Turkish News Press - Issue 167

Page 1

Hicri Yılbaşınızı tebrik ederiz

T

Avustralya aşılanmaya hız verdi!

MODERNA AŞISI DA ONAYLANDI Sayfa 6’da

rkısh NEWS PRESS

n Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye göç edişini, zamanın başlangıç noktası sayan 1443. Hicri yılınız hayırlara vesile olsun...

22

SIZIN SÖZÜNÜZ

TÜRK YUMRUĞU

10 AUGUST 2021

l www.turkishnewspress.com.au

Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda Busenaz fırtınası esti. Kadın boksörlerimiz Busenaz Sürmeneli altın, Buse Naz Çakıroğlu ise gümüş madalya kazanırken, toplam 13 madalya elde eden Türkiye tarih yazdı...

SESİ RADYOSU AVUSTRALYA

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

4/7/11/1 H S I L G N E N I S NEW

2/17/27

Number of forest fires in Turkey reduced to 2 n Turkey managed to put out 238 out of 240 wildfires in 47 provinces on the 13th day of a string of blazes raging across the country. The Minister of Agriculture and Forestry Bekir Pakdemirli announced on Monday that only two fires were still underway in Muğla, a southwestern province.

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN

PKK’s dirty war

DUYURU

2

3 SAYFAU DOPDOL SP OR 020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya kazanan Busenaz Sürmeneli ile gümüş madalya elde eden Buse Naz Çakıroğlu, Türk spor tarihine adlarını yazdırdılar. İkisi de Trabzonlu olan kızlarımızın başarısı herkesi sevince boğdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kutladığı Sürmeneli, şampiyonluğunu ilan ettikten sonra kameralara “Dede sana söz vermiştim. Sözümü tuttum” diye haykırdı. Maçları izleyen ve sporculara moral veren Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ise, kazandığımız 13 madalyayla Londra 1948’in 12 madalyalık rekorunu kardığımızı söyledi.

25

3

www.turkishnewspress.com. au1300 917 566

. . T rkıye’nın

11

Turkish News Press Gazetesi olarak yaşanan virüs endişesinden dolayı kağıt baskımıza bir süre ara veriyoruz... Karantina süreci bitene kadar Gazetemizi dijital ortamda www.turkishnewspress. com.au adresinden ve sosyal medya hesaplarımızdan e-gazete tadında okuyabilir, salgınla ilgili Türk ve Avustralya makamlarının resmi duyurularını takip edebilirsiniz, sağlıcakla kalın... #EvdeKalAvustralya!


2

T

10 Ağustos 2021

rkısh NEWS PRESS

Yangınzedeler için YARDIM kampanyası A

vustralya’nın çeşitli eyaletlerinde faaliyet gösteren Türk kökenli kuruluşlar, Türkiye’deki yangınlardan etkilenenler için yardım kampanyası düzenledi. Avustralya Diyanet Vakfı, Yeni Güney Galler ve Queensland eyaletlerindeki Türk İslam dernekleri ile Melbourne Diyanet, Victoria ve Batı Avustralya eyaletlerindeki Türk İslam dernekleri ortak kampanya başlattı. Avustralya Milli Görüş teşkilatlarının insani yardım kuruluşu Hasene Avustralya’nın yanı sıra MÜSİAD Sydney ve AusRelief Australia da yangınzedelere destek olmak için harekete geçti. MÜSLÜMAN KARDEŞLİĞİ Sydney Başkonsolosluğu İdari ve Sosyal İlişkiler Ataşesi Bilal Aksoy yangınlarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifa dilediklerini söyledi. Devlet ve milletin seferber olup yangınları söndürmek için her türlü çabayı gösterdiğini belirten Aksoy, şunları kaydetti: “Bizler de Avustralya Diyanet Vakfı ve NSW ile Queensland eyaletlerindeki Türk İslam cemiyetleri olarak bu yangınların söndürülmesine, yangınlar neticesin-

AVUSTRALYA

Orman yangınları bu yıl Avustralya’yı teğet geçti ısınmanın etkisiyle hava sıcaklıkları K üresel artmaya devam ediyor. Isınmayla birlikte

NUH ARSLANTAŞ BILAL AKSOY

de ortaya çıkan maddi ve manevi hasarın giderilmesine bir nebze olsun katkı sağlamak amacıyla bir yardım kampanyası başlattık. Kampanyamıza sadece Avustralya Türk toplumunun değil aynı zamanda Avustralyalıların ve diğer Müslüman kardeşlerimizin de ilgi gösterdiğine şahit olduk.” YARAYI BIRLIKTE SARALIM Melbourne Başkonsolosluğu İdari ve Sosyal İşler Ataşesi Prof. Dr. Nuh Arslantaş da, “Ülkemizin yarasını birlikte saralım” temasıyla başlattıkları yardım kampanyasını Türk İslam cemiyetleri ile organize ettiklerini söyledi. Türkiye’nin, farklı yerlerde yaşanan yangınlarla büyük bir imtihan-

dan geçtiğini belirten Arslantaş, şunları dile getirdi: “Türk ve diğer Müslümanları da içine alacak şekilde bir kampanya başlatmayı uygun gördük. Türk toplumundan kişisel teşebbüsler de vardı ama toplumumuzdan çok yoğun bir ilgi gördük, yardım etmek isteyenler, ülkemize katkı sağlamak isteyenler vardı. Toplum üyelerimizin bu beklentilerini de karşılayabilmek amacıyla bugünden itibaren 3 hafta sürecek destek kampanyası başlatmış bulunuyoruz.” Avustralya genelindeki camiler ve açılan banka hesapları aracılığıyla toplanacak maddi yardımlar, yangınlar nedeniyle mağdur olanlara ulaştırılacak.

dünya genelinde orman ve kırsal alanlarda alevler yükselmeye başladı. ABD, Rusya, İtalya ve Brezilya gibi ülkelerde yangınlar devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 10 milyon hektardan fazla arazinin kül olduğu, bir milyardan fazla vahşi hayvanın hayatını kaybettiği Avustralya ise bu yıl yangınlar bakımından sakin bir yaz geçirdi. Türkiye gibi sıcak Akdeniz ülkeleri olan İtalya’da sadece 24 satta 800’den, Yunasitan’da ise 58’den fazla orman yangını çıktı.

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 4 Volume: 167

President Yüksel Çifçi

Page Layout & Design Necmettin Öksüz Page Editors Ali Haydar, Tanyeli, Davut Kılıç, Ümit Uyar, Fatma Gençtürk, Mustafa Sülün, Dr. Hilal Çoruhlu, Elif Sele, Sinem Taslak, Suzan Çalımlı, Murat Özdamar, Miqdad Hassan, Murat Sirin, Zeynep Doktoroğlu Melbourne Team Murat Gümüş (Melbourne General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Furkan Boyacı, Adem Taliç (Editor), Emre Boyacı, Saban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Ayşe Sakar, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Moemina Shukur, Salahaddin Kayıkcı, Zeynep Doktoroğlu Brisbane Team Ahmet Raci Karataş, Dr. Sait Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan (Distribution), Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül (Distribution) Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Murat Özdamar IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Serkan Uyanık): 0401 398 922 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au


AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

10 Ağustos 2021

3

YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

Aşı yolları taştan, korona sen çıkardın bizi baştan! MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI

Avustralya Anıtı’nda anma Ç

anakkale Savaşları’nın 106. yıl dönümü kapsamında Gelibolu’da bulunan Avustralya Anıtı’nda çelenk bırakma töreni gerçekleştirildi. Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Mustafa Oğuz, Yeni Zelanda Büyükelçisi Wendy Hinton ve Avustralya’nın Çanakkale Konsolosu Lucas Robson katıldığı törende; saygı duruşunda bulunuldu, anma kasidesi okundu.

M

erhaba Sevgili okurlarım, Sydney’den hepinize selam olsun, sevgi olsun sağlık olsun, huzur, bolluk, bereket nasip olsun. Burada haftalardır evlerimizde kapalıyız, Kovid19’un Delta varyantı dünyanın bir çok ülkesini inletiyor bize de sözünü her türlü dinletiyor, hiç bir yere çıkamıyoruz öyle ki sokağa çıkma izni verseler bu hızla bulaşan varyant yüzünden çıkmaya korkar insan! Dünyanın gündem başlıklarının başlığı koronavirüs aşıyla korunana kadar başka konulara kaptırmayacak gibi gözüküyor. Bu yüzden “Aşı yolları taştan, koronavirüs sen çıkardın bizi baştan” deyip ailecek aşı seçimlerimizi yaptık, aşı olacağımız günü iple olmasa da bekliyoruz. Bir yandan da dünyayı her türlü ateşe salan, içimizi yakan her oluşuma karşı ‘Ya kahhar’ deyip durmadan zikri çekiyor ruhum. İÇİM YANIYOR İÇİM! Sevgili okurlarım, gönül ister ki güzel şeyler yazalım, her satır yeşile çalsın, hepimizin gönlünü alsın, içimize su serpilsin birlik bütünlük içinde birbirimize hoşgörü ile el ele güzel günler yaşayalım canı gönülden tek bunu istiyorum. Hiç bitmeyen ortaya karışık gündem, bir nefes arası bile vermiyor, bazen öfkeye kapılıyorum dünyada yaşanan tüm haksızlıklar karşısında. Bir de canımızı yakan acı haberler cennet Türkiye’mden geliyorsa vay haline ruh halimin:(( Düşün her yer alev içinde, canımız zaten bir yandan yanarken, insan insana çarpıyorsa susamıyor ruhum. Toprağıma öz yurduma dışardan gelip bize hakaret eden bir insanın videosu üzüyor, huzuru bozuyor, gençlerimize hakaret ediyor ben yine susamıyorum... BİZ DE GÖÇMENİZ AMA... Günler koronavirüs hergün hızla artan sayı ve buradaki sokağa çıkma yasakları, yangınlar ve sırf erkekten oluşan Afganların gelişine ruhumun tepkisi bitmiyor. Ama yanlış anlaşılmasın gelen çoluk, çocuk, analar bacılar, tüm mağdurlara açılan kapımız, paylaşılacak soframız her daim var, neticede bizler de yabancı ülkedeyiz, çok şükür mülteci değiliz ama biz de el memleketindeyiz. Gurbette hüzündür yaşamak bunu çok iyi biliriz, o yüzden empati yapar, mazlumları baştacı ederiz, ancak sırf erkek

toplumunun akın akın gelmesine razı değiliz... BİRAZ DA RUH TERAPİSİ Canlarım gündem hep böyle sorunlar olunca içime çöken hüznü, stresimin en güçlü detoksunu uyguluyorum. Nasıl mı? Çağrı Tanyeli Özruh kulu, Cenab-ı Hakktan ister, kuşluk vakti uyanıp, öfkelerimden utanıp, yeşilin özünden, dua ve zikirle donatıyorum her hücremi iyi geliyor size de tavsiyem. Bu arada Hicri takvimimize göre yeni yılımıza girdik;1 Muharrem 1443. Muharrem ayımız mübarek olsun . Sevgili okurlarım, haftaya yazılarda kavuşmak üzere yazımı yaptığım bir Gevşen Duası ile bitiriyorum. Hoşça, sağlıkla her daim dua ile kalın... “Ey göklerde ve ecramı ulviyede (gök cisimlerinde) azameti görünen Zat-ı zü’lCelal. Ey zeminde ve zeminin herbir mevcudunda vahdaniyetin delilleri, ayetleri müşahede edilen Zat-ı zü’l-Kemal. Ey herbir şeyde ve mahlukta vücub-u vücuduna delalet eden bürhanlar bulunan Zat-ı Vacibü ‘l- Vücud. Ey azametli denizlerde acibeleri yaratan Zat-ı Celîl-i zü’l-Kemal. Ey dağlarda zihayatların hacetleri için iddihar edilen hazineleri halkeden Hallâk-ı Kerim. Ey her bir şeyin yaradılışını güzel yapan, tedbirini güzel gören ve ona levazımatını güzel bir tarzda veren Zat-ı Cemil-i zü’l İkram. Ey her şey herbir hacetinde, herbir emrinde O’na müracaat eden ve herbir mevcud herbir keyfiyetinde O’na dayanan ve herbir hak ve hakikat ve hüküm ve hakimiyet O’na raci olan Zat-ı Kadir ve Rabb-i Külli Şey. Ey her şeyde zahir bir surette lütfunun eserleri ve inayetinin cilveleri ve güzel sanatının latif nakışları ve rahmetinin letafetli hediyeleri müşahede edilen Zatı Latif-i Habir. Ey zişuur mahlukatına kudretini göstermek için kainatı bir meşher-i acaib yapan ve umum masnuatını kudret ve hikmet ve rahmet gibi kemalatını teşhir etmek için birer dellal, birer ilanname hükmüne getiren Zat-ı Kadir-i Hakim! Sen aczden, şerikden, kusurdan münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilah yok ki bize imdad etsin. el-Eman, el-Eman, bizi azab ateşinden ve Cehennemden kurtar!”


4

10 August 2021

AUSTRALIA

When is census night and how do you fill the form out? What happens if you don’t do it?

I

t’s almost time for the twice-a-decade survey that delights data nerds and gives the whole country Tuesday night plans, even in lockdown. Australia’s 18th census night is on Tuesday, giving the entire country the chance to be counted and assist in painting a clearer picture of our communities. Here’s what you need to do to complete the mandatory form. What is the census? The census is all about counting every single person in order to take stock of modern Australia. To do this, the Australian Bureau of Statistics asks you a range of questions about your life, your family, the people you live with, income, culture, beliefs and more. Censuses are conducted once every five years. The goal is to get a snapshot of Australia and the data is used to inform policy decisions and help government and community organisations better target their services. You have to do it, and, as we’ll discuss in a moment, you can be fined if you ignore your census responsibilities. When is census night? Can I do it early or late? Census night is Tuesday, August 10. It used to be that you were meant to complete the form as close to that time as possible, but there is some flexibility available now. According to the ABS website, you can complete the census once you’ve received your instructions in the mail. But if you do complete it early, you have to answer the questions as you would if answering them on the night of August 10. If you haven’t responded by August 12, you’ll be sent a reminder and may face a follow-up visit. How do I complete the census? What if my form hasn’t arrived? Most of the country will receive an online code and temporary password in the mail that you can enter into the ABS website to complete your census. If you haven’t received it or a paper form, you can request a code be texted to you here. From there just follow the instructions, answer the questions and you’re done. If your internet connection is patchy or you’re otherwise unable to complete the form, you can call 1800

130 250 to request a paper form. A small number of people in regional areas have been sent paper forms. Remember if you are completing it early, ensure you answer the questions as you would on Tuesday evening. The census is meant to capture anyone staying at your house that night, including visitors and babies. If you have a housemate or family member who does shift work and won’t be home on the night of August 10, you should still include them if they’re returning home in the morning, unless they’ve filled out their census somewhere else. What happens if I don’t complete the census? Do I get a fine? You can be fined up to $222 a day if you fail to complete the census. But before that happens you’ll get a reminder either in the mail or in person from a member of ABS staff. Staff who are out in the community will be following health advice and wearing face masks. That includes not making face-to-face contact with households in lockdown. You can also face heftier fines for knowingly providing false information. Why is the census important? Data collected in the census is used to help inform government policy, as well as how non-profit and community organisations allocate resources and find need. It also helps to inform government decisions by showing how Australian demographics are changing over time. Wasn’t there some issue with the last census? Has that been fixed? You might remember the 2016 census experienced some issues, which became known as #censusfail. It was the first time the census was primarily conducted online. But millions of Australians were locked out of the website, with the ABS pulling the plug due to fears of a coordinated denial of service cyber-attack. A later investigation by the Australian Signals Directorate found no data had been accessed, but the ABS was left with egg on its face over the problems. But the bureau says it has rebuilt the online census platform and worked with the Australian Signals Directorate’s Australian Cyber Security Centre to prepare for the big event.


AVUSTRALYA

T

A Y L A R T S U V A RE E L N I J R O B A OR Y Ü D Ö T E Y I D

rkısh NEWS PRESS

10 Ağustos 2021

5

‘Çalınan Kuşaklar’ için 1 milyar $ tazminat

A

vustralya, 1910-1070 yıllarında ailelerinden uzaklaştırılan binlerce melez Aborjin çocuğa tazminat da dahil olmak üzere, 1,1 milyar Avustralya doları ödeme sözü verdi. Bu kapsamda Avustralya hükümeti, asimile edilmeleri amacıyla küçük yaşta ailelerinden koparılarak devlet tarafından yetiştirilen ve “kayıp nesil” olarak bilinen yerli halk üyelerine ise 75 bin Avustralya doları tazminat ödeneceğini duyurdu. KİŞİ BAŞI 75 BIN $ 75 bin dolarlık tazminatların, halen hayatta olan ve Avustralya’nın başkent ve kuzey bölgelerinde 18 yaşından küçükken ailelerinden koparılan yerli çocuklara ödeneceği belirtildi. Tazminat teklifi, Avustralya’nın yerli nüfusunun yaşam koşullarını iyileştirmek için ek 1 milyar Avustralya doları harcama taahhüdünün bir parçası olarak geldi. Ailelerinden zorla alınan, “Çalınmış Kuşak” olarak da bilinen binlerce melez Aborjin’e yapılan uygulamanın telafisi için Avustralya’daki yerlilerin yaşam şartlarını iyileştirmek üzere 2026 yılına kadar kullanılması planlanan 378,6 milyon Avustralya dolarının harcanacak en yüksek miktar olduğu bildirildi. BAŞBAKANDAN ÖZÜR Avustralya Başbakanı Scott Morrison konuya ilişkin parlamentoda yaptığı açıklamada, “Bu, kayıp nesil üyeleri, aileler ve yerli toplulukları tarafından uzun zamandır beklenen bir adımdı. Resmi olarak ifade etmek gerekirse,

sadece olanlar için çok üzgün olduğumuzu değil, bunun sorumluluğunu alacağımızı da söylüyorum” dedi. Morrison, ödenecek miktarın, asimilasyon politikaları nedeniyle yerli annelerden çocuklarını zorla ayırmanın tazminatı olduğunu ifade etti. BİR TESELLİ OLDU Yerli topluluklar, hükümetin tazminat teklifini memnuniyetle karşıladı ancak konu hakkında daha fazla adım atılmasını beklediklerini vurguladı. Kayıp neslin bazı üyelerini temsil eden Şifa Vakfı’nın CEO’su Fiona Cornfort ise söz konusu adımı “bir şey ama her şey değil” şeklinde yorumladı. Mağdurlardan Pat Turner, çalınan kuşaklara yönelik, 1997 yılında önerilen tazminatı memnuniyetle karşıladığını söyledi. 1920’li yıllarda annesinden zorla ayrılan ve 1970’lere kadar tekrar bir araya gelemeyen Turner, “Annem de dahil olmak üzere birçok insanımız öldü, bu yüzden ölenler için üzücü ama hayatta kalanlar için güzel bir gün” dedi. 100 BİN MELEZ “Çalınan Kuşaklar” için tazminat planları, 2008-2020 yıllarında Avustralya eyaletleri tarafından yasalaştırılmıştı. Dönemin Başbakanı Kevin Rudd, 2008’de Federal Parlamentoda yaptığı konuşmada, yerli halka karşı yapılan tüm haksızlıklar ve işlenen suçlar için resmen özür dilemişti. 1910’dan 1970’lere kadar yaklaşık 100 bin melez Aborjin çocuk, ailelerinden zorla alınarak kendi ırklarından “korunmaları” amacıyla devlet bakımına verildi.


rkısh AVUSTRALYA 6 T Avustralya, Moderna’nın Kovid-19 aşısını onayladı 10 Ağustos 2021

NEWS PRESS

3 eyalette virüse karşı kapanma devam ediyor 3 önemli eyaletinde de yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) Delta A vustralya’nın varyantına karşı tam kapanmalar sürüyor.

