Turkish News Press - Issue 166

Page 1

Ata sporuyla altın bulduk

T

n Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda milli okçumuz Mete Gazoz, altın madalya kazanarak tüm Türklere Şampiyonluk sevinci yaşattı.

Sydney’de sokaklar 4 hafta yasak

KOVID-19 HABERLERI SAYFA 2, 5 VE 6’DA

rkısh NEWS PRESS

25

CIĞERIMIZ YANIYOR! 3 AUGUST 2021

SIZIN SÖZÜNÜZ

l www.turkishnewspress.com.au

Türkiye’de bir haftada meydana gelen 144 orman yangını; 8 cana, binlerce hayvanın telef olmasına ve yüz binlerce hektar ormanlığın kül olmasına mal olurken; PKK’nın sabotaj itirafına öfke yağıyor...

SESİ RADYOSU AVUSTRALYA

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

4/7/11/1 H S I L G N E N I S NEW

2/17/26/27

Andalusia:

The Golden Age n The beginning of the golden era of Islam was founded by Abdul Rahman I (731-788), who was the Umayyad emir of Spain from 756 to 788. Born near Damascus in Syria, his father was Muawiya ibn Hisham and his mother was a Berber named Rah. Suzan Calimli (Analysis)

7

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN

Who really sabotaged the reconciliation process?

DUYURU

11

Turkish News Press Gazetesi olarak yaşanan virüs endişesinden dolayı kağıt baskımıza bir süre ara veriyoruz... Karantina süreci bitene kadar Gazetemizi dijital ortamda www.turkishnewspress. com.au adresinden ve sosyal medya hesaplarımızdan e-gazete tadında okuyabilir, salgınla ilgili Türk ve Avustralya makamlarının resmi duyurularını takip edebilirsiniz, sağlıcakla kalın... #EvdeKalAvustralya!

A

DETAYLAR 9, 11, 16, 17 VE 22’DE

na vatanla birlikte hepimizin içi yanıyor... Akdeniz ve Ege’nin güzelim turizm beldeleri başta olmak üzere Türkiye’nin birçok bölgesinde son 6 günde meydana gelen 144 yangından 134’ü kontrol altına alınırken, devam eden 10 yangını söndürme çalışmaları ise sürüyor. Diğer yandan, kendilerini “Ateşin çocukları” olarak lanse eden eli kanlı terör örgütü PKK’lı iblislerin yangınları üstlenmesine öfke yağıyor. Yine başta HDP ve CHP olmak üzere kimi kesimlerin milletin acısını dindirmek yerine devleti suçlamaları büyük tepkiye yol açtı. Yangın bölgesine giden Başkan Erdoğan, yangınzedelerin yaralarının sarılacağı sözünü verdi.

3

www.turkishnewspress.com. au1300 917 566

. . T rkıye’nın

3 SAYFAU DOPDOL SP OR


2

3 Ağustos 2021

E D ’ Y E SYDN -19 KOVID SI ENDIŞE

T

rkısh NEWS PRESS

190 Avustralyalı

Türkiye’den döndü salgını nedeniyle ülkelerine K oronavirüs gidemeyen 190 Avustralya vatandaşı, özel seferle geçtiğimiz hafta Avustralya’nın Darwin kentine hareket etti. Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede bulunan 190 Avustralya vatandaşı, ülkelerine dönmek için İstanbul Havalimanı’na geldi. Burada görevliler tarafından bilet işlemleri ve sağlık ekiplerince PCR testi yaptıran yolcuların daha sonra sağlık formları doldurularak ateşleri ölçüldü. Bilet ve check-in işlemleri tamamlanan 190 Avustralya vatandaşı, Avustralya’nın Qantas Havayolları’na ait özel tahliye seferiyle geçtiğimiz Perşembe günü Türkiye saatiyle 21.40’ta Darwin’e uçtu.

ASKER DE SOKAKTA!

A

Bu yıl Avustralya’da koronavirüs salgınının merkez üssüne dönüşen dünyanın gözbebeği Sydney şehrinde günlük vaka sayısı 239’u bulurken, Delta varyantının yoğun görüldüğü megakentte virüse karşı tam kapanmanın denetlenmesinde askeri birliklerin de görevlendirildiği bildirildi. vustralya’da, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) Delta varyantının yoğun görüldüğü Sidney kentinde, virüse karşı tam kapanmanın denetlenmesinde askeri birliklerin de görevlendirildiği bildirildi. Yeni Güney Galler (NSW) Polisinden yapılan açıklamaya göre, NSW’nin başkenti Sydney’deki tam kapanma denetiminin sağlanması için polislerle birlikte Avustralya Savunma Kuvvetlerinden (ADF) 300 askeri personel de görev alacak. SALGINLA AMANSIZ SAVAŞ NSW Emniyet Müdürü Mick Fuller, Avustralya Başbakanı Scott Morrison ile görüşüp, ADF’nin desteğini talep ettiğini belirterek, şunları dile getirdi: “Gelecek hafta yaptırım faaliyetlerinde artış olması nedeniyle Başbakan’dan ADF personelinin bu operasyona yardımcı olması için resmi bir talepte bulundum. Başbakanımıza desteğinden dolayı teşekkür etmek istiyorum.” NSW Polis ve Acil Servis Bakanı David Elliott de, askeri personelin kentte görev alacak olmasından memnuniyet duyduğunu belirterek, şunları ifade etti: “Ordunun benzersiz kabiliyetleri ve eğitimi, son yıllarda yaşadığımız sel ve şiddetli orman yangınları gibi kriz zamanlarında NSW

AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 4 Volume: 166

President Yüksel Çifçi

Page Layout & Design Necmettin Öksüz Page Editors Ali Haydar, Tanyeli, Davut Kılıç, Ümit Uyar, Fatma Gençtürk, Mustafa Sülün, Dr. Hilal Çoruhlu, Elif Sele, Sinem Taslak, Suzan Çalımlı, Murat Özdamar, Miqdad Hassan, Murat Sirin, Zeynep Doktoroğlu Melbourne Team Murat Gümüş (Melbourne General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Furkan Boyacı, Adem Taliç (Editor), Emre Boyacı, Saban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Ayşe Sakar, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Moemina Shukur, Salahaddin Kayıkcı, Zeynep Doktoroğlu Brisbane Team Ahmet Raci Karataş, Dr. Sait Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan (Distribution), Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül (Distribution) Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Murat Özdamar IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

halkına hizmet etmek için polis memurlarımızla birçok kez bir araya geldi. Bu, bu salgınla savaşmak için işlevsel, etkili ve dinamik bir ekip olacak.” VAKALAR 250’Yİ GEÇTİ BU arada Kovid-19 Delta varyantının etkili olmaya devam ettiği Avustralya’da, son 24 saatteki test sonuçlarına göre 252 kişinin daha virüse yakalandığı açıklandı. Eyalet hükümetlerinden yapılan açıklamalara göre, Delta varyantının en fazla etkili olduğu eyalet Yeni Güney Galler’de 239, Queensland’da 9, Victoria’da 4 kişi daha Kovid-19’a yakalandı. SYDNEY’E VİRÜS İSTİLASI Tam kapanmanın 28 Ağustos’a kadar yürürlükte olduğu NSW’nin başkenti Sydney’deki 239 vakadan 115’inin kaynağı bilinirken, 124 kişiye virüsün nereden bulaştığının araştırıldığı açıklandı. Öte yandan, vaka sayılarında

artış görülmesi üzerine 3 günlük tam kapanmaya giren Queensland eyaletinin başkenti Brisbane’deki 9 vakanın, bir lisede kaydedilen vakalarla bağlantılı olduğu bildirildi. Yaklaşık iki haftalık tam kapanmadan çıkan Victoria eyaletinde ise normalleşme çabaları sürerken, eyalette son 24 saat içinde tespit edilen 4 vakanın da karantinada tutulanlardan oluştuğu kaydedildi. 34 BİN VAKA, 923 ÖLÜ Kovid-19’un ilk kaydedildiği 25 Ocak 2020’den bu yana ülke genelinde gerçekleşen 24 milyon 873 binden fazla testtin sonucuna göre, virüse yakalanan 34 bin 381 Avustralyalıdan 923’ü hayatını kaybetti. ​​​​​​​ Ülkedeki 2 bin 988 aktif vakadan 57’si yoğun bakımda olmak üzere toplam 263 kişinin ise hastanedeki tedavileri devam ediyor.

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Serkan Uyanık): 0401 398 922 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au



4

3 August 2021

AUSTRALIA

There’s a ‘profound truth’ behind ghost stories and urban legends Australians love ghost stories and urban legends. But there’s a lo t more to these tall tales than you may think.

D

id you grow up believing that the decrepit house at the end of your street was haunted? Or maybe you’ve heard about mysterious large felines stalking the bush just outside your city? If so, you’ve participated in one of the longest-running human behaviours we know about: myth making. ”(Myths) shape our society, they shape our politics, they shape our pop culture, and so I think, culturally, they’re immensely significant,” Dr David Waldron, a lecturer in history and anthropology at Federation University, tells RN’s God Forbid. “We need to understand what creates them, what generates them, what causes them to evolve and in some cases, fade away.” More than just tall tales It’s not only the great classical stories that shed light on a society, it’s also the urban legends told around campfires or in school playgrounds, according to Dr Waldron. These stories help form local identities and reflect the culture and history of the places they grow. For example, the small community of Wycliffe Well in the Northern Territory is decked out with murals of aliens to reflect the high number of alleged UFO sightings in the area. Meanwhile, the Penrith Panthers rugby league team in Sydney is famously named after the big cat that locals say has prowled the Blue Mountains area for over a century. Mysterious big cats have been a staple of Australian folklore for nearly 200 years, and predate Europeans importing exotic felines to Australia. These stories are uniquely colonial, and are of particular interest to Dr Waldron. “In the early stages, early settlers and explorers are coming here expecting to find the same kind of animals they found in Southeast Asia. They’re using environmental tools from other continents and finding those tools wanting,” he says. This colonial history also helped form the modern legend of the yowie, despite originally coming from Indigenous folklore. “The thing with the yowie is it’s a mythology that’s changed enormously over time in relation to Western pop culture,” Dr Waldron says. “The first mentions you have of it are from [Indigenous people] around the Hunter River and there it’s more complex - a water spirit that kills children … and they also talk about a person’s yowie travelling when they sleep,” he says. ”There’s obviously something quite complex going on, but that gets appropriated and integrated with the bunyip myth, and by the 1890s they’re starting to refer to it as Australia’s gorilla. “It all gets shoehorned into the Western hairy man narrative and after the Yeti story in the 1950s it becomes Australia’s so-called Bigfoot. It’s a mythology that has very local and specific meanings to particular people but it’s appropriated

and spread holus-bolus across the nation. “It’s very much a colonial process that the stories have taken on this sort of contemporary meaning,” he says. And while strange animals prowling the wilderness is one thing, many Australians are convinced that much more farfetched phenomena exists. ‘Ghost stories tell us profound truth’ A recent survey of Australians commissioned by the Centre for Public Christianity and undertaken by McCrindle, found nearly half of all respondents said they believed in ghosts. Kylie Sturgess is the host of the Token Skeptic podcast and has a master’s degree in the measurement of paranormal beliefs. “Everybody has something about them which is not completely rational. Cultures share stories and we see common messages and common themes no matter where we are,” she says. “Folklore and all kinds of things open up an understanding of the environment and people’s behaviour. It’s fascinating. “I don’t think people are crying wolf -there are cultural (reasons for) what’s going on,” she says. In fact, there could be more truth behind urban legends than we give them credit for, says Dr Waldron. “Ghost stories tell us profound truth - if not so much literal truth that there’s a ghost. Rather they tell us about experiences and traumas people have had in their community. They tell us about the risks of certain types of behaviour, and about injustice.” According to Dr Waldron, a common story linked to ghosts is that of an unmarried woman being ostracised by the community after falling pregnant. In despair, she commits suicide, leaving behind her restless spirit. “The stories draw attention to these injustices. Until we grapple with the past, these stories will continue to emerge and force people to come to terms with the traumas,” he says. Dr Marguerite Johnson, a professor of classics at the University of Newcastle, says this kind of mythmaking goes all the way back to ancient Greece and Rome. “There is so much to discover when you look at belief in ghosts. In ancient Greece and Rome these stories reflect the concerns people had about a proper burial. If you did not arrange a proper burial for your loved ones, or if someone died a violent death, they would become a restless ghost. “We inherit these belief systems because ghosts usually come from some sort of trauma.” Dr Johnson says despite our increasingly secular and rational culture, myths and legends aren’t going anywhere soon. “They’ve inspired art, literature, television shows and films right up to the present day. They’re all around us, and with every generation and every cultural shift and change, you’ll bring your own interpretation. So myths and legends, folklore - they’re ever-changing.


AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

3 Ağustos 2021

5

YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

Bir NEFES sıhhat

S

MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI

Otel karantinasından ölümüne çarşaflı kaçış

A

vustralya’da bir kişi, salgın tedbirleri kapsamında karantinaya alındığı otelin 4. katının penceresinden çarşafları birbirine bağlayarak kaçtı. Kovid-19’a karşı sert tedbirlerin alındığı ülkede zorunlu otel karantinasından kaçmak isteyen bir kişi, ilginç bir yönteme başvurdu. Brisbane eyaletinden Batı Avustralya eyaletinin başkenti Perth’e gelen şahıs, tedbirler kapsamında bir otelde karantinaya alındı. 4. KATTAN SARKITTI Batı Avustralya Polisi, adı açıklanmayan şahsın 20 Temmuz Salı günü saat 01.00 sıralarında kaldığı otelin 4. katının penceresinden çarşafları birbirine bağlayarak kaçtığını

bildirdi. Polis sosyal medya hesabında yayınladığı gönderide, şahsın zorunlu karantinadan kaçmak için otelin 4. katındaki pencereden sokağa sarkıt-

tığı çarşafların fotoğraflarını da paylaştı. 8 saat sonra polis tarafından yakalanan 39 yaşındaki şahıs gözaltına alındı. Virüs testinin negatif çıktığı belirtilen şahsa salgın tedbirlerine uymama ve yanlış/yanıltıcı bilgi verme suçlamalarının yöneltildiği belirtildi. ÖNCE DE OLMUŞTU Avustralya’da salgının başlangıcından bu yana ulusal ve iç sınırlarını kapatma, yurtdışı veya eyaletlerarası uçuşlarla gelen herkese zorunlu otel karantinası gibi çok sayıda tedbir, beraberinde bir dizi kaçış girişimini getirdi. Daha önce de otel karantinasındaki bir kişi, camdan atlayarak kaşmaya çalışırken yaralanmıştı.

evgili okurlarım, ne hızlı geçiyor zaman, ya da hiç bitmeyecek gibi, bir haftayı daha geride buraktık çabucak... Zaman demişken tam zamanı güzel dileklerimin, her birimiz için önce sağlıklı bir hafta olsun, sevgi ve anlayış hakim olsun, bolluk olsun, bereket olsun, hayırlı işler, hayırlı insanlar yaşam yolumuzda yoldaş olsun dileğim... Kıymetli okurlarım zaman kendi içinde çok ÖZ, bir söz... Zaman bir hazine, vicdanı olanlar zam+an denklemini çözmüş ve öfkeye teslim olmayan, AN farkındalığını idrak edenler; saatlerin, dakikaların, saniyelerin, saliseler gibi buharlaştığını ve bu dünyada, ne mutluluğun, ne de hüznün kalıcı olmadığını bilir. Can okurlarım, önce NEFES ve ZAMAN kavramı derin bir mevzudur onu bilelim. Yüzeysel bile değinsek kısa günün kârıdır çünkü: ‘NEFES ALDIĞIN KADAR VARSIN....BİL Kİ NEFESİN KADARSIN...’ O nefesin içinden nefes alacak zamanın varken NEFSİNİ arındır! Düşüncelerini takip et, bulunduğun yerde, o AN’la meşgul değilse zihnin. Geçmişte yarım kalmış bir iş ya da sinir olduğun bir durumun içinde! Belki de gelecekte, hayalini kurduğu güzel günler için, yapamayacağım diye kaygılanıyor, içine hiç ihtiyacın olmayan korku hissini yayıyorsa... Kırık plak gibi gün içinde, aynı düşüncelerde dönüp dolaşıyorsa, çalçene zihninin, tuzağına çoktan düşmüşsün demek ki :)) Merak etmeyin yalnız değilsiniz! Hepimiz aynı tuzaklara ve bulunduğumuz AN’dan çok uzaklara gidiyoruz... Fark ettiğinde, idrak edeceğin en önemli şey, ALLAH ve verdiği NEFES. Şanslıyız, bu sağlıksız düşüncelerin içinde bulunduğumuzu fark ediyorsak. Bir birini kovalayan olumsuz düşünceler silsilesi, yaşam kalitenizi düşürür, bu öyle bir tuzaktır ki bir başladı mı o zihin sesi, sizi sizden alıp götürür. Başka bir insan olur, başka bir lisan konuşur, huysuz, huzursuz etrafınızdaki ailenizi, arkadaşlarınızı bunaltan sevimsiz kuru gürültü bir insan olursunuz. Şimdi çalçene zihin sizi kontrol altına almadan, siz gücünüze sahip çıkın! AN’ın içinde NEFES alın, nefes yol alırken bedeninizde, nefesinize odaklanın o AN zihin, beden, ruh bütün olur, bir olur. ZAM+AN içinde sevgiyle, özveriyle, disiplinle devamlı olarak NEFES egzersizlerini

alışkanlık haline getirin. OKSİJEN seviyeniz yükselsin. Kanınız temizlensin. Unutmayın, yeteri kadar oksijen almayan hücreler, organlar, anarobik ve piskolojik rahatsızlıklara davetiye yollarlar! Toksit, pas tutan demir gibidir ve yüzde yüz etkili detoksu oksijendir! Stresli düşünceler altındayken çok sıkışmış nefes alırız, metropolitan yaşam içinde yüzde 25 oksijen alırız. Hepimiz yeteri kadar aldığımızı düşünsek de maalesef değil. İhtiyacın çok altında başta olan oksijen seviyesi depresyon ve düşünce bozukluğu ve daha nice sıkıntılara sebeb olur, yetersiz oksijen! Bilinçli nefes almak yani hergün nefes egzersizi mucizevi yolculuktur. Çalçene zihin anında sükuta erer, duyguları sakinleştirir, iyileştirir düşüncelerini temizler, netleştirir. Enerji seviyenizi yükseltir, pozitif düşüncenin gücü ile fiziksel, zihinsel ve duygusal mucizeler gerçekleştirir. NEFES şükür olur, düşüncelerimizde harikalar diyarında kendini bulur. ALLAH”a inan tüm tuzakları teslim et, tüm uzaklardan döndür KALBİNİ özünü dinle, özünü izle... İliklerinden tüm hücrelerine kadar, özün zikir halindeyken... Senin bir an kaygı duyman, ya da birilerine öfkeli düşüncelerin içinde olman isyan değil de nedir? Şüphesiz Rabbim vaadinde sadık.. Çok şükür. Her sabah güne gözünü açtığında, her şeyden önce uyandığına ve uyandırana şükür ederek başla. Egzersiz ve 3 tekrar: l GÜN+AYDIN’la şükür dolu dünyam, l GÜN+AYDIN rüyam, l GÜN+ AYDIN NEFESİM sözünü özümse, nefesini derin al ver, sağlıklı, huzurlu mutlu kal. Her sabah 100 % NEFES egzersizi ile güne başla. Haftaya yeni bir yazıyla kavuşmak üzere, sevgiyle kalın, hoşçakalın :))


6

3 Ağustos 2021

T

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

Aşı olmayan kısıtlamalarla ay sonuna karşılaşacak! Sydney kadar kapandı... varyantı etkisindeki Avustralya’nın en D elta büyük kenti Sydney’de vakalar artarken, yürürlükteki tam kapanmanın 28

Başbakan Morrison’dan tehdit gibi açıklamalar

A

vustralya Başbakanı Scott Morrison, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) Delta varyantıyla mücadele eden ülkede aşı yaptırmayanların yaptıranlara göre daha fazla kısıtlamayla karşılaşacağını belirtti. Başbakan Morrison, Melbourne’deki 3AW radyosuna, Kovid-19 aşılarının halka ulaştırılması, Delta varyantıyla mücadele ve devam eden kapanmanın ne zaman sona ereceğine ilişkin açıklamalarda bulundu. ELİNİZİ ÇABUK TUTUN AstraZeneca aşısının ilk dozunu yaptıranlara ikinci dozlarını almak için hızlı davranmaları tavsiyesinde bulunan Scott Morrison, “Yıl sonuna kadar aşı olmak isteyenler bu fırsata sahip olacak” ifadesini kullandı.

