Turkish Media ve TRT’den ortak proje
Milliler destan yazıyor
T
rkısh NEWS PRESS
n 2022 Dünya Kupası Elemelerine fırtına gibi başlayan A Milli Futbol Takımımız, iki maçta işi bitirdi: Hollanda’yı 4-2, Norveç’i 3-0 yendi.
30 MARCH 2021
“ÇEVRİM İÇİ MEDYA EĞİTİM” HABERİ 2’de
27
SIZIN SÖZÜNÜZ
l www.turkishnewspress.com.au
SESİ RADYOSU AVUSTRALYA
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
4/7/11/1 H S I L G N E N I S NEW
2/15/17/27
AUHF Journey n Arzu Gunsay, 34, has always had a passion for volunteering and community work. Since the age of 16 she’s been finding herself volunteering in non-profit organisations and has a fulltime job in the ParentsNext program as a Team leader.
HEYECAN VERICI GELIŞME
İSTANBUL’DAN AVUSTRALYA’YA
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN
The death of justice and politics in Egypt
İNGILIZ KIZIN HİKÂYESİ 21’DE
Kebaba kadın eli değdi FATMA GENÇTÜRK’ÜN YAZISI 23’TE
9
11
Çekinerek girdiği camide İslam’ı seçti
n İstanbul Havalimanı’nın böyle bir çalışmaya başlaması iki yıldır salgın nedeniyle vatan hasreti çeken gurbetçiler arasında sevinçle karşılandı.
D
15
Elif Sele(Reportage)
DİREKT UÇUŞ ünyanın sayılı havaalanları arasında yer alan İstanbul Havalimanı 2’nci yılını geride bırakırken yeni ufuklara göz kırpıyor. Dev havalimanı, şimdi de Avustralya’ya direkt seferleri gözlüyor. İstanbul Havalimanı CEO’su Kadri Samsunlu, “THY’nin uçmadığı tek kıta burası. Havalimanımızı Avustralya’ya bağlamak ve gezginlere İstanbul aracılığıyla 40’tan fazla yurt içi, 120’den fazla Avrupa varış noktasına erişimlerini sağlamak bizim için öncelik” dedi. İstanbul’dan Avustralya’ya direkt uçuşlar çok heyecan verici bir teklif olsa da, Avrupa’da ilk olmayacak. Nitekim Qantas, Londra Heathrow-Perth direkt uçuşu Mart 2018’de ilk Avrupa-Avustralya bağlantısını gerçekleştirdi.
www.turkishnewspress.com. au1300 917 566
3 SAYFAU DOPDOL SP OR
. . T rkıye’nın
An Interview with Natalie
Suleyman BY SUZAN CALIMLI ANALYSIS
ON PAGE 7
AFC’li gençlerin başarısı DAVUT KILIÇ’IN YAZISI 26’DA
VCE Türkce Sınavı Ödülleri
> 5. SAYFA
2
T
30 Mart 2021
rkısh NEWS PRESS
AVUSTRALYA
TRT ve Turkish Media’nın ortak projesi “Çevrim İçi Medya Eğitimleri” başlıyor n TRT, Sydney’de faaliyet gösteren ve kâr amacı gütmeyen medya kuruluşumuz “Turkish Media Group” ile “Çevrim İçi Medya Eğitimleri” düzenliyor. 29 Mart - 2 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek eğitimlerde gönüllülük esasına göre çalışan Medye Grubumuzdan 35 katılımcı yer alacak. Eğitimler TRT’nin deneyimli eğitmenleri tarafından verilecek. GELENEKSEL VE DİJİTAL YAYINCILIK “Akıllı Cihazlar ile Fotoğraf ve Video Çekim Teknikleri”, “Youtube, Instagram ve Twitter’ı Yayın Kaynağı Olarak Kullanmak”, “Dijital Radyo Yayıncılığı”, “Radyo Yayıncılığı” ve “Dijital Dikkat Dağınıklığı” gibi konu başlıklarında düzenlenecek eğitimlerde, TRT’nin yayıncılık alanındaki tecrübelerini paylaşmak, yurt dışındaki medya organlarıyla iş birliği yapmak ve ülkeler arası ilişkileri desteklemek amacıyla gerçekleştiriliyor.
ALYA AVUSTR METİNİ Ü ÇİN HÜKIRMIŞTI T Ş SIKI
DSÖ, Kovid-19’un kaynağının ‘yarasalar’ olduğunu söyledi
Sağlık Örgütünün (DSÖ) taslak rapoD ünya runda, koronavirüsün yarasalardan insanlara başka bir hayvan yoluyla bulaştığı öne
TURKISH MEDIA’NIN GURURU TRT’nin eğitim vereceği Avustralya merkezli kuruluşumuz Turkish Media Group bünyesinde; “Turkish News Press Gazetesi” ile “Türkiye’nin Sesi
Radyosu Avustralya” bulunuyor. TRT tarafından düzenlenen medya eğitimleri daha önce de KKTC, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan gibi birçok ülkede hayata geçirildi.
sürüldü. DSÖ’nün taslak raporunda, Kovid-19’un laboratuvardan çıkma ihtimalinin “çok düşük” olduğu iddia edildi. Taslak raporda, Kovid-19’un yarasalardan insanlara başka bir hayvan vasıtasıyla bulaşmasının en olası senaryo olduğu belirtildi. ABD, virüsün orijininin Çin’deki bir laboratuvar olduğunu öne sürmüştü. Çin ise bunu reddetmişti. Uluslararası baskıların artmasının ardından ABD, Avustralya, Almanya, Japonya, İngiltere, Rusya, Hollanda, Katar ve Vietnam’dan uzman ve araştırmacılardan oluşturulan heyet, ilk vakaların görüldüğü Vuhan’da incelemelerde bulunmuştu.
Master Şef Somer’in T uluslararası başarısı
rkısh NEWS PRESS
Year: 3 Volume: 149
President Yüksel Çifçi
Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç Page Layout & Design Necmettin Öksüz
YILIN EN İYİ RESTORANTI
Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors)
T
ürkiye’de yayınlanan Master Şef programının jüri üyelerinden olan Sydneyli Türklerden Somer Sivrioglu’nun sahip olduğu Efendy Restaurant, Avustralya’da 2020’nin ‘Yılın En İyi Restorant İşletmesi’ ödülünü kazandı.
Küçük İşletme Şampiyonları tarafından Uluslararası Konferans Merkezi ICC’de düzenlenen törende Efendy’nin ödülü verildi. ACUN İLE ÜNLENDİ Somer Şef, ödülden duyduğu mutluluğu şöyle dile getirdi: “İki restorantımız da daha önce pek çok ödül aldı ama bu prestijli ödülü ilk kez ve sektörümüzün gördüğü en zorlu dönemde kazandığımız için çok mutlu ve gururluyum. Zamanımın büyük bir bölümünü Master Chef çekimleri için Türkiye’de geçirdiğim dönemde, başta benim yokluğumda canla başla çalışan ve Efendy Grubunu büyüten Tarık Köni ve Arman Uz olmak üzere tüm ekibe ve dünyada Türk gastronomisi için inatla çabalayan herkese sonsuz teşekkürler.” KEBAPTAN İBARET DEĞİL “Master Chef Türkiye”de jüri üyesi olduğu için uzun süredir Avustralya’da olmayan ancak yakın zamanda Sydney’e geri dönen Somer Sivrioğlu, Türkiye’deyken sahibi olduğu restorantları nasıl idare ettiğini
de anlattı... Sahibi olduğu Efendi’nin ülkenin en iyi restorantı ödülünü almasını Türk mutfağının Avustralya’da artık sadece kebaptan ibaret olmadığının anlaşılması anlamına geldiğini söyleyen Sivrioğlu, aldıkları bu ödülün geleneksel Türk mutfağının dünya çapında hakettiği değeri bulmaya başladığının bir göstergesi olduğunu söyledi. Sydney’de kısıtlamalar olduğunda ‘take away’ yani paket servisle satışa sundukları lahmacun ile ayakta kaldıklarını söyleyen Şef Somer Sivrioğlu, ayrıca ücretsiz çorba dağıttıklarını da söyledi. ÖDÜL AVCISI TÜRKLER Sivrioğlu’nun 15 yıl önce Sydeny’deki ilk restorantı Efendy’nin dünya çapında 18 ödülü ve 5 yıl önce açtığı Anason’un 6 ödülü bulunmakta. Melbourne’daki şefler Coşkun Uysal ve Kemal Barut’a ait olan Tulum Restaurant da geçen yıl Herald Sun Gazetesi tarafından Victoria ve Avustralya’nın en iyi restoranı seçilmişti.
Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla
South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic
Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au
AVUSTRALYA
T
rkısh NEWS PRESS
30 Mart 2021
3
YAŞAM KOÇUNUZ
TANYELİ İLE BİZ BİZE
cagritanyeli@icloud.com
Balkona çık bağır bağırabildiğin kadar
MANYAK SANATÇI
MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI
Aborjinlerden
İngiliz bayrağı S için kan istedi!
A
vustralya’da Birleşik Krallık bayrağının bir sanat festivalinde kana bulanmış halde sergilenmesi planı tepki çekti. BBC’nin haberine göre, İspanyol sanatçı Santiag Sierra’nın, Tazmanya eyaletinde Dark Mofo Festivali için oluşturmayı planladığı eser için kana bulanmış Birleşik Krallık bayrağı kullanmak istemesi üzerine festivalin organizatörleri, Avustralya yerlilerine kan bağışı çağrısı yaptı. İSPANYOLA BÜYÜK TEPKİ YAĞDI Yoğun eleştirilere ve tepkilere neden olan eser programdan çıkarılırken, Dark Mofo Festivali yetkilileri, projeden ötürü
özür diledi. Aralarında Aborjinlerin de bulunduğu birçok kişi eseri “istismarcı”, “duyarsız” ve “sarsıcı” olarak nitelendirdi. ORGANİZATÖR ÖZÜR DİLEDİ Yerli sanatçı Cass Lynch de açıklamasında, “İlk uluslar olarak da anılan yerlilerden bayrağa bulanması için kan vermelerini istemek, kolonyalizme yönelik bir eleştiri değil sömürgeciliğin iğrenç koşullarını yeniden yaratmaktır” yorumunu yaptı. Sosyal medyada “yerlilerden kanlarını, çalınan toprakları ifade etsin diye beyaz bir sanatçıya bağışlamalarının istenmesinin ikiyüzlülük olduğu” eleştirisi de yapıldı. “PERFORMATIF AKTIVIZM” İMİŞ Festivali finanse eden Avustralyalı milyarder David Walsh, Avustralya yerlilerinden özür dileyerek çalışmanın böyle sarsıcı bir sonucu olacağını öngöremediğini kaydetti. Sanatçı Sierra ise tepkilerin ardından yaptığı açıklamada, çalışmanın “performatif aktivizm” olduğunu, sömürgeciliğin yol açtığı acıyı ve yıkımı anlatmaya, bunu insanlara hissettirmeyi amaçladığını savundu.
evgili okurların sizleri çok özledim, yazılarda kavuşmak güzel bir his, kalpten kalbe giden yol duygularımız. O yüzden bizlere sevgi dolu duygular yaşamak nasip olmasını diliyorum... Hayat zor, insan zor, sınavlar hepten zor, sınanmaları iyi okumak okuduğunu anlamak yani idrak etmek ve ettiğini hazmetmek nasip olsun. Yaşam yolunda yollarımızın kesişti insanlar hep eğitmenimiz. Hayatımıza girenler ve gidenler, gidenler deyince işte bu çok değerli bir eğitim çünkü duygularımızı dengede tutmak gerek, kırılmalar gidenlere hep isyan ettirir, aslında şükür etmek gerekir. Bazen hayatımızın merkezinde olan dost dediklerimiz dost meclisine ihanet ettiğinden gitmeyi de beceremez, gitmenin de bir adabı var... İçimizde kontrol edemediğimiz öfkelerimiz şahlanır, içimizden gözünün içine baka baka en az onlar kadar hain, en az onlar kadar sinsi olup gözünün içine baka baka canım deyip can evinden vuralım deriz ancak sevgi duygusu hücrelerine işlemişse, sınanmak bu ya... Onlar gibi olmamak işte tüm mesele bu, onlardan farkımız kalır mı? Kolay değil insan harcamak, maalesef bozuk para gibi harcıyorlar, yüreğe değil, amaçlara dayalı sevmeler diyarları temelleri. Hüznün olursa hüznünden, gülümsemen olursa güldüğün yerden vuruyorlar. Bir yüzsüzlükle, bin sinsi planla, yüzüne yüzüne gülümseyerek sevgi dolu bakıyorlar. Hangi yüzü doğruydu bilemiyorsun. Yıllar, yollar geçiyor sen insanı tanıyamıyorsun çünkü sen hep kendin gibi sanıyor, gönülden koşuyorsun.
Ben de diyorum sevgili okurlarım varsa buna benzer hikayeniz. Sezen Aksu şarkısıyla kesişir hikayemiz. “Bazen daha fazladır her şey Bir eşikten atlar insan Yüzüne bakmak istemez yaşamın O kadar azalmıştır ki anlam O zaman git hemen git...” Radyoyu aç (Türkiye’nin Sesi Radyosu Avustralya) bir şarkı tut:) Ya da bir kitap oku mutlaka iyi geliyor. Veya balkona çık bağır bağırabildiğin kadar. Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor gidecem anasını satayım var mı üstüne bi laf gidecem işte gidiyorum. İzle gör gittim gidiyom ahan da gittim! Ama fazla da üzülme hayat bitiyor bir gün. Ayrılıktan kaçılmıyor. Hem çok zor hem de çok kısa bir macera ömür. Ömür imtihanla geçiyor. Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem. Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir. Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem. Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir. Bir şiirden, bir sözden. Bir melodiden, bir filmden. Geçirip güzelleştirmeden can dayanmıyor. Yıldızların o ışıklı fırçası azıcık değmeden. Bu şahane hüzün tablosu tamamlanmıyor... Sezen’imiz diyor ki “O zaman Radyoyu aç bir şarkı tut.” Ben de Sydney’deki gurbetçi kardeşlerime; Aç TÜRKİYENİN SESİ RADYOSU AVUSTRALYA’yı, sesi de sonu kadar ver. Her gün saat 5’le 6 arası geceleri 10’la 03 arası... Şarkılar, sohbetler şifa olur, hasret çekenlere, gidenler kalanlar türlü sınanmalara. Toparlarsak diyeceğim o ki; hayat paylaştıkça güzel, paylaştıkça hafifler insan. Hepimize sevgi dolu bir hafta dilerim. Hoşçakalın, sevgiyle kalın.
AUSTRALIA 4 Dine & Discover NSW 30 March 2021
T
he NSW Government has launched Dine & Discover NSW to encourage the community to get out and about and support dining, arts and tourism businesses. NSW residents aged 18 and over can apply for 4 x $25 vouchers, worth $100 in total. l 2 x $25 Dine NSW Vouchers to be used for dining in at restaurants, cafés, bars, wineries, pubs or clubs. l 2 x $25 Discover NSW Vouchers to be used for entertainment and recreation, including cultural institutions, live music, and arts venues. The vouchers: l can be used 7 days a week, including public holidays l can be used at participating NSW businesses that are
FOR
! E L SA
4 G’S Kebabs is a successful and profitable popular takeaway Kebab business located at Fawkner on Sydney Rd. 4 Our premises is stable on site and custom built with an outdoor seating area for up to 12 people. The premises is large and very functional. 4 Premises kitchen has a built in Fridge, Display fridge, Salad bar, freezer and a cool room. Kitchen is fully equipped with a Deep frier, Grill, 2 Kebab Stoves, Bain Marie, Toaster, 2 Electrical Kebab knives and a Electrical kettle.
registered as COVID Safe l are valid to 30 June 2021. STATE ROLLOUT Dine & Discover NSW is being rolled out by Local Government Area (LGA) during March. Throughout each week, vouchers will become available in more and more areas. By the end of March, the vouchers will be available across the state. To see if you can apply for vouchers now, visit the Dine & Discover NSW Vouchers – Local Government Areas page to check which LGAs are eligible. Once you have your vouchers, you’ll be able to use them at any participating business across NSW. All eligible NSW businesses can register for Dine & Discover NSW now and accept vouchers.
