Turkish News Press - Issue 177

Page 1

3 SAYFAU DOPDOL SP OR

AMERIKALI TELEVIZYONCULAR OSMANLI’NIN SAHIP ÇIKTIĞI YAHUDILERI EKRANA TAŞIYOR Keşfet 15’te

Liderlik kolbastısı

T

n Fenerbahçe’yi 3-1 yenen Süper Lig’in en formda ekibi Trabzonspor, 5 hafta sonra tekrar liderlik koltuğuna oturdu.

. . T rkıye’nın

rkısh NEWS PRESS

27

VICTORIA DA FREE! 19 OCTOBER 2021

SIZIN SÖZÜNÜZ

l www.turkishnewspress.com.au

Avustralya’da Kovid-19 ile amansız mücadele sürerken, NSW ve Başkent Bölgesi’nden sonra Victoria Eyaleti’nde de tam kapanma yasakları kaldırılıyor. Diğer yandan salgına karşı aşılanmada yüzde 70’lere varılması, bu illetin sonunun geldiği umutlarını yeşertiyor.

SESİ RADYOSU AVUSTRALYA

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

4/5/7/11 H S I L G N E N I S NEW

/12/17/27

REPORTAGE

CEYLAN ADA

Keneally: I will be the voice for Fowler n “If elected by the people of

Fowler, I look forward to serving as their local member and as the first Cabinet Minister to ever represent Fowler, as sit in an Albanese Labour Government as the Minister for Home Affairs, Immigration and Citizenship...”

5

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN

Save the Syrian people, not a criminal tyrant

DUYURU

A

11

Turkish News Press Gazetesi olarak yaşanan virüs endişesinden dolayı kağıt baskımıza bir süre ara veriyoruz... Karantina süreci bitene kadar Gazetemizi dijital ortamda www.turkishnewspress. com.au adresinden ve sosyal medya hesaplarımızdan e-gazete tadında okuyabilir, salgınla ilgili Türk ve Avustralya makamlarının resmi duyurularını takip edebilirsiniz, sağlıcakla kalın... #EvdeKalAvustralya! vustralya’da Kovid-19 ile mücadele ve aşılama devam ederken, Victoria eyaletindeki tam kapanmanın da sona ereceği müjdesi geldi. Victoria Eyalet Başbakanı Daniel Andrews, eyaletteki yaklaşık 2,5 aydır devam eden tam kapanma ve gece sokağa çıkma yasağının 22 Ekim Perşembe günü saat 23.59’da sona ereceğini açıkladı. Kovid-19 aşısının çift dozunu da yaptıranların oranının planladıklarından daha önce yüzde 70’e çıkacağını belirten Andrews, bu nedenle tam kapanmanın kaldırılmasını öne aldıklarını söyledi. Hafifletilen kısıtlamalara göre; Melbourne’da seyahatlerdeki kilometre sınırlaması kaldırılırken, kırsala ve diğer kentlere gidişlere şimdilik izin verilmeyecek.

2

3

www.turkishnewspress.com. au1300 917 566

Osmanlı’ya minnet


2

T

19 Ekim 2021

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA Sydney’e gelecek yolcular için karantina kaldırılıyor Eyalet Başbakanı Dominic Perrottet, N SW eyaletin başkenti Sydney’de düzenlediği basın toplantısında, Kovid-19 aşısının çift dozunu yaptırarak eyalete gelecek kişilerin 1 Kasım’dan itibaren 14 günlük karantinaya alınmayacaklarını açıkladı. Yolculardan uçağa binmeden önce negatif PCR testi istenmesinin yanı sıra varışlarında da teste tabi tutulacaklarını belirten Başbakan Perrottet, “Açılmamız gerekiyordu ve bugün alınan bu karar büyük bir karar. Dünya çapında çift aşılı insanlar için Sydney ve Yeni Güney Galler artık açık’’ ifadelerini kullandı. Karantinasız ülkeye giriş uygulamasında önceliğin yurt dışından ülkeye dönmek isteyen çift aşılı Avustralyalılara verileceğini vurgulayan Turizm Bakanı Stuart Ayres de, aşı yaptırmayanların ülkeye gelişlerinde 14 gün karantina uygulamasına tabi tutulmaya devam edileceğini söyledi.

A M N A P A TAM K IM’DE 22 EK İYOR! SONA ER

Victoria da özgürleşiyor T

A

vustralya’da Kovid-19 ile mücadele ve aşılama devam ederken Victoria eyaletindeki tam kapanmanın da sona ereceği müjdesi geldi. Victoria Eyalet Başbakanı Daniel Andrews, eyaletteki yaklaşık 2,5 aydır devam eden tam kapanma ve gece sokağa çıkma yasağının 22 Ekim Perşembe günü saat 23.59’da sona ereceğini açıkladı. AŞI BAŞARISININ ÖDÜLÜ Kovid-19 aşısının çift dozunu da yaptıranların oranının planladıklarından daha önce yüzde 70’e çıkacağını belirten Başbakan Andrews, bu nedenle 26 Ekim’de sona ermesini takvime bağladıkları tam kapanmanın kaldırılmasını öne aldıklarını söyledi. Hafifletilen kısıtlamalara göre, eyaletin başkenti Melbourne’da seyahatlerdeki kilometre sınırlaması kaldırılırken, eyalet kırsalına ve diğer kentlere gidişlere izin verilmeyecek. Aşının iki dozunu da yaptıranların

günde bir kez evlerde 10, açık alanlarda 15 kişiyle buluşmasına izin verilirken, yeniden açılacak iş yerleri sosyal mesafe kurallarına riayet ederek aynı anda 20 müşteriye hizmet verebilecek. BAŞKENT’TE DE SONA ERDI Delta varyantının başlamasıyla başkent Canberra’da yaklaşık 9 hafta önce yürürlüğe giren tam kapanma da cuma günü sona erdi. Yeni kurallara göre, birçok iş yeri yeniden açılırken, evlerde 5, halka açık alanlarda 25 kişinin bir araya gelmesine izin verildi. Yeniden açılan berberler ve güzellik salonlarında aynı anda sadece 5 müşteriye hizmet verme şartı getirildi. Cenazeler 50, düğünler 25 kişinin katılımıyla yapılabilirken, restoranlar kapalı alanlarında 25, açık alanlarında sosyal mesafe kurallarına riayet ederek 50 müşteri kabul edebilecek. Öte yandan kapanmalar bir bir sona ererken, yeni vakalar da devam ediyor. Eyalet

hükümetlerinden yapılan açıklamalara göre, son 24 saatteki en fazla yeni vaka sayısı 1838 kişinin Kovid-19’a yakalanmasıyla aylardır yürürlükte olan tam kapanma yasaklarını hafifletmeye hazırlanan Victoria eyaletinde kaydedildi. 2 YILDA 1544 CAN KAYBI Öte yandan, 24 saatte 2 bin 185 vaka kaydedildi, 12 kişi hayatını kaybetti. En fazla vaka sayısı 1903 ile Victoria eyaletinde kaydedildi. Önceki haftalara göre vaka sayısının düşüşe geçtiği NSW’de 265, ACT’de ise 17 kişi virüse yakalandı. Victoria’da 7, NSW’de 5 kişi daha hayatını kaybetti. Toplam vaka sayısı 145 bin 320’ye, can kaybı da 1544’e çıktı. Öte yandan, Yeni Zelanda’da 65 kişiye daha teşhi konulmasıyla ülkede virüse yakalananların sayısı 5 bin 55’e yükseldi. Başbakan Jacinda Ardern ise, Auckland kentinde 2 hafta daha 3’üncü seviye yasakların devam edeceğini duyurdu.

rkısh NEWS PRESS

Year: 4 Volume: 177

President Yüksel Çifçi

Page Layout & Design Necmettin Öksüz Page Editors Ali Haydar, Tanyeli, Davut Kılıç, Ümit Uyar, Fatma Gençtürk, Mustafa Sülün, Dr. Hilal Çoruhlu, Elif Sele, Sinem Taslak, Suzan Çalımlı, Murat Özdamar, Miqdad Hassan, Murat Sirin, Zeynep Doktoroğlu Melbourne Team Murat Gümüş (Melbourne General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Furkan Boyacı, Adem Taliç (Editor), Emre Boyacı, Saban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Ayşe Sakar, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Moemina Shukur, Salahaddin Kayıkcı, Zeynep Doktoroğlu Brisbane Team Ahmet Raci Karataş, Dr. Sait Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan (Distribution), Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül (Distribution) Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Murat Özdamar IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Serkan Uyanık): 0401 398 922 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au


AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

19 Ekim 2021

3

YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

S MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI

Entübe edilen ‘Mehter

Dede’den aşı çağrısı!

A

vusturalya’da Kovid-19 nedeniyle kaldırıldığı hastanede entübe edilerek hayatta kalan ve halen hastanedeki tedavisi süren Hayrettin Akgöl, “fecaat” olarak nitelediği hastalığa karşı Türk halkına aşı olma çağrısı yaptı. Melbourne’de 26 yıl önce kurulan Avustralya Türk Mehter Takımı’nın kurucularından ve onursal başkanı 78 yaşındaki Akgöl, yaklaşık 5 hafta önce eşi, 3 çocuğu, 2 damadı ve 6 torunu ile Kovid-19’a yakalandı. RİCA EDİYORUM Yaşadığı zorlu süreci tedavi gördüğü hastanede anlatan Akgöl, “Beni tanıyan tanımayan herkese istirham ediyorum ne olur bir an önce aşınızı olun.” dedi. Akgöl, evinde durumunun kötüye gitmesi üzerine ambulansla hastaneye kaldırıldığını belirterek, şunları anlattı: “Hastanede 2-3 gün kaldıktan sonra oksijen vermelerine rağmen nefesim daralınca, önce yoğun bakıma naklettiler fakat orada maskeyi kullanamadım. O zaman beni doğruca entübeye aldılar yani gırtlağımdan hortum

soktular dolayısıyla çok kötü günler yaşadım.” Aşı olmayı ihmal etmenin acısını yaşadıklarını belinrten Akgöl, şöyle devam etti: “AstraZeneca veya Pfizer-BioNTech aşılarından hangisini olsak acaba diye gereksiz bir karasızlığa kapıldık. Hiç beklemediğimiz bir anda koronavirüsle tanıştık, üstelik bu yaşımıza rağmen cahillik ettik aşı olmakta biraz nazlandık, savsakladık. Bu yaştan sonra büyük bir imtihan yaşadık.” YAŞAYAN BILIR Kovid-19 aşıları hakkındaki söylentilere

itibar edilmemesini isteyen Akgöl, şöyle devam etti: “Bu dedikoduları çıkaranlara ne olursunuz kulak asmayın rica ediyorum herkesten. Aşı olmadığım için ben bu hallere düştüm, eğer aşı olsaydım daha hafif atlatırdım. Kovid-19’u yaşayan bilir tam bir fecaat. Tam bir felaket aman Allah’ım öyle bir felaket görmedim hayatımda. Allah’tan benim ciğerler çok iyi çalışıyordu, öyle olduğu halde ben böyle atlattım yoksa kesin ölüyordum. Ne olursunuz hele de yaşlılar, kıymayın canınıza, torunlarınız, evlatlarınız var, arkanızdan niye ağlasınlar.” EŞİMLE CEP’TEN HELALLEŞTIK! Eşinin de bir başka hastanede tedavi alında olduğunu belirten Akgöl, şunları aktardı: “Eğer aşı olsaydık hanımla ben bu kadar ağır geçirmezdik hastalığı, çok kötü zamanlar yaşadık artık telefonda birbirimizin görüntüsüne bakıp helalleşiyorduk. Başka çaremiz de yoktu, görüşmek de yasak. Dolayısıyla bütün kardeşlerime, bütün arkadaşlarıma, bir an önce aşınızı olun diyorum. Hadi biz oyalandık da siz oyalanmayın, fırsatınız varken ne olursunuz gidin aşınızı olun, hayatınızı kurtarın.” Hayrettin Akgöl, hastanedeki tedavisinin tamamlamasının ardından rehabilitasyon merkezine gönderileceğini ve tedavisine burada devam edileceğini sözlerine ekledi.

İnşirah

evgili okurlarım, Sydney’de nihayet Kovid-19 yasakları kalktı. Ama sizlerden ruhen ve bedenen toparlanmam için bir müddet daha müsaade isteyerek eski bir yazımı paylaşmak istiyorum. Malum şu Korona musibeti kimyamızı iyice bozdu. Rabbimden dileğim bu son yasak olsun inşallah! Sağlıcakla kalın... (Yayınlanma tarihi: 12 Kasım 2019). “Merhaba sevgili okurlarım, Sydney’de günlük, güneşlik bir günden hepinize selam olsun. Çok güzel çok özel bir hafta geçirdik, içimiz öyle huzur dolu, enerjimiz güçlü, sebebi şüphesiz MEVLİT KANDİLİMİZ’e kavuşmamız. Auburn Gelibolu camisinde, okunan mevlitte huzur bulduk çok şükür. Mevlit Kandiliniz tekrar mübarek olsun, hayırlara vesile olsun. Bu hafta iç dünyası siyaha çalan, her hüznü üstüne alan, karamsarlıkları huy edinen, önce kötüyü düşünen hep olumsuza odaklı zihinler için dileklerim. ‘Bitti umudum kalmadı’ diyenlere dileğim, hatta iki çift sözüm var... YENİDEN BAŞLA! Nefes aldığın sürece umudun olsun. Rabbim umudu senden kesmiyor, sen de kendini, düşüncelerini yenile, kalbin üşüyorsa dualarla baharı getir, yeşile bezen duygularını tazelensin. Ruhumuzun gıdası, ruhumuzun güneşi dualar içinizi aydınlatsın, iyileştirsin, güzelleştirsin dünyanızı inşallah. Okuyucularım sağ olsun, bana yazanlar kalbini açanlar, teşekkür edenlere ben teşekkür ederim. Aralarında çıkmaza girdiğini anlatan, ‘boğuluyorum, dayanamıyorum’ diye yazanlar... ‘Senin nasıl o kadar zor yaşamın olmuş, nasıl bu kadar güçlüsün, pozitifsin’ diye soranlara... Her zaman sizlere deneyimlediğim bana iyi gelen metotları, öğretileri paylaşıyorum sizinle. İçime huzur veren, duygularımı iyileştiren, kalbime ferahlık veren, tekrar tekrar ve de tekrar ayağa kalkıp, yeniden yorulmadan başlamamı sağlayan en önemli iksirim şüphesiz dualarım. Bir çok duam ve zikrim var her sabah NEFESİMİ doyurduğun NEFSİM’den arındığım dualarım... İçlerinde öyle boğulduğum, yorulduğum anda okuduğum bir duam var ki hepimiz biliyoruz bu duayı... Size hatırlatmak istiyorum biraz daha detaylı bilgisiyle. Bana deva, şifa olan bu duayı, bana yazan, çıkmaza girdiğini söyleyen okurlarım lütfen siz de hergün okuyun, unutmayın mucizeler İnan’lar için gerçekleşiyor.

İNŞİRAH. Peygamber Efendimiz’in (sav) göğsünün açılıp feraha kavuşturulmasını anlatan, en sıkıntılı döneminde indirilen, ferahlamak anlamına gelen mukaddes bir suredir. Allah-u Teala dünya hayatında sıkıntıya ve kedere düşen kullarına ruhu ferahlatan bir ilaç niteliğinde olan İnşirah suresini göndermiştir. Adını ‘ferahlamak’ anlamına gelen “inşirah” kelimesinden almıştır. Sûrede Yüce Allah’ın Hz. Peygamber’e mânevî lütufları özetlenmekte, her güçlükle birlikte mutlaka bir kolaylığın olduğu bildirilerek Mekke’de putperestlerin baskısı yüzünden sıkıntı çeken Resûlullah ile Müslümanlara teselli ve ümit verilmekte; onlardan Allah’a ibadet ve itaatlerini sürdürmeleri istenmektedir. Allah-u Teala, İnşirah suresini sıkıntıya ve kedere düşmüş kullarına şifa niteliğinde göndermiştir. Ruhani rahatlamak, feraha kavuşmak için okunur... Bismillahirrahmanirrahim 1- Elem neşrah leke sadrek 2- Ve vada’na ‘anke vizreke 3- Elleziy enkada zahreke 4- Ve refa’na leke zikreke 5- Feinne me’al’usri yüsren 6- İnne me’al’usri yüsren 7- Feiza ferağte fensab 8- Ve ila rabbike ferğab TÜRKÇE MEALI: Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla 1- Senin için bağrını açmadık mı? 2- İndirmedik mi senden o yükünü? 3- O sırtında gıcırdamakta olan (ve bu şekilde sana eziyet veren) yükünü? 4- Senin şanını yüceltmedik mi? 5- Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık var. 6- Evet o zorlukla beraber bir kolaylık var! 7- O halde boş kaldığında yine kalk yorul! 8- Ve ancak Rabbinden ümit et, hep O’na doğrul! Sevgili okurlarım, haftaya yazılarda kavuşmak ve YENİDEN BAŞLA’dığınızı duymak için sabırsızlanıyorum... Hoşça, sevgiyle ve DUA ile kalın.”


4

19 October 2021

AUSTRALIA

For 10 minutes, a Times Square billboard shamed Australia on climate

Australian comedian Dan Ilic raised the money through a crowdfunding campaign.

With Prime Minister Scott Morrison bound for Glasgow for next month’s COP26 climate summit, Australian comic Dan Ilic shines the bright lights of Times Square on the federal government’s contentious environmental policies.

A

billboard in New York’s Times Square beamed messages highlighting Australia’s climate policies after a comedian crowdfunded enough money to buy the prime space for 10 minutes. With Prime Minister Scott Morrison bound for Glasgow for next month’s COP26 climate summit of world leaders, Australian comic Dan Ilic took the opportunity to highlight the federal government’s contentious environmental policies. In a post on crowdfunding website Indiegogo, Ilic, who refers to himself as an “investigative humourist”, asked fans for “financial support to do something silly”. Ilic originally planned to buy advertising space in the Scottish city during the conference hosted by the United Nations. But when his crowdfunding campaign rocketed to $14,000, his budget suddenly allowed for a slightly higher-profile space: the biggest billboard in Times Square. Images displayed during the

10-minute slot on Thursday (local time) included slogans such as “Cuddle a koala (Before we make them extinct)”. One ad referred to the PM as Coal-o-phile Dundee, while another contained an open letter to the world: “Dear World, … yeah, look … sorry about our government bullsh**ing you about our emissions targets. Kind regards, People of Australia.” The federal government has not committed to net zero emissions by 2050, amid tensions between the Liberal and Nationals arms of the Coalition. The stunt got plenty of traction on social media, with supporters like Australian actor Russell Crowe sharing the exploits. In an interview with CNN, Ilic criticised Mr Morrison for “running away from a crisis”. “This is what we have to do in this country, we have to drag our leaders to lead us,” he said. “We have to lead our leaders, because our leaders don’t work for us, they work for the fossil fuel companies.”

When Claire tested positive for COVID, she was embarrassed to tell her friends n When professional musician Claire Edwardes tested positive for COVID-19 last week, she was initially embarrassed to tell anyone as she was the first in her circle of friends and family to catch the disease. “I never thought it would be me,” she said. She’s been fully vaccinated since August but caught the virus from her partner who had contracted it as his workplace. She decided to break the news in a post on social media.

“I have already been through several stages of grief, including dealing with a perceived stigma around being the first one in my circles to contract COVID,” she wrote. “Never would I have thought that I

would be the guinea pig in this COVID situation.” The renowned percussionist is in day eight of isolation at her home in Tempe in Sydney’s inner west. She had no symptoms to speak of until day five when she started to get a bit of a runny nose and mild headache. She has been staying in contact with her two daughters, Violet, 13, and Poppy, 11, on FaceTime and helping them with their music practice online.


