Turkish News Press - Issue 171

Page 1

Teröre savaş açıyor

T

rkısh NEWS PRESS

n Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, son bıçaklı saldırının ardından terörle mücadele yasalarının sertleştirileceğini söyledi.

3

Avrupa’nın Sultanları

AZ DAHA SABIR! 7 SEPTEMBER 2021

SIZIN SÖZÜNÜZ

l www.turkishnewspress.com.au

Avustralya’da başta NSW eyaleti olmak üzere vaka ve can kayıplarında bu yılın zirveleri görülürken, kış mevsiminin bitmesi ve Kovit-19 aşılamasında istenen ivmenin yakalanmasıyla umutlar artıyor.

. . T rkıye’nın

SESİ

www.turkishnewspress.com. au1300 917 566

MILLI TAKIMIMIZIN BRONZ MADALYA ÖYKÜSÜ Sayfa 27’de

3 SAYFAU DOPDOL SP OR

RADYOSU AVUSTRALYA

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

4/5/7/11 H S I L G N E N I S NEW

/12/17/27

The Basilica Cistern n Cisterns were popular during the Byzantine empire as a way to store water underground from gathered rainwater. The cisterns would suffice for whole cities, where people would drop down buckets to have them filled with water... Suzan Calimli (Analysis)

7

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN

Syrian refugees: A crisis of politics and conscience

DUYURU

A

11

Turkish News Press Gazetesi olarak yaşanan virüs endişesinden dolayı kağıt baskımıza bir süre ara veriyoruz... Karantina süreci bitene kadar Gazetemizi dijital ortamda www.turkishnewspress. com.au adresinden ve sosyal medya hesaplarımızdan e-gazete tadında okuyabilir, salgınla ilgili Türk ve Avustralya makamlarının resmi duyurularını takip edebilirsiniz, sağlıcakla kalın... #EvdeKalAvustralya! vustralya’da koronavirüs vakaları yılın ‘pik’ini yapıyor... Ülkede son 24 satte 1538 kişi daha virüse yakalandı, 5 kişi hayatını kaybetti. Böylece toplam vaka sayısı 63 bin 142’ye, can kaybı ise 1044’e yükseldi. Virüsün bu yılki merkez üssü NSW’nin Başbakanı Gladys Berejiklian, “Önümüzdeki iki hafta, vaka sayısı açısından muhtemelen en kötü dönemimiz olacak. Tedbirleri aksatmayalım. Az daha sabır” şeklinde umut saçtı. Bu arada, aşılama faaliyetlerine hız veren Avustralya’nın, İngiltere ile yaptığı aşı takas anlaşmasının ilk partisi olan yarım milyon doz Pfizer-BioNTech Kovid-19 aşısının ülkeye ulaştığı açıklandı. Aşı çalışmalarında şu ana kadar ülkede ilk doz Kovid-19 aşısı yaptıranların oranı 68.2, ikinci dozu da olanların oranı 38.2.

2

3


2

7 Eylül 2021

T

rkısh NEWS PRESS

Pandemi pik yaptı Avustralya’da başta NSW eyaleti olmak üzere vaka ve can kayıplarında bu yılın zirveleri görülürken, kış mevsiminin bitmesi ve Kovit-19 aşılamasında ivmenin yakalanmasıyla umutlar da artıyor. Ülkede salgınla mücadele kapsamında tam kapanmalar ise sürüyor. Sağlık bakanlarının günlük verilerine göre; ülke genelinde 1538 kişi virüse yakalandı, 5 kişi hayatını kaybetti.

BAŞKEN’TE YASAKLAR 17 EYLÜL’E UZATILDI

A

Avustralya, hâlâ AB’nin güvenli seyahat listesinde ülkeleri, Kovid-19’un yayılmasını önlemek A Bamacıyla uluslararası seyahat listesini güncelleyerek, 5 ülkenin listesinden çıkarıldığını duyurdu. Yeni göre ABD ile beraber Kosova, İsrail, Karadağ, Lübnan ve Kuzey Makedonya kısıtlamaların uygulandığı ülkeler arasında yer aldı. AB güvenli seyahat listesinde ise şu 17 ülke bulunuyor: Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada, Japonya, Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Bosna Hersek, Brunei, Ürdün, Katar, Moldova, Suudi Arabistan, Sırbistan, Singapur, Güney Kore, Ukrayna ve Çin.

Canberra’da tam kapanma 17 Eylül’e kadar uzatıldı. ACT Başbakanı Andrew Barr, virüsle başa çıkmak için yasakların şart olduğunu belirterek, “Toplumda hala kaynağı belirsiz ve bulaşıcı olan vakalarımız var. Bu nedenle halktan evde kalmaya devam etmelerini ve evinizin dışındaki diğer kişilerle yakın teması en aza indirmelerini istiyoruz” dedi. vustralya’da koronavirüsün Delta varyantına yakalanan 5 kişinin daha virüsten ölmesiyle ülkedeki toplam can kaybı 1044’e yükseldi. Ülkenin diğer eyaletlerinde son 24 saatteki verilere göre can kaybı yaşanmazken NSW’de 5 kişi daha hayatını kaybetti, 1281 kişinin Kovid-19 testi pozitif çıktı. 2 KRİTİK HAFTA NSW’de virüsten ölenlerin sayısı 185’e çıkarken, tam kapanmaya rağmen vaka sayılarındaki artışın sürdüğü Victoria eyaletinde 246, Avustralya Başkent Bölgesi’nde 11 kişiye daha Kovid-19 teşhisi konuldu. Son 24 saatte diğer eyaletlerde yeni vaka kaydedilmedi. Kovid-19’ün ilk görüldüğü 25 Ocak 2020’den

AVUSTRALYA

bu yana ülke genelinde virüse yakalanan toplam 63 bin 142 Avustralyalıdan 202’si yoğun bakımda olmak üzere 1186 kişi hastanede tedavi görüyor. NSW Başbakanı Gladys Berejiklian, önümüzdeki günlerde vaka sayılarındaki artışın sürmesini beklediklerini belirterek, “Önümüzdeki iki hafta, vaka sayısı açısından muhtemelen en kötü dönemimiz olacak” dedi. AYLAR SONRA ILK ÖLÜM Öte yandan, Yeni Zelanda Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, son 24 saatte 20 kişi daha virüse yakalandı. Bu arada, Kovid-19 nedeniyle hastanede tedavi gören 90 yaşlarındaki bir kadının cumartesi günü hayatını kaybettiği bildirildi. Virüse karşı

başarılı bir mücadele sergileyen ülkede, bugüne kadar 3 bin 792 Kovid-19 vakası kaydedilirken virüse yakalananlardan 27’si hayatını kaybetti.​​​​​ 500 BIN PFIZER GELDİ Diğer yandan, aşılama faaliyetlerine hız veren Avustralya’nın, İngiltere ile yaptığı aşı takas anlaşmasının ilk partisi olan yarım milyon doz Pfizer-BioNTech Kovid-19 aşısının ülkeye ulaştığı açıklandı. 4 milyon dozluk Pfizer-BioNTech Kovid-19 aşısından geriye kalan 3,5 milyon doz aşının yakın zamanda Avustralya’ya ulaşması bekleniyor. Hız verilen aşı çalışmalarında şu ana kadar ülkede ilk doz Kovid-19 aşısı yaptıranların oranı 68.2, ikinci dozu da olanların oranı 38.2.

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 4 Volume: 171

President Yüksel Çifçi

Page Layout & Design Necmettin Öksüz Page Editors Ali Haydar, Tanyeli, Davut Kılıç, Ümit Uyar, Fatma Gençtürk, Mustafa Sülün, Dr. Hilal Çoruhlu, Elif Sele, Sinem Taslak, Suzan Çalımlı, Murat Özdamar, Miqdad Hassan, Murat Sirin, Zeynep Doktoroğlu Melbourne Team Murat Gümüş (Melbourne General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Furkan Boyacı, Adem Taliç (Editor), Emre Boyacı, Saban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Ayşe Sakar, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Moemina Shukur, Salahaddin Kayıkcı, Zeynep Doktoroğlu Brisbane Team Ahmet Raci Karataş, Dr. Sait Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan (Distribution), Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül (Distribution) Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Murat Özdamar IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Serkan Uyanık): 0401 398 922 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au


AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

7 Eylül 2021

3

YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

Acıdan mutluluk çıkarmak

S MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI

!

Bıçaklı saldırgan

sabrını taşırdı Y

eni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, ülkenin Auckland kentinde polis gözetimi altındaki bir kişinin bıçaklı saldırı gerçekleştirmesinin ardından terörle mücadele yasalarının sertleştirileceğini söyledi. Başbakan Ardern, basın toplantısında, “Geleceği değiştirebileceğini bildiğimiz değişiklikleri yapmaya istekli olmalıyız” ifadesini kullandı. TERÖR SALDIRISI Auckland’deki olayı “terör saldırısı” olarak tanımlayan Başbakan Jacinda Ardern, ülkenin terörle mücadele yasasında yapılacak değişikliklerin parlamento tarafından eylül ayı sonuna kadar onaylanmasını umduğunu belirtti. Yapılacak değişikliklerin, terör saldırısı planlayanları mahkum etmeyi

JACINDA ARDERN kolaylaştırması bekleniyor. 6 KİŞİYİ YARALADI Auckland kentinde 3’ü ağır 6 kişiyi yaralayan bıçaklı saldırgan polis tarafından öldürülmüştü. Başbakan Ardern, saldırıyla ilgili düzenlediği basın toplantısında olayın

Köpekbalığı saldırısına uğrayan sörfçü kurtarılamadı!

“terör saldırısı” olduğunu bildirmişti. Başbakan Ardern, terör örgütü DEAŞ’tan “ilham alan” teröristin Ekim 2011’de Yeni Zelanda’ya gelen bir Sri Lanka vatandaşı olduğunu ve 2016’dan itibaren ulusal güvenlik birimlerinin takibinde olduğunu söylemişti.

n Avustralya’nın Yeni Güney Galler (NSW) eyaletinin kuzeyinde, köpekbalığı saldırısına uğrayan sörfçü hayatını kaybetti. Avustralya Yayın Kurumunda (ABC) yer alan habere göre, NSW’nin kuzeyindeki Coffs Harbour kasabasının Emerald Plajı’nda, ismi açıklanmayan erkek sörfçü sabah saatlerinde köpekbalığı saldırasına uğradı. Ülkede kutlanan Babalar Günü dolayısıyla plajda çok sayıda kişinin bulunduğu sırada gerçekleşen olayda, ağır yaralı olarak kıyıya çıkarılan 30’lu yaşlardaki sörfçü olay yerinde hayatını kaybetti. Kol bölgesinden ağır yaralanan sörfçü, sağlık görevlilerinin ve acil servis ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Ambulans görevlisi Chris Wilson, “Ekipler çok zorlu bir durumda inanılmaz derecede cesurlardı. Tüm çabalara rağmen hasta hayata döndürülemedi. Bu sabah sahildeki herkes için yıkıcı oldu” ifadesini kullandı. Coffs Harbour Belediyesi, olayın meydana geldiği Emerald Plajı’nın yanı sıra bölgedeki Shelly ve Serenity plajlarının 48 saat boyunca kapatıldığını duyurdu. Avustralya’da sık sık köpek balığı saldırıları yaşanıyor.

evgili okurlarım, bu hafta hepimiz için MUTLULUK diliyorum. Neler bizi mutlu ediyor hatırlayalım. Sağlıklı ve kaliteli huzurlu bir hayat için... Açıkçası bu yaşam hepimize bahşedilen mucizevi bir yolculuk MUTLULUĞUN formülü ise hayatımızı, ne kadar kolaylaştırdığımıza veya ne kadar zorlaştırdığımıza bağlı. Dış etkenler, imkansızlıklar hayatı zorlaştırır. Siz? Günlük yaşamda başkalarına karşı aldığınız tavır, davranış şekli mutluluğunuzu belirler. Ne kadar adil olursanız o kadar mutlu olursunuz. Mutlu olmak istiyorsanız bazı şeylerden kaçınacaksınız. Bu köşede yazmaya başladığımdan beri sizlere en büyük tavsiyem kendinizi tanımak, kendinizi sorgulamak en dürüst şekli ile cevaplamak. Kendinize dürüst olursanız dışarıya karşı da dürüst olursunuz. Değişim dönüşüm içerde başlıyor siz dürüstlüğün hakkını verirseniz MUTLULUK kapısı size açılır . Sınav dünyası bu, siz mutlu oldukça rahatsız olan birileri olacak hep, siz dürüst bir yola girdiyseniz o yola taş koyan çıkacak, sizi yarı yolda bırakan toz olan çıkacak, sınav bu ya yolu eğri olan, içi fesat olan hep haince sinsice tuzaklar kuracak, sizin yüzünüze gülenler arkanızdan kuyuyu da kazacak. Bu dünyanın cahili zalimi bitmez, öyle zalimler var ki kendini dürüst diye adlandıran mı istersin, en güzel benim diye taçlandıran mı istersin? Yaşam seyahattir, bu yolda bir sürü yolcu, seyahat boyunca böyle insanlarla karşılaşacağız. Durun bir dakika!.. Yukarıda yazdığım dünya sınavları sizi korkutmasın yine kendi tecrübelerimden örnek verecek olursam. En gerçeği ile yaşanmışlığımı aktarabilirim size, amacım sizi üzmek değil mutluluğum geveze dünya düzenine bağlı değil, Allah bana yetti, yetiyor çok şükür. Dışardan gelen zorluklar karşısında nasıl bir bakış açısı geliştirdim zaman içinde işin sırrı buydu işte. O yıllar Çocuk Esirgeme’deyim... Orada bakımsız, kimsesiz, çocuk kalbim paramparça olduğu için, bir yudum sevgiye muhtaç olduğum için, hiç bitmeyecek sandığınız aç uyumalar, o cılız 6 yaşındaki kız çocuğuna tonlarca dayak ve türlü işkenceler de cabası... Mutsuzdum ama umutsuz değildim, hergün rüyalarımda ziyaretçilerim vardı, çok mutlu olurdum, uyuyunca başka bir dünyaya giderdim sanki, sabah olduğunda uyanmamak için gözümü sıkı

sıkı yumardım, rüyamda kalmak ve gördüğüm o dede bir yere gitmesin uyanınca yanımda olsun isterdim. Sınav dünyasına uyandığımda büyük büyük insanlar ve küçücük ben. Kim korusun, Kim kollasın, Kim kurtarsın? Gözüm kapıda her gün annem çıkıp gelecek beni burdan alacak diye beklerdim. Ah o kapı ve bitmeyen hayaller ve hayal kırıklıkları... Şükür ki Allah duydu sesimi ve babaannemler gelip aldı, gerçi bu heves de kursağımda kaldı... Çok cılız kalınca kız çocuğu, bir de ince hastalığa yakalandı herkes okula ben İzmir Devlet Seneteryumu’na... Tam da bu demek istediğim. Birgün ağlamadım, gıkım çıkmadı hastalıktı, açlıktı, iğneydi vs için... Annem gelsin diye her çocuk gibi çok ağladığım doğrudur, sonuçta annemi de hiç görmemiştim. Geldi mi? Hayır! Boşuna ağlamanın bir faydası olmadığını, değiştiremeyeceğim durumlara tevekkül etmeyi, direnmemeyi erken yaşta öğrendim çok şükür. Hastanede yanımdaki yatakta yatan çocuklarla o kadar acıya rağmen gülüp oynardık çocukluk işte.. Mazlum olan varsın mazlum kalsın, başına gelenlerin bahanesi ile zalime dönüşmesin. Çok şükür ki öfke, acı ve intikam tuzağına düşmedim. Her insan kabı kadar alır, insan karşısındakini kendi gibi sanır. Her şeyi bilirim der, ahkam keser, dilsiz konuşur, sağır uydurur, kör görür, it ürür kervan yürür kendi gafletini görmez insan. Dünyanın sınavı bitmez bütün bunlara bakınca MUTLULUK çok zor gibi gözükse de değil. Mutluluğunuzu birine endekslemediyseniz ve amacınız daha iyi insan olabilmek ise ne mutlu size... Sen de kendini çaresiz hissediyorsan; aç umut pencereni, dön yüzünü semaya, aç ellerini Mevla’ya o her yerde, idrak ettiğinde senden MUTLUSU yok. Bunlara dikkat et: Hak yeme, Öfkeli olma, Çok konuşma, El işine karışma, Nankör olma, Dedikodu yapma, İftira atma, Ego yapma, Kafana takma, İnat etme, İnkar etme, Direnme, Yetime yaşlıya şefkatli ol, Nasibine düşene şükürlü ol, KUL HAKKI YEME, Başkalarının nasibine göz dikme, Hesap gününe hazır ol! MUTLULUĞUN önce Allah’a, sonra sana bağlı, tek çaren: Amenna, Saddakna, Biznillah... Hoşça ve sevgiyle kalın, hayırlı haftalar olsun.


4

7 September 2021

AUSTRALIA

ears Joel Orchard w is a mask inside h g in w o gr mushroom g n cti shed, prote h ig h himself from s n concentratio of spawn.

