, geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Ekonomi Reform Paketi’nde de yerli ve milli sanayileşme politikalarının öncelendiğini, fiyat istikrarının üretim yoluyla sağlanmasına yönelik adımların dikkat çektiğini dile getirdi.

2023’E TAŞIYACAK Başkan Kaan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Pandemi sonrası süreçte açılacak yeni iktisadi paylaşım

masasında yerli ve milli sermaye ve sanayileşme politikalarımız bizi 2023 ve sonrası hedeflere taşıyacak yegane eksendir. Pandemi aslında Türkiye’nin, dünya ekonomi atlasındaki önemini ziyadesiyle artırmıştır. Bu fırsatın derhal ve en etkin şekilde değerlendirilmesi gerekir.

GÖZALICI BÜYÜME Her ne kadar salgın döneminde aldığımız ekonomik hasar ortada olsa da Türkiye ekonomisi, bu dönemde G20 ülkeleri içerisinde Çin’in ardından en çok büyüme kaydeden ülke olmuştur. 2020 yılı genelinde ise yüzde 1,8 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, yılın başında kendisine yönelik küçülme tahminleri yapan bütün uluslararası kuruluşları şaşırtan bir performans sergilemiştir.”

Twitter de temsilci atıyor n Düzenleme kapsamında, Türkiye’ye temsilci atayacağını bildiren sosyal medya şirketlerinin sayısı artıyor. Türkiye’de 1 Ekim 2020’de yürürlüğe giren İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında Türkiye’de yoğun kullanılan Facebook, Instagram (Facebook), LinkendIn, VKontakte (VK), YouTube (Google), Dailymotion, TikTok, Spotify, Netflix ve Amazon Prime Video gibi dijital teknoloji şirketleri, Türkiye’de temsilcilik açmaya karar veren şirketler arasında yer almıştı.

Reklam yasaklarının başla-

ma sürecinde ise Türkiye’de temsilci atamayan sadece Twitter, Pinterest ve Periscope kalırken, Twitter da kısa süre sonra uygulamaya konulacak bant genişliği daraltma cezası öncesinde temsilci atayan sosyal medya platformları arasına katıldı. Sosyal medya platformu Twitter, dün yaptığı açıklamada “Twitter’ın Türkiye’de platformu kullanan herkesin kullanımına açık kalmasını sağlamak için tüzel kişilik oluşturmaya karar verdik” ifadesini kullandı.

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

İsteğe bağlı sigortalı olmak çok kolay

İ

MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, salgın süreciyle Türkiye’nin dünya ekonomi atlasındaki öneminin arttığını belirterek, “Bu fırsatın derhal ve en etkin şekilde değerlendirilmesi gerekir” dedi. üstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, salgın süreciyle Türkiye’nin dünya ekonomi atlasındaki öneminin arttığını, bu fırsatın yerli ve milli sanayileşme politikalarıyla iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Kaan, derneğin Manisa Şubesi 5. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, tüm dünyanın 2020’de zorlu bir yılı geride bıraktığını, Kovid-19 salgını nedeniyle sermaye, mal ve insan hareketliliğinin neredeyse durma noktasına geldiğini anlattı. ÜNİTER MODEL Salgın nedeniyle küresel ekonomik sistemin yerini üniter yapılara bıraktığını, ülkelerin kendine yetebilme anlayışını benimsediğina dikkati çeken Ka-

23 Mart 2021

steğe bağlı sigortalı olarak prim ödemek suretiyle emekli olmak mümkün. İsteğe bağlı sigortalı olarak prim ödemek genellikle prim gün eksiği bulunan sigortalıların başvurduğu bir yöntem olsa da Türkiye’de ikameti bulunan herkes isteğe bağlı sigortalı olabilir. Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinden dolayı yurtdışından da ülkemizde isteğe bağlı sigortaya devam etme hakkı olanlar için Türkiye’de ikamet şartı aranmaz. Örneğin Rusya’da yol işi alan bir müteahhit, Türkiye’den Rusya’ya çalışmaya götürdüğü işçilerin sigortasını yapar ancak bunların emeklilik primi olmaz. İşte bu tür çalışması olanlar isteğe bağlı sigorta yoluyla emeklilik primlerini kendileri ödeyebilir.

Yine ülkemizle imzalanmış ikili sosyal güvenlik sözleşmelerine göre Fransa, İngiltere, İsveç ve İsviçre’de bulunanlar ile buralarda sigortalı çalışanlar isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödeyebilirler. İsteğe bağlı sigortalı olarak prim ödeyebilmek için 18 yaşın tamamlanmış olması da gerekir. İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için en temel kural zorunlu sigortalı olmamakta ve emekli olmamaktır. Zaten zorunlu sigortalı olanın da emeklinin de isteğe bağlı sigortalı olmaya ihtiyacı olmayacaktır. İsteğe bağlı sigorta kapsamına girmek için zorunlu sigortalı olmamanın da bir istisnası bulunuyor. SSK sigortalısı olarak kısmi süreli iş sözleşmesi ile ay içinde 30 günden az çalışanlar isteğe bağlı sigortaya prim ödeyerek 30 günden eksik kalan süre-

leri isteğe bağlı sigorta ile 30 güne tamamlayabiliyor. İsteğe bağlı sigortalı olmanın çok basit bir prosedürü bulunuyor. İlk defa isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenlerin e-devlet üzerinden veya “İsteğe Bağlı Sigorta Giriş Bildirgesi” ile SGK Müdürlüğüne başvurmaları gerekiyor. Tekraren isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenler ise bir dilekçe ile başvuru yapabiliyor. İsteğe bağlı sigortalılık, isteğe bağlı bildirgenin veya talep dilekçesinin SGK’ya verildiği tarihi takip eden gün başlatılır. İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirmek için yazılı talepte bulunanların sigortalılıkları; talepte bulunulan ayın primi ödenmemişse, talep tarihinden önceki primi ödenmiş ayın sonu, talepte bulunulan ayın primi ödenmişse dilekçenin kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih, istemesi halinde ise bulunduğu ay sonu itibariyle, talepte bulunulan ayın primini kısmi ödeyenlerin, ödediği primi karşıladığı gün itibariyle, sona erdirilir.

Herhangi bir aya ait isteğe bağlı sigorta primi ödenmemiş ise bu sürenin üzerinden 12 ay geçmişse bu ayın primi ödenemez. Ödenecek prim tutarını sigortalının kendisi belirler. Asgari ücret ile bunun yedi buçuk katı arasında belirlenecek matrah üzerinden prim ödenmesi mümkündür. İsteğe bağlı sigorta kural olarak Bağ-Kur statüsünde sigortalılık sayılır. Ancak kısmi süreli iş sözleşmesiyle 30 günden eksik sürelerini isteğe bağlı ilse 30 güne tamamlayanlar ile Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmayan ülkelerde Türk müteahhit yanında çalışan 5/g statüsünde sigortalı olan işçilerin isteğe bağlı prim ödemeleri SSK statüsünde sayılmaktadır.

Yaş dolmadan primler geri alınamaz SORU: 57 yaşındayım1385 gün sigorta primi ödemem oldu.

Emeklilik için 3600 gün gerektiğini biliyorum ama 2215 gün daha prim ödemem de mümkün değil.

Yatırılan primlerimi almam mümkün mü? > Recep A. CEVAP: Sosyal sigorta sistemimizde prim iadesine yönelik bir düzenlemesi bulunmuyor. Ancak emekli olmak için yaşı tamamlamasına rağmen sigortalılık süre-

sini ya da prim gün eksiğini veya her ikisini sağlayamayan ve bu nedenle emekli olamayanlar, yatırılan primlerin güncel karşılığını geri alabiliyor. Sosyal sigortalarda buna toptan ödeme deniliyor. Bu durumda 60 yaşına gelince SGK’dan toptan ödeme talep edebilirsiniz. Böylesi bir başvuru sonrası yatan primlerin güncel karşılığını toptan ödeme olarak ödenir.

Emekli maaşı bağlanırsa yetim aylığı kesilir SORU: 3600 gün primle 60 yaşımı emekli olacağım. Yaşımın dolmasına 1 kaldı. Vefat eden çocuğumdan dolayı ölüm aylığı alıyorum. Emekli olursam bu maaş ödenecek mi, kesilecekse eşimin aldığı aylık artar mı? > Ahmet B. CEVAP: Ölen sigortalının anne ve babasına ölen çocuğundan ay-

lık bağlanabilmesi için gerekli şartlardan bir tanesi de kendisine ait bir emekli maaşının bulunmamasıdır.

Emekli olmanızla kendi sigortanıza bağlı bir maaş bağlanacağı için çocuğunuzdan bağlanan maaş kesilecektir. Size yaşlılık aylığı bağlanınca, oğlunuzdan dolayı eşinize ödenen aylık da artırılacaktır.

INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 23 MART - 30 MART 2021 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 29.99 Ariel Çamaşır Deterjanı (10 kg)

2 Tanesi $ 4 Tukaş Barbunya ve Fasulye Pilaki Çeşitleri (2x400 gr)

$ 3.99 Mehmet Efendi Türk Kahvesi (250 gr)

Sütat Çiftlik Peyniri (800 gr)

$ 12.99

$ 1.99

Tat Domates Salçası (4.3 kg)

$ 14.49 $ 12.99 Niğde Gazoz 24’lü ( 24x250 ml)

$ 5.99

Tamex Ayçiçek Yağı (5 lt)

Kırmızı Yarma Mercimek ( 1 kg)

$ 6.99 M.Birlik Siyah Zeytin ( 800 gr)

www.facebook.com/gimasupermarket

31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599

RÖPORTAJ

T

rkısh NEWS PRESS

23 Mart 2021

15

Kadife sesli Bedia Akartürk ile çok özel

“TÜRKÜLERE ÖMRÜMÜ VERDIM”

T

“Bir Çift Turna Gördüm”, “Kesik Çayır” gibi çok sayıda türküyle hafızalara kazınan Türk halk müziği sanatçısı Bedia Akartürk sanat hayatının 67. yılında güçlü sesiyle hâlâ Anadolu insanının gönül telini titretiyor. Akartürk, “Yıllarca gurbet gezdim. Gün geldi arabanın içinde yattım. 30 yıl turneler çıktım ama çok mutluydum. Gençlerimiz türkülerin güzel olduğunu anlamaya başladı. Batı’yı dinlediler, her yere baktılar sonunda türkülerin özünün ne kadar güzel olduğunu anladılar” diyor. ürk halk müziğinin duayen ismi Bedia Akartürk, Anadolu’nun hüzünlü ve neşeli türkülerini nesilden nesile aktarıyor. Ünlü Sanatçı, 13 yaşındayken sahneye ilk adımını attığı İzmir’in Ödemiş ilçesine, sanat hayatının 67. yılında, yaklaşık 3 bin eserlik repertuvarı, “Yaşam Boyu Onur Ödülü” ve ömrünü adadığı türkü hazinesi ile döndü.