A M A L I Ş A HIZL A R SÜRÜYO

A

vustralya’nın ilaç düzenleme kurumu Terapötik Ürünler İdaresi (TGA), Amerikan ilaç üreticisi Moderna’nın geliştirdiği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısının 18 yaş ve üzeri Avustralyalılara uygulanmasına onay verdi. TGA’dan yapılan açıklamaya göre, klinik çalışmalarda Kovid-19’a karşı güçlü etkinlik gösterdiği belirtilen Moderna aşısının kullanımı onaylandı. 28 GÜN ARAYLA IKI DOZ Moderna aşılarının 18 yaş ve üzerindeki Avustralyalılara, 28 gün arayla iki doz halinde uygulanabileceği kaydedilen açıklamada, aşının 12-17 yaş arası kullanımı için klinik çalışmaların devam ettiği bildirildi. Moderna’nın geliştirdiği aşı, AstraZeneca, Pfizer/BioNTech

ve Johnson & Johnson tarafından üretilen aşılarla Avustralya’da kullanımına onay verilen dördüncü Kovid-19 aşısı oldu. 1 MILYON ADET GELECEK Başbakan Scott Morrison, başkent Canberra’da düzenlediği basın toplantısında, ülkede dördüncü Kovid-19 aşısının da onaylamasıyla yıl sonuna kadar nüfusun yüzde 70’inin aşılanması hedefine ulaşılacağını söyledi. Gelecek ay 1 milyon doz Moderna aşısının teslim alınacağını ve Moderna ile toplam 25 milyon doz aşı için anlaşma yaptıklarını aktaran Morrison, Kovid-19’la mücadelede önemli adım attıklarını ifade etti. YARISI AŞI OLDU Avustralya’da Pfizer/BioNTech ve AstraZeneca aşıları marttan

bu yana kullanılırken, Moderna ve Johnson & Johnson tarafından üretilen aşılar henüz ülkeye ulaşmadı. Aşı çalışmalarının yavaş ilerlediği eleştirilerinin yapıldığı ülkede, nüfusun yüzde 44,2’si ilk doz, yüzde 22,4’ü ise ikinci doz aşıyı oldu. VAKALAR ARTTI ÖLÜM AZ Avustralya Federal Sağlık Bakanlığının verilerine göre, son 24 saatte 298 kişide Kovid-19 tespit edildi, 90’lı yaşlarda bir kişinin hayatını kaybetmesiyle ülke genelinde virüsten ölenlerin sayısı 938’e yükseldi. İlk vakanın kaydedildiği 25 Ocak 2020’den bu yana Avustralya’da 36 bin 631 kişi Kovid-19’a yakalanırken, 5 bin 25 aktif vakadan 71’i yoğun bakımda olmak üzere toplam 431 kişinin hastanelerdeki tedavileri ise devam ediyor.

Delta varyantının en fazla etkili olduğu eyaletlerden Yeni Güney Galler (NSW), Victoria ve Queensland eyalet hükümet yetkilileri tarafından düzenlenen basın toplantılarında, salgınla mücadele ilgili son bilgiler verildi. BAKAN: EVİMDEN ÇIKMAZDIM Tam kapanmanın 28 Ağustos’a kadar yürürlükte olduğu NSW’nin Eyalet Sağlık Bakanı Brad Hazzard, başkent Sydney’deki Greater Sydney, Blue Mountains, Central Coast, Wollongong, Shellharbour, Hunter ve Upper Hunter bölgelerinde devam eden tam kapanmanın Armidale Bölgesi sınırlarını da kapsayacak şekilde genişletildiğini belirterek, “Bölgede yaşasaydım evimden çıkmazdım. Arkadaşlarımı ziyaret etmez, kendimi ve ailemi koruduğumdan emin olurdum” şeklinde konuştu. İŞ, AŞ VE AŞI DIŞINDA YASAK Victoria ve Queensland eyaletlerinde de tam kapanma devam ediyor. Yasaklar çerçevesinde, alışveriş, egzersiz, tıbbi bakım, işe ve aşıya gitme dışında evden çıkışlar engellenmiş durumda. Alışveriş ve egzersiz için dışarı çıkanların da bu ihtiyaçlarını evlerine 5 km mesafedeki yerlerde görmeleri gerekiyor.

VIC hapishanelerinde drone önlemleri alındı aracılığıyla kaçak içeriye ürün D rone girişiminin önlenmesiyle mücadele etmek

için tüm Victoria hapishanelerine yeni teknolojiler yerleştirildi. Yetkililer, özellikle yüz yüze ziyaretlerin yasaklanmasından sonra, COVID-19 pandemisinin başlangıcından bu yana drone ile ilgili kaçakçılıkta bir artış görüldüğünü açıkladı. Drone’u 50 kilometreye kadar uzaktan algılayabilen ve takip edebilen stratejik olarak konumlandırılmış antenler için 425 bin dolar harcandı. Teknoloji ayrıca, yakındaki bir yerde veya birinin evinde olsun, drone operatörünün yerini tam olarak belirleyebiliyor. Drone hapishaneye yaklaştığında, teknoloji, olası güvenlik ihlallerine karşı personeli uyarıyor. 2019 yılında drone ile ilgili 19 güvenlik olayı yaşandığını açıkladı. 2020’de bu sayı 177’ye yükseldi ve cep telefonları, USB cihazları, reçeteli ilaçlar ve tornavida gibi silahlar da dahil olmak üzere bazı kaçak mallar kaçırılmaya çalışıldığı bildirildi. > A.ÖMER BOZKURT MELBOURNE


T

ANALYSIS Writer: Suzan Calimli

rkısh NEWS PRESS

10 August 2021

7

calimli.suzan@gmail.com

The Great Mosque of Córdoba PART-2

T

he Great Mosque of Córdoba was an Islamic mosque located in Córdoba, Spain before being converted in the 13th century into a Christian cathedral. The name was then changed to Catedral de la Asuncion de la Virgen (Cathedral of the Assumption of the Virgin Mary). Unlike many mosques in Spain which were destroyed to make way for churches and cathedrals, the Great Mosque of Cordoba still stands today as a widely attractive tourist destination in Spain. Umayyad ruler Abdul Rahman commissioned the original structure of the mosque to be built around 784. The 9th and 10th centuries oversaw extension

being added to the mosque, doubling its size. At the time, the mosque became one of the biggest sacred places in the Islamic world. The ground plan of the mosque is 180 by 130 metres, slightly smaller than St. Peter’s Basilica in Rome. Historians believe that initially, the space that held the ancient mosque had first held a temple that was converted into a church by Visigoths in 572. The Umayyad emir, upon coming into power, completely transformed and rebuilt the structure into a mosque. The architecture inside the mosque is carefully crafted to form a maze of never-ending pillars with red and white striped arches, giving the illusion of a space that is larger than what it was. The pillars were made out of marble, jasper and porphyry and came to the mosque through different sources, including Roman, Visigothic and Carthaginian buildings and were even received as gifts from Constantinople’s Byzantine emperor. When the mosque was first completed, 1,200 columns were built; now 850. Interestingly, the courtyard trees planted in rows mimic the rows of columns inside, creating

AVUSTRALYA’NIN

HINDISTAN’LA TICARI

ANLAŞMASI, DÜNYANIN ÇIN’DEN UZAKLAŞTIĞINI

GÖSTERECEK TONY ABBOTT

A

a symbolic aesthetic of two different worlds of Muslims. The repeated geometry made from the double arches is what typically catches one’s eye upon entering the south side of the building. The arches work to design endless components made out of air and light, making the low ceiling seem higher than it actually is. It is said that Abdul Rahman wished to reflect the architectural designs out of nostalgia for his old home in Syria among the Abbasids. During the reign of al-Hakam II, an elaborately beautiful horseshoe-arched mihrab was built. The structure identified the direction that faced Mecca and was embedded with fold tesserae (minute pieces of glass with colour and gold backing), that created a mesmerising blend of reddish browns, yellows,

vustralya’nın eski Başbakanı Tony Abbott, ülkesi ve Hindistan arasındaki serbest ticaret anlaşmasının, “demokratik dünyanın Çin’den uzaklaştığının” sinyalini vereceğini belirtti. Abbott, Avustralya hükümetinin ikili bir ticaret anlaşmasını imzalamaya öncelik vermesi kapsamında Avustralya’nın Hindistan Ticaret Özel Elçisi olarak Yeni Delhi’yi ziyaret etti. ÇİN OUT, HİNDİSTAN İN! Ziyaretinin ardından The Australian gazetesine yazdığı makalesinde Abbott, “Çin ile ilgili hemen hemen her sorunun yanıtı Hindistan’dır” ifadesini kullanarak Çin’in her geçen gün daha “agresif” hale gelmesi sebebiyle Hindistan’ın uluslararasında mümkün olan en kısa sürede haklı yerini almasının herkesin

dark clues and golds that worked together to form vegetal motifs and complex calligraphy bands that adorned the arch. The horseshoe arch is encompassed by a intricate rectangular frame (alfiz) that contains verses from the holy Quran and information about the caliphate of Córdoba written in Kufic characters. As well as a magical place of worship, the mosque was also a school, public building and social centre for the Muslims. There is no doubt that the interior of the mosque reflects an enchanting otherworld, just how it’s written in the following: ‘It’s not simply a spiritual oasis; it is a kind of architectural abstraction in which the columns seem to repeat themselves infinitely, like a mirror of creation whose centre moves according to the location of the worshipper. It is a labyrinth without walls, a spatial arabesque, an extraordinary metaphor for infinity underlined by a constant interplay of light and shadow.’ (Source: Spain Then and Now). Sources: - spainthenandnow.com - britannica.com - khanacademy.org - courses.lumenlearning.com - sights-and-culture.com

çıkarına olacağını belirtti. Abbott, ticaret anlaşmalarının, ekonomi kadar siyasetle de ilgili olduğunu ve Hindistan ile Avustralya arasındaki hızlı bir anlaşmanın, “demokratik dünyanın Çin’den uzaklaştığının ve iki ülkenin (AvustralyaHindistan) de uzun vadeli refahını artırmanın” önemli bir işareti olacağının altını çizdi. TİCARET STRATEJİK SİLAH Çin’in ticareti “stratejik bir silah” olarak kullandığı değerlendirmesinde bulunan Abbott, Çin’i Avustralya ihracatına yönelik “kaprisli boykotlarla” suçladı. Abbott, “Çin’in göz korkutucu gücünün, özgür dünyanın komünist bir diktatörlüğü küresel ticaret ağlarına davet etme kararının bir sonucu olarak

ortaya çıktığını” kaleme aldığı yazısında şunları kaydetti: “Çin, teknolojimizi çalmak ve endüstrilerimizi baltalamak için Batı’nın iyi niyetini ve umutlu düşüncelerini istismar etti. Bu süreçte, eski Sovyetler Birliği hiç olmadığı kadar güçlü bir rakip haline geldi. Çünkü Çin, şimdi hızla buna uygun bir ordu geliştiren birinci sınıf bir ekonomiye sahip.” ELÇİLİK CEVAP VERMEDİ Avustralya’daki Çin Büyükelçiliği ise, konu hakkındaki yorum talebine cevap vermedi. Avustralya’nın Hindistan Yüksek Komiseri Barry O’Farrell, Abbott’un Hindistan’ı geçen hafta, “ekonomik ilişkileri tam potansiyeline, Hint ve Avustralya halklarının karşılıklı yararına ilerletmek” için ziyaret ettiğini söyledi.


8

10 Ağustos 2021

DIRILIŞ ERTUĞRUL’UN YILDIZI

T ‘Gardaş’ın bayrak sevdası rkısh NEWS PRESS

TÜRKİYE

Orman yangınlarıyla mücadele için yardıma gelen Azerbaycanlı itfaiyecilerin Türk bayrağı duyarlılığı duygulandırdı. Evlerdeki bayrakları zarar görme tehlikesine karşı tek tek toplayan Azeri itfaiye erlerinden Nail Gailov, “Bayrak bizim her şeyimiz. Türk halkını seviyoruz, her zaman yanındayız” dedi.

ıyla n ı g n a y Orman delenin müca canlı Azerbay nları kahrama

“Korkut Bey” 62 yaşında vefat etti Ö

yle Bir Geçer Zaman Ki, Kurtlar Vadisi Pusu ve Ezel’in de aralarında olduğu pek çok dizide rol alan usta oyuncu Hüseyin Özay, 62 yaşında hayatını kaybetti. Son olarak Diriliş Ertuğrul dizisinde “Korkut Bey” karakterini canlandıran başarılı oyuncu Özay’ın vefatını, yapımcı ve senarist Mehmet Bozdağ, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Diriliş Ertuğrul dizimizin değerli oyuncusu ve kıymetli tiyatro sanatçısı Hüseyin Özay’ın vefatını derin bir üzüntü içinde öğrenmiş bulunmaktayım. Usta oyuncuya Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve sanat camiasına sabır diliyorum” ifadeleriyle duyurdu. Usta oyuncu, öğle namazına müteakip kılanın cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Hüseyin Özay, 1 Ocak 1959’da Samsun Vezirköprü’de dünyaya geldi. Samsun Belediyesi Konservatuvarına yazılarak tiyatro eğitim almaya başlayan sanatçı, 1986’da TRT’nin seslendirme sınavına başvurdu. Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı bu sınavda, Özay seçilen 69 kişi arasında yer aldı. Özay, seslendirme sanatçısı olarak görev yaparken 1980’de tiyatro ile sahnelere adım attı ve ardından birçok tiyatro, dizi ve filmde rol aldı.

ORMAN İŞÇİSİNİN ŞEFKÂTİ

Yangında mahsur kalan kamlumbağayı kurtardı

A

ntalya’nın Gündoğmuş ilçesinde çıkan orman yangınında mahsur kalan kaplumbağayı orman işçileri kurtardı. Ortakonuş Mahallesi’ndeki ormanlık alanda 29 Temmuz’da çıkan ve rüzgarın etkisiyle geniş bir alana yayılarak yerleşim yerlerini tehdit eden yangın günler sonra söndürüldü. Ancak yangının ilçeye yaklaştığı en şiddetli anlarında ormanlık alandaki hayvanlar da etkilendi. Alevlerden kaçarak yol güzergahından ilerlemeye çalışan bir kaplumbağa, Gündoğmuş Orman İşletme Müdürlüğü Şefi Ender Erol’un dikkatini çekti. Güvenli bir bölgeye alınan zavallı kaplumbağaya orman işçilerince su verildi.

M

uğla’nın Marmaris ilçesindeki orman yangını için Azerbaycan’dan gelen itfaiyeciler, alevle mücadelelerini Türk bayrağına olan saygı ve duyarlılıklarını da ihmal etmeden özveriyle sürdürüyor. Azerbaycan Olağanüstü Haller Bakanlığına bağlı ekiplerin 100 kişiden oluşan itfaiyeci grubu, bölgedeki yangınlarının söndürülmesi için orman kahramanlarına destek oluyor. TEK TEK TOPLADILAR Kahraman Azerbaycanlı itfaiyecilerin alevlerle yaptıkları mücadele hem meslektaşlarından hem de Türk halkından büyük takdir görüyor. Hisarönü Mahallesi’ndeki yangında da görev yapan Azerbaycanlı itfaiyecilerin, evlerin bahçelerinde asılı Türk bayraklarına karşı duyarlılıkları

dikkati çekti. İtfaiyeciler, yangından zarar görme riskine karşı Türk bayraklarını tek tek toplayarak muhafaza altına aldı. TÜRKIYE KARDEŞIMIZ Azerbaycan itfaiyesine komuta edenlerden Kamil Dünyamaliyev, Türkiye’yi çok sevdiğini söyledi. Türkiye’de yaşanan orman yangınlarının kendisini çok üzdüğünü belirten Dünyamaliyev, şunları kaydetti:

?

TÜRKİYE’NİN GÖÇMENLERLE İMTİHANI

Bu masumları

nasıl ölüme terk edeceğiz

“Türkiye bizim kardeşimiz. Azerbaycan ile Türkiye her zaman kardeş olacaktır. Son günümüze kadar Türkiye’nin yanındayız. Marmaris’te orman yangını söndürmek için geldik. Ev yanıyordu, evin içine girdim baktım kimse yoktu. Türk bayrağını gördüm ve onu aldım. Bayrak bizim için çok önemli.” SON GÜNÜMÜZE KADAR YANINIZDAYIZ İtfaiye eri Nail Gailov da “Bayrak bizim her şeyimiz. Onu yanmaya bırakmayız. Türk halkını seviyoruz ve her zaman onların yanındayız. Azerbaycan her zaman Türkiye’nin yanında olacaktır” dedi. İtfaiye eri Tural Mehmetov da Türkiye’de bir an önce orman yangınlarının son bulmasını istediğini, bunun için var gücüyle çalıştığını ifade etti.

n Türkiye-İran sınırında yasa dışı geçişlerin engellenmesi için gece gündüz görev yapan güvenlik güçleri, hudut hattında yakaladıkları düzensiz göçmenlere insani yardımda bulunuyor, çocuklarına da şefkat gösteriyor. Van’da sınır hattında devriye görevi yürüten jandarma ekipleri, Çaldıran bölgesinde insan kaçakçılarının kandırarak 6 çocuğuyla Türkiye sınırında bıraktığı aileyi yakaladı. Açlık ve susuzluktan bitkin düşen aileye su veren, karınlarını doyuran askerler, İlçe Jandarma Komutanlığına götürdükleri aileyi işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğü ekiplerine teslim etti. Mehmetçiğe teşekkür eden Halmurad Muradi ve Birhan Şerifi çifti, Taliban’ın anne ve babalarını katlettiğini belirterek, “Onların zulmünden kaçtık. Bir defa İran’a kaçmayı başardık ancak İranlılar bizi döverek geri gönderdi. Kaçmayı başardık, Türkiye’ye sığındık. Türklerin merhameti tüm dünyaya yayılmış. Başka çaremiz kalmadı” deyip gözyaşı döktü.


