3 SAYFAU DOPDOL SP OR
Fener, Emre ile güldü
T
n Süper Lig’de Beşiktaş ve Galatasaray kaybederken; Fenerbahçe, Denizli’yi Kadıköy’de yenerek büyük bir avantaj elde etti.
6 APRIL 2021
rkısh NEWS PRESS
27
MÜSİAD’dan iyiliğe ödül HABERİ 3. SAYFA’DA
SIZIN SÖZÜNÜZ
l www.turkishnewspress.com.au
MELBOURNE’DA ILIM CEMIYETIN İSLÂM MIRAS HUKUKU SEMINERINE BÜYÜK ILGI
VE IRFAN YÜKSELIYOR
SESİ
www.turkishnewspress.com. au1300 917 566
. . T rkıye’nın RADYOSU AVUSTRALYA
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
4/7/11/1 H S I L G N E N I S NEW
2/17/26/27
Admirals’ declaration
FEATURES COUP
implications: Erdogan n In a press conference late Monday, Turkish President Recep Tayyip Erdoğan called a declaration released by retired admirals “malevolent,” accusing it of featuring “coup implications.”
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN
Defeating ISIS and ending the Syrian War
11
Hayatını meleğine adayan anneler... ELİ ÖPÜLESİ HİKÂYELER 15’TE
Tarih Şuuru ve Ehemmiyeti
Broadmeadows Cemiyeti seminerlerinin ilki, Türk ve Müslüman toplumunun büyük katılımla gerçekleştirildi.
B
“Etnik ve Dini Azınlıklar Meselelerini Avustralya’ya İthal Etmemeli” çağrısı
rodmeadows Cami Din Görevlisi İhsan Küskü’nün açılış konuşması ve takdimi, Tomastown Cami Din Görevlisi Recep Akakuş’un Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan seminerde; Melbourne Din Hizmetleri Ataşesi Prof. Dr. Nuh Arslantaş, Meadow Hights Cami Din Görevlisi Nusrettin Öztürk ve Avukat Meryem Apak tarafından katılımcılara miras hukuku sunumları yapıldı.
2
BARIŞ ATAYMAN
n Avustralya-Türk Toplumu Çıkarlarını Müdafaa Birliği Sekreteri Barış Atayman, son dönemde Ermeni derneklerin siyasetteki etki mekanizmalarını devreye geçirerek Türk-Azeri toplumlarını hedef alan açıklamalarına karşı başlatılan kampanyaya katılım çağrısı yaptı.
6
SINEM TASLAK’IN YAZISI 17’DE
Kademeli emeklilik şifreleri MURAT ÖZDAMAR’IN YAZISI 13’TE
Hükümetten Aşı Duyurusu! > 5. SAYFA
2
T
6 Nisan 2021
rkısh NEWS PRESS
AVUSTRALYA
Olimpiyat madalyalı
N A F R E’DA I , M ILI LBOURN OR IY L E S YÜK
ME
uyuşturucu kaçakçısı! Atina Olimpiyatları’nda iki gümüş 2 004 madalya kazanan Avustralyalı kanocu Nathan Baggaley ve kardeşi, uyuşturucu
kaçakçılığına teşebbüs etmekten suçlu bulundu. Brisbane yüksek mahkemesi, 45 yaşındaki sporcu ve 39 yaşındaki kardeşi Dru Baggaley’nin, 2018 yılında 200 milyon dolar değerindeki 650 kilo kokaini, yurt dışına çıkarma girişiminde bulunduklarına hükmetti. Kardeşlerin cezalarına ilişkin kararın, sonraki duruşmada verileceği belirtildi. Erkekler tekli ve ikili kayak 500 metre kategorilerinde 2 olimpiyat ikinciliği bulunan Nathan Baggaley, 3 kez de (2002, 2003, 2005) dünya şampiyonluğuna ulaşmıştı.
T İslâm Miras Hukuku seminerine büyük ilgi
B
roadmeadows Cemiyeti seminerlerinin ilki olan “İslam Miras Hukuku” cemiyetin konferans salonunda büyük bir katılım ve yoğun ilgiyle gerçekleştirildi. Brodmeadows Cami Din Görevlisi İhsan Küskü’nün açılış konuşması ve takdimi, Tomastown Cami Din Görevlisi Recep Akakuş’un Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program seminer konuşmacılarının sunumları ile devam etti. İslam öncesinde, Yahudilik’te ve Hıristiyanlık’ta miras konusu sunumu Melbourne Din Hizmetleri Ataşesi Prof. Dr. Nuh Arslantaş tarafından yapıldı. İslam miras hukukunun sunumunu detaylarıyla Meadow Hights Cami Din Görevlisi Nusrettin Öztürk yaparken, Avustralya’da yürürlükte olan miras kanunu ve uygulaması da Avukat Meryem Apak tarafından katılımcılara aktarıldı. Dinleyicilerin konuşmacılara özel ve genel sorularını da yönelttiği seminer yaklaşık 2 saat sürdü. Broadmeadows Cemiyeti seminerlerinin sonraki günlerde değişik konularda yapılmaya devam edileceği açıklandı. > A.ÖMER BOZKURT /MELBOURNE
rkısh NEWS PRESS
Year: 3 Volume: 150
President Yüksel Çifçi
Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç Page Layout & Design Necmettin Öksüz
Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla
South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic
Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au
T
AVUSTRALYA
rkısh NEWS PRESS
6 Nisan 2021
3
YAŞAM KOÇUNUZ
TANYELİ İLE BİZ BİZE
cagritanyeli@icloud.com
Boş insanlarla, boş laflarla ömür tüketmeyin!
M
MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI
Sellerden sonra ölümcül örümcek istilası korkusu!
G
eçtiğimiz haftalarda Yeni Güney Galler eyaletinde son yüz yılda görülen en kötü selin ardından gelen sıcak havanın “huni ağ örümceği” için elverişli koşullar oluşturması ile birlikte evlerde örümcek istilası ile karşılaşmaya hazırlıklı olunması yönünde uyarı yapıldı. Avustralya, bir hafta etkili olan sağanak yağışlar sonrası sel ve toprak kaymalarıyla mücadele ediyor. Yüzyılın en büyük sel felaketlerinden birinin yaşandığı ülkede Sydney’in bazı bölgelerini de kapsayan yoğun yağış sonrası bölgede ölümcül örümcek istilası paniği başladı. Bölge sakinlerine “huni ağ örümceği”
veya Latince adıyla “Atrox robustus” ile karşılaşmaya hazırlıklı olmaları uyarısı yapıldı. NSW’nin Orta Sahil Bölgesinde bulunan Avustralya Sürüngen Parkı yetkilileri tarafından yapılan uyarıda, yağışlı hava ve sellerin ardından gelen sıcak havanın bu ölümcül örümcek için elverişli şartlar oluşturduğu ifade edildi. SYDNEY’DE ALARM Eyaletin son yüz yılda gördüğü en büyük se-
lin ardından gelecek sıcak havanın, bir huni ağ örümceği istilasının başlaması için elverişli birleşim olacağı, bu durumun da örümceklerin kısa sürede bölge sakinlerinin yaşadığı evlere de girebileceği anlamına geldiği vurgulandı. Huni ağ örümceklerinin genellikle Sydney’den Newcastle’a kadar uzanan bölgesinde yaşadığı aktarıldı. Huni ağ örümceklerini güvenli bir şekilde yakalayabileceklerine inananların, bunları yakalayıp panzehir programına katılmak üzere sürüngen parkına bırakmaları tavsiye etti. Huni ağ örümceği, dünyadaki en zehirli tarantula türleri arasında yer alıyor.
erhaba Sevgili Okurlarım, nasıl gidiyor hayat inşallah bu satırları okuyan herkes mutlu olsun, bolluk, bereket, sevgi dolu, neşeli pozitif günler geçirmesi bu haftada nasip olsun. Güzel pozitif enerji hissetmek istiyorsanız bu satırları sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim. Bugün burda yazdığım her harf, her söz, kurulmuş her cümle pozitif enerji içerir. Bu pozitif sözü evrene yayılsın, öyle bir yankılansın ki, başımıza talih kuşu konsun! Diyeceğim o ki talih hepimizden yana olsun... Kimin ne derdi varsa dermanı, kimin ne hastalığı varsa şifâsını bulsun. Benim hepimiz için bu hafta da niyetim budur. Kağıt kalemi hazırlayın, benim de arada ihtiyaç duyduğum dünya stresleri aşırıya kaçtığında, pozitif kalmanın yollarını bulduğum bilakis deneyimlediğim ve size önereceğim strese bire bir reçetem bu satırlarda sizin hayat hücrelerinize işlesin isterim. Özellikle bu mevsim geçişleri, dengesiz hava koşulları, meraklı insanların gözleri ve dedikodu kum kumaları, içinize kasveti bastırıyorsa... İşin özü işte bu söz! Hazır mısınız? Sıkı durun, iki kelime o da şöyle... Birincisi: Size başkası için kötü konuşan insanlar, sizi başkalarının hayatları ile ilgili laf getirenlere söyleyeceğiniz söz; BANA NE! Size özel konuları çok merak edip gereksiz sorular soranlara ikinci söz; SANA NE! Vallahi billahi büyük özgürlük. Deneyin inanın çok iyi hissedeceksiniz:) Yoksa siz de mi meraklısınız? Eğer öyleyseniz hemen nefsinizi terbiye edin, bol dua edin ruhunuzu bu merak hastalığından, dedikodu yapmaktan arındırın derim.
Siz de faydası olacak şeylerle uğraşın, hayırlı işlerle zamanınızı geçirin, hayırlı insanlarla, sizin hayatınızı sözleri ile aydınlatacak insanları dost edinin. Fuzuli kalabalıklarda geveze insanların gürültüsü, radyason gibi işler hücrelerinize benden söylemesi! Boş insanlarla, boş laflarla ömür tüketmeyin! Kendine hayrı olmayan insanlar sizi de hayırsız insan yapar. Ata sözlerimiz ne güzel yol göstertiyor aslında, örneğin: “Üzüm üzüme baka baka kararır” ya da “Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.” Bir söz daha var ki Hazreti Mevlana’dan “Kiminle gezdiğinize dikkat edin, çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür.” Evet sevgili okurlarım, pozitif olmanın temel yolu ALAN TEMİZLİĞİ! Öncelikle içinizde kir pas tutan, merak, dedikodu bunun gibi duygular ve düşünceler hakim olmayacak ve bu tür insanlardan, düşüncelerden arının! Hayat bir gündür o da bugündür... İşte bu yüzden önce yaşam alanınızı temizleyin, arının çok bilmişlikten, birazda bilmeyin, merak etmeyin, gösteriş delisi olmayın, ruhunuza özünüzün ihtiyacı olana kulak verin, ruhunuzu güzelliklerle, iyiliklerle besleyin... Haftaya yazılarda kavuşmak dileğiyle hoşça ve sevgi ile kalın!
Avustralya’dan DSÖ’ye tepki
MÜSİAD’dan yardım gönüllülerine ödül MÜSİAD Sydney Yönetim Kurulu Üyesi Öz Güney, sosyal yardım gönüllüsü “Sacred Outreach”a takdir ödülleri takdim etti. Gayrimüslim misafirler İslam’ın barış metodolojisinden o kadar etkilendiler ki bizden Kur’an’ın nüshalarını göndermemizi istediler. Diğer yaptığımız eventlerde olduğu gibi inşallah güzel dinimiz
İslam’ı da seçeceklerdir. Sacred Outreach, dünya barışına katkıda bulunmaya odaklanan bir projeye liderlik ediyor. HWPL panelistlerinin önerilerini sunmasıyla, Sacred Outreach, küresel barışa ulaşmak için İslami metodolojileri sundu, bunlardan biri insanlığın iç egosunu ve düşük arzularını bastırma mücadelesi idi.
n Aralarında Avustralya ve ABD’nin de bulunduğu 14 ülkeden, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) koronavirüsün kökeni hakkındaki raporunun ertelenmesi ve eksiksiz verilere erişiminin olmaması yönündeki endişelerini dile getiren bir ortak açıklama geldi. Avustralya, Kanada, Çekya, Danimarka, Estonya, İsrail, Japonya, Letonya, Litvanya, Norveç, Kuzey Kore, Slovenya, İngiltere ve ABD hükümetleri tarafından imzalanan ortak açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“SARS-CoV-2 virüsünün kaynağına ilişkin uluslararası uzman çalışmasının önemli ölçüde gecikmesi ve eksiksiz, orijinal verilere ve örneklere erişimin olmaması ile bu yöndeki ortak endişelerimizi dile getirmemiz aynı derecede önemlidir. Bağımsız uzmanların, salgının ilk aşamalarında bu pandeminin nasıl ortaya çıktığını belirlemeyle ilgili tüm bağlantılı insan, hayvan ve çevresel verilere, araştırmalara ve personele tam erişime sahip olması çok önemlidir.”
4
AUSTRALIA
6 April 2021
Australia has ‘deals’ for 150 million COVID-19 vaccines
SO WHERE ARE THEY?
T
here have been major delays, titfor-tat between governments and a lack of information. But at least one expert says the bumps with the vaccine rollout should soon be smoothed out. Wind your mind back to early February. A time when most of Europe and the US still hibernating in a long, bitter pandemic winter - were well into rolling out their respective vaccine programs. In a big announcement, Health Minister Greg Hunt said the government - which at the time was still three weeks away from conducting its first jab had worked “quietly, behind the scenes” to secure an extra “10 million doses” of the Pfizer vaccine. It was, and still is, one of the most highly effective and most soughtafter vaccines worldwide. “We now have access to over 150 million vaccine doses, ensuring we remain a world leader in the fight against the virus,” Mr Hunt said at the time. “It’s enough to vaccinate every Australian three times over.” Fast forward to today, and rather than an oversupply, it has become a mad scramble to access vaccines,
FOR
! E L SA
4 G’S Kebabs is a successful and profitable popular takeaway Kebab business located at Fawkner on Sydney Rd. 4 Our premises is stable on site and custom built with an outdoor seating area for up to 12 people. The premises is large and very functional. 4 Premises kitchen has a built in Fridge, Display fridge, Salad bar, freezer and a cool room. Kitchen is fully equipped with a Deep frier, Grill, 2 Kebab Stoves, Bain Marie, Toaster, 2 Electrical Kebab knives and a Electrical kettle.
with the government falling 3.4 million inoculations short of its own end-of-March target. GPs have been left with empty vaccine fridges, with many only allocated 50 vaccines a week in the early stages. There have been major delays in accessing vaccines, a tit-for-tat between the federal government and the states, a lack of information of where the country is at and confusion on how to book to get the jab. Yet, according to Mr Hunt, the national vaccine program is “accelerating exactly as intended in the manner that was intended at the time it was intended”.
4 The premises has a unlimited fast internet service, a 24 hour camera surveillance system and a EFTPOS machine included. 4 G’S Kebabs Menu and operating Hours are displayed on our google website and Uber Eats. 4 We are proud to add our business has high ratings thanks to a lot of very satisfied happy G’S Kebab customers. 4 We are situated within Cleanbay Carwash at 1224 Sydney Road Fawkner. 4 For more information regarding this business please contact directly on FIRST NATIONAL REAL ESTATE 0418 992 527
T Federal Parlamento İmza 6
6 Nisan 2021
rkısh NEWS PRESS
AVUSTRALYA
Kampanyası Büyüyor
B
“Çok daha fazlasına ar!” ihtiyacımız v
ugüne kadar Avustralya’da ikamet eden bin 100’ü aşkın vatandaşın destek verdiği kampanya, son dönemde Ermeni Devrimci Federasyonuna bağlı yerel derneklerin siyasetteki etki mekanizmalarını devreye geçirerek Türkiye’yi ve Azerbaycan’ı, dolayısıyla Avustralya-Türk ve Azeri toplumlarını hedef alan açıklamalarına karşı başlatıldı. Daha önce aldığı tehditler aldığını söyleyen ve yaşadığı güvenlik endişesiyle ismini yayınlamamızı isteyen duyarlı vatandaşımızdan biri kampanya hakkında şunları söyledi: “Avustralya’da yaklaşık 150 bin Türk’ün yaşadığını varsayıyoruz. Bu anlamda bakarsanız bu kampanyaya en az 5000 imza toplamamız gerekir.” Bir diğer vatandaş Coşkun İmre de, “Buranın politikacıları buranın işine baksın. Bizim bir sürü sorunumuz varken, üzerlerine vazife olmayan işlere burun sokuyorlar” şeklinde konuştu. Kampanyada Federal Parlamentonun farklı aşırılıkçı milliyetçi azınlık gruplarının Avustralya’nın genel değerlerine aykırı ırkçı ve ayrımcı söylemlerine geçit vermemesi ve bu söylemleri benimsemek yerine kınaması isteniyor. Avustralya-Türk Toplumu Çıkarlarını Müdafaa Birliği Sekreteri Barış Atayman ise bu tür elektronik imza kampanyalarının toplumumuzun sesini duyurmak açısından
Duyarlı toplum vatandaşlarımız tarafından başlatılan ve “Etnik ve Dini Azınlıklar Meselelerini Avustralya’ya İthal Etmemeli” başlığıyla açılan elektronik imza kampanyasına destek büyüyor.