T

REPORTAGE Interviewed by Ceylan Ada

rkısh NEWS PRESS

Contact Kristina Suite 503 Level 5 56 Station Street Parramatta, NSW, 2150 Postal: PO Box W4 Parramatta Westfield, NSW, 2150 senator.keneally@aph.gov.au (02) 9891 9139 Facebook | Twitter | Instagram

KRISTINA KENEALLY:

I will be the voice for Fowler

I

Senator for New South Wales Deputy Labor Leader in the Senate Shadow Minister for Home Affairs Shadow Minister for Immigration and Citizenship Shadow Minister for Government Accountability

“If elected by the people of Fowler, I look forward to serving as their local member and as the first Cabinet Minister to ever represent Fowler, as sit in an Albanese Labour Government as the Minister for Home Affairs, Immigration and Citizenship. I will be a senior, influential voice in that Government and I will be the voice for Fowler.” Liverpool, and the strong family and faith communities in Bossley Park, Fairfield East, Mount Pritchard, and Prairiewood, I know and appreciate how important this part of Sydney is right now and into the future. What I love about Fowler is how the community comes together to help each other out. Take the VCA’s vaccination hub that has just opened - a great example of the local leadership when it’s needed most, when the Morrison Government has failed to act.

n What do you think are the top three needs in Fowler and what will Labour do about it? We’ve seen during the pandemic how the Liberals have failed to work with local communities, in their languages and with their leaders, to deliver the information and support that communities needed. The Liberals think a one-size fits all approach works, and during the third outbreak, Mr Morrison has left this wonderful, diverse multicultural community behind. I’m very worried about the unemployment rate in the area, which has already risen by 3 percentage points in the past year. Even if you have a job, people in Fowler know what it’s like to see your bills going up faster than your pay. They know that there are fewer apprenticeships, fewer traineeships

5

BIOGRAPHY...

ceylanada@gmail.com

nterview with Kristina Keneally... n Why do you want to represent the people of Fowler? In my inaugural speech in the NSW Parliament back in 2003, I outlined the three values that motivate my political activity: a passion for social justice, the importance of community and a life lived with energy and enthusiasm. In that speech I said that a community is at its best when all of its members are supported and included. Fowler has been hit hard by the third wave of the COVID outbreak. People across the electorate have been subjected to severe restrictions and curfews impacting the lives, jobs and education of thousands of people. Many people who live here are essential and front line workers who keep our economy running. Families in Fowler have been left behind by the New South Wales Liberal Government, which did not lock down the eastern suburbs early enough when the outbreak started in Bondi. They were left behind again by the Morrison-Joyce Government which failed to secure enough vaccines to protect Australians from the highly contagious Delta strain. Serving this community, living in this community and fighting for this community is what I want to do. I want to step up and fight for Fowler in the House of Representatives, for every suburb, every faith community, every small business and every family. n What do you know about the people of Fowler? The communities of Fowler are well-known to me given my time as New South Wales Minister for Disability and Ageing, Minister for Planning, and ultimately Premier of New South Wales. Families in Fowler face some significant challenges, including job insecurity and housing stress. Fowler is also dynamic. From the vibrancy of Cabramatta, the renewal of Bonnyrigg, the growth of

19 October 2021

and more labour hire companies undercutting wages. This is why Labour has a plan to build secure, well-paid jobs through our Secure Australian Jobs Plan. Jobs you can raise a family on and plan for the future. It’s important that jobs that give you a sense of security -that the rug won’t be ripped out from under you by a dodgy employer or a ‘gig economy’ that promises so much and delivers so little. Labour also believes we need a plan to help working families. That means delivering on the things that make a real difference – like strengthening Medicare, making child care cheaper, and fixing the crisis in our aged care system. Young people in Fowler are also getting squeezed. University costs under the Liberals are going up, TAFE funding has been cut, and housing costs in the community are growing faster than wages. A lack of affordable housing and social housing means that families in Fowler face overcrowding at far higher rates than the rest of Sydney. To help address housing affordability, Labour will create a $10 billion Housing Australia Future Fund to build affordable and social housing now and into the future - creating jobs, building homes, changing lives. n Why do you think you’re the best candidate to represent the people in the Fowler? I understand what matters to the people of Fowler. I care about them. I am prepared to fight for them and I will fight to get the very best outcomes for them. If elected by the people of Fowler, I look forward to serving as their local member and as the first Cabinet Minister to ever represent Fowler, as sit in an Albanese Labour Government as the Minister for Home Affairs, Immigration and Citizenship. I will be a senior, influential voice in that Government and I will be the voice for Fowler.

Born to an Australian mother and an American father, Kristina grew up in the United States, where she completed her secondary and tertiary education. She worked on the floor of a fibreglass factory during her university studies to help pay for her education, and she was a member of the Teamsters Union. Kristina moved permanently to Australia in 1994. She joined the Australian Labor Party in 2000. A Member of the Parliament of New South Wales from 2003–12, Kristina is the 42nd Premier of New South Wales (2009–11) and the first woman to hold the office. An avid basketball player in her youth, Kristina served as the CEO of Basketball Australia from 2012-2014. In 2014 she joined Sky News Australia, where she co-hosted the daily lunchtime show “To the Point” and was a regular contributor to Sky’s coverage of major events such as the USA election. She was part of the Sky News team that won a Walkley Award and a Logie for its live coverage of the Australian federal election in 2016. In addition to her Sky News duties, Kristina also served as an Adjunct Professor at the Macquarie Graduate School of Management, where she directed the Women in the MBA (WiMBA) program. In 2015 Kristina was appointed by the Prime Minister and Leader of the Opposition as a Member of the Referendum Council, to advise on progress and next steps towards a referendum to recognise Aboriginal and Torres Strait Islander peoples in the Australian Constitution. In February 2018 Kristina was endorsed by the Australian Labor Party and elected by the NSW Parliament to fill a casual vacancy in the Australian Senate. She was subsequently appointed Deputy Labor Leader in the Senate, Shadow Minister for Home Affairs and the Shadow Minister for Immigration and Citizenship by Labor Leader Anthony Albanese in June 2019. Ms Keneally has served on a range of benevolent boards and charities including her role as the Chairman South Cares, the charitable arm of the South Sydney Rabbitohs. Previously she served as a Board Member of The McKell Institute and as a Board Director of The United States Studies Centre at the University of Sydney. She was an Ambassador of both Opportunity International Australia and The John Berne School. Ms Keneally is the former Patron of Stillbirth Foundation Australia. She holds a Bachelor of Arts (Honours) in Political Science and a Master of Arts in Religious Studies from the University of Dayton in Ohio. She has published many articles in academic and popular publications on religion, politics and feminism. Kristina is married to Ben. They are the parents of Daniel, Caroline and Brendan.


6

T

19 Ekim 2021

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA Türk belgeseli Avustralya’dan ödülle döndü ve Adımlar Y üzler belgeseli Austra-

YA L A R EN T S D U N V ’ I A IS ELÇ

N E V U B Ü GMEKTU

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ağustos ayında göreve başlayan Avustralya’nın yeni Ankara Büyükelçisi Miles Robert Armitage’i kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki kabulde, Büyükelçi Armitage, Başkan Erdoğan’a güven mektubu sundu. Armitage’nin beraberindeki büyükelçilik mensuplarını

ve ailesini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takdiminin ardından hatıra fotoğrafı çektirildi. Avustralya Dışişleri Bakanlığı’nın kıdemli misyon şefi Armitage, son olarak Avustralya’nın Ürdün Büyükelçiliği görevinde bulunmuştu. Birçok başkentte çalışan Armitage, Terörle Mücadele Elçisi olarak da görev yaptı. > A.ÖMER BOZKURT/ANKARA

Avustralya, Kovid-19’la mücadele için yurt dışından 1000 sağlık çalışanı alacak

K

oronavirüsün Delta varyantına karşı mücadelenin sürdüğü Avustralya’da, Victoria eyaletindeki sağlık sitemini desteklemek amacıyla ülke dışından 1000 sağlık çalışanı alınacağını açıklandı. Victoria Eyalet Sağlık Bakanı Martin Foley, Melbourne’da düzenlediği basın toplantısında Kovid-19’a karşı verdikleri mücadeleyle ilgili açıklamalarda bulundu. Foley, Victoria’daki hastanelerde görevli personelin üzerindeki baskıyı hafifletmeye yardımcı olmak amacıyla, yurt dışından 1000 sağlık çalışanını işe alacaklarını duyurdu. Eyaletteki Kovid-19 aşısının çift dozunu da yaptıranlarının

oranının önümüzdeki haftalarda yüzde 80’lere ulaşmasıyla yürürlükteki yasakların kaldırılmaya başlanacağını aktaran Foley, “Victoria’da yasakların kaldırılmasıyla birlikte önümüzdeki birkaç ayın tüm sağlık çalışanlarımız için

inanılmaz derecede zor olacağını biliyoruz. Victoria’da ön saflarda yer alan sağlık çalışanları, Kovid-19’la mücadelemizin bel kemiğidir, onları desteklememiz ve desteği mümkün olan her şekilde devam ettirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. HEMŞIRE, EBE, YARDIMCI Yurt dışından alınacak sağlık çalışanlarının, doktorlar, hemşireler, ebeler ve yardımcı sağlık profesyonellerinden oluşacağını belirten Foley, önümüzdeki haftalarda hastaneye yatışların artması ihtimalini de göz önüne alarak, eyalet genelinde bazı bölgelerde acil olmayan ameliyatların iptal edileceğini sözlerine ekledi.

lia Muslim Film Festival 2021’de (Avustralya Müslüman Film Festivali) En İyi Uzun Metraj Belgesel ödülüne layık görüldü. Salih Özderya’nın yazıp yönettiği “Yüzler ve Adımlar” belgeselinin ortak yapımcılığını TRT ve Diyanet İşleri Başkanlığı üstlendi. Belgesel, her yıl yüzbinlerce insanı aynı yerde buluşturan haccın, evrensel açılımı olan birlik, eşitlik ve kardeşlik mesajını dünya uluslarının gözünden aktarıyor. Yönetmen Salih Özderya, Haccın ırkçılığa ve her türlü ayrımcılığa karşı bir manifesto olduğunu belirterek, “Diyanet İşleri Başkanlığına da bu belgeseli yapma fırsatını bana tanıdıkları için şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca ödülü ülkeme kazandırmış olmaktan dolayı da mutluyum” dedi. Çekimleri Mekke ve Medine şehirlerinde, Mescidi Haram, Mina, Müzdelife ve Arafat bölgelerinde, Mescid-i Nebevi, Uhud Dağı ve Kuba Mescidi’nde gerçekleştirilen belgeselde 16 ülkeden 23 farklı yüz yer alıyor. Türkiye, Endonezya, Afganistan, Bosna Hersek, Avustralya, İran, Suriye, Sudan, Azerbaycan, Singapur, Kıbrıs, Suudi Arabistan ve Rusya’dan konukların katıldığı belgesel renkli kişilerle yapılan söyleşilerden oluşuyor.

Bankacılara aşı zorunluluğu iki büyük bankası Westpac ve A vustralya’nın Commonwealth Bank’tan yapılan açıklamaya göre, personele Kovid-19 aşısının vurulması

zorunlu hale getirildi. Çalışanların ve müşterilerin güvenliğini sağlamak için aşının gerekli olduğunu savunan iki bankanın aldığı kararın, yaklaşık 75 bin çalışanı etkilemesi bekleniyor. Virüsün etkili olduğu eyaletlerde, gıda, inşaat, eğitim, sağlık ve toplu taşıma gibi sektörlerde çalışanlara aşısı zorunlu.


ANALYSIS Writer: Suzan Calimli

T

rkısh NEWS PRESS

19 October 2021

7

calimli.suzan@gmail.com

Mighty sovereigns of Ottoman throne

W

inning hearts Osman Ghazi took Mudanya in 1307 and reached the Marmara Sea. A naval base was established on the island of Imrali. In fact, according to some Western sources, Osman Ghazi even launched an expedition to the Aegean island of Rhodes. Due to the harshness of the tekfurs’ rule and the high taxes, the villagers living in the lands to the east of the Marmara Sea accepted Osman Ghazi’s rule with gratitude. Many of them adopted Islam and were Turkified in the process. In fact, Köse Mihal, the tekfur of Harmankaya, converted to Islam and participated in many military operations alongside Osman. His lineage has continued up to this time. From 1317 onward, Osman mainly sent his son Orhan Bey and commanders referred to as “alp” to most military operations. The main goal of Osman Ghazi was the conquest of Bursa, which was a splendid city at that time. However, attacking the fortress would have resulted in the loss of many men, and this was contrary to Osman Ghazi’s character. For this reason, he chose to have the castle besieged and to win the hearts of the people. Osman Ghazi, who was tired due to his active life, fell ill. He died in 1324 or 1326 from a gout attack. He was 66 or 68 years old. He ruled for 43 years. After the conquest of Bursa, his body was buried on a hill in this city. One of his sons, Savcı Bey, was martyred in a battle. His younger son Orhan Bey ascended to his father’s position. Osman’s third son Alaaddin Ali Pasha became Orhan’s vizier. His other four sons served under Orhan’s reign as military commanders. Another son of Osman Ghazi was also sent to the Seljuk palace to be raised by Ertuğrul Ghazi. Plain but pure logic Osman was described as having dark skin and a round face, a man of medium height with broad shoulders, and his torso relatively long to his feet. He wore plain clothes. He wore a Khorasani turban on his head, on which a wide and long cloth was wrapped in a twisted shape on a red broadcloth cap. His flag was white. He spoke plainly and simply. It was during his time that Turkish ceased to be regarded as a vulgar language spoken by the common people and became a literary and exquisite language. In the chronicles, Osman is described as a generous and just person. He had food cooked in his kitchen every three days and distributed it to the poor, widows and orphans. He had no fondness for property. “He sought nothing but the consent of God and the prayers of the people,” the chronicles say. When he died, Osman left behind a few Arabian horses, swords, armor, a couple of oxen and a few sheep, leaving no property or money. Osman Ghazi was both brave and devoted. He was modest. He wouldn’t take any action without getting the opinion of those around him. He respected scholars and Sufis. He was just. By appointing a judge to each

I N A M S O N A T SUL PART-2

This undated painting shows Osman Ghazi (C) alongside Akçakoca Bey (L) and Konur Alp, early leading commanders of the Ottomans.

This 16th-century painting by Italian artist Paolo Veronese shows Osman I. town, he eliminated the intervention of local administrators in justice. He established a system that would save the Muslim people from the misery they fell into. He was a simple Muslim, devoted to his religion, far from pretense. In the conquest of Karacahisar, someone from Kütahya appeared before him and demanded that he be given the authority to collect the market dues (octroi). Osman Ghazi, apparently over his plain and pure logic, was surprised. “Do the traders owe you money that you want to get money from?” Osman Ghazi asked. When he learned that this was a tax paid to the government in return for the security of the town, it was not against the Sharia, and it had been the custom of the Seljuk sultans for a long time, he gave permission. This is the first law made in the Ottoman Empire. After that, the sultans made it a habit to make laws that were not contrary to Sharia in matters that were not regulated by Sharia. Strategy genius Osman Ghazi is not an ordinary medieval hero but one of the greatest figures in history. His state, the smallest of the Anatolian beyliks (less than half of Switzerland) became the largest state in the world in a century and a half. Undoubtedly, this was due to Osman Ghazi being a

remarkable strategy genius, as well as to the efforts of his successors. In order to survive and rule in this sensitive geography, he acted as carefully as if he were playing chess. His military life is not about fighting the tekfurs and taking random castles. Osman divided the lands of the gradually disintegrating Byzantine Empire like a wedge. His whole goal was to reach the sea. Thus, he held the southern shores of Iznik and Uluabat lakes and positioned his beylik between the Porsuk and Sakarya rivers. Finally, his beylik reached the Marmara Sea on the shores of Mudanya and the Black Sea at the mouth of the Sakarya River. There is no doubt that this genius ruler and his distinguished successors were bestowed with the windfall at the time. Osman Ghazi’s beylik of 4,800 square kilometers (1,853 square miles), which he inherited from his father, had grown to 16,000 square kilometers by the time he passed away. It included the cities and towns of Bilecik, Domaniç, Eskişehir, Geyve, Taraklı, Akyazı, Hendek, Mudanya, Yenişehir and Inegöl in today’s Turkey. He appointed a governor to each of them from his family or one

of his commanders. He tried to get on well with the enemy and kept his promises unless he got attacked. Ottoman ‘constitution’ The bequest Osman made to his son, which is almost like the constitution of the Ottoman Empire, is narrated in a verse in the history books. Its meaning is as follows: “In the end, everyone will die. I beseech you, forget about anything other than serving the religion. Our aim is to work in the way of Allah and to spread his religion. Otherwise, ours is not a case of useless fighting and conquest. Uphold justice in the country. Respect the scholars so that the affairs of the Shariah are in order. Do not be proud of the abundance of soldiers and possessions. Do not even aspire to a work that is against religion/law. Be kind to everyone. See your country’s affairs in full. Work day and night to protect your people and for their welfare. This is how you gain the grace of God!” Herbert Adams Gibbons (d.1934), American author known for his theory about the establishment of the Ottoman Empire, favors Osman Bey above the rulers who rely on the support of an entire community, such as Attila, Genghis or Timur. “Osman’s work is more permanent and more influential than theirs. While others wreaked havoc in the sounds of pipes and trumpets; he has operated calmly and built a state.” Alphonse de Lamartine (d.1869), French writer who traveled throughout the Ottoman country, characterizes him as simply logical, yet ingenious, impartial and truthful, saying: “He went step by step in his conquests, stopping after each victory. He progressed slowly; but never withdrew. This is the secret of all great statesmen.” Osman Ghazi’s cautious progress, his encouragement of those around him and his subjects to a sacred goal, and his kindness to the scholars and Sufis were inherited by his successors. The society he left became a center of attraction both materially and spiritually. The honor of the idealist and enterprising men of Anatolia and even of the Islamic world gathered around this goal, which made his beylik one of the most powerful states in the world in 50 years, belongs to Osman Ghazi. > Sources: BY EKREM BUĞRA EKINCI / Daily Sabah

View of the tomb of Osman Gazi, in Bursa, northwestern Turkey.


8

T

19 Ekim 2021

‘BİZİM KARDEŞ ÜLKEMİZ TÜRKİYE’

rkısh NEWS PRESS

TÜRKİYE

!

YİMER 11 bin mülteciyi boğulmaktan kurtardı Yabancılar İletişim Merkezi, yabancı uyrukluların yardım çağrılarına cevap vererek 6 yılda 11 bin 267 düzensiz göçmenin denizlerden kurtarılmasını sağladı. Düzensiz göçmenlerle YİMER görevlileri arasında geçen Arapça konuşmanın ses kaydı, yaşanan korku dolu anları ve merkez görevlilerinin kurtarma operasyonunda gösterdiği gayreti gözler önüne serdi.

Osmanlı Payitahtı’nın

G. Koreli turizm elçileri ülke Güney Kore’den Bursa’ya gelerek başlayan öğrenciler, ülkeleri ile D oststaja Türkiye arasındaki kültürel etkileşime

katkıda bulunmak için gönüllü turizm elçileri olacak. Türkiye’nin Seul, G. Kore’nin Ankara büyükelçilikleri ile Bursa Büyükşehir Belediyesinin iş birliğinde başlatılan staj programı kapsamında 8 bin km uzaktan gelen 4 öğrenci staja başladı. Öğrenciler, Belediye Dış İlişkiler Başkanlığındaki uygulamaları eğitimleri kapsamında Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı ile Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliğinde de görev alacak. Gençler, belediyenin kültür ve turizmle ilgili basılı ve dijital yayınlarının Kore diline çevrilmesi, kentin kültürel ve turistik değerleri konusunda içerik oluşturulması, Bursa ile G. Kore arasındaki ilişkileri geliştirme konusunda görev alacak. Stajyerlerden Jeong-Ho Lee, Türkoloji bölümünden mezun olduklarını belirterek, “Her zaman bunu anlatıyorum; Korelilere ‘Güney Kore’nin kardeş ülkesi hangisi’ deseniz bence yüzde 99’u ‘Türkiye’ diye cevap verecektir” dedi. Seunghyun Kim da, “Kore Savaşı’ndan dolayı biz kardeş ülke olarak bağlanıyoruz. Gittiğimiz her yerde ‘çay içer misin’ diye soruyorlar” dedi. Yoonkyung Yang ise, Türk insanını çok sevdiğini ve çok samimi bulduğunu söyledi.

