T
n “Olmak ya da olmak maçı”na çıkan Türkiye, 90+9’da bulduğu penaltıyla rakibini 2-1 yenerek Dünya Kupası’na tutundu.
rkısh NEWS PRESS
27
SIZIN SÖZÜNÜZ
ÖZGÜRLÜK BAŞLADI 12 OCTOBER 2021
l www.turkishnewspress.com.au
Sydney’de Kovid-19’dan dolayı 3.5 aydır kapalı olan hayat yeniden başladı. Müjdeyi veren NSW’nin yeni Başbakanı Dominic Perrottet, “Hareketlilik arttıkça vaka sayıları artacak. Ama sürekli kapalı kalamayız. Virüsle birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor” dedi.
SESİ
www.turkishnewspress.com. au1300 917 566
Kebabla dünyayı fethettik
. . T rkıye’nın RADYOSU AVUSTRALYA
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
4/5/7/11 H S I L G N E N I S NEW
/12/17/26/27
SULTAN OSMAN I
Burak ‘bitmedi’ dedi!
ERDOĞAN ULUSLARARASI ADANA LEZZET FESTIVALI’NDE Sayfa 9’da
Mighty sovereigns of Ottoman throne n Osman I, also called Osman Ghazi,
was the founder of the Ottoman Empire, namely the first of the sultans. He was born in 1258 in the town of Söğüt, located in modern-day northwestern Bilecik province, which was close to the Byzantine border back then... Suzan Calimli (Analysis)
7
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN
Qurban: Proximity through sacrifice
DUYURU
D
11
Turkish News Press Gazetesi olarak yaşanan virüs endişesinden dolayı kağıt baskımıza bir süre ara veriyoruz... Karantina süreci bitene kadar Gazetemizi dijital ortamda www.turkishnewspress. com.au adresinden ve sosyal medya hesaplarımızdan e-gazete tadında okuyabilir, salgınla ilgili Türk ve Avustralya makamlarının resmi duyurularını takip edebilirsiniz, sağlıcakla kalın... #EvdeKalAvustralya! ile kolay 2 yıldır dünyaya musallat olan koronavirüsten dolayı sosyal hayat neredeyse bitme noktasına geldi. Birçok ülkenin aksine sokağa çıkma yasağıyla salgının üstesinden gelmeye çalışan Avustralya, aşılanmanın yaygınlaşmasıyla sonunda doğru kararı verdi. Bu kış NSW eyaletinde başlayıp ülke geneline yayılan tam kapanma, yine Kovid-19’un üssü Sydney’de son buluyor. Dünyanın gözbebeği kentte 107 gündür süren kapanmanın sona erdiğini açıklayan NSW Başbakanı Dominic Perrottet, tam kapanmanın sona ermesiyle eyaletteki hareketliliğin artmasına paralel olarak vaka sayılarının da artacağını ancak sağlık sisteminin bununla başa çıkabilecek güçte olduğunu söyledi.
2
3
2
12 Ekim 2021
T
rkısh NEWS PRESS
Sydney’de kapanma sona erdi
A
vustralya’da yeni tip koronavirüsün Delta varyantına karşı mücadele devam ederken, ülkenin en büyük kenti Sydney’de 107 gün süren tam kapanma bugün son erdi. Yeni Güney Galler Eyalet Başbakanı Dominic Perrottet, başkent Sydney’de düzenlediği basın toplantısında, yaklaşık 3,5 aydır uygulanan tam kapanmanın son ermesiyle devreye giren yeni kurallarla ilgili açıklamada bulundu. VİRÜSLE YAŞAMALIYIZ Tam kapanmanın sona ermesiyle eyaletteki hareketliğin artmasına paralel olarak vaka sayılarının da artacağını ancak sağlık sisteminin bununla başa çıkabilecek durumda olduğunu belirten Perrottet, “Hareketlilik arttıkça vaka sayıları artacak, hastaneye yatışlar artacak. Ama sürekli kapalı kalamayız. Virüsle
birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. İŞTE YENİ HAYAT Yeni kurallara göre, birçok sektördeki iş yeri yeniden açılırken, çift doz aşı yaptıranların evlerde 10, halka açık alanlarda 30 kişi ile bir araya gelmesine izin verildi. Dini ibadetler 10
kişiyle yapılabilirken, cenaze ve düğün merasimlerine 100 kişi, maçlara 5 bin kişi alınacak. SON RAKAMLAR Avustralya’nın diğer eyaletlerinde son 24 saate virüsten yeni can kaybı yaşanmazken, Delta varyantının etkisindeki Victoria’da 8 ve NSW’de 8 kişinin daha Kovid19’dan ölmesiyle, ülkede hayatını kaybedenlerin sayısı 1448’e yükseldi. Öte yandan tam kapanmanın sürdüğü Victoria eyaletinde 1612, NSW’de 496 ve Avustralya Başkent Bölgesi’nde 32 kişiye daha Kovid-19 teşhisi konuldu. Avustralya’da Kovid19’un ilk görüldüğü 25 Ocak 2020 tarihinden itibaren 129 bin 564 kişi virüse yakalanırken, ülkedeki 27 bin 771 aktif vakadan, 287’si yoğun bakımda olmak üzere 1421 kişi hastanede tedavi görüyor.
Y. Zelanda’da aşı sertifikası dönemi başlıyor n Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, yeni tip koronavirüsün Delta varyantına karşı mücadelenin sürdüğü ülkede, Bakanlar Kurulunun aşı sertifikası kullanımını kabul ettiğini belirtti. Sertifikaların, müzik festivalleri gibi büyük etkinliklerde isteneceğini belirten Ardern, “Onları şu anda yüksek risk olarak kabul edilen ortamlardaki riskleri azaltmak için bir araç olarak kullanacağız” dedi. “AŞI PASAPORTU” Yeni Zelandalıların “aşı pasaportu” anlamına da gelen ve QR kodlu dijital Kovid-19 aşı sertifikasını gelecek aydan itibaren kullanmaya başlayacağını açıklayan Ardern, “Lütfen şimdi aşı olun, yaz yaklaştı. O yüzden tam (çift doz) aşı olun, virüsten tam korunmak ve sevdiğiniz şeyleri yapmak için aralıkta değil bu ay aşı olmanız gerekiyor” dedi. Ardern, aşı sertifikalarını sağlık hizmetleri ve süpermarketler gibi yerlerde kullanmayı düşünmediklerini söyledi. 35 YENI VAKA Öte yandan, ülkede son 24 saatte 35 kişinin daha Kovid19’a yakalandığı açıklandı. Salgına karşı başarılı bir mücadele sergileyen ülkedeki 469 aktif vakadan 33’ünün hastanedeki tedavisi sürüyor. Bugüne kadar toplam 4 bin 659 vaka görülürken, 28 kişi ise virüsten hayatını kaybetti.
AVUSTRALYA Avustralya 2022’ye kadar
turist kabul etmeyecek! ve uluslararası öğrencilerin A göçmenler gelmesine öncelik vermelerinden dolayı,
vustralya Başbakanı Scott Morrison, vasıflı turistlerin ancak gelecek yıldan itibaren Avustralya’ya gelebileceğini söyledi. Kovid19’un yayılmasını önlemek amacıyla 2020 mart ayından bu yana kapalı tutulan ve kasım ayında yeniden açılmasına karar verilen uluslararası sınırlardan, ülkeye geleceklere verilen önceliklerle ilgili açıklamada bulunan Morrison, önceliğin yurt dışındaki Avusturyalılara verileceğini söyledi. Avustralya’ya geleceklere verilen öncelik sıralamasında turistleri ilk iki sırada saymayan ve bu kişileri 2022’den itibaren kabul edebileceklerini belirten Morrison, “Bir sonraki öncelik, ülke için çok önemli olan ve çifte aşılı vasıflı göçmenlerin yanı sıra eğitimleri için Avustralya’ya gelip de geri dönen öğrencilerindir. Gelecek yıl uluslararası ziyaretçileri de alacağımıza inanıyorum” ifadelerini kulandı.
T
rkısh NEWS PRESS
Year: 4 Volume: 176
President Yüksel Çifçi
Page Layout & Design Necmettin Öksüz Page Editors Ali Haydar, Tanyeli, Davut Kılıç, Ümit Uyar, Fatma Gençtürk, Mustafa Sülün, Dr. Hilal Çoruhlu, Elif Sele, Sinem Taslak, Suzan Çalımlı, Murat Özdamar, Miqdad Hassan, Murat Sirin, Zeynep Doktoroğlu Melbourne Team Murat Gümüş (Melbourne General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Furkan Boyacı, Adem Taliç (Editor), Emre Boyacı, Saban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Ayşe Sakar, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Moemina Shukur, Salahaddin Kayıkcı, Zeynep Doktoroğlu Brisbane Team Ahmet Raci Karataş, Dr. Sait Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan (Distribution), Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül (Distribution) Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Murat Özdamar IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Zafer Uyanık, Ataberk Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Serkan Uyanık): 0401 398 922 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au
T
AVUSTRALYA
rkısh NEWS PRESS
12 Ekim 2021
3
YAŞAM KOÇUNUZ
TANYELİ İLE BİZ BİZE
cagritanyeli@icloud.com
Bir şefkât Kraliçesi
S MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI
Avustralya Kadın Futbol Milli Takımı oyuncusu Lisa’dan taciz bombası! A: L ISA D E VA N N ciz ta “Cinsel yönden et. edildim mi? Ev mı? dım Zorbalığa uğra rım Evet. Yaşadıkla mi? tti beni rahatsız e ir spor ib Evet. Herhang da veya n organizasyonu ıklarım ortamda yaşad ez. kabul edilem bu dışı Profesyonellik emi hareketler, mid bulandırıyor.”
A
vustralya Futbol Federasyonu, kadın futbolcuların tacize uğradığı iddialarına ilişkin soruşturma başlatacağını duyurdu. Geçen ay emekliye ayrılan Avustralyalı kadın futbolcu Lisa de Vanna’nın, profesyonel kariyeri boyunca birçok kez tacize uğradığı iddiaları, büyük yankı uyandırdı. YAŞANANLARI TEK TEK SIRALADI Ülke basınına konuşan De Vanna, futbol oynadığı dönemde takım arkadaşları tarafından birçok kez tacize uğradığını iddia ederek, şunları dile getirdi: “Cinsel yönden taciz edildim mi? Evet. Zorbalığa uğradım mı? Evet. Yaşadıklarım beni rahatsız etti mi? Evet. Herhangi bir spor organizasyonunda veya ortamda yaşadıklarım kabul edilemez. Profesyonellik dışı bu hareketler, midemi bulandırıyor.”
ARKADAŞLARI DESTEK VERDİ Lisa de Vanna’nın iddialarına, eski takım arkadaşı Elissia Carnavas ve eski antrenörü Rose Garofano sosyal medyadan destek verirken, Avustralyalı kadın futbolcu Rhali Dobson da profesyonelliğe geçtiği ilk dönemlerde benzer tacizler yaşadığını iddia etti. Avustralya Futbol Federasyonu ise taciz iddialarının kabul edilemez olduğu bildirerek, “Bu konulara karşı sıfır tolerans politikamızı sürdüreceğiz. Olayın aydınlığa kavuşturulması için bağımsız bir araştırma komisyonu kuruldu. Futbolcularla görüşmeler yapılacak ve soruşturma açılacak” açıklamasında bulundu. Avustralya, Yeni Zelanda ile ortaklaşa olarak 2023 FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nı düzenleyecek.
NSW’nin Başbakanı Dominic Perrottet oldu n Hakkında yolsuzluk soruşturması açılan Yeni Güney Galler Eyalet Başbakanı Gladys Berejiklian’ın istifasının ardından, Hazine Bakanı Dominic Perrottet eyaletin yeni başbakanı oldu. Bağımsız Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu’nun hakkında soruşturma açtığı Berejiklian’ın istifasıyla boşalan eyalet başbakanlığı için NSW’de iktidarda bulunan Liberal
Parti içinde seçime gidildi. NSW Planlama Bakanı Rob Stokes ile Perrottet’in başbakanlığa aday olduğu oylamada Stokes 5 oy alırken, 39 oyu alan Perrottet, NSW’nin 46’ıncı başbakanı seçildi. Perrottet, “Zor bir zaman olduğunu biliyorum. Ama eyaletimizin geleceğinin inanılmaz derecede parlak olduğuna dair tam iyimserim ve umutluyum” dedi.
evgili okurlarım, Sydney’de nihayet Kovid-19 yasakları kalktı. Ama sizlerden ruhen ve bedenen toparlanmam için bir hafta daha müsaade isteyerek eski bir yazımı paylaşmak istiyorum. Malum şu Korona musibeti kimyamızı iyice bozdu. Rabbimden dileğim bu son yasak olsun inşallah! Sağlıcakla kalın... (Yayınlanma tarihi: 5 Kasım 2019). “Sevgili okurlarım, harika bir haftaydı benim için sizler içinde öyle olmasını dilerim... Durun dileklerim bitmedi; Sağlık, huzur, mutluluk, bolluk, bereket bizimle olsun! Yürüdüğümüz yol hep ışık dolu olsun, gönüllerimizde ferahlık daim olsun. Sevgi, saygı baki olsun, hayırlı olan tüm dileklerimiz, dualarımız kabul olsun. Gelelim geçtiğimiz hafta sonuna Avustralya’da MUAZZEZ ERSOY rüzgarı öyle güzel esti ki, uzun zaman belleğimizden silinmez eşsiz sesi ve yorumu dinleyen herkesi adeta büyüledi. Türk Sanat Müziğinin nostalji şarkıları ile mest oldu biraz olsun Memleket hasretimizi giderebildik, Muazzez Ersoy’un o güzel sesinin tınısı ile memleketimizi diyar diyar gezdik... Sesi ve yorumu dışında insanlığından da bahsetmek boynumun değil kalbimin borcudur Muazzez’e... Yine geçmişlere, yine biraz yaşanmış ya da yaşayamadığım çocukluğumda bir çok anımdan bir tanesine götürmek isterim sizi. Söz üzmeyeceğim desem de hayat üzmüştü beni, bu satırlarda size hep mutluluk yansıtmak istesem de hayatın gerçeklerini de hiç yaşanmamış gibi saymak olmuyor. Dünyada hızla günler geçerken, bazı anıların ağırlığı yıllar geçse de yüreğinizdeki duygusu geçmiyor... Ben ne kadar hüzünleri size mümkün mertebe yansıtmak istemesem de bu minnettimi paylaşmak istiyorum. Muazzez Ersoy’u tanıdığımda henüz 13 yaşındaydım, o zamanlar daha ne sahne ne de bir gün sahneye çıkıcağıma dair bir fikrim, bilgim hiç yoktu... Aslında ben kim, sahne kim! Ve hayalimde yoktu açıkçası, kısa bir zaman sonra elimde bir kundak ve büyük oğlum Taylan, ben küçük anne olarak İstanbul sokaklarında ne gidecek yerim, ne bir evim, ne de sığınıcak dalım vardı. Aklıma Muazzez Ersoy gelmişti. O yıllarda daha 20’li yaşlarda, gencecik olan Muazzez’in İstanbul’da çok nezih bir sitede oturduğunu
biliyorum. O caddede acaba hangi bina diye bir aşağı, bir yukarı aç, yorgun, bitkin, ne sığınacak bir insanım, ne bir evim ne de bir lokma yiyeceğim vardı... Abarttığımı düşünmeyin, eksiği var, fazlası yok... Bebeğimle sokak merdivenlerinde sabahlamıştım, daha ne acılar yaşamıştı bu küçük anne... Tamam uzatmıyorum çünkü sizi üzmek istemiyorum. O kadar yoksulluğa ve yoksunluğa Allah’ın yazdığı bu kadere teslimiyetimin mükafatları da büyük oldu çok şükür. Hep şükür, her nefeste şükür. O günde böyle oldu... Rabbim karşıma merhametli o güzel insanı çıkardı. Muazzez Ersoy kapısını açtı, bebeğimle yatağımızı hazırladı, bebeğimin mamasına kadar hazırladı, ben o cılız bedenimle öyle yorgun düşmüşüm ki açtığı sofrada yemeğimi yedim mis gibi evinde uyuya kaldım... Kundaktaki oğlum gece yarısı ağlayınca ben uykumu alayım diye kalkan oğlumun mamasını yapan, yediren Muazzez Ersoy’a minnetim büyük... Sevgili okurlarım, bu fani geçici dünyada yolcuyuz varacağımız yer belli, ne zaman varırız o belli değil... O yüzden hayat bir gündür o da bugündür siz de bugün iyi olmayı, iyilik yapmayı dualarda yer almayı seçin. Kalbimde yeri özel olan Türk Sanat Müziğinin üstadı, Nostalji Kraliçesini Avustralya’da ağırlamak çok özeldi benim için bu satırlarda başta o kadar uzun yolu 3 günlüğüne dinleyicileri ile kavuşmak için gelen Muzazzez’e ve bu konserde emeği geçen Diamond Stage Event ve Turkuaz işbirliği ile yaptığımız organizasyonlarımızda bizleri yalnız bırakmayan sponsorlarımıza, konserlerimize gelen güzel toplumumuza teşekkürü borç bilirim. Hoşça, sevgiyle ve şükürle kalın!”
4
12 October 2021
AUSTRALIA
What it’s like for Ryma being the eldest daughter in a Western Sydney family right now
As the eldest of four, Ryma often takes on more responsibility in her family especially lockeddown in Western Sydney.
M
est “As the eld y m daughter in w o family, I kn all too well of the weight ” ity responsibil
y door has been opened for the fourth time already and it’s only midday. Yes, it’s well established I’m working 9 5. But one person wanted an update on the daily case numbers, another asked if the latest WhatsApp video sent through a group chat was true, and others just needed to vent about university. No, I’m not a parent - I’m the eldest of four. And I’ve long accepted that my door will never be fully closed in my lifetime. It’s been interesting, and at times difficult, to explain to people outside of the designated LGAs ‘of concern’ in New South Wales why I’m the one booking vaccination appointments in my family. Or why the Census letter was one I filled out. Or why I’m emotionally supporting distraught relatives in the community and acting as the stabilising force to give them space to grieve and frantically call family they haven’t seen in almost two years. Carrying the burden of responsibility as the eldest daughter When talking to other women from culturally and linguistically diverse backgrounds locked down in Western Sydney we all say the same thing: “We have all been raised in the same house and are making TikToks about it to cope”. If I had to explain what an eldest daughter’s role in an Algerian household is like, it would be one that falls just short of motherhood. And I’m not alone in feeling the extra weight of responsibility. Ayan*, 24, knows this all too well, growing up in a Somali-Australian household. Her experience transitioning jobs in lockdown was fraught with uncertainty. “Everything is intensified living in a lockdown LGA,” she says. “Even catching public transport is a pain with the reduced timetable; I sometimes have to add an extra 40 minutes to my trip to just wait for [transport] services to arrive. I had to get tested every three days. “My mum didn’t feel comfortable to taking me [to work] due to the increased police presence.” Her role as an essential worker also meant she felt like she had to have all the answers, and everything figured out to lead the rest of the family. She says coming from a collectivist culture means “a lot of what I do for my family is just an expectation of me”. “I’ve also had to start contributing to rent and other bills as my parents have been struggling to due to the current climate.” This is something psychotherapist and counsellor Summayyah Sadiq-Ojibara sees a lot in her practice from years of counselling clients who happen to be eldest daughters from culturally and linguistically diverse backgrounds. “They have been cast into that role, they don’t have much of a choice. And it’s a specific cross-section of roles as well: as parents, as pioneers so to speak,” she says. “They would often be the ones to bear the brunt of a lot of intergenerational trauma … and they would also have that role of
?
being the one who is meant to right a lot of wrongs.” Intergenerational trauma is ‘subtle’ Semaa Abdulwali, 28, says she’s all too aware of this. “Whatever my grandparents experienced in terms of war was passed on to my parents, and whatever they lived through was passed on to me,” she says, It’s very subtle, you don’t pick up on it right away.” From a Yemeni and Ethopian background, Semaa says she realised over time that she was internalising ideas and societal expectations of what a woman should be. “I don’t know if it’s because I’m the oldest, but it’s definitely because I’m a girl,” she says. “And a lot of my personality traits were based on what women around me were looking for. “All my friends who are the eldest have experienced the same things, if they had younger siblings they had to grow up very quickly and take on a lot of responsibility.” This lockdown meant she had to unpack a lot of these ideas as she was presented with a similar conundrum in raising her three kids. Semaa noticed while in lockdown that she often felt attuned to the needs and emotions of others at her own expense. “I had nothing to do for myself,” she says. “I’m not going to Quran classes, I’m not dropping off my kids to my mum’s or preschool so I had to take everything up on my own. “And I never ask for help, I feel bad to do so knowing my husband is working full time, studying for his Masters degree and doing projects on the side - even though he’s more than happy to and offers all the time.” Enforcing boundaries is essential Summayyah Sadiq-Ojibara says Semaa’s experience is common. “Another thing I see is an erasure of sense of self … particularly in certain traditional systems, the female is socialised to serve … to just be at the beck and call of everyone,” she says. “And that’s where the erasure happens.” The most important thing I’ve learned in the past couple of years is that enforcing boundaries is not disrespectful but necessary to our wellbeing. Our identities can’t always be defined by our relationship and obligations to others, and it’s important to communicate that. For Ayan* a big takeaway is to divvy up responsibilities. “Normalise having a shared load in the household,” she says. “It’s never too late to start assigning tasks which aren’t specific to yourself to other family members.” And for Semaa, meaningful self-care is paramount. “Your mental and physical health needs to be nurtured, and having something scheduled within your weekly routine that is religiously just for you is what you need to fill your cup.” And who knows, perhaps that door can stay closed for a while after all.