Joel started growing mushrooms as a hobby, now it’s paying his rent

A

windowless garage might not sound like the best spot to grow food, yet Joel Orchard is doing just that. Out the back of his Lismore rental, in northern New South Wales, Joel and his sister Chez are “vertically farming” inside their shed - growing enough nutritious oyster mushrooms in stacked buckets to feed both themselves and their local community. It was a hobby born out of the COVID-19 pandemic, which grew into a small local food business. Each bucket yields about a month’s supply of mushrooms for a small family, Joel says. He believes almost anyone can grow their own mushrooms in reusable buckets - even folks with limited space or no room at all for a veggie patch. We spoke with Joel, who’s also founder of the Young Farmers Connect non-profit, to find out more. What’s the basic process of growing mushrooms in buckets? You need to give the mushrooms something to eat - we use organic sugarcane mulch. So we firstly pasteurise the sugarcane mulch using hot water or lime. The pasteurised mulch then gets packed into a 20-litre bucket that’s been pre-drilled with small holes, which is where the mushrooms will grow out of. As we’re packing the buckets, we sprinkle in some inoculated grains that contain mushroom mycelium. In about 20 days’ time the mycelium will have colonised all the straw and be starting to fruit that’s when the mushrooms pop out of the holes in the bucket. Does the bucket-growing method avoid single-use plastics? Yes. I’m really passionate about reducing single-use waste through the entire system, because the majority of gourmet mushrooms are grown in essentially a single-use plastic sock. We’ve replaced that sock with buckets that we can wash and reuse indefinitely. It’s also avoiding packaging. These days I go to the supermarket and see mushrooms from who-knows-where wrapped in plastic, on polystyrene trays, and I think: “These are miserable excuses for mushrooms!” Is it easy to learn to grow mushrooms, especially for folks in urban areas or without much space? A great place to start is to go online and look for a mushroom-growing kit. They’re so easy to do as a kind of taster. And then once you’re ready to try growing in buckets, with less waste, there’s so many resources. You can do workshops online and in-person all over Australia. I used Facebook forums to fast-track my learning. Pasteurisation is probably the only challenging thing

for kitchen-scale mushroom growing, but you can do it in a big saucepan on the stove. Or you can use lime. The advantage of growing in buckets is you can stack them about five or six high, so really maximising small spaces. Our whole mushroom farm sits in our garage - we’re almost vertical farming. I guess our little vision was: “Can we pay the rent from the mushrooms that we grow in the garage?” We’re at that point now. We also knew we couldn’t invest heavily in infrastructure or build anything, because we’re in a rental. So we managed to make it really low tech. What are the benefits of growing your own gourmet mushrooms? When you haven’t got much room to grow food, growing mushrooms makes sense. They’re expensive, so you’ve probably saved yourself quite a lot of dollars. And they’re really nutritious. I’ve never in all my life been able to afford to eat so many gourmet mushrooms. We’ll have friends over for dinner and cook a massive rich, creamy pasta with mushrooms - it’s like $100 worth of mushrooms, just amazing. We also dry the mushrooms and make them into salts and seasonings. And we make a bit of mushroom jerky, which is delicious. You’ve converted half your rental property to produce veggies, meat and edible insects? Yes! Often people feel they can’t grow food when they live in rentals. We’ve proven that you can. We grow our own ducks for meat in the backyard, we’ve got chooks for eggs, we’ve got the mushrooms and so many veggies too. More than we can eat, so we share some for free on our little garden gate stall. We also grow crickets for protein and then roast them in the oven. They’re deliciously crunchy, like a wafer biscuit - nice on a pizza, in a stir fry, or baked into cookies or bread. Chocolate-coated crickets are amazing. Growing food to me feels like a really tangible form of activism. It’s such a powerful way to reduce our impact on the earth, reducing huge amounts of waste and the carbon required for food production. I take so much joy and power from being self-sufficient and able to provide for others. My advice is to just start. Start with anything there is no space too small to grow something. This article contains general information only. Mushrooms can be toxic and deadly, so only grow and consume mushrooms that are safe to eat and not foraged or found. Koren Helbig is a storyteller who practises permaculture and grows organic food in the backyard of her small urban Kaurna Land (Adelaide) home.


5 T What happens when the brain becomes aware it’s dreaming H AUSTRALIA

ave you ever stopped what you’re doing and thought for a second “wait, am I dreaming?” If you were, in fact, asleep at the time, you might have been having a lucid dream. It’s a type of dream in which the dreamer is aware they’re dreaming, but may also gain control of it and change the narrative. Laura from Melbourne has been able to lucid dream since she was about seven. “I just I thought everyone could go in their dreams, like I didn’t ever do anything in there … I just knew that I was dreaming,” she says. “I remember always looking really forward to going to bed as a kid and being really excited about my about dreaming life.” Laura would dream of magic carpet rides over cities and oceans, but as she got older and learnt what a lucid dream was, she began to take control. “I can think to myself in the lucid dream, ‘I want a change of scenery, I want to go fly through the Amazon forest or I really want to see someone from my past’,” she says. Denholm Aspy, visiting research fellow at the University of Adelaide, is an expert in the field of lucid dreaming. His own experience with them drove him towards the topic. “When I was about to start my PhD, I had a spontaneous, lucid dream, the first one I’ve had in a while. And I woke up and I thought, well, I could do research on this.” Lucid dreaming usually occurs in the stage of sleep called rapid eye movement, or REM sleep. As its name suggests, it’s characterised by random rapid movement of the eyes, and is generally the stage where most dreams occur. “The eyes moving around in your sleep - that’s actually you looking around inside of the dream,” Dr Aspy explains. Not much is known about what happens in the brain during dreaming in general, but as for what is known about lucid dreaming, Dr Aspy says it seems to be “a delicate balance of two states of consciousness that don’t normally go together”. During sleep, various parts of the brain are selectively deactivated, but not completely turned off. “These are parts of the brain involved in things like self-awareness, critical thinking, sometimes moral reasoning, which is one of the reasons why we sometimes do things in dreams that we would never do while we’re awake,” Dr Aspy says. And it’s also why we often don’t clue into the fact we’re dreaming; the brain doesn’t question absurd scenarios when these parts are somewhat shut down. But if you do become aware you’re in a dream, that’s when it becomes a lucid dream. Some people, like Laura, spontaneously lucid dream without trying, while others may go their

rkısh NEWS PRESS

entire life never having one. Dr Aspy says this is due to natural variations in the human brain that we don’t fully understand. But there can be some factors that predispose a person to lucid dreaming. For instance, disrupted sleep, through shift work or sleep disorders, can affect the brain’s activity during the night, making lucid dreams more common. Why would you want to lucid dream? The main reason is for recreation. “If you can enter a world within your own mind that feels just as real as waking reality, where you can do literally anything you want and it feels just as real as you’re awake … I mean, that’s a very desirable thing to be able to do,” Dr Aspy says.

teenager after he started meditating. “The thing that I like doing most is like flying,” he says. “Once you’re in, you’re aware that you’re dreaming, and you can pretty much do anything, assuming you believe you can.” He’s tried many different techniques to improve his lucid dreaming - meditation, varying combinations of mantras and visualisations, waking in the middle of the night, and supplements such as galantamine - with varying levels of success. “I find if I’m using different techniques, I am more likely to achieve success rather than if I just stick with the one thing all the time. “It’s almost like the mind habituates, and then from my perspective, it’s just not working.

Because experiences in the dream can feel real to the brain and body, lucid dreaming is used by some people as a source of creativity and growth. People have used lucid dreaming for artistic inspiration, and athletes have harnessed them to practise their skills during the night. Laura is a dancer, and she uses her lucid dreams to come up with choreography or learn a new step. “I practised it and see myself doing it in the lucid dream, and it makes it easier to tackle in real life,” she says. She also has musician friends who have used lucid dreaming to write songs and music. Additionally, some research suggests there are mental health benefits, with the dream world providing a safe space to self-reflect, try new things, face fears and solve problems. People can even use the ability to control the dream to stop a nightmare in its tracks. Can you make yourself have a lucid dream? Daniel from Sydney had a few lucid dreams as a child, but only began to get them more regularly as a

“So that’s why I try and introduce fresh, different techniques just by changing little things here or there.” These different techniques are one of Dr Aspy’s areas of research. For anyone wanting to start lucid dreaming, Dr Aspy primarily recommends improving your ability to remember your dreams. “We found that general dream recall abilities are usually the strongest predictor of how successful you will be in learning lucid dreaming,” he says. “If you’re able to remember your dreams most nights of the week or even every night of the week, you’re probably going to have more success than someone who can only remember one or two dreams per week.” Daniel agrees. His most important tip is to have a dream diary and record your dreams every morning when you wake up. A study by Dr Aspy found the act of writing down dreams improves dream recall far more than simply thinking back over them. Another study of his found taking vitamin B6 before bed can be very effective for increasing dream recall.

?

7 September 2021

The theory here is an increased synthesis of serotonin results in a greater REM sleep period in the last few hours of sleep. Another key staple of lucid dreaming is a “reality check” basically a moment to pause and check if you’re asleep or awake. There are may different ways to do this, such as seeing if light switches work, looking for the tip of your nose, or if you can breathe even with your nose and mouth sealed. Daniel has the word “dream” tattooed on his right wrist, which will often change when he is dreaming. It could be missing, misspelled, or a completely different word. For Laura, she looks at her hands, which in the dream will look different. Perhaps they’re distorted, or have a changing number of fingers, telling her she is asleep. Many techniques have been developed to expand the ability to lucid dream, and results vary depending on the person. “If you’re serious about it, it is a fairly intensive practice that requires multiple different techniques, angles and often supplementation and meditation,” Dr Aspy says. What’s the best technique to start with? In addition to dream journaling and reality checks, Dr Aspy’s studies found one technique to be most effective: the mnemonic induction of lucid dreams, or MILD. It takes advantage of one of our types of memory, called prospective memory - basically our ability to remember to do things in the future. For example, if you need to go to the shops and buy bread, then you might say to yourself, “I need to remember to go to the shops and get some bread”. That intention will stay active in your mind until you complete that goal. The MILD technique involves waking up after 5 hours of sleep, forming this prospective memory, and then going back to sleep to enter REM sleep. Instead of trying to remember to buy bread, the intention is to try and remember to realise you’re dreaming in your next dream. Recall the last dream you just had, and after a couple of minutes, visualise you’re back in that dream, and recite to yourself, “next time I’m dreaming, I want to remember that I’m dreaming” over and over. By visualising the dream, you tie a visual component to a verbal affirmation, a combination of senses that makes memories stronger. “This is that prospective memory, because you’re forming an intention to remember something in the future,” Dr Aspy explains. “When you’re next in a dream … hopefully at some point that intention will bubble up from the subconscious mind. “And then that’s the point where now you know that you’re dreaming and then you can basically do anything you want.” > Source: www.abc.net.au


6

T

7 Eylül 2021

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

Avustralya, Malezya, Singapur ve G.Afrika merkez bankaları dijital parayı test edecek

U

luslararası Ödemeler Bankası (BIS), Avustralya, Malezya, Singapur ve Güney Afrika merkez bankalarıyla merkezi dijital paranın (CBDC) sınır ötesi ödemelerde kullanımını test edeceğini duyurdu. Dünyanın önde gelen merkez bankalarının çatı kuruluşu BIS’ten yapılan açıklamada, BIS’in Singapur İnovasyon Merkezi tarafından yönetilen Dunbar Projesi ile 4 banka arasında sınır ötesi ödemeler için merkezi dijital parayı kullanmayı öngören ortak bir platform geliştirilmesinin hedeflendiği belirtildi. SÜRE VE MALİYET Açıklamada, kurulacak platformun, finansal kurumların merkezi dijital paralarda birbirleriyle doğrudan işlem yapmalarını sağlayarak aracılara olan ihtiyacı ortadan kaldıracağı, işlemlerin süresini ve maliyetini düşüreceği bildirildi. BIS İnovasyon Merkezi Singapur Genel Müdürü Andrew McCormack, projeye ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Çoklu merkezi dijital para üzerindeki çalışmalarımız

Pasifik’te Çin’e karşı saflar sıkılaştırılıyor ile 13 Pasifik ada ülkesi Çin’in tehditkar faaliyetleri karşısında “Serbest J aponya ve Açık Hint-Pasifik” vizyonunun hayata

bir sonraki aşama için zemin oluşturuyor” ifadesini kullandı. 60 ÜLKEDEN DİJİTAL PARA Öte yandan, dünyanın dört bir yanında merkez bankaları, ulusal para birimlerinin dijital versiyonlarını piyasaya sürmelerinin gerekip gerekmediği konusunu araştırırken, BIS’e göre en az 60 ülke, kendi dijital para birimini geliştirmek için çalışma yapıyor. Uzmanlar, CBDC projelerinin hala başlangıç aşamasında ve yerel kaldığını belirterek, CBDC’lerin uluslararası alanda

TAZİYE

nasıl kullanılabileceğine ilişkin küresel kurallar geliştirmenin teknik ve politik olarak çok karmaşık olduğunu aktardı. ÇİN ÖNDE GİDİYOR Uzmanlar, Çin’in dijital paranın oluşturulmasında diğer ülkelere göre önde olduğunu da kaydetti. Bu arada, BIS’in BAE, Hong Kong ve Tayland merkez bankaları ile Çin Merkez Bankası Dijital Para Enstitüsü arasında sınır ötesi ödemeler için merkezi dijital parayı test eden “Multiple CBDC Bridge” adlı başka bir projesi de bulunuyor.

geçirilmesinde anlaştı. Çevrim içi “JaponyaPasifik Adaları Savunma Diyaloğu” zirvesinde 13 mevkidaşıyla bir araya gelen Japonya Savunma Bakanı Kişi Nobuo, ikili ve bölgesel gelişmeleri ele aldı. Toplantı sonrası yayımlanan ortak bildirgeye göre Japonya ve ada ülkeleri, Çin’in bölge denizlerindeki tehditkar faaliyetlerine karşısında iş birliği sözü verdi. Bildirgede Kuzey Kore’nin nükleer dahil tüm kitle imha silahlarından “eksiksiz, kanıtlanabilir, geri çevrilemez şekilde arındırılmasına” yönelik anlaşıldığı kaydedildi. Çevrim içi zirvede ABD, İngiltere, Fransa, Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda temsilcileri de yer aldı. Kyodo ajansı, Japonya için ekonomi ve güvenlik sahalarında önemli kabul edilen Pasifik ada ülkelerini, Çin’in altyapı alanında verdiği mali kredilerle etkisi altında tutmayı hedeflediğini bildirdi. 13 Pasifik ada ülkesi Cook Adaları, Fiji, Kiribati, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Niue, Palau, Papua Yeni Gine, Solomon Adaları, Tonga, Tuvalu ve Vanuatu’dan oluşuyor.

BAŞSAĞLIĞI “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciûn”

1956-2021

ALI RIZA DEMIRÖZ

ALI RIZA DEMIRÖZ’ün

29 Ağustos Pazar günü geçirdiği kalp krizi sonucu Hakk’a yürümüştür. Merhuma Cenab-ı Allah’tan rahmet; eşi Gülsüm Demiröz’e; çocukları Eren, Gamze ve Buse’ye; kardeşleri Keziban, İkbal, Sultan, Yurdagül ve Muammer’e başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara uzun ömürler versin. Ağabeyimizin mekânı cennet, ruhu şad olsun.

vefatını derin bir üzüntüyle öğrendik. Ağabeyimize Cenab-ı Allah’tan rahmet; kederli ailesine, akrabalarına, dostlarına, sevenlerine ve Türk Toplumuna başsağlığı dileriz.

Ali Rıza Demiröz, Sydney’de Türk takımlarında yıllarca sahalarda centilmence mücadele etti, Şampiyonluklar yaşadı. Ayyıldız, Sydney Türk Gençlik, Anadolu ve Dulwich Hill takımlarında müdafa oyuncusu olarak görev yaptı. Aynı zamanda koyu Fenerbahçeliydi.

T

rkısh MEDIA GROUP


ANALYSIS Writer: Suzan Calimli

T

rkısh NEWS PRESS

7 September 2021

calimli.suzan@gmail.com

A C I L I S A B E TH

N R E T S CI

C

isterns were popular during the Byzantine empire as a way to store water underground from gathered rainwater. The cisterns would suffice for whole cities, where people would drop down buckets to have them filled with water. Water was carried into cisterns in the centre of the city through aqueducts that were located outside of the city. The Basilica Cistern, also known as the Yerebatan Palace, in Istanbul was built by the Emperor Justinian in 532 following a Nika riot. The cistern is one of the most famous cistern still standing from the Byzantine period. The Basilica Cistern measured 138m x 64m, with a total of 336 columns spaced out in rows. In addition, the cistern’s water capacity is around 100,000 tons. Overhead the columns were arches and vaults that supported the structure. Needless to say, the cistern is an amass of sophisticated civil and architectural techniques. The work behind making a cistern required a lot of labour and technique in order to hold back the highpressured water. Even after the fall of the Byzantine empire, the cistern was still used by the Ottomans. The Ottomans preferred running water when it came to their drink and bathes, however they used the cistern to water Topkapi Palace’s garden. The cistern has different architectural

materials that have resurfaced after the interior was cleaned, many of the elements were reused building materials that are believed to have been taken from other buildings during the Byzantine rule. Some of the materials are unique and eye-capturing. The most noteworthy examples would be the column with the teardrop or peacock feather motifs and the two Medusa heads used as a base beneath two columns. According to Greek mythology, the head of Medusa, or images of Medusa, was used as a weapon against enemies in war to turn them into stone. One assumption behind the use of the Medusa heads in the Basilica cistern was that the statues protected the cistern from those who wished it harm. Despite its fame today, the Basilica Cistern was actually forgotten due to being shut down before the conquest of the Ottoman empire. It was rediscovered by Petrus Gyllius, a french scholar who had set out to find remaining architectural structure from the Byzantine Empire. The scholar discovered the cistern through a back package after learning that the locals were able to pull water in buckets from basements in their homes. The Ottoman Empire, however, was not so excited about the discovery and were fine to leave it as it was; the cistern eventually turned into a trash

dump. The cistern was restored sometime after 1980, when decorations and lights were added in order for it to be used as a museum for visiting tourists. Sources: - https://istanbul.com/blog/story-ofbasilica-cistern/ - http://www.neurosurgery.dergisi.org/pdf/ pdf_JTN_1420.pdf

7


8

T

7 Eylül 2021

TÜRKIYE’DE FILM ÇEKECEKLER

rkısh NEWS PRESS

TÜRKİYE

Almanya’dan kızı için

Diyarbakır’a nöbete geldi Almanya’da kızı terör örgütü PKK tarafından kaçırılan Maide T. adlı anne, Diyarbakır annelerini ziyaret etti. Örgüte tepki gösteren Maide T, “Çocuklarımızın cellatlarına karşı artık hep birlikte sesimizi kaldıralım. Çocuklarımızı kurban vermeyelim” dedi.

Bollywood yıldızları Çırağan Sarayı’nda

ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri K ültür Ersoy, Hindistanlı oyuncular Katrina Kaif ve Salman Khan ile Çırağan Sarayı’nda bir

araya geldi. Görüşmenin ardından kamera karşısına geçen Bakan Ersoy, şunları dile getirdi: “Bizim amacımız, Türkiye’nin bu cazip plato olma özelliğinin bilinirliğini tüm dünyaya yaymak ve çok daha fazla yapımın Türkiye’de gerçekleşmesini sağlamak. Türkiye, Avusturya ve Rusya’da çekilecek filmin Türkiye ayağını şu anda burada çekiyorlar ve bugüne kadarki en yüksek bütçeyle çekilmiş Hindistan filmi olarak tüm dünyada 2022 sonu itibarıyla gösterilecek.” Salman Khan da, “İnsanların misafirperver olması gerçekten çok hoş. Çok yakın zamanda tekrar buraya gelmeyi umuyorum” derken, Katrina Kaif ise, “İstanbul kesinlikle çok güzel bir yer. İnsanlar çok kibar ve samimi. Konukseverlik, yemekler, görülecek yerler inanılmaz bir ambiyansa ve enerjiye sahip” şeklinde konuştu.