KARABÜK ÜNIVERSITESI

Yabancı öğrencilerimiz safran hasadına katıldı ÜniverK arabük sitesinde (KBÜ) öğrenim gören

yabancı öğrenciler, safran hasat etti. KBÜ tarafından organize edilen etkinlikte yabancı öğrenciler, Rektör Refik Polat ile bir araya gelerek Yukarıçiftlik köyü Keten Mahallesi’nde İsmail Yılmaz’a ait tarlada safran hasadı yaptı. Öğrencilerin kollarına sepetleri takarak safran çiçeğini topladığı etkinlikte Rektör Polat da öğrencilere safran tarımı hakkında bilgi verdi. Etkinlik sonunda ise öğrencilere safran çayı ikram edildi. Rektör Prof. Dr. Polat, yörede yetiştirilen ürünlerin ve değerlerin yabancı öğrencilere tanıtılmasının önemine vurgu yaparak, şunları kaydetti: “Uluslararası öğrencilerimizle birlikte Safranbolu ilçemizle özdeşleşen safran bitkisinin hasadını yaptık. Öğrencilerimize akademik eğitimin yanında bu tür etkinliklerle de yöremizi ve ülkemizi tanıtıyoruz. Onlar da ülkelerine döndüklerinde biriktirdikleri bu güzel anılarla bizlerin gönüllü elçisi olarak ülkemiz kültürünü tüm dünyaya tanıtıyorlar.”

tisiz 7/24 saat kesin ’de İMER hizmet veren Y ıyor. ap 107 kişi görev y kkanlı soğu Acil çağrılarda rsonele olmaları için pe türlü her psikoloji dahil eğitim veriliyor.

İ

çişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde yabancı uyruklulara danışmanlık hizmeti sunmak için kurulan Yabancılar İletişim Merkezi (YİMER), göçmenlerin yardım çağrılarına da cevap vererek 6 yılda 11 bin 267 kişinin denizlerden kurtarılmasını sağladı. YİMER Grup Başkanı ve Göç Uzmanı Ümit Bolat, merkezin 2015’te kurulduğunu belirtti. 7 DİLDE HİZMET VERİYOR Merkezin Türkçe, İngilizce, Rusça, Almanca, Farsça, Arapça, Peştuca olmak üzere 7 dilde hizmet verdiğini ifade eden Bolat, merkezi arayan yabancılara, ikamet, vize, uluslararası koruma, geçici koruma, insan ticareti, göçmen kaçakçılığı konularında bilgiler verildiğini aktardı. Bugüne kadar 14 milyon çağrıyı yanıtlayan YİMER’in, danışmanlık hizmetinin yanı sıra denizlerden düzensiz göçmenlerin kurtarılmasında da aktif rol oynadığını bildiren Bolat, “Merkezimize gelen çağrıları yanıtlayarak 6 yılda 11 bin 267’si denizlerden olmak üzere toplam 13 bin 534 düzensiz göçmeni kurtardık” bilgisini paylaştı.

ÜMIT BOLAT

“İNSANA DOKUNUYORUZ” Kurtarma operasyonlarıyla insanlara dokunduklarını vurgulayan Bolat, göçmenlerin kurtarılmasında Sahil Güvenlik Komutanlığıyla koordinasyon halinde hareket edildiğini söyledi. Düzensiz göçmenlerin YİMER’in 157 numaralı hattını arayarak denizde mahsur kaldıklarını belirttiğini dile getiren Bolat, ihbar alınır alınmaz konum tespitinin yapıldığını ve ilgili yerlerle iletişime geçilerek kurtarma operasyonunun başlatıldığını kaydetti. Ümit Bolat, kurtarma operasyonlarını şöyle anlattı: “Denizlerde kurtarılmayı bekleyen düzensiz göçmenler kendileri iletişim merkezimizi arayarak durumlarını bildiriyor. Yabancı dil bilen çalışanlarımız nereden

Kapadokya’da salıncak büyüsü n Türkiye’nin masalsı güzelliklerle bezeli turizm bölgesi Kapadokya’da, sıcak hava balonlarının renk kattığı manzarada fotoğraf çektirmek isteyenler için vinçlerle salıncak kuruluyor. Son dönemde Kapadokya’da yaygınlaşan akımda, turistler ve düğün fotoğrafı çektirmek isteyenler, vinçlerle sarkıtılan salıncakta sıcak hava balonlarının oluşturduğu doğal dekorda anı ölümsüzleştiriyor. Bölgede gün doğumundan önce balonlar uçuş için hazırlanırken, yüksek alanlarda ise fotoğraf tutkunları tarafından kiralanan vinçler konumlanıyor. Peş peşe gökyüzüne yükselen balonların yaklaşık 45 dakika süren uçuşu sırasında ise en güzel kareyi yakalama telaşı başlıyor.

nereye gidildiğini, botta kaç kişi bulunduğunu sorguluyor, yaşlı ve çocuk sayısını öğreniyor. Anında Sahil Güvenlik Komutanlığıyla iletişime geçiliyor, konum paylaşılıyor. Operasyon bitene kadar süreci yönetiyoruz. Sahil Güvenlik Komutanlığından operasyonun tamamlandığının, göçmenlerin kurtarıldığının bildirilmesi üzerine bizler de rahat bir nefes alıyoruz. Denizin haricindeki kurtarmalar, göçmen kaçakçılığı mağduru olan düzensiz göçmenlere ilişkin yürütülüyor.” “ÇOCUĞUMU KAYBETTIM!” Çağrılar yanıtlandığında duygusal anlar da yaşandığını bildiren Bolat, denizden kurtarma operasyonu sırasında yaşanan bir olayı şöyle anlattı: “Arapça bir çağrıda, ‘Çocuğumu kaybettim’ ifadelerini duyduk. O sesleri duyduğumuzda duygulandık, kurtarılmaları için de Sahil Güvenlik Komutanlığıyla beraber tüm gücümüzle çaba sarf ettik. Daha sonra annenin, çocuğunun ve botta bulunan tüm kişilerin kurtarıldığı bilgisinin paylaşılmasıyla merkezimizdeki tüm arkadaşlarımızla sevindik.”


T

TÜRKİYE

rkısh NEWS PRESS

19 Ekim 2021

Merkel’den muhteşem veda

9

BÜROKRATLARI HAPİSLE TEHDİT ETTİ

Kılıçdaroğlu’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan, üst üste ikinci kez Avrupa şampiyonu olan Ampute Milli Futbol Takımı’nı da dün kabul etti.

ERDOĞAN:

Başkan Erdoğan, veda ziyaretlerine çıkan Almanya Başbakanı Merkel’i Tarabya’daki Huber Köşkü’nde ağırladı. Oldukça samimi ve sıcak bir atmosferde gerçekleşen görüşmede Erdoğan, misafirine köşkün balkonundan İstanbul Boğazı’nı seyrettirdi.

İslamofobinin

kökü kurutulmalı

T

Merkel ile son resmi buluşmasında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Irkçılık, İslam ve yabancı düşmanlığıyla ayrımcılık ne yazık ki Avrupa’daki Türk toplumunun başlıca sorunları olmaya devam ediyor. Sayın Merkel’le yürüttüğümüz başarılı çalışmaların yeni hükümet döneminde de devam etmesini temenni ediyorum” dedi.

ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Huber Köşkü’ndeki ikili görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Dost ve müttefik Almanya’nın Şansölyesi Merkel’i ve heyetini İstanbul’da misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, 16 senedir gerçekleştirdikleri görüşmelerde Merkel’in her zaman sağduyulu ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergilediğini, görev süresi boyunca Avrupa Birliğinin içinden geçtiği krizlerde liderliğinin belirleyici olduğunu ifade etti. HEP BİZDEN YANA OLDU Türkiye-Almanya ve AB ilişkilerine değinen Başkan Erdoğan, şunları dile getirdi: “Sayın Merkel’le yakın diyaloğumuz yalnızca ikili konularda değil, bölgesel meselelere çözümler geliştirilmesine de ciddi katkılar sağladı. Şansölye’ye özellikle Suriye krizinin çözümüne yönelik gösterdiği samimi çabalar için şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Türkiye olarak tam üyelik yolunda önümüze çıkan onca zorluğa ve engele rağmen Sayın Merkel’in bu süreçteki müspet katkılarını her zaman takdirle hatırlayacağız. Sayın Merkel’le yürüttüğümüz başarılı çalışmaların yeni hükümet döneminde de aynı devam etmesini temenni ediyorum.

IRKÇILIK UYARISI “Irkçılık, İslam ve yabancı düşmanlığıyla ayrımcılık ne yazık ki Avrupa’daki Türk toplumunun başlıca sorunları olmaya devam ediyor. Kültürel ırkçılığın toplumsal köklerinin kurutulması, Türklerin kendilerini Avrupa’da tam anlamıyla evlerinde hissetmelerine yardımcı olacaktır. Şansölye Merkel, bu sorunların çözümü konusunda daima samimi çaba göstermiştir. Halefinin de aynı gayret içerisinde olacağına yürekten inanıyorum. Sayın Şansölye’nin bundan sonra da Türk-Alman dostluğuna önemli katkılar sağlayacağına eminim. Mülteciler konusunda malumunuz Türkiye bu işin adeta misafirhanesi durumunda. Malum 5 milyon Suriye’den var, Irak’tan var, Afganistan’dan 300 bin var. Bütün bunlara ev sahipliği yapmaya devam ediyoruz. Ve bu insanları bizim ötelememiz Yunanistan’ın yaptığı gibi, mümkün değil, yapamayız.” AYRIMCILIĞA KARŞIYIZ Merkel de Almanya’nın İstanbul Başkonsolosluğu konutuna komşu olan Huber Köşkü gibi özel bir binada ağırlandığı için teşekkür ederek, şunları söyledi: “Son yıllarda Türkiye ile çok iyi ilişkiler için el birliğiyle çabaladık, görüş ayrılıklarına rağmen. İslam düşmanlığında, Yahudi düşmanlığında, ırkçılık konusunda çok üzücü olaylar yaşadık. Her Alman hükümeti,

eyalet hükümetleri kararlı bir şekilde bunları önlemek için çabalıyor. Bu iyi ilişkileri sürdürmek için karşımızda çok sayıda görev var. 27 üyesiyle birlikte AB’nin (mülteci ve göçmenler konusunu) bunu ele alması gerekecek. Önümüzdeki perşembe ve cuma günü AB Zirvesi’nde bu konuları tekrar görüşmemiz için çaba harcayacağım. Birleşmiş Milletler ile birlikte bu kış Afganistan’da felaketler yaşanmaması için çabalamalıyız. Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylamış olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. G20 Konferansı gerçekleşecek ve Almanya burada Türkiye’yi çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesi konusunda destekleyecek.” AFRİKA ÇIKARMASI Öte yandan, Angola, Togo ve Nijerya ziyaretine başlayan Erdoğan, 28 Afrika ülkesine 38 ziyaret gerçekleştirdiğini belirterek, şunları söyledi: “Kıtada gün geçtikçe genişleyen diplomatik ağımızla 2020 yılı sonu itibariyle 25 milyar doları geçen ticaret hacmimizle Türkiye, Afrika ülkeleri için stratejik bir ortak olarak öne çıkıyor. Biz Afrika ülkeleriyle iş birliğimize asla kısa vadeli ve çıkar odaklı bakmıyoruz. Başkaları gibi eski sömürge düzenlerini yeni yol ve yöntemlerle devam ettirmeye çalışanlardan da değiliz. Afrikalı kardeşlerimizle birlikte başarmak, birlikte yürümek arzusundayız.”

darbe gibi paylaşım Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, C HP“siyasiGenelcinayet” iddiasından sonra sosyal

medya hesabından bürokratlarla ilgili yaptığı paylaşımda kullandığı üslupla darbe dönemlerini hatırlattı. “Bu ülkenin bürokratlarına sesleniyorum; halkımızı da şahit olmaya davet ediyorum” başlığıyla görüntülü bir mesaj yayımlayan Kılıçdaroğlu, devlet memurlarının baskı altında görev yaptığını ileri sürdü. Devlete değil şahsi çıkarlara hizmet etmenin sorumluluğu olduğunun unutulmaması gerektiğini kaydeden CHP Lideri, bu sistemde kurulan bazı vakıfların tezgahından geçmeyenlerin memur olmalarının neredeyse imkansız hale getirildiğini ileri sürerek şöyle devam etti: TARİH VEREREK GÖZDAĞI VERDİ “İktidarın değişmesine az kaldı. İktidar değiştiğinde, soruşturmalar başlayacak ve eminim ki bu bürokratların bir kısmı ‘Efendim emir aldık, uygulamak zorunda kaldık’ diyecekler. İşte bunu diyerek sıyrılırım diye düşünen, sarayın baskısına boyun eğerek kanun dışına çıkmış o devlet memurlarına buradan seslenmek istiyorum. Açıkça söylüyorum, vazife namına mafyatik düzene hizmet edemezsiniz. Kanun dışı işleri emir olarak telakki edemezsiniz. Siz Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarsınız. Kamil akla gelmeniz için Kılıçdaroğlu ağabeyinizin, amcanızın bu size son çağrısıdır. 18 Ekim Pazartesi itibarıyla bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacaktır. ‘Emir almıştım’ diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa pazartesi itibarıyla durun.”

ERDOĞAN’DAN HODRİ MEYDEN!

Heves ettiğin vesayet

dönemini tarihe gömdük paylaşımından sonra başta K ılıçdaroğlu’nun AK Parti ve suçlanan TÜGVA Vakfı olmak

üzere, kamu çalışanları ve birçok kesimden tepki yağdı. Afrika seyahati öncesi bu soru sorulan Başkan Erdoğan, şu cevabı verdi: “Bu açıklama CHP’nin vesayet zihniyeti olduğunun açık bir itirafıdır. Açıkça bir suçtur. Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin? Biz CHP’nin özlemini çektiği vesayet düzeninin defterini çoktan dürdük. Bay Kemal’in heves ettiği vesayet günleri artık geride kaldı. Türkiye bir hukuk devletidir. Bir kabile devleti değildir. Şimdi bir de tarih veriyor. Hadi bakalım. Göreceğiz. Ne yapacağını. Türkiye vesayeti de darbe zihniyetini de gömeli çok oldu. Herhalde ‘Elveda siyaset’ diyecektir. Bu zat hala tek parti CHP’si faşizminde veya kendisinin kamu görevlisi olarak bulunduğu 28 Şubat döneminde olduğunu sanıyor. Bu zatın FETÖ’cülerin, PKK’lıların ve kendilerini desteklediklerini açıkça beyan eden kimi ülkelerin gazıyla kendini bu şekilde ortaya atarak rezil etmesinden üzüntü duyuyorum.”


T İddia uğruna üniversiteyi kazanan anne, oğluyla okul arkadaşı oldu! 10

K

19 Ekim 2021

rkısh NEWS PRESS

YAŞAM

Oğluyla aynı üniversitenin kampüsünü paylaşmanın heyecanını yaşayan Zeliha Yavuz, “Değişik bir heyecan oldu. Şimdi beni okula oğlum götürüp getiriyor. Dersim olduğunda saatleri ona uymasa da çıkışımı bekliyor. Okulla ilgili işlerimi hallediyor. Önce ben onun velisiydim şimdi o benim velim oldu. Her ne kadar okula birlikte gelip gitsek de arkadaş olsak da o benim oğlum. Bir yerde de anneyim yani. Bazen annelik damarım da tutuyor. Yeri geldiğinde de kızıyorum” diyor. onya’da eşi ve çocuklarıyla girdiği iddia üzerine üniversite sınavına katılan 48 yaşındaki ev hanımı Zeliha Yavuz, oğlunun eğitim gördüğü üniversiteyi kazandı. Evliliğinin ilk yıllarında üniversitede ebelik bölümünü bitiren Zeliha Yavuz, eşinin isteğiyle çalışma yaşamına katılmadı. Hayatına ev hanımı olarak devam eden ve 4 çocuk yetiştiren Yavuz, ailesiyle girdiği iddiayla yıllar sonra yeniden üniversite sınavına başvurdu. ANNENİN AZMİ OĞLUNU YENDİ Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Optisyenlik Bölümünü kazanan Yavuz, aynı üniversitenin hukuk fakültesinde okuyan oğluyla okul arkadaşı oldu. İkinci üniversitesini okumaya başlayan Yavuz, oğluyla aynı kampüsü paylaşmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyor. Zeliha Yavuz, iddianın başında eşiyle birlikte üniversite sınavına girmeye karar verdiklerini ancak eşinin sonradan iddiadan koptuğunu söyledi. Kızının tıp fakültesinde, oğlunun da hukuk fakültesinde okuduğunu belirten Yavuz, şunları dile getirdi: “Eşim çocuklarla uğraşıp duruyordu. ‘Tıp okusam şunu yaparım, hukuk okusam bunu yaparım, siz hiçbir şey yapmıyorsunuz’ falan diyordu. Çocuklar da en sonunda ‘annemle

siz yapın o zaman’ dediler. İş iddiaya bindi. Çocuklar bizi yarıştırmayı düşündüler. Eşim sonradan ‘Benim işim gücüm var’ diye vazgeçti. Üniversite sınavı bana kaldı. Girdim kazandım.” Anne Yavuz, evde dört çocukla ilgilenmekten sınava hazırlanmaya fırsat bulamadığını kaydederek,

geçmişten gelen ve evlatlarına ders çalıştırırken aklında kalan bilgilerle sınava hazırlanıp girdiğini dile getirdi. ŞIMDI O BENIM VELIM! Yavuz, biraz heyecan biraz da şaşkınlık yaşadığını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk başta zaten kayıt için oğlumla geldim. ‘Ben seni kaç yıl önce elinden tutup ilkokula götürürken şimdi sen beni getiriyorsun’ diye konuştuk. Herhalde artık tam tersine döndük. Üniversite sınavına da oğlumla kızım götürmüştü. Onlar dışarıda bekledi ben de sınavımı yaptım. Değişik bir heyecan oldu. Şimdi beni okula oğlum götürüp getiriyor. Dersim olduğunda saatleri ona uymasa da çıkışımı bekliyor.

Okulla ilgili işlerimi hallediyor. Önce ben onun velisiydim şimdi o benim velim oldu. Her ne kadar okula birlikte gelip gitsek de arkadaş olsak da o benim oğlum. Bir yerde de anneyim yani. Bazen annelik damarım da tutuyor. Yeri geldiğinde de kızıyorum.” Yavuz, diplomasını aldıktan sonra optik sektöründe çalışan eşine iş yeri açmayı hedeflediğini kaydetti. ANNEMLE OLMAK EĞLENCELI Hukuk fakültesi 4. sınıf öğrencisi Ahmet Yavuz da annesiyle aynı okulda öğrenci olmanın çok keyifli ve ilginç olduğunu, çok eğlendiklerini ve zaman zaman komik anlar yaşadıklarını ifade etti. Annesiyle okul arkadaşı olmanın çok farklı bir deneyim ve duygu olduğuna dikkati çeken Ahmet Yavuz, şöyle devam etti: “Dün bölüm arkadaşlarımla kahve içtiler. Ben lavaboya kalktıktan sonra arkadaşlarımla benim dersime girmiş. Onu amfide yakaladım. Annemle ilk defa böyle ortamlarda oturuyorum. Bir de bazı şeylerden çekiniyoruz. Arkadaş ortamlarında edilen muhabbetler edilmiyor yanında. ‘Niye kahveye bu kadar para veriyorsunuz, niye bu yemeği yiyorsunuz?’ falan diyor. Genelde para harcama konusunda sıkıntılar yaşıyoruz annemle. Bu gidişle etrafımda arkadaş falan kalmaz, annemle takılmaya devam ederiz artık. Annemle aynı okulda olmak çok eğlenceli.”