AUSTRALIA
F
T
rkısh NEWS PRESS
‘I felt sick’
ormer IT expert Tony Papagiannopoulos never thought he’d be “that guy”. The scammers had other ideas. Tony Papagiannopoulos has always been careful with money. It was drummed into him after moving to Australia from Greece with his mother and little more than a suitcase when he was just 15. Mr Papagiannopoulos, now 52, spoke no English when he arrived. He studied hard, eventually mastering his second language and working his way through an IT degree. He saved scrupulously through his 25-year career in the private and public sectors, self-managing most of the money for retirement. In March this year, he started looking to move $200,000 - a large chunk of his retirement savings - from an investment that wasn’t doing very well. “I spoke to a couple of accountants, a couple of different people,” he said. “They said, ‘You’re going to have to either go to shares if you want to take a bigger risk or you have to go to bonds, which is somewhere in the middle.’ “I thought, ‘OK, I’ll have a look at bonds, see what they do and how they work.’” So he turned to the first place most other Australians would: Google. Mr Papagiannopoulos searched for “Australian bonds investment” comparison sites and clicked on the first few that came up. “They looked secure -the website came up professionally,” he said. The sites he visited offered information in writing and an option to get a call from someone to talk about the investment. Mr Papagiannopoulos put in his name and number. “I was learning [and] wanted to talk to some advisers to tell me exactly what are the pros and cons with this,” he said. According to the experts, this style of scam is becoming more common. “You think you’re doing the work,” Richard Buckland, a cybersecurity expert of more than 20 years, told the ABC. “It’s not someone contacting you out of the blue [like a text or email], you’re contacting someone.” The day after he put in his contact details, Mr Papagiannopoulos got a call from a woman. She said she was Jane Weaver from JP Morgan. She put him through to a man claiming to be her senior colleague, Andrew Duncan. Mr Duncan told Mr Papagiannopoulos he was a financial adviser. Mr Papagiannopoulos said Mr Duncan came off as relaxed and professional in his emails and during their conversations, and he believed he was calling from JP Morgan’s head office. “[He was] very well spoken, he certainly knew his stuff,” Mr Papagiannopoulos said. “Me being a little bit further behind on the knowledge, I was learning a lot more as I was trying to understand exactly what he meant. “I asked him to provide me with details of his proposal in writing, which he did very quickly on the same day.” He received a prospectus via email from info@ jpmorganbonds.com. The email, which had a JP Morgan email signature, included the estimated fixed rate of return. Mr Papagiannopoulos said Mr Duncan, who spoke with a slight British accent, didn’t pressure him at all. “Look,” Mr Duncan told Mr Papagiannopoulos. “These particular bonds are running up by the end of the month. “You just have to make up your mind and see which way you want to go and find out how much money you want to spend.” Mr Papagiannopoulos spent a few days mulling over the offer. The due diligence The prospectus included a phone number for Mr Duncan. But Mr Papagiannopoulos decided to look up JP Morgan’s phone number online to make sure the firm really did have a retail investment division. First, he called one of the company’s real head offices in London. He was told to call the Australian office. He then called the Melbourne office, which he said directed him to the Australian headquarters in Sydney. But he said when he tried to call the Sydney office in March, there was a message saying the line had been disconnected. In a statement to the ABC, JP Morgan said it was “not aware of any service outages” with its phones at that time. But Mr Papagiannopoulos said he was having trouble getting through, so he called the number from the prospectus he’d been sent. It went straight to a voice message Mr Papagiannopoulos said sounded “exactly” like the one when he called the England office. “Thank you for calling JP Morgan Australia,” it said, but in an Australian accent. “All calls are recorded for training and monitoring purposes. We are fully authorised and regulated by the Australian Prudential Regulation Authority. “Unfortunately all our representatives are busy with other clients. Please leave your name and number and we will call you as soon as we become available. Thank you.” He eventually got through to Mr Duncan. “I said, ‘Is this your new number?’ “He said, ‘Yes, that’s our new connection. And that’s what we’re going to be using now.’” Mr Papagiannopoulos said the more he spoke to Mr Duncan - always getting through to him through a professional sounding switchboard - the more he trusted him. “The way that he’s presented himself, his documentations, [I] couldn’t fault him,” he said. He decided to invest. “I was very sure I was speaking to JP Morgan at the time, simple. Otherwise I wouldn’t have gone any further,” he said. Mr Papagiannopoulos was asked via email to provide the usual ID you’d need to set up a bank account. Once he was “approved” they told him where to send the
Inside the ‘sophisticated’ investment scam that tricked Tony into handing over $200,000
money. “He sent me a proper form with all the details,” he said. “It was a Westpac account that I had to transfer the money to. I knew Westpac very well because I’d been a customer for 20 years.” On March 25, a week after receiving the prospectus, he transferred the first instalment of $100,000. Five days later, he sent through another $100,000. Hours later, the whole thing came undone. The phone call When Mr Papagiannopoulos’s wife’s phone rang, a warning flashed up saying the incoming call might be a scam. Usually she’d ignore such calls, but on this day she answered it. The person on the other end of the line introduced herself as “Jane Weaver from JP Morgan”. It was the same number Mr Papagiannopoulos had been using for his calls with Ms Weaver and Mr Duncan. Mr Papagiannopoulos had given the scammers his wife’s number as a secondary contact and in case she wanted to make an investment at some point too. He googled the number, and on the third page of results he saw complaints stemming back to 2016 identifying the number as one used by scammers. “It made me feel sick,” he said. In a statement, JP Morgan said Mr Papagiannopoulos had been targeted by a “sophisticated scam” and encouraged investors to remain vigilant, conduct due diligence and to seek independent financial advice before investing. It said it became aware that scammers were posing as JP Morgan in April and notified the financial markets regulator, ASIC, as well as publishing an alert on its website. Meanwhile, Mr Papagiannopoulos had immediately set about getting his money back. He started with Citi, the bank he sent the money from, calling it to stop both transactions immediately. He then contacted and visited his local Westpac branch. He said Westpac confirmed the account did not actually belong to JP Morgan, and he asked them to put a freeze on it. Citi said it also contacted Westpac and asked the bank to stop the transfers. By the day’s end, Ms Weaver sent an email saying there’d been a problem with the second $100,000 deposit. As he frantically tried to work out what was happening with his money, Mr Papagiannopoulos said he felt helpless. He said his first meaningful communication with Citi didn’t come until weeks after the scam. “I was hammering them daily, [I] made multiple complaints, emails and phone calls.” But Citi told the ABC it acted swiftly. “Citi is committed to responding urgently when advised of a scam and [it] acted immediately in this instance, leading to the recovery of almost all of the funds,” Richard Wilde, head of retail banking at Citi Australia, said. In April, the bank managed to recover $114,000 of the $200,000, and returned it to Mr Papagiannopoulos two weeks after the scam. The bank apologised for the “distressing situation”. “Citi’s local head of fraud remained in touch with the customer directly to keep him informed as we tracked down his money,” Mr Wilde said. Mr Papagiannopoulos reported the incident to the police as soon as he realised the scam. He said he went to three different police stations before anyone would take a statement. A senior sergeant was eventually assigned to investigate his case, he said. A spokeswoman for Victoria Police said normal procedures had been followed and the investigation remained ongoing. Mr Papagiannopoulos also tried to get hold of Mr Duncan but the once-helpful “senior accounts manager” was nowhere
to be found, with all his calls going straight to an answering machine. “I should have known better,” Mr Papagiannopoulos said. “I let my family down. “That’s where I’m punishing myself daily.” Westpac told the ABC that due to confidentiality obligations, it was unable to comment on individual customer matters. It said it had a specialist team of staff trained to assist customers impacted by scams, but “in general” there had been a rise in reported scam activity. But there would be more twists to the tale in Mr Papagiannopoulos’s bid to recoup his money. The solution? Mr Papagiannopoulos still feels bitter about the difficulty in trying to get someone to give him information about the fate of his money. But more than that, he believes there needs to be regulation to force all banks to change their systems to match the BSB, account number and account name of every transaction - and many regulators agree. Australian banks are required to provide a warning that the name given by the customer transferring money will not be checked against the BSB and account number. Citi’s electronic transfer system includes this warning. So when Mr Papagiannopoulos entered the name of the account as “JP Morgan Pty Ltd”, he had no way of knowing that did not match the account’s registered name Last year the UK introduced the kind of regime that Mr Papagiannopoulos wants to see adopted here. As of July 2020, six major UK banks were required to check that the name entered by the person making the transfer matched the name of the account holder. The UK’s Payment Systems Regulator (PSR) told the ABC anecdotal evidence indicated a “positive impact”. Locally, the Australian Competition and Consumer Commission has been calling on the Australian banks to follow the UK “for years”. Andy White from the Australian Payments Network, which oversees payments in the banking system, said banks were now using the Pay ID service, which provided an extra level of verification through a phone number or email. Mr White said about a third of all transactions were made through Pay ID and it “wasn’t practical” to retrofit the existing bank deposit system to match names. Austrac, which is charged with preventing, detecting and responding to criminal abuse of the financial system, said banks were obligated to verify a customer before an account was set up to prevent the creation of fraudulent bank accounts. Westpac said when transferring money, customers should check the account numbers and name of the account with the intended recipient, before making the payment. But the bank did not address the ABC’s specific questions on how the scammers had managed to set up an account with the bank. The other victim As Mr Papagiannopoulos pored over his documents one evening, wondering how he fell for the scam, he noticed something curious. There was a private email address he didn’t recognise copied in at the bottom of one of Mr Duncan’s emails. Mr Papagiannopoulos wondered if it was someone else who’d been sucked in by the scam, so he sent an email to the address. The recipient, a retiree in regional New South Wales, initially thought Mr Papagiannopoulos’s email itself was a scam. The woman, who only wants to be known as Jill, said she immediately phoned her JP Morgan contact: Jane Weaver. “I said to her: ‘I’ve just received an email from Tony Papas (Papagiannopoulos).
12 October 2021
5
“He says he’s received an email from you about his investment with you but it has our details on the bottom of it. “And it’s looking very much like a scam.” “Absolutely not,” Ms Weaver told Jill. “This is not a scam, this is a genuine investment, I have never heard of Tony Papas’.” Ms Weaver told Jill she’d get JP Morgan’s security people to call her straight back to discuss the email. “I’ve never heard a word since,” Jill said. Jill and her husband, both self-funded retirees, had transferred a total of $75,000 to a Westpac bank account from two separate accounts on March 25 and again on March 26 the same time as Mr Papagiannopoulos’s first deposit. Two days later, they received a bond certificate, which they understood meant they’d be paid a quarterly dividend from their investment. The bond certificate even carries the name and signature of JP Morgan’s former Australia and New Zealand chief executive, Paul Uren. “We would not have known anything if it hadn’t been for an email we received from Tony,” Jill said. “[The scammers] obviously opened accounts in each state. Tony’s was Victoria. Ours was at Fairfield in NSW.” The couple has been told the money was quickly transferred overseas and there’s little hope they’ll see it again. Their case is now in the hands of New South Wales Police. “Apart from how distressing and gut-wrenching [this is], I feel embarrassed,” Jill said. She said she felt sure others would have been scammed. “I’m afraid of how many people they’ve got in this one, and how much money is involved.” The scam trade Professor Buckland said the chance of the criminals being caught was low - even finding out which country they were from was difficult. “This whole thing, it’s the gig economy to the extreme,” he said. “All the hosting services are not in Australia, the weapons are out of the country, the VoIP service [to use the phone number]. “I would assume people running this would be running it at scale. “They might have a different phone number for every person or every company they’re pretending to be … but they’re probably running multiple ones in multiple countries at the same time.” And it’s cheap. All up, Professor Buckland estimates the fake websites cost the scammers about $20 for each. “These ones were all set up around about the same time,” he said. “One of them [this year], just a day or two before Tony got caught, actually.” Scammers stole $851 million from Australian victims in 2020. Of that, $328 million was through fake investment opportunities — the most of any type of scam. ACCC deputy chair Delia Rickard said investment scams were continuing to increase in scale and sophistication. “One of the trends we’ve seen in 2021 is scammers posing as major investment firms and major entities,” she said. “Copying their prospectus (and) just changing the contact details. “We’ve seen them pose as [international investment firm] Vanguard, we’ve seen them pose as Credit Suisse and a number of other organisations.” Google told the ABC it was “working hard” to stop dodgy operators from advertising on the search engine through what it described as a range of measures. The final twist More than two months on from being scammed, Mr Papagiannopoulos had been told there was little hope any more of his money would be recovered. But then came a surprise. After speaking to the ABC and lodging his case with the Australian Financial Complaints Authority (AFCA), Westpac got in touch with Mr Papagiannopoulos at the beginning of June. Westpac told him it had recovered another $84,000 on May 27. It means $198,000 was returned to Mr Papagiannopoulos and the scammers only made $2,000 from their elaborate scheme. Westpac said it could not disclose how it managed to retrieve the rest of the money, but that its scam and fraud department had worked “very hard” to get the payments. Citibank said although it was able to recover nearly 100 per cent of the fraudulent funds, consumers were advised to remain vigilant. It said in February it alerted customers via email that scammers were posing as financial institutions offering investment products. Jill’s $75,000 is still missing, but Mr Papagiannopoulos’s news has given her some hope she and her husband might also get some of their money back. Mr Papagiannopoulos said he was still recovering from the experience. After initially feeling shame and embarrassment, he said he’d learned to stop blaming himself. He hopes speaking out might force regulators to ensure banks are making sure an account holder is actually who they say they are. He also has more questions for the banks involved, including how they were able to retrieve the money so long after the scam. “I have a feeling there’s a lot of other people out there [who’ve been scammed],” he said. “I want to ask the question [to the banks] about how and why?” He said he feels no ill will towards those running the elaborate scheme and instead wants the banks to stop allowing criminals to set up fraudulent accounts to run the scams. “They didn’t have all the tools by themselves to get to me somebody else has helped them,” he said. “These are the tools that we need to fix so they can’t do that work anymore.” > SOURCE: ABC NEWS
6
12 Ekim 2021
T
rkısh NEWS PRESS
!
AVUSTRALYA
Morrison sosyal medya yalanlarına savaş açtı Sosyal medyayı “korkakların sarayı” olarak nitelendiren Avustralya Başbakanı Scott Morrison, karalama yapmak için yorumda bulunan kişilerin kimliklerini ortaya çıkarmayan platformların bu yorumlardan sorumlu tutulması gerektiğini söyledi.
A
vustralya, sosyal medya şirketlerinin anonim yorumlardan sorumlu tutulmasını istiyor.Avustralya Başbakanı Scott Morrison, sosyal medyayı “korkakların sarayı” olarak nitelendirerek, Facebook ve Twitter gibi dijital platformlarının anonim yorumlardan sorumlu tutulması gerektiğini bildirdi. KORKAKLARIN SARAYI Morrison, yaptığı açıklamada, karalama yapmak için yorumda bulunan kişilerin kimliklerini ortaya çıkarmayan platformların bu yorumlardan sorumlu tutulması gerektiğini söyledi. Morrison “Sosyal medya, insanların kim olduklarını söylemeden, insanların hayatlarını mahvettikleri, rencide edici şekilde
konuşabildikleri ve cezasız kalabilecekleri bir korkaklık sarayı haline geldi.” dedi. Avustralya hükümeti, isimsiz sosyal medya kullanıcılarına izin verilmemesini talep ediyor. HABERLERE ÜCRET Avustralya’da büyük internet şirketlerini platformlarında paylaşılan haberlerle ilgili ilk kez ödeme yapma yükümlülüğü ile karşı kaşıya bırakan yasanın, başka ülkelerdeki benzer düzenlemelere emsal oluşturabileceği değerlendiriliyor. Avustralya, Nisan 2020’de, teknoloji şirketlerinin kullandığı içerikler için haber kaynaklarına ödeme yapması amacıyla düzenlemeye gidileceğini duyurmuştu. Avustralya Federal Hazinesi
Başkanı Josh Frydenberg, ülkesinin, sosyal medya devlerinin orijinal haber içeriği için medya kuruluşlarına ödeme yapmak zorunda kalacağı dünyadaki ilk ülke olacağını söylemişti. BÜYÜK KAVGA YAŞANDI Google yasa teklifinin kabul edilmesi halinde Avustralya’daki ana arama motorunu kapatacağı, Facebook da haber paylaşımını engelleyeceği tehdidinde bulunmuştu. Google daha sonra, Avustralya’nın önde gelen medya şirketlerinden Seven West Media ve Nine Entertainment’ın yanı sıra Avustralyalı medya patronu Rupert Murdoch’un News Corp. şirketiyle haber içeriklerini ücret karşılığında kullanmak için anlaşmıştı.
Kibirli Boris Johnson: AUKUS’la AB dışında gücümüzü gösterdik İ ngiltere Başbakanı Boris Johnson, ABD ve Avustralya’yla kurdukları AUKUS adlı yeni güvenlik iş birliğinin, AB dışında neler başarabileceklerinin önemli bir örneği olduğunu belirtti. Johnson, Muhafazakar Partinin Manchester kentinde düzenlenen yıllık konferansında ülkenin sosyal, politik, ekonomik ve kültürel gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Brexit’in verdiği özgürlükleri “farklı şeyler yapmak için” kullanacaklarını ifade eden Johnson, Brexit’in AUKUS anlaşmasının imzalanmasına izin verdiğini aktardı. Johnson, AUKUS anlaşmasının AB dışında neler başarabileceklerinin önemli bir örneği olduğunu, ülkesinin ABD ve Avustralya’yla demokrasi ve serbest ticaret konularında “ayağa kalkmak” için bir araya geldiğini kaydetti. CHURCHILL’E SALDIRILARA KIZDI Yasa dışı göçü ve “ölümcül insan ticaretini” engellemek için tüm tedbirleri alacaklarını belirten Johnson, çevirmenler de dahil toplam 20 bin Afgan’ı ülkeye kabul edecekleri bilgisini paylaştı. Konuşmasında Winston Churchill gibi ülkenin önemli tarihi kişiliklerine ve değerlerine yapılan saldırıları da eleştiren Johnson, önce bunları görmezden geldiğini ancak daha sonra birilerinin “ülkenin tarihini yeniden yazmaya çalıştığını” fark ettiğini vurguladı. Johnson, “hiçbir şey bilmeyen, ülkenin geleneklerine ve kurumlarına saldıran bir kültürün tehdidiyle” karşı karşıya olduklarını ve ülkenin tarihini savunmaya devam edeceklerini söyledi.
Fransa’dan geri adım Canberra Büyükelçisi Avustralya’ya dönecek Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, denizaltı anlaşmasının F ransa iptali nedeniyle Avustralya’ya tepki
olarak geri çağırdıkları Canberra Büyükelçisi Jean-Pierre Thebault’un, Avustralya’ya geri döneceğini açıkladı. Fransa Parlamentosunda konuşan Drian, Thebault’un iki ülke arasındaki ilişkileri “yeniden tanımlamak” için Avustralya’ya geri döneceğini belirterek, “Büyükelçimizden iki görevle Canberra’ya dönmesini istedim. Gelecekte Avustralya ile ilişkimizi yeniden tanımlamaya yardımcı olmak ve Avustralya’nın denizaltı programını sona erdirme kararının uygulanmasındaki çıkarlarımızı sıkı bir şekilde savunmak” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un talimatıyla 18 Eylül’de ülkesine dönen Thebault, Canberra’dan ayrılmadan önce Avustralya diplomasisini “Beceriksiz, yetersiz ve Avustralya’ya aykırı” olarak nitelendirerek sert bir değerlendirmede bulunmuştu.