GÖNÜL TELİNİ TİTRETİYOR Yaşını büyüterek girdiği İzmir Radyosunun ardından Ankara Radyosuna geçen, sanat hayatının yaklaşık 30 yılını Anadolu turnelerinde geçiren, 4 kıtada onlarca ülkede konser veren Akartürk, repertuvarını canlı tutmak için her gün çalışmayı sürdürüyor.

Düzenli bir hayat süren, sağlıklı beslenen, soğuk içecek tüketmeyen Akartürk, geride bıraktığı 80’inci yaşına rağmen güçlü sesini yüreklere işliyor. “Bir Çift Turna Gördüm”, “Kesik Çayır” gibi çok sayıda türküyle hafızalara kazınan Bedia Akartürk sanat hayatının 67. yılında güçlü sesiyle hala Anadolu insanının gönül telini titretiyor.

“SANATÇI OLMAYI KAFAMA KOYMUŞTUM” Ödemiş Belediyesince yaptırılan ve adını taşıyan müzede sorularını cevaplayan Bedia Akartürk, “türkü” sevdasının çok küçükken başladığını ifade etti. Annesinin kendisine, “Sen konuşmadan türkü söylemeyi öğrendin” dediğini aktaran Akartürk, şunları anlatıyor: “Ben sanatçı olmayı kafaya koymuştum. 13 yaşında başladım. Babam Ödemiş Musiki Cemiyetindeydi. Onunla cemiyete gide gele oranın maskotu olmuştum. İlk konserimi burada verdim, yine buraya dönmek nasip oldu.”

Sanat hayatında yüzlerce ödül alan Akartürk, müzede yerini alan sayısız ödülün her birinin çok değerli olduğunu çünkü bugüne kadar halkın duygularını anlatmak için çok

çalıştığını anlattı. Çalışmadan başarı kazanılamayacağını vurgulayan Akartürk, dört duvar arasında saatlerini, günlerini, aylarını ve yıllarını çalışarak geçirdiğini, hiç “yeter” demediğini söyledi.

TÜRKÜ SEVGİSİNİ YAŞATIYOR Her duygunun aşıkların gönlünden, türküleri okuyanların sesinden kopup geldiğini genç kuşağa aktarmak istediğini belirten Akartürk, şöyle konuşuyor: “Yeni dönemde şarkılarda en sonda söylenmesi gereken sözler en başta söyleniyor. Gençlerimiz türkülerin güzel olduğunu anlamaya başladı.

Onlardan çok mesaj alıyorum, beni arayıp buluyorlar, ben de onlara türküleri anlatıyorum. Avrupa’yı

dinlediler, her yere baktılar ama sonunda türkülerin özünün ne kadar güzel olduğunu anladılar, anlayacaklar da çünkü aradıklarını başka yerde bulamayacaklar.

Dünyanın her yerinde yenilikler çıkar ama insan aslına döner, her şey aslına rücu eder.”

Bedia Akartürk, Neşet Ertaş gibi türküye gönül vermiş her aşığı sevdiğini, türküleri seslendirenlerin de aşıkların sözlerini ileten elçiler olduğunu belirtti.

MÜZE BENİ MUTLU ETTİ Halkın sanatçısı olmaktan büyük gurur duyduğunu, adını taşıyan müzenin de en büyük mutluluk kaynaklarından biri olduğunu ifade eden Akartürk, şöyle devam

ediyor: “Mutluluğun saati, günü, zamanı olmaz. Sanatçı arkadaşım bana darbukasını hediye etti. Belki küçük ama benim için çok değerli.

Onu müzeye koydum, o benim mutluluğumdur.”

Akartürk, müzede sahnede taşıdığı sırmalı kıyafetlerin, eliyle yöresel elbiselerini işlediği bebeklerin de yer aldığını dile getirerek, hem türküyü hem de örf ve adetleri yaşatmak istediğini kaydetti.

YILLARCA GURBET GEZDİM Bugünlere kolay gelmediğini, birdenbire müzede sergilenecek bir hazineye sahip olmanın imkansızlığını dile getiren Akartürk şunları aktarıyor: “Yıllarca gurbet gezdim. Gün geldi arabanın içinde yattım, turneler buz gibi soğuk olurdu. 30 yıl turnelerde gezdim ama çok mutluydum. O devirde televizyon yok, halkın sanatçıyı yakından görmesi ne demek! Çok kişi yorulmamak için turnelere çıkmazdı ama biz arabaya biner 40 gün Anadolu’yu gezerdik. Her yerde otel yok ki. Bir yerde güzel otel var, öbür yerlerde yok. Arabada yatmak zorunda kalıyorsun, parasızlıkla alakası yok. Oteller olmadığı için arabada kalıyorduk.”

YARALARIMI HEP SAKLADIM Bedia Akartürk, mutsuz olduğu zamanlar da olduğunu ancak yaralarını hep sakladığını belirterek, “Yara ararsan çok ama fazla söylememek lazım. Halkımız bizi hep iyi görmek ister. Ben mızmız kadınlar gibi olmak istemem. Hasta olurum, ‘Hastayım’ demem. Ağlamayı hiç sevmem” diye konuştu. Çalışmakla geçen yıllarına dönüp baktığında pişmanlık duymadığını dile getiren Akartürk, “İnsan neden pişman olur? Evliliğinden ya da sanatından... Ben dünyaya bir kez daha gelsem yine kocamla evlenirdim yine türkü söylerdim.

Pişman olacak bir şey yok. İyi ki türkücü olmuşum” dedi.

Akartürk, bundan sonraki hayatında da kadınlarla bir araya gelip onlara deneyimlerini aktarmak istediğini, onlara mutlu bir hayat tavsiyesinde bulunmayı istediğini belirterek, sözlerini “Gafil Gezme Şaşkın” adlı türküyle tamamladı.

HURSTVILLE RESTAURANT FOR SALE! ESTABLISHED BUSINESS, NO FRANCHISE, BUY AS INDEPENDENT ESTABLISHED BUSINESS

CALL SAM 0414 583 889 APPOINTMENT ONLY

T

rkısh NEWS PRESS WORLD

23 March 2021

17

TARIH & EDEBIYAT

SINEM TASLAK sinem.taslak@gmail.com

Acem Şâhı

Gürz-i girân-ı zulmünü ey kanlı nâsiye; Eyvân-ı zer-cidârına as ziynetin diye!

Al kanlı bir kefenle donat hayme-gâhını, Canlarla yak meşâil-i mâtem-penâhını!

Makberlerin hufeyre-i muzlim-dehanları, Dendân-ı gayz u kahra şebîh üstühanları Yâd eylesin mezâlimini tâ ebed senin, Ey cebhesi kitâbesi bin kanlı medfenin!

Ey bir hayâle tuhfe kılan bin hakîkati, Ey âhenîn eliyle kazıp kabr-i milleti, Nûr-i hayât ufuklarını herc ü merc eden, Leylin şedîd zulmetini rûha mezc eden!

Envâr-ı mihr-i fikri sen ey hâksâr eden, Meyyitlerin izâmı gibi târumâr eden!

Ey hâdimi serâçe-i mâtem-feşanların!

Rahş-ı akûr-i zulmüne pâmâl olanların Gül-gonce-i mezârı mıdır tâc-ı devletin?

Tutmuşsa da avâlim-i efkârı şöhretin, Zannetme ki hükûmetinin efseriyledir...

Sa’dî’lerin mezâr-ı çemen-ber-seriyledir.

Sa’dî’lerin mezârı, evet, bir avuç türâb...

Tahtınsa bir cihan ki senin âsüman-meâb!

Lâkin o kabre bence fedâ taht ü efserin...

Makber-güzîn olup da sükût eyleyenlerin Feryâd-ı vâpesînine değmez bu velvelen...

Mudhik gelir nigâh-ı temâşâma hâilen!

Bin mülkü, milleti yok eden pençe-i felek, Bir şahsı şüphesiz ebedî kılmamak gerek.

Mâzî ki işte makbereler mâverâsıdır, Milletlerin haziyre-i zâir-cüdâsıdır, Atfeylesen nigâhını ka’r-ı zalâmına: Milletlere gözün ilişir na’ş nâmına!

Dârâ’ların o nâsiye-i târumârını, Ecdâdının izâmını, çökmüş mezârını Pîş-i nigâh-i ibretine al da bir düşün... Çoktur bu rütbe dağdağa bir kabza hâk için! İklîmler alan o muazzam Napolyon’un Bir hufredir kazandığı şey. İşte bak onun En son serîri makbere-i mâtemîsidir, Akreplerin nedîmi, yılanlar enîsidir!

Yer kalmamış sarây-ı muallâna bak utan: Mâtem-sarâylarla dolu sâha-i vatan!

Emr-i cihan-mutâı bu dünyâyı râm eden Eslâfının -bugün düşünürsen- değil iken Toprak dolan dehenleri feryâda muktedir, Hâlâ senin bu velvele-i nahvetin nedir?

Bu müdhiş velvelen Îrân’ı dâim inletir sanma.

«Muzaffersin! » diyen sesler bütün hâindir, aldanma.

Zafer-yâb olduğun kimdir? Düşün bir kerre, millet mi?

Adâlet isteyen bir kavmi vurmak gâlibiyyet mi?

Nasîbin yok mudur bir parça olsun âdemiyyetten?

Nasıl aldırmıyorsun yükselen feryâda milletten?

Emîn ol bunca mazlûmun yüreklerden kopan âhı, Tependen indirir, elbette birgün lâ’netu’llâhı!

Sığınmış olduğun şevket-sarây-ı zulmü pek muhkem Hayâl etmektesin... Lâkin ne bârûlar, ne müstahkem Penâh-ı bî-emanlar, heybet-i Kahhâr-ı Mutlak’la, Kökünden devrilip bir anda yeksân oldu toprakla!

O, bir çok memleket vîran edip yaptırdığın eyvan Harâb olmaz mı? Kabristâna dönmüşken bütün Îran?

Evet, Îrân’ı kabristâna döndürdün, helâk ettin; Kefen yaptın girîbân-ı ümîdi çâk çâk ettin!

«Bütün dünyâ için bir damla kan çoktur» diyorlar, sen, Şu ma’sûm ümmetin seller akıttın hûn-i pâkinden!

Yüzünden perde-i temkîni artık kaldırıp attın: Ne mâhiyyet, nasıl fıtrattasın, dünyâya anlattın!

Livâü’l-hamd-i hürriyyet iken İslâm için gâyet, Nedir pâmâl-i istibdâdın olmak öyle bir râyet?

Kazak celbeyleyip tâ Rusya’dan sâdâtı çiğnettin; Yezîd’in rûhu şâd olsun... Emînim çünkü şâd ettin! Şehâmet gösterip binlerce beytullâhı bastırdın; Şecâat arz edip birçok ricâlullâhı astırdın!

Ne Allah’tan hayâ ettin, ne Peygamber’den âr ettin: Devirdin kâ’be-i ulyâ-yı dîni, hâk-sâr ettin!

