Barty sildi süpürdü
T
n Dünya 1 numarası Avustralyalı atom karınca Ashleigh Barty, Londra’daki Wimbledon Tenis Turnuvası’nda Şampiyon oldu.
13 JULY 2021
rkısh NEWS PRESS
26
EFSANE MAÇIN ÖYKÜSÜ 27. SAYFA’DA
SIZIN SÖZÜNÜZ
l www.turkishnewspress.com.au
’IN Y E N D Y S 9 KOVID-1ANI H ILE IMTI
. . T rkıye’nın
SESİ
www.turkishnewspress.com. au1300 917 566
3 SAYFAU DOPDOL SP OR
Kupa, Roma’ya gitti
RADYOSU AVUSTRALYA
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
4/7/11 H S I L G N E N I S NEW
/17/26/27
Sicily’s Islamic History: Conquests and Defeats n The Aghlabid emirate in Tunisia was an extension of the Abbasid government in North Africa; the appointed governor was Ziyadat Allah I and his responsibility was to establish a semi-independent dynasty. At the time, Sicily was ruled by Byzantines who the Aghlabid had a tentative peace treaty with.
Suzan Calimli (Analysis)
7
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN
KARANLIK GÜNLER
ELBET BITECEK! Kara kışı yaşayan Avustralya’da koronavirüsün 3. dalgası kapıda... Geçen sene salgının merkezi Victoria iken, bu yıl ülkenin gözbebeği Sydney endişeden dolayı 3 haftadır kapalı.
A
VIRÜS HABERLERI 3. VE 6. SAYFALARDA
vustralya, Sydney kentinde artan Kovid-19 vakalarını kontrol altına almak amacıyla karantinayı uzatabileceğini açıkladı. NSW eyaletinde son 24 saatte, neredeyse tamamı Sydney’de görülen 112 virüs vakası tespit edildi. İŞLETMELERE MALİ DESTEK Sydney kaynaklı virüs, Victoria’nın başkenti Melbourne’na da sızarken; Güney Avustralya Eyaleti’nde ise 72 yaşındaki bir kadın AstraZeneca aşısına bağlı kan pıhtılaşmasından öldü. Federal ve NSW hükümetleri, Sydney’deki karantina nedeniyle zor duruma düşen çalışanlara ve işletmelere mali destek yapacak.
Rejecting ISIS and PKK Terrorism 11
DUYURU
Turkish News Press Gazetesi olarak yaşanan virüs endişesinden dolayı kağıt baskımıza bu hafta da ara veriyoruz. Haftaya ise Kurban Bayramı münasebetiyle yayınımıza 1 haftalık ara veriyoruz. 27 Temmuz’da yepyeni sayımızla buluşmak dileğiyle İyi Bayramlar... Karantina bitene kadar Gazetemizi dijital ortamda www. turkishnewspress.com.au adresinden e-gazete tadında okuyabilirsiniz. #EvdeKalAvustralya!
T
AVUSTRALYA
rkısh NEWS PRESS
13 Temmuz 2021
3
YAŞAM KOÇUNUZ
TANYELİ İLE BİZ BİZE
cagritanyeli@icloud.com
MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI
Gün dayanışma günü
M
NSW’de iş yerlerine
karantina desteği
F
ederal ve NSW hükümetleri, Sydney’de genişletilmiş COVID-19 karantinası nedeniyle finansal olarak mücadele eden insanlar ve işletmeler için daha fazla destek açıklayacakları bildirildi. Başbakan Scott Morrison ve NSW Başbakanı Gladys Berejiklian’ın yanı sıra federal ve eyalet Hazinedarları, Avustralya’nın en büyük şehrinde birkaç hafta daha günlük yaşamda büyük kısıtlamalar olabileceğine dair artan korkular arasında bir paketi tamamladılar. Federal hükümet, uygun işletmelerin, şu anda üçüncü haftasında olan karantina devam ederken, genel masrafları karşılamalarına yardımcı olmak için sözde “nakit akışı artışına” erişebileceklerini söyledi. 600 DOLAR ÖDEME Alınan bilgilere göre; haftada 20 saat veya daha fazla işini kaybeden kişilerin acil durum
ödemeleri 500 dolardan 600 dolara çıkarılabilir. Haftada 20 saatten az kaybedenler, 325 dolarlık ödemelerinin 375 dolara yükseldiğini görebilirler. Kısmen okul tatili dönemindeki iptaller nedeniyle birçok bölgesel turizm operatörü ve işletmesinin de sıkıntı yaşadığı göz önüne alındığında, karantina bölgelerinin dışındaki bölgelere de ek yardım almaları için çağrılar yapıldı. Federal Muhalefet, hükümetten, önümüzdeki
haftalarda eyalet çapında binlerce kişinin işten çıkarılabileceğinden korkarak, derhal bir JobKeeper tarzı program ilan etmesini talep ediyor. NSW, insanları istihdam etmeye çalışmak için bir planla kendi yoluna gitmeyi düşünüyordu. Ancak her iki devlet kademesi de bu pakete mali katkı sağlayacak ve işletmelere verilen desteğin şirketlerin işten çıkarmamalarına bağlı olacağı anlaşılıyor. > A.ÖMER BOZKURT / SYDNEY
Sağlık sigortası şirketi Bupa’dan 65 bin dolar çalan makyöze 9 ay hapis cezası n Olivia Rose Rodgers, Tazmanya’nın en tanınmış makyaj sanatçılarından biriydi, ancak güzellik işini tam zamanlı bir iş haline getirmeden önce Bupa Health Insurance için çalıştı. O zaman, ailesini ve arkadaşlarını kullanarak şirketten 65.000 dolardan fazla çaldı. Pazartesi günü, Hobart Sulh Ceza Mahkemesi, Ocak 2016 ile Temmuz 2017 arasında, Rodgers’ın dokuz üyenin politikalarına karşı 62 dolandırıcılık iddiası işlediğini
duydu insanlar ya aile üyeleri ya da yakın arkadaşlarıydı. Rodgers, kişiyle iletişime geçecek ve banka bilgilerini kullanmasını isteyecekti. Oradan
kişinin sağlık sigortası poliçesine erişecek, bir talepte bulunacak, sahte bir fatura oluşturup hak talebini oluşturacaktı. Para o kişinin hesabına yatırıldığında, Rodgers paranın neden orada olduğuna dair çeşitli bahaneler uydurur ve parayı kendisine aktarmalarını isterdi. Olayla ilgili soruşturma başlatan Bupa, arkadaşı polise ihbar etti. Rodgers, yedi ay ertelenmiş dokuz ay hapis cezasına çarptırıldı. > A.ÖMER BOZKURT / HOBART
erhabalar sevgili okuyucularım... Hayırlı bir hafta olsun hepimiz için, hayırlı insanlarla karşılaşmamız, hayırlı işler yapmamız, hayırlı işler için yorulmamız, iyi niyetlerle yoğrulmamız nasip olsun, olsun ki bizlerde gerçek mutluluğun gerçek lezzetiyle tanışalım. Bugün yardımlaşmanın, dayanışmanın, birlik olmanın yaşamımızda ne kadar önemli olduğuna değinmek isterim. Birisine bir iyiliği, içten tüm samimiyetimizle yaptığımızda yaşamımızda iyiliklere kapılar açılıyor ardı ardınca, ne yaparsak kendimize yapıyoruz ve bir iyilikle hücrelerimizde şifalanıyor. Dünya aynasından yaşattıklarımız tezahür ediyor yaşamımıza. İnanın bu düzende yanılma yok. Bu dünya yansımalar dünyası ektiğimizi kesin biçtiğimiz yerdir burası. Mesela portakal ektiğinde nar biçebilir misin? İmkansız! Sen kaktüs ekiyorsan ve illa ki papatya bekliyorsan, nefesin hazinesine henüz erişememişsin henüz. Hayıflanmayı bırak, üzülme bugün de uyandık odak noktan yeni bir hafta, yeni bir bakış açısı olsun. Bu hafta bir çevremize bakalım bir saat ayırsak yardımlaşmaya, dayanışmaya bir başkasının hayatını kolaylaştırmaya. Her şey parada değil, bir adım atmak samimice ihtiyacı olana, bir adım yaklaşmak. İçten samimi küçücük bir tebessüm bile dayanışmanın en büyüğü olabilir bir diğerine. Bir yaşlıya, kimsesize, öksüze, hastaya bir selam, hatır soran iki kelam samimi ve yürekten yapılınca mutlu ettiğin kadar, mutlu olur, umut verdiğin kadar umudun olur yarınından. Umut dediysem yapamayacağımız şeyler için umut vadetmek değil. Ben yine kendi tecrübelerimden yola çıkarak, şunu söylemek isterim kendimi bildim bileli ki bu hep böyleydi. Biri yardım için kapına geldiyse ve sevaba girmenin yani kendine iyilik yapmanın fırsatı ayaklarına serilmiş demektir, “Acil değerlendir Tanyeli bu fırsatı” dediğim ve şükür ettiğim içimi gülümseten bu huzurun tarifi yok. Mutlu olmanın formüllerinin sürüsüne bereket hem ahirde hem zahirde görmesini bilene. Çok sıkıldığımızda kendimizde
çok dertler var sandığımızda, bir hasta ziyaretine, bir huzur evine, bir kimsesizler yurduna git hem sevindir hem de daima yaşamında yaşadığına şükür edecek sebeplerin çoğalacak. Kıssadan hisse demogoji veya drama da yapmak istemem siz okurlarıma ama Çocuk Esirgeme’nin suyundan içtim, kimsesizliğin bir garip çaresizliğin içinde ben de küçük bir kız çocuğuydum ve yaşamın bana çocukken çok güzel yansıdığını söyleyemem lakin bunun benim sınavım olduğunu ruhumu büyüttüğünü, içimdeki kırgınlıkları öğüttüğünü ve sınanmaların sonunda milyon nefesi şikayetle değil, şükürle donattığımı ve tevekkül ve tevafukla yol aldığımı söylemek isterim bu yüzden hayrı olan dostlar yoldaşlarla yollarım birleşiyor ve herkes gibi biraz hüzün düşse yüreğime hemen mutlu olacak bir sürü sebep listeme bakarım ve ilk işim ziyaretlerim olur ve her ziyaretimde birilerinin mutlu olmasına sebep ettiyse beni Allah ben de çocuklar gibi mutlu olurum . Bugün canınız mı sıkıldı? Şimdi şu an oturduğunuz yerde derin bir nefes alın, içinde duanın, doğanın, şifanın olduğu nefesinize şükür edin. Unutmayın yaşadığımız her şey ruh mertebemiz içindir, şayet şikayet etmeden, farkındalıkla yola devam ederseniz sizden mutlusu olmaz. Her güne hayatınızın en güzel günü olduğuna inanarak başlayın ve sahip olduklarınıza şükredin. Unutmayın hayatınızda olumlu veya olumsuz yaptıklarınız neyse onların benzerlerini hem düşüncelerinizde hem de hayatınızda çoğaltırsınız. Paylaşmanın en güzel anı olan Kurban Bayramınızı tebrik ediyorum, hoşçakalın, sevgiler...
4
13 July 2021
AUSTRALIA
COVID EMERGENCY RELIEF FUNDING TO SUPPORT VULNERABLE MULTICULTURAL COMMUNITIES NSW Minister for Multiculturalism Natalie Ward
E
mergency relief funding is available for multicultural community organisations and specialist NGOs to support vulnerable migrant and refugee communities during the current COVID-19 restrictions. Minister for Multiculturalism Natalie Ward announced $1 million in funding as an immediate response to the ongoing impacts of the pandemic on vulnerable members of the community with diverse backgrounds. “This funding will support up to 50 multicultural community organisations with a total of $250,000 to deliver grassroots emergency support projects in response to the pandemic,” Mrs Ward said. “Our multicultural community organisations understand the needs of their communities best, and how to reach those hardest hit and most in need. “Many community organisations have been working around the clock and on a volunteer basis during the pandemic to support people facing financial and other hardship. “This funding will be a helping hand for organisations delivering emergency relief with food, transport and language support during this very difficult time.”
Separately, $750,000 will support eligible specialist NGOs to continue providing vital support to vulnerable members of the community with a focus on asylum seekers through a select tender process. “Our specialist NGOs have been under enormous stress supporting the most vulnerable members of our community, including asylum seekers facing financial destitution,” Mrs Ward said. “This funding will support eligible specialist organisations to deliver emergency relief such as food, medical support, telecommunications, transport and housing assistance,” Mrs Ward said. The $1 million comes on top of $6 million the NSW Government has already distributed to specialist NGOs to support vulnerable temporary visa holders and asylum seekers, and $1.1 million to deliver more than 220 COVID-19 support grassroots projects in 2020/21. Applications for the $250,000 COVID-19 quick support grants open on Tuesday 6 July 2021 and close at 5pm on Thursday 15 July 2021. For more information and to apply, see here: https:// multicultural.nsw.gov.au/
Do I have to declare my partner’s income on my tax return? n It’s tax time! You know what that means: it’s time to gather all your faded, crumpled-up receipts and furrow your brow at your tax return for so long you get a headache. For many young Australians, there’s one question in particular that seems to cause a bit of confusion: “Did you have a spouse during (the financial year)?” I mean, what exactly is a ‘spouse’? Why does the Australian Tax Office (ATO)
care so much about your relationship status? And in what ways can declaring your partner’s income affect your tax return? We went to the experts for some answers. How does the ATO define ‘spouse’? Here’s the official description from the ATO: “Your spouse includes another person (of any sex) who: - You were in a relationship with that was registered under a prescribed
state or territory law (or) - Although not legally married to you, lived with you on a genuine domestic basis in a relationship as a couple” Basically, as ATO assistant commissioner Tim Loh says: “In tax terms, a spouse isn’t just a hubby or a wife. It also includes [a partner] you live with.” It doesn’t matter if you don’t share your finances. If you’re in a relationship and you’re living under the same roof, you gotta declare it.
T
AVUSTRALYA
rkısh NEWS PRESS
13 Temmuz 2021
Afganistan’daki son
5
askerlerini geri çekti
A
vustralya, tartışılan ülke Afganistan’daki 80 askeri destek personelini geri çekti. The New Arab’ın haberine göre, Avustralya Savunma Bakanı Peter Dutton, ülkesinin 20 yıllık Afganistan savaşına katılımının sona erdiğini söyledi. Dutton, Afganistan’daki 80 destek personelinin geri çekildiğini belirterek, askerlerin geri çekilmesinin “son haftalarda” gerçekleştiğini aktardı. Sky News’e konuşan Dutton, “Bu, ulusal çıkarlarımız veya müttefiklerimizin çıkarları için olduğunu düşündüğümüz durumlarda, ABD ile yürütülen kampanyaların bir parçası olmayacağımız anlamına gelmiyor.” ifadesini kullandı. 39 BİN ASKER GÖNDERDİ Avustralya, Afganistan’daki Taliban ve terörist gruplara karşı ABD ve NATO liderliğindeki operasyonların bir parçası olarak, son 20 yılda bölgeye 39 bin asker konuşlandırmıştı. Bu, ülkeye milyarlarca dolara mal olmuş ve 41 Avustralya askerinin ölümüyle sonuçlanmıştı.
Tayland’da, Avustralya’ya gönderilmek üzere hazırlanmış 315 kilogram eroin ele geçirildi piyasa değeri 29 milyon dolar değerinde olduğu tahmin edilen 315 T ayland’da, kilogram eroin ele geçirildi. Tayland
Ülke, 2013’ün sonlarında operasyonlara aktif katılan askeri personelini geri çektiğinden bu yana Afganistan’da önemli bir asker varlığa sahip olmasa da bu konu, ülkede tartışmalara yol açmıştı. Gazi grupları, hükümete, Afganistan gazileri ve eski gaziler arasında yaşanan çok sayıda intihar vakası hakkında resmi soruşturma başlatması için
baskı yapmıştı. Ordu ve polis, Özel Hava Hizmetleri askerlerinin, Afganistan’da çok sayıda savaş suçu işlediğine dair iddiaları da aktif olarak araştırıyor. ABD yönetimi, Afganistan’daki askeri operasyonlarını sona erdirme kararı doğrultusunda, Afganistan’da kalan birliklerini eylül ayına kadar çekeceğini duyurmuştu.
gümrük yetkilileri, Avustralya’ya gitmek üzere hazırlanmış 315 kilogramlık eroinin bu yıl “tek seferde ele geçirilen en büyük miktar olduğunu” açıkladı. Tayland Gümrük Departmanı Genel Müdürü Patchara Anuntasilpa, Avustralya’ya gönderilmek üzere olan akrilik boya kutularının içine gizlenen her biri yaklaşık 2,4 kilogram ağırlığındaki 134 eroin paketinin gümrük yetkililerince ele geçirildiği bilgisini paylaştı. Uyuşturucuların hangi ülkeden geldiğine dair henüz bilgi alınamazken, bölgenin ana uyuşturucu tedarikçisi olarak görülen komşu Myanmar’daki askeri darbenin ardından yaşanan istikrarsızlık nedeniyle ülkedeki üretimin artacağından endişe ediliyor. Bu arada, yetkililer bu yıl ülkede el konulan toplam uyuşturucu miktarının 2 tona çıktığını kaydetti.