ANALYSIS Writer: Suzan Calimli
T
rkısh NEWS PRESS
12 October 2021
7
calimli.suzan@gmail.com
Mighty sovereigns of Ottoman throne
O
This undated engraving shows Osman Ghazi.
sman I, also called Osman Ghazi, was the founder of the Ottoman Empire, namely the first of the sultans. He was born in 1258 in the town of Söğüt, located in modern-day northwestern Bilecik province, which was close to the Byzantine border back then. The fact that he was born the same year when the Mongols destroyed the Abbasid Empire was an interesting coincidence that gave hope for the future. He was the youngest of Ertuğrul Ghazi’s three sons. He participated in battles with his father starting from a young age. During his father’s reign, he went to battles as an army commander seven or eight times. This was why he was given the title of “ghazi,” which means veteran soldier in Turkish, and he was well known among the soldiers from a young age. Ertuğrul Ghazi sent him to the sultan of the Seljuk Sultanate of Rum in Konya as a representative several times, where he would meet the statesmen and the elders of the Mevlevi order. He had a dream one night when he was a guest in the lodge of the Muslim scholar Sheikh Edebali in Bilecik in 1277. Osman always loved and respected Sheikh Edebali and attended his religious talks. In his dream, a moon arose from the breast of the sheikh and entered into Osman’s own chest. Then branches of a plane tree began coming out of Osman’s navel and its shade compassed the whole world. Rivers were flowing and people were walking around in its shadow. The sheikh interpreted this dream when Osman told him about it the next day: “God blessed you and your descendants with a long reign. You shall marry my daughter. Your children shall be world conquerors.” Thus, Osman Ghazi married the sheikh’s daughter. Sheikh Edebali, who is said to be descended from Prophet Muhammad, was the first mufti of the Ottoman Empire. Seljuk Heir Upon the death of Ertuğrul Ghazi in 1281, Osman Ghazi was brought to power by military chiefs and guild leaders despite his young age. Thus, he became the head of the small beylik (principality) between Söğüt and Domaniç thanks to his good morals, strength, bravery and superior knowledge. The Seljuk sultan confirmed his principality by sending him a firman (edict). He continued his father’s mission
I N A M S O N SULTA
This widely used illustration painted by court painter Konstantin Kapıdağlı in the early 19th century shows Osman I, founder of Ottoman beylik that turned into an empire.
Osman, a just and energetic tribal leader and military commander, lent his name for his small realm that went on to dominate world affairs for nearly seven centuries... and got on well with his neighbors, the Byzantine lords and governors known as tekfurs. One day, Osman Ghazi heard about an ambush being set up by the tekfurs of Inegöl and Karacahisar from a spy. He accepted to battle in Ermenibeli, near today’s Inegöl in northwestern Turkey, in 1284 but Osman withdrew when his nephew was killed. All his troops were infantry, and this was the first military operation of the Ottoman Empire. The next year, he conquered Kulacahisar, a district near Ermenibeli, to avenge the ambush and to begin expanding toward the north. This is the first conquest in Ottoman history. He defeated the conspiracy of the Karacahisar and Inegöl tekfurs through a victory in the Battle of Ekizce in 1288. His brother was martyred in this battle, which brought Eskişehir under the beylik. Upon this victory, the Seljuk sultan sent a tuğ (a pole with horse or yak tail hair arranged in a circular form that served as a Seljuk flag), a tabl (a traditional form of drum) and a firman (imperial edict) as symbols of autonomy. After that, Osman Ghazi ordered a military band to play for an hour every day in the afternoon, and he stood up for the duration of the concert, out of respect for the sultan. This tradition of standing during the concert continued until the time of Sultan Mehmed II, also known as Mehmed the Conqueror. He appointed a qadi (judge) to Karacahisar (today a suburb of Eskişehir), which he conquered in 1289. In Friday sermons, the name
Osman Ghazi’s son Orhan Bey. Thus, Bilecik, Yarhisar, Inegöl and Yenişehir were gradually conquered. Osman Ghazi made Yenişehir the capital of the state. He redeveloped the conquered towns. He distributed the lands not as properties but as timars (fiefs), that is, to family members and commanders to collect their taxes and feed soldiers in return. This was the first land law of the Ottomans. Pacta sund servanda Meanwhile, the Mongols were invading Anatolia. On Jan. 27, 1300, when Seljuk Sultan Alaeddin Keykubad III was imprisoned by Ilkhanate/Mongol ruler Gazan Khan, the commanders pledged allegiance to Osman Ghazi in accordance with an old Turkish tradition. Autonomous Seljuk principalities declared their independence one after another. In fact, their allegiance to the Seljuk sultan had now turned to the Mongols. During the reign of Sultan Abdulhamid II centuries later, this event was accepted as the founding date of the Ottoman Empire. After that, many commanders and beys (princes) gathered around Osman Shah. His small principality was important because of its strategic location close to the border. The Byzantine Emperor Andronikos II, who could not prevent Osman Ghazi’s activities through the tekfurs, this time sent an army to march on Osman’s beylik. Osman Ghazi defeated this army in the Battle of Koyunhisar (Bapheus) near Yalova in 1301. Iznik (Nicaea) was besieged. Osman Ghazi had his uncle Dündar Bey executed in 1302 since he had refused to accept Osman’s principality for a long time and worked against him by collaborating with the tekfurs. In 1306, the tekfur of Bursa and his allied tekfurs were defeated in Dinboz. The Ottomans signed its first military treaty with the tekfur of Uluabat that year. The tekfur of Uluabat surrendered other tekfurs to Osman on the condition that he would not attack the fortress and would not cross the bridge in front of the town. Acting on the principle of “pacta sunt servanda,” no Ottoman sultan has ever crossed this bridge and they used boats to cross the Çapraz Stream whenever necessary. (More next week) > Sources: BY EKREM BUĞRA EKINCI / Daily Sabah
of Osman Ghazi had begun to be mentioned alongside the Abbasid Caliph and the Seljuk Sultan. A silver coin was minted in the name of Osman Ghazi. Since these were signs of sovereignty, a de facto state was being established. However, Osman Ghazi continued his respect and devotion to the Seljuk sultan, albeit in appearance. The Ottoman principality had the status of an autonomous province. Wedding gift He foiled the conspiracy of the tekfurs of Bilecik and Yarhisar with a trick. The tekfur of Bilecik was marrying the daughter of Yarhisar’s tekfur. They also invited Osman Ghazi to the wedding. Their aim was to take him by surprise and kill him. The tekfur of Harmankaya informed his friend Osman Ghazi of the conspiracy. Osman Ghazi sent a large number of lambs to the Bilecik tekfur as a wedding gift. Saying that they would go to the summer pasture after the wedding, he requested that their belongings and women be taken to the castle and that the wedding be held in an open place. The tekfur accepted these requests. Instead of goods, Osman Ghazi loaded the horses with weapons and sent them to Bilecik along with 40 soldiers dressed as women. The soldiers who entered the castle easily captured it since only the guards remained. Osman Ghazi was victorious in the clash with the tekfurs that took place in the wedding venue in Çakırpınar. The bride, who was among the This miniature painting shows Osman captives, converted to Islam by taking the name Nilüfer and married Ghazi as the head of the Kayı tribe.
8
12 Ekim 2021
TİKA, ARNAVUTLUK’TA YAPTI
T Ayşe teyzenin gönül sofrası rkısh NEWS PRESS
TÜRKİYE
Selzede Ayşe teyze afet bölgesinde çalışan personele “gönül sofrası” kuruyor... Bozkurt ilçesinde yaşayan Ayşe Umul, sel felaketinin ardından Ezine Çayı’nda çalışma yapan 15 personele günde iki öğün sıcak yemek ve çay ikram ederek hem rahat etmelerini sağlıyor hem de moral veriyor...
Osmanlı camisi restore edilerek yeniden açıldı İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) restorasyonu T ürkBaşkanlığınca tamamlanan Osmanlı döneminden 2 asırlık
kalma tarihi Ethem Bey Camisi ibadete açıldı. Restorasyonu Mart 2018’de başlayan cami, Arnavutluk’un başkenti Tiran’ın sembolü konumunda. Restorasyon çalışmaları dolayısıyla verilen aranın ardından yeniden ezan okunan caminin açılışına, başta Tiran olmak üzere Arnavutluk’un diğer şehirlerinden vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Ülkede “birinci kategori kültür anıtı” olan Ethem Bey Camisi, Osmanlı döneminde inşa edilmiş Saat Kulesi ile başkent Tiran’ın tarihi merkezini oluşturan mimari külliye olarak ön plana çıkıyor. TİKA, Ethem Bey Camisi’nin yanı sıra Ergiri Pazar Camisi, Berat Hünkar Camisi ve Halveti Tekkesi ile Berat Bekarlar Camisi’nin restorasyon çalışmalarını tamamladı. Eski diktatör Enver Hoca’nın yıkımından kurtulan Ethem Bey Camisi bugüne kadar ulaşmış ender Osmanlı eserlerinden kabul ediliyor. 1870 ve 1985 yıllarında restore edilen cami Arnavutluk’taki komünizm döneminde 40 sene kapatılmış, 1991’de tekrar ibadete açılmıştı. Kare temel üzerine inşa edilmiş cami, birer kubbe ve minare ile 310 metrekarelik alana sahip.
TARİHİ DİZİLER BİZİ UYANDIRDI
“Bir Zamanlar Selçuklu” sergisi büyük ilgi görüyor
Büyükşehir Belediyesi Sanat Galerisinde, O rdu “Cihad-ül Ekber Danişmendliler ve Bir Zamanlar Selçuklu” sergisi açıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü, Müzeler Genel Müdürlüğü ile Geleneksel Anadolu Kültür ve Sanat Atölyeleri Akademisi iş birliğinde, “Cihadül Ekber Danişmendliler ve Bir Zamanlar Selçuklu” projesi kapsamında düzenlenen sergide, Selçuklu ile Danişmendliler dönemine ait şapkalar, kitre heykeller ve dönemi anlatan yağlı boya tablolar yer alıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı M. Hilmi Güler, “Bu sergiyle aynı zamanda tarihi buluşmayı, zevki, ihtişamı ve zarafetin timsallerini burada gözlerimizle görerek bir kez daha hissetme imkanı elde edeceğiz. Hem de geleceğe bakmamızı ve bir ufuk turu yapmamızı sağlayacak” diye konuştu. Yaklaşık 100 eserin yer aldığı sergi vatandaşlardan büyük ilgi gördü.
K
astamonu’nun Bozkurt ilçesinde 11 Ağustos’ta yaşanan sel felaketinin mağdurlarından 72 yaşındaki Ayşe Umul, Ezine Çayı’nda çalışma yürüten personele her gün yemek ve çay ikram ediyor. Selin etkilediği köylerden biri olan Bayramgazi’de eşi Mehmet ve oğlu ile afeti yaşayan Umul, evini terk ederek yüksek bir noktaya kaçtı. Daha sonra kurtarma ekiplerince helikopterle Abana’ya götürülen Umul ailesi, felaketten 10 gün sonra evine dönebildi. MİNNET DUYGUSU Yaşamlarını normale döndüren Umul ailesi, evlerinin yanından geçen Ezine Çayı’nda çalışan iş makinesi operatörleri ile ekipler için bir şeyler yapmak istedi. Bölgede il dışından gelen ekiplerin de çalıştığını öğrenen Ayşe teyze, personelin sıcak yemek ihtiyacını karşılamak için kolları sıvadı. Umul ailesi, Ezine Çayı’nda çalışma yapan 15 personele sıcak yemek, molalarda ise çay ikram ederek hem
Dağlıca’nın intikamı 9 yıl sonra alındı!
evlerinden uzakta rahat etmelerini sağlıyor hem de moral veriyor. Hayırsever Ayşe Umul, 11 Ağustos’ta bölgeyi sarsan sel felaketini yaşayan ailelerden biri olduklarını söyledi. KIYAMETİ YAŞADIK Sel günü yoğun bir yağmur olduğunu belirten Umul, şunları anlattı: “Bir yağmur, bir kıyamet, baktım ki derenin kenarındaki ağaçlar yerinden söküldü, gidiyor. Buraya gelecek diye çok korktuk. Daha sonra köy merkezindeki evimize kaçtık. Orada da heyelan oldu, evin üzerindeki ağaçlar göçmeye başladı. Bir gün sonra bizi helikopterle aldılar, Abana’ya götürdüler.” HELALI HOŞ OLSUN Evin elektrik ihtiyacını jeneratörle sağladıklarını, bu sayede dolaplarındaki yiyecekleri kurtarabildiklerini belirten Umul, şöyle devam etti: “Her şeyim, evim selde gidecekti, gitmedi. Dolaplarım ağzına kadar dolu, ben de herkese yediriyorum. n Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), kanlı terör eylemlerine katılan teröristleri tek tek bularak etkisiz hale getirmeyi sürdürüyor. 2012 yılında Irak’tan gelen terör örgütü PKK üyeleri, Yüksekova’nın Dağlıca bölgesindeki Yeşiltaş Karakolu’na saldırmış 8 asker şehit olmuştu. Çıkan çatışmalarda 18 PKK’lı da öldürülmüştü. Bu saldırıya katılanlar arasında yer aldığı için MİT tarafından hedef listesine alınan ‘Doktor Rodi’ kod adlı PKK’lı terörist Özcan Yıldız, Gara’da düzenlenen özel operasyonla öldürüldü. Terör örgütüne 1999 yılında katılan ve uzun yıllar yurt içinde çok sayıda
Sıhhatim yerinde oldukça bunları çalışanlara ikram etmeye devam edeceğim. Kendilerine iki öğün yemek, üç öğün çay yapıyorum. Çayın yanında poğaça falan bir şeyler yapıp veriyorum. Buraya gelmeleri zor ise çaylarını kendilerine yakın olan camiye götürüyorum. Helali hoş olsun. Vücudum, gücüm yettiği kadar da kendilerine destek olacağım.” EVIMIZI ARATMADI DSİ 23. Bölge Müdürlüğü personeli Ergin Yazımcı da sel felaketinin hemen ardından Türkiye’nin farklı bölgelerinden ekiplerle Bozkurt ilçesine geldiklerini dile getirdi. Bu süre içinde Ayşe Umul ile tanıştıklarını aktaran Yazımcı, şunları söyledi: “Kendisi bize yemek verdi, çayımızı verdi, sağ olsun, bize kendi evimizi aratmadı. Kendisine minnettarız. Dış bölgeden gelen arkadaşlarımızla bize yorgunluğumuzu hissettirmedi, kendisine ve ailesine çok teşekkür ederiz.” kanlı eyleme katılan Yıldız, 2013 yılında Irak’ın kuzeyine kaçmıştı. Kandil, Zap, Avaşin ve Sincar gibi alanlarda sorumlu düzeyde faaliyet yürüten terörist Yıldız, uzun süre takip edildi. ER YA DA GEÇ TADACAKLAR Teröristin 2020 yılında örgüt üyelerinin tedavisini gerçekleştirmek amacıyla Gara’da görevlendirilmesi üzerine özel olarak izlenen Yıldız, doğru zamanın gelmesi üzerine MİT’in özel operasyonu ile etkisiz hale getirildi. MİT, bu tür operasyonlarla, üzerinden yıllar geçse de kanlı eylemlerde yer alan teröristlerin, er ya da geç bulunacağı mesajını verdi.
TÜRKİYE
T
rkısh NEWS PRESS
12 Ekim 2021
9
TÜRK GENÇLIĞI BÜYÜK KURULTAYI
Bogaziçi’nde yarı a da b a b e k a n a d A ydu o d a d a m ı r ı t ya
Adana’da bir dizi açılış ve etkinliğe katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’ni de ziyaret ederek mangalın başına geçti, kebap pişirerek tadına baktı.
Kebabımızla dünyayı fethettik
A Uluslararası Adana Lezzet Festivali açılışına katılan ünlü şefler Somer Sivrioğlu ve Mehmet Yalçınkaya Erdoğan ile sohbet etti.
Adana’da toplam yatırım bedeli 4 milyar liralık açılış ve temel atma töreni gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin açılışında yaptığı konuşmada, “Gastronomi diye adlandırılan hadise, şehirlere ve ülkelere dünya çapında değer katan sosyal, kültürel, ekonomik faaliyetlere dönüşmüştür” dedi. dana’ya çıkarma yapan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi Temel Atma ve Adana’da Yapımı Tamamlanan Projelerin Toplu Açılış Töreni’ne katıldı. “Adana’ya Gel Gidek” türküsünün sözlerini okuyan Erdoğan, şunları dile getirdi: “Biz de işte bu güzel türküdeki davete icabetle bugün Adana’dayız. İnşallah Adana’nın kebabından yiyeceğiz, şalgamından içeceğiz. Adanalıların gönlünden kopup gelen sevgisiyle de bu güzel buluşmamızı taçlandıracağız. Adana’ya eli boş gelmedik. Bugün yaklaşık 4 milyar liralık yatırımların açılışını yapacağız. TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPAN PİŞMAN OLMAZ Her zaman söylediğim gibi Türkiye’ye güvenip yatırım yapan hiç kimse pişman olmaz. Tam tersine sağladığı büyük kazançla hep memnuniyet duyar. Ülkemizdeki ve dünyadaki tüm yatırımcıları küresel üretim ve lojistik sisteminin yeni
baştan kurulduğu şu dönemde Türkiye’nin kendilerine sunduğu imkanları ve fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. ‘Gelin hep birlikte kazanalım’ diyerek kapılarımızın yatırımcılara sonuna kadar açık olduğunu bir kez daha tekrarlamak istiyorum.” MİLLET İSTİYOR YAPIYORUZ Bay Kemal, bak fabrika var mı diyordun? İşte buyur 26 fabrikayı bugün açıyoruz. Yükselen her yeni fabrika bacası geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlıyor. Bizim istikametimiz her zamanki gibi milletimize dönüktür. Milletimiz bizden ne istiyor? Yatırım istiyor, işte yatırım. Milletimiz bizden ne istiyor? Üretim istiyor, işte üretim. Milletimiz bizden ne istiyor? İstihdam istiyor, işte istihdam. Milletimiz bizden ne istiyor? Güvenlik ve huzur istiyor, işte güvenlik işte huzur. Milletimiz bizden ne istiyor? Kendisinin ve ülkesinin başı dik olmasını istiyor, işte güçlü ve büyük Türkiye, millet istiyor, biz de yapıyoruz.” KEBABIN BAŞKENTİ Daha sonra Merkez Park’ta düzenlenen 5. Uluslararası Adana Lezzet Festivali açılışına katılan Başkan Erdoğan, buradaki konuşmasında ise şunları dile getirdi: “Aslında festivalimizin sloganı olan ‘coğrafya lezzettir’ ifadesi buradaki durumu gayet isabetli bir şekilde ifade ediyor. Gerçekten de ülkemizde lezzet deyince akla ilk gelen yerlerden biri elbette Adana’dır.
Lezzetinin ünü sınırları aşan Adana’nın kebabından yemeden, şalgamından içmeden hayata veda eden gerçekten dünya nimetlerinden mahrum gitmiş demektir.” “SENI KEBAPTAN VE ŞALGAMDAN DAHA ÇOK SEVIYORUZ” AK Parti’yi kurdukları, ancak siyasi yasaklı olduğu için henüz Meclis’te görev almadığı, başbakanlığı üstlenmediği bir dönemde Adana’ya geldiğini hatırlatan Erdoğan, şunları anlattı: “Bu karşılamadaki pankartlardan birinde ‘Seni kebaptan ve şalgamdan daha çok seviyoruz” diye yazıyordu. Gerçekten de bir Adanalının, bir başka faniye olan sevgisinin ölçüsünü bundan daha iyi anlatabilecek ifade yoktur. Lezzet Festivalini, bu hakikatin ülkemize ve tüm dünyaya ilanının vesilesi olarak görüyorum. Dünyadan ve Türkiye’den pek çok kabiliyetli şefin, yemek yapma ve tadım üstadının katıldığı festivalin her geçen yıl geliştiğine şahit oluyoruz. Tabii artık ‘yemek’ dediğimiz olay, ekonomik gücü ve turizm potansiyeli ile karın doyurmanın çok ötesine geçmiş bir sektörü ifade ediyor. ‘Gastronomi’ diye adlandırılan hadise, şehirlere ve ülkelere dünya çapında değer katan sosyal, kültürel, ekonomik faaliyetlere dönüşmüştür. Hamdolsun biz bu konuda Adana başta olmak üzere, pek çok imkana, pek çok güzelliğe, pek çok markaya sahibiz.”