4 The premises has a unlimited fast internet service, a 24 hour camera surveillance system and a EFTPOS machine included. 4 G’S Kebabs Menu and operating Hours are displayed on our google website and Uber Eats. 4 We are proud to add our business has high ratings thanks to a lot of very satisfied happy G’S Kebab customers. 4 We are situated within Cleanbay Carwash at 1224 Sydney Road Fawkner. 4 For more information regarding this business please contact directly on FIRST NATIONAL REAL ESTATE 0418 992 527
AVUSTRALYA
T
rkısh NEWS PRESS
30 Mart 2021
5
VCE TÜRKÇE SINAVINDA BAŞARILI OLAN ÖĞRENCİLER ÖDÜLLENDİRİLDİ
T
ürkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Arif Eser Torun, VCE Türkçe Dili Sınavı’nda en yüksek puan alan ilk üç öğrenciyi başarılarından dolayı kutlamak üzere kabul etti. Başkonsolosluk konutunda gerçekleştirilen törende, Viktorya Türkçe Öğretmenler Derneği (VTÖD) tarafından öğrencilere para ödülü verildi. ICMG (Islamic Community Milli Görüş) okulundan Yiğit Deniz Senen, “Sınav Birincisi” olarak 300 dolar para ödülünü almaya hak kazanırken; sınavda İkinciliği paylaşan Mt. Hira Koleji’nden Ebrar Karaoglu ve İlim Koleji’nden Tuba Abdulkadir Hassan 250 dolarlık para ödülü aldılar. Törende konuşan Melbourne Başkonsolosumuz Arif Eser Torun, öğrencileri, ailelerini ve öğretmenleri tebrik etti. TÜRKÇE’Yİ YAŞATMAK IÇIN SÖZ VERDİLER Viktorya Türkçe Öğretmenler Derneği Başkanı Dr. Yasar Duyal da yaptığı konuşmada, “Her yıl geleneksel olarak VCE Türkçe Dili Sınavında öğrencilerimizin başarısını takdir etmek üzere düzenlenen törene gösterdiği ilgi ve destek için Başkonsolosumuza teşekkür ediyorum” dedi. Ödül alan öğrenciler ise, yaptıkları teşekkür konuşmasında Türkçe’yi yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak konusunda Başkonsolos Torun’a söz verdiler. Başkonsolosluk konutunda yapılan törende; başkonsolos yardımcıları, ödül alan okulların müdürleri, öğretmenler ve öğrencilerin aileler de hazır bulundu. > ÜMİT UYAR - A. ÖMER BOZKURT / MELBOURNE
6
30 Mart 2021
T
rkısh NEWS PRESS
AVUSTRALYA
Avustralya Meclisi’nde iğrenç şeyler yaşanıyor Geçen haftaki sellerde 2 kişi öldü
doğusunda şiddetli yağışların neden olduğu sellerde 2 A vustralya’nın kişi hayatını kaybetti. Ülke basınındaki
ET IÇIN IN M Ü K Ü H KEKLER R E N A Ş ÇALI ERIKLI I Ç I L E S N CI PTIĞ A Y R A L IM PAYLAŞ ASI ÜLKEYI IDDI LDIRDI! A K A Ğ A AY
S
on dönemde taciz ve tecavüz skandallarının gündeme geldiği Avustralya’da Meclis’te hükümet için çalışan bir grup erkeğin sohbet grubunda cinsel içerikli görüntü ve videolar paylaştığına dair iddialar ortaya atıldı. Avustralya basını, bir grup erkeğin, kadın milletvekillerinin masalarının da alet edildiği müstehcen fotoğraf ve videoları paylaşmak için bir sohbet grubu kurduğu iddialarını yayımladı. ÖFKE PATLAMASINA NEDEN OLDU Fotoğraf ve videolar sızdırılarak The Australian ve Channel 10 kanalına verilirken, iddialar, Avustralya toplumunda öfkye neden oldu. Avustralya Başbakanı Scott Morrison, “iğrenç ve mide bulandırıcı” olarak nitelendirdiği iddiaların
odağındaki bir milletvekili çalışanının işine son verildiğini açıkladı. Morrison, olayın kabul edilemez olduğunu vurgulayarak ‘’Bu eylemleri geçekleştirenler, parlamentoda çalışanlara ve parlamentonun temsil ettiği ideallere saygısızlık ediyor’’ ifadelerini kullandı. TACIZ VE TECAVÜZ IDDIALARI SARSTI Avustralya’da şubat ayında eski bir hükümet çalışanı Brittany Higgings, 2019 yılında bir bakanının parlamentodaki ofisinde tecavüze uğradığını iddia etmiş, işini kaybetme korkusu nedeniyle polise gitmediğini söylemişti. Avustralya Başbakanı Morrison’un makamına gönderilen isimsiz bir mektupta da kabine üyelerinden birinin 1988’de 16 yaşındaki bir kıza
tecavüz ettiği ileri sürülmüştü. Ülke basınındaki haberlerde bu kabine üyesinin Başsavcı Christian Porter olduğuna ilişkin haberler yer almıştı. Tecavüze uğradığını iddia eden kadının Şubat 2020’de polise şikayette bulunduktan sonra haziranda intihar ettiği belirtilmişti. KADINLARDAN PROTESTO GÖSTERİSİ Avustralya Başsavcısı Porter, iddiaları reddederek görevine devam edeceğini duyurmuştu. Avustralya’da 15 Mart’ta binlerce kadın hemcinsleri için sokaklara dökülmüş ve “Kadınların Adalet İçin Yürüyüşü” düzenlemişti. Gösterilere katılan kadınlar, karşılaştıkları tehlikeli kurum kültürü ve kadın düşmanlığına dikkati çekmişti.
haberlere göre, yetkililer Yeni Güney Galler eyaletinde şiddetli yağışların yol açtığı seller nedeniyle yaklaşık 40 bin kişinin evlerinden tahliye edildiğini bildirdi. Yeni Güney Galler eyaletinin başkenti Sydney’in kuzeybatısında selde mahsur kalan arabada bir kişinin cesedine ulaşıldığını kaydeden yetkililer, Queensland eyaletinde de devrilmiş bir kamyonetten bir cesedin daha çıkarıldığını belirtti. 38 YER AFET BÖLGESİ İLAN EDİLDİ Başbakan Scott Morrison, ağır yük helikopterlerinin, yiyeceklerin yetersiz kaldığı süpermarketlere taşınması için hazırlandığını belirtti. Hükümet yetkilileri, selden etkilenen bölgelerdeki kurtarma çalışmalarını desteklemek amacıyla, yüzlerce askerin konuşlandırılacağını kaydetti. Yeni Güney Galler Eyaleti Başbakanı Gladys Berejiklian ise eyalet genelinde 38 yerleşim yerinin “doğal afet bölgesi” ilan edildiğini duyurmuştu
Avustralya ve NZ, Çin’e yaptırımdan memnun Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde Uygur Türklerinin insan haklarını ihlal Ç in’in, ettiği için Çinli yetkililere yaptırım kararı
alan ABD, yaptırımların, insan haklarını ihlal ve suistimal edenlere güçlü bir uyarı olduğunu bildirdi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken; ABD, Kanada, İngiltere ve AB’nin Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerinden dolayı yaptırım kararıyla ilgili, hedeflenen yaptırımların kötü niyetli faillerin cesaretini kırmak için önemli bir araç olduğunu ifade etti. Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne ve Yeni Zelandalı mevkidaşı Nanaia Mahuta ise, yaptırım kararıyla ilgili yaptıkları ortak açıklamada, ABD, Kanada, İngiltere ve AB’nin derin endişelerinin paylaşıldığı vurgulandı. Şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin önemine işaret edilen açıklamada, Çin’e, Birleşmiş Milletler (BM) uzmanlarının Sincan’a serbest erişimine rıza göstermesine yönelik yapılan çağrı yinelendi. Açıklamada, Sincan’da Uygurlara ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik şiddetli insan hakları ihlalleri olduğuna dair artan sayıda güvenilir raporlardan ciddi endişe duyulduğu yinelendi.
ANALYSIS Writer: Suzan Calimli
T
rkısh NEWS PRESS
30 March 2021
7
calimli.suzan@gmail.com
An Interview with Natalie Suleyman
N
atalie Suleyman is the first Turkish-Cypriot and Muslim female to be elected into the Victorian government as a State Member for St Albans. Recently, I caught up with Natalie to discuss her journey in the political arena and the success she achieved despite the challenges on her path. n At what point in your life did you decide to be a politician and what was your motivation behind this decision? For me at the beginning I just had an interest in the simplest of issues. When I put my hand up to run for local government elections, it was to make my area a better place. I saw that there were massive issues with the local council and I believed that I could make a difference. I never imagined at that point where I would end up 22 years later. n What barriers did you face and why? I faced many, many barriers. As we know, women in politics in itself is extremely challenging for women in general. Add the fact that I am of Turkish background, that I’m the first Muslim woman in Victorian Parliament, and my age-I was very young when I entered local government. There was a massive issue about my age, my gender, my race and my religion. Now, as time has gone by, I’m not saying that those challenges have disappeared-they continue in a different way. We’re hearing a lot about what’s happening to women in politics and how they’re being treated at workplaces, so you need to really have an understanding of what’s going on now to know that it’s still very much a challenging and tough environment to be in. It hasn’t become easier for someone that’s in politics in 2021. n How did you overcome these barriers? I don’t think those barriers have been overcome, those barriers still exist. But I have developed a way to cope with those barriers in a sense that my voice matters and I have a right to speak and represent my constituency just like any other person. But it’s taken me a while to get to that point because it hasn’t been an easy journey. It has been challenging from day one and I don’t think I could have done this without my family’s support. It is a very, very difficult journey and the perception from the outside is very different from what you’re actually dealing with on a day-to-day basis. So, I’m extremely blessed because where I started some 22 years ago from being in local government and then progressing to being a mayor. It was around then I realised I can actually do this and was extremely fortunate to be given the honour of representing the electorate of St Albans in the Victorian Parliament. That has been truly an amazing experience and journey for me. I think most of all, being able to make that real difference in people’s lives is important to me. I can see the changes that we have made in our government and I have been again, very fortunate to have been elected in 2014 and be part of a government-a government that can actually do things and make differences in people’s lives. Not all the time are we going to be able to achieve everything and be everything to all people but, when I look around my community, and the differences that I have made and my government has made, I’m extremely comfortable at the end of the day. n What is the proudest moment in your career and what contributing factors helped you achieve it? There’s been plenty, I couldn’t pinpoint one. I just can’t. There’s been many in my career path. Whether it’s building Sunshine
hospital-health and well being being such an absolute priority for my government-and other local achievements, such as investing into education. Investing in our state schools is really important for me. I didn’t have a real proper education [growing up] and I’ve always wanted to make sure there is, regardless of your postcode, wherever you live, you get good, solid education. That’s when you get the right education to develop in your journey. I’ve been extremely proud of our contributions to some of those state schools that never got real funding [in the past]. But I think the most important thing is to have a voice in parliament where I have the ability and opportunity to stand up and actually contribute to legislation and the processes of government. n You became the first Turkish-Cypriot and Muslim female to be elected to the Victorian Parliament. How does this make you feel and what responsibilities do you associate with that? My focus has always been to do the best that I can for the people who I represent [in my local area]. That’s always been first and foremost in my head. [When it comes to] being the first Turkish woman, I never thought of that. I always thought, what can I give back? It does not just have to be for [those of] Turkish descent, I want to motivate all diverse women. So it hasn’t really been just a focus on one ethnic background. I’m extremely proud of our multicultural community groups. They’re just amazing. I’m so blessed to be so heavily involved in the Vietnamese community, the Polish community, the Bosnian community, the Italian, the Greek, and the list goes on. What I represent is just so rich in diversity. So I want to make sure that they have their voice because I know that most people and families in my area come from a nonEnglish speaking background. And I know that their voice, at times, is not heard so that’s why it’s my duty to make sure that their voices, when it comes to government issues, is absolutely heard regardless of the fact they may come from a non-English speaking background. Their voice matters and again, it doesn’t matter where you live, whatever your background may be, you have a right to make sure that your elected representative speaks for you. n What factors would you say successfully play a part in achieving one’s career goals? I think you’ve got to surround yourself with good people. Good people who will
nurture you, support you, mentor you through the good and the challenges in your life. I’m a great believer that you don’t need a hundred people, you just need good people around you that keep you going, and give you hope and support. You don’t need to talk to that person every day but you know that that person is just there. I think that that’s really, really important. And of course, you need to have a plan and you need to have the right tools in order to succeed in that plan. But I’m a great believer in having good people around you. n For people who are interested in a career such as yours, where is the best place to start? I think you’ve got to have a real interest and a passion for politics and your local community. Because politics is not for everybody. There are good things about politics but as you know, with what we’re reading in the last few weeks and number of months, it’s quite brutal. It’s very, very brutal; the role of social media, the rise of hateful speech online and people [verbally] attacking you. So you can only imagine what attacking a politician would be like, but then there’s the added layer of being a woman who comes from an ethnic race. So all that comes to play and it can be extremely brutal-the attacks and vilification that occurs online towards an individual. And it’s nonstop, it’s a 24/7 cycle now. So it’s not just about going into parliament and doing great things and creating great laws that advance Victorians. You actually need to see the other side of it. And it is extremely brutal. The media has a role, you have individuals who are online who that they can say and do whatever they feel, not truly understanding the damage and the hurt that they do to the other individual. I mean, derogatory comments about the way you look, the way you dress, your race, your religion, how you should ‘go back home’. I could go on and on about some commentary that I get which is appallingthat would never happen to, let’s say, a male MP who is of a different background. It would just not happen. You just need to do a bit of research about me and then compare it to other MPs in my region and you could see the level of attacks and most times, they’re personal attacks. And I believe that that deters females from politics. But for me, I’ve always been quite determined, I would never put my head down to online attacks as hurtful as they may be because I believe that would be defeat. I’m extremely blessed for the people around me who know better and I want to see more women from diverse backgrounds [get into politics], whether it’s federal, whether it’s state, whether it’s local government. I think women of diversity need to play roles whether it’s in
the corporate sector, the private sector, or public sector. You can’t be what you can’t see. So therefore, we need to continue on as Australians to be on every level of our society and never have someone say to you that you are any less. n What are some of the projects you’re working on now that you’d like to tell us about? I’m the chair of the Legal and Social Issues committee for Victorian Parliament and recently we tabled a very extensive report into the anti-vilification protections act for Victoria. So there’s a whole lot of recommendations in improving the equal opportunity commission and assisting people who are victims to hate speech. Racism is on the rise. We need to be able to have the right legislation to protect people. So, if you’re attacked, you’ve got the ability to make a complaint through the equal opportunity commission and actually get a process and have a conclusion where that person is actually held accountable. We’ve seen an increased rise of people using the swastika sticker, using Nazi symbols, and these don’t have any place in our society. So we want to make sure that there is a ban placed on these symbols. And Victoria, by introducing this ban, will be the first in the country to do so. I think this will be a really important step for Victoria because we are a state that’s proud of our multiculturalism. So I’m hoping that the government will support all recommendations in this report and will introduce legislation that protects Victorians because we can’t be a society that continues to allow people to get away with attacks on people’s race, gender, religion, looks and colour. So that’s really important, that antivilification legislation and the government responding to our report. There’s so many things that I’m working on at the moment. I’m looking at improving the sports, health and wellbeing for our community, particularly in the west where we have high obesity levels. There’s a lack of engagement from young children so getting them involved in physical activities is really important. We also need to educate our older citizens about diabetes, and be more open about taboo issues. People need to look after each other and know that there are health services out there that they can access. That’s really, really critical to do. Another project is in relation to the historical forced adoptions that occurred in this country. Around the 60s and 70s, there was a real issue of babies being taken off their birth mothers due to giving birth to them out of wedlock and other reasons. We’re about to do our table of reporting in July about historical forced adoptions. When Julia Gillard was prime minister there was a national apology about it but nothing really happened from then on. So, that’s something something we’re about to start deliberating on. I’m looking forward to working on the airport rail link which will connect country Victoria into my electorate and then out into Melbourne Airport. That would be a big boost economically; creating jobs and it would really put my electorate and my community in the middle of the map. So that’s going to be an amazing long-term project. And of course, there’s our continued investment in schools: there are minor projects that I’m working on where schools will receive the right infrastructure funding. n Lastly, what advice do you have for youth to be successful in their career choices, whether it’s in politics or any other area they’re looking to achieve in life? Be patient and believe in yourself. Have the right people around you to support you. Dream, and dream big because anything can happen when you set your mind to it. I mean, you would never have thought 22 years ago a girl out of St Albans from a Turkish-Cypriot family would make it to my position. My parents migrated here in the 70s with nothing but a suitcase. They had no English and had worked in factories all their lives. I had limited education, no university qualifications, and yet I ended up being part of the Australian dream.
8
T
30 Mart 2021
rkısh NEWS PRESS
.
TÜRKIYE
Muhsin Başkan
TBMM BAŞKANI ŞENTOP:
unutulmuyor MAARIF OKULLARI meyvesini veriyor
Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye Maarif Vakfı 10. Ülke Temsilcileri İstişare T BMM Toplantısı’na çevrim içi katılarak konuştu.
Vakfın, seslerinin ve sözlerinin eriştiği her yerde büyük bir gayret ve şevkle görev yaptığını belirten Şentop, Maariflilerin, milletin sahip olduğu insani hasletleri ve bu hasletlerle yoğurduğu yüksek medeniyetini, gönül coğrafyasına ve yeni gönül köprüleri kurulan ülkelere aktarmayı vazife edindiğini belirtti. Geleceği güvence altına almanın iyi eğitim almış, donanımlı, ülkesine ve milletine bağlı nesiller yetiştirmekle mümkün olabileceğini söyleyen Mustafa Şentop, Maarif Vakfının, Türkiye’nin, dost ve kardeş ülkelerle eğitim yoluyla ilişkilerini geliştirmesi bakımından son derece önemli bir görev üstlendiğini dile getirdi. VAKIF 44 ÜLKEYE ULAŞTI Türkiye’nin, yeniden bir büyük dünya gücü ve medeniyet inşacısı olma iradesinin yolunun kaliteli eğitimden ve eğitim ihracatından geçtiğini belirten Şentop, “İnsana yapılan yatırım, tüm ülkelerin yararına olacak şekilde meyvelerini veriyor. Türk Maarif Vakfı okulları işte bu ulvi amaca da hizmet ediyor” dedi. Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün de 2016’da 5 ülkede başlayan eğitim faaliyetlerinin 44 ülkeye ulaştığına söyledi.
80 BİN STERLİNDEN BAŞLIYOR
Kanuni Sultan portresi satılıyor İ
ngiltere’de müzayede evi Sotheby’s, aralarında 16. yüzyıla ait Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın portresinin de yer aldığı İslam dünyası ve Hindistan ile ilgili bazı sanat eserlerini açık artırmayla satacak. Müzayedede İspanya’dan Türkiye’ye, İran’dan Hindistan’a tüm İslam dünyasından 183 parçanın 31 Mart’ta satışa sunulacağı açıklandı. Metal işleri, seramikler, tekstil ürünleri, kilimler, halılar ve astronomik aletlerden oluşan parçaların 9. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar uzanan bir dönemi kapsadığı belirtilirken, bunlar arasında cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın portresinin de bulunduğu bildirildi. 19. yüzyıldan bu yana Fransız bir aileye ait özel koleksiyonda yer alan bu eşsiz portrenin, 60 bin ila 80 bin sterlinlik değerle satışa sunulacağı öğrenildi.
B
Kahramanmaraş’ta 12 yıl önce helikopterin düşmesi sonucu şehit olan BBP’nin Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu sevgisi devam ediyor... Siyasetin dürüstlük timsali ‘Reis’ dualarla anılırken, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de kabri başında Kur’an okudu. üyük Birlik Partisi’nin (BBP) merhum Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişi, sevenlerince dua ve hayırla yad ediliyor. Partisinin Çağlayancerit mitinginin ardından Yozgat’a gitmek üzere bindiği helikopterin 25 Mart 2009’da Kahramanmaraş’taki Keş Dağı’na düşmesi sonucu Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Sivas Belediye Meclis Üyesi adayı Murat Çetinkaya, pilot Kaya İstektepe ve gazeteci İsmail Güneş hayatını kaybetti. TÜRKİYE KALBİNE GÖMDÜ Halkın gönlünde önemli bir yeri olan Yazıcıoğlu’nu sevenleri dualarla anıyor. Vefatının ardından Yazıcıoğlu’nun ismi, başta memleketi Sivas olmak üzere Türkiye’nin birçok şehrinde cami, cadde, park ve okul gibi çeşitli yerlerde yaşa-
tılıyor. Yazıcıoğlu ile geçmişte yolu kesişenlerden Mahmut Yardımcıoğlu, merhum liderin kurduğu partide Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaparken, avukatlar Selami Ekici ve Kemal Yavuz ise hukuki süreçleri takip ediyor. Vatanını ve milletini çok seven bir insan olarak öne çıkan Yazıcıoğlu’nun ilkeli duruşuyla birçok kişiye örnek olduğunu anlatan Yardımcıoğlu, “Onun kurduğu kurumsal yapının, tüzel kişiliğin şu an genel başkan yardımcılığını yapıyor olmaktan onur duyuyorum” dedi. MILLETIN SEVGILISI YDİ Yazıcıoğlu’nun ailesinin avukatlarından Selami Ekici de kendisiyle 1987’de öğrencilik yıllarında tanıştıklarını söyledi. Ekici, 1999 seçimlerinden önce BBP Elazığ İl Başkanlığı görevine getirildiğini ve Yazıcıoğlu’nun vefatına kadar bu görevi yürüttüğünü dile getirdi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu’nun Taceddin Dergahı’na bulunan kabri başında Kuran-ı Kerim okuyup dua etti, karanfil bıraktı. Keş Dağı’nda da gençler Reis’i andı.