BARIŞ ATAYMAN çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları dile getirdi: “Eğer Ekim ve Kasım ayları arasında Avustralya siyasetinde yaşananlar vatandaşlarımızı rahatsız ettiyse, bu kampanya vatandaşlarımızın sesini duyurmak için iyi bir fırsat olabilir. Bütün duyarlı vatandaşlarımızı toplamda bir dakikadan kısa süren bir süreçle bu kampanyaya elektronik ortamda destek vermeye çağırıyoruz.” Ekim - Kasım 2020 tarihinde Azerbaycan uluslararası haklarına dayanarak başlattığı operasyon sonucu işgalci Ermenistan ordusunu 28 yılın ardından topraklarından atmayı başarmıştı. Savaş sırasında Türkiye ve İsrail gibi ülkeler Azerbaycan’a, İran ve Rusya gibi ülkeler de
Ermenistan’a destek vermişti. Bu süre zarfında aktif hale geçirilen Fransa, ABD ve Avustralya gibi ülkelerdeki büyük Ermeni diyaspora hareketleri gerek fiziki saldırı ve eylemlerle, gerekse siyasi anlamda etkin bir kampanya yürütmüştü. Ermeni Devrimci Federasyonu uzantısı olan yerel dernekler özellikle ABD ve Avustralya’da eyalet parlamantelorundan doğru olmayan bilgilere dayalı çeşitli kınama kararları çıkarmıştı. Yine Avustralya’da Ermeni toplumun etkin olduğu Federal seçim bölgelerinde, milletvekilleri Ermeni tarafının iddialarını doğru kabul eden ve destekleyen siyasi açıklamalar yapmıştı. Yeni Güney Galler Eyaleti parlamentosuna Fairfield ve Blacktown bölgelerinin İşçi Partisi adına eyalet temsilcisi olan Hugh McDermott’un girişimleriyle bir kınama kararı getirilmiş, Başbakan Berejiklian hükümetinin öncelik vermesi sonucu bu kınama kararı 61’e karşı, Auburn Milletvekili Lynda Voltz ve Liverpool milletvekili Paul Lynch’in 2 oyla geçirilmişti. McDermott’un ofisinde çalışan Ermeni Devrimci Federasyonu Gençlik kolları başkanı geçtiğimiz hafta bu grubun en üst düzey siyasi angajman organın başına getirildi. Kampanya’ya 24 Nisan gününe kadar destek verilebilir. Destek için; “https://www. aph.gov.au/e-petitions” sayfasından “EN2441” numaralı kampanyaya gidebilirsiniz.
Savunma sanayisinde Türk-Avustralya iş birliği metal şekillendirme sektöründe T ürkiye’de faaliyet gösteren Repkon, Avustralya’da Titomic firmasıyla ortaklık kuracak. Metal şekillendirme sektöründe 40 yılı aşkın süredir çalışmalar yapan Repkon, savunma, havacılık ve uzay sanayisine yönelik stratejik ürünleri yurt içinde ve dışındaki kullanıcılara sunuyor. Şirket, rotasyonel soğuk dövme (swaging) teknolojisinde gerek makine üretimi gerekse şekillendirme tekniği konularında dışa bağımlılıktan tamamen kurtulup yerli ve milli özgün çözüm sunabilecek noktaya geldi. Repkon bu iş birliği ile namlu konusundaki kabiliyetlerini bir üst seviyeye çıkarmayı planlıyor. İki şirketin flowforming ve katmanlı imalat teknolojisi birleştirilerek global olarak çözüm aranan sorunlara cevap sağlanması amaçlanıyor. Repkon Genel Müdürü İbrahim Külekçi, ortaklıktan her iki kurumun da büyük fayda göreceğini belirtti. Repkon İş Geliştirme ve Kurumsal İletişim Sorumlusu Uğur Cem Gürpınar da “Katmanlı imalat teknolojisi ile ‘flowforming’in gücünün birleşmesiyle hem ulusal hem de uluslararası pazarda namlu imalatı için yeni bir dönem başlayacak” dedi.
Görüntülemeye çalıştığı ahtapot bu hale getirdi! kaldığı tatil beldesinde yüzmek için suya giren bir yer bilimci, A vustralya’da ahtapotun saldırısına uğradı. Talihsiz
adamın omzunda ve boynunda kırmızı lekeler oluştu. Ülkenin batısındaki Geographe Körfezi’nde kaldığı tatil beldesinin yakınında 2 yaşındaki kızıyla kıyıya gelen yer bilimci Lance Karlson, bir ahtapotun saldırısına uğradı. Yayınlanan videoda, Karlson’un sığ suda gördüğü ahtapotu görüntülerken kısa bir süre sonra ahtapotun kendisine doğru hamle yaptığı görülüyor. Karlson, suya girdikten sonra yine ahtapotla karşılaştığını, bu kez koluna, boynuna ve sırtına darbe aldığını belirterek, cildinde acı veren kırmızı lekeler oluştuğunu söyledi. Darbe aldığı yere kola döktüğünü ifade eden Karlson, acısının hafiflediğini dile getirerek, “Gözlüklerim buğulandı, su aniden bulanıklaştı ve şoka girdiğimi hatırlıyorum” dedi.
ANALYSIS Writer: Suzan Calimli
T
rkısh NEWS PRESS
6 April 2021
calimli.suzan@gmail.com
T
7
Mehter Military Music he military band within the Ottoman empire was an indication of sovereignty. The word mehter was used for band players and their music. The band would play a concert known as ‘nevbet ceremony’ at special times in the day for the sultan. In later periods, the Mehter would also play after afternoon prayers, at wedding ceremonies, after Bayram holidays and when there were victories. The band had
By Turkish initially originated when Seljuk painter Arif Sultan Kayqubad III of Rum Pasha. sent Osman Gazi, the Ottoman empire’s founder, a drum, flag and banner as an indicator of beylik’s monarchy. When the Mehter band was formed, the sultan would listen to their music during military expeditions as a way to pay Sultan Kayqubad homage. This tradition was later abandoned by Mehmed the Conqueror who had said: “It is no longer necessary to stand for a sultan who died 200 years ago”. The main task of the Mehter military was to play music when preparing for war and while on the battlefield. The music emboldened soldiers to have
strength and courage in battle while also inducing fear into the heart of enemies. When the Ottoman army travelled between towns in its territory, the Mehter would play to instill trust in
Keysborough’lu gençler buluştu n Keysborough Türk İslam ve Kültür Merkezinde bulunan Gençlik Merkezi’nde gençler ile birlikte yemek yiyip Cemiyet temsilcileri Muhammed Sezgin Hoca ve Cemiyet Başkanı Tuğrul Usta tarafından tamamlanmış ve yapılacak olan projelerden bahsedildi. Muhammed Sezgin Hoca, burada yaptığı konuşmada, “Gençlerimizin, Cemiyete olan gönül bağının tesisi ve aidiyet hislerinin oluşması
adına kendileri olabildikleri bir alan sunuyoruz. Uzun vadeli ve ömür boyu sürecek arkadaşlıkların tesis edildigi bir mekan. Elliyi aşkın genç katılarak verimli bir zaman geçirdiler. Allah onları mükâfatlandırsın ve dinlerinde sabit kılsın” dedi. Cemiyet Başkanı Tuğrul Usta bu kadar genci bir arada görmek kendilerini umutlandırdığını ve gelecekteki faaliyetlere gençlerin katılmalarını arzu ettiğini söyledi.
citizens. However on enemy land, the band performed more intensely to the point where the mountains and plains would echo with the music with the aim of frighten the enemy before even
encountering them. The music was partly composed of wind instruments including the boru, zurna, the mehter whistle and the kurrenay. It also included percussion instruments such as the drum, the kös, the çevgan, the zil and the nakkare. After failing the second siege of Vienna in 1683, the music of the Mehters instilled less fear, and more curiosity among people in the West. Some elements of the music even went as far as to inspire western composers in the 17th century. The music that the likes of Mozart and Haydn produced, as influenced by Mehter music, came to be known as ‘alla Turca’ pieces. The Mehter music reformed much of Europe’s music, whose tunes were mostly made up of wind instruments. In 1826, Sultan Mahmud II ended Mehter music in a bid to get rid of the Janissary Corps. However, in 1908 Ferik Ahmed Muhtar Pasa contributed in reviving the traditional music through founding the Imperial Military Museum. After being abolished again in 1935, the band was formed once more in 1952 at the Imperial Military Museum where today it now performs multiple times a week and at specific official ceremonies. The Mehter band marches with a distinguishing rhythm that goes along with the phrase, ‘Gracious God is good. God is compassionate’. Sources: - turkishculture.org - ktb.gov.tr - dailysabah.com
8
6 Nisan 2021
PAKİSTANLI FANATİKLER
T Yunus Emre Enstitüsü 60 bin kişiye çevrim içi dersle Türkçe öğretiyor rkısh NEWS PRESS
.
TÜRKIYE
‘Ertuğrul’ hayranı gençler Abdurrahman ile buluştu rekorları kıran “Diriliş Ertuğrul” R eyting dizisine olan sevgilerini amatör sete taşıyan Pakistanlı gençler, oyuncu Celal Al ile Karaçi’de bir araya geldi. Birkaç günlük ziyaret için Karaçi’ye gelen Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman dizilerinde “Abdurrahman Gazi’yi” canlandıran oyuncu Celal Al, Pakistan’ın kuzeyindeki Swat şehrinde kurdukları amatör sette “Pakistani Ertuğrul” dizisini çeken gençlerle buluştu. Alp kıyafeti giyen gençlerle sohbet eden Al, çektikleri dizi ile ilgili de gençlerden bilgi aldı. Gençlerin 1.5 günlük otobüs yolculuğundan sonra Karaçi’ye vardığını belirten Al, “Manzara çok gurur verici. Çok mahcup ve mutlu olduk. Amatörler ama aşkları, gönülleri yeter” dedi. “PAKISTAN’DAKI UÇ BEYLERIMIZ” Türkiye’den getirdiği börkü gençlere hediye eden ve onları yakından takip edeceğini belirten Ay, “Türkiye-Pakistan kardeşliği için ellerinden gelen ne varsa yapmaya hazır olduklarını söylüyorlar. Alperenlik gönüllerine işlemiş. Ne mutlu onlara. Onlar bizim buradaki yeni alplerimiz yeni uç beylerimiz diyebilirim. Türkiye sevgisi burada önemli bir etken” şeklinde konuştu.“Pakistani Ertuğrul” dizisinde Ertuğrul Gazi’yi canlandıran Muhammed Abbas da bu anı unutamayacaklarını söyledi.
YTB’DEN MAZLUMLARA DESTEK
Rohingya’lılara ‘Diaspora Haberciliği’ eğitimi verildi
Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Anadolu Ajansı (AA) iş Y urtdışı birliğinde düzenlenen “Rohingya Online
Medya Eğitim Programı” tamamlandı. YTB tarafından desteklenen “Rohingya Online Medya Eğitim Programı”, AA iş birliğinde çeşitli ülkelerden Rohingya diasporasına mensup yaklaşık 30 katılımcı ile 29-31 Mart’ta video konferans yoluyla düzenlendi. İngilizce olarak gerçekleştirilen ve 3 gün süren programda, AA’nın deneyimli kadroları tarafından “Multimedya ve İnternet Gazeteciliği”, “Yeni Medya ve Sosyal Medya Uygulamaları” ve “Diaspora Haberciliği” eğitimleri verildi. Programa ilişkin bir açıklama yapan AA Haber Akademisi Müdürü Alptekin Cihangir İşbilir, “AAYTB iş birliği modeli ile gerçekleştirdiğimiz bu eğitimler sayesinde dost ve akraba toplulukların sesini dünya kamuoyu, daha gür ve daha doğru işitecektir” dedi.
edeniyle yüz n ı ın lg a s 9 -1 id Kov ara veren YEE e m iti ğ e e ç rk ü yüze T ers altyapısı ve d i iç m ri v e ç u kurduğ ox) ile 60 bin b n e re (g o y d tü sanal s ders verirken e ç rk ü T ir b e ir kişiye b e yüz binlerce d n e d n ri e z ü e YouTub YEE Başkanı r. o ıy ş la u e iy izleyic ri dünyanın le rs e d u B “ , ş Şeref Ate z” dedi. ru o ıy p a y e d n ri her ye
T
ürkiye’nin kültür elçisi konumunda bulunan Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Latin Amerika’dan Avustralya’ya dünyanın dörtbir yanında Türkçe öğretiyor... Geçen yıl tüm dünyada etkili olan salgın nedeniyle ara verilen derslerin ardından uzaktan öğretime başladıklarını belirten YEE Başkanı Şeref Ateş, çevrim içi eğitim çalışmalarını anlattı. ÖZEL STÜDYO YAPILDI Ateş, “İlk olarak İtalya’da uzaktan Türkçe öğretmek için ilana çıktığımızda 400 başvuru gelince hızlı bir şekilde altyapımızı geliştirdik ve bu stüdyoları yaptık” dedi. Derslerin yanında yardımcı eğitim videolarını da bu dönemde çekmeye başladıklarını ifade eden Ateş, şunları dile getirdi: “Şu anda haftada 60 bin kişiye, 6 saat birebir ders veriyoruz. Bu dersler dünyanın her yerinde yapılıyor. Sadece Latin Amerika’da 5 bin kişiye ulaşıyoruz. Kazakistan’da geçen hafta yaptığımız ilana 8 bin kişi başvurdu.” TÜRKÇE İLK 5’E GİRDİ Ateş, YouTube için sanal stüdyoda üretilen içeriklere ilişkin, şunları anlattı: “Sadece telaffuzu değil tüm kuralları içeren malzemeler üretiyoruz ve tüm bu hizmet tüm dünyaya açık. Türkçe son bir yılda yabancı dil olarak öğrenilen diller arasında ilk 5’e yükseldi. Burada amatör olarak başladığımız içeriklerimiz yüz binlerce insana ulaşıyor.”
Başkan Ateş, uzaktan devam eden dersler, birebir eğitimler ve sanal stüdyoda üretilen içerikler yoluyla dilin yanında kültür ve Türk düşünce yapısının da öğretildiğini söyledi. DİL ILE BAĞ KURULUYOR Uzaktan eğitim altyapısı ve sanal stüdyo ile YEE’nin bir merkezinin bulunmadığı ülkelerde bile eğitimler verildiğini vurgulayan Ateş, şunları kaydetti: “Yüz yüze eğitimlerde kısıtlı sayıda öğrenci için mekan tutmak ve hoca göndermek gerekiyor. Bu şekilde o sayıların 10 katına ulaşmak mümkün. Bununla birlikte Türkçe öğretmenleri yetiştirerek yerinde eğitimi de koordine etmeye çalışıyoruz. Şu an Suriye’deki güvenli bölgede bu projeyi sürdürüyoruz. Orada eğiticileri eğiterek milyonlarca insana Türkçe öğreteceğiz. Türkçe öğreterek Türkiye’yle bağ kurmalarını sağlayacağız.” TIYATROCU ÖĞRETMENLER YEE’nin Sıhhiye’deki Dijital Kültür Merkezi’nde kurulan sanal stüdyoda eğitmenler başlangıç seviyesinde Türkçe eğitimi için içerik üretiyor. Stüdyoda dijital görseller ve konuya uygun arka plan kullanan eğitmenler, bazı konuları ise bir tiyatrocu gibi rol yaparak anlatıyor. Öğretmenler bu eğitimler için diyalogları da kendileri yazıyor. AA’nın bir derse konuk olduğu stüdyoda eğitmenler, diyaloglar veya
görsellerle giriş seviyesinde Türkçe kelimeler ve cümleleri öğretiyor. Alfabe, sayılar, tanışma, karşılaşma, yol tarifi ve basit diyaloglarda kullanılan kelimelerin öğretildiği videolarda yer alan okutmanlardan Ecem Çelik Türkyılmaz, öğrencilere öğretmenleri görmeden de Türkçe öğrenmelerine katkı sunmayı amaçladıklarını söyledi. SEVİYEYE GÖRE İÇERİK Türkyılmaz, “Günlük hayatta karşılaşacakları durumlarda neler söyleyebilirler, hangi Türkçe kelimeleri kullanabilirler, grameri en basit şekilde nasıl öğrenebilirler bunlar üzerinde çalışıyoruz” diye konuştu. Temel düzeyde Türkçe eğitimi videolarının ardından seviye arttıkça yeni içerikler üreteceklerini belirten Türkyılmaz, “En bilinen kelimeleri yavaş yavaş telaffuz ederek öğrencilerimize ulaştırmayı hedefliyoruz” ifadesini kullandı. GÜNLÜK DİL ÖĞRETİLİYOR Türkyılmaz, ilerleyen seviyelerde Türklerin günlük hayatta nasıl iletişim kurduğunun da anlatılacağını belirterek şöyle devam etti: “Şunu düşünüyoruz, ekran karşısında bizi izleyen öğrenci bizi anlayabilir mi, kendileri bizim bulunduğumuz ortamlarda bulunduğunda aynı şekilde Türkçe konuşabilir mi? En basit şekilde bunları ele alıp diyaloglar yazıyoruz.”
.
TÜRKIYE
BAŞKAN ERDOĞAN’DAN
T
rkısh NEWS PRESS
TÜRK DÜNYASINA IŞ VE
GÜÇ BIRLIĞI ÇAĞRISI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Konseyi Devlet Başkanları Zirvesi’ne Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantıyla katıldı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da görüşmede hazır bulundu.