çıplak tepinen mahluk Türk gençliği olamaz!
Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “BoğaM HP ziçi Üniversitesi Rektörü’nün otomobili-
ne yarı çıplak çıkıp üzerinde tepinen mahlukatın, Türk gençliğine mensup olması imkansızdır” dedi. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfınca Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen “Türk Gençliği Büyük Kurultayı”nda konuşan Bahçeli, geleceğin teminatı Türk gençliğinin tüm görkemiyle durduğunu belirterek, şunları dile getirdi: BUNLAR TÜRKİYE DÜŞMANLARI “Üniversite kapılarında polise, öğretim üyelerine, üniversite yönetimine meydan okuyan, taş atan, ellerinde sopayla dolaşan, önüne gelene hakaretleri saydıran, kimi gördüyse sövüp sayan bir güruhun Türk gençliğini değil hain planları temsil ettiği çok açıktır. Bunlar ne öğrenci ne de gençtir. Bunlar Türkiye düşmanlarının üniversitelere sızdırmaya çalıştıkları nöbetçi ve niyeti karanlık taşeronlarıdır. Temkinli, tedbirli, sağduyulu ve soğukkanlı olmalısınız. Pusuya yatmışlar sizleri kolluyorlar. ABD, YANAŞMALARINI BAKSIN ABD Temsilciler Meclisi, terörist görmek istiyorsa, teröristi tanımak ve bilmek merakındaysa Ülkü Ocaklarına değil yeni dost ve müttefiki yanaşmalarına bakmalıdır. Hamdolsun, ABD, Ülkü Ocaklarını kahraman görmüyor, bu şekilde değerlendirmiyor. Onların kahramanı zillettir, PKK’dır, PYD’dir, YPG’dir, FETÖ’dür, DEAŞ’tır, terörizmin diğer eli kanlı örgütleridir.”
BBP LİDERİ MUSTAFA DESTICI:
Millet İttifakı dereyi
görmeden paçayı sıvıyor Genel Başkanı Mustafa Destici, MilB BP let İttifakı’nın sistem tartışmasını eleştir-
di. Alanya’da konuşan Destici, seçimlerin zamanında yapılacağına belirterek, şunları dile getirdi: “Sanki bu sistemi halk oylamamış, yüzde 52 oy vermemiş. Sanki bizler Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin genel başkanları bir araya gelmiş, 3-5 kişi bu sistemi getirmişiz gibi bir kamuoyu algısı oluşturmaya çalışıyorlar. Halk neye karar verirse odur. Seçimde kimin ne oy alacağı belli değilken ‘Biz sistemi değiştireceğiz’ iddiasında birileri bulunabilir. Ama ‘Ben başbakan olacağım, şu cumhurbaşkanı olacak, öbürü bakan olacak...’ Daha dereyi görmeden paçayı sıvıyorlar.”
rkısh RÖPORTAJ 10 T Piyanonun ‘farklı’ sesi Büşra, deneysel 12 Ekim 2021
NEWS PRESS
teknikleri dinleyicinin beğenisine sunuyor
P
Yurt dışında deneysel atölyelere katılarak, piyanodan bilinenin dışında tınılar elde eden Piyanist Büşra Kayıkçı, dinleyicilere farklı bir deneyim yaşatıyor. Büşra, “Burada amaç piyanolarda sesi değiştirmek, çok daha sinematik ve yumuşak bir ses çıkıyor. Biraz da elektronik müziğe yakın bir mantığı var. Sadece enstrümanı değil sesi de tasarlıyorsunuz. Mekanizmanın içerisine farklı kumaşlar konuluyor. O kumaşlar başka etki getiriyor” diyor. iyanist Büşra Kayıkçı, kullandığı tekniklerle piyanodan bilinenin dışında tınılar elde ederek, dinleyicilere farklı bir deneyim yaşatıyor. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Ada’da bir konser vererek, başkentli müzikseverlerle buluşan Kayıkçı, müzik çalışmalarını ve hayatını anlattı... Lisans eğitimini iç mimari alanında yaptığını, mezun olduktan sonra bir süre mesleğini yaptığını belirten Kayıkçı, hamilelik ve anneliğinin ilk yıllarında asıl mesleğinden uzak kaldığını ve bu süreçte başka bir yola gitme arzusu uyandığını söyledi. AŞKI 9 YAŞINDA BAŞLADI Kayıkçı, 9 yaşından beri piyano eğitimi aldığını, 2 yıl Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne devam ettiğini belirterek, kendine yeni bir yol ararken Kuzguncuk’ta piyano ve çizim dersleri verdiği bir atölye kurduğunu dile getirdi. Atölye çalışmaları devam ederken piyanoda doğaçlama kayıtlar yaptığını ifade eden Kayıkçı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunları yayınlamam için etraftan çok fazla telkin ve destek geldi. Bu yüzyılda bir sanatçı için bağımsız iş yayınlamak çok kolay ve rahat. Kazançlı anlamında demiyorum ama teknik olarak eskiye göre plak şirketlerine olan ihtiyaç çok azaldı. Önümüzdeki laptoplara inen programlar var. Sanatçı bunları öğrenip, neredeyse tüm süreci tek başına da yürütebilir hale geldi. Ben de dijital müzik platformlarına müzikleri yüklemeye başladım. İlk yüklediğim albüm, çok güzel geri dönüş aldı. Hemen bir ay sonra
kalan 8 şarkıyı da kaydedip Eskizler albümünü yayınladım.” Müzik tarzını “minimalist ve neoklasik” olarak tanımlayan Kayıkçı, müzik platformlarıyla iletişim kurarak, kendisini ve müziğini tanıttığını, yurt dışında kendi tarzında müzik yapanlarla iletişim kurup, atölye çalışmalarına katıldığını anlattı. ELEKTRONIK MÜZIĞE YAKIN Kayıkçı, iç mimari eğitiminden getirdiği perspektifi de müzik alanında kullanmaya başladığını vurgulayarak, “Enstrümanı manipüle etmek, bazı şeyleri yeniden tasarlamak gibi” dedi. Yurt dışında farklı yöntemlerle üretilen piyanolarla çalıştığını söyleyen Kayıkçı, şöyle konuştu: “Aslında piyano çok uzun yıllardır gelişimini durdurmuş bir enstrüman. Üzerinde
farklı deneysel çalışmalar yapılıyor. Burada amaç piyanolarda sesi değiştirmek, çok daha sinematik ve yumuşak bir ses çıkıyor. Biraz da elektronik müziğe yakın bir mantığı var. Sadece enstrümanı değil sesi de tasarlıyorsunuz. Mesela mekanizmanın içeresine farklı kumaşlar konuluyor. O kumaşlar başka bir etki getiriyor. Veya mikrofonları yerleştirme şekilleri o başka bir etkiye neden oluyor. Ben de oraya giderek, kayıtlar yaptım.” Salgın döneminde de Avrupa’daki müzik kanallarıyla online olarak bir araya gelip, Instagram üzerinden canlı yayınlar veya konserler yapma fırsatı bulduğunu belirten Kayıkçı, “İlk başta bir kendi menajerliğimi kendim yapıyordum. Daha sonra Almanya’daki bir konser ajansına kaydoldum ve onlar benim menajerim oldu” diye konuştu. ÖMRÜN MUTFAKTA GEÇMESİN! Muhafazakar bir aileden geldiğini, anne ve babasının piyanonun yanı sıra tenis, bale, tiyatro kursları almasına da hep destek olduğunu vurgulayan Kayıkçı, “Annem soranlara ‘Benim gibi ömrünün mutfakta geçmesini istemedim’ der” şeklinde konuştu. Başörtülü bir piyanist olarak toplumdan bazı tepkiler beklediğini ancak bu tepkilerin kendisini hiçbir zaman yönetmediğini dile getiren Kayıkçı, şunları kaydetti: “Yani onlar orada oluyor bitiyor. Ben kendi işime bakıyorum. Mesela annem piyano veya bale kursuna beni götürürken insanların kendi aralarında konuşması, bakışı gibi şeyler oluyordu. Ama bu annemin
hiç umurunda değildi. ‘Benim kızım bunu öğrenmek istiyor ve buraya gelecek’ şeklinde yaklaştı. Hep böyle bir anne gördüm. O yüzden bakışlar ve ön yargılar bizim soframızın konusu olmadı. Ailem ‘Bugün kendine ne kattın’ diye sorar, ‘Büşra herkesle arkadaşlık yap, adam seçme, herkesten bir şey öğrenebilirsin’ tavsiyesinde bulunurdu. Ben onu görerek büyüdüm. Bu nedenle tepkiler ilk geldiğinde biraz çarpılmış gibi oldum, başta bunlar beni üzdü.” HERKES KİMLİĞİNİ KORUMALI Büşra Kayıkçı, inanmak ve çalışmanın başarıdaki önemine işaret ederek, “İnsanlar hayatta bir şeyler başarmak için kimliklerinden vazgeçmeleri gerektiği fikrine kapılıyorlar. Bence öyle bir dünya artık hiç yok. Kimse kimliğini, hiçbir özelliğini bırakmak zorunda değil” diye konuştu. Gelecek projelerine ilişkin bilgi veren Kayıkçı, Almanya’da bir festivale katılacağını, küçük konsept albümler yayınlayacağını anlattı. SESSIZLIK GÜNÜ’NE ÖZEL 1 Kasım Dünya Sessizlik Günü için Belçika’dan bir iç mimarla ortak proje hazırladıklarını belirten Kayıkçı, şöyle devam etti: “O bir mekan tasarladı. Ben de onun müziklerini yazdım, bu yayınlanacak. Bu girişimden birkaç yıl önce Hindistan, Japonya gibi ülkelerde tefekkür mekanlarını gezmiş, deneyimlemiş bir mimar. Daha sonra Belçika’ya dönüp kendi tefekkür mekanını tasarlıyor. Biz burada mimarlık öğrencileriyle o mekanla ilgili bir workshop yapmıştık. Fikir ondan sonra çıktı. Ben o workshopta online piyano çalmıştım. O, parçaları albüm haline getirmek istedi. Dünya Sessizlik Günü’nde yayınlayacağız.” Büşra Kayıkçı, albümde yumuşak ve insanı içsel yolculuğa çıkarabilecek bestelerin yer aldığını kaydetti.
T
TURKEY Azerbaijani men e wav living in Turkey d an ey rk flags of Tu ng ri du Azerbaijan ing w llo a protest fo n ee tw clashes be d an n Azerbaija nbul, Armenia, in Ista 20. 20 , 19 Turkey, July
rkısh NEWS PRESS
12 October 2021
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN @ikalin1
Qurban: Proximity through sacrifice
M AZERBAIJAN REJECTS IRAN’S
TERRORIST PRESENCE CLAIM AS ‘BASELESS’ A zerbaijan blasted Iran late Monday for its “smear campaign” and claims about the presence of terrorist groups in the Caspian country. “Our advice to those who want to look for terrorists is to take a good look around themselves,” Leyla Abdullayeva, spokesperson for Azerbaijan’s Foreign Ministry, said in a statement. Her remarks were a rebuttal to recent claims by Iranian leaders, including Foreign Minister Hossein Amir-Abdollahian, about the presence of terrorists in Azerbaijan. “Unfortunately, the Iranian Foreign Ministry does not give up its smear campaign
against Azerbaijan. We categorically reject such accusations,” said Abdullayeva. “We said this during the 44-day war and we emphasize once again that there were no terrorists in Azerbaijan. In general, as a country that has suffered due to terrorism, there has never been a place for terrorists in Azerbaijan.” Referring to last year’s Karabakh conflict, she stressed that Azerbaijan and its army of more than 100,000 soldiers did not need mercenaries to defeat Armenia. “Surprisingly, no such accusations were made by Iran during the war, and no such concerns were raised until a new government
came to power (in Iran) after the war,” Abdullayeva said, adding that an “antiAzerbaijan campaign” will not benefit Iran in any manner. She said Tehran has been resorting to “these baseless accusations” because Baku prevents the “illegal entry of Iranian trucks into Azerbaijan” and managed to liberate its occupied territories from Armenian control. Tensions between Azerbaijan and Iran have escalated after Tehran moved troops close to the Azerbaijani border and conducted nonstop military maneuvers in reaction to a joint military drill by Azerbaijan, Turkey and Pakistan.
Turkey’s locally made COVID-19 jab approved as booster shot
T
urkey’s top drug regulatory authority has greenlit the use of Turkovac, a coronavirus vaccine developed using local means, as a third dose or booster shot against the deadly disease, media outlets reported on Friday. The vaccine is not publicly available yet, but the third dose will be provided on request to individuals that have received two doses of CoronaVac, an inactive vaccine like Turkovac. The third doses will be administered in tandem with Phase 3 studies of the vaccine, which is expected to be approved for use this month.Following approval by the Health Ministry’s Turkish Medicines and Medical Devices Agency (TITCK), Turkovac will be initially available in 40 locations.
11
Istanbul’s commuter dog Boji wins hearts of fellow passengers n Istanbul’s mass transit system can be troublesome for humans, but it is still the best way to travel across the city. The Turkish metropolis is also home to a large number of stray dogs and cats, and now one of them enjoys the perks of a free ride. In a packed Istanbul passenger ferry between Europe and Asia, all eyes turn to one commuter enjoying the view from his window. Boji, a street dog, has become a regu-
lar sight on ferries, buses and metro trains in Europe’s largest city. A devoted commuter, the dog enjoys long journeys on public transport, up to 30 kilometers (20 miles) on a regular weekday. Istanbul municipality officials who record the dog’s trips with a microchip say he drops by at least 29 metro stations a day and was even tracked at sea, taking a weekend break to Adalar (the Princes’ Islands) off the city’s coast.
uslims around the world celebrate Qurban Bayram (Feast of Sacrifice), also known as Eid alAdha, in an act of submission and purification following the footsteps of Prophet Abraham. Muslim pilgrims perform the hajj in Mecca as Prophet Muhammad taught them 14 centuries ago. Every act of worship is an act of returning to the origin, going back to the beginning of things so that we can comprehend how it all makes sense here and now. Muslims should take this opportunity to reflect upon their intellectual and moral state in the year 2015. Prophet Abraham’s story of sacrificing his own son and then being rewarded with a sacrificial lamb is an ultimate test for sincere submission to the one we love the most. It narrates how unconditional love requires the greatest sacrifice. It suggests that even prophets are tested to attain absolute certainty and provide an example to their followers. Abraham’s submission is not an act of blindness or fanaticism. Rather, it is based on a proper understanding of reason and will. Submission makes sense only when the person is sane, able to use his reason and force his will on his ego and desires. Abraham’s story is an example of how a devoted servant of God receives the divine message, understands its immensity and moves to execute it so that he fulfils his promise to God. This unconditional love for the Divine is answered by God’s infinite mercy. By sending the sacrificial lamb, which has set the foundation for animal sacrifice in the Abrahamic tradition, God shows that what matters is neither the flesh nor the blood but man’s spiritual perfection through self-sacrifice. The Quran says: “It is not their flesh nor their blood that reaches God; it is your piety that reaches him.” (22:37) This may sound rather quaint to the modern ears that are accustomed to such slogans as freedom, autonomy, liberty, personal choice, individual taste and self-improvement. The façade of the rise of the individual as the center of existence is an illusion of the modern age where impersonal institutions, structures and necessities make every person depend on a system of relations over which none of them has control. Reading Hegel, Marx had defined this as “alienation” whereby we no longer have control over what our hands have produced. Whether we book an air flight, sit a college exam or talk about climate change, we all experience a moment of the mad doctor and the Frankenstein story. Abraham’s story suggests that change in a society begins with inner transformation rather than material conditions. Abraham may have been in Canaan or Urfa rather than Mecca when he was asked to sacrifice his son. He may have been tested with flood or cold rather than with fire and heat. Regardless, he was put to the ultimate test of love, sincerity and submission for generations to follow. Abraham’s son Ismail (the Quran does not mention his name but Muslim scholars agree on him being Ismail/Ishmael; the Biblical sources identify
him as Ishaq/Isaac) is much an essential part of the story as the father of monotheism himself. Father and son both pass the test with resolve and nobility. Their joint act of self-sacrifice changes the course of history and indicates that goodness and virtue reign only when people change what is in their heart. The Quran says: “God will not change the condition of a people until they change what is in themselves.” (13:11) Qurban, the other name of Eid alAdha’s, which also means sacrifice, has the rich connotation of “getting closer and attaining proximity.” Going back to the beginnings of the children of Adam and Eve on earth, it alludes to the tragic story of Cain (Qaabil) and Abel (Haabil) whereby God accepts Abel’s offering of a sheep while rejecting Cain’s crop. Angered by a sense of rejection and jealousy, Cain commits a terrible crime and kills his own brother, thus failing the test. What should have brought him closer to God through sacrifice drives him further away from Him and his humanity. A sincere sacrifice is what brings us closer to the Divine. It enables us to overcome our own infirmities and reach out to that which is larger than us and which completes and enriches us. It prepares us for a life of virtue and devotion. It teaches us how to serve others while serving God. It takes us beyond flesh and blood. But if it is tainted by greed, vanity, wickedness, lust and jealousy, it only drives us away from the infinitely Good and Merciful. Prophet Abraham’s timeless story is as relevant today as it has ever been. As the Muslim world re-enacts Abraham’s sacrifice, it needs to reflect upon the intellectual and spiritual impoverishment in which it finds itself today. The Muslim world needs a revolution of the mind and a renewal of the spirit to overcome the challenges and calamities it faces today. Lost between a glorious past, a miserable present and an uncertain future, young Muslims look for an ideal to which they can devote their intelligence and passion. Religious scholars and intellectual leaders need to explain how Muslims can be a medium of truth, good and mercy in a world of indifference, materialism and violent extremism. Blaming only others does not solve our problems but leads to intellectual laziness and moral conformism. For one reason or another, Muslims have allowed injustice, inequality, poverty and extremism to fester in their countries. Instead of working to resolve their problems with wisdom, patience and sacrifice, they have resorted to intolerance, fanaticism and violence. The Islamic intellectual tradition underlines the complementarity of the “inner” (al-batin) and the “outer” (al-zahir): What is out there is a reflection of what is within you. We need to think better and work harder in order for the good within us to come out and establish peace, justice and mercy in the world. This feast of the “qurban,” this noble act of proximity-through-sacrifice, should be an occasion to prevent evil and spread the good. > Source Daily Sabah/Sep 24, 2015
12
T
12 October 2021
rkısh NEWS PRESS
TECHNOLOGY
Facebook, Instagram go down for 2nd time in week
Turkey’s Etiya secures strategic investment from Canadian Quebecor a Turkish independent software E tiya, provider, has secured a strategic investment
from Canada-based Quebecor Media Inc., a prominent player in communications, media and entertainment. This investment is said to further strengthen Etiya in international markets and help accelerate its growth. Saying they follow a vision of becoming a global tech company, Aslan Doğan, CEO of Etiya, said the financial and social impacts of the coronavirus pandemic have caused a fundamental change in business priorities and targeting. “The road to the future has unquestionably stopped technology, software and digital transformation from being a choice. This is now a necessity for all companies that want to exist in the digital world. Technology is the raw material of everything we do. As a company born and raised in this land, we are consolidating our place in the global software market,” Doğan said. Etiya has been investing in the latest, cutting-edge technologies, looking to become a global player supporting artificial intelligence-backed digital transformation journeys for communication service providers and large enterprises.