Başbakan Morrison, Kovid-19 aşısının zorunlu tutulmadığını ancak aşı olmamayı seçen Avustralyalıların, aşı yaptıranlara göre daha fazla kısıtlamayla karşılaşacağını aktararak, şunları dile getirdi: BAŞKALARI İÇİN TEHLİKE “Kendileri ve başkaları için tehlikeli oldukları için aşı

olmayan kişilere daha fazla kısıtlama getirmemiz gerekecek. Eğer aşılanmadıysanız, kendinize ve çevrenize aşılı insanlardan daha büyük sağlık riski oluşturuyorsunuz.” Yaklaşık 25 milyon 795 bin nüfuslu ülkede, ilk doz aşılarını yaptıranların oranı yüzde 31,34, ikinci dozu da yaptıranlarının oranı ise yüzde 13,8. ÜLKE YILBAŞINA KADAR KAPALI KALABILIR! Yeni Güney Galler (NSW) eyaletindeki tam kapanma ve Avustralya içindeki kapalı olan eyalet sınırlarının yılbaşından önce açılıp açılmayacağı ilişkin ise Morrison, herhangi bir garanti veremeyeceğini vurgulayarak “Bu garantileri kimse veremez. Virüs tahmin edilemez ve bunu yapmak sorumsuzluk olur” dedi.

Ağustos’a kadar uzatıldığı açıklandı. Yeni Güney Galler Eyalet Başbakanı Gladys Berejiklian, eyaletin başkenti Sydney’de düzenlediği basın toplantısında, son 24 saatteki can kaybı, vaka sayıları ve tam kapanmanın uzatılmasına yönelik alınan kararlarla ilgili açıklamada bulundu. Avustralya’da Delta varyantının en fazla etkili olduğu kentte vakaların artması üzerine 30 Temmuz’a kadar yürürlükteki tam kapanmanın 4 hafta daha uzatılmasına karar verdiklerini baelirten Berejiklian, “Son birkaç gün içinde rakamların gidişatı göz önüne alındığında karantinadan çıkmamızın mümkün olmayacağı oldukça açıktı” dedi. Greater, Sydney dahil olmak üzere Central Coast, Blue Mountains, Wollongong ve Shellharbour gibi bölgelerin de dahil edildiği 28 Ağustos’a kadar yürürlükte kalacak tam kapanma kurallarına göre, belirlenen zorunlu hallerin dışında evden çıkılması yasaklamış durumda. Kentte 28 Ağustos’a kadar sürecek tam kapanma kurallarına yeni kısıtlamalar eklendi. Yeni kurallara göre, herhangi bir sebeple evlerinden çıkanlara dışarıda maske takma zorunluluğunun yanı sıra alışveriş ve egzersiz için evlerinden 5 kilometre uzaklaşma sınırı getirildi. Yaklaşık 5 milyon nüfuslu ülkenin en büyük kenti Sydney’de 5 haftadır tama kapanma uygulanıyordu.

Melbourne’da Kovid-19 yasakları hafifletildi yıl virüsle başı dertte olan Victoria Geçen eyaletinin başkenti Melbourne, bu yıl salgından az etkilenmenin keyfini yaşıyor. Kovid-19 Delta varyantını önlemeye yönelik Melbourne’da uygulanan tam kapanmanın hafifletildiği açıklandı. Victoria Eyalet Başbakanı Daniel Andrews, okulların da yüz yüze eğitime başlayacağını duyurdu. Ev ziyaretlerini yasaklayan kuralların iki hafta daha devam edeceğini hatırlatan Andrews, “Bunun zor olacağını anlıyoruz. Fakat bulaşmanın burada gerçekleştiğini de biliyoruz” dedi. Yeni kurallara göre; sosyal mesafeye uyularak spor salonları, lokantalar, ofisler yeniden açılırken halka açık mekanlarda 10 kişinin bir araya gelmesine izin verildi. Eyalet içindeki 5 km seyahat sınırı kaldırıldı, kapalı mekanlarda maske takma zorunluluğunun ise bir süre daha devam edeceği açıklandı.


T

ANALYSIS Writer: Suzan Calimli

rkısh NEWS PRESS

3 August 2021

7

calimli.suzan@gmail.com

PART 1

Andalusia: The Golden Age T he beginning of the golden era of Islam was founded by Abdul Rahman I (731-788), who was the Umayyad emir of Spain from 756 to 788. Born near Damascus in Syria, his father was Muawiya ibn Hisham and his mother was a Berber named Rah. In 750, the Abbasids plotted a slaughter that killed most of Abdul Rahman’s family, extinguishing the Umayyad line in the East. Abdul Rahman escaped, heading toward North Africa and eventually settling within his mother’s tribe, the Nafza Berbers of Morocco where he took refuge. Despite his new home, he set his new-found political aspirations in Spain. In 755, Abdul Rahman arrived at Almuñécar and was recognised as a leader by communities of Syrian Immigrants who were still faithful to his family. Far away from the Muslim heartland, the Andalusians were not aware of the Abbasid regime in Baghdad

and therefore did not feel a sense of loyalty toward them. In fact, they preferred an Umayyad ruler, and welcomed Abdul Rahman’s aspiration to become their emir. In 756, after defeating Yusuf al-Fihri, the last governor of Andalusian Spain, Abdul Rahman I arrived in Cordova and announced himself as the new emir. In a swift turn of events, Andalusian Spain became an independent nation away from the caliphate in the Middle East. Upon his triumph, many Umayyad Muslims set off toward Spain to support their new emir. Abdul Rahman’s relatives and Syrian aristocrats whose power had been taken away from them in the East found their old ways again as the new upper class society in Cordova. Their rivals, the Abbasids, were intimidated by Abdul Rahman’ triumph and had supported numerous uprisings against the emir’s reign, which for the most part, were defeated. Over his 32-year

NÜFUS SAYIMI A

TALIMATLARI AVUSTRALYA

GENELINDE MEKTUP

KUTULARINA ULAŞIYOR

rule, Abdul Rahman achieved some stability for Cordova and paved the way for the city to become a great capital. In 788, Abdul Rahman I passed away in Cordova. At its peak, the city had almost half a million citizens and had hundreds of hospitals, schools, libraries, bathhouses, schools and many other public buildings. At the time, the biggest towns in Christian nations contained no more than twenty-five thousand inhabitants. Andalusia became a hub for trade, sending grains, timber, metals and other such materials to North Africa, the Mediterranean and the Middle East. From these regions, the Andalusian collected ceramics, textiles, furniture, spices and other luxury goods. Majority of Andalusia’s population were Muslim however many Jews and Christians resided there too. Just like any other nation that was ruled by Muslims, Christians and Jews were allowed to have

vustralya İstatistik Bürosu (ABS), 10 Ağustos Salı günü yapılacak nüfus sayımı öncesinde 10 milyondan fazla Avustralyalı haneye Nüfus Sayımının nasıl doldurulacağına dair talimatlar göndermeye başladı. Avustralya’daki tüm hanelerin yaklaşık %85’i sayımın çevrimiçinde nasıl doldurulacağını veya bir kağıt formun nasıl sipariş edileceğini açıklayan bir mektup alacaktır. Bazı haneler bunun yerine bir kağıt form ve iade için cevap ödemeli bir zarf alabilir. Buna oteller, kamp alanları veya öğrenci konaklaması gibi mekanlarda kalan uluslararası öğrenciler ve ziyaretçiler dahildir. Kağıt formunda çevrimiçinde doldurmayı tercih edecekler için talimatlar vardır. Nüfus Sayımı Yönetici Direktörü ve Ulusal Sözcüsü Andrew Henderson, konuya ilişkin şu bilgileri verdi: l Lütfen mektup kutunuzu kontrol edin. İnsanlar 10 Ağustos Salı günü nerede olacaklarını biliyorlarsa, onları talimatları alır almaz nüfus sayımını doldurmaya teşvik ediyoruz.

their own judicial systems and religious leaders, and could practice their own customs and rituals. Non-Muslims were obligated to pay the poll tax however did not have to contribute anything toward charity tax. When it came to jobs, they were excluded from performing military service and obtaining high-level political positions. All other jobs, however, were available for them to take. The Islamic reign attracted intellectuals, artists and more who brought their talents and knowledge to beautify and enhance life in Andalusia. From Cordova, Islam spread to other cities in Spain, including: Granada, Malaga, Ronda and Medina al-Zahra. Sources: - Destiny Disrupted by Tamim Ansary - biography.yourdictionary.com - mrbelloblog.com - robe-trotting.com - bidroom.com

l Bu, beklemek ve sadece bir gecede doldurmak zorunda olmadığınız anlamına gelir. Bu esnekliğin, insanların sayım formunu doldurmalarını kolaylaştıracağını biliyoruz. l Vatandaşlar, Nüfus Sayımını çevrimiçinde, mobil cihazlarında veya kağıt üzerinde doldurabilecekler. Ayrıca, bir dizi destek ve yardımla herkesin Nüfus Sayımına katılmasını mümkün olduğunca kolaylaştırıyoruz. Nüfus sayımında sayılacak çokkültürlü toplumları desteklemenin önemini vurgulayan Sözcü Henderson, şöyle devam etti: l Doğduğunuz ülke ve evde konuşulan diller gibi nüfus sayımı bilgileri, Avustralya’daki göçmen ve mülteci toplumları için önemli hizmetlerin ve desteğin bilgilendirilmesine yardımcı olur. l Gezici merkezler ve form doldurma oturumları da dahil olmak üzere COVID-19 kısıtlamalarının izin verdiği durumlarda yüz yüze destek sunulacaktır.

l Şu anda kapanma altındaysanız, kendi dilinizde yardım mevcuttur. Çevrilen bilgiler internet sitemizdedir veya 131 450 numaralı telefondan Yazılı ve Sözlü Tercümanlık Hizmetini (TIS National) arayabilirsiniz.” Çokkültürlü NSW Danışma Kurulu Üyesi ve 2021 Nüfus Sayımı Destekçisi Ömer İncekara da, herkesi sayıma davet ederek, şunları dile getirdi: l Nüfus sayımı verileri, toplum örgütleri, hükümet ve işletmelerin toplumlarımızı doğrudan etkileyen ve onları destekleyebilecek hizmetler ve girişimler hakkında alacakları önemli kararları bilgilendirmek için kullanılır. l Avustralya’daki her insan, sadece sayıma katılarak, toplumları için bir fark yaratabilir. Dil ve doğduğunuz ülke sayıları, büyüyen ve değişen çokkültürlü nüfusumuzun anlık bir görüntüsünü sağlamaya yardımcı oldukları için kritik öneme sahiptir.” Kendi dilinizde daha fazla bilgi için www.census.abs.gov.au/language adresini ziyaret edin.


8

T

3 Ağustos 2021

LAVANTADAN SONRA

rkısh NEWS PRESS

TÜRKİYE

Ana yüreği kazandı ÖLÜMLE TEHDIT EDILDILER, EVLERI YAKILMAK ISTENDI, SALGIN, SICAK, KAR-KIŞ DEMEDEN NÖBETTEYDILER

PKK ve HDP’nin kaçırdığı evlatları için nöbet tutan Diyarbakır annelerinin simgelerinden Ayşegül Biçer oğlu Mustafa’ya, Güllü Turan kızı Alev’e, Hayriye Akyüz ise kardeşi Ensari’ye yıllar sonra doyasıya sarıldı. Aileler, “Allah’ın izni, devletimizin gücüyle bir defa daha anne yüreği kazandı” dediler.

Ayçiçeği tarlaları stüdyoya dönüştü 19 Mayıs ilçesindeki ayçiçeği S amsun’un tarlaları, fotoğrafçılar ve fotoğraf meraklılarından ilgi görüyor. İlçede

ayçiçeğinin çiçek açmasıyla sarıya boyanan tarlalar, doğal fotoğraf stüdyosuna dönüştü. Çiftçilerin “sarı gelin” olarak adlandırdığı tarlalar, özellikle düğün fotoğrafı çektirmek isteyenlerin ve fotoğraf meraklılarının uğrak yeri oldu. 19 Mayıs Belediye Başkanı Osman Topaloğlu, ayçiçeği tarlalarının hem düğün hem de sosyal medya için fotoğraf çekmek isteyenlerin doğal stüdyosu haline geldiğini söyledi. İlçede 300 dönümde ekimi yapılan ayçiçeğinin turizme katkı sağladığına işaret eden Topaloğlu, şunları dile getirdi: “İlçemiz tarım açısından önemli konuma sahip. Ekimi yapılan ayçiçekleri az ama ilçemize ayrı bir doğal güzellik kattı. Yoldan geçenler bu güzellikleri görünce durup fotoğraf çektiriyor. İl merkezinden fotoğrafçılar gelin ve damatları buraya getirerek stüdyo olarak kullanıyor. İlçemizin doğal güzelliklerinin tanıtılması ve ilginin olması bizleri sevindiriyor.” Yoldan geçerken ayçiçeği tarlasında eşiyle fotoğraf çektiren Engin Eroğlu ise tarlalarda temmuzda güzel bir görüntü oluştuğunu belirterek, “Bu güzel görüntüyü görünce eşimle durup fotoğraf çektirmek istedik” diye konuştu.

TÜRKİYE’YE AFGANLI AKINI

Özel Harekat sınırda mülteci nöbetinde çişleri Bakanlığınca, yasa dışı geçişlerin ve kaçakçılık faaliyetlerinin İ önlenmesi durdurulması amacıyla bölgeye

gönderdiği tam donanımlı 35 timden oluşan özel harekat polisleri, İHA’ların da desteğiyle devriye, gözetleme ve pusu faaliyetleriyle Van-İran sınırını kontrol altında tutuyor. Son günlerde İran üzerinden Türkiye’ye giriş yapmaya çalışan başta Afganistanlılılar ve olmak üzere düzensiz göçmenlerin engellenmesi amacıyla İran sınırında alınan önlemler artırılıyor. Komşu ülkeyle 295 kilometre sınıra sahip olan Van’da, kaçak girişlerin engellenmesi için modüler duvar, hendek kazma ile gözetleme kulelerinin sayısının artırılmasına yönelik çalışmalar da devam ediyor. 76 monoblok ve lego kule inşa edilen sınır hattında, güvenlik güçleri de geçiş noktalarını kontrol altında tutuyor.