T
“Türk Konseyi Devlet Başkanları Zirvesi”nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyamızın karşı karşıya kaldığı değişimler Konsey gibi iş birliği yapılarının önemini daha da artırıyor. Bağımsızlığımızı, toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi ilgilendiren meselelerde de kardeşlik hukukuna uygun şekilde dayanışma içindeyiz” dedi. ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vahdettin Köşkü’nde Türk Konseyi Devlet Başkanları Zirvesi’ne canlı bağlantı ile katıldı. Konuşmasına “Rabb’imden en kısa zamanda bizleri bu salgın musibetinden kurtarmasını niyaz ediyorum” diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların, baharı ve yeni başlangıçları simgeleyen Nevruz Bayramlarını da tebrik ederek, ortak, kültürel miras olan barış, sevgi ve hoşgörünün sembolü olan bu bayramın tüm insanlığa mutluluk, sağlık ve huzur getirmesini diledi. TÜRK DÜNYASI DAYANIŞMA İÇİNDE Erdoğan, 12 yıl önce kurulan Türk Konseyi’nin birlik ve dayanışma mefkurelerinin en müşahhas hali olduğunu belirterek, “İnşallah Türkmen kardeşlerimizin önce gözlemci üye, bilahare daimi tarafsızlık statüsüne halel getirmeyecek şekilde tam üye olarak aramıza katılmasıyla konseyimiz daha da güçlenecektir. Türkiye olarak konsey çatısı altında bu yönde yapılacak çalışmalara her türlü desteği vereceğiz” diye konuştu. Bugün Türk İslam düşüncesinin meşalesini yakan Hoca Ahmet Yesevi’nin yaşadığı Türkistan’ı Türk dünyasının manevi başkentlerinden biri ilan etmenin de bahtiyarlığını yaşadıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti: KARDEŞLİĞİMİZİ DAİM KILIYORUZ “Dünyamızın karşı karşıya kaldığı değişimler Türk Konseyi
gibi iş birliği yapılarının önemini daha da artırıyor. Nisan ayında gerçekleştirdiğimiz olağanüstü zirve ve akabinde ilgili bakanlarımızın toplantılarında alınan kararlarla ticaret hacmimizde salgının etkisini asgaride tutmayı başardık. Bağımsızlığımızı, toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi ilgilendiren meselelerde de kardeşlik hukukuna uygun şekilde dayanışma içindeyiz. Bu vesileyle hassasiyetle üzerinde durduğum aziz kardeşim Sayın İlham Aliyev nezdinde tüm Azerbaycanlı kardeşlerimi, Dağlık Karabağ’daki zaferleri için bir kez daha yine şahsım, milletim adına tebrik ediyorum. 44 gün süren destansı bir mücadele sonrasında 30 yıllık işgal son bulmuş, Karabağ anavatanla tekrar kucaklaşmıştır. BAYRAMDAN SONRA ŞUŞA’DAYIZ Karabağ’daki Türk yapılarının korunması ve ihyası için tüm imkanlarımızla Azerbaycan’ın yanında olmaya devam etmemiz önem taşımaktadır. Aynı şekilde bu adımı atarken Azerbaycan’ın bu bölgeyi ayağa kaldırmak suretiyle bütün muhacir kardeşlerimizin yeniden topraklarına dönmesini çok çok önemsiyorum. Temennimiz odur ki en kısa zamanda Ramazan Bayramı’ndan sonra, Şuşa’yı ziyaret etmek suretiyle kardeşimizle birlikte Şuşa’da inşallah yeni bir bayram yaşayalım.”
KKTC İÇİN DESTEK ÇAĞRISI Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türkleriyle dayanışma sergilenmesinin kardeşliğin gereği olduğunu vurgulayan Erdoğan, yıllardır maruz kaldıkları haksızlıklar ve ambargoların kaldırılması için Kıbrıs Türklerine gereken yardımın esirgenmeyeceğine de inancının tam olduğunu söyledi. Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının Türk Konseyi’nin kültür, eğitim, bilim ve spor gibi faaliyetlerine katılımının tecridin etkilerinin hafifletilmesine yardımcı olacağını belirterek, şöyle devam etti: YENİ ZİRVE İSTANBUL’DA “Güç birliği yaparak Kıbrıs Türklerini hak ettiği konuma getireceğimize inanıyorum. 12 yıllık süreç içinde kurumsallaşmasını tamamlayan Türk Konseyi’nin uluslararası itibarı da yüksektir. Artık konseyimizi uluslararası örgüt olarak adlandırmanın vaktinin geldiğine inanıyorum. Bu konudaki kararı Türkiye’deki zirvede almayı ümit ediyoruz. Başka ülkeler de konseyimizle iş birliği yapmak ve konseyimize gözlemci olmak istediğini dile getiriyor. Bu bakımdan üçüncü ülkelerle iş birliği formatlarına dair kategorileri ve kriterleri belirlemek maksadıyla yapılan çalışmanın bir an evvel tamamlanması gerekiyor. Konseyimizin 8. Olağan Zirvesi’ni de salgın şartlarının el verdiği ölçüde inşallah 12 Kasım 2021’de İstanbul’da düzenlemeyi ümit ediyoruz.”
6 Nisan 2021
9
VEFATININ 24. YIL DÖNÜMÜ
Başbuğ Alparslan Türkeş hayırla anıldı lkücü Hareket’in Lideri Başbuğ Alparslan Tür24. yılında hayırla yad edildi. Ü keşMHPvefatının Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkeş’i
hürmet ve rahmetle andıklarını belirterek, sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle Türkeş’e manevi görevlerini Anıtmezar’da gerçekleştirememenin hüznünü yaşadıklarını ifade etti. Türkeş’in iki büyük eseri olan Milliyetçi Hareket Partisi ile Ülkü Ocakları’nın emin ellerde teslim olduğuna vurgu yapan Devlet Bahçeli, şöyle devam etti: “Merhum Türkeş Bey, inanmış bir dava adamı, Türk devlet ve siyaset hayatına derin izler bırakmış bir mücadele insanıdır. Fırtınalı yıllarda, çetin yollarda, zorlu şartlarda, sıkıntılı dönemlerde ülkesine ve ilkelerine cesaretle sahip çıkmış, duruşunu ve fikri tutarlılığını hiç bozmamıştır. Bize düşen görev, binbir emekle elde ettiğimiz siyasal kazanımlarımızı geriye döndürecek ve fikri mücadelemizin hızını yavaşlatacak tuzaklara dikkat etmek olmalıdır.” ERDOĞAN’DAN ANMA MESAJI Cumhurbaşkanı Erdoğan da mesajında Türkeş’i anarak, “Türk milletine ve bu topraklara bağlılığıyla hiçbir zaman unutulmayacak olan merhum Alparslan Türkeş’i vefatının 24. yıl dönümünde rahmetle ve saygıyla yad ediyorum. Mekanı cennet olsun” ifadesini kullandı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve Cumhur-başkanı Yardımcısı Fuat Oktay da anma mesajları yayımladı.
DARBE HEVESLİLERİNE TEPKİ
MSB: Bildirici amiraller düşmana hizmet ediyor
Savunma Bakanlığı, Möntrö Boğazlar SözM illileşmesi bahanesiyle asrın dev projesi Kanal
İstanbul’a karşı gece yarısı bildiri yayımlayan emekli amirallere sert tepki gösterdi... Bakanlıktan yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “TSK, yurt içinde, sınır ötesinde büyük bir kahramanlıkla yoğun ve etkin bir şekilde mücadele ederken böyle bir bildiri yayınlamanın demokrasimize zarar vermekten, TSK personelinin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekten ve düşmanlarımızı sevindirmekten başka bir işe yaramayacağı açıktır. Bağımsız Türk yargısının gereğini yapacağına inancımız tamdır. Sultan Alparslan’dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e kadar binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen ve peygamber ocağı olarak da bilinen TSK, Anayasa çerçevesinde, yasalar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda milletinin emrinde, daima görevinin başındadır.”
Y R E V I L E FREE D E N R U O TO MELB N O O S D N A O R T E M Y E N D Y S E TO B VE Ş I R A P SI
R
%10 LI A M I R I D N I
L!
Email: info@bulaksu.com.au Contact: 0403 329 145
T
TURKEY
rkısh NEWS PRESS
6 April 2021
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN @ikalin1
In a press conference late Monday, President Recep Tayyip Erdoğan called a declaration released by retired admirals “malevolent,” accusing it of featuring “coup implications.”
ADMIRALS’ DECLARATION
FEATURES COUP A
IMPLICATIONS: ERDOGAN
total of 104 retired navy admirals recently signed a “declaration” warning the government to keep its commitment to the Montreux Convention and abandon plans to build a new canal in Istanbul. “It is not acceptable for 104 admirals to come together one night and declare such a document,” Erdoğan stated. “This cannot be labeled as freedom of speech.” “Such actions would not be accepted anywhere in the world. We would also have expected the opposition to have a stronger stance on this action. We, once again, call on the main opposition CHP to side with democracy,” he said in criticism of the Republican People’s Party. Erdoğan underlined
that the declaration slanders the Turkish military, saying: “Even if the declaration is signed by retired admirals, the attempt is a defamation against the Turkish Armed Forces,” he added. “In Turkey, all the attacks against democracy have taken place following similar declarations. Since we, in our government, have a firm stance against these attempts, they do not dare to continue their plans,” Erdoğan warned. MONTREUX CONVENTION The president also touched upon the importance of the Montreux Convention but emphasized that there may be better options in the future. “The Montreux Convention was an important gain for Tur-
key for its time. We are continuing our commitment to the Montreux Convention, at least until there is a favorable replacement,” he said. “If the attempt is to declare an opinion on the discussion regarding the Montreux Convention, the way to do it is not to declare such a statement, but instead have academic works on it that will contribute to literature,” he said. Erdoğan added that “the attempted link between the Kanal Istanbul project and the Montreux Convention is totally wrong,” in reference to the project which envisions a man-made passage in Istanbul to avoid possible accidents in the Bosporus, given the previous cases of ships crashing in the country.
Turkey detains 10 in probe into retired admirals’ declaration
T
urkish security forces detained 10 suspects as part of the probe into a so-called “declaration” signed by 104 retired navy admirals, which came under fire for attempting to interfere in the democratically elected government. The Ankara Prosecutor’s Office had launched an investigation based on Article 316/1 of the Turkish Penal Code. In a statement, the prosecutor’s office said the 10 suspects were detained to prevent the destruction of evidence and to determine other suspects involved in the incident, while four other suspects were not detained due to their age but were told to report to the Ankara Police Directorate within three days.
Turkey ranks 6th globally in COVID-19 vaccination numbers n The nation’s coronavirus inoculation efforts are continuing at full speed as over 16 million doses have been delivered so far, earning it one of the world’s top spots “We rank sixth among countries with the highest number of vaccines,” Health Minister Fahrettin Koca said in a statement on Saturday. “The countries that give more vaccines than us are the U.S., China, India, the U.K. and Brazil,” he added. According to the minister, Turkey has so far administered
more than 16.6 million coronavirus vaccine jabs across the country. “Among the countries which have yet to produce their own vaccine, Turkey stands as one of the states that conducts the most jabs,” Fahrettin Koca said on Twitter. According to Health Ministry data, since Turkey began a mass COVID-19 vaccination campaign on Jan. 14, more than 9.5 million people to date have received their first doses, while second doses have been given to over 7.13 million.
Defeating ISIS and ending the Syrian War
L
ast week, ISIS made two advances, one strategic, the other symbolic in Iraq and Syria. It captured Ramadi, a key city in the heartland of Iraq’s al-Anbar region and about 110 kilometers away from Baghdad. It then took Palmyra in Syria where ISIS may extend its violent extremism to the historic relics of this ancient city. Now the world is on its edge dreading new stories of puritanical barbarism in both places. There is no question that these ancient sites, national heritage of the Syrian people and the world, must be protected. But Ahmad Zaidan, Al Jazeera’s Islamabad bureau chief and a Syrian journalist himself, points to the irony of “the world turn(ing) to Twitter to save the centuries-old ruins” in Palmyra while the Assad regime continues its massacres of Syria and its people. One wonders how many more genocidal attacks on the Syrian people and its national heritage we will have to witness before we realize that the human carnage perpetrated by both the Assad regime and ISIS will not end without ending this bloody war. ISIS and the company use the Syrian war for recruitment and territorial expansion. The Assad regime has lost control over much of Syria but uses ISIS to divide and weaken the moderate Syrian opposition. It also uses ISIS barbarism as part of its propaganda war. As long as the Syrian war continues, neither the suffering of the Syrian people nor the threat of ISIS will end. This bloody war will not end until and unless the Assad regime is removed from power and a political transition is put in place. Even if you care more about eliminating ISIS terrorism and protecting ancient relics than helping the Syrian people save themselves from the tyranny of a killing machine, one needs to see the connection between the Assad regime staying in power and ISIS spreading terror and destruction across the vast swaths of Syrian and Iraqi territories. There is near universal agreement that Mr. Assad can no longer have a place in the future of Syria for both political and legal reasons. The Assad regime’s war crimes and crimes against humanity, which killed 300,000 people, turned millions into refugees and destroyed cities, gets less and less attention than the destruction of relics by ISIS. But there is already enough evidence for a robust case of war crimes against Mr. Assad. Mr. Assad’s forces kill indiscriminately with barrel bombs and chemical weapons and cross the so-called “red lines” of the world on a daily basis. The rise of ISIS has not made the Assad regime less of a threat to Syrian people and the region. The trouble is that everyone’s dictionary has a different definition for “political solution” in Syria. A moral
and conceptual clarity is needed if we are to have a proper perspective to end this war. For the Assad regime, “political solution” is the surrender of the opposition and a return to the pre-war order. It has made this abundantly clear in the two Geneva meetings, which did not produce anything close to a political solution, as well as in the other low-level meetings in Moscow, Cairo and Astana over the last 12 months. The Assad regime and its backers are not interested in a genuine political solution that will address the root cause of the problem, which is the oppressive and brutal existence of the Assad regime. This is what started the war in the first place and this is where a fair, meaningful and sustainable political resolution will be found. Some seem to think that a political solution will somehow emerge from somewhere on a sunny morning and suddenly solve all the terrible problems in the deeply battered Syria. If the last two years have shown anything, it is that a political resolution to the Syrian conflict is possible only if the Assad regime is made to realize that it cannot win this war. As the Geneva talks outlined, a political solution in Syria entails a process of transition whereby the Assad regime hands over power to a governing body that will be composed of the moderate Syrian opposition on the one hand and elements of the current regime in Damascus on the other with the supervision of the international community. How to identify these partners and agree on a timetable for the “day after scenario” is not an easy job. But it is not impossible either. The Syrian National Council (SNC) is the main umbrella political body representing the Syrian opposition. Recognized by more than 100 countries as the legitimate representative of the Syrian people, the SNC will play a key role in future negotiations. But it has to be supported and empowered by the international community so that it comes to the negotiating table from a position of strength, not weakness. Neither Mr. Assad nor his backers will take a divided and weak opposition serious. This is where the support of the international community is crucial to unify and empower the Syrian opposition. Qualitative change in power dynamics on the ground will make political negotiations substantive and result-oriented. It will empower the Syrian opposition and speed up transition to the post-Assad phase. As Turkey has maintained from the beginning, only coordinated action through the coalition that supports the Syrian opposition can prepare the ground for effective political negotiations. > Source: Daily Sabah / MAY 30, 2015
12
T
6 April 2021
Taiwan’s major chip maker TSMC to invest $100B for capacity growth
rkısh NEWS PRESS
TECHNOLOGY
How Turkey’s Getir became a billiondollar startup
?
Semiconductor Manufacturing Co. (TSMC), a major Taiwan computer chip T aiwan maker plans to invest $100 billion in the next
three years in expanding its manufacturing capacity and supporting research and development (R&D), the company said Thursday. The world’s biggest contract producer of semiconductors, TSMC said it anticipates faster growth thanks to longterm trends like the introduction of nextgeneration telecommunications and highperformance computing. The coronavirus pandemic, meanwhile is revving up demand for electronic devices as the world relies increasingly on digitalization. “TSMC is working closely with our customers to address their needs in a sustainable manner,” the company said in an emailed statement. It did not give further details about planned investments. TSMC makes processor chips for major brands like Apple Inc. and Qualcomm Inc. Surging demand pushed its revenue 18% higher in January-February from a year earlier, it reported earlier. Intel, South Korea’s Samsung Electronics and other chip makers also have been boosting investments to meet rising demand and joust for market share in advanced semiconductors.