C
onfirmation came from Facebook Inc. late Friday that some users were having trouble accessing its apps and services, which comes just days after the social media giant suffered a six-hour outage reportedly caused by a mistake during routine maintenance on its network of data centers. Some users were unable to load their Instagram feeds, while others were not able to send messages on Facebook Messenger. “We’re aware that some people are having trouble accessing our apps and products. We’re working to get things back to normal as quickly as possible and we
Google to invest $1B to lift Africa internet access
is to invest $1 billion over the next five G oogle years to allow for faster and more affordable internet access and support entrepreneurs-
hip in Africa, the company said Wednesday. Internet reliability is a problem in Africa where less than a third of the continent’s 1.3 billion people are connected to broadband, according to the World Bank. But the continent, where nearly half the population is under 18, is a promising market. According to Google and Alphabet boss, Sundar Pichai “huge strides” have been made in recent years, but more work is needed to make “internet accessible, affordable and useful for every African.” The investment will support digital transformation by ensuring improved connectivity and access, he said in a statement. The funds will, among other things, go toward infrastructure development including the Equiano subsea cable that will connect South Africa, Namibia, Nigeria and St. Helena with Europe. The deal expands Google’s pledge announced four years ago to train around 10 million young Africans and small-scale businesses in digital skills. Internet access is also hampered by the affordability of smartphones.
apologize for any inconvenience,” Facebook said in a tweet. Following the tweet, Facebook further stated its engineering team has verified the current disruption is not related to the outage Monday and that a configuration change caused that outage, which impacted people globally. For the current outage, Facebook’s engineering team has confirmed that Facebook, Instagram, Messenger and Workplace have been affected. People swiftly took to Twitter to share memes about the second Instagram disruption this week. Web monitoring group
Downdetector showed there were more than 36,000 incidents of people reporting issues with the photo-sharing platform Instagram Friday. There were also more than 800 reported issues with Facebook’s messaging platform. Downdetector only tracks outages by collating status reports from a series of sources, including user-submitted errors on its platform. The outage might have affected a larger number of users. The outage Monday was the largest Downdetector had ever seen and blocked access to apps for billions of users of Facebook, Instagram and WhatsApp.
Hello, literally everyone: Twitter pokes fun at Facebook outage! n As Facebook, Instagram and WhatsApp experienced a major outage Monday, people flocked to another social media giant: Twitter. Not letting the change slide by, Twitter tweeted on their official account “hello literally everyone” as increased usage caused the page to lag. “Hallo we are here from Facebook and Instagram...” a user said in the replies, where a slew of gifs made fun of the whole situation. While rivaling social media networks are currently the butt
of many a joke, “Now Twitter” has made it into trending, as people felt it necessary to point out that the network might crash
as well. Some users said they experienced glitches and that gmail, Google’s mail service, was also affected.
T
EKONOMI
rkısh NEWS PRESS
12 Ekim 2021
13
ÇALIŞANIN DÜNYASI
MURAT ÖZDAMAR
Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au
İş kazasıyla ölüm halinde ölüm geliri bağlanır
ÇAMUR IN ATANLAR I YÜZLER K A KIZARAC
Ö
İstanbul Havalimanı dünyanın en iyi ikinci havalimanı seçildi
T
ürkiye’nin gururu İstanbul Havalimanı, güçlü alt yapısı, üstün teknolojisi ve sunduğu üst düzey yolculuk deneyimi ile prestijli kurumlar tarafından ödüllendirilmeye devam ediyor. Dünyanın önemli yayın gruplarından Conde Nast’ın, lüks seyahat konusunda otorite sayılan, gezginlerin kılavuzu ve ilham kaynağı olan seyahat ve yaşam dergisi Conde Nast Traveler, prestijli ödüllerden biri olan ve her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen “Okuyucuların Seçimi” anketinin sonuçlarını açıkladı. Anketin sonucunda ortaya çıkan “Dünyanın En İyi Havalimanları” listesinde İstanbul ikinci oldu. SİNGAPUR BİRİNCİ Dünya genelinde 800 binden fazla Conde Nast Traveler okuyucusu, anket kapsamında dünyanın en iyi otelleri, tatil köyleri, şehirleri, ülkeleri, adaları, kaplıcaları, trenleri, araç kiralama hizmetleri, havayolları, havaalanları ile ilgili son seyahat deneyimlerini paylaşarak on binlerce puan ve yorum gönderdi. Conde Nast Traveler’ın okuyucu oylarıyla belirlenen anket sonucuna göre İstanbul
Havalimanı, Tokyo Narita (NRT), Seul Incheon (ICN), Doha (DOH), Dubai (DXB), Marakeş (RAK), Atina (ATH), Zürih (ZRH), Londra Heathrow (LHR) gibi havalimanlarını geride bırakarak Singapur (SIN) Havalimanı’nın ardından listeye ikinci sıradan girdi. Merkezi New York ve Londra’da bulunan Conde Nast, dünya çapında ek lisans ortaklarıyla birlikte Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, İtalya, Japonya,
Meksika ve Latin Amerika, Rusya, İspanya, Tayvan, İngiltere ve ABD dahil olmak üzere 32 pazarda faaliyet gösteriyor. Conde Nast Traveler’in “Okuyucuların Seçimi Ödülleri”, derginin kasım sayısında yayınlanacak. 100 MILYON YOLCU İstanbul Havalimanı’nda eylül ayı sonu itibarıyla 100 milyonu aşkın yolcunun ağırlanırken 700 binden fazla uçuş gerçekleştirildi. Salgın döneminde aldığı önlemlerle ön plana çıkan, geçen yıl 23 milyon 409 bin 132 yolcu ağırlayarak listenin başında yer alan İstanbul Havalimanı, Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından 24 Temmuz’da başlatılan ‘Havalimanı Sağlık Akreditasyonu’ programı kapsamında verilen sertifikayı dünyada alan ilk havalimanı olmuştu.
Küresel gıda fiyatları 10 yılın zirvesinde n BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), küresel gıda fiyatlarının buğday ve bitkisel yağlara güçlü taleple Eylül 2011’den bu zamana kadarki en yüksek seviyesine ulaştığını bildirdi. Buna göre, gıda ürünlerinin uluslararası fiyatlarındaki aylık değişiklikleri izleyen FAO Gıda Fiyat Endeksi, eylülde ağustos ayına kıyasla yüzde 1.2 artış göstererek ortalama 130 puan oldu. Artış oranı geçen yı-
lın eylül ayına göre ise yüzde 32.8 olarak gerçekleşti. Endeks, Eylül 2011’den bu zamana kadarki en yüksek seviyesine ulaştı. Küresel gıda fiyatlarının buğday ve bitkisel yağlar kaynaklı olmak üzere iki aydır artış göstermesi dikkati çekti. Tahıl Fiyat Endeksi, yükselen buğday fiyatlarının etkisiyle aylık yüzde 2, yıllık ise yüzde 41 artış gösterdi. Artışta, güçlü talep nedeniyle ihracat olanakla-
rının daralması etkili oldu. Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi palmiye yağında güçlü küresel ithalat talebi ve Malezya’daki iş gücü eksikliğine ilişkin endişeler nedeniyle aylık yüzde 1.7, yıllık yüzde 60 artış kaydetti. Şeker Fiyat Endeksi, dünyanın en büyük şeker ihracatçısı Brezilya’daki olumsuz hava koşullarına ilişkin endişelerle ağustos ayına göre yüzde 0.5 artarken, yıllık yüzde 53.5 yükseldi.
lüm insanoğlu için mukadderattır. Ölüm nedeniyle sigortalının geride kalan aile bireyleri sürekli bir gelir kaybına uğrar. Bunun sonucunda ölenin geride bıraktığı aile efradı açısından sosyo-ekonomik bir tehlike meydana gelir. Sigortalının ölümü sonrası geçim sıkıntısı çekmesi muhtemel olan aile bireyleri maddi desteğin yerini alacak bir sosyal yardıma gereksinim duyar. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, sigortalının ölümü sonrası geride kalanlardan geçimi sigortalı tarafından sağlanan aile bireylerinin geleceklerini güvence altına alma amacıyla iki ayrı sigorta kolunda düzenleme yapmıştır. Aile bireylerine ölüm sigorta kolundan yapılan ödemeye “ölüm aylığı” iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan ölümler nedeniyle bağlanan maaşa “ölüm geliri” denir. Sigortalının ölümü, iş kazası nedeniyle anlık olabildiği gibi sigortalı kaza anında ölmemiş olsa dahi kendisine gelir bağlanmadan hayatını kaybetmiş olabilir. Yine sigortalının ölümü, iş kazası geçirdiği tarihten sonra kendisine iş kazası sürekli iş göremezlik gelir bağlandıktan sonra gerçekleşebildiği gibi ölümün nedeni iş kazası sürekli iş göremezlik geliri bağlandıktan sonra doğal seyrinde de gerçekleşebilir. Ölüm geliri hesaplama yöntemi; ölümün, sigortalıya iş göremezlik geliri bağlanmadan önce gerçekleşmesi veya sigortalıya iş göremezlik geliri bağlandıktan sonra ölümün gerçekleşmesi halinde, ölüm nedeninin iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmaması ve sigortalının gelir bağlanmasına esas sürekli iş göremezlik derecesine göre farklılıklar gösterir. Buna göre; -İş kazası ve meslek hastalığı
sonucu kendisine sürekli iş göremezlik geliri bağlanmadan ölen, -Meslekte kazanma gücünü yüzde 50 ve üzerinde kaybetmesi nedeniyle kendisine iş göremezlik geliri bağlandıktan sonra ölen, -Meslekte kazanma gücünü yüzde 50’den daha az oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölen ve ölüm nedeni geçirdiği iş kazası ve meslek hastalığından kaynaklanmış olan sigortalının, kazanın meydana geldiği tarihten önceki son üç aylık prime matrah toplamının prim gün sayısına bölünmesi suretiyle bulunan ortalama günlük kazancının 21 katından oluşan ölüm geliri tutarı, ölenin hak sahibi aile bireylerine, 5510 sayılı Kanunda belirtilen hisseleri oranında, ölüm geliri adıyla ödenir. İş kazası veya meslek hastalığına bağlı olarak meslekte kazanma gücünü yüzde 10 ile 49 arası kaybetmiş olan ve kendisine gelir bağlanan sigortalının ölümü normal seyrinde gerçekleşmişse aile bireylerine bağlanacak gelir, ölenin en son aldığı gelir üzerinden yapılır. İş kazası sonucu ölen sigortalının en az 1800 gün prim ödemesinin bulunması veya ölen sigortalı SSK kapsamında ise her türlü borçlanma hariç en az 5 yıl sigortalılık süresi ve en az 900 gün prim ödemesinin olması halinde hak sahiplerine iş kazası gelirinden başka bir de ölüm aylığı bağlanır. Aile bireylerine iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kolundan ölüm geliri, ölüm sigorta kolundan ölüm aylığı bağlanması halinde, gelir ve aylık tutarları mukayese edilir, yüksek olan tam az olan ise yarım ödenir. Ölenin eşinin kendi emekli maaşı varsa bu durumda kendi emekli maaşı, ölüm aylığı ve ölüm geliri, en fazla ödemeye imkan veren iki dosya esas alınarak iki aylık veya bir gelir bir aylık olarak ödenir.
Emeklilik maaşı bağlanan yetim kızın SSK aylığı kesilir! SORU: Sigorta başlangıç tarihime göre 3600 gün primle 58 yaşımda emekli olabileceğim. Bekar olduğum için ölen babamdan dolayı SSK yetim aylığı alıyorum. Emekli olunca da yetim maaşımı da alabilir miyim? > Melek D. CEVAP: Kız çocuklarına ölen SSK’lı veya Bağ-Kur’lu anne veya babalarından dolayı yetim aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartlardan bir tanesi de kendisine ait bir emekli maaşının
bulunmamasıdır. Bekar, boşanmış ya da dul kalmış yetim kız çocuğuna ödenmekte olan Bağ-Kur veya SSK statülü yetim maaşı, kendisine SSK veya BağKur emeklilik maaşı bağlanınca kesilir. Dolayısıyla babanızdan bağlanan yetim maaşı SSK statülü olduğu için kesilecektir. Yetim maaşı Emekli Sandığı statülü olsa idi kesilmeyecekti. Çünkü SSK emekli maaşına sahip olmak, Emekli Sandığı yetim aylığına engel değil.
KEŞFET
T
rkısh NEWS PRESS
EDIRNE’NİN CAMILERI BÜYÜLÜYOR
12 Ekim 2021
15
Bu şehir sizi Osmanlı’ya götürüyor...
Osmanlı Payitahtı Edirne’deki tarihi Selimiye, Üç Şerefeli ve Eski camileri inanç turizmine önemli katkı sağlıyor, kenti tanıtıyor. Selimiye İmam Hatibi Yusuf Serenli, “Pandemiyle birlikte ziyaretler biraz sekteye uğramış olsa da kısıtlamaların kalkmasının ardından bu yoğunluğa tekrar ulaştık” diyor.
T
ürkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı dirne’de Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” dediği Selimiye Camisi, Osmanlı’nın özgün eserlerinden kapıları ve minareleriyle dikkati çeken Üç Şerefeli Cami ve hat yazılarıyla ön plana çıkan Eski Cami, inanç turizmi açısından büyük önem taşıyor. “ALTIN ÜÇGEN” Selimiye, Üç Şerefeli ve Eski camilerin içinde bulunduğu alan, bu yapıların dizilimi açısından “altın üçgen” olarak da adlandırılıyor. Selimiye Camisi İmam Hatibi Yusuf Serenli, Selimiye Camisi’nin Edirne, Türkiye ve dünyadaki önemli şaheserlerden olduğunu söyledi. Turizm ve ibadet açısından öneme sahip Selimiye’nin aynı zamanda “altın üçgen”de yer aldığını anlatan Serenli hoca, şöyle devam etti: SELİMİYE GÖZ KAMAŞTIRIYOR “Eski, Üç Şerefeli ve Selimiye camilerinin baş başa bulundukları alan çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor. Pandemiden önce yoğunduk. Pandemiyle birlikte ziyaretler biraz sekteye uğramış olsa da
kısıtlamaların kalkmasının ardından bu yoğunluğa tekrar ulaştık. Hem hafta içi hem hafta sonu Türkiye’mizin çeşitli illerinden veya yurtdışından konuklarımızın geldiğini görebiliyoruz.” İmam Hatip Yusuf Serenli, 1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftası açılışının Selimiye Camisi’nde Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla yapıldığını hatırlatarak, tüm din görevlilerinin haftasını kutladı.
ÜNLÜ ÜÇ ŞEREFELI CAMI Üç Şerefeli Camisi İmam Hatibi Emin Eneç de Selimiye, Eski ve Üç Şerefeli camilerin Edirne’nin önde gelen selatin camilerinden
olduğunu ifade etti. Edirne’ye gelen turistlerin üç camiyi mutlaka ziyaret ettiğini ve bu alanın öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Eneç, “Camilerimize gelen ziyaretçilerimiz buradan memnun ayrılıyor. Ecdadımızın yaptığı bu güzel eserleri hayretler içerisinde izliyorlar” dedi. Üç Şerefeli Cami’nin bazı özellikleri olduğunu belirten Eneç, söyle devam etti: “Öncelikle Üç Şerefeli ismi Osmanlı’da ilk defa uzun bir minare ve üç şerefesi olan bir minare için kullanılmış. Bu üç şerefeye de üç ayrı çıkış yolu var. Daha sonra Mimar Sinan Selimiye’deki minarede bu özelliği kullanmıştır. Yine ilk defa şadırvan bahçesi, ortasında şadırvan ve revaklarıyla çevrili bir bahçe burada yapılmış.” Emin Eneç de, bu yıl “vefa” temasının işlendiği Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nı da kutladı.
“ESKİ” VEYA “ULU” CAMİ Eski Cami İmam Hatibi Salih Tatlı ise camilerin kentin oluşması, gelişmesi ve tanıtımında büyük rol oynadığını kaydetti. Eski Cami’nin çok kubbeli yapısıyla “Ulu Cami” olarak da bilindiğini belirten Tatlı, şunları anlattı: “9 kubbesi var, yazılarıyla da meşhurdur. Tarihte bu cami, bir külliye olarak vazife yapmıştır. Yapısı ve yazısıyla dikkat çekmektedir. Büyük camilerin en eskisi ve evvelidir. Eski Cami’nin yazısı, Üç Şerefeli’nin kapısı ve Selimiye’nin de yapısı meşhurdur.”
T
WORLD
rkısh NEWS PRESS
12 October 2021
17
TARIH & EDEBIYAT
SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au
I. Murad (Hüdavendigâr) & the Battle of Çirmen
Austria’s Kurz steps down as chancellor amid corruption claims Chancellor Sebastian Kurz on Saturday announced he was stepping down A ustria’s as chancellor following pressure on him to
HAFTANIN ŞİİRİ
AKINCILAR
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi “İlerle!” Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle Şimşek gibi atıldık bir semte yedi koldan Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan Bir gün yine doludizgin atlarımızla Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla Cennette bu gün gülleri açmış görürüz de Hâlâ o kızıl hâtıra gitmez gözümüzde Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik > YAHYA KEMAL BEYATLI
HAFTANIN KELIMESI
Cansiparâne
n Canını fedâ edercesine. Özveriyle. Dilimize Farsçadan geçmiştir. Ruh mânâsındaki can kelimesi ile fedâ eden mânâsındaki sipar kelimesinin - âne ekiyle türetilmesi sonucu oluşmuştur. > Banu Ertuğrul & Onur Ertuğrul / Lugat365 - Bazı Kelimeler Çok Güzel
Ümitsiz olma! Üzülmüş, yıpranmış ya da hayak kırıklığına uğramış olabilirsin. Biri sana umut verip sevgini ve ona verdiğin değeri kullanmış olabilir. Aldatılmış, kandırılmış hatta yarı yolda bırakılmış da olabilirsin… Olsun üzülmez! Herkes onun gibi çıkarcı ya da yarı yol yolcusu değil. Seni ömrüne ekleyecek ve ömrünce bekleyecek insanlar da var. Belki de sen birinin Allah’a yalvarışısın. “Allah’ım hakkımda hayırlısının ver!” dediğinde karşılaşacağısın. Belki de bu akşam çok iyi kalpli ve temiz bir insanka kadere yeniden yazılacaksın. Ve emin ol ki bir gün sen de bu mutluluğu yaşayacaksın. Ümitsiz olma; Vakti gelince çıkacaktır karşına, seni sen olduğun için seven. Ve bil ki birisinde avuç dolusu duaların var, yüzüne sürülmeyi bekleyen… “Sabret! Çünkü Allah’ın iyi kulları için mutlaka güzel planları vardır.” > Nebi Yıldız / Hayallerin Allah’a Emanet
S
ultan I. Murad was born in 1326 at Bursa, Turkey. He was the second son of Orhan Gazi (the second ruler of the Ottoman Empire). When his older brother Suleyman passed away, he became the leader to the Rumeli army under the Ottoman rule. Sultan I. Murad was a just ruler; not only to Muslim, but also to the Christians located the countries/nations that he conquered. For this reason, he was well respected and liked by the Christians. Sultan I. Murad respected the intellects and artists. He was giving and would always help the poor and deserted. He always has a plan and for this sole reason, he would a great ruler. The Ottoman army had extended towards Europe, which was under the rule of the Byzantine Empire. The Ottoman had conquered Edirne in 1360 which had a strategic importance in the Balkan nations. Edirne was also the second important capital after Istanbul (Constantinople) for the Byzantine Empire. Sultan I. Murad made Edirne the capital of the Ottoman Empire in 1366. Subsequently, the Ottoman capital was now in Europe and Edirne had become an Islamic capital. Because of this development, Sultan I. Murad has three main goals: 1. By reinforcing the Ottoman army grounds in Edirne, the jihad activities were to have a significant boost; 2. With the European land that would conquered, the Ottoman Empire would also gain its strength; and 3. Sultan I. Murad had moved all the organisations that would boost the governmental control. As a result, the administrative, religious and military organisations were moved to Edirne and the legislative and religious leaders were all based in Edirne. I was inspired to write about Sultan I. Murad and the Battle of Çirmen because of a lecture that I had listened to last Wednesday evening. The lecturer had mentioned that there are three ways a Muslim can ensure that they live a successful live. The three rules are: 1. No excuses! 2. No complaining! 3. No giving up. Writer and Family Consultant, Mehmet Baki Öztürk had linked the Battle of Çirmen to the third point,
being ‘absolutely never giving up’. He had elaborated on the topic to link it to the movie 300 which albeit is about the Spartans and the Battle of Thermophylae. However, to emphasis the pure brilliance of the Ottoman Empire he explained the Battle of Çirmen. The Battle of Çirmen occurred on 26 September 1371. The number of the two sides in comparison in this war is excessive. The Ottoman Army consisted of 800 people against the Serbian army of 70,000 people. Led by Lala Sahin Pasha, the Ottoman Army had strategically planned their defence and attack on the Serbian Army. Edirne was under the protection of Lala Sahin Pasha. The Ottoman army needed to be very careful with how the approached the war, as they were a mere 800 people. Lala Sahin Pasha had followed the Serbian army to the Meric River. The Ottoman cavalry had attacked the Serbian army overnight. Their goal was to kill the strong cavalry who held military importance in the Serbian army. As the Ottoman army raided the Serbian army overnight, the Ottoman horsemen killed the Serbian king, and the prince was captured. The war did not occur during the daytime. As the Serbian army became flustered and frustrated by the sheer defeat of the main Serbian army troops, they began to run away. Thousands of Serbian soldiers fleeing the Ottoman cavalry fell and drowned in the Meric River. The Ottoman Army had one this war with very few lives lossed, despite the thought that they would not be able to defend Edirne against the Serbian army. The Battle of Çirmen had paved the way for the conquer of Macedonia. The Bulgarian king and the Serbian princes in Macedonia were introduced to the rule of the Ottoman Empire. The conquer of the Balkan countries were expedited. > SINEM TASLAK > Sources: Prof. Ali Muhammed Sallabi / Osmanlı Tarihi - Kurtuluşdan Bugüne; > Yavuz Bahadıroğlu / Beylikten Hükümdarlığa Osmanlı Padişahları; https://www.milliyet.com.tr/gundem/ cirmen-savasi-kisaca-ozeti-tarihisonuclari-onemi-nedenleri-vesonuclari-6266618; https://steemit.com/ history/@manyasli/the-battle-of-cirmen
resign after he was implicated in a corruption scandal. In a televised media statement, Kurz said he wanted to “make space to prevent chaos.” “We need stability,” the 35-yearold conservative said, adding it would be “irresponsible” to allow Austria to “slide into months of chaos or gridlock” while the EU member fights the pandemic. Kurz said he would nominate Foreign Minister Alexander Schallenberg as the new chancellor, while he would stay on as the leader of his People’s Party (OVP) and a lawmaker in Parliament. Vice Chancellor and Greens leader Werner Kogler on Friday had asked the OVP to name another chancellor, saying Kurz was “no longer fit for office.” On Wednesday prosecutors raided several locations linked to the OVP and announced that Kurz and nine other individuals were under investigation over claims that government money was used in a corrupt deal to ensure positive media coverage. Kurz has denied any wrongdoing, reiterating on Saturday that allegations against him were “false.” “I will be able to clarify it; I’m sure about that,” he said calmly. He said some of the text messages he wrote that got him into hot water were composed in “the heat of the moment.” “I’m just human with emotions and mistakes,” he said. By stepping down, Kurz avoids having to face a parliamentary no-confidence motion, which he was expected to lose after his junior coalition partner, the Greens, turned against him. In 2019, his coalition with the far-right Freedom Party (FPOe) already collapsed after his ally became engulfed in a corruption scandal, but fresh elections once again saw Kurz’s OVP come out on top. In the latest scandal, according to prosecutors, the core allegation is that between 2016 and 2018, Finance Ministry resources were used to finance “partially manipulated opinion polls that served an exclusively party political interest.” This correlates to the time period in which Kurz, already a government minister, took over the leadership of the OVP and later that of the Alpine EU member at the helm of a coalition with the FPOe. Prosecutors allege that payments were made to an unnamed media company - widely understood to be the Oesterreich tabloid in return for publishing these surveys. The OVP-Green coalition - a first at a national level - entered office in January 2020 and has already been put under strain several times by the fallout from other corruption scandals and differences over questions such as refugee policy. Thousands demonstrated in front of the OVP headquarters in central Vienna late on Thursday, calling for Kurz’s resignation while waving signs that read “Against corruption” and “Shame on you.”