Hamâset-perverân-ı kavmi tuttun bir bir öldürdün, Umûmen Şark’ı ağlattın, umûmen Garb’ı güldürdün...

Hayır, hiçbir gülen yok, sızlıyor Garb’ın da vicdânı, Görüp ecsâd-ı mazlûmîne meşher hâk-i Îrân’ı!

O Sa’dî’ler, o Hâfız’lar, o Firdevsî, o Râzî’ler, Gazâlî’ler, o Kutbüddîn, o Sa’düddîn, o Kàdî’ler Yetiştirmiş; o Örfî’nin, o birçok şems-i irfânın Ziyâsından tenevvür eylemiş iklîmi dünyânın, Bugün makhûr-i nâdânîsidir bir fırka haydûdun!

Nedir pinhân olan esrârı bilmem bunda Ma’bûd’un?

Hayır, Ma’bûd’a ircâında yoktur bunların ma’nâ: Yataklık eylemez cânîye -hâşâ- bir zaman Mevlâ. Şehâmet-perverâ, Şâhâ! Zaman, bî-dâdı kaldırmaz; Hatâ etmektesin şâyed diyorsan «Kimse aldırmaz.»

Bu istibdâda artık bir nihâyet ver ki: İstikbâl Karanlık derler amma işte pek meydanda: İzmihlâl! > MEHMET AKIF ERSOY

Mehmet Akif Ersoy

O

n 12 March 1921, the Turkish National Assembly accepted the National Anthem ‘İstiklal Marşı” as their national poem “millî şiir”. The National Anthem is far from being a calm and simple anthem. It has a philosophy that gives the reader excitement yet leaves them to ponder about what is being said. The poet never wrote the Anthem to be sung according to a set composition. Rather, the composition was orchestrated years later.

The National Anthem has a very deep meaning. The East-West conflict explored in the Anthem reflects on Modern Turkey’s situation. Of course, it is impossible to compare the 15th Century intellectual, simple East-West synthesis that our ancestor Fatih Sultan Mehmed Han had experienced with the 20th Century Turks’ situation. We have progressed.

Everything was far behind progression.

However, despite the troubles that Mehmet Akif endured, today’s youth is far worse as they have no grasp of social knowledge or national responsibility. This knowledge and responsibility can apply to aspects of life.

People no longer read poems.

Yet, people should be reading poems

and these poems should be thought provoking. A person who does not understand their time and foundations, cannot lead a group of people, regardless of the size of that said group.

There are differing interpretations of Akif’s poems. Some have even said that ‘apart from a few of his works, he is not a good poet’. However, this is false.

Mehmet Akif was very talented; not only was he a good poet in Turkish, he also had a good grasp of Iranian poetry. For example, his poem ‘Acem Şahı’ is a great example of him vilifying the Iranian King and his dictatorship.

Cultured people do not leave literature and history to the scholars; leaders, doctors, teachers and even the army should know of our great poets and their magnificent work. They should all know of their heritage, whether through poetry or another form of literature, and they should have an opinion. You should study your heritage; all aspects of it including its history and literature. Where social knowledge has diminished behind the television and the youth is literally going off to ‘wherever possible’, we are in need of young Mehmet Akifs’. > Source: İlber Ortaylı / Defterimden Portreler

Mehmet Akif’e ne oldu?

1

6 Haziran 1936’da İçişleri Bakanlığı’nı, İstanbul Valiliği’ni ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nü şaşırtıp telâşlandıran beklenmedik bir hadise oldu: 1925 Ekim’inde Türkiye’den ayrılarak Mısır’a giden ve orada on bir sene boyunca gönüllü ama sıkıntı içerisinde bir sürgün yaşayan İstiklâl Marşı’nın şairi Mehmed Âkif, İskenderiye’den kalkan bir Romen vapuru ile sessiz sadasız İstanbul’a geldi. Âkif, İstiklâl Harbi senelerinde İstanbul’dan Ankara’ya nasıl elinde ufak bir çanta ile geçmiş ve 1925’te yine İstanbul’dan Mısır’a nasıl sessizce gitmiş ise, memlekete yine aynı şekilde, sessizce dönmüştü…

Hastaydı ve on bir senelik sürgününü artık nihayete erdirip son nefesini vatanında vermek istemişti… Dostları, Âkif’i hemen özel bir hastahaneye, Teşvikiye Sağlık Yurdu’na yatırdılar.

Son mülâkatını bu hastahanede, İstiklâl Harbi senelerinde Ankara Hükümeti’nin istihbaratçılarından olan, Enver Paşa’yı Batum’da bulunduğu günlerde takiple görevlendirilen ve sonraki senelerde gazetecilik yapan Feridun Kandemir’e veren Âkif, “Mısır’dan üç gün üç gecede geldim. Bu üç gece, otuz asır kadar uzun sürdü. Orada on bir yıl kaldım. Fakat bir an oldu ki, on bir gün daha kalsaydım, çıldırırdım. Hasret, çok acı…” diyordu. Âkif’in sessizce gelişi Ankara’yı hareketlendirdi; Haberi gazetelerden öğrenen İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, İstihbarat, Genelkurmay ve İstanbul Valiliği arasında şairin vefatına kadar aylarca devam edecek, hattâ vefatından sonra da sevenleri hakkında senelerce sürecek bir takip, izleme, fişleme ve yazışma faaliyeti başladı.

Mehmed Âkif, Mısır’da yaşadığı sırada da Türk istihbaratı, hariciyesi ve genelkurmayı tarafından takip altında tutul-

muş; Ankara’ya hakkında raporlar gönderilmiş, Mısır’dan belli bir müddet için ayrılarak gittiği diğer memleketlerde de izlenmiş, temasları ve görüştüğü kimseler ile ilgili de çok sayıda rapor yazılmıştı.

Bu raporlarda Âkif’ten “irticacı” diye bahsediliyor ama hariciyenin yazışmalarında rejime bazı hususlarda karşı olmasına rağmen memleketin aleyhinde ve zararlı faaliyetlerde bulunmadığı söyleniyordu.

Devlet üstelik “mürteci” olarak gördüğü millî şairi kodlayacak, Cumhuriyet Arşivleri’nde 121-10-0-0/2-6-1 numaralı “Mehmet Akif’in Seyahatleri, Temasları ve Faaliyetleri” isimli dosyada muhafaza edilen ve gizliliği 19 Nisan 2001’de kaldırılan istihbarat yazışmalarında İstiklâl Marşı’nın şairinden “İrtica-906” kodu ile bahsedilecekti…

25 Ağustos 1936’da bir başka şaşkınlık yaşandı: Mehmed Âkifîn 1933’te Kahire’de bastırdığı ve Safahat’ının yedinci cildi olan “Gölgeler” isimli kitaptan 2 bin 175 adedi bir gemi ile Mısır’dan şairin adına İstanbul’a gönderildi.

Yazışmalar yine birbiri takip etti ve neticede Safahat’ın bu son cildinin bazı nüshaları “Arap harfleri ile basıldığı, muhteviyatı irticaî propagandalarla dolu olduğu olan ve zararlı yazılar ihtiva ettiği” gerekçesi ile müsadere, bir kısmı da imha edildi; geri kalanlar da yine bir gemiye yüklenerek geldikleri yere, yani Mısır’a gönderildi! Âkif, 27 Aralık 1936’da vefat etti ama “İrtica-906” dosyası kapatılmadı, millî şairin hem cenazesi, hem de sonraki senelerde onun için yapılan anma toplantıları Emniyet tarafından sıkı şekilde takip edildi.

> Kaynak: Murat Bardakçı/https://www.haberturk. com/yazarlar/murat-bardakci/2225662-mehmedakif-devlet-tarafindan-irtica-906-diye-kodlanmisolum-doseginde-yatarken-bile-izlenmis-vesafahati-da-imha-edilmisti

EU approves China sanctions over Uyghur abuses, 1st in 3 decades European Union imposed sanctions on T heMonday on four Chinese officials, including a top security director, for human rights abuses in Xinjiang, the first sanctions against Beijing since an arms embargo in 1989 following the Tiananmen Square crackdown. Accused of mass detentions of Muslim Uyghur in northwestern China, those targeted with sanctions included Chen Mingguo, the director of the Xinjiang Public Security Bureau. The EU said Chen was responsible for “serious human rights violations.” In its Official Journal, the EU accused Chen of “arbitrary detentions and degrading treatment inflicted upon Uighurs and people from other Muslim ethnic minorities, as well as systematic violations of their freedom of religion or belief”. Others hit with travel bans and asset freezes were: senior Chinese officials Wang Mingshan and Wang Junzheng, the former head of China’s Xinjiang region, Zhu Hailun, and the Xinjiang Production and Construction Corps Public Security Bureau.

Palestinians expand vaccination campaign following COVAX shipment Palestinian Ministry of Health began the first doses of coronavirus T headministering vaccine as part of the global COVAX initiative

to health workers and the elderly in the occupied West Bank and Gaza Strip on Sunday. The World Health Organization (WHO) and its partners running the United Nations COVAX program delivered 61,400 vaccines to the Palestinian Authority (PA) on Wednesday, whereas 21,300 were shipped to the blockaded, Hamas-controlled Gaza Strip.

The vaccine shipment is a boost to the West Bank, where the PA has struggled to obtain vaccines as the infection rate surged in recent weeks. Until now it had only secured 10,000 doses of Russia’s Sputnik V vaccine and 2,000 shots from Israel for the roughly 3 million Palestinians living in the West Bank. By contrast, Gaza, which has been under IsraeliEgyptian blockade since Hamas took control of the area in 2007, has received more than 80,000 vaccines. Most of them were of the Russian variety and have come from a rival of President Mahmoud Abbas based in the United Arab Emirates (UAE).

PAZARTESI

Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI

AUSTRALIA . .

SESİ T rkıye’nın

RADYOSU AVUSTRALYA

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I

CUMARTES

“Sizin Sesiniz”

SALI

www.turkishnewspress.com.au

Ergül Uybadın

Sülhan Yılmaz Gülten Akbar

Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ

PERŞEMBE

Serdar Güzel Doğukan Perk Saat: 22-23 arası PORTRELER

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . .

SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın her günü saat 17-18 arası Her gece saat 22-03:00 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz.

SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

T

rkısh

HAYATA DAIR

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

PAZAR

Cem Birben MUHABBET

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

MURAT ŞIRIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ

.

NOSTALJI

T

rkısh NEWS PRESS

23 Mart 2021

.

K O E H I TAR Bekir Usta

düşüyor!

“Okçu Bekir”, geleneksel Türk oklarını gelecek kuşaklara aktarıyor... Geleneksel Türk oku ustası Bekir Büyüksındır, ata yadigarı okçuluğu hak ettiği noktaya getirebilmek için yoğun mesai harcıyor. “Diriliş Ertuğrul” ve “Kuruluş: Osman” gibi Türk-İslam tarihini anlatan dizilere özel oklar üreten Büyüksındır, ürünlerini Avustralya, Norveç ve Lübnan’ın da arasında bulunduğu 34 ülkeye ihraç ediyor. Büyüksındır, “Asırlarca dünyaya adaletle hükmeden atalarımızdan bizlere kalan bu zengin mirasa sahip çıkmak zorundayız” diyor.