TÜRKİYE Erdoğan’dan “Gardaş”a özel teşekkür

T

rkısh NEWS PRESS Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazını Üsküdar’daki Çilehane Camii’nde kıldı. Namazın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Erdoğan, yangın söndürme yardımında bulunan dost ve kardeş ülkelere teşekkür ederek, şunları dile getirdi: “Bu konuyla ilgili olarak özellikle Azerbaycan’ı zikretmek durumdayım. Bugün yine İlham Aliyev kardeşimizle bir telefon görüşmesi yaptık. Şu an itibarıyla 600’ü aşkın yetişmiş itfaiyeci göndermiş durumdalar. Bunu biraz daha artırabiliriz, araç gereçleriyle beraber gönderebiliriz diyor. ‘Ben bunları hemen son olarak 100 civarında itfaiyeciyi göndereyim’ dedi. ‘İsabetli olur’ dedim. Onlar da büyük ihtimalle bugün gelirler.”

Bu yıl 252 milyon

fidan dikeceğiz

T

Orman yangınlarına karşı tüm imkanların seferber edildiğini belirten Başkan Erdoğan, yanan alanların imara açılacağının koca bir yalan olduğunu belirterek, “Geleceğe Nefes kampanyasıyla her vatandaşımız için 3 fidan olacak şekilde toplam 252 milyon fidanı yıl bitmeden dikeceğiz. Yeşil vatanı korumak için cansiperane mücadelemiz devam edecektir” dedi.

ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı kıldığı Üsküdar’daki Çilehane Camii’nden çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Türkiye’de yaşanan orman yangınlarına ilişkin soru üzerine Erdoğan, 28 Temmuz’dan itibaren başlayan bölgedeki yangın sürecinin 9 günü aştığını belirterek, “44 ilimizde çıkan 208 orman yangınının 196’sı kontrol altına alınmış vaziyette. 5 ilimizdeki 12 yangının kontrol altına alma çalışmaları devam ediyor. Bu illerimiz büyükşehir olarak başta Antalya, Muğla, Isparta, Aydın ve Denizli illerimiz. Şu anda buralarda yoğun bir yangın söndürme çalışmalarımız var” dedi. TÜM İMKANLAR SEFERBER Uçaklar, helikopterler, arazöz ile TOMA’lar ve köylülerin kendi imkanları da dahil olmak üzere tüm imkanların seferber edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Şu anda 16 ambifik uçak yoğun bir şekilde çalışmalara devam ediyor. Son olarak Ukrayna’dan gelen gece görüşlü olmanın ötesinde gece söndürme kabiliyeti olan 5 helikopter var. Bunlar 24 saat full çalışacak. Onlarla ciddi bir güç kazanmış olduk. Şu an itibarıyla 56 helikopter yangın söndürme faaliyetlerine devam ediyor. Bunlarla beraber 9 insansız hava aracı arazide çalışıyor. 850 arazöz ve su tankeri, 150 iş makinası ki bunlar özellikle mesela termik santralin etrafını açmada dozerlere çok ihtiyacımız oluyor. Termik santraldeki gelişmeler olumlu istikamette. 5 bin 250 personelle yangınlara müdahale ediliyor.”

YALANDAN BAŞKA SIFATI YOK Anayasa’nın uyarınca yanan alanların tekrar ağaçlandırıldığını ve başka amaçla kullanılamadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Maalesef siyasetçilerden bazılarının ifade ettiği gibi yani benim şahsımın ‘Buralar da inşaata açılacaktır. Bunların yapımına müsaade edilecektir’ istikametinde onayımın olduğu veyahut da parlamentodan böyle bir şey asla yok. Bu yalandır. Zaten Kılıçdaroğlu’nun yalandan başka bir sıfatı da yoktur. Böyle bir zamanda muhalefet ‘Acaba iktidara nasıl yardımcı olacağız?’ bunu düşünmesi gerekirken, bunu düşünmeyip tam aksine acaba yangına nasıl körükle gideriz bu işi yapıyorlar. Bunların yaptığı iş yangına körükle gitmek.” VATANDAŞ BAŞINA 3 FİDAN Erdoğan, yeni ağaçlandırmanın doğal bitki örtüsüyle uyumlu olacağını da vurgulayarak, şunları anlattı: “Geleceğe Nefes kampanyasıyla her vatandaşımız için 3 fidan olacak şekilde toplam 252 milyon fidanı yıl bitmeden inşallah dikeceğiz. Yeşil vatanı korumak için cansiperane mücadelemiz devam edecektir. İktidarımız döneminde 5 milyar 400 milyon yetişmiş ağaç diktik. Bunu yapan bir iktidarız biz. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte de yine aynı şekilde bu çalışmalarımızı yoğun olarak devam ettireceğiz. Ülkemizi asla çöle teslim etmeyeceğiz, kurak bırakmayacağız.” TÜRKIYE GÜÇLÜDÜR MGK bildirisinde vurgulanan dezenformasyon kampanyalarına değinen Erdoğan, şöyle konuştu: “Son zamanlarda Türkiye’yi fakir

fukara, garip gureba göstermek için, insan söylemek de istemiyor, ‘Help Turkey’ diye bir kampanya başlattılar. Tabii bunun karşısında bizim söyleyeceğimiz ne var? Tek şey var; ‘Güçlü Türkiye’, biz güçlüyüz. Nitekim fazla dayanamadılar, hemen kısa bir süre içerisinde de ‘Help Turkey’i çektiler, sildiler. Türkiye’yi böyle Amerika’dan, Avrupa’dan, belli yerlerden yönetmek suretiyle adeta dezenformasyonla bir terör estirmek, yani benim yalan terörü dediğim şekilde bir terör estirmek suretiyle halkımızı yalana esir etme kampanyası, gayreti içerisinde olanlar var. Bu konuda biz onlara prim vermeyeceğiz, vermedik.” EL AMAN DİLEYENİ KORUDUK Göçmen sorunu ili ilgili de konuşan Erdoğan, şunları kaydetti: “Şu anda eğer Türkiye’de 4 milyon ağırlıklı olarak Arap ve Kürt mülteci varsa, onlar bizim korumamız altındaysa, göçmenleri koruması altına alan Türkiye herhalde zayıf bir ülke değil. Güçlü olduğu için bu insanları koruması altına alıyor, alırken de bunu mevcut imkanlarıyla alıyor, finansmanı iyi yönettiği için bunu başarıyor. Bundan sonra da yine finansı iyi yönetmek suretiyle bu tür adımları atacağız ve bundan da hiçbir çekincemiz yok. Çünkü biz güçlü Türkiye’yiz, biz darda kalana elini uzatan, koşan bir Türkiye’yiz. ‘Biz iktidara gelince burada ne kadar Suriyeli varsa bunların hepsini kovacağız’ diyen bir iktidar olarak gelmedik. O, Bay Kemal’in şahsiyetidir. Çünkü ülkemize sığınan, bizden el aman dileyen bu insanlara biz kapımızı açtık ve bunları koruma altına aldık.”

10 Ağustos 2021

9

YAPTIK, YİNE YAPARIZ!

18 yılda 5.4 milyar fidan

toprakla buluşturuldu T

ürkiye’de 2003’ten bu yana 5 milyar 400 milyon 324 bin 442 fidan toprakla buluşturulurken, yaklaşık 5 milyon 486 bin 40 hektar alan da ağaçlandırıldı. Orman Genel Müdürlüğünden edinilen bilgiye göre, orman sınırları içinde veya dışındaki arazilerde uygulama plan ve projeleri dahil ağaçlandırma faaliyetleri yürütülüyor. Ağaçlandırma, erozyon kontrolü, iyileştirme, mera ıslahı, özel ağaçlandırma, suni gençleştirme ve enerji ormanı tesis çalışmaları çerçevesinde Türkiye’de 2003’ten bu yana 2 milyar 580 milyon 470 bin 387’si dikilen, 2 milyar 666 milyon 854 bin 55’i ekimden elde edilen olmak üzere toplam 5 milyar 247 milyon 324 bin 442 fidan toprakla buluşturuldu. Bunun içinde TSK’nın diktiği 9 milyon 654 bin 485 fidan da yer aldı. Bu yılın ocak-temmuz döneminde de dikilen 153 milyon fidanın eklenmesiyle 2003’ten bu yana toprakla buluşturulan fidan adedi 5 milyar 400 milyon 324 bin 442’ye ulaştı. 5.5 MILYON HEKTAR ALAN YEŞİLLENDİ Bu dönemde 5 milyon 486 bin 40 hektar alan da ağaçlandırıldı. Geçen yıl 602 milyon 835 bin 991 fidan, 2019’da 336 milyon 394 bin 782, 2018’de 263 milyon 75 bin 565, 2017’de 285 milyon 155 bin 218 ve 2016’da da 250 milyon 176 bin 996 fidan toprakla buluşturuldu. 2003’ten bu yana dikilen fidanların illere göre dağılımına bakıldığında, 379 milyon 427 bin 454 fidanla ilk sırada Mersin yer aldı. Bu ili, 306 milyon 600 bin 551 fidanla Adana, 276 milyon 508 bin 463 fidanla Antalya, 213 milyon 643 bin 855 fidanla Muğla takip etti.

‘İTFAİYE ARACI YOK’ DEYİP ŞOV YAPTI

YALANCI KADINA TUTUKLAMA

Antalya’nın Gündoğmuş ilçesinde onlarca söndürme araçlarının olduğu yolda adeta şov yaparak, evinin yandığını ve müdahale edilmediği yalanını kameralar önünde savuran Y.T. adlı provokatör kadın tutuklandı. Y.T ile ilgili yapılan araştırmada, evinin yanmadığı ve herhangi bir malının zarar görmediği tespit edildi.

Orman yangını üzerinden

3 bin 726 provokasyon! yürekleri burkan orman T ürkiye’de yangınlarına karşı devlet, millet tek yumruk

oldu. Türkiye 10 gündür orman yangınları ile boğuşurken, birçok yangın verilen başarılı mücadele sayesinde kontrol altına alındı ve soğutma çalışmaları sürüyor. Ancak alevler ülkemizi sararken tek dertleri provokasyon yapmak ve Türkiye’yi kendilerince dışarıya aciz göstermeye çalışmak olan provokatörler için de hesap verme vakti geldi çattı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yangınlarla ilgili sosyal medya üzerinden provokasyon yapan 3 bin 726 içeriğin tespit edildiğini, bunların 172’sine işlem yapıldığını söylerken; kamuoyu ise “Help Turkey!” etiketi üzerinden paylaşımda bulunarak küresel çetelerin oyununa ortak olan ve Türkiye’yi aciz göstermeye çalışan sözde sanatçıların da hesap vermesini bekliyor.



T

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

10 August 2021

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

PKK’s dirty war

S

ver Smoke rising o , in a burning forest in t, Köyceğiz distric rn este Muğla, southw 21. 20 Turkey, Aug. 9,

NUMBER OF FOREST FIRES IN TURKEY REDUCED TO 2

T

urkey managed to put out 238 out of 240 wildfires in 47 provinces on the 13th day of a string of blazes raging across the country. The Minister of Agriculture and Forestry Bekir Pakdemirli announced on Monday that only two fires were still underway in Muğla, a southwestern province. The first major fires began on July 28 in the country’s south. Soon, others followed, and most were in the southern and southwestern provinces. In Muğla, home to popular vacation resort towns, wildfires threatened residential areas and prompted evacuations of hundreds. One person, trapped in the middle of fire while trying to help firefighters, was killed.

Seven others, including firefighters, were killed in Manavgat, the site of the first big blaze in Antalya, which neighbors Muğla. Pakdemirli announced late Sunday via Twitter that fires were still burning in Muğla’s Köyceğiz, Kavaklıdere, Milas, Yatağan and Karaköy districts. On Monday’s update on fires, Pakdemirli announced that only two fires remained and both were in Muğla’s Köyceğiz and Milas districts. Soaring temperatures and low humidity, as well as strong winds, challenge the extinguishing efforts. More than 5,000 firefighters, aided by 15 water bomber planes, helicopters and hundreds of fire trucks, are struggling against flames that gutted vast swaths of

forests across Muğla. Investigations are still underway over the cause of fires. A suspect was detained in Manavgat for setting a forest on fire last week while authorities had expressed suspicion of the PKK terrorist group’s involvement. The government has already distributed around $2 million to people affected by the disastrous fires and pledged to rebuild while aid collected by charities poured in for the survivors. The fires devastated thousands of hectares of forests, but the Turkish Presidency’s Communications Director Fahrettin Altun said on Sunday that by the end of this year, 252 million saplings would be planted across the country.

Turkish COVID-19 vaccine ‘100% effective against alpha variant’

T

urkey’s locally-made jab, which is currently in Phase III trials, is 100% effective against alpha variant first detected in the United Kingdom, the vaccine’s chief developer said Monday. Speaking at an event in the central province of Kayseri, professor Aykut Özdarendeli said their work on transgenic mice resulted in 100% efficiency against the alpha variant, adding that they are working on its effectiveness against the more widespread delta variant. Turkovac, an inactive vaccine, entered the final phase of trials in June. Özdarendeli said the vaccine is expected to be ready to be administered to the general public by the end of this year.

Afghan father and son reunite after 10 years in Turkey... n Mustafa M., an Afghan national living in Sweden, experienced the joy of meeting his father in Turkey, after losing touch with him while fleeing the civil war in Afghanistan a decade ago. Mustafa, 20, who lost three of his uncles to the attacks in Afghanistan’s Logar province, left the country with his mother and four siblings when he was still in primary school, led by his father, who wished a safe life for his family. After staying in Pakistan for nearly a year, they lost their father Abbas and one of his brothers Javad, when they tried to cross into Iran illegally

one night. Mustafa reached Greece via Turkey and then Sweden with his three siblings and mother, who stayed in Iran for a while. Mustafa applied to the General Directorate of Migration Management in Ankara, where he arrived by plane after learning through the government’s database that his father was currently residing in the central Anatolian city of Nevşehir. Mustafa and his father Abbas finally met 10 years later in the waiting room of the migrations management’s office. They were unable to hold back tears and hugged each other for a long time.

ince the June 7 elections, the PKK has escalated its attacks on security officials and civilians in Turkey. Always looking for a pretext to delay its disarmament, the PKK is using the war in Syria to gain legitimacy in the eyes of the Western public. Unfortunately, prominent Western media outlets including the BBC, the Guardian, Reuters, Times, The New York Times and others are buying the PKK story and thus helping it with its dirty war. As I have discussed here, the PKK rejected every opportunity to disarm over the last two-anda-half years. Despite the calls by its imprisoned leader Abdullah Öcalan since March 2013 and despite the huge democratic and socio-economic measures taken by the Turkish government, the PKK and its affiliate organizations are lost in a selfedifying myth of “struggle for the people.” What struggle is this? Against who? And for whom? In its brutal and bloody history, the PKK has killed as many Kurds as Turks and others. It has executed dozens of Kurdish leaders, fought with Iraqi Kurds in the 1990s and oppressed Syrian Kurds since the outbreak of the Syrian war. It is recognized as a terrorist organization by the U.S., E.U. and other countries. The Human Rights Watch released several reports detailing the use of child soldiers by the PKK’s Syrian branch Democratic Union Party (PYD) in Syria. This is clearly in violation of the Geneva Conventions. It has also reported on human rights violations and abuses in PYD-held areas. After the PYD took Tal Abyad, it forced Arabs and Turkmens to migrate in order to change the demography in its favor. Furthermore, the PYD has long been suspected of having shady relations with the Assad regime. As Daily Sabah columnist Hilal Kaplan notes, the PKK is using similar tactics in Turkey where it recruits minors under the age of 18. When the mothers of these children demanded their release from the PKK and its political wing, the Peoples’ Democratic Party (HDP), all they received was reproach and humiliation peppered with foolish conspiracy theories. The so-called “great humanity” of the PKK and its propaganda machines turn militant and brutal when it faces rational criticism. These simple facts receive little attention in the international

media because it is busy trying to manufacture “virtuous terrorists” and “peace doves” out of the PKK. The Western media’s proPKK spin is all about the war in Syria and the fight against the Islamic State of Iraq and alSham (ISIS). The underlying assumption seems to be that just about anyone who claims to fight against ISIS is by definition a force of good. To sell the PKK to the Western audience, you need stories to show that it is giving a heroic fight against the barbarians. But embellishing bloody terrorists as peace lovers is always a perilous enterprise. The self-perpetuating legend of the PKK fighting ISIS everywhere with heroic sacrifice is exaggerated to create a space of legitimacy and political maneuvering for the PKK. This story is also a convenient distraction from the real horror story, which is the killing machine of the Assad regime and its unabated massacre of the Syrian people. Just last week, Syrian jet fighters bombed the neighborhood of Douma, northeast of the capital Damascus, killing over 100 civilians. The UN cited the possibility of war crimes. Yet we all know that none of these calls and investigations will stop the criminal Assad regime, which has killed over 300,000 of its own people, used chemical weapons and committed war crimes. ISIS is a real menace and must be fought against without compromise. But it is politically and morally wrong to use ISIS as an excuse to devise and implement proxy policies in Syria and beyond. Just as the Syrian regime and its backers use ISIS as a pretext to keep the regime in Damascus, the PKK is now using it for its own political agenda. It cannot be allowed to fool the world. Those who lend support to the PKK ought to understand that they are becoming part of the PKK’s dirty war. Turkey maintains its principal position: While continuing political and economic reforms and seeking a peaceful resolution to the 30-year conflict, it is also fighting against PKK terrorism. Despite terrorist attacks by the PKK and its media spins, Turkey will maintain the right balance between freedom and democracy on the one hand and security and stability on the other.