Yazıcıoğlu’nun vefatının ardından verilen hukuk mücadelesinde de değinen Ekici, “Yazıcıoğlu bizim sevdiğimiz bir insan ve liderimizdi. Milletin sevgilisi bir insandı, bu açıdan biz bu meşakkatlere severek, gönüllü olarak katıldık diyebilirim” dedi. Bu davayı vatan millet borcu olarak gördüklerini vurgulayan Ekici, şöyle konuştu: “Muhsin başkanın davası ne ise biz de aynı yolda yürümek istiyoruz. Onun adımlarını takip ederek, onun bastığı ize basarak yürüyoruz. Yazıcıoğlu’nun davasının aydınlatılması demek milletin geleceğine vurulabilecek darbelerin aydınlatılması demektir. Biz bu davayı milletin davası olarak gördüğümüz için o hassasiyetle de yürütüyoruz.” İNSANLARA ÖRNEK OLDU Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz da yıllar önce cezaevinden çıktıktan sonra Kahramanmaraş’a gelen Muhsin Yazıcıoğlu ile o dönem tanıştığını anlattı. BBP’nin 10 yıl Kahramanmaraş İl Başkanlığını yaptığını belirten Yavuz, “Yazıcıoğlu birçok yönüyle insanlara örnek oluyordu” dedi. Yazıcıoğlu’nun vefatının ardından dava süreçlerinin titizlikle takip edildiğini belirten Yavuz, şöyle devam etti: “Biz suçluların yargı önüne çıkartılmasını istiyoruz. Bizim bu zamana kadar hukukun dışında bir eylemimiz olmadı. Muhsin Yazıcıoğlu suikastı aydınlatıldığı takdirde bundan sonra insanların keyfi bir şekilde bu şekilde suikastlerle insanları susturma yolunu benimseyemeyeceklerini, bunun yanlış bir yöntem olacağı ve dolayısıyla demokrasimizin de daha sağlıklı işleyeceği inanç ve kanaatindeyim.”
T
.
TÜRKIYE
rkısh NEWS PRESS
30 Mart 2021
9
HEYECAN VERICI GELIŞME
İSTANBUL HAVALIMANI
DIREKT AVUSTRALYA
UÇUŞLARI ISTIYOR T
Dünyanın sayılı havaalanları arasında yer alan İstanbul Havalimanı 2’nci yılını geride bırakırken yeni ufuklara göz kırpıyor. Dev havalimanı, şimdi de Avustralya’ya direkt seferleri gözlüyor. İstanbul Havalimanı CEO’su Kadri Samsunlu, “THY’nin uçmadığı tek kıta burası. Havalimanımızı Avustralya’ya bağlamak ve gezginlere İstanbul aracılığıyla 40’tan fazla yurt içi, 120’den fazla Avrupa varış noktasına erişimlerini sağlamak bizim için öncelik” dedi. ürkiye’nin gururu İstanbul Havalimanı, Ekim 2018’de açılmış ve iki yıldan fazla bir süredir faaliyette. Önümüzdeki ay, Atatürk Havalimanı’ndan ticari uçuşların son transferinin ikinci yıldönümünü kutlayacak. İki yıldır İstanbul’un başlıca ticari yolcu merkezi olma özelliğindeki havalimanı, şimdi Avustralya’ya direkt seferleri gözlüyor. İstanbul, dünya çapında bir merkez olarak iyi konumlanmıştır. Bayrak taşıyıcı Türk Hava Yolları, buradan Los Angeles ve Singapur gibi uzak noktalara uçuşlar yapmakta. İGA (İstanbul Grand Airport) Havalimanı İşletmesi CEO’su ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu, Asya-Avrupa pazarının öncelikleri olduğun söyledi. OKYANUSA AÇILIYOR Havalimanının elverişli konumunu Avrupa’ya seyahat eden Çinli yolcuların transfer noktası olarak İstanbul Havalimanı’nı kullanabilecekleri bir ağ oluşturmak için kullanmak istiyordu. Ancak hedefleri daha da genişliyor. Türk Hava Yolları’nın zengin repertuarına Okyanusya’yı da daha eklemek istiyor. CEO Samsunlu, bu konuda şunları söylüyor: “İstanbul Havalimanı’nı Avustralya’ya bağlamak ve Avustralyalı gezginlere İstanbul aracılığıyla 40’tan fazla Türkiye içi ve 120’den fazla Avrupa varış noktasına erişimlerini sağlamak bizim için yüksek bir öncelik. Türk Hava Yolları’nın uçmadığı tek kıta burası.” İstanbul Havalimanı, 29 Ekim 2018’de resmi olarak açılmasına rağmen, şehrin eski Atatürk Havalimanı, faaliyetin ilk
Azerbaycan askerlerine “dağcılık” eğitimi verildi
KADRI SAMSUNLU
birkaç ayında yolcu uçuşlarına hizmet vermeye devam etti. Bu geçiş döneminde yeni havalimanında hizmet veren tek taşıyıcı THY oldu. 12 SAATTE TAŞINMIŞTI Ancak 6 aydan kısa bir süre sonra, Atatürk Havalimanı’nın kalan yolcu hizmetlerini de yeni merkeze aktarma zamanı geldi. Bu transferin, 1 Mart 2019’a çekilmeden önce 31 Aralık 2018’de gerçekleşmesi gerekiyordu. Ancak, sadece bir hafta kala, 5 Nisan 2019’a çekildi. “Büyük göç” sonunda 6 Nisan’da 12 saatlik bir süre içinde gerçekleşti. Bu süre zarfında, uçuşların aktarılması yüzlerce TIR, ekipmanları O-7 Otoyolu üzerinden yeni havalimanına taşındı. Atatürk havalimanında bugün sadece kargo seferleri yapıyor. İstanbul, farklı kıtalarda yer alan farklı bölgeleri ile coğrafi olarak büyüleyici bir şehirdir. “Bosphorus” olarak da bilinen İstanbul Boğazı, şehri Avrupa ile Asya arasında bölen doğal bir suyolu. İstanbul Havalimanı ve Atatürk Havalimanı,
MEHMETÇİK-GARDAŞ EL ELE
Savunma Bakanlığı, Azerbaycan ordusu M illipersoneline, Isparta’daki Dağ Komando Okuşehrin Avrupa yakasında yer alıyor. Sabiha Gökçen International ise meşhur coğrafi bölünmenin Asya yakasında yer almakta İstanbul’dan Avustralya’ya direkt uçuşlar çok heyecan verici bir teklif olsa da, Avrupa’da ilk olmayacak. Nitekim Qantas, Londra Heathrow-Perth direkt uçuşu Mart 2018’de ilk Avrupa-Avustralya bağlantısını gerçekleştirdi. İSTANBUL’SUZ PARTİ OLMAZ İstanbul Havalimanı faaliyetin ilk yılında % 94’lük bir yük faktörü ile oldukça başarılı olduğunu kanıtladı. Bu nedenle, Avustralya bayraklı taşıyıcı Qantas da, Londra, New York ve Paris’ten Melbourne ve Sidney’e ‘Project Sunrise’ adı altında benzer Non-Stop uçuşlar geliştirmek istiyor. CEO Alan Joyce kısa süre önce, sektördeki mevcut zorluklara rağmen, Qantas’ın bunları 2024’te gerçekleştirmeyi umduğunu söyledi. Hal böyle olunca, İstanbul Havalimanı’nın da partiye katılmaya neden bu kadar hevesli olduğu anlaşılabilir.
lu ve Eğitim Merkezi Komutanlığınca dağcılık eğitimi verildiğini bildirdi. MSB’nin Twitter hesabından, “Kahraman Azerbaycan Ordusu mensubu kardeşlerimize, Isparta’daki Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığımızca ‘Dağcılık Eğitimi’ verildi” mesajıyla, eğitime ait nefes kesici fotoğraflar paylaşıldı. KAZAKISTAN VE KIRGIZISTANLI KARDEŞLERIMIZI BEKLIYORUZ Öte yandan, AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Atilla Ödünç, Bursa’yı ve turizm olanaklarını yurt dışına anlatmak amacıyla misafir edilen Kazakistanlı ve Kırgızistanlı gazetecilerle bir araya geldi. Bursa’nın tarihi ve kültürel mekanlarını gezen Kazakistanlı ve Kırgızistanlı gazetecilerle buluşan Ödünç, tarih, kültür, ekonomik ve turizm açısından zengin bir şehirde bulunduklarını söyledi. Ödünç, gazetecilere ülkelerine kentten güzel hatıralarla dönmelerini temennisinde bulundu. Ödünç, Türkiye’nin dünyanın birçok yerinden turistleri ağırladığını aktararak, Kazakistanlı ve Kırgızistanlı turistleri de Bursa’da ve Türkiye’de görmekten memnuniyet duyacaklarını ifade etti. Kazakistan Türk Dili Konuşan Gazeteciler Vakfı Başkanı Naziya Bissenova da soydaş olduklarını belirterek, “Türkiye gibi 83 milyon halkı olan hem de güzel şehirleri olan bir yeri tanıtmak bizim amacımız. Burada turist olarak kendimizi güvende hissediyoruz” dedi.
INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 30 MART - 6 NİSAN 2021 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 29.99 Ariel Çamaşır Deterjanı (10 kg)
2 Tanesi $ 4 Tukaş Barbunya ve Fasulye Pilaki Çeşitleri (2x400 gr)
$ 3.99 Mehmet Efendi Türk Kahvesi (250 gr)
Sütat Çiftlik Peyniri (800 gr)
$ 12.99
$ 1.99
Tat Domates Salçası (4.3 kg)
$ 14.49 $ 12.99 Niğde Gazoz 24’lü ( 24x250 ml)
$ 5.99
Tamex Ayçiçek Yağı (5 lt)
Kırmızı Yarma Mercimek ( 1 kg)
$ 6.99 M.Birlik Siyah Zeytin ( 800 gr)
www.facebook.com/gimasupermarket
31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599
T
TURKEY The global COVID-19 pandemic has been an unprecedented oncein-a-lifetime situation for most of the world as people were introduced to new norms, but not for Safiye Pehlivan, who over her long life of 106 years has faced two pandemics, namely malaria and COVID-19, and she prays to Allah to protect and aid hardworking healthcare professionals.
rkısh NEWS PRESS
The death of justice and politics in Egypt
PANDEMICS IN HER LIFETIME
Turkey reinstates Saturday lockdowns to curb COVID-19
W
eekend curfews will again be in place on Saturdays,” President Recep Tayyip Erdoğan said in a statement late Monday in a press conference in Ankara, pointing to the rising COVID-19 cases across the country. “During the month of Ramadan, restaurants and cafes in Turkey will only be allowed to deliver food as part of the measures against the COVID-19 pandemic,” he added, underlining the government’s plan to avoid rising infections during the holy month when it is a tradition to gather for the iftar and sahur meals, which indicate the end and start of fasting, respectively. Meanwhile, Turkey’s new color-coded coronavirus map has been released, which showed a dramatic increase in caseload as a majority of the provinces have become “red.”
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY @ikalin1
WOMAN WITNESSES 2
S
11
IBRAHIM KALIN
106-YEAR-OLD TURKISH afiye Pehlivan, the oldest resident of her town at 106, was born in Greece, in a village near Turkey’s northwestern Edirne province, and moved to Turkey with her family in 1956. Pehlivan told Anadolu Agency (AA) that she lived through the malaria epidemic in Greece in the early 1950s. Stating that malaria also cost the lives of many people, Pehlivan said that she lost two of her siblings to the disease. Malaria is transmitted to humans through infected mosquito bites. Although it is preventable and even curable, it is still a life-threatening
30 March 2021
disease, according to the Africa Centres for Disease Control and Prevention. People who contract malaria typically develop high fevers, shaking chills and a flu-like illness, somewhat similar to COVID-19. She urged people to follow coronavirus safety measures. Noting that she is most empathetic for healthcare professionals, she called their efforts on the frontlines of the virus fight invaluable. Speaking on her lifestyle, Pehlivan stated that she has a healthy diet and gets regular sleep, going to bed early in the evening and rising with
the first light. She also avoids processed food and suggests avoiding stress for a long life. Since originating in Wuhan, China in December 2019, the COVID-19 pandemic has claimed more than 2.7 million lives in 192 countries and regions. Over 123.7 million cases have been reported worldwide, with recoveries surpassing 70 million, according to figures compiled by U.S.based Johns Hopkins University. The U.S., Brazil and India remain the worsthit countries in terms of cases.
Dog waits for sick owner outside Turkish hospital for 14 days n “Pamuk” is the next poster girl of dogs with passionate devotion to their owners. Just like “Boncuk,” who made headlines in January by waiting for his owner for six days outside the hospital the man was being treated at, Pamuk warmed hearts with her patient wait for her 81-year-old owner’s return. Mehmet Çakmak, who lives in Ordu, about three hours from Trabzon where Boncuk lived, was hospitalized after a heart attack while watching a football match on TV at home. The elderly man was
resuscitated by paramedics and was taken to Ordu Public Hospital. The partially paralyzed man was taken to intensive care. Pamuk, whose name means “cotton” in Turkish, was unaware of her owner’s state but apparently sensed something was wrong and followed the elderly man’s children to the hospital. There, at the entrance of the hospital, she waited for days, rarely leaving her spot. When Mehmet Çakmak was discharged from the hospital, she returned home with him.
T
he death sentence given to the former president of Egypt, Mohammed Morsi, along with 105 people is the latest example of the deepening political and social crisis in Egypt. As the human rights organizations described it, this is a travesty of justice. But it is also a dangerous move that can destabilize Egypt and the region. Some observers hold that Morsi is unlikely to be executed. Many hope that the regime will not be so insane as to kill an elected president based on phony charges. But the long-term consequences of the sentence, even when not executed, will be serious. The el-Sissi regime’s draconian measures against political opposition include the Muslim Brotherhood, the liberals and now even the Salafis who had initially supported the removal of Morsi. Mr. Sissi seems determined to push the opposition but especially the Muslim brotherhood to the extreme and force them to go violent. He will then come back and say that they are all terrorists and that he was justified in crashing them. Let’s hope that the rational people of the world will not be fooled by this fallacious logic. The death sentences, which include the religious scholar Yusuf al-Qaradawi and the prominent academic Professor Emad Shahin, also show that Sissi and his supporters are not interested in any sort of national reconciliation and peace. This is bad news for the future of Egypt. Imprisoning more than 40,000 people for political reasons, putting hundreds of them on the death row and closing down newspapers and NGOs are not going to bring peace, stability or prosperity to this key Arab and Muslim country. The coup in Egypt in 2013 and what unfolded since then has further darkened hopes for a promising future. The Sissi regime, embraced by almost all Western governments in the name of political expediency, has killed thousands of people, imprisoned tens of thousands of them, closed down newspapers, imprisoned or expelled NGO workers and created a state of fear and suppression worse than that of the Mubarak era. Among others, let’s remember what happened on August 2013 where 817 civilians at Rabaa Square were killed. According to the Human Rights Watch, the Egyptian military “systematically and deliberately killed largely unarmed protesters on political grounds” in actions that “likely amounted to crimes against humanity.” The world kept silent
over these massacres. The Sissi regime moved on with new atrocities. The death sentence given to Mohammed Morsi along with 105 other people last week is only the latest example of the extent to which justice has lost its meaning. It is also the death of the most fundamental human rights by any standard. But what is even more worrying for the future of a democratic and civilized world order is the extremely weak response to and in some cases shameful silence of democratic countries over these gross violations. Denouncing the death penalty as a matter of principle, as the EU did in its response last week, falls way short of condemning a great injustice. Expressing “concern” does not send any message to the coup regime in Egypt, which is most likely to take these weak and ineffective messages as a signal to get away with its policies. It is in Egypt’s interest to abolish these comical death sentences, release political prisoners and allow all parties to enter the political sphere again. Along with several other human rights organizations, the Amnesty International released a statement calling the trial a “charade” on Saturday. Said Boumedouha, deputy director of Amnesty International’s Middle East and North Africa Programme, said “condemning Mohamed Morsi to death after more grossly unfair trials shows a complete disregard for human rights. His trials were undermined even before he set foot in the courtroom. The fact that he was held for months incommunicado without judicial oversight and that he didn’t have a lawyer to represent him during the investigations makes these trials nothing but a charade based on null and void procedures.” Turkish President Recep Tayyip Erdoğan is the only world leader who has condemned the death sentences so far. He also criticized Western governments for not confronting the Sissi regime on this and other violations of human rights and due judicial processes. It is a pity that those who preach democracy and human rights to Arabs and Muslims now keep silent on the most outrageous and gross violations of these principles in Egypt. This is more than double standard; this is the vanishing of any standards at all. Next time they talk about democracy, political representation, accountability and human rights, someone should remind them of their position on the death of justice in Egypt. > Source: Daily Sabah / MAY 23, 2015
12
T
30 March 2021
rkısh NEWS PRESS
TECHNOLOGY
Billion-dollar Turkish gaming ventures loom Italian software company large on horizon finds way to detect COVID-19 from sound
Italian software company says it has dea way to detect COVID-19 infectiA nveloped ons by analyzing a person’s speech or cough
with no need for a blood test, nose, or anal swab. Neosperience President Dario Melpignano said Tuesday the system, which detects sounds characteristic of the respiratory disease, was more than 80% accurate. The announcement sent the company’s shares up more than 13%. The project was developed with partners and by using artificial intelligence (AI) embedded in a cloud platform called Neosperience Health Cloud, which has already been used to analyze chest xrays, the company said in a statement. Neosperience’s shares, listed on the Aim section of the Milan Bourse, were automatically suspended after rising 13.5% to 6.50 euros ($7.69) per share. “It’s just the beginning of a project that has incredible potential because the processing of this sort of data can be effectively used as a screening test,” said Alessandro Nizardo Chailly, the chief executive of Neosperience’s partner Capsula. The recording and analysis model could help to detect and diagnose a wide range of pathogens, added Capsula’s scientific adviser Giuseppe Andreoni. The new method adds to innovative ways of detecting the coronavirus, with most recently dogs being trained to sniff out the disease in those infected in Germany, Chile and the U.K.