Samsung’s made-inTurkey cellphones to enter markets next week
Korean technology giant Samsung has started mobile phone production in Turkey S outh under the brand Sunny within the scope
of cooperation with Atmaca Elektronik, a Turkish newspaper reported Friday. The locally manufactured cellphones will enter the Turkish market next week and are expected to decrease phone prices in Turkey by up to 40%. The competition for electronics production in Turkey has heated up recently. While China’s Oppo will soon start production in one of Istanbul’s industrial centers, in the Tuzla district, Samsung has already completed all preparations, according to Turkish business daily Dünya. Samsung, which is the leader of the Turkish mobile phone market with a 40% share, made an agreement with Atmaca Elektronik and started production several months ago for some electronics, including TVs and mobile phones. Samsung’s partner Atmaca Elektronik is one of Turkey’s largest screen manufacturers and is also the supplier of the world’s tech giants. The two companies aim to annually produce 3 million cellphones.
t Getir is the firs on nati venture in the over t to be valued a out $1 billion with nd ,a making an exit ow h many wonder ry e the rapid deliv tech ea startup becam hat the w company and hind it. algorithm is be
R
etail delivery application Getir last week became Turkey’s most valuable startup after being valued at $2.6 billion (TL 21.06 billion), becoming the country’s second venture that reached unicorn status, a term for startups that pass the $1 billion mark. Yet, contrary to the tradition, the startup did not make an exit, a point where founders hand over the control of a venture that is acquired by another company. For instance, the founding entrepreneur of Turkey’s first unicorn, Istanbul-based Peak Games, made an exit after the company was acquired by Zynga for $1.8 billion in 2020 and the control was completely handed over to the U.S.-based global gaming giant. Getir founding partner Nazım Salur drew attention to the importance of the five founding partners holding 60% of the shares in the startup, which raised $300 million in last week’s funding round for an international expansion. The funding round valued the company at about $2.6 billion. None of Getir’s founding partners made an exit. “From the very beginning, we have been telling startups to treat investors generously and not to lose their stake,” Salur said, adding they held meetings patiently and negotiated well with the investor in this process. “We say, ‘do not sell (it) as a chick or even as a chicken, earn money from the egg,’” he stressed. Salur asserts they are not against foreign investors, “but we are against a situation where making an
‘exit’ is interpreted as the only option.” “Otherwise, we also benefit from foreign investors. However, we negotiated hard with them. We have been very selective. In this way, the ratio of five founding partners and domestic investors remained above 60%.” Getir algorithm It is quite natural that Salur’s idea of delivering groceries in an average of 10 minutes came as an example of the dynamism of a city where crossing from one continent to another takes only five minutes. Salur explained this story during last year’s shooting in Istanbul’s Ortaköy, right along the Bosporus shore. Making the biggest investment in the software team, Getir follows an infrastructure that prepares an offer by remembering when, how often and which products a customer orders. In other words, a unique and location-based average requirement map is determined, and optimization is also made for profitability over time. Afterward, the application learns with software what should be placed on the shelves in each city, region by region. A tech company? Nazım Salur was asked the question the day the company raised its $300 million investment, but people do not directly admit that they are tech companies if they do not have a handheld technology product or software such as a smartphone, computer or television. “When we cannot use technology, we lose to our competitors. We can create the magic of delivering in 10 minutes with softwa-
re and make it permanent. This distance should never be extended,” Salur explained. “In fact, we have to stay ahead of our competitors. That is why we could not achieve this without turning into a technology company.” As a result, he said investors invest in the experience of their labor force and their software. “Otherwise, we have neither building nor real estate value. We have a great team. The investor is already investing in this labor force, their experience and technology, namely the software.” Choosing a partner and investor The fact that Salur and the five founding partners still hold 60% of the shares in Getir makes the investor believe that the chance of the startup is high while doing global business. The first person Salur opened up with about the Getir idea was Serkan Borançılı, one of the founders who sold one of the leading Turkish e-commerce sites Gittigidiyor to eBay years ago. In other words, a serial entrepreneurial partner emerges as an important experience both in the growth of the company and in investor negotiations. Among the founding partners of Getir, Tuncay Tütek brings significant sales and brand experience in international companies to the team. This results in a good mix for the venture. Afterward, the right steps taken in the selection of investors and negotiations enable the founding partners to preserve their strong role. However, this is not so easy to achieve.
T
.
EKONOMI
rkısh NEWS PRESS
6 Nisan 2021
13
ÇALIŞANIN DÜNYASI
MURAT ÖZDAMAR
Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au
I Y I Ç F I Ç NDEMAIDI PEURDURAM D
Türkiye tarımda Avrupa birincisi
T
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, dünyayı saran Kovid-19 salgını döneminde çiftçilerin üretmeye devam etmesini sağladıklarını belirterek, bu sayede Türkiye’nin tarımda Avrupa’da liderliğini sürdürdüğünü söyledi. arım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Kovid-19 salgınının tarım sektörüne etkileri ve alınan önlemlere ilişkin bilgi veren Pakdemirli, salgının Çin’de başladığı dönemde marketlerle, gıda üreticileriyle, lojistik sektörüyle ve ilgililerle konuştuklarını, üretimi ve çalışmayı artırmaya hazır olunmasını istediğini söyledi. BÜYÜMEDE REKOR KIRDIK Pakdemirli, üretim devamlılığını göz önünde bulundurarak çiftçiye “diplomatik pasaport” verdiklerini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Diplomatik pasaporttan kastım, herkes evinde oturuyorken, çiftçi gitti ve üretmeye, ekmeye, biçmeye devam etti. Geçen yıl pandeminin başladığı dönem, hem hasat hem de ekim dikim dönemiydi. Pandemiye rağmen Cumhuriyet tarihi rekorlarını kırıyor olmamızın ve önemli bir şekilde tarımsal büyümeyi yakalamamızın, Türkiye büyüme ortalamasının üzerinde bir büyümeyi yakalamış olmamızın ana sebeplerinden biri bu. Hem tedarikte hem üretimde problem yaşanmamalıydı. Doğru işler yaptığımızdan dolayı tarım sektörü geçen yıl yüzde 4.8 büyüdü, Türkiye ortalaması 1.8’di. Son 3 yıldaki en yüksek büyüme. Pandemiye, meteorolojik kuraklığa, birçok şeBEKIR PAKDEMIRLI
ye rağmen son 3 yıldaki en yüksek büyümeyi yakaladık. Son 20 yılda yıllık ortalama yüzde 2.8 büyüme var. Biz son 3 yılda da yüzde 3.5’lik büyümeyi yakaladık. Yani son 3 yıldaki performans tüm 20 yıllık ortalamaların da üstünde.” Bakan Pakdemirli, tarımsal hasılada Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdıklarını belirterek, Avrupa’da tarımsal hasılada Türkiye’nin liderliğinin devam ettiğini dile getirdi. BARAJLAR 2’YE KATLANDI Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın himayesinde tanıtımı yapılan “1. Su Şûrası”na ilişkin soruları da yanıtlayan Bakan Pakdemirli, tarım ve sanayi de suyun verimli kullanılması için yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bekir Pakdemirli, şöyle devam etti: “Sulama alanında son 20 yılda 255 milyar liralık yatırım yaptık. Yaklaşık 7 bin tesis ve 600 baraj yaptık. Cumhuriyet tarihinde AK Parti iktidara gelene kadar 276 baraj yapılmış. Yani Cumhuriyet tarihinin 2 katı baraj yapıldı. 45 milyar metreküp su depolama yapılabiliyor, bu da Türkiye’nin yıllık ihtiyacının yüzde 10 eksiği kadar oluyor.” Su Şûrası’nda, suya ilişkin geleceğe dönük atılacak adımları ve alınacak kararları değerlendireceklerini belirten Bakan Pakdemirli, “Su Şûrası’ndan çıkacak neticelerle Su Kanunu çıkarmayı hedefliyoruz. Kanunla suyun tahsisi ve yönetimine ilişkin konular belirlenecek” dedi.
Tüm zamanların ihracat rekoru kırıldı! n Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, martta tüm zamanların en yüksek aylık ve ilk çeyrek ihracat rakamlarına ulaşıldığını belirtti. Pekcan, “Aylık ihracat tutarları bakımından çok önemli yeni bir rekor elde ettik. Mart ayında ihracatımız, geçen sene mart ayına göre yüzde 42.2 artışla 18 milyar 985 milyon dolara ulaştı. Bu, tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamıdır. 18 milyar doları bile gerçekleştirememiştik, 19 milyar
doları yakaladık çok şükür” dedi. Pekcan, ayrıca “İlk çeyrekte ihracatımız geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 17.3 artışla 50 milyar 23 milyon dolar oldu. Bu değer, bugüne kadarki en yüksek ilk çeyrek ihracat değeridir” şeklinde konuştu. Pandemiye rağmen dış ticarette başarılı bir grafik sergilediklerini kaydeden Pekcan, ihracatçıların dinamik ve dirayetli bir şekilde ürünlerini dünyanın dört bir yanına taşımaya devam ettiklerini söyledi.
İlk defa 8 Eylül 1999 sonrası sigortalı olanların emekliliği
İ
lk defa 8 Eylül 1999 tarihi ve sonrası sigortalı olanların emeklilik şartları, sigortalılığın başlama tarihine bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. İlk defa 8.9.1999-30.4.2008 tarih aralığında sigortalı olup SSK statüsünden emekli olacaklar için emeklilik yaşı kesin ve bu yaş kadınlar için 58 erkekler için 60 yaş. Emekli olmak için ayrıca 7000 gün ödenmesi de şart. Prim ödemesi 7000 gün olmamakla birlikte ilk defa sigortalı olunan tarihin üzerinden en az 25 yıllık süre geçmesi halinde 4500 gün primle SSK emeklisi olmak da bir diğer seçenek. İlk defa 8.9.1999-30.4.2008 tarih aralığında sigortalı olup Bağ-Kur statüsünden emekli olacaklar için emeklilik 9000 gün prim ödeme ve 5400 gün prim ödemeye göre farklılık gösteriyor. Bu aralıkta sigortalı olup 9000 gün prim ödenmesi şartıyla kadınlar 58 erkekler 60 yaşında emekli olabiliyor. Prim ödemesi 7000 gün olmamakla birlikte en az 5400 gün prim ödenmesi halinde emekli maaşı bağlanabilmesi için kadınların 60 erkeklerin ise 62 yaşını tamamlaması gerekiyor. İlk defa 8.9.1999-30.4.2008 tarih aralığında sigortalı olup Emekli Sandık statüsünden emekli olacaklar için emeklilik 25 tam yıl prim ödeme ve 15 tam yıl prim ödemeye göre farklılık gösteriyor. Bu aralıkta sigortalı olup 25 tam yıl yani 9000 gün prim ödemesi bulunan kadınlar 58 erkekler 60 yaşında emekli olabiliyor. Prim ödemesi 25 tam yıl gün olmamakla birlikte en az 15 tam yıl yani 5400 gün prim ödemesi olan kadınlar ve erkekler başka bir seçenek olarak 61 yaşında emekli olabiliyor. İlk defa 1 Mayıs 2008 tarihinden itibaren sigortalı olanlar için emeklilik yaşı, emeklilik için gerekli prim gün sayısını
31 Aralık 2035 tarihine kadar tamamlamaya göre değişiyor. İlk defa 1 Mayıs 2008 tarihinden itibaren sigortalı olanlardan SSK emekliliği için 7200 gün primi, Bağ-Kur veya 4/C kamu memur emekliliği için 9000 gün primi 31.12.2035 tarihine kadar ödeyenlerin emeklilik yaşı kadınlar için 58 ve erkekler için 60 olarak uygulanıyor. Prim ödemesi bu tarihten sonraya kalanların geçen her iki yıl için emeklilik yaşına 1 yaş ekleniyor. Ancak bu yaş en fazla 65 oluyor. İlk defa 1 Mayıs 2008 tarihinden itibaren sigortalı olup SSK için 7200 gün prim Bağ-Kur veya 4/C kamu memur emekliliği için 9000 gün prim ödemesi olmasa dahi 31.12.2035 tarihine kadar en az 5400 gün prim şartıyla kadınlar 61, erkekler 63 yaşında emekli olabiliyor. Burada SSK statüsünden emekli olanlar için 5400 gün prim şartı da sigortalılık başlama tarihine göre farklılık gösteriyor. SSK statüsünden emekli olacaklar için gerekli prim gün sayısı; ilk sigortalılığı 1.5.200831.12.2008 arası olanlarda 4600 gün, 1.1.2009-31.12.2009 arası olanlarda 4700 gün, 1.1.201031.12.2010 arası olanlarda 4800 gün, 1.1.2011-31.12.2011 arası olanlarda 4900 gün, 1.1.201231.12.2012 arası olanlarda 5000 gün, 1.1.2013-31.12.2013 arası olanlarda 5100 gün, 1.1.201431.12.2014 arası olanlarda 5200 gün, 1.1.2015-31.12.2015 arası olanlarda 5300 gün, 1.1.2016 tarihi ve sonrası olanlarda 5400 gündür. İlk defa 1.5.2008-30.9.2008 arası sigortalı olanlarda emeklilik statüsü son 7 yıl prim fazlasına göre belirleniyor. Ancak 1.10.2008 tarihinden itibaren sigortalı olanlar için son yedi yıl prim statüsüne değil toplam prim statüsüne bakılıyor ve fazla olan prim statüsü hangisi ise kişi bu statüden emekli oluyor.
Yetim aylığı için yurtdışı borçlanma imkanı var SORU: Benim babam Almanya’da 38 yıl çalışıp sonra Almanya’dan emekli olmuştu. Babam üç ay önce vefat etti. Almanya, ölen emeklinin kızına aylık bağlamıyormuş. Bu nedenle aylık bağlamadılar. Babamın Türkiye’de hiç prim ödemesi yok. Borçlanma ödesem SGK bana aylık bağlar mı? > Fadime M. CEVAP: Kız çocuklarına yetim aylığı bağlanması yönüyle Türkiye oldukça
cömert. Babanızın Türkiye’de hiç sigortası olmamışsa babanız adına prim gününü 1800 gün yapacak kadar yurtdışı borçlanması ödemeniz halinde, bekar veya boşanmış olmanız, sigortalı çalışmamanız ve kendi emekli maaşınızın olmaması şartıyla yetim aylığı alma hakkınız oluşur. Borçlanma yapmak için SGK il müdürlüğüne başvuru yapın. Ödeme sonrası size aylık bağlanır.
INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 6 NİSAN - 13 NİSAN 2021 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 29.99 Ariel Çamaşır Deterjanı (10 kg)
2 Tanesi $ 4 Tukaş Barbunya ve Fasulye Pilaki Çeşitleri (2x400 gr)
$ 7.99 Melis Karışık Turşu ( 5 kg)
$ 3.99 Mehmet Efendi Türk Kahvesi (250 gr)
$ 12.99 Tat Domates Salçası (4.3 kg)
$ 14.49 Tamex Ayçiçek Yağı (5 lt)
$ 2.49 Tamek Domates Salçası (700 gr)
$ 2.49 Duru Pilavlık Bulgur ( 1 kg)
$ 16.99 Sütdiyarı Piknik Peyniri ( 1 kg)
www.facebook.com/gimasupermarket
31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599
Ç YASAM
T
rkısh NEWS PRESS
Yaşamlarını meleklerine adayan fedakâr anneler Büyük ümitlerle kucaklarına aldıkları evlatlarının otizmli olduğunu öğrenen anneler, çocuklarının gelişimi ve hayata tutunmaları için yılmadan çaba gösteriyorlar... Gönüllü Anneler Topluluğu kurucusu Gülşen Akgöz, “Başta kabul etme evrem çok zor oldu, eve kapandım ve ağladım. Baktım kızım düzelmiyor, ağlamak çözüm değil, o zaman ne yapabilirim, bu çocukları topluma kazandırmak için önce güçlü, mutlu bir anne olmalıydım. Evet bunlar kolay olmadı ama başardım” diyor...