> Source: Daily Sabah /Aug 22, 2015


12

T

10 August 021

rkısh NEWS PRESS

TECHNOLOGY

1.8 billion websites:

Internet marks its

UAE scooter firm expands to Turkey with local startup purchase

30th anniversary

Arab Emirates (UAE)-based e-scooter U nited company backed by Israeli venture capital funding, FENIX, has acquired Turkish electric

scooter sharing startup PALM for $5 million (TL 41.79 million), it said on Monday, as the start-up expands across the Middle East into its fifth country. With almost 10,000 escooters in 13 cities, FENIX has the largest fleet in the Middle East and North Africa. It was the first UAE start-up to get Israeli VC money after the two countries normalized relations last September, receiving $3.8 million from Israel-based venture capital firm Maniv Mobility in November as part of its $5 million seed funding. Undisclosed additional funds have been raised since and FENIX aims for series A fundraising later this year, FENIX Co-Founder and CEO Jaideep Dhanoa told Reuters. Moving into Turkey, which has milder summers, will help to offset the impact on scooter hires of the Gulf’s scorching mid-year temperatures, Dhanoa said.

Thirty years since the World Wide Web inventor launched the first website.

M Cars of the future: Smart, autonomous and electric data on driverless cars is becoming more widespread, there is still a long road I though ahead. It is technology platforms that

will shape the future of the pioneering vehicles of prominent automotive brands. This week’s Ventures60 event saw representatives of many platforms and companies discuss the future of the automotive world. While Turkey is eyeing 2022 for its first domestically made electric car, the roadmap of new and old all-electric, autonomous vehicles in the world has begun to emerge. The event was attended by officials from many leading platforms, from a startup that produces a domestic electric charging unit platform to global automobile giants to an experienced startup in autonomous vehicle software to a venture that produces solutions that will enable consumers to use electric charging stations. There is still time for autonomous vehicles. Regulations and rules will be as effective as technology. However, electric vehicles are bound to take over the automobile market in the near future. Everyone has started updating their predictions. Almost every classic car brand has one or more electric models in its product portfolio and has announced their strategy for transitioning to electric vehicles.

ost people who search on Google, share on Facebook and shop on Amazon have never heard of Sir Tim Berners-Lee. But they might not be doing any of those things had he not invented the World Wide Web. It’s 30 years since the young English software engineer launched the world’s first website while working at CERN, the European Organization for Nuclear Research. Starting in 1989, Berners-Lee began working on ways digital objects could be identified and retrieved through browser software capable of rendering graphics and other images. He published a proposal on March 12, 1989, opening the way to a technological revolution that has

transformed the way people buy goods, share ideas, get information and much more. On Aug. 6, 1991, he launched the world’s first website, http:// info.cern.ch, it was dedicated to information on his World Wide Web project. It’s estimated there are now over 1.8 billion websites. Berners-Lee decided against patenting his technology and instead offered it as royalty-free software. That allowed other programmers to build upon the foundation he’d laid, spawning more than a billion websites today that have helped lure more than 3 billion people online. In an interview with The Associated Press (AP) in 2019,

Berners-Lee explained why he had recently released an ambitious rule book for governing online conduct. It was a bill of rights and obligations for the internet - designed to counteract the growing prevalence of misinformation, mass surveillance and government censorship. “There’s a sense that some of these questions were really hard,” said Berners-Lee. “This new world in which so much of our society is actually determined by how social networks work and so on is new. And there’s no rule book written a hundred years ago. “So, this is, in a way, the first time we’ve had a rule book in which responsibility is being shared.”

Investments boom in Turkish gaming startups n Successful mobile gaming startups in Turkey have whet the appetite of investors, as proven by data that showed gaming startups took the lion’s share of the record $224 million that poured into some 30 ventures in the first seven months The successful debut stories of Turkish gaming companies Peak and Rollic in 2020 have encouraged entrepreneurs and prompted investor confidence. Istanbulbased Peak became Turkey’s first unicorn - a term for startups that pass the $1 billion mark - and hyper-casual game maker Rollic left

a mark on the ecosystem with its early success at only 18 months old, triggering investors to keep a closer eye on Turkey’s gaming startups. What’s more, this trend prompted the birth of game-focused mutual funds like WePlay Ven-

tures. Investors, startups and talent scouts came together this week at the event jointly organized by startups monitor startups.watch and Google. According to startups.watch figures announced at the event, 30 startups have received an investment of $223.8 million in the first seven months of this year. Founded by alums from Peak Games, mobile games startup Dream Games, took the lion’s share of the investment and alone accounted for over $200 million. Other startups drew attention with the seed investments they received.


T

EKONOMI

rkısh NEWS PRESS

Türk mermerciler Avustralya pazarında liderliğe oynuyor Türk mermerinin dünyanın bir çok prestijli yapısında kullanıldığını belirten Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, Avustralya pazarının önemine değinerek, “Bu ülkenin toplam 220 milyon dolar doğal taş ithalatı var. Dünyanın en büyük 16’ncı ithalatçısı. Bizim ihracatımız ise 44 milyon dolar civarında” diye konuştu.

“Avustralya ş Sanal Doğal Ta Ticaret Heyeti” toplantısı çevrimiçi gerçekleştirildi.

T

icaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, işlenmiş mermerde ihracatın arttığını belirterek, “İhracatta blok mermerin payı düşerken işlenmiş mermerin payı artıyor. Bu katma değeri daha yüksek ürün ihracatı anlamına geliyor” dedi. Ege Maden İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen “Avustralya Sanal Doğal Taş Ticaret Heyeti” etkinliği açılış toplantısı, çevrim içi gerçekleştirildi. Toplantıya Ankara’dan bağlanan Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, dünya doğal taş rezervinin 3’te 1’inin Türkiye’de bulunduğunu, buna karşın ihracatta 4. sırada yer aldıklarını belirterek, bunun Türkiye’nin hak ettiği yer olmadığını ifade etti. AVUSTRALYA ÖNEMLİ Salgın nedeniyle 2020’de doğal taş ihracatının bir miktar gerilediğini ancak kısa sürede toparlandığını belirten Turagay, “Güzel noktalardan birisi de işlenmiş mermerde ihracatımızı artırıyoruz. Blok mermerin payı düşerken işlenmiş mermerin payı artıyor. Bu katma değeri daha yüksek ürün ihracatı anlamına geliyor” dedi. Avustralya pazarının önemine değinen Turagay, “Bu ülkenin toplam 220 milyon dolar doğal taş ithalatı var. Dünyanın en büyük 16’ncı ithalatçısı. Bizim ihracatımız ise 44 milyon dolar civarında. 2021’in 7 ayında da 28 milyon dolara ulaşmış durumdayız” dedi. Türk mermerinin dünyanın bir çok prestijli yapısında kullanıldığını di-

le getiren Turagay, Türkiye’nin dünya doğal taş ihracatından daha fazla pay alması gerektiğini vurguladı. Son 12 aylık dönemde Türkiye’nin ihracatının 200 milyar doların üzerine çıktığını hatırlatan Turagay, “Aylık ihracatımızı 20 milyar dolar seviyesine yükseltmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. 210 MILYAR DOLAR Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ise Türkiye’nin dünya doğal taş ihracatından yüzde 11 pay aldığını ifade etti. Doğal taş ihracatının 2021 ocak-temmuz döneminde geçen yıla göre yüzde 39 artışla 1 milyar doları aştığı bilgisini veren Gülle, “2021’in ilk 6 ayında en çok işlenmiş doğal taş ihracatı gerçekleştirdiğimiz üç ülke sırasıyla, 326 milyon dolar ile Çin, 227 milyon dolar ile ABD ve 53 milyon dolar ihracat ile Fransa oldu” dedi. Avustralya ile Türkiye’nin son dönemde ticari ilişkilerinin kuvvetlendiğine işaret eden Gülle, şöyle devam etti: “2020 yılında pandemiye rağmen Avustralya’ya ihracatımız önceki seneye göre yüzde 10 artış kaydederek, 726 milyon dolar olmuştu. Bu yıl ilk 6 ayda ise 2020’nin aynı döneminde ulaştığımız rakamı yüzde 55 aşarak 448 milyon dolara ulaşmış olduğunu görüyoruz.” Nihai hedeflerinin Türkiye’yi dış ticaret fazlası veren bir ülke haline getirmek olduğunu vurgulayan Gülle, “2020 Temmuz’dan 2021 Temmuz’a kadar olan sü-

reçte ihracatımız 200 milyar doları aştı. İnşallah sene sonuna kadar bu rakamın 210 milyar dolarlar seviyesine doğru gideceğini tahmin ediyoruz” dedi. HEDEF ÇIN’İ GEÇME Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi de Türkiye’nin doğal taş ihracatında şampiyonlar liginde yer aldığını belirterek, şunları söyledi: “Dünyada özellikle inşaat sektöründe tasarım ve mimarinin geliştiği en önemli ülkelerden olan Avustralya, işlenmiş doğal taş ithalatında önemli bir ülke. Avustralya’nın 2020 yılında pandemiye rağmen Türkiye’den işlenmiş doğal taş ithalatı yüzde 13’lük artışla 44,5 milyon dolara ulaşmış durumda. Avustralya’nın doğaltaş ithalatından yüzde 20 pay aldık. 2021 yılının ilk yarısında Avustralya’ya yaptığımız doğal taş ihracatı ise yüzde 33’lük artışla 18 milyon dolardan 24 milyon dolara çıkmış durumda.” Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya ise Avustralya’nın doğal taş ithalatında Türkiye’nin Çin’den sonra ikinci sırada olduğuna belirterek, şunları dile getirdi: “Bir diğer güzel veri ise Avustralya’ya doğal taş ihracatımızın yüzde 92’sinin işlenmiş katma değerli ürün olması. Avustralya’da işçilik maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle işlenmiş ürün ihracatımızı daha da arttırabiliriz. Hedefimiz Çin’i geçerek Avustralya’nın doğal taş ithalatında birinci ülke konumuna yükselmek.”

10 Ağustos 2021

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

Haksız yere işten çıkarılan işçinin işe iade hakkı var

4

857 sayılı İş Kanunu’nun 18 inci maddesi hükmüne göre, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. İşçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. Sendika üyesi olmak veya sendikal faaliyetlere katılmak, işyeri sendika temsilciliği yapmak, mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak, ırk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler, kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemesi, hastalık veya kaza nedeniyle bekleme süresinde işe geçici devamsızlık hali işten çıkarma için geçerli sebep olmaz. 4857 sayılı İş Kanunun 19 uncu maddesine göre, işveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Aynı Kanunun 21’inci maddesine göre de iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçlarına ise Kanunun 21 inci maddesinde yer verilmiştir. Kanundaki düzenlemeye göre işverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen

sebebin geçerli olmadığı mahkeme tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir. İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir. Haksız yere işten çıkarılan işçiyle ilgili iş mevzuatında yer alan düzenlemeleri anlattık. İşin bir de sosyal güvenlik boyutu var. Haksız yere işten çıkarılan işçi işe iade kararından önce emekliliğe başvurmuş ve emekli olmuşsa 4 aylık primler dikkate alınmadan emekli maaşı bağlan olacağından bunların işe iade kararı sonrası SGK’ya başvurarak emekli maaş hesabına işe iadeye bağlı 4 aylık primlerin dahil edilmesini ve emekli maaşlarının revize edilmesini talep etmeleri gerekir. Esas olarak bu konuyu neden yazdığımı da açıklayayım. 2019 yerel seçimleri sonrası İBB Başkanı seçilen ve Başkanlığı döneminde partizanlık yapmayacağı ve emeğiyle geçinen işçilerin ekmeğiyle oynamayacağına dair namus sözü veren Ekrem İmamoğlu ve ekibi, 15 binlerle ifade edilen sayıda işçiyi işten çıkardı. Bunların bir bölümü sırf sosyal medya paylaşımları ve beğenileri nedeniyle işten çıkarıldı. Son dönemde pek revaçta olan gazeteci İsmail Saymaz, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Paylaşım yaptığı haber içeriğine göre AİHM, Facebook paylaşımlarını beğendiği gerekçesiyle işten çıkarılan temizlik görevlisinin “ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine” karar vermiş. Şimdi gazeteci İsmail Saymaz’a soralım. İBB yetkililerinin hoşuna gitmeyen sosyal medya paylaşımlarını beğendiği için işten çıkarılanlar İBB iştiraklerinde çalışan işçiler ise işten çıkarılmaları ifade özgürlüğünün ihlali olmuyor mu? İfade özgürlüğü hakkının ihlal edilmesi olgusu herkes için geçerli olacaksa bu revaçta gazetecinin, İBB’deki işinden edilen işçilerle de ilgili bir şeyler söylemesi gerekmez mi? Hani her şey çok güzel olacaktı!..


14

T

10 Ağustos 2021

rkısh NEWS PRESS

RÖPORTAJ

‘İslamofobi ile sistematik

şekilde mücadele etmeliyiz’

ilatı Gençlik k ş e T i ğ li ir b İş İslam tarafından Forumu (ICYF) leştirilen ek İstanbul’da gerç ı Küresel Karş “İslamofobiye rogramına p Gençlik Eylemi” Taha Ayhan, şkanı katılan ICYF Ba mücadele “İslamofobi’yle lacak ‘think şturu kapsamında olu televizyon ve rı, tank’ kuruluşla basın birimleri ı veya radyo kanallar a ciddi bir d n u s u n o k a m hak ara ecek” dedi. n le t s ü l ro l e s küre

İ

slam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) Başkanı Taha Ayhan, İslam karşıtlığıyla mücadelede küresel bir merkezi akıl ve kurumun bulunmadığını belirterek bu konuda oluşturulacak “think tank” kuruluşlarının, televizyon ve radyo kanallarının veya basın birimlerinin hak arama konusunda ciddi küresel bir rol üstleneceğini belirtti. Ayhan, yaptığı açıklamada, İslamofobi’nin basit bir sosyolojik olay olmadığını; konunun tek bir sebeple açıklanamayacağını, zamanın, mekanın ve zamansal dinamiklerin uyuşmasıyla ortaya çıkan bir hastalık, bir anomali olduğunu söyledi. TÜM DİNLERE KARŞITLAR Dünya genelinde İslam dini dahil tüm dinlere karşı bir söylemin hızla yükseldiğini, özellikle İslam karşıtlığı konusunda menfi bir gayretin ortaya konulduğunu vurgulayan Ayhan, “İslam tüm insanlara inmesine, insanlığın ortak bir dini, ortak bir mirası olarak kabul görmesine rağmen sanki belli bir medeniyetin evladı, diğer medeniyetlerin yabancısıymış gibi saldırıya uğruyor” diye konuştu. Ayhan, Avrupa’da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Hollanda Özgürlük

Partisi Başkanı Geert Wilders gibi siyasetçilerin Müslüman karşıtlığı üzerinden kendilerini konumlandırıp hem iç siyasette hem de uluslararası siyasette kendilerine alan açmaya çalıştıklarını dile getirdi. AVRUPA’DA YÜKSELİYOR Toplumsal dinamiklerin de etkisiyle Fransa ve Almanya başta olmak üzere, birçok Avrupa ülkesinde İslam’ın yeniden şekillendirilmesine yönelik çabaların da sürdüğünü aktaran Ayhan şu değerlendirmelerde bulundu: “Hem Almanya’da hem de Fransa’da ciddi bir Müslüman nüfus var. Azınlık veya etnisite demek istemiyorum çünkü çoğu orada doğup büyümüş o ülkenin vatandaşı insanlar. Dolayısıyla bu Müslümanlara yönelik ayırımcılık, gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne gerek Avrupa Birliği’nin, Avrupa Konseyi’nin, Avrupa Komisyonu’nun atıf yaptığı kurucu değerlere aykırıdır. Bu haklara rağmen Alman ve Fransız siyasetçiler kendilerine alan açmak ve vatandaşlarını kendilerinin ön gördüğü bir inanç sistemine uyması için birtakım yasal yollara başvuruyor, yasalar çıkarıyorlar. Bunlar kesinlikle kınanması ve önlenmesi gereken çabalar.

Kendi demokratik yasaları, kriterleri zaten aldıkları kararlara aykırı.” NZ SALDIRISI DERS OLSUN Ayhan, 15 Mart 2019 tarihinde herkes için bir güven limanı sayılabilecek Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrindeki El Nur Camisi ve Linwood İslam Merkezine düzenlenen saldırıları hatırlatarak “Yeni Zelanda saldırısı, İslamofobi ve Müslümanlara karşı artan nefret ve şiddet dalgasının ne kadar çekilmez boyutlara ulaştığın hatta Müslümanların hayatını tehlikeye sokar hale geldiğinin en somut örneklerinden biri.” dedi. TÜRKİYE ÖNCÜ OLDU Türkiye’nin, Yeni Zelanda saldırısından hemen sonra aynı yıl içinde İslam İşbirliği Teşkilatını (İİT) toplantıya çağırdığını anımsatan Ayhan, şunları aktardı: “İİT olağanüstü toplantısında çıkan kararlardan biri İslamofobi ile mücadele konusunda hukukçulardan oluşan bir grubun oluşturulması ve İslamofobik uygulamalara maruz kalmış insanlara gereken küresel desteğin sağlanması yönündeydi. Bu adımlar, çabalar devam ediyor. Biz ICYF olarak bu oluşumun içinde yer alıyoruz. Bu konun takipçisi ve destekçisi olacağız.”

Ayhan, Yeni Zelanda saldırısından sona Türkiye ve Pakistan’ın girişimleriyle Birleşmiş Milletlerde (BM) bir toplantı gerçekleştirildiğini ifade ederek “Toplantıda konuyla ilgili adımların atılmasına yönelik kararlar alındı ve sonunda 15 Mart tarihi bütün dünyada ‘İslamofobi ile mücadele günü’ ilan edildi.” hatırlatmasında bulundu. KÜRESEL BIR MESELE TAha Ayhan, Müslümanların yoğun yaşadığı ülkelerde İslamofobik eylemlere karşı tek başına mücadele etmenin son derece zor olduğunu dile getirerek sistematik bir mücadelenin artık zorunlu bir hale geldiğini ifade etti. İslamofobi ile mücadelede henüz merkezi bir akıl ve kurumun olmadığına dikkati çeken Ayhan, sözlerini şöyle tamamladı: “Özellikle pratik uygulamalardan hareketle bilgi ve belgelerin raporlanması, belgelenmesi için think tank kuruluşlarının mutlaka oluşturulması gerekiyor. İslamofobi ile mücadele kapsamında oluşturulacak think tank kuruluşları, televizyon ve radyo kanalları veya basın birimleri hak arama konusunda ciddi bir küresel rol üstlenecek.”