T

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

19 October 2021

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

President Recep and Tayyip Erdoğan t en id es Pr Angolan co en ur Joao Lo during their meeting at the lace Presidential Pa ola, ng A , da in Luan . 21 20 , 18 Oct.

Save the Syrian people, not a criminal tyrant

ERDOĞAN CALLS FOR A FAIRER WORLD, URGES

AFRICA TO ACT TOGETHER

T

urkish President Recep Tayyip Erdoğan on Monday underlined that Western countries for years exploited the continent of Africa for their own interests and reiterated his message for a fairer world by calling the oppressed to act together for this aim. Erdoğan on Monday held a joint press conference with his Angolan counterpart, Joao Lourenco, after one-on-one talks and delegation meetings at the first stop of his three-nation Africa tour also including Nigeria and Togo. Referring to his recently published book “A Fairer World Is Possible,” Erdoğan said: “We have a demand for a just world. We need to join hands for a just world. We must not be afraid. If we fear, this persecution will encircle Africa.” France used Africa as a

continent for exploitation, Erdoğan noted and also reminded that Angola was also exploited by Western powers for years. “You see what is happening in Libya and Somalia. The persecution still continues. To overcome this, we need to build a fairer world together,” he added. In the book, titled “A Fairer World Is Possible,” Erdoğan highlights the deadlocks that global politics face, including injustice, refugee crises, international terrorism and Islamophobia. He also exposes the discrimination and double standards in the world via the case of the United Nations. The president draws attention to problems related to the global body such as shortcomings in terms of its legitimacy, inclusiveness, efficiency,

representation and governance, reiterating that it is in need of comprehensive reform. As a solution, Erdoğan suggests fair representation and the removal of the veto privilege that is currently limited to the five permanent members of the U.N. Security Council - the United States, United Kingdom, France, Russia and China. The two leaders signed various agreements in order to enhance cooperation between the two countries. Speaking at the press conference, Erdoğan said they had indepth discussions about their relations, especially in the field of the defense industry and the fight against terrorism, and added that Turkey has acted with a holistic partnership approach in its ties with Africa.

Turkish German COVID-19 vaccine inventors awarded prize in Greece

T

wo Turkish German scientists were awarded Greece’s Empress Theophano Prize on Wednesday for saving millions of lives with the development of the first vaccine against the coronavirus, according to the Empress Theophano Foundation. “It is a great pleasure for me to present the Empress Theophano Prize to two wonderful scientists, Uğur Şahin and Özlem Türeci, who have made their way in life and science together,” said Greek President Katerina Sakellaropoulou, who presented the prize, which is given to individuals or organizations for their contribution to the understanding and strengthening of the notion of the modern European identity.

Turkish, Azerbaijani Red Crescents

approve cooperation deal n The Red Crescent organizations of Turkey and Azerbaijan have inked a deal to improve humanitarian aid capacity in the region and to diversify and expand the scope of their activities, AA said in a report on Saturday. Vice President of the International Federation of Red Cross and Red Crescent and President of Turkish Red Crescent Kerem Kınık signed an agreement in Turkish Red Crescent’s Community Center in Istanbul’s

Bağcılar district with his Azerbaijani counterpart Novruzali Aslanov to work together for the victims of the Karabakh war. The deal envisages strengthening cooperation to support people who had been displaced during the conflicts and who desire to return to their homes. Reconstruction of the Red Crescent’s branches in the Shusha, Fuzuli and Jabrayil districts within the Karabakh region is also a part of the plan.

R

ussia’s recent military buildup in Syria and its support for the Assad regime, all in the name of destroying ISIS, triggered a new wave of political posturing and diplomatic traffic. Given the connection between Mr. Assad’s bloody war and Islamic State of Iraq and al-Sham (ISIS) terrorism, however, new attempts to save the Assad regime are bound to deepen rather than resolve the Syrian crisis. Every barrel bomb Mr. Assad drops on Syrian civilians is creating new recruits for ISIS. Every chemical weapon used is giving new ammunition to violent extremist groups in Syria and beyond. Every violation of international law and war crimes committed by the criminal Assad regime over the last three years has made ISIS and similar groups stronger, not weaker. One cannot help but ask why the Assad regime that has both intelligence and firepower thanks to the support of Russia, Iran and Hezbollah, kills countless Syrians, bombs cities and forces millions of people to flee their homes is yet to engage in any serious military fight against ISIS. Why, for instance, does Assad’s army not target Raqqa, ISIS’s headquarters in Syria, when it bombs people in Damascus and Aleppo? The same question applies to ISIS: how is that ISIS has killed so many people, but has yet to carry out any major attack on the Assad regime? The Assad regime and ISIS feed off each other and benefit from the barbarism of the other. As a matter of fact, they are working together to weaken and destroy the moderate Syrian opposition and the hopes for a democratic and pluralistic Syria. The French Foreign Minister Laurent Fabius had already noted last February that “we have proof that when ISIS has acquired oil, it has sold oil to the [Bashar Assad] regime.” He added that “officially they are combating each other but in fact they are very often helping each other.” The EU Commission released a sanctions list on Mach 6, 2015 identifying several businessmen as “middlemen” for buying oil from ISIS and selling it to the Assad regime. ISIS has become a convenient tool in the Syrian war. Everyone uses it to justify its policies in Syria and Iraq. Russia refers to it to justify its support for the Assad regime. Iran and Hezbollah send in foreign fighters by using the same pretext. The Assad regime kills indiscriminately in the name of fighting terrorism. Given its convenient use, it is hard to believe that the Assad regime wants ISIS to be destroyed. This has been Mr. Assad’s calculation from the outset: find a way to lure violent extremists into the Syrian war and tell the world that he is fighting for a secular Syria against radical lunatics. Unfortunately, he appears to have won some customers in the West. Those who claim that the Assad regime should stay to reduce the threat of ISIS are putting the cart before the horse. It was the Assad regime that created the conditions in which ISIS flourished and spread. Contrary to

what Mr. Putin says, it will be a colossal mistake to fail the Syrian people again in order to save what President Obama called a tyrant. As it was widely reported yesterday, the russian airplanes attacked syrian opposition targets and killed civilians in Syria. Contrary to Russian and Syrian regime claims, there were no ISIL targets in the six areas bombed by Russia. This dangerous development is likely to create new tensions in an already dramatic war. This once again shows the uses of ISIS in this bloody war: Use ISIS as a shield to hurt the moderate Syrian opposition and help the Syrian tyrant to stay in power. The Iranian and Russian motives for supporting the Assad regime are clear. Iran sees Mr. Assad a key ally and wants to protect him at all costs. This is part of Iran’s regional policy of supporting pro-Tehran governments and militia groups through proxy wars. The focus on ISIS allows Iran to divert attention from its support for one of the most oppressive regimes in the Middle East. For Moscow, the naval base in Lataika is important but only a part of the story. Thanks to the inaction of the Western alliance, Russia is now building up a considerable military presence in Syria. The primary goal of the Russian-Iranian alliance is not so much to defeat ISIS as to ensure a political outcome that will be favorable to them. There is no compelling reason why it should not be possible to destroy ISIS while getting rid of the Assad regime at the same time. Furthermore, Russia’s open support for the Assad regime serves as a convenient distraction from its maneuvers in Ukraine and Crimea. It is no coincidence that Mr. Putin, who attended the U.N. General Assembly after a 10-year absence, now has the world talking about his Syria move rather than the illegal annexation of Crimea and the ongoing war in eastern Ukraine. There is no doubt that Russia and Iran should be part of any broader regional effort to resolve the Syrian crisis. But this does not mean accepting their support for a criminal regime as a given. The refugee influx and the dramatic picture of Aylan Kurdi drew the West’s attention to the Syrian crisis, even if only momentarily. Ending the war in Syria is crucial for resolving the refuge crisis. But there is no solution without addressing the root cause of the problem. As the French President Hollande noted during his U.N. speech, “Assad is at the root of the problem and cannot be part of the solution.” The solution lies in empowering the moderate Syrian opposition so that they can lead the political process, protect the Syrian people and establish a new Syria based on the rule of law, democracy, pluralism and transparency. Creating safe zones would be a first step in the right direction to give the Syrian people a breathing space against the onslaught of the Assad regime on the one hand and ISIL on the other. > Source Daily Sabah/Oct 01, 2015


12

19 October 2021

Turkish Space Agency to send postgraduate students abroad

T China orders Apple remove Quran app over ‘illegal religious texts’ rkısh NEWS PRESS

ed pple has remov d lude an app that inc f a digital copy o book Muslims’ holy app Quran from its st que store after a re by the Chinese iddle government, M a East Eye said in e ay. Th report late Frid due ed app was remov ed m to content dee ts” s tex “illegal religiou rities. o by Chinese auth

Turkish Space Agency (TUA) will send 30 T hepostgraduate and Ph.D. students abroad within the scope of the country’s YLYS-2021

(Selecting and Placing Students to be Sent Abroad for Postgraduate Education) program to contribute skilled labor for the space program’s goals. The YLYS-2021 applications will be received by the Ministry of National Education between Oct. 1 and Nov. 1, 2021. The selected students, on behalf of the Turkish Space Agency, will receive education in various programs namely in the technologies for air and space platform optics, space law, radio navigation systems, radio astronomy, tracking and observing space trash, asteroids and meteors, missile systems and space technologies, and energy and propulsion technologies. The agency said that a 30-student quota was allocated. The students are to be appointed as engineers, astronomers and lawyers after completing their studies abroad. The move is set to contribute to “developing space awareness and human resources,” one of the goals of the National Space Program. Unveiled on Feb. 10, 2021, by President Erdoğan, the 10-year space road map includes missions to the moon, sending Turkish astronauts to a scientific mission in space and developing internationally viable satellite systems.

Facebook unveils new social media controls to protect young users heavy criticism that its platforms harm young users, Facebook has announced plans F acing to launch features that “nudge” teens away

from harmful content and encourage them to take breaks on its popular app Instagram. The Menlo Park, California-based Facebook is also planning to introduce new controls for adults of teens on an optional basis so that parents or guardians can supervise what their teens are doing online. These initiatives come after Facebook announced late last month that it was pausing work on its Instagram for Kids project. But critics say the plan lacks details, and they are skeptical that the new features would be effective. The new controls were outlined on Sunday by Nick Clegg, Facebook’s vice president for global affairs, who made the rounds on various Sunday news shows including CNN’s “State of the Union” and ABC’s “This Week with George Stephanopoulos” where he was grilled about Facebook’s use of algorithms as well as its role in spreading harmful misinformation ahead of the Jan. 6 Capitol riots.

TECHNOLOGY

A

ccording to the website, Apple told Quran Majeed app’s developer, Pakistan Data Management Services (PDMS) to contact Chinese internet regulator Cyberspace Administration of China (CAC). Middle East Eye also quoted Hasan Shafiq Ahmed, the Pakistani company’s head of growth. “PDMS is trying to get in touch with CAC and relevant Chinese authorities, so Quran Majeed app can be restored in China App store, as we have close to a million users in China that have been impacted,” Ahmed was quoted as saying. “As per our understanding, Chinese law requires additional documentation for some apps to be available on the App Store on the Chinese mainland,” Ahmed said.

“Apps with book and magazine content must secure an internet publishing permit from China’s National Press and Publication Administration (NPPA),” he added. Apple’s self-censorship comes amid the persecution of the indigenous Muslim Turkic Uyghur peoples living in China’s strategic and resource-rich Xinjiang province. The State Department reported in March this year in its human rights report for 2020 that “genocide and crimes against humanity occurred during the year against the predominantly Muslim Uyghurs and other ethnic and religious minority groups in Xinjiang.” The report highlighted crimes such as the arbitrary imprisonment of more than 1 million civilians, forced sterilization, rape, torture, forced

labor and “draconian restrictions” on freedom of religion, freedom of expression and freedom of movement. Although Beijing has acknowledged the existence of the camps in Xinjiang, it asserted that they are vocational skills training centers necessary to tackle “extremism.” Western countries are increasingly opposed to Beijing’s treatment of the Uyghurs amid growing tensions between the United States and its allies and China. In addition to the “more than 1 million” Uyghurs and other Muslim ethnic minority groups it said were in extrajudicial internment camps, the report said there were “an additional 2 million subjected to daytimeonly ‘re-education’ training,” a new reference not included in the previous year’s report.

Visually impaired community in Turkey gets access to digital life n As one of Turkey’s leading information and communication technology companies, Türk Telekom is continuing efforts to offer an accessible digital life to the visually impaired. Its latest initiative, the Phone Library application, enables disabled people to access audiobooks and works of art for free. It also makes their lives easier with money recognition and drug barcode reading features. Its other app, EyeSense, enables people with disabilities to take photos and recognize objects around them. The well-known works showcased during the “Paintings Talk Digital Art Exhibition” at the Presidential

Library between May 31-July 30 can now also be listened to with audio descriptions on the digital television platform Tivibu, as well as on the Phone Library app. All users can access the content with voice description and subtitles

options from the “Unimpeded Tivibu” folder within the Tivibu platform. The Telephone Library project, launched 10 years ago as a collaboration between Türk Telekom and the Boğaziçi University Visually Impaired Technology and Education Laboratory (GETEM), allows users access to the voice content service through the application in order to remove obstacles to visually impaired people’s access to information. Users can easily access almost 2,000 audiobooks in 50 categories and 30 worldfamous audio descriptive paintings via the Telephone Library app.


T

EKONOMI

rkısh NEWS PRESS

19 Ekim 2021

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

Emekli maaşları neden farklı?

O

Girişimcilik Hikâyeleri..

Genç kız hayalini kurduğu serayla istihdam oluşturdu

İ

sot diyarı Şanlıurfa’da genç kadın girişimci Ayşe Samar, hayalini kurduğu serayı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumundan (TKDK) aldığı destekle gerçekleştirerek bölgedeki diğer kadınlara istihdam sağladı. Suriye sınırındaki Akçakale ilçesinin kırsal Akdiken Mahallesi’nde yaşayan 20 yaşındaki Samar, aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla bir sera kurmak için araştırma yaptı. Bu hayalini çevresiyle de paylaşan Samar, tavsiye üzerine TKDK’nin hibe desteğine başvurdu. 15 KİŞİYE EKMEK TKDK görevlilerinin yardımıyla ailesine ait arazi üzerine yapmak için sera projesi hazırlayan Samar, projenin kısa sürede onaylanmasıyla hayalindeki serayı 6 dönüm arazi üzerine kurdu. Serada ilk sezon biber ekimini gerçekleştiren Samar, istihdam ettiği 15 işçiyle serasında hasat yapmanın mutluluğunu yaşıyor. Girişimci Ayşe Samar, kurdukları seranın bölgenin en büyüklerinden olduğunu söyledi. Serada ilk kez hasat ettikleri ürünlerden

yüksek verim aldıklarını belirten Samar, şunları anlattı: “En büyük hayalimdi bu serayı kurmak, bunun için de TKDK’ye başvuruda bulundum. Başvuru onaylanınca serayı kurduk. Bu serayla hayalimi gerçekleştirdim, diğer yandan da bölgedeki kadınlara iş imkanı sağlamış olduk. Şu an çalışanlarımla birlikte çok mutluyuz, inşallah hep böyle üretim yapmaya devam ederiz.” Samar, serada yöreye özgü ve çok talep gören acı Şanlıurfa biberinin üretimini gerçekleştirdiklerini, ürünleri hal pazarına göndererek satışını yaptıklarını ifade etti. SERA BENİM HAYATIM Gününün büyük bir kısmını serada geçirdiğini dile getiren Samar, şöyle devam etti: “Seramız 6 dönümden oluşuyor, ortalama haftada 1,5 ton ürün hasat ediyoruz, 15 işçiyle çalışıyoruz. Ben hayalimi gerçekleştirdim, inşallah onlar da hayallerini gerçekleştirecekler bizimle birlikte, burada çalışacaklar ve gelir elde edecekler.” Samar, bu

sezon 50 tonun üzerinde biber hasadı yapacaklarını sözlerine ekledi. GENÇLERE DESTEK TKDK İl Koordinatörü Sadık Yetim de kurum olarak kadın ve genç yatırımcılara daha fazla önem verdiklerini belirtti. Girişimci Samar’ın da kurumlarına başvurusundan mutluluk duyduklarını ve birlikte çalışarak hibe desteği sağladıklarını anlatan Yetim, şöyle devam etti: “Tarım ve Orman Bakanlığımızın öncülüğünde TKDK olarak gençlerimizin üretime katılmasını sağlamak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Seracılık tarımın yoğun yapıldığı bir alan. Normalde dönüme 4-5 ton ürün alınırken bu üreticimiz serasında 2025 ton almayı hedefliyor. Dolayısıyla ülke ekonomisine önemli bir katkıda bulunmuş olacak. Desteğe devam edeceğiz.” BABADAN TEŞEKKÜR Ayşe’nin babası Ali Samar da kızının sera hayalini gerçekleştirmesi için destek verdiğini belirterek, sağlanan hibe desteğinden dolayı tüm devlet kurumlarına teşekkür etti.

MB’nin döviz rezervi 125 milyar doları aştı n CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nu ziyaret ederek 1.5 saat görüştü. Görüşme sonrası açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Dövizin sürekli TL karşısında yükselmesi karşısındaki endişelerimizi ilettik. Kurumun bağımsızlığı sadece bizim için değil, dünya için de önemli. Sıcak siyasetin müdahalesini asla istemiyoruz. Bunları sayın başkana ilettik” dedi. Soruları cevaplayan Kavcıoğlu da, şunları dile getirdi: “Sayın Kılıçdaroğlu ile karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk.

Kemal Kılıçdaroğlu, TCMB’yi ziyaret etti.