A H A D T A 3 EVL ERINE AILEL ŞTU KAVU

D

iyarbakır’da HDP İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan 3 aile daha terör örgütü PKK’dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan evlatlarına kavuştu. Dağa kaçırılan çocukları için 3 Eylül 2019’da HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan 3 anneden Ayşegül Biçer’in oğlu Mustafa, eylem yapan ailelerden Güllü Turan’ın kızı Alev ve Hayriye Akyüz’ün kardeşi Ensari, Diyarbakır ve Tunceli İl Jandarma komutanlıkları ile Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünce yürütülen ikna çalışmaları sonucu önceki gün Şırnak’ta güvenlik güçlerine teslim oldu. AĞLATAN BULUŞMA Sevindirici haberi güvenlik güçlerinden alan 3 aile mutluluktan havalara uçtu. Sur ilçesindeki tarihi İçkale’de gerçekleşen buluşmada Ayşegül ve eşi Rauf Biçer 2018 yılında 17 yaşında dağa kaçırılan oğlu Mustafa’ya, anne Güllü ve eşi İbrahim Karaşan ile abla Hayriye Akyüz, 3 yıl önce üniversitede okurken kandırılarak dağa götürülen evlatları Ensari’ye, Güllü Turan ise Tunceli’nin Pertek

HDP önünde kurban kesip halay çektiler

ilçesinden lise öğrencisiyken 6 yıl önce kandırılarak dağa götürülen kızı Alev’e doya doya sarıldı. Duygusal anların yaşandığı buluşmada aileler sevinç gözyaşı döktü. DEVLETİMİZİN GÜCÜ Diyarbakır annelerinin sembol ismi haline gelen, terör örgütü PKK ve HDP’liler tarafından sık sık ölümle ve oğlunun öldürülmesi ile tehdit edilen, hatta evi yakılmak istenen, kanser hastalığına, salgına, kar-kış ve sıcaklara rağmen evlat nöbetinin ilk gününden beri eşi Rauf Biçer ile birlikte mücadele veren Ayşegül Biçer, yaşadığı mutluluğu anlattı. Anne Biçer, şunları dile getirdi: “Allah devletimizden razı olsun. Devletimiz güçlüdür. Bu zafer Türkiye Cumhuriyeti’nin zaferidir. Tüm basın mensuplarına da teşekkür ediyoruz, feryadımızı evlatlarımıza ulaştırdılar, evlatlarımız geri döndü. Anne yüreği kazandı. Hepinize teşekkür ediyoruz. Hepimiz kazandık. PKK ve siyasi uzantısı HDP yerle yeksan oldu. Allah’ın izni ile bütün evlatlarımız oradan inecek. Cumhurbaşkanımız,

devlet büyüklerimiz yanımızda olmasaydı biz bu mücadeleyi bu kadar sürdüremez ve çocuklarımıza kavuşamazdık. Hakkımı söke söke PKK terör örgütünden alacağımı söylemiştim. Allah’ın izniyle, devletimin gücüyle Rabb’im bugün beni zafere ulaştırdı.” PKK’YI BITIRIYORUZ Baba Rauf Biçer de şunları dile getirdi: söyledi: “Bugünü çok bekledik, sonunda evladımıza kavuştuk. Her zaman söyledik, yine söyleyeceğiz: HDP’nin, PKK’nın yaptıkları yanlarına kâr kalmayacak. Sonunda zafer annelerin oldu. PKK’yı hep birlikte çökertiyoruz, çökerteceğiz.” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da evladının teslim olduğu haberini alan anne Ayşegül Biçer’i arayarak sevincine ortak oldu. BUGÜN DÜĞÜN GÜNÜMÜZ HDP önünde kurban kesip halay çektiler 3 ailenin daha evlatlarına kavuşmasıyla evlat nöbeti sayesinde çocuklarına kavuşan aile sayısı 31’e çıkarken, aileler HDP binası önünde kurban kesip, davul zurna eşliğinde halay çekti. Burada konuşan Ayşegül Biçer, sevinçli olduklarını belirterek şunları söyledi: “Oğlum, şifam geri geldi. Oğlum gelene kadar tedavi olmayacağımı söylemiştim artık tedavime başlayacağım, Allah izin verirse. Allah’ın izniyle PKK’yı yendim, bu hastalığımı da yeneceğime inanıyorum. Bazen kalbim dayanmıyordu. Çocuğuma dolma yaptım, yedireceğim. Rabb’ime binlerce defa şükürler olsun. Oğlum gittiğinden beri düğünlere, eğlencelere katılmıyordum. Hepsini kendime yasaklamıştım. Hayatımı kâbusa çevirmişlerdi. Çok şükür bugün halayın başına geçtim.”


T

TÜRKİYE

rkısh NEWS PRESS

3 Ağustos 2021

9

İŞTE SABOTAJIN KANITI

BAŞKAN YANGIN DE IN S E G L Ö B

PKK sempatizanı askeri kışlada yangın çıkarmaya çalışırken yakalandı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’nın Manavgat ilçesinde orman yangınlarından etkilenen bölgeleri helikopterden inceledi. Erdoğan’a incelemeleri sırasında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de eşlik ederek bilgi verdi. Erdoğan danha sonra yangın bölgelerinde yapılan çalışmalara ilişkin brifing aldı. Bakan Pakdemirli’nin çalışmalar hakkında bilgi verdiği brifingde, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile diğer yetkililer de yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manavgat ilçesi Kalemler Mahallesi’ni ziyaret ederek vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini de iletti.

Yangınzedelerimizin

yaralarını sarıyoruz

T

Yangın çıkan yerlerin Afet Bölgesi ilan edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “50 milyon ödenek gönderildi. Yanan ve hasar gören evlere bu yardımın dışında kira yardımı yapılacak, tarım, hayvancılık ve sera faaliyetlerinin hasarları karşılanacak. Vergiler, primler, kredi ödemeleri, borçları ertelenecek. Faizsiz esnaf ve KOSGEB acil desteği verilecek” dedi.

ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Manavgat’ta orman yangınlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, yangınlarından etkilenen tüm bölgelerin “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edildiğini söyledi. Böylece devletin, vatandaşların beklentilerini gidermiş olduğunu belirten Erdoğan, şunları dile getirdi: “Yangından etkilenen bölgelerde ortaya çıkan acil ihtiyaçları karşılamak için 50 milyon ödenek gönderilmiştir. AHIRINA KADAR YAPILACAK Şunu çok açık net söylemek durumundayım, yanan ve hasar gören evlere bu yardımın dışında kira yardımı yapılacak. Tarım, hayvancılık ve sera faaliyetlerinin hasarları karşılanacak ve Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi’nde vergiler, SGK primleri, esnaf kredileri ödemeleri, tarım kredi, tarım ziraat borçları ertelenecek. Faizsiz esnaf kredisi, KOSGEB acil desteği verilecek. Bir ay içerisinde evlerin inşaatına başlanacak. Bir yıl içerisinde hedef kırsal mahallelerdeki ve tüm afet bölgesindeki evler, yöresel mimariye uygun şekilde ahırıyla deposuyla tüm müştemilatıyla tamamlanacak.”

Kara gün dostu Rusya 11 hava aracı gönderecek

Yangın söndürme faaliyetlerinin çok geniş bir ekiple yürütüldüğünü aktaran Erdoğan, devletin tüm kurumları ve imkanlarıyla yangınların söndürülmesi, vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi, hasarların tazmini, zarar gören yerlerin yeniden ihyası için çalıştığını dile getirerek, ilgili bakanlıklar ve kuruluşların görevlerinin başında olduğunu kaydetti. Yangınlarda vefat eden 6 kişiye Allah’tan rahmet dileyen Erdoğan, “Yangından etkilenen 334 vatandaşımıza gereken tıbbi müdahale derhal yapılmış ve hemen hepsi taburcu edilmiştir. Yapılan ilk tespitlere göre 16 mahallemiz yangından zarar görürken, bazı mahallelerimiz de boşaltılmıştır” dedi. AĞAÇLANDIRILACAK Kredi Yurtlar Kurumu binalarının, afetzedelere ve yardım personelinin hizmetine açıldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Çadırdan beslenmeye bütün bunlar, her türlü araç gereç afetzedelerin emrine sunulmuştur. Tıpkı deprem ve sel felaketlerinde zarar görenlere yaptığımız gibi yangında evleri kullanılamaz

n Rusya Acil Durumlar Bakanlığı, Türkiye’ye orman yangınıyla mücadele için 11 araçtan oluşan havacılık grubunun gönderileceğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Türkiye’deki orman yangınlarını ele aldı. Görüşmede, Rusya’nın 5 adet 40 ton su kapasiteli İl-76

hale gelen vatandaşlarımıza da yeni konutlar inşa edip vereceğiz. Milletimiz müsterih olsun. Hiçbir vatandaşımızın mağdur olmasına müsaade etmeyecek, her türlü zararlarını karşılayacağız. Giden canlara rahmet dilemenin ötesinde bir şey yapamayız ama yanan her şeyi yerine koyabiliriz. Yanan alanlar tekrar ağaçlandırılacak.” 6 UÇAK, 45 HELİKOPTER Söndürme faaliyetleri hakkında da bilgiler veren Erdoğan, şunları anlattı: “Yeni teknolojiye sahip amfibik uçaklar ile yine gelişmiş helikopterlerimiz sayesinde yangınla mücadelede filomuzdaki zafiyeti ortadan kaldırmaya çalıştık. Sadece son 3 gündeki yangınlar için 4 bin personel, 6 uçak, 45 helikopter, bir insansız helikopter, 9 İHA, 660 arazöz, 65 iş makinesi, 117 itfaiye aracı, 31 ambulans görev yapmıştır. Şayet bu vatanı ateşe verecek kadar ülkemize ve milletimize ihanet içine girenler varsa onların yakasına yapışıp en ağır şekilde cezalandırılmalarını sağlamak da boynumuzun borcudur. Herkesi dikkatli olmaya davet ediyorum. Bu, siyaset konusu yapılabilecek bir mesele değildir.”

tipi yangın söndürme uçağı ve 3 adet Mi-8 tipi yangın söndürme helikopteri daha tahsis edeceği belirtilmişti. Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Erdoğan ile Vucic arasındaki görüşmede, TürkiyeSırbistan ilişkilerini geliştirecek adımlar ve bölgesel meseleler ele alındı.

Füze Okulu Komutanlığındaki otları, A vedışarıdan yakarak yangın çıkarmaya çalışan nkara’nın Polatlı ilçesinde yer alan Topçu

28 yaşındaki K.Ü.Y. vatandaşlar tarafından kıskıvrak yakalandı. Zanlının birçok suç kaydı bulunduğu ve terör örgütü PKK sempatizanı olduğu ortaya çıktı. Alınan bilgiye göre, Polatlı ilçesinde K.Ü.Y. (28) adlı kişi, Topçu ve Füze Okulu güney sınırındaki tel örgülerin arasından kışla içindeki otları tutuşturarak yangın çıkardı. Kışla içerisinde nöbet tutan askerlerin ihbarı üzerine kışladaki itfaiye aracı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri olay yerine sevk edildi. İtfaiye ekiplerin kısa sürede müdahalesi ile yangın büyümeden söndürüldü. Çıkan yangında askeriye içinde bulunan 6 ağacın zarar gördüğü ve yangını çıkaran K.Ü.Y. kaçmaya çalışırken vatandaşlar tarafından yakalanarak polise teslim edildi. Şahsın birçok suç kaydı bulunduğu ortaya çıktı. Ankara’daki kışlada yangın çıkarmaya çalışan şahıs yakalandı. Tutuklanan şahsın, devlet büyüklerine hakaret ettiği ve devlet büyükleri adına sosyal medyada sahte hesaplar açtığı, PKK yanlısı videolar çektiği, Türk bayrağına küfürler ettiği, son olarak Polatlı’da bir yeri daha aynı şekilde yakma girişiminde bulunduğu ve yakalandığı öğrenildi.

ALİYEV’DEN BAŞ SAĞLIĞI

Azerbaycan 500 kişilik ekiple yardıma koştu Olağanüstü Haller Bakanlığına bağlı ekiplerin ilk grubu, orman yangınlarıyla A zerbaycan mücadeleye destek için Türkiye’ye hareket

etti. Bakü Haydar Aliyev Havaalanından uçakla Dalaman’a hareket eden 100 kişilik grubu Olağanüstü Haller Bakan Yardımcısı Etibar Mirzeyev ve diğer yetkililer uğurladı. Mirzeyev, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in talimatı üzerine Türkiye’ye 500’den fazla personel, helikopterler ve ilgili malzemeler göndereceklerini belirtti. Türkiye’nin kederini kendi kederi olarak gördüklerini ifade eden Mirzeyev, ekiplerin geri kalanının, helikopterlerin ve yangın söndürme araçlarının gönderilmek üzere hazır beklediğini bildirdi. Yangınlarda hayatını kaybedenler için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a taziye mesajı gönderen Aliyev, “Azerbaycan hükümeti ve halkı, her zaman olduğu gibi bugün de kardeş Türk halkı ile dayanışma içindedir ve onun yanındadır” dedi.


INDIRIMLI FIYATLARIMIZ

3 AĞUSTOS-10 AĞUSTOS 2021 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 6.99 Ülker Bebe Bisküvi (1 kg)

$ 1.49 Ülker Halley (8’li)

$ 1.99 Tat Domates Salçası (830 gr)

Berrak Turşu Çeşitleri (680 gr)

Mehmet Efendi Türk Kahvesi (500 gr)

$ 3.99 $ 4.99

Onar Gemlik Zeytin (700 g)

$ 24.99 $ 2.99

$ 10.99

Ariel Professional Deterjan (10 kg)

Hume Seylan Çayı (500 gr)

$ 6.99

Paşabahçe Lina Kulplu Çay Bardağı (6’lı)

www.facebook.com/gimasupermarket

31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599 “Gima appreciates our suppliers for their support”


T

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

3 August 2021

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

Turkey’s struggle against wildfires continues unabated on the sixth day since the first large-scale blaze. Authorities announced late Sunday that 122 out of 129 forest fires in 35 provinces were under control. Nevertheless, fires ravaging popular tourist resorts Manavgat and Marmaris are still raging, with the death toll rising to eight on Sunday.

ALMOST A WEEK ON, TURKEY STRIVES TO PUT OUT WILDFIRES F irefighters on the ground tirelessly fight the flames with the aerial assistance of water bomber planes and helicopters, but the extinguishing efforts from air pause at night. On Monday morning, planes and helicopters resumed their operations in Marmaris and Köyceğiz, two towns in the southwestern Muğla province. Strong winds fanned the flames in the province, and forest fires rapidly advanced in Marmaris’ seven neighborhoods. In Köyceğiz, a rural neighborhood is under threat of a massive forest fire. In Manavgat, the situation is grave as new fires rage on in the area. On Sunday evening, a new fire broke out in the Gündoğdu neighborhood, which was

already fighting the fires that broke out last week. Locals joined extinguishing efforts. In some areas, people started patrolling the neighborhoods near forests upon hearing rumors of arson. Multiple investigations are underway over the causes of fires in Manavgat and other towns and provinces, while authorities voiced suspicion that points to the terrorist group PKK’s involvement. The Minister of Agriculture and Forestry Bekir Pakdemirli stated that winds, accompanied by temperatures reaching 40 degrees Celsius and above, challenge the extinguishing efforts. Pakdemirli said they had more than 5,000 personnel, aided by 16 airplanes, 51 helicopters and more than 850 fire

trucks. “In Muğla alone, helicopters dumped more than 3,000 tons of waters on flames,” he said. Interior Minister Süleyman Soylu said law enforcement agencies were investigating the causes of the fires, and they had special teams of investigators in place. “We received about 300 tip-offs about the causes of the fires. We have several people in detention, but ultimately the judiciary will decide whether they are guilty. We have information about sabotage attempts, about negligence which might have caused the fires,” he said. Soylu said that PKK was working to burn forests, businesses and vehicles of civilians and since January and that they thwarted more than 300 such attempts.

Turkey’s adenovirus COVID-19 jab counts down to human trials

T

he first adenovirus vaccine developed by Turkish scientists awaits approval from the Ministry of Health to move on to human trials. The vaccine is among seven developed against coronavirus in Turkey. A group of researchers from Ankara University Institute of Cancer Research are working on the vaccine, which can be delivered orally or nasally and recently completed animal trials for the vaccine. The Institute’s director, Professor Hakan Akbulut, says that nasal and oral delivery are the most efficient way for vaccination. The Scientific and Technological Research Council of Turkey (TÜBİTAK) endorses the vaccine, whose development started in March 2020, the month Turkey reported its first coronavirus cases.

Turkey’s locally made drones help fight against forest fires n Turkey is mobilizing on all fronts to contain the forest fires that have been ravaging towns across the southern parts of the country. From firefighters to airplanes and helicopters, everyone and everything is working to extinguish fires over the past week. Even locally made unmanned aerial vehicles (UAVs) have been tapped for the fight against the fires. Domestically produced drones Bayraktar TB2 and Aksungur

are actively taking part in efforts to put out the forest fires, the head of Turkey’s Defense Industries Presidency said on Sunday. “Aksungur UAV detected three tower workers during its mission flight yesterday, and thankfully, it helped them escape the flames,” Ismail Demir tweeted. Drones are often used in wildfire surveillance and suppression. They help in the detection, containment, and extinguishing of fires.

Who really sabotaged the reconciliation process?