PAZARTESI
Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI
AUSTRALIA . .
SESİ T rkıye’nın
RADYOSU AVUSTRALYA
CUMA
Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE
I
CUMARTES
“Sizin Sesiniz”
SALI
www.turkishnewspress.com.au
Ergül Uybadın
Sülhan Yılmaz Gülten Akbar
Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
ÇARŞAMBA
Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ
PERŞEMBE
Serdar Güzel Doğukan Perk Saat: 22-23 arası PORTRELER
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın her günü saat 17-18 arası Her gece saat 22-03:00 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600
T
rkısh
HAYATA DAIR
SATURDAY0 16.00-17.0
Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic
THE SOURCE
PAZAR
Müzikli Saatler EZGİLER
ÇARŞAMBA
@turkiyeninsesiradyosu
MEDIA LIMITED
MURAT ŞIRIN
ÜMIT UYAR
MELBOURNE’IN SESİ
T
NOSTALJI
rkısh NEWS PRESS
12 Ekim 2021
19
u ç k u k u H n e y s i m Akade
A R A L Z A S r o y i r e v hayat
Yurt dışındaki müzisyenlere atölyesinde binbir emekle ürettiği Türk sazlarını tanıtan Öğretim Üyesi Engin Topuzkanamış, “Lise yıllarımda Erkan Oğur’u tanıdım ve birçok insanın etkilendiği gibi ben de etkilendim. Elimdeki sazların sorunları olduğu zaman tamir ettirebileceğim kimse yoktu, ben de kendim uğraşmaya başladım. Videolar izledim, atölyelere gittim, ustaların yanına gidip geldim ve böylelikle kendim de bağlama yapmaya başlamış oldum” diyor.
D
okuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Engin Topuzkanamış, oturduğu binanın girişinde açtığı atölyede bağlama ailesine ait 5 çeşit Türk sazı üretiyor. KİTAPÇIDAKİ TEK GİTARI ALARAK MÜZİĞE BAŞLADI Ortaokul yıllarında müzik öğretmenin elinde gördüğü gitara hayran kalan ve Manisa’nın Akhisar ilçesinde bir kitapçıda bulunan tek gitarı para biriktirip satın alan Topuzkanamış, müziğe ilk adımını attı. Lise yıllarında sanatçı Erkan Oğur’un müziğinden etkilenen Topuzkanamış, müzik aletlerinin küçük çaplı tamiriyle başladığı çalgı yapımı serüveninde bağlama üretimine de başladı. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 2001’de mezun olan ve 2002’de aynı üniversitede araştırma görevlisi olarak göreve başlayan Topuzkanamış, hem akademik kariyerini sürdürdü hem de farklı enstrümanların yapımı konusunda kendisini geliştirdi. APARMANIN ALTINDA ATÖLYESİNİ KURDU Halen İzmir DEÜ Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Ana Bilim Dalında Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapan 43 yaşındaki Topuzkanamış, içindeki enstrüman üretme tutkusunu hayata geçirmek için, Buca ilçesinde oturduğu apartmanın girişindeki 10 metrekarelik dükkanı kiralayarak enstrüman yapımına başladı.
İzmirli akademisyenin atölyesinde ürettiği el yapımı kopuzlar, yurt içi ve dışından müzisyenlerin ilgisini görüyor. Katıldığı konserlerde yaptığı enstrümanları çalan Topuzkanamış, müziğin ve üretimin, öğrencileriyle olan ilişkisine de yansıdığını düşünüyor. TÜRK SAZLARINI DÜNYAYA TANITIYOR Akademisyen kimliğine çalgı yapım ustalığını da ekleyen ve yurt dışındaki müzisyenlere Türk sazlarını tanıtan Topuzkanamış, müzikle hikayesini, şöyle anlattı: “Lise yıllarımda Erkan Oğur’u tanıdım ve bir çok insanın etkilendiği gibi ben de etkilendim. Elimdeki sazların sorunları olduğu zaman tamir ettirebileceğim kimse yoktu ben de kendim uğraşmaya başladım.
Videolar izledim, atölyelere gittim, ustaların yanına gidip geldim ve böylelikle kendim de bağlama yapmaya başlamış oldum.” KOPUZ ÇOK SİHİRLİ BİR ÇALGI Kopuz ve Oğur sazının yanı sıra cura, tanbura, divan sazı da üreten Topuzkanamış, fakülteden artakalan zamanlarını, atölyesinde Türk sazları üreterek geçirdiğini söyledi. Ürettiği kopuzların Orta Asya’dan gelen eski kopuzlardan farklı olduğunu belirten şu bilgileri verdi: “Kopuz 3 telli bir bağlama aslında. Oğur sazı denilen 6 telli versiyonu da var. Bir taraftan çok geleneksel bir taraftan çalım tarzı sebebiyle daha önceki gelenekte olmayan şekilde çok enteresan, sihirli bir çalgı.” “İki
alan birbirini besliyor.” Saz yapımında genellikle maun türü ağaç kullandığını anlatan Dr. Engin Topuzkanamış, şunları dile getirdi: MAUN AĞACINI KULLANIYORUM “Geleneksel olarak dut kullanılır. Çünkü dut çok boldur. Ses verme özelliği de iyidir. Bugün en yaygın kullanılan ağaç, maun ağacıdır. Maun çok nitelikli bir ağaç, akustik açıdan da çok iyi. Ben de maun ağacı kullanıyorum. Kereste olarak ham haliyle alıp içini oyup, şekillendirip saz haline getiriyorum.” Topuzkanamış, enstrüman üretiminin, akademisyenlik hayatına da olumlu yansıdığını belirterek, şöyle devam etti: BATILI MÜZİSYENLER PEŞİME DÜŞTÜ... “Farklı ilgi alanlarının olması her zaman başka alanları besler. Bu iki alan da birbirini besliyor. Burada enstrüman üretmem, muhtemelen daha farklı ders anlatmama yol açıyor. Oradaki akademik altyapı, doktora yapmış olmak, bilimsel bilginin nasıl edinildiğini öğrenmiş olmak da buradaki alanı geliştiriyor. Böylece enstrüman yapımına farklı bir gözle bakıyorum.” Engin Topuzkanamış, Batılı müzisyenlerin, Hint, İran, Ortadoğu ve Anadolu müziğine çok büyük ilgi gösterdiğini ve bu müziği icra edebilmek için de enstrüman arayışına girdiklerini sözlerine ekledi.
20
12 Ekim 2021
İlan ve Kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655
T
rkısh NEWS PRESS
SERI ILAN
9748 1131
YAŞAM
12 Ekim 2021
21
Fren yaptıran kuru yemiş
Çorum leblebisi N ohut diyarı Çorum’dan geçen sürücüler, çevre yolunun her iki tarafında bulunan leblebicileri görünce lezzetiyle meşhur leblebisinden almak için mutlaka duraklıyor. Yol kenarında leblebi satışı yapan yaklaşık 20 esnafın kümelendiği bölge “Leblebiciler Sitesi” olarak anılıyor. YURT DIŞINA HEDIYELIK Tuzsuz leblebinin yanı sıra tatlı, tuzlu, çikolatalı, acılı birçok leblebi çeşidinin satışa sunulduğu bölgede sürücüler, yolculuk sırasında tüketmek, evlerine ya da sevdiklerine hediye olarak götürmek için leblebi alıyor. Kavrulan leblebinin kokusu yoldan geçen sürücülere bu lezzetli kuru yemiş için fren yaptırıyor. 25 yıllık leblebici Musa Duyar, “Yurt dışına bile hediyelik olarak gidiyor” diye konuşuyor.
KEBAB DÜKKANINA
BAYAN ELEMAN n Eastgardens Westfield Pagewood’da kebab dükkanımızda serviste haftada 5 gün, saat sabah 10am - 6pm arası çalışacak bayan eleman arıyoruz. İlgilenenler Deniz’i arasın: 0 416 449 177
SATILIK GÖZLEME STORES Preston ve Fairfield’da 4 yıldır haftada 2 gün faaliyetde bulunan getirisi güzel olan iş yerlerimiz satılıktır. Murat: 0400 88 33 40
Kebabçıda çalışacak elemanlar aranıyor! n Manly Seaside’de gece veya gündüz kebabda çalışacak elemanlar alınacaktır. İRTIBAT: 0413 554 027
SATILIK KEBAB DÜKKANI Kebab Haven Bribie Pty Ltd.’den Qld, Bribie Island’da Türkiye’ye dönüş sebebiyle satılık Kebab Dükkanı. Detaylı bilgi için arayın! Orhan Dilbaz Tel: 0423 418 071
GUEST ILE FERAHLAYIN! Guest Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: https:// guestscologne.com/Cep: 0402 677 440
KEBAB & PİDECİYE BAY-BAYAN ELEMAN n Mona Vale’de bulunan Aussie Kebab&Pide dükkanımızda gündüz veya akşam full time çalışacak serviste, pide&gözlemede tacrübeli bay-bayan eleman aranmaktadır. HANIFI: 0 401 922 786
SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419
22
12 Ekim 2021
rkısh T NEWS PRESS DİYANET&KÜLTÜR ALEM-I İSLAM
HAYA EL-MUŞÎ
info@turkishnewspress.com.au
İmam caminin, cami toplumunun kalbidir!
A
nadolu’da düne kadar evlerin cepheleri kıbleye bakardı. Çağa meydan okuyan bizim ata yadigârı evlerin mimarisi de hâlâ o yönde. Anadolu şehirlerimizde olmasa da çoğu köylerimizde yeni evlerin inşası, şu an bile bu temel üzere devam etmektedir. Hz. İbrahim ve Oğlu İsmail’le temeli atılan ve inşa edilen ilk mescidin Kâbe (Beytullah) olduğunu biliyoruz. Kur’an’da önemine atfen “…şehirlerin anası (Mekke)” unvanı da Kâbe kaynaklıdır. Nitekim Kâbe’nin inşasından sonra Mekke şehri, O’nun etrafını çevreleyerek kurulmuştur. Peygamberimizin, Mekke’den Medine’ye hicret ettiklerinde, ilk işi bir mescid (Mescid-i Nebevî) inşa etmek olmuştu. Bunun gereği ecdadımız Osmanlı’nın “Cami Merkezli” hayata verdiği ihtimam da bize kadar böyle süregelmiştir. Yıllar önce İstanbul’a geldiğimde “kıblesi şaşmış evler”in olduğunu ilk kez burada gördüm. Zira Anadolu’da hangi eve gidildiğinde, hiç sormaya ihtiyaç duyulmadan, evin merkezi yerinde, sağa-sola sapmadan “Allah’u Ekber” deyip namaza durulabiliyor. Ama burada evin veya odanın bir köşesine sorup-soruşturup, yamuk ve eğreti olacak bir şekilde namaza durabiliyoruz. Yavuz Bahadıroğlu’nun ifadesiyle, “Cephemiz karışınca kıblemiz tümden karışmasa bile kafalarımız iyice karıştı; kimliksizleştik. Evde yaşayacak olanların her türlü ihtiyacı dikkate alınıyor, sadece kıble ihtiyacı göz ardı ediliyor.” Resul-i Ekrem (s.a.s.) mescitler için, “Allah katında beldelerin en sevimli olan mekânlarıdır.” (Müslim, Mesâcid,) buyurmuş. Allah katında en sevimli mekânların (camilerin) hadimi-hizmetkârı da imamlardır. İmamlar bu görevlerini Hz. Peygamberden devralmışlardır. Görevleri de bu bakımdan değeri paha biçilmez, ifadesi güçtür. Dolayısıyla her imam-müezzin, kendisine verilen ya da talip olduğu bu görevi en doğru, en dolu bir şekilde ve itina ile yerine getirme azminde olmalı. Unutmamalı ki her imam-müezzin, Resulullah’ı (s.a.s.), İslam dinini temsil eder. 2020 yılı verilerine göre, 84.684 adet cami var ülkemizde. Ki; resmi kayıtlarda olmayan mescidlerimizin de olduğunu varsaysak bu sayı daha artar. Bu mekânlarda görevli olanlar, temsil ettikleri peygambere nispeten görevlerini hakkıyla yapmış olduklarında toplumun gidişatı kendiliğinden değişir. Elbette ki toplumda parmakla gösterilecek derecede, her kesimden insanın teveccühünü kazanmış çok değerli kardeşlerimiz var. Ama bu yeterli değil. Diyanet İşleri Başkanlığı her yıl 1-7 Ekim tarihlerini, “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak
kutlamaktadır. Bu yılın temasını da, “Cami, Din Görevlileri ve Vefa” olarak belirlemiştir. Önemine binaen, takdir ve teşekkürlerimi beyanla bu konuya temas etmeyi uygun buldum. Kimi çevreler Müslümanların boşluğundan da yararlanarak sürekli dinimize ve onu temsilen Diyanet’e saldırmayı -şeytanın görevini üstlenircesine- vazife bilmekteler. Tabii bunların kafasında “Yeşil Çam Tiplemesi İmam ve Din görevlileri” var hâlâ… “Şu kâfir, şu münafık, vurun kahpeye…” Veya üstü başı, saç-sakalı dağınık, kirli ve biçimsiz bir sarıktakke görünümüyle her türlü yalancı, dolandırıcıyı çağrıştıran bir tiplemeyle, İslam’ı karalamak için bir proje ürünü olan filmlerdeki yansıtmanın dinle hiçbir alakası yoktur. Nitekim Mehmet Görmez Hoca da görevi sırasında imamlar ve din adamlarının Türk filmlerinde olumsuz tanıtılmasının önüne geçmek için Diyanet adına yönetmen ve senaristlerle bir araya gelmiş, yetkililerle İslam dininin yüceliğini anlatan filmler çekmek için görüşmüştü. Dolayısıyla kim ne derse desin. Diyanet, Müslüman din adamları başta olmak üzere Müslümanlar olarak bizler, Kur’an ve Sünnet çerçevesinde doğru bildiklerimizi çekinmeden ve en önemlisi örnek duruşumuzla haykırmak zorundayız. Biz güzel örnek olmayı bilirsek insanlık, bölük bölük susadıkları ve fıtratlarına uygun yaşam olan İslam’a koşacaklardır. İslam’a insanların açlığını, yaşanmış güzel örneklerden daha çok anlayabiliyoruz. Mesela 13 Mart 2018 tarihinde, Türkiye Diyanet Vakfı’nın kuruluş yıldönümünde 4. Uluslararası İyilik Ödülleri kapsamında ödüle layık görülenlerden biri de Kadıköy Tarihi Hasanpaşa Camii din görevlisi Levent Uçkan’dı. Yedi sayfa kadar olan o günkü sunumunu yarım saatte, altını çizerek zor okuyabildim. Ve sunumunda sadece yapılanları başlık olarak veriyor. Anladım ki ne mücevherler varmış da bizim haberimiz yokmuş… Gerçekten bir imamdan fazlasını, nasıl düşündüğünü, nasıl başardığını hayretler içinde okudum. Ve bunun gibi Anadolu’nun çeşitli yerlerinde, güzel hizmetlerle İslam’ın güzelliklerini maharetleriyle insanlığa taşıyan nice değerli kardeşlerimiz var. Batman’ın Sason ilçesi, Yolüstü köyü imamı Çetin Karakaya, Adıyaman’da İmam Emrullah Yücel, Muş’un Suboyu Köyü Camii imamı Murat Özden, BİNGÖL Genç İlçesi Tarlabaşı Köyü imamı Ahmet Çelik gibi birçok kardeşimiz görevlerini sadece namaz kıldırmakla geçirmeyip, kimisi köyün imarı gibi işlerle, kimi çocuklara okul çıkışında hem dinlerini öğretmek hem de okul derslerinde yardımcı olmak gibi nice hizmetlere koştuğunu da biliyoruz. Demem o ki, Diyanet, tez zamanda “Cami Gençlik Kolu (CGK)” projesini hayata geçirir inşallah! > NUSRET REŞBER
Vahyin Dilinden
“Ey insanlar, Allah’ın va’di haktır, doğrudur. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Hilekâr insanlar ve şeytan da ve o aldatıcı (şeytan) da Allah’ı öne sürerek, Allah adına sizi kandırmasın.” . FÂTIR SÛRESI 5. AYET
Allah Rasulünden
“Sıdk, insanı iyiliğe, iyilik de Cennet’e götürür. Kişi, doğru söylemeye devâm ettikçe, sonunda sıddîklardan olur. Yalan, kişiyi fücûra, fücûr da Cehennem’e götürür. Kişi yalan söylemeye devâm ettikçe, sonunda Allâh indinde yalancılardan yazılır.” . BUHÂRÎ, MÜSLIM
DIYANET İŞLERI BAŞKANI PROF. DR. ALI ERBAŞ:
İmanlı gençlik en büyük zenginliktir Gaziantep’te temaslarda bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ali Topçuoğlu Camisi’nde sabah namazında gençlerle buluştu.