Eleştirilerine yönelik açıklamalar yaptık, Merkez Bankası bu ülkenin en gözde kurumlarından biridir, herkesin sahiplenmesi gereken bir kurumdur. Yanlış bir şekilde eleştirmek doğru değil. Bu anlamda herkesi daha sağduyulu ol-

maya çağırıyorum” dedi. Rezervler ve faiz indirimlerine de değinen Kavcıoğlu, şöyle devam etti: “Merkez Bankası güçlüdür, rezervlerimiz 7 ayda 35 milyar dolar artarak 125 milyar dolara yaklaşmıştır. TCMB yıllardır faiz indiriyor, faiz artırıyor, yıllardır bu arkadaşlar görev yapıyor, bir şey çıkarmak için yorumlar doğru değil” ifadelerini kullandı. Kurumdaki görevden almalarla ilgili de konuşan Kavcıoğlu, “Bütün kurumlarda olabilen şeyler. Bir kısmı bizim tercihimiz, bir kısmı arkadaşların tercihi.”

kurlarımızdan gelen soruların büyük çoğunluğu bağlanan emekli maaş miktarı ile ilgili. Aynı prim günü üzerinden emekli olmalarına karşın farklı miktarlı maaş bağlanması kafaları karıştırıyor. Hatta daha az prim ödeyip daha çok prim ödeyenden daha yüksek maaş alanların bulunması nedeniyle bağlanan maaşın hatalı olduğu düşüncesine sahip olanlar da oluyor. Emekli maaş hesap yöntemi 4447 sayılı Kanunla ilk olarak 2000 yılında, daha sonra da 5510 sayılı Kanunla 2008 yılında değişti. Bu iki kanun değişiklikleri nedeniyle aynı prim günü üzerinden emekli olanların, primin ödendiği dönemler ve prim matrahları ile emeklilik yılları farklı ise aynı maaşı almaları söz konusu olamıyor. Esasında bu farklılık ilk olarak 2000 yılındaki yasa değişikliği ile oldu. 2000 yılı öncesinde prim günü aynı olan ve aynı yaşta emekli olan ayrıca aynı prim matrahlarına sahip bulunanların emekli maaşı aynı olmaktaydı. Bu dönemde yani 2000 yılı öncesinde emekli olma tarihinin de önemi yoktu. Örneğin; 9000 gün tavandan ödenmiş primle 1994 yılında 55 yaşına gelmeden emekli olan erkek bir sigortalı ile aynı şartlara sahip bulunan ve 1999 yılında emekli olanın emekli maaşı aynıdır. Hatta örneklendirdiğimiz bu iki kişinin şu an yaşadığını düşünürsek ödenen emekli maaşları ek ödeme dâhil 4.035 TL tutarındadır. 2000 yılında yapılan yasal değişiklik sonrasında emeklilik 2000 yılı veya sonrasında gerçekleşmişse prim günleri ve prim matrahları aynı olsa bile emekli olunan yıl farklı ise maaşlar farklı oluyor. Bunun üç nedeni var. Yıllara göre ödenen prim matrah farklılığı ilk neden. Çünkü 2000 yılından itibaren prim matrah tavanları farklılaştı. Örneğin 1999 yılındaki asgari ve azami prim oranı farkı iki kat bile değilken, 2000 yılında üç kat, günümüzde ise yedi buçuk kat. Yani tavandan prim ödense bile prim ödeme yılı farklı ise aynı matrah seviyesinde prim ödenmiyor. Bu da emekli maaşını değiştiriyor. İkinci neden ise ödenen primlerin emekli olunan tarihte güncellenmesi. 2000 yılından sonra yatırılan her yılın primi emekli olunan yıla getirilirken

yıllık enflasyon oranları ve yıllık büyüme hızı dikkate alınarak artırılıyor. Her bir yılın enflasyonu ve her bir yılın büyüme hızı da farklı olunca bağlanan maaşlar da farklılaşıyor. Emekli maaşını farklılaştıran bir diğer neden ise emeklinin maaş zammının enflasyon kadar artırılması. Ayrıca kimi dönemlerde de seyyanen zam verilmesi. Oysa emekli olmayanın primi artırılırken hem enflasyon oranı hem de büyüme hızı gözetiliyor. İşte bu üç neden emekli maaş miktarlarını farklılaştırıyor. Örneğin; 2000 yılından önce 30 sene tavandan prim ödeyen emekli şu an ek ödeme dahil 4.450 TL maaş alıyor. Oysa bu sene emekli olanın son 30 sene tavandan prim ödemesi varsa bağlanacak maaş ek ödeme dahil 11.538 TL olacaktır. Şimdi burada her ikisi de 30 sene tavandan prim ödeyenin aynı şartlara sahip olduğunu söyleyemeyiz. 2000 yılında emekli olan her ne kadar tavandan prim ödese de bu tavan asgarinin yaklaşık 2 katı kadar. Oysa bu yıl emekli olan ve tavandan prim ödeyenin 2000 yılı öncesi ödedikleri ortalama asgarinin 2 katı. 2000-2008 arası ödedikleri ortalama asgarinin 5 katı. 2008/ Ekim sonrası ödedikleri de ortalama asgarinin 7 katı. İşte bu değişkenler emekli maaşını farklılaştırıyor. Burada bir hususu da paylaşmamız isabetli olacak. Emekli yılı farklı olmasına rağmen prim günü aynı diye emsali zannettiği tanıdığının maaşıyla kendi maaşını mukayese edip iş mahkemesine dava açanları görüyoruz. Bunlar davayı kaybediyorlar. Çünkü SGK’nın sigortalılara bağladığı emekli maaşları yasaya uygun. Davayı kaybeden emekli mahkeme masrafı, bilirkişi ücreti ve vekalet ücreti olmak üzere yaklaşık 5.000 TL tutarında bir külfete de girmiş oluyor. Bu nedenle dava açmadan önce iyi düşünmek gerekiyor.



KEŞFET Amerikalı televizyoncular ip Osmanlı’nın sah ri çıktığı Yahudile k ekrana taşıyaca

T

rkısh NEWS PRESS

19 Ekim 2021

15

Osmanlı’ya vefa belgeseli İsrail, Türk-Müslüman düşmanlığı yapsa da kadirşinast Yahudiler hakkımızı teslim ediyor. Yapımcı Brad Pomerance, “Sultan 2. Bayezid’i Yahudi toplumuna sahip çıktığı için saygıyla selamlıyorum. Türkiye’de Yahudi arkadaşlarım var. Sultan sahip çıkmasaydı bugün onlar olmayacaktı” diyor.

T

ürkiye’ye gelen ABD’li televizyoncular, İspanya’dan sürgün edildikten sonra Osmanlı tarafından kabul edilen Yahudilerin ve dönemin padişahı Sultan 2. Bayezid’in hayatını ekranlara taşıyacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının davetlisi olan “Jewish Life” televizyon kanalının ekibi, çekimler için İstanbul’un ardından Osmanlıya 92 yıl başkentlik yapmış Edirne’ye geldi. BU CAMİLER İLHAM VERİYOR Çekimlerine Selimiye Camisi’nden başlayan 5 kişilik ekip, ardından Büyük Sinagog’da, Edirne’de yaşayan Yahudi ailelerle röportaj yaptı. Ekip son olarak İspanya’dan sürgün edilen Yahudileri Osmanlı topraklarına kabul eden dönemin padişahı Sultan 2. Bayezid tarafından yaptırılan 2. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi’nde çekimler gerçekleştirdi. Program yapımcısı Brad Pomerance, Edirne’de bulunmanın ilham verici olduğunu söyledi. Selimiye Camisi’ne hayran kaldığını belirten Pomerance, “1570’lerde 40 bin kişinin inşaatında çalıştığı bu caminin minarelerinden birinde

olmak harika. Ben Amerikalı bir Yahudiyim ve İslamiyet’in en büyük yapılarından birini ziyaret ediyorum. Bu büyük bir onur ve hediye” dedi. Pomerance, Türkiye’nin geçmişte 3 büyük dinin merkezi olduğunu, bunun, Türkiye’nin ne kadar hoşgörülü bir ülke olduğuna ve her dinden insanı hoş karşıladığına işaret ettiğini dile getirdi. Türkiye’de sıcak insanlarla karşılaştıklarını belirten Pomerance, şunları kaydetti: “Türkiye yüzde 99’u Müslüman olan bir ülke ama ben inanılmaz derecede hoş karşılandım. Amerikalı bir Musevi olarak İspanyol Engizisyonu sonrası 1492’de Türkiye’ye yerleşen ve günümüze kadar gelen Musevilerin belgeselini hazırlıyorum. Edirne’nin ardından İzmir’e gideceğiz.” SULTANI SAYGIYLA SELAMLIYORUM Yahudiler için Osmanlı’nın ve Sultan 2. Bayezid’in önemli olduğunu aktaran Pomerance, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu söylemem gerekiyor çünkü önemli. 1492’de İspanya ve Portekiz, Yahudileri dışlıyordu. Hristiyan Avrupa, Yahudileri reddediyordu. Sultan 2. Bayezid, İber Yarımadası’na kelimenin tam anlamıyla

gemi filoları göndererek yüz binlerce Yahudi’yi Osmanlı İmparatorluğu’na getirdi çünkü Yahudilerin vereceği katkıyı gördü. 500 YILLIK VEFANIN BORCU Yahudiler de bu katkıyı 500 yıl boyunca verdiler. Şu an Türkiye’deki Yahudi toplumu eskisinden çok daha küçük ama modern Türkiye’ye katkı sunmaya devam ediyorlar. Sultan 2. Bayezid’i düşündüğümde duygulandığımı hissediyorum ve Edirne’de onun kurduğu bir hastane var. Onu da ziyaret edeceğiz. Sultan 2. Bayezid’i Yahudi toplumuna sahip çıktığı için saygıyla selamlıyorum. Türkiye’de Yahudi arkadaşlarım var. Sultan 2 Bayezid onlara sahip çıkmasaydı bugün onlar olmayacaktı.”


m â l s İ e v k ü l k r ü T l e d e b uğruna ler! ödeyen


T

WORLD Mağarada mahsur kalan üç kişi

rkısh NEWS PRESS

SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au

çıkılacak gibi değildi. Bir diğeri söz aldı: “Allah’ım! Amcamın bir kızı vardı. Onu çok seviyordum. Ona sahip olmak istedim. Fakat o arzu etmedi. Bir yıl kıtlık olmuştu. Amcamın kızı çıkıp geldi. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona 120 altım verdim. Kabul etti. Ona sahip olacağım zaman dedi ki: ‘Allah’tan kork! Dinin uygun görmediği bir yolla beni elde etme!’ En çok sevip arzu ettiğim o olduğu hâlde kendisinden uzaklaştım, verdiğim altınları da geri almadım. Allah’ım! Eğer ben bu işi senin rızanı kazanmak için yapmışsam, başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır.” Kaya biraz daha açıldı; fakat yine çıkılacak gibi değildi. Üçüncü adam da “Allah’ım! Vaktiyle ben birçok işçi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında

hepsinin ücretini verdim. Ücretini almadan giden adamın parasını çalıştırdım. Bu paradan büyük servet türedi. Bir gün bu adam çıkageldi. Bana, ‘Ey Allah kulu! Ücretimi ver.’ dedi. Ben de ona, ‘Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve köleler, senin ücretinden türedi.’ dedim. Adamcağız, ‘Ey Allah kulu! Benimle alay etme!’ deyince, ‘Seninle alay etmiyorum.’ diye cevap verdim. Bunun üzerine o, geride bir tek şey bırakmadan, hepsini önüne katıp götürdü. Rabb’im! Eğer bu işi sırf senin rızanı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar.” diye yalvardı. Mağaranın ağzını tıkayan kaya, iyice açıldı; onlar da çıkıp gittiler. İnsanlar birçok şey yapar; ama iyi, ama kötü... Her insanın, yaptığı şeyler için bir niyeti vardır gönlünun derinliklerinde... Bunu dışarı da vurabilir, inkar de edebilir; ancak kalplerde gizli olanı da sadece ve sadece Allah bilir. İnsan, hayır bir iş yapıyorsa ve bu, Allah rızası için değil de insanların beğenisini kazanmak içinse, onu Allah bilir. Yaptığı iş çok küçük de olsa sırf Allah rızası içinse, Allah onu da bilir... Ecrini de ona göre verir... > Ferudun Özdemir / Bu Da Geçer Ya Hû

HAFTANIN ŞİİRİ

MERHAMET TIMSALI TÜRKIYE

HAFTANIN KELIMESI

Timsal n Sûret. Tasvir. Resim. Simge. Dilimize Arapça’dan geçmiştir. Eş ve benzer mânâsındaki misi kelimesinden türetilmiştir. “Hayatta en güvendiğim insan karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.” Sabahattin Ali/ Kürk Mantolu Madonna > Banu Ertuğrul & Onur Ertuğrul/ Lugat365 Bazı Kelimeler Çok Güzel

17

TARIH & EDEBIYAT

H

azreti Peygamber’in şöyle anlattığı söylenir: Sizden önce yaşayanlardan üç kişi, bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan kopan bir kaya, mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine birbirlerine, “Yaptığımız iyilikleri anlatarak Allah’a dua etmekten başka bizi bu kayadan hiçbir şey kurtaramaz.” dediler. İçlerinden biri söze başlayarak; “Allah’ım! Benim çok yaşlı bir annemle babam vardı. Onlar yemeklerini yemeden çoluk çocuğuma ve hizmetçilerime bir şey yedirip içirmezdim. Bir gün hayvanlara yem bulmak üzere evden ayrıldım; onlar uyumadan önce de dönemedim. Eve gelir gelmez, hayvanları sağıp sütlerini annemle babama götürdüğümde, baktım ki ikisi de uyumuş. Onları uyandırmak istemediğim gibi, onlardan önce ev halkının ve hizmetkârların bir şey yiyip içmesini de uygun görmedim. Süt kabı elimde, şafak sökene kadar uyanmalarını bekledim. Nihayet uyanıpp sütlerini içtiler. Rabb’im! Şayet ben bunu senin rızanı kazanmak için yapmışsam, şu kaya sıkıntısını başımızdan al!” diye yalvardı. Kaya biraz aralandı; fakat

19 October 2021

Merhamettir Rahmân’ın arzdaki rahmet eli, Neye değerse ucu bil ki orda tecelli...

Konu petrolse eğer, Amerika baş aktör... Merhamete gelince hep sağır, üstelik kör.

İster merhamet eden, istersen edilen ol. Her ikisi de birden değil mi ki Hakk’a kul?

Çıkar için takınır demokrasi maskesi Aslında bilen bilir kan kokuyor nefesi

Merhameti eden de edilen de pay alır Rahm edilen edenle Hakk rızası kazanır.

Sanır ki koca dünyâ bir kendine aittir. Fıtratı çıkar için her şeye müsâittir.

Merhameti bölüşen ömrünce ihyâ olur. Merhamet bölüşenin yolu hep ziyâ olur.

Bir kez değil bin kere gösterdi bunu bize. Yaptıkları ortada... Lüzum var mı ki söze?

Biz bunu böyle bilip böyle şiâr edindik, Garip yüzü güldükçe biz daha çok sevindik.

Varsın öyle olsunlar, bize bizlik yaraşır. Onlar çıkar uğruna, Türk hak için savaşır.

Malûm, merhamet etmek Türk’te tükenmez mîras, Türkiye o mîrası dünyâyla etmez kıyas!

Kimsesize kimsedir, Allah izin verdikçe... Mazlûmlar emîn olsun, Türkiye var oldukça.

Misâl, garibin âhı sarmışken gök kubbeyi, Türkiye düşünür mü, dünyâ denen izbeyi?

Uzak yakın fark etmez, her imdâda yetişir. “Medet Allah” diyenle mutlak yolu kesişir.

Ayırmaz dini, ırkı, ayıramaz lisânı. Her kim medet dilerse, sebil eder ihsânı.

Yardım eder yüksünmez, elinin yettiğine... Evlâd gözüyle bakar, merhamet ettiğine.

Mazlûm nerede ise kalkıp dâvetsiz gider. Batı bir’e bakmazken o milyonlara yeter.

Varsın bir parça olsun, bölüşür ekmeğini. Yeter ki aç yatmasın kimsesizi, yetimi...

Batı insanlığını çoktan almış askıya, Mahkûm eder düşkünü, sonu gelmez baskıya.

Bu karakter, bu tavır o asil kandan gelir. Zulme karşı bu kıyam, sağlam imândan gelir.

Avrupa “mülteci” der, hor görür muhâciri. Bize göreyse onlar bir Tanrı misâfiri...

Sanmayın ki bu ahvâl, Türkiye’de yenidir. Bu bir aslına rücû, öze dönüş demidir.

Ondaki hümanizma yalnızca kendinedir. Hor gördüğü insan da! Acaba kendi nedir?

Yeryüzünde halîfe, zıllullahtır Türkiye... Mâziden gelir bu şan, gidecektir âtiye.

> AKTAN OKUDUCU

Former US Secretary of State Colin Powell dies from COVID-19 Powell, the son of Jamaican immigrants C olin who became a U.S. war hero and the first Black secretary of state – though he later

saw his legacy tarnished when he made the case for war in Iraq in 2003 – died on Monday of COVID-19 complications. He was 84. The retired four-star general and former head of the Joint Chiefs of Staff who served four presidents made his reputation as a man of honor distant from the political fray – an asset in the corridors of power. “General Powell is an American hero, an American example, and a great American story,” George W. Bush said as he announced Powell’s nomination as secretary of state in 2000. “In directness of speech, his towering integrity, his deep respect for our democracy, and his soldier’s sense of duty and honor, Colin Powell demonstrates ... qualities that will make him a great representative of all the people of this country.” But he found it hard to live down his infamous February 2003 speech to the United Nations Security Council about the alleged existence of weapons of mass destruction in Iraq – the evidence he presented was later proven to be false. “It’s a blot ... and will always be a part of my record. It was painful. It’s painful now,” Powell said in a 2005 interview with ABC News.

100 Afghan football players, coaches evacuated to Qatar 100 football players and coaches S ome have been evacuated from Afghanistan to the Qatari capital Doha, world football’s

governing body FIFA said. FIFA hailed Qatar’s role in coordinating the evacuation process and promised to continue to evacuate other athletes. “FIFA can confirm, following complex negotiations, it has, with the support of Qatar, evacuated almost 100 members of the football family from Afghanistan, including female players,” FIFA said in a statement. The body said it “has been closely coordinating with the government of Qatar since August on the evacuation of the group, and will continue to work closely on the safe evacuation of further members of the sporting family in the future.” Meanwhile, Qatar’s Deputy Foreign Minister Lolwah Alkhater said the families of the players were also on board.


PAZARTESI

Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI

AUSTRALIA . .