T

urkey’s dual offensive on the Islamic State of Iraq and al-Sham (ISIS) and PKK terrorist targets signal the beginning of a broader strategy to degrade and destroy terrorist threats in Turkey and its proximate regions. Turkey’s actions are justified and endorsed by international law. Turkey’s allies from the U.S. and EU to Arab countries have expressed their support. Yet, some critics make absurd claims to discredit Turkey’s fight against terrorism. Turkey has been accused, unfairly and without evidence, of allowing and even supporting ISIS in Syria. This was a convenient argument to use at a time when the international community failed to remove the Assad regime and stop the war. Turkey was chosen as the scapegoat. Those who have been making these accusations are not even bothering to cover the numerous measures Turkey has taken against ISIS. You would not read this in the headlines but Turkey has arrested hundreds of ISIS operatives, suspended and/or deported thousands from Turkey, retaliated against ISIS attacks along the Syrian border and opened İncirlik Air Base to the international coalition for operations against ISIS inside Syria. While Turkey singlehandedly carries the heavy burden of close to 2 million refugees, it will continue these measures against ISIS. But the more cynical stories are produced in regards to Turkey’s fight against PKK terrorism. It is no secret that most of the Western media outlets are speaking from the same script to whitewash and justify the PKK’s terrorist attacks. They deliberately play down the fact that the PKK is on the list of terrorist organizations of both the EU and the U.S. They try to create a peace dove out of the PKK but cannot hide the facts on the grounds. As prominent Turkish author Halil Berktay notes, even the language that the BBC is using to cover PKK terrorism reveals the extent of deception and disinformation. It would be helpful to remember briefly what happened over the last two years to understand who actually exploited and sabotaged the reconciliation process. Here is a short chronology: on Nevruz day, March 21, 2013, imprisoned PKK leader Abdullah Öcalan made his first call for the disarmament of the PKK. On May 7, 2013, PKK’s military leader Murat Karayılan declared that the PKK will withdraw all of its forces from Turkey. On July 2, 2013, PKK terrorists attacked police stations in Lice, Diyarbakır with one person dying in the clashes. On Sept. 9, 2013, Cemil Bayık was elected as the head of Kurdish Communities Union (KCK). In his first statement, he hinted at the restart of terrorist attacks. On Sept. 30, 2013, Prime Minister Recep Tayyip Erdoğan announced a comprehensive democratization package, addressing most of the legitimate demands of the reconciliation process. The

PKK responded by announcing the formation of a new urban militia force called the Patriotic Revolutionist Youth Movement (YDG-H). On Nevruz day again on March 21, 2014, Öcalan made another call on the PKK to disarm. His message was read in both Turkish and Kurdish in Diyarbakır. On June 1, 2014, a Peoples’ Democratic Party (HDP) delegation went to meet Öcalan. The month of June saw numerous terrorist attacks by the PKK, killing soldiers and civilians. On Oct. 8, 2014, HDP Co-Chair Selahattin Demirtaş called for massive street protests on the pretext of Kobani. The events led to the death of 50 people and polarized the society again. Opposition parties attacked the government for being too soft on the PKK. On Dec. 20, 2014, Cemil Bayık said that “disarmament means death” for the PKK. On Feb. 28, 2015, Öcalan made another call on the KCK/PKK to disarm. In April and May 2015, the PKK attacked security forces in the eastern and southeastern cities, terrorized people before the June 7 elections, blocked roads, collected money forcibly, burned vehicles, attacked dams and threatened anyone who did not follow their orders. After the terrorist attack in Suruç on July 20 where 33 people were killed, the PKK intensified its terrorist attacks and declared open war. (The full chronology can be found here: http://www.dailysabah.com/ kurdish-issue/2015/08/11/how-pkkturned-down-peace-opportunitiessince-ocalans-2013-call) It is against this background that Turkey launched its offensive against PKK terrorism.Despite numerous democratic and economic measures that the successive Turkish governments have taken to realize the reconciliation process, the PKK has refused to disarm. The reason is clear: The PKK sees disarmament as the end of its raison d’etre. Instead, it seeks new excuses to continue its terrorist activities. As Prime Minister Ahmet Davutoğlu noted in his Washington Post article, “While not similar in origin or ideology, the PKK - a U.S.designated terrorist organization - is also resorting to terrorism once again with the hope that the situation in Syria can be exploited to strengthen its standing in the eyes of the West.” As President Erdoğan stated Turkey will protect its citizens against all forms of terrorism whether by the PKK, ISIS, the Revolutionary People’s Liberation Party-Front (DHKP-C) or others. The future of the reconciliation process now depends on the PKK’s full and unconditional disarmament. Those who really care about peace in Turkey should take a clear position and call on the PKK to disarm rather than buy its conspiracy theories and propaganda sound bites. Despite the use of terrorism as an instrument of politics, Turkey will not back away from its democratic gains and will continue to keep the balance between security and democracy for all of its citizens. > Source: Daily Sabah/Aug 15, 2015


12

Turkey successfully tests hybrid probe rocket for moon mission on Monday successfully completed T urkey the flight tests of a probe rocket system that will be used in a crewless spacecraft that will be sent as part of the nation’s 2023 moon mission. Developed with hybrid engine technology, the Probe Rocket System (SORS) was launched from northern Sinop province in a ceremony attended by Industry and Technology Minister Mustafa Varank and other officials. The system was developed by Delta V, a state-backed research firm that has a leading role in the national space program announced in February. The firing marked one of the most important stages as Turkey looks to accomplish the first leg of its moon mission in 2023 by sending a crewless spacecraft to make the hard landing. “The ultimate goal here is to exceed an altitude of 100 kilometers (62.5 miles), the start of outer space, with hybrid engine rockets,” Varank told Anadolu Agency (AA) on the sidelines of the tests in Sinop. Delta V pushes ahead with its works to increase the altitude of the rocket. SORS will have more oxidizing capacity with an enlarged tank. This will enable the rocket to reach altitudes much higher than 100 kilometers. Ground tests of the enlarged oxidizer tank are expected to be carried out in August, before it is projected to be used launches to be made in September.

Twitter pulls plug on disappearing posts feature Fleets

T

T

3 August 021

witter on Wednesday announced it would be removing a feature that allows users to post tweets that disappear after 24 hours, called “Fleets,” less than a year after their introduction as they failed to catch on among the platform’s users. Introduced in November, Fleets are reminiscent of Instagram and Facebook “stories” and Snapchat’s snaps, which let users post shortlived photos and messages. Such features are increasingly popular with social media users looking for smaller groups and more private chats.v But people use Twitter differently than Facebook, Instagram or messaging apps – it’s more of a public conversation and a way to stay up to date with what’s going on. Fleets, it turns out, did not make sense. As a result, the company confirmed it will remove Fleets from the social media platform on Aug. 3 and focus instead on building other ways for users to participate.

rkısh NEWS PRESS

TECHNOLOGY

Coronavirus brings stay-at-home, screenaddicted culture The pandemic has inflicted a new lifestyle of dependence on technology, r including highe consumption of the internet and more screen time.

T

he most common words used by everyone on social media, smartphones, personal chats and group posts in 2020 have without a doubt been the coronavirus, COVID, COVID-19, mask, social distance and vaccine. It has inflicted a new lifestyle of dependence on technology, including higher consumption of the internet, more looking at the screen and for many, weight gain. What hasn’t this virus, which kept even pilots at home, done to us? How has the life of technology editors and writers changed? For the first time, we are unable to attend fairs and product promotions after March. Launches of new products shifted to online meetings. The online fairs went quite dull. Mobile World Congress (MWC 2020), which is held annually in Barcelona, was canceled at the last minute despite long preparations. The result: almost all the fairs have somehow lost their appeal. The world’s largest Consumer Electronics Show-CES, held in Las Vegas, the U.S. after the first week of every year, will be held digitally in 2021. After 22 years, I cannot attend the fair either. Screen sharing problems So how has life changed? The problems at home increased as people stayed more at home and spent less time in the office and school. Television, computer, tablet or even phone screen became almost impossible to share. Especially after the second half of the year, there was an explosion in computer, television and tablet sales. A score of important sports events was also canceled or postponed, including the Euro 2020 football tournament, second only to the World Cup in size.

Despite this, there was a boom in television sales. Laptops and computers got updated. That is why we experienced a boom in demand. More devices at home became connected to the internet. Digital life with cameras More screen means more internet consumption. Not only the networked devices we use at home, but the number of objects connected to the internet has increased. Security cameras, smart toothbrushes, smart bulbs, smart scales and smart home electronics devices have been added to computers, televisions, tablets and phones. Time spent on internet skyrocketed. We encountered increasing usage rates each week in smartphone reports. There was literally a boom in video calls made with the front camera of laptops, desktops, webcams, tablets and smartphones. While Zoom was by far the most downloaded video conferencing platform, many people experienced videoconferencing, online shopping and online trade for the first time in their lives. Many made their first online purchase or online sale in their lives. Game addiction in adults The latest study by AdColony and Global Web Index put forth noteworthy evidence of what the pandemic, to some extent, has prompted in Turkey. Namely, the study shows 79% of adults in Turkey play mobile games. While 81.7% of adults playing mobile games in the country are women, men constitute 76.5% of the gamers. Action and adventure-type games were their favorite with 49.2%, according to the study, which covered 21 countries. This gaming genre was followed

by puzzle games with 46.2% and racing games with 45.7%. AI-infected products Other than the virus, we can define 2020 as the year of artificial intelligence (AI). There is no area left that is not affected by the data and thus the AI. With the increasing data usage of more products from health to education, from security to logistics, we have also experienced artificial intelligence software differences. We have benefited more from artificial intelligence in videos and photos taken with smartphones, in health analysis results and in detecting the infected patient. More devices and sensors connected to the network naturally increased the success rate in artificial intelligence applications. The AI support came on all devices from processors to software, from cameras to televisions. Contactless shopping and payment I think the packages left at the door and tips paid online have become one of the most noteworthy changes of the contactless online shopping pandemic period. Moreover, this change seems likely to be permanent. Retail In 2021: The impact of COVID-19 on Retail Technology research puts forth three titles: “The state of retail technologies before and during COVID-19,” “Today’s important technologies,” and “The impact of events in 2020 on the budget and planning of 2021.” Some 90% of retail industry executives, where the pandemic has prompted one of the greatest changes, think that their technology strategies and investments need to change.


T

EKONOMI

rkısh NEWS PRESS

3 Ağustos 2021

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

Haziran ayında emekli olmakla Temmuz ayında emekli olmak arasında fark var mı?

Kurban Bayramı’nda Avustralya’nın yarısı kadar yolcu seyehat etti

U

Şu sıralar salgına karşı tam normalleşmede bulunan ve yazın tadını çıkarın ana vatan Türkiye’de bayram trafiği adeta rekor kırdı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kurban Bayramı’nda hava, kara ve demir yolu ulaşımında yaklaşık 12 milyon biletli yolcunun seyahat ettiğini açıkladı. laştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kurban Bayramı’nda hava, kara ve demir yolu ulaşımında yaklaşık 12 milyon biletli yolcunun seyahat ettiğini bildirdi. Karaismailoğlu, yaptığı açıklamada, bayram tatili süresince 5 milyon 794 bin kişinin havalimanlarından hizmet aldığını ifade etti. UÇAKLAR DOLDU Söz konusu dönemde 42 bin 688 uçak trafiği gerçekleştiğini belirten Karaismailoğlu, şu bilgileri verdi: “Yeni havalimanları yaptık ve eskiden atıl olanları sivil havacılık sektörüne kazandırarak yük kapasiteli modern terminaller inşa ettik. Dış hat trafiğinin yoğun olduğu turizm merkezlerindeki havalimanlarından hizmet alan yolcu sayısı salgın öncesi tarihlerdeki yolcu sayısına oldukça yaklaştı. Tatil süresinde turizm limanlarımızda iç hatlarda 2 milyon 33 bin, dış hatlarda ise 2 milyon 771 bin, toplamda 4 milyon 800 bin kişi hizmet aldı.” Karaismailoğlu, Türkiye’nin İstanbul Havalimanı ile dünyadaki en önemli hava yolu transfer merkezlerinden

biri haline geldiğine işaret ederek, İstanbul Havalimanında 16-25 Temmuz tarihlerinde iç hatlarda 492 bin 488, dış hatlarda 932 bin 142 olmak üzere, toplam 1 milyon 424 bin 630 yolcuya hizmet verildiğini bildirdi. Karaismailoğlu, yeni yapılan bölünmüş yol ve otoyollar ile Türkiye’yi konforlu ve sürüş güvenliği yüksek yollarla donattıklarını ve ölümlü kaza oranlarında azalma sağladıklarını vurguladı. OTOBÜSLER TAŞTI Bayram tatili boyunca şehirler arası yolcu taşımacılığı yapan otobüs firmalarının 204 bin 658 sefer gerçekleştirerek 3 milyon 115 bin yolcu taşıdığını belirten Karaismailoğlu, şöyle devam etti: “İstanbul’dan 354 bin 283, Ankara’dan 175 bin 909, İzmir’de 152 bin 694 yolcu başka yere seyahat etmek için otobüse bindi. İstanbul’a 325 bin 567, Ankara’ya 174 bin 150, İzmir’de 142 bin 611 yolcu geldi. Tatil boyunca Bolu Dağı Tüneli’ni toplam 636 bin 755 araç, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü toplam 1 milyon 676 bin

307 araç, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü toplam 1 milyon 852 bin 711 araç kullandı. 1725 Temmuz tarihleri arasındaki tatil boyunca Türkiye’de tüm otoyolları toplam 11 milyon 352 bin 945 araç kullandı.” TRENLERE RAĞBET Yüksek hızlı tren hatları sayısı artırılarak ulaştırma altyapısının güçlendirildiğine dikkati çeken Karaismailoğlu, 1725 Temmuz tarihlerinde 2 milyon 900 bin kişinin demir yoluyla seyahat ettiğini bildirdi. Dünyanın en önemli projelerinden olan Marmaray’ın tatil süresince en fazla tercih edilen raylı sistem olduğunu belirten Bakan Karaismailoğlu, Marmaray’ın, 17-25 Temmuz dönemindeki tatil boyunca her gün ortalama 300 binden fazla yolcu tarafından kullanıldığını kaydetti. Karaismailoğlu, “Böylelikle Kurban Bayramı’nda hava, kara ve demir yolu ulaşımında yaklaşık 12 milyon biletli yolcu seyahat etti” dedi. Bunlara bir de özel araçlar eklendiğinde Avustralya nüfusunu geçmesi içten bile değil.

FED faiz oranını değiştirmeyerek %0.25’te bıraktı n ABD Merkez Bankası (FED), beklentiler dahilinde politika faizini değiştirmeyerek yüzde 0-0,25 aralığında sabit bıraktı. Fed’den yapılan açıklamada, kararın oy birliğiyle alındığı belirtildi. Bankanın bu zorlu dönemde ABD ekonomisini desteklemek için tüm araçlarını kullanmaya kararlı

olduğu yinelenen açıklamada, böylece maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerinin desteklendiği ifade edildi. Açıklamada, aşılamada kaydedilen ilerleme ve güçlü politika desteği ile ekonomik faaliyet ve istihdam göstergelerinin güçlenmeye devam ettiği aktarıldı.

Salgından en olumsuz etkilenen sektörlerin iyileşme gösterdiği ancak tam olarak toparlanmadığına işaret edilen açıklamada, “Aşılarla ilgili ilerleme krizin etkilerini azaltmaya devam edecek, ancak ekonomik görünüme yönelik riskler devam ediyor” vurgusu yapıldı.

S

iz kıymetli okurlarımız her sene sonunda emeklilik için Ocak ayını beklemek mi avantajlı yoksa Aralık ayında emekli olmak mı avantajlı diye bizlere soru sormakta biz de bu soruyu her sene sonunda cevaplamaktayız. Ekonomik göstergelerdeki değişimlere bağlı olarak hesap yaparak kimi yıl emeklilik için Ocak ayını beklemeyi tavsiye edip kimi yılda Aralık ayında emekli olmayı önermekteyiz. Emekli olma hakkını elde eden çok sayıda okurumuz, bu ay emekli olmaya hak kazandım, hemen emekli olayım mı yoksa emeklilik için temmuz ayını mı bekleyeyim diye bizden bir açıklama beklemekte. Konunun sadece emekli maaş miktarı açısı dışında bir de işçiler için kıdem tazminatı ve memurlar için emekli ikramiyesi yönü bulunuyor. Bu nedenle bu soruya ilişkin Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı statüsünden emekli olacaklar için ayrı ayrı cevap vermemiz gerekecek. Emekli olma hakkını kazanan Bağ-Kur sigortalılarının hemen emekli olması menfaatine. Yani Haziran ayında emekli olmakla Temmuz ayında emekli olmak arasında bir fark yok. Gerek Haziran ayında emekli olan gerek Temmuz ayında emekli olan hem Ocak hem Temmuz emekli zammından yararlandığı için maaş miktarı aynı. Haziran ayında emekli olan Temmuz ayında emekli olana göre fazladan bir maaş alacağına göre emeklilik için Temmuz ayını beklemeye gerek yok. Bunların hemen emekli olmaları menfaatine. İşçi olduğu için SSK sigortalısı olan ve emekliliği gelmiş olanlar için de maaş miktarı açısından Haziran ayı ile Temmuz ayı arasında bir fark yok. Yani Haziran ayında emekli olanın da Temmuz ayında emekli olacak olanın da emekli maaşı aynı tutarda olacak. Yani temmuz ayında emekli olan Haziran ayında emekli olan gibi hem Ocak hem Temmuz

emekli zammından yararlanacak. Burada esas fark kıdem tazminatı açısından söz konusu olabilecek. Çalıştığı işyerindeki brüt maaşı kıdem tazminatının altında olan yani brüt maaşı 7.639 TL altında olan işçilerin Haziran ayında emekli olmaları menfaatine. Ancak brüt maaşı 7.639 TL tutardan fazla olanlar kıdem tazminat tavanının son altı aylık enflasyon artışı kadar yükseleceği Temmuz ayını beklemeleri isabetli olur. Örneğin bir kamu kurumunda 30 yıl hizmeti bulunup brüt maaşı 9.000 TL olan işçi bu ay emekli olsa 30 x 7.639= 229.170 TL kıdem tazminatı alabilecek. Oysa bu işçi Temmuz ayında emekli olsa son altı ay enflasyonu yüzde 5 çıksa kıdem tazminat tavanı da yüzde 5 artacağından alacağı ikramiye 30 x 8.021=240.630 TL olacak. Bir anlamda brüt ücreti kıdem tazminat tavanı üzerinde olup tavan artışı nedeniyle ilave ikramiye tutarı bir maaştan fazla olan işçinin emeklilik için Temmuz ayını beklemesi avantajlı. Ancak brüt ücreti kıdem tazminat tavanı altında ise Haziran ayında emekli olmak avantajlı. Çünkü bu bir fazla maaş almak demek. Memurlar açısından da maaş yönüyle bir fark yok ama emekli ikramiyesi yönüyle fark bulunuyor. Emekli ikramiyeleri memur maaş katsayısı üzerinden ödeniyor. Temmuz ayında memur maaş katsayısı artacak. Bu artış son 6 aylık enflasyon kadar olacak. Dolayısıyla emeklilik için Temmuz ayını bekleyip Temmuz ayında emekli olan memur Haziran ayında emekli olan memura göre altı aylık enflasyon kadar yani yaklaşık yüzde 5-6 oranında daha yüksek ikramiye alabilecek. Burada bir hususu da belirtelim. Eğer memur 65 yaşını tamamladığı için resen emekliliğe sevk edilmiş ise bunlar istisnai olarak Temmuz ayındaki katsayı artışı üzerinden ilave ikramiye alacaklarından bir kayıp yaşamayacaklar.

Sigorta girişinden sonrası yaş büyütmeler emeklilikte geçersiz SORU: Ben 18.12.1989 tarihinde sigortalı oldum. 1996 yılında mahkeme kararı ile 1.1.1974 olan doğum tarihimi 10.7.1972 olarak büyüttüm. Benim 6317 gün prim ödemem var. Hangi tarihte emekli olurum. > Kadir Y. CEVAP: 5510 sayılı kanun gereği ilk defa sigortalı olunan tarihteki nüfus kütüğünde kayıtlı olan doğum tarihi esas alınarak emeklilik yaşı belirleniyor. Bu

nedenle sigortalı olduğunuz tarihteki 1.1.1974 olan doğum tarihi dikkate alınarak 5525 gün prim ödemeniz koşuluyla 1.1.1974 tarihine göre 52 yaşını tamamlayacağınız 1.1.2026 tarihinde emekli olmanız mümkün olacak. Eğer yaş büyütmesini ilk sigortadan yani 18.12.1989 tarihinden önce yapmış olsaydınız o halde emeklilik açısından yeni doğrum tarihiniz esas alınacaktı.