Avustralya Türk toplumunun değerli mensupları, kıymetli vatandaşlarımız 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün beşinci yıldönümü münasebetiyle sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyor, 15 Temmuz 2016 gecesinde hayatlarını kaybeden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu vesileyle, ortak evrensel değerleri paylaştığımız dost Avustralya Hükümetine, 15 Temmuz gecesinin hemen ertesinde Hükümetimize verdiği destekten dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. Tam beş yıl önce 15 Temmuz günü milyonlarca Türk vatandaşı, ülkemizin Anayasa’sını askıya almaya çalışan, masum sivilleri katleden ve Parlamentoyu bombalayan FETÖ mensubu darbecilere karşı Milli Mücadele ve Çanakkale Ruhu’yla ortaya koyduğu kahramanlıklarla, ülkemizin bağımsızlığı ve egemenliği için kurşunlara ve bombalara karşı göğsünü siper etmekte bir an dahi tereddüt etmemiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğine, bütünlüğüne, istiklal ve istikbaline saldıran iç ve dış mihrakların bu amaçlarına ulaşmasına izin vermemiştir. Milletimizin menfur darbe girişimine karşı bu dayanışması ve dik duruşu aynı zamanda geleceğimize de ışık tutmaktadır. Ancak FETÖ ve diğer terör örgütlerinin ülkemiz ve uluslararası toplum için oluşturduğu tehdit ortadan kalkmamıştır. Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti, köklü tarihinden ve halkından aldığı güçle, geçmişte olduğu gibi gelecekte de, Anayasa, ilgili kanunlar, uluslararası yükümlülükler çerçevesinde ve demokratik meşruiyet temelinde FETÖ’nün de aralarında bulunduğu tüm terör örgütleriyle ülke içinde ve ülke dışında mücadele etmeyi sürdürecektir.
Takiye ve manevi değerleri amacına ulaşmada en önemli araçlar olarak benimseyen FETÖ’nün gerçek emeli zaman zaman bazı ülke kamuoyları tarafından anlaşılamamaktadır. Ancak FETÖ’nün iyi niyetli bir sivil toplum hareketi olmadığı, diğer ülkelerde gerçekleştirdiği sözde “eğitim” faaliyetlerini esas amacı olan iktidar ve hâkimiyet ihtirasını gizlemede bir perde olarak kullandığı ve örgütün maskesinin altında yatan gerçek kimliğin tüm hükümetler için tehlike arzettiği bilinmelidir. Avustralya’da da okulları, sivil toplum kuruluşları, medya kurumları ve şirketleri olan bu örgütün Türkiye’de bu tür maskelerle yıllarca gizli bir şekilde örgütlenerek 2016 yılında 251 vatandaşımızın şehit edilmesiyle sonuçlanan darbe
girişiminde bulunması, tüm ülkelerin bu örgütün faaliyetlerine karşı müteyakkız olmaları gerektiğini açık biçimde ortaya koymuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin Avustralya’daki Büyükelçiliği olarak bu konuda Avustralya makamlarını geçmişte uyardığımız gibi, gelecekte de uyarmaya devam edeceğiz. Siz değerli vatandaşlarımız tarafından da bu terör örgütünün Avustralya’daki uzantılarıyla mücadelemizde desteği ve FETÖ mensuplarının hiçbir surette Türkiye’yi temsil etmediğinin Avustralyalı dostlarımıza anlatılması bu bakımdan bizim için çok kıymetlidir. Türk halkının iradesinin ve zaferinin timsali olan 15 Temmuz’un yıldönümleri, gerek geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması için çıkartılan derslerin hafızalarda tazelenmesi, gerekse gelecek nesillere çok daha iyi bir istikbal sunabilmek için milletçe ortaya koyduğumuz azim ve kararlılığımızın daha da güçlendirilmesi için bir ilham kaynağı olmayı sürdürecektir. 15 Temmuz’da yazılan kahramanlık destanı, gelecek nesillerimiz için daha güçlü, daha özgür ve daha müreffeh bir Türkiye’nin de teminatını teşkil etmektedir. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, aziz milletimizin ülkemizde darbeler tarihine nokta koyduğu kutlu bir gün olan 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle hiçbir zaman unutmayacağımız tüm şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyor; gazilerimize uzun ömürler temenni ediyorum.
KORHAN KARAKOÇ T.C. KANBERRA BÜYÜKELÇISI
6
T
13 Temmuz 2021
rkısh NEWS PRESS
AVUSTRALYA Çin, Avustralya’yı Papua Yeni Gine’de aşılamaya müdahale etmekle suçladı
Avustralya’yı Papua Yeni Gine’de karşı aşılama çabalarına Ç in,Kovid-19’ müdahale etmekle suçladı. Çin Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü, Avustralya’ya “Çin ile Pasifik ada ülkeleri arasında aşı iş birliğini baltalamaya ve bu işbirliğine müdahale etmeye son vermesi” uyarısında bulundu. Avustralya ise Çin’in Papua Yeni Gine’de aşılamayı teşvik etme çabalarını sabote etmeye çalıştığı yönündeki iddiaları reddetti. Papua Yeni Gine’de Kovid-19’a karşı AstraZeneca aşısı kullanılıyor. Çin, ada ülkesine 200 bin doz Sinopharm aşısı gönderdi, ancak henüz Çin aşısına onay vermedi. Avustralya’nın en yakın komşusu ülkede 17 bin kişi Kovid-19’a yakalandı, 174 kişi de virüsten hayatını kaybetti. Avustralya, 9 milyon nüfuslu ada ülkesine her hafta 10 bin doz AstraZeneca aşısı gönderme sözü vermişti.
K I L N A KAR ER GÜNL MI? BITECEK
Ülkenin kalbi Sydney’in koronavirüs ile imtihanı
A
vustralya, Sydney kentinde artan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarını kontrol altına almak amacıyla karantinayı uzatabileceğini açıkladı. Yeni Güney Galler (NSW) eyaletinde ise son 24 saatte, neredeyse tamamı Sidney’de görülen 112 virüs vakası tespit edildi. KISITLAMA UZAYABİLİR Yeni Güney Galler Başbakanı Gladys Berejiklian, son günlerde gözlenecek vaka sayısının, kentte 3 haftadır uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının uzatılıp uzatılmamasını belirleyeceğini ifade etti. Berejiklian, vaka sayısının mümkün olduğunca sıfıra düşürülmesi gerektiğini belirtti. Avustralya’da yıl başından bu yana ilk kez, yurt dışı seyahat geçmişi veya yurt dışına çıkan biriyle teması olmayan bir
kişinin Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybettiği bildirilmişti. VICTORIA’YA DA BULAŞTI Bu arada, Melbourne’un ölümcül Sydney salgınının Victoria’ya sızmasının ardından 12 günlük sıfır yerel COVID-19 vakası Salı gecesini ciddi tehdit altına aldı. Victoria’nın COVID-19 Komutanı Jeroen Weimar, Yeni Güney Galler’den kırmızı bölge izinleriyle dönen iki kişinin o zamandan beri COVID-19 için pozitif test ettiğini söyledi. Türk toplumunun da yoğun yaşadığı Hume yerel yönetim bölgesinde yaşayan 4 kişilik bir ailenin üyeleri olan bu iki kişi, komşu eyaletten döndükten sonra tecrit ediliyordu. Victoria hükümeti ayrıca geçtiğimiz hafta Sidney’den COVID-19 olan bir kişinin bulaşıcıyken Victoria ve Güney
Avustralya’ya gittiğini açıkladı. YİNE ASTRAZENECA FACİASI YİNE ÖLÜM! Öte yandan, Güney Avustralya hükümeti, 72 yaşındaki bir kadının AstraZeneca aşısına bağlı nadir görülen kan pıhtılaşma sendromundan öldüğüne inanıldığını duyurdu. 24 Haziran’da aşılanan ismi açıklanmayan kadının, 5 Temmuz’da hastaneye kaldırıldığı ve daha sonra gece vakti hayatını kaybettiği bildirildi. Güney Avustralya Halk Sağlığı Başkan Yardımcısı Emily Kirkpatrick, “Bu, Güney Avustralya’da bu AstraZeneca aşısıyla ilgili ilk ölüm vakamız oldu” dedi. Avustralya’da daha önce de AstraZeneca aşısından dolayı iki kişi ölmüştü. > A.ÖMER BOZKURT / SYDNEY-MELBOURNE-PERTH
T
rkısh NEWS PRESS
Year: 4 Volume: 164
President Yüksel Çifçi
Page Layout & Design Necmettin Öksüz Page Editors Ali Haydar, Tanyeli, Davut Kılıç, Ümit Uyar, Fatma Gençtürk, Mustafa Sülün, Dr. Hilal Çoruhlu, Elif Sele, Sinem Taslak, Suzan Çalımlı, Murat Özdamar, Miqdad Hassan, Murat Sirin, Zeynep Doktoroğlu Melbourne Team Murat Gümüş (Melbourne General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Furkan Boyacı, Adem Taliç (Editor), Emre Boyacı, Saban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Ayşe Sakar, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Moemina Shukur, Salahaddin Kayıkcı, Zeynep Doktoroğlu Brisbane Team Ahmet Raci Karataş, Dr. Sait Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan (Distribution), Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül (Distribution) Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Murat Özdamar IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Zafer Uyanık, Ataberk Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Serkan Uyanık): 0401 398 922 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au
T
ANALYSIS Writer: Suzan Calimli
rkısh NEWS PRESS
13 July 2021
7
calimli.suzan@gmail.com
Sicily’s Islamic History: Conquests and Defeats
it reklamlarınız n: 0 433 162 655
T
rkısh NEWS PRESS
..
SERI ILAN/
T 20
he Aghlabid emirate in Tunisia the community. The scholar was an extension of the Abbasid has advised Ziyadat Allah government in North Africa; the I that the peace treaty had appointed governor was Ziyadat already become void upon the Allah I and his responsibility was Byzantine’s capture of Muslim to establish a semi-independent merchants. dynasty. At the time, Sicily was An army of 10,000, led by Asad ruled by Byzantines who the Ibn al-Furat, left North Africa in Aghlabid had a tentative peace 827 and in a few days, arrived on treaty with. An opportunity Sicily’s west coast. The voyage to conquer the land came up turned out to be more successful however the Aghlabid emir was than expected: the battle against İlan ve the kartvizit reklamlarınız hesitant to disturb peace the Byzantine soldiery saw the 237Nisan için rezervasyon: 0 433 162 655 Mayıs 2019 with2019 the Byzantines. However, victory of the MuslimPRESS and the NEWS a scholar in Islamic law named Byzantine army’s retreat to the Asad ibn al-Furat changed his island’s eastern and northern mind. Ibn al-Furat was known to coasts. However, the following have studied with Imam Malik year in 828, Asad ibn al-Furat in the East, was politically active passed away from a disease and was highly respected in during a failed siege at Palermo. For the following two years, the invasion was about to totally fail when a body of soldiers from Umayyad al-Andalus made an appearance in 830, joining forces with what was left of the Aghlabid infantry. This allowed the Muslims to rejuvenate their and gain victory in İlan ve kartvizitstrength reklamlarınız besieging Palermo. için rezervasyon: 14 Mayıs 2019 21 28 11 Haziran 2019 0 433 162 655 18 After the establishment
20
T
rkısh
T
MELBOURNE & BRISBANE
In the early 900s, a major change arose in North Africa İlan ve kartvizit reklamların that subsequently affected 237Nisan için rezervasyon: 0 433 162 65 Mayıs2019 2019 Muslims all over the Islamic world. In 909, Abdullah al-Mahdi, supposedly a descendent of Prophet Muhammad (PBUH), declared himself to be the Imam of the Isma’ili Shi’a tribe and the caliph of Muslims. Al-Mahdi of a functioning economy consolidated power in a short and government initiated by amount of time, and managed MELBOURNE Ziyadat Allah I, Sicily was soon to overthrow the Aghlabid considered to be a province of& BRISBANE dynasty. As a result, Sicily came the Aghlabid emirate. Conquests under al-Mahdi’s rule, and was still continued during this time. managed under a new Fatimid Towns and villages accepted administration who opted for Muslim rule. In 878, Syracuse strict policies to overpower the was finally conquered and in 965, province that has a reputation of the Byzantines was eventually being rebellious. A new tax was and totally, driven out. The introduced that mandated that a government system was set up fifth of earnings was to be given similar to the other regions ruled directly to the Fatimid Iman. This by the Aghlabis emirate. Muslims caused a widespread resistance followed Islamic law as advised by the Sunni population which by religious scholars and qadi almost led to overthrowing the while religious minorities like Fatimid governor. Christian and Jews were allowed Sources: to govern their own laws as long - Egypttoday.com: written as they paid and land taxed they by Firas AlKhateeb and first owed and poll tax. published in Lost Islamic History.
20
..
SERI ILAN/
rkısh NEWS PRESS
..
. . MELBOURNE
SERI ILAN/ SERI ILANLAR & BRISBANE
Huzur Evi Müdürü alınacak
BROADMEADOWS’DA BULUNAN OSMANLI KÖYÜ YAŞLILAR EVI’NE TECRÜBELI MÜDÜR ARANIYOR. 32 YATAK ILE ÇALIŞAN OSMANLI KÖYÜ YAŞLILAR EVI, TÜRK TOPLUMUNA HIZMET VERMEKTEDIR. ARANAN NITELIKLER: . Yaşlılar evinde müdürlük tecrübesi . Müşteri hizmet standartları yüksek . Yaşlılar evi kanunlarını iyi bilen . Çalışanlara yol gösterecek ve motive edecek Işletme bilgisine sahip . RN Div 1 veya RN Div 2 olabilir Bu pozisyona uygun kişiler 0413 815 345 numaralı telefondan Ramazan Öztaş’ı arayabilirler veya özgeçmişlerini admin@bticc.org.au adresine gönderebilirler.
8
T
13 Temmuz 2021
MASRAFSIZ “TURKISH TUKTUK”
rkısh NEWS PRESS
TÜRKİYE
Türkiye Cumhuriyeti Kudüs’e sahip çıkıyor Konya’da STK’larla buluşan Mescid-i Aksa’nın gönüllü kadın muhafızı Hatice Huveys, “Biz biliyoruz ki; Türkiye, hükümetiyle halkıyla bütün halinde bu davaya sahip çıkıyor ve destek veriyor. Filistinliler olarak bunun farkındayız, hissediyoruz. Türkiye ziyaretlerimde Emine Erdoğan’la, bakanlarla, eşleriyle bir araya geldim. Büyük destek görüyoruz, her zaman şükranlarımızı sunuyoruz” diyor.
Güneş paneliyle kesintisiz yolculuk Çerkeş ilçesinde yaşayan Ç ankırı’nın 40 yaşındaki Hakkı Gölyeri, elektrikli triportörüne taktığı güneş paneliyle
masrafsız ve kesintisiz yolculuk yapmanın keyfini yaşıyor. Bir otelde resepsiyon görevlisi olarak çalışan Gölyeri, yaklaşık 2 ay önce elektrikli triportörle kağıt toplama işi de yapmaya karar verdi. İlçenin birçok yerinden elektrikli triportörüyle kağıt toplayan Gölyeri, aracın şarjının 2 saatte bitmesi nedeniyle eve giderek aküyü şarj etmek zorunda kalmaya başladı. Hem elektrik faturası hem de zamanının boşa gitmesi nedeniyle bu duruma çare arayan Gölyeri, önce triportörüne jeneratör taktı. Triportörünü bu şekilde kullanmaya başlayan Gölyeri, jeneratörün çok ses yapması nedeniyle kısa süre sonra bundan vazgeçti. Ardından elektrikçi olan iki arkadaşıyla aracına güneş paneli takmaya karar veren Gölyeri, yaklaşık 3 bin lira masraf yaparak triportörüne güneş paneli kurdu. Gölyeri, bu sayede gün boyu aralıksız ve masrafsız seyahat etme imkanını elde etti. Hakkı Gölyeri, “Kendiliğinden şarj oluyor. İlgi büyük. Herkese tavsiye ediyorum. Bir kere masraf yaptım çok rahat ettim” şeklinde memnuniyetini dile getirdi.