ANADOLU’NUN İNANÇ TURİZMİ

Mevlana Müzesi’ne 8 ayda 650 bin turist

A

lmanya’da terör örgütü PKK tarafından kaçırılan kızı Nilüfer T. için başkent Berlin’de eylemini sürdüren anne Maide T, dağa kaçırılan çocuklarına kavuşmak için HDP İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerini ziyaret etti. Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019’da başlattığı oturma eylemi sürüyor. MAIDE ANNE NÖBETTE Diyarbakır’a gelerek, oturma eylemi yapan aileleri ziyaret eden acılı anne Maide T, annelerin elinde kızının fotoğrafını görünce duygulu anlar yaşadı. “Çocuklarımızı istiyoruz”, “Maide anne nöbette”, “Terörü bitirecek olan analarımızın yiğit yürekleridir”, “Artık yeter, söz annelerin” yazılı dövizler taşıyan anneler, “Kahrolsun PKK, kahrolsun

HDP”, “Kürt Türk kardeştir, HDP kalleştir” sloganları attı. Gazetecilere açıklamada bulunan Maide T, çocuklarının kurban verilmesini istemediklerini belirterek şunları söyledi: “Annelerimizin, hepimizin yüreği yanık. Evlatlarımızın bizden koparılması hepimizin yüreğini yaktı, hepimizi hasta etti. Ama Diyarbakır anneleri ile birlikte olmak için gördüğüm tedaviyi erteledim. Birlikten güç doğar. Hep beraber olalım ki birlikten güç doğsun.” CELLATLARA KARŞI BİRLİK Evladı dağa kaçırılıp eyleme katılmayan annelere de seslenen Maide T, şöyle devam etti: “Evinde oturan, cesaret bulamayan anne ve babalara sesleniyorum. Ben hayatımı riske atıp geldiysem siz de bu ülkede oturduğunuz yerden gelebilirsiniz. Lütfen çıkın gelin. Çekinmeyin. Çocuklarımızın

cellatlarına karşı artık hep birlikte sesimizi kaldıralım. Çocuklarımızı kurban vermeyelim.” Bu arada, Oğlu Özkan için Diyarbakır’da eylem yapan Süleyman Aydın da yaptığı açıklamada, anne ve babalar olarak Maide T’nin yanında olduklarını kaydetti. HEPIMIZIN ACISI BIR Aydın, şunları dile getirdi: “Hepimizin acısı birdir, aynıyız. Hakkari’de, Şırnak’ta, Van’da eylem yapan anneler sanmasınlar ki yalnızdırlar. Tüm Türkiye onların yanındadır. Evlat nöbeti tutan anne ve babalar olarak sonuna kadar mücadelemize devam edeceğiz.” Muhalefet partilerine de seslenen Aydın, “Nereye kadar bu Kandil’e sahip çıkacaksınız? Ha HDP’ye sahip çıkmışsınız ha Kandil’e. Değişen hiçbir şey yok. Artık herkes bunların iç yüzünü görsün” ifadelerini kullandı.

I L L I K E K T A MUR YETIMLERI SEVINDIRDI

merkezi olan bugünkü M evleviliğin Mevlana Müzesi, yurt içi ve dışından çok sayıda ziyaretçi çekiyor. Dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin ziyaret ettiği Mevlana Müzesi, tarih, kültür ve inanç turizmi açısından önemli bir yer tutuyor. 1925’te tekke ve zaviyeler kapatıldıktan sonra Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülen Mevlana Müzesi koleksiyonunda 10 bine yakın eser bulunuyor. Yıllık yaklaşık 3 milyon ziyaretçi ağırlayan Mevlana Müzesine, yabancı turistler de ilgi gösteriyor. Koronavirüs salgını nedeniyle uygulanan kısıtlamalardan dolayı 2020’de Mevlana Müzesi’ni 1 milyon kişi ziyaret etti. Ziyaretçi sayısının bu yıl 1 milyonun üzerine çıkması bekleniyor. Konya Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, “8 aylık dönemde müzeye gelen yerli ve yabancı turist sayısı 650 bine ulaşmış durumda” bilgisini paylaştı.

İHH İnsani Yardım Vakfı, rock müziği sanatçısı ve AFAD gönüllüsü Murat Kekilli’nin katılımıyla, Suriye’nin kuzeyindeki Azez’de 1000 yetim çocuk için şenlik düzenledi. Çeşitli oyun ve programların yapıldığı şenliğe, sanatçı Murat Kekilli ve 1000 yetim çocuk katıldı. Kekilli, seslendirdiği şarkılarla çocuklara keyifli anlar yaşattı. İHH’nın Kütahya Genç İHH destekleriyle Azez ilçe merkezinde düzenlediği

yetim şenliklerinde, çocuklara çeşitli hediyeler dağıtıldı. Şenlikte konuşan Kekilli, “Yeryüzünün en masum varlıkları çocuklardır. Hayatı boyunca oyun parkı görmemiş çocukların sevinçlerine, tebessümlerine ortak olduk, mutlu olduk. Onları giydireceğiz, beraber oynayacağız. Bunları fazlasıyla hak ediyorlar. Bir nebze olsun bu mutluluğu biz de görmek istiyoruz, bu bizi daha iyi insan yapar” dedi.


TÜRKİYE

A B A B INDA Ğ A OC NUŞTU KO

T

rkısh NEWS PRESS

7 Eylül 2021

9

ÇOCUĞUNA BAYRAKTAR İSMİ VERDI

Tayyip Erdoğan İslam dünyasının gönül lideridir Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize’de Salarha Tüneli ile Çarşı Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi Açılış Töreni’nde vatandaşlara hitap etti. Tünelin açılışını miniklerle yapan Erdoğan’a hemşehrileri büyük sevgi gösterisinde bulundu.

Hizmetlerimizin şahidi milletimizdir

R

Memleketi hizmetle donattıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’de bir kesim var, ağızlarını her açtıklarında ‘19 yılda siz ne yaptınız ki?’ diye soruyor. Böyle bir soruyu ancak bu ülkede yaşamamış birisi sorabilir. Çünkü Türkiye’nin son 19 yılda nereden nereye geldiğinin şahidi bizatihi bu milletin ta kendisidir” dedi.

ize’ye çıkarma yapan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Salarha Tüneli ile Çarşı Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi Açılış Töreni’nde konuştu. Doğu Karadeniz’in giderek gelişen ticareti, turizmi, sanayisiyle üniversitenin artan cazibesinin bölgedeki trafiği yoğunlaştırdığını belirten Erdoğan, Ovit tünelinin ardından bir gün önce hizmete açtıkları İyidere-İkizdere yolu ile Hurmalık tünellerinin bölgenin hem Kafkasya’ya hem güneye olan trafiğini artıracağını söyledi. RIZE’NIN 70 YILLIK HAYALI İyidere lojistik limanı ve RizeArtvin havalimanının açılmasıyla bölgedeki trafiğinin artacağını belirten Erdoğan, şunları dile getirdi: “Salarha tüneliyle işte bu trafiğin önemli bir bölümünü şehir içinden çıkarıp çevre yolu üzerinden doğrudan arka tarafa veriyoruz. Vadi ile kıyıyı birleştiren bu tünel Rize’nin 70 yıllık hayalidir. Tünel sayesinde önceden 14 kilometreyi bulan ve neredeyse yarım saat süren dağın ardı ile önü arasındaki ulaşım artık 4,5 kilometre civarına ve 5 dakikaya inecektir. ” CENNET VATAN UĞRUNA Büyük öneme sahip bir başka projenin de temelini attıklarını belirten Erdoğan, şunları anlattı: “Merkez Çarşı Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi’yle bu bölgede 1950’li yıllarda deniz dolgusuyla elde edilen alanlar baştan sona yenilenecek. Projeyle bölgede bulunan 118 dükkanı, 184 ofisi ve 60 konutu yıkarak yerine

Rize’mize yakışır yepyeni işyerleri ve ticaret merkezi inşa ediyoruz. Yatırım bedeli 308 milyon lira olan bu proje kapsamında şehrimize 404 ofis, 133 iş yeri, 455 araçlık bir otopark kazandıracağız. Atalarımız, dedelerimiz, babalarımız bize cennet gibi bir Rize bıraktı. Biz de evlatlarımıza, torunlarımıza, sonraki nesillere çok daha güzel, çok daha estetik, çok daha hayat kalitesi yüksek bir Rize bırakmakta kararlıyız.” 19 YILDA NE YAPMADIK KI? Memleketi hizmetle donattıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye’de bir kesim var, ağızlarını her açtıklarında ‘19 yılda siz yaptınız ki?’ diye soruyor. Bu soruyu kimlerin sorduğunu biliyorsunuz değil mi? Böyle bir soruyu ancak bu ülkede yaşamamış olan birisi sorabilir. Çünkü Türkiye’nin son 19 yılda nereden nereye geldiğinin şahidi bizatihi bu milletin ta kendisidir. Var mıydı bizim böyle tünellerimiz, viyadüklerimiz?.. GÜNLERCE SAYAMAYIZ Onun için ben bu Bay Kemal’e ve CHP’nin tabanına sesleniyorum, gelin de Rize’yi görün. Dikili bir ağacınız yok, ağacınız. Yaşı 30-35’in altında olanlar belki eski Türkiye’yi tam olarak hatırlayamayabilir. Ama en azından büyüklerinden dinlemiştir. ‘Bu ülkeye 19 yılda ne yaptınız?’ diyenlerin içlerindeki fitneyi, fesadı, kötü niyeti elbette biliyoruz. Üniversite sayısını 76’dan 207’ye, hastane yatak sayısını 164 binden 255 binin

Erdoğan açılış sonrası yanına gelen bir teyzeyle sohbet etti. üzerine, hava limanı sayısını 26’dan 56’ya çıkardık. Ne kadar özetlemeye çalışsa da son 19 yılda Türkiye’ye anlatması saatlere, günlere sığmayacak eser ve hizmetler kazandırdık.” CHP SİYASETİN TRUVA ATI AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’na da katılan Erdoğan, muhalefeti, Türkiye’nin 2023 yolunu kesmeye çalışanlara hizmet eden ‘Truva Atı’ olarak tanımlayarak şunları dile getirdi: şunları dile getirdi: “CHP, bir Truva atı misali siyaset kurumunu içeriden çökertmeye çalışıyor. FETÖ’cüler için Ankara’dan İstanbul’a yürüyen Kılıçdaroğlu, 732 gündür evlatlarına kavuşma mücadelesi veren Diyarbakır annelerini bir kez ziyaret etmedi. Dolmabahçe Sarayı’nın karşı duvarına ‘zulüm 1453’te başladı’ diye yazan Gezicilerdi. Meral Hanım, işte sen bu Gezicilerle berabersin. Yolun açık olsun.”

bulunduğu bölgelere huzur, adalet ve barış götüren Türkiye gönülleri S uriye’de fethederken, İdlib’te Muhammed Mahmud-

Fatıma çifti yeni doğan çocuğuna İHA ve SİHA’lara atfen “Bayraktar” ismini verdi. 2011 yılından bu yana iç karışıklığın yaşandığı Suriye topraklarında zalim Esed rejimi ve destekçilerinin zalimane tutumu bölgeyi kan gölüne çevirdi. PKK/ PYD ve DEAŞ gibi terör örgütlerine zemin hazırlayan bu tutum, hürriyet için direnen milyonlarca Suriyeli’nin ya şehadetine ya da topraklarından göçüne sebep oldu. TÜRKİYE BÖLGEYE HUZUR GETİRDİ Türkiye’nin sınır güvenliği için 24 Ağustos 2016’daki Fırat Kalkanı Operasyonu’yla fiilen müdahale ettiği Suriye’de başarılı operasyonlarla Afrin, Cerablus, Azez, Elbab, Dabık, Çobanbey, Rasulayn, Tel Abyad gibi kritik bölgeleri terörden arındırıldı. İdlib Operasyonu’yla şehri kısmen özgürleştiren Türkiye, burada çatışmasızlık bölgeleri oluşturulmasına öncülük etti. Türkiye’nin başarılı operasyonlarına katkı sağlayarak PKK/PYD, DEAŞ ve Esed rejim güçlerine ağır darbeler indiren İHA ve SİHA’ların üreticisi olan Bayraktar ailesi, Suriyeli mazlumların yuvalarını şenlendirdi. Suriye’deki başarılı operasyonların en ciddi faktörü olan İHA ve SİHA’ların üreticisi Bayraktar, İdlib’te bir ailenin yeni doğan evladına isim olarak verildi. İdlib’in Dana ilçesindeki Salwa köyünde rejim bombardımanı altında ölümü beklerken Türkiye’nin operasyonuyla kurtulan ailenin, hürriyete kavuştukları gün doğan erkek evladına “Bayraktar” ismini verdiği öğrenildi. 35 yaşındaki Muhammed Hac Mahmud ile 25 yaşındaki Fatıma çiftinin yavrusu Bayraktar bebek, Türkiye’ye minnet ve şükranla büyüyor. Suriyeli çift, yıllardır sivilleri katleden Esed rejim güçlerini hedef alan Bayraktar SİHA’ların mazlum Suriyeliler’in umudu olduğunu söylüyor. ERDOĞAN ÇOK SEVİLİYOR Baba Muhammed, sivillerin kurtulduğu ve çatışmasızlık bölgesi sınırları içerisinde yer alan Salwa’da dünyaya gelen bebeğe ‘Bayraktar’ ismini vererek Türkiye’ye şükranlarını sunduklarını vurgulayarak şunları söyledi: “Rejimin İdlib’i ele geçirmek için bomba yağdırdığı Salwa köyünde artık şehadeti beklediğimiz günlerde Türkiye geldi ve bölgeye kısmen huzur geldi. Tam o günlerde eşim doğum yaptı. Allah bize erkek evlat nasip etti. Türkiye’nin zalimlere karşı kullandığı Bayraktar İHA ve SİHA uçaklarına şükranla biz de evladımıza Bayraktar ismini verdik. Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye’de çok seviliyor. Mazlumları himaye etmek için çaba sarf eden Erdoğan İslam dünyasının gönül lideridir. Dualarımız bizi unutmayan, yokluğa ve ölüme terk etmeyen tek lider Recep Tayyip Erdoğan için.”


10

7 Eylül 2021

T

rkısh NEWS PRESS

KEŞFET

BIR ZAMANLAR TERÖRLE ANILIYORDU

Burası Çukurca!

H

akkari’nin Irak sınırındaki ilçesi Çukurca’da yörenin tanıtımına katkı sağlamak amacıyla bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Foto Safari ve Doğa Sporları Festivali” başladı. Güvenlik güçlerinin terör örgütü PKK’ya yönelik başarılı operasyonları sonucu huzur ve güven ortamının tesis edildiği ilçe, festivale ev sahipliği yapıyor. Çukurca Belediyesi, Kaymakamlık, Valilik, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Doğu Anadolu Kalkınma Ajansının iş birliğiyle düzenlenen organizasyona, farklı illerden yaklaşık 300 doğasever, fotoğrafçı, sporcu ve dağcı katıldı. Vali ve Belediye Başkanvekili İdris Akbıyık, etkinlikler kapsamında kente 35 kilometre uzaktaki Geçimli köyünde düzenlenen bisiklet yarışını başlattı. Yarışa katılan 21 bisikletçi, dereceye girebilmek için ter döktü. HUZURUN VE GÜVENIN ADRESI OLMUŞ BİR HAKKARI Cumhuriyet Caddesi’ndeki ödül töreninde konuşan Akbıyık, bu tür etkinliklerin kentin tanıtımına katkı sağladığını söyledi. Hakkari’nin eskiye oranla her alanda daha iyi noktada olduğunu vurgulayan Akbıyık, şunları kaydetti: “Huzurun, güvenin adresi olmuş bir Hakkari var. Kamu yatırımları açısından tarihin en yüksek yatırımlarını alan en huzurlu dönemini yaşıyor Hakkari. Biraz önce Çukurca’yı gezdik. Onlarca hizmet yapılmış. Geçtiğimiz yıllarda öne çıkardığımız ‘Zap’ markası Çukurca’yı marka ilçe olma yolunda ilerletiyor. Huzur ve güvenlik her şeyden önemli. Allah’a şükür, Sayın Cumhurbaşkanımızın, bakanlarımızın iradesi ve kararlılığıyla, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, ordumuzun, jandarmamızın, polisimizin,

Çukurca’da 3. Foto Safari ve Doğa Sporları Festivali’nde renkli görüntüler yaşandı. Çukurca Belediyesi, Kaymakamlık, Valilik, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Doğu Anadolu Kalkınma Ajansının iş birliğiyle düzenlenen organizasyona, farklı illerden yaklaşık 300 doğasever, fotoğrafçı, sporcu ve dağcı katıldı.

güvenlik güçlerimizin gayretiyle ve halkımızın büyük desteğiyle huzur ortamımız var. Festivaller, fuarlar, sempozyumlar düzenleniyor. Hakkari artık festivaller şehri olma yolunda ilerliyor. Hakkari, doğa, kış ve dağ sporlarıyla, dağ ve kış turizmiyle öne çıkacak.” Kaymakam Hasan Kurt da kentin artık terörle değil doğa sporları ve

doğal güzellikleriyle öne çıktığını dile getirdi. EŞSİZ COĞRAFYANIN GÜZELLIKLERI YAŞANDI İlçenin ağırladığı turistlerle tanınır hale geldiğini ifade eden Kurt, “Devletimizin güçlü iradesi, şehrimizde çok güzel neticeler veriyor. Bu festivalimiz de bunlardan biri. Misafirlerimizi

ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Etkinlik konusunda güzel dönüşler alıyoruz ve gelen herkes burayı çok beğeniyor” diye konuştu. Belediye Başkanı Ensar Dündar ise, sportif ve kültürel faaliyetler için bir arada bulunmaktan memnuniyet duyduklarını belirterek, “Bugün huzur ve güven içinde doğamızın ve coğrafyamızın güzelliklerini yaşıyoruz. Millet olarak devletimizle kenetlendikçe bugünümüz ve geleceğimiz daha güzel olacaktır.” ifadelerini kullandı. RAFTING, TREKKING, YAMAÇ PARAŞÜTÜ... Törene, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ahmet Kavukçu, İl Emniyet Müdürü Salavat Mete Pınar,

siyasi parti temsilcileri, kurum amirleri, sporcular ve vatandaşlar katıldı. Etkinlik kapsamında ilçeye gelen fotoğraf tutkunları da günlük yaşamı, tarihi yapıları, tahin üretiminin yapıldığı su değirmenlerini, doğal güzellikleri, çeltik ve susam tarlalarındaki hasadı görüntüledi. Üç gün süren festivalde, paramotor, kano, rafting, trekking, kaya tırmanışı, yamaç paraşütü ve uçurtma şenliği gibi renkli etkinlikler gerçekleştirildi. Öte yandan, ilçe sakinleri, festival için kente gelen onlarca kişiyi evlerinde ağırlayarak büyük bir misafirperverlik örneği sergiledi.