SAĞLIK

T

rkısh NEWS PRESS

3 Ağustos 2021

15

TÜRKİYE 8. AVUSTRALYA 33. SIRADA

Dünya genelinde 5 milyara yakın Kovid aşısı yapıldı

MICIZEVI BITKI ILE GENÇLEŞIN!

süre dursun dünya hızla aşılanıyor... Temmuz ayı sonu itibarıyla dünya T artışmalar genelinde yeni tip koronavirüse (Kovid-19)

Yaban mersini göz altı morluklarını yok ediyor Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uzmanı Dr. Yegane Özcan, “Ayı üzümü ve blueberry adıyla bilinen yaban mersini cilt dostu bir meyve. Yaban mersiniyle evde kendiniz hazırlayacağınız maskeyle hem ışıl ışıl sağlıklı bir cilde kavuşabilir hem de göz altı morluklarına zahmetsizce veda edebilirsiniz” bilgisini verdi.

M

edipol Mega Üniversite Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Bölümü’nden Uzm. Dr. Yegane Özcan, “Ayı üzümü ve blueberry adıyla bilinen yaban mersini cilt dostu bir meyve. Yaban mersiniyle evde kendiniz hazırlayacağınız maskeyle hem ışıl ışıl sağlıklı bir cilde kavuşabilir hem de göz altı morluklarına zahmetsizce veda edebilirsiniz” ifadelerini kullandı. ALO VERALI MASKE İLE BEMBEYAZ CİLT Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Özcan, göz altındaki koyu halkalardan kurtulmak için Aloe Vera bazlı yaban mersini maskesi önerisinde bulunarak, şunları dile getirdi: “1 yemek kaşığı ince rendelenmiş Aloe Vera yaprağı kullanın. Daha etkili sonuç almak için taze kesilmiş tıbbi Aloe Vera yaprağı yerine, önceden kesilmiş

ve iki hafta buzdolabında bekletilmiş tıbbi Aloe Vera yaprağı tercih edebilirsiniz. 1 yemek kaşığı taze ezilmiş yaban mersini posası, 2 yemek kaşığı zeytinyağı ile birlikte malzemeleri karıştırın ve cildinize uygulayın. Yaklaşık 25 dakika bekletin ve soğuk suyla durulayın.” ZEYTİNYAĞLI MASKE KISKANDIRACAK Antioksidan özellikli yaban mersininin zeytinyağı ile birlikte yaşlanma karşıtı çok etkili bileşene dönüştüğünü aktaran Yegane Özcan, şöyle devam etti: “Kırışıklıkları azaltmak ve cildinizin çevrenizi kıskandıracak kadar genç bir görünüm kazanması için bu maskeyi haftada bir kez uygulayın. 1 yemek kaşığı zeytinyağı, 1 yemek kaşığı taze ezilmiş yaban mersini posasını

karıştırın ve cildinize uygulayın, yaklaşık 15 dakika bekletin ve ılık suyla yıkayın.” YOĞURT KARIŞIMLI MASKE KURU CİLTLERE Uzm. Dr. Yegane Özcan, yoğurt bazlı yaban mersini maskesini özellikle kuru ciltlere sahip kişilerin uygulaması gerektiğini belirterek, bu maskenin kullanımının cilde sağlıklı bir parlaklık vereceğini kaydetti. Ev yapımı ve içinde şeker barındırmayan yoğurt ile yapılmasının doğru etkiyi vereceğini aktaran Özcan, “1 yemek kaşığı ezilmiş yaban mersinini 2 yemek kaşığı yoğurt ile karıştırın ve cildinize uygulayın. Yaklaşık 15 dakika bekletin ve bol soğuk suyla durulayın” değerlendirmesinde bulundu. YABAN MERSİNİ VE LİMONLU MASKE Dr. Özcan, limonda bulunan asitin özellikle yağlı cildi olanlar için faydalı olduğunu belirterek, bu maske cildi gözle görülür şekilde daha yumuşak yaparak daha ışıltılı ve lekesiz gösterdiğini ifade etti. Narenciyeye alerjisi olanları uyaran Özcan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu maske limon gibi narenciyeye alerjisi olanlara uygun değildir. 1 çay kaşığı limon suyu, 1 yemek kaşığı taze ezilmiş yaban mersini posasını karıştırın ve cildinize uygulayın, yaklaşık 10 dakika cildinizde bekletin ve papatya suyu veya ılık suyla yıkayın. İyi bir sonuç için bu maskeyi haftada bir kez düzenli uygulayın.”

karşı uygulanan aşı, 4 milyar 70 milyon dozu geçti. Kovid-19 aşı verilerinin derlendiği “Ourworldindata.org” sitesine göre, Çin 1 milyar 620 milyon dozla en fazla aşı yapılan ülke olurken, bu ülkeyi 456 milyon 33 bin ile Hindistan, 344 milyon 70 bin ile ABD, 140 milyon 30 bin ile Brezilya, 91 milyon 570 bin ile Almanya, 84 milyon 520 bin ile İngiltere, 84 milyon 10 bin ile Japonya, 72 milyon 61 bin ile Türkiye, 71 milyon 910 bin ile Fransa, 67 milyon 540 bin ile İtalya, 65 milyon 960 bin ile Endonezya, 64 milyon 490 bin ile Meksika, 60 milyon 90 bin ile Rusya ve 55 milyon 710 bin ile İspanya izledi. Dünya genelinde Kovid-19’a karşı uygulanan aşı, 4 milyar 70 milyon dozu geçti. TÜRKIYE 10’DA, AVUSTRALYA YERLERDE! Sağlık Bakanlığının verilerine göre, Türkiye’de 72 milyon 61 bin 620 doz aşı yapıldı. Türkiye, toplam aşı sayısı bakımından dünyada 8. sırada yer aldı. Ülke genelinde 40 milyon 715 bin 111 kişiye ilk doz, 26 milyon 574 bin 557 kişiye ikinci doz aşı uygulandı. Bugüne dek kullanımına veya acil kullanımına izin verilen Kovid-19 aşıları, biri hariç, iki doz halinde ve aralıklı uygulanıyor. Dolayısıyla tatbik edilen doz sayısı, aynı sayıda bireyin aşılanmasının tamamlandığı anlamına gelmiyor. Diğer yandan, şu sıralar salgından dolayı kapanmada olan Avustralya’da ise aşı fiyaskosu sürüyor. Özellik Astrazeneca aşılarının eksik ve geç gelmesi Başbakan Scott Morrison’u zor durumda bırakırken, dünyanın en gelişmiş ülkelirinden biri olan Avustralya’da toplam nüfusun yarısı kadar bile aşı yapılamadı. Yaklaşık 12 milyon doz aşının yapıldığı ülkede kısıtlamalar dolayısıyla halk yönetime tepkili. Bu arada, Kovid-19 verilerinin derlendiği “Worldometers” internet sitesine göre, dünya genelinde 30 Temmuz itibarıyla vaka sayısı 197 milyon 525 bini aştı, 4 milyon 218 binden fazla kişi hayatını kaybetti. BAŞHEKİMDEN ‘AŞI YAPTIRIN’ ÇAĞRISI İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Zekayi Kutlubay ise, Kovid-19 aşısı olması çağrısında bulunarak, şunları dile getirdi: “Enfekte olanlar daha çok hiç aşı olmayanlardan veya ilk aşısını olmuş ama henüz antikor gelişmemiş kişilerden çıkıyor. Aşılanmış olanlar nadiren de olsa enfekte oluyor ama onlar belirti açısından daha rahat atlatıyor. Toplum hastalığı öğrendi. Bu nedenle 1,5 yıl önceki korku, tedirginlik yok. Hastalığı öğrenince de daha umursamaz olundu. Kovid-19’a yakalananlar bile ‘Yakalandım ama hafif geçireceğim’ düşüncesiyle umursamıyor. Aşılı olmanın verdiği rahatlık da var, korunma tedbirini aksatabiliyor, maskesini düzenli ve düzgün takmayabiliyor. Aşılandıkça daha fazla korunacağız ve rahat edeceğiz.”


CIĞERLERIMIZ YANDI


T

WORLD

M

17

SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au

Yunan felsefesinden başlayarak varlığa akıl yoluyla kavramaya teşebbüs edenler varlığı “mahluk” olarak değil, hayır, olsa olsa “mu’ta” (veri) olarak kabul etmiştir. Varlığın “mahluk” olarak kavranılması insana vahiyle öğretilmiştir. Burada, bu son nokta ile ilgili, onunla içi içe bir diğer farika ortaya çıkmaktadır. O da, vahiy hakikatinin kabul ve teslim edilmesidir. Müslüman, Peygamberler vasıtasıyla insana vahyedilen hükümler doğrultusunda hareket ettiği gibi (ki bu, onu, müslüman olmayan insanlardan ayıran bir özelliktir), vahiyle bildirilen hususların mutlak hakikatler olduğunu da kabul eder. İnsanın, kendini “kul” olarak idrak etmesi, onun bütün sonuçlarını yerine getirmesi yükümlülüğünü de beraberinde getirir. Kul olma, Allah karşısında ve yalnız O’nun karşısında aczini kabul etme, O’nun emirleri dışında veya O’nun emirlerine karşı vuku bulacak başka türlü emir ve yasağı batıl sayma ve reddetme sonucunu doğurur. Müslümanın, Müslüman olmayan insandan farkı somut biçimde bu son noktada belirir. Müslüman yalnız kendisi değil, tüm varlığın, Allah’ın ilham ettiği tarz üzere hareket ettiğine inanır, kafirlerin bile. Böyle olunca, Müslüman ilkin yeryüzündeki misyonunu kavramayı dener. Yeryüzünde niçin Müslüman olarak var olduğunu sorar. Bu sorusuna, cevap arar. Bu, bir bakıma, İslam’ı her gün yenide öğrenmesi demek olur

onun için. Böylece her gün kendini yenilemenin fırsatını elde eder. Bugün, sokaktaki Müslüman, itiraf etmeli ki, böylesi bir hayat tarzının mağduru olduğunu, hatta mahkumu olduğunu bilmiyor. O, İslam-dışı bir hayat tarzını çeşitli kombinezonlar içinde benimsemiş halde bulunuyor. İslam-dışı “şartşara” uymayı kendince meşrulaştırmıştır da. Mevcut hayat tarzını reddedemeyen Müslüman, farkında olmadan kendisini reddediyor be kendi değerlerine yabancılaşıyor. Mevcut hayat tarzı içinde, insan, kendini eşyaya hükümran sanmaktadır. Fakat aslında eşyanın kendisine hükümran olduğunu bilmemektedir. Her fert, kendi ekonomik bağımsızlığını istemektedir, fakat bu yolla ekonomiye bağlandığını hissetmemektedir. Eşya hevesi gitgide artmaktadır, fakat bu hevesine bir sınır çekmeye gücü yetmemektedir, daha doğrusu bu hevesi için bir sınır olabileceğinin tahayyül edemektedir. Çok sayıda küçük küçük ilahları var da, bu ilahlara tapındığının farkında değildir. Çünkü “kul”luğunun farkında değildir, unutmuştur. Gene unutmuştur ki, Allah’tan başka ilah tanıyana Allah her şeyi ilah kılar. Allah’tan başkasına kulluk edeni de Allah her şeye kul eder. > Kaynak: Rasim Özdenören/ Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler

HAFTANIN KELIMESI

Nâr

n Ateş. Cehennem. Arapçadan türetilmiştir. Sözlükte “ışıklı ve aydınlık olmak” anlamındaki nevr kökünden türemiş bir isimdir. Râgıb el-İsfahânî nârın gözle görülen alev, mutlak mânada ısı, cehennem ateşi ve savaş ateşi gibi kısımlara ayrıldığını belirtir ve bunlar için Kur’an’dan örnekler verir. Nâr kelimesi Kur’ân-ı Kerîm’de 145 yerde geçmekte olup 118 yerde cehennemdeki ateşi ifade etmektedir. Bunlardan on iki âyette nâr izâfet terkibi (azâbü’nnâr) veya başka şekillerde azap kelimesiyle ilişki içindedir, dokuz âyette de “nâr-ı cehennem” terkibi yer almıştır (M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “nvr” md.). Kur’an’da dünyevî ateş mânasında yirmi yedi yerde geçen nârın kullanılışları içinde kurbanı yakıp yok edecek ateş (Âli İmrân 3/183), savaş çıkarmak amacıyla tutuşturulan ateş veya fitne (el-Mâide 5/64), ilâhî kudretin tecellisi olarak yukarıdan gönderilen alev (er-Rahmân 55/35), Hz. İbrâhim’i yakmayan ateş (el-Enbiyâ 21/69; el-Ankebût 29/24) ve Hz. Mûsâ’nın Sînâ’da gördüğü ateş (Tâhâ 20/10; enNeml 27/7-8; el-Kasas 28/29) zikredilir. Hadis kaynaklarında nâr Kur’an’daki anlamına paralel biçimde birçok yerde tekrarlanmaktadır. > Kaynak: https:// islamansiklopedisi.org.tr/nar

3 August 2021

TARIH & EDEBIYAT

Kul olarak kendini kavramak

üslümanı farklı kılan, fakat genel olarak ilk bakışta ayırd edilemeyen özelliği, onun, kendinden (insandan) başlayarak evreni, yaradılışı, varlığı kavrayış tarzıdır. İnsandan başlayan bu farklı kavrayış tarzı, Müslüman dediğimiz kendine mahsus farklı bir insan tipini de oluşturmaktadır. İnsan ya evreni kavrayışında hasıl olan farklılıktan dolayı Müslüman oluyor veya Müslüman olduktan sonra evreni farklı bir tarzda kavramaya başlıyor. Burada, vurgulanması gereken husus, bu meselenin ğrpsedürünü tespit etmek değil. Önemli olan husus, Müslümanın, insan ve tüm varlık karşısında beliren anlayış farkıdır. Bu farklılık neleri içerebilir? İlkin, Müslüman, kendini “kul” olarak kavrar. Onun, kendini kul olarak kavraması, aynı zamanda, diğer insanları da “kul” olarak değerlendirmesi demek olur. Bunun anlamı şu: Kendi yerini, yeryüzündeki konumunu ku olarak kavrayan insan, kendisinin Allah tarafından yaratılmış olduğu kabulünü benimser. Sonra bu kavrayışı, evrene, tüm varlığa sirayet ettirir. Yani tüm evrenin, tüm varlığın “mahluk” olduğunu kabul eder. Varlığı “mahluk” olarak kavramak, sanılabileceği gibi basit bir olay değildir. Olay, insan aklının dolaysız biçimde, yani kendisine öğretilmeden kavrayabileceği bir nitelik taşımıyor.

rkısh NEWS PRESS

Cennet Vatan alev altında!

T

ürkiyem yanıyor... Antalya’da başlayan yangın kısa sürede bir çok şehre bulaştı. 28 Temmuz’da Manavgat ilçesinde başlayan ve ardından 30’dan farklı kentte çıkan yangınlar bazı yerlerde günlerdir devam ediyor. Yangınlarda 8 insanımız hayatını kaybetti. Binlerce hayvan telef oldu, orman ve tarım arazileri ile sera alanları küle döndü. Yangınların tehdit ettiği köy ve diğer yerleşim yerleri tahliye edildi. Yangın çok dehşet bir felakettir. Düşünsenize, bir alev oluşuyor, büyüyor, kocaman bir yangın oluyor, hele de orman yangınıysa daha tehlikeli. Orman olduğu için oradan oraya çabuk yayılıyor. Bir de rüzgarı kattın mı işin içine... Eyvah, bitti her şey. İzlediğimiz görüntülerden görüyoruz “Hiçbir şeyimiz kalmadı” diye feryat edenleri... Tabi kolay mı onca yaşanmışlığın, çevrenin, evin, malın mülkün, canın gözünün önünde yanıp kül olmasını tanık olmak! Çok zor. Bir insan evini satarken, taşınırken, başka bir eyalete göç ederken bile burukluk hisseder. Çünkü hepimizde aidiyet hissi baskın olur. Bir yere aitizdir. O bizimdir, biz de oralıyızdır. Tabi bu gibi misallerde anılarımızı, hatıralarımızı koyarız bir bavula, nereye gidersek gidelim, onları da yanımızda götürürüz. Fakat yangın gibi bir felaket uğradığı bir yerde, kasaba

olsun veya bir semt, hatta bir evde değil hatıralarını yanında götürmek, bazen canını kurtarmak bile başlı başına bir mucizedir. Tabi her şey bizim için. “Can’a geleğine mal’a gelmiş” demek kolay olsa da, o hayal kırıklığı sindirmek zor olsa gerek. Allah bu yangınlarda evlerini, yurtlarını, yakınlarını kaybedenlerin yardımcıları olsun, hayatlarını kaybedenlerin için de rahmet eylesin. Avustralya’da, yaşadığımız ülkede 1.5 yıl önceki yanları hatırlayın... Aylarca sürmüştü. Hepimiz o hissin ne kadar kötü olduğunu biliriz. Hiç bir solunum problemim olmadığı halde o dumanlı havadan nefes alamadığımı iyi hatırlarım. Bitmeyen migrenleri... Etrafta uçuşan külleri... Yağmur dualarını... Ve 4 ay sonra şakır şakır yağan yağmura herkesin şükür edişini... 10 ay sonra yanında geçtiğimiz ağaçların gövdelerin hala yanık izlerini taşımalarını... Yangın biter ama izi kalır! Allah yardımcımız olsun Türkiyem. Bu yangınlara sebep olanlar Allah’a havale ediyorum. Bunca yıkıma sebep olanlar, inşallah aynı yıkımın altından kalkamazlar. Yine de çok şükür, yangınların çoğunu kontrol altına almayı başarmışız. Tam 139 yangının 129’u kontrol altına alınmış. İnşallah tez zamanda diğerleri de biter. Geçmiş olsun Türkiyem! > Sinem Taslak

Tourists evacuated from Pescara as Italy records more than 800 wildfires burn across Italy, Spain, Greece and W ildfires Turkey in heatwave bringing temperatures

above 40C. At least five people have been wounded and holidaymakers evacuated after wildfires devastated a pine wood near a beach in Pescara, Italy, as one of the worst heatwaves in decades swept across southeast Europe. A five-year-old girl was taken to hospital but her condition is not believed to be life-threatening, according to reports. About 800 people were evacuated from their homes, including a convent of nuns, after a fire broke out in the 53-hectare (131-acre) Pineta Dannunziana nature reserve, as the fires continue to be active on different fronts. “We had to evacuate several homes and beach resorts due to the smoke,” said Carlo Masci, the mayor of Pescara. “The biggest problem is the hot wind. We are doing the best we can to limit the damage.” More than 800 flare-ups were recorded this weekend, mainly in the south, Italy’s national fire service said. “In the last 24 hours, firefighters have carried out more than 800 interventions: 250 in Sicily, 130 in Puglia and Calabria, 90 in Lazio and 70 in Campania,” the service tweeted. Wildfires have also broken out across much of south-eastern Europe, including Spain, Greece and Turkey, who are dealing with one of the most severe heatwaves in decades, with temperatures rising above 40C (104F), forcing hundreds to evacuate. According to EU data, this year’s fire season has been significantly more destructive than average.