Silicon Valley giants to keep working from home despite lifted ban of the world’s tech giants located in San Francisco’s Silicon Valley said they are S everal planning to keep their offices mostly closed
for the next few months, despite local authorities’ move Tuesday to allow them to reopen in a limited capacity. Taking into account declining coronavirus infections, the San Francisco and Santa Clara counties eased guidelines that had kept most office buildings closed for the last year except to crucial security and support staff. Starting Wednesday, companies are allowed to open their offices for up to a quarter of their capacity. “San Francisco is going to come alive,” mayor London Breed told reporters. “When we start to reopen, more and more people are going to want to return to work and want to be around other folks.” But Silicon Valley companies that committed last year to allow workers to stay home until this summer or indefinitely, said that they stood by their timelines.
It seems it will no long before an t be other billion-dollar T urk gaming startup ish h the market foll its owin a successful 20 g 2 particularly no 0, w th the ventures se at em to have no trou ble finding investo rs.
S
urging enthusiasm has been prompting the birth of different gaming startups in Turkey. The gaming world is growing by the day around the globe as well as Turkey and has encompassed millions, regardless of age, gender or location. Istanbul-based gaming company Peak’s $1.8 billion (TL14 billion) sale in June last year, in the midst of the coronavirus pandemic, created a stir in the gaming industry. It marked the birth of Turkey’s first unicorn, a startup worth $1 billion. Will Turkey turn into a gaming factory with new billion-dollar new gaming startups? The answer to this was sought at the recent Ventures60 event, which brought together entrepreneurs, investors and platform companies. Investors who want to catch up with the next big gaming ventures are more eager than ever before and stand ready to deploy funds. Some of the managers of the Turkish gaming companies that have made successful exits - a sale of a startup - now come to the fore either as investors or as serial entrepreneurs with new games. Turkish ventures on the lists
Game downloads are one of the most important stats determining the value of a gaming venture. Figures announced by App Annie, a mobile data and analytics platform, put forth interesting results for Turkey. The game Epic Race 3D, developed by Good Job Games from Turkey, found itself ranked 10th in the list of mostdownloaded mobile apps in 2020. Looking at the top 10 mostdownloaded games in March, five or six of the games have been developed in Turkey. The country turned into an important hyper-casual game hub following investments in Peak and another Istanbul-based game maker Rollic. Mobile game developers nowadays are not facing difficulties in finding investors as they had in the past. According to App Annie figures, most of the studios developing only mobile games are based in Turkey. Istanbul: Gaming studio center Turkey’s metropolis Istanbul is one of the biggest centers for mobile game studios. Global acceleration programs are very rich in terms of investors and experienced Turkish entrepreneurs. One of the biggest
centers outside of Istanbul is acceleration programs such as ATOM within the Middle East Technical University (METU) Teknokent in the capital Ankara. ATOM was founded about 12 years ago by gaming entrepreneurs within the university. Apart from Istanbul and Ankara, the number of mobile game developers is gradually increasing in cities such as Izmir, Eskişehir and Denizli. $880 million market The global gaming market saw its revenue surge close to 20% in 2020, reaching more than $150 billion. The same figure in Turkey soared to $880 million throughout 2020, up from $800 million in 2019. Some $450 million came from mobile games, $230 million from PC games and $200 million from console games. This period marked two important and proud developments for Turkey as two of its gaming ventures, namely Rollic games and Peak gaming companies, were purchased by the U.S.-based giant Zynga for a total price of over $2 billion. This proved Turkey’s potential not only as a player but also as a game maker.
Facebook discovers hacking operation by China targeting Uyghurs n Hackers in China used fake Facebook accounts and impostor websites to try to break into the computers and smartphones of Uyghur Muslims, the social network said Wednesday. The company said the sophisticated, covert operation targeted Uyghur activists, journalists and dissidents from China’s Xinjiang region, as well as individuals living in Turkey, Kazakhstan, the U.S., Syria, Australia, Canada and other
nations. The hackers attempted to gain access to the computers and phones by creating fake Facebook accounts for supposed journalists
and activists, as well as fake websites and apps intended to appeal to an Uyghur audience. In some cases, the hackers created lookalike websites almost identical to legitimate news sites popular with Uyghurs. The accounts and sites contained malicious links. If the target clicked on one, their computer or smartphone would be infected with software allowing the network to spy on the target’s device.
T
.
EKONOMI
rkısh NEWS PRESS
30 Mart 2021
13
ÇALIŞANIN DÜNYASI
MURAT ÖZDAMAR
Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au
Yaştan ile normal emekli olmak arasındaki fark
Y
Fıstık gibi kazanç
A
Devletten aldığı destekle işlerini büyüten çam fıstığı üreticisi Serkan Karatosun, 30 milyon dolarlık ihracata ulaştı. Girişimci Karatosun, “Daha hijyenik mallar çıkarmak için çabaladık ve devletimizin bize verdiği destek sayesinde Avrupa standartlarında mal üretmeyi başardık” dedi. ydın’ın Koçarlı ilçesinde çam fıstığı üretimi yapan Serkan Karatosun, devletten aldığı 1 milyon 200 bin liralık destekle işlerini büyüterek yıllık 30 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştı. İşletmenin üçüncü kuşak temsilcisi Serkan Karatosun, bin metrekarelik tesisini büyütmek için 2014’te Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumuna (TKDK) başvurdu. ÜRETİMİNİ 5’E KATLADI Projesi kabul edilen Karatosun’a 1 milyon 200 bin liralık hibe verildi. Aldığı destekle bir yıl içinde 4 bin metrekare kapalı alanı bulunan tesis kurarak makine ekipmanları alan Karatosun, üretim kapasitesini 70 tondan 350 tona çıkardı. Yurt dışına ürün göndermek için de araştırmalar yapan Karatosun, 2015 yılında ihracata başladı. Karatosun, ürünlerin 300 tonunu dış piyasaya, kalan kısmını da iç piyasadaki firmalara gönderiyor. KENDIMIZI YENILEDIK Serkan Karatosun, yıllık 30 milyon dolarlık ihracat başarısına ulaştıklarını söyledi. Yenilenmenin kendilerini çok etkilediğini aktaran Karatosun, “Hem ekipmanları hem kendimizi yeniledik. Neler yapabiliriz diye düşündük. İhracat konusunda daha kaliteli ürünler yapmaya başladık ve dünyada söz sahibi olduk diyebiliriz. Almanya, İtalya, Fransa, Portekiz ve İspanya ürün gönderdiğimiz ülkeler arasında yer alıyor” dedi. TKDK’nin verdiği desteğin çok önemli olduğuna dikkati çeken Karatosun, şöyle devam etti: “Herkesin kendisini ve işletmesini geliştirmek
SERKAN KARATOSUN için bu desteklerden faydalanmasını isterim. İnsanlar ufuklarını açmalı. Yatırım iyi, doğru ve planlı yapılmalı. Daha önce iç piyasaya gönderiyorduk. Komisyoncularla çalışıyorduk. 2015 yılında tam olarak ihracata başladık. Malda bir sürü sorunlar yaşanıyordu. Aflatoksin gibi sorunlarla karşılaşıyorduk. Daha hijyenik mallar çıkarmak için çabaladık ve devletimizin bize verdiği destek sayesinde Avrupa standartlarında mal üretmeyi başardık.” TOPTAN KG FİYATI BİLE 550 TL Ürünün çok kıymetli olduğunu vurgulayan Karatosun, “Kozalağın oluşması için 36 aylık bir serüveni var. Çok kıymetli ve toplaması da çok zor bir ürün. Şu anda toptan kilogram fiyatı 500550 TL arasında değişiyor ama marketteki fiyatı daha da fazla oluyor” diye konuştu. Serkan Karatosun, işlerini daha da büyüterek dünyanın farklı ülkelerine ürün göndermeyi amaçladıklarını sözlerine ekledi.
HAKAN ATİLLA BIRAKMIŞTI
Borsa İstanbul’un genel müdürü değişti n Borsa İstanbul Olağan Genel Kurulu’nda, genel müdürlük görevine Korkmaz Enes Ergun getirildi. Borsa İstanbul’un yapılan olağan genel kurulunda Hakan Atilla’nın istifası ile boşalan genel müdürlük görevine Korkmaz Enes Ergun seçildi. Ergun, mevcutta Borsa İstanbul’da kotasyondan sorumlu genel müdür yardımcılığı görevini yürütüyordu. Öte yandan Yönetim Kurulu Başkanlığını Prof. Dr. Erişah
Arıcan’ın üstlendiği Borsa İstanbul’da, Ahmed Ali Al Hammadi yönetim kurulu üyeliğine, Işınsu Kestelli de bağımsız yönetim kurulu üyeliğine seçildi. TECRÜBELİ BİR İSİM Borsa İstanbul’da diğer yönetim kurulu üyeleri Korkmaz Ergun, Prof. Dr. Fahrettin Altun ve Metin Kıratlı, bağımsız yönetim kurulu üyeleri ise Yunus Arıncı, Prof. Dr. Cem Demiroğlu, Tevfik Eraslan oldu. Lisans eğitimini
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümünde 1997’de tamamlayan Ergun, aynı yıl Borsa İstanbul’da çalışma hayatına başladı. Ergun, yüksek lisansını ve doktorasını Marmara Üniversitesi İktisat Anabilim Dalında tamamladı. 24 yıllık borsa ve sermaye piyasaları tecrübesine sahip olan Ergun, çok sayıda şirketin halka arzının değerlendirilmesi ile işlemdeki şirketlerin incelenmesini yönetti.
aşlılık aylığına hak kazanma şartlarının düzenlendiği 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda, yaşlılık aylığı şartları iki farklı biçimde düzenlenmiştir. İlkinde prim ödeme gün sayısı ile sigortalılık süresi yüksek ancak emeklilik yaşı ikincisine göre daha düşüktür. İkincisinde ise prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi düşük ancak emeklilik yaşı ilkine göre daha yüksektir. Örneğin; ilk defa 1990 yılında sigortalı olan ilkinde 25 yıl sigortalılık süresi ve 5525 gün primle 52 yaşında emekli olabilirken bu şartları sağlayamıyor ise bu kez 60 yaşını tamamlaması şartıyla 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme şartlarına göre de emekli olma hakkına sahip. Bir anlamda normal emekli olmakla ileri yaşta emekli olma arasında prim ödeme gün sayısı, sigortalılık süresi ve yaş açısından farklılıklar olduğunu söyleyebiliriz. Yasa koyucu ileri yaşa gelmesine rağmen normal emeklilik şartlarını sağlayamamış olanlara ikinci bir kolay emeklilik seçeneği sunmaktadır. Emekli maaşında miktar yönüyle bir fark olabilir. Zira daha az prim ödeyenin aylık bağlama oranı daha düşük olacağından aylık farkı oluşabilir. Kesin aylık farkı oluşur diyemiyoruz, oluşabilir diyoruz. Çünkü yasa koyucu bir de alt sınır aylık uygulamasına yer vermiştir. Bu uygulamaya bağlı olarak maaş aynı da olabilir. Daha az veya daha fazla da olabilir. Bu biraz da prim ödemesinin bulunduğu döneme bağlıdır. Örneğin; 2000 yılından önce 3600 gün primle emekli olanla 5000-7639 gün arası prim ödeyene en düşük göstergeden aylık bağlanmış ise bağlanan maaş aynı olmuştur. Bunun nedeni en düşük aylığın en düşük göstergenin yüzde 70’inden az olamayacağına ilişkin yasal düzenlemedir. Hatta prim ödeme dönemi farklılığına bağlı olarak 3600 günle emekli olanların bir kısmının 5000 gün ve üzerinde primle emekli olanlara gö-
re daha yüksek maaş aldığını da görmek mümkün. Çünkü birinde 3600 gün prim ödemesi 1.10.2008 tarihinden önce oluşmuş ve sonrasında prim ödenmemiş iken diğerinde 1.10.2008 tarihinden sonra da prim ödemesi olmuş olabilir. Buna bağlı olarak her sigortalıyı şahsına özel değerlendirmek, prim ödeme dönemlerini gördükten sonra normal emeklilik ile 3600 gün primle emeklilik maaşını mukayese edip sonra sonuca varmak gerekiyor. Bu durumda verilecek cevap her sigortalı için aynı olmayacaktır. İlk defa sigortalı olunan tarih emekli olma yaşı yanında kıdem tazminatına hak kazanma açısından da bir belirleyici unsurdur. Kıdem tazminatının düzenlendiği 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesi hükmüne göre emekli olmaya hak kazananlarla emekli olmak için yaş dışında kalan sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamlayanların kıdem tazminatı alma hakkı bulunuyor. İlk defa 8.9.1999 tarihinden önce sigortalı olanlar 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün primle, kadınlar 58 erkekler 60 yaşında emekli olabiliyor. Bu durumda 15 yıl sigortalılık süresini ve 3600 gün primi tamamlayanlar bu yaşı sağlamasalar da kendi isteğiyle işten çıkınca kıdem tazminatı almaya hak kazanıyor. Ancak ilk defa 8.9.1999-30.4.2008 arası sigortalı olanlar için emeklilik şartları farklı. Bunların emekli olabilmeleri için ya 7000 gün primlerinin tamamlanması ya da 25 yıl sigortalılık süresi yanında en az 4500 gün primlerinin bulunması gerekiyor. Ayrıca emeklilik yaşı da kadınlar için 58 erkekler için 60. Buradan hareketle ilk defa 8.9.1999-30.4.2008 arası sigortalı olanlar 7000 gün primleri tamamlanmışsa işten ayrılarak kıdem tazminatı alabilirler. Ancak 7000 gün prim ödemesi bulunmayanlar için 4500 gün primle kıdem tazminatı alma hakkı oluşması için ilk defa sigortalı olunan tarihin üzerinden en az 25 yılın geçmesi de gerekiyor.
Sigorta öncesi askerlik yaşı öne çeker SORU: 18.8.1992 tarihinde SSK sigortalı oldum. Askerliğimi 1988 ve 1989 yıllarında yaptım. Askerlik borçlanması emekliliğimi öne çeker mi? > Namık Y. CEVAP: Vatani görevini ilk defa sigortalı olduğu tarihten önce yapmış olan sigortalıların, askerlik yaptığı süreler için borçlanma yapması halinde sigorta giriş tarih borçlanma yapılan süre kadar geriye çekilir. Bu uygulama nedeniyle ilk defa 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olduğu için emeklilikte kademeli artan yaşa tabi olan sigortalılar sigorta öncesi yaptığı askerlik hizmetini borçlanırsa daha erken yaşta emekli olurlar. Yine sigorta başlangı-
cı 8 Eylül 1999 tarihinden sonra olmakla birlikte askerlik süreleri bu tarihten önce ise ve ilk sigorta tarihinden askerlik borçlanma süresi kadar geriye gidilen tarih 8 Eylül 1999 tarihi öncesine gelebiliyor ise kademeli yaşa tabi olmak dolayısıyla 2 veya 3 sene önce emekli olmak mümkün olacaktır. Askerliğini sigorta giriş tarihten sonra yapanlar ise borçlanma yapsalar bile giriş tarihleri geriye gitmeyeceğinden emekli olma yaşında bir değişiklik olmaz. Sadece prim gün sayısı artar. En az 15 ay askerlik borçlanması yapmanız halinde 1 sene önce 5525 gün primle 52 yaşında SSK’dan emekli olabilirsiniz.
REPORTAGE Editor: Elif Sele
T
rkısh NEWS PRESS
30 March 2021
AUHF Journey Elif_sele@hotmail.com
A
rzu Gunsay, 34, has always had a passion for volunteering and community work. Since the age of 16 she’s been finding herself volunteering in non-profit organisations and has a fulltime job in the ParentsNext program as a Team leader. Arzu Gunsay is extremely passionate about community work as she always finds herself in fields where she can help others within the community. Alongside of being a helping hand, Arzu also has a passion for photography, creative arts, travelling and Styling. Her education background is logistics and management and has had many experiences within different fields of work. In 2017 Arzu had booked in a holiday for Turkey, during her stay Arzu wanted to visit the orphanages in Hatay and provide them with Eid clothing and needs. While Arzu was visiting the orphanages, she decided to start a Go fund me campaign to support the orphanage, as they were struggling where the campaign raised just over $20 000 with the support of the community. As Arzu had returned to Australia from her stay she had kept in touch with the care of the orphanages. After Arzu’s experience with the orphanage, she believed that her life had completely changed. Seeing everything in person gave her an open mind, with being thankful for her own struggles. Our struggles within our backyards is one thing but also of those around the globe, she walked away being more grateful and self-aware than anything. Although she had returned, her mind and heart had always stayed with the orphans and as she stated “Once your exposed to those in vulnerable communities, what you need doesn’t matter anymore. Dunya doesn’t matter. There is something so beautiful about giving back. These orphans are our amanah, and those in need within vulnerable communities will always be a priority. As our prophet peace be upon has said “ I and the caretaker of an orphan will enter paradise like this, raising (by way of illustration) his forefinger and middle
finger jointly, leaving no space in between.”(Bukhari) Now who wouldn’t want this? Every person deserves to live an honourable life, have choices and opportunities, without being oppressed and nothing is more powerful than empowering communities and individuals to be able to do this and see them blossom. In this process your heart is full of so much love, and you want to be part of the process of change for a better and kinder world. We will not stop working until we continue to reach and make a change to better the lives and have an impact. What has begun as my journey, has now became our Journey.” Arzu had the dream of one day having her own non-forprofit organisation, in 2019, Australian Humanitarian Fund was established and the journey bagan. AUHF was first targeted for the orphans in Turkey,
Hatay. After reaching the goal she had aimed for delivering different projects and reached out too many other countries; Ethiopia, Ghana, Lebanon, Pakistan, Somalia, Yemen, Syrian and many more. Australian Humanitarian Fund aims to provide opportunities for people in Australia and around the world strengthening and aiding against social injustice, poverty, education, health, emergencies and reaching out to those in less fortunate circumstances. AUHF works with the local and the international partners to access and reach their vision of assisting everyone in need, Crisis relief, but also invest in long term relief. AUHF has assisted around the globe in 2020 with providing emergency relief, Winter Campaign, Cataract Surgery, Lebanon Crisis, Emergency Relief Giresun and Izmir. Ramadan Projects, Covid assistance, Liveable
Housing project, Sustainable Development in Somalia Project, Yemen water Distribution project, World Quran Project, Food parcels and Eid clothing for orphans. These projects have taken place in Pakistan, Turkey, Cameroon, Ethiopia, Yemen, Syria, Somalia and Ghana and many more. Arzu Gunsay has projected Australian Humanitarian Fund to provide an honourable life by delivering humanitarian assistance to the needy oppressed, mobilising resources building partnerships to assist with immediate response, aiming to empower communities to be self-reliant to alleviate poverty. Their mission and goal is to ensure that they can help as many orphans and refugees who are currently located In Turkey and Australia in which they have expanding globally in 2020 with more projects and reaching out to many more vulnerable communities. Their aim is to assist with educating, to give them aid for the future, being an example of strength and aiding them with a new beginning in life. They aim to identify, plan and approve our future projects ensuring everything is completed by according to Australian Standards. Every human life deserves to live independently, freedom from slavery torture, the right to work and have education. Their aim is to start from the bottom, and assist those effected with calamities, aiding them to a better life. AUHF is a non-for profit organised which is 100% run by volunteers. And is now working towards their Ramadan campaign 2021, as a community we hope to see more and support AUHF through their Ramadan campaign and every project. We wish Arzu Gunsay to always stay with her loving passion and as a community we wish her the best for her future endeavours. To contact or to Donate Download AUHF app on Google play or the App Store Visit https://www.auhf.org.au/ Follow on Facebook and Instagram for daily reminders @AUHF
15
IZ BIRAKANLAR
.