OTIZMLE BARIŞIK MUTLU HAYATLAR FILIZ DÜNDAR VE OĞLU EMIR
GÜLŞEN AKGÖZ VE KIZI SELIN
FILIZ BAYAT VE TORUNU MEHMET
A
dana’da büyük ümitlerle kucaklarına aldıkları evlatlarının otizmli olduğunu öğrenen anneler, hayatlarını adadıkları çocuklarının gelişimi için fedakarca mücadele ediyorlar. “Melek” diye tabir ettikleri evlatlarının bir kez olsun “anne” diyebilmesini hasretle bekleyen anneler, çocuklarının gelişimi için adeta savaş veriyorlar. KIZI İÇİN İŞİNİ BIRAKTI Gönüllü Anneler Topluluğu kurucusu Gülşen Akgöz, 16 yıl önce kucağına aldığı kızı Selin’in 8 aylıkken otizmli olduğunu ve gelişim geriliği bulunduğunu öğrendiğini söyledi. Kızının rahatsızlığıyla görev yaptığı 16 yıllık anaokulu öğretmenliğini bıraktığını ifade eden Akgöz, o günden bu yana “meleğim” dediği kızı için mücadele ettiğini kaydetti. İlk etapta otizm tanısını kabullenemediğini belirten Akgöz, şunları anlattı: “İnsan en değerli hazinesine toz konduramıyor. Neden ben diyor. Altından kalkabilir miyim, nasıl bir hayat beni bekliyor diye kaygılar ve endişeler başlıyor. Otizm neydi, tedavisi var mıydı,
BEDRIYE YILMAZ VE OĞLU FURKAN
NUR HAYAT ANIŞ VE KIZI ZEHRA nasıl bir hayat beni bekliyordu, altından kalkabilir miyim diye kaygılar yaşıyordum. Kendimde bu gücü hissedemiyordum. Başta kabul etme evrem çok zor oldu, eve kapandım ve ağladım. Baktım kızım düzelmiyor, ağlamak çözüm değil, o zaman ne yapabilirim, bu çocukları topluma kazandırmak için önce güçlü, mutlu bir anne olmalıydım. Evet bunlar kolay olmadı ama bunu başardım. Çıktığım bu yol bazen içimi acıtıyor, bazen mücadele verirken düşüyorum ve yaralar kalıyor, o yaralar kalsa da iz bıraksa da asla pes etmiyorum, sonuna kadar arkasındayım evladımın.” “ANNE” DEMESİ TARİFSİZ Akgöz, kızı Selin’in büyük mücadeleler ve çalışmalar sonunda anne diyebildiğini ve bu duygunun tarifinin imkansız olduğunu söyledi. Kızını topluma kazandırmak, ona şifa bulabilmek için çıktığı bu zorlu yolculukta aynı kaderi paylaşan birçok aileyle tanıştığını dile getiren Akgöz, birbirlerinin yaralarını sardıkları bu ailelerle 2016 yılında Gönüllü Anneler
SEVIM ERAT VE OĞLU TOLGA Topluluğu’nu oluşturduklarını kaydetti. Akgöz, toplulukla özel gereksinimli çocuklarının mutluluğu ve başarıları için birçok proje gerçekleştirdiklerini ve etkinlikler düzenlediklerini belirtti. GEREKIRSE BIR ÖMÜR SIRTIMIZDA TAŞIRIZ Otizmli çocuğa sahip olmanın zorluklarını anlatan Akgöz, şöyle devam ediyor: “Bizi yoran şey evlatlarımız değil. Evlatlarımızı topluma kazandırmak için gerekirse bir ömür sırtımızda taşırız. Bizi yoran, zorlayan şey toplumun bakış açısı, bize yaklaşımı. Biz Otizm Farkındalık Günü olan 2 Nisan’da hayatın içerisinde yokuz, 365 gün hayatın içerisindeyiz. Bu çocukların yok sayılması, ötekileştirilmesi, dışlanması bizi yoran şey. Lütfen bu çocuklara acıyarak, kendi evlatlarına hak gördüğünü, kendi çocuklarını topluma kazandırmak için hak gördüğü şeyleri başka çocuklara da hak görmemezlik yapmasınlar.” Akgöz, özel gereksinimli çocuk sahibi ailelerin en büyük kaygısının “Benden sonra çocuğuma ne olacak,
6 Nisan 2021
15
benden sonraya kalmasın” olduğunu dile getirerek, “Ben benden sonraya kalmasın demek istemiyorum. Eğer ben ölürsem gözüm arkada gitmesin. Bu çocukları güvenilir, emanet edeceğimiz toplumun, devletin denetlediği yaşam merkezleri açılsın, biz ailelerin gözü arkada bırakmayın” ifadelerini kullandı. KABULLENMEK ZOR AMA... Anne Filiz Dündar da 14 yıl önce kucağına aldığı Emir’in otizmli olduğunu bir yaşında öğrendiklerini söyledi. Oğluna tanı konulana kadar otizmin ne olduğunu bilmediğini, öğrendiğinde yıkıldığını belirten anne Dündar, bu durumu kabullenmesinin çok zor olduğunu kaydetti. Dündar, ilk öğrendiğinde çocuğundan utandığı zamanların olduğunu belirterek, şunları anlattı: “Çünkü en sevdiğiniz varlık, canınızdan, kanınızdan, ona toz kondurmazken, tırnağına zarar gelsin istemezken böyle bir tanıyla karşı karşıya kalınca tamamen kendimi çektim. Komşularımdan, akrabalarımdan herkesten kendimi çektim. Otizmi ilk etapta hiç bilmiyordum, grip gibi düşündüm, öyle zannettim. Özel eğitim aldırarak, gizlice çocuğumla servislere bindiğim, sakladığım oldu. Bir grip gibi düşündüm, biz bunu yeneceğiz, kimsenin haberi olmadan atlatacağız ama zaman geçtikçe bunun geçici bir şey olmadığını daha iyi anladım. Şu an o ilk başlarda çocuğumla ilgili hissettiğim duygulardan eser yok.” MUTLU OLMAYI ÖĞRENDİK Dündar, oğlunun eğitim hayatında çok zorluklarla karşılaştıklarını, birtakım olumsuzluklara maruz kaldıklarını söyledi. Oğluyla yaşamayı, onunla mutlu olmayı öğrendiğini dile getiren Filiz Dündar, şöyle devam etti: “Komşunuzdan akrabalarınıza kadar bazen acıyarak bakan bir göz, bazen iğrenerek bakan ifadeler görüyoruz maalesef. Sanki o çocuğun dünyaya gelmesini özellikle istemişsiniz gibi sizi suçlayan gözler. Bunlara çok maruz kaldım, çok zorlanıyoruz. Toplumda, toplu taşımada, gittiğimiz mekanlarda sıkıntı yaşıyoruz. Bizim zaten çok zor bir hayatımız var, gerçekten de zor. Toplumdaki insanlar biraz daha duyarlı olsunlar. Otobüste, restoranda yani yanımızdaki çocuklarımıza delilermiş gibi değil de özel gereksinimli bir birey olduğunu kabul ederek baksınlar.” Anne Sevim Erat da, zorlu bir hamilelik ve doğumun ardından 34 yıl önce kucağına aldığı oğlu Tolga’nın otizm tanısının 6 aylıkken koyulduğunu bildirdi. ALLAH’IMIZIN EMANETI O İlk günden bu yana verdikleri büyük mücadelelerle birçok şeyi başardıklarını anlatan anne Erat, “Hiç kimse istemez ama Allah’ımızın bir emaneti o bize. Tekrar dünyaya gelsem Tolga’nın annesi olmak isterim” dedi. Kızının göz teması kurmamasıyla 8 aylıkken otizmli olduğunu öğrendiğini ifade eden anne Nur Hayat Anış ise, 10 yaşında olan Zehra’nın konuşabildiğini, yürüyebildiğini ve bunlar için de şükrettiğini belirtti. Anne Bedriye Yılmaz da 11 yaşında olan oğlu Furkan’ın otizmli olduğunu 3,5 yaşındayken öğrendiğini ve o günden bu yana onu topluma kazandırmak için büyük mücadeleler verdiklerini kaydetti. Otizmli torunu Mehmet’e bakan Filiz Bayat ise onu çok sevdiğini ve yanından bir an olsun ayrılmadığını söyledi. Ne diyelim “elleri ayakları öpülesi anneler” iyi ki varsınız...
T
WORLD
R
sinem.taslak@gmail.com
again sledged to northeastern Greenlandthis time in his first attempt to reach the North Pole. On summer trips in 1895 and 1896, he was occupied in transporting masses of meteoric iron from Greenland to the United States. Between 1898 and 1902, he reconnoitred routes to the pole from Etah, in Inglefield Land, northwestern Greenland, and from Fort Conger, Ellesmere Island, in the Canadian Northwest Territories. On a second attempt to reach the pole, he was provided with a ship built to his specifications, the Roosevelt, which he sailed to Cape Sheridan, Ellesmere Island, in 1905. But the sledging season was unsuccessful owing to adverse weather and ice conditions, and his party reached only 87°06′ N. Peary returned to Ellesmere in 1908 for his third attempt and early the following March left Cape Columbia on his successful journey to the pole. On the last stage of the trek, Henson and four Inuit accompanied him. Peary and his companions purportedly reached the North Pole on April 6, 1909. Peary returned to civilization only to discover that his former colleague, Cook, was claiming to have reached the North Pole independently in April
C ESI
Ehemmiyet n Mühim olma. Dikkate değer ve önemli olma. Dilimize Arapça’dan geçmiştir. Çok mühim veya daha mühim mânâsına gelen ehemm kelimesinden türetilmiştir. > Kaynak: Banu Ertuğrul & Onur Ertuğrul / Lûgat365 Bazı Kelimeler Çok Güzel
HAFTANIN ŞİİRİ
Ne ehemmiyeti var? Ey dost, ey yüce dost! Sen benden razı olduktan sonra Bütün dünya küsmüş ne önemi var! Sen yanımda olduktan sonra Herkes terketmiş ne ehemmiyeti var... Ey dost, ey yüce dost! Sen bana kulum dedikten sonra Bütün dünya üstüme gelse ne önemi var! Sen bana yardım ettikten sonra Geçici acıların ne ehemmiyeti var.. Ey dost, ey yüce dost! Sen bana rahmet nazarıyla baktıktan sonra Bütün dünya sırt dönmüş ne önemi var! Dünyamı sen doldurduktan sonra Yalancı dostlukların ne ehemmiyeti var... Ey dost, ey yüce dost! Sen gönlümde olduktan sonra Bütün dünya vefasız olsa ne önemi var! Desteğini her daim hissettikten sonra İmtihanın çilenin derdin ne ehemmiyeti var... Ey dost, ey yüce dost! Sen hayatımı nurlandirdıktan sonra Bütün dünya ışığımı söndürse ne önemi var! Değil mi ki herşey senin elindedir Şu fâni dünyanın karanlığının ne ehemmiyeti var. >Kaynak: Selva Durmazemir
17
SINEM TASLAK
1908. Cook’s claim, though subsequently discredited, marred Peary’s enjoyment of his triumph. In 1911, Peary retired from the navy with the rank of rear admiral. His published works include Northward over the “Great Ice” (1898), The North Pole (1910), and Secrets of Polar Travel (1917). In 1989, the US National Geographic Society announced that an analysis of photographs taken by Peary, together with his records of ocean depths and other data, were consistent with his expedition getting within eight kilometres of the true pole. Cook’s claim, meanwhile, has been dismissed by suspicions of fraud. In the years that followed, the North Pole was reached many times by airborne and submarine expeditions. Surprisingly, the first undisputed expedition to reach the North Pole over the surface did not achieve its goal until 1968, when the American Ralph Plaisted and three companions arrived on snowmobiles. On 6 April the following year, the British explorer Wally - later Sir Walter Herbert became the first to reach the North Pole the traditional way, on foot. > Sources: https://www.sciencefocus.com/ planet-earth/who-really-discovered-thenorth-pole/; and https://www.britannica.com/ biography/Robert-Edwin-Peary.
Tarih Şuuru ve Ehemmiyeti
HAFTANIN KELIM
6 April 2021
TARIH & EDEBIYAT
Robert E. Peary & The Journey to the North Pole obert Peary, in full Robert Edwin Peary, (born May 6, 1856, Cresson, Pennsylvania, U.S.- died February 20, 1920, Washington, D.C.), U.S. Arctic explorer usually credited with leading the first expedition to reach the North Pole (1909). Peary entered the U.S. Navy in 1881 and pursued a naval career until his retirement, with leaves of absence granted for Arctic exploration. In 1886-with Christian Maigaard, who was the Danish assistant governor of Ritenbenk, Greenland, and two native Greenlanders-he travelled inland from Disko Bay over the Greenland ice sheet for 161 km (100 miles), reaching a point 2,288 metres (7,500 feet) above sea level. Peary hired African American explorer Matthew Henson, who would accompany him on several expeditions, as his assistant in 1887. In 1891 Peary ventured again to Greenland with seven companions-a party that included his wife, Josephine, in addition to Henson and American physician and explorer Frederick A. Cook, who in 1909 would claim to have reached the North Pole before Peary. On this expedition, Peary sledged 2,100 km (1,300 miles) to northeastern Greenland, discovered Independence Fjord, and found evidence of Greenland’s being an island. He also studied the “Arctic Highlanders,” an isolated Eskimo tribe who helped him greatly on later expeditions. During his expedition of 1893-94, he
rkısh NEWS PRESS
enab-ı Hak, rahmetinin muktezası olarak Anadolu’ya; Mevlânalar, Edebaliler, Yunuslar gibi nice nice erenler, nice necip simalar, ziyâdar mürşitler, harikulade zekâya sahip ali himmetli gayyur mütefekkirler ihsan etti. İşte bu âlicenap zatlar, milletin manevi mimarları ve rehberleri oldular. Bunlar, tarihimizin semasında üfûl etmeyen fazilet yıldızlarıdır. Tarihimiz, bunlar sayesinde Avrupa ve Amerika gibi milletlerin mazisine nasip olmayan seciyeli ve seviyeli bir şeref kazanmıştır. Amerika henüz keşfedilmemişken, Ruslar canavarlar gibi birbirine saldırırken, Avrupa cehalet sisi altında, zulüm ve vahşetin cehenneminde kavrulurken, ecdadımız hikmet ve adaletin, ilim ve irfanın, şan ve şerefin şahikasındaydı... İftiharımıza vesile olan böyle fazilet abideleri eğer Avrupa milletlerinin tarihinde olsaydı, emin olunuz ki, onları altın harflerle yazar, yıldızlar kadar levhâlâr yapar, semalara kadar yükseltirlerdi. Hamiyet-i diniye ve millîye sahibi bir edibimiz Avrupalının bu hissiyatına tercüman olma sadedinde; “... bir İngiliz vatandaşına Shakespeare’i İngiliz edebiyatından silmeye karşılık altın kaynağı Hindistan’ın tekrar geri verilmesini teklif etseler bunun kesinlikle reddedileceğini” ifade ediyor. Maalesef bizde ise, tarihimizin semasında celâdetiyle, irfan ve imanıyla parıldayan nice fazilet güneşleri nisyan bulutlarıyla perdelenmiştir. Bu perdeleri kaldırmak, zulümatlı bulutları dağıtmak, bizim için dinî ve millî bir vazifedir. Ta ki mazinin ihtişamını, meziyetlerini bütün berraklığıyla gösterelim, yaprak yaprak okutalım, nesl-i cedide onu tarihin sadık lisanıyla anlatalım... Ancak böyle şanlı tarihimizin hakkını yeniden iade etmiş oluruz. Onun hakkını vermeden, onun zevkini tam yaşamadan yalnız bu günün zevk ve neşesini hissedip duymak milletimizi ebed müddet yaşatamaz. Allah (c.c) korusun, şu devlet; milleti millet yapan değerlerden koparsa, mevcudiyet ve bekasını, vahdet ve istikrarını muhafaza edemez. Tarih şahittir ki, ecdadımız ne zaman dinine, diline, örf ve âdetlerine temessük etmişse terakki etmiştir. Kendi ruh ve kabiliyetine münasip olmayan kültür, örf ve âdetler bu milletin bünyesini tamirden ziyâde tahrip eder, tezelzüle uğratır. Milletimiz için diğer bir tehlike, tarihiyle arasında ruhi ve hissi bir uçurumun bulunmasıdır. İstikbal ancak bu uçurumun süratle doldurulup hattı muvasalanın temin edilmesiyle garantiye alına-
bilir. Bu uçurumun dolması için, hayatını, dinine ve milletine vakfedecek, bütün kıymetli mefhumların ve meziyetlerin kaynağı olan tahkiki imana sahip, iradeli, iffetli, ali seciyeli, mazi ile hâlin muhasebesini yapacak, dirayetli, münevver bir neslin yetiştirilmesi lazımdır. Ta ki kaybettiğimiz cevheri, ilmin, irfanın ışığında arayıp bulalım. En sağlam, en emin ve en metin yol bu olsa gerektir. Elbette bir millet için ilimde, irfanda teceddüt etmek, medeniyeti geliştirmek zaruridir. Fakat bu teceddüt ihtiyacı o milleti ruhundan koparmamak, ona mazisini, tarihini unutturmamak şartıyla fayda verir. Selametli, emniyetli yol, ecdadın ruhunu tahlil, seciyesini tetkik ederek, bunu vicdan-ı millîye mal etmek, hâlkı bu noktada tenvir ve irşad ederek teceddüde adım atmaktır. Bir milleti muhafaza eden ve onu diğer milletlerden ayıran, o milletin inancı, örfü ve âdetleridir. Bir Yahudi, bir İngiliz, yahut bir Japon dünyanın neresinde olursa olsun kendi milletinin inanç, örf ve âdetlerine bağlı olarak yaşar. Milleti gibi düşünür, onun gibi yer, içer, giyinir, kuşanır. Millî ahlak ve seciyelerini aynen muhafaza eder. Bir millet için en korkunç şey, mağlubiyet veya mahkûmiyet değil, kendi mukaddes değerlerinden uzaklaşarak başkasının kültürüne, örf ve an’anesine tabi olmasıdır. Çünkü mağlubiyet, mahkumiyet gibi musibetler muvakkattır. Dün, mağlup ve mahkûm olan bir millet, mukaddes değerlerini kaybetmediği takdirde, bugün galip ve hâkim olabilir. Bir zaman sukut etse de, daha sonra suûd edebilir, inhitat şevkete, zillet izzete döner. Müthiş ve korkunç felaketler içinde inkıraza, inhizama mahkum olan milletlerin iman ve mukaddesatlarına bağlılıkları sayesinde dirildiği, mağlup iken galip, mahkum iken hâkim olduklarını gösteren nice misaller tarihte mevcuttur. Şu da ehemmiyetli bir noktadır ki, tarih sadece harplerden, muzafferiyetlerden, mağlubiyetlerden ibaret olmayıp, milleti millet yapan unsurların bir mecmuasıdır. Bu unsurlar din, dil, kültür, örf ve ahlak gibi manevi değerlerdir. Bu sebepledir ki, tarihi, bu değerlerle beraber mütalaa etmek gerekir. Bütün muzafferiyetlerin, terakkilerin temelinde bunlar yatmaktadır. Bu değerler her milletin manevi hayatının meşaleleridir. Tecrübe edilmiş bir hakikattir ki, manevi meşaleleri sönen bir milletin hayatı gevşer, kanı kurur, bedeni felce uğrar, belki de izmihlal ve inkıraza gider. > Kaynak: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi
US to deliver $125M in aid to Palestine as Biden reverts policy
Biden administration has notified T heCongress that it intends to distribute
$125 million in aid to Palestine in a clear reversion of former President Donald Trump’s staunch pro-Israel policy. The U.S. Agency for International Development and the State Department informed Congress of their intent to disburse the funds, a congressional source told The Hill online news website. The funds were mostly allocated by Congress as part of the 2020 budget, but Trump had halted aid to Palestinians in an effort to bring them to acquiesce to negotiate on the terms of his plan to end the IsraeliPalestinian conflict. The proposal was staunchly rejected by Palestinian officials who decried its numerous concessions to Israel. The funding reportedly includes $75 million to bolster economic growth and increase access to critical services in the occupied territories. An additional $10 million will be used for cross-border Israeli-Palestinian reconciliation activities. An additional $40 million from the 20162017 budget is being programmed for security cooperation programs, including narcotics and law enforcement in the West Bank, the Hill reported.
Russia’s Putin signs law allowing him to run for 2 more terms
President Vladimir Putin signed legislation Monday bringing the electoral R ussian and referendum laws into line with the
amendments to the Constitution of the Russian Federation, which gives him the right to run for two more terms at the Kremlin. The legislation, which could pave the way for the 68-year-old Russian leader, who has already been in power for more than two decades, to stay in power until 2036 should he choose to do so and win reelection, reflects sweeping changes to the constitution that were introduced last year. The law clarifies the provisions related to the restriction on holding the office of the president of Russia for more than two terms. This means that the presidential terms of people who were elected before 2020 are not counted. Thus, Putin and former prime minister and president, Dmitry Medvedev, will be able to run two more times.