SESİ T rkıye’nın

RADYOSU AVUSTRALYA

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I

CUMARTES

“Sizin Sesiniz”

SALI

www.turkishnewspress.com.au

Ergül Uybadın

Sülhan Yılmaz Gülten Akbar

Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ

PERŞEMBE

Serdar Güzel Doğukan Perk Saat: 22-23 arası PORTRELER

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın her günü saat 17-18 arası Her gece saat 22-03:00 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

T

rkısh

HAYATA DAIR

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

PAZAR

Müzikli Saatler EZGİLER

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

MURAT ŞIRIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ


NOSTALJI

T

rkısh NEWS PRESS

. . R I Ş ŞIM

19 Ekim 2021

19

Zamana direnen

tarak ve kaşıklar

S

Taraklı’nın coğrafi işaretli şimşir tarağı ve kaşığı ustaların elinde geleceğe taşınıyor... Az sayıda usta tarafından el emeğiyle üretilen şimşir ürünleri “bakteri üretmeme” ve “besin değerini düşürmeme” özellikleriyle dikkati çekiyor. Oğluyla yıllardır bu zanaatı yapan 80 yaşındaki Kaşık Ustası Sami Yıldız, “Bu sanat öyle bir şey ki biri diğerinden daha üstün olsun diye hevese getiriyor. Bu bir istek meselesi. Normalde 10 saat dizüstü oturarak bu iş yapılmaz” diyor. akarya’nın sakin şehirler ağına (Cittaslow) üye Taraklı ilçesinde az sayıda usta tarafından el emeğiyle üretilen ve coğrafi işarete kavuşan şimşir tarağı ve kaşığının yürütülecek çalışmalarla daha fazla insana ulaştırılması hedefleniyor. Bir zamanların gözde mesleklerinden olan kaşık ve tarak oymacılığı, teknolojinin gelişmesiyle kaybolmaya yüz tuttu. Taraklı’da köy halkının 20 yıl öncesine kadar ekmek kapısı olan oymacılık, günümüzde az sayıdaki usta tarafından devam ettiriliyor. EL EMEĞİ GÖZ NURU Ustalar, orman işletmelerinden aldıkları gürgen, kayın ve şimşir ağaçlarını kereste haline getirip atölyelerinde kaşık ve tarak üretiyor. Taraklı’nın coğrafi işaret tesciline kavuşan şimşir tarağı ve kaşığı, “bakteri üretmeme” ve “besin değerini düşürmeme” özellikleriyle dikkati çekiyor. Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ, yöresel ürünlerin marka değerini artırmak için coğrafi işaret tescillerinin alınması önemli olduğunu söyledi. Türkiye’deki tüm şehirlerin bölgelerindeki ürünlerin coğrafi işaret tescillerini almak için çalıştığını belirten Altuğ, kendilerinin de uzun zamandır bununla ilgili faaliyette bulunduklarını kaydetti. Altuğ, “Taraklı Şimşir Tarak” ve “Taraklı Şimşir Kaşık” ile coğrafi işaret tescilli ürün sayısının 13’e

ulaştığını, 3 ürünün de başvuru aşamasında olduğunu bildirdi. “TOPRAKTAN TABAĞA” SATSO olarak “Topraktan Tabağa Sakarya Sofrası” adlı kitap çalışması yürüttüklerini anlatan Altuğ, şunları söyledi: “O çalışmanın ilerlemesi sırasında başvurmamız, coğrafi tescilini almamız gereken çok fazla ürünle karşılaştık. Bunlarla ilgili başvuru çalışmalarımız devam ediyor. Bunlar artık bir marka oldu. Bizden başka kimsenin üretmemesi gerekiyor. O anlamda varsa karşılığı mahkeme yolu açık olacak. Dolayısıyla Sakarya ve bölge turizmi için önemli bir kazanım oldu.” Taraklı Belediye Başkanı İbrahim Pilavcı da ilçede az sayıda usta tarafından ayakta

tutulmaya çalışılan şimşir oymacılığının, ilçenin simgesi haline dönüştüğünü ifade etti. Pilavcı, coğrafi işaret tesciline kavuşan 2 ürünün tanıtımına ağırlık vereceklerini dikkati çekerek, şunları anlattı: USTALARA SAYGI “Kültürel değere sahip ‘Taraklı Şimşir Tarak’ ve ‘Taraklı Şimşir Kaşık’, ustalarımızın elinde şekilleniyor. İlçede bu işi yapan usta sayımız çok az. Tescile kavuşan ürünlerimizin tanınırlığını artırmak ve katma değer sağlamak adına çalışmalarımıza hız vereceğiz. İlçemizdeki diğer kültürel mirasımız olan çam reçeli ve uğut tatlısının coğrafi işaret tescili başvurusu yapıldı. Onların da kısa sürede sonuçlanmasını

bekliyoruz. Tüm değerlerimize korumak adına belediye olarak zanaatın ve zanaatkarın yanında olmaya devam edeceğiz.” TANITIMA KATKI Kaşık ustası 80 yaşındaki Sami Yıldız da 14 yaşından itibaren babasından öğrendiği mesleği sürdürdüğünü anlattı. İlçenin adını taraktan aldığına değinen Yıldız, şimşir tarak ve kaşık yaparak ilçenin tanıtıma katkı sağlamaya çalıştıklarını bildirdi. Oğluyla yıllardır bu işi yaptığını belirten Yıldız, “Çırak ustayı geçti. Yaptığı işi güzel yapıyor” dedi. Yıldız, kaşık ve tarak yapımının zahmetli olduğuna işaret ederek, vatandaşlara el emeği yerli ürünleri tercih etmeleri, piyasadaki ucuz kaşıklardan uzak durmaları tavsiyesinde bulundu. BU ÖYLE BİR HEVES Kİ... İşini severek yaptığını anlatan Sami Yıldız, “Bu sanat öyle bir şey ki biri diğerinden daha üstün olsun diye hevese getiriyor. Bu bir istek meselesi. Normalde 10 saat diz üstü oturarak bu iş yapılmaz” diye konuştu. Yıldız’ın oğlu kaşık ustası İsmail Yıldız ise1994 yılından bu yana babasıyla kültürel mirası yaşatmaya çalıştıklarını söyledi. Ürünlerin coğrafi işaret tescili almasına değinen Yıldız, “Bu beni mutlu etti.” değerlendirmesini paylaştı. Yıldız, şimşir ağacından elde edilen tarağı ve kaşığı Sakarya’ya kazandırdıklarını ifade ederek, vatandaşlardan ihtiyaçlarını karşılarken yerli üretimlere öncelik vermelerini istedi. Mesleğin yok olmaya yüz tuttuğunu vurgulayan Yıldız, “Bizim sanat sevgimiz öyle bir şey ki biz aşığız. Aşık olmasak devam edemeyiz.” ifadelerini kullandı. Yıldız, müşterilerin taleplerine göre çeşitli üretimler yaptıklarını sözlerine ekledi.


20

19 Ekim 2021

İlan ve Kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

T

rkısh NEWS PRESS

SERI ILAN

0474 815 215 - 0481 850 275


BAŞARI HİKÂYELERİ

19 Ekim 2021

21

Dağ cambazlığı

ekmek kapısı oldu

E

skişehir’de dağcılık tutkunu 3 arkadaş, iple erişim teknisyenliği belgesi alıp kurdukları şirketle hobilerinden kazanç sağlamaya başladı. Anadolu Üniversitesi Doğa Sporları Kulübünde tanışan Onur Akdağ, Onur Testici ve Ata Örten, yükseklik tutkularını işe dönüştürmeye karar verdi. İple erişim teknisyenliği belgesi alan 3 arkadaş, geçen yıl endüstriyel dağcılık şirketi kurdu. İPİN ÜSTÜNDE Erozyon ve heyelan bölgelerinde yamaç örtüleme, rüzgar türbin ve rafinerilerde bakım, onarım ve montaj, yüksek katlı binalarda cam silme gibi işlerde, erişimi güç noktalarda çalışan gençler, hem antrenman yapıyor hem de para kazanıyor. Onur, “Hep ipin üzerindeyiz. İşimizi severek yapıyoruz” diyor.

KEBAB DÜKKANINA

BAYAN ELEMAN n Eastgardens Westfield Pagewood’da kebab dükkanımızda serviste haftada 5 gün, saat sabah 10am - 6pm arası çalışacak bayan eleman arıyoruz. İlgilenenler Deniz’i arasın: 0 416 449 177

SATILIK GÖZLEME STORES Preston ve Fairfield’da 4 yıldır haftada 2 gün faaliyetde bulunan getirisi güzel olan iş yerlerimiz satılıktır. Murat: 0400 88 33 40

Kebabçıda çalışacak elemanlar aranıyor! n Manly Seaside’de gece veya gündüz kebabda çalışacak elemanlar alınacaktır. İRTIBAT: 0413 554 027

SATILIK KEBAB DÜKKANI Kebab Haven Bribie Pty Ltd.’den Qld, Bribie Island’da Türkiye’ye dönüş sebebiyle satılık Kebab Dükkanı. Detaylı bilgi için arayın! Orhan Dilbaz Tel: 0423 418 071

GUEST ILE FERAHLAYIN! Guest Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: https:// guestscologne.com/Cep: 0402 677 440

KEBAB & PİDECİYE BAY-BAYAN ELEMAN n Mona Vale’de bulunan Aussie Kebab&Pide dükkanımızda gündüz veya akşam full time çalışacak serviste, pide&gözlemede tacrübeli bay-bayan eleman aranmaktadır. HANIFI: 0 401 922 786

SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419


22

19 Ekim 2021

rkısh T NEWS PRESS DİYANET&KÜLTÜR ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

Veladet veladetimiz olsun!

V

eladet veladetimiz olsun. İslâmî yaşayış, sünneti çağa taşıyış, biz Allah’ın kullarını inşa ediş, dinimizi hayat tarzı olarak inşa ve ihya ediş de veladet veladetimiz olsun. Her veladet kandili, önce, Resûlullah’ın hayatını, gücümüz nisbetinde iyi bileceğimiz günlerin doğumu olmalı. Okumalar yapsak Peygamber Efendimizin hayatından. Her hal ve şartta dinimizi nasıl yaşamış, nasıl öğretmiş, nasıl tebliğ, telkin ve irşadda bulunmuş aile reisi, tâcir, komutan, devlet reisi, arkadaş, yoldaş, komşu, kul ve insan olarak. Peygamberimizin yaşayışı kimlere, nelere cevap teşkil etmiyor ki? Kandil simitleriyle, tebrik mailleriyle, telefon kutlamalarıyla, kültür Müslümanlığı, merasim Müslümanlığı, şeklî Müslümanlıklarla kandiller lâyıkı veçhile değerlendirilemez. Her geçen günde, her yaşanan olayda, her açmazımızda, her çıkmazımızda Peygamberimizin mesajına, tebliğine, telkinine, irşadına ihtiyacımız olduğunu bugün daha iyi anlıyoruz. Gitgide ilkesizleşen, gücün ve güçlünün zorbalıkla sözünü dinlettiği bir dünyada zulmün, ahlaksızlığın, güvensizliğin yayıldığı bu ‘cinnet toplumu’nu ancak vahyin inşa ettiği, sünneti çağa taşıyan insanlar ‘cennet toplumu’na çevirebilir. “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş sayılmazsınız” diyen; mümini tarif ederken de “Seven sevilen, dost olan, dostluk kurandır. Sevmeyen, sevilmeyen de, dost olmayan ve dostluk kurmayan da hayır yoktur” uyarısında bulunan bir Peygamberin doğum gecesi, Veladet/Mevlid kandili. Her veladette Mekke’yi, Medine’yi, Kâbe’yi, Taif’i, Huneyn’i, Hayber’i, Hudeybiye’yi bir “şuur hali” içerisinde hatırlasak. Verilen mücadele ve imtihanların benzerlerini bugün yaşayıp yaşamadığımızı sorsak kendi kendimize. O kırılan, temizlenen putların çağımızdaki cahiliyesinden nasıl kurtulacağımızı düşünsek. Dünyevîleşme putlarına insanımızın esaretinin sürüp sürmediğine bir kafa yorsak. O günlerin putlarından zihinlerin putlarına kadar yaşanan süreci hatırlasak, sonra da o hayata kurban edilen nesilleri… Kimseyi değil, kimsenin imanını değil; kendimizi yargılasak önce. Peygamberimiz ne verdiyse onu alan, neyi yasakladıysa ondan kaçınmanın adımlarını atıp, Dinin “samimiyet” olduğunu idrak edemez miyiz? “Gevşemeyin, üzülmeyin, inanıyorsanız mutlaka üstünsünüz” âyetinin yüreklerimizde bir inşirah, bir sevinç, bir fetih olacağının şuurunu kazanamaz mıyız? Bizler de her türlü dar bir mağaraya sıkıştırıldığımızda, birbirine sokulmuş iki dost gibi, “Lâ Tahzen! İnnallâhe meana! Üzülme, Allah bizimle beraberdir” tevekkülüyle yaşayamaz mıyız? Her hal ve şartta Allah’a güven duyamaz mıyız? İnsanlık duysun-duymasın

biz dâvetimizi yapalım. Böyle bir dünyaya Rasulüllahın daveti tek umuttur. Bu, insanlığa bir çağrıdır. Bu, kendinden uzaklaşan insana ‘Kendine Gel!’ davetidir. Hele şu âyet düşünülmelidir. “Siz insanların iyiliği, faydalanması için ortaya çıkarılmış, seçilmiş en hayırlı ümmetsiniz; iyi ve doğru olanı teklif eder, kötü ve yanlış olandan sakındırırsınız; zira Allah’a güvenip inanırsınız.” Kendi değer ve kutsallarından habersiz yetişenler/ yetiştirilenler öncelikle Kur’anı Kerim’i (vahyi) ve Peygamber Efendimizi (Sünnetiyle, hadisiyle) tanımalı/tanıtmalıdır. Bütün bunların ışığında, hayatımıza şekil veren dinimizi, onu uygulayan/uygulatan bir Peygamberin ümmeti olduğumuzu unutmayalım. Bunları unutmayıp hayatımıza yansıtırsak; küçük hesap yapmayız. Rabbimizin şefkat ve merhametine layık oluruz. İnşaallah... Her hal ve şartta dinimiz İslâm’ı yaşayışımızı belli gün ve gecelere hasretmeyip Peygamber Efendimizin sünneti ve hadisi şerifleriyle yaşamalıyız. Küslük/ küskünlük/üstünlük yok, takvaca yaşayarak birbirimizi bağrımıza basmak var. Acaba bizler, Resulüllah etrafında halkalanan insanlar gibi kenetlenebildik mi birbirimizle? Birbirini pekiştiren tuğlalar mıydık biz, yoksa bir gönüller enkazı mı? Birbirimizi sevmenin, iman kadar değerli olduğunu söyleyen oldu mu bize? Allah’ın “kardeş” olarak nitelemesini ne kadar önemsedik? Kardeş olmanın bedelinin ne olduğuna kafa yorduk mu hiç? Din kardeşlerimize yüreğimizde ne kadar yer açabildiğimizin, dünyevileşme hastalığına karşı ne durumda olduğumuzun, ibadetlerden haz alıp almadığımızın, infak edip etmediğimizin, haramlardan ne kadar kaçındığımızın, Kur’an’la alakamızın, sabır ve sebatımızın, tevekkülümüzün, rızık endişemizin, umudumuzun, Allah’a davette görev alabilmemizin, bütün bunların muhasebesini yapacağız. Peygamber Efendimizi sadece kandillerde, TV başında seyrettiğimiz programlarla anmayacağız. Hayat tarzı olan Sünnetini çağa taşıyacağız. İmanamel-ihlas istikametimizi hayatımızda görülecek. Kafamıza göre din değil, dinimize göre kafa, “Allah ve Resulünün ölçüleri” ölçümüz olacak. İnandığımız gibi yaşayarak, yaşadığımız gibi inanmayacağız. Hayat tarzımızı ‘din’ haline getirmeyeceğiz. Ahlâkı Kur’an olan ve “Yürüyen Kur’an” diye anılan Peygamber Efendimizi önce iyi tanımak, söz ve davranışlarını doğru anlamak, O’nun yolunda yürümek, onun izini sürmek. Çare bu! Yüce Rabbimize açılan ellerin ve yakaran dillerin, bütün İslâm âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, insanlığın hidayetine, dünyada adalet, huzur ve barışın teminine vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Rabbim, veladet kandilini, Milletimiz, Ümmetimiz ve Devletimiz için hayırlara vesile kılsın. > YAŞAR DEĞİRMENCİ

Vahyin Dilinden

“Andolsun sizin sıkıntılarınızın, problemlerinizin en güzel çözümü, çaresi, kurtuluşunuzun şifalı reçetesi, ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur Allah’ın tek yetkili Rasulünde, onun yiğitliklerle, fedakârlıklarla, sabırla mücadelelerle dolu örnek hayatındadır. Allah’ın rızasını, âhiret hayatındaki mutluluğu umanlar, Allah’ı çok zikredenler, devamlı Allah’ın dininin tebliği ile uğraşanlar için onda örnekler vardır.” . AHZAB SÛRESI 21. AYET

Allah Rasulünden

“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” . BUHARİ

MEVLİD KANDİLİ’Nİ DUALARLA İDRAK ETTİK...

İnsanlığa en güzel örnek

Hazreti Muhammed’dir

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kastamonu’da düzenlenen Mevlit Kandili Programı’na katıldı. Nasrullah Camisi’ne gelen vatandaşlar Kovid-19 tedbirleri kapsamında maske takıp mesafe kurallarına uyarak saf tuttu. Programda konuşan Erbaş, Mevlid Kandili’nin önemi ve Hz. Muhammed’in hayatıyla ilgili bilgiler verdi.

R

esul-ü Ekrem Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v) dünyaya teşrif ettikleri gece rahmet kapılarının da ardına kadar açıldığı kutlu bir zaman dilimi. İslam alemi her yıl yeni bir heyecanla Allah’ın bütün insanlığa rahmet elçisi olarak gönderdiği ve peygamberler zincirinin son halkası olan Hz. Muhammed’in getirmiş olduğu ilahi mesajı anlamak, asırlara emanet olarak bıraktığı eşsiz ahlakını idrak etmek, O’na duyulan engin ve samimi sevgiyi gönüllerden sözlere ve içtima şuura aktarmak düşüncesiyle asırlardır O’nun dünyaya gelişini Mevlid Gecesi olarak idrak ediyor. ELLER SEMAYA Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) doğumunun yıldönümü olan Mevlid Kandili yurtiçinde ve yurtdışındaki bütün camilerde dualarla idrak edildi. Peygamberimiz’in doğum günü olan gecede cami-

leri dolduran milyonlarca Müslüman, Kutlu Nebi’nin ismini anarak, kendisini kainata rahmet olarak gönderen Allah’a (c.c) şükranlarını sundu ve mazlumların kurtuluşu, felaketlerin son bulması için dua etti. KURTULUŞ YOLU Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Mevlid Kandili dolayısıyla mesaj yayınladı. Erbaş mesajında Kur’an-ı Kerim’in evrensel mesajlarının, Hz. Muhammed’in insanlığa sunduğu erdemlerin ve O’nun hikmet yüklü ahlaki örnekliğinin, bütün insanlık için yegane kurtuluş yolu olduğunu belirtti. Erbaş, “Hiç şüphesiz

İMAM HATİP SEMPOZYUMU n Milli Eğitim Bakanlığı, ÖNDER İmam

Türkiye’de din eğitimi 2002 yılından sonra tam özgürleşti

Hatipliler Derneği ve Uluslararası Medeniyet Araştırmaları Derneği iş birliğiyle İntanbul’da düzenlenen “Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye’de Din Eğitimi Uluslararası Sempozyumu”nun sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildirgede şöyle denildi: “Türkiye’de din eğiti-

Kur’an-ı Kerim’in evrensel mesajları, Peygamberimizin insanlığa sunduğu erdemler ve O’nun hikmet yüklü ahlaki örnekliği, bütün insanlık için yegane kurtuluş yoludur. Bu duygu ve düşüncelerle başta dünyanın çeşitli bölgelerinde zulüm ve yoklukla mücadele eden kardeşlerimiz olmak üzere milletimizin ve İslam aleminin Mevlid gecesini tebrik ediyor, Veladeti Nebi’nin insanlığın muhtaç olduğu barış, huzur ve kardeşlik iklimine vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum” sözlerini sarf etti. HAYIRLAR GETİRSİN Öte yandan; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Mevlid Kandili dolayısıyla yayınladığı mesajında, “Milletimizin ve tüm İslam aleminin Mevlid Kandili’ni tebrik eder, bu mübarek günün başta ülkemize, İslam alemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini yüce Allah’tan niyaz ederim” ifadesini kullandı.

minin geçirdiği inişli çıkışlı değişim ve dönüşümler dikkate alındığında 2002 ve sonrasında din eğitimi alanının din ve vicdan hürriyeti bağlamında ilerici, kapsayıcı, özgürlükçü bir yapıya doğru bir ivme yakaladığı, yeni dönemin birey ve toplumun din eğitimi talep ve beklentilerinin karşılanması noktasında bir dönüm noktası olduğu ifade edilmiştir.”