G

eleneksel Türk oku yapımını büyük bir özveri ve çabayla devam ettiren Bekir Büyüksındır, hem ok yapımını gelecek nesillere aktarıyor hem de 34 ülkeye ok ihraç ediyor. Konya’nın Çumra ilçesi Okçu köyünde dünyaya gelen 41 yaşındaki Büyüksındır, çocukluğundan bu yana ilgi duyduğu okçulukla ilgili çeşitli müzelerdeki sanat eserlerini inceleyerek ve eski kaynakları okuyarak, ok üretimi için özel aletler tasarladı.

GELECEK NESILLERE AKTARIYOR Ankara’nın Etimesgut ilçesi Eryaman Mahallesi’ndeki atölyesinde ata yadigarı okçuluğu, hak ettiği noktaya getirebilmek için yoğun mesai harcayan Büyüksındır, kendine özgü ekipmanlarıyla bir savaş sanatı olmasının yanı sıra kültürel miras olarak yüzlerce yıldır sürdürülen birikimlerini usta işi birer oka dönüştürüyor ve gelecek nesillere aktarıyor.

AVUSTRALYA VE YENİ ZELANDA’YA Büyüksındır, “Okçu Bekir” adıyla markalaşan ürünlerini Norveç, Lübnan, Yeni Zelanda, Avustralya ve Kanada’nın da arasında bulunduğu 34 ülkeye ihraç ediyor.

Eserlerine rağbet olduğunu, “Diriliş Ertuğrul” ve “Kuruluş: Osman” gibi Türkİslam tarihini anlatan televizyon dizileri için de özel ok ürettiğini söyleyen Büyüksındır, “Yaptığım okları genelde dizilerde

kullanmıyorlar, kıyamıyorlar, duvara asıyorlar. Bu da benim için bir onur vesilesi” dedi. Anadolu insanının genlerinde yüzyıllardır at sırtında ok atma, çocukluktan beri okla hasbihal etme olduğunu dile getiren Büyüksındır, “İnsanımız, bir vesileyle ok ve yayı gördüğü zaman bir şeyler canlanıyor” ifadelerini kullandı.

SPORCULAR BU OKLARLA KAZANDI Geleneksel Türk Okçuluğu kapsamında sporcu olarak da çeşitli müsabakalara katıldığını, ulusal ve uluslararası birçok müsabakada da derece yaptığını anlatan Büyüksındır, “Beni en çok gururlandıran, yaptığım okları kullanan diğer sporcuların

derece yapmış olması. Bu, benim için ayrı bir kıvanç kaynağı” diye konuştu.

OKÇULUĞUN YAŞI YOK Büyüksındır, Geleneksel Türk Okçuluğu’nun, 12 Aralık 2019’da Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne girdiğini de hatırlatarak, bu kültürün yeni nesillere aktarılmasının önemini dile getirdi.

Okçuluğun bir sanat olduğunu belirten Büyüksındır, şöyle devam ediyor: “Yüzyıllar boyunca edinilen bir bilgi birikim var.

Bunların bir vesileyle doğru şekilde sonraki nesillere aktarılması gerekiyor. Okçuluğun yaşı yok. Yediden yetmişe herkesin yapabileceği bir spor. Yurt dışından gelen müsabıklar 80’li yaşlarda ok atıyorlar.”

SAHİP ÇIKMAYAN YOK OLUR! Değerlerine ve geçmişine sahip çıkmayan milletlerin, yok olmaya mahkum olduğuna dikkati çeken Büyüksındır, sözlerini şöyle tamlıyor: “Asırlarca dünyaya adaletle hükmeden atalarımızdan bizlere kalan bu zengin mirasa sahip çıkmak zorundayız. Ayrıca Fatih Sultan Mehmet’in mirası, günümüzden yaklaşık 550 yıl önce kurulan Okmeydanı’ndaki Okçular Vakfı’nı bizlere tekrar kazandıran Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a minnetlerimi sunuyorum.”

19

20

23 Mart 2021

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

Guest Kolonya

Guest Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz.

Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: https://guestscologne.com/ Cep: 0402 677 440

9748 1131

T

rkısh NEWS PRESS

..

SERI ILAN

KEBAB KESECEK USTA ARANIYOR

KEBAB VE GÖZLEME DÜKKÂNINA ELEMAN

n Sydney Eastgardens Westfield Pagewood’da bulunan Kebab Dükkanımızda, kebab kesme ve tosta sarmada haftada 5 gün gündüz saat 7-5 arası çalışacak bay eleman arıyoruz. İlgilenenler Murat’ı arasın: 0 433 416 898

Eastern Creek’deki Kebab ve Gözleme dükkanımızda tecrübeli full time / part time çalışacak bay ve bayan eleman alınacaktır. İlgilenenler lütfen bizi arasın!

0410 313 678

ALINACAKTIR!

SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın!

0 423 525 419

T

Ç YASAM

rkısh NEWS PRESS

23 Mart 2021

21

61 YILDA BINE YAKIN HAYVANI DOLDURDU!

‘Kuşçu Dayı’nın merakı K

Kırklareli’nde “kuşçu dayı” olarak bilinen tahnit ustası, 61 yılda bine yakın hayvanı doldurdu..

Pınarhisar ilçesinde yaşayan 93 yaşındaki Niyazi Savcı, doldurduğu hayvanların bir kısmını Kırklareli Müzesi’ne armağan etti, bir kısmını da evinin bir odasını müzeye çevirerek sergilemeye başladı. Savcı, “Hayvanları doldururken, bakışları ve duruşlarını yansıtmak çok önemli, bazı hayvanların derileri çok ince oluyor, bu da bizi zorluyor. Bu iş, biraz da sabır işi” diyerek ustalığını anlatıyor. ırklareli’nde “kuşçu dayı” olarak bilinen 93 yaşındaki Niyazi Savcı, ömrünü adadığı tahnit sanatını 61 yıldır aralıksız sürdürüyor. Romanya’da 1928’de doğan, ailesiyle 1935’te önce Tekirdağ’a ardından da Kırklareli’nin Pınarhisar ilçesine göç eden Savcı, askerliğinin ardından çalışma hayatına atıldı.

Baba mesleği tahnite 32 yaşında merak salan Savcı, kısa sürede sanatıyla nam salarak bölgede “Kuşçu dayı” olarak anılmaya başladı.

DOĞA BİLİNCİ UĞRUNA Telef olan hayvanların bozulmadan saklanması amacıyla özel işlemden geçirerek içlerini dolduran, bine yakın kuş ve yaban hayvanına tahnit uygulayan Savcı, bunlardan bir kısmını Kırklareli Müzesi’ne armağan etti, bir kısmını da evinin bir odasını müzeye çevirerek sergilemeye başladı. Niyazi Savcı, yaptığı açıklamada, doğa bilincini oluşturmak için babasından heveslendiği mesleğini uzun yıllardır devam ettirdiğini anlattı. Türkiye’deki 5 tahnit zanaatkarından biri, Trakya’nın ise tek tahnitçisi olduğunu ifade eden Savcı, sanatın kolay olmadığını belirtti.

BU İŞ İNCE ZANAAT Her hayvanın karakterini tahnite yansıtmak gerektiğini söyleyen Savcı, şunları dile

getirdi: “Bu hayvanlarla uğraşmak kolay olmuyor.

Hayvanları doldururken, bakışları ve duruşlarını yansıtmak çok önemli, bazı hayvanların derileri çok ince oluyor, bu da bizi zorluyor. Bu iş biraz da sabır işi. Sabırlı olursan muvaffak olursun, sabırlı olmadığında olmaz.”

Savcı, en çok derisi kalın dört ayaklı hayvanlara tahnit uygularken zorlandığını anlattı.

EN KISASI 1 HAFTA Tahnitin pek çok aşaması olduğunu ifade eden Savcı, şöyle konuştu: “Çalışma yapamadığımız bölgelerini enjektörle, ilaçla kurutuyorsun. İçini dolgu malzemeleri

ile pamuk ve talaş gibi malzemelerle dolduruyorum.

Bir hayvanın doldurulması en az bir hafta sürüyor. Bir ay da olan hayvan oluyor. Her hayvana ayrı bir duruş şekli veriyorum. Her hayvan aynı durmaz. Yaşamları hepsinin ayrı. Bugüne kadar 60 tür hayvan doldurdum.”

HAYVAN BULAMIYORUZ Kırklareli Müzesi’ne bağışladığı tahnitlerin her hafta bakımını yaptığını da vurgulayan Savcı, müzede eksik

kalan kirpi tahniti için arayışını sürdüğünü ifade etti. Zirai mücadelede kullanılan pek çok kimyasalın yaban hayatına zarar verdiğini belirten Niyazi Savcı, son yıllarda tahnit için hayvan bulamadığını dile getirdi.

NESİLLERİ TÜKENİYOR Zirai mücadele ile çevre kirliliğinden dolayı hayvanların öldüğüne dikkat çeken Savcı, şöyle devam etti: “Hayvan arazide gezerken ne bulursa yiyor ve hayatını kaybediyor. Şu an arazilerimizde bir kaplumbağa bulamazsınız. Zirai mücadeleden artan ilaçlardan yiyerek nesilleri tükeniyor.

Hayvan onun zirai ilaç olduğunu bilse zaten yemeyecek. Zirai mücadele birçok hayvanı yok etti. Birçok hayvanı artık göremiyoruz, sadece kitaplarda bulabiliyoruz.”

22

23 Mart 2021

T ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

“Minareden ezan sesi kesilecekse, caminin kandilleri sönecekse sütüm sana haram olsun!”

Ç

anakkale zaferimiz ve şehitlerimizi anma hasebiyle bu hafta sizlerle beni çok etkileyen ve gözyaşına boğan iki hatırayı paylaşmak istedim... Onları layıkıyla an(la)mamız duasıyla…

ALLAH YOLUNU AÇIK ETSİN Sene 1915. Sonbaharın serin yağışlı günlerinden biri. Birinci dünya Harbi bütün cephelerde devam ediyor. Vatanın her tarafında barut ve kan kokusu..

Yiğidlerin biri ölüyor, biri yetişiyor. İhtiyarı, genci savaşıyor, didiniyor, ve yurdumuza düşman çizmeleri basmasın diye, el açıp Allah’a dua ediyor. Cepheye durmadan takviye kuvvetleri gidiyor. İşte o kuvvetleri götüren tren, Bilecik İstasyonu’nda beklemekdedir. Askerlerin hepsi sakin. Belki bir daha dönmeyecekler, ama şehid olmak inancı, gönüllerine huzur veriyor.