KEŞFET

T

rkısh NEWS PRESS

10 Ağustos 2021

15

. R A L Z I K T O L PI

i r e l k e l e m Gökler in

r o y ı n a l r ı göreve haz

Karatay Üniversitesi pilotaj bölümünde eğitim gören kız öğrenciler, çift motorlu uçaklarla çalışmalarını tamamlayarak lisanslarını alıyor. Öğrencilerden Nida Nur Kılıç, “Dışarıda pilotaj öğrencisiyiz dediğimizde herkes şok oluyor. Yeterli özgüven bizlerde var” derken; Öğretmen Kamile Yasdıman da, “Pilotlarımız tayyareleri parmağında çevirir” diyor.

K

onya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi pilotaj bölümünde, planör ve uçaklarla eğitim gören kız öğrenciler, mezun olduktan sonra Türk havacılık sektöründe hizmet vermek için mesleki donanımlarını geliştiriyor. Pilotluk hayallerini gerçekleştirmek için üniversitenin Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Pilotaj Bölümünü tercih eden öğrenciler, ilk yıl teorik eğitim alıyor. Kadın pilot adayları, teorik eğitimin ardından, üniversitenin asfalt ve çim olmak üzere 3 bin metre pist uzunluğuna sahip hava parkında, Schleicher ASK 21 tipi planörlerle uygulamalı uçuş eğitimine başlıyor. 4 YILDA PİLOT YETİŞİYOR Tomark Viper SD4 tipi tek motorlu uçaklarla eğitime devam eden öğrenciler, dördüncü sınıfın sonunda çift motorlu uçaklarla çalışmasını tamamlayıp lisansını alarak göreve başlamaya hazırlanıyor. İkinci sınıf öğrencisi 24 yaşındaki Nida Nur Kılıç, bölümü tercih ederken babasından etkilendiğini söyledi. Hava Kuvvetleri Komutanlığında görev yapan babasının mavi üniforması ve kepini giyip aynaya bakarak büyüdüğünü belirten Kılıç, 2019’da kurulan bölümünün ilk öğrencilerinden olmaya karar verdiğini dile getirdi. Birinci sınıfın sonunda sınavla alabildikleri lisansla

uçuşa başladıklarını belirten Kılıç, şöyle konuştu: “Eğitimlerimize planörle başladık. Planörden sonra tek motorlu uçakla uçacağız. 3. sınıfta lisansımızı yükseltip çift motorlu eğitime devam edeceğiz. Sürekli uygulama var. Teorideki bilgilerin kalıcılığı için uygulamanın büyük önemi var.” HAVADA OLMAK GÜZEL DUYGU Pilotaj eğitimi alan kız öğrenci sayısının artması gerektiğine değinen Kılıç, şöyle devam etti: “Dışarıda, ne yapıyorsunuz diyenlere ‘pilotaj öğrencisiyiz’ dediğimizde şok oluyorlar. Kız olarak nasıl

yapıyorsunuz diye soruyorlar. Bu veya diğer mesleklerde cinsiyet ayrımı yok. Yeterli özgüven bizlerde var. ‘Kız olarak bunu yapabiliyor’ denmesi çok güzel hissettiriyor. Bununla beraber uçarken tüm duyguları hissediyoruz. Havada bazen türbülans olduğunda heyecanlanıyoruz, sakin olduğunda mutlu oluyoruz. Biz planörcüler olarak termik dönüyoruz. Döndükçe yeryüzünü yukarıdan görebilmek daha bir keyifli oluyor. Her yere sahipmişsin gibi farklı bir hissi var.” Bölümün Planör Uçuş Öğretmeni Kamile Yasdıman da pilotaja,

planörle başlamanın çok büyük bir ayrıcalık olduğunu vurgulayarak şunları dile getirdi: PARMAĞINDA ÇEVİRİR “Havayla bütünleşme denilen şey tamamen planörde mevcuttur. Hata yapma şansınız olmaz. Bütün inişler acil iniş olduğu için, ‘pisti yakalayamadım, pas geçiyim’ diye bir durum bizde söz konusu değildir. İnişte ve kalkışta 8-10 ayrı parametre birlikte değerlendirilir. Uçuş esnasında sürekli havayı takip etmek, termal aktivitenin oluşum zamanlarını gözlemlemek gerekir. Rüzgarın yönünü tayin ederek saatlerce havada kalabilmek çok büyük bir meziyettir. Tabiri caizse planör pilotlarına havayı koklayan pilotlar denir. Pilotajı müthiş derecede geliştirir. Bu şekilde yetişen bir pilot motorlu tayyareleri parmağında çevirir.” IŞ BULAMAMA IHTIMALI YOK Bölümün Eğitim Müdürü ve 36 yıllık Pilot Süleyman Doğan da öğrencilerin yüksek standartlarda yetiştiğini ve dünyanın herhangi bir yerinde rahatlıkla iş bulabileceğini anlattı. Genç pilot adaylarının 4 yıl süren zorlu bir eğitim sürecinden geçtiğini belirten Doğan, “Dünyada sadece üç üniversitede mevcut olan bir eğitim sistemimiz var. Planör temelli eğitim, gelecekte pilotların daha yüksek pilotaj becerileriyle mezun olmaları için kurgulamış bir sistem” şeklinde konuştu. KIZLARIN İLGİSİ ARTMALI Artık sadece bölümü bitirmenin yeterli olmadığına da dikkati çeken Doğan, şöyle devam etti: “Dünyada her anlamda donanımlı ve yüksek becerili personele ihtiyaç var. Bitirdikleri okul hangisi olursa olsun doğru eğitimli, iyi donanımlı pilotların iş bulamama ihtimali yok. Pandemi sürecinde sektörde bir küçülme oldu ancak bu öğrencilere krizi fırsata çevirme şansı tanıyor. Çünkü hava yolları yaş ortalaması yüksek olan bir sektör.” Türk havacılık sektörünün gelişimi açısından kız öğrencilerin pilotajı daha çok tercih etmesi gerektiğini vurgulayan Doğan, mevcut rakamları yeterli bulmadıkları da söyledi.



WORLD

T

rkısh NEWS PRESS

10 August 2021

17

TARIH & EDEBIYAT

Moderateness and Humility

B

eing moderate whether in opulence or penury, happiness or sadness. Emotional state and well-being during praise (of a person) or blaming; being moderate in all these make the person an example to be followed and imitated. A moderate person is strong at will, mighty in thought, lucid in spirit and upright in soul. The sense of moderateness is a matter many people marvel at, but many of them do not apply it to their daily lives. Moderateness in affairs makes a person live a stable and secure life. All his affairs will be right whether in ease or difficulty. A moderate person will not veer off the path of guidance; he is colossally stable, pleased and contented. He is pleased with the little he has; he will not take of this world except what is within his ability. He lives and dies successfully. Humility is when a person does not see himself as being better or above people because of frivolous reasons like social standing, education, citizenship, or even colour. The concept of God in Islam describes Him as the most Merciful and the most Loving and whatever He prescribes for humankind is in the best interest of humankind Submission to the will of God is a pathway to purity, to peace and ultimately to Paradise. The word Quran most frequently uses to describe worship is Ibadah. Ibadah is the root of the word ‘ubudiyyah, which means to express ones humility or humbleness, and as with most Arabic words there are many shades of

SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au

meaning. Ibadah involves more than an awareness of humility. It is the complete sense of humbleness that overcomes one who is totally submitted to the will of God, the Almighty. Worship is submission to God, the essential part of submission is humility. “So glorify the praises of your Lord and be of those who prostrate themselves (to Him).” (Quran - Surah alHijr, Ayah 98). True piety or righteousness is not achievable without cultivating a sense of humility. “And turn not your face away from men with pride, nor walk in insolence through the earth. Verify, God likes not each arrogant boaster.” (Quran - Surah Luqman, Ayah 18). Humility comes from knowing about God and recognising His greatness, loving and being in awe of Him; and it comes from knowing about oneself and one’s own faults, and weaknesses. God gives this characteristic to those who struggle to become close to Him through deeds of piety and righteousness. Being humble is important and accepting your own humanity in all your flaws and beauty. You are human and

human life is so precious. Life can be lost in one minute. Just this morning, one of my colleagues’ 35-year-old cousin passed away due to a heart attack. His cousin was well and healthy. My colleagues’ comment is “what kills me the most is that I can see from her social media that she was online just 10 hours ago, and, this morning I hear that she passed away”. Another person that value within the community had been effected by a minor stroke, which is shown on his left side. I visited him about a week ago and saw him. I told him that it did not even look bad and that he should not feel bad but rather he should focus on keeping his morale up and recovering. His response is beautiful. He said, “This came from Allah and I will not say anything.” Humility at its finest. I would like to finish off my reflection with a Hadith. Anas reported: The Messenger of Allah, peace and blessings be upon him, said, “Blessed is he who is occupied with his own faults over the faults of people.” Source: Musnad al-Bazzar 6237 - Grade: Hasan (fair) according to Ibn Hajar. > Sinem Taslak

HAFTANIN KELIMESI

Tevâzu

n Alçakgönüllülük. Kibirden ve gösterişten uzak olma, böbürlenmeme hâli. Aşağı indirmek anlamındaki Arapça vaz kökünden türetilmiştir. > Kaynak: Banu Ertuğrul & Onur Ertuğrul / Lugat365 Bazı Kelimeler Çok Güzel

B

izleri İslam nimetiyle şereflendiren Allah’a sonsuz şükürler olsun. Kur’an-ı Kerim’de birçok defa vurgulanan bir gerçek de bu dünyanın bir imtihan yeri olduğudur. Enbiyâ Suresi, 35. Ayet’te Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Her nefis ölümü tadacaktır. Bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz. (Sonunda) ancak bize döndürüleceksiniz.” Bu dünya hayatının bir imtihan yeri olduğunu çokça hatırlamamız gerekiyor. Çünkü bunu bilmek ve bu şuurda yaşamak bizi Rabbimize yakınlaştırır. Rabbimize iyi bir kul olabilirsek bu imtihanı kazanacağız. Rabbimize karşı kulluk vazifemizi yerine getirmezsek bu imtihanı kaybedeceğiz. O hâlde dünya hayatının bir imtihan yeri olduğunu hatırlatan her şey, bizi bu şuurdan uzaklaştıran her şeyden daha hayırlıdır. Sıklıkla unuttuğumuz bu gerçeği bize hatırlatan her şey bizim için gerçek bir nimettir. Gerçek bir nimettir çünkü bizi Rabbimize yakınlaştırır. Peki bizlere dünya hayatının imtihan yeri olduğunu hatırlatan o gerçek nimetler nelerdir? Kulluk bilinciyle ihlasla yerine getirdiğimiz ibadetlerimiz ibadetlerimiz bize imtihanı hatırlatır. Yaşadığımız sıkıntılar, karşılaştığımız tüm zorluklar ve dertlerimiz bizlere bu imtihanı hatırlatır ve bizleri Rabbimize yakınlaştırır.

İmtihan

O sebepten dolayı karşılaştığımız bütün olumsuzluklar bizim için gerçek bir nimettir. Hz. Mevlânâ’nın şu sözünü hatırlatmak isterim: “Kimde dert varsa o, dermana ermiştir.” (Mesnevi, 1/0162) Tabii bütün bu olumsuzluklara karşı gösterdiğimiz tavrı göre bu nimet bizim felaketimiz de olabilir. Tüm bu sıkıntılar Rabbimizden gelen, ve bize Rabbimizi hatırlatan kıymetli bir misafir gibidir… Misafir bereketiyle gelir. Karşılaştığımız sıkıntılara karşı gösterdiğimiz sabır; misafire ikram gibidir. Misafire ikram ise sadakadır. Misafire Hürmet edersek karşılığını fazlasıyla alırız. Misafire karşı saygısızlık ise bizleri olumsuz etkiler. Misafir sürekli bizimle kalmaz gelir ve gider. İbadetlerimizin bizlere dünya hayatının imtihan yeri olduğunu hatırlattığını vurgulamıştım. İbadetlerimizdeki hikmetleri düşündüğümüz zaman görüyoruz ki (bana göre en büyük hikmet) bizlere sabrı öğretiyor ve sabra alıştırmaya yöneltiyor. Mesela tuttuğumuz oruç ile açlığa ve nefsimizin isteklerine karşı sabrediyoruz. Beş vakit namaz kılmak sabır işidir. Sabah erkenden uyanıp abdest almak ve namaz kılmak sabır işidir. Rabbimiz, bütün bu ibadetleri sabra alıştırıyor. Kur’an-ı Kerim’de birçok ayetle sabır öğütleniypr. Sabrı hayatına rehber edinen bir Peygamberin

ümmeti olmamız. Bütün bunlar geçici dünya hayatında Müslümanın sabra çokça ihtiyacı olacağını gösteriyor. Bu sebepten dolayı sabrı hayatımıza şiar edinmeliyiz. İnsanlığa örnek olarak gönderilen bütün Peygamberlerin hayatlarını incelediğimiz zaman imtihanlarla dolu olduğunu görebiliriz. Tüm Peygamberlere selam olsun; ateşlerin içerisine atılan Hz. İbrahim’in teslimiyetini düşünelim. Kendisini kurban etmek isteyen babasına karşı Hz. İsmail’in teslimiyetini düşünelim. Hz. Yakub’un oğlu Hz. Yusuf’u kaybetmesini ve bu imtihan ile gözlerini kaybetmesini düşünelim. Hz. Yusuf’un kardeşleri tarafından bir kuyuya atılmasını ve orada Rabbine olan teslimiyetini düşünelim. Hz. Eyyüb’ün yıllarca yaşadığı hastalığa karşı olan teslimiyetini düşünelim. Hz. Nuh’un karşılaştığı zorlukları düşünelim. Peygamber Efendimiz’in hayatını düşündüğümüz zaman hiçbirimizin yaşamadığı imtihanlarla karşılaştığını göreceksiniz. Bütün bu imtihanlara karşı gösterilen teslimiyetin sonucunda hep aydınlık vardır. “Sevgiliden gelen her şey sevgilidir” diyerek tüm dert ve kederlerimizi kıymetli bir misafirmiş gibi gönderenin hatırına samimi bir şekilde ağırlayalım. > Yazar: Sadettin Tuncay/Sabır

Forests turn to ashes in Greece for 7th straight day and residents battled a massive F irefighters forest fire on Greece’s second-largest island for a seventh day Monday, fighting to

save what they can from flames that have decimated vast tracts of pristine forest, destroyed homes and businesses and sent thousands fleeing. The smoke and ash from the fire on Evia, a rugged island of forests and coves almost touching the Greek mainland, blocked out the sun, turning the sky orange as the blaze rampaged across the northern part of the island. Evia’s fire is the most severe of dozens that have broken out across Greece in the past week, after the country was baked by its worst heat wave in three decades which sent temperatures soaring to 45 degrees Celsius (113 Fahrenheit) for days. The heat, coming amid what has already been a particularly hot summer, has turned Greece’s forests, including large areas of easily flammable pine trees, into bone-dry tinderboxes. Other big fires have been burning forests and farmland in the southern Greek region of the Peloponnese, while a major blaze that burned through homes, businesses and forests on the northern fringes of Athens was on the wane.

Sixth provincial capital in Afghanistan falls into Taliban’s hands militants seized another provincial T aliban capital in northern Afghanistan on Monday,

the sixth to fall in the past four days, officials confirmed. The insurgent group has captured the main government facilities in Aybak city, the capital of Samangan province, according to provincial councilor Raz Mohammad and two lawmakers representing the province in parliament. Pro-government forces abandoned the city and fled to a hilltop called Koh-e Bast after the central government failed to send reinforcements and carry out airstrikes in their support, one of the lawmakers, Mahboba Rahmat explained, adding that the forces had lost their morale. Another lawmaker from the constituency said that some 300 fresh troops will be deployed to push the Taliban back from Aybak, home to around 120,833 people. On Sunday, Taliban militants overran three provincial capitals - Kunduz, Sar-ePul and Taloqan - within several hours. The cities of Sheberghan in Jawzjan province and Zaranj in south-western Nimruz province were captured on Friday and Saturday. Taliban fighters have taken more than half of Afghanistan’s districts and encircled about a dozen provincial capitals since the U.S.-led international troops began their withdrawal from the country in early May.


PAZARTESI

Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI

AUSTRALIA . .