T

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

7 September 2021

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

Syrian refugees: A crisis of politics and conscience

NEW SCHOOL YEAR

A

KICKS OFF IN TURKEY WITH MASKS AND JOY fter more than a year, Turkey relaunched in-person education on Monday. Some 18 million students and more than a million teachers returned to schools as the country decided to end online education for the new school year. Students and teachers cheered the first day of school, hailing a reunion long delayed due to the coronavirus pandemic. Though mandatory protective masks hid the smiles. Resuming in-person education was a tough decision for authorities, especially since the pandemic is still raging in the country, with the fastspreading delta variant accounting for the majority of cases. But education experts say postponing returning to school may cause a bigger social problem, with students deprived of face-to-face education that boosts their learning abilities. The coun-

try is relying on its vaccination program to achieve mass immunity and stave off the fallout of infections. Instead of a hybrid model of online and in-person education, which was implemented last year briefly, schools will be open for five days a week, just like before the pandemic. Classes will be 40 minutes long at most and breaks between them will be subject to several restrictions. The Ministry of National Education had assured students, parents and teachers that all measures were in place for in-person classes, from mandatory masks to sanitizers and rules on social distancing. Teachers and other staff at schools are required to either get vaccinated or routinely present their negative polymerase chain reaction (PCR) test results. Last week, first graders

started their first school year with a three-day orientation. Some 2.3 million students attended the orientation classes, which also served as a trial run for in-person education amid the pandemic. No major clusters of infections have been reported so far. The government set up a digital tracking system of hundreds of schools across the country for up-to-date monitoring of any cases. The Health Ministry will track all potential cases and those who have come into contact with said cases reported at schools, as well as in the families of students, via the system. Schools are supplied with free masks for all students and parents are not allowed to enter the school premises. In the event of infections, quarantine procedures will be applied. Infected people without symptoms will not be treated as “cases.”

Turkey closes in on 100M COVID-19 jabs since January

M

ore than 96.3 million doses of COVID-19 vaccines have been administrated so far in Turkey since the country launched a mass immunization campaign in January, according to official figures released Friday. Over 49.1 million people have gotten their first vaccine dose, while nearly 38 million are fully vaccinated, the Health Ministry said. Turkey has also given third booster shots to over 8.8 million people. The data showed that 79.26% of the country’s adult population has received at least one dose of a twoshot vaccine. The ministry also reported 22,857 new coronavirus cases, while as many as 276 more people died of the disease in the past 24 hours.

President Erdogan marks Jewish

community’s Rosh Hashanah n As Turkey’s Jewish community marks Rosh Hashana, the Jewish New Year, President Recep Tayyip Erdoğan conveyed his best wishes. A message by Erdoğan was released by the Turkish Presidency’s Communications Directorate on Monday, the beginning of the holiday that will be observed until Sept. 8. Erdoğan emphasized that cultural, political and human diversity is a source of wealth that carries Turkey forward

and strengthens unity and solidarity. He said Turkey had provided constitutional protection to its citizens’ freedom of faith and worship before many other countries. Despite rising cultural racism, hate speech and otherization across the region, Turkey is a “free country” where all faiths are openly observed, and opinions are freely expressed as long as they do not promote violence and terrorism, Erdoğan said.

E

urope is faced with its largest refugee crisis since World War II. Thousands of men, women and children from Syria, Somalia, Afghanistan, Eritrea, Libya and other places are risking their lives to find safety outside war zones. Close to 3,000 refugees have already died in the Mediterranean this year alone, trying to go to Europe. In contrast to the claims to the contrary, this is not a problem of capacity or system in the EU countries; this is a crisis of political leadership and consciousness. It took the heart-breaking picture of the dead body of the 3-yearold boy, Aylan Kurdi from Syria, to wake up Europe to the horrors of the war that the Syrians have been living with over the last four years. The world saw one horrible picture but thousands of others remain unseen and unheard of. They tell the shameful story of the failure of the global order to take care of the weak and poor across the globe. After much precious time lost, European leaders are finally stepping up to the table. German Chancellor Angela Merkel is leading the way to deal with the crisis. She has already pledged to accept up to 800,000 refugees to Germany this year. France is stepping up its efforts; French President François Hollande spoke with Turkish President Recep Tayyip Erdoğan last week to coordinate aid efforts. German and French leaders called for a “unified EU response” to the crisis. European Commission President Jean-Claude Junker is urging EU leaders to take in more refugees. Under intense public pressure, British Prime Minister David Cameron has said the “UK will accept thousands of refugees” and then clarified that number as a mere “15,000.” That this is not a matter of capacity or system but rather a crisis of politics and conscience is made clear by the fact that Europe is the largest economic unit in the world and has a population of about 500 million people and yet fails to manage the refugee crisis. It has many institutions and mechanisms to absorb any large number of refugees. Turkey has a population of 78 million and is hosting 2 million refugees from Syria and Iraq, not counting the many thousands who had come before from the Balkans, Caucasus, Afghanistan and elsewhere. Not the largest economy in the world, Turkey is currently the largest refugee-hosting country in the world. Jordan, Lebanon, Iraq and Egypt have close to 2 million Syrian refugees combined. Until recently, the entire European continent had a mere total of 200,000 Syrian refugees.

It is therefore simply misleading to claim that this is such an enormous crisis that the wealthy European nations cannot cope with it. Turkey alone has taken in more refugees from Syria and Iraq in one week than all of Europe in months. That is why President Erdoğan calls on European leaders to do more because they can. The refugee crisis now reaching the European land has laid bare another distressing fact: Europe’s self-perception and attitude toward others. Some European leaders and anti-immigration groups claim that EU countries should not accept refugees because the influx of refugees from Muslim countries will undermine Europe’s Christian values. This is wrong both politically and morally. First of all, it is against Christian values to turn a blind eye to the suffering of refuges regardless of their faith, ethnicity, culture or country of origin. Discriminating among them and claiming that only Christian refugees can be accepted, meaning “worthy of protection,” goes against both religious faith and human conscience. Luckily, the responsible leaders of the West are responding to this nonsense. Merkel lashed out at the anti-refugee, anti-immigration groups and demagogues in Germany and added that “if Europe fails on the question of refugees, this close connection with universal civil rights ... will be destroyed and it won’t be the Europe we want.” Pope Francis called on Catholics in Europe to take in refugees. Numerous civil society organizations opened their arms and homes to those stranded in ports, train stations and border crossing across Europe. It is clear that this is not just about Syrian, Somali or Afghan refugees or smugglers, though these problems need to be addressed in their own terms, but a crisis about European values and where Europe stands in the face of a preventable humanitarian disaster. As EU leaders prepare to take concrete steps in the next few weeks, we should remember the root cause of the refugee crisis. The suffering of the Syrian people as victims of a brutal and unjust war will continue until the war in Syria is ended. They are already caught between the barrel bombs and chemical weapons of the Assad regime on the one hand, and the barbaric killings of the Islamic State of Iraq and al-Sham (ISIS) on the other. The world’s indifference to their plight, as it has been the case over the last four years, must come to an end. Otherwise, their plight stands to become the shameful disgrace of the so-called modern, civilized world. > Source: Daily Sabah/Sep 08, 2015


12

7 September 2021

Turkey slaps WhatsApp with $235K fine over privacy law breach Personal Data Protection Board (KVKK) on Friday imposed an administrative T urkey’s fine of TL 1.95 million ($235,000) on

WhatsApp for not taking the necessary technical and administrative measures to prevent the unlawful processing of personal data. The watchdog said in a statement that it had been determined that the Terms of Service and Privacy Policy had been updated to include express consent to the processing of personal data of users who want to use the application and consent to transfer that data to third parties abroad by WhatsApp LLC. Users who do not give express consent would not be able to use the application and would have their accounts deleted. Making the application’s services subject to the precondition of explicit consent is against the law on the protection of personal data in Turkey. Furthermore, obtaining a single explicit consent from users for the processing of their personal data and its transfer to third parties abroad, without providing an optional right, and that this was presented inseparably in a single text, muddled the “disclosure with free will” of express consent.

Ireland hands $267M fine to Whatsapp over EU privacy law breach on Thursday imposed a 225 million euro ($267 million) fine on messaging service I reland WhatsApp for breaching EU data privacy

laws after European regulators demanded the penalty be increased. Ireland was asked to “reassess and increase its proposed fine on the basis of a number of factors ... and following this reassessment the DPC has imposed a fine of 225 million euros on WhatsApp,” said Ireland’s Data Protection Commission (DPC). The watchdog’s announcement wraps up an investigation into the Facebook-owned messaging service that opened in December 2018, after the EU rules, known as General Data Protection Regulation, or GDPR, took effect. It’s the second penalty - and the biggest - issued by the Irish watchdog under GDPR. Last year it fined Twitter 450,000 euros for a security breach. “WhatsApp is committed to providing a secure and private service,” the company said in a press statement. “We have worked to ensure the information we provide is transparent and comprehensive and will continue to do so. We disagree with the decision today regarding the transparency we provided to people in 2018 and the penalties are entirely disproportionate.”

T

rkısh NEWS PRESS

TECHNOLOGY

People play t online games a an internet cafe ui in Fuyang, Anh a, province, Chin Aug. 20, 2018.

Gamers vent as China’s new rules knock shares in gaming companies C hina’s new rules forbidding under-18s from playing video games for more than three hours a week knocked shares in Tencent Holdings and other gaming companies, while young players took to social media to express their outrage. Beijing said the new rules were necessary to stop growing addiction to what it once described as “spiritual opium.” The People’s Daily, the official newspaper of the ruling Communist Party, said in an article on Monday after the rules were announced that the government had to be “ruthless.” It’s “indisputable” that indulging in online games affects normal study life and the physical and mental health of teens, the article said. “Destroying a teenager will destroy a family.” Young Chinese gamers were, however, angry. “This group of grandfathers and

uncles who make these rules and regulations, have you ever played games? Do you understand that the best age for e-sports players is in their teens?” said one comment on China’s Twitter-like Weibo. “Sexual consent at 14, at 16 you can go out to work but you have to be 18 to play games. This is really a joke.” The hit to gaming stocks was relatively measured with analysts saying children in general did not provide much revenue for gaming companies, although they noted that the implications for the longterm growth of the industry were much more severe. “The root of the problem here is not the immediate revenue impact,” said Mio Kato, an analyst who publishes on SmartKarma. “The problem is that this move destroys the entire habit-forming nature of playing games at an early age.” Shares in Tencent, the world’s

largest gaming firm by revenue, slid 3.6% in Tuesday trade. The stock has lost almost 5% since the state media article that described gaming as spiritual opium was published on Aug. 3. Jefferies analysts said on Monday they expect to see about a 3% impact to Tencent’s earnings from the new rules, assuming gaming contributes about 60% of its total revenue. U.S.-listed NetEase fell 3.4% in overnight trade with its Hong Kong shares down by a similar amount on Tuesday. Krafton, the South Korean company which earns fees by providing services for a similar game to its blockbuster “PlayerUnknown’s Battlegrounds” (PUBG) to Tencent in China, fell 3.4%. Tokyo-listed Nexon and Koei Tecmo, which both have exposure to the Chinese market, were down 4.8% and 3.7% respectively.

Citing child safety, Instagram to require users’ date of birth n Facing a looming deadline to be in compliance with new safeguarding measures mandated by the U.K., Instagram will require all users to provide their date of birth as part of new safety measures to boost child protection. Since December 2019, new account holders have been asked to provide their birth date during set-up but now existing users will be compelled to do the same. A notification that can be dismissed will appear a “handful of times” when opening the app at first, but eventually a full-screen prompt will make it impossible to access the service without entering details. Addressing concerns that

children would lie about their age, Instagram said it is developing systems such as using artificial intelligence (AI) to estimate how old people are based on birthday posts. The social media platform does not allow anyone under the age of 13 to join.“We’ve been clear that we want to do more to create safer, more private experiences for young people,” said Pavni Diwanji, vice president of youth products

at Facebook. “To do that we need to know how old everybody is on Instagram, so we’ve started asking people to share their birthday with us if they haven’t shared it previously.” Google recently announced a raft of privacy changes for children who use its search engine and YouTube platform, while TikTok said it is limiting the direct messaging abilities of accounts belonging to 16- and 17-year-olds. The rule comes just days before tech giants must conform to greater safeguards introduced by the U.K.’s Information Commissioner’s Office (ICO), which has already pushed Google and TikTok to make changes.


T

EKONOMI

rkısh NEWS PRESS

Türkiye yüzde 21.7 büyüdü, Avustralya ise yüzde 0.7’ye seviniyor

T

Pandemiye karşı akılcı bir mücadele sergileyen Türkiye, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21.7’lik rekorla büyüyerek, son 23 yılın en yüksek büyüme oranıyla tüm dünyayı şaşırttı. Salgınla başı dertte olan Avustralya ise, ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.7 büyüyerek beklentileri aştığına seviniyor. ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı. Buna göre GSYH tahmini, zincirlenmiş hacim endeksi olarak yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 21.7 artış gösterdi. Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH tahmini de bu dönemde yüzde 52.4 artarak bir trilyon 581 milyar 120 milyon liraya ulaştı. GSYH’nin ikinci çeyrek değeri, cari fiyatlarla ABD Doları bazında 188 milyar 566 milyon dolar oldu. SANAYİ BAŞI ÇEKTİ Zincirlenmiş hacim endeksi olarak hizmetler yüzde 45.8, sanayi yüzde 40.5, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 32.4, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 32.3, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 25.3, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 8.5, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 3.7, inşaat yüzde 3.1, tarım, ormancılık ile balıkçılık yüzde 2.3 arttı. Finans ve sigorta faaliyetleri ise yüzde 22.7 azaldı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim

endeksinde yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine nazaran yüzde 21.9 yükseliş gözlendi. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksinde ise bir önceki çeyreğe nispeten yüzde 0.9 artış görüldü. Hane halkı nihai tüketim harcamaları, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre zincirlemiş hacim endeksi olarak yüzde 22.9 arttı. 23 YILIN REKORU Mal ve hizmet ihracatı, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 59.9, ithalatı yüzde 19.2 arttı. İş gücü ödemeleri yüzde 36.1, net işletme artığı/karma gelir

yüzde 78.2 yükseldi. İş gücü ödemelerinin cari fiyatlarla gayri safi katma değer içindeki payı yüzde 37’den yüzde 32.9’a indi. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 42.8’den yüzde 49.8 seviyesine geldi. Bu arada 1999 yılından itibaren açıklanan yeni serideki en yüksek büyüme oranı elde edildi. Güçlü büyümede geçen yılın aynı çeyreğinde oluşan yüzde 10.4’lük küçülme etkili oldu. OECD IKINCISI Diğer yandan, Türkiye yüzde 21.7’lik büyüme ile OECD ikincisi oldu. İngiltere ise yüzde 22.2 ile başı çekti. OECD üyesi olmayan Çin yılın ikinci çeyreğinde ancak yüzde 7.9 büyüme elde etti. AVUSTRALYA %0.7 Öte yandan, son dönemde salgının rekor kırdığı Avustralya ekonomisinden gelen büyüme verileri ikinci çeyrekte ülke ekonomisinin beklentilerin üzerinde performans gösterdiğini ortaya koydu. Ülke ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,7 büyüdü. Ekonomistlerin beklentisi büyümenin yüzde 0,4 olacağı yönündeydi.

Patlama yaşayan ihracat da yüzde 52 arttı n Türkiye’de ihracat Ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 52 artarak 18.9 milyar dolara ulaştı. Ağustos ayı dış ticaret rakamlarını açıklayan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, şu bilgileri verdi: 12 AYLIK 207.5 MİLYAR $ “İhracatımız geçtiğimiz yılın ağustos ayına göre yaklaşık yüzde 52’lik artışla 18.9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Memnuniyetle belirtmek isterim ki en yüksek ağustos ayı ihracat rakamına ulaşmış bulunuyoruz. Ayrıca, son 12 aylık ihracat değerimiz 207.5 milyar dolarla yeni bir cumhuriyet rekoru kırmayı

başarmıştır.” Yıl sonunda ihracatın 210 milyar dolara varacağına inandığını kaydeden Muş, şöyle devam etti: İTHALATA FARK ATIYOR “İthalatımıs ise ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23.8 artışla 23.2

milyar dolara dayandı. Bir diğer önemli gösterge olarak ihracatın ithalatı karşılama oranı, ocak-ağustos döneminde geçtiğimiz yıla göre 6.9 puan artışla yüzde 82.5’i bulmuştur. Bir zamanlar bu oran yüzde 50’li seviyelerdeydi. CARİ AÇIK AZALIYOR Ağustos ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı ise geçtiğimiz yılın aynı ayına göre 15.1 puan artışla yüzde 81.5 düzeyine geldi. Benzer şekilde dış ticaret açığımız ocakağustos döneminde geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 10 azalarak 29.8 milyar dolara geriledi.”

7 Eylül 2021

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

Askerlik ve yedek subaylık sürelerinin emekliliğe etkisi lk defa 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olanların emeklilik yaşı ilk defa sigortalı olunan tarihe göre belirleniyor. İlk defa sigortalı olunan tarih ne kadar erken ise emeklilik yaşı o denli erken oluyor. Askerlik sonrası sigortalılık başlamış ise askerlik süresinin borçlanılması halinde emeklilik yaşı en az 1 sene öne gelir. Askerliği 18 aydan fazla yapanların borçlanma yapması halinde emeklilik yaşı bazen 2 sene önceye de gelebilir. Kanun gereği, ilk defa sigortalı olunan tarih, ilk sigortadan önce yapılan ve borçlanılan askerlik süresi kadar öne çekiliyor. Bu da ilk defa sigortalı olunan tarihi geriye götürdüğü için emeklilik yaşı erkene çekilmiş oluyor. Askerlik borçlanması yoluyla emeklilik yaşının öne gelebilmesi için ilk sigortalılık tarihinden önce askerlik yapılmış olması gerekir. Askerlik yaptığı tarih öncesinde sigortalılığı bağlamış olanlar askerlik borçlanması yapsa da emeklilik yaşı değişmez. Sadece prim gün sayısı artar ve bu artış nedeniyle emekli maaşı yükselir. Askerliğini yedek subay olarak yapanlar için de emeklilik açısından avantaj oluşuyor. Yedek subaylık görevi nedeniyle sigortalının hem Emekli Sandığına tabi olarak prim günleri oluyor. Hem de bu sürenin dörtte biri oranında ilave yıpranma primi oluşuyor. İşte bu yıpranma primi nedeniyle yedek subaylık görevi 23.5.2002 tarihi öncesi ise sigortalının emeklilik yaşı bir sene öne çekilebiliyor. Bu emeklilik yaşının öne çekilmesi mutlak sonuç olmayıp ilk sigorta başlama tarihine bağlı olarak kimi sigortalı için söz konusu olabiliyor. Eğer ilk defa sigortalılık yedek subaylık öncesi ise ilk sigorta tarihi dikkate alınıyor. İlk sigortalılık yedek

İ

subaylıkla birlikte Emekli Sandığı olarak başlamışsa yedek subaylığın başladığı tarihten sonraki aybaşı ilk sigortalılık tarihi oluyor. Yedek subaylık görevinin 23.5.2002 tarihinden önce yapmış olanların yedek subaylık süresine bağlı 3 aylık yıpranma primi kazanmasına bağlı olarak emeklilik yaşı işe giriş tarihine göre aşağıdaki belirttiğimiz biçimde olacaktır. l Sigorta başlangıcı 23.2.198722.8.1988 arası olup 23.5.2002 tarihinden önce 12 ay yedek subaylık yapanın emeklilik yaşı 50, l Sigorta başlangıcı 23.8.198722.2.1990 arası olup 23.5.2002 tarihinden önce 12 ay yedek subaylık yapanın emeklilik yaşı 51, l Sigorta başlangıcı 23.2.199022.8.1991 arası olup 23.5.2002 tarihinden önce 12 ay yedek subaylık yapanın emeklilik yaşı 52, l Sigorta başlangıcı 23.8.199122.2.1993 arası olup 23.5.2002 tarihinden önce 12 ay yedek subaylık yapanın emeklilik yaşı 53, l Sigorta başlangıcı 23.2.199322.8.1994 arası olup 23.5.2002 tarihinden önce 12 ay yedek subaylık yapanın emeklilik yaşı 54, l Sigorta başlangıcı 23.8.199422.2.1996 arası olup 23.5.2002 tarihinden önce 12 ay yedek subaylık yapanın emeklilik yaşı 55, l Sigorta başlangıcı 23.2.199622.8.1997 arası olup 23.5.2002 tarihinden önce 12 ay yedek subaylık yapanın emeklilik yaşı 56, l Sigorta başlangıcı 23.8.199722.2.1999 arası olup 23.5.2002 tarihinden önce 12 ay yedek subaylık yapanın emeklilik yaşı 57, l Sigorta başlangıcı 8.9.19997.12.1999 arası olup 23.5.2002 tarihinden önce 12 ay yedek subaylık yapanın yedek subaylık öncesine ait askerlik süresini de borçlanması halinde emeklilik yaşı 58 olacaktır.