Sevkiyat subaylarından biri, vagonların arasında, sessiz, hareketsiz bir gölge görür. Merakla şüpheyle yaklaşır. O anda şimşeğin aydınlığında şunlara şahid olur. Ak saçlı, beli bükülmüş, soluk benizli, başı yaşmaklı, ihtiyar bir Türk anası çakılmış gibi orada duruyor, yağmurdan sırılsıklam olmasına rağmen huşû içinde beklemektedir. Anadolu’nun cefakâr, vefa timsali ve sabırlı anası ile, yaklaşan subay arasında şu konuşma geçer: - Valide! Yağmurun altında niye bekliyorsun?

- Trende oğlum var, onu selâmetlemeye geldim.

- Oğlun kimdir, nerelidir?...

- Sögüt’ün Akgünlü köyünden, Mehmed oğlu Hüseyin.

- Onu görmek ister misin, çağırayım mı?

- Sana dua ederim, ona söyleyecek tek bir sözüm var.

Hüseyin kısa zamanda bulunur, elini öpen oğlunu bağrına basan ana son olarak: - Hüseyinim oğlum benim, yiğidim!..

Dayın Şıpkal’da, baban Dömeke’de, ağaların Çanakkale’de şehid düştü. Bak, son yongam sensin. Eğer minareden ezan sesi kesilecekse, caminin kandilleri sönecekse sütüm sana haram olsun. Öl de köye dönme, yolun Şıpka’ya uğrarsa eğer, dayının ruhuna bir fatiha okumayı unutma. Haydi oğul! Allah yolunu açık etsin! demiştir.

Hüseyin son defa anacığının elini öpmüştü. Yaşlı gözlerle, oğluna bakan Türk anası, son evlâdını da dualarla bu şekilde cepheye uğurlamıştır.

“Yıl 1915. Biricik evladını Çanakkale’ye uğurlayan üstü fakir ama gönlü her insanın tahayyül edemeyeceği kadar zengin, yalın ayaklı ama bastığı o tapraklari vatan bilip evladını kınalayarak gönderecek kadar yürekli, bunları yaparken de edebinden ve hayasından ödün vermeyecek kadar da mağrur bir ANA. Bu evlatlarınız size sonsuz minnettardır.

Ruhunuz şad mekanınız cennet olsun.”

BABAN GELIRSE BENI HEMEN ÇAĞIR HA… Anadolu’nun her ilinden, her kasabasından ve her köyünden Çanakkale’ye gönüllü olarak gidip şahadet şerbetini içen kahramanlarımız, evlerine bir daha geri dönemediler. Fakat onları harbe uğurlayan anne-baba-eş ve çocukları, “bir gün gelirler-bir gün dönerler” diye uzun yıllar, umutla, onların yollarını hep beklediler… Nice anneler evlatlarını, nice çocuklar babalarını, nice eşler yiğit kocalarını, bir gün gelecekler, bir gün kapıyı çalacaklar diye hasretle beklediler, yıllar yılı… Dönemeyenlerle ilgili nice trajik, gönül yakıcı hikâyeler anlatılır Anadolu’muzda… İşte onlardan biri, “Balıkesirli Hafız Ali”nin

hikâyesidir… Çanakkale’ye gidip dönmeyen, dönemeyen, ama ailesi tarafından hep beklenen, binlerce askerimizden, binlerce yiğidimizden biridir Hafız Ali… Savaşın 101. yıldönümünde sizlere şimdi, Balıkesirli Hafız Ali’nin son derece ilginç, duygu yüklü öyküsünü anlatmak istiyorum. Yiğit Hafız’ın öyküsü… Ve onu bekleyen muhterem eşinin ruh dünyası… İnsanın içini burkan, vefa, sevgi, saygı ve duygu dolu bir öykü…

Bu yaşanmış öyküyü, oğlu Cevdet Bey’den dinleyeceğiz: Balıkesir’de Ali Şuûrî İlkokulu karşısındaki boşlukta beş altı yıl öncesine kadar eski bir ayakkabı tamircisi vardı. İkinci aralıktaki ikinci dükkanda kır, pala bıyıklı bir ihtiyar çalışırdı: Bizim Cevdet dedemiz... (Alkalp).

Bir akşamüstü dükkanın önünde çay içerken konu Çanakkale’ye gelince ağlamaya başladı. “Rahmetli babam Hafız Ali, Çanakkale’de kaldığında anamın karnında yedi aylıkmışım. Onu hiç tanımadım.

Bir fotoğrafı bile yoktu.

O günler çok zor günlerdi.

Seferberliğin sıkıntıları, Kuvay-ı Milliye zamanı, işgal yılları, yokluk, kıtlık, sıkıntı, çocukluğumuz hep ekmek peşinde sıkıntıyla geçti. Anam (Adeviye) benim çocukluğumdan itibaren her sokağa çıkışta her bir yere gidişte yanıma gelir: - Oğlum ben pazara gidiyorum. Baban gelirse, beni hemen çağır ha...

- Ben komşulara gidiyorum. Baban gelirse, beni hemen çağır ha...

- Ben mevlide gidiyorum. Baban gelirse, beni hemen çağır ha..

Annem babamı bekledi durdu. Büyüdüm dükkan açtım. Annem gene her bir yere gidişte dükkana gelir, gideceği yeri söyler; “Baban gelirse, beni hemen çağır ha!” diye eklerdi.

Aradan yıllar geçti. Anacığım ihtiyarladı.

Gene hep değneğini kakarak yanıma gelir; “Baban gelirse, beni hemen çağır ha!” diye tembihlerdi. Günü geldi ağırlaştı. Ölüm

döşeğinde bizimle helalleşti: “Bana iyi baktınız.

Hakkınızı helal edin.” Bana döndü yavaşça: “Baban gelirse, ona annem hep seni bekledi de” dedi. Birden irkilerek doğruldu ve kapıya doğru gülümseyerek; “Hoş geldin Bey... Hoş geldin!” diyerek ruhunu teslim etti. Çanakkale Zaferi’nin 106. yıldönümünde, 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Atatürk’le birlikte, bu zaferde emeği geçen 3. Kolordu ve Kuzey Cephesi Komutanı Esat Paşa’yı, Güney Cephesi Komutanı Vehip Paşa’yı, Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa’yı ve Selahaddin Adil Bey’i; Mehmet Çavuş’u ve Seyit Onbaşı’yı ve isimsiz kahramanlarımız Mehmetçiklerimizi saygıyla anıyor, hepsine Allah’tan rahmet diliyorum…

Ve onlara; “Sizin 106. yıl önce Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşı sırasında emperyalizme attığınız o tokadı, yeri geldiğinde bizim de atmaya hazır olduğumuzu bilerek, ebedi istirahatgahlarınızda rahat uyuyun…” diye sesleniyorum… Rabbim bu Vatan uğrunda hayatını bizim geleceğimiz için veren tüm şehidlerimize rahmet eylesin.

Sağlıcakla ve dua ile kalın...

rkısh NEWS PRESS

.

DIYANET&KÜLTÜR

Vahyin Dilinden

“Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar.

Bu hal onların “Alım-satım tıpkı faiz gibidir” demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, alım-satımı helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah’a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.” . BAKARA, 275

Allah Rasulünden

“Fâizin her çeşidi kaldırılmıştır; ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız! Allâh’ın emriyle fâizcilik artık yasaktır. Câhiliyeden kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz de Abdülmuttalib’in oğlu (amcam) Abbâs’ın fâizidir.” . MÜSLIM, EBÛ DÂVÛD, İBN-I MÂCE

SYDNEY DIYANET’TEN ANLAMLI PROGRAM

Şehitleri dua ve minnetle andık

S

ydney Başkonsolosluğumuzun himayelerinde İdari ve Sosyal İşler Ataşeliği İstiklal Marşının Kabulünün 100. Yıldönümü ve 18 Mart Çanakkale Zaferinin 106. Yıldönümü vesilesiyle Auburn Gelibolu Camii’nde güzel bir program düzenleyerek şehitlermizi andılar.

Program şehitlerimizin ruhlarına ithafen yapılan dua ile sona erdi.

Konsolos Dündar Evliyaoğlu günün

anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptılar. Ayrıca program, Avustralya Diyanet Vakfı, Auburn Gelibolu ve Erskineville camilerinin sosyal medya hesaplarından online canlı olarak yayınlandı. Şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Bütün şehitlerimizin ruhları şâd olsun.

Allah bu millete tekrar İstiklal Şiiri yazdırmasın. Birlik-beraberlik ve kardeşliğimizi güçlendirsin.

.

YEMEK&HOBI R LEZZETLI TARIFLE

RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au

T

info@turkishne

T

rkısh NEWS PRESS

23 Mart 2021

23

ŞANLIURFALILARIN VAZGEÇEMEDIĞI TESCILLI LEZZETİNİ KEŞFEDELİM

Yemeklerin şanlısı: Tirit Bölgede yetiştirilen kuzuların etinden yapılan ve içerisine şifalı olduğu bilinen safran bitkisinin de konulduğu tirit, kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi arasında yer alıyor.

Tirit Ustaları, “Misafirlerimiz yedikten sonra çok beğendiklerini söylüyorlar” diyor.

ürkiye’nin yemek kültürüyle öne çıkan kentlerinden Şanlıurfa’nın tescilli tirit yemeği, kahvaltı sofralarının da vazgeçilmezi arasında bulunuyor.

Yapımı oldukça zahmetli olan ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği belirtilen tirit yemeği, yaklaşık 68 saat ateşte pişen kuzu eti, kemik suyu ve lavaş ekmek ile hazırlanıyor.

Yemek, müşterilerin isteğine göre yoğurt ve sarımsakla servis ediliyor. ÖZEL GÜNLERİN YEMEĞİ Daha çok serin havalarda tüketilen, özel günlerde, bayramlarda ve düğünlerde misafirlere ikram edilen tirit, salgın dolayısıyla getirilen kısıtlamalardan dolayı sadece paket olarak servis edildiği için beklediği ilgiyi göremedi.

Kontrollü normalleşmeyle lokanta ve restoranların yüzde 50 kapasiteyle müşteri kabul etmeye başladığı kentte vatandaşlar, uzun süredir hasret kaldıkları tirit yemeğini tüketmeye başladı.

Restoran işletmecisi Faruk

Akbaş, Şanlıurfa’ya özgü olan tiritin bölgede yetiştirilen kuzu etinden yapıldığını, bu yemeğin içerisine şifalı olduğu bilinen safran bitkisinin de konulduğunu anlattı. Şanlıurfa’da yapılan tiritin diğer bölgelerde hazırlanan yemekten farkı olduğunu

aktaran Akbaş, şunları anlattı: LEZZETİ TESCİLLENDİ “Şanlıurfa’da tirit yiyen herkes tadının farklı olduğunu söylüyor.

Tirit yerinde ve sıcak olarak tüketilmesi gereken bir yemeğimiz.

Pandemide getirilen kısıtlamalar

dolayısıyla paket olarak evlere servis edebiliyorduk ancak yerinde sıcak olarak yemek gibi olmuyordu.

Lokanta ve restoranlarımız tedbirler kapsamında açılınca vatandaşlarımız özlediği bu lezzete kavuşmanın sevincini yaşıyor. Tiritin Şanlıurfa’ya ait yöresel bir yemek olduğu tescillenmiştir. Türkiye’deki ve dünyadaki tüm vatandaşlarımızı gastronomi kentimize tirit yemeye davet ediyoruz.”