SESİ T rkıye’nın

RADYOSU AVUSTRALYA

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I

CUMARTES

“Sizin Sesiniz”

SALI

www.turkishnewspress.com.au

Ergül Uybadın

Sülhan Yılmaz Gülten Akbar

Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ

PERŞEMBE

Serdar Güzel Doğukan Perk Saat: 22-23 arası PORTRELER

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın her günü saat 17-18 arası Her gece saat 22-03:00 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

T

rkısh

HAYATA DAIR

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

PAZAR

Müzikli Saatler EZGİLER

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

MURAT ŞIRIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ


BAŞARI HIKÂYESI

T

rkısh NEWS PRESS

10 Ağustos 2021

19

N İ ’ M E İR YÜK BÜ ZMI A

3 ayda hafız oldu K

Konya’da eşine az rastlanır bir gayretle Kur’an-ı Kerim’i ezberleyen 15 yaşındaki İrem Aşkın, “Annem babam çok mutlu oldular, ben de çok mutlu oldum, 600 sayfayı ezberlemek kolay olmadı ama bitirdiğimde heyecandan ağladım, çok mutluyum” dedi. Eğitmen Miyase Körpe de, “İrem’in fotoğrafik bir zekası var. 15 dakikada ezber yapıyor. Çok inanılmaz hayret verici bir durumdu” şeklinde öğrencisini övdü. arapınar ilçesinde yaşayan 15 yaşındaki İrem Aşkın, Kur’anı Kerim’i 3 ayda ezberledi. Aşkın, ilçedeki Merkez Kız Kur’an Kursu’na, Kur’an-ı Kerim okumayı öğrenmek için başvurduğunu, ancak eğitim sonunda hafız olarak mezun olduğunu söyledi. Ortaokulu bitirdikten sonra hafızlığını yaptığını belirten Aşkın, açık öğretimde sürdürdüğü lise eğitiminin ardından üniversite sınavlarına girerek doktor olmak istediğini vurguladı. GÜNDE 1 CÜZ EZBERLEDİ Aşkın, kursta ezber sayfalarının zamanla çoğaldığını belirterek, şunları dile getirdi: “Hocam yapabileceğimi gördüğü için 1’den 5’e, 5’ten 7’ye, 7’den 10 sayfaya kadar artırarak ezber ödevi vermeye başladı. Benim bunları da hızlı bir şekilde ezberleyip kendisine okuduğumu görünce günlük ezber sayım 15 sayfaya ve en sonunda 1 cüze çıktı. 1 cüzü kolaylıkla ezberleyip dersimi verebiliyordum.” Normalde hafızlığın yaklaşık 34 yılda tamamlandığını belirten Aşkın, “1 sayfayı en fazla 15 dakika içinde, 20 sayfayı 6-7 saat içinde ezberliyordum. Normalde hafızlar ezberlerini yaklaşık 3-4 senede tamamlıyor, benimki kısa bitti. Allah’ın izniyle 3 ayda ezberlerim bitti ve mezun oldum, çok mutluyum” ifadelerini kullandı. DOKTOR OLMAK İSTİYOR Aşkın, başarılarının devam etmesi için çalışacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Okul hayatım da başarılıydı, şükürler olsun Kur’anı Kerim hayatımda da başarılı

oldum. Az çalıştığım derslerde bile fotoğrafik hafızam sayesinde yüksek notlar alabiliyordum, derslerim iyiydi. Gelecek hayatımda da başarılı olmak istiyorum. Meslek olarak doktorluk istediğim için tıp okumak istiyorum. Devletime, milletime ve insanlara faydalı olmak istiyorum. 3 ay gibi kısa sürede elde ettiğim bu başarıdan sonra okumak istediğim doktorluğu da yapacağıma

inanıyorum, kendime güveniyorum.” ARKADAŞLARI İNANAMADI Başarısına çoğu kişinin sevindiğini ancak bazılarının da inanmadığını aktaran Aşkın, “Annem babam çok mutlu oldular, ben de çok mutlu oldum, 600 sayfayı ezberlemek kolay olmadı ama bitirdiğimde heyecandan ağladım, çok mutluyum. Allah herkese nasip etsin, bana da yaşamayı nasip etsin” diye konuştu.

Hafızlık öncesi Eğitmeni Miyase Körpe de İrem Aşkın’ın ilk olarak kendi sınıfında eğitim gördüğünü, daha sonra hafızlık sınıfına geçtiğini anlattı. Aşkın’daki ezber yeteneği karşısında hayrete düştüğünü aktaran Körpe, şunları anlattı: FOTOĞRAFIK ZEKASI VAR “Her zaman karşılaştığımız bir durum olamadığı için ilk önce insan inanmakta güçlük çekiyor. İrem bir günde ezberlemesi gereken ödevini gün içinde ezberleyip veriyordu. İrem’in Rabbim’in de hikmetiyle farklı bir ezber kabiliyeti var. Bu durumu hafızlık öğreticisi Nihal Sevinç hocamla paylaştım, böylelikle bu sürece başlamış oldular. Bir gün ben İrem’i ezber yaparken izledim, 15 dakikada bitirdi. O beni çok hayrete düşürmüştü. İrem’in fotoğrafik bir zekası var, adeta sayfanın fotoğrafını çekiyor ve karşıya bakarak sayfadan okurcasına ezberini veriyordu. Çok inanılmaz hayret verici bir durumdu.” Merkez Kız Kur’an Kursu Yöneticisi ve Aşkın’ın hocası Nihal Sevinç ise İrem’in 93 gün gibi kısa bir sürede örneği az görülen şekilde hıfzını tamamlamasına şahit olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. ONUNLA GURUR DUYUYORUZ Anne Muradiye Aşkın da kızlarının başarısıyla gurur duyduklarını dile getirdi. Öğretmenlerinin, İrem’in farklı bir çocuk olduğunu, ezberinin güçlü olduğunu anlattığını dile getiren Aşkın, şöyle devam etti: “Az çalışmasına rağmen sınavlarda iyi notlar aldığını söylerlerdi. 8. sınıfı bitirdikten sonra açıktan okumak istediğini söyledi, biz de Kur’an kursuna da gitmesini önerdik. Okuldan sonra kurstaki hocalar da İrem’deki ezber yeteneğini fark etmiş. O da kabul ederek 3 ay gibi kısa bir sürede başarı elde ederek bizleri onurlandırdı. Tıp okumak istiyor, her zaman ne isterse yanındayız. İrem’in hafızlık için aldığı özel bir eğitim yoktu.” Karapınar İlçe Müftüsü Yunus Aydın ise İrem’i ailesini ve emeği geçen öğreticileri tebrik etti. Diyanet’in Kur’an kurslarıyla ilgili çok ciddi faaliyetleri olduğuna dikkati çeken Aydın, İrem’in de bu öğrencilerden biri olduğunu söyledi.


20

10 Ağustos 2021

İlan ve Kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

T

rkısh NEWS PRESS

SERI ILAN

9748 1131


T

NOSTALJI

rkısh NEWS PRESS

10 Ağustos 2021

21

Ömrünü 3 asırlık değirmende ‘öğüttü’!

E

skişehir’in Mihalıççık ilçesine bağlı Gürleyik Mahallesi’nde yaşayan 8 çocuk, 20 torun sahibi 75 yaşındaki Bahattin Coşkun, babasından kalma su gücüyle çalışan taş değirmeni 66 yıldır işleterek buğdayı una dönüştürüyor.Eskişehir kent merkezine 120, Mihalıççık ilçesine ise 27 kilometre uzaklıktaki 189 nüfuslu Gürleyik Mahallesi, doğal ve kültürel zenginlikleriyle kendisine adeta hayran bırakıyor. DEDE MİRASINI KORUYOR Bölgeye güzellik katan 10 kilometre uzunluğundaki Gürleyik Çayı’nın yanı başındaki, 2017 yılında Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenen üç asırlık su değirmenini işleten Bahattin Coşkun, ömrünü adadığı işini ilk günkü heyecanla yapıyor. Dedesinden babasına miras kalan su değirmenini 1955 yılından beri işleten Coşkun, yıllık 60 ton buğdayı işleyip, una dönüştürüyor. Coşkun, taş değirmende öğüttüğü buğdaylardan ortaya çıkan unu Türkiye’nin pek çok kentinin yanı sıra yurt dışındaki bazı gurbetçilere de gönderiyor. Coşkun, ömrünün 66 yılını geçirdiği değirmeninin bakımını da kendisi yapıyor. Bahattin Coşkun, dedesi Mehmet ve babası Emrullah Coşkun’un Gürleyik’teki su

Babasından kalma taş değirmeni 9 yaşından beri işleten Bahattin Coşkun, “Ömrümü de öğüttüğüm bu değirmeni devredeceğim kimse yok. Benden sonra ne yazık ki burası bitecek” diye sitem ediyor...

Bahattin Ustanın ekmek teknesi

gücüyle çalışan taş değirmeni işlettiğini söyledi. 8 ÇOCUĞUMU BÜYÜTTÜM Kendisinin de 9 yaşından beri değirmencilik yaptığını dile getiren Coşkun, şunları anlattı: “Babamdan devraldığım değirmenciliği 66 yıldır devam ettiriyorum. 1955 yılından bu yana değirmenden hiç

KEBAB DÜKKANINA

BAYAN ELEMAN n Eastgardens Westfield Pagewood’da kebab dükkanımızda serviste haftada 5 gün, saat sabah 10am - 6pm arası çalışacak bayan eleman arıyoruz. İlgilenenler Deniz’i arasın: 0 416 449 177

SATILIK GÖZLEME STORES Preston ve Fairfield’da 4 yıldır haftada 2 gün faaliyetde bulunan getirisi güzel olan iş yerlerimiz satılıktır. Murat: 0400 88 33 40

Kebabçıda çalışacak elemanlar aranıyor! n Manly Seaside’de gece veya gündüz kebabda çalışacak elemanlar alınacaktır. İRTIBAT: 0413 554 027

ayrılmadım. 8 çocuğumu bu değirmen sayesinde büyütüp, okuttum, düğünlerini yaptım. 1700 yılında inşa edilen değirmeni ilk günkü gibi korumaya çalışıyorum. Dedemden kalma yöntemle de buğday öğütmeye devam ediyorum. 7 gün 24 saat değirmenin başındayım. Yıllık 60

ton un çıkartıyorum. BENDEN SONRA DA SÜRSÜN Ömrümü de öğüttüğüm bu değirmeni devredeceğim kimse yok. Benden sonra ne yazık ki burası bitecek. Bu işin meraklısı olan gelsin. Değirmenin bakımını da kendim yapıyorum. Tamir edecek ustası kalmadı. Bölgedeki son değirmenciyim. Bu beni çok üzüyor. Tarihi varlıkları kaybetmeyelim.” YURT DIŞINDAN UN TALEBİ Bahattin Coşkun, değirmeninden çıkan una gurbetçilerden de talep aldığına değinerek, şöyle devam ediyor: “Yok satıyoruz. ABD’ye kadar un gönderdim, Almanya’ya da göndereceğim. Türkiye’nin hemen hemen her kentinden yoğun talep var. Sosyal medya hesapları aracılığıyla bana ulaşan insanlara un gönderiyorum.” ORGANİK TARIM Aynı zamanda organik tarım da yaptığını kaydeden Coşkun, hiçbir ilaç kullanmadan sadece doğal gübreyle buğday yetiştirdiğini aktardı. Değirmene öğüttürmek için buğday getiren Haluk Çetintaş da ektiği siyez buğdayını taş değirmende öğüttürdüğünü belirterek, “Mekanik değirmende öğütülen buğdaydan çıkan un iyi olmuyor. Bahattin ustanın öğüttüğü un, çok daha iyi oluyor. Gönül rahatlığıyla tüketiyoruz” dedi.

GUEST ILE FERAHLAYIN! Guest Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: https:// guestscologne.com/Cep: 0402 677 440

KEBAB & PİDECİYE BAY-BAYAN ELEMAN n Mona Vale’de bulunan Aussie Kebab&Pide dükkanımızda gündüz veya akşam full time çalışacak serviste, pide&gözlemede tacrübeli bay-bayan eleman aranmaktadır. HANIFI: 0 401 922 786

SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419


22

10 Ağustos 2021

rkısh T NEWS PRESS DİYANET&KÜLTÜR ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

1443. Hicrî yıla girerken

H

icret, her zaman bir laboratuvar gibi. İmtihan dünyasında yaşadığımız için ‘imtihan içinde imtihan’ diyebileceğimiz olaylarla iç içeyiz. Varlığın, darlığın, yokluğun, bolluğun sonucundaki sorumluluk ve yükümlülüğün sınavı. Verilen emanetin; hicret şuurunun gerçekleşmesinde kullanılması. İnsanlık/kulluk, medeniyet/ümmet bilincinin oluşturulması gereken hicret günleriyle beraberiz. Yeter ki basitleştirmeyip bir Dâvânın temellerinin atıldığı günlerde olduğumuzu unutmayalım. “Hicret” de çok yönlü incelenip kafa yorulması gereken İslam tarihinde ayrı bir yeri olan, medeniyetimizin takvimi olarak kabul edilmesinin vesilesidir. Farklı açılardan “Hicret” ufkuyla, yaşadıklarımızı değerlendirelim. Büyük yolculuğumuzun içindeki hicreti ihmal etmeden... Peygamberimizin hayat tarzını bir bütün olarak anlamadan, Kur’ân’ı da, İslâm’ı da, dünyayı da, dünyanın sorunlarını da anlayamaz, kavrayamaz ve anlamlandıramayız. İslâm’ın insanlığa nasıl bir hayat ve dünya tasavvuru sunduğunu; bu tasavvuru nasıl hayata geçirdiğini, bu tasavvura hangi hâl ve şartlarda, hangi zorlu zamanlarda nasıl hayatiyet kazandırdığını da göremez ve kavrayamayız. Hicret, yüce dinimizin rahmet yüklü tebliğini bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan kutlu yolculuğun adıdır. Hicret, bir hayat tarzıdır. Dünya durduğu müddetçe hak ile batıl, adalet ile zulüm, hayır ile şer, iyilik ile kötülük mücadelesinin devam edeceği bilinciyle yaşamaktır. Hicret, her durumda zulmün ve zalimin karşısında hak ve hakikatin tarafında yer almaktır. Hicret, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, fedakârlığın, diğergâmlığın, dostluk ve kardeşliğin tesisidir. Din kardeşine kucak açarak onunla evini, işini, malını mülkünü, yiyeceğini ve varlığını paylaşmanın; kardeşini himaye etmenin adıdır. Hicret, Müslümanların içinde yaşadıkları toplumla temasa geçtikleri anda karşılaştıkları zorlukları, kuşatmayı, yok etme taarruzlarını göğüsleyebilmek için giriştikleri bir varoluş, direniş ve kendi kaderlerini ve geleceklerini kendi ellerine alma mücadelesinin nasıl verileceğinin ve nasıl hayata geçirileceğinin formülünü, usûlünü veren bir silkiniş eyleminin ve sürecinin adıdır. Hicret, varlığını her dâim hissettirebilmek, Müslümanların Müslümanca var olma kaygılarını yok etmeye kalkışanlara karşı muhkem ve sarsılmaz bir direniş, silkiniş, diriliş ruhu geliştirebilmek, bu ruhu her dâim diri tutabilmek demektir.

Sevgili Peygamberimiz; dünyevî bir lider olmadı. Önce kendisi Mekke’den gidip zulümden kurtulmadı. Arkadaşlarını gönderdi. Habeşistan’a âdil hükümdar Necaşi’ye. İmkanların bittiği yerden, imkanların üretildiği yere intikaldi hicret. Üçüncüsü Allah olan iki kişiye kim ne yapabilirdi? ‘Hapsedilmem halvet, sürgün edilmem hicret, öldürülmem şehadet. Düşmanlarım bana ne yapabilir ki. Ben cennetimi yüreğimde taşıyorum’ diyen Allah dostları “hicret ruhu” taşıyan muhacirler değil miydi? Efendimiz bile Sevr mağarasından uzaklaşırken yaşlı gözlerle son bir defa doğup büyüdüğü Mekke’ye bakıp, “Mekke! Seni o kadar çok seviyorum ki, eğer beni çıkarmasalardı -vallahi- senden ayrılmazdım” buyurmuşlardır. İmamı Gazali’nin gezmediği yer kalmamıştır. İmam-ı Rabbani bir baştan bir başa Hindistan’da seyahat etmişlerdir. Bu müstesna insanların hangisinin mücadelesi incelense, hayatlarında hicretin ağırlık ifade ettiği görülür. Bugün bir Medine yoktur ama her yere Medine’nin boyasını çalmak, Medine misali şehirler kurmak vardır. Şu halde hicret, yardanyârandan vazgeçebilme şuurudur. Hz. Adem’den, sapkın bir toplumdan hicret edip yepyeni bir toplum temeli atan Hz. Nuh’a, muhacirlerin atası Hz. İbrahim’den, gerçek adını hiç kimsenin bilmediği fakat hicretin adının yerini aldığı Hz. Hacer’e. Kölelikten sultanlığa hicret eden Hz. Yusuf’tan, Mısır’dan Filistin’e bir farklı “hicret yürüyüşü” gerçekleştiren Hz. Musa’ya. Tarihin bütün Allah’ın nurunu taşıyan nur yüzlü adamları ve kadınları, her biri farklı bir hicretin muhaciri olmuşlardı. Fakat bizden öncekilerin yaşamadığı en dehşetli gurbeti, modern zamanların insanları yaşadı. Bu; modern oyuncaklarla oyalanan, hipnotize edilmişçesine insanlığından sürülüp çıkarılan, âdeta iç dünyalarında bir “hicret” bekleyen toplum ne zaman maddimanevi muhacir olacak? Bütün insanlık, insanlığının garibi oldu. Yani insan insanlığından ‘göç’ etti. Şimdi bir hicret seferberliği olmalı. Önce, Kur’an’ı Kerim’in “Aranızda hayra çağıran, iyi doğru ve güzeli emredip kötü, yanlış ve çirkinden sakındıran bir topluluk bulunsun” dediği o topluluk kendine hicret etmeli. Hicret, ‘eylem ahlakı’dır aynı zamanda. Mekke’den Medine’ye hicret en son hicrettir. İlk emir (ilk hicret) insanın iç yolculuğudur. 1443 yılına girerken 1442’nin muhasebesi yapıp yeni bir ruh, heyecan, samimiyet, gayret ve salih amel işleme cehdi içinde hayatı ibadet, ibadeti hayat olan hicretlerde buluşuruz inşaallah... > YAŞAR DEĞİRMENCİ

Vahyin Dilinden

“İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır.” . ENFAL SÛRESİ, 74. AYET

Allah Rasulünden

“Hicret ikidir, biri kötülüklerden hicret, diğeri de Allah ve Resûlüne hicrettir.” “Hicret, kötülüğü terk etmendir. Hakiki muhâcir, hata ve günahları terk edendir. Hakiki muhacir, Allah’ın üzerine haram kıldığı şeyleri terk edendir.” . İBNI MÂCE, MÜSLIM

TÜRKİYE İLE BİRLİKTE 33 ÜLKEYE İZİN ÇIKMADI

Umre ziyaretleri kontrollü başladı

S

uudi Arabistan, yurt dışından umre ziyaretleri için başvuruların alınacağını ve aylık 2 milyon umrecinin kabul edileceğini bildirdi. Bu arada, umre yapabilecekler listesinde Türkiye yer almazken, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan konuya ilişkin açıklama yapıldı. DİYANET’TEN AÇIKLAMA Başkanlık açıklamasında, Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığının pazartesinden itibaren umre ibadeti için yurt dışından ziyaretçi kabul edeceğini duyurduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi: “Duyuruda umre ziyaretinde bulunacakların, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’de ibadet edeceklerin, Suudi Arabistan’da onaylı Kovid-19 aşılarını yaptır-

malarının ön koşul olduğu belirtilmiştir. Ayrıca Kovid-19 tedbirlerine riayet edilerek günlük 60 bin, aylık ise yaklaşık 2 milyon umrecinin kabul edileceği kaydedilmiştir. Bununla beraber hangi ülkelerden umreci kabul edileceği ve ülkelere kaç kişilik kontenjan verileceğinin ise ülkelerin vaka sayıları da göz önünde bulundurularak ilerleyen günlerde

netleşeceği paylaşılmıştır. Ancak şu an için Türkiye, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, İran, Hindistan, Mısır, Lübnan’ın da bulunduğu 33 ülkeden umreci kabul edilmeyecek, bu listeler ilerleyen günlerde belli periyotlarla güncellenecektir. Konuyla ilgili yeni gelişmeler olduğunda vatandaşlarımızla ivedilikli paylaşılacaktır.”