ÜNÜ NİJERYA’YA KADAR VARDI
“Kapadokya” temalı restorana büyük ilgi
başkenti Abuja’da açılan N ijerya’nın Kapadokya temalı restoran, müşterilerine, Türkiye’ye hiç gitmeden Kapadokya deneyimi yaşatıyor. Mağara konseptli “Kapadoccia” ismiyle hizmet veren restoranda, sinevizyonla duvara yansıtılan Kapadokya videosu, müşterilere Türkiye’yi ziyaret etmenin hayalini kurduruyor. Restoranın Müdürü Oliver George, konsept konusunda çok zorlandığını belirterek şunları dile getirdi: “İlk olarak mağara konseptli bir restoran düşündük, bunla ilgili internette araştırmalar yaparken tesadüfen Kapadokya’ya rastladık ve çok beğendik. Bu fırsatı kullanarak mimarımla Kapadokya’yı ziyaret da ettik. Menülerimizde Türk yemekleri de var. Müşterileri kolonya ile karşılıyor, yemekten sonra çay ve lokum ikram ediyoruz.”
ÖĞRETMEN HATICE HUVEYS İSRAIL ZULMÜNÜ ANLATTI
T
erörist İsrail devletinin saldırılarına karşı Mescidi Aksa’nın gönüllü muhafızları olarak bilinen “murabıtlar”dan Kur’an-ı Kerim öğretmeni Hatice Huveys, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı baskıları ve bu süreçte karşı karşıya kaldıkları hukuksuzlukları anlattı. Türkiye’de çeşitli ziyaretlerde bulunan Huveys, murabıtlık görevine 2014 yılında Mescidi Aksa’nın sahalarında ilim halkalarıyla başladığını, murabıt olduktan sonra İsrail güçlerinin ağır baskılar uygulamaya başladığını belirtti. İSRAİLLİLER BÜTÜN AİLEMİ HEDEF ALDI İsrail güçlerinin sadece kişileri değil ailenin tamamını hedef aldığını belirten Hatice Huveys, şunları dile getirdi: “Mescid-i Aksa’nın kapılarında nöbet tuttuğum zaman dayak yemekten tutun, yerlerde sürüklenmem, baş örtümün alınması gibi birçok sıkıntı yaşadım. Tutuklandım, hapsedildim, aynı şekilde kızlarım da tutuklanıp sorgulandılar. Ailemin sağlık hizmeti alması engellendi, uzun yıllar ilaç kullanamadık. Bunun gibi sıkıntılar hala devam ediyor. Çok kez seyahat yasağı aldım, sosyal medya hesaplarım kapatıldı, evlatlarımla tehdit edildim, evime baskınlar yapıldı. Yeri geldi annem, babam tutuklandı, evim yıkıldı. Yaşadığım evden uzaklaştırıldım hatta eşim uzun süre ailesinden uzak yaşamak zorunda kaldı, ailece uzaklaştırmalardan tutun
da yaralanmalara kadar birçok baskıya maruz kalıyoruz.” Son olaylarda küçük oğlunun yaralandığını anlatan 5 çocuk annesi Huveys, eşinin de Kudüs’e girmekten tamamen men edildiğini bildirdi. SARMA İKRAM ETTİĞİM İÇİN BİLE CEZA ALDIM! Mescid-i Aksa’ya girdiği, orada ibadet ettiği için kendilerine İsrail devleti tarafından sayısız kez cezalar verildiğini belirten Huveys, şöyle konuştu: “Bir yeri dağıtmak için yaptıkları zamansal ve mekansal baskınlarda orada bulunuyorsam bunu bahane ederek beni suçluyorlar. Aksa’nın etrafında yaptığım bir sarma yemeğini arkadaşlarla yemekten bana cezalar verebiliyorlar. Aksa’dan kaç kere uzaklaştırıldığımı hatırlamıyorum. Son aldığım 6 aylık uzaklaştırma sekizinci ayda sona erecek inşallah ama yine beni çağırıp süreyi uzatmaları mümkün, bu hep böyle oluyor.” İsrail güçlerinin, kendi bayramlarını kutlamak için Müslümanlara baskı uyguladığını vurgulayan murabıt Huveys, ramazan ayında ya da bayramlarda saldırıların düzenlendiğine, Müslümanların Mescid-i Aksa’da bir olmasını engellemek için özel günlerin hedef alındığına değindi. TÜRK HALKI TOPYEKÜN FİLİSTİN’E SAHİP ÇIKIYOR Öğrentmen Hatice Huveys, Türkiye’nin Kudüs Davası’na destek verdiğini bildiklerini aktararak, şöyle devam etti: “Biz biliyoruz ki; Türkiye,
hükümetiyle halkıyla bütün halinde bu davaya sahip çıkıyor ve destek veriyor. Filistinliler olarak bunun farkındayız, hissediyoruz. Türkiye ziyaretlerimde bakanlarla, eşleriyle bir araya geldim. Emine Erdoğan Hanımefendi’yi ziyaret ettim. Ciddi manada büyük destek görüyoruz, onlara her zaman şükranlarımızı sunuyoruz.” EMİNE ERDOĞAN’DAN BÜYÜK DESTEK GÖRDÜK Emine Erdoğan’ı ziyaretinde kendisiyle çok güzel ilgilendiğini paylaşan Huveys, şunları aktardı: “Hanımefendiye ‘Hepimiz Meryemiz’ projesinin çalışmalarından bahsettiğimde büyük bir mutluluk duyduğunu dile getirdi. Kudüslü kadınlar ve çocuklar için yapılan çalışmaları hem takdir etti hem de teşekkür etti, hatta bizlere söz verdi. ‘Bizler Türkiye’de Kudüs ile ilgili çalışan STK’leri daha çok takip edip destekleyeceğiz’ dedi.” DAVAMDA SEBAT ETMEYI HİÇ DÜŞÜNMÜYORUM Mescid-i Aksa’nın gönüllü kadın muhafızı Hatice Huveys, sözlerini şöyle tamamladı: “Kudüs davası sadece benim davam değil ve davayı savunduğum için sıkıntı yaşayan tek kişi de ben değilim. Bizim bir inancımız var; burası bizim kutsalımız, ne olursa olsun ne ben ne de benimle savunan kardeşlerimiz bu davadan vazgeçmeyecek. İnşallah ilk başladığım günden sonuna kadar da ne gerekiyorsa yapacağım, Allah’ın izniyle davamda sebat etmeyi düşünüyorum.”
TÜRKİYE
T
rkısh NEWS PRESS
Anneleri bağrına bastı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce söz verdiği gibi HDP İl Başkanlığı önünde 2 yıldır evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerini ziyaret etti. Ailelerle sohbet edip moral veren Başkan Erdoğan, şunları dile getirdi: “Şu ana kadar 25 kadar evladımız anne babalarıyla buluştu. İstiyoruz ki diğerleri de buluşsun. PKK’nın, HDP’nin, evlat diye bir derdi yok. 13, 14, 15, 16, 17 yaşındaki kızların taciz edilmesi bunlar için sorun değil. Daha ileri gidiyorum, onların evlat diye bir sorunu yok. Çünkü onlar taciz terörünün üzerinden beslenerek bugünlere geldiler. İnanıyorum ki; Diyarbakır annelerinin bedduası bunları vuracaktır, hiç endişeniz olmasın. Dicle kenarında aşırılan bir kuzunun hesabını vermek durumundayız. Sonuna kadar bu işi kovalayacağız. Çünkü sizlerin acısı da bizim acımızdır. Rabb’im yar ve yardımcınız olsun.”
9
BAŞKAN’IN AYAĞI UĞURLU GELDİ
2 evlat daha PKK’dan kaçarak teslim oldu ocukları terör örgütü PKK ve HDP tarafından dağa kaçırılan Diyarbakır Ç tarafından Annelerinin evlat nöbeti devam ederken,
N A D ’ N R A Ğ I O ERD ARBAK SI
DIY ARMA IK
Ç
Dicle’nin kuzularını çakallara kaptırmayız
T
13 Temmuz 2021
2 örgüt mensubunun güvenlik güçlerine teslim olması aileleri umutlandırdı. Oğlu Mehmet İzmir’de üniversitede okurken kaçırılan ve İstanbul’dan Diyarbakır’a gelerek evlat nöbetine katılan İmmihan Nilifırka, şunları dile getirdi: “6 yıldır oğluma hasretim. Duydum ki iki evladımız gelmiş, anne ile babalarına kavuşacaklar. Bu haber bizleri çok sevindirdi. Bizim evladımız gelmiş gibi oldu. Umutlarımızı ikiye katladı. Darısı burada bulunan bütün anne ile babaların başına. Oğlum teslim ol, güvenlik güçlerine sığın!” ŞEHİT ANNESİNDEN DESTEK ZİYARETİ Öte yandan, Gara’da terör örgütü PKK tarafından 13 masum vatandaşla birlikte şehit edilen asker Adil Kavaklı’nın annesi Cennet Kavaklı da, evlat nöbetindeki aileleri ziyaret ederek acılarına ortak oldu. “Hepimizin acısı birdir3 diyen anne Kavaklı, şöyle konuştu: “Bu çadırda 1.5 yıl beraber kaldık. Hepimiz evladımız için mücadele verdik. Onların evlatları bizim, bizim evladımız da onlarındır. Diyarbakır’a inşallah burada bulunan ailelerin tümü bir an önce evlatlarına kavuşurlar. İnşallah bu terör örgütü diye bir şey kalmaz yok olurlar. Allah devletimizi, polislerimizi, askerlerimi ve tüm güvenlik güçlerimizi korusun. Ayaklarına taş değdirmesin. PKK ve HDP yok olacaktır.”
ERDOĞAN’IN ÜMMETE HEDİYESİ
Diyarbakır Annelerini ziyaret edip moral veren Başkan Erdoğan, “KCK, PKK, PYD, HDP’siyle hep birlikte benim Kürt kardeşlerimin iliğini sömüren bu çete, son bin yıldır bu bölgenin, bu halkın başına gelmiş en büyük musibettir. Dicle’nin kuzularını çakallara kaptırmamak için gece gündüz demeden çalışıyor, mücadele ediyor, gayret gösteriyoruz” dedi. ürkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’a önemli temaslarda bulundu. Sur ilçesindeki tarihi Fatih Paşa (Kurşunlu) Camii’nde cuma namazı kılan Başkana Erdoğan çıkışta yaptığı açıklamada, “Bir başka Diyarbakır inşa ediyoruz, çok çok güzelleştirilmiş bir Diyarbakır’ı inşa ediyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın burada önemli bir gayreti var” şeklinde konuştu. KALLEŞLER DEŞİFRE OLDU Daha sonra Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Diyarbakır Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’na katılarak partililere hitap eden Erdoğan şunları dile getirdi: “Diyarbakır anneleri evlatlarına kavuşmak için açtıkları bayrakla hem korku duvarlarını yıktılar hem de bölücü örgüt ve siyasi uzantılarının kalleş yüzünü deşifre ettiler. Dicle’nin kuzularını çakallara kaptırmamak için gece gündüz demeden çalışıyor, mücadele ediyor, gayret gösteriyoruz. 20 yıllık bir siyasi partinin içinde kendini dışlanmış hissedenler, belki kalbi kırılanlar, farklı sebeplerle teşkilattan ayağı soğuyanlar olabilir. Bize düşen en önemli görev, bu kardeşlerimizi tespit edip iletişim kurarak gerekirse ayaklarına giderek yeniden davamıza kazandırmaktır. Bu partinin çatısı altında terörü ve şiddeti övmediği sü-
rece her türlü fikre, ne kadar farklı olursa olsun her türlü düşünceye, meselesi millet ve memleket olan herkese yer vardır.” GÜL, KUR’AN KOKAN ŞEHİR Ardından HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerine ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, onlara moral vererek sohbet etti. Erdoğan, akabinde valilik önünde gerçekleştirilen, “Bismil Ovası Tarımsal Sulama Tesisleri, Diyarbakır Tekstil OSB 30 Fabrika, 4. Otosanayi Sitesi ve Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Açılış Töreni”ne katılarak, vatandaşlara hitap etti. Diyarbakırlıları selamlayarak konuşmasına başlayan Erdoğan, peygamberler diyarı Diyarbakır’ı şairin, “Dicle ile Fırat arasında ipekten sedirlerinde Kur’an okunan, açık pencerelerinden gül dolan, güneşin beyaz köpüklerinden yanmış bir şehir. Bir eski kanatlar ülkesi” diyerek tarif ettiğini söyledi. ÇÖZÜM SÜRECİNE BALTA Diyarbakır’a verdikleri her sözü yerine getirdiklerini vurgulayan Başkan Erdoğan, şöyle devam etti: “KCK’sıyla, PKK’sıyla, PYD’siyle, HDP’siyle hep birlikte benim Kürt kardeşlerimin kanını, iliğini sömüren, duygularını istismar eden bu çete son bin yıldır bu milletin, bu bölgenin, bu halkın başına gelmiş en büyük musibettir. Hangi demokraside devle-
tin yatırım, hizmet için gönderdiği ödenekler yollara mayın döşemek için kullanılır. Çözüm sürecini biz başlattık ama çözüm sürecini sonlandıran biz olamadık çünkü çözüm sürecini bunların kötü niyeti, art niyeti gizli gündemleri sonlandırdı. Utanmadan, sıkılmadan yüzleri kızarmadan halen ‘barış, kardeşlik, hukuk, demokrasi’ diyorlar. Siz bu kavramları en son ağzına alacak kişilersiniz ey HDP! Dün akan kanı sürdürmek için çözüm sürecini baltalayanlar şimdi CHP ile iş birliği yapıyor. Tek dertleri var, o da Erdoğansız, AK Partisiz bir Türkiye. ” CEZAEVI KÜLTÜR MERKEZI Artık ülkemizde işleyemedikleri cinayetlerine orada (Irak’ın kuzeyinde) başladılar. Çünkü bunlar unutmayın Kürt düşmanı, çünkü bunlar insanlık düşmanı, çünkü bunlar coğrafyamızın ve medeniyetimizin düşmanı. 13-14 yaşındaki Kürt kızlarımızı dağa kaçıranlar bunlar değil mi? Bunlar hangi edepten, namustan bahsediyorlar? Bunlarda ne edep ne namus var. Geçmişte uzunca bir dönem adı zulümle, işkenceyle, insanlık dışı muameleyle anılan Diyarbakır Cezaevi’ni yakında boşaltıyor ve kültür merkezi olarak sizlerin hizmetine sunuyoruz. Hukuk reformlarımızla, ekonomi reformlarımızla, hak ve özgürlük açılımlarımızla aynı çizgide yolumuza devam ediyoruz.”
Özgür Ayasofya’nın üzerinden 1 yıl geçti Kurulu kararıyla 1934 yılında müzeye B akanlar dönüştürülen Ayasofya, Danıştay’ın söz konusu kararı 10 Temmuz 2020 tarihinde
iptal etmesinin ardından 24 Temmuz Cuma günü ibadete açıldı. Danıştay 10’uncu Dairesi, geçtiğimiz yıl yayımladığı kararla, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal ederek, 86 yıllık hasrete son vermişti. Bu kararın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ayasofya’nın Diyanet İşleri Başkanlığı’na devrini ve ibadete açılmasını öngören Cumhurbaşkanlığı Kararı’nı imzalayarak, ümmeti sevince boğdu. Bu süre zarfında pandemiye rağmen yüzbinlerce kişi Ayasofya-i Kebir Camii’yi ziyaret koşarak tarihi kararın sevincine ortak oldu.
T
TURKEY
rkısh NEWS PRESS
13 July 2021
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN @ikalin1
Rejecting ISIS and PKK Terrorism
T A view of Surp Takavor Church in the Kadıköy district, in Istanbul,Turkey.