BİR YİYEN BİR DAHA GELİYOR Lokantacı İdris Çiftçi de salgından dolayı müşterilerin tirit yemeye ara verdiğini belirterek, şunları dile getirdi: “Kontrollü normalleşmeyle misafirlerimiz tescilli yemeğimizi tatmak için lokanta ve restoranlara gelmeye başladı. Tirit, özellikle serin havalarda ve saat 06.00-12.00 arasında fazlaca tüketiliyor. Tiriti bilmeyen misafirlerimize tavsiye ediyoruz ve yedikten sonra çok lezzetli olduğunu, beğendiklerini söylüyorlar.” Müşterilerden Bekir Türkoğlu ise kontrollü normalleşmeyle tirite kavuştuklarını belirterek, “Şanlıurfa’ya özgü bir yemek olan tiritin farklı bir tat ve lezzeti var. Herkesi Şanlıurfa’ya tirit yemeye davet ediyoruz” dedi.

24

T

23 Mart 2021

Bir ilçemiz

İftira

İki yüzlülük

Teorem

İncelik, zariflik

İst. ünlü bir dere

Kabul etmeme

Latife

Döşek

rkısh NEWS PRESS Asker eğitimi Uykusu hafif

BULMACA

Koruma

Bir kumaş türü

Yekûn

Felçli 1

Sinir hastalıkları

Boyun bağı

Yüksek sesle bağırma

Valide

Tarz, mektep

Benzer eş

2

Kıvam

Barınma

Rüzgar

Bir çiçek

Yabancı

Bir çeşit peynir

Yol

Dergi yazısı

Beri, azade

İnceleme, tetkik

Madeni

Bir bağlaç

İlave

Bir gölümüz

Tek kişilik

Kemer altı geniş sofa

Eğme

Teoloji

Vurmalı bir çalgı Alay işareti (Argo)

Bir kadın adı

Namus

İkinci derece

Aş

Sevimli

Bir çoğul eki

Reis, başkan

Şan

Derman

Olgunluklar

Mız mız

Bir kan hastalığı

Gerçekten

Duvarcı aleti

Gemilerde kamara görevlisi

Akıtma

Bir cins iri zeytin Filistin'de bir örgüt

K.Kerim'de bir sûre

13

Eski tarihi anlatır

Çok bilmiş

Beyaz

Takrir

Cehennem

3

Bir şiir türü

Bir ayımız

Bir put

Dördüncü halifemiz Bir deri hastalığı

Grup

Hüzün

Boğa güreşçisi

Küba'nın başkenti Bir makam Taştan mezar

Bir ilçemiz Kuzey

17

Bir bitki

Duvar boyası

Hz. Peyg. annesi

Yer altı hazinesi

6

Vilayet

Uçağın kolları

Küçük kitap

Deniz paşası

Bir kadın adı

İnleyen 7

Bir tür şeker Bir uzvumuz Bataklık gazı

5

Bütün Güzel konuşma sanatı

Bir tür kalıp 4

Bir nota

At çiftliği

Etkin

Bobin

Varsayalım ki

Rızık

Bir tür sürüngen

Övgü İyot'un remzi

Bir nota

Bayan giysisi Uzun değnek

Kışla kapısı

Hamur tahtası

Kültür

Müzikte dur işareti

Dışarının zıddı

Tasdik Bir ilçemiz

Bir virüs

Destan

Aşikare

Kuru yemiş Bütünüyle Bir bilgisayar oyunu Rutenyum'un remzi Hindistan'da bir kast

Manalı, anlamlı Şehzade eğitmeni

Fizikte bir kanun 8

Bir cins zeytinyağlı yemek

Bir asalak Ay

Sakin, huzurlu

12

Öbek

9

Bir cins iri at

Amelle ilgili

Fasıla

İşaret, iz

Hiç (İng.)

Nüzûl

Hane

Bir tür kumaş

Nikel'in remzi

Zan

Cebir muadelesi

Üzüm bahçesi

Akümülatör

Bir sebze Bir nota

Gomalaka

Takip edilen yer

Ana

Uğur Kesin

Bir dağımız

El sıkışma

Bir erkek adı Bir soru şekli

15

Zeka

Ayıplama sözü Bizmut'un remzi Aktinyum'un remzi

İsyan eden

Şan, şöhret

Bir işaret zamiri Tasavvufta mertebe kazanmış

Ev ve oda girişi

18

Hayvan (İng.)

2

3

4

5

6

Ödeme 16

Bitki ilmi

Kaybettiğimiz ünlü bir psikolog ve yazar

1

Gelecek

Gelir

Dağın yamacı

Kuşların uçma organı

ŞİFRE SÖZCÜK

14

Arzlar, yerler

İplik

İsim

Rusya'da bir kale

Adet

Yemen'in başkenti

Baş

Baryum'un remzi

Asker Sanki

Judoda bir kuşak

Kalın kumaş

Bir dağımız

Kazak beyi

Neden, niçin

İn

Denize açıl emri

Benek

Bir olumsuzluk eki

Sayı, rakam

Baba

Herkes

Üzüntü verici

Bir tür et yemeği

Bir ilçemiz

Unsur

Fasıla

10

Duyuru

Berilyum'un remzi

Radyum'un remzi

11

Bir çayımız İslam düşmanı pakt

Ziyan

Gerçek

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

SPOR

T MILLI OKÇULAR rkısh NEWS PRESS

25

23 Mart 2021

KEYFI YERINE GELDI

12’den vuracak!

4 1

Trabzonspor 2 hafta sonra farklı kazandı

T

T

ürkiye Okçuluk Federasyonu tarafından Antalya’da düzenlenen 18 Mart Şehitleri Türkiye Kupası mücadeleleri renkli görüntülere sahne oldu. Türkiye Okçuluk Federasyonun 2021 yılı faaliyet programında yer alan turnuva, Antalya 100. Yıl Okçuluk Tesisleri’nde Kovid-19 tedbirleri altında gerçekleştirildi. 178 kulüpten 822 sporcunun mücadele ettiği turnuvada milli okçular hünerlerini sergiledi.

Türkiye Okçuluk Federasyonu

Yönetim Kurulu Üyesi Metin Gazoz, turnuvanın 2021 yılının ilk açık hava organizasyonu olması ve Türkiye sıralamasına puan vermesi dolayısıyla önemli olduğunu kaydetti.

AVUSTRALYA’YA GELİYORLAR Bu yıl hem Avrupa’da hem Avustralya’da dünya ve Avrupa kupaları olacağını hatırlatan Gazoz, bu turnuvalara katılacak sporcuların seçimi için de turnuvanın önem taşıdığını söyledi. Yaş grubu olarak

2024 Paris Olimpiyatları’nın alt kadrosunu oluşturmaları dolayısıyla kadetlere (15-17 yaş grubu) önem verdiklerini vurgulayan Gazoz, bu nedenle turnuvada ayrı bir yarışma organizasyonu yaptıklarını belirtti. Kovid-19 tedbirlerine dikkat ettiklerini anlatan Gazoz, “178 kulüp, 48 bölgeden toplamda TSP ve kadetlerden 822 sporcumuz var. Bir haftalık ve her güne bölünmüş bir yarışma programı” ifadelerini kullandı.

ASLAN’A ACI ÇAY

Çaykur Rizespor’a 4-3 mağlup olan Galatasaray, şampiyonluk yarışında büyük yara aldı. Sahasında tam 11 maç sonra kaybeden sarı-kırmızılı takım, ligde bu sezon ilk golü yediği hiçbir maçı kazanamadı...

S

3-4

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Hazır ayakkabı işleri Süngü

K Yıkıntı Bir dağımız

C Bir erkek adı Yüz

S Hüner, kabiliyet Bir tür pasta

üper Lig’in 31. haftasında konuk ettiği Çaykur Rizespor’a 4-3 yenilen Galatasaray, şampiyonluk yarışında ağır yara aldı.Türk Telekom Stadı’nda oynanan karşılaşmada sarı-kırmızılı takımın gollerini DeAndre Yedlin, Emre Akbaba ile Çaykur Rizesporlu Yassine Meriah kendi kalesine atarken, Karadeniz ekibinin gollerini ise Braian Samudio, Fernando Boldrin, Milan Skoda ve Fernando Andrade kaydetti. Galatasaray bu sonuçla ligde 31. haftayı 61 puanla geçerken, Çaykur Rizespor ise puanını 34’e yükseltti.

11 MAÇ SONRA YENILDI Galatasaray, Süper Lig’de sahasında 11 maç aradan sonra mağlubiyet yaşadı. Sarı-kırmızılı takım, Rizespor karşılaşmasından önce Türk Telekom Stadı’nda oynadığı 11 maçın 8’ini kazanıp,

K Ayak (F)

K A S V İ A N F A İ M Y E E K

Gelirler Mızmız

4

Barınma Tayin

P

A T K A M H A

Ardından gitme Bir cins peynir

Bir nota

Güneş (İng.)

Takınılan şeyler

T A K I

Maden suyu

1

B A A K Ş A A L M İ A T

Gelecek

Kademe

L R A E İ M A L L R A İ D A M N E K O D A Hayır (a)

K O V A

Helke

Bilgisayar hafızası

Ovma

Mahkeme bitiş kağıdı

Acele

Bir bezelye türü

Boş söz

Devam ettirme

Yapay reçine

S U N

Bir tür baskı makinası

Mitoloji

İ

Bir bomba türü Fuzuli bekletme

Başı boş

Atakaş Hatayspor ile oynanacak maçta forma giyemeyecek.

Galatasaraylı DeAndre Yedlin, maçta ikinci sarıdan kırmızı kartla oyundan ihraç edildi.

ARDA 200. MAÇINA ÇIKTI Karşılaşmanın ikinci yarısında Gedson Fernandes’in yerine oyuna dahil olan Arda Turan, Süper Lig’de 200. maçına çıktı. Tecrübeli futbolcu, lig kariyerinde Galatasaray’ın yanı sıra Manisaspor ve Medipol Başakşehir formalarını giydi.

Süper Lig’de bir kez şampiyonluk sevinci yaşayan Arda Turan, toplamda 35 gol attı.

V A R İ D A T

E S

Radyum'un remzi

Beyaz

Büyük baba

Kapı girişi

5

E Ş İ

Bir işaret zamiri

Vilayet

A T İ R

2

T İ P

E

Gelir

A

K

Hayır, hasenat

S A D A K A

Bir bağlaç

V E Y A Hamle Bir ilçemiz

U L

L İ N

Kayıp kıta

Özsu

Reislik, başkanlık

Derviş külahı

Gemi barınağı

Değişik kimse (Mec.)

Bayındır

Bir kuş

A

Çocuk hikayesi

L A M U İ M T A K İ M A P E L

Bir nota

Mülayim olmak (Osm.)