Erdogan emphasizes democracy in call with Tunisia’s Saied Recep Tayyip Erdoğan held a P resident phone call with his Tunisian counterpart Kais Saied late Monday, underlining the importance of democracy and protection of freedoms amid a power grab viewed as a coup. According to a statement by the Communications Directorate, Erdoğan underlined that Tunisia’s stability and peace is “very important for the region” and that Turkey is closely following the developments in the North African country. Adding that the Turkish government believes Tunisia will “get over with these distressful times,” Erdoğan also told his Tunisian counterpart that it is of vital importance to keep the Tunisian Parliament working despite all the hardships the country is facing. In his recent speech, Saied said he would suspend the immunity of all members of parliament and take control of the general prosecutor’s office. Tunisia has been gripped by a deep crisis since Jan. 16, when Mechichi announced a cabinet reshuffle but Saied refused to hold a ceremony to swear in the new ministers. Tunisia also faces an unprecedented spread of the COVID-19 strains in most states, causing a rapid spread of the virus.


PAZARTESI

Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI

AUSTRALIA . .

SESİ T rkıye’nın

RADYOSU AVUSTRALYA

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I

CUMARTES

“Sizin Sesiniz”

SALI

www.turkishnewspress.com.au

Ergül Uybadın

Sülhan Yılmaz Gülten Akbar

Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ

PERŞEMBE

Serdar Güzel Doğukan Perk Saat: 22-23 arası PORTRELER

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın her günü saat 17-18 arası Her gece saat 22-03:00 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

T

rkısh

HAYATA DAIR

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

PAZAR

Müzikli Saatler EZGİLER

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

MURAT ŞIRIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ


NOSTALJİ

T

rkısh NEWS PRESS

3 Ağustos 2021

N A P R TI k e n e l e g Asırlık

r a l r o y i ç i ile ot b

Ağrı’nın dağlık köylerinde çiftçilerin asırlık tırpanlarla zorlu ot biçme mesaisi başladı... Çiftçilerden İhsan Ergül, “30 yıldır tırpanla ot biçiyorum. Akşama kadar bilek gücüyle çalışıyorsunuz. Tırpan bize dedelerimizden kaldı. Dedelerimiz babalarımıza, onlar da bize bıraktı, biz de gençlere bırakacağız” diyor.

A

ğrı’nın dağlık köylerinde çiftçilik yapanlar, biçerdöverin giremediği yüksek kesimlerdeki tarlalarda otları asırlardır kullanılan tırpanlarla biçerek hayvanları için kışlık yem hazırlıyor. Tarım ve hayvancılığın yaygın yapıldığı illerin başında gelen kentte, çiftçiler hayvanlarının kışlık ot ihtiyacını karşılamak için tarlalarda zorlu bir mesai yürütüyor. Düzlük alanlarda bulunan tarlalarını biçerdöver ve traktörle biçen çiftçiler, engebeli ve dağlık alanlardaki tarlalarının otlarını biçmek için farklı bir çalışma yapıyor. TÜRKÜLER EŞLİĞİNDE Günün ilk ışıklarıyla uyanarak tarlalarına doğru yola koyulan köylüler, Doğu Anadolu Bölgesi’nde asırlardır yaygın olarak kullanılan el aleti tırpanlarla zorlu ot biçimine başlıyor. Kol ve bilek gücüyle kavurucu sıcaklara rağmen gün boyu ot biçen çiftçiler, zaman zaman yevmiye karşılığında komşularının tarlalarında da çalışarak ekmek paralarını çıkarıyor. Gruplar halinde bir araya gelip aynı anda tırpanla hem ot biçen hem de Kürtçe “dengbej” şarkıları söyleyerek yorucu işlerini eğlenceye çeviren köylüler, daha sonra otları tırmıklarla belirli yerlere toplayarak üst üste yığıyor. Kuruyan otları sonbahara doğru

traktörlerle taşıyarak evlerine yakın alanlara götürenler, bu şekilde yem hazırlayarak kışın hayvanlarını besliyor. ÖMRÜMÜN YARISINI ALDI Diyadin ilçesine bağlı Sürenkök köyünden İhsan Ergül, 60 yaşında olduğunu ve ömrünün yarısının tırpanla ot biçmekle geçtiğini söyledi. Geçmişte biçerdöverlerin

az olduğunu, hemen hemen herkesin tırpanlarla otlarını biçtiğini anlatan Ergül, şunları anlattı: “Her yıl bu dönemlerde tırpanlarla ot biçimine başlıyoruz. Son yıllarda teknolojik imkanlar arttığı için vatandaşlar tarlalarını biçerdöver ve traktörlerle biçiyor. Bizim araziler dağlık alanlarda olduğu

için tırpanlarla otlarımızı biçiyoruz. Bu sene kuraklık nedeniyle buğdayımızın rekoltesinde düşüş var. 30 yıldır tırpanla ot biçiyorum. Yaşlandığımız için yavaş yavaş tırpanı bırakacağız. Tırpanla ot biçmek çok zor. Zaten sabahtan akşama kadar bilek gücüyle ot biçiyorsunuz. Bu tırpan bize dedelerimizden kaldı. Dedelerimiz babalarımıza, onlar da bize bıraktı, biz de gençlere bırakacağız.” Ergül, 5-10 kişilik gruplar halinde bir araya gelerek ot biçtiklerini, tırpanla çalışırken tüm vücudun hareket halinde olmasının insanı dinç tuttuğunu belirtti. ATA MİRASI KORUNUYOR 53 yaşındaki Fesih Demir ise çiftçilerin birbirine yardım ettiğini ve böylece köyde yaşayan herkesin otunun biçildiğini belirterek, şunları dile getirdi: “Tırpanla ot biçerken ilk sırada ben varım ve arkamdakiler beni takip ediyor. Biz her sene tırpanlarla ot biçiyoruz. İşimiz çok zor biliyorum ama hayvanlarımız için mecburen çalışıyoruz. Tırpanla çalışırken vücut dinamit ve çelik gibi oluyor. 15 yaşında tırpanla ot biçmeye başladım ve 37 yıldır ot biçiyorum. Artık tırpanı bırakmayı düşünüyorum. Çocuklar büyüdü, benim de yaşım geçti. Vücudumun bu kadar dinç olmasını tırpanla ot biçmeye borçluyum.” Yaz boyunca çocuklarına ve köyün gençlerine ot biçmeyi öğrettiklerini aktaran Demir, atalarından miras kalan tırpana her zaman sahip çıkacaklarını sözlerine ekledi.

19


20

3 Ağustos 2021

İlan ve Kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

T

rkısh NEWS PRESS

SERI ILAN

9748 1131


T

rkısh NEWS PRESS

21 Ağrı Dağı tırmanışına lojistik destek

KEŞFET

Tırmanış boyunca sporculara, ihtiyaç duydukları kamp malzemelerinin taşınmasında at ve katırlarla hizmet veren yöre halkı, dağcıların zirve heyecanına rehberlik de yapıyor. Köylüler, dağın zirvesinde kurdukları kamplarda, isteyene 2 öğün sıcak yemek ve kahvaltı da veriyor.

D

ünyanın dört bir yanından gelerek Ağrı Dağı’na çıkan dağcılar, bölgedeki köylülerin at ve katırlarla sağladığı lojistik destekle tırmanıştaki kamp yüklerini hafifletiyor. Yüksekliği 5 bin 137 metre olan Ağrı Dağı’na, dünyanın ve yurdun farklı noktalarından gelen dağcılar ilgi göstermeye devam ediyor. REHBERBERLİK HİZMETİ Zirveye ulaşmak için tırmanışın başladığı gün 3 bin 200 metre, ikinci gün 4 bin 200 metrede kamp yapan dağcılar, üçüncü gün zirve yapıp ilk kamp

Köylüler k 5137 metreli ca zir veyi kazan dönüştürdü

alanına geri dönüyor. Ağrı Dağı eteklerinde yaşayan köylüler, tırmanış boyunca kamp malzemelerinin taşınmasında at ve katırlarla hizmet verip rehberlik yaparak, ekonomik kazanç elde ediyor. Çevirme köyü sakinlerinden Barzani Ceylan, 2003 yılından beri Ağrı Dağı’na tırmanış için gelen yerli ve yabancı dağcılara destek verdiklerini söyledi. Ağrı Dağı’na dünyanın her yerinden dağcıların geldiğini

KEBAB DÜKKANINA

BAYAN ELEMAN n Eastgardens Westfield Pagewood’da kebab dükkanımızda serviste haftada 5 gün, saat sabah 10am - 6pm arası çalışacak bayan eleman arıyoruz. İlgilenenler Deniz’i arasın: 0 416 449 177

SATILIK GÖZLEME STORES Preston ve Fairfield’da 4 yıldır haftada 2 gün faaliyetde bulunan getirisi güzel olan iş yerlerimiz satılıktır. Murat: 0400 88 33 40

Kebabçıda çalışacak elemanlar aranıyor! n Manly Seaside’de gece veya gündüz kebabda çalışacak elemanlar alınacaktır. İRTIBAT: 0413 554 027

anlatan Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü: ZİRVEDE KAHVALTI “Buraya gelen sporculara, dağda ihtiyaçları olan gerekli malzemeyi temin ettikten sonra, araçlarla tırmanışın başlayacağı Çevirme köyü noktasına getiriyoruz. Daha sonra katırlarımızla tırmanış boyunca ihtiyaç duyacakları kamp malzemelerini taşıyoruz. Dağın 3 bin 200 ile 4 bin 200 rakımlarında kurduğumuz

3 Ağustos 2021

kamplarda, isteyenlere 2 öğün sıcak yemek ve kahvaltı hizmetleri de vererek sporcuların tırmanışlarına destek veriyoruz. Tırmanış esnasından rotayı bilen bir artçı, bir öncü arkadaşımız, dağcıların sağlıklı zirve yapabilmeleri için rehberlik yapıyor.” Ceylan, uzun süre dağın tırmanışa kapalı kaldığını hatırlatarak, huzurun sağlanmasıyla turizme açılan bölgeye dağcıların büyük ilgi gösterdiğini anlattı. EKMEK KAPISI OLDU Köylülerden Resul Civaş da Ağrı Dağı’nın yeniden tırmanışa açılmasının kendileri için ekmek kapısı haline geldiğini belirterek, şöyle konuştu: “Buraya gelen dağcıların yemesini, aracını, yükünü taşımak için katır ihtiyacını karşılıyoruz. Burada nerden baksan, bin kişi bu sektörden ekmek yiyoruz. Ağrı dağı bizim için ekmek kapısı oldu.” TURİSTLER DE MEMNUN İstanbuldan gelen dağçı Funda Acar da Ağrı Dağı’na bölgenin çok güzel olduğunu belirterek şunları dile getirdi: “Buranın halkını çok sevdim, çok güzel insanlar. Bizlere çok yardımcı oldular, bizi hiç yalnız bırakmadılar. Doğubayazıt’tan başladılar, buraya kadar her türlü ihtiyaçlarımızı karşıladılar” ifadelerini kullandı.

GUEST ILE FERAHLAYIN! Guest Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: https:// guestscologne.com/Cep: 0402 677 440

KEBAB & PİDECİYE BAY-BAYAN ELEMAN n Mona Vale’de bulunan Aussie Kebab&Pide dükkanımızda gündüz veya akşam full time çalışacak serviste, pide&gözlemede tacrübeli bay-bayan eleman aranmaktadır. HANIFI: 0 401 922 786

SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419


22

3 Ağustos 2021

rkısh T NEWS PRESS DİYANET&KÜLTÜR ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

Yangında kurtarılacaklar listemizde neler var?

C

enab-ı Hak bizi “insan” olarak yarattı. İrâde verdi, akıl verdi. Bunun için insan da önemli ve değerli. Bunu bilirsek; şuuruyla hareket edersek, sorumluluk ve şükür düşünceleri ve duyguları “kulluk bilinci” oluşturursa seviyeli mü’min olmuş oluruz. İnsan, önemini anlarsa uhdesindeki sorumluluk şuuru uyanır. Nefs muhasebesi yapar. Üzerinde taşıdığı her şeyin emanet olduğunu, asıl sahibinin Allah olduğunu unutmadığı için “emanet şuuru” ile amel edilmiş olur. Rızıklar da nimet, ama akıl daha büyük bir nimet. İman, sevgi, mutluluk, sıhhat de öyle. Sevgili Peygamberimiz, “Herhangi biriniz canı ve malı emniyette, vücudu sıhhatte, bir de günlük yiyeceği elinde olarak sabahı ederse bütün dünya kendine verilmiş demektir” buyururken işte buna işaret etmiştir. Yukarıda zikredilen hadis, kurtuluş ve mutluluğun ilk şartı olarak Müslümanlığı, sonra yetecek kadar helal rızka sahip bulunmayı ve daha sonra da kanaatkârlığı göstermektedir. Kanaat, sabır, şükür. Bu üç kelime üzerinde düşünüp kafa yormaya ne dersiniz? İşin temeli budur. Çünkü mutluluğumuz bununla tamamlanmış olacaktır. Sade hayatı, halleşmeyi, dertleşmeyi, sevincimizi, üzüntümüzü paylaşmayı, aile efradımızla beraber olmayı, eşdost-akraba ziyaretlerine zaman ayırmayı, hangi bütçemiz olursa olsun, ondan “Allah için verme”yi ne zaman hayatımızın bir parçası haline getireceğiz? Okumayı, düşünmeyi Müslümanların derdiyle dertlenmeyi ne zaman günlük hayatımızın içine katacağız? Gündemimizi ne zaman gözden geçireceğiz? Peygamberimizin; başkalarının belirlediği gündeme tâbi olan değil, gündemi belirleyen bir Peygamberimiz olduğunu da unutmayalım. Her hal ve şartta yaşanan ve yaşatılan bir dinimiz olduğunu da… Sınavlarımız esas itibarıyla benzer özellikler taşıyor ve nefsanî zaaflarımızı yenmemizi gerektiriyor. Son yaşadığımız ‘korona imtihanı’ da bir başka. Bu imtihan fırsatını da değerlendirelim. Ev veya mal sahibi isek; Vererek, almayarak, sıkıştırmayarak, maiyetimizdeki ihtiyaç sahiplerini rahatlatarak. Geçici (fâni) dünyadayız. İmkanlar da imkansızlıklar da geçici. Müslüman’a kabalık, katılık, nezaketsizlik, anlayışsızlık, duyarsızlık, kindarlık, sevgisizlik ve benzeri haller yakışmaz. Tabii şu ilaveleri de yapabiliriz. Gayretsizlik, gösteriş, gurur, cimrilik, çirkin, incitici ve gücendirici olmak, bencillik,

duygusuzluk, düşüncesizlik, basiretsizlik, güzelliğe karşı ilgisizlik, geçimsizlik, vefasızlık, uyumsuzluk, saygısızlık. Güzel amel işleyenlere tebrik, takdir, teşvik, taltif, teşekkür, tebessüm. (Hatırımızda kalsın diye 6 T) Olmaması gereken birkaç kelimeyi de yazayım. Nefs muhasebesi yapıp iç dünyamıza dönmemize vesile olur diye. Soğukluk, kendini üstün görmek, paylaşımsızlık, yardımsızlık, hoşgörüsüzlük, can sıkıcılık, antipatiklik, şefkatsizl ve merhametsizlik, sorumsuzluk, gönül almayı bilmemek, rahatsızlık verici ve tedirginlik uyandırıcı dik bir tavır içinde olma, derbederlik, savrukluk ve benzeri haller yakışır mı? Bunlardan kurtulma gayretini göstermemiz gerekmez mi? İnsanımız ‘yalnızlık ve yalnızlığa mahkûm edilme’ hastalığını yaşıyor/ yaşatılıyor. Anne, babamızla, büyüklerle, yaşlılarla alakadar olup ‘cennet ameli işlemek’ varken bunu yapmayanlara “burnu sürtülsün” ikazını yapan Peygamberimizin izini süren “ümmet şuuru”nu kaybetme davranışları normalleşir hale geldi. “İmtihan dünyası”nda yaşıyoruz. Zaten hayat düz bir yol değil. İnişleri ve çıkışları var. Müminin imanı devamlı sınanır. Bazen Âdem gibi iblisle, bazen Nuh gibi tufanla, bazen İbrahim gibi ateşle, bazen İsmail gibi canla, bazen Yakup gibi evlatla, bazen Yusuf gibi kadınla, bazen Asiye gibi kocayla, bazen Musa gibi iktidarla, bazen Dâvud gibi sultan olmakla, bazen Yahya gibi kurban olmakla sınanır. Bazen Süleyman aleyhisselam gibi iktidarla. Dost da imtihandır, düşmanda. İktidar da imtihandır, muhalefet de. Esas olan yalnız dostlara karşı değil, düşmana karşı da imtihanı başarıyla verebilmek ve nefsî hareket etmemektir. Rabbimizin Gafur ve Rahim isminden payımıza ne kadar düştüğünü, affediciliğimizle, şefkat ve merhamet duygularımızla, hassasiyetlerimizle gösterelim. Tıpkı yangında ilk kurtarılacak listeler gibi. Herkesin yangında kurtarılacaklar listesi farklı olabilir. Önemli olan bizim kendi listemizdir. Bizim için yangında ilk kurtarılacak ne var listemizde? İmanımız mı, ruhumuz mu, cesedimiz mi, malımız mı, makamınız mı, mevkiimiz mi, akrabamız mı, kabilemiz mi, evimiz, eşimiz, işimiz mi? Dinî değerlerimizi ritüellerin içine sokmayalım. Hayatı dinin, dini hayatın içine sokalım. Nefes nasibinin bir zerresini dahi ziyan etmeyen bir heyecanla dolu-dolu yaşanmalıdır. Bu dünyadaki imtihan nedir? İnsanın, değerine önemine sorumluluğuna yaraşır biçimde yaşamasıdır. Cennet işte bu! > YAŞAR DEĞİRMENCİ

Vahyin Dilinden

“Allah’ın, kereminden kendilerine verdiklerini (infakta) cimrilik gösterenler, sanmasınlar ki o, kendileri için hayırlıdır; tersine bu onlar için pek fenadır. Cimrilik ettikleri şey de kıyâmet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.” . ÂLİ-İMRÂN SÛRESİ, 180. AYET

Allah Rasulünden

Paygamberimiz; “Yalan yemin ile bir Müslümanın hakkını alan kimseye Allah (cc) cenneti haram eder ve cehennemi farz kılar” buyurmuştu. “Az bir şey olsa da mı yâ Rasûlallâh?” diye sordular. O da; “Erak (misvak) ağacından bir çubuk da olsa!” buyurdu ve bu sözünü üç defâ tekrarladı. . MÜSLIM

DIYANET İŞLERI BAŞKANI ERBAŞ, AFET BÖLGESİNDE

Allah’ın laneti ormanı yakanların üzerinedir

Manavgat’ta cuma namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, orman yangınında hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diledi.