Geriye Bağ-Kur tescili için ‘müracaat tarihi’ önemli SORU: Annemin emeklilik süreci hakkında sizden bilgi rica ediyorum. Doğum Tarihi: 16.10.1967. Bağ-Kur Başlangıç Tarihi: 04.10.2000. Bağ-Kur Prim Günü: 5727 gün. SSK Başlangıç Tarihi: 30.09.2016. SSK Prim Günü: 1295 gün. Toplam Sigortalılık Süresi: 7022 gün. Kendisi 17.10.1996 tarihinde geçmişte kurduğumuz aile şirketlerinden birinde resmi olarak şirket ortağı olmuş ancak yukarıda belirtilen Bağ-Kur giriş tarihine (04.10.2000) kadar herhangi bir Bağ-Kur kaydı açılmamış ve herhangi bir prim ödemesi yapılmamıştır. Bizim elimizdeki verilere göre şu an

yaşa takılmış görünüyor. Erken maaş alma durumu var mıdır? Bilgi verirseniz sevinirim. > Meryem D. CEVAP: Anneniz ilk defa 8.9.1999 tarihinden sonra sigortalı olmuş. Son yedi yıl prim fazlası da SSK statüsünde. Buna göre 7000 gün prim şartından 58 yaşında emekli olur. Şayet Bağ-kur açılışı için Bağkur’a müracaat tarihiniz 6.8.2003 öncesi ise İş Mahkemesine dava açmanız halinde 1996 yılına Bağ-kur hizmeti kazanmanız mümkün olur. İş Mahkemesi bu yönde karar verirse annenizin 53 yaş şartından emekli olması mümkün olur.



GÜZEL HABER

T

rkısh NEWS PRESS

7 Eylül 2021

15

Dünyanın gündemine bir de Türkiye penceresinden bakın

Ü

lke ve dünya gündeminin Türkiye’nin perspektifinden değerlendirileceği “Times of Türkiye” platformu sosyal medya organlarında faaliyet göstermeye başladı. “Türkiye’nin dijital sesi” sloganıyla hayata geçirilen platformda, akademisyenler, gazeteciler, sanatçıların katılımıyla yapılacak programlar takipçilerle Türkçe ve İngilizce paylaşılacak. Platformun katılımcılarından Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Talip Küçükcan, değişen dünyaya paralel olarak hem Türkiye hem de dünya kamuoyuyla iletişim kurmayı amaçladığını söyledi. HEDEF GENÇLER Gençler başta olmak üzere sosyal medya mecralarını kullananların sayısındaki ciddi artışa işaret eden Küçükcan, “Dünyaya bir mesajınız varsa kamuoyuna bir mesajınız varsa bu platformları etkin şekilde kullanmanız gerekir. Times of Türkiye işte böyle bir arayışın, amacın ve dünyadaki değişimlere ayak uydurma gayretinin sonucu olarak ortaya çıktı” dedi. Platform üzerinden eğitim, kültür, siyaset, dış politikaya ilişkin en doğru, en objektif mesajların paylaşılmasının hedeflendiğini belirten Küçükcan, YouTube başta olmak üzere tüm sosyal medya mecralarından yayın yapılacağını söyledi. Bu kapsamda bir moderatör ve konuklarla 40’ar dakikalık programlar yapılmasının planlandığını aktaran Küçükcan, talep ve gelişmelere göre yenilerinin oluşturulabileceğini bildirdi. Platformda, Türkiye perspektifinin, Türkiye’deki olayların, Türkiye’nin dünyaya bakışının hem iç kamuoyuna hem dış kamuoyuna anlatılmaya çalışılacağını dile getiren Küçükcan, şöyle konuştu: “Artık küreselleşen bir dünyadayız. Yani dünyanın en uzak noktasındaki gelişmeler bile ülkemizi, bölgemizi, sınırlarımızı etkileyebiliyor. Örneğin, Afganistan Türkiye’den binlerce kilometre uzakta ama oradaki bir olay, istikrarsızlık, göç şeklinde kendisini gösterebiliyor. Sadece Türkiye değil bugün ABD, Avrupa’nın bütün

“Türkiye’nin dijital sesi” sloganıyla kurulan “Times of Türkiye”; ülke ve dünya gündemine yönelik değerlendirmeleri Türkçe ve İngilizce olarak dijital dünyaya taşıyacak. Platformun katılımcılarından Prof. Dr. Talip Küçükcan, “Dünyaya bir mesajınız varsa bu platformları etkin şekilde kullanmanız gerekir” derken, Dr. Bora Bayraktar da, “Türkiye’de, dünyada neler olup bitiyor, bunları konuşacağımız güzel bir platform” şeklinde konuştu. ülkeleri Afganistan’daki olaydan etkilenebiliyor. Dolayısıyla böyle küreselleşen, gittikçe küçülen bir dünyada acaba Türkiye’ye özgün bir perspektif nasıl inşa edilebilir ve bu özgün perspektifte iç ve dış gelişmeleri nasıl okuruz, Türkiye’nin bu anlamda iletişim stratejisine, planına, programına, amaçlarına nasıl hizmet edebiliriz bunun peşinde olacağız.” DÜNYANIN GÖZÜ BİZDE Platformun 4 programla takipçilerine ulaşmaya başladığını, bunlardan 3’ünün Türkçe ve iç politikayla ilgili, 1’inin de “Türkiye konuşmaları” ismiyle dış politikaya ilişkin olacağını aktaran Küçükcan, “Siz isteseniz de istemeseniz de bütün dünya Türkiye’yi takip ediyor, Türkiye’yle ilgili yorumlar yapılıyor, analizler çıkıyor. Buralarda mutlaka Türkiye’nin de sesi olması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Platformun katılımcılarından İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Bora Bayraktar da platformun yeni medyayla ilgilenen, Türkiye ve dünyadaki olayları takip eden bir grup gencin girişimiyle hayata geçirildiğini anlattı. Bayraktar, “Dünya gündemi üzerine, sosyal medyayı, yeni platformları kullanan kişilere ulaşmak adına böyle bir oluşum gerçekleşti. Türkiye’de, dünyada neler olup bitiyor, bunları konuşacağımız, daha çok gençleri hedefleyen bir platform” dedi. Platforma, daha çok dünya gündeminin ve Türk dış politikasının konuşulacağı “Sınır Ötesi” programıyla katkı sağlayacağını belirten Bayraktar, Kılıç Buğra Kanat ve Sernur

Yassıkaya ile haftada en az bir kez bu programda bir araya geleceklerini, gündemin durumuna göre önemli olaylar yaşandığı zaman özel yayınlar da yapacaklarını kaydetti. MEDYALAR BULUŞUYOR Bayraktar, şöyle devam etti: “Biz konvansiyonel medyadaki birikimimizle yeni medyayı bir araya getirmeye çalışacağız. Bu alanlarda yeni medyada çok fazla kişi ve çok fazla rekabet var fakat bizim farkımız şu, biz gerçekten gazetecilik ilkelerine bağlıyız. Akademik olarak ayaklarımız yerine basıyor, söylediğimiz şeyin farkındayız. Konvansiyonel medyadan bunu taşıyacağız. Prensipli, ilkeli yayın, doğru yayın spekülasyonu olmayan gerçeklik üzerinden ama yeni medyanın da rahatlığını kullanmak

istiyoruz. Bizim farkımız bu.” Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Özkır da kullanıcıların yakından izlemesi gereken bir dijital platformun medya dünyasına girdiğini belirterek, hayırlı olmasını diledi. Özkır, “Times of Türkiye önemli bir beklentiyi ve boşluğu dolduracak görünüyor. Çünkü akademik araştırmalar insanların haber alma aracı olarak dijital medyaya yöneldiğini ortaya koyuyor” dedi. Bu yönelişin yaş bakımından aşağı doğru inildikçe arttığına işaret eden Özkır, bunun da dijital mecraların insan hayatındaki yerinin henüz zirve noktasına ulaşmadığını gösterdiğini anlattı. TEKNOLOJI KADAR FIKIR VE IDDIA DA ÖNEMLI Bu yüzden dijitale yapılan yatırımın kamuoyunda zemin bulma ve habere-enformasyona duyulan ihtiyacı karşılamada önünün açık olduğunu aktaran Özkır, şöyle devam etti: “Burada kritik nokta içerik üretiminde dinamizmin korunması ve bunun süreklilik çerçevesinde yapılması. Tabii internetin ve sosyal medyanın değişmeyen bazı teknik raconlarını da hafife almadan uygulamak önemli. Öte taraftan teknoloji kadar fikir ve iddia da önemli. Bu aslında kurucu zemindir. Times of Türkiye’nin ilk çıkış duyurularına ve hedeflerine bakıldığında iki düzlemde de ciddi bir yaklaşım görülüyor. Bu çok hayati öneme sahip. Benim de içinde yer aldığım Ne Var Ne Yok programı mesela güncel siyasete yer vereceği kadar aynı şekilde bunu belirli bir analiz etrafında, seviyeli ve bilgi ihtiyacını karşılayacak şekilde yapacak. Siyaset konusunda güncel enformasyon peşinde olanların başvuru kaynaklarından birine dönüşeceği söylenebilir. Medyadan edebiyata ve sinemaya uzanan çizgide farklı alanları kapsayacak şekilde hayata dokunan yeni programların da devreye girebileceğine değinen Özkır, özellikle gençlerin süreç içinde daha fazla ilgisinin artacağını söyledi.


IZ BIRAKANLAR


T

WORLD Ölçün de görelim!

B

irgün Anadolu’ya ta Avrupa’dan üç tane bilgin papaz gelmiş. Bunları amaçların il il, kasaba kasaba, köy köy dolaşarak Anadolu insanının bilgi seviyesini ölçmek, Anadolu’daki âlimlerin durumundan haberdar olmakmış. Her gittikleri yerde, o yörenin en âlim kişisini sorup onunla münazara yapıyorlarmış. Şaşırtıcı sorular sorarak aynı zamanda kendi ilimlerinin de ne kadar üstün olduğunu gösteriyorlarmış. Nihayet sıra Akşehir civarına gelmiş. Papazlar halka o civarın en bilge kişisinin kim olduğu sormuşlar. Halk cevap vermiş: - Bu civarın en bilge kişisi Molla Nasreddin’dir. Molla Nasreddin pek çok talebe yetiştirmiştir. Sizin sorularınıza verse verse o cevap verir. Papazlar o civarın ileri gelenlerinden orada bir meclis kurulmasını, Nasreddin Hoca’nın da o meclise çağrılmasını rica ederler. Papazların bu istekleri kabul görür. Bir meclis kurulur. Nasreddin Hoca de kürkünü giyer, davete icabet etmek için meclise gelir. Akşehir’in ileri gelenleri ve halkın huzurunda, üç papaz ve Nasreddin Hoca karşı karşıya gelir. Papazlar Hoca’ya sorularını sormaya başlarlar: Birinci papaz, Hoca’ya ilk soruyu sorar: - Saygıdeğer Hocaefendi, sizce dünyanın tam ortası neresidir. Hoca hiç düşünmeden cevap verir: - İşte tam şurasıdır. Yani eşeğimin ön sağ ayağının bastığı yerdir. Papaz, Hoca’nın bu cevabına pek

HAFTANIN ŞİİRİ

Sessiz Düşünceler Kimseyi aramıyorum kapandım kendime Kimse de artık beni aramasın Koşa koşa gelen yazı denizi Her duyguyu her düşünceyi Tek başıma yaşarım Birilerini aradım kapılarını çaldım Yıllarca belki de yüzyıllarca Anlatmak istedim kendimi birilerine Neye yaradı bunca yakınlığım Sandılar ki onlar olmadan Taşıyamam kendimi bir yerden bir yere Oysa benim tek amacım şuydu Birlikte gidelim güzelliklere Yüreğim uyuyan dalgalar gibi durgun Kafam tam anlamında bir kaçak Ben kimselerin anmadığı adam Yüzyıl yaşamış gibi yorgun Daha dün doğmuş gibi çocuk > AFŞAR TIMUÇIN

rkısh NEWS PRESS

7 September 2021

17

TARIH & EDEBIYAT

SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au

HAFTANIN FIKRASI

anlam veremez: - Aman efendim, bunu nereden çıkardınız. Dünyanın ortasının burası olduğunu nasıl bilebiliriz ? Hoca kendinden çok emindir: - İsterseniz arşın getirsinler de ölçün! Bu cevap karşısında ilk papaz şükür etmiş. Sıra gelmiş ikinci papazın sorusuna: - Peki şu gökyüzündeki yıldızların sayısının ne kadar olduğunu bana söyleyebilir misiniz? - Tabi ki söyleyebilirim. Bundan kolay ne var. Benim şu Karakaçan’ın üstünde ne kadar kıl varsa o kadardır. İkinci papaz da şaşırarak: - Aman Hoca, gökteki yıldızların sayısının senin eşeğin sırtındaki kılların sayısı kadar olduğunu nasıl bildin: Hoca cevabı yapıştırır: - Eğer bana inanmıyorsanız ikisini de karşılaştırabilirsiniz. Hoca’nın cevabı ikinci papazı da

hayrete düşürmüş. Üçüncü papaz da sorusunu sormuş, merakla Nasreddin Hoca’nın cevabını beklemeye koyulmus: - Efendim, peki benim sakalımda sence kaç kıl var? Hoca elini çenesine koymuş, kısaca düşündükten sonra cevap vermiş: - Bu soru da çok kolay. Hemen size cevap vereyim, benim eşeğim kuyruğunda kaç tane kıl varsa senin sakalında da o kadar kıl vardır. Eğer bana inanmıyorsan şöyle yapabiliriz: Bir kıl senin sakalından koparırız, bir kıl benim eşeğin kuyruğundan sonuç ortaya çıkar. Papazlar şöyle demişler: - Bu zamana kadar dünyanın dört tarafını gezdik. Nice âlimim diyen insan gördük. Senin gibi ince zekâlı, hazırcevap biriyle karşılaşmadık. Senin ilmin gerçekten Allah vergisi bir ilimdir. > NURGÜL ÖZCAN / NASREDDIN HOCA FIKRALARI

HAFTANIN KELIMESI

İnziva

n İnziva kelimesi sıklıkla duyulan kelimelerden biridir. Yetişkinlerin daha çok kullanması zamanla modern hayata inziva kelimesini adapte etmiştir. Gençler tarafından da sıkça kullanılan bir kelime haline gelmiştir. Peki, kısa sürede bu kadar popülerleşen inziva kelimesinin anlamı nedir? İnziva kelimesinin kullanım alanı oldukça önemlidir. İnziva kelimesinin açıklamasını sizler için derledik... Arapça kökenli olan inziva kelimesi “zvy” kökünden gelmektedir. Arapça’da inziva kelimesi “bir köşede kalma veya yalnız kalma” anlamına gelmektedir. Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre inziva kelimesinin anlamı; “toplum hayatından kaçıp tek başına yaşama” şeklinde verilmiştir. Dini açıdan ise inziva; “dış dünyayla bütün bağlantılarını keserek Allah’la birleşebilmek için insanın kendi

içine kapanması” demektir. İnziva; “kişinin kendini dünyadan soyutlayarak kendi köşesine çekilmesi” anlamına gelmektedir. Kalabalık veya topluluk olan yaşam alanından koparak tek kalma durumuna inziva denilmektedir. İnziva, insan içine çıkmadan yalnız yaşamak anlamı taşımaktadır. Yalnız kalarak tek başına huzura kavuşmaya da inziva denilmektedir. Tek başına kalmayı seven kişilerin kendisine dönmesi ve toplumdan sıyrılması olarak belirtilmektedir. Din bilgisi olarak inzivaya çekilmek ise yalnızca Allah için bir şeyler yapmak ve diğer konularla bağlantısını tamamen keserek yalnız kalmak anlamına gelmektedir. > Kaynak: https://www.milliyet.com.tr/ egitim/inziva-ne-demek-tdkda-inzivayacekilmek-kelimelerinin-anlami-nedir-6204541

Taliban say there is ‘special place for Merkel’ in Afghanistan

Taliban want Germany’s Chancellor T heAngela Merkel to visit Afghanistan,

saying there is a “special place” for her in the country. In an interview published by German newspaper Bild on Monday, Taliban spokesperson Zabiullah Mujahid said the group would “really welcome” Merkel in Afghanistan. “We want to have a powerful and fully secured environment here in Afghanistan - which will be accepted by all the countries in the world, and in which the leaders of the world will believe in. They should come and visit our country, and there will certainly be a special place for Angela Merkel,” he said. The Taliban official stressed that strong relations with Germany were in Afghanistan’s interest. “We, first of all, want a good relationship with Germany. The Islamic Emirate (Taliban government) will be the desired government of the Afghans, and we want the German government to have the best possible diplomatic relationship with the new government,” Mujahid said. “Secondly, we want Germany to support and help us in humanitarian sectors that can be supported by the German government. Moreover, we need them to help us in the health sector, we need them to help us in the education sector and we need them to help us in the infrastructure sector. We believe that the German government can really help us,” he added. While Berlin has yet to recognize the new Afghan government, it has expressed willingness to provide humanitarian aid to the war-ravaged country. Germany has shut down its embassy in Kabul since the Taliban takeover Aug. 15 and relocated Ambassador Markus Potzel to Qatar’s capital Doha. However, the Merkel government has maintained diplomatic contact with the Taliban. Foreign Minister Heiko Maas recently said Germany could reopen its Kabul mission “if it were politically possible and if the security situation permits.” Merkel’s government has been primarily focused on evacuating more eligible Afghans from the country, where thousands of locals who worked for German ministries and political institutions are hoping for a way out.


PAZARTESI

Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI

AUSTRALIA . .