T
WORLD
rkısh NEWS PRESS
30 March 2021
17
TARIH & EDEBIYAT
SINEM TASLAK sinem.taslak@gmail.com
Adalet, ancak vicdanla tecelli eder
M
“Vicdanlar kararmış kim ne söylerse yaralıyor. Belki susmak en güzeli, o da kifayetsiz kalıyor.”
ecburiyet hasıl olmadıkça veya ihtiyaç duyulmadıkça aklımıza gelmeyen ve ancak sıkıştığımızda ilk aradığımız şey “Adalet”tir. Adalet haksız ve hukuksuzlukların yaşanmasıyla birlikte ortaya çıkan bir kavramdır. İnsanoğlunun ilk yaratıldığı günden itibaren, içine konulmuş vicdanî bir duygudur. Adalet duygusu insana, sade ve yalın haliyle değil, beraberinde cezalandırma, acıma, merhamet, sevgi, hoşgörü, ahlâk ve en önemlisi de “vicdan” gibi diğer duygularla birlikte harmanlanarak verilmiştir. Çünkü bu duygular olmadan adaletin tecellisi mümkün değildir. Maide Sûresi’nin 8. Âyetinde Cenâb-ı Allah (cc) şöyle buyuruyor: ”Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu, takvaya daha uydundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” Peki adâlet nedir? Adâlet, tarihî süreç içerisinde insanlık tarafından en çok tartışılan bir kavram olmuştur. Her ne kadar daha önceleri Aristo ve Platon da olduğu gibi felsefenin içinde mütalâa edilse de sonraları sosyal bilimler içerisinde, değerlendirilmeye başlanmıştır. Eflatun, adaleti mutluluk olarak tarif etse de, halk diliyle kısaca, her şeyin yerli yerinde olması, herkese hakkının verilmesi, haksızlıkların giderilmesi, hak ve hukukun gözetilmesi olarak ifade edilebilir. Ya da kısaca, “doğruluk” da denilebilir. Vicdan hususuna gelince; adaletin tecellisinde en önemli ve en etkili unsur vicdandır. Elbette adalet dağıtılırken kanunlar göz önünde bulundurulacaktır. Ancak, kanunlar mütalâa edilirken vicdanî ölçüler göz ardı edilmemelidir. Sadece kanunlar dikkate alınarak karar verilmesi, adaletin tecellisinde yeterli olmayabilir.
Amnesty makes lastminute appeal to France over anti-Muslim bill the French Senate prepares to discuss a W hile so-called “anti-separatism” bill, human rights Ya da yanlış kararların verilmesine sebep olabilir. Yanlış ve adil olmayan kararlar da vicdanları yaralayabilir. O halde vicdan nedir? Prof. Dr. Nevzat Tarhan: ”Çağın Vicdanı Bediüzzaman“ adlı eserinde vicdanı, “Ne yapmak gerektiğini söyleyen iç ses, yanlış yapmaktan koruyan iç bekçi, hiçbir şey yapmamaktan koruyan iç ölçü, nasıl yapılacağını anlatan bir iç eğilimdir” diye tanımlar. Manevî ve ahlâkî değerler göz önünde bulundurularak, iyi ve doğru olanı yapmayı sağlayan, doğruyu yanlıştan ayıran, gönül rahatlığı ile akıl, kalp ve duyguları ile birlikte karar verebilme melekesi olarak da ifade edebiliriz. Sabır tükendiğinde, akıl ermediğinde, çaresiz kalındığında, karar verilemediğinde içimizden gelen ses olarak da tarif edebiliriz. Vicdan, Cenâb-ı Allah’ın (cc) insanlara doğuştan bahşettiği en büyük nimet ve insanları hayvanlardan ayıran en mühim hususiyettir. Her ne kadar kalp ile aynı tutulsa da, kalp ile vicdan müsavi değildir. Vicdan ayrı, kalp ayrıdır. Vicdan, akıl, kalp ve duygularla doğrudan iletişim halindedir. Akıl düşünür, kalp hisseder, duygular hareketlenir, ancak vicdan temyiz makamıdır ve son sözü hep o söyler. Hiçbir güç karşı koyamaz vicdanın verdiği karara. Vicdan en etkili güçtür. Binaenaleyh, İnsan da var olan hırs, merhametsizlik, kötülük gibi duygular, ancak bu güçle kontrol edilebilir. İnsandaki bu menfi güçler kontrol edilemediğinde, vicdanı öldürür. Vicdan öldüğünde, meydana gelen
tahribatların tamiri de çok zor olur. Bu sebeple vicdanı, merhamet duyguları ile besleyerek canlı tutmak gerekir. Zira Vicdanı olmayan bir insanın vahşi bir hayvandan farkı kalmaz. Vicdanın canlı tutulması, toplumun huzuru, barışı ve adaleti için çok önemlidir. Meselelerimizi çoğu kez vicdanımızın sesine kulak vererek çözeriz. Birçok şeyi vicdanımızla yaparız. Doğruları, elimizi vicdanımıza koyarak söyleriz. Hiç kimsenin hakkını yemeden ve hak hukuku gözeterek vicdanlı oluruz. Kötülük yaptığımızda çekeriz vicdan azabını. İçimiz acıdığında sızlar vicdanımız. Günahlarla kirleterek getiririz, kullanılmaz hale vicdanımızı. Ve ancak tövbeyle arındırabilir, merhametle yumuşatabiliriz vicdanlarımızı. Vicdan hassastır, haksız ve hukuksuzluğa asla tahammül gösteremez. Kolay kolay susmaz, susturulamaz. Cemil Meriç’in dediği gibi ancak “menfaat konuşunca vicdan susar.” “İnsanlar tuhaftır! Fena bir şey yapmakta olduklarını hissedecek olurlarsa, mutlaka en evvel, vicdanlarını susturacak bir sebep bulurlar” der, H. Ziya Uşaklıgil ve vicdanlar susturulduğunda, dilsiz şeytan haline gelir insanoğlu. Vicdanla yumuşar gönüller, vicdanımız sızlarsa dökülür gözyaşlarımız. Ancak vicdanla tecelli eder adalet. Ya da vicdan azabı çektirir mazlûmun gözyaşı. Ve yaşatır her insana yeryüzünde kendi Cehennemini. Kaynak: Emin Fırat/ https://www. yeniasya.com.tr/emin-firat/adalet-ancakvicdanla-tecelli-eder_443814
‘Vardır bir hayır’ın hikâyesi
Z ESI
HAFTANIN KELIM
Aklıselim
n İyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı ayırt edebilme yeteneği. Dilimize Arapça’dan geçmiştir. Akıl kelimesiyle sağlam mânâsındaki selim kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. “Sokuldun bana. Tüylü bir yemiş kabuğu gibi. çıplak derin elimin altında. Ne bir yürek türküsü, ne ‘aklı selim’… ağaçların, kuşların, böceklerin önünde karımın eti üstünde düşünüyor elim.” > Nazım Hikmet/ ”Yaşamak Kesideleri”, Yatar Bursa Kalesinde
amanın birinde bir padişah yaşarmış. Padişah avlanmayı çok sever, sık sık avlanırmış. Padişahın aklı-selim, her şeyini ona danıştığı “Her şeyin hayırlısı, her şeyde bir hayır vardır” cümlesini dilinden düşürmeyen bir de veziri varmış. Padişahın başına bir şey gelse vezir hep; “Padişahım üzülmeyin her şeyde bir hayır vardır” dermiş. Padişah da vezire bu yüzden çok kızarmış. Yine bir gün padişah vezirine “Bugün ava nereye gidelim” diye sormuş, vezir bir yer tarif etmiş. Oraya gitmişler fakat avlanırken padişah elinden yaralanmış, eli kanamış ve elinin yarasını sarmışlar. Padişah vezirine kızmış, “Senin yüzünden oldu” demiş. Vezir yine aynı cevabı vermiş; “Her işte bir hayır vardır padişahım, üzülmeyin” demiş. Bunun üzerine padişah vezire çok kızıp, ben elimi kesiyorum, sen bana “Her işte bir hayır vardır” diyorsun deyip veziri zindana attırmış. Vezir zindana giderken yine “Her işte bir hayır vardır” deyip gitmiş. Padişah yine öfkelenmiş, “Adamı zindana attırıyorum adam yine aynı şeyi söylüyor” demiş. Padişah avlanmak için az bir adamla başka insan ayağı değmemiş bir yere
gitmiş, avlanırken oranın yerlileri bunlara baskın yapmış, esir etmişler. Yerliler her gün bir esiri kendi inançları gereği kurban ediyorlarmış, sıra padişaha gelmiş ama onu serbest bırakmışlar. Çünkü yerlilerin inancına göre sakat veya, bir yeri yaralı adamdan kurban olmazmış. Yerlilerin inançları gereği padişah ölümden kurtulmuş. Padişah vezirini düşünüp ona hak vermiş. Hemen ülkesine dönüp vezirini serbest bıraktırmış. Pişman olmuş, af dilemiş vezirden. Ama yine soruyu sormuş; “Hadi benim elimin kesilmesini anladık, peki senin zindana girmendeki “hayır” nedir demiş. Vezir de; “Ben de zindana girmeyip sizinle gelseydim, yerliler şimdi diğerleri gibi beni de kurban etmiş olacaklardı demiş.” Her şeyin en hayırlısını bilen yalnızca Allah’tır. Başımıza bir musibet, bir bela geldiği zaman hemen öfkelenmemek lazım. Her işte vardır bir hayır. İşiniz yolunda gitmiyorsa, sıkıntılarınız varsa her zaman bu hikayeyi aklınıza getirin. Ders alıp, öğüt çıkaranlara ne mutlu… Mutluluk Paylaştıkça güzeldir. > Kaynak: https://bilgideryam.com/ vardir-bir-hayir-hikayesi-padisah/
group Amnesty International has intervened at the last minute in an attempt to cancel or change “many problematic provisions” of the draft bill. The debate in the French Senate on Tuesday comes after the French lower house National Assembly, which is dominated by President Emmanuel Macron’s centrist La République En Marche (LREM), approved the bill aimed “fight extremism” that the government sees as a riposte to “religious groups attempting to undermine France’s secular traditions.” Macron’s LREM rallied around the legislation on Feb.16, with 347 National Assembly lawmakers voting in favor, 151 against and 65 abstaining. Amnesty said Monday that new regulations, planned under the law, are expected to be passed by the conservative-led Senate, would further pave a way for discriminative policies against the Muslim minority in the country. “This proposed law would be a serious attack on rights and freedoms in France,” said Amnesty International’s Europe researcher Marco Perolini in a statement.
George Floyd murder trial gets underway with opening arguments former Minneapolis police officer with killing George Floyd went T hecharged on trial Monday, with a prosecutor telling
the jury that the figure to remember is 9 minutes, 29 seconds - the amount of time Derek Chauvin’s knee was on Floyd’s neck as the black man pleaded for his life and went limp. Prosecutor Jerry Blackwell told jurors that Chauvin “didn’t let up, he didn’t get up” even after Floyd said 27 times that he couldn’t breathe and went motionless. “Nine minutes and 29 seconds is how long that went on,” Blackwell told the jury. “You will learn that on May 25 of 2020 Mr. Derek Chauvin betrayed his badge when he used excessive and unreasonable force upon the body of Mr. George Floyd,” Blackwell said. “He put his knees upon his neck and his back, grinding and crushing him, until the very breath, no ladies and gentlemen, until the very life, was squeezed out of him,” Blackwell said. Underscoring the central role the bystander video will play in the case, the prosecution played the footage for the jury during opening statements.
PAZARTESI
Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI
AUSTRALIA . .
SESİ T rkıye’nın
RADYOSU AVUSTRALYA
CUMA
Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE
I
CUMARTES
“Sizin Sesiniz”
SALI
www.turkishnewspress.com.au
Ergül Uybadın
Sülhan Yılmaz Gülten Akbar
Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
ÇARŞAMBA
Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ
PERŞEMBE
Serdar Güzel Doğukan Perk Saat: 22-23 arası PORTRELER
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın her günü saat 17-18 arası Her gece saat 22-03:00 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600
T
rkısh
HAYATA DAIR
SATURDAY0 16.00-17.0
Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic
THE SOURCE
PAZAR
Müzikli Saatler EZGİLER
ÇARŞAMBA
@turkiyeninsesiradyosu
MEDIA LIMITED
MURAT ŞIRIN
ÜMIT UYAR
MELBOURNE’IN SESİ
T
.
NOSTALJI
rkısh NEWS PRESS
. . . S I L I R I D
30 Mart 2021
19
r e l ç n e g ı l n Pakista
ı d ı ş a t e t e s i sevgisin
Türk sinema sektörüne yepyeni bir tarz kazandıran ve büyük uyanışa vesile olan tarihi film ve diziler, dost ve kardeş ülkelerde de büyük ilgi görüyor... Öyle ki bu sevgiyi bir adım öteye taşıyan Pakistanlı gençler, “Diriliş Ertuğrul” dizisine olan hayranlıklarını köylerinde aralarında oluşturdukları amatör film setiyle gösteriyorlar...
P
akistan’ın kuzeyindeki Swat şehrinden bir grup genç, “Diriliş Ertuğrul” dizisine olan sevgilerini köylerinde oluşturdukları amatör sete taşıdı. Swat’ın Odigram köyünde 15 ila 26 yaşlarındaki yaklaşık 150 Pakistanlı, beğenerek izledikleri Diriliş Ertuğrul dizisini, kendi yorumlarıyla ve ellerindeki kısıtlı imkanlarla çekmeye başladı. “PAKISTANI ERTUĞRUL” Youtube’da açtıkları hesap ile çektikleri bölümlerden parçalar paylaşan gençler, Ramazan Bayramı sonrası “Pakistani Ertuğrul” ismini verdikleri diziyi yayımlamayı planlıyor. Gençler, Diriliş Ertuğrul dizisinden etkilenerek üretmeye başladıkları kılıç, balta, ceket ve börk gibi çeşitli eşyayı, şehirde açtıkları dükkanda satıyor. Gelirlerini dizi çekim masrafları için kullanan gençler, Hindistan ve Afganistan’dan da sipariş aldıklarını belirtiyor. Swat şehrinde, alp kıyafetleri ve ellerindeki Kayı bayrakları ile tanınan gençler, halkın kendilerine alıştığını söylüyor. Pakistanlı gençler, Pakistani Ertuğrul dizisini neden çektiklerini, bu süreçte yaşadıklarını ve hayallerini anlattı. Pakistani Ertuğrul dizisinde Ertuğrul Gazi’yi canlandıran Muhammed Abbas, lise öğrencisi olduğunu belirterek “Biz kendi dizimizi çekmeye kararını Diriliş Ertuğrul’u izledikten sonra
verdik. Bu dizi bizi çok etkiledi” dedi. Abbas, diziyi izlemeye başladıktan sonra ceket, kılıç ve balta yapmaya başladıklarını ifade ederek “Daha sonra ufak ufak sahneler çektik. Bunun üzerine daha heveslendik ve bu seriyi başlatmaya karar verdik” diye konuştu. Dizideki kıyafetlerin tamamını internetten fotoğraflara bakarak yaptıklarını dile getiren Abbas, “Ne kadar masraf varsa hepsini kendimiz karşılıyoruz. Çoğumuz öğrenci. Yeterli paramız yok. Aramızda para kazanan pek fazla kişi yok. Sponsorumuz yok. Sponsor bulursak çok iyi olur” ifadesini kullandı. BİZİ DERİNDEN ETKİLEDİ Abbas, yardımcı olmaları için birçok kişiyi ziyaret ettiklerini ancak kimsenin kendileriyle ilgilenmediğini söyledi. Çevrelerindeki kişilerin kendilerine güldüklerini anlatan Abbas, “Allah’a şükürler olsun biz bu seviyeye kadar geldik. Türkler buraya geldi ve biz
şu anda onlarla konuşuyoruz ve bu da bizim için çok büyük bir şeref. (Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman dizilerinde Abdurrahman Gazi’yi canlandıran oyuncu) Celal Al ile de görüşebildik” dedi. Abbas, “Biz hem kameraman, hem yönetmen, hem senarist hem de oyuncuyuz. Kılıç kullanma ve buna benzer çeşitli eğitimlerin tamamını kendi kendimize öğrendik. Bu oldukça zor oluyor” şeklinde konuştu. Diriliş Ertuğrul’un İslami bir dizi olduğunu söyleyen Abbas, “Bu dizi bizi, daha doğrusu tüm dünyayı ve İslam ülkelerini çok etkiledi.” diye konuştu. SELMAN HAN OUT, ERTUĞRUL IN Abbas, bu tür dizilerin desteklenmesi gerektiğini ifade ederek “Ertuğrul Gazi bizim için en iyi kahraman. Ne (Hindistan’ın Bollywood sineması oyuncuları) Şahruh Han ne Selman Han, bizim için Ertuğrul var. Ertuğrul, Abdurrahman Gazi, Turgut ve Bamsı bizim için her şeyi ifade ediyor”
dedi. Destek bulmaları halinde bu kişilerin mezarlarını ziyaret etmek istediklerini belirten Abbas, bunun kendileri için önemli olduğunu söyledi. Abbas, Pakistani Ertuğrul dizisinin ilk sezonunun büyük kısmının çekimlerini bitirdiklerini aktararak “Bazı sahneleri Youtube kanalımızda paylaştık. Kanalımızın ismi ‘Noor Baas Official’. Facebook hesabımız da var. Ramazan Bayramı’nın ardından dizimizi yayımlamayı düşünüyoruz” ifadesini kullandı. Diriliş Ertuğrul dizisinde Engin Altan Düzyatan veya Cengiz Coşkun gibi oyuncularla çekim yapmak istediklerini ifade eden Abbas, “Bu bizim için çok mutluluk verici bir şey. Eğer bize böyle bir fırsat verilirse biz kendimizi çok şanslı hissederiz” dedi. Abbas, “Türkiye’den Anadolu Ajansı buraya geldi. Bunun için çok minnettarız. Bizim sesimizi duyuracaklar. Bu bizim için onurlandırıcı bir şey” şeklinde konuştu. BİZE ASLIMIZI HATIRLATTI Pakistani Ertuğrul’da Turgut Alp’i canlandıran Nurullah Han da Diriliş Ertuğrul’un İslam tarihini esas aldığını belirterek, “Daha önce biz Hint ve İngiliz filmleri seyrederdik ve zamanımızı boşa harcardık. Fakat bu dizi bize kendi geçmişimizi ve şanlı tarihimizi gösteriyor. Bu bize atalarımızın yolunu izlersek yeniden canlanabileceğimize dair umut veriyor” ifadesini kullandı. Han, köy çarşısında çömlekçi dükkanı olduğunu dile getirerek, “Turgut’u çok sevdiğim için bizim oluşturduğumuz dizide Turgut’u oynuyorum” dedi. ABDURRAH İLE GÖRÜŞTÜLER İlk başta tahtadan kılıçlar yapmaya başladıklarını ve sonrasında dizi çekmenin daha iyi olacağını düşündüğünü kaydeden Han, “Bunun üzerine Ertuğrul dizisinde olduğu gibi kılıç, ceket ve çeşitli malzemeyi üretmeye başladık ve bu noktaya geldik” diye konuştu. Oyuncu Celal Al, Pakistanlı gençlerle görüntülü olarak yaptığı görüşmede, bu girişimden duyduğu memnuniyeti ifade ederek “Kardeşlerim Allah yardımcınız olsun. Bizler sizleri seviyoruz. Tüm kardeşlerimizi Türkiye’ye bekliyoruz” dedi.