PAZARTESI
Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI
AUSTRALIA . .
SESİ T rkıye’nın
RADYOSU AVUSTRALYA
CUMA
Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE
I
CUMARTES
“Sizin Sesiniz”
SALI
www.turkishnewspress.com.au
Ergül Uybadın
Sülhan Yılmaz Gülten Akbar
Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
ÇARŞAMBA
Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ
PERŞEMBE
Serdar Güzel Doğukan Perk Saat: 22-23 arası PORTRELER
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın her günü saat 17-18 arası Her gece saat 22-03:00 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600
T
rkısh
HAYATA DAIR
SATURDAY0 16.00-17.0
Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic
THE SOURCE
PAZAR
Müzikli Saatler EZGİLER
ÇARŞAMBA
@turkiyeninsesiradyosu
MEDIA LIMITED
MURAT ŞIRIN
ÜMIT UYAR
MELBOURNE’IN SESİ
.
NOSTALJI
T
rkısh NEWS PRESS
6 Nisan 2021
. K E B E B E R T I K
n ı n ı n ı d a k u l Anado i ğ e n e l e g m i asırlık giy
r o y ı n ı ş a t e ğ ile gelece
Kitre bebek yapımını 6 yıl önce internetten araştırma yaparak öğrenen Ağrılı Zekiye Erkiç, arşiv fotoğraflardan faydalanarak yaptığı çalışmalarını Eski Bayezid Evi’nde sergileyerek turistlerin beğenisine sunuyor. Zekiye Erkiç, “Kitre bebek, eski dönemlerde yaşamış yöre halkının günlük hayatlarından kıyafetlerine, takılarına kadar kültürlerinin yansıtılmasında fayda sağlayan önemli bir Türk el sanatıdır. Bazen yaşlı insanlar gelip beni ziyaret ediyor ve onların yaşantısını anlatan bu ürünler çok hoşlarına gidiyor” dedi.
A
ğrılı Zekiye Erkiç, cefakar Anadolu kadınlarının geleneklerini yansıtan eski giyim tarzlarını kitre bebeklerle yaşatmaya çalışıyor. Doğubayazıt ilçesinde yaşayan Erkiç, bölge kültürünü kitre bebeklerde yansıtmak için 6 yıl önce internetten araştırma yaparak çalışmalara başladı. ZENGIN EL SANATLARI KÜLTÜRÜNÜN BIR PARÇASI Kaymakamlığın Kültür ve Sanat Atölyesi’nde hayalini gerçekleştiren azimli Erkiç, bölge kadının geleneğini yansıtan eski giyim tarzını, Anadolu’nun zengin el sanatları kültürünün bir parçası olan kitre bebeklerle geleceğe taşımak için çabalıyor. Arşiv fotoğraflardan faydalanarak çalışmalarını yapan Zekiye Erkiç, el emeği göz nuru eserlerini Eski Bayezid Evi’nde sergileyerek yerli ve yabancı turistlerin beğenisine sunuyor. ARŞIV FOTOĞRAFLARDAN FAYDALANARAK YAPIYOR Sanatçı Zekiye Erkiç, Anadolu kültürüne büyük merak duyduğunu belirterek, şunları anlattı: “Kitre bebek, eski dönemlerde
yaşamış yöre halkının günlük yaşantılarından kıyafetlerine, takılarına ve sosyal yaşantılarına kadar, kültürlerinin yansıtılmasında fayda sağlayan önemli bir Türk el sanatıdır. Bazen yaşlı insanlar gelip beni ziyaret ediyor ve onların yaşantısını anlatan bu ürünler çok hoşlarına gidiyor. Doğu bölgesine yakın ve Doğubayazıt ilçesinin 1980-90’lı yılların arşiv fotoğraflarından faydalanarak 3D görüntüyü yakalamaya çalıştım.” Erkiç, çalışmalarına gençlerin ilgi göstermesinden memnun olduğunu ifade ederek, olumlu tepkilerin
kendisini motive ettiğini anlattı. GEÇMIŞLE BAĞ KURABILMEK ADINA BU IŞE GÖNÜL VERDIM Kitre bebek yapımının emek isteyen bir el sanatı olduğunu aktaran sanatçı Erkiç, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Bu el sanatıyla ilgilenmek, geliştirmek ve her gün üzerine bir şeyler eklemek istiyorum. Çizim, terzilik, ayakkabıcılık, takı yani aklınıza ne geliyorsa her alanda bir parça bilgi, birikim ve araştırma yaparak yola devam etmemiz gerekiyor. Bu biraz gönül işi ve ben de bu işi çok seviyorum. Geçmişle bir bağ kurabilmek adına bu işe gönül verdim.”
19
20
6 Nisan 2021
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655
Guest Kolonya
Guest Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: https://guestscologne.com/ Cep: 0402 677 440
9748 1131
T
rkısh NEWS PRESS
..
SERI ILAN
KEBAB KESECEK USTA ARANIYOR
KEBAB VE GÖZLEME DÜKKÂNINA ELEMAN
n Sydney Eastgardens Westfield Pagewood’da bulunan Kebab Dükkanımızda, kebab kesme ve tosta sarmada haftada 5 gün gündüz saat 7-5 arası çalışacak bay eleman arıyoruz. İlgilenenler Murat’ı arasın: 0 433 416 898
Eastern Creek’deki Kebab ve Gözleme dükkanımızda tecrübeli full time / part time çalışacak bay ve bayan eleman alınacaktır. İlgilenenler lütfen bizi arasın! 0410 313 678
ALINACAKTIR!
SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419
. . EGITIM Ğ
T
rkısh NEWS PRESS
6 Nisan 2021
21
R Ü T L Ü K K R Ü T SANATINA BÜYÜK ILGI
Yabancı öğrenciler, Kovid-19 sürecini kemençe öğrenerek değerlendiriyor
D
Üniversite eğitimi için geldikleri Trabzon’da yurtlarda kalan ve koronavirüs salgını nedeniyle ülkelerine dönemeyen yabancı öğrenciler, Şehit Eren Bülbül Gençlik Merkezinde açılan ebru, hat, saz ve kemençe kurslarına katılıyor. Öğrencilerden Kırgızistanlı Medetkan Mırbek Uulu, “Burada hem Türkçemizi geliştiriyoruz hem de sosyalleşiyoruz” derken, kemençe kursuna katılan Azerbaycanlı Narmin Mughalova da, “Kemençe bizim yöresel müzik aletimize çok benziyor” şeklinde konuştu. ünyanın çeşitli ülkelerinden gelerek Trabzon’da üniversite eğitimi alan öğrenciler, Kovid-19 salgını döneminde zamanlarını çeşitli sanat dallarındaki kurslara katılarak değerlendiriyor. Afganistan, Sudan, Bangladeş, Çad, Kırgızistan, Ukrayna, Azerbaycan, Moldovya ve Suriye gibi ülkelerden eğitimleri için Trabzon’a gelen gençler, Kovid-19 salgını nedeniyle geri dönmedi. TÜRK SANATIYLA TANIŞMA Bu süreçte yurtlarda kalan ve dersleri çevrim içi yapıldığı için sosyal aktiviteleri kısıtlanan öğrenciler, çeşitli sanat dallarında eğitim alabilmek için Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne başvurdu. Ortahisar ilçesindeki Şehit Eren Bülbül Gençlik Merkezinde açılan ebru, hat, saz ve kemençe kurslarına katılan öğrenciler, Ortahisar Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu usta öğreticilerinden eğitim alıyor. Boş zamanlarını verimli şekilde değerlendirme fırsatı yakalayan öğrenciler, aynı zamanda Türkiye’ye ait sanatlar hakkında bilgi de ediniyor. ONLAR KÜLTÜR ELÇİLERİMİZ Şehit Eren Bülbül Gençlik Merkezi Müdürü Esra Kılıç Alemdaroğlu, yaklaşık 2 ay önce Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun katılımıyla açılan merkezde, Kovid-19 nedeniyle gerekli tedbirleri alarak kurslara başladıklarını ve sınıf kapasitelerini düşürdüklerini söyledi. Sadece Türkiye’den değil, dünyanın her yerinden gelen gençlere destek vermeye çalıştıklarını
belirten Alemdaroğlu, “Yabancı öğrencilerimiz bizler için çok önemli. Çünkü onlar gittikleri ülkede kültür elçilerimiz olacaklar” dedi. TEDBİRLER ALTINDA KURS Alemdaroğlu, Kovid-19 salgını nedeniyle oldukça titiz davrandıklarına işaret ederek, kursa geldiklerinde öğrencilerin ateşinin ölçüldüğünü, hijyen konusuna da önem verdiklerini aktardı. Belli aralıklarda sınıfları da havalandırdıklarını anlatan Alemdaroğlu, “Maskeyi hiç çıkartmıyoruz. Her şeyin başı sağlık, sağlık olmazsa hiçbir etkinliğimizi
yapamayız ve bu salgını gerekli kurallara uyarak atlatmak istiyoruz. O nedenle öğrencilerimiz bu kurallara uyuyorlar” diye konuştu. TÜRKİYE’Yİ SEVDİLER Öğrencilerin, Türkiye’yi sevdiğini vurgulayan Esra Kılıç Alemdaroğlu, şunları kaydetti: “Biz de onları seviyoruz. Biz insan odaklıyız zaten, hepsi bizleri temsil edecek. Bundan daha büyük misyon olamaz bizim için. Biz de devletimizi, milletimizi ve kurumumuzu temsil etmenin gururu ve mutluluğu içerisindeyiz. Bunun için elimizden gelen bütün gayreti harcıyoruz. “
Alemdaroğlu, bütün gençleri Şehit Eren Bülbül Gençlik Merkezine beklediklerini de sözlerine ekledi. ÖĞRENCİLER ÇOK HEVESLİ Karadeniz Teknik Üniversitesinde yüksek lisans eğitimi için Kırgızistan’dan gelen Medetkan Mırbek Uulu ise ebru kursuna katıldığını belirterek, “1.5 yıldır Trabzon’dayım. Salgın döneminde kursa gelmek bizi mutlu etti. Çünkü tek başımıza yurtta kalıyoruz. Burada hem Türkçemizi geliştiriyoruz hem de sosyalleşiyoruz” dedi.
KEMENÇE BİZE BENZİYOR Kemençe kursuna katılan Azerbaycanlı yüksek lisans öğrencisi Narmin Mughalova da Trabzon’dan gitmeden yörenin kültürüne ait bir şeyler öğrenmek istediğini dile getirerek şunları söyledi: “3 yıldır Trabzon’da yaşıyorum. Bir aydır kursa devam ediyorum. Burada müzik aleti çalmayı öğreniyorum, kolay değil ama buradan gitmeden bir şeyler öğrenmek istiyorum. Ayrıca kemençe bizim yöresel müzik aletimize benziyor.” KTÜ’de yüksek lisans öğrencisi Oumar Youssouf Mahamat Tahir ise Çad’dan geldiği için Arapça bildiğini belirterek, “2,5 yıldır Trabzon’dayım. Osmanlı’nın hat yazısını beğendiğim için burada kendimi geliştirmek istedim. Hem yeni bir şeyler öğreniyoruz hem de Türkçemizi gelişiyor” diye konuştu.
22
6 Nisan 2021
T ALEM-I İSLAM
HAYA EL-MUŞÎ
info@turkishnewspress.com.au
Dünyevileşme Allah’a kulluğu unutturmasın!
O
rtak kültürümüz yok edilip, zihin işgaline uğrayınca, uğratılınca kendi kavramlarımızla düşünemez hâle getirildik. Mesela özgürlük adı altında arzu ve isteklerinin esiri, kulu olan bir yapıya “Allah’ın kulu” nasıl öğretilebilir? Zihnen, kültürel olarak sömürgeleştirildik. Müslümanca idrak ve düşünme melekeleri kaybettirilerek ‘hafıza kaybı’na uğrayan bir topluma kendi değerlerini nasıl öğreteceksiniz? Hassasiyetleri kaybettirilen bir toplum, yanlışa tepki gösterebilir mi? Bu topluma Allah’ın kulu, Allah’ın boyası nasıl anlatılmalı? “Allah’ın boyasıyla boyandık. Kim Allah’tan daha güzel boya vurabilir ki? Biz yalnız O’na kulluk ederiz” (deyin). (2 Bakara 138) (Allah’ın boyası fıtrat, yani insanın doğasıdır. İnsanın tek doğal boyası budur. Onun üzerine sürülen bütün boyalar sentetiktir. Zımnen; Müslüman olmak bir başka boyayla boyanmak değil, sentetik boyaları atıp kendi öz boyasına dönmektir. Bu yüzden İslam’a dönüş, öze dönüş kendine geliştir.) “Allah’ın boyası” (sıbgatellah) deyimine tefsirlerde “İslâm, İslâm boyası, Allah’ın ezelî-ebedî değişmez dini (ed-dînü’l-kayyim), bütün peygamberlerin bildirdikleri din, Allah’ın insan tabiatına lutfetmiş olduğu temiz fıtrat, Allah’ın kanunu (sünnetullah), Allah’ın arındırıp temizlemesidir.” İlk peygamberden sonuncusuna kadar değişmeyen dindir. “Allah’ın boyası” da bu hak dinden veya bu dine uyma ve onu yaşama sayesinde kazanılan ruhî-ahlâkî kemaldir. Gerçek iman öyle boyalı suya girip çıkmakla kazanılamaz. Gerçek iman, Allah’ın boyasıyla boyanarak, Allah’ın, yaratılışta insanın temiz fıtratına aşıladığı hak dinle bezenerek kazanılır. Allah’ın insanlığa verdiği böyle bir din ile boyanıp bezenmekten, böyle bir fıtratla donanmış olmaktan daha güzel bir şey de yoktur. Âyetin ifadesine göre Müslümana yakışan da kendisine ve genel olarak insanlığa bu güzellikleri bahşetmiş olan Allah’a, lâyık olduğu şekilde kulluk etmektir. Bu kulluğunu bir şükran ifadesi olarak dile getirmektir. Bu şekilde inanıp kulluk eden insan Allah’ın hak dine veya tevhid inancına yatkın olan fıtrat boyasıyla boyanmış olup bundan güzel bir arınma ve bezenme de yoktur. Çevreye uyma yerine, çevreye rengimizi vermemiz gerekiyor. Isıtan ve ışıtan yapımızı da unutmayalım. Güneş gibi ısıtan ve ışıtan. Çevreden, insanlardan,
tabiattan, fıtrattan, maddi ve manevi iklimden uzaklaştırılan insanımızı bu yalnızlıktan kurtarmamız gerekiyor. İnsanlığın bu bırakıldığı/ bıraktırıldığı yalnızlıktan kurtulması, fıtratına dönmesi, yalnız Allah’a kullukta buluşmasıyla mümkündür. Rabbine kul olduğunu unutanlar; elindeki imkanlara kul olurlar, esir olurlar. Dünyevileşme, Allah’a kulluğu unutturur. Bütün Müslümanların bilmek, inanmak mecburiyetinde olduğu kelimeyi şehadetteki “abdühü ve resulühü”yü düşünerek hayatını düzenlemeli. Peygamberimiz önce kul, sonra elçi! Kul olmadan elçi olmaz. Allah’a kulluk, esas olarak görülürse başka hiçbir şeye kul olunmaz. Kulluğun en üst derecesi Peygamberlerdir. Kulluk anlayışı; sadece ibadetlerle sınırlı değil, hayatın her alanında bu kulluğun şevk ve vecd içinde yaşanmasını hedefleyen kuşatıcı bir anlayıştır. Bu kulluk; dünya hayatını, küçük görülecek ve terkedilecek bir hayat değil, değerlendirilecek, imar edilecek, ibret alınacak, şükür duyguları içinde nimetlerinden hem istifade edilecek ve hem de başkalarına faydalı olunacak kıymetli bir hazine olarak görür. Dünya ve içindekilere gönül vermek değil, ebedî hayatı kazanmamızın vesiledir, aracıdır. Cenâb-ı Hakk’ın emirlerine riâyet ve tazimle beraber, mahlûkatına şefkatli olmak gerekir. Müslümanın en güzel göstergesi (üsveyi hasene olması) fedakârlık ve samimi bir kullukla elde edilir. Her akl-ı selim sahibi Müslümanın, farzları edâ, haramlardan kaçındıktan sonra, dikkat edeceği husus, milletimize, ümmete, insanlığa, mahlûkata hizmet ve yararlı olmayı benimsemesidir. Sırf Allah Teâlâ’nın rızasını ‘imtihan dünyası’nı kazanmanın yolu da bedenî, fikrî ve malî hizmette bulunmaktır. Kulluğumuzun gayesi yeryüzünde Allah’ın istediği büyük, köklü ve kapsamlı değişim ve dönüşümü gerçekleştirebilmektir. Bu değişim ve dönüşümü gerçekleştirecek kulluk şuurunun en belirgin özelliği ise her hal ve şartta dinini yaşamak ve yaşatmaktır. Dini; hayatın dışına çekip, vicdanlara hapsedenlerle mücadele etmektir. Karşısına çıkan bütün engelleri aşabilecek, cihad ruhunun cesareti, ihlası ve adanmışlığa sahip olması, emri bil maruf nehyi anil münkeri yapmasıdır. Bir kötülüğe sessiz kalmak o kötülüğe ortak olmak anlamını taşır. > YAŞAR DEĞİRMENCİ
rkısh NEWS PRESS
.