SESİ T rkıye’nın

RADYOSU AVUSTRALYA

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I

CUMARTES

“Sizin Sesiniz”

SALI

www.turkishnewspress.com.au

Ergül Uybadın

Sülhan Yılmaz Gülten Akbar

Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ

PERŞEMBE

Serdar Güzel Doğukan Perk Saat: 22-23 arası PORTRELER

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın her günü saat 17-18 arası Her gece saat 22-03:00 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

T

rkısh

HAYATA DAIR

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

PAZAR

Müzikli Saatler EZGİLER

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

MURAT ŞIRIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ


NOSTALJI

T

rkısh NEWS PRESS

7 Eylül 2021

I Ş A B I C N A T S O B

E y va h !

. . . r o o o y i l ge

Zabıtadan nostaljik kıyafetlerle “tarihi” denetim... Zabıta teşkilatı, 195’inci yılını Osmanlı’dan bugüne kullanılan üniformalarla kutluyor. Ankara Altındağ Belediyesi zabıta ekipleri, Fatih Sultan Mehmet dönemindeki “Bostancıbaşı”, Kanuni Sultan Süleyman zamanındaki “Kavaşbaşı”, 4. Murat devrindeki “Kuloğlu Başçavuş”, 2. Mahmut dönemi “İhtisap Neferi”ni temsil eden kıyafetleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin “zabıta üniforması”nı giyerek denetimler yaptı.

Z

abıta ekipleri, teşkilatın 195’inci yılı kutlamaları kapsamında, nostaljik kıyafetlerle tarihi Hamamönü’ndeki esnafa karanfil dağıttı ve denetimlerde bulundu. Zabıta Teşkilatı Federasyonu, her yıl yurt genelinde 1-7 Eylül arasında çeşitli etkinliklerin düzenlendiği Zabıta Haftası’nı, Osmanlı’dan bugüne kullanılan üniformalarla kutladı. NOSTALJIK KIYAFETLER Nostaljik kıyafetler giyen Altındağ Belediyesi zabıta ekipleri, tarihi Hamamönü’nde denetlediği esnafa, karanfil dağıttı, zabıta tarihiyle ilgili bilgi verdi. Ekipler, vatandaşların hatıra fotoğrafı çekerek ölümsüzleştirdiği etkinlikte, Fatih Sultan Mehmet dönemindeki “Bostancıbaşı”, Kanuni Sultan Süleyman zamanındaki “Kavaşbaşı”, 4. Murat devrindeki “Kuloğlu Başçavuş”, 2. Mahmut dönemine ait “İhtisap Neferi”ni temsil eden kıyafetleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin modern “zabıta üniforması”nı giyerek, teşkilatın tarihini bugüne taşıdı.

Zabıta Teşkilatı Federasyonu Başkanı Abdurrahman Karabudak, etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada, 1826’da “İhtisap Nazırlığı” ile kurulan teşkilatın geçmişinin, Hazreti Muhammed dönemine dayandığını söyledi. İLK ZABITA HAZRETİ ÖMER İDİ Hazreti Muhammed tarafından çarşı ve pazar düzenlenmesi için görevlendirilen Hazreti Ömer’i, “ilk zabıta” olarak nitelendirdiklerini belirten Karabudak, şunları anlattı: “O günden bugüne her alanda halk için çalışmaya devam ediyoruz. Aslında hayatın her aşamasındayız. Kent

yaşamının planlı bir şekilde daha iyi ve doğruya gitmesi için mücadele ediyoruz. Pandemi döneminde sağlık çalışanlarımıza daha az hasta gitsin diye denetimleri çoğalttık. Yani hijyen şartlarının kontrolünü sağladık.” Zabıtaların, son günlerde yaşanan doğal afetlerde de yaraların sarılmasında büyük rol oynadığını ifade eden Abdurrahman Karabudak, kent yaşamında ortaya çıkan problemleri çözmek için çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini kaydetti. Nostaljik kıyafetler hakkında bilgi veren Karabudak, “Bugün zabıta arkadaşlarımızla tarihi bir denetim gerçekleştirdik. Arkadaşlarımız, tarihten çıkarak, burada farklı bir ambiyans oluşturmak istediler.” dedi. “ADINDA GÜVEN VAR” Karabudak, bu yıl kutlamalar kapsamında “Adında Güven Var” sloganını belirlediklerini aktararak, “Sloganımızla teşkilatımızı halkımızın hizmetine sunuyoruz. Onlar için, onlar adına günün 24 saati çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

19


20

7 Eylül 2021

İlan ve Kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

T

rkısh NEWS PRESS

SERI ILAN

9748 1131


YAŞAM

7 Eylül 2021

21

‘Hacı Murat’a 46 yıldır

gözü gibi bakıyor İ zmir’in Buca ilçesinde yaşayan Nurettin Akdemir, sıfır kilometre aldığı “Murat 124” otomobilini yaklaşık yarım asırdır kullanıyor. Askerden izne geldiği 1975 yılında, araç alıp alamayacağına ilişkin arkadaşlarıyla iddiaya giren 66 yaşındaki Akdemir, bunun üzerine ertesi gün bir Murat 124 satın aldı. İLK GÖZ AĞRISI Pazarlamacılık sektöründe 25 yıl çalıştıktan sonra emekliye ayrılan ve servis şoförlüğü yapmaya başlayan Akdemir, “ilk göz ağrısı”ndan vazgeçmedi. Bilecik’te klasik otomobil meraklılarının buluşmasına katılan Nurettin Akdemir, ilk aldığı aracın son sahibi olmayı hedeflediğini söyledi. Aracını yıllardır aktif kullandığını belirten Akdemir, “Arabam bir evlat gibidir benim için.1975’te sıfır kilometre aldım” dedi.

Araba sevdası

Nurettin Akdemir, otomobilinin her şeyiyle kendisinin ilgilendiğini anlattı. 45 BINE VERMEDİ Zaman zaman aracına talip olanlar çıktığını dile getiren Akdemir, “İsteyen arkadaşlarımız var ama satmıyorum. 45 bin liraya kadar teklif edenler oldu,

satmadım” diye konuştu. Akdemir, otomobiliyle yolculuk yapmaktan büyük keyif aldığını vurguladı. Servis şoförlüğü yaptığını aktaran Akdemir, şöyle devam etti: “Bu aracı kullanmanın zevki bambaşka. Servis için minibüs kullanıyorum. Buna bindiğim zaman, en lüks arabaya bineyim, bundan aldığım zevki alamıyorum. Şu an orijinal kilometresi 210 bin 800’de.” Nurettin Akdemir, elinden geldiğince klasik otomobil buluşmalarına katılmaya çalıştığını sözlerine ekledi.

KEBAB DÜKKANINA

BAYAN ELEMAN n Eastgardens Westfield Pagewood’da kebab dükkanımızda serviste haftada 5 gün, saat sabah 10am - 6pm arası çalışacak bayan eleman arıyoruz. İlgilenenler Deniz’i arasın: 0 416 449 177

SATILIK GÖZLEME STORES Preston ve Fairfield’da 4 yıldır haftada 2 gün faaliyetde bulunan getirisi güzel olan iş yerlerimiz satılıktır. Murat: 0400 88 33 40

Kebabçıda çalışacak elemanlar aranıyor! n Manly Seaside’de gece veya gündüz kebabda çalışacak elemanlar alınacaktır. İRTIBAT: 0413 554 027

SATILIK KEBAB DÜKKANI Kebab Haven Bribie Pty Ltd.’den Qld, Bribie Island’da Türkiye’ye dönüş sebebiyle satılık Kebab Dükkanı. Detaylı bilgi için arayın! Orhan Dilbaz Tel: 0423 418 071

GUEST ILE FERAHLAYIN! Guest Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: https:// guestscologne.com/Cep: 0402 677 440

KEBAB & PİDECİYE BAY-BAYAN ELEMAN n Mona Vale’de bulunan Aussie Kebab&Pide dükkanımızda gündüz veya akşam full time çalışacak serviste, pide&gözlemede tacrübeli bay-bayan eleman aranmaktadır. HANIFI: 0 401 922 786

SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419


22

7 Eylül 2021

rkısh T NEWS PRESS DİYANET&KÜLTÜR ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

İslâm’la insanın münasebeti

B

eşeri öğretiler, Allah’ın insanı “ahsen-i takvim” üzere yarattığı gerçeğinden çok uzaktır. Nedir “ahsen-i takvim” üzere yaratılmak? Yaratılıştaki mükemmelleşme istidadıdır. Her insan bunun için gerekli olan donanıma sahip olarak yaratılmıştır. Modern dünyada insan; makineye, teknolojiye, dijital işgale köle! Kurdukları insansız sistem; fıtratına, değerlerine göre değil, kurdukları sisteme göre. İnsana göre elbise değil, elbiseye göre insan. Ruhsuz bir sistem. Kendi cennetini yitiren, başkasının cehennemine sürüklenen insan! Bu toplumsal sürüleştirmenin karşısında, ancak yüreklerini, zihinlerini ve bileklerini bütün zincirlerden arındırmış olanlar durabilir. Dünyanın geçici metaına kanmayıp kendisini ölümsüz değerlere adayan fertler, böylesi bir toplumda hür olduklarını iddia edebilirler. Böylesine sürüleştirilme işlemine tabi tutulmuş toplumların kurtuluşu için gerekli olan dinamizmin kaynağı da ‘özgür’ şahsiyetlerdir. Paha biçilmez hürriyetini uluslararası sömürü sisteminin vaad ettiği bir parça geçici rahat karşılığında satmayan bu özgür şahsiyetler, gerçek hürriyetin canlı sembolleri olarak bir gün içinde yaşadıkları toplumlarda “maşeri vicdanın” uyanmasına öncülük edeceklerdir. İnsan, varlıkla ilgili temel meselelere vahiyle cevap bulur. İslam, insanın ebedi mutluluğunu sağlayacak reçete olan vahyin adıdır. İslam ve insan, adeta et ve tırnak, tohumla toprak gibi birbirleri için yaratılmışlardır. Gerçek hürriyetin adı olan İslam’ı (Allah’a kulluğu) insansız, insanı İslâm’sız bıraktığınızda başlar felaket. İslam, insanın evrenle, tabiatla, insanla uyum içerisinde yaşamasıdır. İslam, insanı insan yapan değerler bütünüdür. İslâm, sonradan verilen bir fazlalık değil özde bulunanın ortaya çıkarılmasıdır. İnsanın aradığı İslâm, İslâm’ın aradığı ise insandır. Bu iki sevgilinin buluşmasıyla iman ortaya çıkar. İnsanın İslâm’ı yaşamasıyla amel, bilmesiyle ilim, görmesiyle ihsan, tanımasıyla irfan, bilincine ererek yaşamasıyla takva ortaya çıkar. İnsan başıboş bırakılmamıştır. (75 Kıyamet 36) Elbette insanı yaratan, yarattığı insan için bir hayat programı da vaz etmiştir. Allah yerleri gökleri ve ikisi arasında bulunan şeyleri oyuncak olarak yaratmamıştır. (44 Duhan 38) Ya ne için yaratmıştır? Ubudiyet.

Günümüzde insanla İslam’ın arasına engeller konulmuştur. Et ve tırnak birbirinden ayrılmış; tohum topraksız, toprak susuz bırakılmıştır. Sahabe nesli kimin insanıydı? İslam’dan önce şirkin insanıydı. Allah Resulü onları bir şeye çağırdı: “Kulu la ilahe illallah, tuflihu!” (La ilahe illallah deyiniz, kurtulunuz!) Onlar da, “La ilahe illallah” dediler kurtuldular. Aynı şeyi biz de söylüyoruz, bir değil bin defa söylüyoruz. Söylediğimiz halde neden bu söz bizi kendi cahiliyyemizden çıkarmıyor? Bu soru sorulup ‘nefs muhasebesi’ yapılmalı. Tevhid; sahabede yalnızca ezberden tilavet edilen bir slogan değil hayat tarzı/biçimi. Felsefe değil yaşantı. Metafizik bir gerçeklik değil bireyin her şeyiyle kendisine teslim olduğu bir hakikat. Bu düşünce ve kavramlar ışığında, tevhidin bireysel yansıması olan kafa, yürek ve bilek (zihin-kalp-güç) birliğinin sağlanması gerekiyor. Yani “muvahhid” olma şartı. Müminin öncelikle tasarrufu kendisine ait olan benliğini bölünmüşlükten, parçalanmışlıktan kurtarması gerekiyordu. Bu alan kendi ölçü ve değerlerimizle doldurulduğunda değişime ‘BİZ’ kalarak direniriz. Peygamberimizin “Tevhid Dâveti”ne icabet ederiz. Aslında “La ilahe İllallah”a çağrı çirkinlikten güzelliğe, kötülükten iyiliğe, ahlaksızlıktan ahlaka, zulümden adalete, anarşiden nizam ve intizama çağrı anlamlarını taşıyordu. Onlar da bunu kavradıkları için “La ilahe illallah” dediler, bunu yaşadılar. Tevhidi bir hayat düsturu edindiler ve kurtuldular. Onu söylemek hayatı değiştirmek demeye gelmeseydi, söylerler ve eski hallerinde devam ederlerdi. İşin hiç de öyle kolay olmadığını Kur’an’dan öğreniyoruz: “İnsanlar yalnız ‘inandık’ demekle, hiç sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar?” (29 Ankebut 2) Onlar tevhidi bir inanç olarak kalplerine, bir düşünce olarak kafalarına, bir eylem olarak bedenlerine, bir hayat biçimi olarak yaşantılarına, bir dünya görüşü olarak da toplumlarına hâkim kılmışlardı. Zaten böyle olmadığı zaman “tevhid” fonksiyonlarını yerine getiremezdi. İslam’ın insanı olamadık henüz. Çünkü Allah’ın kulu üzerinde yarattığı altın dengeyi bulamadık, nefsin esaretinden, dünyevileşme hastalığından kurtulamadık. Özgürlüğün Allah’a kulluk ile başladığını da unuttuk. Selam ve dua ile... > YAŞAR DEĞİRMENCİ

Vahyin Dilinden “Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse şüphesiz, cehennem onun varacağı yerdir.” . NÂZIÂT SURESİ, 37-39. AYET

Allah Rasulünden

“Âdemoğlu büyürken beraberinde şu iki şey de büyür: Mal sevgisi ve uzun ömür (temennisi).” . BUHARI

DIYANET İŞLERI BAŞKANI PROF. DR. ALI ERBAŞ:

FETÖ ve DEAŞ sapıklık içinde İmam Hatipli Kurultayı’nda konuşan Erbaş, “Referansını dinden aldığını iddia ederek bozgunculuk yapan DEAŞ, Boko Haram, Eş-Sebab, FETÖ ve benzeri yapılar, İslam’ın hakkaniyet, adalet, merhamet ve ahlak ilkelerinden uzaklaşmanın yanlış bir din ve peygamber tasavvurunun acı bir neticesidir” dedi. aşkanı Ali Diyanet İşleri B ersitesi Üniv Erbaş, Aksaray nu’nda Konferans Salo İmam der düzenlenen Ön 8. İmam ,1 ği Hatipler Derne ayı’nın lt Hatipliler Kuru nda mu ru tu o kapanış . u şt u kon

D

iyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, toplumda bozgunculuk yapan DEAŞ, Boko Haram, Eş-Sebab, FETÖ ve benzeri yapıların, İslam’ın hakkaniyet, adalet, merhamet ve ahlak ilkelerinden uzaklaşmanın, yanlış bir din ile peygamber tasavvurunun acı bir neticesi olduğunu söyledi. İMAM HATİP NESLİ PEYGAMBER VARİSİ Aksaray Üniversitesi konferans salonunda düzenlenen ÖNDER İmam Hatipliler Derneği 18. Kurultayı’nın kapanış oturumunda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, ÖNDER’in 63 yıllık tarihinde çok önemli işlere imza attığını belirterek, imam hatip neslinin peygamber varisleri olduğunu kaydetti. “Adalet ve Merhamet” temasıyla toplanan kurultayın gündemine atıfta bulunan Erbaş, bu iki kelimenin dünyanın en fazla ihtiyaç duyduğu iki İslam’ı değer olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Söz konusu meseleler, Müslümanları

İslam’ın hakikatine yabancılaştıran, İslam coğrafyasını adalete, merhamete barışa, huzura, vahdete hasret bırakan meselelerdir. Dünyamız, savaşlar, salgınlar, yoksulluk, terör eylemleri umutsuzluk gibi devasa sorunların kuşatması altında tarihin en zor dönemlerini yaşamaktadır. Bu olumsuz tabloların arkasında bilgi, inanç ve hayat tasavvuru etrafında ortaya çıkan savrulmaların yer aldığını görüyoruz.” “Özellikle son iki üç asırdır dünyada yaşananları doğru anlama ve yorumlama bağlamında İslam dünyasının önemli ihmallerinin olduğu ortadır” diyen Ali Erbaş, İslam dünyasının dinin doğru anlaşılmaması gibi temel bir sorunun varlığını da kabul etmek zorunda olduğunu sözlerine ekledi. İSLAM COĞRAFYASI İŞGAL ALTINDA Ümmet coğrafyasının siyasal, kültürel, ekonomik ve askeri açıdan küresel müdahalelere maruz kaldığını kaydeden

Erbaş, şöyle devam etti: “Referansını dinden aldığını iddia ederek toplumda bozgunculuk yapan DEAŞ, Boko Haram, Eş-Sebab, FETÖ ve benzeri yapılar, İslam’ın hakkaniyet, adalet, merhamet ve ahlak ilkelerinden uzaklaşmanın yanlış bir din ve peygamber tasavvurunun acı bir neticesidir maalesef.” DEIZM, ATEIZM VE NIHILIZM’E DİKKAT Başkan Ali Erbaş, itikadı açısından Batı merkezli din anlayışlarının bir sonucu olarak ortaya çıkarak dünyayı etkileyen deizm, ateizm, nihilizm ve benzeri akımların, İslam dünyasında karşılık bulmasının mutlaka ve dikkatle üzerinde durulması gereken hususlar olduğuna dikkati çekti. Kurultayın sonunda Erbaş’a, Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu günün anısına bir plaket verdi. Kurultaya Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin, dernek üyeleri yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.