20
30 Mart 2021
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655
Guest Kolonya
Guest Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: https://guestscologne.com/ Cep: 0402 677 440
9748 1131
T
rkısh NEWS PRESS
..
SERI ILAN
KEBAB KESECEK USTA ARANIYOR
KEBAB VE GÖZLEME DÜKKÂNINA ELEMAN
n Sydney Eastgardens Westfield Pagewood’da bulunan Kebab Dükkanımızda, kebab kesme ve tosta sarmada haftada 5 gün gündüz saat 7-5 arası çalışacak bay eleman arıyoruz. İlgilenenler Murat’ı arasın: 0 433 416 898
Eastern Creek’deki Kebab ve Gözleme dükkanımızda tecrübeli full time / part time çalışacak bay ve bayan eleman alınacaktır. İlgilenenler lütfen bizi arasın! 0410 313 678
ALINACAKTIR!
SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419
Ç YASAM
T
rkısh NEWS PRESS
30 Mart 2021
21
Girmeye çekindiği Sultanahmet Camisi’nde Müslümanlıkla tanıştı İNGILIZ AISHA ROSALIE’NIN HIDAYET ÖYKÜSÜ
İngiltere’de seküler bir ailede yetiştikten sonra Müslüman olan 24 yaşındaki Aisha Rosalie, “Camiye girdiğimde insanlar namazı bitirmiş dua ediyorlardı. ‘Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahu Ekber’ diyerek, ben de tekrar etmeye başladım. Caminin içindeki güzellik ve huzurdan çok etkilendim. Kimse bana bağırmıyordu... Şimdi Youtube kanalımda İslami içerikler üretiyorum. İnsanlara yardım etmek, dine yaklaşmalarını istiyorum. Müslüman olanların hikayesini paylaşıyorum” diyor.
İ
ki sene önce Türkiye gezisi sırasında çekinerek girdiği Sultanahmet Camisi’ndeki atmosfer ile tanıştığı kişilerden etkilenerek, İslam’ı araştırmaya başlayan ve Müslüman olan İngiliz Aisha Rosalie, hayallerinden vazgeçip kendini İslam dinini tanıtmaya adadı. İngiltere’de dini hassasiyetleri az olan bir ailede dünyaya gelen 24 yaşındaki Rosalie, “en büyük hayali” aktris ya da yönetmenlik için lise yıllarından itibaren sinema sektöründe çalıştı. Birçok filmde rol alan, senaryo yazan ve yönetmen koltuğuna oturan Rosalie, sinema ve oyunculuk için Los Angeles’ta eğitim gördü, bir süre ABD’de yaşadı. HAYATIMIN DÖNÜM NOKTASI Rosalie, 22 yaşında Türkiye’ye gelerek, kapsamlı bir İstanbul turu yaptı. “Hayatının dönüm noktası” olarak nitelendirdiği bir gün, İslamofobik söylemlerden dolayı “Belki bana bağırırlar ya da kötü davranırlar’ diye korkarak girdim” dediği Sultanahmet Camisi’ni ziyaret eden Rosalie, ibadet eden Müslümanlar ile atmosferden çok etkilendi. Camiden çıktıktan sonra tüm hayatını derinden etkileyecek bir yolculuğa adım atan Rosalie, İngilizce mealini satın aldığı Kur’an-ı Kerim’i İngiltere’ye döndükten sonra da büyük bir heyecan ve ilgiyle okumayı sürdürdü. Rosalie, bir yıllık araştırmanın ardından Müslüman olmaya karar vererek, sosyal
medya hesaplarında İslam’ı anlatmaya ve İslamofobik söylemlere karşı mücadele etmeye başladı. Aktrislik hayalini geride bırakan, İslami içerikli yapımlar için çalışmalarını sürdüren Rosalie, ikinci kez geldiği Türkiye’de İslam dini ile tanışmasını, bu dönemde yaşadıklarını ve hedeflerini muhabirine anlattı. AKTRİSTLİK HAYALİ Çocukluğunda seküler bir ailede büyüdüğünü söyleyen Rosalie, lise ve üniversite yıllarının sinemayla iç içe geçtiğini söyledi. Müslüman olmadan önce aktris olmak için eğitim aldığını, bunun “en büyük hayali” olduğunu dile getiren Rosalie, “Bu hayalimi gerçekleştirmek için 14 yaşından itibaren birçok yapımda rol aldım. Los Angeles’te eğitim aldım ve bir süre Amerika’da yaşadım. Bu benim hayatımın hayaliydi. Senaryo yazarlığı yaptım, kısa bir süre yönetmenlik yaptım. Bollywood’da da
rol aldım” dedi. Rosalie, bu sırada tek başına Türkiye’ye gelmeye karar verdiğini, bu ziyaretin hayatını değiştirdiğini belirtti. İÇİMİ BİR HUZUR KAPLADI “Türkiye’de bir dini bulmak gibi amacım yoktu” diyen Rosalie, şöyle devam etti: “Google’dan gezilecek yerlere baktım. Sultanahmet Camisi vardı. ‘Belki giderim’ dedim. Ama gerçekten korkuyordum. ‘Acaba bana bağırırlar mı, kızarlar mı?’ diye düşünüyordum. Çünkü Müslümanlar hakkında iyi fikirlerim yoktu. İslam hakkındaki bilgilerimin kaynağı da sadece medyaydı. Yine de camiye gitmeye karar verdim. Şimdi de taktığım eşarbı o gün satın alıp camiye gittim. Saygılı olmak istiyordum ve saçlarımla kimseyi rahatsız etmek istemiyordum. Camiye gittiğimde insanlar namazı bitirmiş dua ediyorlardı. İnternetten ne dediklerine baktım, ‘Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahu ekber. Ben de onlarla söyledim. Ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyordum aslında. Sonra caminin içine girdim ve ‘Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahu ekber’ diyerek, ben de tekrar etmeye başladım. Yarım saat kadar tesbihat yaptım. Etrafıma bakıyordum ve harika ve huzur dolu bir ortam vardı. İnanamıyordum. Etrafımda namaz kılanları izliyordum. Caminin içindeki güzellik ve huzurdan çok etkilendim. Kimse bana ba-
ğırmıyordu ya da kaba davranmıyordu, korktuğum gibi. Şoka girmiştim.” Camide yaşadığı duyguların hayatında bir dönüm noktası olduğuna dikkati çeken Rosalie, cami çıkışında aldığı Kur’an-ı Kerim’i İngiltere’ye götürüp okumaya devam ettiğini dile getirdi. Rosalie, aynı dönemde İslam’la ilgili ciddi bir araştırma sürecine girdiğini ve İngiltere’de Müslüman olmaya karar verdiğini söyledi. TÜM HAYATIM GÜZELLEŞTI Müslüman olması nedeniyle ailesi ve çevresinde büyük bir şaşkınlık yaşandığını ifade eden Rosalie, İslam’ın hayatına sayısız güzellik getirdiğini anlattı. Ailesi ve arkadaşlarına güzel örnek olmak için İslam’ı daha iyi öğrenmeye ve anlatmaya başladığını aktaran Rosalie, “Müslüman olduktan sonra her şey, tüm hayatım değişti. Ailem emin değildi. Annem, İslam’ı keşfettiğimi öğrendikten sonra ne yaptığım hakkında aslında şaşkındı. Google’a girip bana ‘Bak, Müslümanlar bunu yapıyor, bunu yapıyor’ diyordu” dedi. Rosalie, bunun insanlara yardım etmek amacıyla İslam’ın barış ve güzelliği hakkında daha fazla şey öğrenmeye kendisini ittiğini söyledi. Annesinin şimdi daha iyi bir insan olarak değiştiğini gördüğünü dile getiren Rosalie, şunları anlattı: YENİDEN DOĞMUŞ GIBIYİM “Bence bir dava için karakter en önemli şey ve insanları dine doğru yöneltmek için de. Çünkü insanlar benim karakterimle İslam’ın güzelliğini anlıyorlar. Annemle artık daha fazla ilgileniyorum, konuşuyorum, ona karşı daha cömert ve candan olmaya çalışıyorum. Çünkü aileyle ilgilenmek ve güzel bir ilişkiye sahip olmak İslam’da önemli. Hatta Türkiye’ye geldiğimde Müslüman olmamı sağlayan nedenlerden birisi de burada iyi, güzel karakterli Müslümanları görmemdi. Bu beni, ‘Bu insan gibi olmak istiyorum’ düşüncesine itti.” Rosalie, yaşadığı birçok zorluğa rağmen İslam’ı yaşamaktan ve anlatmaktan vazgeçmeyeceğini, Allah’ın, İslam’la kendisini daha iyi ve mutlu bir insan olmasını sağladığını bildirdi. “Biz kalbimizi eğlenceyle, popülariteyle, uyuşturucuyla doldurmaya çalışıyoruz ama kalbimizi huzurlu kılacak tek şey sadece Allah’tır” diyen Rosalie, Müslüman olunca kendisini yeniden doğmuş gibi kendisini hissettiğini söyledi. TÜRKİYE’Yİ ÇOK SEVİYORUM Müslüman olduktan sonra aktris olma hayalinden de vazgeçtiğini belirten Rosalie, sözlerini şöyle tamamladı: “Şimdi Youtube kanalımda İslami içerikler üretiyorum. İnsanlara yardım etmek, dine yaklaşmalarını istiyorum. Sonradan Müslüman olan birçok kişinin hikayesini de paylaşıyorum. Din konusunda onlara yardım etmek, tek amacım bu. Umarım başarılı olurum. İstanbul’u ve Türkiye’yi çok seviyorum çünkü İslam’ı burada keşfettim. Ziyaret ettiğim ilk Müslüman ülke de Türkiye. Buraya eşime, Müslüman olduğum yeri, harika bir şehir olan İstanbul’u göstermek için geldim. İnsanlar burada gerçekten harika. Ortam ve ezan müthiş.”
22
T
30 Mart 2021
ALEM-I İSLAM
HAYA EL-MUŞÎ
info@turkishnewspress.com.au
Ş
Seküler şirk
irkin bir türü de Allah’tan bağımsız bir hayat olduğunu tasavvur etmektir. Bütün bir varlık âleminde Allah’tan bağımsız bir hayat alanı yoktur. Allah Teala hayata müdahildir. Allah’ın hayata müdahil olmadığını düşünmek şirktir. Dinimizi yaşayalım/yaşamayalım; ebedî hayat yolculuğunun uğrak mahalli olan dünya hayatımızda itikadi meselelere çok dikkat etmemiz gerekir. Allah’tan bağımsız bir alan olduğu zehabına kapılanın önünde iki tercih vardır: Allah’ın müdahil olmadığını düşündüğü o alanda; ya Allah’tan başkalarına ‘tanrılık’ yakıştıracak veya kendisi tanrılık taslayacaktır. Günümüzde şirkin bu türü, seküler düşüncenin yaygın olduğu çevrelerde, laikliği, yani hayatın dinin dışına çekilmesini olmazsa olmaz görenlerde revaç bulmaktadır. İnsanlar devlet gibi bir kurumun öngördüğünün dışında bir hayat tarzı benimsemeyeceklerine göre laikliğin/sekülerizmin söz sahibi olduğu ortamlarda dinin söz sahibi olması zordur. İnsanın dindar olmasının doğal olduğu yerde, bu tabiliğe ters olan anlayışa tâbi olunmaz, kabullenilmez. Müslüman nesillere zorla benimsetilmeye çalışılan laiklik; bir yozlaştırma, dini kimliği, hayatın dışına çekme ve kimliksiz/kişiliksiz Batı’nın uşaklığının yerli kölesi yapmadır. Allah’tan (kutsaldan) arındırılan hayat alanının hızla kokuşması ve o alanda yaşayan herkesi ve her şeyi çürütmesidir. Allah’tan koparılmış bir hayat, ruhunu yitirmiş bir ceset gibi kokuşur. Allah’ın insanoğluna emanet ettiği şu misafirhanedeki hayatı Allah’tan koparmaya, O’ndan kaçırmaya, O’ndan çalmaya çalışmak! Allah, dinini bir kısmının alınması, gerisinin bırakılması için göndermemiştir. İslâm, bir insanın evine ve mescidine daraltılabilecek bir din değildir. Seküler şirk; uğrunda can verilmesi gereken fazilet yerine kanunla himaye edilebilir ahlaksızlığı yerleştirmiştir. Ana gaye; İslâm’a çağa uygun bir şekil verme arzusudur. Bizimle uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan laikliği/sekülerizmi, İslâm’sız hayatı yerleştirme çalışmalarıdır. Yumurtasız omlet yapma mantıksızlığı! Hırsızlık kötüdür. Fakat dayalı döşeli evinizi kendisine açtığınız, her türlü ihtiyacını eksiksiz karşıladığınız misafirinizin eşyanızı çalmaya, evinizi gasp etmeye kalkışması daha kötüdür. İnsan da ‘dünya’ adlı şu misafirhanede Allah’ın misafiridir. O öyle bir hane sahibidir ki, sadece hane O’na ait değil, misafirin kendisi de, hayatı da O’na aittir. Hal böyleyken
Allah’ın müdahil olmadığı bir hayat alanı hayal etmek; ilâhi emanete sayısız ihanet manasınadır. Şu ayetin mealini (22; 38) “Allah, hiçbir nankör haini sevmez” de düşünerek okuyalım. Nankör olup olunmadığını, zihin işgalinin tesirini, putlaştırılan kavramlara esaretini, vatan (cesedi) kurtulurken/ kurtarılırken ruhunun katledilip edilmediğini bütün bunlardan kurtulmak için de çarenin, “Kitap ve Sünnet” olduğunu... Mümin hayatın her alanında Allah’la beraberdir. Yaşadığı hayatın nesnesi değil, öznesi olmayı ancak bu sayede becerebilir. Allah’a layıkıyla ‘kul’ olmayanlar her türlü sahip oldukları emanet olarak verilenlere, arzu ve isteklerine kulluk yapar. Dillerine pelesenk ettikleri ‘özgür’lüğün yolu Allah’a kulluktan geçer. Dini hayatı; yaşanmayan vicdanlara hapseden yapı, acıkan insanın yemek yemeden doyduğu, susayan insanın suyu düşünmesiyle susuzluğunun giderildiğini zanneden hastalıklı yapıdır. Müslüman aklı; hayatın her alanında Rabbiyle yaşar, düşünür, konuşur. Nasıl mı? Acının zirvesinde “Allah!” der. Dâvâsı uğrunda can vermek için düşmanın üzerine yürüdüğünde “Allah! Allah!” der. Can havliyle gücünü toplarken “Ya Allah!” der. Heyecanlandığında “Allahüekber!” der. Bir işe girişirken “Bismillah” der. Karar verdiğinde “Biiznillah!” der. Hayran olduğunda “Maşallah!” üzüldüğünde “La havle vela guvvete illa billah” der. Arzuladığında “İnşallah” özür dilediğinde “Estağfirullah” der. Her halde “Elhamdülillah”, yemin ederken “vallahi Billahi” der. İslâm’ın inşa ettiği hayatın yapı taşları olan bu dil; hayat tarzımızın/ tasavvurumuzun merkezinde/ temelinde Allah’ın yer aldığının en çarpıcı göstergesidir. Bu dil aynı zamanda, şirkten uzak durmak için gösterilen hassasiyetin ifadesidir. İnsan bir aileye, sosyal bir çevreye ihtiyaç duyar. İhtiyaçlarını karşılamak için; yere, göğe, ekmeğe, suya muhtaçtır. İnsan daha yaratılmışlardan bile bağımsız yapamıyor/ yaşayamıyorsa Yaratan’dan bağımsız nasıl yapacaktır? İnsan mahluksuz bile hayatını sürdüremiyorsa, Haliksız nasıl sürdürecektir? İşte bu yüzden ‘seküler şirk’ insanın kendi kendisine yettiğini zannetmesidir. Şirkin tövbesi şirkten vazgeçmektir. Şirkten vazgeçen tevhide yönelir. İmanımızı zedelememek için bu hususlara azami dikkat edelim. İnandığımız gibi yaşayalım. Aksi takdirde yaşadığımız gibi inanmaya başlarız. > YAŞAR DEĞİRMENCİ
rkısh NEWS PRESS
.