D

iyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Antalya’nın Manavgat ilçesindeki Külliye Camisi’nde verdiği hutbede, her insanın canlı cansız bütün mahlukatı korumakla, onlara karşı şefkatli ve merhametli olmakla yükümlü olduğunu söyledi. Bu şuurla hareket edildiğinde yeryüzünün daha huzurlu, gü-

venli olacağını belirten Erbaş, şunları dile getirdi: “Son günlerde yaşadığımız afetler hepimizi derinden üzmektedir. Bir yandan sel felaketlerinin açtığı yaraları sarmaya çalışırken, diğer yandan ciğerlerimizi dağlayan orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz. Böylesi zor zamanlarda bizlere dü-

şen milletçe birlik ve beraberlik içerisinde daha sıkı şekilde kenetlenmek, afetlerle hep beraber mücadele etmek ve yaralarımızı el birliğiyle sarmaktır. Bütün farklılıkların bir kenara bırakılıp, ortak geleceğe birlikte sahip çıkmak gerikir.” EN ZALİM EN HAİN Sel, heyelan, yangın, deprem, kuraklık ve salgın hastalık gibi afetlerde insanın hata ve ihmallerinin de büyük payı bulunduğuna dikkati çeken Erbaş, şöyle devam etti: “Bugün insanlık tabiata karşı hoyratça ve düşmanca davranmanın bedelini ödemektedir. Çevreye karşı duyarsız bir yaklaşım tüm yeryüzünü fesada sürükleyecek ve hayatı yaşanmaz hale getirecektir. Tabiatı tahrip edenlere, ırmaklarımıza, denizlerimize, ormanlarımıza kastedenlere karşı da uyanık olmalıyız. Açıkça ifade etmek isterim ki ormanlarımızı yakanlar dünyanın en zalim ve hain kişileridir. Çünkü bu melun davranışla sadece insanların değil milyonlarca canlının rızkı ve hayat alanı yok edilmektedir. Yine milyonlarca canlı tarifi imkansız bir ızdırapla yanarak can vermektedir. Dolayısıyla Allah’ın laneti onların üzerinedir. Ahirette onlar çok çetin bir azaba uğrayacaklardır. Gün sorumluluklarımızı kuşanma günüdür. Gün kardeşliğimizi gösterme günüdür, yardımlaşma ve dayanışma günüdür.”


R LEZZETLI TARIFLE

YEMEK&HOBİ

RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au

Y

info@turkishne

T

rkısh NEWS PRESS

3 Ağustos 2021

23

GASTRONOMI KENTININ COĞRAFI IŞARET TESCİLLİ YEMEĞINI BIRLIKTE YAPALIM

Nefis Antep içli köftesi 64 tescilli ürünle Türkiye’de liderliğini sürdüren Gaziantep’teyiz bu hafta. Nefis içi ve çıtır çıtır kaplamasıyla iştah açan Antep içli köftesini çok beğeneceksiniz. Şu karantina günlerinde vaktimiz de bol bol var, o zaman buyrun mutfağa...

emek denince akla ilk gelen kentlerin başında Gaziantep gelir. Geçen hafta da şehrin geleneksel lezzetlerinden “Antep içli köftesi” ve “Antep börek çorbası”, Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaret belgesiyle tescillendi. Biz de bu hafta bu tescilli lezzetin tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Sevdikleriniz için deneyin çok beğeneceksiniz. Şimdiden afiyetler olsun! MALZEMELER Hamuru hazırlarken: l 2 su bardağı sıcak su l 2 su bardağı ince bulgur l Yarım su bardağı irmik l 2 çorba kaşığı un l 1 yumurta l 1 yemek kaşığı biber salçası l Karabiber l Pul biber l Tuz İçini hazırlarken: l 350 gram yağlı kıyma l 3 büyük boy kuru soğan l Karabiber l Pul biber l Tuz l 1 Yemek kaşığı biber salçası

l İsteğe bağlı 1 kase kırılmış ceviz ya da maydanoz DAĞILMAMASI İÇIN l İçli köfte hamurunun iyice yoğrulması, çatlamayan içli köfteler için en önemli adım. İrmik, un ve bulgur oranı tarifteki ölçüler dikkate alınarak hazırlanmalıdır. l İçli köfteleri kızartma

yapacaksanız, iyice kızmış derin yağda kızartılması gerekir. İçli köfteleri yağın içine attığınızda yağ miktarı köftelerin üzerine çıkmalıdır. l Haşlanan içli köftelerin dağılmaması için püf noktası ise köfteleri içine atacağınız suyun fokur fokur kaynıyor olması. l Ayrıca haşlama suyuna içli

köfteleri atmadan 1-2 damla limon sıkarsanız köftelerin dağılıp çatlamamasına faydası olacaktır. YAPILIŞI 1- Yoğurma kabına bulgur ile irmiği koyalım. 2- Ilık su yardımı ile ıslatalım. 3- Ağzını kapatarak 5 dak. kabarmasini bekleyelim. 4- Bir taraftan ocakta soğanları minik minik doğrayalım. 5- Tavada yağda pembeleşinceye kadar kavuruyoruz. 6- Salçasını da ekleyerek devam edelim. 7- Sonra kıymasını ekleyerek kavuruyoruz. 8- Baharatlarınıda ekleyelim güzelce kavurduktan sonra soğumaya bırakalım. 9- Gelelim hamuruna... Şişen bulguru ve irmiği güzelce yoğuralım. 10- İçine unu yumurtayı, salçasını ve baharatlarını ekleyerek sık sık elimizi suya batırıp yoğurmaya devam ediyoruz. 11- Hamur kıvamını aldıktan sonra elimize parça alıp su yardımı ile yuvarlayıp sonra işaret parmağımızla oya oya limon şeklini verip hazırladığımız içi dolduruyoruz. 12- Sonra ister haşlayın ister bol kızgın yağda kızarana kadar pişirilir. Ayran eşliğinde sıcak servis yapın.


24

3 Ağustos 2021

Dış işleri Kaza geçiren

Gemilerde kamara görevlisi

Küçük hamur toprağı

Neşeli

İncelik

Kayıp

Veri

Bir rüzgar çeşidi

Oruç ayımız Bulaşma

T

rkısh NEWS PRESS Ehli olmayan Bir fikrin aşırı bağlısı

Bir asalak

Dereden tepede

Çocuk için kesilen kurban

Fas'ın başkenti Bir cins yumuşak toprak

Latif olma hali Bebek yemeği

Bir hastalık

Bir üleştirme sıfatı tekrarı

1

4

Negatif kutup

Matlup

Bir nota

Zevce

Bir kavim

Bir harfin okunuşu

Isı

Dudak (F)

Bir gösteri sanatı

Yer sergisi Duman kiri Ömürler (a)

Eski devirlere ait

Kırmızı

Kış (a)

Zalim kral

Dinsiz

Yoğunluk

Keyf ifadesi

Unsur 6

Akıtma

Gemilerde yolcu odası

Manyetik rezonans

3

Yüz ifadesi

Ünlü bir kanal

Arkadaş top. Boğa güreşi alanı Otomobil (İng.)

Ayak (F)

Kıl payı

Bir kadın adı Asya'da Müslüman bir top.

Bir kadın adı

Muz (İng.)

Yunanistan'ın başkenti Fizikte bir kanun Bitiş

5

Egemenlik

Lityum'un remzi

Çok becerikli Üzüm kütüğü

Olgun

Edebiyatla ilgili

Kalsiyum'un remzi

Kabul etmeme

Pilotlara sunulan bülten

Bir hayvan

Eşkıya

Kabiliyet

2

Çocukların masal dağı

Bir nota

Enformasyon Bir bilgisayar prog.

Delikli kumaş

Son

Avrupa'da kadın Teşrifat elbisesi

Av Kartal yuvası

Boşama (a)

Tabaka

Uçağın kolları Yürürlükte olan

BULMACA

Tasdik

7

Hararet, sıcaklık Tanıtım levhası

İplik Kabu, nobran Teşvik sözü

Tayin

Göz (F)

Ağaç püsü

Nida eden

Kedi köpek yavrusu

Ender rastlanan

Önde, ilerde (a)

Caddelerde süslü kemer

Gece kuşu

Emirlikler

Cevher Itırlı bir bitki İlimler (a)

İmkan

Çocuk hikayesi

Tekerlekli vasıta

Endüstri

Lezzet

Gelirler

Tir Ceylan

8

Mahşer yeri

Ok

Bir nota

Fasıla Ter, buhar

Huzurlu Yasal olarak Dayanıklılık

Erler Baryum'un remzi Kötek

Derviş selamı

K.Kerim'de bir sûre

Namus Hayvan (İng.)

Zaruret, ihtiyaç Yenilen şeyler

Yeterli

Mağara

Dışarıdan

Bir erkek adı

Çünkü, onun için

Sorgun ağacı

Sert taş

Uzun değnek

İki ağaç arası salıncak

Ten

İçtenlik

Ayıplama sözü

Aktinyumun remzi

Sağır Hz. Peyg. damadı Bir erkek adı

Uzaklık işareti

Bir bağlaç

Mafsal

Bir ilimiz Bir zamir Kahramanlıkla ilgili

Ünlü bir körfez

Ayla

Eğme

Suriye'nin başkenti

Yurttaşlık

Şehir

Örfler, adetler (a)

Hakan

Çömlek yap. sanatı

Filistin'i yöneten örgüt

Çay (İng.)

Et Yüksek sesle bağırma Pişmiş yemek

Ödenti Vilayet

İridyum'un remzi

11

Bütünüyle Bir nota Yemen'in başkenti

Alimler (a)

Diyanet İşleri Başkanımız

Ünlü mimarımız

Başarı ödülü söz

1

2

3

4

5

6

Övgü

Ekmek

10

Yemek (İng.)

Mahalli

Mısır'da bir put

Baryumun remzi

9

ŞİFRE SÖZCÜK

Duadan sonra denir Adanılan şey

Ayak direme

Geniş olmayan

Duman kiri

Mani, engel

Olmamış

Fayda

Yıldız (F)

Bobin

Emreden, reis

Derviş külahı

Sodyumun remzi Derviş selamı

Gelir

Bir petrol bölgemiz

Hüner

Azotun remzi

Rölativite, ilgi

Manda yavrusu

Boş söz

7

8

9

10

11


T

SPOR

rkısh NEWS PRESS

3 Ağustos 2021

OKÇULUKTA ILK ALTIN MADALYAMIZI KAZANDIK

METEHAN’IN TORUNU

ŞAMPIYONLUK HIRSLANDIRDI

2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nın 8. gününde klasik yay bireysel finalinde İtalyan Mauro Nespoli’yi 6-4 yenen milli okçu Mete Gazoz, altın madalya kazandı. Madalya töreninin ardından alana giren Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, milli okçuyu tebrik etti.

2

020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nın 8. gününde klasik yay bireysel finalinde İtalyan Mauro Nespoli’yi 6-4 yenen milli okçu Mete Gazoz, altın madalya kazandı. Yumenoshima Okçuluk Alanı’nda 29 Temmuz Perşembe günü yapılan ilk tur maçında Lüksemburglu Jeff Henckels’i, ikinci tur müsabakasında ise Avustralyalı Ryan Tyack’ı yenen Mete Gazoz, son 16 turuna yükselmişti. AVUSTRALYALILARI ELEDİ Milli okçu, sabah seansında son 16 turunda Avustralyalı Taylor Worth’u geçerek çeyrek finale kaldı. 22 yaşındaki Mete, bu turda da dünya sıralamasında 1 numara olan ABD’li Brady Ellison’u eledi ve yarı finale adını yazdırdı. Yarı finalde de Japon Takaharu Furukawa’yı mağlup ederek finalist olan Mete Gazoz, İtalyan Mauro Nespoli ile altın madalya maçına çıktı. Takımda

Londra 2012’de altın madalya alan, dünya ve Avrupa şampiyonu rakibi karşısında maçı 6-4 aldı ve altın madalyaya uzandı. Gümüş madalya Nespoli’ye giderken, bronz madalya Japon Takaharu Furukawa’nın oldu. BAKAN’IN HEYECANI Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, spor psikoloğunun önerisi üzerine karşılaşmayı tribünden seyretmedi. Karşılaşma öncesi alana gelen Kasapoğlu, psikolog Cem Doğuhan Gizep’in önerisi üzerine tribüne çıkamadı. Maçı kapalı bir alanda takip eden Kasapoğlu, müsabakanın sona ermesiyle tribüne gelerek Mete’nin şampiyonluğuyla büyük sevinç yaşadı. Kasapoğlu, “Bu madalyayı da Mete tarih yazarak getirdi. İnşallah yolumuz açık. Gözümüz aydın olsun, tüm milletimize selam olsun. İnşallah yeni madalyalarla bu aziz milleti

sporcularımız sevindirmeye devam edecek.” 7. BRANŞIMIZ OLDU Milli sporcu Mete Gazoz altın madalya alarak Türkiye’ye okçuluk branşında ilk olimpiyat madalyasını da getirmiş oldu. Okçuluk, Türkiye’ye olimpiyatlarda madalya kazandıran 7. branş oldu. Mete, “Çok mutluyum. Rio 2016’dan sonra Tokyo’da altın madalya kazanacağım diye Türk halkına bir söz verdim. Bu sözümü tuttum” şeklinde duygularını dile getirdi. TARİHİ AYAĞA KALDIRDIN! Öte yandan, Mete’yi telefonla arayarak tebrik eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bizleri çok duygulandırdın. Tarihi yeniden ayağa kaldırdın. Türk milletinin okçu bir torunu olarak tarih yazdın. Gözlerim yaşlı olarak o son oku atmanı izledim. Tebrik ediyorum” diye konuştu.

Türk okçuluğu hak ettiği yere gelecek Geleneksel Türk Okçuluk T ürkiye Federasyonu Başkanı Cengiz Toksöz, milli

okçu Mete Gazoz’un şampiyonluğunun okçuları heveslendirdiğini söyledi. Bursa Atıcılar Olimpik Atletizm Stadyumu’nda gerçekleştirilen Büyükler Türkiye Şampiyonasının ardından açıklamada bulunan Toksöz, olimpiyatlarda Türkiye adına altın madalya kazanılan 7. branş olan okçuluğun gelişmesi için hizmetlerini sürdürdüklerini belirterek, şunları dile getirdi: “Olimpiyat şampiyonluğu bizleri ayrı bir hırsa sürükledi. Bundan sonra inşallah Türk okçuluğunun çıtası çok yukarılarda. Geleneksel Türk okçuluğu kategorisinde inşallah başarılı sporcularımızı yetiştirme adına elimizden gelen gayreti kulüplerimizle birlikte devam ettireceğiz. Bu süreçte sporcularımızı diri tutarak Türk okçuluğunu dünyada hak ettiği en iyi yere çıkarmak adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tabi özellikle Türki cumhuriyetlerde ilk etapta yapılabilecek olan gayri resmi müsabakalarımızda da onlarla bir araya gelerek Türk okçuluğunun bu anlamda üstlendiği ağabey rolünü hep birlikte icra ederek, müsabakalarda festivallerde buluşmak için federasyon olarak hedeflerimiz var. Bunları gerçekleştirmek için adımları inşallah atacağız önümüzdeki süreçlerde. Yine Milli Takıma sporcular yetiştireceğiz.” Toksöz, Konya’da 9-18 Ağustos yapılacak 5. İslami Dayanışma Oyunları’nın Türk okçuluğunu uluslararası alanda temsil etme adına ilk müsabakası olacağını sözlerine ekledi.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Bir tür vergi Soy, sop

Ş

1

Arıtım evi Gökler, arzlar

S Demir'in remzi Yarıştırma

Ş Yara

Filenin Sultanları çeyrek finalde n 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda A Milli Voleybol Takımı, B Grubu 4. maçında Arjantin’i 3-0 yenerek çeyrek finale yükseldi. Maçın başlangıcında ve 5-2 geriye düşen milliler, Zehra ve Hande ile bloktan sayılar bularak 10-9 ile skoru lehine çevirmeyi bildi. SET VERMEDEN KAZANDI Milliler, servisteki hatalarını düzeltemedi ve 17-16 geriye düştü. Eda ve Zehra ile sayılar bulan milli takım, seti 25-23 kazandı. Ebrar’ın fileden uzak kalmasıyla rakip bloklarını aşmakta zorlanan milli takım ikinci setin başında 7-6 geriye düştü. Bu oyuncuyu file önüne

3 0 çektikçe sayı bulan milliler, Hande ve Eda ile üstünlük kurmasını bildi ve 16-13 ile skoru lehine çevirdi. Zehra ve Ebrar’ı çaprazda iyi kullanan Türkiye, bu seti de 25-20 kazanarak 2-0 öne

geçti. A Milli Takım, 3. sete de 30 geride başlayan milli takım, çabuk toparlandı ve 7-6 üstünlük yakaladı. 15-14 geriye düştükten sonra çaprazda Eda ile sayı bulan Türkiye, seti 25-18 kazandı. TARİH YAZDILAR Olimpiyat tarihinde ilk kez Londra 2012’de mücadele eden Türkiye, Tokyo 2020’de Arjantin’i 3-0 mağlup ederek tarihinde ilk kez oyunlarda çeyrek finale çıktı. RAKİP GÜNEY KORE Bu arada, Milli Takımımız, B Grubu’ndaki son maçında ise Rusya Olimpiyat Komitesi’ni 32 yendi. A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın çeyrek finaldeki rakibi ise Güney Kore oldu.