MEN DESECRATING ISTANBUL CHURCH DETAINED
T
hree people were detained on Monday after footage of men desecrating an old Armenian church in Istanbul late Sunday emerged on social media. The footage shows two men dancing next to a stone cross atop the large courtyard gate of Surp Takavor Armenian Church in the city’s Kadıköy district. Istanbul Governorate identified two men as Y.E.U. and Ö.F.A. and a third suspect who accompanied them and said in a statement on Monday that all three were detained in their residences while an investigation is underway. The suspects were part of a group of revelers who allegedly protested a ban on music after midnight, which was among the COVID-19 pandemic-
related restrictions imposed across the country. Further footage from the street where the church is located showed people dancing on the street, accompanied by loud music. A video shows a group stopping a tow truck passing by and climbing on it to dance. Social media users expressed anger over the “desecration” of the church while officials condemned the offensive act. Interior Minister Süleyman Soylu termed the act as “disrespectful.” Soylu tweeted that he contacted Arman Bükücüyan, director of the foundation that runs the church, and expressed his sadness over the incident. The ruling Justice and Development Party (AK Party) also condemned the
incident, Group Deputy Chairperson Numan Kurtulmuş said Monday. “Our civilization never tolerates insulting or mocking acts at places of worship,” Kurtulmuş said, adding that he strongly condemns the provocative and horrid act, as he said he has full faith in the Turkish legal system to do whatever is necessary. Presidential Communications Director Fahrettin Altun also condemned the incident, as he said freedom of religion and conscience are crucial and places of worship are considered sacred. “Those who have committed this disrespectful act will be held accountable before the law. Our nation will not give credit to such provocations, just like they never have,” Altun said.
137 arrested in operations against terrorist group FETÖ in Turkey
S
ecurity forces detained 137 out of 229 wanted suspects in a new wave of operations against the Gülenist Terror Group (FETÖ) on Monday. The operations came after the Chief Prosecutor’s Office in the western province of Izmir issued arrest warrants in an investigation into the group’s infiltration into the Turkish Armed Forces (TSK). Police and gendarmerie officers raided several locations in 47 provinces to apprehend the suspects. All suspects were military officers or cadets. A total of 143 of the suspects were cadets, who were dismissed from their schools on suspicion of links to the group. A total of 57 others were active-duty soldiers.
Turkey exceeds 58 million COVID-19
doses amid variant warning n As of Monday, Turkey surpassed 58 million doses in its vaccination campaign against the coronavirus. More than 17 million people now have both doses but the country still has a long way to go. Experts, in the meantime, warn that vaccination is key to prevent the pandemic from prevailing with its new variants. “Variants will take hold without vaccination,” professor Rahmet Güner,
a member of the Health Ministry’s Coronavirus Scientific Advisory Board, said. Vaccines are widely available in the country, including ones supplied by China’s Sinovac and PfizerBioNTech. However, people hesitating to have their jabs worry the authorities who are seeking to achieve mass immunity before the end of the summer in the country of more than 83 million people.
urkey’s dual offensive against the Islamic State of Iraq and alSham (ISIS) and PKK targets has caused a heated debate - a debate that reveals the new meanings of double standards about terrorism. Since Turkey began its offensive against ISIS in Syria and the PKK targets in Iraq and inside Turkey, two main lines of arguments have come to the fore about ISIS on the one hand and the PKK on the other. There is strong support for Turkey’s decision to open İncirlik Airbase to coalition forces against ISIS. Before this decision, however, Turkey had already carried out a number of attacks against ISIS targets in Syria and begun arresting suspected ISIS members in Turkey. Despite some clearly unfounded claims, Turkey has been part of the international coalition against ISIS. It has listed ISIS as a terrorist organization since October of 2013. Political leaders and public officials have made numerous statements condemning ISIS’s corrupt ideology and barbaric acts. Over the last seven months, Turkey has detained more than 500 ISIS-related individuals and arrested about 100 of them. In addition, more than 1,600 foreign citizens have been expelled and 15,000 foreign individuals have been suspended from entering Turkey. Over the last two weeks alone, several hundred individuals have been detained on ISIS-related charges. Therefore the claim that Turkey is not fighting ISIS is simply not true. Yet, it looks like some have chosen Turkey as a scapegoat for the rise and spread of ISIS when in fact its presence in the Levant and beyond is the result of the failure of the security architecture in Iraq and the war in Syria. If Iraq had a different political and security structure and the brutal Assad regime had been removed from power, we would probably not be talking about ISIS today. Stopping the flow of foreign terrorists into Syria is not Turkey’s problem alone; it is the collective responsibility of the international community. While Turkey deals with the consequences of a brutal and bloody war along its 911-kilometer border with Syria and shoulders the enormous burden of 1.7 million Syrian refugees, one cannot help but ask what those countries from which potential terrorists come are doing to stop them before they reach Turkey, Jordan, Lebanon or Iraq. One also needs to ask why a young boy who grew up in Europe would join a terrorist organization like ISIS. One wonders what European countries are doing to stop this insane radicalization. How is Turkey supposed to identify and stop potential terrorists who hold European passports without proper intelligence cooperation by their countries of origin? Blaming Turkey blindly does not solve this problem. In regards to Turkey’s offensive against the PKK, which is listed by the U.S., EU countries and others as a terrorist organization, there is a strange reaction, to put it mildly. Some politicians have claimed that Turkey should not be targeting PKK headquarters and training camps on the grounds that the PKK is fighting ISIS. Some commentators and reports have gone so far as to make the outrageous claim that Turkey is targeting the “Kurds.” These claims are wrong on several fronts. First of all, Turkey is acting in selfdefense against the PKK and its affiliates. This point was confirmed in the NATO emergency meeting on July 28. The NATO statement noted, “we strongly condemn the terrorist attacks against Turkey .... Terrorism poses a direct threat to the security of NATO countries and to international stability and prosperity... Terrorism in all its forms
and manifestations can never be tolerated or justified.”In their phone diplomacy with the leaders of USA, Russia, France, the United Kingdom, Germany, Saudi Arabia, Iraq, Qatar and Jordan, President Recep Tayyip Erdoğan and Prime Minister Ahmet Davutoğlu received the full support of the international community for Turkey’s self-defense against the PKK. All leaders confirmed that the PKK is a terrorist organization and the fight against ISIS or the war in Syria cannot be an excuse to whitewash its terrorist activities. In regards to the claim that Turkey is targeting the Kurds, this is an outright lie. It is part of a smear campaign by the PKK and its media outlets. The disturbing fact is that mainstream media outlets seem to have bought this propaganda in order to question the legitimacy of Turkey’s fight against the PKK. Turkey is not targeting the Kurdish people but dismantling PKK’s training camps and arms caches in Iraq and Turkey. Masoud Barzani, the president of the Kurdistan Regional Government (KRG), confirmed this by saying that Turkey is responding to PKK’s attacks inside Turkey. He also called on the PKK to stop its attacks and leave northern Iraq. Putting aside the PKK propaganda, the fact is that over the last 10 years, Turkey opened a new page with its own Kurds, introduced numerous reforms, invested billions of dollars in the Kurdish areas and made the Kurds equal and free citizens of the Republic. In addition, Turkey developed comprehensive political, economic and cultural relations with Iraqi Kurds. Furthermore, it was President Erdoğan who first raised the problems of the Syrian Kurds with Bashar Assad long before anyone in the West even talked about them. The PKK propagandists who present the PKK as a peace dove turn a blind eye to these simple facts. The reality is that PKK is not the Kurdish people and the Kurds are not the PKK. The peace process which President Erdoğan has pursued since 2005 does not aim to whitewash or legitimize the PKK but bring an end to armed violence. The most critical stage in the “solution” process is the disarmament of the PKK. But the Kurdish Communities Union (KCK) and PKK keep coming up with excuses not to do so; instead, it foolishly blames the Turkish government when in fact it has carried out more than 300 terrorist attacks since June 7 elections alone. Since March 2013 when the PKK’s prisoned leader Abdullah Öcalan made his first call for the PKK to begin disarming, the KCK has made numerous statements rejecting the disarmament process and instead called for more street violence and attacks. One of the worst incidents of this sort was the Oct. 6-8, 2014 events when close to 50 civilians were killed in street clashes called by HDP Co-Chair Demirtaş. It is clear by now that the Peoples’ Democratic Party (HDP), which sees itself as closely allied with the PKK, cannot pursue a policy independent of the PKK; hence it cannot condemn PKK attacks and call on the PKK to disarm. This will only lead to the demise of the HDP’s legitimacy. At this juncture, the future of the solution process depends on the PKK’s disarmament. No democracy will accept peace negotiations when terrorist attacks continue. Turkey’s dual offensive against ISIS and the PKK is right and justified. Those who oppose all forms of terrorism genuinely without holding a double standard should support Turkey. This is in the interest of Turkey, its neighbors and allies as well as those who want peace, stability and prosperity for all in the region. > Source: Daily Sabah/Aug 5, 2015
INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 13 TEMMUZ - 27 TEMMUZ 2021 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 6.99 Ülker Bebe Bisküvi (1 kg)
$ 1.49 Ülker Halley (8’li)
$ 1.99 Tat Domates Salçası (830 gr)
Berrak Turşu Çeşitleri (680 gr)
Mehmet Efendi Türk Kahvesi (500 gr)
$ 3.99 $ 4.99
Onar Gemlik Zeytin (700 g)
$ 24.99 $ 2.99
$ 10.99
Ariel Professional Deterjan (10 kg)
Hume Seylan Çayı (500 gr)
$ 6.99
Paşabahçe Lina Kulplu Çay Bardağı (6’lı)
www.facebook.com/gimasupermarket
31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599 “Gima appreciates our suppliers for their support”
T
EKONOMI
rkısh NEWS PRESS
13 Temmuz 2021
13
ÇALIŞANIN DÜNYASI
MURAT ÖZDAMAR
Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au
Engelli anneleri erken emekli olur
T
Girişimcilik Hikâyeleri
HÜKÜMLÜLER
tarımsal üretimle meslek öğreniyor
Ş
anlıurfa’daki Siverek Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki hükümlüler, geniş tarım arazilerinde çiftçiliği öğrenerek cezaları süresince tarımsal ürünler yetiştiriyor. İşyurdu Müdürlüğüne bağlı Tarım Ürünleri Üretim İş Kolunda çalışan hükümlüler tarafından şubat ayında 160 dönüme ekimi yapılan buğdayın sulaması, yabani otlardan temizlenmesi gerçekleştirildi. İKİNCİ ÜRETİM Buğdayın hasat dönemine kadar tarlada çalışan hükümlüler, çiftçiliği öğrenirken cezalarını da infaz ediyor. Üretimin her aşamasında yer alan hükümlüler, yetiştirdikleri buğdayın hasat dönemine de katıldı. Siverek Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürü Mehmet Zekioğlu, geçen yıl kavun ve karpuz üretiminin yapıldığı alanda bu yıl buğday ektiklerini
ifade etti. İşyurdu Müdürlüğünün desteğiyle üretimi sürdürdüklerini aktaran Mehmet Zekioğlu, şunları dile getirdi: “Buğdayımızın hasadının ardından ikinci ürün olarak mısır ekmeyi düşünüyoruz. Pandemi nedeniyle hükümlülerimizin sayısının az olmasına rağmen personelimizin de desteğiyle tarlamızı sulayarak güzel bir verim elde ettik.” MAAŞ+SİGORTA Bu süreçte çalışan hükümlülere belirli bir gündelik ödendiği gibi iaşe bedellerinin de alınmadığını ve sigortalarının yapıldığını belirten Zekioğlu, şöyle devam etti: “Bütün bunların yanında hükümlülerimizi toprakla buluşturuyoruz ki en azından zamanlarını bu sayede değerlendirmiş oluyorlar. Buradan ayrıldıktan sonra hem çiftçiliği öğrenmiş
olur hem de ailesine faydalı bireyler olurlar. İnsanımızı kazanmaya çalışıyoruz tabi bütün bunları İşyurdu desteğiyle yapıyoruz.” Zekioğlu, ürettikleri ürünün, Siverek zahireciler borsasında satışını da yaptıklarını ifade etti. TOPRAĞI KEŞFETTİM Hükümlülerden R.Y. de, toprakla iç içe olduğu için mutlu olduğunu belirterek şunları dile getirdi: “Toprak işlerini ve çiftçiliği bilmiyordum. Benim için yeni bir iş, hem öğrenmek hem de katkı bulunmak için çalıştım. Buğday ekiminin ardından tarlada sulama, gübre atma ve yabani otlar temizledik ve şimdi de hasada başladık. Nihayetinde emek verdik, toprakla buluştuk. Kapalı ortamda toprak bulamazsınız, şimdi ise toprağın içindeyiz. Çalışıp emek verdik, bugün verdiğimiz emeğin hasadını görünce mutlu oluyoruz.”
Bizim “istemezük”çüler Kanal İstanbul’a takoz olurken, Süveyş Kanalı para basıyor n Mısır’daki Süveyş Kanalının, bu mali yılda tarihinin en yüksek yıllık gelirini elde ettiği belirtildi. Mart ayında The Ever Given gemisinin kaza yapması sonucu 6 gün boyunca dünyanın gündeminden düşmeyen Süveyş Kanalının 2020-2021 mali yılında elde ettiği gelir açıklandı. 5.84 MILYAR DOLAR Süveyş Kanal İdaresi Başkanı Usame Rabi yaptığı açıklamada, haziran ayında son bulan mali yıla ait gelirin 5.84 milyar dolar olduğunu, bu rakamın 20192020 mali yılında 5.72 milyar dolarda kaldığını ifade etti. Kanaldaki deniz trafiğinin
2021 başından itibaren önemli ölçüde iyileştiğini aktaran Rabi, kanaldan geçen yıllık gemi sayısının yüzde 2.3’lük artışla 9 bin 546’dan 9 bin 763’e yükseldiğini dile getirdi. Dünya deniz ticaretinin yüzde 12’sinin karşılandığı Süveyş
Kanalının, 2021’nin ilk yarısında elde ettiği gelir, geçen yılın aynı dönemindeki 2.76 milyar dolara kıyasla yüzde 8.6’lık artışla 3 milyar dolara yükseldi. GEMİ SAYISI ARTTI Rabi, Kanal İdaresinin izlediği esnek tarife ve pazarlama politikasının, kanaldan geçen gemilerin sayısını korumayı ve müşterilerin güvenini kazanmayı başardığını vurguladı. Usame Rabi, verilen teşvik ve indirimler sayesinde, kuru yük, araba, LNG ve konteyner gemilerinin geçişinin yılın ilk yarısında artış gösterdiğini belirtti.
ürk sosyal sigorta sistemi temel koruma birimi olarak aileyi esas almaktadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda aileyi esas alan köklü değişiklikler yapılmıştır. 5510 sayılı Kanunun 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte daha önce pozitif ayrımcılığa tabi tutulan engelli ve malul sigortalılara tanınan erken emekli olma hakkına ilave olarak başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunan sigortalı kadınlara erken emekli olma hakkı tanındı. Bu düzenlemeyle engellilere tanınan pozitif ayrımcılığın kapsamı genişletildi. Başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunan kadın sigortalılara tanınan erken emeklilik hakkından isteğe bağlı sigorta primi ödeyen ve borçlanma yapan kadınların da yararlanabildiğini ve kapsamın oldukça geniş tutulduğunu özellikle belirtmeliyim. Engellilik, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerin çeşitli derecelerde kaybedilmesi halidir. Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yetenekleri bakımından özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının yüzde kırk ve üzerinde olduğunu belgeleyenler engelli sayılmaktadır. Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli ise vücudunda meydana gelen arızalar veya düçar olduğu tedavisi imkânsız hastalıklar yüzünden günlük gereksinimlerini tek başına yerine getirememe yetisi bulunmayan engelli kişidir. Çocuklar için ölçü, çalışma gücü kaybı değil vücut fonksiyonlarının kaybıdır. Çocuğun sürekli başkasının
bakımına muhtaç derecede engelli olup olmadığına kamu hastaneleri karar vermekte ve engelli sağlık kurulu raporunu SGK Bölge Sağlık Kurulunun onaylamasıyla hukuken geçerlilik kazanmaktadır. SGK Sağlık Kurulunun onay işleminin yapılması için SSK, Bağ-Kur, yeni memur ve isteğe bağlı sigortalıların prim ödemesinin gerçekleştiği SGK İl Müdürlüğüne ve SGK Merkez Müdürlüğüne, eski memurların ise çalıştıkları kamu kurumuna başvurması gerekmektedir. Başvuruyu alan yer, sigortalının çocuğunu sağlık sunucusuna sevk edecek ve resmi hastane tarafından tanzim edilen rapor, SGK Bölge Sağlık Kurulunca onaylandıktan sonra işlem tamamlanmış olacaktır. Bu işlemi yaptırmış olan kadın sigortalıların 1.10.2008 tarihinden itibaren olmak üzere çocuğun engellilik tarihinden sonra annesinin ödediği prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayılarına eklenmektedir. Ayrıca prim gününe eklenen bu süreler emeklilik yaşından indirilmektedir. Bu haktan yararlanmak belirli şartlara bağlanmıştır. Prim gün sayılarının dörtte birinin, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenerek eklenen bu sürelerin ayrıca emeklilik yaşından indirilebilmesi için; sigortalı olarak prim ödenmiş olması ya da isteğe bağlı sigorta primi ödemesi veya borçlanma yapılmış olması yanında primi ödenmesinin olduğu sürelerde engelli çocuğunun bakımının anne tarafından üstlenilmesi gerekmektedir. Yine bakıma muhtaç malul çocuğun prim ödenen süreler içinde yaşıyor olması, çocuğun evlenmemiş olması, sigortalı boşanmış ise çocuğun velayetinin mahkeme tarafından sigortalı anneye verilmesi, çocuğun bakım hizmetlerinden faydalanmıyor olması gerekiyor.