R LEZZETLI TARIFLE

YEMEK&HOBİ

RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au info@turkishne

B

T

rkısh NEWS PRESS

19 Ekim 2021

23

HER MEVSIM SEVILEN BU ÇORBAMIZ BINBIR EMEKLE SOFRALARA GELIYOR

Şifa kaynağı Tarhana Trakya’nın temiz havası ve doğal su kaynaklarıyla Istranca Dağları’nın eteklerinde yetiştirilen kırmızı biber, domates ve soğan gibi ürünlerin karışımından elde edilen milli çorbamız tarhana, zahmetli çalışmanın ardından sofralardaki yerini alıyor..

esleyici ve şifa kaynağı olarak bilinen, Anadolu, Balkanlar ve Orta Asya gibi geniş bir coğrafyada çeşitli yapım şekilleriyle damakları lezzetlendiren tarhana, zahmetli uğraşın ardından sofralardaki yerini alıyor. Trakya’nın temiz havası ve doğal su kaynaklarıyla Istranca Dağları’nın eteklerinde yetiştirilen kırmızı biber, domates ve soğan gibi ürünler, toplandıktan sonra bol suyla yıkanarak tarhana yapımı için ufak ufak parçalara ayrılıyor. ÖYLE BASİT DEĞİL BU AŞ Önce biberler, daha sonra domatesler ve soğanlar, tencerede kaynatıldıktan sonra un, yoğurt, yaş ekmek mayası, salça ve tuz ilave ediliyor. Yoğrulan hamur fermantasyon işlemi için üzerine örtü serilerek leğende 9 ila 12 gün bekletiliyor. Bu bekleme işlemi sırasında hamur günde en az 3 kez yoğuruluyor. Fermantasyon işleminin ardından hamur, ufak parçalara ayrılarak bir gün kurumaya bırakılıyor. Kuruyan parçalar ertesi gün kevgirden geçirilmek üzere elle ovalanıyor. Toz haline getirilen

tarhana tekrar kurumaya bırakılıyor ve kuruyunca bez torbalarda kışın tüketilmek üzere saklanıyor. Köylerde imece usulü yoğun emekle

üretilen tarhana, özellikle odun ateşinde pişirilerek sofralardaki yerini alıyor. Pehlivanköy ilçesine bağlı Kuştepe köyünde yaşayan

Mürvet Gürses, tarhananın yapımının meşakkatli olduğunu söyledi. Trakya’da üretilen tarhananın renginin bölgede üretilen kırmızı biber ve domatesten dolayı daha koyu olduğunu belirten Gürses, “Biberimizi bahçeden topluyoruz. Bu biberler susuz yetiştiği için tarhananın rengi Trakya’ya özgü oluyor” diyor. Tarhananın şifa kaynağı olduğunu belirten Gürses, şöyle devam ediyor: DOĞAL ANTİBİYOTİK “Tarhanamız çok lezzetli oluyor. Başta kış olmak üzere her mevsim sofralarımızın vazgeçilmezi. Hele grip, nezle olduğumuzda hemen tarhana çorbası içer, kurtuluruz. Bekleme süresi uzun ve ellerimizde yoğuruyoruz ama lezzeti meşakkate değiyor. Hemen hemen her gece soframızda tarhana oluyor. Bazen hiç yemek yapmayız, sadece tarhana ile karnımızı doyururuz. Bazen sabah kahvaltılarımızı da tarhana ile yaparız.” Kırklareli Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Trakya mutfak kültürü araştırmacısı Ali Çakır da tarhana çorbasının A ve B vitamini açısından çok zengin olduğunu belirterek, “Tarhana, fermantasyon geçirdiği için probiyotik açıdan çok zengindir ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir” dedi.

BAY BAYAN

ELEMANLAR 4

ARIYORUZ

Watsup Brothers şubelerimizde ve yeni açılacak Marsden Park şubemizde pide, pizza, servis, şiş kebab veya mutfakta çalışacak bay ve bayan elemanlar arıyoruz. Çalışmak istediğiniz şubemizi arayarak bize ulaşabilirsiniz. Ücret dolgundur...

4

Watsup Brothers Condell park: 87643236 Watsup Brothers Gregory hills: 46470752 Watsup Brothers Denham court: 81193930 Watsup Brothers Marsden park: 0416486396


24

19 Ekim 2021

Arıtım evi

Kurtuluş

Ruh hali

Ehliyet, vasıf

Bodrum'da turistik bölge

Yüksek tepe, bina Kabul etmeme

Gam, keder

Bir nota

T

Hain

Baş

Tahıl tozu

Dinin direği emir

Azot'un remzi

Erkek keçi

Bir peygamber

Beter, fena

Kıvam

Kötü

Zaman

Bir ünlem

İran parası

Su yolu

Boru sesi

Dirilik

Birden Hayır (a)

Bulaşıcı

Kamer

Demir'in remzi

Bir kadın adı

Bir bağlaç

Sahip Gaye

Çok konuşan

Ekmek

Tütün rengi Umut

Sonsuza kadar

Radyum'un remzi

Bir ilçemiz

Kedi köpek yavrusu Baryum'un remzi

3

İst. bir semt

4

Ünlü mimarımız Vezirlik makamı

Bir yar. fiil (İng.)

E.Mısır'da bir put

Anlam

Üsk. bir semt Nikel'in remzi

Bir asalak

Bir hayvan

Vedia

Zina işleyen

Düzen Uygunluk, yerinde Mısır'ın ünlü olma yapısı Bir erkek adı

Yardımcı (a)

Kazak beyi

Pişmiş yemek

Bir ilimiz

Epilepsi

Arının yaptığı

Bilmişlik taslayan

Alkolle müc. merkezi

Dost, yâran

Politik olarak

Garipler (a)

BULMACA

Bir süsleme sanatı

Matem

1

Pulculuk

rkısh NEWS PRESS

Bir ayımız

10

İlgi Vasıta

Uğur

Hz. İbrahim (as) eşi

Ayak (F) Gelecek

Kırmızı

Teşvik sözü

Eski bir öğretim kurumu

Yabancı

Saç sakal düzeltme

Eski bir çalgı

Uzaklık işareti G.Amerika'da yaşayan bir hayvan

Pişmanlık

Cevher

Hatırlama

2

Kaplıca

Şamata, latife

Gezme (bebekce)

Gelirler

Od Bir kan hastalığı Bir ayımız İki aynı ismi taşıyan Ağzın tavanı

Rusça evet Bir fikrin aşırı bağlısı Fesat çıkarma Bir soru şekli

Eski bir para birimi

Reislik, başkanlık

Kör Dişin bir bölümü Bizmut'un remzi 5

Lezzet

Sanki

Üzüm kütüğü

Sonuçsuzluk, verimsizlik

Cılız bitki

13

Kıbrıs'ta bir şehir

Bir kavim

8

Dilsiz

Kabadayılık Ölümsüz

Adale

Bir nota

Tahlil çözümleme

İslam'ın şartlarından Su

Eski devirlere ait

Akdeniz bitki top. 9

Vakit

Bir kadın adı K.Kerim'de bir sûre

6

Garez

Kalsiyum'un remzi

Hz. Peyg. hayatı Tevbe edip Hakka yönelme

Deride kesik açma

Sinir hastalıkları Bir erkek adı Bir tür suni boya

Memleketler

Kraliçe Dinsiz

Bebek bekleyen anne adayı

Hakkaniyet

Galyum'un remzi Duadan sonra denir Delikli kumaş

Beri, azade Bir alan ölçüsü

Tarz

Teori

İftira

Bir bağlaç

7

Boya ham maddesi

Bir kadın adı Brom'un remzi

Bir göz rengi Zihin

Safha

Rutubet

Bir bilgisayar oyunu

11

Bez torba

Vilayet

Emirlik, beylik

12

Gelir Donuk renkli

Servet

Tanıtıcı flama

Barınma

Ölüm anı

Bayındır

Devinim İlah Ayıplama sözü

Bir tür cetvel

Derman

Dinlence

Cılız bitki Bir tür baskı mak.

İslam alf. bir harf

Bir nota 15

Baş

Tembellik

Devlete ait

Ünlü merhum Kürt bilgesi

ŞİFRE SÖZCÜK

Lantan'ın remzi

Ermeni Terör Örgütü

Bağışlama

Bir uzvumuz

İsimler (a)

Para birimimiz

Yunanistan'ın başkenti

Hint Avrupa Dil Ailesine mensup Dolaylı anlatım

Bir uzvumuz

Epilepsi

Akıl

İridyum'un remzi

Takip edilen yön

İplik 14

Bulaşma

... mafih (ne varsa içindedir)

Mat. bir sayı

Mitoloji

Teşvik sözü Arapça çokluk edatı Bayram öncesi

Bir kültür Yüksek sesle merkezimiz bağırma

Farzedelim ki

İlk ezan okuyan sahabe

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

Gösteriş


T

SPOR

rkısh NEWS PRESS

25

19 Ekim 2021

BAŞAKŞEHIR, BEŞIKTAŞ GALIBIYETIYLE BAŞLADI

EMRE KARTAL’I AVLADI

GAZIANTEP’İ DE YENDİLER

2 1

Medipol Başakşehir, Emre Belözoğlu dönemine Beşiktaş galibiyetiyle başladı. Turuncu-lacivertliler, gol döellosu şeklinde geçen maçı 3-2 kazandı. Beşiktaş, Başakşehir karşısında ligdeki 2. yenilgisini yaşadı. Başakşehir’e yenilen siyah-beyazlılar, liderlik fırsatını kaçırdı.

3-2

Hatayspor tutulmuyor Lig’in 9. haftasında Atakaş Hatayspor, S üper konuk ettiği Gaziantep FK’yi 2-1 yenerek

ligde büyükleri geride bırakarak 2. sıraya yükseldi. 52. dakikada penaltıyı kullanan Diouf, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 1-0 . 73. dakikada Atakaş Hatayspor, Kamara ile skoru 2-0’a getirdi. 82. dakikada Gaziantep FK farkı 1’e indirdi. Ceza sahası önünden Sagal’ın çektiği sert şutta top, savunmaya çarparak ağlara gitti: 2-1. 90+3. dakikada ceza sahası içinde Diouf’un çektiği şutta kaleci Günay Güvenç, topu kornere çeldi. Karşılaşma, Atakaş Hatayspor’un 2-1 üstünlüğüyle sona erdi.

SAHASINDA 1 PUANLA YETİNDİ

L

2 2 igde gelgittli günler yaşayan Medipol Başakşehir, 9. haftada ağırladığı Beşiktaş’ı 3-2 mağlup etti. Turuncu-lacivertli ekip, yeni teknik direktörü Emre Belözoğlu yönetiminde çıktığı ilk maçtan galibiyetle ayrıldı. Başakşehir’e galibiyeti getiren gollerin ikisini Stefano Okaka atarken, bir gol de Fredrik Gulbrandsen’den geldi. Bu sezon üçüncü galibiyetini alan Başakşehir, puanını 9’a yükseltti. İstanbul ekibi, gelecek hafta deplasmanda Antalyaspor ile karşı karşıya gelecek. OKAKA’NIN GECESI Başakşehir’in deneyimli forveti Stefano Okaka bu sezon ligdeki 6. maçında gol sayısını 6’ya yükseltti. Beşiktaş ağlarını iki kez sarsan Okaka, bu sezon Çaykur Rizespor’a karşı hat-trick yapmış, Fenerbahçe maçında da bir kez gol sevinci yaşamıştı. Turunculacivertli takımın üçüncü golünü

atan Fredrik Gulbrandsen ise bu sezon ligdeki gol sayısını 2 yaptı. EMRE TEZAHÜRATLARI Başakşehir taraftarları, takımın başında ilk maçına çıkan teknik direktör Emre Belözoğlu’na yaptıkları tezahüratlarla destek verdi. Emre Belözoğlu da taraftarları el sallayarak selamladı. Karşılaşma sonunda büyük sevinç yaşayan oyuncular da tribünleri dolaştı. BEŞİKTAŞ’A 2. BÜYÜK ŞOK Beşiktaş ise, bu sezon ligdeki ikinci mağlubiyetini alarak 17 puanda kaldı. Teknik direktör Sergen Yalçın’ın cezalı olduğu mücadelede ilk yarıyı 1-0 geride tamamlayan siyah-beyazlılar, Alex Teixeira’nın golüyle skoru eşitlese de Okaka ve Gulbrandsen’in gollerine engel olamadı. Siyah-beyazlı ekip Michy Batshuayi’nin 90+1’de penaltıdan attığı golle farkı bire indirse

de kalan dakikalarda başka gol atamayınca haftayı puansız tamamladı. Beşiktaş’ın sezon başında kadrosuna kattığı ve bu sezon siyah-beyazlı formayla üçüncü maçına çıkan Mert Günok, Başakşehir karşısında da kalesini gole kapatamadı. 5 MAÇTIR GOL YIYORLAR Sezonun ilk 4 haftasında kalesinde gol görmeyen Beşiktaş, ligde oynadığı son 5 maçta ise rakiplerinin gol sevincine engel olamadı. Beşiktaş’ın Brezilyalı futbolcusu Alex Teixeira, Başakşehir kalecisi Volkan Babacan’ın 59. dakikadaki hatasını affetmedi. Beşiktaş’ın bu sezon transfer ettiği Michy Batshuayi ise, siyah-beyazlı takımla 4. kez gol sevinci yaşadı. Karşılaşmanın 90+1. dakikasında verilen penaltı kararı sonrası topun başına geçen golcü oyuncu, topu filelerle buluşturdu.

Yiğidolar tat vermiyor Lig’in 9. haftasında Demir Grup S üper Sivasspor ile Fraport TAV Antalyaspor 2-

2 berabere kaldı. 10. dakikada Sivasspor Caner ile öne geçti: 1-0. 24. dakikada Antalyaspor Muammer ile eşitliği yakaladı: 1-1. 42. dakikada Antalyaspor Doğukan ile öne geçti: 1-2. 45+4. dakikada ev sahibi Sivas ekip eşitliği yakaladı. Sol kanattan Uğur’un ortasında Kayode, düzgün bir kafa vuruşuyla topu filelere gönderdi: 2-2.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Bir cins iri zeytin Çok gerekli, mecbur

K A L T A M P A T K A Z

İtalyan parası

Süt nine

Hol, sofa Ayak (F)

Atın yavrusu Ay

Bir makam

B Susam yağı Kanun çalan kişi

K

Galatasaray, Konyaspor’u tek golle geçti n Süper Lig’in 9. haftasında konuk ettiği İttifak Holding Konyaspor’u 1-0 yenen Galatasaray, puan sıralamasındaki yükselişini sürdürdü. Nef Stadı’nda yapılan maça hızlı başlayan sarıkırmızılı takım, 4. dakikada yeşilbeyazlı ekibin savunmasındaki hatadan yararlanarak Mustafa Muhammed’in golüyle 1-0 öne geçti. Golün ardından bir süre Konyaspor baskısıyla karşılaşan Galatasaray, oyunda dengeyi kurdu. Halil Dervişoğlu, Mustafa Muhammed ve Kerem Aktürkoğlu

1 0 ile girdiği pozisyonlardan yararlanamayan ev sahibi ekip, farkı açamadı. Net gol pozisyonuna giremeyen Konyaspor da

skoru değiştiremeyince devre arasına sarı-kırmızılıların 1-0’lık üstünlüğüyle girildi. İkinci yarıda topa daha çok sahip olan ve baskılı oynayan taraf Konyaspor oldu. Skor avantajını elinde bulunduran Galatasaray, net gol pozisyona giremezken yeşilbeyazlılar da yakaladığı fırsatları değerlendiremedi. Müsabaka, 10 ev sahibi ekibin üstünlüğüyle sona erdi. Bu sonuçla Galatasaray, ligde 5. galibiyetini elde etti. 2’şer beraberlik ve yenilgisi bulunan Aslan, puanını 17’ye yükseltti.

1

Yörünge Uzaklık işareti

T Bir tür silah

B Selenyum'un remzi Lüks otel

P Tekstilde kenar süsü

Övgüyle bahsetme Bir nota

R İ Y A

R E

K U R A B İ A Y M E

İki benzer şey

İ A Y T A A N M E A Ö A Z S E A L

Müzikte dur işareti Bir meyve

Hususi

Ders, görev

9

Uzun değnek

B

İ H M A Eş, zevce Üzüm kütüğü

A H U D U D U

3

Y A R A

Yas

Kalay kaplı ince saç Servet

Bir çizgi film kahramanı Su

İlgili

İlave

Halen

Tropik bir meyve

Ses

Ünlü bir halk türküleri sanatkârı

ŞİFRE SÖZCÜK

Suriye'nin başkenti Gözde bir tabaka

Duruş

Bir çiçek

S İ T A Y İ Ş

Tane

Anlamlı, manalı

Hakkaniyet Nüzul

Bütünüyle

Mani olma

Kükürtün remzi

Uzaklık işareti

Latif olma hali

E T İ N A

S İ N İ R

Kareli kumaş

Bir ünlem

Asab

V A Y

Canlıların şifresi

İ M A A D İ L E N T Z A M L E T

Mamul hale getirme

R

Allah (cc) versin

Sırça

Şiirde tekrar kısmı Bir cins iri zeytin

E K

Rey

O L A M A T C A M C A M M A A E L P A K N V B A L O N A K K A L A S E L

Batı tipi eğlence

İlave

E K O A S M E E L İ İ N Y A

K

Temiz

Anne, baba ve çocuklar

Cerrahi müdahale

Bir tür çalgı İnsansız Hava Aracı Deride kesik açma

Katışıksız

2

Basit şekilde

Tayin

Yat limanı

Zor olmayan

Bir çeşit pasta

İki yüzlülük

Yok (argo)

N

A

D N A

A D A E T T A M E H R E T

Sanki

İ L A A M S İ A F

Bir binek hayvanı

Bir binek hayvanı

N

Potasyum'un remzi

Y

İlah

Boşa gitme

Usul, erkan

Bir renk

Rusça evet

İmkan

A

R

Bilardo topu Orta Amerika'da bir ülke

Bir kan hastalığı

Hayır (a)

Bir makam

Asker

Yükseltme, yüceltme

A

B

A N M E H A M İ Ş U K A K A B L A Y A D

Bayana ödenen nikah akdi bedeli Kahramanlıkla ilgili

Gelir

Bir işaret zamiri

Bilmişlik taslayan

Bağışlama Mamur

Mezar

Spor ayakkabı alt çivisi

4

Bir put

Hatırlama 6

Bir ilim dalı

Bir kıta

Emreden

Nida eden Bir oto aksamı

Kuşun ağzı

Merkez, orta nokta

Yol

Lezzet

K A D Ü K Üçüncü tekil şahıs

O Yüce

Çatı

T

2

3

4

Sahip

Kamuflaj

Eski bir çalgı Hıristiyan din adamı

Var'ın zıddı

6

Arifler (a)

Fakat

Eski bir öğretim kurumu

5

Bir nota

10

Bir nota

Ekin biçme aleti Bıçak şeklinde silah

Kırmızı

Teşvik sözü

13

Dolaylı anlatım

M A L A T Y A 1

Bizmut'un remzi

Risk

M R İ F İ K A Z İ D İ A O K L O R A K A L A H A M İ M A L P A

Bir erkek adı

Saha

Bir çizgi film kahramanı

7

B İ

Ateşli

Bir ovamız

9

10

Bir gezegen

U T

M İ S A F İ R

Su Gönül

H A R A B A T

Gölge

Bir nota Asla

S A Y E

7

Zeka 8

Lantan'ın remzi Kademe

A K I L

A R İ T Arıtım

R A F İ N E Ateş

O D Hakan

K A A N

A E Ş İ F A N A M A K L A M A L K E N A P M A T E M A L R A N E H A R Fiiller

Güven

11

Meyve kurusu

Tibet rahibi

Bir erkek adı

İnleyen

Arapça çok- Beyoğlu'nun luk edatı eski adı

Yılan

Alkolle müc. merk. Bir ünlem

Aldatma

Bir erkek adı

12

L O R

Bir kadın adı

Kalsiyum'un remzi

11

Bir cins peynir

A B A Z A

Derinlik

Y Ö R E S İ 8

A L

A Y

Konuk

E T İ

Bal kabı

Y A R

K

Y A A R M A İ R K C A A Y

Suudi Arabistan'ın başkenti

Uçurum

Rutenyum'un remzi

Hitit

12

Bir ilçemiz

5

Fayda

Can suyu Tek kişilik enstrümantal müzik gös.