DIYANET&KÜLTÜR
Vahyin Dilinden “O vakit Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi.” . ÂL-I İMRÂN SURESİ, 159. AYET
Allah Rasulünden Peygamber Efendimiz buyurdular: “Nerede yumuşaklık ve kolaylık varsa, orada güzellik vardır. Kolaylığın bulunmadığı her şey çirkindir.” . MÜSLIM, EBÛ DÂVÛD
ERBAŞ, DIYARBAKIR ANNELERINI ZIYARET ETTI:
Cenab-ı Hak, evlatlarına
kavuşmalarını nasip eylesin
D
iyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, dağa kaçırılan çocukları için evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerini ziyaret etti. Eşi Seher Erbaş ve milletvekilleri ile çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutarak partinin il binası önünde 3 Eylül 2019’da başlattıkları oturma eylemini sürdüren aileler destek veren Erbaş, onlarla görüşerek çiçek verdi. Erbaş, anne ve babaların acılarını paylaşmayı amaçladıklarını belirterek, onlar için dua ettiklerini söyledi. EVLAT HASRETİ EN DERİN ACI “Evlat acısının, evlat hasretinin en derin acılardan biri olduğunu bilerek buradayız. Cenab-ı Hak en kısa zamanda annelerimizin, babalarımızın evlatlarına kavuşmasını nasip eylesin” diyen Erbaş, şunları dile getirdi: “Biliyoruz ki; medeniyetimiz kardeşlik, birlik ve beraberlik medeniyeti. Asırlar boyunca bu topraklarda kıyamete kadar ezanlar dinmeyecek. Hiçbir terör örgütü bizi bu birlikten, beraberlikten mahrum
bırakamayacak. Hiçbir dünya gücü, kendilerini büyük zanneden hiçbir güç bizi bu birlikten mahrum edemeyecek. Gençlerimize tavsiyem medeniyetimizin evlatları olarak bu iftihar tablosunu, bu gururu ilelebet yaşamaları.” BAŞARIYA ULAŞACAĞIZ Anneleri tebrik eden, cesaret gösterdikleri için teşekkür eden Başkan Erbaş, şöyle devam etti: “Gençlere, kendilerini kandırmaya çalışan kim olursa olsun, hangi hain grup, yapı, terör örgütü olursa olsun onlara karşı mutlaka annelerini, babalarını dinlemeleri, Kur’an-ı Kerime sarılmaları, Peygamber Efendimizin kardeşlik, birlik ve beraberlikle ilgili sünnetine sarılmaları en büyük tavsiyemdir. İnşallah devletimizin bu mücadelesi, güvenlik güçlerimizin, askerimizin, polisimizin gayreti, canlarını ortaya koyarak, şehit olmayı göze alarak yapmış oldukları bu mücadele ile en kısa zamanda başarıya ulaşacağız.”
.
YEMEK&HOBI R LEZZETLI TARIFLE
RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au info@turkishne
K
T
rkısh NEWS PRESS
30 Mart 2021
23
KUAFÖRLÜĞÜ BIRAKIP LOKANTA AÇAN KADIN, ADANA KEBABINA LEZZET KATIYOR
Kebaba kadın eli değdi Kebap diyarı Seyhan ilçesinde kebapçılık yapan Melek Kıyan, “Kebapçılığa 18 yıl önce başladım. Erkeklerin yoğunlukta olduğu bir sektör olduğu için ilk başlarda çok zorlandım. Başardığım için çok mutluyum” diyor. İşte Melek ustanın hikâyesi...
uaförlüğü bırakıp lokanta açan kadın usta, 18 yıldır evinin geçimini Adana’nın tescilli lezzeti kebaptan sağlıyor. Kuaförlüğü bıraktıktan sonra kebap ustası olmaya karar veren 3 çocuk annesi Melek Kıyan, Seyhan ilçesinde açtığı lokantada yaptığı kebap, ciğer ve pirzola çeşitlerini müşterilerinin beğenisine sunuyor. Geleneksel yöntemle kebap pişiren Kıyan, etlerin terbiyesinden zırhla kıyma haline getirilip pişirilmesine kadar olan süreçlerin tamamını tek başına yapıyor. HER KADIN KENDI BESTESINI INŞA EDER Melek Kıyan kebap yaparken, lokantada yanında çalıştırdığı 2 oğlu da salata yapımı ve yemeklerin servis edilmesiyle ilgileniyor. İlk başlardaki zorluklara rağmen kebap ustalığını başardığı için mutlu olduğunu anlatan Kıyan, “Kebapçılığa 18 yıl önce başladım. Erkeklerin yoğunlukta olduğu bir sektör olduğu için ilk başlarda çok zorlandım. Başardığım için çok
mutluyum. İyi bir kebap yaptığıma inanıyorum. Her kadın mutfağında kendi bestesini inşa eder” diyor. Mesleğe başladığı ilk zamanlar müşterilerin karşılarında bir kadın kebap ustası görünce şaşkınlıklarını gizleyemediklerini aktaran Melek
Kıyan, şunları anlatıyor: “BU İŞ ERKEK İŞİ” DEDİLER “Tepki veren kişiler de oldu. Bu iş kadın işi değil erkek işi diyenler de oldu. Ama müşterilerim artık başkalarının kebabını yemiyorlar. Tüm zorluklarına rağmen mesleğimi
ve müşterilerimi çok seviyorum. Bir şeyler yapıp getirdiğin zaman müşterilerin beğenmesi ve teşekkür etmeleri çok güzel.” ONUNLA GURUR DUYUYORUZ Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Adana Şube Başkanı Biral Serttaş da, “Kendisiyle gurur duyuyoruz. Hem Adana kebabını tanıtması hem de mesleğinin başında dimdik durması bizleri mutlu ediyor. Bu meslek ona çok yakışıyor” diye konuştu. Lokantanın daimi müşterilerinden Teslime Sakarya da, Kıyan’ın lokantasına sürekli kebap yemeye geldiğini belirterek, “Ondaki öz güvene hayranım. Her zaman arkasındayız.”
24
T
30 Mart 2021
Fazladan
Gönül
Kale
Varsayım
Cehennem görevlisi
Radyum'un remzi
Kabul etmeme
Bal (a)
Kabiliyet 1
Ağaç püsü
Kıymetli bir taş
Yörük çadırı
Kalın kumaş
BULMACA
İhsan, lütûf
İsabet Rab, yaratıcı
Evren pulu
Gaye Bir çayımız
İlimler
Bir cins iri zeytin Ünlü bir divan şairimiz
Olanak
Kolay olmayan
Renk (f)
Kraliçe
Başlangıcı olmayan Bir kan hastalığı
Eğme
İlkel nehir taşıtı ... dileyene kılıç kalkmaz 5
Bir erkek adı
Ödeme
İlgili
Bitki ilmi
Engel, mani
Sodyum'un remzi
Bir ilçemiz
Yapmacık hareket Radon'un remzi Arkadaş çevresi
Cılız bitki İmkân
Enli çember
Fakat Bir ünlem
Keçi sağan
Bir binek hayvanı
Öğrenci kitap defter kabı
Kasiyum'un remzi
Mahallenin bölümleri
Kalp ile görme Faiz, çoğalma
Matematikte bir sayı
rkısh NEWS PRESS
Beyaz
Mevkûte
Yetmeyen Galyum'un remzi Sandıklı yatak
Çok konuşan
Yakılan şeyler Mikroskop camı 2
Baryumun remzi
Kıymetli bir ağaç Bir erkek adı
Bir uzak doğu sporu
Bir kadın adı
Bir ilçemiz Tam, mükemmel
Bina proje çizeni
Bir ilçemiz 6
Bir şiir türü Ayakkabı çekeceği 4
Parlama
Bucak
Bir Nikel'in remzi Çocuk hikayesi Atlı asker
Özen
3
Su
Rutenyum'un remzi
Asker
Övgü
İlgili
Oysa, halbuki
Beyoğlu (eskiden)
Hayvan (İng.) Bir kadın adı
K.Kerim'de bir sûre
Kıvam Kurum Süs, ziynet Nikel'in remzi İnleyen
Kas
İyileştirme
Rusça evet
8
Kör
Kartal yuvası
Uzaklık işareti
7
Kültür Tesbih başlığı
Kuru soğuk Avrupa'da kadına hitap
Bön, aptal
Rüya
İki aynı ismi taşıyan
Üstün, ezici, baskın
İsimler (a) Yılan
Hesap ilmi
Çaput Sabancı'nın remzi Bir cins iri balık
Kamer
Ab
Sahiplik
Bıçak şeklinde silah
9
Kurtulmuş Müzikte dur işareti erkek
Bazen Bir ülke
Bir bitki Bir nota 10
Anne karnındaki bebek
İlave
Edebi bir sanat
Kamuflaj
İsteme, dileme
Açı
Atın üzerindeki oturmalık
At çiftliği
Katışıksız
Bir erkek adı
Muharrir
Bir ölçü birimi
Büyük su kabı
Brom'un remzi
Kabir
İst. ünlü deresi Fakat
K.Kerim'de uzatma işareti Bizmut'un remzi
Tayin
Ölçüye esas teşkil eden parça
Hamle
Uzunlamasına dizilmiş iplikler İnce tüy tabakası
Aklı olmayan
Kuşatma
Daha iyiye ulaşma yarışması
3
4
Mani, engel Düşme sesi
Uyarı
Son (İng.)
Fasıla Mercek Kısa zaman 15
Şiirde tekrar kısmı
5
6
7
Ayak direme
8
Kast ve niyet ifade eder
Çıplak
Ateş
2
Kur'an'da bir sûre
Ödenti
Bir bağlaç
Ünlü bir İslam alimi
1
Yetmeyen
13
Kemik içi özü
ŞİFRE SÖZCÜK
Bir yazı türü
Asla olmaz
Bor'un remzi
Koridor
Aktinyum'un remzi
Bir ilimiz
Didişme
Sözleşme
Ödenti
Lezzet
14
Yer sergisi
Ayıplama sözü Üstelik, o kadar ki
Yapma
12
Bir bağlaç
Takınılan şeyler
Deniz paşası
Hayır (a)
Gemi halatı
İlim sahibi
Bir nota
Koruyuculuk
Madeni
Favori
İşaret
Lezzetli
11
Yüz
Hayatla ilgili
El vasıtası
Gemi barınağı
Fiyat artışı Li anlamında farsça son ek
Güzel, hoş
Arıtım evi
Kıvam
Beddua
9
10
11
16
12
Neden, niçin
13
14
15
16
17
Azot'un remzi
17
SPOR HEDEFLERINI AÇIKLADI
T
rkısh NEWS PRESS
KORONAYI YENDİ SAHALARA DÖNDÜ
FENER’DE
EMRE
Erzurumspor’da
DÖNEMI
YILMAZ VURAL
sevinci yaşanıyor
S
Fenerbahçe’nin çiçeği burnunda yeni Teknik Sorumlusu Emre Belözoğlu, “Hayalim bu ülkenin yetiştirdiği en büyük teknik adamlardan olmak. Önemli olan Fenerbahçe’nin sonu iyi olsun” dedi.
F
enerbahçe Teknik Sorumlusu Emre Belözoğlu, Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük teknik direktörlerden biri olmayı hayal ettiğini söyledi. Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Belözoğlu, futbol oynadığı dönemde kendisini sürekli geliştirmeye çalıştığını belirtti. BU TAKIM EMREN’İN DEĞİL “Bu takım Erol Bulut’un veya Emre’nin Fenerbahçe’si değil” diyen Belözoğlu, şunları dile getirdi: “Fenerbahçe’ye gönül veren herkesin Fenerbahçe’si. Bu ülkede teknik adam olarak herkesin kendine has özellikleri, değerlendirmesi var. Türk futbolunda Fatih Terim, Şenol Güneş gibi isimler, hem futbolculuk hem teknik adamlık olarak iyi isimlerdir. Benim de hayalim bu ülkenin yetiştirdiği en büyük teknik adamlardan olmak. Bana ne görev verilirse verilsin burada en iyisini yapmak adına başkana söylemiştim. Benim kendi hedeflerim ve hayallerim çok daha büyük. Bunu başarmak adına çok çalışacağım.” EROL’A TEŞEKKÜR ETTİ Sarı-lacivertli kulübün yollarını ayırdığı teknik direktör Erol Bulut’a takıma katkılarından dolayı teşekkür eden Belözoğlu, “Onunla çalışmak bizim için keyifliydi, önemli bir tecrübe oldu. Kendisine bundan sonraki kariyerinde başarılar diliyorum.” diye konuştu. Ligin sonuna kadar 10 maç daha yapacaklarını hatırlatan 40 yaşındaki çalıştırıcı, “Her türlü ihtimal söz konusu. Bu takım, çok iyi bir takım. Elimizden geleni yapacağız ama işimiz kolay değil. Arada 5 puan var. Hiç çekinmeden, inandığımız değerlerle Fenerbahçe’nin genlerine daha da hitap eden bir oyun oynatmaya çalışacağız” değerlendirmesinde bulundu. Yaşanan sürecinin ardından zekasını ve kalbini sahaya koyacağını vurgulayan Belözoğlu,
şunları kaydetti: ÇOK ÇALIŞACAĞIZ “Yapmam gerekenin ne olduğunu biliyorum. Nasıl futbolculuğumda Fenerbahçe’nin her maçı için mücadele ettiysem, sportif direktörlükte de günümü buraya adadıysam saha içerisinde de bunu yapacağım. Hem zekamı hem kalbimi sahaya koyacağım. Teknik direktörlüğün dinamikleri biraz daha farklı, oyuncularla daha yakın olacağım. 10 hafta sonrasındaki planım, tüm Fenerbahçelilerin yüzünü güldürmek. Ne yazık ki 7 senedir oluşan sıkıntılı bir ortam var. Onu dağıtmak istiyoruz. Başkanımızın ve yönetim kurulunun bu görevi tebliğ ettiği andan itibaren iç saha üzerinde daha çok çalışacağız. Fenerbahçe’nin daha çok topa sahip olduğu bir durumu daha pragmatik çözümlerle çözmeye çalışacağız.” KIMSE İŞİNE KARIŞMADI Erol Bulut’un işine hiç kimsenin karışmadığını vurgulayan Belözoğlu, şöyle devam etti: “Başkanımız gerçekten çok çalıştı, taşın altına elini soktu. Erol hoca da eski bir arkadaşım. Biz onunla birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Maç bitince yorum olarak değerlendirmelerimizi yaparız. Futboldan sorumlu yönetici kimliğine sahip tek kişi bendim. Kendisine bugüne kadar tercihleri, oyun dizilişi ile alakalı bir konuşma yapmayacak olduğumu Erol hoca çok iyi bilir. Başkanımız da benim birebir şahit olduğum Erol hocanın işine karışacak bir şey göstermedi. Ben buraya geldiğimde söylemiştim. Burada şampiyonluklar yetmez. Erol hocaya saha içinde konsantre olmamız adına yardımcı olmaya çalıştık. İnsanız hata yapabiliriz ama kimse kimseyi işine karıştırmadı. İyi bir teknik adam da işine karıştırtmaz. Volkan Demirel’e bilgi veren teknik heyetten bir kişi vardı, kulaklıkla görüştüler. Eline giden kağıtlar
25
30 Mart 2021
da aynı şekilde yine Erol hocanın ekibinden oyunla alakalı bir bilgilendirmedir.” BAŞARIYA İNANIYORUZ Fenerbahçe’nin başarısına inandıklarını aktaran Belözoğlu, golcü tercihleriyle ilgili şunları söyledi: “Elimizde Vedat’ın ayrılmasıyla beraber bir Allahyar kalmıştı. O da ayrıldıktan sonra yeni oyuncular içeri dahil ettik. Samatta, İngiltere Premier Lig’e gitmiş, ondan bir süre önce 30 küsur gol atmıştı Belçika liginde. Aston Villa’da istediğini bulamamış ve çıkış arıyordu. Cisse aynı şekilde 20 küsur gol attı ligimizde. Planlama yaparken daha pragmatik çözümler olsun diye mevcut ligi bilen oyuncular üzerinden gittik. Futbolda ne yazık ki bazen hesaplarınız tutmaz. Hiç beklemediğiniz bir oyuncudan çıkış alırsınız. Futbolda bunun tam anlamıyla karşılığı olmaz. Genel anlamda iyi bir takım olduğumuzu düşünüyorum. Bir şekilde bu takımın özellikle iç sahada oyununun daha da gelişebilir bir hale gelmesi için çalışıyoruz. Biraz daha topa sahip olurken, ritmi ayarlayan, reaksiyon veren ve topu tekrar kazanacağını hissettiren bir takım. 10 hafta iki buçuk aya denk gelmiyor. İşimizin kolay olmadığının bilincindeyiz, biz hiç çekinmeden Fenerbahçe’nin başarısına inanıyoruz. Her türlü sorumluluğu da bu anlamda alacağız.” SONUMU DÜŞÜNMÜYORUM Hem yurt içinden hem de yurt dışından teknik ekibe katılacak isimlerin bulunduğunu da dile getiren Emre, sözlerini şöyle tamamladı: “Sonumuzu çok düşünmüyoruz. Önemli olan Fenerbahçe’nin sonu iyi olsun. Fenerbahçelilere uyandıklarında gülecekleri bir takım vadetmek için soyundum. Hangi görev verilirse verilsin elimden geleni Fenerbahçe’nin menfaatleri için ortaya koyacağım.”
üper Lig ekiplerinden Büyükşehir Belediye Erzurumspor, teknik direktör Yılmaz Vural ile anlaştığını duyurdu. Mavi-beyazlı kulüpten yapılan açıklamada, teknik direktör Yılmaz Vural ile anlaşma sağlandığı belirtilerek, “Şimdi bizim zamanımız Büyükşehir Belediye Erzurumspor’a hoş geldin Yılmaz Vural” ifadelerine yer verildi. Süper Lig’in 31. haftasında Fraport Tav Antalyaspor karşılaşmasının ardından teknik direktör Mesut Bakkal ile yollarını ayıran Büyükşehir Belediye Erzurumspor, İsmail Kartal ile anlaşmıştı. Kartal, 5 gün takım kampında çalışmış ve ekibin başında hiç maça çıkmadan görevinden ayrılmıştı.
SCHUMACHER’İN REKORUNU KIRDI
Formula 1’de sezonun ilk
yarışında zafer Hamilton’ın
F
ormula 1 Dünya Şampiyonası’nda 2021 sezonun ilk yarışı Bahreyn Grand Prix’sini, Mercedes’in Büyük Britanyalı sürücüsü Lewis Hamilton kazandı. Hamilton, 1.32.03.897’lik derecesiyle kariyerinin 96. zaferine Bahreyn Grand Prix’sinde ulaştı. Büyük Britanyalı pilot, efsane pilot Michael Schumacher’e ait şampiyonada 5 bin 111 turu lider tamamlama rekorunun da yeni sahibi oldu.