İş kazası geçirene gelir bağlanır SORU: Benim sigorta girişim 1986 yılıdır. 3247 gün prim ödemem var. 18.11.1962 doğumluyum. Ne zaman emekli olabilirim? > Ali Y.. CEVAP: İlk defa 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olanlar 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim şartlarını sağlamanın yanında yaşı da tamamlarsa emekli olabilirler. 8 Eylül 1999 öncesi sigortalı olanlar için zaten 15 yıl
sigortalılık süresi tamamlandı. Bu durumda yaşın ve 3600 gün primin ödenmiş olması yeterli olacak. Tavsiyemiz askerlik borçlanmasıyla yahut çalışarak veya isteğe bağlı prim ödeyerek 3600 gün prim ödemesini tamamlayın. 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim şartlarından 60 yaşında 18.11.2022 tarihinde emekli olma hakkını kazanırsınız.
KEŞİF
T
rkısh NEWS PRESS
13 Temmuz 2021
15
“DIŞARIDAKI ” ! M I N E B R E HER Y
Hayatını sığdırdığı mini karavanı küpşeker ile rotasız seyyah oldu
K
Konya’da otostopla seyahat ederken sebzeciden aldığı mini panelvanı karavana çeviren doğa tutkunu Ozan Avşar, “küpşeker” adını verdiği aracıyla Türkiye’yi gezdikten sonra dünyaya açılmak istiyor. En büyük gideri yakıt olan genç seyyah, dağlardan topladığı doğal ürünleri gittiği yerlerin pazarında satarak ya da kısa süreli işlerde çalışarak elde ettiği ücretle yakıt masrafını ve günlük ihtiyaçlarını karşılıyor. Avşar, “Hiçbir günüm, dünle aynı değil ve yarın ne olacağını da bilmiyorum” diyor. onya’da aldığı mini panelvanı karavana dönüştüren Ozan Avşar, “küpşeker” adını verdiği aracıyla il il geziyor, bir önceki günüyle aynı olmasını istemediği hayatını hayal ettiği gibi yaşıyor. Hayalini gerçekleştirmek için 2,5 yıl önce aldığı aracı kendi tasarımıyla karavana dönüştüren 24 yaşındaki Avşar, kısa zamanda Türkiye’nin birçok bölgesini gezdi. HER SABAH YENİ KEŞİFLER Her sabah, karavanının tavanına kaplattığı Türkiye ve dünya haritalarına bakarak yeni güne uyanan Avşar, yeni yerler keşfederek hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor. En büyük gideri yakıt olan Avşar, dağlardan topladığı doğal ürünleri gittiği yerlerin pazarında satarak ya da kısa süreli işlerde çalışarak elde ettiği ücretle yakıt masrafını ve günlük ihtiyaçlarını karşılıyor. Bir taraftan da eğitim hayatını sürdüren, Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi
diğer her şey yine aynı olacaktı. Benim buradaki hayatım öyle değil. Bir gece burada yatmak istemezsem karavanımı çekip başka bir yerde yatıyorum. Mesela haftaya bir Antalya planım var. Yani böyle daha özgürüm.”
Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü 4. sınıf öğrencisi Avşar, okul dönemlerinde de yurt ya da evde kalmak yerine karavanda yaşamayı tercih ediyor. ‘1+SONSUZ’ EVDE YAŞIYORUM Avşar, macerasının, otostopla Türkiye’yi gezme hayaliyle başladığını söyledi. Anadolu’nun birçok yerini iki yıl otostopla gezdikten sonra karavan hayatına geçmeye karar verdiğini anlatan Avşar, atıldığı maceranın fiziksel ve ruhsal yönden yaşamını olumlu etkilediğini belirtti. Karavanı, seyahatin yanı sıra evi gibi de kullandığını söyleyen Avşar, “Birçok zamanım aslında Küpşeker’in içinde geçiyor. Benim için vazgeçilmez oldu. Şu
an bir hayat felsefesi gibi geliyor. Hani 1+1, 2+1 evler var ya ben ‘1+sonsuz’ evde yaşıyorum. Dışarı çıktığım anda her yer benim.” SONSUZ ÖZGÜRLÜK! Yurt ya da eve harcayacağı parayı, karavana yatırmayı tercih ederek özgürleştiğini ifade eden Avşar, şöyle devam ediyor: “Burada dört duvar yok. Aracım küçük belki ama her yer benim. Mesela şu an canım sıkıldığında dışarı çıkıyorum ve her yere gidebiliyorum ama ev ortamında öyle olmuyor. Benim hiçbir günüm, dünle aynı değil ve yarın ne olacağını da bilmiyorum. Yurtta yaşayan bir öğrenci olsaydım sabah derse gidip, her akşam belki arkadaşlarımla aynı kafede oturacaktım. Kafeyi değiştirsen bile
HEPİMİZ DOĞAYA AİTİZ Her insanın özünde doğaya ait olduğunu ve sahip olduğu tutkunun birçok insanda da bulunduğunu vurgulayan Avşar, iş hayatı ve koşuşturmadan insanların ilk adımı atmaya fırsat bulamadığını belirterek şunları dile getirdi: “Bu yıl psikoloji mezunu olacağım. İleride psikoloji ve kampı birleştirmek istiyorum. Psiko-kamp tarzında bir etkinlik düşünüyorum. Bu şekilde insanları doğaya çekmek istiyorum. Pandemiyle insanlar doğanın önemini anladı. Doğaya bir kaçış, yöneliş oldu ama bunu tam anlamıyla yapamadılar. Çünkü ellerinden tutan insanlar yok. Bunu iyi yapan insanlara ihtiyaç var. Ben de psikoloji ve kampı birleştirip insanları doğaya çekmek istiyorum.”
OUR TEAMS ARE RESPONDING TO THE CRISIS WITH: 1. A brand new ambulance 2. Trauma surgery 3. Medical treatment and medication 4. First responder kits 5. Temporary accommodation, including blankets, mattresses, pillows, domestic tools 6. Feed the Needy packs 7. Water and hot meals HELP THE OPPRESSED TODAY! https://ausrelief.org/projects/palestine-gaza-crisis-appeal BANK DIRECT DEPOSIT Bank: Westpac Banking Corporation Account name: AusRelief BSB: 032061 Account: 480470 SWIFT Code: WPACAU2S (for overseas donors) www.ausrelief.org
T
WORLD
rkısh NEWS PRESS
13 July 2021
17
TARIH & EDEBIYAT
SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au
Şükretmek
S
elam... Bugün biraz hasbihal etmek istedim sizinle. Ve konumuz ‘şükür’. Kaçımız yeteri kadar şükrediyoruz varlığımıza? Şükretmemiz için onca sebep varken hem de... Şahsi konuşmak gerekirse bazen ben de unutuyorum şükretmeye. Ondan sonra hop başıma bir iş gelir; ya hastalanırım ya da beni kaygılandıran başka bir olay olur ve o olay çözülene kadar sıkıntı içerisinde kıvranıp dururum... Tam da bu duruma uyan bir kıssa dinlemiştim aylar öncesinden; anlatanın Hayati İnanç olduğu. Fakat gel gör ki; ne tam kelime kelimesine hatırlayabildim, ne de terimleri aklımda tutabildim. Hatırlayabildiğim kadarıyla aktarmaya çalışayım... Şükretmek için sebeplerimiz ne olabilir? Misal, geçtiğimiz haftasonu daha Cuma günü işte iken içimi üşütürek, çok sağlam soğuk algınlığı kaptım. Hayır korona değilim çünkü semptomlarımı ben kendim de gözetebiliyorum. Ve sırf bu soğuk algınlığı sebebiyle, insanın kendi burun deliklerinden nefes almasının
HAFTANIN KELIMESI
Şükür
n Verdiği nîmetler için Allah’a karşı duyulan minneti dile getirme. Teşekkür, iyilik bilme. Arapça şkr kökünden gelen şukr, “teşekkür etme, minnet duyma, övme, yüceltme” kelimesinden alıntıdır. > Kaynak: Muhafazakâr Lûgat
Anladım ki... n İnsan başkasına ne yaparsa kendine yapmış gibi olur. İyilik yaparsa, iyilik kapıları açılır sonuna kadar. Kötülük yaparsa, belalar çıkmaz hayatından. İnsan birine yardım ederse, hiç ummadığı yerden gelir istedikleri ama eğer birini üzerse, vicdan yüzünden uykusuz geceleri, kurtulmadığı sıkıntıları olur. Dilinde ne varsa daima onu yaşar insan. Neyi dşllendirirse o gelir hayatına. Eğer iyiysen, güvendiğin şey kalbinse, kazanacakların tahmin edemeyeceğin kadar güzel olacak. > Yazar: Arda Erel / Senin İçin
ne kadar büyük bir fazilet olduğunu anladım. Veya insanın, arada bir soğuktan dolayı ağrıyan, sızlayan uzuvları olması da şükür sebepleridir. Hatta hissetmek. Bir şeyi hissetmek kadar doğal ve insani bir duygu yoktur. Canın tatlı da olsa, acı direncin bayağı kuvvetli de olsa hissetmek güzel şeydir. En azından var olduğunu anlarsın. Büyük anneannem, yani
anneannemin annesi derdi ki; affedersiniz lavaboya gitmek bir şükür sebebidir. Ve anneme anlatırdı, “Ordan çıktıktan sonra bir Elhamdülillah de çünkü onu yapamayan da var”. Anadolu kadını; kalem defter görmemiş insanlar... Bize binbir türlü ders verebilecek insanlar. Diyaliz hastalarını düşününce kadına hak vermemek elde değil. Ona bile şükretmek lazım. Bektaş’ın Meryem’ine selam olsun; Ruhuna El Fatiha. Gözlerimiz görüyor çok şükür. Görmediğimizde gözlük takıyoruz. Hiç görmediğimizde ise diğer duyu organlarımız ile görüyoruz. Ellerimiz ile hatta kulaklarımız ile bile etrafımızda olan biteni anlayabiliyoruz. Uzun lafın kısası şükretmek için çoook sebebimiz var. Allah’a teşekkür etmek için çok sebebimiz var. Bedenselden tut, etrafımızdaki olup biten her olay, bir şükür sebebidir. Ve sözlerimizi şu güzel üçlü ile bitirelim: Sabret, Şükret, Dua Et! > Sinem Taslak
SEÇME YAZILAR
Size külfet gözüken başkasına nimettir; bilemezsiniz!
H
epimizin kendine özgü kusurları vardır. Kimine göre büyük eksiklik, kimine göre hayat kelimesinin düşüren bir engel, kimine göre ise bir şanssızlıktır bu. Oysa Allah’ın büyük planında hiçbir şey sebepsiz değildir. Kusurlarınızdan korkmayın. Onları iyi bilin. Eğer kusurlarınızda gerçek gücünüzü bulduğunuzu fark edebilirseniz, nice güzeşşiklere vesile olabilirsiniz. Tıpkı şu örnekte olduğu gibi: Hindistan’da bir sucu, boynuna astığı uzun bir sopanın uçlarına taktığı iki büyük kovayla her gün su taşırmış. Kovalardan biri çatlakmış. Sağlam olan kova ırmaktan patronun evine ulaşan uzun yolu her seferinde dolu olarak tamamlarken, çatlak kova içine konan suyun sadece yarısını eve ulaştırabilirmiş. Bu durum iki yıl boyunca böyle devam etmiş. Sucu her seferinde patonunun evine sadece bir buçuk kova su götürebilirmiş Sağlam kova başarısından guru duyarken, zavallı çatlak kova görevinin sadece yarısını yerine getiriyor olmaktan dolayı utanç duyuyormuş. İki yılın sonunda bir gün çatlak kova ırmağın kıyısında sucuya seslenmiş: “Kendimden utanıyorum ve senden özür dilemek istiyorum.” “Neden? Niye utanç duyuyorsun?” diye sormuş sucu. Kova cevap vermiş: “Çünkü iki yıldır çatlağımdan su sızdığı için taşıma görevimin sadece
yarısını yerine getirebiliyorum. Benim kusurumdan dolayı sen bu kadar çalışmana rağmen emeklerinin tam karşılığını alamıyorsun.” Sucu gülümsemiş ve şöyle demiş: “Patronun evine dönerken yolun kenarındaki çiçekleri fark etmeni istiyorum.” Gerçekten de tepeyi tırmanırken patikanın bir kenarındaki yabani çiçekleri ısıtan güneşi görmüş çatşal kova. Fakat yolun sonunda yine suyunun yarısını kaybettiği için kötü hissetmiş ve sucudan yine özür dilemiş. Sucu kovaya sormuş: “Yolun sadece senin tarafında çiçekler olduğunu ve diğer kovanın tarafında hiç çiçek olmadığını fark ettin mi: “Evet” demiş çatlak kova. “İşte bunun sebebi, benim senin kusurunu bilmem ve ondan yararlanmamdır. Yolun senin tarafına çiçek tohumları ektim ve her gün biz ırmaktan dönerken sen onları suladın. İki yıldır ben bu güzel çiçekleri toplayıp onlarla patronumun sofrasını süsleyebildim. Sen böyle olmasaydın, patronum evinde bu güzellikler yaşayamayacaktı. Dilimde dile gelen cümleler, gömlümde Yazılan ayrılık acısını ifade edemediler. Acılar tanıdık, cümleler çok yabancıydı! > Yazar: Venhar Sağıroğlu / Aşkın Suskunluğu
Syrian father, daughter in viral video recall reunion in Turkey
old man extends his arms in A gaunt excitement as a young woman runs toward him just outside an airport terminal. This is a
common scene in such places where people meet their loved ones, even after brief flights. But the story of Ammar Haidar and his daughter Marwa was different. This was their first meeting in 12 years. Haidar, with a “Free Syria” flag draped around his neck, tightly embraced his daughter, now 28, while Marwa burst into tears. Their video of reunion made rounds on social media last month but little was known about the father and daughter. Haidar, a politician, was imprisoned by the Bashar Assad regime in 2009, before his reunion with Marwa in Istanbul. Born in Hama, Syria, Haidar, since his youth, has opposed the Assad family due to their antidemocratic practices. His daughter Marwa had to go to Jordan with her mother when she was a 16-year-old high school student. After graduating from high school there, she studied graphic design at a private university but was forced to leave her education in her third year due to the deterioration of her father’s financial situation. She worked various jobs to take care of her mother and make a living. She also drew graphic designs. Although she and her father wanted to meet during this process, they could not get together due to various obstacles. A father living in Turkey and a daughter living in Lebanon had an opportunity to meet in Istanbul after 12 years. The Haidar family now wants to live together in Turkey, without falling apart again.
Haitian police detain alleged mastermind of president’s murder
police in Haiti said Sunday they N ational arrested the suspected mastermind involved
in the assassination of President Jovenel Moise, the event that has dragged the already struggling country even deeper into crisis. A Haitian doctor living in the U.S. state of Florida was arrested, national Police Chief Leon Charles said at a press briefing. The suspected killers called him after the attack and evidence was found in his flat, Charles said. The 63-year-old doctor recently arrived in Haiti on a private plane to seize the presidency, he said. According to Deutsche Presse-Agentur (dpa) he allegedly hired Colombian mercenaries through a private Venezuelan security firm based in Florida. The doctor is the third U.S. resident of Haitian origin – and the 21st person overall – to be detained as a suspect in the case. The other two also reportedly lived in Florida. The U.S. state is some 1,000 kilometers (approximately 621 miles) away from Haiti.
PAZARTESI
Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI
AUSTRALIA . .