D
iyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş Ali Erbaş, Gaziantep’teki Eruslu Diyanet Gençlik Merkezi temel atma töreninde yaptığı konuşmada gençliğin önemine vurgu yaptı. Kur’anKerim Kursu hocalarının 4-5 yaşından itibaren çocuklarla ilgilendiğini ifade eden Erbaş, 7’den 70’e ihtiyaç odaklı programlarla toplumun her kesiminden insanı doğru dini bilgiyle eğitip, bilgilendirmeye çalıştıklarını söyledi. 140 ÜLKEDEN FAZLA Gaziantep’teki genç nüfusa dikkati çeken Başkan Erbaş, şunları dile getirdi: “Türkiye’de 30 milyona yakın öğrencimiz var. Nüfusu 30 milyonun altında olan 140 kadar ülke var. Bu bizim için en büyük zenginlik. Bir ülkenin ahlaklı, ilkeli, barışı ve huzuru, birlikte yaşama tecrübesini her şeyin üzerinde tutan, Rabb’inin rızasına göre hareket etmeye çalışan, Peygamberini, Kitabını tanıyan bir gençliğe sahip olması en büyük zenginliktir. İşte Türkiye, böyle bir hazineye sahip. Böyle bir genç nüfusa sahip. O zaman iş, bize düşer. İş vazife başında olan yetkililere düşüyor. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu sorumluluğu üzerimize aldık.
Müftülüklerimizle, Kur’anı Kerim hocalarımızla, imamlarımızla çocuklara, gençlere, ailelere hizmet etmeye çalışıyoruz.” 438 İRŞAD NOKTASI Ülkenin 438 noktasında aile irşad büroları olduğunu aktaran Ali Erbaş, bu kurumların başında da ilahiyat fakültesinden hoca hanımlar bulunduğunu, bunların da mahalle mahalle dolaşarak, manevi rehberlik yaptıklarını kaydetti. Manevi rehberlerin gençlik merkezinde, yüksek öğrenim öğrenci yurtlarında, cezaevlerinde hizmetler verdiğini hatırlatanr Erbaş, şöyle konuştu: “Daha dün Konya Cezaevinde iki mahkum, bizim manevi rehberlerimizin önünde hafızlıklarını bitirdiler. Orada hafızlık merasimi yaptık. Hafız olanların sayısı artıyor. Ben de geçen yıl Ankara Sincan Cezaevindeki hafızlık merasimine katıldım. 5 kardeşimizden ikisi bitirdi. Belki sayıları da artmıştır. Birlikte çalıştığımız zaman güzel işlere imza atıyoruz.” 149 ÜLKEYE İYİLİK Mücadelelerinin iyilik mücadelesi olduğunu vurgulayan Erbaş, şöyle devam etti: “Allah iyileri sever. Biz iyilik tohumu
ekiyoruz, sloganımız da budur. Yeryüzünde iyilik hakim oluncaya kadar devam edeceğiz. Türkiye’nin dışında 149 ülkeye ulaştık. Bu milletimizin en büyük tanıtımı demektir. 149 ülkeye kurban vesilesiyle ulaştığımızda iki kilo eti değil bu milletin cömertliğini, asaletini, yardımseverliğini, bayrağımızı tanıtıyoruz. Ülkemizde o kadar vakıf var ki bu en büyük zenginliğimiz.” Konuşmaların ardından temel atma töreni gerçekleştirildi. İSRAİL’E KINAMA Başkan Erbaş, İsrail mahkemesinin, Yahudilerin Mescidi Aksa’da “sessizce” ibadet etmelerine onay vermesine de tepki göstererek, şunları söyledi: “Nasıl ki Müslümanların gidip Yahudilerin mabetlerinde bu şekilde bir eylem yapması kabul edilemezse, Yahudilerin yapmış olduğu, daha doğrusu İsraillilerin yapmış olduğu bu eylem de kabul edilemez. Bir an önce bu kararlarından vazgeçmelerini ve hep birlikte barışı sağlamamız gerektiğini özellikle düşünüyorum” dedi. Bu arada, İsrail’de bir üst mahkeme, bu kararı redderek hatadan döndü.
R LEZZETLI TARIFLE
YEMEK&HOBİ
RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au info@turkishne
B
T
rkısh NEWS PRESS
12 Ekim 2021
23
TESCILLI MOR PATLICAN BIR ASIRDIR KADINLARA KAZANÇ KAPISI OLUYOR
Sen neymişsin patlıcan! Kırsal kesimlerde özenle yetiştirilen, kendine has aromasıyla çok beğenilen tescilli Yamula Patlıcanı, sofraları süslemeye devam ediyor. Üretici Elmas Bulut, “Reçel yapıyorum, kurutuyorum, turşusunu yapıyorum” diyor.
u hafta da Kayseri ile devam ediyoruz. Hani ‘pastırma sucuk kenti’ diyorlar hiç de öyle değil bakın bu çalışkan şehirde neler neler varmış... Kayseri’nin kırsal Yemliha Mahallesi’nde yaşayan kadınlar, yamula patlıcanını çeşitli ürünlere dönüştürerek gelir elde ediyor. Mor ve beyaz çizgili yapısı, çekirdeksiz oluşu ve kendine has aromasıyla bilinen coğrafi işaret sahibi yamula patlıcanı, mahallenin geçim kaynaklarının başında yer alıyor. KADININ GEÇİM KAYNAĞI Yemek, turşu, közleme ve kurutma olarak değerlendirilen patlıcanın reçeli de yoğun ilgi görüyor. Kızılırmak’ın kenarındaki mahallede yaşayan kadınlar, genellikle sonbaharda yaptıkları patlıcan reçeliyle de aile ekonomisine katkı sağlıyor. Patlıcan üreticisi Elmas Bulut, mart ayında patlıcanları tohumdan ektiklerini, temmuz ayının sonuna doğru toplamaya başladıklarını, hasadı yapılan patlıcanları hem kooperatif aracılığıyla hem de Kayseri-Ankara kara yolunda oluşturulan satış
noktasında sattıklarını söyledi. KÖZLEMESİ AYRI REÇELİ AYRI Yamula patlıcanının lezzetine dikkati çeken Elmas Bulut, şunları
anlattı: “Közlemesi, yemeği, reçeli çok güzel olur. Toprağından böyle olduğunu düşünüyoruz. 100-125 yıldan bu yana topraklarımızda
yamula patlıcanı ekilir. Reçel yapıyorum, kurutuyorum, turşusunu yapıyorum. Her yere gönderiyoruz Güveç yapıyorlar, közlüyorlar, dolaba atıyorlar. Her kadın patlıcanla geçimini sağlar. Eşinin kazandığı da yanlarına kâr kalır.” Patlıcanların küçüklerini reçelde kullandıklarını dile getiren Bulut, “Patlıcanı soyarız, kirece yatırırız, biraz sarılaşır, kirecini durularız sonra. Limonlu suda haşlarız, su ve şekerle kaynatırız. 4-4,5 saat kaynatırız ve şişeleriz. Patlıcan reçeli duyuldukça ilgi oluyor” diyor. LEZZETİ HAVASINDAN Üretici Sakine Benli ise, “Bir üretim tesisi istiyoruz, patlıcandan salçaya, pekmezden bulgura kadar ürünlerimizi hem işleyecek hem satacak bir yer talep ediyoruz” dedi. Mahalle Muhtarı Ömer Topal da ikliminden dolayı Kayseri’nin Çukurovası olarak bilinen mahallede halkın yüzde 70’inin patlıcandan geçimini sağladığı belirterek, şunları dile getirdi: “Havasından, suyundan bizim patlıcanımız lezzetli olur. Bizim burada etten kıymetlidir. Kilosu 22,5 liradan satılıyor. Fiyatlar iyi ama bu yıl patlıcan olmadı. Hem suyla hem havanın soğuk olmasıyla ilgili. Patlıcanla insanlarımız çocuğunu okutur, evlendirir, ev alır.”
BAY BAYAN
ELEMANLAR 4
ARIYORUZ
Watsup Brothers şubelerimizde ve yeni açılacak Marsden Park şubemizde pide, pizza, servis, şiş kebab veya mutfakta çalışacak bay ve bayan elemanlar arıyoruz. Çalışmak istediğiniz şubemizi arayarak bize ulaşabilirsiniz. Ücret dolgundur...
4
Watsup Brothers Condell park: 87643236 Watsup Brothers Gregory hills: 46470752 Watsup Brothers Denham court: 81193930 Watsup Brothers Marsden park: 0416486396
24
12 Ekim 2021
Bir cins iri zeytin Çok gerekli, mecbur
Bir çeşit pasta
Övgüyle bahsetme
İki yüzlülük
Bir nota
Canlıların şifresi
Mamul hale getirme
T
Tane
rkısh NEWS PRESS Sanki
Şişkinlik
Mahkeme bitiş kağıdı
Bir binek hayvanı
BULMACA Reis, başkan
Bal (a)
Anlamlı, manalı
Bir Kafkas kavmi
Asker
Yükseltme, yüceltme
Gümüş
İlah
Teknik
Boşa gitme
Kamer
İtalyan parası
Hakkaniyet
Kurtuluş
Bir ünlem
Süt nine
Nüzul
Gökyüzü
Ok
2
Anne, baba ve çocuklar
Bir binek hayvanı
Kurtuluş
İlave
Favori
Cesur
5
1
Hol, sofa
Potasyum'un remzi
Bütünüyle
Ayak (F) İki benzer şey
Mani olma
Basit şekilde Suriye'nin başkenti Gözde bir tabaka
Atın yavrusu Ay
Yerine getirme
Kükürtün remzi
Uzaklık işareti
İlaç
Ön ödeme
Bir sesleniş
Bir renk Rusça evet
Zihin
Hayır (a)
Müzikte dur işareti
Tayin
Yok (argo)
Bir meyve
Orta Amerika'da bir ülke
Bir kan hastalığı
Rutenyum'un remzi Konuk
İmkan
Asab Bir makam
Bilardo topu
Bir gezegen
Hacda giyilen elbise
Latif olma hali
Usul, erkan
Bir cins peynir
Su
Bir makam
Gönül Bayana ödenen nikah akdi bedeli Kahramanlıkla ilgili
Susam yağı Kanun çalan kişi Gelir
Bir işaret zamiri
Bilmişlik taslayan
Yörünge
Bağışlama
Uzaklık işareti
Mamur Kareli kumaş
Hususi
Bir tür silah
Arıtım
Mezar
Bir ünlem
Spor ayakkabı alt çivisi
9
Ders, görev Uzun değnek
4
Bir put
Gölge
Hatırlama Selenyum'un remzi
Rey
Lüks otel
Cerrahi müdahale
6
Bir nota Asla
3
Kanuni
Tekstilde kenar süsü
Fakirlere aşevi
Süs, ziynet
7
Can suyu Tek kişilik enstrümantal müzik gös.
Bir tür çalgı İnsansız Hava Aracı Deride kesik açma Hakan
Allah (cc) versin
Ateş
Vesayet eden 12
Katışıksız
Zeka
Yat limanı Suudi Arabistan'ın başkenti
8
Bal kabı Zor olmayan
Eş, zevce
Hakan
Üzüm kütüğü Bir ilim dalı
Şahit
Yas
Bir bağlaç
Bir çalgı
Sırça
Li anlamında Farsça son ek
Eskimiş, kıymeti kalmamış (Fr)
Uçurum
Kalay kaplı ince saç
Bir ilçemiz
Servet
Bir erkek adı
Bir çizgi film kahramanı
Bizmut'un remzi
Risk
Bir nota
Fiiller
Bir kıta
Ateşli
Su
Emreden
Bir ovamız
İlgili
Sahip
Arifler (a)
İlave
Bir nota
Kamuflaj
Halen
Nida eden
Tropik bir meyve
Bir oto aksamı Ses
Batı tipi eğlence
Eski bir öğretim kurumu
Duruş
Üçüncü tekil şahıs
Bir çiçek Kör
Saha
Tibet rahibi Bir kadın adı Kalsiyum'un remzi
Bir ünlem Aldatma
Ünlü bir halk türküleri sanatkârı
ŞİFRE SÖZCÜK
Yılan
13
Dolaylı anlatım
Çatı
Bir erkek adı
1
2
3
4
5
6
7
Arapça çok- Beyoğlu'nun luk edatı eski adı
Alkolle müc. merk.
Teşvik sözü
Yüce
İnleyen
Bir erkek adı
Kırmızı
Lezzet
Şiirde tekrar kısmı Bir cins iri zeytin
Derinlik
Ekin biçme aleti Bıçak şeklinde silah
Merkez, orta nokta
Yol
Meyve kurusu
Eski bir çalgı Hıristiyan din adamı
Var'ın zıddı
Güven
11
Fakat
Kuşun ağzı
Kademe
10
Bir çizgi film kahramanı
Temiz
Lantan'ın remzi
Hitit
Fayda
8
9
10
11
12
13
E.Mısır'da bir put
SPOR
T
rkısh NEWS PRESS
12 Ekim 2021
25
İŞTE F1’DE YENİ SIRALAMALAR
MAX VERSTAPPEN yeniden lider koltuğunda 1’de Türkiye Grand Prix’inin ardından pilotlar klasmanında Red F ormula Bull pilotu Max Verstappen, takımlar
klasmanında ise Mercedes ilk sırada yer aldı. Şampiyonluk mücadelesi verdiği Mercedes pilotu Lewis Hamilton’ın 2 puan gerisinde İstanbul’a gelen Hollandalı Verstappen, rakibinin 6 puan önünde Türkiye’den ayrıldı. İstanbul’daki yarış sonrası sıralamalar şöyle oluştu:
PİLOTLAR SIRALAMASI 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21
F1 TÜRKIYE GRAND PRIX’IN KRALI
VALTTERI BOTTAS F
F1 Türkiye Grand Prix’ini Mercedes takımının Fin pilotu Valtteri Bottas kazanırken, Red Bull takımı pilotlarından Hollandalı Max Verstappen ikinci, Meksikalı Sergio Perez de üçüncü oldu. Pistlerin eski kralı Lewis Hamilton ise yarışı ancak 5. sırada tamamlayabildi.
ormula 1 Türkiye Grand Prix’ini Mercedes takımının Fin pilotu Valtteri Bottas kazandı. Intercity İstanbul Park Pisti’nde 58 tur üzerinden yapılan yarışta Bottas, damalı bayrağı ilk sırada görerek bu sezon ilk galibiyetini elde etti. Red Bull takımı pilotlarından Hollandalı Max Verstappen’in ikinci olduğu yarışta, Meksikalı Sergio Perez üçüncü sırayı aldı. Verstappen, bu sezon 12. kez podyuma çıkma başarısını gösterdi. Bottas 9, Perez ise 3. kez podyum sevinci yaşadı. KUPAYI ŞENTOP VERDİ Yarışın ardından yapılan törende, Bottas ve Verstappen, kupalarını TBMM Başkanı Şentop’tan aldı. Sergio Perez’in kupasını ise Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu Başkanı Eren Üçlertoprağı takdim etti. Pilotlar kupa töreninden sonra büyük sevinç yaşadılar. İSTANBUL’DA REKOR KIRDI Bottas, bu sezon ilk birinciliğini elde ederken, kariyerinde ilk kez İstanbul’da yarış kazandı. Valtteri Bottas, takım arkadaşı Lewis Hamilton’ın cezası nedeniyle pole pozisyonundan başladığı yarışı zorlanmadan aynı pozisyonda
SÜRÜCÜ TAKIM PUAN Max Verstappen Red Bull 262.5 Lewis Hamilton Mercedes 256.5 Valtteri Bottas Mercedes 177 Lando Norris McLaren 145 Sergio Perez Red Bull 135 Carlos Sainz Ferrari 116.5 Charles Leclerc Ferrari 116 Daniel Ricciardo McLaren 95 Pierre Gasly AlphaTauri 74 Fernando Alonso Alpine 58 Esteban Ocon Alpine 46 Sebastian Vettel Aston Martin 35 Lance Stroll Aston Martin 26 Yuki Tsunoda AlphaTauri 18 George Russell Williams 16 Nicholas Latifi Williams 7 Kimi Raikkonen Alfa Romeo 6 Antonio Giovinazzi Alfa Romeo 1 Mick Schumacher Haas Robert Kubica Alfa Romeo Nikita Mazepin Haas -
TAKIMLAR KLASMANI 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
TAKIM Mercedes Red Bull McLaren Ferrari Alpine AlphaTauri Aston Martin Williams Alfa Romeo Haas
PUAN 433.5 397.5 240 232.5 104 92 61 23 7 -
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ M M U H M A F S A Z M A
İftira
Gerçek
Kuşatma
Bobin
4
Pulculuk
Su dağıtan
Pierre Gasly ve son bölümde de Charles Leclerc’i geride bırakarak geçen yılın ardından bu yıl da podyuma çıkmayı başardı. Meksikalı pilot, geçen yılki yarışı Hamilton’ın ardından ikinci sırada tamamlamıştı. HAMILTON 5. BİTİRDİ İçten yanmalı motorunu değiştirdiği için pole pozisyonunu kazanmasına karşın yarışa 11. sıradan başlayan Lewis Hamilton ise, Fernando Alonso’nun spin atması ve Sebastian Vettel’i geçmesiyle iki sıra yükseldi. Hamilton, 43. turda takımın pit alanına gelmesi yönündeki çağrıyı reddederek yarışa devam etti. Son turlarda takımıyla lastik değiştirme konusunda fikir ayrılığı yaşayan ve isteksiz bir şekilde pit alanına gelen Hamilton, 11. cepten başladığı yarışı altı sıra yükselerek 5. bitirdi. Bu arada, yarış dışı kalan pilot ise olmadı.
Kavgayı ayırma
Vakit
Askerin su kabı
Toptan
K Yumuşak bir maden Bir kuruyemiş
B Kaba, çirkin Eski olmayan
Y
7
Demirin remzi
F Bir yılan cinsi Boş çıktı
F Düşme sesi Bir tür peynir
T E.Mısır'da bir put
R Asya'da bir ülke İst. ünlü bir karakol
C Kalsiyum'un remzi
Ünlü biatımız
Duvar boyası
A K A B E
B A D A N A
Bir uzvumuz Destan
E P O P E
6
Keder Birden
İ
B A
Bir binek hayvanı Emre hazır
A M K A D M E Söz
Ağzın tavanı Kısa ve enli kılıç
Tartışma grubu
Edepler
P
A D A B
K İslam coğrafyasında şehit, mücahit
İ S A L E
A N
C
Bir av hayvanı
Hitit Akıtma
Bir bilgisayar prog.
Bir nota
Sapkınlık
Epilepsi
3
Gönül
bitirdi. 49 tur boyunca liderlik koltuğunda oturan Bottas, yarışı 1 saat 31 dakika 4.103 saniyede tamamlayarak kariyerinin 10. grand prix zaferine uzandı. Bottas ayrıca Türkiye Grand Prix’inde en hızlı tur atan isim oldu. Fin pilot, 5,3 kilometrelik pistte 1 dakika 30.432 saniyeyle en hızlı tur zamanına ulaştı. RED BULL’DAN ÇIFTE SEVINÇ Red Bull pilotlarından Max Verstappen ikinci sırada başladığı yarışı aynı sırada tamamlarken, 6. cepten start alan Sergio Perez ise üçüncülüğü elde etti. Yarış boyunca sadece lider Bottas’ın önündeki araçlara tur bindirdiği sırada farkı 2 saniyenin altına düşürebilen Verstappen, Fin pilotu hiç zorlayamadı. Hamilton ile girdiği şampiyonluk mücadelesinde ıslak zeminde risk almayan Hollandalı pilot, yarışı ikinci sırada bitirdi. Perez ise yarışta Fernando Alonso,
Fas'ın başkenti
K H A S A R A K A R İ L A K A A M A T A R
Koruma
ŞİFRE SÖZCÜK
Baba
E
R A B A T Peşin olmayan Yok (argo)
N A
Gezinti gemisi Radyum'un remzi
R A
Y A T
Yıldız Süs, ziynet
Filipinler'de bir bölge Bir kadın adı
Em
Bir göz rengi
Gelenek, görenek
A N A A L A L A Y E M N A L İ A Y A K E T İ T O N M T K E M E L E M E T A P A L
N
E
Delik kapatan parça
A
T
Yenilgi sözü Cevher
Bir kıta
E
Astrolon Bir ilimiz
İsim
E
Literatür Manyetik rezonans
E M A A
Bir kan hastalığı
Su
Bir bilgisayar oyunu
A A M A A D D E A N N A Y
Bir ajansımız
Bir cins peynir Hayret ifadesi
Altın ve gümüşün ederi
A
R
İ
Boğa güreşi alanı
O Dinlenme, durma (F)
A Üste sunulan mektup
Bir bomba
Kartal yuvası
A
5
Uzaktan hissetme
Bir hayvan Ten
E
L
İ Y E
Parlama
Bağırsak
Hisar
R E
K A L A
K A T O T
Bir erkek adı
Rutenyum'un remzi
A T
R U
S İ T A B İ Y E M İ K A Ş A R
El değmemişlik
Telefonda ilk söz Fakirlere aşevi
2
Ayıplama sözü
Kışla kapısı
R E T
E T
İnce tabaka Bir gaz
İkinci derecede Rüşde ermiş
R A Ş İ T
N İ Z S A A M R İ İ Y N E
1
Sapkınlık
Keykûbat Askerin su kabı
Hasta
Akaç (Fr)
Örnek
Yabancı
K A S M İ A R R A N
Gemilerde yolcu odası
Bir asalet ünvanı (İng.)