R LEZZETLI TARIFLE

RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au info@turkishne

A

T

rkısh NEWS PRESS

23 Türk mutfağı asırlık nefis tariflerle dünyaya açılıyor

YEMEK&HOBİ

7 Eylül 2021

Emine Erdoğan’ın öncülüğünde hazırlanan sağlıklı, atıksız ve geleneksel tarifleri barındıran “Türk Mutfağı Asırlık Tariflerle” kitabı, gastronomi alanında uzman akademisyen 5 danışman ve 14 ünlü şefin katkılarıyla hazırlandı.

nadolu’nun binlerce yıllık geleneksel yemek tarifleri, ilk kez sağlıklı ve atıksız yönleriyle dünyaya açılıyor. “Türk Mutfağı Asırlık Tariflerle” kitabının tanıtımı 4 Eylül’de İstanbul’daki Cam ve Billur Müzesi’nde yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğü ve Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) iş birliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle ünlü şef, akademisyen ve uzmanların katkılarıyla hazırlanan kitap, Türk mutfağının zenginliğini uluslararası alanda tanıtmayı amaçlıyor. GELECEK NESILLER İÇİN Türk mutfağının sağlıklı saklama ve pişirme teknikleri ile atıksız, ekolojik ve sürdürülebilir özelliklerine dikkatin çekildiği kitapla, asırlık geleneksel tariflerin aslına uygun reçeteleri kayıt altına alınarak gelecek nesillere aktarılması hedefleniyor. “Türk Mutfağı Asırlık Tariflerle”

kitabının tanıtımı, İstanbul Cam ve Billur Müzesi’nde Emine Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Tanıtıma, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile kitap danışmanları, ünlü şefler, Türk mutfağının geleneksel tatlarını yaşatan sektör temsilcileri ve gastronomi yazarları katıldı.

ÜNLÜ DANIŞMAN VE ŞEFLER Asırlık tarifleri aslına uygun reçetelerle kayıt altına alan kitabın hazırlanmasına akademisyen, uzman ve ünlü şefler destek verdi. Özenle hazırlanan kitap; Prof. Dr. Mehmet Öz, Prof. Dr. Arif Bilgin, Prof. Dr. Günay Kut, Doç. Dr. Özge Samancı ve Dr. Gönül Paksoy

danışmanlığında, Ebru Erke’nin koordinatörlüğünde hazırlandı. Kitaba ünlü şefler Ali Ronay, Arda Türkmen, Aydın Demir, Cüneyt Asan, Eyüp Kemal Sevinç, Fatih Tutak, Ömür Akkor, Savaş Aydemir, Sezai Erdoğan, Sinem Özler, Şemsa Denizsel, Şerife Aksoy, Yılmaz Öztürk, Zeki Açıkgöz özel tariflerle katkı verdi. Kitapta atıksız, fermante, yöresel, yerel, glütensiz gibi sağlıklı ve alternatif beslenmeye yönelik 218 tarif yer alıyor. DÜNYADA YERINI ALACAK “Türk Mutfağı Asırlık Tariflerle” kitabı uluslararası üst düzey tanıtım kapsamında Cumhurbaşkanlığı yayınlarından prestij kitap olarak basılacak. Aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınlarından Türkçe basılacak kitap, Ekim 2021 itibarıyla kitabevlerinde satışa sunulacak. Diğer yandan İngilizce versiyonu “Turkish Cuisine With Timeless Recipes” adıyla uluslararası alanda yayımlanacak kitap, başta İngilizce, İspanyolca ve Arapça olmak üzere birçok dile çevrilecek. Kitap, Türk mutfağını, sadece geçmişe ve geleneğe değil, geleceğe iz bırakan yaklaşımı ve tarifleriyle uluslararası ölçekte tanıtmayı amaçlıyor.


24

T

7 Eylül 2021

Nöbetleşe iş görme (a)

Hazineyle ilgilenen

Bir ilçemiz

Karaca

Cidal

Vitrin

Rusça evet

Bir şiir türü

Galyum'un remzi

rkısh NEWS PRESS Keder

Sürüngenler top.

Olay

Zenginlik (a)

BULMACA

Başı boş

Bir kıta

Bir hitap

Şeddatın bağları Belli bir gayeyle yap. iş Gizli bir şeyi açıklama

Teori Mektup yazan

Asker

Ön ödeme Fotoğraf baskısı İslam alf. bir harf Yüksek sesle bağırma

Temizlik Bir erkek adı

Bir ilçemiz Lityum'un remzi 2

Rüzgar

Mani, engel

Menkıbeler

Kaplıca

Duman kiri

Fasıla

Üzüm kütüğü

3

Anlamlı

Hayvandan elde ed. tutkal Seçim yenileme heyeti

Bir kadın adı Baryum'un remzi

Bir nota Meydana gelen

Bir nota

4

İzafi

Telefonda ilk söz

İslam alf. bir harf

Mamul hale getirme

Vasıf Bir mastar eki Askerin su kabı

Kuzu sesi

Kırmızı

Boş söz

Şaka

5

Oruç ayımız

Mısır'da bir nehir

Harcamalar

Salon, sofa

Kışın yağar

İvedilikle

Mahlul

1

Avrupa'da bir ünvan

Paylama

Hepsi, beher Yahudi din adamı

Sular içinde bir şehir

Nizamlar, düzenler Mimar çizgi kalemi

Demir'in remzi Bir mastar eki

Hisse

Sandıklı yatak Ölüden kalanlar 6

Bayrak Espri Bir yar. fiil (İng.)

Parlatma

Kültür

Dedektif

Tutsaklık

Yarıştırma

Od

Gündüz film gösterimi

Müzikte dur işareti Teşvik sözü

Bir bayan giysisi Sanki Hitit

Emirlikler, beylikler

İsteme, dileme Süren, sürücü (F) Üretim, bereket

Teoloji

Su dağıtan Lanetlenmiş

Hüner Oldukça fazla

İnleyen

Yabancı

Çapul

Et

Rezil olma (argo)

Tarlayı dinlendirme Tellür'ün remzi Derideki kesik

8

Tahıl tozu Tasdik Uzaklık işareti

Erbab

Devlete ait

Bildik, tanıdık Yerine getirme

Bir gezegen

Bir taş oyunu Ayıplama sözü

Bir ilçemiz 10

Kurtuluş (a)

Kesin

Öz su Kalsiyum'un remzi

Şaka

Dirilik

Bataklık gazı

Ana çizgileri ihtiva eden çizim

Sinirli

Saf, aptal

Beyaz

11

Akıtma

Günlük yay. düzenli yayın İngiltere'de bir ünvan

Parçalama

Bir binek hayvanı

Huysuz

İlgi

Bir mastar eki

Sayı yazısı

Yol

Baskıcı 15

Rafadan

Bön

Verimli

Bilgisayar hafızası

Yiğit, yürekli kimse

Köpek

Hoş koku Eti

Neden, niçin

Filistin Devlet Başkanı

Köylü yardımlaşması Üsk. bir semt

Tibet öküzü

3

4

5

6

7

8

9

Ünlü oto yolumuz 14

Kabul etmeme

Boşluk

2

Gerçek

Dolaylı anlatım

Baba (Ar.)

Sonuç

Batıda bir şiir türü

Delil, ispat

Fakirlere aşevi

1

İlave

13

Çirkin Bir ünlem

Derviş külahı Fizikte bir kanun

ŞİFRE SÖZCÜK

Kükürt'ün remzi

Bir silah

Kör

Para çekme mak.

Zehir

Yokuş, bayır

Tabanca (argo)

Mirat

Radon'un remzi

9

Zihin

Dişi kurt

Müridin dersi

Metal iplik

Vazife

Namus

Güzel

Adet

Mat. bir sayı

Yaşlı, kurnaz Bir mastar eki

Yunanistan'ın başkenti

12

Bir cetvel Bir kadın adı

Bilardo topu

Pilotlara yay. bülten

En kalın erkek sesi

ABD eski başkanı

Üste sunulan mektup

Devlete ait

Bir nota

Eski bir beylik

Şamar

Ateşli

Japon parası

Eder

Sünnet, kan aldırma

7

Gümüş Meyveyi tutan parça

10

11

12

13

14

15


T

SPOR

rkısh NEWS PRESS

7 Eylül 2021

BIR HAFTADA 2 MAÇTA 5 PUAN ALDIK

MILLILER EMIN ADIMLARLA

25

NEREDEN NEREYE...

Karadağ’la 2-2 berabere kalan Türkiye, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri G Grubu beşinci maçında deplasmanda Cebelitarık’ı 3-0 yendi. Grupta oynadığı beşinci maçta üçüncü galibiyetini alan A Milli Takımımız, 11 puanla liderliğini sürdürdü.

3-0

Caner Erkin

Karagümrük’te S

üper Lig ekiplerinden VavaCars Fatih Karagümrük, Fenerbahçe’den Caner Erkin’i transfer etti. Kırmızı-siyahlı kulüpten yapılan açıklamada, “Fenerbahçe’den milli oyuncu Caner Erkin’i kadromuza kattık” ifadesi kullanıldı. Açıklamada Caner Erkin ile kulübün ikinci başkanı Serkan Hurma’nın Fatih Karagümrük formasıyla çekildiği fotoğrafa da yer verildi. İstanbul temsilcisi ayrıca, son olarak Hollanda 1. Futbol Ligi takımlarından Fortuna Sittard’da forma giyen 20 yaşındaki orta saha oyuncusu Adnan Uğur ile sözleşme imzalandığını duyurdu. Türk asıllı Belçikalı futbolcunun çeşitli yaş gruplarında 28 kez Belçika Milli Takımı forması giydiği kaydedildi. PARMA’DAN KARAMOH’U DA ALDI Fatih Karagümrük, İtalya 2. Futbol Ligi takımlarından Parma’dan kanat oyuncusu Yann Karamoh’u da transfer etti. Kırmızısiyahlı kulüpten yapılan açıklamaya göre, Fransa’nın alt yaş milli takımlarında forma giyen 23 yaşındaki Fildişi Sahilli futbolcuyla anlaşma imzalandı. Kariyerine Fransa’nın Caen takımında başlayan Karamoh, İtalya’nın Inter takımına transfer oldu. Bir sezon Fransa’nın Bordeaux takımına kiralanan genç futbolcu, 2019’da kiralık olarak, 2020’de de bonservisiyle Parma’ya transfer oldu. Fransa 1. Futbol Ligi’nde (Ligue 1) 57 maçta 8 kez fileleri havalandıran Karamoh, Serie A’da ise 55 müsabakada 4 kez gol sevinci yaşadı.

2022 DÜNYA KUPASI ELEMELERİ G GRUBU

A

TAKIMLAR O G B M A Y AV P 1. TÜRKİYE 5 3 2 0 15 7 8 11 2. HOLLANDA 5 3 1 1 16 5 11 10 4. NORVEÇ 5 3 1 1 7 4 3 10 3. KARADAĞ 5 2 1 2 8 9 -1 7 5. LETONYA 5 1 1 3 7 10 -3 4 6. CEBELİTARIK 5 0 0 5 2 20 -18 0

Milli Futbol Takımı, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri G Grubu beşinci maçında deplasmanda Cebelitarık’ı 3-0 mağlup etti. Gruptaki üçüncü galibiyetini alan milli takım puanını 11’e yükseltti ve liderliğini sürdürdü. Cebelitarık ise beşinci maçlar sonunda da puanla tanışamadı. Grupta Hollanda ve Norveç’in de 10’ar puanı bulunuyor. HOLLANDA MAÇI BUGÜN İlk yarısı golsüz eşitlikle sona eren mücadelede milli takıma galibiyeti getiren goller Halil Dervişoğlu, Hakan Çalhanoğlu ve Kenan Karaman’dan geldi. Ayyıldızı ekip Enes Ünal’la da bir penaltı atışından yararlanamadı. Türkiye, gruptaki altıncı karşılaşmasını 7 Eylül’de deplasmanda Hollanda ile oynayacak. Cebelitarık karşısında ilk yarıda gol gelmemesi üzerine

Şenol Güneş ikinci yarı başında üç değişiklik yaptı. Enes Ünal, Zeki Çelik ve Taylan Antalyalı’yı kenara alan Güneş, Hakan Çalhanoğlu, Halil Dervişoğlu ve Kenan Karaman’ı oyuna sürdü. Zeki’nin oyundan çıkmasıyla sol bekte maça başlayan Mert Müldür, sağ beke geçti. Sol bekte de Efecan Karaca görev yaptı. HAKAN OYUNU DEĞIŞTIRDI Milli takımda ikinci yarı başında oyuna dahil olan Hakan Çalhanoğlu, Cebelitarık savunmasının kilidini açtı. Halil Dervişoğlu’nun 54. dakikada attığı golde pası veren Hakan, 64. dakikada da ceza sahası dışından attığı golle oyunu değiştiren isim oldu. Hakan’ın son dakikalarda bir şutu da direkten döndü. A Milli Takım’ın Cebelitarık karşısında kazanarak 4 maçlık galibiyet özlemine son verdi. 2020 Avrupa Şampiyonası’ndaki

(EURO 2020) grup maçlarında İtalya, Galler ve İsviçre’ye mağlup olan Türkiye, Dünya Kupası Eleme grubu maçında da Karadağ ile 2-2 berabere kalmıştı. Milli takım, bu karşılaşmadan önceki son galibiyetini 3 Haziran’da Almanya’da Moldova ile oynadığı hazırlık maçında 2-0’lık sonuçla elde etmişti. Milli takımın Cebelitarık karşısında ilk golünü atan Halil Dervişoğlu, ay-yıldızlı forma ile çıktığı 5. maçta 2. kez gol sevinci yaşadı. Hakan Çalhanoğlu 61. maçında 14. golünü, Kenan Karaman da 27. maçında 6. golünü atmayı başardı. ASIL RAKİP HOLLANDA A Milli Futbol Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, “Üç puan önemli ama rakibimiz bu değil Hollanda, o maça hazırlanacağız. Hollanda maçı farklı olacaktır. Asıl değerlendirme Hollanda maçında olacaktır” diye konuştu.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ

K

N A F İ L E

Su

Başı boş

Fazladan yap. ibadetler Etrafı çev. mezarlık

H Farz olan şey Son

N Para birimimiz Bir hayvan

2 0

n 17 Yaş Altı Türk Milli Futbol Takımı, hazırlık maçında karşılaştığı Azerbaycan’ı 2-0 yendi. Türkiye Futbol Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, Bakü Olimpiyat Stadı’nın yan sahasında oynanan maçta kırmızıbeyazlıların gollerini 40. dakikada Batuhan Çelik ve 80. dakikada Furkan Yöntem kaydetti. Genç Milliler, Azerbaycan ile 3 Eylül Cuma günü oynadığı özel maçı da 4-1 kazanmıştı.

Bir kadın adı

M A

N

V A R E

Bir Türk Top.

İşte

Duruş Kanuni

Y Bitkisel

17 Yaş Altı Milli Futbol Takımı Azerbaycan’ı yendi

Asker kaçağı

B Kurtuluş Bakanlar Kurulu

K İhtiyar

A H A

Z A H İ D E A S Bir çoğul eki Birlikte

2

Yabancı Yerini tutma

P

1

3

Hasta

Can suyu

A L İ L

K A N

T

Bir bağlaç

Lityumun remzi

L İ

Su

Nağme

Kıyı

Zihin

Bir maden

Tasdik O yer

O R M A

Boyun eğme Dergi yazısı

Genelge

Karışık renkli

T

A L M A C S A

Bir nota

Bir duvarcı aleti

Zevk

Negatif kutup

K Lince tabi tutulan başörtülü avukat

İlham Gümüşün remzi

A G

ŞİFRE SÖZCÜK

A N

R A M K A H M İ A L A N F A E S T O Ö N Ay

Gerçek Servet

Itırlı bir bitki

Bir terör örgütü

Tayin

A L E T

Yarım okka

Bir tür kışlık kaban

Lantan'ın remzi

Önde, ilerde

K A L A

İ K P A M A K E N O Söz

Ayak (F)

R İ Y A

A

Bir cins pamuk

Favori

B E Z E

Hamur topları İki yüzlü olma

A T E E Y A M E D A N

Yapılan iş

Bir ilimiz

B E R A B E R E

F İ R A R İ

Adale İnhisar

Mitoloji

Bir organımız

D A L A

Literatür

Manyetik rezonans

Genel valilik Hakka niyet

R

L A

Gezinti gemisi

Alfabenin ilk harfi

K

Potasyum'un remzi

T E K E L

Dinin direği emir

K Y K A M A A S A T İ R A L A B İ Y A T E T M E Y A T A H A Dikey olmayan Ab

Açıklama

Bir uzak doğu sporu

Ayakkabı üst derisi

Ünlü biatımız Mahkeme kararı

K

Matlup

Ödeme

Piknik yeri

Teşvik sözü

Bir ünlem

N

Eğme

Yetmeyen

At çiftliği

A M A

Z

S A Y A

Ata K.Kerim'in ikinci suresi

B A C K A S İ R İ M A R A

Felçli

İngiltere'de bir ünvan

Barınma

N

U

Kavmi necip

E T

Ten

Güven

R İ M

İ Bir hitap şekli

Çok büyük bir balık Büyük ağabey Uzun değnek

A S A Kısa zaman Keçi sağan

E B

Çünkü, onun için

En fazla

Tekerlekli vasıta Gelirler

N U A M U I R R A Y

Sözleşme

Bir kürk hayvanı

Uzak

Bir kadın adı

E Yüceltme, yükseltme

Yenilebilir şekilde

İsyan eden

12

A

İ N E K

Kareli kumaş

Pamuk, keten gibi dokumaların lifleri Yatık harf

Buyruk

Bir erkek adı

R İ K A

Vilayet

Zeytinyağlı bir yemek

İ L

Kendi fikrine inanma

İ İ E L P İ K S A L A İ İ Z N A R A M T L İ M A T Y A A S İ A D A L A L I K R E V A E M İ S İ L I L I M A K A T A R İ N A S L A N B A S T A N A K I Z A M I Ü L Y I L D I Z T A K Bir yazı türü

Bir ırk

Hal ve hareket

Bir ünlem

Üretici köylü Parlama

Hakka niyet

Sahip

13

Saf, bön, aldatılır

8

Ağacın kolları

Uygun görme

Bir ünlem

A P R E

9

Aksesuar

Beyaz

Hatıra

İst. Teknik Üniversitesi

Ilık

Sürahi

Ormanların kralı

Kör

İlave, ek

Seyrek olmayan

Kademe

Kamer

Didişme

B A R O N L A R A 2

3

4

5

6

7

8

9

H A Y 10

11

12

K

H Tibet rahibi Hayvansal bir gıda

E T Şan

Bulgar parası

Bir hastalık

Valide

E

A N L A A M K A Z

Toprakta kalan bitki kökü

Bir damar çeşidi İlkel nehir taşıtı

İ S İ L İ

Eder

İlgi

Dilsiz

Karşılık

Bir deri hastalığı

H A D İ S

Bir dokuma- Hidrojenin Bir edat (Ar.) remzi cılık terimi

Bir alan ölçüsü

Yetki

Çinkonun remzi

Duman kiri

İsyan eden

Hayret ifadesi

Bir göz rengi

Bir peygamber

Bir ilimiz

Dinsiz

Olay 10

A

I

R

13

14

Bir tür damacana

5

G A L O N

Hoş koku

Yüz güzelliği

A

T 4

Deniz paşası

Aldırma, Sodyum'un mühimseremzi me

B A L İ N A

A R A B O L İ M A L A T

Y A Z A M İ A R A K A

S E

1

Bir put Aşçı yardımcısı

E

Selenyumun remzi

K

B E L İ

Bir hastalık Roma

İslam alf. bir harf

Buğday deposu Evet, hayhay (F)

Kıymetli bir ağaç Allah (cc) inanma

Numara

C E T

İ L A

T A K O Z Yerinde sabit olan

S E B A T Pulculuk

F A M İ R A L A B A R E T A T E T L T İ B E A E A N

Ağrı dağı (Ermenice)

İbadet edilen yer

6

7

Bir cetvel

Boru sesi

Baryum'un remzi

Ben (a)

Favori

Kısa zaman

Üçüncü tekil şahıs

O Kiriş

S Bağırsak

E Uzaklık işareti

Y E T A M A Y A K B A H A T A L H İ K A A K M L E V A A E R

Bor'un remzi

11

Bir tür balık

Hz. Peyg. halası

Allah (cc)

Çiçek tozu

Babanın kız kardeşi

Bir bağlaç

14

Asker


26

7 Eylül 2021

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

T

rkısh NEWS PRESS

K İBRETLİ ER L HIKÂYE

NEREDE KALDIN BUNCA ZAMANDIR!