SESİ T rkıye’nın
RADYOSU AVUSTRALYA
CUMA
Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE
I
CUMARTES
“Sizin Sesiniz”
SALI
www.turkishnewspress.com.au
Ergül Uybadın
Sülhan Yılmaz Gülten Akbar
Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
ÇARŞAMBA
Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ
PERŞEMBE
Serdar Güzel Doğukan Perk Saat: 22-23 arası PORTRELER
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın her günü saat 17-18 arası Her gece saat 22-03:00 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600
T
rkısh
HAYATA DAIR
SATURDAY0 16.00-17.0
Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic
THE SOURCE
PAZAR
Müzikli Saatler EZGİLER
ÇARŞAMBA
@turkiyeninsesiradyosu
MEDIA LIMITED
MURAT ŞIRIN
ÜMIT UYAR
MELBOURNE’IN SESİ
T
NOSTALJI
rkısh NEWS PRESS
13 Temmuz 2021
Ege’deki
Z Ü YYAZMA n i n i ğ e n e l e g i s i c l i s m e son t
İzmir’de gelinlere uğur getireceğine inanılarak kına gecelerinde gelin adaylarının yüzlerine uygulanan süsleme sanatı, gelinlerin kuaförleri tercih etmesi nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Yüz yazıcısı Şerife Nine, “Çocukluğumuzdaki düğünleri çok özlüyoruz. 3 gün 3 gece sürerdi. Ziyafet sofraları kurulurdu. Kına gecesinde gelin kızın yüz yazması yapılırdı” diyor.
K
araburun Yarımadasında yaşayan 78 yaşındaki Şerife Zorlu, kına gecelerinde ve düğünlerde gelinlere uğur getireceğine inanılarak yapılan “yüz yazma” geleneğini devam ettiriyor. Ege Bölgesi’nde geçmişte gelinlerin yüzlerine, uğur getirdiğine ve mutlu bir evliliğe vesile olduğuna inanılarak yapılan süsleme geleneği, geçen yıllarda azaldı. Karaburun ilçesine bağlı Kösedere Mahallesi’nde yaşayan “yüz yazıcısı” Şerife Zorlu da bu geleneğin bölgedeki son temsilcisi. Bir zamanlar gelinlerin evinde sıra beklediği Zorlu, şimdilerde ise bu geleneğe ilginin azalmasından şikayetçi. ARTIK HERKES KUAFÖRE KOŞUYOR Geçmişte halk eğitim merkezinde usta öğretici olarak ders veren Zorlu, yüz yazdırmak isteyen bazı şehirli gelinlerin zaman zaman kapısını çaldığını söyledi. Zorlu, geçmişte düğünlerin bir parçası olan bu ritüelin neredeyse unutulduğunu, gelinlerin düğün hazırlıkları için artık kuaför salonlarını tercih ettiğini belirtti. Çocukluğunda gelinlerin “yüz yazması”yla süslendiğini aktaran Zorlu, şunları anlatıyor: “Çocukluğumdaki düğünleri hasretle yad ediyorum. Üç gün süren düğünlerde
yöreye özgü keşkek, mısır böreği, yaprak sarma gibi yemekler hazırlanırdı. Kına gecesi akşamı ise gelin kızın yüz yazması yapılırdı. O dönemde neredeyse tüm gelinler bu işlemi yaptırırdı. Günümüzde ise köydeki gelin olan kızların çoğu bile yüz yazması geleneğini pek bilmiyor. Şehir merkezindeki kuaförlere giderek düğün hazırlıklarını tamamlıyorlar. Kentten zaman zaman bazı gelin adayları geleneksel yüz yazması yaptırmak için yanıma geliyor.” YÖREDE BİR TEK BEN KALDIM Yörede kendisinden başka kimsenin yüz yazması yapamadığını anlatan Zorlu, bir dönem Halk Eğitim Merkezinde usta
öğretici olarak görev aldığını, ancak şimdilerde bu işi öğretmek için kimseyi bulamadığını dile getirdi. BAHTLARI YÜZÜ GİBİ AÇIK OLSUN Şerife Nine, yüz süslemesini şu sözlerle tarif etti: “Şekeri ezerek, krem kıvamına getirdikten sonra bu karışım ile gelinin yüzüne desenler çiziyor ve bu desenlerin üzerine hazırladığım pul, sim ve çeşitli objeleri yapıştırıyorum. Gelinin alnına yatay bir dal çiziyorum. Daldan, yapraklar aşağı yukarı doğru diziliyor. Yanaklara da güneş veya çiçek yapıyorum. Gelinlerin bahtlarının açık olmasını istiyorum. Bu gelenek ölmesin istiyorum ama yapan yok, bir kaç kişi geliyor istiyorlar onlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Kimi zaman gelin adayı olmayan küçük kızlar da geliyor, onlara da yapıyorum.” Yüz yazma sanatına ilişkin araştırmalar yapan İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Dilek Himam da yüz yazısının, geleneksel Türk evlilik ritüelleri içinde yer aldığını belirterek, Balkanlardaki dağ köylerinde de elinin şifalı olduğuna inanılan kadınlarca yüz yazma geleneğinin sürdürüldüğünü söyledi.
19
20
İlan ve kartvizit reklamlarınız
13 Temmuz 2021 için rezervasyon: 0 433 162 655
T
rkısh NEWS PRESS
SERI ILAN
9748 1131
T
YAŞAM
R
rkısh NEWS PRESS
13 Temmuz 2021
21
Ahşap kamyonet!
ize’nin Güneysu ilçesinde yaşayan marangoz Metin Tercan, 1988 model otomobilini, ahşap kaplayarak kamyonete dönüştürdü. Tercan, 1988 model otomobilinin çürüyen kaportasını hurdacıya vererek motorunu yeniden dizayn etti. Motoru çalıştırmayı başaran 66 yaşındaki mobilya ustası Tercan, bunun üzerine aracı ahşapla kaplayarak kamyonete dönüştürmek üzere çalışmaya başladı. 50 BİN LİRA HARCAMIŞ Yaklaşık 1,5 yıl evinin altındaki marangoz atölyesinde çalışarak şasi, kaporta, kasa, kapı ve jant kapaklarını ahşaptan yapan Tercan, parçaları birleştirerek kamyoneti kullanılır hale getirdi. Metin Tercan’ın, yaklaşık 50 bin lira maliyetle tamamladığı kamyoneti, sosyal medyada da
Rizeli bu yapar...
ilgi çekiyor. Tercan, mobilya ustası olduğunu ve babasından ahşap evler yapmayı öğrendiğini söyledi. 1,5 YILLIK EMEK Çürümeye yüz tutmuş aracını ahşap kamyonete dönüştürebileceği fikrinin aklına geldiğini belirten Tercan, şöyle devam etti: “Tasarım yaparak
KEBAB DÜKKANINA
BAYAN ELEMAN n Eastgardens Westfield Pagewood’da kebab dükkanımızda serviste haftada 5 gün, saat sabah 10am - 6pm arası çalışacak bayan eleman arıyoruz. İlgilenenler Deniz’i arasın: 0 416 449 177
SATILIK GÖZLEME STORES Preston ve Fairfield’da 4 yıldır haftada 2 gün faaliyetde bulunan getirisi güzel olan iş yerlerimiz satılıktır. Murat: 0400 88 33 40
Kebabçıda çalışacak elemanlar aranıyor! n Manly Seaside’de gece veya gündüz kebabda çalışacak elemanlar alınacaktır. İRTIBAT: 0413 554 027
başlamadım. Kafamda çizmiş olduğum projeyle yaptım. Kağıt üzerinde çizmiş olsaydım daha farklı yapardım. Görsel olarak bu kadar güzel çıkacağını tahmin etseydim bunu projeyle yapardım. 1,5 yılımı kamyonete verdim. Projesiz olduğundan beş ay fazla uğraştım. Bir parçayı üç dört kez değiştirdiğim oldu. Bu hep ahşaptır. Altına şasesini
çelikten bağladım. Kurdum yaptım, motorunu taktım.” Tercan, kamyonet için çok çalıştığını vurgulayarak, “Her parçası ayrı elden en az 15 sefer geçmiştir. Emprenye (ahşabın bünyesine farklı yöntemlerle çeşitli kimyasal maddeleri emdirme işlemi) yapılmış parçaları komple. Çivi yok, bazı yerlerinde vida var. Ağaçlar birbirine geçmedir” dedi. YURT DIŞINDAN İSTEDİLER Bazı arkadaşlarının kendisini “Metin usta, arabayı suda bırakma.” diye uyardığını kaydeden Tercan, “Bu aracın suda ömrü sac arabalardan 1,5 kat fazladır. Bu, 20 yıl suda kalsın, çıkar yine aynı arabadır. Su, kar bozmaz” ifadesini kullandı. Tercan, çok farklı otantik bir kamyonet ortaya çıkardığına işaret ederek, “Yurt dışından, Almanya’dan, İngiltere’den isteyenler çıktı. O zamanlarda vermeyi düşünmemiştim. Artık ikinci sahibini bekliyor. Çıkarsa kadrini kıymetini bilen birine vereceğim. 2020 model arabası ile takas etmek isteyen bile olmuştu” diye konuştu. HEDEFİ CİP YAPMAK Kamyonetin ahşap gövdesi için 4 farklı tür ağaç kullandığını belirten Tercan, karda, dağlarda gezmek için cip de yapacağını ifade etti.
GUEST ILE FERAHLAYIN! Guest Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: https:// guestscologne.com/Cep: 0402 677 440
KEBAB & PİDECİYE BAY-BAYAN ELEMAN n Mona Vale’de bulunan Aussie Kebab&Pide dükkanımızda gündüz veya akşam full time çalışacak serviste, pide&gözlemede tacrübeli bay-bayan eleman aranmaktadır. HANIFI: 0 401 922 786
SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419
22
13 Temmuz 2021
rkısh T NEWS PRESS DİYANET&KÜLTÜR ALEM-I İSLAM
HAYA EL-MUŞÎ
info@turkishnewspress.com.au
Diriliş, duruluş, varoluş yalnız bizde
K
onumuz insan her zaman insan. İnançlarıyla, aklıyla, fıtratıyla, ruhuyla, duygularıyla, meziyetleriyle-zaaflarıyla, gelişmesiyle, öz değeriyle, acılarıylasevinçleriyle, hasretleriylemutluluğuyla, denge özellikleriyle mazhariyetleriyle, maddi-manevi bütünlüğüyle ‘insan’… Aktüalite hepimizi meşgul ediyor. İnsandan söz eden ve dikkate alınmaya değer izah katkıları sunan her eserin, her yazının da aktüel olması gerekmez mi? Aslında ‘klasik’, aktüelliğini devamlı koruyabilen demektir. Buradaki bütün mesele, o andaki veya o dönemdeki izah ihtiyacının üslubunu ve metodik icaplarını iyi kavrayıp gözetebilmekten ibarettir. Yani zamanın akışındaki sesi iyi dinleyebilmek, kalıcı aktüelin sırrını sezebilmemiz kâfidir. Okulların tatile girmesiyle âdeta ailecek tatilli olduk. Son yaşanan ‘pandemi imtihanı’ insanımızı esaretten kurtulup özgürlüğe kavuşur hale getirdi. Arzu ve isteklerinin köleliği ‘özgürlük’ olarak yutturuluyor. Kendi değerlerimizin ifadesi olan kültürümüz; magazin-popüler kültür yerleştirildi. İnsanı, hayatı, hak ve hakikati unutturanın adı ‘kültür’ oldu. Tüketen tükettikçe de insanın tükenmesine yol açan kültür. İnsanın yüceltecek münasebetlerin (ilişkilerin) yolculuğunu önlemenin adı kültür oldu. Hayatın; dokusu, kokusu, ruhu öldürülüyor. İnsanı; hayattan, dünyadan, koparıp yalnızlaştırarak nihilizme götürülüyor. Zihin işgaliyle küresel ölçekli bir ‘dijital uygarlık’ ile yeni bir dünya-yeni bir insan oluşturuluyor. Aydınımız da farkında değil! Sahtenin hakikatin, geçici olanın kalıcı olanın, değişkenin sabitin yerini alarak ‘kutsal’ın yok edildiği çok farklı/çok değişik bir sınav veriyoruz. Dünyevi olanın dinselleştirildiği, putlaştırıldığı, tekno paganizmin dinin yerini aldığı bir dünya. Dinin dünyadan uzaklaştırılması, zihnin ve hayatın dinden arındırılması. Dine uyma yerine dini kendilerine uydurma! Sıhhatli bir zihin yapısıyla etrafımıza baktığımızda şu soruları sormak ayrı bir önem kazanıyor. Hayat tarzımız fıtrata aykırı bir faaliyet içinde geçmiyor mu? Üretirken tükenip, temizlenirken kirlenmiyor muyuz? Beslenirken zehirlenip, yaparken bozmuyor muyuz? Dinlenirken yorulup, okurken cahilleşmiyor muyuz? Teşrifat, mefruşat, şatafat, merasim, koşuşturma, gürültü, patırtı, internet, televizyon… Hepimize ayrı bir kompozisyon halinde yüklenmiyor mu? Direncimiz gittikçe azalıp, mukavemet gücümüzü kaybetmiyor muyuz? Düşünerek yaşamadığımız için, yaşadığımız hayatı da düşünmüyoruz. Etkilemekten ziyade etkilenmekteyiz. İç dünyamıza her geçen gün değişik metotlarla müdahaleler devam ediyor. Nerede bizim hicranlarımız, acılarımız, umutlarımız, sevgilerimiz, sürurlarımız. Bu gündem oyunlarının
süslü püslü, allı pullu, yağlı ballı anlatımlarında biz var mıyız? Kendi içimize bir bakalım. Yaşadığımız hayata, bir de yansıtılanlara. Birazcık cesaret, birazcık bize mahsus bakış olsun yeter. İnsanın özüne-ruhuna yabancı kalan her ilgi, bir boş çabadır, çırpınıştır. Haberde de öyledir, ilimde de, sanatta da, düşüncede de… Açın gazeteleri, bakın ekranlara, vitrin eserlerini ve entelektüel sahne bülbüllerini şöyle bir süzün ve de insaf ile karar verin. İnsandan hiçbir şey anlatmaz, insana hiçbir şey vermez. Sadece insanın unutulmasına yarar. Ama biz, insanın hayatını parselleyip parçalayarak dağıtmışızdır, güya pratik fayda için. Aslında yaptığımız şey, bütünlüğün haşmetinden, azametinden ve o hakikate bağlı görevlerimizden kaçmaktır. Bir hücrede ilim konuşulur, bir hücrede düşünce, bir hücrede sanat. Vücuttaki organların birbirinden irtibatsız faaliyeti gibi. Ayak başka tarafa gidiyor, göz başka yere bakıyor, el öyle. Beyin maiyetindeki uzuvlara hâkim olamıyor sanki. Hayat da devam ediyor. Mevcudun fotoğrafı bu! İster kabullenin, ister kabullenmeyin. Sahne ışıklarının bomboş ve irtibatsız işporta takdimleri de halkın gözünün içine sokulur: ‘Aktüel istersen buraya gel!’ çığırtkanlıkları ortalığı kaplar. Peki orada insan ne kadar var, insanın bütünlüğü ve hayatı ne derecede nasıl var? Yok ki! Orada insanın unutturuluşu ve insanın kendini unutuşu var sadece. En az rağbet şansı olan bu bahsi her vesileyle canlı tutmalıyız. İpin ucunu oradan çıkarıp yakalayamazsak, meseleleri sahipsizlikten kurtaramayız. Bir başka ifadeyle, okudukça şaşırırız, dinledikçe bocalarız, kurcaladıkça karıştırırız. Çözüm üreteceğimize problem üretiriz. Bilgiyi düşünce cehaletinin bahtsız malzemesi ve mazereti haline getiririz. Bırak yüreğin sızlasın, bırak beynin zonklasın, bırak için acısın! Böylesine bir gafletin bağrında teselli aramak zilletinden çok daha iyidir. İyi niyetle her türlü anlama zorluğu aşılabilir. Nefsin tercihi öne çıktığı için, anlama zahmeti gerektirmeyen uyuşturucu gösterilerin zulmü ve istilası hükümran olur. Kısır döngünün aktüelliği de devam edip gider. Özgürlük adı altında esaret başlar. Farkında olmadan içgüdüleriyle hareket eden varlıkların durumuna düşeriz. Yalnızlaştırılan insan, insansız dünya, dünyasız insan… Dünyaya yeniden adalet, hak, hakkaniyet ve kardeşlik düzeni armağan edecek esaslı medeniyet fikrine ve iddialarına biz sahibiz yalnızca! Diriliş, duruluş, varoluş bizde. Lider Türkiye’de, lider millet de, lider devlet de. Cenazesini bile ay yıldızlı Türk bayrağına saran da Yâni bizde… Beslenen umutları boşa çıkarmayalım, gerçekleştirelim... > YAŞAR DEĞİRMENCİ
Vahyin Dilinden “Yeryüzünde bozgunculuk yapıp ıslâha çalışmayan, böylece haddi aşan kimselerin emrine uymayın!”. ŞUARA SURESİ 151, 152. AYET
Allah Rasulünden
“Ortalık kargaşa içindeyken ibadet etmek, bana (kavuşmak üzere) hicret etmek gibidir.” . MÜSLIM (FITEN), TIRMIZÎ, İBN-I MÂCE, (FITEN)
!