R LEZZETLI TARIFLE

YEMEK&HOBİ

RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au

H

info@turkishne

T

rkısh NEWS PRESS

10 Ağustos 2021

23

HEM FERAHLAYALIM HEM HAFİFLEYELİM... 2 GÜNDE 2 KILO VERDIREN BİR TARİF...

Pratik Ayran Aşı diyeti İçindeki yoğurt ve bakliyatlar sayesinde uzun süre tok tutmayı garantileyen, belirli bir beslenme programı şeklinde tüketildiğinde kilo verdirdiği söylenen Ayran Aşı çorbasıyla bu hafta karşınızdayız. Deneyin, bir şey kaybetmezsiniz!

er mevsim tercih ettiğimiz, mutfaklarımızın ninelerimizden miras kalan en geleneksel lezzetlerinden biri haline gelen ayran aşı çorbasıyla karşınızdayız. AYRAN AŞI DIYETI NEDIR? Ayran aşı diyeti, isminden de anlaşıldığı üzere ayran aşı çorbasının bol bol tüketildiği bir diyet. Ancak bu diyetin beslenme programında sadece ayran aşı yer almıyor. Kahvaltıda size farklı besin maddeleri yeme imkanı da veriyor. Yine de az kalori içerdiği, kısıtlı yiyeceklerle yapıldığı için uzun süre devam etmek önerilmiyor. Onu ünlü yapansa 2 günde 2 kiloya dek ciddi miktarda kilo verdirdiğinin söylenmesi. Dilersiniz önce çorbamızın tarifine geçelim... MALZEMELER l 1 kilogram az yağlı sütle hazırlanmış yoğurt l 6 yemek kaşığı haşlanmış nohut l 6 yemek kaşığı haşlanmış yeşil mercimek l 6 yemek kaşığı haşlanmış buğday, yarma ya da bulgur l 1 litre su

l Pul biber, kuru nane NASIL YAPILIR? 1- Bakliyatlarınızı suda bekleyip ardından ayrı ayrı tencerelerde güzelce haşlayarak işe başlayın. 2- Fazla sularını süzdürdüğünüz bakliyatların hepsini genişçe bir karıştırma kabına alın. 3- İçine yoğurdu ilave edip

güzelce karıştırın. 4- Ardından suyu da yavaş yavaş ekleyerek sürekli karıştırın. 5- Kuru nane ve pul biberle baharatlandırıp tüketmeye hazır hale getirin. İşte bu kadar! (Artan kısmı bitene dek buzdolabında muhafaza edebilir, yeniden tüketeceğinize güzelce karıştırarak kasenize

alabilirsiniz, aklınızda bulunsun) ÖRNEK DİYET LISTESI Öncelikle bu diyeti 2 günden uzun süre asla uygulamamanız gerektiğini unutmamalı, tekrar uygulamak isterseniz bile en az 1 hafta vücudunuzu dinlendirmelisiniz. Kahvaltı: Sabah saat 10.00’da kahvaltı etmenizin önerildiği bu diyette sabah menünüzde 1 adet haşlanmış yumurta, 1 dilim az yağlı beyaz peynir, 1 adet orta boy domates, 1 adet orta boy salatalık ve bolca yeşillik bulunuyor. Geri kalan öğünler: Kahvaltının ardından ise sizi 2 saatlik aralarla içmeniz gereken bir kase ayran aşı çorbası karşılıyor. Hepsi bu. YEŞİL ÇAY VE SU SERBEST Ara öğünler: 2 saatte 1 ayran aşı çorbası içmekten başka neler yapabileceğini merak ediyorsunuz tabii. Ara öğün olarak dilerseniz günde 2-3 fincan kadar yeşil çay da içebilirsiniz. Ayrıca 2 gün boyunca mutlaka bol bol su tüketmelisiniz. Bunun dışında siyah çay, kahve gibi içecekleri tüketmekten kaçınmalı, meyve, tuz ya da şeker de tüketmemelisiniz. Çorba da tuzsuz!. Ve son olarak diyeti uygularken gün içinde en az 30 dakika yürüyüş yaparak diyetinizin daha etkili olmasını sağlayabilirsiniz.


24

T

10 Ağustos 2021

Kışla kapısı Hz. Peyg. miracını anlatan şiir

Arkadaş top.

Hayat (İng.)

İst. bir semt

Vitrin

Kabul etmeme Mağlup, yenilmiş olan

rkısh NEWS PRESS

Aşçı yardımcısı

Alın yazısı

BULMACA Eski bir vergi

Oldu (a)

Siyaset

Esmaül Hüsna'dan

Gönül koyma

Uzun değnek

Bir barajımız Bir ilçemiz

Bir erkek adı

Bütünüyle

Demir'in remzi

Hesap dökümü Tutkun, müptela

Musibet Bir orman ağacı

Teoloji

Hayret ifadesi Sevgiliye şiirle davet

1

Ceylan

Asker kaçağı

4

Cevherden arta kalan

Kılpayı

Uyku

Bir nota

Gezinti gemisi

Kırmızı

Bir işin aslı

Komuta eden

Esirlik

Ayıplama sözü

Bir bağlaç

2

Hakikatler (a)

Bir peygamber

Yakın olmayan

K.Kerim okuma

Yalpalayarak yürüme

Bir ilçemiz

Tahıl ürünleri Radyum'un remzi

Favori

3

Literatür

Oy

Çocuk için kesilen kurban Ağrı dağı (Ermenice)

Gayri meşrû ilişki

Özür, kusur

Muhteva

Mat. bir sayı

Tutam

İçindekiler, muhteva

Telefon alıcı vericisi

Beyaz

İncelik, kibarlık

Dişin bir bölümü

Bir kadın adı

Azot'un remzi

Anlam İlimler

İçinde sıvı olan ur

Haliç'te bir köprü Bilmişlik taslayan Şan

Padişah konutu Geç kalma (İng.)

Bir ilimiz Radon'un remzi Kaymak, yağ

Kan pıhtısı

Hz. Peyg. annesi

Hisse

Evrak kabı

Lezzet

Müvazi

Gerçek olmayan Ege'de bir ilçemiz

Bir Türkmen top.

Spor ayakkabı alt çivisi

Büyük anne

Beri

Bir makam

Cevher Zeytinyağlı bir yemek Bakış Bir sebze İnleyen Övgü ABD'de bir eyalet Bir uzak doğu sporu

Tecrübesiz

Kayıp kıta

Gemi yanaşan yer

İsim

Zamanı iyi kullanan

Saha

Gomalaka

Benlik

Titreme

Hisar

Aldatma Hastalıktan yeni kalkma

11

Sevgili

Matem

Bir cins peynir Bir ünlem

Söz

Dağ tramvayı

Yardımcı yemek

Çelik parçası

Ünlü bir tefsir

Nikel'in remzi Hitit

Noksan, tam olmayan (a)

İmkan Üstünlük sağlama

Hadise

Adale

Bir ilimiz

Derviş külahı

5

9

Kalsiyum'un remzi

Nobran

Azerbaycan'ın başkenti

Geometrik bir şekil

Siyah 6

Bir alan ölçüsü Devlet dairesiyle ilgili

Başka, gayri

Vazife

Altın'ın remzi

Bir cinayet örgütü

Dinsiz

Uyku

Rusça evet

On (a)

Bazen

Bozulmuş

Vazife

Kabul etmeme

Meyleden, erişen

Su

Hayret ifadesi

Kardeş

Bir ünlem

Namus

Bir nota

Kayıp kıta 10

8

İnanış

2

3

4

5

6

7

12

13

İsimler (a)

Ünlü bir edebiyatçımız

1

Eti

İsyan eden

Ayak (F)

Her zaman, sürekli

Tarama aleti Saddam'ın büyük katliamı

Ünlü bir tarihçimiz Sıvı ve uçucu madde

Merkez

ŞİFRE SÖZCÜK

Bir bağlaç

Tenis sopası

Şiirde tekrar kısmı

8

9

Vilayet

Deniz paşası Bildik, tanıdık

Dirilik Uzaklık işareti Eski Mısır'da bir put

En kalın insan sesi

Asya'da bir nehir

Reaksiyon

Ateş karıştırıcı

Eski bir devlet Aktinyum'un remzi

Yahut (İng.)

Fakat

Hidrojen remzi

Çatı örtüsü

Zehir

7

Sözleşme maddesi

Bir çizgi sanatı Bir çizgi film kahramanı

Potasyumun remzi

Bağışlama

Aç olmayan

Ustalık, beceriklilik Ayıplama sözü

Meyve kurusu

Sakağı

Yılan

Pişmiş yemek

İlçe

Bir erkek adı

Bir Cermen ırkı

Kişiyi temsil eden çizgi

Ortakçı

Kör

Yörük çadırı

Acıma, merhamet etme

Bir erkek adı

Bir hastalık

10

11

12

13


T

OLIMPIYAT

rkısh NEWS PRESS

10 Ağustos 2021

BOKSTA TARİH YAZAN ADAŞ KIZLARIMIZ GURURUMUZ OLDU

ÇILGIN BUSENAZLAR

25

KARATEDE ‘GÜMÜŞ’Ü KAPAN ERAY:

Tokyo Olimpiyatlarında altın madalya kazanan Busenaz Sürmeneli ile gümüş madalya elde eden Buse Naz Çakıroğlu, Türk spor tarihine adlarını yazdırdılar. İkisi de Trabzonlu olan kızlarımızın başarısı herkesi sevince boğarken, Karadeniz’de ayrı bir coşkuya yolaçtı.

Mutluluktan uyuyamadım

Olimpiyat Oyunları’nda Türk spor T okyo tarihinin karatede ilk olimpiyat madalyasını

ELI BUSENAZ SÜRMEN

2

getiren Eray Şamdan, hayalini gerçeğe dönüştürmenin mutluluğunu yaşıyor. 67 kiloda gümüş madalya kazanan Eray, büyük bir sevinç yaşadığını belirterek, “Gece mutluluktan uyuyamadım. Yıllardır madalya almak için çok çalıştım. Bunun hayalini kuruyordum. Tabii ki hedefim altın madalyaydı ama gümüş madalya da büyük gurur verici bir sonuç. Türk karate tarihinde ilk olimpiyat madalyasını almış oldum. Bu yüzden de ayrı bir gurur yaşıyorum. Ailem maçı heyecanla takip etmiş. Babam ağlaya ağlaya izlemiş. Annem bakamamış, gözlerini kapatarak dua etmiş. Ben de o görüntüleri görünce çok duygulandım. Destekleri için herkese çok teşekkür ederim” dedi.

BUSE NAZ ÇAKIRO ĞLU

020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda kadın boksunda Türk fırtınası esti... Kadınlar 69 kiloda milli sporcumuz Busenaz Sürmeneli, altın madalya kazandı. Çinli rakibi Hong Gu’yu perişan eden Busenaz, özellikle ikinci raunttun son 15 saniyesinde üst üste isabetli yumruklar atarak 5 hakemden de 10’ar puan alarak maçı koparttı. Maç sonrası duygu dolu anlar yaşayan milli sporcu, göz yaşları içinde önce salondakileri selamladı sonra antrenörünün elini öptü. DEDE SANA SÖZ VERMIŞTIM Busenaz, şampiyonluğunu ilan ettikten sonra kameralara “Dede sana söz vermiştim. Sözümü tuttum” diyerek haykırdı. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu da büyük bir heyecanla izlediği maç sonunda sarıldığı milli sporcuyu tarih yazdığı için tebrik etti. Altın madalyasını alan Busenaz, İstiklal Marşı’nı söylerken göz yaşlarına

hakim olamadı. Boksta kadınlar 51 kiloda Buse Naz Çakıroğlu ise gümüş madalya kazandı. Tarihi finalde Bulgaristan’dan Stoyka Zhelyazkova Krasteva’ya yenilen Buse Naz, olimpiyat gümüş madalyasını da başarılarına ekledi. Milli sporcu madalyasını boynuna takarken göz yaşlarına hakim olamadı. BUSENAZLAR TARIH YAZDI Tokyo’da altın madalya kazanan Busenaz Sürmeneli ile gümüş madalya elde eden Buse Naz Çakıroğlu Türk spor tarihine adlarını yazdırdılar. 32. Yaz Olimpiyat Oyunları’nda finale kalan ve Türk sporunun “Busenazları” olarak sosyal medyada da ilgi odağı olan iki boksör, aldıkları madalyalarla tarihe geçtiler. Türk sporu kadınlarda 17 yıl sonra olimpiyatta altın madalya kazandı.Yine Türk boksu, olimpiyat tarihindeki ilk altın

madalyasını Tokyo 2020’de elde etmiş oldu. Buse Naz Çakıroğlu da, Türk boksuna 13 yıl sonra olimpiyatta madalya kazandıran ilk boksör oldu. Türk boksunun olimpiyatlardaki madalya sayısı ise 1 altın, 3 gümüş ve 3 bronz madalyayla 7’ye yükseldi. ERDOĞANLARDAN TEBRİK Bu arada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Busenaz Sürmeneli ile Bakan Kasapoğlu’nun telefonundan görüşerek heyecanına ortak oldu ve kendisini tebrik etti. Emine Erdoğan da, boksörleri tebrik ederek, “Olimpiyatlarda kadın sporcular bizi gururlandırmaya devam ediyor” dedi. HER YUMRUĞUNA BİR DUA Busenazlar tüm Türkiye’yi ve gurbetçileri sevince boğarken, Trabzon’da maçı izleyen anne Songül Sürmeneli, “Her yumruğuna bir duam oldu. Kızım sonuçta başardın, alnından öpüyorum” şeklinde konuştu.

FERHAT’IN BÜYÜK GURURU

Cimnastikte aldığı bronz madalya ile tarihe geçti

cimnastik paralel barda bronz madalya A rtistik kazanan Ferhat Arıcan, çok mutlu ve gururlu

olduğunu söyledi. Türkiye’de cimnastikte olimpiyat tarihinin ilk madalyasını aldığını hatırlatan Arıcan, “Bu madalya Türk spor tarihine geçti. İnşallah bu madalya yeni nesillere umut olacak ve daha da büyük başarılar kazanılacak” dedi.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Dış işleri Kaza geçiren

K Oruç ayımız Bulaşma

S Yürürlükte olan Bir hastalık

T

1

Kabiliyet Kabul etmeme

R

H A R İ C İ Y E

Gemilerde kamara görevlisi

Küçük hamur toprağı

İncelik

Kayıp

K Z A Z A M A R A Y A R İ F O E T E T T

Delikli kumaş

2

Bir kavim Çok becerikli

B E Z E

Neşeli Veri

Kartal yuvası Bir üleştirme sıfatı tekrarı

D A T A Enformasyon Bir bilgisayar prog.

O N A

E T

Isı

H A R A O T A M M İ M İ K B A R A N A C A R M B A N A N A T A R S O N H A N A D İ N A D İ D E M A D E N N A N E İ O K M A S A L R A H A T

Pilotlara sunulan bülten

Üzüm kütüğü

Zalim kral

N

Ş E N Uçağın kolları Av

Ş İ K A R

Bir rüzgar çeşidi

Dereden tepede Fas'ın başkenti Bir cins yumuşak toprak

K İ L Lityum'un remzi Bir nota

K A R A Y E L

Ehli olmayan Bir fikrin aşırı bağlısı

4

R

Keyf ifadesi

E

T

F A N A T İ K

Y A B A N İ E

Ş A K

T A L M A H A K İ M L A C A A

Ş

İ

T

Matlup Zevce

Kış (a)

Bir asalak Tabaka

K A T Egemenlik Eşkıya

B İ T

Boşama (a) Çocuk için kesilen kurban Latif olma hali Bebek yemeği

Avrupa'da kadın Teşrifat elbisesi

Kalsiyum'un remzi

Eski devirlere ait

A

Unsur

73 yıllık ‘madalya’ rekorunu kırdık

Tüm milli sporcuların maçlarını izleyen Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Busenaz Sürmeneli’nin altın madalya heyecanına ortak olmuştu.

n Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Olimpiyat Oyunları’nda 13 madalyayla Londra 1948’in 12 madalyalık rekorunun kırıldığını söyledi. Milli sporcuları müsabakalarında yalnız bırakmayan Kasapoğlu, Türkiye’nin 12 kürsüyle en çok madalya kazandığı organizasyonun 1948 Londra Olimpiyat Oyunları olduğunu hatırlatarak, “Londra 1948’de 12 madalya kazanmıştık. Tokyo 2020’de toplamda 13

madalya alarak tarihimizin en fazla kürsüye çıktığımız organizasyonunu yaşıyoruz. Bunda emeği olan tüm sporcularımızı, ailelerini, antrenörlerini, federasyonlarını ve kulüplerini kutluyorum” dedi. 35. SIRADA YER ALDIK ABD’nin 39’u altın 113 madalya ile birinci olduğu Olimpiyatta, Türkiye; 2 altın, 2 gümüş ve 9 bronz toplam 13 madalya ile 35. sırada yer aldı. Avustralya ise 17 altın, 7 gümüş ve 22 bronz toplam 46 madalya ile 6. oldu.

Bitiş

Teşvik sözü

Huzurlu

Yasal olarak

D

A B A

N A Y İ

U Namus Hayvan (İng.)

A N H U İ S A M M A K A M A L K E R A A T İ L A L İ

Derviş selamı

Mağara

Bir erkek adı

İçtenlik Bobin

Sorgun ağacı

Sert taş

Uzun değnek

İki ağaç arası salıncak

Ten

E T

Ayıplama sözü

T A R A

Mafsal

Yurttaşlık

Hz. Peyg. damadı

Bir bağlaç

Çömlek yap. sanatı

Geniş olmayan

Çay (İng.)

Yüksek sesle bağırma Pişmiş yemek

Ödenti Vilayet

9

2

3

Ayak direme Örfler, adetler (a)

Alimler (a)

Başarı ödülü söz

1

H U A R A F

10

Yemek (İng.)