1

GOLBOL N A D R A L Z I K Ş U R U V N ALTI

Para Milliler Tokyo’dan rekor madalyayla döndü Para milli sporcular, Tokyo 2020’yi rekor sayıda madalyayla tamamladı. Türkiye, 7. kez yer aldığı oyunlarda toplam 15 madalyayla tarihinin en başarılı organizasyonunu geçirdi. Tokyo 2020’de 13 branşta 87 sporcuyla yer alan Türkiye; 2 altın, 4 gümüş, 9 bronz madalya elde etti.

2

020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda Türkiye, aldığı başarılı sonuçlarla tarihinin en iyi organizasyonunu geçirdi. Japonya’nın başkenti Tokyo’da düzenlenen 16. Yaz Paralimpik Oyunları’nda Türk sporcular, önemli başarılar elde etti. Tokyo’da 13 branşta 87 sporcuyla mücadele eden Türkiye, tarihinde 7. kez yer aldığı organizasyonda en yüksek madalya sayısına ulaştı. 1992 Barselona’da ilk kez boy gösteren Türk sporcular, Tokyo’dan önceki en yüksek madalya sayısına Londra 2012’de ulaşmıştı. İngiltere’de 1 altın, 5 gümüş, 4 bronz olmak üzere 10 madalya alan para milli sporcular, Japonya’da bu sayıyı geçti. Tokyo Olimpiyatlarında milliler 2 altın, 4 gümüş, 9 bronz olmak üzere toplamda 15 madalyayla tarihi bir başarı kazandı. GOLBOLDA ŞAMPİYONLUK Golbol Kadın Milli Takımı, üst üste ikinci kez paralimpik şampiyonu oldu. Kadınlar golbolde Rio 2016’da altın madalya elde eden Türkiye, Tokyo’da da finalde ABD’yi yenerek şampiyonluğa ulaştı. ABDULLAH’TAN ALTIN Masa tenisinde mücadele eden Abdullah Öztürk, Türkiye’ye altın madalya getiren bir diğer isim oldu. Abdullah, erkekler sınıf 4 kategorisinde altın madalya elde etti, Rio 2016’da aldığı bronz madalyadan sonra bir başarıya daha imza attı. Masa tenisinde Abdullah’ın dışında 3 milli sporcu daha madalya elde etti. Erkekler sınıf 4’te Nesim Turan, sınıf 5’te Ali Öztürk, kadınlar sınıf 7’de ise Kübra Korkut, bronz madalya kazandı. Türkiye’nin Tokyo’daki en başarılı branşı da 4

ONLAR ŞAMPIY R GIBI KRALLA NDI KARŞILA

madalyayla masa tenisi oldu. YÜZMEDE TARIHI BAŞARI 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları yüzmede kadınlar 50 metre sırtüstü S5 kategorisinde Sevilay Öztürk, bronz madalya alarak Türkiye’ye bu branşta tarihinin ilk madalyasını kazandırdı. Birçok para milli yüzücü de finalde yer alarak başarılı yarışlar çıkardı. OKÇULUKTA 3 MADALYA Para milli okçular, Tokyo’da 3 madalya aldı. Erkekler makaralı yay W1 kategorisinde Nihat Türkmenoğlu gümüş, Bahattin Hekimoğlu bronz, makaralı yay karışık takımda Öznur CüreBülent Korkmaz ikilisi gümüş madalya kazandı. JUDO, TEKVANDODA 2’ŞER Judo ve tekvando branşlarında milli sporcular, ikişer madalya elde etti. Judoda erkekler 60 kiloda Recep Çiftçi, kadınlar 57

SPOR

kiloda ise Zeynep Çelik bronz madalya aldı. Tekvandoda kadınlar K44 sınıfı 49 kiloda Meryem Çavdar gümüş, erkekler K44 sınıfı 61 kiloda da Mahmut Bozteke bronz madalyayı boynuna taktı. Türkiye, atıcılıkta kadınlar 10 metre havalı tabanca P2 sınıfında Ayşegül Pehlivanlar’la gümüş, halterde ise 55 kiloda Besra Duman’la bronz madalya sevinci yaşadı. MADALYALARIMIZ Türkiye’nin şu ana dek paralimpik oyunları tarihinde aldığı 8 altın, 10 gümüş ve 20 bronz madalyanın dağılımı şöyle: Oyunlar Altın Gümüş Bronz Toplam 2004 Atina 1 - 1 2 2008 Pekin 1 - 1 2 2012 Lond. 1 5 4 10 2016 Rio 3 1 5 9 2020 Tokyo 2 4 9 15 TOPLAM 8 10 20 38

978 yılında Balıkesir İstasyonunda elinde bir torba, garip kıyafetli yaşlı bir ihtiyar iner. İstasyon önündeki taksilerden birine sorar: - “Oğlum, beni Üçpınar köyüne götürür müsün? - “Götürem amca, bin arabaya!” Şoför oraya doğru arabayı sürerken Toygar Tepe’ye geldiklerinde adam - Dur..!” der. Dururlar. Adam taksiden iner, mezarlığa girer, bir ağaca sarılır. Biraz sonra gelir. - “Tamam oğlum, burası bizim köy. Bu ağaç Hacı Abdullah’ın çetlemiği (çitlembik). Tanıdım. Giderler. Taksi köy kahvesi önünde durur. Adam iner kahveye girer. Yaşlı adam bir yere oturur. Hiç konuşmadan kahvedekilerin yüzlerine defalarca dikkatle bakar. Kahvedekilerden birisi muhtara gider, kahveye garip bir ihtiyarın geldiğini, hiç konuşmadan herkesin yüzlerine baktığını söyler. Muhtar hemen kahveye gelir. İhtiyar adama: - “Amca, sen birini mi arıyorsun? Sen kimsin? Nerelisin?” - “Kimseyi aramıyorum oğlum ben de bu köydenim.” - “Amca, ben 20 senedir bu köyde muhtarlık yapıyorum. Seni tanımıyorum. Kimlerdensin sen?” - “Çok oldu oğlum. Beni ancak ihtiyarlar tanır. Onları çağırır mısın?” Biraz sonra köyün bütün ihtiyarları kahveye toplanır. Ama kimse geleni tanımamıştır. İhtiyar sormaya başlar: - “Süleyman Çavuş?”, - “Öldü...” - “Recep?..” - “Öldü..” - “Koca Salih?” -Öldü...” - “Topal Murat?” - “Öldü...” - Eyüp Çavuş?” Yaşlı bir adam yavaşça ayağa kalkar. - “Eyüp Çavuş benim.” Bakar... Bakar... Bakar... Sonra birden gelen misafire sarılır. - “Muhammet (Remzi), sen misin? Sen misin be? Nerede kaldın bunca zamandır? Nerelerdeydin be?..” Eyüp Çavuş tanımıştır geleni. Anlatır... Çanakkale Cephesinde harp 1916 yılı başında bitince, Gazze Cephesine götürülür. Orada yaralanınca, Halep’de Askerî Hastanesinde tedavi edilirken İngilizler gelir. Halepliler; “Bunlar bizim insanlarımız. İngiliz gâvuru, bunlara eziyet eder” diyerek yaralıları hastaneden kaçırıp evlerine götürürler. 1918’de olan bu olayın üzerinden yıllar geçer. Bir türlü gelemez bizim askerler. Üçpınarlı Muhammet de orada kalır. Evlenir, çocukları olur... Ama vatan hasretiyle harıl harıl yanmaktadır. Ancak 64 yıl sonra son bir kere daha vatanını görmek arzusu ile Balıkesir’e Üçpınar’a gelmiştir. Son bir kere daha görmek için... Sorar; - “Bizimkilere ne oldu? Yaşayan var mı? Ne olacak bunca zaman, anan öldü. Baban öldü. Abin öldü. Ablan öldü. Amcan öldü. Dayın öldü. Karın öldü. Ama kızın sağ...” - “Neeee? Kızım sağ mı? Aaah benim bir de kızım vardı. Ben gittiğimde 15 günlüktü. Nerede kızım şimdi? Ama kızım beni

tanımaz ki... - “Bekle... Ben söyleyip geleyim.” Gider... Hatça Teyze avluda leğende çamaşır yıkamaktadır. Eyüp Çavuş telaş içinde avluya girince; - “Hayrola Eyüp Dayı, Ne var?” - “Hatça kızım, sana müjdeli bir haberim var. Baban geldi... Baban sağ...” Hatça Teyze; - “Iıııııh!” diyerek bayılır. Biraz sonra ayıltılınca; - “Eyüp Dayı, bu nerden çıktı ? Şimdiye kadar bana hep babamın şehit olduğunu söylediler ya?” - Kızım gelen baban. Ben tanıdım.” - “Nerede babam?” - “Kahvenin önünde.” Hatça Teyze hemen fırlar. Eyüp Çavuş da arkasından çıkar. Muhammet (Remzi) Çavuş gelenleri görünce; o da koşarak karşılamaya gelir. Ama ikisi de birbirlerine yabancıdırlar. Öyle ya hayatın bin bir derdi ile gurbet ellerinde kalmış, bir kızı olduğunu unutmuş birisinin 64 yıl sonra yaşlı bir kadın karşısına çıkıyor ve onun kızı olduğu söyleniyor. 64 yıl babasının öldüğü söylenen birisine de, karşısında duran ihtiyar adamın babası olduğu söyleniyor. Karşı karşıya gelip garip bir şekilde birbirlerine bakıyorlar. Biraz sonra Eyüp Çavuş: - “Kızım Hatça, bu senin baban. Ben kendimden nasıl eminsem, bu adamın senin baban olduğundan eminim Öp babanın elini” der. O gece Üçpınar Köyünde bayram yaşanır. Herkes bu yeni duydukları akrabalarını ziyarete gelirler. Muhammet Çavuş 15 gün kadar köyünde dolaşır. Tarlalara gider, tepelere çıkar. 15 gün sonra kızına: - “Kızım, ben artık gidiyorum.” - “Baba, nereye gidiyorsun? Bu gördüğün her şey senin ya!” - “Hayır kızım, ben artık Halepliyim... Orada kardeşlerin var. Bir oğlum, bir kızım var. Ben sadece bir kere daha yurdumu, vatanımı ölmeden önce görmek için geldim” der ve ertesi gün gider. Ertesi yıl gene gelir. Bu sefer oğlunu ve kızını da getirmiştir. Oğlu Halep’te inşaat mühendisi imiş. Onun adını da “Muhammed Remzi” koymuş. Kahvede kendisine sormuşlar. - “Senin adın Muhammed. Ama oğluna neden kendi adını verdin?” - “Ben vatan hasreti ile yıllardır o kadar yandım ki, ben ölmeden vatanıma kavuşamazsam, adımı hiç değilse oğlum götürsün vatanıma diye kendi adımı verdim ona da...” Kızının adını ne koymuş biliyor musunuz?.. O 64 yıl hasretini çektiğinin adını koymuş. Dünyanın en güzel adını koymuş. Kızının adı: “TÜRKİYE”... Türkiye, bu yıl 82 yaşına bastı. (Fotoğrafta Türkiye, 3 torunu ile görülüyor)


T

SPORT FOOTBALL

COVID-19 controversy spoils Brazil-Argentina clash, causes uproar

T

he highly anticipated World Cup 2022 Latin American qualifier between archrivals Brazil and Argentina was abandoned Sunday after a controversy over COVID-19 protocols erupted. Amid incredible scenes at Sao Paulo’s Neo Quimica Arena, the match between the two giants of South American football was halted when Brazilian health officials ran onto the pitch, triggering a melee involving team officials and players from both sides. The stunning intervention came just hours after health authorities in Brazil said four England-based players in Argentina’s squad should be placed in “immediate quarantine” for breaching COVID-19 protocols. The sides were just seven minutes into the match, which was played in front of only 1,500 spectators because of coronavirus restrictions. According to Brazil’s National Health Surveillance Agency

(ANVISA), the Premier League players – Giovani Lo Celso and Cristian Romero of Tottenham, and Aston Villa’s Emiliano Martinez and Emiliano Buendia - provided “false information” upon their entry to Brazil. The four players were accused of failing to disclose that they had spent time in the United Kingdom in the 14 days before they arrived in Brazil, where COVID-19 has claimed more than 580,000 lives. The controversy comes after nine Brazilians based in the Premier League failed to travel to South America following objections from their clubs. Argentina captain Lionel Messi and his teammates trooped off the field as confusion reigned over the fate of the game. Soon, Brazil’s squad began a practice game on the pitch. Messi later hit out at the intervention by Brazilian officials. “We’ve been here for three days, why are you doing this just now?” he said on Argentina’s TyC network.

rkısh NEWS PRESS

7 September 2021

SELECTION

27

LIFE

ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com

TENNIS

Former France defender Jean-Pierre Adams dies after 40 years in coma

TOP-SEEDED ASH BARTY KNOCKED OUT OF RS THE US OPEN BY AMERICAN SHELBY ROGE n Women’s number one Ash Barty has bemoaned an “awful” first set after being knocked out of the US Open.x Shelby Rogers took the first set and rallied from three points down in the third to upset Barty 6-2, 1-6, 7-5 (5) at Arthur Ashe Stadium to reach the fourth round. Rogers, the last American left in the women’s draw, was fantastic in the third, hitting backhand winners and

using a 103 mph serve to fight her way back against the reigning Wimbledon champion. Barty had not dropped a set in the tournament but was sloppy from the start. She made 17 unforced errors in the first set and then three more when she held a 5-2 lead in the third that let Rogers back in. “I’ve left everything out on the court this year. It was no different tonight” Barty said.

n Former France defender Jean-Pierre Adams, one of the first West Africa-born men to represent the country, has died at the age of 73 after nearly 40 years in coma, his former clubs confirmed Monday. Adams slipped into a coma after a near-fatal dose of anesthetic during a routine knee surgery caused severe brain damage in 1982. Since the accident, he has been cared for by his wife, Bernadette. This undated photo shows French defender JeanPierre Adams. This undated photo shows French defender Jean-Pierre Adams.Born in Dakar in 1948, Adams won 22 caps for Les Bleus in the 1970s, forming with Marius Tresor what was known as “the Black Guard.” He played for Nimes from 1970-73 and for PSG from 1977-79 after joining from Nice. “We learned this morning of the death of Jean-Pierre Adams,” Nimes wrote on Twitter, extending their “sincere condolences to his family.”

3-0 1 3

Erkek Milli Takım liderliği kaptırdı! A

EFAIN D BU TAN N ŞEY CAĞI AR BA RDIL KI

SULTANLAR TACI TAKTI

Tokyo Olimpiyatlarında hak ettiği madalyayı kaçıran A Milli Kadın Voleybol Takımı, Avrupa Şampiyonası’nda 9 maçın 8’ini alarak bronz madalya kazandı.

A

Milli Kadın Voleybol Takımı, 2021 CEV Avrupa Şampiyonası üçüncülük maçında Hollanda’yı 3-0 yenerek, bronz madalyaya ulaştı. Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da yapılan maça iyi başlayan milliler, set boyunca üstün bir oyun ortaya koydu. Hande Baladın ve Ebrar Karakurt 13’er, Zehra Güneş 9, Eda Erdem Dündar 8, Tuğba Şenoğlu 5, Cansu Özbay ile Meliha İsmailoğlu 3’er, Meryem Boz ise 2 sayı alarak galibiyete katkı sundu. AVRUPA’DA 5. BÜYÜK BAŞARI Milli Takım, bu turnuvada 5. kez kürsüye çıktı. Bu yıl 32. kez düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda 15. kez yer alan millilerimiz, grup karşılaşmalarında sadece

1 set kaybetti. Sırasıyla Çekya ve Polonya’yı yenen Sultanlar, yarı finalde Sırbistan’a kaybetti. Avrupa Şampiyonası’nda daha önce 2’şer kez ikincilik (2003, 2019) ve üçüncülük (2011, 2017) yaşayan milliler, 3. kez bronz madalya alarak toplamda 5. kez kürsü gördü. ERDOĞAN TEBRİK ETTİ Millilerin başarısı Türkleri sevince boğarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan takım kaptanı Eda ile telefonda görüşerek tebrik etti. Erdoğan, “Gönlümüz birincilikle dönmekti, ama üçüncülük de en az onun kadar önemli bir başarı. Bütün ekibi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Bütün arkadaşlara selamlar, sevgiler. Başarılarınızın devamını bekliyoruz” diye konuştu.

Milli Erkek Voleybol Takımı, 2021 CEV Avrupa Şampiyonası C Grubu’ndaki 4. maçında Hollanda’ya 3-1 yenilerek liderliği rakibine kaptırdı. Finlandiya’nın Tampere kentinde oynanan C Grubu’ndaki 3 maçını da kazanarak gruptan çıkmayı garantileyen “Filenin Efeleri” Hollanda ile karşılaştı. Çekişmeli geçen maçın ilk setini Türkiye, 25-22 alarak 1-0 öne geçti. İkinci sette ay-yıldızlılar, 27-25 kaybetti ve skora 1-1’lik denge geldi. Mücadelenin 3. setinde Milliler, rakibinin seti 27-25 kazanmasına engel olamadı; 2-1. Dördüncü seti de 25-23 veren temsilcimiz, maçı da 3-1 kaybetti. 3’TE 3 YAPMIŞTIK Bu skorla ay-yıldızlı ekip gruptaki ilk yenilgisini yaşadı. Hollanda, puanını 10’a çıkarırken, Türkiye 9 puanda kaldı. Bu sonuçla grup liderliği Türkiye’den Hollanda’ya geçmiş oldu. A Milli Takım, gruptaki son maçını ise yarın ev sahibi Finlandiya ile yapacak. Bu müsabaka da Türkiye Saati ile saat 20.00’de başlayacak.


WE ARE ONLINE!

To celebrate the launch of our new website, we’re offering all customers who subcribe to our mailing list $10 off your first order!

CONTACT US 31-35 Queens Street, Auburn NSW 2144 Australia 02 9474588 info@gimasupermarket.com.au www.gimasupermarket.com.au

EN S S E T A DELIC BAKERY UCE D O R P FRESH


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.