R

Silah ateşleme kısmı

Hisar

T

E

M H A A S A R A R A L İ M F İ R İ K A Eşkıya Sanki

İrfan sahibi

Son, bitiş Ritüel

Bir bağlaç

T

6

3

Taban

Eserler (a)

Ceylan

Hükümran

9

H Üzüm bahçesi

B Yemek kabı

T Bir maden

Avuç içi

Fakat

Hakkaniyet

Kan pıhtısı Valide

A N A Kısa zaman Yüce

A L A Bir makam Ekin biçme aleti

T

O R M A K

Hoş koku Bobin

İstanbul'un eski belediye başkanlarından

ŞİFRE SÖZCÜK

L A D A Ğ

A K İ N

K İ S 12

11

Öğüt Baki olma

A T E N

B K E F B A K A R A B R A A Y İ H K A R A A D İ R

Askerin geri çekilmesi

Kışın yağar

Kefil olma

13

Derme çatma kulübe

Bir mevsim

14

Hatırlama

Kör

Fazlaca büyük

F O S İ L

Tasdik Kavgayı ayırma

A R A L A N M A A N T O

Sodyum'un remzi

Krallık

Hayır (İng.)

Evet (a)

Huzurlu, mutlu Kemmi (uyd.)

Gezinti gemisi Donuk renkli

Hicri aylardan

R Y L N A M A E L İ H A T T A C A T M A H E T D E F İ L T Ü N E K H A T A A R A L K R A L İ Y E A A M R A C P B A Ş Z E Latiflik

İlave, ek

Herkes Zemin

Mani olma

17

Yer

İki (F)

Yer altı hazinesi Bir resim tekniği

Kuş süneme sırığı

15

Yıkık

Kırmızı

Teşvik sözü

Katlar

Eski bir çalgı

Bir gölümüz

Bir mevsim

Kışlık mont

Mahşer yeri Kraliçe

Hint mihracesi

İslam'ın şartlarından

Ş A B A N

Lale bahçesi

A

...dileyene kılıç kalkmaz Genişlik

Neonun simgesi Tutmalık, tutanak

Yankı

Politika

Ayakkabı üst derisi

Yazlık kumaş Gelirler

Kayıp

Onarım

Yüzakı kuruluşumuz

Fiyat artışı

Rozet, amblem

Eski devirlere ait

18

Boyun eğme

B

İ

N

F A T İ H A

1

2

3

4

10

11

12

13

9

16

Boru sesi

F A T İ H A 8

İmanla ilgili

Benlik

R

7

N E

Sahip

İ

6

V Neden, niçin

İlim sahibi

B

5

Mektup

Bir nota

Kötülük dolu yer

B A T A K

A S O L

Ş İ N A A M A N L E M N E A N S İ L S A Y A E İ P E K Z A Y T İ A K A T S R A S A T R E M İ Z A T İ K A A T R A M

Bildik, tanıdık Geçmişteki hayvan ve bitki kalıntıları

7

İstanbul

Ses

Lityum'un remzi

L İ N M E

Hatıra

Güzel, hoş

Dirilik

Su

P A N E L

N İ K A M A M A M E N E İ R A A N A I S A İ L E T

Bir (İng.)

Akıl

T Ü Y

Nikel'in remzi Fotoğraf mak.

Şehir meydanı (E.Yunanca)

Aksine, zıddına

Kral

F

Para ile satılan insan Yahudi ibadethanesi

İnce kıllar

Yeni (F)

Kuzu sesi

V İ Z Ö R

Tartışmalı toplantı

Kıbrıs'ta bir şehir

Görgüç, bakaç (Fr)

Zevk

10

Olay

N

En ince erkek sesi (İtalyanca)

Gerçekten

Peşin

K.Kerim'de bir sûre Azot'un remzi

Mağara

Bir tür top

Eski bir ceza

İ N A T

İz, işaret

Beter, fena

Bir dağımız

Şan Ayak direme

Sayı yazısı

Tayin

8

D E K A N

K İ R A M A K A S A İ M İ N A T E G E O N A G O R U S A Y A D A

Sahip

Ortakçı

Fakülte başkanı

İslam alf. bir harf

İ

Osmanlıyı parçalayan antlaşma

Bir çoğul eki

Verimsiz, sonuçsuz

M E

Kuzu sesi

Gözde bir tabaka Eskiden savaşçı kadın

Z L E O M D O Z İ Y A M A N H A V A N L A R H M A R A B A M E L İ K M A L İ A L A K

Servet

Bebek bekleyen anne adayı

3’ünde berabere kalmıştı.

Galatasaray, sahasında bu sezon ikinci kez maç kaybetti. İLK GOLÜN UĞURSUZLUĞU Galatasaray, Süper Lig’de bu sezon ilk golü yediği 7 karşılaşmada da galibiyete ulaşamadı. Çaykur Rizespor, maçın ilk yarısındaki iki golünü de Galatasaray stoperleri Christian Luyindama ve Marcao’nun yaptığı hatalar sonucunda buldu. Bu arada Luyindama ve Marcao, maçta gördükleri sarı kartlarla cezalı duruma düştü. İki futbolcu da ligde gelecek hafta deplasmanda

rabzonspor, Süper Lig’in 31. haftasında konuk ettiği MKE Ankaragücü’nü 4-1 yenerek, ligde 2 hafta aradan sonra kazandı.

Ligin son 2 haftasında sahasında Aytemiz Alanyaspor’a 3-1 mağlup olan ve rakip sahada Büyükşehir Belediye Erzurumspor’la golsüz berabere kalan bordo-mavili ekip, MKE Ankaragücü’nü yenerek kötü gidişatını sonlandırdı. Karadeniz ekibi, ligde puanını 55’e yükseltip, 4. sıradaki yerini korudu.

EN FARKLI GALIBIYET Trabzonspor, 4-1’lik sonuçla bu sezon en farklı galibiyetini MKE Ankaragücü karşısında aldı. Bordo-mavililer, ayrıca ligde bu sezon ilk kez bir maçta 4 gol atma başarısı gösterdi.

Trabzonspor’un forvet oyuncusu Djaniny, cezalı duruma düştü. Ligde 4. sarı kartını gören bordo-mavili futbolcu, Demir Grup Sivasspor maçında takımda yer alamayacak.

3 PUANI CEBİMİZE KOYDUK Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Trabzonspor’un teknik direktörü Abdullah Avcı, şunları söyledi: “Dün Galatasaray puan kaybetti, yarın Beşiktaş- Fenerbahçe maçı var. Bizim bu fırsatı değerlendirip 3 puanı cebimize koymamız gerekiyordu. Onun için kazandık.

Yoğun bir süreç, bir 1 haftalık süreç daha var.

Bu bize çıkan şansı, fırsatı önümüze koyup değerlendirmek istiyoruz.”

14

15

16

17

18

26

23 Mart 2021

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

T

rkısh NEWS PRESS

K IBRETLI R ÖYKÜLE

Auburn FC Alt Yapı’dan Mounties Wanderers FC’ye

A

uburn FC Alt Yapı’da yetişen çok yetenekli oyuncularımızdan Efe Uzunoğlu ve Emre Savaş, Mounties Wanderers FC Takımı’na seçilerek büyük bir başarıya imza attılar.

AİLECEK FUTBOL AŞIKLARI Yıllardır AFC Alt Yapı’da top koşturan iki Türk evladımızdan Efe, üst takımlara seçilen ilk oyuncularımızdan biri. Daha önce de Blacktown Spartans Takımı’na seçilmişti.

Orada Alt Yapı’da birkaç yıl oynadı. Sonradan Mounties Wanderers FC’ye transfer oldu.

Ağabeyi Volkan Uzunoğlu da AFC Premier EMRE SAVAŞ League oyuncusu idi ve çok yetenekliydi.

Ablası Dilara da AFC’de 2019 yılında oynamış ve futbola ara vermişti. Babaları Ahmet Uzunoğlu ise yıllardır AFC 45 Yaş Üstü oyuncusu. Aynı zamanda AFC sponsorluğunu yapan bu kardeşimiz, Laz Smash Repairs’in sahibi. Kulübümüzü yıllardır desteklediği için ayrıca teşekkür ediyoruz.

Emre Savaş da yıllardır Hakan Aslan ve Önder Diker’in özenle yetiştirdiği oyuncularımızdan biri. Emre, bu sezon hak ettiği yerde, çok çalıştı ve başardı. Babası Mehmet Savaş da AFC 45 Yaş Üstü oyuncusu.

Oğlunun başarısında çok emeği geçen bu kardeşimiz ona her zaman destek verdi, oğlunu bir an olsun yalnız bırakmadı ve çok güvendi. Yolun açık olsun Emre...

KULÜBÜMÜZÜN BÜYÜK BAŞARISI AFC antrenörleri gençlerimizi çok iyi yetiştiriyorlar ve emek veriyorlar. Bu sene NSW NPL Youth takımlarına çok oyuncumuz seçildi. Bu da AFC’nin gücünü göstermekte, bu bir ekibin başarısı. AFC Yönetimi ve antrenörlerimiz ile gurur duyuyoruz. Genç AHMET UZUNOĞLU-VAHIT ORKER oyuncularımıza gelecek hayatlarında başarılar diliyoruz, yolları açık olsun...

EFE UZUNOĞLU

MEHMET-EMRE SAVAŞ

AFC’de kayıtlar başladı

n Merhaba Sevgili Okurlarım, Auburn FC’de kayıtlarımız başlamıştır. Hafta içi takımlarımız antrenmanlara başlamış durumunda, fakat halen bazı takımlarımızda oyunculara ihtiyaç var. 5 yaş ile 45 yaş arası oyuncular arıyoruz. n AFC, bu sene ligde 25 takım ile mücadele etmek istiyor. Geçen sene çok başarılı bir sezon geçirdik, pandemi bile bizi etkilemedi diyebilirim çok şükür. Ancak geçen sene önlem amaçlı 6 ve 7 yaş grubu oyuncuların kayıtlarını mecburen iptal etmek zorunda kaldık. Çocuklarımızı kötü hastalıktan uzak tutmak istedik. Fakat bu sana kayıtları dört gözle bekliyoruz! n Webb’s Avenue Playing fields Auburn, veya online da kayıtlarınızı yapabilirsiniz. https://registration.playfootball.com.au/.../ WelcomeRegPl... n Active Kids Voucher için: https://www. service.nsw.gov.au/.../apply-active-kids... n Devlet tarafından her talebe için verilen 100 dolarlık teşvik için yukarıdaki linkden müracaat edebilirsiniz, bu parayı kayıt yaparken kullanabilirsiniz. n Daha fazla bilgi için: Davut Kılıç 0403 204 538 Baş Antrenör Hakan Aslan 0416 656 656

SPOR

KINALI ALİ

A

dın ne senin evladım?”

“Ali...”

“Nerelisin?. “Tokat Zilede’nim...” “Peki evladım bu kafanın hali ne?” “Anam cepheye gelirken kına yaktı komutanım...”

“Neden?” “Bilmiyorum komutanım...” “Peki gidebilirsin Kınalı Ali...”