25

Seçkinler meclisi

S Garipler (a)

Mekke'de Merve'nin karşısındaki tepe

Kenar, kıyı

Vitrin

Söylenti

Ş S E C E R A F E M A F E İ K A Y A R E N A

Namus

Reyler, oylar (a)

Çok bilmişlik Ramazan ayı taslayan için yazılan şiirler

2

Ehliyet, vasıf Avrupa'da bir ünvan

Kör

G

U R A K A M K A M A L A H A Z A A T K A N A T İ M P İ Y A E N U S K A M H A D E L A K

Bir ilçemiz

Gemilerde yolcu odası

Hayır (a)

Tir

Sonbahar

Kazak beyi

Mezbaha

Arapça çokluk edatı Gelecek

Yara bakımı Alış veriş sahası 3

K.Kerim'de bir sûre Tedrici sıralama

Akıl

10

Kas

Uzaklık işareti

Bir ilim dalı

Zevk

Temizlik görevlisi

12

Fakat

Çocuk

B

A Boşluk

Teşvik sözü

H Edebi bir tür Garez

K

Kardeş

A H İ

Bazen

Eski bir uygarlık

K

A K A

Sermaye Vesayet eden

V Azla yetinme

K Kahramanmaraşlı ünlü bir yazar ve kanaat önderi

Lifler, teller (a) Aktinyum'un remzi

A C

ŞİFRE SÖZCÜK

L E

R İ V A Y E T

T C G O M A C A E R İ L E T N O M İ N K E T E B E T U S A U S A R E E A R A L A M

Mağara

11

Fosfor'un remzi

Duruşma

Herhalde

Üzüm kütüğü

Karışık renkli

Ten

Ben (a)

Bulgar parası

Tabure

Örnek

İtibâri (Fr)

Ayıplama sözü

Çalışma

Öz su

ABD'nin kısa adı

Yüce

Fasıla

İlaç

Hamle

A T A

Fiyat yaftası Bir hayvan

O

6

Kavgayı ayırma

İ

Y

A

K

A

T

D A V A Mitoloji

Yazdı (a)

İmkan

L A N A K

Kalsiyum'un remzi Dişte bir bölüm

Bir maden

K

Bir ilimiz

Bir ajansımız İst. bir semt

L A L E L İ Büyüklük

A

A A

Yüz güzelliği Parlatma

C İ L A

Duyurular Bir sebze Sürekli elinden kaza çıkan

S A K A

Çile, cefa

E Z

R

Köylü yardımlaşması

Aç gözlülük

Cılız bitki Genişlik

Geç kalma (İng.)

Baryum'un remzi Rica eden (a)

Bir kemirgen Bir erkek adı

7

Kaynak gazı

Eski devirlere ait Türkiye Cumhuriyeti

Bir resim tekniği

Müzikte dur işareti Bir kadın adı İlk öğrenilen lisan

Barınma

Bir tabanca modeli

Adam (İng.)

5

Sükûnet çağrısı

Ölüm anı

Benlik

Rutubet

Emanet olarak verilen Büyük erkek kardeş

Var sayım, farzedilen

Düşme sesi Hayırlar, güzellikler

Tekrar

Müslüman ibadethanesi

Kurtuluş

Galyum'un remzi

İ T A

Koruyucu

Uzun değnek

Reislik, başkanlık

Tüketim

Başımızdaki kıllar

Hoş koku Dinsiz

Sinirli

G A Tekerlekli vasıta Bir Ermeni örgütü

Tanıtım levhası Bir petrol ülkesi

Y A R E N

Ünlü biatımız Kurnaz, yaşlı

A N A Ç

A S A L A Y A A S K A

Terek

Utanma

Boşa verme

Kanun

Sonsuza kadar Parlak kumaş

İhale ile iş yaptırma Bir nota

Hevai heves

Vücudu saran manyetik alan Bir ovamız

Basit şekilde

Beyaz

3

Sorgun ağacı

Yırtıcı bir hayvan

İran halkı

2

T A B E L A

Kuzu sesi

M K B E A A T N A T R F A U H İ H A Ç C E M A A B İ R B A K Ç I

Dost, arkadaş

Omuza alınan örtü (a)

15

Ş A P K A 1

İ S T A E T İ İ L E L E L A M E A Ş E R O L İ R R A G A K A L M İ Y A N İ D A O E R A T Akıtma

Ödeme

Hatırlama

Elbiselerde hatalı dikiş

Yokuş, bayır

Bolluk

4

M E İ N

Pirinç veya bulgur yemeği

Sözleşme

Bir alan ölçüsü

T R A A R S A A M T A

Kenar

Güzel

Hüner

8

Güzel konuşma sanatı

M H İ Y İ A N A T H A N A İ R B T E P E T O T A M E T Ezan okunan yer

A M A N L A R B A A H İ R E T F A R E İ M E C E A T İ K A T C E S İ B A T E S T E N T H A M İ İ T İ D A L Y İ N E E C E L N A S İ M A M E T

Gözlem

Bir nota

T A L A T

Öbür dünya

A N İ N İ Y E N E M P A T H B S A P İ T A S İ R E L Y A F N A A T E V D E T

Özen

A N İ K

B A R O N

K E N A R E

4

5

Heyecanlı davranış

Fasıla

Ana

Önde

Hitit

Bir ünlem

Yemin etmek

Cet

Bir çalgı

İst. bir semt

Eski bir çalgı Bir cins şeker

Altın ve gümüşün ederi

Vapur

Lantan'ın remzi

İlkel nehir taşıtı Kısa hatırlatma yazısı

13

9

Ekin biçme aleti

Erler

M A Z N U N L A R 6

7

8

9

10

11

12

13

14

I 15

Tellür'ün remzi

Yılan

A R

L A M B E A T N İ E M S A E R A N

Kuzu sesi

Bey, küçük bey

Dolaylı anlatım

Sicim

İz, nişane

Kısa zaman

14

Nikel'in remzi

E Cilve, naz

E D A Zeytinyağlı bir yemek

P İ L A K İ


26

3 August 2021

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

T

rkısh NEWS PRESS

A message from our Auburn FC President regarding COVID-19 Hi All, It has been a while. I hope you are all doing well during this difficult time. We are now set for another 4 weeks of lockdown. I wanted to reach out and assure you all to remain positive and stay safe. Look after yourselves and your families. Do not despair at any time knowing that you are only a phone call away from reaching out to me and giving me a call to talk about anything that is on your mind. This period we are all going through will come and go however it is how we get to the

other side that will determine each and every one of our character. Please engage with you kids and assure them that everything will be OK and together we will

achieve best outcomes when it is done and dusted. Look after your parents and ensure that they have communication as much as possible. We are resilient, we are strong, we will overcome any thing that obstructs our way and more importantly we all have a long and wonderful road ahead of us as long as we know that we just need to keep moving g forward at all times. I wish you all the very best and again stay safe and look after each other during this period. Warm Regards Sebahattin Tas Auburn FC President

SPORT K İBRETLİ ER L HIKÂYE

ANGUTUN SADAKATI

H

erkesin haksız bir şekilde kullandığı bir ifadedir: Angut! Biri laftan anlamayınca, boş boş bakınca ya da aptallık edince hemen hakaret amaçlı “Angut musun?” der günümüzün insanı. Aysa ki ‘Angut’un aslında bir kuş olduğunu bilmeyen bir sürü insan var yeryüzünde. Peki kuşun özelliği nedir bilir misiniz? Angut kuşunun eşi öldüğü zaman yanına o anda başka bir yırtıcı hayvan veya bir insan gelse dahi gözlerini bir dakika bile eşinin ölüsünün üstünden ayırmadan o da ölene kadar onun başucunda bekler, işte bu canlının yaptığı en büyük Angut’luk (!) budur, bu olay bütün Angut kuşları için geçerlidir, arada bir görülen bir şey değildir. Dişi olsun erkek olsun bütün Angut kuşlarının çok ürkek bir hayvan olmasına rağmen, eşinin ölüsünün başında beklerken elinizi uzatsanız dahi oradan kaçmaz. Hani derler ya “Angut gibi bakmasana!” diye, keşke herkes Angut gibi bakabilse değer verdiklerine. Bundan sonra bazılarına Angut demeden önce bir kere daha düşünün. Bir zavallı Angut olamayan o kadar çok insan var ki artık günümüzde... Vasselam.

Mazi içimizde bir sızı... “Televizyon yoktu.. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa... Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu... Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek gibi... Bir kez olsun kümesten yumurta almamış, bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık

içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım... *** Dışarıda kar... İçeride kanaat... İçeride huzur... Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer, kokusuna ram olurduk. Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara ceza mutluluğuydu. Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar... Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma

dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir masal dünyası... Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi? Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı. Çay da kokardı... Domates de... Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu. Dışarıda kar... İçeride huzur... *** Ne güzel cahildik. Mutluluğun resmini çiziyorduk... > GEÇMİŞE ÖZLEM

Güreşte 2 bronz madalya kazandık n 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’da milli güreşçi Rıza Kayaalp, bronz madalya kazandı. 130 kiloda İranlı rakibi Amin Mirzazadeh’i 7-2 yenen Kayaalp, olimpiyatlardaki üçüncü madalyasına ulaştı. Bir diğer bronz madalya mücadelesinde ise 76 kiloda Yasemin Adar, rakibi Kazak Aiperi Medet Kyzy’i 1 dakika 24 saniyede tuşla yenerek madalyanın sahibi oldu. Yasemin, kadınlarda Türkiye’ye güreşte ilk madalyayı getiren sporcu olarak tarihe geçti. Böylece 2’si tekvando 1’i okçulukta olmak üzere Tokyo’da kazandığımız madalya sayısı 5’e yükseldi.


SPORT

3 August 2021

FOOTBALL

Reason, talent and capitalism in football

F

ootball historians generally consider the early 1990s when major integration between football and capitalism began. The biggest competitions in today’s football, like the Premier League and the Champions League, were founded in this era. It was a time when football finances came under serious question and new competition models brought with themselves new club strategies. During this process, the unreliable and anarchistic concept of individual talent became a problem for the modernization of football, eroding the power of reason. Although the unpredictability of talent made the game more chaotic and balanced, therefore more enjoyable to watch, it was too risky to be a good business model to invest in for capital owners. The Champions League, which basically guarantees significant revenues for Europe’s top clubs, was the first intermediate solution found to resolve this problem. The desire to move top-level football to a closed system without relegation is the next step in this guaranteed-revenue plan. These are all plans to establish reason’s dominance over talent. Another development that made the dominance of the reason obligatory was the groundbreaking improvements

T

achieved in training techniques. The rapid entry of science in training techniques in the early 90s allowed the development of durable players with increased stamina in every lane. The player with advanced athletic features slowly surrounded the talented player. The organized reason against the improvisational talent paradigm first appeared in the Netherlands as “total football.” Instead of fixed territories and strict individual tasks, total football made players serve in multipurpose roles irrespective of their position. This understanding laid the foundations of the first collective strategy in the game, as it concentrated on the needs of a preplanned game rather than the utilization of individual talent. When collective strategy joined the game, there was no going back for the anarchistic talent. Reason came with its order. In the passing relationship between two players, you either choose the decisive precision of a symphony orchestra, or you choose the harmonious improvisation of a jazz band. The complex harmony formed by a jazz group is not due to playing a common score but to the free musical expression of each musician. In a jazz band every musician loses himself in the integrity of the music, they become one as a band.

rkısh NEWS PRESS

27

SELECTION

ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com

When it comes to repeatability, however, this poses a serious risk. Inheriting the total football game legacy from Johann Cruyff and Frank Rijkaard, Pep Guardiola put all his genius into neo-total football, which resembles a symphonic orchestra devoted to his service, instead of developing the traditional football game practice that has been staged for a century, which resembles an out-of-tune caricature of a very bad jazz band. Although one acknowledges the valuable contributions of Cruyff and Rijkaard when looking at the historical background of neo-total football, it was Guardiola himself who turned this game into a finished product. The theoretical father of the idea of simplicity in football is undoubtedly Cruyff. His successor Rijkaard pioneered the transfer of this idea to a midfield game, but the creative solutions this idea demanded from this game could not produce serious, applicable and repeatable solutions for offensive and defensive actions. Guardiola not only solved the defensive and offensive problems that Frank Rijkaard could not solve but also became the real creative architect, who carried and divided the game into all areas of the field and crowned this game with a passing model.

1-0

FOOTBALL RETURNS

n With another lockdown done and dusted, it was great to see everyone back on the field this past weekend. It was also great to see everyone abide by all the rules and regulations put forward by the Victorian State Government as well as Football Victoria. It was a top of the table clash in the Reserves against Brunswick Zebras that kicked off the weekend. Unfortunately, our Reserves had a 2-1 loss to get things started. However, our Senior Men’s got retribution with a 5-1 win with goals thanks to Ubeyde x2, Kevin, Reis & Charlie. On Sunday our Senior Women’s team was in action against Pascoe Vale FC. This was a fairly tough and physical match but the girls prevailed and walked away with a 2-0 win (Ebru x 2). The juniors were also in action on Sunday with a few mixed results: l U17 Boys defeated Craigieburn City 4-2 l U15A Boys lost 3-1 to Fawkner FC l U15 Girls had a great win over Doreen United 14-0 l U14 Green lost to Spring Hills 4-0 l U14 Blue lost 3-1 to Glenroy Lions l U12 Green defeated Essendon Royals 1-0 Hopefully we will see some easing of restrictions over the next few weeks so we can have spectators attend our games and support all our teams, as we are heading into the business end of the season. Turkish media group/ Turkish news press would like to thank Mustafa Dilek for his outstanding contributions.

İKİ MAÇTA 7 GOL YİYEREK VEDA ETTİ

Avrupa ‘Fatih’i

YIĞIDOLAR TUR ATLADI

Sivasspor, UEFA Avrupa Konferans Ligi 2. ön eleme turu rövanş maçında Moldova ekibi Petrocub’u 1-0 yenerek tur atladı.

U

EFA’nın 2021-2022 sezonunda ilk kez düzenlediği UEFA Avrupa Konferans Ligi’nde Türkiye’yi temsil eden Sivasspor, 2. ön eleme turu rövanş maçında Moldova ekibi Petrocub’u 1-0 yendi. İlk maçı da aynı skorla kazanan kırmızı-beyazlılar, bu sonuçla adını 3. tura yazdırdı. Sivasspor’un golünü 65. dakikada Kayode attı. SIRADAKİ GELSİN! Sivasspor’un üçüncü eleme turundaki rakibi ise Bate Borisov’u deplasmanda 4-1 yenen Gürcistan temsilcisi Dinamo Batumi oldu. Kovid-19 salgını tedbirleri nedeniyle Bahçeşehir Koleji Sivas 4 Eylül Stadı’nda son olarak 8 Mart 2020’de Galatasaray maçını izle-

yen kırmızı-beyazlı taraftarlar, yaklaşık 16 ay sonra tribünlerdeki yerlerini alarak takımlarını destekledi. RIZA HOCA’YA SEVGİ SELİ Stadyum kapasitesinin yüzde 50’si oranında seyirci alınan karşılaşmaya, taraftarlar yoğun ilgi gösterdi. Taraftarlar, mücadele öncesinde teknik direktör Rıza Çalımbay ve futbolculara tezahüratlarıyla destek verdi. Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz ise, kazanarak turu geçtikleri için çok mutlu olduklarını belirterek, “Kazanarak tur atlamak çok iyi. Taraftarımızla olmak çok güzel. Gerçekten onları özlemişiz. Boş statlarda maçın zevki olmuyordu. Şimdi artık önümüzdeki hedefimiz Dinamo Batum” dedi.

CIMBOM’A hiç yakışmadı

UEFA Şampiyonlar Ligi 2. Eleme G alatasaray, Turu rövanş maçında Hollanda ekibi PSV Eindhoven’a 2-1 yenilerek, organizasyona

veda etti. Hollanda’daki ilk maçta rakibine 5-1 yenilen sarı-kırmızılılar, taraftarının önünde oynadığı ikinci müsabakada da sahadan yenik ayrıldı. Avrupa’da yoluna UEFA Avrupa Ligi 3. Eleme Turu’ndan devam edecek sarı-kırmızılı ekip, bu turda İskoçya ekibi St. Johnstone ile karşılaşacak. TARAFTAR ŞIŞE FIRLATTI Karşılaşmanın 51. dakikasında sağ taraftan köşe vuruşu kullanmak için topun başına gelen PSV’li Max’a su şişesi fırlatan taraftar tribünden çıkarıldı. Galatasaraylı taraftarlar ise, takımlarının mağlubiyetine rağmen karşılaşmanın ardından sarı-kırmızılı futbolcuları tribünlere çağırarak moral verdi. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, “Maçı kaybettik, bizden daha iyi olan PSV iki maçı da kazandı. Turu onlar geçti, hak ettiler” dedi.


WE ARE ONLINE!

To celebrate the launch of our new website, we’re offering all customers who subcribe to our mailing list $10 off your first order!

CONTACT US 31-35 Queens Street, Auburn NSW 2144 Australia 02 9474588 info@gimasupermarket.com.au www.gimasupermarket.com.au

EN S S E T A DELIC BAKERY UCE D O R P FRESH


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.