DIYANET İŞLERI BAŞKANLIĞI’NDAN AÇIKLAMA
‘Faizle kurban almayın’ uyarısı
D
iyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt, kredi kartıyla kurbanlık alanların faizli işlemlere bulaşmaması gerektiğini belirterek, “İbadetle faiz bağdaşmaz” açıklamada, kurban kesmesi gereken kişinin, kurbanı kendi adına kesebileceği gibi vekalet yoluyla başkasının adına da kestirebileceğini söyledi. Kurbanın vekaleten yapılması için de kurbanı kesilen kişinin onayının alınması gerektiğini belirten Bozkurt, kurbanın mali bir ibadet olduğunu ifade etti. ŞARTLARA RİAYET Bozkurt, şunları dile getirdi: “Kurbanda kesilen hayvanları uygulamalardan biliyoruz, Kur’an-ı Kerim’de de işaret ediliyor. Kur’an’da dört çift hayvandan bahsediliyor. Bunlar, dişi ve erkek koyun, keçi, sığır ve devedir. Büyükbaş hayvanların 2 yaşını doldurması, devenin 5 yaşını doldurması, küçükbaş hayvanların da 1 yaşını doldurması
BAŞKAN ERBAŞ’TAN AYASOFYA PAYLAŞIMI
“Cenab-ı Kak kıyamete kadar minarelerinden ezan seslerini eksik etmesin”
gerekiyor. Kısaca, kurbanlık hayvanların hangi şartlarda olacağı ve hangi yaşlarda kesileceği, peygamberimizin sünnetinde gösteriliyor.” KREDİYE DİKKAT! Kurbanın ibadet yönünün göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Bozkurt, şöyle devam etti: “Yapacağımız kurban alışverişi ibadet ruhuna aykırı olmamalı. İşin içine kredi kartı girerse, krediyi zamanında ödemezseniz üzerine faiz biniyor. Faiz de dinimizde haram. Kredi kartı kullanıyorsak faizli işlemlere bulaşmamamız lazım. Hele hele kurbanı kredi kartıyla alıyorsak yapacağımız ödemeyi zamanında yapmalıyız. İbadetle faiz bağdaşmaz. Bir Müslüman faize bulaşmamak şartıyla kurbanlık hayvanını peşin alacağı gibi taksitle de alabilir.” Hazreti Muhammed’in sünnetinde kurbanın nasıl kesileceği ve dağıtılacağıyla ilgili uygulamanın olduğunu vurgulayan Bozkurt, şunları anlattı: “Küçükbaş
n Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin yeniden ibadete açılmasının birinci yılına ilişkin sosyal medyadan paylaşımda bulundu. Erbaş, Twitter hesabından “Ayasofya Camii” etiketiyle yaptığı paylaşımda, “Bir yıl önce bugün
hayvan ancak bir kişi için kesilebilir. Büyükbaş hayvan ise bir kişi için kesileceği gibi 7 kişi için de kesilebilir. Yani büyükbaş hayvan hissesine girecek kişi en az 7’de bir hisseye sahip olmalı. 7’de birin üzerine çıkarsa sorun yok ancak, 7’de birin altına düşerse kurbanı geçerli olmaz.” FAKİRE ULAŞIN Kurbanın maddi bir fedakarlık olduğunu belirten Bozkurt, sözlerini şöyle tamamladı: “Kurbanlarımızı, Rabb’imizin rızasına uygun şekilde halka dağıtmalıyız. Kurbanı sadece kendimize et stoklamak için almamalıyız. Kurban Bayramı’nda asıl amaç, kurban kesemeyenlere ulaşmaktır. Kurbanımızın tamamını da bağış yapabiliriz. Evimizde kestiğimiz kurbanı da üç hisseye ayırmalıyız. Birinci hisseyi çoluk çocuğumuz için, ikinciyi misafirlere, üçüncü hisseyi ise fakir fukaraya ve mağdur muhtaçlara dağıtmak esastır.”
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın imzalarıyla yayımlanan tarihi kararnameyle Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi asli hüviyetine kavuşarak, yeniden müminlerle buluştu. Cenab-ı Hak kıyamete kadar minarelerinden ezan seslerini eksik etmesin” ifadelerini kullandı.
RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au
S
T
13 Temmuz 2021
R LEZZETLI TARIFLE
24
info@turkishne
rkısh NEWS PRESS
YEMEK&HOBİ
ETIN SEBZEYLE HARMANLANDIĞI PARMAK ISIRTAN BIR LEZZET ŞÖLENI
Sac kavurma bayramı Sac üzerinde yapılan nefis kavurma, biber, soğan ve domatesle tatlanıp birkaç baharatla lezzetini zirveye taşıyor. Bayram sofralarını, özel günleri, şık sofraları şölene çeviren nefis, yumuşacık pişmiş sac kavurma yapmaya ne dersiniz?
ulu kavurmasından güveçte kaşarlı kavurmaya, çoban kavurmadan düdüklüde yumuşacık et kavurmaya kadar kavurmanın onlarca farklı tarifi var. Ama kavurma tariflerinin içerisinde en çok sevilen ve klasik kavurmalardan da birisi olan sac kavurma tarifinin yeri hep çok başka! O tam kıvamında pişmiş, içi yumuşacık ve sulu kalmış sac kavurma tarifleri nasıl yapılır tüm detaylarıyla karşınızda: Sac kavurma tarifi! Sac üzerinde yapılan nefis kavurma, biber, soğan ve domatesle lezzetlenip sadece temel birkaç baharatla lezzetini zirveye taşıyor. MUTLAKA DENEYİN Eğer sac tavanız yoksa üzülmeyin, şuradan hemen satın alabilirsiniz. Ya da vok tava veya ince tabanlı bir tavada da sac keyfi yaşayabilir ve misafirlerinize yaptığınız bu yemeği ziyafete dönüştürebilirsiniz. Bayram sofralarını, özel günleri, şık sofraları şölene çeviren nefis, yumuşacık pişmiş sac kavurma yapmaya ne dersiniz? Eğer sac tavanız yoksa üzülmeyin, şuradan hemen satın alabilirsiniz.
Ya da vok tava veya ince tabanlı bir tavada da sac keyfi yaşayabilir ve misafirlerinize yaptığınız bu yemeği ziyafete dönüştürebilirsiniz. Bu tam kıvamında ve denenmiş sac kavurma tarifini çok beğeneceksiniz... MALZEMELER l 2 yemek kaşığı sıvı yağ l 1 kg. kuşbaşı et (kuzu ya da orta yağlı dana eti)
l 2 adet soğan (iri küpler halinde doğranmış) l 3 adet köy biberi (doğranmış) l 2 adet domates(soyulmuş, küp doğranmış) l 1 yemek kaşığı tereyağı l 1 tatlı kaşığı tuz l 1 çay kaşığı karabiber l 1 çay kaşığı pul biber l 1 çay kaşığı kekik
PIŞIRME ÖNERISI Dilerseniz sac yerine ince tabanlı vok tavada da pişirebilirsiniz. NASIL YAPILIR? 1- Sac tavanın içerisine 2 yemek kaşığı sıvı yağı koyun ve kızdırın. Üzerine 1 kilogram kuşbaşı kuzu etini ilave edin. 2- Etleri yüksek ateşte suyunu salıp çekene kadar kavurun. Etler hafif kızardığında, iri küpler halinde doğradığınız 2 adet soğanı tavaya ilave edin ve karıştırın. 3- Soğanlar sotelendikten sonra 3 adet yeşil köy biberini de tavaya ekleyin. Sac kavurmayı yüksek ateşte pişirdiğimizden dolayı, malzemeler tavanın dibine yapışıp yanmaması için ara ara karıştırın. 4- Biberler de sotelendikten sonra 2 adet soyulmuş, küp doğranmış domatesleri ekleyin. 5- Domatesler piştikten sonra 1 yemek kaşığı tereyağ ekleyin ve karıştırın. 6- Baharatların tümünü ekleyip, 23 dakika karıştırdıktan sonra ocağın altını kapatın ve sıcak servis edin. SERVIS ÖNERISI Pilav yardımıyla sunumunuzu güçlendirebileceğiniz gibi salata, ayran gibi yardımcılarla da nefis bir sofra hazırlayabilirsiniz. Afiyetler olsun, iyi bayramlar!
T
SPOR
rkısh NEWS PRESS
13 Temmuz 2021
KIRKPINAR YAĞLI GÜREŞLERINDE ALI GÜRBÜZ ŞOV
4. KEZ BAŞPEHLIVAN E
dirne’nin Sarayiçi Er Meydanı’nda düzenlenen 660. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin başpehlivanı, finalde rakibi İsmail Koç’u yenen Ali Gürbüz oldu. Erkan Ertan, Özkan Yılmaz, Recep Kara, Yıldıray Akın, Faruk Akkoyun’u yenen İsmail Koç ile Osman Özgün, Tanju Gemici, Ertuğrul Dağdeviren, Serhat Gökmen ve Orhan Okulu’yu mağlup eden Ali Gürbüz, final için çayıra tezahüratlar eşliğinde çıktı. 2011, 2012 ve 2019 Kırkpınar başpehlivanı Gürbüz ile rakibi Edirne Trakya Birlik pehlivanı İsmail Koç, final öncesi yağlanıp, peşrevleriyle seyirciyi selamladı. Güreşi Hüsnü Patron yönetti. EL ENSELER ÇEKİLDİ Er meydanlarının en uzun pehlivanları, müsabakanın ilk dakikalarında birbirini tarttı, zaman zaman sert el enseler çekildi. Müsabakanın ilk dakikalarından itibaren İsmail Koç’un daha hareketli bir güreş sergilediği görüldü. İsmail Koç, rakibini adeta seri kasnak ve paça dalmalarıyla bunalttı. Tecrübeli başpehlivan Ali Gürbüz kontrollü hamleleriyle rakibinin oyunlarını boşa çıkardı. Karşılaşmanın 30. dakikasında her iki pehlivana da pasif güreştikleri için ihtar verildi. PUANLA KAZANDI İhtar pehlivanların stillerini değiştirmedi, güreş normal sürede seyircinin istediği
AVRUPA GENÇLER ŞAMPIYONASI
Yüzücüler 15 madalya kazandı talya’nın başkenti Roma’da düzenlenen Avrupa Gençler Yüzme Şampiyonası’nda Türkiye, 7 altın, 5 gümüş ve 3 bronz olmak üzere toplam 15 madalya kazanarak takım halinde 2’nci oldu. Milli sporculardan Batuhan Filiz (400 metre serbest), Berke Saka (200 metre karışık), Mert Kılavuz (1500 metre serbest), Merve Tuncel (3) (800 metre serbest, 1500 metre serbest, 400 metre serbest), Yiğit Aslan (800 metre serbest) altın madalya kazandı. Beril Böcekler (800 metre serbest), Berke Saka (200 metre sırtüstü), Deniz Ertan (2) (400 metre karışık, 1500 metre serbest) ve Mert Kılavuz (800 metre serbest) gümüş madalyanın sahibi oldu. Beril Böcekler (200 metre serbest), Yiğit Aslan (1500 metre serbest) ve 4x200 metre serbest bayrak takımı da bronz madalya elde etti. MERVE TUNCEL REKOR KIRDI Ay-yıldızlılar, organizasyonu 11 altın, 9 gümüş ve 6 bronz madalya kazanan Rusya’nın ardından ikinci tamamlarken, 5 altın, 3 gümüş ve 4 bronz madalyayla Polonya ise 3. sırayı aldı. Bu arada, Merve Tuncel, 15.55.23’lük derecesiyle gençlerde Avrupa rekoru kırarak altın madalya elde etti. Merve, 16.10.28 ile elemelerde kırdığı şampiyona rekorunu da geliştirdi.
İ gibi kıran kırana geçmedi. Müsabakanın 40 dakikalık normal süresinde galip gelen olmayınca, puan alanın kazandığı bölüme geçildi. Müsabakanın 48. dakikasında Koç’u bastırarak puan alan Gürbüz Başpehlivanı olmayı başardı. Ali Gürbüz, bu sonuçla altın kemerde ikinci seriyi yakalamış oldu. Gelecek yıl da başpehlivan olduğu takdirde altın kemerin ebedi sahibi olacak. Sevincini ailesiyle paylaşın Gürbüz, cezalıyken dahi antrenmanları hiç bırakmadığını, emeklerinin karşılığını aldığını
söyledi. Allah’ın izniyle babasının mezarına, ebedi olarak alacağı altın kemeri asacağını kaydetti. KEMERİ ŞENTOP TAKTI Ardından Gürbüz, Koç ve 3.’lüğü paylaşan Faruk Akkoyun ile Orhan Okulu kupalarını aldı. Gürbüz’e altın kemeri, TBMM Başkanı Mustafa Şentop tarafından takıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu başpehlivan olan Ali Gürbüz’ü kutladılar.
Avustalyalı parkur sporcusu Di Tommaso Kapalıçarşı’yı keşfe çıktı
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Dış işleri
H
R İ S A L E T
Mısır'ın simgesi yapı Hayırlar
Endüstri
Bir cins yumuşak toprak
Bir
Madeni
Hz. Peyg. süt annesi
Uyum
H
O
A H E N K
Tahta perde
Dişi kurt
T
A S E N A
Son
N Neden, niçin Tir
Aslında olmayan Bir kadın adı
F İşte Bir Arap ülkesi
K
E T
H
ile Kapalıçarşı’nın labirent gibi tasarlanmış 64 sokağı, 22 kapısı ve 3 bin 600’e yakın dükkanının arasında çizdiği rotayı izledi. Di Tommaso ve Nehir, Kapalıçarşı’nın daha önce görülmeyen noktalarını 7 gün boyunca gözler önüne sererken olağanüstü görüntülerin ortaya çıkmasını da sağladılar.
İskeletin hammaddesi Üç kişilik koltuk
K Sodyum'un remzi
N Özel Eklem romatizması
S Bakanlar kurulu
K Hayır (a) Azla yetinme
K Laikçilerin lincine takılan imam
K A
Bir şiir türü Hayat (İng.)
Koruma
Kabul etmeme
Sevgili
Kayıp
H C İ Y A M İ N A T A Y İ N E K
R E T
K A R M E A A H E Ş A M L İ Geometrik bir şekil İst. ünlü deresi Alakok Yer
Uygarlık
Pişmiş yemek
Şaka
Kıbrıs'ta bir şehir
Şeddatın bağları
L
İ
K
Ehliyet, vasıf
L İ R İ M E T A M E S O Y E L A
İ
K
Bir bağlaç
Güvenilir
Dinin direği emir
Y A D
Oldu (a)
Anlam
Öz
1
T A Y
S
Asya'da bir bölge
Alışılmış olan
A
R U T İ N
Yetmeyen
Z
Ölünün istekleri
2
Akıl
Bir ünlem
Raflı kapaksız dolap
E
Rey
A R A R A T
Birden
A N İ
4
Beyaz Kamuflaj
Eski bir çalgı Bir bitki
R E
A L A L
İ K A
Tuzda bir madde Kedi yavrusu
E
Kadıköy'de Kan pıhtısı bir semt
B A H A R İ Y E
5
A L A K
Beyaz
A
Güney
T A R M İ E Y R A
İki yüzlülük
11
Delikli kumaş
Kardeş
İsimler (a)
İlave
Apartmanlar top.
Bir ünlem
10
14
Bir peygamber Çok bilmiş
13
Bütünüyle Et
12
İlimler (a)
ŞİFRE SÖZCÜK
Eski para
Siyah Hisse
P A Y
K A V A S
Bir kürk hayvanı
iz, işaret
Birden
Baş
Baht, alın yazısı
Sakağı
Bir kıta
Satrançta bir taş
Dingil
Kanun yapma gücü
Bir kadın adı Elçilik koruma görevlisi
Y A K
Tibet öküzü
A N L İ K A M E R İ K R L U İ V O L A N A D E M İ R
Kurtcuk
Bir kadın adı
Bir kürk hayvanı
C E N U P
Lutesyum'un remzi
Yahut (İng.) Uzaklık işareti
Allah (cc) versin Nikel'in remzi
Ateş
Düzen teker (Fr)
Bir bağlaç
Bal (a)
16
E S R A
E S
Müzikte dur işareti Bağlılık Kademe
A Ş A A M K A A N A A S K A
İlah İmar edilmiş, mamur
Ağaç püsü
Uzun değnek
Ana çizgileri ihtiva eden çizim Yazan, yazıcı
Kuzu sesi
At yarışcısı
Boğa güreşcisi
K A T İ P
Bir mevsim
Mahal
17
7
Bulaşma
Rusca evet
Bir gölümüz
A R K A
D A
A B A N T
İşte
A B A E D E R M A Y E T E L N M
Kalın kumaş
A S A Y İ Ş
Önün zıddı
A
E L A M J E O T K E M Y A T B A A D O E R M
Güvenlik
T
Kıymet, değer
Y A K
Hz. Peyg. damadı
A
R E K
Bir yar. fiil (İng.)