DIYANET&KÜLTÜR Allah Rasulünden
Vahyin Dilinden
“Allah Teâlâ insanların ihtiyaçlarını temin etmek üzere bazı kimseler yaratmıştır ki, insanlar ihtiyaçları için onlara koşarlar. İşte onlar, Allah’ın azabından emin olan kimselerdir.” . HEYSEMÎ
“(İnsanları) Allah’a çağıran, iyi iş yapan ve ‘Ben Müslümanlardanım’ diyenden kimin sözü daha güzeldir?” . FUSSILET SURESİ, 33. AYET
ANKARA’DA ULUSLARARASI HAC SEMPOZYUMU
ERBAŞ: Hac hasretinin bitmesi için dua edelim
T
ürkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen “Değişen ve Gelişen Şartlar Bağlamında Hac” konulu Uluslararası Hac Sempozyumu’nun açılışı Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın katılımıyla gerçekleştirildi. BU YIL DA HASRET KALDIK Salgının bir yılı aştığını, geçen yıl az sayıda Arabistan’da yaşayan vatandaşın hac ibadetini yapabildiğini, Şubat 2020’den beri de birkaç ülke hariç umreye gidilmediğini hatırlatan Erbaş, “İnşallah 2021 yılında, dua edelim imkanlar oluşsun, hastalık ortadan kalksın veya azalsın ve hiç olmazsa dünyanın her yerinden bir miktar
Müslüman hacca gidebilsin”dedi. Başkan Ali Erbaş, tüm katılımcılara teşekkürlerini ileterek, sempozyumun hayırlara vesile olmasını diledi. MÜSLÜMAN ALİMLER KATILDI Sempozyuma iştirak eden Suriye Hac Heyet Başkanı Muhammed Ebul Hayr Şükri, Ürdün Bakanlık Müfettişi Hatem Cemil es-Suhaymat, Afganistan Bakan Yardımcısı Muhammed Osman Tarık, Nijerya Hac Başkanı Zikrullah Hassan Alakunle ve Somali Din ve Evkaf Bakanı Ömer Ali Roble ile Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan da birer konuşma yaptı. Programın sonunda aile fotoğrafı çektirildi.
TAZIYE “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciûn” 24. Dönem AK Parti Milletvekili eski Türkiye Maarif Vakfı Avustralya Temsilcisi Dr. Murtaza Yetiş’in kıymetli annesi
SIDIKA YETIŞ’in vefatını derin bir üzüntüyle öğrendik. Merhumeye Cenab-ı Allah’tan rahmet; kederli ailesine, akrabalarına, dostlarına, sevenlerine ve Türk Toplumuna başsağlığı dileriz.
T
rkısh MEDIA GROUP
.
YEMEK&HOBI R LEZZETLI TARIFLE
RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au
S
info@turkishne
T
rkısh NEWS PRESS
6 Nisan 2021
23
KATI YAĞSIZ, TAM ÖLÇÜLÜ SADECE 10 DAKIKADA DİYET POĞAÇA TARİFİ
Hem hafif hem çıtır Kahvaltıda canı poğaça çekenler, çayın yanında mutlaka bir şeyler atıştırmayı sevenler, diyette olup hamur işlerini tüketmek isteyenler... Tam size göre bir lezzetle karşınızdayız. İçerisinde katı yağ, beyaz un ya da şeker yok. Nasıl mı? Ee Buyrun..
abah kahvaltısında canı poğaça çekenler, çayın yanında mutlaka bir şeyler atıştırmayı sevenler, diyette olup hamur işlerini tüketmek isteyenler... Tam size göre bir lezzetle karşınızdayız. Özellikle diyet yapıp poğaça tüketmek isteyenlerin çok seveceği bir tarif o. İçerisinde katı yağ, beyaz un ya da şeker yok. Sadece 10 dakika hazırlanıyor ve fırına veriliyor. Ortaya çıkan lezzet ise bir tanesiyle bile doyuran, lezzetiyle klasik poğaçaları aratmayan türden. Karşınızda diyette olmayanların bile mutlaka denemek isteyeceği: Diyet 10 dakika poğaçası! İçerisinde tam buğday var ancak dilerseniz çavdar unu, siyez unu gibi farklı unlarda kullanabilirsiniz. İç malzemesini patatesli,zeytinli, kıymalı, otlu, ıspanaklı olarak da çeşitlendirebilirsiniz. Dilerseniz hamuruna dere otu ilave edebilirsiniz. Seçim sizin. KAÇ KİŞİLİK l 12 adet MALZEMELER l 1 adet yumurta
l 1,5 çay bardağı zeytin/sıvı yağ l 2,5 yemek kaşığı yoğurt l 1 tatlı kaşığı tuz l 1,5 paket kabartma tozu l 3 su bardağı tam buğday unu İçi için: l 150 gram beyaz peynir
l 6-7 dal maydanoz Üzeri için: l 1 adetyumurta sarısı NASIL YAPILIR? 1- Derin bir karıştırma kabının içerisinde yumurta, sıvı yağ, yoğurt, tuz ve kabartma tozunu bir çırpıcı
yardımıyla karıştırın. 2- Sonra, yavaş yavaş tam buğday ununu ekleyerek yumuşak kıvamda bir hamur elde edene kadar yoğurun. 3- Hazırladığınız hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalark alarak avucunuzun içinde yuvarlayın.
4- Top halindeki hamuru tezgah üzerinde elinizle bastırarak düzleştirin ve üzerine peynirli maydanozlu harcı koyup yarım ay şeklinde katlayın. 5- Pişirme kağıdı serdiğiniz fırın tepsisinin üzerine poğaçaları dizin ve üzerlerine yumurta sarısı sürüp çatal ile şekil verin. 6- Poğaçaları önceden ısıtılmış 180 derece fırında 20-25 dakika pişirdikten sonra servis edebilirsiniz. Ellerinize sağlık, afiyet olsun!
Sydney’de Bir Lezzet Şatosu 2011 yılında Sydney’e geldim... 25 yıllık hospitality tecrübemle Sydney’de yepyeni bir konsept açtık... Kendim işlettiğim restorantın Şefiyim... Her daim işimin başında sizlere hizmet vermekteyim... Titiz, sağlıklı ve temiz bir hizmet önceliğimizdir... Tüm misafir ve dostlarımızı bekliyoruz... ŞEF RAŞIT CEYHAN
3 City Road Camperdown 2050 The Gardeners Grill Restaurant (02) 8056 3556 thegardenersgrill @thegardenersgrill www.thegardenersgrill.com
24
T
6 Nisan 2021 Halifelik makamı Gözetim altında tutma
Hacim Bir tür kaldıraç
Evli olmayan Bir denizci terimi
Engel
Kazaen
7
Ana
Bolluk
Lantan'ın remzi
1
Bir kuş
rkısh NEWS PRESS
BULMACA
Bir süsleme sanatı Elbise
Söz
Oburlar (a)
Bir kıta
Bir erkek adı
Gemilerde ziftleme
Gomalaka
İçinde
Sonsuza kadar
Bir av türü
Beyaz
Tibet rahibi
İnce çizgi
Paylama
Konu
Sayı boncuğu
Cömertlik
Zühre yıldızı
Bir paşalık rütbesi Bir
Kesin
Kasa raporu Bir ilçemiz
Done
Bir meyve
Bir cins pamuk
Kışın yağar
Radyum'un remzi
Radyum'un remzi
Muhteva
Bir yazı türü
Doymamış
Gece kuşu 9
Saklanan yiyecekler
Yarıştırma
Vasıta
Ekmek
Pis olmayan
Yük gemisi
3
Düşme sesi Tek yaprak
Ayakta tutma
4
Cazibe Kışın yağar
Yabancı Zehir
Av
Uçurum
Onarım
Bir harfin okunuşu
Bir bilgisayar prog.
Sütun
Bir barajımız
10
Dinsiz
Bir ilçemiz
Yetmeyen
Gerçek
Boğa güreşi alanı
5
Mat. bir sayı
Donuk renkli
Öbür dünya
Yerini tutma Bir yar. fiil (İng.)
Pul pul dökülen deri
Bir sayı Bir kömür cinsi Gezinti gemisi
Kör
Ağaç püsü
Bir gösteri sanatı Selenyum'un remzi
Tayin
Taban
İçinde (İng.)
Komik
Dinin direği emir
Mızrap 11
Bir cins şeker
Emirlik, beylik
Kayıp kıta
İnce çizgi
Genel Kışlık ayakkabı
Bayan üst giysisi
Mani, engel Kıl payı
Kareli kumaş Gelir
12
Kararlılık Kekemelik
Bir asalak
13
Gelirler Namus Üste sunulan mektup 14
Siyasal çekişmelerin dön. yer (Mec.)
Kabul etmeme
Bir nota
Beyaz
Yön, taraf (a)
E.Mısır'da bir put
Astrolon
Duygu
Enformasyon
Bir tür cetvel
Od
Neden, niçin
Zevce
Kemmi
Rahip
Çorba
Tabaka
Demir'in remzi
Bir erkek adı Şöhret
Garez
Gemici ipi
Derideki sarı benekler
Arkadaş, eş
Bir kahramanlık şiiri
Derideki kesik
Kıstırgaç
Bir sebze
Önün zıddı
Bilardo topu
Kanun yapma gücü İlkel nehir taşıtı
Kazaen
Bir kümes hayvanı Hastalıktan yeni kalkma
Lityum'un remzi Titanın remzi
Mana, kavrama (F) Bir ajansımız
Tarihte ünlü bir paşamız
15
Tahıl tozu Lutesyum'un remzi
Köpek
Su yolu
Tevbe edip Hakk'a yönelme 16
Bir ilim dalı
1
2
3
4
5
6
Nikel'in remzi
Aslında
....den başlayarak
Küçük kitap
Sicim
Gelecek
Latife
Maaş kesintisi
Olmamış
Bir meyve
Ömürler (a)
Yemin
Faiz, çoğalma Derinlikler
Arıtım evi
Teşvik sözü
Olağanüstü
ŞİFRE SÖZCÜK
Kamu
Bir mastar eki Bir zaman birimi
Uçağın kolları Dökme demir
Meyve kurusu
Arapça çokluk edatı
Numara
Reislik, başkanlık
Taze üzüm şıvgını
Rusça evet
Şamar
Bir erkek adı
6
Dinlenme
Asker
Pişman
Cılız bitki
Bir nota
Ritüel
Oymak
Eğim
Son niyet
Batan transatlantik
8
Ruh dünyamız
Zikreden Bir ünlem
Doymamış
Tenis sopası
Bir hastalık
Bir üzüm cinsi
Bir mastar eki
Askerin su kabı
Gemilerde yolcu odası
İnce espri
2
Bozgunculuk Boyun eğme
Musibet
Uykusu hafif
San
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
Kalın kumaş
T
SPOR
rkısh NEWS PRESS
25
6 Nisan 2021
SÜPER LİGİN LİDERİ BEŞIKTAŞ, 8 MAÇ SONRA YENILDI
KARTAL’I DA AVLARLAR
TRABZONSPOR 1 PUANLA DÖNDÜ
0 0
Aboubakar’sız Beşiktaş, Süper Lig’in 32. haftasında Kasımpaşa’ya 1-0 mağlup oldu. Ligin 31. haftasında Fenerbahçe ile 1-1 berabere kalan siyah-beyazlı takım, son 2 maçta 5 puan kaybetti. Fenerbahçe’nin kazanmasıyla ligde zirve yarışı iyice kızıştı.
1-0
B
eşiktaş, Süper Lig’in 32. haftasında Kasımpaşa’ya 10 mağlup oldu. Siyah-beyazlı takım önemli oyuncularının yokluğunda oynadığı maçın 19. dakikasında Necip Uysal’ın büyük hatasının ardından Aytaç Kara’nın golüne engel olamadı. İkinci yarıda rakibine baskı kuran siyah-beyazlı takım Vincent Aboubakar’ın yokluğunda pozisyon üretmekte zorlandı. Beşiktaş, karşılaşmadan 1-0 mağlup ayrıldı. Bu sezon 6. kez yenilen siyah-beyazlı ekip, 64 puanda kaldı. 2 MAÇTA 5 PUAN KAYBETTI Beşiktaş, Süper Lig’de 8 maç sonra yenildi. Trabzonspor’a 2-1 yenildikten sonra çıktığı 8 maçta 6 galibiyet ve 2 beraberlik alan siyah-beyazlı ekip, Kasımpaşa maçından mağlup ayrıldı. Siyahbeyazlı ekip, son 2 lig maçında 5 puan kaybetti. Ligin 31. haftasında Fenerbahçe ile evinde
1-1 berabere kalan Beşiktaş, Kasımpaşa karşılaşmasından ise mağlup ayrıldı. DEPLASMAN KABUSU Beşiktaş, Kasımpaşa deplasmanında yine istemediği sonuçla karşı karşıya kaldı. Siyah-beyazlı ekip, rakibiyle dış sahada oynadığı son 6 maçta 4. kez yenildi. Söz konusu periyotta rakibini bir kez yenebilen Beşiktaş, bir karşılaşmayı da beraberlikle tamamladı. İki takım arasındaki karşılaşma bu sefer tek golle tamamlandı. Bu karşılaşma öncesindeki 11 maçta üç ve üzerinde gol atılırken, 32. haftadaki mücadele 1-0 Kasımpaşa’nın üstünlüğüyle sona erdi. Beşiktaş, Süper Lig’de 25 maç sonra gol bulamadı. Ligin 4. haftasında Gençlerbirliği’ne evinde 1-0 yenildiği maçta gol atamayan siyah-beyazlı ekip, Kasımpaşa karşısında da gol
atma başarısı gösteremedi. Beşiktaş kenar yönetimi, bazı pozisyonlarda maçın hakemi Halil Umut Meler’e tepki gösterdi. Teknik heyet, özellikle sarı kartı bulunan Kasımpaşalı oyuncu Aytaç Kara’nın Necip Uysal’a yaptığı faul sonrası kırmızı kart bekledi. Meler, bu pozisyonda herhangi bir kart çıkarmadı. Kasımpaşa Teknik Direktörü Şenol Can, bir süre sonra Aytaç Kara’yı oyundan aldı. Bu sırada Beşiktaş teknik heyetinin hakeme yönelik “Senin yapamadığını onlar yapıyor” şeklinde ifadeler kullandığı görüldü. Protokolde bulunan siyah-beyazlı kulübün yöneticileri de bu ifadelere alkışlarla destek verdi. KASIMPAŞA 5 MAÇ SONRA Lider Beşiktaş’ı 1-0 mağlup eden Kasımpaşa, 5 maç sonra sahadan galibiyetle ayrıldı. Ligde 9. galibiyetini alan Kasımpaşa, puanını 34’e çıkardı.
Yiğidoların 9 maçtır bileği bükülmüyor! S üper Lig’in 32. haftasında sahasında Trabzonspor ile golsüz berabere kalan Demir Grup Sivasspor’un ligde 9 maçtır bileği bükülmüyor. Sezonun ikinci yarısına deplasmanda Aytemiz Alanyaspor’a 31 mağlup olarak başlayan Sivas ekibi, daha sonra çıktığı 9 maçta da yenilgi yüzü görmedi. Ligin 23. haftasında iç sahada Büyükşehir Belediye Erzurumspor ile golsüz berabere kalan kırmızı-beyazlılar, sonraki hafta deplasmanda MKE Ankaragücü’nü 4-1 yendi. Sivasspor, 25. haftayı bay geçerken, 26. haftada konuk ettiği Hes Kablo Kayserispor’u 2-0 yenmeyi başardı. LİGİN ORTASINA DEMİR ATTI Sivas temsilcisi, 27. hafta deplasmanda Çaykur Rizespor’la 0-0, 28. haftada evinde Atakaş Hatayspor’la 1-1 ve 29. haftada da dış sahada Galatasaray’la 2-2 berabere kaldı. Ligin 30. haftasında iç sahada Fatih Karagümrük’ü 1-0 mağlup eden kırmızıbeyazlı ekip, 31. haftada ise deplasmanda Göztepe’yi 5-3’lük skorla yendi. Ligde 32. haftasında evinde Trabzonspor ile golsüz berabere kalan Sivasspor, yenilmezlik serisini 9 maça yükseltti. Oynadığı son 9 karşılaşmada 4 galibiyet ve 5 beraberlik elde edip hanesine 17 puan yazdıran Sivasspor, bu maçlarda rakip fileleri 15 kez havalandırırken, kalesinde 7 gol gördü. Ligin geride kalan bölümünde çıktığı 30 maçta 9 galibiyet, 14 beraberlik ve 7 yenilgi alan kırmızı-beyazlı ekibin 41 puanla 9. sırada yer alıyor.
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Fazladan Varsayım
N Kalp ile görme Faiz, çoğalma
R Engel, mani Bir erkek adı
K Matematikte bir sayı
P
N A F İ L E
Gönül Cehennem görevlisi
Ödeme Eğme
İ
Z E B A N İ Gaye
H A R A B A T Yakılan şeyler Mikroskop camı 2
3 0 çok disiplinli, istekli, arzulu ve çok iyi konsantre olmuş bir Hatayspor vardı.Çalışmanın karşılığını almak bizi gerçekten çok mutlu etti. Önemli bir galibiyet. Rakibe bir
tane kafa topu dışında neredeyse pozisyon vermedik. Bu da bizim için önemli” şeklinde konuştu. Galatasaray’ın yardımcı antrenörü Levent Şahin ise, şunları kaydetti: “Sonuçtan çok oynanan oyun bizi üzdü. Galatasaray’ın şampiyonluk iddiası tabii ki devam ediyor. Biz büyük camiayız. Başımıza ilk kez böyle bir şey gelmiyor. Daha önceki yıllarda da gelmişti. Bunu nasıl yöneteceğimizi buradan çıkıp üst sıralara nasıl çıkacağımızın hesabını yapacağız.”