Bir hayvan
İsimler (a) Eski bir uygarlık
Sıçan otu
Salahiyet
Valide İlave
Sahip
S A L I
Padişah, şah
Ş E H 1
2
3
S T A D N A H Ş A L D
Türkiye Cumhuriyeti Sevgili Çünkü, onun için
Çok yaramaz
Büyük (a)
A
T
Beddua
Bitkisel
Bezelye
A H
N E B A T İ
A R A K A
K E K B İ İ R R E M A İ H T A Çatı örtüsü
H A Ş E A N R E I Z
Bir ilçemiz
Bir yar. fiil (İng.)
Uzman elçilik görevlisi
Dominant (uyd)
Çok büyük
On (a)
T C Bir ilçemiz
Z İ R A
Kekemelik
Şad olmamış mutluluk
E R A Y
Bir kadın adı Radon'un remzi
A S E L
Toprak
Canlıların şifresi Haftanın bir günü
Bir put
E N İ N
Bal (a)
Bir saygı ifadesi
Bir erkek adı
Cimri, aksi
Boşluk
E L Maç sahası
Paramızın kısa adı
Göğüs
Karışık renkli
Negatif kutup
Bir nota
Durgun
Eski bir çalgı
Kurtuluş
Övgüyle bahsetme
İlgi
Kabul etmeme
Favori
P E S
D E M A A L S T A A L D R E
Bir ilçemiz
Madeni
A T İ
A Ahlak Cılız bitki
Mal, servet
Bir nota
D E R İ
Fakat
Bir ünlem
Yüksek sesle bağırma
Ten
San
Beter, fena
İst. ünlü deresi
Aşikârelik
Kitap ilmi
Oto aksamı
V İ T E S
Baba
Servet
M L R İ İ E E S A L M A T A A M A K L İ Ç A S F A İ Y E N E L N E K A L A L E T R A C A K R A H A T T İ N
Önde, ilerde
K İ Z T A A N B E İ Y L Y A A M A M
Ampul süsü
P E L İ V E R M A A Y
Hane
Y A S A
Kanun
11
İlk peygamber İşte
Bozma (argo)
10
Hainlik etme
Değişik boyutlarda kesilmiş kağıt
İ
T
E Y
Ş E H
İ
T
4
5
6
8
11
12
7
9
10
A K A N
Arifler (a)
Zikreden
A
Z A K İ R
Yunanistan'ın başkenti
Bir cins yumuşak toprak
Mağara
A T İ N A Bir çalgı Bir erkek adı
N E Ş E T
12
Edepler (a)
Uzaklık işareti İneğin yavrusu
A D A B
D A N A
A R İ F A N Kısa saplı balta
K İ L
N A C A K Bir uçak cinsi
Bir işaret zamiri 8
Ş U Daire
K A T
J E T Hayvansal bir gıda
E T
9
Şaka
Ş T A E M R A E T K A
Raf
26
12 October 2021
Editor: Davut Kılıç Auburn FC
Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com
T
rkısh NEWS PRESS
SPORT
Return to Football Update
F
ootball NSW has outlined the return to football activities in the state from Monday, October 11, based on the Public Health Order (PHO) issued by the NSW Government on October 4, press releases issued by the NSW Government since then, and guidance provided by the NSW Office of Sport. That have advised that an outdoor public gathering for sport or exercise - including football training - may take place provided that: l People aged 16 and over are fully vaccinated or have a valid medical exemption (Medical Certificate required). There is no requirement for people attending aged under 16 to be vaccinated; l There are no more than 30 people involved - including participants, coaches and officials, and parents or spectators (Football NSW encourages parents to not participate as part of a training group where possible); l All clubs, associations and centres are expected to have a COVID-19 Safety Plan for all gatherings of the above nature from October 11. As part of a COVID-19 Safety Plan, anyone attending must: l Check-in using a Service NSW QR Code; and l Use of change rooms or communal facilities (e.g. gyms) subject to 1 person per 4 square metre rule, and masks are required to be worn in all indoor settings. l Check-in using a Service NSW QR Code; and l Use of change rooms or communal facilities (e.g. gyms) subject to 1 person per 4 square metre rule, and masks are required to be worn in all indoor settings. l The minimum space recommended for 30 participants is approximately 50 x 30 metres which equates to one-quarter of a football pitch. l A club can divide each pitch into up to four segments and ensure that no more than 30 people are in each quarter at any one time. That is, a maximum of 120 people can be on a full-size pitch that has been subdivided into four quarters. l If there are multiple groups training at the same time, the groups should not mix at any time.
n Big congratulations and best of luck to Melbourne City FC academy graduate and Ex Başakşehir goalkeeper Yaren Sözer on his move back to the A League. Yaren has joined the Central Coast Mariners for the 2021/22 season. The Central Coast Mariners are pleased to announce the addition of goalkeeper Yaren Sözer to Nick Montgomery’s Izuzu UTE A-League squad this season. The 24-year-old was born in Victoria and came through the Melbourne City FC academy. He captained the National Youth League team to a championship, as well as being a part of the A-League squad that won the FFA Cup in 2017. After multiple successful seasons in Australian youth football, he signed with İstanbul Başakşehir F.K. in Turkey, before being loaned to Esenler Erokspor. After a couple of seasons in Turkey, Yaren signed with Perak FC in the Malaysian Super League. Yaren has dual Australian and Turkish citizenship and while he enjoyed his time abroad, he is ready to return home to Australia and compete for a starting spot at the Mariners. “After spending 3 years in Europe and
l Football NSW recommends that clubs nominate a jacketed official who will act as a COVID-19 Marshal at each training session. The Marshal’s role will be to remind people of their responsibilities to follow these guidelines. l Recommencement of training remains subject to current local government area (LGA) guidelines and/or restrictions. For indoor recreation facilities - e.g. Futsal - a group class or other group activity - including training - may occur provided that: l The occupier of the facility must not allow more than 20 people to attend a group class or other group activity at the facility; l Multiple group activities of up to 20 people may take place within an indoor recreation facility provided the facility complies with the PHO; l The occupier of the facility must not allow the total of more than 1 person per 4 square metres; l People aged 16 and over must be fully vaccinated or must have a valid medical exemption (Medical Certificate required). There is no requirement for people aged under 16 to be vaccinated.; l The operator of the facility must have a ‘Gyms and indoor recreation’ COVID-19 Safety Plan in place; l The occupier of the premises must take reasonable steps to ensure that all participants check-in via the Service NSW App and that no unvaccinated adults (aged 16 years and over) are on the premises; l Indoor group activity does NOT include futsal friendly/trial matches or competitions; l Note that all indoor facilities require a mask to be worn unless engaged in
Yaren Sözer
Asia away from home, I feel like I have gained a lot of experience and maturity and I believe the timing is right to return to Australia to try and establish myself in the A-League.” “I’m excited for the season ahead. The Mariners are a fantastic club that has given many players an opportunity to
physical exercise. l Clubs and associations are expected to take all reasonable steps to ensure participants; are vaccinated, that they check-in using a Service NSW QR Code, and are compliant with the PHOs. l Visit the NSW Government factsheet on Vaccination compliance and obligations for more information. l It is also the responsibility of those participating in any gathering to comply with the vaccination or medical exemption requirements, and to obey the PHOs at all times. l Volunteers must not get involved in confrontations or be subjected to physical or verbal abuse for trying to keep participants safe and compliant. l If individuals are not complying with the PHOs, it is a matter for the police. l Football NSW insurances only apply to sanctioned football activities while those activities and while participants are compliant with the PHOs. l Participants who are injured while participating during a sanctioned football activity are covered by the Football NSW personal injury insurance for injuries sustained as a result of football participation (subject to policy terms and conditions), however, claims related to COVID-19 are an exclusion under those policies. l The above guidelines cover the period from Monday, October 11, through until NSW hits the 80% double dose vaccination milestone, after which a new PHO will apply and further guidelines will be issued by Football NSW. l At the time of writing, no organised community sport competitions or programs are permitted to take place until the first Monday after NSW hits the 80 per cent double dose vaccination milestone for those aged 16 and above (currently expected to be Monday, October 25, 2021). l In the case of football, organised community sport competitions or programs include, but are not limited to, friendly matches, intraclub matches, leagues, trials, internal games, or similar. l Football NSW will produce further updates in the lead up to the 80% double dose vaccination being achieved and/or following any changes to Public Health Orders.
show their ability on the biggest stage. I’m looking forward to working hard every day and I hope it’s a successful season for all involved” Sözer said. Mariners Head of Football Ken Schembri welcomed the addition of Sözer to the squad as a gloveman. “We have taken our time to search for another goalkeeper that will add value and depth to our squad.” “Yaren has overseas experience, which is rare for a goalkeeper at his age, highlighting his ambition, talent and potential, which fits well with the type of player that we want in our squad” Schembri said. “Our goalkeeping coach Jess Vanstrattan has spoken of his delight in having Yaren join his ranks and is looking forward to working with him further as the season progresses.” Sözer joins Birighitti as one of two goal-keepers for the 2021/22 Izuzu UTE A-League season. Current Squad: Birighitti, Sözer, Roux, Miller, Hall, Tongyik, Rowles, Smith, Hatch, Goddard, Bozanic, Balard, Nkololo, Nisbet, Cahill, Simon, Müller, Ureña.
K İBRETLİ ER L HIKÂYE
1980’DEN ÖNCE DOĞANLAR...
B
aba siz daha önce nasıl yaşadınız?” dedi oğlum. “Nasıl yani” dedim. “Teknolojiye erişim yok, uçak yok, internet yok, bilgisayar yok, gösteri yok, TV yok, klima yok, araba yok, cep telefonu yok, hatta elektrik bile yok...” “Bak oğlum” dedim: “Biz, 1960-1980 arasında doğan insanlar Allahın sevgili kullarıyız… Hayatımız bunun gerçek bir kanıtıdır. Oynarken ve bisiklete binerken, kask takmadık. Okuldan sonra akşama kadar sokakta oynardık. Hiç televizyon izlemezdik. Hafta sonu kurstu bilmem neydi yoktu. Hafta sonumuzu dolu dolu yaşadık çocukça. Biz kursa falan gitmedik ama yine de doktor olduk, mühendis olduk, polis olduk kısacası hepimiz birer meslek sahibi olduk. İnternetki sanal arkadaşlarla değil, gerçek arkadaşlarla oynardık. Susadığımız zaman, şişelenmiş su değil, musluk suyu içerdik. Aynı bardağı 4 arkadaşla paylaştığımız halde hastalanmazdık. Anne babamız bizi sağlıklı tutmak için hiçbir zaman ek gıda takviyeleri, vitaminler vermezlerdi. Çünkü biz sizin gibi mısır gevreğiyle, hamburgerle değil tarhana çorbasıyla, ev yapımı erişte ile büyüdük. Bizim zamanımızda meyve suyu yoktu, annemizin yaptığı erik marmeladına su katar doğal meyve suyu yapardık. Kendi oyuncaklarımızı kendimiz icat eder ve onlarla oynardık. Ailemiz zengin değildi. Bize mal mülk değil, sevgi verdiler. Bir zeytini iki lokmada yerdik tad alırdık siz 10 çeşit peynirin hiçbirisini beğenmezsiniz. Cep telefonlarımız, DVD’lerimiz, oyun istasyonumuz, XBox’ımız, video oyunlarımız, kişisel bilgisayarlarımız, internet sohbetimiz olmadı ama bizim gazoz kapağıyla oynadığımız dikmemiz vardı. 5’te devre 10’da biten 3 kornerin 1 penaltı olduğu mahalle maçlarımız vardı. Arkadaşımızın evini davet olmadan istediğimizde ziyaret eder ve onlarla birlikte saatlerce eğlenerek yemek yerdik. Senin dünyandan çok farklı olarak bütün akrabalarla iç içe yaşar, aramızda sıkı bağlar olurdu. Çektiğimiz fotoğraflar siyah beyazdı ama renkli anılarla dolu idi. Biz kendine has, anlayışlı bir nesiliz, çünkü biz ebeveynlerinin söylediğini dinleyen son nesiliz. Ayrıca, çocuklarını dinleyen ve dikkate alan ilk nesiliz. Ve sizlerin yaşındayken asla var olmayan bir teknolojiyi nasıl kullanacağınız konusunda size yardımcı olabilecek kadar zekiyiz! Sınırlı sayıda üretildik. Bu yüzden; bizden keyf alın, öğrenin, dünyadan yok olmadan önce her şeyi ve herkesi sevin! Sevgiyle kalın...
Paralimpik milli yelkenci Miray, Dünya 3.’sü oldu n 2021 Paralimpik Dünya Yelken Şampiyonası’nda mücadele eden milli sporcu Miray Ulaş, bronz madalya kazandı. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonundan yapılan açıklamada, “İtalya’da gerçekleştirilen Dünya Şampiyonası’nda kadınlar sınıfında milli sporcu Miray Ulaş, dünya üçüncüsü oldu” denildi. Biz de Miray’ımızı kutluyor, daha nice başarılara itmasını diliyoruz.
SPORT BASKETBALL
18 former NBA players charged for faking $4M worth of injuries
E
ighteen former NBA players have been arrested for their roles in a scheme to defraud the league’s health and welfare benefit system out of around $4 million, according to an indictment Thursday in New York. Federal prosecutors planned a news conference to describe the case that was brought in Manhattan federal court. By late morning, 16 of the defendants were in custody, authorities said. According to the indictment, the ex-players engaged in a widespread
scheme to defraud the plan by submitting false and fraudulent claims to get reimbursed for medical and dental expenses that were never actually incurred. The 18 players were among 19 individuals charged in the indictment. It said that the scheme was carried out from at least 2017 to 2020, when the plan received false claims totaling about $3.9 million. Of that, the defendants received about $2.5 million in fraudulent proceeds. A request for comment to the league wasn’t immediately returned. According to the indictment, the scheme developed after Terrence Williams - who began his career as a first-round NBA draft pick in 2009 - submitted $19,000 in fraudulent claims to the plan in November 2017 for chiropractic care. The claims led to a $7,672 payout for Williams.
T
rkısh NEWS PRESS
12 October 2021
SELECTION
FOOTBALL
27
ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com
TENNIS
FIFA may delay Club World Cup to 2022 over COVID-19
WORLD NO.1 ASH BARTY WITHDRAWS FROM BILLIE JEAN KING CUP
n Women’s world No. 1 Ashleigh Barty pulled out from the maiden edition of the Billie Jean King Cup in Prague next month, officials said Tuesday. The Wimbledon champion, who returned to Australia after a third-round exit at the U.S. Open in September, led her country to the final of the last completed edition of the Fed Cup in 2019. The women’s team tournament was canceled because of the global health crisis last year and subsequently renamed in honor of American trailblazer King. Former U.S. Open champion Sam Stosur,
another Fed Cup stalwart, will also miss the Nov. 1-6 finals Tennis Australia gave no reason for Barty’s absence, simply saying world number 47 Ajla Tomljanovic would lead Australia’s five-player team in the Czech Republic. Australia won the Fed Cup seven times, with the last title coming in 1971. The decision raises doubts about 25-year-old Barty’s participation in the rest of the 2021 season, including her defense of the WTA Finals title she won in 2019 before last year’s version was canceled due to the COVID-19 pandemic.
2-1
n FIFA might be forced to postpone the 2021 edition of the Club World Cup by several months to early next year as countries are somewhat reluctant to host the event due to the ongoing COVID-19 pandemic, sources close to the matter told the Associated Press (AP) on Friday. Coronavirus restrictions led to Japan withdrawing from staging the seventeam tournament this December, and South Africa then abandoned a bid due to the need to get more of the country vaccinated. FIFA is now exploring staging the event in January or February, the sources told AP under the condition of anonymity because they were not authorized to discuss ongoing talks. Qatar is an option - like in February when Bayern Munich won the delayed 2020 edition in Doha - to help the Gulf nation test venues for the men’s national World Cup that starts in November 2022.
GENÇLER TURU GARANTİLEDİ
1 0
17 Yaş Altı Milli Takımı Karadağ’ı mağlup etti
A D N A A N O S ÜNY A D SI’N ! A UK P U K UND TUT
90+9’da gelen galibiyet, Millileri sevince boğarken; Teknik Direktör Stefan Kuntz gözyaşlarına hakim olamadı.
BURAK ‘BITMEDI’ DEDI
“Olmak ya da olmak maçı”na çıkan A Milli Futbol Takımı, Letonya karşısında 90+9’da bulduğu penaltı golüyle rakibini 2-1 yenerek Dünya Kupası’na tutundu.
A
Milli Futbol Takımı, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri G Grubu 8. maçında, deplasmanda Letonya’yı 90+9. dakikada Burak Yılmaz’ın penaltıdan attığı golle 2-1 mağlup etti ve Dünya Kupası’na katılma umutlarını sürdürdü. Ay-yıldızlı ekibe, 1-0 geriye düştüğü mücadelede galibiyeti getiren goller 75. dakikada Serdar Dursun ve 90+9. dakikada Burak Yılmaz’dan geldi. UMUTLAR DEVAM EDİYOR Grupta iki maç sonra kazanan A Milli Futbol Takımı, bu galibiyetle puanını 15’e yükseltti ve 17 puanlı Norveç ve 19 puanlı Hollanda’yı takibini sürdürdü. Türk Milli Takımı, gruptaki dokuzuncu
maçını ise 13 Kasım’da sahasında Cebelitarık ile oynayacak. STEFAN KUNTZ’UN GÖZYAŞLARI Takımımızın aldığı galibiyet sonrasında A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz gözyaşlarına hakim olamadı. Gol sonrasında büyük sevinç yaşayan Alman teknik adam, son düdükten sonra bir süre sahada yürüdü ve gözyaşlarını sildi. Milli futbolcular ve teknik heyet galibiyet golünden sonra ve maçın bitiş düdüğünün ardından büyük sevinç yaşadı. Stefan Kuntz ile ilk galibiyetini de almış oldu. Türkiye, Letonya karşısında 97 yıl sonra kazandı. Serdar Dursun ilk milli maçında gol attı, Burak ise 30. golüne ulaştı.
Futbol Milli Takımı, Avrupa Futbol U 17Şampiyonası eleme turu ikinci maçında karşılaştığı Karadağ’ı 10 yendi. Malta’da oynanan maçta ay-yıldızlıların golünü 7. dakikada Semih Kılıçsoy kaydetti. Milliler, bu sonucun ardından grubunda aldığı iki galibiyetle son maç öncesi Elit Tur oynamaya hak kazandı. Ay-yıldızlılar, eleme turundaki son maçını bugün Danimarka ile oynayacak.
AVRUPA ŞAMPIYONASI
Korfbol Milli Takımımız bronz madalya kazandı
Airlines’in iki sezondur C orendon ana sponsorluğunu üstlendiği Korfbol Milli Takımı, 2021 Avrupa
Şampiyonası B serisinde üçüncü oldu. Polonya’nın Wroclaw kentinde düzenlenen organizasyonda Türkiye, bronz madalya maçında İskoçya ile karşılaştı. Maçtan 17-9 üstün ayrılan milli takım, bronz madalya elde etti.
WE ARE ONLINE!
To celebrate the launch of our new website, we’re offering all customers who subcribe to our mailing list $10 off your first order!
CONTACT US 31-35 Queens Street, Auburn NSW 2144 Australia 02 9474588 info@gimasupermarket.com.au www.gimasupermarket.com.au
EN S S E T A DELIC BAKERY UCE D O R P FRESH