Boya inceltici
İ
N
Kekemelik
Bir erkek adı
Kurtuluş
Tayin
İ
Z A A E M İ K N A P E E E T A A E K H A S S E İ Y A T İ K M E T E A B İ N E L A O A N A A T M U S T A F
Ayak (F)
Bir kış sporu
Ö
Değer, kıymet
İsteme, dileme Bir barajımız
Bir cins kumaş
Bir renk
Ünlü Kırgız destanı
S İ R A Y E
Favori
Bir ilimiz
Ahır hayvanı taciri
Boş söz
A
Cılız bitki
İmkan
A M A
Ay Patlamalı gürültü
Bir erkek adı
K H K O M A C A K A M E R L İ L A M A T E M A Y P A N A K N A N A S
V
Bir erkek adı
Eski bir uygarlık
Bütün
Üzüm kütüğü
Bir suikast silahı
Yabancı
Süt nine
Bir kömür cinsi
T A R A K
Alkolle müc. merkezi
Ses
N
Ender rastlanan
K N K A M A M A F A D A N E N İ Y E S A D A E E T A O L A K A T
Kuş evi Hatırlama
3
6
Ağrı dağı (Ermenice)
F Sıra
Vasıf
Bir göz rengi
Ahlak
S İ R E N Hastalıktan kurtulma zamanı
L İ F E
Bir kadın adı
Kuşlarda kanat tüyü
Kapalıçarşı’yı daha önce kimsenin görmediği açılardan gördü. İki sporcu dünyanın en eski pazar yerlerinden biri olan yapıyı keşfe çıkarken, tarihi yolculuklarında unutulmaz bir gün yaşadılar. LABİRENT GİBİ 64 SOKAK Dünya turunda İstanbul’u ziyaret eden Di Tommaso, Hazal Nehir
Ambulans kornası Peygamberlik
K A P H A S K İ T M E
Hacim
Soluk
n Dünyaca ünlü Avustralyalı parkur sporcusu Dominic Di Tommaso, tarihi şehirler turunda İstanbul’u da ziyaret etti. Di Tommaso, Red Bull’un ‘Grand Maze’ olarak adlandırılan video projesi kapsamında Türkiye’nin uluslararası arenada ilk başarıya ulaşan kadın parkur sporcusu Hazal Nehir’in ev sahipliğinde
25
Yapılan işler Ekmek Erler
Ten
Arzu, istek
Bir cetvel
Baryum'un remzi
Esrar
Bağırsak
Mana olarak
Cefa
Boşama
Duman kiri
İ
H
F A T
İ
H
A Y A S O F Y A
1
4
5
6
9
10
11
3
7
8
12
13
14
15
16
Sözcük
9
F E T 2
K
Su
18
Yankı
8
Bir kuş
Bir nota
15
Hiç olmazsa
M A Z E R E T
Asker
R O B A
Japon parası
Özür, bahane
A M A E R K A T L A M E L A N E T İ Z A B A L A A R İ K E S
En ince erkek sesi Elbisede model
Ortakçı
T İ N E R
17
18
26
13 July 2021
Editor: Davut Kılıç Auburn FC
Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com
T
rkısh NEWS PRESS
SPORT
D-19 ENGELİ NSW’DE MAÇLARA KOVİ layı 3 haftadır sokağa
emiden do Seygili AFC severler, pand pılamıyor. dığı NSW’de maçlar da ya cak. çıkma yasağının uygulan lli lıp uzatılmayacağı be ola Bu cuma tedbirlerin uzatı
K İBRETLİ ER L HIKÂYE
ALLAH KÂDİR MİDİR, DEĞİL MİDİR? (HAŞA)
.
S
a da Wimbledon’d ldu! ŞAMPIYON o
Tenisin tartışmasız Kraliçesi Barty’nin sevinç gözyaşları
S
ezonun 3. grand slam tenis turnuvası Wimbledon’da dünya 1 numarası Avustralyalı Ashleigh Barty, tek kadınlar şampiyonu oldu. Londra’da düzenlenen turnuvadaki final maçında, 1 numaralı seri başı Barty ile 8 numaralı seri başı Çek Karolina Pliskova karşı karşıya geldi. Merkez Kort’ta oynanan maça tutuk başlayan ve ilk puanını dördüncü oyunda alabilen Pliskova karşısında zorlanmayan Barty, 28 dakika süren ilk seti 6-3 hanesine yazdırdı. ÇEKİŞMELİ MAÇ Daha çekişmeli geçen ikinci sette iki kez servis kıran Barty, şampiyonluk için servis kullandığı oyuna tutunamayınca “tie-break”e gidildi. Bu bölümde rakibine 7-4 üstünlük sağlayan 29 yaşındaki Pliskova, setlerde durumu 1-1 yaparak skoru eşitledi. Karar setine daha etkili başlayan ve oyunlarda 3-0 öne
geçen Barty, avantajını koruduğu seti 6-3, maçı da 2-1 kazandı. AVUSTRALYA’NIN 41 YILLIK HASRETİNİ DİNDİRDİ 25 yaşındaki Barty, kariyerinin ikinci grand slam şampiyonluğuna ulaştı. Avustralyalı tenisçi, ilk finaline 2019 Fransa Açık’ta çıkmış ve Çek Marketa Vondrousova’yı 2-0 yenerek şampiyonluğa uzanmıştı. Barty ayrıca 1980 yılından bu yana Wimbledon’da şampiyonluk sevinci yaşayan ilk Avustralyalı kadın tenisçi oldu.Pliskova ise kariyerinin ikinci grand slam finalinden de mağlubiyetle ayrıldı. Çek raket, 2016 ABD Açık finalinde Alman Angelique Kerber’e 2-1 yenilmişti. DJOKOVIC ZİRVEDE Diğer yandan, tek erkeklerde ise, 7 numaralı seribaşı Matteo Berrettini’yi 3-1 yenen dünya 1 numarası Novak Djokovic kazandı. Son iki organizasyon
dahil 5 şampiyonluğu bulunan Sırp Djokovic ile kariyerinin ilk grand slam finaline çıkan İtalyan Berrettini arasındaki çekişme tam 3 saat 24 dakika sürdü. Kariyerindeki 20. büyük turnuva zaferini yaşayan Djokovic, “En fazla grand slam turnuvası kazanan erkek tenisçi” rekorunda zirvenin sahipleri Federer ve Nadal’ı yakaladı. Sezonun ilk 3 grand slam turnuvasını da kazanan Sırp tenisçi, kariyerindeki 85. tekler şampiyonluğunu elde etti.
Dylan Alcott crowned Wimbledon champion n Australia’s Dylan Alcott has won his 14th Grand Slam singles title and his second Wimbledon crown. Dylan Alcott has won his second Wimbledon quad wheelchair singles title. The world No.1 successfully defended his 2019 crown, defeating Sam Schroder of the Netherlands 6-2 6-2 in today’s final. “I just love Wimbledon. I get emotional thinking about Wimbledon,” Alcott said. “You might have heard my good friend Ash Barty say it’s a dream for Aussies to
come and win Wimbledon. To get to play here was an absolute privilege … and to now be a dual Wimbledon champion, it’s unbelievable.” “I get up for these big matches, it’s
something that naturally I’m good at - which is cool,” Alcott said. Alcott sealed victory in 67 minutes, finishing the match with 33 winners and only 14 unforced errors. It is the third Grand Slam final this season that Alcott has defeated 21-year-old Schroder and takes his major singles tally to 14. This was his 21st Grand Slam in total. With today’s victory, Alcott also becomes the first quad wheelchair player in history to win all four Grand Slam singles titles twice.
eyh Abdülkadir Geylani birgün Bağdat’ın eski sokaklarında talebeleri ile birlikte yürürken yolun kenarında sızmış, üstü başı perişan bir sarhoş durdurur onu ve ona; - Ey Abdülkadir, Allah Kâdir midir değil midir? diye sorar. Hazreti Şeyh de gülümser ve: - Evet Kâdirdir der. Sarhoş ikinci kez: - Ey Abdülkadir, Allah Kâdir midir değil midir? diye sorar. Hazreti Şeyh yine gülümser ve: - Evet Kâdirdir der. Adam üçüncü kez sorar: - Ey Abdülkadir, Allah Kâdir midir değil midir? Hazreti şeyh bu sefer ağlar ve secdeye kapanır ve üç sefer: Kâdirdir Kâdirdir Kâdirdir, der. Sonra talebelerine o sarhoşu götürüp yıkamalarını ve o sarhoşa ikram etmelerini emreder. Bu değişik diyaloğa şahit olan talebeler hiçbir şey anlamaz ve Hazreti Şeyh’e sarhoşun neyi sorduğunu ve onun verdiği cevapların manasını sorarlar. Hazreti Şeyh de şöyle açıklar: - Birincide bana, Allah beni affetmeye Kâdir midir değil midir dedi, ben de Kâdirdir dedim. İkincide bana Allah beni senin yerine koymaya Kâdir midir dedi, ben de evet Kâdirdir dedim. Üçüncü de bana, seni benim yerime koymaya Kâdir midir dedi, ben de korkumdan ağladım ve Kâdirdir Kâdirdir Kâdirdir, dedim. Ve secdeye kapanıp Allah’a hidayet nimetini benden almasın ve âfiyetini üzerime daim kılsın diye dua ettim, dedi. İçinde bulduğumuz durum bizi gurur ve kibre götürmesin. Bulunduğumuz makam ve mevki bizi insanları hakir görmeye sebep olmasın. İlmin bizi herkesten üstün görmeye itmesin. Ve şunu iyi bilelim ki: düşmez kalkmaz tek Allah’tır. Bugün sen bu durumda isen bil ki bu Allah’ın rahmetiyle hâsıl olmuştur, sen hakkettin diye değil! Bugün seni bu duruma getiren yarın seni beğenmediğin kişinin konumuna getirmeye, onu da senin konumuna getirmeye Kâdirdir. Bunu böyle bil ve gereğince yaşa. Rabbim cümlemizi kendisine layık kul, Habibi’ne layık ümmet eylesin. Amin!
T
SPORT CLUB
rkısh NEWS PRESS
13 July 2021
SELECTION
ÜMIT UYAR
UNFORTUNATE RESULT
umiiuyar@hotmail.com
O
ver the weekend GUSC Senior Men’s team endured their first loss for the season against 2nd place West Preston. It might be deemed as an unfortunate result as the gap between first and second is now 8 points (West Preston have a game in hand), but it’s what you learn from the loss the makes you a championship team. As they say, what doesn’t break you makes you stronger. It’s now up to the boys to dig deep. On the brighter side of things, the Reserves had a fantastic 2-1 earlier on in the day. The result puts the Reserves also on top of the ladder. With both men’s team doing so well, the coaches have plenty of options moving forward this season. The success of the senior men’s teams isn’t the only talking point at the club this year with our Senior Women’s team also on track for a great season. They currently sit 4th with a game in hand thanks to fantastic performance against Moreland Eagles (6-1) over the weekend. They will be playing a catch-up game on Wednesday night at Barrymore Rd (7pm Kick-off). The development of the club and the success of its teams across all ages has been a work in progress for years thanks to its committee and sponsors. Many of the junior players, who have been developing their skills at the club for many years now, are getting their reward with most of the junior teams situated in the top half of their respective ladders.
FOOTBALL
27
Barcelona sign ‘Austrian Messi’ Demir on loan from Rapid
This is a great platform for the club to build on, thanks to its loyal members, coaches and committee. You can continue to follow the club through social media platforms such as Facebook and Instagram to stay up to date on
everything that is GUSC related. TURKISH MEDIA / TURKISH NEWS PRESS WOULD LIKE TO THANK MUSTAFA DILEK FOR THE MATCHDAY INFORMATION.
n Barcelona have completed the signing of Yusuf Demir on loan from Rapid Vienna with an option to buy. The 18-year-old winger has earned a fine reputation at home after breaking into the Rapid team so young and has been dubbed the ‘Austrian Messi’ for his style of play and stature. He will now hope to link up with Messi himself, providing the Argentina star does sign a new deal at Camp Nou. Barca have struck a deal to sign Demir on loan for 2021-22 at a cost of €500,000 and they will have the option to sign him permanently for €10 million should he impress, the Catalan club said. Similarly, Demir has also agreed a new contract at Rapid until 2023, meaning they will not lose him on a free transfer next year if Barca opt against making his switch to La Liga permanent. Demir’s signing falls in line with Barca’s recent transfer policy of mostly targeting young players, with Sergino Dest, Francisco Trincao, Eric Garcia, Emerson Royal, Pedri and Frenkie de Jong brought in well before their peak.
Messi de Kupasına kavuştu
kıtada da B irbaşka kupa heyecanı
E’YI R E T N L İNGI GETIREUPA DIZE YA AVR NU İTAL MPIYO ŞA
4-3
KUPA ROMA’DA
Taraflı tarafsız herkesin istediği iki takımın karşılaştığı final maçı müthiş bir mücadeleye sahne oldu. Mutlu sona ulaşan İtalya, 2. kez Avrupa Şampiyonu oldu.
2
020 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın (EURO 2020) normal süresi ve uzatmaları 1-1 tamamlanan final maçında İngiltere’ye penaltılarda 3-2 üstünlük sağlayan İtalya, kupanın sahibi oldu. Maça fırtına gibi başlayan İngiltere henüz 2. dakikada Shaw ile golü buldu. Ancak sonra maçı dengeleyen İtalya, 67. dakikada aradığı golü buldu. Penaltılarda 3-2 galip gelen İtalya, turnuvada ikinci kez şampiyonluğa ulaştı. KLASİK İNGİLİZ REZALETİ Maçın 86. dakikasında sahaya giren İngiliz taraftar güvenlikçilere zor anlar yaşattı. Maçtan öncede biletsiz İngilizler olay çıkardı. Yine İngiltere’nin son üç penaltısını kaçıran siya-
hi oyuhcular Rashford, Sancho ve Saka hakkında yapılan çirkin paylaşımlar UEF’dan kınama geldi. İTALYA’DA 53 YILA BEDEL COŞKU İtalya’nın oyuncu ve teknik ekibine kupa ile madalyalarını, UEFA Başkanı Aleksander Ceferin takdim etti. Kurtarışlarıyla öne çıkan İtalyan kaleci Donnarumma ise turnuvanın en iyi oyuncusu seçildi. Ülkede 53 yıl sonra gelen Şampiyonluk büyük coşkuyla kutladı. İtalya Milli Takımı, kupasıyla birlikte başkent Roma’ya geldi. Taraftarlar, oyunculara Teknik Direktör Roberto Mancini’ye yoğun sevgi gösterisinde bulundu. Turnuvada büyük beğeni toplayan İtalya, Türkiye’nin de bulunduğu grupta yer alıyordu.
vardı. Kupa Amerika finalinde rakibi Brezilya’yı 1-0 yenen Arjantin şampiyon oldu. Rio de Janeiro’da oynanan maçın tek golünü 22. dakikada Arjantinli orta saha oyuncusu Angel Di Maria attı. Böylece üç kez Kupa Amerika finali, bir kez de Dünya Kupası finali oynayan ve kaybeden Lionel Messi, ilk kez Arjantin’le kupa kazanma başarısı gösterdi.
Group Turkish Media m’ın Melbourne Tea gülü değerli Spikerimiz ve it Yazarımız Üm Uyar’ın Doğum ha r, da Günü’nü kutla luk ve utlu nice seneler m iz. İyi ki esenlikler diler bi... varsın Ümit A
“Tekbirle tankın üzerine giden milleti kim esir edebilir? ‘Bugün ölmeyeceksek ne zaman öleceğiz’ diyen bir millete kim zincir vurabilir. Ah şu köprünün, şehit kanlarıyla sulanan her karış toprağın, her taşın dili olsa da o gece burada yaşanan kahramanlıkları, yiğitlik nasıl olurmuş tüm dünyaya anlatsa...” “15 Temmuz gecesi bu hilâl uğruna batan tüm güneşlerimize, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Eğilmeyen tüm başlara şükranlarımı sunuyorum. Özgürlüğüne, ezanına, bayrağına, vatanına, devletine, geleceğine sahip çıkan milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum.” TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN
DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