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ N A Z K I M Ş İ Y M E
K Z A A R R A A L F A E M T A
Bir ilçemiz Teorem
N
K.Kerim'de bir sûre
Boyun bağı
Duvarcı aleti Derman
Aş
Madeni
Sevimli
İki yüzlülük İst. ünlü bir dere
Kemer altı geniş sofa
Eğme
Ş
İ M H A L K E
R E V A K
Hüzün
Küba'nın başkenti
Taştan mezar
Bir bitki
Duvar boyası
İftira
İncelik, zariflik
Hz. Peyg. annesi
Yer altı hazinesi
B
Teoloji
İ L A H İ Y A T
17
R İ V A
4
Valide
Yabancı
E L Vurmalı bir çalgı Alay işareti (Argo)
N A N İ K İnleyen
5
Bir nota Bobin
Rızık
Rutenyum'un remzi Hindistan'da bir kast
S
A Fizikte bir kanun 8
Bir cins zeytinyağlı yemek Bir çayımız 10
Duyuru
B N A T O S O T N U M A D A N S E R B K A D A D O Ğ
İslam düşmanı pakt
Sakin, huzurlu
Öbek
9
Bir tür et yemeği
Sayı, rakam
Judoda bir kuşak Baş
Zan
Üzüm bahçesi
Bir cins iri at
İsim
Kaybettiğimiz ünlü bir psikolog ve yazar
ŞİFRE SÖZCÜK
Bir sebze Bir nota
Gerçekten Şan
Tarz, mektep
Tek kişilik
İ
L
Bir şiir türü
L
Asker eğitimi Uykusu hafif
Koruma
Bir kumaş türü
Yekûn
Felçli
T H A B İ Y L A M A İ K A T M İ Y A T Y E L A L E A L O E K 1
S A K
2
Kıvam
İkinci derece
Bir çiçek
Bir çeşit peynir
Yol
İlave
Çok bilmiş
3
R
İ
K
Bir ayımız
Eski tarihi anlatır Akıtma
Bir kan hastalığı
Beyaz
H
A
Z A K
A Vilayet
K A N A T
A Bir tür şeker Bir uzvumuz
E
Bir virüs Aşikare
A
K A M B E T A R A İ N İ D E N K Z A A N A T C E L O
12
Üzüntü verici Asker
Sanki
Kazak beyi
Fasıla
Hiç (İng.)
İplik
Yemen'in başkenti
Adet
Arzlar, yerler
İşaret, iz Nüzûl
Dağın yamacı
Nikel'in remzi
Cebir muadelesi
A K Ü
Benek
Baryum'un remzi
Bir olumsuzluk eki
Akümülatör
Kuşların uçma organı
Fasıla
Bir dağımız
Bir erkek adı Bir soru şekli
Aktinyum'un remzi
Ziyan Radyum'un remzi
R A Bir dağımız Amelle ilgili
A M E L İ Ev ve oda girişi
Ğ
6
Küçük kitap
Berilyum'un remzi Unsur
Herkes
B E
A
Bir ilçemiz
Baba
7
Bir tür sürüngen
Hamur tahtası
Müzikte dur işareti Tasdik
T
Neden, niçin
İn
Denize açıl emri
14
Kalın kumaş
Hane
Rusya'da bir kale
Bir tür kumaş
Takip edilen yer
Gomalaka
15
Uğur
Ana
Kesin
Zeka
El sıkışma
Ayıplama sözü Bizmut'un remzi
İsyan eden Şan, şöhret
16
Bitki ilmi
Tasavvufta mertebe kazanmış
18
Hayvan (İng.)
R
F A T İ H A
B
İ
N
F A T İ H A
1
2
3
4
10
11
12
13
7
8
9
Ödeme
Bir işaret zamiri
İ
6
Gelecek
Gelir
B
5
Bir kadın adı
A R İ M T L E M A N E A B A E V L A D A Ğ İ A Z İ A K A R L A K R O T A T E K K A T İ E M T U A M B O T A N İ K E Ş İ K S A T I L U A N İ M A L Z A R A R
Bir bilgisayar oyunu
Cehennem
R A N A L İ P R O M A R A N T R A L İ D E S O M A R A L N E K E S O L E N E N Boğa güreşçisi
Kuzey
Varsayalım ki
A
S A H İ
İ S Ş İ İ L M İ A K L H M İ E T S A E B L E
Bir ilçemiz
At çiftliği
Bayan giysisi Uzun değnek
Gerçek
Dördüncü halifemiz Bir deri hastalığı
Bütün
A
B İ T
Takrir
İ
Güzel konuşma sanatı
Etkin
Ay
Bir kadın adı
İnceleme, tetkik
Deniz paşası
Bir asalak
Olgunluklar
Bir çoğul eki
Bir gölümüz
Bir makam
M A N İ D A R
K K A L E M A M A R A R L O Z A T Ü T L
Mız mız
Namus
E
Manalı, anlamlı Şehzade eğitmeni
Gemilerde kamara görevlisi
Reis, başkan
Grup
11
13
Yüksek sesle bağırma
L A T
P A O M P İ L E Y A E L E A R A T A S A N A M Y N A A N C
F İ
S A İ N N E A M İ M R İ E E A K
Rüzgar
Beri, azade
İ
K E T E N
Bir put
Destan
Bütünüyle
R U H
H N A A M E M A K K S O
Z
N İ Z
Kültür
E R İ
Bir cins iri zeytin Filistin'de bir örgüt
Ş A K A
Bir bağlaç
Kışla kapısı
Kuru yemiş
S
Latife
Sinir hastalıkları
Dergi yazısı
İyot'un remzi
Dışarının zıddı
Bir ilçemiz
İ K İ
Y A T A K
Uçağın kolları
Övgü
Bir nota
R E T
Döşek
Benzer eş
Barınma
A D N M E A T İ F L N İ M E S E N A E K İ S İ A Ç E R E
Bataklık gazı
Bir tür kalıp
Kabul etmeme
R İ Y A
14
15
16
17
18
26
30 Mart 2021
Editor: Davut Kılıç Auburn FC
Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com
T
rkısh NEWS PRESS
SPOR ‘MUHSİN, EVDE ODUN KÖMÜR BİTTİ ÜŞÜYORUM’
G
FROM AUBURN FC TO PARRAMATTA FC YOUTH NPL NSW
W
e at Auburn FC are so proud of our boy’s that were selected for the Parramatta FC U15’s National Premier League Youth Squad for 2021, The Four players that were selected from Auburn FC were (Pant Aavash), (Reyaj Shrestha) (Jacob El Esber), and (Ibrahim Choubassi). These boy’s have made a big impact since joining the Parramatta FC U15’s they have all adapted well to their Coaches and the team The Parramatta FC U15’s played 3 matches with two Wins and a 0-0 draw today against Sydney University SFC. These boy’s might of broken a record last year in the GDSFA U14’S in 14 rounds They scored 108 goals for and got 5 goals scored against them that is some awesome achievement these boy’s Were Minor Premiers and
Grand Champions in 2020 with 13 Wins and 1 draw, It was a shame that the NSW Champion of Champions was Cancelled last year due to Covid-19, Auburn FCU 14’s would of represented GDSFA if it had Continued. This same Auburn FC team in 2019 were playing in the U13’s Competition, In the GDSFA they were Minor Premiers and Grand Champions and made it up all the way to the NSW Champion of Champions and coming 2nd in the state after losing to Linfield FC (Northern Suburbs) Coaches Hakan Aslan and Andy Diker have Coached these boys for a couple years and have done a Incredible job the satatistic’s speak’s for its self these two Coaches have Volunteered their prescious time and effort into these boy’s, We cannot thank them enough. Auburn FC’’s 2020
U14’s Minor Premiers and Grand Champions have 7 Players that were selected to play in the NSW National Premier League Youth Competition in 2021,4 of these 4 players which I have named above have been Selected by Parramatta FC, Emre Savas selected for Mounties Wanderers, Arda Genc selected for Rockdale Ilinden FC ( NP Youth 1) and Muspah Abdulla for Bankstown City FC ,As it was a mixed feeling for Auburn FC and Coaches Hakan Aslan and Andy Diker, Sad to see these boys moving on to other Clubs but happy that they were chosen for NPL Clubs, Seeing these boys grow and develop and progress was such a honour, Auburn FC would like to wish all these wonderful boys all the best in their next Journey and keep making us proud.
AFC’de kayıtlar başladı
ece saat 23.00 civarı... Rahmetli Muhsin Başkan’a bir telefon olduğunu telefondaki bayanın başkanla görüşmek istediği iletildi. Rahmetli derhal “bağlayın” dedi. Telefon bağlandı rahmetli bir taraftan konuşuyor bir taraftan da elinde kalem önündeki kağıda not alıyor idi. Ancak telefonla konuşurken rahmetlinin moralinin bozulduğunu sessiz sessiz ağladığını gördük. Biz rahmetliyi ağlarken REIS’IN hiç görmemiştik şaşa kaldık. ANISINA Ortalık bir anda bir sessizliğe büründü. Pür dikkat rahmetliyi izliyoruz. Konuşma bitti bir iki dakika sonra rahmetli kendini toparladı. Bana dönerek, “Orhan Bey param kalmamış maaş alana kadar bana 30 bin lira (o günkü rakam paradan sıfır atılmamıştı) borç verir misin? Maaşı alınca veririm” dedi. Ben de “Başkanın ne demek borç. Kurban olsun 30 bin buyurun” dedim. “Yok Orhan Bey hemen alamam. Önce maaş alınca bu parayı benden isteyeceğinize kati bir söz vermelisiniz” dedi. Ben de “Söz başkanım hatırlatırım” dedikten sonra parayı aldı daha önce not aldığı kağıttaki adresi çağırdığı şoföre verdi ve adresi ayrıca tarif etti, “Bu parayı al acilen bu parayla odun kömür alın bu adrese yetiştirin, açık yer yoktu deyip gelmeyin mutlaka kömür odun satan bir yerin sahibini bulun selamımı söyleyerek gerekirse evinden alarak iş yerini açtırın, ayrıca sabahleyin bana tekrar hatırlatın yeniden bir şeyler gönderelim” dedi. Daha sonra kendine gelince “Kimdi başkanım o telefon” dediğimizde; Şehit bir ülküdaşımızın annesi, “Oğlum Muhsin evde odun kömür bitti üşüyorum” dedi oraya gönderiyoruz derken gene göz yaşlarını akıtmaya devam etti... > PROF. DR. ORHAN KAVUNCU Biz de Turkish Media Ailesi olarak milli duruşuna şahit olduğumuz BBP Kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu’na 12. şehadet yılında Cenab-ı Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyoruz. Dünya böyle dürüst insanların sayesinde ayakta duruyor...
AN KISSAD HİSSE
n Merhaba Sevgili Okurlarım, Auburn FC’de kayıtlarımız başlamıştır. Hafta içi takımlarımız antrenmanlara başlamış durumunda, fakat halen bazı takımlarımızda oyunculara ihtiyaç var. 5 yaş ile 45 yaş arası oyuncular arıyoruz. n AFC, bu sene ligde 25 takım ile mücadele etmek istiyor. Geçen sene çok başarılı bir sezon geçirdik, pandemi bile bizi etkilemedi diyebilirim çok şükür. Ancak geçen sene önlem amaçlı 6 ve 7 yaş grubu oyuncuların kayıtlarını mecburen iptal etmek zorunda kaldık. Çocuklarımızı kötü hastalıktan uzak tutmak istedik. Fakat bu sana kayıtları dört gözle bekliyoruz! n Webb’s Avenue Playing fields Auburn, veya online da kayıtlarınızı yapabilirsiniz. https://registration.playfootball.com.au/.../ WelcomeRegPl... n Active Kids Voucher için: https://www. service.nsw.gov.au/.../apply-active-kids... n Devlet tarafından her talebe için verilen 100 dolarlık teşvik için yukarıdaki linkden müracaat edebilirsiniz, bu parayı kayıt yaparken kullanabilirsiniz. n Daha fazla bilgi için: Davut Kılıç 0403 204 538 Baş Antrenör Hakan Aslan 0416 656 656
Kaplumbağanın insanlardan şikayeti... n Kaplumbağaya sormuşlar: “Buradan karşı köye ne kadar zamanda gidersin?” Kaplumbağa cevap vermiş: “Yağmuru, çamuru, rüzgarı, inişleri, yokuşları hesap ettim. Üç günlük yol ama ben altı günde giderim...” ... Altı gün geçmiş. Ama kaplumbağa karşı köye gelememiş. Aramışlar taramışlar, yolun yarısında bulmuşlar kaplumbağayı. “️Hayrola?” demişler. “Üç günlük yolu altı günde bile gelemedin?” Kaplumbağa cevap vermiş: “️Sormayın arkadaş! Yağmuru, çamuru, inişi, yokuşu hesap ettim de kötü insanları hesap edemedim... Ne zaman hızla ilerlemeye başlasam tutup ters çevirdiler!
SPORT
T
AFL
AFL in its purest form
rkısh NEWS PRESS
30 March 2021
27
SELECTION
ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com
T
here were a handful of big winners who made their 2021 finals aspirations clear on the weekend in another impressive week of Aussie rules footy which resulted in some heart thumping, exciting games with the ball pinging from one end of the field to the other end of the field with slick kicking and running with the ball quality skills with the return of the rock star full forwards snagging a few, also we cannot forget to mention some controversial decisions, hard hits and plenty of big pack marks. ROUND 2 Round 2 kicked off with the new era of arc rivals, fierce enemies locked horns to re- establish the true rivalry between the BLUES & MAGPIES. Collingwood has long been searching for the solution and mechanics to score more points and, De Goey’s scintillating four-goal first half went some way to providing it as the star Pie inspired his side’s crucial 21-point victory over Carlton. The Cats led for the majority of the night however trailed by three points inside the final four minutes as Tom Hawkins took the ball out of the ruck to find Smith on his non-preferred right boot and send the GMHBA Stadium crowd into a frenzy but the most discussion focus was on the the Lions were deprived of their
own chance to steal the win in the last 30 seconds with Zac Bailey not awarded a holding-the-ball free kick on Cat Mark Blicavs near the goal line which sent the AFL world on the attack of the easiest call in footy, umpires got it wrong. All eyes were on Buddy in his first match since round 23, 2019, and the key forward didn’t disappoint in a solid display that at times promised
much more. The new-look Swans continued their stunning start to the season, moving the ball well through the corridor and taking advantage of a potent forward line to run away with scintillating win but the big bad Tex Walker bagged six majors for an improved Crows outfit. Port Adelaide had to much fire power for the Bombers and the Melbourne Demons controlled
the Saints to go 2 & 0. After a relatively even first quarter, the Suns showed off their array of young talent in a blistering six-goal second term to pave the way for a comfortable 59-point win over North Melbourne. Richmond, Dusty and Riewoldt took control to beat the Hawks comfortably. In the best game of 2021 so far- and one that will be tough to beat for the remainder of the season - the Bulldogs came from behind to clinch the 14.16 (100) to 14.9 (93) victory over the Eagles, This game had everything including AFL in its purest form. The Dockers delivered on the promise they showed through the pre-season and banished the Giants to their first 0-2 start to a season since 2013, winning by 31 points. The biggest story that came out of the weekend’s footy is that the Brisbane Lions round 3 game against the Pies will be played in Melbourne not the Gabba after parts of the Queensland state were forced in to lockdown due to the Covid-19 re-appearing.
SÜPER LiG PUAN DURUMU
a d n a l l o H i ’ ç e v r o ve N ettik perişan
2022 DÜNYA KUPASI ELEMELERİ G GRUBU
TAKIMLAR O G B M A Y AV P 1. TÜRKİYE 2 2 0 0 7 2 5 6 2. KARADAĞ 2 2 0 0 6 2 4 6 3. NORVEÇ 2 1 0 1 3 3 0 3 4. HOLLANDA 2 1 0 1 4 4 0 3 5. LETONYA 2 0 0 2 1 4 -3 0 6. CEBELİTARIK 2 0 0 2 1 7 -6 0
3-0
AVRUPA’NIN KRALI
2022 Dünya Kupası Elemelerine fırtına gibi başlayan A Milli Futbol Takımımız, iki maçta işi bitirdi. Hollanda’yı 4-2 ve Norveç’i 3-0 yenen Milliler liderliğe yükseldi.
2
022 FIFA Dünya Kupası Elemeleri G Grubu maçında A Milli Futbol Takımı, Hollanda’nın ardından Norveç’i deplasmanda 3-0 mağlup ederek 2’de 2 yaptı ve grubunda liderliğe yükseldi. Milli Takım bugün İstanbul’da Letonya ile gruptaki 3. maçına çıkıyor. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, şunları dile getirdi: “GÜNEŞ” YENİDEN DOĞDU “Güçlü bir takım olan Norveç ile oynadık ve kazandık. Mutluyuz. Her şeyi doğru yaptık. Gurur duyuyorum. Dikkatli, akıllı, disiplinli, yürekten, sabırlı, yerinde ve zamanında oynadılar
ve karşılığını aldılar. Letonya farklı bir maç ve bu tür maçların zorlukları vardır. Sabırlı olmalıyız. Peşinen favori olmayı ya da mağlup olmayı kabul etmemeliyiz. Zor bir maç, garanti değil.” CUMHURBAŞKANI TEBRIK ETTI Cumhurbaşkanı Erdoğan da Milli Takımı Norveç galibiyetinden dolayı tebrik etti. Maçın ardından Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun telefonundan teknik heyet ve futbolcularla görüşen Erdoğan, Şenol Güneş’in “Sayın Cumhurbaşkanım, iyi misiniz?” sorusuna, “İyi olmamak mümkün mü? Bu gece malum bizim Berat gecemiz. Bir de böyle muhteşem bir galibiyet geldi” diye karşılık verdi.
TAKIMLAR 1. Beşiktaş 2. Galatasaray 3. Fenerbahçe 4. Trabzonspor 5. Alanyaspor 6. Gaziantep 7. Hatayspor 8. Karagümrük 9. Sivasspor 10. Göztepe 11. Antalyaspor 12. Konyaspor 13. Rizespor 14. Malatyaspor 15. Kasımpaşa 16. Kayserispor 17. Başakşehir 18. Ankaragücü 19. Erzurum 20. G. Birliği 21. Denizlispor
O G B M 29 20 4 5 30 19 4 7 30 18 5 7 30 16 7 7 30 14 7 9 30 12 11 7 29 13 7 9 30 12 8 10 29 9 13 7 30 10 9 11 30 8 15 7 29 9 9 11 29 8 10 11 29 7 11 11 30 8 7 15 29 8 7 14 30 7 9 14 29 8 5 16 30 6 9 15 29 7 6 16 29 6 7 16
A Y AV P 63 30 33 64 61 27 34 61 54 31 23 59 39 30 9 55 48 29 19 49 44 34 10 47 48 36 12 46 46 38 8 44 37 35 2 40 43 41 2 39 29 36 -7 39 35 35 0 36 36 47 -11 34 37 41 -4 32 33 47 -14 31 22 38 -16 31 32 48 -16 30 35 49 -14 29 28 49 -21 27 26 51 -25 27 26 50 -24 25
Süper Lig 32. Hafta Programı - Kayserispor-Göztepe - Çaykur Rizespor-Fatih Karagümrük - Sivasspor-Trabzonspor - Hatayspor-Galatasaray - Erzurumspor-Konyaspor - MKE Ankaragücü-Antalyaspor - Aytemiz Alanyaspor-Gençlerbirliği - Kasımpaşa-Beşiktaş - Başakşehir-Yeni Malatyaspor - Fenerbahçe-Yukatel Denizlispor
Y R E V I L E FREE D E N R U O TO MELB N O O S D N A O R T E M Y E N D Y S E TO B VE Ş I R A P SI
R
%10 LI A M I R I D N I
L!
Email: info@bulaksu.com.au Contact: 0403 329 145