O günden sonra herkes ona Kınalı Ali der. Herkes kafasındaki kınayla dalga geçer.

Kısa sürede cana yakın ve cesur tavırlarıyla tüm arkadaşlarının sevgisini kazanır. Bir gün ailesine mektup yazmak ister. Ali’nin okuma yazması da yoktur arkadaşlarından yardım ister ve hep beraber başlarlar yazmaya. Ali söyler arkadaşları yazar: “Sevgili anne babacım ellerinizden öperim ben burada çok iyiyim beni merak etmeyin...” Kız kardeşini kendinden bir küçük erkek kardeşini sorar köyündekilerin burnunda tüttüğünü yazdırır.

Kendilerini merak etmemesini kendileri var oldukça düşmanın bir adım bile ilerleyemeyeceğini yazdırır.

Gururla mektubu bitirir nedense sonradan aklına gelir ve yazının sonuna anasına not düşer: (Ali’nin kendisinden hemen sonra askere gelecek bir kardeşi daha vardır) “Anacığım kafama kına yaktın burda komutanlarım ve arkadaşlarım benle hep dalga geçtiler sakın kardeşim Ahmet’e de yakma onla da dalga geçmesinler ellerinden öptüm...”

Aradan zaman geçer. İngilizler kati netice almak için tüm güçleriyle Gelibolu’ya yüklenirler. Bu cepheyi savunan erlerimiz teker teker şehit düşerler. Bunlara takviye olarak giden yedek kuvvetlerde yeterli olmamış, onların sayıları da epey azalır, Gelibolu düşmek üzeredir. Kinali Ali’nin bölüğünden kimse sağ kalmaz hepsi şehit olmuştur...

Epey bir zaman sonra Kınalı Ali’nin ailesine yazdığı mektubun cevabı gelir. Komutanları buruk ve gözleri dolu dolu mektubu açıp okumaya karar verirler (Bu mektubun aslı Çanakkale Müzesi’nde sergilenmektedir) Babası anlatır Ali’nin: “Oğlum Ali nasılsın, iyi misin? Gözlerinden öperim selam ederim. Öküzü sattık paranın yarısını sana, yarısını da cepheye gidecek kardeşine veriyoruz. Şimdi öküzün yerine tarlayı ben sürüyorum zaten artık zahireye de fazla ihtiyacımız olmadığı için yorulmuyorum da, siz sakın bizi merak etmeyin, düşünmeyin” der, köyü, akrabalarını anlatir ve mektubu bitirir.

“Ali, ananın da sana diyeceği bir şey var...” “Oğlum Ali, yazmışsın ki kafamdaki kınayla dalga geçtiler kardeşime de yakma demişsin. Kardeşine de yaktım.

Komutanlarına ve arkadaşlarına söyle seninle dalga geçmesinler. Biz de üç şeye kına yakarlar: 1- Gelinlik kıza; gitsin ailesine, çocuklarına kurban olsun diye. 2Kurbanlık koça; ALLAH’a kurban olsun diye. 3- Askere giden yiğitlerimize; vatana kurban olsunlar diye...

Gözlerinden öper selam ederim. ALLAH’a emanet olun.” Mektubu okuyan Ali’nin komutanı ve diğerleri hıçkıra hıçkıra ağlamaktadırlar... > (Çanakkale Savaşına katılıp bir daha geri dönmeyen çocuk askerler) AKIF TANRIKULU

FIKRA

T

SPORT AFL

rkısh NEWS PRESS

27

WRESTLING

umiiuyar@hotmail.com

A

31-point win over the Lions, with youngsters Errol Gulden and Logan McDonald kicking for six goals, while Braeden Campbell impressed in his own way.

The Bulldogs recorded differentials of +149 possessions, +33 marks and +19 inside 50s, but the final margin was just 16 points, and the Magpies were never truly out of the contest so the question needs to be asked is the Bulldogs ready for the next level.

SELECTION

ÜMIT UYAR

ARE YOU NOT ENTERTAINED ussie rules footy is back with a bang with massive talking points and terrific takes out of 9 end to end fast paced games and if you were not entertained you obviously don’t know Aussie rules football, however the winner was footy, the fans who created an awesome atmosphere with only 50 percent capacity, the standing on the mark rule change was brilliant.

The negative was the 23rd player sub which really needs to be correctly adjusted and probably should only be in play for concussion, Patrick Dangerfield’s reckless bump and Matt Rowell’s injury was a sad ending the young superstar could possibly miss a huge chunk of the year.

ROUND 1 The AFL world was incredibly excited about Sydney’s young core following their upset win over Brisbane on Saturday night. The Swans played with speed and excitement in the

23 March 2021

Former Bomber and now Port Adelaide small forward Orazio Fantasia had a club debut to remember on Sunday, slotting an impressive 4 goals in his first game in Power colours against North Melbourne at Marvel Stadium, whilst in the same game One of the stars of Round 1 was Jaidyn Stephenson who made an immediate impression in his North Melbourne debut Playing mostly through the midfield, Stephenson

finished with a game-high 33 disposals, seven tackles, seven score involvements, five marks, five clearances and five inside 50s in the brutal loss.

Richmond left it late to break the promising Blues and yet again the Tigers needed the brilliance of Dusty and Riewoldt’s sharpshooting skills. The Demons opened their account against a injury devastated Dockers outfit.

The Adelaide Crows caused the upset of the round dismantling last years Grand Finalist. The Hawks were all but buried however found away to wrestle back a 40 point deficit to win by a single point.

A desperate Saints team recorded 71 tackles and a bolster of forward 50 pressure to beat the GWS Giants in a tight contest.

West Coast Eagles had a gritty but tough win after ramping up the gears in the final quarter to beat the Suns.

Turkish wrestlers Kamal & Demirhan validates Olympic tickets n Turkish wrestler Kerem Kamal bagged his ticket to the Tokyo 2020 Olympic Games on Saturday. The Turkish Olympic Committee (TMOK) confirmed that Kamal clinched his Tokyo quota after beating his Hungarian opponent Erik Torba 54 in the Greco-Roman 60-kilogram semi-final in the European Olympic Qualifier. Kamal made it to the final of the Olympic qualifiers in Hungary to reserve his place in Tokyo. Earlier over the weekend, Turkish female wrestler Evin Demirhan booked her ticket to the 2020 Summer Olympics.

Demirhan defeated France’s Julie Martine Sabatie 5-1 in the women’s 50-kilogram weight class to qualify for the final in the European Olympic Games Qualifier in Budapest. Osman Göçen and Süleyman Karadeniz also confirmed their tickets to the Tokyo 2020 Olympics this past week.

SÜPER LiG PUAN DURUMU

ı t ç a k l Karta rya Kana ı! yakalad

R E L I D E M E Ş YENI

Süper Lig’de haftanın maçında Beşiktaş, son dakikada galibiyetten oldu. Galatasaray’ın kaybettiği haftada Fenerbahçe de bu puanla yarışını sürdürdü.

B

eşiktaş, Süper Lig’in 31. haftasındaki derbi maçta konuk ettiği Fenerbahçe ile 1-1 berabere kaldı. Karşılaşmanın 48. dakikasında Vida’nın golüyle 1-0 öne geçen siyah-beyazlı ekip, 89. dakikada Ozan Tufan’ın golüne engel olamadı.

Abobukar ile önemli pozisyonlardan yararlanamayan Beşiktaş, sahadan 1-1 beraberlikle ayrıldı.

SERGEN DERBİDE YENİLMİYOR Siyah-beyazlı ekip, bu beraberlikle puanını 64’e yükseltti. Beşiktaş, 31. haftada Rizespor’a 4-3 mağlup olan takipçisi Galatasaray ile puan farkını 3’e çıkarırken, 59 puana ulaşan Fenerbahçe ile 5 puanlık farkı korudu.

1-1

Beşiktaş, teknik direktör Sergen Yalçın yönetiminde 5. derbi maçını da yenilgi almadan tamamladı. Sergen’le 5 derbi karşılaşmasına çıkan siyah-beyazlı ekip, 3 galibiyet ve 2 beraberlik aldı.

FENERBAHÇE UCUZ KURTULDU Beşiktaş, 6 maç sonra puan kaybı yaşadı. Fenerbahçe karşısında Beşiktaş’ı 1-0 öne geçiren Vida, bu sezon ligde 4. kez gol sevinci yaşadı. Siyah-beayzlı ekipte sarı kart gören Rachid Ghezzal, cezalı duruma düştü. Beşiktaş ile 1-1 berabere kalan Fenerbahçe, ise zirveyle puan farkını indirmeyi başaramadı.

Fenerbahçe, ligde deplasmanda yenilmeme serisini 8 maça yükseltti.

Ozan Tufan, ligde 5. golüne imza attı.

TAKIMLAR 1. Beşiktaş 2. Galatasaray 3. Fenerbahçe 4. Trabzonspor 5. Alanyaspor 6. Gaziantep 7. Hatayspor 8. Karagümrük 9. Sivasspor 10. Göztepe 11. Antalyaspor 12. Konyaspor 13. Rizespor 14. Malatyaspor 15. Kasımpaşa 16. Kayserispor 17. Başakşehir 18. Ankaragücü 19. Erzurum 20. G. Birliği 21. Denizlispor

O G B M 29 20 4 5 30 19 4 7 30 18 5 7 30 16 7 7 30 14 7 9 30 12 11 7 29 13 7 9 30 12 8 10 29 9 13 7 30 10 9 11 30 8 15 7 29 9 9 11 29 8 10 11 29 7 11 11 30 8 7 15 29 8 7 14 30 7 9 14 29 8 5 16 30 6 9 15 29 7 6 16 29 6 7 16

A Y AV P 63 30 33 64 61 27 34 61 54 31 23 59 39 30 9 55 48 29 19 49 44 34 10 47 48 36 12 46 46 38 8 44 37 35 2 40 43 41 2 39 29 36 -7 39 35 35 0 36 36 47 -11 34 37 41 -4 32 33 47 -14 31 22 38 -16 31 32 48 -16 30 35 49 -14 29 28 49 -21 27 26 51 -25 27 26 50 -24 25

31. Hafta Toplu Sonuçlar - Fatih Karagümrük-Kayserispor: 3-0 - Galatasaray-Çaykur Rizespor: 3-4 - Gençlerbirliği-Kasımpaşa: 2-1 - Göztepe-Sivasspor: 3-5 - Trabzonspor-Ankaragücü: 4-1 - Yeni Malatyaspor-Gaziantep: 2-2 - Antalyaspor-Erzurumspor: 3-1 - Konyaspor-Alanyaspor: 1-0 - Denizlispor-Başakşehir: 0-0 - Beşiktaş-Fenerbahçe: 1-1 BAY: HATAYSPOR

Y R E V I L E FREE D E N R U O TO MELB N O O S D N A O R T E M Y E N D Y S E TO B VE Ş I R A P SI

R

%10 LI A M I R I D N I

L!

Email: info@bulaksu.com.au Contact: 0403 329 145