Hakan

K E M E A R N A Y İ D A A L D A İ N

T İ R

N

Fakirlere aşevi

Vesayet eden

Bir çalgı

Ok

T

P

Eskimiş, kıymeti kalmamış (Fr)

Bir ünlem

Şahit

Y A S A L Bir bağlaç

Kamer

İ R M E V A S R İ P E T

Süs, ziynet

Li anlamında Farsça son ek

Bir Kafkas kavmi

E R

K A T İ Y E

Kanuni

Y E M V T E N E O K A L A K A A N M İ B İ A K A R L A R A T M A T A A H A T Kör

İ İ M L A H A M E B A P A D A A N A

Reis, başkan

Ön ödeme

İlaç

A

A S E L

F S E E N M K A M O L

Bir sesleniş

Zihin

Teknik

Kurtuluş

Cesur

Hacda giyilen elbise

Bal (a) Gümüş

Gökyüzü

Kurtuluş

Favori

Yerine getirme

U R

Şişkinlik

Mahkeme bitiş kağıdı

13

E.Mısır'da bir put


26

19 Ekim 2021

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

T

rkısh NEWS PRESS

Bodrum’da ragbi heyecanı

SPOR K İBRETLİ ER L HIKÂYE

ADIM MUHAMMET

A

B

odrum Belediyesi, Türkiye Ragbi Lig Derneği (TRLA), Bodrum Tanıtma Vakfı (BOTAV), Bodrum Otelciler Derneği (BODER) ile İklim Değişikliği Partneri Bizim Dünyamız Vakfı’nın destekleriyle, Mumcular Hüseyin Akar Tesisleri’nde düzenlenen organizasyonda Bodrumluluar ragbiye doydu... HOLLANDA KAZANDI Ragbi Lig Avrupa Şampiyonası D Grubu maçları, Türkiye’nin Hollanda’ya 40-18 yenildiği Perşembe günkü müsabakayla başladı. Grupta diğer ilk maçta ise maçta ise Çekya,

Malta’yı 40-16 yendi. Maçın ilk yarısında Çekya’dan Jiri Pecina, ayak bileğinin ters dönmesi nedeniyle sakatlandı. Pecina, sahaya giren ambulansla hastaneye kaldırıldı. TÜRKIYE 3. OLDU Pazar günü ise Türkiye, Malta’yı 36-12 yendi. Turnuva sonunda 1. Hollanda olurkun, 2. Çekya, 3. Türkiye ve 4. ise Malta oldu. TRLA Başkanı Gürol Yıldız, gazetecilere yaptığı açıklamada, organizasyonun Türkiye’de ilk kez yapıldığını söyledi. Ragbi’nin İngiltere, Avustralya,

Güney Afrika ve ABD’de çok uzun yıllardır oynanan bir spor olduğuna dikkati çeken Yıldız, müsabakaları kazanan takımların 2025’de Fransa’da oynanacak Avrupa Ragbi Lig ve Dünya Kupası’na katılma hakkı kazanacağını kaydetti. RAGBİ SEVGİSİ ARTIYOR Yıldız, Ragbi Lig’in Türkiye’de 2016’dan bu yana oynandığına işaret ederek, sporcuların iyi dereceler elde ettiklerini vurguladı. Organisazyonun sonunda katılımcı takımlara çeşitli hediyeler takdim edilerek toplu hatıra resmi çektirildi.

Türkiye Down Sendromlular Futsal Milli Takımı, Avrupa Şampiyonu oldu

T Fırtına Zehra’dan 4 dünya rekoru! n İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji Sakarya Kampüsü 8. sınıf öğrencisi milli sporcu Ada Zehra Anlatıcı, İtalya’nın Ferrara şehrinde düzenlenen SUDS Open EuroTrigames Avrupa Yüzme Şampiyonası’nda kazandığı derecelerle 4 dünya rekoru kırarak büyük bir başarı elde etti. Geçen senelerde de rekorlar kıran milli yüzücü, 50 m ve 100 m kurbağalama stillerinde 2 gümüş madalya alarak Avrupa 2.’liği, 50 m serbest ve 100 m sırtüstü stillerinde 2 bronz madalya alarak Avrupa 3.’lüğü almaya hak kazanmış olup, bunlarla birlikte 50-100 m kurbağalama, 100 m serbest, 16 yaş altı 200 m kurbağalama stillerinde ise açık yaş olmak üzere 4 Dünya rekoru kırdı. SUDS EuroTrigames Avrupa Yüzme Şampiyonası’na pandemi dönemi de dahil 2 yıl hazırlıklarını sürdürdüğünü belirten Zehra, başta ailesi olmak üzere kendisine destek olan tüm öğretmenlerine ve arkadaşlarına teşekkür ederek çok mutlu ve gururlu olduğunu söyledi.

ürkiye Down Sendromlular Futsal Milli Takımı bizi yine gururlandırdı... Türkiye Futbol Federasyonu’nun ‘Türkiye Futbol Oynuyor’ projesi kapsamında destek verdiği Özel Sporcular Spor Federasyonu bünyesindeki Özel Sporcular Down Sendromlular Futsal Milli Takımı, İtalya’da düzenlenen 2021 Down Sendromlular Avrupa Oyunları’nda (Trigames 2021) Portekiz’i 6-0 mağlup ederek Avrupa şampiyonu oldu. Finalde Portekiz ile karşılaşan ayyıldızlılar, ilk yarısını 5-0 önde tamamladığı maçtan 6-0 galip ayrıldı ve Avrupa şampiyonluğunu kazandı. Milliler, İtalya’yı 8-6 mağlup

ederek finale yükselmişti. Teknik direktörlüğünü İbrahim Acar’ın yaptığı Down Sendromlular Futsal Milli Takımı’nın kadrosunda Birkan Dikici, Caner Ekin, Furkan Özdemir, Hami Haldız, Hüseyin Dinç, Mehmet Anıl Koçak, Mert Uruk, Oğulcan Batun Öztürk, Resul Orakçı, Tahra Kavis ve Volkan Yavuzaslan yer

alıyor. TFF Engelliler Koordinasyon Kurulu ve Özel Sporcular Spor Federasyonu iş birliği ile Türkiye’de ilk kez 2017 yılında başlatılan Down Sendromlular Futsal Milli Takımı, 2018’de İtalya’nın Terni şehrindeki Özel Sporcular Down Sendromu Avrupa Futsal Şampiyonası’nda üçüncü olmuştu.

dım Muhammet. 19 yaşındayım. Atık kağıtlar topluyorum ve Kızılay’dan Ulus’a kadar üç kez yürüyerek gidip geliyorum her gün. 5 arkadaşımla kalıyorum 2 göz odalı bir evde. Onlar atık kağıt toplamıyor; Mevlüt inşaatta çalışıyor mesela, Hüseyin halde hamallık yaparken, Sidar ve Yunus ayakkabı boyacısı. Aramıza bir arkadaş daha katıldı. Adı Abbas. Çalışmıyor o, diyaliz hastası. Abbas’a biz bakacağız. 13 yaşından beri kağıt topluyorum Ankara’da. Niğdeliyim. İlkokula başladığım yıl geldik Ankara’ya. Ortaokulu bitirebildim yalnızca; hep takdir alarak geçtim sınıfları. Liseye yazdırmadı babam; sokağa saldı beni çalışıp da işe yaramam için. O gün bugündür sokaklardayım; çizgili, çizgisiz, kareli, beyaz ve rengarenk kağıtlar, kartonlar topluyorum. Çalışmaya başladığım yıl babam terk etti bizi. Kumar borcu vardı; çekti gitti bir sabah erkenden. Ben geçindirdim evi. Annem severdi beni, “Aslan oğlum” derdi. Yanaklarımı okşardı bazen. Babam gideli 4 ay olmuştu; komşular bir adam bulmuşlar anneme. Kumar oynamazmış, namazında niyazında bir adammış. Eşi vefat etmiş. 2 kızı varmış adamın. Anneme demiş, “Sen kabulümsün, çocukların da kabulüm ama Muhammet olmaz!” Şaşırmış annem, “Niye olmazmış Muhammet, o da benim çocuğum” demiş. “2 kızım var; biri 12 yaşında, biri 14 yaşında. Caiz değildir Muhammet’le kızlarımın aynı hane içinde olması” demiş adam. 3 kız kardeşim vardı ve çok düşkündük birbirimize. Annem için kolay olmadı karar vermek. Oturttu beni karşısına bir gece. “Bak Muhammet” dedi, “Seni asla bırakmayacağım, ama bir süre dayınlarda kal oğlum.” Sarıldı bana; o ağladı, ben ağladım… İmam nikahı kıyıldı, dayımlara geçtiğimin ertesi günü. Haftasına kalmadan annemi, kızlarını ve kardeşlerimi alarak memleketine götürmüş adam, Kastamonu’ya. Dayım dedi, “Annenin emanetisin bana, burası senin de evin. Arada bir gelip kalabilirsin Muhammet!” Bana kalacak bir yer de ayarlamamıştı dayım. Komşulardan, akrabalardan kimse demedi bana, “Sana yardım edelim” diye. 13 yaşında Ankara’da bir başınaydım… 6 yıldır görmedim annemi ve kardeşlerimi. Bir çok kez niyetlendim Kastamonu’ya gitmeye. Dedim, “Kovar beni o adam; göstermez bana ailemi.” Anneme küsüm; istese bana ulaşabilirdi diye düşünüyorum. Çok özlüyorum kardeşlerimi; Hülya’yı, Havva’yı ve Hanife’yi… Domino oynardık dördümüz. Ben bir kere bile kazanmadım; “Çocuk onlar, sevinsinler” derdim. Ben de çocuktum oysa… Yürürken, kağıt toplarken, sabahtan akşama bitap düşene kadar çalışırken hep yüzlerini seyrediyorum insanların. Mesela, sevgililer geçiyor yanımdan ve erkekler beni görünce daha bir ötemden geçirtiyorlar kadınları. Erkekler, kadınlar, muhafazakarlar, devrimciler, hippiler, İbo dinleyenler, Metallica dinleyenler, Kafka okuyanlar, dua kitapları okuyanlar, türbanlılar, mini etekliler, herkes öyle sevgisiz bakıyor ki bana; öyle incitici, öyle hoyrat olabiliyor ki herkes… İbo’yu bilmeme şaşırmadınız, ama Metallica’yı ve Kafka’yı biliyor olmam ilginç gelmiştir size belki. Olgunlar Sokak’taki seyyar kitapçılardan kitaplar alıyorum. Milena’ya Mektuplar’ı okudum Kafka’dan, diğerlerini de okuyacağım. Birçok kitap okuyacağım ben; Nietzsche’nin “Böyle Buyurdu Zerdüşt” kitabını çok merak ediyorum mesela, bir de Oruç Aruoba’nın şiirlerini. Keşfetmem, okumam, sorgulamam gereken öyle çok yazar, hikaye, roman ve şiir var ki… Kitapçılar bile önyargılı bana; emeği, vicdanı, barışı savunanlar bile beni gördüklerinde kıyıcı sözler söyleyebiliyorlar ve eminim onlara ürkütücü geldiğimden. İkinci el kasetlerim var; Metallica kasetim de var, Fikret Kızılok kasetim de. Annem, beni dayımlara yollarken teybi bana verdi, “Sıkıldıkça müzik dinle, ama sesini kıs ha” dedi. Şimdilerde teybi son ses açıyorum Metallica’yı dinlerken! Adım Muhammet. 19 yaşındayım. Beni nefretle bakarken göremezsiniz; kabalaştığıma, etiketler koyduğuma, yaftaladığıma şahit olamazsınız. Bir anlama çabam var; kendimi, annemi ve sizi. Bir öğrenme çabam var; yeryüzünü, doğayı ve evreni. Yazmaya da başlayacağım; sevgisizliği yazacağım önce çöp kutularından topladığım kağıtlara ve sevgisizliği yazdığım kağıtlar geri dönüşüme gidip sevgi olarak dönecek aramıza. Sevgili insan dostlarım olacak kağıtlarda diriliveren; sevgiyle var olan canlar, kardeşler, halklar… Kendimle ilgili bir çok projem var. Mahkemeye başvurup adımı değiştireceğim. Ali Haydar mı olsa adım? diye düşünüyordum, vazgeçtim; adım Özgür olacak benim. Kendime ait bir kütüphanem olacak sonra. Atık kağıtlar topluyor olabilirim; işim gereği tenimden yayılan koku pis gelebilir size ama en sevdiğim koku kitap kokusudur. Doğada bir başıma yaşama projem de var. Yoruldum incitilmekten, ötekileştirilmekten, lanetlenmekten. Tabiat Ana’ya sığınmak istiyorum ve bunun için otlarla ilgili kitaplar alıyorum. Otlarla beslenmek, otlarla iyileşmek, otlarla huzur bulmak istiyorum. Doğada bir başıma yaşayacaksam otların bütün kerametlerini bilmem gerekiyor. Böbrek yetmezliği var Abbas’ın; benim kardeşim oldu Abbas, kız kardeşlerimin yokluğunda. Ona biz bakıyoruz ve Abbas iyileşmeden Tabiat Ana’nın yanına gitmeyeceğim. Kafka 41 yaşında ölmüş; onun kadar yaşasam yeter. Kitaplar gibi kokmaktır özgürlük; otlardan sevgi büyüleri yapmak ve toprağa karıştığımda bir gün, Tabiat Ana’nın beni şefkatle anmasıdır… Böyle buyurdu Muhammet!


T

SPORT

CRICKET

England, India eye T20 cricket World Cup title

E

ngland and India will start their bid to set a Twenty20 cricket World Cup legacy as they look to keep each other at bay from claiming the title for the game’s shortest form.

Five years after losing a heart-stopping T20 World Cup final to the West Indies, Eoin Morgan’s England starts as a narrow favourite in its bid to become double world champions despite the absence of Ben Stokes. Not far behind though is Virat Kohli’s India, an ever-lethal West Indies and World Test champions New Zealand - not to

mention South Africa, Australia, former winners Pakistan, Sri Lanka, Bangladesh and fairy-tale outsiders Afghanistan. The top nations will join the event - played in stadiums 70% full on Oct. 23 with Australia and South Africa playing the opener of the Super 12 stage and England up against holders West Indies. England, ranked as the world’s No. 1 nation in T20 cricket, beat New Zealand to win the 50-over title at Lord’s in 2019, and victory in the shortest format’s showpiece event will further cement their whiteball dominance. Trans-Tasman neighbours New Zealand, led by Kane Williamson, will also be eyeing two successive world crowns after it won the inaugural Test championship, beating India in the final in June.

rkısh NEWS PRESS

19 October 2021

SELECTION

umiiuyar@hotmail.com

FOOTBALL

23-20 E S O L S K W A H A E S TIME R E V O N I S R E L E E TO ST

n It is already looking like a lost season for the Seattle Seahawks, who were playing without Russell Wilson under center for the first time in nearly a decade. While backup quarterback Geno Smith was able to force overtime against the Pittsburgh Steelers, a mistake in the extra period sealed the Seahawks’ fate. Smith saw an opening in the offensive line

Tour of Turkey to take place in April 2022

and took off down the middle of the field. Unfortunately for Smith, he didn’t see Pittsburgh Steelers’ outside linebacker T.J. Watt. Watt strip-sacked Smith in the waning minutes of overtime on Sunday night. Teammate Devin Bush pounced on the loose ball to set up Chris Boswell’s gamewinning 36-yard field goal as the Steelers escaped with a 23-20 victory.

Fener e ’d z i n e d a r Ka battı!

YENI KRAL TRABZON S

CYCLING

ÜMIT UYAR

3-1

Fenerbahçe’yi 3-1 yenen Süper Lig’in en formda ekibi Trabzonspor, 5 hafta sonra liderlik koltuğuna oturdu.

27

üper Lig’in 9. haftasında konuk ettiği Fenerbahçe’yi 3-1 yenen Trabzonspor, liderliğe yükseldi. Maçın hemen başında Rossi’nin golüyle yenik duruma düşen bordo-mavililer, 23. dakikada Min-jae’nin kırmızı kart görmesiyle 10 kişi oynayan rakibi karşısında Bakasetas’ın biri penaltıdan 2, Yusuf’un da 1 golüyle karşılaşmadan galibiyetle ayrıldı. Trabzonspor, puanını 21’e yükselterek 19 puanda kalan Fenerbahçe’den liderliği devraldı. KOLBASTILI KUTLAMA En son ligin 3. haftasını lider kapatan bordo-mavililer, 5 hafta aradan sonra yeniden liderlik koltuğuna oturdu. Trabzonspor’un Yunan futbolcusu Bakasetas,

gollerini sürdürdü. Bu sezon ligde forma giydiği 9 maçta 7 gole ulaştı. Trabzonsporlu futbolcular, maçın ardından orta alanda kolbastı oynadı. Taraftarlarla galibiyetin ve liderliğin sevincini yaşayan oyuncuları, burada teknik direktör Abdullah Avcı da tebrik etti. FENERBAHÇE KAYIPLARDA Fenerbahçe ise, ligde 3 hafta aradan sonra puan kaybetti. Bu sezon deplasmandaki ikinci yenilgisini yaşayan sarı-lacivertliler; GZT Giresunspor, Atakaş Hatayspor ve Kasımpaşa maçlarından galibiyetle ayrılmıştı. Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, “Şampiyon olmadık. Şampiyonluk yolunda önemli mesafe katettiğimize inanıyorum” dedi.

n The 57th Tour of Turkey will take place from April 10 to 17, 2022, the Turkish Cycling Federation has announced on its official website. The Turkish Cycling Federation has been organizing the Presidential Cycling Tour of Turkey since 1963, and initially, it was known as the “Marmara Tour. The tour gained international status for the first time in 1965 and was taken under the auspices of Presidential authority in 1966. Just as since 2008 up to now, the Presidential Turkish Cycling Tour reaches millions across the globe using live and recorded broadcasts through national and international channels, mainly Eurosport, in more than 120 countries. The route of the 57th Tour of Turkey has not been announced yet. Some 247 athletes ranked among the start list in the 56th Tour of Turkey, which was run in eight stages that started in the ancient region of Cappadocia and ended at the tourism hotspot Kuşadası of the Aegean province of Aydın.

SÜPER LiG PUAN DURUMU TAKIMLAR 1. Trabzonspor 2. Hatayspor 3. Fenerbahçe 4. Beşiktaş 5. Karagümrük 6. Galatasaray 7. Alanyaspor 8. Altay 9. Konyaspor 10. Adana Demir 11. Kayserispor 12. Gaziantep 13. Sivasspor 14. Başakşehir 15. Antalyaspor 16. Y. Malatya 17. Göztepe 18. Giresunspor 19. Kasımpaşa 20. Ç. Rizespor

O 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9

G 6 6 6 5 5 5 5 5 3 3 3 3 2 3 2 3 2 2 1 0

B 3 1 1 2 2 2 2 0 5 3 2 2 4 0 3 0 2 2 3 1

M 0 2 2 2 2 2 2 4 1 3 4 4 3 6 4 6 5 5 5 8

A 19 18 13 18 15 14 14 15 12 14 13 11 13 11 10 9 9 5 9 6

Y 9 7 9 11 11 12 14 14 9 14 15 13 11 12 14 16 13 9 14 21

AV P 10 21 11 19 4 19 7 17 4 17 2 17 0 17 1 15 3 14 0 12 -2 11 -2 11 2 10 -1 9 -4 9 -7 9 -4 8 -4 8 -5 6 -15 1

9. HAFTA TOPLU SONUÇLAR - Başakşehir-Beşiktaş: 3-2 - Giresunspor-Ç. Rizespor: 2-0 - Sivasspor-Antalyaspor: 2-2 - A.Demirspor-Malatyaspor: 0-2 - Kasımpaşa-Göztepe: 1-2 - Galatasaray-Konyaspor: 1-0 - Altay-Fatih Karagümrük: 0-1 - Trabzonspor-Fenerbahçe: 3-1 - Alanyaspor-Kayserispor: 6-3 - Hatayspor-Gaziantep FK: 2-1


WE ARE ONLINE!

To celebrate the launch of our new website, we’re offering all customers who subcribe to our mailing list $10 off your first order!

CONTACT US 31-35 Queens Street, Auburn NSW 2144 Australia 02 9474588 info@gimasupermarket.com.au www.gimasupermarket.com.au

EN S S E T A DELIC BAKERY UCE D O R P FRESH


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.