Bir binek hayvanı İhsan, lütûf
İ N A Y
Kabul etmeme Kabiliyet 1
Sodyum'un remzi Başlangıcı olmayan Bir kan hastalığı
A
R E T İmkân İsabet
N A Z A R
Ağaç püsü
Kıymetli bir taş Kalın kumaş
O B A
A B A
E C E
H
Keçi sağan Cılız bitki
O T Olanak Kraliçe
A S E L
Yörük çadırı
A K A N A İ M K L İ A K
Bal (a)
Mahallenin bölümleri
Rab, yaratıcı
Evren pulu
Çok konuşan
Kıymetli bir ağaç
A
Bina proje çizeni
A K İ K
Kasiyum'un remzi
Bir ünlem
Radon'un remzi Arkadaş çevresi
L Bitki ilmi
İlimler
Bir cins iri zeytin Ünlü bir divan şairimiz
A L A
N A B
M
İ
C A
K Renk (f)
F A
B A R A N
M A
Özen
Su
4
Kas
İyileştirme
Rusça evet
Edebi bir sanat
Kamuflaj
N Fakat Kıvam
T Gemi barınağı Koruyuculuk
S Madeni Hayır (a)
L Gemi halatı
P Ünlü bir İslam alimi
A L A L A M A
11
12
Kuşatma Aktinyum'un remzi
A C
ŞİFRE SÖZCÜK
Açı
E L İ K
Anne karnındaki bebek
İsteme, dileme
C E N İ N
At çiftliği
Z R A İ V C İ M A Y E E T A L T İ H A T L A M A E V A T El vasıtası
K.Kerim'de uzatma işareti
Tayin
Bir bağlaç
İst. ünlü deresi
Arıtım evi
H Bizmut'un remzi
Ölçüye esas teşkil eden parça
İnce tüy tabakası
Hayvan (İng.)
B İ Ödenti
Lezzet
Koridor
A R A
H A R A Deniz paşası Yapma
İ K A Daha iyiye ulaşma yarışması Kemik içi özü
K
Katışıksız Muharrir
Y A Z A R Uzunlamasına dizilmiş iplikler
İ R İ Ş
Büyük su kabı
Bir erkek adı
S T V B A M A M A R F İ N E R İ L E Z İ Z M İ R A L T İ M R H A A T A K D A T T I E K A B E T L İ K N A K İ T O D İ Bir ölçü birimi
Kabir
7
8
Kör
Üstün, ezici, baskın
Hesap ilmi
Takınılan şeyler
Ayıplama sözü Üstelik, o kadar ki
Aklı olmayan
Asla olmaz
Didişme
Sözleşme
Bor'un remzi
S
E M E R Z A M A A S Y A T İ İ L İ M R İ K A M A N U İ K A Z D E S E A T R T N E
A H
Hayatla ilgili
Hamle
C
Atın üzerindeki oturmalık Beddua
Lezzetli
Düşme sesi Son (İng.)
13
Bir bağlaç
Şiirde tekrar kısmı
Ayak direme
Ateş
16
Bir ülke
E
Brom'un remzi
Bir nota
Ab
Bıçak şeklinde silah
Bazen
N
Güzel, hoş İşaret
Yer sergisi Bir ilimiz
Fiyat artışı
İlim sahibi
14
U Ş A K Mercek
A R A
A N
Favori
N A K
Bir yazı türü
Kısa zaman
Yüz
Li anlamında farsça son ek
Yetmeyen
A Z
Kur'an'da bir sûre
Ödenti
Mani, engel
Uyarı Fasıla
15
Neden, niçin
L
İ M
İ
L
İ M
B
İ
L M E K T
İ
R
1
2
3
5
6
7
9
10
11
16
17
8
12
13
14
Kast ve niyet ifade eder
Çıplak
İ
4
6
K.Kerim'de bir sûre
Çaput
K
A L A R A
A L A A N E K İ N A M A D A M A L R K M A K A H A T İ
Yılan
Bir bitki
İlave
İlgili
Kuru soğuk
Kurtulmuş Müzikte dur işareti erkek
Z E T E
Asker
Rüya
Bir nota
İ
Kültür Tesbih başlığı
A Z A
Avrupa'da kadına hitap
Kamer
S
H A R U N İ Y E
Bir ilçemiz
İ M A H A Y M A B E Z
Sahiplik
10
Tam, mükemmel
N
9
Bir kadın adı
Bir ilçemiz
Nikel'in remzi
İsimler (a)
Sabancı'nın remzi Bir cins iri balık
Baryumun remzi
R
Kıvam
İki aynı ismi taşıyan
Mevkûte
Galyum'un remzi Sandıklı yatak
Bir kadın adı
Bön, aptal
5
Beyaz
Övgü
Kartal yuvası
İlgili
Yetmeyen
Rutenyum'un remzi
3
Kurum
Uzaklık işareti
Kolay olmayan
M A A L İ K T A R G A A
Bir ilçemiz
İlkel nehir taşıtı ... dileyene kılıç kalkmaz
G K E R S E D M E
Süs, ziynet
İnleyen
Enli çember
Fakat
Yapmacık hareket
Ayakkabı çekeceği
Oysa, halbuki
Beyoğlu (eskiden)
Ç K A M A R N S O T A N L A M A A K Z A N O Z B
Öğrenci kitap defter kabı
Bir şiir türü
Bucak
Nikel'in remzi Çocuk hikayesi
Atlı asker
Y E T E N E K Bir erkek adı
Bir uzak doğu sporu
Bir
n Süper Lig’in 32. haftasında Atakaş Hatayspor, sahasında Galatasaray’ı 3-0 yendi. Maçın golleri; Dk. 21 ve 72 Diouf, Dk. 29 Riberio’dan (Hatayspor) geldi. Hatayspor’dan Popov 79. dakikada kırmızı kart gördü. Bu sezon istikrarsız bir grafik sergileyen Cimbom’un bu mağlubiyetle zirve şansı iyice azaldı. HATAY POZİSYON VERMEDİ Hatayspor teknik direktörü Ömer Erdoğan, maçın ardından düzenlediği basın toplantısında, “Sahada ilk dakikadan itibaren
R A
M E L E N K A R A T E L E M M T E K N İ M A S İ P A H İ T E S İ S P İ R A Y E N A L E T A A A D A Ş T E D A V İ S A A Y B A L İ N A M E Y A N
Bir çayımız
Parlama
Yanar döner Galatasaray yine kaybetti
H İ S A R
Kale Radyum'un remzi
15
Azot'un remzi
17
26
6 April 2021
Editor: Davut Kılıç Auburn FC
Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com
T
rkısh NEWS PRESS
K IBRETLI ER L HIKÂYE
BABA EVINI YAŞATAN ANNELERDIR
From AFC
B
aba evlerini yaşatan, ancak ve yalnız annelerdir. Zira, anne hayattaysa, babanız bütün bütün ölmüş sayılmaz. Baba ocağına her gidişinizde kapıyı anneniz açıyor ve sizi karşılıyorsa, dünyanın bütün hazinelerine sahipsiniz demektir. Baba evi, sonsuz saadetler kaynağıdır çünkü. İnsan, hiçbir mekânda orada yaşadığı kadar rahat, orada bulunduğu kadar mesut, orada olduğu kadar çocuk değildir. Birgün annenizi kaybeder ve evin kapısını kendi anahtarınızla açacak olursanız, o zaman her şey değişecektir. Sizi, dilsiz eşyalar ve karanlık köşeler karşılayacaktır. Ev sahibi, babanızdan son kalanları da yanına alıp gitmiştir artık. Odalarda konuşan kimse kalmamıştır... > ALI ÇOLAK
to Bankstown City FC U15’S A bdulla Muspah had been playing for Auburn FC for over 4 years he was Coached By Hakan Aslan and Andy Diker these two Coaches have produced 7 players for the NSW Youth NPL this year We as Auburn FC are very proud of all these boys that have moved on to the NSW NPL Youth in say that there is quite a few more boys that would have had no trouble being Selected for NSW YOUTH NPL but have decided to stay on at Auburn FC, Abdulla Muspah was selected to play for Bankstown City FC U15’s We are so proud see him progress He has adapted to his team and New Club well, We at Auburn FC Wish him all the best on his next journey.
ASSOCIATION YOUTH LEAGUE We are also pleased to Announce that 4 of our U15’s players from last year Have been selected to play in the Association Youth League in NSW For Southern Districts SFA U16’s. Selim Erzin, Taylan Durust, Mahmut Celik, and Kenan Efe were all selected at the trials Beginning of the year Auburn FC Would like to Congratulate all these boys and wish them all Best of luck and keep on making us all proud they were Coached by Osman Goreli and Mustafa Sengul, Auburn FC can not thank all the Coaches and team Managers and the Committee Members Enough For all the hard work they put in each Week.
NOTE: GRANVILLE AND DISTRICT SOCCER AND FOOTBALL ASSOCIATION COMPETION STARTS NEXT WEEK.
SPORT
ALKIŞ R AL ANL A
ABDULLA MUSPAH
AFC’de kayıtlar başladı
n Merhaba Sevgili Okurlarım, Auburn FC’de kayıtlarımız başlamıştır. Hafta içi takımlarımız antrenmanlara başlamış durumunda, fakat halen bazı takımlarımızda oyunculara ihtiyaç var. 5 yaş ile 45 yaş arası oyuncular arıyoruz. n AFC, bu sene ligde 25 takım ile mücadele etmek istiyor. Geçen sene çok başarılı bir sezon geçirdik, pandemi bile bizi etkilemedi diyebilirim çok şükür. Ancak geçen sene önlem amaçlı 6 ve 7 yaş grubu oyuncuların kayıtlarını mecburen iptal etmek zorunda kaldık. Çocuklarımızı kötü hastalıktan uzak tutmak istedik. Fakat bu sana kayıtları dört gözle bekliyoruz! n Webb’s Avenue Playing fields Auburn, veya online da kayıtlarınızı yapabilirsiniz. https://registration.playfootball.com.au/.../ WelcomeRegPl... n Active Kids Voucher için: https://www. service.nsw.gov.au/.../apply-active-kids... n Devlet tarafından her talebe için verilen 100 dolarlık teşvik için yukarıdaki linkden müracaat edebilirsiniz, bu parayı kayıt yaparken kullanabilirsiniz. n Daha fazla bilgi için: Davut Kılıç 0403 204 538 Baş Antrenör Hakan Aslan 0416 656 656
BRAVO KORAL! n Adı Koral Berkin Kutlu... 15 yaşında... Doğuştan engelli doğdu Berkin. Sağ kolu ve sol bacağı olmadan doğdu. Hem kendisi hem ailesi toplumla mücadele etmekle geçirdiler hayatı. İlkokulda veliler, çocuklarımızın psikolojisini bozuyor diye okuldan alınmasını bile istediler. Ama o hiç pes etmedi. 9 yaşında ailesinin de desteği ile yüzmeye başladı. Öyle çok çalıştı ki, 12 yaşında tam 39 madalyası vardı. 2019 Avrupa Gençlik Oyunlarında “Paralimpik” yüzme dalına Türkiye’yi temsil etti. Avrupa ikincisi oldu. Sonra Yunanistan’da birinci oldu ve Tokyo Olimpiyatlarına gitmeye hak kazandı. Nereden nereye değil mi? Okulda istenmeyen çocuktan Türkiye’yi Olimpiyatlarda temsil etmeye! Tebrikler sana Berkin ve o muhteşem ailene... > DAVUT KILIÇ
SPORT
FOOTBALL
Futsal (indoor football) the sport that did not reach its potential
T
rkısh NEWS PRESS
6 April 2021
27
SELECTION
ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com
I
t already is very popular, surprisingly popular for a sport so new (in its present form, futsal has less than 30 years) and with a World Cup so recent (1981 was the first, still promoted by FIFUSA, Federação Internacional de Futebol de Salão, based in Brazil, where it was invented). Let’s not forget about Australia, Europe and most commonly in Turkey where everyone from a professional stand point to an amateur level play this game quite
competitively not always with a small heavy ball but with a green furry ball Indoor Football is absolutely a common weekend, week night event and is very cut-throat between village v village and have much of a anticipation especially in European countries like Turkey and on a more instrumental note before Michael Jordan arrived at the Chicago Bulls the Chicago Indoor Football team & teams
pumped more larger crowds at the United Center. Futsal was taken over by FIFA, which changed its rules (notably ball weight and size, as well as a number of penalty changes) to make it incompatible with the original Futsal and took over the sport, aiming to make it global.
Many clubs, players and supporters resented the changes imposed by FIFA, notably the ball changes, as futsal was characteristically called “the heavy ball game” and explicitly lacked wide shots and heading. Some FIFA changes were made with the explicit goal of making Futsal a feeder category for traditional
1-0 R E N E F I ’L E R EM KADIKÖY’DE ALTIN BULDU
9 PUANLIK MAÇ!
Süper Lig’deki rakipleri Beşiktaş, ve Galatasaray’ın kaybettiği haftada yeni hocaları Emre ile kazanan Fenerbahçe, sahasındaki 65 günlük fobiyi de yendi.
S
üper Lig’in 32. haftasında Fenerbahçe, Denizlispor’u 10 mağlup etti ve ikinci sıraya yükseldi. Ülker Stadı’nda oynanan karşılaşmanın ilk yarısında topa daha fazla sahip olan Fenerbahçe, önemli bir gol pozisyonu üretemedi. İkinci yarıda daha etkili bir oyun ortaya koyan sarılacivertliler, aradığı golü 64. dakikada Mbwana Samatta ile buldu. EZELİ RAKİPLERİ YENİLDİ Karşılaşmayı 1-0 kazanan Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ın mağlup olduğu haftada galip gelerek şampiyonluk yarışında önemli bir 3 puanı hanesine yazdırdı. Fenerbahçe, 32. haftayı bir maçı eksik lider Beşiktaş’ın
2 puan gerisinde, Galatasaray’ın da 1 puan önünde ikinci sırada tamamladı. EMRE GALIBIYETLE BAŞLADI Fenerbahçe Futbol A Takım Direktörü Emre Belözoğlu, sarı-lacivertli takımın başında çıktığı ilk maçta galibiyet sevinci yaşadı. Sezon başından bu yana takımın sportif direktörlüğünü yapan Belözoğlu, 25 Mart’ta teknik direktör Erol Bulut ile yolların ayrılmasının ardından takımın başına getirilmişti. EVİNDE 65 GÜN SONRA KAZANDI Fenerbahçe, iç sahada 65 gün sonra galibiyet elde ederek moral buldu. Sarı Kanarya, Ülker Stadı’nda son galibiyetini 30 Ocak’ta 1-0’lık skorla Çaykur Rizespor karşısında almıştı.
football clubs youth squads (Neymar is one such player, who cut his teeth in FIFA futsal before signing to Santos F. C.). The small court is ideal for young players, retired players, and full-time working-class people. instead of the open field. Add to that that open fields are less and less common and we see that futsal is the ideal school category for football. Within FIFA, Futsal became popular, but it has to compete with traditional football and with beach Football. Given more TV schedules, futsal could be more popular, but it has become clear that it will never outgrow football itself, FIFA will never allow it. Yes, you absolutely guessed it FIFA has not let this beautifully creative game grow not just FIFA even the NBA was threatened along with Baseball, Ice Hockey any Indoor scaled games so Indoor Football was clearly very popular but could not withstand the massive industrial leagues however till today Indoor Football is the most favoured sport that fans and past players returned to very competitively.
SÜPER LiG PUAN DURUMU TAKIMLAR 1. Beşiktaş 2. Fenerbahçe 3. Galatasaray 4. Trabzonspor 5. Alanyaspor 6. Hatayspor 7. Gaziantep 8. Karagümrük 9. Sivasspor 10. Göztepe 11. Konyaspor 12. Antalyaspor 13. Rizespor 14. Kasımpaşa 15. Başakşehir 16. Malatyaspor 17. Ankaragücü 18. Kayserispor 19. G. Birliği 20. Erzurum 21. Denizlispor
O G B M 30 20 4 6 31 19 5 7 31 19 4 8 31 16 8 7 31 14 7 10 30 14 7 9 30 12 11 7 31 12 9 10 30 9 14 7 31 10 10 11 30 10 9 11 31 8 15 8 30 8 11 11 31 9 7 15 31 8 9 14 30 7 11 12 30 9 5 16 30 8 8 14 30 8 6 16 31 6 9 16 30 6 7 17
A Y AV P 63 31 32 64 55 31 24 62 61 30 31 61 39 30 9 56 49 31 18 49 51 36 15 49 44 34 10 47 46 38 8 45 37 35 2 41 44 42 2 40 37 36 1 39 29 37 -8 39 36 47 -11 35 34 47 -13 34 35 49 -14 33 38 44 -6 32 36 49 -13 32 23 39 -16 32 28 52 -24 30 29 51 -22 27 26 51 -25 25
32. HAFTA TOPLU SONUÇLAR - Kayserispor-Göztepe: 1-1 - Çaykur Rizespor-Karagümrük: 0-0 - Sivasspor-Trabzonspor: 0-0 - Hatayspor-Galatasaray: 3-0 - Erzurumspor-Konyaspor: 1-2 - MKE Ankaragücü-Antalyaspor: 1-0 - Başakşehir-Yeni Malatyaspor: 3-1 - Alanyaspor-Gençlerbirliği: 1-2 - Kasımpaşa-Beşiktaş: 1-0 - Fenerbahçe-Denizlispor: 1-0 > BAY: GAZİANTEPSPOR