T E K

B A N Sodyumun remzi Derviş selamı

Yıldız (F)

Baryumun remzi

Sağır

ŞİFRE SÖZCÜK

Zaruret, ihtiyaç Yenilen şeyler

Z H K A Y A H A R İ C Z A F İ Y E İ M İ Y E T R A A C A K T E B B K E İ D A T N L A E A T E R B A Ş Yeterli

Aktinyumun remzi

Manda yavrusu

Diyanet İşleri Başkanımız

K.Kerim'de bir sûre

Çünkü, onun için

Gelir

Uzaklık işareti

İ R

Dışarıdan

Rölativite, ilgi

Bir erkek adı

N A K

L E M A İ S A L E M A R F P A R E N A A T İ N O M H A A T A M A K A N A B A T E Y E A L A M A K A R A A R A R A S A

Mahşer yeri

Ok

K

Kırmızı

6

Ayak (F)

Kıl payı

Bir kadın adı

7

Caddelerde süslü kemer

Gece kuşu

Emirlikler

Gelirler

Tir

Ceylan

8

Kötek

A

İlimler (a)

İmkan

Baryum'un remzi

Ömürler (a)

A

M S A L N A Y A İ N M İ A L İ E R

M A H A A R D E A T K T M E İ N

Boş söz

Azotun remzi

Hüner

Derviş külahı

Olmamış

Duadan sonra denir Adanılan şey

Fayda

Ünlü bir körfez Eğme

İridyum'un remzi

Filistin'i yöneten örgüt Et

Bütünüyle Bir nota

Erler

E

Bir petrol bölgemiz

Emreden, reis

R A A M M İ A R N Ş H A A M N S Ayla

Suriye'nin başkenti

Şehir

Hakan

Yemen'in başkenti

Ünlü mimarımız

Y O L

İ

S L A M

4

7

8

5

6

9

10

Bir nota

11

Fasıla

Ter, buhar

R A K Mani, engel

N Bir zamir Kahramanlıkla ilgili

H A M A S İ

A Duman kiri

İ S Mısır'da bir put Bir ilimiz

K A R A M A N

11

T Mahalli

Y E R E L Övgü

S E N A

K A T O T

5

Bir gösteri sanatı

E

Önde, ilerde (a)

Cevher

Itırlı bir bitki

Endüstri

Duman kiri

Tayin

Kedi köpek yavrusu

Tekerlekli vasıta

Y E

E D E B İ

Ağaç püsü

Göz (F)

Çocuk hikayesi

Bir nota

Hararet, sıcaklık Tanıtım levhası

İplik

Ender rastlanan

Negatif kutup Edebiyatla ilgili

Bir harfin okunuşu

Yunanistan'ın başkenti Fizikte bir kanun

Kabu, nobran

Nida eden

Dudak (F)

Yer sergisi

Yoğunluk

Boğa güreşi alanı

Bir kadın adı

Tasdik

Dinsiz

K A F

Ünlü bir kanal

Arkadaş top.

Otomobil (İng.)

Olgun

Manyetik rezonans

3

Muz (İng.)

Çocukların masal dağı

H K İ K E T A D A M İ M İ L A K T İ K

Akıtma

Gemilerde yolcu odası

Yüz ifadesi

Son

Bir hayvan

S İ N E M A Asya'da Müslüman bir top.

A R A K A N Lezzet

T A T Dayanıklılık

M E T A N E T Ekmek

N A N


26

10 Ağustos 2021

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

T

rkısh NEWS PRESS

SPOR

TSYD KUPASI

Gençlerbirliği’nin

K İBRETLİ ER L HIKÂYE

BABA OLMAK NE DEMEKTIR?

A

5

4. Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Ankara Kupası’nın) sahibi, normal süresi 0-0 sonuçlanan müsabakada MKE Ankaragücü’ne penaltı atışlarında 5-3 üstünlük sağlayan Gençlerbirliği oldu. KADIN HAKEMLER SAHADA Kovid-19 önlemleriyle birlikte yüzde 50’sinin taraftarlara açıldığı Eryaman Stadı’nda yaklaşık 4 bin taraftar coşkuyla maçı izledi. Maçı, TFF’nin bu sezon aldığı karar doğrultusunda kadın hakemler Gamze Durmuş Pakkan ve yardımcılıkları Sevda Çayan, Kübra Çetinkaya ve Asen Albayrak yönetti. ERCAN ATA KUPAYI VERDİ Büyük heyecanın yaşandığı maçın ardından Gençlerbirliği, düzenlenen törenle kupasını aldı. MKE Ankaragücü’ne ikincilik kupasını TSYD Ankara Şubesi Mali İşler Sorumlusu Orhan Kemal Erkılıç takdim etti. TSYD

Ankara Kupası’nı ise TSYD Ankara Şubesi Başkanı Ercan Ata, Gençlerbirliği takımının kaptanı Ramazan Köse’ye verdi. Kupayı öperek poz veren futbolcular, taraftarlarının önüne giderek yöneticiler ile kutlama yaptı.. CENTİLMENCE MAÇ TFF 1. Lig ekiplerinden Gençlerbirliği’nin basından sorumlu Asbaşkanı Muammer Akyüz, TSYD Ankara Kupası’nı

DEVECİ İLE DEVESİ

n Adam uzun yıllar devesiyle taşımacılık yapmış. Yaşlanan deve yolun sonuna gelmiş. Artık öleceğini anlayınca: - Sahibimi çağırın da helallik vereyim, demiş. Devenin sahibi: - Ne hakkı varmış ki bende? demiş. Demiş ama yine de merak etmiş. Dayanamayıp devesinin yanına gitmiş. - Ne hakkın var ki bende? demiş. Deve: - Öyle deme! Benim taşıma gücüm belliyken, sen bunun iki katı çuval yüklerdin bana. Bu hakkımı helal ediyorum sana. - İkinci olarak; benim günlük 10 kg yiyeceğe ihtiyacım varken, sen

kazanan futbolcularını ve teknik heyetini kutladı. Sezon öncesi takımın son durumunu görme açısından önemli bir sınav verdiklerini belirten Akyüz, şöyle devam etti: “Centilmence bir maç oldu. Önümüzdeki hafta başlayacak sezonda tüm takımlara sağlıklı, seyircili ve başarılı bir sezon diliyorum. Bu organizasyonu başarılı bir şekilde düzenleyen TSYD Ankara Şubesine de teşekkür ediyoruz.” 1963 FİDAN DİKİLECEK TSYD Ankara Şubesi’nin 54’üncüsünü gerçekleştirdiği turnuva kapsamında yurdumuzu saran yangın felaketinin sona erdirilmesinin ardından, yara sarmak için adım atılacak. Mücadeleden elde edilen gelirle Türkiye’deki yangın bölgelerine TSYD Ankara Şubesi’nin kuruluş tarihini temsilen toplam 1963 adet fidan dikilecek. hep 8 kg verir kalanı vermezdin. Bu hakkımı da helal ediyorum. - Üç günlük yolu iki günde gitmem için sopayla döverdin beni. Bu hakkımı da helal ediyorum. - Hatta bir yavrum olmuştu. Onu kesmiş, misafirlerinle bir güzel yemiştiniz. Bu hakkımı da helal ediyorum. - Amma bir hakkım var ki, onu asla helal etmeyeceğim. Mahşerde bunu senden soracağım. Sahibi merakla sormuş. - Nedir o? - Her seferinde ben yolu bildiğim halde, tüm yükü ben taşıdığım halde, yularımı eşeğe verirdin. Beni eşeğe mahkum ederdin ya, işte bu hakkımı helal etmeyeceğim!

nne ve babasıyla birlikte yaşayan 16 yaşındaki genç, babasıyla pek anlaşamaz annesini ise çok severmiş. Hergün babasıyla tartışsa da sıkıntı yapmayan genç, birgün babasıyla öyle bir tartışmış ki evi terk etmiş. Annesi ne kadar yalvarsa yakarsa da çocuk annesini gözü yaşlı bırakarak evden çıkmış gitmiş. Babası oğlunun yaptığına çok kızmış ve karısına bir daha oğluyla ilgili evde hiçbir konunun geçmeyeceğini hatta adının bile anılmayacağını söylemiş. Anne bunun üzerine daha çok üzülmüş ve çocuğunuz eşyalarıyla avunur olmuş. Geceleri oğlunun yastığını koklayarak uyuyan anne günden güne bu duruma daha çok dayanamaz olmuş. Kadın bu duyguları yaşarken günler gelmiş geçmiş ve 2 sene olmuş. Bir gün kocasına artık oğlunu çok özlediğini ve dayanamadığını söylemiş. Oğlumuzu gidip bulalım getirelim demiş. Baba karısının bu halini görünce buna dayanamamış ve karısına oğlunun yerini bildiğini söylemiş. Anne bu duruma çok şaşırmış ve oğlunun nerede olduğunu sormuş. O gün hem Babalar Günü hem de oğlanın doğum günüymüş. Kadın kocasından oğlunun adresini almış ve oğlu için hazırladığı doğum günü pastasını alarak oğlunu bulmaya gitmiş. Kocasının verdiği adrese giden kadın önce bir süre dışarıdan oğlunun çalıştığı yeri izlemiş. Oğlunu bir işçi tulumu içinde görmüş ve ağlamaya başlamış. Oğlu bir tamirhanede çalışıyormuş ve dışarı çıkar çıkmaz annesi “oğlum” diye seslenmiş. Oğlan annesini karşısında görür görmez koşarak sımsıkı sarılmış. Annesi oğluna uzun uzun bakmış, onu çok özlediğini, eve gelmesini istediğini söylemiş. Oğlu ise önce bu soruyu ve isteği geçiştirerek diğer akrabalarını sorup duruyormuş. En sonunda dayanamayıp babasını da “o adam nasıl hala öfkeli mi” diyerek sormuş. Annesi ise babasının öfkeli olmadığını hatta adresi ondan aldığını, oğluna haber gönderdiğini söylemiş. Oğlunun yeni bir arkadaş edindiğini ve bu kişiden uzak durmasını, eski arkadaşının daha iyi niyetli bir insan olduğunu anlatmış. Oğlunun bu sözler üzerine gözleri dolmuş. Annesi oğlunun doğum günü için hazırladığı pastayı vermiş ve eve dönmesini hatta birlikte gitmek istediğini söylemiş. Bu söz üzerine oğlu sessizce tamirhaneye girmiş. Kadın gözleri yaşlı evinin yolunu tutmuş. Kocası evde bekliyormuş, karısına oğlunu sormuş. Kadın yaşadıklarını anlatmış ve “Sen oğlanın çalıştığı yeri nerden biliyorsun” diye eklemiş. Adam “Gittiğinden beridir onu izliyorum, yaptığı her şeyden haberim var, molalarda ne yediğini, kimlerle arkadaşlık ettiğini, nerede kaldığını hep biliyordum” demiş. Kadın bunun üzerine kızmış ve “bu rahatlığının sebebini şimdi daha iyi anlıyorum” demiş. Bu sözler üzerine ikisi de ağlamaya başlamış. Tam o sırada kapı çalmış. Kapıyı açar açmaz mutluluktan uçan anne oğlunu elinde bir pasta ve hediyelerle görmüş. İçeri giren oğlan babasına sarılmış ve ağlamaya başlamış. “Canım babam, babalar günün kutlu olsun” demiş. İnsanın hayatında belirli zamanlar vardır ve bu zamanlarda karşıdaki kişileri anlamakta zorlanır. Babaların yanlış yaptığını düşündüğümüz zamanlarda mutlaka bu yaptıklarının altında farklı bir düşünce bulunabilir. Bu bakımdan bir babayı yargılarken, yaşananları ve olayları enine boyuna düşünmekte ve değerlendirmekte yarar vardır.


T

SPORT

OLYMPICS

Successful Tokyo Olympics for Turkey

T

he Tokyo Games became the most successful Olympics in Turkey’s history in terms of the number of medals when karateka Uğur Aktaş won a bronze in karate on Saturday. Aktaş was defeated by Sajjad Ganjzadeh of Iran in the semi-final of men’s +75 kg. karate kumite competition. The Turkish karateka’s bronze became the 13th medal for Turkey in Tokyo, beating the record of 12 medals set in London 1948. The karate team brought the most medals for Team Turkey at the Olympics with four. No other team won more medals in karate, which made its debut at the 2020 Summer Olympics, than Turkey. Earlier, Eray Şamdan won the men’s silver medal in the 67 kg. kumite, Ali Sofuoğlu took

bronze in men’s kata, while Merve Çoban won bronze in women’s 61 kg. kumite. Turkish wrestlers secured three medals, all bronze, while two more third places were taken in taekwondo. Gold medalist Mete Gazoz won the country’s first-ever award in archery, while Busenaz Sürmeneli grabbed the maiden gold in boxing. Another woman boxer, Buse Naz Çakıroğlu, won the silver medal. Meanwhile, Ferhat Arıcan made history by winning Turkey’s firstever gymnastics medal at the Olympics when he clinched bronze in the men’s parallel bar event. Eleven of Turkey’s 13 medals were won in combat sports competitions. The Tokyo Games will end Sunday with a closing ceremony at the Japan National Stadium.

rkısh NEWS PRESS

10 August 2021

27

LIGUE 1

SELECTION

ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com

FOOTBALL

Turkish delight as Yılmaz, Ünder shine for respective teams

EMOTIONAL LIONEL MESSI CONFIRMS BARCELONA EXIT, AND AGREES PSG 2-YEAR DEAL n Lionel Messi broke down in tears as he confirmed Sunday, he was leaving Barcelona after the club said it could no longer afford to pay the Argentine’s high wages. He also confirmed he was in negotiations with French club Paris Saint-Germain over a possible move. “I tried to behave with humility and respect and I hope that is what remains of me when I leave the club,” said an emotional Messi as hundreds of fans, many wearing his No. 10 jersey, massed outside Barca’s

n French top-tier Ligue 1 was treated to a Turkish delight as Turkey nationals Burak Yılmaz, Cengiz Ünder and Yusuf Yazıcı all shone for their respective teams Sunday. Talismanic Turkey national team striker Yılmaz was hailed as ‘a true leader’ after forcing home a last gasp goal as Lille fought back to a 3-3 draw at Metz where the French champion opened its title defence. The surprise champions, who also beat Paris Saint-Germain in the French Super Cup last week, were trailing 3-1 before late goals from Nanitamo Ikone and the relentless Turkish national team captain Yılmaz gave them a hard-earned away point. He was assisted by compatriot Yazıcı. “That is a true leader,” Lille coach Jocelyn Gourvennec said of Yılmaz. Turkish winger Ünder, in the meantime, made a flying debut for Marseille, helping his side come back from two goals down to win 3-2 at Montpellier.

Camp Nou stadium to bid farewell to the player they called Messiah. The 34-year-old, who has been at the club for 21 years, becoming its all-time goal scorer with 682, broke down in tears before giving a speech and was greeted by a lengthy standing ovation from the media, current and former teammates and coaches in attendance. All 35 trophies he won during his time at the club were laid out for what the club described would be a private photo session after the news conference.

HEYECAN VAR, KAZANAN YOK...

3 3

1-1

ARAY S A T A L GA NI I S N A Ş TUR YA’YA ISKOÇ KTI BIRA

CIMBOM’U MUSLERA YAKTI G

Şampiyonlar Ligi’ne erken veda eden Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi 3. eleme turu ilk maçında St. Johnstone ile 1-1 berabere kaldı.

alatasaray, UEFA Avrupa Ligi 3. eleme turu ilk maçında İstanbul’da İskoçya ekibi St. Johnstone ile 1-1 berabere kaldı. İlk yarısı 0-0 tamamlanan mücadelede konuk ekip, 58. dakikada penaltıdan Kerr’in golüyle öne geçti. Galatasaray, 60. dakikada Boey’in golüyle beraberliği yakaladı. Kalan dakikalarda başka gol olmadı. KIRMIZI KART HESABI BOZDU Sarı-kırmızılı takımda kaleci Fernando Muslera, 55. dakikada kırmızı kart gördü. Bu karşılaşmanın rövanşı 12 Ağustos’ta İskoçya’nın Perth şehrinde oynanacak. Galatasaray’ın yeni transferlerinden Sacha Boey de, sarı-kırmızılı forma ile çıktığı ilk maç-

ta ilk golünü attı. Boey, karşılaşmanın 60. dakikasında takımına 1-1’lik eşitliği getiren golü atmayı başardı. Bu gol, 20 yaşındaki oyuncunun profesyonel kariyerindeki ilk golü oldu. TERİM: ORADA DA YENERİZ Galatasaray’ın 21 yaşındaki kalecisi Berk Balaban ise, sarı-kırmızılı formayı ilk kez St. Johnstone maçında giydi. Muslera’nın 55. dakikada kırmızı kart görmesinin ardından oyuna giren Berk, takımının kalesini korudu. Maçın ardından konuşan Galatasaray Teknik Direktör Fatih Terim, “Oraya 1-1 gideceğiz, Galatasaray orada da yenecek güçtedir, herhangi bir averaj sıkıntısı da olmadığına göre büyük bir sorun yok” dedi.

Trabzon’da müthiş düello

Avrupa Konferans Ligi 3. eleme turu ilk U EFA maçında Trabzonspor, sahasında Norveç’in Molde takımıyla 3-3 berabere kaldı. Maçın

golleri: Dk. 15 Nwakaeme, Dk. 58 Vitor Hugo, Dk. 74 Djaniny (TS), Dk. 31 ve 64 Brynhildsen, Dk. 85 Hussain (Molde). Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, “Lige ve Avrupa kupalarına çok doğru mesaj veren, heyecanlandıran bir takım olmaya devam edeceğiz diye düşünüyorum” dedi.

DEPLASMANDAN MUTLU DÖNDÜ

Sivasspor yine yendi!

Avrupa Konferans Ligi 3. eleme U EFA turu ilk maçında Demir Grup Sivasspor, deplasmanda Gürcistan temsilcisi

2 1

Dinamo Batum’u 2-1 yendi. Goller: Dk. 54 Mamuchashvili (Dinamo Batum), Dk. 75 Leke James, Dk. 90+5 Kayode (Demir Grup Sivasspor). Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, “İkinci yarı hem yaptığımız değişiklikler hem de oyun taktiğimiz işe yaradı. Sonlara doğru güzel iki gol attık ve galibiyet ile dönüyoruz” dedi.


WE ARE ONLINE!

To celebrate the launch of our new website, we’re offering all customers who subcribe to our mailing list $10 off your first order!

CONTACT US 31-35 Queens Street, Auburn NSW 2144 Australia 02 9474588 info@gimasupermarket.com.au www.gimasupermarket.com.au

EN S S E T A DELIC BAKERY UCE D O R P FRESH


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.